You are on page 1of 14

Arthur Schopenhauer Sözleri (1788 -1860)

Derleyen Öztürk Aydın


Arthur Schopenhauer, Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Schopenhauer, Alman felsefe
dünyasındaki ilklerdendir. Dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu
nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkat çekmiştir. Ayrıca Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.
Vikipedi

SÖZLERİ
 Bilgi arttıkça, ızdırap artar. Arthur Schopenhauer
 Gerçeğin en güzeli örtüsüzdür.    Arthur Schopenhauer
 Hayat sürekli bir ölüm sürecidir.    Arthur Schopenhauer
 Felsefe, acıyı bilgiye dönüştürür.      Arthur Schopenhauer
 Kişi zeki olduğu ölçüde yalnızlaşır. Arthur Schopenhauer
 Yahudiler yalancıların üstadlarıdır. Arthur Schopenhauer
 Zekam bana değil, dünyaya aittir.    Arthur Schopenhauer
 Mutluluk, büyük bir aldatmacadır. Arthur Schopenhauer
 Herkes kendinde eksik olanı sever. Arthur Schopenhauer
 Tarih hep aynıdır, yalnız hep farklı. Arthur Schopenhauer
 Acı çekenler ile acı çektirenler aynıdır. Arthur Schopenhauer
 Binlerce zevk, bir acıyı telafi edemez.. Arthur Schopenhauer
 Önemsememek önemsenmeyi getirir. Arthur Schopenhauer
 Hayat, olmaması gereken bir hataydı. Arthur Schopenhauer
 Şöhret soylu zihinlerin en son zaafıdır. Arthur Schopenhauer
 Hayat maliyetleri karşılamayan bir iştir. Arthur Schopenhauer
 Dünya, acılarla dolu bir sefalet vadisidir. Arthur Schopenhauer
 Hiçbir şey şehvet kadar yanıltıcı değildir. Arthur Schopenhauer
 Dürüst olan düşmanlardır; Dostlar değil. Arthur Schopenhauer
 Fazla bilgelik olan yerde, fazla keder vardır. Arthur Schopenhauer
 Erdem denmeye değer tek eğilim acımaktır. Arthur Schopenhauer
 Onur, dışsal bilinçtir ve bilinç, içsel onurdur.    Arthur Schopenhauer
 Panteizm, ateizmin sadece kibar bir şeklidir.      Arthur Schopenhauer
 İnsanlar kişiliği babadan, zekayı anneden alır. Arthur Schopenhauer
 Evrensel merhamet, ahlakın tek garantisidir.      Arthur Schopenhauer
 Hayatın ilk elli yılı metin, geri kalanı yorumdur. Arthur Schopenhauer
 Zevkin değil acısızlığın peşinden koşar akıllı kişi. Arthur Schopenhauer
 İnsanoğlunun en büyük suçu doğmuş olmaktır. Arthur Schopenhauer
 Delilik, acı çekmeyi hatırlamamak için bir yoldur. Arthur Schopenhauer
 Aptallar için yazanların geniş bir okur kitlesi olur. Arthur Schopenhauer
 İnsanın en onurlu hali yalnız kaldığı zamandadır. Arthur Schopenhauer
 Çok insan kafaları olmadığı için kafayı bozmuyor.    Arthur Schopenhauer
 Mantıkla beslenmeyen şey mantıkla yönetilemez. Arthur Schopenhauer
 İnsanın içi ne kadar boşsa, dışa o kadar önem verir. Arthur Schopenhauer
 Yalnızlıktan hoşlanmayan, özgürlüğü de sevemez.      Arthur Schopenhauer
 Acı çekmeyen sadece inorganik dünya ve bitkilerdir. Arthur Schopenhauer   
 En yüksek, en çeşitli ve kalıcı zevkler zihninkilerdir.        Arthur Schopenhauer
 Hayvanlara karşı acımasız olan, iyi bir insan olamaz.    Arthur Schopenhauer       
 Bir insan ancak yalnız olduğu sürece kendisi olabilir.      Arthur Schopenhauer
 Sağduyulular zevke değil, acısızlığa ulaşmaya çabalar. Arthur Schopenhauer
 Korku, Dünya'da ilk iş olarak tanrıları oluşturmuştur.      Arthur Schopenhauer
 Bazılarının bencil sevgisi nefretinden daha acı vericidir. Arthur Schopenhauer
 Herkes en derin bilincinde istediğini olmak zorundadır. Arthur Schopenhauer
 İnsan olmak ve insan olarak kalmak giderek zorlaşıyor. Arthur Schopenhauer
 Dünyadaki tüm şiddetler, denizler gibi birbirine bağlıdır. Arthur Schopenhauer
 En yüksek, en çeşitli ve en kalıcı hazlar, zihinsel hazlardır. Arthur Schopenhauer
 Ölümden sonra doğduğundan önce neysen o olacaksın. Arthur Schopenhauer
 Hayat bir şey vermişse, mutlaka geri almak için vermiştir. Arthur Schopenhauer
 İnsanların kader dediği şey genellikle kendi aptallıklarıdır.    Arthur Schopenhauer
 Bir insan her zaman oturup okuyabilir, fakat düşünemez. Arthur Schopenhauer
 Yüz tane ahmak bir araya gelse bir tane akıllı insan etmez. Arthur Schopenhauer
 Çocuklarıma bırakacağım en büyük miras varolmamaktır. Arthur Schopenhauer   
 İç dünyası zengin olan bir kişi hayattan çok şey beklemez. Arthur Schopenhauer
 Aslolan acıdır, haz ve mutluluk acının yokluğundan ibaret. Arthur Schopenhauer
 Eğer bizler, olması gereken varlıklar olsa idik tükenmezdik.    Arthur Schopenhauer
 Kendi suçumuz olmadan çektiğimiz acıların sayısı çok azdır.    Arthur Schopenhauer
 Vatanseverlik, aptalların tutkusu ve tutkuların en aptalıdır.      Arthur Schopenhauer
 Çıplak gerçeğin bayağı kalabalıkların huzurunda yeri yoktur. Arthur Schopenhauer
 Onur, kazanılacak değil, kaybedilmemesi gereken bir şeydir.    Arthur Schopenhauer
 Hayatın tümü, özü bakımından acıdan başka bir şey değildir. Arthur Schopenhauer
 Kütüphaneler insanlığın tek güvenilir ve kalıcı olan belleğidir.    Arthur Schopenhauer
 Toplum kalabalıklaştığı anda, orada adilik hakim olmaya başlar.    Arthur Schopenhauer
 İyi ki yüz tane ahmak bir araya gelse bir tane akıllı adam etmez.    Arthur Schopenhauer
 Tanrı için bile herşey mümkün değildir, zira kendini yok edemez.    Arthur Schopenhauer
 Acıyı engellemek için hazzı çarmıha germek müthiş bir kazançtır.    Arthur Schopenhauer
 Onur, insanın ahlaki karakterinin değişmemesine dayanmaktadır. Arthur Schopenhauer
 Tanrı için bile herşey mümkün değildir, zira kendini yok edemez.      Arthur Schopenhauer
 Her çocuk bir bakıma bir dahi ve her dahi bir bakıma bir çocuktur. Arthur Schopenhauer
 Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır.    Arthur Schopenhauer
 Nefrete sevgiden daha çok güvenin, çünkü nefretin sahtesi olmaz.    Arthur Schopenhauer
 Bireysellik milliyetten bin kat daha fazla dikkate alınmayı hak eder.      Arthur
Schopenhauer
 Elimizde olan şeyleri çok seyrek düşünürüz. Eksik olanları ise daima. Arthur
Schopenhauer
 Din tıpkı kör birinin elinden tutan ve götüren kör bir kimseye benzer.    Arthur
Schopenhauer
 İnsan hayatı, tüm aşağı mallar gibi, dıştan sahte bir parıltıyla kaplıdır.    Arthur
Schopenhauer
 Okumak, kendi kafanla değil, başkasının kafasıyla düşünmeye benzer. Arthur
Schopenhauer
 Yardımlaşma ve dayanışma, toplumun gelişmesi için en güzel vesiledir. Arthur
Schopenhauer
 Zeki insan, eğlenceli ve coşku dolu düşünceleriyle tenha yerleri gözler.. Arthur
Schopenhauer
 İçinde ışığı olmayan insanlar kalabalığa karışıp ışık edinmeye çalışırlar .    Arthur
Schopenhauer
 Yalnızlık , yerine hiçbir insanı koyamayacağınız kadar değerli bir şeydir.. Arthur
Schopenhauer
 Kötü niyetli kişilerin kötü niyetlerinin seviyesi asla küçümsenmemelidir.    Arthur
Schopenhauer
 İstemeyi reddeden insan mutsuzlukları da reddedip bir dinginliğe ulaşır. Arthur
Schopenhauer
 Evlenmek, haklarını ikiye bölmek ve görevlerini ikiye katlamak demektir. Arthur
Schopenhauer
 Yanlış bir görüşü geri almak onu savunmaktan daha çok kişilik gerektirir. Arthur
Schopenhauer
 Başkalarına benzemeye çalışarak benliğimizin dörtte üçünü kaybederiz.    Arthur
Schopenhauer
 Her insan kendi görüş alanının sınırlarını, dünyanın sınırları olarak algılar. Arthur
Schopenhauer
 Yalnızlığını seven ve onunla dost olan kimse, bir altın damarı bulmuştur..    Arthur
Schopenhauer
 Hayatın acısı, sefaleti o kadar artabilir ki, gönüllü olarak ölüme sığınırız...    Arthur
Schopenhauer
 İstemeyi reddeden insan mutsuzlukları da reddedip bir dinginliğe ulaşır.      Arthur
Schopenhauer
 İnsanın içinde ne kadar çok şey varsa, başkalarından o kadar az şey ister. Arthur
Schopenhauer
 Çok mutsuz olmamanın en güvenilir yolu çok mutlu olmayı istememektir. Arthur
Schopenhauer
 Zihinsel bir uğraşı içermeyen boş zaman ölümdür ve diri diri gömülmektir.    Arthur
Schopenhauer
 Para deniz suyuna benzer, ne kadar çok içersen o kadar çok ona susarsın.    Arthur
Schopenhauer
 Güneşin batışını ister ceza evinden , ister bir saraydan görelim hepsi birdir.    Arthur
Schopenhauer
 Doğrudan başka hiçbir şey güzel değildir; sadece doğru sevilmeye değerdir. Arthur
Schopenhauer
 Yaşam denen yolculuğu sürdürebilmek için kabullenmeyi öğrenmek gerekir. Arthur
Schopenhauer
 Birisi herkes tarafından anlaşılıyorsa sıradan beyinlere hitap ediyor demektir. Arthur
Schopenhauer
 Filozofluk, hayatın bazı sorunlarını kuramsal değil, pratik anlamda çözmektir. Arthur
Schopenhauer
 Sıradan insan, doğanın her gün binlercesini ortaya çıkardığı bir seri üretimdir. Arthur
Schopenhauer
 Her insan kendi görüş alanının sınırlarını dünyanın sınırları olarak kabul eder.      Arthur
Schopenhauer
 Dinler ateşböcekleri gibidir: parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar.    Arthur
Schopenhauer
 Bana yapılan haksızlık bana hiçbir şekilde ona haksızlık yapma hakkını vermez. Arthur
Schopenhauer
 Tüm istekler ihtiyaçtan, dolayısıyla yoksunluktan, dolayısıyla ıstıraptan doğar.    Arthur
Schopenhauer
 Dahiler sık sık şiddetli duygusal patlamaların , akıl dışı tutkuların eline düşerler. Arthur
Schopenhauer
 Hayat, servet avcıları için, "Din-Milliyet-Hukuk maskeli balosu"na dönüşmekte. Arthur
Schopenhauer
 Doktor, insanoğlunun bütün zayıflığını görür; Hukuk adamı bütün kötülüğünü. Arthur
Schopenhauer
 Dünya bir fabrika değildir ve hayvanlar bizim kullanımımız için ürünler değildir.      Arthur
Schopenhauer   
 Dahiler sık sık şiddetli duygusal patlamaların , akıl dışı tutkuların eline düşerler.    Arthur
Schopenhauer
 Bir bilinmezi tanrı ile açıklamak, probleme yeni bir bilinmez eklemek demektir... Arthur
Schopenhauer
 Birine kim olduğunu sorarsan, ona senin de kim olduğunu bilme hakkı verirsin. Arthur
Schopenhauer
 Dinler cehaletin çocuklarıdır ve analarından uzun ömürlü olmaları beklenemez.    Arthur
Schopenhauer
 Hayvanlara kötü muamele eden bir kimsenin iyi bir insan olduğu görülmemiştir. Arthur
Schopenhauer
 AN'ı hakkıyla ve mükemmelen yaşamak, sarhoşluğa yakın hoşluk duygusu verir. Arthur
Schopenhauer
 Büyük insanlar kartallar gibidir ve yuvalarını yüce bir yalnızlığa, ıssızlığa kurarlar.    Arthur
Schopenhauer
 Hangi hayvana baksam büyük keyif alıyorum; onlara bakmak beni mutlu ediyor.    Arthur
Schopenhauer
 Toplumu çürüten erkeklerin kısır dövüşleri ve sürekli çözümsüzlük üretmeleridir.    Arthur
Schopenhauer
 Cehalet herhangi bir dinin var olabilmesi için gerekli koşul, onu yaşatacak araçtır.    Arthur
Schopenhauer
 Hissettiğim tek şey düşünmenin giderek daha zahmetli ve yorucu hale geldiğidir.    Arthur
Schopenhauer
 Hayal gücü olan ama bilgisi olmayan kişinin, kanatları vardır ama ayakları yoktur.    Arthur
Schopenhauer
 Felsefem bana hiçbir şey kazandırmadı fakat birçok şeyi kaybetmeme engel oldu. Arthur
Schopenhauer
 Gerçekte tanrı var olsaydı, bunca kötülüğe ve düzensizliğe çözüm bulmuş olurdu. Arthur
Schopenhauer
 İnsan ancak yalnız kaldığında özgürdür. Baskı, her toplumun ayrılmaz arkadaşıdır. Arthur
Schopenhauer
 Dünyanın özü kötüdür. Yapılması gereken en iyi şey yaşam istencini reddetmektir.    Arthur
Schopenhauer
 Unutma, insanların çıkarları değiştiğinde zihniyetleri ve davranışları çabuk değişir.   
Arthur Schopenhauer
 Basit insan zamanı nasıl öldüreceğini, değerli insan ise nasıl kazanacağını düşünür.   
Arthur Schopenhauer
 Gerçekte tanrı var olsaydı, bunca kötülüğe ve düzensizliğe çözüm bulmuş olurdu.     
Arthur Schopenhauer   
 Hemen hemen tüm üzüntülerimiz diğer insanlarla olan ilişkilerimizden kaynaklanır.     
Arthur Schopenhauer
 Kaba insanlar, büyük insanların hatalarından ve aptallıklarından büyük zevk alırlar.     
Arthur Schopenhauer
 Hep sahip olamadıklarımızın farkında oluruz; sahip olduklarımızı gözümüz görmez.   
Arthur Schopenhauer
 Hiç kuşkusuz yaşam; tadına varılmak için değil, atlatılmak, geride bırakılmak için vardır.
Arthur Schopenhauer
 Kendine yetmek, kısacası kendi olmak, kuşkusuz mutluluğumuz için en yararlı niteliktir.
Arthur Schopenhauer
 Voltaire, bütün savaşların tek amacının hırsızlık olduğunu söylerken tamamıyla haklıydı.
Arthur Schopenhauer
 Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir eğlenceye sahiptir.   
Arthur Schopenhauer
 Alışkanlık zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif , sonra kırılmayacak kadar güçlü olur.
Arthur Schopenhauer
 Bilgeler hep aynı şeyleri söylemiş, çoğunluk olan aptallar ise hep tam tersini yapmışlardır. 
Arthur Schopenhauer
 Sıradan insanların kafası saçmalıklarla doludur ve bunları süpürüp temizlemek çok zordur.
Arthur Schopenhauer
 Bir şehirde tüm saat kuleleri yanlış ayarlanmışsa kişinin doğruyu göstermesi neye yarar
ki? Arthur Schopenhauer
 Erkekler doğaları gereği birbirine ilgisizdir fakat kadınlar doğaları gereği birbirine
düşmandır. Arthur Schopenhauer
 İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitaptır, geri kalan yılları da o kitabın
eleştirmesidir. Arthur Schopenhauer
 Vahşiler birbirini yiyor, evcilleşmişler birbirini dolandırıyor. Buna da dünyanın gidişatı
deniliyor. Arthur Schopenhauer
 İçten, ciddi düşünmeyle geçen bir saat, boş konuşmalarla geçen bir haftadan daha
değerlidir... Arthur Schopenhauer
 Doğuştan gelen tek bir yanılgı vardır. O da mutlu olmak için burada olduğumuzu
sandığımızdır. Arthur Schopenhauer
 Hayat ormana benzer, uzaktan bakıldığında güzeldir, ama içine girildiğinde güzelliğini
kaybeder. Arthur Schopenhauer
 İki insanın birbirini sevmeye başladığı an - İngilizlerin deyişiyle, birbirine tapmaya
başladığı andır. Arthur Schopenhauer
 Bilgi, inançtan çok daha sert ve sağlamdır, dolayısıyla bu ikisi çarpışacak olursa inanç
parçalanır.. Arthur Schopenhauer
 İnsan olmanın en önemli 4 unsuru ADALET, MERHAMET, ÖZGÜR-İRADE ve ÖZGÜR-İRADİ
ÇİLE'dir. Arthur Schopenhauer
 Unutma, Kendinde ne denli çok şeye sahipsen, Dışarıdan da o denli az şeye gereksinim
duyarsın. Arthur Schopenhauer
 Zenginlik deniz suyu gibidir. Ne kadar çok içilirse, o kadar çok susanır; aynı şey ün için de
geçerlidir. Arthur Schopenhauer
 İnsanlarla uğraşmada üstünlüğe ulaşmanın tek yolu onlardan bağımsız olduğunuzu
göstermenizdir. Arthur Schopenhauer
 İnsanların nankörlükleri açığa çıkarmanın , onlara büyük bir iyilik yapmaktan daha iyi bir
yolu yoktur.. Arthur Schopenhauer
 Her orijinal fikir önce alaya alınır, sonra şiddetle saldırıya uğrar ve en sonunda olduğu gibi
kabul edilir.      Arthur Schopenhauer
 Seks, Her gün en değerli ilişkileri mahveder. Daha önce onurlu ve dimdik olan insanların
vicdanını çalar. Arthur Schopenhauer
 Dünyada gurur duyacağı hiçbir şeyi olmayan her zavallı aptal, son çare ait olduğu ülkesi ile
gurur duyar. Arthur Schopenhauer
 Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf
edeceğini düşünür. Arthur Schopenhauer
 Ölmekte olan bireye şunu diyebiliriz : hiç olmamakla çok daha iyi etmiş olacağın bir şeye
veda ediyorsun. Arthur Schopenhauer
 Akıllılar her zaman aynı şeyleri söylerler; aptallar ki çoğunluktur hemen her zaman bunun
tersini yaparlar. Arthur Schopenhauer
 Sıradan insanlar saatin parçaları gibidir. Kurulurlar , ondan sonra neden işlediklerini
bilmeden işler dururlar. Arthur Schopenhauer
 Toplum; aptal kafaların sığ ve yavan gevezeliklerini, büyük beyinlerin düşüncelerinden
daha ikna edici bulur. Arthur Schopenhauer
 Yaşamak insana verilen en büyük cezadır, hayat bir düş kırıklığından, bir aldatmacadan
başka bir şey değildir. Arthur Schopenhauer
 Büyük insan yalnız olmalı. Vasatın alkışını veya hakaretini boşvermeli, hatta bunlardan
eşit oranda tiksinmeli. Arthur Schopenhauer
 Eğer bu dünyayı Tanrı yarattıysa, ben Tanrı'nın yerinde olmak istemezdim; bu çaresizlik,
bu acılar kalbimi kırardı. Arthur Schopenhauer
 Evlenmek, bir yılan topluluğundan bir yılanbalığı bulmayı umarak gözleri bağlı olarak bir
çuvala sarılmak demektir.    Arthur Schopenhauer
 İki ayaklı hayvanların sıradan sohbetleri kadar kısır ve sıkıcı bir sohbeti sürdürmektense
hiç konuşmamak daha iyi. Arthur Schopenhauer
 Tam bir insan olan kişi kusursuz bir insandır; bir parça değil, bir bütünlük oluşturur ve bu
yüzden kendisiyle yetinir. Arthur Schopenhauer
 Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir.
En şereflisi sonuncusudur. Arthur Schopenhauer
 Gerçek! Bu dünyada hiçbir kimsenin durumu gıpta edilmeye layık değildir. Herkes ne
kadar acınacak bir durumdadır. Arthur Schopenhauer
 Bütün dinler, hayatın ötesinde bir ödül vaat eder, ancak aklın veya anlayışın
mükemmelliği için hiçbir şey vaat etmez.    Arthur Schopenhauer
 Bir kimsenin cinsel konularda sergilediği davranışlar, onun hayattaki diğer tüm davranış
kalıplarının birer ön modelidir. Arthur Schopenhauer
 Gerçeğin ortaya çıkışında üç aşama vardır. Birincisi alay konusu olmak, ikincisi direnmek
ve üçüncüsü aşikar sayılmaktır.    Arthur Schopenhauer
 Sıradan insan her yerde arkadaşlar bulmaktan hoşnuttur, günlük yaşamından
memnundur. Deha bu hoşnutluğu geri çevirir. Arthur Schopenhauer
 Dünya, 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o
zaman ona karşı umut besleyebiliriz.      Arthur Schopenhauer
 Her şeyin farkında olan, bir varlık ölümden sonra var olmaya devam edip etmeyeceğimiz
sorusu, hiçbir anlam taşımayacaktır.    Arthur Schopenhauer
 Liderler, başka çareleri kalmadığı zaman dini büyük çocuklarını yatağa göndermek
içinkullanır ve o yüzden bu kadar desteklerler. Arthur Schopenhauer
 Toplumca doğru kabul edilen hemen hemen her şey, yanlıştır. Toplumların düşünme
kapasitesi düşük , muhakeme gücü ise çok azdır. Arthur Schopenhauer
 Kendini tecrit ve yalnızlık eğilimini besleyen duygu aristokratça bir duygudur. Aşağılık
insanların tümü acınacak biçimde toplumculdur. Arthur Schopenhauer
 Doğa ile tarih ne yapmış olursa olsun, insan kim olursa olsun, nelere sahip olursa olsun,
kişi yaşamın özündeki acıyı başından atamaz.    Arthur Schopenhauer
 İnsan, en küçük bir güç sahibi olmadan, büyük bir bilgi deposu olabilir. Öte yandan
bilmeyen bir ahmağın teki de büyük bir güç edinebilir. Arthur Schopenhauer
 Akıldan yoksun irade, tutkularını tatmin etmek için yapıldığı şeyi gösteren her aptalın
sahip olduğu, dünyadaki en kaba ve sıradan şeydir.    Arthur Schopenhauer
 İnsan kendi istemesinin gücüyle başarılabileceği şeyleri dualarla, yaltaklanmalarla elde
etmek uğruna kendine boşu boşuna tanrılar yaratır.    Arthur Schopenhauer
 Hayvanları sevmek insanın karakteri ile yakından ilgilidir. Rahatlıkla iddia edebiliriz ki,
hayvanlara kötü davranan bir insan iyi bir insan olamaz..!    Arthur Schopenhauer
 Din tıpkı kör birinin elinden tutan ve götüren kör bir kimseye benzer.
Kendigöremediğinden tek amacı hedefine ulaşmaktır. her şeyi görmek değil... Arthur
Schopenhauer
 Ben kalabalıklar için yazmadım. Çalışmalarımı, zamanın seyrinde nadir rastlanan istisnalar
olarak ortaya çıkacak düşünen bireylere miras bırakıyorum. Arthur Schopenhauer
 İnsanların büyük bir çoğunluğu, tabiatları gereği yeme içme ve çiftleşme dışında herhangi
bir konuda ciddi olamayacak biçimde kendilerini konumluyorlar.. Arthur Schopenhauer
 Bütün dinler, insanlara, nefsin ya da kalbin faziletleri için öbür dünyada sonsuza kadar
ödüllendirilecekleri sözünü verir, aklın ve anlayışın faziletleri için değil. Arthur
Schopenhauer
 Otoriteden başka hiçbir şeye dayanmayan dini kurallar, mucizeler, vahiyler, dinler
şüphesiz insanoğlunun sadece çocukluk dönemine uygun kısa vadeli destekler. Arthur
Schopenhauer
 Yalnızlık özgürlüktür. İnsan yalnız olabildiği sürece bütünüyle kendisi olur. Yalnızlığı
sevmeyen, özgürlüğü de sevmez: Çünkü insan ancak yalnız olduğunda özgürdür.    Arthur
Schopenhauer
 Dünyadaki her şey: delilik ve bilgelik, zenginlik ve yoksulluk, sevinç ve acı; bunların hepsi
boştur, hiçtir. İnsan ölüp gider ve ardında hiçbir şey kalmaz. Ve bu saçmadır.    Arthur
Schopenhauer
 En değersiz gurur, milli gururdur. Dünyada gurur duyabilecek hiçbir şeyi olmayan her
zavallı aptal gurur duyabilmek için son çare olarak ait olduğu ülkesi ile gurur duyar.   
Arthur Schopenhauer
 İnsanlar, çıkarları değiştiğinde zihniyetlerini ve davranışlarını çabucak değiştirirler;
niyetleri öyle dar bir sürede değişir ki, buna itiraz etmemek için daha dar görüşlü olmak
gerekir. Arthur Schopenhauer
 Sıradan insan; görkemi ve mutluluğu, düğünlerde, partilerde ve balolarda aramaya
meraklıdır. Oysa kendine yeten akıllı birisi, gerçek görkemi dört duvar arasında tek başına
bulur.. Arthur Schopenhauer
 Dinler ateşböcekleri gibidir: parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tüm
dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada
yaşayabilirler ancak. Arthur Schopenhauer
 Dinin üstünlüğünün kaynağı; doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma,
dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görünmelerini sağlama şeklindeki paha
biçilmez ayrıcalıktır. Arthur Schopenhauer
 İnsanın içindekini dışındakine feda etmesi; dinginliğini, boş vaktini ve bağımsızlığını
kısmen ya da tamamen makam, şöhret, unvan ve ihtişam için kurban etmesi, muazzam
bir budalalık örneğidir. Arthur Schopenhauer
 Saatler ne kadar hoşça geçirilirse o kadar çabuk tükenir, ne kadar acıyla geçirilirse o
ölçüde uzadıkça uzar, geçmek bilmez. Benzer şekilde eğlendiğimizde değil, sıkıldıgımızda
zamanın farkına varırız.    Arthur Schopenhauer
 Dünyadan sağ salim geçebilmek için, beraberinde büyük bir özen ve hoşgörü yedeği
bulundurmak yararlı olur. Birincisi sayesinde zararlardan ve yitimden, ikincisi sayesinde
de tartışma ve kavgadan korunulur. Arthur Schopenhauer
 Aslında bu dünya sevgi dolu bir yaratıcının değil; varlıklara, ıstırap çektiklerini görmek için
can veren şeytanın eseriydi. Bütün gördüklerim bu düşünceye işaret ediyordu; sonunda
bunun doğru olduğuna inandım.    Arthur Schopenhauer
 Bir deha, esas itibariyle bu dünyada yalnız yaşar, yaşamalıdır da. O, bu dünyada kendisine
benzeyen birisine rast gelemeyecek kadar nadir bulunur ve geri kalanlardan, onları dost
edinemeyecek kadar farklı olan birisidir..    Arthur Schopenhauer
 Dinler, ateşböceklerine benzer; parlayabilmeleri için karanlığa ihtiyaç duyarlar. Herhangi
bir dinin ortaya çıkabilmesi için belli bir cahillik seviyesinin olması yeterlidir; dinin,
varlığını sürdürmesine tek başına yetebilecek öğedir bu.    Arthur Schopenhauer
 Bir bilgi dalı olarak felsefe, neye inanmamız gerektiği veya neye inanabileceğimiz ile zerre
kadar ilgili değildir; onun tek ilgilendiği şey, ne bilebileceğimizdir. Arthur Schopenhauer
İnsanın bu dünyada yalnızlık ve bayağılıktan birini seçmekten başka şansı yoktur.    Arthur
Schopenhauer
 Dünyanın hiçbir yerinde alınacak çok şey yoktur. Acı ve yoksunluk dünyayı doldurur ve
onlar geçip gittiğinde de dört bir yanda can sıkıntısı beklemektedir. Dünyada egemen olan
kötülüktür ve budalalık da büyük söz sahibidir. Yazgı acımasızdır ve insanlar zavallıdır. Bu
yapıdaki bir dünyada, kendinde çok şeye sahip olan birisi, aralık ayının karlı buzlu bir
gecesindeki aydınlık, sıcak, neşeli bir Noel sofrasına benzer. Arthur Schopenhauer
 Felsefe yapmanın ilk iki koşulu şunlardır: birincisi, aklınızı kurcalayan her soruyu dile
getirme cesareti göstermek; ikincisi, herkesce doğal kabul edilen şeyleri tekrar gözünüzün
önüne getirmek ve onlara sorun muamelesi etmek ve nihayetinde, felsefe yapabilmek
için, avare olmalıdır tin: bir hedefin peşinden koşuyor ve istem tarafından yönlendiriliyor
olmamalı; hiçbir şey onun dikkatini dağıtmamalı. Kendisini öğrenmeye vermeli. Arthur
Schopenhauer
 Genel anlamda konuşursak din, eğitimin, yani düşünme yetisini geliştiren eğitimin bir
chef d'oeuvre'sidir.Dini telkine büyük bir ciddiyet ortamı içinde, sürekli tekrarla altı
yaşından önce başlanmadığı takdirde, bunun, bütün insanların kafasına kalıcı bir şekilde
yerleştirilemeyeceğini düşünmek saçma değil, aksine aşikârdır. Hayvanlarda olduğu gibi
insanların eğitiminde de, ancak çok küçük yaşta yapıldığında kesin bir başarı elde edilir.
Arthur Schopenhauer
 Felsefe yüksek bir dağ yoludur.. İşsiz bir yoldur ve yukarı çıktıkça daha da işsızlaşır. Bu yolu
her kim izlerse hiç korkmamalı, her şeyi geride bırakmalı ve kış karında güvenle
ilerlemelidir.. Kısa süre içinde altındaki dünyayı görür; kumsalları ve bataklıkları gözünün
önünden kaybolur, düzgün olmayan noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık kulağına ulaşmaz.
Ve yuvarlaklığını da görür. Kendisi her zaman saf ve serin dağ havasındadır ve güneşi
görür, oysa aşağıdaki herkes gecenin karanlığıyla kuşatılmıştır. Arthur Schopenhauer
 Şu dünyayı tanrı yarattıysa, onun yerinde olmak istemem doğrusu. Çünkü, dünyanın
sefaleti yüreğimi parçalar.yaratıcı bir can düşünülürse, yarattığı şeyi göstererek ona şöyle
bağırmak hakkımızdır: "bunca mutsuzluğu ve bu üzüntüyü ortaya çıkarmak uğruna,
hiçliğin sessizliğini ve kıpırdamazlığını bozmaya nasıl kalkıştın? Arthur Schopenhauer
Sıradan insan hayatının mutluluğunu kendi dışındaki şeylere, mala mülke, şana şöhrete,
kadın ve çocuklara, dostlara, cemiyete ve benzerine bağlar, dolayısıyla bunları kaybettiği,
yahut hayal kırıklığına uğratıcı bulduğu zaman, mutluluğunun temeli çöker. Arthur
Schopenhauer

You might also like