Professional Documents
Culture Documents
^
yoksa öl ü ml ü ilkeyi tanrısal ilkeden farkl ı bir yere
koydular. Bu amaçla kafa ve göğü s arasında bir sını r
belirlediler. İkisini ayırt etmek için boynu koydular.
Öl ü ml ü ruh göğüs kısm ı nda kald ı, ruhun bir kısm ı
öz ü itibariyle daha iyiyken di ğer kısm ı da daha kö-
t ü yd ü. Bu nedenle göğüs boşlu ğu denilen kısm ı ka-
70 d ı nlar ve erkekler nasıl ayrılıyorsa aynı şekilde ay ır-
d ılar ve araya da deriyi yerleştirdiler. Derinin işlevi
bir bölme olu şturmaktı. Ruhtaki cesur, savaşa istekli,
zafer peşinden koşan kısm ı kafaya yakı n bir yere
koydular. Bu kısı m deri ve boyun arasmdayd ı. Da-
marların birleştikleri ve her yerde kuvvetli olarak
dolaşan kamn da kayna ğı olan kalp nöbet tutulan bir
noktada yer alır. Çü nk ü amacı i çeriden ya da d ışarı-
dan kaynaklanan bir köt ü l ü kle karşılaşı ld ığı zaman
akılla beraber kızarsa, duyu organlar ının aklın iste-
ğiyle korkutulması, t ü m damarlardan ince geçitler-
den alınabilmesi, bu sayede her şeye tam anlamı yla
boyun eğ mesi ve en asil kısm ın hepsine birden emir
verebilmesiydi. Öte yandan tanrılar kalbin bü y ü k bir
tehlikeyle karşılaştı klarında hızla çarpt ığın ı ve bu za-
rar g örm üş kısı mların ateşten kaynakland ığım fark
ettikleri zaman ona yard ı mcı olmak istediler. Bu ne-
denle de kalbin ü zerine ciğer dokusunu koydular.
Ciğer ilk zamanlarda yumu şak ve kansızd ı. Yine ha-
vayla emilen şeyleri içine alabilmesi için adeta bir
sü nger gibi üst ü delik delikti. Böylece kalbi soğ utur
ve ona s ü k ûnet sa ğlayabilirdi. Bu nedenle tanrılar
nefes borusunun kanlarını ciğerlerden geçirdiler ve
ciğeri de kalbin etraf ı na adeta bir yast ık gibi yerleş-
tirdiler. Kızgınlık kalbin son noktası na geldiğ inde,
kalbin kendisine karşı duramayan bir nesneye çarpı p
soğ uması nın nedeni de budur. Bu sayede kalp daha
az yorulur ve kı zgı nlı kla beraber akla daha uygun bir
88
ft>» Timaios
L
Platon
L
Platon «y