You are on page 1of 2

Pendik Temenyesinde Saklı Tarih

İstanbul Pendik’in doğusunda bulunan Pendik Temenyesi veya diğer adıyla Pendik Höyük,tarihin
sayfalarından izler taşıyor.Neolitik yerleşimlerin bulunduğu düşünülen temenyenin hikayesi pek
bilinmese de ,kazıların başından itibaren buluntular ışığında değeri gün geçtikçe artmış.Pendik’in
tarihinden daha yaşlı olan temenye,280 metre boyunda oval ve yükseltili bir yapıya sahip.Yapılan
kazılarla ortaya çıkan yaşam alanıyla,Neolitik çağ insanının ev gereçleri ve hayatı,Pendik
Temenyesi ile günümüze taşınıyor.

Kazılardan çıkan tarih

1961 yılında ortaya çıkmasıyla insanların ilgisini çekmesiyle kazı çalışmalarının başlaması bir
olur.Bunun sonucunda Türk Tarih Kurumu görevlileri alana gelerek incelemeler gerçekleştirir.Bu
esrarengiz yapı gün yüzüne çıkmak için yüzyıllardır toprak altında beklemektedir.Türk Tarih
Kurumu adına bölgeye gelen Şevket Aziz Kansu,aynı yıl 4 küçük sondajdan oluşan çalışmalara
gerçekleştirir.Kazı çalışmalarının ardında saklı olan tarih keşfedilirken,o dönem yapılan demiryolu
kazılarıyla birlikte alanın büyük bir kısmı tahrip edilir.Yok olan yapıdan kalanları kurtarmak adına
yetkili kişiler tarafından hemen acil bir kurtarma kazısı ekibi toplarlanır.Amaç, geçmişe mercek
tutması muhtemel bu yapıyı olabildiğince kurtararak tarihe kazandırmaktır.Kültür Bakanlığı Eski
Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile harekete geçen Edibe Uzunoğlu ve İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Prehistorya Kürsüsü ekibi ,yapıya intikal ederek incelemelere başlar.Kazıda
tarihin arka kapısı aralanmış,tam anlamıyla “kapı” “taban” “tavan” gibi kulübeye ait olduğu
düşünülen parçalar keşfedilmişti.Yapı açısından oval ve dairesel çukurlara sahip olan Temenye’de
iri yassı taşlar,çakıllar ve benzeri taban malzemeleri bulumuştur.Ahşap zemin ve üzerinde uzanan
taban sıvası,yapının yerleşim alanı olabileceği fikrini ekiplere aşılamıştı.Kalın ağaç gövdeleri,bunun
bir çatı olduğuna işaret ediyordu.Kazıda bulunan iki kulüne altında kalmış iki yetişkin gömü
bulunduğunda,burada tarihte yaşayan insanların olduğu kesinleşmişti.

Pendik Temenyesi gibi bir çok höyükte buluntular elde edilmiş ve buradakilerle
karşılaştırılmıştı.Fikirtepe Höyüğündeki kazı çalışmalarından elde edilenlere kıyasla Pendik
Temenyesinden pek çok kemik ve boynuz alet çıkmıştı.Buluntular arasında aynı zamanda yontma
taş aletle,çakmak taşı,obsidyenler ve daha fazlası da bulunmuştur.Epipaleolitik (ara taş çağı)
buluntuları da yine buradan çıkartılmıştır.

Pendik Höyüğü(Temenyesi), Kuzey Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak Neolitik Çağdan
alet ve gereçlere ev sahipliği yapmıştır.Temenyede yapılan çeşitli kazılarda desenli
kadehler,küpler,testi ve benzeri saklama kapları,balıkçılığa işaret eden iğne,olta,kemikten üretilme
kaşık,spatula gibi ev gereçkleri çıkmıştır.Yine höyükte bulunan heykelcikte Anadolu ve Balkan
desenleri taşıyan kadın figürü,hayvan heykeli parçaları ve mühür taşları da bulunmuştur.

Bizans İmparatorluğu,“Kasilaos” ve Saint Jean Babtist

Temenyede yapılan kazılarda ortaya çıkan bulgularla Temenye’nin Pendik’ten daha eski tarihli bir
yapı olduğu ortaya çıkmıştır.Bu bilgiler aracılığıyla,Temenyenin Bizans döneminde Kasilaos adıyla
anıldığı da öğrenilmiştir.Aynı zamanda bu alanda ,Hz.Yahya Kilisesi diğer adıyla Saint Jean Babtist
Kilisesi ve Ayios İoanis Prodromos Ayazması mezarlıkları da bir dönem bulunmuştur.Yunan ve
Rum kültüründen izler barındıran yapı parçaları ve mezarlıklar da yine burada yer almıştır.

Kaynaklar : TAY-Yerleşme Ayrıntıları Künyesi

You might also like