You are on page 1of 1

Sevgili;

Ki onun gözleri; sürme diye simsiyah bir “hatt”ı çekmiştir üzerine. Ve insani alevlerin kucağına
salıveren gözlerinin karası da yokluk denizinden baksa bir şey değildir üstelik! Yalnızca bir an
için gözlerine değen herkesi, sonsuz bir boşluğa doğru hiç bitmeyecek bir yolculuğa çıkaran bir
kara delikten ibarettir yani… Onun gözleri…

Ki zülüfleri onun; küfürdür. Ayin on dördü gibi parıldayan imana düşer… Her biri bir sivri
kanca, aşk denizinde nice gönülleri –ne öldürür, ne yaşatır- kendine esir eder. Onun zülüfleri…

Küfr ü zülfün salalı rahneler imanımıza


Kâfir ağlar bizim ahvâl-i perîşânımıza

O iman ki yüzüdür onun, her sabah, her aksam Güneş’i ve Ay’ı kapısında köle, evinin etrafında
pervane eden… Onun yüzü…

Ve dudağı, ki hattın en güzeliyle süslenmiş Kevser kaynağıdır onun, hasret çölünde tek damlası
için bin kez ölünse her an bin kez daha diriltir…

Sevgili…

Aah! Sevgili…

You might also like