You are on page 1of 12

Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.

com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

Shabbatay Zevi ve Sabbataist Hareket - Akademya Dergisi

H.A.

Denebilir ki, bu konu artık kabak tadı verdi, yazıldı, çizildi ve hattâ bıktırdı. Haklı olabilirsiniz fakat bana göre
Shabbataizm ideolojisinin ve Shabbataist hareketin önemi abartılacak derecede… O kadar ki, Dünya’nın
hemen bütün Kabbalistler’i ve Talmud uzmanları, gerek konuşmalarında, gerek eserlerinde gerekse de
makâlelerinde Shabbataizm’in dalyanına mutlaka takılır ve kolay kolay da kurtulamazlar. Shabbataizm’i
dogru temelde çözümleyen, birçok bilinmezi de kavrayabilecektir. Burada Shabbataizm’i enine boyuna ele
alarak Müslüman halkımızın ufkunu biraz daha genişletmeye çalışacagız.

Shabbataist hareket, (Süleyman) Mâbed’in yıkılışından ve Bar Kokhba isyânından [yahudi tarihinin en büyük
direniş hareketi olarak kabul edilen bu gerilla hareketi Roma karşısında yenilgiyle sonuçlanmış ve bu yenilgi
yahudilerin yaklaşık 2000 yıl boyunca anavatanlarından tard edilip dagılmalarına yol açmıştır] sonra yahudi
‘Mesihlik’ tarihinin en önemli ve en geniş hareketidir ve hem Yahudi, hem Hristiyan ve hattâ İslâm âleminde
çok önemli ve sarsıcı etkiler bırakmıştır. Böylesi mühim bir hareketi derinlemesine ele almamak İBDA
baglıları için bir eksiklik olur.

Bu hareketin bu denli yaygınlaşmasının ardındaki etkenler muhtelif olmakla birlikte, özellikle sűrgűnde
(Diaspora) yaşayan yahudilerin, gerek siyâsî gerekse de mânevî bir tahlis (Lîtrosis-Redemption-Kurtuluş-
Halas) arayışı ki bu, yahudi gelenegiyle ilgili bir durumdur.

Bu arayış yahudilik fikriyatında büyük bir etkiye sahibtir. Bu nedenle, Mesihlik hareketleri-faaliyetleri bu
mümbit alanda (zihinlerde) büyük ölçüde yeşerme fırsatı bulmuştur.

Şűbhesizdir ki, 1665 yılında ortaya çıkan bu harekete soluk veren hususî nedenler ve şartlar da mevcuttur.

1648 yılında, Polonya ve Rusya’da yaşanan anti-semit (yahudi karşıtı) hareket dalgası Aşkenaz yahudileri
derinden etkiledi ve ciddi altüstoluşların yaşanmasına yol açtı. 1655’teki Rusya-İsveç harbi sırasında da

1 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

yahudiler’e karşı büyük bir saldırı süreci yaşandı. Özellikle Polonya ve Rusya yahudileri bu dönemde bir
‘Mesih’ arayışına girdiler.

Sabbataist hareketin ortaya çıkış ve yaygınlaşmasında temel ve baglayıcı faktör dinî tabiatlıdır ve 16. Yy’da
Safed’den mütevellit bir ruhî yenilenme vetiresi, yahudiligin dinî dünyalarında derin bir metamorfoza
(başkalaşım) baglıdır. Bu belirleyici (kritik) dönemeçte, yahudi hayatında Kabbala ileriye dönük ve baglayıcı
bir rol űstlendi. Safed’de ortaya çıkan yeni Kabbala, Mesih fikrini ön plana çıkarıyordu. Mesihlik fikri dinamik
ve yeni bir unsur olarak, tümleyici bir konumda yahudi mistisizmine giriş yapıyorlardı. Lurianik Kabbala’da
ibâdet uygulamalarıyla ve dualarla Mesihlik söylemi arasında kurulan ilişki nisbeten daha dardır.

Yahudi itikâdında, Yardılış’ın ilk ânından beri Mevcudat sürgündedir ve yerli yerinde olmayan eşyâyı hakikî
yerine koymak (iâde etmek) yahudiligin misyonudur. Öyle ki, Tarih ve Kader Kâinat’ın vahdetini temsil
ederler. Uluhiyyet’in kıvılcımları her tarafa dagılmıştır, aynı ‘İlk Âdem’in (Adam Qadmon: Âdemler Âdem’i)
ruhunun her yana yayılması gibi. Fakat, bunlar ‘Kötülüğün Kudreti’ olan Kelippah tarfından hapsedilmişlerdir
ve özgürleştirilmelidirler. Bu kurtuluşher defâsında, nihaî bir eylemle noktalanamamış ama uzun vâdede
ardışık eylemlerle gerçekleşecektir.

Kabbalistler’in “Tikkun” (Düzenleme, yenileme-restorasyon) dedikleri şey aynı zamanda “Âheng”i yakalama
süreci olarak da kabul edilir. Âheng, yahudiligin temel degeridir. Mesih tarafından ilân edilecek olan kurtuluş
hâli nihaî dömin işâretidir. Ulus efsânesi, siyâsî hürriyet gibi seküler kavramlar, kozmik bir dille ve örüntüyle
bu şekilde ifâde edilir [Burada, mevcut İsrail toprakları degil, vâdedilen-promised Eretz (Büyük) İzrael
kastedilmektedir]. Bunun kökleri de, Kâinat’ın Sırları’nda saklıdır. Bu baglamda, Mesih fikrinin geleneksel
siyâsî ve millî muhtevâsı ile yeni ruhî ve mistik açılım arasında ortaya çıkabilecek çelişki ve çatışma
da önlenmiş olmaktadır. Kabbalist ilâhiyat konusunda hassas olan yahudiler-ki, çoğunluğu oluştururlar-
faaliyetlerini “Tikkun Âlemi”nin (paradigmasının) gelişi dogrultusunda teksif ediyorlar, buna baglı olarak çok
disiplinli bir hayat sürüyorlardı [Kabbalistler’de zikir ileri derecede önemlidir].

Bu Mesihçilik, her zaman, uzak bir gelecegi hedefleyen mücerret bir umut degildi. Lurianist anlayışta Yahudi
tarihinin kesinkes bir hakikati olan, Kurtuluş’un süreklilik arzettigi fikri hâkimdi. Yeni anlayışa göre ise, nihaî
evre gelip çatmıştı. Sabbataizm, Yemen ve Pers ülkesinden başka, Batı Anadolu’da (İzmir, Bursa, Edirne,
İstanbul), Kuzey Afrika’da, Balkanlar’da, İtalya’da ve Dogu Avrupa’da (Polonya, Litvanya, Romanya) devâsa
bir hareket alanı bulurken, Lurianizm’in ön açıcılıgı inkâr edemez. Ancak, onun altında kalmayıp bilakis
gelişir. Amsterdam, Livorno ve Selânik gibi, yahudiler’in nisbeten rahat (daha hür) oldukları yerlerde hızla
yükselip kök saldı.

Bu ideolojinin merkezinde bulunan şahsın hayatı da ilginçliklerle doludur. Yahudi tarihinde mühim rolleri
olan bütün şahıslardan daha ayrıntılı bir biyografiye sahiptir. Şabbatay Zevi, 9 Av 1626 tarihinde [Av (Ab) ayı
Yahudi takviminde, Temmuz’la Ağustos arasına denk gelen bir ay olup. 9 Ab (Tişa b’Ab) Mâbed’in yıkılış
tarihi ve Mesih’in gelecegine inanılan tarihi ifâde eder]. Babası Mordehay Zevi, Mora (Moria-Peloponisos)
yarımadasından Patra veya Pirgos kökenlidir. İspanya göçmeni (Sefarad) yahudilerden olan
Mordehay’ın lâkabı Karamenteş’tir. Gençliginde İzmir’e yerleşen Mordehay önceleri Kümes hayvanları
ticâreti yapar, bilâhare Hollandalı ve İngiliz büyük tüccarların acentalıgını üstlenir. Zevi, Zvi veyi Sevi
İbrânîce ‘Geyik’ anlamına geliyor. Bu ismin Bask çingeneleri arasında yaygın oluşunun sebebi meçhuldür.
Sevi ailesi İzmir’in en zengin ailelerinden biridir. Şabbatay’ın kardeşleri Êliyah ve Yasef de büyük tüccarlardır.
Şabbatay egitimini Isaac de Alba’dan daha sonra da İzmir’in ünlü rabbilerinden Yasef Escapa’dan alır, 18
yaşında haham olur.

Çok derin bir Talmud ve Kabbalah bilgisi olan Şabbatay Zevi’nin yanında diğer hahamlar ve âlimler silik birer

2 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

figür olarak kalırlar. Bazı kaynaklara göre 15 yaşından itibâren münzevî bir hayata başlar ve hocalarının
telkinlerini reddeder. Bu dönemde Sefer ha-Kanah, Sefer ha-Pel’iah ve Zohar gibi temel kaynaklar üzerinde
yogunlaşır. Zaman içinde bazı mevzuların yanlış tefsir edildigini iddia ederek bu konularda içtihadlarda
bulunur. Bu tutumları yahudi âlimleri ‘Ma’asim Zarim’ (Garip-çelişik eylemler) olarak değerlendirildi. Zevi,
Allah’ın ‘Tetragram’ (Y-H-W-H) ismini sürekli zikir hâline getirdi ve yine gelenekçi çevrelerin büyük tepkisini
aldı zira bu zikir Rabbinik Kanunlar tarafından yasaklanmıştır. [Özellikle günümüz Sabbatologları onun
keskin bir siklotimi eski adıyla Psikoz-Manyak Depressif (PMD) hastası olarak degerlendirmektedirler. Yani
agırlıklı olarak depresyon ve bu depresyon süreçlerinin arasında manik çıkışlarla karakterize bir klinik tablo.
Sabbataizm ideologları ise bunun ladinî bir degerlendirme olarak derinlikli olmadıgını, bahsi geçen evrelerin
bir ‘cezbe’ hâli oldugunu ve bu hâlin ‘mani’ olarak izah edilemeyecegini söylerler. İllumination-Aydınlanma
olarak da adlandırılan bu hâl daha sonraları ‘Illuminati-Aydınlananlar’ isimli Masonik organizasyonu da isim
teşkil edecektir]

Zevi’nin ilk olarak ‘Mesihligini’ dile getirmesi 1648 yılına rastlar fakat bu pek etkili olmaz. 1645-50 yılları 2
kere evlendi ve boşandı. Bu dönemde çevresindekilere “İmân’ının Allah’ından ve “Allah’ın Sırları”ından
bahsetmeye başladı. Yine Sefer Sefirot (10 sayı, ilke) arasında özellikle ‘Tiferet’in (Allah’ın Güzelliği) çok
önemli oldugunu belirtiyordu. Ama, en önemlisi konuşmalarında sürekli vurgu yaptıgı ve üzerinde durdugu
‘Elohei Yizrael’ (İsarail’in İlâhı) mefhumunu mistik bir işâret olarak kullanmasıydı. Bu konuşmaların
neticesinde İzmir’den tardedildi.

Zevi’nin bundan sonraki (1654’ten sonra) hayatı Selânik’le Edirne arasında geçti ve hatırı sayılır bir cemaat
gücüne ulaşır. 1658’de İstanbul’a geldi ve burada 9 ay kadar kaldı. Orada ünlü Kabbalist David Habillo ile
dost oldu ve Kabbala üzerine yogun degerlendirmeler yaptılar. Bu vetirede Zevi yavaş yavaş Yahudi itikadını
zorlamaya başlar ve ‘cezbe’ hâllerinden birinde şöyle der: “Yasaklanmış olana izin verdim“. Bu, Yahudi
akaidi açısından apaçık bir küfür (Vlasfimîa-Blasphème) ve şirkti. İstanbul’dan da tardedildi, tekrar İzmir’e
geldi ve orada 1662 yılına kadar kaldı. 1662’de Rodos ve Kahire üzerinden Kudüs’e gitti. 1663’te-bir iddiaya
göre bazı Rabbiler’in tavsiyesiyle-Mısır’a (Kahire’ye) gitti ve 1665 Nisan’ına kadar burada Mısır Musevî
Cemaati lideri Rafael Yasef Çelebi’nin yanında kaldı. Çelebi, Zevi’ye ciddi bir destek verdi ve bu destek
önemliydi. 31 Mart 1664’te, Polonya kökenli bir İtalyan Aşkenaz yahudisi olan Sarah’la evlendi.

Gazze’den gelen bir haber Sabbataist hareketin reel başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Gelen haberler yanlış
olarak Gazze’de yeni bir Mesih’in ortaya çıktıgı yönündeydi ve bu Mesih her isteyene ruhunun ihtiyacı olan
özgün şekli (Protomorfos-Tikkun şekli) veriyordu. Gazzeli Nathan’ın kudreti üzerine üretilen binbir rivâyet
dalga dalga yayıldıkça Zevi’nin sıkıntısı arttı ve nihâyet Gazze’ye dogru yola çıktı. 1665 Nisan’ının ortalarında
Gazze’ye ulaştı. Gariptir, Nathan 1665 Şubat’ında istiâreye yatmış ve Zevi’nin ‘Mesih’ oldugunu görmüştü. Bu
nedenle, Zevi’yle Nathan’ın karşılaşması, “Hz. İsa ile Hz. Yahya’nın karşılaşmasına” benzetildi. Zevi ve
Nathan, Kudüs ve Hebron’a gittiler ve ‘Yeni Paradigma’yı tartıştılar.

Gazze’ye geri döndüler ve bir iddiaya göre, Şavu’ot kutlamaları idrâk ettikleri sırada Nathan ‘cezbe’ye girdi
(trans’a geçti) ve orada bulunan cemaate [Şavu’ot (Pendikostôs-50. Yıl, 50’de bir mânâsına), erken yaz
kutlamalarıdır. Tarihî mânâda, Allah’ın 10 Emir’i Şavu’ot Günü’nde Sina dagında Hz. Musa’ya verdigine
inanılır. Mânevî anlamda, Mısır’dan kurtuluşun ancak Torah’ın Sina’da ‘Zuhur’uyla (Apokalipsis-Revelation-
Meydana çıkma, ortaya çıkma, örtünün kalkması) hitam bulacagı kabul edilir. Ziraî mânâda, son hububat
hasadını ve ilk meyvelerin ortaya çıkışını ifâde etmektedir]. Zevi’nin ‘Arş Ricâli’ndeki yerini açıkladı. Bir diger
iddiaya göre ise, Nathan, Abraham le Hassid’e atfedilen gizli bir metin elde etti. Burada Hassid, Zevi’yi
‘İzrael’in Kurtarıcısı’ ilân ediyordu. 17 Sivan (Mayıs-Haziran arasına denk gelen bir ay, 31 Mayıs 1665’te) günü

3 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

Gazze’de, cemaatinin önünde-ki, aralarında rabbi Yakob Najara da vardı-‘Mesihlik’ini güçlü bir biçimde
dile getirdi. (Yakob Najara’nın babası ünlü şair İzrael Najara’dır). Daha sonraları’nin Zevi, şakirdleriyle
beraber Lübnan Dagları’nda bir süre inzivaya çekildigi rivâyet edilir.

Bu gelişmelerden sonra Zevi’nin nâmı başta Filistin olmak üzere bütün Ortadogu’da yürümeye başladı. Bu,
bazı mühim isimleri Zevi’ye karşı muhalefet bayragı açmasına yol açtı, bunların arasında Abraham Amigo,
Yakob Hagiz (Nathan’ın mürşidi), Samuel Garmizon, ünlü Kabbalist Yakob Zemah ve David ben Ârî de vardı.
Gelenek geregi Zevi’nin Kudüs’ü 7 kere tavaf etmesi gerekiyordu ve o da bunu yaptı.

Zevi, Nathan’a artık büyük kitlelerin kalblerini fethetme zamanının geldigini ve örgütleme aşamasına
gelindigini belirtti. Bu ifâdeler Sabbataizm’in örgütlü yayılma vetiresinin başlangıcına işâret eder. Dünyanın
her tarafından insanlar ‘Mesih’in yanına akmaya başladılar. Aynı dönemde Zevi-Nathan ikilisi şok bir fetvayla
17 Temmuz orucunun iptâl edildigini açıkladılar fakat kitlelerde kaydadeger bir tepki olmadı bilakis bunu
‘Mesihlik’ misyonuyla izah ettiler. Zevi’nin ismi bazı ilâhilere (psalmôs-psalme) girdi. Bütün bu gelişmeler
Diaspora’ya misliyle ulaştı. Mektuplarda, kayıp 12 İsrail kabilesinin ortaya çıktıgından ve mucizeler gösteren
bir “Allah Adamı”nı tâkib ettiklerinden bahsediliyordu. Bazı mektuplarda, Zevi’nin Mekke’yi fethetmek üzere
oldugu ve İslâm’a karşı yahudiligin zafer kazandıgı yazıldı. Bir diger mektupta, 12 kabilenin Sahra çölünde
buluştuğunu ve buradan Vâdedilmiş Topraklar’ı (Arz-ı Mev’ud) kurtarmak için harekete geçeceginden, bir
başkasında ise Pers ülkesinde büyük bir hareketin başladıgından sözediliyordu. Nathan, Rafael’e gönderdigi
mektupta, Zevi’nin ‘En Büyük Balıkçı’yı (Hz. İsa’yı kastediyor) dogrulama kudreti oldugunu, bu dünyanın en
dogru insanı oldugunu, dünyayı büyük felâketlerle cezalandırabilecegini, onun şiddete başvurmaksızın
Osmanlı sultanının tacını alıp sultanı hizmetkâr yapacagını, 4-5 yıl içinde Sambatyon nehrine geri dönüp
kayıp kabileleri kurtaracagını ve Hz. Musa’nın 13 yaşındaki kızı Rebecca ile evlenecegini belirtir ve Zevi’den
menkul bazı duaları ekler. Bu mektubun bir nüshâsı da Avrupa’ya gönderilir ve Mesih’in 1665 yılının sonunda
gelecegi propagandası da güçlü bir biçimde yayılır.

Zevi’nin isminin bizzat zikredildigi ilk metinler Avrupa’ya 1665 yılının Ekim ayında ulaşır. 2 ay içinde daha
detaylı ve efsânevî metinler İtalya’yı, Polonya’yı, Hollanda’yı ve Rusya’yı sarsmaya başlar. Zevi, 20 Temmuz
1665-12 Agustos 1665 tarihleri arasında Halep’te kaldı ve bazı Yahudi liderleriyle görüştü, oradan İzmir’e geçti
ve kardeşi Êliyah’ın yanına gitti. Eylül’de Halep’te Zevi lehinde büyük nümâyişler meydana geldi. Göstericiler
arasında her zümreden insana rastlanması devleti de endişelendiriyordu. Hele, Kudüs’ün en karizmatik
rabbilerinin başında gelen Moiz Galante’nin de Halep’e kadar gelip Zevi lehinde tavır alması devlet
açısından çok mânidârdı zira Galante devlete yakın duran biriydi.

Zevi’nin İzmir’e gelişiyle beraber burada da ortam ısındı. Yalnızca yahudiler degil, İngilizler, Hollandalılar ve
İtalyanlar da Sabbataist harekete destek verdiler. Zevi sabah dualarını kitleyle birlikte yapıyordu ve sesinin
güzelligi ve müzikalitesi insanları derinden etkiliyordu. Duadan sonra fakirlere sadaka dagıtıyor, gece 12’de
denize giriyor ve bunu insanlara tavsiye ediyor ve kitleyle birlikte deniz duası yapıyordu. Moiz Galante ve
Daniel Pinto da İzmir’e gelip Zevi’ye destek verdiler. Hanukah haftasında (25 Kislev’de başlar. Kislev Kasım’la
Aralık arasına denk düşen bir aydır) gerçekleşen bu ziyârette, Zevi çok tartışmalı fetvalar verdi. Meselâ,
yasaklanmış olmasına ragmen ‘Yaglı’ gıdalar yedi ve bunu halka önerdi. ‘Mü’min Çoğunluk’la (Sabbataistler),
‘Sapkın Azınlık’ (diger yahudiler) arasında kapanmaz bir uçurum oluştu öyle ki, ‘Ma’aminim’ (Mü’minler) ve
‘Koferim’ (Kâfirler) kavramları tamâmen Zevi taraftarları ve karşıtlarını ifâde etmeye başladı. Zevi baglıları
hiçbir ilâhiyat rezervi koymuyorlardı, ona vahy geldigi konusunda en ufak bir şübheleri yoktu. Başlarını
Hayyan Pena’nın çektigi Zevi karşıtı yahudiler’in oturdugu Portekiz mahallesi Zevi taraftarları tarafından
defalarca basıldı ve yagmalandı. Zevi bunları, Tevrat’ta zikredilen kirli ve sadık olmayan hayvanlarla kıyasladı.

4 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

Zevi, Yusufoglu Mesih’in (İsa Mesih’in), Davud]un oglunun gelişinden sonra olacagını, Davud’un oglunun
Abraham Zalman oldugunu ve Zalman’ın 1648’deki Rusya’daki olaylar sırasında şehid düştüğünü ve onu
müteâkiben ‘Mesih’in geldigini söyledi. Söylevlerini yahudi halk şarkılarıyla da süsleyen Zevi, Kabbala
ebcedine göre 15 Sivan 5426 (18 Haziran 1666) tarihinin Kurtuluş Günü oldugunu açıkladı. Söylevlerinde
kadınlara da sıklıkla yer veren Zevi, “Hepiniz Havva’nın kötülüğünden arınacaksınız” mesajını
veriyordu. Kitle artık bilinçli ve örgütlüydü ve istikâmet İstanbul’du. Tam bu sırada garip bir fetvayla 10 Tevet
(28 Aralık) orucunu yasakladı. Bu fetvaya şiddetle karşı çıkan ünlü Kabbalist rabbi Salomon Algazi, kitlenin
yogun tepkisi karşısında İzmir’i terkedip Manisa’ya kaçtı. Yine bir diger rabbi Aaron Lapapa da İzmir’i
terketti. Bilâhare, Osmanlı sultanının ismi, çok ince bir yöntemle (oyun) resmî mektuplardan ve vaazlardan
çıkarıldı. Bunun yerine-devleti huylandırmama bâbında-‘Amirah’ kavramı kullanılmaya başlandı. ‘Amirah’
kelimes’ ‘Emir’ anlamını taşımasına ragmen asıl olarak, “Adonaynu Malkenu Yarum Hodo” cümlesinin
baş harflerinden oluşan bir yapma kelimeydi ve cümle, “Efendimiz ve Melikimiz O’nun Yer’deki
hazretleridir” anlamını taşıyordu yani sultanla, emirle hiçbir ilgisi olmayan bilakis ‘Efendi-kral’ olarak
Zevi’yi tanıyordu. Amir; Alef-Mem-Yod-Reş-Hes: 259, Mesih: Mem-Sameh-Yod-Hes: 118 (59×2), Mehdi;
Mem-Heh-Daled-Yod: 59.

Zevi yeni bir siyâsî manevrayla İzmir’de peygamber soyundan gelen 150 kişi bulundugunu, bunların arasında
kendi eşi ve muhaliflerinden birinin kızının da oldugunu iddia etti ve muhaliflerinin agzına bir parmak bal
çaldı. Bu çıkıştan sonra sayısız insan, rüyâlarında Zevi’yi ‘Bir tahtta oturur vaziyette’ gördüklerini söylediler.
Bu arada günlük okunan ilâhiler arasındaki 21 no.lu ilâhide Zevi’nin ismi de zikredilmeye başlandı.

İstanbul’a gelişinden önce Bursa’nın ünlü rabbilerinden Moiz Suriel, Zohar kitabında Zevi’nin gizemlerinin
yeraldıgını ve bunu ilham yoluyla kendisine ulaştıgını öne sürdü. Bu açıklamayla Zevi’nin karizması biraz
daha arttı. Bu olup bitenler İstanbul hükümetini huzursuz etti ve ziyâreti engellemeye çalıştı. Zevi karşıtları,
Hristiyanlar ve bazı Müslümanlar yollara dökülerek onu Şeytan’ın oglu ve ‘Büyük Zındık’ ilân ettiler. Buna
mukâbil Zevi taraftarları da İstanbul’a gelişinden evvel şehirde ortaya çıkan büyük bir sel felâketinin onun
mucizesi olarak degerlendirdi.

İstanbul hahambaşılığı ise Zevi’nin iddialarını reddeder ve onu bir “heretik” (sapkın) olarak ilân eder.
Sinagoglara girmesini yasaklar. Sevi’nin, bu karara cevabı çarpıcıdır, kendisini “Süleyman’ın ruhu,
Davud’un nesli Yasef’in oglu” ve “Şahlar şahı Süleyman” gibi sıfatlarla tanıtmaya başlar.

Dönemin sadrazamı Köprülüzâde (Kuprili) Fazıl Ahmet Paşa’nın talimatıyla Zevi, İstanbul’a girişinde
tutuklandı (6 Şubat 1666) ancak bu gelişme Zevi’nin ününü daha da arttırdı. Sabbataistler’in elinde bulunan
İstanbul ticâreti durma noktasına geldi. Zevi 9 Şubat tarihinde başkanlığını Köprülü’nün yaptığı
divana çıkarıldı. İlginç olan, bu döneme ait hiçbir Osmanlı arşiv belgesinin olmaması, sanki bu olay hiç
gerçekleşmemiş gibi. Yabancı kaynaklarda da çelişkiler var. Yalnız, ortak bir görüş olarak, Köprülü’nün
Zevi’nin karizmasından etkilendigi biliniyor. İstanbul’da kısa süreli bir tutuklulugun sonrasında önemli siyâsî
suçluların kaldıgı Gelibolu kalesine [Kumkale-Avidos beldesi] gönderildi. Nakil, Paskalya arefesi olan 19
Nisan’da gerçekleşti (Bu tarih, Zevi’nin istegiydi ve baglılarına bir mesajdı). Onun Gelibolu kalesine gelişiyle
birlikte, Şabbataistler arasında kalenin ismi ‘Migdal Oz’ (Mukavim Kale) olarak anılmaya başlandı.

Ancak bir sonuç alınamadı zira sayısız ziyâretçi Sevi’yi Kumkale’de ziyâret eder ve öte yandan Avrupa’nın ve
Ortadoğu’nun her yerinden resmî ya da gayrıresmî yollardan Osmanlı devletine onun serbest bırakılması
yönünde talepler gelmeye başladı. Osmanlı önce onu, ilmî yöntemlerle vazgeçirmeye çalıştı. Birçok Yahudi
ulemâ getirtilip Zevi’yle tartıştırıldı ve fikriyâtının yahudi inançlarına uymadığı anlatılmaya çalışıldı ancak
Zevi, bütün bu bilim adamlarını boşa düşürdü ve ünü daha da arttı. 17 Temmuz’u tâkib eden hafta içinde,

5 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

aralarında Polonya’nın rabbi otoritesi olan Rabbi David ha-Levi Lvovay’ın oglunun da bulundugu bir Rabbiler
heyeti Zevi’yi ziyâret etti. Zevi’nin karizması ve birikimi onları derinden etkiledi ve çogu onun üstünlügünü
kabul ettiler. Bu gelişmelerden sonra yahudi inancında 17 Temmuz orucu günü, “Zevi’nin ruhunun yeniden
doguş günü”, 9 Ab günü ise “Zevi’nin fizikî dogum günü” olarak kabul edildi. Herkes onun hapsedilmesinin
sembolik bir durum oldugunu düşünüyor ve Nathan’ın Kabbalistik bir tâbir olarak kullandıgı,
‘Ejderler üzerine bir eser” ifâdesine itibar ediyorlardı. Nathan bu degerlendirmesinde, Mesih’in ruhunun
yaradılış zamanından kendisinin bedenlenme (Ênanthropisis-Incarnation) dönemine kadarki dilim içindeki
‘Kötülüğün Kuvvetleri’ne (Kelippot) karşı verdigi savaştaki metafizik biyografisinin Şabbatay Zevi özelindeki
psikolojisini anlatıyordu yani Gelibolu, ‘bedenlenme’nin prova mahallerinden biriydi. Aynı dönemde
Yemen’de bu mevzuyu işleyen ‘Gei Hizzayon’ (Tefe’ül Vâdisi) isimli bir eser kaleme alındı.

Şabbataist hareketin bu kadar yaygınlaşmasının ardındaki temel faktörler şunlardır;

1-Mesihlik çagrısı Mukaddes cografyadan geliyordu. Mukaddes topraklar saf ruhaniyyetin merkeziydi. Aksi
hâlde böyle bir mesajın, Yemen, İran veya Kürdistan gibi ülkelerde büyük bir saygı uyandırması mümkün
olamazdı. Eger bu mesaj Polonya, Rusya veya İtalya’dan gelseydi hiçbir etkisi olmaz, gülünüp geçilirdi.

2-Vahy’in yenilenmesi ve Gazzeli Nathan figürü, disiplinli dinî hayat Zevi’nin, kitle bilincindeki şekillenişini
netleştirdi.

3-Geleneksel ve Folklorik kıyâmet inancının, Zevi tarafından iyi işlenmesi. Eski eskatolojik (uhrevî) kabuller
muhafaza edilmek kaydıyla birçok yeni unsurun bu zihniyete entegre edilmesi. Nathan’ın metinlerinde
kullandığı geleneksel-mitolojik terminoloji (sembolizm) kitleleri hayli etkiliyordu.

4-Nedâmete (Metamêlia-Repentance) çagrı belirleyici bir rol oynuyordu. Kim Mesih’in pişmanlık çagrısını
reddedebilirdi? Her yahudi, bu çagrıyı kalblerini yıkamak için bir fırsat olarak algıladı.

5-Kurtuluş fikrinin Ütopist yahudiler üzerinde uyandırdıgı heyecan. Ayrıca hareketin millî karakteri iç
çelişkileri de gizliyordu.

Amsterdam’da ünlü okkültist (gizemci) ve esoterist (Batıncı, içrekçi) Peter Serrarius, Zevi’nin ‘mesih’ oldugu
fikrini ve propagandasını Avrupa’nın birçok yerine yaydı. [Yeri gelmişken söylemekte yarar var,
Amsterdam’ın mevcut belediye başkanı John Joël Kohen ve öncekiler Şabbataist’tirler]. Bu propaganda
karşısında Avrupa yahudiligi ciddi bir muhalefet ortaya koymadı. Aynı dönemde Nathan’ın el yazmaları
Amsterdam, Frankfurt, Hamburg, Prag, Venedik gibi yerlerde yaygın olarak okunuyordu.

Bu arada, kar’ın içinde çıplak yatmak, kendini kamçılatmak, dikenlerin üzerinde oturmak gibi ritüeller de
gelişmeye başlamıştı. Kadınlar ve çocuklara pazartesi ve perşembe günleri, erkeklere ise haftada 3-4 gün oruç
ibâdeti konuldu. Birçok asil ve tüccar da evlerini ve diger mülklerini satıp Filistin’e gitmeye, fakirleri de
beraberlerinde götürmeye başladılar. Yeni bir dönemdi bu; artık mektuplara ve bazı kitaplara. Krallıgın ve
peygamberligin 1. Yılı biçiminde tarih düşülüyordu.

İran yahudiliği tarafından da ilgiyle karşılanan Zevi’nin mesihliği burada resmen tescil edilmiş ve bunun
üzerine İran yahudileri devlete vergi vermeyeceklerini ve devlet hizmetlerinde çalışmayacaklarını, itaat
edecekleri tek devletin Mesih’in kuracagı Yahudi Devleti olduğunu ilân etmişlerdir.

İtalya’nın en saygıdeger Kabbalist’i Moiz Zacuto da Şabbataist harekete destek verdigini açıkladı.
Amsterdam’ın en zengin yahudisi Abraham Pereira hareketin Batı Avrupa’daki en önemli finansörü oldu.
Polonya’da hareket o kadar gelişti ki, 1666 yılının Mayıs başlarında Kral Şabbataistler’in toplantı ve gösteri
yapmalarını yasakladı. Zevi’nin kâtibi Samuel Primo mektupları öylesine edebî ve san’atsal bir dille kaleme

6 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

alıyordu ki, âdeta Zevi’nin ruhuydu. Zevi bu metinleri, ‘Allah’ın ilk oglu”, “İzrael Babanız”, “Torah’ın Sözlüsü”
gibi müstearlarla imzalıyordu. Bilâhare, “İlâhınız-Efendiniz Şabbatay Zevi” biçiminde imzalamaya başladı. Bu
imza nedeniyle Moiz Galante’nin hareketten ayrıldıgı biliniyor.

Dönmelik kavramı literatüre, 17. Yüzyıldaki bazı gelişmelerden itibâren girmeye başladı. Osmanlı’nın çeşitli
şehirlerinde ve özellikle de Selânik’te müslüman isimleri ve kisvesi altında yaşayan “gizli yahudiler”e-sözde-
İslâm’a döndükleri gerekçesiyle “dönme” denmeye başlamıştır. O dönemlerde daha ziyâde “avdetî” kavramı
kullanılıyordu.

İhtida (Apostasis) vetiresi;

Kaderin yine bir cilve yaptı; Polonyalı bir kabbalist olan Nehemiah ha-Kohen 3 Eylül’de Zevi’yi ziyârete geldi
ve 3 gün onun yanında kaldı. Bu z’yâretle ilgili veriler çelişkilidir. Kimilerine göre, Nehemiah, Zevi’nin
faaliyetleriyle eski Kabbala metinlerinin Mesihlik anlayışı arasında dogru bir ilişki olmadıgını iddia etti. Bir
diger görüşe göre ise, Nehemiah’ın kendisi de mesihlik iddiasındaydı ve Zevi’yi tartmaya gelmişti. Fakat çok
ilginç bir şey oldu ve kalede bulundugu sırada, herkesin önünde Nehemiah Müslüman oldugunu açıkladı,
götürüldüğü Edirne’de ise, Zevi’yi, Mesihlik konusunu sürekli gündemde tutarak devletin içindeki filosemit
(yahudisever) kligi öne çıkarmayı hedefledigini iddia etti. Bu gelişmeler karşısında Şabbataistler’in tezi ise,
Nehemiah’ın devlet tarafından angaje edilen bir şahıs (ajan) oldugu ve Şabbataist hareketi sabote etmek için
getirildigi biçimindeydi. Bu tezi dogrular biçimde Nehemiah, Polonya’ya döndükten sonra tekrar yahudilige
döndü ve Zevi’ye karşı geliştirdigi tavrın hatalı oldugunu çevresindekilere söyledi.

Bunun üzerine Zevi, 15 Eylül günü Edirne’ye getirildi ve padişah 4. Mehmed’in kafes ardından izlediği çok
geniş kapsamlı bir sorgulamaya tâbî tutuldu. Sorgulamada, Edirne kaymakamı Mustafa Paşa, Şeyh-ül
İslâm Minkârîzâde Yahya Efendi, Ulemâ’dan Şeyh Vanîzâde Mehmet Efendi,
Hekimbaşı Hayatîzâde Mustafa Feyzî (esas ismi Moşe ben Rafael olan bir yahudidir) hazır
bulundular.

Sorgulama sırasında Şabbetay kendisine atfedilen suçları reddetti. Sorgulama sonucunda İslâm’a geçmek ile
idam arasında tercihe tâbî tutuldu. Bunun üzerine Müslüman olmayı kabul eder ve Mehmed Aziz
Efendi adını aldı. Ayrıca kendisine 150 akçe maaş bağlanıp Kapıcıbaşılıkla taltif edilir.

Bazı kaynaklarda ismi “Sabbatay Levi” olarak da geçmektedir. Zevi, yine kazançlı çıkmıştır zira artık saraya
rahatlıkla girebilmekte, beklemediği düzeyde taltif görmekte öte yandan da şehirdeki yahudileri örgütleme
faaliyetine devam etmekte bunu da, diğer yahudileri de hidâyete erdirme adına yaptığını belirtmektedir. Artık
önü tamamen açılmıştır. Ziyâretçileri bu sefer Edirne’ye akın etmeye başladılar. Özellikle Kudüs, İran ve
Bağdat yahudileri ona çok ilgi gösteriyorlardı. Bir kısmı ise geri dönmüyorlardı. Havralarda da vaaz
vermesine izin verilmişti. Bütün bunlar bize Osmanlı devlet bürokrasisi içinde yahudi sızmalarının ne denli
gelişkin olduğunu göstermesi açısından önemli ipuçları veriyor. Aksi hâlde bir gayrımüslimin bu kadar açık ve
pervasız eylemliliğine göz yumulmasının ve hattâ ona maaş bağlanmasının izah edilebilecek bir tarafı yoktur.

Gelinen noktada ciddi bir sessizlik süreci başladı. Bir grup Şabbataist imânlarından hiçbir şübhe duymadılar
ve Zevi’nin Mesih olduguna inanmaya devam ettiler, az sayıdaki bir grup ise, bir yanılsama içinde olduklarını,
iç tecrübelerine ve kanaatlerine mukâbil ‘düşman’ bir dış tecrübenin ortaya çıktıgını kabul ettiler.

Zevi’ye baglı kalanlar Zevi’nin eyleminin dogru oldugunu, bunun çok zor bir süreçten başarıyla çıkmak olarak
izah edilmesi gerektigini savunurlar, haklıdırlar da zira Zevi asla ihtida etmemiştir bilakis bunu siyâsî bir
avantaja dönüştürmüştür. Kendini mesih ilân eden bir Musevî’nin İslâm’ı gönülden kabul etmesi mümkün
degildir. Yeni yahudi politikası hem Avrupa’da, hem İstanbul’da hem de Ortadogu’da süreci uyutmak

7 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

biçiminde gelişti. Özellikle rabbilikler tam bir ‘Resmî Sükunet’e daldı.

Bu sessizlik döneminde Gazzeli Nathan önemli bir rol üstlendi ve Apostasis’in (İhtida) teolojik izahını yaptı ve
yeri geldiginde bunun meşru bir savunma vasıtası olabilecegini ortaya koydu ve bu, Şabbataistler’i rahatlattı.
Büyük bir toplulukla Zevi’yi ziyâret etmek için Gazze’den yola çıktı fakat bu İstanbul rabbiligi bu ziyâreti
engellemeye çalıştı. Nathan İzmir’e geldi ve ihtidanın konjonktürel olarak dogru ve gerekli oldugu
propagandasını yapmaya başladı. Ona göre, Zevi’nin bu eylemi misyonun nihaî ve en zor bölümünü
oluşturuyordu ve nefsinin olumsuzlugu (kelippah) fethetmesi gerekiyordu. İşte bu nedenle İslâm’a geçmişti.
Bu ihtida tamâmen ‘şeklî’ydi. İhtida’nın agırlıgını ancak ve ancak bir Mesih veya bir aziz kaldırabilirdi.

Mühtedî Mesih (Messie Apostat);

Meşru Kurtarıcı paradoksu ve trajedisi Gazzeli Nathan’ın maharetli ellerinde Şabbataist ilâhiyata ve
günümüze kadar devam edecek bir ideolojinin temellerine dönüştü. Bu mühtedî mesih mes’elesi yıllarca
yahudi ilâhiyatçılarının, Talmudçular’ın ve Kabbalistler’in en temel mevzularından biri hâline geldi. Eski Ahid
kahramanlarının öyküleri, Aggadah’ın (Aggadot Şel Dofi) hayret veren hikâyeleri, Zohar’daki gizemli
bölümler, Mesih’in skandal tavrını tefsir (eksigisis) için degerlendirildi.

Bu kişiler kendi aralarında, birbirlerini tanımlamak için İbranîce “Ma’aminim” (Mü’minler) ve “Haberim”
(Ortaklar) ya da “Ba’ale Milhamah” (Mücahidler) kavramlarını kullanıyorlardı. Edirne ve havalisinde ise
bu dönmelere “Sazanikos” veya “Sazanaki” adları veriliyordu ki bu kelimeler Yunanca “Küçük sazan
balıkları, sazancıklar” anlamlarına gelmektedir. Böyle denmesinin iki nedeni olduğu söylenmekte: Birincisi,
Dönmnelerinin toplantı yerlerinin daha doğrusu mâbedlerinin Edirne’deki balık pazarı mevkiîne yakın
olması. İkincisi ve daha kuvvetli olan ihtimal ise dönmeliğin kurucusu olan Sabbatay Zvi’nin (Şabbatay Sevi),
yahudilerin kurtuluşlarının ve refahlarının Hud (Balık) burcu altında vâkî olacağı biçimindeki kehânetidir.
Buna istinâden biraz da alaycı bir biçimde, sazanikos lakâbı takılmıştır.

Şabbataistler’in ‘Dönme-Avdetî’ olarak hareket kabiliyetleri daha genişlemişti. Kisveleri itibarıyla müslüman
oldukları için kimse onlara birşey söyleyemiyordu. Şabbataizm’in teorisyen düzeyine gelen ilk öncüleri saray
hekimleriydi: Guidon Daniel İzrael ve Bonafoux (Ben Avi). Bunların yanısıra Berekyah ben Yakob.
Bir süre Zevi, Edirne’den İstanbul’a gelir. Bunun gönderilme mi yoksa iradî olarak gelme mi olduğu
konusunda kesin bir görüş yoktur ama muhtemelen kendi isteğiyle gelir ve Kuruçeşme semtine yerleşir.
Burada örgütleme faaliyetlerine devam eder. Genelde Zohar ve Kabbalah eğitimi verir. Bu hareketin ideolojik-
politik bir hareket olduğu ve TC’nin kuruluşunda, M.Kemal’in eğitiminde, İttihat-Terakki’nin
örgütlenmesinde en üst düzeyde belirleyici olduğu kesindir. Örneğin TC’nin mevcut dışişleri bakanı İsmail
Cem İpekçi, Şabbetaizm’in en belli başlı örneklerinden sadece biridir. Zevi, daha sonra Kağıthane’ye
yerleşir ve örgütlemesini orada sürdürür. Bilâhare 1672’de yeniden tutuklandı ve Ocak 1673’te Arnavutluk’a
gider (bazılarına göre sürgün edilir) ve Ülkün (Dulcigo, Alkun) şehrine yerleşir. 1674’te karısı Sarah öldü,
bunun üzerine Esther’le (Yoşebed) evlendi. Esther, Zevi’nin müridlerinden ve Selânik’in saygın rabbilerinden
Yasef Filosofos’un kızıydı.

Zevi’ye göre, ‘İzrael’in İlâhı’, ‘Ein-Sof’ta (Heryerde mevcut olan Sonsuz Allah-Ebediyet) birinci temel sebeb
degil, Sefirah Tiferet’te mukîm olan (içinde bulunan) ‘ikinci sebeb’ti. Yani İzrael’in İlahı, Tiferet (Allah’ın
Güzelligi) ilkesi üzerinden (vasıtasıyla) zuhur ediyordu. Şabbataizm felsefesinin en önemli iki ayrılıgı
şunlardır;

1-İzrael’in İlâhı’yla birinci (temel) sebebi birbirlerinden ayırması. Yaradılış üzerinde yalnızca İzrael’in
İlâhı’nın tasarrufu vardır ve fakat birinci sebebin Yaradılış’ta hiçbir tasarrufu yoktur. İzrael’in İlâhı’nın

8 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

mevcudiyetinin kabulü ‘Zimzum’ hareketi çerçevesindedir. Bu yaklaşım Orthodoks Yahudilik tarafından


büyük bir tepki almış ve heretik (sapkın) olarak tanımlanmıştır.

2-Bu ayrımsama tamâmen Gnostisizm’in (Bilinircilik) ifâdesidir. İkinci yüzyılın, Allah’ı, ‘Gizli-Hakikî’ Allah
olarak kabul eden Gnostik düşünce yahudiler’in ilâhını ikinci sırada tutarken Zevi, Nathan ve Cardoso,
‘Kıymetler Hiyerarşisi’ni degiştiriyor, İzrael’in İlâhı’nı ‘Hakikî İlâh’ telakki ediyor, birinci sebebi ise ‘hiç’
mesâbesine indiriyordu.

Zevi’nin dikte ettirdigi bilinen ‘Raza di Meheimanuta’ (Hakikî İman’ın Sırrı) isimli eserde bir tür Kabbalistik
Üçleme ortaya konmaktadır: 1-Attika Kadişa (Aziz İhtiyar), 2-Malka Kadişa (Aziz-Mukaddes Melik= İzrael’in
İlâhı), 3-Şekhinah ilkesi. Daha sonraları Nathan, Sefer Beri’ah (Yaradılış Kitabı) isimli eserinde, bu
kompozisyonu bazı degişikliklerle netleştirdi.

Zevi, 17 Eylül 1676’da, ‘Büyük Tevbe’ gününde öldü. Nathan, bu günü ‘Arş’a Yükseliş’ olarak niteledi. Bu bir
‘Apotheosis’ (Déification-İlâhlaştırma) teorisiydi. Nathan 11 Ocak 1680’de Üsküp’te (Makedonya) öldü.
Ölümünden 1 yıl kadar sonra, öğrencilerinden İzrael Hazzan de Castoria, Zevi ve Nathan’ın teorisini tahkim
eden detaylı bir şerh yazdı.

Şabbataist Kabbalah üzerine;

Zevi genelde metaforik (igreti-mecâzî) bir dil kullanırdı. Bu nedenle Nathan, Lurianik Kabbalah’nın yeni bir
versiyonu ile Mesih’in rolü hakkındaki bazı orijinal anlayışları birleştirmesi açısından oldukça karmaşık
(sofistike) bir sistemin ortaya koyucusu olarak kabul edilir.

Nathan, Lurianik Kabbalah’daki Zimzum teorisini kabul eder fakat, ‘İlâhlık’ telakkisine çok daha derin ve yeni
bir boyut ilâve eder. Başlangıç veya Ein-Sof’ta iki tür ‘Nur-Işık’ veya tecelli mevcuttur. Bunlara ‘Sıfat’ diyenler
de vardır. Meselâ Baruh Spinoza’nın bahsettigi ‘Fikirli Nur-Işık’ ve ‘Fikirsiz Nur-Işık’. Birincisi; Yaradılış
Perspektifi içinde yönlendirilmiş olan herşeyi hâvîdir. Fakat Ein-Sof’un sonsuz zenginligi içinde Yaradılış’a
mütemayil olmayan kuvvetler ve prensipler de mevcuttur ki, tek hakikat oldukları gibi kalmaları ve oldukları
yerde durmalarıdır. Onlar, Yaradılış’a dogru yönlenme türündeki bütün fikirlerden âzâde olmak ölçüsü içinde
‘Fikirsiz’dirler. Bir ‘Kosmos’ oluşturmak (ortaya koymak) için üretilen Zimzum hareketi, ancak ve ancak
‘Fikirli Işık’ın önünde, ‘fikrini’ gerçekleştirme, onu ilkel (ilk) Uzay’a (Tehiru) yansıtma ve orada Yaradılış’ın
yapılarını (unsurlarını) yükseltme fırsatı belirir. Fakat, bu ‘Işık’ geri çekildiginde, Uzay’da geriye ‘Fikirsiz Işık’
kalır ki, onun Yaradılış’a hiçbir katkısı-katılımı yoktur ve hattâ-tabiatı geregi-yaratıcı her türlü degişime
karşıdır. Yaradılış diyalektigi içinde bu ‘Fikirsiz Işık’ düşman ve tahripkâr bir kudret hâline gelir ve
‘Kötülüğün Kudreti’ (Kelippah) adlandırılır. En son tahlilde, bu ‘Fikirsiz Işık’ da menşeini, İlah’ın ‘Yaratıcı
olmayan Nuru’ndan alır. Şekil ve Madde ikiligi (duality) yeni bir kılıga bürünür; her ikisi de Ein-Sof’ta
kurulurlar (temellenirler). ‘Fikirsiz Işık’ kendi başına ‘kötü’ degildir ancak ‘kötü’ kisvesine bürünür zira Ein-
Sof olmayan (dışnda kalan) bütün mevcudata zıddır ve ‘Fikirli Işık’ tarafından üretilen yapıları bir biçimde
tahrib eder. Zimzum’dan sonra bazı ‘Fikirli Işık’ kalıntılarıyla karışan ve ‘Fikirsiz Işık’la dolu (kaplı) Tehiru
‘Golem’ olarak adlandırılır ve ‘Şekilsiz İlkel Madde’ anlamına gelir. Yaradılış Vetiresi’nin bütünü iki Işık
arasındaki diyalektik eylemlilikle oluşur (devinir), diger bir deyişle; Ein-Sof varlıgından köken alan bir
diyalektik işler.

Zimzum’dan sonra, ‘Fikirli Işık’ yeniden ve ışınsal olarak Uzay’a yayılır (dagılır). İlkel Uzay’ın sâdece üst
yarısına hulŭl eder, ‘Fikirsiz Işık’ı aşagıya iter ve onu dönüştürür ve kendi orijinal dünyasını inşâ eder. Ama
Tehiru’nun alt yarısına ulaşamaz. Torah’ın kudreti sâyesinde gerçekleşmesi gereken Tikkun (Kozmik
Restorasyon) teorisi ve Lurianik Ontoloji (Varlıkbilim) önermeleri Tehiru’nun üst

9 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

yarısında gerçekleşmektedir. Tehiru’nun alt yarısı Mesih’in gelişine kadar kaotik ve amorf (şekilsiz)
görünümünü muhafaza edecek, ancak ve yalnızca Mesih ‘Fikirli Işık’ı buraya hulŭl ettirmek suretilye onu
düzene koyacaktır (mükemmelleştirecektir). Zohar kitabında ‘Sitra Ahra’ adıyla anılan (Öte taraf, Öte
Yan) Şeytânî Kudretler, Ein-Sof’un diger tarafından (diger yüz) başka bir şey degillerdir.

Nathan, daha henüz Ein-Sof’un ışının bile içine hulŭl etmedigi Tehiru vetireleri hakkında yeni bir teori
geliştirdi. Bu süreçler, ‘Fikirli Işık’ kalıntılarıyla, ‘Golem Kuvvetleri’nin karşılıklı etkileşimiyle (interaction)
tahrik edilmişlerdir (harekete geçmişlerdir). Bunlar, Torah ve Kozmik Yazı’yı oluşturacak olan ilk harf
konfigürasyonlarının (Şeklî parçaların uyarlanması) oluşumunu belirleyen modelleri ürettiler. Ancak ve
ancak, ışın’ın Tehiru’ya hulŭlünden sonra, çok üst düzey bir evrede, ilk Yaradılış’ın (Arş-ı Âlâ’nın yaradılışı-
Ma’aseh Bereşit) eseri olarak isimlendirilen bu ilk yapılar bilâhare nisbeten daha maddî (somut) yapılara
dönüştüler (Ma’aseh Merkavah). Netice itibârıyla bütün süreçler iki ‘Işık’ın diyalektigine uyarlanmışlardır.

Bu Yaradılış anlayışında, Mesihlik tâ baştan beri temel bir rol oynar. Mesih’in ruhu, Tehiru’nun alt yarısına
gönderilmiştir. Mesih’in ruhu, Tehiru’nun içinde bulunan ‘Fikirli Işık’ kıvılcımlarının bir bölümünü
oluşturmak suretiyle ya da bir biçimde Kelippotlar tarafından yerleştirilmiş olarak bu Zaman’ın
başlangıcından bu yana Kelippotlar alanında bulunmaktadır (mahpustur). ‘Fikirsiz Işık’ akımları tarafından
sarılan (etrafı örülen) ve onun hükmü altına giren bu Ruh, dünyanın başlangıcından beri özgürleşmek ve
büyük misyonunu gerçekleştirmek, tarifi imkânsız acılar içinde mücâdelesini yürütmektedir: Tehiru’nun alt
bölümünü ‘Fikirli Işık’ın hulŭlüne açmak ve Kurtuluş’u ve Tikkun’u Kelippotlar’a ulaştırmak. Onların nihaî
dönüşümü ile birlikte, Ein-Sof’un iki yüzü arasındaki Vahdet ve Ütopik Denge gerçekleştirilmiş olacaktır.
Mesih, Tikkun vetiresinde yer alan bütün ruhlardan temel olarak farklıdır. Gerçekte, kendisine baglı ruhlar ve
‘Fikirli Işık’ın kudreti tarafından kullanılan mistik enstruman olan Torah otoritesinin ‘öznesi olma durumu’
dışına çıkmadı. Mutlak bir biçimde yeni bir şeyi, tarihî veya kozmik sürgün durumunu idâre eden kanunlara
boyun egmeyen bir otoriteyi temsil eder. Kendi öz yasasına göre davranır. Bu kanun dünyanın ‘Ütopik
Kanunu’ olmalıdır. Bu ruhun iptidâî tarihi ve hususî misyonu, Kelippah zindanından kurtarıldıktan sonra,
kendi tavrını izah edecektir.

Böylelikle Nathan, Zevi’nin antinomik (sistem karşıtı) davranışlarını (cezbe, inziva vs) ve ihtidasını izah
etmeye çalışıyordu.

Zevi’nin Arnavutluk, Nathan’ın Makedonya, Atina ve Kastorya yolculuklarını anlamak zor değildir.
Arnavutluk, Bektaşiliğin ve dönmeliğin sürekli hükmü altında bulunan bir ülkedir. AEP (Arnavutluk Emek
Partisi) in kurucuları arasında birçok dönme ve Bektaşî bulunmakta olup sosyalist lider Enver Hoca da
Bektaşî bir aileden gelmektedir. İşte bu süreç Kemalizm-Bektaşîlik-Dönmelik+Neo Mevlevîlik çizgisinin
oluşmasına ve özellikle de Balkanlar alanında beslenmesine ve nihâyet semirerek gelişmesine, daha sonra da
devletleşmesine yol açmıştır. Bu nedenden ötürüdür ki, TC devletinin ideolojik profilini çıkarırken en önemli
ayağın bu çizgi olduğunu hiç bir zaman unutmamak ve buradan hareketle çözümlemelere ulaşmak olmazsa
olmaz koşuldur. Coğrafî yayılım ve gelişim alanı olarak bu çizgi, Arnavutluk-Makedonya-Selânik-Batı Trakya
hattından geçer. İttihat Terakki’nin, Jön Türkler’in, Kemalizm’in, Balkan Bektaşîliğinin ve dönmeliğin ortak
yeşerme ve serpilme alanları buralardır. Bütün bunların tarihî aktörü ve ideolojik altyapısı da Şabbataizm’dir.

Şabbetay’ın ölüm haberinin yayılmasından kısa bir süre sonra “Mesih göğe çekildi” söylentileri halk
arasında yayılmaya başlar. Bu söylentiyi karısı Esther, karısının babası Yasef Filosofos ve Nathan’ın yaymıs
olması ihtimali çok güçlüdür. Bunun üzerine Şabbataistler, halk onun karısı Ayşe’nin (Esther) etrafında
Selânik’te toplanır. Kimilerine göre, Ayşe, Zevi’nin gerçek karısı değil ruhanî eşidir. Kimilerine göre ise hem
ruhanî hem fizikî anlamda Ayşe, Zevi’nin eşidir. Ayşe ilginç bir iddiayla ortaya çıkar. Buna göre, kendi öz

10 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

kardeşi Yakob aynı zamanda Zevi’nin oğludur ve bu çocuk 12 yaşında olarak doğmuştur. Yakob aynı
zamanda, Zevi’nin manevî yoldan ve Ayşe’den edindiği oğludur. Yani, Yakob hem Ayşe’nin erkek kardeşi hem
de Zevî’nin Ayşe’den olan manevî oğludur. Ayşe, oğlunun, Zevi’nin “Lâhut” âleminden “Nâsut” alemine
intikali olduğunu ve Zevi’yi temsil ettiğini (Zevi’nin incarnation’u-bedenlenişi) söyler ve onu Mesih ilân
eder. Şabbataycılar, Yakob’a ispanyolca sevgili anlamına gelen “Querido” adını taktılar. Hahambaşılık ise bu
tarikatın mensuplarını “Koferim” (Kâfirler) olarak tanımlar afaroz etti.

Selânik’te bulunan Şabbetaycılar’ın evleri arasında gizli geçitler bulunmuştur. Bunun nedeni bir baskın
olduğu takdirde kolaylıkla bir evden diğerine rahatlıkla geçilebilmesi ve yakalanma riskinin ortadan
kaldırılmasıdır. Şabbataist âyinler genellikle yeşil ışık altında yapılır ve ibâdete Şabbetay Zevi’nin adıyla
başlanır (Onun adına besmele çekilir). İbâdet yerlerine “Kal” (Kahal) adı verilmektedir. Âyini, “Payyetan”
adı verilen yahudi ulemâsından biri yönetir. Vaazları ise “Abbetdin” denen şahıslar verir. Âyin,
Şabbetay’ın ruhuna okunan dualarla sona erer.

Şabbetaycılar üç sınıfa ayrılmakadırlar.

1-İlk imân etmiş olanların soyundan gelenler. Bunlara “İzmirliler” adı verilir.

2-Yakob’a bağlanmış olanlar ki, bunlara “Yakubî” denir.

3-Şabbetaizm’in ulularından Osman Bevvab (Kapıcı Osman, Othman Pyloros veya Baba Osman Ağa-
Baruhiah Russo) ın bağlıları ki, bunlara “Kuniosos” denmektedir.

Bir diğer sınıflamaya göre ise (Danon sınıflaması):

1-Başlarına özel bir sarık saran Şabbataistler: Bunlara “Tarpuşlular” adı verilir.

2-Ucu sivri bir pabuç giyen Şabbataycılar: Bunlara “Kavalyeler” (Cavalieros) denir.

3-Kısa ve basık burunlular “Honiosos“.

1689 tarihinde, örgütte bir iç hesaplaşma yaşandığı ve önderliğini Mustafa Çelebi (gerçek adı David ben
Levi) isminde bir şahsın Yakob’a karşı bayrak açarak cemaatten ayrıldığı beraberinde de birçok Şabbataist’i
götürdüğü biliniyor. Bir başka zümre ise, Zevi’nin ölümünden 9 ay sonra Abdurrahman Efendi adındaki
bir kişinin sulbünden dünyaya gelen Osman isminde bir çocuğun vücudunda Şabbatay’ın bedenlendiğini, esas
Mesih’in Yakob değil ve fakat Osman isimli bu çocuk olduğunu iddia ederek ortaya çıktı. Bu çocuk daha
sonraları Osman Bevvab (Baba Osman Ağa, Kapıcı Osman, Othman Pyloros) olarak anılan efsanevî
Şabbataist lider olacaktır.

Osman Ağa grubu içinde de, 1725’lerden itibâren bir klikleşme ve bunu müteâkip bir ayrışma yaşanır.
Osman’ın ölümünden sonra, İbrahim Ağa adında bir şahıs kendini Mesih ilân eder ve Şabbatay’ın
kendisinde vücutlandığını ileri sürer ve beraberindeki bir grup Şabbataycı’yla birlikte Osmancılar’dan ayrıldı.

Osmancılar daha ziyâde ticarete dönük faaliyetlerde bulunmaya başladılar ve iktidarın yolunu parada
gördürler. Yakubîler ise, felsefî ve dinî hayata dalmışlardı ve kapalı bir yaşam sürüyorlardı.

Şabbataizm’in ilkeleri:

1-Allah birdir ve Şabbetay Sevi onun resûlüdür.

2-Kâtil olma

3-yalancı şâhitlik yapma

11 / 12 16.10.2023 11:47
Shabbatay Zev� ve Sabbata�st Hareket - Akademya Derg�s� https://akademyaderg�s�.com/shabbatay-zev�-ve-sabbata�st-hareket/

4-cebire başvurma

5-hırsızlık yapma ve rüşvet alma

6-zinâ etme

7-müslümanlarla izdivaçtan çekin

8-hayır işle ve insanlara şefkatli yaklaş

9-müslüman âdetlerine zâhiren riayet et

10-Hergün gizlice Mezmur (Zebur) oku.

Bunların büyük bir kısmı, Hz. Musa’nın 10 Emir’iyle örtüşmektedir. Yani yahudi şeriatının belirleyici
prensipleridir.

Şabbataycılar, kendilerini hilkatin sebeb-i hikmeti olarak görürken diğer insanları (kavmleri) de hilkatin
sonucu olarak algılarlar. Cennet sadece onlara ayrılmıştır diğerleri ise iki cihanda onların kulu ve kölesi
rolünü üstlenirler. Bu da yahudi ideolojisinin yapıtaşlarından biridir. Yine onlara göre bir Müslüman’ın
cennet ehli olabilmesi için 40 kere dünyaya gelmesi hiç günah işlememiş olması gerekir.

Şabbataizm’in sınıflarının birer ruhanî lideri vardır ki, bunlar “Nesl-i Şerif” (Şerefli Nesiller, soylar) olarak
adlandırılan ailelere mensupturlar. Bunlar cemaatin iç işlerinden sorumluydular.

19. yüzyıla gelindiğinde Selânik’in ticarî, siyâsî ve kültürel yönetimi 3 büyük Şabbataist ailenin elindedir:
Bunlar, aralarında Selânik belediye başkanı olanHamdi Bey(Hamdet Bey)in de mensubu
bulunduğu Hamidîler klanı, Karakaşlar klanı ve Kapancılar klanıdır. Hamidîler en radikal aile olup,
tesettüre önem verirler ve yeniliklere kapalı bir tutum alırlar. Diğer iki aile ise daha liberal ve yenilikçi
görünmektedirler. Her üç aile de ticâret ve endüstri alanlarında çok ileri gitmiş olup bunun yanısıra siyâset,
hukuk, tıp alanlarında da öne çıkmışlardır. Valilikler, idâre memurlukları, müsteşarlıklar, milletvekillikleri ve
hattâ bakanlıklar yavaş yavaş bunların eline geçmeye başlar. Akademisyenlik ve gazeticilik alanları bunu izler.
Özellikle 19. Yy’ın sonundan itibâren eğitime el atarlar ve Selânik’te birçok ilkokul ve iki lise açarlar: Fevziye
Mektebi ve Terakki Lisesi. Bunlar size yabancı gelmeyebilir. Doğrudur. Şişli Terakki Lisesi ve Fevziye
Mektepleri Vakfı Işık Lisesi ile günümüzde inşa edilen Koç Üniversitesi de Şabbataistler’e aittir.

Son tecritte;

Bu mevzuu netleştirmeden Türkiye devlet ve siyâset paradigmasının derinligine kavranması nâmümkündür.


Düalist ve kendi ilâhından bile kuşku duyup ona alternatifler arayan buzagıcı ve kelipotçu (şeytancı-satanist)
yahudilik bu vatanı ‘demirden-bankadan-parlamentodan-üniversiteden-san’attan-bilimden!’ aglarla örmüs
olup Müslüman halkımızın zihnini mengeneye sıkıştırdı ve tedricen cenâze marşımızı çalıyor, pabuçlarımızı
ters giydirmeye devâm ediyorlar. Merhum Mustafa Sabri Efendi’nin dedigi gibi, ‘Ümmet-i Muhammed
uyumaya devâm ederse Köle pazarlarında satıldıgına da şahid olacaktır’. Vatan evlâdı unutmamalıdır ki,
verdigi vergi, ödedigi borç ve yaptıgı bagışlar kendisinin katilleri olan Şabbataistler’in cebine gitmektedir.
Şairin dedigi gibi, ‘Celladımıza gülümserken resim çektirmek’ istemiyorsak gafletten uyanmak zorundayız.

Kaynak: H.A. “Akademya’ya Doğru Sitesi”, 2001-2005 (2010 öncesi arşiv makalelerimizde yazarlarımızın
adları, açık isimleriyle yayınlandıklarında makalelerini yeniden tashih ihtiyacı duyabilecekleri ihtimaline
nazaran, yazarlarımızın talebi olmadıkça sadece isimlerinin baş harfleriyle paylaşılmakta, böylece bu
önemli ve değerli arşivimizden kamuoyunun istifadesi amaçlanmaktadır.)

12 / 12 16.10.2023 11:47

You might also like