A faithful companion Sadık bir arkadaş

Acquaintance Tanışıklık, tanışma

Mutual Karşılıklı, ortak

An odd couple Garip bir çift

Colleague Meslektaş

Fiance Nişanlın

Flatmate Ev arkadaşı

Brother-in-law Kayınbirader

Considerate Düşünceli

Dependable Güvenilir

Laid-back Rahat

Seek his fortune Şansını aramak

Boundaries Sınırlar

İnfrastructure Altyapı

Renovation Yenileme

Process Süreç, işlem

Faith İnanç

Defiant Meydan okuyan

Steward Garson

Sends chills down your spine Anlatılınca bile tüylerin ürpermesi

Frightened Korkmuş

Narrow Dar

Bumpy Sarsıntılı

Plot Arsa, hikaye, plan

Burst Patlama

Marshals Polisler, federaller

Fainted Bayıldı

Track Takip, pist, iz

Engage İlgilenmek, uğraşmak

Folklore Folklor

Footnote Dipnot

Scholarly Bilimsel, akademik

Treasure Hazine

Treacherous Hain, tehlikeli

Vertical Dikey, düşey

Exhausted Yorgun

Summit register Toplantı kayıtları

Exploration Keşif, araştırma

Congestion Tıkanıklık

Epidemic Salgın

Poverty Yoksulluk

Starvation Açlık, kıtlık

Arrangement Düzenleme

Concrete somut, beton

Leather Deri, kösele

Cartridge KARTUŞ,ŞARJÖR

A sewing machine dikiş makinesi

A water purifier su arıtıcı

A machine for shelling corn mısır kurutma makinesi

İntend niyet etmek

Pleasure Keyif, zevk, memnuniyet

Undo çözmek, geri almak

Crude ham, işlenmemiş

Dexterity beceri

Fine motor skills ince motor becerileri

Meningococcal septicaemia hastalık ismi

Addictive bağımlılık yapan

Alter değiştirmek

Assume varsaymak

Bargain pazarlık etmek

Bump çarpmak

Chore günlük ev işi, zevksiz iş

Commercial ticari,reklam

Complex karmaşık

Conduct yönetmek, yürütmek, davranış

Consumer tüketici, müşteri

Findings bulgular
Frustrating moral bozucu, sinir bozucu

Gender cinsiyet, cins

İnteract etkilemek

Loyalty sadakat, bağlılık

Mission görev, vazife

Out of stock stok dışı, tükenmiş

Purchase satın almak

Retail perakende satış

Sufficient yeterli, elverişli

Challenge meydan okumak

Colony sömürge

Consume tüketmek

Extinction Nesli tükenme, yok olma

Factor faktör

Manufacture imal etmek, üretmek (araba üretmek gibi)

Method yöntem

Organism organizma
Predatör yırtıcı hayvan

Primary birincil

Reproduce çoğalmak, üremek, yeniden üretmek

Resemble benzemek, andırmak

Responsibility sorumluluk, yükümlülük, mesuliyet

Shelter barınak, sığınak

Specialize uzmanlaşmak

Struggle çabalamak, mücadele etmek

Substance madde, cisim

Territory bölge, arazi

Threaten tehdit etmek, korkutmak

Transfer aktarmak