prevail Hakim olmak, hüküm sürmek, yaygın olmak probe Araştırma, soruşturma, insansız uzay roketi keen Çok hevesli, gözü açık, istekli forgery Sahte, sahtekarlık Grateful minnettar imperative acil Erudite Bilgili, detaylı, iyi equip donatmak dominate Baskın olmak, hakim olmak comprehend anlamak considerate Düşünceli, ince ruhlu arrogant Kendini beğenmiş, kibirli, küstah advocate Savunmak, destek olmak viable Olası, yapılabilir volatility İstikrarsızlık, değişkenlik volunteer Gönüllü olmak sluggish Ağır işleyen, yavaş seyreden solidarity dayanışma adjust Ayarlamak, düzenlemek, kurmak, tamir etmek Contain İçermek, kontrol altına almak daring Cesaretli, cüretkar curtail Azaltmak, kısaltmak credible inanılabilir dispute tartışmak discreat Ayrı, belirgin, akıllı, gizli dismay Korku, cesaretin kırılması, üzüntü, endişe impede Engel olmak illegible okunaksız inherent Doğal, doğuştan gelen inhibit Engel olmak forecast Tahmin etmek, beklemek foresee öngörmek justify Haklı çıkarmak, doğrulamak, suçsuzluğunu ortaya çıkarmak Pros and cons Artılar ve eksiler potent güçlü manifest göstermek massacre Katliam, toplu kıyım mend Tamir etmek, onarmak modify değiştirmek mitigate azaltmak obstinate inatçı intrinsic Asıl, esas, kendine özgü, içten gelen fatal ölümcül hasty Acele, hızlı impact Etki, çarpma inadequate yetersiz diffuse yaymak dwarf cüce entrepeneur Girişimci, yatırımcı convert Dönüştürmek, değiştirmek Deduce from Çıkarım yapmak, sonucuna varmak deliberately Kasıtlı, bilerek accuse suçlamak Accustomed to Alışkın olmak, alıştırmak arbitrary Rastgele, keyfi, otoriter Arise from -den doğmak, kaynaklanmak beat Yenmek, bozguna uğratmak, vurmak case Durum, vaka