You are on page 1of 37

ÖSYM NOUNS

challenge zorluk
ability yetenek
competition müsabaka, rekabet
defect kusur
evidence kanıt
impact etki
application uygulama
benefit yarar
combination birleşim
component bileşen
deficit eksiklik
display sergi
diversity çeşitlilik
expenditure harcama
exploitation sömürü
exposure maruz kalma
gap fark
growth büyüme
impression izlenim
innovation yenilik
intention niyet
intervention müdahale
issue mesele
maintenance sürdürme, bakım
objection itiraz
objective hedef
pattern biçim
prevalence yaygınlık
process süreç
sensation his
supply kaynak
task görev
tendency eğilim
expression ifade
abolition (yürürlükten) kaldırma
abundance bolluk
access erişim
accumulation birikim
addition ilave
adoption benimseme
agent etmen
agreement anlaşma
allowance (belirlenen) miktar
ancestor ata
approach yaklaşım
approval onay
asset varlık
association ilişki
attempt teşebbüs
balance denge

1|www.remzihoca.com
care bakım
circumstance durum
collaboration iş birliği
compensation tazminat
concentration yoğunluk
concern ilgi, endişe
conclusion sonuç
condition rahatsızlık, koşul, durum
conductivity iletkenlik
confidence güven
confusion kafa karışıklığı
consent rıza
conservation koruma
consideration husus
conversion dönüşüm
correlation karşılıklı ilişki
corruption yolsuzluk
course gidişat
damage hasar
decay çürük
decision karar
decline azalma
deficiency eksiklik
degree derece
demand talep
departure kalkış
detection bulma
deterioration kötüleşme
detriment zarar
device yöntem
difference fark
disadvantage dezavantaj
disaster felaket
discovery keşif
discrimination ayrımcılık
discussion tartışma
disease hastalık
distinction ayrım
distribution dağıtım
disturbance rahatsızlık
division bölme
edition baskı
efficacy yarar
efficiency verimlilik
emphasis vurgu
encounter karşılaşma
episode dönem
essence esas
estimate tahmin
exception istisna
excuse mazeret

2|www.remzihoca.com
explanation açıklama
extinction nesli tükenme
fluctuation dalgalanma
framework temel yapı
function işlev
functionality işlevsellik
fundamentals temel öğeler
implication olası sonuç
importance önem
incident olay
inhabitant yerli
initiative girişim
integration bütünleşme
interaction etkileşim
interpretation yorum
interval aralık
layer katman
level seviye
manifestation gösterge
means araç
method yöntem
mistrust güvensizlik
misuse yanlış kullanım
movement hareket
need ihtiyaç
negotiation müzakere
neighbourhood semt
occurrence meydana gelme
opposite zıt
payment ödeme
potential potansiyel
precaution önlem
preservation koruma
prevention önleme
priority öncelik
product ürün
profit kâr
progress ilerleme
promise söz
prospect olasılık
prosperity refah
rainfall yağmur yağışı
range çeşit
recommendation tavsiye
recreation eğlence
reference söz etme
release salınım
requirement gereklilik
resentment içerleme
reservation kuşku
resignation istifa

3|www.remzihoca.com
resistance direnç
restriction kısıtlama
right hak
sample örnek
scarcity kıtlık
scholarship ciddi çalışma
settlement yerleşim alanı
settler yerleşimci
shift değişim
shortage kıtlık
significance önem
species tür (canlı)
spill dökülme
substance madde
suggestion öneri
surface yüzey
survivor hayatta kalan
suspect şüpheli
threat tehdit
trait özellik
transformation dönüşüm
treatment tedavi
trigger tetikleyici
utilization kullanım
legitimacy meşruluk
worship tapınma
precision hassaslık
time kat
establishment kurulma
discrepancy tutarsızlık
effect etki
power güç
indicator gösterge
amount miktar
acquisition edinim
sense duyu
overview genel bakış
spectator izleyici
noble soylu
situation durum
invasion istila
field alan
premise varsayım
installation kurulum
candidate aday
delay erteleme
reversal tersine çevirme
district bölge
outcome sonuç
counterpart emsal
commodity ürün

4|www.remzihoca.com
view görüş
result sonuç
bond bağ
loss kayıp
criticism eleştiri
follower takipçi
aim amaç
opposition karşı çıkma
advance ilerleme
claim iddia
variation farklılık
part parça
source kaynak
proportion oran
sovereignty egemenlik
grounds neden
consequence sonuç
achievement başarı
recovery iyileşme
remnant kalıntı
jeopardy tehlike
relief rahatlama
recognition tanıma
composition bileşim
assumption varsayım
extent boyut
inquiry sorgu
collision çarpışma
deterrent caydırıcı
practice uygulama
absence (bir yerde) bulunmama
susceptibility hassasiyet
capability kabiliyet
substitute yedek
enslavement esir alma
attribute nitelik
controversy tartışma
competence beceri

5|www.remzihoca.com
ÖSYM ADJECTIVES
crucial çok önemli
vulnerable savunmasız
available mevcut
significant önemli
appropriate uygun
susceptible savunmasız
responsible sorumlu
prevalent yaygın
compatible uyumlu
adequate yeterli
accurate doğru
suitable uygun
sufficient yeterli
reluctant isteksiz
immense muazzam
unlikely mümkün olmayan
sole tek
profound derin
profitable kârlı
inseparable (birbirinden) ayrılmaz
inevitable kaçınılmaz
impressive etkileyici
exceptional istisnai
essential gerekli
considerable kayda değer
competitive rekabetçi
compelling inandırıcı
common ortak
challenging zorlayıcı
accessible erişilebilir
vital hayati
uncertain belirsiz
sustainable sürdürülebilir
single tek
rare nadir
prominent önde gelen
primary başlıca
indispensable vazgeçilmez
inconclusive sonuçsuz
beneficial yararlı
spectacular harikulade
worthwhile değerli
widespread yaygın
wealthy zengin
viable uygulanabilir
vast çok büyük
valuable değerli
valid geçerli
unreliable güvenilmez
unrecognizable tanınamaz

6|www.remzihoca.com
uninhabitable yaşanılamaz
ultimate nihai
tremendous devasa
transient geçici
sympathetic cana yakın
substantial önemli
stimulating uyarıcı
steady sabit
sophisticated gelişmiş
slippery kaygan
skillful becerikli
simple basit
selfish bencil
scarce kıt
rich zengin
restricted kısıtlı
resistant dirençli
remarkable kayda değer
reliable güvenilir
relative göreceli
recurrent tekrarlayan
rapid hızlı
quantitative nicel
punctual dakik
public kamu
protective koruyucu
proportional orantılı
probable muhtemel
perishable çabuk bozulan (yiyecek)
perennial sürekli
outside dış kaynaklı
optional isteğe bağlı
observable gözlemlenebilir
obliged zorunlu
nutritional besleyici
numerous çok sayıda
mutual karşılıklı
memorable unutulmaz
major büyük/önemli
loyal sadık
loose serbest
lonely yalnız
legitimate meşru
leading önde gelen
latest en son
kindly içten
keen istekli
involuntary istemsiz
internal iç
inquisitive meraklı
innovative yenilikçi

7|www.remzihoca.com
injured yaralanmış
inhospitable yaşanmaz
ingenious dâhice
informed haberdar
indicative gösteren
incalculable hesaplanamayan
inappropriate uygunsuz
inaccessible erişilemez
illuminated aydınlatılmış
gradual kademeli
glamorous göz kamaştırıcı
frozen donmuş
fragmentary parça parça
feasible uygulanabilir
faulty hatalı
extreme aşırı
expensive pahalı
exclusive kişiye özel
excessive aşırı
excess aşırı
evident açık
enthusiastic hevesli
effective etkili
eager istekli
dramatic çarpıcı
domestic aile içi
diverse çeşitli
disturbing rahatsız edici
distinct farklı
developing gelişmekte olan
detrimental zararlı
determined kararlı
deficient yetersiz
dazzling büyüleyici
dangerous tehlikeli
damaging hasar verici
daily günlük
current güncel
controversial tartışmalı
considerate düşünceli
confident kendinden emin
conclusive kesin
comprehensive kapsamlı
composed sakin
commonplace sıradan
coherent tutarlı
brilliant çok iyi
brief kısa
attributable atfolunabilir
attractive çekici
assertive atılgan

8|www.remzihoca.com
anxious endişeli
annual yıllık
affordable makul fiyatlı
advisory tavsiye niteliğinde
advanced ileri düzeyde
adult yetişkin
enormous muazzam
prolific üretken
plausible makul
slight hafif
ostentatious gösterişli
restless huzursuz
unavoidable kaçınılmaz
well-established yerleşmiş
cautious dikkatli
constant sürekli
harmless zararsız
indestructible yok edilemez
unfamiliar yabancı
irrelevant ilgisiz
remote uzak
recent son zamanlardaki
notorious kötü şöhretli
likely olası
abrupt ani
invisible görünmez
depressing iç karartıcı
fascinating büyüleyici
cited alıntı yapılmış
typical tipik
consistent tutarlı
abundant bol
persistent sürekli
sensitive hassas
surrounding çevredeki
various çeşitli
devious aldatıcı
future gelecek
severe ciddi
pervasive her tarafa yayılmış
detailed ayrıntılı
flexible esnek
precise tam
independent bağımsız
unreasonable makul olmayan
practical pratik
distinctive ayırt edici
fashionable modaya uygun
instantaneous ani
disastrous feci
thorough kapsamlı

9|www.remzihoca.com
intense yoğun
consequent bir şeyin sonucunda olan
devoted kendini adamış
efficient verimli
hospitable misafirperver

10 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
ÖSYM VERBS
determine belirlemek
reveal ortaya çıkarmak
provide sağlamak
accompany eşlik etmek
utilize yararlanmak
vary çeşitlilik göstermek
enhance geliştirmek
adopt benimsemek
raise ortaya atmak, yükseltmek
offer sunmak
distinguish ayırt etmek
constitute oluşturmak
attribute ...ya atfetmek
assess değerlendirmek
react tepki göstermek
maintain devam ettirmek
expose maruz bırakmak, ortaya çıkarmak
accept kabul etmek
undergo maruz kalmak
threaten tehdit etmek
survive hayatta kalmak
seek aramak
remain kalmak
regulate düzenlemek
reduce azaltmak
prevent önlemek
inflict (acı, zarar) vermek
hinder engel olmak
flow akmak
expand genişlemek
embark (gemiye) binmek
contribute katkıda bulunmak
withhold esirgemek
respect saygı duymak
occur meydana gelmek
increase artmak
incorporate birleştirmek
explain açıklamak
exceed aşmak
discriminate ayırt etmek
convince ikna etmek
confirm doğrulamak
comply uymak
allocate tahsis etmek
appear ortaya çıkmak
depend bağlı olmak
recognize tanımak
cause sebep olmak
wonder merak etmek
withdraw çekmek

11 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
violate ihlal etmek
view seyretmek
urge yapmaya zorlamak
upgrade geliştirmek
trigger tetiklemek
treat tedavi etmek
tend eğilimli olmak
take almak
support desteklemek
suggest (dolaylı olarak) göstermek
succeed başarmak
submit sunmak
stipulate şart koşmak
stimulate harekete geçirmek
stem engellemek
stabilize dengede tutmak
spread yayılmak
speculate tahminde bulunmak
span sürmek
separate ayırmak
scatter dağıtmak
run yönetmek
roam gezinmek
revolt isyan çıkarmak
restrict sınırlamak
respond cevap/karşılık vermek
require gerektirmek
repeat tekrar etmek
relent yumuşamak
release yaymak
regard ...olarak görmek
refrain kaçınmak
refer değinmek
recycle geri dönüştürmek
reach ulaşmak
quarrel tartışmak
publicize reklamını yapmak
promote teşvik etmek
prevail üstün gelmek
predict tahmin etmek
persuade ikna etmek
owe borçlu olmak
overcome üstesinden gelmek
outlaw yasaklamak
occupy yer kaplamak
negotiate müzakere etmek
migrate göç etmek
make yapmak
launch başlatmak
keep tutmak
investigate araştırmak

12 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
interrupt araya girmek
interfere araya girmek
influence etkilemek
indicate göstermek
imply ima etmek
identify tespit etmek
highlight vurgulamak
herald müjdelemek
happen meydana gelmek
grant vermek
foster teşvik etmek
form oluşmak
follow takip etmek
focus odaklanmak
fluctuate dalgalanmak
fill doldurmak
extend kapsamak
exert (güç, baskı) uygulamak
execute yerine getirmek
evoke anımsatmak
evaluate değerlendirmek
establish kurmak
ensure temin etmek
enforce zorla kabul ettirmek
encompass kapsamak
enact kanunlaştırmak
enable olanak sağlamak
emit (gaz, ısı, ışık vb.) yaymak
distribute dağıtmak
disrupt bozmak
dispose atmak
display sergilemek
discredit itibarını sarsmak
discover keşfetmek
diagnose teşhis etmek
detect tespit etmek
destroy yok etmek
design tasarlamak
deserve hak etmek
derive türemek
depress mutsuz etmek
deny inkar etmek
demonstrate göstermek
demand gerektirmek
deliver teslim etmek
defy karşı koymak
decline reddetmek
debate tartışmak
cure tedavi etmek
counter karşı çıkmak
convey iletmek

13 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
convert dönüştürmek
consolidate sağlamlaştırmak
confront karşılaşmak
confer vermek
conduct yapmak
condemn kınamak
compose oluşturmak
compensate telafi etmek
commit suç işlemek
come gelmek
combine birleştirmek
collect toplamak
claim iddia etmek
cite bahsetmek
choose seçmek
boost artırmak
become olmak
avoid kaçınmak
attend katılmak
admire hayran olmak
adjust ayarlamak
acquire edinmek
accustom kendini alıştırmak
accelerate hızlanmak
absorb emmek
abandon terk etmek
play rol almak
fall düşmek
develop gelişmek
restrain kısıtlamak
classify sınıflandırmak
study çalışmak (ders)
exist var olmak
include içermek
live yaşamak
endure dayanmak
understand anlamak
switch değişmek
disappear ortadan kaybolmak
trust güvenmek
awaken uyandırmak
underestimate hafife almak
eradicate yok etmek
disprove aksini kanıtlamak
complete tamamlamak
block engel olmak
present sunmak
prepare hazırlamak
estimate tahmin etmek
achieve başarmak
acknowledge kabul etmek

14 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
handle başa çıkmak
deteriorate kötüleşmek
receive almak
value değer vermek
collapse çökmek
found kurmak
reward ödüllendirmek
affect etkilemek
arise ortaya çıkmak
force zorlamak
transmit geçmek
inhabit yaşamak
stretch büyük bir alanı kaplamak
revive canlandırmak
entertain eğlendirmek
yield ürün vermek
encourage teşvik etmek
fortify güçlendirmek
disturb rahatsız etmek
recommend tavsiye etmek
motivate motive etmek
contain içermek
replace değiştirmek
protect korumak
impair bozmak
exemplify örnek vermek
betray ihanet etmek
attain ulaşmak
examine incelemek
prove ortaya çıkmak
last sürmek
interact etkileşime girmek
outweigh ağır basmak
resolve çözüme kavuşturmak
embody cisimleştirmek
manifest göstermek

15 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
ÖSYM ADVERBS
increasingly giderek daha
significantly önemli ölçüde
rapidly hızlı bir şekilde
notably özellikle
extremely son derece
accurately doğru bir şekilde
heavily yoğun şekilde
eventually sonunda
widely yaygın olarak
profoundly derinden
particularly özellikle
usually genellikle
dramatically çarpıcı biçimde
hardly neredeyse hiç
immediately derhal
relatively nispeten
rarely nadiren
potentially potansiyel olarak
almost neredeyse
partly kısmen
firmly sıkıca
necessarily illaki
primarily esas olarak
inevitably kaçınılmaz şekilde
especially özellikle
currently şu anda
considerably bir hayli
nearly neredeyse
initially ilk başlarda
apparently görünüşte
reluctantly isteksizce
regularly düzenli olarak
properly düzgünce
progressively gittikçe
precisely tam olarak
permanently kalıcı olarak
notoriously epeyce
indefinitely süresiz olarak
efficiently verimli bir şekilde
completely tamamen
clearly açık bir şekilde
adversely olumsuz şekilde
truly gerçekten
seriously ciddi bir şekilde
originally başlangıçta
continually devamlı olarak
commonly yaygın olarak
closely yakından
still hâlâ
subsequently sonradan

16 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
voluntarily kendi isteğiyle
virtually neredeyse
vigorously dinç şekilde
unmistakably açıkça
uniquely eşsiz olarak
unfavourably elverişsiz bir şekilde
ultimately sonunda
tremendously son derece
traditionally geleneksel olarak
together beraber
thoroughly tamamen
superficially yüzeysel olarak
substantially önemli derecede
sparsely seyrek olarak
solely yalnızca
single-handedly tek başına
severely ciddi bir şekilde
roughly kabaca
repeatedly tekrar tekrar
remarkably dikkat çekecek şekilde
purely tamamen
protectively korucuyu bir şekilde
promptly derhal
previously önceden
presently şimdi
predominantly çoğunlukla
physically fiziki olarak
partially kısmen
largely büyük ölçüde
invariably daima
instantly anında
incredibly inanılmaz derecede
inconsiderately düşüncesizce
impressively etkileyici bir şekilde
highly hayli
greatly büyük ölçüde
gradually aşamalı olarak
generally genellikle
fundamentally temelde
fully tamamıyla
freely özgürce
extensively kapsamlı bir şekilde
exceptionally olağanüstü bir şekilde
exactly tam olarak
entirely tamamen
enormously son derece
drastically büyük ölçüde
distinctly farklı bir biçimde
desperately son derece
densely yoğun olarak
deliberately kasten

17 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
conveniently uygun olarak
continuously aralıksız
constantly sürekli olarak
conscientiously özenli bir şekilde
confidentially gizli bir şekilde
conclusively kesin olarak
comparatively nispeten
chiefly esas olarak
approximately yaklaşık olarak
appropriately uygun bir şekilde
already çoktan
adequately yeterli ölçüde
acutely ciddi şekilde
abundantly bol bol
absolutely kesinlikle
occasionally ara sıra
perfectly mükemmel şekilde
formerly önceden
steadily düzenli olarak
plainly açık bir şekilde
frequently sıklıkla
utterly tamamen
mainly başlıca
admittedly kabul etmek gerekir ki ...
inadequately yetersiz şekilde
unobserved gözlenmemiş
intricately karmaşık bir biçimde
immensely son derece
surprisingly şaşırtıcı bir şekilde
consistently tutarlı bir şekilde
effectively etkili bir şekilde
exponentially gitgide hızlanarak
inherently doğası gereği
decisively kararlı bir şekilde
randomly rastgele

18 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
ÖSYM PHRASAL VERBS
make up uydurmak, oluşturmak
set up kurmak
keep up with ayak uydurmak
deal with ...ile ilgili olmak, başa çıkmak
bring about sebep olmak
take up başlamak, almak (zaman, yer)
rely on güvenmek, bel bağlamak
carry out yapmak
work out anlamak
cut off kesmek
cope with başa çıkmak
come up with bulmak (çözüm yolu vs)
break down parçalamak, bozulmak
account for açıklamasını yapmak, oluşturmak
go through göz atmak, geçirmek
end up sonuçlanmak
call for gerektirmek
turn out ... olduğu ortaya çıkmak
put up with katlanmak
put out can sıkmak, söndürmek
make out güçlükle anlamak
lead to yol açmak
give up bırakmak
give off yaymak
get rid of kurtulmak
figure out anlamak (düşünüp)
depend on bağlı olmak
bring up gündeme getirmek, yetiştirmek
wipe out yok etmek
use up tüketmek
try out sınamak
take place meydana gelmek
take over devralmak
take care of ilgilenmek
stem from ...dan kaynaklanmak
set out yola çıkmak
result in ... ile sonuçlanmak
rest on ...ya bağlı olmak
put off tiksindirmek, ertelemek
point out bir şeye dikkat çekmek
make up for telafi etmek
hand down aktarmak
give rise to sebep olmak
get around ikna etmek, seyahat etmek
find out keşfetmek
end up with ... ile sonuçlanmak
draw up düzenlemek
divide into ...ya bölmek
derive from ...dan türemek
come up çıkmak (fırsat, sorun), ele alınmak

19 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
build up birikmek
back up desteklemek
watch out dikkat etmek
ward off savuşturmak
turn up çıkagelmek
turn over teslim etmek
turn into dönüşmek
turn down reddetmek
try on denemek (kıyafet)
throw away atmak
think out enine boyuna düşünmek
take part in katılmak
take on ... hal almak
take off çıkarmak (kıyafet)
take into account hesaba katmak
take in kandırmak
stir up ortalığı karıştırmak
step down çekilmek
stand up against karşı koymak
stand for temsil etmek
show off gösteriş yapmak
show around etrafı dolaştırmak
settle down alışmak
set off yola çıkmak
set about başlamak
send out yaymak
send off yaymak
send for çağırmak
see off uğurlamak
search for aramak
run out of tüketmek
run off with çalıp kaçmak
rule against aleyhine karar vermek
rank high yüksek sırada olmak
put pressure on baskı yapmak
put forward ileri sürmek
pull through iyileşmek
pull out çekmek (asker)
provide for temin etmek
pass out bayılmak
pass down geçmek (nesilden nesle)
make off with çalıp kaçmak
look up bakmak (bilgi kaynağına)
look to medet ummak
look through göz atmak
look into incelemek
look forward to dört gözle beklemek
let off bu seferlik affetmek
leave out hariç tutmak
lay emphasis vurgulamak
keep to bağlı kalmak

20 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
keep pace with hızına yetişmek
keep on devam etmek
keep down kontrol altında tutmak
judge on değerlendirmek
have on hand el altında bulundurmak
grow up büyümek
give in teslim olmak
get up kalkmak (yataktan)
get through üstesinden gelmek
get over atlatmak
get out of hand kontrolden çıkmak
get off inmek (taşıttan)
get in touch temasa geçmek
fit in with uymak
fill in yerini doldurmak
fight off ...ya karşı savaşmak
feel up to kendini güçlü hissetmek
fall short eksik gelmek
face up to kabullenmek
embark on başlamak
draw on yararlanmak
do without ...sız idare etmek
do with ...ile alakalı olmak
do well iyi gitmek
die out yok olmak
cut down on azaltmak
cut back azaltmak
contribute to sebep olmak
come from ...dan gelmek
come across rast gelmek
clear away ortadan kaldırmak
clean up temizlemek
catch up with ayak uydurmak
catch on popüler olmak
cast aside bir kenara bırakmak
carry on devam etmek
care for bakımını üstlenmek
care about önemsemek
break out patlak vermek
break into hırsızlık amacıyla girmek
break away ayrılmak
bear out doğrulamak
be made up of ...dan oluşmak
be concerned with ... ile ilgili olmak
be accompanied by ...ya eşlik etmek
base on ...ya dayandırmak
auction off açık arttırma ile satmak
go on devam etmek
watch over göz kulak olmak
engage in katılmak
centre on bir konuya odaklanmak

21 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
consist of ...dan oluşmak
come down with ...dan hasta olmak
break up sona ermek
go down düşmek
put forth ileri sürmek
substitute for yerini almak
look for aramak
leak out dışarı sızmak
face with karşı karşıya kalmak
lie in ...da yatmak
run out tükenmek
leave behind arkada bırakmak
run into rastlamak
refer to ifade etmek
be credited with ...ya sahip olduğuna inanılmak

22 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
PREPOSITION USAGES
bad at ...konusunda kötü
good at ...konusunda iyi
result of ...nın sonucu
result from ...dan kaynaklanmak
result in ...ile sonuçlanmak
as a result sonuç olarak
in the world dünyada
across the world dünyanın genelinde
around the world dünya genelinde | dünyanın etrafında
throughout the world dünyanın her yerinde
all over the world dünyanın her yerinde
all around the world tüm dünyada
over the years yıllar boyunca
by accident kazara / tesadüfen
in question söz konusu olan
afraid of ...dan korkan
listen to ...yı dinlemek
on the road yolda
need for ... ihtiyacı
in need of ...ya muhtaç
in particular özellikle
by train trenle
on the train trende
with the help of ...nın yardımıyla
beyond help yardım edilemez derecede
agree with ...ile anlaşmak
agree about ... konuda anlaşmak
agree on ... üzerinde anlaşmak
agree upon ... üzerinde anlaşmak
agree to ...ya razı olmak
as a child çocukken
close to ...ya yakın
on the map harita üzerinde
protect from ...dan korumak
protect against ...ya karşı korumak
in nature doğada
tired of ...dan bıkmış, usanmış
believe in ... (nın varlığına) inanmak
guide to ...ya rehber/kılavuz
known as ... olarak bilinen
known for ...sıyla ünlü, tanınan, bilinen
responsible for ...dan sorumlu
solution to ...ya çözüm
ahead of ...nın önünde, ...nın ilerisinde
on the left solda

23 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
on the right sağda
under control kontrol altında
control over ...üzerinde kontrol
beyond control kontrol edilemez derecede
on the way yolda
in a ... way ... bir şekilde
complain about ...konusunda şikayet etmek
complain to ...ya şikayet etmek
caused by ...dan kaynaklanmak
join in ...ya katılmak
in my opinion bence
opinion about ...hakkında fikir
opinion on ...konuda fikir
be of the opinion ... görüşünde olmak
at home evde
home to ...ya ev sahibi
at birth doğumda
by birth doğuştan
give birth to ...yı doğurmak, ...ya sebep olmak
the same as ... ile aynı
on holiday tatilde
increase in ...de artış
problem with ...da problem
think of düşünmek, hayal etmek; uydurmak
think about ...hakkında düşünmek
rich in ...bakımından zengin
similar to ...ya benzer
at war savaş halinde
war against ...ya karşı savaş
war between ...arasında savaş
married to ...ile evli
harm to ...ya zarar
benefit from ...dan yarar
for an hour bir saattir
on the hour saat başında
per hour saatte
at least en az
search for ...yı arama
on the moon ayda
interested in ...ile ilgili
research into ...hakkında araştırma
in part kısmen
at the moment şu anda
be involved in ...ya dahil olmak/karışmak
attention to ...ya verilen dikkat/gösterilen özen
at last sonunda

24 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
surprised at ...ya şaşırmış
surprised by ...ya şaşırmış
based on ...ya bağlı olarak
related to ...ile ilişkili
suitable for ...için uygun
apply to ...ya uygulamak, başvurmak
apply for ...ya başvurmak
under attack saldırı altında
attack against ...ya karşı saldırı
on the coast sahilde
along the coast sahil boyunca
off the coast açıklarında
at ... speed ... hızda
recover from ...dan kurtulmak, iyileşmek
dependence on ...ya bağlı olma
by chance şans eseri
in trouble başı belada
in fear korku içinde
on Earth Dünya'da
lack of ... eksikliği
ashamed of ...dan utanmak
ready for ...için hazır
keen on ...konusunda hevesli
in detail detaylı olarak
by mistake yanlışlıkla
drug for ... için ilaç
drug against ...ya karşı ilaç
concerned with ...ile ilgili
concerned about ... konuda endişeli
concerned for ... için endişeli
concerned over ... konuda endişeli
ban on ... yasağı
on fire yanıyor, yanmakta
in the fire yangında
interest in ...ya ilgi
impact on ...üzerinde etki
capable of ...yı yapabilen
under repair tamiratta
beyond repair tamir edilemez durumda
be made from ...dan yapılmak
be made of ...dan yapılmak
rest of ...nın geri kalanı
fight against ...ya karşı savaşmak
contribute to ...ya sebep olmak/katkıda bulunmak
object to ...ya itiraz etmek
debate about ... konusunda tartışma

25 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
debate on ... konusunda tartışma
debate over ... konusunda tartışma
in balance dengede, denge halinde
balance between ... arasında denge
reason for ...nın sebebi
for ... reason ... sebepten dolayı
reason behind arkasındaki sebep
access to ...ya erişim
step by step adım adım
influence of ...nın etkisi
influence on ... üzerindeki etki
in common ortak
by now şimdiye kadar
for now şimdilik
from now on şu andan itibaren / bundan böyle
from now onwards şuanda itibaren / bundan böyle
beyond belief inanılmaz
measure against ...ya karşı önlem
measure for ...için önlem
in practice pratikte
in theory teoride
prevent sb from doing sth birinin ...yapmasını önlemek, engellemek
addicted to ...ya bağımlı
beneficial to ...ya faydalı
effect of ...nın etkisi
effect on ...üzerinde etki
effect upon ...üzerinde etki
concentrate on ...ya odaklanmak
in the long run uzun vadede
in the short run kısa vadede
translation from ...dan çeviri
translation into ...ya çeviri
in the end sonunda, nihayetinde
at the end of sth bir şeyin sonunda
by the end of ...nın sonuna kadar
towards the end of sth sth sonuna doğru
come to an end sona ermek
for a long time uzun süredir
over time zamanla, zaman içerisinde
with time zamanla
in time zamanla, vaktinde; zamanda
on time vaktinde
at times bazen
of all times tüm zamanların
at the same time aynı zamanda
for the first time ilk defa

26 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
in danger tehlikede
transformation into ...ya dönüşüm
participate in ...ya katılmak
in advance önceden
in power iktidarda
invest in ...ya yatırım yapmak
insist on ...da ısrar etmek
loyal to ...ya sadık
under pressure baskı altında
pressure on ... üzerinde baskı
reaction to ...ya tepki / karşılık
on the market piyasada
investigation into ... araştırması
compared to ... ile karşılaştırıldığında
compared with ... ile karşılaştırıldığında
covered in ...ile kaplı
covered with ...ile kaplı
covered by ...ile kaplı
in order düzenli, sıralı
out of order bozuk
adapt to ...ya uyum sağlamak
belong to ...ya ait olmak
care about ...yı önemsemek
famous for ...ile ünlü
satisfied with ...dan memnun
at a depth of ...derinliğinde
on average ortalama
above average ortalamanın üzerinde
below average ortalamanın altında
provide sth for sb birine bir şey sağlamak/vermek
provide sb with sth birine bir şey sağlamak/vermek
on foot yürüyerek, yayn
in general genel olarak/genellikle
difficulty in ...da zorluk
on land karada
essential to ...için gerekli
at ... temperature ... sıcaklıkta
aware of ...nın farkında
in secret gizlice
conversion from A to B A'dan B'ye değişim/dönüşüm
opposed to ...ya karşı (olmak)
die from ...dan ölmek
die of ...dan ölmek
on strike grevde
in harmony uyum içerisinde
persist in ...da ısrar/inat etmek

27 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
succeed in ...da başarılı olmak
in demand talep gören
unique to ...ya özgü
be of importance öneme sahip
on sale satılık / indirimde
for sale satılık
at a ... rate ... bir oranda
in the long term uzun vadede
in the short term kısa vadede
at once hemen | hep bir anca
in turn sırayla
scared of ...dan korkmuş
accessible to ... için erişilebilir
at issue tartışılan
in cash nakit olarak
for short kısaca
equal to ...ya eşit
under threat tehdit altında
threat to ...ya tehdit
familiar with ...ya aşina
exposed to ...ya maruz kalmış
exposure to ...ya maruz kalma
detrimental to ...ya zararlı
on sb's death birinin ölümünden sonra
for a while bir süreliğine
in charge of ...dan sorumlu
charge with ...ile suçlamak
charge for ... için ücret
accuse of ...ile suçlamak
translate from ...dan çevirmek
translate into ...ya çevirmek
supply sth for sb birine bir şeyi tedarik etmek
insight into ...yı anlama/kavrama
on purpose kasten, bilerek
range from ... to ... ... ile ... arasında değişmek
a range of birçok farklı ...
vulnerable to ...ya karşı savunmasız
sensitive to ...ya karşı duyarlı/hassas
on the ground yerde
on ... grounds ... sebeplerle
dependent on ...ya bağlı olan
on vacation tatilde
free from ...sız
free of ...sız
for free bedava
proud of ...ile gurur duyan

28 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
inferior to ...dan daha kötü
superior to ...dan üstün
on shore kıyıda
off shore açıklarda
attitude to ...ya karşı tutum
in public herkesin içinde, alenen
originate in ...da ortaya çıkmak
originate from ...dan kaynaklanmak
emphasis on ...ya vurgu
day by day günden güne
as a whole bir bütün olarak
refrain from ...dan kaçınmak
in vain boşuna
short of ... eksikliği
deter from ...dan caydırmak/vazgeçirmek
distribute to ...ya dağıtmak
for the purpose of ... amacıyla
at dawn gün doğumunda
at dusk gün batımında
descend from ...dan türemek/gelmek
precaution against ...ya karşı önlem
discrimination against ...ya karşı ayrımcılık
comparable to ...ya benzer
in excess aşırı derecede
on a ... basis ...bazda, ...olarak

29 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
TRANSITIONS
so bu yüzden sonuç
therefore bu yüzden sonuç
thus bu yüzden sonuç
hence bu yüzden sonuç
as a result sonuç olarak sonuç
as a consequence sonuç olarak sonuç
thereby + Ving dolayısıyla sonuç
thus + Ving dolayısıyla sonuç
that’s why bu sebeple sonuç
which’s why bu sebeple sonuç
for this reason bu sebeple sonuç
in this way bu şekilde, böylece sonuç
but fakat, ama, ancak zıtlık
however fakat, ama, ancak zıtlık
yet fakat, ama, ancak zıtlık
still yine de zıtlık
even so öyle bile olsa zıtlık
nevertheless yine de zıtlık
nonetheless yine de zıtlık
on the contrary aksine zıtlık
on the other hand öte yandan… zıtlık
in/by contrast aksine, zıttına zıtlık
contrarily aksine, zıttına zıtlık
conversely aksine, zıttına zıtlık
to the contrary aksine, zıttına zıtlık
for çünkü sebep
likewise benzer şekilde benzetme
similarly benzer şekilde benzetme
moreover ayrıca ekleme
in addition ayrıca ekleme
furthermore ayrıca ekleme
also ayrıca ekleme
besides ayrıca ekleme
additionally ayrıca ekleme
what’s more ayrıca ekleme
and ve ekleme
for example örneğin örnek
for instance örneğin örnek
to illustrate örneğin örnek
meanwhile bu sırada zaman
in the meantime bu sırada zaman
afterwards ardından, daha sonra, ve daha sonra zaman
(and) then (ve) daha sonra zaman
otherwise yoksa, aksi takdirde koşul
or else yoksa, aksi takdirde koşul

30 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
or yoksa, aksi takdirde koşul
or veya, ya da diğer
nor ne de diğer
instead bunun yerine, onun yerine diğer
in fact aslında diğer
actually aslında diğer
indeed gerçekten diğer
that is yani, başka bir deyişle diğer
in other words yani, başka bir deyişle diğer
namely yani, başka bir deyişle diğer
that’s to say yani, başka bir deyişle diğer

31 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
CONJUNCTIONS
when conj ...dığı zaman zaman
whenever conj her ne zaman …se zaman
conj
after ...den sonra zaman
prep
as soon as conj … er...mez zaman
once conj ...den sonra zaman
conj
before ...den önce zaman
prep
conj
until …e kadar zaman
prep
conj
till …e kadar zaman
prep
by the time conj …e kadar zaman
while conj …iken zaman
as conj …iken zaman
just as conj tam ...iken zaman
as conj …dıkça, …dikçe zaman
conj
since ...den beri zaman
prep
conj
ever since ...den beri zaman
prep
if conj (eğer) …se koşul
as long as conj …dığı sürece koşul
so long as conj …dığı sürece koşul
unless conj ...mezse, ...medikçe koşul
even if conj …se bile koşul
only if conj sadece/ancak …se koşul
on condition that conj …mesi şartıyla koşul
providing (that) conj …mesi şartıyla koşul
provided (that) conj …mesi şartıyla koşul
suppose (that) conj farz et ki… koşul
supposing (that) conj farz et ki… koşul
if ever conj eğer olurda …se koşul
if only conj keşke koşul
what if? conj ya...se? koşul
conj
because ...dığı için |çünkü sebep
trans
conj
as ...dığı için |çünkü sebep
trans
conj
since ...dığı için |çünkü sebep
trans
now that conj ...dığı için, ...den dolayı, çünkü sebep
on grounds that conj ...dığı için, ...den dolayı, çünkü sebep
in that conj …mesi bakımından sebep
inasmuch as conj ...dığı için, ...den dolayı sebep

32 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
conj
although ...e rağmen | fakat zıtlık
trans
conj
though ...e rağmen | fakat zıtlık
trans
conj
even though ...e rağmen | fakat zıtlık
trans
conj
while ...e rağmen | oysa zıtlık
trans
conj
whereas ...e rağmen | oysa zıtlık
trans
however + adjective conj her ne kadar … olsa da zıtlık
however + adverb conj her ne kadar … olsa da zıtlık
as + SVO conj …gibi benzetme
as + prep conj …gibi benzetme
as + V3 conj …gibi benzetme
just as conj tıpkı…gibi… benzetme
as if conj (sanki)...mış gibi diğer
as though conj (sanki)...mış gibi diğer
so that conj ...sın diye, böylece amaç
in order that conj ...sın diye, böylece amaç
in case conj ...r diye, ...rsa diye tedbir
for fear that conj …korkusuyla tedbir
as far as conj ...dığı kadarıyla, ...e göre diğer
so far as conj ...dığı kadarıyla, ...e göre diğer
assuming that conj farz edelim ki diğer
except that conj …hariç diğer
in the hope that conj …mesi umuduyla diğer
given that conj ...i düşünürsek diğer
the moment conj ...er...mez, …dığı anda zaman
the instant conj ...er...mez, …dığı anda zaman
the minute conj ...er...mez, …dığı anda zaman
the second conj ...er...mez, …dığı anda zaman

33 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
PREPOSITIONAL PHRASES
because of PP ...den dolayı sebep
due to PP ...den dolayı sebep
owing to PP ...den dolayı sebep
on account of PP ...den dolayı sebep
as a result of PP ...nın sonucu olarak sebep
as a consequence of PP ...nın sonucu olarak sebep
thanks to PP ...nın sayesinde sebep
by means of PP …nın aracılığıyla sebep
with the help of PP …nın yardımıyla sebep
with the aid of PP …nın yardımıyla sebep
such as PP … gibi, örneğin, mesela örnek
despite prep …e rağmen zıtlık
in spite of PP …e rağmen zıtlık
notwithstanding prep …e rağmen zıtlık
unlike prep ...nın aksine karşılaştırma
in contrast to/with PP ...nın aksine karşılaştırma
contrary to PP ...nın aksine karşılaştırma
like prep … gibi benzetme
as well as PP ...e ilaveten, ...ın yanı sıra, ve ayrıca ekleme
in addition to PP ...e ilaveten, ...ın yanı sıra, ve ayrıca ekleme
besides prep ...e ilaveten, ...ın yanı sıra, ve ayrıca ekleme
along with PP ... ile birlikte ekleme
in order to + V1 PP ...mek için amaç
so as to + V1 PP ...mek için amaç
in an effort to + V1 PP ...mek için, ...mek amacıyla amaç
in an attempt to + V1 PP ...mek için, ...mek amacıyla amaç
for the purpose of PP ...mek için, ...mek amacıyla amaç
with the intention of PP ...mek için, ...mek amacıyla amaç
with a view to PP ...mek için, ...mek amacıyla amaç
in case of PP … durumunda, … halinde tedbir
in the event of PP … durumunda, … halinde tedbir
for fear of PP … korkusuyla tedbir
about prep … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
with/in regard to PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
as regards PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
concerning prep … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
regarding prep … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
as to PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
pertaining to PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
with respect to PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
in respect of PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
with reference to PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
in/with relation to PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
in association with PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili
in connection with PP … ile ilgili, ...nın hakkında, ...e dair ile ilgili

34 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
in the aftermath of PP ...den sonra, ...nın sonrasında zaman
following prep ...den sonra, ...nın sonrasında zaman
prior to PP ...den önce, ...nın öncesinde zaman
as of PP ...den itibaren zaman
as from PP ...den itibaren zaman
compared to/with PP … ile karşılaştırıldığında karşılaştırma
when compared to/with PP … ile karşılaştırıldığında karşılaştırma
as compared to/with PP … ile karşılaştırıldığında karşılaştırma
in/by comparison with PP … ile karşılaştırıldığında karşılaştırma
in terms of PP … açısından diğer
instead of PP ...nın yerine diğer
in place of PP ...nın yerine diğer
rather than PP …den ziyade diğer
according to PP …e göre diğer
in accord with PP ... ile uyum içinde, ...e uygun olarak diğer
in accordance with PP ... ile uyum içinde, ...e uygun olarak diğer
in line with PP … ile uyumlu olarak diğer
including prep … dahil diğer
excluding prep … hariç diğer
except for PP … hariç diğer
apart from PP … hariç diğer
excepting PP … hariç diğer
with the exception of PP … hariç diğer
other than PP … hariç diğer
regardless of PP …e bakmaksızın diğer
irrespective of PP …e bakmaksızın diğer
no matter + NCl PP her … diğer
as a means of PP … aracı olarak diğer
on behalf of PP ...nın adına, ...i temsilen, ...nın namına diğer
in the name of PP ...nın adına, ...i temsilen, ...nın namına diğer
in the hope of PP …nın umuduyla diğer
as for PP …e gelince, …i sorarsanız, söz konusu diğer
when it comes to PP …e gelince, …i sorarsanız, söz konusu diğer
in view of PP ...den ötürü, … göz önünde tutarak diğer
considering prep … düşünüldüğünde, düşünürsek diğer
on the brink of PP ...nın eşiğinde, …mek üzere diğer
on the edge of PP ...nın eşiğinde, …mek üzere diğer
on the verge of PP ...nın eşiğinde, …mek üzere diğer
on the eve of PP ...nın eşiğinde, …mek üzere diğer
at the point of PP ...nın eşiğinde, …mek üzere diğer
ahead of PP ...nın önünde, ...nın ilerisinde diğer
in return for PP ...nın karşılığında, ...e karşılık olarak diğer
in exchange for PP ...nın karşılığında, ...e karşılık olarak diğer
in response to PP ...nın karşılığında, ...e karşılık olarak diğer
in search of PP …nın peşinde, …nın arayışında diğer
in pursuit of PP …nın peşinde, …nın arayışında diğer

35 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
in favour of PP ...nın lehine, ...nın çıkarına diğer
in need of PP …e muhtaç diğer
in opposition to PP …e karşı olarak diğer
in the light of PP …nın ışığında diğer
on the basis of PP ...i temel alarak, …e dayanarak diğer
without prep ...sız, …siz; olmazsa, … olmasaydı diğer
but for PP ...sız, …siz; olmazsa, … olmasaydı diğer
for the sake of PP ...sız, …siz; olmazsa, … olmasaydı diğer

36 | w w w . r e m z i h o c a . c o m
CORRELATIVES
not only… but also… sadece… değil ayrıca...
both… and… hem… hem de… / gerek… gerek…
either… or… ya… ya da…
neither… nor… ne…ne de…
whether… or… ister…ister…
not… but… …değil…
the same… as… …ile aynı…
as… as… …kadar…
so… as… …kadar… (sadece olumsuz cümlede)
so… that… o kadar … ki …
such… that… o kadar … ki …
such… as… …gibi…, örneğin, mesela
the more… the more… ne kadar… o kadar…
more… than… …den daha fazla…
less… than… …den daha az…
just as… so … tıpkı … gibi …

37 | w w w . r e m z i h o c a . c o m

You might also like