Professional Documents
Culture Documents
A Study in Fanaticism
© 1934 E.H. Carr
Bu kilabm yaym haklan Akcah Telif Haklan Ajanst arauhg1yla
Curlis Brown Group Limited'dcn (Londra) ahnm1�t1r
lleli�im Yaymlan
llinbirdirek Meydam Sokak lletbim Han No. 7 Cagaloglu 34122 Istanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 •Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisim@iletisim.com.tr •web: www.iletisim.com.tr
E.H. CARR
Karl Marx
Bagnazhk Ozerine
Bir Ara�tirma
Karl Marx
A Study in Fanaticism
Cl t
EDWARD HALLETT CARR 28 Haziran 1892'de Londra'da dogdu. 3 Kas1m 1 982'de
Cambndge'de oldu. l916'da Dc;�len Bakanhgi'nda c;alc;maya b�lad1. l919'da lngi
liz delegasyonuyla Versailles Konferans1'na kauld1. lngiliz Dc;i�len Bakanhg1'nda
kurulan Sovyetler Birligi Dairesi'nde c;alc;malanm stlrdurdu. l 936'da bakanhktan
aynlarak, c;e�itli universitelerde ogretim uyeligi yapu. 1 941-46 yillan arasmda The
Times'da yayin yonetmen yard1mc1S1 olarak c;alc;u. Carr'a gore tanhc;i, olgulan ya
da ki�isel yorumunu one c;1karrnamah, tanhc;i ile olgular arasmdaki kar�1hkh ve
kesintisiz etkile�im surecinde, bugtln ile gec;mi� arasmdaki diyalogu stlrekli k1lma
hd1r. Bu nedenle tanhc;i, sundugu olgulann dogrulugunu kannlamamn otesinde,
ar�urd1g1 konuyla ilgili bilinen ya da bilinebilecek tum venlen ele almak zorunda
d1r. B�hca Eserlen: Dostoyevsky, 193 1 !Dostoyevski, c;ev. Ayhan Gerc;ekler, llet�im
Yay., 20001; The Romantic Exiles, 1933 !Romanlik Surglinler, c;ev. �mil �toy, c;:izi
yaz1lan Yay., 2001]; Karl Marx, 1 934; International Relations Since the Peace Treaties,
1937 ("Ba� Antla$malanndan Sonra Uluslararas1 ll�kiler"); Michael Bakunin, 1927
!Michael Bakunin, c;ev. Pelin Siral, lleti�im Yay., 2008]; The Twenty Years' Crises,
19I 9-1939, 1939 ("Yirrni Y1lhk Bunahm, 1919- 1 939"); Britain: A Study of Foreign
Policy from Versailles to the Outbreak of War, 1939 ("lngiltere'nin Versailles Antl�
masmdan Sava$m Ba$lamasma Dek lzledigi De; Politika Ozenne Bir Calc;ma"); Con
ditions of Peace, 1 942 ("Ba� Ko�ullan"); Nationalism and After, 1 945 [Milliyet�ilik ve
So11ras1, c;ev. Osman Akmhay, llet�im Yay., 19991; The Soviet Impact 011 the Western
World, 1946 ("Sovyetler'in Bau Dunyas1 Ozenne Etkisi"); Studies in Revolution, 1950
("Devrim Ozenne c;:alc;malar"); The Bolshevik Revolution, 1917-1923, 3 cilt, 1 950-
1953 [Bolsevik Devrimi, 3 cilt, c;ev. Orhan Suda (l-11), c;ev. Tuncay Birkan (III), Metis
Yay., 1 989-2004]; The New Society, 195 1 ("Yeni Toplum"); German-Soviet Relatiom
Beetwee11 the Two World Wars, 1951 ("lki Dunya Sav�1 Arasmda Sovyet-Alman 11�
kilen"); The Interregnum I 923-1924, 1954 ("lktidar Bo�lugu Donemi 1923-1924");
Socialism in One Country I 924-I 926, 3 cilt, 1 958- 1 964 ('Tek Olkede Sosyalizm
1 924- 1926"); What is History?, 1 961 [Tarih Nedir7, c;ev. Misket Gizem Ozttlrk, lleti
�im Yay., 2004 ] ; 1 9 1 7· Before and After, 1969 ( I 9 I 7: Oncesi ve Sonras1, c;ev. Begtlm
Adalet, Binkim Yay., 2007); Foundations of a Planned Economy ( 1 . cilt R.W. Davies
ile), 3 cilt, 1969- 1978 ("Planh Ekonominin Temellen"); The Russian Revolution from
Lenin to Stalin, 1979 [Lrnin'drn Stalin'e Rus Devrimi I 917-1929, c;ev. Levent Cinemre,
Mer Yay., 1992]; Lenin to Stalin, 1979 ("Lenin'den Stalin'e"); From Napoleon to Sta
lin, l 980 ("Napokon'dan Stalin'e"); The Twilight of the Com intern, 1982.
i � i ND EK i LE R
ONSOZ 15
BiRiNCi KISIM
BiRiNCi BOLUM
Gen�lik, A�k ve �iir ...21
iKiNCi BOLUM
Din, Felsefe ve Siyaset .35
U�UNCU BOLUM
Fethedilecek Yeni Dunyalar 45
DORD0NC0 BOLUM
Komunizmin Ba�lang1�lar1 63
BE�iNCi BOLUM
Devrim Viii 81
RLTINCI BOLUM
Marksizm: ilk Evre .95
iKiNCi KISIM
iNGiLTERE
YEDiNCi BOLUM
ingiltere'deki ilk Yrllar 115
SEKiiiNCi BOLUM
Siyaset ve Gazetecilik 133
DOKUIUNCU BOLUM
Dogu Sorunu 153
ONUNCU BOLUM
Londra'daki "Emigre"ler 171
ONBiRiNCi BOLUM
"Yahudi Zenci" 197
U�UNCU KISIM
ENTERNASYONAL
ONiKiNCi BOLUM
Enternasyonal'in Dogu�u . ...227
ONU�UNCU BOLUM
Enternasyonal'deki �atlak:
Fransa-Prusya Sava�r 255
ONDORDUNCU BOLUM
Enternasyonal'in �oku�u: Marx ve Bakunin ..277
ONBE�iNCi BOLUM
Marksizm: Son Evre .315
ONRLTINCI BOLUM
"Koca Nick" . .337
DIZIN 369
SUNU�
Elimizde ilgin<; bir kitap var. Yazan iinhi tarih<;i Edward Hallett
Carr; konusu Karl Marx; kitabm kendisi "bagnazhk iizerine bir
ara�nrma" olarak hayli bagnaz bir eser. Carr, 20. y0zy1hn, ozel
likle Tiirkiye okurunun gorece iyi tamd1g1 tarihc;ilerinden biri
sidir. Bize, "tarihin ne oldugunu" ve Bol�evik lhtilaliyle, Sovyet
Rusya'y1 ogreten ba�hca ogretmenlerden birisi . On dort ciltten
olu�an 191 7 sonras1 Rusya siyasi tarihini ele alan dev eserinin
yam sira, Dostoyevski, Karl Marx, Mikhail Bakunin gibi tarihin
iinliileri iizerine biyografiler yazm1�; Birinci Biiyiik Sava� son
rasi lngiliz d1� politikasm1, milliyetc;iligi, ban�1, Sovyetler'in Ba
ll iizerindeki etkisini, iki sava� arasmda Alman-Sovyet ili�kile
rini incelemi� ve yazm1� _bir yazar E.H. Carr. Uzun ve verimli
gec;en omru boyunca ii<; �apkas1 olmu�: diplomat, gazeteci, ta
rihc;i. Bu ii<; kapasiteyle yiiriittiigii c;ah�malann o rtak paydas1
ise Marksist olmayan bir "Sovyet uzmam" olmas1ydi.
Biyografisini yazan jonathan Haslam'm sozciikleriyle Carr'm
ad1:
7
dort ciltten fazla eserin yazan olarak haurlayacaklard1r. llgi
li s1radan okur kadar 19. yiizyil Rusya'sm1 ilginc;: bulanlar ic;:in
Romantik Surgunler de Herzen'in ve c;:evresinin portresini en
'
fes bir $ekilde c;:izen birisidir. Siyaset bilimci ic;:in Yirmi Y1ll1h
Bunalim hala bir klasiktir. Y1llarca ulkesine diplomat ve The
Times'm tarn�malar yaratan editor yard1mc1s1 olarak hizmet
etmi$tir. Ailesi ic;:in o her zaman "Profesor"du. Dostlan ve be
raber c;:ah$t1klan ic;:in ise yal mzca Ted.
8
Sovyet Rusya'ya biraz daha yakla$masma neden oldu. 1 925 y1-
lmda Rusc.;a bgrenmeye ba$lad1 ve k1sa sure sonra Rus edebiya
lim izleyebilir hale geldi. Bakanhktaki gorevi 1 936 yilmda isti
fa edip aynlmas1yla son bulacakur.
Ancak bu arada Carr edebi aleme de ad1mm1 atmI$ll . Ki
mi dergilerde yaz1 denemeleri yapliktan sonra ilkin Dosto
yevski uzerine bir biyografi c.;ahsmasma ba$lad1. 1 929 y1h or
talarmda ara$lirmasmm c.;ogunu tamamlam1$ll. Bir iki yayme
vi tarafmdan reddedilmesinin ardmdan son denedigi Allen and
Unwin Yaymevi kitab1 basmay1 kabul etti. Dostoyevski, Carr'm
hayatmda bir doniim noktas1 olacaklir. Bundan sonra Bakunin
ve biraz da yapay bir $ekilde Karl Marx'la ilgilenmeye ba$la
d1. Dostoyevski heniiz yaymlanmadan Rus anar$izminin babas1
Mikhail Bakunin uzerine c.;ah$maya koyuldu. Arna belki de ya
ymc1lar fazla ilgi gostermedikleri ic,;in Bakunin'i bir tarafa b1ra
k1p bir ba$ka Rus devrimcisi Aleksandr Herzen ve c.;evresi uze
rine c.;ah$ll. Dostoyevski 193 l 'de, Romantik Surgunler (Herzen)
ise l 933'te yaymlanacakt1r.
Yazarhg1 ve diplomathg1 birlikte yuriitmeye c.;ah$an Carr,
Bakunin'i yaymlamakta kararhyd1 ama yaymc1 bulam1yordu. 0
kitabm yerine bir yaymevi Q. M. Dent & Sons Ltd . ) , blumunun
ellinci y1h yakla$makta olan Karl Marx'm biyografisini yazma
s1m bnerdi. "Marx hakkmda bnemli olan hemen hemen hic.;bir
$eyi bilmeden" diyor Carr, "$eytana uydum" Ve devam ediyor:
9
pilmas1 gerekenleri degil de yapilmamas1 gerekenleri gosterme
si a<;;1 smdan bir yere sahip oldugu ileri surulebilir.
Edward Carr, lngiliz Hariciyesi'ndeki gorevinden 1936 y1hn
da aynldi. Aym yil yakla�1k elli aday arasmdan Galler Dniversi
tesi Uluslararas1 Siyaset Kursusu'ne Woodrow Wilson profeso
ru olarak atandi. 1930'larda Avrupa'da "uzla�mac1" bir siyaset
izlenmesinden yana olan ve Hitler Almanyas1'na sempatiyle ba
kan Carr, l 940'h y1llarda Sovyet yanhs1 bir tav1r benimseyecek
tir. D niversite'deki gorevi devam ederken, 1 94 1 -46 y1llannda
The Times'm editor yard1mc1hg1 ve Uluslararas1 lli�kiler Krali
yet Enstitiisu Mudurlugu gorevlerini yiiruttu ve Sovyetler'e ya
km ba�yazilanyla dikkatleri <;;e kti.
Mikhail Bakunin biyografisi 1937 y1hnda yaymlandi. Baku
nin'in butun projelerini "ilgin<;; " ve butun fikirlerini "olaganus
tu" buldugu ve Bakunin'i degerlendirecek siyasal bir pozisyona
sahip olmad1g1 i<;;i n ele�tirildi. Bununla birlikte Carr, Lloyd Ge
orge hayram liberallikten, Buyuk Bunahm'm da etkisiyle, Key
nes<;;i bir ekonomik ve toplumsal refah <;;izgisine dogru evrimle
�iyordu. The Times'daki yazilannda bu evrimle�me belirgindir.
Birinci Dunya Sava�1'm n aksine Sovyet Rusya'm n lkinci
Dunya Sava�1'nda ortaya koydugu diren<;; ve sanayile�mede
gosterdigi ba�an Carr'1 etkilemi�ti ve Sovyet ordulan 1 944 y1-
hnda Var�ova yakmlanna ula�ugmda Sovyet Rusya'mn tarihi
ni yazmak du�uncesi kafasma yerle�ti. Doksan yilhk hayatmm
son gunune kadar yurutecegi ve bir duzineden fazla eser vere
cegi temel projesi bu olacakt1r. Bunun i<;;i n de rahat bir akade
mik gorev bulmas1 gerekecektir. Carr bu gorevi, Oxford'un Ba
liol Kolej'indeki k1sa sureli <;;a h�masmdan sonra, mezun oldu
gu universitenin, mezun oldugu kolejinde, Cambridge'in Tri
nity Kolej'inde buldu. Altm1� ii<;; ya�mda atand1g1 bu gorevde
hayatmm sonuna kadar <;;o k verimli bir kariyer ge<;;i rdi ve Sov
yet Rusya ile ilgili onemli eserlerini burada yazdi.
Ancak Carr'm bir " tarih<;; i " olarak �ohretinin yaygmla�ma
s 1 , 1 9 6 1 yilmda Cambridge D ni ve rsitesi'nde, geleneksel G .
M . Trevelyan konfe ransl a n dizisiyle oldu. Ocak-Mart ayla
nnda verilen ve daha sonra Tarih Nedir? ad1yla kitapla�tm-
10
Ian bu konferanslarda Carr, klasik tarihc;i anlay1�m d1�ma c;1-
kan ve bir bak1ma yakla�1k yirmi yil sonrasmm "post-modern
tarihc;iligi"ne de goz knpan bir tarih yakla�1m1 ortaya koyu
yor; tarihte nedensellik ve degi�im , ozgur irade ve determi
nizm, birey ve toplumun rolu, oznellik ve nesnellik gibi cana
ho konularda ilginc; tezler ortaya at1yordu. Carr bu konferans
lannda, aslmda yakla�1k knk yil once Fransa'da Annales okulu
ile ba�layan ama lkinci Dunya Sava�1'ndan soma h1z kazanan
"toplumsal tarihc;iligin" ya da tarihi diger toplumsal bilimler
le ban�lirma giri�iminin lngiliz tarihc;iliginde o zaman ic;in ye
ni sayilabilecek bir omegini sunuyordu. Carr, tarihsel olgula
rm kuram ve yorumla olu�tugunu soyluyordu. "Olgular c;uva
la benzer - ic;inc bir �ey koymad1kc;a dik durmaz" diyordu. Ta
rihi incelemeden once, tarihc;iyi de incelememiz ve bunu onun
tarihi ve toplumsal c;evresini inceleyerek yapmam1z gerektigi
ni soyluyordu. Ona gore tarih, "gec;mi�le bugun arasmda su
rup giden bir diyalog" ya da "tarihc;i ile olgulan arasmda de
vam eden bir etkile�im sureci"ydi. Carr'a gore tarihc,;i, "olgula
nm yorumu ve yorumunu olgulan ile surekli olarak yogurma
sureci ic;inde" olmahyd1. Ona gore, " tarihin ara�tmlmas1, ne
dcnlerin ara�tmlmas1yd1 . Carr, bir tarihc;iye "nesnel" denile
bilmesi ic,;in, (onun) "her�eyden once , toplumdaki ve tarihteki
konumunun smnh bak1�mm uzerine c;1kma kapasitesi"ne sa
hip olmas1 gerektigini soyluyordu!
Carr'm tarihc,;iligine ili�kin bu hatJrlatmalann nedeni, tarih
c;inin, yani kendisinin bu onerilerin pek c,;ogunu Karl Marx bi
yografisinde uygulayamam1� olmas1dn; c;unku henuz bu biriki
mi kazanmam1�t1 ve kafas1 kan�1kt1. Carr, her�eyden once, D1-
�i�leri mensubu oldugu gunlerde, sipari� uzerine yazd1g1 kita
bm konusunu, Karl Marx\ tamm1yordu. Malzcmesi smnhyd1.
Marksizmi bilmiyordu. S1mf sava�1 onun ic;in bir tabuydu. Isa
ac Deutscher'in ifadesiyle,
11
uzakt1 ve dolay1s1yla kendi du�unce ta rz 1yla Marksizm arasm
daki engeli a�am1yordu.
12
mi yanh�larma ve yanhhgma ragmen Karl Marx biyografisi de
pek <;; o k bilgi aktaran, Marx'm <;;ogu kez hakh oldugu "huysuz
yamm" sergileyen, zevkle oku nan bir <;;a h�madir. Tarih<;; i nin
(Carr) nerede hakh , nerede haks1z olduguna okuyucu karar ve
recektir. 1960 y1h sonlannda Times Literary Supp lemen t a yaz '
UYGUR KOCABASOGLU
13
Karl Marx.
ONSOZ
15
dar olamazsa, Marksizmi itirazsiz kabul etmeyi ba�aramayan
bu kitap gibi bir kitaba da Marksistler art1k ihtiyar,: duymazlar.
lkincisi, esas itibariyle Amerika Birle�ik Devletleri'nin ve Bu
ylik Britanya'nm iyi tanman universitelerinde toplanm1�, kur,:uk
ama �amatac1 bir smif olan sahte-Marksistlerdir. Sahte-Mark
sistler, (hakh olarak) kapitalizmin kusurlanndan ve (yine hak
h olarak) Marksizmin Sovyet Rusya'daki ba�anlanndan etki
lenirler. Ak11larmm a�m buyumu� olmas1 (hypertrophy) onla
n Marksist olmaktan ahkoyar; r,:unku onlar, dogru olmad1gm1
bildigi bir �eye inanmaya izin veren basil imam terk etmi�ler
dir. Her ne kadar Marksist ortodokslugun parlak k1yafetini gi
yinmeyi ba�aramasalar da, burjuva dunyasmda kendi <,:iplakhk
lanm kapatabilmek ir,:in bu degerli giysinin kimi kur,:uk parr,:a
lanm hazin bir �ekilde ellerinde tutarlar. Nitekim, Bay G . D . H.
Cole (Kapital'in Everyman's Library Yaymlan r,:evirisinin Giri�i)
Marksist deger teorisini terk etmeye hazirken, (Marx'm kendi
si, onermeyi reddederken bu muhakemeyi yapma adiligini asla
yapmayacak olsa da) camm di�ine takarak Marksist artt deger
teorisini kurtarmaya r,:ah�1r. Profesor Sidney Hook (Karl Marx'1
Anlamaya Dogru-Towards the Understanding of Karl Marx)hem
teorilerin savunulamaz oldugunu bilir hem de onla n , 'daha
yuksek bir hayat standard1 ir,:in devamh bir mucedeleye giri�
mi� olan i�r,:i sm1fmm siyasal faaliyetinin oz-bilinr,:li teorik ifa
desi olarak' elinde tutmak ister. Bay Raymond Postgate (Karl
Marx) Marksist ekonomiyi ve Marksist diyalektigi ne�e ir,:in
de terk ederken, diyalektiginden soyutland1g1 zaman ozellikle
hi<,: de Marksist olmayacak tarihsel maddecilige s1ms1k1 sanhr.
Profesor MacMurray (Komunizmin Felsefesi - The Philosophy of
Communism) Marksizmin 'mutlak olarak zorunlu' bir ilkesinin,
'teori ve pratigin birligi ilkesi'nin Marksist oldugu kadar Hiristi
yan ve Fa�ist de oldugunu du�unur. Bu bilgili profesorlerin tu
mu bir noktada birle�irler: Marksizmin gozden du�mu� platfor
mundan bir tek payanda kurtanlabilinirse, her �ey iyi olacakt1r.
Bunlann tutumu r,:eyrek ylizyil oncesinin, Aslanm lnindeki Da
niel oykusune, inde en az bir aslan oldugu konusundaki inatr,:1
kanaat nedeniyle ku�ku du�uren Yuce Ele�tiri'yi kabul eden so-
16
fu Hiristiyanhk yay1c1sm1 haurlat1yor. Sahte-Marksist acmacak
bir tiptir. Marksizmin bo� lakird1 oldugunu bilir; ama hala onda
izleyecek bir i�1k bulma umudunu da canh tutar.
Dc;uncii.sii., anti-Marksistlerdir. 1 890'larda, Marksizmin eko
nomik yanh�lannm yetkili bir �ekilde te�hir edilmesi onemliydi.
Boyle mii.kemmel bir te�hir bir Avusturyah profesor tarafmdan
yaztlm1� ve daha sonraki pek c;ok yazar tarafmdan da az ya da
c;ok yanh�siz olarak kopya edilmi�ti. Ancak son onbe� yil, naho�
ve soysuzla�an bir fenomene tamk oldu. Anti-Marksizm, Mark
sizm gibi, bir din oldu ve akranmm bii.tii.n ho�gorii.sii.zlii.gii.nii. ve
fanatikligini, daha az mazur gorii.lebilmek ko�uluyla, geli�tirdi.
Marksist kor bir heveskardir; sahte-Marksist kalm kafahdir; mo
dern anti-Marksist ise yalmzca dik kafahdir. Modern anti-Mark
sistin, Marx'1 anlamak ya da yorumlamak konusunda hic;bir id
dias1 ya da istegi kalmam1�t1r. 0 Marx diye yaftalad1g1 ktrmlZl bir
pac;avrayi asip ona hii.cum etmeye raz1dir.
Marksist teorinin incelenmesi ic;in bu farkhhklar ne kadar
onemli olsa da, bunlann biyografi sanat ya da bilimi ic;in her
hangi bir onemi olmad1g1 dii.�ii.nii.lebilir. Arna vardir. lnsan do
gasmm sii.rekli gozlemlenen bir ozelligi olarak, Eroica senfonisi
nin ya da David Copperfield'in hayram, aksini gosteren kamtlara
ragmen Beethoven'm ya da Dickens'm soylu ve zarif yii.rekli biri
si olduguna inanmaya devam edecektir ve ate�li bir Marksistin,
insan yamlg1s1 stoguna Marx'm katk1s1 olan o kuc;uk kiskanc;hk
lar, garez ve her tii.rlii. ac1mas1zhga gozleri inatla kapah olacakt1r.
Sahte-Marksistin muphem ve ele�tirel olmayan yakla�1m1, Mark
sizme oldugu kadar Marx'a kar�1 olan tutumunda da belirgindir.
Anti-Marksist, Macaulay'm I. Charles'a bile layik gordugii. iyi bir
koca ve baba olma erdemini Marx ic;in zorlukla kabul edecektir.
BU.tun bu yaftalan kabul etmemi� olmak benim ic;in bir had
dini bilmezlik olarak gorii.lebilir. Arna bunlarm hic;birini , hat
ta anti-Marksistinkini bile me�ru olarak iddia edemem. Aslm
da bir ac;idan kendimi Marksistlerin kendilerinden daha iyi bir
Marksist sayabilirim. Marksistler, Marksizmin t1pk1 Yasa Tablet
leri gibi gokten indigini, ya da Athena gibi tam silahh bir �ekil
de atalan tarafmdan ortaya auld1gm1 sanabilirler. Boyle bir var-
17
sayirn esasen Marksist degildir; zira Marksizrni, her dii�iince bi
<,;irninin i<,;inde dogdugu <,;agm toplurnsal ko�ullarmm bir Orunii
oldugu yolundaki Marksist yasanm i�leyi�inden istisna etrnenin
herhangi bir nedeni yoktur. Ve bu, Marx'm biyografisinin onern
li oldugunu a<,;1klar <,;iinkii insanlar biiyiiklerin hayatlan hakkm
daki rneraklanm hakhla�llrrnay1 her zarnan severler. Marksiz
rni -onun hakh ofkesinin �iddetini, garip i<,;-<,;eli�kilerini, rnodas1
ge<,;rni� ekonornik varsayirnlanm- onun koklerinin auld1g1 top
rak hakkmda biraz bilgi edinrneden anlarnak son derece zordur.
Marx hakkmda biyografi yazan hi<,; kirnse Marksizrni gorrnez
likten gelernez ya da gelrnernelidir. Arna benirn birincil arnac1rn,
Marksizrni yorurnlarnak, ele�tirrnek ya da <,;iirutrnek degil; arna
onun nas1l boyle oldugunu gosterrnek olrnu�tur. Kitab1rnm iki
boliirnii, Altmc1 ve Onbe�inci Bolurnler, ozellikle bu arnaca yo
neliktir. Diger bolurnlerin yonterni tiirnuyle biyografiktir.
Marx'm hayatmm ba�hca bas1h kaynaklan son sayfalardaki
Bibliyografik Notlar'da gosterilrni�tir. Bu kitabm haz1rlanrnas1
s1rasmda bor<,;lu olduklanrn arasmda Birinci Enternasyonal'in
Zabll Defterleri'ne ba�vurrnarn konusunda ve Enstitii'deki 'Ge
orge Howell Kolleksiyonu'ndaki diger belgeler ve bro�iirlere
ula�rnarnda bana yard1rnc1 olan Bishopsgate Enstitiisii'niin kii
tiiphanecisine; 1 80. sayfadaki dipnotta kaydedilen ilgin<,; bilgi
i<,;in Sovyetler Birligi'nin halen Londra'daki Biiyiikel<,;isi Mos
yo Maisky'ye ; �irndiye kadar Marksist ara�urrnac1larm dik
katinden ka<,;rn1� olan 137 ve 138. sayfalarda aktanlan nadir
Devlet Ar�ivi belgelerine dikkatirni <,;ektigi i<,;in Profesor Ve
it Valentin'e; Birinci Enternasyonal donerninden kalrna ozel
bro�iir kolleksiyonunu odiin<,; veren Profesor Edward Spencer
Beesly'nin oglu Bay Alfred Beesly'ye; admm sakh kalrnasm1 is
teyen, benirn sonu<,;lanrndan pek <,;oguna kaulrnarnakla birlik
te zengin bir Marksist bilgi kulliyaum cornert<,;e istifaderne su
nan bir dosta ve kanrna burada i<,;ten te�ekkurlerirni sunanrn.
E.H.C.
1934
18
BiRIN CI KISIM
21
mzca Ren-eyaletinde profesyonel statu ve bir olc;uye kadar top
lumsal itibar kazanm1� Yahudiler vardt.
Hirschel Marx ve kans1 Henriette Ren-eyaletindeki saygm
Yahudi orta sm1fm uyesiydiler. Hirsche], Trier'de (ya da Tre
ves) avukathk yap1yordu ve orada, 5 May1s 1 8 1 8'de , sabaha
kar�1 saat ikide, Henriette ikinci c;ocugu ve buyuk oglu Karl'1
dogurdu. Karl Marx'm biyografisinin, altt ya�mda iken, bu
tiin ailenin H1ristiyanhg1 benimsemesi ve vaftiz seremonisin
den gec;mesiyle ba�lam1� oldugu soylenebilir. Babas1 bu firsat
tan yararlanarak Hirsche] adm1 Heinrich olarak degi�tirdi. 11-
ginc; bir rastlanll sonucu aym y1l Heine 1 de aym din degi�tirme
surecinden gec;mi�ti.
Heine'mkinde oldugu gibi Marxlann durumunda da astl ne
den dinsel olmaktan c;ok ekonomik ve toplumsaldt. Dinsel an
lamda Hirsche] Marx'm (hic;bir zaman ikrar etmedigi) Yahudi
ligi inkar ettigi ya da Hiristiyanhg1 kucaklad1g1 soylenemezdi.
Koklu bir haham soyundan geliyordu. Arna kendisi 18. yuzy1-
lm c;ocugu idi ve Ak1l (ag1'nm atalarmm dinine yapttg1 son il
tifat olan terbiyeli ve taahhut istemeyen Yuce Varhk inanc1 ile
yetinmi�ti. Marx ailesinde dinsel konular herhangi bir rol oy
nam1yordu. Karl Marx'm ki�iligindeki kimi ozellikleri --Ozellik
le hayali bir hedef uzerinde ac1mas1z ve fanatik bir �ekilde yo
gunla�ma kapasitesi- onun Yahudi kokenine atfetmek adet ol
mu�tur. Ancak, eger var idiyse bu tiir etkiler yuzeyin altmday
dt. Marx, kendisini butunuyle irksal ve dinsel idrakin d1�mda
tutabilen ender Yahudilerden birisiydi. Kokeni onun ic;in bu
tunuyle tarafs1z kalabildigi bir meseleydi, onunla ne c;ahm sat
mak ne de onu inkar etmek egilimindeydi. Ya�ammm sonra
ki donemlerinde, Agustos'taki Ramsgate hakkmda, ne�e ic;in
de 'bi tier ve Yahudilerle doluydu' �eklindeki Hiristiyan deyimi
ni uyarlayacak kadar ileri gidebilmi�ti.
Marx ailesi dinse l kaytts1zhga e ri�mi� ti. Koklerinin ko
�ullan da onlarda ulusal kaytts1zhg1 yerle�tirmi�ti. Hirsche]
Marx, Trier Prensligi'nin son Ba�piskopos-Elektoru'nun uy-
22
rugu olarak diinyaya gelmi�ti. tlahi fe tih hakkmm bir sonu
cu olarak yeti�kinliginin ilk y1llannda Frans1z, orta ya�lann
da ise Prusyah olmu�tu. Kans1 Henriette birka<; nesil once or
ta Avrupa'dan Hollanda'ya go<; etmi� bir Yahudi ailesinin iiye
siydi. Hollanda'da yeti�mi�ti ve dogru Almanca yazmay1 -bel
ki de konu�may1- hi<;bir zaman ogrenememi�ti. Boylesi bir or
tam yeni koruklenen vatanperverlik ate�ine yakn saglam1yor
du. Her tiirlii ulusal duygu gosterilerinin ortasmda Marx aile
si 18. yii z yilm tarafs1zhgm1 ve Yahudi !fkmm kayns1zhgm1 ko
ruyordu. Karl Marx'm anne babasmdan edinmi� oldugu yegane
mirasm uluslararas1 bir anlay1� oldugu kesinlikle soylenebilir.
Gen<; Karl oniki ya�mda Trier'deki gymnasiuma (lise) gir
di ve orada be� yil okudu. Geriye bakild1gmda biiyiiklerin <;o
cuklugunu canland1ran pitoresk olaylann Marksist efsanede
biiyiik bir yeri yoktur; ama Marx'm biyografisini yazacak ola
nm emrinde, kahramanmm on yedi ya�mdayken elde etmi� ol
dugu egitim ba�ansmm olaganiistii kusursuz kamtlan vard!f.
Rastlanu, 1 835 yilmda Trier Gymnasiumu tarafmdan kendisi
ne verilen <;1k1� belgesinin yam s1ra, Karl'm final smav1 kagn
lanm, iizerinde hocalarmm yapuklan yorumlarla birlikte ko
rumu�tur. C:: 1 k1� belgesindeki gene! rapor, onu , parlak degil
se de, yetenekli bir ogrenci olarak nitelemektedir. "Hocalarma
ve ogrenci arkada�larma kar�1 davram�1" ba�hgmm kar�1smda
"lyi"dir notu yerahrken "Yetenek ve Uygulamas1" ise biraz da
ha az veciz bir yorumu davet etmektedir:
23
bir sunurnu" olarak i�aretlenrni�tir. Mesich Se<;imi Ozerine Gen<;
Bir Adamm Dil>ilnceleri, daha az ba�anh gorulrnii�tOr. (iinkii
bu kornpozisyon, "zengin fikirler ve iyi ve duzenli bir plan"
ortaya koyarken, "ogrencininin adet edinrni� oldugu bir yan
h�, ender, pitoresk ifadelere olan abaruh du�kunlugu" ile zede
lenrni�tir. Ve Marx'm elyazrnalan iizerinde c;ah�an sonraki do
nernlerin ara�tmc1lan ogretrnenin �a�kmhk ifade eden hukrnii
ne kalilabilirler: "Arna ne berbat bir elyaz1s1 ! " Bu arada, bu il
ginc,: kornpozisyon Mesich Se<;imi Ozerine'yi ozetleyen son soz
ler almulanrnaya deger:
24
nin ev onamma 1�1k tutan yegane belgelerdir. Mektuplar, Hirs
che! Marx'm karakterini Karl'mkinden bile daha canh bir �e
kilde yansllir. lhtiyar hakkmda sevimli, kimi zaman aokh pek
c;ok �ey vard1r. Sayg1deger avukat �imdi bile hahamm oglunu
unutamam1�n ve din degi�tirmi� olmas1, Yahudi'nin Hiristiyan
yurtta�lar kar�1smdaki geleneksel tutumu olan utangac; tavir
ve bziir dileyici j estlerden onu kurtaramad1. Bonn'daki Tem
yiz Mahkemesi'nin ad1 be Iii olmayan bir yarg1cma oglunu sahk
vermek uzere �unlan yaz1yor:
25
nii.llii.lii.k yoktu . Bilirn;; l i ya da bilinc.;siz ona kar�1 isyan, ki�iligi
nin olu�umunu etkileyen en guc.;lu etkilerden birisiydi. Bu du
rum, insanlarla olan ili�kilerinde c.;ok s1k kendini ele veren ve
hatta siyasal gorii.� lerinin ifadesini renklendiren o ho� olmayan
gaddarhkta yans1masm1 buluyordu . Marx, Hiristiyan'm "ita
at, kendini hor gorme, kendini a�ag1lama, boyun egme ve te
vazu" gibi ozelliklerini, proletaryanm "cesaret, kendine sayg1,
gurur ve bag1ms1zhk duygusu" gibi ozellikleriyle kar�1la�tlrd1-
gmda, babasm1 tipik bir H1ristiyan ve kendisini de, daha da ha
zin bir uygunsuzluk ic.;inde, tipik bir proleter olarak dramati
ze ediyordu.
Hirsche! Marx, kendi engellenmi�, etkisiz hayatmm telafisi
ni, tutkulanm en b uyuk oglunun ki�iligine aktarmakta bulu
yordu. "Sevgili Karl"a olan sevgisi smirs1zd1 v e bu sevgi kendi
sini bu mektuplarda basil, kimi zaman smldayan, Madame de
Sevigne'in k1zma yazd1g1 klasik nameleri hattrlatan bir ic.;tenlik
le ortaya dokuyordu.
Dogal olarak tembel bir yazar olan benim, sana yazmaya ba�la
d1g1m zaman bir hayli yorulmaz birisi olmam ne kadar hariku
lade. Sana olan zaafim1 senden gizleyemem ve gizlemem. Kal
bim s1k s1k senin ve senin gelecegin hakkmdaki du�uncelerle
�enlik yap1yor. Ve yine de zaman zaman orada bir �im�egin <;a
k1p du�unceyi bolmesi gibi kendimi karamsar, vesveseli, kor
kutucu du�uncelerden kurtaram1yorum: Kalbin kafana, yete
neklerine denk midir? Onun ii;inde, duygu adamma bu duy
gulu mihnet diyannda <;ok buyuk teselli verecek o hassas, ak
la yatkm duygulara yer var m1d1r?
I lk ba�anlanmn, adm1 yuksek sayg1 i<;inde gormenin gu
rur veren umudu, dunyevi refahm gibi benim ii;in <;ok 6nem
lidir; bunlar benim uzun suredir besledigim ve benligimde de
rin kok salm1� hayalle rdir Bununla birlikte sonui;ta bunlar za
.
26
le c,;arparsa ve onu iyi duygulanndan hic,;hir koto.lo.k �eytanmm
dondO.rrneye go.co. yetmezse, yalmzca o zaman, uzun y1llard1r
senin arac1hgmla hayal etmi� oldugum mutlulugu hulahilirim.
Aksi halde, hayaumm en do.rust amacmm parc,;alanm1� oldu
gunu gorecegim.
K1sa sure sonra, bir ba$ka ve daha yaralayic1 tiirden bir ihma
lin $ikayeti gelir.
27
rolu�um, -evet ve ( hakkm1 yememek ic,;in) annemden sevgi
d1�mda hic,;ir �ey a!mad1ysam da suf onlan e!den geldigince uz
memek ic,;in nas1! mucadele ettim ve c,;ile c,;e ktim!
28
ken verilen sertifikadan, orada ge<;irdigi yil boyunca, "bir gece
sarho�lugu ve huzuru bozrna nedeniyle bir gunluk hapis" cezas1
<;ektigi anla�Ilrnaktad1r. Her ne kadar olay kamtlanrnarn1�sa da,
Koln'de yasak silah ta�1d1g1 i<;in ihbar edilrni�ti. Arna aym bei
ge, teselli verircesine, "ogrenciler arasmdaki, yasaklanrn1� birli
ge kaulrnaktan su<;lu bulunrnad1gm1" eklernektedir.
Bu arada, Karl'm kalbi latif duygular i<;in tii.rnuyle eri�il
rnez degildi. Bonn'daki <;ah�rnalanm tarnarnlay1p Berlin'de de
varn etrnek ii.zereyken, 1 836 yazmda hayatmda ilk ve tek kez
a�1k oldu. Sevgisinin nesnesi, ablas1 Sophie'nin okul arkada�1y
d1. Adi Jenny von Westphalen'di ve Yedi Y1l Sava�lan suasm
da Brunswick Prensi'ne hizrnet ettigi i<;in asalet unvam verilrni�
Trier'deki Prusya yonetirninin bir gorevlisinin k1Z1yd1. Gen<;
Karl yak1�1kh ve rnii.tehakkirndi ve Jenny her ne kadar guzelligi
ve konurnu a<;1smdan daha uygun a�1klara lay1kd1ysa da, a�kma
kar�1hk verdi. Jenny'nin Sophie ile olan arkada�hg1 sayesinde
rahathkla gizlenen gen<;lerin s1rn, k1sa sure sonra Karl'm anne
ve babasma a<;1kland1. Arna Jenny hala kendi ailesine a<;Ilrnak
ta tereddut ediyordu ve sonbaharda Karl Berlin'e gitrnek ii.zere
aynld1gmda Westphalenlere k1zlarmm gonul rneselesi hakkm
da hi<;bir bilgi <;1tlat1lrnarn1�t1.
Yoklugunda Karl'm <;1kan iyi ternsil ediliyordu. Mektupla
nm ula�turna i�ini Sophie ustlenrni�ti ve Hirsche! Marx, oglu
nun bu.tun i�lerine hasrettigi aym heyecanla rneseleye kendisi
ni adad1.
29
Jenny hem o zaman, hem de daha sonra cesur bir kadm oldu
gunu gosterdi. Arna, yirmi iki ya�mda, toplumsal statusu duz
gun ve onurlu Prusyah bir gbrevlininkiyle hi<;; de k1yaslanama
yacak olan Yahudi bir avukatm onsekiz ya�mdaki ogluna a�1k
oldugunu babasma a<;; 1klamaya cesaret edemiyordu .
Kordugumu kesen Karl oldu. Kendisinin se<;; i m i<;;i n uygun
lugu konusunda kar�1 konulamaz bir guvene sahip olan Karl,
Berlin'deki ustunluk saglayan uzak durumundan meselesi
ni mektupla heybetli Baron von Westpahalen'e sunmaya karar
verdi. Jenny gizli bir rahatlama ile i<;; ge<;; i rdi ve rahatlad1; zira
belirsizlik ve gizlilik dayamlmaz olmu�tu. Arna yine de korku
yordu ve canahc1 mektubun en uygun zamanda verilmesi i<;;in
kendisine gonderilmesi i<;; in yalvanyordu. Olayda hakem ve ki
mi zaman arac1 olan Hirsche! Marx Qenny'nin Karl'ma <;;o k s1k
yazmasma k1zhk iffeti engel oluyordu) bu bneriye kar�1 <;; 1 k
ti. Belki de k1zm cesare tini <;; o k fazla denemeye cesaret ede
miyordu. Mektubun dogrudan gonderilmesine ve buyuk olay
i<;;i n kafasm1 toplayabilmesi i<;;i n Jenny'e sekiz gun once haber
verilmesine karar verildi. Ne Karl'm mektubuna, ne de West
phalenlerin evinde nasil kar�iland1gma ili�kin herhangi ger
<;; e k bir oykuye sahibiz. Marx, gelininin, "Cennet'teki Lordu
ve Berlin'deki Lordu aym sayg1yla kar�ilayan, sofuca aristokra
tik ili�kileriyle" kendi adma vermek zorunda kald1g1 tahammul
edilmez mucadele hakkmda y1llar sonra yazdi. Arna bu andan
itibaren Jenny'nin anne babas1 tarafmdan hevesle degilse bile
ihtiyatla k1zlannm mustakbel kocas1 olarak kabul edildi.
llk a�kmm kendinden ge<;; i riciliginin yam s1ra Marx'm kari
yerinin bir ba�ka e�siz emaresi ortaya <;; 1 ku. Karl �air oldu. 1837
Kas1m'mda babasma yazd1g1 uzun bir mektupta -kaleminden
<;; 1kan gunumuze ula�m1� ilk mektup- Karl tipik bir kararhhkla
Jenny'e gizli kur yapmasmm ve 1836 guzunde Berlin'den aynl
masmm uzerinden ge<;; e n bir yildaki ruhsal geli�mesini bzetler.
30
dogayi incelernerni tahrik edecek ve hayata olan tutkurnu ate�
leyecek olan Berlin'e seyahat bile beni hissiz biraku. Evet, ruh
halirnle gui;lo. bir �ekilde i;at1�1yordu. Zira gordugO.rn kayalar
benirn duygulanrndan ne daha vah�i ne de daha cO.retliydi; ko
ca �ehirlerde hayat, benirn kendi kamrndan daha s1cak akrn1-
yordu; hanlann yiyecekleri benirn kendi hayalirnin ii;erigin
den daha ytiklo. ve daha hazrnedilrnez degildi ve sanat benirn
jenny'rn kadar guzel degildi.
0 zarnanki ruhsal dururnurnda, ilk projern -ya da her ha-
10.karda en ho�, en bariz olam- Jirik �iirdi ve benirn turn tutu
rnurn ve daha onceki geli�rnernin kai;m1lrnaz sonucu olarak tO.
rnO.yle O.lkuseldi. Benirn a�k1rn kadar uzak bir Ote (Eri�ilrnez
lik) benirn cennetirn, benirn sanaurn oldu. Bullin geri;eklik be
lirsizle�ti ve bu bulamkhk ii;inde kesin olan hii;bir �ey, gO.nO.
rnO.zle hii;bir ternas noktas1 yoktu, yalmzca geni� ve �ekilsiz
bir duygu, hii;bir �ey dogal degildi, her �ey ay1�1gmdan yap1l
rn1�t1, olanla olrnas1 gereken arasmda tarn bir z1thk, �iirsel do.
�O.nceler yerine turnturakh yans1rnalar; bununla birlikte belki
jenny'e gonderdigirn O.i; ciltteki bO.tO.n �iirlerin ozelligi belirli
bir duygu s1Cakhg1 ve ilharn ii;in i;abalarnaku.
31
c;antasmm geri kalan k1sm1 a�k �iirleri, Jirik �iirler, baladlar ve
"daha c;ok", gene; yazann ic;tenlikle itiraf ettigi iizere "herhangi
ruhsal bir amac1 ya da ilham edilmi� dii�iincesi olmayan" ah�Ii
m1� tiirden tasviri parc;alarla doluydu.
nm yok oldu.
32
"gene;; Hegelci" okul diye adlandmlan okulun radikal du�unur
leriydi ve bunlann rehberligi altmda Marx'm dinsel, felsefi ve si
yasal goru�leri h1zla ve belirgin bir �ekilde sola kayd1. Doktoras1-
m ba�kentin universitesi kadar yeni rejimin kauhgma maruz kal
mayan bir bilim kurumunda yapmasmm daha basiretli bir i� ola
cagma karar verdi. 184 1 Nisan'mda, Demokritos ve Epikuros'un
Doga Felsefesi Arasmdaki Farklar Ozenne adh doktora tezini Je
na Dniversitesi'ne sundu.
Marx'm belgeleri arasmda bir kopyas1 gunumuze ula�m1�
olan bu tez, modern felsefe ac;; 1 smdan antik felsefeyi yorum
lamada c;; o k bilgili ama yanh� yonlendirilmi� bir c;; a h�ma ve
Demokritos'u ilk idealist, Epikuros'u ise ilk maddeci olarak ta
mmlama giri�imidir. Bundan gene;; yazann felsefi inanc;; l an ko
nusunda herhangi ac;; 1k bir hukum c;; 1 karmak mumkun degildir;
c;; u nku Epikuros'un dogmatik maddeciliginin c;; e kiciligine ka
pilm1�sa da, Epikuros'un sisteminde tesadufe birakilan yer onu
yads1maktadir. Tezin kendisinden daha ilgin<.; olan Marx'm
1841 Mart'mda yazd1g1 onsozdur ama, Bruno Bauer'in tavsiye
si uzerine Jena'daki otoritelere sunulmam1�tir. Hegel'in Felse
fe Tarihi'ndeki bir bo�lugu doldurdugunu tevazu ile iddia eden
yazar, "felsefenin amentusu"nu, 19. yuzyil asilerinin koruyucu
azizi olan Aeschylean Prometheus'un sozcukleriyle guzel ve oz
bir �ekile ozetliyordu: "Tek kelimeyle, butun tannlardan nefret
ediyorum" Ba�ka filozoflar bunun hakkmda ne du�unurlerse
du�unsunler c;; agda� burjuva toplumunun ilahlanna kar�1 nef
ret, filozof Karl Marx'm amentusu oldu.
Jena'da derecesini ald1ktan sonra Marx, 1841 baharmda Rhi
neland'a (Ren Eyaleti) dondu. Trier'de annesine ve mustakbel
gelinine gorev geregi bir ziyaret yapu ve ardmdan Bonn Dniver
sitesi'nde ogretim gorevlisi olan arkada�1 Bruno Bauer'e kauld1.
Yirmi ii<.; ya�mdayd1 ve yakla�1k be� yild1r ni�anhyd1. Pozisyonu
nu bulma ve hayatta yer edinmenin zamam gelmi�ti.
33
i K i N C i B O LUM
Din , Fel sefe ve Siya set
35
kelerine tutundu ve onun yontemini onun sonuc,;lanm ala�ag1
etmek ic,;in kulland1.
Soyut du�unceye olan Alman tutkusuna bir iltifat olmak uze
re gene,; Almanya'nm ilk devrimci sava�lan, guncel politikanm
herhangi bir sorunu uzerine degil de dinin dogas1 uzerine ve
rildi. Canahc1 mesele dinin mi insam, insanm m1 dini yarattI
g1 idi. lnsanm eger dini yaratm1�sa, c,;ok ba�ka �eyleri de yara
tabilecegi -ve degi�tirebilecegi- ac,;ikt1. lc,;kin Devlet Du�uncesi
-Ortodoks Hegelciligin tac,;landmn ve tipik urunu- ic,;kin Tan
nhkla birlikte yok olacakt1. Eger hem devlet hem de din belirli
toplumsal ko�ullann urunleriyse, her ikisini de ortadan kald1r
mak ic,;in belirli toplumsal ko�ullan degi�tirmek yeterli olacak
tl. lnananlar gibi asiler de dine buyuk onem atfediyorlard1; bu
tiin durumun anahtan dindi. Bu s1rada Marx, "dinin ele�tirisi"
diye yazd1, "her turlu ele�tirinin temelidir" Son derece dindar
bir c,;agda dogan Marksizm, k1rklann ba�lannda kurucusunun
alm1� oldugu pozisyondan asla geri ad1m atmad1. Dine kar�1
olan sava�1 her zaman en bnemli gorevlerinden birisi kabul etti.
Saldm, 1 835'te David Strauss admda bir profesor lsa'nm Ha
yat1'm yaymlaymca ba�lad1. Kitap Avrupa c,;apmda sansasyon ya
rattI. Strauss, c,:ok y1llar soma ilahiyatc,:1 c,:evrelerde "Yuce Ele$ti
ri" olarak bilinecek olan �eyin kurucusuydu. 0, tarihsel ele�ti
rinin normal ilkelerinin Kutsal kitaplann anlausma da uygula
nabilecegini ileri suruyordu ve bu anlatmm kimi onemli k1s1m
lannm gerc,:ek anlamda dogru olmad1gm1 kamtlamak ic,;in bunu
yeterli canhhkla uyguluyordu. Strauss'un cureti hemen taklitc,;i
ler bulmas1 ic,;in c,;ok fazlayd1. Arna be� y1l soma Bruno Bauer ya
n�1 devrald1 ve lsa'mn Hayati'mn yontemlerini c,;ok daha kahre
dici bir kusursuzlukla tekrarlad1g1 Synoptic lnciller'in 1 Tarihsel
Ele�tirisi'ni yaymlad1. Bauer, ozgun bir du�unur olarak c,;ok par
lak ama k1sa suren bir �ohrete sahip oldu ve i�te tam bu noktada
jena'nm akademik onurunu taze kazanm1� olan Marx, eski ar
kada�1 ve Bonn'daki rehberine kauld1.
llk dii$iince dogal o larak ilahiyatt1. Cesur olan fikir ise bir
Ateizm Dergisi kurmak o larak du�unulmu�tii . Arna bu one-
Matta, Markus ve Luka lncilleri - �.n.
36
ri fazla yo! alamad1; Bauer ile Marx arasmdaki edebi i�birligi
nin tek urunu, Son Hukmun (Kryametin) Hegel Ozerindeki Ko
zu adh ilgirn;: risale oldu. Amlan risale, (Saxon sansuru, Prus
ya sansurunden daha az dikkatli ve daha az kinci oldugu i<;:in)
Leipzig'de isimsiz yaymland1 ve Almanya'nm her yerinde ya
zarhk butiinuyle Bauer'e atfedildi ama yakm dostlar, gen<; ve
�imdiye kadar bilinmeyen meslekta�mm oynad1g1 rolun farkm
daydilar. Risale, H1ristiyan ortodokslugunun ate�li bir savunu
cusunun eseri olmak iddiasmdayd1. Hegel'i Hlristiyanhgm i<;:
ten pazarhkh bir du�mam olarak itham ediyodu ve onun ogre
tilerinin manukh sonucunun ateizmden ba�ka hi<;:bir �ey ola
mayacagm1 gosteriyordu. TartI�ma yan ciddi yan ironikti ve de
<;:1kanlacak hukum okuyamn egilimine b1rak1hyordu. lnanan
lar, Hegel'i dine kar�t gelenlerin yiiksek papazlan arasmda bir
numarada gormekten tedirgin olmu� olabilirler. Radikaller ise ,
ustadm ger<;:ek <;:omezleri olarak gorunme hakkmm kendilerin
de oldugunun bu ispall kar�1smda sevinmi�lerdir.
Synoptic lnciller'in Tarihsel Ele�tirisi <;:oktan Bruno Bauer'i oto
ritelerin gozunde �upheli duruma getirmi�ti. Son Hukmun (Kr
yametin) Hegel Ozerindeki Kozu, bu gozden du�u�u tamamlad1.
Yaymlanmasmdan birka<;: ay soma risale yasakland1 ve Prus
ya polisi tarafmdan toplauld1 ve Bauer'in kendisi de profesyo
nel i�levlerinden "uzakla�tmld1" Marx, Bonn Oniversitesi'nde
bir ogretim gorevi elde edebilmek i<;:in Bauer'in etkisine guven
mi�ti. Bu heves arnk olmu�tu ve bir sure soma akademik kari
yer du�uncesi butunuyle terk edildi. Marx hi<;:bir zaman duzen
li bir gelirin avantajlanna abarnh bir ilgi gostermedi; Berlin'i
ag1r bor<;: altmda terk etmi� ve Trier'de kendisini bekleyen bir
gelin olsa da kazan<;: kaynaklarmm yokluguna pek fazla endi
�e etmi� gorunmuyordu. Askerlik hizmeti i<;:in uygun olmad1-
gmm bir talih eseri olarak a<;:1klanmasmdan soma gaze tecilige
yoneldi. Havada sava� kokusu vard1. Strauss ve Bauer'in gelene
gini surduren Ludwig Feuerbach, sava� alamm tarihsel ele�iri
den felsefenin kendisine <;:eken Hrristiyanlrgrn Ozii 'nu yaymlad1
ve ilk kez don ba�1 mamur maddeciligi savundu . 1841 guzun
de Rhineland'da bir grup "gen<; Hegelci" iddiah yeni bir gunluk
37
gazete kurrna projesi olu�turdu. Alrnanya'nm herhangi bir ba�
ka yerinden daha kalabahk ve etkili olan liberal burjuvazi ce ha
let yanhs1 ve gerici Kolnische Zeitung'u isterniyordu ve rakip bir
gazeteye rnali destek verrne konusunda kendilerine guvenile
bilirdi. Yeni gazetenin ad1 Rheinische Zeitung olacak ve Koln'de
yaymlanacaku. Berlin'deki Doktorlar Kulubu'nden Marx'm es
ki arkada�1 olan Rutenberg gene! yaym yonetrneni oldu ve ba�
yard1rnc1hgma da Marx gibi Rhineland'clan bir Yahudi olan Mo
ses Hess getirildi.
C:: ogu Marx'tan birkac; ya� buyuk olan bu grup uzerinde yir
rni uc; ya�mdaki Marx'm yaprn1� oldugu etki, heveskar bir gen
cin abaruh diliyle, Moses Hess tarafmdan bu s1rada Auerbach
adh bir arkada�ma yazd1g1 rnektupta kaydedilrni�tir:
38
yip giden hastahg1 ve olurnu nedeniyle Trier'de bulunan Marx,
ba�langH;; ta katk1da bulunanlar arasmda yoktu. Ancak Mayis
ay1 ba�larmda Koln'e yerle�ti ve yaz1 kadrosunun en duzen
li ve en uretken uyelerinden birisi oldu. C:ogunlukla zarnanm
Prusya hukurneti uzerine arnans1z saldmlardan olu�an rnakale
leri bugun ic;;i n konusal onernini yitirrni�tir ve ancak onun go
ru�lerinin geli�rnesine 1�1k tu tan anzi aydmlauc1 bilgiler ac;;1sm
dan degerlidir. Arna korkak ve yurnu�ak ba�h gazetecilige ah�
rn1� olan c;;agda� okuyucu uzerinde olaganustu bir etki yaprn1�
t1 ve Marx'm �ohrete giden yoldaki kuc;;u k unvanlarmdan biri
si de onun ilk dikkate deger Alman gazetecisi olrnas1yd1. Bu yol
kolay degildi. Sansur surekli olarak rnudahale ediyordu. "Rhe
inische gibi bir gazeteyi surdurrnek" diye yazrnI�ll, "en ISTaT
h dikkafahhg1 gerektiriyor" lsrarh dikkafahhk onun sunrnak
ta c;;o k yetenekli oldugu bir ozellikti. Rheinische Zeitung birkac;;
ay ic;;i nde Alman devletlerinin herhangi birindeki en guc;;l u rnu
halefet gazetesi oldu. Ekirn aymda, Marx'm kendisine edinrni�
oldugu olaganustU pozisyon, ba�yazarhga atanrnas1yla kabul
edilrni� oldu.
Boylece Marx'm uzerine du�en yeni gorevler, onun dogal c;;o k
yonlu kavgac1hgma yeterli zernini haz1rlad1. Sansurle kavga et
ti , Prusya hukurnetiyle sava�u ve eski arkada�lanyla rnucadele
etti. Alu ayhk uygularnah gazetecilik onu felsefeden uzakla�t1T
rn1� ve siyasete heveslendirrni�ti. Aruk kendisini akadernik ra
dikalizrnle tatrnin olrnu� hissetrniyordu. Basm yasalan ic;;i n, ev
lilik yasas1 ic;;i n ya da yoksul koylulerin devlet orrnanlarmdan
yakacak olarak olu agac;;l an toplarnalanm engellerne giri�irni
nedeniyle hukurnete sald1rrnak, ona Donduncu lncil'in gerc;;e k
ligini taru�rnak ya da dogru yorurnland1gmda Hegel'in bir rnad
deci ve devrirnci oldugunu ispat etrnekten daha onernli goru
nuyordu. J ena tezinde bu tun tannlardan nefret ettigini ilan et
rni�ti. Art1k yalmzca Prusyah gericilere kar�1 degil kendi arka
da�lanna, bir zarnanlar kendi rnuttefiki ve rehberi olan ve da
ha sonra kavga heyecanmda onun gerisine du�en o radikallere
kar�1 sava� ac;;rnaya da e�it derecede haz1rd1. Gelecekte olacak
lan haber verircesine, kendinden once editorluk kursusunu i�-
39
gal eden Rutenberg'i, "Rheinische Zeitung ve kendisinden ba�
ka hie,; kimse ic,;in tehlikeli olamayan" birisi olarak kibirli bir �e
kilde ac,;1kc,;a suc,;lad1. Daha sonra, kendilerine gururla "Ozgur
ler" adm1 takan ve aralannda eski arkada�lan Bruno Bauer ve
Koppen'in parlayan simalar oldugu bir grup Berlinli entelek
tuele sald1rd1. Onlann kap1sma koydugu ba�hca suc,;lama, ha.la
kendisinin on iki ay once terk ettigi yerde duruyor olmalanyd1.
Hem kamuoyu bnunde hem de bzel olarak bunlarm kanaatla
nnm duygusal muglakhgm1 insafs1zca cezaland1rd1. Mektupla
rmda bunlarm "dunya devrimi ve bir c,;imdik ateizm ve (bu bey
lerin hic,;bir zaman incelememi� olduklan) komunizm ile kan
�1k anlams1z ve yanm yamalak sac,;mahklanndan" dokunakh
bir �ekilde sbz etti ve alayh bir dille bunlann unvanlanm hakh
k1lacak yegane niteligin butunuyle "her turlu du�unceden oz
gur kalmalan" oldugunu alayc1 bir dille ileri surdu. Kas1m ay1-
nm sonunda Rheinische Zeitung'da "eylemlerinin skandal ve
�arlatanhgm1" lanetledi ve Bauer'den gelen merhamet ve anla
y1� ic,;in ki�isel c,;agn da bir i�e yaramad1. Marx, hic,;bir zaman, es
ki arkada�larmm zay1fl1klanm gozler bnune serdigi zamankin
den daha buyuk bir ac1hk ve daha buyiik bir hazla yazmad1. Bu
tiir kaynaklardan bir zamanlar ilham alm1� oldugunun gurur
kmc1 haurlam�1 saldmlanna daha buyuk zehir katll. Gelecek
ku�aklara, Bruno Bauer gibi yetenekli bir hic,;ligin c,;bmezi ola
rak gec,;me riski sbz konusu olmamahyd1 ve eski ustadlanm ne
kadar a�m1� oldugunu dunyaya ilan etmek gururunu ok�uyor
du. Bu ac1mas1z kavga gunlerinde Marx, kendi du�uncelerinin
kapsamh geli�imi kar�1smda ba�ans1z olanlar ic,;in hic,;bir ac1ma
duymuyordu . Ordu yuruyu�e gec,;mi�ti ve yoldan sapanlar ic,;in
duygusal gorunmenin hic,;bir yaran yoktu .
K1� boyunca yuruttugu gerilla sava�1yla Prusyah otoritelere
kar�1 verdigi rahats1zhga sempati duymak daha kolayd1r. Rhe
inische Zeitung'u denetlemekle gorevli sansur memuru bir ap
tald1. (Bu ki�inin bir zamanlar llahi Kom edi'nin c,;evirisini, ad1-
nm kutsal �eylere sayg1s1z oldugu gerekc,;esiyle yasaklad1g1 riva
yet olunuyordu.) Yalmzca Marx'm her �ey ic,;in bir ac,;1klamas1
oldugundan degil ama sansur kurallanm da sansurcunun ken-
40
disinden iyi bildigi ic;in Marx'la tarll�maya girecek kadar da du
�iincesizdi. YII sonunda talihsiz adam gorevinden almd1 ve ye
rine Berlin'den birisi gonderildi. Bu degi�ikligin sonuc;lan k1-
sa siirede goruldu. Ocak aymm ortasmda Rheinische Zeitung'un
Mart'm 3 l 'nden itibaren yaymmm durdurulacag1 ve o zama
na kadar gec;ecek sure ic;inde de eyaletin valisi tarafmdan ek bir
sansure tabi tutulacag1 ilan edildi.
41
ve daha iddiah bir proje ortaya c;iku. Deutsche ]ahrbucher Fran
sa topraklarma ta�mmahyd1. Strassburg, Paris ya da Briiksel'de
yeniden kurularak, yalmzca Alman topraklarmda aruk ozgiirce
nefes alamayan Alman radikalizm gelenegi siirdiiriilmekle kal
mayacak ama Almanca ve Frans1zca konu�an devrimci hareket
ler arasmda yeni bir bag kurulacakt1. Plamn olgunla�mas1 ir;in
biraz zaman ger;mesi gerekti ve Agustos aymda Ruge durumu
gormek ir;in Fransa ve Belr;ika'ya bir gezi yapt1.
Bu arada, 1843'iin bu yaz aylarmda Marx -neredeyse haya
tmda son kez olarak- herhangi bir siyasal sorumluluk ya da fa
aliyetin d1�mda kald1. Kendi aile mutlulugunu giivenli ve kah
c1 bir temele kavu�turmak ir;in siyasal kariyerindeki bu aradan
yararland1. Jenny von Westphalen'e kur yap1p gonliinii kazan
d1g1 giinden bu yana neredeyse lncil'deki yedi yi l ger;mi�ti ve
her ne kadar o y1llarm r;ah�mas1 kansm1 ger;indirecek bir pozis
yona onu ula�urmad1ysa da saga sola sapmayan sadakati odii
liinii hak etmi�ti. Osteli k , tutkularmm pe�inde yeni fikirlere
kendi iilkesinden daha ar;1k yabanc1 iilkelerde ko�mak zorunda
kalacag1 konusunda da art1k zihni ar;1ku ve gelinini Almanya'da
geride b1rakmamaya kararhyd1. Baron von Westphalen'in olii
miinden beri aile Kreuznach'a go<; etmi�ti. A�1k o uzak yere
ba�vurdu ve 12 Haziran'da, "Felsefe Doktoru, Koln'de mukim
Karl Marx " , "i�siz, Kreuznach'da mukim, Johanna Bertha Julia
Jenny von Westphalen" ile evlendi.
42
rar gosteren bir karakter insanhk sahnesini nadiren �ereflen
dirmi�tir.
Kas1m'm o rtasma kadar Kreuznach'ta kald1lar. Balaymm aylak
mutlulugu, bu aylarda Marx'm, siyasal, toplumsal ve anayasal
tarih ve teori konusunda -aralannda Montesquieu'nun Kanun
larm Ruhu, Rousseau'nun Topium Sozle�mesi ve Machiavelli'nin
Devlet Ozerine'si de bulunan- yakla�1k yuz ciltten, be� deftere
yapt1g1 ozetlerle de bozulmad1. Marx'm zihni hie;: daha ac;:1k ve
daha h1zh c;:ah�mam1�u. 1 843'ten 1 846'ya gec;:en uc;: y1l du�unce
lerinin geli�mesinde canahc1 y1llard1r.
Sonbaharda Ruge'dan heyecan verici haberler geldi. Tef
ti� sonunda Bruksel, Frans1z ba�kentinden daha ucuz ve res
mi mudahalelere daha az ah�1k olsa da, Alman entelektuel ha
yatmm cereyanlanndan c;:ok uzak goruldu; Paris ve Strassburg
arasmda ise Paris, cografi anlamda bile "edebi Almanya"ya da
ha yakm bulundu. O stelik Paris'te ister kendi sec;:imleriyle is
terse zorunlu olarak bulunan pek c;:ok Alman radikalinden olu
�an buyuk bir koloni vard1. "Her sokakta Almanca konu�ulu
yor" diye yazm1�It1 Ruge kansma; "farkma bile varmadan ken
dini Almanlar arasmda buluyorsun" Dolay1s1yla oylar Paris'ten
yana kullamld1. Demokrat �air Herwegh'in giri�ime katilmak
uzere lsvic;:re'den gelmesi bekleniyordu ve Ruge c;:oktan, yeni
Deutsch-Franzosische ]ahrbucher'in tum ortaklanm tek bir c;:at1
altmda toplayacak bir eve bakmaya ba�lam1�t1. Derginin ilk sa
y1s1 mumkun oldugu kadar erken, Yeni Y1lda, 1844'te yaymla
nacaku ve kaybedecek zaman yoktu. Kas1m'm sonundan once
Marx ve kans1 Paris'teydiler; bundan boyle 1848-49 devrimi
nin dagdagah birkac;: ay1 d1�mda, dogduklan ulke d1�mda sur
gun olarak ya�ayacaklard1.
43
ii � U N C U B O L U M
Fet hedilecek Yeni D u nyalar
45
yac1 sosyalizrnin rnoda olan doktrinlerine kendini kaptunu�u.
Her ne kadar biti�ik dairelerde kahp ev i�lerini payla�rna oneri
si, basiretli bir �ekilde terk edilrni� goriinuyorsa da , don adarn
ve kanlan birlik ve dostluk yernini ettiler.
Giri�irne destek veren diger dikkate deger Alman Heine'dt.
Heine'm Prusya despotizrninin can s1k1c1hklanndan Frans1z
ba�kentinin ozgurlugune kai;rnasmm uzerinden oniki y1l gei;
rni�ti ve bir arkada�ma soyledigi gibi burada kendisini "sudaki
bahk gibi" hissediyordu. Aym kai;1�1 yapan bu geni; radikalle
rin onu selefleri ve dogal harnileri gibi gorrneleri ii;in her turlu
neden vard1. Arna geri;ekte Heine'm herhangi bir siyasal egilirni
ya da inisiyatifi yoktu; o onlan etkilernerni�, Marx ve Ruge onu
etkilerni�ti. C::: o k somalan Marx'm k1zlanndan birisi tarafmdan
anlaulan oykuye gore, Heine o gunlerde yazd1g1 �iirleri onay
larnas1 ii;in Marx'a gosteriyordu. Bu turden aile efsaneleri kirni
zarnan �uphelidir. Ancak 1844 Ocak'mda yaz1lan Almanya, Bir
Kr� Masah 'nm Marx ve arkada�larmm ilharnma i;ok �ey bori;
lu olduguna ku�ku yoktur. Heine bunu, tarnarnland1ktan he
rnen soma Marx'a gonderdigi bir rnektupta, eseri "bu radikal,
devrirnci ve anti-ulusal �iir" �eklinde tamrnhyordu ve birkai; ay
soma Alrnanya'da yaymlad1g1 zarnan onsozunde, "Paris'in oz
gur havas1 bu �iirin ku'alarma geri;ekte istedigirnden i;ok daha
yogun bir �ekilde nufuz etti" diyerek garip bir rnazeret ileri sur
du. Geriye bak1ld1gmda �iirde ifade edilen duygular oyle pek de
cesur ya da ozgun gorunrnuyor.
47
ine ve Herwegh d1�mda hic,;birinin uluslararas1 kamuoyu ic,;in
herhangi bir cazibesi yoktu. Ruge, Marx, Engels, Hess, Jaco
bi - bu adlarm hic,;biri Almanya d1�mda bir �ey ifade etmiyor
du. Sonucun alc,;akgonullulugu, yaratilm1� miibalagah umut
lar nedeniyle daha da goze bauyordu. Soz konusu say1 ba�an
s1z oldu ve Ruge'un elinin altmdaki fonlar tiikendi. Ba�ka bir
say1 yaymlanmad1.
Deutsch-Franzosische jahrbucher'in biricik say1sma Marx'm
yapug1 temel katk1, Hegel'in Hukuk Felsefesi iizerine bir ma
kaleydi. Marx burada, hukuki ve anayasal bic,;imlerin, evrensel
bir Hegelci Zaman-Ruhu'nun degil, hayatm maddi ko�ullan
nm bir sonucu oldugunu taru�1yordu. Maddi ko�ullann yarat
uklanm maddi ko�ullar degi�tirirdi ve modern bilimin ve mo
dern sanayinin ilerleyi�inin dogal sonucu siyasal devrimdi. Bu
Marx'm, pratik devrimci bir felsefe formiille�tirme konusunda
ki ilk giri�imidir. Makale, Fransa'daki devrimci bir patlamanm
Almanya'daki devrim ic,;in i�aret olacag1 iinlii kehanetiyle sona
eriyordu -Marx'm siyasi 6ng6rii konusundaki ilk ve en c,;arp1-
c1 yaz1s1- ve bu pasaj , Marx'm erken donem uslubunun bir 6r
negi olarak aktanlmaya deger. Marx, ba�tan a�ag1 Hegelci di
yalektikle i�ba haline gelmi� bir okulda yeti�mi�ti. Tez ve an
titez donamm1, gene; Hegelcilerin yalmzca dii�iincelerinin de
gil ama ifade tarzlarmm da ic,;ine sinmi�ti ve okul 6devleri pito
resk ifadelere olan mubalagah begenisiyle malul olan Marx, bu
ah�kanhgm en beter kurbanlanndan birisiydi. llk yaz1lan, s1k
s1k anlams1z s6zciik oyunlan �eklinde dejenere olan garip c,;e
li�kili siislii mecazlarla doluydu. Tek ba�ma ustahk bir ah�kan
hk haline gelmi�ti ve en basit �eyi basitc,;e soyleyemez olmu�tu.
Hegel'in Hukuk Felsefesi iizerine olan makalenin ana fikri 6zet
leyen son sozlerinde, sonuncu d1�mdaki biitiin cumleler zoraki
ve mukerrer anlams1z bir antitezle c,;arpmlm1�u:
49
lerle r;au�maktan r;ekinegi manaslndaki amans1zhg1 kastedi
yorum.
50
istiyordu ve ilk uygun casus belli'd en (sava� nedeni) yararlan
di. Herwegh ile ilgili tarll�ma bahaneden ba�ka bir �ey degildi.
Bir zamanlar Bauer'e yapng1 gibi, Ruge'u bir tarafa firlam ve yo
luna devam etti. Ruge, Marx'm "tahripkar, ozgun olmayan bir
kafaya sahip olduguna ve onun kapasitesini c;:ok fazla abarm
gma" karar verdi ve ona "siradan bir adam, u tanmaz bir Yahu
di" diyerek sozlerine tathhkla son verdi. Marx'm verdigi kar�1-
hk tepeden bakan bir gormezlikten gelmeydi. Daha sonraki ya
z1�malannda Ruge'dan "�arlatan" ve " koca e�ek" diye soz etti ve
iki adam her ne kadar lngiltere'de otuz y1l birlikte ya�ad1larsa
da bir daha hie;: kar�1la�mad1lar.
Deutsch-Franzosischejahrbucher'in c;:oku�u, gorunurde Marx'1
i�siz b1rakn. Paris'e gelmesine neden olan �ey ortadan kalkm1�
ll ve o an ic;:in bir yenisi de o rtada gorii.nmuyordu. Paris'teki
ikametinin kayda deger yam, bir gerc;:ekle�tirme doneminden
c;:ok bir haz1rhk donemi olmas1d1r. Her zaman her �eyi okuyan
bir ogrenci olan Marx, tarih, siyaset ve ekonomi kitaplanndan
uzun ahnnlarla defterlerini dolduruyor ve Avrupa'mn en radi
kal du�unurleriyle ki�isel ili�kiler kuruyordu. Paris, k1rklarda,
Londra'mn bir sonraki ony1lda olacag1 gibi siyasi maceraperest
lerin ve uluslararas1 entrikac1lann bulu�ma noktas1yd1 ve aynca
Londra'mn hic;:bir zaman olmad1g1 gibi yerli devrimin kayna�an
an kovamydi. Burada, gelecekteki uluslararas1 devrimci bir lide
ri egitecek yeterli malzeme vardi.
1 830 burjuva devrimini izleyen y1llarda Paris, daha c;:ok Saint
Simon ve Fourier'in hayalperest dii.�ii.ncelerinden ilham1m alan
sosyalizm ilkelerini desteklemek ic;:in kurulmu� say1s1z birlik ve
dernegin yuvas1ydi . Bunlann pek c;:ogu c;:ah�an insanlann yarat
nklanyd1 ve iki tanesi belirli bir �ohret ve onem kazanm1�n. Bi
risi, Hakhlar Birligi (League of the just), 1 836 y1lmda Paris'te ya
�ayan Alman zanaatkarlar tarafmdan kurulmu�tu ve her ne ka
dar esas itibariyle Almanlar'dan olu�uyorduysa da birkac;: Hol
landah ve lskandinav'm kanhm1yla belirli bir uluslararas1 hava
kazanm1�tl. Garip bir �ekilde Societes des Saisons diye adland1-
nlanan, tii.muyle Frans1z olan ikincisi, otoriter ve fevri bir ki
�iligi olan Blanqui'den esinlenmi� ve onun tarafmdan yoneti-
51
liyordu . Ancak 1 839 May1s'mda her iki orgutun uyeleri yer
siz ve tamamiyle ba�ans1z bir ayaklanma giri�imine kauldilar.
Blanqui'nin onderligindeki birkac,; ofkeli adam bir silahc,;1 duk
kamm basular, gayrimemnun bir kalabahg1 silahland1rdilar ve
birkac,; saat sureyle Hotel de Ville'i (Belediye Binas1) i�gal etmeyi
ba�ardilar. Ak�am olmadan once her �ey sona ermi� ve isyanc1-
lann belli ba�hlan tutuklanm1�t1. Hakhlar Birligi'nin Alman li
derleri Fransa'dan kovuldu ve kendi vatanlarma donemedikle
ri ic,;in de Londra ya da lsvic,;re'ye s1gmdilar. Fransa'daki i�c,;i s1-
mh hareketi polis tarafmdan dag1ulm1�t1.
Ancak Marx'm Paris'e geldigi 1 843 y1h sonunda, ozellikle de
Alman i�c,;iler arasmda belirli bir canlanma olmu�tu. Her Al
man hareketinde oldugu gibi iki kampa aynlm1�lard1. Danzig
li bir zanaatkar olan Ewerbeck adh birisi , Hakhlar Birligi'nin
dagilm1� bakiyelerini etrafma toplam1�ll ve Karl Grun adh Al
man bir ogrenci, kendilerine gururla "Gerc,;ek Sosyalistler" di
yen oteki grubun lideriydi. "Komunizm" ve "sosyalizm" soz
cukleri yava� yava� halkm kullammma giriyor ve ikisi arasmda
belirli bir anlam nuans1 fark ediliyordu. Komunizm esas itiba
riyle i�c,;i sm1fmm bir urunuydu ve teoriden daha c,;ok pratikle
ilgileniyordu. Sosyalizmin daha c,;ok entelektuel bir havas1 var
d1 ve felsefi, dinsel ve ekonomik teorileri yapanlarla ili�kilen
diriliyordu . Marx, Ewerbeck ve arkada�lanyla s1k1 temas ha
lindeydi ( " komunist" admm onlar tarafmdan kullamld1g1 ko
nusunda ac,;1k bir kamt yoktur) ve Bernay admda bir Yahudi ta
rafmdan yonetilen Paris'teki Almanca Vorwarts (1/eri) adh ga
zetede ara s1ra yaz1yordu ve c,;ok buyuk ustas1 oldugu kuc,;um
seyici hakareti Karl Grun ve onun "Gerc,;ek Sosyalistler"ine - o
"kendilerini kurt sanan koyunlar"a saklam1�t1. Onlar Marx'm
zihninde, donemin Alman du�uncesi ic,;in c,;ok tipik olan, ka
uks1z lafazanhk merak1 ve siyasal gerc,;eklikleri kavrama yeter
sizligini temsil ediyordu. "Frans1z ve lngilizler" diye yazm1�
ll bu s1rada, "gerc,;eklikle hie,; degilse bir olc,;ude ili�kisi olan si
yasal hayallere kap1hrlarken, Almanlar 'saf ruh'un kralhgm
da dola�1yorlar ve tarihin itici gucununun sofuca bir hayali
ni uretiyorlar" O c,; yil sonra "Gerc,;ek Sosyalizm " i , Komunist
52
Manifesto'da, "Alman sosyalistlerinin iki ya da uc; c1hz 'ebedi
gerc;egi' susledikleri bir ortu - pekulatif orumcek aglanndan
dokunmu�, cafcafh belagat c;ic;ekleriyle suslenmi�, sentimental
ince duygularm gozya�lanyla nemlenmi� kisve" olarak ozet
liyordu. Marx, Paris'teki Alman proletaryasmm politikalany
la ilgilendigi olc;ude, Grun'un daha iddiah populer sosyalizmi
ne kar�1, Ewerbeck'in komunizmini te�vik etmek ic;in elinden
geleni yapm1�tir. Ancak, ya temkin ya da c;ah�malarma gomul
mu� olmas1 nedeniyle, herhangi bir siyasi ya da devrimci orgu
te kanlmaktan uzak durmu�tur.
Marx'm Paris'teki gec;ici ikametiyle ilgili bilgi kaynaklan, ha
yatmm herhangi bir ba�ka donemine gore daha kmir. Zaman
zaman, ama pek de gonullu olmadan, kendilerini eglendirmek
uzere Paris'e u�u�en ve memleke tlerinde yasak olan liberal du
�unceleri yayan c;ok say1daki Rus aristokranyla arkada�hk edi
yordu. Kazan eyaletinden bir toprak agas1 olan ve topraklanm
satma niyetini ac;1klayan -serflik kurumu kendisine c;ok igrenc;
gorunuyordu- ama bu arada arazisinin gelirleriyle krallar gibi
ya�ayan Kont Grigori Tolstoy'la 1 du�up kalk1yordu. Parlak ve
zengin gene; bir Rus olan ve sirf s1kild1g1 ic;in goc; eden ve bo
�a harcanm1� bir hayatm son yirmi yilmda amac;s1z bir �ekilde
amatorce uluslararas1 fesat kan�nran Sazanov'la tam�t1.2 Hep
sinden onemlisi, birbiri ard1 sira Almanya ve lsvic;re'den po
lis tarafmdan kovulan ve aynm gozetmeyen heyecan ve mis
yonerce hevesle Hegel'in ve devrimin bayragm1 dalgalandira
rak 1 844 Temmuz'unda Paris'e ula�an Mikhail Bakunin'le ta
m�n. Marx'm du�uncelerinde, bu Ruslara yakm gelen mannk
sal bir ac1mas1zhk vard1 ve kendileri taklit etmeseler de onun
metodik kararhhgm1 takdir ediyorlard1. Otuz y1l soma Marx,
Bu s1rada Paris'te ya�ayan ve asilerle ve radikallerle dikkat �ekcn ili�kisi olan
bir diger Tolstoy.Jakob Tolstoy, daha sonra Rus hiikiimetinin gizli ajam �1ku.
Ger�ek ogrenildiginde Engels, Jacob'la Grigori'yi kan�llrarak, maskesi in
dirilen adanm Marx'm eski arkada�1 oldugunu sand1. Bu yanh�. bir Rus casu
suyla Marx'm ili�kisini havah bir �ekilde aktaran daha sonraki pek �ok yazar
tarafmdan da tekrarland1.
2 Sazanov Marx'la mektupla�may1 siirdiirdii ve ii� yd sonra Komunist Mani
festo"nun yans1m Frans1zcaya �evirdi. Ancak, Sazanov'un ba�lad1g1 pek �ok �ey
gibi �eviri hi�bir zaman tamamlanmad1.
53
bu Rus aristokratlarmm, genc,;lik gunlerinde Paris'te onu nas1l
ag1rlad1klanm garip bir boburlenme havas1yla haurlayacakur.
Marx Frans1z c,;evrelerde, dogal oldugu uzere, daha az ozgur
ve daha az goze c,;arpan bir �ekilde hareket ediyordu. Marx'la
Frans1z radikalleri arasmda dogrudan ili�ki oldugu konusun
da c,;ok fazla kamt yoktur. Bu, sosyalist kampta c,;ok buyuk ente
lektuel faaliyetlerin oldugu bir donemdi. Saint-Simon'cu mez
hep on y1l once resmen yasaklanm1�t1 ama geriye kalanlar hala
Paris'in ileri du�unen ve konu�anlan arasmda bir rol oynuyor
du. Fourierciler onderleri ve kahinlerinin 1 837'deki olumun
den sonra Considerand admda heybetli bir politika yazanm
liderleri olarak kabul etmi�lerdi ve Etienne Cabet, 1 9 . yuzy1l
Otopyalarmm en unlusu olan Voyage en Icarie'yi (lkarya'ya Yol
culuk) k1sa bir sure once yaymlam1�t1. Otuzlar'da Paris'te yaym
lanan en unlu kitap olan Paroles dun Croyant'1 (lnan(lmm Soz
leri) yazan Rahip Lamennais, 1hmh H1ristiyan sosyalizminden
en a�m radikal cumhuriyetc,;ilige evrimle�mi�ti. Bir sure once,
k1sa omurlu olsa da bir hayli populer "cumhuriyet ic,;in daya
m�ma dernegi"ni kurmu�tu. Place d Italie'deki dairesine yerle�
'
mi� olan George Sand bile, k1rk ya�mda hala Bohem toplanu
lann her�eyi ve radikalizmin yurekli bir dayanag1 idi. Daha da
garibi, son derece renkli, melodramatik, populer romans1, Les
Mysteres de Paris (Paris'in S1rlan) her nedense "proleter bir ro
man" olarak selamlanm1� ve ilk yaz1larmdan birisinde Marx ta
rafmdan ayrmuh bir �ekilde inceden inceye irdelenmi�ti . Bu
kuramc1lardan ve yazarlardan bir �ekilde uzakta duran , Lou
is Blanc'm onderliginde, sanayide ulusal atolyeler sistemini sa
vunan bir radikal politikac1lar grubu ve gunun en ba�anh radi
kal dergisi olan La Refo rm e un editoru Ferdinand Flocon vard1.
'
54
bu olay d1�mda, pratikten c,;ok teoride, varhgm1 korumu�tur.
Marx'm Paris'e geldigi s1ralarda Proudhon, hie; Almanca bilmi
yordu ve Hegel henuz Frans1zcaya tercume edilmemi� olsa da
ate�li bir Hegelci oldu ve bir gece boyunca Bakunin'in pansi
yonunda Frans1z sosyalistinin, Rus anar�istinin dudaklarmdan
Alman filozofun doktrinlerini nasil ic,;tigine ili�kin unlu bir oy
ku vard1r. Proudhon'un Hegelci ilkeleri kavray1�mm biraz du
zensiz ve belirsiz olu�u belki de �a�1rt1c1 degildir. Ancak Proud
hon kendi yetersizlikleri duygusuyla kolay kolay gozu korku
tulacak bir adam degildi. Ekonomiyi Hegel ac,;1smdan yorumla
ma i�ine giri�ti. Proudhon'un bunu gerc,;ekle�tiri�i buyuk olc,;u
de yetersiz olsa da plan ozgundu. Arna onun tokezleyerek on
derlik ettigi yerden Marx devam etti. Marksist sistemdeki bu te
mel manivelanm mucidi Proudhon'dur.
Proudhon'un teorileri tamma gelmez ve bu ozgun ama bu
tunuyle sistemsiz du�unure sosyalizm tarihinde somu t bir yer
tahsis e tmek zordur. Proudhon ekonomiyi, siyasetin uzerine
yukseltti. Toplumsal sorunun c,;ozumunun u retim ve dagmm
sorunlarmm c,;ozulmesiyle mumkun olabilecegine inamyordu
ve sermayenin, emegin dogal antitezi oldugunu kavramaya c,;ok
yakla�t1. Arna ac,;1klamalarmm daha ciddi bolumlerini, felsefe
ye , teolojiye ya da " tanrmm varhgm1 mulkiyetin varhg1 ile gos
termek" ya da ekonomi politikte c,;ah�manm erkek unsuru, har
camanm ise di�i unsuru temsil ettigini iddia etmek gibi sac,;ma
hklara saparak degi�ik bir hale soktu. Marx onun olaganustu
dehasmm farkma vard1 ve ona kar�1 ah�Iimam1� sayg1yla dav
rand1. Marx, onun, "ekonomi politigin temelini, yani ozel mul
kiyeti kritik bir smava -belirleyici, ac1mas1z ama aym zamanda
bilimsel bir ilk smava- soktugunu" yazd1. Proudhon'un risalesi
Qu'est-ce que la Propriete? "Say'in (Marx, Sieyes demek istiyor)
modern siyaset ic,;in Qu'est-ce que le tiers Etat? makalesinin ta�1-
d1g1 aym onemi ta�ir."
Arna bu hayranhk, Marx'm pek c,;ok ba�ka hayranhg1 gibi, k1-
sa omurlu oldu ve bunu bir hayal kmkhg1 ve antipati kustahhg1
izledi. 1 846 yilmda, Marx Paris'i terk ettikten sonra, Proudhon
du�uncelerini, Ekonomik (;eli�kiler Sistemi; ya da Sefaletin Fel-
55
sefesi adh tantanah bir tezde toplad1. Bu haliyle, Frans1z'm aca
yip goru�leri ve tuhafhklan Marx ic,;in c,;ok fazlayd1.
56
ir ve bir Yunan epiginden bir pan.;a bulunmaktad!f. Friedrich
on sekiz ya�ma geldiginde babas1 Manchester'de Ermen adh
bir ortakla birlikte yeni bir i� kurdu ve Friedrich, i�i ogrenmek
uzere , firmanm Bremen'deki temsilciligine gonderildi. Onun
Bremen'deki ilgisi pamukla sm1rh kalmad1; zira kaleminden
c.;1km1� �iirler k1sa surede yerel dergide yerlerini aldilar. (:ok
gec.;meden, sali�I daha buyuk olan Telegraph fur Deutsch/and
adh bir gazetede, radikal ve din kar�1li niteligi -eger ogullan
nm yazarhgmm Friedrich Oswald takma admm arkasma sak
lanm1� oldugundan �uphelenmi� olsalard1- pamuk egiricisi ve
kansm1 uzecek bir dizi makale yaymland1. Ekim 1 84 l'de gene.;
adam askere c.;agnld1 (iki yil kadar once Marx'm ehliyetsizlik
belgesi ald1g1 hizmet) ve de izleyen on iki ay hayali Berlin'deki
Kupfergraben'deki topc.;u k1�lasmda gec.;ti.
Gene.; Engels, bilinmeyen ko�ullara kendisini kolayca uyarla
yabilen canh ve c.;ok yonlu bir kafaya sahipti. Berlin'de gec.;irdi
gi bir yd ozellikle verimli oldu. Bir kur'a askeri ic.;in dikkate de
ger bir durum olmakla birlikte , askeri i�lere ilgi duydu ve da
ha sonraki hayatmda kendisine c.;ok yararh olacak saglam bil
giler edindi ve yalmzca ortodokslugun moda olmu� filozo fu
Schelling'in konferanslanna kaulmak ic.;in degil ama ba�kentin
radikal entelijansiyas1 -Marx'm eski arkada�lan Bauer ve Kop
pen etrafmda toplanan "Ozgurler" grubu- ile arkada�hk etme
ye zaman buldu. 1 842'nin ilk yansmda onlarm kanahyla Rei
nische Zeitung ve Ruge'un Deutsche]ahrbucher'ine birkac.; katk1-
da bulundu ve Schelling'e sald1ran ii<; ayn bro�ur yaymlad1. En
gels bu tun hayau boyunca �a�1rt1c1 derecede h1zh c.;ah�an ve c.;ok
derin olmasa da c.;ok uretken bir yazard1.
1 842 guzunde askerlik hizme ti sona erince Enge l s , ba
bas1 tarafmdan Ermen ve Engels firmasma kau lmak uzere
Manchester'e gonderildi. Giderken Reinische Zeitung'un bu
rosuna ugrad1 ve o rada, 1 842 Kas1m aymm ikinci yansm
da, ilk kez Karl Marx'la tam�t1. Tam�ma ba�anh olmad1. Marx
"Ozgurler"e kar�1 sopay1 ele alm1�u ve ziyaretc.;isine bu grubun
uyesi ya da dostu olarak ku�kuyla baku ve onu soguk bir �ekil
de kar�Iiad1. Marx, yanh� olabilecegini du�undugu bir yere gu-
57
venini hi<;:bir zaman bah�etmezdi. Aksi iddia edilemez kamtlar
la, bir arkada� olarak degerlendirilme hakkm1 ortaya koyama
yan herkesi bir du�man olarak ele alma konusunda kar�1 koyu
lamaz bir egilim i<;:indeydi; bu dost<;:a ama etkileyici olmayan
ziyaret<;:iye bir istisna yapmak i<;:in de bir neden gormuyordu.
Engels Manchester'deki fabrikada da, Berlin'deki ki�lada
ki gibi kendisini rahat hissetti . lngiltere'ye geleli bir aydan az
zaman ge<;:mi�ken, goru�me lerinde Marx'm engelleme <;:aba
larmdan etkilenmemi� o larak, lngiliz toplumsal ve ekonomik
ko�ullan uzerine Reinische Zeitung i<;:in bir dizi makale yaz
d1 ve dogal bir sonu<;: olarak Deutsch-Franzosische ]ahrbucher'e
de yazmas1 istendi. lngiliz radikal <;:evreleriyle ili�ki kurmak
ta da gecikmedi. Geli�inin ilk y1h i<;:inde Robert Owen'm gaze
tesi New Moral World'e Ktta sosyalizmi uzerine bir dizi maka
le yazd1 ve birka<;: ay sonra da, Chartist Northern Star'm duzen
li katk1 verenlerinden birisi oldu. Manchester'de bir bu<;:uk yil
dan daha fazla bir sure ge<;:irmi�ken, babas1 , 1 844 yazmda ken
disini Barmen'e geri <;:agirdi. Giderken Paris'e ugrad1 ve burada
Agustos'un sonunda Karl Marx'la ikinci bulu�mas1 ger<;:ekle�
ti . Kimi biyografi yazarlan tarafmdan Engels'in Marx't gormek
i<;:in Paris'e gittigi ileri surulur. Bu tahmin i<;:in herhangi bir te
mel oldugu gorulmuyor. lkinci bulu�ma da birincisi gibi once
den tasarlanmam1� ve rastlannsaldt.
Ancak bunun sonu<;:lan butunuyle farkhydi. Deutsch-Franzo
sische ]ahrbucher'e katk1lan dolay1m1yla iki adam arasmda goze
gorunmeyen bir bag olu�mu�tu. Marx'm Ruge'a yollad1g1 ate�li
mektuplar Engels'in ne�eli , iyimser dogasmda yans1masm1 bul
mu�tu ve Marx'm, Hegel'in Hukuk Felsefesi uzerine makalesi
Engels'e felsefenin kullammlan konusunda yeni bir bak1� a<;:1-
s1 verdi. Talihsiz dergiye Engels'in katkilanmn say1s1 da ikidir:
kendisinin "ge<;:en y1l lngiltere'de yaymlanan okumaya deger
tek kitap" olarak tammlad1g1 Carlyle'm Ge<;mi� ve Bugun'ii (Past
and Present) uzerine bir ele�tiri yaz1s1 ve Ekonomi Politigin Ele�
terisinin Ana Hatlan adh bir makale. Bunlardan ikincisi Marx
uzerinde muazzam bir etki yapn ; buradan defterlerine yapng1
uzun almnlar bunun yeterli kamndir. Onu ilk kez, sermaye ve
58
emegin, maddi hayatm kar$It ama birbirini tamamlayan kate
gorileri oldugu gen;egi ile yliz yuze getirdi. Ona ekonomi poli
tigin kalabahk ve $a$kmhk veren depolan ic;in son zamanlarda
aramakta oldugu anahtan verdi ve ona bu bilimin devrimin fel
sefesinde oynayabilecegi roh.i gosterdi. Engels'le bu bulu$ma
nm Marx'm d1i$1incesinin geli$mesine olan etkisi daha sonraki
bir bolumde tarll$1lacakt1r. Bu etkinin harikulade niteligi , bu
tun kariyeri boyunca Marx'm son kez -neredeyse ilk kez- bir
arkada$ edinmi$ oldugu gerc;eginden anla$1labilir. Ya$amboyu
surecek bir birlik muhurlenmi$ti.
Bu olay hakkmda Marx'm duygulan kaydedilmi$ degildir ve
muhtemelen bunlan ifade etmemi$tir. Engels daha ic;ten ve da
ha gozle gorulur bir $ekilde heyecanlanm1$ll. Barmen'de aile
nin kucagma dondu ve oradan, Ekim ay1 ba$mda, uzun Marx
Engels mektupla$malan serisinin ilki olacak bir mektup yazd1.
Mektup, ortak bir gelecek ic;in planlar ve umu tlarla doludur.
Bununla birlikte Engels, Marx'la yeniden bulu$manm olas1h
g1 hakkmda henuz bir $ey soyleyememesine esef etmekte ve bu
mektupla$malar Slfasmda nadiren tekrarlanacak olan bir notla
yaz1sma sor vermektedir.
59
letaryaya kar�1, yalmzca bir burjuva olarak degil ama bir i�ve
ren olarak aktif bir rol oynamak c;ok korkunc;.
61
Parasal bag1mhhk kadar duygusal nedenler, ailesiyle tam bir
kopu�u olanaks1z hale getiriyordu. Bereket versin ya�h Engels,
her ne kadar doktrin konusunda dar kafah idiyse de, parasal
konularda comert, hatta ho�goruludur. Nisan ya da May1s'ta
Friedrich, ticaretin isterlerinden ge<;ici olarak kurtulmu� ve de
mii.tevazi bir har<;hktan da yoksun kalmam1� olarak Brii.ksel'de
Marx'a kauldi.
62
D O R D U N C ii B O L U M
K o m Uniz m in B a�lang 1�la r 1
63
ti ve amac;:lan tumuyle akademik ve propagandistti. Kurucu
lan tarafmdan Birligin devam1 olarak gbrulmuyor ama Birligin
lngiltere'deki bir dah ve temsilcisi olarak du�unuluyordu. Bu
nunla birlikte ana kurulu� varhgm1 yitirmi� oldugu ic;:in birlik
kendi bag1ms1z yolunu izliyordu. Bu durum kirklann ba�mda
lngiltere'deki Alman kolonisinde belirli bir canlanma saglad1
ve Birligi ziyaret eden ve onun amac;:larma sempati duyan ki�i
lerden birisi de Manchester'den gene;: katip Friedrich Engels'di.
Dolay1s1yla 1 845 yazmda Marx ilk kez Kanal'm bteki k1y1-
sma gec;:ip, Engels'in e�liginde Manchester'de ve Londra'da al
ll hafta kadar bir sure gec;:irdiginde, Engels dogal olarak onu 1�
c;:i Egitim Dernegi ve onun kuruculanyla tam�urd1. Marx gbr
dugu her �eyden olumlu etkilendi. Bu emekc;:ilerin i�lerini yu
ruttukleri sakin , heyecans1z atmosferi sevdi. Ozellikle bunla
rm, kendileri her turlu fesat ya da entrikadan uzak dururken,
komunizmi bgrenmek ve anlatmak konusundaki politikalanm
alk1�lad1. Ornek taklit edilmeye degerdi. Belc;:ika'ya donu�unde,
Marx , Bruksel'de aym c;:izgide Alman l�c;:i Dernegi'ni kurdu . Be
raber c;:ah�ug1 ki�ilerin ba�hcalan -belirtilmelidir ki hic;:biri i�
c;:i degildi- sosyalist ilkeleri benimsemi� gene;: bir Prusyah eski
subay, joseph Weydemeyer; daha sonra kendisine Kapital'in it
haf edildigi Silezyah bir ogretmen Wilhelm Wolff ve Marx'm
kaymbiraderi Edgar von Westphalen'di. Marx'm bu dbnem
deki yaz1lannm pek c;:ogu , ilk �ekillerini, bu dernegin toplan
ulannda okunan bildiriler ya da Belc;:ika ba�kentinde yaymla
nan ve Bornstedt admda bir cmigrc tarafmdan ybnetilen, Deuts
che Brusseler Zeitung adh radikal goru�lere sahip gazeteye yaz1-
lan yaz1lardan ald1.
Marx'm siyasal arenaya ini�i Reinische Zeitung ve Deutsch
Franzosische ]ahrbucher'dek i gunlerin ki�isel taru�malarmm ve
c;:au�malann yenileneceginin i�aretiydi ve bu Marx'm geli�imi
nin her a�amasmm zorunlu ve dogal bir sonucuydu. Ruge'un
c;:ekilmesinden sonra yurtd1�mdaki Alman sosyalistleri arasm
daki en bnemli ve etkili figur Wilhelm Weitling'di. Weitling
deneyimli bir hatip ve c;:ok okunan birkac;: risalenin yazanyd1 ve
bizzat kendisinin i�c;:i olmasmm ah�ilmam1�hg1 sayesinde ha-
64
reketin kabul goren ilk liderlerinden birisi olma avantajmdan
yararlamyordu. Kariyeri goz kama�tmc1 ve sansasyoneldi; k1rk
larda r,;agda�larmdan gordugu ilgi, genellikle somaki nesillerin
ona gosterecegi ilgiden fazla oldu.
Weitling, kokeninin u luslararas1 oldugunu iddia edebilirdi.
Babas1, Napoleon Prusya'y1 ele ger,;irdigi zaman Magdeburg'da
bulunmu�. garnizon hayatmm can s1kmlism1 yerli bir k1zla gu
zelle�tirmi� bir Frans1z subay1 idi. Sava�m kaderi onu ba�ka
yerlere gonderince kadm1 ve r,;ocugu terk etti. ve ad1 bile bilin
miyor. 1808'de dogan gen<,; Wilhelm, erken bir ya�ta terzi yam
na r,;1rak verildi ve edindigi ba�ka her turlu egitim kendi karar
hhgmm ve dikkatinin sonucuydu. Dogal bir itaatsizlik ruhuy
la buyudu ve bunda belki r,;oktan unutulmu� babasmm mesle
gine kar�1 besledigi nefretin pay1 vard1 ve bu onu her ne olur
sa olsun askerlik hizmetinden uzak durmaya kararh k1ld1. Za
mam geldiginde, dunyada kendi yolunu r,;izmek uzere smmda
heybesi evinden aynld1. Yedi y1l kadar dola�liktan soma 1 835
y1lmda Paris'te ortaya r,;1kli ve orada izleyen dort y1l ir,;inde Hak
hlar Birligi ve Societe des Saisons ir,;inde sosyalizmin akideleri
ni ve devrimci propagandanm pratigini ogrendi. 1 839 olaym
dan soma Blanqui'nin bteki sur,; ortaklanyla birlikte Fransa'dan
kovuldu; lsvir,;re'ye s1gmd1. Orada izleyen dort y1lm buyuk k1s
mm1, kasaba kasaba dola�arak, istikrars1z k1sa bmurlu sosya
list dergiler yaymlayarak ve Hakhlar Birligi'nin halirasm1 canh
tutacak gizli dernekler kurarak ger,;irdi. Aruk terzilik meslegi
ni tumuyle terk etmi� ve profesyonel bir propagandac1 olmu�
tu. Zar zor bir ya�am1 yaymlarmm sali�I ve destekr,;ilerinin kat
kilanyla surduruyordu .
1 843 y1lmda Weitling'in lsvir,;re'deki kariyeri, kutsal inanr,;la
ra sayg1s1zhk sur,;lamas1yla zamans1z bir �ekilde sona erdi . Yok
sul Bir Gunahktinn Kutsal Kitabz adh son r,;ah�masmda, yalmzca
lsa'y1 bir komunist olarak tammlamakla kalmam1�; ondan ar,;1k
r,;a kendi ger,;mi�ini hallrlatan bir �ekilde "yoksul k1z Meryem'in
gayri me�ru oglu" olarak sbz etmi�ti. lsvir,;reli yarg1r,;lar, muh
temelen Weitling'in siyasi kanaatlerini dinsel kanaatlerinden
daha r,;ok bnemsiyorlard1 ama kilisenin giri�imini memnuni-
65
yetle desteklediler ve kendisini alu ay hapis cezasma <;arpurd1-
lar. Cezasm1 <;ektikten soma Prusyah otoritelere devredildi ve
onlar da kendisini Prusya'dan smir d1�1 ettiler. Dola�may1 siir
duren Weitling 1 844 y1lmm ikinci yansmda, Londra'ya vard1
ve Alman l�<;i Egitim Dernegi tarafmdan hararetle kar�1land1.
1845-46 k1�mda Bruksel'e yerle�inceye kadarki faaliyetleri bi
linmiyor. 0 zamana kadar yolu Marx'mkiyle <;ak1�mam1�t1. An
cak iki adamm miza<;lan, kanaatleri ve iddialan ve �imdi de ay
m �ehirde aym anda ikamet etmeleri, onlan sanki onceden be
lirlenmi� rakipler haline getirdi ve de beklenen <;atI�ma 1 846
Mart'mm son gunlerinde meydana geldi. Onu Marx'm goziin
de Ruge ve Mauer'e gore sonsuza kadar yiiceltecek <;ok �ey var
d1 . Peri�an <;ocuklugu ve daha az peri�an olmayan gezginlik y1l
lan onda, devrimci ate� i<;in en gerekli olan �eyi, mevcut diize
ne kar�1 yakic1 bir ki�isel �ikayet duygusunu geli�tirmi�ti. Onu
sosyalizme iten saik, kendisinin ve sm1fmm sefaletinin idrakiy
di. Ac1 tecriibelerle, toplumun degi�ik sm1flan arasmda mevcut
olan dii�manhga ili�kin canh bir sezgi geli�tirmi�ti ve devrimin
itici giicii olarak sm1f <;at1�mas1 kavramla�urmas1 Marx'tan da
onceydi. Ozel miilkiyete inanm1yordu; <;iinkii mesleginin alet
leri d1�mda asla mala-miilke sahip olmam1�t1 . 0, eli yolunun
iizerine <;1kan herkesin yakasmda olan bir Ishmael (tsmail) idi;
programmm maddelerinden birisi olarak, "komiinizmin dii�
manlanm anmadan vuracagm1" soyleyen ilk o olmu�tu.
Ancak bu proleter anmas1zhk, Weitling'de, Marx'm en nefret
ettigi ve kii<;iimsedigi her�eyi temsil eden duygusal bir damarla
kan�1yordu . Weitling ak1lla degil duygu ile hareket ediyordu .
Ozgiin bir dii�iiniir degildi. Sosyalist yazarlar arasmda as1l og
retmeni Saint-Simon olmu�tu. Devrimci dii�iinceleri, otuzlann
sonlarmda Frans1z topragmda �ekillenmi�ti ve zamanm Fran
s1z sosyalistlerinin <;ogu gibi bir politikandan <;ok bir ahlak<;1y
d1. Propaganda kitaplannm ba�hklan -lnsanhk Ne Durumda ve
Naszl Olmas1 Gerekir; Uyum ve Ozgurlugun Guvenceleri ve Yok
sul Bir Gunahkann Kutsal Kitab1- yakla�1mm1 yeterince goste
rir. Biitiin kalbi ve ruhuyla sosyalizmin Dtopyac1 okuluna men
suptu. U<; Ak1lh Adam -bir doktor, bir bilgin ve bir miihendis-
66
tarafmdan yonetilecek ve gizemli bir �ekilde i�c;inin verimlili
ginde be� kat aru�m olacag1 bir peri masah ulkesi hayal ediyor
du. Weitling savundugu yontemlerde merhametsiz olabilirdi,
Arna Marx'm ac1mas1z manukh maddeciligi onun du�unce tar
zma tiimuyle yabanc1yd1.
Marx ve Weitling arasmdaki bozu�ma, Marx'm kariyerin
de onemli bir ad1m1 - O topyac1 sosyalizmi son kez ve etkili bir
�ekilde reddedi�ini temsil eder ve talih bizim ic;in bu iki adam
arasmdaki kritik goru�menin aynnuh bir dokumunu saklam1�
ur. Bir gun once, yorulmaz Rus gezgini ve �ohret-avc1s1 Paul
Annekov Bruksel'e gelir. Rusya'dan geli�i s1rasmda aksi yonde
seyahat etmekte olan Grigori Tolstoy'a rastlar ve Tolstoy, ada
mm1 bildigi ic;in, Annekov'u, "unlii Marx"a takdim eden bir
mektup verir. Annekov Bruksel'e yeni bir devrimci y1ld1z ara
y1�1yla gelmi�tir ve yirmi be� y1l soma Amlar'mda "demokra
tik diktator"un kendi uzerinde yapug1 guc;lu etkiyi kaydeder:
67
ona ertesi ak�am gelirse , i�c,;i komii.nist, Weitling'le tam�ma
onuruna eri�ecegini sbyledi. Annekov boyle bir daveti redde
decek adam degildi. Tam zamanmda gbrii.ndii. ve gelecek ku
�aklara, bir gbrii.�menin aktanc1s1 oldu. Olaydan c,;ok sonra ka
leme alman anlallsmm tamhk ve dogruluk ac,;1smdan muhte
melen baz1 eksikleri olabilir. Arna , olaydan birkac,; gun son
ra Weitling'in kendisi tarafmdan yetersiz de olsa Hess'e anlall
lanlarla c,;eli�memektedir ve gene! olarak dogrulugundan ku�
ku duymak ic,;in bir neden yoktur. "Modaya uygun dikilmi� bir
frak-ceket ve modaya uygun bir sakalla" ortaya c,;1kan Weit
ling, Annekov'a bir i�c,;iden c,;ok gezginci bir tacir gibi gbrii.ndii.
ve onun "biraz abart1h kibarhg1" da aynca kokenini tekzip eder
gbrii.nii.yordu. Hepsi birlikte , Engels de oradayd1, kii.c,;ii.k, ye�il
c,;uha kaph bir masaya oturdular ve sohbet ba�lad1 . Sohbeti, her
zamanki kibarhg1 ve zarafetiyle Engels ba�latt1. Aym <lava ic,;in,
yani emegin kurtulu�u ic,;in c,;ah�anlann, ortak bir program et
rafmda anla�masmm, kendilerini izleyenlere yapilacak rehber
lik ac,;1smdan ne kadar bnemli oldugunu ac,;1klad1. <;:ok konU$
mamI$li ki, bu s1radan girizgah kar�1smda sab1rs1zlanan Marx,
Engels'in sbzunii. keserek, kalk1p anlatmas1 ic,;in Weitling'i sert
c,;e c,;1k1�li:
68
yet Marx, ofkeyle bakarak yeniden soze girdi. Onlara, dayana
caklan saglam bir inarn; temeli vermeden, insanlann umutla
nm k1�k1rtmanm, insanlan aldatmaktan ba�ka bir �ey olmad1-
gm1 soyledi. Weitling'in teorisi ilhamla dolu bir peygamber ve
onu dinleyen agz1 ai;1k aptallardan ote bir �ey gerektirmiyordu.
Komunist parti i<;in o anki ihtiya<;, onu duygusal sosyalizmden
temizlemekti.
Son hamle yerini buldu; Marx'm tiradmm Weitling'in ken
disinin kaydettigi tek bolumu buras1. Ofkeden solmu� bir yiiz
le , binlerin sayg1s1m adalet, dayam�ma ve karde�lik adma on
lan bir araya getirerek kazand1g1m ve onun yapug1 i�in, aCI <;e
ken kitlelerden i;ok uzakta, i;ah�ma odasmm sukunetinde yu
rutulen teorik ele�tiriden <lava i<;in i;ok daha yararh oldugunu
one surdu. "Cehalet hi<; kimseye yaramad1" diye bag1rd1 Marx,
masaya vurarak ve ayaga kalkarken lambay1 titreterek. Toplanu
karma�a halinde son buldu ve Annekov, "duyup gorduklerin
den �a�1rm1� olarak" acemice kenara <;ekildi.
Marx'm i�leri orda b1rakmak gibi bir niyeti yoktu. Kendi gu
cunu smam1� ve rakibini kai;1rd1gm1 hissetmi�ti. Weitling'in
�ahsmda D topyac1 sosyalizmden kopu�, artik onun tama
miyle yok edilmesine kadar izlenecekti ve bu yalmzca mer
kezi bir kontrolun disiplini altmda uluslararas1 komunist bir
hareketle ba�anlabilirdi. Bu yonde ilk ad1m1 atma ve aslmda
Weitling'e son bir darbe daha vurma firsau k1sa surede ortaya
i;1kt1. Hermann Kriege admda, Hakhlar Birligi'nin eski bir uye
si, New Yorklu bir emigre, yeni vatanmda Volkstribun ad1 al
tmda Birle�ik Devletler'deki Almanlara komunizmi yorumla
may1 ama<;layan bir gazete yaymlad1 . Onun telkinleri de, bir
yil once Londra'da tam�m1� oldugu Weitling'in soyledikleri
ne s1k1 benzerlik gosteriyordu ve o da tercihen kutsal kitap ha
vah, ses getiren ifadeleri se<;me konusunda Weitling'in zevki
ni payla�1yordu. Kriege i<;in kadmlar "a�km rahibeleri"ydi ve
de erkeklerin gorevi, "birbirlerinin s1kmulanm ve tasalanm
hafifletmek ve yanyana huzur ii;inde ya�amalan i<;in a�k cen
netinin dunya uzerindeki ilk ikametgahm1 kurmaku " 1 846
May1s'mda Marx, onde gelen komunistleri Bruksel'de, bu "ka-
69
saba vaizi"nin komunizmi saptnmasm1 protesto etmek uze
re topladl. Tek ba�ma Weitling'in kar�1 c;1kug1, " Hermann
Kriege'nin Volkstribun'da ortaya atug1 doktrin komunistc;e de
gildir" ve "eger benimserlerse i�c;iler uzerinde son derece mo
ral bozucu etkiler yapmaya mahkumdur" �eklinde bir karar
metni kabul edildi. Bu karar metni r;ogaluld1 ve (gelecek sa
y1da yaymlanmas1 talebiyle ! ) bizzat Volkstribun'un kendisine,
"Almanya, Fransa ve lngiltere'deki tUm komunistlere" gonde
rildi. Marx ilk ve kesinlikle sonuncu olmayan aforoz hukmu
nu vermi�ti. Olaym kendisi otoriteyi ima ve ona bir orgutUn
r;ekirdegini temin ediyordu.
Marx, 1 846 yaz1 boyunca bu yeni du�uncesi uzerinde sab1rla
r;ah�ti. Bruksel'de Komunist Yaz1�ma Komitesi ad1yla r;e�itli ul
kelerin komunistleri arasmda i�birligi saglayacak bir mekaniz
ma kurdu. Garip ad, Frans1z Devrimi s1rasmda Jakoben klup
lerinin Comite des Correspondances'dan (Yaz1�ma Komiteleri) il
ham alm1� olabilir; ya da enstitUnun amacmm illegal faaliyetler
yurutmek degil, bilgi ah�veri�inde bulunmak oldugunu goster
mek ir,;in du�unulmu� olabilir. Engels, benzer bir orgut kurmak
uzere Paris'e gonderildi ve Londra ile daha s1k1 ve daha duzenli
ili�ki kurulmas1 ir,;in planlar yap1ldi. Marx'm enerj isi, yava� ya
va� Bruksel'i bir uluslararas1 komunist propaganda merkezine
donu�tUruyordu .
Paris'te Engels'e verilen gorev yorucu ve zordu ve Bruksel
Komitesi'ne gonderdigi raporlardan birkar;i gunumuze kalm1�
sa da somut ba�any1 gosterecek r;ok fazla bir �ey yoktu . Bu do
nem, Frans1z tarihinin, Lamartine'in unlu nuktesi, "La Fran
ce s'ennuie"yi (s1kmudaki Fransa'y1) tahrik etmi� olan bir do
nemdi. Durumu kavram1� olan Engels, bunu ba�ka bir veci
ze ile ozetledi: "Sayg1deger burjuva yatmaya o kadar erken gi
diyor ki gece her �eyin kapanmas1 gerekiyor ve la jeune France
(genr; Fransa) sessizce buna tahammul ediyor" Engels'in ko
munizmin tohumlanm ekmeye r;ah�ug1 Alman i�r,;iler arasmda
bile, "uyu�ukluk ve kur;uk k1skanr;hklar" egemen gorunuyor
du. Heine Paris'e geri donmu�tU, ama yilz felci ve beyninin yu
mu�amas1, ara s1ra yapug1 parlamalar d1�mda, koca zekay1 ka-
70
rartrn1�t1. Ewerbeck sad1k arna etkisizdi ve Engels her ne ka
dar Grun'un destekr,;ilerini kurdugu korniteden uzak tuttuysa
da Grun'un bulamk, duygusal sosyalizrninin Paris'teki r,;agda�
lan uzerinde hala etkisini surdurdugunden endi�e edilebilirdi.
Bu yoku� yu ka n bir i�ti ve Engels'in r,;abalan k1sa surede po
lisin dikkatini r,;ekti. Kendini, polis ajam oldugunu du�undugu
"�upheli ki�iler"ce takip edilirken buldu ve bir sure her gun s1-
mrd1�1 edilecegi korkusuyla ya�ad1. Arna kendisini takip eden
leri, birinci rneylinin Paris'in zevkleri oldugu konusunda ik
na etrnekte gur,;luk r,;ekrnerni� gorunuyor. Korner adh bir Al
man ressarnm r,;apkm rnaceralanna ortak oldu. Bavyera Kra
h Ludwig'in gozdesi olan ve �ohretinin zirvesinde bulunan Lo
la Montez'i oven satirik bir risale yazd1. Kans1 tarafmdan "ko
rnunistlerin birincisi" say1lan, aptalca Grun ve onun "Gerr,;ek
Sosyalistler"ine kat1lan ve rne�ru bir hedef olan Mosses Hess'le
alay etti. Engels, Bayan Hess onun ir,;in kar�1hks1z bir ihtiras ta
savvur ettiginde bile kaydadeger bir utan<,; hissetrnedi. Paris'in
zihin r,;elen diger �eyleri yanmda, ornur boyu tutkusu olan ya
banc1 dil ogrenrnek ir,;in de zarnan buldu.
71
hk kokusu yaymayan herhangi bir atmosferde ya�ayamayacak
olan lzlandah tarafmdan ayaktak1m1 olarak g6n1luyor.
72
ve Marx, bu suada, onlardan hep buyuk bir sayg1yla soz ederdi.
Engels'in dedigi gibi, "bu adamlarla teorik farkhhklar sbz ko
nusu olamaz, c;:unku onlarm hic;:bir teorileri yok" sozu dogruy
du. Teori ac;:ismdan lngilizler rezildiler. Arna lngiltere'de prole
tarya, Kna'da bilinmeyen bir geli�me ve orgutlenme duzeyine
eri�mi�ti ve dunyada etkin bir �ekilde orgtulenmi� i�c;:i partisi
olarak Chartisler, sermayeye kar�1 sm1f mucadelesinde mukad
der onderler olarak gorunuyorlard1. Daha soma Marx'm onlar
hakkmda yazacag1 gibi, "sava� naralan monar�iye kar�I cum
huriyet degil, burjuvazinin yonetimine kar�1 i�c;:i sm1fmm yone
timi olan, siyasi bir parti"ydiler. Eger herhangi bir yerde varsa,
i�te burada Marksist du�uncelerin gerc;:ekle�mesi ic;:in verimli
bir toprak vard1. lngilizler, en azmdan ogrenmeye hazud1lar ve
Chatistler'le ili�kiler kurmak yeni uluslararas1 i�birligi politika
smm asli hedeflerinden birisi olmahyd1.
Bu yonde belirli ad1mlar, gerc;:ekten de zaten anlm1�t1. 1845
y1lmda , Marx'm lngiltere'yi ilk ziyareti suasmda, tipik " Kar
de� Demokratlar" ad1 ve "Butun insanlar karde�tir" �ian altm
da yeni bir dernek kurulmu�tu. Bunun politikas1 kadar, orgu
tu de uluslararas1yd1; zira "sekreter"ler en onemli alt1 Avrupa
ulkesinden atamyordu. Arna uyeleri esas itibariyle Alman l�
c;:i Egitim Dernegi'nden ve Chartistler'den geliyordu. Bunlar za
man zaman, konferanslar dinlemek ya da Frans1z Devrimi ya
da 1830 Polonya ayaklanmas1 gibi uygun y1ldonumlerini kutla
mak ic;:in White Hart, Drury Lane'deki l�c;:i Egitim Dernegi'nin
odasmda toplamyorlard1 ve faaliyetleri Northern Star'da yete
ri kadar duyuruluyordu. Karde� Demokratlar arasmdaki on
de gelen ornek ki�iler Karl Schapper ile George Julian Harney
adh bir Chartist'ti. Harney denizci olarak yeti�mi�ti ama de
nizden kac;:arak karada siyasal macera hayanm sec;:mi�ti. Har
ney, gelgec;: mizac;:h Chartist lider Feargus O'Connor'un sag ko
lu ve Northern Star'm editor yard1mns1 olmu�tu ve 184 7 Ge
ne! Sec;:imleri'nde Chartist bir aday olarak Tiverton bolgesinde
Palmerston'a kar�1 aday olmak cesaretini gostererek k1sa suren
bir une kavu�mu�tu.
Ne Marx ne de Engels, o suada, Karde� Demokratlar'la dog-
73
rudan ili�kiye ge<;rni� gorunuyorlar. Arna l 846 Ternrnuz'unda,
Feargus O'Connor, Nottingham ara se<;irnlerinde parlak bir za
fer kazanmca, Brukselli Alman Dernokrat Kornunistler, Nort
hern Star'da yaymlanrnak uzere oraya, Marx, Engels ve Gigot
adh Bel<;ikah bir yolda�m irnzas1 altmda uzun bir kutlarna rne
saj1 gonderdiler.
74
hk " deneme bask1s1" yapild1. Bunun devam1 gelmedi ve son de
rece nadir bir bibliyografya haline geldi. Amlmaya deger tek id
dias1, ba�hgmm altmda, kii.<;;ii. k hurufatla "BU.tun ulkelerin pro
leterleri birle�in ! " slogamm ta�1yor olmas1d1r. Bu basit ve dun
yayi sarsan ifadenin goze <;;arpmayan ilk ortaya <;; 1 k1�1 boyle ol
du. Yazarmm Marx oldugu iddias1 tamamiyle bir tahmindir.
Bu kez ba�an o las1hg1 yuksek gorii.nuyordu. Marx ki�isel
olarak harekete ge<;; ti ve 28 Kas1m Pazar gunii. Engels'le birlik
te Ostende'den Man�'1 ge<;; ti. Londra'daki delegeler i<;;i n haz1rla
nan ilk davet, Karde� Demokratlar'm 29 Kas1m ak�am1, 1 830
Polonya ayaklanmasmm y1ldonii.mii.nii. kutlamak i<;;i n dii.zen
l edikleri toplanuyd1; Northern Star'm haberine gore, White
Hart'daki oda, "asil vatanlan lngiltere, lsko<;;y a, lrlanda, Fransa,
Almanya, Bel<;;i ka ve Polonya olan insanlarla doluydu" Marx
Almanca olarak yaptg1 ve Schapper tarafmdan lngilizceye <;;e v
rilen konu�masmda, olaym 6zel niteliginin, kendi tercih etti
gi dii.�ii.ncelerinin ifadesini engellemesine izin vermedi. Karde�
Demokratlar'm �iarma ele�tirel bir imada bulunarak, "karde�
ligin" kendi i<;;i nde yetersiz oldugunu; zira farkh uluslarm pro
leterleri arasmda oldugu gibi, burjuvazisi arasmda da karde�
lik olabilecegini beyan etti. Sonucu belirleyecek mii.cadele bur
juvazi ve proletarya arasmda yii.rii.yecekti . Eski Polonya'y1 ihya
etmek ne istenilecek ne de mumkun olabilecek bir �eydi. Po
lonya, ball Avrupa'nm proletaryas1 ozgurlugunu kazand1gmda
ozgii.r olacakt1. Marx, Polonya'nm ozgurlugu i<;;i n mii.cadelenin
lngiltere'de ba�lamas1 gerektigini ileri sii.rdii.. Polonyahlar'm bu
kehanetli sozleri nasil kar�1lad1gm1 kay1tlar gostermiyor ama;
gecenin diger hatipleri gibi aym heyecanh alk1�larla kar�iland1.
Ertesi gun Komunist Birligi'nin ikinci kongresi Schapper'in
ba�kanhg1 altmda usule uygun olarak ba�lad1. Bunun gorii.�
meleri Karde� Demokratlar'mkinden daha az dramatik ve da
ha az tumturakhyd1. Y1lhk kongreleri ve Londra'da bir Mer
kez Yurii.tme Komitesi olu�turulmasm1 ve Birligin organlan
nm Ana Bolgeler, Bolgeler ve Komii.nler ba�hg1 altmda sm1flan
dmlmasm1 ongoren bir tii.zii.k kabul edildi. 1 9 . yii.zy1ldaki hi<;;
bir devrimci dernek, Carbonari ve Mazzini'nin gizli orgii.tleri-
75
nin bula�ICI gizliliginden tiimuyle uzak kalamazd1 ve Komu
nist Birligi'nin tiizugu de gizlilik, kar�1hkh "�eref sozu" verme
ylikumlulugu ve gorevini savsaklayanlara kar�1 disiplin 6nlem
lerini i<;eren normal hukumler getiriyordu. Tuzuk 8 Arahk'ta
kongrenin ba�kam olarak Schapper ve sekreteri olarak Engels
tarafmdan imzaland1. Marx bu tiir fesat<;I �art ko�malara nadi
ren kaulm1�t1r, ama belki de sessiz kalmanm politik olacagm1
du�unmu�tur.
Ancak, hi<;bir zaman etkin bir �ekilde yururluge girmemi�
olan tiizukten <;ok daha 6nemli olan, kongreye kendinden 6n
ceki orgut tarafmdan sunulan "iman ikran"yd1. Engels, sorulu
cevaph bir taslakla ortaya <;1kt1.
76
gels, proletaryanm o tam muzaffer doktrinini i�c,;i sm1fma be
nimsetebilmi�lerdir.
Bu donemde ald1klan bic,;imleriyle, Marx'm doktrinleri, daha
sonraki bir bolumde incelenecektir. Komunist Manifesto, onun
ogretisinin daha az muglak ve c,;ok daha acil pratik k1s1mlannm
populer bir expost' sidir (ac,;1klama) . GU.cu , kendine olan guven
'
77
5- Devlet sermayesi ile ve munhas1ran tekel hakk1yla ku
rulacak bir ulusal banka arac1hg1yla kredi i�lemlerinin devlet
elinde merkezile�tirilmesi.
6- Ta�1ma i�lerinin devletin elinde merkezile�tirilmesi.
7- Fabrikalar ve uretim ara<;:lan uzerindeki devlet mulkiye
tinin artmlmas1 ve gene! bir plana gore, tanmsal arazinin yeni
den dag1um1 ve tanma elveri�li duruma sokulmas1.
8- Gene! <;:ah�ma yukumlulugu ve ozellikle tanm alanmda
i�gucu ordularmm kurulmas1.
9- Tanmla sanayi i�gucunun birle�tirilmesi ve �ehirle kir
sal alan arasmdaki farkhhklann giderek ortadan kaldmlmas1.
1 0 - But11n <;:ocuklar i<;:in kamusal paras1z egitm. Bugun
ku �ekliyle <;:ocuklarm fabrikalarda <;:ah�masma son verilmesi.
Egitimin ekonomik uretimle birle�tirilmesi.
O nlii komiinist sloganm dogru lngilizce ?eklinin ne oldugu konusunda bir be
lirsizlik vard1r. Birinci Entemasyonal'in kurulmas1 nedeniyle Marx'm yazd1g1
Kurulu� Hi1ab1 'nda "Biitiin iilkelerin proleterleri, birle?i n ! " ?eklinde goriil
iir; dolay1s1yla bunun onayh ?ekil oldugunun kabul edilmesi gerekir. Digerleri
arasmda en popiileri, "Diinyanm L?�ileri, birle?i n ! " ?eklinde oland1r.
78
kalanndan ba�ka entrika sevmeyen Bakunin, Marx'm eylemle
rine tepeden bak1yor ve ortak arkada�lan Herwegh'e ironik bir
�ekilde �unlan yaz1yordu :
79
daha dogru olacaktlr. Karde� Demokra tlar'm onerisi uzeri
ne Eylul'de Bruksel'de toplanacak olan Uluslararas1 Demokra
si Kongresi'nden vazge<;ildi ve Man ifesto'nun kendisi de insan
lann kafalarmm devrimin ger<;eklikleriyle daha az me�gul ol
dugu bir ortamda daha yaygm ilgi gorebilecekti. Man ifesto n un '
81
birisiydi. Hotel de Ville (Belediye Binas1) oni.inde devasa bir gos
teri di.izenlendi. Herwegh heyecanh kalabahga uzun bir konu$
ma yaptl ve heni.iz dogmam1$ Alman Cumhuriyeti adma gem;
Frans1z Cumhuriyeti'ni kutlayan bir oylama yap1ld1. Bu cesur
ve dramatik bir onseziydi. Arna h1zh bir $ekilde gerc;ekle$meye
yazg1h gori.ini.iyordu; zira Marx'm kehanetine sad1k kalan dev
rim, Fransa'dan Almanya'ya yay1hyordu. Bau Almanya'nm bel
li ba$h $ehirlerindeki ilk kan$1khklar Louis-Philippe'in tahttan
feragatinin haftasmda ba$lamI$tl ve bu erken a$amada bunla rm
ne kadar yaygmla$acagm1 hie; kimse bilemezdi.
Alman Demokratlan'nm Paris'teki etkinlikleri Marx tarafm
dan ah$1lagelmi$ ki.ic;i.imsemeyle kar$1lamyordu. Onlar Marx'm
egilimine gore c;ok teatral ve gosteri$liydi ve onun k1skanc; do
gas1 , ba$hca rollerin ba$kalarma verildigi bir hareketi onay
lamasma izin vermiyordu. tlk toplanuya katild1g1 ve ba$kan
hga Herwegh'in sec;ilmesi i.izerine yemye$il olduguna ili$kin
hikaye kesinlikle sonradan uydurulmu$tur. Arna bu onur ic;in
Herwegh'in sec;ilmi$ olmas1, onun Marx'la olan dostlugunu et
kili bir $ekilde sona erdirmi$tir. Herwegh'i Ruge'un kmamala
rma kar$I savundugu gi.inler kolayca unutuluvermi$ti. Marx
Herwegh'i bir daha hie; gormedi ve onun hakkmda, hor gor
me d1$mda hie; konu$mad1. "Herwegh ve Bornstedt cigeri pe$
para e tmez ki$iler gibi davramyorlar" diye yazmI$tl Engels'e.
"Bize kar$I, siyah-k1rm1z1-san 1 bir dernek kurdular . " Marx,
Bornstedt'i Komi.inist Birligi'nden kovmanm tatminini ya$a
IDI$ll. Herwegh, ona kat1lmad1g1 ic;in, misillemelerden masun
kald1.
Herwegh'in rakip orgi.iti.ini.in ba$ans1 Birligin yi.iceltilmesi
ni c;ok daha onemli k1hyordu. Birlik, Fransa'da heni.iz tutuna
cak bir yer bulamamI$tl ve gec;mi$ iki y1l boyunca Engels'in de
neyimleri, Paris'in Marksist ogretinin yayilmas1 ic;in k1s1r ve
inatc;1 bir toprak oldugunu gostermi$ti. Aslmda, ki.ic;i.ik mi.ilk
"Siyah-kmnm-san", tum Alman haklannm birligini temsil eden her zaman say
g1 duyulan semboldii. Milliyet(iligin ve demokrasinin el ele yiiriidugu 19. yuz
y1lda demokratik (agn�1mlar edindi ve 1 9 1 9 y1hnda Alman Cumhuriyeti'nin
bayrag1 olarak kabul edildi. Oyle oldu ki kokeni itibariyle ozellikle milliyet(i ve
pan-Germen olan bir amblem, l 930'1arda Almanya'da yasakland1.
82
sahipligi Frans1z u lusal ruhunda derinden kok salm1�t1 ve ta
rafs1z ve sakin bir bak1�la, esas itibariyle Burjuva bir �air olan
Lamartine'in sozde lideri oldugu bir devrimde, komunizmin il
kelerinin pek <;; o gunu gorebilmek mumkun degildi. Arna bu
ilk heyecanh gunlerde, <;;o k karamsar ve ku�kucu bir tav1r da
du�iiniilmemeliydi. Paris, devrimlerin anas1 olarak hakh pa
yesini yeniden kazanm1�t1 ve Paris, Komtinist Birligi'nin ge
nel karargahm1 bannd1rmanm onurunu a<;;1 k<;;a ortaya koymu�
tu . Mart ortasmda Schapper, Bauer ve Moll, Hamey ve Ernest
Jones adh bir diger Chartist'le birlikte Londra'dan geldiler ve
Paris'te Birligin yeni merkez burosu kuruldu. Marx ba�kan ve
Schapper sekreter se<;;i ldi. Bu Herwegh'e kar�1 bir j est ve cevap
tl. Arna devam1 gelmedi. Londra ekibi evlerine donmek zorun
dayd1 ve Birlik hem o zaman hem de soma Frans1z uyeleri ka
zanma konusunda bariz bir �ekilde ba�ans1z oldu. Yeni biiro
nun tek ba�ans1, Frans1z karde�lerini izlemeleri yolunda Marx
ve Schapper'in imzas1yla Alman demokratlarma heyecanland1-
nc1 bir <;;agn yaymlamak oldu . Herwegh'de dramatik ve ihtiras
h kansmm etkisi goriiluyordu . Anavatanm kalem yerine k1h<;;
la kurtanlacagm1 ilan etti ve bir Alman lejyonu toplama ve do
natma i�ine koyuldu ve Paris'te hi<;; kimse Marx'm ya da a<;;1 kla
masmm farkma varmad1.
Ba�lang1<;; ta devrimin ro tas1 Almanya'da Fransa'dan daha
duzgun gider goriiniiyordu. Kan�1khklar genel ama 1hmhyd1;
kan dokulmesinden <;;o k guriiltii soz konusuydu . Sevilmemesi
devrimden <;; o k Lola Montez'in2 biiyiileyiciligine bagh olan Bav
yerah Ludwig d1�mda hi<;;b ir hukumdar tahtm1 kaybetmedi. ls
yanc1lar gibi otoritenin de bir gozii Fransa'dayd1 ve daha kotu
sii gelmeden boyun egme erdemini gosterdiler. Ayaklananlarm
ba�hca istekleri, anayasal yonetim, j uri oniinde yarg1lanmak ve
basm ozgurlugu idi ve bunlar kimi zaman zihinsel <;;e kinceler
le ve aceleyle verilen sozlerle kar�1land1. 0 an i<;;i n devrim yo
lunda ba�anyla devam ediyor gorunuyordu ve hi<;;b ir iyi Alman
83
radikali zaferin kazamld1g1 bu anda kendi ulkesinden uzakta
olamazd1. N isan aymda hem Marx hem de Engels Almanya'ya
donduler. Marx Koln'e yerle�ti; Engels ise fon aray1�1 ic;inde ba
ll Almanya'da bir tur atll. Parasal durum bile umut vericiydi; zi
ra Rhineland'm zengin liberal burjuvazisi ilk kez olarak IV Fri
edrich Wilhelm'in babayani despotizmine kar�1 devrimcilerle
birle�mi�ti. Propaganda, her zaman oldugu gibi, Marx'a o anm
en canahc1 ihtiyan olarak gorunuyordu ve Nisan aymm sonun
dan once, Marx'm editoru olacag1 gunluk bir sureli yaym ic;in
kap1 kap1 dola�Iiarak abone kaydediliyordu. Gazete Koln'de ya
ymlanacakli ve �anh selefinin amsma Neue Rheinische Zeitung
adm1 alacakt1. A�ag1 yukan aym sualarda Herwegh'in Alman
lejyonu, du�uncesizce smm gec;meye kalk1�mca, kralc1 Baden
askerlerince alc;akc;a dag1uld1.
Neue Rheinische Zeitung'in ilk say1s1, 1 Haziran 1 848'de ya
ymland1 ve yaym kurulunda Marx'm yam s1ra Engels, Schapper
ve Wilhelm Wolff yer aldilar. Marx'm rotay1 ihtiyath bir �ekil
de izlemesi gerekiyordu. Hissedarlann c;ogunlugu, devrim on
cesinin mutlakiyetc;iligine geri donmek istemeyen, ama komu
nistc;e deneylere daha az ho�gorusu olan iyi burjuva liberalle
riydi. Hisseler kuc;uk odemeler ve comertc;e vaadler kar�1hgm
da c;1kanlm1�li ve keseyi elinde tutanlan zamanmdan once k1z
d1rmamak ic;in inandmc1 bir saik soz konusuydu. Belki de bu
nedenledir ki Neue Rheinische Zeitung, gec;mi� ve mevcut gerici
lik uzerine saldmlanm esirgemezken, Marx'm programmm da
ha yap1n ve daha a�m k1s1mlanm geli�tirmek ic;in fazla bir �ey
yapmad1. Bu , ayaklanmanm mujdecisiydi, ima yolu d1�mda,
komunizmin muj decisi degildi. Kendisini ilk sayfasmda "De
mokrasinin Orgam" olarak tammhyordu.
Gazete zor bir anda yayma ba�lam1�t1. llk heyecan ate�i yava�
yava� sonuyordu. Otokrasi ejderhasm1 oldurmu� olan Frans1z
burjuvazisi, o yeni ve c;ok ba�h canavar, proletaryanm tecavuz
lerinden korkmaya ba�lam1�li ve "Haziran Gunleri"ndeki o uc;
gunluk sokak sava�larmdan sonra, Cavaignac, bu.yuk alk1�lar
arasmda ve iyi duzenlenmi� bir oldurme ve surgun cumbu�uy
le durumu ve cumhuriyeti kurtard1. Almanya'da i�ler daha ya-
84
n c l f1 11 t l 1 d> t tm 1\ < h u r I
�onbon .
�rudt in �n. Of�c• bn .l!l l l b u n g o . !,\J 1 ( 1 f l f'* o f t f h t r b 1t 1 1 1 •
oon 7 � J11is�«r•
46 LavsaPOO\. S't'RstlrT. B1stt01>3C•lT.. ·
86
luktan alacak adam degildi. 0 yalmzca, sad1k ve itaatkar takip
c;ilerinin - sm1f bilincine sahip proletaryanm baghhgma daya
nacaku.
Bu sec;ilmi� ve herkesin dahil olamayacag bir taraftard1. Pek
c;ok proleter henuz tamamiyle uyanmam1�u ve burjuva topugu
altmda itaatkar bir sefalet ic;inde ya�1yordu; digerleri, yan uyan
m1� olanlar, Blanqui gibi macerac1lar ve Weitling gibi hayalciler
tarafmdan yanh� yonlendirilmi�lerdi. Marx'm bu henuz 1�1g1
gormemi� olan proleterler ic;in buldugu bir ad vard1 -lumpenp
roletarya ya da ayaktak1m1 ve onun hayatmm misyonu bun
lar arasmda doktrinlerini telkin etmek ve sm1f-bilincini yay
gmla�urmaku. Halen lumpenproletaryamn muazzam bir c;ogun
luk olu�turdugu ve de c;ok az say1da sm1f bilincine sahip prole
taryamn da doktrinlerini, orgutlenmesini ve de bizzat varhg1-
m, bir avuc; burjuva heveskarmm yorulmak bilmeyen c;abalan
na borc;lu olmas1 onu endi�elendirmiyordu . Teoride koyluluk
ic;in bir yer olmamas1 onu endi�elendirmiyordu . Fizyokratlar
olarak bilinen 1 8 . yiizy1l iktisatc;1lar okulu, zenginligin tek kay
nagmm toprak oldugunu ogretmi�ti. Rousseau, tanm1 "sanatla
rm en eskisi ve en sayg1degeri" olarak nitelemi�ti. Sanayi devri
minin tipik urunleri olan Marx ve Engels, kirsal alanlan hayat
lan boyunca hie; ziyaret etmemi�lerdi; neredeyse tanmm varh
gmdan habersizdiler. Engels ic;in koyluler, "insan degil, c;ah�an
makinalar"d1. Marx onlardan ne�eyle, "yerli barbarlar" ve "ma
gara adamlan" olarak soz ediyor ve bir sm1f olu�turmad1klan
ic;in, sm1f c;1karlanm savunamayacaklanm ilan ediyordu . Onlar
bu c;1karlarmm o kadar bilincinde degillerdi ki, her zaman geri
ciligin yamnda yer ald1klan goruluyordu. Onlar da bir gun iyi
proleterlere donu�turulebilirdi. Bu arada, " kendilerini temsil
edemezler, temsil edilmeleri gerekir" di. Marx ogretisinin yan
h� olamayacagmdan ya da eninde sonunda i�c;i sm1f1 tarafmdan
evrensel olarak kabul edileceginden hic;bir zaman ku�ku duy
mad1. 0 gelecegin, Marksizmin ilkeleri ile dopdolu ve doygun
ve sm1f bilincine sahip muazzam bir proletaryanm ellerinde ol
duguna inamyordu. 0 buna gorulmemi� �eylere inanan bir fa
natigin imamyla inamyordu .
Marx'm inancmm fanatikligi, ki�iliginin soguk ana c;:izgile
riyle uyumluydu . Aslmda, onun mizacmm m1 inancmm fa
natik ozelligini yaratt1gm1 yoksa, inancmm m1 ki�iliginin tu
haf geli�mesine yo! ac;:ug1m soyleyebilmek gerc;:ekten zordur.
Marx'm bu donemine ili�kin bag1ms1z anlaulann pek c;:ogu, da
ha sonraki onyargilardan ac;:1kc;:a etkilenmi�tir. Ancak, Marx'm
memleketlisi, k1sa sure sonra Amerika'ya goc;: eden ve bir daha
onu hie;: gormeyen Karl Schurz'un Amlan (Reminiscences) , ger
c;:ek ve ilk elden izlenimler gibi gorunen bolumler ic;:ennektedir:
88
degildi. En �iddetli kuc,;umsemesi ve du�manhg1, sahte dostlar
olarak niteledigi kategoriye aynlm1�li ve bu kategoriye yalmz
ca bir zamanlar kendisiyle aym fikirde olup aruk olmayanlar
degil, ama kendilerini sosyalist ve devrimci diye adlandJrd1k
lan halde devrimci sosyalizmin Marksist doktrinine sad1k kal
may1 reddedenler giriyordu . I�1ga hic,;bir zaman yakla�mama
m1� zmd1klan affedebilirdi; ama tekrar gunah yoluna donenle
re ve sapkmlara hic,;bir merhameti yoktu . Bu nedenledir ki du�
manhklarmm uzun listesi bir zamanlar onun muttefiki ve arka
da�1 olmu� ya da olmas1 gereken pek c,;ok ki�iyi ic,;ermektedir ve
onun siyasi c,;au�malarmm tumu ki�isel kavgalar �eklini alm1�
ur. SJras1yla, Rutenberg, Bruno Bauer, Ruge, Proudhon, Weit
ling ve Herwegh'i c,;oktan reddetmi�ti; gelecek yirmibe� y1l ic,;in
de listesine, Lassalle, Kinkel, Vogt, Freiligrath, Schweitzer, ln
giliz sendikaolar ve Bakunin gibi daha kelli felli figurleri ekle
mi�ti . Bunlarm hepsi, sabanm sapma yap1�m1� ve daha soma
i�i terk etmi� ya da sahte tannlarm izinden gitmi� adamlard1 ve
sonraki has1mlarmdan hemen hemen hic,;biri burjuva du�mana
kendini satm1� olma suc,;lamasmdan kurtulamam1�ur. Kendi ki
�isel durustlugu taru�ilamayacak olan bir adamm arkada�lan
nm fesathgma bu kadar kolay inanabilmesi garip gorunmekte
dir. Ancak Marx'm entelektuel kendini begenmi�ligi muazzam
d1 ve herhangi bir adamm ya da her halukarda herhangi bir sos
yalistin, ondan farkh olabilmesi ic,;in du.rust bir nedeni olabile
cegine inanmay1 ic,;tenlikle c,;ok zor buluyordu.
Ancak Marx'm o fkesini harekete gec,;iren yalmzca sapkm
lar ve tekrar gunah yoluna donenler degildi. Zmd1klar da bun
dan kac,;am1yorlard1. Bismarck "siradan bir duzenbaz" ; Cavour
"Bonaparte'm dogrudan aleti"ydi. Marx'm Palmerston ve Glads
tone hakkmdaki ithamlan daha sonraki bir bolumde aktanla
cakur. Kapital'in dipnotlarmdan ikisi bu.yuk un kazanm1�ur. Bi
risi Burke'u "psikopat" ve "kendini her zaman en iyi pazarda sa
tan" "siradan bir burjuva" olarak tammlamakLad1r. tkincisi, ev
lenmedigi ic,;in (Marx maalesef Malthus'un evli ve U.c,; c,;ocuklu
oldugu gerc,;egini gormezlikten geliyordu) Malthus'u kutlama
goruntii.su altmda, ozel dinsel misyonlanyla '"Semereli ol ve c,;o-
89
gal' �ianyla genellikle nUfus aru�ma munasebetsiz derecede kat
k1da bulunan" Protestan ruhbana yonelik saldmd1r. Ve sonun
da, Marx'm antipati oykulerinden usamp, onun kmamasmdan
kurtulan ve dostlugundan ve bir derece guveninden yararlanan
az sayida ki�iyi tammlayacak olursak, bunlarm iki sm1fa aynl
d1gm1 goruruz. Kendi ve Engels'in ailesinden ba�layarak, onun
ahlaki ve entelektuel ustunlugu kar�1smda yeterince korkutula
rak muhalefetten men edilmi� ve onun her soyledigine sorgu
suz ve degi�mez sadakat yemini etmi� olanlar ve c;agda� burju
va toplumunu sen bir �ekilde ele�tiren ve dolay1s1yla Marx'm
burjuvazinin dostlarma ve sosyalizmin sahte dostlarma ay1rd1g1
hor gormeden kendilerini kurtaranlar. Daha sonraki hayatmda,
lngiltere'de bu tur adamlar arasmda Urquhart, Collet ve Spen
cer Beesly vard1. Neue Rheinische Zeitung'un kavga gunlerin
de, Marx'm burjuvaziye olan kin dolu nefreti, devrimci arkada
�1 Karl Schurz'un kafasmda naho� bir am b1rakug1 gunlerde bi
le, sahte tav1rh olmayan bir dostlukla Birle�ik Devletler'den ke
sinlikle burjuva iki ziyaretc;i kabul etmi�ti: "agz1 s1k1 mizacmm
arkasmda" yalmzca "kararh bir ki:;;i nin ate� ve tutkusuna" sa
hip olan Fourierci Albert Brisbane ve Marx'm biyografisinin da
ha sonraki bir a�amasmda ad1 yeniden ortaya c;1kacak olan, New
York Tribune un editoru Charles Anderson Dana.
'
90
Yaym yasag1 ii<; hafta siirdii ve Ekim aymda gazetenin yayi
na devam etmesi ir.;in izin almd1. Gazeteye katk1da bulunanlar
dan baz1larmm kayb1, �air Freiligrath'm yaym kuruluna alm
mas1yla telafi edilmi�ti. Arna �imdi Marx, her zamandan fazla,
gazetenin tek hiikiimdanyd1. Yaym yasag1, korkutmak yerine
onu k1�k1rtm1�t1. Alman devletlerinin pek r.;ogundaki otoriteler
yeniden giivenlerini kazanm1�lar ve Mart ve Nisan'm o gergin
giinlerinde vermi� olduklan tavizleri ve sozleri yava� yava� ge
ri almaya ba�lam1�lard1. Marx belki de �imdi devrimin kotii ka
derini sezmi�ti ve pervas1zhgmda yenilginin ac1smm da bir ro
lii vard1. Ihmhhk erdemine zaten olmayan her tiirlii inancm1
bir tarafa alt!. Kas1m'm 1 8'inde, o, Schapper ve Schneider adh
bir diger parti iiyesi, "Rhineland Bolgesi Demokratik Komitesi"
adma, vatanda�lan vergi odemeyi reddetmeye ve "dii�man"a
kar�1 koymak i<;in bir milis olu�turmaya davet eden bir bildiri
yaymlad1lar. Prusyah otoriteler Neue Rheinische Zeitung'a kar
�1 degil de bildiriyi imzalayan ii<; ki�iye kar�1 hareket etmeye
karar verdiler ve bu ii<; ki�iyi fitne r.;1karan sozler sur.;lamas1yla
mahkemeye verdiler. Dava 1849 Subat'mm ba�larmda goriildii.
Rhineland eyaletleri, Prusya biinyesine almd1ktan soma ge
r.;en otuz y1l ir.;inde, k1sa siiren F rans1z egemenligi s1rasmda
kendilerine ihsan edilen Code Napoleon'un avantajlarmdan ya
rarlanmay1 siirdiiriiyorlard1. Prusya'nm ba�ka yerlerinde yii
rurliikte olan yasalardan farkh olarak Code Napoleon siyasi sur.;
larm jiiri oniinde yarg1lanmasm1 saghyordu. Bu ozellik, Prus
yah otoritelerin umutlan i<;in talihsizlik oldu. Marx, ilk kez be�
y1l once Deutsch-Franzosische ]ahrbucher'de geli�tirmi� oldu
gu teoriyi, yani hukukun toplumsal ko�ullarm bir ifadesi oldu
gunu ve bir kez bu toplumsal ko�ullar degi�ti mi, onlara bag
h olan hukukun da otomatik olarak yaptmm giiciinii kaybe
decegini ve yokolmaya mahkum oldugunu ileri siirdii . Ken
dine gore dahiyane bir yorumla, Prusya hiikiimetinin devrim
den soma uyruklarma soz verdigi anayasal ozgiirliikleri ihlal
ettigini ve hir.;bir hiikiimetin bizzat kendisinin ihlal ettigi ya
salan dii�manlanna kar�1 uygulayamayacagm1 iddia etti. Prus
ya rejiminin liberal kafah Rhinelandhlar arasmda yaygmla�t1rd1-
91
gt hosnutsuzluk uzerine oynad1 . Burjuva jii.ri dogru karan vere
rek, gericilerin halkm ozgurlugune asmlardan daha bu.yuk bir
tehdit olusturduguna hukmetti ve her ii.<; samgt da beraat ettir
di. Marx'm kisisel zaferi ve Prusyah otoritelerin yenilgisi, Neue
Rheinische Zeitung'un itibanm muazzam arurd1. Bu strada gun
luk tirajt 6.000 kopyaya ulast1. 3
Arna gericiligin artan gii.cu gaze tenin <;ok daha uzun su
re varhgmt surdii.rebilmesini onledi. Mart aymm sonu nda
Frankfurt'daki Ulusal Meclis, on ayhk bir hamilelikten soma,
birlesik Alman Reich'mm demokratik anayasasma hayat verdi
ve tacm Prusyah IV Friedrich Wilhelm'e verilmesini oylayarak
gorevini tamamladt. Arna simdi Friedrich Wilhelm bir kez daha
tahttm garantilemisti ve bu halkm temsili komedisi aruk cam
na tak etmisti. Frankfurt'tan gelen heyete pervastzca bir gun ge
lip kendi basma alabilecegi bir seyi, onlarm elinden almayt red
dettigini ve onlarm bunu bagtslamaya ne haklan ne de gu<;leri
oldugunu soyledi. Bu olayda, "demokratlar karstsmda yalmzca
askerler kazamr" seklindeki o ii.nlii. deyisi soyledigi rivayet edi
lir ve bu ilkeye gore hareket etmeyi surdurmustur. Frankfurt
Meclisi'ne, eger kendiliklerinden dagtlmazlarsa baslarma da
ha kotii. seylerin gelebilecegi ii.stii. kapah olarak bildirilir. Silez
ya ve baska yerlerdeki kii.<;ii.k ayaklanmalar dikkat <;ekici bir se
kilde bastmld1. Prusya'nm anayasasmt kaybetmis ve efendisini
kazanmts oldugu a<;tk<;a gosterildi.
Daha soma stra Neue Rheinische Zeitung'a geldi. Hohenzol
lenler'in lstismarlan uzerine agzt bozuk bir makale son pro
vokasyon yerine ge<;ti. Marx'm uzun sure yurt dtsmda kalarak
Prusya tabiyetini kaybetmis oldugu a<;tkland1. " C:ok u tan<; ve
rici bir sekilde tecavii.z ettigi konukseverlik ayncahklarmdan"
yoksun btraktldt ve yirmi dort saat i<;inde Prusya topragtm terk
etmesi emredildi. Gazeteye katkt yapan diger kisiler surgun ya
da tutuklanma alternatifiyle karst karstya btraktld1. Son sayt 1 9
Mayts 1849'da yaymlandt. Son bir meydan okuma eylemi ola-
92
rak k1rmm murekkeple bas1ld1. tlk sayfada, Freiligarth'm El ve
Marx, bir daha hic,;bir zaman geri alamayacag1 bu.yuk bir ki
taphg1 arkasmda b1rakarak ailesiyle birlikte Paris'e hareket etti.
Neue Rheinische Zeitu ng un sonunun gelmesinden iki gun son
'
93
sonrakiyle kar�1la�tmlabilecek ve Guizot'nunkinden c;ok daha
u tanmaz bir kralc1 irtica" idi. Ciddi bir kolera salgm1, kans1 ve
kuc;uk c;ocuklan olan bir adamm endi�elerine yenilerini ekli
yordu. Durum butunuyle umutsuz gorunuyordu. Bir arkada�1-
na, Neue Rheinische Zeitung'da yedi bin thaler kaybettigini, kan
smm miicevherlerinin rehinde oldugunu ve bir kuru�u (sou) ol
mad1g1m yazm1�t1. Tek siyasi faaliyeti, goniilsiiz olarak gittigi,
Ledru-Rollin ve radikal partinin k1hc; aruklarmm 13 Haziran'da
Paris'i hukumete kar�1 ayakland1rmak ic;in umutsuz son bir c;a
ba olarak duzenlenen protesto gosterisine kaulmak oldu. Gos
teri otoritelerce kolayhkla dagmld1 ve eleba�1lar ya hapishane
ye uk1ld1 ya da surgune gonderildi.
Marx, takma ad altmda ya�ayarak bir sure polisin dikkatin
den kac;may1 ba�ard1. Arna Temmuz aymda kimliginin fark1-
na vard1lar ve Fransa'da yalmzca ailesiyle birlikte Bretanya'nm
uzak ve 1ss1z bir bolgesi olan Morbihan bolumune goc; etmek
ko�uluyla kalabilecegini kendisine bildirdiler. lnatc;1 taru�ma
larla, bu kararm uygulamaya sokulmasm1 bir ay kadar gecik
tirmeyi ba�ard1. Arna sonunda onun ic;in gitmekten ba�ka c;a
re yoktu. Morbihan'm "Pontus Batakhklan"na gitmeyi kabul
etmek gibi bir niyet ta�1m1yordu . lsvi<;:re'de Engels'e kaulma
y1 du�undu ama c;evredeki butun ulkeler kendisine sm1rlan
m kaparlarsa, orada "kapandaki bir fare gibi" kalabileceginden
korktu. Onun ic;in, devrimci teorinin geri, ama ki�isel ozgur
luklerin garanti altmda oldugu lngiltere'den ba�ka yer yoktu.
Agustos ya da Eylul 1849'da siirekli olarak Londra'ya yerle�ti.
Birkac; hafta sonra ailesi de onu izledi.
Hayatmm geri kalan k1smm1 -tam olarak bir yuzy1lm uc;te bi
ri- gec;irecegi lngiltere'ye goc;, Marx'm kariyerindeki en onemli
doniim noktas1d1r. Macera defterini kapatm1�, zorluk, c;ah�ma,
propaganda ve o rgutlenme donemini ba�latm1�llr. Londra'ya
geldiginde belli ba�h du�iinceleri zaten �ekillenmi�ti; bunlarm
daha sonraki geli�imi yeni du�unceler �eklinde olmaktan c;ok,
eskilerin inceden inceye i�lenmesi ve uygulanmas1 �eklinde ol
du. Dolay1s1yla bu noktada durarak, Marksizmi, �imdi ald1g1 bi
c;im ic;inde gozden gec;irmek uygun olacakur.
94
A LTI N C I B O L U M
M arksiz m : i lk E vre
95
yeniden yaratma sureciyle ileriye dogru yurumenin garantisi
olarak dort elle sanlmi�ti. Buraya kadar her �ey yolunda. An
cak o aynca, diger gene;: Hegelciler gibi, Feuerbach'm madde
ciligini kucaklami�ti ve Feuerbach'm 1 84 l 'de yaymlanan H1-
ristiyanligm Ozii, yeni okulun ders kitabi ve bir araya toplan
ma c;:ighgi olmu�tu. Marx'm daha soma soyledigi gibi Feuerba
ch, Hegel'i ayaklan uzerine oturttu . Dunyay1 , Mutlak'a dayana
rak degil ama lnsan'a dayanarak ve lnsan't da Madde'ye daya
narak yorumladi. Belki de istemeden ordunun midesi uzerinde
hareket ettigini soyleyen Napolyon doktrinini haurlayan Feu
erbach, kelime oyunu yaparak, "insan ne yiyorsa odur" (man
ist was man isst) dedi. Patatese dayanan hic;:bir devrimin ba�a
nh olamayacagmi ve "daha tedrici de olsa, daha tam bir devri
min tohumlanm ta�iyan, daha iyi bir gelecegin taahhudu olan
bir yiyecegi" , fasulyeyi tavsiye etti. Feuerbach'm takipc;:ilerin
den birisi, bobreklerin sidik salgilamasi gibi, beynin de du�un
ce salgiladigmi soyledi. Kisaca, insan, ne Tann'nm sureti ne de
Mutlak'm fi�ktrtugi bir �eydi; fizyolojinin urunuydu ve din di
ger butun insani du�unce bic;:imleri gibi, maddi ko�ullarm yan
simasiydi; bu ko�ullan var eden yarauci bir guc;: degildi.
Arna , Marx'm da ancak daha soma farkma varacagi gibi ,
Feuerbach'm basil, ac;:ik sozlu materyalizminin iki sorunu var
di. "Madde" sozcugunu "Mutlak" sozcugunun yerine koymak
(aslmda Feuerbach'm yapugi buydu) , o terimin altmda tamm
ladigmiz temel gerc;:ekligin dogasmi c;:ozumlemeye giri�medigi
niz surece, c;:ok fazla bir i�e yaramiyordu. ldealistlere gore di�
dunya, duyumlarm yeniden uretilmesinden ba�ka bir �ey degil
di; Feuerbach'a gore ise duyumlar di� dunyanm bir kopyasm
dan ba�ka bir �ey degildi. Aradaki fark tamamen bilgic;:lik tasla
yan bir farku. Feuerbach'm "Madde"si, Hegel'in "Mutlak"i ka
dar mistik bir bo� inanc;:ti. Bu bilimsel bir tumdengelim degil,
metafizik bir varsayimdi. Dunyayi, idealistlerin keyfi hipotezle
rindcn daha iyi ac;:iklamiyordu. Feuerbach'la ilgili diger guc;:luk,
onun tersine c;:evrilmi� Hegelciliginin, Hegelci diyalektigi hie;:
dikkate almamasiydi. Diyalektigi butun ilerici ve radikal imala
nyla kabul ettigini ac;:ikc;:a itiraf ettigi dogruydu. Arna onu ken-
96
di materyalizmiyle birle�tirmemi� ve Madde'yi, nihai gm,;ekli
gi, tamamen duragan ve mekanik bir �ey gibi ele almay1 surdur
mu�tu. "Feuerbach'm saf materyalizmi uzerine tarih felsefesini,
hele hele devrim felsefesini kuramazd1mz. 'Feuerbach materya
list ise, tarihi gormezden geliyor" diye yazm1�u Marx birka<,; y1l
sonra; "eger tarihi dikkate ahyorsa, materyalist degildir." Ele�
tiri hakhdu; ama Almanya'y1 terk ettigi suada bu ele�tirisi Marx
i<,;in de e�it derecede ge<,;erlidir.
Paris'e go<,; Marx'1 yeni bir dunyaya yerle�tirdi. Onu felse
fenin soyutlugundan ahp siyasetin dagdagasma soktu . Paris'e
vard1g1 zaman Marx, sosyalist ya da "komunist" unvamm ke
sinlikle reddederdi. Muhafazakar goru�lu rakip bir gazete Rhei
nische Zeitung'u komunizmle su<,;laymca, "komunizm Fransa ya
da lngiltere'de dogal bir olgu iken, bizim aram1zda ne ayak ba
sacak saglam yer ne de zemin bulabilir" �eklinde kar�1hk ver
mi�ti. Bu cevap yalmzca, burjuva aboneleri ya da Prusya sansu
runu yau�tmnak i<,;in verilmi� bir cevap degildi. Marx, felsefe
nin sorunlanna kendisini kaptum1� ve gunluk siyasi meseleler
konusunda ifade ozgurlugu i<,;in gun-be-gun sansurculerle ta
ciz edici mucadeleye giri�mi�ti. Ancak siyaset teorisi, Hegel'in
yaz1lannda gorulen soyut �ekli d1�mda, henuz ke�fedilmemi�
bir alandi. K1sa bir sure sonra Mar:::c , vatanda�lan hakkmda "fel
sefede zamammmn <,;agda�lany1z ama siyasette oyle degiliz" di
ye· yaziiii�ii�· 8li56�Iei fif4"3. y1li,so�i��-1�da onun kencfi g�li�
,·
1 04
olc;:ekte bir teminat oldugunu; ote yandan butiin ulkelerin ege
men sm1flannm, i�c;:i sm1fm1 birbirine kar�1 sava�manm c;:tlgm
maceras1 ic;:in seferber etmek yerine proletaryanm ortak tehdi
di kar�1smda direnmek ic;:in birle�eceklerini varsaymak manttk
h gorunuyordu . Marx -ve bunu gozlemleyenin ilk o oldugu an
la�1hyor- 1 9 . yuzytlda sanayinin yaygmla�masmm, farkh ulus
lar arasmda eskiden hie;: olmad1g1 kadar c;:ok daha buyuk bir c;:1-
kar uyumu ve ko�ul birligi yaratt1gm1 gozlemlemi�ti.
1 05
Marx'm teorilerinin bazilarmm ya da onun kehanetlerinin
bir k1srnmm rnakullugu konusunda �irndi hangi ku�kular du
yulursa duyulsun Marx'm kendisi asla bir ku�ku olas1hg1m ka
bul etrnerni�tir. Kendi akidesine, c;agda�1 lngilizlerin o zarnan
dan beri aym ku�kularla kar�Iia�rn1� belirli dinsel ya da ahla
ki dogrulara inand1klan aym sorgulanarnaz �evkle inamyor
du. Marx, kendisine ve kendi c;ah�rnalarma inanan ve asil il
harn kaynag1m gelecegin bugune gore daha iyi olrnasmm rnu
kadder bulunduguna <lair guc;lu bir inanc;tan alan bir neslin ti
pik urunuydu. Marx'a 0 kar�I konulrnaz ozguven duygusunu
veren �ey kac;milrnaz ba�an duygusuydu - sonradan gelenlerin
alay etrneye c;ok hevesli olduklan Victoria c;agmm o unlu ozgu
veni. Ancak bu eksiksiz ozguvenin dogal sonucu tarn bir ozde
netirndi. Marx, surekli olarak takipc;ilerini sogukkanhhga davet
eden tarihteki ilk devrirnciydi. Aceleci ve zarnans1z rnaceralarm
buyuk bir aptalhk oldugunu surekli savunrnu�tur. Marx'm po
litikas1, k1�k1rtrnak degil, aydmlatrnakt1. lnsanlan devrirn yap
rnaya zorlarnad1. Onlan, sm1f bilincine sahip bir proletarya ya
ratarak devrirni kac;milrnaz kilrna konusunda zorlad1 ve onla
n, ne yaparlarsa yapsmlar devrirnin gelrnekte oldugu konu
sunda ikna etrneye c;ah�tl. Bu politika, bilinc;li ve tedbirli oldu
gu kadar, rnuazzarn bir psikolojik kavray1�m urunuydu. <;:un
ku , ba�armm kesinligine inane; kadar insam k1�kman herhan
gi bir �ey yoktur.
<;:au�rna ve devrirn yoluyla insanhgm du�uncelerini ve ey
lernlerini onceden belli bir sonuca baglayan Marksist toplurnsal
geli�rne kavrarn1, baz1 ele�tirrnenleri Marksist rnateryalizrni, de
terrninist bir sistern olarak tamrnlarnaya itrni�tir. Bu gec;erli bir
ele�tiri degildir; zira bireysel kaprisin rasgele urunu olrna d1�m
da, her tarih yorurnu aym saldmya ac;1knr. Marx, insanm c;ev
resine tepki gosterrne gucunu ozellikle kabul eder ve bireysel
iradenin ozgurlugum1 sm1rlarnaz. Bireyin eylernleri, c;agm top
lurnsal geli�rnesiyle uyurn ic;inde ise ba�anh, ona kar�1 yonlen
dirilrni� ise ba�ans1z olacaknr. "lnsanlar kendi tarihlerini ken
dileri yaparlar, arna kendi keyiflerine gore degil. " Marx, ozgur
irade ve deterrninizrn sorununun, bu bilinen ve sagduyulu for-
1 06
mulasyonunun d1�ma c.;1kmay1 asla istememi�tir. S1mf bilincine
ve devrimci kafaya sahip bir proletaryanm varhgmm, bir dev
rim ic.;in, devrimi haz1rlayan maddi ko�ullar kadar gerekli oldu
gunun farkma varm1�t1. "lngiltere, toplumsal devrim ic.;in ge
rekli butiin ko�ulara sahiptir", diye yazm1�t1 1 8 70'te bir mek
tupta, "onun sahip olmad1g1 �ey evrensel bir bak1� ve devrim
ci bir tutkudur." Ancak bunun, inatla ve muzafferane bir �ekil
de on kap1dan kovulan idealist bir tarih anlay1�m1 arka kap1dan
kabul eder gorunmemesi ic.;in, Marx bir ba�ka mektupta ihtiyat
h bir yorum geli�tirir:
1 07
dan da, Marksist olabilecegini savunmas1 uzerine keskin bir so
run haline geldi. Bu bir zamanlar, iman ve c;ah�ma arasmdaki
c;eki�me �eklinde Hiristiyan Kilise'nin de kar�1sma c;1kan aym
sorundu ve Marx bunu aynen ortodoks Hiristiyanhgm c;ozdu
gu gibi c;ozdii. Hem imanm hem c;ah�manm, hem bilginin hem
eylemin gerekli oldugunu ve bunlarm birbirini tamamlad1gm1
cesaretle ilan etti. "Du�unce ve eylem birligi" sonraki zamanla
rm Marksistleri arasmda c;ok sevilen bir slogan oldu. Pratik ola
rak soylemek gerekirse, bu takdire �ayan bir c;ozumdu. Felsefi
olarak soylemek gerekirse, -ve Marx bir filozof oldugunu iddia
ediyordu- ba�tan a�ag1 anlams1z ve kan�1k bir sozdur. Eger bu
bir anlama geliyorsa, uygulamada smamadan teorinizden emin
olamazsm1z demek anlamma geliyordu ve "dii�iince ve eylem
birligi" yaftas1 altmda Marksizm, felsefi temeli pragmatizmden
ba�ka bir �ey olmayan bir oportunizm turune dogru dejenere
olma egilimi gostermi�tir.
Geriye, Marksist sistemin biitiiniindeki en karars1z ve en �a
�Irt1c1 unsur kalmaktadir - bu �a�1rt1c1dir c;unku, yalmzca mo
dern dii�iinceye degil, Marksizmin aymc1 ozelligi olan ku�ku
cu, bilimsel ruha da aykm du�mektedir. Diyalektik sure.; Hegel
tarafmdan sonsuz bir siirec; olarak tasavvu r edilmi�ti. Arna son
suzluk nosyonu, matematikc;i ya da felsefeci d1�mda herhangi
birisi ic;in entelektiiel olarak kabul edilebilir degildir ve Marx,
felsefede ve matematikte temayiiz etmi� bir heveskardan ba�ka
bir �ey degildir. Sonsuz geli�meyi, sisteminin summum bonum'u
(eri�ilebilecek en yuksek iyilik - c;.n.) olarak kabul etme konu
sunda zamanmm oteki dii�iiniirlerinden daha hazirhkh degil
di. Sonu olan bir geli�me istiyordu. Bir kez daha Marx'm ma
haretli beyni i�inin ehliydi. Aynen idealizm lekesinden arm
m1� bir diyalektik elde ettigi gibi, �imdi de teolojik olmayan
bir eskatologya (olumden sonraki hayata ait konular) ve du
�ii�un sekuler bir doktrinini ke�fetti. Bunu uzaklarda aramas1
gerekmiyordu. "Alman bilimsel sosyalizmi" diye yazm1�t1 En
gels y1llarca soma, "ogretilerinin biitiin fantezi ve D topyac1hg1-
na ragmen, tum zamanlarm olaganiistii beyinleri arasmda bu
lunan Saint-Simon, Fourier ve Owen'm omuzlan uzerinde dur-
1 08
dugunu hir,;bir zaman unutmayacaknr." Marx hi<,; tereddut et
meden onceki nesil sosyalistlerin, ilksel insamn i<,;inden r,;1kn
g1 ge<,;mi�teki o gorkemli -ve sosyalist adamm eninde sonun
da geri donecegi- altm r,;ag vizyonunu odun<,; aldi. Marksist mi
tolojide hem Kaybedilen Cennet ve hem de Yeniden Kazamlan
Cennet'e yer vardi.
Marksizmin Dtopyac1 sosyalistlere bor<,;lu oldu klan konu
sunda �imdiye kadar yap1landan daha tam bir <,;bzumleme ya
p1lmasma ihtiya<,; vard1r. Marx onlarla oylesine �iddetli kavga
etmi�ti ve yanh�lanm oylesine hor goren bir havada delillerle
r,;urutmu�tu ki, zaman zaman r,;ok az �ey bor<,;lu oldugu ya da
hi<,;bir �ey borr,;lu olmad1g1 varsay1lm1�nr ve Engels'den aktan
lan bu s1cak itiraf, �a�1rnc1 gorulebilir. Arna bu itiraf <,;ok yerin
dedir. 0 kavgalar ger<,;ekti ve zorunluydu; ama ne olursa olsun
minnettarhk da hi<,; az degildi. Dtopyac1 sosyalistler Marx'1 hem
cazibe hem de nefret yoluyla etkilemi�lerdir. Marx, esas itiba
riyle ve gonulde�likle D topyac1 insan dogas1 kavram1 ve komu
nist toplum hedefine nas1l ula�1labileceginin yontemleri konu
sunda aym fikirde degildi ve onun Dtopyac1lara kar�1 pek <,;ok
alayh, hicivli ele�tirileri munhas1ran bu noktaya yoneliktir.
Arna onlardan, insanm yola r,;1kng1 ilkel durum ve eninde so
nunda u la�1lacak gelecekteki durum kavramla�nrmalanm ald1
ve bunlan payla�n. Bu hayati noktalarda Marx'm kendisi oriji
nal herhangi bir katk1da bulunmad1 ve Dtopyac1 sosyalistlerin
imanh bir <,;bmezi olmakla yetindi. Bu olgular o kadar �a�m1c1-
d1r ve sonraki nesil Marksistler tarafmdan o kadar s1khkla yan
h� yorumlanm1�nr ki bunlan tam olarak belirtmek zorunludur.
llk olarak Marx, ozel mulkiyet kurumunun zorunlu refakat
<,;isi olan ozel mulkiyet ve sm1f farkhhklarmdan onceki prehis
torik ilkel komunizm r,;agma inamyordu. Bu Marx'm ya�ad1-
g1 gunlerde ve yalmzca radikallerce de degil, genellikle benim
senen bir inanr,;ti. Engels'in Deutsch-Franzosische ]ahrbucher'de
heyecanla tammg1 Carlyle'm Ge(mi� ve Bugun u , bu altm <,;ag1
'
1 09
ri�rni�ti. Antropoloj inin arai,;lan heniiz geli�rnerni�ti ve Marx,
i,;agda�lanmn pek i,;ogu gibi, ilkel kururnlan ha.la sarrnalayan
duygusal belirsizlikte yolunu kaybetrni�ti. Marx, rnizac1 geregi
ne hayalci ne de duygusald1 ve bu hayali gei,;rni�e yap1lan bu k1-
sa yolculuklar onun dii�iincesinde ve yaz1larmda buyiik bir yer
tutrnaz. Arna bunlar Marksist sisternin aynlrnaz bir par1,;as1d1r.
Komii.n ist Manifesto'nun a1,;1h� curnlesinde, "biitiin gei,;rni� top
lurnlarm tarihi" sm1flar aras1 rniicadelenin tarihi olarak a1,;1kla
mrken, Engels bu pasajm yaz1h tarih donerniyle ilgili oldugu
nu a1,;1klarna konusunda oli,;uludur ve ilkel korniinizrnin tari
hin yaz1lrnaya ba�lanrnad1g1 sm1f-oncesi donernini sakh tutar.
lkinci o larak Marx, insanm kornunisti,;e rnasurniyet donernin
den 1,;1krn1� olrnas1 gibi bir gun kornunist toplurnun ilkel idea
line donecegine inamyordu . Burjuvazi ile onun antitezi prole
tarya arasmdaki olrnas1 yakm rniicadeleyi, rnevcut dunya salta
natmdaki son a�arna olarak degerlendiriyordu. Proletarya, bur
juva duzenini y1kmca ve gei,;ici bir "proletarya diktatorlugu"2
donerninden ve yeni sm1fs1z-toplurn sentezi o lu�tuktan son
ra, Hegelci seri sona erecekti. S1mflar olrnaymca, sm1f sava�1 da
olanaks1z olacakti. Yalmzca bir sm1fm digerini ezrne arac1 olan
devlet yok olup gidecekti. Yeni sm1fs1z toplurn, aruk Diyalek
tik Materyalizrnin tahriplerine rnaruz kalrnayacakti. Eninde so
nunda kendisini yok edecek olan antitezi, kendi bagrmda ge
li�tirrneye yazg1h olrnayacakti. Marksist ya da Hegelci anlarnda
tarih sona erecekti. Proletarya kuzusundan, burjuvazi aslamy
la birlikte yatrnas1 istenrneyecekti; zira aruk aslanlar olrnaya
cakti. Arna 1,;1karlan aslanlarm yok edilrnesini gorrnelerini sag
layacak olan kuzular, sonsuza kadar rnukernrnel ve olays1z bir
ahenk ii,;inde yan yana yatacaklardi. Daha soma, kusursuz ko-
110
rnunist toplurnda, "ortak zenginligin butun pmarlan daha da
bolluk ic;:inde akacaku . " 0 zarnan ve ancak o zarnan, o buylik
kornunist ideal anla�Iiacaku: "Herkesten yetenegine gore, her
kese ihtiyacma gore. "
Marksist sisternin ana c;:izgileri boylece tarnarnlanrn1� oldu.
Kapsarnh ve tutarh bir butun olu�turdu. Bir rnetafizik, bir ta
rih felsefesi, bir iktisat teorisi, bir siyasal program ve bir seku
ler eskatalogya saglad1. Bununla birlikte Marx, bilinc;:li ya da bi
linc;:sizce, bunu du�undugunde, bir eksikligin farkmdayd1. Ah
laki bir ternelden yoksundu. Proletaryanm zaferi, arzu edilir bir
�ey olabilirdi. Kac;:milrnaz olabilirdi. Arna onun hakh oldugunu
gosterecek herhangi bir �ey yoktu . Marx, teoride adalet ve ah
lakilik gibi boyle soyut kavrarnlan begenrniyordu. Pratikte ise,
ic;:gudusel olarak, her tiirlu ayaklanrna prograrnmm, ba�anh
olabilrnek ic;:in, hakh bir ofke duygusuna dayanrnasl gerektigini
biliyordu . Ornrunun geriye kalan k1srnmm buyuk bir bolurnu
nu bu cazibeyi yaratrnak ic;:in harcad1. Komiinist Manifesto'dan
yirrni yil sonra yaymlanan Kapital'de Marx, ilk kez olarak, bur
juvazi ile proletarya arasmdaki rnucadelenin yalmzca azmhkla
c;:ogunluk arasmdaki bir rnucadele degil, arna kotu ile erdern
li arasmdaki bir rnucadele oldugunu ve proletaryanm zaferinin
yalmzca kaba gucun degil arna soyut adaletin zaferi olacagm1
gosterdi. Marksizrnin birinci evresi, sisterni olu�turdu; sonun
cu evresi ise bunun ahlaki hakh nedenlerini gosterdi.
111
i: Ki: N C i: KISIM
iNGiLTERE
YE D i N C i B O LU M
ingil tere ' d eki i lk Vi l l a r
115
degildi; r.;unku devrimin mutlaka gelecegini biliyordu. Bu arada
kansmm ve r.;ocuklannm varolmay1 nas1l surdureceklerini du
�unmek pek aklma gelmiyordu.
Yilm sonunda Engels'in lsvir.;re'den geli�i onu, h em ir.;inde
ya�ad1g1 toplum hakkmda ne kadar cahil oldugunu , hem de
kendine olan guveninin buyuklugunu gosteren, bir cazibeye
kapurd1. Neue Rheinische Zeitung gelenegi bu yabanc1 k1yilar
da bile surdurulmeliydi ve Revue der Neuen Rheinischen Zeitung
ad1yla Almanca ayhk bir yaym ba�lam. Dergi, Hamburg'da ya
ymlamyor ve yaz1lar hemen hemen tumuyle Engels ve kendisi
tarafmdan yaz1hyordu. Engels tarih, Marx ise devrim felsefesi
uzerine yogunla�u ve derginin butunu, hemen hemen yegane
potansiyel okuyucu olabilecek Londra'daki Alman multecilere
yonelik acllic1 saldmlarla doluydu . 1 850 y1lmm ilk don aymda
ayhk say1lar r.;1kanld1 ve daha sonraki ay, May1s-Arahk ortak sa
y1s1 yaymland1. Bu sonuncusu oldu. Kaynaklar tukendi ve bas
k1 say1s1 hi<.; ku�kusuz pek sm1rh kald1.
Eger Marx Londra'yi fethedecegini ummu� idiyse, h1zla hayal
kmkhgma ugruyordu. Kendisini lngiliz siyasi hayatmda Kossuth
ya da Mazzini gibi ger.;ici bir sansasyon yapacak o populer albeni
ya da siyasi cazibe onda yoktu; �ohretli tek iddias1 ekonomi poli
tik alanmda kimi r.;apra�1k y1k1c1 teoriler geli�tirmek olan bir Al
man surgun ir.;in kazanr.;h bir istihdam olanag1 da yoktu. Baht
s1z Revue der Neuen Rheinischen Zeitung'un masranan yuksek
ti ve Marx'm sermayesinin son kuru�u da k1sa surede eriyip git
ti. CambeIWell'deki evsahibi ku�kulanmaya ve huzursuzlanma
ya ba�lad1. 1 850'nin Nisan ya da May1s'mda, yoksulluk ve zih
ni endi�e ile y1pranm1� olan jenny Marx'm hasta bir bebegi em
zirmek ir.;in mucadele ettigi bir s1rada odenmemi� kira ir.;in haciz
geldi. lcra memuru duruma el koydu. Esnafm faturalan h1zla or
taya dukuldu. Marx'm, bebegin be�igi ve yatag1 da dahil birkar.;
oteberisine el kondu ve sauld1; aile aomas1zca sokaga b1rak1ld1.
Bir hafta kadar bir sure ir.;in Leicester Square'de bir Alman
oteline s1gmdilar. Daha soma butun ev halk1 Soho'da, Dean
Street 28 numaranm list katmdaki iki kur.;uk odaya s1k1�ular ve
bu iki oda alu y1ldan fazla bir sure onlarm evi oldu. Bu y1llarda
116
Marx ve ailesinin ic;inde ya�ad1g1 ezici mali ko�ullar mektupla
rmm surekli �ikayet konusuydu . Pek c;ok durumda, "evde keli
menin gerc;ek anlam1yla bir tek c;eyrek peni yok"tu ve aile bil
digimiz ac;hkla kar�1 kar�1ya idi. <;:ocuklar bile ev sahibinin, es
nafm ve s1k1�uran alacakhlarm b1ktmc1 1srarlarma ah�m1�lar ve
merakh ara�tmcilara "Bay Marx evde degil" diye cevap vermeyi
ogrenmi�lerdi. Marx'm birincil zaman harcad1g1 i� ve temel ge
c;im kaynag1 faizcilerden ve arkada�lardan odunc; almak ve re
hinciye ziyaretler yapmaku. "Son onbe� gunde" diye yazm1�u
bir keresinde , "biraz yiyecek ic;in alu peni bulabilmek amac1yla
gunde yakla�1k alu saat ko�turmam gerekiyordu" t�lerin gec;i
ci olarak o denli kotii. olmad1g1 zamanlarda bile, yaz1 kag1d1 al
mak ic;in paltosunu rehine b1rakmas1 gerekmi�ti.
Sonraki y1llarda Bayan Marx, rehinciye yapilan bu ziyaret
lerden birinin, kocasmm polis karakolunun hucresinde nasil
bir hafta sonu gec;irmesine neden oldugunu anlaurd1. Bir Cu
martesi ak�am1 gee; bir saatte Marx, Pazar gunii.nii.n ihtiyac;lan
m alabilmek ic;in, Westphalen aile gumii.�ii.nii.n bir k1smm1, el
lerinde kalanlarm en saglamm1, c;aresizlik ic;inde rehine b1rak
maya c;abahyordu. Bir rastlanu sonucu, ya da Jenny Marx'm
du�unmeyi tercih ettigi �ekliyle, gumii.�ii.n uzerindeki tac;, Ar
gyll Duku'nii. armasm1 andmyordu. Her ne ise, benzerlik olsun
ya da olmasm, h1rpani gorii.numlu bir yabancmm eski aile gu
mii.�ii.nii. rehine b1rakmaya c;ah�mas1 ve bunun kendisine ait ol
dugunu iddia etmesi Britanyah bir rehinci i�in yeterli bir ku�
ku nedeniydi. Polis c;agnld1. Marx'm anlamklarma inamlmad1,
Polis karakoluna goturuldu ve ara�urma yapilmak uzere gozal
tma almd1 ve kimliginin gerc;ek bir �ekilde saptanabilmesi Pa
zartesi sabahmdan once mumkun olmad1.
Bu ac1kh ko�ullarda, Marx ailesine iki k1z daha - Frances
ca ve Eleanor dogdu. Marx, tutkulu, vefah ve bilgili bir babay
d1. Siyasi hayatm dogmatik ve buyurgan otokrau, c;ocuklany
la olan ili�kilerinde, 19. yuzy1l Almanya'smda oldugu gibi, 19.
yii.zyil lngiltere'sinde bile ender gorii.len e�itlikc;i yontemleri be
nimsemi�ti. "<;:ocuklar ane-babalanm yeti�tirmelidirler" onun
ozdeyi�lerinden birisidir. Birbirlerini �akac1 takma adlarla c;ag1-
117
nyorlard1 . Edgar (yaz1h�mdaki farkhhga ragmen Frans1zca'daki
mousch [sinek] ) "Musch"; Guido, dogdugu ulkenin ulasal kah
ramamnm amsma <;;a resiz "Fawkes " , Almanca'da "Foxchen" ya
da "Foxie" (tilki) olarak yozla�m1�n ve Eleanor izah1 daha zor
bir �ekilde 'Tussy" idi. Marx'm kendisi, <;;o cuklan (<;; ogu kez ka
ns1 ve Engels) i<;;i n - komur karas1 gozleri ve sa<;; l anm ima et
mek i<;;i n "Magribi" idi; ama yedi ya�mdaki Musch ona "Benim
Sevgili 5eytamm" diye yazmaktad1r ve y11lar sonra sa<;; l an beyaz
lanmaya ba�laymca, "Magnbi" yava� yava� yerini "Koca Nick"e
terk etmeye ba�lad1. Korkun<;; ko�ullann varhgma ragmen, 28
Dean Street'deki evlerine egemen olan huzur, Marx'm ba�anla
nmn en takdire deger olanlarmdan birisidir.
Wilhelm Liebknecht'in amlan bu donemde Marx'm haya
tmm eglenceli yanlanna ili�kin kimi izleri barmd1rmaktad1r.
1850 y1lmda Londra'ya gelen Alman multeci Liebnecht , haf
tada U.<;; �ilin aln peni kar�1hgmda meteliksiz bekar beyefendi
lere barmma olanag1 saglayan bir kuru m olan Old Compton
Road'daki Model Pansiyon'da ya�1yordu. Marx'm evinin nere
deyse her gunku ziyaret<;;i siydi ve bir donem de aym <;;a ll altm
da kald1 . Marxlar'la ilk tam�masmm Greenwich ya da Hamp
ton Court'da Alman l�<;;i Egitim Birligi'nin yaz pikniginde ol
dugunu hanrhyor. Birka<;; se<;;i lmi� dostla birlikte bu.tun aile
nin kanld1g1 Hampstead Heath'a yap1lan Pazar gezintilerini, <;;i
menlerin U.zerinde yap1lan piknigi ve daha sonra i<;;e cek bir �ey
ler i<;;i n jack Straw's Castle'da mo la verildigini amms1yor. Re
gent Street'deki bir dukkanda, treni <;; e ken bir elektrikli loko
motif modeli kar�1smda Marx'm duydugu heyecam ve ekono
mik ve toplumsal devrimin de uygulamah bilimin bu muzaffer
ba�ansm1 izlemesi gerektigine ili�kin kendine guvenli ongon1-
sunu aktanyor. Kendisi, Marx ve Edgar Bauer'in (Marx'm eski
arkada�1 Bruno'nun karde�i) birlikte Hampstead Road'daki bu.
tun publan ziyaret edi�lerini anlanyor.
Tottenham Court Road'dan yukan dogru sistemli bir �ekilde
yollarma devam eden U.<;; l u, bir grup Oddfellow2 dernegi uyesi-
118
nin ziyafet <;;e ktikleri bir tavernaya rasthyorlar. Parti <;;o k ne�e
lidir ve yeni gelenlerde kanlrnalan i<;;i n davet edilir. Konuklar,
aslmda ev sahiplerinden daha az ay1ktular. Marx Alman bili
rni ve Alman rnuzisyenleri uzerine bir ovgu duzer. Buna guce
nen olrnaz. Arna Liebknecht lngiliz siyasetinin de aym Alman
siyaseti gibi <;;iirurnu� oldugunu, aradaki tek farkm, Alrnanlarm
kendilerinin i�e yararnaz olduklanm bildiklerini arna lngiliz
lerin bunu bilrnediklerini soyleyince vatansever Oddfellow'lar
biraz ileri gidildigini du�unurler ve Bauer "lngiliz riyakarhg1"
uzerine dururnu daha da geli�tirince tehditkar yurnruklar kal
dmhr ve "bu kahrolas1 yabancilar"a hadlerini bildirrne niyeti
ortaya konur. O<;;l u, oradan acele bir �ekilde SlVl�rnak i<;;i n yete
neklerini elden geldigince kullamrlar. Saat geceyansmdan son
ra 2'dir. Ka<;;1 �lanm kutlarnak i<;;i n <;;e vredeki turn gaz larnbalan
m patlatular ve evlerine gitrnek i<;;i n tarn yol tabanlan yaglarlar.
Belki bu tur rnaceralar nedeniyledir ki, Edgar Bauer'e, Marx ta
rafmdan "Soytan" ad1 takilrn1�t1.
Marx'm bu s 1 radaki daha normal ah�kan hklan hakkm
da birka<;; ayrmn daha eklenebilir. 1851 y1lmm yazmda ken
disini "dokuzdan yediye kadar ekonorni politigin 'kahrolas1
ayrmnlan'nm i<;;i ne gornulrnu� olarak British Museurn'da otu
ran" birisi o larak tamrnhyor. Kendisi, her ne kadar purodan
<;;o k fazla anlayan biri degildiyse de tiryaki idi ve daha sonralan,
Kapital'den kazand1klarmm turnunun, onu yazarken i<;; tigi pu
rolan kar�1larnaya yetrneyecegini soylernekten ho�lamrdi . Ara
sua, Dean Street'ten bir ta� anrn1 uzakhkta Rathbone Place'deki
bir eskrirn kulubune ugrar ve kih<;; oyununu bizzat denerdi.
Arna kulup (aralannda bir vatanda�m1 oldurrnek su<;;u yla da
ha soma as1lan Barthelerny'nin de bulundugu) bir grup Fran
s1z rnulteci tarafmdan i�letiliyordu ve siyasi bir kavga bu ili�ki
ye noktay1 koydu. (:ok yorgun oldugu ya da herhangi ba�ka bir
entelektuel yogunla�rna i<;;i n sinirlerinin <;;o k gergin oldugu za
rnanlarda kendisini saf rnaternatige verirdi ve evraklan arasm
da, eger rivayet dogru ise, kans1 olurn do�egindeyken zihnini
dagltrnak arnac1yla yazd1g1 kalkulus uzerine bir tez yer ahyor
du. Devrirncilerin geleneksel eglencesi olan satranc1 oynardi.
119
Oyunda ba�anh degildi ve bir aptal olduguna inand1g1 Liebk
necht her defasmda kendisini yenince oylesine c;:ileden pkard1
ki Bayan Marx bu kar�1la�malara veto uygulamak zorunda kal
m1�t1 ve daha sonraki yillarda Marx yalmzca sakin ve hatas1z ol
mayan Lenchen'le oynard1. Ellilerin ba�larmda Dean Street'de
egemen olan hayatm karanhk renklerine kar�1 burada ortaya
konabilecek pek da ba�ka bir resim yoktur.
Soho yerle�im alam saghga zararh olu�uyla O.nlo.ydu (bir
ytl mO.thi� bir kolera salgm1 patlak vermi�ti) ve bu y1llar bo
yunca yalmzca bir ya da iki kere daha az zo.go.rt olan bir ba�
ka goc;:menin Marx ailesine sundugu nadir ho�luklardan bi
risi, birkac;: go.nl o.go.ne Edmonton'da kir havas1 almak ya da
Camberwell'deki bir kulo.benin banliyoye ozgo. olanaklarmdan
yararlanmakt1. <,;:ocuklarm s1k s1k hasta olmas1 ve birbirini izle
yen olumlerin say1lanm yanya indirmesi sO.rpriz degildi. Zaval
h "Fawkes" ve Francesca bebeklik donemini a�amad1lar. 1852
y1lmda Francesca oldugo.nde, cenaze masrafian ic;:in gerekli pa
ra yoktu ve cenazenin yoksullar mezarhgma gomo.lmesi, Fran
s1z bir kom�unun beklenmedik comertligi sayesinde umutla
rm kesildigi son anda onlenmi�iti. Aynca, O.c;: y1l sonra, 1855'in
Paskalya Yortusu'ndan onceki Cuma go.no. sekiz ya�maki Mus
ch, uzun sure devam eden bir ate� sonucu oldo.. Bu felaketler
aCI c;:eken anneyi neredeyse aptalla�ttrd1 ve yirmi y1ldan daha
fazla bir so.re sonra o s1rada c;:ekmi� olduklan hakkmda ac1 ac1
�unlan yazm1�t1:
1 20
Marx ir;:in hayatta olan tek oglunun olumu unutu lmayacak
bir darbe idi. Musch'un olumu, hayatmm orta ya�larmda, d1�
dunyaya kar�1 gosterdigi oz-savunma ve kay1ts1zhk duvarmm
y1kild1g1 yegane olayd1.
121
Dort y1l soma, jenny'nin annesinden kalan kuc;:uk bir miras
sonunda Marx ailesini Soho'nun sefilane mengenesinden kur
tardi.40 Sterlin degerinde ikinci el mobilya satm aldilar ve Ha
verstock Hill'de Grafton Terrace'da yuksek bir Victoria evine
ta�md1lar. Bu tur devlet ku�lan surekli beklenemezdi ve bu y1l
larda Marx'm iki duzenli gelir kaynag1 vardi. Birincisi, ko�ul
lan a�ag1da anlaulacak olan duzenli ama az ucre t kar�1hgm
da katk1da bulundugu New York Tribune; ikincisi ise Friedrich
Engels'in �a�mayan comertligi idi.
Engels, 1 849-50 k1�mda lsvic;:re'den lngiltere'ye geldiginde,
tekstil endustrisindeki i�ine geri donmek gibi bir niyeti yoktu.
Ancak Revue der Neuen Rheinischen Zeitung'un fiyaskosu, arkada
�mm umarsiz kotu durumu ve kendisinin para getirecek herhan
gi ba�ka bir i� bulamayi�1 bu uygunsuz ama makul c;:ozume onu
yoneltmi�ti. Hahl ho�gorulu babasiyla ban�iku ve bir kez daha
Manchester'de kendini katip olarak c;:ah�irken buldu. Engels'te
kendisine verilen her turlu gorevi ba�arma konusun da olaga
nustu bir sebat ve c;:ok yonlu bir yetenek vardi. Matematik ve uc;:
ya da dort bilimle amator olarak me�gul oluyordu. Eski lngiliz
ce, eski Norvec;: dili ve Got dili de dahil neredeyse Avrupa'mn her
diliyle uzaktan a�inahg1 vard1 ve bir keresinde Marx'a, "Farsc;:a
ic;:in kendisine en c;:ok uc;: hafta tamd1gm1" yazm1�ti. Askerlik ko
nusunda mahirdi; gazeteci olarak becerikliydi ve i�adam1 olarak
da becerikliydi. Babasim idare etme konusunda daha az becerik
li degildi. Alu ay gec;:meden Manchester firmasma babasmm ki�i
sel temsilcisi olarak atanm1�ll ve muzafferane bir �ekilde Marx'a
"bunun, somaki arti�lar bir yana, ayda 5 Sterlinlik bir arti�" an
lamma geldigini yaziyordu. Bu tarihten itibaren Marx ve Engels
arasmdaki yazi�malar Manchester'den Londra'ya duzenli bir pa
ra havalesi ak1�1m kaydeder. Bu paralar c;:ogunlukla, ikiye kesil
mi� ve atalanmizm tedbirliligine uygun olarak, ayn mektuplarda
postalanan banknotlar halinde gonderiliyordu. Miktarlar ba�lan
gic;:ta kuc;:uktu; c;:unku Engels'in kendi pozisyonu hem mutevazi
hem de riskliydi. Arna bu ilk yillarda bile, gonderilen toplamlar
onemliydi ve daha soma, Engels daha mureffeh bir hale gelince
daha buyli.k tutarlar gonderildi.
1 22
1 849 k1�mda Marx ve Engels lngil tere'de yeniden bir a ra
ya geldiklerinde aralanndaki dostluk h1zla en olgun �eklini al
di. Sonraki y1llar bu dostlugu gui;lendirdi arna niteligini degi�
tirrnedi ve daha soma sarnirniyetlerinde asla bir durgunluk ve
gev�erne olrnadi . 1 850 sonbahannda Engels'in Manchester'e
yerle�rnesi, yalmzca iki arkada�m aym �ehirde yan yana ya�a
d1klan Marx'm ya�arnmm son on ytlmda sona e ren, uzun ve
kesintisiz rnektupla�rnalar i<;in bir i�aretti. Bu rnektupla�rna
lar yalmzca Marx ve Engels arasmdaki ili�kiler i<;in degil fakat
Marx'm bu donerndeki turn hayau i<;in elirnizdeki ternel kay
naku r. Marx'm rnektuplarmm savunrnas1z i<;tenligi onun bi
yografisini yazacak ki�i ii;in son derece degerlidir. Ancak bun
lann pek i;ogu, herhangi birisinin itidalini zorlayacak ko�ullar
i<;inde yaztlrn1�llr ve onun ofke ve hm<; dolu her ifadesinin de
gi�rneyecek bir �ekilde korunrnu� olrnas1, belki de Marx'a ya
ptlrn1� bir haks1zhkt1r.
Belirtrneye gerek bile yoktur ki , bu dostlugun bilani;osunda
rnaddi �eylerde zirnrnet tii.rnuyle Marx'm hanesindedir. Engels,
kapasitesinin sm1rlannda ve hatta onun bile btesinde verrni�tir;
zira kritik anlarda birkai; kez gelecekte faturalarm ona i;1kan
lacagm1 sezrni�tir. Engels, sirf verrne arzusuyla, kar�1hk urnu
du olrnadan ve rninnettarhk beklerneden verrni�tir. Hizrnetleri
ni, gunluk s1radan i�lerrni� gibi ele alarak ve kendini geri plan
da tu tan bir niyetle yaprnt�llr bunu. Cbrnertligini kaba bir �aka
ile gizlernek isterken, "tai;hlarm silahh rnudahalesinin gerekli
ligini eger bana yazmazsan, gucenirirn" diye yazrn1�ti. Bir ba�
ka olayda ise , babasmm kendisine Noel hediyesi olarak verdi
gi bir au kabul ettigi i<;in pi�irnanhgm1 dile getirrnektedir. Ata
bakrnak i<;in gerekli rnasrafm Marx ailesine gonderdigi sub
vansiyonlan azaltacagmdan korkrnaktadir ve "kendisi orada at
beslerken , Marx'm ve ailesinin Londra'da paras1zhk i;ekrnesi
ni" son derece ii.zii.cii. bulrnaktad1r. Edebi katktlan da daha az
ve daha iddias1z degildir. Marx'm gazeteci olarak rnii.cadele ver
digi gunlerde, surekli olarak Marx'm irnzas1yla yaymlanan ve
kar�1hgmda para ald1g1 rnakaleleri yazrn1�llr ve Kapita l in bu.
'
1 23
yonleriyle ilgili bilgileri Marx ic;:in usanmadan haz1rlay1�ma ta
mkt1r. Engels'in erdemlerinin katalogunda, yeterliligi kadar co
mertligi ve tevazuu ac;ikc;:a i�aretlenmi�tir.
Bu garip dostulugu tek bir ciimle ile ozetleyip, Marx'm En
gels'i istismar etmi� oldugunu ilan etmek, Marx'm hayali bur
juvasmm ideal proleterini somiirmesi gibi bir �eydir. Arna ne
olursa olsun haks1zhktn. Onlann arasmdaki ili�kinin doga
s1, Marx'm ki�iliginden c;:ok Engels'in ki�iligine dayamyordu.
Engels'in kendi liyakatini oldugu kadar kendi roliinii deonem
semeyen bir duygusu vard1. Kendisini, ic;:tenlikle, " teorik yon
den tembel" olarak niteliyordu. Marx'm oliimiinden uc;: ay son
ra , Komunist Manifesto'nun yeni Almanca bask1sma bir onsoz
yazd1gmda, tarihte ve siyasette sm1f-mucadelesi " temel fikri
nin" "yalmzca ve emsalsiz bir �ekilde Marx'a ait" oldugunu
vurgulama konusunda dikkatliydi ve birkac;: ay soma Kapital in '
1 24
siizlukle yeterince odullendirildigi iddia edilebilir; arna bu,
Marx'm degil gelecek ku�aklarm iddias1 olabilir. Marx'm 1rk1-
na popiiler olarak atfedilen bzellige kar�m, paraya hic;:bir bnern
verrnedigi ve eger sahip olsa, Engels'ten ald1g1 kolayhkla onu bir
arkada�ma verebilecegi ileri siiriilebilir. Arna dogas1 Marx'tan
daha s1cak olan birisi bu hediyelerde duygusal bir yan bulabilir
ve Marx'm paray1 ald1gma ili�kin rnektuplarda s1k s1k goriildii
gii gibi, bunlara bir ticari rnuarnelenin aldauc1 bzelligini s1k1�ur
rnaktan geri durabilirdi. (:ok ender dururnlarda, onun kalernin
den, ba�tan savrna bir te�ekkiir ifadesinin btesinde bir �ey gorii
lebilir. Bu ender dururnlardan birisi, Kapital'in birinci cildinin
bask1ya haz1r oldugu s1rada ortaya c;:1krn1�ur.
125
o sab1rh ve al1;akgonO.llO. dogas1, Marx'm soguklugu kar�1sm
da gO.ceniklikle isyan etrni�ti ve bu da para rneselesiyle ilgili de
gildi. Uzun y1llar boyu, oyle anla�Ii1yor ki, lngiltere'de ilk ya�a
rnaya ba�lad1gmdan itibaren Engels Manchester'de Mary Bur
ns adh lrlandah bir i�1;i k1zla birlikte ya�arn1�t1. 1863 Ocak'mda
Mary aniden kalp krizinden oldO. ve Engels trajik haberi arkada
�ma yazd1. Marx'm cevab1, onun karakterinin ve gO.nlO.k haya
tmm ko�ullannm oylesine tipik ornegidir ki aktanlrnaya deger:
1 28
onun dogasmm bundan hepten mahrum oldugunu sanm1�tir
insanca arkada�hk ve insanca iyilik ihtiyacmm tumunu bu iki
ili�kiye dokmu�tur. Jenny ve Engels'den once ve yalmzca on
lardan once, Marx, gururunu alc,;altabilirdi. Onlardan ve yalmz
ca onlardan hediyeyi bir hakaretmi� gibi algilamayabilirdi. Or
tak bir insani tepkiyle , bu bag1mhhk onlan ona daha da fazla
baglad1. Dunyanm geri kalamm reddedi�i, kendi ic,;inde, onla
rm ona baghhgmm bir ylikumlulugu idi.
B u n unla birlikte , Ma rx'm Jenny ile ya da Engels ile olan
ili�kisini e�itsiz bir ili�ki olarak tammlamak haks1zhk olur.
Marx'ta, bir koca ve arkada� olarak, her zaman alan, hic,;bir za
man vermeyen birini gormek yapay bir te�his olacakur. Onun
Jenny'ye olan baghhg1, Jenny'nin Marx'a olan baghhg1 kadar
mutlak ve e�sizdi ve Jenny herhangi bir ironi ya da samimiyet
sizlik izi gorulmeksizin, her zaman ondan mukemmel bir koca
ve mukemmel bir baba olarak soz etmi�tir.
Camm,
Mektubun beni �ok sevindirdi. Bana her �eyi anlatmak
tan asla utanmamahsm. Eger sen, zavalh sevgilim, aci ger�e
gi ya�amak zorundaysan, benim de o ac1yi en azmdan ruhum-
1 29
<la payla�mam son derece mannkhd1r. Senin nas1l sonsuza dek
esnek oldugunu ve en kur;u k bir olumlu haberin seni nasil ha
yata dondurdugunu ku�kusuz biliyorum. Bu hafta ya da en
ger; Pazartesi'ye kadar bir diger 5 pound alacagm1 u muyorum .
1 30
olumu ve Engels'in serzeni�leri Gra fton Terrace'da, Marx'm
kendisinin de ozellikle olumlu bir havada olmad1gm1 gosteren
bir krize neden oldu:
1 31
Son aylarda [diye yaz1yordu Engels'e 1 868'de] evde ko�ulla
rm ne kadar naho� oldugunu, Jennychen'in bana haber verme
den bir lngil iz ailesinin yanma murebbiye olarak girmeye ka
rar vermi� olmasmdan anlayabilirsin. Sonunda bu i�e, ve
rilen sozun yalmzca bir ay ic;in gec;erli olmas1 ko�uluyla raz1 ol
dum. Bu i� bana ne kadar uygunsuz gelse de, (bunu sana soy
lememe gerek yok) k1z butUn gun kuc;uk c;ocuklara ogretmen
lik yaparak gec;irecek - bu ko�ulu kabul ettim c;unku her �ey
dcn once jenychen'in butUn zamamm bu dort duvann ic;in
de gec;irmeyecek ve kafasm1 dagitacak bir tilr i�e sahip olmas1-
nm iyi bir �ey olacagm1 du�undum. Kanm son birkac; y1ld1r -
bu ko�ullarda bunu anlamak mumkundur ama yine de ho� ol
mayan- o iyi mizacm1 epeyce kaybetti ve �ikayetleri, huzur
suzluklan ve huysuzluklanyla k1zlara c;ok eziyet ediyor; her ne
kadar hic;bir c;ocuk bunlara daha ne�eli bir �ekilde katlanamaz
sa da her�eyin bir smm var. Bunlan yazmak zorunda kalmam
dogal olarak hie; ho� degil.
1 32
S E K i Z i N C i B O L0 M
Siya set ve Ga zetecilik
1 33
minin yolunu a<;acaku. K1saca Marx �imdi unlu "surekli dev
rim" teorisinden soma ilk defa bu meseleyi ayrmuh bir �ekil
de ele ahyordu. 1 850 bahannda bu kehanetleri Revue der Neu
en Rheinischen Zeitung'un az say1da okuyucusuna sunarken,
Fransa'da kii.(ii.k burjuva devriminin <;ok yakm olduguna ina
myordu. Siyasal meselelerde kendisini her turlu ki�isel duygu
lardan bag1�1k tu tan Marx, Louis Bonaparte'm ad1 nedeniyle sa
hip oldugu etkiyi, Frans1z halk1m ve ozellikle de kii.(ii.k burju
vaziyi bir bu tun hayal ederek umutsuzca dogru tahmin edeme
mi� ve hayatmda son kez olmak uzere yersiz bir iyimserlige ye
nik du�mu�tu.
1 849 olaylan Komunist Birligi'ni Almanya ve Fransa'da ya
saklanm1� bir orgut haline getirmi�ti. Yalmzca lngiltere'de or
gutun canlandmlmas1 i<;in ciddi herhangi bir limit olabilirdi.
Eski onderlerden Moll, Engels'in de neredeyse hayatmdan ola
cag1 Baden seferinde olmu�tu. Arna dizgici Schapper ve kundu
rac1 Heinrich Bauer 1 849-50 k1�mda Londra'ya donmeyi ba�ar
m1�lard1. Birlik'in yonetimi ii<; yeni multeci, Prusyah eski bir
subay ve Baden'de Engels'le birlikte sava�m1� olan August Wil
lich, devrimci heyecanlan ulkeyi onlar i<;in bannamayacak ka
dar sicak hale getiren iki gen<; Prusyah, Wilhelm Liebknecht ve
Konrad Schramm'm kat1hm1yla taze kana kavu�mu�tu. Birlik'in
uyelerine ili�kin herhangi bir kayll bulunmuyor ama bu say1
guliin<; derecede az olmahd1r.
�imdilik her �ey iyi gidiyordu. 1 850 Mart'mda yeni Yonetim,
Almanya'daki sempatizanlara yapug1 ve Fransa'da yeni bi dev
rimin patlak verecegine ili�kin Marx'm kehanetine de deginilen
bir beyannameyle i�e ba�ladi. Arna k1sa sure soma ilerde bu yuk
bir <;atlaga yol a<;acak aynhk ba�gosterdi. Marx'm sahte bir pey
gamber oldugu anla�1lm1�t1. Fransa, Bonaparte'm himayesi al
tmda rahat bir �ekilde bir istikrar ve irtica donemine giriyordu
ve Komunist Birligi'nin daha aceleci uyeleri Marx'm bu konu
da ne onerecegini ogrenmek istiyorlardi. Marx'm sabir ve pro
paganda d1�mda onerecegi herhangi bir �ey yoktu. Taraftarla
nm enerjik bir �ekilde zamans1z ve bilimsel olmayan bir entri
ka ve gizli plandan ve her�eyden once de kendisinin ba�latma-
1 34
yacag1 bir eylem planmdan caydud1. Gayrimemnunlan sustur
mak o kadar kolay degildi. Atak bir siyasetin her zaman \eki
ciligi oluyordu. "Eylem adamlan" ile "laf ebeleri" arasmdaki o
eski ve ge\erli \eli�kiyle oynamak kolayd1. Marx'm zor anlarda
cesaretini kaybettigi, zamanm gerisinde kald1g1 ve umutsuzluk
ve teslimiyet nasihatlarmdan ba�ka onerebilecegi bir �ey olma
d1g1 hs1ldamyordu .
Eger Willich olmasayd1 isyan bu kadar ciddi olmayabilirdi.
Marx bir grup emek\iyi idare edebilidi. Zekas1, egitimi ve top
lumsal statusu sayesinde onlara \Ok kolay egemen oluyordu ve
onun otoritesini kabul etmek dogal say1hyor ve gucenmeye yol
a\m1yordu. Arna e�itleri arasmda nadiren ba�anh olabiliyordu;
\ilnku siyasal meseleler sbz konusu oldugunda, inancmm fana
tikligi, ba�kalanm e�it olarak gormesine izin vermiyordu. Tak
tikleri hep tahakkum etmek uzerineydi \unku ba�ka bir �ey
den anlam1yordu ve siyasetle ilgilenen kendi konumu ve egiti
mindeki insanlar, yalmzca Engels gibi onun ustunlugunu ka
bul eden ve otoritesine ba� egen \Ok ender ki�iler, uzun sure
onun dostu ve arkada�1 olarak kalabiliyorlard1. Buyuk bir du
�unur olmasa da durust ve i\ten bir adam olan Willich, Marx'm
otokratik tavrma isyan etti. Olay1 bir sorun olarak Yonetim'e
getirmeye karar verdi ve Marx'm eski destek\isi ve muttefiki
Schapper'i de kendi tarafma kazand1.
Olay 1 5 Eylul 1850'de Yonetim'de kesin taru�maya a\1ld1. Ve
tart1�ma, herkesin kafasmda olan o ki�isel sorunlar uzerinde
odaklanmad1, aksine ileri surulen siyaset farkhhklan uzerinde
odakla�t1. Willich ve Schapper, her ne kadar hi\ kimse mum
kun olan eylemin ne oldgunu a\1klayamasa da, eylem siyase
ti izlenmesini istiyorlard1. Marx beklenen ustahkla ortaya pku
ve taru�manm dogasm1 a\1k ve kategorik terimlerle tammlad1:
1 35
dara yerle�tirme k ic;in 6nunuzde onbe�, yirmi ya da elii y1l var"
diyoruz. Ote taraftan siz "Hemen iktidara el koymahy1z ya da
yat1p uyumahyiz" diyorsunuz.
136
s1z da olmayarak kafasm1 bu iirkiitiicii , monarklarm oldiiriil
mesi meselesine taku ve lc,;i�leri Bakam Baron Manteuffel\ "c,;e
�itli gizli orgiitlerce Londra'da siirdiiriilen suikast planlan" ko
nusunda ajanlarmdan elde ettigi bilgileri gizlice Britanya elc,;ili
gine aktarma konusunda gorevlendirdi. Tii mii de 1 850 May1s1
tarihlerini ta�1yan iic,; rapor boylelikle Londra'ya gonderildi ve
de Foreign Office'in ar�ivinde usule uygun olarak sakland1. Bu
raporlar o s1rada Londra'da, "Kan K1rmms1 lngiliz gizli Char
tist derneginin yam s1ra, ikisi Alman, biri Polonyah ve biri de
Frans1z, dort Sosyalist Cumhuriyetc,;i Dernegin" varhgm1 kay
dediyor. Bunlar arasmda en tehlikeli olan Komiinist Birligi'dir.
1 37
rada baltalar keskindir" gibi urpertici bir ifade kulland1g1; bu
arada Marx'm bizzat kendisinin de dinleyicilere, "onemli so
nui; doguracak olaym yakla�ug1 ve Avrupa'mn tai;h cellatlan
nm hii;birisinin kurtulamamas1 ii;in �a�maz onlemlerin almd1-
g1 yolunda garanti verdigi" bildiriliyordu. Gorevini yapugmm
bilincindeki ajan, "Boylelikle" diye sonlandmyordu raporunu,
"lngiltere Kralii;esi'nin oldurulmesi Buckingham Saray1'ndan
yalmzca birkai; yuz metre uzakhkta Almanlar tarafmdan ilan
edilmektedir . "
B ritanya hukumeti b u bir hayli renkli raporlardan gere
ginden fazla etkilenmese ve her ne kadar Marx , mektuplan
n m kurcaland1g1 konusunda surekli olarak �ikayet etmektey
se de, Komunist Birligi'nin lngiliz polisinden korkacak bir �e
yi yoktu. Arna Yonetim'in Koln'e transferi vahim bir ad1m ol
du. l�guzar Prusyah otoriteler dosyalanm henuz dolduruyor
lardi. Etkili bir polis kontrolu, geri;ek bir posta sansuru olan
bir ulkede surekli tehlike vard1 ve k1sa surede felaket geldi i;at
u. 185 1 May1s'mda Yonetim'in bir uyesi, Nothjung admda bir
terzi i;1rag1, Leipzig'de tutuklandi. Zati e�yas1 arasmda Komu
nist Manifesto'nun Komiinist Birligi'nin Tuzugu'nun kopyala
n, Yonetim'in Londra'dan ta�mmasmdan once Marx'm yap
m1� oldugu iki ai;1klama ve guvenilir adreslerin listesi bulun
du. Polisin, onemli ve tehdit edici bir komplonun kokusu
nu ald1g1m du�unmesi ii;in her turlu neden vardi. Birligin on
bir en onemli uyesi Koln'de tutukland1 ve de Prusya hukume
ti birinci sm1f bir siyasi yarg1lama sahneleme konusunda ka
ranm verdi.
Bununla birilikte hukumet daha ba�lang1i;tan beri ciddi bir
sorunla kar�1 kar�1ya idi. Prusya hukuku kanaatleri yasaklam1-
yor ya da cezaland1rm1yordu ve ele gei;irilen belgelerin hii;biri
nin �iddeti ve Prusya devletini y1kmay1 tahrik ettigi kamtlana
m1yordu. Rhineland'daki yarg1 makamlan devrimden sonra bi
le belirli bir bag1ms1zhk gelenegini korumu�lard1 ve yargilama
nm ba�layabilmesi ii;in iddianamenin sunulmas1 gereken yer
olan Yuksek Mahkeme'nin savc1hk dairesi , iddia makammm
bir sui;lamay1 hakh k1labilecek somut delilleri ortaya koyama-
1 38
d1gm1 a<;1klad1. Arna yine de bu karann sonucu su<;lananlann
sahverilrnesi �eklinde olrnad1; kovu�turrna yeniden ba�lauldi.
Prusya polisi gerekli kamtlann bulunrnas1 konusunda karar
hyd1 ve Stieber admda bir ajam bunlann bulunrnas1 i<;in gorev
lendirdi. Stieber Londra'da bir y1la yakm sure derin ara�tirrna
lar yapti. Bir y1lhk <;ah�rna yalmzca kalitesine zaten i�aret edil
rni� olan turden kulaktan dolrna bir dizi rapor ortaya koymak
la kalrnad1 arna zengin bir sahte beige hasad1 derledi. Bunlann
arasmda en unlusu Marx'1 Prusya hukurnetine kar�1 her tur
lu tahrik ve fesatm yarallc1s1 olarak gosteren, Londra'daki Ko
rnunist Birlik Yonetirni'nin tutanak defteriydi. Bu sahte beige,
Stieber'in �irketteki ajanlanndan, Birligin eski uyesi Hirsch ad
h gen<; bir adarn tarafmdan uydurulrnu�tu.
Bu kamtlara dayamlarak onbir ki�i, onsekiz ayhk bir tutuk
luluk donerninden sonra, 1852 Ekirn'inin sonlarmda, en azm
dan rnahkerneye <;1kanld1 . Bu be lgelerin ure tilrnesi Marx'm
evinde korku ve panige neden oldu. Sahte belgeler yeterince
a<;1kll. Sozde tutanaklar Liebknecht ve Rings adh diger sekre
ter tarafmdan irnzalanrn1�ll . lki adarnm elyazilanm taklit etrne
ye bile kalk1�1lrnarn1�ll ve irnzalan da yanh�ll. Ancak, belgele
rin sahte oldugunun kamtlanm Londra'da toplarnak ve bunlan
Prusya sansurunden ge<;irip Koln'de su<;lanananlara ula�nrrnak
da o kadar kolay bir i� degildi.
1 39
disinden sahte belgelerdeki pay1m itiraf eden yeminli bir yaz1-
h ifade alm1�t1. Engels, bu degerli belgeleri Rhineland'daki dost
bir tuccann adresine gonderilen paketler i<;inde gizlice ulkeye
sokmu�tur.
Bu fedakar <;ah�malann ilk sonucu almdi. Belgelerin sahte
liginin gosterilmesi o kadar barizdi ki mahkeme sahte belgele
ri tumuyle bir yana b1rakn. Arna savunma adma bu k1smi zafer
bir i�e yaramadi. lddia makam1, burjuva jurinin kafasmda su<;
olan ama ispatlanamayan ve su<; olmayan ama zanhlara kar�1
yeterince kamtlanabilecek olan su<;lamalar hakkmda bir kan
�1khk yaratmay1 ba�ardi. Onbir samktan yedisi i<;in su<;lu kara
n <;1kn ve Ct<; ila aln y1l arasmda degi�en hapis cezalanna <;arpn
nld1lar. Dava, otoritelerin istedigi �ekilde, Komunist Birlik i<;in
oldurucu bir darbe oldu. Arnk Prusya topraklannda faaliyet
gosteremezdi ve birka<; hafta i<;inde hem Marksist Birlik hem de
Willich'in rakip orgutu kendilerin feshettiler. Marx'm bir ba�
ka uluslararas1 devrimci orgut i<;inde faaliyet gostermesi i<;in on
y1ldan fazla zaman gerekecekti.
Koln komunistleriyle ilgili olay devam ederken, gerici
lik Fransa'da i�ini tamamladi . 2 Arahk 1 8 5 l'de yap1lan hu
kumet darbesi , hala Prens Cumhurba�kam unvamm ta�1yan
(lkinci lmparatorluk bir y1l kadar sonra ilan edilecekti) Lou
is Bonapane'1 devletin tarn�mas1z efendisi yapti. Marx bu olay1,
New York'ta Almanca olarak <;1kan bir dergide yaymlanan Louis
Bonaparte'm Onsekiz Brumaire'i adh bir bro�Ctrle kutladi. Ve bu
bro�Ctr siyasi 6neminden daha <;ok edebi meziyetleri a<;1smdan
aktanlmaya deger. Marx'm eski donemlerinin tezatlarla egilip
bukulen uslCtbu geride kalm1�n. Onsekiz Brumaire, Marx'm en
basil ve en canh yaz1lanndan baz1lanm i<;erir ve de hakaretlerin
sertligi (Marx sovup sayma konusunda <;ok parlaknr) ona siya
si yaz1lar arasmda yuksek bir yer kazandmr. Marx'i s1k1c1 bir
yazar olarak du�Ctnenlere i<;tenlikle tavsiye edilebilir.
" Hegel bir yerlerde" diye ba�lar bro�Ctr, " tarihin butun bu
yuk olgu ve ki�ilerinin iki kez onaya <;1kngm soyler. Birinci
sinde trajedi, ikincisinde fars olarak ortaya <;1knklanm ekleme
yi unutmu�tur." Bu girizgahtan sonra birbiri ardmca esip gur-
140
ler; ne Louis Napoleon ne de Frans1z ulusunun gbziiniin ya�1-
na bak1hr.
Ya da �u:
142
toplant1 duzenleyince, Hamey yalmzca kans1yla birlikte ilk s1-
rada yerini almakla kalmad1 ama yeni komitenin kuklas1 Lou
is Blanc'1 "sosyalist Mesih" olarak ilan eden bir konu�ma yapu.
Daha kotusu geldi. Onbe� gun soma Londra'da Subat dev
riminin uc,;uncu y1ldonumu onuru na, birisi Mazzini'nin Av
rupa Demo kratik Komitesi, digeri Willich'in U l uslara ras1
Komitesi'nce duzenlenen iki ziyafet verildi (bu y1llar ziyafet
lerle Kna siyasetinin dogal o larak elele gittigi bir donemdi) .
Bu i ki kurulu�un Marx'm nezdinde sahip olduklan hor go
rulme ve nefret d1�mda herhangi ortak bir yonleri yoktu. Har
ney, Kna demokrasisinin dostu olarak gorevlerini yerine getir
menin bilinci ic,;inde her iki ziyafete de kaulmay1 planlad1 ve
ikinci etkinlige casus s1fauyla gonderilen Marx'm iki arkada�1-
nm farkma vanhp sen bir �ekilde kovulmalan kar�1smda Har
ney kovulanlara hic,;bir sempati gostermedi. Bu i�in sonu oldu.
Marx ve Engels, bu " kolayca etkilenen plebin" " nafileligi ve
anlayi�s1zhg1" na kar�I c,;ok ofkelendiler. Harney'le tum ili�kileri
kestiler ve o andan itibaren yaz1�malarmda Harney'den 'Sevgi
li' ya da "Yurtta� Hiphiphurra" olarak -birincisi kansmm a�m
duygusalhgmdan; ikincisi ise her turden demokratik tavn fark
gozetemeden alk1�lamak egiliminden kaynaklamyordu- soz
edildi. Zavalh Hamey, sonuna kadar bu yanh� anla�1lma kar�1-
smda tamamiyle �a�mp kald1. Kendisi iyi niyetliydi ve Marx'm
ho�gorusuz, kaprisli ve karde�c,;e olmad1gm1 du�unuyordu . K1-
sa sure soma, gazetecilik ah�kanhgmm guc,;lu oldugu , Chan
nel Adalan'na yerle�ti ve jersey Independent'in (Bag1ms1z]ersey)
editorlugunu yapt1. Daha da soma Birle�ik Devletler'e goc,; etti.
Harney'in bu sadakats1zhg1, Marx'1 Ernest Jones'un kollan
na atll. Jones, Cumberland Duku'nun ahir hizmetlisi olarak c,;a
h�m1� bir suvari binba�1smm ogluydu. Marx'tan bir yil soma
Berlin'de dogmu�tu ve butun c,;ocuklugunu Almanya'da gec,;ir
digi ic,;in mukemmel Almanca konu�uyordu. Ondokuz ya�m
da lngiltere'ye dondukten soma Baro'ya kaydoldu , gazetecilik
le me�gul oldu ve roman ve �iir yazd1. Chartism'e suruklendi ve
1848 kan�1khklarmdaki pay1 nedeniyle iki y1h hapishanede ge
c,;irdi. Almanya'da yeti�mi� olmas1, onun Marx'la anla�masm1,
1 43
Harney gibi tipik bir lngiliz'e gore daha kolay hale getiriyordu .
DU.rust, enerjik v e s1cak kanh olu�u Jones'u, gerileyi� v e c;oku�
gunlerinde Chartist hareket ic;indeki tek olaganii.stii. figur yap1-
yordu ve her ne kadar bir kez onu "bencil sersem" olarak nite
lemi� olsa da Marx ona kar�1 herhangi bir ba�ka lngiliz politi
kac1s1 ya da aj itatbrunden daha fazla sayg1 duyuyordu.
1 8 5 2 Subat'mda Jones, The People's Paper (Halkm Gazete
si) ad1yla yeni, uc; penilik bir yaym ba�latt1. Gazetenin ad1,
Harney'in Friend of the People'mm apac;ik kopyas1yd1 ve kirkla
rm gelenegine sad1k olan Marx ve Engels bir sure ic;in Chartist
hareketin bir kez daha ya�ayan bir devrimci guc; ve iyi Marksist
doktrinin arac1 haline getirilebilecegine inandilar.
144
Ancak Komunist Birligi'nin dagilmas1 ve Chartism'in hasta
hklan, sonunda Marx'1 siyasal eylem i<;; i n zamamn ge<;;m i� ol
dugu konusunda ikna etti. Siyaset arenasmdan <;; a h�ma alam
na ge<;;m eyi tercih edecekti ama yoksullugun bask1s1 onu ticari
gazetecilige yoneltti. 185 l 'den bu yana duzenli i�i ve temel ge
lir kaynag1 New York Tribune i<;; i n yazd1g1 makaleler olmu�tu.
New York Tribune'un oykusu Amerikan gazetecilik tarihin
de benzersiz bir olay te�kil eder. Gazete 1 84 1 yilmda idealist
<;; e egilimleri olan ve politikaya atilan Horace G reeley adm
da bir matbaac1 tarafmdan kurulmu�tu ve bu gazete k1sa su
rede Fourier'in Amerika'daki <;;o mezlerinin orgam haline gel
di. C:ah�malan Atlantik'in otesine ge<;; e n ilk sosyalist olan Fou
rier, bu donemde, N ew York ve Boston'un edebi <;;e vrelerinde
olaganustu gu<;;l uydu. 1842 yilmda Boston yakmlarmdaki Bro
ok C:iftligi'nde George Ripley admda O niteryen bir papaz tara
fmdan O topyac1 bir topluluk kurulmu�tu ve <;;o k ge<;;m eden bu
topluluk Fouriercilige dondu . Fourier'in temel ilkeleri <;; e r<;;e
vesinde kendisini "phalanx"lar halinde orgutelemeye ve mer
kezi bir " phalanstery" ( toplum evi) in�a etmeye ba�lad1. Ro
manc1 Nathaniel Hawthorne, Brook C:iftligi'ne ilk yerle�enler
den birisiydi ve burasm1 buyuk bir sempati ve begeni ile ziya
ret edenler arasmda Emerson, Margaret Fuller, James Russel
Lowell ve ] . G. Whittier bulunuyordu. Kolonistlerin pek <;; ogu
Tribune'e katk1da bulunmaya ba�ladilar ve koloni 1 846 yilm
da vaktinden once son bulunca, gazete Fourierci okuldan geri
ye ne kald1ysa onun merkezi haline geldi. Gazete bu sirada yal
mzca onde gelen ilerici bir yaym orgam degil ama Amerika k1-
tasmdaki ya da belki de tum lngilizce konu�an dunyadaki en
iyi, dikkat ve itina ile yazilan bir gazeteydi. 1853 yilmda Avam
Kamaras1'nda gazete vergisine kar�1 konu�an john Bright, New
York Tribune'den, herhangi bir lngiliz gazetesinden daha fazla
i<;; e rige sahip ve daha ucuza saulan, Amerikan gunluklerinin iyi
bir ornegi olarak soz ediyordu.
Tribune'un sahipleri, onu kuran Horace Greeley, i�letme mu
duru oldugu anla�ilan Thomas MacElwarth ve onlarm altmda,
editor olarak, Brook C:iftligi'nin onculerinden birisi olan Char-
1 45
les Anderson Dana idi. 1 848 devrimleri Amerikah ilericilerin
dikkatini bir kez daha Avrupa sahnesine c;ekmi�ti ve Dana'nm
Avrupa'da bir inceleme gezisine c;ikmasma karar verildi. Dana
Paris'te iic; ay gec;irdi ve buradan Ekim aymda Berlin'e gec;ti. Bir
sonraki ay -Kas1m 1848-- Frankfurt'a giderken Koln'den gec;ti
ve burada Neue Rheinische Zeitung'un editorii olarak faaliyetle
rinin zirvesindeki Karl Marx'la tam�tl.
Gorii�me hakkmda, daha sonra Dana'nm Amerikan kibarhg1
ile Marx'a yazd1g1, onun e�liginde gec;irilen "c;ok ho� bir a�am"
d1�mda hic;bir �ey bilinmiyor. Ancak, kariyerinin bu a�amasmda
Marx'la tam�m1� olan bir grup insan onun boyun egmeyen ener
j isini, ansiklopedik bilgisini ve kanaatlerinin hararetli dogma
tizmini unutuyorlar. 185 1 yazmda, Avrupah siyasi miiltecilerin
Birle�ik Devletler'e biiyiik goc;iinden etkilenmedigi soyleneme
yecek olan Tribune, Avrupa haber servisini iyile�tirmeye karar
verince Dana, Marx'1 haftada iki kez Avrupa meseleleriyle ilgili
katk1da bulunmaya davet etti. Marx, umars1z mali durumu ne
deniyle teklifin iizerine atladi. Miiphem bir �ekilde Tribune'iin
Avrupa'da radikal say1labilecek bir gazete oldugunu biliyordu.
Tam olarak siyasi tutumunun ne oldugu hakkmda bir ara�ur
ma yapmad1 ve bir y1ldan biraz fazla bir sure sonra gazetenin
himayecilik destekc;isi oldugunu ogrenince �a�kma dondii. Se
vinci oylesine biiyiik olmu�tu ki, mali konulardaki her zamanki
savruklugu ile odeme ko�ullanm sormay1 bile unuttu ve birkac;
ay sonra ilk odeme eline gec;tiginde, Tribune'iin makale ba�ma
yalmzca be� dolar odedigini ve bunun iki kau odemeyi yalmzca
ozel ilgi uyanduacak belirli bir olay vesilesiyle yap1lacak katk1-
lara ayud1g1m ogrendiginde pek �a�udi.
Bu kn gelir kaynag1 bile Engels'in aktif destegi olmasa miim
kiin olmayacakn. Marx bu suada anla�1hr bir lngilizceyle yaza
m1yordu; her haliikarda gazeteciligin rutin i�leri onun sabus1z
dogasma asla uygun degildi. Teklifi ahr almaz derhal yard1m
ic;in Engels'e ba�vurdu.
1 47
du. Muhafazakarlar tanmsal degerlerin savunuculanydilar ve
modem sanayiden ve zorunlu olarak onu izlemesi gereken top
lumsal devrimden <;;o k korkuyorlard1. Whiglerin kendileri de
toprak sahipleriydi ve de Whig aileler <;;ogu kez Tory ailelerden
daha zengin ve daha eskiydi. Ancak yuz elli yilhk bir gelenek
onlardan bir yonetici oligar�i <;;1 karm1�t1. Zamana uymak ve hu
kumetin dizginlerini ellerinde bulundurmak i<;;i n, sanayi ve tica
ret orta sm1flanyla dogal olmayan bir ittifaka girmi�lerdi ve bu
ittifakm meyvesi, burjuva sanayicilerin temsilcilerinden olu�an,
partinin radikal kanad1yd1. Her ne kadar burjuvazi hala o "ah
laks1zhgm buyuk ustalan, dinci riyakarlar ve siyasi Tartuffe" lar,
Whigler, tarafmdan yonetiliyor olsa da asil mucadele aristokrasi
ve burjuvazi arasmdayd1. Marx, Whiglerin siyasal bir parti ola
rak yok olmaya mahkum oldugunu kavrayacak sezgiye sahipti.
Tory aristokratlar etkili bir �ekilde gu<;;l enince, muzaffer burju
vazi nin aruk aristokratik Whig liderlere ihtiyac1 kalmayacak ve
onlara daha fazla musamaha etmeyecekti. 1
Ancak Radikallerin kendisi, buyuk i�verenlerin partisi, par
excellence burjuva partisiydi asil Marx'm ofkesinin en sivri ok
lanm uzerine <;; e ken. Sanayi sistemi ile birlikte buyuyen ve onu
korumak ve geli�tirmekten ba�ka bir �ey du�unmeyen asil on
lard1. Onlar, siyaset ve ekonomiyle olan tek ilgileri, toprak sa
hiplerinin ya da proletaryanm zaranna olarak gelirlerini artir
maktan ba�ka bir �ey du�unmeyen "pound, �ilin ve peniler"in
partisiydi. Bir Bright'm ya da bir Cobden'in insancil ya da pasi
fist iddialan, Marx i<;;i n, onlann ikiyuzlulugunun kamtlanndan
ba�ka bir �ey degildi:
On yil sonra (N isan 186 5 ) Quarterly Revicw'a yazd1g1 bir makalede Salisbury,
ellilerin siyasal iilkiisiiniin, "Whiglerin kay1rma memurluklan, Radikallerin
oylan ve de Muhafazakarlar'm politikay1 saglamalan" oldugunu belirtiyordu.
1 48
Marx'm bu donemdeki makalelerinde Bright ve Cobden ba�
hca caniler rohJ.ne uygun gbrii.lii.r. 185 1 y1h sonunda D1�i�le
ri'nden uzakla�tmlm1� ve emekli olarak 'Johnnie Russell'la ya
pacag1 k1sasa k1sas1" sessizce bekleyen Palmerston'u henii.z ke�
fetmemi�ti.
Ancak Peelciler o an i<;in Avam Kamaras1'nda kuvvet den
gesini ellerinde bulundurmaktad1rlar ve de lngiliz siyasetinin
degi�ik evreleri Marx'm igneli kalemi i<;in malzeme saglama
y1 sii.rdii.rmektedir. Arahk 1 8 5 2'de , Lord Derby'nin hii.kii.me
ti dii.�er ve Disraeli'nin ii.nlii. "lngiltere koalisyonlan sevmiyor"
bzdeyi�ini soylemesinden bir ay sonra, en k1demli Peelci Lord
Aberdeen, all! Whig ve all! Pee lei' den olu�an ve aruk hangi par
tiye sad1k oldugu tammlanamayan Lord Palmerston'un l<;i�le
ri Bakanhg1'na getirilmesiyle destekli bir kabine kurar. The Ti
mes, iyimser bir �ekilde bundan "siyasal binyil" diye sbz eder
ken Marx, New York Tribun e'de bakanlan degerlendirir:
149
biit�esi" olarak �iddetle reddedildi. Marx'm, hem Tribune'de,
hem de People's Paper'da yaymlanan, �ok sevdigi makalesi de -
mzca Marx, habis bir zevk ahyordu. Kapital de lngiliz sanayi sis
'
151
Parlamento'nun ac;:1h�mda Jones tarahndan okunan bir kutla
ma mektubu gtmderdi.
1 52
D O K U Z U N C U S O LUM
D o g u S o runu
1 53
Bununla birlikte, cehaletini itiraf etrnesine ragrnen, Engels'in
rehberligi ic;:in iki rnutalaada bulundu. Birincisi, "butun bu do
laplara ve gazete skandallanna ragrnen, Dogu sorunu asla bir
Avrupa sava�mm ba�langu; noktas1 olrnayacaku" ; ikincisi,
Turk lrnparatorlugu parc;:alanacak ve "Avrupa uygarhgmm eli
ne du�ecekti" Birinci rnutalaa, gelecek c;:eyrek yiizyd ic;:inde iki
olayda goze c;:irpacak hir �ekilde tekzip edildi; iktn�i�inin i'�e
kisrneri v� _Ql�uI\� rnugfak blr �ekilde..yeri"ne·��iinesi i�ir. y1 i�
!area beklenrnesi gerekece k ti.
Hie;: d� gayri tabit oi�ayan bir rastlant1yla Engels'in du�unce
leri de Dogu sorununa yonelrni�ti ve Marx'm rnektubu, a�ag1-
daki pasajda yer alan Engels'inkiyle kesi�rni�ti:
Simdi yammda, Palmerston'un Rusya'ya sanld1gm1 iddia eden
deli Parlamento Oyesi Urquhart var. 1 Ac;1klamas1 basit: adam
A�ag1 egitime sahip, dogas1 geregi Romantik, egitimi itiba
riyle Serbest Ticaret yanhs1 bir Kuzey lskoc;yah. Bu adam bir
phil-Hellene (Yunan-sever) olarak Yunanistan'a gitti ve Turk
lerle lie; yil sava�nktan sonra Tur-kiye'ye gitti ve aym Turk
lerin hayram oldu. lslamiyete delicesine hayran olmu�, �ian
�oyle: Eger bir Kalvinist olmasayd1m yalmzca Musluman ola
bilirdim. Turkler, ozellikle de Osmanh l mparatorlugu done
minin Turkleri, is1isnas1z dunyadaki en mukemmel millettir.
Turk dili dunyadaki en mukemmel ve en melodili dildir. Bu
llin bu barbarhk, zulum ve sac;masapan kibir laflan basil ola
rak Avrupahlann Turkiye hakkmdaki cehaletinden ya da Rum
dragomanlarm bilinc;li kara c;almalanndan kaynaklamyor.
Tek kelimeyle, yalmzca Turk beyefendidir ve ozgurluk yalmz
ca Turkiye'de vard1r.
Turkey and Russia (Turkiye ve Rusya) ; yazan David Urquhart. Engels yazanm
degil de kitab1 elde etmi�ti. Yukandaki Urquhart betimlemesi bir ay kadar son
ra, bir iki sozciik degi�ikligiyle New York Tribune'de yaymland1.
1 54
seyen be� makalelik bir dizi hazulad1. Marx bunlan kusursuz
buldu ve "Yankee rakibi" nin bir hayli amine gec;tiginin mutlu
beklentisiyle yaz1lan New York'a gonderdi. Bu arada, Engels'in
i�aretini dikkate alarak Bay David Urquhart'm hacimli yaz1la
nm incelemeye ba�lad1 ve k1sa surede bu " tiksindirici Dogu
sorunu "ndan, daha once hie; du�unmedigi kadar yararlamlabi
lecegini kavrad1.
David Urquh<ir.t, onemini canh ve guc;lu ki�iliginden ziyade
tarihin kenarmdaki yerine borc;ludur ve onun Marx'm biyog
rafisindeki yerinin de boyle oldugu soylenebilir. 0, kanaatleri ,
butun dunyay1 �uphe goturmez durustlugune inanduacak ka
dar eksantrik ve bagda�maz olan ki�ilerden birisiydi. Dogu'ya,
ortac;aglara ve de (tipik bir �ekilde manug1 hic;e sayarak Protes
tan kald1g1 halde) Katolik Kilisesi'ne tapar; Sanayicilikten, Or
ta S1mflardan ve Genel Oy Hakkmdan nefret ederdi. Gene; bir
adam olarak Yunan Bag1ms1zhk Sava�1'nda yer alm1� ve ban�
tan soma Turkiye'de Edirne'ye gitmi� ve burada kariyerinin
yonlendirici gudusu olacak, Turklerle ilgili her �eye fark go
zetmeyen bir hayranhk edinmi�ti. llk olarak 1 833'te yaymlan
m1� olan Turkey and her Resources (Turkiye ve Kaynaklan) ad
h kitab1 birkac; bask1 yapm1� ve kendi konusunda uzun sure bir
klasik olarak kalm1�t1. Turk hamamlanm lngiltere'ye sokan ilk
adam olmakla ovunurdu. Bunlan arkada�larma ve c;ocuklanna
benimsetmek isterdi ve c;ocuklarmdan birisi bu uygulama al
tmda beyin kanamas1 gec;irince, adam oldurme kovu�turmasm
dan yakas1m zor kurtard1g1 soylenirdi.
Urquhan'm Turkiye'ye olan sevgisi, Turklerin ba� du�ma
m olan ve onun Avrupa'daki Deccal olarak gordugu Rusya'ya
kar�1 �iddetli nefretinden kaynaklamyordu ve Palmerston'u ln
giliz siyasetinde Deccal'm ba� ajam olarak goruyordu . Staffrod
bag1ms1z milletvekili olarak, 1 84 ?'den 1 8 5 2'ye kadar devam
eden parlamentodaki kariyeri hemen hemen tumuyle bu ka
naatin uretilmesine ve yay1lmasma hasredilmi�ti. 1 848'de Bay
Anstey'in "Saym Henry john Temple, Palmerston Vikontu'nun
suc;lanmas1ya ilgili onergeleri" ni �iddetle destekledi ve bu du
rumla ilgili olarak Bay Anstey'in ve kendisinin konu�malan ri-
1 55
saleler halinde basilm1�t1. Urquhart, miizmin bir risale yazany
d1. 185 l 'deki The Mystery of the Danube'u (Tuna'nm Esran) , The
Progress of Russia in the West, North and South'u (Rusya'mn Ba
t1da, Kuzeyde ve Guneydeki tlerleyi�i) izledi ve Kmm Sava�1'nm
c;ik1�1, The War of Ignorance and Collusion (Cehalet ve Dam�1k
h Dovu�un Sava�1) ile selamland1. le; politika sorunlan bile ih
mal edilmedi. Constitutional Remedies (Anayasal (areler) , Ka
bine sisteminin lagvedilmesini ve yonetim orgam olarak Privy
Council'm yeniden tesisini savunur.
lngiltere'de David Urquhart ve Marx gibi iki adamm, herhan
gi ortak bir temas noktas1 ya da herhangi ortak dii�iince ve ey
lem zemini bulmas1 ilk bak1�ta c;ok dii�iik bir olas1hk gibi gorii
nebilir. Marx'm, smirh bir alanda ve gec;ici de olsa, Urquhart'da
ilham ve yard1m kaynag1 bulmas1, Marx'm kariyerinin para
dokslanndan birisidir. Uzun donemde, aslmda , antipati ege
men olmak zorundayd1. Urquhart'm fanatikligi ile Marx'm fa
natikliginin ortaya koydugu z1thklar, anla�ma noktalarmdan
c;ok daha fazla idi. Urquhart'm fanatikligi hadsiz hesaps1z ve
akil d1�1yd1; Marx'm fanatikligi ise diizenli ve ak1lc1yd1. Urqu
hart ta�ra beyefendisinin zengin tatlarma sahipti ve kendi on
yargilanm bu koklu ic;giidii ile uzla�tmyordu. Marx, felsefe
si ruhunun ac1hgm1 yans1tan kuskun bir yurtsuzdu. Arna her
ikisi de bagnazd1; her ikisi de Rusya'dan ve lngiliz burjuvazi
sinden nefret ediyordu ve Marx bir lngiliz'in bir lngiliz dev
let adamm1 rii�vetc;ilik ve ihanetle suc;lamas1 kar�1smda muzaf
fer bir tatmin 1�ilus1 hissediyordu . 1853 Haziran'mdan itiba
ren, sava� kesin gorundugunde , Marx Tribune ic;in makalele
rini kendisi yazmaya ba�lad1 . Urquhart'm adm1 birden c;ok kez
sayg1 ile and1 ve Urquhart'm yazilarmm etkisi giderek daha be
lirgin olmaya ba�lad1. Rus emperyalizminin suc;lanmasmm ta
md1k bir c;mlamas1 var ve c;ok kullamlm1� bir gelenegi izliyor.
Ancak Marx'm, Britanya hukumetinin yakm Dogu'da statuko
yu korumadaki ya da Ruslann Tuna eyaletlerine ilerleyi�ini bir
sava� nedeni (casus belli) saymadaki ba�ans1zhg1 kar�1smdaki
ofkesinin izlenmesinde yeni ve uygunsuz bir �ey var. Yakla�1k
yirmi yil soma, iki adam arasmdaki ili�ki c;oktan sona erdigin-
1 56
de, lngiltere'nin Rusya kar�1smdaki politikasmm uyu�uklugu
nu Marx'm ha.la, Urquhart'tan bgrendigi a�m milliyetc;i bir tu
tumla lanetledigini goruyoruz.
Sonbaharda , yeni hobi a t m a her zamankinden daha bf
keli bir �ekilde binen Marx, Palmerston'un kariyeri hakkm
da bir dizi makale yaymlad1 . Bunlar hem Tribune'de hem de
People's Pape r'da yer ald1 ve malzemeleri hemen hemen tumuy
le Urquhart'm risalelerinden almm1�t1. Urquhart'm ilham veren
bnderligi altmda Marx, c;ok sevdigi eglencesi olan rakiplerine
en a�ag1 guduleri atfetme oyununa serbestc;e kendini kapnrd1.
Sana r;:ok garip gelebilir ama [ diye yaz1yo rdu Kas1m'da En
gels'e] , son yirmi yilda soylu Vikont'un ayak izlerini yakmdan
takip ederek, saplant1h Urquhart ile aym sonuca ula�m1� bu
lunuyorum ki , Palmerston birkar;: onyild1r Ruslara salilm1�nr .
1 57
maa�h adam1 oldugu sw;lamasm1 a�1k olarak onaylamaktan ka
�macak kadar basiretliydi. Palmerston'un son yirmi y1lda C:ar I .
N ikola'nm gonullu aleti oldugunu iddia etmekle yetiniyordu.
Bu Marx'm kariyerinde lngiliz i� politikasm1 ilgilendiren te
mel bir taru�mada yer ald1g1 tek olayd1 ve bu makaleler, bu do
nemde yazd1klan i�inde �agda� lngiltere'de okunan yegane ya
z1lanyd1. Bunlardan en az ikisi, Tucker adh mute�ebbis bir ln
giliz yaymc1s1 tarafmdan Political Flysheets (Siyasi Elkitapla
n) dizisi i�inde basilm1�u. Palmerston and Russia (Palmerston
ve Rusya) adm1 ta�1yan birincisi "Seni Kendi Agzmdan C:1kan
larla Yarg1layacag1m " ; Palmerston, What has he done? (Palmers
ton, 0 ne yapt1 ?) adh ikincisi ise "Seni Kotu Hizmet�i" rumu
zunu ta�1yordu. Tucker bu elkitaplannm ba�ansmdan o kadar
memnun olmu�tu ki Dr. Charles Marx tarafmdan yaz1lan "Po
litical Biography of Lord Palmerston"un (Lord Palmerston'un Si
yasal Biyografisi) reklamm1 yapmaya ba�lad1. Ancak cilt ba�1-
na be� yiiz abone garanti edilmesini �art ko�tu. Lord Palmers
ton hakkmda "ger�egi, tum ger�egi ve yalmzca ger�egi" ogren
mek isteyen gerekli say1da durust insan bulunmasmm olanak
s1z oldugu ortaya �1ku ve Marx gazetecilik zaferleriyle yetin
mek zorunda kald1.
Buyuk Urquhart'm kendisi de , izleyicilerinin seyrek saflanm
gozden ge�irince, bu yeni ve umut verici adaym meziyetlerine
ve ba�anlarma ilgisiz kalmad1. Ocak 1 854'te Marx'a, takdir ma
kammda, kendi konu�malarmdan birisinin kopyasm1 gonder
di. Marx temize �ekmesi i�in bunu Jenny'ye verdi; bir giri� ve
sonu� ekleyerek bir makale olarak derhal Tribune'e yollad1. Su
bat aymda bir toplanu ayarland1. Urquhart etkileyecegini du
�unmu�tu. Arna adamm1 tamm1yordu. l�in bilinen hilelerinin
dik kafah ve ele�tirel Marx'ta hi�bir etkisi olmuyordu.
1 58
Ba�bakam olacagma ciddiyetle inamyor. BO.tun digerleri do.�
to.go.nde, lngiltere diyecek ki: Urquhart, bizi kurtar! Ve o
da lngiltere'yi kurtaracak. Konu�urken ve ozellikle kendisi
ne kar�1 c;; 1k1ld1gmda sinir nobeti gec;; iriyor ve bu bende daha
da komik bir izlenim b1rak1yor c;; unko. onun ho.tun ifadeleri
ni ve onun ho.tun almulanm ezbere biliyorum. Bu durum "si
nir nobetlerinin" daha da ku�kulu, sanki bir parc;;a rol yap1h
yormw;; gibi gorunmesine yol ac;;1yor. Adamm temel do.�o.nce
si Rusya'mn, beyin go.co.nun fazlahg1 sayesinde, ho.tun do.n
yaya ho.kmettigidir. Rusya ile ba�a c;; 1 kabilmek ic;; i n insanm
Urquhart'm beynine sahip olmas1 gerekir ve eger birisi Urqu
hart olamama talihsizligine do.c;; a r ise, en azmdan bir Urqu
hartc;; 1 olmahdir, yani Urquhart'm inand1gma, onun "metafi
zigine " , onun "ekonomi politigine" vs. vs. inanmahd1r. Ki�i
"Dogu"ya gitmi� olmahdir, ya da en azmdan Turk "ruhu"nu
kazanm1� olmahdir.
2 Palmerston'un sw;land1g1 iinergeyi veren ki�i olan Mr. Anstey, Palmerston ta
rafmdan Hong-Kong'a Gene! Vali atanmca, k1sa sure once "yolunun yanh� ol
dugunu gormO�tO."
1 59
luluk duyan bir Urquhartc,;1" tarafmdan derhal c,;urutuldu. Marx
kendisinin boyle enerjik ve degerli bir U rquhartc,;1 olarak ni
te lenmesini hayli uz la�1c1 buldu. Tek goru�meleri s 1 rasmda
U rquhart'a, "Palmerston d1�mda hic,;bir konuda aym goru�te
olmad1klanm- bu konuda da goru�lerini Urquhart'a bon;lu ol
mad1gm1" soylemi�ti. Arna kamu onunde tekzipin baz1 zorluk
lan vard1. Urquhart'm Francis Marx admda karanhk bir c,;ome
zi vard1 ve eger bir tekzip gonderilirse Advertiser'de sozu edi
lenin bu adam oldugu ileri surulebilirdi. Marx, Engels'e boyle
ac,;1khyordu. Gizliden gizliye suskunlugu tercih etmek ic,;in bel
ki de daha elle tutulur bir nedeni vard1. Bu 1slirap c,;ekilen gun
lerde , ba�ka �ekilde olmasa da hala parasal yonden yararh ola
bilecek Urquhart'la ili�kiyi kestiginin kamu onunde ac,;1klanma
s1 uygun olmayabilirdi.
Bununla birlikte Urquhart'm maddi yonden de yaran sm1r
hyd1 . N isan 1854'te , Kmm Sava�1'nm patlak vermesi uzerine
bu yorulmak bilmez ajitator, gizli diplomasiye kar�1 bir kam
panya ba�latt1. Bu sava� s1rasmda her zaman populer bir c,;1k1�
li ve gizli diplomasi dogal olarak Palmerston'un ad1yla ili�kiliy
di. Urquhart, Majestelerinin Hukumeti'nin d1� politikasm1 in
celemek ve ele�tirmek uzere lngiltere'nin belli ba�h �ehir ve ka
sabalarmda D1�i�leri Komiteleri orgutledi. Bu kampanyada pek
c,;ok yorede, onemli Chartistler'in destegini saglad1 ki bu durum
Marx'! giri�imi desteklemeye daha da yonlendirdi. Sheffield'de
komitelerin resmi orgam olarak yeni bir gazete, Free Press (Oz
gur Basin) kuruldu ve Marx da buna katk1da bulunanlardan bi
risi oldu. Ancak odemeler ag1r ve duzensizdi ve bu hep zor bir
ittifak olmu�tu . K1sa sure sonra Free Press'in Londra edi toru
Mr. Ironside, "Dr. Marx'm makalelerinin gazeteyi mezara sok
tugunu" ve de kamunun "iki doz daha fazlasma" katlanama
yacagm1 ifade etmek uzere Sheffield editoru Mr. Cyples'a yaz
d1. Mr. Cyples, hinlikten ya da safl1ktan mektubu Marx'a ak
tard1. Marx'm alayh bir �ekilde gozlemledigi uzere, Mr. I ronsi
de '"gizli diplomasi'"ye kar�1 o kadar c,;ok ugultu dinlemi�ti ki,
dogal olarak Free Press'in burosunda da 'gizli diplomasi'nin ge
c,;erli oldugunu varsaym1�u" Marx'm yazarhk gururu hakh ola-
1 60
rak kmlm1�ll ve makalelerine son vermek d1�mda bir sei;:ene
gi kalmam1�t1.
Bay Isaac Ironside'a bir "doz" daha verip [diye yaz1yordu kork
mu� o!an Cyples'a] kendimi adam oldurmek sw;undan ve onu
kendi gazetesinin kagulan arasma "gommekten" kesin olarak
vazgec;:iyorum.
161
tik aristokrat arasmdaki yegane baglayic1 halka gorevini yapan
Rusya ve Palmerston'un suc;lanmas1 tazeligini yitirdi. 1857 ba
han geldiginde daha fazla i�birligi yap1lmas1 olanag1 tii.ketil
mi�ti ve Free Press'te Marx'm imzas1 bir daha gorulmedi. Arna
Urquhart'la ili�kilerini arahkh olarak surdurdu. lki y1l sonra,
Urquhartc;1 bir toplanuda kursuye c;1kmas1, kariyerindeki yeni
bir donemin ba�lang1c; noktas1 oldu ve sonraki y1llanmn daha
ciddi ac;1klamalannda degilse de, rastgele sozlerinde (obiter di
cta) , Urquhart'm dizinin dibinde, yedeklerle birlikte oturdugu
gunleri hatulayan sozler vardu.
Bu arada, Marx'm Chartistler'le ve People's Paper' la olan
ili�kisi, Urquhart ve Free Press'le olan ili�kisinden daha k1sa
bmurlu oldu. Ernest Jones'un gucii. ve etkisi 1854 Mart'mdaki
l�c;ilerin Parlamentosu ile z irveye u la�m1�u ve birkac; haf
ta sonra Kmm Sava�1'nm patlak vermesi bu c;okii.�ii. ba�latu.
People's Paper her zaman III. Napoleon'un despotizmini �id
detle k1myord u . lngiltere'nin mu ttefiki oldugu halde silahla
nm elden buakmam1�t1. Sava� �ovenizminin dalgalan ic;inde
rahathkla vatansever olmayan bir gazete olarak lanetlenm i�
ti. Gazetenin ic;erik tasanmlan, belki de Marx'm sand1g1 gibi
polis tarafmdan degil, ama parc;alanm1�u ve onun yerine, tu
zu kuru bir eski Chartist'in giri�imi olan ve radikalizmi vatan
severlikle ve geni� kabul goren a�m du�uncelerle birle�tirme
ye c;ah�an Reynold's Newspaper tarafmdan zorla el konulmu�
tu. People's Paper'm tiraj 1 h1zla du�tu. Son hayatiyet gosterisi,
dorduncu y1hm kutlamak ii.zere 1 856'da halka ac;1k bir ziyafet
vermek oldu ve Marx burada, "Avrupa'mn Proleterleri" �erefi
ne kadeh kaldudi.
Aym zamanda gazeteci de olan bir politikac1 iki kez bask1-
ya maruzdur. Halkm du�uncesi olarak alg1lad1g1 �eye boyun
egen Jones a�m soldan, John Bright'm orta sm1f radikal takip
c;ilerine yoneldi. Sec;im refonnu bir kez daha gundemdeydi ve
solun pek c;ok destekc;isinin kafasmda s6zii. edilmeyen bir pa
zarhk soz konusuydu: radikaller i�c;iler ic;in oy hakk1m kaza
nacaklar ve i�c;iler de destekleri ve sonunda da oylanm onla
ra vereceklerdi. Marx eski c;omezinin evrimini as1k suratla iz-
1 62
liyordu. Onun "orta sm1fm bir ma�as1 mi yoksa bir donek mi"
oldugu konusunda karar veremiyordu. john'un durustlugun
den ciddi olarak ku�ku duymuyordu. Arna o sertlik ah�kanhg1
c;ok guc;luydu ve her zaman oldugu gibi, en az merhametli al
ternatifi sec;ti.
Piiriizsiiz ve cilah bir suret, ic;i bo� bir derinlik , zehirli unsur
lardan yoksun olmayan tath dil, penc;elerle donat1lm1� kadife
1 63
bir el, skolastik payeler ve alt-payeler, quaestiones ve quaestiun
culae, (meseleler ve meselecikler <;.n.) ahlak kurallanm ken
-
1 64
sine uygun olmayan ve kur;uk du�urO.cu rutin bir i�in ezici ao
hg1m hissediyordu . 1 853'0.n ortalarma dogru Marx-Engels kat
k1lan, haber ya da ozel makaleler olarak, Marx'm imzas1yla go
runmeye ba�lad1. Bu tarihten itibaren Tribune, makalelerin be
lirli bolumlerini ahp, degi�iklik yaparak ya da yapmayarak,
imzas1z ba�makaleler olarak yaymlama uygulamasm1 ba�latt1.
Marx gazetenin makalelerin kremasma el koyup sanki kendisi
ninmi� gibi basmasma ve artanlan da onun imzas1 altmda ya
ymlama uygulamasma �iddetle kar�1 r;1kt1. Dana kibarca, ma
kalelerin parasm1 odedigine gore, onlan istedigi gibi kullanabi
lecegi goru�unu savundu ve mali zorluk Marx'a c;:ok fazla dire
necek bir pozisyon birakm1yordu. En sonunda elde edebildigi
tek tatmin, bundan sonra butun katk1larmm isimsiz olarak ve
editoren sorumlulugu altmda yaymlanmasm1 saglamak oldu ve
1855 Nisan'mdan sonra Marx'm ad1 New York Tribune'un su
tunlarmda bir daha hir; gorii.nmedi.
Bu arada bir ba$ka gur;luk daha ortaya r;1kt1. Bir suredir Marx,
Tribune'de , Rusya'ya kar�1 duygusal bir egilim sezinlemi�ti.
Avrupa'da, Slavlarm ozunde demokrat karakterlerine tutkuy
la inananlarla ugra�mas1 gerekmi�ti; ama Atlantik'in oteki tara
fmda bu garip sapma ile kar�1la�may1 beklemiyordu. Ba�lang1r;
ta bu endi�e verici belirtiyi �akac1 bir kuc;:umsemeyle kar�1lad1.
1 65
yor ki son derece demokrat; Resmi Rusya (Car ve biirokrasi)
Alman ve de soylular Alman. Dolayis1yla bizim sava�acag1m1z
Rusya'daki Almanya, Almanya'daki Rusya degil.
Arna ertesi y1l Kmrn Sava�1'mn c;:1k1�1, i�leri daha ciddi bir
noktaya getirdi . Tribune, butun favori 6nyarg1lanna, lngilte
re'ye guvensizligine, serbest ticarete kar�1 olan nefretine ve da
ha da yeni Rusofil egilirnlerine bir anda ve aym anda kendini
kapnrd1. Gazete, serbest ticaret lngiltere'si tarafmdan rnahvedi
len Turkiye'nin, yalmzca korurnac1 Rusya'mn hirnayesine veril
rnesiyle iyile�rne urnudu oldugunu ke�fetti ve 1855 bahannda
II. Alexander, I. Nikola'nm yerine gec;:ince ve bir dizi liberal re
form yaprna niyetini ac;:1klaymca, Tribune'un Rus aydmlanrna
sma olan rnerak1 smu tamrnaz boyutlara ula�t1. Sava� ilerledik
c;:e Tribune'un tuturnu daha da kararh bir hal ald1. 1855 yazmda
Greeley Fransa'y1 ziyaret ettiginde sicilli bir Rusofil oldugu ge
rekc;:esiyle tutukland1 ve smu d1�1 edildi. Bu geli�rneler Marx'1
�a�unyor ve endi�elendiriyordu.
Sey tan alsm bu Tribune'ii [ diye yazm1�t1 Engels'e Mart aym
da ) . Pan-Slavizme kar�I bir ai;1klamada bulunmas1 zorunlu.
Aksi halde gazeteden aynlmak zorunda kalabiliriz ki, bu da
feci olur.
1 66
tirdi. Avrupa'nm i;e�itli yerlerinde Rus propagandasmm yarar
h bir aja m oldu ve Le Panslavisme: son histoire et ses veritab
les elements (Panislavizm: Tarihi ve Gen;ek Unsurlan) ad1 altm
da standart bir kitap yaymlad1. Yakla�1k 1850'de New York'a
goi; etti ve orada cana yakm tavulan ve Fourierci ili�kileri sa
yesinde Tribune tarafmdan s1cak bir kabul gordu. 1852 ydm
da gazeteye duzenli yazanlardan birisi oldu ve iki sene soma
da yaym kurulunda bir sandalye elde etti ve bu andan itiba
ren de gazetenin Avrupa politikasm1 Rusya lehine o yonetti.
1 856'nm sonbahannda Marx, Dana'dan bir kume reddedilmi�
makaleyi ahp, sayfalann kenannda hakh olarak Gurowski'nin
el yaz1s1 o ldugunu du�undugu n o tlarla kar�1la�mca de liye
dondu. Bu durumda hakh olabilecegi her zamanki acele i;1-
karsamasm1 yapt1. Gurowski'nin , "Washington'daki Rusya
Buyukeli;iligi'nden duzenli olarak elde ettigi para yard1mlan
m" guvenle ai;1klad1.
K1saca, Tribune'le Marx'm ili�kileri bir krize girrni�ti ve tam
bir kopu� da tehlikeli bir �ekilde i;ok yakm gorunuyordu. Arna
Marx inani;lan ugruna bir kavga luksunu goze alam1yordu ve
Dana'nm herkesi tatmin etmeyi isteyen 1hmh bir mizac1 vard1.
Gazetenin i;1karlanna zarar verrneden ya da kendi ustlerini k1z
dumadan Marx'a elinden geldigi kadar yard1m etmeyi ii;ten
likle istiyordu. Daha �imdiden ad1 belirtilmeyen bir Amerikan
dergisine, Kant'tan gunumuze kadar Alman felsefesi uzerine
bir dizi makale yazma onerisini Marx'm onune koymu�tu. Di
ger taraftan dergi makalelerin "alayc1 ve eglenceli" olmas1m ve
"ulkenin dinsel duygulanna kar�1" herhangi bir �ey ii;ermeme
sini talep ediyordu ve Marx Amerikah okuyuculara, hem alayc1
ve egelendirici hem de sofuca makaleler halinde Alman felsefe
sini sunma i�ini kendine uygun bulmad1. 1855 y1lmda Marx'm
Tribune'e olan katk1lan ac1mas1zca aniden haftada ikiye indiri
lince Dana, bunu telafi etmek uzere Putnam's Review ii;in Avru
pa ordulan hakkmda bir dizi makale yazmas1m onerdi ki bun
lar Engels tarafmdan kolayhkla kaleme ahnabilirdi ve 1857'de
Marx'm Tribune'e olan katk1s1 haftada bir gune indirilince Da
na bunu fusat bilerek Peder George Ripley'le birlikte American
1 67
Cyclopaedia'y1 yaymlamaya ba�lad1 ve ve Marx'tan Avrupa ko
nularmda birka<;: makale ald1.
Ancak bu delik ukamalar Marx'm gazeteci olarak kariyeri
nin sona yakla�ug1m uzun sure gizlemeye yetmedi. Ellilerin
ba�mm ticari refah1 i<;:inde gazetecilik geli�mi� ve ucretler ko
lay kazamhr ve odenir olmu�tu. Arna Kmm Sava�1'ndan soma,
Marx'm onceden haber vermekten buyuk zevk ald1g1 krizler
den birisi ba�lam1�t1 ("bu Janet olas1 krizlerden" diye yazm1�u
Engels'e, "benim de ki�isel olarak etkilenmem kaderin bir iro
nisidir") ve gazete sahipleri aruk eski ya da yeni katk1 yapan
lan keselerini a<;:1p kar�1lam1yorlard1. Neue Oder-Zeitung 1855
y1hm c;:1karamad1 ve izleyen iki y1l, Marx'm People's Paper ve
Free Press i<;:in son makalelerine tamk oldu. Marx bir kez daha
Engels'in comertligine, hemen hemen tek ya�ama kaynag1 ola
rak, geri donmek zorunda kald1.
El lilerin sonlarmda dogru refah yeniden canlanmaya ve
onunla birlikte Marx'm New York Tribune'deki makaleleri de
artmaya ba�lad1. Ancak bu iyile�me k1sa omurluydu; yeni ve
ongorulmeyen bir felaket, Amerikan k Sava�1 ile kesintiye ug
rad1. Aruk Amerikahlar evlerinde me�gulduler ve de Amerikan
gazetelerinin Avrupa'daki siyasal durum hakkmdaki uzun ma
kalelere ne ayuacak yeri ne de verecek paras1 vard1. Dana 1 86 1
y1hmn Ocak'mda Marx'a, kendisi d1�mdaki tum Avrupa muha
birlerinin i�lerine son verildigini; elde birikenlerin kullamla
bilmesi i<;:in katk1lanm alu hafta i<;:in tamamen durdurmas1 ve
ondan soma da kesinlikle haftada bir makale ile yetinmesi ge
rektigini ve American Cyclopaedia'smdaki c;:ah�manm da sure
siz olarak ertelendigini yazd1. l�ler bir y1ldan fazla bir sure bu
minval uzere devam etti ve Marx da geriye kalan kuc;:uk geli
rinin uc;:te bir oranmda azald1gmdan �ikayet etti . Daha soma ,
1 862'nin bahannda Dana'dan gelen bir ba�ka mektup, on y1lhk
i�birliklerinin sonunu bildiriyordu .
Marx'm Rheinische Zeitung'un sutunlannda i l k makalesinin
gorunmesinin uzerinden neredeyse tam tamma yirmi y1l ge<;:
mi�ti. 0 andan itibaren, Alman, lngiliz ve Amerikan gazeteleri
i<;:in editor, duzenli katk1da bulunan ve de serbest muhabir ola-
1 68
rak c,;ah�m1�t1. Ya�atacak bir ucreti kazanmay1 hic,;bir zaman ba
�aramad1 ya da uzun sure ba�aramad1 ve pek c,;ok kuc,;uk du�u
rucu durumla kar�I kar�1ya kald1. Arna bag1ms1zhgm1 korudu
ve kaleminin ucunun korle�mesine izin vermedi. En son maka
leleri de ilk makaleleri kadar keskin ve uzla�mazd1. Her ne ka
dar New York Tribune tarafmdan i�ine son verilmesi uzerine ga
zetecilige ebedi olarak s1rum donduyse de, siyasi gazeteciligin
sava�c,;1 ruhu daha sonraki c,;ah�malarmda da etkisini surdur
du. Kapi tal in en canh sayfalarmm pek c,;ogunun sorumlulugu,
'
Bu biihimde siizli edilen em ig re lerin kimisi -iiz ellikle Herzen, Haug ve Kin
'
1 71
Multeciligin [diye yaz1yordu Marx, Londra'da bir y1ldan fazla
bir sure kald1ktan sonra Engels'e ] , herkesin, eger kendisini ta
mamiyle bundan uzak tutmazsa ve s6zde devrimci parti adma
�eytana ihtimam g6steren bag1ms1z bir yazarm pozisyonuyla
yetinmezse kac;m1lmaz olarak bir salak, bir e�ek ve siradan bir
duzenbaz haline gelecegi bir kurum oldugunu daha da iyi a lg1-
hyorsun. Bu en buyuk e�egin ulkesinin kurtanc1s1 pozunu at
t1g1 bir adilik ve skandailar okuludur.
1 72
smdan hemen soma bir sure i�in sahnenin merkezini yeni bir
orgu t i�gal etti. Mazzini'nin Avrupa Demokratik Komitesi'nde
Almanya Marx'm eski du�mam Arnold Ruge tarafmdan temsil
ediliyordu ; Ruge ve baz1 arkada�lan Alman multeciler i�in, ana
orgutle muglak bir �ekilde ili�kili olacak ozel bir komite olu�
turulmas1 du�uncesini ortaya atular. Bu i� Mazzini'nin mali ba
�ansm1 taklit ederek ba�lad1. Mazzini, lngiliz arkada�lan saye
sinde ve bir "�ilin fonu" arac1hg1yla Avrupa demokrasinin ya
rarma buyuk paralar toplam1�u ve ycni Alman komitesinin ilk
�agns1, "Kita'yi ozgurle�tirebilmek" i�in on milyon frank talep
etmek oldu. Bu �agn, Ruge'un kendisi, Baden ayaklanmasmda
sava�m1� Alman profesbr Gustav Struve, eskiden Garibaldi'nin
emrinde sava�m1� eski bir Avusturyah subay olan Ems Haug,
sosyalist egilimleri olan Alman rahip Johannes Ronge ve Gottf
ried Kinkel tarafmdan imzaland1.
Marx'tan u� ya� buyuk olan Kinkel, babas1 tarafmdan kilise
nin faaliyetine tahsis edilmi� ve Bonn Dniversitesi'nde, Marx'm
ogrenci olarak aynlmasmdan hemen soma ilahiyat hocas1 ola
rak bir yil ge�irmi�ti. Bununla birlikte inan�lan h1zla degi�mi�
ve ilahiyatm yerine sanatla ilgilenmeye ba�lam1�ll. K1rklarda
ba�anh bir H1ristiyanhk Doneminde Sanat Tarihi ve de bir hay
li populer olan ciltlerle duygusal �iir yazm1�t1. 1848'de devrim
patlaymca onun demokratik davay1 kucaklamas1 �a�1ruc1 degil
di. Ertesi yil Baden ayaklanmasmda aktif bir rol oynamas1, ka
fasmdan yaralanmas1 ve esir almmas1 �ok daha �a�1ruc1yd1. On
ce olume daha soma muebbet kurek cezasma mahkum oldu
ve Spandau'da askeri: bir k1�laya kapauld1. Siirlerinin populer
ligi ve kaderin zalimligi birle�erek onu bir kahraman ve maz
lum yap1yordu. Umursamaz Friedrich Wilhelm'e onun i�in her
taraftan dilek�eler yag1yordu. Birka� ay sureyle Kinkel Alman
devriminin merkezi: figuru gibi gorundu.
Marx ba�mdan beri Kinkel'den nefret e tmek i�in her tur
lu te�vige a�1ku. lki adam tamamen birbirinin zllllyd1. Kin
kel yak1�1khyd1, populerdi, duygusald1 , etkileyiciydi; kanaatle
rinde istikrars1zd1 ve �ocuk�a bir gurura sahipti. Boyle bir ada
mm ciddi bir devrimci olarak du�unulmesi daha ba�tan sa�-
1 73
rnayd1 ; devrirnci bir kahrarnan olarak selarnlanrnas1 ise ina
mlrnaz bir �eydi. Marx ac1 bir alaya s1gmd1. 1 850'nin bahann
da, Kinkel henuz hapisteyken bile, Revue der Neuen Rheinisc
hen Zeitung'da 'Kinkel Kultu'nu resrnen sw;; l arn1�u. Arna sonra
kilerin affedilrnesi daha da zordu. 1 850 Kas1rn'mda Alman ar
kada�lan Kinkel'in Spandau'dan kac;; 1�m1 akilhca ve cesurca be
cerdiler ve Kinkel �irndi neredeyse rnucizevi kac;;1 s1 ile on kat ar
tan prestijini Ruge'un yeni kornitesinin hizrnetine sunrnak i<;;i n
en uygun zarnanda Londra'da drarnatik ve rnuzaffer bir gorun
tu yaratu. Her�eye ragrnen, "bu e�egin ne oldugunu Struve ve
Ruge gibi deneyirnli �arlatanlarm eline du�rnesinden daha iyi
gosterebilecek bir yo! yoktu" diye yansitrnak zay1f bir tatrnindi.
Her zarnan oldugu gibi Marx, ironik takrna adlarda teselli bu
luyordu. Engels'le rnektupla�rnalannda kahrarnandan "Buyuk
Kinkel" "Tath Kinkel" ve "Isa Mesih-Kinkel" diye soz edilir.
Mazlurn profesorun Londra'da ge<;;i rnini saglarnas1 hic;;b ir �e
kilde kolay degildi . Onun populerligini paraya <;;e virecek bir
�eyler yapilrnahyd1 ve her ne kadar kendisi rnutevazi olsa da
kans1 vefah ve guzel konu�an birisiydi. Ba�anlan ve c;;e ktikle
ri acilar anlatrnakla bitrniyordu ve kans1, Kinkel'in unlu kap1�
rnada ustlenrni� oldugu rolu "ba�tan sona anlatu" Arna Lond
ra kolay etkilenrniyordu . Alman edebiyatmdan bir duzinesi bir
guinea'ya okurnalarm ku�kulu bir kaynak oldugu ve hernen
sonra daha esash bir proj e ortaya <;; 1 kt1. Alman rnultecileri ko
rnitesi olu dogrnu�tu. Arna en gorkernli ihtiras1 varhgm1 sur
duruyordu ve Kinkel, 185 1 Agustos'unun sonunda gelecekteki
Alman curnhuriyeti adma kredi bulrnak uzere N ew York'a git
ti. Baltirnore'daki toplant1da, Birle�ik Devletler'deki zengin Al
rnanlarm garantisi altmda ve "Alrnanya'nm devrirnci hukurne
ti" tarafmdan geri odenrnek uzere iki rnilyon dolar degerinde
hisse senedi ihracm1 ongoren harikulade bir plan ortaya aul
d1. Arna bu heyecan k1sa surdu ve hevesler paraya donu�turu
lernedi. Yaraulan yii k sek beklentilere gore sonu<;; bir fiyaskoy
du. Geriye bakild1gmda, bu iyirnserlerin iki rnilyon dolar de
gil, herhangi bir para bile toplayarnarn1� olrnas1 daha az �a�1ruc1
gorunuyor. Kinkel sungusu du�rnu� olarak lngiltere'ye dondu.
1 74
Kendisi ic;in yap1lan masraflar da dahil tum masraflar c;1kanlm
ca geriye kalan 1 . 500 Sterlin para, gelecekti "devrimci Alman
cumuhuriyeti"nin yaranna Londra'da bir bankaya yatmldi.
Amerikan paras1 hayirh bir hediye olmadt. K1sa surede para
nm nas1l harcanacag1 konusunda multecilerin degi�ik kesim
leri arasmda kavgalar c;1ku ve degersiz ki�ilerin kar�1hkh ku�
kulan ozgurce ifade edildi. Kimileri, Alman devrimi olana ka
dar paranm yerinde b1ra ktlmas1 gerektigini; kimileri ne o l
dugu bellirsiz yollarla devrimin olu�mas1 ic;in harcanmas1 ge
rektigini du�unuyor; digerleri ise, daha mutevazi bir �ekilde,
Londra'da devrimci bir Alman haftahk sureli yaymmm ba�laul
masm1 istiyordu. Kinkel bu yak1�1ks1z taru�malardan sorumlu
degildi; ama bunlar Amerika gezisinin hayal kmkhg1 ile birle
�ince onun �ohretini kesin bir �ekilde karartti. Tam bu s1ralar
dayd1 ki - 1 852'nin yazmda- Marx, uzun suredir beklenen kav
ga ftrsatm1 ele gec;irdi. Marx'm muhbirlerinden birisi, Kinkel'in
Cincinnati'de, "Marx ve Engels'in devrimci degil, Londra'da i�
c;iler tarafmdan pub'lardan d1�an aulm1� bir c;ift cigeri be� para
etmez" oldugunu soyledigini haber verdi. Marx bu haberi og
rendigini bildirmek ic;in Kinkel'e yazd1 ve ultimatom veren biri
nin edas1yla �unlan e kledi: "Cevabm1 hemen bekliyorum. Sus
kunluk itiraf olarak degerlendirilecektir. "
Kinkel tehdide boyun egmedi. Kendisi Spandau'da iken Re
vue der Neuen Rheinischen Zeitung'da yaymlanan makaleyi ha
urlad1 ve onurlu bir �ekilde, o makaleden sonra Marx'la bir i�i
olmasm 1 istemedigini du�undugu �eklinde cevap verdi. Eger
Marx ya da Engels, onur kmc1 bir �ey soyledigini du�unuyor
larsa, herkese ac;1k olan onur kmct yaym yasasmm adalet sagla
d1gm1 belirtti. Marx, son sozu rakibe b1rakmamakta kararhydi.
Kinkel'in, kendi elyaz1s1yla yaz1lm1� ya da Soho damgasm1 ta�1-
yan bir mektubu ac;may1 kabul etmeyeceginden korktu. "Uze
rinde renkli bir demet gul ve unut-ma-beni c;ic;egi bas1h olan'
bir kagn bulmaya u�enmedi, bunu billet- doux (a�k mektubu)
�eklinde katlad1 ve Windsor'dan postalanmak uzere bir arkada
�ma verdi. Mektuba uc;uncu �ah1s agzmdan, Cincinnati olay1-
nm tamklannm adlan yaz1lm1� ve "son mektubunun . . . ad1 ge-
1 75
c,;en Kinkel'in s1radan ve korkak bir papaz oldugunun yeni ve
c,;arp1c1 bir kamtm1 olu�turdugu" eklenrni�ti. Marx'm hakaret
konusunda patalojik bir tutkusu vard1.
Kinkel'in c,;oku�unun oldugu s1rada, farkh tOrden bir rna
cera, Marx'm bteki eski du�rnam Willich'i sahneden sildi .
Londra'daki Alman rnulteciler arasmda Baron ve Barones von
Bruning'in tuhaf bir yeri vard1. Baron, kanaatlan ve davram�la
n kansmmkileri yans1tan degersiz birisi olarak gorunuyordu.
Dogu�tan bir Rus aristokrat1 olan Barones, dernokrasi ve dev
rirni bir kult haline getirecek kadar eksantrik birisiydi. Aslm
da sm1f farkhhklarma kar�1 olu�unu proletaryaya uygularn1yor
du arna St. John Woods'daki evi, ne kadar zugurt olursa olsun,
en azmdan kirni toplurnsal iddialan olan Alman rnultecilerinin
toplanrna yeri olrnu�tu. Willich ve Kinkel, Barones'in rnasasm
da s1k s1k gorunen konuklard1. Arna 1852 yazmda Londra'daki
Alman kolonisi ic,;inde sansasyonel bir haber dola�t1. Willich,
Bayan von Bruning'e uygunsuz giri�irnlerde bulunrnu�tu ve ku
c,;uk du�urucu bir �ekilde evden uzakla�tmlrn1�t1. Oyku, ozel
likle de Barones'in daha gene,; ve daha yak1�1kh emigrelerin c,;e
kirnine turnuyle duyars1z kalrnad1g1 ic,;in , biraz �a�kmhkla kar
�Iiand1. <;::e �itli ac,;1klarnalar ortaya dokuldu. Kocasmm olurnun
den yedi yil sonra ilk rornam yaymlanan Bayan Kinkel, Baro
nes von Bruning'i Kontes Blafowska, Willich'i Wildeman ve ko
casm1 da kahrarnan Hans lbeles olarak karikaturize ediyor ve
Barones'in Willich'in giri�irnlerini reddetrnesinin tek nedeninin
Kinkel'e olan a�k1 oldugunu iddia ediyordu. Willich, Barones'in
kendisinin siyasi ahlakm1 bozrnaya c,;ah�an bir Rus casusu oldu
gunu, rnevcut suc,;larnanm ise onun rnaskesini du�urdugu ic,;in
ortaya atilrn1� adi bir iftira oldugunu ileri suruyordu . Arna onun
ac,;1klarnalan biraz sakatll ve en azmdan Barones'in konuklan ve
yanmda kalanlar bunlarla ikna olabilecek gibi gorunrnuyorlar
d1. 1852 y1h sona errneden once "Hohenzollern Willich" "lsa
Mesih-Kinkel"den daha belirgin bir �ekilde ve Marx'1 yogun
bir �ekilde ho�nut ederek, kaidesinden devrilrni�ti . St. John's
Wood'dan surgun edilerek Birle�ik Devletler'e goc,; etti.
Bu arada, aym yaz ic,;inde Marx'm kendisi de ho� olrnayan bir
1 76
olaym kahramam oldu. Bu, er ya da ge<;; devrimcilerin pek <;; o
gunun ba�ma gelen ve dogasmdan gelen ku�kuculugunun bile
Marx'1 kurtannaya yetmedigi bir deneyimdi. 1852 Subat'mda,
Kossu th'un en tanmm1� destek<;; i lerinden Albay Bangya ad
h Macar multeciyi ziyaret<;;i olarak kabul etli. Bangya, ustu ka
pah bir �ekilde, gorunenin aksine, Kossuth'un Mazzini'ye bo
yun egmesini onaylamad1g1m ima etti ve bu kanaati nedeniyle
Marx'm gozune girdi. Marx ona , sozde Mazzini'ye kar�1 Szeme
re adh bir Macar'm aydmlaulmas1 ic,;in , "besbelli ki Marx'm en
dokunakh halindeyken" yazd1g1 "Londra'daki buyuk Almanla
rm portrelerini" verdi. Birka<;; hafta soma Bangya, bu ta�lama
lann, yazanm ad1 belirtilmeden Berlin'deki Eisenman admda
ki kitap<;; 1ya gosterildigi haberiyle geri geldi. Kitap<;.:1 �imdi, Al
manca yaymlanmak uzere Alman multecilerini tamtan yazilar
istiyordu ve hi<;; ku�kusuz yazarm admm belirtilmesi de gerek
sizdi . Marx fikri kafasmda evirip <;;e virdi . Belki de memleketlisi
multecileri, ad belirtmeden de olsa, ulkedeki sad1k Prusya bur
juvazisinin alaylanna maruz b1rakmak biraz naho� gorundu.
Arna Marx oyle ince du�uncelere kendini kapllracak bir pozis
yonda degildi. Odemesi, musveddeler teslim edildiginde, na
kit olarak yapilacak 25 Sterlinlik saglam bir teklif i�i baglad1 .
Engels'in dedigi gibi "L 25 valent bien un p e u de scandale"d1
( 25 Sterlin deger bi<;; i lmesi bir skandald1 ) . l�in buyuk k1sm1
Manchester'de Engels'e yap1lan bir ziyaret sirasmda ger<;; e kle�
tirildi ve Haziran'm son gunu , " tamllci yazilar" esrarh Macar
Albay'a teslim edildi ve paras1 da almd1.
Bro�urun basilmas1 i<;; i n ge<;; en surede Berlin'den hayat be
lirtisi herhangi bir i�areti gelmedi. Marx sab1rs1zland1. Yaym
cilannm kar�1smda her zaman sab1rs1zd1 ve bunda ozel bir �ey
yoktu . Bangya mazeret bulmakta hunerliydi. Ekim'in ba�mda
bro�urun gecikmesini, bu i�i ustlenen kitap<;; mm ani olumu
ne baglad1. llk ku�kulanan Engels oldu. Kitap<;; mm olum ha
berini duyunca �a�1rmam1�ll <;;u nku bir ticaret kataloguna bak
m1� ve Berlin'de Eisenman admda bir ki tap<;; m m olmad1g1m
ke�fetmi�ti. Marx'm geriye saran kafas1, h1zla <;;a h�maya ba�
lad1. Bangya'nm Orleancilann gizli ajam oldugunu itiraf etti-
1 77
gini haurlad1. Bu masum gorO.nuyordu c;unku, ortak du�man
Bonaparte'a kar�1 caususluk ediyordu . Arna bu adamm profes
yonel bir casus oldugu aruk ac;1ku. "Tamuc1 yaz1lar" Prusya hu
kumetine, "gizli bir demegin ar�ivinden" geliyor diye saulm1�
u. Marx degi�ik ulkelerde c;ah�an muhbirlerden bilgiler top
lam1�u ve hayal gucu k1sa surede Bangya'y1 Prusya, Fransa ve
Avusturya hukumetlerinin emrinde c;ah�an super-casus merte
besine yiikseltti. Yap1lacak bir �ey yoktu . New York'ta Alman
ca yaymlanan ve sutunlanm ona ac;an tek yaym orgam olan bir
gazetede haini lanetleyerek, kendisini tatmin etti. Matbaa pro
valan yok; Marx'm el yaz1s1 musveddesi de hic;bir zaman o rta
ya c;1km1� degil. Ancak Marx'm bunun gittigi yer konusundaki
tahmini muhtemelen en olas1 ihtimaldir. Albay Bangya bir daha
Londra'da gorti.lmedi, sesi son kez, esrarh bir adam olarak �oh
retinin mukemmelen devam ettigi Turkiye'den duyuldu.
Bangya olay1, Marx'm daha once gostermi� oldugu diger mul
tecilerle her turlu gereksiz ili�kiye girilmesi konusundaki c;ekin
genligini peki�tirdi. Oteki milletlerinkinden sayica daha fazla ve
daha kavgac1 olan Alman emigreler digerlerinden uzak duruyor
du ve Marx da s1k1 fik1 olma kounusunda diger Almanlar'dan
daha az hevesliydi. Bu s1rada Londra'da olu�mu� olan yabanc1lar
kolonisindeki en unlu ki�iler - Mazzini, Orsini, Kossuth, Lou
is Blanc , Rus Herzen ve Leh Worcell'in bile c;oguyla tam�ma
m1�t1. Onlarla kar�1 kar�1ya gelmekten gerc;ekten k1l pay1 kur
tuldugu bir olay vard1. 1855'in Subat'mda yorulmak bilmeyen
Jones, Karde� Demokratlar'm zamanmdaki yabanc1 radikallerle
Chartistler arasmdaki i�birligini du�unerek St. Martin's Hall'da,
1848 devriminin y1ldonumunu kutlamak uzere bir soiree (gece)
duzenledi ve diger "Avrupah Demokratlar" yanmda arkada�1
Marx'1 da davet etti. Davet can s1k1c1yd1. Bu tur ne idugu belirsiz
gosterilerden ho�lanmad1g1 kadar, degerli ve iyi niyetli Jones'u
reddetmek de zordu. Arna Herzen'in de davet edilmi� olmasmm
ogrenilmesi karanm kesinle�tirdi. "Eski Avrupa'nm Rus kamyla
genc;le�tirilecegine inanmad1g1m ic;in" diye yaz1yordu Engels'e,
"hic;bir zaman ve hic;bir yerde Herzen'le aym platformda gorO.n
mem." Soiree'de Almanya Marx'm eski hasm1 Ruge ve yeni du�-
1 78
mam Kinkel tarafmdan temsil edildi ve diger uluslararas1 de
mokratlar Marx hakkmdaki kanaatlerini Ruge ve Kinkel'den
edinmi� olduklan ic;in hemen hie; suc;lanamazlar. Herzen, Marx
ve c;omezlerini, sert bir �ekilde, "sahnede kendilerinden daha
buyuk ba�anyla gorunmu� olan herkese kar�1 bir skandal ve
ku�ku okulu" �eklinde tammlar.
Marx'm dunyanm kanaau kar�1smdaki yuce umursamazh
gmda gerc;ekten de kahramanca, bununla birlikte itici -bir an
da hem insanustu hem de ac1mas1z- bir �ey vard1r.
2 Daha sonra adma Komiinist sozcugunii de katacak olan Alman l�i;ileri Egi tim
Dernegi, s1k1 bir orgiittii. 1885 yilmda Londra'y1 ziyaret eden bir Alman, sos-
1 79
durmii.�tii. ve Marx istemeye istemeye bu hizmetin degerini ka
bul etmi�tir. Ancak bu tun bunlar yalmzca goc;;m enlerin s1radan
kesimiydi. Haber getirip gotii.rmeye ko�turulabilir, makalele
ri duzeltebilir ve ihtiyac;; halinde ba�kalarmm toplanulanna ca
sus olarak gonderilebilirlerdi. Arna bunlar onemli figurler de
gildi. Daha saygm mii.lteciler arasmda yalmzca �air Freiligrath,
Marx'la dostc;;a ili�kiler surdurdii. ve oykunii.n ak1�1 ic;; i nde orta
ya c;; 1 kacak olan ikna edici maddi saikler olmasa, bu ili�kinin de
ne kadar surecegi ku�kuludur.
Ferdinand Freiligrath, Herwegh gibi, k1rklarm ba�lannda
ortaya c;; 1 kan "Gene;; Almanya" hareketinin �airlerinden biri
siydi. Hayallerinin demokratik egilimi Prusya'y1 lsvic;; r e ic;; i n
ve lsvic;; re'yi de Belc;ika ic;; in terk etmesini gerekli k i l m1�t1.
Marx'la ilk kez 1 845 yilmm ba�larmda Brii.ksel'de tam�li ve
ba�ka gozlemcilerden farkh olarak onu, "alc;; a k gonullu dav
ram�lara sahip, ho� ve ilginc;; bir adam" olarak gordu. Ertesi
yil Freiligrath Londra'ya goc;; etti. Orada, bir Alman firmas1-
nm muhasebe evinde , 1 848 devrimi onu tekrar dogdugu ul
keye geri getirene kadar iki yil c;;a h�t1. Bir sonraki k1�, Koln'de,
Neue Rheinische Zeitung un kurmaylannm aktif uyelerinden
'
1 80
klikleri, hayirsever Kinkelciler, estetikle!?tirici Howitt'ler3 vs.
tuzaklar kurdular. 0 biitiin bu giri!?imlere, i;ok ozlii bir !?ekiJ
de Rheinische Zeitung'a ait oldugu ve kozmopolit tiirlii ile hii;
bir ili!?kisi olmad1g1 ve yalmzca "Dr. Marx ve en yakm dostla
nyla" arkada!?lik edecegi !?eklinde cevap verdi.
Arkada!?, konuyla ilgili olarak bir siirii zahmete girdi [ diye ya
z1yordu Marx bu durumlardan birinde Engels'e] ve kendisi de
"i!?" pozisyonuyla pek de bagda!?If olmayan baz1 ad1mlar attl.
Eger ona yazacak olursan, biraz s1rum s1vazla - boyle bir etki
ye duyars1z degil.
3 Quaker olan William ve Mary Howitt, Almanya'ya yapt1klan bir ziyaret s1rasm
da Freiligrath ile tam�m1�lar ve Londra'ya gelince onu arkada� olarak kabul et
mi�lerdi. Mary Howitt, Ballads and Other Poems (Baladlar ve Diger $iirler) ad1y
la belirli bir populerlik kazanan bir kitap yaymlad1 ve olabilir ki metindeki la
kab1 hak ediyordu.
Engels d1�mda dunyada tek bir ki�i yoktu ki Marx guru
ru nedeniyle bir yiikiimluluk altma girebilsin. Bag1mhhk hissi
Marx'n girdigi her tiirlii ili�kiyi zehirliyordu. Miite�ekkir olma
duygusu, ya borcu yerine getirememek ya da gelecekte o hiz
metler olmadan idare edebilmek du�uncesi bir tiir ironi ve gad
darhk kan�1m1 yaranyordu. Son aktanlan pan;adaki hor gorii
cii not, bu andan itibaren Freiligrath'la ilgili deginmelerinin he
men tiimunde yer ahr.
1 82
duguna inanm1�a benziyor. Kinkel cenazeyi -" ti treyen eller",
"defne i;elengi" vs. ile oyle melodramalik bir �ekilde duzenle
di ki, ister kendi panisinde, isler gene! olarak dunyadaki ger
i;ekten "lrajik" olaylar ii;in lirinde bir keder notas1 bulamayan
Freiligralh, aniden yalandan s1zlanmasm1 terenniime ba�lad1.
1 83
rahats1z etmek" ii;in bir f1rsat vard1. Marx Biscamp'a, kendi yo
netmedigi ve Das Volk gibi ba�an �ans1 i;ok sm1rh olan bir gaze
te ile resmen ili�ki ii;inde olmasmm prensiplerine aykm oldu
gunu bildirdi. Ancak, Tribune'deki kimi makalelerinin yeniden
yaymlanmasma izin verecekti; Engels ve diger arkada�lannm
yard1mm1 saglayacak ve son olarak da kendisi zaman zaman
editore malumat ve "ipui;lan" lutfedecekti. Yalmzca bir ko�ulu
vard1: Kinkel esash bir �ekilde cezalandmlmahyd1. "Soytarmm
nesnel yukseli�i dii.�ii.rii.lmeli ve de gazele her ai;1dan sald1rgan
ve polemik<;i bir tarzda ve mumkii.n oldugunca canh bir �ekilde
yonetilmeliydi." Biscamp bu ko�ulu sevini;le kabul etti ve ken
dini elinden gelen tum heyecamyla i�e verdi.
Ancak polemikleri ne kadar canh ve saldngan da olsa ve
Marx'm kendisi de s1k s1k katk1da bulunsa, Das Volh'un abone
si ve ya�ama �ans1 yoktu. Ba�ka yeri olmad1g1 i<;in baz1 gecele
rini Londra parklarmda gei;iren talihsiz Biscamp, Edmonton'da
daha i;ok kazani; saglayan ogretmenlige geri dondu ve Agus
tos aymda, don ayhk mucadeleden soma, gazetenin varhg1 so
na erdi. Marx, Engels'in cebinden i;1kan 5 Sterlin ii;in alacak
hlarla anla�t1. Kinkel'i rahats1z etme amacmda ne kadar ba�a
nh oldugu belli degil ama en dolays1z sonucu Marx'm Freilig
rath ile ili�kisinin daha da kotii.le�mesi oldu. Freiligrath dip
lomatik olarak tarafs1z kalmay1 amai;lam1�t1. Bununla birlik
te, Das Volh'a bir aboneligi saglamada ba�ans1z olmakla kalma
d1 aynca, rakip kligin uyelerinin onunde, gazetenin "vekars1z
tarz1"ndan soz ettigi de duyuldu.
Schiller'in 10 Kas1m 1859'a rastlayan yuzuncii. dogum yil do
numunde de yeni ho�nutsuzluklar yarauld1. Marx daha i�in ba
�mda bunun, yalmzca Schiller'in burjuva bir �air olmas1 (en
sevdigi yazarlar Dante , Shakespeare ve Schiller olan Marksiz
min kurucusunun gozune Marksizmin edebi i;1kanmlan go
runmuyordu) nedeniyle degil fakat Kinkel'in duzenleme ko
mitesinin goze i;arpan bir uyesi olmas1 nedeniyle "berbat bir
i�" olduguna karar vermi�ti. Haftalar once , Freiligrath'a yaza
rak, "Kinkel'in gosterisinden uzak durmas1" ii;in onu uyarm1�
t1. Freiligrath buna, ku tlamalarm "bir ba�ka onemi oldugu"
184
!?eklinde biraz ii.stii. brtii.lii. bir cevap vermi!?ti. Aruk bu bnemin
ne oldugu anla!?1hyordu. Esas tbren Cyrstal Palace'da Schiller'in
bir bustii.nii.n a\:1lmas1yd1 ve Kinkel burada harikulade bir ko
nu!?ma yapmI!?li ve tbren esnasmda Freiligrath tarafmdan bu
durum i\:in yazilmI!? bir !?iir koro tarafmdan kantat olarak ses
lendirilmi!?ti. Olaym iki kahram1 Kinkel ve Freiligrath'u. l!?le
ri daha da kotule!?tiren (eger bu mumkun idiyse) !?ey Kinkel'in
Bettziech adh bir hizmetkannm, bir Leipzig gazetesinde, !?iire
geri dondugu i\:in Freiligrath'1 kutlamas1 oldu. Eger Freiligrath
lngiltere'deki ilk y1llarmda \:Ok az yazmI!? ya da hi\: yazmamI!?Sa
ilham perisinin suskunlugu, Bettziech'e gore, bankac1hgm ya
da gunluk i!?lerin kaygilanna degil fakat "zehirli nefretin o vi r
taozu, Karl Marx'a" baglanabilirdi.
Ve yine de [diye devam ediyordu Marx altm1 r,:izerek, Engels'e ]
adamla apki;a ili�kiyi kesmeyi gaze almam ve alamam. Tribune
ir,:in yazd1klanm1 takip ediyor ve bunu her zaman bir lutuf ola
rak gormek zorunday1m. Aksi halde Tribune'den para alma
nm o eski gur,:lugune geri donmu� olurum.
1 85
ton, lngiliz hukukundaki bu bo$lugu gidermek amac1yla Avam
Kamaras1'na Fesat Tertibi Yasa Tasans1'm sundu ve Avam Ka
maras1 hem tasanyi hem de Palmerston'u reddetti. Ekonomi Po
litigin Ele�tirisi'ne dalmt$ olan Marx, $a$tlacak bir $ekilde bu
olaya fazla ilgi gostermedi. Ne zaman ki 1 859'da Ele�tiri yaym
land1 ve sava$ ke$meke$i yeniden Avrupa'ya yayilmaya ba$lad1,
dt$ ili$kiler bir kez daha onun tutkulu ilgisini c;ekmeye ba$lad1.
<;:ok az sava$, Avrupa devlet adamla n m , Ill. N apoleon'un
1 859 N isan'1 sonunda Avusturyah Franz Joseph'e kar$l ac;
ug1 sava$ kadar $a$Hlml$llr. Fransa'da ozgurlugu bask1 alu
n a alan N apoleon $imdi, gozle gorulebilir herhangi bir oz-c;1-
kar ic;in degil fakat Kuzey l talya'mn ezilen insanlanm ozgurlu
ge kavu$turabilmek ic;in zor ve tehlikeli bir seferi goze ahyor
du. Bu alicenaphkla yanh$ hesabm kan$1m1 ve uluslararas1 si
yasetin bilinen kurallanna kafa tutan $a$Hllc1 hamlelerden bi
risiydi. Prusya'da ikilem ozellikle keskindi. Ortodoks Prusya
h siyasetc;iler arasmda hie; kimse l talya'nm kaderi ile ilgili de
gildi ; ama uzla$ma buraya kadardt. Kimileri , "Buyuk Alman
ya" partisi , karde$ bir Alman devletinin yard1mma ko$manm
ve Almanlann hukmettigi dunyamn guney sm1rlanm Po neh
rine kadar uzatmamn Prusya'mn gorevi oldugunu dii$iinuyor
du. Digerleri, "Kuc;uk Almanya" partisi, Avusturya'mn yenilgi
sinde, Prusya'mn daha kuc;uk ama birle$mi$ bir Almanya ola
bilecegini goruyordu. Boylesine arzu edilir bir sonucu engelle
menin bir nedeni olmad1g1m ve Napoleon'un tiimuyle farkm
da olmadan Prusya'mn c;1karlanna hizmet ettigine inamyordu.
Prusyah vatanperverleri bolen konu, aym $ekilde Prusyah radi
kaleleri de bolmii$tii . Fransa'nm mustebitinden nefret e tmeye
devam ederlerse, ltalya'y1 ozgurle$tirecek olana kar$l c;1km1$ ve
Franz joseph'in muazzam tiranhgm1 desteklemi$ oluyorlardt.
l talya'mn, nefret edilen Avusturya boyundurugundan kurtul
mas1 ic;in c;ah$Hlarsa, coup d'etat'yi yapan ve lkinci lmparator
lugu kuran adam1 u lu lamt$ olacaklardt. 1$in zorlugu, Herzen'in
k1sa ve ozlu bir $ekilde soyledigi gibi, "bu sava$l, Bonapartist
o lmadan Avusturya'nm y1k1lmas1 ic;in kullanabilmekteydi .
Demokratik kamuoyunun kar$l kar$1ya bulundugu can s1k1c1
1 86
tercih boyle bir �eydi ve Karl Marx ile Karl Vogt arasmdaki un
lu kavga bu arkaplan uzerinde geli�ti.
Vogt'un Marx'la gorulecek eski h esaplan vard 1 . 1 848'de,
Frankfurt'taki Alman Ulusal Meclisi'nin sol kanat liderlerin
den ve o blu dogmu� organ tarafmdan sec;ilmi�, var olmayan
"Reich"m "Ybnetici"lerinden birisiydi . Arna izleyen birkac; ay
boyunca, Vogt'un kanaatleri yava� yava� daha 1hmh bir renk
alm1�u. K1sa sure sonra kendini, sbzcuklerin ve ac;1klamalarm
gbrevini tamamlad1gm1 ve �imdi dik kafah devletlere kar�1 si
lah1 ele alma zamanmm geldigini savunan yeni bir a�m klikle
c;au�ma ic;inde buldu . A�mlann lideri, Marx'm guvenilir arka
da�1 ve Neue Rheinische Zeitung'a s1k s1k katk1da bulunan Wil
helm Wollftu. Meclis'in son gunleri Vogt ve Wolff arasmda ki
�isel hakaretlerin ate�li bir �ekilde teatisiyle canland1 ve Wol
ff, Vogt'u duelleyoya davet etti ve Vogt da bu daveti "kuc;umse
yerek" reddetti ve butun bunlar da Neue Rheinische Zeitung'un
sutunlarmda Vogt'un ihanetinin zehirli ac;1klamalan �eklinde
yansllild1. Meclis dagilmca Vogt lsvic;re'ye kac;t1. Vogt devrim
onu siyasete suruklemeden once bir bilim adam1yd1. Az c;ok bir
degeri olan bir doga bilimciydi ve Bern O niversitesi'nde doga
bilimci olarak kendine bir yer edinmi�ti. Bu ban�c;il ve zarars1z
meslek onu, lsvic;re makamlarmm daha az talihli devrimci ar
kada�lanna ybneltmi� oldugu bask1dan muaf tuttu ve bu mua
fiyet de onu tbvbe etmeyen militanlarm k1skanc;c;a kuc;uk gor
meleriyle kar�1 kar�1ya b1rakt1. Vogt'un yeniden siyaset arenas1-
na inmesi ic;in yakla�1k on yil gerekecekti.
Fransa-Avusturya sava�mm patlamasmm arefesinde, Karl
Vogt, lsvic;re'deki kuc;uk Biel kasabasmda kimseyi incitmeyen
ad1yla Der Schweizer Handelskurier diye bir gazete kurdu. 11-
ginc;tir ki gazetenin birincil ilgisinin uluslararas1 ili�kiler ala
nmda oldugu gbruldu ve gazetenin politikas1 veciz ve alayc1 bir
�ekilde Marx'm Engels'e yazd1g1 bir mektupta bzetlendi:
1 87
mesine izin verilmelidir. (Hatta Bonaparte ii;:in belirli bir egi
lim goru l uyo r. ) Almanya - silahh tarafs1zhk. Vogt'un "en iyi
kaynaktan bilecegi gibi" , bizim 6mrumuz ii;:inde Almanya'da
devrimci bir hareket dii!?iinii lmeme lidi r. Dolay1s1yla Avustur
ya Bonaparte tarafmdan y1k1hr y1k1lmaz, Babavatan'da (Father
land) 1hmh liberal bir geli!?me ha!?layacak ve de Vogt belki de
bir kez daha Prusya'nm saray-delisi olacakur.
1 88
m1�t1. Arna 1854'te Blind hiziple�mi� emigreleri, kendi liderligi
ve muglakhg1 birle�meyi kolayla�lirabilecek bir program altm
da yeniden bir araya getirme gibi safc;a bir ihtirasa kendini kap
urd1 . Marx bu basit plam alay ederek ve tadm1 c;1kararak hara
beye c;cvirdi ve o andan itibaren, Blind hakkmda o zamana ka
dar duydugu dostc;a bir kuc;umsemenin yerini belirli bir guven
sizlik ald1.
Urquhartc,;1 bir toplantmm kursusunde Blind'1 bulmak sur
priz degildi. Zira o da Rusya'dan nefret edenlerdendi ve Urqu
hart'm fan tazilerinin buyuk bir k1smma yer veren Morning
Advertiser'a duzenli katk1 yapanlardan birisiydi. Ancak top
lanli ba�lamadan once, Blind, Marx'la konu�maya geldi ve
Marx, mezan ba�mda Hamlet-vari bir tav1rla ona, Danimar
ka devletinde bir�eylerin c;urumu� oldugunu soyledi. Blind,
Karl Vogt'un I I I . Napol eon'dan yard1m ald1gm1 ve Guney
Almanya'daki bir arac1 kanahyla otuz bir gulden lik bir teklifte
'
1 89
olan bir muhabir"den gelen bir notu yaymlad1 ve Grand-Duk
Konstantine'in Macaristan tahtma <;; 1 kanlacagma ili�kin an
la�manm oykusii.nii. ayrmulanyla verdi ve "surgundeki kimi
Alman Demokratlan"na, Franko-Rus <;; 1 karlan i<;; i n <;; a h�mak
ii.zere "bii.yii.k parasal tekliller" yapild1gm1 bu bnerilerin nef
retle reddedildigini e kledi. Bunu , bzellikle Vogt'u kendisini
Napoleon'a satmakla su<;; layan Bir Uyan adh imzas1z bir bro�ii.r
izledi. Bro�ii.r Das Volk'un Fidelio Hollinger adh yaymc1s1 tara
fmdan basilm1� ve 1 1 Haziran tarihli Das Volk'da aym hurufatla
yeniden basilm1�u. Top keyille yuvarlamyordu. Bu s1rada, de
mokratik inan<;; larma ragmen, muhafazakar Ausburger Allgeme
ine Zeitung'un Londra muhabiri olan Liebknceht, bu sansasyo
nel ilgin<;; haberi derhal yeniden basan gazetenin bir kopyasm1
yollad1. Vogt isimsiz bro�ii.rlerdeki ya da Das Volk gibi ne idugu
belirsiz kagn par<;;a larmdaki "a<;; 1 klamalan" gormezden gelebi
lirdi. Arna onde gelen Alman gazetelerinden birinin yaym1 kar
�1smda suskun kalamazd1. Ausburger Allgemeine Zeitung'u iftira
su<;; lamas1yla mahkemeye verdi. Ausburger Allgemeine Zeitung,
iddiasm1 delillendirmesi i<;; i n Liebknecht'e ba�vurdu ve Liebk
necht de Marx'a dondii..
Marx heyecanla kendisini bu sevimli ke�meke�in i<;; i ne at-
u. Vogt'a yonelik saldm hakkmdaki tek kaynag1 Blind'm sbz
lii. ifadesiydi ve dolay1s1yla sorumlulugu Blind'a yuklemek ka<;; 1-
mlmazd1. Tehlikenin kokusunu alan Blind, basiretli bir �ekilde
yard1mc1 olmay1 reddetti ve Marx ara�t1rmay1 ba�ka kanallar
dan yurii.tmek zorunda kald1. Hollinger'in matbaasmdaki Vo
gele adh bir dizgiciden, Bir Uyan'nm mii.sveddesinin Blind'm
elyaz1s1yla yazilm1� oldugu ve Hollinger'in bro�ii.rii.n yazan ola
rak Blind'm admdan sbz euigi yolunda bir ifade almd1. Aruk
Free Press'in editbrii. olan Collet, "bu karu sunan muhabir"in
notunun Blind'dan kaynakland1gm1 itiraf etti. Marx bu olgu
lan Blind'm bnii.ne koydu. Blind, Free Press'teki notun yazar
hg1m inkar etmedi; kimligini a<;;1 klama mii.nii.sebetsizligi yapt1-
g1 i<;; i n Collet'i kmad1. Ancak, Bir Uyan'da herhangi bir payi ol
dugunu kesinlikle reddetti ve onun tarafmdan Marx'a soylen
mi� olabilecek herhangi bir sbzii.n " tarnam1yle yanh� yorum-
1 90
land1gm1" ekledi. Dolay1s1yla Liebknecht'in Augsburg'a gonde
recek, Vogele'nin ifadesi ve Marx'm tipik bir ic;tenlikle Vogt ve
Blind hakkmdaki kanaatlanm ifade eden rnektubundan ba�ka
bir �ey yoktu .
Marx'm aruk bir yerine iki du�rnam olrnu�tu ve bu sonuc;tan
rnernnundu. Vogt'un Ausburger Allgemeine Zeitung'a ac;ug1 da
va, Ekirn aymda Augsburg rnahkernesinin 6nune geldi. Her iki
taraf ic;in de hayal kmc1 bir �ekilde sonuc;landi. Vogt'un davas1-
na takipsizlik karan verildi ve rnahkerne rnasrafalanrn oderneye
rnahkurn edildi. l�in ozu ortada kaldi. Arna Marx-Liebknecht
kligi bir pratik avantaj saglarn1�tl. Hern Vogele'nin ifadesi hem
de Marx'm rnektubu rnahkernede okunrnu� ve hem de Ausbur
ger Allgemeine Zeitung'da uzun uzun yaymlanrn1�u; dolay1s1yla
Blind alenen cevap verrnek zorunda kaldi. Tedbirli birisi olan
Blind, ilk ciddi yanh�m1 yapti. Bir Uyan adh bro�urun kendi
rnatbaasmda bas1lrnad1g1 ve Blind'm da bunu yazan ki�i olrna
d1g1 yolunda Hollinger'in yerninli ve yaz1h bir ifade verrnesini
istedi. Wiehe admda bir ba�ka dizgici, onbir aydir Hollinger'in
yanmda c;ah�ugm1 ve Hollinger'in yerninli yaz1h ifadesini dog
rulayabilecek bir konurnda oldugu yolunda yerninli ifade ver
di. Bu yerninli ve yaz1h ifadeler Kas1rn ay1 ba�lannda Allgemei
ne Zeitung'da yaymlandi.
Sirndi top Marx'm ellerindeydi ve o da bundan tarn olarak
yararlandi. Hollinger'in yerninli yaz1h ifadesinin, prima facie
(apa�ikar) sac;rna olduguna, c;unku bro�urun onun rnatbaasm
da bas1lrnad1gma ve Hollinger'in bunun yazannm Blind olrna
d1gm1 bilerneyecegine dikkat c;ekti. Dstelik bu kamtlanabilir
bir �ekilde sahteydi; c;unku Hollinger Das Vo lk 'un bas1rnc1s1y
d1 ve o gazetede , orijinalindeki aym hurufatla yeniden bas1ld1g1
teknik olarak kamtlanabilirdi. Marx, kendisine kar�1 Londra'da
bir dava ac;rnas1 ve boylelikle Blind'm da rnahkerneye celp edi
lerek, "turn Blind-Vogt esrannm c;ozulrnesi" ic;in Vogt'a c;agnda
bulundu. Marx, Wiehe'den, Hollinger ve Blind'm istegi uzeri
ne ic;erigini bilrneden 6nceki yaz1h ve yerninli ifadesini verdigi
yolunda bir kar�1 yaz1h-yerninli ifade aldi. Hollinger tarafmdan
onbir aydir istihdarn edildigi ifadesi dogru degildi. Tarn da Bir
191
Uyan'mn ortaya c,;1kug1 sJTada ba�ka bir gorevle yerinde degildi
ve dondugu zaman Das Volk da yapilacak baskmm hurufatm1
'
dizili olarak buldu. Marx, Blind'1 "bile bile yayan soyleyen" bi
risi olarak tammlayan ve bir lngiliz mahkemesinde dava ac,;ma
ya c,;ag1ran bir sirkuler yaymlayarak meseleyi saglama baglad1.
Gerc,;ekten de butun olay boyunca lngiliz adalet sisteminin er
demine ve etkinligine dokunakh bir sadakat sergiledi.
Ancak Marx k1�1 bu nazik i�lerle gec,;irirken, Vogt da bo� dur
mad1. Hukuki prosedurlerin bu dar ve sonuc,; vermeyen yolunu
terk edip, edebI hakaretin daha geni� peyzaj larmda dola�maya
karar verdi. Ocak 1 860'ta, Karl Marx'm ki�ilik ve kariyerini ay
rmt1h bir �ekilde ve ac1mas1zca irdeledigi 'A llgemeine Zeitung'la
Olan Davam ad1yla uzun bir bro�uru ortaya atll. Marx'i, merke
zi Londra'da olan ve ba�hca Avrupa �ehirlerinde �ubeleri bulu
nan, son on bir y1lm, az1h katiller c,;etesinin bir uyesi olarak ta
mmhyordu. Bu orgutlenmenin amac1 mevcut duzeni y1kmakt1
ve yontemleri arasmda geni� c,;apta sahte para basmak, ba�lan
m belaya sokmak ic,;in agma ald1g1 masum insanlara kar�1 �antaj
yer ahyordu. Her ne kadar gorunurde proletarya diktatorlugu
nu savunuyorsa, bu tun bu sure ic,;inde Marx, zavalh proleterler
den zorla alman katkilar sayesinde luks ic,;inde ya�1yordu. Bel
ki de en insafs1z parc,;a, Willich'le olan kavga s1rasmda Komu
nist Birligi'nin bir uyesi ve daha soma Avustralya'ya goc,; eden
eski Prusyah subay, Techow adh birinin y1llar once yazm1� ol
dugu bir mektubun aktanlmas1yd1. Techow, rakibinin olduru
lecegi umuduyla Schramm'1 Willich'le unlu duelloya Marx'm
k1�k1rtugm1 iddia ediyordu. Marx, "kendisiyle birlikte proleter
soru-cevaplanm tekrarlayan aptallar"a guluyor ve yalmzca saf
kan aristokratlara sayg1 duyuyordu; "butun bu sisteminin ama
c1 ve gayesi ki�isel egemenlikti" Bu sac,;mahklarm yams1raakil
hca baz1 ifadeler de vard1.
1 92
"Eger Marx'm, zekas1 kadar bir kalbi olsayd1" diye bitiriyor
du Techow, farkmda olmadan y1llar once Hirsche! Marx'm og
lu hakkmda yazd1klanm yankiland1rarak, "eger nefreti kadar
buyii k sevgisi olsayd1, onun ic.;in kendimi ate�e atard1m." Vogt
yalmzca, suc.;lanan ki�inin eski bir arkada�mm bu kanaatlerini
teyit etmek zorundayd1 ve Marx'm ikiyuzlulugunun tac.;land1-
nc1 bir kamu olarak, 1 85 1 ve 1 858 y1llan arasmda Prusya'nm
gerici ic.;i�leri bakam Ferd inand von Wes tphalen'in, Jenny
Marx'm uvey karde�i oldugunu dunyaya haurlatt1.
Bu saldm hakkmdaki ilk bilgi Marx'a Berlin'deki National
Zeitung'un, geni� bir oze t ve c.;ok uzun almulara yer veren iki
makalesiyle ula�u. Marx'm tepesi att1 ve bro�urun ilk uc.; bin
kopyasmm derhal ahc1 buldugunu ve bir ikinci baskmm bek
lendigini ogrendiginde de ofkesi azalmad1. Taktiksel ahmakh
gmda bile Vogt'u taklit ederek, Nationa!-Zeitung'u dava etmeye
karar verdi. Bu nafile bir umuttu; Berlin mahkemelerinin yan
hhgm1 iyi bilen Marx'm onlardan herhangi bir anlay1� bekle
mi� olmas1 da ilginc.;tir. Dava normal seyrini takip etti ve sonun
da Ekim aymda temyiz mahkemesi tarafmdan reddedildi. Yar
g1c.;lar, National-Zeitung'daki makaleleri siyasal taru�manm s1-
radan ornekleri olarak kar�Iiadilar ve ironik olarak davacmm
onuruna herhangi bir !eke surmedigine karar verdiler. Marx'm
kendisinde hakaret ah�kanhg1 o kadar guc.;luydu ki, ic.;ine du�
mu� oldugu bu hem davac1 hem de kurban rolunde ona c.;ok
fazla sempati duymak zordur.
Ancak bu son a�amaya gelinmeden c.;ok once, Marx -ken
dinden once Vogt'un yapm1� oldugu gibi- bu turden bir kav
gada mahkemelerin yetersiz kald1gma ikna oldu. Rakibini ede
bi yoldan delillerle c.;urutmek ic.;in hummah bir �ekilde malze
me toplamaya ba�lad1 ve 1860 Kas1m'mda Herr Vogt Londra'da
yaymland1. S1k dizilmi� hurufatla iki yiiz sayfa ag1z kavgas1 ve
hakaret ic.;eriyordu. Marx tamamiyle kendine uygun zemindey
di. Eger Herr Vogt zor okunan bir �eyse, hala da oyledir, bunun
nedeni s1radan okuyucunun insani zay1fhgma hie; odun verme
mesidir. Yazar dogrudan konusunun kalbine girer ve birbiriyle
yakmdan ilgili taru�malan izleyebilmek ic.;in hem on bilgi hem
1 93
de titiz bir dikkat gerekir. Toplumun ne istedigi konusunda da
ha keskin sezgisi olan Engels, eksik olan �eyin her bohimun so
nunda, " Cahillerin kafalarmda gene! izlenimi peki�tirebilmek
ic;in" bir ozetin yer almamas1 oldugunu gormu�tii. Arna Marx'm
acelesi vard1 ve matbacmm faturasmm pe�ini b1rakmayacagma
ili�kin hie; aklmdan c;1kmayan du�unce ile degerli sayfalan faz
lahklarla doldurmak durumunda degildi. Tekrar ya da suf ede
bI etkiler ic;in tek bir saur bile israf edilemezdi.
Bununla birlikte, Herr Vogt, yalmzca ag1z kavgasmdan iba
ret degildi. Marx, kendisine hakaret edildigini du�unuyordu
ve bu alanda ustune usta tamm1yordu . Vogt'a, " Pion-pion's
Falstaff' adm1 takar (zira Vogt biraz tombulcadu ve Marx ise
Shakespeare'in ogrencisidir) ve almular:
1 94
Herr Vogt'un yaymlam�mdan, gunu gunune nerdeyse on yil
ge<;mi�ti ki, ele ald1g1 konuya yeni bir 1�1k sa<;ild1. III. Napole
on, Sedan'dan sonra tahttan <;ekildi ve cumhuriyet<;i Frans1z
hukumeti, diger ba�ka i�leri arasmda, eski rejimin gozden du�
mesini saglayacak Tuileries'in pek <;ok smm1 dunyaya a<;1klad1.
Bunlar arasmda lmparator'un ozel fonundan odemeler yapilan
ki�ilerin listesi vard1. Alfabetik s1raya gore duzenlenen listenin
sonunda, " 1 859 Agustos'unda kendisine kirk bin frank oden
di" notuyla Vogt'un ad1 yer ahyordu. <;:: ok muphem bir ku�ku
unsuru kabul edilmelidir. Listeyi duzenleyenler sanki sozcu
gun yorumlanmasmm sorguya a<;1k oldugunu gostermek ister
cesine bir soru notu koymu�lard1; admm ilk harfi de yoktu. An
cak adm ve tarihin <;ak1�mas1 saglamd1 ve Marx'm hakh oldu
gunu neredeyse kesinlikle saptamaya yanyordu. Vogt'un Fran
sa-Avusturya Sava�1 sirasmdaki Frankofil goru�leri i<;in nakit
odeme yapilm1�t1. Marx bu s1rrm a<;1klanmasm1 ozel mektup
larmdan birinde zafer <;1ghg1 ile selamlad1 ve bu Alman Sosyal
Demokrat gazetesi Volkstaat'da yaymland1. Arna Fransa-Prus
ya sava�mm heyecam i<;inde <;ok fazla ilgi <;ekmedi ve k1sa su
re sonra da unutuldu. Vogt'tan da herhangi bir cevap gelmedi.
Eger soz konusu yaymm onun dikkatine getirildigi kamtlana
bilirse, suskunlugu ikna edici gorunecektir.
Vogt ve Blind ile olan a<;1k kavga, Marx'm radikal Alman <;ag
da�larmdan uzakla�masm1 artird1. Bu sure<; iki yildan daha az
bir sure i<;inde, Almanya'daki tek siyasi dostu Lassalle'la arala
rmm a<;ilmas1yla tamamland1 . Lassalle, lngiltere'de Marx'm ga
zabm1 harekete ge<;iren ve bunun cezasm1 <;eken pigmelere go
re kule gibi yiiksekti. Marx ve Lasalle'in oykusu ayn bir bolu
mu hak eder ve bu oyku, Marx'm hayatmm lngiltere'ye geli�iy
le Enternasyonal'in kurulu�u arasmda ge<;en o kan�1k donemi
nin anlaumm1 tamamlayacakur.
1 95
O N B i R i N C i B O LUM
" Ya h u di Zenci "
1 97
ci oldu. Zira ho�nutsuzluk duygusu kadar devrimci heyecam
fazlas1yla besleyen bir �ey yoktur ve aynca kendi kendini yeti�
tirmi� Yahudi'nin H1ristiyan'm geleneksel haklarma kar�1 olan
kronik protestosunu yam s1ra Lassalle hakk1 yenen Kontes'ten
e�it haklan esirgeyen sisteme kar�1 da ozel bir ho�nutsuzluk
duyuyordu. Kontes'in davasm1 yurutmekten arta kalan ender
ho� zamanlarda Lassalle kendisini politikaya adad1.
Zamam geldiginde Kontes'in c;1karlan, Kont'un metreslerin
dan birinin elinde oldugu bilinen baz1 evrakm ele gec;irilmesini
onemli kild1 ve Lassalle, arkada�larmdan ikisini, Mendelsshon
ve Oppenheim'1, kadmm kald1g1 Koln'deki bir oteldeki sand1k
tan bunlan c;alma konusunda ikna etti. Darbe ba�anh ama so
nuc; hayal kmc1 oldu. Belgeler sand1kta degildi ve Mendelsshon
yargiland1 ve h1rs1zhk suc;undan hukum giydi. Akabinde -olay
1 848 devriminin patlak vermesi ile e� zamanhyd1- Lassalle'in
kendisi de suc;a te�vikten tutukland1. Mahkeme Agustos'un
ba�lang1cma rastlad1. Durum karanhku. Arna Lassalle, k1sa su
re soma Marx'm da kendi avantaj ma ke�fedecegi gibi, Koln ju
rilerinin bag1ms1zhklanyla ovunduklerini ve siyasal konular
sbz konusu oldugu zaman hukumete kar�1 kararlar alabilecek
lerine genellikle guvenilebilecegini biliyordu. Sand1k olayma
siyasal bir hava yak1�urmaya c;ah�u. juriyi alu saat suren uzun
ve tumturakh siyasal bir soyleve maruz b1raku ve muzaffer bir
�ekilde akland1. 1 1 Agustos 1 848 gunu hapishaneden c;1ku.
Bu tarihle, devrimci kan�1khklan k1�k1rtug1 ic;in bir kez da
ha hapse du�tiigu aym yilm 22 Kas1m'1 a rasmda gec;en su
re, onun Marx'la ilk tam�mas1 ve arkada�hgmm ilk bolumu
nu te�kil eder. Bu s1rada Marx, Neue Rheinische Zeitung'un edi
toru olarak faaliyetlerinin ve ba�ansmm zirvesindeydi. Lassal
le onu yalmzca devrimci bir lider olarak degil ama etkisi Hatz
feldt davasma son derece yararh olabilecek bir gazeteci olarak
goruyordu . Marx ise daha gene; olan adamm parlak yetenekle
rini ve devrimci heyecamm gormemi� olamazd1. Arna onun go
zu, gerek romantik duygular gerekse aristokratik unvanlar ve
zenginlik ac;1smdan Lassalle'e gore, daha az kama�1yordu . Bu
llin bu Hatzfeldt olaym1 birazc1k haysiyetsiz buluyordu ve bu
1 98
tiir ki�isel i;1karlarm kutsal devrim davasma kan�m1� olmas1-
na i<;erliyordu. Bu ii<; ay boyunca Koln'deki Marx ve jenny ile
Diisseldorftaki Kontes arasmda belirli bir yakmhk olu�mu�tu;
ama Marx giivenini ihsan etmek konusunda ah�1lagelmi� ihti
yatmdan daha fazlasm1 ortaya koyuyordu. Lassalle'den Marx'a
yaz1lm1� ve giiniimiize ula�m1� mektuplarm ilk ii<;ii, 1 849'un
ilk aylarmda Kontes'in davasmm say1s1z a�amalarmm birinde
Neue Rheinische Zeitung'un Kontes adma miidahale etmesi i<;in
yalvaran mektuplard1.
1 849 Temmuz'unda Lassalle'in hapisten bir kez daha i;1kma
smdan once Marx Koln'den Paris'e ge<;mi�ti ve iki arkada� on
y1ldan fazla bir sure i<;inde bir daha kar�1la�mad1lar. Bu uzun
ara pek i;ok anla�mazhg1 beslemi�ti ve bunlann, Marx'm ma
li s1kmlllarmdan kaynaklanan ilklerinden birisi, ili�kilerinin is
tikrars1z niteligi ai;1smdan bnemliydi. Marx Paris'e be� paras1z
gelmi�ti ve bor<; i<;in Lassalle'in de aralarmda bulundugu dost
lanna ba�vurdu. Oyle gbriiniiyor ki bu talebini diger arkada�
lara aktarmas1 ii;in Lasssalle'i te�vik etti ama bunu i;ok gizli tut
mas1m da tavsiye etti. Lassalle iyi niyetliydi. Gerek kendisinin
gerekse Kontes Hatzfeldt'in hazuda ba�ka paras1 olmad1g1 i<;in
derhal yiiz thaler gonderdi ve her zamanki gbsteri�<;i enerj isiy
le devam etti.
Akhmda U!; hedef vard1 [diye ayn nn h bir �ekilde a!;1kh yor
du Marx'a) :
Her �eyden once paraya sahip olmahsm - bu benim bak1-
m1mdan ka!;Imlmaz ve pra tik a!;1dan 6nemli noktayd1.
Ve bu paraya !;abuk sahip olmahsm: bis dat qui cito dat.
Ve bu i� olaganustU gizlilik ve incelikle yap1lmalad1r.
A�ag1daki sure!;le her U!; amac1 birle�tirdigime eminim: Bir
ya da iki duzine insana gittim ve bunun bir avans old ugunu ;
onlann hi!;birinin sana bir hediye vermeyecek kadar kendini
begenmi� olamayacag1m; hi!; kimsenin gerekli avans1 tek ba�I
na yapacak kadar hali vakti yerinde olmad1g1m; se!;kin ki�iler
den topluca bir avans toplamak istegimi; hi!; kimseden on tha
lerden daha az bir miktar kabul etmeyecegimi, zira aslmda du-
1 99
rumu on thaler vermeye mo.sail olmayan hie;; kimseye ba�vur
mad1g1m1 soyledim.
Bu �ekilde adam ba�1 on thaler toplad1m. Aralanndan baz1-
lan, zengin adamlar olduklan halde bana be� thaler vermek is
tediklerinde paray1 suratlarma firlatt1m ve bunlan bo.yo.k bir
edepsizlikle terk ettim ki ba�ka bir zaman sana ilginc;; aynnli
lar aktaracag1m.
200
cektir. Zulum ve gozya!?I gunlerini c;ocuklugunun bilinc;sizligi
ic;inde ya!?ayan ona ne mutlu!
I tzig, Freytag·m bir zamanlar popiiler olan romam Soll und Habcn'deki kotii
�ohretli tefeci ve dolandmc1 Silezyah bir Yahudi'dir.
201
nin olmad1gm1 biliyordu. Bir olc,;ude gayri ihtiyari bir hayranh
g1 gizleyemiyordu . ltiraf etmek zorundayd1 ki Lassalle, her za
man, "ba�kalanyla kar�1la�tmld1gmda bir beygir-gucunde"ydi.
Marx'm ekonomi politik uzerine yazmayi du�undugu b� eseri
ninin Almanya'da abone bulunarak yaymlanmasm1 ayarlamay1
oneren Lassalle'di. Marx'm Koln Komunist Yarg1lamalan hak
kmdaki bro�urunun dort yiiz adedini, Almanya'ya kac,;ak olarak
sokabilirlerse dagitmay1 ustelenen Lassalle'di . Para durumu
nun umutsuz oldugu donemde, "onun ic,;in Almanya'da ede
bi ya da ba�ka turlu bir i� kurcalamas1 ic,;in" Lassalle'e yalvaran
Marx'u ve bu c,;agnya kar�1hk olarak Marx'a 185 5 ba�mda Neue
Oder-Zeitung'un Londra muhabirligini temin eden Lassalle'di.
Arna bu tur iyilikler, nazik bir te�ekkuru harekete getirmek ye
rine, Marx ac,;1smdan, bunlan istemek ve kabul etmek kaderi
ne mahkum olmu�lugun yarattig1 bir tur sab1rs1z ofkeyi k1�
kirtu; 1rkmm ve yeti�mesinin her turlu keskin duyarhhgma sa
hip olan Lassalle ise, k1sa sure sonra, Marx'm yalmzca bir �ey
istedigi zaman ona yazd1gm1 ve mektuplarma her zaman cevap
vermek zahmetine bile katlanmad1gm1 anlad1.
Lassalle kotu niyet ta�1m1yordu. Mektupla�malan, 1856 ba�
larma kadar iyi kotu dostc,;a devam etti; bir olaym ortaya c,;1k
mas1 uzerine bir y1ldan fazla bir sure kesintiye ugrad1. Kendisi
ni Dusseldorf daki emekc,;ilerin temsilcisi olarak gosteren Levy
admda birisi Marx'm Dean Sokag1'ndaki pansiyonunda belir
di ve Lassalle'i kotuleyen uzun ve ayrmuh bir kampanyaya gi
ri�ti. Onceki y1l Kontes Hatzfeldt'in kocasma kar�1 davay1 ka
zamp uc,; yuz bin thalerlik bir servete konmasmdan sonra, Las
salle havalara girmi� ve Dusseldorfiu i�c,;ileri mu�kulpesent bir
�ekilde kendisinden uzak tutmaya ba�lam1�t1 . Kendi ozel i�le
rinde i�c,;i sm1f1 hareketini s1rf bir arac,; olarak kullanm1� ve aruk
<lava bittigi ic,;in onlara bir ihtiyac1 kalmam1�t1. Onun tek tutku
su Berlin'e gitmek ve Kontes ic,;in edebi bir salon ac,;maku ve her
gec,;en gun burjuva liberallerinin kampma dogru surukleniyor
du. l�c,;ilerin c,;1karlarma ihanet ettigine ve parasal ahlaks1zhkla
ra ili�kin ba�ka suc,;lamalar da vard1. Levy'nin anlatt1klarma go
re Dusseldorf i�c,;ileri arasmda Lassalle'e kar�1 olan nefret o ka-
202
dar biiyiiktii ki eger orada yiiziim:i gosterirse suikasti goze ala
bilirdi. Kamtlar , Levy'nin i<;:tenligi hakkmda herhangi bir ho
kum vermeye olanak tamm1yor. Daha sonra Lassalle, Levy'nin
su<;:lamalannm Kontes Hatzfeldt'ten istedigi borcun reddedil
mesinden kaynakland1g1m iddia etti. lddialann <;:ok<;:a abarul
m1� oldugu kesindir. Arna Lassalle'in aleyhine herhangi b i r �e
yi ogrenme konusundaki Marx'm gizli sevinci onu bunlan din
lemeye zorunlu k1hyordu.
203
bilerek gormezden gelindi ve ancak Arahk 1 857'de Marx uc;un
cu bir me ktubu cevaplamaya tenezzul etti. Cevap, Engels'e
dogru olarak belirttigi gibi, "k1sa ve soguk"tu ve varltk nedeni
<;ok a�ikard1. Lassalle bir kez daha Marx'a Wiener Presse'de mu
habir olarak bir i� bulma konusunda aranhk hizmeti oneriyor
ve uzun suredir gecikmi� olan Ekonomi Politigin Ele�tirisi'sini
tamamlam1� olan Marx, "adamm bize bir yaymn bulmakta ya
rarh olabilecegini" du�unuyordu. Alu aydan fazla bir sure, ya
z1�malar neredeyse samimi bir �ekilde bu iki proje etrafmda
dondu durdu . Nihayet Heraclitus'unu bitirmi� olan Lassalle,
mutevazi bir �ekilde Marx'a, "okuyabilirsin diye degil, ama be
nim kahn sevgim ve sayg1mm bir gostergesi olarak" bir kop
yasm1 sundu ve Marx daha once Engels'e onun hakkmda ozel
olarak ifade etmi� oldugu du�unceyle c;eli�ir bir �ekilde ba�an
h yazara uygun komplimanlarda bulundu. Fabricius admda bir
gorevliyle kavga eden ve onun tarafmdan sokakta bir kamc;1y
la saldmya ugrayan Lassalle, saldirgam duelloya davet etmenin
uygun olup olmayacag1 konusunda Marx'a akil dam�ll ve onun
tarafmdan "duello uygarhgm eskimi� bir a�amasmm kalmus1-
d1r" tavsiyesinde bulunuldu. Daha da onemlisi Lassalle kendi
yaymns1 Duncker'le Marx'm kitabmm sayfas1 uc; altm friedri
ch kar�1hgmda basilmas1 ic;in bir anla�ma yapll. Birkac; ay son
ra Engels'in Avrupa'daki askeri durum uzerine, Po ve Rhine ad
h bro�urunun basilmas1 ic;in benzer bir anla�ma yapild1. Bu go
ru�meler belki de yaymcmm kansmm Lassalle'in metresi olma
s1 gerc;egi ile kolayla�m1�ll ve Fabricius'la olan kavganm asil ne
deniydi, ama Marx bu yan-ailevi s1rdan haberdar olmad1.
Bununla birlikte c;ok gec;meden uluslararas1 siyasetin ge
lip gec;ici hevesleri -Vogt olaymm ba�lang1c; noktas1yla aym
olan �eyler- birbiri ic;ine girerek, Marx-Lassalle ili�kisinin sa
kin ak1�m1 bozdu. Fransa ve Avusturya arasmdaki sava� ila
m 1 859 Nisan'mm sonundayd1. Birkac; gun once Duncker fir
sattan yararlanarak Engels'in Po ve Rhine adh bro�urunu yaym
lam1�t1. Belki de Marx'm kotu niyetle ileri surdugu gibi, Las
salle bunu k1skanm1�t1. Her ne ha! ise , Prusya'daki onde gelen
demokrat olarak bu kriz kar�1smda sessiz kalamayacagm1 du-
204
Ferdinand Lassalle, 1 864.
205
gur ve demokratik Prusya'nm gelecekteki muttefikleri olarak
gordugu l talya'nm ozgur insanlanna demokratik bir el uzat
ti. Ancak, III. Napoleon'a kar�1 tutumunda, Vogt'tan farkh ola
rak Bonapartizme kafa ustii dalmad1 ya da, Engels gibi " ltalyan
bag1ms1zhgmm kahramam" rolundeki lmparator'la alay etme
di. Prusya'nm Napoleon'la sava�masm1 istemedi, zira Fransa'ya
kar�1 populer ve belki de muzaffer bir sava�m Prusya'daki dev
rim davasm1 iflas ettirecegini gordu. Arna Napoleon'un gui; ve
prestij indeki arll�l temkinli bir �ekilde ongoremedi. Eger Na
poleon Avusturya'y1 yenerek ve ltalya'y1 kurtararak guneyde
pozisyonunu gui;lendirirse, Prusya ancak ba�ka bir yerde telafi
olanag1 bularak cevap verebilirdi.
207
niyetini ac;:iklam1� olmas1 ku�kusunun dogrulugu konusunda
yeterli bir kamttI.
tzleyen yilm ba�1 Marx'1 daha da tehlikeli bir mizac;: ic;:in
de buldu. Vogt'un bro�urunu okumu� olan Lassalle, Vogt'un
ahlaks1zhgma "Blind gibi oylesine sefil bir adamm basil iddi
alanna" dayanarak inanm1� olmasmm yanh�hgm1 kamtlama
ya kalkacak kadar aceleciydi ve ona davasm1 geri almasm1 tav
siye ediyor ve soma da Marx'a en iyi arkada�lanndan kolayca
ku�ku duydugu ve onlara guvenmedigi konusunda (ozur diler
cesine ac;:1klad1g1 gibi adeta Wakefield Pishopos Vehili edas1yla)
bir vaaz veriyordu. Marx bu mektuplan almca ofkeden kopur
du. Mektuplan yanma alarak Subat'm ortalannda Engels'in ya
nmda kalmak uzere Manchester'e gitti ve iki arkada� namertc;:e
intikamm sorumlulugunu payla�mah dular. Evraklan arasm
dan, Lassalle'in Amerika'dan sadu olan c;:oktan unutulmu� ve
her ikisinin de hic;:bir zaman ciddiye almay1 du�unmedikleri bir
ac;:iklamasm1 gun 1�1gma c;:ikardilar ve Marx'm o zamana kadar
Lassalle'e soylemeye cesaret edemedigi Levy ve Dusseldorflu i�
c;:iler oykusunu yeniden canland1rdilar.
2 Birligin resmen ilam ve dolay1s1yla bir ar�ivi sozkonusu degildi. Marx'm yaz1l
d1gma <lair hi�bir kamt olmayan "Levy'nin �ikayetini, imha edemeyecegi" ba
hanesi diipediiz palavrad1r.
208
etmek de dahil her yola ba�vurabilecek, p ara sa l pervas1zhg1 ve
sefih bir Kontesin eteklerinin pe�inde ko�mas1 bir ceza mahke
mesinde savc1 ile yuz yuze gelmesine yol ac;m1�, ye t ene k l i bir
ahlak du�kunu" olara k ta mmlamyo rdu .
Lasssalle dolayh ve gizli amac; guden bu saldmyi ah�1lmam1�
bir vakarla kar�1lad1. Marx'tan adlan belli olmayan suc;layic1la
nmn adlanm sordu . Arna her ikisini de tahmin ettigi gerc;egi
ni gizlemedi. Baltimore mektubu Wiss admda eski bir hasmm
i�iydi. "Dusseldorftan i�c;i d e l e ge s i " ku�kusuz Levy idi. Kendi
sini kuc;uk du�urenleri boylece saptayan Lassalle Marx'a dondu:
209
Wiss'le ararn iyi degildi ve hii;bir zarnan olrnad1. Bir zarnanlar
Neue Rheinische Zeitung'a hizrnet sunrnak istedi ve bir rnaka
le gonderdi; hen bu rnakaleyi okurnadan i;op sepetine att1rn . . .
"Resrni" �ikayetler s6zcugum1 yalmzca Wiss'in "rnahrern"
rnektubuna kar�I kulland1rn. Aceleyle yaz1yordurn, �irndi bu
bana hayli kornik bir sozcuk olarak goriiniiyor.
210
ba�vurmalan gerekiyordu. Marx, Engels'e yazd1g1 mektupta bu
afh " (Avusturya da dahil) 1 849'dan sonra herhangi bir ulke
de <;;1 kanlm1� aflarm en berbau" olarak tammhyordu ve The Ti
mes ile Standard'a bu affa kar�1 su<;;l aym bir yaz1 gtmderdi ve
her iki gazetede bunu basmay1 reddetti. Ancak her turlu bi<;;i m
sel eksikligine kar�m, af kararnamesi, Prusya hukumeti apsm
dan, gelecek i<;; in herhangi bir soz vermese de, en azmdan ge<;;
mi�e slinger <;;e kmek konusunda bir hazu olu�u ifade ediyordu.
Marx'a, eger Berlin'i bir "yabanc1" olarak (ya da daha dogrusu
Prusya uyruklugunu kaybedip ba�ka bir uyrukluga girmemi�se
milliyeti olmayan biri ki�i olarak) ziyaret ederse rahats1z edil
meyecegi konusunuda garanti verildi ve Lassalle Marx'm yeni
den uyrukluga ge<;;i rilmesi i<;;i n yetkililere ba�vurmakla ugra�1-
yordu .
O stelik bu suada Marx'm gozlerini Berlin'e <;; e virmesi i<;; i n
ba�ka durumlar da soz konusuydu. NewYork Tribune den ya '
21 1
cas1 Philips'e gidecekti. Daha sonra Berlin'e kadar uzanacak ve
i�leri Lassalle'le goru�ecek ve donu�te de daha uzun sure ya�a
mas1 beklenmeyecek olan Trier'deki annesine sofuca bir ziya
ret yapacakt1. Yakla�1k on iki yil once Paris'e kac,;ugmdan bu ya
na annesini, amcasm1 ya da arkada�m1 gormemi� ve vatan top
ragma ayak basmam1�t1.
Marx , 1 86 1 Subat'mm son gunu Londra'dan aynld1 ve yal
mzca iki ay kadar lngiltere d1�mda kald1. Trier'e yapug1 ziyare
tin ele gelir hic,;bir sonucu olmad1. Marx, ya�h hammdan ya�a
d1g1 surece hic,;bir para gelmeyecegini biliyordu; ama yoksullu
gunun daha onceki bir doneminden kalma baz1 bore,; senetleri
ni y1rtma bonkorlugunu gosterdi. Philip amca, Marx'm mevcut
borc,;lanm kapatmaya yetecek bir miktar olan 160 Sterlinlik bir
hay1r yapt1. Bu mevcut durumu kurtanyordu ama gelecek ic,;in
endi�eleri ortadan kald1rm1yordu. Marx Berlin'de Lassalle'den
30 Sterlin ve kendisinden ek�i bir �ekilde Camilla Essig3 olarak
soz ettigi ve iki yil sonra bile para ic,;in kendisini s1k1�liran Lud
milla Assing adh edebiyatc,;1 bir hammdan kuc,;uk bir miktar, on
thaler, odunc,; ald1. lkinci Meclis'in bir oturumuna kauld1 ve ya
sakoyucularm nafile dalkavukluklan kar�1smda ofkeden kup
lere bindi. Engels'e bunun Belc,;ika meclisiyle kar�Iia�tmlmas1-
nm etkileyici olacagm1 soyledi. Arna ziyaretinin ilk gunlerin
den birinin ak�ammda Kontes Hatzfeldt kendisini operaya da
vet edip kraliyet locasmm biti�igindeki bir locada ag1rlad1gm
da tatmin edici erkekc,;e bir meydana okuma gogsunu kabart
t1. Berlin'in her yerinde, ozellikle de tiyatrolardaki uniformala
rm populerligi kar�1smda �a�kma dondu. Lassalle konuksever
ligin bizzat kendisiydi; kans1 ve iki buyuk km ic,;in ona moda
olan �allar hediye etti.
212
mut olana (her ne kadar �imdiye kadar maalesef yalmzca so
yut bir �ekilde) o kadar uyarlam1�1m ki, sanki Herr Gerson ta
rafmdan bizler ic;in ozel olarak yap1lm1� bu zarif, modaya uy
gun �allara ne kadar sevindigimi siz anlarsm1z. K1zlarm bunla
rm ic;inde ne kadar sevimli ve onlann ic;inde ytlzlerinin ne ka
dar s1hhatli, taze ve mutebessim gorunduklerini bilmek kalbi
nizi hazla dolduracakur. Ben bile benimkinin ic;inde bir hayli
vakur gorunuyorum ve gururla odanm ic;inde a�ag1 yukan do
la�ug1mda kuc;uk Eleanor arkamdan 'T1pk1 bir sulun gibi ! ' di
ye seslendi. Eger bugun o kadar ao bir soguk olmasayd1, �ah
m1 c;oktan bir gezintiye c;1karacakum. Onun gibi bir �ey c;evre
deki cahiller uzerinde etkili olur ve bize sayg1 ve guven saglar.
213
Buda'smdan kurtulmak istegi ir,;in geli�tirdigi ku�kulu i�aretler
kadar O.zebilir. l�in garibi �u ki, Hatzfeldt belirli anlarda m1z
m1z Yahudisi'ni ele ger,;irmi� ve benimsemi� gorunuyor.
214
saglamak i<;;i n proletarya ile liberal burjuvazi arasmda i�birligi
yap1lmas1 ve ilk kez i�<;;i sm1fmm kabul edilen bir lideri olarak
ortaya <;;1 kll. Onun enerjisi ve belagati radikallerin kesin zaferi
i<;;i n onemli bir katk1 oldu. Marx, Londra'daki inziva ko�esinde,
bu <;;a rp1c1 olaylan izlememi� olamaz ve y1llar once Lassalle'in
bir "beygir-gi.i.ci.i." oldugu yoni.i.ndeki isteksiz kanaall onaylan
m1� oluyordu. N isan'm sonunda , yedi ayhk bir aradan sonra,
Berlin'le mektupla�maya yeniden ba�lad1 ve Temmuz aymda
Lassalle Londra'da i.i.<;; hafta ge<;;i rdi. Bu Uluslararas1 Sergi'nin
yap1ld1g1 y1ld1 ve konuk, zamamm bu olay ve Marx'm Havers
tock Hill, Grafton Terrace'daki evi arasmda ge<;;i rdi.
Lassalle gibi canh ve karars1z bir ki�iligin herhangi bir hane
deki varhg1 rahats1z edici bir etki yaratm1� olabilir ve Londra'ya
yap1lan ziyaret Marx'm Lassalle'le ili�kilerindeki en koti.i. olan
�eylerin zirveye ula�mas1 oldu. Yoksullugun verdigi utan<;; , da
ha ya�h olan adamm ruhunda her zamankinden daha derinlere
indi. Ozel olarak s1kmnh bir donemdi. Okul faturas1, "<;;o cukla
n dogrudan bir utan<;; tan korumak i<;;i n" odenmi�ti; ama esnaf
ve vergi tahsildan doymak bilmiyordu. Evdeki, bir yere <;;i vili
olmayan her �ey, diye yaz1yordu Marx ac1yla, misafirin oni.i.nde
gori.i.nti.i.yi.i. kurtarabilmek i<;;i n rehinciye ta�mmak zorunday
d1. Lassalle'in, "gunde araba ve purolara 1 sterlin 2 �ilin harca
mas1" ya da bir speki.i.lasyonda nas1l be� bin thaler kaybettigi
ni anlatmas1 sorunlara yard1mc1 olmad1.4 "Adam bir arkada�1-
na vermek yerine paray1 bir <;;u kura f1rlanyor" diye yansmyordu
Marx. Tariz hakh degildi; zira Lassalle mi.i.srif oldugu kadar co
mertti de ve Marx ona hala bor<;;l uydu. Ancak, gozleri oni.i.nde
paranm savruldugunu goren yoksul adamm kindarhg1 en kolay
anla�1labilecek insani tutkulardan biridir. Boyle anlarda Marx,
proletaryamn temel hissiyatm1 anlayabilmek ve payla�abilmek
konusunda <;; o k ehildi.
Marx arnk kendisinin siyasal i.i.sti.i.nli.i.gi.i. ve liderliginden de
4 Lassalle'deki hissc senedi spekulasyonu merak1, garip bir �ekilde onun prole
taryanm zaferine olan tutkulu inanc1yla ili�kiliydi. 1862 tarihli bir mektupta
babasma, devrim ka�1mlmaz olduguna gore, degerlerdeki dii�ii�ten lath karlar
elde edilebilecegi i�in, mali giiciiniin son smmna kadar demiryolu hisselerin
den almas1m tavsiye ediyordu.
21 5
teselli bulam1yordu . Lassalle ilk kez olarak siyasal anlamda
kendi ayaklan uzerinde duruyordu. Son birka<; hafta boyunca
tam bir bag1ms1zhkla hareket etmi�ti. Kritik haftalarda Marx'la
mektupla�mam1�t1 bile ve Prusya'da kendisine , Marx'm her
hangi bir katk1da bulunmad1g1 bir pozisyon edinmi�ti. Marx
degil Lassalle, P rusya proletaryasm m kabul edilen lideriy
di. Lassalle kendi ba�ansmdan me�ru olarak gurur duyuyor
du ve bilinen <;o�kunluguyla gururunu arkada�lanndan gizle
mek i<;in bir neden de gormuyordu . Garribaldi ve Mazzini'ye
kendisini "devrimci Alman i�<;i sm1fmm temsilcisi" olarak na
sil tamtt1gm1 anlauyor; 1859 yilmda Prusya'nm Avusturya lehi
ne mudahale etmesini kendi bro�urunun engelledigi ile ovunu
yor; Marx ve J enny'ye "son ii<; yilm tarihini sanki o kontrol et
mi�" gibi konu�uyordu. Adam yerine koymad1g1 rakibini boy
lesine inkar edilemeyecek kadar ba�anh ve kendi ba�ans1yla
boylesine bariz bir �ekilde mutlu gormek Marx i<;in i�kencele
rin en buyugu idi.
Hem ev sahibi hem de bor<;lu olarak yukumlulukleri, nefre
tini dogrudan hedefine ifade etme olanag1 vermedigi i<;in, Marx
her zamanki yolla, Engels'e yazd1g1 mektuplarla, ocunu ahyor
du. Lassalle i<;in yeni ve son derece hakaret dolu bir lakap icat
etmi�ti -"Yahudi zenci"- ve bunu hakh gostermek i<;in zekice
yollar buluyordu.
216
Bu yorucu ziyaret nihayet son buldu; ama son gun -4 Agus
tos Pazartesi- Marx'm ev halinde bir kriz meydana geldi. Vergi
tahsildanndan son uyan gelmi�ti; bakkaldan mahkemeye ver
me ve malzeme teminine son verilecegi tehdidi gelmi�ti ve ev
sahibi bundan boyle kiralar zamanmda odenmezse komisyon
culan araya sokma niyetinde oldugunu duyurmu�tu. En bu.
yuk k1z Jenny, rahats1zd1 ve deniz k1y1sma gonderilmesi gere
kiyordu. Marx aruk dayanacak durumda degildi. Lassalle'den
yard1m istemek bir i�kenceydi. Lassalle, k1zlanndan birisinin
Kontes Hatzfeldt'in yanma refakat<;;i olarak verilmesini onerin
ce Marx kopurmii.�tii.. Arna �imdi zor durumunu itiraf etmi�ti.
Lassalle'in paras1 yeterli degildi ama anlay1�hyd1. Teminat ol
maks1zm 1 5 sterlin odii.n<;; verecekti (daha onceki deneyimlerin
1�1gmda Lassalle'in bunu bir armagan olarak dii.�ii.nmesi haks1z
degildi) ve Marx, Engels ya da bor<;; l anm odeyebilir durumdaki
herhangi bir ba�ka ki�inin kefil olmas1 ko�uluyla Lassalle'e fa
tura <;; 1 karabilecekti.
Marx di�lerini s1kt1 ve bastmlm1� bir guceniklikle bu veda sa
dakasm1 kabul etti. Bu iki adam arasmdaki son bulu�ma ve son
ah�veri�ti ve Lassalle'in aynh�mdan bir hafta soma gecikme
den <;;e kilen 60 sterlinlik bir fatura kesin kopu�un, altmda yatan
neden degilse de, bahanesiydi. Tatil i<;;in lsvi<;;re'ye gitmi� olan
Lassalle, Engels'in ger<;; e kten garanti vermi� oldugunu bildi
ren bir mektup yazd1. Marx bu nu bir hakaret olarak ald1 ve iro
nik bir �ekilde, Lassalle'i rahats1z etmektense eger fatura henii.z
Berlin'e intikal etmemi�se tum i�lemi iptal edebilecegini yazd1.
(Simdi fatura orada ve para garanti olduguna gore kabahk et
mek tehlikesizdi.) Buna kar�1hk Lassalle de saldmya ge<;; ti ve
iki ay sonra vadesi dolacak olan faturanm odeme tarihini haur
latan k1sa bir hat1rlatma yaz1s1 gonderdi. Aynca Marx'm bir yil
kadar once odii.n<;; alm1� oldugu bir kitabm, biraz sert<;;e iadesini
istedi. Fatura kar�iland1 ve on yil devam etmi� olan mektupla�
ma sahte bir kibarhk ve i� hayatma uygun te�ekkur notlanyla
tedricen tukenerek sona erdi. Lassalle sonunda Marx'm siyasal
vesayetinden kendini kurtarm1�t1. Marx, Lassalle'm kesesinin
a�m ve a�agilay1n himayesine daha fazla tahammul edemedi.
217
Londra'dan aynld1gmda Lassalle'in ya�ayacak yalmzca iki yih
kalm1�li; ama bu yillar onun en yorulmak bilmez ve verimli c,;a
h�ma y1llanyd1. 1 862 Agustos'unda Landtag askeri kredileri bir
kez daha reddetti ve Bismarck meclisi sindirmek ve gerekirse
meclissiz yonetmek ic,;in Ba�bakan olarak atand1. K1� aylannda
Lassalle, yava� yava� Bismarck'm en cesur ve zeki hasm1 olarak
pozisyonunu guc,;lendirdi. May1s'm 1 2'sinde Bismarck'la o unlu
mulakatm1 yapli ve daha sonra bunun hakkmda "Bismarck'la
kiraz yedigini ama Bismarck'm yalmzca ta�lan anlad1gm1" ya
zacakt1. Onbir gun sonra, Leipzig'de bir kongre, Alman l�c,;ile
ri Gene! Birligi olu�turuldu. Bu Alman proletaryasmm ilk etkili
temsili o rgamyd1 ve yaralic1s1 Marx degil Lassalle'di.
Bu donem boyunca Lassalle'in faal iyetlerinin haberleri
Londra'da Marx tarafmdan birbirini izleyen istihza ve haka
retlerle kar�Iiand1. Lassalle'in 1 863 y1h ba�mda yaymlad1g1 1�
c;ilerin Program1 , Komunist Manifesto'nun yal mzca "kotu bir
vulgarizasyonu"ydu. "Adam besbelli ki kendisini, bizim mah
mmn varisi olarak goruyor" diye yaz1yordu Marx. Lassalle'in
i�c,;i topluluklanna "Benim Proleterlerim" diye hitap etmesi ve
"yeni hareket'in amsma Freiligrath'tan bir �iir yazmasm1 iste
mesi Homeros'a tema olabilecek gulunc,;luklerdi ve Bismarck'la
olan ili�kileri Marx"1, "adam �imdi dupeduz Bismarck'm hiz
metinde c,;ah�1yor" du�uncesine ikna etmi�ti. Yalmzca, hedefi
ni bulmayan hakaretleri istiflemekten daha az tatmin bu Ian En
gels, Lassalle'in faaliyetlerini "naho�" buluyor; burjuvaziyi goz
den du�uren her �eyin iyi kar�Iianmas1 gerektigini ic,;tenlikle
kabul ederken, "bu l tzig'in bu yolla kendisine bir pozisyon edi
niyor olmasm1 vahim" goruyordu.
Marx'm kendisi bile, Lassalle'in faaliyetleri kar�1smda, ac,;1k
c,;a soyledigi kadar tam bir umursamazhk gostermiyordu. Bu
konuda kendisine, Lassalle'i yerinde izleyecek bir ajan bulacak
kadar dikkatliydi . Wilhelm Liebknecht 1 862'de Almanya'ya
donmu�tu ve orada da Londra'daki gibi kalemiyle aym istikrar
s1z varolu�u surduruyordu. Marx onu duzenli olarak bir istih
barat kaynag1, zaman zaman da Lassalle'e kar�1 bir entrika ara
c1 olarak kullamyordu. Kendisinden c,;ok ender olarak aktif bir
218
rol beklenrnesi bir talih eseriydi zira Marx'm Liebknecht'in ag
z1 s1k1hgma guveni yoktu.
cag1m. Zavalh afacan can s1k1c1 bir �ekilde kotii durumda go
riiniiyor. Terbiyeli davramyor ve onun Berlin'de kalmas1 bi
zim ic;;in c;; ok onemli.
219
Haber Londra ve Manchester'de �a�irl!CI bir izlenim yaratt1.
llk yoru m Engels'den geldi.
220
mz. Biiyuk muhabbet besledigim ki�ilerden birisiydi. . . . Ara
m1zdan c;ekilip ahm�ma kimsenin benim kadar elem duymu�
olamayacagma inammz. Ve her �eyden c;ok sizin ic;in duygula
myorum. Miiteveffanm ve kaybmm sizin ic;in ne o!dugunu bi
liyorum. Bir �eye sevininiz. Akhilleus (A�il) gibi zafer kazan
d1g1 anda gene; oldu.
221
rinde <;ok derin bir etki birakm1� olan maddeci "gen<; Hegelci
ler" okulunda hi<; okumam1�t1. Ortodoks Hegelciligin idealist
rengi i<;inde kalm1�, Hegelci ve tipik olarak Alman kadir-i mut
lak devlet felsefesini kabul etmi�ti. Dolay1s1yla Marksist sm1f
sava�ma inamr gibi yapm1�sa da bu sava�m temel karakteri ve
ekonomik ka<;m1lmazhg1 onun felsefesinde bir yer bulmam1�
ll. Onun felsefesi, her ne kadar proletaryanm pkarlan esasma
dayamyorduysa da, Marx'm sald1rmakta gecikmeyecegi belir
li bir oportunizm unsurunu barmdmyordu . Lassalle, i�<;i sm1f1
ile liberal burjuvazi arasmda, gerektiginde bir ittifak1 serbest<;e
savunuyor ve hatta Bismarck'la i�birligine oynuyordu. Yalmz
ca siyasal orgu tlenmenin en list bi<;imi olarak demokratik dev
lete inanm1yor, fakat devleti soyut Hakkm en yuce ifadesi ola
rak goruyor ve bu devleti yaratmak i<;in proletaryanm gucune
inamyordu. Marx devleti, ekonomik ili�kilerin ge<;ici bir uru
nu ve s1mf-sava�mm bir arac1 olarak goruyordu ve siyasal soru
nun kesin <;bzumu i<;in devletin "solup gitmesini" bekliyordu.
N ihai sonu<;lan bak1 mmdan daha da bnemli olan z l l h k
Lassalle'in ulusal sosyalizmi ile Marx'm uluslararas1 sosyalizmi
arasmdaki zithku. Yalmzca bir ku�ak once getto'dan kurtulmu�
olan Lassalle, yine de sad1k bir Alman, hatta sad1k bir Prusya
h olarak kahyordu. 1848-49 devrimcileri i<;inde yalmzca onun
rastlanusal olarak hi<;bir zaman multeci olmamas1 ve yabanc1
bir ulkede ya�amamas1, hi<; ku�kusuz sahip oldugu vatansever
ce duygularm olu�masmda ba�hca etkendi. Kontes Hatzfeldt'le
uzun tam�1khg1 ve onun sayesinde surekli olarak <;evresinde
dola�ug1 aristokratik toplum, iyi �araba, iyi yemeklere ve iyi
purolara olan merak1, butun bunlar onun kendi vatanma olan
baghhgm1 gu<;lendiriyordu ve bu Karl Marx gibi yurtsuz v e
meteliksiz b i r go<;ebe tarafmdan payla�1lamazd1. Lassalle i<;in,
Hegel i<;in de oldugu gibi, "devlet" her zaman uzun donem
de "Prusya devleti" demekti; zira ba�kasm1 hayal edemiyordu.
Bu nedenledir ki 1859'da Schleswig-Holstein'de yalmzca Prus
ya degil fakat �ovenist bir Prusya politikasm1; 1 863'te Polon
ya ayaklanmasm1 basurmak i<;in Prusya'mn (:ar'a yard1mm1 sa
vundu; her turlu yabanc1 unsurun titizlikle ay1kland1g1 bir Al-
222
man l�c;ileri (Gene!) Birligi'ni kurdu ve kendisi ile Prusya'nm
ba� vatanseveri Bismarck arasmda ortak bir zemin ke�fetti.
Marx'm kariyeri ise tamamen aksi yonde bir geli�me c;izgisi
izledi. Yirmi be� ya�mdan itibaren, k1sa bir ara d1�mda, surekli
olarak Almanya d1�mda ya�ad1. Fransa'y1 ilerlemenin ve aydm
lanmanm (bu "kirklar"da da ha.la ortak bir hayaldi) , Prusya'y1
ise cehaletin ve gericiligin ulkesi sayarak yeti�mi�ti ve her ne
kadar Ill. Napoleon, Fransa hakkmdaki kanaatlerini degi�tir
meye onu zorlam1�sa da Prusya hakkmdaki geleneksel goru
�unu degi�tirmek ic;in herhangi bir neden gormedi. Prusya uy
ruklugunu kaybetmekten pi�manhk duymad1. C:ocuklan lngi
lizceyi ana dillerinden daha iyi konu�uyorlard1; bir ara (soyle
meye gerek yok ki, tamamen birtak1m kolayhklar ic;in) lngiliz
uyruguna gec;meyi du�undu. Baz1 Alman onyargilanm, ozellik
le Slavlan kuc;umseyi�ini korudu ; ama kirk ya�ma geldigi za
man kendisini art1k Alman olarak gormuyordu. 0 bir dunya
vatanda�1yd1 ve olu�turdugu hareket, ulke, Irk ya da dilden ba
g1ms1z bir dunya hareketiydi. Lassalle sahneden kayboldugun
da , Avrupa'da kalm1� olan en unlu sosyalist aynca en nadim ol
mayan enternasyonalistti.
Uluslararas1 Emekc;iler Dernegi'nin Londra'da Lassa lle'in
olumunden tam tamma dort hafta soma kurulmu� olmas1, bir
rastlant1 ama yerinde bir rastlant1yd1.
223
0 � 0 N C 0 KISI M
E NTERNASYO NAL
ONiKiNCi BOLUM
E nterna syona l ' i n D o g u�u
227
n arasmda degil ama "i�verenlerimizle bizler arasmda" karde�lik
prensibi muzafferane bir �ekilde ilan edilmi� ve gee; saatte top
lantI, "Frans1z ve lngiliz i�c;ilerinin birligi ic;in uc; defa bagnlarak"
sona ermi�ti. Di! guc;lugu dikkate almd1gmda, delegasyonlar ara
smda, ortak c;1karlan ilgilendiren konularda herhangi ciddi bir
goru�me oldugunu sanmak belki biraz fazla olabilir.
Bu masum gosteri, c;ok onemli olaylar dizisini ba�latt1. Ulus
lararas1 Sergi'nin yapild1g1 yilda , lngiliz i�c;i hare keti , uzun
su ren bir uyu�ukluk doneminden yava� yava� s1ynhyord u .
Chartism'in c;oku�u, lngiliz i�c;i sm1fm1 orgutsuz v e lidersiz b1-
rakm1�t1. 186 1 yilmda Richard Cobden, i�c;i sm1fmm, "kole s1-
m fmm siyasi i�kencecilerine kar�1 isyanmda ba�1 c;ekecek bir
Spartakus bulamamasma" �a�1rm1� ve " mevcut ku�ag1 boylesi
ne sakin tutan �eyin Chartism'in yanh�larma kar�1 tepki" oldu
gu goru�unu savunmu�tu. Emektar radikal, eski Chartistler'den
daha geni� ve daha c;arp1c1 ba�anlara yazg1h olan yeni hareketin
belli belirsiz k1mildam�lanm gormeyi ba�aramam1�t1. 1lk onem
li sendika, Birle�mi� Muhendisler Dernegi , 1 85 l 'de kurulmu�
tu. 1 860'ta, in�aat mesleginde devam edegelen mucadeleyi sur
duren ve �imdiye kadar dagm1k ve etkisiz kalm1� sendikal hare
keti orgutleyecek iki yeni kurulu� yarat1lm1�tI: ulke c;apmda in
�aat sektorunde c;ah�an i�c;ilerin c;1karlanm savunmay1 hedefle
yen Birle�mi� Marangozlar Dernegi ve dam�ma ve ortak hare
ket ic;in buyuk�ehrin butun sendikalanm birle�tirme giri�imi
olan Londra Sendikalar Konseyi. 1lk orgutun sekreteri olan Ro
bert Applegarth ve ikincisinin ba�kam olan bayan ayakkab1c1s1
George Odger, o s1rada sendika hareketindeki en guc;lu ki�iler
di. 1 86 1 yilmda, Londra Sendika Konseyi'nin bir uyesi ve in�a
atc;Iiarm grevinde onemli bir rol oynam1� olan marangoz George
Potter, People's Paper'm (Halkm Gazetesi) kapanmasmdan son
raki ilk i�c;i gazetesinin kurulmasmda etkili olmu�tu. Bu gazete
ye Beehive (Ankovam) ad1 verilmi� ve sendika orgam olarak on
yedi yil yaymlanm1�ll ve her ne kadar ulusal sendikalara kar�I
bolgesel sendikalar ilkesini savunan Potter, diger sendikacilarla
sabit bir �ekilde iyi ili�kiler ic;inde degildiyse de, Beehive'm ba�a
ns1, hareketin artan gucunun c;arp1c1 bir kamuyd1.
228
Dolay1s1yla, Mason Locas1'ndaki Anglo-Frans1z yemek ziya
feti lngiliz ve Frans1z i�c;i sm1flan arasmda ili�ki kurma arzusu
nu te�vik etti ve bunu gerc;ekle�tirmek ic;in ba�vurulacak arac;
lar da hazud1. l�c;i sm1fi hareketi, az ya da c;ok bir dizi rastlan
tisal ko�ula bagh olarak uluslararas1 bir renk kazamyordu. 1
Ocak 1 863 gunu (Abraham) Lincoln, Kuzey Amerika kllasm
daki zencilerin azathgm1 ilan etti. lngiltere'de bu olay yalmz
ca sendikac1lar ve john Bright liderliginde radikaller tarafmdan
heyecanla selamland1 ve bu iki grup biraraya gelerek olay1 al
k1�lamak uzere halk gbsterileri duzenlediler. Londra Sendika
lar Konseyi'nin ba�kam olarak Odger, bu amac;la kurulan ko
mitenin bnemli bir uyesiydi ve onun ve diger emekc;ilerin ko
nu�tuklan halk toplanulan Subat ve Mart aylarmda Exeter ve
St. James's salonlarmda yapild1. Sendikalar ilk kamusal c;ik1�la
nm d1� politika alanmda yapm1�lard1.
Bu arada 1 863'te buyuk Polonya ayaklanmas1 pa tlak ver
di. Bu olay, son onbe� y1lda Avrupah demokratlann sbnmek
te olan umutlanm canlanduacak tek olayd1. "Su kadan kesin
ki" diye yaz1yordu Marx, Engels'e, haberler Londra'ya ula�ll
gmda, " devrim c;ag1 �imdi bir kez daha hakk1yla ac;1lm1�tu. "
Polonya'nm davas1 daha once d e demokratik gbsterilerin le
itmotifi gbrevi yapm1�t1 . 28 N isan'da aralannda Odger'in de
bulu ndugu bir grup sendikac1 bir kez daha harekete getiri
ci ruh oldu ve St. James's Salonu'nda, Britanya hukumetinin
Polonya'y1 kurtarmak ic;in mudahale etmesi yonunde bir top
lant1 duzenlediler ve bu karan Palmerston'a iletmek ic;in bir
delege tayin ettiler. Ancak Fransa'nm yard1m1 olmadan Polon
ya ic;in ac;1kc;a hic;bir �ey elde edilemiyordu ve dolay1s1yla aula
cak ilk ad1m Frans1z i�c;i sm1fmm i�birliginin saglanmas1yd1. 22
Temmuz'da St. James's Salonu'nda, be� Frans1z i�c;isinin de ka
uld1g1 ve belagatlerini lngiliz yolda�lannmkiyle Polonya davas1
ugrunda birle�tirdikleri bir ba�ka toplantI daha yapild1. Bu sua
da lngiliz kamuoyunu Polonya'nm yanma c;ekmekle ilgilenen
III. Napoleon'un bir kez daha bu be� ki�ilik Frans1z delegasyo
nunun gonderilmesinin arkasmdaki itici guc; olmas1 ihtimal d1-
�1 degildir. Polonya adma ortaya konan c;aba biraz gee; kalm1�-
229
u. Arna toplantmm onemli bir sonucu oldu. Ertesi ak�am be�
Frans1z, Old Bailey'deki Bell Inn'de bir grup lngiliz liderle bir
araya geldi. "Uluslararas1 bir emekc;; i ler birligi" nin kurulmas1
olas1hg1 goru�uldu ve Odgen ve diger uc;; lngiliz i�c;;i sinden olu
�an bir komite projeyi izlemek uzere gorevlendirildi. Enternas
yonal kavramla�urmas1 hakh olarak Bell Inn'deki bu toplanu
ya ma! edilebilir.
Polonya ayaklanmas1, Avrupa'nm sempatisine ragmen, Rus
ya'nm c;; o k ustun askeri gucu tarafmdan k1sa sure ic;;i nde ezildi.
Arna sendikal i�birligi tohumu oyle kolay kolay olmedi. Aym
yilm Kas1m aymda, Odger komitesi, Frans1z i�c;;i lerine, Polon
ya davasmdaki ortak c;;a balarma, adet yerini bulsun diye, gon
dermede bulunduktan sonra daha acil pratik bir soruna gec;;e n
uzun bir soylev haz1rlad1. Bir grevle ya da daha iyi ko�ullar ta
lebiyle kar�Iia�uklan zaman lngiliz i�verenlerin yaygm olarak
kulland1klan bir arac;; , yurtd1�mdan yedek i�gucu ithal e tme
tehdidiydi ve bu tehdit kimi zaman yururluge de konulmu�tu.
Simdi burada mesele , farkh ulkelerin i�c;;i leri arasmdaki ne tur
bir i�birliginin lngiliz grubu tarafmdan daha c;;o k benimsene
cegi idi. Frans1z i�c;;i leri bu du�unceden etkilendiler; -en azm
dan bu s1rada resmi bir destek umudu yoktu- 28 Eylul 1864'te
St. Martin's Salonu'nda yapilacak toplanuya delege gondermek
ic;;i n fon olu�turmaya giri�tiler.
Birinci Enternasyonal'in kurulmasma yo! ac;;a n olaylann ak1-
�1 boyle oldu. Marx'm kendisinin bu geli�melerde herhangi bir
pay1 olmad1 . 28 Eylul'deki toplantmm lngiltere tarafmdaki on
de gelen duzenleyicileri Odger ve Masonlar Birligi'nin sekrete
ri William Randall Cremer adh bir diger sendika lideriydi; To
lain Frans1z delegasyonunun ba�1yd1 ve toplanuya Londra Dni
versitesi tarih profesoru Edward Spencer Beesly ba�kanhk et
mi�ti. Beesly, St. J ames's Hall toplanulanndan birisine de ba�
kanhk etmi� c;;o k tanman bir radikaldi. Komitenin goru�mele
rini, Frans1z meslekta�lan ic;;i n Frans1zcaya c;; e virme gibi mu
tevazi ama gerekli bir gorevi ye rine getirmi�ti. <;:ok one m
l i sonuc;; l ar dogurabilecek olan Marx'm davet edilmesi karan -
Enternasyonal'in, kurulu�undan olumune kadar butun ak1�1-
230
m belirlemi� olan bir karar- garip bir karanhga biirunmii�tiir.
Boylesine oldukc;a dolambac;s1z bir olayda, tarihin dayand1g1
kamtlarm dogas1 iizerine ic; karart1c1 bir yorum soz konusudur;
tarihc;i faaliyetlere kaulan ya da kauld1gm1 iddia eden ki�ilerin
kar�1hkh olarak birbiriyle c;eli�en iki anlans1 ile kar�1 kar�1ya
d1r. Bu anlaularm her ikisi de ispatlanabilir ya da hemen hemen
ispatlanabilir bir �ekilde yanh�ur ve her ikisi de anlatanm ken
di roliiniin onemini abartma arzusuyla c;arp1nlm1�llr.
Enternasyonal kuruldugunda Engels lngiltere'de degildi ve
geli�melerin oykiisiinii Marx ona ancak be� hafta sonra yazabil
di. Bu anlanya gore, Marx, miizik ogretmeni olarak Londra'da
ya�ayan , toplanuda lngiliz ve Frans1z delegasyonlan arasm
da terciiman olarak gorev yapan j e rsey'den Le Lubez admda
bir Frans1z tarafmdan ziyaret edilmi�ti. Le Lubez Marx'1 "Al
man i�c;ileri"nin temsilcisi olarak toplannya kanlmaya davet et
mi� ve "ozellikle" toplannya konu�ma yapacak bir Alman i�c;i
sini "gondermesini" istemi�ti. Bu kez Kanal'm her iki yakasm
da "gerc;ek giic;ler"in harekete gec;tigi konusunda kendisini ik
na eden Marx, halka ac;1k yerlerde goriinme davetlerini reddet
me kuralmdan aynlmaya karar verdi . Daveti kendi adma ka
bul etti ve Le Lubez'in ikinci istegi kar�1smda da Alman l�c;i
leri Egitim Dernegi'nin onde gelen iiyelerinden birisi olan ve
Marx'tan daha uzun bir siiredir Londra'da ya�ayan Alman ter
zi Eccarius'u gonderdi. Alman tarafmdaki tek harekete gec;iri
ci ruh olarak Eccarius'un goriindugu Marx'm oykiisii boyle
dir. Maalesef bu oykiiniin son k1sm1, toplanudan iki gun on
ce Eccarius'un Marx'a yazd1g1 bir mektubun giiniimiize ula�
m1� olmas1 nedeniyle ac;1kc;a aksini ispatlamaktad1r. Bu mek
tupta Eccarius, niteligi Odger tarafmdan kendisine muglak bir
�ekilde aktanlm1� olan "bir" toplanuda konu�maya soz verdi
gini ac;1klamakta ve Marx'm bu program hakkmda bir �ey bilip
bilmedigini sormaktad1r. Mektubun ic;eriginden Eccarius'un,
Marx'm da aynca bir davet ahp almad1g1m bildigi de ac;1k degil
dir. Marx'm degil de Eccarius'un ba� Alman delegesi olarak go
riildugu, konu�ma yapmak iizere yalmzca onun davet edilmi�
olmas1yla dogrulanmaktad1r.
231
Meselenin diger anlaus1, olaydan pek c;; o k y1llar soma yaz1l
m1�, Lessner adh bir ba�ka Alman terzinin amlannda bulun
maktad1r. Lessner "elliler"in ba�mdan beri Londra'da ya�am1�
llve Eccarius gibi Alman l�c;; i leri Egitim Dernegi'nde onemli bir
rol oynam1�t1.
lngiliz i�c;; ileri [diye anlatiyor Lessner] aynca Komunist l�c;; iler
Egitim Dernegi'nin i\yelerini de toplanuya davet ettiler ve aym
zamanda da c;; ah�an insanlann bu uluslararas1 toplanusma ka
t1lmak uzere Marx'a teklif yap1lmasm1 istediler. Komunist l�c;;i
ler Egitim Dernegi beni Marx'a gonderdi. Ona lngiliz i�c;; ileri
nin arzusunu soyledim ve toplantmm amac1 ve duzenleyicileri
hakkmda birkac;; sorudan sonra Marx kabul e tti.
232
diriler okudular. Eccarius'un irticalen konu!?tugu anla!?1hyor ve
sbylediklerinin bir kayd1 yok; ama Marx'm sbzcukleriyle "me
ram1m <;:ok ba!?anh bir !?ekilde anlatli" Eccarius, taranmamI!?
ba!?I, gozlerinin uzerine dii!?en uzun dalgas1z sa<;:lan, iri, kemik
li elleri ve surekli enfiye <;:ekme ah!?kanhg1yla pitoresk bir figur
du ve konu!?mas1, "lngilizlere bzellikle uyan tuhaf kuru bir mi
zah" i<;:eriyordu . Diger yabancilar arasmda en tanmmI!? olan,
asker! rutbesini Garibaldi yanmdaki hizmetiyle kazanmI!?, ama
aruk Mazzini'nin guvenilir adam1, l talyanlarm sbzcusu Binba
!?I Luigi Wolfftu. Konu!?malarm ana fikri i!?<;:iler arasmda i!?bir
ligi idi ve toplantmm sonunda bir Uluslararas1 Emek<;:iler Der
negi kurulmas1 alk1!?larla kabul edildi. Dernegin ad1, besbelli
ki, 1 837'de People's Charter'1 (Halkm Fermam) ilan eden Lond
ra Emek<;:iler Dernegi'nin adm1 hat1rlauyordu ve brgutlenme
si de o eski Karde!? Demokratlar brgutunun yap1sm1 temel al
mI!?lL Her ulke i<;:in bir sekretere sahip olan ve Londra'da bu
lunan bir daimi konseyi olacak ve mumkun oldugu kadar her
yil farkh bir yerde bir yilhk kongre toplanacakt1. Elli be� dele
ge -yirmi yedi lngiliz, dokuz Frans1z, dokuz Alman, alll ltal
yan, iki lsvi<;:reli ve iki Polonyah- ba!?kanhgma Odger, sekreter
ligine Cremer'in getirildigi ilk Gene! Konsey i<;:in aday gosteril
di ve de bu arada bir llkeler Deklarasyonu ve Dernegin Ge<;:ici
Tuzugu'nu belirlemek i<;:in de ge<;:ici bir komite atand1. 1 Bunlar
ilk yilhk kongrede onaylanacakt1. Marx ve Eccarius hem Gene!
Konsey'in hem de taslak komitesinin uyesiydiler.
Belki de nu tuklann umut vaadetmeyen kalitesi kar!?Ismda
�a!?IrmI!? olan Marx, o zaman bile, yaraulm1� olan aygnm tum
potansiyelini kavramamI!? gorunuyor. Taslak komitesi toplan
d1 ve llkeler Deklarasyonu ile Ge<;:ici Tuzugu belirlemek uzere,
Marx'm da uyesi bulundugu ku<;:iik bir alt komite se<;:ti. Bu faa
liyetlere olagandI!?I herhangi bir bnem atfetmeyen ve <;:ok kotii
233
bir karapban tarafmdan rahats1z edilen Marx alt komiteye kall
lamad1. Eccarius'un acil olarak <;;agns1 ii.zerine, tum komitenin
Luigi Wolff tarafmdan haz1rlanan ve Mazzini i<;;i n onem ta�1yan
cumhuriyet<;;i milliyet<;;i lik ve demokratik gizemcilik i<;;e ren bir
dizi kuralm ve Owenci duygusal emektar Weston admda biri
sinin taslagma dayanan "�a�IrtlCl ol<;;ii. de gereksiz SOZcii.klerle
dolu ve kotii. yaz1lm1� ve ba�tan a�ag1 olgunla�mam1�" tlkeler
Deklarasyonu'nun tam benimsenecegi s1rada yeniden gorundu.
Sevinilecek bir nokta Wolffun ltalya'ya donmii.� olmas1 ve Tu
zii.k taslagm1 savunmak i<;;i n hazir bulunmamas1yd1.
Her zaman oldugu gibi , digerlerinin kalm kafahhgm1 izle
mek Marx'm bu.tun heyecamm ve enerj isini tahrik etti . K1-
sa sii.rede kendisini durumun hakimi haline getirdi. Komi te
nin kafasm1 busbii.tii.n buland1ran 1hmh binbir tii.rlii. engelle
me ve ele�tiri denedi . Pek <;; ogu zeki olan ama yeni ve denen
memi� bir dunyada yollanm bulmaya <;;abalayan bu emek<;;i ler
becerikli bir taktik<;;i nin elinde yalmzca hirer oyuncakt1. Kan
�1khgm i<;;i nden pk1lmaz bir hale geldigi en dogru anda, Ecca
rius, tasarmm yeniden alt komiteye geri gonderilmesini oner
di ve o an i<;;i n Deklerasyon'un "temennileri" d1�mda hi<;;b ir �ey
onaylanmad1.
Cremer, Le Lubez, Marx ve Fontana adh bir ltalyan'dan olu
�an alt komite bu kez Marx'm evinde bulu�arak iki ya da ii.<;;
toplanll yaplllar. Marx bir kez daha o y1k1c1 yetenegini orta
ya koydu ve alt komitenin oteki uyeleri, ger<;;e klere uygun her
hangi bir metni ortaya koyma konusundaki yetersizliklerinin
ac1 bir �ekilde farkma vard1klarmda Marx kendi metnini , "i�
<;;i sm1fm m 1 845'ten bu yana olan mii.cadelesinin bir tii.r de
gerlendirmesi" �eklinde bir kurulu� Hitap'i olarak haz1rlam1�
t1. Zor begenen Marx'1 bile tatmin eden bir metni onunde bul
maktan memnun olan alt komite, mii.te�ekkir bir alk1�la met
ni kabul etti; bu arada Marx, yeni Hitap'm, ongorulen llkeler
Deklarasyonu'yla Tii.zii.k'un bir k1sm1m kar�Ilad1gm1, dolay1s1y
la Deklarasyon'dan tii.muyle vazge<;;i lmesini ve Tii.zii.k'un mad
delerinin say1smm da kirktan ona indirilmesini onerdi. Alt ko
mite art1k, yorulmak bilmez usta otokratm ortaya koyacag1 her
234
�eyi kabul edecek bir havadayd1. Marx'm onerileri hernen he
rnen hie; degi�tirilrneden kabul edildi. Meslekta�larma verdi
gi tek taviz, Tuzuk'un onsozune "gorev" ve "hak" konusunda
iki ifadenin konulrnas1 ve "gerc;ek, adalet ve ahlak"tan Derne
gin yo! gosterici ilkeleri olarak soz edilrnesiydi; zira Engels'e te
selli edercesine, "yine de, boyle koyuldugunda bunlarm bir za
rar verrneyecegini" bildiriyordu . Marx kendi yolunu bulrnu�
tu . " C:unku ugra�ugm yalmzca 'i�c;iler' olunca" , diye yaz1yor
du s1rda�ma, "tahrnin edebilecegin gibi bu i� o kadar guc; olrna
d1. " Eger Marx'a inanrnarn1z gerekirse, Mazzini'nin, "bunu irn
zalad1klan ic;in kendi adarnlarma c;ok cam s1kilrn1�t1 arna kotii
bir �eyden en iyi �ekilde yararlanrnak zorundayd1 . " Bunun d1-
�mda onay geneldi.
Uzun bir onsozun d1�mda Dernek'in resrni tiiziigiinii ic;e
ren Tiiziik ilginc; baz1 unsurlar ortaya koyuyor ve bunlarm ure
tilrnesinde Marx'm paymm, yukardaki oykunun du�undurdu
gu �ekilde, esas itibariyle budarna b1c;agmm serbest kullamlrna
s1 oldugunu gosteriyordu . Bu ibarelerden birisinin kesinlikle
Marx'm kalerninden c.;1kt1g1 ke�fedilebilir. Dernegin arnac1, "e�it
haklar ve odevler ve her ttirlu sm1f yonetiminin ilgas1" ic;in rnu
cadele olarak tamrnlamyordu . Bu rnetin Fransa'ya u la�ugmda,
Fransa �ubesi, sm1flarm ilgasm1 gosteri�li bir �ekilde ilan eden
bir dernegin resrni kovu�turrnaya tabi olacag1 sonucuna vard1.
Frans1zca c;evirisini yaparken, lngilizce rnetnin son yedi kelirne
sini sessizce kald1rdilar. Bu ortbas etrne i�inden haberdar edi
len Gene! Konsey, raz1 olrnu� gorunrnektedir ve Gec;ici Tuzuk
1866 yilmda Cenevre Kongresi'nde resrnen kabul edildiginde,
hie; kirnse, lngilizce ve Frans1zca rnetinler arasmdaki degi�ikligi
fark etrnedi. Nihayet rnesele gun 1�1gma c.;1kanldgmda, soz ko
nusu ibareyi ic;eren lngilizce rnetnin ozgiin ve gerc;ek rnetin ol
dugunu savunan Gene! Konsey ile, Cenevre Kongresi'nce aynen
benirnsenen Frans1zca rnetnin e�it ag1rhkta oldugunu savunan
Fransa �ubesi arasmdaki akadernik taru�rna birkac; yil siirdii.
Kurulu� Hitab1, Tiizuk'ten c;ok daha fazla ilgi c;ekecek bir
belgedir; zira yalpalayan rneslekta�larmm oniine Marx'm koy
rnaya cesaret edebildigi arnentiisiinii ic;eriyordu . Gec;en yir-
235
mi y1lda , ticaretin olaganustu geli�rnesine ragrnen (bu donern
de Buyuk Britanya'nm d1� ticareti ii<;e katlanrn1�n) ernek<;i s1-
m flarm refahmm herhangi esash bir geli�rne kaydetrnedigi
ni gostererek i�e ba�lad1. Maliye Bakam'nm ulkesinde "zen
ginlik ve gucun sarho� edici am�ma" i�aret eden arna bunu,
" tarnarnen varhkh sm1flan ilgilendiren bir am�" olarak a<;1k
layan Gladstone'un bir onceki y1l yapng1 but<;e konu�rnasm
dan almn yapn . 2 Durum yalmzca i�<;ilerin kapitalist sornuru
ye kar�1 birle�rne kararlanyla duzelebilirdi. "Sahip olduklan
bir unsur - say1lardir; arna say1lar yalmzca duzen i<;inde bir
le�irlerse ve bilgi ile yonlendirilirlerse terazide bir agirhk ifa
de ederler. " Bununla birlikte , i�<;i sm1fmm i�birligi ulusal de
gil , fakat uluslararas1 olrnahdir ve bu Marx't <;ok sevdigi terna
lannm bir ba�kasma goturrnektedir - "ba�1 St. Petersburg'da
elleri Avrupa'daki her Kabine'de olan o barbar Gucun" lanet
lenrnesi. "Avrupa'mn yuksek sm1flanmn, Kafkaslar'm dag ka
lelerinin kurban edili�ini ve kahrarnan Polonya'mn Rusya ta
rafmdan katledili�ini, u tanrnaz bir onay, yalanc1 bir sernpa
ti ya da aptalca bir kayttstzhkla seyredi�ine" son bir kinaye
de bulunduktan sonra Marx hitab1, -on aln y1l once Komunist
Manifesto'nun sonuna eklenen par<;a-, ButUn ulkelerin proleter
leri, birle�in! curnlesiyle bitirdi.
Enternasyonal'in tarihi tuhaf bir �ekilde Karl Marx'm biyog
rafisini ilgilendirir. Marx'tan, Enternasyonal'deki perde arka
smdaki gu<; olarak soz etrnek, onu Enternasyonal'in tiirn ka
rarlanmn gizli arna yo! gosteren eli olarak gorrnek geleneksel
le�rni�tir ve Gene! Konsey'in karnuya yapng1 ar,:1klarnalann pek
<;ogunun esas itibariyle onun eseri oldugu dogrudur. Arna bu
anlay1�m duzeltilrnesi gerekrnektedir. Enternasyonal'in politi-
236
kas1 her zarnan ve hatta ah�Iirn1� bir �ekilde yalmzca Marx ta
rafmdan belirlenrniyordu; fakat hernen her zarnan, Marx ve ki
rni ba�ka unsurlarm a<;; 1 k ya da gizli gu<;;l erinin etkisiyle belirle
niyordu. Marx ger<;; e kte bir sava�<;; 1 yd1 ve Enternasyonal'in se
kiz yilhk etkin varolu�u suresince (kO<;;O k <;;a ll�rnalar sayilrnaz
sa) O<;; cephede rneydan rnuharebeleri verdi: Proudhonculara
ya da ozel rnulkiyeti kald1rrnak yerine <;;e �itli kar�1hkh yard1rn
bi<;; i rnleriyle ku<;;O k rnulk sahipligi ideali pe�inde olan Frans1z
ya da Bel<;; i kah Yard1rnla�rnacilara; Ocretlerin ve <;;ah�rna ko�ul
larmm iyile�tirilrnesi ve oy hakkmm geni�letilrnesi i<;;in sendi
kal birliklerle ilgilenen ve dogrusunu soylernek gerekirse hi<;;b ir
toplurnsal felsefesi olrnayan lngiliz sendikacilarma ve son ola
rak Bakunin ve anar�istlere kar�1 sava�t1. Son zikredilen, tuy
ler Orpertici ve drarnatik olay Entemasyonal'in gerileyi� ve <;;6-
ku�Onu bir ol<;; u de aydmlaur ve tarihte unludur. Arna Marx'm
Frans1z ve lngiliz ortaklanyla rnucadelesi, her ne kadar Ozerine
daha az dikkat c;ekrni�se de Enternasyonal'in ilk y1llannm su
rekli bir ozelligi idi ve Marx'a, Frans1zlan lngilizlere, lngilizle
ri Frans1zlara kar�1 oynarna becerisini sahneye koyrnada yeter
li firsat verrni�tir.
Marx tarafmdan "Proudhoncular" olarak yaftalanan Fran
s1z grubu , aslmda "kui;uk burjuva sosyalizrni"nin kurucusu
nun rnuglak ve kirni zarnan kendi kendisiyle <;; eli�en doktrinle
rine bir�eyler bor<;;l udur. Arna butun grup, her ne kadar belir
li bir butunluk gosterrni�se de ve gene! olarak Bel<;; i kahlan ken
di eksenine <;;ekrneyi ba�arrn1�sa da kanaatlerinde belirsiz ve ka
rars1zd1. Onlarm tuturnunda ikiyOzlu bir �ey vard1 ve her iki yO
zu de Marx i<;;in e�it ol<;; u de sevirnsizdi. Bir yandan, geriye, Fran
s1z uygarhgmm terneli olarak ku<;;O k rnulkiyeti getiren Frans1z
Devrirni'ne bak1yordu. Entemasyonal'deki Frans1z grubu hi<;;b ir
zarnan duri.ist ve tarafs1z bir �ekilde ozel rnulkiyetin ilgas1 i<;;in
ikna edilerniyordu ve hep, eskinin Weitling'i gibi, Ozgurluk ve
Adalet gibi gozden du�rnu� idoller kar�1smda secdeye kapam
yordu. Ote yandan, Blanqui ve izleyicilerinin her teorik forrnu
ku<;;u k goren ve propaganday1 gereksiz bulan gurultolo palav
rasma <;;ekirn duyuyor ve rnevcut toplurnun bir tek kararh dar-
237
be ile devrilebilecegine inamyordu. Boyle bir teorinin dogal so
nucu terorizrne olan inarn;; u ve de Enternasyonal'in Londra'daki
Frans1z �ubesi, bir keresinde, lll. Napoleon'un olduri.i.lrnesi le
hinde bir karar tasans1 sunarak Marx'1 u tandirrn1� ve ofkelendir
rni�ti. Her iki yonii.yle de Frans1z grubu yalmzca bizatihi siyasal
faaliyeti reddetrnekle kalrn1yor ve yakla�an devrirn ii;; in her tii.r
lii. bilirnsel hazirhg1 da reddetrne egilirni gosteriyordu. lngiliz
ler politikaya ve parlarnentarizrne, Alrnanlar soyut felsefeye ve
ekonorniye i;;o k fazla egilirnliydiler. Frans1zlar i�i;; i sm1fmm yak
la�rnakta olan rnii.cadeleye bu inceliklere girrneden kendisini
iyi uyarlayabilecegini dii.�ii.nii.yor ve Enternasyonal'deki burjuva
entelektii.ellerin hakirn etkisinden ho�lanrn1yorlard1.
Arna Marx'm Frans1z Proudhonculara kar�1 yurii.ttii.gu rnii.
cadele, uzun donernde, lngiliz sendikac1larla olan rnii.cadelesi
ne gore, Enternasyonal'in tarihi ai;;1 smdan daha az onernliydi.
Dernegin ii;; i�lerinde Frans1zlar hii;;b ir zarnan lngilizler kadar
bir agirhga sahip olrnad1lar. Say1lan daha azd1 ve genel rnerke
zi lngiliz topragmda olan orgii.tte, dururnun gerektirdigi �ekil
de dogrudan ve kahc1 bir etki yaratrnakta daha az ba�anhyd1lar.
Ostelik, Frans1zlar Enternasyonal'e gerek rnanen, gerekse para
sal olarak, orgii.tii.n onlara bori;; lu oldugundan daha fazla bori;;
luydular. Onlarm aynlrnalan Dernegin prestiji ii;; i n zararh ola
bilirdi; arna h ii;;b ir zarnan olii.rncii.l olrnazd1. lngilizlerin duru
rnu i;; o k farkhyd1. Dernegin dogurnunda as1l itici gui;; onlar ol
rnu�tu ve onun en etkin destekleyicileri olarak kald1lar. Orgii.
tii.n genel rnerkezi dairni olarak Londra'dayd1. Genel Konsey'in
uyelerinin hernen hernen yans1 lngilizlerdi ve rnii.tevazi fonla
nmn bu.yuk k1srn1 lngiliz kaynaklanndan geliyordu . lngiliz li
derlerden herhangi birisi, orgii.tii. kontrol etrne arzusunu besle
rni� ve yolda�lannm destegini elde etrneyi ba�arabilrni� olsay
d1, dururnu olaganii.stii. gui;;lu olabilirdi. Ancak, yalmzca arka
da�lanyla i� gorrneye ah�rn1� olan bu lngilizler, bilrnedikleri bir
zerninde dikkatle yii.rii.yorlard1 ve aralarmdaki tek burjuva olan
Marx onlann kendi kendini tayin etrni� liderleri oldu. lngilizle
rin ba�hca rolu, Marx'm soyutlarnalanna sornut bir unsur kat
rnak ve onun daha a�m tutkulanm frenlernekti.
238
lngiliz tarafmda Entemasyonal, en tanmm1�1 Profesor Beesly
olan belirli orta-s1mf radikalleri ile sendikac1lann ortak <;;a bala
nyla harekete ge<;; i rilmi�ti ve de hareket, bu iki unsurun da or
tak yam olan ezilen uluslar ve sm1flara duyulan sempati temeli
uzerinde ba�laulm1�tl. Bu yola sad1k kald1g1 surece, onunde ka
yalar yoktu. Arna zorluk, haritas1 iyi <;; 1 kanlm1� bu sularda geli�
me goruntusunu surdurebilmekteydi. Ku�kusuz 1 830 devrimi
nin y1ldonumunde, 29 Kas1m'da Polonya i<;; in yap1lacak konu�
mamn oylanmas1 meselesi vardi. Ancak bu konuda soylenecek
yeni bir �ey yoktu ve kader yeni kanatlanan demegin ilk u<;;u�
lan i<;; in aym anda yeni bir alan saglamak a<;; 1 smdan comertti.
O <;; y1ldan beri devam etmekte o lan Amerikan 1<;; Sava�1, lngi
liz toplumunu, iyi belirlenmi� yatay <;;i zgilerle bblmu�tu. lngi
liz aristokrall, Amerika'nm guneyli aristokratma yakmhk du
yuyordu. lngiliz kapitalisti ise (bu s1rada pamuk kodamanlan)
lngiliz ekonomisinin refahmm biiyuk ol<;;u de bagh o ldugu bu
degerli urunun ureticisine sempati gosteriyordu . Hem aristok
rat hem de kapitalist, bir kurum olarak kolelik ne denli sorgu
lanabilir olsa da, Kuzey'in mulkiyet haklanna yapug1 bu tehdit
edici mudahalede tehlikeli �ekilde devrimci bir �eyler oldugu
nu hissediyordu. Bu duygular kar�1 kampta dogal bir tepki ya
ratu. Radikaller ve sendikac1lar s1ras1yla aristokratlar ve kapi
talistlerde kendi dogal du�manlanm gorduler; Kuzey'i destek
lediler ve ahlaki ofkenin bu tun heyecamyla kole sahiplerini la
netlediler. Burada, Entemasyonal'de temsil edilen butun farkh
unsurlarm heyecanla biraraya gelebilecekleri bir tema soz ko
nusuydu ve Marx, koleligi kapitalizmin bunyesinde var olan
temel kotuluklerden birisi olarak ele alarak, "en sonunda ken
disini kaba demokratik lafazanhktan ay1ran" Lincoln'e yonelik
mukemmel bir hitabe haz1rladi. Ancak ku<;;u k bir gu<;; l uk vardi.
lngilizlerden baz1lan, Britanya i�<;; i sini aytrt eden o gelenek me
rak1yla, Amerikan Buyiikel<;; isi Adams'a hitabeyi sunacak heye
tin, teamule uygun olarak bir parlamento uyesi tarafmdan tak
dim edilmesini arzu ettiler. Bereket versin ki Marx, meslekta�
lannm <;;o gunlugunu, "boylesine eski lngiliz adetlerinin terk
edilmesi gerektigi" konusunda ikna etmeyi ba�ard1 ve hitabe,
239
Bir Gene! Konsey heyeti tarafmdan, burjuva parlamenter des
tegi olmadan dogrudan Mr. Adams'a sunuldu. Lincoln s1cak
bir cevap gonderdi ve bu cevabm The Times ve diger onde ge
len gazetelerde yaymlanmas1 Enternasyonal'e ilk kez daha ge
ni� c,;evrelerde duyulma hazzm1 taturd1.
lngiltere'de erkeklere oy hakkmm geli�tirilmesi ic,;in kuru
lan Reform Birligi, Enternasyonal'in artan prestiji ic,;in bir ba�
ka smav oldu. Birligin kurucusu ve ba�kam, bir yarg1c,; ve popu
ler bir radikal olan Mr. Edmund Beales' di. Birligin sekreteri, ta�
ustas1 ve Londra Sendikalar Konseyi'nin eski sekreteri George
Howell, Enternasyonal Gene! Konseyi'nin bir uyesiydi. Yurut
me komitesi orta sm1f ve i�c,;i sm1fmm e�it say1da temsilcisin
den olu�uyordu ve komitenin i�c,;i sm1fi uyeleri aym zamanda
Enternasyonal'in Gene! Konseyi'nin uyesiydiler. "Biz olmasay
d1k" diye gururla yaz1yordu Marx Engels'e, "bu Reform Birligi
hic,;bir zaman kurulamazd1 ya da orta sm1fm eline gec,;erdi . " Da
ha sonra dogal olarak bir mu tekabiliyet talebi oldu. Birisi, say
g1deger Mr. Beales'i Enternasyonal'in Gene! Konseyi'ne sec,;il
mek uzere bnerdi. Arna Marx bundan memnun olmad1. Ugra
�Iiacak olanlar yalmzca lngiliz i�c,;ileri oldugu surece i�lere ha
kim olmak nispeten daha kolayd1. Arna ihtirash burjuva poli
tikacilan meseleye el atmaya ba�laymca sorunlara haz1r olun
mahyd1. Marx, ne pahasma olusa olsun, boyle tehlikeli bir da
vetsiz misafiri d1�anda tutmaya kararhyd1. Eger gerekirse, Mr.
Beales'i "Kitahlar"m oylanyla d1�arda tutatacaku; ama sonunda
adayhgmm geri almmasm1 biraz entipuften bir gerekc,;eyle, Mr.
Beales'in bir sonraki sec,;imde parlamentoya sec,;ilmeye niyetlen
digi ve Enternasyonal'in kendisini lngiliz parti politikalanna
bula�uramayacag1 gerekc,;esiyle ba�ard1.
Bu masum faaliyetler Frans1z grubu ic,;indeki kar�1hkh bir
kan davas1 ile c,;e�i tleniyor ve bu durum " lngilizler uzerinde
Frans1zlar'm gerc,;ekten bir Bonaparte'a ihtiyac,;lan oldugu izle
nimini" yarauyordu. Aynca, Owenci Weston ile Marx arasm
da, ucretlerdeki arli�m otomatik olarak fiyatlarda bir artI�a yo!
ac,;1p ac,;mayacag1 konusunda az c,;ok akademik bir sorun tarli
�Iim1�t1. Gene! olarak, Enternasyonal'in ya�ammm ilk y1h, her-
240
hangi bir guvensizlik olrnadan gei;ti; arna 6rgut0n geri;ek etki
sini oli;ebilrnek fevkalade zordur. Tuzuk, Enternasyonal'e ge
rek tek tek bireylerin gerekse derneklerin (sendikalar vs. ) kit
le halinde uye olabilrnesine olanak veriyordu; birinciler ii;in y1l
hk aidat bir �ilin, ikinciler ii;in ise be� �ilindi. Kay1tlar 1 870 y1-
h sonuna kadar iki yOz doksan dort ki�inin (bunlann yuz yet
rni� ikisi lngiliz'di) bireysel olarak uye olduklanm gosterrnek
tedir. Oyelik ii;in ba�vuran lngiliz ya da yabanc1 derneklerin
herhangi bir kayd1 yoktur. <:;:ok say1da kui;uki;e lngiliz sendi
kasmm kaydoldugundan sozedilrnektedir. Arna bunlann uye
liklerini ne kadar surdurduklerini bilebilrnek her zarnan kolay
degildir ve daha buyuk ve daha gui;lu sendikalar uzak durrnu�
lard1r. Londra Sendikalar Konseyi'ne 1 866'da yap1lan bir i;ag
n, uygun olrnad1g1 gereki;esiyle reddedilrni�tir. Dernegin rnali
kaynaklan ha.la i;ok rnutevazidir. 3 Hern High Holborn'daki bu
rosunun kiras1 hem de sekreterine odenen haftada on �ilinlik
ucret s1k s1k odenernerni�tir. Herhangi bir d1�sal faaliyet ozel ai
datlar olrnasa kar�1lanarn1yordu . Bu say1lan ak1lda tutrnak, Bi
rinci Enternasyonal'in tarih sayfalarmda i�gal ettigi yer ve daha
sonraki y1llarda du�rnanlanmn dernegin gucu hakkmda yay
rn1� olduklan fantastik tahrninler ai;1smdan yararhd1r.
Enternasyonal basmdaki herhangi bir 6nernli yaym o rgam
m da kontrol edebilrni�tir. Kurulu�unda, Dernegin resrni orga
m olarak Beehive'1 kullanrnak kararla�tmlrn1� ve uyeler (Beehive
bir �irketin elinde oldugu ii;in) hisse alrnaya zorlanrn1�llr. Ancak
Potter'm sendika liderleriyle kotO ili�kileri kisa sure sonra Bee
hive ile Enternasyonal arasmda bir gedik ai;u ve Beehive'm yeri
ni , kurulu� Hitab1'm ayrmuh olarak yaymlayarak Marx'm dik
katini i;ekrni� olan Miners' and Workmen's Advocate (Madenci
lerin ve l�i;ilerin Avukati) aldi. Avukat, tarnarnen �ekil degi�tir-
3 Enternasyonal'in ya�ammm ilk aln y1hnda ki�isel iiyelerden saglanan aidat �oy
ledir: 1865, 23 Sterlin; 1866, 9 Sterlin 1 3 �ilin; 1867, 5 Sterlin 1 7 �ilin; 1868, 1 4
Sterlin 4 �ilin; 1869, 30 Sterlin 1 2 �ilin; 1 870, 28 Sterlin I �ilin. 1 8 7 0 y1hna ka
dar ki�isel aidatlarm odenmemi� k1sm1 32 Sterlin I �ilin'e ula�m1�nr. Bu kayit
1 8 7 1 y1hnda o zaman Demegin veznedan olan Cowell Stepney tarafmdan ya
p1lm1� ve Bishopgate Enstitiisii'nde saklanm1�t1r. "Demekler"den saglanan ai
datlarla ilgili herhangi bir kaydm giiniimiize ul�mad1g1 anla�1lmaktad1r.
241
di ve 1 866 ba�lannda kulaga daha ho� gelen Commonwealth'e
donu�tu. Marx ve G e n e l Konsey'in birka<; ba�ka uyesi de
Commonwealth'in yaz1 kuruluna yerle�tirildi; Eccarius ve da
ha sonra da Odger editorlugu ustlendiler. Arna ger<;ek mal sahi
bi Edward Miall admda eski radikal parlamento uyesi ve Cong
regational mezhebinden bir papazd1 ve aym zamanda mali des
tek<;isi Bradford'dan Kell admda nonconformist* bir imalatp olan
Nonconformist dergisinin editoruydu. 1866'nm sonundan once
Commonwealth de son nefesini veriyordu ve Marx, "Bradford'lu
bir imalat<;mm Londra'da 'i�<;ilerin bir orgamm kontrol etmesin
deki abeslige bir son verilmi� olmasm1" gormekten ho�nutsuz
degildi. Yalmzca Beehive varhgm1 surdurdu. Birle�ik Kralhk'taki
tek i�<;i gazetesi oydu ve her ne kadar Enternasyonal'in faaliyet
lerini haber veriyorduysa da elveri�li durumlarda dernege mer
hametsizce sald1rmaktan da geri durmuyordu. Enternasyonal'in
lngiliz basmmda bir sozcu bulmak i<;in ortaya koydugu <;abala
nn etkileyici olmayan oykusu boyledir.
Enternasyonal ilk olu�turuldugunda, ilk y1lhk kongresinin,
1865 y1lmda Bruksel'de yap1lmas1 kararla�tmlm1�t1. Arna za
man yakla�llk<;a, Marx, boylesine ciddi ve kamusal bir olay
i<;in yeterli hazirhklarm yap1lmam1� o l dugu nu a<;1k<;a gor
du. Konsey'in lngiliz uyelerinin yard1m1yla buyuk kongre
nin bir y1l ertelenmesini, bunun yerine se<;ilmi� az say1da de
lege ile Londra'da ozel bir konferans duzenlenmesini oylatt1.
Konferans Eylul'un sonlarma dogru Reform Birligi'nin Adelphi
Terrace'daki binasmda usulen topland1. Bu toplantmm Marx'm
kaleminden pkm1� herhangi bir kayd1 gunumuze u la�mam1�
ur . Arna y1llarca sonra, Enternasyonal'in oykusunu safiyane
ama ger<;ekten i<;ten sozcuklerle anlatan George Howell, ken
disinin ve lngiliz meslekta�larmm izlenimlerini ebediyete hedi
ye etmi�tir. 1 865 Londra konferansmda,
242
anlmI$tl . 0 andan itibaren tartI$malar ortaya .;:ikmaya ba$lad1
ve bu dinsel, siyasal ve sosyalist her tiirlii soyut teori ve nosyo
nun sonu gelmez miinaka$asma yo! ai;n. Onun havarisi ol
dugu varsayiian ki$ilerin zihninde "dinsel dii$iince"nin ne an
lama geldigi anla$Ilm1yor; ama ne anlama gelirse gelsin, kural
olarak onlara igreni; gelen, Enternasyonal'in lngiliz O.yelerini
e tki altma alamadi.
243
Almanya'mn �urasmda burasmda ve tek tiik Amerika'da) der
nek buyuk ve devamh ilerlcmeler kaydetmi�tir. lngiltere'de,
bizim hayata i;:ag1rd1g1m1z reform hareketi, neredeyse bizi ol
durecekti.
244
kafalanndaki kavramla uyu�uyordu . Marx bunlan onayhyor
du; ama bunlann yalmzca i�verenleri rahats1z ettigi ve proleter
devrimin yolunda i�c,;ilerin u luslararas1 dayam�masm1 guc,;len
dirdigi olc,;ude 6nemli oldugunu du�unuyordu.
Ente rnasyonal'in 1865 yilmda ertelenmi� olan i l k y i l h k
kongresi 1 866 Eylul'unde Cenevre'de yapild1. Marx'm umdu
gundan daha iyi gec,;ti. Marx bizzat kaulmad1 ama ba�kanh
g1 ustlenen lsvic,;reli Jung, Odger, Cremer, Eccarius ve Dupont
admda bir Frans1zla Gene! Konsey'i birlikte temsil ettiler. Ce
nevre'de toplanan bir kongrenin uyelerinin be�te dordunun
Frans1z ya da lsvic,;reli olmas1 dogald1 ve toplanularda lngilizle
rin mevcutlann c,;ogunlugunu te�kil ettigi Londra'dan c,;ok fark
h olan bu durum mu�kulpesent Howell uzerinde olumsuz bir
izlenim yapm1�t1.
245
miyle Uluslararas1 Emekc,;iler Dernegi, dunya sahnesinde sela
m1m veriyordu.
Tuzugun kabuluyle i lgili o larak ortaya c,;1kan yalmzca bir
olay goru�melerin mukemmel ahengini gec,;ici olarak bozdu.
Bu Marx ve Proudhoncular arasmdaki duzensiz sava�m ilk sal
vosuydu. Frans1z delegasyonu ic,;inde c,;ogunlugu te�kil eden
Proudhoncular, proletaryamn egemen sm1fla mucadelesinde
grevin tek ve yeterli silah olduguna inamyor ve siyasi eylemi
reddediyorlard1 ve bu tutumun mannkh sonucu olarak ken
disi i�c,;i ve dolayas1yla potansiyel bir grevci olmayan hie,; kim
senin proleter hareket ic,;inde bir yeri ya da degeri olmad1gma
inamyorlard1. Ve buna uygun olarak, Tuzuk'un Enternasyonali
Emekc,;ilerin Dernegi olarak tammlay1p, Genel Konsey'in "fark
h u luslara mensup emekc,;ilerden o lu�tugu" kurahm getirdi
ginden hareketle bu sozcuklerin gerc,;ek anlamlarmda yorum
lanmasm1 ve kol i�c,;isi olmayan herkesin d1�arda b1rak1lmas1-
m onerdiler.
Bu Marx'a kurnazca bir darbeydi. Arna hic,;bir ba�an �ans1
yoktu. tflah o lmaz orta sm1f egilimleriyle lngilizler, harekete
kanlm1� olan az say1daki orta-s1mf radikal entelektuelin d1�lan
mas1 ic,;in herhangi bir neden gormuyorlard1 ve baz1lan Marx'a
guvenmemeye ba�lam1� olsalar da ondan bu dolambac,;h yol
la kurtulmay1 ak1l edememi�lerdi. lsvic,;re'nin Frans1z kesimin
de Enternasyonal'in ilk sava�c,;1s1 Coullery admda bir doktor
du ve onun da en etkin propagandac1s1 bir ogretmen olan Gu
illaume idi. SayICa en buyuk kesimi olu�turan Frans1z lsvic,;reli
ler, Alman lsvic,;reliler, uc,; Alman ve de lngilizlerle oneriyi red
detmek uzere birle�tiler. Sonuc,; e le�tiriyi yapanlar ac,;1smdan o
kadar umut kmnyd1 ki bu ozel saldm bir daha asla tekrarlan
mad1. Marx " farkh ulkelere mensup emekc,;iler"den birisi ola
rak Genel Konsey'de kar�1 konulmaz bir �ekilde c,;ah�maya de
vam etti ve Cenevre Kongresi'nden birkac,; hafta soma ba�kan
hk kendisine teklif edildi ama o bu teklifi ihtiyath bir �ekilde
Odger lehine geri c,;evirdi.5
246
Bir sonraki kongre, 1 867 Eyhi.l'unde Lozan'da yapild1. Bu top
lanll, bir hafta soma sayg1deger Katolik Garibaldi, Victor Hu
go, Louis Blanc ve Bakunin'in himayesi altmda Cenevre'de top
lanacak olan Ban� ve Ozgurhi.k Birligi'nin ilk kongresinin gol
gesi altmda oldu. Birlik, kongresinde hazH bulunmak U.zere
Entemasyonal'i davet etmi�ti ve gonderdigi bir sirkulerde onun
adm1 sempatizan olarak gostermek suretiyle Marx'm ofkesini
uyandHm1�t1. Marx'm kendisinin bu gosteri�li rakip orgut tara
fmdan hor gorulmeye ya da yutulmaya izin vermek gibi bir niye
ti yoktu . Genel Konsey uyelerinin Lozan'1 terk etmesinden on
ce Marx konseye (teamul d1�1 olarak) yanm saat kadar bir su
re, Cenevre'deki "ban� laf ebesi" ile herhangi bir ortakhk konu
sunda uzun ve heyecanh bir nutuk c;:ekti. Ba�ka �eyler yanmda,
Rusya'ya kar�1 a�ikar bir �ekilde ordulara ihtiyac; varken evren
sel ban�tan soz etmenin nafileligine i�aret etti. Arna Kongre top
land1gmda bu konu gec;:i�tirilemedi. Ve Kongre, Birligin yap1la
cak kongresine 'tam ve tekmil baghhk'lanm oylad1. Arna durum,
Marksist bak1� ac;:1smdan, bu baghhgm "fukanhgm ve ekonomik
dengesizligin sava�m ba�hca nedeni oldugu ve sava�1 kesin ola
rak onlemek ic;:in toplumsal orgutlenmede bir degi�ikligin gerek
li oldugu" yolunda bir deklarasyonla ac;:1khga kavu�turuldu.
Marx Lozan kongresinin sonuc;:larmdan butunuyle mem
nun degildi. Gelecek y1l , arnk Kapital yay1m a�amasma geldigi
ne ve aradan c;:1kacagma gore, kongreye bizzat kat1lacag1 ve "bu
Proudhoncu e�eklerin i�ini bitirecegi" tehdidini savurdu . Bun
lar kesin bir zarar vermemi�lerdi; ama sm1f sava�mm bayragm1
cesurca ve ikirciksiz yukseltmek yerine, kar�1hkh yard1m, imla
reformu ve evrensel bir dilin olu�turulmas1 gibi konularda an
lams1z karar tasanlan gec;:irmekle yetinmi�lerdi . Ancak Marx
kendisini, onemli olan �eyin, topland1g1 zaman ne yapt1g1 degil,
konferansm toplanabilmi� olmas1yla teselli ediyordu. Ve aidat
lanm odemeyen �ubelerin gelecekte delege gondermeye yetki-
247
li kilmmayacag1m kararla�urarak yararh bir i� de yapm1�u; zira
bu gelecek yil Frans1zlann say1sm1 azaltacakt1. O stelik, bu y1l
ki kongre, Londra gazetelerinde geni� olc;; u de haber olmu�tu .
Hatta The Times gazetesi Eccarius'u bu olay ic;; in muhabir ola
rak gorevlendirmi� ve haberlerinin siitununa iki buc;; u k guinea
odemi�ti. Enternasyonal haber olmaya ba�lam1�t1.
1 867 y1h lngiliz siyasetinde onemli bir yild1. Reform Bir
ligi'nin aj itasyonu gorevini yapm1� ve yaz aylannda Disraeli,
kariyerini farkh kilan vizyon ve oportiinizmle, yeni bir Reform
Yasa's1 gec;; i rerek "Whig'leri hezimete ugratm1�u" Erkeklere oy
hakk1 prensibini getirmiyordu - hic;; b ir Muhafazakar hukumet
bunu savunamazd1. Arna emlak vergisi odeyenlere ve kiracilara
oy hakk1 saglayan karma�1k sistemiyle sanayide c;; ah�an emek
<;i sm1flann neredeyse tiimiinii oy kullanabilir hale getirmi�
ti. Reform Birligi oteden beri istedigini, hatta istediginden faz
lasm1 alm1�t1 ve kendisini feshetmekten ba�ka yapacak bir �e
yi kalmam1�t1. Bunun Enternasyonal iizerindeki etkisi talihsiz
bir etki oldu. Gene! Konsey'in onde gelen lngiliz uyeleri -Od
ger, Cremer ve Howell- Enternasyonal'i proletaryanm oy hak
kmm elde edilmesinde Reform Birligi'nin bir miittefiki olarak
goruyorlard1 ve bu amac;; gerc;; e kle�tirilince, ona yonelik ilgile
ri bir anda zay1flad1. Odger Gene! Konsey ba�kanhgma yeniden
sec;; i lmedi ve arka arkaya iic;; yild1r onun i�gal ettigi ba�kanhk il
ga edildi. Konsey'in bir uyesi olarak kald1 ama c;; ah�malara ka
tilmas1 kay1ts1z ve arahkh bir ha! ald1. Disraeli, Muhafazakarla
n hezimete ugratt1gmda, belki de hie;; duymad1g1 bir orgiit olan
Enternasyonal'i de hezimete ugratma konusunda uzun bir me
safe alm1�t1.
Bununla birlikte, Enternasyonal'in lngiltere'deki guc;; l erini
toparlama anlammda talih, Lozan Kongresi'nden sonraki son
baharda Marx'a guldii. Bu lngiliz siyasetinde Fenian6 saldmla
nnm kan�1khk ve kamuoyunda da tedirginlik yaratt1g1 bir an-
6 Fenian Society: Bag1ms1z bir lrlanda i<;in 1858 yilmda New York'ta kurulan,
1867 y1hnda ba�ans1z kalan bir ayaklanma ba�latan ve 1 9 1 6 y1lmda Irish Re
publican Army 'ye (IRA) yerini b1rakan ihtilalci bir orgiit. Fenianlar giivenlik
gii<;lerinin arasma s1zarak 1867'de ba�ans1zhkla sonu<;lanan bir saldm ba�lat
m1�lard1. Carr'm "Fenian saldmlan" dedigi olay bu olsa gerektir - <;.n.
248
d1. Enternasyonal her zaman lrlandahlarm ezilen bir ulus ola
rak gorulme taleplerini kabul etmi�ti ve saldmlarm ba�hca or
gutleyicisi ve ba�launsmm kans1 Bayan O'Donovan Rossa, ko
casma kaulmak uzere Amerika'ya hareket etmeden once, Gene!
Konsey'e gostermi� oldugu sempati ic,;in " c,;ok ovucu ve nazik
bir" te�ekkur mektubu yollam1�t1. Kas1m aymda Gene! Konsey
Fenianlan desteklemek ve o zamanm lc,;i�leri Bakam Gathor
ne-Hardy'ye sunulmak U.zere bir muhlira haz1rlad1 ve sorunu
tartl�mak uzere basmm da davetli oldugu iki ac,;1k toplantl du
zenledi. Marx'm kendisi konu�mad1 ama Gene! Konsey'in ye
ni sekreteri Fox, "s1rf bir lngiliz tarafmdan yapild1g1 ic,;in guzel"
bir konu�ma yapt1. Dublin gazetelerinin kat1hm1 bu.yuk olmu�
tu ve The Times'da bile bununla ilgili bir haber vard1.
Bu iki toplantmm arasmda, 23 Kas1m'da , U.c,; "Manches
ter �ehidi"nin infazlan yer ald1 . Kelly ve Deasy adh iki Feni
an, Manchester'de bir hapishane arabasmdan silahh be� lrlan
dah tarafmdan kurtanlm1�lar -kendi beyanlarma gore kasit ol
madan- gorevli polislerden birini vurmu�lard1. Be� sald1rgan,
adam oldurmekten olume mahkum edildi ve bag1�lanmalan
yolundaki c,;ok guc,;lu destege ragmen, uc,;u asild1. Bu lngiltere'de
halk onunde yap1lan hemen hemen son idamd1.
249
nm devrimi ve lngiltere'ye kar�I koruyucu tarifeler uygula
mak oldugu nu ac;1klad1. Arna k1� yakla�Jrken halkm ofke
si yali�li ve unutu ldu ve sessiz bir hareketsizlik bir kez daha
Enternasyonal'in lngiltere'de guttugu davay1 tehdit etti.
1868 ve 1 869 yilhk kongreleri, s1ras1yla, Bruksel ve Basel'de
yap1ld1 ve bu iki kongre Enternasyonal'in Kna'daki en yii.ksek
duzeyini temsil eder. Birincisine doksan yedi (her ne kadar ya
ndan fazlas1 Belc;ikah olsa da) , ikincisine yakla�1k seksen de
lege kal!lm1�t1. Marx bu kongrelerin her ikisine de bizzat ka
l!lmad1. One sii.rmek istedigi doktrinlerin hic;birinin c;ogunluk
saglayamayacagmdan endi�e ediyordu ve kendi �ahsm1 yenil
gi riski altma sokmak istemiyordu. Arna Brii.ksel Kongresi, her
�eye ragmen, kendisinin de �1k bir �ekilde itiraf ettigi gibi, " ke
disini �oyle boyle kabul ettirdi" Ba�lang1c;ta beklenmedik ku
c;uk bir engel vard1. Kongrenin evsahipleri olarak bir salon bul
mas1 gereken Belc;ikahlar, salon kiralayamayacak kadar yoksul
olduklanm ac;1kladilar. Toplantmm yapilacag1 yerin kiras1 do
lay1s1yla aceleyle delegelerden toplanan paralarla kar�Iiand1 ve
Marx, "yigit Belc;ikalrlar" hakkmda alayc1yd1.
Arna goru�melerin kendisi o kadar kotu degildi. Ozel mulki
yet konusunda, (Marx'm korkulanna ragmen c;ogunlukta olan)
ilgacilarla, gelecegin ekonomik yap1smm kuc;uk mulkiye t ve
kar�1hkh bir kredi sistemine dayanacagma inanan Proudhon
cular arasmda garip ve manl!ks1z bir uzla�manm sagland1g1
dogrudur. Kongre bu.yuk bir c;ogunlukla toprakta ozel mulki
yetin kaldmlmas1 yolunda oy kulland1 ama makinalar ve ii. re
tim arac;larmm i�c;inin mah olmasm1 karara baglad1. Gelecekte
sava�lann (Marx, Rusya'ya kar�1 yapilacak bir sava� ic;in istisna
yapilabilecegini du�unuyordu) ic; sava�a e�deger sayilmas1 ge
rektigini ac;1klad1 ve i�c;ilere sava�1 onlemek ic;in (Marx'm sac;
mahk olarak gordugu) grev tavsiye etti. Oteki kararlar ele�tiri
ye daha az ac;1kt1. Kongre, bu yuk bir curetle, Ban� ve Ozgurluk
Birligi'nin bag1ms1z bir varhgmm hakh bir nedeni olmad1gm1
ifade eden ve Enternasyonal'e kal!lma c;agnsmda bulunan da
veti oylad1. Ve son ve onemli bir nokta olarak, Alman delegele
rinin onerisiyle, "Karl Marx'm eseri Kapital'in bu.tun ulkelerin
250
emeki;ilerine tavsiye edilmesi ve bu onemli eserin henuz i;evril
memi� oldugu dillere i;evrilmesi ii;in i;aba gosterilmesinin arzu
edildigi" konusunda bir karar ald1.
1 869 Basel Kongresi Enternasyonal'in tarihinde onemli bir
don-Um noktas1 o ldu. Di; y1l sureyle ba�ka bir kongre toplan
mad1 ve yeni bir kongre toplanmadan once kopma noktasma
neredeyse ula�1lm1�t1. Arna o zaman i�in onemi gorulemiyordu
ve bu kongreye kaulanlar kadar sab1rs1z bir �ekilde Londra'da
bekleyen Marx ii;in de kongrenin eylemleri yeterince sITadan
gorunuyordu . Bu kongre ayrmuh bir �ekilde, Alman delegele
rin hobisi olan (�imdi art1k " insiyatif' ya da "referandum" ola
rak bilinen) "dogrudan yasama" meselesini tart1�t1. Bu mese
leyi ele almaya gundem maddeleri belirlendikten soma ka
rar verdi; ama o kadar i;ok zaman harcand1 ki o gundem mad
delerini bile tamamlamak mumkun olmad1. Kongre muazzam
bir i;ogunlukla (yalmzca birkai; Frans1z kar�1 i;1kmay1 goze ala
bilmi�ti) kendinden onceki kongrenin toprakta ozel mulkiye
tin kaldmlmas1 karanm oylad1 ve itaatsiz uye ve �ubeleri "ge
i;ici olarak haklarmdan mahrum etme" yetkisi vererek Genel
Konsey'in yetkilerini arurd1. Arna bu kongrenin onemi ba�ka
bir yerde yatmaktad1r. Sahneye yeni bir ki�i i;1km1�t1. Mikhail
Bakunin, Cenevre k1s1mlarmm birinden yetki alarak, bir Enter
nasyonal kongresinde ilk ve son kez haz1r bulundu ve ilk kez
olarak kongre, Genel Konsey adma resmen sunulmu� olan bir
karar tasansm1 reddetti.
Olaym kendisi onemsizdi. Kongre'nin gundemi miras soru
nunu da ii;eriyordu . Miras hakk1 son zamanlarda i;ok taru�1l
m1�ll ve bu hakkm ilga edilmesi Bakunin'in i;ok sevdigi fante
zilerinden birisiydi. Marx farkh bir goru�u benimsedi. Mirasm,
mevcut toplumsal sistemin bir nedeni degil, bir sonucu oldu
gunu ileri surdu. Marx her zaman ozel mulkiyetin kaldmlma
s1 yonunde Enternasyonal'in ikirciksiz bir karar ahp ai;1klama
sma i;ah�1yordu. Miras yoluyla edinilmi� ozel mulkiyetin ilga
sm1 saglayan bir karar tasans1, ozel mulkiyetin kendisinin de
vam edebilecegi anlamma gelebilirdi. Bakunin ve arkada�lan,
aym derecede mant1kh olmasa da, e�it derecede kararh bir �e-
251
kilde, mirasm kaldmlmasm1, mi.i.lkiyetin toptan ilgas1 yolunda
ve ustelik mulkiyetin toptan ilgasma kar$1 c;1kanlarm bile kabul
edebilecegi onemli bir ad1m olarak goruyorlard1 ve bu karar ta
sansmm resmen ve oy birligi ile Enternasyonal'in programmda
bir madde olarak benimsenmesinde 1srar ettiler.
Son c;are olarak bu bir ilke meselesinden c;ok Bakuninciler
le Gene! Konsey'i bolen bir taktik meselesi haline geldi. Marx
bizzat Basel'e gelmi$ olsayd1 karars1zlan Gene! Konsey yanmda
toplayabilir ve bu olanakh degilse, boyle bir konuda yenilgiye
ugramaktansa onlan daha elveri$li bir zemine c;ekebilirdi. Arna
Eccarius Marx'tan talimatlan almI$lI ve onlan Alman dakikligi
ile etkiledi. Bakunin de daha az inatc;1 degildi ve firtmah belaga
ti pek c;ok oy degerindeydi. Uzun ve ale$li bir tarlI$madan son
ra Kongre'ye Bakunin ve arkada$lan ile Gene! Konsey adma Ec
carius tarafmdan alternatif karar tasanlan sunuldu. Birinciler,
temiz ve basil bir $ekilde mirasm ilgasm1 onerdiler; ikinciler ise
mirasm ilgasmm gene! olarak ozel mulkiyetin ilgasmm bir par
c;as1 oldugunu ve ayn bir hedef olarak ele almamayacagm1 be
yan ettiler. Bu ince bir noktayd1 ve pek c;ok delegenin kafasmda
kan$1khk egemen oldu. Kimileri heyecanla her iki tasanya da
oy verdiler. Digerleri tamamiyle c;ekimser kaldilar. Oylar sayil
d1gmda, Bakuninci oneriye otuz iki "evet" ve yirmi lie; "hayn"
c;1kt1. Ancak usu! geregi on lie; c;ekimser oy red oyu olarak sa
y1ld1 ve karar tasans1 kabul edilmedi. Gene! Konsey'in karar ta
sans1 daha soma oya kondu ve bu.yuk bir c;ogunluk tarafmdan
reddedildi. De; lngiliz delegeden yurekli sendikan Applegarth
ve kendisini i$c;i sm1fi hareketine adamI$, eksantrik bir insan
sever olan Cowell Stepney, Bakunin'e kar$I ve Eccarius'tan ya
na oy kullandilar. Dc;uncu lngiliz, Lucraft oylamada hazn bu
lunmad1. Sonuc; gulunc;tii. Kongre miras konusunda hic;bir ka
rar almay1 ba$aramad1. Arna moral zafer Bakunin'den yanayd1.
Efendisinin paylamalanm ongoren ve bu.yuk ellerini ogu$tura
rak ve dinleyenlere "Marx son derece sinirlenecek, Marx son
derece sinirlenecek ! " diye tekrarlayan Eccarius'tan ba$ka hie;
kimse pek fazla uzulmii.$ gorunmuyordu.
Marx, eger bu onemsiz meselenin, Bakunin'le yapacag1 ve
252
yalmzca Enternasyonal'in c;:okii�iiyle sonuc;:lanacak meydan sa
va�mdaki ilk c;:au�ma oldugunu bilseydi , iiziintiisii daha bii
yiik olurdu. Arna o an ic;:in durum yeterince saghkh goriinii
yordu. lngiltere'de i�ler bulamku, o kadar bulamku ki Marx bir
ara Gene! Konsey'in Cenevre'ye ta�mmasm1 bile dii�iinmii�tii . 7
Oysa Ktta'da Enternasyonal hie;: bu kadar geli�me gostermemi�
ti ve hala biiyiik ad1mlar auyordu. Onceki kongrelerde temsil
durumlan az c;:ok muglak birkac;: rastgele delege vardi. Basel'de
ilk kez, Liebknecht'in kendisi de dahil, Alman i�c;:ilerinin bili
nen ve tanmm1� derneklerini temsil eden diizenli bir delegas
yon yer aldi . Avrupa'nm ufkunu karartan herhangi onemli bir
bulut yoktu. 1868 guziinde Marx, en aktlhlara bile anz olan o
bariz acemilikle, bir sure once Kralic;:e Isabella'y1 tahtmdan in
diren lspanyol devriminin, "olumciil ve aksi halde kac;:mtlmaz
bir Franko-Prusya sava�1m onlemek iizere bir h1zzr gibi ortaya
c;:ikugm1" iddia etti. Heniiz hie;: kimse tam da bu lspanya tahtm
daki bo�lugun Avrupa'da Fransa-Prusya sava�mm ba�lamasma
yo! ac;:acagm1 , ya da o sava�m " oliimciil" etki yapacag1 kurum
lann ba�mda Enternasyonal'in gelecegini ongoremezdi. Bun
dan sonraki boliim, Fransa-Prusya sava�mm Enternasyonal ve
Marx'm kariyeri iizerindeki etkilerine aynlacakur. Ancak on
ce, bir giri� olmak iizere, Marx'm, Lassalle'in olumiinden son
ra Alman demokratik hareketiyle olan ili�kilerinin yolunu izle
mek gereklidir.
253
O N U � U N C U BOLUM
Enterna syona l ' d eki � a t l ak:
Frans a - Pru sya S a va�1
255
reyle iki rakip hizip Lassalle'in siyasi miras1 ic;in mucadele etti.
Bu ko�ullar altmda, Schweitzer'm �imdiye kadar Birligin d1-
�mda kalm1� iki unlu Alman sosyalisti Marx ve Engels'i potan
siyel muttefik olarak gormesi dogald1. Lassalle'in olumunden
hemen sonra Liebknecht, Schweitzer adma Marx'a yazm1� ve
onu Almanya'ya gelerek Birlik'in ba�kanhgm1 almaya davet et
mi�ti. Marx, Liebknecht'in boyle bir daveti yapma yetkisinden
pekala ku�ku duymu� olabilir. Arna bir ay sonra Schweitzer
dogrudan ve daha mutevazi bir yakla�1mda bulundu . Marx ve
Engels'i, Birligin yeni gazetesi Social-Democrat'a katk1da bulun
maya davet etti. Gazetenin ilk say1s1 1 Ocak'ta c;1kacak ve da
ha soma haftada uc; kez yaymlanacaku. Marx, "emegin yalmz
ca platonik bir dostu" olarak niteledigi Herwegh ve eski maska
ras1 Moses Hess'in katk1da bulunacaklar listesinde bulundugu
nu ogrenmekten memnun olmad1. Ancak yeni kurulmu� olan
Enternasyonal'in c;1karlan ve o zaman bir y1l sonra yaymlana
cagm1 umdugu Kapital'in sat1�1 ac;1smdan bir Berlin gazetesin
de bir yerinin olmas1 gerektigini du�unerek ve Engels de Social
Democrat'm " pis bir ad" oldugunu, yeni giri�ime Proleter ad1-
nm verilmesini tercih edecegini du�unmekle birlikte, her ikisi
de kabul ettiler. Schweitzer, Social-Democrat'm ilk say1lanndan
birinde Marx'm Enternasyonal'in kurulu� Hitabesi'ni tumuyle
yaymlayarak minnettarhgm1 ifade etti.
Ancak bu i�birligi, ba�kalannm kontrol ve yonetimindeki
her i�birliginde oldugu gibi daha ba�mdan itibaren kolay de
gildi. llk sorun, Paris'teki Moses Hess'in mektubunda, Tola
in ve Enternasyonal'deki Frans1z grubunun oteki liderlerinin
Prens " Plon-plon"un gizli dostlan oldugunu iddia etmesiyle
ortaya c;1kt1. Marx guc;lu bir �ekilde protesto etti ve alenen So
cial-Democrat'1 b1rakma tehdidinde bulundu. Arna birtak1m ha
raretli kar�1 suc;lamalardan sonra mesele, gazetede Paris muha
birinin iddialanmn as1ls1z oldugunu ifade eden ve bundan boy
le Liebknecht'in ac;1kc;a onay1 olmayan hic;bir �eyin gazeteye
konulmayacag1 sozu veren bir editor notunun yaymlanmas1yla
c;ozume bagland1. Liebknecht'in boylelikle Marx'm Berlin'deki
tam yetkili elc;isi i�levini yuruttugu dogrulanm1� oldu.
256
Bu onemsiz bir olay gibi gorunuyordu ve Schweitzer yete
rince tarziye vermi�ti. Ancak bir ka�1k sudaki bu fmma daha
derindeki bir rahats1zhgm belinisiydi. Ashnda Marx, kokeni
ni Lassalle'e bon;;l u olan ve onun amsma ha.la sahte baghhgm
otesinde itibar gosteren bir orgutun sad1k bir muttefiki olamaz
d1. Social-Demokrat'Ia i�birligi yapmaya i;;1 karsal nedenlerle sbz
vermi�ti. Ancak ilk dakikadan itibaren durumun yanh�hg1 onu
irkiltti ve her zaman oldugu gibi ofkesini Engels'e yazd1g1 mek
tuplarda ifade ediyordu.
257
tow da ai;:1klamadan yana i;:1kular. Di; hafta soma, Liebknecht,
muhafazakar bir gazete olan Rheinische Zeitung'da, Alman l�i;:i
leri Birligi'nin ba�kanhgmm Schweitzer tarafmdan , Lassalle'in
doktrinlerinin i;:ok y1llar once Marx ve arkada�larmm savun
mu� oldugu ilkelerin "soluk ve i;:arp1ulm1� bir kopyas1" ndan
ba�ka bir �ey olmad1gm1 belirterek Marx'a bnerildigi iddiasm1
aktararak durumu geli�tirdi. Schweitzer, beklenebilecegi gibi,
Marx ve Engels'in "particle birinci kemanlan i;:alamayacaklanm
ke�feder etmez" i;:ekildikleri gorii�iinii benimsedi.
Schweitzer'le olan aynhk, Marx'm Lassalle tak1m1yla bir it
tifak anla�mas1 yapma konusundaki son giri�imi oldu. Enter
nasyonal giii;:leniyordu ve Kita'daki ulusal orgiitler onun yam
na gelmeliydiler, o onlann degil. Enternasyonal'in Almanya'da
zeka ve nezaketi, diiriistliik ve sadakatla birle�tirmi� bir temsilci
bulamam1� olmas1 yalmzca iiziintii vericidir. Bir tek Liebknecht
vard1 ve Liebknecht her zamanki Liebknecht'ti.
258
Karl Marx.
da b1rakan bir Kuzey Alman Federasyonu yaratma politikas1-
m destekliyordu. Saxon Halk Partisi "buyuk Almanya"dan ya
nayd1 ve Prusya'ya kar�1yd1 . Ate�li bir �ekilde Bismarck<;; ! <;;6 -
zumu protesto ediyor ve Avusturya'nm da uyesi olacag1 bir
pan-Cermen federasyonunu savunuyordu . Dolay1s1yla Saxon
Halk Partisi'nin bir i�<;;i partisi olma konusunda Alman l�<;;i leri
Birligi'nden daha az iddias1 oldugu i<;;i n Bismarck'a daha dogru
dan muhalefet ediyor ve Marx'm alk1� ve destegi ile a�m solun
partisi olarak az <;;o k bir ba�an ortaya koyuyordu. 1 867 yilmda
Kuzey Alman Meclisi'ne hem Liebknecht hem de Bebe! se<;;i l
meyi ba�ardilar ve 1868'in ba�mda Demokratisches Wochenblatt
ad1yla, Schweitzer'in Social- Democrat'ma muhalefet eden yeni
bir haftahk sureli yaym ba�lattilar.
Bebel'in, Marx'm bile (her ne kadar " Herr Wilhelm'in og
rencisi olma talihsizligine ugram1� olsa da" ) "yararh ve ener
jik" olarak gordugu yetenek ve heyecam Demokratisches Woc
henblatt'1, Alman l�<;;i leri Birligi'nden uzak duran bag1ms1z sen
dikalann bulu�ma noktas1 haline getirdi ve Liebknecht ve Be
be! k1sa sure i<;;i nde Schweitzer'le e�it ko�ullarda hareket ede
bilir hale geldiler. Bu rekabetirt etkileri k1sa surede hissedildi.
Schweitzer Almanya'da en buyuk yetkiye sahip oldugu surece
Marx'm tutumunu dikkate almamay1 goze alabilir ve Marx'm
yeni yetme Liebknecht'e zaman zaman verdigi destegi ku<;; u m
semeyle kar�Iiayabilirdi. Arna �imdi i<;; e rde ciddi rakiplerle kar
�Iia�mca Marx ve Enternasyonal'i kendi yanma almanm degeri
ni bir kez daha kavrad1. Alman l�<;;i leri Birligi'nin yilhk kongre
si 1 868 Agustos'unda Hamburg'da topland1. Marx, onur konu
gu olarak toplanuya davet edildi.
Marx zeytin dahm tumuyle reddetmedi. Her �eye ragmen o
bir Alman'd1 ve Almanlar'm " harekete lngilizlerden daha ile
ri bir duzeyde ba�lad1klanm ve Alman olduklan i<;;i n, omuzla
nnm uzerinde kafalan oldugunu ve genellemeler yapmay1 be
cerebileceklerini" gormemezlik edemiyordu. Enternasyonal'de
Frans1z ve lngilizlerin say1sal ustunlugu surekli bir s1kmt1 kay
nag1 idi ve bir kez ona kar�1 birle�irlerse, tum orgut onun kon
trolunden <;; 1 kabilirdi. Ba�ka bir neden yoksa bile bu neden-
260
le ciddi bir Alman kauhmm1 bu.yuk bir istekle arzuluyordu
ve Liebknecht'in kusurlanm bii.tii.n yumurtalan o sepete koy
mak istemeyecek kadar biliyordu. Enternasyonal'in Brii.ksel
Kongresi ic;in Gene! Konsey'deki c;ah�malanm bahane ederek
Hamburg'a gelmekten kendini mazur gosterdi. Arna uygar bir
�ekilde Alman l�c;ileri Birligi'ni, i�c;i sm1fmm uluslararas1 i�bir
ligi ve siyasal ozgii.rlii.k mii.cadelesini dile getiren son progra
mmdaki kararhhk nedeniyle kutlad1. Sozcii.kler belirli bir iro
nik niyetle sec;ilmi�ti; zira uluslara ras1 i�birligi hic;bir zaman
Lassalle'in ulkusii. olmam1�tI ve Schweitzer efendisinin ulusal
onyarg1lanm c;ok sad1k bir �ekilde taklit etmi�ti.
Enternasyonal'in Brii.ksel Kongresi'ni, Eccarius'un Enter
nasyonal delegesi olarak haz1r bulundugu bag1ms1z sendikala
rm Nii.rnberg'deki kongresi izledi. Kongrenin c;ogunlugu Lieb
knecht ve Bebel'in arkasmda saf tuttu. Arna uzla�ma havas1 de
vam etti; Demohratisches Wochenblatt'taki bir makalede Liebk
necht Hamburg, Brii.ksel ve Nii.rnberg'in, "aym hedeOere dogru ,
aym c;abalann" ortaya konduguna tamk oldugunu yazd1. Nurn
berg kongresinin bir sonucu olarak, guney Alman sendikalan
nm bazilan ilk kez Enternasyonal'e kauld1lar. Schweitzer, rakip
lerinin ba�ans1yla bir kez daha tela�land1. 10 Ekim'de Alman 1�
c;ileri Birligi ve Nii.rnberg sendikalan arasmda arabulucuk yap
mas1 ic;in Marx'a yalvaran bir yaz1 yazd1 ve uc; gun soma Marx,
kavgay1 k1�k1rtanm Schweitzer oldugunu ima ederek, rakip or
gutler arasmda ban�1 yeniden kurmak ve sii.rdii.rmek ic;in elin
den gelen her �eyi yapmaya haz1r oldugunu ac;1klad1. Marx'm
cevab1 henii.z gelmeden, Schweitzer, nas1l Uri kantonunun her
uyesi lsvic,;re Konfederasyonu'nun bir parc;as1 ise, aym anlamda
Alman l�c;ileri Birligi'nin her uyesinin Enternasyonal'in bir uye
si oldugunu yazm1�t1. Marx, titiz bir izleme politikas1yla, Alman
i�c;ilerinin hareketini Enternasyonal'e kazandmna yolunda me
safe alm1� gorii.nii.yordu.
Arna Marx'm hesaplan Alman siyasetinin gelip gec;ici heves
leri ve Alman siyasal hayatmm 1slah olmaz hizipc;i karakteri
nedeniyle bozuldu. Sadowa ve Sedan arasmda gec;en sii.rede -
Bismarck'm Avusturya kolunu keserek Almanya'yi sakat b1rak-
261
ug1 ve Fransa kar�1smda ses getiren bir zafer kazanarak bu pek
etkili ameliyali henii.z hakhla�urmad1g1 bir s1rada- o anm temel
meseleleri ii.zerindeki gorii.� aynhklanm gidermek olanaks1zd1.
C:: o k ge<;:meden rakipler yine birbirlerinin bogazma sanldilar ve
her ne kadar 1 868-69 k1�mda Schweitzer Prusya basm kanu
nuna kar�1 bir su<;:tan hapiste ii.<;: ay ge<;:irdiyse de, Liebknecht,
Bismarck'm gizli ajam diye ona sald1rmay1 surdurdu. 1869'un
ba�mda Liebknecht ve Behel Alman l�<;:ileri Birligi'nin gelecek
ilk toplanusmda ortaya <;:1k1p Schweitzer'in 1 864'ten beri karar
h bir �ekilde Bismarck'm oyununu oynad1gm1 herkese kamt
layacaklanm belirterek meydan okudular. Bu meydan okuma
kabul edildi ve tarn�ma Mart sonunda Berlin'de yapild1. Tarn�
mamn sonunda Schweitzer'in guven oylamasma gitmesi oneril
di. Oylama her delegenin temsil ettigi se<;:men say1s1 esasma go
re yapild1 ve buna gore onerinin, 4. 500 "hay1r" oyuna kar�1hk
7. 500 "evet" oyuyla kabul edildigi a<,;:1kland1.
Schweitzer'in kendi orgutunde boyle bir sonu<;: ciddi bir
moral yenilgiydi. Marx, her ne kadar "Liebknecht ve Bebel'in
Schwei tzer'in ihan e ti su<;:l amala n m destekleyecek tek b i r
o lguyu b i l e anlatamad1kla n m " homurdand1ysa d a , kesin
likle memnun o l d u . Engels, b u n u n Schweizer'in " ki�isel
dikta torlii.gii. "nii.n sonu anlamma geldigi gorii.�ii.nii. savundu
ve Liebknecht'in sahip oldugu "aptal �ans1" uzerine yorum
da bulundu . Schweitzer sevgili Kontes Hatzfeldt ile reklam1
iyi yapilm1� bir uzla�ma yoluyla, "ortodoks" Lassalle'cilerin
pek az say1daki kalmulanm yeniden Alman l�<;:ileri Birligi'ne
katarak pozisyonunu gii.<;:lendirmeye <;:ah�tl. Ancak bu ham
le Liebknecht'le olan aynhg1 geni�letmekten ba�ka bir i�e ya
ramad1 ve Agustos'un ba�mda Eisenach'ta toplanan bir sendi
ka kongresi yeni bir Sosyal Demokrat l�<;:i Partisi kurulmas1-
na karar verdi. Bu <;:ok onemli bir karard1 zira bu kongre Al
man i�<;:i hareketinin gelecekte Lassall'ci ya da u lusal bir <;:iz
giyi degil, Marx<,;:1 ve u luslararas1 bir <;:izgiyi izlemesi gerekti
gine karar veriyordu. Bunun ivedi sonucu yeni partinin uye
lerine Enternasyonal'e kaulmalanm tavsiye etmek oldu ve
Liebknecht ba�kanhgmdaki onemli bir Alman delegasyonu
262
Enternasyonal'in Basel kongresine katild1. Ekim aymda eski
Demokratisches Wochenblatt'm yerini yeni partinin resmi orga
m Volkstaat adh gunluk bir gazete ald1.
1 870 yazmda Fransa-Prusya sava�mm uzerine geldigi -ye
ni Sosyal De mokrat l�<;i Partisi ve Enternasyonal'in Alman
ya'daki etkisi i<;in buyii.k umitler vaadeden durum- boyle idi.
Almanya'da sava� i�<;i hareketini ge<;ici olarak hareketsiz buak
ll ve yeni ulusal heyecanlann dalgalan arasma gark etti. Ancak
sava�, proleter orgutlerin geli�mesini uzun sure engelleyemez
di; yalmzca Sosyal Demokrat l�<;i Partisi'nin Lassalle'ci rakip
leri kar�1smdaki kesin zaferini bir be� y1l kadar geciktirdi. Sa
va�m Enternasyonal uzerindeki etkisi daha ciddi ve daha kah
c1yd1. Bakunin'le yakmda patlak vermesi beklenen mucadele
de Genel Konsey'e iki yilhk tart1�ma goturii.r bir avantaj sagla
d1. Arna tum yapmm temeldeki zay1fhgm1 -bir yanda Marx ve
onun yakm takip<;ileri ve bir yanda da lngiliz sendikacilar ara
smdaki ama<; ve politika bak1mmdan var olan yap1sal bagda�
mazhg1- a<;1ga <;1kard1. Sava� bu i�i sallannda buakt1 ve iki y1l
sonra Bakunin'inkinden daha zayif bir bilek onu harabe haline
getinneye yetecekti.
Sava�m patlak vermesiyle kendini ortaya koyan sorunlar,
kendine guvenen Marx'1 bile yava�latt1. 0 zamana kadar Bis
marck'1 demokrasinin du�mam, Rusya'nm muttefiki ve belki
de ajam olarak degerlendiriyordu; ama onun gu<;lu ve birle�mi�
bir Alman u lusunun yaratlCISI olarak gucunu yeterince ol<;eme
mi�ti. Marx'm <;abalarmda belli belirsiz bir Alman patriyotizmi
fark edilir hale geldi ve Fransa'da Bismarck tarafmdan 250.000
franc'a satm ahnd1g1 yolunda ciddi dedikodular yapild1. Diger
taraftan onun saikleri farkh turdendi.
263
te Frans1z i�<;i s1n1f1na ustun oldugunu gonne k i<;in, 1 866'dan
bu yana her iki ulkedeki hareketi kar�Ila�llrmak ye te rl id ir.
Almanya'nm dunya sahnesindc Fransa'ya olan hakimiyeti,
derhal bizim teorimizin Proudhon'un teorisinden ustlin olaca
g1 anlamma gelecektir.
Daha az derin ve <;ok daha i<;ten bir �ekilde sevin<;li olan Ba
yan Marx, butun Frans1z ulusunun "guzel bi Prusya dayagm1"
hakettigini du�unuyordu; zira, "<;ok az say1daki daha iyi olan
lann bile kalplerinin uzak bir ko�esinde �ovenizm gizliydi." Ve
Engels, "Alman Michael'in bu kez (Napoleon Fransas1'nm) do
landmc1hgma bir son vermeye bariz bir �ekilde kararh olmasm
dan" ferahlam1� gorunuyordu. Engels her zamanki pratik yete
negi ile asker! bilgisini i�e ko�uyor ve Pall Mall Gazette i<;in, Se
dan seferi hakkmda birka<; <;ok parlak makale yaz1yordu.
Resmen, daha fazla dikkat gerekliydi. Ordular harekete ge<;
tikten on gun sonra, 23 Temmuz'da, Enternasyonal'in Gene!
Konseyi sava� uzerine, her zaman oldugu gibi Marx'm elinden
<;1kan bir manifesto yaymlad1. Frans1zlan halletmek kolayd1.
Sava� ilam, buyuk bir samimiyetle, Louis Bonaparte'm "sava�
fesau" ve "Arahk 1 8 5 1 hukumet darbesi'nin geli�tirilmi� bask1-
s1" olarak alenen su<;lanabilirdi. Marx daha sonra, biraz daha
buyuk mahcubiyetle Prusyahlara dondu:
266
Eger sm1rlar askeri c;:1karlarca belirlenecekse, iddialarm sonu
gelmez, c;:unku her askeri s1mr zonmlu olarak hatahd1r ve an
cak daha fazla arazi zaptederek diizeltilebilir ve iistelik hic;:bir
zaman da adil bir �ekilde duzeltilemez c;:unku her zaman fethe
denin, fethedilene zorla kabul ettirilmesini gerektirir ve bu ne
denle de kendi ic;:inde yeni sava�lann tohumlanm ta�1r.
267
1�1gmda, Paris Komunu'nden daha aceleci ya da daha umutsuz
bir devrimci maceranm goze almmam1� oldugu gorulebilir. Bu
sm1f bilincine sahip bir proletercilikten c;; o k, c;; a resiz bir milli
yetc;; i lik patlamas1yd1. Marx'm kendisi, sava� hakkmdaki ikin
ci manifestoda Frans1z i�c;; i lerini, " mevcut krizde, du�man ne
redeyse Paris'in kapilanm c;; a larken, yeni hukumeti devirme
ye yonelik herhangi bir hareketin, vahim bir hata" olacag1 ve
" l 792'nin ulusal anz lanndan a�m etkilenmemeleri" gerektigi
konusunda uyarm1�t1. Marx'm, yoneticilerinin beceriksizligi ve
ihaneti kar�1smda c;; ok k1zm1� bir halkm bu kendiliginden ayak
lanmasm1 te�vik eden tek sozu yoktur. Arna bir kez olay ger
c;; e kle�ince heyecana kapild1. Yildmlm1� ve yenilmi� bir ulusta,
d1�ta Prusyahlara, ic;; te hainlere kafa tutma cesaretini gosteren
tek yigit ve becerikli unsur olarak Komunculer ortaya c;; 1km1�
u. Komunculerin ate�li devrimci heyecamm, takdirkar bir �e
kilde , muzaffer Almanya'nm uzerine c;; o ken salak tepkiyle kar
�ila�tmyordu.
268
Butun ko�mllar Enternasyonal'i gonulde�likle ve kesinlikle
Komun'un yanmda yer almaya zorluyordu. Ayaklanmadan bir
hafta soma halkm oyuyla se<;ilen doksan iki uyesinden onye
disi, Enternasyonal'in Frans1z �ubesinin uyesiydi. Marx'm te�
vikiyle, Gene! Konsey'in Frans1z uyelerinden birisi, Seraillier,
Komun liderleriyle goru�mek ve bir raporla geri gelmek uze
re Paris'e gonderildi. Bu arada, Almanya'daki i�<;i hareketinin
her iki kolu, Sosyal Demokratlar ve Lassalleciler, Komunu te
reddutsuz bir takdirle kar�Iiadilar. "Butun Avrupa proletarya
s1" , diye konu�tu Bebe! Reichstag'da, "ve kalbinde ozgurluk ve
bag1ms1zhk duygusu olan herkes, Paris'i izliyor." lngilizlerin,
herhangi ah�Iimam1� ve her �eyden once yabanc1 her turlu si
yasal faaliyet tezahurune kar�1 duygusuz, anlay1�s1z kayits1zh
gmm orgutun diger bu tun k1s1mlarmm heyecamm sonsuza ka
dar bogmasma izin verilemezdi.
Komun Paris'i hemen hemen tam iki ay yonetti. K1sa bmru
nun daha buyuk k1sm1 versailles'da Thiers ba�kanhgmdaki ge
<;ici hukumetle amans1z bir i<; sava� halinde ge<;ti ve May1s'm
ikinci yansmda Versailles birlikleri 1 9 . yuzyil Avrupa tarihinde
gorulmemi� <;apta bir katliamla Komun'e son verdiler. Komun
dayand1g1 surece Enternasyonal'in resmi suskunlugu bozul
mam1�t1. Arna, hezimet'ten bir hafta soma, 30 May1s'ta, Gene!
Konsey adma dunyaya Fransa'da 1( Sava� ad1yla ate� puskuren
bir manifesto yaymland1. Yazan hakkmda herhangi bir gizlilik
yoktu . 1 Bu SU kaulmam1� Marx't1 ve Gene! Konsey uyesi olarak
adlan eklenmi� olan kimi lngilizler, daha soma manifestonun
i<;erigini yaymlanana kadar gormediklerini a<;1klam1�lard1r.
Fransa'da 1( Sava�'da Marx'm oldurucu ve zehirli belagati zir
veye u la�1r. Thiers'i, fiziki kusurlan uzerinde 1srarla durarak,
"dev yeralu cucesi" "parlamenter Tom Thumb" ve "bir sure
kaplanca i<;gudulerine tam yo! h1z vermesine izin verilen may
mun" gibi nitelemelerle �iddetle ele�tirir. Hakh olarak, huku
met birliklerinin neden oldugu barbarhklara saldmr ve misil
leme olarak Komun'un Paris Ba�piskoposu ile bteki 63 rehine-
269
yi oldurmesini savunur. Frans1z esirlerinin sahverilmesi yoluy
la Komun'un ezilmesi ic,;in Bismarck'm yapm1� oldugu yard1ma
sevinir. Zira bu, o zamana kadar pek az pratik uygulamas1 bu
lunan ve Marx'm uzun suredir ac,;1klam1� oldugu bir teoriyi, ya
ni " ulusal hukumetlerin pro letaryaya kar�1 birlik olduklanm"
dogruluyordu. Manifesto, Komun ve Enternasyonal'in kendisi
hakkmda bir ovgu ile sona eriyordu:
270
nm da ortaya koydu. Ba�ka �eyler arasmda Enternasyonal'in
"butun ulkelerdeki toplumun en buyuk ve en az itibarh sm1f1-
nm" duygularma hitap ettigini, " 2 . 500.000 kadar uyeye sahip
oldugunu" ve onun ba�mdaki ruhun, "Babeuf, Diebneck, Jaco
bi, Proudhon ve btekilerin teorilerini kesin ve gozle gorulebi
lir bir �ekilde Berlin'de brgutlemeyi du�unen bir Alman" oldu
gunu ke�fetti ve Enternasyonal'in sadakatsiz Fenianlarla olan
ili�kilerinden hisse pkanlmas1 gerektigine i�aret etti. Standart,
bir dizi daha dogru bilgilere sahip ama olduk<;; a sansasyonel
makaleler yaymlad1 ki bunlar daha soma Enternasyonal'in Giz
li Tarihi ad1yla kitapla�tmld1. Observer, Marx'1 su<;; kovu�tur
mas1yla tehdit etti. 1 8 7 1 yilma ait Annual Register gibi akh ba
�mda ve duygusal olmayan bir yaym bile, Paris Komunu'nden
sbz ederken, "Enternasyonal'in mudahalesi ve onun pratikte
sosyalizme ve teori ya da felsefede komunizme saglad1g1 bu
tiinluk ve orgutlulugun, Km! Cumhuriyet hareketini boylesi
ne urkutucu kild1gm1" a<;; 1 klad1.
Kna'da aym varsay1mlar evrensel olarak yap1hyordu. Tum
Frans1z basm1, Enternasyonal'i Komun'le birlikte uygarhgm
ikiz du�manlan olarak e�le�tiriyor ve Komun'un oldugu gibi
Enternasyonal'in uyelerini de , eger Frans1z topragmda yaka
lamrlarsa, hayatlan bitecek su<;; l ular olarak gosteriyordu. Ga
ulois, Komun'un, Enternasyonal'in Subat aymda Londra'da ya
p1lan ve Marx'm, Dernegin "yuce �efi" olarak, ba�kanhk etti
gi ve Blanqui'nin de kauld1g1 gizli bir toplanusmda nasil " br
gutlendigini" aktanyordu ve sayfalanm ilk ve son kez olarak
Marx'a a<;;a n The Times, bu haberleri yalanlamasm1 yaymhyor
du. Berlin' de National-Zeitung, zarif bir �ekilde Enternasyonal'i
"puskurttugu �eyin Paris Komunu'nden daha iyi bir �ey olama
yacag1 bir pislik yanardag1" ile kar�Iia�tmyor ve Marx hakkm
da, " bu yeni Mesih emegi kar�1hgmda kapitalist tarafm
dan ona odenen paray1 ustadan ahyor ve kar�1hgmda ona cb
mert<;; e , bu gunden muhtemelen bin y1l soma var olacak bir
devletin faturasm1 veriyor," diye yaz1yordu. Enternasyonal'in
var olu�unun ilk gunlerinde ili�kilerini kesen Mazzini, gaze
tesi La Roma del Popolo'da bu zararh ve tehlikeli kuruma kar-
271
�1 "ltalyan i�<;ilerine" uzun bir uyan yaymhyordu. "Dernegin.
Paris'teki son hareket uzerinde bariz bir etki yapugm1" curet
kar bir �ekilde a1;1khyor ve Marx'!;
Butun yil onu ate�li bir hareke tlilik halinde gordu. Bu bel
ki de 1 849'dan beri hayatmm en dolu y1hyd1. Her gun sabah
ikiye kadar oturuyordu. Komun'u vc Entcrnasyonal'i bu ifti
racilara kar�1 aym zamanda ve birlikte savunmak onun misyo
nu oldu ve <;e�itli ulkelerdeki bireyler ve gazetelerle tart1�mala
ra girdi. Kendisini (<;ok y1llar soma yaymland1gmda kendisini
hor gorenlcrin alaylanm harckcte gc<;ircn) talihsiz bir ibareyle,
"Komun'un onurunun kurtanc1s1" olarak tammlad1. Bu arada,
zor durumdaki multeciler i<;in pratik yard1mlar orgutledi, on
lar i<;in para bulmak uzere yeni komiteler kurdu ve onlan ken
di evinde misafir etti. Enternasyonal'in, hemen hemen tumuyle
multecilerden olu�an yeni bir Frans1z �ubesi Londra'da kurul
du ve Komun'un ii<; uyesi Gene! Konsey uyesi oldu.
Hatta Enternasyona l , diplomasinin yuce sorumluluk ala
nma bile girdi. 1 Temmuz'da, St. james's Saray1'ndaki Alman
Buyukel<;isi Kont Bernstorff, D1�i�leri Bakam Lord Granville'e
hukumetinin uzun bir memorandumunu sundu . Memoran
dum, Marx'm 1 850 yilmda Komunist Lig i<;in yazm1� oldugu
272
bildirlerden uzun almularla ba�hyordu . Kamtlar biraz eskiydi
ama oldukc;:a yeterliydi; Fransa'da 1( Sav�, muhtemelen henii.z
Berlin'deki resmi ar�ivlere girecek zamam bulamam1�t1.
273
Maj esteleri'nin Hukumeti . . . [ diye sonw;lan1yordu Lord
Grandville'in mesaj 1 ] mevcut durumda Ingiltere'de ikamet
eden yabanc1larla ilgili olarak Yasa Koyucu'dan herhangi bir
olaganustu ya da daha fazla Yetki istemeyi hakh gosterecek
hic;:bir gerekc;:e bulunmad1gm1 du�unuyor ve bu du�uncenin
hem bu ulkenin Parlamentosu hem de Halk1 tarafmdan payla
�1l d1gmdan ku�ku duymak ic;:in hic;:bir neden de bulunmuyor.
274
Zaferlerini kazanm1� ve devletin tammasma nail olmu� lngiliz
sendikac1lannm, Enternasyonal'den art1k kazanabilecekleri hi<;
bir �ey yoktu ve uzak ve farazi bir devrimdense, maddi hedefle
rin yasal olarak pe�inden ko�maya <;ok daha fazla ilgi duyuyor
lard1. Baz1lan eski gunler adma Enternasyonal'de kalmay1 sur
durdu. Genel Konsey'in yeni sekreteri Hales, Odger ve Lucraft'a,
unlu manifestonun oybirligi ile onayland1g1 toplanu i<;in daveti
ye gonderildigi ve hazJrhgma fiilen kaulsm ya da kat1lmasm, ya
ymlarma buttin uyelerinin imzalanm koymanm Konsey'in bir
gelenegi oldugu yolunda basma imzah bir a<;1klama gonderdi.
Bununla birlikte <;atlak geni�liyordu. lngilizlerin Genel Konsey
ve Marx'tan kopu�lan, 1 8 7 1 Eylul'unde Enternasyonal i<;inde
ayn bir lngiliz Federal Konseyi olu�turulmas1yla gti<;lenmi� ol
du. Ancak o gune gelindiginde Bakunin'le olan olum-kahm mu
cadelesi zirveye ula�m1�u. lngiliz Federal Konseyi'nin kurulu�u
bir sonraki bolume ait bir konudur.
275
O N D O R D ii N C ii B O Lii M
277
m dava i<;in hala yan yana sava�1yorlard1. Devrim patlak ve
rince Bakunin derhal Paris'e gitti. On gun sonra daha acele
siz ve daha yuz k1zart1c1 bir kovu lma yontemiyle Marx ken
disini izledi.
Her ikisi de devrimci Paris'te uzun sure kalmad1lar; eger ora
da kar�1la�m1� bile olsalar kavga edemeyecek kadar me�gul
duler. Nisan aymda, Marx'm karargahm1 Koln'e ta�1d1g1 sua
da, Bakunin Orta Avrupa'nm kopuren, adam yutan batakhk
lanna dalm1� ve degi�en Alman, Leh, C:: e k ve Guney Slavlan
nm arasmda vaaz vermeye, ajitasyon yapmaya, komplo hazu
lamaya ba�lam1�t1. Arna Paris'e arkasm1 cloner donmez <;irkin
bir dedikodu yayilmaya ba�ladi . Deniyordu ki, Jacob Tolstoy
gibi, Bakunin de Rus hukumetinin gizli bir ajamyd1 ve kendi
ne guvenmi� olan <;ok say1da Polonyah devrimciye ihanet et
mi�ti. Dedikodu ag1zdan ag1za yay1ld1ktan sonra Neue Rheinis
che Zeitung gibi bir gazetenin sutunlannda yaymlanma onu
runa eri�ti. Bu Paris'teki bir muhabirden, George Sand'in elin
de, "k1sa sure once Paris'ten smud1�1 edilen bir Rus'un, Mikha
il Bakunin'in, Rusya'mn ajam ya da aleti oldugu"nu gosteren
belgeler bulundugu yolunda bir haberdi. Bu dedikodunun do
gu�unda Marx'm parmagmm olmad1g1 a<;1ktu. Arna hemence
cik bu ku�kuyu benimsedi ve bu durumda da ku�ku, ilk bak1�
ta abes gorunmuyordu. Marx Bakunin'i yakmdan tamm1yor
du ve Ruslar her zaman kestirilemez insanlardi. Bu haberi ya
ymlad1g1 i<;in onu ele�tirmek donki�otvari olur. Marx, o sua
da Breslau'da olan Bakunin'in derhal yaymlad1g1 yalanlamay1
v e George Sand'in Bakunin'le iligili herlangi bir beige ya d a ka
mta sahip olmad1g1m ya da bu mesele hakkmda herhangi bir
�ey bilmedigini belirten notunu da aym <;abuklukla yaymladi.
Marx, bir editor notu olarak, George Sand'in mektubunun "bu
tun meseleyi mukemmelen a<;1klad1gm1" ve olaym kapand1g1-
m yazdi . Ertesi ay Marx'la Bakunin arasmda Berlin'de rastlann
sal bir kar�1la�ma oldu. Konu�malanna ili�kin herhangi bir bei
ge mevcut degil, ama haber konusunun ele ahnmam1� olmas1
olas1 gorunmuyor. Dost olarak aynld1lar. Bakunin Marx'a kar
�1 kin beslemedi ve Marx da bir par<;a riyakarhkla, yaygm bir if-
278
tiray1 bas1h olarak kesinlikle ortadan kald1rmak ic;:in Bakunin'e
bir hizmet yapt1g1 ic;:in kendini kutluyordu.
Ancak bu o lay, Neue Rheinische Zeitung'un Bakunin'le ilgi
lenmesinin sonu olmad1. 1 848 yazmda, Bakunin Prag'da, ama
c1 bu.tun dagm1k Slav haklannm yabanc1 boyundurugundan
kurtanlmasm1 duyurrnak olan pan-lslav bir kongreye kanlm1�
tl. Kongrenin sonucu Bakunin ic;:in bir hayal kmkhg1yd1. Kong
r e , Avusturya l mparatorlugu'ndaki S lav 1rklannm, ozellik
le de <;::e klerin, burjuva liderlerinin egemenligi altmda gec;:mi�
ti ve devrim lehine ya da gericilige kar�1 herhangi net bir bildi
ri yaymlayamam1�t1. Aym y1lm Arahk aymda Bakunin Slavlar'a
(agn'y1 yaymlad1. Burada Slav halklanmn Alman, Avusturya
h ve Macar devrimcileriyle elele vermeleri isteniyordu. Dun
ya devrimci ve gerici o larak iki kampa aynlm1�tl ve Slav halk
lan, eger ozgurluklerini kazanmak istiyorlarsa, devrimcile
rin yanmda yer almahyd1lar. Acil ve temel hedef Avusturya
lmparatorlugu'nun tamamen y1kilmas1yd1. Nihai hedef ozgur
Avrupa cumhuriyetleri genel federasyonuydu.
Frans1zca yazilm1� o lan bu ate�li risale, ilk kez olarak me
seleyi Avrupa kamuoyunun onune ac;:ikhkla koyuyordu ve ol
dukc;:a buyii.k bir sansasyon yaram. Neue Rheinische Zeitung bu
nu gormezden gelemezdi ama konuyu can s1k1c1 buluyordu.
Bir yanda, herhangi gerc;:ek devrimci bir olu�umun cesaretini
kmyordu; ama bu s1rada birkac;: ulkenin polisi tarafmdan ara
nan Bakunin, dogal olarak sempati odag1 idi. Ote yandan, dev
rimi milliyetc;:ilikle ili�kilendiren (onun gerici bir olgu olarak
degerlendirdigi) her turlu giri�im Marx ic;:in igrenc;: bir �eydi
ve ne Marx ne de Engels orta Avrupa'mn Slavlanmn Alman ya
da Ma car efendilerinden kurtulmasma herhangi bir ilgi goste
riyorlard1. Bakunin gibi dakikas1 dakikasma uymayan bir ada
ma kar�1 saglam Totonik bir ku�ku duyan Engels bu gorev ic;:in
uygun birisiydi ve meseleyi e le ald1 ve onun kaleminden 1 c;,:1-
279
kan Demohratih Pan-lslavizm adh iki makale 14 ve 1 5 Subat
1849'da Neue Rheinische Zeitung'da yaymland1.
"Bakunin" diye yaz1yordu Engels, "bizim dostumuzdur. Arna
bu onun risalesini elestirmemizi engellemez" Elestiri noksan
s1zd1. Bakunin'in umutlan saf hayal iizerine oturuyordu. En
gels yazd1g1 tarihten yetmis yil sonraki bir c,;oziimii, onceden
sezgi yoluyla lanetliyordu . "Bes buc,;uk milyon (:ek, Morav
yah ve Slovak'1 bir devlet ic,;inde ve bes buc,;uk milyon Slav'1,
Tiirkiye'nin Slavlanyla birlikte bir baska devlet ic,;inde" topla
maktan daha abes ne olabilir diye soruyordu. Bu Slav halkla
rmm hic,;biri derli toplu arazi parc,;alanm isgal etmemistir ve
sehirlerdeki Macar ya da Alman c,;ogunluklar ne yapilacakur?
Eger Polonya Balt1k'ta kendisine bir k1y1 bolgesi isterse, Avus
turya ve Macaristan'm Adriyatik'te kendi k1y1 bolgelerine sahip
olmalan nasil engellenecektir?
280
Michael Bakunin, 7869.
281
mm1yordu. Yalmzca hayatmm son iki ya da ii<;; y1lmda, �a�uuc1
ve <;; e li�kili bir �ekilde, en sad1k muritlerini en <;;o k nefret ettigi
ve ku<;;iimsedigi ulkede bulunca, uzla�maz du�manca tutumu
nu degi�tirdi ve Rus koy komununun, uygun bir �ekilde yon
lendirilirse i<;;i nde gelecekteki sosyalist duzenin <;;e kirdegini 1a
�1yabilecegini kabul etmeye hazu hale geldi. Ancak butun bun
lar daha <;;o k uzaktayd1 ve tum aktif hayau boyunca Rus sozcu
gu, Engels'de de oldugu gibi, Marx'ta i<;;g udusel bir tiksinme ve
guvensizlik tepkisini harekete ge<;;i rmeye yetiyordu.
Bakunin'in, Engels'in Neue Rheinische Zeitung'daki Pan-lsla
vizm makalelerini gormu� ya da duymu� oldugu konusunda
bir kamt yok. Ancak, Marx'm gene! olarak Slavlara ve ozel ola
rak da Ruslara kar�1 olan muzmin onyarg1s1, onun Bakunin'le
olan ili�kilerinde onemli bir etkendi. 1 853 Agustos'unda, Ba
kunin Peter ve Paul Kalesi'nde son ii<;; y1ldu guvenli bir �ekil
de barmdmhrken, Londra'daki Morning Advertiser'm bir "d1�
muhabiri " , Bakunin' den, " C::a r'm kurbanlanndan birisi" ola
rak soz elli. Birka<;; gun soma bu soz, aym gazeteye gonderi
len ve Bakunin'in bir Rus hapishanesinde solup gitmek bir ya
na, Kafkaslar'daki Rus ordusunda gorev yap11g1m, zira "hapis
hanede tutulmayacak kadar degerli bir ara<;; " oldugunu iddia
eden bir yaz1y1 tahrik etti. Mektup, "F.M." tarafmdan imzalan
m1�u ve imzamn sahibi, isim benzerligi ile Marx'1 bir kere da
ha uzmu� olan sad1k Urquhart<;;1 Francis Marx'tan ba�kas1 de
gildi. "F.M. "in mektubu, bir diger Rus multeci ve Londra'daki
Polonyah emigrelerin lideri Herzen'in imzas1yla, bu karalamay1
uygun bir ofkeyle <;;u ruten bir cevaba yo! a<;; l l.
Olay daha da buyiidu . "F.M." daha a<;;1 k ve daha kesin bir �e
kilde Bakunin'in bir Rus ajam oldugunu tekrarladi . Urquhart
hi<;;b ir Rus'un ve hi<;;b ir devrimcinin onurlu bir adam olamaya-
282
cag1m ilan etti. Marx'm kendisi, Bakunin'i temize c;1kannaktan
ziyade, Neue Rheinische Zeitung'da bu iftiray1 ilk kez yaymla
m1� olmaktan kendisini mazur gostermeye c;ah�an uzun bir ya
z1 yaymlad1. Butun i�i ba�latan "d1� muhabir" yeniden devreye
girdi. Bakunin'e kar�1 olan iftiradan, " 1 848'de dostlarmdan bi
risi tarafmdan desteklenmi�" olarak soz etti ve bundan "ak1lh
bir du�man, aptal bir dosttan iyidir" �eklinde k1ssadan hisse c;1-
kard1. Aptal dost olarak adlandmlmam1� olsa da Marx, ustune
almd1 ve ac1Uc1 bir cevap yazd1 ama bu yaymlanmad1 . Kavga,
bu i�lere onem veren az say1daki ki�inin zihninde, Bakunin'in
tehlikeli bir adam oldugu ve de Marx'm ona kar�1 olan suc;la
malara inanm1� olsun ya da o lmasm , bunlan yaymaktan bu
yuk olc;ude sorumlu oldugu yolunda kan�1k bir izlenim b1ra
karak sondu gitti.
Sekiz sene sonra, 186l'in sonunda, Bakunin Sibirya'dan kac;u
ve bir y1ldan biraz fazla bir sure Londra'da kald1. Arna Marx ve
o �ehrin farkh semtlerinde ya�ad1lar - Marx Haverstock Hill'de;
Bakunin Paddington civarmda ve de yollan hie; kesi�medi. An
cak sonunda 1 864'te rastlanusal bir goru�me oldu. Bakunin ,
lsvec;'ten ltalya'ya giderken Londra'dan gec;iyordu ve gardrobu
nun eksiklerini tamamlamak ic;in bir terziyi ziyaret etti. Terzi,
daha onc e , A lman l�c;ileri Egitim Birligi'nin ve Enternasyonal
Genel Konseyi'nin uyesi olan Lessner'den ba�kas1 degildi. Yeni
mu�terisinden Marx'a soz etti. Bu isim pek c;ok eski amy1 hare
kete gec;irdi. Marx, Bakunin'i onalu y1ldan bu yana, kendisinin
lngiltere'ye gelmesinden ve Bakunin'in (:ar'm penc;esine du�
mesinden sonra gormemi�ti. lki ay kadar once Lassalle oldu
gunde soyledigi gibi "eski kalabahk" giderek daha da kuc;ulu
yordu ve Bakunin kesinlikle "eski kalabahk"tan birisiydi. Marx
ona yazd1, te�vik edici bir cevap ald1 ve 3 Kas1m'da Bakunin'i
kald1g1 pansiyonda ziyaret etti.
lki rakibinin son kez yliz yuze kar�1la�ug1 bu goru�me, c;ok
y1llar sonra bu iki �ef ve onlan izleyenler arasmda c;ok �iddet
li taru�malarm konusu oldu. Bu goru�me hakkmda pek c;ok sa
y1daki anlau ic;inde, herhangi ciddi bir dogruluk iddias1 ta�1ya
bilecek olan, ertesi gun Marx'm Engels'e yazm1� oldugu mek-
283
tuptur. Marx, 1 848 yilmda Berlin'de birakt1g1 otuz be�lik, iki
dirhem bir c.:ekirdek, yak1�1kh adamm yerini, bak1ms1z, di�siz
et dagmm alm1� bulundugu; ya da hala donukla�mam1� aydm
hk, parlayan gozlerin Bakunin'in manyetik cazibesinin ba�h
ca gbstergesi oldugu yolundaki d1�sal izlenimleri ayrmuh ola
rak anlatmadan duram1yordu (bunu yapmamak onun tarz1 de
gildi) . Arna bu yavan anlau bile, hala Bakunin'in, anormal de
recede etki altma almmayan Marx iizerinde bile, neredeyse bu
nu yapabilen tek ki�i olarak, tuhaf, mant1k d1�1 bir efsun etki
si yapugma tamkhk ediyordu. "Onu c.:ok sevdigimi - eskiden
daha c.:ok" (diye yaz1yordu Marx) "soylemeliyim." 0, "onalu
yildan sonra, geriye degil de ileriye dogru yuriimii� az say1da
adamdan birisidir." Bir bnceki yilm Polonya ayaklanmas1 hak
kmda konu�tular. Bakunin bunun ba�ans1zhgmm, Pololonyah
aristokratlarm bir "koylu sosyalizmi" ilan etmeyi reddetmele
rine bagh oldugunu ac.:1klad1. "Simdi, Polonya ayaklanmasmm
ba�ans1zhgmdan sonra, yalmzca sosyalist hareket ic,:inde yer
alacagm1" soyledi. Marx, "Urquhartc;1 suc.:lamalar"dan duygulu
bir �ekilde sbz etti; zira Bakunin hakkmdaki sac.:ma suc;lamanm
ilk kez Neue Rheinische Zeitung'da gbriilmii� olmasmm, �imdi,
'' F . M . " i n Morning Advertiser'daki icraatmm 1�1gmda ahlaks1z
Urquhartc;Iiara maledilebilecegini sbyledi. Gbrii�me her ikisi
ni de tamamiyle memnun edecek bir �ekilde gec.:ti. Birkac.: ki�i
sel kompliman ve esenlik dilekleri, bu iki biiyiik devrimci ara
smdaki son gbrii�meyi noktalad1. Bu anlatmm en ilginc.: bzelli
gi, konu�manm yer almasmdan be� hafta once kurulmu� olan
Enternasyonal'den herhangi bir �ekilde hie; sbz edilmeyi�idir.
Daha sonra Marx tarafmdan kaleme alman (her ne kadar ken
disinden iic;iincii tekil �ah1s olarak sbz edilmekteyse de, 1872
yilmda Marx tarafmdan yazilan bir belgede) bir ba�ka anlauda
bu atlama yeterince telafi edilmektedir.
284
ken Marx'tan Demegin Tuzl1gl1m1 ve kurulu� Hitabi'm ald1 ve
b11y11k bir heyecanla cevap verdi; ama hir;:bir �ey yapmad1.
285
c;ok guc; ay1rdedilebilecek bir program oneriyordu . Birligin yii
rutme komitesine sec;ildi ve bu kapasite ile yil boyunca Birli
gin politikas1m Entrnasyonal'inkiyle koordine etmek ic;in c;a
h�tl. Onun maharetli rehberligi altmda iki orgut pek yakm
da b irle�ecekti. Yolu ac;mak ic;in kendisi, 1 868 Haziran'mda
Enternasyonal'in Cenevre koluna kauld1.
Bu zamana kadar, Enternasyonal'e kar�1 herhangi fesatc;1
planlar beslemek bir tarafa, onu samimiyetle guc;lendirmek ve
geni�letmek istedigi ac;ikc;a goruluyor. Aym zamanda, hie; ku�
ku yok ki, ki�isel ihtiraslan da vard1 ve Ban� ve Ozgurluk Birligi
ile Enternasyonal'i birle�tirmeyi ba�arabilseydi, Marx'm yam s1-
ra buyuk i�c;i orgutunun ikinci kurucusu mertebesine eri�ecek
ti. Bununla birilikte, eger onun hesab1 bu idiyse, uzucu bir �e
kilde bo�a c;iku. Birligin yiiriitme komitesini, Enternasyonal'in
Bruksel kongresine bir mektup gondermek ve her iki dernegin
amac;lannm benzer oldugunu ifade ederek Enternasyonal'in
uyelerini kitle halinde Birligin Bern'de yapilacak gelecek kong
resine kaulmaya davet konusunda ikna etti ve kendi adma da
programlanmn ozde�ligini daha da ac;1klayan bir mektup yaza
rak bu i�i takip etti. Arna rolunu fazlas1yla abartm1�t1. Bruksel
kongresi yalmzca bu c;agnlara kulak asmamakla kalmad1 ama
daha onceki bir bolumde zikredilmi� olan, k1saca Birligin ken
disini feshetmesi ve Enternasyonal'e kaulmas1 c;agns1m kara
ra baglad1. Bakunin'in sabus1zhgmm yol ac;ug1 kamu onunde
ki bu terslenme, onun Birlik ic;indeki pozisyonunu ciddi olarak
zay1flatu. Yurutme komitesini yonetimi altma alm1�u; kongre
1 868 Eylul'unun sonlarmda, Bern'de topland1gmda Birlik ic;in
deki burjuva ve muhafazakar unsurlar yeniden duruma egemen
oldular. Bakunin, "s1mflarm ve bireylerin ekonomik ve sosyal
bak1mdan e�itlenmesi" yonundeki bir karar tasansm1 gec;irme
yi ba�aramad1 ve kongrenin son gunu, ondort sad1k destekc;i
siyle birlikte Birlik'ten dramatik bir �ekilde aynld1.
Boyle torensiz bir �ekilde sahnenin ortasmdan uzakla�tmlan
Bakunin'in, aruk, Enternasyonal'in Cenevre kolunun suadan
bir uyesi olma d1�mda devrimci harekette herhangi bir statu
su yoktu. Arna o suadan bir adam degildi ve hic;bir suadan po-
286
zisyon onu tatmin edemezdi. Kafas1 inatc;1 bir �ekilde aym c;iz
gide i�liyordu. Eger Ban� ve Ozgurhik Birligi'ni, Enternasyonal
ic;inde yetkili bir pozisyon ic;in kendi atlama ta�1 olarak kulla
namayacaksa, bu amac; ic;in ba�ka bir brgut yaratacakti. Kendi
siyle birlikte Birlik'ten aynlan ondbrt izleyicisini c;ekirdek ola
rak ahp, Sosyal Demokratik lttifak adm1 verdigi yeni bir der
nek kurdu. Dernegin tiizuk, u lusal ve yerel kongreler gibi ta
k1m taklavall ve de Cenevre'de bir merkezi burosu bulunuyor
du. l�in dogrusu, Bakunin'in az say1daki yakm1yla sm1rhyd1 ve
Cenevre d1�mda Napoli, Lyon ve Barcelona'da olmak uzere yal
mzca dort �ubesi vardi. Ancak lttifak, bag1ms1z bir varhk ola
rak ya�amay1 ummuyordu ve ya�ayamazdi. Tek amac1 ve varhk
nedeni Bakunin'in onurunu kurtarmak ic;in Enternasyonal'e ka
ulmaku ve neredeyse edepsiz bir acelecilik ic;inde bu i�e giri�
ti. 1 869 Arahk'mda Sosyal Domakratik lttifak, Enternasyonal'e
kabul edilmek uzere Genel Konsey'e ba�vurdu . lttifak'm �ube
leri de, eger oralarda Entemasyonal'in k1s1mlan varsa ona kat1-
lacaklard1 ama lttifak, buyuk orgutun bir birimi olarak tuzel ki
�iligini koruyacakti. Resmi ba�vuruyu, Bakunin'den "eski dos
tum" Marx'a hitaben dalkavukc;a bir mektup izledi ki bu mek
tup muhatabmm ofkesini ve en kotii ku�kulanm k1�k1rtmak
ta gecikmedi.
Deveku�uvari bir du�unceye saplanm1� olarak Bakunin, boy
lesine tuhaf bir ba�vurunun kesin red cevab1yla kar�1la�acagm1
hic;bir zaman tahmin etmemi� gorunuyor. Enternasyonal'in o
duzenli ve disiplinli yap1s1 ic;inde bir tiir devlet i(inde devlet (im
periumn in imperio) yaratma bnerisi hie; de akh ba�mda gorun
medi. Engels, "Sibirya, �i�man bir gobek ve gene; bir Polonya
h hamm, Bakunin'i bir okuz kadar aptal yapm1�" ac;1klamasmm
gonullusu oldu. Marx adamm1 daha iyi tamyordu ve duruma
daha hakimdi. "Herr Bakunin" diye yaz1yordu Engels'e, "i�c;ile
rin hareketini, Rus himayesi altma almay1 teklif edecek kadar
alc;ak gonullu" Arna Bakunin bir kez daha gururunu k1rdi. llk
ba�vurusu reddedilince, tam bir teslim olma anlamma gelecek
ikinci bir ba�vuru yapti. Yerel �ubelerinin, Enternasyonal'in
normal k1s1mlan olarak kabul edilecegi anlay1�ma bagh ola-
287
rak lttifak'1 feshetmeyi onerdi. Genel Konsey, meseleyi gorii�
tii. ve ko�ullanm belirledi. l ttifak'm programmda yer alan "s1-
mflarm e�itlenmesi" sozcuklerinin, "sm1flarm ortadan kaldml
mas1' �eklinde degi�tirilmesi talep edildi ve bu talep kabul edil
di. Aruk reddetmek i�in ba�ka bir bahane kalmam1�t1. 1 869 ya
zmda, lttifak'm yerel �ubeleri kesin olarak Enternasyonal'in k1-
s1mlarma donu�turuldu ve Eylul aymda Bakunin ve belli ba�h
yard1mc1lan, Enternasyonal'in Basel'deki kongresine kat1ld1lar.
Simdi bile Bakunin'i Enternasyonal'e ya da bireysel olarak
Marx'a kar�1 du�manca bir hesap nedeniyle su�lamak haks1z
hk olur. Rakibinden �ok daha saf�a ihtirash olan Bakunin, da
ha az kurnaz ve son derecede daha az uzak goru�luydu . Ba
sel kongresinde Bakuninciler, "dogrudan yasama" ve toprak
ta ozel mulkiyet konulannda Genel Konsey delegeleriyle bir
likte oy kulland1lar. Dik kafah �ubelerle ba�a �1kmak i�in Ge
nel Konsey'in yetkisini aruran - �ok ge�meden ac1 bir �ekilde
pi�man olduklan, Tii.zii.k degi�ikligini desteklediler. Bakunin
cileri Genel Konsey'le kar�1 kar�1ya getiren miras konusu bile,
ilke meselesi olmaktan �ok ki�isel miza� meselesiydi. Yine de,
Basel kongresinin Enternasyonal'in tarihinde kritik bir an ol
dugundan kimse ku�ku duyamaz. Bakunin'in sahnede goriin
mesi bile kendi ba�ma bir olayd1. Yakla�makta olan duellonun
i�aretini veriyordu. Arna a�1k du�manhklar hala erteleniyordu
ve �ogu kez iki bu.yuk gu� arasmdaki belirleyici mucadelenin
arefesinde oldugu gibi, ilk olay, ba� oyunculann her ikisinin
de yoklugunda, ii.era, uzak bir yorede patlak verdi. tlk �at1�ma,
Enternasyonal'in Frans1z lsvi�re gruplannm yerel bir kongre
toplad1g1 lsvi�re jura'smm ku�uk bir kasabasmda ya�and1.
Enternasyonal'in Frans1z lsvi�re k1s1mlan, Bakunin ve Ja
mes Guillaume'un ortak �abalan sonucu , kendisini Federas
yon Romande olarak adland1ran bir yerel grup olu�turmu�
tu . 1 869 bahannda Guillaume'un yol gosterdigi Bakunin, ls
vi�re jura'smm ku�ii.k sanayi kasabalarmda muzaffer bir ilerle
me kaydetti ve o zamandan itibaren bu yoredeki Enternasyonal
k1s1mlan Bakuninciligin kalesi haline geldi. Doktrin muglaku
ve kimi bocalamalardan masun degildi. Arna imanm ilk mad-
288
desi Bakunin'i Tann, Guillaume'u da onun peygamberi olarak
kabul etmekti. Birincisinin ilham veren nitelikleri ve ikincisi
nin yorulmak bilmeyen i;;a balan sayesinde inananlann sadaka
ti mucadele boyunca sarsilmad1. Ancak, her ne kadar �ubeleri
Frans1zca konu�an lsvii;; re topraklanna yayilm1�sa da, Federas
yon Romande'nin gene! merkezi zorunlu olarak Cenevre'deydi.
Federasyon'un yurutme komitesinin yeri Cenevre idi ve esas
itibariyle Cenevrelilerden olu�uyordu. lnan<;; itibariyle devrim
ci degil de radikal olan bu uyeler, Bakunin'in goru�lerine gu
ven duymuyorlar ve mizai;;l an geregi ihitiyath ve titiz oldukla
rmdan bu degi�ken ve �amatac1 ki�ilige guvenemiyorlard1. Bel
ki de her �eyden daha fazla, i�lerinin duzenli i�leyi�ine boylesi
ne kestirilemez bir etkenin mudahale etmesinden i;; ekiniyorlar
d1. lttifak'm Cenevre kolundan, Bakunin'in orgutunden, ozel
likle ku�ku duyuluyordu. Bu orgut, 1 869 yazmda Gene! Kon
sey karanyla Enternasyonal'e kabul edildi ve hemen sonrasmda
Federasyon Romande'ye kabul edilmek uzere ba�vuruda bulu
nunca gu<;; bir durum ortaya <;;1 kt1. Federasyon, Enternasyonal'e
bagh her iki lsvii;;re kolundan birisine sahipti ve Bakunin'in or
gutunu reddetmek i<;;i n saglam bir zemin bulmak kolay degil
di. Ancak yurutme komitesi, Cenevreli inat<;;1 hg1yla Fabian tak
tiklere ba�vurdu. Ba�vuruyu ne reddetti ne de onaylad1. "Daha
uygun bir zamana" erteledi. lttifak bu karan, gu<;; bela gizlen
mi� bir red olarak ald1 ve Federasyon'un bir sonraki kongresine
ba�vurmaya karar verdi.
Kendi ba�ma onemsiz ama sonui;; l an bak1mmdan i;;o k onem
li olan kongre , 1 8 70 ba�m da, La Chaux-de-Fonds'un ku
i;;u k bir dag kasabasmda topland1. Jura'nm k1s1mlan, Guilla
ume tarafmdan lttifak adma kap1 kap1 dola�1lm1�u ve gunde
min ilk maddesi olarak Federasyon'a, lttifak'm Cenevre kolu
nun kabul edilmesini talep ettiler. Durumlanm samimi bir �e
kilde ai;; 1 klamaya zorlanan yorutme komitesi, itirazmm nede
nini saklamad1. Bu Bakunin'e kar�1 ki�isel bir kan davas1yd1 ve
bir Rus'u bir ba�ka Rus'a yakalatma mukemmel ilkesi uyarm
ca, saldmy1 yonetmek uzere Utin adh bir Rus'u ortaya i;; 1 kard1-
lar. Utin, Rusya'daki devrimci gizli bir orgutun eski uyesiydi.
289
llk ba�ta lsvii;re'ye saghk nedenleriyle gelen Utin, kendi ulke
sine donmemenin daha basiretli bir i� olacagma karar verdi ve
k1sa bir sure once, diger birkai; mii.lteci ile birlikte Cenevre'de
Entemasyonal'in Rusya k1smm1 kurdu.
Tercih ak1lhcayd1. Son oniki ayda Bakunin, her zamanki ace
leciligi ile, Rusya'dan henii.z gelmi�, cinai egilimleri olan geni;
bir Rus terbristin, Nei;ayev'in i�leriyle ilgileniyordu. (:ok ya
kmdan kontrol etmedigi yollarla para bulmasma yard1m et
mi�ti; lsvii;re polisinin dikkatinden uzak tutmak ii;in kendisine
yard1m etmi�ti ve onunla birlikte Rusya'da bir dunya devrimi
ba�latma}'l amai;layan ate�li beyannameler kaleme alm1�t1. Ev
rensel y1k1m doktrini bir Rus devrimcisine yakm gelebilir; ama
bu terbiyeli lsvii;reli radikalleri �a�kma i;evireceginden de emin
olunabilir. Bir ba�ka konu�mac1 Bakunin'i ateizmi ve ailenin il
ga edilmesini savunmakla sui;lad1 ve Utin Cizvitlerin kendisi
ni feda etme prensibinin Bakunin tarafmdan iyi devrimcilerin
taklit etmesi gereken bir model oldugunu belirten ve Cizvitle
re takdir ifade etmi� oldugu bir pasaj1 aktard1. Cenevre'nin bu.
tun kurumlarma nufuz etmi� olan Kalvinist bir ortamda bunlar
belli ki ciddi sui;lamalard1.
Geri;ek bir taru�ma olmad1. Bakunin'i savunmak ii;in ortaya
1;1kan Guillaume'un Utin'in sbzii.nii. ettigi Nei;ayev belgeleriyle
ilgili bir bilgisi yoktu ve yalmzca bunlarm konu harici oldukla
nm ileri sii.rebilirdi. Arna tart1�manm yoklugu her iki taraftaki
duygu ta�kmhg1 ile telafi ediliyordu ve lttifak'm Federasyon'a
kabul edilmesi onsekize kar�1 yirmi bir oyla kabul edilince ,
azmhg1 olu�turan Cenevreliler karan kabul etmeyi reddetti
ler ve kongreden i;ekildiler. Bununla birlikte i;ogunlugun bn
gormedigi bir aksilik oldu. Kongrenin toplanmakta oldugu sa
lonun sahibi azmhgm s1k1 bir taraftanyd1. (:ogunluk goru�me
lerine devam edebilmek ii;in yeni bir yer bulmak zorunda kal
m1�ken, Cenevreliler aym salonda oturmay1 sii.rdurduler ve ba
�ans1z sayilamayacak bir �ekilde rakiplerinin kongreyi terk
edenler oldugunu, me�ru kongrenin ise kendileri oldugunu ile
ri sii.rdii.ler. Her iki kongre de Federasyon Romande adma ka
rarlar alma}'l surdurdii.. (:ogunluk kendini destekleyenler ii;in-
290
den yeni bir yurutme komitesi se<;:ti; azmhk eski Cenevre ko
mitesini yeniden se<;:ti. Dolay1s1yla, her biri Federasyon'un me�
ru ve yasal olarak se<;:ilmi� orgam oldugunu iddia eden iki bir
birine rakip komite sbz konusuydu ve de Gene! Konsey, Ba
sel kongresinde kendisine verilmi� olan geni�letilmi� yetkiler
le bunlar arasmda bir karar vermeye yetkiliydi. Her iki taraf da
Konsey'e ba�vurdu.
Azm h k , aslmda, hazirhklanm <;:ok tan yapm1�t1. Bu geli�
meler boyunca Bakunin hakkmdaki k1skan<;: nefre ti belirgin
olan Utin, Mart aymda Marx'a yazarak ondan Gene! Konsey'de
"Rusya sekreteri" ve Rusya kolunun muhabiri olmasm1 iste
mi�ti. Davel Marx'1 ziyadesiyle keyiflendirdi. Bir kere, kendisi
i<;:in daha once hi<;:bir zaman kullamlmam1� olan "sayg1deger"
Dr. Marx sifau kullamlm1�u. 2 lkinci olarak, Rus olan her �e
ye kar�1 iyi bilinen nefreti kar�ismda, Gene! Konsey'de "gen<;
Rusya'nm temsilcisi" olmanm kendisini tuhaf bir durumda b1-
rakacagm1 haurladi. Arna cevap konusunda hi<;:bir ku�kusu
yoktu. Daveti kabul ettigini hem ozel olarak hem de resmen
yazdi. Arna verdigi cevapta soyledigi, soylemediginden daha
az onemliydi. "Bakunin, hakkmda" d iye yazd1 Engels'e, "ge
rek ozel gerekse resmi mektupta tek bir kelime etmemenin da
ha tehlikesiz olacagm1 du�undum. Arna aptal birisi olmayan
Utin, bu suskunlugu anlad1 ve her ikisi i<;:in de farkh nedenler
le tehlikeli bir rakip olan adama kar�1 bir anla�manm yap1lm1�
oldugunu gordu.
Marx ve Utin'le kar�1la�tmld1gmda Bakunin ferahlatacak ka
dar safti. Le Chaux-de-Fonds'daki �iddetli muharebeden sonra
bile, Marx'm onu bir du�man olarak kabul etmesi i<;:in herhan
gi bir neden gormedi. Marx'a, gene! olarak Rusya'nm ve bzel
olarak kendisinin potansiyel devrimci kapasitesini yucelten bir
mektu p yazd1 ve enerj ilerini davrimci davaya akllmaya hazir
kirk bin Rus ogrencinin haz1r bekledigini ileri surdu. Marx bu
mektubu Engels'e aktardi.
2 Bununla birlikte bu s1fa1 iki y1l sonra Hague (Lahey) kongresindeki The Times
muhabiri tarafmdan bir kez daha kullamlm1�u. Marx'm aniden kirla�an sac;la
n, ona yamluc1 bir :l.licenaphk ozelligi kazandirm1�u.
291
Eger korkurn;; bir yalan degilse [diye yorumluyordu meklup] ,
Rusya'da prolelarya ya da hatta devrimci bir koyluluk olma
dan, onlerinde Sibirya ya da Bal1'ya go<; elme ikileminden ba�
ka bir kariyer bulunmayan k1rk bin devrimci ogrencinin bu
lunmas1 dunya i<;;in ne buyuk bir lalihsizlik olurdu. Eger Ba
li Avrupa'daki harekeli mahvedecek herhangi bir �ey varsa bu,
k1rk bin ki�ilik az ya da <;;ok egilim gormu�, ihlirash, a<; Rus ni
hilislini, bizim onlara lemin elmemiz gereken, ordusu olma
yan olgunla�mam1� subaylan ilhal elmek olurdu. Avrupa pro
lelaryas1m birle�lirmek i<;;in bu i�in Rusya'nm komulasmda ol
mas1 paha bi<;;ilmez bir varsay1md1r! Bununla birlikle, Baku
nin ne kadar mubalaga ederse elsin, gun gibi a<;;1klir ki lehli
ke oradadir. Kulsal Rusya her y1l bu "i�siz " Ruslardan bir k1s
m1m kusacakl1r. Uluslararas1 ilke goruntlisu allmda bunlar
her yerde i�<;; i lerin arasmda sinsi sinsi ilerleyecekler, kendi
lerini belli ba�h pozisyonlara kurnazca yerle�lirecekler ve k1-
s1mlara Ruslar arasmda ka<;;milmaz olan kendi ozel kavgalan
m ve enlrikalanm gelirecekler ve soma da Gene! Konsey'in el
leri dolu olacak.
292
yan!annda yer a!mas1 talihsizligine izin vermezlerdi. Arna bu
dogal olarak Cenevrelilerden yana bir karar verilmesi ge r�egi
ni degi�tirmez.
293
di. Mainz'm se<;; i mi, Bakunin i<;; i n ileri derecede uygunsuzdu ve
Marx'm zekice bir taktiksel manevras1yd1. lira 1 849'un lanet
lenmesi nedeniyle Bakunin'in kendisi Alman topragmda goru
nemezdi ve Almanya, Buyuk Britanya'nm yam s1ra Bakunin'in
taraftarmm hi<;; bulunmad1g1 bir ulkeydi. Ancak ko�ullar bir
kez daha devreye girdi ve Fransa-Prusya Sava�;i'nm ba�lama
s1 kongre toplanmasm1 tumuyle ger<;;e kle�tirilemez hale getir
di. 1 8 7 1 Eylul'une kadar, Konsey, Londra'da kamuya a<;; 1 k bir
kongre degilse de <;;e �itli k1s1mlarm temsilcilerinin kauld1g1 giz
li bir konferans toplama olanag1 bulamad1.
La Chaux-de-Fonds'daki kap1�ma ile Londra konferans1 ara
smda ba�ka yonlerden olayh ge<;; e n surede Marksistlerin ve Ba
kunincilerin gorece pozisyonlanm degi�tirecek pek fazla bir
�ey olmad1 . Ancak, konferans 17 Eylul'de , Tottenham Court
Road'da , The Blue Posts'un ozel bir odasmda topland1gmda
zarlarm Bakunin aleyhine iyice ve ger<;;e kten ag1rla�tmlm1� ol
dugu a<;; 1 ku. Sava� bitti; ama Avrupa'da durum normal olmak
tan hala <;; ok uzaku. Yalmzca Bel<;; i kahlar, alu delege gondere
rek tam kadro kauldilar. Cenevre'den iki, Utin ve Bakunin'in
bir ba�ka du�mam Perron ve Fransa ve lspanya'dan hirer delege
vard1. Gene! Konsey'in adm1 degi�tirmesi yolundaki karanna
boyun egmeyen Federasyon Romande'nin eski komitesi davet
edilmedi. Gene! Konsey'in Londra'da ya�ayan on ii<;; uyesi dele
ge say1s1m yirmi ii<;;e pkard1. lngilizlerden yalmzca ikisi, sekre
ter john Hales ve Gene! Konsey'in yeni ve �u ana kadar mute
vazi uyesi Thomas Mottershead. Gizlilige kesinlikle riayet edil
di. Toplantmm yeri ve zamam alenen duyurulmad1 ve delege
lere toplanudan birka<;; saat once bildirildi. Entemasyonal'i ku
�atm1� olan halkm ku�ku ve guvensizligi nedeniyle Marx ger
<;;e kten polisin mudahalesinden korkmu� olmahd1r. Arna Ba
kuninciler daha sonra butun bu onlemlerin nedeninin Mark
sist hligin mahbul hi�ileri d1�mdaki delegeleri d1�lamak oldugu
nu iddia ettiler. Bakunincilerin i�aret etmek olanag1 buldugu
bir diger usulsuzluk, "gizli" konferansm kapam� oturumunda
Marx'm iki buyiik kmnm hazir bulunmas1yd1. Konferansm ka
rar tasanlanm haz1rlamak O.zere gorevlendirilen komisyonlar-
294
dan birisi Marx'm evinde topland1 ve Londra'ya yeni yerle�mi�
olan Engels'in de ba�tan sona haz1r bulunmas1yla, konferans
bir tOr aile ic;i ozelligi kazand1.
Konferansm i�i, buyuk olc;Ode Bakunin'le ilgiliydi. Devrim
davasma hizmet etmesi olas1 gorunen her tOrlO siyasal faali
yet ic;inde bulunma politikas1 teyit edildi. Konferans, "kol ya da
�ubelerin sekter adlar kullanmalanm ya da propaganda sek
siyonu vs. adlar altmda, Dernegin ortak amac;lan d1�mda fark
h ozel misyonlar yerine getirmek iddias1yla aynhk yanhs1 or
ganlar olu�turmalanm" yasaklad1. Gene! Konsey'in La Chaux
de-Fonds azmhgm1 ve onun Cenevre komitesini me�ru Fede
rasyon Romande olarak tamma karanm teyit etti ve c;ogunluk
komitesine, eger Gene! Konsey tarafmdan tanmmak istiyorsa,
"Federasyon Jurassienne" ad1m almasm1 tavsiye etti. Son ola
rak , Gene! Konsey'e, Nec;ayev'in faaliyetlerini kamu onunde
tekzip etme ve bOtOn mesele hakkmda bir rapor haz1rlama tali
mall verdi . Bu son kararm ikinci k1smmm yerine getirilmesi is
tekli ve becerikli Utin'e havale edildi. Bakunin'i gozden du�Or
me niyeti barizdi; zira Nec;ayev'in kendisine Enternasyonal hic;
bir zaman en kuc;Ok bir ilgi gostennemi�ti.
Londra'daki konferansta bir ba�ka onemli karar daha alm
m1�n. Enternasyonal'in kok sald1g1 ba�ka her ulkede yerel k1-
s1mlann faaliyetlerini e�gudumlendirmek uzere bir u lusal or
gut vard1. lngiltere'de bu i�lev o zamana kadar butun Dernegin
yurutme orgam s1fanyla Gene! Konsey tarafmdan Ostlenilmi�
ti. Konsey'in bu ikili niteligine gec;mi�te yap1lan itirazlar yer
siz ve a�m derecede u kalaca diyerek reddedilmi�ti. Ancak, Od
ger ve Lucraft'm istifasmdan soma, Marx'a kar�1 olan ba�kald1-
n, lngiliz grubunda guc;lenmi�ti ve onlar da diger ulusal grup
lar gibi, Gene! Konsey'in gucune ta.bi kendi orgutlerine sahip
ve kendi i�lerinin efendisi olmak istiyorlard1. Marx niyetini an
lad1g1 ve sonuc;lanm c;ok iyi ongordugu bu oneriye kar�1 c;1k
t1. Arna Gene! Konsey'in lngiliz uyeleri ona kar�1 birle�tiler ve
neredeyse ilk kez gerilemek zorunda kald1. Yenilgisini, Londra
Konferans1'na, diger Olkelerdeki benzer orgutler gibi, bir yan
dan Gene! Konsey'le bir yandan da yerel �ubelerle aym ili�ki
295
i<;inde olan, lngiliz Federal Konseyi kurulmas1 onerisini bizzat
kendisi getirerek gizlemeye <;ah�t1. Karar tasans1 tartJ�Iimadan
kabul edildi ve Entemasyonal'in tarihindeki en kritik donemde
Marx'm otoritesine bir darbe daha vurulmu� oldu .
Bakuninciler, Londra Konferans1'nm kendilerine kar�1 ma
nevralanna cevap vermekte gecikmedi. Arahk aymda Jura'da,
Sonvillier'de yeni bir kongre duzenlediler. Bu kongreye, bir on
ceki y1lm baharmda, yeni Frans1z mii.ltecileriyle gii.<;lenmi� ola
rak La Chaux-de-Fonds'da <;ogunlugu olu�turan aym k1s1mlar
kauld1. Etkili ki�iler Guillaume ve Bakunin'in Zukovski adm
daki Rus destek<;isiydi. Kongrenin ilk i�i, Entemasyonal'in ge
lecekteki toplanulannda uyelerinin d1�lanmasm1 onlemek ii.ze
re Konsey'i herhangi ba�ka bir bahaneden yoksun birakmak
i<;in G ene! Konsey'in karanyla aym gorii.�te olduklanm res
men a<.;1klamak oldu. Pek <;ok k1skan<;hga neden olan Federas
yon Romande adm1 terk ettiler ve Federasyon Jurasienne ad1-
m aldilar. Arna Londra konferansm1 Entemasyonal'in uygun
bir �ekilde olu�turulmu� orgam olarak kabul etmediler ve Ge
ne! Konsey'in kullanm1� oldugu otokratik yetkiyi yolsuz bula
rak reddettiler. Kongre bir federal komite se<;ti; ama bu komi
te, biraz once a<.;1klanm1� olan ilkelerle uyumlu olarak, yaz1�ma
amaoyla bir merkez bii.rosu i�levi d1�mda ba�ka bir i�lev ii.st
lenmeyecekti.
Bununla birlikte kongrenin yapug1 en onemli �ey, Enter
nasyonal'in tarihinde Sonvillier Tamimi ad1yla me�hur olacak
bir beige haz1rlamak oldu. Be� yuz kopya basilan ve Entemas
yonal'in Fransa, Bel<;ika, lspanya ve ltalya'daki tum k1s1mlan
na dag1ulan bu tamimde Bakuninciler, Enternasyonal'in der
hal bii.tii.n uyelerin katild1g1 bir kongresinin toplanmasm1 ta
lep ettiler ve Gene! Konsey'in istibdadma kar�1 saldmlanm res
men ba�latular.
296
ur. Bunlar kendi gozlerinde bir tur devlet olmu�lard1r ve
kendi ozel du�uncelerinin onlara Dernegin resmi ve tek yet
kili doktrini gibi ve diger gruplar tarafmdan ifade edilen fark
h du�uncelerin, kendilerininkine e�it degerde me�ru du�unce
ler olarak degil fakat gen;:ek bir sapkmhk gibi gorunmeye ba�
lamas1 dogaldu.
297
ri Marx'mkinden daha geni� ve daha derin olan insanlan �a�
kma donduriiy ordu. Marx, Bakunin'in, Enternasyonal'in man
t1kh ve duzenli yap1sm1 bilirn;:li olarak y1kmay1 ama<;:layan usta
bir entrikac1 oldugu �eklindeki basil ve haks1z anlay1�m otesine
ge<;:emedi. Bakunin'in vicdans1z olduguna inamyordu ve raki
binden daha vicdanh olmak i<;:in hi<;:bir zorunluluk da duymu
yordu. Her zaman ortaya koymu� oldugu ba� egmez inatphkla,
ama eskiden oldugundan daha az guvenle, gelmekte olan sald1-
ny1 kar�t!amak uzere kendisini haz1rladi.
Gelecek, ger<;:ekten, endi�e vericiydi. 1871 -72 k1�mda, Baku
nin'le olan gedik Enternasyonal'in gerileyi�inin ve <;:6ku�unun
tek belirtisi degildi. lngiliz Federal Konseyi'nin olu�turulma
s1 beklenen sonucu yaratti. Kendi ba�lanna b1rakt!an lngilizle
ri, Marx'm egemenliginden kurtarma konusuda cesaretlendirdi.
Gene! Konsey'in sekreteri olarak yerini koruyan John Hales, ay
m zamanda lngiliz Federal Konseyi'nde de lider ki�iydi ve onun
�ahsmda Enternasyonal her ne kadar bir kuramc1 ya da taktik
<;:i olarak Marx'la boy ol<;:u�emese de ilk kez bir sava�<;:mm ruhu
na sahip ve kendisini ezdirmeyecek bir lngiliz'e sahip oluyordu.
(:ok ge<;:meden Konsey'de Marx'm destegine guvenebilecegi tek
bir lngiliz kalmadi. Belki de, her zaman kii<;:iik gordugu lngiliz
lerin <;:ekip gitmesini pek fazla onemsemiyordu ve onlan "ken
dilerini Gladstone'a sattt!ar" diye su<;:lamak kolaydi. Arna <;:ok
ge<;:meden Gene! Konsey'in ilk lsvi<;:reli uyesi ve o zamana ka
dar Marx'm uysal bir destek<;:isi olan Jung, rahats1zhk belirtileri
gosterm eye ba�ladi. ltaatsizligin sinsi etkisi yay1hyordu ve Jung
otoriteye kar�1 direnmelerinde lngilizlerden yana <;:tkmaya ba�
ladi. Gene! Konsey'in Almanlarm tekelinde oldugu yolundaki
eski �ikayet bir kez daha duyulmaya ba�landi.
299
"Eccarius" diye yaz1yordu Marx ii.zii.ntuyle Sorge'ye, "bir aptal
ve aym zamanda bir duzenbaz olmu�." Eski topraklar aynhyor
ve Enternasyonal'i yakla�makta olan krizde destekleyecek yeni
adaylar onaya 1;1km1yordu.
Enternasyonal'in 1869'dan beri gene! kongresi yapilmam1�ll
ve amk bu yil erteleme i<;in herhangi bir bahane yoktu. Gene!
Konsey, toplantmm yeri olarak Lahey'i (Hague) ve tarihi ola
rak da 2 Eylul 1 872'yi belirledi. Orada mesele sonu1;landmlma
hyd1; Marksistler ve Bakuninciler bahar ve yaz aylanm k1h1;la
nm bileyerek ge<;irdiler. May1s aymda, Sonvillier Tamimi ne bir
'
300
torla evlenmi�ti. Kuba'da �eker plantasyoncusu olan damadm
babas1 damarlarmda zenci kam bulunan bir Frans1z'd1; anne
si ise lspanyol-Kmlderili soyundan geliyordu. Gene;: adam 1rk
sal kokenleri ac;:ismdan her millete ait olma hakkm1 talep edebi
lirdi. 0 s1radaki amac;:lan ac;:1smdan Pablo Farga adm1 benimse
di. <;;:e �itli gayretlerin zorlamas1yla Enternasyonal'in Madrid'de
Marksist bir �ubesini ac;:may1 ba�ard1 ve bu ona gelecek kong
rede temsil yetkisi veriyordu. Ancak bu yahtlanm1� entrika tii
muyle yapayd1 ve kahc1 bir etkisi olmad1. lspanyol sosyalist ha
reket, once de, soma da, saglam bir �ekilde anti-Marksist kald1.
Bu arada Marx, bereket versin ki etkisinin daha guc;:lu bir �e
kilde yerle�mi� oldugu ulkelerde pozisyonunu peki�tirmek ic;:in
ugra�1yordu.
301
Son anda haks1z yere r.;1kar saglayan r.;ok daha sbz gbtiiriir bir
r.;are Marx'a cazip goriindii. Bu garip bir oykiidiir. 1 869-70 k1-
�mda, Locarno'da deh�etli bir yoksulluk ir.;inde ya�ayan Baku
nin, Kapital'in Rusr.;aya r.;evrilmesi ir.;in bir Rus yaymc1yla bir
sozle�me yapm1�u ve -o an ir.;in r.;ok daha bnemli o lan- i�in
avans1 o larak da iir.; yiiz ruble alm1�u. l�e heniiz ba�lam1�u ki,
N er.;ayev sahneye r.;1kmca , o i�ten hemen b1ku. Ner.;ayev onu,
terciime i�inin mekanik zahmetinin, devrimci davamn geli�ti
rilmesine kendisini daha dogrudan bir �ekilde hasretmesi gere
ken bir dahiye yak1�mad1g1 konusunda kolayca ikna etti. (:ok
tan almm1� ve harcanm1� olan para, ilk bak1�ta i�in terk edilme
si ir.;in bir engel gibi goriiniiyordu; ama Ner.;ayev i�in bu yamm
halledecek olanaklan bulundugu konusunda onu ikna etti. Bu
yollara Bakunin'in bizzat ne kadar kan�ug1 hir.;bir zaman ar.;1k
hga kavu�mam1� taru�mah bir noktad1r. Arna yaymcmm tem
silcisi Lubavin admda birisine mektup yaz1larak, sozle�menin
ko�ullarmm yerine getirilmesi konusunda Bakunin'in rahat b1-
rakilmas1 uyans1 yap1lm1�llr. Ne mektubun kendisi ne de bir
kopyas1 giiniimiize kalm1�nr. Ancak mektubu alamn uyanya
uymazsa pi�man olacag1 tiirden bir tehdit ald1g1 kabul edilmek
tedir. Zira N er.;ayev'in kendi hesabma zaten ozellikle ciiretkar
ve sogukkanh bir cinayeti vard1r ve tehdit hir.; de bo� bir tehdit
olarak goriilmemi� olabilir.
N er.;ayev me ktubunun oykusii lsvir.;re'deki Rus ko lonisi
ne u la�u ve muhtemelen Utin kanahyla Marx'm kulagma gel
di. Arna bunu ilk ne zaman duydugu belirsizdir. Ancak 1872
Agustos'unda, eger onu bir �ekilde ele ger.;irebilirse bu mektu
bun Lahey kongresinde, gerek goriilurse, Bakunin'e kar�1 mah
kum edici ve etkili bir silah o labilecegi aklma geldi. Zaman dar
di. Rusya'da mektupla�ug1 yalmzca bir ki�i vardi. Danielson ad
h bir Rus ekonomi ogrencisi, Kapital'e olan hayranhgm1 belirt
mek iizere ona yazm1�u ve o andan itibaren ara s1ra yaz1�m1�
lardi. Kimligini Rus sansiiriinden saklamak ir.;in biraz safr.;a bir
giri�imle Marx , mektuplarm biiyiik k1sm1m lngilizce yaz1yor
ve bunlarm ir.;ine ara s1ra ticaretle ilgili referanslar yerle�tiriyor
302
Marx'm Danielson 'a yazd1g1 mektup, 7 5 Agustos 1872.
4 Marx'm dolamba.;:h yontemlerinden birisi .;:ok ciddi bir yanh� anlamaya yol
a.;:m1�ur. Danielson'a yazd1g1 mek tuplardan birinde, Bakuninci lerden "i.;:
ki dii�mam" ve Bakunin'den de "o sahte tarikatm �efi" olarak soz etmekte
dir. lmay1 gozden ka.;:iran bilmi� Alman yorumcular, Bakunincilere, "siya
si eylemden tiimiiyle uzak durduklan" i.;:in "i.;:ki dii�mam" dendigini san
m1�lard1. Oysa bunun a.;:1klamas1 olduk.;:a farkhdir. Bakunin'in orgii tiiniin,
"lnifak"m, ad1 Victoria .;:ag1 lngiltere'sinde yalmzca bir tek �ey anlamma ge
lebilirdi - ad1 "Birle�ik Kralhk l ttifak1" olan iinlii i.;:ki aleyhtan dernek. Marx
a�ikar bir kelime oyunuyla Bakunin'in " lttifak"ma, "i.;:ki dii�mam" adm1 tak
maktadu.
303
derildi. Mektup, sakh bir dille, Nec,;ayev mektubunun oykusu
nu aktanyor ve ekliyordu:
304
sist Enternasyonal'in derhal temellerinin aulmas1 yoni.inde oy
kullandilar. Bu yeterince olgunla�mam1� karar Bakunincile
ri ciddi bir �ekilde s1kmuya soktu. Bu durum onlan, yalmzca
gelecek kongrede saglam bir oy blogundan yoksun b1rakmakla
kalmad1 ama Marksistlerin, Bakunin'in reform yapmak degil,
Enternasyonal'i y1kmaya i;ah�ug1 yolundaki favori sui;lamalan
na gi.i<;li.i bir mazeret saglad1.
Kongre, Eyli.il'i.in 2'sinde Lahey'de, beklenen bir ironi dar
besiyle Concordia Hall (Bagda�ma Salonu) diye bilinen bir bi
nada topland1. Altm1� alu delege isbat-1 vi.icu t etti. Bu kongre
�imdiye kadar olanlarm en uluslararas1 olamyd1. ltalya ve Rus
ya d1�mda bi.iti.in onemli Avrupa ulkeleri , en azmdan ismen,
temsil edildi. Sorge'nin kendisi de dahil be� otantik Amerika
h vard1 ki bunlardan dordi.i Marksist ve biri "Federalist" ti ve
Enternasyonal'in Melbourne'daki daha once ad1 duyulmam1�
kolundan yetki belgesi alm1� Harcourt adh altm madencisi bir
Avustralyah da vard1. Marx ve Engels bir Enternasyonal kong
resinde ilk kez �ahsen haz1r bulundular. Kongreye ii<; degi�ik
kapasiteyle kauhyorlard1. Gene! Konsey'in i.iyesiydiler; Sorge
tarafmdan temin edilen iki Amerikan yetki belgesine sahiptiler
ve aynca iki Alman kolunun yetki belgesi onlardayd1. Onlarm
mevcudiyeti ve kendilerini geni� yetkilerle donatma konusun
da gostermi� olduklan dikkat, durumun kritik niteliginin ke
sin bir gostergesiydi.
Kongrenin ilk i�i yetki belgelerinin onaylanmas1 oldu. Bu i�
bir komisyona havale edildi ve sen tarll�malara neden olan pek
i;ok durum ortaya i;1ku ve bu taru�malar ii<; tam gun devam et
ti. Kongrelerdeki temsil konusunda Enternasyonal'in yap1s1 is
ter istemez belirsizdi. (:i.inki.i durumlar her i.ilkede farkh fark
hyd1 ve kimilerinde -Ozellikle Almanya ve Fransa'da- yasalarm
durumu, Enternasyonal'in usule uygun ve kamuya ai;1k k1s1m
larmm olu�turulmasm1 etkili bir �ekilde yasakhyordu. Genelde
Marksistlerin yetki belgeleri, muhalefetinkine gore daha az ku
sursuzdu ve dolay1s1yla geni� bir gori.i� benimsenmesini gerek
tiriyordu. Sonunda altm1� alu delege adaymdan yalmzca ikisi
bu yetkiye sahip olamad1.
305
Simdi kongrenin ba�ans1 garanti edilmi�ti. Bir irdeleme, ka
bul edilen altm1� dort delegeden k1rkmm Marx'm sad1k destek
c;ileri oldugunu ortaya koymu�tur. Her ne kadar temsil ettikle
ri k1s1mlarm varhgm1 tek tek dogrulamak mumkun degilse de,
tumu sozunden donmez Marksist o lan dokuz Alman, delege
olarak kabul edilmi�ti. Yine Marksist o lan alu Frans1z daha da
buyuk bir ho�gorO.ye sahiptiler; zira polis yuzunden onlarm ya
da geldikleri kasabalarm adlanm alenen ac;1klamak tehlikeliy
di ve bunlar kongreye takma adlarla takdim edildiler. Marksist
delegeler Macaristan, Bohemya ve Danimarka'nm pek bilinme
yen k1s1mlarmdan gelmi� gorunuyordu. Marx ve Engels'in ve
de dort Amerikah'nm d1�mda iki delege daha Amerikan yet
ki belgesine sahipti: Hepner adh Alman bir gazeteci ve Ball
man Barry adh bir lngiliz. Daha sonra, meslek olarak kundu
ra tamircisi olan Barry'nin, masraflan da gazete tarafmdan kar
�1lanan Muhafazakar Standard'a kongre haberleri yapt1g1 anla
�1ld1. Bu bir suru efendiye hizmet etmekte guc;luk c;ekmeyen
bir adamd1 ve bu durumda da saglam bir �ekilde Marx'tan ya
na oy kullanarak kendisinden bekleneni yerine getirdi. Barry,
Enternasyonal'in kaderini muhurleyen unlu karar tasansI le
hinde oy kullanan tek lngiliz'di. (:ogunlugun geriye kalan k1s
m1 Genel Konsey'in Londra'dan zorla gelmi� lngiliz olmayan
uyelerinden ve Paul Lafargue'dan olu�uyordu.
Azmhk, bile�im itibariyle daha az heterojendi ama Marksist
c;ogunlugun sahip oldugu disiplinli birlikten yoksundu. Dog
rusunu soylemek gerekirse, yalmzca Jura'dan gelen iki delege,
Guillaume ve Schwitzguebel ve de dort lspanyol Bakuninci'ydi.
Muhalefetin diger uyeleri -Belc;ika ve Hollanda heyetleri, lngi
liz Federal Konseyi'nin (Hales ve Mottershead de dahil) dort
uyesi, Melbournelu altm madencisi ve Eccarius- hic;bir zaman
Bakunin'in manyetik etkisi altma girmemi�lerdi ve onun siya
sal doktrinlerine ilgi duymuyorlard1. Bakunincilerle , Marx'm
saltc;1hgma kar�1 olan isyam payla�1yorlard1.
Kongrenin dorduncu gunu , 5 Eylul'de , Marx'm Almanca,
diger delegelerin de Frans1zca ve lngilizce o larak uc; y1l once
ki kongreden bu yana Genel Konsey'in faaliyet raporunu oku-
306
malanyla kongrenin aleni goru�meleri nihayet ba�lad1. Gene!
Konsey'in yetkileri konusundaki taru�ma bundan soma a<,;1ld1.
Guillaume , bir Bel<,;ikah ve bir lspanyol saldmya onderlik etti
ler ve Konsey'in i�levinin "bir istatistik ve yaz1�ma burosu" ola
rak sm1rlandmlmas1m teklif ettiler. Art1k <,;ogunlugundan emin
olan Marx konu�mad1 ve savunma Lafargue ve Sorge'nin elle
rine emanet edildi. Ertesi sabah kongre, buyuk bir <,;ogunluk
la Gene! Konsey'in, Enternasyonal'in kurallanmn ve ilkeleri
nin "kesinlikle yerine getirilmesini gozetmek" olan haklanm
ve gorevini onaylad1 ve ona itaatsiz k1s1mlar ya da federasyon
larla ba�etmek i<,;in o zamana kadar sahip oldugundan daha ge
ni� disiplin saglaym yetkiler bah�etti.
Buraya kadar olanlar beklenen �eylerdi. Kongrenin surpri
zi aym ogleden soma ortaya <,;1kt1. Bakuninciler birden <,;ok kez
Gene! Konsey'in, ku�kusuz en pratik altematif olarak lsvi<,;re'de
bir �ehrin se<,;ilecegi umuduyla, Londra'dan ta�mmasm1 talep
etmi�lerdi. Marx, dogal olarak, direnmi�ti ve hi<,; kimse onun
bu tutumunda bir degi�iklik olmasm1 beklemiyordu. Engels'in
Londra'ya ta�mmasmdan soma ikisi arasmdaki mektuplann
kesilmi� olmas1, Marx'm gizli niyetleri konusunda herhangi bir
kay1ttan bizi mahrum b1rak1yor ve bunlar bir faraziyeden ote
ye ge<,;mez. Marx, Kugelmann'a, Enternasyonal'in i�leri yiizun
den kesintiye ugrayan bilimsel <,;ah�malarma geri donme ko
nusundaki endi�esini yazm1�u ve her ne kadar aym �eyi sene
lerdir soyluyorduysa da ya�mm ilerlemesi ve mecalsizlik onun
ko�eye <,;ekilme arzusuna anlam kauyordu. Ancak Gene! Kon
seyi Londra'dan gonderme konusundaki kararmda temel etken
Enternasyonal'in lngiliz uyelerinin son oniki ay i<,;inde orgutten
toptan aynlmalanyd1. Lahey'de onu bir teki bile desteklemedi
ve Gene! Konsey eger Londra'da kalmaya devam ederse lngiliz
ve Knab hizipler arasmda giderek daha fazla bir sava� alam ol
mak zorundayd1. Enternasyonal Londra'da a<,;1k<,;a olum do�e
gindeydi. Ba�ka bir yerde canlanabilirdi; ya da en kotusu gelir
se, cesetten utan<,; duymu� olmayacakt1.
Aym adamm, yirmi y1lhk bir aradan soma, aym ko�ullara ta
mamiyle aym �ekilde tepki gostermesi insan karakterindeki is-
307
tikrara bir iltifattlir. 1 850 y1lmda Marx, Komunist Birligi'nin
Yonetiminde i taa tsiz bir muhalefetle kar�Ila�mca Yonetimi
cesur bir �ekilde du�manlarmm u la�amayacag1 bir yere ta�1-
m1�li , ama orada etkin ve basiretli yonetimden mahrum ka
lmca Yonetim can c;; e ki�erek olme kaderine mahkum olmu�
tu. 1 872 yilmda Enternasyonal'de itaatsiz bir muhalefetle kar
�1la�mca aym akraba oldurme (parricide) eylemine ba�vurdu.
Londra'da lngiliz tehlikesi vard1 ve hi<;;b ir ulke (yalmzca lsvi<;;
re ya da Hollanda ciddi olarak du�unulebilirdi) Bakunin teh
likesinden uzak olmad1g1 i<;;i n, Gene! Konsey'i Atlantik'in ote
sine nakletmeye karar verdi. 6 Eylul ogleden soma kongre iki
oneriyi oya koydu: birincisi Gene! Konsey'i Londra'dan ta�1-
mak, (Marx ve kendisi adma Engels tarafmdan onerilen) ikin
cisi Gene! Konsey'i N ew York'a yerle�tirmek. Marx'm tutumu
kendi izleyicilerinin saflarma korku sald1 ve bunlardan pek <;;o
gu bu karar tasanlarmm aleyhinde oy kulland1lar. Bakuninin
ciler -yani lsvi<;; r eli ve lspanyollar- c;; e kimser kalmanm arkas1-
na s1gmd1lar. Aslmda onlann bu karardan kazanacaklan hic;;b ir
�eyleri yoktu. Marx Enternasyonal'i oldurmu�tu ama hi<;; degil
se onlardan korumu�tu.
Kongrenin gundeminde bir madde daha vard1. Gene! Kon
sey birinci tarli�madan muzaffer c;;1 km1�t1. Otokratik yetkileri,
Bakunin'in onerdigi �ekilde k1s1lacak yerde onaylanm1� ve arli
nlm1�t1. Genel Konsey'in yakmda gerc;;e kle�mesi beklenen N ew
York'a ta�mmas1, Bakunincilerin onun i<;;i nde bir gun duruma
hakim olma tehlikesini bertaraf ediyordu. Ancak Marx, kendi
siyle Bakunin arasmdaki ki�isel meseleye deginmeyen bir zafer
den ho�nut degildi. Miza<;; larmdaki her turlu farkhhga ragmen,
Bakunin'in 1srarc1hgmm kendisininki kadar ba� egmez oldugu
nu biliyordu. Bu �amatac1 asi ile - Enternasyonal'de kendi cus
sesiyle k1yaslanabilecek tek adam olan Bakunin'le, hesabm1 ke
sin olarak kapatmak, onun i<;;i n ki�isel bir gurur meselesi ol
mu�tu ve Lahey'e bunun aralanndaki son raund olmas1 konu
sunda kararh gelmi�ti. Marx, bu zaferin kamtlam1� oldugu -ka
mtlamaya ko�ullu oldugu- gibi, bu zafer Enternasyonal'in sal
lanan binasma oldurucu son darbe o lacaksa da kazanacakt1.
308
Kongre ilk toplanllsmda, Marx'm onerisi uzerine Bakunin'e yo
nelik iddialan ara�llrmak uzere be� -bir Alman, ii<; Frans1z ve
bir Bel<;ikah- delegeden olu�an bir komisyon tayin etti; kong
renin son gunu olan 7 Eylul, ba�tan sona bu meselenin ara�ll
nlmas1 ile ge<;ti.
Bakunin'e yonelik a<;1k su<;lama, Enternasyonal'in uyesi oldu
gu halde lttifak ad1 altmda, tiizugu Enternasyonal'e " tamamen
kar�1" olan bir gizli dernek kurmu� olmas1 ve Enternasyonal'in
uyelerini (ozellikle Guillaum e , Schwi tzgu ebel ve de lspan
yollar) Enternasyonal'e uye kaydetmesiydi. Durum neredey
se anlatilamayacak kadar karma�1kll. 1 869 yilmda, Sosyal De
mokratik lttifak'm k1s1mlan Enternasyonal'e kabul edildigin
de, lttifak'm kendisi resmen feshedilmi�ti . Aleni lttifak'm ya
m s1ra, Bakunin'in aym adla tiizugu kendisince belirlenmi� giz
li bir dernek kurdugu ve bu gizli lttifak'm aleni lttifak feshedil
dikten sonra varhgm1 surdurdugu iddia ediliyordu. Bu iddia
y1 desteklemek uzere, Marx, her ii<;ii de Bakunin'den kaynak
lanan aleni lttifak'm yam s1ra gizli lttifak'm varhgm1 surdurdu
gunu iddia eden Utin'den saglanm1� olan ii<; belgeyi komisyo
na aktardi. Bu gizli lttifak hi<; varoldu mu? Ve aleni lttifak'm
feshedilmesinden sonra varhgm1 surdurdu mu? Marx her iki
soruya da olumlu yamt verdi ve gizli lttifak'm, Marksistlerin
Enternasyonal'deki konumunu her noktada tiiketmek ve bal
talamak i<;in Bakunin tarafmdan kullamlan bir ara<; oldugu
na inandi.
Eldeki bu smirh kamtlarla sorun <;bzulemezdi ve -Bel<;ika
h uyenin kat1lmad1g1- komisyonun kongreye sundugu rapor,
safhk ve munasebetsizlik kan�1m1 bir �eydi. Vard1g1 ilk iki so
nu<;, kamtlanamam1�t1r hukmune u la�1yordu. llk olarak, lii
zugu Enternasyonal'e tamamen kar�1 olan gizli bir lttifak'm
var oldugunu a<;1khyordu; ama bunun hala varhgm1 surdu
rup surdurmedigi konusunda yeterli kam t o lmad1gm1 be
lirtiyordu ve ikinci olarak Bakunin'in, lttifak ad1yla tiizugu
Enternasyonal'inkinden farkh gizli bir dernek kurmaya giri�tigi
ve belki de bunda ba�anh oldugunu ileri suruyordu. Bu sonu<;
lar yalmzca sakat ve yetersiz degil, fakat kendi i<;inde <;eli�ki-
309
liydi. Gec;:mi�te bir lttifak'm varhg1 gosterilebilirse, Bakunin'in
bunu kurmakta ba�anh oldugu konusunda ku�kuya yer yok
tu zira hie;: kimse bunun ba�ka bir kurucusu oldugunu iddia
etmiyordu. Vanlan ii.c;:ii.ncii. sonuc;: farkh bir nitelikteydi . Ko
misyonun referans c;:erc;:evesinin tii.mii.yle o tesine gec;:mi� ol
dugu gorii.lmektedir; c;:unkii. bunun l ttifak'a yonelik suc;:lama
larla bir ilgisi yoktu . Arna en azmdan ac;:1k ve dikkat c;:ekiciydi.
"Bakunin'in, ba�ka bir adamm varhgmm bir k1smma ya da ta
mamma el koymak ic;:in -sahtekarhg1 olu�turan- hileli yontem
lere ba�vurdugu ve daha soma yukumlii.lugunii. yerine getirme
mek ic;:in kendisi ya da adamlan vasttas1yla tehditlere ba�vur
dugunu" iddia ediyordu. Daha ba�ka aynnu verilmemi�ti ama,
Nec;:ayev'in mektubunun ima edildigi ac;:1ku. Bu sonuc;:lara daya
narak komisyon Bakunin'in Enternasyonal'den ihracma ve ay
nca Guillaume ve Schwitzguebel'in -halen mevcut oldugu ko
nusunda "yeterli kamt bulunmad1g1"m henii.z ac;:iklam1� olan
" lttifak ad1 verilen dernege hala ii.ye olduklan" gerekc;:esiyle ko
vulmalanna karar verdi. lspanyol delegelerin ise, "arttk lttifak'a
dahil olmad1klan" konusunda komisyona yapt1klan bir ac;:1kla
maya dayamlarak, cezalannm ertelenmesi onerildi.
lyi bir rastlant1 sonucu bu �a�1rt1c1 belgenin karmakan�1k
yumag1m c;:ozmek guc;: degildir. Hem Guillaume hem de Marx
kendi ic;:lerinde akla yakm ve birbirini destekleyen ifadeler b1-
rakm1�lard1r. (:ar�amba ak�am1 atanm1� olan komisyon raporu
nu kongreye Cumartesi ak�am1 sundu. Cumartesi ogleden son
ra, komisyon bu.tun suc;:lananlan ve aralannda Engels'in de bu
lundugu Gene! Konsey'in baz1 uyelerini dinledikten soma, Gu
illaume, sonunda raporu imzalayan (birisi kaulmad1, birisi de
kar�1 c;:ikn) uc;: komisyon uyesi ile goru�tii.. Ona, "ciddi herhan
gi bir sonuca" u la�mad1klanm soylediler. 0 an ile raporun su
nuldugu aym ak�am arasmda komisyon son tamg1 Marx'1 din
ledi. De;: ay soma Marx, Danielson'a, " komisyona gizlilik mii.h
rii. altmda ve ahcmm adm1 soylemeden" N ec;:ayev'in Lubavin'e
mektubunu gosterdigini ve 'mektubun gorevini yapt1g1m' yaz
di. Bu itiraf onemlidir. Marx, kozunu, bu konuyla ilgili olma
yan ama kahredici mektubu, son ana kadar el altmda bulun-
310
durdu. Bakunin'in siyasal nedenlerle mahkum edilmesini ter
cih ederdi . Bilinen taktiklerle uyumlu olarak, geri planda kal
mayi ve komisyonun oniine bizzat c;1kmamay1 tercih ederdi .
Ancak bu c;ok onemli Cumartesi ak�am iizeri, Guillaume gibi,
komisyonun "ciddi herhangi bir sonuca" u la�mad1g1m ogrendi
ve Bakunin'i kac;1rmamak ic;in kozunu oynamaya karar verdi ve
kavgaya ki�isel agirhgm1 koydu.
Goz oniinde bulundurulmas1 gereken bu noktalar iinlii rapo
ru te�rih etmeyi kolayla�nrmaktad1r. llk iki karar muhtemelen
komisyonun Marx'1 dinlemesinden once haz1rlanm1�nr; iiyele
rin Cumartesi ogleden soma Guillaume'a soziinii ettikleri cid
di bir sonucun olmay1�1m ifade etmektedir. Hilekarhk ve tehdit
suc;lamalanm ic;eren iic;iincii karar, itiraf edildigi iizere Marx ta
rafmdan ilham edilmi�tir. O c;iincii karan izleyen Bakunin'in ve
Guillaume ve Schwitzguebel'in ilk kararla c;eli�en bir �ekilde ih
rac; edilmesi onerisi, yine Marx'la yap1lan gorii�menin bir sonu
cu olmahd1r. Belgenin kan�1k niteligi boylelikle kolayca ac;iga
c;1kmaktadir. llk iki karar, komisyonun yard1m gormeden yap
ng1 i�tir; raporun geri kalan k1sm1 oziinde Marx'm i�idir. Ve de
komisyon acelesinden her iki parc;ay1 birbirine uydurmak ic;in
gerekli zaman ve ak1ldan yoksun kalm1�nr. Bu c;ok fazla onemli
olmam1�nr. Kongre, raporu elde ettikten soma, biiyiik c;ogun
lukla Bakunin ve Guilleaume'u Entemasyonal'den uzakla�llr
ma konusunda acele etmi�tir. Bu infazlar onun kan dokme i�ta
h1m tatmin etmi�; Schwitzguebel'in ihrac1 onerisi az bir oy far
k1yla geri c;evrilmi�tir. Kongrenin, Birinci Entemasyonal'in ha
yatmdaki son onemli olaym, sona erdigi ilan edilmi�tir.
Lahey kongresinin olaylan, Marksistlerle Bakuninciler ara
smda elli y1l devam eden ve yans1malan �imdi bile tam olarak
sona ermemi�, bo� yere uzanlm1�, ba�hca sava� alamm olu�tur
mu�tur. Gerc;ekten de bu olaylan anlatan her tarihc;i taraflar
dan birinin yeminli taraftan olmu� ve komisyonun karanmn
tarafs1z bir c;oziimlemesi hic;bir zaman yap1lamam1�nr. Komis
yon oniine gelen belgelerden gizli lttifak'm var oldugunu var
saym1�nr. Kendisini tatmin etmek ac;1smdan karar venneyi be
ceremedigi nokta, gizli lttifak'm, aleni l ttifa k feshedildikten
311
soma var olmaya devam edip etmedigi hususudur. Bu sorun
kendisini daha sonraki bir nesle farkh bir bi<;imde sunmu�tur.
Aleni lttifak feshedildiginde gizli lttifak'm feshedilmedigi �im
di yeterince a<;1kur. Arna biz, komisyonun kapanm1� kabul etti
gi bir noktay1 yeniden a<;mak zorunday1z. Gizli lttifak herhan
gi bir zamanda, geregi gibi var oldu mu? Bakunin'in gizli orgii.t
lere olan o garip tutkusuyla onun i<;in tii.zii.k ve kurallar yaz
d1gm1 biliyoruz. Onun hakkmda konu�tugunu, dostlanm ona
kaydettigini ve onlarla yaz1�mak i<;in �ifreler yaramgm1 biliyo
ruz. Bu kadan yeterli gorii.lebilir. Arna o aym �eyi, once, son
ra ve hatta aym zamanda, Uluslararas1 Karde�lik, Dunya Dev
rimci lttifak1 ve de varhg1 gizli lttifak'm varhg1 kadar belirsiz
olan diger sozde orgii.tler i<;in de yapm1�t1. Bunun tii.zel ki�iligi
nin, bir burosunun, bir ba�kanmm ve bir komitesinin ve hatta
uyelerinin bir listesinin bile oldugu ya da adma uygun bir ba
�armm ya da ba�an giri�iminin bulundugu konusunda en kii.
<;ii.k bir kamt par<;as1 yoktu. Bu orgii.t Bakunin'in hayalperest ve
duzensiz beyninde mevcuttu. Arna nesnel varhg1 olduk<;a so
runludur ve <;ok muhtemeldir ki Bakunin'in yakm <;evresinde
olanlar ve onun tum entrikalanna kaulanlar ve onun sii.rekli
lttifak'tan sbz ettigini duyanlar, kelimenin kabul edilebilir her
hangi bir anlam1yla gizli bir dernege mensup olduklarmm hi<;
de farkmda degillerdi. Ancak bu �ekildedir ki, iyi niyeti sorgu
lanamayacak olan Guillaume'un hem o zaman hem de sonraki
y1llarda gizli bir dernek olarak lttifak'm varhgm1 �iddetle red
detmesini a<;1klayabiliriz.
Ancak bu varsay1m, eger ona herhangi bir s1radan davram�
ol<;ii.sii. uygulanabilirse, Bakunin'i payma du�en sorumluluktan
kurtarmaz. Marx'a ve Genel Konsey'in ii.stii.nlii.gii.ne sald1rma
s1 ve Enternasyonal'in diger uyelerini bu kampanyaya kaulma
ya <;ag1rmas1 yeterince me�ru idi. Ancak Bakunin'in �a�1las1 ki
�iliginde siyasal inan<;lar ve ki�isel tutkular onun pervas1z ve
ate� pii.skii.ren kendini begenme tutkusu i<;inde yek vii.cut ol
mu�tu. Onun siyasal faaliyetlerine e�lik eden entrika ve �arla
tanhk donamm1, onun amacmm samimiyetini ya da yontemle
rinin duzgunlugii.nii. telkin edemezdi ve onun Enternasyonal'e
312
giri� tarz1 onun kariyerindeki her �ey gibi tipikti. Marx' m ,
Enternasyonal'deki kendi otoritesine kar�1 her turlu ba�kaldm
nm ihanetle e�anlamh oldugu yolundaki iddias1 sagduyuya ve
adab1 mua�erete aykmyd1. Arna Bakunin'in, eger kendi yolun
da giderse, Enternasyonal'i, yalmzca mevcut �ekliyle degil ama
ona verilebilecek ba�ka her �ekil i<;; i nde de, enkaz haline getire
cegini du�unmesi hakhyd1. Bakunin'in inan<;; l armm anar�izmi,
tam bir miza<;; anar�izmiyle elele gidiyordu. Marx'm yonettigi
yerde en ince ayrmnlanna kadar duzen vard1; Bakunin'in oldu
gu yerde ilkel bir kaos.
Bununla birlikte, Marx'm taktikleri de, ele�tiriye Bakunin'in
kilerden daha az a<;;1 k degildir. Her zaman kesinlikle ne istedi
gini biliyordu; ancak onun o olaganustu sogukkanhhg1 ve ama
cmm degi�mezligi, e�it derecede kararh ama <;;o k daha degi�
ken miza<;; h du�mam kar�1smda zafer kazanmasm1 saghyordu .
Arna silindir, zarif b i r silah degildir v e rakibini ezebildigi sure
ce Marx itici gucunu hangi kaynaktan ald1gma bnem vermiyor
du. La Chaux-de-Fonds kongresindeki oylamay1 ge<;; ersiz k1lma
karan, a<;;1 k ve edepsiz bir samimiyetsizlikti ve Marx Lahey'de
meseleyi, acil �ahsi <;;I karlann dar zemini d1�mda e�it derece
de savunulamayacak yollarla saglama baglad1. Ne<;;ayev olaym
da Bakunin'in rolu ger<;;e kten ku�kulu olmaktan da bteydi; zi
ra her ne kadar Lubavin'in mektubunu gormemi� olsa da, bun
dan <;;1 kar saglad1 ve paray1 iade etme giri�iminde bulunmad1.
Ancak ne Marx'm ne de komitenin, bu i� ustlerine vazife olmu�
olsa bile, olay hakkmda, su<;; l anamn g1yabmda hukum verme
ye yetecek kadar bilgisi yoktu. Su<;; l amanm arzu edilen bir mah
kumiyeti elde etmek i<;; in son anda ileri suruldugunu ve siyasal
bahanelerle hakh gosterilemeyecegini herkes biliyordu ve yal
mz aptalca degil ama esas itibariyle durust olmayan bir raporun
sorumlulugunun buyiik k1sm1m Marx ustlenmek zorundad1r.
Marx'm du�manlanm mahvetmek i<;; i n kulland1g1 yontemler,
dostlanm yabanc1la�nrmakta da e�it derecede etkiliydi. Lahey
kongresi gunlerinde, Enternasyonal'in ilk gunlerinin en bnem
li ki�isi Marx'tan uzakla�mI�ll. Onun ge<;; i ci tuzugu ve kurulu�
Hitabesi'ni haz1rlay1�1m izleyenlerden bir teki bile aruk mev-
313
cut degildi. lngilizler istifa etrni�ler ya da ortadan kaybolrnu�
lard1 ve Genel Konsey'in o s1radaki lngiliz uyelerinin hepsi ona
kar�1yd1. Jung ve Eccarius'la kavga etrni�ti. Bir sonraki nesilde
ki ogrencileri -Marx'a tarihteki yerini veren insanlar- .;;o gun
lukla onu hi.;;b ir zarnan ki�isel olarak tamrnarn1� insanlard1. La
hey kongresinde rakiplerini yok etrni�ti; arna aym vuru�la siya
si olarak intihar etrni�ti.
314
ONBE�iNCi BOLUM
M a rksiz m : Son E vre
31 5
Onun faaliyetlerini onemli bir noktaya getiren belirleyici
olay 1857 yilmdaki ticari krizdi. Bu iki yonde etkili oldu. Onu
gazetecilik ugra�mm onemli bir k1smmdan uzakla�urarak, pek
<;ok yild1r ilk kez elinde bo� zaman b1raku ve kapitalist sistemi
bu donemsel ekonomik durgunluk saldmlanna maruz b1rakan
kapitalist sistemin bozukluklan konusundaki te�hisini �a�iru
c1 bir �ekilde dogruladi. Ekonomi moda olmu�tu ve bu krizden
tutarh bir �ey <;tkanlmahydi. Yi! sonuna gelindiginden i�ler tam
yo! ilerliyordu.
316
olan Marx, belki de gec;mi� on yilm zorunlu c;ah�masma bag
h bir kusur olarak garip bir �ekilde sistemsiz bir i�c;iydi. E le�
tiri tamamlamr tamamlanmaz kendisini, hayatmm tam bir y1-
h m bo�a harcatan verimsiz ki�isel tartl�malara suruklenme
ye b1rakll ve Herr Vogt'u Oretti. Ve Herr Vogt aradan c;tkllktan
soma da esas c;ah�mas1 uzerine egilmesi kolay olmadi. 1 862
Nisan'mda Lassalle'e, ac;hgm zorlamas1yla "en rezil piyasa-i�
leri" nedeniyle aylard1r " kitab"a bir satlr yazamad1gm1 bildi
riyordu ve " kendi ozelligim yuzunden yazmay1 tamamlad1-
g1m bir �eye dort hafta soma bakarsam onu yetersiz bulur ve
yeni ba�tan yazanm" diye yakm1yordu. Aym yilm sonunda,
Kugelmann'a, yeni c;ah�manm "hazir" , yani son duzeltmeler
le bask1ya hazir olarak temize c;ekildigini ve admm Kapital ola
cagm1 yaz1yordu. Arna kitabm geli�mesine ili�kin bu haber yal
mzca, dogrusunu bilmeyenler kar�1smda zaman zaman Marx'm
kendini kaptlrd1g1 kauks1z ve amac;s1z boburlenme nobetlerin
den birisiydi. Kapital'in ilk cildi tamamlanmaktan hala dort y1l
dan fazla uzakti.
1 864 yilmda Enternasyonal'in kurulmas1 Marx'm hayatma
yeni bir zaman ahc1 oyalama getirdi ve hemen hemen aym s1-
ralarda ilk kez karac;1ban musibetine yenik du�tO. Ertesi y1lm
May1s'mda, "surekli kesintilere ragmen, kitab1 1 Eylul'de 'bitir
mi�' olmay1" umuyordu. 1 865'in sonunda, "lanet kitabm " , ta
mamland1gm1 Engels'e ac;1khyordu. Ancak bu yalmzca "onu te
mize c;ekmek ve iyi bir usluba kavu�turmaya" ba�lanabilece
gi anlamma geliyordu ve Marx oldugunde arkasmda b1raktl
g1 musveddeleri; (bu doneme ait pek c;oklan da dahil) onun ilk
musveddeleri- i�lemek, samld1gmdan c;ok daha zor ve karma
�1k bir i�ti. Temmuz ayma gelindiginde birinci cildi tek ba�1-
na yaymlama konusunda c;ok onemli karar ald1 ve bunu Agus
tos sonuna yeti�tirmeyi umuyordu. Arna "otu rma (ve dolay1-
s1yla yazma) pozisyonunu yalmzca muthi� bir agnyla mumkun
k1lan arkadaki karac;1ban" daha somaki gecikmelerin sorumlu
suydu ve ancak Nisan 1 867'de Marx musveddeyi basilmasma
nezaret etmek uzere muzaffer bir �ekilde Hamburg'a gotOrdu.
Ekim aymda, "karac;1banlann ve surekli s1k1�tlran alacakhla-
317
rm arasmda yazilan" buyuk eser, en sonunda matbaadan �1kti.
Marx hayatta iken ba�ka bir �ey yaymlanmad1 ve oylesine bu
yuk bir etki yaratan ve Engels tarafmdan biraz uygunsuz bir �e
kilde "emek�i sm1flarm lncil'i'' olarak adlandird1g1 Kapital, as
lmda �ah�manm butunu degil fakat onun 1 867'de yaymlanan
birinci cildiydi. Temel tezin pek �ok aynnt1sm1 ve uygulamas1-
m i�eren ikinci ve u�uncu ciltler, Marx'm elyazmalanndan ha
reketle Engels tarafmdan gu�luklerle yayma haz1rland1 ve s1ra
s1yla 1 885 ve 1 894 y1llarmda basildi.
Kapital'in amac1, p roletaryanm burjuvaziye kar�1 olan s1-
mf nefretinin, birincinin ikinci tarafmdan "sbmurulmesi"nin
a�1klanmas1 yoluyla bu nefretin hakh oldugunun gosterilme
siydi. Uzun ve karma�1k olan tarll�ma, ba�lang1� noktas1 ola
rak emek-deger teorisi olarak bilinen noktay1 ahr. Marx tar
fmdan ilk kez Ekonomi Politigin Ele�tirisi'nde ortaya attlan ve
Kapital'in ilk u� bolumunde bzetlenen bu teoriye gore, herhan
gi bir �eyin degeri, onun uretimi i�in harcanan emek miktan ya
da �ah�ma saatleriyle bl�ulur. Marx'm sbzcukleriyle, �eyler, de
ger a�1smdan " dondurulmu� bzel emek-zamam kitlelerinden
ba�ka bir �ey degildir"
Simdi, modern iktisat�1ya (eger ate�li bir Marksist degilse)
paradokslarm en inat�1s1 olarak gorulen emek-deger teorisi,
Marx'm zamanmda herkes�e bilinen ve aksi kamtlanamaz eko
nomik bir ger�ek (truizm-bedahet) olarak goruldu. Marx bunu
ortaya atarak yalmzca ortodoks iktisat�il1ga saygilanm sunuyor
du. Bunun ke�finde kendi payma bir �ey talep etmenin �ok d1-
�mda, bunu l 740'ta yaymlanan The Interest of Money (Paranm
Faizi) adh risalenin ad1 bilinmeyen yazanna kadar izleme ve bu
na destek olarak Adam Smith ve Ricardo'nun saygm otoritele
rinden almttlar yapma konusunda dikkatliydi. Marx'm emek
deger teorisine her hangi bir zamanda pe�in hukumden uzak
bakttgm1 sanmak i�in bir neden yoktur. Onu, bnde gelen ikti
sat�1larca evrensel olarak benimsenen ve hi�bir akh ba�mda in
sanm ondan dogrulanmasm1 beklemeyecegi bir postula olarak
kabul etmi�ti. Eger bunu orada b1rakm1� olsa, bu hem teori hem
de kendi �bhreti i�in daha iyi olurdu. Arna sistemli bir adam ol-
318
dugu ic;in ve bunun, sisteminin ba�lang1c; noktas1 oldugunun
farkma vard1g1 ic;in, buylik eserinin birinci k1smmm bunun su
nulmasma aynlmasmm kendi ustune du�en bir gorev oldugunu
du�undu. Marx, genel olarak, guc;luklerden kaytarrnayan duriist
bir du�unurdu ve bu sunumun sonucu aslmda kendi gozunde
degil ama tarafs1z okuyucunun gozunde, sisteminin ustune bina
edildigi teorinin gec;erligini ciddi olarak tekzip edecekti.
Taru�manm giri� pasaj lannda Marx kimi degerlendirmeler
sunar. llkin, zorunlu ve me�ru olarak, emek-deger teorisinin
uyguland1g1 " deger"in, " kullamm- degeri" degil " degi�im-de
geri" oldugunu ac;iklar. K1stas, �eyin (metanm) tuketiciye olan
yaran degil fakat ahc1 ya da sat1c1 ic;in olan degeridir. Pek c;ok
�ey, degi�im degeri anlammda herhangi bir "deger"e sahip ol
madan yarar saglar. lkinci olarak, Marx, "metalan" z1mnen ve
biraz keyfi bir �ekilde "emegin urunu olan" nesneler olarak ta
mmlar. Bu ikinci degerlendirme, birinciden daha az me�ru go
runmektedir; ama teorinin gec;erliligi ic;in aym derecede gerek
lidir. (:unku, emek-deger teorisi, eger onu bakir bir ormana ya
da i�lenmeyen maden haklanna ya da bir nehir uzerindeki ba
hk avlama haklanna uygulama giri�iminde bulunulursa kesin
olarak c;okecektir. Kapitalist sistem (Marx'm sunu�unun butu
nunun varsayd1g1 sistem) altmda, bu �eyler, ic;lerinde herhangi
bir emek cisimle�memi� oldugu halde, emek urunu �eyler gibi
kesinlikle aym turden bir degi�im degerini ku�ku goturmez bir
�ekilde ic;ermektedir. Emek-deger teorisi, en c;ok, degi�im de
geri ic;eren butun nesneler ic;in degil ama yalmzca emek urunu
olan �eyler ic;in gec;erlidir.
Ancak, "deger"in ve "metalar"m bu tammlanm kabul edince,
guc;luklerimizin yalmzca ba�ma ula�m1� oluyoruz. Emek-deger
teorisini i�ler bir hale koyabilmek ic;in "emek" tamm1m1za nite
lik kazandumak zorundayiz. Zira, eger her metamn degeri, onu
uretmek ic;in gerekli emek zamam tarafmdan belirlenir 6ner
mesini kelimesi kelimesine ahrsak, agu bir i�c;i tarafmdan ya da
niteligi daha du�uk aletlerle uretilen bir �eyin daha h1zh bir i�
c;i tarafmdan ya da daha nitelikli aletlerle uretilen aym �eye go
re daha buylik degere sahip olmas1 gerekecektir ve de aym sure-
319
de nitelikli emegin urunii, aym suredeki niteliksiz emegin iirii
niinden daha buyiik bir degere sahip olamayacakur. Marx dogal
olarak bu sonucu "kuc;:umseyerek" reddetmektedir. Vakit gec,;ir
meden teorinin kelimesi kelimesine yorumunu terk etmekte
dir. Miktan zamanla olc;:ulen emegin metanm degerini belirle
mesi herhangi bir �eyin uretiminde harcanan gerc;:ek emek de
gildir -diye �imdi ac,;1khyordu - ama bu emek �imdi "genelle�ti
rilmi� insan emegi" ya da "basil olarak ortalama emek"tir. Ba�
ka bir deyi�le, bir tanm i�c,;isinin bir gunluk c;:ah�masmm urtmii
ile nitelikli muhendisin aym zamandaki iiriiniiniin degeri nic,;in
e�it degere sahip degildir ya da bir Japon i�c,;isi tarafmdan alt1 sa
atte yapilan bir c;:ift c,;izmenin degeri , Northampton'daki bir us
tanm uc;: saatte yapt1g1 bir c,;ift c,;izmeden niye iki kat daha fazla
degil diye sordugumuzda, bize, dogru bir sonuca ula�mak ic,;in
tum bu degi�ik tiir emekleri bir �ekilde 'basil ortalama emek'e
donii�tiirmemiz gerektigi soylenmektedir.
Simdi bu, her ne kadar �a�1rt1oysa da, eger bize, fiili bireysel
insan emeginin bu "basit ortalama emege" nasil donii�tiirulece
ginin katsay1sm1 nas1l belirleyecegimiz soylenmi� olsa olduru
cu olmayacakt1. Marx bize, bunun yap1labilecegini "deneyimin
gostermi� oldugunu" soylemektedir; ama ne bunun nasil yap1-
lacagm1 ac,;1klamakta ne de aklmdan gec,;irdigi deneyimin ne ol
dugunu. 0 bize, aslmda, bir olumsuz i�aret vermektedir: ucret
oranlannm bu mesele ile hic,;bir ilgisi yoktur. Arna bize lutfet
tigi bir olumlu i�aret, yukarda aktanlan pasajdan hemen sonra
gelen sozlerde yer almaktadir:
320
Farkh turden emegin, kendi standartlan olarak, basil emege
indirgenmesi ii;:in gerekli degi�ik ka tsay1la r, ureticilerin g1ya
bmda suregiden toplumsal surei;: tarafmdan belirlenir ve do
lay1s1yla onlara gelenek tarafmdan belirlenmi� gibi gorunur.
321
gosterebilir. Marx bir noktada bu guc;lukten, degeri, bir dizi y1l
ic;inde herhalde rastgele fiyat dalgalanmalanyla belirlenen or
talama fiyatla ozde�le�tirerek kurtulmak ister gibi gorii.nmek
tedir. Dretimin yasalan diye uyanr, "yalmzca birbirini denge
leyen, gorii.nii.�e gore kanunsuz duzensizliklerin ortalama so
nuc;lan olarak ifadesini bulabilir. " Arna en sonunda, bir dip
notunda, bu varsayim1 da ac;1klar. Simdi bize, ortalama fiyatla
rm, "son kertede" metalann degerleri tarafmdan duzenlendigi
ni soyler ve ekler:
322
tolik Kilisesi sistemini, deneyim tarafmdan yanh�lanan ama
inarn; olarak kabul edilen belirli postulalar uzerine kurmu�
tur. Bu postulalar hakkmda, (credo quia impossibile!olanaks1-
za inanryorum'un ozgun muellifi) Tertullian'dan St. Thomas
Aquinas'a bir dizi buyuk du�unur mukemmel manuksal tutar
hhg1 olan bir sistem kurmu�lardir. llk ad1m, imanm gozlerini
ba�ka tarafa i;evirdigi sakathklarla doludur; ama geri kalan k1s
m1 manuksal olarak kusursuzdur. Psikolojik olarak inani; ve
manugm bu uyu�maz yan yana geli�i insanhgm buyuk bir k1s
mmm ihtiyai;larma uygun oldugunu kamtlam1�llr. Takdire de
ger pratik bir psikolog olan Marx, bilini;siz bir �ekilde aym tek
nigi benimsemi�tir. Onun ilk ad1m1 -emek-deger teorisi- ina
nanlar tarafmdan bir dogma ve bir postula olarak kabul edilme
yi gerektiriyor. Bu ad1m auld1ktan sonra, Marx, usta bir beyin
tarafmdan yii riitulen bir dizi usa vurma ile, bundan, milyonlar
ca muridin sadakatini kazanm1� (Katolik Kilisesi'ni dunyanm
en gui;lu orgutlu toplulugu yapan, inani; ve manugm yan yana
getirili�ine benzer �ekilde) bir sistem i;1kanyor.
Simdi Marksist sistemi ozgun olmayan , dogmatik zemini,
emek-deger teorisinden, 6zgun ve manukh sonucuna, arlik-de
ger teorisine izlemenin zamamd1r. Bu tezin geli�tirilmesi, serrna
yenin ve karm dogasmm i;ozumlenmesini gerektirir. Sermaye,
kar elde etmek ii;in tedaviile sokulan paradir. Kapitalistin ama
CI tuketim ii;in metalar elde etmek degil fakat surekli ahm saum
sureci yoluyla serrnayesini arurrnakur. Onun tek hedefi parad1r.
Boylelikle kapitalist, ortai;aglann tefecisinin modem kar�1hg1dir
ve Marx, Martin Luther'in, "idam sehpalannda as1lmas1 ve i;ald1-
g1 altmlar kadar i;ok sayida -i;unku uzerinde o kadar i;ok et var
dir ki pek i;ok kuzgun gagasm1 uzallp payim alabilir- kuzgun ta
rafmdan yenmesi, gerekirken iskemlesinde guven ii;inde otu
ran" tefeciyi lanetlemesini heyecanla haurlatarak durumu geli�
tirrnektedir. Marx'm i;ozumlemesi yeterince dogrudur ve kapita
liste yonelik kasuh tahrik, yalmzca Kapital'i ekonomi uzerine bir
tezmi� gibi kabul edenler ii;in yersiz gorunebilir.
Arna kapitalist sermayesini nas1l artmr? Ve onun kan ne za
man artar? Eger bu muamelenin her a�amas1 mukemmelen du-
323
rust olsa ve bir degerin e�it bir ba�ka degerle degi�tirilmesin
den ibaret bu lunsa, sonunda kapitalistin elinde kalan topla
mm ba�lad1g1 miktan a�amayacag1 ac;:1kur. Bir yerlerde bir sah
tekarhk unsuru olmahd1r. Bu muamelenin bir yerinde birile
ri elde ettiklerinden daha buyuk bir degeri iade etmektedir ve
bu degi�tirilen degerlerdeki e�itsizlik, karm kaynag1 olmahd1r.
Marx, bu �ekilde soyulan ki�inin i�c;:i oldugunu ileri surmekte
dir ve onun soyuldugu yontem kapitalizmin belirgin ve tipik
bir ozelligidir.
Kapitalist c;:agm ba�lang1c1, i�c;:ilerin c;:ogunlugunun c;:ah�uk
lan aletlerin ve malzemenin sahibi olmaktan c;:1kuklan ve yal
mzca emeklerini bir i�verene kiralad1klan zamandan ba�laul
mahd1r. Bu a�ag1 yukan, ureticinin belli ba�h uretim arac;:lan
na sahip olmasm1 olanaks1z kilan makina c;:agmm ba�lang1c1-
na denk gelir. (Klasik donemlerin kole c;:ah�tmlan endustrileri,
modern kapitalizmin kimi zorunlu, ama tiimunu degil, nitelik
lerini ortaya koymu�tu . ) Kapitalist sistemde i�c;:inin i�gucu, i�
c;:inin samg1 ve i�verenin satm ald1g1 bir metad1r ve Ricardo'nun
Marx'tan once gostermi� oldu gibi, gene! olarak metalarm ta
bi oldugu yasalara tabidir. "Her metanm fiyau ve dolay1s1y
la emegin fiyau" diye yazm1�u Marx Komiinist Manifesto'da,
"onun uretiminin maliyetine e�ittir" ; ya da aym �eyi daha so
mut olarak ifade etmek gerekirse, ucret oranlan bir i�c;:iyi uret
mek ve ya�atmak ic;:in gerekli asgari maliyet tarafmdan belirle
nir. Eger bir i�c;:i gunde uc;: �iline ya�ayabilir ve tiirunu devam
ettirebilirse , o zaman gunde uc;: �ilin suadan bir vas1 fs1z i�c;:i
nin ucret oram olacakur. (Marx tarafmdan ornek olarak alman
rakamlar a�ag1 yukan gec;:en yuzyilm kuklarmda ve ellilerin
de lngiltere'de egemen olan rakamlardu. ) Dcretler bu oranm
uzerine c;:1kamaz; c;:unku bu yonde bir egilim ortaya koyarlarsa,
Malthusc;:u nufus yasas1 i�lemeye ba�lar ve kullamlabilir i�gucu
arzm1, rekabet ucretleri bu standarda du�urunceye kadar artl
nr. Ote yandan, ucretler bu standardm altma da du�emez; zi
ra eger du�erse, i�c;:i ac;: kalacak ve satacak daha fazla i�gucune
sahip olmayacakur. Bu, ozellikleRicardo'nun ad1yla ozde�le�en
"ucret kanunu"dur. Marx onu Ricardo'dan alm1� ve z1mnen ka-
324
bu! etmi�tir. Marx'm tezinde, ucret oranlan sabit ve d1� ko�ul
lar tarafmdan onceden belirlenmi� bir �ey gibi ele almmakta
dir. Her halukarda metalann degerini asla etkileyemez. Bu de
geri belirleyecek etken, emegin kar�1hgm1 odeme oram degil fa
kat onu elde etmek i<;in i�<;inin ka<; saat <;ah�acag1dir.
Simdi, kapitalist sistemde i<;sel olan i�<;inin nas1I somurul
dugunu incelemeye hazmz. Marx orneklerini -dunyadaki en
geli�mi� endustri olan ve Engels'in <;ok mahrem ki�isel bilgi
lere sahip bulundugu Lancashire pamuk- ipligi endustrisin
den almaktadir. Kapitalist, yani i�veren, pamuk ipligini ve ig
Ieri (bu ikinciler her turlu makineyi ve tesisi i<;erecek anlamda
kullamlmaktadir) temin etmekte ve ipligi kuma�a donu�tur
mek uzere i�<;inin emegini kiralamaktad1r. Boylelikle tamam
lanm1� urunun degeri iki unsur i<;ermektedir (a) ipligin maliye
ti ve kullammdan dogan y1pranma ve (b) ipligi kuma�a donu�
tiirmek i<;in kullamlan i�gucunun degeri. S1mflandmna a<;1sm
dan Marx (a)'y1 (ba�lang1<;taki harcamay1 temsil ettigi ve her
hangi bir deger degi�ikligine ugramad1g1 i<;in) "sabit" sermaye
ve (b)'yi "degi�ken" sermaye olarak adlandirmaktadir. Kapita
listimize (a)'dan hi<;bir kar hasil olmaz <;iinku ipligin ve maki
nalann tum degerini odemi�tir ve biten urunde bu unsuru ona
odediginden fazlaya satamaz. Dolay1s1yla kar, yalmzca (b)'den,
yani i�<;ilerin i�gucunun somurulmesinden has1I olmak zorun
dadir ve Marx, koyrnu� oldugu kanunlara uygun olarak bunun
boyle olmak zorunda olu�unu gostermeye devam etmektedir.
l�veren i�<;iye gunde ii<; �ilinlik ucretini oder. Varsayahm ki
ii<; �ilinin emek-degeri alu saatte kuma�a donu�turulebilir. Do
lay1s1yla eger i�<;i alu saat <;ah�irsa, tamamlanm1� urunun dege
ri, ipligin ba�lang1<;taki maliyeti arll alet ve edevatm y1pranma
payi, am ii<; �ilinlik emek degerinden olu�acakur ve bunlann
tam degerleri odendigine gore hi<;bir kar dogmayacakur. 0 za
man kapitalist ne yapar? l�<;iyi ii<; saat <;ah�tmp, odenen ucre
te e�it emek-degeri uretmesine izin vermek yerine, alu �ilinlik
emek-degeri uretmesi i<;in onu oniki saat ya da ucretinin iki ka
ll <;ah�tmr. Ek alu saatlik <;ah�mada uretilen ek ii<; �ilin, Marx
tarafmdan "art1k emek-degeri" olarak adlandmhr ve onun <;o-
325
zurnlernesine gore bu i�lernde kann tek kaynag1 budur. Ne i�
i;inin ne de i�verenin, bu olup bitenlerin dogasm1 anlarnasmm
gerekli oldugu varsay1labilir; zira ilk all! saatte yaraulan deger
le, son all! saatte yaraulan deger arasmda pratik ya da gorulebi
lir herhangi bir fark yoktur. "Art1k degeri yaratrna sureci, belir
li bir noktadan soma devarn ettirilen deger yaratrna surecidir . "
Aktanlan bu olayda "arlik-deger oram" yOzde yOzdur. Di; �ilin
ernek degerini uretrnek ii;in all! yerine sekiz saatin gerekli ol
dugunu, ya da alternatif olarak toplarn i� gununun oniki saat
ten dokuz saate indirildigini varsayarsak, art1k deger oram yOz
de elli olacakm.
Bu noktada �u gozlern yap1lrnahd1r ki , Marksist teoriye gore,
ernegin sornurulrnesi birey olarak kotu i�verenlerin bir kotulu
gu degildir. Bu, zorunlu ve kai;m1lrnaz olarak kapitalist siste
rnin kendisinin dogasmda vard1r. Zira, Marx'm ozenle i�aret et
tigi uzere, aksi halde hii;bir kapitalistin kar etrnek ii;in art1k de
ger yaratarak herhangi bir �eyi uretrnek ii;in hii;bir nedeni kal
rnayacaklir. Yalmzca kapitalizrn ve kar turnuyle ortadan kal
kmca i�i;i, kar�1hgmda ald1g1 degerden daha fazla i;ah�rnak zo
runda kalrnayacaklir ve de art1k deger yaralllrnas1 anlarns1z ve
gereksiz olacakm.
Marx'm art1k deger teorisi boyledir. Bu, ernek-deger teorisi
nin rnanuksal bir urunudur ve Adam Srnith'in kendisi de, "i�i;i
nin rnalzernesine katlig1 deger iki k1srna aynhr, bir k1srn1 onun
ucretini kar�1larken, diger k1srn1 i�vereninin kanm olu�turur"
derken ozunde bunu ongorrnu�tu. Marx'm yaplig1 �ey, bu iki
k1s1rndan ikincisini "art1k deger" o larak adland1rrnak ve bu ze
kice terrninoloji rnanipulasyonu ile rne�ru olrnayan ve sahte bir
�ey izlenirni yaratrnak olrnu�tur. Arna �irndi, ernek-deger teo
risi turn yetkili iktisati;1larca i;oktan terk edilrni� olduguna go
re , art1k deger teorisi (deger ile fiyat arasmda tarn bir kopu�u
kabul eden soyut halinde bile) e�it derecede savunularnaz ol
rnu�tur. Son zarnanlarda bir ele�tirrnenin ernek-deger teorisi
nin i;oku�unun zorunlu olarak art1k deger teorisini kapsarna
yacagm1 ileri surrnesi dogrudur. Bu tezini , yanh� olan bir once
ki teorinin Marx tarafmdan icat edilrnedigini ve rnanuksal bir
326
usavurma olarak dogru olan ikinci teorinin ekonomi bilimi
ne Marx'm ozgun ve ozel atk1s1 oldugunu gostererek destekle
mektedir. Boyle bir tez ku�kusuz temel bir du�unce kan�1khg1-
na dayanmaktadir. Marx'm, onculunden (emek-deger teorisi)
dogru olarak bu sonuca (art1k deger teorisine) varmas1 ve bu
nu yapan ilk iktisat<;;1 olmas1 olgusu, ozgun bir du�unur olarak
onun lehine bir noktadir; ama eger onculu yanh�sa, vard1g1 so
nucun saghkh olmasma yard1mc1 olmaz. Aruk deger teorisini,
emek-deger teorisi gibi, ekonomik gariplikler muzesine havale
etmenin zamam gelmi�tir.
Marx'm pozisyonunun asil gucu ba�ka bir yerde yatar. N e
Marx n e d e onun muritleri i�<;;i nin, art1k deger teorisinden <;;1-
karsad1klan ger<;;e k neden yuzunden somuruldugune ger<;; e k
ten inamyorlardi. Ba�ka nedenlerle buna inamyorlard1 ve onla
rm art1k deger teorisinde bulduklan yalmzca mevcut bir inan
c1 desteklemek i<;;i n ekonomik bir muhakeme tarz1ydi. Muha
keme tarz1 yerlere serilse de inan<;; savunulmaya devam edecek
tir. Pek <;;o k insanda irrasyonel ama hi<;;b ir �ekilde su<;;l anabilir
olmayan, fabrikada fiilen <;;ah�an insanm, bitmi� urun uzerinde
onu yapmak i<;;i n makina ve malzemeyi kendisine saglayan ada
ma kar�1 oncelikli bir ahlaki talep hakk1 oldugu duygusu var
dir. l�<;;i nin, emeginin urununden "adil" bir pay almad1gma ina
mlmas1 son derece me�ru bir �eydir. Marx, ikna edici ve etkili
pek <;;o k bolumu, 19. yrtzyilda lngiltere'de bunun boyle oldugu
nu kamtlamak i<;;i n ayirm1�tir ve her ne kadar lehindeki kamt
lar daha az kar�1 konulamaz ise de, aym kanaate bugun de hak
h olarak sahip olunabilir. Ancak bunlar ahlaki kanaatlerdir ve
ekonomik bir yasa olarak Marx tarafmdan geli�tirilen art1k de
ger teorisiyle bir ilgisi yoktur.
Art1k deger teorisi Marx'm ya�ad1g1 donemde de dikkatli ele�
tiriden uzak kalmad1 ve o oldukten hemen sonra bir yonu uze
rinde ofkeyle ate�li bir taru�ma ba�ladi. Kapital'in ilk cildinde,
kar yalmzca art1k emek-zamandan kaynakland1gma gore, bu
nun yalmzca " degi�ken" sermayeden yani, emegin istihdam1
i<;;in yatmlan sermayeden saglanabilecegini gostermi�ti. "Sabit"
sermaye, yani malzeme ve tesise yatmlan sermaye art1k degerin
327
kaynag1 olamazd1. Bu ko�;ullar altmda, insan kiic,;iik bir tesis ve
c,;ok sayida i�c,;iye sahip olan bir i�letmenin aksi durumdaki olan
i�letmelerden daha buyuk karlar elde edecegini ve kapitalist
te de daha az makina ve daha c,;ok i�giicii istihdam etme konu
sunda genel bir egilim olmasm1 bekler. Bununla birlikte uygula
mada, ah�1lm1� �ekilde toplam sermaye iizeriden hesaplanan kar
oram, toplam1 olu�turan "sabit" ve "degi�ken" sermayenin bir
birine oranlan ac,;1smdan degi�iklik gostermemektedir ve kapi
talizmin geli�mesi aruk deger yasasmm i�leyi�inden beklenen
den tamamen ters yonde olmu�tur. Dolay1s1yla pratik uygula
ma, Marksist aruk emek-zaman teorisini, karm tek kaynag1 ola
rak yalmzca desteklemekte ba�ans1z kalm1yor ama fiilen onu ya
lanlar goriiniiyor. Marx bu ikilemin miikemmelen farkmdayd1.
Agustos 1 862 gibi erken bir tarihte bunu bir mektupta Engels'e
yazm1�t1. Arna 1 867 y1lmda Kapital'in birinci cildini yaymlad1-
gmda, daha soma ele almak iizere bunu bir yana b1rakmaya ra
z1 goriindii ve sistemindeki bu canahc1 hata, kamuyu ilgilendir
mesi ac,;1smdan, Marx 1883 y1lmda oldugunde devam ediyordu.
Simdi sahneye Engels c,;1ku. Marx, eserin ikinci ve iic,; iin
cii ciltleri ic,;in ayrmuh notlanm arkada�ma miras b1rakm1�
ll ve sermayenin kar oranlan ac,;1smdan teori ile gerc,;ek arasm
daki bu gozle goriiliir c,;eli�kinin c,;oziimii, Marx'm planma go
re iic,;iincii cilde b1rak1lm1�t1. Ya�ammm sonuna dogru ve daha
c,;ok da oliimiinden soma Marx, k1rklarm Rodbertus adh, aruk
degerin ke�finde Marx'tan once geldigi iddia edilen bir Alman
iktisatc,;1smdan intihal etmekle suc,;lanm1�ll. Dolay1s1yla 1 885
y1lmda Engels elindeki notlardan Kapital'in ikinci cildini ya
ymlad1gmda bu saldmlan kar�1lama konusunda yeni ve etkili
bir yol buldugunu dii�iindii . Efendilerinin Marx'm "gizli kay
nag1" oldugunu iddia eden Rodbertus'un takipc,;ilerine, iic,;iin
cii cilt yaymlanmadan once , kar oranlan sorununun dogru c,;o
ziimiinii dunyaya ac,;1klamalan ic,;in meydan okudu. Bu meydan
okumaya cevap olarak, Rodbertus'un miiritleri, Marksistler ve
diger baz1 iktisatc,;1lar tarafmdan muammay1 c,;ozmek ic,;in baz1
giri�imler yap1ld1; ama Engels bunlarm tiimiiniin gerc,;ek Mar
kist anahtan bulmada ba�ans1z olduklanm ilan etti.
328
Bu ah�1lmam1� i�ler ekonomi dunyasmda geni� ilgi uyand1r
d1 ve dikkatleri Marksist doktrinin bu zay1f ve soz goturiir hal
kas1 uzerine odaklama konusunda talihsiz bir etkisi oldu. Ar
uk ya�h bir adam olan Engels, uc;uncu cilt ic;in Marx'm b1raku
g1 notlan bir �ekle sokmanm ne kadar zamamm alacagm1 cid
di olarak az1msam1�t1. 1 885'teki kendinden onceki ciltten bir
kac; ay soma ortaya c;1kmak yerine son cilt ancak 1894 yilmda,
Engels'in olumunden bir yil once yaymlanabildi. 0 gune kadar
hem merak hem de ku�ku bu uzun gecikme nedeniyle daha da
bilenmi�ti; goriinu�e gore c;ozulemez bir sorunun en sonunda
uzun suredir beklenen c;ozumunu ke�fetmek ic;in bir grup ele�
tirel okuyucu yeni cildin uzerine kapandilar.
Kapital'in uc;uncu cildinde dunyaya sunulan c;ozum �uydu.
Sermayenin kar oram, toplam1 olu�turan "sabit" sermayenin
"degi�ken" sermayeye oranma gore degi�mez; �u basitnedenle
ki, uygulamada rekabet e�itleyici bir guc; rolu oynar. Yuzde sek
seni sabit ve yuzde yirmisi degi�ken olan toplam sermayenin,
yiizde doksam sabit ve yiizde onu degi�ken olan toplam serma
yeye gore iki kat daha fazla kar oram saglayacag1 teoride dogru
dur. Arna uygulamada, pazann ko�ullan fiyatlan oylesine e�itle
yecektir ki uzun donemde kar her iki durumda da ayn1 oranda
gerc;ekle�ecektir. Boylece kar oram, (dunyanm butun sermaye
sini dikkate ahrsak) her ne kadar yalmzca degi�ken sermayeden
kaynaklanan aruk deger tarafmdan belirleniyorsa da, ortalamalar
yasasma tabidir ve tekil durumda butunu etkileyen gene! ilkeye
mutlaka uymak zorunda degildir. E�itlenme sureci, "arz ve tale
bin oyle bir ili�kisiyle olu�ur ki uretimin farkh alanlarmdaki or
talama kar ayn1 hale gelir ve boylelikle degerler uretim fiyatlan
na donu�ur" Bu tez, deger ve fiyatlar arasmdaki ili�ki konusun
da birinci ciltte zaten yap1lm1� olan bir kabule ko�uttur ya da on
dan kaynaklanmaktad1r. Her iki durumda da ortalamalar yasas1
devreye girer. Her ne kadar metalann degeri onlan uretmek ic;in
gerekli emek-zaman tarafmdan belirlenirse de, gerc;ekte o de
ger uzerinden degi�im gormezler; zira piyasadaki rekabet, istih
dam edilen i�gucu ister buyiik ister kuc;uk olsun, yakla�1k bir kar
oranlan e�itligi saglad1g1 gibi, yakla�1k bir fiyat e�itligi de saglar.
329
Degerin gen;ekle�en fiyatlardan aynld1gmm kabuhinu boy
lece artlk degerin gen;ekle�en kardan aynlmasmm kabulu iz
ler. Kapital'in birinci cildinde, yazan hayatta iken, yapt!an bi
rinci kabulun, Marksist sistemin butunune, yazann olumun
den yalmzca oniki ytl sonra ortaya r;1kan ikinci kabulden aslm
da daha az zarar verdiginden �uphe edilebilir. Ancak, bekleyi�
ir;inde olan bir topluluga en sonunda dramatik ko�ullar ir;in
de sunulan ikincisinin r;ok daha r;arp1c1 bir etkisi oldu: ve ele�
tirmenlerin r;ogunlugu ilk kez, Marx'm kendi teorisini her tur
lu somut anlamdan o zamana kadar ahkoymu� oldugunu al
gtladtlar. O zellikle, "degerler uretim fiyatlanna donu�urler"in
kabulu, degerin emek-zamanla olr;uldugune ili�kin buyuk il
kenin tamamen terk edilmesi gibi gorunuyordu. (:unku "ure
tim fiyatlan", "sabit" sermayeyi ve ucret oranlanm ar;1kr;a he
saba katmak zorundad1r ki bunlann her ikisi de karlarm belir
lenmesi konusundaki paylan apsmdan birinci ciltte munhas1-
ran d1�arda b1raktlm1�llr. Markist sistemin butunu, bir kez da
ha, "deger"in ve "art1k deger"in, yalmzca, normal olarak eko
nomik ara�llrmanm konusu olan herhangi bir degerle ili�kisi
olmayan du�uncedeki saf soyutlamalar �eklindeki bir varsay1m
olarak savunulabilir olmaktad1r.
Kapital'in kalabahk sayfalan arasmda, Marx'm teorisine kat
ug1 say1s1z geli�meyi ve uygulamay1 izlemek bizim ir;in gerek
li degildir. Ancak, Marksist sistemin butiinu ir;indeki bnemi
ar;1smdan, �imdi gene! olarak "artan sefalet yasas1" olarak bi
linen ve Marx'm " kapitalist birikim yasas1" ad1m verdigi, ure
tim arar;lanmn ve kapitalizmin geli�mesiyle, i�r;i sm1fmm refa
hmm giderek ve kar;mtlmaz bir �ekilde azalacag1m ifade eden
"yasa"dan sbz edilmelidir. Onun zamamnda hemen hemen bir
bedahat olan ama daha sonraki deneyimle onun ekonomik og
retisinin herhangi ba�ka bir yerinden daha belirgin bir �ekil
de r;urutiilen bu doktrini Marx'm nastl geli�tirdigine bakma
ya deger.
Bu doktrin hir;bir �ekilde Marx'a ait degildi. Daha 1 8 2 l 'de
Ricardo, "ulkenin net gelirini art1ran aym neden, aym zaman
da nufusun i�siz kalmasma ve emekr;inin ko�ullanmn kotule�-
330
mesine yo! a<;;a bilir" demi�ti. Marx'm alay etmekten b1kmad1g1
Destutt de Tracy adh "adi bir iktisat<;; 1 " , "yoksul uluslarda, s1ra
dan insanlarm rahat, zengin uluslarda genellikle yoksul" oldu
gunu a<;; 1 k<;;a belirtmi�ti. Carlyle'm Past and Present'mm (Gei;:mi�
ve Bugun) temas1, pre-kapitalist <;;agdaki zanaat<;; mm mutlulugu
ile yeni proletaryanm sefaleti arasmdaki zilhkur. Marx'm ken
disi, Proudhon'un 1 847'de yaymlanan Ekonomik <;eli�ki ler'ini
delillerle <;;ii ruttugu Felsefenin Sefaleti (Ekonomik Celi�kiler Sis
temi ya da Sefaletin Felsefesi) adh eserinde aym goru�u benim
semi�ti. 0 snalarda etkisi altmda kald1g1 Hegelci <;; e li�ki deyi
miyle meseleyi �oyle ifade etmi�ti:
331
bir yazar bile, "bu ulkede her ulkeden daha fazla kotuluk, da
ha fazla sefalet ve daha fazla a�m yoksulluk ama aym zamanda
daha fazla zenginlik var" diye yazabiliyordu. Marx malzemesi
ni hemen tumuyle Kamu Saghg1 Raporlan'ndan ve diger Ma
vi Kitap'lardan elde etti, <;unku o suada ya da her hangi ba�ka
bir zaman, ne Kna'daki ne de lngiltere'deki i�<;i sm1fmm haya
li hakkmda herhangi bir pratik tam�1khg1 yoktu. Kap ital'in bu
bolumleri toplumsal tarih �aheseridir. Marx'm bir yanh�1, oto
ritelerce bu kahredici malzemenin toplanmas1 ve yaymlanma
smm, toplumsal bilincin yava�<;a geli�mesinin bir par<;as1 oldu
gu ve bu bilincin, izleyen <;eyrek ylizyil i<;inde, anlaulan ko�ul
lann ongoruldugu gibi daha da kotule�mesi yerine <;arp1n bir
iyile�meye yo! a<;acagm1 gorememesiydi. Ancak, bu yeni ve ta
mamen manuk d1�1 geli�meyi ongormekteki ba�ans1zhg1 ne
deniyle Marx'! kmamak haks1zhk olur. 0 yazd1g1 zaman, ka
pitalistin artan refahmm i�<;inin artan sefaleti anlamma geldigi
"yasa"smm dogrulugunu deneyim kesin bir �ekilde teyid eder
gorunuyordu.
Gozlemi teoriyle desteklemek ve de gorunenin, aslmda,
olu�makta olanm, ekonomik prensiplerin i�leyi�iyle olmak zo
runda oldugunu kamtlamak da zordu. Kapitalist birikimin ge
li�mesindeki en gu<;lu etken, emegin artan uretkenligi idi; eme
gi daha uretken yapmak, Adam Smith'in sozcukleriyle, "daha
az bir miktar i�gucu ile daha buyuk miktarda i� uretmek" an
lamma geliyordu. Kapitalist sistem kendini mukemmelle�ti
rirken, "sabit" sermaye oranmm, "degi�ken" sermaye aleyhi
ne artmas1 yonunde i<;sel bir egilim vard1; yani, daha fazla ser
mayenin malzeme ve tesise, daha az sermayenin insan emegine
harcanmas1. Dstelik kapitalist birikim, sermayenin giderek da
ha az elde yogunla�mas1 ve toplanmas1 egilimi gosteriyor ve bu
yogunla�manm sonucu ise i�<;i sm1fmm, tam yetkili kapitalistin
insafma giderek daha fazla terk edilmesi oluyordu. Buna, fab
rikalardaki i�<;ilerin, pre-kapitalist dunyadaki <;ah�ma ko�ulla
nyla kar�Iia�tmld1gmda, daha saghks1z, monoton ve moral bo
zucu ko�ullanm da ekleyince, proletaryanm "artan sefaleti" ko
nusundaki, sonunda i�<;i sm1fmm <;aresizlik altmda ezilmi� ola-
332
rak ayaklamp, bii.tii.n kapitalist sistemi y1kmcaya kadar devam
edecek olan sefaletinin Marksist resmini, cafcafh ana hatlany
la tamamlam1� olursunuz. Zira, mukadder sonuc; budur. Kapi
talizm kendi mezanm kazmaktadu. Sistem daha mukemmel,
daha eksiksiz ve daha etkin oldukc;a, sonuca daha h1zh ula�tla
cakttr ve Marx muzaffer bir �ekilde eserinin bu k1smm1, ender
tumturakh bir parc;a ile, Kapita l in bii.tii.nii.ndeki en ii.nlii. pasaj
'
la toparlamaktadu:
333
Marx, "Birle�ik Devletler, lngiltere ve eger kurumlanmz1 dog
ru degerlendiriyorsam Hollanda gibi ulkelerde i�<;:iler ama<;:lan
m ban�<;:• yollarla elde edebilirler. " ( 1 8) 70'lerin Amerikan kri
zi onu bu kabule yonlendirmi�ti. Olumunden iki y1l once, ln
giliz sosyalisti Hyndman'a "lngiltere'nin ban�<;; l bir devrimin
mumkun oldugu bir ulke" oldugunu soylemi�; ama bir durak
samadan soma, " tarih bize boyle oldugunu soylemiyor" demi�
ti. Teorileriyle gozlemleri arasma s1k1�m1� olan bu ku�ku no
tuyla Marx sahneden silindi ve bu tereddiit anlanm, Kapital'in
kendinden emin kehanetlerinin yanma koymak onun amsma
hak�inashkur.
Bir a1,;1dan Marx, her ne kadar Carlyle ve Kinsley gibi adam
lar daha once gelmi� olsalar da, kendisini 1,;agmm bir hayli
onunde gosterdi. O nlu laissez-faire doktrinini yalmzca bir sap
kmhk olarak degil fakat bir yalan olarak gordu. 0 zaman ge<;:er
li olan serbest ticaret ve korumachk tart1�malanna ilgisiz kal
d1 ve devletin i�verenle, i�<;:i kar�ismdaki "miidahale-etmeme"
maskarahgm1 kii<;:iimseme ve nefretle reddetti. Devlet yoneti
ci smifm arac1 olduguna gore, "mudahale-etmeme", i�<;:iye kar
�· i�verenin desteklenmesi anlamma gelmek zorundayd1 ve as
lmda o anlama da geldi. Burjuva devletinin i�<;:iye verdigi oz
gurluk, Carlyle'm Past and Present'ta koydugu �ekliyle, "a<;:hk
tan olme ozgurlugu" idi. Bu Marx'm surekli yeniden haurlad1-
g1 bir tema idi ve onun en parlak ironik yaz1lanndan birisine il
ham kaynag1 olmu�tur:
334
leriyle ili�kiye girmelerini saglayan gti<; oz-<;1kardtr ve ba�ka
hi<;bir �ey degildir. Herkes yalmzca kendi ba�ma; hi<; kimse
nin bir ba�kas1 i<;in herhangi bir endi�esi yok. Bunun sayesin
de, i�lerin 6nceden ayarlanm1� ahengi sayesinde, ya da her �e
ye akh eren kudret ve inayet sahibinin himayesi altmda, kar�1-
hkh avantajlan, kamu yaran i<;in, tumunun ortak <;1karlan ad1-
na birlikte <;ah�1rlar.
335
degil adalet ir;in 5ava!?ug1m hi55ediyordu ve biri5i ona bunu ne
reden bildigini 5orar5a, emekr;ilerin a5la okumad1klan "r;ah!?an
5m1flarm tncili"ini go5terebilirdi. EngeJ5'in bir ba!?ka ifade5iy
le , o, "Sibirya'dan Kaliforniya'ya kadar milyonlarca emekr;inin
dogrulugunu kabul ettigi ortak bir platform"du. Kapital aruk
bir tez degildi. 0 bir uJ51md1.
Gelecek ne5illerin hukmii., muhtemelen, kendi zamanmm
kapitali5tine kar!?l Marx' m getirdigi "mii.5adere" talimatmm
hakh oldugu yolunda olacakur. Ancak bu ekonomik dcgil ah
laki etkenler ii.zerine oturan bir talimatur ve bunu de5teklemek
ir;in Marx'm giri!?tigi ekonomik tez, hem konuyla ilgi5iz hem
de 5aglam degildir. Kapital, ekonomi politik ii.zerine bir tez ol
dugunun apkr;a 5oylenme5ine kar!?m bu nitelige 5ii.rekli ayk1-
n dii.!?tii.gu ve hakh bir ofkenin kehanetli notu, 15rarla ekono
mik tarli!?manm k151r yoluna pkug1 ir;in bu.yuk bir kitapur. Hir;
kim5e Kapital'i, aruk deger teori5i ve emek-deger teori5i go
rii.ntii.5ii. altmda Marx'm 5undugu ekonomik yamltmaca doku-
5unun hatm ir;in okumayacakur ve ilk bolumleri e5a5 itibariy
le bu teorilerin ayrmuh bir !?ekilde apklanma5ma ayrilm1!? ol
dugundan, yani e5erin ekonomik niteligi bu.yuk bir 5adakatle
korundugu ir;in, Kapital'in 5ozde okuyucu5u erken bir a!?ama
da bu gorevi b1rakacakur. Boyle5ine kolayca caydmlacak olma-
51 e5ef edilecek bir !?eydir. Kapital'in degerini koruyan bolii.mii.,
ger;en yuzyilm ortlannda erkek, kadm ve r;ocuk, tngiliz i!?<;i 51-
mfmm, bogaz toklugunun altmda bir !?ey kar!?1hgmda i!?veren
leri ir;in kar 5aglad1klan korkunr; ya!?am ko!?ullarmm muthi!? bir
!?ekilde 5ergilenme5indedir. Olgulann bir araya geli!?i tarli!?ma
nm yerini ald1gmda ve ahlaki ofke ekonomik r;ozii.mlemeyi d1-
!?arda b1rakugmda, Marx proletaryanm peygamberi olarak tam
cii.55e5ine ula!?makta ve Kapital bir kla5ik olarak gorulme iddia-
5m1 yeniden te5i5 etmektedir.
336
O N A LT I N C I B O L U M
" K o c a N ick"
337
mamen lngilizlerden yana olmu�lard1) da dahil oldugu bir <;;o
gunluk Lahey kongresinin i�lemlerini tammadt. K1sa bir su
re i<;; in Londra'da rakip iki konsey olu�tu. Ancak, esas itibariy
le bir avu<;; gucenmi� lrlandahdan olu�an Marksist Konsey, asla
golgeden ba�ka bir �ey olmad1 ve muhalif Konsey, protestosu
nu yapuktan soma yava� yava� durgunluga ve kaytts1zhga yu
varlandt.
Atlantik'in o teki yakasmda da i�ler daha iyi degildi. New
York'daki yeni Gene! Konsey, her tiirlu onlenebilir ve onlenemez
olumsuzluk altmda zor gorevlerine ba�ladt. Entemasyonal'in
Avrupah uyelerinin yans1 ona kar�1 ayaklanma halindeydi ve
Entemasyonal'in ne fonlan ne de belgeleri vardt. Burosunu a<;;
t1g1 zamanki tek kaynag1, ad1 bilinmeyen bir sempatizanm ba
g1�lad1g1 bir guinea ile Amerikan k1s1mlanndan odiin<;; alman
elli dolardt. Dyelerinden hi<;;b iri eski Konsey'in bir toplanus1-
m kaulmam1�u. 0 ana kadar onceki kararlara ili�kin herhangi
bir tutatanak ya da beige asla gonderilmemi�ti; kendi ulkeleri
hakkmda raporlar sunmak durumunda olan eski ulusal sekre
terlerden, "lspanya sekreteri" olarak gorev yapan Engels d1�m
da kimse bu gorevi yerine getirmemi�ti. Bu ko�ullar altmda ye
tenekli Engels'in yeni Gene! Konsey'in kararlanm ba�tan sav
ma, anla�tlmas1 gii<;; ve hatta gramer kurallarma aykm bulma
s1 �a�iruc1 degildi.
338
ne de yedi ulkeden -Biiyuk Britanya, Belc;ika, Fransa, lsvic;re,
Hollanda , ltalya ve lsyanya'dan- o tuz kadar delegeyi bir ara
ya getirmeye ba�ard1. Marksist kongreye ise , lsvic;re, Alman
ya ve Avusturya'dan yalmzca on ii<; delege kat1ld1. Marx bu ba
�ans1zhg1 onceden gormii� ve son anda Gene! Konsey'i delege
gondermekten cayd1rm1�u . Bakuninci kongreye lngiliz Fede
ral Konsey'inde kaulan iki delege Hales ve Eccarius ve bunla
rm atanmalannm George Howell tarafmdan anlaulan oykusii,
hareketin lngiltere'de ic;ine du�mii� oldugu kotii dunimu yete
rince gostermektedir.
339
h J enny Marx'm harap olan sinirleri ailenin huzur ve ahengi
ni yerle bir ediyordu. Ancak daha 1 864 yilmda Marxlar, aym
tarz ve doneme ait ve aym mahallede, Maitland Park Road'da
daha geni� bir eve ta�mm1�lad1 ve yetmi�l erde her zaman
ki Hlzn sayesinde hissedilir bir iyile�me soz konusuydu . Ba
basmm oliimiinden sonra Ermen ve Engels firmasmm ortag1
olan Engels, hissesini ortagma satm1� ve bu da ona Marx'a yil
da 350 sterlinlik bir geliri garanti etme olanag1 vermi�ti. Mary
Burns'iin olumunden sonra Mary'nin k1zkarde�i Lizzie ile bir
likte ya�1yordu ve sonunda onunla evlendi. Sosyal durumu
nu boylece bir duzene soktuktan ve Kapital'in yaz1labilmesi
ni olanakh kilan burjuva kazanc; gailesini nihaye t terk ettik
ten sonra Manchester'den Londra'ya ta�md1 ve bir rantiye ola
rak Regent's Park Road'da �1k bir eve yerle�ti. Bu degi�iklik
ona iyi geldi - her �ey, her zaman Engels'e iyi gelirdi. "Engels,
her zaman saghkh, canh , ne�eli ve iyi huyludur" diye yaz1yor
du Jenny Marx Sorge'ye, "ve birasm1, ozellikle Viyana'dan gel
mi�se , ic;tenlikle bagrma basar." Bu degi�iklik Marx ic;in daha
da yararhyd1. Diizenli bir gelir ve olabilecek herhangi bir hata
y1 duzeltmeye her zaman haz1r bir arkada�m yakmhg1, Marx'a
genc;liginde elde edemedigi ve belki de arzu etmedigi guven
li bir huzuru sonraki y1llannda saglam1�t1 . Hala onlarm tiimii
ic;in "Magnbi" ya da kimi zaman, arlik sac;lan siyah olmad1-
g1 ic;in "Koca Nick"ti. Engels "General"di. Marx ve k1zlar tara
fmdan tak1lan ve Almancaya gore degil de lngilizceye gore te
laffuz edilen bu ad, hie; ku�kusuz Engels'in tecrubesiz bir stra
tejist olma kapasitesiyle ilgiliydi. Ancak Marx'm olumunden
sonra, sayg1h miiritleri tarafmdan sosyalist hareketteki riitbe
sini gostermek ic;in kullamld1.
Aile arnk daha kuc;iiktii. lkinci km Laura daha 1 868'de Paul
Lafargue ile evlenmi�ti ve de c;ift arlik surekli olarak Fransa'ya
yerle�mi�ti . Daha kuc;uk olan km, Enternasyonal'de de -Proud
honcu say1ld1g1 ic;in kimi zaman Marx'a kar�1- rol oynam1� bir
Frans1z sosyalisti Charles Longuet ile 1 875'te evlenerek ablas1-
nm ornegini izledi. Evlendikleri s1rada Longuet bir miilteci idi
ve Londra'da, University College'da ders veriyordu. Arna yet-
340
mi�lerin sonlarmda o da Fransa'ya dondu ve Clemenceau ile
birlikte radikal gazete justice in (Adalet) ortak editorii oldu .
'
341
lard1. Eger Huxley felsefi arkaplanmm s1ghg1m ele veren duy
gusal turden bir ateizmi vaaz etmeseydi Huxley'e bile sayg1 du
yabilirdi. Ve hepsinden ote, Turlcrin Kokcni mutlu bir rastlan
u sonucu Marx'm Ekonomi Politigin Elc�tirisi'yle aym yil yaym
lanan, Darwin vard1. Ve Darwinizm ve Marksizm arasmda be
lirli i;ak1�rna noktalan vard1. Her ikisi de geli�rne kavrarn1 i<;in
rnaddeci bir ternel saghyordu ; her ikisi de insan dogasm1 ve in
san rnutlulugunu bilirnsel du�D.ncenin ilerlernesine tabi k1h
yordu ve Marx <;ok gei,:rneden dogada guc;lunun ayakta kalrna
s1 ile toplurnda sm1f rnucadelesi arasmda bir paralellik ke�fet
ti. Darwin'in hayvanlar ve bitkiler arasmda, "kendisinin, i�bo
lurnu, rekabet , yeni pazarlann a<;ilrnas1, icatlar ve Malth us<;u
'varolu� rnucadelesi' ile lngiliz toplurnunu" Darwin'in yeniden
ke�fetrni� oldugunu gorrnek ilgin<;ti.
342
ltalyan bir Marksist'in, Marx, Darwin ve Herbert Spencer'i, "bi
limsel devrimin uc;h.i.sii." olarak ilan edi�indeki heyecana mii.te
�ekkir olup olmayacag1 ku�kuludur.
Ki�isel tam�1khklar ac;1smdan Marx altm1�lara gore daha yok
sundu ; c;unko. eski emekc;i omuzda�lanndan tamamen kop
mu�tu. Aruk yanmda yalmzca, esash farkhhklara ragmen, sah
te sofu sendikac1lar ve laf ebesi sosyalistlere gore ortak bir ze
min bulmamn daha kolay oldugu birkac; radikal entelekto.el
kalm1�u. Enternasyonal'den daha ilk haftalarda kopmu� olan
Beesly, samimi olmasa da sad1k bir dost olarak kaldi. Bir kere
sinde Royal Society of Arts'm Guney Kensington MO.zesi'ndeki
conversazione'sine (bilimsel sohbet toplanus1 ) , muhtemelen
Beesly kanahyla , bir davet alm1� ve gene; Jenny'e, "Saray'dan
ba�layarak bu.tun Londra aristokrasis i " ni gosterme o lanag1
bulmu�tu. Beesly onu bir ba�ka radikal Pozitivist'le , 1 867'den
1 869'a Sendikalar Kraliyet Komisyonu'nda Beesly ile birlikte
bulunmu� Frederick Harrison'la tam�urdi. Harrison bu suada
avukathk yap1yordu ve onun Otobiyografik Amlar'1 (Autobiog
raphic Memoirs) Marx'm kariyerinde kesinlikle benzersiz olan
bir olay1 kaydetmektedir.
Komii.n'den gelip Londra'da toplanan Frans1z mii.ltecile
ri arasmda Le Moussu admda gene; bir adam vardi. "Beyaz ve
pembe teni"ne ve "zarif Grek hatlan"na ragmen, melek gibi
d1� goruno.�o.no. maskeleyen bir yuuc1hkla, Paris Bawiskopo
su ve Komii.n'O.n elindeki diger rehineleri kur�una dizen gru
ba komuta ettigini iddia ederek ovii.nii.rdu. Enternasyonal'in
Londra'daki Frans1z �ubesinin etkin bir uyesi oldu ve bu s1fat
la Lahey kongresine kauld1 ve orada surekli Marx'tan yana oy
kullandi. Ertesi y1l, uzman bir teknik ressam ve oymac1 olan Le
Moussu, yeni bir kopyalama makinas1 icat etti ve patentten ya
rarlanabilmek ic;in Lafargue ve daha soma Kapital'i lngilizceye
c;evirecek olan Engels'in arkada�1 Sam Moore ile ortakhk kur
du. Bir sure soma kavga c;iku ve Lafargue ortakhktan c;ekildi;
onun yerini Marx'm almas1 onerildi. Onun adma gerekli kat
kmm yap1lmas1 ko�uluyla Marx istekliydi. Engels bunu sagla
d1 ve Marx hayatmda bir kerecik olsun kendisini kapitalist bir
343
i�letrnenin ortag1 olarak buldu. Bu talihsiz bir deneyirn oldu.
Marx, bir kapitalist s1fauyla dogal olarak olu�an haklan abart
ll ve paten tin ki�i olarak uzerine gec;:irilrnesini talep etti. Le
Moussu kabul etrnedi ve her ikisi de inatla�mca bir <lava kac;:1-
mlrnaz gorundu. Ancak, proletaryanm boylesine sec;:kin ternsil
cilerinin ihtilaflarmm giderilrnesi ic;:in bir burjuva rnahkernesi
ne bu�vurarnayacaklan her ikisinin de aklma geldi. Bir hakerne
ba�vurrnaya karar verdiler ve bu arnac;:la davaya sernpati duyan
Frederic Harrison sec;:ildi. Avukat burosundaki bu sahne onun
kendi sozcukleriyle aktanlrnahdir:
344
man sad1k Liebknecht'in d1�mda rnektupla�ilan iki Alrnan'dan,
Ludwig Kugelrnann ve Joseph Dietzgen'den gec;:erken soz edil
rneye deger. Marx'm ona yazd1g1 rnektu plardan bazilarmdan
almular yapilrn1� olan Kugelrnann, Hanover'de rneslegini icra
eden bir hayli sec;:kin bir jinekologdu. Avrupa'da 1 848 devrirni
patlak verdiginde kolayca etkilenilen o onsekiz ya�ma ula�rn1�
t1 ve devrirnden proletaryanm davas1 ic;:in guc;:lu bir egilirn edin
rni�ti. 1 862'de Freiligrath kanahyla Marx'a bir rnektup gondere
rek yeni okudugu Ekonomi Politigin Ele�tirisi'ne hayranhgm1 ifa
de eden bir rnektup gonderdi. Tamrnad1g1 bir ogrencisinin pek
de ah�ilrn1� olrnayan iltifau kar�1smda duygulanan Marx s1cak
bir cevap verdi ve c;:ok gec;:rneden Kugelrnann, Marx'm Engels'e
yazd1g1 gibi, "ikirnizin ve doktrinirnizin fanatik bir hayram" ol
du. llk y1llardan c;:ok fazla rnektup gunii.rnii.ze kalrnarn1�ur arna
1864 yilma ait Enternasyonal'in kurulu� Hitab1'ndan alu kopya
s1m Kugelrnann'a gonderdigi bir rnektup vard1r. 1866'da Marx,
Kugelrnann'dan, "yii.zde be� ya da alt1 faizle kendisine iki yil ic;:in
bin thaler odunc;: verebilecek" birisini tamy1p tamrnad1gm1 sor
rnaktadir ve aym rnektup, Kapital'in tarnarnlanrn1� rnusveddesi
ile ertesi y1l Harnburg'a geldiginde, Hanover'a kadar uzamp ta
mrnad1g1 dostunu ziyaret etrne niyetini dile getirmektedir.
Bu ziyaret 1 867 bahannda yap1ld1 ve bir haftadan fazla sur
du . Degerli doktorun "kuc;:uk guzel bir kans1 ve sekiz ya�mda
bir km" vard1. Zaman zarnan, " ubbi konulardaki serinkanh fi
kirleriyle c;:eli�en" ta�km rnerak1 ile Marx'1 s1krn1�t1. Arna c;:ok
rnerakh bir ogrenci olrnas1 hic;:bir ogrenci olrnarnasmdan iyiy
di ve Engels'e yazd1g1 gibi, Kugelrnann'm, "bizirn eserlerirnizin
bizirn elirnizdekinden daha iyi bir koleksiyonuna sahip olrnas1"
Marx'1 duyguland1rrn1�u . Kugelrnann'm kutuphanesinde, ede
bi i�birliklerinin ilk ii.runii. olan Kutsal Aile'nin bir kopyasm1
buldu. 1849 yilmda Koln'den kac;:arken geride b1rakug1 kendi
kopyasmdan soma kitab1 gorrnerni�ti ve bu eski eser nedeniy
le "yuzlerinin k1zarrnarnas1 gerektigini" gorrnekten �a�1rt1c1 bir
zevk alrn1�t1. Alt1 ay soma, koleksiyonun tarnarnlanrnas1 ic;:in
Kapital'in bir kopyasm1 gonderrne olanag1 buldu ve "kuc;:uk gu
zel kans1" ic;:in kolay bolurnlerden ba�larnasma i�aret edecek
345
kadar dii$1inceliydi. Kugelmann da kendi payma, ziyaretc;:isinin
Enternasyonal'in geli$mesi konusunda kendisine anlatuklann
dan o kadar etkilenmi$ti ki, dort ay sonraki Lozan Kongresi'ne
bilgili bir gozlemci s1fauyla kauld1 ve en sonunda da kendisini
uye olarak Enternasyonal'e kaydettirdi. Lahey'de delege olarak
gbrundu ve inanmt$ bir Marksist olarak her kararda yer ald1 ve
yetmi$lerin ba$lannda Marx'm en duzenli olarak mektupla$ll
g1 ki$ilerden birisiydi.
Joseph Dietzgen farkh kalibrede bir ogrenciydi. Marx'a ilk
kez 1 867 guzunde yazd1g1 zaman St. Petersburg'da (Rus sanayi
inin geli$mesine katk1da bulunmak ic;:in 19. yuzytlda serbestc;:e
ithal edilen o vas1fh Alman zanaatkarlarmdan birisi olarak) bir
deri i$c;:isiydi. Uzun suredir Feuerbach'm ogrencisiydi; Marx'm
Ehonomi Politigin Ele$tirisi'ne hayranhkla c;:arpt!m1$ll ve y1llar
dir bu sonuc;: ic;:in sab1rla beklemi$li. Onun sabn Kapital'in c;:ik
mas1yla odullendirilmi$li ve art1k yazanna te$ekkurlerini sun
mak ic;:in kendisini daha fazla tutamayacaku. Ekonomik mad
deciligin felsefi yam Dietzgen'i bzellikle kendisine c;:ekmi$ti .
Onun gbzunde Marx'm "blumsuz erdemi" , "bizim uretim sis
temimizin, her turlu bilinc;:li bir ybnetici guc;:ten yoksun oldu
gunu" gbstermesindeydi. Kendisi de insan dii$1incesini saglam
maddeci bir temele oturtan, lnsanda Zihinsel Faaliyetin Dogasi
ad1yla bir eser yaymlamt$ll. Soyut dii$1inceye olan egilimini Di
etzgen belki de Marx'm her zaman nefret etigi ama $imdi onun
doktrinini beklenmedik ve olaganustu bir $ekilde kabul ettigi
ni kamtlayan Rusya'da edinmi$li. Marx'a Kapital hakkmda bir
makale gonderdi ve Marx bunu o kadar begendi ki Demohratis
ches Wochenblatt'ta yaymlanmas1 ic;:in Liebknecht'e aktardi. Er
tesi y1l Dietzgen Almanya'ya dondu ve 1 869 y1lmda Marx onu
memleketi olan Siegburg kasabasmda ziyaret etti. Lahey kong
resinin Marksist delegelerinden ve Sosyal Demokratik Parti'nin
aktif uyelerinden birisiydi; ama Volhstaat'a olan katkt!an partili
yolda$lannm pek c;:ogunun boylannm uzerinde gbrunuyordu.
Dietzgen Marx'n biyografisinde, onun ya$ad1g1 donemde Mark
sizmin ciddi ve anlay1$h bir ogrencisi olan gerc;:ek bir emekc;:i
olarak bir yere sahiptir. Arna en sonunda o bile guc;: begenen us-
346
tay1 tatmin etmekte ba�ans1z olmu�tur. Marx'm mektupla�ma
lan i<;:inde onunla ilgili son referans, "bahts1z adam geriye dog
ru 'ilerledi' ve (Hegel'in) Fenomenoloji'sine 'ula�ll'. Bu durumu
tedavisi olanaks1z olarak goruyorum" �eklindeydi.
Ancak bunlar akademik anla�mazhklardi. Marx hayatmm
son ony1lmda proletarya siyasetine yalmzca bir kez aktif olarak
girdi ve bu da kendi ulkesindeydi. F ransa-Prusya Sava�1'nm
nihai sonucu, Marx'm ongurdugu gibi, Almanya'daki i�<;:i ha
reketini birle�tirmek ve gu<;:lendirmek yonunde oldu . Ancak
sava�1 izleyen ilk olay neredeyse onu yok ediyordu . Hem Lie
bknecht hem de Bebe! 1 870-7 1 k1�mm ilk haftalannda tutuk
luydular. Alman Reischstag'1 i<;:in 1 8 7 1 Mart'mda yaptlan se
<;:imlerde, Sosyal Demokratlar'm tek ba�anh aday1 Bebel'di ve
Alman l�<;:ileri Gene! Birligi, her ne kadar Sosyal Demokratla
rm yans1 kadar oy alm1� olsalar da tek bir temsilci <;:tkarama
dtlar. Schweitzer, Birligin ba�kanhgmdan istifa etti ve son ye
di ytlda bu tun tarll�malar ve k1skan<;:hklarda <;:ok yakmdan yer
alm1� olan bir ki�iligin <;:ekilmesi ban�a yo! a<;:tt. Rakip orgutler
kendi hakaret ve iftiralannm gereksiz sozcuklerle dolu sava�1-
na bir sure daha devam ettiler. Arna arllk onlan bolen hi<;:bir
onemli sorun yoktu . Sosyal demokratlar aruk Avusturya olma
dan Almanya'nm birle�mesine kar�1 protestoda bulunmuyor
lard1 ve Alman l�<;:ileri Birligi, Bismarck'a kar�1 duygusal egi
limlerinden kurtulmu�tu . Almanya Bakunin'in kendisine mu
rit bulmad1g1 tek Avrupa ulkesiydi ve onun rahats1z edici ki�i
ligi i�leri kan�tmr gibi gorunmuyordu. Lassalle'in ams1 gide
rek zaytfhyordu ve Marx, aruk Enternasyonal <;:bktugu i<;:in ar
uk ufukta o kadar gu<;:lu ve korkun<;: bir heyilla olarak gorun
muyordu. lki tarafm birbirinin kollanna aulmas1 i<;:in yalmzca
zamana - zamana ve Bismarck'm bask1c1 elinin biraz hissedil
mesine ihtiya<;: vardt.
Pek <;:ok bunalt1c1 gecikmeden sonra o an, 1875 ba�mda geldi
ve uzla�manm sahnesi olarak se<;:ilen yer Gotha'nm ku<;:uk Thu
ringian kasabas1ydi. Orada yedi Sosyal Demokrat ve yedi Las
salleci �ubat aymda bulu�tular ve her iki tarafm beklentilerine
aym anda umut verecek ortak bir program haz1rladtlar. Prog-
347
ramm kabul edilecegi ve birle�menin gerc;:ekle�tirilecegi ortak
kongre ic;:in May1s'm 22'si kararla�tmldi.
Her ne kadar Alman l�c;:ileri Birligi yine ha.la Sosyal Demok
ratik Parti'nin yans1 kadar uyelige sahipse de ve bu nedenle sa
y1sal ac;:1dan oldugu kadar kidemlilik ac;:1smdan da birle�me
nin iistiin ortag1 olma hakkm1 talep edebilirlerdiyse de, aslmda
Gotha program1 onlann eseri degildi. Program hemen hemen
tiimiiyle Sosyal Demokratlann programma uyuyordu; zira Las
salleciler onun belirli onyarg1lanm - onun muzmin milliyetc;:i
ligini ve onun sendikalara olan giivensizligini uzun siiredir terk
etmi�lerdi. Bu hem Liebknecht ve Bebe! hem de Marx'm ilke
leri adma bir zaferdi. Ancak kiskanc;: bir �ekilde Londra'da otu
ran Marx'm kendisi ic;:in bunun farkh ve netameli bir yam var
di. Eski siyasi tutkular ve siyasi du�manhklar -son kez olmak
iizere- butiin o eski �iddetiyle bir kez daha parladi. Marx ye
nilen bir rakibe hic;:bir zaman kucak ac;:mad1 ; bu onun yolu de
gildi. Uzla�mak yenilgiyi kabul etmekti ki Liebknecht'in pozis
yonunda o bunu asla yapmazdi. Gotha uzla�mas1, her ne kadar
yalmzca isim iizerinde bir uzla�ma idiyse de Lassalle'in nefret
edilen amsma teslim olmak demekti. llerde Lassalle, Marx'm
kendisiyle e�it derecede, birle�ik Alman Sosyal Demokratik
Partisi'nin kuruculanndan birisi olarak onurlandmlacakn. On
y1lhk bir c;eki�meden soma bu kabul edilemeyecek ters bir et
kiydi. Marx kalemini eline ald1 ve program taslagm1 merhamet
sizce te�rih etti. Yorumlanm "marjinal notlar" olarak nitelen
dirdi ve 5 May1s'ta bunlan Parti'nin sekreteri Bracke'ye gon
derdi. "Lassalci itikadm ciddi olarak kutsalla�tmlmasmdan ay
n olarak" diye yaz1yordu sunu� mektubunda, "program kesin
likle degersizdir. "
Aslmda bir noktada gerc;:ek bir hayalkmkhg1 ic;:in belki yer
vardi . Marx her zaman Alman i�c;i hareketi ic;:indeki kan da
valanm Lassallecilerle Marksistler arasmdaki miicadele ola
rak dramatize etmi�ti. Marx ve Engels'in eski ve yeni maka
leleri, zaman zaman Volkstaat'ta yaymlanm1�t1 . Eger Marx,
Liebknecht'in izleyicilerinin Marksist doktrinin bziinii gerc;:ek
ten benimsediklerini varsay1yorsa bu tam bir kendini kandu-
348
mayd1. Bu hemen hemen tumuyle emekc;ilerden olu$an bir par
tiydi. Teoride zay1fn ve Marksizmin pek c;ok felsefi ve ekono
mik alt-ba$hg1 eksik anla$1lm1$ll, Gotha program1, "emek her
turlu zenginligin kaynag1du" diye ba$hyordu. Marx bu kadar
sac;ma bir $eyi asla soylemedigi $eklinde ters bir cevap veriyor
du. 0, her turlu "kullamm-degeri"nin kaynag1 emektir demi$
ti. ltirazmda biraz kac;amakh bir yan vard1. 0 "deger"in kaynag1
emektir demi$ti ve temel tezi ac;1smdan "deger"in "degi$im-de
geri" anlamma geldigini izah etmeye giri$IDi$ti. Arna program
da ortaya c;1kt1g1 $ekliyle ifade ac;1k ve goz kama$tmc1 bir safsa
tayd1. Program, "emegin urunu adil bir $ekilde dagllllmahdu"
diye devam ediyordu. "Emegin urunu" neydi? Ve her$eyden
once "adil" bir dag1hm neydi? Marx her zaman herhangi bir $ey
ya da hic;bir $ey demek olan "adalet" ve "ahlak" gibi bu O topya
c1 kavramlan kuc;uk gormli$lli. Enternasyonal kuruldugunda,
bunlan hepten d1$arda buakamad1g1 ic;in Tuzuk'un giri$ k1sm1-
nm kolayca fark edilemeyen bir ko$esine gizlice sokmu$tU. Ve
$imdi, "adil" bir dag1t1m yeni programm en ba$mda gorunu
yordu. Program, Komunist Manifesto dan almu yapugmda bile,
'
349
vukluk! Ozellikle de buradaki Lassalle'e ozgii olan tek �ey "de
mir" sbzcuguydu ( " iicretlerin kanunu"nu Ricardo keyfetmi�
ti) ve bu sbzciik, "ebedi demir kanunlar"1 yazan Goethe' den c;:a
lmm1�t1. Programm sonuc;: k1sm1 geri kalanmdan da daha za
yift1. Yeni partinin amacmm, "ozgur bir devlet" - saf bir burju
va ideali, oldugu ac;:1klanm1�t1. "Proletarya diktatorlugu"nden
ya da "komunist toplumun gelecekteki devlet sistemi"nden tek
bir sbz edilmemi�ti. "Vicdan hurriyeti" ic;:in bir talep vard1; ama
" Zihni, dinin umacilarmdan ozgurle�tirme"nin zorunlulugu
hakkmda hic;:bir �ey soylenmemi�ti. Marx en sonunda kalemi
ni, bir tiksinme ic;: c;:eki�iyle ve Latince bir yafta ile b1rak1yordu:
"Dixi et salvavi animam meam" (kabaca "soyledim ve ruhumu
kurtard1m" ancak burada daha ziyade "ancak bu konuda daha
fazla bir �ey soylemeyecegim ve kimse de soylemez" anlam1-
na geliyor - c;: . n . ) . Vefakar Engels Bebel'e uzun bir mektup yaz
d1 ve burada "bizim insamm1z teoride Lassallecilerden yiiz ke
re daha iistiindur ama siyasi zeka bak1mmdan da aym derece
de geridir" diye yaz1yor ve "bu temel iizerine bir birligin bir yil
dayanmayacag1" konusundaki guc;:lu inancm1 ifade ediyordu.
Marx'm protestosu Liebknecht ve diger parti liderleri tarafm
dan, ustanm ac;:1klamalarma olan sayg1 ve ho�gbrii adma, ama
bunun kendilerini herhangi bir �ekilde yollarmdan sapllrma ni
yeti ta�1madan okundu. Baz1 ifadeler, onun daha uygun bulu
nan ele�tirilerini kar�Iiamak iizere degi�tirildi. "Ulusal devlet
ic;:inde" c;:ah�ma cumlesi, taslaktaki ilk halinden daha ac;:1k bir
hale getirilerek boyle bir c;:ah�manm uluslararasl i�birligi ulku
siiniin bir ilk a�amas1 oldugu �eklinde ifade edildi. Gozden gec;:i
rilen program 22 May1s'ta Gotha kongresine sunuldu. Program
kabul edildi ve birle�mi� bir partinin orgutlenmesi ic;:in gerekli
kararlar ciddi bir guc;:lukle kar�1la�Iimadan almd1. Marx, Alman
i�c;:i hareketinin, kendi tavsiyesine kar�I ve, her ne kadar gorii
nii�te Marksistse de, onun tarafmdan "degersiz" olarak redde
dilmi� bir program etrafmda birle�tigini gorme zilletine ugrad1.
Arna bu darbe bile Marx'1 eskiden oldugu kadar etkileme
di. Aktif kariyeri sona ermi�ti. Her zaman, buyuk c;:ah�masma
donebilmek ve Kapital'in geriye kalan ciltlerini tamamlamak
350
ic,;in yalmzca Enternasyonal'in onun uzerine yukledigi gun
luk siyasi i�ler ve entrikalardan kurtulrnay1 bekledigini ac,;1k
larn1�ti. Arna bu ozgurluk gelince -her ne kadar kendisi bu
nun farkma varrnad1ysa da- art1k c,;ok gee,; ti. Ilk cildin Roy ad
h gene,; bir Frans1z sosyalisti tarafmdan yapilan Frans1zca c,;e
virisinin dii.zeltrneleri ic,;in haftalar harcad1 ve hatta rnetinde
baz1 degi�iklikler yapt1 ve dolay1s1yla Frans1zca c,;eviri aslmda
ustanm kendi elinden c,;1kan Kapital'in en son ve en guveni
l ir �eklidir. British Museurn'daki bilgi depolanm o kuyup, c,;a
h�1p tuketrneye devarn etti; hernen hernen o ku narnaz da olsa ,
yonternli bi �ekilde tuttugu defterleri bir y1ldan digerine art
u. Malzernesini yaymlanabilir bir �ekle sokrna i�ine saldud1
ve hatta iki ve u c,;uncii. ciltlerin tekrnil bolurnlerini yazdi. Arna
her nedense i� yurii.rnedi. Gunde onalt1 saat c,;ah�rna kapasite
sini yitirrni�ti ve art1k bilgisinin hantal kutlesinin efendisi de
gildi. Bir konu�rnaci olarak hala en iyi gunlerinde oldugu ka
dar e�sizdi ve bir dii.�ii.nii.r olarak kavray1�h ve dogrna tikti;
arna fiz iki olarak yazrna i�ini becererniyodu. Olii.rnii.nden son
ra Engels'in Kapital'in ikinci ve u c,;uncii. ciltlerini ii.retebilrnesi
ic,;in gec,;en uzun sure , rnusveddelerine egernen olan kan�1kh
gm yeterli bir delilidir.
Ellilerde ve altrn1�larda Marx lngiltere'de egernen olan ko�ul
lan gozlernleyerek teorilerini smarn1� ve ortaya koyrnu�tu. Yet
rni�lerde, lngiliz i�c,;i sm1f1 hareketi onu boylesine ii.zii.cii. bir �e
kilde hayal kmkhgma ugratmca, ilgisi Arnerika'ya yoneldi. Bir
le�ik Devletler'de 1 8 73'te ba�layan rnali ve ekonornik krizle
rin birbirini izlernesi iki yonden onun ilgisini c,;ekti. Her ne ka
dar uzun gecikrne bunu hic,;bir zarnan zay1flatrnarn1� olsa da,
kapitalizrnin yakla�an y1k1h�ma ili�kin inancm1 peki�tirdi ve
Enternasyonal'in c,;okii.�ii.ne ragrnen, Birle�ik Devletler'deki i�
c,;i hareketinin geli�rnesi bunu tahrik etti. Ba�lang1c,;ta i�ler daha
yava� hareket eder gorii.nuyordu.
351
Arna birka<;; yil sonra tumuyle Amerikahlar lehine kar�Iia�t1r-
malar i<;in yer vard1.
352
s1zhg1 tekrarlam1�u ve en azmdan iki kez Engels'e "nailan di
kimekten kil pay1 kurtuldugunu" bildirmi�ti. Oturarak �ah�
mas1, diizensiz saatler ve yetersiz beslenme ile birle�ince saghk
i�in yard1mc1 olamazd1. Soho'daki ilk y1llarda hemoroitten s1-
kmu �ekmi�ti ve daha sonra, Kapital'i bitirmeye �ah�ug1 s1rada
siirekli tekrarlayan �1ban ve kara�1bandan �ekmi�ti. Arna Marx,
gu�siiz degildi - zaytf bir viicutta canh bir beyne sahipti. Fizi
gi olaganiistii gu�luydu; olduk�a k1sa bacaklan dayamkh ve ye
terince aktifti. Kirk be� ya�mda iken, nekahet donemlerinden
birisini kutlamak i�in Margate'ten, "bir yanda buyiik, modern
lngiliz k1�lalan, deger yanda �irkin s1radan bir demiryolu is
tasyonuyla geli�memi� �irkin bir orta�ag kasabas1 Cantebury'e
on yedi millik mesafeyi" don saatten az bir siirede yiiriimii�tii.
Arna 1 873'te buyiimii� karaciger kesin tams1 vard1 ve Har
roga te'te i�melere gonderi lmi�ti . lzleyen 11� y1l i�inde, ar
uk aynlmaz refakat�isi olan Tussy ile birlikte diizenli olarak
Karlsbad'a gitti. Kugelmann, ona yalmzca bir doktor tavsiye et
mek ve otelde yer aymmakla kalmam1�. ilk ftrsatta sayg1deger
dostuyla birlikte kur almak i�in kendisi de gelmi�ti. Arna Marx
belki de Karlsbad sularmm bir sonucu olarak "�ok almgan" bir
ruh hali i�indeydi ve Kugelmann'a dayanacak hali yoktu.
353
nk ve bu da gec;;e n Pazar oldu. Arna Hanover'i ziyaret etmeye
cegimi kesin olarak bildirdim.
354
genel olarak bu <;:atl�madan galip <;:1kug1 dii�iinuldii. Bismarck'm
bu a<;:1klamanm u tancm1 kolay kolay affetmeyecegi ve bundan
sorumlu olan adamm varhgm1 Alman topragmda iyi kar�1lama
yacag1 Marx'a soylendi ya da o bu sonucu <;:tkardt. Kendi vatam
son kez olarak ona kesinlikle kapanm1�tl.
A lmanya'dan d1�lanmca Marx siras1yla guney k1y1smda
ki Malvern ve Channel Adalan'ndaki kaphcalan denedi. Arna
enerjisi gozle goriiniir bir �ekilde azahyordu. Daha <;:ok ba� ag
nsmdan ve uykusuzluktan �ikayet ediyordu ; bir keresinde,
Sorge'ye ciddi bir fel<; tehlikesi ge<;:irdigini yazm1�tl. Arttk hayat
boyu siiren gece ge<;: vakitlere kadar <;:ah�ma ah�kanhgm1 terk
etmek zorundayd1 ve ak�am yemeginden soma kitaplara ve ka
gttlara dokunmas1 yasaklanm1�tl. 1 880 yazmda, '"hi<;:bir �ey
yapmamak' ve 'tatlz tembellik' yoluyla sinir sistemimi diizelt
mek i<;:in" doktorlar tarafmdan Ramsgate'e gonderilmi�ti. Ha
yatmda ilk kez kendine ay1rabilecegi bo� zamam vardt. Her za
man yan gizledigi, yan direndigi aile sevgisi giderek daha fazla
kalbine hukmediyordu . Hem Laura hem dejenny'nin <;:ocuklan
vard1 ve de " kii<;:iik insanlar"m ziyaretleri ozen gosterdigi �ey
lerin ba�mda geliyordu. Marx <;:ocuklarla her zaman ba�anh ol
mu�tu ve insanlann geri kalamyla ili�kilerinde <;:ok belirgin bir
�ekilde yeri olmayan �efkati <;:ocuklara sakhyordu .
Bu son y1llann k1sa siirmii� bir dostlugunun da anlaulma
s1 gerekir. 1 880 guzunde, k1sa sure once Amerika'ya giderken
yolda Kapital'i okuyan lngiliz sosyalisti Hyndman, bir arkada�1
tarafmdan Maitland Park Road'da Marx'1 ziyarete gotiirulmu�
tii. Hyndman ate�li bir hayran ve zeki bir ogrenci olarak ora
ya geldi. Bu ozellikleri ona steak bir kar�1lama sagladt. Hynd
man, ak�amlan s1k s1k Marxlarm evini ziyaret eden birisi oldu
ve iki aile arasmdaki ziyaretler daha samimi bir dostlugu ba�
lattl. Marx ve Hyndman gune�in altmdaki her �eyi tartl�1yor
lard1 - liberal politikanlann ba�ans1zhg1, Marksizmin kokenle
ri, Biiyiik Britanya'da evrim kar�1smda devrimin ba�an olas1h
g1 ve Henry George'un, Marx'm hor gorererek, "hepten zama
nm gerisinde" ve " kapitalistlerin son mevzisi" olarak niteledigi
kitab1 Progress and Poverty (llerleme ve Yoksulluk) . Her �ey bir
355
sonraki yaza, Hyndman'm buyilk bir cesaretle " 1881 yilma ka
dar lngilizce'de yaymlanm1� ilk sosyalist eser" dedigi England
for All (Herhes li;in lngiltere) ad1yla ku\:uk bir kitap yaymlama
sma kadar iyi gitti. Kitabm iki bolumu Kapital'deki onde gelen
fikirlerin guvenilir bir ozetini i\:eriyordu ve de yazar "oyle ina
myorum ki k1sa sure i\:inde yurtta�lanmm \:Ogunluguna ula�a
cak olan, buyuk bir du�un ve ozgun bir yazarm eseri"ne min
nettarhgm1 ifade ediyordu.
Bu �1k bir iltifa tt1. Arna belki de New York Tribune'un, onun
en guzel makalelerine ba� yaz1 olarak el koydugu gunleri ha
urlayan Marx anonimligin tathhgm1 takdir etmedi. A\:1k bir
dille ustasmm adm1 zikretmeyen bir ogrenciye ihtiyan yok
tu ve Hyndman garip bir �eki lde " lngilizlerin yabancilar
dan bir�eyler ogrenmeyi sevmediklerini" ve de Marx'm ad1-
nm herhangi bir �ekilde belirtilmesinin, lngiltere'de yalmz
ca Enternasyonal'in ba�-kumpas\:ISI ve Paris Komunu'nun
k1�k1rt1c1s1 olarak bilinen bu adm, kitabm kabulu konusun
da onyarg1 dogurabilecegini a\:1klamas1 kar�1smda Marx muh
temelen ozrun kabahatten buyuk oldugunu du�u nmu� tu.
Hyndman'm " kustahhg1" kar�1smda itidalini kaybetti -bu
gunlerde onu kaybetmek ona sahip olmaktan kolayd1- ve ki
nini Hyndman'm kurmu� oldugu lngiliz Sosyal Demokra
tik Federasyonu'na yoneltti. 0 ve Engels uzun suredir lngiliz
sendika hareketinden her turlu umudu kesmi�lerdi. "Britanya
emek\:ileri" diye yaz1yordu Engels 1 88 l 'de, "daha ileri gitme
yecektir. Onun olaylarm geli�mesi tarafmdan silkelenmesi ve
mesleki tekelini kaybetmesi gerekecektir. " Hyndman'la Marx
arasmda, ikincisinin olumunden k1sa sure once i\:i bo� bir ba
n�ma sagland1. Arna Engels y11larca Federasyonu, lngiliz siyasi
hayatmdaki sahte ve burjuva olan her �eyin cisimle�mesi ola
rak alenen su\:lamay1 surdurdu.
Marx hep korktugu ve tahmin ettigi gibi karacigeri yuzun
den olmedi. Sahneden ilk aynlan Jenny Marx oldu. Gunumu
ze kalan belgeler bu \:Ok me�akkat \:ekmi� kadmdan gelece
ge bulamk ve belirsiz bir portre b1rakm1�lir. Sadakati ve zeka
s1 herkes tarafmdan onaylanmaktadIT; ha tta onun kalemin-
356
den 1;1km1� ve gunumuze ula�m1� ender -Engels'e, Lassalle'e
ve Sorge'ye- mektuplarda cazibesinden bir�eyler solumaktad1r.
(:ok <;ekti ve digerkamhkla <;ah�u; aile baghhg1, son yirmi y1lda
(bu hi<;bir �ekilde ona kar�1 bir serzeni� olarak ileri surulemez)
birlikte ya�amas1 gu<; birisi oldugu ger<;egini gizlemekte nere
deyse ba�anh olmu�tur. Hi<; ku�kusuz k1zlarm, tum hurmet
karhklanna ragmen annelerine degil de babalarma bagh olu�
lan ayn bir ac1hk unsuruydu ve Engels Londra'ya yerle�tikten
sonra Marx'm hanesinin evrensel s1rda�1 ve kahini olarak po
zisyonu k1sa sure sonra k1skan1;hk ve guceniklik yaratm1�ur.
Hyndmanlar, 1 880-8 1 k1�mda Maitland Park Road'da aileyle
samimi olunca , Bayan Hyndman'a, Engels'in "mu�kulpesent"
ki�iligi hakkmda �a�1rt1c1 bir �ikayette bulunmu� ve kocasm1
onun "muz1r dehas1"na maddi yonden bag1mh olmaktan kur
taramad1g1 i<;in aCI aCI s1zlanm1�t1.
Mutsuz kadmm ya�ayacak bir y1h kalm1�ll ve zaten zay1fla
m1� sinir sistemi uzerinde kanserin yapug1 tahribat bu zehirli
ani parlamalardan sorumlu tutulmahd1r. 188 1 yazmda Marx'la
birlikte , aruk her ikisi de Paris'e yerle�mi� olan k1zlanna son
bir ziyarette bulundu. Marx, 1849'da sm1rd1�1 edildikten son
ra Paris'e gitmemi�ti ve Komun'un unlo. savunucusunun baz1
endi�eleri vard1. Ancak Longuet'ye, aruk hukumetlerin y1k1c1-
s1 olarak bilinen ve korkulan Clemenceau tarafmdan ya�h ada
mm korkacak hi<;bir �eyi olmad1g1 konusunda guvence veril
mi�ti. Londra'ya dondukten sonra Marx gogus zan iltihabm
dan ciddi olarak rahats1zland1 ve bir an i<;in Marx ve jenny bir
likte oleceklermi� gibi gorundu. Ancak Marx toparland1 ve 2
Arahk'ta Jenny'nin olum do�eginin ba�mdayd1. Jenny, ya�am1-
nm son saatlerinde, ModemThought (Modem Du�unce) adh ay
hk bir dergide kocas1 hakkmda Belfort Bax tarafmdan yaz1lm1�
- lngiliz basmmdaki ilk ve muhtemelen uzun sure i<;in yaz1lm1�
son- methiyeyi okuma mutluluguna eri�ti.
Marx'm kendisi yava� iyile�iyordu.
357
ve nefes borusunun a�m hassashg1 ile iki kez sakatlanm1� ola
rak .;:1kum.
358
lerle birlikteydi ve Enghien ii;:melerine gitti. Kendisine yeterli
ihtimamla muamele etmeyen ve u�utme riskine ragmen bah<;:e
de yanm saat konu�turan damadmdan rahats1z oldu; Laura ge
lip de onu Cenevre Golu'ndeki Vevey'e goturdugunde rahatla
di. Vevey'de "tum kasabada oksuren tek adam"d1 ve sonunda,
dola�maktan yorulmu� olarak k1�1 bir kez daha Ventnor'da ge
<;:irmek uzere lngiltere'ye dondu.
Bu son aylarda onu hii;:bir �ey fazla canlandumadi. lngiliz si-
yasetinin hafif yanlanndan latif bir kahkaha i;:1karabiliyordu.
359
ger,:kin k1zla ya da Ventnor'da tifo salg1m olduguna dair Lond
ra gazetelerinde r,:1kan haber uzerine yerel basmm ofkesiyle da
ha fazla ilgileniyordu. Ya da bu y1l oksurugu ir,:in ozellikle can
s1k1c1 olan hava durumu vard1 ilgilenecek.
Onu etkileyebilecek bir darbeye daha ihtiya<,: vard1 ve o dar
be geldi. Ocak aymda, yazm Marx'm Longuetlerle birlikte oldu
gu s1rada rahats1z olan genr,: jenny, en buyuk klZI, aniden olu
verdi. Buyuk k1zmm kayb1, annesinin olumunun b1rakug1 ya
ray1 yeniden ar,:u ve derinle�tirdi. Londra'ya geri dondu. Akci
ger sorunu kronikle�mi�ti ve aruk hayattan umut edecek ya da
korkacak hir,:bir �eyinin kalmad1g1 ar,:1ku. Musveddeleriyle oya
lanarak ve en sonunda oturup Kapital'in ikinci ve ur,:uncu cilt
lerini bitirecegini soyleyerek birkar,: ay daha ya�ach ve 14 Mart
1 883'te- ve en sonunda biraz beklemedik bir �ekilde, sessizce
oldu. Altml� be�inci ya�ml henuz doldurmamI�ll.
O r,: gun sonra, Highgate Mezarhg1'nm kutsal olmayan k1s
mmda, kansmm yawg1 mezara gomuldugunde bir duzineyi
ger,:meyen ki�i mevcuttu ve de yap1lan tek seremoni, en eski ar
kada�mm mezan ba�mda yapug1 konu�mayd1 . "Ya�ayan du�u
nurlerin en buyugunun" olumu diyordu Engels, "Avrupa ve
Amerika'nm sava�an proletaryasm1" olr,:ulemez bir kayba ugrat
m1�t1. Kendisini dinleyenlere, Marx'm iki buyuk ke�fini haur
latti: Darwin'in ya�ayan dogadaki evrim yasasma paralel "insan
tarihindeki evrimin yasas1" ve kapitalist uretimin ve burjuva
toplumunun kokenlerini ar,:1klayan aruk deger yasas1. Marx'm
r,:ok parlak gazetecilik r,:ah�masma ilham veren sava�<;;I heyecan
dan ve son olarak da Uluslararas1 Emekr,:iler Dernegi'nin kuru
cusu olarak hizmetlerinden soz etti. Marx her�eyden once ve
her�eyden r,:ok bir devrimciydi ve devrim davasm1 bilimsel bir
temele oturtmu�tu. "Adi ve eserleri" diye sozlerine son verdi
Engels, "yiizy1llar boyunca ya�ayacakur."
Apk mezarm ba�mda duran kur,:uk yash grubun ir,:inde bile
buna inananlarm say1s1 belki de azd1; ama bu dogruydu. Olum
den sonraki �ohrette beklenmedik bir yan vard1r; ama onu ta�1-
yanm olumunden elli y1l sonra, tutkulu baghhklan ve tutkulu
nefreti co�turabilecek bir ad, insanhgm vakayinamesinden k1sa
360
Marx'm Highgate 'teki mezan. Mezar, ayaktakilerin bulundugu yerdedir.
361
sel bir gec;:erlilik talep ediyordu. Ancak bu tiir bir c;:ekince bu
nun, Marx'm mensup oldugu ku�ak ya da hemen ardmdan ge
len ku�aklar ic;:in onemini azaltamaz. Marx, hayat1 insan dii
�iincesinde bir doniim noktas1 olan c;:ok az say1daki -belki de
Luther'den sonraki ilk- ki�ilerden birisiydi. Marx, sanayi dev
riminin �iddetli sancilarmdan dogan ve ic;:inde bulundugumuz
c;:aga egemen olan yeni yara ulm1�, kendisini iyi ifade edeme
yen, c;:ok ba�h proletaryanm peygamberiydi. Marx, bu yeni zu
hur edi�in, her ne kadar uygun olmasa da elveri�li bir yafta ile
"burjuva uygarhg1" dedigi tarihin iic;: yiiz yilhk doneminin so
nunu muj delediginin farkma varm1�t1. Yalmzca Marx'm kafas1
gibi guc;:lii bir �ekilde ozgiin olan bir beyin, evrensel olarak ka
bul edilmi� ama c;:oktan hiikmii gec;:mi� dii�iincelerden kendisi
ni onun yapug1 gibi tiimiiyle ozgiirle�tirebilirdi . Yalmzca Met
ternich ve Bismarck'm degil fakat Bright ve Gladstone'un da es
kimi� bir c;:aga ait olduklanm -donemindeki hie;: kimsenin ya
pamad1g1 kadar- gorebiliyordu. Bu tiir adamlar heniiz sahne
nin merkezini i�gal ederken, proletaryanm ilerleyi�i onlan ya
va�c;:a ve goriilmez bir �ekilde bir kenara itiyordu. Marx bu ye
ni c;:agm geli�ini ilan etti. Bu c;:agm onderlerinin ve kahramanla
rmm ba�ka bir kahptan, ba�ka geleneklerden ve ba�ka yontem
lerden olacagm1 biliyordu.
Bu yeni c;:ag ic;:in yeni bir kurulu� yasas1, yeni bir felsefe ve
yeni siyasal bic;:imler bulmaya c;:ah�1yordu. Ancak bunda da
ha az ba�anh oldu. Marx y1kmanm dehas1yd1, yapmanm de
gil . Neyin temizlenmesi gerektigine dair bilgisinde fevkalade
derin gorii�liiydii. Onun yerini neyin alacagma ili�kin gorii�ii
bulamk ve belirsizdi. Diizenli Alman kafas1 her �ekliyle anar
�izmden irkiliyordu. Arna her �eye ragmen onun c;:ah�masmm
en iyi savunusu Bakunin'in iinlii ozdeyi�inde bulunabilr: "Y1k
maya olan tutku, yap1c1 bir tutkudur. " Marx, Engels'in mezan
ba�mda soyledigi gibi, " her�eyden once ve her�eyden c;:ok bir
devrimciydi" Devrimin zorunlulugunu kavrad1 ve onun yon
temlerini usta bir �ekilde c;:oziimledi . Arna devrimden dogacak
olan yeni dunyay1 algilay1�1 gelenekc;:i ve hatta c;:ocukc;:ayd1. 1�
te burada biitiin sisteminin �a�Iias1 oz-c;:eli�kisi kendini orta-
362
ya koyuyordu. llk hedefi sm1f nefretiydi; nihai hedefi evren
sel sevgi. Bir sm1fm diktatorlugii -yap1c1 siyasete saglam ve ba
�anh bir katk1s1- sm1f-nefretinin ger�ekle�tirilmesi ve siirdii
riilmesiydi. Bunun, Marx'm nihai hedef olarak ortaya koydu
gu evrensel sevgi rejimine yo! a�ma kapasitesi henuz kamtlan
mayi bekliyor.
Ancak Marx'm onemi onun siyasal fikirlerinin dar �er�eve
sinin d1�ma ta�ar. Bir anlamda Marx, tum 20. yuzyil dii�iince
devriminin sozciisii ve oncusuydu. 1 9 . yuzyil, Ronesansla ba�
layan hiimanizma doneminin, bireyin yeteneklerinin ve oz
gurluklerinin en ileri derecede geli�mesini kendine ulku edi
nen donemin sonunu gordu. 1 8. ve 1 9. yiizyilm, Rousseau'nun
Toplumsal Sozle�mesi nden Mill'in Ozgurlah Ozerine'sine kadar
'
363
koyarak Marksist kitle yonetimi kavram1 temeline dayanmak
tad1r ve de sozde "proletarya diktatbrlugu" ile ba�ka bayraklan
dalgaland1ran diktatbrlukler arasmdaki tek fark, bir tanesinin
Marksist kaynagm1 kabul ederken btekilerin bunu inkar etme
sidir. Marx Kap ital de laissez-faire kapitalizmi rejiminden, " bz
'
365
"Tam edisyon"un yakm zamanda yaymlanmas1 ihtimali, ara�urma
cmm, <;:ogu kez gaze <;:arpmayan ve kimi zaman ula�1lmas1 olanaks1z
sureli yaymlar ii;:inde Marx'm mektuplanm ve daha az bilinen yaz1la
nm burada listelemesini gereksiz k1lmaktad1r. Soz konusu edisyonun
yaymlanmasm1 beklerken, biyografi yazannm gui;:lukleri hala bir hay
li buyo.ktO.r. Bir ornek vermek bak1mmdan, Marx ve Bradlaugh'un Pa
ris Komo.no. O.zerine 187l'te heyecanh taru�malannm yer ald1g1 bu 0.1-
kede k1sa sure yaymlanm1� Eastern Post dergisinin izini bulmakta ta
mamen ba�ans1z kald1m.
Marx'in yaz1lanmn lngiliz basktlan ya da i;:evirilerine ili�kin a�ag1-
daki liste tuketici olmak iddiasmda degildir ve hem gene! ilgi uyand1-
rabilecek hem de kolayhkla bulunabilecek olanlarla smirhdir:
Kapital: <;:eviren E. ve C. Paul, Everyman's Library, 2 cilt (Dent &
Sons, 1928); Bu edisyon Kapital'in birinci cildiyle sm1rhd1r.
Kapital: i;:eviren E. Untermann (C.H. Kerr, Chicago 1907). Bu tum
eserin en yaygm i;:evirisidir ve olumunden soma yaymlanan ikinci ve
O.<;:O.ncO. ciltleri de i<;:ermektedir. llk cilt i<;:in E. ve C. Paul'un i;:evirisi
tercih edilmi�tir.
Louis Bonaparte'm Onsehiz Brumaire'i: i;:eviren E. ve C. Paul (Allen
& Unwin, 1926) .
Almanya'da Devrim ve Kar�1-Devrim: editor E. M. Aveling [Eleanor
Marx] , (Allen & Unwin, 1897). Bunlar New Yorh Tribune'de yaymla
nan aslmda Engels'in yazd1g1 makalelerdir.
Dogu Sorun u : editor E . M. Aveling [ Eleanor Marx ] , (Allen &
Unwin, 1897). 1853 ve 1 856 y1llan arasmda yaz1lm1� New Yorh Tribu
ne makalelerinden yap1lan bir sei;:ki.
Fransa'da Ii; Sava�: Giri�, R. W. Postgate tarafmdan (Grant Ric
hards, 192 1 ) . Bu kitap yalmzca Paris Komo.no. O.zerine 1871 manifes
tosunu degil fakat Fransa-Prusya Sava�1 O.zerine iki manifestoyu da
i<;:ermektedir.
Felsefenin Sefaleti: (:eviren H. Quelch (C. H. Kerr: Chicago, 1908) .
Proudhon'a kar�1 bu alayh ele�tiri ilk kez 1 847'de yaz1lm1�u.
1
Marx'm Kugelmann'a Mehtuplan: (Martin Lawrence).
Kapital'in birinci cildinden ve Onsehiz B ru maire den yap1lan aktar
'
366
lizce olan birka.; pasaj1, lngilizce orijinallerine ula�amad1g1m i.;in Al
manca ya da Rus.;a .;evirilerinden yeniden .;evirmek zorunda kald1m.
Marx hakkmda yaz1lan kitaplar bir tek ciltte sayilamayacak ya da bir
6miir i.;inde okunamayacak kadar .;oktur. Bununla birlikte biyografiler
azdir ve biiyiik bir deger ta�1mazlar. Yine de bunlann en iyisi, ilk kez
l 9 1 8'de yayinlanan Mehring'in "resmi" biyografisidir. lngilizce'deki tek
biyografi Amerikah Marksistjohn Spargo'nun 1910'da yaymlanan kita
b1d1r. Bu hala okunabilir ve iyi bilinen kaynaklardan bolca aktanna ya
par ama kesinlikle ele�tirel degildir. Bu biyografilerin her ikisi de, onlar
yaymland1ktan sonra malzemenin h1zla artI�1yla art1k kullamlmaz ol
mu�lard1r. Diger birka.; modem biyografi ise 6nemsizdir ve hesaba ka
ulmayabilir. Son on ya da yinni y1lda birka.; Alman yazar, Marx'1 "psi
ko-analiz"e tabi tutmu�lardir, bu alanda .;1g1r a.;an Artur Prinz'dir. An
cak bir par.;a Freud ve bir siirii yarauohk hemen hemen hi.;bir �eyi ka
mtlamaz ve bu c;abalar 6zellikle yararh olmam1�llr.
Daha gene! kaynaklar i.;inde Enternasyonal'in Jaeckh ve Guillau
me tarafmdan yaz1lan tarihleri ka.;milmazdir. Marx hakkmda bilgi,
bu sayfalarda zikredilen .;ok say1da ki�inin ve 6zellikle Ruge , Anne
kov, Schurz, Lafargue, Liebknecht, Lessner, Bebe!, Frederic Harrison
vc Hyndman'm amlarmda bulunabilir. Degi�ik kaynaklardan derle
nen 6nemli malzeme, Marx-Engels Enstitiisii'nun yaymlan, 6zellikle
Arhhiv Marhsa i Engelsa ( 1924) ve Letopisi Marhsizma ( 1 929-30) i.;in
de yer almaktadir.
Marksist felsefe Ozerine standart eser Plekhanov'un Marhsizmin
Temel Sorunlan'dir (lngilizce c;evirisi, E. Ve C. Paul tarafmdan; Mar
tin Lawrence, 1929) . Marksizm hakkmdaki .;ok say1daki modern yo
rumlar ic;inde lngilizcedeki en iyisi belki de Profesor Sidney Hook'un
Towards the Understanding of Karl Marx'1d1r (Gollancz, 1933) . Bu, ko
nu Ozerine pek .;ok lngilizce eserden, sahte-Marksizmin kan�1khklan
ac;1smdan daha az bozucudur.
Marksist iktisadm klasik sergileni�i. Bohm-Bawerk'in Karl Marx
and the Close of his System'dir (lngilizce c;evirisi A. Macdonald; T. Fis
her Unwin, 1898) . Marksizme yonelik bir hayli renkli modern su.;la
malar arasmda en iyisi, Werner Sombart'm, .;evrilmemi� olan Der Pro
letarische Sozialismus'dur (gozden gec;irilmi� bask1s1 1924).
367
E d w a r d H a l l et t C a r r
KA R L M A RX
E. H. Carr, k e n d i s i nden sonra M a rx ' m hayat m 1 yazacak meslekta
n n a gore bir ac;1dan �anss1z b a � ka a c; 1 l a rd a n �anshyd1. �anss1zd1 �
o l a y l a r a ra s m d a k i b a g l a n t 1 l a n h a s s a s b i r gozle a k
I E T �I ( 1"43
BIYOG�AFI 9