You are on page 1of 84

Özel röportajlar:

• HAKAN GÜNDAY
• ONUR SAYLAK
• SUAT DUMAN

N
2 A Y L I K P O L i S i Y E D E R G i

E
MAYIS-HAZIRAN 2018 SAY I: 1 5 FiYAT : 1 2T L

K ” T
R Ç E A
“GE U ” Y
U R G E
“ K I S I Y
PO L

.
IĞ E . .
E K TIFL Q
DE D DOC
T L U KTAN KTIF: VI
DU D E E
HAY ÖZEL DE AKDER
ILK N L A
ÇI DI R ?
RAK N NE U
T A S I OL A RO M A
RL A
N OK SI Y E C HO
L A NGIÇ ÂYELERI P OL I F G A N G S
IN BA
Ş
Ç HI
K WOL IE’ NI
N
L I S I Y E N RÇ E K SU T U R HA N C H R I ST Z E H I R
PO GE A HA NI:
FULY AGAT LIK AL A ÖZ
YETI
CINA A N
UZM KIN AÇI
KG
9 77

R A L
ISSN

CAR N E
UR A
F U E N E L I HA D
2

ILIM
149

2149

Z SEVG
L A
-995

T U
995

RAN Y
NI TA N AKBA
0

B E
004

M E R C A
ÖP E
EDİTÖRDEN “GERÇEK”TEN “KURGU”YA
Özlem ÖZDEMİR SUÇUN PEŞİNDE...

1
6. ve 17. yüzyıllarda idamları izlemek için meydanları dolduran in-
sanlardan bugün polisiye eserleri soluksuz takip edenlere… Yüzyıllar,
ya adığımız ko ullar, sistemler, ülkeler, haritalar deği se de insanın suç
ve suçluya dair geli tirdiği merak deği miyor. İ te, biz de buradan yola çıka-
rak gerçek suç hikâyelerinin ilgi görmesi, yayımlanması ve okunmasından
doğan polisiyenin yani gerçeklerden doğan kurgunun pe ine dü tük.
Editörlerimizden Fulya Turhan yazısında, 16. yüzyıldan Newgate Calen-
dar antolojilerine gerçek suç hikâyelerinin yayımlandığı bro ür, el kitapçığı,
gazete, gazete sayılarından hazırlanan ciltler ve sonunda kurgu eserlere uza-
nan, polisiyenin tarihi geli imini aktaran detaylı bir gezintiye çıkartı bizi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İspanyol Dili ve Edebiyatı Bölümü
Ara tırma Görevlisi Zeliha Aksoy ise İspanya tarihindeki önemli cinayetler-
den olan Fuencarral cinayetinin detaylarını ve bu cinayeten doğan eserleri
aktardı.
Çınla Akdere, Fransa tarihinin hâlâ en ilginç figürlerinden biri olan,
hayatını anlatan film, dizi, kitapların arasına her dönemde yenileri eklenen,
Fransa nın ilk özel dedektifi Vidocq un hayatını anlatı. Bir suçluyken yap-
tığı anla mayla dedektif olan, kurduğu ekiple pek çok vakayı çözen fakat
kullandığı teknikler nedeniyle ho kar ılanmayan, kendi özel dedektilik
bürosunu açarak dünyadaki ilk özel dedektif olan Vidocq, ya amıyla sizi de
etkileyecek.
Gerçek suç hikâyeleri ba lığında 221B de daha önce de ilgi çekici yazıları
yayımlanan Ercan Akbay, bu kez kadın seri katilleri gündemine alıyor ve
tarihin en ilginç gerçek cinayetlerini, gerçek seri katilleri incelemeye devam
ediyor.
14. sayımızda çok beğenilen kö esiyle aramıza katılan Ekin Açıkgöz, bu
kez polisiyenin kraliçesi Agatha Christie nin zehir uzmanlığını tüm de-
taylarıyla aktarıyor. Christie nin romanlarındaki bilgilerle gerçek cinayetler
i leyenleri de unutmadan…
221B, Sayı 15, Mayıs-Haziran 2018, ***
İki Aylık Süreli Yayın Geçtiğimiz sayıda, 221B nin daha da zenginle eceğini payla mı tık
Yayın Kurulu: sizinle. Dengler maceralarıyla daha önce röportaj konuğumuz da olan, Al-
Ahmet Ümit, Algan Sezgintüredi, Erol Üyepazarcı, manya nın en iyi polisiye yazarlarından Wolfgang Schorlau, artık 221B nin
Özlem Özdemir, Sevin Okyay yazarlarından. Dergimiz için ilk yazısında Schorlau nun gündemi, polisiye
Editör: Fulya Turhan, Özlem Özdemir, Ufuk Kaan Altın, edebiyatın ne olduğu. Tüm polisiyeseverlerin altını çizerek okuyacağı bu
Yoldaş Özdemir
çok değerli yazının ülkemizde de pek çok tartı maya katkı sunacağını umu-
Kapak Tasarım: Cansu Özcömert yoruz.
İç Tasarım: Eren Taymaz
Romanlarını, ara tırmanlarını heyecanla okuduğumuz, dünyanın farklı
Reklam: Kamile Karakadılar
ülkelerinden polisiye yazarların önümüzdeki sayılarda da 221B okurlarına
(kamile@221bdergi.com)
özel yazılarıyla aramızda olacağını müjdeleyelim.
221bdergi.com | bilgi@221bdergi.com
facebook.com/221bdergi | twiter.com/221bdergi
***
Online sipari için dukkan.mylosyayingrubu.com
Yerli polisiye dizi/filmler neden bu kadar az sayıda, üretilenler neden
istenen nitelikte değil? Dergimizin ilk sayısından beri polisiye dizi/filmleri
Mylos Yayın Grubu Yayıncılık Danışmanlık Hizmetleri Ltd.
Şti. adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
gündeme alıyoruz. Puhu TV de yayınlanan ahsiyet, yerli polisiye diziler
Özlem Özdemir açısından çıtayı epey yükselten bir i . Dizinin yaratıcıları, senarist Hakan
Adres: Caferağa Mah. Zuhal Sok. Banu Apt. No:1, Daire:1, Günday ve yönetmen Onur Saylak özel röportaj konuğumuz. Henüz ahsi-
Kadıköy - İstanbul - Tel: 0543 345 46 00 yet le tanı madıysanız izleme listenize almanızı öneririz.
Baskı: Asya Basım Yayın Sanayi Tic. Ltd. Şti Yeni romanında İstanbul un arka sokaklarındaki ko turmacayı, garip
Tevikbey Mah. Halkalı Cad. No: 162/7 tesadüleri, olağanla mı iddeti, yüksek bir tempo ve zengin karakterlerle
Küçükçekmece – İSTANBUL aktaran Suat Duman la Rakun u ve yazarlık serüvenini konu tuk. Son yıl-
Tel: 0212 693 00 08 lardaki en iyi yerli polisiye romanlardan biri olan Rakun u tüm okurlarımıza
Sertiika No:36150 gönül rahatlığıyla öneriyoruz…
Dağıtım: DPP (0212) 622 22 22 ***
221B’de yayımlanan tüm yazı, çizim ve karakterlerin Öykü, çizgi öykü, ara tırma yazıları, kitap ve dizi incelemeleriyle yeni
yayın hakları saklıdır. Yayınevi, yazar ve çizerin izni sayımızın, sizi yeni eserlerle tanı tırabilmesi dileğiyle…
olmaksızın hiçbir yazılı, basılı ve görsel yayın organı ve sanal
ortamlarda kullanılamaz.

1
SAYI 15
ÖZEL RÖPORTAJ:
Hakan Günday & Onur Saylak 24

Polisiye Roman nediR? ��������������������������������� 4


Wolfgang Schorlau
soğukkanlılıkla ne yeniR, ne içiliR? ������� 8
fulYa Turhan
edHem Bey ������������������������������������������������������ 12
YAZAN: Mahİr ÜnSal ErİŞ - ÇİZEN: fErİT gÜlEÇ
alfaBe Bitti: sue GRafton’un Z’si ����������� 16
TÜlaY gÜnEŞ KIlIÇ
aHmet Ümit’in son Romanı:
kıRlanGıç çığlığı ������������������������������������������ 22
Erol ÜYEpazarcI
Batman: Bitmeyen CadılaR BayRamı ������ 29
Dr. BaTuhan canTÜrK
aGatHa CHRıstıe’nin uZmanlık alanı:
ZeHiR ��������������������������������������������������������������� 32
EKİn aÇIKgÖz POLİSİYENİN BAŞLANGIÇ NOKTASI
OLARAK GErÇEk SuÇ HİkÂyElErİ
fuenCaRRal Cinayeti ���������������������������������� 48
FULYA TURHAN 42
ar. gÖr. zElİha Duran
ÖPme Beni taRantula sevGilim ���������������� 52
Ercan aKBaY
CamoRRa’dan GomoRRa’ya BiR naPoli
HikÂyesi ��������������������������������������������������������� 65
Ezgİ Özcan
RÖPoRtaj: suat duman������������������������������� 70
evvel Zaman içinde noıR:
tHe Wolf amonG us ������������������������������������� 75
YİgİlanTE KocagÖz
ÖykÜ: makas ������������������������������������������������� 78
alpEr KaYa
ÇINLA AKDERE 58

Haydutluktan dEdEktİflİğE...
İlk özEl dEdEktİf VıdOcq
inCeLeMe WoLfgang SChorLau
Çeviren Kaya aLexander heySe

PolİsİyE
RoMan nEDİR?
“PolİsİyE RoManlaR suçu Mu anlatıR? KEsİnlİKlE EvEt aMa bunu başKa RoManlaR vE tİyatRo
oyunlaRı Da yaPaR. shaKEsPEaRE’İn EsERlERİ, ağZına KaDaR cİnayEt, suç vE cEsEtlERlE Dolu.
Kral lear’Da PERDE KaPanDığınDa çoK aZ KaRaKtERİn hayatta KalMış olDuğunu gÖRüyoRuZ.
haMlEt’İn İntİKaMı bayağı Kanlı oluyoR. MacbEth, KRal Duncan’ı ÖlDüRDüKtEn sonRa KEn-
Dİnİ KRal İlan EDİyoR vE bİR DİKtatÖRlüK KuRuyoR. bu DuRuMDa shaKEsPEaRE’İn EsERlERİnİ
DE Mİ PolİsİyE EDEbİyat RaflaRına DİZMEMİZ gEREKİR? sanıRıM bİR KİtabEvİ bunu yaPMış olsa
shaKEsPEaRE hayRanlaRı o DüKKânı basaR, KİtaPlaRı haKlı olaRaK o RaflaRDan İnDİRİR vE
KlasiKler aRasına KoyaRDı.”

P
kapandığında çok az karakterin hayata
olisiye roman nedir so-
kalmı olduğunu görüyoruz. Hamlet in
rusu, ilk bakı ta rahatsız
edici derecede saçma intikamı bayağı kanlı oluyor. Macbeth, Kral
gelebilir size. Kitapçılar buDuncan ı öldürdükten sonra kendini kral
soruyu, polisiyeleri özel olarak
ilan ediyor ve bir diktatörlük kuruyor. Bu
belirlenmi ralara dizerek durumda Shakespeare in eserlerini de mi
cevaplar; hem çabuk bulunsun polisiye edebiyat ralarına dizmemiz gere-
hem de diğer edebiyat türlerinden ayrılsın diye… Ga-kir? Sanırım bir kitabevi bunu yapmı olsa
zetelerdeki edebiyat editörlerinin de bu soruyla birShakespeare hayranları o dükkânı basar,
sorunu yokmu gibi görünür çünkü birçok gazetede kitapları haklı olarak o ralardan indirir ve
özel olarak hazırlanan ve sadece polisiye romanlarınKlasikler arasına koyardı.
tanıtıldığı kö eler vardır. Yayıncılarsa bu soruyu özel Belki de Shakespeare in eserlerinde bütün
olarak hazırladıkları polisiye dizileriyle cevaplar.bu kanlı cinayetleri aydınlatan ara tırmacı
Ben de polisiye romanlar yazıyorum ama polisiye karakterin bulunmadığına dikkat çekerdiniz.
romanın kesin tanımını, üzerinde bu kadar dü ün- Ama bir eseri polisiye roman yapan kriter,
meme rağmen hâlâ bilmiyorum. acaba gerçekten bir polisin, bir özel dedek-
tifin veya Agatha Christie deki gibi ya lı
Suç, Suçlu, olayı çözüp Suçluyu yakalayan bir kadının yaptığı ara tırma mıdır? Değil,
kahraman ve heyecan unSuru... çünkü bunların kar ısına da ara tırmacı
Polisiye romanlar suçu mu anlatır? Kesinlikle karakterlerin olmadığı nefis romanlar çıkı-
evet ama bunu ba ka romanlar ve tiyatro oyunla- yor. Örnek verelim: Simenon un Dedektif
rı da yapar. Shakespeare in eserleri, ağzına kadar Maigret siz romanları, Barbara Vine ın eser-
cinayet, suç ve cesetlerle dolu. Kral Lear da perde leri, Robert Ludlum un Jason Bourne serisi

4
PolİsİyE RoMan, sıRtını vaR olan tüM EDEbİyat tüRlERİnE DayaR. PolİsİyE RoMan, safKan
DEğİlDİR; tüRlü tüRlü DEnEyİM vE taRZın KEsİştİğİ bİR KaRışıMDıR, bİR PİçtİR. PolİsİyE yaZaR,
DİğER tüRlERİ aZ ya Da çoK bİlMEsİnDEn bağıMsıZ olaRaK, İşİnE yaRayacağını DüşünDüğü hER
şEyİ KullanıR.
ya da Stieg Larsson un kitapları ve ba kaları Polisiyenin alt gruPları
tabii ki. Polisiye edebiyatın ba arısının anahtarı
Bir polisiye romanın ana kriteri, heyecanlı da muhtemelen bu çe itli çıkı noktalarıdır.
olması mıdır peki? Oysa sadece polisiye roman- Almanya da satılan kurgu edebiyat eserlerinin
lar değil, diğer edebiyat türleri de heyecanlı ve yarısından fazlası polisiye romanlar. Rakamın
merak uyandırıcı olmalı bir kalite göstergesi daha da artması muhtemel. İstatistikleri tam
olarak. Heyecan, büyük yazar Imre Kertesz in olarak bilemiyorum ama sanırım televizyona
de belirtiği gibi, tam da edebiyatan ve hayat- uyarlanan edebi eserler arasında da polisiyele-
tan beklediğimiz ey. rin ağırlığı benzer bir oranda.
Benim polisiye roman tanımım u: Polisiye Zamanla polisiye edebiyatın alt grupları olu -
romanlar, geni bir edebiyat havuzundan keyfi tu. Açıklayayım: Kahramanlarının Miss Marple,
olarak seçebileceğimiz, heyecan ve merak uyan- Hercule Poirot ya da Phillip Marlow olduğu
dırmak için yazılan, i lenmi bir suçu ele alan klasik dedektif romanları; kahramanı kötü adam
ve kahraman olarak ara tırmacı bir karakteri olan Gangster romanları; polis romanları ki
merkezine oturtan eserlerdir. bizlere Komiser Maigret gibi efsaneleri tanıtı;
Bazılarına göre polisiyenin mucidi, 19. yüz- John Grisham ın ustalıkla yazdığı mahkeme ya
yılda eser veren Edgar Allan Poe dur. Ben buna da avukat romanları (Almanya da bunun babası
katılmıyorum. Eski Yunan trajedileri neden Fred Breinersdorfer dir). Bunlara gazeteci ro-
bahseder peki? Onlar da her iyi polisiye roman manlarını, John le Carrè tarzı casusluk roman-
gibi ki inin topluma kar ı çıkmasıyla ba layıp larını, hapishane romanlarını, sert adamı ya
çatı ma, iddet ve cinayetle süren, ceza ve he- da femme fatale i odağına alan kara romanları,
sapla mayla sonuçlanan eserler. Polisiye roman, psikodramaları, adli tıp merkezli romanları, seri
sırtını var olan tüm edebiyat türlerine dayar. katil romanlarını, intikam romanlarını ve son
Polisiye roman, sakan değildir; türlü türlü olarak benim yazdığım tarzdaki siyasi polisiye-
deneyim ve tarzın kesi tiği bir karı ımdır, bir leri ekleyebiliriz.
piçtir. Polisiye yazar, diğer türleri az ya da çok Ek olarak unu söylemeliyim; Almanya da
bilmesinden bağımsız olarak, i ine yarayacağını polisiye edebiyat, ba ka türleri adeta içine aldı,
dü ündüğü her eyi kullanır. bunları yeniden tanımladı ve modernle tirdi.

5
MoDERn PolİsİyElER, yasal olan/olMayanın letle yasallık, adaletsizlikle illegalite e anlamlı
değil. Bu tarz romanlarda -bana göre bunlar çok
yERİnE aDalEt vE aDalEtsİZlİğİ KoyaR. bugün iyi- adalet ve yasallık her zaman çatı ır. Polis,
aDalEtlE yasallıK, aDalEtsİZlİKlE İllEgalİtE, adalet, istihbarat te kilatları, büyük bankalar ya
da sanayi kurulu ları gibi düzgün çalı masını
EşanlaMlı DEğİl. bu taRZ RoManlaRDa -bana beklediğimiz kurumlarda yolsuzluk diz boyudur
gÖRE bunlaR çoK İyİ- aDalEt vE yasallıK hER ve yanlı lar yapılır. Los Angeles Polis Te kilatı,
ZaMan çatışıR. Polİs, aDalEt, İstİhbaRat bu tarz romanlarla istemediği kötü bir edebi
üne kavu mu tur örneğin. Böyle romanlarda
tEşKİlatlaRı, büyüK banKalaR ya Da sanayİ adaletin yasa savunucularına kar ı sağlanması
KuRuluşlaRı gİbİ DüZgün çalışMasını bEKlEDİ- gerekmektedir.
Polisiye gerilimler, bir adım daha ileriye gö-
ğİMİZ KuRuMlaRDa yolsuZluK DİZ boyuDuR vE türür olayı. Bu tarz romanların odağında genel-
yanlışlaR yaPılıR. los angElEs Polİs tEşKİ- de varolu sal olarak zarar görmü bir karakter
latı, bu taRZ RoManlaRla İstEMEDİğİ KÖtü vardır. Bu karakter, adaleti arar, böylece kendini
iyile tirmeyi hedeler. Onu yok etmeyi kafasına
bİR EDEbİ ünE KavuşMuştuR ÖRnEğİn. bÖylE koymu merhametsiz bir dü manla mücade-
RoManlaRDa aDalEtİn yasa savunuculaRına le eder. Bu alandaki klasik, Richard Kimble
karakteridir. (Harrison Ford un ba rolde olduğu
KaRşı sağlanMası gEREKMEKtEDİR. Ka”ak filmini hatırlamı sınızdır.) Adalet için ve
çok güçlü bir dü mana kar ı verilen bu mücade-
le, polisiye gerilimlerin ana unsurudur.
Örneğin gezi temelli polisiyeler olu tu. Burada Adalet ve yasallık arasındaki sınırın ortadan
ön planda olan, olayın geçtiği yerdir; Venedik kalkması bugün hepimizi etkiliyor. Lütfen dü ü-
ya da Bretagne gibi. Bütün tatil beldelerine ili - nün; son yıllarda Avrupa da neler ya ayıp neler
kin bu tarz polisiyeleri görmek mümkün artık. duymak zorunda kaldık? Lehman Brothers if-
Alman polisiye edebiyatı ayrıca memleket lasının kötü sonuçlarını önlemek için vergileri-
romanıyla son derece üretken bir ili kiye girdi. mizle bankaları kurtardılar. üphesiz yasaldı bu
Bunun öncüsü, Bienzle karakterini yaratan Felix ama adil miydi? Irak Sava ı nın yasal gerekçesi;
Huby ve Eyfel romanlarıyla Jacques Berndorf Saddam Hüseyin rejiminin elinde kitle imha
oldu. Bu isimler, yerel polisiye edebiyat ala- silahları olduğu iddiasının yalan olduğu ortaya
nında bir dalga hata tsunami (kimilerine göre çıktı mesela. Bankaları rahat bıraktığımızda
salgın) yaratı. Onların sayesinde sayılamaya- hepimiz daha iyi hissediyoruz. Bu politika yasal
cak kadar çok yeni yazar türedi. Polisiye roman olabilir ama siyaset ve ekonominin bize dayat-
yazmak Almanya da daha önce hiç görülmemi , ması gerçekten adil mi?
devasa bir edebi halk hareketi haline geldi.
Bugün baktığınızda Almanya da gerçeğin-
den çok kurgusal ara tırmacılar var. Gerçekte modern Polisiye = toPlumsal roman
bir karakolun dahi olmadığı küçük bir Alman Adalet ve yasallık arasındaki bu ayrımı poli-
kasabasından bile dedektif çıkıyor. Daha büyük siye edebiyat (ve artık sinema da) odağına aldı
ehirlerde semt romanları yazılıyor artık. Ber- ve çok sayıda hikâyeyle bize ula tırmaya ba la-
lin deyse artık sokak romanları devri ya anıyor. dı. Hikâyelerin inanırlığı için yazarların inanıl-
maz bir ön ara tırma yapması gerekiyor. Eğer
yasal/yasal olmayanla adalet Meksika daki uyu turucu sava ları hakkında
arayışı arasındaki fark bir eyler öğrenmek istiyorsanız Don Winslow
İlk örnek dedektilik hikâyeleri (mesela okursunuz. Amerikan adalet sistemi hakkında
Agatha Christie ninkiler), yasal ve yasal olma- bilgilenmek isterseniz size John Grisham öne-
yanla ilgilenirdi. Bir suç i lenir (cinayet, adam ririm. İsveç toplumu ve İsveç toplumu üzerine
kaçırma, antaj vs.), bir ara tırmacı zekâsını okuyacaksanız adres, Wallander kitaplarıdır.
kullanarak olayı çözer, suçu i leyen yakalanır Benim kahramanım olan Georg Dengler ise size
ve cezaya çarptırılırdı. Dünya eski haline döner, gerçek Alman toplumunu anlatacaktır.
biz de rahatlardık… Kısacası, modern polisiyenin günümüzün
Modern polisiyelerse yasal olan/olmayanın toplumsal romanı haline geldiğini söyleyebili-
yerine adalet ve adaletsizliği koyar. Bugün ada- riz…

6
7
SoğuKKanLıLıKLa ne yenir, ne iÇiLir? fuLya Turhan

1
959 yılının Kasım ayında, caPotE’nİn oRtaya çıKaRMaya çalıştığı şEy
New York ta, sosyal çev-
resinde edebi ba arılarının
olDuKça ZoR bİR üRünDü. nEw yoRK’tan
tadını çıkaran Truman Capote, gElMİş yabancı bİR gaZEtEcİ olaRaK yEREl
New York Times gazetesinde halKla, cluttERlaRın yaKınlaRıyla vE Katİl-
bir habere denk geldi. Makale,
Kansas ta bir çitlikte i lenen lERlE RÖPoRtaj yaPıP bİlgİ ElDE EDEbİlMEsİ
dört cinayeti konu alıyordu. Bu gEREKİyoRDu. İnsanİ İlİşKİlERDE ZoRa Düştü-
dört ki i, aynı aileye mensuptu; baba ve anne,
Herbert Cluter, Bonnie Cluter ve çocukları
ğü DuRuMlaRDa ona En çoK yaRDıMcı olan
Nancy Cluter, Kenyon Cluter. Herbert Cluter Kİşİ haRPER lEE’yDİ. onun DışınDa, bu bİlgİ
bıçaklanmı , boğazı kesilmi ve ba ından av alışvERİşİ DuRuMuna hâKİM olan KİşİlERDEn
tüfeğiyle vurulmu tu. Ailenin diğer üyeleri de
evin farklı odalarında elleri bağlanmı ekilde bİRİ DE Davanın başınDaKİ DEDEKtİf alvın
ve yine av tüfeğiyle ba larından vurulmu ekil- DEwEy’Dİ.
de bulunmu tu.
Capote makaleyi okur okumaz, bunun yirmi kırk be gün sonra yakalanmı lardı. İki eski hü-
senedir beklediği hikâye olduğuna kanaat kümlü olan Richard Eugene Hickock ve Perry
getirmi ti. Sonsuza kadar ya ayacak bir hikâye Edward Smith, eski hapishane arkada larından
yazabilmek en büyük arzusuydu. Ve bu arzusu- Herbert Cluter ın oldukça varlıklı bir adam ol-
nu yerine getirebilmek için bir suç hikâyesini duğunu duymu lardı. Aslında bu doğruydu an-
seçmi ti, çünkü 1966 da verdiği bir röportajda cak Bay Cluter her zaman çekle çalı ıyor yani
söylediği gibi, cinayet, asla zamanla kararıp yanında hiçbir zaman nakit bulundurmuyordu.
sararmayacak bir temaydı. Bu hayalini gerçek- Para için harekete geçtikleri o gece, Cluterların
le tirmek ve gazeteciliğinin sınırlarını geni let- evinde buldukları para elli dolar bile etmiyordu.
mek isteyen Capote, he New Yorker dergisi için Bekledikleri kazanımı elde edemeseler de arka-
bu davayı ara tırmak üzere Kansas a doğru yola da görgü tanığı bırakmamak adına tüm aileyi
çıktı. Bu süreçte en büyük yardımcısı, çocukluk katletmi lerdi. Planladıkları gibi New Mexico ya
arkada ı Harper Lee ydi. Yakla ık bir yıl sonra, kaçmak için yeterli finansmanları olmaması
Harper Lee, Bülbülü Öldürmek adlı eseriyle nedeniyle Kansas a dönmek zorunda kalmı -
Pulizter Ödülü nü kazanacaktı. lardı. Bununla e zamanlı olarak yukarıda bahsi
Capote nin makale olarak niyetlendiği ey, geçen, katillere Bay Cluter dan bahseden eski
altı senelik uzun bir ara tırma süreci sonunda hükümlünün, yetkilileri aralarında geçen bu
ortaya çıkacak bir esere dönü mü tü. Aslında konu ma hakkında bilgilendirmesiyle katiller
katiller, cinayetlerin i lenmesinden yakla ık yakalanmı tı.

8
Capote ve Perry Smith

Capote bu süre boyunca yerel halkla Dedektifin Capote ye her konuda fazlasıyla
onlarca röportaj yaptı. Ayrıca idam gününü yardımcı olduğu bilinen bir gerçek zaten. Dava
bekleyen hükümlülerle, özellikle de Perry dosyalarını Capote ye açmı , yazarın, kurban-
Smith le vakit geçirmi ti. İdamın gerçekle - lardan biri olan Nancy Cluter ın günlüğüne
mesiyle de eserini tamamlayıp yayına hazır eri ebilmesini sağlamı ve hata Capote ile ko-
hale getirdi. Capote nin çalı ması ilk olarak nu mak istemeyen yerel halkı röportaj vermeye
he New Yorker da bir seri makale olarak ya- ikna etmi ti. Bunun sonucunda da Al Dewey nin
yımlandı, ardından kitapla tırıldı ve anında dedektilik yeteneklerinin kitapta bir nebze de
çok satanlar listesine girdi. Capote, eserinde olsa abartıldığı iddia edilir. Al Dewey kaynak
katilleri, özellikle de Perry Smith i fazlasıyla olarak mutlaka Capote için mühim bir yerde
iyi huylu olarak resmetiği için ele tiri- duruyordu ancak Dewey gerçekten bir dedektif
ler almı tı. Ayrıca suçluların yakalanması olarak Kansas ta geçen bu hikâyenin içinde du-
sırasındaki soru turma sürecinde de ger- ruma oldukça uygun bir arketip olarak kar ımıza
çeğe uymayan ufak uyumsuzluklar olduğu çıkar. Kendisi, 47 ya ında, zarif ve yakı ıklı, dör-
iddia edilmi ti. Hata bu ele tirilerle birlikte düncü jenerasyon bir Kansaslı. Aynı zamanda
Capote nin çalı masının tamamıyla gerçekle- bir kanun adamı olarak alçak gönüllü, sağlam,
re dayalı olmadığı bile öne sürülmü tü. güvenilir ve kararlı bir dedektif.
Capote nin ortaya çıkarmaya çalı tığı ey Cluter cinayetleri davasının ba ındaki isim
oldukça zor bir üründü. New York tan gelmi Alvin Dewey, eski Finney County erifi ve aynı
yabancı bir gazeteci olarak yerel halkla, Clut- zamanda eski bir FBI ajanı. Herbert Cluter ın da
terların yakınlarıyla ve katillerle röportaj ya- yakın arkada ı olması nedeniyle nispeten kısa bir
pıp bilgi elde edebilmesi gerekiyordu. İnsani soru turma süreci olan bu davayı takıntı haline
ili kilerde zora dü tüğü durumlarda ona en getiriyor, tüm ipuçlarını ve teorileri ara tırıyor
çok yardımcı olan ki i Harper Lee ydi. Onun hata ailesi pahasına tüm enerjisini davayı
dı ında, bu bilgi alı veri i durumuna hâkim çözmeye adıyor. Gece boyu çalan telefonlardan,
olan ki ilerden biri de davanın ba ındaki kapının önünde bekleyen gazetecilerden ve baba-
dedektif Alvin Dewey di. sının yorgun gözlerindeki umutsuzluktan dolayı

9
Truman Capote (solda), Dedektif Alwin Dewey (sağda).

odasında gözya larına boğulan küçük oğlu için ve. Cinayetin i lenmesinden sonraysa iki katil
hiçbir ey yapamaz. Dewey o sırada mutfakta, arasında Dick in, Perry den daha az vicdan azabı
kahvesinin filtreden geçmesini bekler ve mutfak çektiği, yeme içme alı kanlıklarından a ikâr
masasının üzerinde dizdiği olay yeri fotoğrala- aslında. New Mexico ya doğru yola çıktıklarında,
rını inceler. Dewey nin karısı da e i için endi e- birkaç tavuk salatalı sandviçi mideye indiren
lenir çünkü Dewey nin ruh hali çok karma ıktır, Dick, arkada ının hiç dokunmadığı hamburgeri
günde altmı sigaradan ve fincanlarca kahveden keser. Perry ise o sırada gazetede i ledikleri cina-
ba ka neredeyse hiçbir ey yemediği için çok yeti anlatan makaleyle ilgilenmekle me guldür.
zayılamı tır. Aynı zamanda dedektifin karısı da Dick in tek derdi, i ledikleri suçun sonucunda
yakın arkada ı Bonnie yi kaybetmenin üzüntü- elde etikleri cüzi miktarın kalan kısmını Orange
sü ve katillerin henüz yakalanmamı olmasının Blossom kokteyli içerek tüketmektir.
huzursuzluğuyla tamamen dağılmı tır. O kadar Alvin Dewey nin de keyile yemek yediğine
ki bir sabah kocasına kahvaltısını hazırlarken ahit olduğumuz bir an var. Topeka da bir otelin
yumurtasına eker, kahvesine de tuz katar. lobisinde kahvaltı ederken elindeki gazetenin
Kitapta, dedektifin neredeyse yemeden iç- man etini okuyor. Kansas tarihinin en kanlı
meden kesildiğini görmek mümkün, en azından cinayetler serisinde ba rol oynayan Richard
katiller yakalanana kadar. Ancak katillerin Eugene Hickock ve Perry Edward Smith bu
anlatılarını incelediğimizde, kar ımıza zengin sabah bu hapishanede asılmak suretiyle ha-
sofralar çıkıyor. Planlarını gerçekle tirmek üzere yatlarını kaybeti. Aslında failler asıldıkların-
Cluterların evine doğru yola çıkmadan önce da Dewey de olanları izlemek için oradaydı.
sağlam bir ziyafet çeker iki katil; orta pi mi Dolayısıyla darağacında olanları gayet iyi
iki bitek, fırınlanmı patates, kızarmı soğan biliyordu. Dewey daha çok, bilmediği ayrın-
halkaları, succotash olarak bilinen ha lanmı tılarla ilgileniyordu. Mahkûmların son ak am
fasulye ve mısır taneleri, makarna, mısır lapa- yemekleri. İkisi de aynı mönüyü istemi lerdi:
sı, housand Island soslu salata, tarçınlı çörek, karides, patates kızartması, sarmısaklı ekmek,
elmalı turta ve dondurma. Son olarak da kah- dondurma, çilek ve krem anti.

10
11
12
13
14
15
SuÇ edebiyaTının “diva”Ları TÜLay gÜneŞ KıLıÇ

alfabE bİttİ:
suE gRafton’un Z’sİ
“bunu nasıl yaPabİlEcEğİMİ bİlMEsEM DE Z’yE KaDaR gİtMEyE KaRaRlıyıM. faKat sİZE şunu
tEMİn EDERİM Kİ KınsEy hEP olacaK.”

g
eçtiğimiz aralık ayında kaybetiğimiz for Yesterday, 2017) çıkmasından hemen son-
Sue Graton, 28 ülkede, 26 ayrı dilde on ra ya amını kaybeder. Geride bıraktığı e i ve
iki milyondan fazla satan Alfabe Serisi çocukları için de alfabe Y harfinde sonlanır ve
ve kazandığı sayısız ödülle polisiye edebiyatının kesin bir dille asla bir ba ka yazara Z yi yaz-
en önemli isimlerinden biriydi. Graton henüz dırtarak seriyi bitirtmeyeceklerini belirtirler.
daha i in en ba ında, serinin ilk harfindeyken Kinsey okurları için belki de böylesi çok daha
son kitabının adını belirlemi ti bile: Zero nun uygundur, çünkü bilirler ki Amerikan dedektif
Z si. Fakat ne acıdır ki biti çizgisine bir adım kurgusunun tartı masız en mühim figürlerin-
kala, yirmi be inci macera olan Y nin (Y is den, Güney Kaliforniyalı Özel Dedektif Kinsey
hep 39 ya ında kalarak bir yerlerde maceraları-
na devam ediyordur.
1940 ta Louisville, Kentucky de doğan
Sue nun ebeveynleri alkolikti ve çocuklarıyla
ilgilenmeye pek zamanları yoktu. Sue ve ondan
üç ya büyük ablası çok küçükken bile istedikle-
ri gibi hareket edebilme özgürlüğüne sahiptiler;
okudukları kitaplara, gitikleri yerlere karı an
bulunmuyordu. Baba Cornelius Warren Chip
Graton bir avukat olmasının yanında polisiye
romanlar da yazıyordu. Kısa yazarlık kariyeri-
ne, ba arılı dört roman sığdırmayı ba aran C.W.
Graton, ilk romanı he Rat Began to Gnaw the
Rope ile 1943 te Mary Roberts Rinehart Ödü-
lü nü kazanır.
Sonraları Sue Graton da babasının izinden
gidecek ve seri romanlarının adı için aynı me-
todu kullanarak kelime oyunlarını seçecektir.
Bir röportajında, Benim ailem, tüm ba arısız-
lıklarına rağmen çok entelektüeldi ve kitaplar
ailemizdeki kaçı ın bir parçasıydı. Bu yüzden
hepimiz çılgınlar gibi okurduk, der ve öyle
devam eder: Mükemmel bir çocukluğa sahip
olduğumu dü ünüyorum. İki alkolik ebeveynin

16
“…günDüZlERİ hER gün yEnİ bİR fİlME Üniversiteye ba lamasının üzerinden çok
geçmeden evlenen ve ardı ardına iki çocuk
gİDERDİM, aKşaMlaRı Da ElİME babaMın Kü- sahibi olan Sue Graton, daha o zamanlardan
tüPhanEsİnDEKİ PolİsİyE RoManlaRDan bİRİnİ mesleğini yazar olarak seçmi tir. İlk kocasından
alıR vE otuRMa oDasınDaKİ sallanan Koltuğa ayrılan Sue, akabinde tekrar evlenecek fakat
yeni bir bebek beklerken iddetli geçimsizlik
otuRuRDuM. çıKan hER tıKıRtıDa İRKİlEREK yüzünden kısa bir süre sonra evi terk edecektir.
gÖlgElERİn aRasınDan bİR Katİlİn bElİRME- Yıllarca süren velayet davası ve ökeli tartı ma-
lar, yazarın uykusuz geceler geçirmesine neden
sİnİ bEKlERDİM. agatha chRıstıE vE nancy olur ve bu zamanlarda kafasında e ini ortadan
DREw’Dan yola çıKıP MıcKEy sPıllanE vE kaldırmak için, zehirden mektupla gönderilen
jaMEs M. caın’E, aRDınDan RayMonD chanD- bombaya kadar türlü türlü cinayet senaryosu
kurar. Dü ündüklerini gerçekle tiremeyece-
lER, DashıEll haMMEtt, Ross MacDonalD’a ğinin bilincinde olmakla beraber bu bir çe it
ulaştıM. o ZaMan bİlE, bİR DEDEKtİf RoMa- kendini rahatlatma yöntemidir. Aynı zamanda,
Kinsey Millhone nun ilk kitabında geçmi te eski
nının, yaRatıcılıK vE aKıl, EylEM vE sanatın e ini ortadan kaldırmak için tahayyül etiği bu
MüKEMMEl bİR KaRışıMını sunDuğunu hİssEt- cinayet ekillerinden birini kullanarak, bir kez
MİştİM.” daha intikamını almaktan çekinmeyecektir.
Sue Graton, kırklı ya larına kadar
çocuğu olarak büyümenin faydalarından biri de Hollywood ve sonrasında deği ik televizyon
sonsuz serbestlikti. Her sabah babam iki kadeh kanallarında senaryo yazarlığı yaparak geçimini
viskisini hızlıca ba ına diktikten sonra ofisine, sağlar. Hayatının sonuna dek yanında olacak
annem de benzer ekilde takviyesini alarak üçüncü e i, felsefe profesörü Steven Humphrey
kanepede tekrar uyumaya giderdi. Be ya ın- ile birlikte birçok ba arılı i e imza atarlar. Bun-
dan itibaren kendi ba ıma kaldım. Uzun yaz ların arasında birkaç Agatha Christie uyarla-
tatillerinde ablam odasından çıkmamayı tercih ması da bulunur. Senaryo yazarlığının getirdiği
ederken ben ehrin bir ucundan diğer ucuna refah ya am, ba kalarının eserleri üzerinde
otobüslerle gezer ve kendimi Hintli bir prenses
olarak hayal ederdim. Gündüzleri her gün yeni
bir filme giderdim, ak amları da elime babamın
kütüphanesindeki polisiye romanlardan birini
alır ve oturma odasındaki sallanan koltuğa otu-
rurdum. Çıkan her tıkırtıda irkilerek gölgelerin
arasından bir katilin belirmesini beklerdim.
Agatha Christie ve Nancy Drew dan yola çıkıp
Mickey Spillane ve James M. Cain e, ardından
Raymond Chandler, Dashiell Hammet, Ross
Macdonald a ula tım. O zaman bile, bir dedektif
romanının yaratıcılık ve akıl, eylem ve sanatın
mükemmel bir karı ımını sunduğunu hissetmi -
tim.
Seneler sonra bir dergi muhabirinin sordu-
ğu, Babanızdan yazma yeteneğini aldığınızı
biliyoruz, peki annenizden size geçen ne oldu?
sorusuna, Kalbim, diye yanıt verir. Bir lise
öğretmeni olan annesi Vivian Graton kanse-
re yakalandığını öğrenince Sue nun yirminci
ya gününde intihar eder. Graton, ya adığı bu
travma sonrası iki ebeveynine de duyduğu öke
ve acıları en iyi ekilde, seneler sonra yazdığı
öykülerinin kahramanı, yine kendisinin çok
daha genç bir versiyonu olan Kit Blue ile yansı-
tacaktır.

17
oynarken sürekli gelen deği iklik talepleri ve Graton un romanlarının çok sayıda erkek
patronların kaprisleri yüzünden önemini yitirir, okuru olmasına kar ın kadınlar sadık okur
Sue kendi yoluna gitmeye karar verir. olmayı sürdürür. Graton, Newsweek e 1990 da
Graton un ilk iki romanı, hata biri ünlü yaptığı açıklamada, Kadınların bir kaçamak
isimlerin rol aldığı bir filme uyarlansa da bekle- yerine ayna istediklerini dü ünüyorum. Kinsey
diği ilgiyi görmez. Bunun üzerine yeni yazarlara Millhone, kadınların yeni yüzyılın sonlarında-
verilen, en iyi neyi biliyorsan onu yaz öğüdü- ki karma ık hayatlarını yansıtıyor. Duygudan
nü kullanıp romanlarının ba karakteri Kinsey i yoksun değildir ama zorlu biridir. Bağımsızlığı-
yaratırken kendisini örnek alır. Özel hafiyelik na dü kündür, ba ından geçen birçok güçlüğe
konusunda bir deneyimi yoktur ama kahrama- rağmen ayaklarının üzerinde durmayı ba arır
nını kendisinin biraz daha genç ve ince versiyo- ve bunu da çoğu zaman tuhaf bir mizah anlayı-
nu olarak tasarlayarak i e ba lar. Bir Hollywood ıyla anlatır, der.
senaristi olarak çalı ması, yazacağı polisiye seri 1991 de, Stephen Humprey e ine sürpriz için
romanlarda çok i ine yarayacaktır. Bir diya- çe itli zamanlarda farklı dergiler için yazılmı
log veya aksiyon sahnesini nasıl yazacağımı Kinsey ve Kid Blue öykülerini özel bir baskıda
ve nasıl canlandırılacağını öğrendim. Yine bir toplayacaktır. Kinsey ve Ben (Kinsey and Me)
hikâyeyi nasıl yapılandıracağımı da anladım, bu adını verdiği bu öyküler seçkisinin 2013 baskı-
kritik bir ey, der ama yine de Kinsey Millhone sında Sue Graton, bölüm ba larında okurlara
karakterini aynı sisteme asla kaptırmayacağını bazen çocukluğunu anlatır, bazen de dedektif
belirtir. Çünkü yapılan deği iklikler sonucu kurgusu üzerine görü lerini payla ır. Kitabın
çoğu eser ve karakterin ne derece tanınmaz en sonundaysa babasının son derece duygusal
hale geldiğine yakından ahit olmu tur. Kinsey bir mektubuna yer verir. Bir nevi babasıyla iç
Millhone u benim çıkı yolumda icat etim, onu hesapla ması olarak görülebilecek bu yazı okur-
asla onlara geri satmayacağım. Bunu yapmak larda hüzün uyandırır.
için deli olmalıyım. Hayatımda hiçbir yerleri- Birçok yazardan farklı olarak Sue Graton,
nin olmasını istemiyorum, diye tepkisini dile kurgusal karakterinin, alter egosu olduğunu
getirir. memnuniyetle kabul eder. Kinsey benim mace-
Graton ilk çıkı ını Ate in A sı (A is for racı yönüm, bana e lik etmesini seviyorum, be-
Alibi) ile 1982 de yapar ve büyük ilgi görür. nim gerçekle tirmek istediğim halde yapamadı-
Kinsey Millhone elbete ilk kadın özel hafiye ğım birçok eyi yapmasını co kuyla izliyorum,
değildir; ama feminizm vaazı vermek yerine der ve Kinsey ve Ben de kahramanıyla ili kisini
bunu ya amakta olan yeni kadın ın simgesi öyle anlatır: Sık sık Kinsey in omzumun
haline gelen belli ba lı karakterlerden olur. On üzerinden bakıp kulağıma fısıldadığını, arada
sene önce, 1972 de İngiliz polisiye roman yazarı dürtüp muzip eyler i aret etiğini hissederim.
P.D. James, Cordelia Gray ile açılı ı yapmı tır Kinsey benim alt benliğimdir; yani genç ya ta
ama ABD de bu yeni sert kadın dedektiler ilk evlenip çocuk sahibi olmadığım halimdir. Her
Marcia Muller in 1977 çıkı lı Sharon McCone ne kadar ya amöykülerimiz farklı da olsa aynı
karakteriyle belirir. Be yıl sonra, ardı ardına duyarlılığa sahibiz. Sanırım biz iki ayrı bedende
V.I. Warshawski yle Sara Paretsky ve Kinsey tek ruhuz ve Kinsey iyi olan bedeni kaptı.
Millhone ile Sue Graton sahneye çıkıp dedektif Ross Macdonald ın etkisinde olan Sue
kurgusunun yönünü deği tirirler. Graton, tıpkı Lew Archer gibi Kinsey i de Santa

18
Barbara nın fantezi hali Santa Teresa da ya a- dokuz yıldır orada ya arım, iki kere evlenip
tarak saygısını belirtir. Her ne kadar kurgusal bo andım, kimi zaman sinirli olduğumu itiraf
babaları Chandler ve Macdonald gibi sokakların ederim ama aslında iyi huyluyumdur.
esaslı ve sert adamlarının tarzını benimsemi Lise mezunuyum, polis akademisini bitirdim
olsa da Kinsey aynı zamanda eski haksızlıkları ve ba kasının yanında çalı ma yeteneğinden
içeren pek çok vakayı, Altın Çağ dedektilerine yoksunum, bu da inatçılığımla birle ince özel
layık titiz ve sağlam akıl yürütmeyle çözen eski dedektiliği iyi beceririm. Faturalarımı zamanın-
bir polistir. Kinsey her zaman resmin geneline da öderim, çoğunlukla yasalara saygılıyımdır ve
hızlıca bir göz atıktan sonra bo lukları doldur- ba kalarının da öyle olmasını isterim.
mak için ayrıntılara iner ve ke fetiği her yeni Küçük ve çevresi kapalı mekânlar için özel
bağlantıyla bulmacanın parçalarını birle tirir. bir zaafım vardır; pek de saklanamayan ana
Bana yarından itibaren sert di i özel de- rahmine dönü özlemi. Annemle babamın
dektilerin modası geçtiğini söyleselerdi, yine ölümlerinden sonra hiç evlenmemi teyzemin
de yazarım, çünkü bunlar eğilimlerle ilgili yanına gitiğimde, kendime içine bataniyeler
değil, benim istediğim eyler hakkında. Hiçbi- ve yastıklar doldurduğum ve altmı mumluk bir
ri tekrar satmasa bile yine de yazarım, diyen abajurla aydınlanan bir karton kutuda küçük
Sue Graton, birkaç istisna hariç neredeyse her bir dünya yaratmı tım. Yediklerim konusunda
yıl yeni bir Alfabe Serisi romanı çıkarır. Fakat çok titizdim. Kendime peynirli ve tur ulu ya
Graton karakterini normal ya landırmaz, her da Krat zeytinli ve peynirli sandviçler yapar,
iki buçuk yılda ancak bir ya büyültür. Dolayı- ekmek dilimlerini dört uzun parçaya bölüp bir
sıyla Kinsey hep 80 lerde ya ar, ne tehlikede ol- tabağa dizerdim. Her eyi kendim yapardım ve
duğunda kullanabileceği bir cep telefonu vardır, hepsinin belirli bir biçimde yapılması gerekir-
ne de katili anında yakalatacak DNA testleri. di. Teyzem bana hiç karı mazdı. O sonbaharda
Basit bir hayat süren Kinsey Millhone küçük okula ba ladım…
bir evde ya ar, eski bir Volkswagen kaplumbağa Teyzem bana tabanca kullanmasını sekiz
kullanır. Kuaförleri pahalı bulduğu için saçla- ya ımdayken öğretmi ti. Hiç evlenmemi ti ve
rı çok uzadığında eline bir makas alıp kırpar, çocuğu olmamı tı. Kadın karakterinin olu umu
her duruma uygun kaçacak, hiç kırı mayan hakkındaki garip fikirlerini benim üzerimde
bir siyah elbisesi vardır, korkarım Kinsey için denemi ti. Tabancayla ate etmenin bana gü-
biraz cimri de diyebiliriz. Fakat en iyisi, tipik bir venliğe ve isabete değer vermeyi öğreteceğine
hard-boiled dedektife yakı acak ekilde, Kinsey i inanırdı. Aynı zamanda iyi bir el-göz koordinas-
kendi ağzından dinleyelim; üstelik bonus olarak yonu geli tirmemde yardımcı olacaktı, ki bunun
en sevdiği sandviçinin tarifini de okurlarıyla çok yararlı olduğuna inanırdı. Ayrıntıları göre-
payla ıyor. bilmek ve sabırlı olmak için bana örgü örmeyi

fıstık ezmeli ve turşulu sandviç


4 dilim yedi tahıllı ekmek
Jif Ekstra Kıtır fıstık ezmesi
6 adet salatalık tur usu
İki dilim ekmeğin üzerine bolca fıstık ezmesi
sürün. Salatalık tur ularını bu karamel ”amu-
runun üstüne, büyük ye il benekler eklinde
yerle tirin. Diğer dilimleri kapatıp ”aprazlama-
sına kesin. Bı”ağınızı yalayarak temizleyin ve
sandvi”i bir k‘ğıt pe”eteye koyun. Böylece bula ık
”ıkarmamı olursunuz.
Fıstık ezmeli ve tur ulu bu muhte em sandvi”in
yanında bir kadeh Chardonnay veya bir kutu
Diet-Cola i”in, afiyet olsun.
Adım Kinsey Millhone. Çok sandviç yerim
ve bunların ba ında da fıstık ezmeli ve tur ulu
ile peynirli tur ulu gelir. Kaliforniya eyaletinde
ruhsatlı özel dedektifim. Santa Teresa da küçük
bir bürom var ve doğduğumdan beri, otuz

19
almasının çok daha mantıklı olacağını söylerdi.
Teyzem bana yemek yapma konusunda hiçbir
ey öğretmemi ti ama hazır kek karı ımları
kullanmanın bayağılığı hakkında uyarılarını da
hiç eksik etmi değildi.
Kimi zaman o kadar sinirli olurum ki gündüz
yemek yemeyi unuturum, sonra geceleri yemek
yemediğimi hatırlayınca aç olmasam bile kalkıp
aç kurt gibi ne bulursam yutarım. Dün fıstık
ezmesi kavanozunun dibi görünüyordu. Bir bı-
çak alıp kavanozun kenarlarını kazıdım, odanın
içinde dola ırken bıçağı yalamaya koyuldum.
Çok acınacak haldesin, diye söylendim ama
aslında umurumda bile değildi. Tatlı olarak da
vi ne tadında öksürük ekeri atım ağzıma.
Neyse ki çevremdeki erkeklerin çoğu iyi a -
çıdır. Bunların ba ında ev sahibim Henry gelir.
Seksen sekiz ya ındaki ev sahibim Henry Pits
eski bir fırıncıydı ama imdi müthi derecede
güç bulmacalar hazırlar ve onları önce benim
üzerimde denemekten zevk alırdı. Aynı zaman-
da iri somunlar yapar ve bunları eski bir Shaker
be iği içinde odamın önüne bırakırdı. Henry,
ekmeklerini ve diğer hamur i lerini yakınlarda-
ki bir lokantaya yemek kar ılığı yapardı ve son
günlerde kupon kesmekte epey ustala mı tı. İyi
günündeyse elli dolarlık bakkaliye malzemesini
6.98 dolara almakla övünürdü. Bu alı veri dü -
künlüğü her nasılsa ona bir sürü külotlu çorap
sağlardı ki onları da bana verirdi. Henry Pits e
yarı yarıya â ık olduğum söylenebilirdi.
Geçen cumartesi, Henry arka bahçede,
indirimli satı lardan aldığı yuvarlak piknik
masasının ba ında otururken fıstık ezmeli ve
öğretmi ti. Sıkıcı olduğu ve beni sadece i man- tur ulu sandviçimi alıp yanına gitim. Bir
latacağı için yemek yapmayı öğretmemi ti. parça ister misin? diye sordum. Te ekkür-
Her eyin ba ında gelen Birinci Kural, mali ler, öğle yemeğimi yedim, dedi. Sandviçimi
bağımsızlıktı. Bir kadın bir ba kasına, özellikle yerken oradan buradan, özellikle benim duy-
de bir erkeğe asla bağımlı olmamalıydı. Çünkü gusal ya amımdaki geli melerden konu tuk.
bağımlı olduğu an tacize uğrayabilirdi. Mali ba- Yumu ak fıstık ezmesinin dokusu, ekmek ve
kımdan bağımlı insanlar mutlaka kötü davranı salatalık tur usunun kıtırlığı ile çetin bir tezat
görürlerdi ve bundan kurtulma yolları yoktu. olu turuyordu. Çapraz kesim, dikey kesime
Bir kadının her zaman bir kurtulu yolu olma- göre içindekileri daha çok gösteriyordu ve
lıydı. Teyzem her kadının paraya çevrilebilir tuzluluk oranı ek ilikle aynıydı. Bu neredeyse
beceriler geli tirmesinden yanaydı ve bunla- elbiselerinizi çıkarmadan seks yapmakla e it
rın kar ılığında ne kadar çok para alabilirse o düzeyde yer alıyordu.
kadar iyiydi. Amacı kendi kendine yeterliliği Alçak bir sesle inledim, neredeyse keyiten
ta ımayan bir kadın uğra ı gözardı edilebilirdi. kendimden geçecektim. Henry bana baktı.
Erkeğini Nasıl Elde Edeceksin onun listesinde undan bir lokma ver, dedi. Ortadaki tombul
olmayan bir eydi. bölümü uzatım ama yandan da parmaklarımı
Ben ortaokuldayken Ev Ekonomisi dersinden öyle bir tutum ki fazla koparamasın.
Ev belası diye söz ederdi ve kötü not aldığım- Bir süre çiğnedikten sonra, Çok garip ama
da sevinirdi. Erkeklerin, Ev Ekonomisi; kızların kötü değil, dedi. Zaten ne zaman deği ik bir
Oto Teknisyenliği ve Marangozluk dersleri eyler yemeyi denese hep aynısını söylerdi.

20
Yemek ve ben konusunda atlamamam gRafton İlK çıKışını ateş’in a’sı (a ıs foR alıbı)
gereken biri varsa o da Rosie dir. Rosie bizim İlE 1982’DE yaPaR vE büyüK İlgİ gÖRüR. KınsEy
mahallede bir lokanta i leten, altmı ya ların-
da, kısa boylu, iri göğüslü, boyalı kızıl saçlı bir MıllhonE ElbEttE İlK KaDın ÖZEl hafİyE DEğİl-
kadındır. Tam bir otokratır; sözünü sakınmaz, DİR; aMa fEMİnİZM vaaZı vERMEK yERİnE bunu
herkese üstünlük taslar ve yabancılara ku kuyla
bakar. Canı istediği zaman mükemmel yemek-
yaşaMaKta olan “yEnİ KaDın”ın sİMgEsİ halİnE
ler pi irir, ama genelde herhangi bir öğünde ne gElEn bEllİ başlı KaRaKtERlERDEn oluR. on sEnE
yiyeceğinize kendisi karar vermek ister. Koru- ÖncE, 1972’DE İngİlİZ PolİsİyE RoMan yaZaRı
yucudur, kimi zaman eli açıktır, genelde sinir
bozucudur. En iyi arkada ınızın kafadan kontak P.D. jaMEs, coRDElıa gRay İlE açılışı yaPMıştıR
ninesi gibi huzuru sağlamak için katlanmak zo- aMa abD’DE bu yEnİ sERt KaDın DEDEKtİflER İlK
runda kaldığınız bir insandır. Lokantası benden
yalnızca yarım blok ötede ve gösteri siz olduğu
MaRcıa MullER’İn 1977 çıKışlı shaRon Mcco-
için giderim. Rosie, lokantasına gelmemin nE KaRaKtERİylE bElİRİR. bEş yıl sonRa, aRDı
kendisine bana tahakküm etme hakkı verdiğini aRDına v.ı. waRshawsKı’ylE saRa PaREtsKy vE
hisseder ki genelde bu da doğrudur.
McDonalds, Rosie nin en büyük rakibidir. KınsEy MıllhonE İlE suE gRafton sahnEyE çıKıP
Özellikle acelem varsa. Zamanında yemek ye- DEDEKtİf KuRgusunun yÖnünü DEğİştİRİRlER.
mede epey güçlük çekerim doğrusu. Aç olmam
gerektiği saate ya aç değilimdir ya da acıktı- Yalnız aramızda kalsın, bana öyle geliyor ki
ğım zaman durup yiyeceğim bir yerde değilim- Sue benden bıkmı gibi. Her yeni maceramda
dir. Bu kilo kontrolünü mümkün kılıyorsa da beni biraz daha pasile tiriyor, sanırım Zero nun
sağlığım için hiç iyi değil. Evet, bunca sandviç- Z si ne kadar gün sayıyor. Artık maceraları-
ten sonra beni i konun teki sandığınıza bahse mın en büyük gerilim unsurunu, muamma ve
girerim. Halbuki bir mü terim beni Twiggy e aksiyondan çok annemin ailesiyle olan ili kimiz
benzetmi ti. olu turuyor. Mesela U da olaylarla ba a çıkı
Fakat sağlığım ve mesleğim için yaptığım eklimi ben bile beğenmedim ama ne yaparsın,
en iyi ey ko maktır. Yaz kı , sabahın erken patron o.
saatlerinde kalkıp birkaç kilometre ko maya Sahi, geçenlerde duydum ki Türk okurla-
çalı ırım. Özelikle bu alı kanlığım A da hayatı- rım M ve sonraki maceralarımın çevrilmesini
mı kurtardıktan sonra sabah ko ularım benim beklerlermi hâlâ, bir de bana ve sandviçlerime
için vazgeçilmez oldu. tuhaf derler, hah!

21
inCeLeMe eroL ÜyePaZarCı

AHMET ÜMİT ’İN SON ROMANI:


KIRLANGIÇ ÇI LI I
PEtRos MaRKaRİs, “1960’lardan sonra roman, toplumsal Ko-
nular yerine KaraKterler üzerinde durmaya başladı, ama son
yirmi yılda da bu da değişime uğradı ve postmodern denilen
bir tür çıKtı ortaya. bu durum toplumsal romanın havada
Kalmasına neden oldu. işte bu aşamada müthiş bir gelişme-
ye şahit olduK; özelliKle italya’da, ispanya’da, yunanistan’da,
isKandinav ülKelerinde ve ahmet ümit’le türKiye’de polisiye
roman toplumsal romanın yerini aldı,” DER. MaRKaRİs’İn
tEşhİsİ DoğRuDuR. ahMEt üMİt’İn hER PolİsİyE RoManı ülKEMİ-
Zİn bİR toPluMsal soRununa nEştER vuRuR.

a
hmet Ümit in 2015 Ara- için özel derken bunu kastediyorum. İtihatçıla-
lık ayında yayımlanan rı merak edenlere hocamın sözkonusu etiği iki
polis romanı olmayan romanın yanında üçüncüsü olarak önereceğim
eseri Elveda Güzel Vatanım bir ba yapıtı Ümit in kitabı.
benim için özel yeri olan bir Elveda Güzel Vatanım yayımladıktan bu yana
yapıt oldu. Daha önce de yaz- neredeyse 2,5 yıl geçti. Ümit in yeni bir Komiser
mı tım: Rahmetli hocam Re at Nevzat öyküsü yazdığını biliyordum ve merakla
Ekrem Koçu ya 1970 lerin ba - bekliyordum ama arada da ona takılıyordum.
larında yaptığım bir ziyarete meraklandığım ve — Daha çok kitap yazacaksın ama benim için
incelemek istediğim İtihatçılar için bana kitap Elveda Güzel Vatanım ın yeri ba ka olacak.
önermesini rica etmi tim. Bir türlü bitiremediği Kırlangı” Çığlığı nı aldım, ilgiyle ama hü-
ve yine yarım bırakmak zorunda kaldığı İstan- zünle, bazı yerlerinde gözlerim dolarak oku-
bul Ansiklopedisi nin küskünlüğünün bütün dum. Ümit in bu yapıtı tam bir polisiye roman.
ağırlığının omuzlarına çöktüğü günlerden biriy- Beni tanıyanlar ilah olmaz bir polisiye roman
di herhalde yahut ben öyle sanmı tım: çokseveri olduğumu bilir. Hata polisiye roman
— Mithat Cemal Kuntay ın Üç İstanbul u ile türü için sahaların ironik deyi iyle tuğla gibi
Nahit Sırrı nın Abdülhamit Dü erken ini oku. iki cilt Korkmayınız Mister Sherlock Holmes ü de
Bana iki roman önermesine biraz a kın bak- yazdım.
mı tım ki kızmı tı: Kırlangı” Çığlığı tam bir polisiye roman ama
— Yine bülehây-ı ümmeten oldun çıktın. İti- geleneksel kim yaptı? polisiye türüne gire-
hatçıları anlamak istersen en iyi bu iki kitaptan cek bir roman değil; yani Agatha Christie nin
anlarsın. Poirot su türü bir dedektifin beynindeki gri
Gençler için vurgulayayım büleha sözcüğü maddeleri çalı tırarak muammayı aydınlatığı
eblehin çoğuludur. klasik polisiye romanlardan çok farklı. Evet,
Sonra İtihatçılarla ilgili sayısı yüzleri bulan romanda muamma öğesi çok çetrefil; suçlu,
kitap, anı okudum ve rahmetli hocama sonunda Christie nin en ba arılı romanlarındaki kadar
hak verdim. İdealist ama deneyimsiz; maz- hiç beklemediğiniz biri ama yapıt okuru yalnız
lumken zalim olabilen bu kayıp ku ağı en iyi muammaya ve onun çözümüne kilitlemiyor,
anlatan eserler, hocanın söylediği iki romandı. meraklı bir polisiye kurgu içinde çok sağlam
Ahmet Ümit in Elveda Güzel Vatanım ı benim toplumsal mesajlar veriyor. Bu iletiler, muam-

22
manın çözümü kadar hata daha ba at bir unsur gerçek rahatlatıcı değildir, onun anlatığı du-
olarak ortaya çıkıyor. Polisiye romanda Ahmet rumlar her zaman vardı ve var olmaya devam
Ümit gibi belli bir a amaya gelen usta yazarlar, edecek. Yazarımıza göre dünyada tedirginlik
geleneksel polisiye romandaki katili bilinmeyen varsa okur da bu tedirginliği hissetmelidir.
bir cinayet, birçok katil adayı ve beyindeki gri Gerçekten de bu tedirginlik verilmek isteni-
maddeleri ”alı tırarak katili saptama klasik yorsa Ahmet Ümit tarzı polisiye roman forma-
ablonunu hep zorlamı lar; okurlarını muam- tı bu i için biçilmi katandır.
ma i”eren su”un öyküsünü anlatırken yepyeni Yazarımız ayrıca cinayeti, kapalı bir mekân-
alanlarda gezdirmeyi yeğlemi lerdir. da çözümlenmesi gereken bir mantık sorunu
Heybeliada doğumlu ve Ahmet Ümit in olarak değil; önceden denenmemi , nereye
Beyoğlu nun En Güzel Abisi romanında anlatığı gideceği saptanamaz bir iddetin kendini
olaylar sonucu İstanbul u terk eden eski hem- ortaya koyu u olarak algılar. Yazarın polisiye
erimiz, tanınmı polisiye roman yazarı Petros romana bu yakla ımı doğal olarak edebi lezze-
Markaris, 1960 lardan sonra roman, toplumsal ti de beraberinde getirir. İyi polisiye romanın
konular yerine karakterler üzerinde durmaya iyi edebiyat olduğu gerçeğini Ahmet Ümit her
ba ladı, ama son yirmi yılda da bu da deği ime yapıtında doğrular.
uğradı ve postmodern denilen bir tür ”ıktı ortaya. Kırlangı” Çığlığı nda da iki ana ileti var: Biri
Bu durum toplumsal romanın havada kalmasına çocukların cinsel istismarı, diğeri Suriye den
neden oldu. İ te bu a amada müthi bir geli me- ülkemize gelen göçün yaratığı toplumsal so-
ye ahit olduk; özellikle İtalya da, İspanya da, runlar ve bu bağlamda organ satı ını örgütle-
Yunanistan da, İskandinav ülkelerinde ve Ahmet me rezaleti. Ahmet Ümit ilginç polisiye kurgu
Ümit le Türkiye de polisiye roman toplumsal içinde gözlerinizin dolmasına neden olacak
romanın yerini aldı, der. Markaris in te hisi toplumsal yaralara dokunurken önyargılarımı-
doğrudur. Ahmet Ümit in her polisiye romanı zın yanlı olabileceğine de ba arıyla değiniyor.
ülkemizin bir toplumsal sorununa ne ter vurur. Nefret etmemiz, lanetlememiz gereken çocuk
Bunun apaçık anlatımını Ümit in romanla- istismarcısının geçmi ine gidince onun da bir
rının genel niteliğinde ya da onu diğer polisi- kurban olduğunu görmemizi sağlıyor.
ye roman yazarlarından ayıran ki isel değer Ba komiserimiz Nevzat, yardımcısı Ali
yargılarının içinde görürüz. Bu nitelik onun Komiser ve onun sevdalandığı ve kar ılık gör-
roman kahramanlarının içinde bulundukları düğü krimonoloğumuz Zeynep Komiser, yine
durumların, okur açısından muamma veya romanın ana kahramanları. Zaten romanda
serüven öğesinden bağımsız olarak bir değeri anlatıcılığı dostumuz, kom umuz, arkada ı-
olmasıdır. Ümit, insanlara bağlı ve onları anla- mız sevdiğimiz adam; kızını karısını ona kar ı
tan bir yazardır. Her kitabında farklı çevreleri, düzenlenen bir olayda kaybetmi bahtsız ama
farklı bireyleri anlatır. Bu ki iler MİT elemanla- Tatavla Meyhanesi nin sahibesi lavanta koku-
rı, Moskova da eğitim gören eski komünist parti lu Evgenia ile hayata yeniden dönme ansını
üyeleri, arkeologlar ve bu bağlamda bir Hitit yakalayan Nevzat Ba komiser üstlenmi .
kent devletinin binlerce yıl önce ya amı bir üst Romanın olay çatısını anlatmayacağım;
görevlisi, basın mensupları, üç yakın arkada , bunu zaten hiç yapmam. Ki isel kanımca
ünlü tarihçiler, İstanbul daki kültürel yıkıma polisiye roman ele tirisinde gereksizdir bu;
isyan edenler, İstanbul Emniyeti nde görevli bir okurun okuma keyfine limon sıkmaktır. Son
ba komiser ve yardımcıları, hata Mevlana ve olarak söyleyeceğim u: Neredeyse altmı
çevresi, mafya bozuntuları olabilir. küsur yıllık bir okur ve polisiye roman çok-
Ne ter vurduğu toplumsal sorunlarsa yine severi olarak Ahmet Ümit in romanları beni
çe itlidir. Komünizmin çökmesiyle eski tüfek hep a ırtıyor ve etkiliyor. Kırlangı” Çığlığı
solcuların içine dü tüğü bunalım; Türk-Ermeni ile etkilenmem tavan yaptı, hüzünlendim ve
ve Türk-Kürt ili kileri; ülkemizdeki Süryani- yukarıda da değindiğim gibi çok sevdiği üç
ler; basın dünyasının kirli düzeni ve acımasız torunu olan bir dede olarak yer yer gözlerimin
çarkı; Mevlana ve felsefesi bağlamında insan dolmasına engel olamadım. Okurlarımıza Kır-
gaddarlığının anlatılması; İstanbul un acımasız langıç Çığlığı nı okumalarını; gerine gerine iyi
bir ekilde ırzına geçilmesine ve bunu yapan bir polisiye roman okuduklarını; iyi polisiye
a ağılık ki ilere hiç tepki göstermememiz; 6-7 romanın pek‘l‘ iyi edebiyat olduğunu söy-
Eylül vandalizmi hemen aklıma gelenler. Ahmet lemelerini ve Ümit in verdiği iletiler üzerine
Ümit, okurunu rahatlatmak istemez çünkü biraz dü ünmelerini öneririm.

23
röPorTaj öZLeM öZdeMır

şahsİyEt:
HAKAN GÜNDAY
ONUR SAYLAK

İKİ YALNIZ İNSANIN HİKÂYESİ


alZhEİMER olDuğunu ÖğREnDİKtEn sonRa sERİ cİnayEtlER İşlEMEyE başlayan, İstanbul
bEyEfEnDİsİ agâh bEyoğlu’nun vE onu yaKalaMaya çalışan, soğuKKanlı vE ZEKİ Polİs
nEvRa’nın hİKâyElERİnE oDaKlanan şahsiyet, yERlİ PolİsİyE DİZİlER açısınDan çıtayı EPEy
yüKsEltİyoR. yaşlı, taKıntılı, yalnıZ vE yER yER KoMİK bİR sERİ Katİl olan agâh bEyoğlu’nu
canlanDıRan haluK bİlgİnER’İn PERfoRMansı bİlE şahsiyet’İ İZlEMEnİZ İçİn tEK başına
yEtERlİ aMa ElbEttE Dahası vaR... unutMaK vE hatıRlaMaK KavRaMlaRınDan yola çıKan DİZİyİ,
sEnaRİstİ haKan günDay vE yÖnEtMEnİ onuR saylaK’la KonuştuK.
Hakan gÜnday: “insan, unutmak ve anlatılacağına kendi karar verir. Dolayısıyla
Hatırlamaktan iBaret” öyle bir hikâye olmalıydı ki bu, ancak bir dizi
olarak anlatılabilmeliydi. Bunun yanında, uzun
Bu seneki Köprüde Buluşmalar’da ahsi- zamandır, unutmak ve hatırlamak kavramları
yet’e kadar düşündüğüm ve üzerinde çalıştı- üzerine dü ünüyordum. Bu kavramları ayrıntılı
ğım hiçbir hikâye bana dizi yap dememişti, biçimde tartı mamızı mümkün kılacak hikâye
dediniz. ahsiyet’i yazma serüveni nasıl baş- de aslında kendiliğinden olu tu: Alzheimer
ladı, taslağı olan bir çalışma mıydı yoksa ilk hastası bir seri katil.
günden beri bir dizi olarak mı kurguladınız?
Daha da birlikte çalı tıktan sonra Onur Say- Evet, en korkulan hastalıklardan biri, çün-
lak la bir dizi yapmak üzerine konu uyorduk. kü insanın geçmişini unutması Agâh’ın da
Ancak biliyorduk ki bir hikâye hangi mecrada söylediği gibi aslında şahsiyetini kaybetmesi

24
anlamına geliyor. Bir yandan da alzhemier “İnsanın, unutMaK vE hatıRlaMaKtan İbaREt
olmamıza gerek kalmadan insanın modern
çağda her şeye çok çabuk alıştığı, dramatik olDuğunu DüşünüyoRuM. vE PolİtİKaDan
olayları bile çabuk unuttuğu yahut unuttuğu- tİcaREtE KaDaR hER tüRlü İlİşKİnİn bu İKİsİ
nu sandığı bir dönemde yaşıyoruz. Unutmak
ve hatırlamak anahtar kelimeler bu nedenle.
üZERİnDEn yüRütülDüğünü gÖRüyoRuZ.
Kesinlikle. İnsanın, unutmak ve hatırlamak- bunun İçİn DE toPluMla uyuMlu bİR
tan ibaret olduğunu dü ünüyorum. Ve politi- yaşaM süRDüRMEMİZ İçİn unutMaMıZ vE
kadan ticarete kadar her türlü ili kinin bu ikisi
üzerinden yürütüldüğünü görüyoruz. Bunun hatıRlaMaMıZ gEREKEn olaylaRın bİR lİstEsİ
için de toplumla uyumlu bir ya am sürdürme- vERİlİyoR bİZE. üstElİK bu lİstE süREKlİ
miz için unutmamız ve hatırlamamız gereken
olayların listesi veriliyor bize. Üstelik bu liste
güncEllEnİyoR. vE Esas soRu Da bu noKtaDa
sürekli güncelleniyor. Ve esas soru da bu nok- gElİyoR: ya o lİstEyE uygun DavRanMaZ vE
tada geliyor: Ya o listeye uygun davranmaz ve hatıRlanMaMası gEREKEnlERİ hatıRlaRsanıZ?”
hatırlanmaması gerekenleri hatırlarsanız? O
zaman ne olacak? Bunun cezası nedir? Hepimiz Bunun yanında, bazılarımız geçmi ten kaçmaya
biliyoruz ki bunun cezası, en iyi ihtimalle top- çalı ır, bazılarımız da geçmi e dönmek ister.
lumdan dı lanmak, en kötü ihtimalle de linçtir. Nevra ise bugününü, sanki dünü yokmu gibi
ya ıyor. Dolayısıyla Agâh Beyoğlu ne kadar
Agâh Beyoğlu’nun ölümden korkması, yal- geçmi te ya ıyorsa Nevra da bir o kadar geç-
nız bir yaşamı tercih etmesi, soğukkanlılığı mi inden uzak. Ve bu zıtlık, hikâye süresince
ve tabii mizahi diliyle polisiyenin özgün seri unutmak ve hatırlamak kavramlarını tartı mak
katil karakterlerinden olduğunu söyleyebili- adına gerekliydi.
riz. Normalde seri katiller, seyircinin empati
kurduğu karakterler değil, cinayetlerini 6 bölüm boyunca Nevra’nın neden böyle
adım adım izlerken bir an önce yakalanması bir insan olduğunu ya da neden polis olduğu-
beklenen karakterlerdir. Burada ise Agâh’la nu çok az anlayabildik, veriler sınırlı pay-
empati kuruyor seyirci, hatta onu fazla sem- laşıldı. Polisiye eserler açısından bu da risk
patik buluyor. olarak kabul edilir genelde… ahsiyet’le ilgili
Agâh Beyoğlu, bütün insanlar gibi zaalar- birkaç eleştiride de bunu yazanlar oldu, ne
dan ve çeli kilerden örülü. Her açıdan hızla dersiniz bu eleştirilere?
deği mekte olan bir ehir ve ülkede uyum Eğer ahsiyet, plastik iyiler ve plastik
sorunu ya ayan, bu yüzden de kendini yalnız kötülerin henüz ilk bölümde bir satranç
hisseden biri. Çevresinde olup bitenlere anlam tahtasındaki beyaz ve siyah ta lar gibi, üphe
veremedikçe ökelenmi , ökelendikçe de içine bırakmayacak biçimde tanımlandığı bir dizi
kapanmı biri. Çoğu insan, gündelik hayatın olsaydı Nevra hakkında bugüne kadar verilmi
rahatsızlık verici yönlerini görmezden gelip
bir alı kanlıklar silsilesi içinde ya arken Agâh
Beyoğlu hiçbir eye alı amamı olmanın verdiği
rahatsızlık duygusuyla gündelik hayatın kar-
ısında deh ete dü üyor. Ve bunun sonucunda,
kurgu bir karakterin, gerçek hayata bizim artık
umursamadığımız eyleri hâlâ umursadığını
görmek belki de empatiyi mümkün kılıyor.

Nevra da sosyal ilişkilerinde kalıpların


içinde hareket etmeyen, biraz mesafeli,
soğuk , işini iyi yapan, zeki, inatçı bir kadın
dedektif. Yerli ekranda gördüğümüz ana
dedektif karakterlerin arasından cinsiyetiyle
olduğu kadar bu yönleriyle de ayrılıyor.
Aslında ahsiyet, iki yalnız insanın hikâye-
si. Nevra da en az Agâh Beyoğlu kadar yalnız.

25
bilgiler elbet yetersiz kalırdı. Ancak böyle bir her cümle, bir diğerinin sebebi. Bilimkurgu bile
dizi yazmak ilgimi çekmiyor. Çünkü bence bir olsa anlatığınız hikâye, gerçek hayata yakla tık-
dizi karakteri 6 bölümde tamamen çözülecekse ça heyecanlanır. Çünkü hayatın kendi kurgusu
zaten o dizinin 6 bölüm sonunda bitmesi gere- zaten heyecanlıdır.
kir. En azından bana ilham veren, beni etkile-
yen hikâyeler böyle. Bu yüzden bir karakteri ahsiyet, Türkiye’de üretilen polisiye dizi ve
gerçekten anlamak için bir romanı son sayfa- filmler arasında senaryosu, temposu, karakter-
sına kadar okuyor, bir diziyi de son bölümüne leri, özgün dili, görüntü yönetmenliği, yönet-
kadar izliyorum. menliği, oyunculukları, müzik seçimleriyle
çıtayı çok yükseltti. Polisiye türündeki dizi ya
Özellikle 5. ve 6. bölümde temponun yük- da filmleri izliyorsanız genel olarak bu türdeki
seldiğini ve soluksuz izlendiğini söyleyebili- eserler ve özel olarak ahsiyet’in türün içinde-
riz. Polisiye bir yandan da düğümleri doğru ki yerine dair ne düşünürsünüz?
atıp işin sonunda boşluk bırakmadan tüm ahsiyet, benim açımdan öncelikle insana dair
düğümleri çözmek ve tüm bunları heyecanı temel kavramlar hakkında sorular sormamı sağla-
artıran, belki de zorlayıcı bir tempoda anlata- yan bir hikâye. Dolayısıyla polisiye türünün için-
bilmek anlamına geliyor. Romanlarınızda da deki yerine dair net bir fikrim yok. Nasıl bugüne
bu tempoyu çok doğru kuruyorsunuz, ahsi- kadar yazmı olduğum romanların hangi türe ait
yet’te de. Nasıl sağlıyorsunuz bu ritmi? olduklarını bilmiyorsam ahsiyet in de türünü bil-
Özellikle bir ritim tuturmaya çalı maya- miyorum. Bir yandan da öyle demek mümkün:
rak sağlıyor olabilirim. Tek yaptığım, yazıya Eğer bir hikâye, insan denen varlığı sorguluyorsa
yani hikâyeye güvenmek. Çünkü anlatığınız o hikâyenin türü udur: İnsani.
hikâye ne olursa olsun hayatan farklı değil. Bu
hayata sebep ve sonuçlar her yerde. Düğümler Diyaloglar gerçekçi ve özgün, mizah unsuru
ve çözümler, gündelik hayatın sıradan birer da yüksek bir iş yazıyorsunuz. Agâh’ın bazı
parçası. Dolayısıyla hikâyede de kurduğunuz cümleleri tek başına efsaneleşmeye doğru

26
gidiyor. Neye dikkat ediyorsunuz diyalogları
yazarken?
Aslında hiçbir eye dikkat etmiyorum. Sadece
yazıyorum. Ancak unu diyebilirim, eğer diğer-
lerine oranla daha öne çıkan bir cümle varsa bu
da öncesinde 100 ba ka cümle yazıldığı içindir.

Dizi yazmak, yazarlık serüveninize neler


kattı, hangi açıdan zorladı sizi? Bölümler ya-
yınlandığı andan itibaren izleyenler yorum-
ları, beğeni ve eleştirilerini sosyal medyadan
ya da siteler üzerinden paylaşıyor, takip
ediyor musunuz?
Henüz internet yokken, anlık dü ünce ya da
duygularımı tanımadığım insanlarla payla mak
için gazetelere ilan vermiyordum. Dolayısıy-
la bugün artık sırf bedava oldu diye böylesi “ÖZ-bİçİM İlİşKİsİ üZERİnE Kafa Patlatınca
payla ımlarda bulunmak için bir sebep görmü- o hİKâyEnİn nasıl bİR gÖRsEl Dİlİ olMası
yorum. Sonuç olarak, sosyal medyada herhangi gEREKtİğİnE DaİR bİR fİKİR oluşuyoR sanıRıM.
bir hesabım yok. Bunun yanında, profesyonel
olarak yazmaya ba ladığınız an, önünüzde bir fİlMİn KaMERa KullanıMı, REnKlER, MİZansEn
patronlar kuyruğu olu ur. Bu kuyruğun içinde algısı gİbİ KonulaR, hİKâyEDEn vE yÖnEtMEn
dönemin popüler anlatım biçimleri de olur,
izleyenlerin yorumları da para da… Ancak eğer olaRaK nE anlatMaK İstEDİğİnİZDEn Doğan
patronunuzu, anlatığınız hikâye olarak belirler- şEylER.”
seniz sadece onu dinlerseniz. En zorlu patron,
anlatığınız hikâyedir. Çünkü çalı manızda onur saylak: “iyi Bir suç filmi yaPmak
daima bir eksik bulur. Ama en çok da ondan istiyorum”
öğrenirsiniz. Bu da size yeter. Ba ka patrona yer
kalmaz. ahsiyet serüveni nasıl başladı sizin açı-
nızdan? Ne kadar süredir bu proje üzerinde
ahsiyet’te güncel pek çok tartışmaya çalışıyordunuz?
dair de göndermeler var. Gazetecilik, kadın Daha filminin serüveninden sonra Hakan la
cinayetleri, ötekileştirme gibi sizin romanla- bana, bir dizi yapar mısınız diye soruldu. Açık-
rınızdan aşina olduğumuz bu durum, TV ya çası dizi yapmak gibi bir fikrimiz yoktu; sürele-
da dijital için yapılan dizilerde sık karşılaşı- ri, çalı ma ko ulları, RTÜK kuralları gibi neden-
lan bir şey değil artık, özellikle son yıllarda. lerle. Bu yeni yayın platformlarıyla birlikte bir
Bunu neden önemsiyorsunuz? nebze rahatlamı görünen bu ko ullar, anlatmak
Çünkü beni ne rahatsız ediyorsa onu yazıyo- isteyeceğimiz bir hikâyenin olu umu, Ay Yapım
rum. Ve bunu 18 yıldır yapıyorum. Dolayısıyla ve Kerem Çatay ın bize sağladığı özgür çalı ma
yazıyla ba ka ne yapılır bilmiyorum. Yazı benim ortamı sayesinde bu proje ortaya çıktı.
için öylesine mucizevi bir araç ki beni rahatsız
etmeyen konuları anlatmanın büyük bir israf Yazar Hakan Günday ve Görüntü Yönet-
olacağını dü ünüyorum. meni Feza Çaldıran ile kısa filminiz Orman,
ilk uzun metrajlı filminiz Daha ve şimdi
Bundan sonra dizi yazmayı düşünüyor ahsiyet’te birlikte çalışıyorsunuz. Bu ekip
musunuz yahut polisiye bir roman? nasıl bir araya geldi, yeni projelere nasıl ka-
Yazmakla ilgili en heyecan verici ey, bırakın rar veriyorsunuz?
bir daha ne yazacağınızı dü ünmek, bir daha Bu ekip sadece bu kadar değil aslında. I ıkta
yazıp yazmayacağınızı bile bilmemek. Engin Altınta , kurguda Ali Aga, sanat yöneti-

27
minde Dilek-Aykut Ayaztuna, seste Hasan Can hikâyeden ve yönetmen olarak ne anlatmak
Erol ve Cemre Kutluay… Bir dil yaratmak görsel istediğinizden doğan eyler.
mecrada hiç de kolay değil. Zamana ihtiyacınız
var. Birbirini anlayan, tamamlayan ekipler bu Episode Dergi’de ahsiyet’in müziklerinde
süreyi kısaltabiliyor galiba. Hakan la olu turdu- imzası olan Güntaç Özdemir ve Sertaç
ğumuz senaryoları hemen ekibimizle payla ıyo- Özgümüş’le yaptığımız röportajda dizide kul-
ruz. Herkes kendi alanında çalı malara ba lıyor. lanılan şarkı seçimlerinin sizden ve Hakan
Üzerine uzun konu malar ve tartı malardan Günday’dan geldiğini söylemişlerdi.
sonra üretime geçiyoruz. Evet, doğru; müzikle o kadar iç içeyiz ki…
Müziksiz duramıyoruz. O yüzden müzisyenleri
Daha’nın senaryosunda olduğu gibi sürekli dürtüyoruz.
ahsiyet’te de senaryoya dair katkılarınız,
önerileriniz oluyor mu? Dizi yönetmek nasıl, yönetmenlik serü-
Hakan la uzun bir mesaiden sonra ne anlat- veniniz açısından neler kattı, hangi açıdan
mak istediğimizi ke fediyor, sonrasında hikâye- zorladı sizi?
si üzerine kafa yoruyor, ardından senaryola tır- Dizi yönetmek için kısaca çek çek bitmiyor
ma a amasına geçiyoruz. Her bir detayı beraber denebilir. aka bir yana zamanla yarı biraz yıp-
tasarlıyor ve bundan da büyük keyif alıyoruz. ratıcı, içerikten taviz vermeden kısa sürelerde
bölümleri tamamlamak için çok çaba harcıyo-
Polisiye dizi/filmlerde atmosferi çekici ruz. Yorucu ama keyili.
kılmak, mekân seçimleri, renkler… Hepsi bir
bütün oluşturmak için çok önemli. ahsiyet 221B röportajlarının klasik sorusuyla
tüm bunların altından başarıyla kalkıyor bitirelim: Polisiye okuyor musunuz, izliyor
ve Türkiye’de polisiye türünde yapılan işler musunuz?
arasından sıyrılıp çıtayı epey yükseltiyor. Suç filmlerini severim açıkçası. Kuzuların
Öz-biçim ili kisi üzerine kafa patlatınca o Sessizliği, Gözlerindeki Sır, Çin Mahallesi, Gizem-
hikâyenin nasıl bir görsel dili olması gerektiği- li Nehir, Yeraltı Peygamberi, Fargo, Rezervuar
ne dair fikir olu uyor sanırım. Filmin kamera Köpekleri, Köpeklerin Günü… İyi bir suç filmi
kullanımı, renkler, mizansen algısı gibi konular, yapmak da istiyorum. Konu uyoruz üstüne.

28
ÇiZgi roMan inCeLeMe dr. baTuhan CanTÜrK

batMan: bİtMEyEn
caDılaR bayRaMı
O karanlığın derinliğine dikkatle bakarak, orada durdum, merak, korku, kuşku
duyarak, daha önce hiçbir faninin cüret edemediği düşler kurarak...
Kuzgun - Edgar Allan Poe

j
KİtaP, taM bİR yıl boyunca süREn, bİR caDılaR BC Yayıncılık tarafından Bitmeyen Cadılar
bayRaMı’nDa başlayıP bİR sonRaKİnDE sona EREn Bayramı adıyla Türkçeye kazandırılan he
Long Halloween, Batman in en çarpıcı polisiye
uZun bİR sERüvEnDİR. MacERa, caDılaR bayRaMı’nDa serüvenlerinden biri, belki de birincisidir.
İşlEnEn bİR cİnayEtlE başlaR. gothaM’Da RoMalı
aDıyla bİlİnEn caRMın falconE’un aDaMlaRı, serÜvenin doğuşu ve odaktaki karakter
bİlİnMEyEn bİR Katİl taRafınDan ÖlDüRülüR. batMan, Serüvenin doğu u, editör dostları Archie
KoMİsER goRDon vE bÖlgE savcısı DEnt bİR aRaya Goodwin in Jeph Loeb/Tim Sale ikilisine, Frank
Miller ın Batman İlk Yıl hikâyesine benzer bir
gElEREK Katİlİn PEşİnE DüşMEyE KaRaR vERİRlER. serüven yaratmaları gerektiğini söylemesiyle
Katİl, hER bayRaM vEya ÖZEl günDE gothaM’ın suç ba lar. Batman ilk Yıl, Kara övalye Dönüyor kadar
çEvREsİnDEn bİRİnİ hEDEf alMaKtaDıR. bu nEDEnlE sansasyonel bir macera olmasa da yayımlandığı
MEDyaDa KatİlE “holıDay KıllER” laKabı taKılıR. sırada büyük sükse yaratmı tı. Ayrıca okurlar-
da klasik dedektif hikâyelerine yönelik bir talep
olu turmu tu. Her iki serüvenin yaratıcısı Frank
Miller, Batman in, Bob Kane den sonra ikinci ba-
bası sayılır. Miller ın yazdığı Kara övalye Dönü-
yor a kadar Batman öyküleri yavandı ve derginin
satı ları sürekli dü ü göstermekteydi. Miller,
fazlasıyla sıradı ı bir senaryo yazarak Batman ka-
rakterini yeniden biçimlendirmi ve popüler hale
getirmi tir.
Archie Goodwin, bu öneriyle geldiğinde
Loeb/Sale ikilisi Marvel Comics için çalı ıyordu.
Goodwin onları ikna eti ve ikili bu yeni macera
üzerinde çalı maya ba ladılar.
Bitmeyen Cadılar Bayramı, adı üzerinde karan-
lık bir serüvendir. Bunun dı ında uzun yıllar ihmal
edilmi bir karaktere, Harvey Dent e odaklanan ilk
çarpıcı öyküdür. Harvey Dent in ruhunun yava
yava zehirlenerek Two Face e dönü ünün hüznü-
nü okurla payla ır.
Kitap, tam bir yıl boyunca süren, bir Cadılar
Bayramı nda ba layıp bir sonrakinde sona eren

29
uzun bir serüvendir. Macera, Cadılar Bayra- sı biraz zorlama olmu ancak senaryo ve çizgi
mı nda i lenen bir cinayetle ba lar. Gotham da uyumunun iyi olması bu 350 sayfalık maceranın
Romalı adıyla bilinen Carmin Falcone un adam- bütünlüğünü tekrar sağlamı . Loeb in usta i i
ları, bilinmeyen bir katil tarafından öldürülür. ve çarpıcı yazım dili de bu bütünlüğün korun-
Batman, Komiser Gordon ve Bölge Savcısı Dent masında yardımcı olmu ve bir noir atmosferi
bir araya gelerek katilin pe ine dü meye karar yaratmayı ba armı .
verirler. Katil, her bayram veya özel günde Maceranın dikkat çekici bir özelliği de he
Gotham ın suç çevresinden birini hedef al- Godfather (Baba) filmine yaptığı göndermeler.
maktadır. Bu nedenle medyada katile Holiday Macera, Batman in Gotham a inanıyorum,
Killer lakabı takılır. Cinayetler durmaksızın sü- sözüyle ba lar; Harvey Dent e inanıyorum,
rer. Batman, Komiser Gordon ve Savcı Dent, ka- cümlesine evrilir. Baba filmi de, Amerika ya
tilin kimliğini uzun süre tespit edemez. Dent in inanıyorum, Amerika benim kaderim, sözüyle
psikolojisi giderek bozulur; artan ökesini ve ba lar. Bitmeyen Cadılar Bayramı, temelde seri
ku kularını Batman bile yatı tıramaz. Dent, katil hikâyesi olsa da aynı zamanda mafya öy-
kendini paranoyanın hüküm sürdüğü karanlık küsüdür. Baba filmine benzer diyaloglar içerir.
bir kuyuda bulur. Sonunda ba ına gelen trajik Carmine Romalı Falcone, yakasında-
bir olayın etkisiyle Two Face (İki Yüz) lakaplı ki kırmızı gülü ve takım elbisesiyle Marlon
kötücül karaktere dönü ür. Brando nun canlandırdığı Don Corleone yi
anımsatır. Olaylardan uzak tutulmaya çalı ılan
ÖykÜ kurgusu ve esinlenmeler oğul, aile içindeki çatı malar, ünlü mutfak sah-
Serüven, 13 bölümden olu an uzun bir öykü. nesi gibi göndermeler Loeb tarafından bilinçli
Batman: İlk Yıl a yakın bir dönemi konu alan olarak senaryoya dahil edilmi tir.
serüven, İtalya kökenli Falcone ve Maroni Batman, seri katilin izini sürerken Arkham
ailelerinin hâlâ Gotham a hâkim olduğu zaman Tımarhanesi ne tıktığı, azılı dü manlarından
diliminde geçer. biri olan Takvim Adam lakaplı Julian Day den
Her bölüm, Batman in azılı dü manlarının yardım ister. Cinayetlerin hep bir özel günde
merkezinde olduğu ayrı bir öykü gibidir. Bu i lenmesinin arkasındaki gizemin, Julian Day
nedenle kitabın bütünselliğini zaman zaman tarafından çözülebileceğini dü ünür. Bu nokta-
kaybetiğini söyleyebiliriz. Bu durum bazı ele - da, Kuzuların Sessizliği filminde bir seri katili
tirmenler tarafından, senaryoda süreklilik kay- bulmaya çalı ılırken ba ka bir seri katilden
bına neden olduğu için ele tirilmi tir. Bu, haklı (Anthony Hopkins) yardım isteyen, FBI Ajanı
bir ele tiri. Joker, Penguen, Zehirli Sarma ık, Jodie Foster ı anımsarız. Ancak Julian Day,
Korkuluk gibi kötü karakterlerin ortaya çıkma- Hopkins kadar ba arılı olamaz.

30
Loeb, tüm macera boyunca sürekli okuru Sale in çizgileri olmasa Loeb in karanlık
a ırtan bağlantılar kurarak katilin kimliğini atmosfer yaratmada bu kadar ba arılı ola-
ustalıkla gizler. Batman in nevrozlarını de mez, mayacağını dü ünüyorum. Sale in çizgileri,
daha çok Dent karakterine odaklanır. Her bö- karakterlerin iç dünyasındaki kötülüğü belir-
lümde ayrı bir kötü karakter kullanarak, okura gin olarak dı a yansıtıyor. Ayrıca bu dinamik
villain sergisi sunar. Karanlık atmosferi koru- çizimler, senaryonun akı kanlığına yardımcı
mayı ba arır. Bu atmosferin altan alta umutsuz oluyor. Bununla birlikte Joker çiziminin fazla
bir suç ehrini yaratığını hissetirir. Gotham ın karikatürize olduğu ele tirilerine katılıyorum.
hiçbir zaman düzeltilemeyeceği ve her zaman
bir suç ehri olarak kalacağı, kötü kehanet gibi Son Söz
sunulur okura. Bitmeyen Cadılar Bayramı, yukarıda be-
Kedi Kadın, serüvenin ba ından itibaren lirtiğim bazı sıkıntıları ya asa da iz bırakmı
kitabın sayfalarında sıkça kar ımızı çıkar. Kedi değerli bir serüven. Kesinlikle en ba arılı
Kadın ın niye bu kadar öne çıktığını okurlar tam polisiye Batman serüveni. Loeb, çizerin ko-
olarak anlayamaz. Bunun yanıtını gene Loeb/ layca kavrayabileceği bir dil ve anlatı tekniği
Sale ikilisinin yaratığı, bu serüvenin devamı kullanarak Sale in i in içine daha verimli
olarak kabul edilen Batman: Dark Victory de girmesini sağlamı .
öğreniyoruz. Loeb in senaryosu, sinematik bir dile
Okur, serüven boyunca pek çok ki iden üp- sahip ba arılı bir senaryo. Nitekim bu ba arı
helenir, katilin kimliğini bulmaya çalı ır. Acaba Cristopher Nolan tarafından da fark edilmi
Harvey Dent mi? derken onun o sırada ba ka ve senaryodan ünlü Batman Kara övalye üç-
bir yerde olduğunu görür. Oklar ba ka bir üp- lemesinde yararlanmı . Üçlemedeki filmlerin
heli üzerine çevrildiğinde o ki i ölüverir. Loeb önemli bir özelliği, tamamen Batman karakte-
serüven boyunca okurla sürekli akıl oyunları ri çevresinde dönmemeleri, Gotham ve ehrin
oynar. Sonunda seri katilin kimliği ortaya çıktığı karanlık karakterlerine de odaklanmaları.
sanılsa da geride ku ku külleri bırakılır. Nitekim İkinci film olan Kara övalye de (he Dark
ardından gelen Dark Victory adlı serüvende Bat- Knight), Bölge Savcısı Dent in yava yava
man in bu ku kuların pe inden gitiğini görürüz. Two Face e dönü ümü ve ya adığı ruhsal
Yeri gelmi ken Sale in çizgilerinin okurların travma, Bitmeyen Cadılar Bayramı ndan
bir kısmı tarafından yadırgandığını belirtmek is- yararlanılarak kurgulanmı . Nolan ın hemen
terim. Bense Sale in çizgilerinin bir noir için çok her röportajında belirtiği gibi çizgi roma-
uygun olduğunu dü ünüyorum. Günümüzde bir- nın, filmin senaryosundaki payı çok büyük.
çok çizer, grafik tabletlerin ve abartılı photoshop Bitmeyen Cadılar Bayramı, Batman kimliğine
renklendirmelerin arkasına saklanıyor. Sale ve getirdiği yenilik ve sinemadaki etkisiyle çok
diğer büyük çizerlerse kendine has üsluplarını değerli bir serüven olarak çizgi roman tari-
özgüvenle sergileyebilme cesaretini göstermi ler. hindeki yerini alıyor.

31
PoLiSiyeLerin öLÜMSÜZ SiLahLarı eKin aÇıKgöZ

KaDınlaRın sİlahı
agatha chRıstıE’nİn uZManlıK alanı: ZEhİR
aDlİ PRofİllEME uZManlaRına gÖRE, nEt bİR gayEsİ olan vE bu gayE DoğRultusunDa cİnayE-
tİnİ Planlayan KatİllER ZEhİR KullanıyoR. bu KİşİlER çoğunluKla fİnansal gEtİRİyİ vEya bİR
İlİşKİnİn bİtİşİnİ (baZEn hER İKİsİnİ bİRDEn) hEDEflİyoRlaR. soğuK İntİKaM yEMEğİnİn ZEhİRlE
çEşnİlEnDİRİlMEsİ DE sÖZKonusu olabİlİyoR. DİğER taRaftan ZEhİR, hEM KullanıMı Kolay hEM
DE EfEKtİf bİR sİlah. büyüK bİR KısMı tatsıZ, REnKsİZ vE/vEya KoKusuZ olDuğunDan RahatlıKla
yEnİlEn, İçİlEn İKRaMlıKlaRa KaRıştıRılabİlİyoR. İtİş KaKışsıZ, KansıZ, tEMİZ bİR cİnayEt...

2
21B nin bu sayısında gerçek suç hikâyeleri dın, üçüncü kocasının sıcak çikolatasına pestisit
ve polisiye ili kisi üzerine bolca konu- karı tırmakla me guldü. Martha Grinder isimli
acağız. Madem öyle; ben de gerçek bir diğer bir kadınsa mutfağında üretiği arse-
suç hikâyesiyle ba layayım yazıma: Saygıdeğer nik-antimon karı ımını aile bireylerinin üze-
okurlar, sizlere Mary Ann Coton ı takdimim- rinde denemekteydi… 19. yüzyılda ya anan bu
dir! İngiltere de ya ayan bu kadın, 1865 ve 1873 ve benzeri vakalar sonrasında, kadın katillerin
yılları arasında sigortadaki paralarını alabil- zehir tercih etiğine dair yaygın bir inanı hâsıl
mek için sırasıyla üç kocasını ve bir sevgilisini oldu. O kadar ki zehir, kadınların silahı adıyla
zehirleyerek öldürür. Yetmez, 13 öz çocuğundan anılır hale geldi. Haydi, gelin; hem bu argümanı
11 ini zehirler. Tam olarak bilinmemekle bir- hem de popüler kültürdeki yerini biraz incele-
likte, zehirlediği kurbanlarının sayısı 21 olarak yelim.
tahmin edilmektedir. Asılarak idam edilir.
Bu Mary Ann lerden ba ka var mı, diye sor- “kadınların silaHı”
duğunuzu duyar gibiyim. Olmaz mı? Örneğin, Adli profilleme uzmanlarına göre, net bir
Mary Ann Coton ın yağlı ipe doğru yollandığı gayesi olan ve bu gaye doğrultusunda cinayeti-
sıralarda, Lydia Sherman isimli Amerikalı ka- ni planlayan katiller zehir kullanıyor. Bu ki iler
çoğunlukla finansal getiriyi veya bir ili kinin
Üç kocasını,
sevgilisini, öz biti ini (bazen her ikisini birden) hedeliyorlar.
çocuklarını ve Soğuk intikam yemeğinin zehirle çe nilendi-
daha nicelerini rilmesi de sözkonusu olabiliyor. Diğer taratan
zehirleyerek zehir, hem kullanımı kolay hem de efektif bir
öldüren İngiliz
kadın katil Mary silah. Büyük bir kısmı tatsız, renksiz ve/veya
Ann Cotton. kokusuz olduğundan rahatlıkla yenilen, içilen
ikramlıklara karı tırılabiliyor. İti kakı sız,
kansız, temiz bir cinayet… Daha iyisi, zehir-
lenme vakalarının tespiti kolay olmadığından
kurbanın hastalıktan öldüğünün sanılması pek
mümkün… Bu açıdan bakıldığında, cinayeten
yırtacağına inanan, hesapçı ve sinsi katillerin
silahı zehir.

32
Dame Agatha Christie hayranları için kitaplarını imzalarken...

Biz kadınlar cinayeten anlarız. Ve zehir içeren bir cinayet, okurun/izleyicinin


Ba müfeti Batle, Kadın katiller ger”ekten zekâsına hitap ediyordu.
ba arılı oluyorlar diye a”ıkladı. Soğukkan- Zekâya hitap eden cinayetlerden bahis açı-
lılıklarını kaybetmiyorlar. lınca sözün kime geleceği, eminim ki hepimizce
Bay Shaitana usulca döndü. Zehir kadın- malumdur…
lara özgü bir silahtır. Zehirle ”ok insanı
öldüren ve kimsenin üphelenmediği bir”ok agatHa CHrıstıe’nin zeHirli yılları
kadın katil olmalı. 24 ya ında evlenir evlenmez kocasını I.
Briç Masasında Cinayet Dünya Sava ı için Fransa ya uğurlayan Agatha
Christie, çoğunlukla yalnız olduğu sava yılları-
Aslında zehrin kadınlara atfedilmesi ente- nı dedektif romanları okuyarak geçirmi . Riva-
resan değil. Neticede kadının yeri mutfaktır; yete göre bir gün Sarı Odanın Esrarı nı1 okuyor-
yemekleri, sıcak çikolataları o hazırlar… Evet, mu . Okuduğundan daha iyisini yazabileceğini
biliyorum; bu seksist yakla ımlara sinirleniyor- dü ünmü ve kalemi eline almı . Sonuç: Roman,
sunuz. Ama durun, biraz da dönemin sosyolojik öykü derlemesi ve tiyatro oyunu türlerinde
dinamiklerine bakalım: Umutsuz bir evliliğe 120 den fazla eser, 120 ye yakın dilde çeviri,
hapsolmu Viktorya dönemi kadının kullanabi- dört milyar adet satı … Dünyanın en uzun süre
leceği tek silah zehirdi. Zehir, kocası tarafından gösterimde kalan tiyatro oyunu rekoru (Fare
fiziksel baskılanmaya maruz bırakılmı kadının, Kapanı /he Mouse Trap), dünyanın en çok
gücünü kar ısındakiyle e itleme yöntemiydi. satan polisiye romanı rekoru (On Kü”ük Zenci /
Cinayeti güvenli bir mesafeden i lemeye imkân hen here Were None), dünyanın en çok satan
veriyordu. yazarı rekoru… Evet, doğru; bazı kaynaklar
Sherlock Holmes ün 1945 yapımı Pursuito Shakespeare i bile geçtiğini iddia ediyor. Özetle
Algiers isimli beyazperde macerasından George dünya üzerinde Agatha Christie den daha fazla
Martin in Game of hrones una kadar pek çok basılan tek bir ey var, o da İncil!
popüler kültür ürününde zehrin kadınların sila- 221B okuru polisiyeseverler olarak hepimizin
hı olduğunu beyan eden karakterle kar ıla tık. Christie nin hayatıyla ilgili bildiği az çok bir
Öyle veya böyle, bu popüler kültür ürünlerinin eyler var: Erken çocukluğunda okula gönderil-
yaratıcıları da ürünlerinde zehir tercih etmek- meyip evde eğitilmesi, ilk e i tarafından aldatıl-
ten geri durmamı lardı. Çünkü cinsiyeti bir dığını öğrendikten sonraki gizemli kaybolu u,
tarafa bırakırsak zehir, plan yapmak demekti. arkeolog olan ikinci e iyle yaptığı Ortadoğu

33
seyahatleri, Britanya İmparatorluk övalye Ni- Christie nin eğitiminin bir parçası olarak
anı na layık görülerek Dame unvanı alması… Bay P. ona majistral ilaç hazırlama tekniklerini
Ama biz, biyografi kitaplarına sığmayan anı öğretir. Fitil hazırladıkları bir gün, Bay P. eritiği
ve maceralarla dolu 85 yıllık ya amının zehirli kakao yağının içine etken maddeyi karı tırır
yıllarına odaklanacağız bugün. ve karı ımı kalıplara döker. Katıla an fitiller
Efendim, kocası sava ta genç bir kadın kutulanacak ve uygun ekilde etiketlenecektir.
olan Agatha Christie, 1914 te gönüllü yardım Fakat Christie, Bay P. nin fitillere yüzde bir
birliklerine katılır. Ya adığı yer olan İngiltere- yerine onda bir oranında etken madde karı tır-
Torquay daki hastanede ücretsiz çalı maya dığını fark etmi tir. Etken maddenin ilaçta on
ba lar. Bir süre burada yaralı askerlerin kat fazla bulunması hastalar için tehlikelidir.
bakımını üstlenecek, daha sonra eczacı Çaktırmadan Bay P. nin hesaplamalarını kontrol
yardımcısı olarak dispansere atanacaktır. 1918 eden Christie, hatadan emin olur. Ancak çekin-
sonuna kadar da aktif olarak dispanserde görev diği için Bay P. ye yanlı yaptığını söyleyemez,
yapacaktır. Bir dedektif hikâyesi yazma fikri sonuçlarından korktuğu için ilacı da atamaz.
ilk olarak dispanserde çalı ırken aklıma geldi, Aklına ba ka çare gelmeyince ayağı takılmı
diye anlatıyor otobiyografisinde. gibi yaparak tüm fitilleri yere döker ve üzerle-
Christie bu eczacı yardımcısı belgesini rine kuvvetlice basar. Tekrar tekrar özür diler,
bileğinin hakkıyla, girdiği sınavda ba arılı ortalığı temizler ve doğru oranda etken madde
olarak edinir. Sınav öncesinde yine Torquay da içeren yeni bir parti ilaç hazırlar…
bulunan yerel bir eczanede staj yaparak sınava Kendisi de bir Agatha Christie biyografisi
hazırlanır. Bu dönemde ehrin ünlü ba eczacı- kaleme alan Janet Morgan a göre, Christie o
sının yanında çalı ma fırsatı bulur. Zehirlerle dönemde gerçekten iyi çalı mı , farmasötik ve
ilk tanı ması bu döneme rastlar. kimya üzerine kitaplar okumu , uzun saatler
kafa yormu tur. Tutuğu günlükler zehirli mad-
Bir gün cebinden koyu renkli bir topak delerin özelliklerine ili kin notlarla doludur:
”ıkardı. Kürar, dedi. Kürarı bilir misin? renkleri, kokuları, hangi kaynaktan elde edile-
İlgin” bir ey, ”ok ilgin”. Ağızdan alındığı bilecekleri, etken özellikleri, uyumsuz oldukları
zaman sana hi”bir zararı olmaz; kan yoluy- diğer maddeler ve uygun dozajlar…
la alındığındaysa seni fel” eder ve öldürür.
Neden cebimde ta ıyorum biliyor musun? Etrafım zehirlerle ”evrili olduğu i”in,
Hayır, diye cevapladım. romanımda zehirlenme yoluyla bir ölüm
Bilirsin, dedi dü ünceli bir ekilde, bana se”mem doğal olsa gerek.
kendimi gü”lü hissetiriyor.
Bir dedektilik romanı yazmaya karar ver-
Christie nin hatıratında Bay P. olarak diğinde, o zamanlar Agatha dan daha ba arılı
andığı bu eczacı, etrafına kar ı sahte ve abartılı bir yazar olan ablası Madge, bunun çok zor
kibarlık sergileyen, sinsi ve içten pazarlıklı bir olacağını söyler. Yazamayacağına dair karde-
adamdır. Benzer yaradılı lı kötü karakterlere i Agatha ile iddiaya girer. Bu iddia üzerine
Christie romanlarında rastlamamız tesadüf Agatha Christie, ilk polisiyesi olan Ölüm Sessiz
olmasa gerekir. Bay P. nin cebinde ta ıdığı kürar Geldi yi yazar. Bu kitap aynı zamanda ünlü Bel-
ise çe itli tropikal ağaç, çalı ve bitkilerin kökle- çikalı dedektif Hercule Poirot nun sahneye ilk
rinin, saplarının ve yapraklarının kurutulması kez çıktığı romandır. Tahmin edeceğiniz üzere,
ve kaynatılmasıyla hazırlanan, macun kıvamın- romandaki cinayet zehirle i lenmi tir.
da, son derece öldürücü egzotik bir zehirdir.
Agatha Christie romanlarında sıklıkla adı geçer. . Bu olayda strikninle ”ok fazla kar ıla -
mı olmamız. Bu ü”üncü kez.
Dr. Bryant ellerini a”tı. Analiz yapmadan Ölüm Sessiz Geldi
kesin bir ey söylemek zor. Duyduğuma
göre Güney Amerika yerlileri daha ”ok Elbete Agatha Christie nin zehirli kurguları
kürar denilen zehri kullanırlarmı . bu romanla sınırlı kalmaz.
Bu kadını öldürmü olabilir mi?
Kürar ”ok ”abuk etki yapan bir zehirdir. arseniğin a’sı, zeHrin z’si
Ölüm Diken Üstünde Poirot yine konuya h‘kim oldu. . ve tabii
olayların seyrini izlemek üzere onlarla

34
Kendisi de Agatha
Christie hayranı olan
kimyager Kathryn Hercule Poirot diz ”öktü. Cebinden ”ıkardı-
Harkup’ın kitabı:
Arseniğin A’sı: Agatha
ğı bir cımbızla yerdeki eyi alarak doğrul-
Christie’nin Zehirleri. du. Sivri ucu lekeli, uzun ok ucu gibi bir
dikendi bu. Dibineyse turuncu ve siyah lo
bağlanmı tı.
Poirot elini salladı. Çook. Dediğim gibi
insan konu urken kendisini mutlaka ele
verir. örneğin dikkatsizlik ederek bana bir
ara Güney Afrika da bir ”itlikte ”alı tığı-
nızdan söz etiniz. Oranın ne ”itliği oldu-
ğunu söylemediniz ama biz bunu öğrendik.
Bir yılan ”itliğiydi bu.
Ölüm Diken Üstünde

O kadar ki, Pharmaceutical Journal isimli


beraber buraya gelebilmek i”in kullandınız akademik farmasötik dergisi, Christie nin Ölüm
bunu. Kendi kendini arsenikle zehirlemek. Sessiz Geldi romanında kistriknin kullanımına
Ağır ama öldürücü düzeyde değil. Bu ”ok ili kin ba arısı üzerine bir makale yayımladı.
eskiden beri bilinen bir numaradır. Makalenin yazarı, Bu kitapta nadir bulunan bir
Cenazeden Sonra özellik var; o da doğru yazılmı olmak, demi ti.

Agatha Christie nin zehirlerine ili kin bahis, Ya lı kadının vücudu titriyor, kıvranıyor,
birkaç sayfalık yazıyla biter sanıyorsanız yanı- iddetli ”ırpınmalarla sarsılıyordu. Sanki
lıyorsunuz. Arseniğin A sı: Agatha Christie nin artık topuklarıyla ba ının üzerinde duru-
Zehirleri /A is for Arsenic: he Poisons of Agatha yordu, vücudu inanılmayacak ekilde kıvrıl-
Christie isminde kocaman bir kitap var. mı , yay gibi bükülmü tü. Kütüphaneyi
Yazarı Kathryn Harkup, Agatha Christie hay- karı tırarak bir tıp kitabı buldum. Strik-
ranı olmanın yanı sıra bir kimyager. Harkup a ninle zehirlenenlerin gösterdikleri belirtileri
göre Christie, çağda ı olan suç yazarlarında dikkatle okudum.
rastlanmayan sıklıkla zehir tercih ediyor. 66
polisiyenin 28 inde silah olarak zehir kullanıl-
mı (çoğunda birden fazla kere). 80 civarında
zehirlenme vakası ve zehirden ölen 33 kurban
var. Romanlarda kullanılan farklı maddelerin
sayısıysa 30 u buluyor.

Öksürük ilacı i”tiğini sanmı . Oysa i”tiği


apka boyasıymı . Birka” saat sonra
hastanede öldü. Oksalik asit zehirlenmesi
dediler. i esi öksürük urubunun i esi ile
aynı büyüklükteydi.
Zehri Kim Verdi?

Harkup kitabında Christie nin kullandığı bu


maddelerin 14 tanesini ele alıyor; her biriy-
le ilgili alıntılara, incelemelere ve gerçek suç
öykülerine yer veriyor. Agatha Christie balistik
hakkında hiçbir ey bilmediğini samimiyet-
le itiraf etmi ti; fakat Harkup a göre zehirler
konusunda gerçek bir uzman. Zor bulunan
zehirlerden kolay temin edilenlere, az bilinen
bile iklerden egzotik toksinlere kadar pek çok Agatha Christie’nin akademik dergilerce övülen meşhur
farklı türü büyük bir el becerisiyle kullanıyor. zehri: Striknin hidroklorit.

35
chRıstıE’nİn asıl ustalığı, KuRgunun çıkıyor, dükkânlardan sorgusuz sualsiz afyon
hER bİR KıvRıMını ZEhRİn ÖZEllİKlERİnE alınıyordu. Tonikler striknin, bahçelerde kulla-
gÖRE şEKİllEnDİREbİlMEsİnDE yatıyoR: nılan böcek ilaçları siyanür içeriyordu…

ZEhRİn KuvvEtlİ vE Zayıf yanlaRı, nEDEn Rosemary i ancak bir kadeh zehirli am-
olDuğu sEMPtoMlaR, ÖlüM sonRası tEsPİt panya susturabilir! ampanyada potasyum
siyanür. Çantasında potasyum siyanür.
EDİlEbİlİRlİğİ; hER bİRİ chRıstıE taRafınDan Gripten sonra sinirleri bozulmu .
ZEKİcE KullanılıyoR. aRsEnİğİn sıcaK suDa Zaten siyanür kullanılmı olması da bu ih-
ERİMEsİ, atRoPİnİn acı taDı, fosfoRun timali ortadan kaldırıyor. Oyun oynanacak
bir zehir değildir.
PaRıltısı... gEREK Konunun İlERlEMEsİ İçİn Evet, o zehri elde etmek zor değildir. Bah”ı-
KalDıRıM taşı oluyoR, gEREK PoıRot vEya vanların ”oğunda siyanür vardır.
ampanyadaki Zehir
bayan MaRPlE taRafınDan İPucu olaRaK
yaKalanıyoRlaR... Derken II. Dünya Sava ı ba ladı. Agatha
Christie, bu dönemde de University College
Bu durumda artık zehrin belirtilerinin Hastanesi nin dispanserinde gönüllü hizmete
neden o kadar ge” ortaya ”ıktığını öğrenmi katıldı. Buradaki çalı maları, onun eczacılık
olduk. Strikninle birlikte alınan bir uyku ve tıptaki yeni geli meleri takip etmesini de
ilacı zehrin etkisini birka” saat erteleye- sağlıyordu. Zira II. Dünya Sava ı sonrasında
biliyor. Size daha önce bo bir bromid yürürlüğe giren kısıtlamalar, eskinin zehirlerini
kutusundan söz etiğimi anımsarsınız. Bu yasaklayıp eczane ralarından kaldırırken bar-
kutunun i”indeki tabletlerden bir ya da bitürat gibi yeni ilaç gruplarına yer açacaktı…
ikisinin Bayan Inglethorp un ila” i esinin
i”ine atılması, Dr. Wilkins in ilacındaki Poirot usulca, Ne oldu? diye sordu. Ba-
strikninin dibe ”ökmesine neden olacaktı. yan Lorrimer hangi ilacı i”mi ?
Tıpkı kitapta anlatıldığı gibi son dozda Veronal sanırım. Hi” olmazsa barbitürat
alınacak ekilde birikecekti. grubundan bir ila”.
Ölüm Sessiz Geldi Basit bir canlandırıcı öyle mi? Evipan
adıyla tanınan o ila”? Bu kısa ameliyatlar-
Harkup un kimyager sıfatıyla yaptığı incele- da anestezi maddesi olarak kullanılır. Fazla
melere göre, Christie her zaman temiz ve dürüst dozda Evipan damara verilirse hasta tama-
oynadı: Kitaplarında izi sürülemeyen gizemli men kendinden ge”er. Bunu Veronal ya da
zehirlere, var olmayan ilaçlara, kaynağı olma- herhangi bir barbitüratan sonra kullanmak
yan uyduruk maddelere asla yer vermedi. Eğer ”ok tehlikelidir. Bayan Lorrimer in kolunda-
bir Christie romanında bir zehir okuyorsanız; ki kü”ük, hafif ”ürüğü fark etim. Oradan
emin olun, böyle bir zehir gerçekten var ve damara iğne yapılmı olduğu belliydi. Polis
aynen anlatıldığı gibi öldürür! doktorunda i i ”ıtlatım. Otopsi sonucu
ilacın izleri kolaylıkla bulundu.
Bay Saterthwaite Anladığıma göre Sir Briç Masasında Cinayet
Barthelomew u nikotinle zehirlemi ler dedi.
Evet, öyle. Yanılmıyorsam ender olarak Christie nin asıl ustalığı, kurgunun her bir
kullanılan bir zehirmi . Nadir bulunan bir kıvrımını zehrin özelliklerine göre ekillendi-
maddeymi . Doktor gibi fazla sigara i”en rebilmesinde yatıyor: Zehrin kuvvetli ve zayıf
kimselere bu zehirden verildiği zaman du- yanları, neden olduğu semptomlar, ölüm sonrası
rum daha karma ık bir hal alabilirmi . tespit edilebilirliği; her biri Christie tarafın-
Üç Perdelik Cinayet dan zekice kullanılıyor. Arseniğin sıcak suda
erimesi, atropinin acı tadı, fosforun parıltısı…
Fakat polisiyenin altın çağı olan 20. yüzyıl Gerek konunun ilerlemesi için kaldırım ta ı
ba larının İngiltere sinde, zehirlerin de altın oluyor, gerek Poirot veya Bayan Marple tarafın-
çağlarını ya adığını kabul etmek gerek. O dan ipucu olarak yakalanıyorlar… Christie bunu
dönemde pek çok zehir, ilaç olarak eczaneler- sağlayabilmek için ya adığı sürece okuma ve
de satılıyordu. Demir madenlerinden arsenik ara tırmalarına devam eti. Yıllar içinde evinde

36
haRKuP’a gÖRE chRıstıE’nİn ZEhİRlER KonusunDaKİ vİZyonu, çağının çoK çoK İlERİsİnDEyDİ.
ÖRnEğİn chRıstıE 1929’Da yayıMlanan ölüler evi İsİMlİ Kısa hİKâyEsİnDE “Rİsİn” MaDDEsİnE
yER vERDİğİnDE, Rİsİnİn cİnayEt sİlahı olaRaK KullanılDığı tEK bİR vaKa bİlE bİlİnMİyoRDu.

ciddi bir tıp külliyatı biriktirdi. Martindale Far- de tela landı. Daha sonra da Bayan Crale in
makopesi2 her zaman kütüphanesinin ba kö e- odasında hemen hemen bo almı bir i e
sindeydi. buldular. Bunun i”inde zehir vardı. Kadın
Harkup a göre Christie nin zehirler konu- i eyi bir ”ekmecenin dibine saklamı tı.
sundaki vizyonu, çağının çok çok ilerisindeydi. Be Küçük Domuz
Örneğin Christie 1929 da yayımlanan Ölüler Evi
isimli kısa hikâyesinde risin maddesine yer iyi Örnek mi oldu, kÖtÜ Örnek mi?
verdiğinde, risinin cinayet silahı olarak kullanıl- Gelin görün ki Christie nin bu yaratıcılığı,
dığı tek bir vaka bile bilinmiyordu. katillere yöntem öğretmekle suçlanmasına yol
açtı. Romanlarında geni bir zehir portföyü
Tuppence dü ünceli dü ünceli mırıldandı. sunuyor, her bir zehri detaylı ekilde betimli-
Risin. Hint yağı bitkisinin tohumlarından yor, nereden temin edilebileceğine dair bilgiler
”ıkarılır. . Tuppence sözlerine devam eti. veriyor, avantaj ve dezavantajlarını anlatıyordu.
. iğneyle vücuda azar azar risin verilir- Adeta cani olmaya meyledenlerin hizmetine
se bu zehre kar ı bağı ıklık kazanıldığını katalog sunmaktaydı.
bilirim. Böylece antirisin meydana gelir. Bu 1977 de Fransa da Roland Roussel adında
bilgi serum tedavisinin temelinin atılması- bir adam, teyzesini atropin içeren göz damlası
na yardım etmi tir. Bir süreden beri vücu- kullanarak öldürmü tü. Evini arayan Fransız
dunuza risin veriyordunuz. Sonra herkesle jandarması, adamın ba ucunda Miss Marple ın
birlikte zehirli sandvi”lerden yediniz. O ba rolde olduğu Christie hikâyeleri derlemesi
zehrin tohumlardan nasıl ”ıkarılacağını Cinayet Kulübü /he Tuesday Club Murders ı
öğrenmi tiniz. bulmu tu. Kitabın zehirle ilgili kısımlarının altı
Ölüler Evi çiziliydi…

Bu öykünün basımından tam 50 yıl sonra, Miss Marple, Tabii ben ila”lardan anla-
1979 yılında Bulgar muhalif Georgi Markov, ucu mam, diye cevap verdi. Ama bildiğim bir
risine batırılmı bir emsiyeyle Londra sokak- tek ey vardı. Gözlerim bozulmaya ba la-
larında suikaste kurban gidince risinin cinayet dığı zaman doktorum bana i”inde atropin
silahı olabileceği kamuya malum oldu. Ve artık sülfat olan bir damla vermi ti.
bugün, popüler kültür de risini biliyor: Mesela . O her gece yarısı uyanıp muhakkak su
Breaking Bad dizisinin karakteri Walter White, i”erdi. Suyu döktüm. Onun yerine bardağa
yoluna çıkanlardan kurtulmak için risin tercih göz damlası bo altım. Goefrey uyanacak
ediyor. ve daha ne olduğunu anlayamadan ilacı
Bir diğer örnek: Zehirli baldıran otu Sokrates yutacaktı. Bir ”orba ka ığı kadar vardı ama
zamanından beri cinayet silahı olarak kulla- o kadarı da yeterliydi.
nılmamı tı ama Agatha Christie nin böyle bir Aziz Peder’in Parmak İzi (Cinayetler
tasarısı vardı: Kulübü)

. Olaydan bir gün önce kom ularından bi- 1961 de yazdığı ve eski mentoru eczacı Bay
riyle ”ay i”iyorlardı. Bu kom u baharatlarla P. yi de karakterlerin arasına katığı Ölüm Büyü-
uğra maya ve evde ila”lar yapmaya me- sü romanında Christie, zehir olarak talyum sül-
raklıydı. Yaptığı ila”ların arasında coniin fat tercih eti. Çünkü kara büyüyle ili kilendire-
vardı. Yani zehirli baldıran ruhu. Bundan ceği cinayetler yazacaktı ve kurbanların zaman
ve zehrin ne kadar öldürücü olduğundan içinde doğal yollardan ölmü gibi görünmeleri
söz edildi. Adam ertesi gün i edeki zehrin gerekiyordu. Bir tuz bile iği olan talyum sülfat,
yarıya inmi olduğunu fark edince fena hal- renksiz ve tatsız olup suda eriyebiliyor, ayrıca

37
Agatha Christie’den yıllar sonra talyum sülfat için hazırlanan bir zehir tanıtım kartı örneği.

yapısal olarak potasyum bile iklerine benziyor-


du. Vücut talyum bulduğu zaman, bunu potas- Zehirlemek. Talyum tuzu aracılığıyla.
yum zannediyordu ve mal bulmu mağribi gibi Son derece basit ve etkili.
emiyordu. Beyin, bağırsaklar, kas sistemi yava Talyum, dedi Bay Venables, Daha önce hi”
yava zehirleniyor, hasara uğruyordu. duyduğumu sanmıyorum.
Duymadınız mı? Genellikle farelere kar ı
Ama o listede bulunanların bir”oğunun zehir olarak kullanılır. Kısıtlı oranlarda da
ölümü zatürre, peritonit, bağırsak iltihabı, ”ocuk ve hayvanların mantar hastalıkların-
ate li romatizma, ”ocuk felci ya da ”ok da.
bilinen ba ka bir hastalık kapsamında Ölüm Büyüsü
nitelendiriliyor.
Amerika dayken talyum zehirlenmeleri ko- Fakat kitabın gördüğü ilgiden sonra bu de-
nusunda bir makale okumu tum. Ölenlere taylara romanında yer veren Christie, yine yol
yapılan otopsilerde beyin tümörü, ansefalit yordam öğretmekle suçlanmaya ba ladı. Çünkü
ve zatülcenp bulunmu tu. Kurbanların do- İngiltere de gerçek talyum cinayetleri i leniyor-
ğal bir ölümle ölmediklerini gösteren hi”bir du. 1971 yılında i arkada larının kahvelerine
kanıt yok. talyum katarak (enteresan bir fantezi olduğunu
Ölüm Büyüsü kabul etmek gerek) epeyce bir kısmını zehir-
leyen, birkaçını da gerçekten öldüren fabrika
Eğer birinin aniden değil, zaman içinde i çisi Graham Young, fabrikayı denetleyen
ölmesini tercih ediyor ve ba ka bir hastalıktan sağlık görevlisine, Talyum zehirlenmesi olabilir
ölmü gibi görünmesini istiyorsanız, doğru silah mi dersiniz? diye sormamı olsa belki de hiç
tercihiz talyum olabilirdi. Zira talyum bile ikleri yakalanmayacaktı. Ah, u seri katillerin zekâ-
o zamanlar yasaldı ve fare zehri olarak kullanıl- larıyla övünme merakı! Cenazesi yakılmı bir
malarının yanı sıra tüy dökücü krem niyetine kurbanın küllerine uygulanan atomik emisyon
dahi satılıyorlardı. spektroskopisi isimli yöntem, Young un talyum

38
sinde kurtulmu tu. Bebek, tedavi için Katar dan
uçakla Londra ya getirilmi ve hastaneye yatı-
rılmı tı; yoğun bakım ünitesinde tutulmasına
rağmen tansiyonu yükseliyor ve nefes darlığı
çekiyordu. Doktorlar bir türlü te his koyamı-
yorlardı. Bebeğin ansına, hastanede çalı an bir
hem ire o sırada Ölüm Büyüsü nü okumaktaydı
ve semptomların kitapta anlatılan zehirlenme
belirtilerine fazlasıyla benzediğini fark eti.
Hastanede talyum analizi yapmak için yeterli
ekipman bulunamayınca devreye Scotland Yard
girdi. Donanımlı bir laboratuvarda talyum ze-
hirlenmesi doğrulandı ve gerekli tedavi uygula-
narak bebek iyile tirildi. Katarlı ailenin hamam-
böcekleriyle mücadele için evlerinde talyum
sülfat kullandığı sonradan öğrenildi…

istatistik zamanı: “kadınların silaHı”


efsanesi
Dönelim ba a; gerçek suç hikâyeleri dosya-
mızı tekrar açalım. Zehir gerçekten kadınların
silahı mıydı?
Viktorya döneminin umutsuz ev kadınla-
rıyla empati kurarken eksik bilgiyle hareket
etmeyelim. Çünkü aynı dönemde kendisini
cinayetini kanıtladı. Bu vaka adli tıp tarihinde kapana kısılmı hisseden hatırı sayılır mik-
de bir mihenk ta ı olarak kabul ediliyor. tarda mutsuz koca da vardı. Timsah Adam
Katilin aklına karpuz kabuğu dü ürmekle lakabıyla ünlenen Edward Pritchard, karısını
itham edilen Christie, aslında talyum cinaye- arsenikle zehirledikten sonra 1865 te asılmı -
ti üzerine roman yazan ilk ki i değildi. Yeni tı. Viktorya dönemi seri katili homas Neill
Zelandalı yazar Ngaio Marsh ın 1947 tarihli Cream striknin tercih edenlerdendi. Karısını
romanında da cinayet silahı olarak talyum kul- parçalara ayırmadan önce zehirleyen Hawley
lanılmı tı. Ancak dersine iyi çalı mayan ve kur- Harley Crippen ise 1910 yılında kaçı ı sırasında
banını hemen öldüren Marsh ın aksine Christie bindiği transatlantikte kıskıvrak yakalanmı tı.
zehirlenmeyi kusursuz tarilemi ve uygulamı - (Sağ olsun teknoloji; kablosuz haberle me yeni
tı: bitkinlik, uyu ukluk hali, bayılma, anla ılmaz icat edilmi ti.) Durum u ki; 1750-1914 yılları
konu ma, halsizlik, saç dökülmesi… arasında İngiltere de gerçekle en 540 zehirleme
vakasında, kadın failler ile erkek faillerin oranı
Ginger ın sa”ları ta kökünden avu” avu” birbirine e iti.
dökülüyor mu? Günümüzde bu kadar çok zehirleme olayı
Evet. Bildiğim kadarıyla dökülüyor. Sanı- olmuyor. artlar zorla tı, zehir bulmak eski-
rım yüksek ate in etkisi. si kadar kolay değil. Artık zehir, aktarlarda
Ate mi, sa”malık bu! dedim. Ginger ın satılmıyor, eczanelerde üretilmiyor. Teknoloji
derdi de daha öncekilerin ölüm nedeni de de ilerledi. Eskiden e inizi zehirlediğinizde kalp
hep aynı, talyum zehirlenmesi. krizinden öldüğünün sanılacağını umabiliyor-
Ölüm Büyüsü dunuz…

O kadar ki Christie nin hayata gözlerini Poirot, Digitoksin kalp rahatsızlıkların-


kapatığı yıl olan 1976 da bu betimlemeler, göz- da kullanılan bir zehirdir, değil mi? diye
lerini yeni açmı bir bireyin hayatını kurtardı. sordu.
British Journal of Hospital Medicine isimli İngiliz Evet. Bu, Digitalis Purpurea dan yani ale-
akademik tıp dergisinin Haziran 1977 sayısında lade yüksükotundan ”ıkarılır. Dört madde
yayımlanan habere göre; gizemli bir hastalığın elde edilir bundan. Digitalin, digitonin, digi-
pençesindeki 19 aylık kız bebek, Christie saye- talein ve digitoksin. Bunlar i”erisinde Digi-

39
Dominique Jeannerod ve ekibinin
Agatha Christie romanlarındaki
örüntüleri çözümledikleri
formüllerinden bir örnek...

toksin, digitalis yapraklarından ”ıkarılan en bir cinsiyetin hegemonyası altında olmadığı


kuvvetli zehir sayılır. Enjeksiyonla damara açık. Kadınların Silahı efsanesi çöp olmu tur,
verilerek aniden kana karı an digitoksin müsaadenizle atıyorum.
kalbi feci uğratarak ani ölüme sebep olur.
Dört miligram zehrin bir insanı öldürmeye agatHa CHrıstıe Bu işe ne diyor?
yeterli geldiğinden bahsedilir. Ama belirli Peki, zehirlerin kraliçesi Dame Agatha Chris-
bir iz bırakmadığı i”in ölüm nedeni anla ıl- tie ne diyor bu cinsiyet i ine?
maz. Agatha Christie gibi bir dehanın ne dü ündü-
Ölümle Randevu ğünü anlamaya çalı mak ciddi bir i : İngiliz he
Guardian gazetesinin 03 Ağustos 2015 tarihli
Oysa yeni analiz teknikleri ve laboratuvar haberine göre Belfast taki ueen s Üniversitesi
cihazları sayesinde artık kimse yaptığından öğretim görevlisi Dominique Jeannerod ve eki-
kaçamıyor. İz bırakmayan zehirler tarihe karı tı. bi, Agatha Christie kurgularında bazı örüntüler
Sorunların çözümü için naçizane önerim, evlilik olduğuna kanaat getirmi ler ve bunları formü-
terapisidir arkada lar. le etmeye giri mi ler. Yaptıkları istatistiksel
Her ne kadar sayıları azalmı sa da zehir incelemelerde pek çok veri kullanmı lar: kitabın
kullanılarak i lenen cinayetler elbete bitmedi. yazıldığı yıl, katilin cinsiyeti, kitaptaki dedek-
ABD Adalet Bakanlığı nın 1980-2008 arasındaki tif, cinayet silahı, olayın vuku bulduğu yer,
cinayet eğilimlerini inceleyen raporuna göre, kurbanın ölü ekli… Bu verilerin birbirleriyle
bütün katillerin %89,5 i erkekken, sadece %10,5 i ili kilerini modelleyerek birden fazla formül
kadın. Zehir kullanılarak i lenen cinayetler bulmu lar.
ele alındığında kadınların oranı artıyor gibi Çıkarımların büyük kısmı katilin cinsiyetiyle
görünse de erkeklerin ezici egemenliği sürüyor: ilgili olan bu akademik çalı madan bazı önemli
Zehirci katillerin %60,5 i erkek, %39,5 i kadın. tespitleri payla alım: Eğer kurban boğulmu sa
Kadınların silahı mı demi tiniz? katil daha ziyade erkek. Eğer cinayet bir ta ra
Dahası var! Psychology Today dergisinin bir konağında i lenmi se katilin kadın olma ola-
incelemesine göre; zehirlenen kurbanın kadın sılığı %75 civarında. Kadın katiller çoğunlukla
olduğu durumlarda katilin erkek olma olasılığı çorap, peruk vb. ki isel bir e ya sayesinde tespit
dramatik ekilde artarken, zehirlenen kurbanın edilirken; erkek katiller Londra yla yapılan te-
erkek olduğu durumlarda katilin erkek veya lefon görü mesinde öğrenilen bir bilgiyle veya
kadın olması arasında oransal açıdan fark yok. mantıksal bir çıkarımla yakalanıyor. Bakın,
Diğer taratan e ini dostunu zehirlediği için bu en ilginci: Eğer romanda kullanılan ula ım
hapis cezasına çarptırılan katillerin büyük kısmı aracı bir kara ta ıtıysa (araba veya tren) katilin
da yaygın inanı ın aksine erkek. Velhasıl, zehrin yüksek ihtimalle kadın olduğunu anlamalıyız.

40
KuRban boğulMuşsa Katİl Daha ZİyaDE ERKEK. EğER cİnayEt bİR taşRa KonağınDa İşlEnMİşsE Ka-
tİlİn KaDın olMa olasılığı %75 cİvaRınDa. KaDın KatİllER çoğunluKla çoRaP, PERuK vb. KİşİsEl
bİR Eşya sayEsİnDE tEsPİt EDİlİRKEn, ERKEK KatİllER lonDRa’yla yaPılan tElEfon gÖRüşMEsİnDE
ÖğREnİlEn bİR bİlgİylE vEya MantıKsal bİR çıKaRıMla yaKalanıyoR. baKın, bu En İlgİncİ: EğER
RoManDa Kullanılan ulaşıM aRacı bİR KaRa taşıtıysa (aRaba vEya tREn) Katİlİn yüKsEK İhtİ-
MallE KaDın olDuğunu anlaMalıyıZ. halbuKİ hava vEya DEnİZ ulaşıMı sÖZKonusuysa Katİlİn
ERKEK olMasını bEKlEMElİyİZ.

Halbuki hava veya deniz ula ımı sözkonusuysa almaya ”alı ır gibi bir hali vardı.
katilin erkek olmasını beklemeliyiz. Yüzü kızardı, koltuktan a ağıya
Aynı ekip, Christie nin okura duyguları kaydı. Elindeki kadeh yere dü tü.
vermek için kullandığı dil ve üslubu analiz ede- İki eli boğazında olduğu halde yerde
cek bir program da kullanmı . Her bir katilin kaskatı kaldı.
romanın ba ında nasıl betimlendiğini programa .
analiz etirmi ler. Eğer katil kadınsa, Agatha Viskinin i”inde bir ey mi vardı?
kitabın ba ında bu karakteri olumsuz hisler Evet, ne olduğunu kesin olarak söy-
uyandıracak ekilde portreliyor. Ancak katil leyemeyeceğim. Ama bütün belirti-
erkekse, kitabın ba ındaki betimlemeler okura ler, Marston un siyanür cinsinden bir
olumlu bir intiba veriyor veya nötr oluyor… zehirle zehirlenmi olduğunu göste-
Sizler için Agatha Christie nin zehirli alıntıla- riyor. Belki de potasyum siyanürdür.
rını derlerken, ben de kendimce istatistiksel bir Bu zehir olduk”a ”abuk etki eder.
çalı ma yaptım. Gururla beyan ederim ki Dame On Küçük Zenci
Christie nin gözünde zehirlerin kadınlara özgü
silahlar olmadığını ispatladım! Zehirle i lenmi
cinayet içeren Christie romanlarının hepsinin NOTLAR
son be sayfasını okuyup katilin kimliğini not et- 1 Sarı Odanın Esrarı, Operadaki Hayalet’in yazarı
mek gibi ileri bilimsel teknikleri kullandığım bu olarak hatırlayaca ınız Gaston Lerouxğnun suç
zorlu çalı mamın sonucunda; incelediğim a ağı romanlarından. Polisiye tarihindeki ilk gerçek
yukarı 20 kitaplık örneklemdeki faillerin yarısı- kapalı oda gizemi olarak bilinir.
nın erkek, yarısının kadın olduğunu tespit etmi
bulunuyorum. Övgüleriniz için te ekkürler… 2 ‘Farmakopeğ, tıbbi ilaçların dozlarını, formüller-
ini ve kullanımlarını içeren başvuru kitabıdır;
İ”kiyi ”ok ”abuk i”mi ti galiba. Öksürdü. ilaç üretiminde kullanılır. Martindale ise eczacılık
Boğulurcasına bir daha öksürdü. Soluk literatürünün en önemli farmakopelerinden.

41
araŞTırMa fuLya Turhan

PolİsİyEnİn
başlangıç noKtası
olaRaK gERçEK suç
hİKâyElERİ
P
İngİltERE vE aMERİKa’Da 19. yüZyıla olisiye edebiyatın öncülerine, yapıta -
larına ve kendi içinde türlere ayrılma
KaDaR nE bİR ÖZEl DEDEKtİf KonsEPtİ süreçlerine polisiye okurları olarak ana
nE DE bİR Polİs tEşKİlatı vaRDı. ancaK hatlarıyla hâkimiz. Edgar Allan Poe, dedektif
1551’DE Kocasını ÖlDüREn alıcE aRDEn’İn edebiyatının tohumlarını dikiyor; Arthur Conan
Doyle türü çok farklı bir yöne eviriyor. Agatha
İDaMınDan sonRa Dağıtılan tEK sayfalıK Christie, Altın Çağ ın fitilini ate liyor; Raymond
bRoşüRlER anınDa tüKEnİyoR, aRDEn’İn Chander bizi bamba ka bir dedektif karakte-
riyle tanı tırıyor. Patricia Cornwell, Sherlock
hayatını vE suçlaRını oKuMaKtan MahRuM Holmes ün tohumlarını diktiği adli tıbbı,
Kalan halK hüsRana uğRuyoRDu. o halDE DNA nın ke fiyle birlikte iyice polisiyenin içine
bİZİ suça vE suçun tEMsİlİnE İtEn şEy, i liyor ve polisiye edebiyat kabaca bu ekilde
günümüze kadar ula ıyor. Ancak suç romanının
bİR DEDEKtİf KaRaKtERİnDEn, suçluyu kökenlerini ve geli im evrelerini, gerçek olgula-
yaKalaManın vERDİğİ haZDan ya Da rı irdelemeden saptayamayız, çünkü kurgudan
çok önce gerçek vardı. Bu, öyle bir gerçekti ki
soRuştuRMa süREcİnE tanıKlıK EtMEKtEn halkın ve özellikle de kadınların ve çocukların
çoK Daha faZlası olMalı. 16. ve 17. yüzyıllarda idam alanlarını doldurup
gözlerini kırpmadan celladın ipi baltaladığı
anı beklemelerine sebep oluyordu. Suçun ve
iddetin temsilinin bizi büyülemesi, yüzyıllardır
kendini kanıtlamakta olan bir gerçek aslında.
Polisiye edebiyatın geni bir okur kitlesine
sahip olmasının altında yatan sebepler incele-
nirken, kurgusal eserler çerçevesinde ilerleyen
birtakım nedenler sunulur. Bu nedenler de
klasik dedektif edebiyatının omurgasını olu tu-
ran öğeler çerçevesinde ekillenir. Kurgu ürünü
eserlerde, ortada bir suç ve dolayısıyla bir kur-

42
ban vardır. Okuru polisiye romanlara cezbeden
en önemli etkenlerden biriyse dedektif karak-
teridir. Bu karakter bir sivil, bir özel dedektif
ya da emniyet te kilatına mensup bir polis
olabilir. Dedektif, kendisine özgü yöntemlerle
bir soru turma süreci yöneterek davayı çöze-
cek, suçluyu adalete teslim edecek ve düzeni
tekrar sağlayacaktır. Polisiye okurları olarak en
keyif aldığımız eylerden biri de bu dedektile
yarı abilmektir aslında. Fakat öyle bir gerçek
var ki İngiltere ve Amerika da 19. yüzyıla kadar
ne bir özel dedektif konsepti ne de bir polis
te kilatı vardı. Ancak 1551 de kocasını öldüren
Alice Arden in idamından sonra dağıtılan tek
sayfalık bro ürler anında tükeniyor, Arden in
hayatını ve suçlarını okumaktan mahrum kalan
halk hüsrana uğruyordu. O halde bizi suça ve
suçun temsiline iten ey, bir dedektif karakte-
rinden, suçluyu yakalamanın verdiği hazdan ya
da soru turma sürecine tanıklık etmekten çok
daha fazlası olmalı.
Aslında psikolojik dürtüler olarak baktı-
ğımızda, 16. yüzyılda neysek bugün de oyuz. Suçun temsiline olan dü künlüğümüzün
Gerçek suç hikâyeleri o günden bugüne bizi daha birçok bireysel ve toplumsal sebebini tü-
cezbetmeye devam ediyor. Making a Murderer retmek mümkün elbete. Ancak sebep ne olursa
ya da American Crime Story gibi gerçek suç ve olsun, suçun ve suçlunun hikâyesinin toplum-
suçluları konu alan diziler büyük bir ilgiyle da her zaman büyük ilgi uyandırdığı a ikâr.
takip ediliyor ve modern edebiyataki sıçrama- Dolayısıyla ortaçağ zamanlarından bu zama-
sını Truman Capote nin Soğukkanlılıkla (1966) na ortaya çıkan sözlü ve yazılı her üretim bu
romanına borçlu olan gerçek suç türü, edebi- gerçek çerçevesinde ekillendi. İdam alanlarında
yataki yerini korumaya devam ediyor. Suçun darağacındaki mahkûmun yanında bir çığırt-
temsilinin bizi neden büyülediğini sorusunun kan, arkılar e liğinde failin hayatını, i lediği
cevabı, Ortaçağ Avrupa sında idam alanlarında suçları ve itiralarını anlatıyordu. İdamın biti-
toplanan halkın psikolojisinde yatıyor aslında. minde de tüm bu anlatılanlar tek sayfalık bro-
İnsanoğlunun DNA sına i lemi olan birtakım ürler olarak halka satılıyordu. Bu yayınlar halk
dürtüler, o zamanlardan bu zamana etkisini arasında o kadar popülerdi ki a ağıda daha ay-
kaybetmeden devam ediyor ve bizi suç konu- rıntılı olarak bahsedeceğim Newgate Calendar,
sunda büyülüyor. Suçun ve suçlunun temsili, ortalama bir vatanda ın evinde İncil den sonra
en temel içgüdülerimizden birini yani saldırı en sık bulundurulan ikinci matbu eserdi.
içgüdümüzü besliyor her eyden önce. Bununla O dönemin yayıncıları, bir iddet eyleminin
birlikte, bu içgüdüyle hareket edip suç barındı- haber değeri ne kadar sansasyonelse o kadar
ran eylemlerde bulunduğumuzda ortaya çıkacak satacağını ke fetmi lerdi. Dolayısıyla 16., 17.
muhtemel sonuçlara da tanıklık etmi oluyoruz. ve 18. yüzyıllarda yaygın ve giderek geli en bir
Suçluyu ve suçun temsilini dı arıdan göz- yelpazede matbu malzeme bulmak mümkündü.
lemlemek, karakterlerin kuralları çiğnediğini İnceleyeceğimiz dönemde geni bir dola ım
görmek ve toplumsal normlara aykırı hareket- kazanan matbu malzemelerin ilki, broadsheets
lerde bulunduklarına ahit olmak bize keyif denilen büyük boy afi lerdi. Bunlar çok çe itli
veriyor çünkü olacakları her zaman güvenli konuları ele alırdı ama genelde güncel olayla-
bir mesafeden tecrübe edebiliyoruz. Bu temsil, ra yoğunla maları onları 16. ve 17. yüzyıl Batı
aynı zamanda bizim için bir ders niteliği de Avrupa sının büyük kısmında birincil haber
ta ıyor, çünkü hayata kalabilmek için mümkün kaynağı haline getirmi ti. Bu ai lerde dini
olan tüm tehlikeleri öğrenip bunlara kar ı bir hikâyelere, a k ve kahramanlık hikâyelerine
savunma mekanizması geli tirmek de en temel rastlamak mümkündü. Ancak yayıncılar canice
içgüdülerimizden biri. i lenmi cinayetlerin, suç ve iddet dolu öy-

43
külerin çok daha geni bir okur kitlesine hitap seyyar satıcılar, idam günlerinde mahkûmların
etiğinin farkındaydı. Suç i leyen, sapık davra- suçlarını betimleyen çizimler asıyor ve suçları
nı larda bulunan serserilere dair matbu eserler resimler üzerinde göstererek canlandırıyordu.
her zaman için çok iyi bir kazanç kaynağıydı. Suçun temsiline olan ilginin artarak devam et-
Bu afi lerle birlikte, daha eski sözlü kültüre tiği görülünce, ba ka matbu malzemeler de ana
bağlı kalan halkın ilgisini çekmek için ba ka haber kaynağı olarak yava yava bu afi lerin
stratejiler de geli tirdi. Bu yaprakların birço- yerini almaya ba ladı. Bu yazılı materyallere
ğunda (Almanya da bilderbogen, İspanya da ilgi o kadar büyüktü ki bazı yayıncılar iyi bir
pliegos sueltos ve Fransa da canards complaintes hikâye bulduklarında bunu defalarca basıp
olarak biliniyorlardı) resimli dizilere yer veri- satı a sunuyorlardı ya da çok eskiden i lenmi
liyordu. Yani çizgi romanlar gibi, bu afi lerde cinayetler tekrar hikâyele tirilip yayımlanıyor-
suç eylemini ba ından sonuna kadar anlatan du. Gerçekliği kanıtlanmamı birtakım söylen-
bir dizi resim görmek mümkündü. Bu çarpıcı tiler de yayıncılar için malzeme kaynağı görevi
resimler okuma yazma bilemeyenlere hitap görüyordu. Bunlar farklı ekillerde hikâyele ti-
ediyordu, okuryazarlar için de resimlere e lik rilerek okura ula tırılıyordu. Çok küçükken terk
eden bir metin mevcutu. Metinlerde, ballad etikleri oğullarını yıllar geçtikten sonra parası
denilen, geleneksel sözlü kültürde haberlerin için öldüren anne babanın hikâyesi bunlardan
yayılmasında aracı sayılan arkılar kullanılırdı. biriydi. Liverpool Trajedisi olarak bilinen bu
Bu matbu malzemeler eğitim seviyesi yüksek hikâyenin bin bir çe it versiyonu yayıncılar
olmayanlar için de sözlü kültürle yazılı kültür tarafından okura ula tırılmı tı.
arasında köprü vazifesi görüyordu. İspanya da, Gerçek suç hikâyeleri ve bunlara olan ilgi sa-
Madrid ve çevresinde bu matbu malzemeleri dece İngiltere ile sınırlı değildi elbete. Örneğin
pazarlayan satıcılar keman ya da gitar 1755 yılında, Fransa acımasız bir kaçakçı olan
e liğinde satıkları bu arkıları bir yandan da Mandrin in idamıyla çalkalanıyordu. üphesiz,
söylüyorlardı. Almanya da Bankelsanger denen Fransız halkının çok az bir kısmı Mandrin in

44
gerçek anlamda mağduruydu. Ancak Mandrin
söylentilere, arkılara, yukarıda bahsetiğim tek
yapraklık bro ürlere konu olmasıyla popüler
edebiyatın içine i lemi ve okurların algısı bu
kaynaklarla ekillenmi ti. İdamının ardından
kaçakçının hikâyesinin İngilizce ve İtalyanca
versiyonları da yayımlanmı ve bunlar nere-
deyse yüz yıl boyunca baskı yenilemi ti. Bu
malzemeleri yayımlayanlar her ne kadar okuru
çekmek için bilindik biçimleri kullanmı olsalar
da yeni teknikler arayarak satı larını artırma-
ya çalı ıyorlardı. Bunların ba ında korkutucu
ve vurucu ba lıklar atmak geliyordu. Gözünü
Kan Bürümü Koca ve Talihsiz Karısı gibi. Ya
da Yüzyılın en Kanlı Cinayetine İmza Atmı
İnanılmaz bir Canavarın Hayatı ve İdamı. Bu
ba lıkların kullanımıyla kurgu, i in içine yava
yava i lemeye ba lamı tı.
Bu gibi taktikler de kullanılarak daha büyük
satı rakamların elde edilmesiyle birlikte, ince-
lediğimiz dönemde dola ımdaki ikinci en yay-
gın matbu malzeme biçimi olan el kitapları ve
küçük kitapçıklar da yaygınla maya ba lamı tı.
16. yüzyıl sonlarına doğru Almanya da en çok
basılan ucuz metinler haline geldiler. İngiltere,
Fransa ve Flemenk Cumhuriyeti nde ise 17. yüz- lerin hem sayısı hem de dağıtımı artı. İlk gaze-
yıl içinde birincil haber kaynağı olarak afi lerin teler modern haber toplama araçlarından yok-
yerini almaya ba ladılar. Yayıncılar genellikle sunlardı elbete. Hata bazı gazeteler okurların
bunları ucuz mürekkep, dü ük kalite kâğıt, ikin- gönderdiği haberlere güveniyor ve bu yüzden
ci el yıpranmı baskı makinesi ve resimler için de söylentiler ya da kurmaca hikâyeler gerçek
tekrar tekrar kullanılan ah ap kalıplarla olabi- haberlerle karı tırılabiliyordu. Diğer matbu
lecek en dü ük ücrete mal etmeye çalı ıyorlar- yayın türlerinde olduğu gibi gazete editörleri de
dı. Ancak bu eserler, afi lerden daha uzundu çoğunlukla okurların dikkatini çekebilmek için
ve afi lere eklenen maniler ve arkılar yerine suç haberlerini ilginç hale getirerek sunuyor-
düzyazıyla doldurulduğu için daha detaylı an- lardı. İngiltere de örneğin, Applebee s Original
latımlara olanak sağlıyordu. Avrupa da bu tarz Weekly Journal gibi bazı gazeteler 18. yüzyılın
metinlere çe itli isimler takılmı tı. İngiltere de ba larında suç haberleri üzerine uzmanla mı -
bu küçük el kitaplarına onları satan chapmen- lardı. Aynı ekilde Amerika da, Edgar Allan
lardan esinlenilerek chapbooks olarak adlandı- Poe nun da dilinden dü ürmediği Blackwood s
rılmı lardı. İsveç te bunlara Skillingtryck ya da Edinburgh Magazine aynı görevi görüyordu.
ilin edebiyatı deniyordu. İspanya da satıcıların 18. yüzyıla gelindiğinde, özellikle de İngil-
pazarlarda kitapları asıp sergiledikleri iplerden tere de suç ve suçlunun temsili konusunda
dolayı ip edebiyatı anlamına gelen literatura pazar lideri konumunda olan bir eser vardı:
de cordel kullanılıyordu. Alman okurlar da bu he Newgate Calendar. Bahsi geçen metin,
kitapları Flugschriten yani el kitabı adı altında suçluların biyografilerinden olu an, 18. ve 19.
satın aldırlar. yüzyıllarda yazılmı bir dizi metni içerir ve
Ara ara yayımlanıp haberleri duyuran bu adını Londra nın Newgate Hapishanesi nden
afi lerden ve elyazması haber bültenlerinden alır. Suçlular, dava tarihlerinden ve çoğunlukla
gazeteler türedi. Modern Avrupa gazetesi 17. da idamlarından önce bu hapishanede tutulu-
yüzyılda ortaya çıktı. Bu gazeteleri, gazeteci yorlardı. Hapishanenin papazı, sorumlu olduğu
gibi görev yapan kâtipler hazırlıyordu ve ilk za- mahkûmların hayatlarını, i ledikleri suçları,
manlarda yayınların düzenli çıkması sorunluy- itiralarını ve en nihayetinde de idamlarını konu
du. İleti im geli tikçe ve bahsetiğimiz dönemin alan kısa raporlar hazırlıyordu. Bu kısa metin-
sonlarına doğru kâğıt fiyatları dü tükçe gazete- ler, daha sonra el kitapçıkları eklinde basılıyor

45
ve dü ük fiyata satılıyordu. Edebiyatın bu türü daha ucuza satılan bro ürler ve ballad sayfaları
için ilgi oldukça büyüktü, zaten suçla ilgili olan yayımlanıyordu. Bahsi geçen ballad sayfalarının
her ey, her zaman iyi satı rakamlarına ula ı- kökleri yukarıda da bahsetiğim üzere 16. yüzyı-
yordu. O zamanki yayıncılar, papazın yazdığı la kadar uzanıyor aslında. Ancak baskı tekno-
mevcut metinlerin büyük antolojilerini hazırla- lojinin geli mesiyle yayıncılar çok daha fazla
yıp yayımlamaya ba ladı ki bunlar da Newgate sayıda sayfayı çok daha hızlı basabiliyorlardı.
Calendars olarak günümüze kadar ta ındı. 1728 Çoğunluğunu suç ve idam haberlerinin olu -
yılında ilk olarak orta ölçekli bir versiyonu ya- turduğu bu yapraklar tek sayfaya resimli bir
yımlandı; ardından 1748 de küçük bir cilt daha ekilde basılıyordu. Böylece hedef kitlesi olan
hazırlandı ve 1773 yılında da be cilten olu an yarı okuryazar alt tabakaya hem fiyat hem de
büyük bir koleksiyon yayımlandı. 19. yüzyılda görsel olarak hitap ediyordu. Düzyazının önem
da farklı isimler altında piyasaya sunuldu. kazanmasıyla birlikte, yine aynı kitleye hitap
Newgate Calendars ta yayımlanan metinlerin eden ufak el kitapçıkları da yayımlanıyordu.
formatı az çok belliydi. Hapishane görevlisi Ancak toplumun en üst kesimlerinin kütüp-
tarafından yazılmı ilk metinlerin ahlaki yönü hanelerinde bile bu ucuz kitapçıkları görmek
ağır basıyordu. Sonraki zamanlarda avukatlar mümkündü. Çünkü çoğu zaten ellerindeki an-
tarafından düzenlenen metinler daha hukuksal tolojileri bitirmi , yeni hikâye arayı ına girmi -
bir vurguya sahipti. Format az çok belliydi. lerdi. Bu tür hikâyelere talep artıkça i in içine
Suçlunun hayat hikâyesi içerisinde alenen ya da kurgusal hikâyeler de girmeye ba ladı üphesiz.
üstü kapalı olarak anlatılan itiraf, ölüm cezasını Okurun ilgisine yeti meye çalı an yayıncıların
doğrular ve ceza infaz sisteminin yeterliliğini üretimleriyle beraber, gerçek suç hikâyelerinin
kanıtlar nitelikteydi. Bu, okura suçun önlendiği- ve kurgusal suç hikâyelerinin arasındaki ayrım
ne ve her zaman önlenebileceğine dair güvence daha belirsiz hale gelmeye ba ladı.
veriyor ve suça meyilli ki ileri de katı cezaların Tüm bu geli melerle e zamanlı olarak kurgu-
uygulanmasıyla caydırmaya çalı ıyor, yani sal bir türün, polisiye romanın ortaya çıkmasını
bir nevi polis görevi görüyordu. Ancak okuru sağlayacak bir geli me daha ya andı ki o da ro-
bu metinlere iten ey, suçlu ki inin olağandı ı man türünün ortaya çıkmasıydı. Roman, edebi
hayatına tanıklık etme ve heyecan uyandıran bir tür olarak ilk defa 1719 da Daniel Defoe nun
suç ve ceza kavramlarını güvenli bir mesafeden Robinson Crusoe suyla tanındı. Aynı zamanda
tecrübe edebilme meselesiydi. bir gazeteci ve casus olan Defoe, politik sebep-
Calendar antolojileri pahalı eserlerdi, o lerden ötürü Newgate Hapishanesi nde bir süre
nedenle de sadece toplumun üst tabakasına bulunmu tu ve oradaki ünlü suçluların biyog-
mensup ki ilere hitap edebiliyordu. Toplumun rafilerini kaleme almı tı. he True and Genu-
daha alt tabakalarındaki okurların taleplerini ine Account of the Life and Actions of the Late
kar ılamak amacıyla da Newgate Calendars Jonathan Wild (1725) bunlardan biriydi örneğin.
metinleriyle e zamanlı olarak, onlardan çok Jonathan Wild ünlü bir hırsızdı ve Defoe, eseri-

46
nin Wild ile yaptığı röportajlar üzerine dayan- RoMan, EDEbİ bİR tüR olaRaK İlK DEfa
dırıldığını iddia etmi ti. Anlatı gerçeklere da-
yanıyordu ancak Defoe üphesiz kurgu öğeleri 1719’Da DanıEl DEfoE’nun robınson
de ekleyerek roman türüne daha yakın bir Crusoe’suyla tanınDı. aynı ZaManDa bİR
eser kaleme almı tı. Dolayısıyla 18. yüzyılın gaZEtEcİ vE casus olan DEfoE, PolİtİK
sonlarına doğru, suç teması gerçek hikâyelerde
olduğu kadar kurguda da yerini sağlamla - sEbEPlERDEn ÖtüRü nEwgatE haPİshanE-
tırmaya ba lamı tı. Ancak bu kurgusal ürün- sİ’nDE bİR süRE bulunMuştu vE oRaDaKİ
ler yine de günümüzde bildiğimiz anlamda
polisiye roman olarak adlandırılamaz. Çünkü ünlü suçlulaRın bİyogRafİlERİnİ KalEME
erken modern dönemde Avrupa ve Ameri- alMıştı. the true and genuıne aCCount of
ka daki suç anlatıları herhangi bir dedektifi ya the lıfe andaCtıons of the late Jonathan
da polisi ele almıyordu. Bunun sebebi de 19.
yüzyıla kadar iki ülkede de herhangi bir polis Wıld (1725) bunlaRDan bİRİyDİ ÖRnEğİn.
te kilatının olmamasıydı. Fransa da ise 17. jonathan wılD ünlü bİR hıRsıZDı vE DEfoE,
yüzyıldan beri devlet tarafından desteklenen
bir polis te kilatı bulunuyordu. Ancak Fransa EsERİnİn wılD İlE yaPtığı RÖPoRtajlaR üZE-
polis te kilatı devlet tarafından desteklense de RİnE DayanDıRılDığını İDDİa EtMİştİ. anlatı
Fransız sistemi yine de muhbirlere ve casus- gERçEKlERE DayanıyoRDu ancaK DEfoE şüP-
lara güveniyordu. Eugène François Vidocq
örneğin, kariyerine bir suçlu olarak ba lamı tı hEsİZ KuRgu ÖğElERİ DE EKlEyEREK RoMan
ancak daha sonraları, hâlâ hapishanedeyken tüRünE Daha yaKın bİR EsER KalEME alMıştı.
gönüllü olarak polis te kilatına yardım etmeye
ba lamı tı. Birkaç sene bu ajanlık kariyerine 19. yüzyıl toplumunun bazı endi elerini de
devam etikten sonra polis ba müfeti i olarak açığa çıkarmaya ba lamı tı. ehirle meyle
görevlendirilmi ti. Okurlar, Vidocq un mace- birlikte kent nüfusunun artması, Londra
ralarında, dedektif olarak kariyerinden ziyade sokaklarında suçun da artmasına neden ol-
suçlu kimliğine ilgi gösteriyorlardı. Bu yönden mu tu. Hükümet bu endi eleri giderebilmek
bakınca eserler yukarıdaki kriminal biyografi- adına 1829 yılında Yeni Metropolitan Polis
lerle benzerlik gösteriyordu. Te kilatı nı kurdu. 1842 yılına gelindiğin-
Alexander Dumas nın Les Mohicans de de Londra halkı, polislerin varlığına iyiden
Paris inde de polisleri görmek mümkündü iyiye alı mı tı. Bunun sonucunda edebiyata
ancak buradaki M. Jackal geleneksel polis suçun ve suçlunun yanına polisi de koymaya
tiplemesine daha yakındı. Aynı ekilde, Emile ba ladılar ve birkaç on yıl sonra da kurgusal
Gaboriau nun hırslı ve yetenekli M. Lecoq u eserlerde özel dedektileri görmek mümkün
üstün dedektilik yeteneklerinden dolayı tüm hale geldi. Bu dedektif anlatıları, suç roma-
dünyada etkili olmu tu. Fransız polisiyesinin nın geli iminde önemli rol oynamı tı çünkü
tümü dedektif üzerinde yoğunla mamı tı odağı suçludan çıkarıp dedektif igürüne
elbete. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Maurice aktarmı lardı. Suçlu artık anlatının öznesi
Leblanc ın Arsène Lupin iyle birlikte suçlu, değil, dedektif soru turmasının bir parçasıy-
Fransız polisiye edebiyatında önemli bir figür dı. Aynı zamanda bu eserlerde kahramanın
haline gelmi ti. bir kanun adamı yani devlete bağlı bir gücün
İngiltere deyse 19. yüzyılın ilk yarısında parçası olması, suç romanları okumayı daha
Newgate Romanı denen yeni bir tür ortaya saygıdeğer bir uğra haline getirmi ti.
çıkmı tı. Yüzyılın ortalarına kadar suç roma- Yüzyıllar boyunca okurların ilgisini çeken
nında odak noktası hâlâ suçlunun üzerindey- gerçek suç hikâyeleri, polisiye edebiyatın
di. Newgate romanı, 1930 larda ve 40 larda tohumlarını atı ve sonraki dönemlerde de
yayımlanan birtakım romanlara verilen isimdi. dedektif romanı artık edebiyataki yerini
İsminden de anla ılacağı üzere Newgate iyiden iyiye sağlamla tırdı. Aradan geçen
Calendar la yakın bir bağlantısı vardı. Ancak yüzyılların etkisi ve teknolojik geli melerle
Newgate Romanları, suçluyu odaklarına aldık- birlikte gerçek suç hikâyelerini anlatma ve
ları gerekçesiyle suçu ve suçluyu yüceltmekle roman yazma teknikleri de geli ti elbete.
suçlanıyorlardı. Yakaladıkları popülariteden Ancak gerçek suç hikâyeleri, okurların oda-
ötürü ya da belki o nedenle Newgate Romanı, ğında kalmaya devam eti.

47
araŞTırMa ar. gör. ZeLiha duran MehMeT aKif erSoy ÜniverSiTeSi, iSPanyoL diLi ve
edebiyaTı anabiLiM daLı

fuEncaRRal cİnayEtİ
(El cRıMEn DE la callE DE fuEncaRRal)
olay haKKınDaKİ İlK habERİ yayıMlanDığınDa cİnayEtİn üZERİnDEn İKİ buçuK hafta gEçMİştİ
vE bu süREçtE KEsİn olaRaK bİlİnEn tEK şEy, MaKtulün aDı vE aDREsİyDİ. galDós, yaZısınDa
MaKtulü şu İfaDElERlE tasvİR EDER: ZEngİn, bİRaZ ÖlçüsüZ, KoRKaK vE saDEcE bİR
hİZMEtçİsİylE yaşayan cİMRİ bİR KaDın.

1
888 yılında 1 Temmuz u 2 ye bağlayan daki gözlemlerine, olası ihtimallere ve İspanyol
gece, Madrid in Fuencarral Caddesi basında ceza mahkeme sisteminin durumunu değerlen-
neredeyse bir yıl boyunca yer alacak bir diren ifadelere de yer verir.
cinayetle hareketlenir. Zamanın zengin ve dul Olay hakkındaki ilk haberi yayımlandığında
kadınlarından Luciana Barcino, Fuencarral cinayetin üzerinden iki buçuk hata geçmi ti ve
Caddesi ndeki 109 numaralı evinde öldürülmü bu süreçte kesin olarak bilinen tek ey, maktu-
ve vücudunun bir kısmı yanmı olarak, evin lün adı ve adresiydi. Galdós, yazısında maktulü
hizmetçisi Higinia Balaguer ise neredeyse yarı u ifadelerle tasvir eder: zengin, biraz ölçüsüz,
çıplak bir ekilde mutfakta yarı baygın bulunur. korkak ve sadece bir hizmetçisiyle ya ayan
Bu olay, El País, La Iberia, El Resumen, El cimri bir kadın (Landeira: 87-88). Galdós un bu
Liberal, El Imparcial, El Correo, El Noticiero
Universal, La Opinión, La Vanguardia, La Época,
El Socialista, La Correspondencia de España, La
República, La Ilustración Ibérica gibi dönemin
bütün önemli gazetelerinde man etlere ta ın-
mı tır (Ayala: 143).
Cinayet hakkındaki detayların çoğu hiçbir
zaman netlik kazanmasa da dönemin önemli
yazarlarından Benito Pérez Galdós bu olaya bü-
yük ilgi gösterir. Roman yazarı olmasının yanı
sıra oyun yazarlığı da yapan ve hukuk eğitimi
alan Galdós, gazeteci kimliğiyle de ön planda
olmu tur. Sevgilisi ve dönemin diğer önemli
yazarı Emilia Pardo Bazán gibi Galdós u da ci-
nai vakalar hem a ırtmı hem de büyülemi tir
(Landeira: 82). Bu nedenle olayı yakından takip
ederek Buenos Aires te çıkan La Prensa gazete-
sinde olay hakkında haberler yazmaya ba lar.
Konuyla ilgili 19 Temmuz 1888-30 Mayıs 1889
tarihleri arasında altı haber yazar (Timarová:
118). Bu yazılarında a ama a ama dava sürecini
okurlarına aktarmasının yanı sıra cinayete dair
dü üncelerine, üpheli hizmetçi Higinia hakkın-

48
Higinia Balaguer

olayda ilgisini çeken en büyük ey, o dönemde


bu olayın meslekta larınca popüler olması değil,
kanlı canlı ya anmı bir olayda cinayeti, adaleti
ve gerçeği değerlendirme fırsatı yakalamı
olmasıydı. Bu nedenle okurlarına kesin olanın
yanı sıra muhtemel olanı ve temel eyleri de
aktarmaktaydı.
üphelilerden ilki, maktulün ünü pek de iyi
olmayan oğlu José Varela dır fakat cinayetin
i lendiği gün hırsızlık suçundan hapishanede
olmasından dolayı üpheli olmaktan çıkmı tır.
Geriye sadece tek üpheli kalır: Higinia Balagu-
er. 35 ya larındaki bu kadın, cinayeten sade-
ce 15 gün önce maktulün yanında çalı maya
ba lamı tır. Cinayetin i lendiği gün mutfakta
yarı baygın ve neredeyse çıplak halde bulun- İkinci haber 31 Temmuz da yayımlanır.
masından sonra hiçbir ey bilmediğini söyler. Galdós, Larra nın Fígaro mahlasını kullanarak
Sakinliğiyse herkesi a ırtır. Maktulün evinin yazmasının tam tersi olayları direkt birinci ağız-
anahtarlarını ondan alıp kadınlar hapishanesine dan aktarmı tır. Bu haberde bir suçlu- üpheli
götürdüklerinde gülümsemeye devam etmesi daha ortaya çıkar: Dolores Ávila. O gün Higinia
herkesin kanını dondurur. Aslen Aragonlu olan ile birlikte onu görenler de olmu tur. Galdós,
bu hizmetçi kadının, maktulün yanında nasıl i e Higinia yı cin gibi ve Dolores ten çok daha zeki
ba ladığı bilinmemekle birlikte daha sonradan olarak aktarır. Higinia nın José Varela yı suçla-
i e girmek için sahte bir evrak kullandığı ortaya masınıysa zaman kazanmak için uydurduğunu
çıkacaktır. dü ünmektedir (93).
İlk ifadesinde suçu inkâr edip masum oldu- Cinayet günü Higinia yı Dolores le birlikte gö-
ğunu iddia eder. İkinci itirafındaysa suçlunun renler olduğu gibi aynı günlerde José Varela nın
sadece kendisi olduğunu söyleyerek bütün da hapiste olması gerekirken onu dı arıda
gözleri üzerine çevirmeyi ba arır. Suçu öke- görenler de vardır. Olay iyice içinden çıkılmaz
den dolayı i lediğini söyler; fakat bu bazılarına bir hal alır. Higinia nın arka arkaya verdiği
inandırıcı gelmez. Ataerkil toplum düzeninin tutarsız itiralarsa durumu daha da karma ık
egemen olduğu o dönemde kafalarda, eğer bir hale getirir. José Varela yı yani maktulün oğlunu
cinayet i lendiyse onu mutlaka erkek yap- suçlamasının ardından hapishane çalı anı Millán
mı tır ya da en azından i in içinde bir erkek Astray ı suçlamı , daha sonraki itirafındaysa José
vardır dü üncesi ağır basmaktadır. Daha Varela nın arkada ı Evaristo Medero yu suçla-
sonraki itirafındaysa cinayeti, kadının oğlu yarak olayı çözülmez bir hale getirerek kafaları
José Varela nın i lediğini ve kendisini de suça karı tırmı tır. Galdós ise Evaristo nun suçlanma-
ortak etiğini söyleyerek davanın gidi atını sını tamamen kurgu olarak niteler.
deği tirir. Bu durumda üphe götürmeyen tek 9 Nisan 1889 da arkada ı Atilano Lamela ya
ey, cinayetin para için i lendiği gerçeğidir. yazdığı mektupta duru malara katıldığını
Galdós, cinayeti her kim i lediyse maktulü aktaran Galdós, kalan duru malara da katılaca-
öldürdükten sonra yakarak kalan izleri yok et- ğını ifade eder. Duru malara katılarak birinci
meye çalı masından dolayı bunu yapanın veya ağızdan olayı öğrenmeye çalı an Galdós, dava
yapanların canavar olduklarını dile getirmi tir sürecinden memnun kalmadığında mahkûmlar-
(90). Bu durumda Galdós, durup eldeki veri- la veya ahitlerle de birebir görü meler yapar.
lere baktığında u soruyu sormaktan kendini Higinia da bu ki ilerden biridir. Mektubunda
alamaz: Eğer cinayeti kadının oğlu i lediyse hizmetçiyle birkaç kere görü tüğünden bahse-
o gün hapishaneden nasıl çıktı? Bu durumda der (Andreu: 66).
cinayete ortaklık eden biri daha var demek- 15 Ağustos ta üçüncü haber yayımlanır,
tir: Hapishanedeki giri çıkı lardan sorumlu olayın üzerinden 40 gün geçmi tir ama halkın
çalı an Millán Astray. Ne gariptir ki Higinia bu cinayete ilgisi bir nebze olsun azalmaz. Bu
sadece iki ay önce bu adama hizmetçilik etmi - süreçte gelen itiraların sonucu olarak Higinia
tir ve yine ne gariptir ki José Varela ve Millán Balaguer, Dolores Ávila, José Varela ve Millán
Astray arkada tırlar! Astray duru maya çıkarlar. Galdós a göre ilk

49
ikisinin suçluluğundan üphe yoktur, diğer iki- suçunu hiçbir zaman itiraf etmemi tir. Dava-
siyse bir ekilde suça ortaklık etmi olabilirler. nın sonunda Higinia tek suçlu olarak hüküm
Fakat bu bölüm çok ilginç bir ekilde sonuç- giyer ve idama mahkûm edilir. Hâlâ kafalarda
lanır: Higinia ba a döner ve suçu tek ba ına soru i areti vardır fakat suçu üstlenen ba kası
i lediğini yineler. bulunmamaktadır.
31 Mart 1889 da dördüncü haber çıkar. Bu Son yani altıncı haber, 30 Mayıs 1889 da
zamana kadar duru maların dördü gerçekle - yayımlanır. Dava sonuçlanmı tır. José Varela
mi tir. Kalan dördü de daha sonra gerçekle e- ve Millán Astray afedilir, Varela annesin-
cektir. Hâlâ bir netlik kazanmayan bu dava- den kalan servete konar, Millán Astray i ine
daysa çözülmeyi bekleyen sorular olduğu gibi devam eder. Higinia suçu itiraf eden ki i
durmaktadır: Zavallı dul kadın nasıl öldürüldü? olduğu için ölüm cezasına çarptırılır, Dolo-
Kaybolan para ve mücevherler neler ve nerede- res ise suç ortaklığından ve suçunu örtbas
ler? Maktulün ölümünde oğlunun bir payı var etmekten dolayı 18 yıla mahkûm edilir.
mı?
Carmen Maura
19 Nisan 1889 da yayımlanan be inci haber
Higinia nın gündeme bomba gibi dü en yeni
itirafıyla ba lar. Hepsi birbirinden farklı itiraf-
larının ilkinde masum olduğunu, ikincisinde
suçu tek ba ına i lediğini, üçüncüsünde suçu
maktulün oğlunun i lediğini, dördüncüsün-
de Varela nın arkada ı Evaristo Medero nun
yaptığını, be incisinde ba a dönüp masum
olduğunu, sonuncusundaysa cinayeti Dolores
ve kendisinin hiçbir erkeğin yardımı olmaksı-
zın yaptıklarını söyler. Dolores Ávila celladın
elinden kurtulma ümidiyle midir bilinmez,

50
İdam sahnesi.

Galdós idam sahnesi hakkında bir ey yazma-


mı tır. Fakat Pío Baroja, 1944 te yazdığı Desde
la última vuelta del camino adlı kitabında o
günden bahseder. Ricardo Gullón a göre Higinia
Balaguer in asılması, Modelo Hapishanesi ne
yakın bir meydanda gerçekle tirilen son halka
açık idamdır. Baroja da o sahneden, Korkunç-
tu ama çok teatraldi, diye bahseder kitabında
(Landeira: 82).
Galdós un La Prensa da yazdığı bu haberler,
kızının isteği üzerine 1928 de birle tirilmi ve
El crimen de la calle de Fuencarral de 1888-1889
(1888-1889 Fuencarral Caddesi ndeki Cinayet)
adıyla bastırılmı tır (87). Gazetede tek ba ına
kurgulanmı bir metin olarak dü ünüldüğünde
El crimen de la calle de Fuencarral haber dizisi,
İspanyol edebiyatında polisiye roman türünün
geli imi ve tarihi açısından son derece önem-
lidir. Galdós, bu haber dizisiyle kalmamı , bu
cinayeti temel alarak iki roman yazmı tır: La
Incógnita ve Realidad. İlk eseri mektuplardan,
ikinci eseriyse diyaloglardan olu ur. La ması önemli kazanımlar arasında gösterilebilir.
Incógnita mahkeme süreci devam ederken, Cinayetin bütün çıplaklığıyla çözülebilmesinin
tam olarak dava sonuçlanmadan üç ay önce; ne kadar güç olduğunu polisiye romana kazan-
Realidad sürecin hemen bitiminde, 1889 da; dıran belki de Galdós olmu tur.
Realidad ın tiyatro metniyse 1892 de yazılmı tır. imdi bir daha dü ünelim: O zavallı dul
İki eserde de Galdós un Fuencarral Caddesi nde kadını gerçekte kim ve neden öldürdü?
i lenen bu cinayet kar ısında vatanda , gazeteci Yakaladığımız suçlu ve bulduğumuz neden
ve yazar olarak bireysel endi elerinin izlekle- sorusunun cevabı gerçekten gerçek mi?
rini sürmek mümkündür. Daha sonrasında da Son olarak sinemaseverler için birtakım cina-
toplum ve suçu konu alan eserler vermi olması yet olaylarının uyarlamasının yapıldığı İspanyol
bunu kanıtlar niteliktedir. Bu iki eserde ger- televizyon dizisi La huella del crimen de (1985)
çek, doğrunun arayı ına dönü ür, bu nedenle Fuencarral Cinayeti de i lenmi tir. Yönetmenli-
polisiye roman türüne yakındırlar. Bu eserler ğini Angelino Fons un yaptığı bu bölümde hiz-
sadece gizemi çözmekle değil, aynı zamanda metçi Higinia Balaguer i ünlü oyuncu Carmen
bu bilginin doğruluğunu ve sınırlarını bilme Maura canlandırmı tır.
imkânlarımızı da yansıtmakla ilgilenir.
Sonuç olarak 19. yüzyılda İspanyol edebiya- KAYNAKÇA
tında polisiye roman türünün ilk örneklerini Andreu, Alicia G. “Benito Pérez Galdós, Higinia Balague,
veren Duque de Rivas, José Zorrilla, Pedro y El crimen de la calle de Fuencarral”, Anales galdosia-
Antonio de Alarcón dan sonra gerçek bir nos, Año XXXI-XXXII (1996-1997), s. 65-74.
cinayeten esinlenerek kurguladığı iki romanla
Benito Pérez Galdós, türün ülke edebiyatındaki Ayala, María de los Ángeles. “El crimen de la calle de
geli imini farklı bir yola sokmu tur. Melez türde Fuencarral, de Benito Pérez Galdós”, Fabriques de
diyebileceğimiz bu iki eser, türün tanımına Vérité(s), Vol. 2, LğHarmattan, 2016, s. 143-155.
tamamen uymasa da türün geli imi ve ilerle- Landeira, Ricardo. El género policiaco en la literatura
mesi için önemli kazanımlar sağlar. Öncelikle española del siglo XIX, Publicaciones de la Universidad de
Galdós gibi önemli bir yazarın cinai bir mesele- Alicante, 2001.
ye önem vermesi ve onu eserlerine ta ıması, öte
yandan gerçek bir olaydan esinlenerek yazılmı Timarová, Lenka. “La búsqueda de la realidad en La
olması, imdiye kadar önemli olan kim ve Incógnita y Realidad de Benito Pérez Galdós”, Sborník
nasıl sorusunun yerine neden sorusunun Prací Filozoické Fakulty Brenenské Univerzity Studia
tartı ılır hale gelmi olması, idari ve sosyal Minora Facultatis Philosophicae Universitatis Brunensis, I.
sınıfın oynadıkları rollerin dü ünülüp sorgulan- 25, 2004, s. 117-125.

51
inCeLeMe erCan aKbay

ÖPME bEnİ
taRantula sEvgİlİM
sEvgİlİlERİnİn Ölü bEDEnlERİnDEn KolEKsİyon yaPan güZEllER güZElİ vERa REncZı, 1902’DE
büKREş’tE DoğMuş, 1920’lİ yıllaRDan başlayaRaK KocalaR, sEvgİlİlER vE ÖZ oğlu Dahİl otuZ
bEş KuRbanını gÖZünü Dahİ KıRPMaDan ÖlDüRMüş vE hER DEfasınDa yEnİ İlİşKİlERE yElKEn
açıvERMİştİR.

C
ezbedici renkleri ve gü- Kadın seri katillerin zehirli hikâyeleri birbi-
zelliğiyle erkeğini ba - rinden ilginç ve korkunçtur ama hiçbir örümcek
tan çıkartan tarantula kadının eylemi, Kanlı Kontes Bathory nin mem-
altürü di i örümceğin sevi me leketlisi -Romanyalı- Vera Renczi nin tüyler
sonrasındaki ölümcül ziyafe- ürperten soğukkanlılığıyla i lediği cinayetler
tine benzer biçimde erkeğini kadar sarsıcı değildir.
öldüren kadınlara -mecazi Sevgililerinin ölü bedenlerinden koleksiyon
anlamda- sıkça rastlanır. Eh, yapan güzeller güzeli Vera Renczi, 1902 de
haklı da sayılırlar belki, ne bileyim, toplum- Bükre te doğmu , 1920 li yıllardan ba layarak
daki saldırgan erkek müsveddelerini görünce kocalar, sevgililer ve öz oğlu dahil otuz be kur-
çoğunlukla böyle dü ünüyorum. banını gözünü dahi kırpmadan öldürmü ve her
Karadullardan bazısı ABD li Joanne Dennehy defasında yeni ili kilere yelken açıvermi tir.
gibi, yalnızca bıçağını sapladığında fı kıran kanı Daha 15 ya ındayken, kendinden büyük
seyrederken aldığı zevkin tutkusuyla, bazısı adamlarla tutkulu a k maceraları ya amak için
Kanadalı Evelyn Dick gibi, erkeklere duydu- sık sık evden kaçan Vera Renczi, zengin bir
ğu nefretin etkisiyle, bazısıysa Amy Archer aileden gelmeydi. Güzellik, akıl, para, soylu-
gibi -hayat hikâyesi Frank Capra nın Arsenik luk… Bir kadının sahip olabileceği her eye sa-
Kurbanları filmine konu olmu tur- parayla olan hipti ama o hep daha fazlasını istiyordu. Arayıp
ili kisinin bozukluğu nedeniyle seri cinayetler bulamadığı erkek gibi erkeğin mutlak sadaka-
i lemi tir. tinin pe indeydi ancak ili kiye girdiği adam-
Suç tarihinin me hurları arasında tüm lar onun bu takıntısını anlayamıyor, olmazsa
zamanların en skorer seri katillerinden biri, olmazlarını yeterince ciddiye almıyorlardı.
Kanlı Kontes ismiyle bilinen Romanya Hayatlarının son anlarında, arsenikli araplarını
soylusu Elizabeth Bathory (1560-1614) -kendi- keyile içerlerken bu güzel kadının ne istediğini
leri Kont Dracula ya ilham veren Elâk Prensi hissedenler vardı belki de… Kim bilir.
Kazıklı Voyvoda nın akrabasıdır- yüzlerce İlk evliliğinde, kendisinden ya ça büyük
insanın canını almı olsa da yalnızca erkekleri zengin bir i adamı olan kocası Karl Schick in -ki
öldüren tarantulalar arasında sayılmaz. Vampir evlenir evlenmez ondan bir erkek çocuk yap-
olduğu da iddia edilen Bathory daha ziyade mı tır- kendisini aldatığından üphelenen Vera
-güzelliğine güzellik katmak için- genç kızları Renczi -zihnini kemiren kıskançlık nöbetlerine
öldürüyordu. dayanamayıp- yemeğine arsenik koyarak adamı

52
Vera Renczi

oturmaktan büyük keyif aldığını itiraf etmi tir.


Vera nın beklediği saygı ve sadakati yalnızca
ölü erkekler gösteriyorlardı.
Duru malarında, her eyi a k için yaptığı-
nı ve öldürdüğü erkeklerin kendisine ihanet
etiğini savunan Vera, Beni ba ka bir kadın için
terk etmelerine izin veremezdim. Gitmeyecekle-
rinden emin olmak istedim, demi tir. Her gün
tabutları ziyaret edip aralarında oturuyor ve
bütün sevgililerimle sohbet ediyordum.
Bu acıklı savunma, yargıçların kararını
deği tirmeye yetmemi , Vera Renczi müebbet
hapse mahkûm edilmi ve cezasını çekmek
üzere hapse konmasından kısa süre sonra beyin
kanamasından ölmü tür.
Deh etengiz cinayetler i leyen erkek ehvet
katilleriyle kar ıla tırıldığında, kurbanlarını
sessiz sedasız zehirleyen kadın katiller kibar ve
asil görünürler. Kadın cinayetleri vah i ehvet
cinayetlerinden farklı havada, cinsel saldır-
ganlık ve kanlı merhametsizlikten arınmı ,
daha kutsal bir amaç gütmekteymi gibidirler.
Yaptıkları kötülükleri, hükmedici erkeklerden
kurtulmak ve mücadeleleri için gereken maddi
zehirledi, çevresindekilere de kocasının evi terk güce kavu mak için gerçekle tirmi lerdir.
edip gitiğini söyledi. Oysaki bu asalet yalnızca görüntüdedir.
Makul bir yas tutma döneminin sonunda, Kocalarını, sevgililerini ve çocuklarını öldürüp
gerçek a kı bulduğunu söyleyerek -bu defa ken- güce ve paraya kavu an kadın seri katiller,
di akranı genç bir adamla- ikinci kez evlendi. cinayet i lemeyi sürdürmü lerdir. Neden?
Vera nın kocası Joseph Renczi, henüz bir yıl Cevap çok yalın ve basitir. Saiki ve ekli ne
dolmadan ortadan kayboldu. Kadınlar zengin ve olursa olsun, seri katiller ba ka hiçbir eylemden
yakı ıklı bir adam gördüler miydi, onu katiyen almayacakları kadar çok zevk duyarlar. Onlar
rahat bırakmıyorlardı; evet, onlar a k pe inde için ortama hükmetmenin ve erkeklerin canını
değillerdi ama erkeklerin hepsi aynıydı: Kuy- almanın ehveti, cinsel doyumdan çok daha bü-
ruk sallayan her kadının pe inden ko arlardı yüktür ve normal bir insanın bu tür psikopatiyi
bunlar… anlaması çok güçtür.
İkinci evliliği, aynı zamanda sonuncu olsa Suç tarihinde, bilinen ilk zehirli karadul,
da güzel Vera birkaç yıl içinde edindiği otuz iki New Jerseyli Lydia Sherman dır (1824-1878).
sevgilisini pe pe e zehirleyerek öldürdü, ceset- Ardı ardına evlendiği kocalarını ve doğurduğu
lerini malikânesinin bodrum katındaki mah- çocukları sıvı arsenikle öldürürken kılı bile
zende sakladı. Durumu anlayıp annesine antaj kıpırdamayacak kadar soğukkanlı bir katil olan
yapmaya kalkan öz oğlu, taparcasına sevdiği Sherman, ilk evliliğini 1860 ta Burlington da
Lorenzo da kurbanlar listesine katıldı. bir polis memuruyla yaptı ve ondan altı çocuğu
Sevgililerinden birinin karısı, kocasının Vera oldu. Sürekli hamile kalıp çocuk doğurmaktan
Renczi nin evine gitiğini ve bir daha dönme- bitap dü en Lydia, ilk kocası Edward Struck ı
diğini bildirdiğinde polis, evine ani bir baskın ve büyük kızıyla iki oğlunu zehirledikten sonra
yaptı ve evin bodrumunda ağzı kur unla mü- hayat sigortasından aldığı tazminatla rahata
hürlenmi , toprağa gömülmemi otuz iki adet kavu tu. 1868 de Connecticut e rafından ya lı
tabut buldu. bir çitçi olan Dennis Hurlbrut la dünya evine
Tabutların içindeki çürümenin deği ik evre- girip zengin bir leydi oluverdi.
sindeki mumyala mı erkek cesetlerinin orada 1870 lerin ba ında, yine sıcak çikolatayla
neden biriktirildiği sorulduğunda, Renczi kimi zehirlediği kocasının tüm servetine kondu. Çok
geceler evinin bodrum katında, tüm eski sevgili- iyi bir aktris olduğu söylenen ancak üçüncü ko-
lerinin tabutlarının ortasında bulunan koltukta cası Nelson Sherman ın ölümünden sonra, aile

53
doktorunun durumdan üphelenmesi üzerine Zehirleme yöntemi kadınların tekelinde
yakayı ele veren Lydia, son kurbanının çocukla- olmasa da suç tarihindeki istatistiklerde kadın-
rını da duygusuzca öldürmü tü. ların tercihi olduğunu net biçimde görüyoruz.
1878 de hapiste eceliyle ölen Lydia Rudyard Kipling in, “Doğadaki türlerin di ileri,
Sherman ın Britanyalı muadili Mary Ann türün erkeğine göre daha ölümcüldür, vecize-
Coton (1832-1873) gaddarlıkta ondan daha sinde kastetiği olgu, vah i doğadaki annelerin
ileri gitmi ti. Suç i leme nedeni ve yöntemiyse yavrularını korumak için erkeklerden daha yır-
Atlantik in diğer yanındaki akranıyla tıpa- tıcı olmalarıdır. Etçil hayvanların di ileri müthi
tıp aynıydı. Coton dört kez evlenmi , ilk üç avcıdır, ne var ki türde lerini katletmezler.
kocasını yemeklerine arsenik katarak yava Sadistçe dürtülerle avlayıp öldürmekten
yava zehirlemi ve öncesinde yaptırdığı hayat ibaret ehvet cinayeti modelinin icraatı yal-
sigortası tazminatlarıyla zenginle mi ti. Ayak nızca erkeklere mahsustur ve görünen odur ki
bağı olmasın diye öldürdüğü çocuklarının kadınlar, erkeklerin canını alırken haz duysalar
sayısını kendisi bile hatırlamıyordu ancak da nedensiz öldürmezler. Suç tarihi, kocalarını
kocalar, öz annesi ve kocalarından bazılarının ya da sevgililerini öldüren histerik karadullar-
karde leriyle birlikte toplam sayının yirmi bir la, ya lı hastaları cennete postalayan ekatli
olduğu tahmin edilmektedir. hem irelerle doludur. iddet içeren tiksindirici
Dördüncü kocanın i killenerek onu evden öğelerle dolu kanlı saldırılardan uzak duran
atmasından sonra, be inci kere evlenmek üze- ölüm meleklerinin ezici çoğunluğu da cinayet-
reyken polisin üphesi üzerine ölen kocalarının lerinde zehir kullanacak kadar nezaket sahibi-
ve çocuklarının otopsileri yapılmı ve hepsinin dirler.
aynı ekilde öldükleri belirlendikten sonra 1901 de toplam otuz bir ki iyi öldürdüğünü
yakalanmı , üç gün süren duru ma sonucunda, itiraf eden ölüm meleği Jane Toppan (1857-
hakkında idam kararı verilmi tir. 1938) -doğumu Honore Kelley- amacının, gel-
Çok titiz bir kadın olduğu bilinen Mary Ann mi geçmi tüm erkek ve kadın canilerden daha
Coton, rivayete göre, darağacına götürülmeden çok insan öldürmek olduğunu söylemi ti.
önce saçlarını fırçalayarak ensesinde topla- Honore Kelley nin İrlanda göçmeni olan
mak için ısrar etmi , asılırken celladın ağırlık ebeveynleri çok yoksuldu. Honore küçükken
hesabını yanlı yapmasından dolayı ipte can annesinin tüberkülozdan öldüğü bilinmekteydi.
çeki mi tir. Babası bir alkolik ve akli dengesi yerinde olma-
İ te böyle… Adli Tıp henüz emekleme yan biriydi. Rivayete göre, daha gençlik yılla-
sahasındayken zehirciler kurbanlarını doğal rında iyiden iyiye delirmi ve -terzilik yaptığı
nedenlerle ölmü gibi saklayabiliyorlardı. Anna dönemde- atölyesinde kendi gözkapak-
Zwanziger ve Helene Jegado gibi cani kâh- larını dikmi ti. Annelerinin 1863 te
yalar, onlarca insanı kolayca öldürmü , ölümünden birkaç yıl sonra iki
yetkililer tarafından yakalanmalarıy- kız karde , Boston Kadınlar
sa hayli güç olmu tur. Sığınmaevi ne alındılar.
Baba Kelley iki küçük kı-
suç taRİhİnDE, bİlİnEn İlK zını bir daha görmemek
ZEhİRlİ KaRaDul, nEw üzere onlara teslim eti.
Kızlar acınası bir evden
jERsEylİ lyDıa shERMan’DıR kurtulmu lardı.
(1824-1878). aRDı aRDına İsmi sonradan
EvlEnDİğİ KocalaRını vE Jane Toppan ola-
DoğuRDuğu çocuKlaRı sıvı cak Honore Kelley,
1864 te Lowell Mas-
aRsEnİKlE ÖlDüRüRKEn sachusets ten Bayan
Kılı bİlE KıPıRDaMayacaK Ann Toppan ın evine
KaDaR soğuKKanlı bİR Katİl sözle meli hizmetçi
olan shERMan, İlK Evlİlİğİnİ olarak girdi. Hayırse-
ver çit tarafından yasal
1860’ta buRlıngton’Da bİR Polİs olarak evlat edinilmese de
MEMuRuyla yaPtı vE onDan altı onların soyadlarını aldı ve
çocuğu olDu. Jane Toppan olarak tanındı.

54
1901’DE toPlaM otuZ bİR Kİşİyİ ÖlDüRDüğünü
İtİRaf EDEn ÖlüM MElEğİ janE toPPan
(1857-1938) -DoğuMu honoRE KEllEy-
aMacının, “gElMİş gEçMİş tüM ERKEK vE KaDın
canİlERDEn Daha çoK İnsan ÖlDüRMEK” olDu-
ğunu sÖylEMİştİ.
Hatalar sonra, Davis ve iki kızını da öldürdü.
Davis ailesinden hayata kalanlar Alden
Davis in en küçük kızı için toksikoloji raporu
istedi. Sonuçlara göre, kızcağız zehirlenerek
ölmü tü. Bunun üzerine yerel otoriteler, Top-
pan hakkında ara tırma yaptılar ve onu Ekim
1901 de cinayeten tutukladılar. 1902 de, i le-
1885 te Cambridge Hastanesi nde hem irelik diği otuz bir cinayeti itiraf eti. 23 Haziran da
eğitimi görmeye ba ladı. Bu süreçte hastalarını Barnstable İIçe Mahkemesi, Jane Toppan ın
deney fareleri olarak kullandı; reçeteli morfin -akıl sağlığı bozuk olduğu gerekçesiyle- suçlu
ve atrofin dozlarını deği tirerek bu deği iklikle- olmadığına ve hayatının geri kalanını Taunton
rin sinir sistemlerine nasıl etki etiğini gözlem- Ruh Hastalıkları Hastanesi nde geçirmesine
ledi. Hastalarıyla yalnız kaldığında, onlara uur karar verdi.
kaybına yol açacak ilaçlar verdi. Toppan mahkemeden sonra avukatına
Toppan ın hastalarıyla cinsel ili kiye girip mahkemedeki itirafından çok daha fazla sayıda
girmediği bilinmiyor, fakat yakalandıktan sonra ki iyi öldürdüğünü söylemi tir. Doğruluğu ve
bu soru sorulduğunda ölümle burun buruna Toppan ın asıl amacı bilinmese de bu korkunç
gelip hayata geri dönen ve sonra tekrar ölen ölüm meleği ölene dek hastanede kaldı.
hastaların ona cinsel bir haz verdiğini söylemi - Bir diğer zehirli hatun, Cincinnati de bir
tir. Toppan, belirlediği ilaç karı ımlarını seçtiği hastanede hem irelik yaparken on bir ya lı
kurbanlarına verip yanlarında yatarak, ölmekte erkek hastayı yataklarında zehirli iğne yaparak
olan kurbanlarını yakınında tutuyordu. öldürdüğü kanıtlanan Alman göçmeni Anna
1889 da prestijli bir hastane olan Marie Hahn (1906-1938) kendini i ine adamı ,
Massachusets Genel Hastanesi ne önerildi. son derecede ekatli bir iyilik meleği olarak
Kısa sürede tekrar Cambridge e geri döndü tanınmaktaydı.
ancak burada da dikkatsizce uyu turucu ilaç
reçetesi vermekten i ten atıldı. Bu olaydan
sonra özel hem ire olarak kariyerine ba ladı.
Hakkındaki küçük hırsızlık ikâyetlerine rağ-
men kendini geli tirdi.
1895 te ev sahiplerini, 1899 da ise üvey kız-
karde i Elizabeth i tek doz strikninle öldürdü.
1901 de Toppan, özel hem irelik servisi verdiği
Alden Davis ve ailesiyle birlikte Davis in e inin
ölümünden sonra -ki onun e ini de Toppan
öldürmü tü- bakıcı olarak Cataumet e ta ındı.

bİR DİğER “ZEhİRlİ hatun”, cıncınnatı’DE


bİR hastanEDE hEMşİRElİK yaPaRKEn on bİR
yaşlı ERKEK hastayı yataKlaRınDa ZEhİRlİ İğnE
yaPaRaK ÖlDüRDüğü Kanıtlanan alMan gÖç-
MEnİ anna MaRıE hahn (1906-1938) KEnDİnİ
İşİnE aDaMış, son DEREcEDE şEfKatlİ bİR İyİlİK
MElEğİ olaRaK tanınMaKtayDı.

55
nannıE Doss’un İlK KuRbanlaRı ÖZ
çocuKlaRıyDı. İlK Kocası gEoRgE fRaZER
1920’DE bİR gün, İştEn EvE gElDİğİnDE
çocuKlaRını MutfaKta Ölü bulMuştu.
nannıE ona çocuKlaRın KaZaRa
ZEhİRlEnDİKlERİnİ sÖylEDİ, ancaK Kocası
buna İnanMaDı. gEoRgE fRaZER aynı gün
EvDEn Kaçtı, bİR Daha gERİ DÖnMEDİ.
Nasıl bir seks fantezisi uyguluyorsa ya lı
adamların aklını ba ından alıyor, onlardan asla
geri ödenmeyecek borç paralar tahsil ediyor,
vasiyetnamelerine kendi adını da ekletmek ya
da doğrudan hırsızlık yapmak suretiyle parala-
rını ele geçiriyor ve sonrasındaysa birer zehirli
iğneyle i lerini bitiriyordu.
1937 de son kurbanına yapılan otopsi son-
rasında tutuklanarak cezaevine konan Anna
Marie Hahn, Ohio da dört hata süren yargılama
sonunda ölüme mahkûm edildi. Hahn ın infazı
Ohio Islahevi nde yapılmı , ABD de elektrikli sini de hayli dokunaklı bulmu olmalı ki onu
sandalyede idam edilen ilk kadın suçlu olarak idama mahkûm etmedi; Nannie Doss, 1965 te
tarihe geçmi tir. Oklohoma Devlet Islahevi nin hastanesinde
Kâhyalar, hem ireler ve diğer yardımsever lösemiden öldü.
ölüm melekleri… Görüldüğü gibi modern suç Evet, karadulun öpücüğü zehirlidir. Yine de
tarihinin zehirli kadınlarını anlatmakla bitire- kadın seri katiller, daha az sıklıkla eklemba-
meyiz, ancak çok özel ve sempatik bir zehir kra- caklılar ya da sürüngenler familyasından farklı
liçesi Nannie Doss tan (1905-1965) bahsetmeden yöntemlere ba vurabilirler. Charlize heron un
geçmek i savsaklamak olur. On bir cinayeten 2003 yılı yapımı Cani /Monster ba rolüyle en
hüküm giyen bu son derecede güler yüzlü ve iyi kadın oyuncu Oscar ını kaptığı filmin konu-
hayat dolu kadının eylemleri diğer zehirli ka- su, ünlü kadın seri katil Aileen Wuornos un
radullarla tıpatıp benzemesine kar ın, söylemi (1956-2002) gerçek ya amöyküsüdür.
epeyce farklıydı: Ben gerçek a kı arıyorum. Dünya çapında öhret sahibi olan kader
Evleniyorum, ama beklediğimi bulamadığımda kurbanı, Rochester, Michigan doğumlu Aileen
ba ka çare kalmadığını dü ündüğüm için öldü- Wuornos un 1989-90 yılları arasında cinsel ili -
rüyorum. kiye girdiği erkekleri öldürdüğü ve cesetlerini
Nannie Doss un ilk kurbanları öz çocukla- ormanda sakladığı ortaya çıkmı tır. Yedi ki iyi
rıydı. İlk kocası George Frazer, 1920 de bir gün, öldürdüğü iddia edilse de iki ki inin cesedi
i ten eve geldiğinde çocuklarını mutfakta ölü bulunamamı ve be ki iyi öldürmekten yargı-
bulmu tu. Nannie ona, çocukların kazara zehir- lanmı tır.
lendiklerini söyledi ancak kocası buna inanma- Avukatının, Wuornos un çocukluğunda uğ-
dı. George Frazer aynı gün evden kaçtı, bir daha radığı cinsel taciz ve kötü muameleyi hafiletici
geri dönmedi. unsur olarak öne sürmesi jüriyi ikna etme-
Akrabalar ve kocalar sürekli olarak mide mi , kadın sevgilisi Selby Wall un da aleyhine
sorunlarıyla boğu tuktan sonra ölüp gidiyorlar- tanıklık yapmasıyla hafiletici neden arayı ı da
dı. Be inci kocası da aniden ölünce aile doktor- sonlanmı tır.
ları bu defa Nannie nin tutarsız sözlerine itibar Duru malarda, öldürdüğü erkeklerin ken-
etmedi ve cesede otopsi yapılmasını istedi. disine saldırdığını öne süren Wuornos, idam
Sonunda takke dü tü, kel göründü ve Nannie edilmesinden önceyse, Yaptığım her eylemin
Doss polise bütün yaptıklarını itiraf eti. altında öke yatıyor. İdam edilmem gerek, çün-
Mahkeme, iki kız karde ini, iki çocuğunu, kü eğer hapisten çıkacak olursam yine cinayet
torununu ve yeğenini de kocalarıyla birlikte i lerim, diyerek tüm suçlarını itiraf etmi ve 9
zehirleyerek öldüren Nannie yi sevimli, hikâye- Ekim 2002 günü idam edilmi tir.

56
Aileen in cinayetlerinin arkasındaki nedenin, dan dökülen timsah gözya larını görmezden
erkeklere duyduğu, kelimelerle anlatılamaz nef- gelmeyi sürdürmekten ba ka çaremiz yok,
ret ve dü manlık duygusu olduğunun kanıksan- konuyu fazla kurcalamayalım.
ması elbete yatığı erkekleri öldürmeyi me ru Kadınları öldürmeye sevk eden motif de-
kılmaz. Wuornoss fahi elik yapmayı sürdürme- ği im gösterebilir; a k, kıskançlık, nefret gibi
yebilir, normal bir i e girip çalı abilir ve nefret temel saiklerden en ba ta geleninin para hırsı
etiği erkeklerden ömür boyu uzak durabilirdi. olduğunu burada bir kez daha tekrarlamak
İntikam duygusunu, o ya ına kadar biriktirdi- gereksiz ve faydasız olsa da paradan uzak
ği hıncını aldıktan ve ilk cinayetini i ledikten kalmak erkek sağlığı için belki de en doğru
sonra öldürmeyi bırakabilirdi. Bırakmadı, çünkü yoldur.
bir kez kan dökmenin tadına varınca içindeki Açgözlülüğün cinsiyeti olmaz benzeri
iblis uyanmı ve hasta zihnini tamamen ele sözler, erkeklerin benzer motile i ledikleri
geçirmi ti. cinayet sayısının nicelik ve niteliksel
Görünen odur ki benzer cinayetler i leyen üstünlüğü ve zehirli kadınların öldürme
iki yüzden fazla kadın seri katil, suç tarihindeki eklinin -nasıl demeli- yumu ak olması biz er-
mümtaz yerini almı olsa da gerçek karadul sa- kekleri yeterince teselli etmiyor. Belki de evli
yısı bunun çok üzerindedir. Erken ya ta durup arkada larımız yatıp kalkıp fedakâr e lerine
dururken göçüp giden rahmetli kocaların ardın- -halen ya ıyor oldukları için- ükretmeliler.

Dünya çaPınDa şÖhREt sahİbİ olan KaDER KuRbanı, RochEstER, Mıchıgan DoğuMlu aılEEn
wuoRnos’un 1989-90 yıllaRı aRasınDa cİnsEl İlİşKİyE gİRDİğİ ERKEKlERİ ÖlDüRDüğü vE
cEsEtlERİnİ oRManDa saKlaDığı oRtaya çıKMıştıR. yEDİ Kİşİyİ ÖlDüRDüğü İDDİa EDİlsE DE İKİ
Kİşİnİn cEsEDİ bulunaMaMış vE bEş Kİşİyİ ÖlDüRMEKtEn yaRgılanMıştıR.

57
PariS’in dedeKTifLeri ÇınLa aKdere

hayDutluKtan
DEDEKtİflİğE...
İLK özeL
dedeKTİF
Vidocq
2
21B Dergi sayfalarında Paris e gitmeye hu u içinde Arjantion Tango ya da arka tarata,
yeni ba ladık. Biraz haksızlık yapmı- parkta salsa yapılabilir. Eğer yakın zamanda
yor muyuz Paris e? Sherlock Holmes ve küçük bir zafer kazanılmı sa Georges Pompidou
dolayısıyla Londra nın adı hemen her sayıda Modern Sanat Müzesi nin önündeki açık alana
geçiyor. Amerika ya uzansak mutlaka New York sere serpe uzanılıp gökyüzüne bakılarak minik
kar ımıza çıkıyor. İskandinav ülkelerinin soğuk kutlama yapılabilir. Saint-Michel Çe mesi nin
ehirlerini, İspanya nın renkli dekorlarını ziya- önünde arkada larla bulu ulabilir. Saint-Michel
ret etik. Hani, nerede Paris? Bulvarı ndan yukarı doğru yürüyüp Sorbonne a
Hemingway, I. Dünya Sava ı sonrası Paris ini gelmeden hemen solda, Ortaçağ Müzesi nin ar-
gözlemleyip, Paris bir enliktir, 1 demi . Ama kasında, ortaçağdaki orijinal haline göre düzen-
Paris ne zaman bir enlik olmadı ki? Île de la lenmi çocuk parkında, tam kar ıdaki büfeden
Cité ve Île Saint-Louis adlı iki küçük adacığın alınan domates ve mozarella peynirli panini
etrafında, suya atılan bir ta ın yüzeyde yaratığı yenebilir. Sonra da büfenin olduğu sokaktan gi-
daireler gibi dalga dalga büyüyen bu yerle im rilerek uartier Latin de avare avare yürünebi-
alanı, insanlık tarihine damgasını vurmu nice lir. Ak am nerede Charlote Au Chocolat yesem,
olay ve ki inin kimi zaman vatanı kimi zaman diye dü ünülür. Sonrasında Montparnasse Ga-
uğrak yeri oldu. Peki ya bizim ki isel tarihleri- rı nın etrafındaki sinemalardan birinde piyasa
mizdeki yerine ne demeli? Kısa kalınmı olsa da filmlerinden mi yoksa Saint-André des Arts
herkesin bir Paris i vardır. Henüz gidilememi Caddesi ndeki minik sinemada gösterilen bir
olunsa da en azından mutlak hayali kurulmu - bağımsız film mi izlesem, diye sorabilir insan
tur bu kimsenin kendisine kayıtsız kalamadığı kendine. Önceden bilet alınmamı sa önündeki
ehrin. Hem kendi öğrencilik yıllarım hem Paris ikinci el biletlerden ya da gi eden ucuz bilet bu-
sevgimi bilip bana kendi Paris ini anlatanlar- lunarak Bastille de operasında Tosca görülebilir.
dan aklımda kalanlar bu ehri ki ile tirmemi, Sonrasında Rue de la Roquete e kendini atıp
onunla konu ur kalmamı sağladı. Yıllarca ona soluğu Café de l Industrie de alıp, henüz mutfak
sorduğum soruları yanıtlamaya çalı tı Paris, kapanmamı sa az pi mi bir antrikot yenebilir.
insanlık tarihinden kendisine kalan mirasla. Cité de la Musique in bahçesinde kurulan açık
Paris te bir gün ve gece boyunca sayısız iz hava sinemasında enfes bir film de izlenebilir.
sürülebilir. İ te, enliği de buradan gelir ehrin. Walter Benjamin in Pasajlar kitabı elde, Pa-
Seine Nehri nin kıyısında piknik yapılmı bir ris pasajlarında l‘neur olarak da iz sürmek
yaz gününün gecesinde, Tino Rossi çardağında mümkündür. Pasajların izinde o semten bu

58
semte geçerken Monsieur le Prince Caddesi 10 DEvRİM sonRası PaRİs’İnDE, EnDüstRİ DEvRİMİ
numarada Auguste Comte un, Place des Voges
6 numaradaysa Victor Hugo nun evi gezilebilir. ÖncEsİ vE sonRası lonDRa’sınDa olDuğu gİbİ
Müzeleri gezmeye nispeten küçüklerden, mese- En büyüK Kaygı, KEntsEl güvEnlİğİn sağlan-
la Picasso Müzesi nden ba lanabilir…
Herkes öyle ya da böyle Paris in bizlere
MasıyDı. fRansa’Da bu gÖREvİn ünİfoRMalı
bah etiği nimetlerin bir yerinden yakalayarak DEvRİyE MEMuRlaRı ya Da bEKçİlERDEn DEDEK-
bu ehri ya ar. Orada ya amaya karar veren- tİflERE gEçMEsİ süREcİ, İngİltERE’DEKİnDEn
lerin farklı mücadeleleri olur. Onlar Paris in,
herkesin suyuna giden bir ehir olmadığını, ters faRKlı gElİşMElERlE taMaMlanıR.
kö eleri olduğunu ve kimi zaman yalnızlığın
en mayho hallerini sunmaktan kaçınmadığını Paris in Yeni Sırları (Les Nouveaux Mystères de
bilir. Güvenli bir ehir midir Paris? Korkutan Paris) serisinin adının, Eugène Sue nun aynı
yönleri var mıdır? Bunu Paris le temas edenler yıllarda okurla bulu an Paris in Sırları ndan
kendilerine sorar kimi zaman. Ben öğrenciliği- (Les Mystères de Paris) esinlendiğini öğrendik.
min geçtiği sekiz yılı, ilk yıl ya adığım tatsız bir Fransa tarihinde ilk kara roman olarak kabul
olay dı ında vukuata maruz kalmadan tamam- edilen eserin İstasyon Sokağı No: 120 (120, rue de
ladım: Sadece iki durak kadar içinde kaldığım la Gare) olduğunu fark etik. Yazıdan kafamızı
bir belediye otobüsünde cep telefonumu ve kaldırdığımızdaysa anar ist çevrelere duyduğu
cüzdanımı aynı anda çaldırdım. Ama nedense yakınlığı bilinen, Troçkist ve gerçeküstücülerin
kendimi hep güvende hissetim Paris te. Acaba ortak bildirisine imza atığı için tutuklanan Léo
Paris neden bana sadece bu güvenli yüzünü Malet nin -bildiğimiz kadarıyla- ömrünün son
gösterdi? Ba kalarına gösterdiği tehlikeli bir yıllarında neden Jean-Marie Le Pen e yakınlık
yüzü var mıydı? duyup onun için oy çağırtkanlığı yaptığını anla-
221B nin geçen sayısında Tunç Tayanç saye- makta güçlük çektik.
sinde Paris e gitmeye ba ladık. 1940 lı yıllarda Clive Emsley ve Haia Shpayer-Makov un
Léo Malet nin kaleminden yayımlanmaya ba la- yazdığı Polis Dedektiliğinin Tarihi (1750-1950)
nan ve Paris i bucak bucak (arrondissement) (2007) adlı kitaba baktığımızda, Fransız İhtilali
gezen dedektif Nestor Burma nın ba rolde sonrası Paris inin kesinlikle güvenli bir yer
olduğu polisiyeler üzerine bir yazı okuduk. olmadığını görebiliriz. Kitabın İpuçları, Tu-
Malet nin, ilk kitabı 1954 te yayımlanmı zaklar ve Mecazlar: Devrim Sonrası Paris inde
Hırsız Yakalama ba lıklı ikinci ve Sabıkalıdan
Uzmana: 19. Yüzyıl Fransa sında Polis Dedekti-
fi adlı üçüncü bölüm konuyu ayrıntılı biçimde
ele alıyor. Yazımızda Fransa dedektilik tarihinin
ana hatlarını ortaya koyan bu iki bölüm özetle-
necek.2
Bow Street Runners ı bireysel bir çabanın
devleten aldığı destekle ortaya çıkan dedektif-
lik hizmeti olarak tanımlamı tık.3 İngiltere de
polisliği dü ündüğümüzde iki farklı görevi üst-
lenen iki farklı grup akla geliyordu. Bu görev-
lerden birincisi gözetleme , diğeriyse tespit ve
kovu turma/yakalama ydı. Uzun bir tarihi olan
mıntıka polisleri ilk görevi üslenen gruptu. 18.
yüzyılda gece bekçisi ve gündüz bekçisi olarak
sokaklardaki varlıkları asayi in sağlanmasında
önemli rol oynardı. Fakat performanslarına
dair beklenti dü üktü çünkü onlar her eyden
önce memuriyetlerini gerçekle tiren sıradan
vatanda lardı. Tespit ve kovu turma, bir ba ka
deyi le dedektilik i i mağdur/maktul yakınla-
rına kalıyordu. Daha sonra devletin, suçluların
yakalanması için koyduğu ödüllerle ba layan

59
süreç Bow Street Runners lara yani İngilte- yetki, İhtilal boyunca Paris genelinde en fazla
re nin ilk dedektilerine kadar uzandı. otoriteye sahip Merkez Büro daydı (Bureau
Devrim sonrası Paris indeyse endüstri devri- Central). Bu kurumun üç makamı vardı ve ki-
mi öncesi ve sonrası Londra sında olduğu gibi iler Direktuar yönetimi tarafından atanıyordu.
en büyük kaygı, kentsel güvenliğin sağlanma- 1796 ve 1800 yılları arasında bu yetkiler sade-
sıydı. Fransa da bu görevin üniformalı devriye ce 16 ki i tarafından elde edildi. Bir hükümet
memurları ya da bekçilerden dedektilere geç- yetkilisiyle çalı maları gerekiyor, Genel Polis
mesi süreci, İngiltere dekinden farklı geli me- Bakanlığı tarafından denetleniyorlardı. Merkez
lerle tamamlanır. Bu konulardaki bilgiyi ulusal Büro nun büyük, karma ık bir yapısı vardı (ss.
almanaklardan elde ediyoruz. Askerlerin özlü 54-55). 1800 de, bugün hâlâ var olan ve Fran-
sözlerinden, seyahatnamelerden alıntılara dair sa da ya ayan tüm yabancıların oturma izinleri-
detaylar veren almanaklar önemli suç vakaları- ni almak için önünde sıralar olu turduğu, dosya
na da yer ayırır. İktisadi dü ünce tarihi dersle- dosya belge teslim etiği Emniyet Müdürlüğü
rinden aklımızda kaldığı üzere, dönemin önemli (Préfecture de Police), Merkez Büro nun yerini
filozoları Godwin ve Condorcet, devrim sonrası aldı.
Fransa sını anlatırken politik bir euphoria Bu ortamda kar ımıza polisiye, Fransa
ve iyimserliğe kapılır: Sava , ıstırap, suç, açlık, ve Paris tarihinin en a ırtıcı karakteri
melankoli sona ermi tir. Oysa dönemin ünlü çıkar: Eugène François Vidocq (1775-1857).
iktisatçısı Malthus onların her eyi tozpembe Kendisi hem polis dedektiliğinin hem de
görmesini ele tirir. Bu ele tirisinin ve kötüm- özel dedektiliğin babası kabul edilir. Eski
serliğinin temeline suç oranını değil, nüfus bir haydutur aslında Vidocq. Onun ve
artı ı ile yiyecek artı ı arasındaki orantısızlığı ekibinin hikâyesi, Fransa da ilk dedektilerin
koyarak açlığın büyük bir sosyal sorun olmaya sabıkalılardan bozma olduğunun kanıtıdır.
devam edeceğini iddia eder. Birinci Cumhuri- Vidocq un haydutluktan dedektiliğe uzanan
yet Dönemi olarak da adlandırılan bu dönem, öyküsünde kar ımıza çıkan birçok isimden
Emsley ve Shpayer-Makov un yazdığı satırlarda ilki, siyasi polislik alanında ün salmı Joseph
okuduğumuz üzere, beceriksiz jandarmalar , Fouché. 1799 da, Napoléon idaresi altındaki
pısırık yargıçlar , yanda jüri üyeleri ve Fransa da Genel Polis Bakanı olarak atanır.
sindirilmi tanıklar çağıydı (s. 51). Devrim Bunu izleyen yıllarda o kadar çok ba arıya imza
kar ıtlarının yaratığı sosyal dalgalanmalar çok atar ki neredeyse siyasi lider olmaya oyna-
canlıydı. yarak iktidarı tedirgin eder. Bunun üzerine
Soru turmaların kurumsal yapısında askeri bu bakanlık dağıtılır ve o da görevinden olur.
ve sivil i birliği göze çarpıyordu. Paris polisinin Yönetim deği tikten birkaç yıl sonra bakanlık
beceriksizlikleri ayyuka çıkmı tı. En büyük tekrar kurulur ve Fouché görevine geri gelir.

60
Ba arısı, entrika ve casusluk içeren komploları PaRİs Polİsİnİn bEcERİKsİZlİKlERİ ayyuKa çıKMıştı.
çözme yeteneğine bağlıydı. Her ne kadar ününe
ün katmak için kendisinin organize etiği ileri En büyüK yEtKİ, İhtİlal boyunca PaRİs gEnElİnDE En
sürülse de kaçırılan senatör Clément de Ris u faZla otoRİtEyE sahİP MERKEZ büRo’DayDı (buREau
kurtarması önemliydi. Bunu yapabilmek için
araya Bourmont Kontu nu koymu tu. Daha ba -
cEntRal). bu KuRuMun üç MaKaMı vaRDı vE KİşİlER
ka birçok vakayı ba arılı ekilde çözer. Adıyla DİREKtuaR yÖnEtİMİ taRafınDan atanıyoRDu. 1796
anılan en önemli olay 1800 de Bonaparte ı hava- vE 1800 yıllaRı aRasınDa bu yEtKİlER saDEcE 16 Kİşİ
ya uçmaktan kurtarması olur (s. 42). Emsley ve
Shpayer-Makov, Napoléon döneminde yapılan taRafınDan ElDE EDİlDİ. bİR hüKüMEt yEtKİlİsİylE
polisliğe dair derinlemesine ara tırmaların çalışMalaRı gEREKİyoR, gEnEl Polİs baKanlığı
azlığından yakınıyor. Tarihçilerin sıradan suç-
lara ilgi duyması, sahneye yepyeni ve oldukça
taRafınDan DEnEtlEnİyoRlaRDı. MERKEZ büRo’nun
heyecan verici bir karakterin çıkmasıyla ba lar. büyüK, KaRMaşıK bİR yaPısı vaRDı. (ss. 54-55)
Bu ki i elbete Vidocq! 1800’DE, bugün hâlâ vaR olan vE fRansa’Da
Bugün Fransızların sevdiği bir karakterdir
Vidocq. Zaman içinde sayısız kitaba, filme4, di- yaşayan tüM yabancılaRın otuRMa İZİnlERİnİ alMaK
ziye5 ve hata arkıya6 konu olur. Bir suç tespiti İçİn ÖnünDE sıRalaR oluştuRDuğu, Dosya Dosya
ustası olarak tanınır. 1775 te Arras ta doğar7.
16 ya ında dünyayı ke fetmeye karar verir. Ma-
bElgE tEslİM Ettİğİ EMnİyEt MüDüRlüğü (PRéfEctuRE
ceradan maceraya atıldıktan sonra kısa süreliği- DE PolıcE) MERKEZ büRo’nun yERİnİ alDı.
ne askeriyeye girer. Sonrasında artık gerçek bir
suçlunun hayatını ya amaya ba lar. Bir askeri hızla yayılır. O artık bir süperstardır. Henry den
öldürdüğü için 3 ay, mahkûmlardan birini sahte sonra kurumun ba ına gelen yeni ef, kullandığı
belgeyle hapishaneden çıkarmaya çalı tığı için metodu benimsememektedir. 1827 de istifa eder
8 ay zindana atılmasına karar verilir. Brest ve Vidocq. 1833 te Evrensel Malümatlar Bürosu nu
Toulon zindanlarından kaçmayı ba arır. 1809 a (Bureau des Renseignements Universels) kurar
kadar kanun kaçağı olarak ya ar. Dalavere ve ve böylece tarihteki ilk dedektilik ajansı doğar.
kılık deği tirme ustası haline gelir ve bu yüzden Be yılda 20.000 mü teriyle her türlü vakaya
de yakalanması zordur. Jean Goupil le çalı ır yardımcı olur. Kullandığı metot, devlet otorite-
ve onun haydutlarından olur. 34 ya ında bu lerini rahatsız eder. 1844 te ajansı devretmeye
hayatan vazgeçerek teslim olur. 1809 da eski karar verir. Artık ya lanmı tır ama yine de ça-
rejimin (ancien régime) kıdemli polislerinden lı mayı bırakamaz. Hem dedektiliği hem de -en
Jean Henry için muhbir olarak Paris teki Bicêtre büyük hobisi- kadınlarla münasebeti sürdürür.
ve La Force hapishanelerinde i e ba lar. Henry, Tiyatro çevrelerinde zaman geçirir. Dolu dolu
Vidocq u öyle destekler ki onu, 1811 de bir ha- bir hayatır onunki ve 81 ya ına kadar devam
pishaneden diğerine aktarımı esnasında kaçmı eder.
gibi göstererek dört sabıkalıdan olu an yeni de- Tarihin bu ilginç karakteriyle tanı an Honoré
dektif ekibinin ba ına getirir (ss. 73-74). 1812 de de Balzac ondan aldığı ilhamla, ilk olarak Goriot
güvenlik biriminin (brigade de sûreté) ba ına Baba da (1835) ortaya çıkan, Kibar Fahi elerin
atanarak polis te kilatındaki yerini alır. Bu İhti am ve Sefaleti nde (1838) ise ba rolü kapan
birim, Avrupa tarihindeki ilk resmi dedektilik Vautrin karakterini yaratır. Tabii ki Vautrin bir
bürosudur. Vidocq aynı zamanda Fransa da ilk kılık deği tirme ustasıdır! Eugène Sue ise ünlü
özel dedektilik ajansının da kurucusu olacaktır. Paris in Gizemleri (1842-1843) adlı romanında
1833 te kurulan bu ajansta Vidocq özel müfeti Kızıl Kol karakterini bir casus olarak olu turur.
olarak çalı ır. Victor Hugo, Sefiller de (1862) Javert ile korku-
Kültürlü bir adamdır. Akıllı, yakı ıklı ve tucu bir polis ajanını edebiyat tarihine katar.
güçlüdür. Yalan söyleme sanatını çok iyi icra Saydığımız bu romanlar, dönemin Paris inin
eder ve suçluların ya adığı yerleri çok iyi bilir. kralcı kar ı devrimcilerin, i çi sınıfı mensupları-
Güvenlik biriminde, kendi elleriyle tek tek nın ve farklı sosyal sınılardan daha nicelerinin
seçtiği eski serseri ve fahi elerden olu an bir ba rollerde olduğu yeraltı dünyasını yansıtır.
ekip kurar. Ba ta ku ku uyandıran bu ekip, Bize Vidocq tan kalan birçok kitap mevcutur.
iki yılda 800 suçlu yakalayarak Paris i resmen Bunların en ba ında 1828-1829 yıllarında
temizler. Bu etkili adamın popülaritesi Paris e yayımlanan Vidocq un Anıları (Mémoires de

61
Vidocq) gelir ve döneminde hemen çok satan Maigret ya da Hercule Poirot da değildir. Ne
kitaplar listesine girer. Frank W. Chandler a mantık ne tümevarım ne teknoloji ne de sezgi…
göre bu kitap İspanyol picaro ya (serseri ya Çok farklıdır Vidocq un yöntemi. Suç dünya-
da maceracı) uzanan geleneksel dolandırıcılık sının içinden geldiğini, bir suçlu gibi dü üne-
yazınıyla, odağında parlak bir dedektifin bildiğini, nerelerde saklanmanın, ne zaman
bulunduğu modern suç romanı arasında hangi kılıkta nerede olmak gerektiğinin yararlı
köprü olarak görülmü tür (1907, ss. 524-528). olduğunu bildiğini hatırladığımızda görürüz
Hayalet yazarlardan8 yararlandığı söylense de ki aslında metodunu tahmin etmek hiç de zor
Vidocq un yazınsal hünerleri anılarla sınırlı değil: Genellikle basitçe herhangi bir çe it
kalmadı. Eserlerinin orijinal ba lıkları öyledir: suçlu kılığına bürünür, suçun konu ulmasının
Supplément des mémoires de Vidocq (1830); Les muhtemel olduğu çe itli meyhanelerde zaman
Voleurs: Physiologie de leurs moeurs et de leur geçirir, kendini ba suçlunun sosyal çevresine
language (1837); Éclaircissements donnés au yava yava kabul etirir, güvenini kazanır,
commerce sur les manouvres captieuses des filous tatlı sözlerle ondan suçunu ispat eden bilgiler
(1840); uelques mots sur unequestion à l ordre sızdırır, ardından da tuzak kurarak onu hapse
du jour (1844); Les vrais mystères de Paris (1844); yollar. (s. 44)
Les chaufeurs du Nord (1845-46). Onun, Paris in proleter mahallelerindeki
Vidocq un geli i çok büyük bir deği imdir farklı hayatları tanıyan biri olması bu metodun
te kilata. Siyasi suç tespitinden sıradan ba arısının tek nedeni değildir. Vidocq un
suç tespitine ağırlık verilecektir artık. İ te görsel hafızası yani bir isimle insan yüzünü
Vidocq un, Emsley ve Shpayer-Makov un birle tirme yeteneği (s. 44) ve gözlem gücü
deyimiyle ba arısız suçludan ba arılı hırsıza çok önemlidir. Ekibiyle hapishaneleri ziyaret
uzanan (s. 43) ya da sempatik bir kanun eder, yüzleri ezberlerdi. Herhalde Michel
kaçağının usta bir dedektife dönü mesine Foucault, Hapisanenin Doğu u nda (1975)
varan serüvenidir bu. Ama nedir Vidocq un iktidarın hâkimiyet kurma yöntemlerinden
sırrı? Bu soru hangi dedektif hakkında biri olan kayıt altına alma nın geli mesinde
sorulursa sorulsun bizce tek bir yanıtı vardır: eski bir mahkûmun bu derece katkısı olduğunu
Metodu! bilse a ırırdı. Ayrıca güvenlik biriminin bilgi
Vidocq: A Biography ba lıklı biyografinin toplama ve biriktirme yetenekleri ona yardımcı
yazarı Régis Messac ın (1853) altını çizdiği olur. Fouché döneminden de yadigâr kalan
gibi, Vidocq bir Sherlock Holmes değildir! Bir haydut ve dolandırıcılar hakkında ki isel veri

62
16 yaşınDa Dünyayı KEşfEtMEyE KaRaR vERİR. kahramanları olarak görmüyordu. Paris polisi
onlarla ba etmenin yolunu, ba kent ve etrafında
MacERaDan MacERaya atılDıKtan sonRa Kısa kendilerine katılmaları için çağrı yapmak, kabul
süRElİğİnE asKERİyEyE gİRER. sonRasınDa etikleri takdirde düzenli maa vereceklerini
vaat etmekte bulurdu.
aRtıK gERçEK bİR suçlunun hayatını yaşa- En çok kar ıla ılan durumlar posta arabaları,
Maya başlaR. bİR asKERİ ÖlDüRDüğü İçİn 3 çitlikler ve kenteki dükkânlarda ya anan soy-
ay, MahKûMlaRDan bİRİnİ sahtE bElgEylE gunlardı. Bu soygunlardan Almanachnational
de l an IX (1800-1) de geçen bir tanesi vardı ki
haPİshanEDEn çıKaRMaya çalıştığı İçİn 8 ay Korkunç Bir Cinayet adıyla anılarak unutula-
ZİnDana atılMasına KaRaR vERİlİR. bREst vE madı. Bu olay, gündüz bir kuyumcu dükkânına
gelerek ortalığı inceleyen üç haydutun dükkân
toulon ZİnDanlaRınDan KaçMayı başaRıR. sahibinin genç oğlu tarafından fark edilip,
1809’a KaDaR Kanun Kaçağı olaRaK yaşaR. ak am dükkanın içinde pusuya yatan ki iler
DalavERE vE KılıK DEğİştİRME ustası halİnE tarafından enselenmesi olayıydı. Ak am ziyare-
tinde sayıları dörde çıkan haydutlar talihsiz bir
gElİR vE bu yüZDEn DE yaKalanMası aşıRı olay ya adılar: Bir tanesi bir kepengi açmayı,
DEREcEDE ZoRDuR. jEan gouPıl’lE çalışıR vE parmaklarıyla ula mayı ve bir pencere aralama-
yı ba armı tı. İçerideki adamlar birden adamın
onun hayDutlaRınDan oluR. 34 yaşınDa bu kolunu yakaladılar ve adam da Je suispris!
hayattan vaZgEçEREK tEslİM oluR. (Enselendim!) deyince suç ortaklarından biri
hiç tereddütsüz büyük bir bıçak çıkarıp adamın
kafasını kesti. Bedenden ayrılmı ba , Seine
toplama sayesinde 1842 de 30.000 dolandırıcı Nehri nde balıkçıların ağlarına takılıp Merkez
hakkında tutulmu kabarık dosyalar mevcutu. Büro daki bir kâtip tarafından te his edilince ve
Henüz parmak izinin bile yürürlükte olmadığı kâtip, adamın adresini de bildiği için haydutlar
polisiyenin bu ilkel çağında sözlü e gal en ölen arkada larının evinde malları bölü meye
büyük ipucuydu; ama yüzdeki karakteristik çalı ırken yakalandılar (ss. 37-39).
özellikler gündeme gelmedikçe de pek az Tüm bu geli meler dedektilik tarihine katkı-
yararlıydı. da bulundu. Dedektif kelimesi 1870 de İngiliz
Vidocq un Paris i, Gordon Wright ın (1938) polis dedektileri bağlamında kullanılmı tır.
Between the Guillotine and Liberty: Two Trésor de la Langue Fran”aise deki açıklamasına
Centuries of the Crime Problem in France adlı baktığımızda, sözcüğün o zamanki anlamının
kitabının ba lığında özetlendiği gibi giyotin soru turmalarda uzmanla mı İngiliz polisi
ya da özgürlük arasında gidip gelen bir olarak geçtiğini görüyoruz. Fransızcadaki ilk
Foucault sarkacı gibiydi. Fransa tarihindeki kullanımı ise Jules Verne tarafından, 1872 de ba-
en kötü suç dalgalarıyla mücadele eti Vidocq. sılan 80 Günde Devri‘lem (ss. 284) adlı romanda
Bunların ba ında Baudin Çetesi (La bande Fix ten bahsederken yapılmı tır. Eğer dedektif
à Baudoin) gelir. Hem kendini beğenmi tanımı soru turmada uzmanla ma ile kısıtlıy-
hem de yetenekli haydut, at hırsızlığından sa akla ilk önce adli polis (la policejudiciaire)
hüküm giyerek getirildiği Châteaudun de gelir: Onlar suçluların soru turulması, faillerin
(Eure-et-Loire) hapishaneden kaçarak ününü yakalanıp adalet önüne getirilmesiyle görevliy-
sağlamla tırdı. O da zamanla kahramanla an diler ve hâlâ öyleler. (s. 70). Fakat sorgu yargıcı
haydutlardan biri haline geldi. Çetesinin da (juged instruction) bir nevi dedektif gibi
ba ka üyeleri de vardı mesela takma adı görülebilir. Onlar sorgulamalarda yardım almak
Nezel olan, François Petit ya da Küçük için, Fransa daki iki ana polis kurumu olan Ulu-
Kasap (Le Petit Boucher) olarak da tanınan sal Polis (la Police Nationale) ve Jandarma dan
sığır taciri. Haydutluk çok yaygınla mı tı. (la Gendermerie Nationale) adam isteyebilirdi.
Haydutlar kendi aralarında da organizeydi ve Aslında İngiltere ve ABD deki polis dedektif-
birbirlerine yardım ediyorlardı. Bundan dolayı lerinin e değeri olan memurlar i te bunlardır.
Fransız İhtilali sonrası asayi in sağlanması Ulusal Jandarma üyeleri sivil kıyafetlerle de
çok zorla mı tı. Bu durum kovu turmaları da çalı ırdı ve Napoléon döneminde haydutların
oldukça zorla tırıyordu. Halk, çete liderlerini pe ine dü en onlardı (s.70). Bir de komiserler-
toplumsal adaletsizliklere kar ı çıkan halk den (commisaires) söz etmek gerekir. Büyük e-

63
vıDocq bİR shERlocK holMEs DEğİlDİR! bİR
MaıgREt ya Da hERculE PoıRot Da DEğİlDİR. nE
MantıK nE tüMEvaRıM nE tEKnolojİ nE DE sEZ-
gİ... çoK faRKlıDıR vıDocq’un yÖntEMİ. suç
Dünyasının İçİnDEn gElDİğİnİ, bİR suçlu gİbİ
DüşünEbİlDİğİnİ, nERElERDE saKlanManın, nE
ZaMan hangİ KılıKta nEREDE olMaK gEREKtİğİ-
nİn yaRaRlı olDuğunu bİlDİğİnİ hatıRlaDığı-
MıZDa gÖRüRüZ Kİ aslınDa MEtoDunu tahMİn
EtMEK hİç DE ZoR DEğİl.
hirlere içi leri bakanlığı tarafından atanıyorlar-
dı. Dolayısıyla atanmaları için hiçbir uzmanlık
gerekmez, siyasi bağlılık yeterli olurdu. Fakat
zaman içinde bu güruh, daha eğitimli olmaya
ve buna da önem verilmeye ba ladı. Birkaç sene
sonra ortaya çıkan anar ist eylemlerden dolayı
KAYNAKÇA
sayıları artırıldı ve Özel Polis (Police Spéciale) Çınla Akdere (2018), “Siz Hiç dedektif Gördünüz mü? İlk dedektif-
adını aldılar. ler: Bow Street Runners”, 221B Dergi, sayı 13, ss. 4-8.
Fransa da eski suçlu olmayan dedektif ya Clive emsley ve Haia Shpayer-Makov (2007), Polis Dedektiliğinin
da ortalama burjuva beyefendisine benzer Tarihi 1750-1950, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul.
dedektif ten bahsetmek hâlâ biraz zordu (s. 81).
Bu durum İngiltere nin ilgisini çekmi ti. 1878 de Frank W. Chandler (1907), The Literature of Roguery, 2 cilt,
ya anan bir dolandırıcılık skandalı sonrası Houghton, Miflin ve Co., New York.
Londra Metropoliten Polisi ni iyile tirmek Gordon Wright (1938), Between the Guillotine and Liberty: Two-
için bir eyler yapılması bağlamında eski bir Centuries of the Crime Problem in France, Oxford Univesity Press,
asker, sava muhabiri ve avukat olan Howard Oxford.
Vincent, Paris e gönderildi. Kuruma ili kin
tek yorum yapan o olmadı. Yazar Maxime NOTLAR
Du Camp ın gözü de kurumdaydı. 1890 lar-
da kurumda çalı anların sayısı ve görevleri 1 ernest Hemingway (2016), Paris Bir enliktir, Bilgi Yayınevi.
öyleydi: Merkez Büronun 145 adamı vardı: eserin orijinalinin basım yılı 1964.
Bir komiser muavini (oficier de la paix) tarafın- 2 Parantez içinde verilen sayfa sayıları bu kitaba aittir.
dan yönetiliyordu; dört kâtip, dört ba müfeti
(inspecteurprincipaux), altı polis müfrezesi 3 Bakınız: Çınla Akdere (2018), “Siz Hiç dedektif Gördünüz mü?
ba ı (brigades), 177 müfeti ve yedi yardımcı İlk dedektiler: Bow Street Runners”, 221B dergi, sayı 13, ss. 4-8.
personel. (s. 81). Müfeti ler evli barklı adamlar, 4 Vidocq (2001). Ba rollerinde Gérard depardieu ve Guillaume
i ini dürüst yapan ve mesleğin uzmanla tığını Canetğnin oynadı ı ilm.
her halleriyle yansıtan ki ilerdi. Bu, her eyin
deği mesi demek değildi elbete. Vidocq tan 5 70ğli yıllarda Fransağda gösterilen “Vidocq” adındaki dizi ilm.
miras kalan kılık deği tirme, muhbir kullanı- 6 Serge Gainsbourg tarafından Chanson du Forçat. “Vidocq” adında-
mı, suçluya yakın çevrelerde bulunma, suçunu ki dizi ilmin müzi i üzerine yazılmış şarkı.
itiraf etirme gibi eski hileler kullanılmaya
devam edildi. İ ler öyle ilerledi ki artık polis 7 Vidocqğun hayatına dair bilgiler emsley ve Shpayer-Makovğun
dedektilerinin ve karakolları yöneten ve bazı kitabından ve https://www.youtube.com/watch?v=JwqsUujWzK4
soru turmalar yapmayı da sürdüren adamların adresindeki videodan derlenmiştir. Ayrıca Vidocqğun biyograisi
profesyonel uzmanlığı metala tı, bir piyasa için bakınız Jean Savant (1950), La vie fabuleuse et authentique
olu turdu ve bu hizmetler alınıp satılmaya de Vidocq, Seuil, Paris ve Philip John Stead (1953), Vidocq: A
ba landı. 19. yüzyılın sonralarına gelindiğinde Biography, Staples, Londra.
polislikten emekli olmu ya da atılmı lar kendi 8 Maurice descombresve L. F. J. LğHéritier. Bakınız Régis Messac
özel dedektilik ajanslarını kurdular. İlk akla ge- (1929), Le “dedectivenovel” et l’inluence de la pensée scienti-
len isimler Paul Jaume, Marie-François Goron, ique, Bibliothéque de la Révue de littérature comparé, ss. 277-
Louis Latapie ve Gustave-Placide Macé dir. 279.

64
eKran dedeKTifi eZgi öZCan

caMoRRa’Dan
goMoRRa’ya bİR
naPolİ hİKâyEsİ


19. yüZyılDa, ÖZEllİKlE sİcİlya’Da DEvlEtİn Bunlardan sonra Kronos geldi dünyaya, o
art dü ünceli Tanrı, en belalısı toprak oğul-
basKıcı uygulaMalaRı sonucu EZİlEn halKın larının ve di biledi yıldızlı babasına.
KEnDİ aRasınDa ÖRgütlEnMEsİ vE KEnDİ huKuK Hesiodos un satırlarının bizi haberdar etiği
zamanlardan bugüne hiçbir eyin deği memi
sİstEMİnİ KuRMası, İlK ZaManlaR DayanışMa olması bazen büyülü geliyor, bazen korkutucu.
vE KolluK KuvvEtİ gÖREvİnİ üstlEnMEsİ, Baba ve oğul arasındaki ili kinin doğal yansı-
Daha sonRa yasaDışı İşlERE bulaşıP bugünKü ması kabul edilen iktidar döngüsünün, gerçek-
ten doğal mı olduğu uzun bir tartı manın ko-
Dünya çaPınDaKİ oRganİZE suç yaPılanMasına nusu. Ancak yansımasını tarihte olduğu kadar
DÖnüşMEsİ, İtalyan Mafyasının bütün günlük hayatlarımızda da izleyip okuduğumuz
kurgularda da gördüğümüz bir gerçek.
MacERasını Kısaca anlatıyoR. aKlınıZa hEMEn Baba-oğul arasındaki iktidar ve hayata kal-
godfather gElMEsİn. İtalyan Mafyasına ma çatı masını yakın sayılabilecek bir geçmi te
hollywooD gÖZünDEn baKManın sonuçlaRı Muhte em Yüzyıl da izlemi tik. Osmanlı tarihi-
nin en bilindik konularından biri olan ehzade
başKa, İçgÖRünün gÖstERDİKlERİysE katli ni biz hep karde katli olarak tanımladık.
baMbaşKa. Ancak biliyoruz ki Topkapı Sarayı nda birbi-
rini öldürmek isteyenler her zaman karde ler
değildi. Babalar yani padi ahlar da kendini
tahtan indirebileceğini dü ündüğü oğullarını,
türlü yaratıcı yöntemle katledebiliyordu. Oğlu
ehzade Mustafa yı sefer çadırında boğduran
Kanuni Sultan Süleyman ı daha önce babası
Yavuz Sultan Selim, zehirli katanla öldürmek
istemi ancak ba arılı olamamı tı.
Babanın oğlu katletmesi motifi sadece Os-
manlı tarihine özgü değil elbete. Hesiodos un
da anlatığı gibi Yunan mitolojisinin bütün
temeli, Tanrılar hanedanının yeryüzünü yönet-
mek isteyip de nasıl birbirine dü tüğüyle ilgili.
Tanrılardan evvel dünyanın titanlar tarafın-
dan yönetildiğini anlatan Yunan mitolojisine

65
göre, birbirine dü en ilk baba-oğul, Zeus ve kavga meselesi. Sürekli babalarının fısıltılarını
Kronos değil. Kronos ondan önce babası Uranos kafalarının içinde duyan oğullar, o sesin içinde
(gökyüzü) ve annesi Gaia dan (toprak ana) kendi seslerini duyabilmek için hem kendileriy-
olma diğer karde lerini yerin yedi kat dibindeki le hem de babalarıyla büyük mücadeye giri i-
Tartaros a (cehennem) hapsedince Gaia, en güç- yorlar.
lü çocuğu olan Kronos u babasına kar ı kı kır- Mitolojiden Osmanlı tarihine, Osmanlı
tır. Kronos da altın bir orakla babasının erkeklik tarihinden modern psikolojiye uzanan bu yolda
organını kesip denize atar. Ve erkine son verip pek de tahmin edilmeyen bir duraktan bahis
yerine geçer. Ancak kendisinin de çocuklarına açacağız imdi. Bu durakta mitolojik varlıklar,
yaptığı, babası Uranos tan farklı olmayacaktır. padi ahlar, ehzadeler ya da Freud yok. Ne-
Zaman yaratığı her eyi yok eder. Kronos redeyse 200 yıldır varlığını sürdüren İtalyan
da zaman anlamına gelen isminin hakkını ve- mafyası var. Yekpare bir mekanizmadan olu -
rir. Bir titan olan Kronos, kız karde i Rheia dan mayan bu mafya yapılanmasının Napoli ayağı
(Tanrılar neslinin anası) 12 çocuk yapar. Kro- olan Camorra ve acımasız dünyasına kendinizi
nos un en büyük korkusu, bir gün çocuklarının hazırlayın.
ondan daha güçlü hale gelip onun yerini alma- ***
sıdır. Çünkü babası Uranos ve annesi Gaia nın 19. yüzyılda özellikle Sicilya da devletin bas-
kehaneti bu yöndedir. O yüzden Rheia nın do- kıcı uygulamaları sonucu ezilen halkın, kendi
ğurduğu her çocuğu anında yemektedir. Rheia arasında örgütlenmesi ve kendi hukuk sistemini
en küçük oğlu Zeus u kurtarmak için Kronos u kurması, ilk zamanlar dayanı ma ve kolluk kuv-
kundağa sarılmı bir ta parçasıyla kandırır ve veti görevini üstlenmesi, daha sonra yasadı ı i -
oğlunu Girit e kaçırır. Zeus zamanla büyüyüp lere bula ıp bugünkü dünya çapındaki organize
güçlenir ve babasının kar ısına çıkacak hale ge- suç yapılanmasına dönü mesi İtalyan mafyası-
lir. Kronos un yutuğu bütün karde lerini bir bir nın bütün macerasını kısaca anlatıyor. Aklınıza
babasının karnından kurtararak onun iktidarına hemen he Godfather gelmesin. İtalyan mafya-
son verir. Böylece Olimpos Tanrılarının çağını sına Hollywood gözünden bakmanın sonuçları
ba latır. ba ka, içgörünün gösterdikleriyse bamba ka.
İktidar döngüsünün babalar ve oğulların Roberto Saviano nun yazdığı, 2007 yılında ya-
pe ini bıraktığı hâlâ söylenemez. Modern psi- yımlanan Gomorra isimli kitaptan bahsediyoruz.
koloji, bir oğulun kendisini var edebilmesinin Her bölgenin ayrı bir mafya yapılanması olan
yolunun baba figürüyle kavgasını kazanmasın- İtalya da, Napoli mafyası Camorra nın i leyi ini
dan geçtiğini söylüyor. Her evde taht olmasa öğrenmek için bir süre içlerinde vakit geçirdiği
da ki inin varlık tahtına kimin oturacağı da bir rivayet edilen ve sonrasında da gerçek hikâye-

66
lerden yola çıkarak İtalya nın en acımasız suç İtalya daki birçok irket, bu yolla atıklarını
örgütünü kurguyla if a eden Roberto Saviano, tarım arazilerine gömüyor. Bu durum, kanser
hâlâ aldığı ölüm tehditleri nedeniyle devlet vakalarının artı ına yol açıyor.
korumasında hayatını sürdürüyor. Aralarında İtalya nın tam ortasında böyle yıkıcı bir
Orhan Pamuk un da bulunduğu Nobel ödüllü gerçeklik varken daha önce de söylediğimiz
yazarlar, olayın ilk patlak verdiği zamanlarda gibi kurgu buna kayıtsız kalamadı. Önce
Saviano ya davasında destek olduklarını açıkla- kitap, sonra da film olarak piyasaya çıkan
mı lar. Gomorra, 2014 yılından itibaren tüm İtalya da
Camorra neden İtalya nın en acımasız suç yeri yerinden oynatacak bir diziye dönü tü.
örgütü olarak biliniyor? Hemen anlatalım… Son ***
30 yılda, sadece Camorra tarafından öldürülen Facebook un ne olduğuna bir türlü an-
insan sayısı 4000 in üzerinde. 2008 yılı rakam- lam veremeyen orta ya lı bir adam, Atilio…
larına göre tüm İslami terör örgütleri, IRA, ETA Yanında da ona Facebook un ne olduğunu
ve hata Sicilya mafyası Casa Nostra dan bile anlatan 20 li ya larının sonunda genç bir
fazla insan öldürmü . adam, Ciro… Savastano ailesinin yönetiği
Camorra sadece yasadı ı i lerle, uyu turucu Scampia Bölgesi nin mafyasındaki iki silah-
ya da silah ticareti yapmakla, haraç toplamakla ör… Baba-oğul gibiler. Savastanolara uyu -
para kazanmıyor. İn aat, turizm, tekstil, ula- turucu sağlayan Salvatore Conte un çektiği
ım, akaryakıt, dağıtım, süpermarket, restoran, yüksek fiyat, mafya lideri Don Pietro yu çok
sinema ve bankacılık sektörlerinde de faaliyet rahatsız etmi durumda. Geri adım atmayan
gösteriyor. İllegal yollardan elde etiği yüklü Salvatore ye gözdağı verilmesi art. Annesine
miktardaki gelir, uluslarası sınırları Tayvan dan dü künlüğüyle nam salmı Salvatore, onun
Aberdeen e varan legal faaliyetlere aktarılıyor. duasını alıp spagetisini yemekte. Ciro ve
Camorra, New York taki İkiz Kuleler in yeniden Atilio ise evi ate e vermek için gece vakti
in asında bile hisse sahibi. otoyolda ilerlemekte.
Napoli mafyasının her türlü sosyal sınıtan Ciro, radyoda çalan İtalyanca rap arkısına
binlerce üyesi var. Doktorlar, i adamları, kimya- e lik ediyor. Atilio ise dünyanın en garip
gerler, mühendisler, çöpçüler, terziler, çitçiler… eyine bakarmı gibi Ciro ya bakıyor. Bu
Ayrıca çocuklar da uyu turucu satıcısı, gözcü, arkı ne böyle, benim için çok modern, diyor
asker ya da dağıtımcı olarak i e alınıyor. Sağla- Atilio. Ciro gülerek, Sen de fazla antikasın,
dığı fiyat avantajlarıyla Camorra, zehirli atıkla- diyor. Dizinin ilk üç dakikası bize, üç sezonun
rın yok edilmesi alanında da tekel olu turmu bütün çatı masını bu repliklerle veriyor: Eski
durumda. 30 yılı a kın süredir, Orta ve Kuzey nesil, yeni nesille kar ı kar ıya…

67
20 sene boyunca örgütünün saygıdeğer lideri 2016 yılınDaKİ habERlERE gÖRE 130 ülKEyE sa-
olan, polisten kaçmayı her daim ba aran Don
Pietro nun kendisine hiç mi hiç benzemeyen bir tılan gomorra’nın hER bÖlüMü, İtalya’Da En
oğlu var. Gennaro… Toyluğu her halinden belli aZ İKİ Mİlyon sEyİRcİ çEKİyoR. hER sEZonu 12
olan, ailesinin tek çocuğu Gennaro babasın- bÖlüMDEn oluşan DİZİnİn 3. sEZonu bu sEnE
dan sonra mafyanın ba ına geçebilecek bütün
özelliklerden yoksun. Çünkü annesi Donna yayınlanDı. gÖRDüğü yoğun İlgİ nEDEnİylE
Imma nın da dominasyonuyla Genny tam 4. sEZon onayını Da alDı. tüRKİyE’DE blutv’DE
anlamıyla ımarık, yuka yürekli bir ana kuzusu.
Ancak Ciro, Gennaro nun tam aksine hem yayınlanan gomorra, sİnEMatogRafİsİ, yÖnEt-
genç hem becerikli. Mafyanın içinde Immortal MEnİn vaRlığını hİssEttİREn çEKİMlERİ, aMERİ-
olarak anılan Ciro, tam da Don Pietro nun iste- Kan gÖstERİşçİlİğİnDEn uZaK sahnE KoREogRa-
yeceği bir erkek evlat. Gennaro da babasından
çok Ciro nun ağzının içine bakıyor. Ona hayran. fİlERİ, gERçEKçİlİğİnİ sERtlİğİnDEn alan şİDDEt
Don Pietro nun oğluyla kuramadığı ileti imi sahnElERİylE DaMaKlaRDa baMbaşKa tatlaR
Ciro kurmu durumda.
Don Pietro, yıllardır alı ılagelmi sert yön- bıRaKan bİR DİZİ.
temlerini kullanarak Scampia Bölgesi ndeki
hükümdarlığını sürdürüyor. Ancak 20 seneden ki i, mafyanın i leyi inden zerre anlamayan
beri dünya da İtalya da çok deği mi durumda. Gennaro dur.
Savastanoların içindeki genç kanadı temsil eden Etrafındaki ya ıt, serseri arkada larıyla koca
Ciro, Don Pietro nun kullandığı yöntemler- bir suç örgütünü yönetemeyeceği her halinden
den hiç memnun değil. Artık i e yaramadığını belli olan bu ehzade, bir yandan onu yönetmek
dü ünüyor ancak kar ı gelemediği bu gücün isteyen annesi Donna Imma nın, diğer yandan
söylediklerini yerine getirmek zorunda. Bir gece onu parmağında oynatmak isteyen Ciro nun
hiç onaylamadığı bir baskına Atilio yla beraber arasında kalır. Zamanla i ler iyice kontrol çıkar.
giderler. Çıkan çatı mada Atilio ölür. Ciro, ba- Ciro da Donna Imma da gitikçe acımasızla ır.
basını kaybetmi gibi üzülür ve bunun intika- Bu cenderenin arasında kalan Gennaro nun ise
mını almak için polise muhbirlik etmeye ba lar. artık büyüme zamanı gelmi tir.
Don Pietro yu ala ağı etmeye kararlıdır. Honduras taki uyu turucu üreticilerinden
Ciro nun muhbirliği hemen meyvesini mal almak için annesi Donna Imma, oğlunu
verir. Çok büyük uyu turucu sevkiyatlarından onlara rehine olarak gönderir, ki bu uyu turucu
biri polis baskını yer. Don Pietro köstebeğin ticaretinde bir gelenektir. Uyu turucu parası
içeriden olduğunu tahmin eder. Bunun için gelene kadar Gennaro, Honduras ta palayla kafa
etrafındaki herkesi tartmaya ba lar. Ciro nun kesen adamların yanında kalmak zorundadır.
sadakat sınavıysa çok zorlu olacaktır. Bir gece Donna Imma nın, Gennaro yu Ciro dan uzak
kulübünün ortasında, Don Pietro nun am- tutmak için girdiği bu i , küçük oğlunu kaybet-
panya kadehiyle ikram etiği kendi idrarı. Ciro mesiyle sonuçlanır. Gennaro geri döndüğünde
kendisinden üphelenilmemesi için kadehteki bamba ka, saldırgan ve sert biri olmu tur. Artık
idrarı bir diki te bitirir. Tabii bir yandan da Don ne abisi gibi gördüğü Ciro yu ne çok sevdiği
Pietro nun kendisine verdiği görevi yerine ge- annesini ne de çok saygı duyduğu babasını
tirmesi gerekmektedir. Oğlu Genny yi eğitmesi dinleyecektir. Savastanoların içindeki taht ve
için Ciro nun yanına vermi tir. iktidar kavgası sonunda baba ve oğulu kar ı
Ciro yla yaptığı çıraklık eğitiminde haya- kar ıya getirecek, biri diğerini yok etmeden bu
tında ilk kez bir adamı vurmak zorunda kalan sava bitmeyecektir.
Gennaro, bu gerçeği bir türlü kaldıramaz. ***
Birinin canını alamayacak kadar içinde ya adığı 2016 yılındaki haberlere göre 130 ülkeye satı-
hayata yabancı büyüyen Gennaro, babasının lan Gomorra nın her bölümü, İtalya da en az iki
hediye etiği kırmızı motosikletle ölümcül bir milyon seyirci çekiyor. Her sezonu 12 bölümden
kaza yapar. Oğlunun kaza haberini alan Don olu an dizinin 3. sezonu bu sene yayınlandı.
Pietro, tam gaz hastaneye giderken a ırı hızdan Gördüğü yoğun ilgi nedeniyle 4. sezon ona-
dolayı polis tarafından durdurulur. Bagajında yını da aldı. Türkiye de BluTV de yayınlanan
yüklü miktarda para ve cebinde uyu turucuyla Gomorra, sinematografisi, yönetmenin varlığını
yakalanır. Artık hapistedir ve yerine geçecek hissetiren çekimleri, Amerikan gösteri çiliğin-

68
den uzak sahne koreografileri, gerçekçiliğini olur, demi . Napoli doğumlu Milano Cumhu-
sertliğinden alan iddet sahneleriyle damaklar- riyet Ba savcı Yardımcısı Ilda Bocassini, La
da bamba ka tatlar bırakan bir dizi. Republica gazetesindeki yazısında Gomorra yla
Dizinin senaristi, aynı zamanda romanın ya- ilgili dü üncelerini öyle kaleme almı : Kente-
zarı Roberto Saviano. Daha önce gazetecilik ya- ki yozla ma bu diziden kaynaklanmıyor. Daha
pan yazarın, roman dilinde yakaladığı ba arıyı önce de vardı. Gomorra gerçekliği yeniden
senaristlikte de yakaladığı rahatlıkla görülüyor. üretiyor. Öykünme riski yaratmıyor. Aksine
Çağda İtalyan sinemasının etkileri, diziyi diğer dizi, özünde kötülüğü tüm yönleriyle göstere-
suç-polisiye dizilerinden ziyadesiyle ayırıyor. rek yenilenme noktasına ula mayı amaçlıyor.
Vaktiyle Kurtlar Vadisi nin Türkiye de ya- İ te ben bu yüzden Gomorra nın tarafındayım,
ratığı etkiyi, Gomorra da İtalya da yaratmı . çünkü hedefinde kötülüğü irdeleyerek a ma
Gençler arasında Gomorra daki mafya üyeleri çabası var.
gibi davranma, onlar gibi giyinme modası almı Hikâyenin yaratıcısı Roberto Saviano ise bu
yürümü . iddetle ilgili de benzer örnek almalar konuya öyle bir bakı açısı getirmi : Sanatın
ya anmı . Bu da İtalya yı Gomorra ekseninde pedagojik hedeleri yoktur. Anlatmak, aynı
ikiye bölmü . Bir taraf dizinin, kötülüğün ger- zamanda tanımak demektir. Tanımak da dönü -
çek halini göstermesi nedeniyle ibretlik olduğu- türmek.
nu, diğer tarafsa gençleri yoldan çıkarıp kötülü- Birçok tartı ma konusunu bünyesinde
ğe özendirecek nitelikte olduğunu savunmu . ta ıyan, bu kadar yoğun ve çok yönlü bir
Bu tartı madaki taraları, İtalya daki iki sav- yapıta uzun zamandır rastlamamı tım. Eğer
cının beyanatları üzerinden anlayabiliriz. Na- siz de baba-oğul-iktidar açmazından polis
poli de mafyayla mücadele eden Savcı Catello korumasında dola an yazara, Napoli nin arka
Moresca konuyla ilgili, Saviano ya saygı duyu- sokaklarındaki apaçi tıra lı çocuklardan deği en
yorum. Ancak kendisine yeni sezonda olumlu para ve dünya düzeninin mafyada nelere yol
bir karaktere yer vermeyi dü ünmesini tavsiye açtığına kadar geni bir yelpazede kafanızı
ederim. Örneğin bu korkunç gerçekle sava an yormak istiyorsanız bu yazıyı okur okumaz
ki ilerden birine. Aksi halde kötülük yapılmı Gomorra nın kar ısına geçmelisiniz.

69
röPorTaj öZLeM öZdeMır

SUAT DUMAN

“RAKUN: ARA SOKAKLARIN, GECE


YARISININ VE ARGONUN ROMANI”
suat DuMan’ın 4. RoManı raKun RaflaRDaKİ yERİnİ alDı. raKun, gÖnül Rahatlığıyla sÖylEyE-
bİlİRİZ Kİ yüKsEK tEMPosu, KaRİKatüRlEştİRİlMEyEn KaRaKtERlERİ, İç İçE gEçEn olay ÖRgüsü,
oKuRu alDatMayan sonuyla son yıllaRDa yayıMlanMış En İyİ yERlİ PolİsİyElER aRasınDa. suat
DuMan’la raKun’u, yaZaRlıK sERüvEnİnİ, PolİsİyEyE yaKlaşıMını KonuştuK.

Müzeden çalınan bir resim, darmadağın


edilen lüks bir şarküteri mağazası, sokak mü-
zisyenleri, kadın tacirleri, ilginç bir taksici ve
mafyatik insanlar… Aslında birbirine bağlan-
ması zor karakterleri ve düğümleri, yüksek
bir ritimle ve boşluk bırakmadan bağladığın
bir roman Rakun. Biraz senden dinleyelim
romanı…
Dünyanın Le leri nde bütünüyle sokakta
geçen, sokağın diliyle konu an ve ancak oranın
alacakaranlık atmosferinde bir anlamı olabile-
cek bir hikâye yazmı tım. O dil ve o atmosferin
beni yazarken de mutlu etiğini fark etim.
Yazarken yer yer gülüyor, bazen mar söylü-
yordum. Kitabın duygusu benim duygumla
birebir örtü mü tü. Böyle olması gerekmiyor
elbete, hata belki bu romanın aleyhine i le-
yen bir durum bile olabilir. Yine de Dünyanın
Le leri ne son noktayı koyduktan çok sonra bile
sokaktan hiç kopmayan ve o dünyanın bütün
canlılarını, kö e bucak tüm yaratıklarını, dilini,
ağzını, argosunu nefes nefese yazsam dedim
kendime. Ba langıç noktası buydu, gülerek,
sürüklenerek bir macera yazma isteği. Rakun da
diğer romanlarda olmayan bir ey oldu; gerek
hikâyeyi gerek kurguyu defalarca deği tirmem
ve yeniden yazmam gerekti. Önceki romanlarda
hikâyede küçük deği iklikler her a amada olabi-
liyorken, genel akı ta ve kurguda fazla oynama
yapmadan ilerleyebiliyordum. Bu sefer öyle
olmadı. Sanırım karakter sayısının çok olması,
her birinin mazilerinin de hikâyeye bir a amada
eklenmesi ve sonsuz kesi me anları barındırma-

70
sı sebebiyle bir karakterde yaptığım en küçük
deği iklik bütün hikâyeyi ve kurguyu ciddi
ekilde etkiledi. Fakat birden çok hikâyenin
okur tarafından karı tırılmasındansa ön almaya
ve kurguyu kendim karı tırmaya karar verdim.
Yerinde bir karar oldu sanıyorum, ancak o
andan sonra yazım süreci sorunsuz ilerledi en
azından. Kurgusu, romanın birinci değilse de
esaslı muammalarından biri oldu böylece.

Romanın ana karakteri Can, fakat Ra-


kun’daki diğer önemli özellik, yan karakter-
lerin de geride kalmadığı bir roman olması.
Çok derine girmediğin karakterleri bile iç
sesleri, diyalogları ve başlarına gelen olay-
ların kısa anlatımıyla karikatürleştirmeden
verebilmişsin.
Karikatüre dönü me olasılığı ba tan beri
vardı. Edebiyata değil belki ama sinemada
kar ılığını çok gördüğümüz bir hikâye tipi ve
karakter yapısı içeriyor Rakun. Diğer taratan
bizim sinemamızda da çokça rastladığımız bir
mafya parodisi gibi durmasını istemiyordum.
Değil çünkü. Bir kısmını gerçekten tanıdığım,
kimisinin hikâyesine, dava dosyasına vâkıf ol-
duğum, kimisini ülkece tanıdığımız simalardan
uyarladığım karakterlerden olu uyor. Yalnızca
tahsilat yapan bir mafya makinesi, yalnızca
sanat eserleri çalan bir hırsızlık makinesi değil
bu insanlar. Hikâyeleri var, önceleri var, hedef-
leri ve kaçmaya çalı tıkları sonları var. Okurun, için bu biraz fazlaydı. Bir yanda da o tablonun
örneğini daha önce de gördüğü tiplerin alelade vaat etiği her türden servet için birbirini öl-
bir versiyonunu değil, hikâyesi olan farklı bir dürmeye hazır bir insan kümesi vardı. Hikâyeyi
örneğini okuduğunu hissetmesini istiyordum, yazdığımda bu kadar mafya ve sokak hikâyesi
kısa kısa da olsa, kiminde bir cümle, bir mimik dü ünmemi tim kesinlikle. Hata belki Can ın
de olsa yakından bakma gereği duymam bu evi ve taksisinde geçen bir değer tartı masından
sebeple oldu. ibaret olacaktı. Yıllar sonra hikâyeyi yeniden
elime aldığımda ba langıçtaki fikirden biraz
Rakun’u yazma serüveni nasıl başladı, uzakla tım sanırım. Bayağı uzakla tım. Değer
hikâyenin sende başladığı ilk olay ya da tartı ması uzaktan hissedilen bir alt metin ola-
karakter neydi? Yazma serüveni nasıl devam rak yine kaldı ama romanın esasını belirleyen,
etti ve tamamlandı? türe olan sevgim ve katıksız bir macera yazma
Can ın bir Picasso tablosuyla ba ba a kaldığı isteğim oldu.
küçük bir hikâye yazmı tım üç-dört yıl kadar
önce. Yazmı ve bir kenara bırakmı tım. O çok Belki de özellikle yerli polisiyelerde
değerli tabloyla birlikte Can ın hayatı değer- karşılaştığımız bir sorun, yazarın yazdıkları
sizle mi , herkes için kolayca harcanabilir hale için bir eleme sistemi kuramaması, karak-
gelmi ti. Büyük sanat eseri, Can ın hayatına terler ve olay örgüsü ilerledikçe daha uzun
hiçbir değer katamadığı gibi onu ölüm tehlike- ve detaylı yazması. Bu, aynı zamanda dilin
siyle ba ba a bırakmı tı. Onu alıp incelmi bir ustaca kullanımında da sorunlar olduğunu
burjuva gibi, görgüsüz bir sosyete gibi duvarına gösteriyor çoğu romanda. Rakun’daki tüm bu
asamazdı Can. Kültürel yetkinliği, entelektüel karakterler, kurgu ve iç içe geçen olayları 160
birikimi Picasso tablosundan zevk almak için sayfada anlatmışsın. Önceki romanlarında
yetersizdi, duvarına takvim asan bir taksi oförü da benzer bir durum sözkonusu, bir okur ve

71
Her romanın kendi dili var. O dille her hikâ-
raKun’un Esİn KaynaKlaRı EDEbİyattan yeyi yazamıyorsunuz ve her karakteri anlata-
ZİyaDE sİnEMa olDu gERçEKtEn DE. mıyorsunuz. Rakun, hikâyesi anlatılan tiplerin
EDEbİyatın sİnEMayı bEslEDİğİ MaluMKEn aidiyetleri sebebiyle bütünüyle ara sokakların,
gece yarısının, argonun romanıydı. Hikâye faz-
bunun tERsİ PEK vuRgulanMaZ. bu lasıyla gergindi zaten, bu nedenle yapabildiğim
alışvERİş, sİnEMa lEhİnE DEngEyE ulaşMış kadar mizahını da görmek istedim. Bir de tabii
u var, her yeni romanda bazı eyleri bulmu ,
gÖRünüyoR. sİnEManın anlatıM olanaKlaRı, yeni bazılarınıysa arıyor oluyorsunuz. Doğal
KEnDİnE ÖZgü gRaMERİ, yaZılı, gÖRsEl olarak son eseriniz daha yetkin, dile ve kurguya
vE İşİtsEl tüM KaynaKlaRı KullanMaDaKİ daha hâkim oluyor.
ÖZgüR, yaRatıcı olanaKlaRı nEDEnİylE bunu Değinmeden geçmeyelim, Rakun çok
haK Ettİğİnİ DüşünüyoRuM. iyi bir film olabilir. Derdini, karakterleri-
ni makul sürede, yüksek bir seyir keyfiyle
editör olarak uzatmadan yazma konusunda yansıtabilir beyazperdede de. Bunu düşüne-
bir hassasiyetin ve metinlerinde iyi çalışan rek yazdığın yerler oldu mu ya da sinema bir
bir elek işlediğini düşünüyorum. roman üzerinde çalışırken seni besleyen, yer
Romancılarda uzun yazmak gibi kar ı yer belirleyen bir sanat mı?
konulması güç bir arzu olduğunu biliyorum. Rakun un esin kaynakları edebiyatan ziyade
Bu arzuya en ba ta teslim oldunuz mu gerisi sinema oldu gerçekten de. Edebiyatın sinemayı
geliyor. Manasız bakı malarla uzadıkça uza- beslediği malumken bunun tersi pek vurgu-
yan dizi bölümleri gibi oluyor metinler. Üste- lanmaz. Bu alı veri , sinema lehine dengeye
lik bunu gerçekten iyi romancılarımızda bile ula mı görünüyor. Sinemanın anlatım ola-
gözlüyorum. Arka arkaya sıralanan e anlamlı nakları, kendine özgü grameri, yazılı, görsel
kelimeler, tekrardan ba ka hiçbir eye hizmet ve i itsel tüm kaynakları kullanmadaki özgür,
etmeyen cümleler, i levsiz ve sevimsiz tasvirler, yaratıcı olanakları nedeniyle bunu hak etiğini
diyaloglarda kendini gösteren yok yere uzatıl- dü ünüyorum. Bir film sahnesi gibi kurguladı-
mı bölümler… Rakun u, çok sayıda karakter ve ğım tek yerse Rakun da, Mühendis, Can ın otel
olay içeren bu romanı hiç zorlanmadan hacmen odasındayken Can ve Feyaz ın geldiği kısım. Bu
üç katına çıkarabilecekken saydığım bu tuzak- bölümü yazarken her bir tipi kamerayla takip
lardan kaçmak için çok çabaladım. Çünkü buna etiğimi hayal etim, Mühendis in dü tüğü ko-
müsait bir hikâyeydi ve kurgusu da bunu kaldı- mik durumu yazmanın ba ka bir yolu yokmu
rabilirdi. Fakat bu, hikâyeye hiçbir ey katmaya- gibi geldi bana. Absürt ve inandırıcılık sorunu
caktı ve doğal hızına, ritmine de ters dü ecekti. ya atabilecek bir bölümdü. Benzer bir bölüm
Tüm hızına rağmen sokak dili ve sokak hayatı- bir filmde kar ıma çıksa inandırıcı değil diye
nın yoruculuğunu ta ıyordu çünkü. dü ünmez, eğlenirdim. O zaman neden öyle
Uzatmadan yazmak için çabalıyorum kısaca- yazmıyorum dedim kendi kendime.
sı, daha uzun daha yava , romanı roman yapan
unsurların bunlar olduğunu dü ünmüyorum. Tüm dünyada TV’de ve sinemada poli-
Dahası romanı tanımlayan eylerin bunlar siye uyarlamaların ve özgün senaryoların
olmadığını dü ünüyorum. Dönü üm kısa ve ya- yükselişte olduğu bir dönemden geçiyoruz.
va , İnce Memed hızlı ve uzun bir romandır me- Türkiye’de seyirciler ve okurlar açısından bu
sela. Hikâye ve üslup meselesi bunlar öncelikle. yükseliş dünyayla paralel ilerlerken yapımcı-
Yine de her yazarın sözcükleri, sayfa sayısı için lar açısından bunun tam ve doğru bir yansı-
mi, hikâye bunu gereksindiği için mi kullandığı- masını göremediğimiz ortada. Dikkate değer
nı kendisine her seferinde sorması gerekir. ve uyarlanabilecek romanlar yayımlanırken
bu eserlerin ekrana ya da sinemaya uyarlan-
Cinayet Mevsimi, Müruruzaman Cinayetle- mamasının nedeni ne sence?
ri, Dünyanın Le leri… Önceki romanlarından Polisiye özelinde konu ursak ben Türkiye de
da ayrı bir yerde bence Rakun. Daha sine- polisiyenin sandığımız kadar takip edildiğini
matografik, mizahi, hızlı ve olayların iç içe dü ünmüyorum açıkçası. Edebiyata bir iki çevi-
daha başarılı geçtiği bir roman. Bu değişimin ri roman ve yerli romanda belki de tek bir isim
nedeni ne sence? yaygın olarak okunuyor ve biliniyor. Yanılsa-

72
PolİsİyElERİn oKunMasının aRDınDa İnsanın KEnDİsİnE vE hayata DaİR gİZEM-
lERE DuyDuğu MERaK, İnsan aKlının, gEçMİşİn vE gElEcEğİn sıRlaRını ayDın-
latıP ayDınlataMayacağına, Dahası batıl İlE haKİKat aRasınDaKİ Kavgayı KİMİn
KaZanacağına DaİR soRulaRa bİR yanıt aRaMası yatıyoR hERhalDE.

ma bu isimlerin kitaplarının çok yüksek satı dökümünü yapıyordum, biraz dille oynayıp
rakamlarına ula masında. Çoksatarların verileri hatıraların içine kurgusal bir iki hikâye koy-
edebiyat kültür ortamımıza ili kin çıkarımlar sam ne olur diye dü ündüm. Bu kadarı onu bir
yapmak için isabetli istatistikler değil bana roman yapmazdı elbete. Fakat ortaya çıkan
sorarsan. Çoğu okur, ikinci bir isim söylerken ey bir romana evrildiyse ayet, hatıralardan
zorlanır, pek çoğu bir polisiye olduğu için değil, sıyrılıp kurguyu dü ünmeye ba lamamla oldu.
popüler olduğu için aldığını itiraf edecektir. Bu Sonrası geldi. İlk iki romanımın dedektifi, bir
yalnız polisiye için değil, tür ayırt etmeksizin hukuk öğrencisi olan Mehmet Cemil di. Benim
kültür yayıncılığının tamamı için geçerli. gibi giyinen, benim yolumu kullanıp benim
Bu tezin sağlamasını televizyon ve sinema- okuluma giden, sakin bir eleman. Benzerlikler
dan yapabilirsiniz kolayca. Buralar, televizyon bu kadardı gerçi, yine de iyi tanıdığım bir tipti
ve sinema popüler olanı herkesten önce görür ve sanırım okuyanlar da onu samimi buldular.
ve sonsuz kere üretmekten geri durmaz. Öyle Dünyanın Le leri, üçüncü romanım bir kahra-
oluyor mu peki? Neden hiçbir yapımcı, polisiye- manı olmayan, dahası ismi bile olmayan bir
ye yatırım yapmıyor? Bunun bir sebebi, birkaç kopuk İstanbulluyu takip ediyordu. Bir dedektif
kötü uyarlamanın yapımcıları küstürmesiyse tipi yoktu romanda, klasik bir polisiye örgü de.
ayet bir diğer sebebi de seyircinin türe olan Fakat kriminal tipler ve ba tan sona kriminal
ilgisinin zayılığıdır diye dü ünüyorum. vakalar birbirini kovalıyordu. Türkiye nin tari-
hine nak olmu Haziran günlerinde geçiyordu
Henüz seninle tanışmamış okurlarımız hikâye. Yalnızca bizim değil belki tüm bölgenin,
olabileceğini de düşünerek polisiye okurluğu belki dünyanın hatırı sayılır bir kısmının gözü
ve yazarlığının hayatında nasıl yer edinmeye kulağı üzerimizdeyken, gözleri kendi macera-
başladığını konuşalım isterim… larından ba kasını görmeyen bir grup insanın
Polisiye yazarlığım ve okurluğum birbirini hikâyesiydi. Her yerin Taksim, her yerin direni
besledi. İlk gençlikte ben de herkes gibi Chris- olduğu günlerdi ve ister istemez romanın ve
tie leri okumu , çok da sevmi tim. Hâlâ Poirot karakterlerin yolları da Taksim e ve direni e
bir adım öndedir bende, Holmes e kıyasla. Fakat çıkıyordu.
i te o kadar, polisiyeyle yeniden bağ kurmak Dünyanın Le leri ndeki ba ı belaya giren
için öğrenciliğin geride kalıp ufak yazma dene- ve kendisini kendisinden ba ka hiç kimsenin
meleri yapmaya ba lamam gerekmi ti. Cinayet kurtaramayacağı tipi bu kez Rakun a ve onun
Mevsimi ni yazarken henüz dosyanın bir adı karakterlerine ta ıdım. Bu tipi, kendisini kova-
yoktu tabii, gerçekte öğrencilik yıllarımın bir layanları kovalayan ve kendisinden kaçanlardan

73
kaçan, tuhaf bir çaresizliğin pençesinde kıvra- yeniden biçimlendiriyor. Bireysel ya da örgüt-
nıp duran insanı yazmayı, onun duygularına, lü suç fark etmez, insanın aydınlanmasında
hareket tarzına, farklı durumlarda vereceği tersinden tuhaf bir itici güç olabiliyor. Âdem le
kararlara, kısacası o insana vâkıf olmaya çalı ı- Havva nın, meyvesini bölü tükleri günah
yorum. ağacının bir diğer adının bilgi ağacı olduğunu
hatırlatır Marx. Kutsal kitapların ve mitolojinin
Kişisel talihsizlikler, yanlış zamanda bu kurucu hikâyesine göre bu ilk suç, insanın
yanlış yerde ya da insanlarla olmak… Tüm gözlerini de açar. Suçtan sonra ilk bilgiye vâkıf
bunlar Rakun’da var; bir taratan da oldukça olur ana babamız, cinselliklerine! Yaptıkları ilk
buralı , gerçek ve bu zamana ait sorular sor- i incir yapraklarıyla örtünmek olur. Suçun bu
durabilen bir roman. Yerli polisiye eserlerde yönünü, merakı kı kırtan, kendimize dair bilme
hatta yerli edebiyatımızda, buralı olmak, arzusunu tatmin eden yanını önemsiyorum.
buranın tarihinden, toplumsal ve siyasi Polisiyelerin okunmasının ardında insanın
sorunlarından, nesnelliğinden, kültüründen kendisine ve hayata dair gizemlere duyduğu
beslenerek bazı soruların, sorgulamaların pe- merak, insan aklının, geçmi in ve geleceğin
şine düşmek noktasında ciddi sorunlarımız sırlarını aydınlatıp aydınlatamayacağına, dahası
olduğunu düşünüyorum. Yazar ve yayıncı batıl ile hakikat arasındaki kavgayı kimin kaza-
olarak bu konuda sen ne düşünürsün, neler nacağına dair sorulara bir yanıt araması yatıyor
gözlemliyorsun ve güncel yerli polisiyelere herhalde.
dair eksikler nedir sence?
Polisiyemizin ve belki de evet, edebiyatımı- Bundan sonraki romanla ilgili çalışmala-
zın handikaplarından biri bu herhalde. Yine rın başladı mı?
de bunu mesela 80 öncesi için söylemem. 80 Evet, yeni bir Mehmet Cemil macerası
sonrası ise para birimimizden ba layarak yerli yazacağım. Karakterlerine çalı ıyorum u sıra.
olan ne bıraktılar ki! Kültür ortamımız da küre- Türkiye yi bir uçtan bir uca geçmesine rağmen
selle meden payına dü eni fazlasıyla aldı. Çeviri bir dar alan polisiyesi olacak.
edebiyat daha fazla okunmaya ba landı. Batı Ara ara yazmaya çalı tığım, pek de ba arılı
kültürü kısa sürede baskın kültür haline geldi. olmadığım hikâyeler var bir de. Yeterince biri-
Polisiye içinse durum daha karma ık galiba. Bü- kirse ve aklıma yatarsa belki onları toplayaca-
tünüyle yabancısı olduğumuz bir türde yazıyo- ğım bir kitapta. Bakalım.
ruz. Hukuk sistemimizde dedektif kurumu yok
mesela. Bize ait olmayan bir tipi yazıyoruz. Bu 221B’nin klasik sorusuyla bitirelim: Türki-
en ba ta yazarı zora sokuyor, sonra da okuru. ye’den ve yurtdışından hangi polisiye roman/
Yazar tanımadığı bir tipi anlatırken okur o tipin dizi/filmleri önerirsin okurlarımıza?
içeriden yazılmı , sahici örnekleriyle kar ıla - Galiba eskileri okuyup seyrediyorum ben
tırıyor sizi. Bu tabii en ba taki sorunumuzdu, hâlâ. Okumayan, bilmeyen varsa, her yerde
yava yava da olsa kırıldı diye dü ünüyorum. söylüyorum burada da söyleyeyim, Fransız
imdiki sorunumuz kendi dilimizde yaratılmı yazar Daniel Pennac okusunlar. Zeki, edebi,
edebiyata vâkıf olunmadan dile, kültüre, tarihe sevimli polisiyeler yazmakta üstüne yok. Daha
uzak durup teknik becerilerle roman yazılıyor eski, yine Fransız Léo Malet nin tek kelimeyle
olması. Bu, polisiyenin değil yalnızca, yazmakla hayranıyım. Sık sık açıp okurum kara üçlemesi-
uğra an herkesin problemi sanırım. ni. Versus Yayınları bir iki çizgi romanını da ya-
yımladı, Tardi nin çizgileriyle. Ba ka bir âleme
Bu sayıda kapak dosyamız, gerçekten geçmek, polisiyenin içinde ya amak isteyenler
kurguya polisiye … İnsanın yüzyıllardır de- mutlaka alıp okusun, Tobliak Köprüsünde Hava
vam eden, polisiye edebiyatın da doğuşunu, Puslu! Nestor Burma üstüne dedektif tanımı-
devam etmesini, dönem dönem yükselmesini yorum. Herkes gibi ben de Raymond Chandler
sağlayan suçu, suçluları takip etme isteğine; â ığıyım, olmasaydı olmazdık. Bizdense kadın
bu temadaki eserleri izlemesi/okumasına polisiyecilerimizi çok beğeniyorum. Müthi
dair bir okur ve izleyici olarak tespitlerin aksiyon yazıyorlar ve mizah duyguları fevka-
nelerdir? lade. Ayırt etmeksizin hepsini seviyorum. Film
Suç, ortaya çıkmasıyla birlikte toplumu olarak Güney Koreli sinemacı Joon-ho Bong un
dönü türen bir güce sahip. Devlet ve yönetici Madeo sunu, dizi olarak e siz bir dedektif paro-
erk, suçun açtığı gedikleri yamayarak kendisini disi olan Bored To Death i öneririm.

74
Tuhaf gÜnLer yigiLanTe KoCagöZ

vİDEo oyunlaRDa PolİsİyEnİn yaKın DÖnEME KaDaR DuRgunluK yaşaDığınDan ÖncEKİ yaZılaRDa
bahsEtMİştİM. vaKa çÖZMEyE Dayalı, bİZE DEDEKtİf Rolünü üstlEnME İMKânı tanıyan yavaş Rİ-
tİMlİ MacERa oyunlaRı 2000’lERDE PoPülERlİğİnİ yİtİRİRKEn onlaRın yERİnİ grand theft auto
ya Da payday gİbİ aKsİyona Dayalı suç oyunlaRı alMıştı. bulMacalaRıyla ÖnE çıKan MacERa
oyunlaRı 2010’laRın başına KaDaR sEssİZlİKtE KalacaKlaRDı. başta tElltalE stüDyolaRı olMaK
üZERE bİR gRuP yaPıMcının İntERaKtİf hİKâyEcİlİğİ ağıR basan İşlERE El atMası tüRün tEKRaR
DİRİlİşİnİ sağlayacaK, PolİsİyE MacERa oyunlaRı Da bu DİRİlİşİn İlK olaRaK hİssEDİlDİğİ alttüR
üRünlERİ olacaKlaRDı.

2
013 te satı a sunulan lardan geçmeyi ba ardığını ve bir video oyun
video oyunu Fables: olarak kimi eksikler barındırsa da aradan geçen
Wolf Among Us, pek çok altı seneye rağmen güncelliğini koruduğunu
açıdan bu sayfalarda bah- görüyoruz.
sedilmesi gereken bir eser. Video oyunlarda polisiyenin yakın döneme
İnteraktif bir cinayet gizemi kadar durgunluk ya adığından önceki yazılarda
(İng. murder mystery) oyunu bahsetmi tim. Vaka çözmeye dayalı, bize dedektif
olması bir yana, Wolf Among rolünü üstlenme imkânı tanıyan yava ritimli
Us ın hem bir çizgi seriden uyarlanması hem macera oyunları 2000 lerde popülerliğini yitirir-
de kaynak serinin dokusunu dijitale ta ımadaki ken onların yerini Grand het Auto ya da Payday
ba arısı oyunu önemli bir proje haline getiriyor. gibi aksiyona dayalı suç oyunları almı tı. Bul-
Oyunun fantastik bir polisiye olmaya çalı arak macalarıyla öne çıkan macera oyunları 2010 la-
iki edebi türü birbiriyle harmanlamaya çalı - rın ba ına kadar sessizlikte kalacaklardı. Ba ta
masıysa Fables külliyatının daha evvelden bir Telltale Stüdyoları olmak üzere bir grup yapım-
kez kotarmı olduğu, ancak her yeni denemesi cının interaktif hikâyeciliği ağır basan i lere el
farklı zorluklar barındıran, riskli bir hamle. Or- atması türün tekrar dirili ini sağlayacak, polisiye
talama altı saatlik macerayı tamamladığımızda macera oyunları da bu dirili in ilk hissedildiği
Wolf Among Us ın tüm bu kendine özgü sınav- altür ürünleri olacaklardı. Bu yakla ımın büyük

75
bütçeli projesi, 2011 tarihli L.A. Noire, adından fablların anavatanı Dü man (İng. Adversary)
bolca söz etirmi ancak a ırı kendine has, taklide dedikleri gizemli bir karakterin orduları tara-
olanak tanımayan yapısından ötürü kendi ekolü- fından ele geçirilmi , bu da birçok göçmenin
nü yaratacak kadar etkin olamamı tı. dünyamıza sığınmasına sebep olmu tur. Büyük
İki yıl sonra oyuncularla bulu an Wolf sürgün ba ladığında fabllar aralarında bir
Among Us ise L.A. Noire gibi bir eylerin ilk anla maya varmı ve hiçbir karakteri sürgün-
denemesi değil, Telltale Stüdyoları nın yıllardır den önceki sabıkalarıyla yargılamamaya karar
uğra verdiği ve geçmi hatalardan bolca ders vermi lerdir. Bu genel afın ardından fablların
çıkartılarak geli tirilmi bir anlatı formatının çoğunluğu New York ta bir mahalleye yerle mi
yeni ürünü olarak sahneye çıkmı tı. Uzun yıllar ve düzenli ödeme yaptıkları cadıların kendile-
çe itli film, çizgi roman ve video oyunların yeni rine sundukları büyülerle kimliklerini saklama
ve tescilli oyun uyarlamalarını yapan irket, imkânı bulmu lardır. Büyü satın alabilecek mali
dünya çapındaki esas ba arısını 2012 de yayın- durumdaki fabllar ise ehrin dı ındaki özel bir
ladığı he Walking Dead oyunuyla kazanmı tı. çitlikte saklı tutulmaktadırlar. New York yer-
Yazar Robert Kirkman ın çizgi serisi evreninde le kesi, fablların refahından sorumlu bürokratik
geçen ve yeni karakterler üzerinden geli en bir bir sistemle i lemektedir ve güvenlikten sorum-
hayata kalma macerası olan he Walking Dead, lu erifse bir zamanlar tüm masal diyarlarında
kritik anlarda oyuncudan zorlu ahlaki seçimler korku salmı Büyük Kötü Kurt Bigsby dir.
yapmasını isteyen ve tüm oyun mekaniğini Oyun, Bigsby nin ikâyet üzerine gitiği evde
bunun üzerine kuran bir oyundu. irketin bir eski dü manı Oduncu yu bir hayat kadınına
diğer çizgi serinin uyarlaması olan Wolf Among iddet uygularken bulmasıyla ba lar. Oduncu ile
Us da ekibin he Walking Dead in hemen ardın- girdiğimiz kavganın ardından genç kadını kur-
dan yapımına ba ladığı ve bu öncül i ten bolca tarır ve adının Faith olduğunu öğreniriz. Ken-
etkilenmi bir i . disi de bir fabl olan ancak kimsenin tanımadığı
Wolf Among Us, Fables çizgi serisinin ba - Faith, Bigsby üzerinde görünür bir etki bırakır.
langıcından yirmi yıl öncesinde, 1986 da geçer. Gecenin ilerleyen saatlerindeyse genç kadının
Oyun, oyuncusundan çizgi romana vâkıf olma- kesik ba ı, Bigsby nin ofisinin de bulunduğu
sını beklememektedir, gene de birkaç cümleyle binanın kapı önünde bulunur. Bu noktadan son-
Fables evreninden bahsetmemizde fayda var. ra görevimiz ipuçlarının pe ine dü mek, ba ta
Masal kahramanlarının (yani fabl ların) ara- Oduncu olmak üzere üphelileri sorgulamak ve
mızda gizlice ya adığı alternatif günümüz dün- geç bulup birkaç saate kaybetiğimiz Faith in
yasında geçen Fables a göre, uzun zaman önce aslında kim olduğunu öğrenmektir.

76
13 senelik tarihi boyunca pek çok farklı edebi kapılarında mü teri beklemeleri, esasen zoraki
türde dola an Fables serisi çizgi yolculuğuna ilk göçmenlikle doğan kritik statü kaybı… Tüm
olarak gene bir cinayet gizemi olan Efsaneler bunların yaratığı depresyon Wolf Among Us ı
Sürgünde macerası (İng. Legends in Exile) ile noir yaptığı kadar melankolik de yapıyor. Bu
ba lamı tı. Serinin iddialı açılı hikâyesi olan bu açıdan oyunun tonu, günümüzde mitolojik ka-
macera, hem farklı arka planlardan gelen karak- rakterlerin Amerika ya göç etikten sonra ya a-
terleri aynı potada eritmek hem de mevzubahis dıklarını anlatan bir diğer modern fantezi serisi
kurgu evreninin kurallarını okura tanıtmak için American Gods a çok benziyor. American Gods
riskli ancak ba arılı bir pilot bölüm olmu tu. külliyatıyla yolunuz kesi tiyse Wolf Among
Fables ın ilerleyen sayılarında anlatının dallan- Us ın karanlık tonu size yabancı gelmeyecektir.
ması, aralıklı olarak polisiyeye yakla ılsa bile Ne var ki tüm kendine has taralarına
Efsaneler Sürgünde deki gibi küçük bir dedek- rağmen Wolf Among Us ı bir video oyun
tilik macerasının yeniden üretilmesine imkân olarak değerlendirdiğimizde pek çok sıkın-
tanımıyor, öncelik daha uzun soluklu ve kritik tıyla kar ıla ıyoruz. Dijital anlatı olarak çok
deği imlere gebe hikâyelere veriliyordu. Wolf iyi bir yapım olmasına rağmen iyi bir video
Among Us ise asıl seriden önceki dönemi ekrana oyunu değil. Bigsby olarak yapabildiklerimiz
yansıtarak tekrar dedektilik türüne dönü e çok kısıtlı, oyundaki seçimlerimizse hikâyenin
imkân tanıyor. Ancak bu sefer Efsaneler Sürgün- gidi atını neredeyse hiç etkilemiyor. Daha çok
de deki gibi naif, i in sonunda kimsenin burnu- hikâyedeki replikler havuzundan, doğru zaman
nun kanamadığı bir anlatıda değiliz. geldiğinde seçimler yaparak gidi atını biraz
Wolf Among Us, çizgileri ve estetiği ilk hızlandırdığımız bir animasyon film seyredi-
bakı ta bunu hissetirmese de yeti kin içeriği yor gibiyiz. Bunu bir sorun olarak algılamaksa
oldukça geni bir hikâyeye sahip. Görsel iddet tamamen size bağlı, geleneksel anlamda bir
her an gözümüze sokulmuyor, ancak kullanıl- video oyun oynamak istiyorsanız Wolf Among
dığı yerlerde de asla hafif bir tonla yetinmiyor. Us bunu kar ılayabilir türde değil; ancak sizin
Zaten bu sefer toplumsal gerilimin de bol oldu- için önemli olan kalburüstü bir hikâyeyi biraz
ğu bir dönemdeyiz. Wolf Among Us ta fablların kalıp dı ı bir yoldan deneyimlemekse o zaman
yönetimi yozla mı tır ve hayatı kolayla tırıcı doğru eserdesiniz.
imkânlar sadece malvarlığı sahibi fabllara Telltale Stüdyoları nın ikinci büyük ba arısı
sunulmaktadır. Zengin-fakir ayrımının fabllara olan Wolf Among Us sayesinde interaktif hikâye
en sert ekilde vurduğu ve fabllar arası sosyal anlatıcılığı oyun dünyasında kalıcı bir yer
devletin daha kurulamadığı bu dönem, fabllar sahibi oldu. Geçen altı senede gerek ana akım
içinde mafyatik örgütlenmelerin doğmasına da gerek bağımsız çevrelerden pek çok yapımcının
üphesiz sebep olmaktadır. Bu tekin olmayan bu tür dijital anlatılara büyük ilgi gösterdiğini
artları resmetmesiyle Wolf Among Us bize söyleyebiliriz. Bugün video oyunlarda hikâye
Fables evreninin buhran dönemleri hakkında anlatıcılığı entelektüel bir sıçrama ya ıyorsa
inandırıcı bir tablo sunuyor. bu sıçramada Wolf Among Us gibi eserlerin
Wolf Among Us ın melankolik bir yanı var rolü büyük. Oyunlara uzak ama iyi edebiyatla
ve bu kısım, külliyatın çizgi romanlarında pek ili kili herkese bu Fables macerasını tavsiye
de detaylıca i lenmiyordu. Eskiden krallıkla- ederim. Oyunun devamı olan Wolf Among Us:
ra sahip prenslerin lo odalarda ucuz içkiyle Season 2 nun 2018 in ilerleyen aylarında satı a
alkol komasına girmeleri, prenseslerin genelev sunulacağını da ekleyeyim.

77
öyKÜ aLPer Kaya

MaKas
Ş
ehir, çoktan kendisini karanlığın kollarına diye homurdandı. İçeri giren adamın bunu pek
bırakmı tı. Saatler üçü vuruyordu… Kö- önemsediği yoktu: Bir masaya geçip oturmu -
edeki meyhaneden çıkan son iki ki inin tu. Gözlerini meyhanecinin gözlerine dikmi ,
arkasından, olaysız geçen ender ak amlarından öylece duruyordu.
birini ya adığı için sevinç duyan meyhaneci Meyhanecinin geç saatler ve yoğun bir
bakıyordu. günden ötürü gergin olan sinir sistemi, ilasın
Caddede ağır aksak ilerleyen iki sarho un e iğine gelmi ti. Adamın oturduğu masaya doğ-
ayak seslerine yabancı bir ses katılıverdi. Ancak ru ko ar adım seyirti.
sarho lar için çok önemli olmayan bir ayrıntıy- Arkada ım! Dalga geçecek zaman değil. Bir
dı, ki onlar kısa bir süre sonra sahneden çıkı- ka ık suda boğarım seni! Defol git lan buradan!
yorlardı. Kö eyi döndüler ve puf! Muhtemelen Adamdan hiçbir tepki gelmeyince aynı
bu meyhaneye bir daha gelmeyecekler… sözlerin sinkalı halini adeta adamın yüzüne tü-
Meyhaneci, tezgâhı silerken masalarda kalan kürdü. Hâlâ bir tepki alamamı tı. Adama tokat
çerez kabukları ve bardak altlıklarını göz ucuyla atmak için elini kaldırdı ve derin, hiddetli bir
yokluyordu. Bir yandan da bir an önce evine nefes alarak elini adama doğru indirdi.
gitmek istediği için etrafı toplamanın ne kadar Daha aradaki mesafenin yarısını katetmeden
süreceğini hesaplamaya çalı ıyordu. Tahmin tokadı, sessizce duruvermi ti. Masada oturan
etiğinden daha kısa süreceğine dair bir hisse adamın, eldivenli eliyle tutuğu fotoğrafa baka-
kapılınca feci mutlu oldu. Hisleri genelde doğru kaldı…
çıkardı, ayrıca sabaha birkaç saat kalmı ken (…)
uykusuna daha fazla mâni olacak eylerle kar ı- Emektar saatine uykulu gözlerle baktı Komi-
la mayı istemiyordu. ser Tahsin. İstanbul Cinayet Büro nun tecrübeli
Aklından tam da bunlar geçtiği sırada, ba komiseri, çırağı olarak gördüğü Necip i
meyhanenin yağlamayı daima unutuğu kapısı bekliyordu. Sabah yediyi biraz geçe bir çağrı
gıcırtıyla açıldı. Arkasını biraz sinirli ekilde almı tı. Aynı çağrı Necip e de gitmi ti.
dönerken bir sonraki gün kapıyı yağlamayı Birkaç saniye sonra kö eden Necip in arabası
unutmamayı kendisine tembihledi. göründü.
Ellerini iki yana açıp ağzını apırdatarak Amirim, olay ne? diyerek uykulu gözlerle
taviz vermez bir edayla, Kapatık arkada ım! arabasından indi genç polis. Komiser Tahsin

78
bir ey söylemeden içeri seğirti. Necip de bir nır uyanmaz gördükleri cesedi unutup büyük
daha bu saatlerde çağrı alırsa termos bardağına bir i tahla yaptılar. Bazı mesleklerin kaderi de
kahve koyup evden çıkmayı aklının bir kö esine böyleydi: Sıradan insanlara göre olağanüstü
yazarak amirinin pe i sıra içeri girdi. kabul edilebilecek detaylar, gündelik hayatın
Açıp kapatıkları kapının heybetli gıcırtısı, birer unsuru olup çıkıyordu. Bu esnada Tahsin,
gecenin tamamen silinerek kendisini gündüze Necip e tutuğu takımın mağlubiyetiyle ilgili
dev irdiği günün ilk saatlerinde kesinlikle fark birkaç aka yaptı ve kar ılığında gelen a ırı
yaratmı tı. İçeri girdiklerinde gördükleri sahne kavramsal futbol yorumlarına kulağını kapadı.
gibi… Futbolu sevmez, futbolla ilgilenmezdi ba ko-
Sıradan bir meyhane diyebilirdiniz, evet; miser. Sadece hata sonunun son saatlerinde
tuzluklar, toplanmamı mezeler, derin bir rakı nadiren girdiği interneten, mesai arkada ının
kokusu… Sıkıcılık derecesinde sıradan bir takımının ne yaptığını kontrol ederdi.
meyhaneydi, tek bir ey hariç: Ortama çökmü Simit-çay ikilisi ve muhabbet bitmi ti.
yoğun kan kokusu ve bir masaya yüzükoyun Ba komiser ayaklanıp ceketini giydi. Kendisine
yatmı , kan kokusunun kaynağı olan adam. soran gözlerle bakan Necip e, u olay yerinin
Görevli memura yakla ıp lafa girdi Tahsin. etrafına bir de gündüz gözüyle bakalım, diye-
Kısa bir özeten sonra, meyhanenin i letme- rek kalkmasını i aret eti.
cisinin makatına sivri bir cisimle sayısı henüz (…)
tespit edilemeyecek kadar çok yapılan i kence- Vallahi amirim, kendi halinde bir adamdı.
den sonra öldürüldüğünü öğrendiler. Geri kalan Bekâr, kimsesiz biriydi. Zaman zaman evine bile
kısım, otopsi memurları ve savcılarındı… gitmeyip meyhanede yatığına ahidim, demi ti
Olay yeri memuru konu urken ba komiser sokağın ucundaki züccaciye dükkânının kasi-
de olay yerine göz atıyordu. Cinayet aleti tabii yeri. Kasiyer genç, dalyan gibi bir delikanlıydı.
ki kayıptı. Ancak gördüğü ayrıntılardan pek Dükkândaki mü terilerden biri, yana ıp hediye
ho nut değil gibiydi ba komiser ve büroya paketi yaptırılmasını isteyerek elindeki camdan
dönüp dı arıdan simit ve çay istetmelerinin fili uzatmı tı. Ba komiser sabırla ve nasıl bir
akabinde bu ho nutsuzluğunu dillendirdi. Necip insanın kocaman camdan bir fil alınca mutlu
merakla bu anı bekliyordu; hevesle atıldı. olabileceğine dair merakla bekledi mü terinin
Neden amirim? gitmesini.
Burnunu hafif kırı tırıp birkaç saniye du- Kasiyer, ödeme i lemini halletikten sonra
raksadıktan sonra masadaki kalemlerden birini dükkânda içeriye doğru seslendi.
eline alıp çevirmeye ba layan Komiser Tahsin, Ay eee! Ay eee!
Meyhanede bir cinayet varsa akla ilk sarho la- Kısa bir sessizlikten sonra tela lı ayak sesle-
rın kavgası gelir… Ancak burada durum farklı; ri duyuldu. Dükkânın içinden çıkıp gelen genç
ölüm saati netle tiğinde eminim ki cinayetin bir kız, ba komiser ve yardımcısını görünce
meyhanenin kapalı olduğu bir saate olduğu duraksadı. Kasiyere baktı. Kasiyer umarsızca
ortaya çıkacak, sözlerini Necip ten esirgemedi. söylendi:
Nasıl bu kadar emin olduğunu sorarcasına Hadi Ay e, sallanma da Handan Hanım ın
gözlerini kendisine diken Necip e bakarak gü- aldığını hediye paketi yapıver…
lümsedi. Bilgiçliğinin tadını çıkarıyordu. Kızda bu sözleri duyunca ayan beyan belli
Evvela, darbelerin direkt cinsel bir emare olan bir rahatlama ba komiserin gözünden
ta ıması üphe uyandırıcı. Ayrıca olay yerin- kaçmamı tı. Belli etmeden kızı izlemeye
de, hadi cinayet aletini geçtim, kesici bir cisim koyuldu. Kö edeki bir tezgâha gidip yaldızlı
yoktu! Bir tek tezgâhta duran büyükçe bir bıçak kâğıtlar almasını ve camdan fili bir kutuya
vardı… Bu cinayeti i leyen ki i… diye konu ur- koyup bantla paketi sarmalamasını izledi.
ken duraksayıp ekledi: Sıra fiyonka geldiğinde duraksamı tı. Bir süre
… veya ki iler, cinayet aletine benzer tüm tezgâha bakındıktan sonra yarım ağızla özür
aletleri mi yanlarına alacaklar? Saçma gelmiyor dileyip geldiği yere döndü.
mu sana da? Birkaç dakika sonra elinde bir makasla dön-
Necip ba ını salladı. mü tü. Kurdeleyi pakete sarıp fiyonk yaparken
O sırada içeri giren memuru görüp durdular. hafif titreyen eliyle makası kendisine doğru
Çayları ve simitleri gelmi ti. Kahvaltılarını, uya- çekti. Paket tamamdı.

79
Komiser Tahsin dü ünceli bir edayla pake- Durup sipari verdiği çayı getiren garsona
tin sahibine teslim edilmesini izledi. Mü - baktı Tahsin. Garson gidince de sözlerini sür-
teri dükkândan çıktığındaysa kızın yanına dürdü.
yakla tı. Ama adam kıza intikam almak isteyip
Ay e? Adın buydu değil mi? istemediğini sormu . Bu soruyu reddederse bir
Kız ürkerek döndü ve ba komiserle göz daha asla kar ısına çıkmayacakmı … Ve kız da
göze gelince duraksadı. Birkaç saniye sonra anlayacağın üzere, kabul etmi …
ba ını salladı. Bütün bu duydukları, Necla yı fazlasıyla a-
Kaç ya ındasın Ay e? ırtmı tı. Yok, a ırmı tı demek çok hafif kaçar:
Gene aynı ürkek bakı lara bu kez belli be- oke olmu tu.
lirsiz bir sesle duyulan, On altı… cevabı e lik Adamı bulacak mısın? Peki, kız ne olacak?
eti. Ba komiser dudağını hafifçe kemirerek diye pe pe e sordu a kınlığını atlatınca.
kızın elindeki makasa baktı. Ba komiser duraksadı, bu soruyu kendisine
Ay e… deyip duraksadı. Kız ağlamaklı daha önce sorduğu fazlasıyla belliydi. Sırtını
olmu tu. Dükkândaki Necip ve kasiyerin koltuğa yaslayıp çayından bir yudum aldı. Ba ı-
bakı larını üzerinde hissediyordu ba komiser. nı olumsuz anlamında salladı.
… Makası inceletsem üzerinde kan izi çıkar Kızın hiç ansı yok, makasta sadece onun
mı? Ne dersin? parmak izleri var ve söylediği adam için de bir
Sessiz dükkânda makasın yere dü ünce görgü tanığı yok… Ortada kayıp bir Punisher
çıkardığı metalik angırtı duyuldu. Ardından var, senin anlayacağın!
önce belli belirsiz hıçkırıklar ve yoğun, histe- Necla belli belirsiz gülümsedi. Son bir soru
rik bir ağlama krizi… Tahsin, sonra daha eğlenceli eylerden bahsede-
(…) lim… dedi. Neden makas?
Taksim in kalabalığı bazen çok can sıkıcı Çünkü bu erefsiz, kızı, dükkânı kapatmak
olabiliyordu. Ba komiser Tahsin, homurdana üzere olduğu bir gün tek yakalayıp pis i ini
homurdana insan selini yararak eski bir arka- görürken…
da ıyla sözle tikleri kafeye vardı. İçeri girince Tahsin yutkundu, bazı eyleri çay içerken
dı arının aksine tenha ve sıcak bir ortama arka plana atacak kadar profesyonelle mi ti.
kavu tuğu için mutlu oldu. Kızı, hep kullandığı o makasla tehdit etmi …
Sağdan ikinci masada kendisine doğru Dü ünebiliyor musun Necla; tecavüzden beri
kalkan ele yöneldi. Gülümseyerek sarılıp üç aydır kızcağız her gün i yerinde o makası
oturdular. Necla, sarı bukleli saçlarını hafif kullanmı … Her gün…
kurcalayarak, Gazeteden okudum haberi… (…)
Nasılsın? diye sevecen bir bakı la lafa girdi. Hapishane avlusuna vuran güne in altında,
Züccaciyeci kız cinayetinden bahsediyordu. diğer mahkûmlar kendilerinden ya ça küçük
Tahsin ba ını belli belirsiz sağa sola salladı. olmasına rağmen cinayeten içeri giren yeni
Sadece… adalete kızgınım. Bu kız daha on kaderda larına uzaktan bakıyordu. Ay e, gökyü-
altı ya ında ve sırf kendisine bir gece vakti züne kafasını kaldırıp güne in yüzünü yalayıp
tecavüz eden adamı öldürdü diye hapis yata- geçmesine izin verdikten sonra ürpertiyle oldu-
cak… Garip geliyor her ey… deyip duraksa- ğu yerde titredi.
dıktan sonra ekledi; Ve anlamsız! Hava, bunaltıcı derecede sıcak geliyordu.
Necla ba ını hararetle salladı onaylarcası- Boncuk boncuk terler sırtına doğru inerken,
na. Gözlerindeki ıslaklığı mendille kuruladı. Ke ke bu kadar sıcak olmasa, diye içinden
Peki, kız öylece dalıvermi mi yani mey- geçirdi.
haneye? Nasıl… diye sorarken lafını kesti Ya da en azından elindeki eldivenleri çıkara-
ba komiser. bilseydi ke ke…
Mesele de bu i te. Bir adamdan bahseti. Ellerini yava ça kulaklarına doğru götür-
Cinayet günü ona gelmi ve meyhanecinin dü. O sesler bir türlü kulağından çıkmıyordu.
çektiği bazı uygunsuz fotoğraları bulduğunu A ağılık adamın, son nefesini vermeden katiline
söylemi . Kızcağız korkmu tabii ilk ba ta. doğru bakarak, Yapma Ay e! diye bağırdığı o
Anlarsın ya Necla, devir kötü… Adam antaj son yalvarı ları…
yapıyor sanmı . Ke ke çıksaydı.

80
Yerli polisiyenin tütünlü sesi...
Cinayetle açılan perde, Nusret Çakmak’ın yeni serüveni, bıraktığı yerden.
Yerli polisiyenin tütünlü sesi, mağlup ve öfkeli. O Sızı Hep Yoklar, Bandırma’da,
Çanakkale’de geziniyor, karanlık sokakları, merhameti, nedameti, eski defterleri,
büyük paraları, küçük hesapları kurcalıyor.
İlyas Barut, ağır akan bir nehir gibi taşrayı, alaturkayı, suç ve cezayı anlatıyor.
“Geçmiş, belli belirsiz hatırladığımız, bazen kafamıza göre tamamladığımız
bir rüya galiba.”

İLYAS BARUT
O SIZI HEP YOKLAR
Türkçe Edebiyat, 252 sayfa

İLYAS BARUT
BİL Kİ HAYAT VİRhÂNE
Türkçe Edebiyat, 236 sayfa

İ
YEN

www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr facebook.com/iletisimyayin twitter.com/iletisimyayin vimeo.com/iletisim instagram.com/iletisimyayin

You might also like