You are on page 1of 2

Doğum Öncesi Sancısı

Bir bebek büyümekte, dünyaya merhaba deyebilmek


için.
Bir bebeğin büyümesi gibi gelişmekte mücadele,
bebeğin adı gibi ÖZGÜR bir ülke, ÖZGÜR bir dünyaya
ulaşabilmek için.
Nasıl ki bebek ana rahmine düştü ve içten içe gelişti,
Mücadele de gereken noktada kırıldı ve yeni bir boyut
alabilmek için gelişmeye başladı.
Bugün hem ÖZGÜR bebek gelişimini tamamlama ve
dünyaya merhaba demeye hazırlanıyor,
Hem de mücadele yeni bir boyuta taşınabilmesi için
gerek duyduğu gelişim sürecini tamamlama ve haftalık
bir gazete olarak, ÖZGÜR bir GELECEK hedefiyle yola
çıkıyor.
Kim bilir belki de ÖZGÜR bebek daha hızlı davranır ve
gazetemizden daha önce merhaba der hayata.
Hem ÖZGÜR bebek, hem de GELECEK gazetesi
yaşama, mücadeleye merhaba deyip, gelişmeye, hayatın
her alanının bir parçası olmaya başlıyor sonuçta.
Her ikisini de sağlıklı ve güçlü bir şekilde büyütmek
bizim elimizde.
Ve tabi ki bizim yapabileceklerimiz de bu kokuşmuş
düzen içinde yapılabilecekler ile sınırlı.
O nedenle değil mi zaten bebeğin adı ÖZGÜR’lüğe,
gazetemizin adı GELECEK’e özlemle birleşiyor.
O nedenle ÖZGÜR bir GELECEK için şimdi mücadele
zamanı.
***
Gerek ülkemiz, gerekse dünya da bir sancı çekiyor.
Küçük bir azınlığın üretilen değerlere el koyduğu, geriye
kalan nüfusun büyük bir bölümünün işsizlik,
eğitimsizlik, hastalık ve açlık gibi ortadan
kaldırılabilecek koşullara mahkum edildiği bir düzen
hüküm sürüyor ülkemizde ve de dünyamızda.
Bu düzeni kuranlar ve kollayanlar kendi egemenliklerini
devam ettirebilmek için her yola başvurmayı mubah
görüyorlar.
Her gün 60 binden fazla insan ölebilir mesela,
önlenebilir hastalıklardan ve de açlıktan.
Olsun, kendi iktidarları devam etsin yeter, hatta bu
uğurda tonlarca gıda maddesi sırf fiyatlar düşüp de
firmalar iflas etmesin diye imha da edilir mesela.
Sırf kendi çürümüş düzenleri biraz daha kalsın diye
ayakta, dünyanın dört bir yanı talan edilebilir, kan
gölüne dönüştürülebilir ayrıca...
Kendi başa getirdikleri cani diktatörler ne zaman ki artık
yönetememeye başlar ülkelerindeki işçi emekçi halkları,
ne zaman ki bu egemen güçlerin çıkarları riske girmeye
başlar,
Utanmadan çıkıp demokrasi havarisi de kesiliverirler bu
haydut çeteleri.
Ama dedik ya, nasıl ki bizim ÖZGÜR bebek ve de
GELECEK gazetesi doğum sancısı çekiyor ve artık
yaşama merhaba demeye hazırdır,
Elbet dünya işçi ve emekçi halkları da bu canilerin
düzenini parçalamak için ilerleyecek ve mücadelelerini
geliştireceklerdir.
Bugün özellikle Tunus’ta mücadele veren devrimcilere
yoğunlaştırıyoruz dikkatlerimizi.
Çünkü tüm bu ayaklanmalar içerisinde işçi ve
emekçilerin bir oranda örgütlü olduğu ve başı çektiği tek
yer Tunus bugün için.
Diğer yerlerdeki hareketlenmeler tıpkı ülkemizde ki gibi
büyük oranda kontrol altında tutulabiliyor şuan için.
Bu mücadeledeki egemenlerin kontrolünü kırabilmek ve
işçi, emekçilerin kendi kendilerini yönetecekleri en ileri
demokrasiyi, yani doğrudan demokrasiyi kurabilmek
için Tunus’taki mücadele arkadaşlarımızdan
öğreneceklerimiz var belli ki.
İşte bu nedenle yaşama merhaba diyor GELECEK
gazetesi, ÖZGÜR bebeklerin yetişeceği bir hayat için
verdiğimiz mücadelenin sesi olma hedefiyle...
Merhaba GELECEK, Merhaba ÖZGÜR bebek, Merhaba
Dünya işçi ve emekçi mücadele arkadaşları...
* Yazım doğmaya hazırlanan Özgür bebeğe ve başta
eşim olmak üzere tüm mücadele yoldaşlarıma atfen
yazılmıştır.

You might also like