Professional Documents
Culture Documents
4.siniflar Ders3i̇ntraoral Muayene
4.siniflar Ders3i̇ntraoral Muayene
İNTRAORAL MUAYENE
HAL TOZ S:
A zın koku durumudur. Kötü a ız kokusu oral malodor olarak
adlandırılır. Sıklıkla a ız içi nedenlidir. Bunun dı ında üst solunum
yolu hastalıkları, bazı ilaçlar ve beslenme alı kanlıkları, sistemik
bazı nedenler de halitosise yol açabilir.
Oral nedenler: Ba ta kötü a ız hijyeni, çürükler, ülserasyonlar
(aftlar, travmatik ülserler, v.b.), açık çekim yaraları, alveolit, di eti
hastalıkları (gingivitis, periodontitis, ANUG ...), çe itli stomatitler, kıllı
dil, fissural dil, fistülize dentigeröz kistler, oro-antral fistüller,
gangrenli bir pulpanın açılması, endodontik tedavi gören di lerde
kullanılan maddelerin a za sızması, a ız kurulu u (tükürük miktarı
ve viskozitesinin azalması), a ız içi kanamaları, kötü (retantif) ve
kauçuk protezler, oral kavitenin enfeksiyöz ve malign hastalıkları,
Ludwing ve Vincent anjinleri.
Üst solunum yolu hastalıkları: Sinüzit (nazo-orofarinks akıntısı),
adenoid hipertrofileri (retansiyon olu turur), faranjit, farinks
tümörleri, nazofarengeal kistler, ülserasyonlu, kriptik tonsillit, nazal
polipler ve septum deviasyonu (a ız solunumuna neden olur).
Bazı ilaçlar ve beslenme alı kanlıkları: Angina pectoriste
kullanılan isordil, iodine, chlerol içeren ilaçlar, antihistaminikler,
antineoplastikler, amfetamin, trankilizanlar, atropin, Vit. B
kompleksleri, amil nitrit, halitozise neden olur. Arsenik
zehirlenmelerinde tipik so an kokusu vardır. Ayrıca alkol, sigara,
pipo kullanımı, tütün çi neme, so an, sarımsak, baharatlı
yiyecekleri yiyenlerde de a ız kokusu vardır. Vejeteryanlarda gıdaya
ba lı a ız kokusu daha azdır, çünkü sebze artıkları daha az
pütrifikasyona u rar.
Sistemik nedenler: Akci er patolojileri (amfizem, bron it,
bron ektazi, tüberküloz), özefagus kanseri, diverküliti (yemek
borusunda retansiyon olu turur), mide kanaması, peptik ülser,
kronik konstipasyon, diabette aseton kokusu (diabet komalarında
akci erlerden atılan keton ve aldehit kokusu olur). Böbrek
yetmezli i ve üremide a ızda amonyak kokusu vardır. Septisemide
taze biçilmi ot kokusu, a ır karaci er hastalarında foeter
ğ
ğ
ğ
ş
İ
ğ
ğ
İ
ş
ğ
ş
ğ
ğ
ğ
ğ
ğ
ğ
ş
ğ
ğ
ğ
ş
ğ
ğ
ğ
ğ
ğ
ş
ğ
ş
ş
ğ
ş
ş
ş
ş
hepaticum denilen "çürümü et" kokusu tanımlanır. Pankreas
sıvısının midede pütrifikasyonu sonucu açlık nefesi ortaya çıkar.
Yapılan çalı malarda a ız kokuları ile uçucu sülfür bile ikleri
arasında ili ki bulunmu tur. A ızda pis kokuya yol açan uçucu sülfür
bile ikleri, mikroorganizmaların, sülfür içeren aminoasitlerin,
proteinlerin pütrifikasyonu ile olu maktadır. VSB (Volatile Sulphure
Bile ikleri) konsantrasyonları, oral hijyen önlemleri ile
azaltılabilmektedir.
İntraoral Muayenede TÜKÜRÜK DEĞERLENDİRMESİ
Tükürük; parotis salgısı seröz, sublingual bezlerin salgısı ise
müköz yapıdadır. Yetişkinlerde günde 1/ 1.5 litre tükürük üretilir. İlaç
ve kimyasal maddelerin metabolitleri de terle olduğu gibi tükürük ile
atılır. IgA ın salınma yolu da tükürüktür. IgA ayrıca göz yaşı, mide ,
bağırsak kanalı, idrar yolları ve kolostrumda bulunur. Plazma
hücrelerinde yapılır, bakteri ve virüslere etkili ağızda ilk savunma
hattını sağlar. Parotis salgısının bakterisi etkinliği IgA dan dolayıdır.
IgM nin kaynağı ise diyeti sıvısıdır.Tükürük bezi ve kanallarında
lökosit yoktur. Gingitis lökosit sayısının artmasına neden olur.
Tükürükteki lökositlerin canlılığını misin korur. Lökositler seröz sıvı
ile karşılaşınca parçalanırlar. Tükürük saprofit ve patojen
mikroorganizmalara karşı bakterisi etki gösterir. Ağız florası
antibiyotik kullanımı ile çok değişir, tetrasiklin ile tedaviden sonra,
hızlı bir şekilde maya mantarlarının ürediği görülmüştür. Penisilin
ise , gram negatif koliformların çoğalmasına neden olur. Tükürük
artması ağızda ağrı, hoş olmayan tat ve metal intoksikasyonu ile
birlikte olabilir. Tükürük akışı bazen diş protezleri kullanıldığında da
artar ama kişiden kişiye değişir. Genel olarak ağız içi tümörlerinde,
diş çıkarmada, özofagus darlıklarında, divertiküllerde, bağırsak
parazitlerinde ve Parkinson hastalığında artar. Tükürüğün azalması
ya da artması sadece bir hastalığın semptomu değildir. Bundan
dolayı etnolojik etken bulunarak, teşhis ve tedavi planlanmalıdır.
Uyku tükürük salgısını azaltır. Yetersiz yutma sonucu çocuklarda
tükürük artışı, yaş ilerledikçe ise genel atrofik değişikliklerin bir
parçası olarak sekresyonda belirli bir azalma olur.
Ağız kuruluğunun uzun süreli olduğu vakalarda; yüksek oranda
diş çürükleri, yapışkanlıktan, şiddetli yanma, kuruluk ve ağrıya
kadar değişebilen semptomlardan şikayet edilir. Dudaklar, köşeler
ş
ş
ş
ş
ğ
ş
ş
ğ
ş
ş
ve yarıklarla büyük ölçüde pullanabilir ve kabuklanabilir. Konuşma
ve yutkunma zorlaşır. ( sık sık su damlatılması önerilir.)
Hem akut, hemde kronik yapıdaki kserostominin bir çok nedenleri
vardır.
AĞIZ KURULUĞU NEDENLERİ
1) Konjenital: Bir veya bir kaç bezin yapısına bağlı hipoplazi veya
aplazi
2) Tükürük Bezlerini İltihaplanması: a) Epidemik Parotit
( kabakulak) b) Sarkoidoz c) tüberküloz d) Aktinomikoz
3) Dehidratasyon: Yüksek ateş, daire, aşırı idrara çıkma
4) Tükürük Bezlerine Etki Eden Özel Hastalılar: Sjögren, Mikulicz
5) Neoplazmalar: Hem malign hem selim primer tümörler ve genel
malin gidişli olan lenfoma gibi infiltrasyonlar
6) Emosyonel Rahatsızlıklar : Depresyon, Histeri
7) Kanalların ve Kanal Ağızlarının Tıkanması : Taş, tümör,
sikartis,iltihap
8) Organik Sinir Sistemi Hastalıkları: Multipl Skleroz gibi dejeneratif
değişiklikler
9) İlaçlar: Antikolinerjik İlaçlar, Opimum ve türevleri,
Ergotamin(migren tedavisinde kullanılan), Sempatomimetik
İlaçlar,
10) Bezlerin Atrofisi: a) Senil Dejenerasyonlar
b) Radyasyona bağlı atrofi
11) Çeşitli Durumlar: Vitamin eksiklikleri, toksemi, hipotiroidi, diabet,
anemi, menapoz
TÜKÜRÜK BEZİ HASTALIKLARI
1) Tükürük Bezlerinin konjenital anomalileri A) Aksesuar Tükürük
Bezleri B) Tükürük Bezleri Malformasyonu C) Kanalların
konjenital atrezisi, dolaylı olarak ranulaya yol açabilir.
Sjögren
D L, D LALTI :
Dil muayenesi iyi bir ı ıkla önce inspeksiyon, daha sonra bidigital
palpasyonla yapılır. Dil bulgu bakımından çok zengindir.
Muayenesinin iyi de erlendirilebilmesi için, anatomisi ve fizyolojisi
iyi bilinmelidir.
Glossitisler, di glossiti (eritematöz, nodüller, ülserasyon safhaları),
B avitaminozunda, Fe eksikli inde, uzun süreli geni spektrumlu
antibiyotik kullanımında, pernisiyöz anemide (Müller-Hunter glossiti;
dil dorsumu atrofik, papillalar silik, yanma hissi ve kızarıklık)
glossitis geli ebilir. Sifilitik glossitisde dil longitüdinal olarak
çatlamı , çatlaklar arasında yer yer mukoza dökülmü tür.
Kızılda çilek dil görülür. Beyaz plakla kaplı dilde, glossitis nedeniyle
İ
İ
ğ
ş
ş
ş
ş
ş
Ş
ğ
ş
ş
ğ
ğ
ğ
ş
ğ
ş
ğ
ş
ş
ş
ş
ğ
ğ
ş
irile en fungiform papillalar kırmızı noktalar halinde görülür.
Glossitis, dilin iltihabi inflamasyonudur. Hiperemi, ödem a rı, ate ,
lenfadenopati vardır. Akut ve kroniktir, kronikte papillalar tamamen,
akutta kısmen siliktir.
Co rafik dilde filiform papillalar silinir, dilde harita görünümü vardır.
Median rhomboid glossit, papilla sircumvallatanın V eklindeki
dizili inin önünde, üzeri papilsiz, orta hatta rhomboid (dörtgen)
yapıdadır. Kronik hipertrofik kandida veya eritematöz kandidiasis
olarak tanımlanmaktadır.
Dilin developmental bozuklukları: Aglossia, ankyloglossia, fissural
(scrotal) dil, makroglossia, co rafik dil, bifid tongue, herediter
hemorajik dil.
Dilde ülserlere sık rastlanır: En sık görülen aftöz ülserlerdir.
Herpetik stomatit ülserleri, travmatik ülserler, sifiliz ankr ve gomu,
di glossitinin ülserasyon safhası, tüberküloz ülseri, dilin non-
spesifik ülserleri, Behçet hastalı ında aftlar, çe itli mantar
enfeksiyonlarında ülserler, dil kanserlerinin ülserleri görülebilir.
Glossodynia: Dil a rısıdır. Glossitislerin ön bulgusudur, diabette, dil
kanserlerinde, tbc ülserlerinde, herpes simplex enfeksiyonunda,
dilaltı bezlerindeki sialolitlerde görülür. Paslı dil görüntüsü: GES
hastalıkları, xerostomia, dehidratasyon, kızıl (1.gün), tifo, pnömoni,
kötü hijyenle ortaya çıkar.
ş
ğ
ş
ş
ğ
ğ
ğ
ş
ş
ş
ğ
ş
A IZ TABANI:
yi bir ı ıkla inspeksiyon yapılır. Daha sonra bir elin i aret parma ı
a ız içinden, di er elin parmakları extraoral olarak çene altından
a ız tabanını yukarıya kaldırarak bimanuel olarak palpe edilir.
Makroglossi konjenital olabildi i gibi, çe itli sistemik hastalıklarda
(cretinismus, akromegali, Down sendromu, amiloidozis, glikojen
depo bozuklu u) görülebilir. Dilin bazı tümoral durumlarda dilde
büyüme olur (lenfangiom, hemangiom, nörofibromatozis...).
Oral kaynaklı bazı enfeksiyonlar sonucunda makroglossia geli ebilir
(Ludwig anjini, stomatitler, kötü a ız hijyeni ...).
Kimyasal etkenler nedeniyle makroglossi geli ebilir (insektisit ilaç
zehirlenmeleri, herhangi bir ilaca kar ı geli en Quinck ödemi,
ürtiker, akut cıva zehirlenmesi ...).
Dilin sinirsel hastalıkları: Dil paralizisi, dil spazmı (titreme), dil
anestezisi, parestezi, dil nevraljisi, dilde tat alma bozuklu u.
Hairy tongue (kıllı dil; siyah, beyaz, sarı), filiform papillalar gıda
artıkları ve yetersiz a ız hijyeni, bazı antibiyotiklerin lokal kullanımı,
tütün kullanımı, candida albicans enfeksiyonu gibi nedenlerle ...
uzamı tır.
D LER N MUAYENES :
Di lerin muayenesi inspeksiyonla ba lar. Muayene, mutlaka belli bir
sırayı izlemeli, belli bir bölgeden ba layarak tek tek bütün di ler
gözden geçirilmeli ve bu sırada di ler sayılmalıdır. Di lerde sayı,
renk, ekil, yapı anomalileri gözden kaçırılmamalıdır. Daha sonra
caries muayenesine geçilir. Bunun için ayna, sond kullanılır. Sondla
fissür ve arayüzler kontrol edilir. Çürük için ayrıca klinik muayenede
di ipi ve transillüminasyon da kullanılır.
Di muayenesinde mobiliteler de de erlendirilmelidir. Mobilite
muayenesinde bir presel, ya da ayna-sondun ters tarafları
kullanılabilir.
Di muayenesinde yatay ve dikey perküsyon, di in periodontal
aralı ı ve apikal bölgesinin de erlendirilmesinde önemli ipuçları
İ
İ
ş
ş
ş
ş
Ş
ğ
ş
İ
ğ
ş
ş
İ
ğ
ğ
ş
ş
ğ
ş
ğ
ş
ş
ş
ğ
verir. Perküsyon, sondun arka kısmı ile ve kural olarak, sondun
a ırlı ı kadar bir kuvvetle uygulanmalıdır.
Vitalometrik muayene: Di lerde vitalite de erlendirmeleri di e
so uk, sıcak ve vitalometre aleti ile dü ük elektrik akımı verilerek
yapılabilir. So uk testi için chlor d'etil sıkılmı küçük bir pamuk pelet
di e dokundurularak reaksiyonu de erlendirilir. Sıcak testi için ise
ısıtılmı bir gütta perchadan faydalanılır. Vitalometre kullanımında
uyulması gereken bazı kurallar vardır. Elektrikli pulpa testleri dolgu-
restorasyon olan di lere uygulanmaz. Hastaya uygulama hakkında
bilgi verilmelidir. Ön di lerde vestibül yüzün ortasına, arka di lerde
tüberkül tepelerine uygulanır. Di kurutulmalı ve tükürükten izole
edilmelidir. letken olarak uygulama bölgesine bir miktar di macunu
konur ve cihaz açılarak, en dü ük akımdan ba layıp yava yava
arttırılarak hastada reaksiyon beklenir.
Mutlaka sa lıklı bir di in vitalitesi de kontrol edilerek hastanın
normal reaksiyon derecesi kaydedilmelidir.
Di lerde görülen anomaliler:
Di lerde sayı de i iklikleri Sürnümerer di ler, mesiodens,
Di eksikli i: hipodonti (birkaç di eksikli i), oligodonti (çok sayıda
di eksikli i), anadonti (tam di sizlik ektodermal displazide, Down
sendromunda). Oligodonti; çenelerdeki lokal etkiler, sifiliz, do um
yaralanmaları, endokrin bozuklukları, yarık damak, mikrognati,
makrognati, herediter ektodermal displazi, genetik yatkınlıklara
ba lıdır.
ekil ve hacim anomalileri: Mikrodonti, makrodonti, geminasyon
(ikiz olu um), fusion, dens in dente (koronal invaginasyon),
dilaceration, fraktür, mine agenesisi, erozyon, atrisyon,
taurodontizm, sement aplazisi, hipersementoz, turner di i.
Transpozisyon, ektopi.
Doku anomalileri:
Kalıtsal mine anomalileri: Amelogenesis imperfekta
(hipomineralizasyon, mine hipoplazisi)
Dentinogenesis imperfekta, osteogenesis imperfekta, dentin
displazisi,
Ş
ğ
ş
ş
ş
ş
ş
ğ
ğ
ğ
ş
ş
ğ
ğ
ğ
İ
ğ
ğ
ş
ş
ş
ş
ş
ş
ş
ş
ş
ğ
ş
ğ
ş
ğ
ş
ş
ş
ş
ş
ş
ş
ğ
ş
Dentinin kalıtsal anomalileri:
Shell teeth.
Renk De i iklikleri: Amelogenesis ve dentinogenesis imperfektada
karakteristik renk alır. Hipoplazilerde beyaz-sarı ya da kahverengi
renklenme vardır. Grimsi-mavi bir di rengi, pulpa nekrozunu gösterebilir.
Eritroblastosis fetaliste olu an safra tuzları, koyu mavi, kahve, gri veya
ye il renge, dentinde biriken tetrasiklin, ultraviole ı ık altında sarı- kahve
renklenmeye, internal rezorbsiyon pembe renge neden olur.
ş
ğ
ş
ş
ş
ş