Professional Documents
Culture Documents
21.2.i̇branice Büyük Sözlük-İsrael Benyakar-Yuda Suliki-11089 Sayfa1-Türkçe İbranice CTRL+F Aranabilir Sözlük
21.2.i̇branice Büyük Sözlük-İsrael Benyakar-Yuda Suliki-11089 Sayfa1-Türkçe İbranice CTRL+F Aranabilir Sözlük
Türkçe-İbranice
İbranice-Türkçe
Sözlük
Israel Benyakar
Yuda Siliki
ישראל בן יקר
יהודה סיליקי
hazırlayanlar
İSRAEL BENYAKAR
YUDA SİLİKİ
Copyright © 2011 by: ’
Israel Benyakar & İtahdut Yotsei Turkıa Be Israel
Ali rights reserved. No part of this dictionary may be reproduced electronically or mec-
hanically without the prior consent of the Copyright © holders-
2
ÖNSÖZ
Elinizdeki sözlüğün başlıca amacı İbranice dilini öğrenmek isteyen Türkçe konuşanlara
yardımcı olmaktır. Yabancı bir dili öğrenmek isteyen her kişinin, o dilin bir sözlüğünden
yararlanmaması olanaksızdır. Ne yazık ki, Türkçe konuşanların İbranice öğrenebilmeleri
için şimdiye kadar böyle bir olanakları yoktu. Çok eski yıllarda, basılmış birkaç sözlük hem
kelime sayısı açısından yetersiz kalmış, hem de bugün artık bulunmaz duruma gelmiştir.
İSRAEL BENYAKAR
.,I״
223?12Î3S®5IEİSSS
olan
tSRAEL BENYAKAR
ile sonradan ona bu yolda eşlik eden,
YUDA SİLİKİ’ye,
projenin gerçekleşme aşamasında gereken maddi olanakları esirgemeyen hayırsever
• . ־־ ’ ■ . 5
..
GİRİŞ
Be, ba, bî - ב, ב., = בde da takısı, içinde (TelAvivde, Ankarada, Aşkalonda)
A - = הbelirleyici tarif edici harf takısı (ey ayedia) (masa = şulhan לתן1( ) שo masa,
kastedilen masa = aşulhan ) השולחןgibi
Le, li, la - ל, ל, = לe, ye, ya, a ek takısı (TelAvive, Ankaraya, Aşkalona)
Me, mi, min -1» , מ,n = den dan takısı (TelAvîvden, Ankaradan, Aşkalondan)
Şel - שלs! nın ntın takısı, aidiyet belirten ek kelime (şel mi=kimin, şel aba=babanın )
1-İbrani alfabesinde bazı harfler kelimenin sonunda yer aldıkları zaman değişik
şeklide yazılırlar. Bu harfler y ך ם ן ףdir. Bunlar sofit olarak adlandırılır. Örneğin
. j Nun sofit gibi.-----------------------------------
2- İbrani alfabesinde bazı harflerin sesi harf içine bir nokta ilavesiyle değişir.
Bu harfler: bet a, ve ב., kaf 3, haf כ, pe 9, fe 9
3- İbrani alfabesinde sesli harf olmadığından, seslendirme sessiz harflerin
altına () א, üstüne (i, ) אveya yanına (1) ilave edilen noktalarla sağlanmaktadır.
4- Ey harfi .
ה. ־Bu harf bazen hiç duyulmayan, genellikle üzerine basılmadan söylenmesi
gereken nefes verme yumuşaklığında bir “yarım H” sesidir Latin alfabesinde n
harfini tanımlayacak bir harf yoktur. Bu sözlükte “Ey ”הharfi için Türkçe
okunuşlarda H vurgusu yapılmamıştır. Böylece, “Het n” ve “Haf ”כharflerinin
vereceği seslerle karıştırılma ihtimali bertaraf edilmiştir.
Ancak bu durumda Türkçe okunuşlarda הharfi sessiz kaldığı için “Alef ”אve “Ayin
u” ile karışma durumu oluşmuş oluyor. Bu sesleri ancak İsrael sokaklarında
duyacak, öğrenecek ve farkı ayırt edeceksiniz.
5־Üzerinde durulması gereken bir başka konu ayin עve alef אarasındaki farktır.
ע: “Ayin ”עharfinin gırtlaktan çıkan özel ve değişik bir sesi vardır. Okunuşu Latin
harfleriyle yazıldığında bazen “aa” ile “lagaat ”לגעת, “laasot ”לעשותolarak, bazen
de bir (‘) kesme işareti kullanarak “şa’on ”שעוןşeklinde yazılış uygulamaları
vardır.
Bu sözlükte alfabetik sıralamaları etkilememesi için kesme işareti kullanılmamıştır.
8
Bu bakımdan örneğin,
*saat (alet) şaon *שעוןkelimesi ile
“gürültü, patırtı, velvele şaon ”שאוןkelimesi aynı okunuşla görülmektedir.
Ancak telaffuzda fark vardır.
“Ayin ’’עharfinin sesini de İsrael sokaklarından duyarak öğrenecek ve farkı ayırt
edeceksiniz.
א: Alef ise tek A sesi verir. Örneğin Aba אבאgibi
6- Het harfi
n : Het harfi kelimenin sonuna geldiğindi önüfıe A konularak okunur.
Het harfi kelimenin sonuna gelirse önce harf sonra nokta okunacağına, önce nokta
sonra harf okunur. Örneğin “ ״לוסluha diye okunacağına luah diye okunur.
Veya “lisloah ”לסלוח, “koah no” gibi.
8- Bir başka önemli nokta (,) şva’dır. Şva kelime başında veya içinde nokta bulunan
(dageşli) bir harften sonra gelirse kısa bir A şeklinde okunur, diğer hallerde şva
duyulmaz.
KELİME ARAMA:
İbranice bölümünde bir kelime bulunamıyorsa aşağıdaki noktaları dikkate almak
gerekir:
A- Kelimenin başında
a) Sözcüklerin başındaki n tanım takısı kaldırılır.
b) ב. , כ, ל,מ: gibi edat takıları kaldırılır.
c) 1, שgibi bağlaçlar kaldırılır.
d) Fiillerin mastar halindeki לharfi kaldırılır.
e) Gelecek zaman çekimlerinde fiillerin başındaki şahıs takıları kaldırılır.
B- Kelimenin içinde:
İbranice’de “dolu” ve “kısa” diyebileceğimiz iki tür yazı düzeni vardır, e, i, o, u
ünlülerini belirten ׳ve 1 harfleri ile yazılanlar “dolu" düzen sayılırken, aynı
sözcüklerin “kısa” düzende, yani ünlüler belirtilmeden yazılması olasıdır.Bu
bakımdan ■ ve 1 ünlüleriyle okunan bir sözcük sözlükte bulunmuyorsa, aynı
sözcüğü ünsüzlerle, “kısa” düzende aramak gerekir.
C- Kelimenin sonunda :
a) İsimlerin dişil halindeki הve n harflerinin kaldırılması gerekir.
b) Geçmiş zaman, gelecek zaman veya emir haliyle çekilmiş fiillerin zamir ekleri
kaldırılır.
9 . ■ ' •־. ■
BİNYAN MENORA
I
I
I
I
i
1
. I
[ |------------------- r----------------------- J.---------------------- |---------------------- (
ר
I II ,11
< r 1 1 ו ו I
< I I 1 l.l I
2.
10
Aktif fiillerden PAAL binyanında 1İSG0R •= KapaTmak, genellikle bunun
pasif hali olan NİFAL binyanında leiSaGeR = KapaNmak olur.
Her iki binyanın da mastar halleri mevcuttur.
Bir başka ifade ile fiillerin aktiften pasife dönüşümü alttaki şekildedir.
11
FİİL ZAMAN VE ÇEKİMLERİ
PAAL
ŞEM APOAL הפועל שםMASTAR şOREŞentaKÖK BİNYAN ! בנייFİİL ÇATISI
ANİ אניBEN
KATAVTİ כתבתיYAZDIM
XAXAXTİ כתבתי
U 0 הואErkek i 0 היאDişi
KATAV כתבYAZDI KATVA כתבהYAZDI
XAXAX כתב XAXXA כתבה
ANAHNU אנחנוBİZ
KATAVNU כתבנוYAZDIK
XAXAXNU כתבבו
ANİ אניBEN
EHTOV אכתובYAZACAĞIM
EXXOX XוXXא
U 0 הואErkek i 0 היאDişi
YİHTOV ■כתובYAZACAK TİHTOV תכתובYAZACAK
YİXXOX X1XX■ TİXXOX XiXXj1
ANAHNU אנחנוBİZ
NİHTOV נכתובYAZACAĞIZ
NİXXOX X1XX1
12
PİEL
ŞEM APOAL הפועל שםMASTAR ŞOREŞ שורשKÖK BİNYAN בנייןFİİL ÇATISI
ANİ אניBEN
DİBARTİ ■ דיברתKONUŞTUM
XfXAXTİ ■דיברת
U 0 הואErkek İ 0 היאDişi
DİBER דיברKONUŞTU DİBRA דיברהKONUŞTU
XİXEX דיבר X|XXA דיברה
ANAHNU אנחנוBİZ
DİBARNU דיברנוKONUŞTUK
XİXAXNU דיברנו
ANİ אניBEN
EDABER אדברKONUŞACAĞIM
EXAXEX xxxK
U 0 הואErkek i 0 היאDişi
YEDABER •כתובKONUŞACAK TEDABER תדברKONUŞACAK
YEXAXEX X1XX■ TEXAXEX xxxn
ANAHNU אנחנוBİZ
NİHTOV נכתובKONUŞACAĞIZ
NİXX0X
13
ŞEM APOAL הפועל שםMASTAR ŞOREŞ שורשKÖK BİNYAN בנייןFİİL ÇATISI
ANİ אניBEN
İRGAŞTİ הרגשתיHİSSETTİM
İXXAXTİ «nXXXn
U 0 הואErkek i 0 היאDişi
İRGİŞ הרגישHİSSETTİ İRGİŞA הרגישהHİSSETTİ
İXXİX X׳XXn İXXİXA ה^ה
ANAHNU אנחנוBİZ
İRGAŞNU הרגשנוHİSSETTİK
XAXAXNU נוXXXה
ANİ אניBEN
ARGİŞ ארגישHİSSEDECEĞİM
AXXİX X׳XXj<
SEN אתהSEN Erkek AT אתSEN Dişi
TARGİŞ תרגישHİSSEDECEKSİN . TARGİŞİ * תרגישHİSSEDECEKSİN
TAXXİX X׳XXn TAXXİX| ■X׳XXn
14
İTPAEL
ŞEM APOAL על1הפ שםMASTAR ŞOREŞ שורשKÖK BİNYAN גנ״ןFİİL ÇATISI
ANİ אניBEN
İTNAŞAKTİ ■ התנשקתÖPÜŞTÜM
fTXAXAXTİ ■nXXX!nn
U 0 הואErkek 1 0 היאDişi
İTNAŞEK התנשקÖPÜŞTÜ İTNAŞKA התנשקהÖPÜŞTÜ
İTXAXEX XXXnn İTXAXXA הXXXהת
ANAHNU אנחנוBİZ
İTNAŞAKNU התנשקנוÖPÜŞTÜK
İTXAXAXNU □XXXnn
ANİ אניBEN
ETNAŞEK אתנשקÖPÜŞECEĞİM
ETNAŞEK XXXıw
U 0 הואErkek i 0 היאDişi
YİTNAŞEK ■תנשקÖPÜŞECEK TİTNAŞEK תתנשקÖPÜŞECEK
YİTXAXEX XXXr>■ TİTXAXEX XXXruı
ANAHNU אנחנוBİZ
NİTNAŞEK נתנשקÖPÜŞECEĞİZ
NİTXAXEX XXXm
ANİ אניBEN
NİHNASTİ ■ בכנסתGİRDİM
NİXXAXTİ ■תXXXנ
U 0 הואErkek i 0 היאDişi
NİHNAS נכנסGİRDİ NİHNESA נכנסתGİRDİ
NİXXAX XXX3 NİXXEXA .נץ^־
ANAHNU אנחנוBİZ
NİHNASNU נכנסנוGİRDİK
NİXXAXNU nXXXı
ANİ אניBEN
EKANES אכנסGİRECEĞİM
EXAXEX xxxא
ANAHNU אנהנוBİZ
NİKANES נכנסGİRECEĞİZ
NİXAXEX xxxנ
EY ה 5 FE פ 80
TSADİK
HET ח 8 (sofit) ץ 90
LAMED ל 30
MEM מ 40
19
acente, ajans sohnut סוכנות
acente, temsilci, pazarlamaca ajan sohen ? , סו׳כז
־
acı (tat) mar מר
acı biber ezmesi (kırmızısı ve yeşili bulunan yemen- shug, shuk, זחוק, סחוק,סחוג
İllerin yaptığı acı biber ezmesi) zhuk
acı kayıp, yakınının ölümü, kayıp (ölüm) şhol שכלל
acı ot, kereviz yaprağı (PESAH) . maror מרור
acı, yakıcı, keskin zekalı, aldanmaz, akıllı, kurnaz harif ח חריף
(sıfat)
acıkmak raav, lirov פ )רעב (לרעב
acıktırmak, aç bırakmak iriv, leariv פ )הךעיב (להרעיב
acılı kişi, yakın akrabası ölen, matemli, yaslı (acılı şakul ת שכול
anne), (acılı baba)(sıfat)
acılı, acımsı, üzüntülü, moralsiz, kederli, elemli, marir מריר
acılı
acılı, keskin, yakıcı, iştah açıcı, baharatlı, merak pikanti פיקנטי
uyandırıcı
acılık (tad), keskin zekalılık harifut חריפות
acılık, moralsizlik, demoralize merirut מרירות
acımak, merhamet etmek hamal, lahmol פ )חמל (לחמל
acımak, merhamet etmek has, lahus פ )חם (לחוס
acımasız, insafsız, vahşi, yabanice, hayvani, gaddar, brutali ברוטאלי,ברוטלי
merhametsiz, insanlıktan uzak (İNGİLİZCEDEN)
acımasızlık, gaddarlık itahzerut התאכזרות
acısımpaylaşmak, taziyetsunmak, üzüntüsüne iştatefbetsaar, ־פ השתתף בצער
katılmak, başsağlığı dilemek leiştatef )(להשתתף בצער
betsaar
acıtma, canını yakma, gücendirme, rencide etme ahava הכאבה
acıtmak, canını yakmak, ağrıtmak, gücendirmek, ihiv, leahiv (et) פ הכאיב (להכאיב
rencide etmek ‘
)את
acil servis, acil odası, hasta tasnif bölmesi (hasta- hadar miyun חדר מיון
hanede)
acil, acele, ivedi dahuf דחוף
aciliyet, acillik, ivedilik dhifut דחיפות
aciliyet, zorunluluk, zaruret, gereklilik, kaçınılmaz- nehitsut נחיצות
lık, durumun aciliyeti
aç bırakılmış, açlıktan kıvranan, çok aç (sıfat) murav ת מר?ב
aç bırakma, acıktırma arava . הרעבה
aç, acıkmış (sıfat) raev ת ך?גב
açacak pothan פותחן
m**»*•** י
21
açıklık, fark, ara paar פ?ר
açıklık, serbestlik • ptihut ■ פתיחות
açıkta, korumasız, korunmasız, çıplak, yalın (sıfat) hasuf ת חשוף
açılış petiha פתיחה
açılış töreni yapmak, hizmete açmak hanah, lâhnoh פ )חנך (לחנך
açılmak niftah, פ )נפתח (לחפתח
leipateah -
açılmış nifkah נפקח
açıortay (ikiye bölmekten) hotse חוצה
açlık raav, raavon ך?נבון,ךעב
açmak patak, liftoah פ )פתח (לפתח
açmaz, içinden çıkılmaz durum, arapsaçı, kısır mavoy satum מבוי סתום
döngü, kördüğüm
ada çayı marva מךוה
ada soğanı (çiçek ismi) hatsav חצב
ada, etrafı suyla çevrili kara i אי
adacık iyon איון
adalet bakanı sar amişpatim שר המשפטים
adalet, hak tsedek צדק
adaletsizlik, haksızlık i tsedek אי צדלו
adam kaçırma, gasp hataf חתף
adam yerleştirme, işe adam tayin etme iyuş איוש
adam yerleştirmek, işe adam tayin etmek iyeş, leayeş פ )איש (לאיש
adam, insan, kişi, şahıs iş איש
adama, vakfetme, ithaf, tahsis akdaşa הקדשה
adamak, vakfetmek, hasretmek, ithaf etmek, tahsis ikdiş, leakdiş פ הקדיש (להקדיש
etmek (et te)
')אחיל־
adamak, vakfetmek, kendini vermek itmaser, פ התמסר (להתמסר
leitmaser (le) ’ י )-ל
adanmış, vakfedilmiş, hasredilmiş, ithaf edilmiş, mukdaş ת מקדיש
tahsis edilmiş (sıfat)
adapte etme, alıştırma, uyum sağlatma, bağdaştır- sigul סגול
ma, uyarlama
adapte etmek, alıştırmak, uyum sağlatmak, bağdaş- sigel, lesagel פ )סגל (לסגל
tırmak, uyarlamak
adapte etmek, kapsamak, bünyesine almak, emmek, kalat, liklot פ )קלט (לקלט את
anlamak (et)
adapte olmak, intibak etmek, uyum sağlamak, alış- niklat, leikalet פ )נקלט (להקלט
mak(yeni bir yere ülkeye)
22
adar, İbrani takviminin 6. ayı adar, adar alef אדר א׳
aday, namzet,talip moamad '•■•י; ■׳׳-■ ־w י
adaylık moamadut מגמדות
adet, alışkanlık, rutin, her zaman yapılan iş Şİgra שגרה
adet, aybaşı, regl nida נדה
adı geçen, bahsedilmiş olan, anılan, sözü geçen muzkar fj מזכר
(sıfat) ■ ■׳ ■ ■■ ■ - .......... ■י
adı kötüye çıkmış, kötü nam salmış yadua leşimtsa ;דו? לשמצה
adım psia פסיעה
adım tsaad צעד
adım attırmak, yürütmek itsid, leatsid פ )הצעיד (להצעיד
adımlama, yürüyüş tsaada, tseida צעידה,צעדה
adımlamak, adım atmak, yürümek tsaad, litsod פ )צעד (לצעד
adımlamak, basmak pasa, Upsoa פ )פסע (לפסע
adını anmak, zikretmek, alıntı yapmak, bîrini misal tsitet, letsatet פ )צטט (לצטט
olarak göstermek
adisyon, hesap, hesap pusulası, fiş heşbonit חשבונית
adli mişpati משפטי
adli tıp, patoloji enstitüsü mahon מכון פתולו־גי
patalogi
administratör, idareci amarkal אמרכל
adrenalin (İNGİLİZCEDEN) adrenalin אדרנלין
adres ktovet כתיבת
adres maan מען
adres yazılmak niman, . פ )נמען (להמען
leimaen
adres yazmak, adreslendirmek mien, lemaen פ )מען (למען
adrîyatîk denizi ayam aadriyati הים האדריאטי
af hanina חנינה
af, özür, bağışlama mehila מחילה
afacanlaşmak, yaramazlaşmak, kudurmak iştovev, פ השתרבב
leiştovev )(להשתרבב
affedici, bağışlayıcı saikan סלייו
affedicilik, bağışlayıcılık salhanut סלחנות
affedilir, bağışlanabilir, hoş görülebilir, mazur saliah ת סליה
görülebilir (sıfat)
affedilmek, bağışlanmak . nimhal, פ )נמחל (להמחל
leimahel
affedilmek, bağışlanmak nislah, leisalahb )נסלח (להסלח
7'’?:'.■'T;'
23
affedilmiş, bağışlanmış mahal מחול
affetmek, acımak hanan, lahrion פ )חנן(לך!נן
affetmek, bağışlamak mahal, limhol פ )מחל (למחל
affetmek, bağışlamak salah, lisloah פ )סלח (לסלח
affettirmek, bağışlatmak isliah, leasliah פ )הסליח (להסליח
afgan, afganlı (dişil) afganit נ אפגנית
afgan, afganlı (eril) âfgani ז .................. אפגני
afganistan (ülke) afganistan אפגניסטן
afiyet olsun beteavon בתאבון
aforoz, dışlama, sürgün niduy נד־וי
afrika (kıta) afrika אפךי?ןה
afrika sığırı, antilop, alageyik (hayvan) yahnıur חמור:
afyon opyum אויפיום
afyon tohumu, haşhaş tohumu pereg פרג
afyon, haşhaş, gelincik çiçeği parag פרג
agresif, saldırgan (İNGİLİZCEDEN) agresivi אגרסיבי
agresifleşmek, hırçınlaşmak, aksileşmek, fevrileş״ itlaem, leitlaem פ )התלהם (להתלהם
mek, damarı kabarmak
agresiflik, saldırganlık (İNGİLİZCEDEN) agresiviyut אגרסיביות
ağ kurmak, şebeke oluşturmak rişet, leraşet פ )רשת (לרשת
ağ, dizi, zincirleme olaylar silsilesi (negatif, olumsuz masehet מסכת
durumlar için sorun vukuat vs. gibi)
ağ, şebeke, file, ızgara reşet רקזת
ağaç ilan אילז
ağaç ets ?ץ
ağaç kavunu (meyve), limona benzer bir turunçgil etrog אתרוג
meyvesi
ağaç kesildikten sonra dibinde toprağın üstünde geda גדע
kalan kütük kısmı
ağaç kesmek, kökünden sökmek, yok etmek bere, levare פ )ברא (לברא
ağaç tepesi, en üst, güzide, üst düzey, kalburüstü elit tsameret צמרת
kişiler (mecaz) ־
ağaçkakan (kuş) (hayvan) nakar נקר
ağaçlandırma, ormanlaştırma yiur יעור
ağaçlık, ormanlık (sıfat) meyoar ' ת מיער
ağartma, beyazlaştırma, aklama, açıklık getirme, libun ־ לפון
netlik, yağ ve kirleri yüksek ateşte arıtma
ağı otu, baldıran otu, zehirli bir bitki roş רוש
ağıl, inek ağılı, ahır refet
24
EHr־״.
25
■ך׳ יד
■ ; : ' . 27
-------------------------------------- 1... -2 .. ---------. י:.
u—״—״i.■.
28
akrep (hayvan) akrav ?קרב
akrep burcu mazal akrav ״. מזל עקרב
akrep yılan vs. gibi zehirli hayvan sokmak ikiş, leakiş פ )הביע (להביקז
akrobasi, akrobatik akrobatika אקרובטיקה
aks, dingil, mil seren סרן
aksan, şive (İNGİLİZCEDEN) aksent אקסנט
aksesuar, marifetli küçük araç, donanım avzar' אכזר
aksesuar, tiyatro doranımı, alet, teçhizat, eşya, avizar אביזר
demirbaş
aksettirme şikuf שקוף
aksi halde, yoksa ilmale hen אלמלא כן
aksi, huysuz, geçimsiz, nalet (sıfat) ragzan ת ז1ח
aksiliğe uğramak (argo), lastiği patlamak itpançer, פ התפנציר (להתפ־
leitpançer
)נצ'י
aksitesir, ters tepki tguva şlilit תגובה אלילית
aksiyom, kabul edilmiş gerçek, temel kanı anahatyesod הנחת ?סוד
akşam, arife, arifesinde erev ?רב
akşama doğru lifnot erev לפנות ?ךב
aktif, faal (İNGİLİZCEDEN) aktivi אקטיבי
aktivite, faaliyet (İNGİLİZCEDEN) aktivıyut אקטיביות
aktivizm, bir şeylerin değişmesi için yapılan faali- aktivizm אקטיביזם
yetler
aktör, erkek oyuncu (İNGİLİZCEDEN) aktör אקטור
akupunktur, batırma, delme, saplama dikur דקור
akut, aşırı, had, keskin, sivri, şiddetli (İNGİLİZCE- akuti אקוטי
DEN)
akü, akümülatör matsber מצבר
akvaryum akvarium אקור־יום
akvaryum balığı, süs balığı (hayvan) dag zaav דג זהב
akzambak, beyaz zambak, lilyum (çiçek) şoşan tsdhor שושן צחור
alaca karanlık ben aarbayim בין ה?ךבים
alacak tahsil etmek, tahsilat yapmak gava, Ugbot פ )גבה (לגבות
alacaklı noşe נושה
alaka kurmak, ilişkilendirmek, konular arasında tsimed, ■ פ )צמד (לצמד
ilinti kurmak letsamed
alaka, ilgi, kaygı, tasa ihpat אכפת
alaka, ilinti, ilişki, bağıntı, herhangi bir şeyde hak zika זקה
iddiası '־
alaka, münasebet, ilgi, atıf, havale etme yihus ?חוס
.’ ’ -'■•"'י .
29
alakadar, ilgili, umursayan, önemseyen ihpatnik אכפתניק
alakadarlık, önemseme, umursama, ilgilendirme ihpatiyut ■ — אכפתיות
alan kodu, telefon bölge kodu, önek, ismin önüne kidomet קדמת
konan unvan
alan, arazi, saha, yüzölçümü şetah שטח
alarm, siren, çağırış, çağırma azaka אזעקה
alarm, tehlike işareti ? azaka הזעקה
alaşım neteh נתי
alaşım sagsoget סגסגת
alay etmek ligleg, lelagleg פ )לגלג (ללגלג ?ל
(al)
alay etmek laag, lilog פ )לעג (ללעג
alay etmek, alaya almak, birisinin veya bir şeyin ilig, lealig פ )הלעיג (להלעיג
haline gülüp eğlenmek
alay, alay etme liglug לגלוג
alay, alay etme laag, leiga לעיגה, לעג
alaycı (sıfat) laglegan ת !לגלג
alaycı, müstehzi, insan iyiliğine inanmayan, ahlakı isini ח ציני
hor gören (sıfat)
alaycı, şakacı lets לץ
alaycılık tsiniyut ציניות
albatros, büyük bir deniz kuşu (hayvan) albatros אלבטרוס
albatros, büyük bir deniz kuşu (hayvan) yasar יסעור
albay aluf-mişne----- --------- אלוף משנה
albenisiz, albenisi olmayan, zevksiz, güzelliği olma- natul hen נטול חן
yan
albüm albüm אלבום
alçak gönüllü olmak, gösterişsiz olmak itstanea, פ הצטנע,הצטנע
itstana, )(להצטנע
leitstanea
alçak gönüllü, mütevazı, gösterişsiz mitstanea מצטנע
alçak gönüllü, mütevazi, sade, gösterişsiz, kendi tsanua ת צנוע
halinde, iffetli, namuslu (sıfat)
alçak gönüllülük, mütevazilik, iffet, namus, ar, tsniyut צניעות
sadelik
alçak gönüllülük, tevazu, mütevazilik, gösterişsizlik, anaya ■ ?ניה
yalınlık
alçak insan, şerefsiz (sıfat) menuval ת מנול
alçak kimse, edepsiz, rezil, şerefsiz naval נבל
alçak yer, girinti, çukur, oyuk, çöküntü, depresyon şeka שקע
alçak, adi, aşağılık, rezil, şerefsiz, kötü, art niyetli nivze נבזה
alçak, adi, kötü, art niyetli, ayıp, çirkin, edepsiz, nivzi . ..... ת ... ■.. ...... .. נבזי
müstehcen (sıfat)
alçak, düşük, basık, kısa boylu, bodur (sıfat) namuh ת נמוך
alçak, namert, yüreksiz, aşağılık, rezil mug lev מוג לב
alçakgönüllülük, tevazu, azla yetinme, kanaatkarlık tsena צנע
alçaklık, adilik, rezillik ......... nivzut בבזלת
alçaklık, sefillik, adilik, alçaklık, çıkarcılık, namus- şiflut שפלות
suzluk
alçaltma, ses kısma anmaha הנמכה
alçaltmak, ses kısmak inmih, leanmihS )הנמיך (להנמיך
alçı geves גבס
alçılama, alçıya alma, alçıyla sıvama gibus גבוס
alçıya almak, alçıyla sıvamak gibes, legabes פ )גבס (לגבס
aldatmaca, hile, numara, oyun (İNGİLİZCEDEN) trik טריק
aldatmak, dolandırmak, alay etmek, aklını çelmek tltcûy tlİOy פ תעתע,תעתע
letaatea )(לתעתע
aldatmak, dolandırmak, güveni suistîmal etmek, maal, limol פ )מעל (למעל
zimmetine geçirmek (para)
aldatmakj dolandırmak, kazıklamak, kandırmak, rima, leramot פ )ךמה (לרמות את
hak yemek, üçkağıtçılık yapmak (et)
aldatmak, kandırmak, dolandırmak, yolsuzluk ona, leonot פ )הונה (להונות
yapmak
aldırmama, umursamama, önemsememe, gözardı italmut התעלמות
etme, görmezden gelme
aldırmamak, umursamamak, önemsememek, gö- Halem, leitalem פ )התעלם (להתעלם
zardı etmek, görmezden gelmek
alelacele, tez, çabuk, telaşla, acele, aceleyle, seri, hafuz חפוז
süratli, aceleyle yapılan iş
alelade, Sıradan, normal, kutsal olmayan hol חל
alem, eğlence, kutlama, cümbüş, içki alemi, işret ilula הלולה
meclisi
alemcilik, alem, cümbüş, sefahat, taşkınlık, gürül- itolelut התהוללות
tücülük
alenen, uluorta, düpedüz, herkesin gözü önünde befumbi בפמבי
aleni, alenen, ayan beyan, umuma açık, herkesçe paresya פרהסןה
bilinme, herkesin gözü önünde
alerji (İNGİLİZCEDEN) alergiya אלרגיה
alet mahşir מכשיר
alet edevat, araç gereç, aksesuar ezer, azarim עזרים,עזר
.... -י . י- ־..... י•־7;־.• .... ■־.י •:—.■■_•־־. ■•-״■•״. •.•c;li.'.־
32
alışılmış olduğu gibi, alışılagelmiş olduğu üzere, kanaug בנהרג
adete göre, mutat olduğu üzere ל.~;. . ■"-, י. ■ ■ ■־.. . , .... .
alışılmış, alışılagelmiş, mutat (sıfat) naug ת נהרג
alışkanlık haline getirmek, adet edinmek, olağan işitin, leaskin פ )הסכין (להסכין
görmek
alışkanlık, adet noag ניהג
alışkanlık, adet, itiyat ergel ...... . הרגל
alışmak itragel, פ התךגל (להתרגל
leitragel (le) )"ל
alıştırma yapmak, egzersiz yapmak, talim yapmak tirgel, letargel פ )תךגל (לתךגל
alıştırma, egzersiz, talim tirgul תךגרל
alıştırma, egzersiz, talim, temrin targil תרגיל
alıştırmak irgil, leargil פ הרגיל (להרגיל
(et le) )- ל,את
ali, yüksek, kuvvetli, kudretli, yüce, haşmetli (sıfat) nisgav ת נשגב
alkış mehiyot מחיאות כפים
kapayim
alkışlamak maha kapaim, פ מחא כפים (למחא
limho kapaim )כפים
alkol koal כהל
alkollü içecek, içki maşke harif משקה חריף
Allah aşem השם
Allah (ARAPÇADAN) alla אללה
Allah bilir elyodea, eloim אלהיט,אל יודע
yodea ?יוד
allah korkusu yirat şamayim שמים
Allah muhafaza, Allah korusun, Allah göstermesin, has ve halita חס וחלילה
Allah, Tanrı el, eloim אלהים,אל
Allah, Tanrı, efendim, efendimiz adonay אדני,אדוני
Allaha şükür baruh aşem בדרך השם
Allaha şükür, şükürler olsun, hamdolsun şevah lael שבח לאל
allahaşkma, allahını seversen, hayatın için, hayatın behayayih נ בחייו
üzerine, tanrı aşkına (dişil)
allahaşkma, allahını seversen, hayatın için, hayatın behayeha ז בחייו
üzerine, tanrı aşkına (eril)
. allahınızı severseniz, allahaşkınıza, hayatınız için, behayehem בחייכם
hayatınız üzerine
allık, yüz kızarması somek סמק
almâ, alış lekiha לקיחה
33
alma, alış, ele geçirme, edinme, el yıkama netila נטילה
almak , ... ■ .. lakah, lakahat פ )לקח (לקחת את
(et)
alman (dişil) germaniya ת גרמניה
alman (eril) germani ז ןךמני
almanca germanit גךמנית
almanya (ülke) germanya גרמניה
alt tat ~תת
alt bezi, ped (bebek hasta ve yaşlılarda) hitııl חתול
alt tarafını bükmek, altını kıvırmak (metal) irgel, leargel פ )ערגל (לעךגל
alt yazı (Alimlerdeki) ktuvit כתובית
alt, altında, kıç, popo, göt tahat תחת
alternatif akım . zerem halufi זרם חלופי
alternatif, seçenek (İNGİLİZCEDEN) alternativa אלטרנטיבה
alternatif, seçenek, şık halufa חלופה
altı (dişil) 6 ŞeŞ נ שש
altı (eril) 6 şişa ז ששה
altı bezlenmiş, kundağa sarılmış (çocuğa, hastaya, mehutal ח מחתל
yaşlıya) (sıfat)
altıgen, altı köşe meşuşe מששה
altılı, altı parça, altılı takım şişiya ששיח
altın zaav זהב
altın renginde, yaldızlı muzav מזהב
altına, altında, altından, altta mitahat מתחת
altıncı şişi "ששל
altıncı his, öngörü huş şişi חוש ששי
altmış 60 şişim ששים
altuni, altın renginde, yaldızlı (sıfat) zauv ת זהוב
altyapı, altyapı sistemi taştit, taştiyot תשתיות,תשתית
alüminyum alüminyum אלומיניום
alüminyum ־ hamran !חמר
alüvyon, nehir deltasında bulunan birikmiş verimli les לס
toprak
alyuvar(1ar) kaduriyot. כדוריות אדמות
adumot .
am (kaba konuşmada), dişilik organı, kadın cinsel kus קום
organı .
ama, fakat, lâkin, halbuki aval אבל
34
amaçlamak, hedef saptamak, amaç edinmek oid, leoid פ )הועיד (להועיד
amaçlanmış, yönlendirilmiş, atanmış (sıfat) meyoad ת מיעד.
amaçlı, maksatlı bihdey בכדי
amade, hazır mezuman מזמו
amatör, meraklı hovev חובב
amatörce, amatör ruhla, acemice (sıfat) hovevani ת חובבני
ambalaj, paket ariza אריזה
ambar, tahıl ambarı, silo, çiftlik ambarı, asam אסם
ambargo embargo אמבךגו
ambargo, aforoz, boykot, müsadere herem חרם
amblem, logo, işaret, ticari ad samlil סמליל
ambulans, cankurtaran ambulans אמבולנס
amca, dayı (eril) dod ז דוד
amele, işçi amel עמל
ameliyat etmek, analiz etmek ııiteah, nitah, פ נתח (לנתח,נתח
lenateah (et) )את
ameliyat olmak, analiz olmak itnateah, פ התנתח,הסנתח
itnatah, )(להתנתח
leitnateah
ameliyat, cerrahi müdahele, operasyon, analiz nituah נתוח
ameliyathane, ameliyat odası hadar nituah חדר נתוח
amen, amin amen אמן
amer ika birleşik devletleri artsot aberit şef ארצות הברית של
amerika אמריקה
amerikalı (dişil) amerikait נ אמריקאית
amerikalı (eril) amerikai ז אמריקאי
amfibi, karada ve suda hareket edebilen(araç, can- amfibi אמפיבי
11), iki yaşamlı, yüzer gezer (İNGİLİZCEDEN)
amfi tiyatro amfiteatron אמפיתאטרון
amip (tek hücreli) ameba אמבה
amiral, deniz generali (İNGİLİZCEDEN) admiral אדמירל
amnezi, unutkanlık hastalığı (hastalık) mahalat מחלת השכחה
aşiheha
amonyak amonyak אמרניהן
amonyum amonya אמוניה
amortisman pehai פחת
amortisman, eskime blay בלאי
amortisman, yıpranma, eskime bliya בליה
. ; ■ . ־ י 35
amortisör, darbe emici bolem zaazuim בולם זעזועים
ampul nura נורה
an, lahza, zaman, bir dakika 1, bekle ! rega רגע
ana hat, belirleyici ana unsur kav manhe קו מנסה
ana yol kviş raşi כביש ריא ?וי
anaç, ana gibi imai אמהי
anafikir, kıssa, kıssadan hisse, ibret musar eskel מוסר השכל
anahtar mafteah מפתח
anakonda yılanı, dev piton türü (hayvan) anakonda אנקונדה
anal, anüs ile ilgili, anüsten yapılan (İNGİLİZCE- anali אנאלי
DEN)
analoji, benzeşim, Örnekseme, kıyas ekeş הל!ש
anam, anacım (hitap sözü) mami ממי
ananas (meyve) ananas אננס
ananın amı (küfür) kus ima, קוסאמק,קוס אמא
kusemak
anaokulu gan yeladim גץ ילדים
anaokulu öğretmeni ganenet גננת
anarşi, kargaşa, başıboşluk (İNGİLİZCEDEN) anarhiya אנרכיה
anarşist (İNGİLİZCEDEN) anarhist אנרכיסט
anarşizm (İNGİLİZCEDEN) anarhizm אנרכיזם
anason anis אניס
anason kaınnon כמנון
anastezi yapma, narkoz verme, duyumsuzlaştırma ilhuş אלהוקז
anastezi yapmak, narkoz vermek, duyumsuzlaştır- ilheş, lealheş פ )אלהקז (לאלחש
mak
anastezi, duyum yitimi, hislerin iptal olması alhuş אלחוש
anastezi, uyutma, duyum yitimi,'uyuşturma, narkoz ardama הרדמה
anatomi anatomya אנטומיה
anavatan, ata toprağı, baba yurdu, yurt erets avot ארץ אבות
anayasa huka חקה
anayasa, tüzük, nizamname kuka וו?ה
anayasal, anayasaya uygun (sıfat) hukati fj חקתי
ancak, halbuki, oysa ela אלא
andora (ülke) andora אנדורה
anemi, kansızlık (hastalık) anemiya אנמיה
anestezi, duyu yitimi, uyuşturma anastesiya אנסתסץה
36
anestezisyen doktor, anestezi yapan doktor, nar- rofe mardim רופא מרדים
kozcu .. -
angola (ülke) angola אנגולה
anırmak naar, linor פ )נער (לנער
anıt, abide andarta אנדרטה
anıt, abide, mezar taşı matseva מצבה
anız, hasat artığı, sap saman şelef שלף
ani parlayan ateş, şule, kıvılcım, patlayıcı ve ışık haziz חזיז
veren, maytap, havai fişek
animasyon, canlandırma, çizgi film yapma, çizgi anpaşa הנפשה
film
anjin (hastalık) daleketgaron דלקןת גרון
anjin (İNGİLİZCEDEN) angina אנגינה
anjiyo, kateter, kalp damarlarının tıkanıklık oranı- tsintur צנתור
nı anlamak için yapılan işlem
anladığım kadarıyla lemeytav למיטב הבנתי
avanati
anlam, mana maşmaut משמעות
anlam, mana peşer פשר
anlam, mana, çıkarım şahar שחר
anlamak evin, leavin פ ,הבין (להבין את
(et be le) )- ל.-ב
anlamlı, manidar, kayda değer, hatırı sayılır (dişi- maşmautit נ,ת מעזמעותית
!)(sıfat)
anlamlı, manidar, kayda değer, hatırı sayılır (eri- maşmauti ז,ת משמעותי
1) (sıfat)
anlamsızca bakmak baa, livot פ )בהה (לבהות
anlaşma yapmak, ittifak kurmak karat brit, פ פרת ברית (לכרת
lihrot brit )ברית
anlaşma, akit, sözleşme, kontrat, mukavele eskem הסכם
anlaşma, pakt amana אמנה
anlaşma, pakt, ittifak brit ?רית
anlaşmazlık, sürtüşme, uyuşmazlık, ihtilaf, müna- silısuh סכסוך
kaşa, bozuşma
anlatmak, bahsetmek, saç kesmek siper, lesaper פ ,ספר (לספר את
(et le al) ) על-ל
anlayış, anlama, kavrama, zeka tvuna הבונה
anlayış, kavrama, idrak avana הבנה
anlayış, zeka, akıl, irfan, bilgelik bina בינה
anne, ana, valide em ima אמא, אם
37
anofel, sıtmayı yapan sivrisinek türü anofeles אנופלס
anonim şirket, tüzel kişi c taagid תאגיד
anot, artı kutup, elektrik pozitif kutup anoda אנודה
anrma, eşek anırması neira נעירה
ansızın, ani, birden, aniden, beklenmedik (sıfat) pttomi ת פתאומי
ansiklopedi entsiklopedya אגציקלופתה
antartika (kıta) aııtarktika אנטארקטיקה
anten antena אנטנה
antibiyotik antibiyotika אנטיביוטיקה
antika, tarihi eser yada yer atikot עתיקות
antikor, kana dışardan karışan yabancı cisimlere nogdan נוגדן
karşı koyan madde
antilop, afrika öküzü, bufalo (hayvan) reem ראם
antipati (İNGİLİZCEDEN) antipatia אנטיפודה
antipersonel (mermi, mayın vb. için) neged adam, )נגד אךם (נ״א
nun”alef
antisemit, yahudi düşmanı antişemi אנטישמי
antisemitizm, yahudi düşmanlığı antişemiut אנטישמיות
antisemitlik antişemitiyut אנטישמיטיות
antiseptik (İNGİLİZCEDEN) antisepü אנטיספטי
antiseptik, yara temizleyici madde mehate מחטא
antitez, karşı tez, karşı sav antiteza אנטיתזה
antreman yapmak, idman yapmak, egzersiz yapmak imel, leamel פ __ )עמל (לעמל
antrenör meamen !מאם
antrepo, ambar, ardiye, tahıl ambarı, gıda deposu, mezave מזוה
depo, küçük yer
antrikot, et antrekot אנטרקוט
aort, ana atardamar ' aorta אאורטה
aort, ana atardamar avi aorakim אבי העורקים
apandisit (iç organ) toseftan תוספתן
apandisit, eklenti sefah ספח
apastik, beyinsel arıza sebebiyle istemsiz kasılımlı spasti ספסטי
(İNGİLİZCEDEN)
apolet kotefet, kotfot כותפות,כותפת
apolet ktefa כתפה
apse, iltahap, cerahat, irin mursa מךסה
aptal yerine koymak, dalga geçmek, alay etmek şita, leşatot פ )שטה (לשטות
aptal, ahmak, keriz, kafasız, salak evil אויל
38
aptal, bön, avanak, ahmak, budala, akılsız, kuş tipeş ת טפש
beyinli (sıfat) . ■ .
aptal, bön, avanak, ahmak, şapşal idiot איךיוט
aptalca, ahmakça, kerizce, kafasızca, salakça (sıfat) evili ת אוילי
aptalca, akılsızca, budalaca, saçma (sıfat) tipşi ת טפשי
aptallaşmak, aptala dönmek nitpaş, leitapeş פ )נטפש (להטפש
aptallık, ahmaklık, kerizlik, sersemlik evilut אוילות
aptallık, ahmaklık, kerizlik, sersemlik ivelet אולת
aptallık, akılsızlık, budalalık, ahmaklık, saçmalık tipşut טפשרת
aptallık, sersemlik timtum טמטום
ar, haya, hicap, ayıp erva
ara parça, makine parçası, flanş ogen אגן
ara sıra, arada bir, arada sırada midey paam מדי פעם
ara vermek, bırakmak, durdurmak, paydos etmek ifsik, leafsik פ הפסיק (להפסיק
(et) )את
ara, aralık, iki şey arası mesafe revah דוח
ara, aralık, mola, teneffüs, antrakt, perde arası afsaka הפסקה
(film, tiyatro), fasıla, paydos
ara, fasıla, durma afuga הפוגה
ara, fasıla, mola, durma, an, inkita, kısa zaman eref ךף.ה
araba arka camı şimşa ahorit שמשה אחורית
araba kullanma, sürüş neiga נהיגה
araba kullanmak, davranmak naag, linog פ )נהג (לנהג
araba ön camı şimşa kidmit שמשה קךמית
arabacı eglon ע^לון
arabuluculuk, araya girme, komisyonculuk, tellal- tivuh תווך
lık, simsarlık, aracılık
araç kiti (cep telefonunun araca monte edildiği alet) diburit דבורית
araç, vesait rehev רכב
aralamak paar, lipor פ )פער (לפער
aralanmak, yer açılmak, iyice geniş açılmak nifsak, פ )נפשק (להפשק
leipasek
aralık ayı, miladi takvimde 12. ayın adı (İNGİLİZ- detsember דצמבר
CEDEN)
aralık, açıklık, boşluk, delik, gedik petdh פתח
aralıklı, ara ara, ara sıra, bazen, arada sırada lifrakim לפרקים
aralıksız, durmaksızın, arasız, fasılasız ■ bli eref רף.בלי ה
arama yapmak, araştırmak, incelemek pişpeş, פ )פשפש (לפשפש
lepaşpeş
39
arama, yoklama, araştırma, bulmaya çalışma hipus חפרש
aramak ■ ■ hipes} lehapes פ )חפש (לחפש את
(et)
aramızda, ikimizin arasında, laf aramızda beynenu בינינו
aramice, aramca, aram lisanında aramit ארמית
aranan, tebdili kıyafette, maske ya da değişik giysi- mehupas ת מחפש
\ ■י:
1er giymiş (sıfat)
aranıyor, talep ediliyor druşirn דרושים
arap (eril) aravi, arvi ז ערבי
arap (İsmail oğlu) kedar קדר
arapça aravit ערבית
arasında, arada, aralarında, araya ben בין
araştırıcı, araştırmacı, soruşturmacı, sorguya hoker חוקר
çeken, kovuşturma«, dedektif
araştırma mehkar מחקר
araştırma, inceleme, mütala, teftiş seker סקר
araştırma, tahkikat tahkir תחקיר
araştırmak, açıklamak, seçmek barar, livror פ )ברר (לברר
araştırmak, teftiş etmek, aramak şiher, leşaher פ )שחר (לשחר
araya girivermek, kendini sokuşturmak iştahel, פ השתחל
leiştahel )(להשתחל
arazi ölçüsü birimi yaklaşık dört dönümlük gibi akr אקר
ardıç otu arar ערער
ardında kalan, gerıde kalan (ölenin ardından) şair שאיר
ardında, öteki tarafına, ötesinde, ..den ötede, ..den meeverle.... מעבר ל
fazla, ..nin dışında, ilerisinde
arena, ring, meydan, alan, mücadele alanı, savaş zira זירה
alanı, mahal, olay mahalli
argo aga ?גה
argo (İngilizce) sleng סלנג
arı kovanı, kovan kaveret כורת
arı yetiştiren, arıcılık yapan, kovancı kavran כויז
arı, bal ansı (hayvan) dvora דבורה
arındırmak, rafine etmek, metal eritmek tsaraf, litsrof פ )צרף (לצרף
arınma havuzu, dinsel tören havuzu(Yahudiler mikve מקוה
için), ananevi banyo
arınma, temizlenme itaarut הטהרות
arınma, temizlenme, durulma, berraklaşma izdakhut הזדככות
40
arınmak, arıtılmak, berraklaşmak izdakeh, פ )הזדכך (להזדכך
leizdakeh
arıtılmış, saflaştırılmış, arındırılmış, tasfiye edilmiş metuar מטהר
arıtım, arıtma, arındırma, temizleme, saflaştırma, tiur טהור
tasfiye
arıtma, damıtma, arıtım, damıtım, rafine etme zikuk זקוק
arıtma, temizleme, tasfiye, berraklaştırma zikuh . .. . זכרך
arıtmak, arındırmak, temizlemek, berraklaştırmak zikeh, lezakeh פ )זכך (לזכך
arıtmak, damıtmak, rafine etmek zikek, lezakek פ )זקק (לזקק
arıza, aksilik, aksaklık, engel, mani, takıntı takala תקלה
arıza, bozukluk kilkul קלקול
arjantin (ülke) argentina ארגנטינה
arjantinli (dişil) argentina.it נ ארגנטינאית
arjantînli (eril) argentinai ז ארגנטינאי
arka koltuk moşav ahori מושב אחורי
arka plan, fon reka רקע.
arka, geri, ard ahor אחור
arkada, arkasında, ardında, gerisinde meahorey מאחורי
arkadaki, arkası ahori אחורי
arkadan izlemek, peşinden gitmek, arkada kalmak nisrah, פ )נשרך (להשרך
leisareh
arkadaş canlısı, sosyal, hoş sohbet, samimi, sıcak- havruti ת חברותי
kanlı (sıfat)
arkadaş, aza, üye haver חבר
arkadaş, yoldaş rea דע
arkadaşlar (hitap tarzı) hevraya חבריא
arkadaşlık etmek, dost olmak, arkadaş canlısı itroea, itroaa, פ התרועע,התרועע
olmak leitroea )(להתרועע
arkadaşlık, azalık haverut דוברות
arkalık, sırt dayanağı mişan gav משען גב
arkasından konuşmak, dedikodu yapmak, şarkı rinen, teranen פ )ךנן (לרנן
söylemek
armağan etmek, vermek, bağışlamak, hediye etmek, eenik, leaanik פ )העניק (להעניק
bahşetmek, ihsan etmek
armağan, hediye Ş«J׳ שי
armoni, ahenk, uyum (İNGİLİZCEDEN) armoııya הךמוניה
armut (meyve) agas אגס
arnavut (dişil), arnavutça albanit נ אלבנית
arnavut (eril) albani ז אלבני
41
arnavutluk (ülke) albanya אלבניה
aroma, güzel koku, ıtır - ■- aroma - ארומה
aromatik, güzel kokulu, ıtırlı aromati ארומטי
arpa (bitki), arpacık (göz hastalığı) seora ?*עורה
arsa, parsel helka
arsenik arşen אךסץ
arsenik ...... zamih ..... זרניך
arsız, küstah, yüzsüz, saygısız, terbiyesiz az metsah עז מצה
arsız, yüzsüz, sırnaşık, saygısız, küstah, haddini hutspanit נ,ת הצפנית
bilmez, terbiyesiz (dişil) (sıfat)
arsız, yüzsüz, sırnaşık, saygısız, küstah, haddini hutspan ז,ת הצפן
bilmez, terbiyesiz (eril) (sıfat)
arsızca, yüzsüzce, küstahça (sıfat) hutspani ת חצפני
arsızlık, küstahlık, yüzsüzlük, saygısızlık, terbiye- azat metsah עזרת מצח
sizlik
arşın (eski bir ölçü birimi), bîr kol boyu ama אמה
arşiv arhiyon אךכיון
arşiv ganzah גנזך
artakalmak iştayer, פ )הקזתיר (להעזהיר
leiştayer
arterioskleros, damar tıkanması, damar tıkanıklığı tareşet orkirn טרשת עורקים
(hastalık)
artezyen kuyusu beer artezit באר ארטזית
artı plus פלוס
artık, artakalan, kalıntı, kalan, kalıt(miras),'bakiye, şeerit שארית
küsurat, yemek artığı
artık, fazlalık, kalan, gerisi, kusurat, bakiye yeter יתר
artık, henüz, bile (geldi bile, gitti bile gibi) kvar כבר
artış, zam, arttırma, arttırım ‘ aalaa העלאה
artistik jimnastik . itamlut התעמלות
omanutit אמנותית
arz, sağlama, tedarik etsa הצע
arzu duymak, arzu etmek, istemek itava, leitavot פ )התארה (להתאמת
arzu duyulmak, istenilmek nehşak, .פ )נחעזק (להחשק
leihaşek
arzu edilen, istenen (sıfat) haşuk ת ח׳עזרק
arzu, ihtiras, heves, şehvet tşuka תשרקןה
arzu, rağbet, şevk, istek haşıka זיקה2?ת
arzu, şevk, istek ava ארה
42
arzulamak, çok arzu etmek, yanıp tutuşmak kama, lihmoa פ )במה (לכמה
arzulamak, şehvet duymak, imrenmek׳, gıpta etmek, hamad, ■׳. פ ״.. : . . )חמר (לחמר
göz dikmek, tamah etmek lahmod
arzulanmak, göz dikilmek, arzu edilmek nehınad, פ )נחמד (להחמד
leihamed
arzulu, çok istekli, hırslı Ş°ef שואף
as, iskambilde birli ... . as אס
asa, değnek, orkestra şefinin değneği şarvit שויביט
asabi, sinirli (sıfat) meutsban ת מ^צבז
asabi, sinirli (sıfat) atsbani ת עצבני
asabiyet, sinirlilik atsbanut עצבנות
asalak, parazit tapıl טפיל
asansör maalit מעלית
asayiş, halkın güvenliği, kamu güvenliği, umumun şlom atsibur שלום הצבור
selameti
asayiş, kurallar ve düzen hok vaseder חק וסדר
asfalt yol, kara yolu kviş בביש
asgari düzey, minimal, en düşük düzey (İNGİLİZ- minimali מינימלי
CEDEN)
asgari ücret shar minimum שכר מינימום
asgari, en az, minimum (İNGİLİZCEDEN) minimum מינימום
asgariye indirme, minimize etme, miktar azaltma, mizur מזעור
boyut küçültme
asgariye indirmek, minimize etmek, minikleştirmek, mizer, lemazer פ )מןער (למןער
boyutlarını küçültmek, daha küçük hale getirmek
asık yüzlü, somurtkan, ekşi suratlı, suratsız partsuf hamuts פרצוף חמוץ
asıl numune, ilk örnek, orijinal model veya numune avtipus אבטיפוס
asıl, doğru, hakiki, gerçek, esas amiti אמתי
asıl, esas, mahiyet, öz, en önemli nokta ikar ע?ןר
asılı, bağlı, tabi (sıfat) taluy ת תלוי
asılmak nitla, leitalot פ לה (להתלות1נן
(be) T )?־־
43
asilik etmek, başkaldırmak, söz dinlememek, dik- sarar, lisror פ )סרר (לסרר
başlılık etmek .....
asilik, başkaldırma, inatçılık, dik başlılık mardanut מרדנות
asillik, asalet atsilut אצילות
asilzadeler, aristokratlar, aristokrasi, asalet erkanı atsula אצלה
asimilasyon asimilaîsya אסימילציה
asimilasyon, Özümleme, sindirim atmaa הטמעה
asimile etmek, karıştırmak, melezlemek bolel, levolel פ )בולל (לבו־לל
asimile etmek, özümlemek, sindirtmek, sistem itmia, leatmia פ )הטמיע (להטמיע
içinde eritmek
asimile olmak, karışmak, kaynaşmak itbolel, leitbolel פ התבולל
)(להתבולל
asimile olmak, özümlenmek, sindirilmek, sistem nitma, leitama פ )נטמע (להטמע
içinde erimek
asistan, yardımcı (İNGİLİZCEDEN) asistent אסיסטנט
asit humtsa חמצה
asker (dişil) hayelet נ חילת
asker olma, askerlik yapma, silah altına alınma ithaylut התהילות
asker olmak, askerlik yapmak, silah altına alınmak ithayel, פ )התחיל (להתחיל
leithayel
asker, er (eril) hayal ז חיל
askerden arındırmak, silahsızlandırmak perez, lefarez פ )פרז (לפרז
askere alınma, seferber olma, bir amaç için el ele itgaysut התגיסות
verme
askere alınmak, seferber olmak itgayes, פ התגים (להתגיס
leitgayes (be) )-ל
askere alınmış, seferber mehuyal מתיל
askere alınmış, silah altında (sıfat) meguyas ת מגיס
askere alma, asker toplama, silah altına alma hiyul חיול
askere alma, asker toplama, temin, tedarik ׳ giyus גיוס
askere almak, seferber etmek, tedarik etmek giyes, legayes פ )גיס (לגיס
askere almak, silah altına almak hiyel, lehayel פ )חיל (לחיל
askeri darbe puts פוטעז
askeri görev mesima tsvait צבאית
askeri inzibat, askeri polis miştara tsvait מעזטרה צבאית
askeri istihbarat dairesi aman, agaf אגף מוךיעין, אמ״ן
modiin
askeri muhabere heyl keşer חיל קשר
askeri öğrenci, harp okulu öğrencisi tsoer צוער
44
askeri, askerlikle ilgili (sıfat) tsvai ת צבאי
askı, elbise askısı kolav קולב
askı, yaylanma, süspansiyon, amortisör başı mitle מחלה
askıntı olmak, yakasına yapışmak, asalaklık etmek, nitpal, leitafel פ )נטפל (להטפל
parazitlik etmek
asla, hiçbir suretle, hiç, katiyen meodo מעודו
asla, hiçbir zaman meolam מעולם
asla, hiçbirzaman bihlal בכלל
aslan (hayvan) ari ארי
aslan (hayvan) arye אריה
aslan (hayvan) kefir כפיר
aslan (hayvan) layiş ליש
aslan (hayvan) şdhal שחל
aslan burcu mazal arye מזל אריה
aslan, dişi aslan (hayvan) lavta נ לביאה
aslan, erkek aslan (hayvan) lavi ז לביא
aslanlar kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar aarayot שער האריות
aslında, bilhassa, özellikle baikar בעקר
aslında, esasen, bilfiil, fiilen, hakikatte, edimli lemaase למעשה
olarak
aslında, gerçekte, esasında beetsem בעצם
asma, asış tliya תליה
asma, bağ, üzüm kütüğü gefen גפו
asmak tala, litlot (et פ ,תלה (לתלות את
al) )על
assolist zameret raşit זמרת ראשית
assolist, diva, primadonna diva ריוה
assolist, diva, primadonna primadona פרימדונה
ast, rütbece düşük olan (sıfat) kafif ת כפיף
astar bitna בטנה
asteğmen segen mişne סגן משנה
astım (hastalık) astma אסטמה
astigmat (göz bozukluğu) astigmatı אסטיגמטי
astrolog, müneccim, yıldız falcısı (İNGİLİZCE- astrolog אסטרולוג
DEN)
astronom tohen תכן
astronomi, gök Jtjilim astroııomiya אסטרונומיה
astronot tayas halal טיס חלל
45
asya (kıta) asya אפיה
asyalı asyati אפיתי
aşağı yukarı, takriben, tahminen, yaklaşık, dolay- beereh לף.3?כ
larında
aşağı yukarı, takribi, yaklaşık sedergodel סדר <ךל
aşağı, alt mata מטה
aşağıdaki gibi kedilalan ; פךלהלן
aşağıdaki gibi kedilkaman כדלקמן
aşağıdaki gibi kilaalan כלהלן
aşağılama, küçük düşürme aşpala השפלה
aşağılama, küçümseme, hor görme bizuy בזוי
aşağılamak, küçük düşürmek, alçaltmak, küçült- işpilf leaşpil פ )השפיל (להשפיל
mek, rezil etmek
aşağılayıcı, aşağılayan, hor gören, küçük gören, maşpil ת משפיל
küçültücü (sıfat)
aşağılayıcı, hor gören, küçümseyen, hakir gören, mezalzel מזלזל
küçük gören
aşağılık, adi, rezil, alçak, hor (sıfat) mevuze ת מבזה
aşağılık, rezil, alçak, adi, bayağı nikle -נקל
aşağıya, aşağı, aşağıda, altta lemata למטה
aşağlık, rezil, hakir, rüsva, kepaze bazuy בזוי
aşama, evre, safha, etap, devre, kademe, merhale, şlav, şalav ?פזלב,שלב
mertebe
aşamalı, kademeli, derece derece, azar azar adragati הדרגתי
aşçı tabak טבח
aşçılık, yemek pişirme işi, mutfak işleri tabahut טבחות
aşık olma, abayı yakma, sevdalanma itaavııt התאהבות
aşık olmak, sevdalanmak, abayı yakmaK itaev, leitaev פ )התאהב (להתאהב
aşık, sevdalı, tutkun, vurgun, gönlünü kaptırmış meoav ת מאהב
(sıfat)
aşık, sevgili, yar (dişil) meaevet נ מאהבת
aşık, sevgili, yar (eril) meaev ז מאהב
aşılamak, bağışıklık kazandırmak, kuvvetlendirmek hısen, lehasen פ )חפן (להסן
aşılanmak, bağışıklık kazanmak ithasen, .פ )התחסן (להתחסן
leithasen
aşındırma, korozyon korozya קררודה
aşındırmak şakak, lışhok פ. )שחק (לשחק
aşınma, yenme, yıpranma, erozyon ikul אכול
aşınma, yıpranma şhika שחיקה
46
aşınmak nişhak, פ )ב?זחק (לחשחק
leişahek ׳. ־.• !■-'ז i.
"־. י
aşınmak, yenmek, yıpranmak, yanıp yok olmak ikel, leakel פ )אכל (לאבל
aşınmak, yıpranmak, zedelenmek, iyice eskimek itrapet, פ )התרפט (להתרפט
lettrapet
aşınmış, yıpranmış (sıfat) şahuk ת שחוק
aşırı arzu, tutku, şehvet şkika שקיקה
aşırı içmek, haddinden fazla içmek sava, lisbo פ )סבא (לסבא
aşırı iştah, doymazhk, doymama hastalığı, oburluk bulimya בולמיה
hastalığı
aşırı titiz, çok dikkatli, kılı kırk yaran, müşkülp.e- dakdekan דקדקן
sent
aşırı titiz, ince eleyip sık dokuyan, aşırı itinalı (ge~ meadrin ?מהדר
netlikle dini konularda aramice)
aşırı, ekstrem, en uç, sağ yada sol açık (futbolda) kitsoni ח קיצוני
(sıfat)
aşırılık, aşırı uçta olma kitsoniyut קיצוניות
aşırıya kaçmak, aşırılık yapmak iktsin, leaktsin פ )הקצין (להקצין
aşikar, bariz, dikkat çeken, göze çarpan, belirgin, bolet בולט
çıkıntı
aşikar, sarih, açık seçik, yorumlanmış, anlamlı meforaş ת מפרש
(sıfat)
aşinalık, alışıklık, beceriklilik, eli yatkınlık bekiyut בקיאות
aşinalık, yön duygusu, yönelme itmatsut התמצאות
aşk hikayesi, aşk serüveni, aşk macerası peraşai aavim פרשת אהבים
aşk tanrısı (eski romada) kupidon קופידון
aşk tanrısı (mitoloji) eros ארוס
aşk, sevgi, sevda aava אהבה
aşka gelme, coşkunluk, moral yüksekliği, kıvanç, itromemut התרוממות רוח
sevinç ruah
aşmak, aşırıya kaçmak, ölçüyü kaçırmak, haddini harag, lahrog פ )חרג (לחריג
aşmak, çizmeyi aşmak
at kuyruğu (saç modeli) zanav sus )זנב סוס (תסרקת
(tisroket)
at kuyruğu saç şekli kuku קוקו
at sineği (hayvan) zvuv asus זבוב הסוס
at, beygir, aygır (eril) (hayvan) sus T סוס
ataç, mandal, terminal (elektrik) meadek מהדק
atak, saldırgan, ofansif (futbolda)(sıfat) etkefi ת החקפי
atalar, cet avot אבות
■ ■ ... <
47
atanma, tayin, göreve getirilme itmanut התמנות
atanmış, tayin edilmiş, görevli, sorumlu, üst (görev metnune ת ..... ■ ■ממנה
bakımından) (sıfat)
atasözü, deyim, vecize, özlü söz, darbımesel pitgam גם1פך
atçılık, binicilik paraşüt פרקזות
atelye, atölye sadııa סדנה
atelye, atölye, imalathane bet melaha בית מלאכה
ateş eş אש
ateş böceği (hayvan) gahlilit גחלילית
ateş edilmiş yaruy ירוי
ateş etmek, ateş açmak, silahla taramak yara, liyrot ) (לירותyrr
ateş püskürerek, çok kızgınlıkla, sinirinden küpü- beşetsef ketsef בשצף קן צף
rerek
ateş püskiirmek, çok kızgın olmak, burnundan itraem, S )התרעם (להתרעם
solumak, gürlemek leitraem
ateşçi, kazancı, ocakçı masik מסיק
ateşe dayanıklı, yanmaz haşin eş חסין אעז
ateşe koymak şafar, lişpot פ )שפת (לשפת
ateşkes, mütareke afsakat eş הפסקת אש
ateşkes, mütareke şvitatneşek שביתת נשק
ateşleme, heyecan uyandırma, yakma alata הלהטה
ateşleme, yakma, çakma, tutuşturma, kundaklama atsata הצתה
ateşlemek, ateşe vermek, tutuşturmak, çakmak itsit, leatsit פ )הצית (להצית
(kibrit vs.), kundaklamak,-yangın çıkartmak,-ateş--------------------------
yakmak
ateşlemek, heyecan uyandırmak, yakmak ilit, lealit פ )הלהיט (להלהיט
ateşlenmiş, tutuşturulmuş mutsat מצת
ateşleyici, starter(floresan lambada), buji (araba) matsat מצת
ateşli silah neşek ham נשק חם
ateşli, hararetli, hummalı, coşkun, telaşlı (sıfat) kadahtani ת קדחתני
ateşli, şehvetli, azgın, azmış, abazan harman חךמן
ateşte kızartılmış, nar gibi ־kızarmış (sıfat) tsaluy ת צלוי
atfetmek, isnat etmek, mal etmek, yakıştırmak şiyeh, leşayeh פ )שיך (לשיך
atık, kalıntı, posa, çöp, çöplük, süprüntü, mıcır, psolet פסילת
mucur, moloz, cüruf
atılmak, fırlatılmak nizrak, leizarek פ )נזיק (להזרק
atılmış, fırlatılmış yuda ידה
atılmış, fırlatılmış, empoze edilen, tarhedilmiş (ver- mutat ת מטל
gi), vergi koyulmuş (sıfat)
atılmış, fırlatılmış, terkedilmiş, kenara atılmış zaruk ת זרוק
(sıfat)
atış, atma aşlaha השלחה
atıştırmak (argo) nişneş, פ )נשנש (לנעזנקו
lenaşneş
atik, süratli, çevik, eli çabuk (sıfat) zariz ת זייז
atlama, sıçrama dilug דלוג
atlamak, atlayıp geçmek, üstünden geçmek pasak, lipsoah פ )פסח (לפסח
atlamak, fırlamak, hamle yapmak, depara kalkmak, zinek, lezanek פ )זנק (לזנק
ok gibi fırlamak
atlamak, sıçramak, sekmek dileg, ledaleg פ )דלג (לדלג
atlan tik okyanusu, atlas okyanusu aokyanos האוקעום
aatlanti האטלנטי
atlatmak, fırlatmak, hamle yaptırmak İznik, leaznik פ )הזניק (להזניק
atlayış, atlama, sıçrayış kfitsa קפיצה
atlet, koşucu, haf, ulak, satraçta fil rats ח
atlı karınca (lunaparktaki) sharhara, סחרחרת,סחרחרה
sharheret
atlı savaş arabası, atlı yarış arabası (eski tarihlerde) merkava מךבבה
atlı süvari, sipahi, satrançta at paraş פלש
atlıkarınca (lunaparktaki) karusela קרוסלה
atma, iğne, enjeksyon, zerketme zrika זריקה
atmak, fırlatmak zarak, lizrok פ )זרק (לזר־ק
atmosfer, hava katmanı atmosfera אטמוספירה
atmosfer, hava katmanı halal avir הלל אויר
atmosfer, ortam, ambiyans avira איירה
atom atom אטום
atom reaktörü, nükleer reaktör kur garini פור גרעיני
atomik, atomsal, atomla ilgili atomi אטומי
atrofı, körelme, dumur atrofya אטרופץה
av tsayid ציד
av, İbrani takviminin 11. ayı av אב
av, kaşer olmayan teref טלף
avans mifraa מפתיה
avans, kaparo, peşinat, pey mikdama מקדמה
avans, pey, depozit, ön ödeme dmey kadima דמי קרימה
avantaj, üstünlük yitron יתרון
avantaj, üstüniük, yukarı, yukarısı, yukarda maala מקלה
49
avarelik, yerinde duramama, ortalıkta amaçsızca nad נד
sürtme ; . '.ד.- V.. . י
50
ayakkabı bağı, potinbağı, bağcık, kordon ־ sroh עזרוך
ayakkabı boyacısı, lostracı metsahtseah• ; ,נעליפג. מצדוצה
naalayim
ayakkabı giydirme anaala הנ^לה
ayakkabı giydirmek inil, leanil פ )הנעיל (להגעיל
ayakkabı, papuç, iskarpin naal ’ ’י נעל
ayaklandırma, isyan çıkarma amrada _ המרדה
ayaklandırmak, isyan çıkarmak imrid, leamrid פ )המריד (להכןך־יר
ayaklandırmak, isyan çıkarmak, ortalığı karıştır- komem, פ )קומם (לקומם
mak lekomem
ayaklanma , י itkomemut הסקונןמרת
ayaklanma, isyan merida מרידה
ayaklanmak, baş kaldırmak(isyan), ayağa kalkmak, itkomem, פ החקומם (להת
karşı çıkmak leitkomem )קומם
ayaklanmak, isyan etmek . itınared, פ )התמרד (להתמרד
leitmared
ayaklanmak, isyan etmek marad, limrod פ )מרד (לכ׳רד
ayakları iki yana açma pisuk raglayim פסוק רגלים
ayaklık, ayak dayayacak yer adonı הדום
ayakta kalmak neemad, פ )נעמד (להעמד
leiamed
ayaktakımı, aşağı tabaka asafsuf אספסוף
ayar visut וסות
ayarlama, ayar etme kivnun כןנון
ayarlamak, ayar etmek, ayar yapmak kivnen, פ )כתן (לכונן
lekavnen
ayarlamak, ince ayar yapmak, çapını ölçmek kiyel, lekayel פ )פיל (לכיל
ayarlamak, uyarlamak, düzenlemek, uyumlu hale viset, levaset פ )וסת (לוסת
getirmek
ayarlanma itvastut הךנוסתות
ayarlanmak, ince ayar edilmek, çapı ölçülmek itkayel, פ )התכול (להתכיל
leitkayel
ayarlanmak, uyarlanmak, düzenlenmek, uyumlu itvaset, פ )התוסת (להתוסת
hale gelmek leitvaset
ayarlanmış, ayar edilmiş (sıfat) mehuvnan ת «כינן
ayarlı, ayarlanmış, ayar edilmiş (sıfat) mevusat ת קי?ת
ayartılmak, ayartılmaya meyilli olmak, baştan- itpata, leitpatot פ הךנפתה (להתפ
çıkartılmak, şeytana uymak )תות
ayartmak, baştan çıkarmak, kandırmak, günaha pıta, lefatot פ )פתה (לפתות
sokmak, şeytana uydurmak
52
ayırmak, bir kenara koymak, tahsis etmek, hasret- iktsa, leaktsot פ )הקצה (להקצות
mek . ,
ayırmak, bölmek hatsats, פ )חצץ (לחצץ
lahtsots
ayırt etme, diğerlerinden ayırma, fark gözetme avdala הבדלה
ayırt etmek, diğerlerinden ayırmak, fark gözetmek ivdilf leavdil פ )הבדיל (להבדיל
aykırı, karşıt noged נוגד
aykırı, terbiyeye aykırı, ayıp, abes megune מגנה
aylak, avare, boş gezen • batları בטלן
aylak, aymaz, sağda solda amaçsız dolanan, avare, şote , שוטה
serseri, aptal, budala
aylak, boşta gezen, haylaz şotetan שוטטן
aylaklık etme, tembellik etme, boş oturma itbatlut בטלרת1הך
aylaklık, boşta gezme, avarelik, haylazlık, serserilik şotetut שוטטות
aylık hodşi חךשי
aylık dergi yarhon יךחרן
ayna mara מראה
ayna rei ראי
aynak kuşu, bir tür balıkçıl (hayvan) maglan «?לו
aynen yukarıda belirtildiği gibi (kenizkar leeyl kenizkar leeyl, בנ״ל,כנזכר לעיל
kısaltması^kanal) kanal
aynı şey oto davar אותו דבר
aynı şey aynu ah הינו הך
aynı, aynısı oto אותו
aynı, eşdeğer, denk, benzer zee זהה
ayraç (dosya aralarına konan) hotsets חוצץ
ayran, yayık ayranı huvtsa וובצה
ayrı, ayrıca lehud לחוד
ayrı, ayrılmış, birbirinden ayrı ve uzak (sıfat) nifrad ת נפרד
ayrı, farklı, soyut, ayrık bdid בדיד
ayrı, münferit olarak, birbirinden ayrı, müstakil benifrad בנפרד
ayrıca, ek olarak, buna ilaveten, bunun yanısıra nosaf leze נוסף לזה
ayrıcalık, imtiyaz (İNGİLİZCEDEN) privilegya פריבילגיה
ayrıcalık, imtiyaz, hak, ruhsat, herhangi bir yeri zikayon זכיין
işletme hakla
ayrıcalıklı, Özel, yegane ’ biladi בל?די
ayrılık, ayrılma, veda ipardut הפךדות
ayrılık, ayrılma, veda preda, prida פרידה,פרדה
53
ayrılıkçı, ayrılık yanlısı, hizipçi, bölücü, muhalif, palgani !ך פלגני
karşıt görüşlü (sıfat)
ayrılıkçı, ayrılık yanlısı, hizipçi, bölücü, muhalif, palgan פלגן
karşıt görüşlü kimse
ayrılıkçılık, ayrılık yanlısı olma, hizipçilik, bölücü- palganut פלגנות
lük, muhaliflik
ayrılıp düşmek, kopup düşmek, ...den düşmek, naşar, linşor פ )נשר (לנשר
dökülmek (saç, tüy, yaprak)
ayrılmak, bölünmek itpatsel, פ )התפצל (להתפצל
leitpatsel
ayrılmak, bölünmek ııehtsats, פ )נחצץ (להחצץ
leihatsets
ayrılmak, veda etmek nifrad, פ )נפרד (להפרד
leipared
ayrılmış, veda etmiş (sıfat) parud D פרוד
ayrıntı, detay, tafsilat, malûmat, kalem, madde, prat, pratim פרטים.פרט
teferruat, detay
ayrıntı, detay, teferruat, detaylı anlatım, tafsilat perut פרוט
verme, döküm, hesap dökümü, ekstre
ayrıntılar, detaylar, en ince teferruat dakuyot רקיות
ayrıntılı anlatmak, tafsilat vermek golel, legolel פ )גולל (לגולל
ayrıntılı olarak araştırılmak, iyice incelenmek niskar, leisakerŞ )נסקר (להפקר
ayrıntılı, detaylı, etraflı, geniş kapsamlı, geniş içe- makif מ?ןיף
rikli, çevreleyen, kuşatan
ayrıştırmak, parçalara ayırmak şisea, şisa, פ שסע,עזסע
leşasea ------ )(לשסע
ayva (meyve) habuş חבועז
az meat מעט
az çok, eksik veya fazla, ortalama olarak pahot 0 yoter פחות או יותר
az pişmiş , na נא
az, biraz, bir parça, küçük bir kısım (sıfat) ktsat ת קצת
azalma, az olma itmaatut התמעטות
azalmak ■ itmaet, leitmaet פ )התמעט (להתמעט
azalmak, eksilmek, beter olmak nigra, leigarea פ )נגרע (להגיע
azaltılmış, düşürülmüş, indirimli (sıfat) mufhat f) מעחת
azaltma, eksiltme amata המעטה
azaltma, kısma, eksiltme afhata הפחתה
azaltma, kötü etme gria גריעה
azaltmak, beter etmek, kötü etmek gara, ligroa פ )גרע (לגרע
azaltmak, değer kaybettirmek, devalüe etmek piket, lefahet פ )פחת (לפחת
54
■ < ’■-':Vı•.'.,
azaltmak, değerini düşürmek, küçümsemek׳, hafife imit, leamit פ )המעיט (להקליט
..•tik almak
azaltmak, kısmak ifhit, leafhit הפחית (להפחית) ׳ יפי
azamet, kibir, kibirlilik, küstahlık itnasut התנשאות
azami hız meirut מהירות מקסימלית
maksimalit
azami, en çok, en yüksek düzeyde (sıfat) merabi ת רבי1כ
azami, en çok, maksimum (İNGİLİZCEDEN) maksimum מקסימום
azami, en yüksek düzeyde (İNGİLİZCEDEN) maksimali ת מקסימלי
(sıfat)
azap, eziyet, eza, ızdırap, çile, kahır, elem, acı, bela, yisurim יסוךים
keder
azap, ızdırap, keder, dert, çile, cefa, acı sevel סבל
azar, azarlama, kınama, paylama geira עיךה3<
azar, azarlama, paylama, zılgıt, ihtar, tekdir nezifa נזיפה
azar, azarlama, tekdir, paylama, sitem geara גערה
azarlamak, paylamak, fırça atmak nazaf, linzof פ )נזף (ל?זף
azarlamak, tekdir etmek, paylamak, kusur bulmak, gaar, ligor פ )גער (לגער
sitem etmek
azarlanmak,, fırça yemek nizaf, leiııazef פ )נזף (להנזף
azarlanmak, tekdir edilmek, fırça yemek nigar, leigaer פ )□נער (להגער
azarlanmış, tekdir edilmiş, paylanmış, kusur bu- gaur געור
lunmuş .
azerbeycan (ülke) azerbayjan אזויפיגץ
azgınlaşmak, çıldırmak, kudurmak, huzuru bozmak olel, leolel פ )הולל (להולל
azı dişi şen tohenet שן טוחנת
azınlık, ekalliyet miut מעוט
azıtmak, dağıtmak, taşkınlık yapmak itolel, leitolel פ התחולל
)(להתהולל
azim, sebat, gayret, çaba, çalışkanlık, devamlılık şkida שקידה
azimlilik, gayretli çalışma, itina ve titizlikle çalışma, şakdaııut שקדנות
çalışkanlık, gayretlilik
azletme, yol verme, görevden alma, el çektirme, adaba הדחה
eleme (spor maçla eleme)
azmak, kudurmak, kendini dağıtmak, taşkınlık iştolel, leiştolel פ השתולל (להש
yapmak )תולל
azman, dev, canavar, ucube . mifletset מפלצת
azmetmek, sebat etmek şakad, lişkod פ )שקד (לשקד
azmettirmek, dil dökmek, ikna etmeye çalışmak, şidelj leşadel פ )שדל (לשדל
aklını çelmek, kışkırtmak
55
azot, nitrojen hankan !הנלו
azrail, Ölüm meleği matah amavet מלאך המות
s■
57
■|
bağıntı, alakadarlık, izafiyet, görecelik, rölativizm yahasut יחסות
bağırış,.bağırma, çığjık ; 7 . tseaka ....... צעקה
• )*•־s
3
bağırma, bağırış, çığlık, feryat, yaygara, haykırış zaaka זעקה
bağırmak tsaak, litsok
(al le)
S ,צעק (לצעק ?ל 1
ן
)"ל ■d
bağırmak, birine çok kızıp bağırmak, ateş püskür- irim, learim S )הרעים (להךעים .«־■■׳1
58
bağlanmak, sıkriaşmak, yakınlaşmak, kenetlenmek itadek, leitadek S )התהדק (להתהדק
bağlanmak, sımsıkı bağlarimâk(ellerini ayaklarını) neekad, S )נעקד (לה?קד
leiaked
bağlantı kuran, irtibat kuran, bağlayıcı mekaşer תקשר
bağlantı, ilişki, irtibat, eğilim, yakınlık âka ז?ןה
bağlantı, irtibat, bağ, düğüm, rabıta, ilişki, ilgi, keşer קשר
alaka, münasebet, ilinti
bağlayıcı, bağlantı parçası, konektör mahbar מס?ר
bağlayıcı, tutucu kovel כובל
bağlı, bağlanmış, alakalı, bağlaşık, konu ile ilgili kaşar ת קשור
(sıfat) .
bağlı, bağlanmış, kenetlenmiş, sıkıştırılmış, sıkılmış meudak n מהרק
(vida gibi), sağlam (sıfat)
bağlı, sıkı, yapışık, gergin aduk הריק
bağlılık, sadakat, düşkünlük itmasrut התמסרות
bağlılık, yapışkanlık dvekut דבקות
bağnaz, tutucu, yobaz, gerici (İNGİLİZCEDEN)(- puritani ת פוריטני
sıfat)
bağnazlık, tutuculuk, yobazlık, gericilik, katı puritaniyut פוריטניות
kuralcılık
bahama adaları (ülke) iyey bahama איי בהאמה
bahane etmek, gerekçe göstermek, kanıtlamaya nimek, D )נמק (לנמק
çalışmak lenamek
bahane uydurmak, mazeret göstermek terets, letarets פ )?תרץ (לתר
bahane, kulp (mecazi), özür, mazeret toana תואנה
bahane, kulp, sahte Özür, kaçamak sözde gerekçe teruts תרוץ
bahane, özür, kaçamak, sözde sebep, mazeret, vesile amatla אמתלה
baharat tavlin תבלין
baharat katmak, baharatlamak, tat katmak tivlen, letavlen פ )וגבלץ (לתבלן
baharat koymak, tat katmak tibel, letabel פ )תבל (לתבל את
(et)
baharat, tat katicı otlar isvey tıbul עשבי הבול
baharatlı, baharat katılmış, baharlı (sıfat) metubal ת מתבל
bahçe gan גן
bahçe, küçük bahçe gina גבה
bahçıvan ganan גנן
bahçıvanlık yapmak ‘ ginen, leganen פ )גבן (לגבן
bahçıvanlık, bahçe işleri ginun גבון
bahis, bahse gitme, iddia, kumar imar המור
59
bahreyn (ülke) bahreyn בחרין
bahse girmek, kumar oynamak, iddiaya girmek, imer, leamer S " )הסר (להמר
tahminde bulunmak
bahşetme, ihsan etme, armağan etme, verme, hediye aanaka הזננקה
etme
bahşiş tip טיפ
bahşiş, rüşvet bakşiş ... כקףפזי?ט
bakan, vekil sar שר
bakanlık misrad משיי
bakıcı (hasta, çocuk veya yaşlı bakıcısı vs.), bakım metapelet J מטפלת
yapan, terapist, tedavi eden (dişil)
bakıcı (hasta, çocuk veya yaşlı bakıcısı vs.), bakım metapel r מטפל
yapan, terapist, tedavi eden (eril)
bakım gören, tedavi gören, ilgilenilen, bakım yapıl- metupal ת מטפל
mış, bakılmış (sıfat)
bakım onarım subayı, lojistik destek subayı katsin tahzuka קצין תחזוקה
bakım yapmak, bakıma almak tihzek, letahzek s )תחזק (לתחזק
bakım, idame, muhafaza tahazuka תחזוקה
bakım, itina, büyütme, yetiştirme tipuah טפרח
bakım, onarım, nafaka, geçindirme, koruma, el ahzaka אחזקה
koyma
bakım, tedavi, muamele tipul טפול
bakımlı, derli toplu, şık, temiz, büyütülmüş, yetiş- metupah מטפח
tiritmiş
hakir — ------------------ ל דו מזח
60
bakmak, büyütmek, yetiştirmek, geliştirmek üpeah, tipah, S ) טפח (לטפח,טפח
letapedh
bakmak, izlemek, görmek istakelf פ הסתכל (להסתכל
leistakel (be) )-ב
bakteri (İNGİLİZCEDEN) bakteriya בקטריה
baktı bakan istakel הסתכל
bal - - ...- dvaş .דבעז
balayı yerah dvaş _?רח דבש
balçık, kil keres חרס
balçık, kil, çamurlu toprak, sulu çamur üt טיט
baldır, uyluk, but yareh ?דר
baldız, karının kız kardeşi (dişil) yevatna נ יבמה
baldız, yenge, görümce, elti (dişil) gisa נ גיסה
bale balet בלט
balgam kiyah כיח
balgam leha לחה
balık (hayvan) dag דג
balık burcu mazal dagim מזל דגים
balık füme, füme edilmiş balık dag meuşan ישן7דג מ
balık tutmak dag, ladug פ )דג (לדרג
balık yumurtası, havyar beytsey dagim ביצי דגים
balıkçı dayag ד?ג
balıkçd kuşu (hayvan) anafa אנפה
balıkçılık, balık tutma dayig ד?ג
balıklama atlama kfitsat roş קפיצת ראש
balina (hayvan) livyatan ליתז
balistik, balistik bilimi balisüka בליסטיקה
balistik, mermi ile ilgili halisti בליסטי
balistik, mermilerin atışı veya hareketleriyle ilgili balisü ת בליסטי
(sıfat)
balkan, balkan yarımadası balkan בלקן
balkon gzuztra גזןטרה
balkon (sinema, tiyatro), stadyumdaki maç tribünü, yatsia ?ציע
galeri
balmumu doııag דונג
balmumu şaava ש^וה
balo, gece balosu neşef נשף
61
balon, hava kabarcığı, sıkıştırılmış hava veya gaz balon בלון
dolu küre ...
balon, uçan balon kadur poreah כדרר פורח
balözü, nektar tsuf צוף
balta garzen גךזן
baltık denizi ayam abalti ודם הבלטי
balyoz, ağır çekiç, varyos .. י . kumaş - - קתס ־
bambu, hint kamışı bambuk במברק
bana elay אלי
bana ne ? beni ilgilendirmez, beni alakadar etmez ma ihpat li ? ?מה אכפת לי
banal, adi, bayağı, sıradan, alelade, modası geçmiş, nadoş ]ך נדרש
basmakalıp, bayat, harcıalem (sıfat)
banal, adi, bayağı, sıradan, basmakalıp banali בנאלי
banallik, bayağılık, adilik banaliyut בנאליות
bandıra, geminin hangi devlete ait olduğunu göste- degel oniya דגל אניה
ren bayrak
banka bank בנק
banka hesabı heşbon bank חשבון בנק
bankacı, banker bankai בנקאי
bankacılık bankaut בנקאות
bankamatik, para çekme makinası, atm, banka kaspomat כספומט
kartı, para çekine kartı
banket (karayolunda) şuley dereh שולי דרך
banko, bar, tezgah, kontuar_____________________ delpek---------------------------------- —דלפק
bant, şerit, çizgi, hat pas פס
banyo, hamam merhats W
banyo, hamam, küvet, kurna ambat ambatya אמבטיה,אמבט
bar, içki içilen yer, pub . bar בר
bar, içki içilen yer, pub pab פאב
baraj, bent, su bendi, set, ayırıcı set seher סכר
baraka tsrtf צריף
barbados, karaip adalarından biri barbados ברבדוס
barbar, ilkel (sıfat) (İNGİLİZCEDEN) barbarı p) ברברי
barbar, vahşi, ilkel (eril) (İNGİLİZCEDEN) barbar ך ברבר
barbarlık, vahşet, ilkellik (İNGİLİZCEDEN) barbariyut ברבריות
bardak kos בוס
barınak sundurma, sığınak, refüj hisuy חסרי
barınak, örtü, saklama, saklanma, siper mahase מחסה
62
barışık, barışçıl, uzlaşmış, uzlaşımcı, yatıştırılmış, mefuyas ת מפיס
gönül alıcı (sıfat) ; , ... . ;
barikat, bariyer, korkuluk, manı, engel mahsom מחסום
barikat, engel, siper mitras מתרס
bariyer, tampon, çit korkuluk hayits חיץ
bariz, besbelli, aşikar bole בוטה
barraküda, yırtıcı bir balık (hayvan) ... barakuda .... ברקודה
barut, barut tozu avak srefa אבק שרפה
bas sesi, kalın ses bas בס
basık, kutupları yassılaşmış, ezik pahus פחוס
basılı, basılmış (sıfat) mudpas ת מדפס
basılmak (ayakla), ezilmek nidrah, s )נדרך(להדרן
leidareh
basılmak, tab edilmek nidpas, 5 )נדפס (להדפס
leidapes
basım, baskı, yayın maadura מהדורה
basımevi, matbaa bet dfus בית ךפום
basın toplantısı mesibat מסבת עיתונאים
itonaim
basın, gazeteler itonut עתונות
basit, sade, sadece, yalnızca paşut פשוט
basitçe, genel manada, genel anlamda peşat פשט
basitleştirmek, kolaylaştırmak, soyutlamak pişet, lefaşet S )פשט (לפשט
basketbol, (spor dalı) kadur sal בדוךסל
baskı adpasa הדפסה
baskı, emprime, emprime kumaş, kumaş üstü desen edpes הדפס
baskısı
baskı, ezme, pres, boyun eğdirme, sindirme, zulüm dikuy דכוי
baskın, dominant, hakim, egemen (İNGİLİZCE- dominantı דומיננטי
DEN)
baskın, saldırı pşita פשיטה
basma, ezme, çiğneme driha דךיכה
basma, sıkma, sıkıştırma, pres lehitsa לחיצה
basma, yerinde sayma, ayaklarını sürükleme dişduş דשדוש
basmak (ayakla), ezmek darah, lidroh פ )דרך (לךר־ך
basmak, tab etmek ■ idpis, leadpis פ הךפיס (להךפיס
(et be) ) ב־,את
bastırma (duygu veya düşünceyi), kafandan uzak- adhaka הךח?ןה
!aştırma, düşünmemeye çalışma
baston, dayanak, destek, yaslanma yeri (koltuk, mişenet משענת
iskemle vs.) r. .. .
basur, hemaroid (hastalık) thor, thorim טחרךים,טחרר
baş döndürücü, sersemletici mesahrer מסחרר
baş dönmesi istahrerut המתקררות
baş dönmesi sharhoret סחךזזרת
baş yıkama (şampuanla) hafifa חפיפה
baş yıkayan (şampuanla), Örtüşük ardışık hofef חופף
baş, başlıca, önde gelen, ana, başta gelen (sıfat) raşi ת ראשי
baş, kafa, ser, başlangıç, şef, başkan, üst roş ראש
başa çıkmak, göğüslemek, göğüs germek, boy itmodedf S התמודד
Ölçüşmek leitmoded (im) )(להתמודד ?ם
başa giymek, şapka giymek, yara sargılamak, ban- havaş, lahboş S )חבש (לחבש
dajlamak, eyerlemek, semer vurmak
başak şibolet שבלת
başak burcu - mazal betula מזל בתולה
başardı, muvaffak oldu, elleriyle yükseldi, elinden ala beyado עלה בידר
geldi
başarı göstermek, büyüyüp gelişmek, refah bulmak sigseg, פ )שגשג (לשגשג
lesagseg
başarı, muvaffakiyet atslaha הצלחה
başarılı, muvaffak matsliah מצליח
başarılı, muvaffak (sıfat) mutslah n מצלח
başarılı, refah bulan, iyi giden (sıfat)_____________ mesagseg______ jj----------------- משגשג
başarısız koşel כושל
başarısız olmak, tökezlemek, hataya düşmek kaşal, lihşol פ )כשל (לכשל
başarısız olmak, yetersiz kalmak, kellenmek, zayıf nıhşal, leikaşel פ )נכשל (להכשל
kalmak, başaramamak
başarısız, kifayetsiz, sınıfta kalmış nihşal נכשל
başarısızlık, beceriksizlik, fiyasko kişalon כשלון
başarısızlık, yetersizlik dehi דחי
başarısızlık, yetersizlik, kifayetsizlik, yetmezlik keşel ??יל
başarmak, muvaffak olmak itsliah, פ הצליח (להצליח
leatsliah (be) .
>?־
başbakan . roş amemşala ראש הממשלה
başçavuş rav samal רב סמל
başı dönmek, fırıl fırıl dönmek, sersemlemek istahrer, פ הסתחרר
leistahrer )(להסתחרר
başı dönmüş, sersemlemiş (sıfat) mesuhrar 'ת מסחרר
64
başıboş, serseri, akıntıyla sürüklenen, akıntıya nishaf נסחף
kapılmış. .
....
başın sağolsun, acını paylaşırım, üzüntüne katılırım miştatef ’'ס^זתתף בצעןיף
betsaarha
başından geçen, tecrübe, deneyim havaya חויה
başını sallamak inen, leanen פ )הקזן (להנהן
başını yıkamak(şampuanla), örtüşmek hafaf, lahfof פ )חפף (לחפף
başının etini yemek, beynini kemirmek, deli etmek, tirlel, letarlel פ )טךלל(לטךלל
terelelli hale sokmak (argo)
başka sefere, bir dahaki sefer, bir dahakine paam aheret פעם אחרת
başka, Öteki, diğer, öbür, gayri, sair, ayrı aher, aheret אחרת,אחר
başkalarını gizlice dinlemek, kulak misafiri olmak, tsotet, letsotet פ )צותת (לצותת
kapı dinlemek, telefon dinlemek
başkaldıran, asi mitkomem מתקומם
başkan yoşev roş יושב ראש
başkasının bacaklarını iyice geniş açmak, aralamak pişek, lepasek פ )פקזק (לפשק
başkasının yerini doldurma, yerini tutma miluy makom מלוי מקום
başkent bira בירה
başkent ir abira עיר הבירה
başkomutan, askeri lider matsbi מצביא
başlama, start, başlangıç, çıkış aznaka הזנקה
başlamak ithü, leathil (et פ התחיל (להתחיל
im) ) ?ם,את
başlamak, girişmek, koyulmak, başlatmak ehel, leahel פ )החל (להחל
başlangıç athala התחלה
başlangıç petah פתח
başlangıç aşamasındaki kişi, bir işe yeni başlayan, mathil מתחיל
acemi, çömez
başlangıç, herşeyden evvel reşit ראשית
başlangıç, önce thila תחלה
başlangıçta bereşit בראשית
başlıca, ana, önemli, hayati, ehemmiyetli (sıfat) ikari ת ?קרי
başlık yazısı, yazı başlığı kituv כתוב
başlık, kefiye, poşu, araplarm başlarına taktıkları kafiya כפיה
bez başlık (ARAPÇADAN)
başörtü, eşarp, yemeni, yaşmak mitpahat roş מטפחת ראש
başparmak agudal אגודל
başsağlığı, taziye, teselli tanhumim תנחומים
başta, başında baroş בראש
65
baştan başa, bir uçtan bir uca mehofelhof מחוף אל חוף
,,.. baştan çıkarıcı, ayartıcı, karşı konulamaz, cezbedi- mefate . ת ״..... ••■•■•--י... ■ מפתה׳
ci, çekici, cazip (sıfat)
baştan savma, dikkatsizce, salaş (sıfat) meruşal ת מרשל
baştan, önceden, ilkin, evvelden, kafadan meroş מראש
baştan, önek, önce, evvel, Ön trom טרום
başyazı, başmakale, başyazarın yazdığı makale maamar ׳ מאמר מערכת
maarehet
batak, bataklık gibi, bataklıklı bitsati בצתי
batak, bataklık gibi, bataklıklı, içine batma olasılığı tovani ת טובעני
olan (sıfat)
bataklık bitsa בצה
bataklık humması, bir sıtma türü (hastalık) kadahat abitsot קרחת הפצות
bateri davulu, trampet (vurmalı müzik aleti) tofsner תיף סבר
batı duvarı (ağlama duvarı) kotel amaaravi הכתל המערבי
batı, garp (yön) maarav מערב
batık, sualtındaki batık, batmış gemi (sıfat) şakua ת שקרע
batıl inanç, batıl itikat emuna tfela אמרנה טפלה
batılı, batıdaki, batı ile ilgili (sıfat) maaravi ת מערבי
batırılmak, boğulmak (suda birisi tarafından) nitba, leitabea s )נטבע (<הטבע
batırma, boğma (suda), daldırma, mühürleme atbaa הטבעה
batırmak, boğmak (suda), daldırmak, mühürlemek itbia, leatbia s )הטביע (להטביע
batırmak, daldırmak, içine işlemek şikea, şika, s שקע,שקע
leşakea ------------- )—ולשפע
batırmak, sulamak, yatırmak, işletmek, yatırım işkia, leaşkia השקיע (להבקיע) פ
yapmak (para)
batma, batış, batım, suya dalma, gün batımı, grub şkia שקיעה
batma, boğulma (denizde) tviya טביעה
batmak, boğulmak (suda), madeni para basmak, tava, litboa פ )טבע (לטבע
damgasını vurmak
batmak, dalmak şaka, lişkoa פ )שקע (לשקע
battaniye, yorgan - smıha שמיכה
bay, bey (İngilizcedeki misterin kısaltılmışı) (eril) mar ז מר
bay, bey, beyefendi, efendi, sahip adon ■ אדון
bay, bey, İngilizce misterin kısaltması mar ■ מר
bayağı kesir (matematik) mana י
66
İV ■ ;■*■■■‘■׳!!ל '-*׳-
* ד
;r! :<7?
67
bedavaya, caba, parasız, boşuna behinam בחנם
bedbaht etme :■׳ ׳ ־imini ׳•' ׳' ׳ ......... ■ אמלול
bedbaht etmek, sefil etmek, perişan etmek, acınacak imlel, leamlel B )אמלל (לאמלל
hale getirmek
bedbaht, mutsuz, biçare, sefil, perişan, zavallı, umlal ת אמלל
acınacak halde (sıfat)
bedelini verip geri almak, fidye ile kurtarmak, pada, lifdot B )פדה (לפדות
paraya çevirmek, tahsil etmek
bedenen çalışılan iş avoda gufanit עבודה גופנית
bedensel problem, vücut arızası, sakatlık, vücutsal boaya gufanit בע;ה גופנית
özür, engellilik
bedensel, bedeni gufani גופני
bedevi, çölde yaşayan arap göçebe bedui בדואי
bek, futbol takımında defans beki balam בלם
bekar (dişil) ravaka נ
bekar (eril) ravak ז רוק
bekaret betulim בתולים
bekarlık ravakut רוקות
bekleme odası hadar amtana המתנה
bekleme, bekleyiş amtana המתנה
beklemek hiküf lehakot B )-חכה (לחבות ל
(le)
beklemek, kısa bir süreliğine beklemek (daha nazik imlin, leamtin B )המתין (להמתין
hitap şekli)
beklenen, beklenti, öngörü, talimin dahilinde hazuy חזוי
beklenmek, beklentisi olmak, Önceden tahmin niispa, B )נצפה (להצפות
edilmek . leitsapot
beklenti, bekleyiş, umu, umma yihul יחול
beklenti, umar . tohelet תוחלת
beklenti, ümit, ümit etme, arayış, bekleme, bekleyiş tsipiya צפ;ה
bekleyen, bekleyici ika הכה
bela, felaket, musibet, afet puranut פךענות
belarus, beyaz rusya (ülke) belarus בלארוס
belçika (ülke) belgia בלגיה
belediye iriya עיךיה
belediye başkanı roş air ראש העיר
belediye hizmet vergisi, çöp fener vergisi, belediyeye arnona ארנונה
Ödenen vergi
belediye, yerel otorite raşut mekomit רשות מקומית
68
beleşçi, bedavacı, köftehor, dilenci (YİDİŞTEN) şnorer שבורר
beleşçi, bedavacı; sömürücü, başkasının sırtından natslan . .; .נצלן.
geçinen
beleşçilik, bedavacılık, köftehorluk, dilencilik şnorerut שנוררות
(YİDİŞTEN)
belge, diploma, karne, sertifika, kokart teuda תעודה
belge, doküman tiud .. העוד
belge, vesika, doküman, sertifika, varaka mismah מסמך
belgelemek, belge düzenlemek, belgeyle kanıtlamak tied, letaed s )תעד (לתעד
belgesel (sıfat) tiudi n תעוךי
belgesel, dokümanter (sıfat) tiudi n העוד־י
belirgin, belirli, bariz, açık, sarih, anlaşılır barur ברור
belirgin, somut, besbelli, kullanım tarifi yapılmış mumhaş ח ממחש
(sıfat) .
belirginleşme itbaarut התבהרות
belirginleşmek, anlaşılır olmak, bariz olmak, açık itbaer, leitbaer s )התבהר (להתבהר
seçik olmak, aşikar olmak
belirginlik, açıklık, berraklık, netlik beirut בהירות
belirlemeci (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) deterministi n דטרמיניסטי
belirleyici tarif edici harf takısı (masa = şulhan) (0 a ה
masa = aşuihan) gibi
belirleyici, tayin eden, saptayan, saptayıcı kovea קובע
belirleyicilik, kesinlik, kararlılık, katiyet, mutlaki״ paskanut פסקנות
yet, saltçılık
belirli bir durumda bulunuş, pozisyon almış, pozis- şaruy ת קזרוי
yonda (sıfat)
belirli, nihai, belli, spesifik (sıfat) mesuyam n מסים
belirmek, görünmek, ortaya çıkmak, gözükmek, ofla, leofia s הופיע (להופיע
sahneye çıkmak (be) י )"ב
belirsiz, müphem, muğlak, anlaşılmaz, flu (sıfat) meurpal ת מען־פל
belirsizlik i beirut אי בהירות
belirsizlik, müphemlik, bilinmezlik, muğlakta irpul עךפול
belirtmek, betimlemek, vurgulamak, altını çizmek idgiş, leadgiş s )הךגיש (להךגיש
belki, olabilir ulay אולי
belli, farkedilebilir, göze çarpan muvhan
belsoğukluğu (hastalık) (akıntılı bir erkek zührevi ziva זיבה
hastalığı), akıntı, sızıntı '
bembeyaz, apak, beyazdanda beyaz (sıfat) . tsahor ת צחור
ben ani אני
ben (ciltte, tende) ־ nekudathen נקרת חן
...............' ■
■ יי . " ■. ■־ י
69
ben merkezci, bencil, sadece kendini merkez alan egotsentri אגוצנטרי
kişi ... , .נ
70
beraberce, grup halinde, ekipçe betsavta כצותא
b^râbere kalma, yenişememe, pat (satranç) ־- - teku .... תיקן
berbat, rezil, yüz üstü, yüz üstüne alapanim הפנים
berber dükkanı mispara מספרה
berber, kuaför sapar ספר
berberlik, kuaförlük, saç kesimi saparut ספרות
bere, başlık, yuvarlak yumuşak şapka (askerlerin) kumta כמתה
bereketli ve bol olmak, çok olmak, gür ve verimli şafa, lişpoa S )שפע (לשפע
olmak, iri ve büyük olmak
bereketli, mümbit, verimli, doğurgan (sıfat) pore ת פורה
bermuda bermuda בךמודה
berrak (sıfat) nair ת נהיר
berrak, duru, saf, açık, parlak, saydam, şeffaf, tsalul צלול
temiz, açık
besbelli, düpedüz, açık, belirli, belirgin, bariz, kesin, muveket נ,ת מבהקת
aleni (dişil) (sıfat)
besbelli, düpedüz, açık, belirli, belirgin, bariz, kesin, muvak ז,ת מבהק
aleni (eril) (sıfat)
besleme aavasa האבסה
besleme, elektrik bağlama, enerji verme azana הזנה
besleme, yemek yedirme, doyurma aahala האכלה
beslemek ezin, leazin פ )הזין (להזין
beslemek, geçindirmek, iaşe sağlamak kilkel, lehalkel פ )כלכל (לכלכל
beslenmek, destek almak, kaynaklanmak ııizon, leizon פ )נזון (להזון
besleyici, besin değeri yüksek mezin מזין
beste, melodi, name lahan לחן
bestekar, besteci malhin מלחין
besteleme, bestekarlık, kompozitörlük alhana הלחנה
bestelemek ilkin, lealhin פ )הלחין (להלחין
beş (dişil) 5 hameş המעז
beş (eril) 5 kamışa , חמשה
beşamel sosu, beyaz sos(FRANSIZCADAN) beşamel בשאמל
beşgen, beş köşeli mehumaş מחמש
beşik eres ערש
beşik, bebek yatağı arisa עךיסה
beşli, beş parça hamişiya חמיעויה
beter, kötü garua גרוע
beton beton בטון
beton dökmek, betonlamak, üstünü örtmek bitenlevaten פ )בטן (לבטן
betonarme, karkas ■ . . - beton mezuyan ן מזין1בט
betonlama, beton dökme bitlin בטון
beyan etme, beyanname, duyuru, ilan ahraza הכרזה
beyan etmek, ilan etmek, deklare etmek, resmen ve itsir, teatsir פ )הצהיר (להצהיר
açıkça söylemek, demeç vermek
beyan, beyan etme, beyanat, tebliğ, beyanname, atsara . הצהרה
deklarasyon, demeç
beyanat, manifesto, bildiri, deklarasyon minşar מ&ןד
beyanname, yeminli beyan, yazılı yeminli ifade, taisir תצהיר
beyan, demeç, deklarasyon
beyaz (renk) tavan לבז
9 T T
72
r־.~ ־:■;"־s ''?■’.::
îsv's ;
73
biçimsizleşmek, şekli bozulmak itavet, leitavet 5 )התעות (להזיות
biçimsizleştirme, tipini bozma, şeklini değiştirme, ivut .... —- עוות
çarpıtma
biçimsizleştirmek, tipini bozmak, şeklini değiştir״ ivet, leavet פ )עות (לעות
mek, çarpıtmak
biçmek, hasat yapmak katsar, liktsor s )ל!צר (ל?ןצר את
(et)
biftek umtsa אמצה
biftek (İNGİLİZCEDEN) steyk סטיק
bikini bikini ביקיני
bilakis, aksine meyidah מאידך
bilakis, aksine, tersine, üstüne üstlük, inadına adraba אדרבה
bilardo bilyard בילידי
bildik, tanıdık meyuda מידע
bildiri, ilan kruz ערוז
bildiri, yazılı ileti, mektup, bildirge igeret אגרת
bildirmek, duyurmak, anons etmek, ilan etmek, odia, leodia (et פ הודיע (להוךיע
haberdar etmek, tebliğ etmek al le) )- ל, על,את
bile, hatta afilu אפלו
bilek, ayak bileği karsol ?ןךם־ל
bileme, bileyleme, keskinleştirme aşhaza העזחזה
bileme, sivrileştirme, keskinleştirme hidud חדוד
bilemek, bileylemek, keskinleştirmek işhız, leaşhiz פ )השחיז (להעזחיז
bilenmiş, bileylenmiş, keskinleştirilmiş (sıfat) muşhaz ח משחז
bileşim haline gelmek (madde) itrakev, פ )התרכב (להתרכב
leitrakev
bileşim, iki maddenin bileşmesi, alaşım, terkip tirkovet תךכבת
bilet, kart, kartoteks, giriş kartı (işçi ya da abone) kartis כרטיס
biletçi kartisan כרטיסן
bilezik tsamid צמיד
bilgi yeda ידע
bilgi, bilme, biliş, haber, havadis yedia ידיעה
bilgi, haber, enformasyon meyda מידע
bilgilendirmek, bildirmek, haberdar etmek yidea, yida, פ ץדע (לידע,קיע
layadea (et)
)את
bilgilenmek, bilgi edinmek, akıllanmak ehkim, פ )החכים (להחכים
leahkim
bilgin, öğrenmiş, öğrenici lamdan למדן
bilginlik, alimlik, bilgelik lamdanut למדנות
74
:"■'׳T־,'"'־.,■
■ •‘יי•■•" ■•׳ ■
75
bina, yapı binyan בנ?ן
binbaşı • ׳ rav seren ' רב סלן
binde bir alpit אלפית
bindirmek, monte etmek, takmak, aşılamak (ağaç) irkiv, learkiv S הרכיב (להרכיב
(al) )?ל
binici, sürücü, cokey, atlı, sipahi süvari rohev . רוכב
binlerce alfey אלפי
binlik, bin kağıt, bin lira (argo) alpiya אלפ^ה
binme, biniş . rehiva לכיבה
binmek (bisiklet at eşek) rahav, lirkov 5 )רכב (ללכב ?ל
(al)
bio enerji bio energıya ביואנלגק
bioloji biyologya ביולומה
bioskop, sessiz sinema, yirminci yüzyılın başında reinoa ?לאינו
kullanılan sinema gösterme makinesi
bir (dişil) 1 ahat נ אחה
bir (eril) 1 ehad T אחד
bir an için, kısa bir zaman için, bir müddet lerega ללגע
bir arada varoluş, ikili birliktelik du kiyum דיו קיום
bir araya toplamak, yığmak koşeş, lekoşeş פ )זעז2<קושש (לקר
bir araya yığılı, toplu, yığmak yapılmış (savaş için) tsavur n . ?בור
(sıfat)
bir araya yığılmak, toplanmak, birikinti oluşturmak itstaber, פ )הצטבר (להצטבר
-------- ---------------------------------------- leitstaber
bir araya yığmak, toplamak, yığmak yapmak (savaş tsavar, litsbor פ )צבר (לצביר
için)
bir daha, gene, tekrar, yine od paam עדר פעם
bir darbede, bir kerede bemaka ahat במכה אחת
bir maddeyle kaplamak, koruma amaçlı örtmek sahah, liskoh S )סכך (לסכל
(tente, güneşlik, dam vs.)
bir seferde, bir defada, bir batında, bir çırpıda bevatahat בבת אחת
bir şey . davar ma מה-דבר
bir şey, herhangi bir şey maşeu משהו
bir şey, hiçbirşey, herhangi bir şey meuma . מאומה
bir şeyden önce, ...den önce (lifne şeyavo - gelme- lifne şe.. - לפני ש
den önce)
bir tür börek, tepside pişen sebze ezmeli veya pey- paştida פשטידה
nirli börek, mücver •
bir uçtan bir uca, baştan başa mikatse lekatse מקצה לקצה
bira (alkollü içecek) bira בילה
•י. •s...... ,־״־■־ • ־ך־ ך ■י•■־‘־s.................... ■■■-
76
birbiri ardına, peş peşe, ar d arda birtsifut בךציפות
birbirine karışmak, kaynaşmak, bileşik olmak, itmazeg, ■ ■ £) ■ התמזג (להתמזג
katıştırılmak, karıştırılmak leitmazeg (im)
)?ים
birbirine tutturmak, kopçalamak, düğmelemek, paraf, liprof D )פרף (לפר׳ף
tokalamak
birdenbire, aniden, ansızın piîom פתאום
birdenbire, aniden, ansızın, damdan düşercesine lefeta, peta ■ פתע,לפתע
birdenbire, pat diye, aniden, ansızın peta, lefeta לפתע, פתע
biri, birisi, falanca kişi, herhangi biri, kimi, kimisi, mişei נ מישהי
kimse, şahsiyet (dişil)
biri, birisi, falanca kişi, herhangi biri, kimi, kimisi, mişeu ז מישהו
kimse, şahsiyet (eril)
biricik, tek, yegane, Özge, birlik, tane, tekil (dişil) yehida נ יחידה
biricik, tek, yegane, Özge, tekil (eril) yahid ז יחיד
birikim, yığın, toplanma, yığma gibuv גבוב
birikinti, birikim, yığın, toplanma itstabrut הצטברות
birikmek nehsah, s )נחסך (<החסך
leihaseh
birikmiş para, tasarruf hesapları heshonot חסכונות
birikmiş, yığılmış, birikerek çoğalan, ilavelerle mitstaber מצטבר
genişleyen, toplanan
biriktirmek, tasarruf etmek, tutumlu olmak, mas- hasah, lahsoh פ חסך (לד!ס'ןד אתי
rafı kısmak, ekonomi yapmak, idareli kullanmak, (et be le) )- ל,-ב
kıymamak, esirgemek
birinci el, aracısız, ilk el, ilk elden yad rişona יד ראשונה
birinci sınıf, işadamı bölümü, business class, first mahleket מחלקת עסקים
class asakim
birinci tekil şahıs (dilbilgisi) gııfrişon גוף ראשון
birinci, ilk rişon ן5ךאש
birincil, hazırlayıcı, ilk, Ön hazırlık (sıfat) rişoni ת ראשוני
birisinin yerine bimkom mişeu במקום מישהו
birkaç, tektük ahadim אחרים
birleşik (sıfat) meşulav ת משלב
birleşik arap emirliği (ülke) aemiriyot האמיריות הער
aaraviyot ביות המאחדות
T \ J “ *
ameuhadot
birleşik devletler, amerika birleşik devletleri (ülke) artsot aberit ארצות הברית
birleşik oturum, toplantı meliya מליאה
birleşik,, bağlı, bağlanmış, ekli, eklenmiş (sıfat) mehubar ת מחבר
birleşik, birleşmiş (dişil)(sıfat) meuhedet נ,ח מאחדת
רד
birleşik, birleşmiş (eril)(sıfat) meuhad ז,ת מאחד
birleşme likud לכוד
birleşme, birlik, sendika, sendikalaşma, örgütlenme itagdut נדות1ההא
birleşme, bütünleşme, yek vücut olma, bir araya itgabşut התגבפזות
gelip kuvvetlenme, kuruyup katılaşma, kristalleşme
birleşme, katılım, birleşim, bağlantı, bağlanış, iihabrut התמכרות
koalisyon
birleşmek, birlik olmak itlaked, פ )התלכד (להתלכד
leitlaked
birleşmek, birlik olmak, beraber olmak, tek vücut itahed, leitahed פ ההאייד להתאחד
olmak (im) )עם
birleşmek, birlik oluşturmak (kartel), sendikalaş- itaged, leitaged פ )התאגד (להתאגד
mak
birleşmek, bütünleşmek, yek vücut olmak, bir araya itgabeş, פ )התגבש (להתגבש
gelip kuvvetlenmek, kristalleşmek leitgabeş
birleşmek, katılmak havar, lahvor פ )חבר (לחבר
birleşmek, toplanmak, arkadaş olmak, bağlanmak ithaber, פ התחבר (להתחבר
(elektrik, telefon hattı vs.) leithaber (im )עסי ל־
le)
birleşmiş milletler (umot meuhadot kısaltması) umot אמרת מאחדות
meuhadot אדם,
birleştirici meyahed ממזד
birleştirme, toplama işlemi, bağlantı, irtibat, edat, hibur . הבור
ilgeç(dilbilgisi), kompozisyon yazma, ilave, eklenti,
ek yeri
birleştirmek, birbirine dıkmekryamamak İha, leahot פ )אחורלאחרת
birleştirmek, birlik sağlamak, bir araya getirmek liked, lelaked פ )לכד ללכד
birleştirmek, dahil etmek, içine almak eegid, leaagid. פ )האגיד להאגיד
birleştirmek, toplamak, eklemek, bağlamak hiber, lehaber פ ,הבר (לחבר את
- (et le el) )ל~ אל
birleştirmek, ünitelemek ihed, leahed פ )אחד לאחד את
(et)
birlik . tsavta צ!תא
birlik, bazılık ' ahdut אחדות
birlik, birleşme, konsorsyum ihud אחור
birlik, birliktelik, dernek, federasyon itahadut התאחדות
bisiklet ofanayim אופנים
bisiklet binicisi rohev רוכב אופנים
ofanayim
bisküvi biskivit ביסקויט
- ■ ׳ ' ■'ז'' "י ■ 'י
79
biyolojik silah neşek biyologi נשק ביולוגי
biz, bizler ■ anu ........ ז אנו
biz, bizler anahnu אנחנו
biz, saraç ya da kunduracı bizi, delik açıcı alet, martsea מרצע
çuvaldız
bizde, bize lanu לנו
bizde, bize, içimizde ........ ־ bunu ...... בנו
bizde, yanımızda, beraberimizde, mekanımızda, etslenu אצלנו
yerimizde
bizden mimenu, מאתנו,ממנו
meitanu
bize elenu אלינו
bizi otanu אותנו
bizim şelanu לנו#
bizim gibi kamonu כמונו
bizimle itanu אתנו
bizon (hayvan) bizon ביזון
bizsiz, biz olmadan, bizim dışımızda, bizim harici- biladenu בלעדינו
mizde
bizzat, şahsen bihvodo בכבודו ובעצמו
uveatsmo
blender, karıştırıcı, mikser (İNGİLİZCEDEN) blender בלנדר
blöf yapma, aldatıcı tavır takınma, yalan söyleme biluf בלוף
bl öf yapmak, aldatıcı tavır takınmak, yalan söyle- bilef, lebalef 5_______ (בל ף(לבל ף
mek
blöf yapmak, uydurmak, kurgulamak, yalan atmak fibrek, lefabrek S )פברק (לפברק
blöf, aldatıcı tavır, yalancılık blöf בלוף
blöf, uydurma, uyduruk, sahte kurgu, palavra, fibruk פברוק
atmasyon -
bodrum, mahzen, bodrum kat martef מךתף
bodur, cüce, tıknaz tıanas ננס
bodur, tıknaz, güdük, bıdık, kısa boylu şişman kişi guts ת גוץ
(sıfat)
boğa (hayvan) şor ר1ש
boğa burcu mazal şor מזל שור
boğaz garon גרון
boğaz, dar yer metsar מצר
boğazını temizlemek, gırtlağını temizlemek (bal- kihkeahi פ כחכח,כחכח
gam) kihkah, )(לכחכח
lekahkeah
80
boğazlama, gırtlaklama, boğarak öldürme, boğma, henek חנק
boğulma _ ....
boğma, boğazlama, gırtlaklama, nefesini kesme hanika חניקה
boğma, bunaltma, daral getirme, azotlama ahnaka החנקה
boğma, suda batırma tibua טבוע
boğmaca (hastalık) şaelet שעלת
boğmak (havasızlıktan) ; ........... -........ işnik, leaşnik B )השניק (להשניק
boğmak, birisinin suda boğulmasına neden olmak, tibea, letabea B ) טבע (לטבע,טבע
batırmak
boğmak, boğazlamak, gırtlaklamak hanak, lahnok B )חנק (לחנק
boğmak, bunaltmak, iç darlığı getirmek ehnik, leahnik B )החניק (להחניק
boğucu, bunaltıcı mahnik מחניק
boğulmak iştanek, B )השתנק (להשתנק
leiştanek
boğulmak, boğazlanmak nehnak, B )נוונק (להחנק
leihanek
boğulmak, tıkanmak (havasızlıktan) nişnak, B )נשנק (להשנק
leişanek
boğulmuş, boğazlanmış, gırtlaklanmış, boğuk hanuk חנוק
boğuşma, güreş eavkut האבקות
bohçalamak, balyalamak, demetlemek, peşpeşe tsarar, litsror B )צרר (לצרר
koymak
bohçalanmak, demetlenmek, peşpeşe konulmak nitsrar, B )נצרר (להצרר
leitsarer
bohem, sanatçı mizaçlı boemi בוקמי
bok hara חרא
bok (aynı bok gibi) (YİDtŞTEN) drek דרעק
boks (spor), yumruklama igruf אגרוף
boksör mitagref מתאגרף
bol, bereketli beşefa בשפע
bol, çok, dolu, nitelik açısından zengin (sıfat) atir ת עתיר
bolivya (ülke) bolivya בוליביה
bolluk, bereket, bol, çokluk, furya şefa שפע
bolluktan akan, dışa taşan şofea שופע
bomba ptsatsa פצצה
bombalamak, bomba atmak iftsits, leaftsits B )הפציץ (להפציץ
bombalamak, bombardıman etmek ifgiz, leafgiz B )הפגיז (להפגיז
bombardıman uçağı maftsits מפציץ
bombardıman, bombalama afgaza הפגזה
.׳ ‘ ‘י . t *•
81
bombardıman, bombalama aftsatsa הפצצה
boncuk, gerdanlık, kafiye, uyak haruz חרוז
bone, şapka, kenarlıklı ve bağcıklı kadın ve çocuk mitsnefet מצנפת
şapkası
bono, senet, borç senedi, tahvil, hazine bonosu igeret hov אגרת חוב
bonservis, referans, tavsiye mektubu mihtav amlatsa מכתב המלצה
borazan çalma, trompet çalma hitstsur חצצור
borazan, boru (çalgı), trompet (müzik aleti) hatsotsera חצוצרה
borç ödemek, yağma etmek, soymak, soygunculuk, para, tifroa S )פרע (לפרע
yapmak
borç tahsil olmak, ödenmek nigba, leigabot פ )נגבה (להגבות
borç veren kişi mâlve מלוה
borç vermek, ödünç vermek, borçlandırmak ilva, lealvot ) פ-הלוה (להלוות ל
(le)
borç, verecek, takıntı hov חוב
borç, yükümlülük hiyuv חיוב
borçlanmak, borç almak, Ödünç almak lava, lilvot פ )לוה (ללוות
borçlu olmak, borçlanmak, haksız olmak hav, lahuv פ )חב (לחוב
bordo (renk) bordo בורדו
bordro, maaş bordrosu Huş maskoret תלוש משכרת
bornoz haluk rahetsa חלוק רדוצה
borsa (hisse senedi, tahvil) bursa ברסה
boru silon סילון
boru sesi, yahudi dininde boynuzdan yapılma şofar terua תרו^ה
çalmışı
boru tamircisi, tesisatçı şravrav שרברב
boru, su borusu tsinor צנור
bosna hersek (ülke) bosniya בוסניה הרצגובינה
ertsegovina
bostan, bahçe, portokal tarlası, turunçgil bahçesi, pardes פרדס
narenciye bahçesi
bostan, meyve bahçesi bustan בסהז
bostancı, bahçeci bustanayi בוסתנאי
bostancı, meyve bahçesi sahibi veya bahçıvanı pardesan !פודם
boş (sıfat)(dişil) reyka ריקה
boş vakit pnay פנאי
boş, boşluk, kuru sıkı srak סרק
boş, kof, zırva, içeriksiz, ilgi uyandırmayan, aptalca, reykani ת ריקני
amaçsız, anlamsız (sıfat)
82
boş, serbest, müsait, hazır (sıfat) ־ panuy ת פנוי
boş, yoksun (sıfat) (eril) ■ rek t,ת ריק.
boşa, boşuna, beyhude, nafile, abes larik לריק
boşalma, boşalmış olma, boşluk itroknut התרוקנות
boşalmak, bir yere akmak, süzülmek (sıvı) itnakez, פ )התנקז (להתנקז
leitnakez
boşalmak, boş kalmak, serbest kalmak, tahliye itpana, פ התפנה (להתפנות
edilmek leitpanot (me) )-מ
boşalmak, boşalmış olmak itroken, פ התרוקן (להתרוקן
leitroken (me) י )-מ
boşaltma oraka הורקו׳
boşaltma rikun ךקון
boşaltma, boşaltım, tahliye pinuy פנוי
boşaltma, indirme, kısımlara ayırma peruk פרוק
boşaltma, tahliye araka היקה
boşaltmak roken, leroken פ רוקן (לרוקן אתי
(et me) )מ־
boşaltmak, deşarj etmek, yük indirmek parak, lifrok פ )פרק (לפרק
boşaltmak, tahliye etmek erik, learik פ )הריק (להריק
boşaltmak, tahliye etmek pina, lefanot פ )פנה (לפנות את
(et)
boşama, kovalama, kovma, sürgün, tehcir, tehcir geruş גררקז
etme, def etme, tahliye
boşamak, kovalamak, kovmak, sürmek, sürgün gireş, legareş פ )גרש (לגרש
etmek, tehcir etmek, defetmek, sepetlemek
boşanma giruşin, גרושים,גרושין
giruşim
boşanma itgarşul התגךשות
boşanma belgesi, ayrılma belgesi get גט
boşanmak itgareş, פ )הוזגרש (להתגרש
leitgareş
boşanmış (dişil) gruşa ג גרושה
boşanmış (eril) garuş ז גרוש
boşluk tou תהו
boşluk, anlamsızlık reykanut ריקנות
boşluk, sersemlik nevivut נביבות
boşluk, vakum rik ריק
boşnak (dişil) bosnit נ בוסניה
boşnak (eril) bosni ז בוסני
83
boşu boşuna, beyhude yere laşav לשןא
boşuna, beyhude lehinam לחנם
botanik botani בוטני
botsvana (ülke) . botsvana ,בוטסוואנה
בוצוואנה
bovling, bowling, dokuz kuka oyunu bauling באולינג
bovvling (oyun) kadoret • בררת
boy Ölçüşen, karşılaşan, kozlarını paylaşan, yarış- mitmoded מהטודד
maçı
boyacı tsabai צבעי
boyacılık tsabaut צבעות
boyama tsvia צביעה
boyamak tsava, litsboa פ )צבע (לצבע את
(et)
boyanmak, renklenmek itsabea, itsaba, פ )נצבע (להצבע
leitsabea
boykot edilmiş, dışlanmış, aforoz edilmiş (sıfat) muhram ת מחרם
boynu vurulmak, kafası kesilmek, başı gövdesinden neeraf, leiaref פ )נערף (להערף
ayrılmak, kafası uçurulmak
boynunu vurma, kafasını uçurma, başını kesme, arifa עריפה
kellesînii kesme
boynunu vurmak, kafasını uçurmak, başını kesmek, araf, laarof פ )ערף (לערף
kellesini kesmek
boynuz çıkmak, boynuz takmak, boynuzlamak, kimen, פ )קרנן (לקונן
kocasını aldatmak, eşine ihanet etmek lekarnen
boynuz, ışın(lar) keren, קונים,קרן
karttayım
boyun eğdirme, teslim alma, yenme ahnaa הכנעה
boyun, boğaz tsavar צואר
boyunca, süresince, esnasında, zarfında bemeşeh במשך
boyut, ebat, Ölçü, cüsse memad ממד
boyutunu azaltmak izir, leazir פ )הזעיר (להזעיר
bozguna uğramak - nigaf, leinagef פ )נגף (להנגף
bozguna uğratmak nigef, lenagef פ )נגף (לנגף
bozguncu, yenilgiyi kabullenen tvustan (*בוסתן
bozgunculuk, yenilgiyi kabullenme tvustanut ־ בוסתנות1ן
bozkır, step arava ־ ערבה
bozmak . İdlkel, lekalkel פ י )קלקל (לקלקל
bozmak, karmakarışık etmek, arap saçma çevir- şibeş, leşabeş ■ פ )שבש (לשבש
mek, halel getirmek
84
bozmak, zarar vermek, defolamak, defolu hale paganı, lifgom S )פגם (לפגם
getirmek
bozuk, arızalı (sıfat) mekulkal ת
bozulmak, arızalanmak, işlemez hale gelmek, itkalkel, פ התקלקל
laçkalaşmak leitkalkel )(להתקלקל
bozulmak, berbat olmak, zarar görmek nifgam, פ )נפגם (להפגם
leipagem
bozulmak, karmakarışık olmak, altüst olmak, suya iştabeş, פ השתבש (להש
düşmek (plan program) leiştabeş )תבש
bozuşma, sürtüşme, münakaşa, anlaşamama istahsehut הסתכסכות
bozuşmak, sürtüşmek, münakaşa etmek, anlaşama- istahseh, פ הסתכסך (להסת
mak leistahseh )כסך
böbrek(ler) (iç organ) kilya, klayot כליות,כליה
böbürlenmek, şişinmek, övünmek, yeltenmek, raav, lirov פ )ךהב (לךהב
cesaret etmek
böcek, hamam böceği (hayvan) makak מקק
böcek, haşere, böcekler harak, חרקים,הרק
harakim
böğürme, möleme, inek sesi çıkarma, kahkahayla geiya געיה
gülme, acı acı ağlama
böğürmek, mölemek, inek sesi çıkarmak, kahkahay-■ gaa, ligot פ )געה (לגעות
la gülmek, acı acı ağlamak
böğürtlen (meyve) petel פטל
böğürtlen çalısı atad אטד
böğürtlen, kara dut, ayı dutu, yaban mersini (mey- uhmanit, אכמניות, אכמנית
ve) uhmaniyot
boksör egrofan אגרופן
bölge hevel חבל
bölge adı (Natanya Tel Aviv arasında bir bölge) şaroıı שרון
bölge, arazi, kara parçası, diyar (İNGİLİZCEDEN) teritorya טריטוריה
bölge, mıntıka, havza, dolay, yöre ezor אזור
bölge, mıntıka, kanton mahoz מחוז
bölgesel ezori אזורי
bölme, ayırma hatsitsa חציצה
bölmek, ayırmak pileg, lefaleg פ )פלג (לפלג
bölmek, paylaştırmak, ayırmak, dağıtmak, dağıtım hilek, lehalek פ )חלק (לחלק
yapmak
bölmelere ayırma, ayırma, tecrit etme midur מרור
bölmelere ayırmak, ayırmak, tecrit etmek madar, פ )מדר (למרר
lemader
85
bölük (askeri bölük) pluga פלגה
bölüm, kısım . mador מדור
bölüm, kısım (fen edebiyat vs.) megama מגמה
bölüm, kısım, daire, departman agaf אגף
bölüm, kısım, fasıl perek פרק
bölüm, reyon, kısım, sınıf, şube, takım(askeri mahlaka מחלקה
׳. ■.:;.׳.■יי■י :
takım, bölüğü oluşturan birim)
bölümlendirilmiş, ayrılmış (sıfat) memudar ת ממדד
bölünebilen, ayrılabilir, bölünebilir (sıfat) parid ת פריד
bölünme, ayrılma, hizipleşme itpalgut התפלגות
bölünme, ayrılma, hizipleşme, bölme, ayırma, pilug פלוג
taksim
bölünme, ayrılma, ikiye bölünme itpatslut התפצלות
bölünmek, ayrılmak nehlak, s )נחלק (להחלק
leihalek
bölünmek, ayrdmak, hizipleşmek itpaleg, פ )התפלג (להתפלג
leitpaleg
bölünmüş, ayrılmış (sıfat) mefulag ת מפלג
bölünmüş, ayrılmış, parçalara ayrılmış, bölümlere mehulak ת מחלק
ayrılmış (sıfat)
börek (LADİNODAN) burekas בוךל)ס
böyle, şöyle ko כה
böyle, şöyle, öyl e, bu şekilde, bu sur etle kah, kaha פכי׳, כך
b öylece, bu şekilde uvhen ובכן
bre, ulan (kabaca hitap sözü ARAPÇADAN) ja ’ה
brezilya (ülke) brazil ברזיל
brezilyalı (dişil) brazilayit נ ברזילאית
brezilyalı (eril) brazilayi ז ברזילאי
briç (iskambil oyunu) bridc בריז־ג׳
britanya birleşik krallıklar, İngiltere (ülke) amamlaha הממלכה המאחדת
ameuhedet şel של בריטניה
britanya *’
brokoli brokoli ברוקולי
brom (maden) brom ברום
bronşit (hastalık) brorihit ררונכיט
bronz, tunç arad ארד
bronzlaşma, bronzlaştırma şizuf שזוף
broş, süs iğnesi, toplu iğne, firkete sika סכה
broşür, mecmua, kitapçık, livreto hoveret חוברת
86
brülör, yakıcı, ateşleyici mayer מבער
brüt .......................................... bruto ברוטו
bu arada, bu esnada, şimdilik bentayim בינתים
bu arada, bu meyanda, diğer şeylerin yanı sıra, ben ayeter בין היתר
diğerlerine ilaveten
bu dereceye kadar, 0 denli ad kedey kah ?ד פדי כך
bu fırsatla, bu nedenle leregel =לךגל
bu gibi, benzer şekilde, vesaire, ve bazı kedome כדומה
bu yıl, bu sene aşata השתא
bu, şu (dişil) zot, zoti נ זאת
bu, şu (dişil) zo, zu נ זר
bu, şu (dişil) zoi נ זוהי
bu, şu (eril) ze ז זה
budala, saf, enayi, kolay kanan peti פתי
budamak, kırkmak, keserek düzeltmek gazam, ligzom s )גזם(לגזם
budanmak, kırkılmak, kesilerek düzeltilmek nigzam, s )נגזם (להגזם
leigazem
bufalo (hayvan) bufalo בופאלו
bufalo, bizon, kuzey amerika yabani sığırı (hayvan) teo תאו
bugün ayoın היום
bugünlerde, bu sıralar, günümüzde, halen, şu anda kayom כיום
buğday hita חטה
buğday, hububat, tahıl dagan !דג
buğu, buhar evel הבל
buğulu, buğulanmış, buharlaşmış, buharda pişmiş, meude ת מאדה
buğulama (sıfat)
buhar kitor קיטור
buhar yoğunlaştırıcı, buhar sıkıştırma makinesi, meabe מעבה
kondansatör, meksefe
buhar, buğu ed אד
buharlaşma, buharlaştırma iyud איור
buharlaşma, buharlaştırma, buğulanma iduy אדוי
buharlaşma, uçma, gaza dönüşme itaydut התאידות
buharlaşmak itada, leitadot s התאדה
)(להתאדות
buharlaşmak, uçmak; gaza dönüşmek itayed, leitayed פ )התאיד (לדיתאיד
buharlaştırmak ida, leadot פ )אדה (לאדות
buharlaştırmak, gaz haline dönüştürmek iyed, leayed פ )איד (לאיד
87
buhran, depresyon, bunalım, keyifsizlik dihduh דכדוך
buhran, kriz, bunalım maşber ■1 משבר ׳ ' ־
bukalemun (hayvan) zikit זקית
buket, çelenk zer זר
bukle yapmak, kıvırmak, saçları dalgalandırmak tiltelf letaltel D )תלתל (לתלתל
bukle yapmak, kıvrım yapmak kirzelf lekarzel פ )קהל (לקהל
bukle, saç buklesi, kıvrım kirzul קהול
bukle, saç kıvrımı taltal תלתל
bukle, saç örgüsü tsama צמה
bukleleşmek, kıvraklaşmak (saç) itkarzel, פ התקהל
leitkarzel )(להתקרזל
bulamaç, hamur İsa עסה
bulamaç, lapa, karışım blila בלילה
bulandıran, bozan, çürüten, çamurlayan oher עוכר
bulandırmak, çamurlamak, bozmak, çürütmek ahar, laahor פ )עבר (לעכר
bulandırmak, çürütmek, bozmak eehir, leaahir פ )העכיר (להעכיר
bulanık, donuk, silik, mat (sıfat) metuştaş ת מטשטקז
bulanık, tortulu, kokuşuk, çürük, bozuk, çamurlu ahur ת עכור
(sıfat)
bulanık, yağışlı, bulutlu (sıfat) sagriri ת סגריה
bulanıklaşma, donuklaşma, solgunlaşma, silikleşme, itaşteşut . הטשטקזות
renksizleşme
bulanıklaşmak, donuklaşmak, solgunlaşmak, silik- itaşteş, leitaşteş פ הטיטטעז
leşmek, renksizleşmek )(להטשטש
bulanıklık, donukluk, siliklik tiştuş טקזטועז
bulanmak, çamurlanmak, bozulmak, çürümek neekar, leiaher פ )נעבר (להעכר
bulantı, mide bulantısı, iğrenme, öğürme, kusma bhila בחילה
isteği '
bulaşıcı, yapışıcı, cazibeli, çekici medabek מדבק
bulaşık makinası mediah, מדיח כלים, מדיח
mediah kelim
bulaşık makinası mehonat מכונת מדיח
mediah
bulaşık yıkama, durulama adaha הדחה
bulaşık yıkamak, azletmek, görevden almak, işten el ediah, leadiah פ )הדיח (להדיח
çektirmek, yol vermek, elemek(spor maçta elemek)
bulaşma, bulaştırma, yapışma idabkut הדבקות
bulaşma, yapışma, sirayet idabkut הדבקות
88
bulaştırmak, bozmak, çürütmek ileah, ilah, S ) אלח (לאלה,אלת
lealeah , ■ s • . V. , ’.:t■•:? .״ י.7
g : -■־.,' י י ׳: ■־־■־ ׳ ••• ••״............ -׳ ■־,■ ׳ - •י ־־.־,• •
89
bundan dolayı al ken על כן
bundan dolayı, bu yüzden, bunun için^ bundan ■ laken
ötürü, bu nedenle, binaenaleyh
bundan önce, daha önce, evvel, öncelikle lifne hen לפני כן
bungalov bungalo בונגלו
bunlar ele אליי
bunlar gibi kaele כאלה
bunun gibi (dişil) kazot נ כזאת
bunun gibi (dişil) kazu נ כזו
bunun gibi (eril) kaze ז כזה
bununla beraber, aynı zamanda, aynı anda bad bevad בד בבד
burada, burası kan
burada, buraya alom הלם,הלום
burada, buraya ena הנה
burada, buraya po פה
buradan mikan מכאן
buraya lekan לכאן
burjuva, orta sınıf burgani ברךגני
burjuvalaşma itbargenııt התבךגנות
burjuvalaşmak itbargen, הוזברגן (להתבךגן) פ
leitbargen
burjuvazi, orta sınıf burganut בורגנות
burkulma nekia _______ ____נקי^ה
burnei (ülke) brunei ברוני
burnuna çekmek isnif leasnif ע )הסניף (להקניף
burnundan konuşma inpuf אנפוף
burnundan konuşmak, genzinden konuşmak inpef leanpef פ )אנפף (לאנפף
burnunu çekme, burnuna çekme, koklama (leariah meriha מריחה
fiilinden)
burs milga מלגה
burun af אף
burun (argo) hotem חיטם
burun deliği, burun delikleri nehir, נחירים,נחיר
nehirayim
burun delikleri apayim אפים
burundi (ülke) burundi בורונרי
buruşmak, kırışmak, bükülmek itkamet, התקמט (להתקמט) פ
leitkamet
90
buruşturmak, büzmek, kırıştırmak, çekmek^ küçül- kivets, lehavets B )?כרץ (לכד
mek,kasmak; ....... ....................... . ...
buruşturmak, kırıştırmak, bükmek kimet, lekamet B )קמט (לקמט
buruşuk, bükük (sıfat) mekumat ת מקמט
buruşuk, büküntü, büzgü, kırışık, kat, kıvrım, pli, kemet קמט
pile
buruşuk, büzülmüş, çekmiş, küçülmüş, kasılmış mehuvais n .......... מכיץ
(sıfat) ................
but, kaba et şet שת
but, oyluk, baldır şok שוק
butik butik ברטיק
buton, düğme tahtsan לךוצן
buyruk, emir (aseret adibrot on emir) diber דבר
buz kerah קרח
buz ayısı, kutup ayısı (hayvan) dov akerah ריב הקרח
buz çözücü, eritici, gevşetici, buzdolabındaki eritme mafşir מפ׳עזיר
tertibatı
buz kıracağı, sivri uçlu delici alet, delgi dokran קרן1ד
buz pateni ahlaka al החלקה על הקרח
akerah
buzdolabı melcarer מקרר,מקרר
buzlarını çözme, eritme, erime afşara הפשרה
buzlarını çözmek, eritmek, gevşetmek ifşir, leafşir B )הפשיר (להפשיר
buzul, buz dağı, aysberg, büyük buz kütlesi karhon קךחון
büfe, atıştırma yeri, snack bar mizlala מזללה
büfe, kantin, servis masası, servant (yiyeceklerin miznon מזנון
sunulduğu), dolap, yüklük
büfe, kulübe şeklinde küçük büfe, gazete bayii kiyosk קיוסק
bükmek, eğmek, burmak, yamultmak ikem, leakem B )עקם (לעקם
bükük, eğik, yamiık, paytak (sıfat) meııkum ת מעקם
bükülme, eğilme ikam עקום
bükülmek, eğilmek(vücut) iştoheah, B השתוחח,השתוחח
iştohah, )(להשתוחח
leiştoheah
bükülmek, eğilmek, burulmak, yamulmak itakem, B )התעקם (להתעקם
leitakem
bülbül (hayvan) ■ bülbül בלבול
bülbül (hayvan) zamir זמיר
bülten; bildiri, bilgilendirme ilanı yedioıı ידיעון
bülten, dergi, broşür, kitapçık, gazete alon עלון
büro, oda, daire, ofis, resmi daire, loca lişka לעבה
bürokrasi (mecbur tutulan form doldurma vs. kağıt nayeret ׳ ׳
kırtasiye angarya işler)
bürokrasi, devlet memurları birokratya ביורוקרטיה
bürokrat birokrat - ביורוקרט
bürokratik, bürokrasi ile ilgili birokrati. ביורוקרטי
büsbütün; tamamen, külliyen katıl כליל
bütçe açığı, zarar, hesap açığı (İNGİLİZCEDEN) defitsid דפיציט
bütçe açığı, zarar, hesap açığı, yokluk, eksiklik geraon גרעיז
bütçe, ödenek, gelir gider çizelgesi taktsiv תקציב
bütçelemek, istihkak tayin etmek, bütçe yapmak, tiktsev, S )תקצב (לתקצב
tahsis etmek letaktsev
bütçelenmek, istihkakı ayrılmak, tahsis edilmek, niktsav, S )נקצב (להקצב
zaman ayrılmak leikatsev
bütçelenmîş, tahsisat ayrılmış (sıfat) metuktsav ת מתקצב
bütün gün kol ayom כל היום
bütünleşme, bağlılık, birliktelik itlakdut התלכדות
bütünleşme, birlik, biraraya gelme, biçimlenme, gibuş גבוש
birliktelik oluşturma
bütünleşme, entegrasyon, devreye girme, katılma, iştalvut העתלבות
etaba dahil olma
bütünleşmiş, biçimlenmiş, kristalleşmiş, oluşmuş megubaş ת מגבע
(sıfat)
bütünleşmiş, birleşmiş, birlikte (sıfat) melukad ת מלכד
bütünleştirmek, biçimlendirmek, kristalleştirmek, gibeş, legabeş פ )גבע (לגבע
oluşturmak, vücuda getirmek
bütünlük, mükemmellik, kusursuzluk, tam olma şlemut שלמות
hali
büyü, efsun, sihir, keramet kişuf כשוף
büyü, sihir kşafim כשפים
büyük alış veriş merkezi kenyon קניין
büyük, iri, kocaman, cüsseli, yüksek ruhlu (dişil)(- gdola נ,ה גדולה
sıfat) -
büyük, iri, kocaman, cüsseli, yüksek ruhlu (sıfat)- gadol ז,ת גדול
(eril)
büyükanne, nine (dişil) savta נ סבתא
büyükbaba, dede (eril) saba ז סבא
büyüklük, ebat godel גדל
büyüklük, itibar ’ gdula גדלה
büyülemek kişef lekaşef פ )כשף (לכשף
92
büyülemek, ilgi yaratmak, alıkoymak, hareketsiz ritek, leratek פ )רתק (לרתק
hale getirmek, hapsetmek, kapatmak
büyülenmiş, hayran kalmış, alıkoyulmuş (sıfat) merutak ת מרתק
büyüleyen, büyüleyici, hayran bırakan, ilgi çekici, meratek מרתק
çekici, sürükleyici
büyüleyici, şaşırtıcı (dişil) (sıfat) meamemet מהממת
büyüleyici, şaşırtıcı (eril) meamem ז .... . מהמם,
büyülü, büyülenmiş, efsunlu (sıfat) mehuşaf ת מכשף
büyülü, sihirli, büyülenmiş (sıfat) kasanı ת קסום
büyüme, artma gdila גדילה
büyüme, yetişme, gelişim (genellikle bitki) tsmiha צמיחה
büyümek itgadelf פ )התגדל (להתגדל
leitgadel
büyümek, artmak gadal, ligdol פ )גדל (לגדל
büyümüş, büyük, iri, yetişkin (sıfat) megudal ת מגדל
büyüteç zhuhıt זכוכית מגדלת
magdelet
büyütme ağdaki הגדלה
büyütme, ekin (tarlada), ürün gidul גדול
büyütmek, arttırmak igdil, leagdil פ הגדיל (להגדיל
(el) )את
büyütmek, yetiştirmek gideli legadel פ )גדל (לגדל את
(et)
büzme, büzüştürme, sıkma kivuts כווץ
büzüşme, buruşma, kırışma, çekme, çekilme, küçül- itkavtsut התכוצות
me, kasılma
büzüşmek, kırışmak, buruşmak, çekmek, çekilmek, itkavets, פ )התפוץ (להתפוץ
küçülmek, kasılmak leitkavets
by pass ameliyatı nituah נתוח מוקפים
maakafim
c
cadı, büyücü (dişil) mahşefa 3 מעשפה
cafcaflı, canlı, çok renkli, fazla süslü, gösterişli sasgoni ת ססגוני
(sıfat)
cahil am aarets ?ם הארץ
cahil, bilgisiz, kara cahil, cühela hur בור
cam zhuhit זכוכית
cam takma, camcılık, şekerli beyaz karışım, krema zigiıg זגוג
ile pasta kaplama
cam takmak zigeg, lezageg E) )זגג (לזגג
cambaz, akrobat tutyan ליליז
cambazlık lulyanut לרלעות
camcı zagag זגג
cami, mescit misgad מסגד
camia, topluluk keita קהלה
camlı, cam kaplı (sıfat) mezugag ת מזגג
can atmak, çok istemek, güçlü arzu duymak, hasre- arag, taarog פ )-ערג (לערג ל
tini çekmek (fe)
can çekişme, son nefesini verme gsisa גסיסה
can havliyle çabalamak, mücadele vermek, pençe- sara, lisrot פ )שרה (לשרות
leşmek, cebelleşmek, debelenmek, uğraş vermek
can־sıkıcı (sıfat) meşaamem ת משעמם
can sıkıcı, rahatsızlık verici metsik מציק
can sıkıntısı iştaamemut השתעממות
can sıkıntısı, sıkıntı şiamum שעמום
can vermek, son nefesini vermek, ölüm döşeğinde gasas, ligsos פ )גסס (לגסס
olmak, can çekişmek
can yeleği efod atsala אפוד הצלה
cana yakın, zarif, latif, sevimli, sempatik, dost canlı-■ hinanit נ,ת חננית
sı, albenili (dişil)(sıfat) ־
cana yakın, zarif, latif, sevimli, sempatik, dost canlı-■ hinani, hinanit î/7 הנני
sı, albenili (sıfat)(eril)
candan, kalpten, samimi, içten, yürekten, içtenlikle teravi ■ ת לבבי
(sıfat)
canın cehenneme !, cehenneme kadar yolun var ! leh kibinimat! j קיבינימט לך
(argo)
cani, katil tavah טבח
cankurtaran (plajlarda), kurtarıcı matsil מציל
94
canlandırmak (tiyatro), animasyon yaratmak, çizgi inpiş, leanpiş S )הנפיש (להכפיש
film yapmak ,. . . ...... . ....
canlı yayın, naklen yayın şidnr hay שדור חי
canlı, diri, sağ (sıfat) hay ת חי
canlı, hayvan baalfıayim בעל חיים
canlı, sağ (dişil) (sıfat) haya נ,ת חיה
canlı, sağ (eril) (sıfat) hay ז,ת חי
canlılık, dirilik, hayatiyet, fer hayut חיות
cansız varlık, cansız domem דומם
canurtaran simidi galgal atsala גלגל הצלח
cariye, kadın köle, besleme (dişil) şifha 3 שפחה
casus köstebek, ajan şatııl, sohen סוכן שתול,שתול
şatul
casus yazılım, spyware (internette) ragla רגלה
casus, ajan, hafiye, çaşıt meragel מרגל
casusluk rigul רגול
casusluk etmek, ajanlık yapmak rigel, leragel S )רגל (לרגל
casusluk, ajanlık, hafiyelik, çaşıtlık rigul רגול
caydırıcı güç, caydırıcılık koah artaa כח הן־תעה
caydırıcı, caydıran, yıldıran, gözdağı veren martla מרתיע
caydırma, usandırma, yıldırma artaa הךתעה
caydırmak, vazgeçirmek, olmasını önlemek, bir eni, leani פ )הביא (להניא
şeyden alıkoymak
caydırmak, yıldırmak, usandırmak, gözdağı vermek irtia, leartia פ )הךתיע (להךתיע
cazibe, arzulanan, çekici homed חומד
cazibe, güzellik, albeni, zarafet, beğeni hen חן
cebir (matematik ilmi) algebra אלגברה
cebren, zor kullanarak, zorlayıcı, yaptırımcı, dayat- kfiyati ת כפיתי
maçı (sıfat)
cehalet burot בורות
cehenemin dibine! laazazel! לעזאזל ז
cehennem geinom גיהנום
cehennem azazel עזאזל
ceket miktoren מקטרן
cellat falyan ז:תל
cemaat eda עדה
cemiyet memuru, politik aktivist, sosyal işlerle askaıı עסקן
meşgul olan aktif kişi
cenaze levaya לדה
cenaze alayı, cenaze töreni alvaya -’■■•־״..... הלויה׳
cennet gan eden ךז3גז ז
cennet eden ךז2
cep kis כיס
cep telefonu, telsiz telefon, tel ile bağlı olmayan telefon nayad טלפון ניד
seyyar el telefonu
cephane, silah, mühimmat tahmoşet תדומשת
cereyan etmek, meydana gelmek, vuku bulmak, era, learea B )ארע (לארע
oluşmak
cerrah, operatör hirurg כירורג
cerrahi hirurgiya כירוךגיה
cerrahi müdahele peula hirurgit עעלה כירורגית
cesaret etmek, kalkışmak, cüret etmek iriv, leariv 5 )הךהיב (להרהיב
cesaret, mertlik, yüreklilik, gözüpeklik, yiğitlik omets אמץ
cesaret, yiğitlik, yüreklilik omets lev אימץ לב
ceset, kadavra, mevta gviya גויה
ceset, leş, hayvan leşi, kadavra peger פגר
ceset, ölü vücudu, naaş, mevta gafa גופה
cesur, gözüpek, yürekli, yiğit, yaman amits אמיץ
cetvel sargel סרגל
cevap verilmek, yanıtlanmak neena, leianot B )נענה (להענות
cevap vermek, yanıtlamak ana, laanot B ,-ענה (לענות ל
(le et) )את
cevap, karşılık maane מענה
cevap, yanıt, karşılık, tepki, çözüm, dönüş, geri teşuva תשובה
dönüş
ceviz (meyve) egoz, egozey אגוזי מלך, אגוז
- melek
ceylan, ceren, dişi geyik (hayvan) ayala »דלה
ceza oneş ענש
ceza knas קנם
ceza sahası, altıpas (futbol) rahavat aoıışin רחבת העונשין
ceza vuruşu, penaltı beitat onşin בעיטת עונשין
ceza, yaptırım,-müeyyide oneş ענש
cezalandırılmak, ceza almak niknas, B )נ?ןנס (לה?ןנם
leikanes
cezalandırılmak, ceza almak, ceza yemek neenaş, leianeş B )נענש (להענש
cezalandırma anişa ענישה
96
cezalandırma, ceza aanaşa הענפזה
cezalandırmak eetıiş,leaaniş E) ■ קעניעז■ (להעניש
(et) )את
cezalandırmak, ceza vermek anaş, laanoş פ )ענש (לענ״ש
cezalandırmak, ceza vermek kanas, liknos פ )קנס (לקנס את
(et)
Cezayir (ülke) aljeria אלגייריה
cezbetme, baştan çıkarma, ayartma, baştan çıkarıcı pituy פתח
şey
cezve yada ibriğin akıtma ucu, içinden su akan ağız, zarbuvit זךבובית
ağızlık
cıkcıklamak, cıkcık etmek (hayret nidası) tsiktsek, פ )צקצק (לצקצק
letsaktsek
cılız, fakir, zayıf, az, yoksun, yetersiz, aciz, yavan dal דל
cılız, güçsüz, kuvvetsiz, zayıf (sıfat) haluş ח חלוש
cılızlaşmak, zayıflamak, zayıf düşmek, seyrelmek, itdaldel, פ התדלדל
yavaş yavaş azalmak, giderek azalmak leitdaldel )(להתדלדל
cılızlaştırmak, zayıflatmak, zayıf düşürmek, sulan- dildel, ledaldel פ )דלדל(לדלדל
dırmak, seyreltmek, inceltmek (sıvıyı)
cılızlık, fakirlik, zayıflık dalut דלות
cımbız melaketet מלקטת
cımbız pintseta פינצטה
cırcır ötmek, kulak tırmalayıcı ses çıkarmak tsirtser, פ )צךצר(לצךצר
letsartser
cıva (element) kaspit כספית
cıvıldama, cıvıltı tsiyuts ציוץ
cıvıldamak, ötmek, ötüşmek tsiyeis, פ )ציץ (לציץ
letsayets
cibinlik, haşarattan korunmak için kullanılan tül ׳ kıla כלה
ciddi, ağırbaşlı, vakur (sıfat) reisini ח ךציני
ciddileşmek irisin, leartsin פ )הךצין (להךצין
ciddiyet, ağırbaşlılık retsinut ךצינות
cihaz, aygıt, tertibat etken
cilalı olmak, parlamak, iyice temizlenmek itstahtseah, פ הצטח־,הצטדזצח
itstahtsah, )צח (להצטחצח
leitstahtseah
cilt, fasikül, kitap bölümü kereh פרך
çiltçi, mücellit koreh, korkan כורכן,כורך
ciltleme, sarma, çilt, kitap kabı kriha כריכה
e!& . ..
97
cenaze levaya לחה
cenaze alayı, cenaze töreni ■ alvaya ■ קלויה
cennet gan eden גן עח
cennet eden ?נדן
cep kıs כים
cep telefonu, telsiz telefon, tel ile bağlı olmayan telefon nayad טלפון מד
seyyar el telefonu ... • .
cephane, silah, mühimmat tahmoşet תחמעת
cereyan etmek, meydana gelmek, vuku bulmak, er0f learea פ )ארע (לארע
oluşmak
cerrah, operatör hirurg כירוךג
cerrahi hirurgiya כירוךמה
cerrahi müdahele peula hirurgit פעלק כיררךגית
cesaret etmek, kalkışmak, cüret etmek iriv, leariv פ )קךהיב (להךהיב
cesaret, mertlik, yüreklilik, gözüpeklik, yiğitlik omets אמץ
cesaret, yiğitlik, yüreklilik omets lev אמץ לב
ceset, kadavra, mevta gviya גחה
ceset, leş, hayvan leşi, kadavra peger פגר
ceset, ölü vücudu, naaş, mevta gafa גופה
cesur, gözüpek, yürekli, yiğit, yaman arnits אמיץ
cetvel sargel ?חל
cevap verilmek, yanıtlanmak neena, leianot פ )נענה (להבנות
cevap vermek, yanıtlamak ana, laanot פ -ענה (לענות ל
(le et) )את
cevap, karşılık maane מענה
cevap, yanıt, karşılık, tepki, çözüm, dönüş, geri teşııva תשובה
dönüş
ceviz (meyve) ' egoz, egozey אגוזי מלך, אגוז
melek
ceylan, ceren, dişi geyik (hayvan) ayala אילה
ceza oneş עינש
ceza knas קנס
ceza sahası, altıpas (futbol) rahavat aonşin רחבת העונשין
ceza vuruşu, penaltı beitat onşin בעיטת עונשין
ceza, yaptırım, müeyyide oneş ע׳נש
cezalandırılmak, ceza almak nikııas, פ )נקנס (לה^נס
leikanes
cezalandırılmak, ceza almak, ceza yemek neenaş, leianeş פ )נענש (להענש
cezalandırma anişa ענישה
...... ; ..... ■....... ....... .... . .T... --- .... י--.■׳.-. ■ •ך'■■ ־-.- ■י---------- ,י
96
cezalandırma, ceza aanaşa
cezalandırmak eenişj leaaniş S ה^ניקז (להעניקן
(et) )את
cezalandırmak, ceza vermek anaş, laanoş S )ענש (לענש
cezalandırmak, ceza vermek kanas, liknos s )קנם (לקנס את
(et)
cezayir (ülke) aljeria ... אלמיריה
cezbetme, baştan çıkarma, ayartma, baştan çıkarıcı pituy פתרי
?ey
cezve yada ibriğin akıtma ucu, içinden su akan ağız, zarbuvit זך־כרבית
ağızlık
cıkcıklamak, cıkcık etmek (hayret nidası) tsiktsek, פ )צקצק (לצקצק
letsaktsek
cılız, fakir, zayıf, az, yoksun, yetersiz, aciz, yavan dal דל
cılız, güçsüz, kuvvetsiz, zayıf (sıfat) haluş ת חלרש
cılızlaşmak, zayıflamak, zayıf düşmek, seyrelmek, itdaldel, פ התדלדל
yavaş yavaş azalmak, giderek azalmak leitdaldel )(להתדלדל
cılızlaştırmak, zayıflatmak, zayıf düşürmek, sulan- dildel, ledaldel פ )דלדל (לדלדל
dırmak, seyreltmek, inceltmek (sıvıyı)
cılızlık, fakirlik, zayıflık dalut דלות
cımbız melaketet מלקטת
cımbız pintseta פינצטה
cırcır ötmek, kulak tırmalayıcı ses çıkarmak tsirtser, פ )צרצר (לצךצר
letsartser
cıva (element) kaspit כספית
cıvıldama, cıvıltı tsiyuts ציוץ
cıvıldamak, ötmek, ötüşmek tsiyets, פ )ציץ (לציץ
letsayets
cibinlik, haşarattan korunmak için kullanılan tül kila פלה
ciddi, ağırbaşlı, vakur (sıfat) retsini ת ךציני
ciddileşmek irisin, leartsin פ )הךצין (להךצין
ciddiyet, ağırbaşlılık retsinut רצינות
cihaz, aygıt, tertibat etken ההקו
cilalı olmak, parlamak, iyice temizlenmek itstahtseah, פ הצטח־,הצטחצח
itstahtsah, )צח (להצטחצח
leitstahtseah
cilt, fasikül, kitap bölümü kereh כרך
ciltçi, mücellit koreh, korhan כוךכן,כורך
ciltleme, sarma, cilt, kitap kabı kriha כריכה
cins isim, cansızlar için isim, dilbilgisinde isim şem etsem שם ?צם
cinsel arzu duymak, kur yapmak, tavlamaya çalış- agaVj laagov פ )?גב (ל?גב
mak
cinsel arzu, seksüel istek, cinsel ihtiras tşuka minit ____ מינית
* י
תשוקה
* די:
cinsel azgınlığı olan, kızışmış, çiftleşme döneminde meyuham מיחס
olan (hayvanlarda)
cinsel birleşme, cinsel ilişki, sikme beila ??ילה
cinsel ilişki, cinsel münasebet, cinsel temas yahasey min _ידוסי מין
cinsel ilişkiye girmek iştagel, השתגל (להשתגל) פ
leiştagel
cinsel ilişkiye girmek şigel, leşagel פ )שגל (לשגל
cinsel ilişkiye girmek şagal, lişgol פ )שגל (לשג־ל
cinsel ilişkiye zorlanmak ııişgal, leişagel פ )נשגל (להשגל
cinsel istek, cinsel arzu taava minit תארה מינית
cinsel kudret, cinsel iktidar, cinsel güç onut . אונות
cinsel taciz atrada minit .הטרדה מינית
cip, jip, jeep (İNGİLİZCEDEN) jip ג'יפ
cips, patates cipsi, patates kızartması Çİps צייפס
98
ciro, süreç, regl dönemi, aybaşı, süre, dönem, dönüş, mahzor מחזור
devre, deyeranj dolaşım . •......................... ... ......
cisim, madde etsem צם#
civciv, yavru kuş efroah אפרוח
coğrafya (İNGİLİZCEDEN) geografya גאוגר^ה
conta, tıkaç atam אטם
contalamak, sımsıkı kapatmak, su ve hava geçirmez item, leatem S )אטם (לאטם
hale sokmak
cop, değnek, baston, asa ala אלה
coşku, coşturma, alevlendirme, kızıştırma, hayran alava הלהבה
bırakma
coşku, mutluluk ve neşe, aşırı derecede mutlu ve uforya אופ(ףה
çoşkulu hissetme
coşku, sevinç, neşe, canlılık, hayatiyet hedva חתה
coşkulu, arzulu, istekli, şevkli, ateşli, hararetli, nilav נלהב
gayretli
coşkun, heyecan verici, hayran bırakıcı maliv מלהיב
coşma, alevlenme, heyecanlanma, galeyan, şevk itlaavut התלהבות
coşmak, alevlenmek, hayran kalmak itlaev, leitlaev S )התלהב (להתלהב
coşturmak, alevlendirmek, kızıştırmak, hayran iliv, lealiv פ )הלהיב (להלהיב
bırakmak
cömert, alicenap, eli açık nadvan ניבו
cömert, hovarda, eli açık, hayırsever, yardımsever, nadiv ת נדיב
gönlü zengin (sıfat)
cömertçe vermek, bonkörlük etmek, bolca vermek, şipea, şipa, s שפע,שפע
fazlasıyla vermek leşapea )3?(לשפ
cömertlik, alicenaplık, eli açıklık nadvanut נדבנות
Cuma, altıncı gün yom şişi יום ששי
cumartesi (gün) şabat שבת
Cumartesi, şabat günü yom şabat יום שבת
cumhurbaşkanı, cumhur reisi, reisicumhur, başkan nasi נשיא
cumhurbaşkanlığı, başkanlık nesiyut נשיאות
cumhuriyet (İNGİLİZCEDEN) republika רפוהליקה
cumhuriyetçi (İNGİLİZCEDEN) republikani רפובליקני
cüce gamad גמד
cüce gibi, pigme gibi, tıknazca, bodurca gamadi גמדי
cüceleşme, çok küçülme itgamdut התגמדות
cüceleşmek, çok küçülmek itgamed, פ )התגמד (להתגמד
leitgamed
cüceleştirme, çok küçültme : gimud גמוד
99
\ז •־
■י
100
.»״<־.״................. ■.״. ..... .-.»JÇ.,.
;■'■y.' j■: ?׳.:KJ.İ ~ ■ ■—
101
çalım, caka, fiyaka itravrevut התרבךבות
çalımcı, cakacı, fiyakacı, kendini beğenmiş kimse, ravrevan ■ת ׳י רבךבן
palavracı (sıfat)
çalımlı olmak, edalı işveli cilveli olmak ilhanken, 5 התחנחן (להתח
leithanhen
)נחן
çalınmak nignav, s )נגנב (להגנב
leiganev
çalıntı, çalınmış (sıfat) ganuv ת גנוב
çalışkan, hamarat (sıfat) haruts ת חריץ
çalışkan, yılmaz, bezmez, usanmaz, azimli, sebatkar şakdan ז עזקין
(eril)
çalışkan, yılmaz, bezmez, usanmaz, azimli, sebatkar şakdani ת שעדני
(sıfat)
çalışkanlık haritsut חךיצות
çalışma bakanı sar aavoda שר האבודה
çalışmak, harekete geçmek paal, lifol פ )פעל (לפעל
çalışmak, kandırmak, birini işletmek, dalga geçmek avad, laavod פ ,עבד (לעבר ב־
(mecaz) (be al) )על
çalıştırılmış, faaliyete geçirilmiş, çalışır vaziyette mufaal n מפ?ל
(sıfat)
çalıştırma, faaliyete geçirme, faal hale getirme, aktif afaala הפעלה
hale getirme
çalıştırmak, harekete geçirmek ifil, leafil פ )הפעיל (להפעיל
çalıştırmak, istihdam etmek, işletmek eevid, leaavid פ העביד (להעביד
____________ ;__________________________ ________ (et)---------- -------------- ) את-
çalkalama, çırpma, yayık yapma hîbuts חבויץ
çalkalama, sallama, karıştırma בחישה
çalkalama, yıkama, bulaşık, birine kızıp kalaylama ştifa שטיפה
(mecaz)
çalkalamak, çırpmak, yayık yapmak hibets, lehabets B )חבץ (לחפץ
çalkalamak, yıkamak (bulaşık), durulamak şataf, liştof B שטף
çalkalanmak, yıkanmak niştaf, leişatef B )נשטף (להשטף
çalkalanmış, yıkanmış (sıfat) şatuf ת שטוף
çalkalayan, bulaşık yıkayan, durulayan, akıcı suyla şotef שוטף
yıkayan
çalma (müzik aleti, enstrüman) nigun נגון
çalmak, çaldırmak (zil, çan, telefon) tsiltsel, B )צלצל (לצלצל
letsaltsel
çalmak, hırsızlık yapmak ganav, lignov b (- מ,גנב (לגנב את
(et me)
102
.'•.־:•:..""?■'ץ *■; ■•־•?ך/■::/.y: •/■;ץ: ?י.:
103
çar (rus çarı) tsar צאר
çardak .... . suka
çardaklar sııkot ספות
çare, seçenek, şık, opsiyon, alternatif brera בררה
çaresiz, aciz, biçare oved etsot אובד עצרת
çaresiz, biçare, aciz hasar oııim חסר אונים
çaresizlik hoser onim חסר אונים
çaresizlik, acizlik, etkisizlik ozlatyad אזלת יד
çark, dişli çark, çark dişlisi galgal şinayim גלגל שנים
çarlık tsarizm צאךיזם
çarmıha gerilmek nitslav, S )נצלב (להצלב
leitsalev
çarmıha gerilmek, kesişmek, çizgileri çakışmak itstalev, . S )הצטלב (להצטלב
leitstalev
çarmıha germek tsalav, litslov פ )צלב (לצלב
çarmıha germek, çaprazlama yapmak, çaprazlamak, itsliv, leatsliv פ )הצליב (להצליב
iki ayrı cinsi bir araya getirmek
çarpan kofel כופל
çarpık, çarpılmış, vuruk dafuk דפוק
çarpılan (matematik) nihpal נכפל
çarpılmak (sayısal olarak çarpım) nihpal, פ )נכפל (להכפל
leikapel
çarpılmak, hızla kapanmak, gürültüyle kapanmak nitrak, leitarek פ )נטרק (להטרק
(kapı-pencere)------------------------------------------------ ------------ J:-------- '
çarpılmış, cebinden parası çalınmış (sıfat) mehuyas n מכים
çarpılmış, ikiye çarpılmış, iki katı, iki misli muhpal ת מכפל
çarpım, çarpma kefel כפל
çarpıntı, nabız . dofek זייפק
çarpışma, çatışma itnagşut התנגדות
çarpıtılmış, tahrif edilmiş, biçimi değiştirilmiş, asıl- mesulefet נ,ת מסלפת
sız, gerçeğe aykırı (dişil) (sıfat)
çarpıtılmış, tahrif edilmiş, biçimi değiştirilmiş, asıl- mesulaf ז,ת מסלף
sız, gerçeğe aykırı (eril) (sıfat)
çarpma, iki misli yapma ahpala הכפלה
çarpma, vurma dfika דפיקה
çarpma, vurma (kapı, pencere vs.) trika . טריקה
çarpmak, çarpım işlemi yapmak, katlamak kafalj lihpol פ )כפל (לכפל
çarpmak, hızla kapatmak, gürültüyle kapatmak tarak, litrok .פ )טרק (לטר־ק
(kapı pencere)
çarşaf, yaprak, gazete, tabaka, katman yeria ירי?ה
çarşaf, yatak çarşafı ־ sadin........... '■־ סדין
Çarşamba, dördüncü gün yom revii יזים ךביעי
çarşı, çarşı içi, şehir merkezi kasba קסבה
çatal mazleg מזלג
çatal bıçak takımı (bıçak kaşık ve çatal) saktım כף,סכו״ם (סכין
)ומןלג
çatışmak, çarpışmak, çakışmak iinageş, פ תנגע (להתנגב.ד
leitnageş (be) )-ב
çatlak, çatlamış, yarık (sıfat) sadıık ת סדוק
çatlak, yarık, gedik, mağara nikra נקרה
çatlaklık sedek סדק
çatlamak nisdakf פ )נסדק(להסיק
leisadek
çatlamak (civcivin yumurtadan çıkması), son nefe- itpakea, itpaka, פ התפקע,התפקע
sini vermek leitpakea )(להתפקע
çatlamak, kırılmak (civcivin yumurtadan çıkması) paka, lifkoa פ )3?פקע (לפק
çatlamak, yarılmak, bölünmek itpatseah, פ התפצח,התפצח
itpatsah, )(להתפצה
leitpatseah
çatlatmak פ
sadak, lisdok )סרק (לסדק
çatlatmak, yarmak, şifre kırmak, çekirdek çitlemek pitseah, pitsah, פצח (לפצח) פ,פצח
lefatseah
çavuş samal סמל
çay te תה
çaydanlık, ibrik, kettle, elektrikli su ısıtıcı kumkum קומקום
çayır, yeşil alan, çimenlik ahu אחו
çek cumhuriyeti (ülke) çehya ציכיה
çek defteri piııkas çekim פנקס ציקים
çek, çek karnesi şek קיק
çekici, alımlı, cazibeli (sıfat) moşeh ת מושך
çekici, cazibeli, cazip, hoş, sevimli, cana yakın (dişi- maksima נ,ח מקסימה
1) (sıfat)
çekici, cazibeli, cazip, hoş, sevimli, cana yakın maksim ז,ת מקסים
(eril) (sıfat)
çekici, çekme aracı, araç çekicisi gorer, goreret גוררת,גורר
çekiç paüş פטיש
çekilme, ayrılma, terk, ayrılış, brakma, emekliye prişa פרישה
ayrılma
105
çekilmek, ayrılmak, emekli olmak paraş, lifroş 3 )פרש (לפרש 1
çekilmiş, çekik (sıfat) maşuk ת
. ■ יTİ
çekilmiş, sürüklenmiş garur גרור . »י־
י
1
çekme, büzülme, küçülme kivuts כווץ
:ף
(et me) d
)-מ
çelik plada פלדה
çelimsiz, sıska, dayanıksız, kuvvetsiz halaşluş חלשלוש
çelişki, tezat, paradoks, aykırılık d
stira סתירה
? י
çelişmek, tezat teşkil etmek, çürütmek, yalanlamak, satar, listor פ )סתר (לסתר ?
mahvetmek, aykırı düşmek
d
çelmelemek, çelme takmak, mani olmaya çalışmak, sam regel, פ שם רגל (לשים
ayak koymak lasını regel )רגל
■
çember kavşak, göbek (trafikte), trafik kavşağı maagal tnua מעגל תנועה
çember kavşak, yuvarlak kavşak, trafik kavşağı, kikar tnua ככר תנועה
göbek(kavşakta)
çember, daire, halka, kasnak, sıkıca tutturma hişuk חשוק • -£
■ן
106
.;s'״
çene çalmak, gevezelik etmek, kafa ütülemek, kafa birber, פ )ברבר (לברבר
י...................
şişirmek, çok konuşmak ; ■ lebarber
çene, çene kemiği leset ת$ל
çengel, kanca keres ךס.ק
çengel, kanca, kopça, bağlama zinciri retek יסק
çengel, kanca, kopça, olta iğnesi unkal אנ?ל
çengel, kanca; olta iğnesi ' vav ” ־ - -' - רו
çengelli iğne sikat biiahon סכת בטחון
çentik açma, oyma haritsa חריצה
çentik, kertik, yarık harits חריץ
çentik, yarık, yol telem תלם
çeper, duvar dofen רפן
çerçeve misgeret מסגרת
çerçevelemek, çerçeveye koymak misger, פ )מסגר (למסגר
lemasger
çerçeveli, çerçevelenmiş (sıfat) memusgar ת ממסגר
çerez, cips gibi atıştırma yiyeceği hatif חטיף
çerkezistan çerkesya ציך?ןסיה
çeşit, seçilecek şey, çeşitli, türlü, değişik, muhtelif mivhar מבחר
çeşit, tür, varyasyon, cins, nevi zan ז1
çeşitlendirmek, sınıflandırmak, türlerine ayırmak siveg, lesaveg פ )סוג (לסוג
çete, kanun dışı suç örgütü, şebeke, tayfa knufiya כנופןה
çevir sesi, çevir tonu (telefonda) tslil hiyug צליל חיוג
çeviri, tercüme, tercüme etme tirgum תןגום
çevirme, etrafını sarma, kuşatma, dönme akafa ה^פה
çevirme, ters yüz etme, devirme, darbe, askeri dar- afîha ןזפיכה
be, hükümet devirme
çevirmek, sarmak, etrafında dönmek, çevrelemek sav, lasov פ )סב (לסב
çevre dostu, çevreye zarar vermeyen, çevreci yediduti lesviva יך־ידותי לסביבה
çevre, kapsam, sınır, faaliyet alanı, büyüklük, görüş ekef הקף
uzaklığı
çevrebilim, ekoloji eyhut asviva איכות הסביבה
çevrelemek, kuşatmak, kapana kıstırmak agaf, laagof פ )אגף (לאגף
çevrelenmek, kuşatılmak, kapana kısılmak neegaf, leiagef פ )נאגף(להאגף
çevrelenmiş, kuşatılmış, etrafı sarılmış . afuf אפוף
çevresel, civarla ilgili,'etrafındaki (sıfat) svivati ת סביבתי
çevresinde, civarında, etrafında, çevresinden, civa- misaviv מסביב
rından, etrafından
107
çevrim içi, internete bağlı, on line (İNGİLİZCE- on layn איו ליז
DEN) -..................
çevrim içi, internete bağlı, on line (sıfat) mekuvan n W»
çevrin ti, fırıl fırıl döndürme, baş dönmesi sihrur סחרור
çeyiz moar מחר
çeyiz, drahoma nedunya נדומה
׳çeyrek ..... reva רבע
çıban furunkul פורונקול
çıban şehin שחין
çığ, dağdan kopan ve yuvarlandıkça büyüyen kar mapolet מפלת השלגים
kümesi aşlagim
çığırtkan, bağıran insan koruz פרוז
çığlık atmak, avazı çıktığı kadar bağırmak, haykır- tsarah, litsroah פ )צרח (לצריח
mak, yırtınmak
çığlık atmak, feryat etmek, yırtınmak tsavah, פ )צות (לצוח
ütsvoah
çığlık, feryat tsvaha ?וחה
çığlık, haykırış tsriha, tsraha צרחה,צריחה
çıkar, menfaat, istifade (İNGİLİZCEDEN) iııteres אינטרס
çıkarcı, menfaatçı toaltan תועלתן
çıkarcı, menfaatçı (İNGİLİZCEDEN) interesant אינטרסנט
çıkarılmış, sökülmüş, kökünden sökülmüş, yerinden akur n ?קור
yurdundan edilmiş (sıfat)
çıkarım, kanı, sonuç, netice, karar,.hüküm________ asaka------------ — - הסקה
çıkarım, kanıtlara dayanarak sonuç çıkarma, sonuç, tolada תולדה
netice, semere, ürün, istidlal
çıkarma, çekip çıkarma (şişeden mantar kapak), halitsa חליצה
ayakkabı çıkarma
çıkarma, neşriyat otsaa הוצאה
çıkarma, yayma, neşretme, yayınlama otsaa leor הוצאה לאור
çıkarmak (yerinden), yayınlamak otsi, leotsi (et) פ הוציא (להוציא
)את
çıkarmak, çekip çıkarmak (şişeden mantar kapak), halats, lahlots פ )חלץ (לחלץ
ayakkabı çıkarmak
çıkartma gemisi nahetet נחתת
çıkartma yapmak (denizden karaya askeri harekat), inhit, leanhit פ )הנחית (להנחית
karaya indirmek, konmak, kondurmak(havadan), ■f
karaya çekmek(denizden)
çıkartma (denizden karaya askeri harekat), karaya anhata הנחתה
indirme, hava indirme, konma, kondurma (hava-
dan), karaya çekme(denizden)
TOS
çıkartmak, tenzil etmek (indirim), azaltmak, eksilt- nika, lenakot פ )נפה (לנפות
mek, hesaptan düşmek, mahsup etmek
çıkık prika פריקה
çıkık, kemik çıkığı neka נקע
çıkıntı, şiş, tümsek blita עליטה
çıkış, çıkma yetsıa יציאה
çıkış, çözüm, varılan sonuç m otsa מוצא
çıkmak (dışarı) yatsa, latset פ )-יצא (לצאת מ
(me)
çıkmaz yol, bir yere varmayan yol dereh lelo דרך ללא מוצא
motsa
çıkmaz, çıkmaz sokak rehov lelo רחוב ללא מוצא
motsa
çıkmış, çıkık (kemik) (sıfat) nakua ת ?נקו
çıktı, çıkış gücü, verim, getiri tfuka עפוקןה1
çıldırtmak, kudurtmak, deli etmek itrif, leatrif פ )הטריף (להטריף
çıldırtmak, kudurtmak, deli etmek teref, letaref פ )טרף (לטרף
çılgın, çıldırmış, kudurmuş, kaçık, çatlak, delice, metorefet נ,ת מטרפת
üşütük, kafayı yemiş (dişil) (sıfat)
çılgın, çıldırmış, kudurmuş, kaçık, çatlak, delice, metoraf מטרף
üşütük, kafayı yemiş (eril) (sıfat)
çılgınlık, delilik, enfes, nefis, harikulade (mecazi) şigaon קזגעון
çılgınlık, delilik, kudurma, cinnet, hengame teruf טרוף
çınar ağacı, firavun inciri ağacı şikma שקמה
çıngıraklı yılan (hayvan) nahaş נחש הפעמונים
apaamonim
çınlama, tınlama kiş קיש
çıplak göz, yalın göz ayin bilti עץ פלתי מזינת
mezuyenet
çıplak, giysisiz (sıfat) arum ת ערום
çıplak, soyunuk, açılmış, örtüsüz (sıfat) meurtal ת מערטל
çıplaklık erom עירם
çırak, çömez şulya שוליה
çırpılarak yağda pişirilen yumurta beytsa פיצה מקשקשת
mekuşkeşet
çırpıntılı, hafif dalgalı (deniz,göl,nehir için) (sıfat) rogeş ת רוגש
çırpma aleti, çırpan şey, yumurta çırpıcı, yumurta‘ maktsef מקצף
çırpan, köpürtücü
çırpmak, krema yapmak, köpürtmek iktsif, leaktsif פ )הקציף (להקציף
çıyan, zehirli bir böcek (hayvan) ııadal נדל
çiçek perah פרח
çiçek açan, çiçek açmış, çiçekli, uçan (sıfat) poreah ת . פדרח
çiçek açma priha פריחה
çiçek açmak, gelişip güzelleşmek, serpilmek, uçmak parah, lifroah B )פרח (לקרח
çiçek hastalığı (hastalık) avaabuot אבעבועות שחררת
şhorot
çiçek soğanı, bitkinin yumru kökü ' ־ pkaat •■■‘■•■י פקעה
çiçek tozu, polen, spor neveg נבג
çiçeklendirme, havaya salma, uçurma (balon,uçurt- afraha הפרחה
ma,kuş vs.)
çiçeklendirmek, havaya salmak, uçurmak (balo- ifriah, leafriah B )הפריח (להפריח
n,uçurtma,kuş vs.) söylenti yaymak, asılsız haber
pompalamak
çiçeklenme, çiçek açma, ağaçların çiçeklenmesi tifrahat הפרחת
çiçekler kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar aprahim שער הפרחים
çiçekli, çiçeklerle bezenmiş, çiçeklendirilmiş, çiçek pirhoııi ת פרחוני
desenli (sıfat)
çiçeklik aruga ערוגה
çift cinsiyetti, biseksüel du mini מיני-רו
çift eksenli du tsiri צירי-רו
çift kişilik yatak mita zugit מטה זוגית
çift kişilik, iki kişilik (sıfat) zugi ת . זוגי
çift kutuplu, iki kutuplu du kotvi קןקבי-רו
çift olmayan, tek ________ ____ -i zugi — — .... -.. אי זוגי
çift sürme harika חרישה
çift tarafı keskin kılıç, iki taraflı bıçak herev pipiyot חרב פיפיות
çift taraflı casus, iki taraflı çalışan casus sohen kaful סוכן כפול
çift taraflı, iki cepheli, iki yönlü du tsadadi צדדי-רו
çift, eş, iskambilde benzer zug זוג
çift, ikili tsemed צמד
çiftçi, çiftlik sahibi, yetiştirici, rençber havay חלאי
çiftçi, rençber ' ikar אבר
çiftçi, tarımcı, zirai rençber haklay חקלאי
çifte kültürlü, iki kültürlü du tarbuti תךברתי-רו
çifte standart musar kaful מוסר כפול
çifte standart, ayrım gözetme, taraf tutma eyfa veeyfa 'איפה ואיפה
çifte standart, iltimas, tarafgirlik maso panim משוא פנים
çiftleşme, cinsel münasebet, cinsel birleşme, cinsel izdavgut הזרוגות
ilişki
110
çiftleşmek, cinsel ilişki kurmak izdaveg, 3 )הזדוג (להןדוג
leizdaveg
çiftleştirilmiş, eşleştirilmiş, eşli hale gelmiş zuvag זוג
çiftleştirme, çiftleşme, eşleştirme, eşleşme, eşli hale zivug זווג
getirme
çiftleştirmek, eşleştirmek (hayvan) irbia, learbia 3 )הךביע (להרביע
çiftleştirmek,.eşleştirmek, eşli hale getirmek . ziveg, lezaveg 3 ■ .. )זרג (לזרג
çiftlik hava חוה
çiftlik, arazi, malikane ahuza אחזה
çiftlik, çiftlik köyü, çiftlik evi, müştemelat, mal mülk, meşek משק
emlak
çiğneme, çiğneyiş, lokma leisa לעיסה
çiğneme, ısırma, dudaklarıyla koparma, otlama lihuh לחוך
çiğneme, sıyırma, otlama lehiha לחיכה
çiğnemek, defalarca aynı şeyi tekrarlamak laas, lilos 3 )לעס (ללעס
çiğnemek, ısırmak, dudaklarıyla koparmak, otla- liheh, lelaheh 3 )לחך (ללחך
mak
çiğnemek, sıyırmak, otlamak lahah, lilhoh 3 )לחך (ללחיו
çiğnenmek nilas, leilaes 3 )נלעס (להלעס
çiğnenmek(ağızla), ısırılmak nilhah, 5 )נלחך (להלחך
leilaheh
çiğnenmiş, çok konuşulmuş, defalarca tekrarlanmış laus ת לעוס
(mecazi) (sıfat)
çiklet mastik מסטיק
çikolata şokolad שוקולד
çikolatalı süt, kakaolu süt (İNGİLİZCEDEN) şoko שוקו
çil, çiller, benek, yüzdeki küçük benek lekeler nemaş, נמשים,נמש
nemaşim
çile çekmek, cefa çekmek, azap çekmek, acı çekmek, savat, lisbol (et 3 ,סבל (לסבל את
tahammül etmek, katlanmak, dayanmak me) )מ־
çilek (meyve) tut sade תות קזדה
çim biçme, saç kazıtma, gururunu kırma, dövme kisıtah כסוח
çim biçmek, saç kazıtmak, gururunu kırmak, kiseah, kisah, 3 ) כסח (לכסח,כסח
dövmek lekaseah
çim, çimen deşe דשא
çimdik, çimdikleme, mıncıklama tsvita צביטה
çimenlik, çimlik . midşaa מךשאה
çimento melet מלט
çimento ' tsement צמנט
111
çimlendirme, filizlendirme anbata הנבטה
çin (ülke) sin סיז
çin tavası, Çinlilerin yemek pişirdiği yuvarlak saç vok ולק
tava
çince, çinli (dişil) sinit J סינית
çingene, roman, kıptı tsoani עני1צ
çinko avats
çinli (eril), çin usülü sini r סיני
çip, küçük elektonik parça şvav שבב
çirkef, pis herif, iğrenç karaktersiz herif, boktan nevela נבלה
adam (mecazi)
çirkefleşmek, şirretleşmek, çamurlaşmak, davranışı itnavelj s )התנול (להתנול
çirkinleşmek leitnavel
çirkin (dişil) (sıfat) mehoeret מכעךת
çirkin (eril) (sıfat) mehoar ד^ז מכער
çirkinleşmek ithaer, leithaer s )המבער (להתכפר
çirkinleştirmek kier, lehaer s )בער (לבער
çirkinlik kiur כעור
çiseleme, yağmur çiseleme mimtar ממטר
çiş, idrar, sidik şeten עזתן
çiş, tuvalet pipi פיפי
çit çekme, etrafını çevirme, sınırlama (tel örgü çit gidur גרור
parmaklıkla)
çit çevirmek, engelle kapatmak, tel örgü çekmek gadar,ligdor ~s~״ )גדר (לגרר
çit, parmaklık geder, gader ?די
çita (hayvan) çita צייטה
çitle çevrilmek, engelle kapatılmak, yeri tanımlan- nigdar, 5 )נגרר (להגדר
mak leigader
ÇİVİ masmer מסמר
çivi yazısı ktavyetedot כתב ץתדות
çivilemek, perçinlemek, sabitlemek mismer, פ )מסמר (למסמר
־ lemasmer
çivilenmiş, çakılmış (sıfat) musmar ת מסמר
çiy damlası, şebnem tal טל
çizelge, tablo, cetvel, döküm, skor tabelası tavla טבלה
çizgi film seret metsuyar סרט מציר
çizgi film yapımcısı, animatör (İNGİLİZCEDEN) animatör אנימטור
çizgi film, çizgi film yapma, canlandırma, animasyon aııimatsya אנימציה
(İNGİLİZCEDEN)
çizgili sırtlan (hayvan) tsavua צבוע מפספס
.■■־.,'•,.'!'aז׳־-./■•.׳,.ו־-,.;........... ......................•<.•׳׳. . ...... V, . . mefuspas . ,, . .fJ........
çizgili, şeritli (sıfat) mefuspas ת 0B0BB
çizgili, şeritli, kesik çizgili (sıfat) mekuvkav ח W
çizik, tırmık, tırmalama, deride yarık srita שריטה
çiziktirmek, karalamak şirbet, leşarbet B )שרבט (לשרבט
çizim yapmak, teknik proje çizmek sirtet, lesartet B ) (לסרטט:;סךטט
çizim, plan, çizme, resmetme, teknik resim sirtut שרטוט
çizme, bot, potin magaf, מגפים,מגף
magafayim
çizmek, çizim yapmak sirtet, lesartet B )שרטט (לשרטט
çoban roe רועה
çocuk (dişil) yalda נ ילדי׳
çocuk (eril) yeled ז ילד
çocuk bakıcısı, babysitter (dişil) şmartafit נ שמךטפית
çocuk bakıcısı, babysitter (eril) şmartaf ז שמךטף
çocuk bezi koymak, altını bezlemek, altını bağlamak hitel, lehatel פ )חתל (לחתל
(çocuğa, hastaya, yaşlıya)
çocuk felci (hastalık) şateket שתקת
çocuk yardımı, doğuran kadına verilen çocuk yardı- kitsbat yeladim קצבת ילדים
mı ödeneği
çocuk,bebek taf טף
çocukluk dönemi, çocukluk çağı, çocukluk devresi yaldut ילדות
çocuksu, bebeksi (sıfat) yalduti ת ילדותי
çoğalmak, artmak rava, lirbot B )רבה (לךבות
çoğalmak, artmak, üremek itraba, התרבה (להקרבות) פ
leitrabot
çoğalmak, kopyalanmak, fotokopisi çıkmak iştahpel, B השתכפל
leiştahpel )(להשתקפל
çoğaltım, reprodüksyon, yeniden oluşturma, çoğalt- şaatuk שעתוק
ma
çoğaltım, reprodüksyon, yeniden oluşturma, çoğalt- reproduktsya רפרודוקציה
ma (İNGİLİZCEDEN)
çoğaltma, kopya etme, suret çıkarma, fotokopileme şihpul שכפול
çoğaltmak, arttırmak, gerekenden fazla yapmak, irba, learbot פ ה (להרבות3הך
sıkça yapmak (le,et) ) את,-ל
çoğaltmak, bollaştırmak, bereket katmak irif, learif פ )הרעיף (להרעיף
çoğaltmak, kopyalamak, fotokopi yapmak, eşini şihpel, leşahpel פ )שכפל (לשכפל
yapmak, suretini çıkarmak, teksir etmek
çoğul (dilbilgisinde)(dişil) rabot נ רבות
1•
114
" י...... - ״ ...................................... ......... ■":-J .... ...... .
çokça, bir yığın, bol, büyük, önemli, ulu, muazzam atek ?תק
çokgen, poligon - ״ metsula מצולה
çoktan, çoktan beri mizmaıı מןמן
çorak, kıraç (sıfat) tsahiah ח צחיח
çorak, kıraç, verimsiz (toprak için) (sıfat) akar n ??וי
çoraklık, kıraçlık tshihut צחיחות
çorap giyilmek nigrav, S )נגרב (להגרב
leigarev
çorap giymek garav, ligrov s )גרב (לגרב
çorap,çoraplar gerev, גךבים,גרב
garbayim
çorba marak מיק
çökertme, çöktürme, yıkma, göçertme mitut מיטוט
çökertmek, çöktürmek, yıkmak, göçertmek motet, lemotet s )מרטט (למוטט
çökme, çöküş motet מוטט
çökme, çöküş, gerileme bozulma, kötüye gitme idarderut הדךדרות
çökme, çöküş, yıkılma, yıkım, göçme, sinir krizi itmotetut התמוטטות
çökmek, yıkılmak karas, likros s )קרס (לקרם
çökmek, yıkılmak, göçmek itmotet, s התמוטט
leitmotet )(להתמוטט
çöküntü, göçme, göçük, yıkılma, hisse senetlerinin mapolet מפלת
düşmesi
çöküş, çökme, göçme, göçük, çöküntü, yıkılma, krisa קריסה
yıkım
çöl midbar ר3מך
çöl tsiya ציה
çöl kekliği (bir kuş türü) (hayvan) kore קורא
çöl, çorak, ıssız yer yeşimon ישימון
çölvari, çorak, kıraç (sıfat) midbari ת מךברי
çölyak hastalığı, hazımsızlık, sindirim yetmezliği kareset, tselyak צליאק,פרסת
(hastalık)
çömelmek, eğilip bükülerek diz çökmek iştofef, leiştofef s השתופף
)(להשתופף
çömlek, toprak kap, çanak (topraktan yapılan), kli heres בלי חרס
toprak güveç kabı
çömlekçi . kadar קדר
çömlekçilik, çanakçılık kadarut קדרות
Çöp . aşpa אשפה
Çöp kapısı, yeruşalayimin bîr kapışı . şaar aaşpaot שער האשפות
115
çöp, döküntü, artıklar şfahirn שפכים
çöp, gübre zevel ו זבל
çöpçatan, eşleştiren şadhan שך?ז
çöpçatanlık yapmak, eşlemek, bir araya getirmek, şıdeh, leşadeh פ )שיד (לשדד
birleştirmek
çöpçatanlık, eşleştirme, evlendirme, çöp çatma şiduh שרוך
çörekotu ketsah ■ קצח
çözgü (dokuma) şti שתי
çözme, giderme ptira פתירה
çözülme, erime, sıvılaşına itmosesut התמויססרת
çözüm, hal yolu pitaron פתרון
çukur, hendek bor ברר
çukurlaşmak, oyuklaşmak, iç bükey şekil almak itkaer, leitkaer פ )ק?ר (להתקער1הך
çulluk (kuş)(hayvan) hartoman חךטומן
çuval, çuval bezi sak הזק
çük, çocuk erkeklik organı bülbül בלבול
çünkü ki כי
çünkü mişum şe מהזרם ש
çünkü, için keyvan, כיון׳ מפיון
mikeyvan
çürük (sıfat) rakuv n רקוב
çürük, külüstür, kırık dökük, yıkık dökük, harap, raua ת ?רעו
yıkılmaya yüz tutmuş (sıfat)
çürüme, bozulma (bitkilerde) rekev רקב
çürüme, çürük rikavon וקברן
çürümek nirkav, פ )נרקב (להרקב
leirakev
çürütmek, aksini ispat etmek, reddetmek, yanlışlığı- ifrik, leafrih פ )הפךיך (להפריך
nı kanıtlamak, tekzip etmek, yalanlamak
116
D, sayısal değeri 4, (İbrani alfabesinde 4.cü harf) dalet ד
dadı 0menet אומנת
dağ ar הר
dağ keçisi (hayvan) yael יעל
dağ kırlangıcı, ebabil kuşu (hayvan) sayas סיס
dağ lalesi, anemon çiçeği, numan çiçeği (çiçek) kalanit כלנית
dağılma, dağıtılma itpazrut התפזרות
dağılmak, yayılmak, saçılmak itpazer, פ )התפזר (להתפזר
leitpazer
dağınık, dağılmış, saçılmış, tarumar, savruk (sıfat) mefuzar ת מפזר
dağınık, şaçılmış, dağılmış (sıfat) pazur ת פזור
dağıtılmış, yayılmış, ayrı merkezden idare edilir mevuzar ת מבזר
hale getirilmiş (sıfat)
dağıtım, dağıtma, bölme hiluk חלוק
dağıtım, gönderme, yollama, servis, nakliye, sevk mişloah משלוח
dağıtımcı,.dağıtım yapan, distribütör, paylaştıran mehalek מחלק
dağıtma, yayma, serpinti, saçılma, dağınıklılık pizur פזור
dağıtmak pogeg, lepogeg פ )פוגג (לפוגג
dağıtmak, saçmak, yaymak, merkezden kaydırmak bizer, levazer פ )בזר (לבזר
dağıtmak, yaymak, savurmak, saçmak pizer, lefazer פ )פזר (לפזר את
(et)
dağlık, dağlı, dağlık tepelik arazi ararı הררי
dağtıcı, yayan, neşriyatçı, neşreden, tevzi eden ınefits מפיץ
daha az, eksi, eksik pahot פחות
daha iyi duruma getirme, geliştirme, düzeltme, şipur שפור
ıslah, yenileme
daha iyi duruma getirmek, geliştirmek, düzeltmek, şiper, leşaper פ )שפר (לשפר
ıslah etmek
daha iyi etmek, daha iyi hale getirmek, ıslah etmek tiyev, letayev פ )טיב (לטיב
daha iyi olmak, durumu düzelmek, gelişmiş olmak şafar, lişpor פ )׳שפר (לשפר
daha iyi, tercihen mutav מוטב
daha ucuz, indirimli (sıfat) muzal ת מוזל
daha yoğun, daha fazla, daha güçle, daha bir hışım- beyeter set ביתר שאת
la, daha coşkulu
daha, fazla, bir־kat daha yoter יותר
daha, hala od עוד
. 117
dahi insan, deha gaon גאון
dahi, de, da, hem, hem de, yine, aynı zamanda, keza gam ' ־ • ■ גם
dahi, hem af אף
dahice, dahiyane, yaratıcı biçimde geoni גאוני
dahil etmek, kapsamak, ihtiva etmek, içine almak, kalal, lihlol S )כלל (לכלל את
içermek (et)
dahil olmak üzere, ihtiva ederek lerabot לרבות
dahil olmak, kapsanmak, içine katılmak nihlalj leikalel S )-נכלל (להכלל ב
(be)
dahil, içinde, kapsamında, kapsam dahilinde (sıfat) muhal ת מוכל
dahil, içine alan, içinde, kapsayan, içeren (sıfat) kalul ת כלול
dahili telefon sistemi (İNGİLİZCEDEN) interkom אינטךקום
dahiliyeci doktor, iç hastalıkları uzmanı rofe pnimi רופא פנימי
daima, her zaman, mütemadiyen, boyuna tamid תמיד
daimi olarak yerleşme, batırılma iştakut השתקעות
daimi yerleşmek, batırılmak iştakea, iştaka, s השתקע,השתקע
leiştakea )(להשתקע
daimi, daim, sürekli (sıfat) tamidi ת תמידי
dair, ilişkin, alakalı, ilgili baaşer le... -כאשר ל
daire çizmek, etrafında turlamak hag, lahug s )חג (לחוג
daire şekline sokmak, yuvarlak hesap yapmak, igel, leagel s )עגל (לעגל
yuvarlamak
daire, apartman dairesi, ev, mesken, hane, konut dira דירה
dakik, işi tam vaktinde yapan, titiz (sıfat) daykan ת די?!ז
dakik, işi tam vaktinde yapan, titiz (sıfat) daykani ת דיל«ני
dakika daka דקה
dakiklik, titizlik, kusursuzluk, hatasızlık daykanut ריקנות
dal, kısım, kol, branş ' anaf ?נף
dal, kol (ağaç gövdesinden çıkan kol), çubuk, hoter חטר
değnek
dalak (iç organ) thol טחול
dalaş, dövüşme, kavga, arbede, toplu kavga, gürül- ktata קטטה
tülü patırtılı kavga
daldırılmak, batırılmak, vaftiz edilmek, ıslatılmak nıtbal, leitavel ■ פ )נטבל (להטבל
daldırılmış, batırılmış, sıvı içinde bulunan (sıfat) tavul ' ת טבול
daldırmak, dalmak, bandırmak, banmak (ekmek tavak litbol פ )טבל (לטבל
banmak gibi)
daldırmak, suya batırmak, vaftiz etmek, ıslatmak itbil, leatbil פ )הטביל (להטביל
118
dalga geçmek, kafaya almak, taşak geçmek istalbet, 5 הסתלבת
' ■ ■.;;•.״-:.i’’׳.,: : ״:.. י, leistalbet ....... )(להסתלבת
dalga, dev dalga, büyük dalga nahşol נךושול
dalga, küme, yığın gal גל
dalgakıran, mendirek şover galim שובר גלים
dalgalanma, değişme, iniş çıkış, hareket kabiliyeti, niyud ניוד
hareketlilik, mobilite ? ■ ■ ■■■■
119
damar tıkanıklığı, emboli, kan pıhtısının damar tashif תסחיף
tıkaması (hastalık) ,
damar, atardamar örek עילק
damar, toplardamar vrid וריר
damat, güvey hatan חתז
damga, leke, ayıp, namus lekesi (İNGİLİZCEDEN) stigma סטיגמה
damıtılmış, rafine, an mezukak מזקק
damla, azıcık, gıdım tipa טסה
damla, döküntü netef נטף
damlalık taftefet ■ טפטפת
damlalık metaftef מטפטף
damlama tiftuf טפטוף
damlamak tiftef, ktaftef s )טפטף (לטפטף
damlamak rıataf lintof s )נטף (לנטף
damlatma, püskürtme' ziluf זלוף
damlatmak züef, lezalef 3 )זלף (לזלף
dan başka zulat זולת
dana, buzağı (hayvan) egel עגל
danışma, enformasyon, bilgi edinme, müracat, modiiıı מודיעין
istihbarat
danışma, istişare, konsültasyon, müzakere ityaatsut התיעצות
danışman, müşavir, müsteşar, nasihat eden, öğüt yoets ■ יועץ
veren, akıl hocası
danimarka (ülke) —.......... ־ ...... . denmark —.. - .. .. דנמרק
danimarkalı (dişil), danimarkaca, danimarka lisanı denit נ דנית
danimarkalı (eril) deni ז דני
dans edilmek, raksedilmek nirkadj s )נרקד (להרקד
leiraked
dans etmek, raksetmek rikedf leraked 5 )רקד (לרקי
dans etmek, raksetmek rakad, lirkod 5 )רקד (לרקד
dans ettirme arkada הךקדה
dans ettirmek irkidj learkid 5 הרקיד (להרקיד
(et) )את
dans, bale mahol מחול
dans, dans etme, raks rikud רקוד
dansçı, dansör (eril) rakdan T ’ ־יקדו
dansçılık, dansözlük rakdanut רקדנות
dansöz, balerin, dansçı (dişil) rakdanit נ רקדנית
.־7 ;7 • .־ ■ >’-■..... -■,-. ■_•י7:■ ------ ----- - ■ -------------- -. . .. ...... . ...... ... ...
120
dar geçit, engel, tıkanıklık, darboğaz, şişe ağzı tsavar bakbuk צואר בקבוק
dar görüşlü, küçük işlere kafa yoran, ayrıntıcı, katnuni ת קטנוני
şekilci, detaycı (sıfat)
dar görüşlülük, ufak işlerle uğraşma, şekilcilik, katnuniyut קטנוניות
ayrıntıcılık, detaycılık
dar kafalı, küçük düşünen roş katan ראש קטן
dar yol . . simta . . סמטה
dar, ensiz (sıfat) tsar ת צר
dara, net ile brüt arasindaki fark, birlikte tartılan tera טרה
•יד
bir nesnenin kabının ağırlığı
daraltmak . etser, leatser S )הצר (להצר
darbe, vuruş kavata חבטה
darbe, vuruş maaluma מהלמה
darbe, vuruş, dayak , maka מכה
darbuka, vurmalı çalgı (müzik aleti) darbuka דךבוקה
dargın, dargınlık, küs, kızgınlık brogez ברגז
dargınlık, kızgınlık, küslük rogez רגז
darı, akdarı dohan דחן
darlık dohaf דוחף
darmadağın, intizamsız, karmakarışık, düzensiz, parua ת פרוע
hırpani (sıfat)
darmadağınık, allak bullak, karmakarışık (sıfat) mevulgaıı n מבלגן
dava edilmek, mahkemeye verilmek, talep edilmek, nitba, leiîavea פ )נתבע (להתבע
istenmek '
dava etmek, mahkemeye vermek, talep etmek, tava, litboa פ )תבע (לתבע
istemek
davacı tovea תרבע
davalı, sanık nitba נתבע
davet etmek, ısmarlamak, sipariş etmek, yer ayırt- izmin, leazmin פ,הץמין (להזמין את
mak, rezervasyon yapmak (et le) )-ל
davet etmek, randevu saptamak, toplantıya çağır- zimen, lezamen פ )זמן (לזמן את
mak (et)
davetiye, sipariş azmana הזמנה
davetli (sıfat) muztnan ת מזמו
davranış bilimleri madeey מדעי התנהגות
itnaagut
davranış, tavır, tutum ' itnaagut התנהגות
davranışını çirkinleştirmek, çirkefleştirmek, şirret- nivel, lenavel פ )נול (לנול
!eştirmek, çamurlaştırmak
davranmak, hareket etmek . itnaeg, leitnaeg פ )תתנהג (להתנהג
121
davul çalmak, bateri çalmak tofef letofef פ )תופף (לתופף
davul sesi, davul çalma tifuf תיפוף
davul, bateri (müzik aleti) tef תף
davulcu, baterist metofef מתופף
dayama, yanyana koyma, yaklaştırma, birleştirme, atsmada הצמדה
bitişik yapma, endeksleme
dayamak, yanyana koymak, yaklaştırmak, birleştir- itsmid, פ )הצמיד (להצמיד
mek, bitişik yapmak, bitiştirmek leatsmid -»׳
dayamak, yaslamak işin, leaşin פ )הקזעין (להשכין
dayanak, mesnet, destek, payanda mişan מקוען
dayanıklı, korumalı, korunaklı, himaye altmda, mugan ת מוגן
güvencede (sıfat)
dayanıklı, solmaz (renk için), bozulmaz (yemek amid ת עמיד
için), mukavemetli, sağlam (sıfat)
dayanıklılık, dayanma, tahammül, mukavemet sibolet סבלת
dayanıklılık, mukavemet amidut עמידות
dayanılır, tahammül edilebilir, çekilir, katlanılır nisbal ת נסבל
(sıfat)
dayanışma, özdeşleşme, kimlik belirtme izdaut הזדהות
dayanmak, direnmek, mukavemet göstermek ehzik maamad, פ החזיק מעמד
leahzik )(להחזיק מעמד
T .
maamad
dayanmak, güvenmek, zikretmek istameh, פ הסתמך (להסתמך
leistameh (al) )על
dayanmak,-yaslanmak--------------------- ------------ -nişanj-leişaen— ע )־ נעזען־(להשען
dayatma, yaptırım, zorlama, zorunda bırakma, kfiya בפיה
zorunlu kılma, cebir
dayatmacılık, zorlayıcılık, yaptırımcılık, zor kulla- kflyatiyut פפיתיות
mm
dayatmak, zorla benimsetmek, zorunlu kılmak, kafa, lihpot פ )כפה (לכפות
zorunda bırakmak, mecbur etmek, zorlamak, ceb-
retmek, ellerini bağlamak, zincire vurmak
dayayıp döşeme, eşyayla donatma (mobilya) riut רהוט
de da takısı, içinde (TelAvivde, Ankarada, Aşka- be, ba, bi ב, ב, ב
londa)
debriyaj (İNGİLİZCEDEN) klaç קלאץ׳
debriyaj, kavrama, bağlayan şey matsmed מצמד
dedektif, hafiye balaş !בלק
dedenin dedesi (LADİNODAN) tarapapu טרפאפו
dedikodu gazetesi, paparazzi, magazin gazetesi tseubon צהבוץ
122
dedikodu yapmak, arkasından konuşmak, çekiştir- rihelf lerahel 5 )רכל (לרכל
mek ־
dedikodu, dedikoduculuk rehilut רכילות
dedikoducu (dişil) rahlanit נ רכלנית
dedikoducu (eril) rahlan ז י?לז
def etmek, kovmak, kapı dışarı etmek, uzaklaştır- sılek, lesalek פ )סלק(לסלק
mak, savuşturmak (tehlikeyi) .
defa, kez, kere, sefer paam פעם
defansif anlayış, müdafa edici anlayış, savunmacı aganati הגנתי
davranış
defetme, kapı dışarı etme, kovma siluk סלוק
defne dafna דפנה
defne yaprağı ale dafna ?ללה דפנה
defo, kusur, sakat, sakatlık, noksan, hasar (İNGİ- defekt דפקט
LİZCEDEN)
defol! istalek ! !הסתלק
defol! tistalek !תסתלק
defolma, defolup gitme, uzaklaşma, ayrılış, çekilme, istalkut הסתלקות
ölüm
defolmak, defolup gitmek, uzaklaşmak istalek, פ )הסתלק (להסתלק
leistalek
defolu, kusurlu, sakatlı, özürlü (sıfat) pagum ת פגום
deforme olmak, tahrif olmak, aslı bozulmak, çarpı- istalef leistalef הסתלף (להסתלף) פ
tılmak, anlamı çarpılmak
defter mahberet מחכךת
değer (değmezin karşıtı), layık, yakışır, yaraşır, keday כדאי
kıymetli
değer biçilmek, kıymet takdir edilmek neemad, פ )נאמד (להאמד
leiamed
değer biçmek, kıymet takdir etmek amad, leemod פ )אמד (לאמיר
değer biçmek, paha biçmek, kıymet takdiri yapmak, şam, laşunı פ )שם (לשום
bedel belirlemek, keşide etmek
değer bilmek, paha biçmek, takdir etmek, saymak, okir, leokir פ )הוקיר (להוקיר
saygı göstermek, itibar etmek, paye vermek
değer, kıymet, paha ereh ?גרך
değer, kıymet, paha, bedel, karşılık şovi שוי
değeri biçilmiş, değerlendirilmiş, değeri belirtilmiş moaıah ת מערד
(sıfat) ■
değerini arttırma, geliştirme aşbaha השבחה
değerini arttırmak, geliştirmek, daha iyi yapmak işbiah, פ )השכיח (להשביח
leaşbiah
123
lâk
değerlendirmek, takdir etmek, farzetmek, var say- eerih, leaarih S העריך (להעריך
mak, paha biçmek (et be)
)-3 .את
değerli taş, mücevher taş even yekara, אבן חן, אבן יקןרה
even hen
değerli, itibarlıi muhterem, saygıdeğer meyukar מ^ר
değil (olumsuzluk dişil) eyna J אינה
değil (olumsuzluk eril) eyno r איני
değilim (olumsuzluk) eyneni אינני
değiliz (olumsuzluk) eynenu אינני
değiller (olumsuzluk dişil) eynan 2 אינן
değiller (olumsuzluk eril) eynam ז אינם
değilsin (olumsuzluk dişil) eyneh 2 אינך
değilsin (olumsuzluk eril) eynha ז אינך
değilsiniz (olumsuzluk dişil) eynhen 2 אינכן
değilsiniz (olumsuzluk eril) eytıhem ז אינכם
değirmen takana טחנה
değirmenci tohen טוחן
değişebilir, değiştirebilir, dönüşebilir, tahvili müm- bar amara בר המרה
kün
değişik, farklı, ayrı, başka, çeşitli, muhtelif (sıfat) şone, şona ת שונה
değişiklik, altüst olma, ters yüz olma maapah מהפך
değişiklik, ayrılık, farklılık şoni ש׳ני
değişiklik, değişim şinuy שנוי
değişiklik, değişim, dönüş, dönüşüm mifne מפנה
değişiklik, değişim, dönüşüm, rotasyon, tedavül tahalufa תחלופה
değişim, başkalaşım iştanut השתנות
değişim, değişiklik, hayattaki değişiklikler, hayatın taapuhot תהפוכות
cilveleri, iniş çıkışlar, zikzaklar
değişken miştane מעותנה
değişken, geçici, değişebilir mithalef מתחלף
değişme, değişimli olma, değiş tokuş etme, yer değiş- ithalfut התחלפות
tirme, yerine geçme
değişme, takas, mübadele hatifin חליפין
değişmek, başkalaşmak iştana, פ השתנה
leiştanot )(להשתנות
değişmek, değiş tokuş etmek ithalef, פ )התחלף (להתחלף
leithalef
değişmiş, değiştirilmiş (sıfat) muhlaf ת »זלף
değiştirme, değiş tokuş, trampa ahlafa החלפה
124
!
125
delik açmak, delmek nikev, lenakev S )נקב (לנקב
delik, delikli, delinmiş (sıfat) nakuv ת נקלב
delik, oyuk hor חיר
delikanlı (eril) elem T עלם
delikanlı, genç erkek (eril) bahur ז בחור
delikten geçirme, delikten sokma aşhala השחלה
delikten geçirmek, delikten sokmak işhil, leaşhil פ )השחיל (להשחיל
delil, kanıt reaya ראיה
delinmek nikav, leinakev פ )קב3נקב (<ה
delinmiş, delik (sıfat) menukav ת מנקב
delirmek, çıldırmak, sapıtmak, kafayı yemek, iştagea, iştaga, פ השתגע,השתגע
tozutmak leiştagea )(להשתגע
delirtmek, deli etmek, çıldırtmak şigea, şiga, גע (לשגע) פ# ,גע#
leşagea
deliye dönmek, çılgına dönmek, kafayı yemek itharfen, פ התחרפן (להתח
leitharfen
)רפן
delme, delik açma herur חרור
delme, delik açma nikav נקוב
delmek, delik açmak horer, lehorer פ )חורר (לחודר
delmek, zımbalamak, sabitlemek, belirlemek nakav, linkov פ )נקב (לנקב
delta, üç köşe, çatalağız, nehirin denize dökülen delta דלתא
çatal ağzı
demagog (İNGİLİZCEDEN) demagog
on
«ז־
j ־־:.
demagoji (İNGİLİZCEDEN) . .. demagogya דמגוגץה
demek ki, bu demek ki, demek oluyor ki, başka bir zot omeret זאת אומרת
deyişle
demekki ayna הינו
demekki, yani * klomar כלומר
demet, deste, sargı bezi . eged אגד
demet, deste, tomar aluma אלמה
demetlemek, demet yapmak ilem, lealem פ )אלם (לאלם
demir (maden) barzel ?חל
demir atmak, demirlemek ağan, laagon .פ )עגן (לעגן
demir dövmek, demircilik yapmak, demire şekil pirzel, leparzel פ )פתל (לפתל
vermek
demir dövmek, metale son şeklini verecek şekilde rikea, rika, פ ) רקע (לרקע,רקע
vurmak, tav etmek . lerakea
demirci masger מסגר
demirci dükkanı napahiya נפחיה
126
demirci, nalbant napah נפדו
demircilik, demir dövme, demir şekillendirme, pirzul פךזול
demir hırdavat
demirden, demirden yapılnıış mamul barzeli ברזלי
demirleme yeri, korunaklı yer, liman, rıhtım maagan
demiryolu, tren yolundaki demir ray mesilat barzel ל.מסלה בךז
demleme, sıcak su ile pişirme hlita חליטה
demode, çağdışı (sıfat) kelah ת פלח
demode, modası geçmiş, geçmişe ait, antik, artık arhai אךכאי
kullanılmayan, köhne
demode, modası geçmiş, köhne, çok eski, eski kafalı meyuşan ת !ש:«
(sıfat)
demografi, coğrafi nüfus yapısı, nüfusbilim demografiya דמוגרפיה
demografik, nüfusbilimci demografi דמוגרפי
demokrasi (İNGİLİZCEDEN) demokratya דמוקרכדה
demokrat (İNGİLİZCEDEN) demokrat דמוקרט
demokratik, demokrat (İNGİLİZCEDEN) demokratı דמוקרטי
den başka, ...den gayrı, haricinde, dışında milvad מלבי
den dan takısı mi, me, min מן,- מ,-מ
den dolayı, ...hm sebebiyle mişum משום
deneme amaçlı, denemelik, deneme mahiyetinde, nisyoni ת נפיוני
deneysel (sıfat)
denemek, tecrübe etmek nisa, lenasot פ )נפה (לנפות אה
(et)
denenmek, tecrübe kazanmak itnasa, s ההנפה (להתנפות
leitnasot (be) ב״)ז
denetçi, kontrolör, nezaretçi, müfettiş maşgiah. מ^גיח
denetim, gözetim, yoklama, teftiş, kontrol, nezaret aşgaha הקזגחה
etme
denetleme, denetim, kontrol mivdak מבדק
denetleme, kontrol, teftiş, denetim, gözetim pikuah פקוח
denetlemek, izlemek, düzeni sağlamak niter, lenater D )נטר (לגטר
denetlemek, teftiş etmek pikeah, pikah, פ ) פקח (לפקח,פקח
lefakeah
deney, deneme, test etme nisuy נפוי
denge, muvazene, balans, dengeleme izun אזון
denge, muvazene, denklik, balans şivuy mişkal שווי משקל
dengede tutmak, dengelemek, istikrar sağlamak yitsev, leyatsev פ )יצב (לץצב
dengeleme, dengede tutma, istikrar, muvazene yitsuv יצוב
127
dengelemek, tartmak, kıyaslamak izen, leazen S )אזן (לאזן את
(le et)
dengelenme, bulunma, hazır bulunma ityatsvut התיצברת
dengelenmek, göz önünde bulundurmak itazen, leitazen 5 )התאזן (להתאזן
dengelenmek, istikrara kavuşmak, yanında bulun- ityatsev, S )הת!צב (להרדצב
mak, öne çıkmak leityatsev
dengeli, istikrarlı, stabil meyutsav מיצב
dengeli, metin, vakur, temkinli, salim, istikrarlı, solidi ת סוליך
emniyetli, muhafazakar, ılımlı (sıfat)
dengeli, sabit, isrikrarlı, durağan, stabil, sağlam yatsiv ת !ציב
(sıfat)
dengelilik, ölçülülük, ölçülü olma, ılımlılık, itidal itmatnut התמתנות
deniz altı, deniz yüzeyinin altı (gemi değil) tatyami ימי-תת
deniz araçları gösterisi, filo halinde toplu denize maşat משט
açılma, gemi resmi geçidi
deniz kenarı, deniz kıyısı sfat ayam שפת הים
deniz kıyısında gezinti yeri, kordon tayelet hof טילת חרף
deniz seyahati, seyir (denizde), mübalağa, abartı aflaga הפלגה
deniz tutması, deniz yolculuğu esnasında mide mahalaiyam מחלת ים
bulantısı
deniz yolculuğu, seyrüsefer şiyut שיוט
deniz yüzeyi, su yüzeyi pney amayim פני המים
deniz, derya, batı yam ים
denizaltı, denizin altında yol alabilen gemi tsolelet צוללת
denizanası, medüz (hayvan) meduza מדוזה
denizatı (hayvan) suson yam סוסון ;ס
denizci, bahriyeli yamay !מאי
denizci, bahriyeli, karaya çıkmış denizci nahat נחה
denizci, gemici matah מלח
denizci, gemici, tayfa, bahriyeli hovel בל1ח
denizde seyir, seyrüsefer, seyir şayit שיט
denizde seyretmek, denize açılmak, su üstüne şat, laşut פ )שט (לשוט
çıkmak
denizde seyretmek, gemiyle seyahat etmek, denizde iflig, leaflig פ )הפליג (להפליג
yol almak, mübalağa etmek (mecaz)
denize indirmek(gemi), dokundurmak, temas et- işik, leaşik (et) פ השיק (להשיק אד
mek, teğet geçmek, lanse etmek, piyasaya sürmek
denize ve denizciliğe ait (sıfat) yami ת !מי
denklem, eşitlik mişvaa משואה
dental, dişlerle ilgili (İNGİLİZCEDEN) dentali ד?טלי
denye, tekstilde iplik numarası birimi (9000 metre denyer _______ דניר
uzunluğundaki ipliğin gram cinsinden değeri)
deodorant deodorant דאודורנט
depar, hamle, ok gibi fırlama, atlama, atlayış zinıık זנוק
departman sorumlusu, kısım şefi roş mador ראש מדור
departman, bölüm _ miflag מפלג
deplasman, dış saha maçı (spor) mishak huts משחק חרץ
depo müdürü metıael מנהל מחסן
mahsan
depo, ambar, ardiye mahsan מחסן
depo, su deposu, su tankı, sarnıç, rezervuar, kazan, mehal מכל
fıçı, her tür sıvı muhafaza kabı (gaz, su, petrol)
depocu (dişil) mahsanayit J מחסנאית
depocu (eril) mahsanayi ז מחסנאי
depolama, saklama ihsun אחסין
depolama, saklama, ardiye, depo, ambar ahşana אחסנה
depolama, stoklama (tahıl için) isum אסרם
depolamak, yerleştirmek İhsen, leahsen פ )אחסן (לאחסן
depolanmak, yerleştirilmek, misafir olmak itahsen, פ חחאחסן
leitahsen )(להתאחסן
depolanmış, depo edilmiş, anbarda saklı (sıfat) meuhsan ת מאחסן
depozit olarak yatırma afkada הפקדה
depozito, teminat, emanet pikadon פקדיז
deprem, zelzele, yer sarsıntısı reidat adama ךעידת אדמה
depresif, depresyonda olan, mor alman çökmüş meduke ת מדוכא
(sıfat)
depresyon, bunalım, buhran, ruhsal çöküntü dikaon דכאון
depresyona girmek, bunalmak, bunalıma girmek, itdahdeh, פ התדכדך
üzüntüye kapılmak, ezilmek leitdahdeh )(להחדכדך
depresyona sokmak, bunaltmak, bunalıma sokmak, dihdeh, פ )דכדך (לדכדך
üzmek, ezmek ledahdeh
dere otu, zımpara şamir שמיר
dere, çay, akarsu yuval יובל
dere, çay, küçük akarsu peleg פלג
derebeyce, despotça, feodal (İNGİLİZCEDEN)(sı- feodali n פאודלי
fat)
derebeylik, feodalizm (İNGİLİZCEDEN) feodalizm פאודליזם
derebeylik, feodallik (İNGİLİZCEDEN) feodaliyut פארדלירת
derece, ısı derecesi temperatura טמפרטורה
.derece, rütbe, barem darga דרגה
derecelendirilmiş, basamaklanmış, teraslı, taraçalı medorag ת מדרג
(sıfat)
derecelendirme derug דרוג
derecelendirmek, rütbelendirmek, sıralamak, basa- direğ, ledareg פ )דרג (לדרג
maklamak
dergi ktav et כתב עת
dergi magazin מגזיו
derhal, hemen tehef, tehef תכף ומיד, תכף
umiyad
derhal, ivedilikle miyadi מידי
deri yüzmek paşai or, lifşot פ פשט עור (לפשט
or )עור
deri, cilt, kösele or עור
deriden yapılmış içki konulan mide şeklinde kap, nod נאד
şarap tulumu, deri su kabı
derin (sıfat) amok ת עמק
derin düşünce, düşünüp taşınma, kafa yorma irur הךהור
derin uyku tardema תרדמה
derinleşmek, derinine inmek, iyice araştırmak itamek, התעמק (להתעמק פ
leitamek (be) )-ב
derinleştirme, derinleşme aamaka העמקה
derinleştirmek, derin derin düşünmek, derinlemesi- eemik, leaamik פ העמיק (להעמיק
ne düşünmek (et be) _______ )- ב,את
derinlik omek עמק
derinlik, dip maamakim מעמקים
derinlikler, denizin derinlikleri metsulot מצולות
derleme, tertipleme, kurgu, düzenleme ariha עריכה
derleme, toplama, seçme, koleksiyon, grup halinde, leket לקט
toplu olarak
derlemek, düzenlemek ardh, laaroh פ ,ערך (לערך את
- (et be)
(-?
derlenmiş, bir araya toplanmış, toparlanmış melukat מלקט
derler ki״״, diyorlar ki.״. omrim şe... אומךים ש
dermansız, kuvvetsiz, zayıf, güçsüz, halsiz (sıfat) halaş ת חלש
dermansızlık, kuvvetsizlik, güçsüzlük, halsizlik, hulşa חלשה
kırıklık, kuvvetten düşme, zaaf
dermatoloji, cildiye, hekimliğin deri hastalıkları ile dermatologiya דרמטולוגיה
ilgili dalı
130
dernek, birlik, cemiyet amuta
dernek, cemiyet, birlik, toplum aguda אגדה
dernek, sendika, kurum, cemiyet, birlik, kartel, igud אגוד
toplum, topluluk, birleşme, örgüt, örgütlenme
ders şiur קזעור
dert, bela tlaot תלאות
dert, bela, ızdırap, sorun, illet tsara . ציה
dert, sıkıntı, darlık, eza, cefa metsuka מצוקןה
derviş (FRASÇADAN) darviş ז2?ד־ררי
desibel (ses şiddeti birimi) detsibel דציבל
desimetre detsimeter ך־צימטר
destan, efsane, öykü, masal ağada אגדה
destan, parşömene yazılı destan (megilat ester) megila מגלה
destek veren, eşlik eden someh סומך
destek verme, gözetme, koruma, birisinin kabahati- hipuy תפוי
ni örtbas etme
destek vermek, gözetmek, korumak, örtbas etmek hipa, lehapot פ )חפה (לחפות
destek, mesnet, dayanak semeh סמך
destek, mevzi mahape מחפה
destek, takviye, dayanak, payanda smuha סמוכה
destek, yardım misaad מס^ד
destek, yardım, destekleme tmiha תמיכה
destekçi, destekleyen, dayanak veren tomeh תומך
desteklemek, yardım etmek, arka çıkmak, tarafını tamah, litmoh פ )-תמך (לתמך ב
tutmak (be)
desteklenmek, dayanmak nitmah, פ )נתמך (להתמך
leitameh
destekli, desteklenmiş (sıfat) tamuh ת תמוך
destekli, desteklenmiş, gözetilmiş, korumalı, örtbas hafuy חפוי
edilmiş
deşarj olmak, boşalmak nifrak, פ )נפךק (להפיק
leiparek
deşarj, boşalma, parçalanma itparkut התפךקות
deşarj, boşaltım, yük boşaltma (kamyondan yük, prika פריקןה
elektrik vs.)
deşifre olma, ortaya çıkma, sırrın ortaya çıkması ehasfut החשפות
deşifre, şifreyi çözme, şifresini kırma, yorumlama, pianuah פענוח
tanı koyma
detaylı, ayrıntılı, tafsilatlı (sıfat) meforat ת מפרט
131
detaylı, etraflı, teferruatlı, ayrıntılı mematse ממצה
detektör, algılayıcı, sezici alet, sensör galay גלאי
dev, devasa, çok büyük, koskocaman (sıfat) anak n ??ק
devalüasyon pihut פחות
devam emşeh המשל
devam etme, süregelme, sürme itmaşhut התמשכות
devam etme, sürme, uzama, zaman alma, çekim imaşhut המשכות
duyma
devam etmek, sürdürmek imşih, leamşih S המשיך (להמשיך
(et)
0אי
devam etmek, sürmek, süregelmek itmaşeh, £) התמשך (להת
leitmaşeh )משך
devamlı, devam eden, müteakip (sıfat) raisuf ת רצוף
devamlı, müdavim, sürekli, daimi, yılmaz, bezmez, matmid מתמיד
usanmaz, gayretkeş, çalışkan
devamlı, sürekli, peşpeşe, ardarda, bitişik, sınırdaş, ratsif ת רציף
hemhudut (sıfat)
devamlılık, gayret, ihtimam atmada התמדה
devamlılık, süreklilik emşehiyut המשכיות
deve (hayvan) gamal גמל
deve kuşu (hayvan) yaen ?ז:
devir, çağ, çığır, dönem idau ?נדן
devirli, devinimi!, dolaşımlı (sıfat) mahzori ת מחזורי
devlet-desteği,-sübvansiyonj-para-yardımı^-mali------ subsidya— ־־־ -------- ־סובסידיה
destek
devlet memuru oved medina עובד קרינה
devletin yeni vatandaşlara ucuz kira ile tahsis ettiği amidar ?מירר
ikamet evlerine verilen ad (İsraelde)
devletsel, milli, devlete ait (sıfat) mamlahti ת ממלכתי
devreye girmek, katılmak, etaba dahil olmak iştalev. s )השתלב (להשתלב
leîştalev
devreye sokma, katma, dahil etme, karışım, birleş- şiluv שלוב
tirme, bileşim, bağdaşma, uyuşma, kaynaşma
devreye sokmak, katmak, etaba dahil etmek şîlev, leşalev פ )שלב (לשלב
devriye patrol פטרול
devriye arabası, gezgin hizmet aracı nayedet נידת
devriyeye çıkmak, devriye gezmek pitrel, lepatrel פ )פטרל (לפטרל
deyişbilim, sözcük seçme yöntemi, ifade tarzı melitsa קליצה
dezavantaj, eksiklik hisaron חסרון
132
dezavantaj, kusur, mahzur, çekince, sakınca, aleyh- migraat מגרעת
te durum
dezenfekte hituy חטוי
dezenfekte etmek, mikroptan arındırmak, sterilize hite, lehate S )חטא (לחטא
etmek
dığmdan ״״dığından, bu yüzden oil ve... -הואיל ו
dırdır, vırvır, mızmızlanma, yakınma, şikayet kitur קיטור
dırdırlanmak, vırvırlanmak, mızmızlanmak, yakın- kiter, lekater S )קטר (לקטר
mak, şikayet etmek
dış görünüş tsura hitsonit צורה חיצונית
dış ilişkiler yahasey huts יחסי חוץ
dış işleri bakanı sar ahuts עזר החוץ
dış işleri bakanlığı misrad ahuts משרד החוץ
dış lastik, oto lastiği(dış), lastik, tekerlek tsmig, tsamig צמיג
dış politika mediniyut huts מךיניות חוץ
dış, harici, dışsal (sıfat) hitsoni ת חיצוני
dışa atılmak, tahliye olmak, yayılmak niflat, leipalet s )נפלט (להפלט
dışa döndürmek, dışarı çıkarmak, dışa dönük yap- ehtsiıı, leahtsin s )החצין (להחצין
mak, dışa vurmak, yansıtmak, açığa vurmak
dışa dönük, çevresiyle ilgili (sıfat) muhtsan n w
dışa dönüklük, dışavurum ahtsana החצנה
dışarda bdhuts בחוץ
dışarı çekilmek, dışarı çıkarılmak nişlaf, leişalef s )נשלף (להשלף
dışarı çekmek, dışarı çıkarmak şataf, lişlof s )שלף (לשלף
dışarı vermek, boşaltmak (baca egzoz), mırıldan- palat, liflot s )פלט (לפלט
mak, söylenmek
dışarı, dış taraf, hariç huts חוץ
dışbükey, tümsek, konveks kamur קמור
dışına çıkmak, öne çıkmak, göze batmak, göze izdaker, D )הזדקר (להזדקר
çarpmak leizdaker
dışkı, bok tsoa צואה
dışlamak, aforoz etmek nida, lenadot פ )נדה (לנדות
dışlamak, aforoz etmek, boykot etmek, kanunen ehrim, leahrim פ )החרים (להחרים
veya cebren el koymak, haczetmek, kamulaştırmak
diaspora tfutsot תפוצות
diaspora, dağılma, dağılım pzura פזורה
didişme, atışma, tartışma, çatışma itkatşut התכתשות
didişmek, atışmak, tartışmak, çatışmak itkateş, פ התכתש (להתב־
leitkateş )תעז
.....
133
difteri (hastalık) askara אסכרה
difteri (hastalık) karemet קרמת
difteri, kuş palazı (hastalık) difteriya דיפתריה
diğerleri, geri kalan, arta kalan, küsur şear שאר
dijital (İNGİLİZCEDEN) digitali דיגיטלי
dik (yokuş), sarp, yalçın (sıfat) tahıl ת . - תלול
dik kayalık, sarp kayalık, yar mitlol מתלול
dik, dimdik anah א?ו
dik, dimdik, ayakta duran, dikili, dik olarak ayağa zakuf זקיף
kalkmış, erekte
dikdörtgen malben מלבן
diken okets עקץ
diken kots קוץ
dikenli, batıcı (sıfat) kotsam ת קוצני
dikey (sıfat) meunah ת מאני
dikili, dikilmiş, terzi elinden çıkmış, ısmarlama, tafur ת תפור
biçilmiş kaftan (sıfat)
dikili, ekili, kökleşmiş (sıfat) natua ת ?נטו
dikilmek (dikiş) nitpar, leitafer s )נחפר (להתפר
dikilmek (fide, fidan vs.) nita, leinatea 5 )נטע (להנטע
dikim (bitki ağaç dikme), fide ekme, fidan dikme netia נטי^ה
dikine, diklemesine, düşey, çekül anahi אנכי
dikine, kalkık, kalkmış, erekte (sıfat) omed ת עומד
dikiş ateîyesi, atelye, atölye müpara מתפרה
dikiş, dikiş yeri, ek yeri, birleşme noktası, birleşme tefer תפר
yeri
dikiş, dikme tfîra ספירה
dikkat çekici olma, öne çıkma, sivrilme itbaltut התבלטות
dikkat çekici olmak, öne çıkmak, sivrilmek itbalet, leitbalet פ )התבלט (להתבלט
dikkat çekmek için yapılan aldatmaca, reklamı etki- gimik גימיק
li kılan özel sunuş, hile, niımara (İNGİLİZCEDEN)
dikkat çektirme avlata הבלטה
dikkat çektirmek, vurgulamak, önem vermek, üze- ivlit, leavlit פ )הבליט (להבליט
rinde durmak, belirginleştirmek, kabartma yapmak
dikkat etmek, dikkatini vermek sam lev, lasim שם לב (לשים לב) פ
lev
dikkat, dikkat veriş, dikkat kesilme, ihtimam, tsumet lev תשומת לב
üzerine titreme
dikkat, dikkatli olma, ihtiyat zeirut זהירות
134
dikkatini dağıtma, ilgisini başka yöne çekme, saptır ״asahat daat ■ הפחת דעת
ma, oyalama
dikkatim dağıtmak, ilgisini başka yöne çekmek, esiah, leasidh B )הסיח (להסיח
saptırmak, oyalamak, aklını çelmek (et adaat) )(את הדעת
dikkatle bakmak Itbonen, B התבונן (להתבונן
leitbonen (be . ) על, אל,-ב
eldi)
dikkatle, dikkatlice, ihtiyatlıca bizeirut בזהירות
dikkatli olmak, tedbirli olmak, gözünü açmak nızar, leizaer B )נזהר (להזהר
dikkatli, uyanık, tedbirli, ihtiyatlı, özenli, sakıngan zair זהיר
dikkatsiz olmak, dikkat etmemek, ihmal etmek, itraşel, leitraşel B )התרשל (להתרשל
kayıtsız kalmak
dikkatsizce, ihmalkarca, savsaklarca (sıfat) raşlani ת רשלני
dikleşmek, dikilmek, dimdik durmak izdakef, B )הזדקף (להזדקף
leizdakef
dikleşmek, kaskatı olmak, diken gibi olmak şamar, lismor B )סמר (לסמר
dikleştirmek ineh, leaneh B )אנך (לאפך
dikleştirmek, çivilemek, mıhlamak, çakmak simer, lesamer B )סמר (לסמר
dikme, kurma, ereksiyon, erkek cinsel organında zikpa זקפה
sertleşme
dikmek (dikiş) tafar, litfor B )הפר (לתפר
dikmek (fide, fidan vs.) nata, lintoa B )נטע (לנטע
diksyon, telaffuz, konuşma tarzı diktsya דיקצטי
diktatör diktatör דיקטטור
diktatör, zalim hükümdar, zorba, tiran, despot, rodan רודן
emrivaki hükmeden
diktatörce, despotça, zorbaca, amirane, otoriter rodani ת רודני
(sıfat)
diktatörlük etmek, zorbalıkla hükmetmek rada, lirdot B )רדה (לךדות
diktatörlük, despotluk rodanut רודנות
diktatörlük, dikta rejimi dikatatura דיקטטורה
diktatörlük, mutiakiyet, tek lider sultası, otokrasi şilt01ı yahid שלטון יחיד
dikte, yazdırma ahtava הכתבה
dikte, yazdırma, tahakküm tahtiv תכתיב
dil (ağızdaki organ) laşon לשון
dilber, güzel kız, piliç, fıstık (argo) kusit כוסית
dilbilgisi, gramer, hatasız dikduk דקדוק
dilbilim, filoloji balşanut בלשנות
dilbilim, filoloji (İNGİLİZCEDEN) Unguistika לינ^ויסטיקה
135
dilbilimci balşan - בלעו
dilbilimci laşonayi לקמונאי
dile getirmek, kelimeye dökmek, sözle ifade etmek milel, lemalel S )מלל (למלל
dilek, arzu, istek mişala מקזאלה
dilekçe, istida, arzuhal otsuma ?צלמה
dilekçe, istida, müracat atira ?תירה
dilemek, arzu etmek, istemek hafats, lahpots S )חפץ (לחפץ
dilenci kabtsan קבצן
dilencilik kabtsanut קבצנות
dilenmek, sadaka istemek kibets nedavot, פ קבץ נדבות (לקבץ
lekabets )נדבות
nedavot
dili tutulmak, dumura uğramak, kalakalmak, nutku neelam, פ )נאלם (להאלם
tutulmak şaşakalmak leialem
dilim prusa פרוסה
dilim, parça pelah פלח
dilimleme, doğrama, kesme, koparma betsia בציעה
dilimlemek, kesmek, parçalamak, yaymak, döşemek paras, lipros פ )פרס(לפרס
dilimlenmek, kesilmek, yayılmak, mevzilenmek, nijras, leipares פ )נפרס (להפרס
konuşlanmak
dilimlenmiş, dilimli (sıfat) parus ת פרוס
dilimlere ayırmak, bölmek, araklamak, yürütmek, pileah, pilah, פ ) פלח (לפלח,פלח
aşırmak lefaleah
dilsiz אלט
dilsizlik ilmut אלמות
din dat דת
din değiştirme amarat dat המרת דת
din değiştirmek . emir dat, פ המיר דת (להמיר
leamir dat )דת
din işleri bakani (diyanet işleri bakanı) sar leinyaney <טר לעניני דתות
datot
dinamik, dinamik bilimi (İNGİLİZCEDEN) dinamika דינמיקת
dinamik, enerjik energeti אנרגטי
dinamik, enerjik, faal, canlı, hayat dolu, atik, azimli nimrats ח נמרץ
(sıfat)
dinamik, enerjik, hareketli, aktif (İNGİLİZCE- dinami דינמי
DEN)
dinamit (İNGİLİZCEDEN) dinamit דינמיט
dinamizm, dinamiklik (İNGİLİZCEDEN) dinamiyut דינמיות
' ' ■...... .;z ’•—•-"•"*י■׳ . יי-■•‘ ■•- •י-•
137
direkt, dolaysız, doğru, doğrudan doğruya, dobra yaşir ישיר
direktifler), talimat(lar) anhaya, הנחיות,הנחטז
anhayot
direnç (elektrik) nagad נגר
direnç, dayanıklılık, güçlülük (sağlık, vücut) hosen דויסן
dirençli, dayanıklı, karşı koyan, bağışık, etkilenme- haşin ?חם
yen
dirilme, canlanma, yeniden doğuş, hayata dönme thiya תחקז
dirsek marpek מרפק
dirseklemek, diresekleyerek ilerlemek, başkalarını mirpek, S )מרפק (למרפלו
ezerek yer etmek, adam harcayarak mevki sahibi lemarpek
olmak
disiplin, itaat mişmaat משמעת
disiplinle ilgili, disiplinsel ınişmaati משמעתי
disiplinli, itaat eden, uysal, söyleneni yapan (sıfat) memuşma ח ממשמע
disk atma (spor) diskus דיסקוס
disk oyunu, disk oyunları mishak diskiot משחק דסקירת
diskalifiye, iptal, geçersiz sayma psila פסילה
diskjokey taklitan תקליטן
disko, diskotek (İNGİLİZCEDEN) diskotek דיסקוטק
diş şen שן
diş çürüğü aşeşet עששת
diş ipi hut dentali חרט דנטלי
diş macunu — — --------- ־־־־----------- ~mişhat־şinayiın~ ------ ־־משחת־שנץם
dişçi rofe şiııayim רופא שנים
dişi, kadın nekeva נ נקבה
dişilik organı, vajina, vulva, ferç pot פרת
dişlemek, ısırıp koparmak, dişle koparmak, ısırık ııagas, lingos פ )נגס (לנגם
atmak
dişlenmek, ısırılmak, koparılmak, tadına bakılmak ningaSf פ )ננגס (להנגס
leinages
dişli, diş diş, dişli, testere biçiminde (sıfat) meşunan ת משנן
diyafram diyafragma דיאפרגמה
diyafram, göğüs ve karın boşluklarını birbirinden sarefet סרעפת
ayıran kas
diyagonal, verev (sıfat) meluhsan ת מל??ז
diyalog (İNGİLİZCEDEN) diyalog דיאלוג
diyalog, iletişim kurma, anlaşmaya varma idabrut הדברות
diyalog, karşılıklı konışma du siyah שיח-דו
138
diyar, havali, mıntıka peleh פלך
diyet, rejim, perhiz (İNGİLİZCEDEN) diyeta דיאטה
diyetik, diyet olan, şişmanlatmayan, perhizle ilgili diyeteti דיאטתי
diyetisyen, beslenme uzmanı diyetan דיאטן
diyetisyen, beslenme uzmanı tzunai תזונאי
diyot, kristaldiyot, akım doğrultucu diyoda ל דיודה
diz çökme, baş eğme kriya כרי^ה
diz çökme, eğilme kria עריעה
diz çökmek şafaf, lişpof B )שפך (לשפך
diz çökmek, eğilmek karaa, lihroa B )כרע (לכרע
diz çökmek, önünde eğilmek iştahava, B העזתחוה
leiştahavot )(לה׳טתחורת
diz, diz eklemi . arkuba ארבבה
diz, dizler, kucak bereli, בךבים,ברך
birkayim
dizanteri, kanlı ishal (hastalık) dizanterya דיזנטריה
dizel, mazotla çalışan motor, motorin çalışan motor dizel דיזל
dizgin, dizginler (at, eşek) moşha, moşhot מועכות,מושכה
dizginlemek, gem vurmak, kendini frenlemek risen, lerasen B )רסן (לרסן
dizginlenmek, yatışmak, kendini tutmak ıtrasen, B )ךסן (להתרסן1הך
leitrasen
dizi, alan, dağ sırtı rehes רכס
do, müzik do notası do דר
doçent dotsent ד(צנט
dogma, inak, kesin söz veya fikir dogma דוגמה
dogmacılık, dogmatizm, inakçılık dogmatizm דר^מטיזם
doğaçlama yapma, uyduruverme, tüluat iltur אלתור
doğaçlama yapmak, uyduruvermek, tüluat yapmak ilter, lealter B )אלתר (לאלתר
doğaçlama, hazırlıksız yapılan (sıfat) meultar ת מאלתר
doğal kaynaklar otsrot teva אוצרות טבע
doğal muhafaza, doğal koruma, doğal park, koru- şmurat teva שמורת טבע
nacak doğa alanı
doğal olay, tabii hadise, olgu, fenomen, görüngü tofaa תופעה
doğal, tabii, normal, natürel (sıfat) tivii ת טבעי
doğan, atmaca, çaylak (hayvan) • ııets נץ
doğan, doğmuş olan nolad נילי
doğaüstü . al tivii על טבעי
doğmak, dünyaya gelmek(çocuğun yaptığı) nolad, leivaled B )נולד (להולד
139
doğru akım, direkt akım zerem yaşar זרם ;שר.
doğru değil 10 ııdhon לא נכון
doğru dürüst, gereği gibi, hakkıyla, tam manasıyla, keogen כהגן
usturuplu, usulünce
doğru, tamam nahon נכיז
doğrudan doğruya, dümdüz, direkt olarak, dosdoğ- ayşer הישר
ru
doğrulama, gerçekleme, tasdik, teyit imut אמרת
doğrulama, onaylama, onama aamana האמנה
doğrulama, soruşturma, tahkik, tetkik itamtut התאמתות
doğrulamak, doğruluğunu tasdik etmek, teyit etmek imet, leamet פ )אמת (לאמת
doğrulamak, tasdiklemek, teyit etmek vide, levade פ )ודא (לודא
doğrulanmak tasdik edilmek, onaylanmak itaşer, leitaşer תתאשר (להתאשר) פ
doğrulanmak, doğruluğunu araştırmak itamet, leitamet התאמת (להתאמת) פ
doğrulanmak, onaylanmak, teyit edilmek, kesinleş- itvade, leitvade פ )התודא (להתודא
mek
doğrulma, düzelme ityaşrut התעשרות
doğrulmak, düzelmek ityaşer, פ )הודשר (להודשר
leityaşer
doğrulmuş, düzelmiş, doğrultulmuş (sıfat) meyuşar ת מ;שר
doğrultma, düzeltme, düzelme, hizaya gelme yişur ישור
doğrultmak, düzeltmek yişer, leyaşer פ )שר2ישר (ל
doğruluk, hazır olma nehonut נכונות
UUgUj Şal K {;yoirj mizrah----------- ---------מזרח
doğulu, doğudaki, doğuya özgü, şarklı mizrahi מזרחי
doğum günü yom uledet ירם הלדת
doğum kağıdı, doğum belgesi teııdat leda תעודת לדה
doğum kontrol tedbiri, korunma önlemi (hamilelik emtsai meııia אמצעי מניעה
Önleyici hap spiral prezervatif vs.)
doğum sancıları tsir, tsirim צירים,ציר
doğum tarihi taarih leida תאריך לדה
doğum yeri makom leida מקום לךה
doğum, doğma, doğuş uledet הלדת
doğum, doğma, doğuş leda לדה
doğumlu, doğum yeri yalid יליד
doğurganlık, bereket, mümbitlik, verimlilik poriyut פוריות
doğurma, doğum olada הולדה
doğurmak (annenin yaptığı) yalad, laledet פ )ילד (ללדת את
(et)
140
doğurtmak (ebenin yaptığı) yıled, leyaled B )ילד (לילד
doğurtturmak, vucuda getirmek, hamile bırakmak olid, leolid (et) B הוליד (להוליד
(babanın yaptırdığı)
)את
doğuş, doğum, doğma, bebeğin annesinden doğması, ivaldut הולדות
kaynaklanma
doğuştan beyaz kıllı lavkan לבלוז
doğuştan sakatlık, doğuştan özürlü mum mileda ’ מוממלדה
doğuştan, doğuştan olan (sıfat) molad ת מולד
doğuya özgü, şark medeniyetini andıran oryentali אוךינטלי
doksan 90 tişim תשעים
doktor, hekim, tabip rofe רופא
doktor, hekim, tabip (İNGİLİZCEDEN) doktor דוקטור
doktora (İNGİLİZCEDEN) doktorat דוקטורט
doktrin, öğreti (İNGİLİZCEDEN) doktrina דוקכזרינה
doku, vücut dokusu rikma
doku, yapı, bünye, oluşum, teşekkül mirkam מךקם
dokuma işi ariga אריגה
dokuma tezgahı ııul נול
dokuma, kumaş arig אריג
dokumacı oreg ■ אורג
dokumak arag, leerog B )ארג (לארג
dokumak, örmek, eğirmek tava, litvot B )טוה (לטוות
dokunaklı, acıklı (sıfat) nuge n נוגה
dokunaklı, hissi, kolay heyecanlanır (sıfat) ragşani ת יגשני
dokunan, dokunaklı nogea נוגע
dokunarak hissetmek mişmeş, B )משמש (למשמש
lemaşmeş
dokunma (duyusu), elleme, dokunarak algılama mişuş משוע
dokunma, değme, değiş, temas mağa מגע
dokunma, dokunuş, değme, temas negıa נגיעה
dokunmak, ellemek, değmek, temas etmek, ilgilen- naga, lagaat, B לנגיע,נגע (לגעת
dirmek lingoa (be) T <?־
dokunmak, örülmek, eğir ilmek, birkaç lif bir araya nitva, leitavot B )נטוה (להטוות
gelip ip oluşturmak
dokunmuş, örülmüş . arug ארוג
dokunmuş, örülmüş, örülü (sıfat) tavuy ת טווי
dokuz (dişil) 9 teşa נ תעע
dokuz (eril) 9 tişa ז חשץגה
..;/“־.T ...
141
dokuzda bir tşiit תשיעית
dokuzlu, dokuz parça tişiiya ת?זי?יה
dokuzuncu tşii יד#ת
dokümanter, belgesel (İNGİLİZCEDEN) dokumentari דוקומנטרי
dolandırıcı, hilekar, daleveraci, üçkağıtçı, dalavere- ramay רמאי
ci, madrabaz
dolandırıcılık, hilekarlık, sahtekarlık tarmit תרמית
dolap aron ארון
dolar (para birimi) dolar תלי
dolayı, ״diği için, madem, çünkü, yüzünden meahar מאחר
dolayısıyla, bu nedenle ekev ^קב
dolaylı, endirekt, dolambaçlı (sıfat) akif ח ?קיף
doldurma, dolgu yapma miluy מלוי
doldurmak, yerine getirmek, uygulamak mile, lemale s )מלא (למלא
doldurulmak nimla, leimale B )נמלא (להמלא
dolgu, doldurma milo מלוא
dolma, doldurulmuş, dolgu yapılmış (sıfat) memule ת ממלא
dolmak itmale, leitmale B )התמלא (להתמלא
dolmakalem et novea עט נובע
dolomi, bir tür mermer taş, kireç taşı, beyaz tebeşir dolomit דולומיט
taşı, kalsiyum ve magnezyumlu taş
dolu (yağış) barad ברר
dolu olmak, bir şeyle dolu olmak (lişkok hayim = şakak, lişkok B ......)_ש?ןקן_(לשקק
hayat dolu olmak)
dolu, boş olmayan (sıfat) male ת מלא
doluluk, dolu olma itmalut התמלאות
dolunay yareah amale ירח המלא
domates agvaniya עגבניה
dominik cumhuriyeti (ülke) arepublika הרפובליקה
adominikaııit הדומיניקנית
domino (oyun) domino דומינו
domuz (hayvan), hınzır hazır חזיר
domuz pirzolası, jambon kotel hazır קתל חזיר
donanım, teçhizat, araç gereç, ekipman zivıtd זווד
donanma komutanı, filo komutanı, amiral mefaked tsi מפקד צי
donanma, filo, deniz kuvvetleri tsi צי
donatılmak, donanmak, teçhizattandırmak, teçhiz itstayed, B )הצטיד (להצטיד
edilmek leitstayed
142
donatmak, teçhiz etmek, gerekli ekipmanı sağla- zived, lezaved פ )זרד (לזוד
mak, paketlemek
donatmak, teçhiz etmek, malzeme tedarik etmek(- tsiyed, letsayed פ )ציד (לציד
levazım)
dondurma glida {לידה
dondurma (eylemi), konjelasyon akpaa הקפאה
dondurmak ikpi, leakpı פ )הקפיא (להקפיא
dondurucu makpı מקפיא
dondurulmuş et basar kofu בקזר קפוא
donma, duraklama, ilerlememe, çıkmaz, açmaz, kipaoıı קפאין
içine girilen zor durum
donma, muhafazakarlık, tutuculuk kfiya קפיאה
donmak kafa, lıkpo פ )קפא (לקפיא
donmuş, donuk (sıfat) kofu ת קפוא
donuklaştırmak, silikleştirmek tişteş, letaşteş פ )טקזטש (לטשטש
donukluk, loşluk, müphemlik afluliyut אפלוליות
donup kalmak, donakalmak (korku, şaşkınlık veya nitsmat, פ )נצמת (להצמת
hayretten) kımıldayamamak, çakılı kalmak leitsamet
doruğa erişme, tırmanma, yükselme, israele illegal aapala העפלה
yollardan gelme,
doruğa erişmek tırmanmak yükselmek israele ille- eepil, leaapil פ )העפיל (להעפיל
gal yollardan gelmek
dorukların doruğu, ulaşılabilecek en yüksek nokta, gulat akoteret גלת הכותרת
şahika
dost yadid רךיך
dost olma, arkadaşlık etme, arkadaş edinme üyadedut התמרדות
dost olmak, arkadaşlık etmek, arkadaş edinmek ityaded, פ )התידד (להתחדד
leityaded
dostça, arkadaşça, dostane, zarar vermeyen /sıfat( yediduti ת ?ךידותי
dostça, cana yakın, candan, samimi masbir panim מסביר פנים
dostluk, arkadaşlık, ahbaplık yedıdut ידידות
dosyalamak, klasörlemek, dosyaya koymak tiyek, letayek פ )חיק (לתיק
doygun, doymuş (sıfat) ravuy ת רווי
doygunluk, doyum, doyma, tokluk revaya רויה
doymak sava, lisboa פ )שבע (לשבע
doyurmak isbia, leasbia פ )השביע (להעוביע
doyurucu, tatminkar (sıfat) * masbia ת משביע
dozaj, doz, miktar tayini . minun מבון
dozajı ayarlamak, porsiyon halinde ayarlamak, belli minen, פ )מנן (למנן
ölçekte vermek . . lemanen
143
dökme ş/îha שפיכה
dökme (sıvı), bardağına içecek koyma, içki sunma mziga מזיגה
dökme, boşaltma, döküm, boşaltım tişpohet תשפכת
dökmek şafak, lişpoh S )שפך (לשפך
dökmek (sıvı), içecek vermek, içki sunmak mazag, limzog S )מזג (למזג את
(et)
dökülen, dökülebilir, yaprak döken (sıfat) naşir ת נשיר
dökülme, taşma, efüzyon, açılma, coşkunluk, taş- iştaphut השתפכות
kinlik
dökülmek nişpah, D )נשפך (להשפך
leişapeh
dökülmek, sıvı içecek ikram edilmek, karıştırılmak nımzag, פ )נמזג (להמזג
leimazeg
dökülmek, taşmak, içini dökmek, hissettiklerini iştapeh, השתפך (להשתפך) פ
açıklamak leiştapeh
dökülmüş (döküm), basılmış (madeni para) metuba מטבע
dökülmüş (sıvı), bardağına içecek koyulmuş, sunul- mazug ת מזוג
muş (sıfat)
döküm yapılmış, metal veya beton dökülmüş, yatsuk ת יציק
dökme (sıfat)
döküm yapmak, dolum yapmak, doldurmak, çorba yatsakf פ ) ליצק,;צק (לצקת
koymak, kalıba dökmek (eritilmiş metali vb.) latseket, liytsok
döküm, kalıba döküm yetsika יציקה
döküntü, radyoaktif döküntü, nükleer atık neşoret נשרת
dölleme afraya ..... ............. הפריה
dölleme, tohumlama azraa הזרעה
döllemek, doğurganlaştırmak ifra, leafrot פ )הפרה (להפרות
döllemek, tohumlamak izria, leazria פ )?הזריע (להזרי
döllenmek, tohum ekilmek ııizra, leizarea פ )נזרע (להזרע
döndürme, yöneltme, sevk, çevirme, müracaat, afnaya הפניה
başvuru
döndürmek, çevirmek, fırıl fırıl döndürmek, başını sihrer, lesahrer פ )סחרר (לסחרר
döndürmek, baş dönmesine neden olmak
döndürmek, dolaştırmak, çevirmek, parmağında sovev, lesovev פ )סובב (לסובב
oynatmak
döndürülemez, geri çevrilemez, geri dönüşü olma- bitti afih בלתי הפיך
yan, geri dönülemez (karar, adım)
dönek, değişken, kaypak, yön değiştiren, kararsız, afahpah הפכפך
maymun iştahlı, kararsız
dönem, devir, zaman, süre, müddet, miat, periyot tkufa תקופה
dönemsellik, dönüşümlülük mahzoriyut מדזזויריות
144
dönme dolap ־ galgal anak גלגל ענק
dönme, dinini değiştirmiş, dönüştürülmüş (sıfat) mumar ת מומר
dönme, dönüş, devir, deveran, dolanma, tur dönme sevev סבב
dönme, dönüş, dolaşma, dolanma, turtama istovevut הסתובבות
dönme, yabancı, başka dînden museviliğe geçen ger גר
dönmek, dolaşmak, dolanmak, hırlamak istovev, פ ....... הסתובב
leistovev )בב1(להסת
dönmek, tekrarlamak, vazgeçmek hazar, lahzor אל) פ,"חזר (לחזר ל
(le, el)
dönmek, yönelmek, hitap etmek, danışmak, müra- pano, lifııot פ ,-פנה (לפגות ל
cat etmek, başvurmak (leel) )אל
dönüm (bin metrekare) dunam דונם
dönüş, döndürme, yöneltme, başvuru, müracat, baş pniya פניה
vurma .
dönüş, dönemeç, tur, kavşak sivuv סיבוב
dönüş, tekrarlama, geri, prova hazara חזרה
dönüş, yineleme, tekrarlama şiva ?זיבה
dönüştürme, dönüşüm amara המרה
dönüştürme, transformasyon, transforme etme atmara התמרה
dönüştürmek, farklı formata çevirmek, değişime itmir, leatmir פ )התמיר (להתמיד
uğratmak
dönüştürücü, adaptör, konvertör memir ממיר
dönüştürücü, çevirgeç, güç çevirici, belli bir enerjiyi matmer מתמר
diğer bir enerji şekline dönüştüren alet
dönüştürülebilir, tersine çevrilebilir afih הפיו
dördüncü revii רביעי
dördüz, kare, dört parça, dörtlü reviiya רביע^ה
dört (dişil) 4 arba נ ארבע
dört (eril) 4 arbaa ז ?ה3אך
dörtgen meruba מרבע
dörtgen yapmak, dörtlemek, dörtle çarpmak ribea, riba, פ )ךבע׳ רבע (לרבע
lerabea
dörtnala gitme, uzun adımlarla koşma deira דהירה
dörtnala gitmek, acele etmek, hızlanmak, süratlen- daar, lidor פ )דהר (לדהר
mek
dörtnala, doludizgin daara דהרה
döş, hayvanın göğüs eti atin עטין
döşemeci, koltukçu rapad רפד
döşemecilik, koltukçuluk ripud רפוד
־ ' ■ +
145
döşemek (kumaş vs. ile) riped, leraped S )ר (לרפד3ך
döşenmiş, kaplanmış (sıfat) merupad n מרפד
dövize!, döviz büfesi, para değiştiren kişi, sarraf, halfan חלפן
kambiyocu
dövme (tattoo) kaakua קעקוע
dövmek, darbe vurmak, dayak atmak ika, leakot 5 )הבה (להבות
dövüşmek, kavga etmek, atışmak, münakaşa etmek, itkotet, leitkotet S התקוטט
kapışmak )(להתקוטט
drahmi (yunan para birimi), dirhem, dört gram drahma דרכמה
(eski yunan ağırlık birimi)
dram drama דרמה
dramatik dramati דרמטי
drenaj, su çekme işlemi nikuz נקוו
dua etmek, ibadet etmek itpalel, leitpalel 5 )התפלל (להתפלל
dua şalı talit טלית
dua, hayır duası, takdis, kutsama, bereket, tebrik, braha ברכה
kutlama
dublaj, seslendirme dibuv דברב
dublör, artistlerin benzeri kafil כפיל
dudak, kıyı, kenar safa עופה
dudaklar sfatayim שפתים
dul kadının kayınbiraderi tarafmdan azat edilmesi halitsa חליצה
ritüeli
dul kalma, dulluk, eşi ölme italmenut התאלמנות
dul kalmak italmen, S התאלמן
leitalmen )(לההאלמן
dul, eşi ölmüş (eril) alman ז אלמן
dul, kocası ölmüş (dişil) almana j אלמנה
duman aşan ??זז
dumur, dumura uğrama, konuşma yetisi körelme, şateket שתקת
kalakalma, sessizlik, sessizliğe bürünme
dur levhası (trafik) tamrur atsor תכ׳רור עצר
durağan, statik, duran nayah מח
durak, istasyon tahana תהנה
duraklama, duruş atsira ?צירה
duraklamak, duraksamak, gecikmek itakev, lettakev 5 )התעכב (להתעכב
duraksama, tereddüt, itibarsızlık, güvensizlik, pikpuk פקפוק
güven telkin etmeme
duraksamak, tereddüt etmek, bocalamak ises, leases S )הסס (להסס
146
duran, ayakta duran, figüran nitsav נצב
durdurma, ayağa dikme, dikme, yerleştirme, yerine aamada העמדה
koyma,
durdurma, durma, stop etme, işe son verme, kapat- aşbata העזבתה
ma, kapama, son verme
durdurma, geçişi önleme, önünü kesme, tıkama, hisum חסום
engelleme, metal tav etme
durdurma, yolunu kesme, atılan füzeyi başka bir yerut ירוט
füzeyle imha etme
durdurmak, ayağa dikmek, dikmek, yerleştirmek, eemidf leaamid S) העמימלחעמיד
yerine koymak (et al be) )- ב, על,את
durdurmak, frenlemek, fren yapmak, dizginlemek balam, livlom S )בלם (לבלם
durdurmak, geçişi önlemek, önünü kesmek, tıka- hisem, lehasem S )חסם (לחסם
mak, engellemek, metal tav etmek
durdurmak, yolunu kesmek, atılan füzeyi başka bir yeret, leyaret פ )רט (לירט.י
füzeyle imha etmek
durdurulmak, frenlenmek, dizginlenmek nivlam, פ )נבלם (לחבלם
leibalem
durdurulmak, tutuklanmak, tevkif edilmek neetsar, פ )נעצר (להעצר
leiatser
durgun, dingin ״durağan, sakin, ferah, rahat (sıfat) ııinuah ת ננוח
durgunluk, piyasa durgunluğu, işsizlik miîun מתון
durma, duruş, (ayakta) dikilme, ereksyon amida עמידה
durma, mola etnahta אתנחתא
durmak, ayakta dikilmek amad, laamod פ ,עמד (לעמד על
(al be le) )" ל-3
durmak, durdurmak, duraklamak, fren yapmak, atsar, laatsor פ ,עצר (לעצר את
tutuklamak, tevkif etmek (et be) (-3
durmaksızın, durmadan, aralıksız, fasılasız lelo eref ללא הרף
durum, vaziyet, hal, pozisyon, konum matsav מצב
durumla ilgili, teferruata dair, tali önemde, ikinci nesibati ת נסבתי
derece önemli olan (sıfat)
durumu kötüleştirmek, tansiyonu yükseltmek, islim, leaslim פ )הסלים (להסלים
kızıştırmak
duş miklahat מקלחת
duş almak, duş yapmak, yıkanmak itkaleah, פ התקלח,התקלח
itkalah, )(להתקלח
leitkaleah
dut (meyve) tut תות
duvak inuma הינומה
duvar kir קיר
147
duvar halısı, duvar kağıdı tapet טפט
duvar mantolama, astarlama, kaplama difun ך־פדץ
duvar penceresi, amerikan mutfağı penceresi, mut- eşnav אשנב
faktan salona bakan pencere
duvar, sur kotel כתל
duvara sıkıştırmak dafan, lidfon B )דפן (לדפן
duvarla çevrelemek, duvar oluşturmak difen, ledafen B )דפן (לדפן
duyarlılık, hassasiyet regişut רגוזות
duygu sömürüsü nitsul regaşot נצול רגשות
duygu, his, heyecan regeş דגש
duygulanma, his, duygu, heyecan (İNGİLİZCE- emotsiya אמוציה
DEN)
duygularını paylaşmak, yakınlık duymak, taraftar aad, leeod B )אהד (לאהד
olmak(takım)
duygusal, duygulu, hassas (İNGİLİZCEDEN) emotsyonali אמוציונלי
duygusal, duygulu, hassas (sıfat) rigşi ת רגשי
duygusal, hisli, hassas, duyarlı, alıngan (sıfat) ragiş n רגיש
duygusallık, duyarlılık, aşırı duygusallık ragşaııut רגשנות
duygusuz, ilgisiz, kayıtsız, soğuk, miskin apati אפתי
duygusuzluk, ilgisizlik, kayıtsızlık, soğukluk, mis- apatiyut אפתיות
kinlik
duyma mesafesi, duyma uzaklığı, işitme menzili tvah şmiya טוה שמיעה
duymak, işitmek, söz dinlemek, itaat etmek şama, lişmoa B שמע (לשמע את
(et al me le) - __ )-_ ל,-מ־. על,
duyulmak, işitilmek, itaat etmek nişma, leişama B )נשמע (להשמע
duyum, söylenti, rivayet, şayia şmua שמו^ה
duyurmak, işittirmek, ses çıkarmak, bildirmek, ilan işmia, leaşmia B השמיע (להשמיע
etmek, haber vermek (et le) ‘ )אתי ל״
düdük maşrokit משרוקית
düdük, kavak ağacı tsaftsefa צפצפה
düdüklemek, kazıklamak zimber, B )זמבר (לזמבר
׳ lezamber
düdüklü tencere sır lahais סיר לחץ
düello du krav קרב-דו
düet (müzikte) düet דואט
düğme, buton kaftor כפתור
düğmeleme, ilikleme kiftur כפתור
düğmelemek, iliklemek kifter, lekafter B )כפתר (לכפתר
düğmeli, düğmelenmiş (sıfat) mekuftar ■fi מכפתר
148
düğmeye basma, şalteri açma, şalteri kapama mitug מתוג
düğün çiçeği, altın tabak, altın çiçeği (çiçek) nurit נוךית
düğün, evlenme, izdivaç hatuna חתנה
dük (unvan) (eril) dukas î דבס
dükalık, düklük, düklükle idare edilen dukasut דכסות
dükkan sahibi henvani חנוני
dükkan, mağaza hanut חנות
dükük, dökülmüş, bitkin, tükenmiş, halsiz (mecaz) şafuh ת שפוך
(sıfat)
dümdüz, yüzey, denge, düzlük ölçme terazisi peles פלס
dümen, direksiyon, ses ege הגה
dümenci (gemide) agay הגאי
dümenci, kürekçi, yatçı şayat
dün etmol אתמול
dün gece emeş אמש
dünya olum עולם
dünya görüşü aşkafat olam השקפת עולם
dünya kupası gaviya aolam גביע העולם
dünya şampiyonası alufot aolam אלופות העולם
dünyada olmaz, asla leolam lo לעולם לא
dünyanın efendisi, Tanrı adan olam אדון עולם
dünyanın sonuna kadar, sonsuza dek, hep, her daim leohney ad לעולמי עד
dünyanın yaratıcısı, Allah (kreador del mundo) bore olam בורא עולם
dünyevi, evrensel (sıfat) olami ת עולמי
dünyevi, maddeci, materyalist artsi ארצי
düpedüz, doğrudan doğruya, direkt olarak bemeyşarin במישרין
dürbün mişkefet משקפת
dürtme, dürtükleme, mahmuzlama, kışkırtma, gaz dirbun דרבון
verme, fîşekleme (mecaz)
dürtmek, diirtüklemek, mahmuzlamak, kışkırtmak, dirben, s )דרבן (לדרבן
gaz vermek, fişeklemek (mecaz) ledarben
dürtü, güdü dahaf דחף
dürtüklemek, harekete geçirmek, teşvik etmek timrets, פ )תמרץ (לתמרץ
letamrets
dürtülmüş, kışkırtılmış, mahmuzlanmış, hızlandı- medurban ת מיחו
filmiş (sıfat)
dürüst, adil, etik, ahlaklı, insaflı ogen הוגן
dürüst, namuslu, doğru, düz (sıfat) yaşar ת ישר
dürüst, namuslu, iffetli, haklı, adil tsadik צדיק
dürüst, nezih, iyi ahlaklı, uygun agun הגין
dürüstlük, doğruluk, erdem, fazilet yoşer ישר
dürüstlük, tarafsızlık, hakkaniyet, doğruluk, iffet, aginut הגינות
tutarlılık
dürzi (eril) druzi T דרוזי
düşes (ünvan) (dişil) dukasit נ דפסית
düşkün, muhtaç, fakir, yoksul, züğürt, çulsuz evyon אביון
düşkünler yurdu, darülaceze, sığınma evi bet mahase ביח מחסה
leevyonim לאביונים
düşman oyev אויב
düşman tsar צר
düşman, hasım, zalim, baskıcı tsorer צורר
düşman, nefret eden sone שונא
düşmanca davranan, haşin, sadırgan, agresif, kötü oyen ת עוין
niyetli, art niyetli, düşman, hasım, kin besleyen
(sıfat)
düşmanlık, husumet, kötü niyet, art niyetlilik, sal- oynut עוינות
dırganlık, agresiflik
düşmanlık, nefret, husumet, kin, garez, haset, hınç eyva איבה
düşmanlık, nefret, kin, husumet, suçlama, itham, sitna שטנה
kem söz, dedikodu, töhmet
düşme, düşüş nefila נפילה
düşmek nafalj lipol s )נפל (לפל
düşmek, inmek, azalmak nişal, leinaşel פ )נשל (להנשל
düşmüş, düşük naful נפול
düşük düzey, seviyesiz, basklas, düşük kalite tat rama רמה-תת
düşük, doğmadan rahimden düşen, patlamamış nefel נפל
mermi, başarısız, faydasız
düşünce mahşava מחשבה
düşünceyi bastırmak, kafandan uzaklaştırmak. idhik, leadhik פ )הדחיק (להדחיק
düşünmemeye çalışmak
düşünme, beyin faaliyeti, düşünce, beyin jimnastiği haşiva חשיבה
düşünme, tasarlama, tefekkür, göz önünde bulun- itbonenut התבוננות
durma
düşünmek, iyice düşünmek, kafa yormak, düşünüp irer, learer פ )הרהר (להרהר
taşınmak
düşünmek, zannetmek, sanmak haşav, lahşov ■פ ,חשב (לחשב על
(al et) )את
150
düşünülmek, hesaba katılmak, dikkate alınmak nehşav, פ. )ב (להחשב# נח
leihaşev
düşünür, filozof oge deot הרגה דעות
düşürme, düşük yapma, çocuk düşürme, kürtaj apala הפלה
düşürme, kazara elinden düşürme, bırakma şmita מטה#
düşürmek ipil, leapil 3 )הפיל (להפיל
düşürmek, dökmek (saç, tüy, yaprak) işir, leaşir 3 )השיר (להשיר
düşürmek, indirmek, azaltmak naşal, linşol 3 )נשל (לנשל
düşürmek, indirmek, azaltmak, deri değiştirmek(- işil, leaşil 3 )השיל (להשיל
yılan)
düşürmek, kazayla elinden düşürmek şamat, lişmot 3 )שמט (לשמט
düşüş, çöküş, mağlubiyet, bozgun, yıkılış mapala מפלה
düz çizgi, doğru kav yaşar קו ישר
düz, düzgün, kaygan (sıfat) kalak n יילק
düz, yassı (sıfat) şatuah ת שטוח
düzelme, daha iyi hale gelme iştaprut השתפרות
düzelme, düzeltme, ıslah, iyileştirme tiyuv טיוב
düzelme, iyileşme, kolaylık, fazladan ödenen meb- atava הטבה
lağ, prim, ikramiye
düzelmek, daha iyi hale gelmek iştaper, השתפר (להשתפר) פ
leiştaper
düzeltmek, dizmek, ayarlamak, düzene sokmak, sider, lesader פ )סדר (לסדר את
yayınlamak, derlemek (et)
düzen, dizgi, tertip, nizam, intizam seder סדי
düzen, nizam, tertip, tertipleme sidur סדור
düzen, perde (tiyatro) maaraha מערכה
düzene girmek, düzene oturmak, tertiplenmek, yer- istader, פ הסתדר (להסתדר
!eşmek, toparlanmak, anlaşılmak, derlenmek leistader (be) )-ב
düzenleme, tanzim, anlaşmaya varma esder הסדר
düzenlemek, derlemek isdir, leasdir פ הסדיר (להסדיר
(et le) )אתי ל־
düzenleyici, organizatör, düzenleyen meargetı מאךגן
düzensizlik, intizamsızlık, karışıklık i seder אי סדר
düzey, seviye, standart, mertebe, kademe, basamak, rama רמה
norm, derece, yüksek mevki, itibar, yükseklik
düzgün, muntazam, düzenli, sıralı, intizamlı (sıfat) siduri ת סדררי
düzine, 12 adet tresar תריסר
düzlemek, yassılaştırmak şatah, liştoah פ )שטח (לשטח
151
düzleştirilmiş, tıraşlı (sinekkaydı), kaydırılmış, muhlak . n «חלק
paten kaymış (sıfat)
düzleştirmek, düzlemek, aynı düzeye getirmek, piles, lefales S )פלס (לפלס
dengelemek
düzleştirmek, düzlemek-, -traşlamak, rendeleyerek iktsia, leaktsia S )?דיקציע (להקצי
pürüzlerini düzeltmek-, -rendelemek-
düzleştirmek, yassılaştırmak şiteh, şitah, פ שטח,שטח
leşateah )(ל^טח
düzlük, yüzey, ova, plato mişor מיעזזיר
düzmece, yapmacık, asılsız, yalan (sıfat) şikri ת שקרי
düzmece, yapmacık, asılsız, yalan, aldatıcı, doğru kozev ת כיזב
olmayan (sıfat)
düzyazı, nesir, sıkıcı yazı, yavan söz proza פרוזה
152
E
e doğru, ...e karşı likrat לקראת
E, sayısal değeri 5, (İbrani alfabesinde 5.ci harf) ey ה
e, ye, ya takısı el .אל
e, ye, ya, a ek takısı (TelAvive, Ankaraya, Aşkalo- le, li, la ל, ל,ל
na)
ebat, ölçü, boyut, miktar mida מרה
ebe meyaledet ?ילדת
ebedi istirahat, ebedi uyku, ölüm şenat netsah שנת נצח
ebedi, ilelebet, sonsuza kadar, hep, daima laad ל?י
ebedi, ölümsüz, baki (sıfat) nitshi ת נצחי
ebedileştirme, anma antsaha הנצחה
ebedileştirmek, anıtlaştırmak, ölümsüzleştirmek, intsiah, E) )הנציח (להנציח
anmak, yad etmek leantsiah
ebediyen, ilelebet, dünya durdukça leolam לעולם
ebediyen, ilelebet, sonsuza dek, dünya durdukça lanetsah לנצח
ebediyet, sonsuzluk, ölümsüzlük netsah נצח
ebeveyn, anne ve baba, veliler (çoğul) orim הורים
eczacı rokeah רוקח
eczacılık yapmak rakah, lirkoah 5 )רקח (לרקיח
eczahane bet mirkahat בית מרקחת
eczane, ilaç ve kozmetik ürünleri satılan süpermar- dragstor דרגסטור
ket (İNGİLİZCEDEN)
eda, ton, ses tonu, konuşma tonu, tarz, tavır nitelik nima נימה
edat, ilgeç, takı (dilbilgisinde) milat yahas מלת יחס
edebi, edebiyatla ilgili (sıfat) sifruti ת ספרותי
edebiyat sifrut ספרות
edepsiz, terbiyesiz, saygısız, küstah, arsız (sıfat) mehutsaf ח מחצף
edinim, kazanım, elde edilen, başarma, meydana eseg, eseg השג
getirme
edinme, sahip olma, satın alma, elde etme rehişa רכישה
editör, derleyen, yazı işleri müdürü, yayıncı, basım- oreh עורך
cı, kurgulayan, kurgucu
efekt efekt • אפקט
efkar, dağınık düşünceler, tam oluşmamış fikirler, eştonot עשתונות
dirayet, muhakeme
efsane, destan, söyleme, anlatı ağada הגדה
.■■:',;■ג: •׳ ■
153
efsanevi, dillere destan, destansı, inanılmaz, müthiş, agadı אגרי
fevkalade
ege denizi ayam aegey הים האגאי
egemen olmak, hakim olmak, tahakküm etmek halaş, lahloş פ )חלש (לדול״ש
egemenlik, hegemonya egmonya אמוניה
ego, ben ego אגר
egoist, bencil, benmerkezci egoist אגואיסט
egoizm, bencillik egoizm אגואיזם
egzema (hastalık) ekzema אקזמה
egzema, mayasıl (hastalık) hakehet חככת
egzos maflet מפלט
egzotik ekzoti אקזוטי
eğe, törpü ptsira פצירה
eğer, şayet, ise ilu אלו
eğer, şayet, ise im אס
eğer, şayet, ise lu לוא, לו
eğik, eğilmiş, bükük, bükülmüş, domalmış (sıfat) kafuf ת כפוף
eğik, eğimli, meyilli (sıfat) note ת נוטה
eğik, yan yatmış natuy נטרי
eğilebilir, bükülebilen (sıfat) kafif n פפיף
eğilim, meyil, temayül, istidat netiya ?טיה
eğilme itkofefeut התכופפות
eğilmek-(beden) - - -- - ------ rakan,lirkon פ ------- ) (לךכ’ן-רכן
eğilmek, bükülmek, boynu bükülmek nirkan, פ )נךכן (להרכן
leirahen
eğilmek, bükülmek, domalmak (argo) itkofef, פ התכופף (להת
leitkofef )כופף
eğilmiş, yan yatmış (sıfat) mute ח מטה
eğitilmek, terbiye olmak, öğrenim almak ithanehj פ )התחנך (להתחנך
leithaneh
eğitim alma, terbiye alma, öğrenim ithanhut התחנכות
eğitim ve kültür bakanı (milli eğitim ve kültür sar ahinuh שר החנוך
bakanı) veatarbut והתרבות
eğitim, terbiye hinuh חנוך
eğitimci, eğitici, eğitmen mehaneh מחנך
eğitimli, yetişmiş, kalifiye, kabiliyetli, becerikli, muhşar ת מכשר
muktedir, yetenekli, marifetli, hünerli (sıfat)
eğitimsel, eğitici, öğretimle ilgili hinuhi חנוכי
154
eğitmek, hazırlamak, yetiştirmek, yahudi inançları- ihşir, leahşir S )הכשיר (להכשיר
na uygun duruma getirmek
eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek hineh, lehaneh S )חנף (לתנך
eğlence, eğlenti, eğlendirme bidur בדור
eğlence, şamata şaaşua שעשוע
eğlence, vakit geçirme biluy בלוי
eğlendirmek bider, levader S )בדר (לבדר
eğlendirmek şişea, şişaa, s שעשע,שעשע
leşaaşea )(לשעשע
eğlendirmek, zevklendirmek, keyif vermek ina, leanot D )הנה (להבות
eğlenme, dağıtma, hayatını yaşama itbadrut התבדרות
eğlenme, oynama iştaaşeut השתעשעות
eğlenme, zevk alma neene נהנה
eğlenmek, keyiflenmek, zevk almak, haz almak, neena, lianot D )נהנה (להברת
tadını çıkarmak
eğlenmek, oynamak iştaaşea, 9 ,השתעשע
iştaaşaa, השתעשע
leiştaaşea
)(להשתעשע
eğlenmek, vakit geçirmek, eskitmek bila, levalot 9 )בלה (לבלות
eğme, bükme kfifa כפיפה
eğme, bükme, kıvırma kifuf כיפוף
eğmek (beden), baş eğmek (saygı duruşu gibi) irkin, learkin S )הךכין (להרכין
eğmek, bükmek, domaltmak kafaf, lihfof 9 )כפף (לכפף
eğmek, bükmek, eğdirmek, inadını kırmak (mecazi) kofef, lekofef 5 )כופף (לכופף
eğmek, saptırmak, yöneltmek, başka yöne çevirmek, ita, leatot פ )הטה (להטות
yön değiştirmek, kelimenin halini değiştirmek
eğrelti otu sarah, şarah שיד, שרף
eğri (grafik, fonksyon, geometri) akuma ע?!מה
eğribüğrü, girintili çıkıntılı, birçok dala ayrılan mefutal ת מפתל
(sıfat)
ehil, aşina, erbap, becerikli, eli yatkın, usta, alışık, baki ?קי
tanıdık
ehil, erbap, titiz, ince düşünceli anin אנין
ehlileştirmek, terbiye etmek, eğitmek (hayvan) ilef, lealef (et) פ )אלף (לאלף את
ehliyet verme rişuy ך־שוי
ehliyet, ruhsat, lisans, permi rişayon רשיון
ejderha, ejder, canavar drakon ירקון
ek iş, ekstra iş, ikinci iş, esas işin dışında yapılan hattura חלטורה
ekstra, ikincil iş
155
ek izin, pekiştirme, yeniden onay, teyit işrur אשרור
ekili, dikili, tarım (sıfat) şaful ת שתול
ekili, ekilmiş, tohum ekilmiş (sıfat) zarua ת זרוע
ekim ayı, miladi takvimde 10. ayın adı (İNGİLİZ- oktober אוקטובר
CEDEN)
ekim, dikim, ağaç dikimi, plantasyon ştila שתילה
ekintiye getirme, kaytarma, kaçınma, tüyme, sıvış- hamika המיקה
ma, kaçıverme, yakayı sıyırma, başından savma
ekintiye getirmek, kaytarmak, tüymek, sıvışmak, hamak, s )חמק (לחמ׳ק
kaçıvermek, yakayı sıyırmak, paçayı kurtarmak lahmok
ekip, takım, grup, personel, mürettebat, tayfa, efrat tsevet צות
ekip, terkip, bileşim, alaşım, parçaları birleştirip erkev הרכב
bütünü oluşturma, kompozisyon
eklem bacaklılar prokey פרוקי הרגלים
araglayim
eklem, mafsal perek פרק
eklem, mafsal, oynak yeri, boğum, düğüm(bitki) mifrak מפרק
ekleme, ilave, aksesuar musaffa מוספית
eklemek, katmak, ilave etmek osif, leosif פ )הוסיף (להוסיף
eklenen, ekte iliştirilen, ekte sunulan nispah נספח
eklenme, ilave edilme favasfut התוספות
eklenmek, ilave edilmek, artmak, çoğalmak itvasef פ )התוסף (להתוסף
lefavasef
eklenmek, katılmak, ilave edilmek nosaf, leivasef פ )נוסף (להוסף
eklenmiş, ilâve edilmiş, katılmış (sıfat) musaf ח מוסף
eklenti, ek, ilave, ekstra nosaf נוסף
eklenti, mail eklentisi, attachment (sıfat) metsoraf ת מצרף
ekmek dilimi, ekmek parçası pat פת
ekmek kırıntıdan) perurey lekem פרורי לחם
ekmek somunu kikar lekem ככר לחם
ekmek, geçim, rızk, nimet lehem לחם
>3
ekoloji, çevrebilim ekologiya אקולוגיה
ekolojik, çevrebilimsel (sıfat) ekologi ת אקולוגי
ekonomi bakanı sar akalkala עזר הכלכלה
ekonomi, geçim, iktisat kalkala ■ כלכלה
ekonomi, iktisat, tasarruf ekonomiya אקונומיה
ekonomik, İktisadî (sıfat) kalkali ת כלכלי
ekonomik, iktisadi, hesaplı ekonomi אקונומי
ekonomik, tasarruflu, hesaplı (sıfat) hishoni ת וזסכוני ;מר
156
ekonomist, iktisatçı ekoııom _ jj. .v. , ...... אקונום
ekonomist, iktisatçı kalkalan פלפלן
ekran, beyazperde tsag ?ג
ekran, beyazperde, sinema perdesi, tiyatro perdesi masah מסי
eksantrik, garip, alışılmışın dışında, eksenleri aynı aktsentri אקסצנטךי
olmayan (geometri) (İNGİLİZCEDEN) י , יJ
157
el açmak, avuç açmak, dilenmek paşatyad, S . פשט יד (לפשט
lifşotyad " T )יי
el altından işler çevirmek, komplo kurmak, entrika zamanı, פ )זמם (לזמם
çevirmek, dolap çevirmek liztnom
el arabası agala ??לה
el arabası, tek tekerlekli iki ayaklı el arabası meritsa מליצה
el avuç açma, dilencilik pşitatyad פשיטת יד
el bombası rimonyad ן יד1ךמ
el çırpma mehiya מחיאה
el çırpmak, vurmak maha, limho פ )מחא (למחיא
el ilanı, broşür (İNGİLİZCEDEN) flayer פליר
el ile hafifçe vurma dokunma (destek anlamında tfiha טפיחה
sırtına, yanağına)
el koyma, kamulaştırma, aforoz etme, boykot etme ahrama _______החרמה
el koyma, müsadere etme, haczetme, haciz hilut חלוט
el koymak, müsadere etmek, haczetmek hiletf lehalet פ )הלט (לחלט
el kundağı (tüfeklerdeki) tafsan !תפס
el sallamak, bayrak sallamak, kaldırmak (vinçle) enif, leanif פ )הניף (להניף
el sallamak, sallandırmak, yelpazelemek, ateşi yelle- nifnef, פ )נפנף (לנפנף
mek, elinin tersiyle kovmak lenafnef
el Salvador (ülke) el Salvador אל,ר1אל סלוד
סלבדור
el yazısı, el yazması ktavyad כתב ?ד
elastik, esnek ------------------------------ elasti ... ..... .................
......... .... אלסטי-
elastikiyet, esneklik elastiyut אלסטיות
elbette, şüphesiz, kesinlikle, tabiatiyle, bittabi bevaday בוראי
elbise kolu, manşet, manşon şarvul שךרול
elbise, entari ' simla שמלה
elbise, giyecek, giysi, esvap, kıyafet, üstbaş, kostüm, tilboşet תלבשת
forma
elbise, kostüm, değişme halifa דןליפה
elçi, delege, haberci, kendisiyle bir şey gönderilen şaliyah שליח
kişi, ulak
elçi, sefir, büyükelçi şagrir שגריר
elçilik, sefarethane şagrirut ' שגרירות
elde edilebilir, bulunabilir yasig ־ ?שיג
elde etme, edinme . asaga השגה
elde etmek, çıkarım sağlamak, türetmek, temin efik, leafik פ )הפיק (להפיק
etmek, sağlamak, kanalize etmek
158
elde, elinde beyad .. ביד
eldiven, eldivenler kfafa, kfafot כפפות,כפפה
elek nafa נפה
elekten geçirme, eleme, ayıklama nipuy נפוי
elektrik başmal ח^מל
elektrik bağlama çubuğu, çıta halinde bakırdan pas tsvira ;■ :■ ־ י:. פס צבירה
yapılan ve elektriğin bağlandığı plaka
elektrik çarpması makat başmal מל#מכת ח
elektrik kapasitesi, kapasitans ldbuliyut קבוליות
elektrik mühendisi meandes מהנדס ח׳טמל
başmal
elektrik santralı, enerji santralı, güç ünitesi tahanat koah תדונת כה
elektrik sigortası pkak haşmali פקק חשמלי
elektrik süpürgesi şoev avak שואב אבק
elektrik türbini turbina טורבינה
elektrik verme, elektrik bağlama, elektrikleme hişmul תשמול
elektrik vermek, elektrik bağlamak, elektriklemek hişmel, 5 )חשמל (לחשמל
lehaşmel
elektrikçi haşmalai חשמלאי
elektrikle ilgili, elektrikli, elektro, elektriksel elektro אלקטרו
elektriklenme, cereyana kapılma, elektrikle çarpıl- ithaşmelut התחשמלות
mâ
elektriklenmek, cereyana kapılmak ithaşmel^ B התחשמל
leithaşmel )(לההחשמל
elektriklenmiş (sıfat) mehıışmal ת מחשמל
elektrikli mıknatıs magnet מגנט חשמלי
haşmali
elektrikli, elektrikle ilgili, elektro, elektriksel haşmali חשמלי
elektrodinamik (İNGİLİZCEDEN) elektrodinamika אלקטרודינמיקה
elektrokardiyografi, kalbin çalışmasının grafiğinin elektrokar- "אלקטרוקרךיוגר
çıkarılması, halk dilinde elektro, e.k.g, diograma, e.k.g
ג.ק. א,אמה
elektrokimya, kimyasal elektrik elektrokimya אלקטרוכימיה
elektrolit, elektrikle ayrışabilen madde elektrolit אלקטרוליט
elektroliz, elektrikle ayrıştırma elektroliza אלקטרוליזה
elektromanyetik (İNGİLİZCEDEN) elektromagneti אלקטרומגנטי
elektron (İNGİLİZCEDEN) elektron אלקטרון
elektronik (İNGİLİZCEDEN) elektroni אלקטרוני
elektronik bilimi, elektronik mesleği (İNGİLİZCE- elektronika אלקטרוניקה
DEN)
159
elektronik posta, e-mail doar elektroni דאר אלקטרוני
)(רוא״ל
elektroşok şok haşmali שוק חשמלי
•I
elektroşok, beyinden elektrik akımı geçirilerek elem haşmali הלם חשמלי
yapılan tedavi
elektrot elektroda אלקטרודה
elem, dert, keder, hüzün, acı, ızdırap deava דאבה
elemek, elekten geçirmek, kevgirden geçirmek tıipa, lenapot S )ת1נפה (לנפ
element element אלמנט
elenmiş (spor, oyun), tahttan indirilmiş, sabık mudah ת מדח
(sıfat)
eleştiri, tenkit, kontrol bikoret ךת$י3
eleştiricilik, tenkitçilik bikortiyut בקךחיות
elim, elem verici, keder verici meyaser מ_יסר 5
160
embesil, ahmak, ebleh, moron, aptal, beyinsiz, kafa-. bok . בוק
sız, sersem, salak (YİDİŞTEN SLENG)
embriyo, cenin, dölüt übar ?בי
embriyoyu çevreleyen sıvı (rahmin içinde) mey şaflr מי שפיר
emdirilmiş, ıslanmış, içi sıvı emmiş (süngerin yap- safug ח ספוג
tığı) (sıfat)
emdirmek, emdirerek kurutmak(sünger, paspas) ispig, leaspig S )הספיג (להספיג
emek, amel, zor iş amal ?מל
emekli maaşı, yaşlılık maaşı kitsbat zikna קצבת זקנה
emekli sandığı, yardım sandığı, yardım fonu, ihtiyat kupat קפת תגמולים
akçesi tagmulim
emekli, tekaüt bedimos בדימוס
emekli, tekaüt gimlayi גמלאי
emekli, tekaüt, mütekait pensyoner פנסירבר
emeklilik gimla, gimlaot גמלאות,גכןלה
emeklilik, tekaüt pensiya פנסיה
emilmek nimtsats, S )נמצץ (להמצץ
leimatsets
emilmek nispag, s )נספג (להספג
leisapeg
emilmek, pompalanmak, içine çekilmek nışav, leişaev פ )נשאב (להשאב
emilmiş, vakumlanmış (sıfat) şauv n שאוב
emin, güvenli, korkusuz, tehlikeden uzak, şüphesiz, batuah בטוח
kati, kesin,kaçınılmaz, muhakkak, itimada şayan
emir (arap krallıklarındaki gibi kuveyt emirî vs. amir אמיר
gibi)
emir subayı, yaver şaliş שליש
emir, buyruk tsivuy צווי
emir, ferman, resmi karar, celp, celpname, çağrı, tsav צו
tebliğ
emir, komut, buyruk, ordino pkuda פקדה
emirlik emiruyot אמיריות
emme yenika יניקה
emme, emiş, soğurma, oral seks (argo) metsitsa מציצה
emme, emiş, su veya hava çekme, vakumlama şeıva שאיבה
emme, soğurma, mas sfiga ספיגה
emmek yanak, liynok פ )ינק (לינק
emmek matsats, פ )מצץ (למציץ
limtsots
emmek, içine çekmek, soğurmak, massetmek safag, lispog פ )ספג (לספג
163
engerek yılanı, çıngıraklı yılan (hayvan) peten
engin, alabildiğine, uçsuz bucaksız, yükseklik 1 ASiS
ınarom |וום
enginar (sebze) artişok זוק2|לטיק
engizisyon enkvizitsya |ינקוקיצןה
enine, enlemesine, genişlemesine (sıfat) rohbi ת חבי1
enjeksiyon, zerketme, zerk, iğne, iğne yapma, enjek- azraka זרקה#
T TJ
te etme, lavman
enkaz, kalıntı, geride kalan, sağ kurtulan, hayatta saridf sridim ךיה ירידים0|
kalan, kazazede
ense, cephe gerisi, cephe arkası oref ®רף
ensesi (akraba ile cinsel ilişki) giluy arayot ®לוי עריות
enstitü, okul mahon ÎP||
enstrüman çalmak (müzik aleti çalmak) nigen, lenagen S )||נגן (לנגן את
(le) -gl
enstrüman, çalgı, her türlü müzik aleti kley negina ®לי נגינה
entelektüel (sıfat) intelektuali ת ®ינטלקטואלי
entellektüel intelektual ®ינטלקטואל
entrika yapmak, üçkağıt yapmak tihbelj letahbel פ )|| 'תוובל (לתחבל
entrika, dalavere, seks düşkünlüğü, ensest, zampa- zima |ןמה1
ralık, müstehcen
תככים1
entrika, dolap, fesat, dalavere, komplo, hilekarlık, thahim
üçkağıtçılık
entrika, gizli plan, fesat, kurnazlık, şeytanlık^ mari- mezima מזמה1|
fet, hileli düşünce, kumpas, komplo
entrikacıuzlaşmaz sahsehan !סכסכן
entrikacı, düzenbaz, fitneci (sıfat) !תככן
■)
tahehan ת
entrikacılık, düzenbazlık, fitnecilik tahehanut תככנות
envanter metsai !"מצאי
enzim, organizmada kimyasal reaksyonu hızlandı- enzim אגזיםJ
ran madde
|ךי
epey,epeyce dey
epeyce, çokça, oldukça, büyük ölçüde, çoğunlukla, bernida raba כמדהרבהj
açık farkla
epik, destansı epi אפי
er geç, er ya da geç bemukdam 0 כמקדם או במאחר
bemeuhar
er, nefer, rütbesiz asker turay טוראי
erbaş, çavuş, onbaşı, er, nefer, asker, işçi, asker hoger חוגר
karınca (hayvan)
erdem, fazilet, makam, derece, basamak maala מעלה
n-s*
164
ercksiyon, dikleşme, dikilme ..... izdakfut הזדקפות
erg, fizikte enerji birimi erg אךג
ergenlik sivilceleri pitsey bagrut פצ?י בגרות
erguvan (pembe çiçekli ağaç) klil ahoreş כליל הוזךש
erik (meyve) שזיף
erimek' ׳......... names, S )נמס(להנמם
leiııames
erimek, çözülmek itmoses, S התמוסס
leilmoses )(להתמוסס
erimek, çözülmek (maddenin eriyik içinde ya da sıvı itmasmes, S התמסמס
içinde) leitmasmes )(להתמסמס
eritici, yumuşatan, çözünür, erir names נמס
eritilebilir, çözülebilir, eriyik masis מסים
eritken, çözgen, çözücü madde(tiner gibi), ödeme memes ממם
gücü olan, muteber
eritme amasa המסה
eritme (metal) ataha התכה
eritme, eritme yoluyla birleştirme, kaynaşma, kay- ihuy אחוי
nama, füzyon
eritmek emes, learnis s )המס (להמיס
eritmek, çözmek mises, lemoses Ö )מוסס (למוסס
eritmek, ezmek, yumuşatmak mismes, s )מסמם (למסמס
lemasmes
eriyik, çözelti, solüsyon tmisa תמסה
erkan, protokol, önde gelenler, kortej, şüreka, pamalya פמליה
maiyet
erkek zahar ז זכר
TT
erkek arkadaş, eş, çiftin erkek olanı, koca (eril) ben zug ז בן זוג
erkek, erkek adam, mert, maço (eril) gever r גבר
erkeksi gavri גברי
erken aşkem השכם
erken (sıfat) mukdam ת מקדם
erken gelişmesine neden olmak, erken olgunlaşmaya balas, lîvlos פ )בלם (לבלם
yol açmak (bitki ve ağaç için)
erken kalkma, uyanma, uyandırma aşkama השכמה
erken kalkmak, uyandırmak işkim, leaşkim פ )העזכים (להשכים
erken seçim bhirot כחירות מקדימות
makdimot
erkenden, çok geçmeden beekdem בהקדם
165
-<
ע % יייי1
. 33
166
eski İbrani tahıl ölçüsü (37 litreye, eşdeğer) eyfa ■ . איפה
eski zamana ait, çok eski, maziden kalma, ilkel, kadmoni ת קדמתי
iptidai (sıfat)
eski zamanlarda para birimi, bozuk para mea, meot מעות,מ^ה
eski, antik, antika, kadim (sıfat) atik ת עתיק
eski, çok eski, eski püskü......... .............. noşan . ............. נושן
eski, kadim, ezel, eski zamandan kalma (sıfat) kadmon n קדמיז
eski, önceki, sabık eks אקס
eskiden, evvelce, geçmişte, mazide beavar ???י
eskilik, antikalık, köhnelik yoşen ישן
eskime, modası geçme, demode olma, zaman aşımı ityaşnut התישנוח
eskimek ityaşen, 3 )התישן (להתישן
leityaşen
eskimek, yıpranmak, zamanla değerinden kaybet- ıtbala, lettbalot פ התבלה (להתכ
mek (makine, oto vs. için amortisman) )לות
eskimo, kuzey kutbunda yaşayan topluluk eskimo אסקימו
eskitilmiş, eskimiş, eski püskü, yıpranmış, sıvazlan- meşufşaf ת משפשף
mış, sertçe silinmiş, kaşarlanmış (mecazi) (sıfat)
eskitme, yıllandırma (şarap) yişun ישון
eskitmek yişen, leyaşen 3 )ישן (לישן
eskrim, kılıç sayif ס?ף
eskrimci, iyi kılıç kullanan kimse, kılıç ustası sayaf ף:ס
esmek, üflemek nişev, lenaşev פ )נשב (לנשב
esmek, üflemek naşav, linşov פ )נשב (לנשב
esmer (dişil) (sıfat) şeharhoret שחךחדת
esmer (eril), siyahımsı (renk)(sıfat) şharhar r,n שחרחר
esmer, bronzlaşmış yızuf ת שזוף
esmerleşmek, yanmak, güneşlenmek, bronzlaşmak iştazef פ )השתזף (להשתזף
leiştazef
esmerleştirmek, bronzlaştırmak şizef, leşazef פ )שזף (לשזף
esna, an, süre, sıra (zaman) maalah zinan מהלך זמן
esnasında bemaalah במהלך
esnasında toh kedey תלך כדי
esnek olmak, esnekleşmek, elastik olmak, yumuşa- itgameş, התגמש (להתגמש) פ
mak leitgameş
esnek, elastiki (sıfat) gamiş ת .גמיש
esnekleşme, esnek olma, yumuşama itgamşut התגכזשות
esnekleştirme, yumuşatma, esneklik kazandırma agmaşa הגמשה
esnekleştirmek, elastikiyet kazandırmak iğmiş, leagmiş 3 )הגמיש (להגמיש
167
esnekleştirmek, elastikiyet vermek güneş, legameş 5 )גמע (לגמש.
esneklik, elastikiyet gmişut גמילות
esneme piuk פהוק
esnemek piekf lefaek S )פהק (לפהק
esperanto, esperanto dili esperanto אספרנטו
espresso, İtalyan kahvesi espreso אספרסו:
esprili, şakacı, komik, gülünç, nükteli umoristi הומוריסטי
esrar, haşhaş haşiş חעיע
estetik estetika אסתטיקה
estetik ameliyat nituah plasti נתוח פלסטי
estetik, narin, göze hoş görünen esteti אסתטי
estetiklik, güzellik ilmi estetiyut אסתטיות
estonya (ülke) estonya אסטו־ניה
eş zamanlı, senkronize, aynı anda, aynı zamanda bozmanı, bo בו זמנית,בו זמני
zmanit
eş, çiftin dişisi, zevce (dişil) batzug J בת זוג
eşanlamlı, anlamdaş, aynı anlamlı nirdaf נךדף
eşcinsel, homoseksüel omoseksual הומוסקסואל
eşdeğer şve ereh שוה ?נרד
eşdeğer, başkasının yerini tutan şey tahlif תזזליף
eşek arısı (hayvan) dabur דבור
eşek sürmek, eşeği takip etmek himer, lehamer B )חמר (לחמר
eşek, dişi eşek_________ __ -.................................... aton---------------- - ־- -אתיז
eşek, merkep (hayvan) hamor המור
eşekarısı, yabanansı, sarıca an (hayvan) tsira צר^ה
eşeleme, karıştırma, her işe burnunu sokma hitut חטוט
eşelemek, karıştırmak hitet, lehatet D )חטט (לחטט
eşiğinde, kıyısında, üzere al saf ?ל סף
eşik, kapı eşiği miftan מפתן
eşik, kenar, kıyı sa/ סף
eşit işareti ( =) siman şivyon סימן שריון
eşit olmak, denk olmak şava, lişvot (le B שרה (לשרות ל
be) (-?
eşit ölçüde, aynı ebatta bemida şava מדה ערה3
eşit, denk, eşdeğer, başabaş değerde (sıfat) şave ת שיה
eşitleme şivny שווי
eşitlik durumu, denklik, farksızlık şivyoniyut עריוניות
168
eşitlik, denklik, berabere kalma şivyon ן1שץי
eşkenar şve tslaot שרה צלעות
eşkenar dörtgen, baklava şekli meuyan W
eşlik edilmek, refakat edilmek, yanına katılmak, nilva, leüavot 3 )נלרה (להלוות
iliştirilmek
eşlik etmek, arkadaşlık etmek, refakat etmek live, lelavot 3 )לוה (ללוות
eşyayla donatmak, dayayıp döşemek rietf leraet 3 )ךהט (לרהט
et basar בשר
et dövme çekici, tahta çekiç, döveç katış כתיש
et suyu çorbası marak tsah מךק צח
etan gazı, hidokarbon gazı, kokusuz ve renksiz bir etan אתאן
gaz
etek, eteklik hatsait חצאית
eter, lokman ruhu (bayıltıcı uyutucu madde) eter אתר
etik, ahlaka uygun, ahlaki etik אחי
etiket madbeka מךב?ןה
etiket, yafta, tanım etiketi tavit תוית
etilen, bir gaz etilen אתילז
etine dolgunluk, etlilik, semizlik basranut פשרנות
etki bırakmak, hayran bırakmak, intiba bırakmak, irşim, learşim 3 הרשים (להרשים
izlenim vermek, kanı oluşturmak (et be) )- ב,את
etki, tesir, etkileme aşpaa השפ?ה
etki, tesir, hüner, numara, marifet, akrobatik hare- paalul פעלול
ket, aldatmaca, oyun, numara reklamı etkili kılan
özel sunuş
etkilemek, tesir etmek işpia, leaşpia 3 )השפיע (להשפיע
etkileyici, çarpıcı, olumlu izlenim bırakıcı (sıfat) marşım ת מרשים
etkisinde kalmak, hayran kalmak, kanı edinmek, itboııen, 3 התרשם (להתרשם
intiba edinmek ieitbonen (me) )"מ
etli kısım, meyvenin etli kısmı tsifa ציפה
etli, et ile ilgili (sıfat) basarı ת בשרי
etli, semiz, dolgun (sıfat) basraııi ת בשרני
etnik, ırksal etni אתני
etnik, ırksal, kabilevari, kabile mensubu olma şivti ת שבטי
(sıfat)
etnografya, kavim ve ırk bilgisi, kavimler ilmi etnografya אתנוגרפיה
etnoloji etnologya אתנולוגיה
etobur. ohel basar אוכל בשר
etopya (etopyanın tevrattaki ismi) (ülke) kuş כוש
169
etopya (ülke) _etiyopiya . אתיויפיה
etopya, habeşistan (ülke) habaş 'המט
etopyaca, habeşçe, habeş resmi dili amarit הךית0א
etopyalı etiopi r אתיופי
etopyalı (dişil) etyopit ג אתיופית
etraf, civar, dolay, muhit, çevre seyiva סביבה
etrafında, civarında, çevresinde, dört bir yanında saviv סביב
etrafını çevirme iguf אגוף
etrafını çevirmek, çit çekmek, sınırlamak(tel örgü gider, legader £t )גדר (לגדר
çit parmaklık)
etrafını çit ile çevrilmiş, sınırlanmış (tel örgü çit megudar ת מגדר
parmaklık) (sıfat)
euro (avrupa para birimi) yuro יורו
ev idaresi, ekonomi meşek bayit משק בית
ev kadını, ev hanımı akeret bayit עקרת בית
ev kredisi, ipotekli konut kredisi maşkanta משכנתה
ev ödev(Ieri) şiurey bayit שעורי בית
ev sahibi baal bayit פעל בית
ev, mesken, hane bayit בית
<־
•h
evlatlık, evlat edinilmiş, benimsenmiş (sıfat) meumats ת מאמץ
evlendirme hitun חתון
evlendirmek hiten, lehaten פ )חתן (לחתן אח
(et)
170
evlendirmek, önermek< tavsiyede bulunnıak , , isi, leasi פ )השיא (להשיא
evlenme, evlilik kiduşin קדושין
evlenmek ithaten, £> )התחתן (להתחתן
leifhaten
evlenmek nasa işa, laset s נשא אשה (לשאת
işa ■ )אשה
evli (sıfat) nasuy ת נשוי
evlilik akdi belgesi (dini), evlilik cüzdanı, evlilik ketuba כתבה
sözleşmesi
evlilik, evlenme, izdivaç, nikah nisuyim, נשראין,נשואים
nisuyin
evren, kainat, alem, acun, kozmoz, cihan yekum יקום
evrensel universali אוניברסלי
evrim, tekamül, inkişaf (İNGİLİZCEDEN) evolutsya אבולוצץה
evsiz barksız, sokaklarda yaşayan hasar bayii חסר בית
evvelden yapılan, önce halledilen, vaktinden evvel ekdem הקדם
olan, erken gelen
eyalet valiliği netsivut נציבות
eyalet valisi, komisyon üyesi netsiv נציב
eylem adı, yapılan iş adı, fiilin yaptığı iş adı şem apeula שם הפזילה
eylem, fiil, faaliyet, yapılan şey, iş peula פ^לה
eylem, fiil, iş, amel maaş מעש
eylül ayı, miladi takvimde 9. ayın adı september ספטמבר
(İNGİLİZCEDEN)
ezbere, sözlü, şifahen, şifahi al pe, baal pe בעל פה,על פה
ezberlemek, hatırlamak amacıyla tekrarlamak, şinen, leşanen פ )שנן (לשנן
bellemek
ezeli rakip yariv muşba יריב משבע
ezik, çiğnenmiş, ayak altına alınmış, pençe atılmış, darus ת דרום
pençelenmiş (sıfat)
ezik, sıkılmış, suyu çıkarılmış (sıfat) mauh ת מעוך
ezilmek, ayaklar altına alınmak, küçük düşürülmek nirmas, פ )נרמס (להרמם
leirames
ezilmek, çiğnenmek nidı as, leidares פ )נדרס (להדרס
ezilmek, öğütülmek nihtaş, leikateş פ )נכתש (להכתש
ezilmek, sıkılmak, suyu çıkarılmak nimah, פ )נמעך (להמעך
leimaeh
ezilmek, ufalanmak, çiğnenmek, tahsil görmek nigras, leigares פ )נגרם (להגרס
eziyet çekme, ızdırap çekme, acı çekme ityasrut התיסרות
171
eziyet çekmek, ızdırap çekmek, acı çekmek ityaser, S )הודסר (להתיסי
leityaser
eziyet etmek italel, leitalel S )התעלל (להתהלל
ezme, ayakla basma, çiğneme, ayak altına alma, drisa דריסה
pençe atma, pençeleme
ezme, ufalama, öğütme grisa גךיסה
ezmek, ayaklar altına almak, küçük düşürmek ramas, lirmos S )רמס (לרמ׳ס
ezmek, çiğnemek, ayak altına almak, pençe atmak, daras, tidros S )ד_רם (לדרים
pençelemek
ezmek, suyunu çıkarmak maah, limoh פ )מעך (למעך
ezmek, ufalamak, dişiyle çiğnemek garas, ligros s )גרם (לגרם
ezmek, ufalamak, havanda dövmek, öğütmek, izdi- kataş, liktoş פ )פת (לבתינו
ham yaratmak, itişip kakışmak
F, sayısal değeri 80, (İbrani alfabesinde 17.ci harf) fe
פ
F, sona gelen F, (harf) fe sofit ף
faal, aktif, hareketli; dinamik, etkin (sıfat) pail ת פעיל
faal, aktif, hareketli, etkin paaltaıı פעלתן
faaliyet, hareketlilik, aktivite, etkinlik peilut פעילות
fabrika, büyük atelye, imalathane bet haroşet בית חרשת
fabrika, fiil, işyeri, teşebbüs mifal מפעל
fahiş, çok, büyük, haddinden fazla yater ןתר
fahişelik yapmak, orospluk yapmak, zina yapmak, zanetj liznot פ )זנה (לןנות
kahpelik yapmak
fail, olayın faili, eden, işleyen, eden, gerçekleştiren mevatsea מבצע
faiz, nema ribit רבית
fakat, lâkin, mamafih, oysa, halbuki ulam אולם
fakat, yalnız, sadece ah או
fakir, düşkün (sıfat) raş ת רש
fakir, fukara, yoksul (sıfat) ani ת עני
fakirleşme, güçsüzleşme, seyrelme, azalma itdaldelut רלךלות1הך
fakirlik oni עני
fakirlik, yoksulluk, fukaralık aniyut עניות
faks faksimiliya פקןסימילןה
faks, suret faks פקס
fakülte fakulta פקולטה
falaka, kırbaçlama alkaa הלקאה
falanca, meçhul, herhangi bir kimse, kimse, hiç kim■- ploni פלוני
se, herhangi biri
falcı megale atidot מגלה עתידות
falso, hata, beceriksizlik faşla פשלה
fanatik, tutucu (İNGİLİZCEDEN) fanati פנטי
fanatizm, fanatiklik, tutuculuk (İNGİLİZCEDEN) fanatiyut פנטיות
fanila, iç fanila, atlet gufiya גופיה
fanlamak, yellemek, yelpazelemek, üflemek, esinti ipiahf leapiah פ )הפיח (להפיח
yapmak
fantastik, ilginç, enteresan, ilgi çekici, inanılmaz, , fantasti פנטסטי
süper ■
fantezi kurmak, hayal etmek fintez, lefantez פ )פנטז (לפנטז
173
fantezi, hayal, hayal gücü, imgelem, hayal etme fantasya פנטקיה
faraş yae ;עה
farazi, nazari, varsayıma dayanan, varsayımsal, ipoteti היפותטי
varsayımlı, Kuramsal, hipotetik
fare (hayvan) ahbar עכבר
fare zehiri raal ahbarim רעל עכברים
fare, tarla faresi (hayvan) navran נביז
farenjit, yutak ıltahabı (hastalık) daleket aloa ?דלקת הל
fark, aradaki fark efreş הפרש
fark, ayırım, ayrriık evdel הבדל
farkedilmek, ayırt edilmek, farkına vardmak, farklı nivdal, leibadel B )נבדל (להבדל
olmak
farkına varmak, farketmek, algılamak, seçmek, ivhin, leavhin B הבחין (להבחין
ayırdetmek (be) )-ב
farsça, acemce parsit פךסית
farz, sanı, tahmin, ipotez aşaara השערה
farzedilmiş, zannedilen, varsayılan amur אמור
farzetmek, addetmek, varsaymak, sanmak, zannet- savar, lisbor B )סבר (לסביר
mek, düşünmek
fas (ülke) marokko (מרוק
faşça, faslı (dişil) marokait נ מרוקאית
faslı (eril) marokay T מרוקאי
fasulye, barbunya şeuit שעועית
faşist, faşizm yanlısı faşist ־ .........".... ־פשיסט
faşizm faşizm פשיזם
fatih, fetheden, işgalci, cezbeden(mecazi) koveş כובש
fatura kabala לה3!?
favori, yan bukle pea פאה
fayans ariyah אריח
faydalı hale getirmek, verimli hale sokmak yiel, leyael B )יעל (ליעל
faydalı madde, gerekli şey, yararlı şey, satış ürün- mitsrah מצרך
leri, mal
faydalı, yararlı, verimli, etkili, elverişli (sıfat) yail ת יעיל
faydasız, boş, yararsız, nafile, beyhude hasrat toelet חסרת תועלת
faz (elektrik) faza פזה
fazilet, erdem, yararlık, meziyet, iffet, karakter, sgula סגלה
özellik, üstünlük, seçkinlik mümtazlık
fazla mesai şaot nosafot שעות נוספות
174
fazla, fazlalık, gereksiz, lüzumsuz, fuzuli, lüzumun- meyutar ת מיתר
dan fazla (sıfat)
fazlasıyla vermek, gani gani vermek, mütabık eetir, leaatir פ )העתיר (להעחיר
olmak
fedakarlık, özveri akrava הקרבה
federal, federe (İNGİLİZCEDEN) federali פדראלי
federasyon, federe devlet, ittifak (İNGİLİZCEDEN) federatsya פררציה
felaket, afet, felaketle sonuçlanan katastrofa קטסטרופה
felaket, büyük facia, musibet, tamamen yıkım şoa שואה
felaket, facia, bela, musibet, afet asoıı אסיז
felç, İnme, katalepsi, süküt, adalelerin donması ile şituk שתוק
irade ve hissin kaybolması hastalığı (hastalık)
felçli, paralize, inmeli, işlemeyen (dişil) (sıfat) meşutak W משתקת
felçli, paralize, inmeli, işlemeyen (eril) (sıfat) meşutak W משתק
fellah, arap köylüsü (eril) falah r פלח
felsefe yapmak, palavra kafa şişirmek itpalsef, פ התפלסף
leitpalsef )(להתפלסף
feminist (dişil) feministit נ פמיניסטית
feminist (eril) feminist ז פמיניסט
feminizm feminizm פמיניזם
fener, el feneri, far (otomobil farı) panas פנס
fener, fener kulesi migdal or מגדלור,מגדל אור
feragatname, feragat belgesi ktav vitur כתב ותור
ferah, dinç, taze, sağlıklı, canlı, zinde raanan רענן
ferahlamak, dinçleşmek, tazelenmek, yenilenmek itranen, התרענן (להתרענן) פ
leitranen
ferahlatıcı, tazeleyen, serinleten meraanen מרענן
ferahlık, gönül rahatlığı revaka תהה
feribot, arabalı vapur maaboret מעברת
fermejup, çıtçıt lahtsanit להצניח
fermuar rohsaıı רוכסן
feryat etmek, yardım çağırmak, imdat istemek, şivea, şiva, פ ) שרע (לשרע,שוע
medet ummak leşavea
fes tarbuş תךברש
fesatça, art niyetli, nispetçi (sıfat) zdoni ת זדוני
fesleğen, reyhan (bazilikum) reyhan ריחן
fesleğen, reyhan (bitki) bazilikum בזיליקום
festival, fıesta (İNGİLİZCEDEN) festival פסטיבל
175
fetih, işgal, zapt, zaptetme, fethetme, zor kullanarak kibuş ...כבלעז
ele geçirme
fetvaya benzeyen yahudi dîn adamlarının çıkardığı psak alaka פסק הלכה
dini kurallar
fevkalade, şahane, harikulade, muhteşem, mükem- needar נהדר
mel
fevkalade, şahane, muhteşem, harika nifla נפלא
fevri, agresif, hırçın, aksi, huysuz, hırçın mitlaem מתלהם
fevri, çabuk kızan, öflteli kamum moah חמום מה
fevrilik, agresiflik, hırçınlık itlaamut ההלימות
fıçı, varil, bot havit חבית
fıçıcı, fıçı yapan, fıçı imalatçısı havlan תבתז
fındık (meyve) luz לדד
fındık(lar) (meyve) egoz luz אגתי לוז
fırça, boya yada resim fırçası mihhol מכחול
fırça, saç fırçası mivreşet מברקזת
fırçalama, cilalama, parlatma tsihtsuah צחצוח
fırçalama, fırçayla temizleme avraşa הברקזה
fırçalamak, cilalamak, parlatmak tsihtseah, פ צחצח,צחצח
tsihtsah, )(לצחצח
letsahtseah
fırçalamak, saç fırçalamak, fırçayla temizlemek ivriş, leavriş פ הבריקו (להבריקז
(et) )את
fırıldak (oyuncak), rüzgar gülü şavşevel__ ___ ___ __ ..שבשבת.
fırın, ekmek börek yada pasta fırını maafiya מאפיה
fırın, soba tanur תנור
fırıncı meafe מאפה
fırıncı, ekmekçi ofe אופה
fırında pişirme, fırınlama afiya אפיה
fırında pişirmek, fırınlamak, firma vermek afa, leefot (et) פ )אפה (לאפוית את
fırınlanmak, fırında pişmek ııeefa, leiafot פ )נאפה (להאפרת
fırınlanmış, fırında pişmiş afuy אפוי
fırlamak, pırtlamak öne çıkmak, göze batmak zakarş lizkor פ )זקר (לזקיי
fırlatıcı, füze fırlatma rampası maşger משגר
fırlatma, atma yiduy ירוי
fırlatma, atma yiduy ירוי
fırlatma, atma, savurma, çıkarım, anıştırma aşlaha השלכה
fırlatma, yollama (füze, roket) Şİgur שגור
176
fırlatmak (füze), yollamak şiger, leşager j s )שגר (לשגר
fırlatmak, atmak yida, leyadot S )ידה (לידות
fırlatmak, atmak, savurmak işlik, leaşlih S )הקזליך (להשליך
fırsat, münasip zaman, şans, uygun an, fırsat bu şeat koşer שעת כישר
fırsat, tam zamanı
fırsat, şans, vesile izdaınnut הזדמנות
fırsatçı, fırsat düşkünü, menfaatçi oportünist אופלטוניסט
fırsatçılık, fırsat düşkünlüğü, menfaatperestlik oportünizm אופוךטוניץם
fırt, nefes (sigaradan vs.) şahta שאחטה
fırtına seara ס?ךה
fırtına koparmak, kışkırtmak, tahrik etmek, ortalı- isir, leasir פ )הסעיר (להסעיר
ğı karıştırmak
fırtına patlamak, tayfun çıkmak, kargaşa çıkmak saar, lisor פ )סער (לסער
fırtına, bora sufa סופה
fırtınalı, heyecanlı, kızgın, hiddetli, Öfkeli (dişil)(- soeret נ,ת סוערת
sıfat)
fırtınalı, heyecanlı, kızgın, hiddetli, öfkeli (eril) (sı- soer ז,ת סזער
fat)
fısıldamak, hışırdamak rahaş, lirhoş פ )רחש (לךחש
fısıldamak; mırıldanmak (dua) lahaş, lilhoş פ )לחש (ללחש
fısıldanmak nilhaş, leilaheş פ )נלחש (להלחש
fısıldaşma, fısıltılı konuşma itlahaşut דיסלחשות
fısıldaşmak Uhşeş, lelahşeş פ )לחשש (ללחשש
fısıldaşmak, fısıltı halinde konuşmak itlaheş, פ הוזלחש
leiîlaheş )(להחלחש
fısıltı lahaş לחש
fısıltı, fısıldama, mırıldanma lehişa לחישה
fısıltı, hışırtı, cızırtı, cazırtı, parazit (ses) rahaş רחש
fıskiye mizraka מזרקה
fıskiye, sulama sistemi, yağmurlama mamtera ממטרה
fıstık boten בטן
fıstık, şamfıstığı fistuk פיסטוק
fibrozit, lif dejenerasyonu, hücre aralarındaki lifle- layefet ליפת
rin artması (hastalık)
fibrozit, lif dejenerasyonu, hücre aralarındaki lifle- fibrozis פיבררזיס
rin artması (hastalık)
fidan dikilmek, ekilmek, casusluk amaciyla yerleşti- niştal, leişatel פ )נשתל (להשתל
rilmek(köstebek)
fidan dikmek, içine yerleştirmek şatal, liştol פ )שתל (לשתל
177
fidanlık, meyve ağaçları üretilen tarla mata מטע
fide, fidan ştil קזתיל
fidye, karşılık, kefaret kofer בפר
fiil (dilbilgisi), iş poal פעל
fiilen, fiiliyatta, gerçekte tahles תכלס
fiji (ülke) fifi , .. >■־ פיגיי
fikir ayrılığı yaratmak, fikri paylaşmamak haluk, lahlok S )חלק (לחלק על
(al)
fikir ayrılığı, hizip, ihtilaf hilukey deot חלוקי דעות
fikir ayrılığı, ihtilaf, anlaşmazlık hilukey deot חלוקי דעות
fikir ayrılığı, uyuşmazlık, ihtilaf, münakaşa, çekiş- imut עמות
me, yüzleştirme
fikir beyanı, beyanat, bildiri, deklarasyon gıluy daat גלוי דעת
fikir birliği, ortak görüş, oybirliği (İNGİLİZCE- kontsenzus קונצנזוס
DEN)
fikir birliği, ortak görüş, oybirliği, genel kam askanıa klalıt הסבמה כללית
fikir birliği, yaygın kanı, müşterek düşünce dea rovahat דעה רווחת
fikir danışmak, nasihat almak iiyaets, S התיעץ (להודעץ
leityaets (be) (-3
fikir sahibi olmak, fikri olmak, aşina olmak, eliyle itmatse, התמצא (להתמצא) פ
koymuşçasına bulmak (tarif vs.) leitmatse
fikir teatisinde bulunmak, bir konuyu muhakeme itdayen, פ )התדין (לההדין
etmek, istişare etmek, müzakere etmek leitdayen
fikir, bakış açısı, görüş noktası, bilgi, düşünce dea
fikir, bilgi, anlayış daat דעת
fikir, görüş, telakki raayon ־היה
fikrimce, bence, bana göre lefi daati לפי דעתי
fil (hayvan) pil פיל
fildişi sahilleri (ülke) hofaşenav חוף העזנהב
fildişi, yaban domuzu dişi hat חט
fildişi, yaban domuzunun dişi şenav שנהב
fileto, kemiksiz kılçıksız et file פילה
Filipin (ülke) filipînim פיליפינים
filipinli (dişil) filipinit נ פיליפינית
filipinli (eril) filipini ' ז פיליפיני
filiz verme, çiçeklenme, tomurcuklanma livluv י לבלוב
filiz vermek, çiçeklenmek, tomurcuklanmak livlev, lelavlev פ )לבלב(ללבלב
filiz, dal, sürgün netser נצר
filiz, sürgün, saz, ince dal zered, zradim זרדים,זרד
178
filiz, tomurcuk, sürgün, gonca, nebat, bitki nevet נ?ט
filizlendirmek, çimlendirmek inbit, leaııbit פ )הנביט (להנביט
filizlenme, çimlenme nvita נביטה
filizlenmek, tomurcuklanmak navat, linbot פ )נבט (לנבט
film film פילם
film çevirme,, film oynatma, film çekme asrata ... הסרטה
film çevirmek, film oynatmak isrit, leasrit פ )הסריט (להסריט
film müziği paskol פסקול
film, fotoğraf, fotoğraf çekme, röntgen, röntgen tsiluın צלום
çekme, fotokopi
film, şerit, kurdela seret סרט
filo, deniz filosu, donanma şayetet שיטת
filozof oge הוגה
filozof filosof פילוסוף
filtre, süzgeç mesanen, מסנן,מסנן
masnen
filtre, süzgeç, elek filter פילטר
final, bitirme, son, nihayet gmar, gemer גמר, ^מר
finansal kiralama, leasing (İNGİLİZCEDEN) lising ליסינג
finansal, mali (İNGİLİZCEDEN) finansi פיננסי
finanse edilmek, parası karşılanmak, sübvanse itmamen, פ )התממן (לההממן
edilmek lettmamen
finanse edilmiş, mali destek verilmiş, paraca destek- memumaıı ת מממן
lenmiş (sıfat)
finanse etmek, paraca desteklemek, sübvanse et- mimen, B )ממן (לממן
mek, sponsorluk etmek lemamen
fincan fincan פינגין
fincan (büyük), geniş ağızlı büyük bardak sefel ספל
fincan (küçük kahve fincanı) sifion ספלון
finlandiya (ülke) finland פינלנד
finli, finlandiyali (eril), fince, finlandiyaca fini ז פיני
firar etmek, kaçak olmak, askerden kaçmak arak, laarok פ )ערק (לערק
firar, ordudan kaçma, terk arıka עריקה
firavun, eski mısır firavunu paro פרעה
firkete, saç firketesi, broş, süs iğnesi, saç tokası mahbena מכבנה
firma, şirket firma פירמה
fiske, hafif darbe, hafifçe vurma (İNGİLİZCEDEN) flik פליק
fistül, kalın bağırsak kanalında cerahatli yara natsur נצור
(hastalık)
179
fistül, kaim bağırsak kanalında cerahatli yara fistula פיסטללה
(hastalık)
fiş, elektrik fişi teka תקע
fişleme, etiketleme üyug תיוג
fişlemek, etiketlemek, yaftalamak, damgalamak, tiyeg, letayeg S )תיג (לתיג
adını çıkarmak
fitil (lamba vs.), fitil (vajinal veya makattan tablet) ■ptü, ptila, , פתילה,פתיל
ptiliya פתיליה
fitilli kadife kordoroy קוךדרלי
fitlemek, kışkırtmak, tahrik etmek, provoke.etmek işit, leasit (et B ,הסית (להסית את
le) )-ל
fitlenmiş, kışkırtılmış, tahrik edilmiş, provoke musat ת מוסת
edilmiş (sıfat)
fiyasko, başarısızlık, muvaffakiyetsizlik, acizlik mehdal מחייל
fiyat listesi, tarife, fiyat çizelgesi mehiron מחירון
fiyat, eder, bedel tnehir יר1כןך
fiyatlandırılmış, ücretlendirilmiş (sıfat) tumhar ח תמחר
fiyatlandırma, fiyatını belirleme, ücretlendirme timhur תמחור
fiyatlandırmak, fiyatını belirlemek, ücretlendirmek tinher, B )תמחר (לתמחר
letamher
fiyort, sığ girinti, dar koy, sığ kayalık (denizde) fiyord ־ פיוןד
fizibilite, uygulanabilirlik, yapılabilirlik, gerçekleş- yesimut ןעזימלת
tirilebilirlik, tatbik edilebilirlik
fiziksel, fiziki (sıfat) fizi ת פיזי
flama, fors .. ......... .... ..... diğlön .. ..... דגלון
flamenko (İspanyol dansı) flamenko פלמנקו
flamingo, su kuşu (hayvan) flamingo פלמץגו
flanel taklidi pam flanelit פלנלית
flanel, flanelden yapılmış, keten ve yünden yapılmış flanel פלנל
kumaş
flaş çakmak, parlamak ivzik, leavzik פ )הבזיק (להבזיק
flaş haber, son dakika haberi mivzak מ?זק
flaş, anlık yanıp sönen ışık evzek הבזק
floresan (İNGİLİZCEDEN) flourestsenti פלואורסצנטי
florid, diş macununda bulunan madde (İNGİLİZ- flourid פללאוריד
CEDEN)
flört etmek flirtet, leflartet פ )פלרטט (לפלרטט
flüt çalma, kutsallığı bozma, kutsala saygısızlık hilul חלול
flüt çalmak, kutsala saygısızlık etmek, halel getir- hilel, lehalel פ )חלל (לחלל
mek, kutsallığını bozmak, ihlal etmek
flüt, kaval (müzik aleti) halil חליל
flütçü, kavalcı halitan חלילז
fobi, korku baat בעת
fok, ayı balığı (hayvan) kelev yam כלב ים
fokurdamak, kabarcıklar çıkarmak pipea, pipa, £> פעפע,פעפע
lefaapea ...)(לפעפע
fokurdamak, köpürmek, kabarcık çıkarmak bibea, biba, S בעבע,בעבע
levaabea )(לבעבע
folikül, tek hücreli basit meyva, bezcik zakik זקיק
folyo, alüminyum folyo, ince madeni levha redid רדי
fon, vakıf, Özsermaye, servet keren קרו
fonksiyon, işlev (İNGİLİZCEDEN) funktsya פונקעץה
forklift sürücüsü malgezan W ?ט
forklift, çatallı palet kaldırıcı araç malgeza מלגזה
form, doldurulması gereken evrak, rapor sayfası tofes טפס
format atmak, biçimini yenilemek (bilgisayar) firmet, פ )פרמט (לפרמט
lefarmet
formül nüsha נסחה
forum forum רום1פ
foseptik, foseptik çukuru bor !failim, בור,בור שפכים
bor şoflıin שופכין
fosfor zarhan זיחז
fosfor fosfor פרספרר
fosil meuban קאבן
fosilleşme, taş kesilme, katılaştırma ibun אבון
fosilleşmiş, taşlaşmış (sıfat) meuban ת קא?ו
foto, fotoğraf tatslum תצלום
fotoelektrik (İNGİLİZCEDEN) fotoelektri פוטואלקטךי
fotoğraf çekmek tsilem, letsalem פ )צלם (לצלם
fotoğraf çektirmek itstalem, פ )הצטלם (להצטלם
leitstalem
fotoğraf makinesi, kamera matslema מצלמה
fotoğrafçı, kameraman tsalam צלם
fotoğraflanan, fotoğrafı çekilmiş (sıfat) metsulaın ת מצלם
fotojenik (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) fotogeni ת פוטוגני
fotosentez, özümleme (İNGİLİZCEDEN) fotosenteza פוטוסינתזה
fotoşop, teknoloji.sayesinde fotoğrafları değiştirme fotoşop פוטוי׳עזרפ
sistemi (İNGİLİZCEDEN)
181
fraksyon, bölüm, kısım peZeg פלג
fransa (ülke) tsarfat צרפת
fransız (eril) tsarfati ז צו־פחי
Fransızca tsarfaüt צרפתית
frekans, dalga boyutu, herz teder תדר
fren belem בלם
frengi (hastalık) agevet ?גבת
frenleme, fren yapma, durdurma, engelleme blima בלימה
frenleyici bolem כולם
fuar, sergi taaruha תערוכה
fuhuş, orospuluk znut זנות
fuşya, çingene pembesi (renk), küpe çiçeği (çiçek) fuksya פוקסיה
futbol federasyonu itahadut התאחדות
akaduregel הכדורגל
futbol sahası, stad, stadyum migraş מגרש כדורגל
kaduregel
futbol, ayak topu (spor dalı) kaduregel כדורגל
futbolcu kaduraglan כדורגלן
futbolcu sahkan r עזחקן כדורגל
kaduregel
fünye, patlatıcı napats נפץ
füze, roket til טיל
182
G, sayısal değeri 3, (İbrani alfabesinde 3.cü harf) gimel ג
gabon (ülke) gabon גבין
gaga, kuş gagası makor מקרר
gagalamak, didiklemek, batırmak, delik açmak nakar, linkor S )נקר (ל?קר
gagalamak, didiklemek, batırmak, delik açmak, ııiker, lenaker S )נקר (לנקר את
uyuklamak (et)
gagalanmak, didikle nikar, leinaker פ )נקר (להנקר
galaksi galaksya גלקסיה
galeri, sergi salonu galerya גלחה
galil bölgesi, bölge adı, israel kuzeyindeki bölge galil גליל
GALİL
galip, muzaffer, zafer kazanan menatseah מנצח
galler (ülke) veyls וילס
galon galon גלון
galoş, ayakkabı üstüne giyilen naylon koruma ardal ךךל2
gambiya (ülke) gambia גנ^ביה
gamsız, dert etmeyen, aldırmaz, tasasız, lakayıt şaanan ת שאנן
(sıfat)
gamsızlık, dertsizlik, durgunluk, vurdumduymazlık, şaananut שאננות
lakayıtlık, gönül rahatlığı
gamze gumat hen גרמת חן
gana (ülke) gana גאנה
gangster gangster גנגסטר
ganimet şalal שלל
ganimet, çalıntı mal, yağma malı, soygun malı gzela גזלה
garaj, otomobil garajı, oto tamirhanesi musah מוסך
garanti, garantili, sigortalı, sağlam, emin, güvenli, muvtah מבטח
güvencede
gardiyan soer סוהר
gardiyan, bekçi, muhafız gundar גנרר
gardrop, vestiyer meltaha מלתחה
gargara girgur גרגור
gargara yapmak girger, פ )גךגר (לגרגר
legarger
garip, acaip, hayal ürünü azuy הזוי
garson meltsar מלצר
183
garsonluk .. melisarut מלצרות.
garsonluk yapmak miltser, פ )מלצר (למלצר
lemaltser
gaspçı, soyguncu, yağmacı, çapulcu, serseri gazlan גזלז
gaspedilmek, soyulmak, soyguna uğramak, mahrum nigzal, leigazel פ )נגזל (להגזל
edilmek
gaspetmek, soymak, soygun yapmak, zorla almak, gazal, ligzol פ )גזל (לגזל
mahrum etmek, yağmalamak, talan etmek
gastrit, mide yangısı, mide iltahabı (hastalık) daleket akeva רל^ת הקבה
gayda, İskoçların tulum çalgısı hemet halilim חמת חלילים
gayret etmek, çabalamak, efor sarfetmek, zorlan- itamets, התאמץ (להתאמץ) פ
mak, ıkınmak, yüreklenmek, cesaretlenmek leitamets
gayret, çaba, emek, efor maamats מאמץ
gayzer, kaynaç, volkan bölgelerinde su ve buhar geyzer גיזר
fışkırtan sıcak kaynak, şofben
gaz gaz גז
gaz lambası aşaşît שית$?
gaz vermek, enerji vermek, hızlandırmak, harekete imritSf leamrits פ )המריץ (להמריץ
geçirmek, motive etmek
gazap evra 7??די
gazete iton עהרן
gazeteci, basın mensubu itonayi אתונאי
gazetecilik itonaut עתזנאות
gazyağı kerosin קרזסין
gazze, gazze kenti ............. .................... aza זנזה
gebe, hamile ara הרה
gebelik, hamilelik, gebe bırakma, dölleme ıbur עבור
gece layil ליל
gece ' layla לילה
gece yansı hatsot חצית
gece yarısı, gecenin ortası, gecenin kör karanlığı işon layla אי^ון לילה
gececi, geceleyin yapılan, gece vakti (sıfat) leyli ת לילי
geciken, gecikmiş, geç kalmış meaher מאתר
geciken, oyalanan, gecikmiş, geç kalmış miştaea משתהה
gecikme, geç kalma ihur ■ אחור
gecikme, rötar, tehir aşaya הץה#ה
gecikmek, geç kalmak iher, leaher פ )אחר (לאחר
gecikmek, geç kalmak itaher, leitaher התאחר (להתאחר) פ
geciktirilmiş, alıkonulmuş, ertelenmiş (sıfat) meukav ת כב$?מ
184
geciktirmek, rötar yapmak, ertelemek işaa, leaşot S )השהה (להשהות
geç, geç kalmış, gecikmiş (sıfat) meuhar ת ?׳אייר
geçen gün, önceki gün şilşom שלשום
geçen sene, geçen yıl eştakad אשתקד
geçerli, efektif, mevcut, baskın, dominant şarir שריר
geçerli, kullanılabilir bartokef בר תקף
geçerli, muteber, sağlam, meşru bar kayma בר קימא
geçerliliğini kanıtlamak, geçerli kılmak tikef, letakef 5 )תקף (לתקף
geçersiz saymak, diskalifiye etmek, iptal etmek pasal, lifsol פ )פסל (לפסל
geçici zmani זמני
geçici barınak, sığınak, geçici mesken koratgag קורת גג
geçici kamp, geçici konaklama yeri, transit kamp maabara מעבךה
geçici süreli vatandaş toşav zmani תושב זמני
geçici vatandaş toşav arayı תושב ארעי
geçici, gelip geçici holef חילף
geçici, muvakkat arai ארעי
geçici, muvakkat (sıfat) arayı n עראי
geçicilik araiyul ארעיות
geçilebilir, aşılabilir avır עביר
geçilmez, trafik hareketinin yasak olduğu beyazla i tnua אי תנועה
çizilmiş yer, emniyet şeridi çizgisi, gidiş ve geliş
yollarını ayıran orta refüj çizgi veya tretuar
geçim temin eden, ekmeğini kazanan, rızkını çıka- mefarnes מפרנס
ran
geçim, geçinme, iaşe parnasa פתסה
geçindirmek pirmes, s )פוינם (לפרנס
leparnes
geçinmek itparnes, פ התפרנס
leitparnes )(להתפרנס
geçip gitmek, tarihe karışmak halaf, lahlof פ )חלף (לחלף
geçirme, aktarma, iletim, intikal, nakil, transfer, aavara העברה
tevzi
geçirmek, aktarmak, iletmek, intikal ettirmek eevir, leaavir פ העביר (להעביר
(et) )את
geçiş belgesi (pasaport yerine kullanılabilen) teudat maavar תעודת מעבר
geçiş üstünlüğü, ileri gidiş hakkı (trafik) zhut kadima קדימה. זכות
geçit, dar sokak, kuytu yol, çıkmaz simta סמטה
geçit, geçiş maavar מעבר
185
geçmek, aşmak avar, laavor פ )עבר (לעבר את
(et)
geçmiş zaman (dilbilgisi) zinan avar זמז ?בי
geçmiş, mazi, geçmiş zaman avar ?בי
geçmişe dönük, geriye dönük, eskiye bakıldığında bdiavad בדיעבד
geçmişteki, sabık leşeavar לשעבר..-.
gedik, oyuk, yarık perets, pritsa פךצה, פרץ
geğirmek giek, legaek פ )גהק (לגהק
geğirti, geğirme giuk גהוק
gel (emir) bo (tsvuy) בואן
gel diye, gelmen için kedey şetavo ברי שתבוא
geldiğinde, geldiği zaman kşeba כשבא
geleceğe hazırlık yapmak, yedeklemek, hazır hale itedf leated פ )עתר (לעתד
getirmek, tahsis etmek, özgülemek
gelecek istikbal atid עתיד
gelecek sefere paamaba פעם הבאה
gelecek zaman (dilbilgisi) zman atid זמן עתיר
gelecekle ilgili, gelecek için uygun olan, fütürist atidi ת עתידי
(sıfat)
gelecekte, bundan sonra leaba להבא
gelen geçen, ahali, sokakta yürüyenler över veşav עובר ושב
gelen, geldi, geliyor ba בא
gelenek, anane, görenek, töre masoret מסו־ת
geleneksel, ananevi, örf adet ve göreneklere bağlı, masorti ה מסרתי
töresel, muhafazakar (sıfat)
gelin kala בלה
gelir vergisi mas ahnasa מס הכנסה
geliş, gelme, cinsel birleşme biya ביאה
gelişimsel, kalkınmacı (sıfat) itpathuti ת התפתחותי.
gelişme, gelişim, olaylar zinciri, olaylar dizisi iştalşelut השתלשלות
gelişme, geliştirme, gelişim, kalkınma, tab, film pituah פתוח
banyosu
gelişme, kalkınma, gelişim, evrim itpathut התפתחות .
gelişme, serpilme priha ?ריחה
gelişmek, kalkınmak, evrim geçirmek itpateah, s התפתח,התפתח
üpatah, )-(להתפתח ל
leüpateah (le)
gelişmiş (sıfat) mefutah ה ?פתח
gelişmiş (sıfat) meşuhlal .ת ?שקלל ;
■;■י
186
geliştiren, geliştirici unsur yada kişi, kalkındıran mefateah מפתח
geliştirmek, kalkındırmak, tab etmek, film banyo piteah, pitah, D ) פתח (לפתח,פתח
etmek lefateah
gelmek ba, lavo (be S , אל,-בא (לבוא ב
elle) T (-ל
gelsin, gelse, varsın gelsin şeyavo יבוא#
gem (atların ağzına konulan demir) resen רסן
gemi sfina ספינה
gemici sapan ספן
gemiyle gitmek, denizde seyretmek, tekneyle gez- şiyet, leşayet פ )שיט (לשיט
mek
genç (dişil) (sıfat) tseira W צעירה
genç (eril) (sıfat) tsair ז,ת צעיר
genç çocuk, ergen, buluğ çağında oğlan (eril) naar T נער
genç kız (dişil) bahura נ בחררה
genç kız, ergen, buluğ çağında kız (dişil) ııaara נ נעךה
genç kız, küçük hanım, matmazel, evlenmemiş alma נ עלמה
bayan (dişil)
gençleştirmek itsir, leatsir פ )הצעיר (להצעיר
gençlik noar נער
gençlik ııaarut נערות
gençlik almut עלמות
gençlik tseirut עעירות
gençlik kültür ve spor merkezî, (merkaz tarbut noar matnas מתנ״ס
vesport baş harfleri)
gençlik, gençlik devresi, çocukluk, ergenlik, buluğ neurim נעורים
Çağı
genel (İNGİLİZCEDEN) generali גנרלי
genel bakış skira klalit סקירה כללית
genel müdür (kısaltması mankal) menael klali, מנכ״ל,מנהל כללי
mankal
genel seferberlik, umumi seferberlik giyus klali גיוס כללי
genel, umumi (sıfat) klali ת כללי
genelde, genel, genel olarak, genellikle, umumiyetle klalit כללית
genelev, kerhane, umumhane, orospu evi betzonot בית זונות
genelev, umumhane, kerhane bet boşet ת#בית ב
genelkurmay başkanı, genel karargah başkanı ramatkal, roş ראש מטה הכללי
(ramatkal = roş mate aklalinin kısaltması) mate aklali )(רמטכ״ל
187
genelkurmay özel harekat keşif timi, seçkin muha- sayeret matkal סירת מטכ״ל
rebe keşif birliği (komando), seçkin muharip keşif
kolu
genelkurmay, genel karargah erkanı, erkanıharbi- mate aklali, המטה הכללי
yeiumumiye (m a te aklalinin kısaltması) matkal מטפ״ל,
genelleme, içerme ahlata הכללה
genellemek, tamamlamak, dahil etmek ihlilf leahlil פ הכליל (להכליל
(et) )את
genelleşmiş, yaygın muhlal ת מכלל
genellikle, umumiyetle, ekseriya bedereh klal בדרך כלל
general (İNGİLİZCEDEN) general גנרל
general, şampiyon aluf אלוף
geniş (sıfat) rahav n רחב
geniş kapsamlı, haddini aşan, abartan, ileri giden, marhik lehet מךחיק לכת
uzak ihtimalleri düşünen
geniş yer, açık alan, açıklık merhav מךחב
geniş, ferah (sıfat) meruvah ת מרוח
geniş, yaygın, geniş ölçüde, geniş kapsamlı (sıfat) nirhav ת נרחב
genişlemek itrahev, התרחב (להתרחב) פ
leitrahev
genişletilmiş, uzatılmış (sıfat) murhav ת מךחב
genişletme arhava הרחבה
genişletmek irhiv, learhiv פ הרחיב (להרחיב
(et) ____ .. . )את
gensoru, mecliste hükümete sorulan soru şeilta שאילתה
geometri (İNGİLİZCEDEN) geometriya גאומטךיה
geometrik, mühendislik ile ilgili andasi הנדסי
gerçek, doğru, hakikat, sahi, asıl emet אמת
gerçek, hakikat, olgu, realite, husus, durum, fiil, avda ?בדה
eylem, vaka
gerçek, hakikat, olgu, unsur, durum (İNGİLİZCE- fakt פקט
DEN)
gerçek, hakiki, asıl, asli, birincil, esas asli אסלי
gerçek, reel, hakiki, güncel, aktüel, şimdiki (sıfat) mamasi ת ממשי
gerçeklere dayalı, fiili, aslına uygun, kelimesi keli- uvdati ת ?בדתי
meşine, defakto (sıfat)
gerçekleşme, uygulanma, uygulanabilirlik, icra itbatsut התבצעות
olunma
188
gerçekleşmek, icra olunmak, uygulanmak, ifa . . . itbatsea, התבצע,התבצע
edilmek itbatsa, )(להתבצע
leitbatsea
gerçekleşmek, realize olmak itgaşem, D )התגשם (להתגשם
leitgaşem
gerçekleşmek, realize olmak ıtmameş, S התממש (להה־
leitmameş ■ .)ממש
gerçekleştirilmiş (sıfat) memumaş ת מממש
gerçekleştirme, realizasyon, ifa agşama הגשמה
gerçekleştirme, realizasyon, ifa mimuş ממוש
gerçekleştirmek, icra etmek, uygulamak, ifa etmek, bitsea, bitsa, פ ) בצע (לבצע,בצע
performans göstermek levatsea
gerçekleştirmek, realize etmek mimeş, פ )ממש (לממש
lemameş
gerçekleştirmek, realize etmek, ifa etmek, yerine igşîm, leagşim פ הגשים (להגשים
getirmek (le) ’ י )ל־
gerçekten, hakikaten, cidden beemet באמת
gerçekten, hakikaten, sahiden mamaş ממש
gerçekten, muhakkak ki, gerçekte, aslında alo הלא,הלו־א
gerçi, olmasına rağmen, fakat omnam אמנם
gerdan, boyun pima פימה
gerdanlık (kolye) anak
gerekçe gösterme, sebep göstererek açıklama anmaka הנמקןה
gerekçe, mazeret, bahane, delil, karşı tez, husus, rıiınuk נמוק
argüman
gerekçe, mazeret, haklı neden, vesile, sebep, özür, ila עלה
sevkedici unsur
gerekenden fazla yapmak, yeterinden fazla yapmak, yiter, leyater פ )תר2יתר (ל
fuzuli hale sokmak (artık, fazlalık)
gerekli şeyler mitsrahim מצרכים
gerekli, zaruri, lüzumlu danış דרוש
gerekmek, lazım olmak, icap etmek itstareh, פ )הצטרך (להצטרך
leitstareh
gerekmek, lazım olmak, ihtiyacı olmak, kullanmak, tsarah, litsroh פ )צרף (לצרף
sarf etmek, tüketmek
gereksinim, gereklilik, ihtiyaç, lüzum, zaruret tsoreh צרו
gereksinim, zorunluluk, mecburiyet, gereklilik , korah כרה
gereksinme ihtiyaç duyma, arıtılma, rafine edilme izdakekut הזד?ןקות
gereksinmek, lazım olmak nitsrdh, פ )נצרף (להצרך
leitsareh
189
gerektirmek, icap etmek, lazım gelmek itsrih, leatsrih פ )הצריך (להצריך
gergedan (hayvan) karnaf קןךבף
gergin bekleyiş, sinir harbi, fırtına öncesi sessizlik şeket matuah ז?ןט מתלה2?
gergin, gerili (sıfat) matuah ת מתלה
gerginlik (hem fiziki hem manevi) metihut מתיחות
geri bildirim, feedback maşov מ^וב:
geri çekilme, geri adım, gerileme, ricat ııesiga ף נסיגה
geri çekilmek, gerilemek, caymak, geri adım atmak sag, laseget, s ) לסוג,סג (לסגת
lasug
geri dönmek, tekrarlamak, yinelemek şav, laşuv פ )טב (לשוב ;
geri dönüşmüş, yeniden kazanılmış, yeniden işlenip memuhzar ת ?מחזו.7
kullanıma girmiş (sıfat)
geri dönüşüm, yeniden kazanım, yeniden işleyip mihzur מןוזור
kullanıma sokma
geri gelme, dönme, eski haline dönme şav ■ שב
geri getirme, geri alma, yeniden ele geçirme, geri ihzur אחזור
döndürme (bilgisayarda bilgi vs.)
geri kalan, geciken, geri zekalı (argo) mefager מפגר
geri kalma, gecikme pigur פגור
geri kalmak, gecikmek פ
piger, lefager )פגר (לפגר
geri kalmış, az gelişmiş, iptidai, geriden gelen (sıfat) nehşal ת נחשל
geri tepilmek, itilmek needaf, leiadef פ )נהדף(לההךף
geri tepme retiya ךתי?ה
geri verme, iade etme------------- -- ------------- - -- ----- aşava------------ ----- ---- -------- ' השבה
geri zekalılık pigur sikli פגורשכלי
geri, arka, arkadaki, artçı (sıfat) orpi ת ?רפי י
geride, arkada, ardında, geriye ahora אחורה
gerilemek, geri çekilmek 1 nasog, leisog פ )נסוג (להסוג
geriletmek, geri çekilmeye neden olmak isig, leasig פ )הסיג (להסיג
gerilim filmi mothan !מותח
gerilim, gerginlik, stres, heyecan, voltaj metah מתח
gerilim, stres, basınç, baskı, bunalım, sıkıntı, izdi- mııaka מל?ד)ה
rap, acı
gerilme (biri tarafından) imathut המסחות
gerilmek, gergin olmak, aldanmak, kanmak nimtah, פ )נמתח (להמתה 7
leimateah
gerinme . itmathut התמתחותj
190
gerinmek itmateah, S התמתח,התמתח
itmatah, )(להתמתח
leitmateah
geriye, arkaya leahor לאחור
germe, gerginlik metiha תתיחה
germek, aldatmak, kandırmak matah, limtoah פ )מתח (למתח את
(et)
germek, aldatmak, kandırmak sereg, lesareg פ )שרג (לשרג
getirilmiş, konulmuş uva הובא
getirme avaa הבאה
getirmek evi, leavi (et le) פ ,הביא (להביא את
)-ל
getirtmek, ithal etmek yibe, leyave פ )יבא (ליבא
geto geto גטו
geveze, zevzek, boşboğaz, lafazan, sır saklayama- patpetan פטפטן
yan, konuşkan
gevezelik kaşkeşet קןשקןשת
gevezelik etmek, çok konuşmak, zevzeklik etmek, pitpet, lepatpet פ )פטפט (לפטפט
boşboğazlık etmek
gevezelik(ler), zevzeklik, boşboğazlık, çene çalma, pitput, pitputim פטפוטים,פטפוט
çok konuşma, lafazanlık, boş laf
gevezelik, çok konuşma, kafa ütüleme, kafa şişirme birbur ברבור
gevezelik, zevzeklik, boşboğazlık patpetanut פטפטנות
geviş gera גרה
geviş getiren maale gera מעלה גרה
geviş getirmek eela gera, פ העלה גרה
leaalotgera )(להעלות גרה
geviş, geviş getirmek gera, leaalot להעלות גרה,גרה
gera
gevrek, kıtır (sıfat) parih ת פריד
gevşek (sıfat) rafuy ח רפוי
gevşek, dayanıksız, zayıf, sağlam olmayan (sıfat) rofef ת רופף
gevşeme, gevşetme, rahatlama arpaya הרפץה
gevşemek rafa, lirpot פ )רפה (לךפות
gevşemek, güçsüzleşmek, çözülmek, kesinleşmemek itrofef, leitrofef פ התרופף
)(להתרופף
gevşemek, yavaş hareket etmek, uyuşmak itrapa, התרפה (להתרפות) פ
leitrapot
gevşetmek ripa, lerapot פ )ךפה (לרפות
gevşetmek, salmak, bırakmak, koyvermek irpa, learpot פ )הרפה (להרפות
191
gevşetmek, zayıflatmak, güçsüzleştirmek rofef lerofef S )רופף (לרופף
gey, homoseksüel, yumuşak, ibne gey גי
geyik yavrusu, karaca yavrusu (hayvan) ofer עפר
geyik, ceylan, ceren, karaca, antilop (hayvan) tsvi צבי
geyik, erkek geyik (hayvan) ayal איל
gezegen kohav lehet כוכב לכת
gezegen (İNGİLİZCEDEN) planeta פלנטה
gezi, gezinti tiyul טיול
gezici kütüphane sifriya nayedet ספריה נידת
gezici, göçer, gezgin navad נוד
gezinmek italeh, leitaleh S )התהלך (להתהלך
gezinmek, ağır ağır yürümek, dolaşmak ileh, lealeh S )הלך (להלך
gezinmek, dolaşmak sah, lasuah s )שח (לשוח
gezinti yeri tayelet טילת
gezinti, gezi, tur atma, dolaşma, devriye, kolaçan siyur סיור
gezintiye çıkmak, tur yapmak, devriyeye çıkmak, siyer, lesayer פ )סיר (לסיר
keşife çıkmak, kolaçan etmek
gezmek, dolaşmak, boşta gezmek, ortalıkta sürtmek, şotet, leşotet ) פ-שוטט (לשוטט ב
seyretmek (denizde) (be)
gezmek, gezinmek, dolaşmak, seyahat etmek tiyel, letayel פ )-טיל (לטיל ב
(be)
gıcırdamak, çatırdamak harak, lahrok פ )חרק (לחרק
gıcırtı, çatırtı, çıtırtı harika חריקה
gıda, yiyecek, besin, besleme, besleyiş tzuna תזונה
gıda, yiyecek, yemek, besin, azık mazon ן1מז
gıdasal, beslenmeyle ilgili, besleyici (sıfat) tzunati ת ךנזונתי
gıdıklama digdug דגדוג
gıdıklamak digdeg, פ )דגדג (לדגדג
ledagdeg
gına, bıkkınlık, bezginlik, nefret, istikrah, iğrenti şaat nefeş שאט נפש
gırgır geçmek, gevezelik yapmak, kuyruk sallamak kişkeş, פ )כשכש (לכשכש
lekaşkeş
gırtlak çıkıntısı, boyundaki ses telleri çıkıntısı grogeret ?דוגרת
gibi kegon כגון
gibi kmo, kmöt כמות,?מו
gibi keeyn ??ין
gibi meeyn ???ין
gibi (kmo kısaca kullanılışı kmo hamor = kehamor ke, ka פ
= eşek gibi)
192
L
194
gizlice, gizli olarak, gizliden beseter ...... בססר
gizlice, saklıca, sessizce, sinsice bahaşay בחשאי
gizlilik sodiyot סודיות
gizlilik, saklılık, gizemlilik haşaiyut חשאיות
gliserin glitserin ?ליצריו
gol'■ gol .•גול
gol atmak ivkia, şaar, S הבקי? שער
leavkia şaar )(להבקיע שער
gol attı ivkia şaar הבקיע שער
gol yeme (futbolda) sfigat şaar ספיגת שער
golf (spor) golf גולף
goril (hayvan) (İNGİLİZCEDEN) gorila גוךילה
göbek, karın gahon גחון
göbek, karın keres כרס
göç etmek, göçebelik yapmak, göçmek nadad, lindod S )נדד (לנרד
göç etmek, muhaceret yapmak, iltica etmek, sığm- iger, leager פ )הגר (להגר
mak
göç sorumlusu olarak gönderilen göçmenlik görev- şaliyah aliya שליח עליה
lisi
göç, muhaceret agira הגירה
göçebe, gezgin na vanad נעוני־
göçebe, göçer, gezginci, yörük noded נודר
göçebelik nedida נךיךה
göçmen belgesi teudat ole סעודת עולה
göçmen yerleştirme bakanlığı, göçmen kaynaştırma misrad aklita משרד הקליטה
ve intibak işlerinden soeumlu bakanlık
göçmen, muhacir ole עולה
göçmen, muhacir meager מהגר
göğüs germe, başa çıkmaya çalışma, rekabet, boy itmodedut התמוךדות
ölçüşme, yarışma
göğüs kafesi bet ehaze בית החזה
göğüs, meme haze חזה
gök gürültüsü raam רעם
gök, gökyüzü, sema şamayim שמים
gökkuşağı keşet beanan קשת ???ו
göksel, tanrısal, semavi, kutsal, ilahi, doğaüstü, şmeymi ת שמימי
insanüstü (sıfat)
gol ağam אגם
göl, büyük göl, iç deniz yama ימה
195
gölet, kıyı gölü, lagün laguna לגונה
gölge tsel צל
gölgelendirmek, gölge yapmak, gölgelemek etsel, leatsel פ )הצל (להצל
gölgeli mutsal מוצל
gömlek, bluz hultsa חלצה
gömme, defin, cenaze töreni kvura ..... קבורה
gömmek, defnetmek kavar, likbor פ )קבר (לקבר את
(et)
gömülmek, defnedilmek nikbar, פ )נקבר (להקבר
leikaver
gömülmek, saklanmak, gizlenmek nitman, פ )נטמן (להטמן
leitamen
gömülü, saklanmış, gizlenmiş (sıfat) mutman ח מטמן
gönderen (mektupta) moan מען
gönderen, yollayan, gönderici (eril) şoleah ז שולח
gönderme (bir yere) şlihut שליחות
gönderme belgesi, irsaliye teudat mişloah תעודת משלוח
göndermek, fırlatmak, atmak şileah, şilah, ?טלח (לשלח פ,שלח
leşaleah (et) )את
gönül Rahatlığı, memnuniyet, hoşnutluk, kanaat sviyut raisoıı שביעות רצון
gönülçelen, yürek hopla tıcı, kalpleri fetheden, akimı şove lev שובה לב
başından alıcı, çekici, büyüleyici
gönüllü mitııadev מתנדב
gönüllü olmak ............. ........... ........... itnadev,—...... פ )התנדב (להתנדב
leitnadev
gönüllülük itnadvut התנדבות
göre, gibi kefi, kfi כפי
görev yapmak, sürdürmek, iştigal etmek, vazife kien, lehaeıı פ )כהן (לכהן
görmek '
görev yapmak, vazife ifa etmek tifked, letafked פ )ת?קד (לתפקד
görev, misyon, vazife, Ödev mesima משימה
görev, vazife, maksat, hedef, gönderilen yer, varıla- yeud יעוד
cak yer
görev, vazife, rol tafkid תפקיד
göreve gelmek/getirilmek, atanmak, tayin edilmek, itmanotf התמנה (להתמנות) פ
iş başına getirilmek/gelmek leitmanot
görevlendirmek, depozit yatırmak ifkid, leafkid פ הפקיד (להפקיד
(al et be) )- ב, את,על
görgü şahidi ed reiya עד ראיה
görgü, adabı muaşeret, görgü kuralları ginunim ־ גנונים
görgü, terbiye dereh eretş . .דרך ארץ ״
görgüsüz, kaba saba, yontulmamış çahçah דחציח
görkem, süs, güzellik, ün, ihtişam adar הדד
görme, vizyon, olgu, fenomen, algılanabilen şey hizayon חזית
görmek raa, lirot (et S ,ראה (לךאות את
be le) )-ע־ ל
görsel (sıfat) hazuti ת חזרתי
görülmek, görünmek, sanmak, öyle gelmek ııira, leiraot פ נראה (להראות
(le) )ל־
görünür, kabul edilir, zahiri, görünürdeki, meydan- nire נראה
da, görünen
görünürde, sözüm ona, adeta, görünüşte lihora לכאורה
görünüş, görünme, açığa çıkma, belirme, perfor- ofaa הופעה
mans, gösteri, konser
görünüş, görünüm tetsura תצררה
görünüşe göre, herhalde, galiba kefi atıire כפי הנראה
görünüşe göre, öyle görünüyor ki, anlaşılan, muhte- kanire כנראה
melen, herhalde, galiba
görüş reut ת1ךא
görüş, görgü, görme (duyusu), görme yetisi reiya ךאיה
görüşme, röportaj, mülakat, randevu reayon ראיון
görüşmek itraa, leitraot התראה (להתראות פ
(im) )עם
görüşmek üzere leitraot להתראות
gösteri yapmak, miting yapmak ifgin, leafgin הפגין (להפגין את) פ
(et)
gösteri, miting, nümayiş afgana הפגנה
gösteri, resmi geçit mifgan מפגן
gösteri, rol yapma, tiyatro, temsil, takdim atsaga הצגה
gösterici, protestocu mafgin מפגין
gösteriş budalası, gösteriş meraklısı raavtan ראלתן
gösteriş yapmak, caka satmak, fiyaka yapmak, hava iiravrev, פ התרברב
atmak, böbürlenmek, övünmek leitravrev )(להתרברב
gösteriş yapmak, caka satmak, hava atmak işvits, leaşvits פ )השליץ (להשריץ
gösteriş, hava, azamet, caka, çalım, teşhircilik raavtaııut ראלתנרת
gösterişçi, iddialı, kurumlu, amirane tavırlar takı- yomrani ת ■ י^חי
nan, kendini ağırdan satan, ukala (sıfat)
gösterişli; ağdalı, afili, çalımlı, havalı, abartılı, melitsi מליצי
tantanalı, cafcaflı
197
gösterişli, çarpıcı, göz alıcı, göz kamaştırıcı, fiyaka- raavtani ת ראותני
11, cakalı, dikkat çekici, alengirli (sıfat) '
göstermek era, learot (le D הראה (להראות
et al) ) ?ל, את,-ל
göstermek, talimat vermek, öğretmek ora, leorot (et פ,הורה (להורות את
le) )-ל
götürücü, taşıyıcı, çekici (eşya, kişi) movil מוביל
göz ayin r?
göz atma, dikizleme atsatsa הצצה
göz atmak, incelemek iyen, leayen פ )עיז (לעין
göz boyama ahizai eynayim אחיזת ?ימם
göz çukuru arubataayin ארבת העין
göz gezdirme, göz atma, üstünkörü geçme, uçuşma rifruf רפרוף
göz kamaştırıcı, parlak mesanver מסנור
göz kapağı afaf עפעף
göz kırpıma kritsa קריצה
göz kırpıştırma mitsmuts מצמוץ
göz kırpıştırmak, göz kırpmak, ışıldamak, parılda- ivliah, leavliah פ )הבליח (להבליח
mak
göz kırpma, göz kırpıştırma, ışık kıpraşma (yanıp ifitf עפעוף
sönme)
göz kırpmak karats, likrots פ )קרץ (לקיץ
göz kırpmak, göz kırpıştırmak miismets, פ )מצמץ (למצמץ
lematsmets _ ..... ... . .. ... .. -
göz kırpmak, göz kırpıştırmak, gözlerini açıp kapa- ifef, leafef פ )עפעף (לעפעף
mak, ışık titreşmek
göz kulak olmak, gözetime almak, gözetmek, kolla- natar, lintor פ )נטר (לנטר
mak, İzlemek, kin gütmek, kin beslemek
göz küresini göz kapaklarıyla birleştiren ince zar, lahmit להמית
konjonktîv
göz yaşartıcı (sıfat) madmiya ת מדמיע
gözbebeği işon אישון
gözbebeği, kere, defa, batın bavat בבת
gözcü, gözcülük yapan kişi tatspitan תצפיתן
gözcük, göz deliği, kapı deliği, mikroskop veya teles- eynit עינית
kop merceği ׳ ־
gözcülük, gözetleme, erkete tatspit • תצפית
gözden geçirmek, teftiş etmek, mütalaa etmek, sakar, liskor יפ )סקר (לסקר
incelemek, araştırmak
198
gözden kaçırılmak, boşa gitmek, ıskalanmak, es. < itfakşeş, S. ^".התפקשש
geçilmek leitfakşeş )(להתפקשש
göze batma, göze çarpma, öne çıkma, dışına çıkma, izdakrut הזדקרות
çıkıntı, dürtülme, itilme, kakılma
göze çarpmak, göze batmak, sivrilik etmek, dikkat balat, livlot פ )בלט (לבלט
çekmek, dışına çıkmak, belirgin olmak
gözenekli, göz göz, delikli, mesamattı (sıfat) nakbuvi ת נקבובי
gözeneklilik, gözenekli yapı (ciltte, deride) nakbuviyut נקבוביות
gözetilmek, birinin gözetiminde olmak, korunmak nitar, leinater פ )נטר (להנטר
gözetleme kulesi, denetleme kulesi, kontrol kulesi migdal pikuah מגדל פקוח
gözetleme yeri, gözetleme istasyonu mitspor מצפור
gözetlemede olmak, dikizlemek, erketeye yatmak titspet, letaîspit פ )תצפת (לתצפת
gözetlemek, bakmak, gözlemek işkif, leaşkif פ השקיף (להשקיף
(al) )על
gözetlemek, dikizlemek, göz atmak etsits, leatsits פ )הציץ (להציץ
gözetlemek, gözünü açmak pakah, lifkoah פ )פקח (לפקח
gözetlenmek, bakılmak nişkaf, leişakef פ )נשקף (לה^קף
gözlem kulesi, gözlem evi, ileri karakol, dış mahalle mitspe מצפה
gözlemci, müşahit maşkif משקיף
gözlemleme, gözlem, seyretme, seyir, gözetleme, tsfiya צפ;ה
müşahede
gözleri dolmak, gözleri yaşarmak nidma, פ )נדמע (להדמע
leidama
gözleri fal taşı gibi açılmış, gözünü dikmiş, dik dik latuş ת לטוש
bakan, yan bakan (sıfat)
gözleri kapanmak neetsaın, פ )נעצם (להעצם
leiatsem
gözlerinde tüterek, hasretle, hasret çekerek, özlem kilyon eyııayim בלי(ן עימם
duyarak
gözlerini dikmek, gözleri faltaşı gibi açılmak, dik lataş, liltoş פ )לטש (ללטש
dik bakmak, yan bakmak
gözlerini yummak, kuvvetlenmek atsam, laatsom פ )עצם (לעצם
gözlük mişkafayim משקפים
gözlüklü (sıfat) memuşkaf ת ממשקף
gözü dönmüş, çok kızgın, hiddetli (sıfat) zaaf ת זעף
gözü korkmuş, gözdağı verilmiş, tehdit edilmiş meııyaın ת מאים
(sıfat)
gözükmek, filizlenmek, birdenbire ortaya çıkmak tsats, latsuts פ )צץ (לצוץ
gözüne hoş görünmek, hoşuna gitmek, beğenmek matsa hen פ מצא חן בעיני
beenay, limtso )(למצא חן בעיני
hen beenay
199
göziinü budaktan sakınmamak, tehlikeye atılmak, hiref, leharef 5 )(■לחרף,חרף.
lanetlemek, sövmek, hakaret etmek
gözyaşı dema דמע
gözyaşı dökmek dama, lidmoa S )דמע (לךמ׳ע
gözyaşı döktürmek, gözlerini yaşartmak idmia, leadmia פ )הךמיע (להךמיע
gözyaşları . dmaot ■ דמעות
grafiker, teknik ressam grafikay ^רפיקאי
granada, antil denizinde bir ada devlet (ülke) grenada גרנדה
granit kaya şakam חם#
granül, tanecik, zerre, tane, habbe gargir, garger גךגר,גרגיר
gravat aniva עניבה
gravat takmak anav, laanov פ )ענב (לענב
grayder, kar küreme aracı, inşaatlarda vs. kullanı- mafleset מפלסת
lan traktöre benzer iş makinası
grev şvita ביתה#
grev yapmak, dinlenmek, kesilmek şavat, lişbot פ )בת (לשבות#
grevci, grev yapan şovet ובת#
greve sokmak, durdurmak, grev yaptırmak işbit, leaşbit פ בית#בית (לה#ה
(et) )את
greyfurt, altıntop (meyve) eşkolit, ,כוליה#א
eşkoliyot בוליות#א
gri, kül rengi, kurşuni (renk) afor אפר
grileşme, grileştirme, kırlaşma (saçlara ak düşmesi) aafara ________ האפרה
grileştirmek, griye çevirmek eefir, leaafir פ )האפיר (להאפיר
grimsi, grileşmiş, kırlaşmış, kurşuni (renk) afruri אפרורי
grimsi, solgun renk afarpar אפרפר
grip (hastalık) şcıpcutt שפעת
grip, nezle, soğuk algınlığı, üşütme, serinlik, soğuk- tsina צנה
luk, ayaz, serin
grup halinde toplanmak, grup haline gelmek nikbats, פ )נקבץ (להקבץ
leikabets
grup, topluluk, küme laaka להקה
grup, topluluk, öğrenim grubu, zümre, çevre, hug חוג
dönence
gruplaşmak, toplaşmak itkabets, התקבץ (להתקבץ) פ
leitkabets
guatemala (ülke) guatemala גואטמלה
guguk kuşu (hayvan) kukiya קוקיה
guguklu saat orlogin אורלוגין
gulaş, tas kebabı tarzında et yemeği... gulaş r. . גולש.
gurbetçi, yurtdışında gurbette yaşayan goZe גולה
gurbetlik, sürgün galut גלות
gurur duyma, iftahar etme, övünme, böbürlenme itgaut התגאות
gurur duymak, iftahar etmek, övünmek, böbürlen- itgaa, leitgaot 3 )התגאה (להתגאות
mek : ... .
,•,,■■■״-.-׳)־ז. ■■ .. .... ;
gurur, kibirlilik, aslan (hayvan) şahats עהץ
gurur, onur, Övünç, iftihar, kibir, kurum, büyüklük gaava גאוה
kompleksi
gururlu, asil, yüce ge גא
gururlu, onurlu, kibirli, kompleksli, büyüklük gaavtan ת גאותן
kompleksi olan kişi (sıfat)
gururlu, onurlu, mağrur gee גאה
gururluluk, onurluluk, büyüklük kompleksi gaavtaııut גאותנות
gururunu kırma, utandırma, alçaltma albanat panim הלבנת פנים
guyana (ülke) giyana גיאנה
gübre deşen דשן
gübreleme dışun דישון
gübreleme zibul זבול
gübrelemek dişen, ledaşen פ )!דשן (לדש
gübrelemek zibel, lezabel פ )זבל (לזבל
gübrelenmiş duşan דשן
gücendirilmiş, hayata küsmüş, dünyadan nefret memurmar ת ממו־מר
etmiş, küskün, içerlemiş, kırgın (sıfat)
gücendirme, küstürme, kızgınlığa yol açma, infial mirmur מךמור
uyandırma
gücendirmek, kalbini kırmak, rencide etmek, haka- alav, laalov פ )עלב (לעלב
ret etmek
gücendirmek, kızgınlığa yol açmak, öfke yaratmak, mirmer, פ )מךמר (למךמר
infial uyandırmak lemarmer
gücenmek, içerlemek, kızmak, infiale kapılmak itmarıner, פ התמךמר
leitmarmer )(להתמךמר
gücenmek, kalbi kırılmak, gücüne gitmek, rencide ııeelav, leialev פ )לב (להץלב#נ
olmak
güç kaybı, kuvvet yitimi, yorgunluk, bitkinlik afisat kokot אפיסת פחות
güç, çetin, müşkül, gayret isteyen, yorucu, yıpratıcı mefareh מפיו
güçlendirilmiş, kuvvetlendirilmiş, tavlanmış (sıfat) mehuşal ת מחשל
güçlendirilmiş, kuvvetlendirilmiş, tavlanmış, dövü- huşal השל
lerek şekillendirilmiş (metal vs.)
güçlendirme, demir tav etme hişul חשול
201
güçlendirmek, demir tavlamak hişel, lehaşel . פ .)חשל (לחשל
güçlenme, kuvvetlenme ithazkut ההחזקות
güçlenme,kuvvetlenme, tavlanma (metal vs.) ithaşlut התחשלות
güçlenmek ithaşel, פ התחשל (להתח
leithaşel )של
güçleştirmek, karmaşıklaştırmak, hantallaştırmak sirbelf lesarbel פ )ל (לסךבל3סך
güçlü akıntı, hızlı akıntı şetsef שצף
güçlü istek, özlem, çok arzu edilen, yanıp tutuşulan kamea ת פמה
(sıfat)
güçlü, kuvvetli, güce dayalı, agresif (sıfat) kohani ת פיחני
güçlükle ilerleme, itip kakma, sokulma idahakut הרחקות
güçsüzleşme, fakirleşme, yoksunluk, mahrumiyet idaldelut הדלדלות
güçsüzleşmek, zayıflamak şahah, lişkoh פ )שכך (לשכך
güçsüzleşmek, zayıflamak, ses volüm alçalmak nehlaş, פ )^נחלש (להחל
leihaleş
güçsüzleştirmek, zayıfltamak, ses volüm kısmak ehliş, leahliş פ )חחליש (להחליש
gül (çiçek) vered נרי
gül (çiçek) şoşana שושנה
gül suyu mey varadim מי ורדים
güldürmek itshikj leatshik פ )הצחיק (להצחיק
güldürü, komedi komedya קומתה
güleryüzlü, güleç (sıfat) hayhan ת !?חל
gülle, top mermisi, top güllesi pagaz ................... פגז
gülmek tsahakf litshok פ )צחק (לצחק על
(al)
gülümseme, tebessüm, gülücük, gülümseyiş hiyuh חיוך
gülümsemek, tebessüm etmek hiyeh, lehayeh פ )חיך (לח^ך
gülüş, gülme, kahkaha tshok צחוק
gülyağı vardinon ורדינון
gümrük mehes מכס
gümrükçü, gümrük memuru mohes מוכס
gümüşi (renk), gümüş renginde, kırlaşmış (saç kasuf ת ?סוף
rengi için) (sıfat)
gün yom יום
gün ışığı oryom אור יום
gün, gün boyu, gece ve gündüz (24 saat) yemama ממה:
günah çıkarma, ikrar, itiraf etme itvadut התודות
günah işlemek, hata etmek hata, lahto פ )חטא (לחטא
günah, suç, taksirat, vebal... ,״״......... , hetf hataiın חטאים,חטא
günaha sokmak, günah işletmek, ıskalamak, hata ehti, leahti (et) פ החטיא (להחטיא
ettirmek )את
günahkar, ahlaksız, kriminal (sıfat) nifşa ת נפשע
günahkar, suçlu, sabıkalı, suça meyilli, ihlalci avaryan ז:עבך
günaydın ״■ ■■־־.............. .................. bokertov .....................•••••.V.• כיקר טוב
günbegün, hergün, günden güne yomyomi יומיומי
güncel, en son model, zamana uygun (sıfat) adkani ת עךכני
güncel, gündemde, geçerli, aktüel aktuali אקטואלי
güncelleme, güncelleştirme, revizyon . idkun עךכון
güncelleşmek, bilgi edinmek, malûmat almak itadken, פ התעדכן
leitadken )(להתעךכן
güncelleşmiş, up-to-date (İngilizce) (sıfat) meudkan fi ?־עדכן
güncelleştirmek, güncellemek, revize etmek idken, leadken פ )עך ן (לעדכן 3
203
günlük döviz kuru ortalama fiyatı, pazar ortalama- şaaryetsig •שער יציג
sı, ortalama rayiç, açılış fiyatı
günlük gazete yomoıı יומון
günlük, gündelik (dişil) yomit נ יומית
günlük, gündelik (eril) yomi T יומי
günlük, hatıra defteri, cep takvimi, günce, ajanda yoman יומן
güpegündüz, gün ışığında leoryom לאור יום
güpegündüz, gündüz gözüyle leor ayom לאור היום
gürcistan (ülke) gruzia, גדודה« גאוךגןה
georgiya
gürcü (dişil), gürcüce gruzinit J גרוזינית
gürcü (eril) gruziııi ז ?רודני
güreşçi mitabek מתאבק
güreşme, boğuşma itgoşeşut התגוששות
güreşmek, boğuşmak itgoşeş, פ התגושש (להת
leitgoşeş )גושש
güreşmek, boğuşmak itabek, leitabek פ)התאבק (להתאבק
gürlemek, gümbürdemek raam, lirom פ )ם (לךעים3?ך
gürlemek, kükremek şaag, lişog פ )שאג (לשאג
gürleyen, gök gürültüsü gibi, gök gürültülü roem רועם
gürültü yapma, patırtı etme araaşa הךעשה
gürültü yapmak, gürültü etmek saan, lison פ )סאן (לסאין
gürültü yapmak, patırdı yapmak, şamata yapmak iriş, leariş פ )הךעיש (להרעיש
gürültü yapmak, patırdı yapmak, şamata yapmak raaş, liroş פ )רעש (לרעש
gürültü, patırtı, velvele şaon שאון
gürültü, patırtı, velvele, kargaşa, hengame raaş רעש
gürültü, velvele, şamata, alkışlama, alkış tutma teşuot תשואות
gürültücü, yaygaracı, gürültülü mariş מרעיש
gürültülü, patırdılı (sıfat) soen ת סואן
gürültülü, patırdılı, dikkat çekici, aşırı süslü, şaşaalı tsaakani ת צעקני
(sıfat)
gürültülü, patırtılı ome הומה
gürülütülü (sıfat) kolani ת קולני
güve (hayvan) aş עש
güvenilir olmak, itimat edilmek neeman, פ )נאמן (להאמן
leiamen
güvenilir, itimad edilir, itimada şayan (sıfat) meeman ת מהימן
güvenilmek, itimat edilmek, sırt dayanmak, yaslan- nismah, פ )נסמך (להסמך
mak leisameh
güvenli, sigortalı, güvence altında (sıfat) meuvtah ת מאבטח.
güvenlik güçleri, güvenlik kuvvetleri kohot abitahon פדזוית הבטחון
güvenlik konseyi moetset מועצת הבטחון
abitahon
güvenlik sağlama, güvence altına alma, koruma, avtaha אבטחה
muhafaza, himaye, söz verme, vaad etme
güvenlik sağlamak, güvence altına almak ivteah, B אבטח,אבטח
leavteah )(לאבטח
güvenlik subayı (kısaltılmışı kabat) katsin bitahon, קצין בטחון
kabat )(קב»ט
güvenmek, emniyet etmek, emin olmak batah, livtoah B )בטח (לבטח
güvenmek, itimat etmek samah, lismoh B )סמן (לסמן על
(al)
güvensizlik, itimatsızlık hoser imun חסר אמון
güvensizlik, şüphecilik, kuşkuculuk haşdanut חשדנות
güvercin (hayvan) yona יונה
güvercinlik, tünek, kümes şovah שובן
güverte sipuıı ספון
güzel (dişil)(sıfat) yafa נ,ה ןפה
güzel (sıfat) (eril) yafe ז,ת יפה
güzel değil, hoş değil, nahoş loyafe לא ןפה
güzelleşmek ityapa, B )התיפה (להרדפות
leityapot
güzelleştirme yipuy יפוי
güzelleştirmek yipa, leyafot B )יפה (ליפות
güzellik, güzel yofi יפי
güzergah, hat, rota, izlenen yol tvay תואי
güzergah, rota, yörünge, kulvar, pist maslul מסלול
güzergah, yol, şerit, rota, tutulan yol, kulvar nativ נתיב
haczetmek, kontrolü ele geçirmek, el altına almak ikel, leakel B )עקל (לעקל
■'ץ■־ י י
haç tslav צלב
haçlı seferleri- ... - .......... - masey atslav - מסעי הצלב ■־
206
hafife almak, önemsememek hifef, lehafef פ )חפף (לחפף
hafifletici sebepler nesibot נסבות מקלות
makelot
hafta şavua שבוע
hafta sonu sofşavııa סופשבוע
haftalık (sıfat) şvui ת שבועי
haftalık dergi şavuon שבועון
hahambaşı rav raşi רב ראשי
hahambaşılık rabanut רבנות
hain, aldatan, ihanet eden boged בוגד
haiti (ülke) haiti האיטי
hak ediş, liyakat, kazanım zikuy זכרי
hak eşitliği şivyon zhuyot שריון זכויות
hak etmek, ermek, beraat etmek, kazanmak zaha, lizkot פ )זכה (לזכות
hak verme, hak, haklılık, tasdik, doğrulama, gerek- atsdaka הצדקה
çe
hak vermek, doğrulamak, hakkını teslim etmek itsdik, leatsdik פ )הצדיק (להצדיק
hak, imtiyaz, aktif hesap zhut, zehut זכרת
hakaret elbon עלבון
hakaret etmek, küçük düşürmek, küfür etmek, niets, lenaets פ )נאץ (לנאץ
sövmek
hakaret etmek, küfretmek, sövmek, onurunu kır- gidef legadef פ )גדף (לגדף
mak, aşağılamak
hakaret, aşağılama, sövgü, küfür, lanetleme giduf גדרף
hakaret, gücendirme, kırma, incitme, rencide etme aalava העלבה
hakaret, sövme, küfür niuts נארץ
hakarete uğramışş, küfredilmiş, sövülmüş, onuru gudaf גדף
kırılmış, aşağılanmış
hakem, iki taraf arasında kesin karar verme yetkisi borer בורר
olan tarafsız kimse
haki yeşil (renk) haki חקי
hakikaten mi ? sahi mi ? gerçekten öyle mi ? aumnam ? 7 האמנם
hakim, hüküm veren, son kararı veren mercii posek פוסק
hakim, hükümran, baskın, dominant, muktedir, şolet ת שולט
meseleye vakıf (sıfat)
hakim, yargıç, dini yargı üyesi dayan ז:י
hakkımda, üstümde, üstüme, bana dair alay ’?ל
hakkımızda, üstümüzde, üstümüze, bize dair alenu עלינו
hakkında, dair, nazaran legabey לגבי
208
'־.■_: :••׳־: •.־־״י.:;: ג i•!׳../.•;יי.׳:■ • !'.,ע. ״׳- .i.-.!.■ ׳
209
hani ?, nerede ? aye ? איה
hap, tablet gelula {לולה
hapis, tutuklama, tevkif maasar מאסר
hapishane, cezaevi, tutuk evi betsoar בית סהר
hapishane, hapis kele בלא
hapsedilmek . nihla, leikala S . )נכלא (להבלא
hapsedilmiş, tutuklu, mahpus, alıkonulmuş (sıfat) kavuş ת חבוש
hapsetme, kafesleme kliya כליאה
hapsetmek kala, lihlo s )כלא (לכלא
hapşırmak, aksırmak itateş, leitateş s התעטש
)(להתעטש
harabe, virane hurva חרבה
haram (ARAPÇADAN) (sleng) haram חרם
harap edilmek, tahrip edilmek, yıkılmak, harabeye nehrav, s )נחרב (להחרב
dönmek leiharev
harap etmek, mahvetmek, yok etmek ihrit, leahrit s )הכרית (להכרית
harap etmek, tahrip etmek, yıkmak ehriv, leahriv 5 )החריב (להחריב
harap olma, yıkılma, yıkım, mahvolma, helak kilayon בליון
hararet, ateş, alev, şevk, tutku, ihtiras, heyecan, laat להט
heves, ateşlilik, istek
hararetli loet הט1ל
hararetli, ateşli, tutkulu, ihtiraslı, heyecanlı bir belaat בלהט
şekilde
harcama sarfiyat, çarçur-------------------------- -- - bizbuz.. ........ .... בןבוז
harcamak, sarf etmek, israf etmek, çarçur etmek, bizbez, S )בזבז (לבזבז
heba etmek lebazbez
harcanmış, sarf edilmiş (sıfat) mebuzbaz ת מבזבז
harcırah, yol parası dmey nesiya רמי נסי^ה
harç, vergi harcı, kesinti blo בלו
harçlık, cep harçlığı dmey kis רמי כים
hardal, hardal bitkisi hardal חךרל
hareket alanı, hareket serbestisi, geniş yer, hareket merhav peula מרחב פעלה
edilebilecek yer
hareket etmek maş, lamuş פ )מש (למוש
hareket etmek na, lanua ■ פ )נע (לנוע
hareket etmek, gezgin olmak, göçer olmak nad, lanud פ )נד (לנוי
hareket etmek, yerinden oynamak za, lazua פ )?זע (לזו
hareket ettirmek, motoru çalıştırmak, yol vermek enia, leania ■פ )הניע (להניע
210
hareket hastalığı, yol tutması, taşıt tutması, kara mahalat nesiya מחלת נסיעה
yolculuğunda mide bulantısı (araba, tren)
hareket, devinim nia ני^ה
hareket, eylem, faaliyet noa נוע
hareket, kımıldama, devinim nia ניע
hareket, kıpırtı, kımıldama, kımıldanış tzuza תזוזה
hareketlenmek, ileri geri sallanmak, meyletmek itnoea, itnoaa, B התנועע,התנועע
leitnoea )(להזזנועע
hareketli, hayat dolu, dinamik, canlı, curcunalı, şokek עווקק
tantanalı, cafcaflı, gürültülü, patırtılı
hareketlilik, aktivite, aktivizm, etkinlik paaltanut פעלתנות
hareketsiz hale getirme, hapsetme, alıkoyma, rituk רתוק
kapatma
harem armon הךמון
harf içine konan nokta vurgu dageş דגש
harf karakteri, harf büyüklüğü, font gofan גופן
harf, işaret, karakter, hat, nota, not tav תו
harf, işaret, sinyal, gösterge ot אות
harika, fevkalade, mükemmel (sıfat) metsuyan ת ז:מצ
harika, mükemmel, çok iyi, 0 biçim, müthiş (argo) ahla אחלה
harika, olağanüstü, şahane, şaşılacak, harikulade, pili ת פלאי
şaşılacak şey, hayret verici (sıfat)
harita mapa מפה
harita yapmak, haritasını çıkarmak mipa, lemapot B )מפה (למפות
haritacı, kartograf mapay מפאי
haritacılık, kartografi mipuy מפוי
harman dayiş דיש
harmanlamak, harman dövmek, bir konu üzerinde daş, ladıış B )דש (לדוש
konuşmaya devam etmek, müzakere etmek
harp hali, harp etme, savaşım durumu lokma לחמה
harp malülü, malul gazi, savaş travması geçirmiş alum lırav הלום קרב
kişi, savaş gazisi
hasar görmek, zarar görmek, incinmek laka, lilkot B )לקה (ללקות
hasar, kaza, kötü olay pega פגע
hasarlı ııizok ק1נז
hasat, mahsul toplama, ürün, semere asif אסיף
hasım, düşman kam
hasret, özlem kmiyaa כמיהה
hassas, duyarlı kesinlikte, dakik, zamanında gelen. daykani דיקני
211
hasta hole חוילה
hasta etmek, iğrendirmek ehli, leahli פ )החליא (להחליא
hasta ziyareti bikur kolim בקדר חולים
hasta, tedavi altındaki hasta (İNGİLİZCEDEN) patsyent פצינט
hastabakıcı (eril) ah T אח
hastalanmak hala, lahlot S )חלה (לחלות
hastalık holi חילי
hastalık mahala מחלה
hastalık izni hofeş mahala חיפש מחלה
hastalık, rahatsızlık, illet tahluim תחלואים
hastalık, rahatsızlık, illet, ızdırap, acı, ağrı madve מתה
hastane bet holim בית חולים
hastaneye kaldırılmak itaşpez, פ התאשפז
leitaşpez )(להתאשפז
hastaneye kaldırma, bakıma alma işpuz אשפוז
hastaneye kaldırmak işpez, leaşpez פ )אשפז (לאשפז
hastaneye yatırdma, hastanede müşahede altına itaşpezut התאשפזות
alınma
hastaneye yatmış, tedavi görmekte olan (sıfat) meuşpaz ת קאשפז
haşarat, zararlı(lar) mezikiın מזיקים
haşarı, numaracı, hilebaz taalulan תעלולן
haşlamak, kaynar su dökmek halat, lahlot פ )חלט (לחליט
haşlanmak, kaynar su dökülmek nehlatf.leihalet פ.. )נחלט(להחלט
haşlanmış yumurta, katı yumurta beytsa kaşa ביצה קשה
haşlanmış, kaynamış, kaynar suyla haşlanmış (sıfat) şaluk ת שלוק
haşlanmış, suda kaynatılmış (sıfat) halut ת חלוט
haşmet, ihtişam, şan peer פאר
hat, çizgi, hiza kav קו
hata, bozukluk, karmakarışıklık, deformasyon, şibuş שבוש
bozulma, yayın esnasında kesilme
hata, yanılgı, yanlış, yanlışlık taut טעות
hata, yanlışlık, kusur mişge משגה
hatalarını gidermek, düzeltmek, tashih etmek, imla igia, leagia פ )הגיה (להגיה
hatalarını düzeltmek, edite etmek
hatalı (sıfat) mute ח מטעה
hatalı, kasıtsız yanlış yapan, kusurlu, istemeden şogeg שוגג
hata eden
hatalı, yanlış (sıfat) şaguy ת שגוי
212
hataya düşürmek, tökezletmek, yanlış yaptırmak itkil, leatkil S )התקיל (להתקיל
hatıra, anı zeker זכר
hatırası aziz olsun, ruhu şadolsun, başharflerle zihrono זכרונו לברכה
kısaltması livraha, (z”l) )(דל
hatırlama, anma, hatıra, hafıza zhira זכירה
hatırlamak, anmak, anımsamak za/ıar, lizkor S )זכר (לזכר את
(et)
hatırlanan, unutulmayan, anılan zahur זכור
hatırlanmak, anımsanmak, anılmak, bahsetmek ııizkar, s )-נזכר (להזכר כ
leizaher (be)
hatırlatma, not, pusula tizkoret תזכדת
hatırlatmak, aklına getirmek, andırmak, çağrıştır- izkır, leazkir פ הץכיר (להזכיר
mak, anmak (et) )את
hatırşinazlık, şirinlik, sevimlilik havivut חביבות
hatirlama, akla gelme izahrut הזכרות
hava avir אויר
hava alanı sde teufa ?טרה תעופה
hava atma, trip, afra tafra (ARAPÇADAN) daavin לאיין
hava atmak, kibirlenmek, caka satmak iştahtsen, פ השתחצן
leiştahtsen )(להשתחצן
hava basıncı lakats avir לחץ אייר
hava durumu mezeg avir מזג אויר
hava durumu tahmini tahazit mezeg תחזית מזג אויר
avir
hava filosu, hava kuvvetleri laak להק
hava kirliliği zium avir זהום אויר
hava kuvvetleri heyl avir חיל אויר
hava limanı namal teufa נמל תעופה
hava postası doar avir דאר אויר
hava sahası merhav aviri מךחב האוירי
hava sahası (ülkelerin hava sahası) şetah aviri שטח אוירי
havacılık, uçma, uçuş teufa תעופה
havada süzülme, uçuşma, esintiye kapılıp süzülme rihuf וחוף
havada süzülme, uçuşma, esintiye kapılıp süzülme rehifa רחיפה
havada süzülmek, uçmak, uçuşmak, uçuk olmak. rihef lerahef פ )רחף (לרחף
havadar avriri אורירי
havadis, müjde bsora בשורה
havai fişek zikuk, zıkukim זקוקים,זקוק
213
havai, hoppa, uçarı, gelgeç, sorumsuz, atılgan, pohez ת ■ פוחז
kayıtsız, pervasız, düşüncesiz (sıfat)
havalandırma ivrur אותר
havalandırmak ivrer, leavrer פ )אולר (לאורר
havalanma, hava alma itavrerui התאולררת
havalanmak, hava almak itavrer, פ וזהאורר
leitavrer )(להתאולר
havalanmak, yükselmek, kalkmak, kalkışa geçmek imri, leamri פ )המריא (להמריא
(uçak)
havale çıkarmak, borca karşılık ödeme göndermek salak, lislok פ )סלק (לקלק
havale, çek amhaa המחאה
havan, dibek mahteş מכתש
havan, dibek, havan topu (silah) margema מלגמה
havası soğutulmuş, havalandırılmış (sıfat) ת memuzag ■ ממזג
havaya yayılmak, dağılmak(koku yaprak esinti vs.), nidaf, leinadef פ )נדף (להנדף
buharlaşmak
havaya yaymak, dağıtmak(koku yaprak esinti vs.) nadaf, lindof פ )נדף (לנד־ף
havlama neviha נביחה
havlamak navah, linboah פ )נבח (לנבח על
(al)
havlu magevet מגבת
havra idarecisi gabay גבאי
havuç gezer גזל
havuz................................... ............ ......... .......... breha.. .... - ........... -......ברכה
havyar kavyar קדאר
havyar, balık yumurtası, tarama ikra איקרה
hay allah, eyvah, tüh, yazık, ah, of, öf, ya avoy אבוי
hayal dünyası . olam aşlayot עולם אקזליות
hayal kırıklığı, hüsran, ümidi boşa çıkma ahzava אכזבה
hayal kırıklığına uğrama, hüsrana uğrama, umudu itahzevut התאכזבוה
kırılma
hayal kırıklığına uğramak, hüsrana uğramak, itahzev, פ התאכזב
umudu kırılmak leitahzev )(להתאכזב
hayal kırıklığına uğramış (sıfat) meuhzav ת ?אכזב
hayal kırıklığına uğratan, umut kırıcı, hüsrana meahzev ־ מאקזב
uğratan
hayal kırıklığına uğratmak, hüsrana uğratmak ihziv, leahziv ■פ )הכזיב (להכזיב
hayal kırıklığına uğratmak, hüsrana uğratmak, ihzev, leahzev אכזב (לאכזב את) פ
ümitlerini boşa çıkarmak, umudunu kırmak (et)
214
hayal kurmak, halüsinasyon görmek aza, laazot S )הזה (להזות
haya! kurmak, yalan konuşmak kizev, lehazev S )כזב (לכזב
hayal ürünü, hayal mahsülü pri dimyon פךי דמיון
hayal, hülya, düş, kuruntu, aldanma, imge, ilüzyon aşlaya אשליה
hayalet, cin, iyi saate olsunlar, gulyabani, hortlak ruah refaim רוח רפאים
hayali umutlar vermek işla, leaşlot S )השלה (להשלות
hayali, gerçek olmayan, faraziye, haya dimyoni ת דמיוני
hayalinde canlandırılmış, düşlenmiş, düşsel, farazi, medumyan ח מדפדן
uyduruk (sıfat)
hayallere dalma, uyanıkken rüya görme halom baakits הלום בהקיץ
hayalperest, hayal peşinde koşan, garip fikirleri oze הוזה
olan
hayalperest, hayalci, dalgın, aklı başka yerde olan holmani ת חולמני
(sıfat)
hayat dolu, köpürücü (soda gazoz kola gibi gazlı toses תוסס
köpüren)
hayat kaynağı ruah hayim רוח חיים
hayat kaynağı, hayat pınarı mekor hayim מקור חיים
hayat seviyesi, yaşam standardı ramat hayim רמת חיים
hayat tarzı, folklor, adetler davranışlar dizisi avay הוי
hayat, yaşam, ömür hayim חיים
hayatı zehir etme, ağlatma, gözyaşı döktürme, merur מרור
üzme, acı hale getirme
hayatı zehir etmek, ağlatmak, gözyaşı döktürmek, merer, lemarer 3 )מרר (למרר
gücendirmek, üzmek, acı hale getirmek
hayatım için, hayatım üzerine, vallahi behayay י2בח
hayatını yaşamak, eğlenmek, dağıtmak itbader, S )התבדר (להתבדר
leitbader
hayati tehlike mazereti, hayati tehlikesi olana önce- pikuah nefeş פקוח נפש
lik verme
hayati, varoluşsal, var olmayla ilgili, çok önemli, kiyumi ת קיומי
kritik (sıfat)
hayati, yaşamsal, can alıcı, kritik, mühim, önemli, hiyuni ת חיוני
elzem, zaruri, asli, gerekli olan şey (sıfat)
hayatiyet, önemlilik, gereklilik, zaruret hiyuniyut חיוניות
hayatta kalan, kurtulan, sağ kalan, geride kalan, nitsol, nitsolim נצולים,נצול
ölümden dönen kimse
hayatta kalma dürtüsü, yaşama içgüdüsü yetser isardut יצר השךדות
hayatta kalma, sağ kalma, yaşamı sürdürme, sağ isardut השךדות
kalım
215
hayatta kalmak, yaşamı sürdürmek, sağ salim sarad, Usrod 5 )שרד (לשריד
kurtulmak
haydut, eşkıya bandit בנדיט
hayır duası alma, kutsanma itbarhut התברכות
hayır, olmaz 10 לא
hayır, olmaz lav לאי
hayran kalmak, şaşırmak, hayrete düşmek itpael, leitpael S )התפעל (להתפעל
hayran, ateşli taraftar, mürit, havari, takipçi maarits מעריץ
hayranlık, hayret etme, hayret itpaalut התפעלות
hayranlık, takdir, beğeni aaratsa הערצה
hayret etmek iştomem, S העזתימם
leiştomem )(להשתומם
hayret etmek, donakalmak, çok şaşırmak itpale, leitpale S )התפלא (להתפלא
hayret, şaşırma, şaşkınlık teiya תהיה
hayret, şaşkınlık, şaşırma timaon תמהון
hayrete düşmek nifam, leipaem S )נפעם (להפעם
hayrete düşmek, şaşkına dönmek, afallamak, merak taa, ütot S )תהה (לתהות
etmek
hayvan haya חיה
hayvan barınağı, hayvanlar için inşa edilmiş mahal, bivar ביבר
kunduzların çalı çırpıdan inşa ettiği baraj
hayvan çiftliği havai ahayut חות החיות
hayvan koşmak(faytona) rakam, lirtom 5 )רתם (לרהם
hay van, sığır, da var, hayvanca davranan kaba beema בהמה־
kimse
hayvanat bahçesi gan hayot גן חיות
hayvanca, vahşice, vahşiyane hayati ת חיתי
hayvanlık hayatiyut חיתיות
haz alma, zevk alma itmogegut התמוגגות
haz almak, zevk almak itmogeg, s התמזיגג
leitmogeg )(להתמוגג
hazar denizi ayam akaspi הים הכספי
hazım, sindirim ikul עכול
hazır bulunma, muteber olma, kullamlırlık zminut זמינות
hazır, amade, müsait, erişilir, meşgul olmayan, zamin ת זמין
mevcut, piyasada bulunan (sıfat)
hazır, başla !, hazır 01! (emir) ikon הכון
hazır, hazırlanmış, hazırlıklı (sıfat) nahon ת נכון
hazır, razı (sıfat) muhaıı ת מוכן
216
hazırlamak ehin, leahin .S .)הכין (לד״כין
hazırlanma, hazırlık itkonenut התכזץנות
hazırlanmak itkonen, S )התכונן (להתכונן
leitkonen
hazırlanmak, hazırlık yapmak,, organize olmak neerah, leiareh s )נ?ךך (לה^לך
hazırlık sınıfı mehina מכינה
hazırlık, hazırlama akana הכנה
hazırlık, hazırlama, yetiştirme ahşara הכשרה
hazırlık, seferberlik, tetikte olma, teyakkuz konenut כוננות
hazırol, esas duruş, susma, suskunluk dom דם
hazine, maliye, servet otsar אוצר
haziran ayı, miladi takvimde 6. ayın adı (İNGİLİZ- yuni יוני
CEDEN)
hazmedilmek, sindirilmek neektd, leiakel פ )נעכל (להעכל
hazmetmek, sindirmek ikel, leakel פ )-?יכל (לעכל ב
(be)
hazmolmak, sindirilmek itakelf leitakel התעכל (להתעכל) פ
hazne, kap, muhafaza, yuva kli kibul כלי קבול
hece avara הברה
hecelemek, kodlamak, kodlayarak söylemek iyet, leayet (et) פ )אית (לאית את
hedef, maksat, amaç, niyet, gaye, nişan tahtası, matara מטרה
nişangah
hedef, maksat, erek, gaye, niyet, karar, son sınır, tahtit תכלית
asıl şey
hedefleme, nişan alma mihvatı !מכי
hediye doron ררן1ד
hediye, armağan (dişil) matana נ מתנה
hediye, armağan (eril) matan ז מתן
hediye, armağan, Allah vergisi, doğuştan yetenek matat מתת
hediye, armağan, öğleden sonra duası minha מנחה
hele meal lakol מעל לכל
hele, hepsinden fazla, herşeyden çok yoter mikol יותר מכל
helezonik deniz kabuğu kunhiya קרנכיה
helikopter etikopter הליקופטר
helikopter masok מכזוק
helva halva חלוה
hemen miyad מיד
hemen, derhal, idinden geldiği gibi, irticalen lealtar לאלתר
217
hemofili, kanın pıhtılaşmaması (hastalık) emofiliya, דממת,המופיליה
damemet
hemşeri, hemşehri ben ir בן ?ניר
hemşire ahot אחות
hendek, kale hendeği kafir חפיר
henüz değil, daha değil, evvelden, önce, henüz terem טרם
hepsi kulo פלו
hepsi akol הפל
hepsinde, her behol בכל
her defasında behol paam בכל פעם
her duruma uyum sağlayan, adapte olma yetenekli staglan סתגלן
kişi
her gün kol yom כל יום
her halükarda, her durumda, her vaziyette, ne behol mikre בכל מקרה
olursa olsun
her halükarda, her ne olursa olsun ma şelo yiye מה קולא יהיה
her nasılsa, her halükarda, her nedense, bir türlü, ehşeu איכשהו
bir şekilde
her nasılsa, zaten, her şekilde, her halükarda, ne de behol ofen בכל אפן
olsa, mutlaka
her nedense, herhangi bir sebeple mişum ma משום מה
her nerede, her nereye, bir yere eyfoşeu איפה^הו
her nevi, her türden şeyler, her çeşitten kol miney כל מיני דברים
dvarim
־hef“şey“e“kadif, Allâh şaday שדי
her şeye muktedir, her şeye kadir kolyehol יכיל-כל
her, hepsi, bütün kol פל
herbiri, her bir, herkes, herhangi biri, her kim kolehad בל אהד
herhangi kolşeem כלשהם
herhangi bir zamanda ey paam אי פהנם
herhangi bir, bazı eyzeşeu איזשהו
herhangi birşey, bir şey - meum מאום
herif, adam, arkadaş, ahbap, kafadar (argo) barnaş בתש
herkes kulam כלם
herşeye rağmen lamrot akol למרות הכל
herşeye rağmen, buna rağmen, her halikarda beholzot בכל זאת
hertz, frekans birimi erts הרץ
hesaba katma, nazarı dikkate alma ithaşvut התחשבות
218
hesaba katmak, dikkate almak, değer biçmek, ehşiv, leahşiv .3 )הדו *טיב (להחריב
takdir etmek
hesap makinesi mahşevon מחשבון
hesap, fatura, matematik, aritmetik heşbon ן1חשב
hesaplama hişuv חשוב
hesaplamak hişev, lehaşev פ )חשב (לחשב את
(et)
hesaplamak, hesap etmek hişben, 5 )חעזבן (לחשבן
lehaşbeıı
hesaplanmış, hesap edilmiş, hesabını kitabını bilen, mehuşav ת מחשב
dengeli fikirli, aklıselim, ihtiyatlı (sıfat)
hesaplaşma, hesap görme, alacak verecek halletme, ithaşbenut ההחשבנות
intikam alma (mecazi)
hesaplaşmak, hesaba katmak, dikkate almak, kaale ithaşev, 3 התחשב (להתחשב
almak leithaşev (al )" ב,?גל
be)
hesaplaşmak, hesap görmek, alacak verecek hallet- ithaşben, 3 התחשבן
mek, intikam almak (mecazi) leithaşben )(להתחשבן
hesaplaşmak, ödeşmek, telafi olmak, eşitlenmek itkazez, 3 )התקזז (להתקזז
leitkazez
heşvan, İbrani takviminin 2. ayı heşvan !חשו
heveslenmek ithaşek, 3 התחשק
leithaşek )(להתחשק
heybe, çıkın amtahat, אמתחות,אקהחת
amtahot
heybetli, kocaman, kuvvetli, çok büyük, engin, sınır-■ atsum ת ^צום
sız (sıfat)
heyecan verici, duygulandırıcı (dişil) merageşet נ מרגשת
heyecan verici, duygulandırıcı (eril) merageş ז מרגש
heyecan, duygulanma, hislenme itragşut ההרגשות
heyecan, his, duygu argaşa הךגשה
heyecanlandırmak, duygulandırmak, hissettirmek rigeş, lerageş 3 )רגש (לרגש את
(et)
heyecanlanmak, duygulanmak, hislenmek itrageş, 3 ההרגש (להתרגש
leitrageş (me) )-מ
heyecanlı (sıfat) nirgaş ת נךגש
heyecanlı olmak nirgaş, leirageş 3 )נרגש (להדגש
heyecanlı olmak, galeyana gelmek, hırçın olmak ragaş, lirgoş 3 )רגש (לךגיש
(deniz nehir)
heyelan, toprak kayması mapolet adama מפילה אדמה
heyet, komisyon, kurul, temsil eden komite vaad ו?ד
219
heykel pesel פסל
heykel yapma, oyma, yontma, heykeltraşlık, heykel pisul פסול
sanatı
heykel yapmak, oymak, yontmak piself lefasel S )פסל (לפסל
heykelcik, küçük heykel pisloıı פסלז־ן
heykeltraş pasal ________פסל
hezimet, mağlubiyet, bozgun tvusa תבוסה
hezimete uğratma, bozguna uğratma, farklı yenme avasa הבסה
hezimete uğratmak, farklı yenmek, bozguna uğrat- evis, leavis S )הביס (להביס
mak
hıçkıra hıçkıra ağlama, iç çekip ağlama ityaphııt התיפחות
hıçkıra hıçkıra ağlama, yırtınma, dövünme, feryat yibuv יבוב
etme
hıçkıra hıçkıra ağlamak, iç çekip ağlamak ityapeah, S התיפח,התיפח
ityapah, )(להתיפח
leityapeah
hıçkıra hıçkıra ağlamak, yırtınmak, dövünmek, yibev, leyabev s )יבב (ליבב
feryat etmek
hıçkırık tutması şaelcet שהקת
hıçkırık, hıçkırma şitık שהוק
hıçkırmak, hıçkırık tutmak şiek, leşaek s )שהק (לשהק
hımbıl, uyuşuk, mıymıntı, miskin, sünepe, ağır, gamlotü ת גמלוני
yavaş, hantal, biçimsiz (sıfat)
hıncahınç, sıkışık, kalabalık, tıklım tıklım, tıkış
tsafuf ת צפוף
tıkış, balık istifi gibi (sıfat) -- ------- --- -------
hırıltı, hırlama, homurdanma, burnundan soluma hirhur חךחור
hırka afuda אפדה
hırlamak, homurdanmak, tahrik etmek, çekişmek, hirher, פ )חרחר (לחרחר
kavga çıkarmak, karışıklığa yol açmak leharher
hırpalanmış, dövülmüş, yaralanmış, berelenmiş, havul ת חבול
zarar görmüş (sıfat)
hırs, hırslılık, yüksek şeyler elde etme isteği şaaftanut שאפתנות
hırs, tamah, çıkarcılık, doymazlık, menfaatçilik betsa בצע
hırsız ganav גנב
hırsızlık gneva בה#
hırslı, açgözlü, tamahkar, şehvetli, azgın hamdani חמדני,חמדן
hırslı, çok istekli, tutkun, başarma ve yükselme şaaftan ת שאפתן
isteği olan (sıfat)
hırvat (eril) kroati ז קרואטי
hırvatça, hırvat (dişil) kroatit נ קרואטית
I .
220
hırvatistan (ülke) .. kroatya קרואטיה
hışırdatmak, şırıldamak rişreş, leraşreş S )ךשרש (לרשרש
hışırtı, fısıltı rehişa רחישה
hışırtı, şırıltı rişrıış רשרוש
hız limiti, sürat tahdidi, azami hız meirut muteret מהירות מהרת
hız, sürat .. . :■ . .. - .. r - miur ...... , . מהוי
hız, sürat, hızlılık, çabukluk, süratlilik meirut מהירות
hızla kapatılmış, gürültüyle kapatılmış, çarpılmış taruk טרוק
(kapı pencere)
hızlandıran, hızlandırıcı meits מאיץ
hızlandırıcı, katalizör zaraz זרז
hızlandırıcı, katalizör, çabuklaştırıcı mezarez מזרז
hızlandırılmış muats מואץ
hızlandırılmış, çabuklaştırılmış (sıfat) mezoraz ת מזרז
hızlandırma, çabuklaştırma zeruz זרוז
hızlandırma, çabuklaştırma, acele ettirme, ivme ahaşa החשה
hızlandırmak, çabuklaştırmak, ivme kazandırmak, eits, leaits s )האיץ (להאיץ
dürtmek
hızlandırmak, dörtnala koşturmak, süratlendirmek idir, leadir s )הךהיר (להדהיר
hızlanmak, çabuk olmak, acele etmek izdarez, פ )הזדרז (להןדרז
leizdarez
hızlı, çabuk, acele maer מהר
hızlı, çabuk, süratli (sıfat) mair ת מהיר
hibe, teberru, bağış, sadaka, iane, zekat nedava נדבה
hiç de değil, asla bihlal 10 בכלל לא
hiç, hiçbir beşum בשום
hiç, hiçbir, herhangi bir şum שום
hiç, hiçbirşey klum בלום
hiçbir şekilde, hiçbir surette, katiyen, sureti kati- klal uhlal כללו?לל
yede
hiçbir şekilde, hiçbir surette, katiyetle, kesinlikle beşum panim בשום פנים ואפן
hayır vaofen
hiçbir şey 10 klum לא כלום
hiçbir şey şum davar שום דבר
hiçbir zaman, hiçbir defa afpaam אף פ^ם
hiçbiri, hiç kimse . afehad .אף אחי
hiddetlenme, tepesi atma, dalgalanma, kabarma geişa געישה
(deniz) •
221
hiddetlenmek, parlamak, infiale kapılmak ızdaeın, S) )הזדעם (להזרים
leizdaem
hiddetlenmek, parlamak, infiale kapılmak zaam, lizom S )זעם (לזעם
hiddetlenmek, parlamak, infiale kapılmak, öfkelen- ııizam, leizaem 5 )נזעם (להזעם
dirilmek, sinirlendirilmek
hiddetlenmek, tepesi atmak, dalgalanmak, kabar- gaaş, ligoş פ )געש (לגעש
mak (deniz) ; .
hiddetlenmek, tepesinin tası atmak, köpürmek, itrateah, פ התרתח,התרתח
kızgın olmak itratdh, )(להתרתה
leitraîeah
hidrojen meyman מימן
hijyen, temizlik, sağlık koruma igyena היונינה
hikaye, masal, anlatı sipur ספור
hilal saar סהר
hile, aldatma, namussuzluk, sahtekarlık, düzenbaz- mirma מךמה
lık, dalavere, fetbazlık
hile, hilekarlık, düzenbazlık, kazık, dolandırıcılık onaa אונאה
hile, oyun, entrika, dalavere, dolap, düzen tahsis טכסיס
hile, tertip, oyun, şike, dolap, entrika, elçabukluğu tahbula תחבולה
hile, tertip, oyun, şike, dolap, entrika, elçabukluğu kunts קונץ
(YİDÎŞTEN)
hilekarlık, hile, dolandırıcılık, aldatma, düzenbaz- ramaut רמאות
lık, üçkağıtçılık, fetbazlık, madrabazlık
himaye, sponsorluk, barınak, sığınak hasut חסות
hindi (hayvan) odu _ ___ הדו
hindi(hayvan) tarnegol odu תתגול הדו
hindiba şen ari קזן ארי
hindiba, yaprakları acı küçük bir marul salata türü, oleş עלש
frenk salatası, güneğik
hindistan (ülke) odu הידו
hindistan cevizi (meyve) kokos קוקוס
hint fakiri, fakir fakir פקיר
hini mürekkebi - tuş טוש
hint okyanusu aokyanos aodi האוקינום ההד־י
hint yağı şemen kik ??ז קיק#
hintli, hindu (dişil), hintçe odit ■ נ הדיה
hintli, hindu (eril) odi ז ■ הרי
hipermetrop, uzağı görememe (göz bozukluğu) rahok reiya רחוק ךאיה
hipnoz, trans hali, yarı uyku hali, yapay derin uyku ipnoza היפנוזה
hipotenüs (dik üçgendeki)(geometri) yeter יתר
222
his, algı, duyu, duygu, algılama, hissetme, duygu, thuşa חחרשה
sezi, sezgi, hissiyat
his, duyu huş חרש
hisar, kale hisarı, burç, minare, taret (tank tareti), tsriyah צריח
rok hareketi (satrançta)
hisar, kale, burç mivtsar מבצר
hisar, kale, sur, korunak ’י־ ntisgay 'ג: משגב י
hisli, hissi, şehvetli, şehvet uyandıran (sıfat) huşani ת חושני
hisse senedi (çoğul) menayot מניות
hisse, aksiyon menaya ממה
hissedilen, hissedilir (sıfat) murgaş ת מרגש
hissetme, duyumsama hişa חישה
hissetmek irgiş, leargiş פ )הךגיש (להךגיש
hissetmek, acele etmek haş, lahuş (et פ ,חש (לחרש את
be) T (-3
223
hokkabazlık yapmak, ilüzyon yapmak litet, lelaatet £> )לחטט (ללהטט
hokkabazlık, hile, el çabukluğu laatutim להטוטים
holigan, serseri, kabadayı huligan חוליגן
hollanda (ülke) oland הולנד
hollandah (dişil), hollandaca, fiamenkçe olandi נ הולנדית
hollandalı (eril) olandi T .-■הולנדי
homurdanmak, söylenmek, şikayet etmek ragan, lirgon פ )רגן (לדגן
honduras (ülke) onduras הונדורס
hoparlör, ses yükseltici ramkol רמקול
hoplamak, sıçramak, zıplamak, sekmek niter, lenater פ )נתר (לנתר
hoplamak, zıplamak, sıçramak kipets, lekapets פ )קפץ (לקפץ
hor görme, hakir görme, hürmetsizlik, zillet, küçük zilut זילות
görme
hor görme, küçümseme, önemsememe, hiçe sayma, zilzul זלזול
hafife alma, tenezzül etmeme
hor görmek, hakir görmek, küçük görmek baz, lavuz פ )בז (לבוז
hor görmek, hakir görmek, küçümsemek, aşağıla- biza, levazot פ )בזה (לבזות
mak, bozmak, bozum etmek
hor görmek, küçümsemek, önemsememek, hiçe zilzel, lezalzel פ )זלזל (לזלזל
saymak, hafife almak, tenezzül etmemek
horlama nehira נחירה
horlamak, horuldamak nahar, linhor פ )נחר (לנתר
hormon hormon הוךמון
horoz (hayvan) (eril) tarnegol ן תרנגול
hortum zarnuk זךנוק
hoşt, hostesin erkek olanı (eril) dayal ז דיל
hostes (dişil) dayelet נ דילת
hoş bir hava yaratma, keyif verme anama הנ^מה
hoş bir hava yaratmak, hoş etmek, keyif vermek inim, leanim פ )הנעים (להנעים
hoş değil, nahoş, kaba lo naim לא נעים
hoş geldin baruh aba ברוך הבא
hoş görmek, anlayış göstermek honen, פ )חונן (לחונן
lehonen
hoş olmak, iyi olmak, keyifli olmak naam, linom פ )נעם (לנעם
hoş, biçimli, tatlı, harika (sıfat) nave ת נוח
hoş, güzel, cazip, yakışıklı, zarif, uygun, yakışan nae נאה
hoş, nazik, hatırşinas haviv חביב
hoş, sevimli, cici (dişil) kamuda נ קמורה
224
hoş, sevimli, cici (eril) . ....... hamud ז חמור
hoş, şirin neima נעימה
hoş, şirin, memnuniyet verici (sıfat) arev ת ?רב
hoş, şirin, mülayim (sıfat) naim ת נעים
hoşgörü, tolerans, müsamaha sovlanut סובלנות
hoşlanılan biri 01ma,sevimli olma, sempati kazan-- ithabevut , התחבבות
ma, hoşlanılma, beğenilme, sevilme
hoşlanılan biri olmak, sevimli olmak, sempati ka- ithabev, s )התחבב (להתחבב
zanmak, hoşlanılmak, beğenilmek, sevilmek leithabev
hoşlanmak, hoşuna gitmek, beğenmek, sevmek hibev, lehabev s )חבב (לחבב
hoşluk, tatlılık, letafet neimut נעימות
hoşnutsuzluk yaratma, tahrik, galeyan, ajitasyon, tsisa תסיסה
kargaşa (mecaz)
hoşnutsuzluk, beğenmeme, tasvip etmeme morat ruah מרת רוח
hoverkraft (denizde ve karada seyredebilen araç) merhafa מז־חפה
hörgüç dabeşet דבשת
hristiyan notsri נו?רי
hristyanlaşmak itnatser, פ )התנצר (להתנצר
leitnatser
hristyanlaştırmak, hristyan etmek nitser, lenatser פ )נצר (לנצר
hristyanlık natsrut נצרות
hububat, tahıl bar בר
hudut, sınır, marj, saha, bölge, alan, branş, konu, thum תחום
kapsam
hukuk, kanunlar, yasalar hukim חקים
humma (hastalık) kadahat קרחת
huni, sıvı aktarma aleti maşpeh משפן
hurda, ıskarta, süprüntü, döküntü, külüstür gruta, grutaa גרוטאה,גרוטה
hurma (meyve), palmiye ağacının meyvesi tamar תמר
husumet, düşmanlık antagonizm אנטגוניזם
husumet, kin, kan davası, garez düşmanlık mastema משטמה
huzursuzluk, tedirginlik, merak, endişe i şeket אי שקט
huzurunda ״onun yanında benohehut בנוכחות
hücre, kabin, bölme, kompartıman ta תא
hücresel, hücre ile ilgili (sıfat) tai ח תאי
hücresel, hücreli, bölmeli, çok sayıda bölme ve göze-■ selular . סלולר
neği olan (İNGİLİZCEDEN)
hücum etmek, saldırmak, hamle yapmak istaer, leistaer פ )הסתער (להסתער
hücum etmek, üstüne çullanmak, saldırmak at, laut פ )עט (לעוט
225
hücum, saldırı, saldırma, hamle, atak istaarut . הסתערות
hücum, saldırı, taarruz, atak, akın, kriz atkafa הת?ןפה
hücumbot, destroyer, muhrip, torpido muhribi maşhetet מקזחתת
hükme varmak, kesmek, karar vermek, kanaate pasak, lifsok S )פסק (לפסק את
varmak, karar kılmak (et)
hükmetme, kumanda etme, kontrol, hakimiyet, şlita שליטה
hükümranlık, egemenlik, otorite, saltanat
hükmetmek, hakim olmak işlit, leaşlit (et) B השליט (להבליט
)את
hükmetmek, saltanat sürmek, yönetmek, idare maşa!, Umşol B )משל (למשל
etmek
hükmü verilmek, karar verilmek, şartlanmak, nehrats, B )נחרץ (להחרץ
çentik açılmak leiharets
hüküm sürmek, saltanat sürmek, krallık etmek matah, limloh B )מלך (למלך על
(al)
hüküm vermek, kaderini tayin etmek, karar ver- harais, lahrots B )חרץ (לחריץ
mek, çentik açmak
hüküm vermek, kesin sonuca gitmek, boyun eğdir- ihria, leahria B )הכריע (להכריע
mek, sindirmek
hüküm, ferman, emir, yazgı, alın yazısı gzera גזרה
hüküm, karar, ferman gzar din גזר רין
hüküm, karar, jüri kararı psak din פסק דין
hüküm, kesin, kati karar ahraa הכרעה
hükümdar, hükmeden, egemen, dominant, baskm şalit ת שליט
(sıfat) ..________ __ __ -------- ----------
hükümet, kabine memşala ממשלה
hükümlü, mahkûm, sanık, yargılanan (sıfat) nidon ת נדון
hüner, zanaat, iş, çalışma melaha מלאכה
hür doğan, özgür ben horin עז חורין
hür, serbest, bağımsız, kendi hesabına çalışan (sıfat) atsmayi ת - עצמאי
hürmetkar, saygılı mehabed קכבד
hürriyet, serbestlik, özgürlük herut חרות
hüsran, moral bozukluğu, engellenmiş olma hissi tiskul תסכול
hüsrana uğramış, morali bozulmuş, ümitleri suya metuskal ת מתסכל
düşmüş (sıfat)
hüzün, keder, üzüntü, sinir (vücuttaki) etsev ■ עצב
hüzünlü olmak, dertli olmak, keyifsiz olmak daav, lidov B ■ )דאב (לךא'ב
hüzünlü olmak, kederlenmek, kasvet basmak, ağam, laagom B' )עגם (לעגם
gamlanmak
226
1
227
iç, dahili, içsel (sıfat) pnimi n פנימי
iç, iç kısım, yakınında, çevresinde, dahilinde kerev קרב
iç, orta, içinde, ortasında, zarfında toh ןד1ת
içbükey içe göçük, çukurvari kaar ק?ר
içbükey, obruk, konkav kaur קןערר
içecek ştiya ...... שרדה
içecekler maşkaot מקזקאות
içerde, içinde bifnim בפנים
içeren, dahil, geniş kapsamlı, etraflı kolel כולל
içeri pnima פנימה
içeri sızdırma, sokma, duhul ettirme, nüfuz ettirme ahdara החדרה
içeri sızdırmak, sokmak, duhul ettirmek, nüfuz ehdir, leahdir S )החדיר (להחדיר
ettirmek
içeri sızıcı, içine işleyici, nüfuz edici, duhul edici hodrani ת חודרני
(sıfat)
içeri sızmak, süzülmek, izinsiz girmek, nüfuz etmek, kadar, lahdor פ )חדר (לחדר
içine işlemek, duhul etmek
içerik, muhteviyat, içindeki, kapsamı, muhtevası, tohen תכן
içindekiler (kitapta)
içerleme, hoşnutsuzluk, gücenme, infial itmarmerut ךותמךכ!ררת
içerme, içine alma, özümsenme, dahil etme, araya avlaa הבל?ה
ekleme, özümseme, özümleme
içermek, ihtiva etmek, içine almak, kapsamak ehil, leahil s )הכיל (להכיל
içgüdü, dürtü, insiyak dahafpnimi דחף פנימי
içgüdü, insiyak, bilinçaltı yetser יצר
içgüdüsel (İNGİLİZCEDEN) instinktivi אינסטינקטיבי
içgüdüsel, bilinçaltı ile algılanan tat akarati הכרתי-תת
içgüdüsel, insiyaki yitsri ?צרי
içi boş halul חלול
içi samanla doldurulmuş hayvan puhlats ?ילץ3
içilmek nişta, leişatot פ )נשתה (להשתות
içilmiş (sigara), tüttürülmüş, duman altı, dumanlı, meuşenet ק^שנת
füme (dişil)(sıfat)
içilmiş (sigara), tüttürülmüş, duman altı, dumanlı, meuşan .ז,ת w?
füme (eril) (sıfat)
için bîşvil כשביל
için avur עבור
için, diye, ...nin uğruna lemaaıı
için, gayesiyle menat מנת: >
228
i
230
iflas etmek paşat regel, S.. פשט רגל (לפשט
lifşot regel )דגל
iflas, iflas etme pşitat regel פשיטת רגל
ifşa etme, farkına varma (ilk kez öğrenmiş olma), itvadut ההודעות
kendini tanıtma, duyurulma
ifşa etmek, açığa çıkarmak, teşhir etmek hasaf, lahsof Ş )חשף (לדןשף
ifşa etmek, farkına varmak (ilk kez öğrenmiş 01- itvadea, itvada, S התרדע,ההודע
nıak), kendini tanıtmak, duyurulmak leiivadea )?(להתוד
ifşa olmak, açığa çıkmak, açıkta kalmak, deşifre nehsaf, פ )נדזשף (להחשף
olmak leihasef
ifşa, ifşa etme, açığa vurma, teşhir etme, ortaya hasifa חשיפה
çıkarma
iftira diba דבה
iftira atma tfîla טפילה
iftira atmak, isnat etmek tafal, litpol (al) פ )טפל (לטפל על
iftira etme, kara çalma, hakaret aşmatsa השמצה
iftira etmek, kara çalmak, çamur atmak eelil, leaalil פ )העליל (להעליל
iftira etmek, kötülemek, karalamak, kara çalmak, işmits, leaşmits פ )השמיץ (להשמיץ
leke sürmek, dillere düşürmek
iftira, hakaret diba דיבה
iftira, karalama, çamur atma, fiil, iş, eylem, öykü alila עלילה
iftiracı, müfteri, kara çalan maliz מלעיז
iğne mahal מחט
iğne yapmak, zerketmek, enjekte etmek izrik, leazrik פ )הזריק (להץריק
iğneleme, ısırma, sokma (diken veya böcek), iğnele- akitsa עקיצה
yici söz, kinaye
iğneleyici, dikenli, batan cinsten, kinayeli (sıfat) oktsani ת עוקצני
iğrenç (sıfat) magil ת מגעיל
iğrenç kokutmak, iğrenç bir koku yaymak, leş gibi itshiıı, leatshin פ )הצחין (להצחין
kokmak
İğrenç, aşağılık, tİksintili (sıfat) maus ת מארס
iğrenç, berbat yehsa יחסה.
iğrenç, mide bulandırıcı, tiksindirici, yüz kızartıcı, metoav ת מתעב
rezil, kepaze (sıfat)
iğrenç, nefret uyandıran, aşağdık ııitav נתעב
iğrendirici, tiksindirici şaat שאט
iğrenme, iğrenç, tiksinti, tiksinme goal
iğrenmek, nefret etmek, antipati duymak salad, lislod פ )סלד (לסלד
iğrenti, tiksinme, tiksinti, antipati, nefret slida סלידה
■. י־ 231
ihale. mıhraz מכרז
ihanet etmek, aldatmak, hainlik etmek, güveni kötü-■ bagad, livgod S )-בגד (לבגד ב
ye kullanmak (be)
ihanet, aldatma (eşini), kalleşlik, ihanet etme, bgida בגידה
hıyanet
ihanet, hainlik, hıyanet, kalleşlik, vefasızlık, şada- bogdanut בוגדנות
katsizlik
ihanete uğramak, aldatdmak rıivgad, S )נבגד (להבגד
leibaged
ihbar etmek, ispiyonlamak, gammazlamak, muhbir- ilşin, lealşiıı פ )הלעזי־ן (להלשין
lik etmek
ihbar, ihbar etme, ispiyon, gammazlama alfana הלשנה
ihlal etmek, bozmak, uymamak, riayet etmemek, efer, leafer s )הפר (להפר
çiğnemek (kural yasa düzen)
ihlal, riayetsizlik afara הפרה
ihmal edilmek, pas geçilmek niznah, s )נזנח (להזנה
leizaneah
ihmal edilmiş, baştan savma, bakımsız, kılıksız, muznah ת מזנח
hırpani (sıfat)
ihmal edilmiş, terkedilmiş (sıfat) zanuah ת זנוח
ihmal etmek, pas geçmek, aldırmamak, ilgilenme- zanah, liznoah פ )זנח (לזבח
mek
ihmal etmek, pas geçmek, bakımsız bırakmak, izniahf פ )הזניח (להזניח
boşlamak leazniah
ihmal, ihmalcilik, dikkatsizlik zniha זניחה
ihmalkar, dikkatsiz (sıfat) ־ ־־־־ ־ raşları 77 ........ ■ישלז
ihmalkarlık, dikkatsizlik, savsaklama, boşlama raşlanut רכלנות
ihmalkarlık, ihmal, ihmal etme azndha הזנחה
ihracat yetsu ?צוא
ihracatçı yetsuan ?צואן
ihraç edilmiş, ihraç malı meyutse ?י?א
ihraç etmek, ihracat yapmak, dışa mal satmak yitse, leyatse פ )יצא (ל!צא את
(et)
ihtarname, uyarı, ihtar, ikaz, uyarma atraa התי?ח
ihtilaf, çekişme, tartışma, uyuşmazlık mahaloket מחלקת
ihtilaf, karşıtlık, zıtlık kera קרע
ihtilaflı, çekişmeli, tartışmalı, müphem, tartışılır şanuy שנוי במחלקת
bemahloket
ihtilal, devrim maapeha מו!פכה
ihtimal, olasılık, ümit, şans sikuy ספוי
ihtiras, şehvet, arzu, tutku, iştah taava תאוה
232
ihtisas, uzmanlık, ustalık, beceri, hüner itmahut ... ....... התמחות
ihtişam, görkem, güzellik yifaa
ihtişam, parıltı, parlaklık, ışıltı, haşmet, nur, ziv זיו
aydınlık
ihtiyaç sahibi olmak, yoksul olmak, bel bağlamak ııizkak, E) )נןקןק (להזקק
leizakek
ihtiyar, yaşlı zaken ׳ י..... זקן
ihtiyarlar yurdu bet avot בית אבות
ihtiyarlatmak, yaşlandırmak zokan, lizkon S ><קז (למז
ihtiyarlatmak, yaşlı göstermek, yaşlandırmak izkiıt, leazkin 5 )הזקין (להזקין את
(et)
ihtiyarlık, yaşlılık zikna זקנה
ihtiyatlı ve temkinli olmak, çekincesi olmak istayeg, E) )הסתיג (להסתיג
leistayeg
ihtiyatlı, tedbirli, dikkatli, oturmuş, sakin, dingin, şakul ת שקול
ağırbaşlı (sıfat)
ikamet etmek, oturmak, mukim olmak itgorer, s תתגורר (להתגורר
leitgorer (be) (-3
ikamet etmek, oturmak, yaşamak gar, lagur פ )גר (לגור
ikamet etmek, oturmak, yaşamak şakan, üşkon פ )-3 שכן (לשפן
(be)
ikamet ettirmek, yerleştirmek işkili, leaşkin פ השכין (להשפין
(et be) )-אתי ב
ikamet, oturma, ev diyur דיור
ikametgah, mesken, ikamet edilen yer, oturulan yer makam מקום מגורים
megurim
iki (dişil) 2 ştayim j שתים
iki (eril) 2 şnayim r שמם
iki açılı, çift açılı du zaviti זויתי-דו
iki anlamlı, iki manası olan, çift anlamlı du maşmai משמעי-דו
iki ayaklı du ragli רגלי-דו
iki aylık, iki ayda bir, iki aylığına du hodşi חרשי-דו
iki değerli du erki ^רכי-דו
iki gün yomayım יומןם
iki hafta şvuayim שבו^ם
iki katı, iki misli kiflayim כפלןם
iki kere, iki defa, iki sefer, iki kez paamayim פ^מןם י
iki lisan konuşabilen, iki dilli du laşoni לשתי-דו
iki metalden oluşmuş, iki metal karışımı, bimetal du matahtı דו מתכתי
ilerde .
ileri teknoloji, yüksek teknoloji (İNGİLİZCEDEN ay tek הי טק
High Tech)
ileri zekalı, üstün zeka, çok yetenekli (sıfat) mehonan ת ?חונן
ileri, ilerde, ön, Önde : kadima קדימה
235
ileri, teferruatlı, marifetli, hünerli (sıfat) metuhkam ת מתחכם
ileride olmak, önce olmak, önünde olmak kadam, likdom s )-קדם (לקדם ל
(le)
ileriye gitmek, haddini aşmak irhik lehet, s הרחיק לכת (להר
learhik lehet )חיק לכת
ilerleme itkadmut ההקזימרת
ilerleme, gelişme kidma קךמה
ilerleme, önsöz, mukaddeme akdama הקדמה
ilerlemek, yol almak, katetmek itkadem, פ )התקדם (להתקדם
leitkadem
ilerletme, düzeltme, iyileştirme, daha iyi hale şihlul שכלול
getirme
ilerletme, ilerleme, ilerleyiş kidurn קדום
ilerletmek kideııı, פ ,קדם (לקדם את
lekadem (et le) )"ל
ilerletmek, mükemmelleştirmek, güzelleştirmek ve şihlel, leşahlel פ )שכלל (לשכלל
düzeltmek
ileti, mesaj ■ meser מסר
iletilmek, teslim edilmek, verilmek, devredilmek, nimsar, פ )~נמסר (להמסר ל
intikal etmek leimaser (le)
iletim, iletme, ileticilik olaha הולכה
iletişim bakanı sar atikşoret שר התקשךת
iletişim kurmak, iletişime geçmek tikşer, letakşer פ )תקשר (לתקשר
iletişim, haberleşme, kominikasyon, basın, medya tikşoret .... ............תקשרת
iletken, geçirgen molih מוליך
iletkenlik, geçirgenlik moUhut מוליכות
iletme, iletim, tevzi, teslim, pas, pas verme (futbol mesira ?וסירה
vb. sporlarda)
iletmek, teslim etmek, vermek, göndermek, pas masar, limsor פ )-מסר (למסר ל
vermek (spor) de)
ilgi, alaka, alakadar olma, alaka gösterme, ilgilen ityahasut התיחסות
me, tavır, davranış, tutum
ilgi, alaka, mesele, konu, olay, husus iııyan
ilgi, ilgilenme itanyenut התענינות
ilgi, ilişki, ilinti, alaka, münasebet, oran, nisbet yahas חס2
ilgilendirmek, alakadar etmek inyen, leahyen פ ,ענין (ל^נין את
(et be)
)?־
ilgilenmek, alakadar olmak, davranmak ityahes, יפ הודחס (להתיחס
leityahes (le )ל־ על
al)
V■•״:
237
ilkel, iptidai, medenileşmemiş, uygarlıktan uzak primitivi ח פרימיטיבי
(İNGİLİZCEDEN) (sıfat)
ilkyardım görevlisi, eğitilmiş sağlık görevlisi (İNGİ- paramedik פרמדיק
LİZCEDEN)
illegal, yasadışı, gayrı meşru, usulsüz, kanunsuz bitti huki בלתי דו קי
illet, maraz, dert, hastalık, rahatsızlık nega נגע
ilmik (ipe'atılan ilmik), ilik (düğmenin geçtiği ilik) lulaa....... לולאה
iltahap, enfeksyon, cerahat daleket דלקת
iltifat etmek, kompliman yapmak ehmi, leahmi פ )החמיא (להחמיא
iltifat, kompliman mahmaa מחמאה
iltifat, övgü, kompliman firgun פךגון
iltihap, cerahat, irin, enfeksyon mugla מגלה
ima edilmek nirmaz, פ )נרמז (להרמז
leiramez
ima etmek, laf dokundurmak, sezindirmek, çıtlat- rimez, leramez פ )ךמז (לרמז
mak, ipucu vermek
ima etmek, üstü kapalı söylemek ramaz, lirmoz פ )רמז על (לךמיז על
ima, ipucu, alamet, emare, gösterge, kinaye remez רמז.
imaj, benzetme, görüntü,imge dimuy דמוי
imaj, görünüm, görünüş, imge, verilen görüntü tadmit תךמית
imal, atelye işi haroşet חרישת
İmar, bayındırlık binuy בנוי
imbik avik אביק
imge, hayal, hayal.gücü, benzetme, imaj, görüntü,... dimuy ... -....... - ......... —דמוי
tasfir
imha edilmek, kökü kazınmak, tükenmek itkala, lettkalot פ התבלה
)(להתכלות
imha edilmek, yok edilmek nihhad, פ )נכחד (להכחד
leikahed
imha edilmek, yok edilmek, helak olmak, harap ııişmad, פ )נשמד (להשמד
edilmek, tahrip edilmek, itlaf edilmek, telef olmak leişamed
imha etme, yok etme, itlaf aşmada תשמרה
imha etmek, yok etmek, harap etmek, tahrip etmek, şimed, leşamed פ )שמד (לשמד
din değiştirmeye zorlamak
imha etmek, yok etmek, helak etmek, harap etmek, işmid, leaşmid פ )השמיד (להשמיד
tahrip etmek, itlaf etmek, telef etmek
imha etmek, yok etmek, neslini tüketmek ihhid, leakhid פ )הכחיד (להכחיד
imha etmek, yok etmek, ortadan kaldırmak, bitir- hisel, lehasel ■פ )חסל (לחסל את
mek, tasfiye etmek, lağvetmek ’ (et)
238
imha olmak, tükenmek, yok olmak, bitmek, sona kala, lihlot S )בלה (לקלות
ermek, ortadan kalkmak
imkan, mümkünat, olanak, ihtimal efşarut אפשרות
imkanlar, olanaklar, zenginlik, servet, varlık emtsaim אמצעים
imla hatalarını düzeltme, tashih etme, provaları agaa הגהה
düzeltme
imparator (eril) keysar T"
imparatoriçe (dişil) keysarit j קיסרית
imparatorluk (İNGİLİZCEDEN) imperya אימפריה
imtihan, sınav, yoklama bhina בחינה
imtiyaz sahibi, özel haklan olan kimse, ayrıcalıklı, meyuhas ת מיהם
imtiyazlı (sıfat)
imtiyaz, politik dokunulmazlık hasinut חסינות
İmza, imzalama katima חתימה
imzalamak, mühürlemek, bitirmek, tamamlamak hatam, lahtom s ,חתם (לחתם את
(et al) )על
imzalanmak, mühürlenmek, abone olmak nehtam, s )נחתם (להחתם
leihatem
imzalatma, mühürletme ahlama החתמה
imzalatmak, mühürletmek ehlim, leahtim D החתים (להחתים
(et) )את
imzalı, imzalanmış (sıfat) hatam n חתום
in, mağara, oyuk gov גב
inadına, mahsus, bilakis, bilhassa, kasten, bile bile, davka דיקא
nispet olsun diye
inanç, iman, itikat, kanaat, itimat, emniyet, güven emuna, emun אמון,אמרנה
inançlı, inanan, inanır^ mümin (sıfat) maamin מאמין
inanılır, güvenilir, emin, itimada şayan amin אמין
inanılmaz 10 yeuman לא יאמן
inanmak, güvenmek, itimat etmek eemin, leaamin s האמיץ (להאמין
(le,be) )- ב-ל
inat etmek, diretmek, dayatmak, ısrar etmek itakeş, leitakeş פ התעקש
)(להתעקעז
inatçı (sıfat) akşan ת עקשן
inatçı (sıfat) akşani n עקשני
inatçı, dik başlı, sert, hoşgörüsüz (sıfat) ikeş ת עקש
inatçı, dik kafalı, kalın kafalı (mecazi) kşe oref קשה ערף
inatçı, sert, dik başlı, hoşgörüsüz, müsamahasız, nııkşe ת נקשה
sert (madde olarak) (sıfat)
239
inatçılık itakşut התעקשות
inatçılık akşanut עקשנות
inatçılık, çetin cevizlik ikşut עקעזות
ince dak דק
ince bağırsak (iç organ) mei dak מעי דק
ince, rafine edilmiş yağ!, halis katışıksız yağ , yitsar .■ יצהר
ince, zarif, kırılgan (sıfat) meudan ת מעיז
incecik dakik דקיק
inceleme geçirmek, seçilmek, bariz 01mak(açık nivrar, leibarer S )נברר (להברר
seçik)
inceleme, açıklama, tetkik etme berur ברור
incelemek, araştırmak, tetkik etmek, gözatmak, siker, lesaker S )סקר (לסקר
gözden geçirmek
incelik dakut דקות
inci (değerli taş) pnina פנינה
İncil abrit ahadaşa הברית החדשה
incinebilir, kırılgan, savunmasız, alıngan (sıfat) pagia ת פגיע
incinebilirlik, kırılganlık, savunmasızlık, alınganlık pegiut פגיעות
incinmiş, yaralı, rencide, kırgın, gücenmiş, muzda- pagua ה ?פגו
rip, zarar görmüş (sıfat)
incir (meyve) teena תאנה
incitme, isabet pgiya ?גי?ה
inç, 2.54 cmlik uzunluk ölçüsü birimi, 1/12 ayak inç ,אינץ
indikasyon, gösterge (İNGİLİZCEDEN) indikatsya אינדיקציה
indirgeme merkezi (elektrik) tahanat mişne תחנת משנה
indirim, tenzilat, iskonto anaha הנחה
indirme, içine sokma şilşul שלשול
indirme, indirim orada הורדה
indirmek orid, leorid (et) פ הוךיד (להוריד
)את
inek (dişil) (hayvan) para נ פיה
inen, iniş yapan, israelden ayrılan vatandaş yored יולד
İngiliz (eril) angli .ז אנגלי
İngilizce anglit אנגלית
İngiltere (ülke), İngiliz (dişil) anglia נ אנגליה
inik, alçak yarud ירוד
inilti neaka
inilti, inleme gniha ?ניחה
240
iniş yerida ירידה
iniş (havadan karaya), konma (havadan bir yere), nehita נחיתה
çıkış (denizden karaya)
inkar etmek, yalanlamak, tekzip etmek kafar, likfor D )בפד (לכפר
inkar etmek, yalanlamak, tekzip etmek, yalan kiiıeş, lekaheş S )כחש (לכחש
söylemek
inkâr etmek, yalanlamak, yadsımak ; ihhiş, leakhiş )הכחיש (להכחיש
inkar, inkar etme, yalanlama, yadsıma ahlıaşa הכחשה
inkar, ret, yoksunluk şlila שלילה
inkarcılık, inkar etme, yalanlama, yadsıma itkahaşut ההכחשות
inleme, sızlanma, inilti, iç çekiş, ah etme anaka אנקה
inlemek, İnildemek ganah, lignoah S )גנח (לגנה
inlemek, inildemek, figan etmek neenak, D )נאנק (להאנק
leianek
inlemek, sızlanmak, acı ve ıstıraptan dolayı sesler naak, linok S )נאק (לנא־ק
çıkarmak
inme, felç şavats ?בץ
inme, felç, serebrovasküler (beyin damarlarında erua mohi ארוע מחי
tıkanma yada yırtılma) (hastalık)
inme, felç, serebrovasküler(beyin damarlarında şavats mohi שבץ מחי
tıkanma yada yırtılma) (hastalık)
inmek, alçalmak yaradj laredet S )-ק־ד (לרדת מ
(me)
insan gücü, iş gücü, personel koah adam כח אדם
insan hakları zhuyot aadam ןכיות האדם
insan kaynakları maşabey enoş משאבי אנוש
insan, adam adam אדם
insan, insanlık enoş אנוש
insancıl, hümanist, iyiliksever umani הומני
insancıllık, hümanizm, insani duruş tselem enoş צלם אנוש
insani ilişkiler maarehet מערכת יחסים
yahasim
insani, insancıl enoşi א^שי
insani, insancıl, yardımsever, iyiliksever, hayırsever umanitari הומניטרי
(İNGİLİZCEDEN)
insanlar, elalem anaşim אנשים
insanlık dışı, gayrı insani, insanlık harici, insanlık- bitti enoşi בלתי אנושי
tan binasip
insanlık, insaniyet, beşeriyet enoşut אנושות
insanoğlu, insan, adam ben adam בן אדם
241
insiyatif (İNGİLİZCEDEN) initsiyativa איניצ^אטיבה
inşa edilmek nivna, leibanot S )נכנה (להבנות
inşa edilmiş, bayındır, mamur banuy, bnuya בנדה,בנוי
inşa etmek bana, tivnot S )בנה (לבנות
inşaat izni, imar izni işıır bniya ור כניה#א
inşaat, yapı, inşa etme ... .. . . , bniya .. ... • . ...בניה
inşaatçı banay בנאי
inşaatlarda kullanılan kesme veya yontma kare taş even gazit אכן גזית
inşallah (ARAPÇADAN) inşatla אינ^אלה
inşallah ki, keşke alevay şe״ -הלואי קו
inşallah, Allahın yardımıyla beezrat aşem בעזרת השם
inşallah, keşke alevay, alvay הלואי
intahar eden, intahar bombacısı, intahara eğilimli mitabed מתאבד
kişi ־
intahar etmek (leabed atsmo ladaat) itabed, leitabed S )התאבד (להתאבד
intahar, intaharcılık iiabdut התאבדות
internet internet אינטןנט
intibak merkezi, adaptasyon merkezi, göçmen kay- merkaz klita מרכז קליטה
naştırma ve uyum sağlama merkezi
intibak, kaynaşma, adaptasyon, entegrasyon, bütün- klita קליטה
leşme, uyum, emme
intikam alınmak nikam, s )נקם (להנקם
leinakem
intikam alınmak, kan davası gütmek.................... itnakem, ...... 5 )התנקם (להתנקם
leitnakem
intikam almak, öç almak, hıncını almak nakam, linkom פ )נקם (לנקם
intikam, öç, hınç, kısas, misilleme (dişil) ııekama נ ?קמה
intikam, öç, hınç, kısas, misilleme (eril) nakam נקם
intikamcı, kinci nakman נקמן
intikamcı, kinci, kindar (sıfat) nakmani ת נקמני
intikamcıhk, kincilik . nakmanııt נקמנות
inzivaya çekilen, keşiş, dünya nimetinden elini sagfan סגפן
çeken, kendini her türlü zevkten soyutlayan
inzivaya çekilme, el etek çekme itnazrut התנזרות
inzivaya çekilmek, dünya nimetlerinden elini eteğini istagef, . פ )הסתגף (להסתגף
çekmek leistagef
inzivaya çekilmek, el etek çekmek, mahrumiyete itnazer, פ. )התנזר (להתנזר
katlanmak, manastıra kapanmak, uzak durmak leitnazer
(rahiplik papazlık gibi)
ip, sicim, kaytan, urgan, halat, palamar, çima hevel חבל
242
ipek meşi .משי
ipek böceği (hayvan) tolaat meşi תזילעת משי
iplik fabrikası, iplikhane matviya מטויה
iplikçilik, eğirme, ip dürme tviya טדה
ipnotize etme, ipnoz, ipnotizma ipnut הפנוט
ipnotize etmekj büyülemek, çok etkilemek (mecazi ipııet, leapnet■ ^ & )הפנט (להפנט,
anlamda)
ipnotize olmuş, büyülenmiş, çok etkilenmiş (sıfat) meupnat ה מהפנט
ipotek etme, rehin tutma mişkun משכון
ipotek etmek, rehin tutmak mişken, 5 )משכן (למשכן
lemaşken
ipotek, rehin, tutu, borca karşılık gösterilen teminat şiebud שעבוד
ipotekli (sıfat) memıtşkan ת ממשכן
ipotekli, rehinli, taksiti bitmemiş (sıfat) muşkan ת
iptal edilmek, işsiz olmak, boş oturmak, avare 01- itbatelf leitbatel s )הןגבטל (להתבטל
mak, işten kaytarmak, vakit öldürmek, oyalanmak
iptal edilmiş, feshedilmiş, geçersiz, hükümsüz, de- mevutal ת מבטל
ğersiz, anlamsız, cüzi, dikkate değmez (sıfat)
iptal etmek, yürürlükten kaldırmak, lağvetmek, bitel, levatel s )בטל (לבטל
feshetmek, geçersizleştirmek, hükümsüz kılmak
iptal olmak, geçersiz sayılmak, diskalifiye olmak nifsal, leipasel פ )נפסל (להפסל
iptal, aylak, hükümsüz, battal, geçersiz batel בטל
iptal, iptal etme, cayma, fesih, feshetme, lağvetme bitul בטול
irade, itici güç, güçlü istek, gayret koah ratson כח רצון
İran (ülke) İran איראן
İran (ülke) paras פרס
iranlı, acem (dişil) parsiya פךם!ה
iranlı, acem (eril), acemce, farsça parsi ז פרסי
iris (çiçek) iris איריס
irkilme, ürküntü reta רתע
İrlanda (ülke) irland אירלנד
irlandaca, irlandalı (dişil) irit נ אירית
irlandalı (eril) iri ז אירי
irmik solet סלת
is kaplamak, kurum kaplamak piyeah, piyah, פ ) פיח (לפיה,פיח
lepayeah
İs, kurum piyah פיח
isabet almak, olmak, başına gelmek nikla, leikala פ נקלע (להקלע ל
(le el) )אל
243
isabet ettirmek kala, likloa (et B ,קלע (לקל? את
el le be) ) ב־,- ל,אל
isabet, isabet etme klia קליעה
isabetli, hedefe varan (dişil) (sıfat) kolaat W קולעת
isabetli, hedefe varan (eril) (sıfat) kolea ז,ת ?קול
ishal etmek, amel yapmak, indirmek, içine, sokmak şilşel, leşalşel 5 . )קזלשל (לשלשל
ishal, amel, diyare (hastalık) şılşul שלשול
isilik, terlemekten ciltte oluşan küçük pembe kabar ־־priha (baor) )פדיחה (בעור
tılar (hastalık)
isim, ad, nam şeni שם
isimleri, adları (dişil) şmatı T שמן
isimleri, adları (eril) şmam T שמם
isimleriniz, adlarınız (dişil) şimhen נ שמכן
isimleriniz, adlarınız (eril) şimhem r שמכם
iskambil kağıdı klaf קלף
iskambil oyunu, remi, sporda yenişemeıne, berabere remi רמי
kalma
iskambilde per, iskambilde çift (iki tane) zugim זוגיים
iskan ve inşa bakanı (imar ve iskan bakanı) sar abinuy עזר הבנוי והשפון
veaşikun
İskandinav skandinavi סק;ךינבי
İskandinavya skandinavia סקנדינביה
iskele, rıhtım mezah מזח
iskelet, bina iskeleti şeled שלד
iskemle, sandalye kise כסא
İskoç (eril) skoti ז סקוטי
iskoçya (ülke) skotland סקוטלנד
İslamiyet, müslümanlık İslam אסלאם
İslamlaşma, müslümanlığa geçme itaslemut התאסלמות
islenmek, is kaplanmak, üstü kurumla dolmak itpayeah, B התיפה,הודפח
itpayah, )(להתיפח
leitpayeah
ismi, adı (dişil) şma נ קזמה
ismi, adı (eril) şmo f שמו
ismim, adım şmi שמי
ismimiz, adımız, isimlerimiz, adlarımız şmenu שמנו
ismin, adın (dişil) şmeh נ קזמף
ismin, adın (eril) şimha, şemha T שמך
244
ispanya (ülke) sfarad ספ_רד
İspanyol (eril) sfaradi ז ספרדי
İspanyolca sfaradit ספרדית
ispat, kanıtlama ohaha הוכחה
ispatlamak, ispat etmek, kanıtlamak ohiah, leohiah פ )הוכיח (להוכיח
ispatula, kazıma aleti - marit . נ?ךית
ispatula, kazıma aleti (YÎDİŞTEN) şpahtel קזפכטל
ispinoz kuşu (hayvan) paruş פרוש
israel (ülke) israel ישזראל
israel acil tıbbi ilk yardım hizmetleri organizasyo- magen david מגן דוד אדים
nu, ambülans (kızılay ve kızılhaç gibi) adom
israel doğumlu (dişil) tsabarit J צברית
israel doğumlu (eril) tsabar ז צבר
israel milli marşı atikva חתקוה
israel savunma kuvvetleri, kısaltması tsahal tsava ağana צבא הגנה ליבראל
leisrael, tsahal )(צה״ל
israelde yeni göçmenlere verilen yardım paketi sal klita סל קליטה
israelin sesi, israel radyo yayınları kol israel קול ישראל
israelli (dişil) isreelit נ ןשךאלית
israelli (eril) isreeli ז ישראלי
istatistik, istatistik bilimi (İNGİLİZCEDEN) statistika סטטיסטיקה
istek, arzu, emel, rağbet, iştiyak, niyet ratson רצון
istek, dilek, arzu hafets חפץ
istekli, hevesli, ateşli, şevkli, sabırsız (sıfat) laut ה להוט
isteksizce, istemeye istemeye, istemeden bei ratson באי רצון
isteksizlik, gönülsüzlük i ratson אי רצון
istem dışı refleksif hareket yapmak, seğirmek, çır- pirkes, lefarkes פ )פו־בם (לפרכס
pmmak, kıvranmak(spazm), tiki olmak
istemek, arzu etmek ratsa, lirtsot פ )רצה (לרצות את
(et)
istenen, arzu edilen, istek uyandıran, aranan, gerek-■ ratsuy ת רצוי
li (sıfat)
isteri krizi, isteri nöbeti, histeri isterya היסטתה
istif, istifleme, stoklama, yığma agira אגירה
istifa etmek, işten çıkmak itpater, פ התפטר (להתפטר
leitpater (me)
)-מ
istifa, çekilme itpatrut התפטרות
istiflemek, istif etmek, yığmak, stok etmek, rezerv- ağar, leegor פ )אגר (לאגר
lemek
245
istiflenmek, yığılmak, stok edilmek neegar, leiager פ )נאגר (להאגר
istihbarat servisi, haber alma biyun ביון
istihdam, iş, iş verme, meşguliyet, uğraş, iştigal, taasuka תעסוקה
meşgale
istihkak saptamak, istihkak ayırmak, tahsis etmek, iktsiv, leaktsiv פ )הקציב (להקציב
bütçelemek
istihkak, bütçeleme, vesikaya bağlama, tayına kitsuv קצוב
bağlama
istihkam aııdasa kravü הנדסה קרבית
istihkam eri, mayıncı asker hablaıı חבלן
istihza, hiciv, ironi, ince alay ironiya אירוניה
istila etmek, sınırı ihlal etmek, başkasının (arazisine palaş, lifloş פ )פלש (לפלש
/ hakkına) tecavüz etmek
istila, istila etme plişa פלישה
istilacı, saldırgan, ihlalci poleş »?פול
istimlak etmek, kamulaştırmak, yasal yollarla el ifkia, leafkîa פ )הפקיע (להפקיע
koymak (parasını ödeyerek)
istimlak, kamulaştırma, el koyma afkaa הפקעה
istirahat margoa מךגוע
istirahat, dinlence menuha מנוחה
istirahat, dinlenme, dinlence nofeş נפש
istirahat, merhum, rahmetli, müteveffa, Ölmüş manoah מנוח
istirham etmek, üstelemek, yalvarmak, çok rica iftsir, leaftsir פ הפציר (להפציר
etmek, ricada bulunmak, ısrarla istemek (be) .... )-ב
istirham, ısrarla isteme, yalvarma, ricada bulunma, aftsara הפצךה
rica, niyaz
istisna, kuraldışı, müstesna, olağanüstü yotse min aldat יוצא מן הקלל
istişare etme, tiyo alma, akıl danışma, düzenleme, tikus טכוס
ayarlama, düzen
istişare etmek, tiyo almak, akıl danışmak tikes, letakes פ )טכס (לטכס
istridye kabuğu tsdaf צדף
istridye, midye, küçük deniz kabuklusu tsidpüj tsdafot צדפות,צךפה
İsveç (ülke) şvedya שבתה,שותה
isveçli (dişil), İsveççe şvedit נ ׳שבתה,שותת
isveçli (eril) şvedi ז קזבדי,’»ןת
İsviçre (ülke) şvayts שריץ
İsviçre (ülke) şvitsarya שויצתה
isyan, ayaklanma, başkaldırma itmardut התמךדות
isyan, ayaklanma, başkaldırma mered מרד
246
isyancı, isyankar, asi mored מורד
iş anlaşmazlığı sihsuh avoda סכסוך עבורה
iş arkadaşı, mudi, aza, üye, meslekdaş, mesai amit ^מית
arkadaşı
iş birliği şitufpeula ?זתוף פ^לה
iş birlikçi, düşmanla işbirliği yapan meşatefpeula, משתף פ^לה
maştap )(משת״פ
iş bürosu, iş ve işçi bulma kurumu lişkat aavoda ל ^פה העבוךה
iş teklifi atsaat avoda הצעת ?בודה
iş tulumu sarbal סרבל
iş verme bürosu şerut ataasuka שרות התעסוקה
iş, eser avoda ?בודה
iş, vazife, hizmet, mevki, mesai misra משרה
işaret etmek, parmakla göstermek, oy vermek itsbia, leatsbia D )העביע (להצביע
işaret levhası (trafik) tamrur רור1תכ
işaret vermek, sinyal vermek otet, leotet S )אותת (לאותת
işaret, belirti, nişan, sinyal, gösterge siman סימן
işareti olmak, belirtisi olmak, delalet olmak, göster- istamen, פ )הסתמן (להסתמן
gesi olmak leistamen
işaretle oy verme, seçme atsbaa הצב^ה
işaretleme, belirtme, nişan, alamet, derece, marka, isiyim ציון
işaret, not
işaretleme, işaret etme simun סמון
işaretlemek, nişan koymak, işaret vermek, işaret simeıı, lesamen פ )סמן (לסמן
etmek
işaretlemek, not etmek, belirtmek tsiyen, letsayeıı פ )ציז (לצין
işaretli, işaretlenmiş (sıfat) mesuman ת מסמז
işçi kurulu vaad ovdim וער עובךים
işçi sınfı, emekçi sınıfı (mavi yakalı) tsavaron kahol צוארון כחל
işçi teşkilatı, teşkilat, sendika istadrut הסתדרות
işçi, çalışan poel פועל
işçi, çalışan, müstahdem, eleman, personel oved עובד
işe yaramaz, yararsız klumnik כלומניק
işe yarar, etkili, tesirli, efektif efektivi אפקטיבי
işeme, çiş yapma, su dökme, sık işeme hastalığı aştana השתנה
işemek, çiş yapmak, idrar yapmak iştin, leaştin פ )השתין (להשתין
işgal edilmek, zaptedilmek, fethedilmek, ele geçiril- nikbaş, פ )נכבש (להכבש
mek, istila edilmek leikaveş
işgal edilmiş, zaptedilmiş (sıfat) kavuş ת כבוש
247
işgal etme, zaptetme, fethetme, ele geçirme, istila, kvişa כבישה
turşu kurma
işgal etmek, zaptetmek, fethetmek, ele geçirmek, kavaş, lihboş S )כבש (לכב״ש
istila etmek, turşu kurmak
işi durdurmasına neden olmak, iş yapmasını engel- ivtilj leavtil S )הבטיל (להבטיל
lemek
işi tam zamanında ve doğru yapmak, dakik olmak, diyek, ledayek פ )ריק (לךיק
titiz olmak
işime gelmez, hesabıma uymaz, olmaz lo ba beheşbon לא בא לחשבון
işitme, duyma şmia שמיעה
işkence etmek, eziyet etmek ina, leanot s )ענה (לענות
işkence görmek, eziyet çekmek itana, leitanot s )התענה (להתענות
işkence, eziyet inuy ענוי
işlem, muamele, alışveriş, uyuşma, anlaşma, sözleş- İska עסקה
me, mukavele
işlemek, işlem yapmak, düzenlemek, uyarlamak, ibed, leabed פ ,עבד (לעבד את
tanzim etmek (etle) )ל־
işletme, çalıştırma, faaliyete geçirme tiful תפעול
işletmek, çalıştırmak, faaliyete geçirmek tifel, letafet פ )תפעל (לתפעל
işportacı, seyyar satıcı rohel רוכל
işsiz muvtal מבטל
işsizlik avtala אבטלה
işsizlik avtala הבטלה
iştah, afiyet teavon תאבון
iştahsızlık anoreksya אנורקקיה
işte ine הנה
işte arey הרי
işte ben, işte geldim, işte hazırım areyni הריני
işten çıkarma, işten kovma, işten atma piturim, פטוךין,פטוךים
piturin
işten kovmak, işten atmak, işine son vermek, azlet- piter, lefater פ ,פטר (לפטר את
mek, bertaraf etmek (et me) )-מ
işten kovulmuş, işten atılmış (dişil) (sıfat) mefuteret נ,ת מפטרת
işten kovulmuş, işten atılmış (eril)(sıfat) mefutar .M מפטר
işveren maasik מעסיק
işveren, çalıştıran, işletmeci maavid מעביד
itaat etmek, uymak, riayet etmek, boyun eğmek tsiyet, letsayet ■פ )-צית (לצית ל
de)
itaat, riayet, uyma, baş eğme tsiyut ציות
248
itaatkar, riayet eden, kurallara uyan metsayet ?צית
itaatkar, yumuşak başlı, söz dinleyen, uysal, göre- tsaytan ציחן
vini bilen
itaatkarlık, yumuşak başlılık, uysallık, görev bilirlik tsaytanut ציתנות
itaatsizlik etmek, söz dinlememek, emirlere uyma- iınra, leamrot 3 )המרה (להמרות
inak, başkaldırmak, boyun eğmemek
itaatsizlik, başkaldırma, reddediş sarvanut סךבנות
itaatsizlik, direniş, karşı koyma, meydan okuma, amraya המרךה
hiçe sayma
itaatsizlik, riayet etmeme, uymama, baş eğmeme i tsiyut אי ציוה
İtalya (ülke) İtalya איטליה
İtalyan, italyalı (dişil) italkiya ג איטלקית
İtalyan, italyalı (eril) italki T איטלקי
İtalyanca iialkit איטלקית
itfaiye arabası, itfaiye aracı kabayit כבאית
itfaiyeci, söndürücü kobay כבאי
itfaiyecilik kabaut כבאות
ithalat yevu יבוא
ithalatçı yevuan יבואן
itham etmek, suçlamak, ithamda bulunmak, sorum- kitreg, lekatreg s )קטרג (לקטרג
lu tutmak
itham, suçlama, kovuşturma kitrug קטרוג
itibar etme, paye verme, rağbet etme, saygı göster- okara הוקרה
me
itibaren, ....den başlamak üzere ahel החל
itibaren, şimdiden tezi yok, 0 andan beri, ...den vaelah ואילך
sonra
itici güç, motivasyon anaa הנ?ה
itilmek, kendini sokuşturmak, itişip kakışmak nidhaf, פ )נדחף (להדחף
leidahef
itilmiş, itik, sıkıştırılmış, sıkışık dahuk רחוק
itina, ihtimam, titizlik, işi sıkı tutma akpada הקפדה
itiraf edici, itirafkar (sıfat) mevade ת מודה
itiraf etmek, günah çıkarmak, ikrar etmek itvada, פ התודה (להתודות
leitvadot (le al) )ל2,-ל
itiraf, ikrar, günah çıkarma viduy ודוי
itiraf, teşekkür etme,• şükretme odaa ■ הודאה
itiraz etmek, temyiz etmek, bozmak, temelini irer, learer פ >?!ך?גר (לען?גר
çürütmek
itiraz, itiraz, etine, temyiz irur ?ךעור
249
itiraz, refüze etme, geri çevirme, ret meun מאיז
itiş kakış dahaf דחף
itme, itiş, itip kakma, sıkıştırma, presleme, sıkma, dhika דחיקןה
basma
itme, itiş, itip kakma, teşvik dhifa דחיפה
itme, tepme, zıt, kutupların iticilik gücü, tepkime edef הדף
itmek, dürtmek, itip kakmak dahaf, lidhof 5 )דחף (לדחף
itpael fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan itpael בנין התפ^ל
ivme, hareketlilik kazanma, hamle, hız kazanma tnufa תנופה
ivme, süratlenme, hızlandırma, hızlanma teutsa תאוצה
iyar, İbrani takviminin 8. ayı iyar איר
iyi (sıfat) (dişil) tov, tova M טובה
iyi (sıfat) (eril) tov ז,ת טוב
iyi değil 10 tov לא טוב
iyi huylu tümör, habis olmayan tümör, iyicil ur gidul şaftr זפיר£ גדול
iyi huylu, habis olmayan (tümör için), halim selim, şapir פיר#
munis
iyi ki, neyse ki, şansımız varmış ki lanıarbe למרבה המזל
amazal
iyi niyet, hüsnüniyet, içtenlik, açık kalpli, masuma- tom lev תם לב
ne, hilesiz
iyi şans mazal tov מזל טוב
iyi yolculuk(lar) nesiya tova נסי^ה טובה
iyi, iyice ........ ............ ............. . eytev------------ ................ היטב
iyice pişmek, iyice haşlanmak (argo) ııişlak, leişalek פ )לק#ביפזלק (לה
iyice, iyicene, enine boyuna lemeytav למיטב
iyileşme, ilerleme, gelişme, düzelme, nekahat şipur פור#
iyileşme, şifa bulma . avraa הבראה
iyileşmek, düzelmek nirpa, leirape נרפא (להרפא מ~) פ
(me)
iyileşmek, nekahatte olmak ehlim, leahlim פ )החלים (להחלים
iyileştirmek, iyileşmek, sıhhatlenmek ivri, leavri פ )הבריא (להבריא
iyilik severlik, cömertlik, yardım severlik, eli açık- nedivut, נךיבות לב,נךיבות
lık, zengin gönüllülük nedivut lev
iyilik yapmak, iyileştirmek, düzeltmek, iyi davran- eytiv, leitiv- פ )היטיב (להיטיב
mak
iyilik, hayır, yarar tova טובה
iyilik, hayırseverlik, hayır işi, lütuf, ihsan, şefaat, hesed חסד
fazilet, erdem, yardımseverlik
250
iyilik, ihsan, hayır gmilut hesed, ,גמילות חסד
hasadım חסדים
iyimser (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) optimi ' ח אופטימי
iyon (element kimyada) yon יון
iyonize etme, iyonizasyon yinun ינון
iyonize, iyonize edilmiş (sıfat) meyunan ת .............!?מי
iyonlaştırmak, iyonize etmek yinen, leyanen B )ינן-ינן (ל
iyot yod ■ יוד
iz bırakmak(yara) tsilek, letsalek B )צלק (לצלק
iz kalmak, yara izi kalmak itstalek, B )הצטלק (להצטלק
leitstalek
iz, ayak izi akev, ikva ?קבה,?קב
iz, dümen suyu, geminin veya kuyrukluyıldızın şovel שבל
ardında bıraktığı iz, kuyruk, peşi sıra gelen
izafiyet teorisi torat ayahasut תורת הקזסות
izah açıklama, yorum, tefsir, mana beur באור
izahat vermek, açıklama yapmak (lesaber et aozen siher, lesaber B )סבר (לסבר
= aklında olsun manasında)
izci, yavrukurt tsofe צופה
izdiham, itiş kakış, baskı, sıkışıklık, kalabalık, dohak רחק
güruh
izdiham, sıkışıklık, tıkışıklık, sıklık, yoğunluk, tsefifut צפיפות
kesafet
izin vermek, serbest bırakmak, müsaade etmek, itir, leatir B )התיר (להתיר
çözmek, mümkün kılmak
izin vermek, tasdik etmek, onaylamak, teyit etmek işer, leaşer (et) B )אשר (לאשר את
izin, ruhsat, cevaz, icazet, tensip, uygun görme arşaa הךשאה
izin, tasdik, tasdikname, onay, onaylama, teyit, işur אשור
doğrulama
İzlanda (ülke) island איסלנד
izleme, takip, ardından gitme ikuv ?קוב
izlemek, takip etmek, topuğunu tutmak, peşinden akav, laakov B )?ק□ (ל?קב
gelmek
izlenen, takip edilen, mecazi olarak sabit fikirli olan raduf ת רדוף
(sıfat)
izlenim, İntiba itraşmut התרשמות
izlenim, intiba, tesir, etki . roşem רשם
izlenmek, takip edilmek neekav, leiakev B )נ?קב (לה?קב
izmarit, sigara izmariti bdal
T בדל י
izolatör, yalıtkan mevoded מבודד
251
izole etmek, tecrit etmek, yalıtmak, yalnız bırakmak boded, levoded פ )בודד (לבודד את
(et)
izole, izole edilmiş, yalıtılmış, tenha, kuytu, herkes- mevudad ת מבדר
ten uzak (sıfat)
■i &
252
I
ılgın (ağaç) eşel ול£א
ılık (sıfat) poşer ת פושר
ılımlı, mutedil, dengeli, ölçülü, (sıfat) matım ת מתון
ılımlı, mutedil, ılıman (sıfat) memutan ת ??מתן
ılımlılaşmak, dengeli ve ölçülü olmak itmaten, 5 )התמתן (להתמתן
leitmaten
ılımlılaştırmak, modore etmek, yatıştırmak, yumu- miteıı, lematen פ )מתן (למתן
şatmak, sükuneti sağlamak
ılımlılık, yavaşlatma mittin מתון
ırak (ülke) İrak עיראקי
ırak arapçası, arapçanın ırak lehçesi ve şivesi aravit irakit ערבית עירקית
ıraklı (eril) iraki ז עיראקי
ırgat, maraba, ağanın toprağında karın tokluğuna aris אריס
çalışan
ırk ayrımcılığı, ırk ayrımı (güney afrikadaki siyah aparteyid אפרטזדד
beyaz ayrımı) (İNGİLİZCEDEN)
ırkçı gİZfOl
254
ıtriyat tamrukim תמרוקים
ıvır zıvır, önemsiz şeyler zuta זוטא,זרטה
ızdıraplı, acılı, çilekeş (sıfat) meyusar ת מיפר
ızgara, et balık vb. mangal yapmak için kullanılan askala אסכלה
araç, parmaklık
ızgara, mangal, barbekü alaeş על האש
ızıdrap vermek, acı çektirmek yiser, leyaser £) )יסר (ליסר
255
J
japon (dişil), japonca yapanit J ;פנית
japon (eril) yapani ך ;פני
Japonya (ülke) yapan ................. יפן
יTT
256
K
K, sayısal değeri 100, (İbrani alfabesinde 19.cu harf) kuf ק
K, sayısal değeri 20, (İbrani alfabesinde ll.ci harf) kaf פ
kaba et, but, popo, kıç, göt (argo) yâşvan !ישב
kaba güldürü, maskaralık, sulu güldürü, fars farsa פךסה
(tiyatro)
kaba kuvvetle açılmak, kırılmak, patlatılmak, yarıl- nifrats, S )נפרץ (להפרץ
mak, ihlal edilmek leiparets
kaba, işlenmemiş, ham, çiğ, kaba kimse, görgüsüz, gas גס
hoyrat
kaba, kültürsüz (insan için) gas ruah גס רוח
kaba, terbiyesiz, görgüsüz, nezaketsiz, seviyesiz vulgari ת וולגרי
(sıfat)
kaba, terbiyesiz, görgüsüz, pespaye, bayağı, aşağılık vulgar וולגר
kabadayı (ARAPÇADAN) abaday אברי
kabadayı, holigan biryon ?ךית
kabadayı, külhanbeyi, belalı, bıçkın, zorba, vahşi porea ?פור
kabak, bal kabağı, su kabağı (meyve) dlaat דל?ת
kabak, dolmalık kabak, yeşil kabak (sebze) kışu ?ןשוא
kabakulak (hastalık) hazeret חזרת
kabala kitabı, erkek ismi (bir kabala üstadının zoar זהר
ismi)
kabalık, bayağılık, aşağılık, terbiyesizlik vulgariyut וולגריות
kabalık, çirkeflik, hakaret, tahkir gasut גסות
kabalık, kültürsüzlük, bayağılık, nezaketsizlik, gasut ruah גסות רוח
terbiyesizlik
kabarcık, hava kabarcığı bua בו^ה
kabarma, met olayı, denizin yükselmesi, suların geut גאות
kabarması, doğa olayı
kabarmak, şişmek (hamur) tafah, litfoah פ )הפח (לתפח
kabartma tavlit תבליט
kabartma tozu avkat afiya אבקת אפ^ה
kabartmak, kabarmasını sağlamak, şişirmek (ha- itpiah, leatfiah פ )התפיח (להתפיח
mur)
kabızlık, peklik atsirut זנצירות
kabile, kavim, klan, boy, aşiret, topluluk şevet שבט
kabiliyet, beceri, yeti, yetenek, meleke koşer כשר
258
kaçık, meczup, acayip, tuhaf, garip, yadırganan timoni ת תמהוני
(sıfat) ... ..............
kaçınılmaz, mukadder, ölümcül, çok tehlikeli, önü- faiali ת פטלי
ne geçilemez (İNGİLİZCEDEN) (sıfat)
kaçınılmaz, önlenemez, engellenemez bitti nimna בלתי נמנע
kaçınmak, çekimser kalmak, tarafsız olmak, engel- nimna, פ )-נמנע (להמנע מ
lenmek, sakınmak, çekinmek leimana (me)
kaçınmak, çekinmek, caymak, usanmak, yılmak ııirta, leirata פ )נךתע (להרתע
kaçınmak, görevden kaçınmak, atlatmak, işin için- iştamet, פ ה^תמט
den sıyrılmak leiştamet )(להשתמט
kaçınmak, sıvışmak, kaçamaklı yol aramak, atlat- ithamek, התחמק (להתחמק) פ
mak (birisini), yakayı sıyırmak, görmezden gelmek, leiihamek
geçiştirmek, kendini sakınmak, savuşturmak,
başından savmak
kaçıran, kapıp kaçıran, hava korsanı hotef חוטף
kaçırılmak, kapılmak nehtaf, leihatef פ )נחטף (להחטף
kaçırılmış, kaçırılan, kişi, kapılmış, kaçamak, bir hatuf ת חטוף
anlık, çabuk, tez, süratli (sıfat)
kaçırma, kaçakçılık avraha הברחה
kaçırmak, kaçakçılık yapmak ivriah, leavriah £> )הבךיח (להבריח
kaçırmak, kapmak hataf, lahtof 0 )חטף (לחטף
kaçırmak, kurtulmasını sağlamak, kaçmasına milet, lemalet פ )מלט (למלט
yardım etmek
kaçırmak, rahatsız edip gitmesine neden olmak enis, leanis פ )הנים (להניס
kaçış, geri dönüş (kaçışı yok, geri dönüşü yok der manos מנוס
gibi)
kaçış, kaçma, firar imaltut המלטות
kaçış, sığınma yeri, barınak miflat מפלט
kaçma, kaçış, firar briha בריחה
kaçmak nas, laııus פ )נס (לנוס
kaçmak, firar etmek, tüymek, fıymak bardh, livroah פ )ברח (לברית
kaçmak, kurtulmak nimlat, פ )נמלט (להמלט
leimalet
kadar, dek ad ?י
kadeh, küçük bardak kosit כוסית
kadein, afyondan elde edilen bir alkaloid, bir tür kodein קודאין
müsekkin, ağrı dindirici
kademe, adım, merhale, aşama, mertebe, gidişat (al şaal שעל
kol tsaad veşaal)
kademe, aşama, derece, merhale adraga הדרגה
kademe, basamak, aşama ; dereg דרג
259
kader tayin edici, kritik, vahim, hayati önem taşı- gorali גורלי
yan, nazik
kader, yazgı, talih, şans, baht, kısmet, nasip, akıbet, goral גורל
alın yazısı
kaderci kimse, fatalist (İNGİLİZCEDEN) fatalist פטליסט
kadercilik, yazgıcılık, fatalizm (İNGİLİZCEDEN) fatalizm פטליזם
kadın, eş, zevce, karı, avrat işa אשה
kadınlar, karılar, avratlar naşim נשים
kadınlık, kadınsılık naşiyut נשיות
kadınsı, efemine, kadın gibi, kadınca, kadınsal naşi נשי
kadınsı, kadın gibi, efemine, kadına mahsus nikvi ;קבי
kadife ktifa קטיפה
kadifemsi, kadife gibi, yumuşacık (sıfat) ktifati ת קטיפתי
kadim, antik, antika, tarihi, eski (sıfat) kodum ת קדום
kadran, skala huğa חוגה
kadro, memur kadrosu teken תקן
kafa atmak, küçümsemek, saldırmak nıgeah, nigah, פ ) נגח (לנגח,נגח
lenageah
kafa tutma, meydan okuma, karşı gelme, karşı atrasa התרסה
koyma, başkaldırma
kafa tutmak, diklenmek, meydan okumak, karşı itriSf leatris פ )התרים (להתריס
gelmek, baş kaldırmak
kafası karışmak, rahatsız olmak, meşgul edilmek, nitrad, leitared פ )נטרד (להטרד
taciz edilmek
kafasmrkarıştırmak, rahatsız etmek, meşgul etmek, itrid, leatrid פ ־ )הטריד (להטךיד
taciz etmek, musallat olmak
kafasını kesmek, kellesini uçurmak, boynunu malak, limlok פ )מלק (לטלק
vurmak
kafatası gulgolet גלגלת
kafatası, kurukafa kodkod קדקיד
kafes kluv כלוב
kafeterya . kafeterya קפטריה
kafeterya, kahvehane ־ bet kafe ית קפה3
kafi derecede lemaday למרי
kafile, konvoy, kervan şayara קדרה
kafir, dinsiz, inkarcı kofer ' כופר
kafirlik, din kurallarına karşı olma kfira • כפירה
kaflyeleme, kafiye uydurma . hariza קריזה
kafîyelemek, kafiye uydurmak haraz, lahroz פ )חרז (לקרז
260
kafiyelenmek, kafiye uyarlanmak itharez, S )התחת (להתחרז
leitharez
kafkasya (coğrafi bölge) kavkaz W
kaftan kaftan קפטן
kağıt neyar
kahır, cefa, azap, çile, üzüntü, keder yagoıı עיז
kahin, din adamı, soyadı (kohen) koen פיהו
kahinlik, memuriyet devresi keuna כהנה
kahkül, perçem, perçe, zülüf, alın üzerine sarkan belorit בלורית
saç demeti
kahraman, kuvvetli, cesaretli gıbor גבור
kahramanlık nişanı, övgü nişanı tsiyun leşevah ציון לשבח
kahramanlık, yiğitlik, kuvvet, cesaret gevura !כבורה
kahvaltı, sabah yemeği aruhat boker ארוחת בוקר
kahve kafe קפה
kahve çekirdeği pol kafe פול קפה
kahverengi (renk) hum חום
kahya, teşrifatçı, yer gösteren, düzenlemeci (dişil) sadranit נ סרךניח
kahya, teşrifatçı, yer gösteren, düzenlemeci (eril) sadran ז סךרז
kaka, dışkı, bok, tuvalet kaki ?וקי
kakao kakao ?<?ןאי
kaktüs (bitki), israelde yetişen dışı dikenli bir tsabar צבר
meyve
kakule (bir tür baharat araplar kahveye, yemenliler el הל
bir sürü şeye katar)
kalabalığa ait, basit, çok görünen, umuma mahsus, amoni הפוני
halka ait, avam
kalabalık etme, doluşma, gruplaşma, toplaşma itgodedut התגוךדות
kalabalık etmek, doluşmak, gruplaşmak, toplaşmak itgoded, פ ההגידד
leitgoded )(להתגודד
kalabalık, izdiham, bir araya toplaşma ıtkaalut התקהלות
kalabalıklaşmak, toplanmak, topluluk oluşmak, itkael, leitkael פ )התקהל (להתקהל
üşüşmek
kalan, artakalan, geriye kalan notar נותר
kalan, artan yitra יתרה
kalay, simgesi SN olan element bdil בדיל
kalbi çarpıntı yapmak, heyecanlanmak, şok olmak itpaem, התפ^ם (להתפעם) פ
leitpaem
kalbi, merkezi, çekirdek yeri, göbek, iç, nüve liba לבה
261
kalbi, onun kalbı (dişil) liba, lev şela 3 לב שלה,לבה
kalbini fethetme, cezbetme, sevgi, muhabbet libuv לבוב
kalbini fethetmek libev, lelabev פ )לבב (ללבב
kalbini kırmak, gücendirmek, rencide etmek, kır- eetivf leaaliv פ העליב (להעליב
m ak, hakaret etmek (et) )את
kalbur, elek, filtre, süzgeç, kevgir kevara בברה
kalça moten מיתן
kalça, kalça kemiği halatsayim הלצים
kaldırılmak, ereksyon olmak, sayesinde oluşmak nizkaf, leizakef פ )נזקף (להזקף
kaldırım midraha מדרכה
kaldırım mühendisi (espritüel cahil mesleği) meandes מהנדס מדרכה
midraha
kaldırım taşı even safa אבן שפה
kaldırma, kurma, tesis etme akama הקמה
kaldırma, yukarı kaldırma, çıkartma (vincin yaptı- anafa הנפה
ğı iş), el sallama, bayrak sallama
kaldırma, yukarı kaldırma, yükseltme arama הרמה
kaldırmak, erekte etmek (ereksyon), ayağa dikmek zikef, lezakef פ )זקף (לזקף
kaldırmak, kalkındırmak, kurmak, tesis etmek ekim, leakim פ )הקים (להקים את
(bina kibuts iş ülke vs.) (et)
kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek erim, learim פ )הךיס (להרים
kale, hisar metsuda מצודה
kale, korunak maoz מעוז
kaleci (spor), kapıcı şoer שוער
kalem kutusu, kalemlik kalmar קלמר
kalem ucu tsiporen צפךן
kalemtıraş mehaded מחדד
kalıcı, daimi, sabit, değişmez, baki (sıfat) kavua ת ?קבו
kalıcı, daimi, tespit keva קבע
kalıcılık, süreklilik kviyut קביעות
kalın bağırsak (iç organ). mei gas מעי גס
kaim, kaba, yoğun av ?ב
kalın, yoğun, koyu (sıfat) ave ?בה
kalınlık, yoğunluk, koyuluk ovi עבי
kalıp, baskı kalıbı, matris matritsa מטריצה
kalıp, model, bünye, yapı, şekil, biçim, form tavnit תבנית
kalibre, ince ayar, çapını ölçme kiyul ביול
kalifikasyon, iş başvurusunda nitelikler, yetenekler kişurim כאזורים
262
kalite, nitelik ״ . tiv ...... טיב
kalite, nitelik eyhut, ehut איכות
kaliteli, nitelikli, mutena eyhuti איכותי
kalitesiz, adi mezupat מזפת
kalkan balığı (hayvan) putit פוטית
kalkan, koruyucu, müdafi, bek (futbolda) müdafa magen ■ מגן
oyuncusu
kalkış, havalanma, uçuşa geçme, uçma (uçak, kuş, amraa המראה
helikopter gibi şeyler için)
kalkışmak, cüret etmek, yeltenmek eez, leaez פ )העז (להעז
kalkma, kalkınma, canlanma tekııma הקומה
kalkmak, ayağa kalkmak kam, taktım פ )קם (לקום
kalkmak, ereksyon olmak zakaf, lizkof פ )זקף (לזקף
kalkmak, yükselmek itromem, פ התרומם
leitromem )(להתרומם
kalleş, hain, aldatan, ihanet eden bogdaıti בוגדני
kalma, durma, bekleme şeiya שהיה
kalmak, artmak, artakalmak notar, leivater פ )נותר (להוהר
kalmak, bulunmak, konaklamak, eğleşmek, vakit şaa, lişot פ )שהה (לשהוית
geçirmek
kalmak, durmak, yerinde kalmak nişar, leişaer פ )נשאר (להשאר
kalori kalori, קלוריות,קלוךי
kaloriyot
kalori, ısı birimi kaloriya קלוריה
kalp çarpmak, kalbi atmak paam, tifom פ )פעם (לפעם
kalp çarpması, kalp atışı, vuruş peima פעימה
kalp durması dom lev דם לב
kalp kırma şvirat lev שבירת לב
kalp krizi etkef lev התקף לב
kalp krizi atkafat lev התקפת לב
kalp yetmezliği (hastalık) i sfikat lev אי ספיקת לב
kalp, yürek, merkez, İskambilde kupa lev לב
kalsiyum sidan סידן
kaltak, hafifmeşrep, hoppa, fahişe, orospu (arapça- freha פרחה
dan argo)
kamaşma, göz kamaşması istanverut הסהנןרות
kamaşmak, gözü kamaşmak, bir an için körleşmek, ■ istanver, הסתנור (להסתנור) פ
ışıktan rahatsız olmak leistanver
kamaşmış (sıfat) mesunvar ת מסנור
263
kamaştırma ...... sinvur סנוור
kamaştırmak, gözünü kamaştırmak, bir an için sinver, 5 )סנור (לסנור
körleştirmek lesanver
kamboçya (ülke) kambodia קמבוךיה
kambur (dişil), sırttaki kambur çıkıntısı gibenet J גבנת
kambur (eril) giben ז גבן
kambur, sırtında taşıdığın dertler (mecaz) hatoteret חטוטרת
kamburlaşmak, kesilmek(süt), peynirleşmek itgaben, B )התגבן (להתגבן
leitgaben
kamburlaştırmak, peynir yapmak giben, legaben B )!גבן (לגב
kamçı, kırbaç şot שרט
kamçılamak, kırbaçlamak itslif, leatslif B )הצליף (להצליף
kamelya, sundurma, duvarı olmayan dam örtüsü shaha סככה
kameriye, çardak pergola פךגוילה
kamerun (ülke) kamerun קןמתן
kamış, sazlık, nehir kenarında yetişen sazlık kne suf קנה סוף
kamp, çadır kampı, ordugah maal מאהל
kamp, ordugah mahane מחנה
kamp, yaz kampı keytana קיטנה
kampanya, ameliye, harekat, operasyon mivtsa מבצע
kampanya, etkinlik, propaganda dönemi (İNGİ- kampeyn קמפין
LİZCEDEN)
kampanya, yardım toplama, teberru toplama, bağış magbit מגבית
toplama
kampçılık, kamp kurma, kamplaşma mahanaut מחנאות
kampüs, yerleşke, okul arazisi kampus קמפוס
kamu yararı, genele fayda tovat aklat טובת הכלל
kamuflaj, kamufle etme asvaa הסואה
kamuflaj, tebdili kıyafet, gizlenme, maskelenme, masve מסוה
araziye uydurma, kisve
kamufle etmek, gizlemek isva, leasvot B )הסוה (להסוות
kamufle olmak, gizlenmek ıstava, leistavot B )הסתוה (להסתוות
kamyon masait מעזאית
kan dam דם
kan bağı keşer dam ?ן?זר רם
kan bağı, aynı soydan olma, akrabalık bağı kirvat dam קרבת רם
kan bağışı trumat dam תרומת רם
kan bağışı yapmak taram dam, B תרם רם (לתריס
litrom dam T )ים
kan damarları (örek, vrid) kleydam בלידס
kan davası geulat dam גאלת דם
kan davası sishsuh damim סכסוך דמים
kan dolaşımı mahzor adam מחזור הדם
kan dökme şfihut damım שפיכות דמים
kan grubu sug dam ■ סוג דם
kan kaybı ibud dam אבוד דם
kan nakli eruy dam ערלי דם
kan pıhtılaşması kruşat dam קריעת דם
kan pıhtılaşması, tromboz pakeket פקקת
kan pıhtılaşması, tromboz tahriş תקדיש
kan revan içinde kalmak şataf, liştot S )שתת (לשתות
kan revan içinde, kanla kaph, kanla örtülü akov midam עקב מדם
kan sayımı sfirat dam ספירת דם
kan tahlili bdikat dam ?ךיקת דם
kana bulanmış, eli kanlı megoal bedam ?!גאל בדם
kana susamış, hunhar tsame dam צמא דם
kanaat, kanı, izlenim, sonuç, netice maskana מסקנה
kanada (ülke) kanada ?!בדה
kanal, oluk teala ??לה
kanal, tv kanalı aruts ?רוץ
kanalizasyon instalatsya אינסטלציה
kanalize etmek, bir amaca yöneltmek, ayırmak yied, leyaed S )י?ד (ללעד
kanalize etmek, bir yöne sevk etmek tiel, letael S )תעל (לתעל
kanama dimum דמום
kanamak, kan kaybetmek, kam akmak dimenif פ )רמם (לדמם
ledamem
kanape, sedir, divan, yatacak yer sapa ספה
kanarya (kuş) (hayvan) kanarit קנדית.כנדית
kanat kanaf ??ר
kanat çırpmak, çırpınmak, titremek rifref, lerafref פ )רפרף(לרפרף
kanat, kanatlar, kanat kasları, eller ve ayaklar, el gaf, gapayim גפים,גף
ayak
kanatmak, kan akıtmak, vahşet yapmak ikiz, leakiz פ )הקיז (להקיז
kandil, gazocagİ (gazyera) ptiliya ■ פתיליה
kangren (hastalık) gaııgreııa גנגרנה
kangren (hastalık), nekroz, doku ölmesi nemek נמק
י־ 265
kanguru(hayvan) kenguru קןגורו
kanı, fikir, teşhis, yargı, ekspertiz raporuî bilirkişi havai daat חות דעת
raporu
kanı, kanaat, hüküm, yargı, karar psak פסק
kanını donduran, korkunç, dehşet verici makpi dam מקפיא דם
kanıt, delil, referans smah סמך
kanıtlanmış, suçu ispatlanmış, denenmiş muhah מוכח
kani, düşünen, fikrinde olan, düşüncesinde olan, savur ת סבור
kanaat getirmiş, farzedilmiş, addedilmiş, varsayıl-
mış, sanılmış (sıfat)
kanlı, kanla ilgili, kan gibi dami דמי
kanola, kolza (bitki) kanola ?נילה
kanser (hastalık) şarlan W
kanserojen, kanser yapıcı mesarten מסרטן
kansız, anemik anemi אנמי
kantin kantina קנטינה
kantor, dini ezgilerle dua eden din görevlisi, müez- hazan חזן
zin
kanun koymak, kanun yapmak, oymak, kazımak, hakak, lahkok 3 )חקק (לחקיק
hakketmek
kanun koyulmak, oyulmak, kazınmak nehkak, 3 )נחקק (להחקק
leihakek
kanun tanımaz, dünyayı umursamayan parua leşimtsa פרו? לעזמצה
kanun yapma, kanunlaştırma, kararname çıkarma hakika חקיקה
kanun, kaide, kural, hak, hukuk, yasa hok ח־ק
kanun, nazariye, doktrin, ilim öğretim tora הורה
kanunlaştırmak, yasalaşmak, kanun yapmak hokek, lehokek 3 )חוקק (לחוקק
kanyon, çukur vadi kanyon קניון
kaos, karışıklık, kargaşa, keşmekeş andralamusya אנדרלמוסיה
kapak, tıkaç, mantar, tıpa pkak ?קק
kapalı (sıfat) sagur ת סגור
kapalı yer fobisi, kapalı yerde kalma korkusu, baatseger בעת סגר
klostrofobi
kapalı, kapanmış, dopdolu, tıkalı balıım בלום
kapama, kapatma, contalama, tıkama, mühürleme, iium אטום
geçirmez hale getirme
kapamak sağar, tisgor 3 ,סגר (לסגיר את
(et le be) )־3 ,ל־
kapamak, düğmelemek rahas, lirkos 3 )רכס (לךפ־ס
266
kapamak, önüne set çekmek, baraj yapmak sahar,liskor פ סכר (לספרא
kapanma, içine kapanma, inzivaya çekilme, içe istagrut הסתגרות
dönüklük
kapanma, kapanış, kepenk indirme sgira סגירה
kapanma, kapatma, kapama, sokağa çıkma yasağı seger סגר
(sıkıyönetimde)
kapanmak nisgar, leisager s )נסגר (להסגר
kapanmak nikpats, s )נקפץ (לה?ןפץ
leikapets
kapanmak, engellenmek, kesilmek, barikat kurul- ııehsam, פ )נחסם (לההסם
mak . letlıasem
kapanmak, içine kapanmak, inzivaya çekilmek istager, פ )הסתגר (להסתגר
leistager
kapasite, alabilirlik, istiap haddi kibolet
kapasite, güç, kuvvet, enerji espek
kapasite, muhteva, içerik, muhteviyat, hacim thula
kapatılmak düğmelenmek, fermuar kapatılmak nirkas, leirakes פ )נרכס (להרכס
kapatılmış, önüne set çekilmiş, akıntısı kesilmiş sahur ת סכור
(sıfat)
kapatma, karantina, tutuklama esger הסגר
kapatma ״teslim etme (suçluyu), ele verme, suçluyu asgara הסגרה
ülkesine iade etme
kapatmak, kitlemek, sürgülemek, kilit altında tut- igif, leagif פ )הגיף (להגיף
mak, kepenk pancur indirmek
kapatmak, teslim etmek(suçluyu), ele vermek, suç- isgir, leasgir פ הסגיר (להסגיר
luyu ülkesine iade etmek (et le) )-אה׳ ל
kapı delet דלת
kapı eşiği, pervaz, taban, pencere pervazı eden אדן
kapı sürgüsü, kilit, kapı mandalı, kapı çengeli, kol beriah. בךיח
demiri
kapı tıklatma (aralıksız) itdapkut התדפקות
kapı vurmak, aralıksız kapı tıklatmak itdapek, פ )התדפק (להתדפק
leitdapek
kapı, nizamiye, kale (maç), gol(spor) şaar שער
kapıcı, odacı, kahya hatsraıı חצרן
kapıdan kapıya midelet ledelet מדלת לדלת
kapışma, kavga, birbirini yeme, atışma, çekişme, tigar תגר
sürtüşme ■
kapışmak, çekişmek, atışmak itnatseah, פ התנצח,התנצח
itnatsah, )(להתנצח
leitnatseah
267
kapital, sermaye, ana para, maliyet kapital ■ קפיטל י
kaplama, dolgu malzemesi, astar, astarlama, keçe refida רפידה
(ayakkabı tabanına koyulan)
kaplama, örtme, örten tabaka, ince tabaka tsipuy צפד
kaplama, paketleme, paket, örtme, örtü atifa עטיפה
kaplama, sarma, örtme, sarmalama, paketleme(am- ituf ?טרף
balaj), bürüme
kaplamak, bürümek, basmak, yayılmak (duman, itabeh, leitabeh פ )התאבך (להתאבן
sis, pus)
kaplamak, sarmak, sarmalamak, paketlemek(am- ataf, laatof פ )עטף (לעטף
balaj), bürümek
kaplan (hayvan) tigris טיגריס
kaplanmak, sarılmak, paketlenmek(ambalaj) neetaf, leiatef פ )נעטף (להעטף
kaplanmak, sarınmak, sarmalanmak, paketlenmek, itatef, leitatef התעטף (להתעטף) פ
bürünmek
kaplı, örtülü, sarılı, sarınmış, sarmalanmış (sıfat) atuf ת עטוף
kaplıca spa ספא
kaplumbağa, tosbağa (hayvan) tsav צב
kapma, kapış, kaçırma (zorla) hatifa חטיפה
kaporta tamiri, saç işleri pahahut פחחות
kapris, huysuzluk, geçici heves, düşüncesizce değiş- gahama גחמה
ken istek
kaprisli, huysuz gahmani גחמני
kapsül kmusa כמוסה
kaptan (gemi yada uçak), lider, kumandan kabarnit קכךניט
kaptan (gemide) rav hovel רב חובל
kaptan, lider, şef, önder, yüzbaşı (İNGİLİZCE- kepten ?ןפטן
DEN)
kaptırmak, büyütenmişçesine bağlanmak, ipnotize itratek, התרתק (להתרתק) פ
olmak leitratek
kar (yağış) şeleg שלג
kara buğday, arap darısı kosemet כסמת
kara çalma, dedikodu(culuk), arkadan konuşma, rinunim רנונים
iftira etme
kara çalma, iftira atma, lekeleme, çamur atma, bok alaza הלעזה
atma (mecaz)
kara çalmak, iftira atmak, lekelemek, çamur atmak, iliz, leaaliz פ )הלעיז (להלעיז
bok atmak(mecaz)
kara haber, kötü haber, kötü havadis (ölüm, felaket bsorat iyov בשררת איוב
vs.'l
kara kutu kufsa şhora קןפסה שחורה
kara leke, sabıka, kusur F revav ר?ב
kara yağız, esmer ten rengi (renk) şahum שחרם
kara,toprak yabaşa יבשה
karabaş otu azovyon, לב^דר,אזוביון
levander
karabatak (hayvan) kormoran קיךמוךן
karabiber pilpel şahor פלפל שדור
karaborsa şukşahor שוק שחר
karaborsacı, spekülatör, vurguncu safsar ספסר
karaborsacılık yapmak, spekülatörlük yapmak, sifser, lesafser פ )ספסר (לספסר
vurgunculuk yapmak
karaborsacılık, spekülatörlük, vurgunculuk safsarut ספסרות
karaciğer, ciğer (iç organ) kaved כבד
karadağ cumhuriyeti (avrupada sırbistandan monteııegro מונטנגרו
ayrılan ülke)
karadeniz ayam aşahor הים השחר
karafatma, hamam böceği (hayvan) (kanatlı olanla- ׳cuk גיוק
rıda vardır)
karakol, polis karakolu miştara משטרה
karakol, polis merkezi, emniyet amirliği tahanat תדונת משטרה
miştara
karakter sahibi, kişilik sahibi, düzgün karakterli baal ofi בעל אפי
karakter, huy, tabiat, kişilik, vasıf, nitelik, hususi- ofi אפי
yet, özellik
karakter, tabiat tsivyoıı צביון
karakter, vasıf, nitelik, özellik thuna חכלנה
karakteristik, tipik, kendine has, kendine özgü, nevi ofyani ת אפיני
şahsına münhasır (sıfat)
karakteristik, tipik, vasıf, hususiyet, kendine has, meafyen מאפין
kendine özgü, nev’i şahsına münhasır
karakterize etmek, ayırt edici niteliği ortaya koy- ifyen, leafyen פ )אפיץ (לאפין
mak, tanımlamak, vasıflandırmak
karalama, çiziktirme şirbut שרבוט
karalama, iftira, hakaret rezillik, utanç, ayıp, reza- gııut גנות
let, yüzkarası
karalamak, çiziktirmek, saçmalamak, ıvır zıvır kişkeş, פ. )קשקש (לקשקש
laflar etmek lekaşkeş
karalamak, kara çalmak, iftira etmek eelız, leaaliz פ )ה^ליז (להבליו
karambol karambola קרמבולה
karamsar, kötümser, pesimist (İNGİLİZCEDEN) pesimist פסימיסט
269
karamsarlık, kötümserlik, pesimizm (İNGİLİZCE- pesimiyut פסימיות
DEN)
karanfil tsiporen צפרן
karanlık köşek חעזך
karanlık (sıfat) haşuh ח ח?טוך
karanlık (sıfat) köşek n דהטך
karanlık, kararma haşeha חקזכה
karanlık, kasvet haşeha כה#ח
karanlık, kasvet ülütu ?ל?ה
karanlıklaşmak, kararmak, kasvet çökmek, karan- itkader, s )התקרר (להתקדר
lık basmak, sıkıntı basmak, sıkıntılı hal almak leitkader
karapara aklama, servet aklama albanat on הלבנת הרן
karar merci, komutan (mecazi) kodkod קדקיד
karar vermek ehlit, leahlit פ )החליט (להחליט
karar, karar verme ahlata החלטה
karargah mıfkada מפקדה
karargah, kadro, merkez büro, genelkurmay, ku- mate מטה
manda merkezi
kararlı, azimli ehleti החלטי
kararlı, azimli, şartlanmış, niyetli (sıfat) nahuş ת נחוקז
kararlı, karar alıcı, sonuca götüren (sıfat) paskani ת פסקני
kararlı, niyetli, azimli, amacını bilen, gayesi olan tahlifi ת תכליתי
(sıfat)
kararlılık, azim, azimlilik ................ ehletiyut......... .......... החלטיות
kararlılık, azim, eğilmezlik, azimlilik nehişut נחיקזות
kararlılık, azmetmiştik tahlitiyut תכליתיות
kararmak başak, lahşoh פ )חקזך (לחשך
kararmak, siyahlanmak (renk) , iştaher, הקזתחר (להשתחר) פ
leiştaker
kararmış, kömürleşmiş (sıfat) mefuyah ת פיח1?
kararsız olan kimse, mütereddit, tereddüt eden, asesan ת הססן
duraksayan (sıfat) _
kararsız, kuşkulu, belirsiz, muğlak, mütereddit, mefukpak ת מפקפק
şüphe yaratan (sıfat)
kararsızlık, tereddüt, duraksama, ikilemde kalma itlabtut התלבטות
karartma aafala האפלה
karartma ahşaha החשכה
karartma, karartı, gölge, leke ipul אפול
karartma, kısma, loşlaştırma imum עמעום
270
karartmak ehşih, leahşih B )החשיך (להחשיך
karartmak, karanlık etmek, gölgede bırakmak eefil, leaafil B )האפיל (להאפיל
karartmak, siyahlaştırmak, rengini karalamak işhir, leaşhir B )השחיר (להשחיר
karasuları (ülkelerin karasuları) mayinı מים טריטוריאליים
teritoryaliim
karavan karavan w
karavan kron megurim קרון מגוז־ים
karavan, tekerlekli seyyar ev meonoa
karaya inmek, konmak (havadan), karaya çıkma- nahat, linhot B )נחת (לנחת
k(denizden)
karaya vurma ole al sirton עולה ?ל שרטון
karbon pahman פחמן
karbonhidrat pahmema, פחמי,פחמימה
pahmemot מות
kardelen (çiçek), pamuk prenses (masal kahrama- şilgiya שלגיה
nı)
kardeş (eril) ah T אח
kardeşin dul karısıyla evlenme yibum יבום
kardeşinin dul karısıyla evlenmek yibem, leyabem B )יבם (ליבם
kardeşlik ahva אחוה
kardinal haşman השמן
kardiyolog, kalp hastalıkları uzmanı kardiolog קךדיולוג
kardiyoloji kardiologya קרדיולו^ה
kare, dörtgen, dört köşe ribua רביע
kare, ekose, küçük kare, pötikare, dörtgen mişbetset משבצת
karga, kuzgun, kara karga (hayvan) orev עורב
kargaşa, gürültü, karışıklık, hadise, şamata meuma מהומה
kargaşa, karışıklık, heyecan, gürültü, hengame, kalahat קלחת
telaş
kargo uçağı, nakliye uçağı matos ovala מטוס הובלה
kargo, yük (İNGİLİZCEDEN) kargo קךגו
karın beten בטן
karın zarı tsefek צפק
karın zarı iltahabı (hastalık) tsafeket צפקת
karmca yiyen (hayvan) dov nemalim רב נמלים
karınca, karıncalar (hayvan) nemala, נמלים,נמלה
nemalim
karıncalanma,‘ uyuşma nimlul נקלול
karış, bir karış boyu, el açıklığı boyutu tefah טפח
' v; -■י ■■■ '■ • ........................ • "־..'■י
.יי'־ ׳ •" 271
karışık, karıştırılmış, karma (sıfat) meurvav, n מעךב,מעךבב
meorav
karışık, karma, katışık (sıfat) balul ת בלול
karışık, karmaşık, zor, muğlak, çapraşık, anlaşılma- ־mesubah ת ?ס?ד
sı güç, arapsaçı, girift, çetrefilli (sıfat)
karışıklık, güçlük, labirent, çile, arapsaçı svah סבך
karışıklık, kargaşa, keşmekeş, güç hale sokma, zora sibuh סבוך
koşma
karışıklık, karmaşa, kargaşa, karman çorman balagan ?לגז
karışıklık, keşmekeş, kargaşa, karman çormanlık, irbuviya עךמביה
dağınıklık, çorba
karışım, bileşim, birleşme, birleşim itmazgut התמזגות
karışım, harman, birleşme, birleştirme, birlik mizug מזוג
karışım, karıştırma taarovet תעריבת
karışma, bahse iddiaya girme itarvut התעךבות
karışma, katılım, bağlanma, bağlılık, ilintili olma, meoravut מערבות
ilişki
karışmak, dolaşmak, arap saçına dönmek istareg, s )השתרג (להשתרג
leıstareg
karışmak, güç hale girmek, zora girmek, arapsaçına istabeh, פ )הסתבך (להסתבך
dönmek leistabeh
karışmak, karıştırılmak itarbev, פ התעךבב (להתע
leitarbev )רבב
karışmak, karıştırılmak, karılmak itarbel, פ התערבל (להתע
leitarbel )רבל
karışmak, müdahele etmek, işe karışmak, iddiaya itarev, leitarev פ )התערב (להתערב
tutuşmak
karışmış, asimile olmuş, birbirine karışmış, melez- mevulal ת מבלל
lenmiş (sıfat)
karıştırılmak ııivhaş, פ )נבחש (להבחש
leibaheş
karıştırılmak, merhem karışımı hazırlanmak, ecza- ııirkah, פ )נרקח (להך?ןח
cılık yapılmak, ilaç yapılmak leirakah
karıştırılmış bahuş בחוש
karıştırma, birbirine karışma, karma, türbülans irbul ערבול
karıştırma, karışık irbuv ערבוב
karıştırmak bahaş, livltoş פ )בחש (לבחיש
karıştırmak irbev, learbev פ )עךבב (לערבב
karıştırmak, dahil etmek, ortak etmek erev, learev פ )ערב (לערב
karıştırmak, karmak irbelj learbel פ )עךבל (לעךבל
272
karıştırmak, karmaşıklaştırmak, zorlaştırmak, güç sibeh, tesabeh S )סבך (לסבך
hale sokmak, zora sokmak
karikatür karikatura קריקטורה
kariyer, meslek hayatı (İNGİLİZCEDEN) karyera ?!רירה
karizma, büyüklük, değerlilik şiur koma שעור קומה
karizma, etkileyicilik karizma כריץמדז
karla karışık yağmur (yağış) geşem meurav גשם מערב בשלג
beşeleg
karlı, kar yağışlı, karlanmış (sıfat) muşlag ת משלג
karlılık, rantabilite kedaiyut כדאיות
karma etmek, katmak, karıştırmak balal, livlol 5 )בלל (לבלל
karma olmak, katılmak, karışmak nivlal, leibalel s )נבלל (להבלל
karmakarışık etmek, karmaşa yaratmak, altüst bilgen, s )בלגן (לבלגן
etmek levalgen
karmakarışık olmak, altüst olmak itbalgen, 5 התבלגן
leitbalgen )(להתבלגן
karmakarışık şey blil בליל י
karman çorman, arapsaçı (sıfat) savuh n סבלך
karmaşa, düzensizlik bardak ברדק
karmaşa; karışıklık, arapsaçı, zorluk, karmaşıklık tisbohet תסבכת
karmaşa, karışıklık, arapsaçı, zorluk, karmaşıklık, istabhut הסתבכות
dolaşıklık
karmaşık (sıfat) murkav ת מךכב
karmaşıklık; müşkülat, güçlük murkavut מךכבות
karnabahar (sebze) kruvit ברובית
karnaval, eğlence karnaval ך??ל2
karpuz (meyve) avatiah אבטיח
karşı gelme, karşıtlık, muhalefet, direniş itnagdut התנגדות
karşı gelmek, karşı durmak, tartışmak, çatışmak, imet, leamet פ )עמת (לעמת
yüzleştirmek
karşı saldırı, karşı hücum atkafat neged התקפת נגר
karşı, karşıda, karşısında mul מול
karşılama kabalat panim, קבלת פנים
kiblat panim
karşılaştırılmak, mukayese edilmek, kıyaslanmak, ,ştava, leiştavot פ השתוה (להשתוות
eşitlenmek de) )-ל
karşılaştırmak, mukayese etmek, kıyaslamak, işva, leaşvot פ השוה (להשוות
eşitlemek (etim) ) עם,את
karşılaştırmalı, mukayeseli, nispi, orantılı aşvaati השואתי
; ' . ‘ 273
karşılığında, mukabilinde baavur בעבור
karşılığını vermek, tazmin etmek, telafi etmek, şıpa, leşapot פ )שפה (לשפות
zararını karşılamak
karşılık vermek, cevaplamak, iade etmek, geri eşiv, leaşıv פ )השיב (להשיב
vermek, yanıtlamak
karşılık vermek, mukabele etmek, tepki vermek, egiv, leagiv פ )הגיב (להגיב
cevap vermek
karşılık, telafi, bedel tınura תמורה
karşılıklı adadi הדדי
karşılıklı ilişki, ilinti, bağıntı, değişkenlerin birbi- korelatsya קורלציה
riyle bağlantısı, korelasyon (İNGİLİZCEDEN)
karşılıklı konuşup birbirini dinlemek, görüşmek iştamea, פ השתמע,השתמע
(talk to you soon), anlaşılmak ıştama, )(להשתמע
leiştamea
karşılıklı, karşı karşıya, aramızda bearbaa בארבע עימם
eynayim
karşılıklı, mukabil, karşılık, rövanş (sporda) gomlin גובןלין
karşısında, huzurunda al pney על פני
karşıt tedbir, kontra tedbir emtsai neged צעי נגד/אכ
karşıt, anti, aykırı, zıt, tezat teşkil eden soter סותר
karşıt, karşı, muhalif, aleyhte, karşı istikamette olan negdi ת עדי
(sıfat)
karşıtlık, muhalefet, zıtlık, tezat, kontrast nigud נגור
kart indeksi, kartotekst karteset כךקסת
kartal (hayvan) ........ neşer .............. ................. נשר
kartal (hayvan) ayit עיט
kartalvari, kartalsı, kartal gibi (özellikle burun için nişri ת נשרי
karga burunlu manasında) (sıfat)
kartograf, haritacı kartograf קךטוגרף
kartografi, haritacılık kartografya קרטוגרפיה
karton (10 paketlik sigara kartonu), koli paket פקט
karton, mukavva karton קךטין
kartotekslemek, bilet kesmek kirtes, lekartes פ )כרטס (לכךטס
kartpostal, kart gluya גלדה
kas, adale şrir שריר
kasa, gişe, kumbara, fon, hasılat kupa ■ קןפה
kasa, para kasası, sandık kasefet ■ כספת
kasaba, kaza, ilçe, nahiye, bucak ayara
kasap katsav קצב
kasap dükkanı itliz אטליז
274
kasavet, gam, iç darlığı, daral, iç karartıcı hal agınumiyut עגמומיות
kaset kaletet קלטת
kasık, apış arası mifsaa מפש^ה
kasım ayı, miladi takvimde 11. ayın adı (İNGİLİZ- november נובמבר
CEDEN)
kasımpatı, krizantem çiçeği (çiçek) hartsit חךצית
kasıntılık, kibirlilik, ukalalık, mağrurlanma, şişin- ityaarut הבהרות
me, böbürlenme
kasırga, bora (İNGİLİZCEDEN) urikaıı הירילוז
kasiyer, kasadar veznedar (dişil) kupayii נ קפאית
kasiyer, kasadar, veznedar (eril) kupayı ז קןפאי
kask, başlık, miğfer kova קויבע
kaslı, adaleli, yapılı (sıfat) şiiri ת עזרירי
kasnak tof תף
kastanyet, avuç içinde çalınan vurmalı tahta alet kastanyeta קסטניטה
kastanyet, parmaklara takılan zil, İspanyol çalpa- armoni! ערמונית
rası
kasten, kasıtlı, isteyerek, bilerek bilinçli, bile bile, behavana בכונה
mahsus
kastetme,, niyet etme itkavnut התכונות
kastetmek, amaçlamak, niyet etmek itkaven, פ )הו־נכרן (להת?ת
leitkaven
kastilyanca ispanya ve güney amerika ispanyolcası kastilyanit קסטיליאנית
kasvet vermek, karanlık olmak, sıkıcı olmak kadar, likdor s )דר (לקדר.!?
kasvet vermek, kasvettendi rmek, iç daralmasına yol iııeıı, leaneıı D )ענן (לענן
açmak, gri bulutlar kaplamak
kasvet, hüzün, sıkıntı, karanlık, keder, melankoli kadrut קדרות
kasvete neden olmak, karartmak, karanlık etmek, ikdir, leakdir s )הקדיר (להקדיר
sıkıntıya neden olmak
kasvetti, gamlı, hüzünlü, iç karartıcı (sıfat) agmumi ת עגמומי
kasvetli, karanlık (sıfat) afel ת אפל
kasvetli, sıkıcı, karanlık (sıfat) koder ת קודר
kaş gaba גבה
kaşağı mekartsefet מקרצפת
kaşık (küçük), çay veya tatlı kaşığı kapit כפית
kaşık, aya (el ayak ayası) kaf כף
kaşımak, sürtmek, kazımak, rendelemek, raspala- gired, legared פ )גרד (לגרד
mak
kaşındıran, kaşıntı yapan megared מגרד
275
kaşınma itgardut התגרדות
kaşınmak, sürtünmek, kazınmak, rendelenmek itgared, S )התגדר (להתגרד
leitgared
kaşıntı, kaşınma, kazıma gerud גרוד
kaşkol, atkı, şal, başörtüsü, eşarp tsaif ?דף
kaşla göz arasında, göz açıp kapayana kadar, he- keerefayin כהרף ?נין
mencecik, bir çırpıda
kaşlarını çatmak izif gabot, פ הזעיף גבות
leazif gabot )(להזעיף גבות
kat, boy koma קומה
katalog katalog קטלוג
kataloglamak, listelemek, türlerine ayırmak kitleg, lekatleg S )קטלג (לקטלג
katamaran, deniz otobüsü, deniz yüzeyinde hızlı rahefet רחפת
giden araç
katar (ülke) katar קטאר
katarakt (gözde) katarakt קטרקט
katı yumurta, pişmiş yumurta, haşlanmış yumur- beytsim kaşot ביצים קשות
ta(lar)
katı, sağlam, sert, sabit, kesin, güçlü, dayanıklı, mutsak D מוצק
yapılı (sıfat)
katı, sert, elastikiyetsiz, esnek olmayan, rijit (sıfat) kaşiah /ן קשיח
katılaşma, sertleşme itmatskut התמצקות
katılaşmak, sertleşmek itmatsek, התמצק (להתמצק) פ
leitmatsek
katılaştırma, katı hale sokma mitsuk מצוק
katılım, katılma, iltihak itstarfut הצטךפות
katılım, katılma, iştirak iştatfut השתתפות
katılmak, iştirak etmek, dahil olmak itstaref, פ הצטרף(להצטרף
- leitstaref (el, le) )ל־ אל
katılmak, ortak olmak, iştirak etmek iştatef leiştatef פ השתתף
)(להשתתף
katır (hayvan) pered ךד.פ
katıştırmak, karıştırmak, harmanlamak, bileşti- mizeg, lemazeg פ )מזג (למזג את
mek, havayı soğutmak (et)
kati, kesin, şüphesiz, emin, kaçınılmaz, muhakkak, vaday וראי
mutlak
katil balina, orca (hayvan) katlan )קטלן (לדתן
(livyatan)
katil, cani meratseah ?׳רצח
katil, cani rotseah רוצה
216
ל■ י::;:'י׳: '■:.■/■׳ר. :;‘■;י/:!■׳: ■;SZ’■?■■י ;■־■י <v;:
277
katmamak, dahil etmemek, hariç tutmak, elemek, işmit, leaşmit S )השמיט (להשמיט
çıkarmak, saymamak, atlamak
katman, tabaka roved רבד
katmanlar revadım רבדים
katmanlaşmak, katman oluşturmak, tabakalaşmak itrabed, ע )התרבד (להתרבד
leitrabed
katolik katoli קתולי
katot, negatif elektrot katoda קתודה
katsayı mekadem מקדם
kauçuk tsemeg ?מג
kauçuk ağacı ets gumi ?ץ גומי
kauçuk, lastik gumi גומי
kavanoz tsintsenet צנצנת
kavga etmek, atışmak, çekişmek, sürtüşmek, dalaş- rav, lariv (im) פ )רב (לךיב ?ים
mak
kavga, bozuşma, münakaşa, tartışma, çekişme, meriva מריבה
uyuşmazlık, anlaşmazlık
kavga, didişme, çekişme, münakaşa madon מרוץ
kavga, döğüş, dalaş tigra תגרה
kavga, küslük riv ריב
kavis biçimi almak, dış bükey şekli almak, konveks itkamer, פ )התקמר (להתקמר
şekli almak (kubbe) leitkamer
kavis çizmek, kubbe şekline sokmak, kemer şekline ikşit, leakşit פ )הקשית (להקשית
sokmak
kavis şekli vermek, dışbükey şekil vermek, kemer kimer, lekamer ע )קמר (לקמר
biçimine sokmak (kubbe)
kavisleşmek, yay biçimine dönüşmek, kavis halini itkaşet, פ התקשח
almak leitkaşet )(להתקשח
kavram, mevhum, konsept musag מעוג
kavram, terim munah מונח
kavram, terim, terminoloji minuah מנוח
kavramak, avuç dolusu almak, avuçlamak, sıkıca hafan, lihpon פ )חפן (לחפן
tutmak
kavramcılık musagiyut משגיות
kavruk, kavrulmuş, yanık (sıfat) şadııf ת שדוף
kavruk, kavrulmuş, yanık, yanmış haruh חרוך
kavrulmak, hafifçe yakılmak, aleve tutulmak, ııehrahy פ )נחרך (לההלר
alazlanmak leihareh
kavrulmak, yanmak, CD’ye kaydedilmek nitsrav, פ. )נצרב (להצרב
leitsarev
278
kavşak, dörtyol ağzı, sapak tsomet צמת
kavun (meyve) melon מלט
kavurma, hafifçe yakma, aleve tutma, alazlama, hariha קךיכה
dağlama
kavurmak, hafifçe yakmak, aleve tutmak, alazla- harah, lahroh S )חרך (לקרך
mak, dağlamak
kavurmak, kızartmak (et tavuk soğan gibi yiyecek- işhim, teaşhim פ )השחים (להשחים
1er için), bronzlaştırmak
kavurmak, yakmak, dağlamak, kayıt yapmak, CD’- tsarav, litsrov פ )צרב (לצרב
ye kayıt yapmak, CD’ye kaydetmek
kaya, büyük taş sela סלע
kaya, çakmaktaşı tsur צרר
kayakçılık, kayak yapma, kayma, kayış itgalşut הקגלשרת
kayarak inmek, ipten kaymak iştalşel, פ השתלשל
leiştalşel )(להשתלשל
kaybetme, kaybediş, yitim, yitiriş, kayıp ibud אברר
kaybetmek, yitirmek ibed, leabed פ )אבד (לאבד את
(et)
kaybetmek, zarar etmek, ziyan etmek, yenilmek ifsid, leafsid פ )הפסיד (להפסיד
kaybolma (gözden kaybolma), kayboluş, ortadan ealmut האלמות
kaybolma, yok olma
kaybolmak (gözden kaybolmak), yok olmak neelam, פ )נעלם (להעלם
leialem
kaybolmak, yitmek, heba olmak neevad, leiaved פ )נאבד (להאבד
kaybolmuş, kayıp, yitik, ümitsiz avııd אבוד
kayda değer olmayan, ihmal edilebilir, cüzi zaniah זניח
kayda değer, hatırı sayılır, sarih, belirgin, aşikar, nikar
meydanda olan, takdire laik, hayli
kaydetme (ses veya görüntü) aklata
kaydetmek, kayıt yapmak, aygıta ses veya görüntü îklit, leaklit פ הקליט (להקליט
kaydetmek, teybe almak, plak yapmak (et) )את
kaydetmek, yazmak, kayıt tutmak, not tutmak, not raşarn, lirşom פ ,רשם (לרשם את
düşmek, not almak (et le) )-ל
kaydırmak, paten kaymak eklik, leahlik פ )הקליק (להחליק
kaydolmak, yazılmak, kaydedilmek ııirşam, פ )נן־שם (להרשם
leiraşem
kaygı, endişe, tasa, merak, vesvese, kuruntu deaga דאגה
kayık, sandal, filika, tekne, bot sira סירה
kayın ağacı aşıır אשור
kayın ağacı tahtası, şimşir buk ברק
279
kayınbirader, enişte, bacanak (eril) gıs r גיס
kayınbirader, eşin kardeşi (eril) yavam ז יבם
kayınpeder ham חם
kayınpeder (eril) hoten r חזיתן
kayınvalide, kaynana hamot חמות
kayıp . aveda, ovdan אברך,אבדה
kayıp, namevcut, yok olan needar ךר5ז4
kayıp, zarar efsed הפסד
kayırmak, fark gözetmek, farklı davranmak, farklı ifla, leaflot פ )הפלה (להפלות
muamele etmek, ayırımcılık yapmak
kayısı (meyve) mişmeş מעזמש
kayıt memuru, nüfus memuru, sicil kayıt memuru, raşam רשם
kaydedici (alet veya insan)
kayıt, grafik, çetele rişum רעזרם
kayıt, kaydedilmiş, kayıtlı (ses veya görüntü) muklat מקלט
kayıt, kaydetme arşama הרקזמה
kayıt, liste, çizelge reşima ךשימה
kayıtlı, yazılı, taahütlü (sıfat) raşum ת רשום
kayıtsızlık, özensizlik, dikkatsizlik, ihmal, ihmal- rişul ךשול
karlık, vurdumduymazlık, savsaklama, savrukluk,
boşlama, boş verme
kayıtsızlık, vurdumduymazlık, umursamazlık, adişut ארישות
lakayıtlık, gamsızlık, miskinlik
kayma, kaydırma, patinaj ahlaka החלקה
kaymak (paten sörf kayak) itgaleş, התגלש (להתגלש) פ
leitgaleş
kaymak, krem katsefet קצפת
kaymak, krema, bir şeyin en iyi kısmı şamenet שמ?ח
kaynak maşav משאב
kaynak etmek, kaynak yapmak riteh, lerateh פ )רתך (לרתך
kaynak, pmar, memba maayaıı ן:?מ
kaynak, pmar, memba, orijin, köken, menşe makor מקור
kaynakçı ratalı רתך
kaynama retiha רתיחה
kaynamak, haşlanmak nirtah, פ )נרתח (להרתח
leirateah
kaynamak, ısı etkisiyle birleşmek, arındırılmak, nitsraf, פ. )נצרף (להצרף
kaynaşmak leitsaref
kaynamış, haşlanmış (sıfat) ratuah n רתוח
280
kaynana (dişil) hotenet J חותנת
kaynar suda hametsten arındırma, kaşer lepesah agaala ה^לה
haline getirme
kaynar suda hametsten arındırma, kaşer lepesah agaalat kilim הגקלת בלים
haline getirme (kap kacak alet tencere vesaireyi)
kaynar suda haşlamak şalak, lişlok S )שלק (לשלק
kaynaşabilirlik, entegre olabilirlik, uyum sağlaya- ikaltut הקלטות
bilirlik
kaynaşma, karışma, asimile olma, asimilasyon itbolelut התבוללות
kaynatma, kaynama artaha הרתחה
kaynatmak, haşlamak ratalı, lirtoah פ )דתה (לךת’ח
kaynatmak, haşlamak, kızdırmak irtiah, leartiah פ )הךתיח (להר־תיח
kaypak, kaçamakçı, kaygan, hilekar, yakalanmaz, hamakmak ת חמקמק
ele geçmez (sıfat)
kaypak, yükümlülükten kaçan (vergi, askerlik), yan miştamet משתמט
çizen, kaytarıcı, kaçınan
kaypaklık, yükümlülükten kaçma (vergi, askerlik), iştamtut השתמטות
yan çizme, kaytarma, kaçınma
kaytarmak, zamparalık yapmak, arazi olmak itparper, פ פךפר1הך
leitparper )פךפר1(להך
kaz (kuş) (hayvan) avaz אוז
kaza teuna האונה
kaza (İNGİLİZCEDEN) aksident אקסידנט
kazak (kazakistanlı kişi) (eril) kozak ז קוזאק
kazak, süeter sveder סודר
kazakistan (ülke) kazakistan קןזדזםטן
kazan, karavana, madeni kap kdera קדרה
kazanç, kar, yarar, istifade revah רוח
kazançlı, karlı, kar getirici, harcanan emeğe değer rivhi ת רוחי
(sıfat)
kazanım, edinim, elde ediş, satın alma reheş רכש
kazanma, galibiyet, ikramiye, ödül, getiri, kar, hak zhiya זכ״ה
etme, kazanım, erme
kazanmak, kâr etmek irviah, learviah פ )הךויח (להרויח
kazara, rastgele, tesadüfen, tesadüfi, hasbelkader bemikre במקרה
kazazede, vurgun yemiş, şokta olan, muzdarip, alum הלום
sersem
kazı, kazma, hafriyat hafira חפירה
kazılı, kazılmış,.hafriyat yapılmış hafur חפור
kazılı, kazılmış, kesik, biçilmiş, budanmış (sıfat) ( karııy ת כרוי
281
kazılmak, eşelenmek. nehpar, S )נחפר (להחפר
leihafer
kazımak, oymak, kabartma yapmak, tornalamak harat, lahrot S )חרט (לחרט
kazınma, eşelenme, kazının eşiğine girme ithaprut התחפרות
kazınmak, eşelenmek, kazının eşiğine girmek ithaper, S )התחפר (להתחפר
leithaper
kazınmak, kesilmek (uzuv kol bacak vs.), biçilmek, nihrat, leiharet פ )נכרת (להפרת
budanmak
kazınmak, oyulmak, tornalanmak nehrat, פ )נחרט (להחרט
leiharet
kazma (alet) dakar ד?ןר
kazma (alet) makoş מבועו
kazmak(maden), kazımak, kazı yapmak karat, lihrot פ )פרה (לכרת
kazmak, eşelemek hafar, lahfor פ )חפר (לזחפר
kebap kabab קבב
keçe, çuha, kebe leved לבד
keçi (hayvan) (dişil) iza נ עזה
keçiboynuzu (meyve) haruv חרוב
keder, esef, hüzün, gam, dert verici şey deavon דאביז
kederlenmek, üzülmek, üzgün olmak neetsav, פ )נעצב (להעצב
leiatsev
kederli, meyus, mahzun (sıfat) meduhdah ת מדכדך
kederli, üzüntülü, keyifsiz, hazin (sıfat) agum ת עגום
kedi(hayvan) hatul ............... חתול
kefal balığı (hayvan) buri בורי
kefalet, garanti arevut ערבות
kefaret, fidye, paraya çevirme pidyon פדיון
kefaret, günahların affedilmesi, kipur kipur כפור
kefaretini ödemek, telafi etmek, günahını bağışlat- kiper, lehaper פ )פפר (לכפר
mak
kefe, terazi kefesi kaf moznayim כף מאזנים
kefen tahrihim תכךיכים
kefil olmak arav, laarov פ )ערב (לערב
kefil, güvence, teminat veren, garantör (sıfat) arev ת ?יב
kehanet, önceden haber verme, tahmin hizuy חזוי
kehanet, Öngörü nevua נבואה
kehanet, tahmin, öngörü nibuy נבוי
kehribar, kehribar rengi, sarımsı bej (renk) inbar ענבר
kek, pasta, turta uga עוגה
282
kekeleme gimgum גמגום
kekelemek gimgem, S )גמגם (לגמגם
legamgem
kekeme megamgem מגמגם
kekeme (sıfat) ileg ת ?לג
kekeme, peltek kevad pe כבד פה
kekik (baharat) oregano אורגנו
kekik türü, susamlı kekik karışımı bir tatlandırıcı zaatar זעתר
baharat
keklik (kuş) (hayvan) huğla חגלדי
kel olmak, saçları dökülmek ikriah, 2 )הקריח (להקריח
leakriah
kel, dazlak (sıfat) kereah ת קרח
kel, keleş, saçsız, dazlak kereah קרח
kelebek (hayvan) parpar פךפר
kelepçe (1er) azikim אזקים
kelime haznesi, kelime dağarcığı otsar milim אוצר מלים
kelime, sözcük, laf, kelam mila מלה
kelle vergisi, adam başına toplanan vergi mas gulgolet מס גלגלת
kelleşme itkarhut ההקךחות
kelleşmek itkareah, פ התקרה התקרה
itkarah, )(להתקרח
“־ ’״T • * :
leitkareah
kellik, saçsızlık, dazlaklık, kel, dazlak karahat קרחת
kem göz, nazar ayin ara עין הרע
kem gözlerden uzak, nazar değmesin, allah nazar- bli ayin ara בלי עין הרע
dan saklasın
keman (müzik aleti) kinor כנור
keman çalmak kiııer, lekaner פ )כנר (לכנר
kemancı kanar כנר
kemer takılmak nehgar, פ )נחגר (להחגר
leihager
kemer takma, kemer bağlama hagira חגירה
kemer takmak hagar, lahgor פ )חגר (להגר
kemer, kayış, kuşak hagora חמרה
kemeri sıkma iduk ahagura הרוק החגורה
kemik etsem עצם
kemik.veremi, yılancık hastalığı (hastalık) şoşaııa שושנה
kemirgen meharsem מכרסם
283
kemirgen, kemirici .... karseman כךסמן
kemirilmek, tırnak yenilmek nihsas, S )נבסס (להפסס
leikases
kemirilmiş (sıfat) kasus ת כסוס
kemirilmiş (sıfat) mehursam n מבוסס
kemirme ksisa בסיסה
kemirme, aşınma, aşındırma, erozyon kirsum כןסום
kemirmek kirsem, פ )כרסם (לכךסם
leharsem
kemirmek, tırnak yemek kasas, liksos פ )כסס (לבסס
kemoterapi kemoterapya כימותרפיה
kenaan diyarı kenaan פנעז
kenaanlı, kenaan diyarından olan (sıfat) kenaani ת כנעני
kenar mahalle, kenar semt kirya, krayot קריה« קריות
kenar, etek, sınır, banket şulayim ם:שול
kenar, köşe, taraf, yan pea פאה
kenar, taraf, yan tsad צד
kenar, üçgende kenar tsela צלע
kenara, yana, bir tarafa, bir yana, atsida הצדה
kenarda, bir yanda, bir tarafta batsad בצד
kenarlarını kesmek, uçları köşeleri kesmek katanı, liktom פ )קטם (לקטים
kenarlık, siperlik (şapka siperliği) titora, titoret היתוךת, תיתורה
kendi bacaklarını iyice geniş açmak, yaymak, pasak, tipsok פ )פלק(לפש_ק
aralamak .....
kendi kendine gülmek, içten içe gülmek, bıyık altın- itstahek, הצטחק (להצטחק) פ
dan gülmek, kıs kıs gülmek leitstahek
kendi kendine, kendime, şahsi atsmi עצמי
kendiliğinden oluşan, kendi kendine hasıl olan atsmoni ת עצמוני
(sıfat)
kendiliğinden, otomatikman, kendi kendine meelav מאליו
kendiliğinden, otomatikman, kendi kendine, resen otomatit אוטומטית
kendinden belli, besbelli, aşikar, apaçık, gayet tabii muvan meelav מוכן מאליו
kendinden geçme, coşkunluk, coşku, vecit ekstaza אקסטזה
kendine akıllı süsü vermek, bilge numarası yapmak, ithakem, התחכם (להתחכם) פ י
hava atmak leithakem-
kendine gelmek, aklı başına gelmek itaşet, leitaşet פ התעשת
)(להתעשת
kendine gelmiş, iyileşmiş, sağlam atlatmış (sıfat) meuşaş ג,ת מאשש
284
kendine getirmek, aklını başına toplamak, gölgelen- itsliL, leatslil פ )הצליל (להצליל
dirmek
kendine özen göstermek, hoş olmak ההנאה (להתנאות) פ
itnaa, leitııaot
kendini adlandırmak, kendini addetmek itkare, leitkare התקרא (להתקרא) פ
kendini alçaltmak, yaltaklanmak, dizlerine kapan- itrapeSf ההרפס (להתרפס) פ
mak, yalakalık yapmak leitrapes
kendini ayrı tutmak, diğerlerinden ayrılmak îtbadel, פ )התבדל (לההברל
leitbadel
kendini beğenmiş, kibirli, öğüngen (sıfat) şahtsan ח שחצן
kendini boyamak, kendine boya sürmek itstabea, פ הצטבע,?הצטב
itstaba, )(להצטבע
leitstabea
kendini ifade etmek itnaseah, פ התנסח,התנסח
itnasah, )(להתנסח
leitnaseah
kendini tutma, dizginleme, kendini frenleme, itidal avlağa הבלגה
kendini tutma, kendine hakim olma itapkut התאפקות
kendini tutma, sınırlama ipuk אפרק
kendini tutmak, iradesini kontrol etmek, duyguları- ivligf leavlig פ )הבליג (להבליג
m bastırmak
kendini tutmak, kontrollü olmak, kendini dizginle- itapek, leitapek פ )התאפק (להתאפק
mek
kendini yormak, yırtınmak, çok çaba sarfetmek, iiyagea, פ )התיגע (להתיגע
çetin şartlarda çabalamak leityagea
kendini zora sokmak, hantallaşmak, tabakalarca istarbelf פ הסתרבל
örtünmek leistarbel )(להסתךבל
kendisi, kendi atsmo צמו:?
kene(hayvan) kartsiya קךצטי
kent, kasaba krah ברך
kenya (ülke) kenya קניה
kep, kasket kova mitshiya ברבע מצחיה
kepçe matseket מ^קת
kepek (unda, ekmekte) sabin סבין
kepek, pul pul (balık sırtındakıler gibi) kaskas קשקש
kepek, tahılın dış kabuğu, döküntü, harmandan mots מוץ
kalan saman
kereviz (İNGİLİZCEDEN) seleri סלרי
kereviz (sebze), kereviz sapı ve yaprağı karpas פךפס
kerhane karahana קרחנה
kerpeten, pense, kıskaç, yengeç veya pavurya tsvat צבת
kıskacı
285
kertenkele (hayvan) hardon חרדון
kertenkele (hayvan) letaa לטאה
keser (tahta yontmaya ve çivi çakmaya yarayan •־ kardom לווים
alet)
kesik (kolu bacağı), sakat, kötürüm, bir uzvu keşi- kitea ?קט
len kişi (tıbbi nedenlerle)
kesik (sıfat) katua ח ?קטי
kesik, budanmış, biçilmiş (ağaç, uzuv) (sıfat) karut ת פרות
kesik, kesilmiş gadua גדוע
kesik, kesilmiş (sıfat) hatuh ת חתוך
kesik, kesilmiş, budanmış, bir uzvu/organı kesik gadum ה גדום
(kol, bacak) (sıfat)
kesik, kesilmiş, kırpılmış gazur גזור
kesik, kesintili, kesik kesik, fasılalı, aralıklı (sıfat) mekuta ת מקןטע
kesik, kopuk, kesik (elektrik bağlantı vs.), fişten menutak ת מנתק
çekik (sıfat)
kesiklik, kopukluk, bağlantı kopukluğu, ilişik kes- itnatkut התנתקות
me, alaka kesme, irtibatı koparma
kesiklik, kopukluk, temassızlık, bağlantısızlık netek נתק
kesilme, durma, durdurma, ara, fasıla, inkıta hadila חדלה
kesilme, durulma, ardı kesilme ipaskut הפסקות
kesilmek nehtah, פ )נחתך (להחתך
leihateh
kesilmek (makas), alnına yazılmak, emredilmek, nigzaıy leigazer פ )נגזר (להגזר
......... .......... .......... ----------- ---------- ...
7 י
karar verilmek .............
kesilmek (organ, uzuv) nigdam, פ )נגדם (להגדם
leigadem
kesilmek, ara verilmek, durulmak, karar verilmek, nifsak, פ )נפסק (להפסק
kanaate varılmak, sona erdirilmek leipasek
kesilmek, boğazlanmak, hayvan kesilmek nişhat, leişahet פ )נשחט (להשחט
kesilmek, doğranmak (ağaç) nehtav, פ )נחטב (להחטב
leihatev
kesilmek, düşürülmek nigda, leigadea פ )נגדע (להגדע
kesilmek, koparılmak nikpad, פ )נקפד (להקפד
leikaped
kesilmek, kopmak, bağlantı kesilmek, ilişkisi kesil- itııatek, פ )התנתק (להתנתק
mek leitnatek ־
kesilmek, kopmak, bağlantı kesilmek, ilişkisi kesil- nitak, leinatek פ )נתק (להנתק
mek
kesilmek, ucu kesilmek, kenarı kesilmek ııiktam, פ. )נקטם (להקטם
leikaiem
286
kesilmek, yarılmak, organı kesilmek, ara verilmek nikta, leikata פ )נקטע (להקטע
kesilmiş, kesik, doğranmış, biçimli, düzgün vücudu hatuv חטוב
kesim bıçağı, büyük bıçak, satır maahelet מאכלת
kesim, kesme, boğazlama, katliam, kan dökme, şhita עזחיטה
hayvan kesimi, hayvan kurban etme
kesin, kati, nihai (sıfat) nehrats. ת נחרצת,נחו־ץ
nehretset
kesinleşmiş hüküm, karara bağlanmış, kesin sonuç muhra n מכיע
kesinleştirmek, belirlemek, kalıcı yapmak, sabitle- kava, likboa )קבע (לקבע את
mek, çakmak (et)
kesinlik, doğruluk, titizlik, ihtimam, hassasiyet diyuk ריוק
kesinlik, katiyet vadaut וראות
kesinlikle, katiyetle, belirli olarak, açıkça, bilhassa bemeforaş במפרש
kesinlikle, mutlaka, elbette, doğru, gerçek, gerçek- ahen אכן
ten, hakikat, hakikaten
kesinlikle, mutlaka, katiyetle beehlet בהחלט
kesinti, duruş, durma, devam etmeme hidalon חדלון
kesintisiz, durmaksızın, aralıksız, fasılasız, biteviye bitti posek בלתי פוסק
kesip parçalara ayırmak biter, lebater פ )בתר (לבתר
kesir şever ?סבר
kesişim noktası, ara birim, ara yüz mimşak ממשק
kesişme, kavşak, kesişen yol itstalvut הצטלבות
kesit hatah
keski, heykeltraş kalemi, kalemkeski, oymacı kale- mifselet מפסלת
mi, oyma keskisi
keskin nişancı, gizlenerek ateş eden, baharat elde tsalaf ?לף
edilen bir bitki gebre otu
keskin, sivri, bilenmiş, bileyli (sıfat) mehudad ת מחדד
keskinlik, sivrilik hadut חרות
kesme gdia גדיעת
kesme işareti ( ‘ ), apostrof, ayraç (örneğin istan- gereş גרש
bul’a)
kesme işareti çiftli, üstten ikili tırnak işareti, üstten gerşayim גךקדם
çiftli ayraç (“ )
kesme, biçme, budama (organı, ağacı), karar alma krita כריתה
kesme, kesim hituh חתוך
kesme, kesim, biçki, makasla kesme, makasla kesil- gzira . גדרה
nıiş parça
kesme, kesim, doğrama hativa חטיבה
287
kesme, koparma, bağlantı kesme, ilişiğini kesme, nituk נתוק
birbirinden ayırma, fişten çekme
kesmek hatah, lahtoh S )חתך (לחתך
kesmek (makas), makaslamak, kırpmak, emretmek, gazar, ligzor פ )גזר (לגזר
karar vermek, türetmek
kesmek (organ, uzuv) gadam, ligdom פ )גדם (לגרים
kesmek, bırakmak, devam etmemek, durdurmak, hadal, lahdol פ )חדל (לחדל
bir süreliğine durdurmak, ara vermek
kesmek, boğazlamak, hayvan kesmek şahat, lişhot פ )שחט (לשחט
kesmek, budamak (ağaç, dal, uzuv) nigdam, פ )גדם (לגדם
legadem
kesmek, doğramak (ağaç) hatav, lahtov פ )חטב (לדוטב
kesmek, doğramak, yarmak şisef, leşasef פ )שסף (לשסף
kesmek, düşürmek gada, ligdoa פ )גדע (לגדע
kesmek, karar almak, biçmek, budamak(ağaç), karat, lihrot פ )כרת (לכרות
kesmek (uzuv kol bacak vs.)
kesmek, koparmak kiped, lekaped פ )קפד (לקפד
kesmek, koparmak, bağlantı kesmek, ilişki kesmek, nitek, lenatek פ )נתק (לנתק
ayırmak
kesmek, koparmak, kırmak batsa, livtsoa פ )בצע (לבצע
kesmek, ucunu kesmek, yarmak, organ kesmek (diş kata, liktoa פ )קטע (לקטע
kol bacak)
kestane (meyve) armon עךמלן
kestane rengi (renk), kumral (sıfat) armoni ת עךמרני
kestirme yol kitsur dereh קצור דרך
kestirme, kısa yol maakaf מ?קף
kestirme, şekerleme, hafif uyku, uyuklama tnuma תנומה
keşfedilmek, açıklanmak, ifşa edilmek, meydana itgala, leitgalot התגלה (להתגלות) פ
çıkmak, farkedilmek
keşfetmek, açıklamak, ifşa etmek, farketmek gila, legalot פ )גלה (לגלות
keşif, açıklama, ifşa giluy גלוי
keşif, buluş taglit תגלית
keşifçi muharebe birliği, keşifçi özel harekat timi(- sayeret סירת
komando), keşif kolu, muharip öncü birliği
keşifçi, içgüdü sahibi gaşaş גשש
keşke ilu rak אלו רק
keşmekeş, karışıklık, karmaşa, kaos tou vavou תהו ובהו
ketçap, domates sosu, domates salçası (İNGİLİZ- ketşop קטשופ
CEDEN)
keten piştan פשתן
?fince, gönlünce, aklına estiği gibi (sıfat) şriruti n שרירותי
!׳fine düşkün, eğlenceyi ve lüks hayatı seven neentan נהנתן
?fini çıkarmak, keyfîni sürmek itfanen, B )הוזפנן (להתפגן
leitfanen
?ifle, seve seve, memnuniyetle bekeyf בכיף
şiflenme, keyif sürme kiyuf ביוף
şiflenmek, keyif sürmek kiyef, lekayef B )כיף (לכיף
yifli, iyi, hoş (ARAPÇADAN) sababa סבכה
ta, hakeza, aynı şekilde, ayrıca, üstelik, aynı kmo hen כן,כמו
nanda, dahası, ek olarak, yanısıra
za, hem, hem de, de, da, dahi, ayrıca, aynı zaman- gam ken גם כן
289
kımıldamak, hareket etmek, kıpırdamak zaz, lazuz (me) £>
km, kılıf nedan
kına (doğu geleneklerinde kadınların ellerine yakı- hina
lan kına)
kınama, itham etme okaa הו?!?ה X
kınama, suçlama ginuy גנוי
kınamak, ayıplamak, yermek, telin etmek, lanet gina, leganot 5 )גנה (לגנות
etmek, şiddetle aleyinde bulunmak, karşı çıkmak
kınamak, damgalamak, lekelemek, itham etmek, okia, leokia פ )הוקיע (להוקיע
lanet etmek, lanetlemek
kıpırdatılmış, kımıldatılmış, yeri değiştirilmiş muzaz ת מתז r;
(sıfat)
kıpırdatmak, kımıldatmak, hareket ettirmek eziz, leaziz (et) פ )הזיז (להזיז את
kipti, eski mısır hristyanları kopt קופט
kırat, elmas ayarının ölçü birimi karat קדט
kırbaçlama, kamçılama atslafa הצלפה
kırıcı, kıran (fındık, ceviz, şifre vs.) çözen, çözümle- maftseah מפצח
yen (kod, bilmece, şifre, ikilem vs.)
kırık, kırgın (mecaz) (sıfat) şavur ת שבור
kırık, kırıklık, yarık, fay şever שבר
kırık, yarık, ihlal edilmiş, harap, yıkık (sıfat) paruts ת פרוץ
kırık, yorgun (sıfat) ratsuts ת רצוץ
kırılgan, dayanıksız, nazik, narin, çıtkırıldım (sıfat) şavriri ת שברירי
kırılgan, kırılabilir, kırılabilen (sıfat) şavir ת שביר
kırılmak iştaber, השתבר (להשתבר) פ
leiştaber
kırılmak ııişbar, leişaver פ )נשבר (להעזבר
kırılmak, paramparça olmak, tuzla buz olmak itnapets, פ )התנפץ (להתנפץ
leitnapets
kırılmak, parçalanmak nitats, leınatets פ )נתץ (להנתץ
kırıntı perur פרור
kırıp çıkmak, patlak vermek iftsia, leaftsia פ )ה?ציע (להפציע
kırıp parçalamak, ezip geçmek rotsets, פ )רוצץ (לרוצץ
lerotsets
kırıtarak yürümek, kıç sallayarak yürümek ikesf leakes פ )עכס (לעכס
kırıtmak, kıç sallamak(argo) intez, leantez פ )ענטז (לענטז
kırıtmak, salına salına yürümek, sekmek tofef, letofef פ )טופף (לטופף
kırk 40 . arbaim עים3אך
kırkayak (hayvan) marbe ה רגלים3מך
raglayim .
290
kırlangıç kuşu (hayvan) snunit סנונית
kırma, kırılma şvıra שבירה
kırma, melez, karışım ben taarovet בן ת?נר'בת
kırma, parçalama, tahrip nituts נתוץ
kırmak şavar, lişbor S )שבר (לשבר את
(et)
kırmak, paramparça etmek, tuzla buz etmek nipets, lenapets 2 )נפץ (לנפץ
kırmak, parçalamak nitets, lenatets 2 )נתץ (לנתץ
kırmak, parçalamak şiber, leşdber 2 )שבר (לשבר את
(et)
kırmak, yarmak, gedik açmak, yıkmak, patlatmak, parats, lifrots S )פרץ (לפרץ
fışkırmak, taşmak, ihlal etmek
kırmızı (renk) adom אדם
kırmızı biber pilpel adom פלפל אדם
kırmızı biber, çok acı kırmızı biber çili ציילי
kırmızı ışık or adom אויר אדם
kırmızı lahana (sebze) kruvadom ברוב אדם
kırmızı toz biber paprika פפריקה
kırmızılaşmak, kızarmak, yüzü kızarmak itadem, 2 )התאדם (להתאדם
leitadem
kırmızımsı, kırmızımtrak, kırmızıya çalan (renk), adamdam אדמדם
kan rengi
kırpılmak, kesilmek, kısalmak ııigzaz, leigazez 2 )נגזז (להגזז
kırpışmak (ekran), ışık titremek (floresan ışığı ritsed, leratsed 2 )רצד (לרצד
titreşimi)
kırpma, kesme, kısaltma gziza {זיזה
kırpmak, kesmek, kısaltmak gazoz, ligzoz 2 )גזז (לגזז
kısa (sıfat) katsar ת ?!?י
kısa bir zaman için, bir müddet, bir süre zinan ma זמץ־מה
kısa devre (elektrik) ketser haşmali קצר חשמלי
kısa devre (elk.) ketser קצר
kısa kambur, küçük boyutlu hörgüç, sırt çıkıntısı gavııun גבנון
kısa ömürlü, geçici (sıfat) kikyoni ת קיקיוני
kısa zamanda al regel ahal ?ל ן{ל אחת
kısaca bekitsur בקצור
kısaca biktsara בקצרה
kısacık (sıfat) ktsartsar ת קצן־צר
kısalık katsrut קצרות
291
kısalmak itkatser, S )התקצר (להתקצר
lettkatser
kısaltılmış (sıfat) mekutsar ת מלו?ר
׳1-
kısaltma, kelimelerin kısaltılmış şekli, baş harfler- raşey tevot י תברת0ךא
den oluşan sözcük
kısaltma, kısalık, bir fikrin kısaca ifadesi, bir söz- kitsur קצור
cük veya söz grubunun kısaltılmış şekli
kısaltmak kitser, lekatser 5 )קצר (לקצר ?ת
(et)
kısık ses tsarud צרור
kısıklık (ses) tseridut צרידות
kısım, bölüm, kesit, fasıl, paragraf keta קטע
kısım, kesim, aksam, bölüm, pay kelek חלק
kısıntı yapmak, kısmak, kısıtlamak, küçültmek, kitsets, S )קצץ (לקצץ
azaltmak lekatsets
kısır (eril) akar T ?קר 1t
מ
292
kıskanmak (birini), çok görmek, gözü kalmak, göz kine, lekane S ,-קנא (לקנא ב
koymak (be le) )-ל
kısma, kısıtlama, kısıntı, azaltma, küçültme kitsuts קצוץ
kısmi, kısmen, sadece bir bölümü kapsayan, bir helki חלקי
parçayı belirten
kısrak dişi at (dişil) (hayvan) susa נ סוסה
kıstırılmış, kapana kısılmış, tuzağa kıstırılmış, ele lahud ת־ ........לכוד
geçirilmiş, esir alınmış (sıfat)
kıstırma, yakalama, ele geçirme, tuzağa düşürme, lehida לכידה
esir alma, esir etme t.
kıstırmak, yakalamak, ele geçirmek, tuzağa düşür- lahad, lükod פ )לכד (ללכד
mek, esir almak
kış (mevsim) horef מרף
kış uykusu, kışı geçirme harifa חריפה
kış uykusuna yatmak, kışı geçirmek, kışlamak, haraf, lahrof פ )חרף (לחרף
lanetlemek
kışkırtıcı masit מפית
kışkırtıcı, provokatif, arabozucu, fesatçı, ortalığı meharher מחךחר
karıştıran, huzursuzluk yaratan
kışkırtmak, ara bozmak, anlaşmazlığa düşürmek, sihseh, פ )סכסך (לסכסך
tahrik etmek lesahseh
kışla ksarektin קסךקטין
kışla, askeri tesis basis tsvai בסיס צבאי
kıt, kısıtlı, mahdut, sınırlı sayıda, çok az, sınırlı, az metsumtsam ת מצמצם
sayıda (sıfat)
kıta, anakara yabeşet יבשת
kıtasal, kontinental, karasal, karada (sıfat) yabaşti ת יבשתי
kıvanç, manevi yükselme hissi, maneviyat italut ההטלות
kıvılcım zik זיק
kıvılcım nitsots ניצוץ
kıvılcım reşef רשף
kıvılcım saçan, ateşli, yanan, hararetli roşef רושף
kıvılcım saçmak, flaş patlatmak raşaf, Urşof פ )רשף (לךש’ף
kıvılcım, parlama, parıldama gets גץ
kıvırcık saçlı, bukleli saçlı (sıfat) metultal ת מתלתל
kıvırma, kıvırım, kıvırılış, kavis, dönmeç, viraj ikul עקול
kıvırmak, döndürmek, bükmek, anlamını saptır-' pitel, lepatel פ )פתל (לפתל
mak, anlam çarpıtmak
kıvırmak, kolları sıvamak, yukarı kaldırmak(kol ifşil, leafşil פ )הפשיל (להפשיל
manşeti etek kenarı vs.)
. . 293
kıvranma, çırpınma pirkus, פךכוסים, פרכוס
—■ ■ ■ pirkusim
kıvrık, kavisli, eğri büğrü akmumi ח עקמומי
kıvrıklık, kavislilik akmumiyut עקמומיות
kıvrılarak ilerlemek (yılan şeklinde) itnahşel, 5 התנחקזל
leitnahşel )(להתנחשל
kıvrılıp yatma, büzülerek yatma itkarbelut התכרבלות
kıvrılıp yatmak, büzülerek yatmak itkarbel, s התכרבל
leitkarbel )(להתבךבל
kıvrılma, bükülme itpatlut התפתלות
kıvrılmak, bükülmek itpatel, leitpatel התפתל (להתפתל) פ
kıvrım, kat kipul קפול
kıvrım, kat kefel קפל
kıvrım, kıvırma, kavis, viraj, dönemeç, zikzak, pitul פתול
bükme, büküm, büklüm, dolambaçlı yol
kıyamet, dünyanın sonu apokalipsa אפוקליפסה
kıyas, karşılaştırma, mukayese, teşbih, benzetme amşala המשלה
kıyasla, oranla, nispetle (ötekine birine yada bir beaşvaa le... בהשואה ל
şeye kıyasla)
kıyaslamak, karşılaştırmak, mukayese etmek, imşil, leamşil פ )המשיל (להמשיל
benzetmek
kıyaslamak, mukayese etmek, karşılaştırmak, şiva, leşavot פ )שרה (לשוות
tasavvur etmek
kıyı, sahil, deniz kenarı, kumsal, plaj kof חוף
kıyı, sahil, kenar .........- ........... ............. gada......... ־גדה
kıyılmış, doğranmış, kesilmiş, kesik (sıfat) katsuts ת קצוץ
kıyma basar tahon בשר טחון
kıymetli (sevgili), değerli yakir יקיר
kıymetli sevgili, değerli sevgili ' auvayekara אהובה יקרה
kıymetli, pahalı, değerli, sevgili, aziz (sıfat). yakar ת קי:
kız, kız evlat, kerime (dişil) bat נ בת
kızak mizhelet מזחלת
kızak, taşıyıcı parça, soket, makine yuvası toşevet תוקזכת
kızamık (hastalık) hatsevet חצבת
kızamıkçık (hastalık) ademet, . אדמדמת,אדמת
adamdemet
kızarıklık admumiyut אדמומיות
kızarmak (ateşte) ־ nitsla, leiisalot פ )נ?לה (להצלות
kızarmak, yüzü kızarmak ismik, leasmik פ )הסמיק (להסמיק
294
kızarmış ekmek lekem kaluy לחם קלוי
kızarmış, kavrulmuş, tost yapılmış (sıfat) kaluy ת קלוי
kızartılmak (yağda) nitgan, S )נטגן (להטגן
leitagen
kızartılmak, kavrulmak, ateşe tutulmak, tost edil- nikla, leikalot פ )נקלה (להקלות
mek
kızartılmış, kızartma, yağda kızarmış (sıfat) metugan n ■ 7"'׳W
295
kızılötesi infra adom אינפרה אדים
kızılsaçlı cinci גיץג'י
kızılsaçlı, kırmızımsı, kızılımsı, kızılca (renk) admoni אדמוני
kızışma, kösnüme, çiftleşme arzusu, cinsel azgınlık yihum יחום
dönemi (hayvanlarda)
kızışmak, kösnümek, cinsel azgınlık dönemine gir- ityahem, S )(להודחם. הודהם
mek, çiftleşme arzusuna kapılmak(hayvanlar için) leityahem
kızıştırma, kızışma (savaş anlaşmazlık), tansiyon aslama הסלמה
yükseltme, kötüleştirme
kızıştırmak, cinsel azgınlık yaratmak(hayvanlar yiheın, 5 )יחם (לזהם
için) leyahem
kızkardeş, bacı ahot אהות
kızmak, öfkelenmek, ateş püskürmek kaos, lihos (al) פ )כעם (לקנס ?ל
kızmak, somurtmak, surat asmak zaaf, lizof פ )זעף (לזעף
ki (şu ki, olan, kim ki) aşer אמור
ki (tov şeba - iyi ki geldi) şe ע
kibar, nazik, nezaketli, medeni, ince, saygılı (sıfat) menumas n מנמם
kibir, trip, afra tafra, kendini beğenmişlik, kurum, yeirut זהירות
çalım, şişinme, böbürlenme
kibirli, mağrur, kendini beğenmiş, küstah (sıfat) yair ת יהיר
kibrit kutusu kufsat ?ןפסת גפרורים
gafrurim
kibrit, kibritler gafrur, גפרורים,גפרור
gafrurim
kik serdümeni, yarış kayığı idare eden kîşij tekne agaisira הגאי סירה
dümeni kullanan kişi, dümenci
kil (bir toprak cinsî) hemar חמר
kil ile şekillendirme, modellendirme, seramik kiyur כיור
yapma
kilden heykel yapmak, seramik yapmak kiyer, lehayer פ )מר (למר
kilim, keçe, küçük halı, seccade marvad מךבד
kilim, küçük halı, hasır şatihon שטיחון
kilise knesiya פנמה
kilit manul מנעול
kilitleme, kilidi kapama, kilit atma neila נעילה
kilitlemek, ayakkabı giymek naat, linol (et) פ )נעל (ל;ע'ל את
kilitlenmek, ayakkabı giyilmek ninal, leinael פ )ננעל (להנעל
kilitli (sıfat) naul ית נעול
kilo, kilogram kilo קילו
kilometre kilometer קילומטר
• ;■::CC'SC :.:s Ç/C SC;:/;.. /•/:״/"■ 'י//S־ /־:■::.= ;
297
kiralık leaskara להשכרה
kiralık katil rotseah sahir רוצח שכיר
kiralık, kiralanmış, tutulmuş (sıfat) sahur ת שכור
kiraya vermek, kiralatmak, ücretle tutturmak (yer ehkir, leahkır פ )החפיר (להחכיר
veya adam)
kiraz, vişne (meyve) duvdevan דבדבז
kireç taşı kirton קךטון
kireçlenme istaydut הסתירות
kireçlenmek (kemiklerde ve damarlarda oluşan) istayed, פ )הסתיר (להסתיד
leistayed
kiremit, kiremitler raaf, reafim ך^פימ,רעף
kiriş, putrel (bina) kora קורה
kirlenme, pislenme itlahlehut התלכלכות
kirlenme, pislenme, enfeksyon kapma, mikrop izdaamut הזרהמות
kapma, iltihaplanma
kirlenmek, pis olmak, kutsiyetini saflığını yitirmek, nitma, leitame פ )נטמא (להטמא
murdar olmak
kirlenmek, pislenmek itiahleh, פ התלכלך
leitlahleh )(להתלכלך
kirlenmek, pislenmek, enfeksyon kapmak, mikrop izdaem, פ )הזדהם (להזדהם
kapmak, iltihaplanmak leizdaem
kirletme, pislik yapma, batırma, mundar etme tinuf טנוף
kirletmek ipeş, leapeş פ )עפש (לעפש
kirletmek, lekelemek, mundar etmek, manen kir- geel, legael פ )גאל (לגאל
letmek
kirletmek, pisletmek ziem, lezaem פ )זהם (לזהם
kirletmek, pisletmek, ağız bozmak, küfürlü konuş- lihleh, leldhleh פ )לכלך (ללכלך
mak
kirletmek, pisletmek, kutsiyetini saflığını bozmak, time, letame פ )טמא (לטמא
murdar etmek
kirletmek, pislik yapmak, batırmak, mundar etmek tinef, letanef פ )ף (לטנף3ט
kirli (sıfat). mezuam ת מזיהם
kirli, mundar (sıfat) megoal ת כ!גאל
kirli, pis (sıfat) meluhlah ת כ!לכלך
kirlilik zium זהום
kirlilik, pislik lihluh לכלוך
kirpi(hayvan) darban לך?ן
kirpi(hayvan) kipod קפוד
kirpik ris ריס
kislev, İbrani takviminin 3. ayı kislev כסלו
298
kist, yağ torbası, yağ dokusu , .״ - kista . ■ כיקתה
■:
kist, yağ torbası, yağ dokusu tsista ציסטה
kişilik verme, insanlaştırma, canlı örnek aaııaşa האנשה
kişilik vermek, insancıllaştırmak eeniş, leaaniş פ )האניש (להאניש
kişilik, şahsiyet işiyut ז אישיות
kişisel, özel, şahsi, bireysel r işi : י־7 אישי
kişneme, sevinç çığlığı, aşka gelme tsaala צהלה
kişnemek, aşka gelmek, sevinç çığlığı atmak, sevinç tsaal, litsol פ )צהל (ל?הל
gösterisi yapmak, galeyana gelmek
kişniş otu, maydanozsu bir tür ot kusbara כסברה
kitabına uygun, kurallara göre, legal, yasal, resmen lefi asefer לפי הספר
kitap sefer ספר
kitap kurdu, okumaya ve kitaba düşkün tolaat sfarim תולעת ספרים
kitapçık, küçük kitap, broşür, risale, livreto sifron ספרון
kitapevi, kitapçı hanut sfarim חנות ספרים
kitapta sayfayı belirlemek için işaret simaniya סימניה
kivi (meyve) kivi קיר
klarnet (müzik aleti) klarinet קלךנית
klasik (İNGİLİZCEDEN)(sıfat) klasi ח קל?יי
klasör, evrak dosyası klasörü ogdan אתרן
klasör, evrak klasörü, dosya dolabı, dosya (bilgis- tikiya תיקיה
yardaki)
klasör, kap, dosya kılıfı, risale otfaıı עוקפן
klavye ile yazmak, tuşlamak iklid, leaklid פ )הקליד (להקליד
klavye, (müzik aleti, bilgisayar, daktilo vs.) klavyesi mikledet מקלדת
klavye, tuş tablası luah mikledet לוח מקלדת
klima, soğuk hava sistemi, havalandırma cihazı mazgan מזגן
klinik tedavi uzmanı, klinisyen, terapist (dişil) (İN- klinayit ג קלינאית
GİLİZCEDEN)
klinik tedavi uzmanı, klinisyen, terapist (eril) (İN- klinayi ז קלינאי
GİLİZCEDEN)
klinikal, klinikle ilgili, klinik vaka (sıfat) klini ת קליני
klip klip קליפ
klip, kısa film sirton סו־טון
klişe, basmakalıp söz (mecaz) . klişaa קלישאה
klişe, kalıp (baskı için kullanılan metal levha) glufa גלופה
klitoris, bızırcık . dagdegan ”?גו
klor klor כלור
299
klorik asit humtsai klor חמצת כלור
kloroform, genellikle anestezide kullanılan yatıştın- kloroform כלורופורם
cı ve uyuşturucu
klostrofobi, kapalı yerde kalma korkusu klostrofobya קלסטרופוביה
klozet, tuvalet klozeti asla אסלה
koalisyon koalitsya ..קואליציה
kobay, deney hayvanı, denek şafan nisayotı שפן נסיין
kobra yılanı (hayvan) kobra קוברה
koca, sahip baal
koç (hayvan) ayil איל
koç borcu mazal tale מזל טלה
koç boynuzundan borazan gibi üflemeli çalgı şofar שיפר
koçan, senet koçanı, kupon tlıış תלוש
kod, numara kod קוד
kodaman, kalantor, para babası eyl on איל הין
kodlama kidud קדוד
kodlama, heceleme iyut איות
kodlamak, şifrelemek koded, lekoded פ )קודד (לקודד
kokain kokain קולואיז
kokarca (hayvan) boeş ביאש
kokarca (hayvan) tsahanan W
koket, giyimine özen gösteren, kokona, süslü, çok gandranit j גנדרנית
şık giyimli (dişil) .... .... ............. ........... -........... .... ..... —..—........
koklamak, dikkatle koklamak, koku almaya çalış- rıhreah, פ רחרח,רחרח
mak rihrak, )(לרחרח
lerahreah
kokmak, koklamak, kokusunu almak, sezmek, eriah, leariah פ )הריח (להריח
sezinlemek
kokmuş, kokuşmuş, pis kokan masriah מסריח
kokpit, pilot kabini, uçağın kumanda odası ta atayas תא הט«ס
kokteyl, İçki karışımı kokteyl קיקטיל
koku almayan tatran ח-י-ל Ö
koku almazlık, koku duyusu eksikliği, anozmi tatranut תתרנות -י
koku, güzel koku, rayiha nıhoah ניחוח
koku, rayiha reyah ריח
koku, tat, baharat sameman סקמן ,.;J
kokulu (sıfat) reyhani ת ריחני
kokulu, ıtırlı, parfüm sürmüş basum, bsuma בשומה,כעזום
300
kokuşma, pis koku, kokuşmuşluk serahon......... . ITO
kokutma, pis kokutma, karalama, iftira avaşa הבאקזה
kokutmak, pis kokutmak, karalamak, iftira atmak iviş, leaviş פ )הבאי (להבאיש
kol düğmeleri, manşet düğmeleri hefet, hafatim וזפתים,חפת
kol, dal zroa ?זרו
kola . . ■ • amilan ... עמילן
kolalamak, nişastayla kolalamak, kolayla sertleştir- imlen, leamlen s )?מלן (לעמלן
mek (kumaş, gömlek yakası vs.)
kolay seçenek, kolayı seçme, varsayılan seçenek brerat mehdal בררת מחדל
kolay, basit, zahmetsiz (sıfat) kal ת קל
kolay, rahat, iyi huylu, anlaşması kolay (sıfat) noah ת נוח
kolaylaştırmak, hafifletmek ekel, leakel s )הקל (להקל
kolaylık, hafiflik, basitlik kalut קלות
kolaylık, rahatlık veren, sıkıntıdan kurtarma akala הקלה
kolaylık, rahatlık, konfor, refah nohiyut נוחיות
kolaylıkla, kolayca, rahat rahat, bol bol bekalut בקלות
kolej kolej קולר
kolej, yüksek okul midraşa מדרקזה
koleksiyon, topluluk, toplanmış şeyler, derleme, eser osef אוסף
toplama
koleksyoncu, biriktiren asfan אספן
koleksyoncu, toplayan, yoldan yolcu toplayan araç measef מאסף
kolektif köy mukimi, kibuts üyesi, kibuts azası ldbutsnik קבוצניק
kolektif köy(israelde) kibuts קבוץ
kolektif, katılımcı (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) kolektivi ת קולקטיבי
kolera (hastalık), lanet herif (argo, hitap) holera כולרה
kolit, kaim bağırsak iltihabı (hastalık) daleket amei דלקת המעי הגס
agas
kollama, izleme, gözetme nitur נטור
kolombiya (ülke) kolumbia קולומביה
kolonya mey kolon מי קולון
kolordu, birlik, kıta, kuvvet (askeri) gayis גיס
kolordu, sınıf (askeri) hayil היל
kolsuz uzun elbise sarafan ?יפן
koltuk • kursa כךסה
koltuk değneği, koltuk değnekleri kav, kabayim קבים,קב
koltukaltı ■ bet aşehi בית השחי
kolye, zincir, potpuri (müzik) mahrozet מחרזת
301
koma, koma hali tardemet תרדמת
komando, özel yetiştirilmiş seçkin asker komando קומנדו
kombinasyon, ahbap çavuş işbirliği, tertip, katakulli kombina קומבינה
kombinasyon, birleştirme, birleşim kombinalsya קומבינציה
komedyen ■ komikayi קומיקאי
komik, gülünç matshik מצחיק
komik, gülünç (sıfat) komi ח קומי
komiser, emniyet müdürü, polis amiri nitsav נצב
komisyon ücreti dmey tivuh דמי תורך
komisyon, komisyon ücreti amla ?גמלה
komisyoncu, tellal, arabulucu, sismar metaveh מתוך
komisyonculuk yapmak, arabuluculuk yapmak, tivehf letaveh s )תוך (לתוך
araya girmek, aracılık etmek
komite, kurul, heyet, komisyon vaada טגדה
komodin, şifonyer, konsol, çekmeceli dolap şida שדה
kompleks, (aşağılık kompleksi, büyüklük kompleksi tasbih תסביך
vs. gibi)
kompliman, gönül okşama, teveccüh gösterme kompliment קומפלימנט
(İNGİLİZCEDEN)
komplo kurmak, kötülüğünü istemek, kotuluk planı ıtnakeL, s התנבל (להתנבל
yapmak leitnakel (al) )ל5?
komplo teorisi, entrika, fesat, kumpas, dolap, düzen, knuniya קנומה
hile, komplo hazırlayan grup, fesat maksatlı gizli
anlaşma, fesat tertibi
komplo, tezgah (İNGİLİZCEDEN).. ......... könspirdtsya קונספירציה
komposto kompot קומפוט
kompozisyon, düzenleme, tertip, dizgi (İNGİLİZ- kompozitsya קומפוזיציה
CEDEN)
kompresör , madhes מךחס
komşu (dişil) şhena j שכנה
komşu (eril) şahen r שכן
komünist ־ komünist קומוניסט
komutan, kumandan mefaked מפקד
komutanlık, kumandanlık, komuta, kumanda pikud פקוד
komün, çalışarak geliri paylaşmak üzere bir araya komuna קומונה
gelen topluluk
komünizm komünizm ■ קומוניזם
konaklama, geceleme . lina י לינה
302
konaklamak, barınmak, misafir olmak itahsen, S התאקסן
leitahsen )(להתאכסן
konaklamak, uyumak, gecelemek, gece yatısına lan, lalun S )לז (ללת
kalmak
konçerto konçerto קונצירטו
kondansatör (elektrik) kabal קבל
konfederasyon, ittifak (İNGİLİZCEDEN) konfederatsya קונפדרציה
konferans artsaa הךצאה
konferans vermek irtsa, leartsot פ הךצה (להךצות
(et) )את
kongo (ülke) kongo קונגו
kongre, konsey, toplantı veida ועידה
koni, külah harut חרוט
koni, külah konuş קונוס
konik, koni biçiminde haruti חרוטי
konik, koni biçiminde koni קוני
konsantre olmak, odaklanmak, bir hedefe yönelmek itrakez, פ התרכז (להתרכז
leitrakez (be) )-ב
konsantre, yoğun, koyulaştırılmış (sıfat) merukaz ת מרכז
konsept, fikir, görüş, kavram, mefhum, tasavvur konseptsya קונספצןה
(İNGİLİZCEDEN)
konsept, genel kavram, genel güşünce, üzerinde konsept קונספט
anlaşmaya varılmış görüş, anlayış, tarz
konser kontsert קונצרט
konserve kavuş כביש
konserve şmurim שמורים
konserve kutusu kufsat şimurim קפסת שמורים
konserve (1er) şimurim שמורים
konservelenmiş, konserve edilmiş (sıfat) meşumar ת ?שמר
konsey, heyet, komite, kurul, encümen, danışma moatsa מועצה
kurulu, divan, meclis
konsolos konsül קונסול
konsolosluk konsulya קונסוליה
konsolosluk, diplomatik temsilcilik, sefarethane, tsirut צירות
ataşelik
konsorsyum konsortsiyum קונסרךציום
kont, marki, baron (eril) rozen ז רוזן
kontes, barones (dişil) rozenet נ רוזנת
konteyner (İNGİLİZCEDEN) konteyner קונטינר
303
konteyner (yük gemisiyle taşınan yada tırların mehula מכולה
arkasında bulunan büyük kasa)
kontra, aksi, zıt, ters kontra קונבזרה
kontrat, mukavele, anlaşma hoze חוזה
kontratak (futbol) atkafa התקפה מתפרצת
mitparetset
kontrol edilmek, muayene edilmek, tahlil edilmek ııivdak, פ )נבדק (להבדק
leibadek
kontrol edilmiş, test edilmiş, kontrolden geçmiş, baduk בדוק
denenmiş, denetlenmiş
kontrol etmek, muayene etmek, tahlil etmek, denet- badak, livdok פ )בדק (לבדק
lemek, karşılaştırmak
kontrol noktası nekudat ?קןדת בקרת
bikoret
kontrol, kumanda bakara בקרה
kontrollü, sınırlı, ihtiyatlı, çekingen, kendini tutan meupak n מאפק
(sıfat)
kontrolör, denetçi, eleştirmen, tenkitçi, münekkit, mevaker קבקר
murakıp, denetleyici
kontrolü elden brakmak, dellenmek, dirayetini ibed eştonot, פ אבד עשתונות
kaybetmek, kendini kaybetmek, dağıtmak leabed eştonot )(לאבד עשתונות
kontrplak dikt דיקט
konu belirlemek, uzmanlık alanı saptamak, sınır tikem, letahem פ )תחם (לתחם
belirlemek, ihtisas alanı belirlemek
konu ile ilgili, alakalı, konuya yönelik, güncel sorun-■ inyani ת עניני
lan ele alan, pratik (sıfat).................... ........... . ........... .............. .... ...
konu ile ilgili, alakalı, münasip, uygun, yerinde relevanti רלונטי
(İNGİLİZCEDEN)
konu, mevzu, tema, mesele nose נושא
konu, mevzu, tema, mesele, sorun sugiya סומה
konuk eden kimse, ağırlayan meareah ?ארח
konukevi, misafirhane betaaraha בית הארחה
konuklar, ziyaretçiler uşpizin אשפיזין
konum, yer, mevki, siper ־ emda ע?דה
konumlandırma, yerleştirme, koyma, yerini belirle- atsava הצבה
me, dikme, sabitleme
konumlandırmak, yerleştirmek, koymak, yerini ilsiz, leatsiy פ )הציב (להציב
belirlemek, dikmek, sabitlemek
konuşma kürsüsü duttan דוכן מנעמים
manaamim
konuşma yapmak, karşlılıklı konuşmak, mülakat nitbar, leidaber פ ,נדבר (להדבר עם
yapmak, diyalog kurmak (im al) ............ )?ל
zzı
304
konuşma, diyalog siyah שיח
konuşma, söz dibur דבור
konuşmacı, hatip, nutuk çeken, hitap eden noern נואם
konuşmak diber, ledaber S )דבר (לדבר
konuşmak, sohbet etmek, muhabbet etmek soheah, sohah, S שוחח,שוחח
lesohealı (im) (לשוחח עמץ
konuşmak, tartışmak diskes, פ )דסקס (לדסקס
ledaskes
konuşturmak, seslendirmek, dublaj yapmak dovev, ledovev פ )דובב (לדובב
konvansiyonel silah neşek נשק קונבנציונלי
konventsyonali
konvansiyonel, mutat, geleneksel, adetlere uygun konvantsyonali קונבנציונלי
(İNGİLİZCEDEN)
kooperatif köyü moşav מושב
kooperatif, işbirliği yapan kişi meşatefpeula, משחף פעלה
maştap )(משתייפ
kooperatif, kolektif, elbirliği (sıfat) kooperativi ת קואופרטיבי
koordinasyon, koordine etme, uyum, ahenk, uzlaş- teum תאום
ma, eşgüdüm
koordine etmek, düzene sokmak, ahenk sağlamak, teem, letaem פ )תאם (לתאם
kararlaştırmak, tanzim etmek
koordineli, ahenkli, uyumlu, birbirine uydurulmuş, metoam ת מתאם
simetrik, kararlaştırılmış (sıfat)
koparılmak niktaf, leikatef פ )נקטף (להקטף
koparılmak, yolunmak nitlaş, leitaleş פ )נחלש (להתלש
koparma, koparış ktifa קטיפה
koparma, yolma tlişa חלישה
koparmak kataf, liktof פ )קטף (לקטיף
koparmak, yolmak talaş, litloş פ )תלש (לתלש
kopça,toka avzem אבזם
koperatif dükkanı, market tsarhanya צךבניה
kopuk, kopmuş (sıfat) katuf ת קטוף
kopuk, müstakil, bağlantısız, bağımsız, alakasız taluş ת תלוש
(sıfat)
kopya, nüsha etek העתק
kopya, suret, nüsha, örnek otek עתק
kopyalama, aktarma aataka העתקה
kopyalama, klonlama taatik תעתיק
t.
305
kopyalamak, taşımak, aktarmak eetik, leaatik B העתיקן (להעתיק
(et) )את
kor ateş(ler) gahal, gehalim גחלים,גחל
kore (ülke) korea קוריאה '1
■g
koreograf koreograf ונךף1רא1פ
koreografı, dans yaratma, bale sanatı koreograjya ..........כורא^בפיה
koridor, dehliz misderon מסךרון
koridor, geçit prozdor פרוזדור
korkak, ödlek, yüreksiz pahdan פ?ךז X-
korkaklık, ödleklik pahdanut פחדנות
korkmak pahad, lifhod B )-פחד (לפחד מ
(me)
korkmak pihed, lefahed B )פחד (לפחד
korkmak, şok olmak nehrad, B )נחרד (להחרר
leihared
korku pahad פחד
korku filmi seret eyma סרט אימה
korku, dehşet yıra יראה
korku, dehşet, büyük korku eyma אימה $
A.
korku, dehşet, ürküntü halat דותת
korku, endişe, vesvese, kuruntu, huzursuzluk, harada חרדה
tedirginlik W■
korku, huşu, saygıdan dolayı çekinme yirat kavod ?ראת כבוד
korku, saygı, kaygıj endişe, hürmet mora מורא
korku, terör, dehşet magor מגור
korkuluk dahlil דחליל
korkunç, dehşetli, iğrenç (sıfat) zvaati fl זועתי
korkunç, korkutucu, ürkütücü mavil מבהיל
korkunç, şok edici, dehşete düşüren, müthiş mahrid מחריד
korkunç, ürkütücü, dehşet verici (sıfat) mavil ת מבעית
korkunç, ürkütücü, dehşetli eymtani איקתני
korkutma afhada הפחדה
korkutma, dehşete düşürme, korku, dehşet beata ??תה
korkutma, şok etme ahrada החרדה
korkutma, ürkütme avala ■ הבהלה
korkutmak ifhid, leafhid B ■ הפחיד (להפחיד
(et) )את
korkutmak, şok etmek ehrid, leahrid B )החריד (להחריד
................... ■ .־
306
korkutucu, ürkütücü mafhid ............ מפחיד
korkutulmak, korkudan sindirilmek nifhad, S )נפחד (להפחד
leipahed
korna, klakson, alarm, siren tsofar צופר
kornea, gözün saydam zar tabakası kamit קו־נית
korner (futbolaki köşe vuruşu) . . keren
.. .■
korniş, perde asmak için metal veya plastikten karkov ............ פרפב
yapılmış araç, çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı
korno (müzik aleti) keren ?ורז
koro makela מקהלה
korsan (İNGİLİZCEDEN) pirat פירט
korsan, deniz eşkiyasi, deniz haydutu şodedyam שודד ים
korse mahoh מחוך
kortizon, böbrek üstü salgısı (İNGİLİZCEDEN) kortizon קוךטיזון
koru horşa חךשה
koru, çalılık, koruluk (çalılıklardan meydana gelmiş horeş, hurşa חלטה,חרש
küçük orman)
koruma altına alınmış bölgeler (park, bahçe) şmura שמורה
koruma altına almak, himaye etmek, saklamak, hasa, lahsot פ )חסה (לחסות
gözetmek, barındırmak, barınmak, sığınmak
koruma yapmak, koruma oluşturmak, kalkan oluş- migen, פ )מגן (למגן
turmak, defans yapmak lemagen
koruma, bodyguard, kişisel koruma şomer roş שמר ראש
koruma, savunma, defans yapma, koruma oluştur- migun מגון
ma, kalkan oluşturma, himaye
korumak, muhafaza etmek, nöbet tutmak, alıkoy- şamar, lişmor פ )שמר (לשמר
mak, himaye etmek, esirgemek
korumak, sakınmak, kollamak goııen, legonen פ )גונן (לגונן ?ל
(al)
korumak, savunmak, müdafa etmek, kalkan olmak eğen, leagen פ )הגן (להגן על
(al)
korumalı, koruma altına alınmış, kalkan oluşturul- memugan ת ממגן
muş (sıfat)
korunma, muhafaza edilme iştamrut השתמרות
korunma, savunma itgonenut התגוננות
korunmak, muhafaza edilmek iştamer, פ השתמר
leiştamer )(להשתמר
korunmak, muhafaza edilmek, sakınmak, kaçınmak nişmar, פ )נשמר (להשמר
leişamer
korunmuş, muhafaza edilmiş, korunaklı (sıfat) şamar ת שמור
307
korunulmak, savunulmak, müdafa edilmek itgonen, S )התגונן (להתגונן
leitgonen
kosta rika (ülke) kosta rika קוסטה ריקןה
kostüm, kılık, kıyafet (kılık değiştirme, tebdili kıya- tahposet תחפשת
fet maskeli baloda giyilen)
koşmak rats, laruts פ )רץ (לרוץ
koşmak, dörtnala gitmek şaat, lişot פ...... )(לש עט-שעט
koşturma, rodaj (motor alıştırılması) aratsa הרצה
koşturmak tizeZf letazez פ )תה (לתזז
koşturmak, çalışmasını sağlamak (motor, insan vs.) erits, learits פ )הריץ (להריץ
koşu, koşma ritsa רצה
koşu, yarış merots מרוץ
koşul, şart, kayıt, şart koşma atnaya התניה
koşum (faytona at vs. bağlama) ritum רתום
koşum takımı (at, eşek vs.içiıı), emniyet kayışı ritma רתמה.
takımı (paraşütte, dağcılarda, kurtarma ekiplerinde
vs.)
koşuşmak, koşuşturmak itrotsets, פ התרוצץ
leitrotsets )(להתרוצץ
kot, blucin, kot pantolon (İNGİLİZCEDEN) jins גיץס
kota, kontenjan, sayı sınırlaması, miktar sınırlama- mihsa מכסה
sı, ayrılmış miktar
kova dü י דלי
kova burcu mazal dli מזל דלי
kovalamak, peşine düşmek, takip etmek radaf, lirdof פ )רדף (לךד’ף
kovalanmak, peşine düşülmek, takip edilmek nirdaf, leiradef פ )?ריף (לחייו
kovan, mermi kovanı tarmil תרמיל
kovboy filmi (western) maaravon מערבון
kovuk, in, küçük mağara, oyuk, hayvan çukuru, meura קאוךה
yuva, tilki deliği
kovulmuş, sürülmüş, sürgün edilmiş, def edilmiş, megoraş מגרש
boşanmış
koy, küçük körfez, haliç ' mifratson מפרצון
koymak sam, lasim פ )שם (לשים
koymak, bırakmak, farz etmek, varsaymak iııiah, leaniah פ )הניח (להניח
koyu kırmızı, al (renk) şanı שני
koyu, esmer, loş, sönük, mat (sıfat) kee ת כהה
koyulaşmak (renk) itkaa, leitkaot פ התפהה
)(להתכהות
308
koyulaşmak, rengi koyuya dönüşmek kaa, lihot )בהה(לעהות
koyulaşmış, matlaşmış, loşlaşmış, donuk renkli kauy ח פהוי
(sıfat)
koyulaştırmak (renk) ihaa, leakot B )הכהה (להכהות
koyulmuş, bırakılmış (sıfat) munah ת מנח
koyun (hayvan) keves כבש
koyun (hayvan) (eril) rahel İr רחל
koyun, dişi koyun (hayvan) (dişil) rehela J ךחלה
koyuş, yerleştirme anaha הנחה
koz, avantaj kartı klafmikuah קלף מקרח
kozalak, çam kozalağı itstrubal אצטרבל
kozmetik, ıtriyat, güzellik malzemeleri, makyaj kosmetika קוסמטיקה
malzemeleri
kozmik, evrensel (İNGİLİZCEDEN) kosmi קוסמי
kozmopolit kimse, dünya vatandaşı kosmopoliti קוסמופוליטי
kozmoz, evren, kainat, alem (İNGİLİZCEDEN) kosmos קוסמוס
köfte ktsitsa קציצה
kök şoreş שךש
kök salmak işriş, leaşriş פ )השךיש (להשךיש
kök tutmak, kökleşmek, uyum sağlayıp tutunmak iştareş, פ השתרש (להש
leiştareş )תרש
kökten yok etmek şereş, leşareş פ )שרש (לשיש
kökünü kurutma, ortadan kaldırma, yok etme, migur מגרר
bozguna uğratma, yenme
kökünü kurutmak, ortadan kaldırmak, yok etmek, miger, lemager פ )מגר (למגר
yenmek
köle olma, köleleşme, esir olma iştaabdut השתעבדות
köle olmak, köleleşmek, esir olmak iştaabed, פ השתעבד
leiştaabed )(להשתעבד
köle yapmak, esir etmek, rehin etmek şıbed, leşaabed פ )שעבד (לשעבד
köle, kul eved עבד
kölelik, esaret, kulluk avdut עבדות
kömür peham פחם
kömüre çevirmek, kömür etmek, kömürleştirmek pikem, פ )פחם (לפחם
lepahem
kömürleşmek itpahem, התפחם (להתפחם) פ
leüpahem
köpek (hayvan) (eril) kelev ז כלב
309
köpek (hayvan), dişi köpek, kancık, şirret kadın kalba
(dişil)
köpek balığı (hayvan) kariş
köpek dişi (ağızdaki sivri dişlerin genel adı) niv
köpek kulübesi meluna
köpek yavrusu, enik, köpekçik (hayvan) klavlav
köpek yetiştiricisi kalvan
köprü #eşer
köprü kurma, arayı bulma giş«r
köprü kurmak, bağlamak, birleştirmek gişer, legaşer
köprü kurmak, bağlamak, birleştirmek gaşar, ligşor
köprücük kemiği etsem aberiah
köpük ketsef
kör (sıfat) iver
kör bağırsak (iç organ) amei aatum t
kör bağırsak (iç organ) amei aiver
kör etmek, körleştirmek iver, leaver(et)
kör olmak, körleşmek itaver, leitaver
kör randevu, görücü usulü tanışma, çöpçatan aracı- pgişa iveret
lığıyla karşı cinsten tanımadığı biriyle ilk buluşma
kör, kesmez, keskinliğini yitirmiş (bıçak makas kee
testere vs. için) (sıfat)
körelmek, keskinliğini yitirmek itkaa, leitkaot
körfez mifrats
körkütük sarhoş, körkandil, zilzurna, Lot gibi sar- şikar kalot
hoş (Avraamm yeğeni Lot çok sık sarhoş olurmuş)
körleşmek, gözleri kamaşmak istame, הסתמא (להסהמא) פ
leistame
körleştirmek, kör etmek, gözlerini kamaştırmak sime, lesame פ )סמא (לסמא
körlüğe yakın göz bozukluğu keuteynayim קהות ?נינים:
körlük ivaron ל ?יריז
körük mapuah מפוח
körükleme, kışkırtama, gaza getirme, kötülüğe libuy yetsarim לבוי יצרים
teşvik etme
köstebek (hayvan) hafarperet תפךפרת
köstekleme, baltalama, zora koşma, sekteye uğrat- tirpud טרפוד
ma, engel çıkartma, yokuşa sürme
köşe, kenar, dönemeç pina ה3פ
310
kötü (kişi) (sıfat) ............... 7־aşa . .... ת רשע
kötü alışkanlıktan arınmak (sigara, uyuşturucu) nigınal, S )נגמל (להגמל
leigamel
kötü kalplilik, gaddarlık, kötü ruhluluk roa lev רע לב
kötü talih, kör talih biş mazal ביש מזל
kötü, fena (sıfat) . . ra n .. . . דע
kötü, fena, uğursuz biş ביקז
kötücül, hayırsız, kötü, fena, habis, illet, şirret meruşa ת מרשע
(sıfat)
kötüleşmek, durumu ciddileşmek, şiddetlenmek, ehrif, leahrif 5 )החךיף (להחריף
vahim duruma girmek
kötüleştirmek, daha kötü etmek erea, era, s ) הרע (להרע,הרע
learea
kötülük etme, fenalık yapma raşaut רשעות
kötülük yapma, kötüleşme araa הר?ה
kötülük yapmak, kusurlu davranmak, kabahatli sarah, Usroah B )סרח (לסריח
olmak, illegal işler yapmak
kötülük, alçaklık navlut נבלות
kötülük, art niyet, kötü niyet, kem gözlülük, garez zadon זייז
kötülük, fenalık raa רעה
kötülük, fenalık reşa ע#ך
kötülük, fenalık, kötü niyet roa רע
kötümser, karamsar, pesimistik (sıfat) peşimi ת פסימי
köy kfar כפר
köy moşava מושבה
köylü, köye ait, köysel, kırsal kafri כפרי
köz, kor, ateş, yanmış kömür artığı, cüruf remets רמץ
köz, kor, yanan odun parçası ud אוד
kraker, bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi, galeta, rakik דקיק
peksimet, krikrak
kraker, peksimet keah כעך
kral, iskambilde papaz (eril) melek j מלך
kraliçe, melike, ece, iskambilde kız (dişil) malka j מלכה
krallık, devlet mamlaha ממלכה
krallık, kraliyet, hükümdarlık, hükümranlık, salta- malhut מלכות
nat, egemenlik, hakimiyet .
krallık, saltanat • meluha מלוכה
kramp, spazm, çırpınma, kasılma, kıvranma, nöbet., avit עוית
kriz
-. ־:מ
311
kredi aşray אשראי
kredi kartı kartis aşray כרטיס אשראי
kredi, borç, ödünç milve מלוה
kredili, veresiye beaşray באשראי
krem krem קרם
krematoryum, fırın misrafa . ״ .. ...... ..משרפה
krep krep קרפ
kreş, çocuk yuvası mişpahton מקזפחתון
kreş, yuva, bebek bakımevi paoton פעוטזין
kril alfabesi, eski slav alfabesi kirili קירילי
kriminoloji, suç bilim kriminologya קרימינולומה
kristal bdolah בדלח
kristal gaviş גביש
kristal küre, cam fanus kadur bdolah פרור כדלה
kristal, billur kristal קריסטל
kristalize, kristalimsi, kristal gibi gvişi גבישי
kriter, ölçüt, kıstas kriteryon קדיטךילן
kritik, vahim, önemli (sıfat) kriti ת קריטי
kritikleştirmek, vahimleştirmek, daha kötüleştir- ehmir, leahmir s )הקמיר (להחמיר
mek, ciddileştirmek
kriz, hastalık nöbeti, spazm, atak etkef התקף
krom (maden) hrorn בדום
kromozom,.biri ana diğeri-babadan geçen gen çifti kromozom כרומוזום
kronik (sıfat) hroni ת כרוני
kronoloji hronologya כרונולוגיה
kronoloji, zaman dizini, zaman bilimi, tarihi olayla- toladot לדות1ת
ruı tarihi sırayla kaydı, vakayiname
kronolojik dizin (bilimsel veya tarihsel sıralanmış masehet מס?ת
inceleme dizisi)
kronolojik, zamandizinsel (sıfat) hronologi כרונולוגי
kronometre hronometer כרונומטר
kruasan, ay çöreği kruason קרואסון
kruton, küçük küp şeklinde kızartılmış ekmek kruton קרוטון
kruvazör, ağır kruvazör, muhrip sayeretkrav סירת קרב
kubbe, takke, bere kipa פפה
kucaklama, kucaklaşma, sarılma, bağrına basma hibuk חבוק
kucaklama, sarılma itgafefut התגפפות
kucaklama, sarma, sarılma, bağrına basma gip«f גפוף
312
kucaklamak, sarmak, bağrına basmak hibek, lehabek S )חבק (לחבק את
(et)
kucaklaşma, sarılma İthabkut המחבקות
kucaklaşmak, sarılmak ithabek, S התחבק (להתחבק
leithabek (im) )?ם
kudret, güç, dayanıklılık, cinsel iktidar on און
kudretli adir אדיר
kudretli, muazzam, heybetli, büyük, kocaman kabir ת בביר
(sıfat)
kuduz (hastalık) kalevet כלבת
kuğu (hayvan) barbar בךבור
kukuletalı cübbe, rahip giysisi, baca şapkası bardas בךדס
kulak kabartmak, dinlemek, ilgilenmek, dikkate şaa, lişot s )שעה (לשעות
almak, aldırmak, kaale almak, önemsemek
kulak memesi tnuh aozen זתנלו האזן
kulak tıkaçları atmey oznayim אטמי אזנים
kulak tırmalayıcı ses çıkarmak tsaram, litsrom פ )צרם (לצר׳ם
kulak tırmalayıcı, ahenksiz, uyumsuz (sıfat) tsormani ת צוךמני
kulak tırmalayıcı, sağır edici, sağırlaştırıcı mahariş מחריש
kulak zarı tof aozen תר האזן
kulak, kulaklar özen, oznayim אזנים,איזן
kulaklık (müzik dinlemek için) ozniya אזניה
kulaklıklar, ikili kulaklık (müzik dinlemek için) ozniyot אזניות
kule migdal מגדל
kulis, sahne arkası ahore aklayim אחורי הקלחים
kulis, tiyatro kulisi, panolar, kanatlar klayim קלעים
kullanıcı, kullanan miştameş משתמש
kullanılır aktif hale getirmek, onarmak, hizmete işmiş, leaşmiş השמיש (להשמיש) פ
sokmak
kullanılmış, müstamel (sıfat) meşumaş n משמש
kullanım, kullanma, kullanış şimuş שמוש
kullanışlı, pratik, yararlı, faydalı, iş görür (sıfat) şimuşi ת שמושי
kullanmak iştameş, פ השתמש
leiştameş (be) )-(להשתמש ב
kulp, sap, tutamaç, tutamak yadit ירית
kuluçka dgira יגידה
kuluçka makinası madgera מתרה
kuluçkaya yatırma, civciv çıkarma, kuluçka adgara התרה
S־.
313
kuluçkaya yatırmak idgir, leadgir B )הדגיר (להדגיר
kuluçkaya yatmak dağar, lidgor B >דגר (לךג־ר
kuluçkaya yatmak, kuluçkada olmak nidgar, B )נךגר (להדגר
leidager
kulübe bikta בקתה
kulübe, baraka, satış pavyonu, stant, pavyon, gece biytan
kulübü ■’1 ־י-■'־
kulübe, bungalov, kır evi bikta בקתה
kulüp moadon מועדון
kum hol חול
kum engereği, çöl kobrası yılanı (hayvan) peten şahor פסן שחיר
kum tepeciği, kumul holit חולית
kumanda etmek, hükmetmek, hakim olmak, haki- şalat, lişlot (be B -שלט (לשלט ב
miyet kurmak, iktidar olmak, yönetmek al) )על
kumanda, uzaktan kumanda aleti şalat, şalat שלט רחוק,שלט
rahok
kumanya, gerekli gıda maddeleri mitsrehey מצרכי מזון
mazon
kumarbaz meamer מהמר
kumarbaz kalpan קלפז
kumarhane salonu, kazino kazino ל!זינו
kumaş, bez, sinema perdesi bad . בי
kumlu, kum gibi holi חולי
kumpas (kalınlık ölçen hassas alet), kalibre........... kaliber ..............קליבר
kumul, kum tepeciği, çöllerdeki kum yığınları dyuna דיונה
kunduracı sandlar סנדלר
kunduracı dükkanı sandlariya סנדלךיה
kunduz (hayvan) bone בונה
kunduz (hayvan) nutriya נוטריה
kupa, şampiyona verilen kupa, kadeh, dondurma gaviya גביע
külahı
kur yapan, flört eden - mehazer מהזר
kur yapmak, tavlamak, elde etmeye çalışmak hizer, lehazer B )חזר (לחזר
kur, döviz kuru, rayiç bedel şaar ahalifin שער החליפין
kur, kur yapma hizur ■ חזור
kur, kur yapma agiva עגיכה
kura çekme, çekiliş agrala. הגילה
kura çekmek igril, leagril B )הגריל (להגריל
kuraklık batsoret בצרת
314
kuraklık, kuruluk, çoraklık yoveş יבש
kural dışı oluşum, tuhaflık, alışılmadık, anomali, hariga חריגה
anormallik, haddim aşma
kural dışı, istisnai, kaidelere uymayan, tuhaf, harig חריג
anormal
kural, ilke, kaide, bütün klal פלל
kuralj örf, adet> itiyat, alışkanlık - ־ ־-■ minâg ■ ■מנך;ג
kuran, müslümanlarm kutsal kitabı (ARAPÇA- kuran קיראן
DAN)
kurbağa(hayvan) tsefardea צפרדע
kurbağa, kara kurbağası (hayvan) karpada קךפדה
kurbağalama yüzme, kurbağalama yüzüş stili shiyat haze שקית חזה
kurban zevah זבח
kurban etmek, feda etmek, gözden çıkarmak ikriv, leakriv פ הקריב (להקריב
(et) )את
kurban kesme, kurban etme zviha זביחה
kurban kesmek zavah, lizboah פ )זבח (לזבח
kurban, kefaret kapara כפרה
kurban, maktul korban קך?ו
kurban, öldürülen, imha edilen, yok edilen, ortadan nispe נספה
kaldırılan
kurcalamak, karıştırmak, eşelemek ııavar, linbor פ )נבר (לנביר
kurcalayıcı, kusur bulmaya çalışan (sıfat) hatetan ת חטטן
kurgu, uydurma, kurgusal, hayal ürünü (İNGİLİZ- fiktsiya פיקציה
CEDEN)
kurgubilim mada bidyoni מרע בדיויני
kurma, bir şeye dayandırma, bir temel üzerine bisus בסוס
oturtma
kurma, tesis etme yisud יסוד
kurmak, aygıt bağlamak, tesis etmek itkin, leatldn פ התקין (להתקין
(et) )את
kurmak, oluşturmak, konuyu bir şeye dayandır- bises, levases פ )בסם (לבסס
mak, bir temele oturtmak (hem fiziki hem mecazi)
kurmak, tesis etmek yised, leyased פ )סד2יסד (ל
kurmak, tesis etmek, yerleştirmek korten. פ )כונן (לכונן
lehoneıı
kurnaz, hilekar, sinsi (sıfat) armumi ת ערמומי
kurnaz, sinsi, açıkgöz^ uyanık, cin gibi, hilekar, anım ת ?רום
düzenbaz (sıfat)
kurnazlık, açıkgözlük orma ?ךמה
ı
315
kurnazlık, hilekarlık, sinsilik, şeytanlık armumiyut ערמומיות
kursak kurkevan ?!רקבו
kursak, gırtlak, boğaz, guatr zefek זפק
kurşun (element) oferet עופרת
kurşun kalem iparon עפרון
kurşunsuz benzin, kurşundan arındırılmış yakıt delek netul דלק נטול עופרת
oferet
kurt(hayvan) zeev זאב
kurtarıcı ınoşiya מושיע
kurtarıcı, kurtaran, akraba goel גואל
kurtarma atsala הצלה
kurtarma, hayat kurtarma, çıkartma (şişe kapağı hiluts חלוץ
mantar vs. çıkartma)
kurtarmak gaal, ligol פ )גאל (לגאיל
kurtarmak oşia, leoşia s )הושיע (להושיע
kurtarmak itsilj leatsil פ )הציל (להציל
kurtarmak, çıkartmak hilets, lehalets פ )חלץ (לחלץ
kurtçuk, kurt, solucan, larva (hayvan) rima רמה
kurtulan, sağ salim çıkan, hayatta kalmayı başaran sored שולד
(felaketten, savaştan, soykırımdan)
kurtulmak nigal, leigael פ )נגאל (להגאל
kurtulmak nitsal, leinatsel פ )נצל (להנצל
kurtulmak (zor durumdan) ııehlats, פ )נחלץ (להחלץ
............... ................... .......... ........................................... leihalets --------- ---- --- --
kurtulmak, serbest bırakılmak iştahrer, פ השתחרר
leiştahrer (me) )-(להשתחרר מ
kurtuluş geüla ?אלה
kurtuluş yeşua ישועה
kurtuluş yeşa ישע
kurtuluş, kurtulma, kurtarılma, kaçırma, kaçış, milut מלוט
kaçma, firar
kuru (sıfat) yaveş ת עש
kuru incir (meyve) grogeret גרוגרת
kuru sıcak, hamsin şarav שרב
kuru temizleme nikuyyaveş ■ נקדי ימפ
kuru üzüm (meyve) tsimuk צמוק־
kurucu meyased קעד
kurulamak, silmek nigev, leııagev פ )נגב (לנגב
316
.i.:.
317
kusurlu, bozuk, hatalı, biçimsiz, okunaksız (sıfat) meşubaş n .משבש
kusurlu, sakat, geçersiz, diskalifiye (sıfat) pasul ת פסול
kuş(hayvan) tsipor צפור
kuş sürüsü laakat tsiporim להקת צפךים
kuş uçuşu maof tsipor מעוף צפור
kuş yavrusu, yavru kuş, civciv, palaz (hayvan) gozal ■; ... . גוזל
kuş yuvası kert tsiporim קן צפרים
kuş, uçan ?ף
kuşak sarmak, hazırlanmak, kuvvet toplamak (maç şınes, leşaııes פ )נם (לשנס#
savaş sınav)
kuşak, kemer avent אבנט
kuşanmak, beline kuşak bağlamak azar, leezor פ )אזר (לאזר
kuşatılmak, yakalanmak, esir düşmek, kapana nilkad, leilaked פ )נלכד (להלכד
kısılmak
kuşatılmış, sarılmış, çembere alınmış, ablukaya mehutar ת מכתר
alınmış, muhasara (sıfat)
kuşatmak, çevirmek, daire içine almak atar, laator פ )עטר (לעטר
kuşatmak, çevrelemek (koku hava) afaf, leefof פ )אפף (לאפף
kuşatmak, sarmak, etrafını çevirmek, çembere kiter, lehater פ )כתר (לכתר
almak, ablukaya almak, muhasara etmek
kuşbilimci, kuş araştırmacısı, kuşların yaşamını tsapar צפר
inceleyen kişi
kuşburnu (bitki) vered abar ורד הבר
kuşkonmaz (bitki) asparagas....... .........אספרגוס
TT t *
318
kutsal, mukaddes (eril) (sıfat) kodoş T,!7 קד^ז
kutsalların kutsalı, çok kıymetli, paha biçilmez, en kodeş קדש הקדשים
mukaddes akodaşim
kutsallık, kudsiyet, mukaddesat kodeŞf keduşa קדשה, קדש
kutsama, takdis, mübarek kılma kiduş קדוש
kutsamak, hayır duası etmek, kutlamak, tebrik bereli, levareh B )בלו (לבלו
etmek ........
kutsamak, kutsallaştırmak, takdis etmek, mübarek kideŞf lekadeş B ,קדש (לקדש את
kılmak, yüceltmek (et al) )על
kutsanmak, hayır duası almak, kutlanmak, tebrik itbareh, B )התברך (להתברך
edilmek . leitbareh
kutsanmak, kutsallaşmak, takdis olmak itkadeş, B )התקדש (להתקדש
leitkadeş
kutsanmış, kutsal, mübarek, mukaddes (dişil) (sıfat) mekudeşet J,j"J מקדשת
kutsanmış, kutsal, mübarek, mukaddes (eril) (sıfat) mekudaş מקדש
kutu kufsa קפסה
kutu, bavul, tahta, sandık, altı düz mavna (Nuhun teva הבה
gemisi gibi)
kutup kotev קטב
kutup ayısı (hayvan) dov akotev דב הקטב
kutuplaşma kituv קטוב
kutuplaştırmak, iki ayrı noktada toplamak kitev, lekatev B )קטב (לקטב
kuvars, kristal (şeffaf değerli biı ־taş) kvarts קיךץ
kuveyt (ülke) kuveyt בווית
kuvöz inkubator אינקובטור
kuvvet, güç, kahramanlık, cesaret oz עז
kuvvet, güç, mukavemet, direnç hozek חיזלו
kuvvet, güç, takat, derman, mecal koah צח
kuvvetle akmak, güçlü akıntı yaratmak, kızmak, şatsaf, liştsof B )שצף (לשצף
ateş püskürmek
kuvvetle muhtemel, büyük ihtimalle, güçlü olasılık sikuy kazak ספוי חזק
kuvvetlendirici, kuvvet verici mehazek מחזק
kuvvetlendirilmiş, pekiştirilmiş, güçlenmiş, güçlen- mugbar ת מ^בד
dirilmiş (sıfat)
kuvvetlendirme, güçlendirme, takviye hizuk חזוק
kuvvetlendirme, şiddetlendirme, takviye, güçlendir-■ agbara הגברה
me, amplifikasyon
kuvvetlendirmek, güçlendirmek, şiddetlendirmek, . hizek, lehazek B )חזק (לחזק את
sağlamlaştırmak., pekiştirmek, takviye etmek (et)
319
kuvvetlendirmek, sağlamlaştırmak, berkitmek, bitser, levatser פ )בצר (לבצר
tahkim etmek
kuvvetlendirmek, şiddetlendirmek igbir, leagbir פ הגביר (להגביר
(et) )את
kuvvetlenen, güç kazanan, güçlenen, pekişen, ağır gover גובר
basan, galip gelen
kuvvetlenmek, güç kazanmak ithazek, פ )התחזק (להתחזק
leithazek
kuvvetlenmiş, güçlenmiş, mukavemeti yüksek, mehuzak ת מחזק
T \ •
direnci artmış, takviyeli (sıfat)
kuvvetli, güçlü, mütecaviz (sıfat) takif n תקיף
kuvvetli, güçlü, şiddetli, güçlü zorlu, kudretli (sıfat) az ת עז
kuvvetli, iriyarı, yapılı hason חסן
kuvvetli, sağlam eytan איתן
kuvvetli, sağlam, güçlü (sıfat) hazak n חזק
kuvvetlice, zorla behozka בחזקה
kuyruk zanav זבבTT
320
kuzu, genç dişi kuzu (hayvan) (dişil) seya 3 שיה
kuzu, genç erkek kuzu (hayvan) (eril) se ז שה
küba (ülke) kuba קובה
kübalı (eril) kubani ז קובני
kübik, küp şeklinde, kübümsü (sıfat) meukav ת קןב5מן
kübizm (bir çeşit sanat akımı) kübizm , קביזם
küçücük, minicik (çocuk) tsutsik צוציק
küçücük, ufacık, minicik, minnacık (sıfat) ktantan ת קטנטן
küçük balık, balıkçık dagig דגיג
küçük çocuk, bızdık, ufaklık (dişil) yaldonet 3 ילדנת
küçük çocuk, bızdık, ufaklık, yumurcak, velet (eril) yaldon ז !לתן
küçük dil (ağızdaki), dilcik, çan dili, çanın ortasın- inbal ?נבל
daki madeni parça
küçük dolap, malzeme dolabı, dolapçık, sandıkçık aronit ארונית
küçük kapı, bahçe kapısı pİşpeş פשפש
küçük kolektif köy(israelde) kvutsa קבוצה
küçük küçük doğramak, kıymak, dilmek, kesmek, katsats, liktsots פ )קצץ (לקצץ
baltayla kesmek
küçük küçük doğranmak itkatsets, התקצץ (להתקצץ) פ
leitkatsets
küçük küçük doğranmak niktsats, פ )נקצץ (להקצץ
leikatsets
küçük motorsiklet, skuter, vespa, moped katnoa ?קטנו
küçük parça, kırılmış yada bölünmüş olanın bir şavrir שבךיר
parçası
küçük pasta, bisküvi ugiya עוגיה
küçük pasta, kek, gofret, ekler tsapihit צפיחית
küçük pencere, küçük kapı, dam penceresi, boşluk, tsoar צהר
delik
küçük sepet (ekmek sepeti, çiçek sepeti, çamaşır salsela סלסלה
sepeti vb.)
küçük şişe bakbukon בקבוקון
küçük yıldız, yıldız işareti ( * ) kohavit כוכבית
küçük, ufak (sıfat) katan ת w
küçük, ufak, küçük çocuk, bebek (sıfat) paut ת פעוט
küçükbaş hayvan (koyun, keçi), davar tson צאן
küçüklük, ufaklık katnut קטנות
küçülmek katan, likton פ )קטן (לקטן
küçültmek iktin, leaktin פ )הקטין (להקטין
321
küçültücü söz, karalama, iftira, yergi laaz לעז
küçümsemek, dudak bükmek, burun kıvırmak, sanat, lisnot פ )סנט (לסנט
istihza etmek
küf oveş עיבש
küf, nem, rutubet, nemlilik tahav טחב
küflenmek îtapeş, leitapeş s התעפש
)(להתעפש
küflenmiş, kokuşmuş, çürümüş (sıfat) meupaş ת מעפש
küflenmiş, yosun tutmuş, nemli, küflü (sıfat) tahuv ת טחוב
küfür etmek, sövmek, beddua etmek, lanet okumak, kilel, lekalel פ )קלל (לקלל
telin etmek
küfür, sövgü, lanet, beddua klala קללה
küfürler klalot קללות
küfürlü konuşmak, ağız bozmak, müstehcen laflar nibel, lenabel פ )נבל (לנבל
etmek
kükreme, gürleme şeaga שאגה
kül efer אפר
külçe, metal kütle metil מטיל
külfet, angarya, ayakbağı, fuzuli yüklenen iş, yük netel נטל
küllük, kül tablası maafera מאפרה
kültür evi bet tarbut פית תךבות
kültür, doku kültürü (mikrobiyoloji) tarbtt י תךבית
kültür, medeniyet, uygarlık, terbiye tarbut תךברת
kültürlü, medeni, uygar, aydın, görgülü (sıfat) meturbat ת מתרבה
kültürlü, okumuş, tahsilli, agah, münevver (dişil) maskila נ משכילה
kültürlü, okumuş, tahsilli, agah, münevver (eril) maskil ז משכיל
kültürünü geliştirmek, medenileştirmek tirbet, letarbet פ )תרבה (לתרבת
küme, grup, öbek-, -topluluk- ' miktse מקצה
küme, yığın, kütle, kitle, öbek, mezhep . masa מסה
küme, yığın, yığışım talkid תלכיד
kümes, bebek yatağı lul לול
künye (askerlerin boynundaki), fiş, çip (kumar diskit דסקית
oyununda kullanılan)
küp (geometrik şekil) kub קוב
küpe agil ?גיל
küpeşte, gemi küpeştesi lazbezet לזבזת
kürdan keysam קיסם
kürdistan (coğrafi bölge) kurdistaıt כורדיסטן
322
küre şeklinde, küresel (sıfat) kadııri ת כדורי
küre, dünya, glop globus גלובוס
kürek çekme, kürek sporu, yüzme sporunda serbest hatıra חתירה
stil
kürek kemiği (omuzdaki) şihma שכמה
kürek, kayık küreği rnaşot משוט
kürek, ziraat küreği, iskambilde maça et את
kürekçi, kürek çeken hoter חותר
kürekçi, kürek çeken meşotayi מ^וטאי
küresel, global (İNGİLİZCEDEN) globali גלובלי
küreselleşme, globalleşme, globalizasyon (İNGİLİZ- globalizatsya גלובליזצץה
CEDEN)
kürk, post, hayvan postu parva פתה
kürsü, platform, satış sergisi, stand, tezgah duhan דוכן
kürt, kürt milletinden olan (eril) kürdi ז כוךדי
kürtaj, çocuk aldırma grida גרידה
küskün, gücenmiş, rencide olmuş, aşağılanmış, neelav ת נ?לב
onuru zedelenmiş (sıfat)
küsmek, kızmak, darılmak, öfkelenmek ragaz, lirgoz )רגז (לו־גז על
(al)
küsmek, kızmak, öfkelenmek, darılmak, sinirlen- itragez, פ התרגז (להתרגז
mek leitragez (al) )על
küstah, kibirli, kendini beğenmiş, övüngen, yüksek- reavtani ת רהבתני
ten atıp tutan (sıfat)
kütle, yığın, birikintiden oluşmuş katı parça, küme gödeş גדש
kütleştirmek, köreltmek, keskinliğini kaybettirmek ikaa, leakot פ )הקהה (להקהות
kütük, ağaç gövdesi, hortum (filin hortumu) hedek חדק
kütük, ağaç gövdesi, ırk, soy ağacı geza גזע
kütük, ağaç kütüğü bul ets בול עץ
kütük, ağaç kütüğü, her kesilmiş parça gedem גדם
kütüphane sifriya ספתה
kütüphaneci, kütüphane memuru safran ספרן
323
L
L, sayısal değeri 30, (İbrani alfabesinde 12.ci harf) lamed ל
labaratuar maabada מעבדה
labirent, içinden çıkılmaz durum, karışıklık, kar- mavoh - מבוך
maşa, zorluk, keşmekeş
laçkalaşan, bozulan, kötü yola düşen, dağıtan, mitdarder מתדרדר
yoldan çıkan
ladino, judeoespanyol lisanı ladino לאךינר
lağım, kanalizasyon biyuv ביוב
lahana (sebze) kruv ברוב
laik, seküler hiloni חלוני
lakap takmak, adlandırmak, isimlendirmek kiııa, lehanot S )כנה (לכנות
lakap, takma isim, unvan, takma ad, rumuz, nick- kinuy כנוי
name
lakaplı, rumuzlu, takma isimli, kod adlı (sıfat) mehune ת מכנה
lake, vernik laka לבה
lale (çiçek) tsivoni צבעוני
lama, güney amerika devesi (hayvan) lama למה
lamba, ampul menora מנויה
lanet olası, lanetli, melun, allahın belası, menfur, arur ארור
talihsiz, hırçın
lanet olsun Ij kahretsin ^ cehennemin dibi!, öfke ve kibiııimat I !קיבינימט
hayal kırıklığı ifade eden hitap (argo)
lanetli, lanetlenmiş (sıfat) mekulal ת
lapa, un çorbası, yulaf lapası, pelte, suya batırılıp daysa ד^סה
yumuşatılmış katı yiyecek kıvamı
larva, kurtçuk (hayvan) roşan ראשן
larva, tırtıl, kurtçuk, kurt (hayvan) zahal זחל
lastik patlağı, patlak, delik teker תקר
lastik patlağı, patlak, delik, sorun, mesele (mecazi) pançer פנציר
laterna, müzik kutusu tevat negina תבת נגינה
la tin latini לטיני
laubali, uçarı, hoppa, hercai, sersem, umursamaz, kal daat ■ קל דעת
pervasız, hafif meşrep, şırfıntı
laubalilik, hoppalık, uçarılık, sersemlik, umursa- kalut daat קלות דעת
mazlık, pervasızlık, hafif meşreplik
lav, yanardağ püskürtüsü laba לבה
324
lavabo, evye, kurna kiyor כיור
lavaş ekmeği, pidemsi ince hamurdan ekmek lafa לפה
(ARAPÇADAN)
lavman, tenkıye, şırınga hoken îi?n
layık, şayan, yakışır, gerek, müstahak (sıfat) rauy ת ראוי
lazer (ışın) leyzer ליזר
lazım, gerekli, lüzumlu tsarih צריך
lazımlık, ördek, hastaların ihtiyaç giderdiği kap avit ?ביט
Iegalite, yasallık, meşruluk, meşruiyet, hukuki, hukiyut חקיות
kanuni
leğen, çamaşır teknesi, büyük plastik kap (LAJDİ- payla, paylot פילות,פילה
NODAN)
leğen, küvet gigit גיגית
leğen, tas, kase, leğen kemiği, kalça kemiği, havsala, ağan אגן
havza, bölge
lehçe, diyalekt, lisanlarin bölgesel farklılıkları niv ניב
lehimleme, lehim alkarna הלחמה
lehimlemek, lehim yapmak ilkim, lealhim s )הלחים (להלחיס
lehimli, lehimlenmiş (sıfat) mulham ת מלחם
lehinde, lehte, uğrunda, uğruna bead בעד
leke, şaibe (mecaz) ketem
leke, şaibe, iftira, şüphe, damga şiıntsa שמצה
lekeleme ahtama הכתמה
lekelemek ıhtim, leaktim s )הכתים (להכתים
lekelemek ribev, lerabev Ö )רכב (לרכב
lekelenmek nihtam, פ )בכתם (להכתם
leikatem
lekeli, lekelenmiş (sıfat) muhtam ת מכתם
lens, kontakt lens adşot mağa עדשות מגע
leopar desenli, kaplan postu desenli (sıfat) menumar ת מנמר
leopar, kaplan (hayvan) namer נמר
leş, hayvan ölüsü nevela נבלה
letonya (ülke) latviya לטביה
levha, plaka, kitabe lahit לוחית
levrek balığı (hayvan) bas בם
levrek balığı (hayvan) levrak ל?דק
leylak (çiçek), leylak, lila (renk) lilah לילך
leylek (kuş)(hayvan) hasida חסידה
.<.>••■•■: .;•.־.:.■s־.?..•..■ ■
■ .-■ -.־־ . 325
lezbiyen (sıfat) lesbi ת לסבי
lezzet, tat taam טעם
lezzetli yemek, delikates maadan. מעדנים,מעדן
maadaniin
lezzetli yiyecekler mataamim מטעמים
lezzetli, leziz, tatlı (sıfat) taim ת טעים
liberal, açık fikirli, özgür düşünceli (sıfat) liberali ת ליברלי
liberalizm liberalizm ליברליזם
liberya (ülke) liberya ליבתה
libido, cinsel dürtü, cinsel cazibe libido ליבידו
libya (ülke) luv לוב
libyalı (eril) luvi ז לובי
lider, öncü, önder manig מנהיג
liderlik yeteneği, önderlik yeteneği koşer manigut פשר מנהיגות
liderlik, önderlik raşut ראשות
liderlik, önderlik, öncülük manigut מנהיגות
lif ; lif ליף
lif (kasları kemiğe bağlayan doku), bağ, tendon, gid גיד
kiriş
lif, elyaf siv סיב
lifli, ipliksi, tel tel (sıfat) sivi ת סיבי
lig, küme liga ליגה
lihtenştayn (ülke) lihtenştayn ליבטנשטין
likidite, hazır para durumu, akışkanlık nezilut נזילות
likit, hemen paraya çevrilebilir nazil נזיל
liman namal, namel נמל,נמל
limit, sınır, engel, vasıf, nitelik syag כדג
limit, sınır, tahdit, had, handikap migbala מגבלה
limon limon לימון
linç, döverek taşlayarak veya asıp keserek öldürme linç ,לינץ
lir, arp (müzik aleti) ־ nevel (kley )נבל (?לי נגינה
negina)
lirik şarkılar, geleneksel öykü, halk ezgileri, aşk romansa רומנסה
şarkıları
lisan, dil safa שפה
lise bet sefer tihon בית ם?ר היכון
lise ' gimnasya גימנסןה
lise son sınıf talebesi, lise son sınıfa giden öğrenci şminist שמיניסט
1־-V
326
litre (sıvı ölçü birimi) liter ליטר
litvanya (ülke) lita ליטא
lobi lobi לובי
lobi, kulis faaliyeti, politik hareket grubu şduZa שדלה
logo, işaret, amblem, ticari ad (İNGİLİZCEDEN) Zogo לוגו
lohusa, yeni doğum yapmış kadın yoledet יולדת
lokanta, restoran misada מסקרה
lokma (hamur tatlısı) leviva לביבה
lokomotif, katar katar קטר
lonca,esnaf loncası gilda גלדה
loş, donuk, sönük, mat, belirsiz, müphem (sıfat) omum ת קמום
loş, sönük, bulanık, belirsiz, kasvetli, sıkıcı (sıfat) afluli ת אפלולי
loşlaşmak, kararmak, sönükleşmek, donuklaşmak itamem, פ הת^מקם
leitamem )(להת^כןקם
loşlaştırmak, karartmak, sönükleştirmek, donuk- imem, leamern פ )קמקם (ל^מקם
(aştırmak
loto (şans oyunu) loto 1ל(ט
lumbago (hastalık) lumbago )לומבגו (מחלה
(mahala)
lumbago (hastalık) matenet מותנת
lut gölü, ölüdeniz (israelde) yam amelah ים המלח
lübnan (ülke) levanon לבנין
lüks, fazlalık motarut מותרות
lüks, konfor luksus לוקסוס
lüksemburg (ülke) luksemburg לוקסקבורג
lütfen ana אנא
lütfen na נא
lütfen, buyurun bevakaşa בבקשה
lütfen, zahmet olmazsa, zor değilse (ARAMÎCE- bematuta במטותא
DEN)
lüzum, gereklilik, mecburiyet ehreah הכרח
lüzumundan fazla, gereğinden fazla yoter miday יותר מדי
327
M, sayısal değeri 40, (İbrani alfabesinde 13.cü harf) mem מ
M, sona gelen M harfi, kırk (harf) mem sofit ם
maalesef, üzülerek, esefle ledaavoni לדאבוני
maaş, aylık maskoret משבוית
maazallah, haşa, Allah vermesin, Allah esirgesin, has ve şatom חס ושלום
Allah korusun
mabet, tapmak tseda, tsedaim ?דע׳ צד?ףם
mabet, tapmak, kutsal mekan bet mikdaş בית מקדש
mabet, tapmak, saray, palas eyhal היכל
macar (dişil) ungariya הונגריה
macar (eril) ungari ; הונגרי
macarca ungatit הונגרית
macaristan (ülke) ungarya הונגחה
macera, serüven, sergüzeşt arpatka הךפתקה
maceraperest, maceracı, serüvenci arpatkaıı הרפתקן
macun (nalburdan alman delik tıkamaya yarayan merek מרק
macun)
maço, kazak erkek maço מאציו
madagaskar, madagaskar adası (ülke) madagaskar מדגסקר
madalya— medaliya מדליה
madde (kanun maddesi, kontrat maddesi, anlaşma psika ^סיקה
maddesi vs. gib)
madde, malzeme, gereç, içerik, husus homer חמר
maddecilik, dünyevi oluş, materyalizm artsiyut אךציות
maddi homri חמדי
maddi (sıfat) homri n חמרי
maddi, maddesel, cismi gaşmi גשמי
maden ocağı mihre מכרה
maden, mineral mahtsav מחצב
madencilik, kazıcılık kriya ?דיה
madeni para, sikke, para birimi, geçerlilik, revaç, maibea מטבע
tip
madrabaz, düzenbaz, üçkağıtçı, entrikacı, komplo- tahman תחמן
cu, adam işleten, tongaya düşüren
maestro, şef rav aman רב אמן
mafsal iltahabı (hastalık) daleket prakim דלקת פרקים
mafya elemanı, mafya üyesi mafyoner מאפיונר
mafya, illegal suç örgütü (İNGİLİZCEDEN) mafya מפתז
mağara, in, oyuk meara כן?ךה
mağdur etmek, mahrum etmek, yoksun bırakmak kipeah, kipah, S ) קפח (לקפח,קפח
lekapeah . .
mağdur olmak, mahrum olmak, yoksun kalmak itkapeah, S התקפח,התקפח
itkapah, )(להתקפח
leitkapeah
mağdur, mahrum, yoksun (sıfat) mekııpah ת מקפח
mağduriyet, yoksunluk, mahrumiyet, mağdur etme, kipuah קפוח
horlama
mağlup, yenilmiş, yenik, hezimete uğramış (sıfat) muvas ת מובס
magma, lav magma מגמה
mağrurlanmak, kasılmak, şişinmek, böbürlenmek ityaer, leityaer פ )התיהר (להתיהר
mahalle rova רבע
mahalle, muhit, semt şhuna שכרנה
mahcubiyet, şaşkınlık, utanma, kafa karıştıran şey, mevuha מברכה
bozuntu
mahcup, şaşkın, kafası karışmış, utangaç, çekingen navoh ת נבוך
(sıfat)
mahcup, utangaç, utandırılmış (sıfat) mevuyaş ת מב^ש
mahçup etmek, utandırmak evih, leavih פ )הביך (להביך
mahkeme bet mişpat בית משפט
mahkeme, dava mişpat משפט
mahmur, uykulu, uyku mahmuru (sıfat) menumnam ת מנמנם
mahmuz dorban דך?ז
mahpus, hapsedilmiş, kafeslenmiş, kafese kapatıl- kolu ת כלוא
mış (sıfat)
mahrum, yoksun, reddedilmiş, inkar edilmiş (sıfat) şalul ת שלרל
mahsul, ekin, rekolte, ürün, üretim yevul יבול
mahsul, ürün, zahire, hububat tevua תבואה
mahsup, kesinti, hesaptan düşme nikuy נכוי
mahvolmak iştamed, פ השתמד (להש
leiştamed )תמד
mahvolmuş, bitik, yok edilmiş (sıfat) . mehusal ת מחסל
mail, e-mail, elektronik posta imeyil, meyil נדל,אימיל
makale katava כתבה
makale, yazı maamar מאמר
- 329
makara, bobin slil סליל
makarnanın her türü, erişte, spagetti vs. (ÎTAL- pasta פסטה
YANCADAN)
makas misparayinı מספרים
makastar, kesimci gazran
makat, anüs pi atabaat פי הטבעת
makbul, kabullenilebilir (sıfat) mekubal ת
makbuz, fiş şover, şovrim שובךים,שובר
makedonya (ülke) makedonya מקדומה
makine mehona מכונה
makine mühendisi meandes מהנדס מכונות
mehonot
makineli tüfek, mitralyöz maklea מקלע
makinist, makineci, makine işçisi mehonai מכונאי
maksat, niyet, gaye, istikamet, varış yeri yiud יעוד
maktul, öldürülmüş, katledilmiş nirtsah נרצח
makul, akla yatkın, akla uygun, mantıklı mitkabel al מתקבל על הדעת
adaat
makul, mantıki, mantıklı, akılcı igyoni, egyoni הגיוני
makul, mantıklı, akla uygun, muhtemel, olası (sıfat) savir ת סביר
makul, rasyonel, akılcı, akla uygun, akla yatkın, ratsyonali רציונלי
mantıksal, mantığa uygun (İNGİLİZCEDEN)
makyaj iptir אפור
makyaj olmak, makyaj lanmak.................................. itaper,leitaper ■אפר (להתאפר) ■פ1הך
makyaj yapmak, makyajlamak, kül dökmek iper, leaper s )אפר (לאפר
makyajlanma itaprut התאפרות
makyajlı, makyajlanmış (sıfat) meupar ת קאפר
mal sayımı, stok sayımı, envanter sayımı sfirat mlay ספירת מלאי
mal, emtia . skora סחורה
mal, eşya, ticaret eşyası, emtia tabin טובין
mal, mülk, servet, mülkiyet, emlak kinyaıı ן:קנ
mala, sıva aleti kaftayahim כף טיחים
malağa (ülke) malaya מלא?ה
mali (ülke) mali מאלי
maliye hazine bakanı sar aotsar שר האוצר
maliyet, bedel, malolma, paha, değer, fiyat, serma- alut עלות
ye, mal
malta (ülke) malta מלטה
330
malta eriği (meyve) ..... .. şesek שסק
malzeme, gereç tsiyud ציוד
mamul, imalatı sonuçlanmış ürün, son mamul, mutsar sofi מוצר סופי
kullanıma hazır hale gelmiş ürün
mamut (hayvan) (eski çağlarda yaşamış olan filin mamuta ממותה
büyüğü)
manâ, anlam, anlaşılmış, makul, idrak edilebilir, muvan ת מובן
anlaşılır (sıfat)
mana, anlam, izah, yorum peruş פרוש
manastır minzar מנזר
manastır hayatı, manastır sistemi, rahibelik, rahip- ııezirııt נזירות
lik, keşişlik
manav, zarzavatçı, sebzeci yarkan ירקן
mancınık (taş gülleler fırlatan eski bir silah) bâlistra פליסטרה
manda, yetki, salahiyet, buyruk, vekillik (İNGLİZ- mandal מנדט
CEDEN)
mandal, ataç, klips, kanca, tutturucu etev אטב
mandal, kama, takoz, kazık yated ץתד
mandalina (meyve) klemantina ?ןלמנטינה
mandıra, süthane mahlava מחלבה
mandolin (müzik aleti) mandolina מנדולינה
manevi, ruhsal (İNGİLİZCEDEN) spirituali ספיריטואלי
maneviyat ruhaniyut רוחניות
maneviyat, manevi güç moral מורל
manevra yapmak (uçak araba) timren, פ )תמרן (לתמרן
letamren
manevra, manevra yapma, askeri tatbikat timron תמרון
manevracı, manevra yapan tamran תמרן
mangal, barbekü, ızgara mangal מנגל
mango (meyve) mango מנגו
mani, beş mısralık esprili şiir hamşir חמשיר
manifesto, bildiri, beyanat, deklarasyon (İNGİLİZ- manifest מניפסט
CEDEN)
manipulatif, çıkarcı (İNGİLİZCEDEN) manipulativi מניפולטיבי
manipülasyon, kullanma, kendi amacı doğrultusun- manipulatsya מניפולציה
da yönlendirme, tahrif (İNGİLİZCEDEN)
manken (dişil) dugmanit ג הנמנית
manken, modelist (eril) dugman r רגמז
manolya (çiçek) magnolya מגנוליה
331
mantar (bitki) pitriya פטמה
mantar (hastalık), deri hastalığı pitriya פטמה
mantar, şişe mantarı şaam ש?מ
mantı (YİDİŞTEN) krepaleh קרעפלאף
mantı, içine kıyma konulmuş hamur lokması kısan !כיס
mantık, rasyonel (İNGİLİZCEDEN) ............ logika ........ לוגיקה
mantık, sağduyu, aklıselim igayon הגיח
mantıklı, zihinsel, akdsal, mantıki (İNGİLİZCE- mentali מנטלי
DEN)
manyak manyak מניאק
manyeto magneto מגנטו
manzara nof נוף
manzara, görüş, görünüş, görünüm mare מראה
manzum hikaye, kahramanlık şiiri, destan, öykü epos אפוס
marangoz, dülger nagar נגד
marangozhane nagariya נגריה
marangozluk, dülgerlik nagarut נגרות
margarin, bitkisel yağ margarina מרגרינה
marjinal, uç, kenarda olan, düşük değerli (sıfat) şuli fi שולי
marka mutag מותג
marka, ticari amblem, logo, alameti farika semel mishari מסחרי
marmara denizi yam aşayiş השיש
marmelat ............................................................. marmelada................. ........... מרמלדה
mars gezegeni maadiın מאמם
mars gezegeni, merih mars מרם
marş (müzik) marş מרש
mart ayı, miladi takvimde 3. ayın adı (İNGİLİZCE- merts, mars מרס,מרץ
DEN)
martı (kuş) (hayvan) şahaf שחף
masa şulhaıı שלחן
masa örtüsü mapa מפה
masa tenisi, ping pong tenis şulhan טניס שלחן
masaj (İNGİLİZCEDEN) masaj מסד
masaj yapmak, ovalamak isa, leasot S )?סה (ל^סרת
masaj, ovalama isuy ' ?סוי
masal, hikaye maasiya מרמזיה
maskaralık, saçmalama, aptalca davranış iştatut השתטות
maske maseha מסכה
masraf, harcama, gider otsan הוצאה
mastar, fiil adı şem apoal שם הפעל
master, yüksek lisans toar şeni תאר שני
mastürbasyon yapmak, kendini tatmin etmek önen, leonen S )אונן (לאונן
mastürbasyon, kendi kendine tatmin . oneııut :..אוננות..
masum numarası yapmak, saf ayaklarına yatmak, itamem, פ )התמם (להתמם
aptalı oynamak leitamem
masum, günahsız, zararsız haf חף
masum, suçsuz, beraat etmiş, aklanmış, hak sahibi, zakay ת זכאי
hakkı olan, yetkisi olan (sıfat)
masumiyet, saflık tmimut תמימות
masumiyet, saflık, temizlik, mükemmellik, bitim, tom תם
son, nihayet
masumiyet, suçsuzluk, hak sahipliği yetkisi, selahi- zakaut זכאות
yet, liyakat, layık olma, müstahak
maşa melkahayim מלקחים
matara, su kabı meymiya מיכדה
matbaa, basım, matbaa makinesi dfus דפוס
matem, yas evel אבל
matematik matematika מתמטיקה
matemli, yaslı avel אבל
matemlilik, yasta olma avelut אבלות
matiz, kafası iyi, uçmuş, kafayı bulmuş (uyuşturu- mestul מסטול
cüdan) (ARAPÇADAN)
matkap aleti makdeha מקדחה
matkap, burgu, delgi (matkap ucu) makdeah מקדח
matkapla delinmek, oyulmak nikdah, s )נקדח (להקדח
leikadah
matkapla delmek, oymak, sondaj yapmak, sıtma kadah, likdoah פ )קדה (לקרח
olmak, ateşi çıkmak (vücut)
matrak, eğlenceli, gülünç, komik (sıfat) meşaaşea ת משעשע
mavi (renk), pornografik (argo) kahol כחל
mavimsi, mavim trak (renk) (sıfat) khalhal ת כחלחל
mavna, salapurya, büyük kayık çeşidi, sal dovra דוברה
maya şmarim הזמרים
mayalandırmak, galeyana getirmek, kışkırtmak, itsis, leatsis פ )התסיס (להתסיס
provoke etmek, tahrik etmek
mayalanma,'fermantasyon, köpürme, kabarma tsisa תסיסה
• ■ ■ ■ . ■
.. 333
mayalanmak, köpürmek, galeyana gelmek tasas, Ktsos פ )תסס (לתסיס
maydanoz petrozilya פטרוזיליה
mayın mokeş מוקש
mayın döşeme, mayınlama mikuş מקוש
mayın döşemek, mayınlamak mikeş, lemakeş 5 )מקש (למקש
mayınlanmış, mayın döşeli (sıfat) memukaş ת • כ!מ?!ש
mayınlı, mayınlanmış, (uzaklanmış, bubi tuzağı memulkad ת ממלפד
döşenmiş, patlaması için düzenek kurulmuş (sıfat)
mayınlı, tuzak olan, bubi tuzağı olan (sıfat) mulkad ת מלכד
mayıs ayı, miladi takvimde 5. ayın adı (İNGİLİZ- may מאי
CEDEN)
maymun (hayvan) kof קוף
mayo begedyam ’ם
mayo, streç, vücudu sımsıkı saran tek parça esnek begedguf בגד גוף
giysi (güreşçi jimnastikçi bale akrobat dansçı
giysisi)
mayonez mayonez מיום
mazeret (suç esnasında başka yerde olduğunu alibi אליבי
kanıtlama)
mazeret, özür, gerekçe tiun טעון
mazlum, bezgin, yılgın, bastırılmış, umutsuz, meyus nidka ת נדפא
(sıfat)
mazlum, zulme uğramış, ezilmiş nirdaf נךדף
mazoşist, acı çekmekten zevk alan (İNGİLİZCE- mazohist מזוכיסט
DEN)....................................... .. .................................... ■ ..................................................................
334
mecbur, zorunlu (sıfat) muhrah ח מפרח
mecbur, zorunlu, borçlu, yükümlü (sıfat) kayav ת חיב
mecburen, istemeden, zorunda kalarak bea.1 korho כעל פרחו
mecburi iniş nehitat ones נחיתת אנס
mecburi, zorunlu, zaruri, lüzumlu, gerekli, vacip ehrehi ת הכרחי
(sıfat).
mecburiyet, zorunluluk, taahüt, yükümlülük, mü״ ühayvut התחיבות
kelleflik, borçlanma, vaad
mecburiyet, zorunluluk, yükümlülük, mükellefiyet, kova חובה
boyun borcu, vazife, ödev
meclis, israel parlamentosu, millet meclisi kneset כנסת
meçhul, isimsiz, anonim altnoni אלמוני
meçhul, isimsiz, anonim ilum şem ?לום שם
meçhul, kayıp, bilinmeyen, gizli (sıfat) neelam ת נעלם
meçhul, saklı, gizli, kayıp, gözden kaybolmuş (sıfat) alum ת ?לום
medeniyet, uygarlık (İNGİLİZCEDEN) tsivilizatsya ציביליזציה
meditasyon, düşünceye dalma, düşünüp taşınma agut הגות
medya, basın, kitle iletişim araçları medya מךיה
medyum, doğa üstü güçleri olan, ruhlar alemiyle medyum מדיום
ilişki kurabilen kişi
mega (süperden daha üstün) mega מגה
megaloman, kasıntı, kendini beğenmiş megaloman מגלומן
megalomani, megalomanlık, büyüklük hastalığı, megalomaniya מגלומקה
büyüklük kompleksi
mekanik mekanı מכני
mekanik, hareket bilimi mehanika מכניסה
mekanikleşmek, robotlaşmak itmaken, 5 )התמפן (להתמכן
leitmaken
mekanikleştirmek, robotlaştırmak miken, 5 )מפן (למכן
lemaken
mekanize, makineleştirilmiş (sıfat) memukan ת ממ?ז
mekanizma, makine tertibatı, düzenek manganon מנגנון
mekanizma, otomatik tertibatla donatım, otomas- mihun מכון
yon, makinalaşma, makinalaştırma
meksika (ülke) meksiko מפסיקו
mektup mihtav מכתב
melankoli, kasvet,, keder melankoliya . מלנכוליה
melek keruv כרוב
melek malak מלאו
335
melek gibi, meleklere Özgü ınalahi מלאכי
melek, koruyucu melek, esirgeyici melek, iyilik malak aşomer מלאך השומר
perisi
melemek(koyun kuzu) paa, lifot S )!פעה (לפעור
melez ben kılayım בן כלאים
melez, anne babası farklı ırklardan olan insan nıulati מולטי
melez, kırma, çaprazlanmış (meyve, hayvan) (sıfat) muhla ת מכלא
melezleme, çaprazlama, melez elde etme ahlaa הכלאה
melezlemek, kırma yapmak, çaprazlamak (meyve, ihli, leahti פ )הכליא (להכליא
hayvan)
melodi çalınmak itnagen, פ )התנגן (להתנגן
leitnagen
melodi, tını mangina מנגינה
meme (kulak), lober, parçalı organların (kara/akci- une אונה
ger) bir bölümü, lop, parça, bölüm
meme ucu, meme başı pitma פטמה
meme, göğüs tsitsi ציצי
meme, memeler şad, şadayim שד?ם,ד#
memeli, memeliler, memeli hayvanlar yonek, יונקים,יונק
yonekim
memnun etmek, beğendirmek, isteği yerine getir- ritsa, leratsot פ )רצה (לרצות
mek
memnun oldum, tanıştığımıza memnun oldum naim meod נעים מאד
memnun olmak aya merutse, פ היה מרצה (להיות
.......... ----------- - ■■ ' ■־- ■ - .... ......... ....... . . ... .................... liyot merutse
)מרצה
memnun, hoşnut (ARAPÇADAN) (sıfat) mabsut ת מבסוט
memnun, hoşnut (sıfat) merutse ת מרצה
memnuniyetle, istekle, cidden beratson ברצון
memnuniyetle, yürekten dileyerek, içtenlikle behafets lev בחפץ לב
memnuniyetsizlik, hoşnutsuzluk i sviyut ratson אי שביעות ךצון
memur, katip (eril) pakid ז פקיד
memure, katibe (dişil) pkida j ?קירה
memuriyet, katiplik pkidut פקידות
mendil mitpahat מטפחת
mendil mimhata ממחטה
menemen, yumurta yemeği, yumurtayla yapılan bir şakşuka . שקשוקה
israel yemeği
menfaat sağlanmış, kullanılan kişi, kullanılmış, menutsal ח מנצל
sömürülmüş, istifade edilmiş (sıfat)
menfaat, çıkar, istifade, fayda, yarar toelet תועלת
336
mengene melhatsayim מלחצןם
menkul değer, taşınabilir değer (tahvil, hisse senedi nehes nayad נכס נחי
vb.)
menkul kıymet, taşınabilir mal, menkul mal, taşınır metaltelin מטלטלין
mal
menopoz mehopauza מנרפאלזה
mensubiyet, aidiyet, ait olma, mensup olma iştayhut: . החתיכות
mensubiyet, ait olma, mensup olma, atıf, atfetme şiyuh
menteşe tsir ציר
menü, yemek listesi tafrit תפךיט
menzil belirleme tivuah טלרח
menzil belirlemek tiveah, tivah, S ) טלח (לטרה,טלח
letaveah
menzil, erim, atış alanı, poligon mitvah מטוח
menzil, erim, vade, alan, saha, kapsam tvah טרח
merak, meraklılık sakranııt סקרנלת
meraklandırma, endişelendirme, kaygılandırma adağa הלאגה
meraklandırmak, endişelendirmek, kaygılandırmak idig, leadig (et) 5 הלאיג (להלאיג
)את
meraklandırmak, merak ettirmek, merak uyandır- sikren, S )סקרן (לסקרן את
mak lesakren (et)
meraklanmak, endişelenmek, kaygılanmak, tasa- daag, lidog (le) פ )-דאג (ללאג ל
lanmak
meraklanmak, işine burnunu sokmak, aşırı meraklı istakren, פ הסתקרן (להסת
olmak leistakren
)קרן
meraklı, aşırı meraklı sokran סקדז
mercan almog אלמיג
mercan adası atol אטייל
mercan adası, mercan resifi almogim אלמגים
mercek adaşa, adaşot ?לרשות,עדשה
mercek, oküler (sıfat) eyni ת עיני
mercimek adaşa, adaşim עדשים,עדשה
merdiven sulam סלם
merdiven, basamak madrega מדלגת
merhamet etmek, acımak rihem, lerahem פ )רחם (לרחם על
(al)
merhamet kapısı, yeruşalayimin bir kapısı, kapalı şaar arahamim שער הלחמים
olan kıyamet günü açılıp mesihin gireceği kapı
merhamet, acıma, şefkat rahamiin רחמים
337
merhametli (sıfat) rahman ת רקמן
merhametlilik, merhamet rahmanut רחמנות
merhem, macun mişha משחה
merhum, rahmetli, müteveffa, vefat eden, ölü, niftar ז נפטר
ölmüş (eril)
merkez merkaz מרכז
merkezden uzaklaştırma, dağıtma, merkezden bizar בזור
uzağa yayma, ademi merkeziyet
merkezi ısıtma asaka merkazit הסקה מךכזיח
merkezi, merkezsel, ana, belli başlı (sıfat) merkazi ת *מךכזי
merkezleme, merkeze koyma, odaklama mirkuz מךכוז
merkezlemek, merkeze koymak mirkez, פ )מךכז (למרכז
lemarkez
merkezlenmiş, merkeze konmuş (sıfat) memurkaz ת ■ ממךכז
merkezleşme, temerküz, toplama, konsantrasyon, itrakzjut התרכזות
düşüncede bir noktaya yoğunlaşma
merkezleştirmek, toplamak, konsantre etmek, rikez, lerakez פ )רכז (לרכז את
odaklamak (et)
ınerkür gezegeni merkuri מךקורי
mermer ״ şayiş שיש
mermi kalia ?קלי
mermi kapsülü pika פקה
mersi, teşekkür ederim hen hen חן חן
mersin ağacı adaş הדס
mesafe, yer, ara, aralık, süre, uzaklık, mehil mirvah ................. מתח
mesaj, ileti, tebligat, tebliğ., bildiri şeder שדר
mesela, örneğin, örnek olarak, farzımisal lemaşal למשל
mesih maşiah משיח
mesken mişkan משכן
mesken, ikametgah, oturulan yer megurim קגוךיס
mesken, ikametgah, yerleşke, yurt (Öğrenci yurdu maon מעין
vs.) .
meskûn (sıfat) meuhlas ת בואכלס
meslek miktsoa ?מקצר
meslek okulu bet sefer בית ספר מקצועי
miktsoi
meslek sahibi baal miktsoa כעל מקצוע
meslekdaş, aynı işte çalışan iş arkadaşı kolega קולגה
mesleki bigiyi veya tahsili ilerletme iştalmut השתלמות
338
mesleki hazırlık ' ahşara miktsoit הכשרה מקצועית
mesleki, profesyonel miktsoi מקצועי
mest etmek, kafayı buldurmak uyuşturucudan miste!, lemastel 5 )מסטל (למסטל
(ARGO ARAPÇA)
mest olmak, kafayı bulmak uyuşturucudan (ARGO itınastek S התמסטל (להתמ
ARAPÇA) leitmastel )סטל
ınesuliyet, sorumluluk, ağırlık, külfet, boyunduruk, ol
yük
meşale avııka אבוקה
meşale lapid לפיד
meşale masua משואה
meşe, meşe ağacı alon אלת
meşgul (sıfat) asuk ת עסוק
meşgul etme, çalıştırma, oyalama, istihdam etme, iş aasaka העסקה
verme, görevlendirme
meşgul etmek, çalıştırmak, oyalamak, istihdam eesik, leaasik S העסיק (להעסיק
etmek (et) )את
meşgul olmak asak, laasok S )-עסק (לעסק ב
(be)
meşgul olmak, iştigal etmek, çalışılmak, iş yapılmak, ttasek, leitasek S התעסק (להתעסק
iş tutmak seksi faaliyette bulunmak (argo) (be)
)ב־
meşgul, kavranmış, yakalanmış, tutulmuş (sıfat) tafus n תפוס
meşguliyet, iş güç isıık עסוק
meşguliyet, iş, uğraşı, meşgale eşek עסק
meşhur, ünlü, şöhretli (dişil)(sıfat) mefursemet ב מפרסמת
meşhur, ünlü, şöhretli (eril)(sıfat) mefursam T,ת מפרסם
meşru, yasal, geçerli, muteber takef תקף
met ve cezir, ayın dünyaya yaklaşmasına bağlı geut vaşefel גאות ושפל
çekim gücüyle suların yükselip alçaldığı doğa olayı
metabolizma metaboliztn מטבוליזם
metal eritilmek nitah, leinatah פ )נתך (להבתך
metal eritmek itih, leatih S )התיך (להתיך
metal olmayan element almatehet אלמתכת
metal tepsi, tabla, metal levha tas טס
metal, maden matehet מתכת
metamorfoz, başkalaşım ■ metamorfoza מטמוךפוזה
metan gazı metan מתן
metanol, metil alkol metanol מתנול
metelik, beş para, bozuk para, kuruş . pruta פרוטה
339
meteliksiz, cebi delik, yoksullaşmış, malını mülkünü meruşaş n מדושש
yitirmiş, varını yoğunu yitirmiş (sıfat)
meteliksiz, zibidi, yolsuz hasar pruta חסר פרוטה
meteor, göktaşı meteor, מטאוריט,מטאור
meteorit
meteoroloji uzmanı, hava durumunu anlatan kişi hazay חזאי
methetmek, yüceltmek, göklere çıkartmak kiles, lekales S )קלס (לקלס
methiye, övgü, övme, sitayiş tişbahot השבחות
metin yazmak, tekst yazmak, söz yazmak, güftele- timlel, letamlel פ )תמלל (לתמלל
mek
metin, tekst tamlil תמליל
metre meter מטר
metres, kapatma, odalık (dişil) pilegeş j פיל^ש
metro rakevet tahtit רכבת תחתית
metruk, terkedilmiş (sıfat) natuş ת נטוש
mevcudiyet, hazır bulunma, devamlılık (okuldaki nohehut נוכחות
yoklama gibi), maiyet, varlık, duruş
mevcut noheah נוכח
mevcut olmak, bulunmak nahah, linkoah s )נכח (לנכח
mevcut, eldeki, halihazırdaki, şimdiki (sıfat) nohehi ת נוכחי
mevcut, mevcut olan, bulunan, yaygın, alışılmış matsuy מצוי
mevcut, var olan, bugünkü, halihazırdaki, şimdiki, kayemet נ קימת
geçerli, yürürlükte (dişil)
mevcut, var olan, bugünkü, halihazırdaki, şimdiki, kayam T ................... קים
geçerli, yürürlükte (eril) ...............
mevki, durum, itibar, statü, konum, sosyal sınıf maamad מעמד
mevlut, anma, hatırlama azkara אזכרה
mevlut, hatırlatma, anma azkara הזברה
mevsim değişikliği ' hilufey onot חלופי עונות
mevsim, sezon . ona עונה
mevzi emdat hipuy עמדת חפוי
mevzi, mevki . mutsav מצב
mevzilenme, siper alma, gizlenme itbatsrut התבצרות
mevzilenmek, siper almak, gizlenmek itbatser, פ )התבצר (להתבצר
leitbatser
meyan kökü, kusturucu etkisi olan bir kök ŞUŞ שוש
meydan okuma, kafa tutma kriyat tigar קריאת תגר
meydan okuma, ulaşdmak istenen amaç etgar אתגר
340
meydan okumak, kafa tutmak kara tigar, פ קרא תגר (לקרא
likro tigar T )תגי
meydan okumak, kalkışmak, cüret etmek itger, leatger פ )אתגר (לאתגר
meyhane bet marzeah בית מךזח
meyhane, birahane, taverna, bar misbaa מסבאה
meyil, eğilim, gaye, hedef, yönelme, istidat, gidişat megama מגמה
meyil, eğim, bayır, yokuş şipua שפרע
meyvanın çekirdeğini ayıklamak gilen, legalen פ )גלען (לגלען
meyve koparma, meyve haşatı katif קטיף
meyve suyu veya sebze suyu mits מיץ
meyve tabağı, yemiş sepeti tene טנא
meyve(ler), yemiş(ler) pri, perot פרות,פרי
mezar, kabir kever קבר
mezarcı, ölü gömen kavran קבה
mezarlık, kabir, kabristan bet kvarot בית קברות
mezbaha, kesimhane, kesim yeri bet mitbahayim מטבחים
mezbaha, kesimhane, kesimevi mişhata משחטה
mezbahacı, kesimci, yahudi dinine uygun helal et şohet שוחט
olacak şekilde kesen hayvan kesicisi
mezbele, çöp yığını, çöplük mizbala מזבלה
meze, iştah açıcı, aparatif, antipasti metaaven מתאבן
mezeci, şarküteri maadaniya מקרניה
mezhep, tarikat kat כת
mezra, ekili alan, ekim alanı, ekimlik, ekime elve- ınizra מזרע
rişli alan
mezse, ...medikçe luley, lüle לולא,לולי
mezun etmek simeh, lesameh פ )סמך (לסמך
mezura, metre, aylık tüketici fiyat endeksi madad מרד
mıknatıs magnet מגנט
mıknatıslamak, çekmek, cezbetmek mignet, פ )מגנט (למגנט
lemagııet
mırıldanmak, mızıldanmak, anlaşılmaz sözler inilmel, פ )מלמל (למלמל
söylemek lemalmel
mırıltı, mırıldanma, mızıltı, anlaşılmaz söz milmul מלמול
mısır (ülke) mitsrayim מצך?ם
mısır koçanı eşbol אשבול
mısır, mısır buğdayı tiras תירם
mısırlı (eril) mitsri ז מצרי
342
militarizm, savaşçı siyaset, asker zihniyeti (ÎNGÎ- militansın מיליטריזם
LİZCEDEN)
millet, ulus leom לאם
millet, ulus uma אמה
milletvekili, mebus haver kneset הבר בנסת
milli felaket günü, soykırım felaketini anma günü yom aşoa יום השואה
milli marş imnon המנון
milli sigorta, emeklilik sigortasi, emekli sandığı bituah leumi בטוח לאמי
milli takım nivheret נבחרת
milli, ulusal (sıfat) leumi ח לאמי
millileştirilmiş, devletleştirilmiş (sıfat) mutam ח מלאם
millileştirme, devletleştirme atama הלאמה
millileştirmek, ulusallaştırmak, devletleştirmek, ilim, tealim פ )הלאים (להלאים
kamulaştırmak
milliyetçi, milletperver, şoven (sıfat) leumani n לאמני
milliyetçilik, şovenizm leumanut לאמנות
milyar bilyon ביליון
milyar 1.000.000.000 milyard מיליארד
milyarder milyarder מיליארדר
milyon 1.000.000 milyon מיליון
milyoner milyoner מיליונר
mimar adrıhal אדריכל
mimar (İNGİLİZCEDEN) arhitekt ארכיטקט
mimari adrihali אדריכלי
mimari (İNGİLİZCEDEN) arhitektoni ארכיטקטוני
mimarlık adrihalut אדריכלות
mimarlık (İNGİLİZCEDEN) arhitektura אךכיטקטורה
mimik mimika מימיקה
mineral, maden, madensel tuz mineral מינרל
mini, küçük (sıfat) zair ת יר$ח
minik, minicik, minnacık, ufacık, küçücük (sıfat) pitspon ת פצפון
minnettarlık asirut toda אסירות תודה
minyatür, minyatürleştirilmiş, küçültülmüş, mini- memuzar ת ממז^ר
mize (sıfat)
miras bırakma, vasiyet etme oraşa הוךשה
miras bırakmak, vasiyet etmek oriş, leoriş פ )הוריש (להוריש
miras kalmak, varis olmak(veraset) yaraş, lareşet פ )ק־ש (לרשת
miras, kalıt moraşa מורשה
343
miras, kalıt moreşet מורקזת
miras, kalıt, tereke, mülk, arazi nahala נחלה
miras, kalıt, veraset izavon ?זבת
miras, veraset yeruşa ה#יד
misafir (edebi) uşpiz אקזפיז
misafir etme, ağırlama, konuklama _ aaraha .. ■הארחה
misafir etmek, ağırlamak ereah, erah, S ארח (לארח,ארח
leareah (et) )את
misafir olmak, konaklamak, ağırlanmak itareah, itarah, 3 התארח,התארח
leitareah )(להיזארח
misafir, konuk oreah אורח
misafir, konuk, davetli, çağrılmış kartı קריא
misafirhane, konaklama istasyonu, han orhan אוךחן
misafirlik, ağırlama, misafir etme, davet eruah ארוח
misafirlik, konaklama, ağırlanma itarhut התאךחוה
misafirperver, konuksever mahnis orhim מכניס אוו־חים
misafirperverlik, konukseverlik ahnasat orhim הכנסת אורחים
misal olmak, benzemek, idare edilmek, hükmedil- nimşal, S )ל (להמשל#נמ
mek leimaşel
misal, örnek, atasözü, darbımesel maşal משל
misal, örnek, numune dugma תמא
misilleme, misli ile mukabele, aynen karşılık verme peıdat tagmuî פ^לת תגמול
misli, iki misli, çift (sıfat) kafili. ........ ת.. .................. כפול
mistik, gizem, esrarengiz, gizemcilik, mistizm, mistika מיסטיקה
tasavvuf
mistik, gizemli, esrarengiz (dişil) (sıfat) mistit מיסטית
mistik, gizemli, esrarengiz (eril)(sıfat) misti t,ת מיסטי
misyon, görev, vazife, külfet matala מטלה
mit, efsane, uydurma şey, masal, söylence, mitos mitos מיתוס
mitoloji (İNGİLİZCEDEN) mitologya מיתולוגיה
miyop, yakını görememe-(göz bozukluğu) ktsar reiya קצר ראיה
mizaç, kişilik, tabiat, huy, yapı, bünye, karakter, mezeg מזג
karışım
mizah, espri, nükte umor הומור
mizan, bilanço maazan מאזן
mobilya, eşya, ev eşyası, möble rait רהיט
mobilyalar, mobilya takımı riut רהוט
mobilyalı, dayalı döşeli, möbleli (dişil)(sıfat) meroat y7 מריהט
moda ofna אפנה
modacı, moda yaratıcısı, moda tasarımcısı meatsev ofna מעצב אפנה
modaya uygun ofnatif ofnatit אפנתית,אפנתי
model model מודל
model uçak tisan טיסן
model yükseltme, güncel konuma getirme, yenisiyle şidrug , שדרוג..
değiştirme, yenileme
model yükseltmek, güncel konuma getirmek, yeni- şidreg, S )שדרג (לשדרג
siyle değiştirmek, yenileme yapmak leşadreg
model, maket degem ד?ם
modelini yapmak, kalıbını çıkarmak, modülasyön ifneıı, leafnen פ )אפנן (לאפנן
yapmak
modern, ileri, gelişmiş, çağdaş moderni מודתי
modülasyon ifnun אפנין
moğolist aıı (ülke) mongolia מונגוליה
mokasen ayakkabı, bağcıksız ayakkabı mokasın מו?ןםין
moldova (ülke) moldova מולדובה
moloz, moloz yığını, döküntü, birikinti şfohet שפכת
monako (ülke) monako מונאקו
monarşi, tek erklik monarhya מונרכיה
monopoly (oyun) monopol מונופול
monoton, her zamanki gibi, alışıldığı gibi, olağan, karagil כרגיל
sıradan, alelade, rutin, tekdüze, yeknesak
monoton, tekdüze, değişiklik göstermeyen (sıfat) hadgoni ת גוני- חד,חדגוני
montaj, bindirme, takma, aşı (bitki) arkava הך?ןבה
montaj, birleştirme arkava הרכבה
monte edilmiş, birçok parçadan montajla oluşan, murkav ת מיכב
kompleks, birleşik (sıfat)
mor, eflatun (renk) argaman ארגמן
mor, menekşe (renk) sagol סגל
moral bozukluğu, mahzun, üzgün, ağlamaklı, kız- sar סר
gın, küskün, somurtkan
moral durumu, ruh hali, haleti ruhiye matsav ruah מצב רוח
moral düşüklüğü morad ruah מורד רוח
morarma, maviye dönme, mavileşme ahehala הכחלה
morarmak, mavileşmek ihhil, leahhil פ )הכחיל (להכחיל
moratoryum, erteleme, öteleme (İNGİLİZCEDEN) moratoryum מורטוריום
morfin morfyum מורפיום
morg kadar metim חדר מתים
345
morina balığı (hayvan) bakala ??לה
moritanya (ülke) mauritanya מאוריטמה
moruk, ihtiyar (dişil) kşişa נ קשישה
moruk, ihtiyar (eril) haşiş ז קשיע
morumsu, morumtrak (renk) (sıfat) sgalgal ת סגלגל
mostralık, göstermelik, görünüşte^ sözde lamarit ayin למראית עין
motel motel מוטל
motif, desen, form, şekil motiv מוטיב
motivasyon, dürtü, güdü, itici, devindirici, harekete menia מניע
geçirici his
motivasyon, güdülenme (İNGİLİZCEDEN) motivatsya מוטיבציה
motive etme, motivasyon, teşvik, teşvik etme, hız- amratsa המרצה
!andırma
motor manoa מנוע
motorize, motorla donatılmış, otomotiv (sıfat) memuna ת ממנע
motorsiklet ofnoa אופנוע
motorsiklet binicisi / sürücüsü ofrıoan אופנוען
mozaik psefas פסיפס
mozambik (ülke) mozambik מוזמביק
möbleli, eşya döşenmiş, dayalı döşeli (eril) (sıfat) meroetet מריוןטת
muaf, bağışık, hariç, serbest, ayrı tutulan (sıfat) pattır ת פטור
muafiyet ptor פטור
muamma, esrar, sır, giz, gizem taalunıa תעלומה.
muavin, asistan, yardımcı, tali, ikincil mişne משנה
muavin, yardımcı sgan !?ג
muayene eden, analiz eden, kontrol eden, tahlil eden bodek פורק
muayene, analiz, kontrol, tahlil bdika ?דיקה
mucibince, ...e uygun olarak beetem le... בהתאם ל
mucit, icat eden, bulan mamtsi ממציא
mucize mofet מופת
mucize nes נס
mucize eseri olarak, inanılmaz, ınanilacak gibi değil afle vafele הפלא ופלא
mucize, harika pele פלא
mucize, keramet niflaot נפלאות
muhafaza etmek şimer, leşamer פ )שמר (לעמר
muhafaza, koruma, himaye, koruyuculuk, doğal şimur שמור
kaynaklan koruma (orman, toprak, hayvan)
muhafaza, nöbet noktası, nöbet, nöbet yeri mişmeret משמךת
346
muhafaza, nöbetçi kıtası mişmar משמר
muhafazakar, tutucu (sıfat) şamrani שמרני
muhafazakar, tutucu, eski kafalı şamran שמרן
muhalefet, karşıtlık (İNGİLİZCEDEN) opozitsya אופוזיציה
muhalif, karşıt, hasım, karşı çıkan, direnişçi mitnaged מתנגד
muhasebe müdürü menael מנהל חשבונות.
heşbonot
muhasebe, hesap yönetimi analat aheşbon הנהלת החלבון
muhasebeci roe heşbon רואה חקזבק
muhatap ben siyah בן מזיח
muhbir, gammaz, ihbarcı, jurnalci, ispiyoncu malşin מלשין
muhrip, torpidobot, füze atar askeri deniz aracı satilf sfinat ספינת טילים
(sfinat tilim kısaltması) tilim )(סטי״ל
muhtaç zakuk זקוק
muhtaç olmak, ihtiyacı olmak, gereksinmek, arıtıl- izdakekf S )הזדקק (להץרקק
mak, rafine edilmek leizdakek
muhtaç, yoksul, fakir nitsrdh נציד
muhtaç, yoksul, fakir, ihtiyaç sahibi, düşkün (sıfat) nizkak ת ?זקק
muhtelif, çeşitli, çok renkli, rengarenk (sıfat) meguvan ת מגיז
muhtelif, çeşitli, türlü türlü migvan ממן
muhtemel olmak, mümkün olmak, olası olmak nithan, פ )נתכן (להחכן
leitahen
muhtemel, olası istabrut הסתברות
muhtemelen mistaber מסתבר
muhtemelen, büyük olasılıkla, kuvvetle muhtemel, karov levaday קרוב לודאי
yakın ihtimal .
muhtemelen, mümkün, olabilir, belki, olası, ola ki yitdhen ןתכן
muhteşem, şanlı, haşmetli görkemli, şaşaalı (sıfat) mefuar ת מפאר
mukabele etme, karşılık verme, Ödüllendirme tigmul תגמול
mukabele, tepki, reaksyon, karşılık, cevap agava הגבה
mukabil, karşı, nazaran, diğerine göre, öbürüne leumat ל?מת
kıyasla, ötekine oranla
mukayese, karşılaştırma, kıyaslama aşvaa השואה
mukim, ikamet eden, semt sakini, vatandaş toşav תוקזב
mukim, sakin (semt sakini) şoken שוכן
mum, fitil (tıpta) ner נר
mumyalama, mumyalanma kantta חניטה
mumyalamak ־ kanat, lahııot פ )חנט (לחנט
347
mumyalanmak nehnat, S )נחנט (להחנט
leihaııet
mundar, yenilmesi dinen caiz olmayan, kaşer olma- trefa טרפה
yan yiyecek
muntazam, ahenkli, normal, düzenli, sağlam (sıfat) takın ח תקין
muntazam, düzenli, düzgün, nizamlı, mazbut (sıfat) mesudar ת מסדר
muntazam, kurallara uygun şekilde, formalite icabı, formali ת פזירמלי
biçimsel, şekilci, formal(İNGİLİZCEDEN)(sıfat)
murdar, iffetsiz, pis, kirli, saf olmayan, katışık metume מטמא
murdar, pis, mundar, mekruh (dini) tame טמא
murdarlaşmış, pislenmiş, mundar olmuş, saflığını turna ת טמא
kaybetmiş, kirlenmiş (dinen)(sıfat)
musakka, patlıcanlı musakka yemeği (ARAPÇA- musaka מוסקה
DAN)
musevi olmayan, gayrı yahudi goy גרי
museviliğe döndürmek, dinini değiştirtmek giyer, legayer פ )גיר (לגיר
museviliğe geçme, din değiştirme itgayrut המגירות
museviliğe geçmek, musevileşmek, din değiştirmek itgayer, פ )התגיר (להתגיר
leitgayer
muska, uğur, nazarlık, tılsım, efsun kamea 2קמ
musluk, çeşme berez ?רז
muşamba (İNGİLİZCEDEN) linoleum לינולאום
muşamba, tente, katranlı muşamba brezent ברזנט
mutabakat, tasdik, kabul etme, razı olma, rıza, askama הסכמה
tasvip j muvafakat, onay
mutabık, kararlaştırılmış, hemfikir (sıfat) muskam ת מסכם
mutasyon, değişim, dönüşüm (İNGİLİZCEDEN) mutatsya מוטציה
muteberlik, geçerlilik, hüküm, son kullanma tarihi tokef תקף
mutfak mitbah מטבח
mutfak eşyası, mutfak takımı kley mitbah כלי מטבח
mutlak, kati, kesin (sıfat) muhlat ת מדולט
mutlakiyet, mutlak idare, imparatorluk keysarut קיסרות
mutlu, huzurlu, kutsal aşrey אקזרי
mutlu, mesut, bahtiyar (dişil) (sıfat) meuşeret נ,ת מאשרת
mutlu, mesut, bahtiyar (sıfat) (eril) meuşar ז,ת מאשר
mutluluk, saadet, bahtiyarlık oşer אשר
muz (meyve) banana נ?ה3
muzdarip, etkilenmiş, hastalıklı, tutulmuş, dertli, nagua ת נגי?ג
marazlı (sıfat)
348 ,1
muzır, kötü iş, yaramaz bir şey, yapılan zararlı iş kundas . .. 0?!?י
muzırlık kundasiyııt ?ןנדסייות
mübalağa, abartı, aşırılık, ileri gitme, haddini aşma, afraza הפרזה
ifrat
mübarek, kutlu, kutsanmış, kutsi (sıfat) mevorah, ח ?!ברי
mevurah
mübarek, kutsanmış, takdis olunmuş ’ baruh ברוך
mücadele maavak מאבק
mücadele etmek, savaşmak neevalc, leiavek S )נאבק (להאבק
mücevher, ziynet adi ?וי
mücevher, ziynet eşyası, kuyum, değerli takı tahşit תכשיט
mücevherat, mücevherler, ziynet tahnitim תכשיטים
müdire, idareci, direktör, yönetici (dişil) menaelet J מנהלת
müdür, idareci, direktör, yönetici (eril) menael ז מנהל
müebbet hapis maasar olam מאסר עולם
müezzin, namaz vakitlerini bildirmek için ezan muazin מואזיץ
okuyan müslüman din görevlisi
müfettiş mefakeah מפקח
müfettiş, denetçi, kontrolör, müşavir pakah פקח
müfredat, Öğrenim programı tohnit limudim תקנית למודים
mühendis meaııdes מהקרס
mühendislik yapmak indes, leandes פ )הנדס (להנדס
mühendislik, geometri andasa הנדסה
mühlet, son mühlet, mehil, tanınan süre, vade moedaharon מועד אתרון
mühür, damga, kaşe hotemet חותמת
mühür, damga, kaşe, etki, intiba hotam חותם
mühürleme, damgalama hitum חתום
mühürlü, mühürlenmiş, içine işlemiş, batırılmış mutba ת מטבע
(sıfat)
müjdeci, haberci mevaser מבשר
müjdelemek, delalet etmek, kehanette bulunmak biser, levaser פ )בשר (לבשר
müjdeli haber alma itbasrut התבשרות
müjdeli haber almak itbaser, ד׳תבעזר (להתבשר) פ
leitbaser
mükafat vermek, ödüllendirmek, geri ödeme yap- tigmelj פ )ת^במל (לתגמל
mak, mukabele etmek, aynen karşılığını vermek, letagmel
ödemek
mükellef, vergi mükellefi, vergilendirilen kişi nişom נשום
mükellef, yükümlü (sıfat) mehuyav ת מח^ב
350
müspet bilimler, pozitif bilimler madaim מרעים מריקים
meduyakim
müsrif, israfkar, dağıtan pazran
müsrif, savurgan, tutumsuz bazbezan בזבזן
müsriflik, israf, savurganlık pazranut פזרנות
müstahkem, sağlam, sağlamlaştırılmış, dayanıklı, mevutsar ת מבצר
dirençli, takviye edilmiş (sıfat)
müstehzi, alaycı, alaycı kimse tsiııikan ציניקן
müstesna, garip, acaip, alışılmadık, istisnai, fevka- yotse dofen יוצא דפן
İade, kural dışı, az bulunur, meziyetli, olağan dışı,
özel
müsvedde teyuta טיוטה
müşfik, yumuşak, hafifletici, kolaylayıcı mekel מקל
müşterek, ortak, ortaklaşa, paydaşlı (dişil) (sıfat) meşutefet משתפת
müşterek, ortak, ortaklaşa, paydaşlı (eril) (sıfat) meşutaf ת<ז משתף
müşteri, alıcı lakoah לקוח
müşteri, alıcı korte קונה
müşteri, alıcı kliyent קלינט
müşteriler, alıcılar kliyentura קלינטורה
müteahhit kablaıı קבלן
mütemadiyen, devamlı olarak, düzenli aralıklarla, beikviyut בעקביות
habire
müteşekkir, minnettar, itirafçı, itiraf eden mode מודה
müteşekkir, minnettar, şükran borçlu olan asir toda ז אסיר תודה
müteşekkir, minnettar, şükran borçlu olan (dişil) asirat toda j אסירת תודה
mütevazi, alçak gönüllü, yumuşak başlı (sıfat) atıav ת עניו
müthiş, dehşetli, korku yaratan, heybetli, dehşet nora ת נורא
verici, olağanüstü (sıfat)
müthiş, hayret verici, şaşırtıcı (dişil)(sıfat) madima ז,ת מךהימה
müthiş, hayret verici, şaşırtıcı (sıfat) (eril) madima ז,ת מו־הים
müttefik baal brtt בעל בו־ית
müvekkil, onaylayan, izin veren, müsaade eden marşe מרשה
müzakere, görüşme idaynut הדינות
müzakere, görüşme, münakaşa, fikir teatisi, istişare, diyun דיין
münazara
müzakere, pazarlık, görüşme masa umatan )משא ומתן (מו״מ
müzayede, açık arttırma, mezat mehira puınbit מכירה פמבית
müze. muzeon מוזאון
t
351
müzik musika, מוסיפה« מוזיקה
muzika
müzik aletinde tuş klid קליד
müzik, müzik çalma negina נגינה
müzikal müzikali מוזיקלי
müzikal tiyatro oyunu mahazemer מחזמר
müzikal, müzikli musikali מוסיקלי
müzikte parmakları kullanma usiilü itsbua אצבוע
müzisyen muzikayi מוזיקאי
&...
352
N, sayısal değeri 50, (İbrani alfabesinde 14.cü harf) nun נ
N, sona gelen N harfi, elli (harf) nun sofit î
nablus kenti şhem שכם
nadir, ender, seyrek, nadide (sıfat) nadir n נדיר
nafaka dmey mezonot דמי מזונות
nafaka mezonot מזונות
naftalin naftalin נפטלין
nakarat, hafif şarkı, name pizjnon פזמון
nakavt, boksta yerden kalkamama (İNGİLİZCE- nokaut נוקאארט
DEN)
nakış işlemek, oluşturmak (bağ,dostluk, ilişki) rakam, lirkom S )רקם (לךקם
nakış işlenmek, kurulmak, oluşmak, örülmek(bağ nirkam, s )נרקם (להדקם
dostluk sevgi) leirakem
nakış, işleme rikma רקמה
nakit, peşin (sıfat) mezuman ת מזטו
nakite çevirilmek, kurtarılmak (rehinden borçtan) nifda, leifadot s )נפדה (להפרות
nakletmek, götürmek, taşımak ovil, leovil (et) s הוביל (להוביל
)את
nakletmek, yerini değiştirmek şinea, şitıa, 5 ) שנע (לשנע,שנע
leşatıea
nakliyat, transport, taşıma, götürme, taşımacılık ovala הובלה
nakliye, nakliyat, nakil, taşıma tovala חובלה
nal, at nalı, U dönüşü parsa פרפה
nalbant mefarzel susim מפרזל סוסים
nalları dikmek, Ölmek (argo), zıbarmak (argo) itpager, S )התפגר (להתפגר
leitpager
nam, itibar, şan monitin מוניטין
namevcut, hazır bulunmayan, yoklama kaçağı, nifkad נפקד
görevi başında olmayan
namlu, kamış, bambu, saz, sap, soluk borusu kane קנה
namlu, namlu ağzı, silah namlusu, krater, yanardağ loa לע
ağzı
namus lekesi, yüz karası ot kolon אות קלון
namussuz, fırsatçı, rüşvetçi, rüşvet alan (sıfat) muşhat ת משחת
nane nana נענע
nankör, kadir bilmez kfuy tova כפרי טובה
353
napalm, napalm bombası, bomba yapımında kulla- napalm נפלם
■ T
mlan yanıcı madde
nar (meyve) rimon . רמון
narenciye, süs meyvesi, ihtişamlı meyve pri adar ךי הז־ר9
narenciye, turunçgil adar הדר TT
354
nebze, zerre, minik, minicik, minnacık, ufacık, zaum n זעום
önemsiz, değersiz, cüzi (sıfat)
neden ? niçin ? niye ? lama ? ?למה
neden olmak, sebep olmak, sebebiyet vermek esev, leasev s )הסב (להסב
neden, niçin, niye ? madua? ??מדו
nedeniyle begin
....
nedeniyle, bu nedenle, bu yüzden, içindir ki, bundan mikeyvan şe.. -מפיון ש
ötürü, çünkü, zira'
nedime (dişil) şoşvinit נ שושבינית
nefes alma, arzu, iştiyak emel, niyet, hırs, ihtiras, şeifa שאיפה
tutku, güçlü istek, gaye edinme .
nefes almak, çok arzu etmek, çok istekli olmak, şaaf, lişof B )שאף (לשאף
gıpta etmek, can atmak, özlem duymak
nefes almak, soluk almak ııaşam, linşom B )נשם (לנשם
nefes çekilmek, soluk alınmak nişaf, leişaef B )נשאף (<השאף
nefes darlığı, asma, astım (hastalık) katseret קצרת
nefes darlığı, astım (hastalık) kotser neşima קצר נשימה
nefes durması, soluk kesilmesi dom neşima דם נשימה
nefes kesen otser neşima עוצר נשימה
nefes nefese kalmak, soluğu tutulmak itnaşem, B )התנשם (להתנשם
leitnaşem
nefes verme, teneffüs yapma anşama הנשמה
nefes verme, üfleme neşifa נשיפה
nefes vermek, suni teneffüs yapmak inşim, leaıışim B הנשים (להנשים
(et) )את
nefes, can, ruh neşama נשמה
nefes, nefes alma, solunum, soluk, teneffüs, bir neşima נשימה
nefeslik zaman, an
nefesle ilgili, solunumla ilgili (sıfat) neşimati ת נשימתי
nefret edilmek, nefret uyandırmak nitav, leitaev B )עב (להחעב1נך
nefret edilmek, nefrete maruz kalmak nisııa, leisane B )נשנא (להשנא
nefret etme, tiksinme meisa מאיסה
nefret etmek sana, lisno B )שנא (לשנא
nefret etmek, kin duymak satanı, listom B )שטם (לשטים
nefret etmek, tiksinmek maaş, limos B )מאס (למאים
nefret etmek, tiksinmek, iğrenmek, ikrah getirmek tiev, letaev B )תעב (לתעב
nefret ettirmek ’ isni, leasni B )השניא (להשניא
nefret, hınç, garez, kin, düşmanlık siııa שנאה
nefret, nefret etme, tiksinme, tiksinti, ikrah getirme tiuv תעוב
355
negatif dürtü, kötü dürtü yetser ara יצר היע
negatif, olumsuz, kötümser (İNGİLİZCEDEN) (sı- negativi ת נגטיבי
fat)
negev çölü, sina yarımadasındaki çölün adı negev נגב
nehir ağzı, haliç şefeh naar ש?ך נהר
nehir yatağı, akak afik אפיק
nehir, ırmak, akarsu naar נהר
nekahat, iyileşme ahlama החלמה
nekahatte olan, iyileşme döneminde olan mavri מבריא
nektari (meyve), şeftali benzeri bir meyve, tüysüz afarsemon אפרסמון
şeftali
nem, rutubet lahut לחות
nemlendirme, ıslatma, yaş etme lihluah לחלוח
nemlendirmek, ıslatmak, yaş etmek lihleah, lihlah, פ לחלח,לחלח
lelahleah )(ללחלח
nemlenme, rutubetlenme, ıslanma itlahlehut התלחלחות
nemlenmek, rutubetlenmek, ıslanmak, yaş olmak itlahleah, s החלחלה,התלחלח
leitlahleah )(להחלחלח
nemli, ıslanmış, yaş (sıfat) meluhlah ת מלחלח
nemli, rutubetli, yaş, ıslak (sıfat) lah ת לח
nepal (ülke) nepal ?פאל
neptün gezegeni neptun נפטון
nerede ? eyfo ? ? איפה
nerede ? nereye ? eyhan ? ?היכן
nereden ? meeyhan ? ?מהיכן
nereden ? minayin ? ?מנין
nereden ? nereli ? meayin ? ?מאין
neredeyse, hemen hemen, az daha, ramak kala, kimat כמעט
yaklaşık olarak, takriben, aşağı yukarı
nereye ? ana ? ?
nereye ? lean ? ?לאן
nergis (çiçek) narkis נךקיס
nesil, jenerasyon, kuşak, çağ dor דור
nesli tükenme, imha, yok etme ahhada הכחדה
nesne, şey parit פריט
neşe dolmak, çok sevinçli olmak, neşelenmek, hoş- alats, laalots ■פ )?לץ (לעלץ
nut olmak
neşe, sevinç gila גילה
356
neşe, sevinç ........ sirnha .... שמחה
neşe, sevinç sason ששון
neşelendiren, canlandıran, canlılık katan marnın מחין
neşelendirmek, sevindirmek simeah, simah, 5 שמח,שמח
lesameah )(לעזמח
neşelendirmek, sevindirmek, mutlandırmak, şenlen- imin, learnin B )?הרנין (להת
dirmek
neşelenmek, sevinmek samah, B )שמח (לשמח
îismoah
neşelenmek, şenlenmek alaz, laaloz B )עלז (ל?גל'ז
neşeli, sevinçli, mutlu, şen (sıfat) sameah n עזמח
neşeli, şen, şakrak, sevinçli, canlı, hareketli, (mecaz aliz ת עליז
manada homo, ibne, nonoş, oğlan) (sıfat)
neşelilik, neşe, sevinç, sevinme alitsut עליצות
neşesi yerinde olmak, neşelenmek, şarkı söyleme itronen, B )התרונן (להתרונן
modunda olmak leitronen
neşesini bulmak, neşeli bir duruma gelmek, neşe- itstael, leitstael B )הצטהל (להצטהל
lenmek
neşeyle sıçramak, oynamak, dans etmek, sallanmak pizfiz, lefazez B )פזז (לפזז
neşeyle zıplama, sevinçle hoplama, sıçrama, oyna- kirkur כךכור
ma, dans etme
neşeyle zıplamak, sevinçle hoplamak, sıçramak, kirker, B )כךכר(לכךכר
oynamak, dans etmek lekarker
neşter, bisturi, teşrih bıçağı, falçata, keski, murç izmel אזמל
net neto נטו
net, açık (görüntü, renk), aydınlık, berrak bair בהיר
nevresim tsipa צפה
nevresim takımı, yatak takımları (çarşaf, yastık matsaim מצעים
kılıfı, nevresim vs.)
nezaket, görgü, incelik, kibarlık nimus נימוס
nezaket, kibarlık, terbiye, medeni davranış, çentil- adivut אדיבות
menlik, hoşgörü, müsamaha
nezaket, zarafet, naziklik, incelik, kibarlık adinut עדינות
nezaketli, görgülü, kibar, terbiyeli (sıfat) nimusi ת נימוסי
nezaret etmek, gözkulak olmak, denetlemek, yokla- işgiah, B )השגיח (להשגיח
mak, bakmak, teftiş etmek leaşgiah
nezle (hastalık), sümük ııazelet נזלת
nm dışında, den başka, nın haricinde huts me.. ■ -חוץ מ
nın nun takısı, aidiyet belirten ek kelime (şel mi=ki- şel של
min, şel aba=b‘abanm)
}SSSES.־ •*:7-; ־,-?;•״-r 11 ./ ...... <. ... ־ ..■'-■.7־.•־.' ' י י.יי. s .. ■- ,....■.י.
358
• ־: r .• ־:־־ץ
; ■'•••■•'י . 361
o (dişil) i נ היא
o (eril) U T הוא
o zamandan beri meaz ־מאז
obje, nesne muşa משא
obje, şey, nesne, cisim, eşya hefets חפץ
objektif, nesnel, tarafsız, yansız (İNGİLİZCEDEN) obyektivi אוביקטיבי
objektif, objektif kapağı, diyafram tsamtsam צמצם
obua (çalgı), tüp abuv אבוב
obua çalan abuvan אברבן
obur (sıfat) zolel ת זולל
oburluk etmek, pisboğazlık etmek, mideye indir- zalal, lizlol פ )זלל (לזל־ל
mek, hırsla yemek, habire atıştırmak
oburluk, pisboğazlık zlila זלילה
ocak ayı, miladi takvimde 1. ayın adı (İNGİLİZCE- yanuar ינואר
DEN)
ocak, ısıtıcı, gaz ocağı, elektrikli ocak, ocak gözü Hra, kirayim כירים,פירה
(çoğul kirayim olarak kullanılır)
oda heder חדר
oda hizmetlisi, odacı, otellerde vs. oda düzenleyen hadranit J חדרנית
(dişil)
oda ־hizmetlisi, odacı, otellerde vs. oda düzenleyen kadran ז חדרן
(eril)
oda servisi şerut hadarim שררת חדךים
odacık, küçük oda, bölme, yüklük kadron חךרון
odak (İNGİLİZCEDEN) fokus פוקוס
odaklama mikud מקוד
odaklamak miked, פ )מקד (למקד
lemaked
odaklanma itmakdut הקמקדרת
odaklanmak itmaked, התמקד (להתמקד) פ
leiimaked
odaklanmış (sıfat) memukad. ת ממקד
odaklanmış, kendinde, fokuslanmış (İNGİLİZCE- mefukas ת קפקס
DEN)(sıfat)
odaksal (sıfat) (İNGİLİZCEDEN) fokdli פוקלי
odun yığını (şenlik ateşi için lag baomerde yakılır), medura מדורה
açık havada yakılan ateş
oduncu, ormancı, ağaç kesen hotev חוטב
ofis, yazıhane, büro, devlet dairesi misrad מקזרד
ofsayt, farkedilme nivdal נבדל
oğlak burcu mazal gedi מזל גדי
oğlak dönencesi hug agdi חרג הגדי
oğlak, keçi yavrusu (hayvan) gdi .....י
363
okur, okuyucu kore קורא
okutmak, okutturmak, birine okutmak ıkri, leakri (et) B הקריא (להקריא
)את
okuyucu, spiker, sunucu karyem ?!חן
okyanus okyanos אוקעוס
olacak yei יהי
olağan dışı, alışılmadık, fevkalade, müstesna bilti ragil בלתי רגיל
olağanüstü durum anı, acil durum anı şeat herum שעת הרום
olağanüstü hal, ani tehlike, acil vaka, aniden ortaya herum הרוס
çıkan güç durum
olağanüstü şey, harika, dahi, üstün yetenek iluy עלוי
olağanüstü, mükemmel, müthiş, harika mariv מרהיב
olarak, sıfatıyla betor בתור
olası, muhtemel, müstakbel, beklenen, umulan meyuhal ת מייחל
(sıfat)
olası, muhtemel, olabilir (olumsuz olarak, negatif, alul קלרל
kötüye) (dikkat et yaralanabilirsin gibi)
olası, muhtemel, tahmin edilen, öngörülen (sıfat) tsafuy ת צפרי
olasılık, ihtimal, akla uygunluk, mantıkldık, fizibi- svirut סבירות
lite
olay, eylem, hadise, yapılan iş, öykü, hikaye, kıssa maase מעשה
olay, hadise, kaza takrit תקרית
olay, vaka, hadise erua ?ארו
olay, vaka, hadise meora מאירע
olduğu, olduğunu mau ?מהר
olduğundan dolayı eyot şe, eyot ve הירת ו-היות ש
olgun, mezun, reşit, ergin, erişkin boger ברגר
olgunlaşma itbagrut התבגרות
olgunlaşma, olma, pişme avşala הבשלה
olgunlaşma, yetişme, kıvama gelme bşila בשילה
olgunlaşmak bagar, livgor B )בגר (לבגר
olgunlaşmak, yetişmek, büyümek itbager, B )התבגר (להתבגר
leitbager
olgunlaşmak, yetişmek, kıvama gelmek başat, livşol 'B )בשל (לבשל
olgunlaştırmak, yetiştirmek, büyütmek biged, levâger B )בגר (לבגר
olgunluğa erişmek, serpilmek, gelişmek ivşil, leavşil B )הבשיל (להבשיל
olgunluk diploması, bakalorya teudat bagrut תעודת בגרות
olgunluk, büyüme çağı, ergenlik bagrut בגרות
olgunluk, ergenlik itbaşlut התבשלות
olimpik (sıfat) olimpi ת . אולימפי
olimpiyat, olimpiyat oyunları olimpyada אולימפיאדה
olma, bulunma, yer alına, hazır bulunma, varlık, imatsut המצאות
yön bilirlik, yön duygusu, yer bulma yeteneği,
çevreyi tanıma
olma, oluşum, yaşama geçme, varolma, yaradılış, Havut התהוות
dünyanın yaradılışı ; : ■.................... ״’• ־.■■■י ■■ 1
365
omurga, bel kemiği amud şidra עמוד שרדה
omurilik, omurga, belkemiği hut aşidra חוט השדרה
omuz katef כתף
omuz, sırt, sırtın üst kısmı şehem שכם
omuzlama, omuza alma, yüklenme ahtafa הכתפה
omuzlamak, omuza almak ihtif, leahtif. S )הכתיף (להכתיף
omuzlanmış, omuza alınmış, yüklenilmiş (silah, muhtaf ת מכתף
yük)
on (dişil) 10 eser 2 עעזר
on (eril) 10 asara ז עשרה
on emir aseret adibrot ת1עשרת הךבר
on yıl, on senelik zaman dilimi asor עשור
ona (dişil) elea נ אליה
ona (eril) elav ז אליו
onaltı (dişil) 16 şeş esre 2 שש עשרה
onaltı (eril) 16 şişa! asar ז ששה עשר
onaltı (harf) zayin tet דט
onarılmış, tamir edilmiş, düzeltilmiş (sıfat) metukan ת
onarmak, restore etmek, yenilemek, tadilat tamirat şipets, leşapets פ )שפץ (לשפץ
yapmak
onbaşı rav turay, )רב טוראי (רמיט
rabat
onbeş (dişil) 15 hamişa asar חמשה עשר
onbeş (eril) 15 hameş esre חמש עשרה
onbeş (harf) yud tet י" ט
onbin, onbinlerce revava רבבה
onbir (dişil) 11 ahad asar אחד עשר
onbir (eril) 11 ahat esre אחת עשרה
onbir (harf) yud alef י*א
onda birini bir kenara ayırma maaser מעשר
onda, ona (dişil) la 2 לה
onda, ona (eril) lo ז לו
onda, ona içinde (dişil) ba 2 בה
onda, ona içinde (eril) bo ז בו
onda, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etsla 2 אצלה
(dişil)
onda, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etslo ז אצלו
(eril)
366
ondalık (desimal) esroni עשרוני
ondalık kesir (desimal) şever esroni שבר עשרוני
ondalık sayı, ondalık kesir nıispar esroni מספר ?שרובי
ondan (dişil) mimena נ ממנה
ondan (eril) mimenu ז ממנו
ondan ayrı, ...dan gayrı, onun dışında prat le... פרט ל
ondokuz (dişil) 19 teşa esre נ תשע עשרה
ondokuz (eril) 19 tişa asar ז תשעה עשר
ondokuz (harf) tetyud טייר
ondört (dişil) 14 arba esre ארבע עשרה
ondört (eril) 14 arbaa asar אךב^ה עשר
ondört (harf) yud dalet ר" ך
oniki (dişil) 12 ştayim esre נ שתים עשרה
oniki (eril) 12 şneym asar ז שנים עשר
oniki (harf) yud bet י״ב
onikiparmak bağırsağı (iç organ) tresaryon ךיסךיון1ך
onlar elu אלו
onlar alalu הללו
onlar (dişil) en נ ליז
onlar (eril) em ז הם
onlar gibi (dişil) kamoen נ כמוהן
onlar gibi (eril) kamoem ז כמוהם
onlara (dişil) eleen נ אליהן
onlara (eril) eleem ז אליהם
onlarda onlara, içlerinde (dişil) baen j בהן
onlarda onlara, içlerinde (eril) baem ז בהם
onlarda, onlara (dişil) laen נ לסן
onlarda, onlara (eril) laem ז להם
onlarda, onlara, içlerinde (eril) bam ז בם
onlarda, yanlarında, beraberlerinde, mekanlarında, etslan נ אצלן
yerlerinde (dişil)
onlarda, yanlarında, beraberlerinde, mekanlarında, etsJam ז אצלם
yerlerinde (eril)
onlardan (dişil) meeıı נ מהן
onlardan (eril) . meem ז מהם
onları (dişil) otan נ אותן
onları (eril)‘ otam ז אותם
36ד
t:
368
oradaki, orada şama שמה
orak magal מגל
oral, ora! yolla, ağızdan, ağızla ilgili (İNGİLİZCE- orali אוראלי
DEN)
oran, orantı, nispet (İNGİLİZCEDEN) proportsya פרופורציה
orantılı, nispi, izafi, göreceli, bağıntılı, mutlak olma- yahasi. ח , . . חסי:
yan, rölatif (sıfat)
orantılı, oranlı, orana göre, nispi (İNGİLİZCE- proportsyonali פרופורציונלי
DEN)
orantısızlık, nispetsizlik (İNGİLİZCEDEN) disproportsya ךיםפרופוןצ;ה
ordu tsava צבא
ordu (askeri birim) (İNGİLİZCEDEN) armiya ארמתי
ordu donatım, teçhizat, cephane, silahlandırma himuş המוקז
ordu sözcüsü, israel savunma kuvvetleri tsahal döver tsahal )דובר צה״ל (דו״צ
sözcüsü
org, elektro org (müzik aleti) organ אוךגן
org, kilise orgu (müzik aleti) ugav עוגב
organ nakli yapmak (saç organ vs.) iştilf leaştil S )הקזתיל (להשתיל
organ nakli, nakletme (doku, organ, saç, fidan, aşı) aştala העזתלה
organ, uzuv ever אבי
organ, uzuv, terim (cebirde) eivar איבר
organın alınması, uzvun kesilmesi gidum גרום
organik orgaııi, organit אורגנית,אוךגני
organizasyon, örgütlenme, organize olma iiargenut התארגנות
organize suç, mafya peşa meurgan נ!שע מאךגץ
organizma (İNGİLİZCEDEN) organizm אוךגניזם
orgazm (İNGİLİZCEDEN) orgazma אוךגזמה
orgeneral rav aluf רב אלוף
orijinal, asıl (İNGİLİZCEDEN) orginal אוךגינל
orijinal, hakiki, esas, asıl, Özgün (sıfat) mekori J7 מקורי
orkestra şefi, maestro menatseah מנצח
orkestra, bando tizmoret תזמךת
orkestraya uyarlamak, orkestrasyon yapmak tizmer, S )תזמר (לתזמר
letazmer
orkide (çiçek) sahlav סזתלב
orman yaar יער
ormancı yaaran יעיז
ormanlaştırmak, ağaçlandırmak, ağaç dikerek yier, leyaer S )יער (ל!ער
orman yaratmak
369
orospu çocuğu (eril) ben zona T בן זונה
orospu kızı (dişil) bat zona נ בת זונה
orospu, fahişe zona זונה
orospu, fahişe yatsanit יצאנית
orta doğu mizrah atihon מזרה התיכון
orta parmak, elin üçüncü parmağı ama אמה
orta saha çizgisi kav amerkaz קו המרכז
orta yuvarlak, spor sahasının orta yuvarlağı, daire- maagal מעגל המרכז
nin merkezi amerkaz
orta, ortada, ortaya emtsa אב!צע
orta, ortadaki tihon היכון
orta, vasat beynoni, בינוני
benoni
ortada, ortaya beemtsa באמצע
ortadaki, ortada yer alan emtsai אמצעי
ortadan kalkmış, tarihe karışmış, yitmiş, kaybolup nagoz נגוז
gitmiş, yok olmuş
ortak etme, katma, iştirak ettirme, paylaşım, pay- şituf שתוף
laşma
ortak payda (matematik) (mecazi olarak fikren) mekane מכנה משתף
meşutaf
ortak pazar aşuk ameşutaf השוק המשתף
ortak, hissedar, partner şutaf שתף
ortaklaşa, müşterek, kolektif, kooperatif şitufî, şitufit שתופית,שתופי
ortaklık şutafut שתפות
ortalama, vasati (sıfat) mematsa ת ממצע
ortalığı karıştıran birbirine düşürücü, delifişek, meşalev משלהב
fesatçı, alevlendirici
ortaokul hativat חטיבת פינים
benayim
ortasından ayırmak, ikiye bölmek, ayırt etmek pitsel, lefatsel פ )פצל (לפצל
ortodoks, dinsel İnançlarına sadık ortodoks אוךתודוקס
oruç tsorn צום
oruç taanit תענית
oruç tutmak tsam, latsum פ )צם (לצום
osmanlı otomani עותומני
ostrojen, dişi cinsiyet hormonu (İNGİLİZCEDEN) estrogen אסטרוגן
osurmak, gaz çıkarmak iflits, leaflits פ )הפליץ (להפליץ
osuruk nod נאד
370
ot esev ?שב
ot yolmak, bilgisayardan hataları ayıklamak, virüs nikeş, lenakeş פ )נכש (לנכש
taraması yapmak
ot yolmak, yabani otları temizlemek isev, leasev פ )?שב (לעשב
otantik, eskiye özgü özellikte, orijinal, asıl, esas otenti אוכזנטי
(FRANSIZCADAN)
otantik, orijinal, aslına dayanan, özgün özelliklerini otanti, otantit אותנטית.אותנטי
taşıyan
otel bet malon בית מלון
otel maloıı מלון
otelci . mloııai מלונאי
otistik, içekapanık, içe yönelik otisti אוטיסטי
otizm, içekapanıklık, içe yöneliklik (hastalık) otizm אוטיזם
otlak, çayır . ııave
otlak, çayır, mera kar כר
otlak, mera, çayır mire מךעה
otlakçılık yapmak, beleşten geçinmek, yardım şnorer, פ )שנורר (לשנורר
dilenmek (argo) leşnorer
otlatmak, gütmek raa, lirot פ )רעה (לךעות
oto ehliyeti, oto lisansı rişayon neiga רשיון נהיגה
oto otomobil oto אוטו
oto tamircisi, oto tamirhanecisi musahnik מוסכניק
otoban, otoyol, karayolu, çevre yolu (örneğin kviş kviş mair בביש מהיר
ayalon)
otobur ohel esev אוכל עשב
otobüs otobüs אוטובוס
otomatik ödeme talimatı, sürekli kalıcı direktif oraat keva הוךאת קןבע
otomatik silahla tarama yeri betsror ירי בצרור
otomatik, otomatik vites otomat אוטומט
otomobil, oto mehonit מכונית
otopark kanyon חניון
otopark, park etme alanı migraş hanaya מגרש חניה
otopsi (ölümden sonra cesede cerrahi müdahele) nituah leahar נתוח לאחר המות
amavet
otorite marut מרות
otorite ■ raşut רשות
otoriter, sıkı idare yanlısı (sıfat) samhuti ת י סמכותי
otostop (sokak dilinde) tremp טרמפ
oturaklı, ağırbaşlı, sağduyulu, (sıfat) . meyuşav ת מישב
371
oturma odası hadar חדר מגורים
megurim
oturma yeri, koltuk, sinema koltuğu, oturak moşav מושב
oturmak yaşav, laşevet S ,-ישב (לשבת ב
(be al) )ל¥
oturmuş yaşuv ישוב
oturtma oşava הושבה
oturtmak oşiv, leoşiv (et) S הושיב (להושיב
)את
otuz 30, matemin ay kesimi merasimi (yahudi şloşirn שלשים
dîninde)
ova şfela שפלה
oval, yumurta biçiminde ovali ,אובל
ovmak, ovalamak, sürtmek, tımar etmek, kaşağıla- kirtsef, 3 )קרצף (לקרצף
mak lekartsef
ovuşturmak, ovarak sürmek, kaşımak, kaşınmak, hahah, lahkoh פ )חכך (לחכך
tereddüt etmek, duraksamak, kararsızlık etmek
oy kol קול
oy birliği, hep bir ağızdan pe ahat פה אחת
oy pusulası petek atsbaa פתק הצב^ה
oy sandığı kalpi קלפי
oyalanmak, gecikmek boşeş, levoşeş פ )בושש (לבושש
oyalanmak, takılıp kalmak, geçmemek, gecikmek ıştaa, leiştaot פ השתהה (להשת
. ...... )הות
oyma, oymacılık harita חריתה
oyma, oymacılık, tornacılık, kazıma harita חריטה
oyma, oymacılık, yontma, şekil verme hituv חטוב
oyma, yontma (taş, tahta) giluf גלוף
oymacı, hakkak, tornacı karat חרט
oymak, baltalamak, entrika çevirmek, komplo kur- hatar, lahtor פ )חתר (לחתר
mak, kürek çekmek
oymak, kazımak karat, lahrot פ )חרת (לחרת
oymak, yontmak, şekil vermek hitev, lehatev פ )חטב (לחטב
oynamak sihek, lesdhek פ )~שחק (לשחק ב
(be)
oynatmak, ekrana yansıtmak ikrin, leakrin פ )הקרין (להקרין
oyuk, boşluk harir חריר
oyuk, çukur, kovuk, kazılmış kablo veya boru geçen şuha שוחה
çukur
372
oyuk, çukur, krater mahteş , מכתש
oyuk, içi boş, kof, içeriksiz (sıfat) navuv ת נבוב
oyuk, kapalı ufak yer, bölme kuh פרך
oyuk, oyulmuş, kazınmış horul חרוט
oyuklaştırmak, çukurlaştırmak, iç bükey şekli kierf lekaer פ )ק?ר (לקן?גר
vermek
oyulmak, kazınmak nehrat, פ )נחרת (להחרת
leiharet
oyulmak, yontulmak, şekil almak, vücudu güzelleş- ithatev, התחשב (להתחשב) פ
mek leithatev
oyulmuş, hakkedilmiş, oyuk, kabartma yapılmış hakuk חקרק
(taşa, metale, tahtaya vs.)
oyulmuş, oyuk hatsuv חצוב
oyulmuş, yontulmuş (sıfat) megulaf ת «לף
oyun bahçesi, çocuk bahçesi gan şaaşuim גן שעעזוזיים
oyun kartları, iskambil kağıtları klaflm ?!לפיס
oyun, maç mishak משחק
oyun, numara, dolap, hile, aldatmaca taalul תןגלול
oyuncağa çevirmek, süsünü abartarak giyindirmek tsıtsea, tsitsa, פ צעצע,צעצע
letsaatsea. )?(לצ?!צ
oyuncak tsaatsua צןנצרע
oyuncu, artist, aktör (eril) sahkan ז שחקן
oyuncu, artist, aktrisi (dişil) sahkanit נ שחקנית
s
373
o
öbürgün, yarından sonraki gün matlarlayım מחרתים
ödem, bazı iç organlarda aşırı miktarda sıvı birik- batseket בצקת
mesi (hastalık)
ödeme peraon פרעיז
ödeme şilum שלום
ödemek şilem, leşalem פ ,שלם (לשלם אח
(et le) )-ל
ödemeli telefon konuşması gtıvayna גבינא
ödenek (emekli maaşı, dul maaşı, çocuk parası vs.)» kitsba קצבה
tahsisat, aylık
ödenmiş şulam שלם
ödül, mükafat, ikramiye, parsa pras פרס
ödül, mükafat, karşılık, hizmet karşılığı□, telafi□, gmul גמול
mukabele, kısas
ödül, mükafat, karşılık, mukabele tagmul תגמול
ödünç verme, metafor, İstiare, emaneten alma, aşala השאלה
anıştırma
ödünç vermek işil, leaşil (et פ הקזאיל (להקזאיל
te) )- ל.את
ödünç, alıntı, borç şeila שאילה
ödünç, borç alvaa הלואה
öfke, hiddet, kızgınlık rogez רף
öfke, hiddet, kızgınlık, asabiyet kaas כעס
öfke, hiddet, parlama, infial zaam זעם
öfkelendirme, kızdırma, çileden çıkarma ahasa הכעסה
öfkelenmek, köpürmek katsaf, liktsof פ )קצף (לקצף
öğe, unsur, bileşiği meydana getiren parçalardan markiv מרכיב
her biri
öğle tsaorayim צהרים
öğle uykusu şenat שנת צהרים
tsaorayim
öğlende öğleyin batsaorayim כצהרים
öğrenci, talebe talmid תלמיד
öğrenci, talebe (İNGİLİZCEDEN) student סטודנט
öğrenilmek nilmad, פ )נלמד (להלמד
leilamed
374
öğrenim ücreti shar limud . שבר למוד
öğrenme aşamasında olmak, staj yapmak ülamed, התלמד (להתלמד) פ
leitlamed
öğrenme, öğrenim lemida למידה
öğrenme, staj itlamdut התלמדות
öğrenmek, tahsil görmek, eğitim almak lamad, lilınod פ ,למד (ללמד את
(et al) )על
öğretici, öğretsel, didaktik, eğitici (İNGİLİZCE- didakti דידקטי
DEN)
öğretim görevlisi, konferans veren adam martse מרצה
öğretim, öğrenim limudim למורים
öğretim, öğretme, öğreti limud למוד
öğretmek limed, lelamed פ ,למד (ללמד את
(et al) )על
öğretmen (dişil) mora ג מורה
öğretmen (eril) more ז מולה
öğün, yemek öğünü aruha ארוחה
öğüt vermek, nasihat etmek, akıl vermek, salık ats, lauts פ )עץ (לעוץ
vermek
öğüt, nasihat etsa עצה
öğüt, nasihat, danışma, istişare yiuts יעוץ
öğütme, kıyma thina טחינה
öğütmek, kıymak, kıyma yapmak tahan, lithon פ )טחן (לטחן
öğütücü, blender, kıyma makinesi mathena מטחנה
öğütülmek, kıyılmak nithan, פ )נטחן (להטחץ
leitaheıı
öğütülmüş, kıyılmış, çekilmiş (et) (sıfat) tahun ת טחון
öksürerek balgam çıkarmak kiyeah, kiyah, פ ) פיח (לכיח,פיח
lekayeah
öksürme, Öksürüğe tutulma iştaalut השתעלות
öksürmek iştael, leiştael פ השתעל (להש
)תעל
öksürük şiul ׳שעול
öksüz bırakmak, yetim bırakmak yitem, leyatem פ )יתם (לץתם
öküz (eril) (hayvan) par ז פר
ölçek, kriter, ölçüt, mikyas, kıstas ‘ kne mida קנה מרה
ölçmek . madad, limdod פ )מדד (למדד את
(et)
ölçü, ölçme medida מלידה
375
ölçü, ölçme aleti, gösterge mad מד
ölçücü alet yada adam moded מודד
ölçülmek nimdad, S )נמדד (להמדד
leimaded
ölçülü, ölçülmüş, ağırbaşlı, hareketleri ölçülü kişi(- madud ח מדוד
mecazi) (sıfat)
öldürme ariga הריגה
öldürme, infaz amata המתה
öldürmek, imha etmek, yok etmek, ortadan kaldır- motet, lemotet s )מלתת (למותת
mak
öldürmek, infaz etmek emit, leamit פ )המית (להמית
öldürmek, katletmek arag, laarog פ )הרג (להרג את
(et)
öldürücü darbe makat mavet ת מות3מ
öldürülmek, katledilmek neerag, leiareg פ )-3 נהרג (לההרג
(be)
öldürülmek, katledilmek, elim bir şekilde yaşamım tıispa, leisapot פ )נספה (להספרת
yitirmek (kaza, deprem vs.)
öldürülmüş nııımat מומת
ölesiye nefret, çok şiddetli kin, garaz sinat mavet שנאת מות
ölme, ölüm ptira פטירה
ölmek met, lamut פ )מת (למות
ölmek, gebermek, son nefesini vermek gava, ligvoa פ )?גוע (לגו
ölü hayvan doldurmak pihlets, פ )פחלץ (לפחלץ
■־־-------- ------------------- -------- -............... — —.............................................. ■ ' ■■■.............. ........................
lefahlets
ölü, maktul, öldürülmüş arug הרוג
ölü, ölmüş, mevta (sıfat) met ת מת
ölülerin ruhu için dua, yahudi mevlut duası aşkava אשכבה
ölüm miyta מיתה
ölüm hükmü, ölüm fermanı gzar din mavet ונזר דין מות
ölüm kağıdı, ölüm ilmühaberi teudat ptira תעודת פטירה
ölüm, ölme mavet מות
ölümcül, caniyane, ölüm saçan, öldürücü (sıfat) katlani ת ק?זלני
ölümcül, öldürücü, amansız (sıfat) ratshani ת רצחני
ömür, ortalama yaşam müddeti, miat tohelet hayim תוחלת חיים
ön koşul, ön şart tnay mukdam תנאי מקרם
ön,cephe hazİt חזית
önce, evvel, önceki, evvelsi, önce gelen, mukaddem, kodem קךם
önde
376
? ־׳.:׳ :ע•־
377
önlük, mama önlüğü, mutfak önlüğü, iş önlüğü sinar סגר
önsöz, giriş, başlangıç mavo מבוא
önüne bakmak, direk karşıya bakmak eyşir, leayşir S )היקזיר (להישיר
önyargı, peşin hüküm dea kduma דעה קדומה
öpme, öpüş nişuk נשוק
öpmek nişek, leııaşek פ )נשק (לנשק את
(et)
öpmek, yakın olmak, temas etmek naşak, linşok פ )נשק (לנשק
öpücük, buse neşika ?קזיקה
öpülmüş (sıfat) naşuk ת נקזוק
öpüşmek itnaşek, התנשק (להתנשק) פ
leitnaşek
ördek (kuş) (hayvan) barvaz ךוז3
ördek yavrusu, palaz (kuş) (hayvan) barvazon ךוזון3
örgü maarag מארג
örgüt, teşkilat, organizasyon irgun אךגון
örgütlemek, organize etmek, teşkilatlamak, düzenle- irgen, leargen פ )ארגן (לארגן
mek, ayarlamak, yoluna koymak
örgütlenmek, organize olmak, teşkilatlanmak itargen, פ התארגן (להתא
leitargen )רגן
örgütlenmiş, düzenli, organize (sıfat) meurgan ח מאתן
örgütsel irguni אךגוני
örme, örgü sriga סריגה
örmek sarag, lisrog פ )סרג (לסרג את
(et)
örnek (pozitif yönde), mükemmel örnek mofet מוסת
örnek alınacak, takdire şayan (sıfat) mofti ת מופתי
örnek vermek, misal vermek idgim, leadgim פ )הדגים (להדגים
örnek, numune dgima ךגימה
örnekleme, örneklerle açıklama, tarif etme, somut- amhaşa המחקזה
laştırma, belirtme
örneklemek, kulanılışını tarif etmek, gösteri yap- iınhiş, leamhiş פ )המחיקז (להמחיש
mak, somutlaştırmak, belirtmek
örneklendirilmiş (sıfat) mudgam .ה מתם
örs sodan סדן
örten katman, sarmalayan örtü maatefet מעטפת
örtmek, kaplamak, ihtimal dahilinde görmek, um- tsipa, letsapot ■ פ )צפה (לצפות
mak, beklenti duymak
örtmek, örtbas etmek, içine almak, kapsamak kisa, lehasot פ )כסה (לכסות
378
örtü, kapak mihse
örtü, kılıf maate מעטה
örtü, kisve kisuy כסלי
örtülü, örtülmüş, örtük, örtbas edilmiş, içine alın- mehuse n מכסה
mış, kapsanmış, dahil edilmiş (sıfat)
örtünme itkasut כסלת1הך
örtünmek itkasa, B התכסה (להתכ־
leitkasot )סות
örtünmek, kaplanmak, katlanmak, kıvrılmak itstanef, B )הצטנף (להצטנף
leitstanef
örtüşme, belirli bir zamanda birlikte olma, kısmen hafifa חפיפה
üstüste binme
örülmek nisrag, leisareg B )נסרג (להסרג
örümcek (hayvan) akaviş עכביש
örümcek ağı kur קלר
örümcek ağları kurey akaviş קלרי עכביש
öte, ilerisi, taraf, öte yan ever עבר
ötenazi, ümitsiz hastanın ilaçla öldürülmesi amatat hesed המתת חסד
ötmek, cıvıldamak tsiftsef, B )צפצף (לצפצף
letsaftsef
ötürü, dolayı nohah ניכה
Ötüş, ötme, cıvıldama tsiftsuf צפצלף
övgü, methiye, övme, sitayiş şevah שבח
övgü, övme, methiye, artış, artma aamara האמרה
övgü, şükran, methiye, sitayiş alel הלל
övme, övgü, methiye, sitayiş ilul, ilulim הלללים,הללל
övme,yüceltme, paye verme aadara האדרה
övmek, methetmek firgun, B )פרגן (לפרגן
lefargen
Övmek, methetmek, yüceltmek ilel, lealel B )הלל (להלל
övmek, yüceltmek, paye vermek eedir, leaadir B )האדיר (להאדיר
övülmeğe değer, takdire şayan, değerli, aziz, şanlı, meulal ת מהלל
yüce (sıfat)
övünmek, böbürlenmek Halel, leitalel B )התהלל (להתהלל
övünmek, kendini beğenmek, kendini methetmek, itpaer, leitpaer B )התפאר (להתפאר
böbürlenmek, iftahar etmek
övünmek, kendisiyle gurur duymak itader, leitader B )התאדר (להסאדר
öyle ise im ze kaha אס זה ככה
öyle ise im kah אם כך
319
öylesine, anlamsız, belirsiz, sadece, yalnızca startı סתם
öylesine, anlamsızca, rastgele (sıfat) stami ת סתמי
öyleyse im ken אם בן
öyleyse, 0 halde, 0 zaman az, azay אזי אזי
öz geçmiş korot hayim קורות חיים
öz, esas etsem עצם
Özbek uzbeki אוזבקי
Özbek (eril) buhari ז בוכרי
Özbekçe uzbekit אוזבקית
Özbekçe buharü בוכךית
Özbekistan (ülke) uzbekistan אוזבקיסטן
özdeyiş, özlü söz, atasözü memra מימרה
özel isim şeni prati שם פרטי
özel koruma (badigard), adam markajı, adam ada- şıtıira işit שמירה אישית
ma markaj (spor)
özel, hususi, mahsus, özellikli, spesifik, özgün (dişi- meyuhedet נ,ת מיתרת
1) (sıfat)
özel, hususi, mahsus, özellikli, spesifik, özgün (eri- meyuhad תיז מיחד
!)(sıfat)
özel, hususi, şahsi (sıfat) prati ת פרטי
özeleştiri bikoret atsmit בקרת ?צמית
özelleştirme (ekonomide şirket özelleştirmesi) afrata הפרטה
özelleştirmek (ekonomide şirket Özelleştirmek) ifrit, leafrit s )הפריט (להפריט
özellik, hususiyet yihud יחוד
özellikle, bilhassa beyihud ביחוד
özellikle, hele, hususiyetle, bilhassa bimeyuhad במיחד
özen göstermek, ihtimam etmek, itina etmek, titiz- ikpid, leakpid הקפיד (להקפיד
lenmek, kılı kırk yarmak (al im) )עלי עם
özet halinde, az ve öz, özlü, muhtasar, kısaca, kısal- tamtsiti ח תמציתי
tılmış, hülasa, fezleke (sıfat)
özet, hülasa sikum סכום
özet, hülasa taktsir תקציר
özet, öz, dem tamtsit תמצית
özetleme, kısaca anlatma timtsut תמצות
özetlemek, hülasa etmek, konuyu sonuçlandırmak şikem, lesakem פ ,ספם (לסכם את
(et im) )עם
özetlemek, özünü çıkarmak, demlemek timtset, פ )תקצת (לתמצת
letamtset
380
özetlenmek, yekünü alınmak , istakem, B הסתכם (להסתכם
leistakem (be) (-3
özgür, serbest, azat edilmiş, koyverilmiş, salıveril- meşuhrar JJ מעזחרר
iniş, gevşemiş, gevşetilmiş, gevşek (sıfat)
özgürleştirmek, kurtarmak, serbest bırakmak, azat şihrer, leşahrer B שחרר (לשחרר
etmek, koyvermek, salıvermek, salmak, gevşetmek (et) )את
özgürlük, hürriyet dror דרו־ר
özgürlük, hürriyet, hürlük, istiklal, bağımsızlık atsmaut עצמאות
özgüven, kendine güven bitahoıı atsmi בטחון עצמי
özlem, özleyiş, hasret gaaguyim געגועים
özleme gaagua געגוע
özleme, hasret duyma itgaagut התגעגעות
özlemek itgaagea, B התגעגע (להתגע־
leitgaagea (le) )-ג? ל
özne (dilbilgisinde) nose נושא
özsaygı, izzetinefis, haysiyet, kendine saygı kavod atsmi כבוד עצמי
özsu, usare, meyvenin suyu asis עסיס
özür dilemek itnatself B )התנצל (להתנצל
leitnatsel
özür, özür dileme itnatslııt התנצלות
özürlü, bedensel engelli, sakat baal mum בעל מרם
özverili, canla başla, gözünü budaktan sakınmadan, herufnefeş חרוף נפש
cesaret
381
p
P, sayısal değeri 80, (İbrani alfabesinde 17.ci harf) pe פ
paal fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan paal במן פ?ל
paal fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan kal )נין קל (פעל3
(paal)
paçavra, çaput shava סחבה
paçavra, çaput smartut סמרטוט
pagan, putperest pagan 1פג
pagan, putperest, dinsiz (sıfat) paganı n פגני
pahalı» (sıfat) yakran ת יקיז
pahalılaşma, pahalılık iiyakrut הךדקרות
pahalılaşmak, değerlenmek ityaker, s )קר (להךדקר2חה
leityaker
pahalılaştırma, zam yapma, fiyatını arttırma yikur ?קור
pahalılaştırmak, zam yapmak, fiyatını arttırmak yiker, leyaker s )יקר (לבקר
pahalılık yoker ייקר
paket (sigara), kutu (kibrit), deste (iskambil) hafisa חפיסה
paket, bohça, balya Israr צרור
paket, deste havila חבילה
paketçi, paket yapan orez אורז
paketlemek, ambalaj yapmak, ambalajlamak araz, leeroz פ ־.. )ארז (לארז
paketlenmek, ambalajlanmak neeraz, leiarez פ )נארז (להארז
paketlenmiş aruz ארוז
pakistan (ülke) pakistan פקיסטן
palamut balığı (hayvan) palmuda פלמודה
palanga, kasnak, makaralardan ve zincirden oluşan galgelet גלגלת
vinç, kenarı oluklu çark
palavracı, uydurukçu, yalancı baday בראי
palet (forkliftle kaldırılan'tahta plastik yada demir miştah משטח
T 5 *
palet), düz yüzey, düzlem
palet (hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç) snapir סנפיר
palmiye dalı lulav לולב
palmiye, hurma ağacı dekel דקל
palto, ceket, mont, kalın giysi meil ?ןעיל
palto, manto aderet אדרת
pamuk kutna כסנה
382
pamuk topağı, pamuk tiftiği, tüy döküntüsü, ayva moh מרך
tüyü, tüy (incecik)
pamuk, ham pamuk tsemer gefen פן$ צמר
pamuklu bez, pamuklu kumaş, pazen, basma bad kutna בד כהנה
panama (ülke) panama פנמה
panayır, fuar, kermes, birçok sergiden oluşan yer ya yerid יךיך
da organizasyon
pancar selek סלק
panda(hayvan) panda פנדה
panel, toplantı panel פנל
panik panika פניקי׳
panik, telaş, ürkme, ürküntü, ürkme irkilme beala בהלה
panikatak etkef harada הה?ןף וזרךה
panjur, jaluzi tris הרים
pankart, döviz kraza כתה
pankart, plaket, döviz (İNGİLİZCEDEN) plakat פלקןט
pankek, bir nevi ince unlu omlet (üstüne şerbet havitit חביהית
atılarak yenir)
pankreas (iç organ) lavlav לבלב
pansiyon, ucuz konaklama sağlayan ev pensyon פנסיון
pansuman, sargı havişa הביעוה
panter, puma (hayvan) panter פנתר
pantolon mihnasayim מכנסים
pantomim, mim sanatı (İNGİLİZCEDEN) pantomima פנטומימה
panzehir trufa neged תרופה נגד תגל
raal
papa apifyor אפיפיור
papağan (kuş) (hayvan) tuki תכי
papatya, ilkbahar çiçeği, margarita hinanit חננית
papaz, rahip kamer כמר
para aklama albaııat ksafim הלבנת כספים
para bozmak, mızrap sız telli saz çalmak (parmakla) parat, lifrot פ )פרט (לפרט
para bozulmak (bozuk para) nifrat, leiparet פ )נפרט (להפרט
para çekmek, para çıkarmak, harcamak otsi kesef, פ הוציא כסף (להו
leotsı kesef )ציא ?סף
para üstü, artık, fazlalık odef ערף
para yatırmak, para sokmak ihnis kesef, פ הכניס כסף (להכ
leahnis kesef )ניס כסף
384
parçalanma, parça parça olma, öğütülme, topu itraskut התרסקות
atma(iflas), çökme
parçalanmak, paramparça olmak, ufalanmak, itporer, B -התפורר (להת
kırıntı haline gelmek leitporer )פורר
parçalanmak, parça parça olmak, ezilmek, unufak itrasek, S )התרסק (להתרסק
olmak, ufalanmak leitrasek
parçalanmak, saldırılıp parçalanmak, avlanılmak, -nitraf, leitaref B )נטרף (להטרף
çırpılmak (yumurta vs sıvı)
parçalanmış, küçük parçalara ayrılmış, ufalanmış meruseket W מרסקת
(dişil) (sıfat)
parçalanmış, küçük parçalara ayrılmış, ufalanmış merusak ז,ת ?®מר
(eril) (sıfat)
parçalara ayırma, sökme, sökerek dezmonte etme peruk פריק
parçalara ayırmak, bölümlere ayırmak, paragraf- kitea, kita, B ) קטע (לקטע,קטע
lara bölmek lekatea
parçalara ayırmak, demonte etmek, yükünü boşalt- perek, lefarek B )פרק (לפרק
mak, indirmek, yerinden çıkarmak, sökmek
parçalara ayrılmak, parçalanmak itparek, B )התפרק (להתפרק
leitparek
parçalara ayrılmış, kesilmiş, doğranmış (sıfat) mevutar ת מבתר
parçalardan oluşmuş, parçalara ayrılabilen, dez- mitparek מתפרק
monte ve monte edilebilen
parçalı bulmaca, bozyap oyunu, bilmece (puzzle)(- pazel פאזל
İNGİLİZCEDEN)
pardon, afedersiniz, af, özür, bağışlama sliha סליחה
parfüm bosem בשם
parfüm kokma, parfümlenme itbasmut התבשמות
parfüm kokmak itbasem, B התבשם (להתב
leitbasem )שם
parfüm sıkmak bisem, levasem B )בשם (לבשם
parfümlü, parfüm konulmuş, kokulu (sıfat) mevusam ת מבושם
parıldamak, parlak olmak itnotsets, B התנוצץ (להת
leitnotsets )נוצץ
parıldatmak, ışık saçmak, parlatmak ivik, leavik B )הבהיק (להבהיק
parıldayıp sönmek, ışık kırpışmak, yanıp sönmek ııitsnets, B )נצנץ (לנצנץ
lenatsııets
parıltılı, ışıltılı boek בהק
park ceza bildirisi, park cezası tutanağı duah hanaya רוח חניה
park etmek ehna, leahnot B החנה (להחנות
(et) )את
- 385
park etmek, kamp kurmak, konaklamak hana, lahnot 5 ,-חנה (לסנות ב
(be al) )על
park yeri, park etme hanaya חניה
park, alan, bahçe, dinlence ve piknik alanı (İNGİ- park פאךק
LİZCEDEN)
parlak mavrik מבריק
parlak, ışıltılı, ışıl ışıl zoreah •זורח
parlak, parlayan, pırıl pırıl (sıfat) notsets ת נוצץ
parlaklık, aydınlık, ışık, fer zoar זהר
parlaklık, parlama, gün doğuşu, şafak sökme zriha ןריחה
parlamak, ışımak, ışıldamak, doğmak (güneş). zarah, lizroah s )זרח (לץר־ח
şafak sökmek
parlamak, parıldamak natsats, lintsots פ )נצץ (לנציץ
parlamak, parıldamak, ışımak, ışıldamak baak, livok פ )בהק (לבהק
parlamento, meclis (İNGİLİZCEDEN) parlament פרלמנט
parlatılmış, cilalanmış, pürüzsüz (sıfat) memorat ת ממרט
parlatılmış, cilalı, cilalanmış, zımparalanmış, pü- melutaş ת מלטש
T \ S
rüzsüz, kertiksiz (sıfat)
parlatılmış, perdahlanmış, ovarak temizlenmiş memorak ת ממרק
T
(sıfat)
parlatma, cilalama, zımparalama lituş לטוש
parlatma, parlaklık, parlak fikir avraka הברקה
parlatma, perdahlama, ovarak temizleme meruk מרוק
parlatmak ivrik, leavrik )הבריק (להבריק
parlatmak, cilalamak, yüzeyini pürüzsüzleştirmek meret, lemaret פ )מרט (למרט
parlatmak, cilalamak, zımparalamak liteş, lelateş פ )לטש (ללטש
parlatmak, perdahlamak, ovarak temizlemek inerek, פ )מרק (למרק
lemarek
parmağını oynatmak, zahmete girmek, kılını kıpır- nakaf, linkof פ )נקף (לנקף
datmak, zaman geçmek
parmak çocuk, küçük balık, parmak büyüklüğünde etsbaoni אצבעוני
balık
parmak izi, parmak izleri tviat etsbaot טביעת אצבעו
parmak, işaret parmağı etsba אצבע
parmaklan arasında yuvarlamak, parmağında molel, lemolel פ )מולל (למולל
çevirmek, parmağında oynatmak •
parmaklık, korkuluk, trabzan, gemi küpeştesi maake מעקה
parmaklık, pencere kafesi, ızgara soreg סורג
parodi, skeç parodiya פרירזה
parola, slogan sisma ססמה,ססמא
386
pars, puma, panter, yırtıcı bir kedigil türü (hayvan) bardelas ברדלס
parşömen kağıdı, üzerine tevratm yazıldığı özel klaf קלף
kağıt
parti, eğlence ınesiba מסבה
parti, siyasi parti miflaga מפלגה
partner, eş, iş arkadaşı, ortak partner פרטנר
pas י: 'י " ־ ’ ׳ ' ־' ............................ heled חלד
pas tutmak, paslanmak ııehlad, S )נחלד (להחלר
leihaled
pas, paslanma haluda חלודה
pasaport . darkon דךבון
pasif (sıfat) pasivi ח פסיבי
pasif, edilgen fiil (sıfat) savil ת סביל
pasifîk okyanusu, büyük okyanus aokyanos האזיקים השקט
aşaket
paskalya (hristyan bayramı) pasha פסחא
paslanma, pas tutma ablada החלדה
paslanmak ehlidj s )דזחליד (להחליד
paslanmaz çelik plada bitti פלדה בלתי
mahlida מחלידה
paslı (sıfat) halud ת חלוד
paspas, hasır mahtselet מחצלת
paspas, yerleri paspaslama sponca ספונרה
pastacı konditor קונדיטור
pastahane konditorya קונריטוךיה
pastırma pastrama פסטרמה
pastoral, pastoral manzume, çobanlama (yazın pastorali ת פסטורלי
edebiyatı), kırsal hayata dair (sıfat)
pastörize etme, mikroptan arındırma pistur פסטור
pastörize etmek, mikroptan arındırmak pister, lepaster פ )פסטר (לפסטר
pat satrançta beraberlik sonuçsuzluk durumu pat פט
patates tapuah adama תפוח אדמה
patent (İNGİLİZCEDEN) patent פטנט
patırdı, gürültü, karışıklık, şamata, kargaşa, curcu- amula וזמלה
na, izdiham, telaş
patika, iz, dar yol • şvil שביל
patika, yol, dar yol, geçit mişol מקזעול
patlak, delik (lastikte delik, patlak) neker נקר
patlama itpotsetsut התפוצצות
S
387
patlama nefets נפץ
patlama, infilak mapats מפץ
patlama, infilak pitsuts פצוץ
patlamak, infilak etmek itpotsets, פ התפוצץ (להת
leitpotsets )פוצץ
patlamış, patlak, delinmiş (lastik) (sıfat) melukar n מתקר
patlamış, patlak, tıka basa (sıfat) mefutsats ת מפוצץ
patlatmak potsets, פ )פוצץ (לפוצץ
lefotsets
patlayıcı (sıfat) nafits ת נפיץ
patlayıcı madde homer nefets חמר נפץ
patlayıcılık, patlayıcı özellikte, patlamaya ait nafitsut נפיצות
patlıcan (sebze) hatsil חציל
patolojik (sıfat) patologi ת פתולוגי
patron bos בוס
patron, mal sahibi, ev sahibi baal abayit בעל הבית
pay, kesir çizgisinin üstündeki değer(matematik) mone מונה
payda, bölen, kesir çizgisinin altındaki değer(mate- mehane מכבה
matik)
paylaşım, taksim, bölüşüm, ayırım, dağıtım, dağıt- haluka חלוקה
ma
paylaşma, bölüşme, dağılma, dağıtım, bölümlere ithalkut הוזחלקות
ayrılma
paylaşmak, bölüşmek, dağılmak, bölümlere ayrıl- ithalek, התחלק (לההחלק) פ
mak leithalek
payton, at arabası kirkara ברברה
pazar, çarşı bazar בזאר
pazar, çarşı, piyasa şuk שוק
Pazar, ilk gün, birinci gün yom rişon יום ראשון
pazarlama, satışa sunma şivuk שווק
pazarlamak, satışa sunmak şivek, leşavek פ )שוק (לשוק את
(et)
pazarlık mikuah מקוח
pazarlık etmek itmakeah, .פ התמקח,התמקח
itmakah, )(להסמקה
leitmakeah
pazarlık, pazarlık etme amida al עמידה ?ל המקח
amikah
Pazartesi, ikinci gün yom şeni יום שני
pazatlık itınahkut התמקחות
388
peçe takınak, yuzunu örtmek, yuzunu gizlemek ıtstaej, leııstaej S. )הצט?ף (להצטעף
peçe, türban, kadınların örtünme usulü reala רעלה
peçeli baykuş (hayvan) tinşemet תנשמת
peçete mapit מפית
peçete, paçavra, toz bezi matlii מטלית
pedal- . < - davşa ,> . . דןשה
pedal, ayaklık pedal פדל
pekala, öyle olsun, neyse niha לחא
pekan cevizi (meyve) pekan פקאן
pekiştirmek, yeniden onaylamak, teyit etmek işrer, leaşrer פ )אשדר (לאשרר
pelerin şihmiya שכמיה
pelikan kuşu (hayvan) pelikan פליקן
pelikan kuşu (hayvan) . saknai שקנאי
pelin otu laana לענה
pelteleştirmek ikriş, leakriş s )הקדיש (להקדיש
pelüş, tüylü kumaş pelusin פלרסין
pembe (renk) varod ורד
penaltı (sleng) pendel פנדל
pencere halon חלון
pencere camı şimşa שמשה
pençe(ler), hayvan pençesi tfarim טפרים
penis, erkeklik organı pin פין
penis, sik, erkeklik organı zayin זיז
perakendeci kimonayi קמעונאי
perdahlama, parlatma, ovarak temizleme merak מרוק
perde vilon וילון
perde, tiyatro veya sinema perdesi, pano pargod פחוד
perdeleme, kamufle etme, maskeleme misuh מסרך
perdelemek, kamufle etmek, maskelemek miseh, lemaseh פ )מסך (למסך
pergel tnehuga מחוגה
peri, iyilik perisi (dişil) feya j פיה
periyodik, dönemsel (sıfat) tkufati ת חקופתי
personel, tim, takım, heyet, kadro segel סגל
Perşembe, beşinci gün • yom hamişi יום חמישי
peru (ülke) peru פרי
peruk, takma saç pea nohrit פאה נכרית
pervane, uskur . madlıef מךחף
390
pim, tüfek pimi vs. pinmefatsel מפצל. פין
ping pong, masa tenisi (spor) pingpong פינג פונג
pipet, kamış, saman çöpü kaş
pipo mikteret מקטלת
piramit piramida פירמידה
pirana, yırtıcı bir balık türü (hayvan) pirana ■פיראנה ■־
pire (hayvan) paroş ז2?פךעד
pirinç (madeni alaşım) pliz פליז
pirinç, pilav orez ארז
pirsing, buruna takılan halka, piercing nezem נזם
pis kokmak, pis kokutmak isriah, leasriah S )הסריח (להסךיח
pis koku, leş gibi kötü koku tsahana צתנה
pis, kirli, pasaklı metunaf r מטנף
pis, kirli, pasaklı metunefet j מטנפת
piskopos bişof בי^זוף
piskopos egmon הגמון
pislik, kirlilik tenef טנף
pislik, kirlilik, mundarlık, kir, açık saçıklık, çerçöp, tinofet טנפת
iğrençlik, kokuşmuşluk
pislik, murdarlık, aşırı kir, iğrençlik, kirlilik, zuama זהמה
T “ \
enfeksyon
piston, itenek buhna בכנה
pişik, kızarıklık, kırmızılık, kızıllık admumit אךמרמית
pişik, kızartı (ciltte) şafşefet שפקזפח
pişirme (yemek) bişul בעזול
pişirmek bişel, levaşel פ )בשל (לבעול
pişman olmak, pişmanlık duymak, tövbe etmek, itharet, התחרט (להתחרט) פ
vazgeçmek, hayıflanmak leifharet
pişmanlık, nedamet, hayıflanma, tövbe karata חרטה
pişmanlık, tövbe ithartut התחרטות
pişmek, olgunlaşmak itbaşelf התבשל (להתבשל) פ
leitbaşel
pişmiş, pişirilmiş (sıfat) mevuşal ת מבשל
piton yılanı (hayvan) piton פיתון
piyanist psantran פסנתרן
piyano (müzik aleti) psanter פסנתר
piyes yazarı, tiyatro oyunu yazan mahazayi מדוזאי
piyes, tiyatro oyunu mahaze מחזה
391
pizza pıtsa פיצה
plak taklit תקליט
plak arşivi, disk arşivi, müzik arşivi taktitiya תקליטיה
planör gilşon גלשון
planör daon ן1דא
planya, büyük marangoz rendesi mektsua .. מקצועה
plasenta, embriyoyu çevreleyen zar şilya שליה
plastik plasti פלסטי
plastik plastik פלסטיק
platform, alt yapı, taşıyıcı matsa מצע
platform, düzlem (İNGİLİZCEDEN) platforma פלטפורמה
platform, peron, iskele, rıhtım ratsif רציף
plüton gezegeni pluton פלוטון
pogrom, tertip edilmiş katliam (bir etnik sınıfı orta- pogrom פוגרום
dan kaldırmaya yönelik örgütlenmiş kıyım)
poker (iskambil oyunu) poker פוקר
polemiğe girmak, müzakere etmek itpalpel, 5 התפלפל (להתפ
leitpalpel )לפל
polemiğe girmek, tartışmak, kanıtlamaya çalışmak itpalmes, B התפלמס (להתפ
leitpalm.es )למס
polemik, tartışma pulmuş פלמרס
polenlemek, polen transferiyle dölleme yapmak eevik, leaavik B )האביק (להאביק
poliçe, sigorta vesikası............................................... polisa פוליסה
poligon peon פאון
poliklinik, dispanser (İNGİLİZCEDEN) poliklinika פוליקליניקה
polis, polis memuru şoter "®וטר
polisiye, polisle ilgili, polise ait, karakolluk miştarti משטרתי
politik, siyasi (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) politi, politit ת פוליטית,פוליטי
politika, siyaset (İNGİLİZCEDEN) politika פוליטיקה
politikacı, siyasetçi, devlet adamı mediııayi מדינאי
politikacı, siyasetçi, siyasi (İNGİLİZCEDEN) potitikay פוליטיקאי
polonya (ülke) potin פולין
polonyaca, leh lisanı polanit פולנית
polyester (İNGİLİZCEDEN) polyester פוליאסטר
pomela, greyfurt benzerî (meyve) pomelo פומלו
pompa, tulumba maşeva משאבה
ponçik, hanuka ponçiği, reçel emdirilmiş hamur işi sufganiya ספגניה
- ' ■■ ■ ■ ■■ ,"■ י1 י■ י י '■■ך ■י • ■■ ■ " • 1 '! 1 י ■ ־ •• • ■ ■ ■
׳ • 393
pragmatizm, uygulamacılık, ış görücü düşünüş, pragmatizm פרגמטיזם
yararcılık
pranga nehuştayim ;רוקזתים
prasa (sebze) kreşa כבשה
pratik, kullanışlı, fonksiyonel, işlevsel prakti פרקטי
pratik, kullanışlı, uygulanabilir, pragmatik, reel, maaşı n מעשי
uygulamacı (sıfat)
pratik, kullanışlı, uygulanabilir, uygulanabilir (şey- pragmati פרגמטי
1er için), pragmatik, uygulamacı (kişiler için), reel
pratiklik, kullanışlılik, fonksiyonellik, işlevsellik praküyut פרקטיות
prematüre, erken doğmuş bebek, olgunlaşmamış pag פג
ham incir
prens, iskambilde vale (eril) nasih T נסיו
prenses (dişil) nesiha נ נסיכה
prensip, ilke (İNGİLİZCEDEN) printsip פרינציפ
prensip, ilke, düstur, kural, temel neden ikaron עקרון
prensipte ekroni עקרוני
prenslik, emirlik nesihut נסיכות
prestij, saygınlık, itibar, nüfuz yukra יקרה
prestijli, saygın (sıfat) yukrati ת ;קרחי
prezervatif kovaon כובעון
prezervatif kondom קונדום
prim, ikramiye, artı puan premya פרמיה
p rinter, yazıcı, matbaa makinesi, matbaacı, yayıncı madpeset מד^קת
priz, soket, jak şeka שקע
problem, sorun, mesele boaya בע^ה
profesör profesör פרופסור
profil - profil פרופיל
profil tsadidut צדוךית
program, tasan, plan tohnit תכנית
programcı, bilgisayar programcısı, yazılımcı, bilgi- metahnet מתכנת
sayar yazılım uzmanı
proje, tasarı, plan (İNGİLİZCEDEN) proyekt פרויקט
projektör, ışıldak zarkor זרקור
projektör, ışıldak maiol ' מטול
propaganda, seçim kampanyası taamula תעמולה
propagandacı taamları תעמלן
prosedür, formalite, yordam, alışılagelen yöntem, noal נהל
işin yönetilme tarzı
prosedür, yordam, süreç, usul, muamele alih ?׳ליד
prospektüs, livreto, tanıtıcı broşür tohniya תכניה
prostat (anatomi) armonit ערמונית
prostat (İNGİLİZCEDEN) prostata פרוסטטה
protesto etmek, silmek, imha etmek, veto etmek maka, limhot S )מחה (למחות
protesto, veto inehaa מחאה
protokol (İNGİLİZCEDEN) protokol פרוטוקול
provokasyon itgarut התגרות
provokasyon, tahrik, kışkırtma hirhur חךחור
provokasyon, tahrik, kışkırtma (İNGİLİZCEDEN) provoktsya פרובוקציה
pruva, geminin baş tarafı, burun (geminin burnu) hartom חרטום
psikolog (İNGİLİZCEDEN) psikolog פסיכולוג
psikoloji bilimi (İNGİLİZCEDEN) psikologiya פסיכולוגיה
psikopat, ruh hastası (İNGİLİZCEDEN) psikopat פסיכופת
psikopati, ruh hastalığı (İNGİLİZCEDEN) psikopati פסיכופתי
psişik, doğa üstü, ruhsal psihi פסיכי
pual fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan pual בנין פעל
puanlamak nakad, linkod s )נקר (לנקד
puding, muhallebi (İNGİLİZCEDEN) puding פוךינג
puding, sütlü pelte rafrefet רפרפת
pudra pudra פוךרה
pudra, maddenin toz hali avka אבקה,אבקה
pudralamak pider, lepader פ )פדר (לפדר
puhu kuşu (hayvan) oah אוח
pul bul בול
pul koymak, pul yapıştırmak biyel, levayel פ )ביל (לביל
pul yapıştırma, pul koyma biyul ביול
pulluk, saban mahreşa מחרקזה
pupa, kıç, geminin kıç tarafı yerhatayim ירכתים
purim bayramı (musevi dini bayramı) purim פורים
puro sigar סיגר
pus, sis oveh אכף
puset, bebek arabası eglat tinok עגלת תינוק
puslu, sisli, dumanlı, bulanık, anlaşılmaz,‘ müphem avih אביו
pusu,tuzak maarav מארב
pusula matspeıı מצפן
pusuya yatmak, tuzak kurmak, pusu kurmak arav, leerov פ )ארב (לארב
ES
395
put, tapı, tanrı, ilah (eril) elil T אליל
putlaştırmak, aşırı hayranlık duymak, tapmak eelil, leaalil S )האליל (להאליל
pürüz, pürüzlülük, pürtük, engebe, kabalık, işlen- hispus חספוס
memişlik, hoyratlık, haşinlik
pürüzlendirmek, girintili çıkıntılı yapmak, engebeli hispes, S )חספס (<ח?פס
hale getirmek, pütür pütür etmek lehaspes
pürüzlenmek, pürtükleşmek, girintili çıkıntılı ithaspes, S התחספם (להתח־
olmak, engebeli hale gelmek leiihaspes )ספס
pürüzsüz, cilalı, bitmiş, ince (sıfat) melutaş ת מלטש
püskül tsitsa ציצה
püskül, saçak, yahudi dua şalı olan talitin özel tsitsit ציצית
düğümler atılmış püskülü
püsküllü, saçaklı, süslü (sıfat) metsuyats n מציץ
püskürtme ataza התזה
püskürtme, serpme, fışkırtma, sıçratma netez נתז
püskürtmek, serpmek, fışkırtmak, sıçratmak itiz•, leatiz 3 )התיז (להתיז
püskürtücü, flit, püskürteç, sprey merases מרסס
püskürtücü, püskürteç, flit maztef מזלף
püskürtülmek, serpilmek, fışkırtılmak, sıçramak nîtaz, leinatez 5 )נתז (להבתז
396
R, sayısal değeri 200, (İbrani alfabesinde 2O.ci harf) reş ר
radar (trafik), hız kontrol radarı mihmonet, מבמנת, מכמנת
. , ..... . .■ mihmonet . מהירות
meirut
radar, yön ve uzaklık keşfedici megale kivun מגלה כוון מךחק
nıerhak )(מכים
(makam)
radikal, köklü, köktenci (İNGİLİZCEDEN) radikal ךדילול
radyasyon, ışın yayılması, ışın saçma krina ?רינה
radyatör makren מקה
radyo radyo _רךיו
radyoaktif radyoaktivi רדיואקטיבי
raf itstaba אצטבה
raf madaf «דף
raf, kitap rafı konanit כוננית
raf, yükseklik ölçme çubuğu (yüksek atlamada) raf דף
rafadan yumurta, alakok beytsa şluka ביצה שלוקה
rafineri bet zikuk בית זקוק
rafya, hasır lifi rafya רפהז
rağbette olma, istenirlik itbakşut התבקעות
rağmen im ki אם כי
rağmen lamrot לקרות
rağmen, ״.ye rağmen al af ?ל אף
rağmen, bir şeye rağmen, gerçi, her ne kadar ise de afalpi şe... "פי ש-אף־על
rağmen, karşın heref הדף
rahat oturmak, geniş oturmak, rahatlamak itraveah, פ התרוח,התרוח
itravah, )(להחרוח
leitraveah
rahat, sükunet noah נוח
rahatlama, ferahlama, deşarj olma purkaıı פרקז
rahatlamak, ferahlamak ravah, lirvoah פ >רוח (לךרח
rahatlatma, rahatlama argaa אךג^ה
rahatlatmak, ferahlatmak riveah, rivah, פ ) רוח (לרוח,רוח
leraveah
rahatlık, huzur, mürüvvet, hoşnutluk, gönül rahat- nahat נחת
lığı
.• ‘■■י- 397
rahatlık, konfor, kolaylık nohut .נוחרת
rahatsız etmek, engel olmak ifna, leafria פ )הפרי? (להפריע
rahatsızlık i nohut אי נוחות
rahatsızlık, rahatsız etme, engel afraa הפר?ה
rahibe (dişil) nezira נ נזירה
rahim boynu, vajina kanalı tsavar arehem . צראר הרחם
rahim kanalı, fallop borusu, dölyatağı kanalı, fallop hatsotsrot חצזיצרת הרחם
tüpleri arehem
rahim, döl yatağı rehem רחם
rahip, keşiş, din uğruna dünyevi zevkleri feda eden nazır ז נזיר
(eril)
raket (tenis, ping-pong) mahbet מחבט
raket, tenis raketi rahat רחת
rakı (içki) arak ?יאק
rakip, hasım, karşı çıkan, muhalif yariv ריב:
rakun (hayvan) rakun וקיו
rampa (yükleme rampası, fırlatma rampası vs.), rampa ■ רמפה
yüksek yer (İNGİLİZCEDEN)
rampa, eğimli yol, güverte iskelesi keveş כבש
randevu evi mahon livuy מכון לווי
randevu, buluşma, karşılaşma Pgişa פגישה
rapor etmek, bildirmek diveah, divah} פ ) רוח (לדוח,דוח
ledaveah
rapor, rapor etme......................................................... divuah............ .................... דווח
rapor, tutanak, bildiri, hesap özeti (din ve heşbon duah דוח
kelimelerinin başharflerinden oluşur)
rapor, tutanak, zabıt din veheşbon דין {חשבון
raptetme, raptiyeleme, batırma, saplama neitsa נ?יצה
raptiye naats נעץ
raptiyelemek, batırmak, raptetmek, saplamak naats, linots פ )נעץ (לנעץ
raptiyelenmek, batırılmak, raptedilmek ninatsf leinaets פ )ננ?ץ (להנעץ
raptiyelenmiş, batırılmış, raptedilmiş, saplı, çakılı nauts ת נעיץ
(sıfat)
rastgele, gelişigüzel, lalettayin akrai אקראי
rastgele, tesadüfen mizdamen. מזדמן
rastlamak, görüşmek, buluşmak, randevulaşmak pagaş, lifgoş פ )פגש (לפגש את
(et)
rastlamak, karşısına çıkmak, karşılaşmak, takıl- nitkal, leitakel נתקל (להתקל ב־) פ
mak, tökezlemek, çarpmak, toslamak (be)
398
rastlaşmak, karşılaşmak, buluşmak nifgaş, leipageş S )נפגש (להפגש ??ם
(im)
rasyonalist, akılcı (İNGİLİZCEDEN) ratsyonaUsti רציונליסטי
rasyonalizm, akılcılık, usçuluk (İNGİLİZCEDEN) ratsyonalizm רציונליץם
raund (boks, güreş) sivuv סיבוב
ray (perde rayı ve her türlü ray) . . mesila
razı olan moil מואיל
razı olmak oilj leoil S )הואיל (להואיל
reaksyon, tepki (İNGİLİZCEDEN) reaktsya ראקציה
reaktör, pota, demirci ocağı, demir eritme fırını kur ברר
realite, hakikat, mevcut olan, gerçek durum metsiut מציאות
realizasyon, gerçekleşme itmamşut התממשות
realizasyon, tahakkuk, gerçekleşme itgaşmut התגשמות
reçel, marmelat riba רבה
reçete (ilaç), tarif (yemek tatlı vs. tarifi) mirşam מךשם
reçine saraf
reçine, ağaç özü, ilaç yapımında kullanılan bir öz tsori צוירי
reddedilmek, inkar edilmek nişlal, leişalel פ )נשלל (להשלל
reddetmek, inkar etmek, tekzip etmek, mahrum şalal, lişlol פ )שלל (לשלל
etmek, yoksun bırakmak, iddiasını çürütmek, hü-
kümden düşürmek
reddetmek, inkar etmek, yalanlamak itkaheş, פ התכחש (להתכ
leiikaheş )חש
reddetmek, refüze etmek, geri çevirmek, itiraz meen, lemaen פ )מאן (למאן
etmek
reel, gerçek, asıl, hakiki, sahici, gerçeğe uygun reali ראלי
(İNGİLİZCEDEN)
refah, gelişme, başarı sigsug שגשוג
refakat, eskort, eşlik livuy לווי
refakatçi, refakat eden, eşlik eden, beraberinde olan nüve נלוה
şey
refakatçi olmak, yaren olmak, yoldaş olmak itlavaj leitlavot פ )התלוה (להתלוות
refakatçi, eşlik eden, refakat eden melave מלוה
referandum, halkoylaması, anket mişal am משאל ?ם
referans simuhirı סמוכין
referans vermek, gönderme yapmak, isnat etmek izker, leazker פ )אזכר (לאזכר
referans, anma, söyleme, ima izkur אזכור
refleks, istemsiz hareket, tepke (İNGİLİZCEDEN) refleks רפלקס
refleksif, tepkisel (İNGİLİZCEDEN) refleksivi רפלקסיבי
399
reflektör mahazir or מחזיר אור
reflektör reflektör רפלקטור
reflü, mide asit içeriğinin Özofagustan geri çıkması refluks רפלוקס
hastalığı
reform, yenilik, ıslah (İNGİLİZCEDEN) reforma רפורמה
refüj, ayırma duvarı, tretuar (yolu ayıran bölen kir afrada קיר הפרדה
kaldırım çit vs.)
refüze eden, reddeden, itiraz eden, karşı çıkan, sarvan סרבן
muhalif
refüze etmek, geri çevirmek, reddetmek serer, lesarev S )-סרב (לסרב ל
(le)
refüze, ret, reddetme, geri çevirme seruv סרוב
regl, aybaşı kanaması, adet görme (kadınlarda) veset וסת
regülatör, ayarlayım vasat וסת
rehavet, gevşeklik, umursamazlık, ihmalkarlık, rifyon רפיון
dermansızlık, halsizlik, mecalsizlik
rehber, kılavuz, yol gösteren madrih מדריך
rehberlik yapmak, kılavuzluk etmek, önderlik idrih, leadrih פ )הדריך (להדריך
etmek
rehberlik, kılavuzluk, yol gösterme, öğretim, eğitim, adraha הדרכה
tedrisat, bilgilendirme
rehin eravon !ערבו
rehin alan kişi, tutsak eden kişi şove שובה
rehin, teminat, garanti, güvence aruba ערבה
rehin, tutu maşkon משכון
rehine, kaçırılıp alıkonulan, esir tutulan kişi ben aruva ק ערבה
reji, sinema veya tiyatro yönetimi bimuy במוי
rejim, yönetim, sulta miştar משטר
rejisör, yönetmen, sahneleyen (dişil) bamait ג במאית
rejisör, yönetmen, sahneleyen (eril) bamay ז במאי
rekabet doğurmak, rekabet yaratmak tiher, letaher פ )תחר (לתחר
rekabet, çekişme yerıvut יריבות
reklam, ilan etme pirsomet פךסמת
reklam, ilan, yayın, şöhret, ün pirsurn פרסום
reklamcı pirsomayi פרסומאי
rekolte, hasat, toplam, ürün katsir קציר
rekor, zirve, doruk, tepe, yükseklik, yüksek yer si שיא
rekortmen siyan שיאן
rende migreret מגררת
400
rende pumpiya פמפיה
rendelenmiş (dişil)(sıfat) meguredet נ,ת מגרדת
rendelenmiş (eril)(sıfat) megorad ז,ת מגורד
renk körlüğü, daltonizm ivron tsvaim ^רדו־ן צבעים
renk körü iver tsvaim עור צמגיס
renk,boya. tseva .. . ......... צבע
renk, renk tonu, ayırtı, ince fark, nüans, çeşni gavan גיו
renklendirme, renk katma, çeşitlendirme givun גרון
renklendirmek, renk katmak, farklı renk tonu given, legaveıı פ )!גרן (לגו
vermek, çeşitlendirmek
renklenmek, alacalı renklere bürünmek, değişikliğe itgaven, פ )התגון (להתגון
uğramak leitgaven
renkli, boyalı, boyanmış (sıfat) tsavua ת צבוע
renkli, rengarenk, alacalı, değişik tenli (sıfat) tsivoni ת צבעוני
resepsyon (otelde, büroda hastanede vs.) delpek kabala דלפק קבלה
resif, mercanların oluşturduğu su düzeyindeki sığ rif ריף
kayalıklar
resim yapmak, çizmek, resim çizmek tsiyer, letsayer פ )ציר (לציר
resim, çizim tsiyur ציור
resim, şema iyur איור
resim, tablo tmuna תמרנה
resimlemek, süslemek, taltif etmek, madalya vermek iter, leater פ )עטר (לעטר
resimlendirici, çizimci, tasvirci, karikatürcü meayer מאיר
resmedilmiş, tasvir edilmiş (sıfat) meuyar ת מאיר
resmi (sıfat) rişmi ת רשמי
resmi geçit, geçit töreni, yürüyüş taalııha תהלוכה
resmi geçit, yürüyüş, geçit töreni mitsaad . מצער
resmiyet rişmiyut רשמיות
ressam tsayar צ;ד
restorasyon görmek, elden geçmek, yeniden kurul- iştahzer, פ השתחזר (להש־
mak, yeniden düzenlenmek leiştahzer )ת?זזר
restorasyon, onarım, bakım, yenileme, yeniden kur- şikum שקום
ma, önceki haline getirme, gözetim, rehabilitasyon
(canlılara ve yapılara)
restorasyon, onarım, tamirat, tadilat, yenileme şiputs שפוץ
restore edilmiş, elden geçmiş, yeniden kurulmuş, ıneşuhzar ת משךוזר
yeniden düzenlenmiş (sıfat)
restore etmek, elden geçirmek, yeniden kurmak, şihzer, leşahzer פ )שחזר (לשחזר
yeniden düzenlemek
401
reşit olmayan, yaşı tutmayan, cezai ehliyete haiz katin ת קטין
olmayan (sıfat)
reşit, ergin, erişkin bagir בגיר
ret, reddetme seruv סרוב
retçi, inkarcı, reddeden, muhalif, karşıt, anti şolel קז(לל
retina, ağ tabaka riştit ךשתית
retorik, söylem, hitabet retorika ךט(ךיל)ה
revaluasyon, yeniden değerlendirme yisuf יסוף
revalüe etmek, değer ilavesi yapmak, yeniden değer- yisef, leyasef s )יסף (ליסף
lendirmek, ülke parasının değerini yükseltmek
reverans yapmak, baş eğerek selamlamak, başını kad, lakud פ קי (לקוח
eğmek, başıyla selam vermek
reverans, başıyla selamlama, eğilip selamlama kida קדה
revir, klinik, dispanser, sağlık ocağı (iş yerinde, mirpaa מרפאה
askerde, okulda)
rezalet, rezillik, utanç, utanılacak şey, ayıp, yüz herpa חרפה
karası
rezalet, skandal, rezillik, ayıp, utanç verici, utanda- bizayoıı בזיון
cak durum
rezene, taze soğana benzer salatası yapılan bitki şamar קזמר
rezerv, yedek, ihtiyat, fazla (sıfat) rezervi ת רזרבי
rezervasyon azmanat הזמנת מקום
makom meroş מראש
rezil edici, küçük düşürücü, aşağılayıcı mevaze מבזה
rezil olma, küçük ־düşme, saygınlığını yitirme,....... itbazut........... התבזות
aşağılanma
rezil olmak, kendini rezil etmek, küçük düşmek, itbazot, פ )התבזה (להתבזות
saygınlığını yitirmek, madara olmak leitbazot
rıhtım hammalı, liman hammalı savar סור
rica edilen, aranan, istenen (sıfat) mevukaş n מבקש
rica edilmek, rağbet görmek itbakeş, פ התבקש (להתב־
leitbakeş )קקז
rica etmek, arzu etmek, dilemek bikeş, levakeş פ )בקש (לבקש
rica, arzu, dilekçe, maruzat bakaşa בקשה
rica, talep bikıtş בקוקז
risk, riziko, tehlike (İNGİLİZCEDEN) risk ■ ריסק
risk, riziko, tehlike, tehlikeye sokma sikun ■ סבון
ritüel, gelenekselleşmiş adet (İNGİLİZCEDEN) ritual ריטואל
robot robot רובוט
402
robot resim, şüphelinin görünümünü yansıtan çizgi klasteron קלסתרון
resim
roket (füze), raket (tenis raketi) vaketa רקטה
rol dağıtımı liuk להוק
rol dağıtımı yapmak, grup kurmak liek, lelaek Ö )להק (ללהק
rol oynama, canlandırma, tipleme yapma, kişilik gilum גלום
verme, Biçimlendirme.............. .........................
rol oynamak, canlandırmak, tipleme yapmak, kişi- gilem, legalem S )גלם (לגלם
lik vermek, biçimlendirmek
rom (içki) rom רום
romanya (ülke) . romaniya רוממה
romatizma (hastalık) rematizm רימטיזם
romatizma (hastalık) şigaron קזגרון
romence . romanit רומנית
rosto, ızgara et tsli צלי
rotadan çıkma, yalpalama, sağa sola sapma sivsuv סבסוב
rozet, nişan, sembol, etiket, logo, alamet, amblem tag תג
römork, treyler, sürüklenen, çekilen nigrar נגרר
römorkör, yedeğinde özellikle deniz taşıtı götüren sfinatgrar ספינת גרר
taşıt
röntgen rentgen ךנטגן
röntgen çekme şikuf שקוף
röportaj vermek, mülakat vermek itraayen, S )התראין (להתראין
leitraayen
röportaj yapmak, mülakat yapmak riayen, פ )ראין (לראין
leraayen
rötuş rituş ךטוש
rötuşlamak, rötüş yapmak, yarmak, hırpalmak, riteş, lerateş פ )ךטש (לרטש
parçalamak
rövanş maçı mishak gomliıı משחק גומלין
röveşata (futbolda bir vuruş) beitat ב^יטת מספרים
misparay'un
ruanda (ülke) ruanda רואנדה
ruh bütünlüğü, kendiyle barışıklık şlemut nefeş שלמות נפש
ruh hastalığı mahalat nefeş מחלת נפש
ruh hastası, akıl hastası, deli hole ruah חולה רוח
ruh hastası, psikopat hole nefeş ז2?חולה נפ
ruh, can, hayalet ruah רוח
ruh, can; kişi nefeş נפש
403
ruhani, manevi (sıfat) ruhani n רוחני
ruhban sınıfı kmura ?מורה
ruhsal (sıfat) nafşi ת נפשי
ruj, dudak boyası ödem אידם
ruj, dudak boyası sfaton שפתון
rulo yapmak, sarmak (makaraya, bobine vs), galalf liglol פ )גלל;(לגלל
sarmalamak
rulo, tomar glila {לילה
rulolanmak, sarılmak (makaraya, bobine vs), niglalj leigalel פ )נ{לל (להגלל
sarmalanmak
rumen, romanyalı (eril) romani T רומני
rus (eril) rusi T רוסי
rusça rusit רוסית
rusya (ülke) rusya רוסיה
rutubet, nemlilik, ıslaklık retivut רטיבות
rüşvet şohad שיחד
rüşvet vermek şihed, leşahed פ )שחד (לשחד
rüya görme, düşleme halima זחלימה
rüya görmek, düşlemek, hayal etmek halam, lahlom פ )חלם (לחלום
rüya,hayal halom דזלרם
rüzgar ruah רוח
rüzgar hızı, rüzgar sürati meirut aruah מהירות הרוח
404
s
S, sayısal değeri 300, (İbrani alfabesinde 21.ci harf) sin עז
S, sayısal değeri 60, (İbrani alfabesinde 15.ci harf) sameh ס
saat (alet) ....... şaon.. ' - ■ ■ עעון
saat (zaman) şaa
saatçi şean ש?ז
sabah boker בוקר
sabah yıldızı, sabahın ilk ışıkları ayelet aşahar אילת העזחר
sabaha karşı, gün dönümü, seher vakti lifnot boker לפנות בקר
sabahlık, gecelik kutonet כתנת
sabahlık, önlük ■ haluk חלוק
saban, pulluk, çift sürme aleti nir ניר
sabıka, sabıka kaydı, suç geçmişi avar plili ?בר פלילי
sabıkalı adam baal אדם ב?ל ?בר
avar plili פלילי
sabır, tahammül savlanut סבלנות
sabırlı kişi savlan ?יבלז
sabırlı, sabır gösteren, sabreden, katlanan (sıfat) savlani n סבלני
sabırsız bitti savlani בלתי סבלני
sabırsız, moralsiz ktsar ruah קצר רוח
sabırsızlık, moralsizlik kotser ruah ק־צר רוח
sabit fiks פיקס
sabitleme, fıksleme kibua ?קבו
sabitleşmek, çakılı olmak, kımıldamadan duracak itkabea, itkaba, s התקבע,?התקב
şekilde tutturulmuş olmak leitkaba )?(להתקב
sabitleşmek, kesinleştirilmek, çakılmak, tutturul- nikba, leikava D )נקב? (להקבע
mak
sabitleştirmek, sabitlrmrk, fikslemek kibea, kiba, פ )? קבע (לקב,?קב
lekabea
sabitlik, değişmezlik, d engeldik, kararlılık, sarsıl- yatsivut יציבות
mazlık, durağanlık, istikrar, stabilite
sabotaj, yıkım, helak, terör, tedhiş kabala חבלה
sabotaja uğramak, sabote edilmek, teröre maruz nehbal, פ )נךובל (להחבל
kalmak, incinmek leihabel
sabotaja uğrayan, teröre maruz kalan, sabote edi- hubal חבל
len, zarar gören
405
£
406
sadakat, vefa, bağlılık mesirut קסירות
sadelik, basitlik paştut פשטות
sadık (sıfat) neeman ת ?אמן
sadık, vefakar, sadakatli, bağlı (sıfat) masur ת מסור
sadist (İNGİLİZCEDEN) sadist סדיסט
sadizm (İNGİLİZCEDEN) f .. sadizm .... ... סאדיזם
saf su, arı su mayim מים מזקןקים
mezukakim
saf ve masum ayaklarına yatma, iki yüzlülük, rol ıtamemut התממות
yapma
saf, berrak, temiz, lekesiz, katıksız, katışıksız, halis, zah זך
arı, has
saf, halis, temiz, berrak, arı, katıksız, som (sıfat) taor ת טהור
saf, masum, tam, bütün (sıfat) tamim ת המים
saf, toy, masum, deneyimsiz (sıfat) tam ת תם
safir, safir taşı (değerli taş) sapir, eren אבן ספיר,ספיר
sapir
safir, topaz, sarı yakut (değerli taş) tarşiş תךשיש
safkan, katışıksız ırk, etnik, soylu, cins (hayvanlar- gizi גזעי
da),
saflık, katıksızlık, katışıksızlık, temizlik, arı olma taara טהרה
־ד-רל
T
hali
safra kesesi, öd kis amara פיס המרה
safra, öd, karaciğer salgısı mara מרה
safran zafran זעפרן
sağ, sağ taraf yamin מין:
sağa, sağa doğru yamina ןמינה
sağanak, şiddetli yağış, bardaktan boşanırcasına zalafot זלעפות
yağmur
sağcı, sağda oİan, sağdaki, sağ eliyle iş gören, sağlak yemani ח ימני
(sıfat)
sağdıç (eril) şoşvin שושבין
sağılmak (süt) nehlav, B )נחלב (להחלב
leihalev
sağır hereş חרש
sağır olma, işitme kaybına uğrama eharşut החרשות
sağırlaşma, işitme kaybı ■ itharpıt התחךשות
sağırlaşmak, sağır olmak ithareş, התחרש (להתחרש) פ
leithareş
sağırlaştırmak, sağır etmek ehriş, leahriş פ )החריש (להחךיש
407
sağırlık hereşut הרשות
sağlamak, temin etmek, vermek, bağışlamak, ikna, leaknot פ,ת את1הקנה (להקב
sunmak (etle) )-ל
sağlamlaşma, bir temele dayanma, ekonomik olarak itbasesut התבססות
büyüme
sağlık bakanı sar abriut פזר הבריאות
sağlık koruma, sanitasyon tavrua תברואה
sağlık sigortası bituah refui בטוח רפואי
sağlık sigortası kurumu, üyelerine genel sağlık kupat holim קפת חולים
hizmeti veren kurum, sağlık ocağı
sağlık, sıhhat, esenlik briyut ?ריאות
sağlıklı ve güçlü 01 kazak veemats חזק ואמץ
sağlıklı, sıhhatli, sağlam, esen bari בריא
sağma haliva חליבה
sağmak (süt) halav, lahlov פ )חלב (לחלב
sağol, sağlıklı 01, sağlıcakla, esenlikle tiye bari תהיה בריא
saha, alan, arsa migraş מגרפז
saha, alan, meydan, dans pisti rehava רחבה
sahanlık, apartman boşluğu, apartmanın havalan- pir פיר
dırma boşluğu, asansör boşluğu, merdiven boşluğu
sahife amud ?מור
sahil güvenlik, sahil muhafaza, kıyı koruma mişmar ahofim משמר החופים
sahil şeridi retsuat ahof ךצועת החוף
sahip çıkmak, sahiplenmek (başarıyı veya başarısız- nallat, linhol פ )נחל (לנחל
lığı, mirası, hakkını)
sahip olmak, elde etmek, edinmek, satın almak rahaş, lirkoş פ )רכש (לךכפז
sahip olmak, kocalık etmek, cinsel temas etmek(ka- baal, livol פ )בעל (לבעל
rı koca)
sahip olunmak, elde edilmek, satın alınmak, edinil- nirkaş, פ )נרכש (להרכש
mek leiraheş
sahiplenmek, koca olmak, cinsel temas kurmak nival, leibael פ )נבעל (להבעל
sahipliğini almak, mülk edinmek, mülkünü almak, ııihes, lenahes פ )ניכם (לנכס
servet sahibi olmak
sahne bama במה
sahne (bir filmden ya da oyundan bölüm) stsena סצנה
sahne, kürsü bima בימה
sahneleme, oyunlaştırma, sahneye uyarlama, dra- aınhaza המחזה
matize etme
sahneleme, sahneye koyma biyum ביום
408
sahnelemek, oyunlaştırmak, sahneye uyarlamak, imhiz, leamhiz 9— )המחיז (להמחיז
dramatize etmek
sahnelenmiş, rol icabı, yapmacık, doğal olmayan, mevuyam ת מבים
tiyatrovari, düzmece (sıfat)
sahneye koymak, sahnelemek biyem, levayem פ )בים (לבים
sahra hastanesi, seyyar hastane bet holim sade בית חולים שדה
sahte !nesih maşlah şeker ■’משיחש?ןר
sahte, taklit, sahtecillik, sahtesini yapma, taklit etme ziyuf זיוף
sahte, yapay, kalp (sıfat) mezuyaf ת מדף
sahtekar, kalpazan, detone (müzikte) zayfan זיפן
sahtekarlık zayfanut זיפנות
sahtesini taklidini yapmak, yapmacık davranmak, âyef, lezayef פ )זיף (לדף
kandırmak
sakal zakan
sakallı mezukan w
sakar şlumiel שלומיאל
sakar, beceriksiz, hantal, kullanışsız (sıfat) meguşam ת מגשם
sakat, kötürüm, topal piseah פסח
sakat, malül, Özürlü, Fiziksel engelli, kötürüm nahe נכה
sakatat, artık, süprüntü, hayvanlardan kalan yen- alal אלל
meyen artık
sakatat, iç organlar kravayim ?ןרבים
sakatlık derecesi dargat nahut דרגת נכות
sakatlık, malûllük, özürlülük, fiziksel engelli lik nahut נכות
sakız gumi leisa גומי לעיסה
sakin olmak, metin olmak, dingin olmak, itidalli raga, lirgoa פ )רגע (לרגע
olmak
sakin, dingin, gevşemiş, yatışmış, teskin olmuş, ragua ת רגוע
durgun (sıfat)
sakin, dingin, huzurlu, huzur verici (sıfat) şalev ת שלי
sakinleşme, yatışma, rahatlama eragut הרגעות
saklama, gizleme ahbaa ההבאה
saklama, gizleme tınina ממינה
saklama, gizleme, arşivleme, gizli yere depolama gniza גניזה
saklama, gizleme, gömme atmana הטמנה
saklamak, gizlemek ehbi, leahbi פ החביא (להחביא
(et) )את
saklamak, gizlemek hibe, lehabe פ )חבא (לחבא
saklamak, gizlemek, gömmek itinin, teatinin פ )הטמין (להטמין
409
saklamak, gizlemek, gömmek taman, litmon פ )טמן (לטמץ
saklamak, gizlemek, örtmek istir, leastir (et פ הסתיר (להסתיר
be) )- ב,את
saklamak, gizlemek, rafa kaldırmak ganaz, lignoz פ )ננז1גנז (ל
saklambaç, saklanmaca (çocuk oyunu) mahboim מחבואים
saklanan nesne, bir yere gizlenmiş obje (gömü, matmoıı מטמון
define, gizli hazine)
saklanma, gizlenme istatrut הסתתרות
saklanma, gizlenme ithabut התחבאות
saklanma, gizlenme nehba נחבא
saklanmak, gizlenmek istater, leistater פ הסתתר (להסתתר
(me be) ) ב־,מ־
saklanmak, gizlenmek ithabe, leithabe פ התחבא (להתחבא
(be) )ב־
saklanmak, gizlenmek nehba, leihabe פ )נךובא (להחבא
saklanmak, gizlenmek, rafa kaldırılmak ııignaz, פ )נמז (להגנז
leiganez
saklı, gizlenmiş (sıfat) muhba ת מחבא
saklı, gizli, saklanmış (sıfat) havuy ת חבוי
saklı, gizli, sır seter סתר
saksafon (müzik aleti) saksofon סקסופון
saksı atsıts ?ציץ
sal (ilkel bir deniz veya ırmak taşıtı) rafsoda רקסורה
salam salamı סלמי
salamura, terbiyeleme sosu karışımı (pirzola vs. tahmits תחמיץ
etler için)
salamura, tuzlu su mey melah מי מלח
salata salat סלט
salata, marul hasa חסה
salatalık, hıyar, acur melafafon מלפפון
salça, ezme, püre, kıyılmış madde resek רסק
salça, sos, yemeğin suyu rotev רטב
saldırgan, agresif (sıfat) tokfani ת תוקפני
saldırgan, saldıran, mütecaviz tokfan תוקפן
saldırganlık, agresiflik, saldırı, saldırma, tecavüz tokfanut תוקפנות
saldın, hücum, taarruz, atak, ofans mitkafa מתקפה
saldırı, hücum, tecavüz, taarruz, saldırganlık tkifa תקיפה
saldırılmak, saldırıya uğramak, taciz edilmek nitkaf, leitakef פ )נתקף (להתקף
410
saldırma, saldırı itnaplut התנפלות
saldırmak, hücum etmek, agresif olmak, taciz etmek itlaf, leatkif B התקיף (להתקיף
(et) )את
saldırmak, hücum etmek, üstüne yürümek, tecavüz takaf litkof S )תקף (לתקף את
etmek, taciz etmek (et)
saldırmak, üzerine çullanmak, hücum etmek itnapel, B )התנפל (להתנפל
■ ■ ■• ■ • ׳- ■׳ ■ ׳. leitnapel
salep (içecek) sahleb סחלב
salgı, ifrazat afraşa הפר^ה
salgılamak, ifraz etmek, çıkartmak, kenara ayır- ifriş, leajriş B )הפריע (להפריע
mak, tahsis etmek .
salgılanmış, ifraz edilmiş, tahsis edilmiş, ayrılmış mufraş ת מפרע
T <
(sıfat)
salgın magefa מגפה
salgın, salgın hastalık, epidemi epidemiya אפידמיה
Sah, üçüncü gün yom şlişi יום עליעי
salık vermek, öğütlemek, tavsiye etmek yaats, liyots B )עץ (ליעץ:
salıncak nadneda נדנדה
salınım, hareket, titreşim tnuda תנודה
salkım. eşkol אשכול
sallama, el sallama, bayrak veya yelpaze gibi şeyleri nifnuf נפנוף
sallandırma
sallama, titretme, sarsma tiltul טלטול
sallamak ninea, ninaa, B נענע,?נענ
lenaaııea )(לנענע
sallamak, bir yandan diğer yana savurmak, bayrak nofef lenofef B )נופף (לנופף
dalgalandırmak
sallamak, du*dır etmek, kafa sıkmak, başının etini nidned, B )נךנד (לנדנד
yemek, musallat olmak lenadned
sallamak, kıpırdatmak, sarsmak enid, leanid B )הניד (להניד
sallanmak itnadned, B התנךנד (להתנ
leıtnadned )דנד
sallanmak ıtnaanea, B התנענע,התנענע
itnaanaa, )(להתנענע
leitnaanea
sallanmak, dalgalanmak, bir yandan diğerine ttnofef, B )התנופף (להתנופף
savrulmak leitnofef
sallanmak, yalpalamak itııoded, B )התנודד (להתנודד
leitnoded
salon • traklin טרקלין
salon : salon סלון
411
salon, lüks salon (sinema tiyatro konser gazino vs. ulam אולם
salonu)
salya, sümük rir ריר
salyalı, sümüklü (sıfat) riri ת ,ריר
salyangoz(hayvan) şablul בלול#
salyangoz, sümüklü böcek (hayvan) hilazon , <זל*יז
saman şahai חת#
saman teven תבן
saman, kuru ot haisir חציר
saman, kuru ot, yem, hayvan yemi mispo מספרא
Samanyolu şvil ehalav שביל החלב
samba dansı, brezilya dansı samba סמבה
sami ırkından olan, semitik, samilere ait (sıfat) şemi ת מי#
samimi, içten, dürüst, açık kalpli (sıfat) ken ת בז
samimi, içten, dürüst, açık kalpli (sıfat) kene ת כנה
samimiyet, içtenlik, açık kalplilik giluy lev גלוי לב
samimiyet, içtenlik, dürüstlük, açık kalplilik keııut כנות
samimiyetle, dürüstlükle, doğrulukla, iffetle, açık beheııut בכנות •<׳ י
sözlülükle, dobra ■ 4
, •İ
I "כ
412
7.•;ף.־־״ה ?־. .;
413
saplanmış, saplı, sokulmuş, sokuşturulmuş (sıfat) tahuv ת תחוב
saplantı, takıntı, musallat olan kötü ruh, cin, haya- dibuk דבוק
let, eklenti
saplı tencere, kap, büyük yemek kabı, karavana kalahat קלחת
sapma eset הסט
sapma stiya ׳OT
414
sarılı, sarılmış, kucaklanmış (sıfat) mehubak ת מחבק
sarılık (hastalık) tsaevet צהבת
sarılmak (makaraya, bobine) itlapef פ )התלפף (להתלפף
leitlapef
sarılmış, sarılı (makaraya, bobine) (sıfat) melupaf ת ?לפף
sarımsak şum _ ... שום
sarımsı, sarımtrak (renk) (sıfat) tseavav ת צהבהב
sarışın (dişil) blondinit נ בלונדינית
sarışın (eril) blondini ז . בלהדיני
sarızambak (çiçek) şoşan yom שושן יום
sarkık, cılız, yumuşak (sıfat) meduldal ת מדלדל
sarma (bir şeye, makaraya, bobine) lipuf לפוף
sarmak (makara, bobin) Upef, lelapef פ )לפף (ללפף
sarmak, burmak şazar, Uszor פ )שזר (לשזר
sarmak, kucaklamak, çevrelemek havak, lihbok פ )חבק (לחבק
sarmak, kuşatmak, etrafını çevirmek, çevrelemek, ekif, leakif פ )הקיף (להקיף
ablukaya almak, kapsamak, etrafını dolaşmak,
veresiye vermek
sarmalanmak, burulmak ııişzar, leişazer פ )נשזר (להשזר
sarmaşık, bitkilerin sap kısmı knokeııet קנוקנת
sarnıç, üzüm sıkacağı, sinüs(anatomi) gat גת
sarsılma, şok olma, sarsıntı . izdaazut הזדעזעות
sarsılma, yeri değişme, bir yerden bir yere geçme iîaltelut הטלטלות
sarsılmak, şok olmak izdaazea, הזדעזע (להזריע) פ
leizdaazea
sarsılmış, korkmuş, şaşırmış, şaşkına dönmüş, kötü mezuazaat נ,ת מזעזעת
etkilenmiş, şok olmuş (dişil)(sıfat)
sarsılmış, korkmuş, şaşırmış, şaşkına dönmüş, kötü mezuaza ז,ת מזעזע
etkilenmiş, şok olmuş (eril)(sıfat)
sarsıntı reida . רעידה
sarsıntı, şok zaazua זעזוע
sarsma, sarsıntı taltala טלטלה
sarsmak, şok etmek, şiddetle sarsmak zizea, lezaazea פ זעזע.זעזע
)(לזעזע
sataşma, kışkırtma, tahrik etme, kızıştırma, provo- itanut התאנות
ke etme, belasını arama, aranma
sataşmak, kavga çıkarmak, savaşmak itnageah, פ התנגח,התנגח
itııagah, )(להתנגח
leitnageah
415
sataşmak, kışkırtmak, tahrik etmek, kızıştırmak, itana, leitanot התאנה (להתאנות) פ
provoke etmek, belasını aramak, aranmak
sataşmak, sözlü saldırıda bulunmak, laf atmak iştaleah, פ השתלח,השתלח
iştalah, )(להשתלח
leiştaleah
satıcı moher מויכר
satıcı (dişil) moheret מוכרת
satılık lemehira למכירה
satılmak nimkar, פ )נמכר (להמכר
leimaher
satılmış (sıfat) mahur ח מכור
satılmış, satılık (sıfat) mahur ת מכור
satın alınmak, temin edilmek nıkna, leikanot פ )נקנה (להקנות
satın alınmış (sıfat) kanuy ת קנוי
satın alma, alış veriş yapma kniya קמה
satın almacı kanyon ז:?ןנ
satın almak kana, liknot פ -קנה (לקנות ל
(te et) )את
satır, sıra, dizi, saf şura הזורה
satış, satım mehira ממרה
satmak mahar, limkor פ ,מכר (למכר את
(etle) )-ל
satmak, gıda satmak işbir, leaşbir פ )המזכיר (להגביר
satranç şahmat שחמט
satürn gezegeni satürn סטורן
satürn gezegeni şabtay שבתאי
sauna, fin hamamı (İNGİLİZCEDEN) sauna סאונה
savan, su kaynakları arasmda yer alan geniş çayır savana סואנה
(afrikada)
savaş alanı, er meydanı sde akrav שדה הקרב
savaş gemisi oniyat אמת מלחמה
- milhama
savaş narası, savaş çağrısı kriyat krav קריאת קרב
savaş safı maarah lehima מערך לחימה
savaş travması, savaş şoku elem krav. הלם קרב
savaş uçağı, avcı uçağı matos krav קטוס קרב
savaş vermek, savaşmak, mücadele vermek nilham, פ ,-נלחם (להלחם ב
leilahem (be ) ?ים,את
et im)
416
savaş, harp,cenk milhama מלחמה
savaş, muharebe, dövüş maaraha מערכה
savaş, muharebe, dövüş krav ל!ךב
savaşçı (dişil) lohemet 3 לוחמת
savaşçı (dişil) (sıfat) lohmanit M לוחמנית
savaşçı (eril) lohem .׳... ... T . לוחם
savaşçı (sıfat) (eril) lohnıani V7 לוחמני
savaşçı, muharip, mücadeleci (sıfat) kravi ת קרבי
savaşçılık lohmaniyut לודןמניות
savaşma, harbetme . lehima לחימה
savaşmak, harb etmek laham, lilhom s )-לחם (ללחם ב
(be)
savcı kategor קטגור
savcı, genel davacı, amme davası açan tovea klali חוב? כללי
savunma güvenlik bakanı sar abitahon שר הבטחון
savunma, müdafa, savunma avukatlığı sanegorya סנגוליה
savunma, müdafaa, koruma, defans (futbol) ağana הגנה
savunmak, arka çıkmak, müdafa etmek, biri hak- singer, D )סנגר (לסנגר
kında olumlu konuşmak lesanger
savuşturan, görmezden gelen, geçiştiren, atlatan mithamek מתחמק
(birisini), kendini sakınan
savuşturma, kaytarma, başından savma, geçiştirme, ithamkut התחמקות
atlatma (birisini)
sayaç, sayıcı, kontör(telefon için değil), taksimetre, mone מונה
numaratör
sayesinde, sayede, ...nın sayesinde odot le -הודות ל
sayfa çevirme difduf דתרוף
sayfa çevirmek difdef, ledafdef פ )דפדף (לדפדף
sayfa çevirmek ilet, lealel פ )ל?בל3?עלעל (ל
sayfa, kağıt yaprak, folyo gilayon גלידן
sayfa, levha daf דף
sayfalamak, sayfa düzenlemek, mizanpaj yapmak imed, leamed פ )עמד (לעמד את
(et)
saygı görmek, sayılmak, saygıdeğer olmak nihbadf פ )נכבד (להכבד
leihabed
saygı gösterme, şeref verme, ikram kibud כבוד
saygı göstermek,-hürmet etmek, şeref vermek, kibed, lehabed פ )כבד (לכבד את
ikram etmek (et)
saygı, hürmet (İNGİLİZCEDEN) respekt לספקט
." ■./... 7 ר־: . ־ ' >■ . ; ;.־ ■.■■־: ■־7:י .:-:,׳ג.
418
sebep olma, sebebiyet verme, neden olnia, yol açma, grima ?רימה
vesile olma, oluşturma
sebep olmak, neden olmak, sebebiyet vermek olel, leolel B )עולל (לעולל
sebep olmak, sebebiyet vermek, neden olmak, yol garam, ligrom B ,-גרס (לגרם ל
açmak, vesile olmak, oluşturmak (îe et) )את
sebep, neden siba סבה
sebep, neden, etmen, elken, faktör gorem גורם
sebepsiz nefret, yersiz nefret, gereksiz kin, yok yere sinat hinam ם3שנאת ח
düşmanlık, çekememezlik
sebze yerakot ירקות
secde, tapınma, taparcasına sevme sgida סגידה
seçici, müşkülpesent, zor beğenen bareran
seçicilik, müşkülpesentlik, zor beğenirlik bareranut בר־ךנרת
seçilmek nivhar, B )נבחר (להבחר
leibaher
seçim bhirot בחירות
seçkin kadro, bir iş için yetiştirilmiş tim kader קאדר
seçkin, güzide, en iyi, mutena muvhar מבחר
seçkin, güzide, mutena, mükemmel, fevkalade, meşubah n משבח
seçme, nitelikli (sıfat)
seçkin, saygıdeğer, mümtaz, meziyetli, kalburüstü, dagııl רגול
ünlü, şöhretli
seçkin, seçilmiş, seçimi kazanmış nivhar נבחר
seçkin, seçme, önde gelen, önemli bahir בחיר
seçme, seçim, seçenek, tercih bhira בחירה
seçme, seçip ayırma, ayıklama (İNGİLİZCEDEN) selektsya סלקציה
seçmek, oy vermek bahta•, livhor B )בחר (לבח׳ר את
(et)
seçmen, seçen, seçici boher בוחר
seçtirmek, izah etmek, açıklamak ivhir, leavhir B )הבחיר (להבהיר
seda, cılız ses, ses seda kol anot קלל ענות
sedef (hastalık), bir tür deri hastalığı psoriasis safahat ספחת
sedir ağacı erez אך
sedye alunka אלנקה
sefer görev emri, askeri celpname, ordu çağrı belge- tsav giyus צו גיוס
sİ, tebligat
sefil, gurursuz, alçak, aşağı, adi, rezil, değersiz, şafel ת שפל
mendebur (sıfat)
sefil, zavallı (sıfat) aluv ת עלוב
seher vakti, şafak sökme, tan vakti alot aşahar עלות ה^זחר
419
seher, şafak, tan, gün ağarması, fecir şahar שחר
sekiz (dişil) 8 şmone 3 שמונה
sekiz (eril) 8 şmona T שמונה
sekizde bir şminit שמינית
sekizgen, sekiz köşeli metuman מתמן
sekizinci ........ şmini . שמיני
sekizli, sekiz parça şminiya שמינוה
sekme, seke seke yürüme diduy דדלי
sekme, sıçrama nitur נתור
sekmek, seke seke yürümek, sendeleyerek yürümek dida, ledadot פ )דדה (לדדות
sekreter (dişil) madara j מזכירה
sekreter (eril) mazkir ז מזכיר
sekreterlik, sekreterya, yazmanlık mazkirut מזכירות
seks seks סקס
seks düşkünü, azgın, şehvet düşkünü, aklı fikri roş kahol ראש כחל
sekste olan, cinsellik tutkunu (mecaz)
seksek (çocuk oyunu) klas קלס
seksen 80 şmonim שמונים
seksi, seksapeli!, seksi cazibeli (sıfat) seksi ת סקסי
seksüel faaliyet(ler), cinsel faaliyet (1er) peilut minit פסילות מינית
seksüel, cinsel, zührevi mini מיני
sektör, branş, kesim (İNGİLİZCEDEN) sektör סקטור
sektör, kesim, işkolu................ ........................ migzar ................ מגזר
sel, su baskını, su taşkını şitaforı שטפון
selam, merhaba, alasmaladık, selamet, barış, sulh şatom שלום
selam, selamlama, selam söyleme (drişat şatomun drişat şatom, ד״ש,דרישת שלום
kısaltması daş) daş
selametle, uğurlar olsun, iyi yolculuklar, güle güle tsetha leşalom צאתך לשלום
anlamındaki söz .
selamlamak, selam durmak itsdia, leatsdia פ )הצדיע (להצדיע
selofan, naylon poşet _ tselofan צלופן
seloteyp, yapışkan bant seret adbaka סרט הדבקה
selüloz tait תאית
selvi ağacı broş . ברוש
sema, gök, gökkubbe meromim . מרומים
sema, gök, gökkubbe rakia ?דקי
sema, gök, gökkubbe şehakim שחקים
semaver, çaydanlık meham . מחם
420
sembol, simge, alamet, amblem . semel , ;, . סמל
sembolik, simgesel, az miktarda, karınca kararınca simli ת סמלי
(sıfat)
sembolize etmek, simgelerle anlatmak simel, lesamel פ סמל את (לסמל
)את
sembolleşmek, simgeleşmek ... istamel, .... (להנזתמל) פ. הסתמל
leistamel
semender, su semenderi, karada ve suda yaşayabi- salamandra סלמנדרה
len (hayvan)
semer, eyer ukaf א?ף
semirmek, besili olmak neevas, leiaves פ )גאבם (להאבס
semirtmek, besleyip şişmanlatmak, besiye çekmek eevis, leav'ıs פ )האביס (להאביס
semiz, şişko, kilolu, tombul, yağlı, gübrelenmiş meduşan ת מדען
(sıfat)
semizotu (sebze) rgela דגלה
sempati aada אהדה
sempatik (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) simpati ת סימפטי
sempatik, sevimli, şirin, çekici, hoş, sevimli, cana nehmad ת נחמד
yakın (sıfat)
sen (dişil) at נ את
sen (eril) ata ז אתה
senarist tasritay תסריטאי
senaryo yazmak tisret, letasret פ )תסרט (לתסרט
sende, sana (dişil) lah נ לו
sende, sana (eril) leha ז לד
sende, sana, içinde (dişil) bah נ ?ו
sende, sana, içinde (eril) beha, bah ז ?ד
sende, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etsleh נ אצלו
(dişil)
sende, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etselha ז אצלד
(eril)
sendeleme, tökezleme, sürçme, hata yapma, kusur meida מ?יךה
işleme, kabahat etme
sendelemek, tökezlemek, sürçmek, hata yapmak, maadj limod פ )מ?ד (למעיד
kusur işlemek, kabahat etmek
senden (dişil) mimeh נ ממך
senden (eril) • mimha ז . ממד
sendrom, hastalık belirtisi . tismonet תסמנת
sendrom, hastalık belirtisi (İNGİLİZCEDEN) sindrom סינדרום
sene, yıl . . şana ענה
421
senede bir, her sene, yılda bir midey şana מדי שנה בשנה
beşana
senede iki kez, altı ayda bir hatsi şııati הצי שנתי
senegal (ülke) senegal סנגל
senet, bono, kağıt para, banknot, resmi belge, şiar שטר
değerli kağıt
senfoni (İNGİLİZCEDEN) simfoniya סימפומה
seni (dişil) otah נ אותך
seni (eril) otha ז איחך
senin (dişil) şeldh j שלך
senin (eril) şelha ז שלך
senin gibi (dişil) kamoh j כמוך
senin gibi (eril) kamoha ז כמוך
seninle (dişil) ilah נ אתך-
seninle (eril) itha ז אהך-
senkronizasyon, zaman ayarı, zaman ayarlama sinkronizatsya סינכרוניזציה
senkronize, senkron, eş zamanlı (İNGİLİZCEDEN) sinkroni מ סינכרוני
(sıfat)
senkronlamak, senkronize etmek, eş zamanlı yap- sinkren, s )סנכרן (לסנכרן
mak (İNGİLİZCEDEN) lesankren
sensiz, sen olmadan, senin dışında, senin haricinde biladayih נ בלעדיך
(dişil)
sensiz, sen olmadan, senin dışında, senin haricinde biladeha ז בלעדיך
(eril)
sentetik (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) sinteti ת................סינתטי
sentez (İNGİLİZCEDEN) sinteza סינתזה
sentez yapmak sintez, lesantez s )סנתז (לסנתז
sepet, küfe, pota (basket) sal סל
sera hamama חממה
seramik, fayans keramika קרמיקה
seramikten yapılmış, seramik (sıfat) kerami ת קדמי
serap (İNGİLİZCEDEN! fata morgana פטה מוךגנה
serap, halisünasyon, sanrı hizyon taatuim דוזיון תץהו?ים
serbest bırakma ״Özgürlrştirme, kurtarma, azat şihrur רור1שך
etme, tahliye, salıverme, koyverme, kurtuluş
serbest bırakmak, muaf tutmak patar, liftor (et s ,פטר (לפטר את
ine)
)מ־
serbest meslek miktsoa hofşi מקצוע חפשי
serbest, mubah, sakıncasız, izinli, yapılması müm- mutar ת מתר
kün, caiz, meşru, müsadeli, yasal (sıfat)
422
serbest, Özgür (sıfat) hofşi ■״ ת חפשי
serbestlik, özgürlük hofşiyut חפשי(ת
serçe kuşu (hayvan) ankor אנקור
serçe kuşu (hayvan) dror דרור
serçe parmak, küçük parmak zeret זרת
sergi, teşhir, sergileme, gösteriş r ״ ־ tetsuga......... ;י תצוגה
seri tecavüzcü, sapık anas sidrati סדרתי03א
seri, dizi sidra סדרה
serilmiş, yayılmış (sıfat) parus ת פרוש
serin, soğuk, ilgisiz, kayıtsız (sıfat) karir ת קריר
sermayeye katma, sermaye arttıranı, sermayelen- ivun הוון
dirme
serpinti (radyoaktif, toz vs.) nepolet ןפלת
sersem, aptal, çılgın (dişil) metumtemet נ מטמטמת
sersem, aptal, çılgın (eril) metumtam ז מטמטם
sersemletmek, aptallaştırmak, çıldırtmak timtem, s )טמטם (לטמטם
letamtem
serseri, kaba puştak פושטק
serseri, kıro, piç (argo) (dişil) arsit נ ערסית
serseri, kıro, piç (argo) (eril) ars ז ?רם
sert darbe mahats מחץ
sert, budaklı, kertikli, seksi (slang mecazi) (sıfat) mesukas ת מסקס
sert, haşin, hoşgörüsüz mahmir מחמיר
sert, katı (sıfat) kaşe ת קשה
sert, rijit, dayanıklı, sağlam, çetin, haşin, katı, kaşuah ת קשוח
hissiz, nasır tutmuş, esnek olmayan, elastikiyetsiz
(sıfat)
serteştirmek, katılaştırmak ikşiah, פ הקשיח (להקשיח
leakşiah (et) )את
sertleşme, katılaşma, zorlanma, zorluk çekme ıtkaşut התקשות
sertleşmek, katılaşmak, haşinleşmek, taviz verme- itkaşeah, פ התקשח,התקשח
mek itkaşahf )(להתקשח
leitkaşah
sertleşmek, katdaşmak, zorlanmak, zorlaşmak, itkaşa, leitkaşot פ התקשה (להתק
zorluk çekmek, güçlük çekmek, zora gelmek (be) )-שות ב
serum ’ infuzya ■ אינפוזיה
serum vermek, kan nakletmek (birisi tarafindan) era, learot 5 )ערה (לזנרות
serüven, olay, hadise, vaka, bölüm (romanda, film- epizoda אפיזודה
de, dizide)
423
servet, kapital, sermaye on
... . היז
servet, mülk, mülkiyet rehuş ךכוש
servet, varlık, mal mülk nekes נכס
servis etmek, sunmak, takdim etmek igiŞf leagiş (et) פ )הגיש (להגיש את
servis, nakletme, taşıma asaa הס?ה
ses ■■ '־........ ■ ■ ■■ ..... . ■ ■■ ; . ■ kol ... סל
ses telleri (insan boğazındaki) meytarey kol מיתרי קול
ses ve ışık gösterisi, odiovizüel orkoli אוךקולי
sesi kesilmek, felce uğramak, suskunlaşmak, sessiz- iştatek, פ השתתק (להקז־
leşmek leiştatek )תתק
sesi kısılmak nitsrad, פ )נצרד (להצרד
leitsared
sesli harf, ünlü harf kamats קמץ
sessiz harf itsur ?צרר
sessiz, sakin, sükut şeket ש?ןט
sessiz, suskun (edebi) damıım רמוס
sessizliğe bürünmek, suskun kalmak haşa, lahşot פ )חשה (לחשות
sessizlik dumiya דומיה
sessizlik, sükün, sükünet, sakin, huzur, dinginlik şaket שקט
sessizlik, şaşakalma, nutku tutulma, dumur elem אלם
set (voleybol tenis ping pong vs.) set . סט
set, seri, dizi, takım, yemek takımı set סט
sevap, dini emir, sünnet, farz, vecibe, yükümlülük, ■ nıitsva............. מ?וה
mükellefiyet
sevgi, muhabbet, şefkat hiba חבה
sevgili, yar, aşkım auv ז אהוב
sevgili, yar, aşkım auva ג אהובה
sevgiyle sarılmak, kucaklaşmak, okşaşmak itgafef, פ )ההגפף(להתגפף
leitgapef
sevgiyle sarmak, bağrına basmak, kucaklamak, gipef legafef פ )גפף (לגפף
okşamak
sevilen aud אהוד
sevilen, aşık olunan (sıfat) neeav n נאהב
sevilen, tutulan, gözde, popüler, favori, sevimli, cici auv ת אהוב
(sıfat) ' ■
424
sevişmek, aşk oyunları yaşamak itales, leitales פ )התעלס (להתעלס
sevişmek, okşaşmak, birbirine sarılmak, vakit itmazmez, 5 התמזמז (להת
öldürmek, oyalanmak leitmazmez )מזמז
seviye, düzey miflas מפלס
sevketmek, döndürmek, yöneltmek, müracat ettir- ifna, leafnot פ,-הפנה (להפנות ל
mek, kanalize etmek (le el) .... , ’ . )אל
sevkiyat subayı katsin şalişut קצין שליחות
sevme, beğeni, hoşlanma hibuv חבוב
sevmek aav} leeov פ )אהב (לאהב
seyahat etmek, yolculuk etmek (karada) (be olunca nasa, linsoa פ ,-נסע (לנסע ב
araç içinde, el / le ile olunca yöne doğru) (be elle) )" ל.אל
seyahat, sefer, yolculuk masaa מסע
seyirci, izleyici tsofe צרפה
seyis, at bakıcısı sayas סיס
seyrek, az, çok az, bir avuç kadar miktarda, azıcık muat ת מרע!ט
(sıfat)
seyrek, kıt, zayıf, cüzi, minimal, sınırlı, inandırıcı kaluş ת קלוש
olmayan (sıfat)
seyrekleştirmek, çok azaltmak, nadirleştirmek miet, lemaet פ )מעט (למעט
seyreltilmiş, sulandırılmış, karışık, katışık (sıfat) ınaul ת מהול
seyreltme, seyrelti, sulandırma, karıştırma miul מהול
seyreltme, sulandırma, yoğunluğunu azaltma meila מהילה
seyreltmek, sulandırmak, zayıflatmak, güçten ikliş, leakliş פ ) (להקליש# הקלי
düşürmek
seyretmek, gözlemlemek, gözetlemek, öngörmek, tsafa, litspot פ )צפה (לצפות
evvelden görmek, müşahede etmek, beklenti duy-
mak, beklentisi olmak
seyşel adaları (ülke) iyey seyşel איי סןשל
seyyar hale getirmek, transfer etmek, yerini değiş- niyedf lenayed פ )ניד (לניד
tirmek
seyyar olmak, gezici olmak, gezgin olmak, transfer ıtnayed, פ )ההניר (להתניד
olmak leitnayed
seyyar, gezgin, gezici, devriye, keşifçi sayar סיר
seyyar, hareketli, gezici, göçebe na נע
seyyar, hareketli, gezici, menkul, taşınır, portatif nayad ניד
sezgi, içine doğma, altıncı his (İNGİLİZCEDEN) iııtuitsya אינטואיציה
sezici alet, sensor,.algdayıcı kayşan י !חיש
sezinlemek, olacakları hissetmek, öngörü sahibi itııabe, leitnabe פ )התנבא (לההנבא
olmak, içine doğmak
sıcak (sıfat) ; hanı ח חם
K
425
sıcak hissediyor, sıcak bastı, sıcaktandı (dişil) ham la נ לה חם
sıcak hissediyor, sıcak bastı, sıcaktandı (erit) ham lo ז לו חם
sıcak hissediyorlar, sıcak bastı, sıcaktandılar (dişil) ham laen j להן חם
sıcak hissediyorlar, sıcak bastı, sıcaktandılar (eril) ham laem r להם חם
sıcak hissediyorsun, sıcak bastı, sıcaktandın (dişil) ham lah נ לך חם
sıcak, hissediyorsun, sıcak baştı, sıcaklandm (eril) ham leha . ז .... לד חם
sıcak hissediyorsunuz, sıcak bastı, sıcaktandınız ham lahen נ לכן חם
(dişil)
sıcak hissediyorsunuz, sıcak bastı, sıcaktandınız ham lakem r חם לכם
(eril)
sıcak hissediyorum, sıcak bastı, sıcaktandım ham li חם ליי
sıcak hissediyoruz, sıcak bastı, sıcaklandık ham lamı חם לנר
sıcakça, ılık, sıcak, samimi hamim חמים
sıcaklık, ısı hom חם
sıcaklık, içtenlik, samimiyet hamimut חמימות
sıçan, iri fare (hayvan) kulda חלדה
sıçık, boktan, bombok, kötü, iğrenç (sıfat) mehurban ת מי׳ו?ז
sıçmak hirben, פ )ן (לחךבן3חך
leharben
sıfat (dilbilgisinde) şem toar שם תאר
sıfat, unvan, paye, şekil, kademe, düzey toar תאר
sıfır efes אפם
sıfırlama, ayarlama ipus אפרם
sıfırlamak...... ......................... ............... ........ ־ipes, leapes...... ■ tj- ..........)אפס (לאפס
sıfırlanma, değeri sıfıra inme itafsut התאפסות
sıfırlanmak, değeri sıfıra inmek, sıfırlaşmak, kendi- itapes, leitapes פ )התאפס (להתאפס
ne gelmek
sığ, derin olmayan (sıfat) . radud n רדרד
sığınak, barınak miklat מקלט
sığır bakar ??!ר
sığır eti basar bakar בשר בקר
sığır yetiştiricisi, kovboy boker בקר
sığırcık kuşu (hayvan) zarzir זךזיר
sığlık, sığ kumsal sirton הזךטרן
sıhhiye eri, sağlık görevlisi, hasta bakıcı yardımcısı hoveş ז חובש
(eril)
sık sık kullanılan, basit, sıradan, harcıalem, yaygın şahiyah ת שכיח
(sıfat)
sık sık tekrarlanma, çok tekerrür etme şhihut שכיחות
426
sık, mutat, düzenli (sıfat) . . tadir ...... ת תדיר
sıkı tutma, kavrama lefita לפיתה
sıkı tutmak lafat, lilfotפ )לפת (ללפת
sıkı tutulmak, sıkıca tutulmak nilpat, leilafet פ )נלפת (להלפת
sıkıca bağlamak, kımıldatmamak, sıkıca tutturmak haşak, lehaşek פ )חשק (לחשק
sıkıca dört elle sarılmak, kapısında, kul köle olmak itrapek, תתרפק (להתדפק) ■פ
leitrapek
sıkıca kapalı, sımsıkı kapalı (sıfat) haşuk ת חשוק
sıkıcı, sıkıntı verici, rahatsız edici, bunaltıcı meik מעיק
sıkıcı, üzücü, hazin, daraltıcı (fiziksel veya ruhsal) metser מצר
sıkılmak, canı sıkılmak İştaamem, פ השתעמם (להש
leiştaamem )תומם
sıkıntı vermek, rahatsızlık vermek, sıkmak, bunalt- eilc, leaik פ )ה?יק (להדק
mak
sıkıntı vermek, rahatsızlık vermek, stres yaratmak, tarad, litrod פ )טרד (לטרד
taciz etmek
sıkıntı, kuruntu, üzüntü, rahatsızlık mitrad מטרד
sıkıntılı, üzgün, rahatsız, kafası karışık (sıfat) mııtrad ת מטרד
sıkıntılı, yoğun (sıfat) tarud ת טרוד
sıkışık, sıkılmış, ezik, ezilmiş, tost olmuş (sıfat) mahutu ת מחוץ
sıkışık, tıkışık, dopdolu, tıklım tıklım, iç içe, sıkıştı- dahus רחום
rılmış, kesif, yoğun, kalabalık
sıkışıklık, tıkanıklık, trafik sıkışıklığı pkak פקק
sıkışmak, basınç uygulanmak, kalabalıkta sıkışmak, nidhas, פ )נדחס (להרחם
itiş kakış olmak leidahes
sıkışmak, itilmek, itilip kakılmak nidhak, פ )נדחק (להדחק
leıdahek
sıkışmak, kalabalık içine girmek itstofef, פ הצטופף (להצ
leitstofef )טופף
sıkıştıran, tazyik eden, sıkıştırıcı, tazyik edici dohes רוחם
sıkıştırarak ezme, çırpma ktita כתיתה
sıkıştırarak ezmek, çırpmak katot, liktot פ )כתת (לכתות
sıkıştırılarak ezilmek, çırpılmak nihtat, leikatet פ )נכתת (להפתת
sıkıştırılarak ezilmiş, çırpılmış (sıfat) katut ת כתות
sıkıştırılmak, ezilmek nimhats, s )נמחץ (להמחץ
leimahets
sıkıştırma, ezme mehitsa ■ מחיצה
sıkıştırma, tazyik, kompresyon dhisa דחיסה
sıkıştırmak, basınç uygulamak, iterek sokmak dahas, lidhos s )ד־חס (לךדויס
42ר
sıkıştırmak, baskı yapmak, pres yapmak, zorlamak lahats, lilhots B ,לחץ (ללחץ את
(et al) )על
sıkıştırmak, baskı yapmak, zorlamak ilhits, lealhits B )הלחיץ (להלחיץ
sıkıştırmak, ezmek mahats, B )מחץ (למחץ
limhots
sıkıştırmak, itmek, itip kakmak dahak, lidhok B )דחק (לדחק
sıkıştırmak, sıkılaştırmak, safları sıklaştırmak tsofef, letsofef B )צופף (לצופף
sıkıyönetim, örfi idare, askeri idare miştar tsvai משטר צבאי
sıklık, düzen, düzenlilik, düzenli olarak tadirut הדירות
sıkma, suyunu çıkarma, ezme meiha העיכה
sıkmak, bağlamak, kenetlemek (kemer), sıkıştır- idek, leadek B )הדק (להדק
mak, darlaştırmek, sağlamlaştırmak, raptetmek
sıkmak, can sıkıcı olmak şimem, B )שעמם (לשעמם
leşaamem
sıkmak, can sıkmak, rahatsız etmek, usandırmak, etsik, leatsik B )הציק (להציק
başının etini yemek
sınamak, imtahan etmek, yoklamak, tecrübe etmek, bahan, livhon B ,בחן (לבחין את
denemek (et be al) ) על,-ב
sınanmak, imtahan olmak nivhan, B )-נבחן (להבחן ב
leibahen (be)
sınanmış, kontrol edilmiş nivhan נבחן
sınav, imtahan mivhan
sınavı verme amida עמידה במבחן
bemivhan
sınavı yapan kimse, sınayan, denetçi, denetmen, bohen בוחן
kontrolör□
sınıf, manga (askeri) kıta כתה
sınıflandırılmış, türlerine ayrılmış, tasnif edilmiş memuyan ה £ממ
(sıfat)
sınıflandırma, tasnif, sıralama miyun מיון
sınıflandırmak, cinslerine göre ayırmak, tasnif miyen, B )מין (למין
etmek lemayen
sınıflanmak, türlerine ayırılmak, tasnif edilmek, itmayeıı, B )התמין (להתמין
ayrışmak leitmayen
sınır, hudut sfar ספר
sınır, hudut, marj gvul גבול
sınırda, had safha, marjinal gvuli, gvulit גבולית,גבולי
sınırdaş olmak, hudut çizmek gaval, ligbol B ,-גבל (לגבל ב
(be,im) )עם
sınırlama, kısıtlama, tahdit agbala הגבלה
428
sınırlamak, limit koymak, tahdit etmek, hudut takam, lithom S )תחם (לתחם
belirlemek ......*'י
429
sıvalamak, sıva yapmak, üstünü örtmek, sıvamak tiyeah, tiyah, פ ) טיח (לטיח,טיח
letayeah
sıvama, sıva tiyuah טיוח
sıvanmış, sıvalanmış, sıva yapılmış, sıvalı metuyah מטיח
sıvazlamak, hafifçe vurmak (destek mahiyetinde tafah, litfoah פ )טפח (לטפח
sırtına, yanağına vurmak)
sıvı bal, akışkan halde olan bal nofet ־ נפת
sıvı nakletmekfiçecek ilaç kan vs.) eera, leaarot פ )הש־ה (להארות
sıvı nakli, damara sıvı zerketme, serum eruy ?רוי
sıvı, likit, akar, mayi, akıcı nozel נוזל
sıvılaştırmak, likit hale sokmak, akar duruma ııizel, leııazel פ )נזל (למל
getirmek
sız, siz eki, onsuz, 0 olmadan, gayrı (netul oferet natul נטול
kurşunsuz)
sızdırma (bilgi haber) adlafa הדלפה
sızdırma, akıtma, damlatma azlafa הזלפה
sızdırmak (sıvı, gaz, sır, bilgi, haber) idlif, leadlif פ הדליף (להךליף
(et) )את
sızdırmak, akıtmak, damlatmak izlif, leazlif פ )הזליף (להזליף
sızıntı yapmak, akıntı yapmak(sıvı) zav, lazuv פ )זב (לזוב
sızıntı, akma nezila נזילה
sızıntı, sızma, kaçak zliga !ליגה
sızıntı, sızma, kaçak (sıvı, gaz, sır, bilgi, haber) dlifa דליפה
sızmak (sıvı, gaz, sır, bilgi, haber) ......... dalaflidlof פ ...... )דלף (לדלף
sızmak, akmak, damlamak zalaf, lizlof פ )זלף (לזלף
sibernetik, iletişimsel hareketlerin kontrolü Idbernetika קיבךנטיקה
sicil, geçmiş olaylar, yaşanmışlık korot קורות
sidik torbası, mesane • şalpuhit aşeten שלפוחית השתן
sierra leone (ülke) syera leona ס?ךה לאונה
sifon sifon סיפון
sigara sıgarya סיגךיה
sigara içme, tüttürme işun עשון
sigara içmek, tüttürmek, füme yapmak, dumanda işen, leaşeıı פ )עשן (לעשן
pişirmek
sigorta eksperi, değer biçen şamay שמאי
sigorta, elektrik sigortası netih נתיך
sigorta, emniyet, güvenlik bituah בטוח
sigortacı sohen bituah סוכן בטוח
430
sigortalamak, sigorta etmek biteah, S )בטח (לבטח
levateah
sigortalı (sıfat) mevutah ת מבטח
sihir, büyü, tılsım, cazibe, çekicilik, alımlılık kesem קסם
sihirbaz, büyücü kösem קלסם
sihirbaz, büyücü, uzman, usta, ehil aşaf אשף
sihirlemek, büyülemek, cezbetmek, aklını çelmek iksim, leaksim פ הקסים (להקסים
(et) )את
sihirlemek, büyülemek, hoşa gitmek kasam, liksom פ )-קסם (לקסם ל
(le)
sihirlenmek, büyülenmek ııiksam, פ )נקסם (להקסם
leikasem
sikiş, sikme, silahlandırma ziyan זיון
sikişmek (kabaca), silahlanmak izdayen, פ )הזרין (להזדין
leizdayen
siklamen çiçeği, tavşankulağı çiçeği, çuha çiçeği rakefet רקפת
(çiçek)
siklon, girdap (fırtınalı havada), hortum (tabiat tsiklon ציקלון
olayı)
sikmek (kabaca), silahlandırmak ziyen, lezayen פ )דן (לדן
silah neşek נשק
silah atışı yeri ירי
silah atışı, atış (top, tüfek, tabanca) yeriya יריה
silah deposu, silahlık, cephanelik naşakiya נשקיה
silah görevlisi, silah uzmanı, silahtar, silâhçı, silâh naşak נשק
yapımcısı, silah deposu görevlisi
silaha davranmak, tetiğe davranmak tsalaf, litslof פ )צלף (לצלף
silahın nişan akşamı (gez,arpacık) kavenet בונת
silahlandırmak, silah ve mühimmatla donatmak himeş, lehameş פ )חמש (לחמש את
(et)
silahlanma ithamşut התחמשרת
silahlanma, donanım izdayııut הזדינות
silahlanmak, silah ve mühimmatla donanmak, silah ithameş, פ התחמש (להתח־
kuşanmak leithameş )מש
silahlı (sıfat) kamaş ת חמוש
silahlı, silahlanmış, sikik, sikilmiş (kabaca) (sıfat) mezuyaıı ת !מד
silahsızlandırma, askerden arındırma peruz פרוז
silecek magev מגב
silgi makak, mohek מוחק,מחק
silindir tsilinder צילינדר
431
silindir, merdane, cendere mahbeş מכבש
silindirik, silindir biçiminde glili גלילי
silinmek nimhak, S )נמחק (להמחק
leimahek
silinmek, imha edilmek, protesto edilmek, veto nimha, S )נמחה (להמחות
edilmek leimahot
silinmiş, silik, sersemlemiş, karmakarışık, allak J mahuk ת J מחלק
bulak, bitkin, yorgun argın (mecazi) (sıfat)
silkeleme, sarsma, çalkalama niur נעור
silkelemek, sarsmak, çalkalamak nier, lenaer 5 )נער (לנער
silkinmek, silkelenmek itnaer, leitnaer S )התנער (להתנער
sille, tokat (argo) kafa כפה
silme mehika מחיקה
silme, kurulama niguv נגוב
silme, siliş, silinti mehiya מח;ה
silmek mahak, limhok פ )מחק (למחק את
(et)
silmek, burnunu sümkürmek, tatlı yemek (yemek- kineah, kinah, פ ) קנח (לקנח,קנח
ten sonra) lekaneah
silo, tahıl ambarı memgura ממגוךה
sima, görünüş, suret, çehre hazat חזות
simetri (İNGİLİZCEDEN) simetriya סימטריה
simetrik (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) simetri ת סימטרי
simit, yuvarlak tuzlu yiyecek beygel, ביגלה,ביגל
beygale, begale
simkart, telefon kartı kartis sim כרטיס סים
sina (yarımadası, dağı, çölü) sinay סיני
sinagog, havra bet kneset בית כנסת
sincap (hayvan) snai סנאי
sincap, amerikan sincabı (hayvan) snaimefuspas סנאי מפספס
sindirilmek, yıldırılmak, bunalmak, acı çekmek nigas, leinages פ )-נגע! (להנגהז
sine, bağır, göğüs, kucak - heyk חיק
sinek (hayvan) zvuv זבוב
sinema kolnoa . קולנוע
Singapur (ülke) Singapur. סינגפור
sinirinden kudurma, patlama itgaaşut . החגעשות
sinirinden kudurmak, patlamak itgaeş, leitgaeş געש) פ1התגעקז (להך
sinirlendirmek, öfkelendirmek, asabileştirmek, asap itsben, leatsben פ )עצבן (לעצבן
bozmak
432
sinirlenmek, öfkelenmek, asabileşmek ' itatsben, פ התעצבן (להתע
leıtatsben )צבן
sinsice girmek, davetsiz gitmek itpaleah, פ התפלח,התפלח
itpalah, )(להתפלח
leitpaleah
sinyal lambaları, flaşör (dörtlü flaşör) panasey itut פנסי אתות
sinyal verme, sinyal, işaret verme ........... ׳ • • itut ■■•״•־:■ אתות
siren çalmak, korna çalmak, ötmek, ıslık çalmak tsafar, litspor פ )צפר (לצפיר
siren, siren sesi tsfira צפירה
sirk kirkas קךקס
sirke ׳ homets חמץ
siroz (hastalık) şahemet ׳שחמת
sirtaki, geleneksel yunan dansı sirtaki סירטאקי
sis, pus arafel ערפל
sislendirmek, bulanıklaştırmak, belirsizleştirmek irpel, learpel פ )עךפל (לעךפל
sislenmek, puslanmak, bulanıklaşmak, belirsizleş- itarpelj פ התעךפל (להתע
mek leitarpel )רפל
sisli, puslu, bulanık, flu (sıfat) arpili ה עךפלי
sisli, puslu, dumanlı (sıfat) meurpal ת מ^רפל
sismik, yer katmanı hareketleriyle ilgili (sıfat) sesmi ת סיסמי
sistem maarehet מערכת
sistem, yöntem, düzen, usul (İNGİLİZCEDEN) sistema סיסטמה
sistematik, sistemli, düzenli olarak (İNGİLİZCE- sistemati ת סיסטמתי
DEN) (sıfat)
sistit (hastalık), mesane iltahabı (kadınlarda) daleket דלקת שלפוחית
şalpuhit aşeten השתן
sivan, İbrani takviminin 9. ayı sivan סילז
sivil savunma kurumu pikud aoref פקוד הערף
sivil toplum kuruluşu, sivil toplum örgütü, denetle- mevaker מבקר המז־יינה
me mercii, denetleme kurumu amedina
sivil, medeni ezrahi אזרחי
sivilce pitson פצעין
sivilce, çıban farunkel פרונקל
sivri dil, sivri dilli, hırçın hadat laşon חרת לשון
sivri, keskin, uyanık, sivri akıllı, keskin zeka (sıfat) had ת חד
sivrileşme, keskinleşme, bilenme ithadedut . התהדרות
sivrileşmek, keskinleşmek, bilenmek ithaded, פ )התחדד (להתחרד
leithaded
sivrileştirmek, keskinleştirmek, bilemek . hided, lehaded פ )חדד (לחדד
433
sivrisinek (hayvan) yatuş, yatuşim יתושים, ,יתוש
siyah, kara (renk), kayıt dışı (ticari faaliyet) şalıor . ■. ■••שתר •••׳
siyanür tsiyanid ציאניד
siyasal bilimler madeey מךעי מדינה
medina
siyasi görüş, politik görüş aşkafa politit הש?!פה פוליטית
siyatik (hastalık) shiyatika סכיאטיקה
siyon (İsrael kavmi, vaadedilmiş topraklar, Yeruşa- tsiyon ציון
layim kutsal mabet)
siyon kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar tsiyon שער צירן
Siyonist (sıfat) tsiyoni ת ציוני
Siyonizm tsiyonut ציונות
siz, sız eki bli בלי
siz, sîzler (dişil) aten 3 אתן
siz, sîzler (eril) atem T אתם
sizde, size (dişil) laken J 1?ל
sizde, size (eril) lakem r לכם
sizde, size, içinizde (dişil) bahen נ בכן
sizde, size, içinizde (eril) bahem T ככם
sizde, yanınızda, beraberinizde, mekanınızda, etselhen נ אצלכן
yerinizde (dişil)
sizde, yanınızda, beraberinizde, mekanınızda, etselhem ז אצלכם
yerinizde (eril)
sizden (dişil) miken נ מכן
sîzdeh“(eril) mikem T מכם
size (dişil) elehen נ אליכן
size (eril) elehem ז אליכם
sizi (dişil) otken נ אתכן
sizi (eril) othem ז אחכם
sizin (dişil) şelaheıı 3 1?W
sizin (eril) şelahem ז שלכם
sizin gibi (dişil) kamohen כמוכן
sizin gibi (eril) kamohem ז כמוכם
sizinle (dişil) itken נ אתכן-
sizinle (eril) ithem ז אתכם-
sizsiz, siz olmadan, sizin dışınızda, sizin haricinizde biladehen נ בלעדיכן ־
(dişil)
sizsiz, siz olmadan, sizin dışınızda, sizin haricinizde biladehem ז. בלעדיכם
(eril)
434
skandal yaratıcı, rezilce, rezil, kepaze (sifat) şaaruriyati ת ש^רוךיתי
skandal, olay çıkarma, münakaşa yaratma sağa
skandal, rezalet (İNGİLİZCEDEN) skandal סקנדל
skandal, rezalet, kepazelik şaaruriya שערוריה
skeç, parodi maarahon מערכון
skorboard, işaretleyici, puan yazıcı, gösterge saman : . ..... סמן
slayt şkufit קזקופית
slovak, slovakyalı (eril) slovalâ r סלובקי
Slovakça slovakit סלובקיה
slovakya (ülke) slovakiya סלובקיה
sloven ya (ülke) slovenya סלובניה
SMS, cep telefonu mesajı misron מסרון
soda (yıkama), kostik soda, güherçile, potasyum neter נתר
nitrat ’
soda, karbonat, bikarbonat (içecek) soda (leştiya) סודה לשתיה
sodyum (element) natran ™ין
sofra, ziyafet, yemek seuda סעיה
sofrada bulunan kişi, yemek yiyen soed סו^ד
sofu, softa, dindar aduk אדוק
soğan batsal בצל
soğan şeklinde büyümek (bitki) ivtsil, leavtsil s )הבציל (להבציל
soğuk (sıfat) kar ת קר
soğuk algınlığı, nezle olma itstanenut הצטננות
soğuk alma, soğuma itkarerut התקררות
soğuk hava deposu, dondurucu, döndürüş, dondur- akpaa אקפאה
ma (bir nesneyi dondurma)
soğuk hava sistemi, klima, havalandırma mizug avir מזוג אויר
soğuk, soğuk almış, soğumuş, üşütmüş tsonen צונן
soğukkanlı, serinkanlı, sakin, mutedil kar ruah קר רוח
soğukkanlılık, sükunet, heyecansızhk, itidal, serin- korruah קר רוח
kanlılık
soğukkanlılıkla, gözünü kırpmadan, acımasızca, bedam kar בדם קר
göz göre göre, bile bile
soğukluk kor קר
soğukluk, serinlik, ilgisizlik, kayıtsızlık krirut קרירות
soğumak, soğuklaşmak, soğuk almak, üşümek (şo- itkarer, פ )התקרר (להתקרר
reş kuraldışı istisna olarak KOR) . leıtkarer
soğumak, üşümek, soğuk almak, nezle olmak itstanen, פ )הצטנן (להצטנן
leitstanen
435
soğurmak, emmek, massetmek safah, lispoah B )ספח (לספח
soğutma kirur קריר
soğutma kerur לוריד
soğutmak (şoreş kuraldışı istisna olarak KOR) kirer, lekarer B )קרר (לקרר את
(et)
soğutmak, üşütmek tsinen, B )צנן (לצנן
letsanen
sohbet, konuşma, söyleşi, muhabbet sika שיחה
sokağa çıkma yasağı otser עוצר
sokak, cadde rehov רחוב
sokma, sokuş, gelir, girme, irat, getiri, girdi, içeriye ahnasa הכנסה
getirme
sokmak ihnis, leahnis B הכנים (להכניס
(et) )את
sokmak, ısırmak, batu־mak, iğnelemek (akrep, akats, laakots B )?קץ (לעקץ
yılan, böcek ,diken)
sokulma veya batma hissi vermek, ısırık hissi iktsets, B )עקצץ (לעקצץ
vermek leaktsets
sokulmak, ısırılmak, batmak (akrep, yılan, böcek neekats, B )נעקץ (לה?ל«ץ
,diken) leiakets
sokulmak, takılmak (fiş), boru çalınmak (şofar), nitkOf leitaka B )נתקע (להתקע
mahsur kalmak, yolda takılıp kalmak
sokuşturmak, araya sıkıştırmak şirbev, leşarbev B )ב3שךבב (לשך
sokuşturulmak, araya sıkıştırılmak, aralarına iştarbev, B השתךבב (להש
girmek, sıkışmak leiştarbev ............. )תרבב
sol smol שמאל
sol notası, müzik notası sol סול
sola sapmak, sola dönmek, solcu eğilimi olmak ismil, leasmil B )השמיל (להשמיל
sola, sola doğru smola שמאלה
solak iter אטר
solak, soldaki, solda olan (sıfat) smali ת שמאלי
solaryum solaryum סולריום
solcu, sol politik görüşlü (sıfat) smolani n שמאלני
solgun, renksiz (sıfat) hiver n חור
solgun, sararmış, kurumuş (sıfat) kamuş n כמוש
solgunlaşma, rengi solma, beti benzi atma ahvara הקורה
solgunlaşmak, rengi solmak, beti benzi atmak ehvirf leahvir B )החויר (להחויר
solist solan
sollama şeridi okef עוקף
436
ל יי. L:■'<. ’־I
438
sonuncu (eril) ' aharon r ..... אחרון
sonunda, nihayet, en sonunda, en nihayet, son levasof לבסוף
olarak
sopa, baston, asa, değnek, çubuk makel מקל
sopa, değnek şevet ?מבט
sopa, değnek, baston, çomak, çubuk mate מטה
sopayla değnekle dövmek, falakaya çekmek, sopayla ilka, lealkot פ )הלקה (להלקות
vurmak
sorgu, araştırma, tahkikat, kovuşturma, soruştur- hakira חקיךה
ma, inceleme
sorgulamak, sorguya çekmek, kovuşturmak,.araş- kakar, lahkor פ )חקר (לחקר
tırmak, soruşturmak, incelemek, tahkik etmek
sorgulanan, sorguya çekilen nehkar נחקר
sorgulanmak, sorguya çekilmek, araştırılmak, netıkar, פ )נךוקןר (להחקר
soruşturulmak, incelenmek, tahkikat yapılmak leihaker
sorgulayan, araştırıcı, kovuşturan, soruşturan, hakrani חקרני
meraklı
sormak, ödünç almak şaal, lişol (et פ ,שאל (לשאיל את
alme) )- מ,ל£
sorti yapmak, ani saldırı yapmak, ansızın hücum egiah, leagiah פ )הגיח (להגיח
etmek, ansızın çıkıvermek, patlak vermek
sorti, ani saldırı, kısa süreli uçak dalışı giha ■ גיחה
soru işareti (?) siman şeela סימן שאלה
soru listesi şeelon שאלון
soru sorma, soruşturma tişul תשאול
soru yöneltmek, soru sormak, soruşturmak tişel, letaşel פ )תקואל (לתשאל
soru,sorgu,sual şeela שאלה
sorulmak, ödünç alınmak nişal, leişael פ )נשאל (להשאל
sorumlu, mesul (sıfat) ahrayi ת אחראי
sorumluluk, mesuliyet ahrayut אחריות
sorumsuzluk, anarşi, kuralsızlık, keşmekeş efkerut הפקרות
sosis nakııikiya נקניקיה
sosyal konum, sosyal sınıf maamad מזגמד חברתי
hevrati
sosyetik fahişe, sosyete orospusu zonat tsameret זונת צמרת
sosyolog, toplum bilimci (İNGİLİZCEDEN) sotsyolog סוציולוג
sosyoloji, toplum bilim (İNGİLİZCEDEN) ' sotsyologya . סוציולוגיה
soy, zürriyet, nesil . motsa מוצא
soyaj soya fasulyesi soya סויה
soyaçekim, irsiyet, kalıtım , toraşa תורשה
& .' . י ■י ' ..
439
soyadı şetn mişpaha שם משפחה
soyağacı, şecere ilan yuhasin אילן ירדןסין
soyağacı, şecere şalşelet שלשלת יוחסין
yuhasin
soygun şod שד
soygun, yağma, soygunculuk, talan bziza
soyguncu, haydut, eşkiya, harami, şaki şoded ’®רדי
soyguncu, hırsız, ev hırsızı, davetsiz misafir porets פורץ
soykırım kurtulanı, soykırımzede, nazi soykırımın- nitsoley şoa נצולי שואה
dan sonra hayatta kalan
soykırım, genosit retsah am _ךצח ?ם
soylu, asilzade, aristokrat şoa שוע
soymak, çalmak, talan etmek hamas, lahtnos S )חמס (לחמס
soymak, deri yüzmek, uzatmak, saldırmak, baskın paşat, lifşot S )פשט (לפשט
yapmak
soymak, elbisesini çıkartmak, çıplak bırakmak irtel, leartel פ )עךטל (לערטל
soymak, elbisesini çıkartmak, soyundurmak ifşit, leafşit פ )הפשיט (להפשיט
soymak, soygun yapmak, yağmalamak şadad, lişdod פ )שדד (לשדר
soymak, yontmak (kabuk deri) kilef, lekalef פ )קלף (לקלף
soymak, yontmak (kabuk deri) kalaf, liklof פ )קלף (לקלף
soytarı, maskara, palyaço taytsan ליצן
soytarı, paylaço, maskara mukyon מוקיין
soyulmak (kabuk deri) itkalef, פ )התקלף (להתקלף
leitkalef........
soyulmak (kabuk deri) niklaf, leikalef פ )נקלף (להקלף
soyulmak (soygun), yağmalanmak nişdad, פ )נשדד (לה׳שדד
leişaded
soyulmak, çalınmak, talan edilmek nehmas, פ )נחמם (להחמם
leihames
soyunma itartelut התערטלות
soyunma pşita פשיטה
soyunma, yayılma, genişleme, genleşme itpaştut התפשטות
soyunmak, yayılmak, genişlemek, genleşmek itpaşet, פ התפשט (להתפ
leitpaşet )שט
soyut, kavramsal, manevi (sıfat) mufşat . ת מפשט
soyutlama afşata . הקשטה
söğüt ağacı ets arava עץ ערבה
sökme, yerinden etme, kökünden çıkarma akira עקירה
sökmek (dikiş örgü) param, liprom. פ )פרם (לפרס
sökmek, kökünden çıkarmak, yerinden etmek, akar, laakor S )עקר (לעקר
yerinden çıkarmak
sökük, sökülmiş (sıfat) parum n פרום
sökülebilen, parçalarına ayrışabilir, demonte edile- parik ת פריק
bilir (sıfat)
sökülmek (dikiş örgü) nifram, פ )נפרם (להפךם
; leiparem;.
sökülmek, kökünden çıkmak neekar, leiaker פ )נעקר (להעקר
sömürge, koloni, müstemleke moşava מושבה
sömürmek, istismar etmek, mahrum etmek aşak, laaşok פ )עשק (לעשק
sömürü, istismar, mahrumiyet . oşek עשק
sömürü, kullanma, yararlanma, istifade, istismar, nitsul נצול
işletme
sömürücülük, menfaatçilik, istismarcılık natslanut נצלנות
sömürülmek, istismar edilmek, mahrum kalmak neeşak, leiaşek פ )נעשק (להעשק
sömürülmüş, istismar edilmiş, mahrum edilmiş, bir aşuk n עשוק
çıkar için kullanılıp aşağılanmış (sıfat)
söndürme kibuy כברי
söndürme kibuy כברי
söndürmek, kapatmak (ışığı sigarayı ateşi) lâba, lehabot פ )כבה (לכבות
söndürücü, küçük yangın söndürme tüpü mehabe מכבה
söndürülmek, sönmek nihba, leihdbot פ )נכבה (להכבות
sönmek kava, lihbot פ )כבה (לכבות
sönük (sıfat) kavuy ת בברי
sörf, kayma, taşma glişa גלישה
sövme, küfür, küfretme, bağlılık, sadakat, düşkün- heruf חררף
lük
söylem, retorik, hitabet amira אמירה
söylemek igid, leagid פ )הגיד (להגיד
söylemek, demek amar, leemor, פ לומר,אמר (לאמר
lemor, lomar )- ל,את
(et le)
söylenmek, denmek neemar, ) פ-נאמר (להאמר ל
leiamer (le)
söylenmek, mızmızlanmak, yakınmak, şikayet ratan, lirton פ )רטן (לךט־ן
etmek
söylenti, asılsız haber afraha הפרחה
söyleşmek, hasbihal etmek, karşılıklı konuşmak, isloded, פ -הסתודד (להם
sohbet etmek, ayrı bir kenarda konuşmak leistoded )תודי
söyleşmek, sohbet etmek esiah, leasiah פ )השיח (להשיח
441
söyleyiş, söyleme, ifade, deyiş omer אומר
söz dinleyen, hizmete hazır olan, amade, dikkatli kaşuv ת קשוב
(sıfat)
söz geçiren, hükmeden, sert tabiatlı, dominant, ştaltan ת שתלטן
baskın karakterli (sıfat)
söz vermek, vaadetmek, temin etmek, güven ver- ivtiah, leavtiah פ הבטיח (להבטיח
mek, garanti etmek de) .... )_ל
söz, atasözü, deyiş, özdeyiş, özlü söz imra אמרה
söz, nişanlanma, sözleşme, nişan itarsut התאךסות
sözbilime ait, tumturaklı, şatafatlı, abartılı, vecize- nimlats נמלץ
lerle konuşan
sözcü döver בר1ד
sözcü, avukat, vekil piya פיה
sözler, laflar, lakırdı melet מלל
sözlü ifade, şifahen, şifahi abaa baal pe הבעה בעל פה
sözlük egron אגריז
sözlük, lügat milon מלון
sözlükçü, sözlük yapan kişi, leksikograf, sözlük miloııai מלונאי
yazarı
sözünde durma amida bamila עמידה במלה
spagetti, İtalyan makarnası spageti ספגטי
spastik, kasılımlı, spazmodik (sıfat) aviti ת עויתי
spazm avitot עויתות
spekülasyon (İNGİLİZCEDEN)............................... spekulatsya ............ ספקולציה
spekülatör (İNGİLİZCEDEN) spekulant ספקולנט
sperm (İNGİLİZCEDEN) sperma ספרמה
sperm dökmek, sperm fışkırtmak işpih, leaşpih פ )השפיןד (להשפיך
sperm tanesi, sperm hücresi (kuyruklu) zeraon זרעון
spesifik, özgün (İNGİLİZCEDEN) spetsifi ספציפי
spiker, geveze, sözü uzatan, hatip, konuşkan dabran דברן
spikerlik yapmak ' kiryen, פ )קרין (לקתן
lekaryen
sponsor, finansör, sermayedar, mali destek veren, memamen מממן
paraca destekleyen
spontane, kendiliğinden olan, Önceden planlanma- spontani . ספונטני
mış, 0 anda yapılan (İNGİLİZCEDEN)
spor (İNGİLİZCEDEN) sport ספוךט
spor ayakkabısı, kes, lastik ayakkabı naaley itamlut נעלי התעמלות
sporcu, atlet sportai ספוךטאי
sportif, atletik, sporla ilgili (İNGİLİZCEDEN) sporüvi ת ספורטיבי
(sıfat)
sprey, serpinti, kıymık mataz מהז
sri lanka (ülke) sri lanka סרי לנקה
stadyum, stad itstadyon אצטדיון
stajyer, öğrenmekte olan, çırak mitlamed מחלמד
standardizasyon, standartlaştırma tkina הקינה
standart, norm, ölçüt leken תקן
standartlara göre, normatif (sıfat) tiktıi ת תקני
standartlaştırılmış, standardize edilmiş (sıfat) medugam ת מדגם
standartlaştırmak, kuralına göre düzenlemek digem, ע )דגם (לדגם
ledagem
standartlaştırmak, standart saptamak, kalıcı bir tiknen, s )תקנן (לתקנן
ölçüt belirlemek letaknen
starteji (İNGİLİZCEDEN) estrategya אסטרטמה
statik elektrik, durağan elektrik, statik elektrik elektrostatika אלקטרוסטאטיקה
bilimi
statik, durağan (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) stati ת סטטי
statü, hal, durum, vaziyet, mertebe, merhale, seviye, staius סטטוס
statüko
sten, bir tür otomatik tüfek silah sten סטן
stepne, yedek lastik tsmig rezervi רזרבי. צמיג
steril, sterilize, dezenfekte edilmiş, mikroptan arın- mehuta ת מחטא
« \ ■ל
mış (sıfat)
steril, sterilize, mikropsuz (İNGİLİZCEDEN) sterili ת סטרילי
(sıfat)
stetoskop masket מסכת
stil, tarz, uslup, usul, tavır, eda sigııon ם?ברן
stok, rezerv, envanter mlay מלאי
stok, rezerv, istif, sarnıç, su deposu, rezervuar ınaagar מאגר
stokçu, istifçi, biriktirici oger אוגר
stokiamak, ambarda muhafaza etmek ifsen, leafsen פ )!אפסן (לאפם
stoklamak, tahıl veya ürün depolamak (ambarlarda isem, leasem פ )אסם (לאסם
silolarda)
strateji (İNGİLİZCEDEN) astrategya אסטרטמה
stratejik estrategi אסטרטגי
stres, baskı, sıkıntı, basınç, tazyik lahats לחץ
stres, gerginlik, baskı, pres, zorlama, tazyik aka ?ל!ה
streslenmek, sıkışmak, gerilmek, baskı altında nilhats, פ )נלחץ (להלחץ
olmak leilahets
443
stresli, gergin, sıkışık, sıkışmış, baskı altında, ba- lahuts ת לחיץ
sınçlı, sıkıştırılmış (sıfat)
striptiz yapmak, soyunmak itartel, leitartel S -התערטל (להתע
)ךטל
striptiz, striptizcilik hasfanut חשפנות
striptizci hasfan, חשפנית,חשפן
hasfantt
stüdyo, dershane ulpan
su mayim מןם
su aygırı (hayvan) sus ayeor סרס היאור
su aygırı (hayvan) (İNGİLİZCEDEN) ipopotam היפופוטם
su basmak, sel basmak, su içinde bırakmak, taşır- etsif, leatsif פ )הציף (להציף
mak
su birikintisi şlulit שלולית
su birikmek, birikinti oluşmak(su) nikvaj leikavot פ )נקוה (להלוות
su çiçeği (hastalık) avaabuotruah אבעבועות רוח
su engereği yılanı (hayvan) peten yam פתן ים
su kamışı, saz, hasır sazı agmon א^מון
su kayağı kayak ק:ק
su samuru (hayvan) kelev naar בלב נהר
su samuru (hayvan) lutra לוטרה
su seviyesi miflas amayim מפלס המןם
su toplanması, ödem meyamet מימת
su üzerinde durabilme, batmama, yüzme, sıvının tsifa ........ ציפה
kaldırma gücü
su vermek, doyum noktasına getirmek, emdirmek, irva, learvot פ )הרוה (להךוות
iyice ıslatmak
su yılanı (hayvan) nahaş mayim נחש מ?ם
su yolu,’ kemerli su yolu, akuadük movil mayim מוביל מרם
su yüzeyinde duran, yüzer, batmayan tsaf ?ף
su yüzeyinde kalmak, batmamak, taşmak tsaf latsuf פ )צף (לצלף
su, şişelenmiş iyi su, maden suyu mayim מים מינרלים
mineralim
subay, zabit katsin קצין
sucuk, salam naknik . נקניק
suç işlemek paşa, lipşoa פ .)פשע (לפשע
suç, cürüm p^iya פשקלה
suç, cürüm, aşama, adım, etap peşa פשע
444
suç, cürüm, günah, kanunu çiğneme, faul (futbol aavera . - י
עברה
da), ihlal, kusurlu hareket
suç, günah, taksirat, vebal avon, avonot עוונות,?יין
suç, kabahat aşma אשמה
suçlama işum אשרם
suçlama, iftira etme, tongaya düşürme aflala .................הפללה
suçlama, itham aaşama .... האשמה
suçlama, suçlu bulma urşaa הרשע
suçlamak, iftira etmek, tongaya düşürmek iflil, leaflil 5 )הפליל (להפליל
suçlamak, itham etmek eeşim, leaaşim פ האשים (להאשים
(et) )?ת
suçlanan, suçlanmış muaşam . מאשם
suçlanmak, suçlu olmak, itham edilmek neeşam, פ נאשם (להאשם
leiaşem (be) (-3
suçlu bulma, mahkûm etme, hüküm giydirme arşaa הךש?ה
suçlu bulmak, suçlu çıkarmak, mahkûm etmek irşia, learşia פ )הן־שיע (להךשיע
suçlu, cinai, mücrim, cezai (sıfat) plili ת פלילי
suçlu, kabahatli aşem אשם
suçlu, mücrim (sıfat) poşea ת פושע
suçluluk duygusu, utanç rigşot aşma רגשות אשמה
suçluluk duygusu, utanç rigşey aşanı רגשי אשם
suçluluk, günahkarlık avaryanut עברינות
suçsuz hafmipeşa חף מפשע
suda oynaşma, suda gezinme, suda el ayak çırpma, iştahşehut השתכשכרח
su sıçratma
suda oynaşmak, suda gezinmek, suda el ayak çırp- iştahşeh, פ השתכשך (להש
mak, su sıçratmak leiştahşeh )תכשך
sudan (ülke) . sudan סודאן
sudan çekmek, suyun dışına çıkarmak şala, lişlot פ )שלה (לשלות
sudan çıkarılmak, dışarı çekilmek nimşa, פ )נמשה (להמשות
leimaşot
sudan çıkarmak, dışarı çekmek maşa, limşot פ )משה (למשות
sudan ucuz, nerdeyse bedava zil azol זיל הזול
suflör, fısıldayan, fısıltıcı lahşan לחשז
suikast , itnakşut התנקשות
suikast yapmak, birinin hayatına kastetmek itnakeş, פ )נקש (להתנקש1הך
leitnakeş
suikastçı, katil, gizlice adam öldüren kimse mitııakeş מתנקש
445
suistimal, güveni kötüye kullanma afarat emun ?הפרת אמון
sulama aşkaya השקןה
sulama, yağmurlama yapma, yağdırma anılara המטרה
sulamak, içecek koymak işka, leaşkot £) )השקה (להשקות
sulandırıcı, inceltici, seyreltici medalel מדלל
sulandırılmak, seyreltilmek, yoğunluğu azaltılmak nimal, leimael פ ■ )נמהל (להמהל-
sulandırılmış, seyreltilmiş, inceltilmiş (sıvı) (sıfat) medulal ת מדלל
sulandırma, seyreltme, inceltme (sıvıyı) dilul דלול
sulandırmak, seyreltmek, akışkan hale getirmek, dilek ledalel פ )דלל (לדלל
sıvı yoğunluğunu inceltmek
sulandırmak, seyreltmek, su katıp değerini düşür- maal, limol פ )מהל (למהל
mek, yoğunluğunu azaltmak
sulanmış, yağmurlama yapılmış, su serpilmiş, yağ- mumlar ת ממטר
dirilmiş (sıfat)
sulayan meşake משקה
sulh (ARAPÇADAN) sulha סולחה
sulu (meyve için), gösterişli, açık saçık (sıfat) asisi ת עסיסי
sulu, su içeren meymi מימי
sulugöz, ağlamış, mızmız kahyan במן
sululuk (herhangi bir sıvı karışımı içindeki su oranı meymiyut מימיות
sululuk hali boya vb. için)
sululuk (portokal, limon vb. için) asisiyut עסיסיות
sumak sumak סמק
sunak, sunak taşı, kurban kesilen yer mizbeah מץבח
sunan, takdim eden, sergileyen kimse matsig מציג
suni dölleme (tüp bebek yapma işlemi) afraya הפחה מלאכותית
melahutit
suni ipek, sentetik ipek meşi melahuti משי מלאכותי
suni teneffüs anşama הנשמה מלאכותית
malhutit
suni, yapmacık, düzmece, yapay (sıfat) melahuti ת מלאכותי
sunilik, yapmacık tavırlar, sahte samimiyet gösterisi melahutiyut מלאכותיות
sunma, takdim agaşa הגשה
sunmak, ibraz etmek, takdim etmek, tanıştırmak, itsig, leatsig ■פ )הציג (להציג את
göstermek, dinletmek, sergilemek, tiyatro yapmak (et)
sunta, kontrplak sivit סיבית
sunu, sunma, oyun sahneleme etseg הצג
sunu, sunum, tanıtım, icra, gösteri maiseget מצגת
sunucu, eğlence programı sunucusu manhe מנחה
sunucu, spiker, televizyon sunucusu / spikeri, garsoı1 megiş מגיש
sunulmuş, sunulan (sıfat) mugaş ת מגש
sunum (İNGİLİZCEDEN) prezentsya פךמט?יה
sur, duvar homa הזימה
sur, hisar tsur צור
surat, yüz, çehre ........ ... . pamm, .. , :פנים.
surat, yüz, çehre, yüz ifadesi partsuf פרצוף
suret, prototip, figür, endam, görüntü, imaj, silüet, tselem צלם
biçim, tasvir
surinaın (ülke) surinam סוךינם
suriye (ülke) surya סוךיה
Suriyeli (eril) suri ז סוךי
surla çevrili yerleşim bölgesi, istihkam bölgesi, mııvlaat מבל^ת
tehlike nedeniyle çit duvar örülmüş bölge
sus, hişt, şışt as הס
susam (şumşum diye yazılsa da halk dilinde sum- şumşum, סומסום,שמשם
sum okunur sam ehli yazılışta geçerlidir) sumsum
susamak tsama, litsmo s )צמא (לצמא
susamış, susuz (sıfat) tsame ת צמא
susatıcı, susatan, susuzluk hissi veren matsmi מצמיא
susatmak, susuz bırakmak, susamaya sebep olmak itsıni, leatsmi s )הצמיא (להצמיא
suskun, konuşkan olmayan (sıfat) şatkan ת שהקןן
suskun, susan, sessiz (sıfat) şatuk ת שתוק
suskunlaştırma, sessizleştirme admama הדממה
suskunluk, sessizlik dmama דממה
susmak, süküt etmek şatak, liştok פ )שתק (לשתק
susmak, yatışmak, işin peşini bırakmak şakat, lişkot פ )שקט (לשקים
susturma, felce uğratma, durdurma, süküt şituk שתוק
susturma, sesini kesme aştaka השתקה
susturmak, arabayı stop etmek idmim, פ )הךמים (להךמים
leadmim
susturmak, felce uğratmak, durdurmak şitek, leşatek פ )שתק (לשתק
susturmak, sesini kesmek iştik, leaştik פ )השתיק (להשתיק
susturmak, teskin etmek, yatıştırmak işkit, leaşkit פ )השקיט (להשקיט
susturucu (patlama sesini gideren takma aparat), maşket משקט
ses azaltıcı
susturucu (patlama sesini gideren takma aparat), ■ maştık, maştık משתיק,משתיק
ses azaltıcı . kol קיל
susun 1, sessizlik ! : şeket! *שקט
>02 ..... י . . •
. : ־ ־ . י 447
susuzluk, susamışlık tsama צמא
susuzluk, susamışlık tsimaon צמאון
suudi (eril) saudi r סעודי
suudi arabistan (ülke) saudia סערתה
suudi arabistan (ülke) arav asaudit ערב הסערךית
suya bastırmak, suya koymak . işra, leaşrot פ השדה (להשרות.
(be) )-ב
suya daldırılmak, suya batırılmak, sırılsıklam nişra, leişarot פ )נשרה (להשרות
edilmek
suya dalmak, suda durmak şara, lişrot פ )שרה (לשזרלת
suya doymak, susuzluğu gidermek rava, tirvot פ )רוה (לרו^ת
suya ya da sıvıya daldırma batırma, vaftiz tvila טבילה
suya ya da sıvıya daldırma, batırma, vaftiz atbala הטבלה
suyu tuzdan arındırmak, tuzlu sudan içecek su elde itpilj leatpil פ )התפיל (להתפיל
etmek
suyun içinde el ayak çırpmak, suyu karıştırmak şihşeh, פ )שכשך (לשכשך
leşahşeh
sübvanse etmek, mali destek vermek, paraca destek-■ sibsed, פ )סבסד (לסבסד
lemek lesabsed
sübvanse, mali destekli, paraca desteklenmiş (sıfat) mesubsad ת מסבסד
sübvansyon, mali destek, para desteği sibsud סבסוד
süet zaınş זמש
sükunet, huzur, sakinlik roga רגע
sükunet, huzur, sakinlik, rahatlama, metanet, itidal regia ךגיעה
sükunet, sakinlik, sessizlik, huzur şalva שלוה
süküt etmek, sessizliğe gömülmak, susmak, hazırol nadanı, lindom B )נדם (לנרם
vaziyeti almak, sessizleşmek
süküt, susma, susuş ştıka שתיקה
sülfür, kükürt gofrit גופרית
sülük (hayvan) aluka עלוקה
sülün (kuş) (hayvan) pasyon פסיון
sümbül (çiçek) yakinton קינתון:
sümkürme, silme kinuah קנוח
sünger sfog ג5םפ
sünger (banyoda kullanılan) gumavir' גרמאויר
süngü, kasatura, mızrak kidon כידון
sünnet (söz kesimi) brit mila בךית מלה
sünnet (söz) mila מלה
sünnet derisi, penis ucu derisi arla ?ולה
448
sünnet etmek . mal, limol S )מל (למול
sünnet olmak nimol, leimol S )נמול (להמול
sünnetçi moel מוהל
sünnetli, sünnet olmuş nimol נמול
sünnetsiz, yahudi olmayan yabancı, budanmamış arel יל.?
ağaç .... ... . ■ .
süper devlet, büyük devlet maatsama מעצמה
şüpheli, tereddütlü, kuşkulu, itimatsız safkan W
süpürge maiate מטאטא
süpürme, süpürüş tlCttlİd טאטוא
süpürmek fite, letaie D )טאטא (לטאטא
sürahi, cezve, çaydanlık, demlik kankan W
sürahi, testi, maşrapa, küçük plastik bidon kad בד
sürat teknesi, deniz motoru sirat manoa סירת מנוע
süratle, hızla, çabuk bimeirut במהירות
süratlenme, hızlandırma, hızlanma, ivme eatsa האצה
sürdürme gidişat, muamele süreci itnaalut הוזנוזלות
süre, süresince, boyunca meşeh משך
süreç, gidiş, gidişat, ameliye taalih תהליך
sürekli, aralıksız, fasılasız, daimi, mütemadiyen tsamit צמית
sürekli, devamlı, ardarda, peşpeşe retsef רצף
sürekli, devamlı, süregelen, kronik, aralıksız, faslı- memuşdh ■ת ממשך
lasız mütemadiyen (sıfat)
süreklilik arzetmek, çizgisini korumak, daim olmak , itmid, leatmid 5 התמיד (להתמיד
üstelemek, üzerinde durmak (be) )-ב
süreklilik, devamlılık . retsifut ךציפות
süresi dolmak, sona ermek, miyadı dolmak, süresi pag, lafug פ )פג (לפוג
bitmek
sürgün etme, sürgüne gönderme, smırdışı etme, ağlaya הגליה
tehcir
sürgün, gurbet gola גולה
sürme, yayma, ovarak sürme (ekmeğe tereyağ vb. meriha מךיחה
gibi) (limroah fiilinden)
sürmek, süregelmek, devam edilmek, halen devam nimşah, פ )נמשך (להמשך
etmek, çekilmek leimaşeh
sürmek, sürgün etmek, sürgüne yollamak, tehcir igla, leaglot פ )הגלה (להגלות
etmek, sınır dışı etmek
sürmek, yaymak (ekmeğe tereyağ vb. gibi) marah, פ )מרח (למרה
limroah
sürpriz . ■׳ aftaa הפתעה
449
sürpriz yapmak, hayrette bırakmak iftia, leaftia S )הפתיע (להפתיע
sürtmek, ovalamak, sıvazlamak, sertçe silmek şifşef, leşafşef B )שפשף (לעזפשף
sürtmek, sürtüştürmek hikeh, lehakeh B )חכך (לחפף
sürtünme, ovalanma, zor çalışma, bir işte pişme, iştafşefut השתפעזפות
kaşarlanma
sürtünme, sürtüşme hikuh חכוך
sürtünme, sürtüşme, zıtlaşma ıthakhut התחככות
sürtünmek, ovalanmak, zor çalışmak, bir işte piş- iştafşef, B העזתפשף (להש
mek, kaşarlanmak leiştafşef
)תזף
sürtünmek, sürtüşmek, zıtlaşmak ithakeh, B )התחכך (להתחכך
leithakeh
sürü eder עדר
sürükleme, çekme shiva סחיבה
sürüklemek, çekmek garar, ligror B )גרר (ל^ריר
sürüklemek, çekmek, aşırmak, yürütmek (mecazi) sahav, lishov B )סחב (לסחב
sürüklemek, çekmek, rendelemek gerer, legarer B )גרר (לגרר
sürüklemek, taşımak (rüzgarla/dalgayla hava, su idif, leadif B )הדיף (להדיף
koku yaprak esinti vs.), yaymak, saçmak
sürüklenme, erozyon, alüvyon, sel ya da ırmak sahaf סחף
suyunun biriktirdiği toprak yığını
sürüklenme, kapılıp gitme, akıntıya kapılma isahafut הסחפות
sürüklenmek, çekilmek nigrar, leigarer B )נגרר (להגרר
sürüklenmek, çekilmek nishav, B )נסחב (להסחב
leisahev
sürülebilen macun kıvamında yenebilen madde mimrah ממרח
(macun, hamur, ezme, şokella vs.)
sürülmek, yayılmak, mayışmak itmareah, B התמךח,התמרה
itmarah, )(להתמרח
leitmareah
sürülmek, yayılmak, mayışmak nimrah, B )נמרח (להמרה
leimareah
sürülmüş, yayılmış (ekmeğe tereyağ vb. gibi) (sıfat) maruah ת מרוח
sürünceme, işi geciktirme, ayak sürüme, yokuşa sahevet סחבת
sürme, iş yavaşlatma
Sürüngen (hayvan) şekets
sürüngen, böcek, haşarat, haşere (hayvan) remes רמש
sürünme, emekleme, sürünerek ilerleme izdahalut הזדחלות
sürünme, emekleme, sürünerek ilerleme, çok yavaş zhila זחילה
ilerleme (mecaz)
sürünmek, emeklemek, sürünerek ilerlemek izdahel, B )הזדחל (להזדחל
leizdahel
450
sürünmek, emeklemek, sürünerek ilerlemek, çok zalıal, lizhol S )זחל (לזחל
yavaş ilerlemek (mecaz)
süs, görkem, şatafat, havalılık idur הדור
süs, güzellik noy נרי
süs, nişan itur ?טור
süsleme, süs, dekorasyon kişut קקזוט
süsleme, süsleyip püsleme, süslenme, üstünü başını iiyafyefut התיפיפות
düzeltme, giyimine çeki düzen verme
süslemek, bezemek kişet, lekaşet S קשט את (לקשט
(et) )את
süslemek, giydirip süslemek, şıklaştırmak ginder, S )גנדר (לגנד־ר
legander
süslemek, güzelleştirmek, övmek, methetmek ider, leader 5 )הדר (להדר
süslemek, güzelleştirmek, Övmek, methetmek peer, lefaer 3 )פאר (לפאר
süslemek, süsleyip püslemek, süslenmek, üstünü ityafyef, התיפיף (להודפיף) פ
başını düzeltmek, giyimine çeki düzen vermek leityafyef
süslenme, güzelleşme, şık giyinme, fiyaka, gösteriş itgandrut התגנדרות
yapma
süslenmek, bezenmek itkaşet, פ התקשט (להתק
leitkaşet )שט
süslenmek, güzelleşmek, şık giyinmek itgander, פ התגנך־ר (להתג
leitgander )נדר
süslenmiş, bezenmiş, takdire şayan, iltifata mazhar atur ת עטור
olmuş, pay dendirilmiş (sıfat)
süslü şeker kutusu bonbonyera ברנבונירה
süslü, haşmetli, ünlü adur הדור
süslü, süslenmiş, dekoratif (sıfat) mekuşat ת מקשט
süt halav חלב
süt anne em menika אם מיניקה
süt anne meyneket מינקת
süt tozu avkat halav אבקת חלב
süt ürünleri mutsrey halav מוצרי חלב
süt ve yumurtadan yapılmış bir tatlı, krema havitsa הביצה
sütanne meynika מיניקה
sütçü halban חל?ז
sütlü (sıfat) halavi ת חלבי
sütten kesme, telafi; karşılama, karşılığını verme, gmila גמילה
madde bağımlılığı tedavisi (alkol, uyuşturucu)
sütten kesmek’, olgunlaşmak, mukabele etmek, gamal, ligmol פ )גמל (לגמל
hizmetinin karşılığını vermek
451
sütyen haziya הדה
süveyş kanalı tealat suets תעלת סואץ
süzgeç, kevgir, filtre misnenet, נת$ ?ןס,מסננת
mesanenet
süzme, elekten geçirme, eleme, ayıklama, süzgeçten sınun סנון
geçirme, filtreleme
süzmek, süzgeçten geçirmek, elemek, filtrelemek sinen, lesanen פ )סנן (לסנן
süzülme, akış, planör ile uçma, havada süzülme deiya דא;ה
süzülme, elenme, filtrelenme, sızma, gizlice girme istanenut הסתננות
süzülmek, elenmek, filtrelenmek, sızmak, gizlice istanen, פ )הסתנן (להסתנן
girmek leistanen
süzülmek, havada süzülmek, uçmak daa, lidot פ )דאה (לדאות
süzülmüş, filtre edilmiş, elekten geçirilmiş, elenmiş mesuna11 ת קס?ן
(sıfat)
svitşort, uzun kollu pamuklu kalın tişört sveçer סת׳ר
swaziland (mozambik ile güney afrika cum. arasın- svazilend סחילנד
da bir ülke)
452
s
y
453
şamdan pamot פמוט
şamdan, yedi kollu şamdan, ışık menora קבורה
şampiyon alufa אלופה
şampiyonluk, şampiyona alifut אליפות
şampuan şampu עזמפו
şan, haşmet, heybet, görkem od ........ .ד1ה
şan, ün, şöhret, övgü, övüş, övme teila תחלה
şans, olasılık, ihtimal, ümit (İNGİLİZCEDEN) çans צעס
şans, talih, baht mazal מזל
şanslı olmak, kısmetli olmak itmazel, S )התמזל (להתמזל
leitmazel
şanslı, talihli, ballı bar mazal בר מזל
şanssız, bahtsız, talihsiz, kısmetsiz hasar mazal חסר מזל
şanssızlık, talihsizlik, bahtsızlık, kısmetsizlik hoser mazal חסר מזל
şantaj yapılmak, sıkılmak, sıkılıp suyu çıkarılmak ııishat, leisahet S )נסחט (להסחט
şantaj yapmak, haraç kesmek, gasp etmek, zorla sahat, lishot S )סחט (לסחט
almak, sıkmak, sıkıp suyunu çıkarmak
şantaj, haraç, gasp, zorla alma, sıkış, sıkma, sıkarak shita סחיטה
suyunu çıkarma
şantajcı, gaspçı şahtan סחטן
şap, sıcak suda eriyen tadı buruk antiseptik bir alum אלום
madde
şapka kova כובע
şapkacı kovaan !כובע
şarap (içki) yayın ן?ן
şarap mahzeni martefyeyinot מךתף יינות
şaraphane, şarap imalathanesi yekev
şarbon hastalığı (hastalık) gahelet גחלת
şarjör mahsanit מחסנית
şarkı zemer זמר
şarkı mırıldanmak, şarkı söylemek pizem, lefazem פ )פזם (לפזם
şarkı söylemek zimer, lezamer פ )זמר (לזמר
şarkı söylemek şorer, leşorer פ )שורר (לעזורר
şarkı söylemek şar, laşir 'פ )שר (לישיר
şarkı, ilahi rina ה3ך
şarkı, müzik, musiki, melodi sesi ron רון
şarkı, şarkı söyleme, şakıma, ötme, müzik, musiki zimra זקרה
şarkı, şiir, manzume şir, şıra שירה, שיר
şarkıcı (dişil) . .. .. zameret ■ג.. ............ זמרת
şarkıcı (eril) zamar ז זמר
şarlatan, sahtekar, dolandırıcı şarlatan עוךלטן
şarlatan, sahtekar, dolandırıcı, dalavereci, iki yüzlü, nohel נוכל
riyakar
şart değil, olamasa da olur lav dayka ... לאריו?ןא
şart koşmak, şart koymak itna, leatnot (et פ התנה (להתנות
alim) ) ?ם, על,את
şart, koşul, kayıt, kaydışart tnay תנאי
şartıyla, koşuluyla betnay בתנאי
şartlanma, azimlilik, kararlılık nehratsut נחרצות
şartlanmış, karar verilmiş, azimli (sıfat) nehrats ח נחיץ
şartlı tahliye, şartlı salıverme şihrur al tnay עזחרור על תנאי
şartlı, şarta bağlı, şart koşulmuş, şartıyla, kaydıyla, mutne ת «תנה
gayri ihtiyari, tabi (sıfat)
şase, otomobil şasesi, otomobilin metal iskeleti şasi עזאסי
şasi, motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü (oto- merkav מךכב
mobil)
şasi, otomobil şasesi, arabanın demir akşamlı iskeleti şilda שלדה
şaşı (dişil) pozelet נ פתלו־נ
şaşı (eril) pozel ז פוזל
şaşı bakmak, yan bakmak pazal, lifzol פ )פזל (לפזל
şaşılık, yan bakış pzila פזילה
şaşırmak, ambale olmak, kafası karışmak itbalbel} פ התבלבל (להתב
leitbalbel )לבל
şaşırmak, şaşmak, afallamak, hayretler içinde kal- nidam, leidaem פ )נךהם (להדהם
mak, ürkmek
şaşırtıcı biçimde, hayret uyandıracak şekilde, işin lemarbe apele למרבה הפלא
tuhafı, tuhaf olan şu ki
şaşırtıcı olmak, hayret uyandırmak ııifla, leipale פ )נפלא (להפלא
şaşırtıcı, aldatıcı (sıfat) mebalbel ת מבלבל
şaşırtıcı, hayret verici maftia מפתיע
şaşırtma, karıştırma, ambale etme, sersemletme, bilbul בלבול
karışıklık, keşmekeş, kargaşa, karmaşıklık
şaşırtmak, afallatmak, büyülemek, sersemletmek imem, leamem פ )המם (להמם
şaşırtmak, afallatmak, hayrete düşürmek, ürkütmek idim, leadim s )הךהים (להךהים
şaşırtmak, hayrete düşürmek ifli, leafli פ )הפליא (להפליא
şaşırtmak, karıştırmak, ambale etmek, sersemlet- bilbel, levalbel פ )בלבל (לבלבל
inek
455
şaşırtmak, şaşkına çevirmek, hayret ettirmek itmi, leatmi S )החמיה (להתמיה
şaşkın, ambale, karışık, darmadağın (sıfat) mebulbal n מבלבל
şaşkın, şaşırmış, sersem, ambale, afallamış (dişil)(־ amuma 3,n המומה
sıfat)
şaşkın, şaşırmış, sersem, ambale, afallamış (sıfat)- artııım המום
(eril)
şaşkın, şaşmış, hayret eden (sıfat) tamea n תמה
şaşkınlaşmak, şaşakalmak, hayret etmek tama, litmoa s )תמה (לתמה
şaşkınlık, hayret, boş boş bakınma beiya בה^ה
şaşkınlık, korku, dehşet, sarsıntı, şok, hayretten tadeema תדהמה
donakalma, panik, hayret
şaşkınlık, şaşırma, ambale olma, kafası karışma itbalbelut התבלבלות
şaşkınlık, şaşırma, hayret pliya פליאה
şatafatlı, gösterişli, süslü, abartılı (sıfat) nimlats ת נפלז
şatafatlı, tumturaklı, süslü, gösterişli, abartılı bombasti בומבסטי
şato, büyük köşk, konak tira טירה
şef, reis, lider, elebaşı Şef שף
şeffaf, berrak, saydam (sıfat) şakuf ה שקיף
şeffaflık, berraklık, saydamlık şkifut שקיפות
şeffaflık, saydamlık, projeksyon, slayt, görüş açısı şekef ^קף
şefkat, merhamet, lütuf, acıma, sevecenlik hemla חמלה
şefkatli, merhametli, sevecen (sıfat) rahum ת רחום
şeftali (meyve) afarsek אפרסק
şehem kapısı, şam kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar şhem קזער <טכם
şehir tiyatrosu teatron ironi תאטר(ן עירוני
şehir, kent ir עיר
şehirlerarası ben ironi בין עירוני
şehirli, şehre ait, kentsel (sıfat) ironi ת עירוני
şehit vermek, kurban vermek, aile bireyini savaşta şahal, lişkol s )שכל (לשכל
yitirmek, acı kayıp vermek
şehit, boşluk, uzay halal חלל
şehit, islamda inanç uğruna ölen (ARAPÇADAN) şaid שהיד
şehriye itriya, itriyot אטו־יה ׳אטךיות
şekel, yeni şekel (israel para birimi), kısaltılmış şekel, şekel שקל חדש,שקל
söylenişi şah hadaş )(ש״ח
şeker sukar סכר
şeker (hastalık), diabetik hastalık sukeret סכרת
şeker hastası hole sukeret חולה סכרת
şekerkamışı kne sukar . קנה סכר
şekerleme(ler), bonbon, tatlı mamtak, ממתקים,ממתק
manıtakim
şekerleme, şeker, bonbon sukariya סכריה
şekerlemeci, tatlıcı, şekerci dükkanı, pastahane migdaııiya מגדניה
şekerlenmiş (sıfat) .... mesukar ת מסקר
şekil tsivyon צביון
şekil vermek, şekle sokmak, kuşatmak tsar, latsur פ )צר (לצור
şekil, biçim, suret, form, hal tsura צורה
şekil, suret, görüntü, imaj, figür, sima, şahıs, rol, dmut דמות
karakter (tiyatro, sinema)
şekillenmek, biçim almak, biçimlenmek, oluşmak, itrakem, פ )התרקם (להתרקם
vücut bulmak leitrakem
şelale, çağlayan . eşed אקזד
şelale, çağlayan, çöp, artık, düşüş, çöküntü mapal מפל
şemsiye mitriya מטריה
şenlenmek, neşelenmek ranan, limon פ )רנן (לרנן
şer, kötülük, fenalık, kötü niyet bliyaal בליעל
şeref, şan, haşmet, ihtişam, görkem, şaşaa, heybet, tiferet תפארת
azamet, büyüklük, parlaklık, zarafet
şerefe! hayata! lehayım לוויים
şereflenmek, saygı görmek, saygın olmak itkabed, פ התכבד (להתכבד
leitkabed (be) (-3
şeriat (ARAPÇADAN) şeriya שרי^ה
şerif, kasaba polis şefi (amerikada) şerif שריף
şerit değişimi, sollama için şerit değiştirme, kavşak mehlaf מחלף
şerit, bant retsua רצו^ה
şevat, İbrani takviminin 5. ayı şvat קזבט
şevk duymak, istemek, arzu etmek, canı çekmek, hişek, lahşok פ )חשק (לחשק
heveslenmek
şevk, heves, arzu, İstek heşek חקזק
şey, söz davar דבר
şeyh, arap kabile ve aşiret reisi, tarikat lideri şeyh קזיחי
(ARAPÇADAN)
şeytan, iblis satan שטז
şeytani (sıfat) ■ satanı ת . שטני
şezlong kise noah כסא נוח
şık giyimli, süslü (eril) mitgander ז מתגנדר
şık giyimli, süslü, koket (dişil) . mitganderet J מךגגנדרת
458
şilep, yük gemisi oniyatmasa אמת משא
şili (ülke) çili דילי
şilte, döşek, yatak, minder mizran, mizron מץרון,מזרן
şimdi ahşav ?כשיו
şimdi, şu anda, halen ata ?תה
şimdiki zaman (dilbilgisi) —-zinan ove ןמןה’וה-
şimdiki, güncel, çağdaş (sıfat) ahşavi ת ?כשוי
şimdiki, şu an, şu anki ove הוה
şimdilik leet ata ל?ת ?הה
şimdiye kadar adko ?ד כה
şimşek, yıldırım, fevkalade parlaklık, zeka parlak- barak ?בר
lığı
şipşak, çabucak, hemencecik çik çak דיק דק
şirket kurmak, gravat bağlamak iged, leaged S )אגד (לאגד
şirket, firma, kurum, toplum, sosyete, cemiyet, grup hevra, hav ' חב,חברה
şiş, şişlenmiş et şişlik שישליק
şişe bakbuk בקבוק
şişik, şişmiş, şişkin nafııah נפוח
şişirme, hava basma, pompalama nipuah נפוח
şişirme, kabarma, mayalanma (hamur) t^iho! הפיחה
şişirmek, hava basmak, pompalamak nipeahi nipah, s ) נפח (לנפח,נפח
lenapeah
şişkin, şişirilmiş, kabarık (sıfat) menupah ת מנפח
şişkinlik, şişlik, şiş nefihut נפיחות
şişleme, şiş çubuğu, şiş, etlerin geçirildiği tahta yada şipud, şipudim שפודים,שפוד
demir çubuk
şişlemek, şişe geçirmek, adam mıhlamak şiped, leşaped 5 )שפד (לשפד
şişlik, deride şişkinlik avaabua אבקבו^ה
şişlik, siğil, yumru, çıkıntı gavşuşit גבשושית
şişman, şişko (sıfat) şamen ת ?ומן
şişmanlamak, şişmanlatmak, kilo aldırmak işinin, leaşmin פ )השמין (להשמין
şişmek itnapeah, פ התנפח,התנפח
itnapah, )(להתנפח
leitnapeah
şişmek tsava, lüsbot פ )צבה (לצבות
şive, aksan, telaffuz, diksyon, diyalekt, vurgu mivta מבטא
şnitzel, et şnitsel שניצל
şnorkel, tüpsüz dalışta suyun içinde nefes alinabilen şnorkel שנורקל
boru
459
şoför naag נהג
şok edici, sarsıcı, dehşet verici mezaazea מזעזע
şok olmak, ürpermek, korkudan donakalmak itpalets, S )התפלץ (להתפלץ
leitpalets
şok, büyük şaşkınlık durumu (İNGİLİZCEDEN) şok שלק
şok, darbe, sarsıntı elem הלם
şort, kısa pantolon mihnasayim מכנסים ?ןצךים
katsarim
şov, gösteri mofaa מופע
şoven, kadınları hor gören erkek, aşırı milliyetçi şovenist שרבניסט
şölen, ziyafet, yemekli eğlence (gürültülü sazlı hafta חפלה
sözlü), cümbüş
şömine, ocak, ateşlik karnin קמין
şömine, ocak, fırın, ateş, ev ocağı ah אח
şövalyevari, centilmence, kahramanca, mertçe, abiri ת אביך
kibar, kadınlara karşı ince, zarif (sıfat)
şöyle böyle kah vekah ?ד לכו
şu anda, şimdi, halen kaet בעת
şubat ayı, miladi takvimde 2. ayın adı (İNGİLİZCE- februar פברואר
DEN)
şube snif סניף
şube açmak, branş ilave etmek, hat eklemek sinef lesanef E> )סנף (לסנף
şuracıkta, iki adımlık mesafede anlamında pesa פסע
şurup sirop סירופ
şükretme, şükran, şükür, hamdetme odaya הודיה
şüphe yok en sapek אין ספק
şüphe, kuşku, tereddüt, itimatsızlık safek ספלו
şüphe, kuşkulanma haşad חשד
şüphelendirme, kuşkulandırma, zan altında bırak- ahşada החשדה
ma
şüphelendirmek, kuşkulandırmak, zan altında ehşid, leahşid פ )החשיד (להחשיד
bırakmak
şüphelenilmek, kuşkulanılmak nehşad, פ )נחשד (להחקזד
leihaşed
şüphelenmek, kuşkulanmak haşad, lahşod ' פ )-חשד (לחשד ב
(be)
şüpheli, vesveseli, şüpheci, kuşkucu haşdan זזשדן
şüpheli, zanlı (sıfat) haşud ת חשוד
şüphesiz, şüpheye mahal olmadan lelo safek ללא ספק
460 ■ ־:<
T
T, sayısal değeri 400, (İbrani alfabesinde 22.ci harf) tav ת
T, sayısal değeri 9, (İbrani alfabesinde 9.cu harf) tet ט
taahhüt, üstlenme, zorunluluk, mükellefiyet, yü- mehuyavut מחיבות ״
T \ •
kümlülük, mecburiyet, boyun borcu
tabak tsalahat צלחת
tabaka, sosyal tabaka, kat, katman şihva ?זכבה
taban, ayak tabanı, pati, hayvan patisi kafregel דגל
taban, ayakkabı tabanı sulya סליה
tabanca ekdah 1??!יי
tabela, levha, pankart, döviz şelet שלט
tabi, ...ye tabi, bağımlı, bağlı, mesul, ast (görev kafuf ת כפוף
bakımın dan) (sıfat)
tabi, elbet, şüphesiz betah בטח
tabiat, doğa, karakter, natura teva טבע
tabii, tabii ki, gayet tabii, belli kamuvan כמובן
tabiiyet, uyruk, tebaa, vatandaşlık netinut נתינות
tabiri caizse, sözde, adeta, sanki, güya kivyahol כמבול
tablet tavliya טבליה
tabu, yasak, kural dışı, konuşulması ve yapılması tabu טבו
yasaklanmış şey
tabur, müfreze gdud גדור
tabure şrafraf שרפרף
tabure, alçak iskemle, ayak taburesi dargaş דרגש
tabut aroıı metim ארון מתים
tacavüzcü anas אנס
tacir, tüccar, iş adamı, esnaf tagar תגר
taciz, sıkıntı, rahatsızlık atrada הטורה
tacizci, sıkıntı verici, rahatsız eden / edici matrid מטריד
taç keter כתר
taç giydirmek, taçlandırmak ihtir, leahtir E) )הכתיר (להכתיר
taç yaprak ale koteret עלה כותרת
taç, çelenk (kralların başına konan) atara עטרה
taç, kafaya takılan çiçekli taç nezer נ!ר
taçlandırma, taç giydirme ahtara הכתרה
taçlanmış, taç giymiş (sıfat) muhtar ת מכתר
461
tadılmak, tadına bakılmak ııitam, leitaem )נט^ם (להט?ם
tafsilat vermek, detay vermek, açıklamak parat, lefaret פ )פרט (לפרט
tafsilatli olarak, delil ileri sürerek, ayrıntılı, detaylı bifrotrot בפרוטרוט
tahammül edilmek, göğüs gerilmek, dayanılmak, nisbal, leisabel פ )נסבל (להסבל
katlanılmak
tahammül gücü, dayanma gücü svolet בלת°
tahammül, dayanıklılık, dayanma gücü, acıya kat- koah sevel פח סבל
lanma / kaldırma gücü
tahin thina טחינה
tahinli nohut ezmesi, nohut humus חומוס
tahkikat yapmak, irdelemek, araştırma yapmak tihker, letahker פ )תחקר (לתחקר
tahkimat, sağlamlaştırma, güçlendirme, istihkam bitsur בצור
tahliye etmek, yoksun bırakmak, dışarı atmak, nişel, lenaşel פ )נשל (לנשל
zorla çıkarmak, malına mülküne el koymak
tahliye ettirme, boşalttırma, yayma, salma (duman, aflata הפלטה
gaz, atık, egzoz)
tahliye ettirmek, boşalttırmak, yaymak, salmak iflit, leaflit פ )הפליט (להפליט
(duman, gaz, atık, egzoz)
tahliye(atık sıvı, gaz, egzoz), çıktı (bilgisayardan pelet פלט
alman yapılan işlemin çıktısı)
tahliye, boşaltım, ihraç, çıkartım, dışarı verme plita פליטה
(baca, egzoz)
tahliye, dışarı atma, zorla çıkarma, el koyma, mal nişul נשול
ve mülke el konulması, atma, yoksun bırakma
tahmin etmek.......... ................. ..... ............................ niheş, lenaheş פ )נחש (לנחש
tahmin, öngörü (hava durumu tahmini) tahazit תחזית
tahmin, tahmin etme nihuş נחרש
tahmini değerlendirme, değer biçme, değer takdir umdan אמין
etme
tahmini, tahminen, takriben, yaklaşık (sıfat) moarah ת מ?רי
tahmini, tahminen, yaklaşık, takribi, takriben, meşoar ת מש^ר
farzedilen, zannedilen (sıfat)
tahribat, imha, harap etme, tahrip etme, yıkma ahrava החרבה
tahrif etmek, çarpıtmak, aslını bozmak silef, lesalef פ )סלף (לסלף
tahrifat, çarpıtma, aslım bozma siluf סלוף
tahrik etmek, azdırmak (cinsel açıdan) lıirmen, פ )חךמן (לחךמן
leharmen
tahrik etmek, kışkırtmak, saldırtmak şisa, leşasot פ )שסה (לשסות
tahrik etmek, uyarmak, kışkırtmak, meydan oku- gera, legarot פ )גרה (לגרות
mak, tahriş etmek (deriyi, cildi, teni)
tahrik kışkırtma şisuy . שסרי
!5
462
tahrik olmak, azgınlaşmak, şehvete kapılmak itharmeıı, פ התחרמן (להתח־
leitharmen )דמן
tahrik olmak, kışkırtılmak itgara, התגרה (להתגרות) פ
leitgarot
tahrik, kışkırtma, fitleme, provokasyon CLSCttCL הסתה
tahrik, uyarma, kışkırtma, provokasyon, tahriş geruy ............. גרד
(deride tende ciltte) ...... ..
tahrip etmek, harap etmek, yıkmak herev, leharev פ )חרב (לחרב
tahrip etmek, harap etmek, yıkmak harav, lahrov פ )חרב (לוזרב
tahrip etmek, mahvetmek, yıkmak, şeklini ve biçi- işhit, leaşhit פ )השחית (להשחית
mini bozmak .
tahrip olmak, mahvolmak, yıkılmak nişhat, leişahet פ )נשחת (להשחת
tahriş olmuş (sıfat) ■ megore ת מגרה
tahsil, öğrenim, eğitim, bilgelik, bilgi, öğretim askala הקזכלה
tahsilat, alacak tahsil etme, para toplama gviya ב*ה$
tahsildar gove גרבה
tahsilli, eğitimli, okumuş (sıfat) mehunah ח מחני
tahsilli, öğrenim görmüş, bilgili, allame (sıfat) melumad ת מלמד
tahsisat, ayırma, tahsis etme aktsava הקצבה
tahsisat, ödenek tiktsuv תקצוב
tahsisat, ödenek, ayrılan para, harcama izni aktsaa הקצאה
taht, saltanat kas בס
tahta çıkarma, kral yapma amlaha המלכה
tahta çıkarmak, hükmettirmek, kral yapmak imlik, leamlih s )המליך (להמליך
tahta kalas, takoz, kereste, sahne, oyun tahtası kereş קרש
tahta, karatahta, levha, kadran (saat) luah לוח
tahtakurusu (hayvan) פשפש
tahvil, senet, bono neyarot erek בירות <נךך
takati kalmamak, dermanı kesilmek, mecalsiz rafas, lirpos פ )רפס (לךפיס
olmak
takdim, tanıtım, gösterim matsag מצג
takdir edilmek, hayran kalınmak neerats, פ )נ^רץ (להערץ
leiarets
takdir etmek, hayran olmak eerits, leaarits פ )ה^ריץ (להמריץ
takdir, kıymetlendirme, matrah, tahakkuk şuma שרמה
takdir, tahmin, değerlendirme ' amida אמידה
takdir, tahmin, değerlendirme, kıymetlendirme, aaraha ה?נךכה
paha biçme, değer biçme
463
takdire şayan, beğenilen, hayranlık duyulan (sıfat) neerats, ת נערצת,נערץ
neeretset
takdire şayan, övgüye layık rauy leşevah ראוי לשבח
takı takılmak (küpe yüzük vs.) neenad, 3 )נענד (להענד
leianed
takı takmak (küpe yüzük vs.) anad, laanod 3 )ענד (לענד
takılma, şaka, komiklik, gırgır, parodi maatala ■ מהתלה
takılma, şaka, şakacılık, alaycılık, alay, mizah, itul התול
güldürü, espri
takılmak, şaka yapmak, dalga geçmek, alaya almak, itel, leatel 3 )התל (להתל
gırgır geçmek
takım yıldız mazur מזר
takım, ekip, grup kvutsa קבוצה
takım, topluluk mahaııe מהנה
takınmak, bürünmek, sarınmak, giymek ata, laatot 3 )עטה (לעטות
takıntı kibaon קבערן
takıntı, saplantı obsesya אובססיה
takip eden, izleyen, ardarda gelen, ardıl, ardışık okev עוקב
takip etmek, dedektiflik yapmak balaş, livloş 3 )בלעז (לבל״ש
takip, izleme, gözetim, sürekli kontrol altında tutma maakav מעקב
(hasta)
takip, kovalama, iz sürme, peşine düşme, arkasın- mirdaf «ריף
dan koşma, sürek avı
takip, takip etme, kovalama redifa ךךיפה
takipçi, kovalayan, peşine düşen.............. ....... rodef ..................רודף
takla, perende, salto salto סלטה,סלטו
taklit hikuy הקרי
taklit edilme, izleme, takip, takip etme, sorgu, soruş- ithakut התחקות
turma ־
taklit edilmek ithaka, 3 התחקה (לההח־
leithakot )קות
taklit, sahte şey, uydurma^ suret deme רמה
taklitçi hakyan
taklitini yapmak, taklit etmek, öykünmek, benzeme- hika, lehakot 3 )חקה (לחקות את
ye çalışmak (et)
takma diş(Ier), protez şen toteve't, שנים,שן תותבת
şinayim totavot • תותבות
takma, protez (takma diş, takma el gibi) totav תותב
takmak, takınmak, takıp takıştırmak, süslenmek ada, laadot 3 )עדה (לעדות
takoz friz ■ טריז
464
■:>
!ra■■
465
tam hedefe, tam merkezîne, sapmadan, tam üstüne bul בול
tam, bütün, bitmiş, tamamlanmış tam הם
tam, kesin, müsamahasız, tamı tamına, dakik, ay- medukdak ת מדקדק
T \«
nntılı, ince elenip sık dokunmuş, kusursuz yapılmış
(sıfat)
tam, kusursuz, hassas, kati, doğru, kesin (sıfat) meduyak ת מייק
tamah, hırs taavat betsa ■האות בצע
tamahkar, açgözlü tama טמע
tamahkar, haris, paragöz, açgözlü rodef betsa רודף בצע
tamam, OK, iyi, düzende, düzenli, muntazam beseder בסדר
tamamen, kesinlikle, büsbütün, tamamıyla lahalutin לחלוטין
tamamen, tamamıyla, büsbütün, tümden legamre לגמרי
tamamlama, bitirme, tamama erdirme aşlama השלמה
tamamlamak, bütünlemek, bitirmek, barıştırmak, işlim, leaşlim s השלים (להשלים
barışmak (im) )עם
tamamlanmak, bütünlenmek, bitmek ııişlam, פ )נשלם (להשלם
leişalem
tamamlanmamış, eksiği olan, güdük löke behaser לרקןה בחסר
tamamlayan, tamamlayıcı, tümleyicİ, bütünleyici maşlim משלים
tamı tamına, kesinlikle, kesinkes, tıpkı, tıpa tıp, bediyuk, בדיוק
aynen bdiyuk
tamir etmek, tamirat yapmak, onarmak, düzeltmek tiken, letaken פ )הקן (לתקן את
(et)
tamir, tamirat, onarım tikun תקון
tamlama (dilbilgisinde), iki kelimeden oluşan birle- smihut סמיכות
şik söz (örneğin glil neyaı = ־kağıt rulosu)
tampon, araba tamponu, çamurluk pagoş פגוש
tampon, kompres, plaster, sargı, yara bezi retiya רטיה
tamuz, İbrani takviminin 10. ayı ‘ tamuz תמוז
taneli, tanecikli, granül, pürüzlü, kumlu gargeri גתרי
tanga, ipkini hutini חוטיני
tango dansı tango טנגו
tanıdık makir מכיר
tanıdık, akraba makar מכר
tanıdık, bildik, tanışık, aşina (dişil) (sıfat) mukeret W מכרת
tanıdık, bildik, tanışık, aşina (eril) (sıfat) mukar ז,ת מכד
tanıma, tanışma, bilme akara הכרה
tanımak, tanıştırmak, tanıtmak ikir, leakir (et פ. ,הכיר (להכיר את
be) (-3
466
tanımlama, tarif agdara הגדרה
tanımlamak, tarif etmek iğdir, leagdir D )הגדיר (להאדיר
tanımlanmak, vasıflandırılmak itafyen, S )ויהאפ״ז (לד׳האפין
leitafyen
tanımlanmamış, kimliği belirsiz bilti mezoe בלתי מזהה
tanımlanmış bölge, ayrılmış alan, saha mitham מתחם
tanımlanmış, kimliği belirlenmiş, kimliği saptan- mezoe ת כ!זהה
mış, bütünleşmiş (bir görüşle, takımla, sporla vb.),
özdeşleşmiş (sıfat)
tanımlı, tarif edilmiş, belirli, muayyen (sıfat) mugdar ת מגדר
tanışıklık, tanışma, tanıdıktık, aşinalık ekerut הכרות
tanıtım, örnekleme, misal verme, örnek verme adgama הדגמה
tank tank טנק
tankçı, zırhlı birlik askeri. şiryonai שןיונאי
tanksavar, antitank neged tankım, )נגר טנקים (נ״ט
nun”tet
tanrı buyruğu (has ve halila) has חם
tanrıça, ilahe (dişil) elila j אלילה
tanrılık vasfı, tanrısal konum, ilahiyat, ilahilik elout אלהרת
tansiyon, kan basıncı lahats dam לחץ דם
tanzanya (ülke) tanzanya טנזמה
tanzim, düzen, uyarlama, adaptasyon ibud
tapa, tıkaç, tıpa, kapakçık setem סתם
taparcasına sevmek, tapınmak, secde etmek sagad, lisgod B )סגד (לסגד
tapmak, mabet, ibadet yeri raka רקה
tapınma, ayin pulhan 1?פל
tapir (hayvan) tapir טפיר
tapu kadastro rişum karkaot !־שרם קרקעות
tapu, gayrimenkul taşınmazların sahiplik belgesi, tabu טבר
mülkiyet hakkını gösteren belge, kadastro
taraf tutmak, taraflı olmak, yandaş olmak tsided, letsaded B )צדד (לצדד
tarafından...... den, ...dan ־ meet מאת
tarafsız, nötr (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) netrali ת ניטרלי
taraftar, destek veren oed אוהד
tarak masrek מסרק
tarama, arama, elektronik aletle tarama srika סךיקה
taramak sirek, lesarek B )סרק (לסרק
taramak, sıyîrmak, elektronik aletle taramak, (bil- sarak, lisrok B )סרק (לסרק
gısayarda) scane edilmek
taşa dönme, taşlaşma, taş kesilme, fosilleşme, katı- itabııut התאבנות
laşma
taşa dönmek, taşlaşmak, fosilleşmek, katılaşmak itaben, leitaben £> )התאבן (להתאבן
taşan taşkın goleş !גולה
taşıma, nakletme, evlendirme nesia נשיאה
taşımak, kaldırmak, nakletmek, evlenmek, affet- nasa, laset (be) פ )-נשא (לעזאת ב
mek, bağışlamak
taşınabilir, seyyar, sarsılmış metultal מטלטל
taşmırlık, taşmabilirlik, seyyarlık, hareketlilik nayadut מדות
taşınmak (biri veya bir araç tarafından), evlenmek nisa, leinase פ )נשא (להנ^א
taşınmış, götürülmüş, taşınabilir nisa נשא
taşıt, araç, vesait tahbura תחבורה
taşıyan, taşıyıcı nose א1נוק
taşıyıcı anne, sperm nakliyle hamile kalan kadın em pundakayit אם פנרקאית
taşıyıcı kayış, konveyör masua ?מסר
taşıyıcı, hastalığın mikrobunu virüsünü taşıyan kişi nasa נשא
(AIDS vs.)
taşla döşeme ritsuf רצוף
taşlama, hiciv, yergi (edebi mizah) satıra סטירה
taşlama, taşa tutma skila סקילה
taşlama, taşa tutma, taş atma regima ןגימה
taşlama, yergi, hiciv satira סאטירה
taşlamak, taş atmak sikel, lesakel פ )סקל (לסקל
LaÇlalllftlV} 111 LUllllalk ıllğlıtflj ılığifllt & 1ג?ךגם רגם
taşlamak, taşa tutmak sakal, liskol S )סקל (לסקל
taşlanmak, taş atılmak niskal, leisakel פ )נסקל (להסקל
taşlanmak, taş fırlatılmak nirgam, פ )נרגם (להרגם
■ leiragem
taşma, sel basma, su baskını, furya atsafa הצפה
taşmak, kaymak, sörf yapmak galoş, ligloş פ )גלש (לגל־ש
tat katma, lezzet verme, çeşnilendirme, baharat tibııl תבול
koyma ’
tatılaştırma, şeker katma, tatlandırma amtaka המתקה
tatil pagra ' פגךה
tatil, izin hufşa ' חפ^וה
tatil, serbestlik, özgürlük hofeş חפש
tatile çıkmak, tatil yapmak, tatilde olmak ııafaş, linpoş פ )נפקז (לנפש
tatlı çeşidi, silindir biçiminde bir macar tatlısı çeşidi kiyurtuş קיורטוש
470
tatlı kırmızı biber gamba ■ גמבה
tatlı krema şamenet שמנת מתוקה
metuka
tatlı patates balata בטטה
tatlı, şirin (sıfat) matok ח מתוק
tatlı, şirin, sevimli . rnotek מתק
tatlılaştırmak, şeker katmak, tatlandırmak imtik, leamtik B המתיק את (להמ
)תיק את
tatmak, tadına bakmak taam, litom B )טעם (לטעם
tatmin etmek, takviye etmek, vermek, teslim etmek sipek, lesapek B )ספק (לספק
(ticari mal)
tatmin olma, yetinme, iktifa etme, kanaat etme, istapkut הסתפקות
memnuniyet, hoşnutluk, kanaatkarlık
tatmin olmak, yetinmek, iktifa etmek, kanaat etmek istapek, B )הסתפק (להסתפק
leistapek
tatmin olmuş (sıfat) mesupak n מספק
tatmin olmuş, memnun, hoşnut sva raison שבע רצון
tatmin, memnuniyet sipuk ספוק
tatmin, memnuniyet koratruah קורת רוח
tatminkar, doyurucu tnasbia ratson משביע רצון
tatminkar, doyurucu (sıfat) mesapek ת מספק
tatsız tuzsuz, gereksiz, boşuna, beyhude hasar taam חסר טעם
tatsız, lezzetsiz, yavan, tekdüze, sıkıcı tafel תפל
tatsızlık, lezzetsizlik, gereksizlik hoser taam חסר טעם
tattırmak, vurgulamak, üzerinde durmak, belirt- itim, teatim B )הטעים (להטעים
mek
tav edilmiş, tavlı (sıfat) mekusam ת מחסם
tava mahvat מחבת
tavan tikra תקרה
tavan arası, çatı arası aliyai gag עלית גג
tavan ile örtmek, çatı yapmak kera, lekarot B )קרה (לקרות
tavla (oyun) şeş beş ש3 שש
tavsiye etmek, önermek imlits, leamlits B המליץ (להמליץ
(et al) ) על,את
tavsiye, tavsiye etme amlatsa המלצה
tavşan (hayvan) arııav, arneve t אךנבת,אתב
tavşan, adatavşanı, dağ tavşanı (hayvan) şafan ??ז
tavuk (hayvan) (dişil) tarnegolet נ תךנגילת
tavuk (hayvan), kuş ! of עוף
471
tavuk budu, tavuk butları bacakları kerayim ברעץם
tavus kuşu (hayvan) tavas טוס
tay, at yavrusu, sıpa, eşek yavrusu (hayvan) syah כדח
tayin etmek, atamak, iş vermek, istihdam etmek mina, lemanot S )מנה (למנות
tayin etmek, karelemek, yerleştirmek şibets, leşabels פ )שבץ (לשבץ
tayin, atama, istihdam minuy מנוי
tayland (ülke) tailand תא?לנר
taylandlı (dişil), taylandça taüandit j תאילנדית
taylandlı (eril) tailandi ז תאילנדי
taze fasulye, ayşe fasulye, yeşil fasulye şeuityeruka שעועית ק־?ןה
taze, körpe (sıfat) tari ת טךי
tazı, av köpeği (hayvan) kelev tsayid כלב ציד
tazmin etmek, telafi etmek, bedel ödemek, eşitle- kizez, lekazez s )קזז (לקזז
mek, denge sağlamak
tazmin, telafi, karşılık, bedel pitsuy פצוי
tazminat pitsuyim פצוים
tazminat şilumim שלומים
tazminat ödemek, karşılamak, tazmin etmek, telafi pitsa, lefatsot פ )פצה (לפצות
etmek, kurtarmak ağız açmak
teamül, üzerinde toplumca uzlaşılmış kural, örf, muskama ת מסכמה
töre, konvansyon (sıfat)
teberru eden, bağışlayan, katkıda bulunan, donör törem תורם
(organ, kan, doku, sperm), hayırsever
teberru etme, teberru toplama, yardım, bağış, iane atrama התרמה
toplama
teberru etmek, bağışlamak, hibe etmek nidev, lenadev פ )נדב (לנדב
teberru, bağış, katkı, iane teruma תרומה
tebeşir gir גיר
tebrikler, hayırlı olsun, güle güle kullan (ARAPÇA- mabruk מברוק,מכרוב
DAN)
tebrikler, kutlama, İyi dilekler ihulim אחולים
tecavüz etmek, ırza geçmek, iğfal etmek anas, leenos פ )אנס (לאנס
tecavüz, ırza geçiş ones אנס
tecavüz, ırza geçme, iğfal aııisa אניסה
tecavüze uğramak, ırzına geçilmek neenas, leianes פ )נאנס (להאנס
tecrübe yaşamak, başından geçmek, görüp geçirmek hava, lahvot פ . )חוה(לחו(ת
tecrübe, deneme, deneyim, deney nisayon נסיה
tecrübeli, deneyimli (sıfat) menüse ת מנסה
472
teçhizat, alet ve araçların oluşturduğu takım, dona- erka זנרכה
tı, avadanlık, alet takımı, set
teçhizat, erzak, levazım, tedarik tseyda צידה
teçhizatlanmak, kuşanmak, bürünmek itazer, leitazer B )התאזר (להתאזר
tedarik, iaşe, sağlama, temin sfika ספיקה
tedarik, ikmal, tedarik edilen, iaşe aspaka ; אספקה,הספקה
tedarikçi, malı teslim eden sapak ספק
tedavi amaçlı kan akıtma (eskiden) akazat dam הקזת דם
tedavi edilemez, vahim, Ölümcül anuş אנוש
tedavi etmek, iyileştirmek ripe, lerape B )רפא (לרפא אח
(et)
tedavi olmak, iyileşmek itrape, leitrape B התרפא (להתרפא
(me)
)מ־
tedbirli, ihtiyatlı, ağzı sıkı, sır vermez, ketum diskreti דיסקרטי
tedirgin olmak, korkuya kapılmak, huzursuz olmak, harad, lahrod B )חרד (לחרד
rahatsız olmak
tedirgini huzursuz, endişeli, kaygılı (sıfat) hared ת חרד
tef (müzik aleti) tef miryam תף מרים
teğet maşik משיק
teğmen ־ segen ?גן
tehdit etme, tehdit, gözdağı iyum איום
tehdit etmek, gözdağı vermek, korkutmak, gözünü iyem, leayem B ,אים (לאים על
korkutmak (al be) )-ב
tehlike, risk sakana סכנה
tehlikeden kurtulma duası, kaza atlatana, ameliyat birkat agomel ברכת הגומל
ya da hastalık sonrası duası
tehlikeli, riskli (sıfat) mesukan ת !?מס
tehlikeye atmak, tuzağa düşürmek, kapana kıstır- ipil bepah, B הפיל בפח (להפיל
mak leapil bepah )בפח
tehlikeye girme, riske girme istaknut הסתכנות
tehlikeye girmek, riske girmek istakeıı, B הסתכן (להסתכן
leistaken (be) )-כ
tehlikeye sokmak, riske atmak, tehlike yaratmak siken, lesaken B )סכן (לסכן את
(et)
tek ebeveynli (dişil)(sıfat) had orit W הוךית-חר
tek ebeveynli (sıfat)(erİI) ־ had ori ז,ת הוךי-חד
tek haneli rakam, hane, basamak sıfra ספרה
tek kullanımlık, bir kerelik, tek seferlik (plastik had paami פ^מי-חד
bardak tabak vs.)
473
tek sayı . peret פרט
tek taraflı, tek yanlı had tsdadi צךךי-חד
tek tip yapmak, bir örnek yapmak, tek biçime eehid, leaahıd פ )האחיד (להאחיד
sokmak
tek yön had şiiri סטרי-חד
tekdüze, monoton, yeknesak, rutin, sıradan, zarafet-■ şigrati ת שט־הי
siz, sıkıcı, basmakalıp (sıfat)
teke(hayvan) tayiş חיש
teke (hayvan) (eril) ez ז ?ז
tekel, kartel, piyasa hakimiyeti, rakipsizlik monopol מונופול
tekelci, kartelci monopoli מונופולי
tekerlek ofan אופן
tekerlek galgal גלגל
tekerlekli sandalye kise galgalim בסא גלגלים
teklemek, tutukluk yapmak, iyi gitmemek (motor, kirtea, kirta, s קךטע,?ןךטע
makine, süreç) lekartea )(לקךטע
teklif eden matsia מציע
teklif etmek, önermek, arzetmek, ileri sürmek, itsia, leatsia פ )הצי? (להציע
ortaya atmak
teklif, öneri, arz atsaa הצעה
tekme, şut beita בעיטה
tekmelemek, tepmek, şutlamak, şut atmak baat, livot פ )בעט (לבעט
tekmelenmek, tepilmek, şutlanmak nivat, leibaet פ )נבעט (להבעט
teknik olarak, ilnii, teknik kurallara göre (sıfat)(- tehni, iehnit נ,ת טכנית
dişil)
teknik olarak, ilmi, teknik kurallara göre (sıfat)(- tehni נ,ה טכני
eril)
teknik ressam sartat סךטט
teknik ressam, çîzimci, desinatör şarlat שךטט
teknik, yöntem, yordam (İNGİLİZCEDEN) tehnika טכניקה
teknisyen tehnayi טכנאי
teknoloji (İNGİLİZCEDEN) tehnologya טכנולוגיה
teknoloji bilim ilim bakanı sar amada שר המדע
tekrar birbirimizi dinlemek üzere leiştamea להשתמע
tekrar çağırma (sahneye), tekrarını isteme, isteriz adraıt הדיז
(sanatçıya yapılan tezahürat)
tekrar düzenlemek, yeniden örgütlemek şirgen, פ )?זרגן (ל׳עוךגן
leşargen
tekrar ele geçirmek, geri getirmek ihzer, leahzer פ )אחזר (לאחזר
474
tekrar etmek, tekrarlamak, yinelemek şana, lişnot פ )שנה (לשנות
tekrar gözden geçirme, tekrar göz gezdirme, müta- skira סקירה
laa, inceleme, araştırma, genel bakış, umumi plan,
taslak
tekrar incelemek, yeniden düşünmek, tartmak nimlah, פ )נמלך (להמלד
leimaleh
tekrar incelemeye alınmak, doğruluk gücünü itarer, leitarer ..S:. התערער (להתע־
yitirmek
0ךע
tekrar, yine, gene, bir daha şuv שרב
tekst, metin tekst טקסט
tektip, tek biçimli, türdeş, yeknesak, tekdüze . ahid אחיד
tekzip, yalanlama, doğru olmadığını açıklama, otsaat diba הוצאת דבה
aklama
tekzip, yalanlama, iddiayı çürütme afraha הפרכה
tel örgü geder tail גדר תיל
tel, iplik hut חרט
tel, madeni tel, dikenli tel tail תיל
telaffuz etmek, dile getirmek, ifade etmek, fikir aga, laagot פ )הגה (להגות
üretmek
telaffuz, diksyon, konuşma stili agiya הג^ה
telaffuz, söyleniş, dümen kullanma, direksyon siste- iguy הגוי
mi, yönlendirme
telafi, tazmin, zararı karşılama şipuy ■ שפרי
telaş, acele hipazon חפזרן
telaş, acele, acelecilik ats אץ
telaşlı, heyecanlı nisar נם?ר
teleferik, fenikular rahbal רכבל
telefon telefon טלפון
telefon aramak, tel. no. çevirmek hiyeg, lehayeg פ )חיג (לחיג
telefon etmek tilfen, letalfen פ )-טלפן (לטלפן ל
(le)
telefon etmek, telefon bağlantısı kurmak itkaşer, פ התקשר (להתקשר
leitkaşer (le ) עם, אל,-ל
el im)
telefon santralı, santral merkaziya טרפדה
telefonlaşmak iîstalisel, פ הצטלצל(להצט
leitstaltsel )לצל
telegraf mivrak מברק
telepati, uzaduyum, düşünceler arasında doğrudan telepatiya טלפתיה
doğruya bağlantı
475
telepatik telepati טלפתי
teleskop (İNGİLİZCEDEN) teleskop טלסקופ
televizyon televizya טלוידה
telif hakkı zhutyotsrim זכוה יוצרים
telsiz telgraf radyo alhut אלחות
tembel, aylak (sıfat) aisel ■ת ... • .. •קצל.....
tembel, üşengeç, haylaz, aylak atslan ?צלז
tembellik, aylaklık, işsizlik, zamanı boşa harcama batala בטלה
tembellik, aylaklık, miskinlik atslut ?צלות
tembellik, üşengeçlik, aylaklık atslanut עצלנות
temel eğitim (genellikle askerlik için), acemilik tironut טירונות
devresi
temel olarak, esasa ilişkin, temelde, temele ait, bsisi בסיסי
kaidevi
temel taşı, mihenk taşı, en temel unsur, binanin even pina אבן פנה
dikim tarihini yansıtan taş
temel, esas, menşe, köken, element yesod יסוד
temel, kaide (heykel ayaklığı), esas, mesnet, üs, basis בסים
askeri üs
temelini oturtmak, alt yapı hazırlamak, tesis etmek, iştit, leaştit השהית (להשתית) פ
kurulumunu yapmak
temin etmek, edinmek, elde etmek, yetişmek isig, leasig פ )השיג (להשיג
teminat eravon ?רכון
temiz (sıfat) ııaki n נליי
temiz, berrak, safi tsah צח
temizleme, temizlik nikuy נקוי
temizleme, temizlik nikuy נקוי
temizlemek (bir şeyi) nika, lenakot פ )נקה (לנקות את
(et)
temizlemek, arıtmak, saflaştırmak, arındırmak, tier, letaer פ )טהר (לטהר
tasfiye etmek
temizlenmek (kendini) itııaka, התנקה (להתנקות) פ
leitnakot
temizlenmek, arınmak, tasfiye olmak nitar, leitaer פ )נטהר (להטהר
temizlenmek, temize çıkmak, aklanmak (bir şeyin nikOj leinakotפ ־ )נקה (להנקות
temizlenmesi)
temizlik nikayon נ?יין
temmuz ayı, miladi takvimde 7. ayın adı (İNGİLİZ- yuli יולי
CEDEN)
tempo, ritim miktsav מקצב
tempo, ritm , ketsev
tempolu, ritmik (sıfat) kitsbi ת קצבי
temsil eden, temsil kabiliyeti olan, mümessil, tipik, meyatseg מיצג
örnek
temsil edilen, vekalet edilen meyutsag מיצג
temsil edilmek . ........................... ityatseg, . . פ. )ההיצג (להתיצג
leitvatsee
temsil etme, vekalet etme yitsug יצרג
temsil etmek, vekalet etmek yitseg, leyatseg s )יצג (ליצג
temsilci, delege, mümessil, murahhas natsig נציג
temsilcilik, delagasyon, mümessillik netsigut נציגות
temyiz etme, itiraz, bozma, uyarma, harekete erur ?דור
geçirme
tencere . sir סיר
teneke kutu, bira meşrubat kutusu pahit פחית
teneke kutu, konserve kutusu, çöp tenekesi pah פך
teneke, saç, metal levha pah פח
tenekeci pahah פחח
tenha, ıssız, terkedilmiş, kuş uçmaz kervan geçmez şomem ת מם1ש
(sıfat) •
tenhalaşmak, ıssızlaşmak, terkedilmek şamam, s )שמם (לשמם
lişmom
tenkit etmek, eleştirmek matah bikoret. s מתח בקרת (למתח
limtoah bikoret C?y בקרת
(al)
tenkitçi, tenkit eğilimli, her şeyi eleştirmeyi seven bikorti בקךחי
kişi
tente, çardak, küçük dam gagon גגון
tente, gölgelik, kameliye, sayeban, sayvan, tahtıre- apiryon אפךיון
van, kralların ellerde taşındığı taht
tente, güneşlik, sayvan soheh סוכך
tente, yahudi düğün merasimi tentesi, gölgelik, hupa חפה
kameliye
tenteyle örtmek, sığındırmak, kol kanat germek, soheh, lesokeh פ )סוכך (לסוכך
koruması altına almak
tenya, şerit, mide asalağı, bağırsak kurdu (bir para- ־tolaatseret . תול^ת סרט
zit türü) (hayvan)
teori, kuram, nazariye ־ teorya תאוךיה
teorik . iyuni ייוני7
tepe ‘ giva גבץה
tepe noktası, açının tepesi, uç, açı köşesi (geometri) kodkod קדקוד
477
tepe, tepecik, toprak yığını tel תל
tepeden tırnağa mikafregel ad מכף רגל ?ד
aroş הראקז
tepinmek, yere vurmak, ayaklarıyla yeri dövmek vaka, lirkoa D )ך?ןע (לרקע
tepki, tepkime, reaksiyon tguva ?גובה
tepme, geri tepme, savuşturma (tehlikeyi), geri adifa הדיפה
püskürtme, çelme
tepmek, geri tepmek, savuşturmak (tehlikeyi), geri adaf, laadof פ )הדף (לןזדף
püskürtmek, çelmek
tepsi, tabla, sini magaş מגש
ter zea זעה
ter, ağır iş, zahmet yeza זע:
terapi, tedavi, iyileştirme, kür ripuy רפוי
teras, balkon, taraça mirpeset מרפסת
terazi burcu mazal מזל מאזנים
ınoznayim
terazi, kantar, tartı mozııayim מאזנים
terbiye eden, eğitici, hayvan terbiyecisi mealef מאלף
terbiye edilmiş, ehlileşmiş, evcilleştirilmiş (sıfat) meulaf ה «אלד
terbiyesiz, arsız, küstah, yüzsüz, saygısız hatsuf חצוף
terbiyesizleşmek, yüzsüzleşmek, arsızlaşmak ithatsef פ )התחצף (להתחצף
leithatsef
terbiyesizlik etmek, edepsizlik etmek hitsef, lehatsef פ )חצף (לחצף
tercih edilen, yeğlenen (sıfat) moadaf ת מעדף
f TT; T
478
tereddüt, duraksama, bocalama isus הסוס
tereddüt, duraksama, kararsızlık asesanut הססנות
tereddüt, duraksama, kararsızlık pikpuk פקפוק
tereddütte olan, kararsız, duraksayan, bocalayan meusas ת מהסס
(sıfat)
tereyağı ...... hema ......... חמאה
terk edilmiş, bırakılmış, başıboş, korumasız mufkar י1??מ
terkedilmek, yüzüstü kalmak nitaş, leinateş פ )נטקז (להנטש
terkedilmiş, ıssız, metruk, ücra, gayrımeskün azuva עזובה
terkediş, terketme, yüzüstü bırakma netişa נטישה
terketmek, bırakmak, ilgisiz davranmak ifkir, leafkir s )הפקיר (להפקיר
terketmek, yüzüstü bırakmak nataş, lintoş 5 )נטש (לנטש
terleme azaa הז?ה
terlemek izia, leazia S )הזיע (להזיע
terli mezia מזיע
terlik naaley bayii נעלי בית
termik, termal, ısı ile ilgili (sıfat) termi ת תך?ןי
terminal, son durak masof מסוף
termit, beyaz karınca (hayvan) termit טרמיט
termometre, derece, sıcaklık ölçer madhoın מרחם
terör saldırısı, incitme, zarar verme, kötü olay pigua פגוע
terör, tedhiş (İNGİLİZCEDEN) terör טרור
terörist, tedhişçi mehabet מחבל
terörist, tedhişçi (İNGİLİZCEDEN) terörist טרוריסט
ters akım, ters akıntı, anafor zerem negdi זלם גנרי
ters çevir ilmek, ters dönmek, ters yüz olmak neepah, leiafeh s )נהפך (לההפך
ters çevirmek, devirmek, döndürmek, dönüştürmek, afah, laafoh s ,הפך (להפך את
dönüşmek, ...laşmak, ״.!eşmek, haline gelmek (etle be) )" ב,-ל
ters dönme, devrilme, altüst olma, alabora olma itaphut התהפכות
ters dönmek, devrilmek, altüst olmak, alabora itapeh, leitapeh 5 )התהפך (להתהפך
olmak
ters, karşı, aksi, zıt afuh הפול
ters, zıt, muhalif efeh הפך
tersane mispana מספנה
tersine, aksine, bilâkis naafoh u נהפך הוא
tersine, aksine, bilakis, kontra . leefeh להפך
terslik, aksilik; zıtlık, karşıtlık, muhalefet ipuh הפוך
tertip, düzen ■ maarah מערך
ז.?ד׳יי ....... .
479
terzi (dişil) toferet נ תופרת
terzi (eril) hayat T חיט
terzi, dikici (eril) tofer î תופר
tesadüf etmek, tesadüfen karşılaşmak, rast gelmek ııikra, leikarot פ )נקרה (להקרות
tesadüfen, kazara, tesadüfi, rastgele, rastlantısal, mikri ת מקרי
şans eseri, hasbelkader (sıfat)
tesadüfler zinciri, rastlantı, tesadüf tsirufmikrim צרוף מקךים
teselli edici, avutucu menahem מנחם
teselli mükafatı, teselli ödülü pras tanhumim פרס תנחומים
teselli, avunma, avuntu, taziye nihum נחום
teselli, avuntu ııoham נחם
teselli, avuntu nehama נחמה
tesettüre girmek, gizlemek, saklamak (saç kol itsnia, leatsnia פ הצניע (להצניח
bacak)
tesisat, mekanizma, teçhizat, tertibat, düzenek, mitkan מתקן
cihaz, aygıt, aparat
tesisatçı instelator אינסטלטור
tesisatçı, tesis eden matkin מתקין
teslim almak, boyun eğdirmek, yenmek ihnia, leahnia פ :הכניע (להכניע
(et) )אח
teslim etmek, sağlamak, tedarik etmek nipek, lenapek פ )נפק (לנפק
teslim olan, feragat eden, teslimiyetçi nihna נכנע
teslim olma, teslimiyet keniya פני^ה
... .... ■ . . ■ ■■•■
teslim olmak, boyun eğmek nihna, leıkana פ )-נכנע (להכנע ל
de)
teslim olmuş, boyun eğmiş, ezik, yenik, yenilmiş, muhna ח מכנע
T י%
mağlup (sıfat)
teslimiyet, itaatkarlık, boyun eğmecilik, teslimcilik İkanut הפנעות
teslimiyetçilik, feragat edicilik, vazgeçicilik vatranut ותרנות
tespih ağacı ezdarehet אזדרכת
tespih ağacı izdarehet אזדרכת
test test טסט
test, imtihan bohan בחן
testere masör מסור
testere ile kesme, biçme nesira ' נסירה
testereyle kesmek, biçmek, kafa ütülemek (mecaz) niser, lenaser פ י )נסר (לנסר
testi, küp tsapahat צפחת
testis, taşak, yumurtalık (erkekte) eşeh, aşahim אשכים,אשך
480
testosteron, erkek cinsiyet hormonu (İNGİLİZCE- testosteron טסטוסטרון
DEN)
teşebbüs edilmiş, girişilmiş, atılım yapılmış (sıfat) yazum ת תום
teşebbüs etme, girişime, atılım yizum יזום
teşebbüs, atılım, girişim, insiyatif yozma תמוז
teşekkür ederim, teşekkürler, çok teşekkür ederim toda raba תוךה רבה
teşekkür etmek, şükretmek, müteşekkir olmak, oda, leodot (le פ,-הודה (להודות ל
minnettar olmak, itiraf etmek, dile getirmek, açıkça al be) )- ב,על
söylemek
teşekkür, mersi toda חודה
teşhir etmek, ifşa etmek, görmek şaza/, lişzof פ )שזף (לשזף
teşhircilik, sergileme merakı (İNGİLİZCEDEN) ekzibitsyonizm אקזיביציוניזם
teşhis etmek, tanılamak, tanı koymak (hastalık), ivhen, leavhen פ )אבחן (לאבחן
tespit etmek (arıza)
teşhis, tanı, belirti diagnoza דיאגנוזה
teşhis, tanı, tanılama, bilimsel tetkik veya karar ivhun אבחין
teşvik, teşvik edici, dürtü, uyarıcı tamrits תמריץ
teşvik, teşvik etme, destek (futbol tribünlerinde idud עדוד
taraftarın yaptığı)
tetanos, kazıklı humma (hastalık) tsafedet צ?־דת
tetanoz (hastalık), kazıklı humma hastalığı tetanos טטנוס
tetik edek הדק
tetiklemek, başlatmak, motoru çalıştırmak, motora itnia, leatnia פ )התניע (להתניע
start vermek
tetikte, her an bir işi yapmaya hazır, basık, ezik daruh ת דרוך
(ayakla basılmış ezilmiş çiğnenmiş) (sıfat)
tetkik, gözden geçirme, gözatma, bakış sıkur סקור
tetkik, inceleme, tahkikat, dikkatle okuma iyun עיון
tevet, İbrani takviminin 4. ayı tevet טבת
tevkif, tutuklama, tutukluluk, mahpusluk, nezaret maatsar מעצר
(karakoldaki)
tevratm ilk beş kitabı, tevrat humaş חמש
teyp (İNGİLİZCEDEN) teyp טןס
teyze, hala (dişil) doda נ דודה
tez, iddia, sav teza חזה
tezahürat, haykırış, feryat, neşe yada kızgınlığı terua תרועה
ifade eden gürültü, şamata, vaveyla
tezgahtar zdban זבן
tıbbi tedavi . tipul refui טפול רפואי
tıbbi, medikal (sıfat) refui ת רפואי
....... ....... . ' . :י....... ■..... ■.... ‘ .■■ י ■י ■ ■■ ■ / ' .■:;ב,■;
. ■־ 481
tıka basa yedirmek, besleyip şişmanlatmak, semirt pitem, lefatem S )פטם (לפטם
mek, semiz hale getirmek
tıkabasa yedirme, ağzına lokma tıkıştırma, doyur alala הלעטה
ma, zorla yedirme, sonda ile besleme
tıkabasa yedirmek, ağzına yemek tıkıştırmak ilit, lealit S )הלעיט (להלעיט
tıkaç, tampon haşam הסם
tıkalı, kapalı, tıkanmış, contalahmiş atum ....... אטום
tıkama atima אטימה
tıkama, durdurma, tıkanıklık, tıkaç ötem אטם, אוטם
tıkama, izole etme eatmut האטמות
tıkama, tıpa, dolgu, tıkanma, tıkaç, blokaj stima סתימה
tıkamak (tıpayla), kapak koymak, tıkaçla kapat pakak, lipkok פ )פקק (לפקק
mak
tıkamak, dolgu yapmak satam, listom פ )סתם (לסתם
tıkamak, kapamak, contalamak, sızıntıyı önlemek atam, leetom פ )אטם (לאטם
tıkanık (sıfat) sattım n סתום
tıkanmak nistam, פ )נסתם (להסתם
leisatem
tıkanmak, aptallaşmak neetam, פ )נאטם (להאטם
leiatem
tıkınmak, semirmek, semiz hale gelmek itpatem, התפטם (להתפטם) פ
leitpatem
tıklama, tık tık (klavye, daktilo vs. gibi) tiktuk תקתוק
tıklamak, bilgisayarda mausla tıklamak, kliklemek iklik, leaklik פ )הקליק (להקליק
tıklamak, tıkırdatmak, tıklatmak, tuşlamak (klav tiktek, letaktek פ )טקטק (לטקטק
ye), tık tık etmek
tıklamak, tıkırdatmak, tıklatmak, tuşlamak (klav tiktek, letaktek פ )תקתק (לתקתק
ye), tık tık etmek
tıklım tıklım, tıka basa, hıncahınç, ağzına kadar gaduş גדוש
dolu
tıknazca, bodurca (sıfat) • nanasi ח ננסי
tımarhane, akıl hastanesi, düzensiz veya çok gürül bet meşugaim בית משגעים
tülü mekan
tıp heyeti vaada refuit ועדה ךפואית
tıp, tedavi refua רפואה
tıraş, sakal tıraşı üglahat תגלחת
tıraş, ustura tıraşı, sakal tıraşı giluah גלוח
tıraşlı, tıraş olmuş (sıfat) megulah ה ?גלח
tırmalama, tırmık srita סריטה
tırmalamak, tırmıklamak sarat, lisrot s )סרט (לסרט
482
tırmalamak, tırmıklamak, pençelemek sarat, lisrot פ )שרט (לשרט
tırmalanmak, tırmıklanmak nisrat, leisaret s )נשרט (להשרט
tırmalanmak, tırmıklanmak nisrat, leisaret פ )נסרט (להסרט
tırmanan, sarmaşık metapes מטפס
tırmanış, tırmanma tipus טפדס
tırmanmak, yukarı çıkmak. .; tipes, letapes ■•פ.. )טפס (לטפס
tırmık (alet) magrefa מגרפה
tırmıkla düzeltilmek, tırmıkla taranmak nigraf, leigaref פ )נגרף (להגרף
tırnak, tırnaklar tsiporen, צפרנים,צפירן
tipornayim
tırpan hermeş חרמש
tırsmak (argo), korkmak, kaçınmak iştafen, פ )השתפן (להשתפן
leıştafen
tibet sığırı, yak (hayvan) yak ק:
ticaret mishar מסחר
ticaret yapılmak, alınıp satılmak nishar, פ )נסחר (להסחר
leisaher.
ticaret yapmak sahar, lishor פ )-3 סחר (לסחר
(be)
ticaret, alım satım, alış veriş sahar סחר
ticarete dökmek, kar amaçlı yapmak, ticarileştir- misher, פ )מסחר (למסחר
mek lemasher
ticarethane, iş yeri, dükkan bet mishar בית מסחר
ticari (sıfat) mishari ת מסחרי
ticarileşmiş, ticarete dökülmüş, kar amacına yönelik memushar ממסחר
(sıfat)
ticarileştirme, kar amacı gütme mishur מסחור
tifo, tifüs (hastalık) tifüs טיפוס
tik, istemsiz hareket tik טיק
tiksindirme, iğrendirme, mide bulandırma avhala הבחלה
tiksindirmek, iğrendirmek igil, leagil פ )הגעיל (להגעיל
tiksindirmek, iğrendirmek, mide bulandırmak ivhil, leavhil פ )הבחיל (להבחיל
tiksinme, iğrenme, tiksinti verici, İğrenç, iğrenç goal nefeş געל נפש
ruhlu
tiksinmek, iğrenmek ııigal, leigael פ )נגעל (להגעל
tiksinmek, iğrenmek, nefret etmek, hor görmek, bahal, livhol פ )בחל (לבחל
hakir görmek
tilki (hayvan) şııal שר^ל
timsah (hayvan) tanin תנין
483
tiner tiner טינר
tip, karakter, doğa, mizaç, yaratılış mida מדה
tip, tür, biçim, numune tipus טיפוס
tipi, kar fırtınası sufat şlagitn סופת שלגים
tiraj, baskı adedi, dağıtım, tevziat tfutsa הפוצה
tirbuşon, açacak holets . .... חולץ
tirbuşon, açacak, şişe mantarı çıkarıcı alet mehalets החלץ
tire işareti ( -) makav מקב
tire, kısa çizgi makaf מקף
tişri, İbrani takviminin 1. ayı tişri תעזרי
titiz, özenli, itinalı, çok dikkatli, kılı kırk yaran kapdatı ת קפיז
(sıfat)
titizlenmek, ince eleyip sık dokumak, kusursuz yap- dıkdek, 3 )דקדק (לדקדק
mak, hatasızlaştırmak, tam manasıyla yapmak ledakdek
titizlik, itina, özen, kılı kırk yarma kfida קפידה
titrek, titreşen, titreyen (sıfat) rotet ת רוטט
titreme raad רעד
titremek, sarsılmak nirad, leiraed פ )נרעד (להרעד
titremek, sarsılmak raad, lirod פ )רעד (לךעיד
titremek, ürpermek, çırpınmak, sarsılmak, zangır- pirper, פ )פרפר (לפרפר
damak leparper
titreşim retet רטט
titreşmek, titreşim yapmak ratat, lirtot פ )רטט (לרטט
titreştirme, titreme, titreşme ritut ךטוט
titreştirmek irtit, leartit פ )הו־טיט (להו־טיט
titreştirmek ritet, leratet פ )רטט (לרטט
titretme, sarsma arada
titretmek, sarsmak irid, learid פ )הרעיד (להךעיד
tiyatral, tiyatroya ait (sıfat) teatroni ת תאטרוני
tiyatral, tiyatroya ait (sıfat) teatrali ת תאטרלי
tiyatro teatroıı תאטרון
tiz sesle çığlık atmak, canhıraş çığlık koparmak itstaveah, פ הצטרח,הצטוח
itstavah, )(להצטוח
leitstavah
tohum ekme, ekim zria זריעה
tohum ekmek zara, lizroa פ )זרע (לזרע
tohum, sperm, meni, er suyu zera זרע
tok, doymuş, aç olmayan (sıfat) savea ת ?וכע
.. ■-1
484
tokat, şamar stira סטירה
tokat, şamar, vurma (argo) zapta זפטה
tokatlamak, tokat atmak satar, listor S )סטר (לפטר
tokluk, doygunluk, bolluk şova שבע
tokluk, doymuşluk, doygunluk şova שבע
toksin, canlı organizmalarda görülen zehir, zıkkım raalan ' ■־
1ימ
toksin, canlı organizmalarda görülen zehir, zıkkım toksin טוקסין
(İNGİLİZCEDEN)
tomar, deste, istif, öbek buhta בוכטה
tombul, dolgun, şişmanca (sıfat) şmanman ת שמנמן
tomurcuk tsits ציץ
tomurcuk açma, sürgün verme, patlama, fışkırma, bitsbuts בצבוץ
ansızın çıkıverme, dışarı sızma
tomurcuk açmak, sürgün vermek, patlamak, fışkır- bitsbets, פ )בצבץ (לבצבץ
nıak levaîsbets
tomurcuk, gonca nitsan ??ז
tomurcuklanmak, patlamak, fışkırmak itbatsbets, פ התבצבץ (להתב־
leitbatsbets )צבץ
ton (bin kilo), ses tonu ton טון
ton balığı, orkinos (hayvan) tuna טונה
ton, ses tonu, ahenk tslil צליל
tongo (ülke) tonga טונגה
top (silah) totah תותח
top atışı, salvo matah מטח
top sürme, toplu dripling (futbol, basketbol) kidrur בדרור
top sürmek, topla dripling yapmak (futbol, basket kidrer, פ )כדרר (לכדרר
vs.) lekadrer
top, mermi, hap, küre kadur כדור
topaç sevivon סביבון
topal (sıfat) tsolea ת ?צול
topal, aksak (sıfat) higer ת חגי
topallama, aksama tslia צליעה
topallamak tsala, litsloa פ )צלע (לצלע
toparlanma, iyileşme, düzelme, eski gücüne dönüş, itoşeşut התאוששות
ayılma, kendine gelme, canlanma
topçu tothan תותחן
toplam, miktar, meblağ, tutar, yekûn, total sah, sah akol סך הכל,סך
toplam, yekûn,■hepten, bütünüyle, topyekün, toptan totali טוטלי
(İNGİLİZCEDEN)
485
toplam, yekûn, meblağ shum סכום
toplama isuf אסלף
toplama, bir araya getirme likut לקוט
toplama, birikme, biriktirme tsvira צבירה
toplama, odaklama, merkezleştirme, temerküz, kon-■ rikuz ךכלז
santrasyon, düşünceyi bir noktaya yoğunlaştırma
toplamak isef feasef S )אסף (לאסף
toplamak lakatf lilkot 5 )לקט (ללקט
toplamak (yaprakları), tırmıkla süpürmek, çapa- geref, legaref S )גרף (לגלף
lamak
toplamak, bir araya getirmek asaf, leesof S )אסף (לאסף
toplamak, bir araya getirmek kavats, likbots D )קבץ (לקבץ
toplamak, bir araya getirmek, yığmak gibev, legabev S )גבב (לגבב
toplamak, biriktirmek, koleksyon yapmak, hazine atsar, feetsor S )אצר (לאצר
biriktirmek
toplamak, birleştirmek kibets, lekabets s )קבץ (לקבץ
toplamak, derlemek, koleksiyon yapmak, biriktir- liket, felaket s )לקט (ללקט
mek
toplamak, toplantı yapmak kines, fehanes s )בנם (לכנס את
(et)
toplanılmak, biriktirilmek, koleksyon yapılmak neesaf} feiasef 5 )נאסף (להאסף
toplanılmış, topluca, toplantı yapılmış (sıfat) mehunas ת מכנס
toplanma, bir araya gelme easfut האספות
toplanma, bir araya gelme, birleşim, asamble itkansut ______ התכנסות
toplanma, bir araya gelme, toplantı yapma itasfut התאספות
toplanma, toplantı, miting atseret צךת£
toplanmak, bir araya gelmek itkanes, D )התכנס (להתכנס
leitkanes
toplanmak, bir araya gelmek, toplantı yapmak, itaseff feitasef התאסף (להתאסף) פ
içtima etmek
toplanmak, kalabalık etmek, doluşmak, gruplaşmak tsava, litsbo פ )צבא (לצבא
toplanmış, yığılmış (sıfat) megubav ת מגבב
toplantı asefa אספה
toplantı kinus כנוס
toplantı, kongre, brifing, seminer kenes כנס
toplantı, oturma, dini okul yeşiva ישיבה
toplantı, toplum, topluluk, toplama, birleştirme kibuts קבוץ
toplaşmak, gruplaşmak, birikmek, derlenmek itlaket, feitlaket התלקט (להחלקט) פ
toplayıcı, kollektör kofet קולט
486
,toplusözleşme ....... . eskem sakar הסכם שכר
toplu taşıma tahbura תחבורה צבוךית
tsiburit
toplu, toplanmış asuf אסוף
topluluk, birlik, grup, müzik ya da tiyatro grubu ansaınbel א^סמכל
toplumdan uzaklaşma, kendini ayırma, uzak dur- ifbadlut ההבדלות
ma, mesafe koyma
toprağı işlemek kilter, lekalter פ )קלטר (לקלטי
toprak adama אדמה
toprak kap, güveç, kapaklı tencere kdera קדרה
toprak parçası regev רגב
toprak, toz toprak afar ?פר
toprakaltı, toprak altındaki□ tat karkai תת״קרקעי
topraklama, toprak hattı bağlama (elektrik) aaraka הארקה
topraklamak, toprak hattı bağlamak(elektrik) eerik, leaarik פ )אךיק (להאף־ק.ד
toptan, toptancılık sitonut סיטונות
toptancı sitonayi סיטונאי
topuk, ökçe akev עקב
torba, çanta, sırt çantası tarmil תו־מיל
torna, torna tezgahı mahreta מחרטה
tornavida mavreg מברג
torpido, arabanın torpido gözü ta kfafot תא כפפות
torpil, kayırma, iltimas (İNGİLİZCEDEN) proteksiya פרוטקציה
torpillemek, kösteklemek, baltalamak, zora koşmak, tirped, letarped. פ )טךפד (לטךפד
sekteye uğratmak, engel çıkartmak, yokuşa sürmek
(mecaz)
torpillenmiş, kösteklenmiş, baltalanmış, zora koşu- meturpad n מטךפד
lan, sekteye uğratılmış, yokuşa sürülen (mecaz)
tortu, çökelti mişka מעזקע
torun (dişil) nehda נ נכדה
torun (eril) ııehed ז נכד
torunun oğlu (dördüncü nesil) niıı נין
tos vurmak, boynuzlamak, kafa vurmak ııagah, lingoah פ )נגח (לנגח
tos, boynuzlama, boynuz vurma, kafa atma negiha נגיחה
totem, ilkel toplamların tanrı objesi (heykel, ağaç, totem טוטם
hayvan vs.)
toto, loto, lotarya toto טוטו
toy, saf, bön, naif (sıfat) naivi ת נאיבי
toynak telef טלף
487
toynak- kesmek, törpülemek, toynak bakımı yap- tilef letalef פ )טלף (לטלף
mak, nallamak (hayvanlarda)
toz avak
toz haline getirme, tozunu alma ibuk אבוק
toz kaldırmak, tozlamak, pudralamak ibek, leabek פ )אבק (לאבק
tozlaşma aavaka האבקה
tozlu (sıfat) meuvak n מאבק
tören kıtası, merasim kıtası mişmar kavod משמר בבור
tören, seramoni, merasim tekes טקס
törenle açılmak, hizmete girmek, stajyer olmak nehndh, פ )נחנך (להחנך
leihaneh
törensel, merasimle ilgili tiksi טקסי
törpüleme, rendeleme, eğeleme, zımparalama şîyuf ?זיוף
törpülemek, rendelemek patsar, liftsor פ )פצר (ל?צר
törpülemek, rendelemek, eğelemek, zımparalamak leşşiyef ayef פ )ש״ף (לשיף
trafik ışığı, trafik lambası ramzor רמזור
trafik kazası teunat drahim תאונת ררכיס
trafik levhaları dikmek, trafik işaretleri koymak timrer, פ )תמרר (לתמךר
letamrer
trafik polisi mişteret tnua משטרת תנועה
trafik sıkışıklığı, trafik tıkanıklığı pkak tnua פקק תנועה
trafik yoğunluğu, trafik yükü, trafik çilesi omes tnua עמס תנועה
trafik, gidişgeliş, seyrüsefer taavura תעבורה
trafik, hareket tnua תנועה
trafo, transformatör şanay ׳טנאי
trahom (hastalık), bir göz hastalığı garenet גרענת
trajedi, elim hadise, üzücü olay tragedya טרגדיה
tramvay haşmalit חשמלית
transformasyon, dönüşüm, biçim değişimi (ÎNGÎ- transformatsya טרנספורמציה
LİZCEDEN)
trapez trapez טרפז
traş etmek (sakal) gileah, gilah, פ ) גלח (לגלח,גלח
legaleah
traş olma itgalhut התגלחות
traş olmak (sakal) itgaleah, פ התגלח,התגלח
itgalah, )(להתגלח
leitgaleah
travesti, erkekten dönme kadın, transseküel koksinel קוקסינל
travma (İNGİLİZCEDEN) trauma קראומה
TS, sayısal değeri 90, (İbrani alfabesinde 18.ci harf) tsadi צ
TS, sona gelen TS, doksan (harf) tsadi sofit ץ
tsunami, dev dalga (okyanusta) tsunami צונאמי
tufan, çok şiddetli yağmur, büyük sel mabul מבול
tugay (İNGİLİZCEDEN) brigada ?ריגדה
tugay, alay, birlik, kısım hativa וזטיבה
tuğgeneral tat aluf אלוף-הת
tuğla, tuğlalar levena, לבנים,לבנה
levenim
tuhaf, acaip, garip (sıfat) muzar ח מתר
tuhaf, garip, acayip (sıfat) meşune ה$מש
tuhafiye, manifatura galanterya גל?טךיה
tuna nehri danuba דנובה
tundra, kutup stepleri, kutup bozkırı tundra טונח־ה
tunus (tunusun başkenti) tunis, tonus טוניס
tunus (ülke) tunisia תוניסיה
tunuslu (eril) tunisai ז תוניסאי
turfanda, ilk ürünler, ilk ürün, ilk hasat bikurim בבורים
turist tayar תיר
turist olmak, gezmek, turistik seyahat yapmak tiyer, letayer 9 )תיר (לתיר
turistik (sıfat) tayaruti ת ודרותי
turizm bakanı sar atayarut שר התירות
turizm rehberi madrih tayarut מדריך תירות
turizm, turistlik tayarut תירות
turkuaz, cam göbeği, nil rengi (renk) turkiz טוךקיז
turlamak, gezmek, tur yapmak, kolaçan etmek tar, lator פ )תר (לתור
turna kuşu (hayvan) agur עגור
turnuva turnir טורניר
turp (kırmızı turp) ‘ tsnon צנוץ
turp (küçük kırmızı turp) tsnonit צנונית
turp, yabanturpu, bayırturpu hazeret הזרת
; 489
turşu hamutsim סטוצים
turşu yapılmış, salamura, ekşitilmş, kaçırılmış muhmats ח מחמץ
(fırsatı, vapuru, maçı vs.) (sıfat)
turşu, turşusu kurulmuş (sebze vb.) (sıfat) kavuş ת ז2?פבר
turuncu, kavuniçi, potakal rengi (renk) katom כתם
tuş makaş £מ?ן
tutam, bir nebze, bir parça (tuz, şeker, biber baha- koret קךט
rat vs. için söylenir)
tutarlı, istikrarlı, sürekli, devamlı (sıfat) ikvi ת ?נקבי
tutarlılık, istikrar, ahenk, uyum, süreklilik, devamlı ikviyut ?נקביות
olarak
tutma, bakım ahzaka החזקה
tutma, tutuş, kavrama, kavrayış ahiza אחיזה
tutma, yakalama, kavrayış, idrak, kavrama, intikal tfisa תפיסה
kabiliyeti, algılama
tutmak ahaZf leehoz s )אחז (לאחז
tutmak, elde tutmak, alıkoymak ehzik, leahzik s סחזיק (להוזזיק
(et be) )-3 ,את
tutturmak, kenetlemek, raptetmek ihez, leahez פ )אחז (לאחז
tutuklu atsur ?צור
tutulmuş, el konmuş, alıkonulmuş, elde tutulan muhzak ת מחזק
(sıfat)
tutumlu, mutasarrıf, tasarruf eden hashan
tutunmak, destek bulmak neehaz, leiahez פ
tu tuşnıak, alev almak................................................ notsat, leivatset ■פ
ר
J-;
490
tuzak, kapan ' pah , פח
tuzak, pusu milkud מלכוד
tuzak, pusu, kapan malkodet מלכדת
tuzdan arıtma, deniz suyununun tuzunu arındırıp atpala התפלה
kullanılır hale getirme
tuzlama, tuz ekleme amlaha .המלחה
tuzlamak■ ' ־ ' imliah, B )המליח (להמליח
leamliah
tuzlanmış, feleğin çemberinden geçmiş, görmüş ge- memulah fl ממלח
çirmiş, kurnaz, kaşarlanmış, açıkgöz, cin gibi (sıfat)
tuzlu (sıfat) maluah ת מלוח
tüccar, iş adamı, esnaf soher סלחר
tüfek rove ולבה
tükenme, azalma azila אזילה
tükenmek, azalmak azal, leezol B )אזל (לאזל
tükenmek, giderek azalmak, mum gibi erimek daah. lidoh B )דעך (לדעך
tükenmez kalem et עט
tüketici fiyatları endeksi madad מדד המחירים
amehirim לצרכן
letsarhan
tüketici, kullanıcı, sarfeden, müstehlik, alıcı, muş- tsarhan רכז.?
teri
tüketilmek, sindirilmek, hazmedilmek îtakelj leitakel B )התאבל (להתאבל
tüketim, israf titsrohet תצרכת
tüketim, sarfiyat, kullanım miktarı tsriha צריכה
tükürme yerika יריקה
tükürmek yarak, liyrok B )רק (לירק:
tükürük rok רק
tülbent, etamin, muslin (yumuşak kumaş) malmala מלמלה
tülbent, ince ve seyrek dokunmuş kumaş, gaz bezi gaza גאזה
tüm, tam, bütün, baştan sona mihlol מכלול
tümen, askeri tümen ugda אגדה
tümsek, tepecik tlulit תלולית
tümü, tamamı, tamı, bütünü, bütünüyle mlo מלוא
tünel kazılmak, toprakta delik açılmak, maden nehtsav, B )נחצב (להחצב
açılmak leihatsev
tünel kazma, toprakta delik açma, maden açma, taş hatsiva חציבה י
ocağı açma
tünel kazmak, toprakta delik açmak, maden açmak, hatsav, lahtsov B )חצב (לחצב
taş ocağı açmak
493
uçurtma afîfon עפיפון
uçurum matsak ק1מצ
uçurum, sarp kayalık, yar, falez, uçurum tsuk צוק
uçurum, yar teom תהום
uçuş pisti, iniş kalkış pisti, uçak pisti maslul amraa / /מסלול המראה
nehita נחיתה
uçuş, uçak seferi tisa טיסה
uçuş, uçma, seyir, görüş, imgeleme, önsezi maof מעוף
uçuş, uçuş gösterisi, uçakların resmi geçidi matas מטס
uçuşan nadaf נדף
uçuşmak, dağılmak, yayılmak(koku yaprak esinti itnadef, פ )התנדף (להתנדף
vs.) leitnadef
uçuşmak, savrulmak, uçup gözden kaybolmak itofef, leitofef פ התעופף (להת־
)עויפף
uçuşturmak, havaya yaymak, buharlaştırmak(koku nidef lenadef פ )נדף (לנדף
yaprak esinti vs.)
uçuşup gitmek, dağılmak itpogeg, התפוגג (להתפוגג) פ
leitpogeg
ufak kat קט
ufaklık, minik (eril) katançik ז קטנצייק
ufal fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan ufal בנין הפעל
ufalama, öğütme, ezme, havanda dövme ktişa כתישה
ufalamak, gevşetmek, çözmek tiheah, tihah, תחח (לתהח) פ,תהה
letaheah
ufalamak, parçalamak, yıkmak, kırıntı haline porer, leforer פ )פורר (לפורר
getirmek
ufalanmış, havanda dövülmüş, ezik, öğütülmüş katuş ת כתוש
(sıfat)
ufaltmak, minik hale getirmek, fninimize etmek zier, lezaer s )זעו־ (לזער
ufo, uçan daire (etsem bilti mezue kısaltması) abam עב״ם
ufo, uçan daire, tanımlanmamış cisim etsem bilti עצם בלתי מזהה
mazue
ufuk ofek איפק
Uganda (ülke) Uganda אוגנדה
uğraş, uğraşı, gayret etme, çabalama iştadlut השתדלות
uğraşmak, çabalamak, gayret sarfetmek iştadelj s )העזתדל (להקזתדל
leiştadel
uğuldama, uğultu inıum הקהוס
uğuldamak, ses gelmek, hırıldamak, homurdamak am0f laamot פ )המה (להמרת
uğultu, ses, patırtı, hırıltı, çağıltı, homurtu emiya
494
uğursuzluk nahs נחס
uğursuzluk, terslik, ters iş eşek biş עסק ביש
ukala, kendini beğenmiş mitnase מתנשא
ukrayna (ülke) . ukraina אוקראינה
ulaşılabilir, kolay bulunur, yaklaşılabilir, yanma nagiş נגיש
varılabilir . ........ ...... .. .. .............
ulaşma, ulaşım, erişme, erişim, varış, vasıl olma agaa הגעה
ulaştırma bakanı sar atahbura עזר התחבורה
ulaştırma, ulaşım, transport tahbura תחבורה
ulema, bilge, saygın kişi raban !?ר
ultraviyole, mor ötesi (ışın) ultra sagol אולטרה סגל
uluma, ağlama, miyavlama, uğuldama yilul זלול
uluma, ağlama, uğuldama yelala ?ללח
ulumak, ağlamak, miyavlamak, uğuldamak yilel, leyalel B )ילל (לילל
uluorta, alenen, dünyanın gözü önünde, herkesin kval am veeda קבל עם ועדה
gözü önünde, göz güre göre
ulus, millet, halk, kavim am עם
ulusal, milli, popüler, halkın beğenisine uygun, halk amami ת עממי
tipi ve halka ait, halka özgü, ammeye ait (sıfat)
uluslar arası, enternasyonal, beynelmilel ben leumi בין לאמי
uluslararası yapma, beynelmilel hale getirme binum בנאום
ummak, umut etmek, beklentisi olmak yihel, leyahel B )יחל (ל?חל
ummak, ümit etmek kava, likvot B )קוה (לקוות
umman (ülke)־ oman עומאן
umum, kamu, amme, halk, topluluk, ahali, yığın tsibur צבור
umumi, genel, umuma ait, kamusal (sıfat) tsiburi n צבוךי
umumun elçisi, toplumun elçisi, duayı okuyan din şaliyah tsibur שליח צבור
görevlisi (dini bir terim)
umutsuz, usanmış (sıfat) noaş ת נואש
un kemah קמח
unlamak, una bulamak, unla kaplamak kimeah, B ) קמח (לקמח,קמח
kimah,
lekameah
unsur, öğe, eleman, parça, bir bütünü oluşturan rehiv רכיב
kısımların her biri
unut bunu 1 . tişkah mize ! תשכח מזהו
unutkan şoheah שוכח
unutkan (sıfat) şahehaıı ת קזכחן
unutkanlık şiheha עזכחה
495
unutmak şahah, lişkoah £> )׳שכח (לשכיח את
(et)
unutturmak işkiah, פ השביח (להעזכיח
leaşkiah (et) )את
unutulma iştakhut השתטחות
unutulmak iştakeah, פ הקצתכח,השתכח
iştakah, )(להשתכח
leiştakeah
unutulmak nişkah, פ )נעזכח (להעזכח
leişakah
unutulmaz bitti nişkah, כלתי,בלתי נעזבה
bitti nişkahat נשכחת
unutulmuş (sıfat) şahuah ת שכרה
ur, tümör, kitle gidul גדול
uranüs gezegeni uranus אורנוס
uranyum uranyum אורךום
uruguay (ülke), uruguaylı urugvay, אורוגואי
urugvayi
usandırmak, rahat vermemek, zırıltı yapmak, çın- tirter, letarter פ )טו״טר (לטרטר
gırtı yapmak(çıngırak)
uslup sergilemek, tarz yaratmak, stil yaratmak signeıı, פ )סגנן (לסגנן
lesagnen
usta, mahir, talimli, kalifiye (sıfat) meyuman ת
ustalık, maharet, el çabukluğu, beceriklilik meyumaııut מימנות
ustura.................................. taar- תער
usul, tarz, üslup, eda, şekil, biçim ofen אפן
ut, ud (müzik aleti) ud עוד
utanca düşmek, madara olmak (başarısızlık, bece- itpaşel, פ -התפעזל (להתפ
riksizlik yüzünden) leitpaşel )של
utanç verici, yüz karası, rezil edici . meviş מביש
utanç verici, yüz kızartıcı mahpir מדופיר
utandırılmak, utanç duymak nihlam, פ )נכלם (להכלם
leikalem
utandırılmış, mahcup edilmiş (sıfat) muhlam ת מכלם
utandırma, mahcubiyet ahlama הכלמה
utandırma, mahcup etme biyuş ביועו
utandırmak, mahcup etmek ihlim, leahlim פ )הכלים (להכלים
utandırmak, mahçup etmek biyeş, levayeş פ )כיש (לביש
utandırmak, yüzünü kızartmak ehpir, leahpir פ )החפיר (להחפיר
utangaç, çekingen, mahcup (dişil) bayşanit ■נ בישנית
496
utangaç, çekingen, mahcup (eril) bayşan ז !ביש
utangaçlık, çekingenlik, mahcubiyet bayşanııt ביעזנות
utanma, mahcup olma, çekinme itbayşut התביעזות
utanmak, mahçup olmak, çekinmek itbayeş, S )התביש (להתביש
leitbayeş
uyandırmak ekits, leakits S )הקיץ (להקיץ
uyandırmak örer, leorer ״B )עורר (לעורר את
(et)
uyandırmak, dikkati çekmek eir, leair (et al) B ,העיר (להעיר את
T ’ )על
uyanık, açıkgöz, vakıf, farkında (sıfat) erani ח ?רני
uyanık, tetikte (sıfat) eyrani ת עידני
uyanık, tetikte (sıfat) er ת ער
uyanıklık eranut ערנות
uyanış, uyanma yekitsa
uyanma, uyanış itorerut התעוררות
uyanmak itorer, leitorer התעורר (להתעוירר פ
(me) )-מ
uyaran örer עורר
uyarı, ihtar, dikkat, ikaz azara אזהרה
uyarı, ikaz, ihtar, tembih, alarm atraa התראה
uyarıcı meorer מעורר
uyarma, ihtar etme, ikaz etme, tembih etme azara הזהרה
uyarmak, ihtar etmek, ikaz etmek, tembih etmek izır, leazir פ )הזהיר (להזהיר
uyarmak, ikaz etmek, baştan söylemek, tembih itr0j leatrot פ )התרה (להתרות
etmek
uyarmak, ikaz etmek, itiraz etmek itria, leatria פ )התריע (להתריע
uydu lavyan לה
uydurma, hayali uyduruk şeyler anlatma biduy בדוי
uydurma, hayali, imgesel, gerçek dışı, uyduruk, baduy בדוי
düzme, sahte
uydurma, uyduruk kurgu, uydurmaca mivde מבדה
uydurma, yalan, palavra bduta בדותא
uydurmak, hayali şeyler anlatmak, uyduruk şeyler bida, levadot פ )בדה (לבדות
kurgulamak, çelişkili konuşmak
uydurmak, kafadan atmak, hayal üretmek bada, livdot פ )בדה (לבדות
uygulama, ifa, icraat, icra, yerine getirme, tatbik bitsua בצוע
etme, performans
uygulama, tatbik etme ehala החלה
497
uygulama, tatbik, yürütme, yerine getirme, infaz, ifa yisum ישרם
uygulamak, tatbik etmek, yerine getirmek, yürüt- yinem, leyasem פ )ישם (ל^שם
mek, infaz etmek, ifa etmek
uygulamak, uygulamaya koymak, tatbik etmek, ehil, leahil פ )החיל (להחיל
yürütmek, hayata geçirmek
uygulanabilir, etkin, etkili operativi אופרטיבי
uygulanabilir, tatbik edilebilir yasini ■ ■ □ישי
uygulanabilir, tatbik edilebilir, yerine getirilebilir, yasini ת ישים
ifa edilebilir (sıfat)
uygulanabilir, yapılabilir, olası bar bitsua ?בר בצו
uygulanmak, gerçekleşmek, ifa olmak ityasem, פ )התישם (להתבשם
leityasem
uygun biçimde, usulunce, kurala uygun, yolu yor- kaalaha כהלכה
damınca
uygun şekilde, gerektiği şekilde, doğru olarak kayaut כיאות
uygun şekilde, uygunca karauy כראוי
uygun, kusursuz, münasip ııeot נאות
uygun, münasip, müsait matim מתאים
uygun, münasip, yakışır, cazip yae יאה
uyku hapı / hapları kadurey şena כדורי שנה
uyku tulumu sak şeyna שק שנה
uyku, uyuma şena שנה
uykucu, ayakta uyuyan, uykulu, mahmur yaşnuni ישנוני
uykulu, uyuşuk, uyuşmuş (sıfat) radum ת רדום
uykusuzluk, mahmurluk yaşnuniyut ישנוניות
uykusuzluk, uyuyamama hastalığı, uyku kaçması nedudey şeyna ;דודי שנה
uyluk kemiği etsem ayareh ?צם הירך
uymak, uydurmak, uyarlamak, yakışmak itim, leatim E) התאים (להתאים
(et,be) )- ב,את
uymak, yakışmak, münasip olmak, yaraşmak, yakı- alanı, laalom פ )הלם (להלם את
şık almak, çarpmak, darbe vurmak (et)
uysal, itaatkar, boyun eğen, yumuşak başlı (sıfat) kanua ת ?כנו
uyuklama nimnum נקנרם
uyuklama, kestirme, şekerleme num נוס
uyuklamak nimnem, פ )נמנם (לנמנם
lenamııem
uyuklamak, kestirmek, şekerleme yapmak nam, lanum פ ’ )נם (לנום
uyum sağlama yeteneği, şartlara ve çevreye İntibak staglanut סתגלנרת
etme yeteneği
498
uyum sağlama, adapte olma, intibak, kaynaşma, istaglut הקתגלות
bağdaşma, adaptasyon
uyum sağlamak, adapte olmak, alışmak, intibak istagelj S )הסתגל (להסתגל
etmek, kaynaşmak, bağdaşmak leistagel
uyum, ahenk, uygunluk, mutabakat etem התאם
uyum, ahenk, uyma, uydurma, yakışma, yaraşma, atama התאמה
koordine, kifayet, yeterlilik, bağdaşma, münasip
olma
uyumak yaşan, lişon E) )ןשן (לי^זן
uyumlu, uyuşan, uygun, birbirini tutan, münasip toem תואם
uyumsuzluk (İNGİLİZCEDEN) disonans דיסוננס
uyumsuzluk, ahenksizlik, düzensizlik, uyuşmazlık i atama אי התאמה
bağdaşmazlık, tezat, farklılık, çelişki
uyurgezer (sıfat) saaruri ת סהררךי
uyurgezerlik saaruriyut סהרוריות
uyuşturan, uyuşturucu, uyutan, yatıştırıcı, uyku mardim מךדים
getiren
uyuşturmak, narkoz vermek, uyutmak irdim, leardim פ הרדים (להךדים
(et) )את
uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu müptelası, esrar- narkoman נרקומן
keş, eroinman
uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu verilmiş (sıfat) mesumam ת מסמם
uyuşturucu eroin samim סמים
uyuşturucu madde, narkotik sam ardama סם הרדמה
uyuşturucu vermek(eroin hap esrar), uyuşturmak simem, פ )סמם (לסמם
lesamem
uyuşturucu, bayıltıcı, anestezik, anestezisyeıı, anas- mealheş מאלחש
tezi yapan
uyuyakalmak, uyuklamak, uyuşmak nirdam, פ )נרדם (להרדם
leiradem
uyuz (hastalık) garedet גרדה
uzak (sıfat) rahok ת רחוק
uzak doğu mizrah arahok מורח הרחוק
uzak durmak, soğuk ve ilgisiz olmak rahak, lirhok פ )רחק (לךח’ק
uzak ve ıssız yer, allahın unuttuğu yer şahuah el שכוח אל
uzak, uzakta bulunan (sıfat) meruhak ת מרחק
uzak, ücra, sapa (sıfat) nidah ת נדח
uzaklaşma • itrahakut התרחקות׳
uzaklaşmak ürahek, s )התרחק (להתרחק
leitrahek
499
i....
500
uzmanlaşmak, ihtisas yapmak, ihtisaslaşmak itmaha, S -התמחה (להתט
leitmahot )חות
uzmanlaşmak, meslek erbabı olmak, mesleğinde itmaktsea, פ התמק־,התמקצע
ilerlemek itmaktsa, )צע (להתמקצע
1 leitmaktsea
uzun (sıfat) aroh, araka ארפה,ארן
uzun atlama (spor dalı) ...... ■ ׳kfitsa lerohak קפיצה <רחק
uzun vade, uzun menzil tvah aroh טוח ארך
uzun ve yorucu yürüyüş yapmak, sıkıştırarak kitet, lekatet פ )כתת (לכתת
ezmek, izdiham yaratmak
uzun yaşam, uzun ömür, yaşasın . yeki יחי
uzunlaşmak, boyu uzamak, yükselmek, büyümek itamer, פ )התמר (להתמר
leitamer
uzunluk oreh ארד
1
501
ücret almak, kazanmak istaker, השתכר (להשתפר) פ
leistaker
ücret, kira sakar. .,.שכר
ücret, vizite ücreti, ödenti agra אגרה
ücretli işçi, kiralık işçi (sıfat) sahir ת שכיר
üç (dişil) 3 şaloş נ שלש
üç (eril) 3 şloşa ז שלשה
üç ayaklı sehpa, şövale, tripod, ressam sehpası hatsuva חצובה
üçe bölmek, emanet etmek işliş, leaşliş ליש (להשליש) פ# ה
üçgen, üç köşeli meşulaş משלש
üçlemek, üç katma çıkarmak, üçle çarpmak şileş, leşaleş פ )שלש (לשלש
üçte bir şliş שליש
üçüncü şlişi שלישי
üçüncü tekil şahıs (dilbilgisi) guf şlişi גרף שלישי
üçüncü tekil şahıs (guf şlişi) nistar נסתר
üçüz, üçlü, üçü bir arada şlişiya שלישיה
üfleme, fanlama, yelleme, yelpazeleme, esinti yapma afaha הפחה
üflemek, nefes vermek naşaf linşof פ )נשף (לנשף
ülke, memleket, devlet, vatan medina מךינח
ülke,’toprak, memleket, yeryüzü, dünyâ erets אלץ
ülser (hastalık) ulkus אולקוס
ülser, yara, iç yara (hastalık) kiv כיב
ültimatom, muhtıra ültimatom אולטימטום
ümidini kesmek, çaresizliğe kapılmak, usanmak, ityaeş, leityaeş פ )התיאש (להתיאש
bezmek, yılmak
ümidini kırmak, usandırmak, bezdirmek, yıldırmak yieş, leyaeş פ )יאש (ליאש
ümit tikva תקוה
ümit etmek, umut etmek kive, lekavot פ )-קוה (לקוות ל
(le)
ümitlerini boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğrat- tiskelj letaskel פ )תסכל (לתסכל
mak, kösteklemek, güvendiği dağlara kar yağdır-
mak
ümitsiz, bezgin, yılgın, çaresiz, karamsar, meyus meyuaş ת מייאש
(sıfat)
ümitsizlik, usanç, umutsuzluk, bezginlik, yılgınlık, yeuş יאוש.
çaresizlik, yeis
502
ün salmak, meşhur olmak, reklamı yapılmak, yayın- itparsem, 5 הוזפךסם (להתפ
lanmak leitparsem )רסם
üniforma madim מדים
üniforma, tek tip giysi tilboşet ahida תלבשת אחידה
ünite, birim yehida ?חידה
üniversite ........................ . . ........... . universita. , -. אוניברסיטה
üniversite, akademi, yüksek okul mihlala מכללה
ünlem işareti (!) siman kriya סימן ?!ריאה
ünlem, nida milat kriya מלת קןריאה
Ürdün (ülke), şeria nehri yarden יורן
üreme, çoğalma, artma, tenasül, yavrulama reviya וביה
üretici, imalatçı yatsran ?צדן
üretilmek, yaratılmak notsar, 3 )נוצר (להוצר
leivatser
üretim, imal, yapım yitsur יצור
üretkenlik, verimlilik, prodüktivite, doğurganlık piryon פריון
üretmek, imal etmek yitser, leyatser 3 )יצר (ל?צר
ürkek, ürkmüş, korkmuş (sıfat) mevual ת מבהל
ürkmek, korkmak, ürpermek, irkilmek nival, leibael 3 )נבהל (להבהל
ürkütmek, korkutmak, ürpertmek ivil, leavil 3 )הבהיל (להבהיל
ürolog, bevliyeci, idrar yolları hastalıkları uzmanı ürolog אורולוג
üroloji, bevliye, idrar yolları hastalıkları urologya אורולו^ה
ürpermek, titremek, tüyleri diken diken olmak itstamrer. 3 הצטמרר (להצט
leitstamrer )מרר
ürperti, hafifçe titreme, üşüme tsmarmoret צמך־מךת
ürpertici, tüyleri diken diken edici metsamrer מצמרר
ürpertmek, titretmek, tüylerini diken diken etmek tsimrer, 3 )צמרר (לצמרר
letsamrer
ürpertmek, tüylerini diken diken etmek simrer, 3 )סמדר (לסמרר
lesamrer
ürtiker, kurdeşen, ciltte oluşan kaşıntılı döküntü harelet חדלת
(hastalık)
ürtiker, kurdeşen, ciltte oluşan kaşıntılı döküntü sirpedet סרפדת
(hastalık)
ürtiker, kurdeşen, ciltte oluşan kaşıntılı döküntü urtikarya אורטיקחה
(hastalık) (İNGİLİZCEDEN) .
ürün hakkında reklam amacıyla tanıtılan parça, promo ' פרומו
fragman
ürün hakkında reklam amacıyla tanıtım, fragman kdimon קדימון
503
ürün, mahsul mutsar מוצר
ürün, mahsul tnuva תנובה
ürün, mahsûl totseret תוצרת
üst düzey, üst rütbeli, kıdemli, yetkin bahir בכיר
üst, ali, üstün, yüksek, üst mertebede, ulvi elyon עליון
üstte (yazıda) . eyl, leeyl . , .לעיל,עיל
üstte, yukarda (yazıda) leeyl לעיל
üstteki elyona עליונה
üstün başarı, yararlılık, üstün vasıflılık itstaynut הצטינות
üstün başarılı olmak, yararlılık göstermek, üstün itstayen, פ )הצטין (להצטין
vasıflara haiz olmak, mükemmel olmak leitstayen
üstünde, üstte, üzerinde, dair, hakkında al ?ל
üstünde, üzerinde al gabey ?ל גבי
üstünden, üstünde, yukarısında, üst tarafında, meal מעל
üzerinde
üstüne kapanmak, üzerine eğilmek (vücut ile) gaar, ligor פ )גהר (לגהר
üstüne üstlük, bundan başka, ayrıca, yanısıra, üste- nosafal נוסף על
lik, ilaveten, ek olarak
üstünleşmek, baskın olmak, geçerlileşmek istarer, השתרר (להשתרר) פ
leistarer
üstünlük, nüfuz elyonut עליונות
üstüste yığmak, tepeleme yapmak, kurnazlık etmek, eerim, leaarim פ )הערים (להערים
açıkgözlük etmek, sinsi davranmak
üşenmek, yüksünmek, tembellik etmek itatsel, leiiatsel פ )התעצל (להתעצל
üşüme tsanan צןז
üşütmüş, nezleli (sıfat) metsunan ת מצנז
üşütmüş, soğuk almış (sıfat) mekurar ת מקרי
üşüyor, üşüdü (dişil) karla נ קר לה
üşüyor, üşüdü (eril) kar 10 ז לו קר
üşüyorlar, üşüdüler (dişil) kar laen j להן קר
üşüyorlar, üşüdüler (eril) kar laem r להם קר
üşüyorsun, üşüdün (dişil) kar lak j לד קי
üşüyorsun, üşüdün (eril) kar leha ז קר לך
üşüyorsunuz, üşüdünüz (dişil) kar laken נ קי לכן
üşüyorsunuz, üşüdünüz (eril) kar lakem ז קר לכם
üşüyorum, üşüdüm kar li קר לי
üşüyoruz, üşüdük kar lanu קר לנר
ütü mageets מגהץ
504
ütüleme, ütü giuts גהה
ütülemek giets, legaets S )גהץ (לגהץ
ütülenmek itgaets, B )התגהץ (להתגהץ
leitgaets
ütülenmiş, ütülü (sıfat) meguais ח כ!גהץ
üvey (sıfat) horeg n חורג
üvey baba, babalık av horeg אב חורג
üyelik aidatı dmey haverut דמי חברות
üzengi arkof אךכוף
üzgün olmak, kederli olmak itatsev, B )התעצב (להתעצב
leitatsev
üzgün, kederli, hüzünlü, elemli (dişil)(sıfat) atsuva עצובה
üzgün, kederli, hüzünlü, elemli (eril) (sıfat) atsuv ת<ז עצוב
üzgün, müteessir mitstaer מצטער
üzmek tsier, letsaer B )צער (לצער
üzmek, kederlendirmek eetsiv, leatsiv B )העציב (להעציב
üzücü, hüzünlü, müessif, acıklı, hazin maatsiv מעציב
üzücü, müessif, acıklı metsa£r מצער
üzülmek, üzgün olmak, esef etmek itstaer, leitstaer B )הצטער (להצטער
üzüm bağı kerem כרם
üzüm koparmak, üzüm toplamak, üzüm haşatı batsar, îivtsor B )בצר (לבצר
yapmak
üzüm toplanmak, önlenmek, engellenmek, imkansız nivtsar, B )נבצר (להבצר
kılınmak leibatser
üzüm(1er) (meyve) enaVf anavim ענבים,ענב
üzüntü, hüzün, kasavet, teessür, keder, gam, kahır atsvut עצבות
üzüntü, keder, hüzün, teessür, acı, dert tsaar צער
505
V
V, sayısal değeri 2, (İbrani alfabesinde 2.ci harf) ve ב
V, sayısal değeri 6, (İbrani alfabesinde 6.cı harf) vav ו
vaad, söz verme, güven; itimat, teminat, güvenlik, avtaha ■ הבטחה
koruma
vaaz verme, telkin etme, beyin yıkama, ahlak dersi atafa הטפה
verme
vaaz vermek, ahlak dersi vermek, öğüt vermek, itif, leatif פ )הטיף (להטיף
telkin etmek, akıtmak(sıvı), damlatmak t•־
vafıl (waffle), kağıt helvaya benzer bir tür tatlı vafel יפל
gözleme
vaftiz babası........... ................................... sandak ...... .........סנילו... -ן
vaftizci, vaftiz yapan, suya daldıran, sıvıya sokan, matbil ; מטביל
daldıran
vagon karon | קיון
vaha□ neve midbar ן נוח מךבר
vaha, oasis naot midbar | נאותמךבר
vahamet, vahimleşme, vahimleştirme, kötüleşme, ahrafa | החרפה
kötüleştirme, azma, azdırma
vahim, kritik, ciddi, şiddetli, haşin hamur חמורJ
vahimleşme, kritikleşme, fenalaşma, kötüleşme, ahmara | הוומרה
kötüye gitme
vahiy, ifşaat, kıyamet bildirimi hazon aharit חזון אחךית העןיםİ
ayamim ־
vahşi, yırtıcı, yabani, ehlileşmemiş, vahşice, yabani- prai n ®ךאי::
ce (sıfat)
vahşi, yırtıcı, yabani, yaban, hırçın, yaramaz, azgın, pere
barbar
vahşileşme, hayvanlaşma itbaamut היזכןזמלת
■ ' •:3» ־
506
*:*?
507
varoluşçuluk (İNGİLİZCEDEN) אקסיס^ציאליזם
varoş, dış mahalle, banliyö parvar, פרורים,פרור
parvarim
varoş, kenar mahalle, banliyö, kıyı kent parbar, parvar פתר,פרבר
varsayım, varsayma, farzetme, tasavvur, sanma, şiıır ?»עור
sanı
varsayım, zan, sanı, farz, faraziye, tahmin svara r - ■■ ■ ■ • סברה
varsaymak, farzetmek, tahayyül etmek, tasavvur şier, leşaer S )שער (לעזער
etmek, zannetmek, sanmak
vasıf, nitelik kişur מטור
vasıflandırma, karakterize etme, tanımlama, ayırt ifyun אפיון
edici niteliği ortaya koyma
vasıta, araç, tertibat, önlem, tedbir, vesile emtsai אמצעי
vasıtasıyla, sayesinde, ...nın sayesinde, aracılığı ile emtsaut, באמ,אמצעות
beemtsaut צעות
vasıtasıyla, tarafından, ...nın sayesinde, ...nın tara- al yedey על ידי
fından
vasıtasıyla, yardımıyla (bemo eynav=kendi gözüyle, bemo עמו
bemo oznav=kendi kulağıyla)
vasiyet, vasiyetname, son arzu tsava, tsvaa צואה
vaşak, yaban kedisi (hayvan) hatul bar חתול בר
vat, wat, elektrik birimi vat ואט
vatan, anavatan, yurt moledet מולדת
vatandaş olma, yurttaşlığa kabul itazherut התאזרחות
vatandaş olmak............................... .......................... itazreah, S התאזרח,התאזרח
itazrah, )(להתאזרח
leitazreah
vatandaş yapmak, ferdi yapmak izreah, izrah. פ - אז_רח (לאן,אזרח
leazreah (et) )רח את,
vatandaş, yurttaş, sivil (dişil) ezrahit נ אזרחית
vatandaş, yurttaş, sivil (eril) ־ ezrah ז אזרח
vatandaşlık, yurttaşlık bilgisi ezrahut אזרחות
vatikan (ülke) ־ vatikan יתי?ןן
vay canına, maazallah oy vavoy אוי ואבוי
vay haline oy vavoy leha אוי ואבוי לך
vay,ah,eyvah . oy אוי
vazelin vazelin ■ !!ליז,
vazgeçicı, feragat eden, teslimiyetçi (sıfat) vatran ת יתיז
vazgeçme, feragat vitur יתור
;................. -.״-;sffliH
508
vazgeçmek, feragat etmek, caymak, ödün vermek, viter, levater 3 )- ל,ל2 ותר (לותר
yelkenleri suya indirmek (mecazi) (al le)
vaziyet, hal, durum, tutum, davranış, tavır, vaziyet emda ^מרה
alış, saf
vazo, saksı agartal אגךטל
ve, ile, hem ve ו.ו<ו
veadar, İbrani takviminde 3 yılda bir eklenen ilave adar bet, ־ אדיר בי
ay veadar
veba (hastalık), salgın hastalık dever זיבר
vefat eden, dünyadan göçen, ölmüş kişi, ölü, mevta, şovek שדבק
müteveffa
vefat etmek, ölmek, serbest kalmak, kurtulmak, niftar, leipater 3 )-נפטר (להפטר מ
uzaklaşmak (me)
vefat etmek, yaşamını yitirmek, dünyadan göçmek, şavak, lişbok 3 )שבק (לשבק
ölmek
vehamet, aciliyet, ivedillik humra חמרה
vejetaryen, et yemez, sadece sebzeyle beslenen tsimhoni ת צמחוני
(sıfat)
vekalet, vekaletname, temsil etme, yetki yipuy koah יפוי ביה
velet, zıpır, sokak çocuğu, holigan, serseri, külhan- pirhah פךחח
beyi
velhasılkelam, nihayetinde, sonunda besofo şel בסופו של רבר
davar
veli, ebeveyn (tekil) ore הורה
veliaht, taht adayı, tahtın sonraki sahibi yoreş etser יורש עצר
venezuela (ülke) venetsuela ונצואלה
venüs gezegeni venus ונום
venüs gezegeni noga נגה
veraset ve intikal vergisi mas yeruşa מם ירשה
veraseten, mirasla geçen muraş מורש
verem, tüberküloz (hastalık) şahefet שחפת
verev (kumaşta çapraz çizgi), klapa, yaka devriği daş דש
vergi kaçırma aalamat mas ה^למת מס
vergi koyma, yükümlülük, yaptırım, yük, atma, etel הטל
fırlatma, atış
vergi koymak itil mas, leatil 3 הטיל מס (להטיל
mas )מס
vergi, vergiler mas, misim מסים,מס
veri tabanı (database) bsis netunim בסים נתונים
509
veri tanımlama meafyen מאפין נתונים
netunün
veri, done, data, bilgi, malûmat ııatun נתון
veriler, doneler neftinim נתונים
verilmek nitan, leinaten B )נתן (להנתן
verim, randıman yiul ?עול
verim, randıman, verimlilik, verim oranı netsilut נצילות
verim, verimlilik nitsolet נצלת
verim, verimlilik, randıman, yetenek yeilut יעילות
verimli (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) produktivi ת פרודוקטיבי
verimli hale gelme ityaalut התועלות
verimli hale gelmek ityael, leityael B )התועל (להת?על
verimli olmak, doğurgan olmak, ürün vermek para, lifrot B )פרה (לפרות
verme, bahşetme, alicenaplık netina נתינה
vermek natan, laiet B )- ל,נתן (לתת את
(etle)
vermek, halkın kullanımına sunmak, bağışlamak, inhil, leanhil B )הנחיל (להנחיל
miras olarak bırakmak
versiyon, değişik biçim, varyant, varyasyon girsa גרסא,גריסה
versiyon, stil, uslup, tarz nosah נסה
vesaire, vs. vehuley, vehu ןכר,וכלי
vesikalık fotoğraf ftnunat darkon תמונת דויבון
veteriner, baytar veterinar וטרינר
veterinerlik, baytarlık (sıfat) veterinari ת וטרינרי
•T
510
vicdan azabı, pişmanlık (bakınız yisurey matspun) musar klayot מוסר כליות
vida, cıvata boreg ךג3
vidalama, vida dişilileri (girinti çıkıntılar) avraga הברגה
vidalamak ivrig, leavrig S )הבריג (להבריג
vidalanma itbargut התבךגות
vidalanmak, kendini sokuşturmak, sızıvermek itbareg, ץ S. .)התברג (להתברג
leitbareg
vidalanmış, yivli muvrag מברג
video video וידאו
video kaset kaletet video קלטת וידאו
vietnam (ülke) vietnam ויטנאם
villa, küçük ev, çiftlik evi, İsraele özgü bir krem kotec 'קוטג
peynir çeşidi
villa, müstakil ev vila וילה
vinç, maçuna aguran עגורן
vinç, manivela, kaldıraç manof מנוף
virgül psik פסיק
virgül veya nokta koymak, ikide bir kesmek pişek, lepasek s )פסק (לפסק את
(et)
virüs negif נגיף
virüs, bilgisayar virüsü, hata, yanlışlık bag בג
virüs, mikrop (İNGİLİZCEDEN) virüs וירוס
viski (içki) viski ויסקי
viskon, viskoz, yapay selüloz elyafı viskoza ויסקוזה
vitamin vitamin ויטמין
vites iluh הלוך
vitrin, camekan halon raava הלון ראוה
viyadük, köprü (karayolunda) geşer drahiın גשר דרכים
viyolonsel, çello (müzik aleti) çelo צ'לו
vize, permi aşra אשרה
volan, çark galgal tnufa גלגל תנופה
vole (futbolda bir vuruş), smaç (voleybol) yaef עף:
voleybol (spor dalı) kadur af כדור עף
volt volt וולט
votka (İçki) . vodka וודקה
vuku bulmak, meydana gelmek, olmak, meşru hal, lahul פ )חל (לחול
nl tv*» 1-
olmak
<-l
511
vuku bulmak, nasip olmak, fırsat doğmak, şans izdamen, S )הזדמן (להזדמן
çıkmak leizdamen
vuku bulmak, vaki olmak, başa gelmek itraheş, S )(להתרחש התרחש
leitraheş
vukuat, oluş, olay, vaka, hadise itrahaşut התרחשות
vurgu, esas nokta, ana fikir puenta פואנטה
vurgu, önem, üzerinde duriılan nokta edgeş - הדגש
vurgulama, üzerinde durma, önemini belirtme, adgaşa הךגשה
ısrarla söyleme
vurgulama, vurgulu okuma, vurgu, tonlama, tattır- atama הטקמה
ma, tadına baktırma
vurgulanmış, altı çizilmiş (sıfat) mudgaş ח מדגש
vurgulanmış, tadılmış, tadına bakılmış (sıfat) mutam n מטעם
vurgun, vurgun yeme, dip sarhoşluğu, derinlik şihron שכרון מעמקים
basıncının dalgıça yaptığı narkoz etkisi maamakim
vurma, dövme, darbe havita הביטה
vurma, vuruş, darbe, kapı çalınması nekişa נקישה
vurma, vuruş, perküsyon, tıklama (daktilo, bilgisa- akaşa הקשה
yar)
vurmak, çarpmak dafak, lidfok s )דפק (לךפ׳ק
vurmak, çarpmak nakaş, linkoş s )נקש (לנקש
vurmak, çarpmak, darbe vurmak kafalı, likpoah s )קפח (לקפח
vurmak, dövmek ehtif, leahtif s )החטיף (להחטיף
vurmak, dövmek, dayak atmak irbits} learbits פ )הרביץ (להו־ביץ
vurmak, kuvvetlice vurmak havatf lahvot s )חבט (לחבוט
vurmak, tıklamak, kadeh tokuşturmak, çarpmak ikiş, leakiş s )הקיש (להקיש
vurmalı çalgılar, perküsyon (davul, darbuka, bateri kley akaşa ?לי הקשה
vb.)
vurulmak (darbe yumruk sopa). nehbatf s )נחבט (להחבט s
leihabet
vurulmak, çarpılmak nidpak, s )נךפק (להךפק
leidafek
vuruş, darbe tslifa צליפה
vücut, isim, şahıs, kişi, beden guf גוף
512
Y
Y, sayısal değeri 10, (İbrani alfabesinde lO.cu harf) yud י
yaban asması, filbahar zalzelet זלזלת
yaban domuzu (hayvan) hazirbar....... '... חזיר בר
yaban ördeği (hayvan) brehiya ברמה
yabancı nahri נכרי
yabancı dil, ecnebi laaz ל?ז
yabancı, ecnebi (sıfat) loazi ת זי$א
yabancı, ecnebi, yabancı uyruklu (sıfat) nohri n נכיי
yabancı, garip zar זר
yabancılaşma, yabancılaştırma, uzaklaşma nikur נברר
yabancılaşmak, arası soğumak itnaher, s )התנכר (להתנכר
leitnaher
yabancılaşmış, yabancılaşma, uzaklaşmış (sıfat) menukar ת מנכר
yabani kekik koranit קורנית
yabani kekik, kekik cinsinden bir bitki ve baharat timin תימין
yabani, vahşi bar בר
yadigar, hatıra mazkeret מזכרת
yafo kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaaryafo שער יפר
yağ şemen שמן
yağ (vücutta, ette) (sıfat) şuman ת שמן
yağ, iç yağı, donyağı, vücutta oluşan katı yağ, vücut helev חלב
yağı, hayvan etinin yağlı kısmı
yağış miktarı mad geşem גשם-מד
yağışlı, yağmurlu gaşum גשום
yağlama, yağ sürme, yağ ile kutsama meliha משיחה
yağlama, yağlayarak daha kolay işler hale getirme sika סכה
yağlamak şimeıt, leşamen פ )שמן (לשמן
yağlamak, yağ sürmek, yağla takdis etmek maşah, s )משח (למשוח
limşoah
yağlanmak, yağ sürülmek, yağ ile kutsanmak ııimşah, s )נמשח (להמשח
leimaşeah
yağlanmış, yağlı, yağ sürülmüş, yağla kutsanmış ■ maşuah ת מקווה
(sıfat) . ■
yağlı (sıfat) şdmnuni ה שמנוני
yağlı (sıfat) ' şumani ת שמני
׳ לונטיני
yakın doğulu, akdenizli (sıfat) levantini ת r1«
. I
514
yakın, yakında, akraba, hısım (sıfat) ' karov ת קרוב
yakında ...................... bekarov בקרוב
yakınlaşmak, yaklaşmak, yanaşmak itkarev, B התקרב (להתקרב
leitkarev (le el) ) אל-ל
yakınlık, bağ, akrabalık kirva קךבה
yakınma, şikayet etme, sızlanma, homurdanma, ... itonenut . ;התאוננות
söylenme, sızlanma, sitem etme .........
yakınmak, şikayet etmek, sızlanmak, homurdan- itoneıif B )התאונן (להתאונן
mak, söylenmek, sızlanmak, sitem etmek leitonen
yakıt ikmal etmek, benzin koymak tidlek, letadlek B )תדלק (לתךלק
yakıt ikmali, benzin mazot vs. koyma . tidluk תךלוק
yakıt, benzin delek דלק
yaklaşık, takriben, takribi, dolaylarında, aşağı plus minus פלוס מינוס
yukarı, iiç eksik beş fazla (mecaz)
yaklaşık, yaklaşık olarak, takribi, takriben bekiruv בקרוב
yaklaşım, yaklaşma, tutum, tavır gişa גישה
yaklaşma, yaklaşım kiruv קרוב
yaklaşmak karav, likrov B )קרב (לקרב
yaklaştırmak, yanaştırmak kirev, lekarev B ,קרב (לקרב את
(et le) )-ל
yakma, ateşleme, tutuşturma, ateşe verme avaara הבעךה
yakma, bütün elektrikli aletleri çalıştırma adlaka הדלקה
yakma, dağlama tsriva צךיבה
yakma, tutuşturma, kökünü kurutma, yok etme biur בעור
yakmak, ateşe vermek, kundaklamak, yangın saraf lisrof B )שרף (לשרף את
çıkarmak (et)
yakmak, ateşlemek ivir, leavir B )הבעיר (להבעיר
yakmak, ateşlemek, tutuşturmak, gaz vermek, yakıt idlik, leadlik B )הדליק (להדליק
vermek
yakmak, tutuşturmak bier, levaer B )בער (לבער
yakmak, yakıcı olmak, sıcak olmak laat, lilot B )להט (ללהיט
yalaka, yağcı, yardakçı, popülist, dalkavuk, kıç mithanef מתחנף
yalayıcı, göze girmeye çalışan
yalaka, yardakçı lakekan !לקק
yalama lekika לקיקה
yalamak likek, lelakek B )לקק (ללקק
yalan . şeker ?!י1?
yalan habercilik, uydurma habercilik, asparagas itonaut tseuba עתונאות צהבה
515
yalan söylemek şiker, leşaker S שקר (לשקר ל
(le be) " י....... " ) ב
yalan, beyhudelik şev שוא
yalan, palavra, gerçek dişilik, temele dayanmayış kazav כזב
yalancı (dişil) şakranit נ שקרנית
yalancı (eril) şakran r _ ... . ..... שקרן״
yalancı şahit ed şeker ?ד שקר
yalancılık, yalan söyleme şakranut שקרנות
yalanı ortaya çıkma, kendi ağzıyla yakalanma, itbadut התבדות
foyası meydana çıkma
yalanı ortaya çıkmak, kendi ağzıyla yakalanmak, itbada, s התבדה (להתב
foyası meydana çıkmak leitbadot )דות
yalanlanmış, inkar edilmiş (sıfat) mutihaş ת מקחש
yalanma (kendi dudaklarını), gagasıyla tüylerini itlakekut התלקקות
düzeltme (mecaz)
yalanmak itlakek, 5 )התלקק (להתלקק
leitlakek
yalınayak (sıfat) yahaf ה ?חף
yalıtılmışlık, inziva, toplumdan uzak yaşama, tek itbodedut התבודדות
başınalık
yalıtım, izolasyon, tecrit bidud בדוד
yalnız levad לבד
yalnız bırakmak, ayırmak, rezerve etmek yihedf leyahed פ ,זחד (ליהד את
(etle) )-ל
yalnız kalma, tek kalma ityahadut התיקדות
yalnız kalmak, inzivaya çekilmek (yalnız kalmayı itboded, פ התבודד (להת
istemek) leıtboded )בודד
yalnız kalmak, tek kalmak ityahed, פ התיחד גלהתיתד
leityahed (im) (oy
yalnız, biricik (sıfat) yehidi ת ?חידי
yalnız, kimsesiz (sıfat) boded ת בודד
yalnız, kimsesiz (sıfat) ־ arar ת רץר2
yalnız, münzevi galmud גלמוד
yalnız, sadece, ancak rak רק
yalnız, sadece, onun dışında, hariç bilvad ■ בלבד
yalnız, tek başına badad כיד
yalnızlık, tek başınalık, inziva bdidut בדידות
yaltaklanma, pohpohlama, dalkavukluk etme, yağ ahnafa היונפה
çekme, kompliman
516
yaltaklanmak, dalkavukluk etmek, pohpohlamak, chnif, leahnif פ )החניף (להחניף
va& çekmek
yaltaklık, yalakalık, dalkavukluk, şakşakçılık itrapsut התרפסות
yalvarış, yakarış tahanunim תחנונים
yalvarma, yakarma, istirham etme, rica, acındırma ithanenut התחננות
yalvarmak, yakarmak, istirham etmek, acındırmak ithanen, פ )התחנן (להתחנן
leithdrien
yalvarmak, yakarmak, umut etmek, dilemek pilel, lefalel פ )פלל (לפלל
yama tlay טלאי
yamaç paraşütü, rüzgar sörfü (wind surf) galşan ruah גלשן רוח
yamalama, yamama, yama yapma dtlud הטלאה
yamalamak, yama yapmak itli, leatli פ )הטליא (להטליא
yamalanmış, yamanmış, yama yapılmış (sıfat) mutla ת מטלא
yamuk, çarpık, eğim, yan (sıfat) aküm ת ?קום
yamyam, insan eti yiyen kanibal
yan etki tofaat levay הופעת לואי
yan hakem, çizgi hakemi, hat çeken, hat döşeyen kavan ןון7
yan, eğri, köşegen alahsoıı אלכסון
yana doğru hareket ettirmek, kenara çekmek, yana tsoded, s )צורר (לצודד
itmek letsoded
yanak,avurt lehi לחי
yanan, acele, şevkli, ateşli boer בוער
yanardağ, volkan argaaş הר געש
yanaşma, temas etme, ilişme, sokulma, bitişik olma itsamdut הצמדות
yanaşma, temas etme, ilişme, sokulma, sabitleşme, itsamdut הצמדות
indekslenme
yanaşma, yaklaşma, yakınlaşma itkarvut התקרבות
yanaşmak, temas etmek, ilişmek, sokulmak nitsmad. s )נצמד (להצמד
leitsamed
yanda, yan tarafta, kenarda, tali, ikincil (sıfat) tsdudı ת צירי
yandan sarmak, yandan gelmek, kanatlardan sal- igef, leagef פ )אגף (לאגף
dırmak, etrafını çevirmek
yandaş, taraftar, destekçi şoher שוחר
yangın dleka דלקה
yangın srefa שרפה
yangın söndürücü mataf מטף
yangın, ateş taveera תבערה
yanıcı, tutuşucu (sıfat) sarif ת שריף
517
yanıcı, tutuşucu, kolay alev alan (madde), patlama- dalik ת ... _.יליק
yâ hazır (sıfat) -■■■>■■־- • -
yanık, tutuşmuş, körkütük aşık, birisi için yanıp daluk ת דלוק
tutuşan (mecaz), açık (radyo tv gibi aletler) (sıfat)
yanık, yanık yarası, tende ateş yanığı kviya פדה
yanık, yanmış, takımına aşık fanatik taraftar (sıfat) saruf ח &רוף
yanılan, yanlış yapan, hata eden şoge ; ■ ■י שוגה
yanılgı, hata, yanlışlık, yanlış şgiya *טגיאה
yanılmak, hata etmek şaga, lişgot 5 )שגה (ל<טגרת
yanılmak, hata yapmak taa, litot (be) s )-טעה (לטעות ב
yanılsama, düş, kuruntu, hayal taatua תעתוע
yanıltıcı, aldatıcı matee מטעה
yanıltma, aldatma, yanlış yola sevketme, yanlış fikir ataya הטעיה
verme
yanıltmak ita, leatot (et) פ הטעה (להטעות
)את
yanıltmak, şaşırtmak, yanlış yola sevketmek, doğru ita, leatot פ )התעה (להתעות
yoldan saptırmak
yanında, beraberinde, mekanında, yerinde, de da etsel אצל
bir yerde olma takısı etsel doda = teyzemde
yanında, lehinde, lehte leyad . ליד
yanında, yakın al yad על !ד
yanıp sönme, sinyal verme, ışık titreşmesi (deniz ivuv י הבהוב
feneri, oto sinyal lambaları vs. gibi)
yanıp sönmek, sinyal vermek, ışık titreşmek (deniz ivev, leavev פ )הבהב (להבהב
feneri, oto sinyal lambaları vs. gibi)
yani (ARAPÇADAN) yanıt !ענו
yani, demek ki deaynu זיהינו
yani, demek oluyorki kri ?זרי
yankesici, cepçi kayas בים
yankesicilik yapmak, cepçilik yapmak, araklamak kiyes, lekayes פ )כיס (לבים
yankesicilik, cepçilik, arakçılık, adam çarpma kiyus כיום
yankı yapmak, yankı uyandırmak tied, letaed פ )תהד (לתהד
yankı, aksiseda ed הד
yankılanmak, yankı yapmak, çınlamak ided, leaded 'פ )הדהד (להךהד
yanlışlığı kanıtlanmak, saklanmak, mahvolmak ııistar, leisater פ )נסתר (להסתר
yanma hissi, kaşınma hissi, batma hissi, sokulma iktsuts עקצוץ
hissi, ısırılma hissi
yanma, tutuşma, alev alma dleka דלקה
yanmak itlaet, leitlaet ■התלהט (להתלהט) פ
■■?.S•
518
yanmak ■ ■ ״.............................. ■■■•־ nidlakjleidalek S )נךלק(להדלק
yanmak nihva, leikavot פ )נכוה (להכוות
yanmak, alev almak baar, livor פ )בער (לבער
yanmak, tutuşmak dalak, lidlok פ )דלק (לדלק
yanmak, tutuşmak, alev almak nivar, leibaer פ )נבער (להבער
yanmak, yakılmak, ateşe verilmek ..... riisraf, leisaref פ )נעזרף (להשרף
yansıma, aksetme iştakfut הקזתקפות
yansımak, aksetmek(aynadan), anlaşılmak iştakef, פ השתקף (להשתקף
leiştakef (be) )-ב
yansıtmak, aksettirmek(aynadan) ■ şikef, leşakef פ )שקף (לשקף את
(et)
yapabilir ״olabilir, muktedir . yahol יכיל
yapabilmek, muktedir olmak yahol, liyhol פ );כל (ליכ׳ל
yapağı, yünlü koyun postu giza גזה
yapay reçine, boya ve tutkal yapımında kullanılan epoksi אפוקסי
plastik madde
yapayalnız, çocuksuz, tek başına (sıfat) ariri ת ערירי
yapı iskelesi pigum פגום
yapı, yapılış, bünye, bina, inşaat mivne מבנה
yapıcı, müspet, olumlu, geliştirici, inşa eden bone בוינה
yapılmak, edilmek, olmak naasa, leiasot פ )נעשה (להעשות
yapılmamış yol, asfaltlanmamış yol bitti sahil בלתי סלול
yapılmış yol, yapımı bitmiş yol, taşla döşenmiş, salul סלול
asfaltlanmış
yapılmış, üretilmiş meyutsar מ;צר
yapılmış, yapılı (sıfat) asuy ת עשוי
yapım, prodüksyon, tiyatro konser vb. organizasyo- afaka הפקה
nunun tümü
yapışıcı, yapış yapış davik דביק
yapışık (sıfat) davuk ת דביק
yapışkan etiket, sticker (İNGİLİZCEDEN) stiker סטיקר
yapışkan, zamk, tutkal, yapıştırıcı madde devek דבק
yapışmak, bulaşmak, sirayet etmek nidbak, פ )נףבק (להרבק
leidavek
yapışmak, yanında olmak, birleşmek davak, lidbok פ )דבק (לדבק
yapıştırma adbaka הךבקה
yapıştırmak, bulaştırmak, arkadan yetişmek idbik, leadbik פ )הךביק (להדביק
yapıştırmak, bulaştırmak, birleştirmek dibek, ledabek פ )דבק (לדבק
yapma, etme, yapılış, yapış, eylem, iş, faaliyet asiya עש;ה
519
yapmağa değer olmak, istifadeli .olmak, mesleki iştalem, .... B השתלם (להשתלם
bilgiyi ilerletmek leiştalem (al) )?ל
yapmak, etmek asa, laasot (et B ,עשה (לעשות את
le) י
yaprak dökümü şalehet שלכת
yaprak, sahife, iskambilde maça ale -. עלה
yaptırım, müeyyide, iş yavaşlatma sanktsiya סנקציה
yaptırım, uygulama, zorlama, yürürlüğe koyma ahifa אכיפה
yaptırımlar, müeyyideler, iş yavaşlatma . itsumim עצומים
yaptırma, mecbur etme, koyma, yükleme, fırlatma, atala הטלה
atma, atım, atış, savurma
yaptırmak, mecbur etmek, koymak, yüklemek, itil, leatil B )הטיל (להטיל
atmak, fırlatmak, savurmak, düşürmek
yara izi tsaleket צל^ת
yara izli, yaralı mehutat מחטט
yara sarılmak, sargılanmak ııehbaş, B )נחבש (להחבש
leihabeş
yara, bere petsa פצע
yaradılış, yaratma ivatsrut הוצרות
yaradılış, yaratma, dünyanın yaradılışı, acun, koz- bria ?ריאה
mos, alem, evren, kainat
yaralama, yara petsia פציעה
yaralamak, berelemek patsa, liftsoa B )פצע (לפצע
yaralanmak, berelenmek................... ........................ niftsa, leipatsa B )נפצעגלהפצע
yaralı, yaralanmış, bereli (sıfat) patsua fl פצוע
yaramak, yararı olmak, işe yaramak, faydalandır- oil, leoil B )הועיל (להועיל
mak, faydası olmak, faydalı olmak
yaramaz, şımarık, haşan, afacan, haylaz, kuduruk şovav ת שובב
(sıfat)
yaramazca, haylazca, şımarıkça (sıfat) şovevani ת שובבני
yaramazlık yapmak, kudurtmak, şaklabanlık yap- şovev, leşovev B )שובב (לשובב
mak, neşelendirmek
yaramazlık, şımarıklık, haşarılık, sululuk, zevzeklik şovavut שובבות
yararlanmak, fayda sağlamak, ürün almak eniv, leaniv B )הניב (להניב
yararlanmak, istifade etmek, sömürmek, menfaat ııitsel, lenatsel B )נצל (לנצל את
sağlamak, istismar etmek (et) '
yararlı, faydalı, istifadeli (sıfat) toalti ת י הועלתי
yararlı, faydalı, işe yarar, yapıcı (sıfat) moil ת מועיל
yarasa (hayvan) atalef עטלף
yaraştırmak,yakıştırmak, maletmek, atfetmek, yihes, leyahes פ . . ,׳ יחס (ליחס אה
isnat etmek (etle) ל־> י
521
yardımsever olmak, iyilikseverlik taslamak, saf ithased, S, )החחסד (להתחסד
numarasına yatmak, tribünlere oynamak leithased
yardımseverlik, yardımsever olma, yardım etme ithasdut התחסדות
yargı, hüküm, kanun, dini mahkeme, hukuk din לין
yargı, yargılama şipul ?ופוט
yargıç, hakim, hakem şofet שופט
yargılamak, mahkeme etmek şafat, lişpot פ ,שפט (לשפט את
(et al) )?ל
yargılamak, mahkeme etmek, tartışmak, görüşmek dan, ladun פ )!דן (לדי
yargılanmak nadon, leidon פ )נדון (להדון
yargılanmak, mahkeme edilmek nişpat, leişafet פ )נשפט (להשפט
yarı devre, yarım mehetsa, מחצית,מחצה
mahatsit
yarıçap radyus _רךיום
yarıçap, yelkovan, ibre ınahog מחוג
yarık, ayrık, çatlak şesa שסע
yarık, çatlak, gedik, oyuk nakik נקיק
yarık, çatlak, yırtık, kırık, fıtık (hernia tıpta) bekaa בקע
yarık, yarılmış, ayrıklaşmış, çatlak, çatlamış (sıfat) şasua ת ?שסר
yarılabilir, bölünebilir, parçalanabilir bakia בקיע
yarılamak, yarıya bölmek, ortadan yarıp geçmek, hatsa, lahtsot פ )חצה (לחצות
karşıdan karşıya geçmek
yarılanmış, yarıya bölünmüş, yarıp geçilmiş hatsuy חצרי
yarılma, çatlama ıtbakut התבקעות
yarılmak, ikiye bölünmek, ikiye ayrılmak nişsa, leişasa פ )נשסע (להשסע
yarılmak, patlak vermek itbakea, itbaka, פ התבקע,התבקע
leitbakea )(להיבקע
yarılmak, yarık açılmak nivka, leivaka פ )נ?קע (להבקע
yarım pansiyon hatsi pensyon חצי פנסיון
yarım, buçuk hetsi חצי
yarımada, üç tarafı denizle çevrili kara (sina, iber, helsi i חצי אי
balkan, kapıdağ yarımadaları vb. gibi)
yarın mahar מחר
yarıp geçme, içe girme, içine işleme, gol atma avkaa הבקעזז
yarış arabası mehonit מכונית מרוץ
merots
yarış atı, yarış atları (hayvan) sus merotsim סוס מרוצים
yarış pisti maslul ; מסלול מרוצים
merotsim
522
yarış, müsabaka _ .......___.......... itharut התחרות
yarışçı atsan אצז
yarışçı, yarışmacı, rakip mithare מסחרה
yarışırcasına, rekabet halinde, müsabaka tarzında tahruti n תחרותי
(sıfat)
yarışma, yarış, müsabaka, rekabet. . . taharut > תחרות
yarışmak, rekabet etmek, boy ölçüşmek ithara, S התחרה (להתח
leitharot )רות
yarıya bölme, karşıdan karşıya geçme, yarılama hatsiya חציה
yarıyarıya, kısmen lemehetsa לכןחצה
yarma, bölme inkıta ?בקו
yarma, yarık açma, bölme bkia בקיעה
yarma, yarık, gedik, kırık, ihlal, zorla girme, ev pritsa פךיצה
soyma, soygun
yarmak bikea, bika, פ ) בקע (לבקע,בקע
levakea
yarmak, çatlatmak, ele geçirmek, fethetmek, gol ivkia, leavkia פ )?הבקיע (להבקי
atmak
yarmak, geçmek tsalahj litsloah פ )צלח (לצלח
yarmak, ikiye bölmek, ikiye ayırmak şaşa, lişsoa פ )שסע (לשסע
yarmak, yarık açmak baka, livkoa פ )בקע (לבקע
yas tutma, matemde olma itablut התאבלות
yas tutmak, ağıt yakmak (matemde) ispid, leaspid פ )הספיד (להספיד
yas tutmak, matemde olmak itabel, leitabel פ התאבל על (להת
)אבל על
yas tutmak, matemde olmak, ardından ağlamak, konen, lekonen פ )קונן (לקונן
inleyerek yakınmak
yasa dışı, kanunsuz porea hok פורע היק
yasak, memnu, tutuklu asar אסור
yasaklama, men isur אסור
yasaklama, men etme, tutuklama, gözaltı, tevkif asira אסירה
yasaklamak, men etmek, tutuklamak, hapsetmek, asar, leesor {et פ ,אסר (לאסר אח
gözaltına almak, tevkif etmek le al) ) על-ל
yasaklanmak, men edilmek, tutuklanmak, hapsedil- neesar, leiaser פ )נאסר (להאסר
mek, tevkif edilmek
yasal, meşru, hukuki, kanuni, kanuna uygun, legal haki ת חקי
(sıfat)
yasal, meşru, nizami (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) legitimi ת לגיטימי
yasallık, meşruluk, meşruiyet legitimiyut לגיטימיות
523
yasama organı (meclis, senato) ..... bet mehokekim בית מחוקקים
yasemin (çiçek) yasmin בסמין
yassılaşmak, düzleşmek, yayvanlaşmak, hamur itraded, B )התרדר (להחרדד
açılmak leitraded
yassılaştırılmış (sıfat) merudad ת מרדד
yassılaştırma, düzleştirme, yayvanlaştırma ridud,. ... רדוד
yassılaştırmak, yassı yapmak, yayvanlaştırmak, rided, leraded B )רדד (לרדד
oklavayla hamur açmak
yastık keset כסת
yastık kılıfı tsipit צפית
yastık, minder kar בר
yastık, minder, bant, bilardo bandı karıt ברית
yaş, neşe gil גיל
yaşa, hurra, bravo eydad הידד
yaşam, yaşayış, geçim, geçinme, nafaka, mevcudiyet mihya מךוןה
yaşama sevinci simhat hayim שמחת חיים
yaşamak, geçinmek haya, lihyot B )חיה (לחיות
yaşatma, diriltme, canlandırma, hayata döndürme ahyaa החץאה
yaşatmak, diriltmek, canlandırmak, hayata dön- ehye, leahyot B )החיה (להחיות
dürmek
yaşıt, akran ben gil ן גיל5
yaşlanma, ihtiyarlama, yaşlılık, ihtiyarlık izdaknut הזדקנות
yaşlanmak, ihtiyarlamak, kocamak izdaken, B )הזדקן (להזדקן
■’־................................... . ■ ............ '
leizdaken
yaşlı hasta insanların bakımının yapıldığı hastane siudi סעודי
bölümü
yaşlılık, ihtiyarlık zkunim זקונים
yat limanı, marina marina מרינה
yat, kotra, tekne yahta חבטה
yatacak yer, yatak, sedir, döşek, cinsel ilişki, seviş- mişkav משכב
me .
yatak odası hadarşena חדר שנה
yatak odası, ebeveyn odası hadar amitot דוךר המטות
yatak takımları (çarşaf, yastık kılıfı,nevresim vs.) kley mita כלי מטה
yatak, karyola mita מטה
yataklara düştü, hastalandı nafal lemişkav ■ נפל למשכב
yatalak merutak lamita מרתק למטה
yatay, ufki, dengeli (sıfat) meuzan ת קאזז
yatay, ufki, ufka paralel ofki א?קי
yatık, uzanmış, eğimli, yatay şohev ...... ,שוכב
yatılı okul pnimiya פנימיה
yatırılmak, uzandırılmak nişkav, £> )נשכב (להשכב
leişahev
yatırım, batırma aşkaa הש?ן?ה
yatırma, uzandırma, defin, defnetme, sevişme amaç- aşkava . השכבה
11 yatağa atma (argo)
yatırmak, uzandırmak işkiv, leaşkiv S )השכיב (להשכיב
yatış, yatma, uzanma şhiva שכיבה
yatışmak, sakinleşmek, kendine gelmek, teskin nirga, leiraga S )נרגע (להרגע
olmak, dinmek
yatıştırıcı, teskin edici, müsekkin meşakeh משפך
yatıştırma, teskin, sakinleştirme, dindirme, rahat- argaa הרג^ה
latma
yatıştırmak, teskin etmek, sakinleştirmek, rahatlat- irgia, leargia פ הךגיע (להךגיע
mak, dindirmek (et) )את
yatmak (hayvanlar için) tünemek ravats, lirbots פ )רבץ (לךב־ץ
yatmak, uzanmak şahav, lişkav פ )שכב (לשכב
yavaş at אט
yavaş leat לאט
yavaş yavaş, yavaşça leat leat לאט לאט
yavaş, aheste, yavaşça iti אטי
yavaş, yavaşla (emir) eet האט
yavaşça akmak nizhal, leizahel פ )נץחל (להזחל
yavaşlama eata האטה
yavaşlamak, yavaşlatmak eet, leaet פ )האט (להאט
yavaşlık itiyut ות-אטי
yavru, çocuk, velet, bebek valad ילד
yavru, hayvan yavrusu gur גור
yavrulama (hayvan) amlata המלטה
yavrulamak imlit, leamlit פ )המליט (להמליט
yavrulamak (kurbağa, balık vs. sürüngenler için) işrits, leaşrits פ )השריץ (להשריץ
yay (geometrik şekil), kemer, kiriş, yapılarda kulla- kemer קמר
nilan kavisli yay şeklinde kemer
yay burcu mazot kaşat מזל קשת
yay, helezon yay kfits קפיץ
yay, kavis, eğri, kemer, ark keşet קשת
yaya. oleh regel הולןד רגל
525
yaya geçidi .. . ..... maavar מעבר, חציה.מעבר
hatsaya, חציה
maavar hatsiya
yaya, piyade, satrançta piyon raglay הלי
yaygaracı, gürültücü, pervasız, kaba, sivri, sivri bote בוטה
dilli, böğüren, yüksek sesle konuşan
yaygaracı, gürültücü, şamatacı, velveleci, çığırtkan, tsaakan n ..... צ??!ן
çok bağıran (sıfat)
yaygın, ortak, müşterek, kabullenilmiş (sıfat) (dişil) rovdhat נ,ת רווחת
yaygın, ortak, müşterek, kabullenilmiş (sıfat) (eril) roveah ז,ת ר(וח
yaygın, yaygınlaşmış, revaçta, tutulan (dişil) (sıfat) nefotsa נפוצה
yaygın, yaygınlaşmış, revaçta, tutulan (eril) (sıfat) nafots ז,ת נפ(ץ
yayık, yayığa benzer süt kabı mahbetsa מחבצה
yayılmak, mevzilenmek, konuşlanmak itpares, s )התפרש (להתפרש
leitpares
yayılmak, yayınlanmak, serpiştirilmek, saçılmak nivzak, פ )נבזק (להבזק
dağılmak leıbazek
yayımcı, yayınevi motsi leor מוציא לאור
yayın şidur קזדור
yayın (radyo, TV) mişdar משדר
yayın, iletim, gönderme (radyo,TV) timsoret תמסרת
yayıncı (mesleği yayıncılık olan kişi) şadran שירז
yayıncı, yayınlayan şadar שדר
yayınlama, basım, değerli kağıt (tahvil senedi, para nipuk ................. נפוק
vs.) basımı, çıkarma, piyasaya sürme
yayınlama, piyasaya sürme, tedavüle çıkarma anpaka הנפקה
yayınlamak şider, leşader פ )שדר (לשדר את
(et)
yayınlamak, ilan etmek, bildirmek, neşretmek, pirsem, פ )פרסם (לפרסם
reklam etmek lefarsem
yayınlamak, piyasaya sürmek, tedavüle çıkarmak inpik, leanpik פ )הנפיק (להנפיק
yayla, plato, yüksek düzlük, tepe rama רמה
yayma, dağıtma, neşretme, neşriyat afatsa הפצה
yayma, savaş düzeni alma prisa פךיסה
yayma, serpme, dağıtım bzika פזיקה
yaymak, açmak, sermek iştiali, leaştiah השטיח (להשטיח) פ
yaymak, dağıtmak, neşretmek efits, leafits פ )הפיץ (להפיץ
yaymak, sermek, kanat açmak . paras, lifros 'פ )פרש (לפרש
yaymak, sermek, uzatmak paşa, lifşot פ )פשה (לפשות
yaymak, yayınlamak, serpiştirmek, saçmak, dağıtım bazak, livzok S )בזק (לבזק
yapmak
yaz (mevsim) kayits קיץ
yaz tatili kayit קיט
yazar, kitap yazarı (dişil) soferet נ סו?ךת
yazar, kitap yazarı (eril) ,, _ . ............................... sofer...... ז. ... . .. סופי
yazar, muhabir katav כתב
yazar, muhabir, muharrir mehaber מחבר
yazdırılmış, dikte edilmiş (sıfat) muhtav ת מכתב
yazdırmak, dikte ettirmek ihtiv, leahtiv s הכתיב (להכתיב
(et le) )-את" ל
yazı ktav כתב
yazı başlığı, başlık, manşet, gazete manşeti, filmatik koteret כותרת
altyazı (filmlerde) ־
yazı masası, kürsü, çalışma masası mihtava מכתבה
yazı, imla, yazım ktiv כתיב
yazıcı, bilgisayarda klavyede yazı yazan kadın kaldanit קלדנית
yazıcı, daktilo (dişil) katvanit j כתבנית
yazıcı, daktilo (eril) katvan ז כתבן
yazıcılık, steno, stenograf katsranut קצרנרה
yazık, günah havai ןובל
yazılı ifade abaa bihtav הבעה בכתב
yazılı, yazılmış (sıfat) katuv ת כתוב
yazılım, program, bilgisayar programı tohna תכנה
yazılmak nihtaVf leikatev s )נכתב (להכתב
yazışma, mektuplaşma, mailleşme itkatvut ההכתבות
yazışmak, mektuplaşmak itkatev, s התכתב (להתכתב
leitkatev (im) )עם
yazıt, kitabe, mezar taşı yazısı (İNGİLİZCEDEN) epitaf אפיטף
yazlık, dinlenme evi bet avraa בית הבראה
yazlık, yaza özgü, yaza ait, yazla ilgili (sıfat) keytsi ת קיצי
yazma, yazı, yazım ktiva כתיבה
yazmak katav, lihtov 3 )כתב (לכתב את
(et)
ye doğru, ...ye yönelerek . klape כלפי
ye göre, ...ye nazaran al pi על פי
ye kadar . ad şe -עד עז
yedek kuvvet mensubu, ihtiyat askeri, yedek asker miluimnik מלואימניק
527
yedek parça helkey hiluf חלק!י חלוף
yedek parça, değişen parça helef חלף
yedek, ihtiyat atuda עתוןה
yedek, ihtiyat, sefer görev emri miluim מלואים
yedekleme, destek, arka çıkma, takviye gibuy גבוי
yedeklemek, desteklemek, takviye etmek, arka giba, legabot .פ )גבה (לגבות
çıkmak
yedi (dişil) 7 şeva j שבע
yedi (eril) 7 şıva r שב^ה
yedi günlük matem süresi şiva שב^ה
yedili, yedi parça şvüya שביע;ה
yedinci şvii שביעי
yedirmek eehil, leaahil פ האכיל (להאכיל
(et) )את
yegane, eşsiz, benzersiz (sıfat) yihudi ח ןחודי
yeğen (eril) ahyan ז ן:אח
yeğen (kız), kardeş kızı (dişil) ahyanit נ אחעית
yekpare, bütün ıııikşa מקשה
yekûn almak saham, liskom פ )כם (לסכם0
yele, hayvan yelesi (aslan, at vb.) raama רעמה
yelek efod אפוד
yelken mifras מפרש
yelkenli mifrasit מפרשית
yelkenli tekne sırat mifras סירת מפרש
yellenmiş (ateş), alevlendirilmiş, körüklenmiş (sıfat) melube ת מלבה
yelpaze menifa מניפה
yem, olta yemi, aldatma, cezbetme, cezbeden şey pitayon פחיון
yemeği yakmak, yemeği berbat etmek ikdiah, פ )הקדיח (להקריח
leakdiah
yemek ahal, leehol פ )אכל (לאכיל את
- (et)
yemek borusu veşet ושט
yemek duası, tokluk duası birkat amazon ברכת המזון
yemek katılımcısı, ziyafete iştirak eden konuk, mesubin . מסכין
yemeğe davetli misafir
yemek köşesi, yemek için ayrılmış bölüm pinat ohel פנת אכל
yemek odası, yemekhane hadarohel חדר אכל
yemek sonrası yenen tatlı yada meyve kinuah קנוח
528
> S S:■?■' J . .1-
529
yeniden kullanılır hale gelmek, işlemden geçip itmahzer, פ התמחזר (להת־
tekrar kullanıma girmek, geri dönüşüm işlemi leitmahzer )מחזר
geçirmek
yeniden kullanılır hale getirmek, işlemden geçirip mihzer, פ )מחזר (למחזר
tekrar kullanıma sokmak, dönüştürmek lemahzer
yeniden kurmak, önceki haline getirmek, ıslah şikem, leşakem פ )שקם (לשקם
etmek, restore etmek, rehabilite etmek, iyileştirmek
yeniden kurulmak, önceki haline dönmek, restoras- iştakem, "פי השתקם (להש
yon görmek leiştakem
)תקם
yeniden yazmak, yazıyı değiştirmek, aslını değiştir- şihtev, leşahtev פ )שכתב (לשכתב
mek
yeniden, tekrar, baştan mehadaş מחדש
yenilebilir, yenilebilen (sıfat) ahit ת אכיל
yenilemek hideş, lehadeş פ )חרש (לחדש את
(et)
yenilemek, tazeleştirmek, tazelemek rinen, teranen פ )רענן (לרענן
yenilenme, yenileşme ithadşut התחךשות
yenilenmek ithadeş, פ התחרש (להתח
leithadeş )דש
yenilenmiş hudaş חדש
yenilenmiş, bakım ve onarımı yapılmış (sıfat) mehudaş ת ?!חרש
yenilik, yenileme hiduş חרוש
yenilikçi, modern (sıfat) hadşani ת חדשני
yenilmiş, yenmiş, yenik, aşınmış ahul אכול
yenmek, galebe çalmak, üstesinden gelmek, hakkın- gavar, ligbor פ )גבר (לגבר
dan gelmek
yenmek, kazanmak (spor, oyun) nitsedh, פ ) נצח (לנצח,נצח
netsah,
lenatseah
yenmek, yemek yenilmek neehal, leiahel פ )נאכל (להאכל
yer çekimi gravitatsya גרביטציה
yer çekimi, gravitasyon kvida כבידה
yer mantarı (bitki) kmea, kmein כמהין, כמהה
yer tespiti, hadef saptama, konumunu saptama ikun אבין
yer tutmak, yer kapmak, tahsis etmek, ayırmak, şiryen, פ )שדין (לשרין
güvenceye almak leşaryen
yer, mahal, mekan makom מקום
yer, mevki, mahal, konum, site link (internet) atar אתר
yeraltı dünyası, yasa dışı işlerin döndüğü ortam aolam atahton העולם התחתון
yeraltı sığınağı, korugan bunker בונקר
530
yere serilme, bitkinlik, secde, sere serpe uzanma, iştathut השתטחות
yüzü koyun yere serilme, yerlere kapanma
yere serilmek, halsiz kalmak, secde etmek, sere iştateah, S הפיתטח,השתטח
serpe uzanmak, yüzü koyun yere serilmek, yerlere iştatah, )(להשתטח
kapanmak leiştateah
yerel, yerli, mahalli mekomi מקוימי
yeri değişmek, bir yerden bir-yere geçmek, sarsd- italtel, leitaltel S )הטלטל (להטלטל
mak, kımıldamak
yeri değiştirilmek, taşınmak neetak, leiatek פ )היתק (לה^תק
yeri gelmişken söyleme, ağzından kaçırma, gelişigü- aflara הפטרה
zel laf etme
yeri gelmişken söylemek, ağzından kaçırmak, gelişi- iftİTf leaftir פ )הפטיר (להפטיר
güzel laf etmek
yerinde duramama, huzursuzluk hoser menuha הסר מנוחה
yerinde duramayan, kıpır kıpır, huzursuz hasar menuha הסר כונרחה
yerinde saymak, üzerinde yürümek, basmak, boses, levoses פ )בוסס (לבוסס
çiğnemek
yerinden çıkarma, yerinden etme edhek הדחק
yerinden çıkmak(kemik çıkığı), burkulmak ııaka, linkoa פ )נקע (לנקע
yerinden çıkmak, kaybolmak nişmat, פ )נשמט (להקזמט
leişamet
yerine getirmek, teyid etmek, gerçekleştirmek, icra kiyem, lekayem פ )קים (לקים את
etmek (et)
yerine, ...nın yerine, onun yerine (herhangi bir şeyin bimkom במקום
veya kişinin yerine)
yerini belirleme, bulma, saptama itur אתור
yerini belirlemek, yerini saptamak, yerini sınırla- iter, leater פ )אתר (לאחר
mak
yerini bulmak, yerleşmek, kadrodaki yerini almak iştabets. פ השתבץ (להש
leiştabets )תבץ
yerini değiştirme alaka התקה
yerini değiştirmek, sarsmak, şiddetle sarsmak tiltel, letaltel פ )טלטל (לטלטל
yerini tespit etmek, hedef saptamak, konumunu ikeıı, leakeıı פ )אבץ (לאבן
Öğrenmek
yerküre, yeryüzü, dünya kadur aarets ברור הארץ
yerleşik, dayanan, temel atmış, temelleşmiş, hali mevusas ת מבסס
vakti yerinde, tuzu kuru (sıfat)
yerleşik, iskan edilmiş, nufus yerleştirilmiş (sıfat) meyuşav ת מישב
yerleşik, mukim, yerleştirilmiş (sıfat) memukam ת
yerleşik, yerleşmiş tesis edilmiş, dayanmı meyusad מיסד
531
yerleşim merkezi kurmak, iskan etmek, yerleşmek itnahel, פ )התנחל (להתנחל
leitnahel
yerleşim merkezi, yerleşke, yerleşme, tutunma yeri, eahzut האחזות
destek noktası
yerleşim yeri, iskan yişuv ?שוב
yerleşimci mitnahel מתנחל
yerleşimcilik, yerleşimcilerin kurduğu yerleşim yeri itnahalut התנחלות
yerleşke, yerleşme, ikamet, oturma, konut neve נוח
yerleşme ׳ ityaşvut התושבות
yerleşme, ikamet etme iştaknut הסתכנות
yerleşme, konuşlanma, mukim olma itmakmut התמקמות
yerleşmek, ikamet etmek, kalmak iştakeıı, s השתכן (להסתכן
leiştaken (be)
)?־
yerleşmek, konuşlanmak, mukim olmak itmakem, s )התמקם (להתמקם
leitmakem
yerleşmek, yerleşim yapmak itahles, s התאכלס (להתא
leitahles )כלס
yerleşmek, yerleşim yapmak ityaşev, פ )הודשב (להתישב
leityaşev
yerleştirilmiş, konulmuş, yeri belirlenmiş utsav הצב
yerleştirme, yer tayini, yer, konum, mahal mikum מקום
yerleştirme, yurtlandırma, boş bir yere insan yerleş-• ihlus . אכלוס
tirme, iskan, insanlara iskan tedarik etme
yerleştirmek şiken, leşaken פ ,שבן (לשפן את
(et be)
>?־
yerleştirmek, iskan etmek, boş bir yere insan yerleş- ihles, leahles פ )אכלם (לאכלס
tirmek, yurtlandırmak, meskiin kılmak
yerleştirmek, iskan etmek, oturtmak yişev, פ ,ןשב (לישב את
leyaşev(et be)
)?־
yerleştirmek, konumunu belirlemek mikem, פ )מקם (למקם
lemakem
Yeruşalayimdeki kutsa! mabet bet amikdaş בית המקדש
yeryüzü, dünya ־ tevel תבל
yeşil (renk) yarok יק:
yeşil alan, yeşil saha şetah yarok שטח ירק
yeşil ışık or yarok ' איר ןר־ק
yeşilimtrak, yeşilimsi (renk) (sıfat) yerakrak ת י ירקרק
yeşillendiren . morik מידיק
yeşillendirme, yeşile döndürme oraka הודקה
532
yeşillendirmek, yeşile döndürmek , orik, teorik פ )הוריק (להוריק
yeşillik, zarzavat, sebze yerek יךק
yetenek bahşedilmek, lütuf edilmek, affedilmek, affa nehnan, פ )נחנן (להחנן
uğramak leihanen
yetenek, kabiliyet, istidat, hüner, beceri, marifet, ldşaron כשרון
meziyet
yeter ki aikar העקר
yeter, kafi maspik מספיק
yeter, kafi, yeterli day רי
yeterince, kafi derecede, gereğinden fazla miday מרי
yeterlilik, kifayet, güç, imkan, kapasite, potansiyel, yeholet יכלת
iktidar, kudret, marifet, hüner
yetim kalma, öksüz kalma ityatmut הרדתמות
yetim kalmak, öksüz kalmak . ityatem, פ )התיתם (להת?תם
leityatem
yetim kalmış, öksüz kalmış (sıfat) meyutam ת מיתם
yetim, öksüz (sıfat) yaiom ת יתום
yetimhane, öksüzler yurdu bet yetomim בית יתומים
yetişkin, olgun (sıfat) mevugar ת מבגר
yetişmek, büyümek (genellikle bitki) tsamah, פ )צמח (לצמה
litsmoah
yetiştirmek, büyütmek (genellikle bitki) itsmiah, פ )הצמיח (להצמית
leatsmiah
yetki belgesi, kanıt, tebliğ edilen evrak, referans asmahta אסמכתה
yetki verme, delege tayin etme, paye verme, asilleş- aatsala האצלה
tirme
yetki, otorite, selahiyet, bilirkişi, ehil, erbap samhut סמכות
yetkilendirme, selahiyet verme, görevlendirme, asmaha הסמכה
memur etme
yetkilendirmek, temsilci tayin etmek, sertifikala- ismih, leasmih פ הסמיך (להסמיך
mak, yoğunlaştırmak, koyu(yoğun) hale getirmek (etle) ) ל־,את
yetkili raşay רשאי
yetkili, güvenilir, uzman, diplomalı, kalifiye (sıfat) musmah ת
yetkili, selahiyetli (sıfat) murşe ת מרקזה
yetmek, kafi gelmek, yeterli olmak, yetişmek ispik, leaspik פ )הספיק (להספיק
yetmiş 70 şviim שבעים
yetti, kafi ‘ ispik הספיק
yeyiş, yemek yeme ahila אכילה
yığılmak, kümelehmek, ağzına kadar doldurulmak ııigdaş, פ )נגרש (להגדש
leigadeş
533
yığılmak, toplanmak, birikmek nitsbar, פ )נצבר (להצבר
leitsaver
yığılmak, üstiiste birikmek, tepeleme olmak neeram, פ )נ?ךם (להערם
leiarem
yığın, küme, istif erum ?רום
yığın, küme, istif areına ?רמה
yığmak, yığın, birikinti, küme mitsbor מצבור
yığma, kümeleme, abartma, aşırılık, mübalağa, agdaşa הגדשה
büyütme
yığmak, kümelemek iğdiş, leagdiş פ )הגז־יש (להגדיל
yığmak, kümelemek, biriktirmek, aşırı doldurmak gadaş, ligdoş פ )גדש (לגרש
yığmak, üstüste yığmak, istif etmek aram, laarom פ )?רם (ל?רם
yıkama rehitsa ךחיצה
yıkama, banyo yapma, yıkanma, deniz banyosu rahetsa ךךוצה
alma
yıkamak rahats, lirhots פ )רחץ (לךחץ את
(et)
yıkanabilir (sıfat) kavis ת בביס
yıkanılmak nirhats, פ )?נרחץ (להרה
leirahets
yıkanmak itrahets, פ )התרחץ (להתרחץ
leitrahets
yıkıcı, tahrip edici maşhit מהזחית
yıkıcı, tahrip edici, mahvedici, zararlı (sıfat) arsaııi ת הךסני
yıkıcılık, tahrip edicilik, mahvedicilik, zararlılık arsanut ■ הךסנות
yıkık, yıkılmış, harap, viran, tahrip olmuş, mahvol arus ת הרום
muş, helak olmuş (sıfat)
yıkılmak, harap olmak, tahrip olmak, helak olmak neeras, leiares פ )נהרס (לההרס /'■
yıkım, imha, tahribat, harabat, haraplık, virane, hurban ^ך?ז
viranlık
yıkım, tahrip, yıkma, harap etme, mahvetme eres הרס
yıkım, yıkıntı, virane, harabe, yıkma, tahrip, enkaz arisa הריסה
yıkıntı(lar), göçük (deprem veya toprak kaymala arisot הריסות
rında oluşan)
yıkıntı, enkaz iyey haravot ?יי חרבות
yıkma, tahrip aşhata השחתה
’ן1’ל5
yıkma, tahrip kilayon
yıkmak, enkaza çevirmek, dövme yapmak kikea, kika, פ. ?!??ק
lekaakea )?(ל?ו?ק
yıkmak, tahrip etmek, harap etmek ers, leares פ )הרס (לחרם
534
I
yıkmak, tahrip etmek, harap etmek, mahvetmek, araş, laaros פ )הרם (להרס את ( '
535
yidişçe, aşkenazca, lehçe, doğu avrupa yahudilerinin yidiş יידלט
lisanı
yiğit iş hayil אלט חיל
yirmi 20 esrim עקזךים
yirmialtı (harf) kafvav כ״ו
yirmibeş (harf) kaf ey כ״ה
yirmibir (harf) kafalef כ*א
yirmidokuz (harf) kaftet כ״ט
yirmidört (harf) kafdalet כ״ד
yirmiiki (harf) kaf bet נדיב
yirmisekiz (harf) kaf ket כייח
yirmiüç (harf) kaf gimel כייג
yirmiyedi (harf) kaf zayin כ״ז
yoga yoga יוגה
yoğun bakım, acil bakım tipul nimrats טפול נמרץ
yoğunlaşmak, gücünü toplamak, güçlenmek itatsem, S )התעצם (להתעצם
leitatsem
yoğunlaşmak, koyulaşmak, kalınlaşmak (sıvı) itaba, leitabot S -התעבה (לההע י
)ברת ■ •'1
yoğunlaştırma, koyulaştırma, kalınlaştırma (sıvı) ibuy עברי
yoğunlaştırmak, koyulaştırmak, kalınlaştırmak iba, leabot 5 )?בה (לעברת
(sıvı) ■
■ $
yoğurma lişa לישה <3
י7|
yoğurmak, ovmak laŞflaluş S )לש (ללוש
yoğurt yoğurt ירגוךט
yok en, eyn, ayin אק.אין
yok bir şey en davar אין דבר וי׳
yok olma, imha olma, ortadan' kalkma, bitme, tasfi- ithaslut התחפלרת
ye olma, lağvolma
yok olmak, imha olmak, ortadan kalkmak, bitmek, ithasel, התוזסל (להתחסל) פ
tasfiye olmak, lağvolmak leithasel
yok olmak, orada olmamak, eksik olmak, ölmek, needar, leiader פ )געדר (להעדר י
çapalannıak
yoklama, el yordamıyla kontrol, algılamaya çalışma, gişuş גשוש s
iskandil etme, kolaçan etme, ağız arama
yoklamak, el yordamıyla aramak, algılamaya çalış- gişeş, legaşeş S ( (לגשש1? גשI
mak, kontrol etmek, karıştırmak, kolaçan etmek, ■ ’ j
irdelemek, ağız aramak J
yokluk, eksilme, azalma hisur ור0ח
yokluk, gıyap eeder . | )??דרl
. ■ , ............ ................................■ ......... :............. ■ ■■' -:3•^־
536
yoksa, aksi halde, aksi takdirde . ... aheret אחרת
yoksa, aksi takdirde valo ולא
yoksullaşmak, servetini kaybetmek, varını yoğunu itroşeş, S ?ט (להת5?1התר
yitirmek, sefalete düşmek leitroşeş )רושש
yoksullaştırmak, servetini kaybettirmek, sefalete roşeş, leroşeş S )רושש (לרושש
düşürmek
yoksun, eksiği olan, ...siz (sıfat) nıehusar ח ?י1??׳
yol dereh דיו
yol gösterme, bilgi verme, brifing tidruh תדרוך
yol göstermek, eğitmek inha, leanhot s )הנחה (להנחות
yol inşa edilmek nislal, leisalel s )נסלל (להסלל
yol inşa etmek . ' salal, lislol s )סלל (לסלל
yol, yordam, kural, din ' alaha תל?ה
yolcu, seyyah nosea ?נוס
yolculuk ettirmek, yolcu taşımak, taşımak, naklet- isia, leasia (et) s )הסי? (להסי? את
mek
yolculuk, seyahat nesiya נסי^ה
yoldan çıkmak, doğru yoldan sapmak, ağır yürü- sereh, lesareh פ )שרך (לשרך
mek
yoldan çıkmak, kötü yola düşmek, dini yolu terket- itpaker, פ )התפקר (להתפקר
mek leitpaker
yollamak, göndermek şalah, Uşloah פ ,שלח (לשלח את
(et le el) )ל־־י אל
yollanmak, gönderilmek nişlah, פ )נעזלח (להשלח
leişaleah
yollanmış, gönderilmiş (sıfat) şaluah ת שלוח
yolma, tüylerini yolma, koparma merita מריטה
yolmak, tüylerin! yolmak, koparmak marat, limrot פ )מרט (למרט
yolsuzluk, dolandırıcılık onaa הונאה
yolsuzluk, rüşvet yeme, edepsizlik, ahlaka aykırı şhitut שחיתות
davranış, bozukluk
yoluk, yolunmuş, koparılmış nimrat נמרט
yoluna baş koymak, bir amaca adanmak, hayvan nirtam, פ )נרתם (להרתם
koşulmak (faytona) leiratem
yolunmak, tüyleri yolunmak, kelleşmek, dazlaklaş- nimrat, פ )נמרט (להמרט
mak leimaret
yolunu kaybetmek, yönünü şaşırmak taa, litot פ )תעה (לתעות
yonca, ispati, sinek (iskambildeki) . tiltan תלתן
yontma taşı, biley taşı even maşhezet אכן משחזת
yontmak, oymak, kalem keskiyle İşlemek gilef legalef פ )גלף (לגלף
538
r >• :י
539
yukarı, yukarıya, yukarda lemala למעלה.
yulaf şibolet şual שבלת שו^ל
yumak pkaat fıutim פקעת חוטים
yumru, topak, kütle, grup, cüsse, blok (bir gaye גוש
etrafında birleşen parti veya milletler grubu)
yumruk egrof א^רוף
yumruk sıkılmak, kasılmak, büzülmek, bir araya rıikmats, פ )נקמץ (להקמץ
gelmek leikamets
yumruk sıkmak, kasmak, büzmek kamats, פ )קמץ (לקמץ
likmots
yumruklamak, yumruk sıkmak, boks yapmak igref, leagref פ )אגרף (לא^רף את
(et)
yumruklaşma, dövüşme, boks etme itagrefut הזזאגךפות
yumruklaşmak, dövüşmek, boks etmek itagref, פ התאגרף (להתאג
leitagref (im) )רף עם
yumulmuş, yumuk (göz), kapatılmış, kapanmış, atsum ת ^צום
örtülü (sıfat)
yumurcak, bebek, küçük, çocuk zaatut זאטוט
yumurta akı, albümin, protein helbon חלבון
yumurta sarısı helmon חלמון
yumurta, testis, taşak, yumurtalık (erkekte) beytsa ביצה
yumurtalık, dişi üreme hücrelerini veren organ şahala, şahalot שחלות,שחלה
yumurtlama, ovülasyon biyuts ביוץ
yumurtlamak biyets, levayets פ ) ביץ (לביץ4
yumurtlamak itil beytsa, פ הטיל ביצה (לה
leatil beytsa )טיל ביצה !
yumuşak (sıfat) rah ת רך |
yumuşak huyluluk, kibarlık, nezaket noam ■ ניעם 4
yumuşakça (biyolojide bir hayvan sınıfı) rakiha רכיכה
yumuşaklık rakut רכות
yumuşaklık, incelik, duyarlılık roh יז־ 1
yumuşama, gevşeme ııimoah •ן
yumuşamak itrakeh, פ )התרכך (להתרכך 1
leitrakeh
yumuşatmak rikeh, lerakeh פ ) רכך (לרבךJ
yunanca, rumca yevanit || יונית
yunanistan (ülke) yavan ||‘ יון
yunanlı, rum (eril) yevani ז 1
540
yunanlılaşma, helen kültürü benimseme, aşimile ityaynut _ התיונות
olma (yahudiler için)
yunanhlaşmak, helen kültürü benimsemek, asimile ityaveıı, S )התיון (להתען
olmak (yahudiler için) leityaven
yunus(hayvan) dolfin דולפין
yurt dışı huts laarets חיץ לארץ
yurt dışı (huts laarets kısaltması)........... 7 “ hul .... חו״ל
yurttaş, vatandaş, uyruklu, teba natin נתין
yusufçuk (hayvan) şapirit שפירית
yutak, ağız ve burun boşluklarıyla gırtlak ve yemek loa לע
borusu arasındaki boşluk
yutma, yutuş blia בליעה
yutmak, yutkunmak bala, livloa S )בלע (לבלע
yutturmak, hasır altı etmek, örtbas etmek ivlia, leavlia S )הבליע (להבליע
yutulmak nivla, leibala s )נבלע (להבלע
yuva ken קן
yuva yapmak kiııen, lekanen E> )קנן (לקנן
yuvarlak, daire igul עגול
yuvarlak, daire, elektrik devresi maagal מעגל
yuvarlak, toparlak agol ?גל
yuvarlaklaşmak, daire şekline girmek itagel, leitagel 5 )ההעגל (לההעגל
yuvarlama dirdur דךדור
yuvarlama, döndürme, takla gilgul גלגול
yuvarlamak dirder, פ )דךדר(לדךדר
ledarder
yuvarlamak, döndürmek gilgel, legalgel פ )גלגל (לגלגל
yuvarlanma, debelenme itbosesut התבוססות
yuvarlanma, debelenme, kargaşa, patırtı, gürültü itgolelut התגוללות
yuvarlanma, dönme, dönüş, başkalaşım itgalgelut התגאלות
yuvarlanmak, dağılmak, daha kötüleşmek, kötü itdarder, פ התדו־דר (להתד־
yola düşmek, yoldan çıkmak leitdarder )ךדר
yuvarlanmak, debelenmek itboses, פ התבוסס (להת
leitboses )בוסס
yuvarlanmak, debelenmek (çamurda, çimende vs.) itpaleş, פ התפלש (להתפ
leitpaleş )לש
yuvarlanmak, debelenmek, karmaşa çıkarmak, itgolel, leitgolel פ התגולל (להת
suçlu çıkarmak )גולל
yuvarlanmak, dönmek itgalgel, פ התגלגל (להתג
■ leitgalgel )לגל
■■ -......................................... ■'■ • ;א ■■■■■■■ ־- ■■ - ■'7■•י י י ■ ■ : ■ ■' - '
541
yüce, asil, şövalye ruhlu, centilmen, şövalye, kahra- abir אביר
man, mert kişi
yüce, ulu, ulvi, ali, mağrur (sıfat) sagi n שגיא
yücelik, ululuk, yükseklik, azamet, metanet segev שגב
yücelmek, erişilemez olmak, ulaşılamaz olmak nisgav, S )נשגב (להשגב
leisagev
yücelmek, övünmek, gelişip değerlenmek iştabeah, D' השתבח,השתבח
iştabah, )(להשתבח
leiştabeah
yücelmek, yükselmek, kendini beğenmek, ukalalaş- itnase, leitnase S )התנשא (להתנשא
mak
yüceltmek, övmek, methetmek şibeah, şibah, S שבח,שבח
leşabeah )(לשבח
yük masa משא
yük omes עמס
yük omes עמם
yük gemisi sfinat mehulot ספינת תכולות
yük treni rakevet masa רבבת משא
yük vagonu kron mitan קרון מטען
yük, ağır iş maamasa מעמסה
yüklem (dilbilgisinde) nasu )נשוא (בדקדוק
(bedikduk)
yükleme, doldurma aamasa העמסה
yükleme, doldurma, şarj teina טעינה
yükleme, doldurma, şarj etme atana הטענה
yüklemek, doldurmak eemis, leaamis S )העמיס (להעמיס
yüklemek, iddia etmek, ileri sürmek taan, liton פ )טען (לטען
yüklemek, şarj etmek itin, leatin פ )הטעין (להטעין
yüklenmek, dolmak, şarj olmak neemas, פ )נעמס (להעמס
leiames
yüklenmek, şarj edilmek, iddia edilmek, öne sürül- nitan, leitaen פ )נטען (להטען
mek
yüklü (sıfat) taun ת טעון
yüklü (sıfat) amus ת עמוס
yüklü, doldurulmuş (sıfat) mutan ת
yüksek (sıfat) ram ת ים
yüksek ateşli, ateşi çıkmış, hummalı kodeah קודח
yüksek atlama (spor dalı) kfitsa legova קפיצה לגובה
yüksek dini konsey, yüksek ravlar kurulu, yüksek sanedrin סנהדרין
dini divan
.. ... .. .
542
yüksek mahkeme, üst mahkeme ............. . betamişpat . בית המשפט
T
aelyon
yüksek perdeden ses, yüksek perdeden şarkı söyle falset פלסט
me
yüksek ses kol ram קול רם
yüksek sesle, bağırarak bekol ram ..... .בקול רם
yüksek seviyeli, yüksek düzeyli rama gvoa רמה גבוהה
yüksek, uzun boylu (sıfat) gavoa n גבוה
yüksek, uzun boylu (sıfat) tamir n תמיר
yüksek, üstün, harikulade, fevkalade (sıfat) naala ת נעלה
yükseklik (dik açıyla inen doğru) nitsav נצב
yükseklik korkusu pahad gvaim פחד גבהים
yükseklik, boy, irtifa gova גבה
yükseklik, irtifa rom רום
yükselme, yükseliş, artma, israele göç, çıkma, zam aliya עליה
yükselmek, boy atmak, uzamak gava, ligboa פ )גבה (לגבה
yükselmek, çıkmak, tırmanmak, irtifa kazanmak, nasak, linsok פ )נסק (לנסק
göğe tırmanmak
yükselmek, kabarmak gaa, ligot פ )גאה (לגאות
yükselmek, kabarmak, şişmek gea, legaot פ )גאה (לגאות
yükselmek, yukarı çıkmak, artmak, malolmak, ala, laalot (el פ ,עלה (לעלות אל
etmek, binmek leal) ) ?ל-ל
yükselmek, yücelmek, değere binmek, artmak(de- eemir, leaamir פ )האמיר (להאמיר
ğeri fiyatı)
yükselteç, amplifikatör magber מגבר
yükselti ölçen alet, altimetre mad gova גבה-מד
yükseltilmiş (sıfat) mugba ת מגבה
yükseltme, irtifa, kaldırma, yükselti agbaa הגבהה
yükseltmek, boyunu uzatmak igbia, leagbia פ )הגביה (להגביה
yükseltmek, yukarı çıkarmak, arttırmak, bindir- eela, leaalot פ העלה (להעלות
mek, öne sürmek, ortaya atmak (et le) )- ל.את
yükseltmek, yüceltmek, övmek rimem, פ )רומם (לרומם
leromem
yükseltmek, yükseklere erişmek, göklere erişmek irkia, learkia פ )הךקיע (להרקיע
yüksük etsbaon אצבעון
yüksük otu . etsbaonit אצבעונית
yün, yapağı tsemer צמר
yünlü, yün gibi, yumuşak tüylü (sıfat) tsamri ת צמרי
544
yüzünden, yüzden, sebebiyle, dolayı, ötürü biglal בגלל
yüzünü buruşturmak iva, leavot S (?ילה (לעוות
yüzünü buruşturmak, çarpıtmak eeva, leaavot 5 (הערה (להערות
545
z
Z, sayısal değeri 7, (İbrani alfabesinde 7.ci harf) zayin ז
zaaf, zayıf taraf, basiretsizlik ııekııdat turpa נקןך־ת תרפה
zafer narası atmak, sevinç çığlığı atmak, tezahürat eria, learia פ )?הריע (להרי
yapmak
zafer, galibiyet nitsahon נצחון
zahmet etmek, uğraşmak, rahatsız olmak tarak, litroah פ )טרח (לטרה
zahmet verme, uğraştırma, rahatsız etme atraha הטרחה
zahmet vermek, uğraştırmak, rahatsız etmek itriah, leatriah פ הטריח (להטריח
(et) )את
zahmet, angarya, sıkıntı veren iş, rahatsızlık, tirha טרחה T : *
meşakkat
zahmet, külfet, sıkıntı, çaba, gayret tirha טךחה
zahmete değer, dikkate değer, kazançlı, istifadeli, miştalem משתלם
yapmaya değen
zakkum, ağı ağacı arduf הךרוף
zalim, insafsız, acımasız, merhametsiz, imansız, ahzarit אכזרית *T Î ”
gaddar, menfur (dişil) (sıfat)
zalim, insafsız, acımasız, merhametsiz, imansız, ahzar תת אכזר T ”
gaddar, menfur (eril) (sıfat)
zalimce, gaddarca, acımasızca, insafsızca, merha- ahzari ת ■
אכזרי ’T : ”
metsizce (sıfat)
zalimleşmek, gaddarlaşmak, merhametsiz davran- itahzer, פ התאכזר (להתא־
mak, acımasızlaşmak leitahzer )מר
zalimlik, gaddarlık, insafsızlık, merhametsizlik, ahzariyut אכזריות
vahşet, zulüm, eziyet, mezalim
zaman zaman, ara sıra, bazı bazı leitim לעתים
zaman zaman, dönem dönem, bazen, ara sıra meet leet מעת לעת
zaman, vakit, devir, çağ et עת
zaman, vakit, süre Zinan זמן
zamanı gelince, zamanla bevo aet ?בוא העת
zamanla eskime, kullanılarak aşınma, yıpranma itbalut התבלות
zamanlama yapmak, zaman çizelgesi yapmak tizmen, . פ )תןמן (לתזמן
letazmen
zamanlama, eşzamanlılık, senkronizm tizmun תזמון
zamanlama, zamanında davranma ituy עתוי
zambak (çiçek) şoşan שושן
■ ■ .......................... ■:
546
zambak, nergisgillerden bir çiçek havatselet חבצלת
zambiya (ülke) zambiya זמביה
zamir (dilbilgisinde) kinuy aguf וי הגוף3כ
zamir (dilbilgisinde) kinuy aşem פנוי השם
zan, sanı, kanı, farz, varsayım anaha הנחה
zaplamak, hızlı hızlı geçmek, kumanda ile tv kanalı zipzep, •.פ... זפזפ (לזפזפץ
değiştirmek lezapzep
zar, diyafram tofit תופית
zar, ince tabaka duk דוק
zar, kabuk krum קרום
zar, oyun zarı, küp (geometrik şekil) kubiya
zarar görmek, hasar görmek, incinmek, ceremesini nizak, leinazek פ )נזק (להבזק
çekmek
zarar görmüş, kazaya uğramış, ׳yaralı nifga נפגע
zarar vermek, hasar yapmak, zedelemek izik, leazik פ )הזיק (להזיק
zarar yok 10 nora לא נורא
zarar ziyan vermek, hasar vermek, incitmek, kötü havai, lahbol פ )חבל (לחבל
etmek, yazık etmek
zarar, hasar, zarar ziyan, tazminat nezikin נזיקין
zarar, ziyan, hasar, cereme nezek נזק
zararlı böcek, yaprak biti (hayvan) knima פנימה
zararlı, zarar veren mezik מזיק
zararsız yalan, beyaz yalan (mecazi) şeker lavan !שקי לב
zarf (dilbilgisinde) toar apoal תאר הפעל
zarf, mektup vs. zarfı maatafa מעטפה
zarfında, esnasında, iken beod בעוד
zarif adımlarla yürüme, kısa adımlarla hızlı yürü- tftfa טפיפה
me
zarif adımlarla yürümek, kısa adımlarla hızlı tafaf, litfof פ )טפף (לטפף
yürümek
zarif, şık eleganti אלגנטי
zarifleşmek, nazikleşmek, kibarlaşmak, duyarlı ifaden, leitaden פ )התעדן (להתעדן
davranmak
zarifleştirmek, nazikleştirmek, kibarlaştırmek iden, leaden פ )עדן (לעדן
zariflik, nezaket, incelik idun עדין
zariflik, zarafet, şıklık, incelik • elegantiyut אלגנטיות
zarlar, oyun zarları kubiyot קביות
zaten, her halükarda, nasıl olsa, neyse mimeyla ממילא
zatürre, ciğer iltihabı (hastalık) . daleket reot דלקת ראית
547
zavallı, acınacak halde, garip misken מסבן
zayıf (sıfat) raze ת חה
zayıf cılız (dişil) (sıfat) khuşa M כחושה
zayıf ihtimal, zayıf olasılık sikuy kaluş סבוי קלוש
zayıf, cılız (dişil))(sıfat) kahuş כחוש
zayıf, cılız, kuru (sıfat) . ............. tsanum ת.. . צנום
zayıf, gevşek, güçsüz (sıfat) ra/e ת רפה
zayıf, yetersiz, güçsüz, cesaretsiz, korkak, tırsık, nemuşa נמושה
ödlek
zayıflama, güçsüzleşme, kısma, etkisini azaltma, aklaşa החלשה
güçten düşürme
zayıflamak raza, lirzot פ )רזה (לךזות
zayıflamak, azalmak, ihtimali azalmak, güçten niklaş, leıkaleş פ )נקלש (להקלש
düşmek
zayıflamak, cansızlaşmak kalaş, likloş פ )קלש (לקל״ש
zayıflatma, inceltme, rejim yaptırma arzaya התיה
zayıflatmak İrza, learzot פ )התה (להךזות
zebra (hayvan) zebra זברה
zehir (yılan, akrep, böcek vb.) eres אךם
zehir, toksin raal תל
zehirleme arala החלה
zehirlemek (atıklarla çevreyi, zehir ile birini) iril, learil פ )החיל (להרעיל
zehirlenme, mide bozukluğu aralat keva הרעלת קבה
zehirli atık (örneğin fabrikaların siyanürlü atığı) psoletreila ®סלת חילה
zehirli yılan (hayvan) ııahaş arsi נחש ארסי
zehirli yılan (hayvan) tsefa צפע
zehirli, toksik (sıfat) rail ת רעיל
zeka ' pikhut פקחות
zeka, akıl, entellektüellik . inteligentsya אי?טלץ?ציה
zeki, akıllı, aydın, entelektüel, münevver, kültürlü iııteligenti אינטליגנטי
(İNGİLİZCEDEN)
zeki, akıllı, kafalı, açıkgöz (sıfat) pikeah ת פקח
zeki, anlayışlı, akıllı, dirayetli, aydın (sıfat) navon ת נבון
zeki, çok akıllı, parlak fikirli (sıfat) şanun ת שנון
zemin kat, giriş katı komot karka קומת קרקע
zemin, toprak, arazi karka זךקע2
zemin, yer, döşeme ritspa רצפה
548
zemine oturtmak, yerde kalmaya zorlamak, kalkışı- kirkea, kırka, 5 קרקע,קךקע
na olanak tanımamak lekarkea )(לקךקע
zencefil zangevil זנגביל
zenci kuşi פרשי
zengin etmek, zenginleştirmek, renk katmak eeşir, leaaşir ע )העקזיר (להעשיר
zengin, paralı (sıfat) - ; . . . : aşir , n .?*טיר
zenginleşmek, zengin olmak itaşer, leitaşer התעשר (להתעשר) פ
zenginleştirme, kuvvetlendirme aaşara העשרה
zenginlik oşer, aşer ע"שר
zeplin tseplin צ^ליז
zerdeçal (baharat), hint safranı kürküm פךפרם
zerk edilmiş, enjekte edilmiş (sıfat) muzrak מזיק
zerre, parça, birazcık şemets שמץ
zerre, partikül, parçacık helkik חלקיק
zerre, zırnık kartov קךטוב
zerre, zırnık kurtov ?ןךטו־כ
zevce, karı, eş, avrat raaya רעיה
zevk oneg ענג
zevk almak, haz almak, memnun olmak, eğlenmek itaneg, leitaneg S )התענג (להחעגג
zevk veren, zevk verici maaneg
zevk verme, haz verme inug ענוג
zevk vermek, haz vermek, memnun etmek, eğlen- ineg, leaneg S )ענג (לענג
dirmek
zevk, haz taanug תענרג
zevk, sefa, haz anaa הנאה
zevkli, hoş, eğlenceli meane מהנה
zevzeklik, gevezelik, boşboğazlık kaşkeşanut קשקשנות
zeytin zayit זית
zeytin toplama, zeytin haşatı masik מסיק
zeytin toplamak, zeytin hasat etmek masak, limsok פ )מסק (למסק
zeytin toplanmak, zeytin hasat edilmek nimsak, S )נמסק (להמסק
leımasek
zımba menakev מנקב
zımbırtı, zamazingo, dalga, adı akla gelmeyen şey, çııpçik ציופצייק
çıkıntı -
zımpara neyar leteş מר לטש
zımpara kâğıdı, zımpara neyar zhuhit מר זכוכית
zıpkın . romah רמח
549
zıplamak, sıçramak, atlamak, sekmek, hoplamak kafats, likfots S ,קפץ (לקפץ על
(aileme) ל־
zıplatılmış (sıfat) mukpats ת jj
zıplatmak, atlatmak, sıçratmak, sektirmek ikpits, leakpits פ )הקפיץ (להקפיץ ג
- lezagzeg
zil, zil çalma, çınlama tsiltsul צלצול
zimbabve (ülke) zimbabve זימבבוה
zimmetine para geçirme, suistimal meila . ?עילה *g
550
zincir olmak, zincir oluşturmak, link oluşturmak, iş/arşer, ■■ ■ ■ .S ו (להש־$מר$
ard arda dizilmek leiştarşer )תךשר
zincir, gelişme, oluşum, evolüsyon şalşelet שלשלת
zincir, zincir kolye, link şarşeret ךת.שךש
zincire vurma, zincirleme, kelepçeleme, prangaya kvila כבילה
vurma . .. ................... .. .. :
551
zorlaştırmak, güçleştirmek ıfcşa, leakşot ■S הקשה(להקשרת
(et al be) )-3 , ?ל,את
zorlu, zorca, çetince, fena halde, ağır (durum) kaşot ת1#)ל
zorluk, güçlük, meşakkat, müşkülat koşi י#ק
zorlukla, güçlükle, zorla, metazori, güçbela, ancak bekoşi בקףטי
zorunda kalmak, mecbur olmak neelats, leialets S )נאלץ (להאלץ
zorunlu eğitim yasası, mecburi eğitim kanunu hok hinuh חק חנוך חלבה
hova
zorunlu, elzem, kaçınılmaz, zaruri, lüzumlu, gerekli nahuts ת נחוץ
(sıfat)
zula, bir şeyin gizlendiği yer mahbo מחבוא
zula, gizli silah deposu, silah mühimmat yada gizli slik סליק
evrak saklanan hücrelerin genel kod adı
zula, saklanma yeri, gizleme yeri, kuytu yer, barı- mistor מסתור
nak
zulmetmek, ezmek, boyun eğdirmek, bunalıma dike, ledake פ )דכא (לרפא
sokmak, bunaltmak, yıldırmak, üzmek, hevesini
kırmak
zührevi hastalık mahala minit מדולה מינית
zührevi hastalık mahalat min מוולת מין
zümre, kategori, benzerlik arzeden grup, nevi, cins kategorya ק!טגוךיה
zümrüt (değerli taş) hareket לקח.?
züppe, süslü, fazla şık (eril) gandran ז גנלרן
züppe, ukala, snob (İNGİLİZCEDEN) snob 31סנ
zürafa (hayvan) jirafa גיירפה
:•iC׳.
(;..״■
ח•1
539
538
taksit, ödemeler taşlumim תצלומים
dokuz (dişil) 9 teşa 2 תשע
ondokuz (dişil) 19 teşa esre 2 שרה# תשע
dokuz (eril) 9 tlŞÜ r תשעה
ondokuz (eril) 19 tişa asar ז תשעה עשר
doksan 90 tişim ....... תשעים
dökme, boşaltma, döküm, boşaltım tişpohet תשפכת
tişri, İbrani takviminin 1. ayı tişri ,תשר
altyapı, altyapı sistemi taştit, taştiyot תחתיות,תשתית
alt tat -תת
tuğgeneral tat aluf אלרף-תת
bilinçaltı tat akara הכרה-תת
içgüdüsel, bilinçaltı ile algılanan tat akarati הכרתי-תת
deniz altı, deniz yüzeyinin altı (gemi değil) tatyami י«י-תת
bilinçaltı tat muda מודע-תת
hafif makineli tüfek tat maklea מקלע-תת
toprakaltı, toprak altındaki□ tat karkai ,?תת־^ךלו
düşük düzey, seviyesiz, basklas, düşük kalite tat rama רמה-תת
koku almayan tatran תחיו
koku almazlık, koku duyusu eksikliği, anozmi tatranut תתךנות
537
onikiparmak bağırsağı (iç organ) , .... . tresaryon....... ; תריסךיון
bileşim, iki maddenin bileşmesi, alaşım, terkip tirkovet תךכבת
bağışlamak, teberru etmek, katkı sağlamak (para, taram, litrom פ ,תרם (לתרם את
kan) (et le) )-ל
kan bağışı yapmak taram dam, D תרם דם (לתום
litrom dam ........ )דם
termik, termal, ısı ile ilgili (sıfat) termi ת תךמי
kovan, mermi kovanı tarmil תךמיל
torba, çanta, sırt çantası tarmil תךמיל
dolandırıcılık, hilekarlık, sahtekarlık tarmit תךמית
bayrak direği, gönder, gemi direği tören תך
horoz (hayvan) (eril) tarnegol T תתגול
hindi(hayvan) tarnegol odu תתגו־ל הידו
tavuk (hayvan)(dişil) tarnegolet נ תןנגלת
bahane uydurmak, mazeret göstermek terets, letarets s )תרץ (לתרץ
taslak, şema, çizelge, plan, grafik, diyagram, şekil tarşim תרשים
safir, topaz, sa tarşiş תךשיש
bitkin, çok yorgun (sıfat) taş ת תש
soru sorma, soruşturma tişul תשאול
soru yöneltmek, soru sormak, soruşturmak tişel, letaşel פ )תשאל (לתשאל
methiye, övgü, övme, sitayiş tişbahot תשבחות
bulmaca, kareli bulmaca taşbets תשבץ
gürültü, velvele, şamata, alkışlama, alkış tutma teşuot תשואות
cevap, yanıt, karşılık, tepki, çözüm, dönüş, geri teşuva תשובה
dönüş
dikkat, dikkat veriş, dikkat kesilme, ihtimam, tsumet lev תשומת לב
üzerine titreme
arzu, ihtiras, heves, şehvet tşuka תשוקה
cinsel arzu, seksüel istek, cinsel ihtiras tşuka minit תשוקה מינית
bitkin, mecalsiz, dermansız, halsiz, takatsiz, kuvvet- taşuş ת תשוש
siz, zayıf, cılız (sıfat)
dokuzuncu tşii תשיעי
dokuzlu, dokuz parça tişiiya תשיעיה
dokuzda bir tşiit תשיעית
bitkinlik, zayıflık, cılızlık, kuvvetsizlik, mecalsizlik, tşişut תשישות
dermansızlık, halsizlik, takatsizlik
unut bunu ! tişkah mize ! !תשכח מזה
taksit, ödeme, ücret taşlum השלום
536
tahsisat, Ödenek tiktsuv תקצוב
bütçe, ödenek, gelir gider çizelgesi taktsiv תקציב
özet, hülasa taktsir תקציר
lastik patlağı, patlak, delik teker תקר
tavan tikra תקרה
kan pıhtılaşması, tromboz r .............. takriş תקריקז
olay, hadise, kaza takrit תקרית
iletişim kurmak, iletişime geçmek tikşer, letakşer S )תקשר (לתקשר
iletişim, haberleşme, kominikasyon, basın, medya tikşoret תק^רת
tıklama, tık tık (klavye, daktilo vs. gibi) tiktuk תקתוק
tıklamak, tıkırdatmak, tıklatmak, tuşlamak (klav- tiktek, letaktek 5 )תקתק (לתקתק
ye), tık tık etmek
turlamak, gezmek, tur yapmak, kolaçan etmek tar, lator פ )תר (לתור
fes tarbuş תךבוש
kültür, medeniyet, uygarlık, terbiye tarbut תךבות
kültür, doku kültürü (mikrobiyoloji) tarbit תךבית
kültürünü geliştirmek, medenileştirmek tirbet, letarbet s )תרבה (לתךבת
alıştırma, egzersiz, talim tirgul תךגול
çeviri, tercüme, tercüme etme tirgum תרגום
alıştırma, egzersiz, talim, temrin targil תךגיל
alıştırma yapmak, egzersiz yapmak, talim yapmak tirgel, letargel s )תרגל (לתךגל
tercüme etmek, çeviri yapmak tirgem, s )תןגם (לתרגם
letargem
ıspanak (sebze) tered לר.ת
derin uyku tardema תךרמה
koma, koma hali tardemet תרדמת
teberru, bağış, katkı, iane teruma תרומה
kan bağışı trumat dam תרומת דם
boru sesi, yahudi dininde boynuzdan yapılma şofar terua תרו^ה
çalmışı
tezahürat, haykırış, feryat, neşe yada kızgınlığı terua תרועה
ifade eden gürültü, şamata, vaveyla
ilaç trufa תרופה
panzehir trufa neged תרופה נגד רעל
raal '
bahane, kulp, sahte özür, kaçamak sözde gerekçe teruts י ?הרו
panjur, jaluzi . tris הריס
düzine, 12 adet tresar תריסר
gözetlemede olmak, dikizlemek, erketeye yatmak titspet, letatspit S )תצפה (לתצפה
tüketim, israf titsrohet תצר׳כת
numune, emsal, timsal, prototip, sonrakilere örnek takdim הקדים
olan
ümit tikva תקרה
kalkma, kalkınma, canlanma , tekuma .תקומה
tamir, tamirat, onarım tikun תקון
çakılı, takık, mahsur, takılıp kalmış (fişte, trafikte, takua ת תקוע
tamirhanede, herhangi bir yerde vs.) (sıfat)
dönem, devir, zaman, süre, müddet, miat, periyot tkufa תקופה
periyodik, dönemsel (sıfat) tkufati ת תקופתי
muntazam, ahenkli, normal, düzenli, sağlam (sıfat) takın ת תקין
standardizasyon, standartlaştırma tkina הקינה
kuvvetli, güçlü, mütecaviz (sıfat) takif ת תקיף
saldın, hücum, tecavüz, taarruz, saldırganlık tkifa תקיפה
arıza, aksilik, aksaklık, engel, mani, takıntı takala ימולה
plak taklit תקליט
plak arşivi, disk arşivi, müzik arşivi takUtiya תקליטיה
diskjokey . taklitarı תקליטן
kadro, memur kadrosu teken תקז
standart, norm, ölçüt teken תקן
tamir etmek, tamirat yapmak, onarmak, düzeltmek tiken, letaken s )תקן (לתקן את
(et)
yönetmelik, nizamname, kararname, tamim, genel- takana תקנה
ge, düzenleme, çare
tüzük, nizamname, yönetmelik takanoıı תקנון
standartlara göre, normatif (sıfat) tikni ת תקני
standartlaştırmak, standart saptamak, kalıcı bir tiknen, פ )תקנן (לתקנן
ölçüt belirlemek letaknen
fiş, elektrik fişi teka תקע
çakmak, mıhlamak, sokmak, takmak (fiş), boru taka, litkoa ע )תקע (לתקע
çalmak (şofar)
meşru, yasal, geçerli, muteber takef תקף
muteberlik, geçerlilik, hüküm, son kullanma tarihi tokef תקף
saldırmak, hücum etmek, üstüne yürümek, tecavüz takaf, litkof 5 )הקף (לתקף את
etmek, taciz etmek • (et)
geçerliliğini kanıtlamak, geçerli kılmak tikef letakef 5 )תקף (לתקף
bütçelemek, istihkak tayin etmek, bütçe yapmak, tiktsev, פ )תקצב (לתקצב
tahsis etmek letaktsev
534
elma (meyve) tapuah, tapuah תפלח עץ, תפלח
ets
patates tapuah adama אךמה
portakal (meyve), altın top tapuah zaav תפלח זהב
meşgul, kavranmış, yakalanmış, tutulmuş (sıfat) tafus ת תפלס
tiraj, baskı adedi, dağıtım, tevziat (futsa תפלצה
diaspora tfutsot הפלצלת
çıktı, çıkış gücü, verim, getiri (fuka הפלקה
dikili, dikilmiş, terzi elinden çıkmış, ısmarlama, tafur ת תפלר
biçilmiş kaftan (sıfat)
kabarmak, şişmek (hamur) tafah, litfoah S )תפח (להפיח
şişirme, kabarma, mayalanma (hamur) tfiha הפיחה
tutma, yakalama, kavrayış, idrak, kavrama, intikal (fisa תפיסה
kabiliyeti, algılama
dikiş, dikme (fira הפירה
tatsız, lezzetsiz, yavan, tekdüze, sıkıcı tafel תפל
ibadet, dua tefila הפלה
yakalamak, ele geçirmek, tutmak, kavramak, tafas, litfos (et פ ,תפס (להפיס את
algılamak, anlamak (hem sin סile hem sameh םile be) )-ב
yazılabilir)
el kundağı (tüfeklerdeki) tafsan תפסן
işletme, çalıştırma, faaliyete geçirme tiful הפעלל
işletmek, çalıştırmak, faaliyete geçirmek tifel, letafet פ )הפעל (לתפעל
görev yapmak, vazife ifa etmek tifked, letafked פ )הפקד (לתפקד
görev, vazife, rol tafkid תפקיד
dikiş, dikiş yeri, ek yeri, birleşme noktası, birleşme tefer תפר
yeri
dikmek (dikiş) tafar, litfor פ )תפר (להפר
çiçeklenme, çiçek açma, ağaçların çiçeklenmesi tifrahat הפרחת
menü, yemek listesi tafrit תפריט
yakalamak, tutmak, kavramak, algılamak, anlamak tafas, litfos (et פ ,תפ& (לתפיש את
(hem sin Q ile hem sameh םile yazılabilir) be) )-ב
beyanname, yeminli beyan, yazılı yeminli ifade, tatsir תצהיר
beyan, demeç, deklarasyon
sergi, teşhir, sergileme, gösteriş tetsuga הצלגה
görünüş, görünüm tetsura הצורה
foto, fotoğraf tatslum תצלום
gözcülük, gözetleme, erkete ’ tatspit תצפית
gözcü, gözcülük yapan kişi tatspitan תצפיתן
533
göçmen belgesi teudai ole סעודת עולה
ölüm kağıdı, ölüm ilmühaberi teudat ptira תעודת פטירה
havacılık, uçma, uçuş teufa תעופה
kanalize etmek, bir yöne sevk etmek tiel, letael S )תעל (לתעל
kanal, oluk teala תעלה
oyun, numara, dolap, hile, aldatmaca .. * . ...... . taalul ....... ...... תעלול
haşarı, numaracı, hilebaz taaluları תעלולן
muamma, esrar, sır, giz, gizem taaluma תעלומה
süveyş kanalı tealat suets תעלת סואץ
propaganda, seçim kampanyası taamula תעמולה
propagandacı taamları תעמלן
zevk, haz taanug תענוג
oruç taanit תענית
istihdam, iş, iş verme, meşguliyet, uğraş, iştigal, taasuka תעסוקןה
meşgale
ustura taar תער
karışım, karıştırma taarovet תערבת
fuar, sergi taaruha תערוכה
tarife, fiyat listesi taarif תעריף
sanayileştirmek ties, letaes פ )תעש (לתעש
sanayi, endüstri, imalat, imal, üretim taasiya תעשיה
sanayici, fabrikatör, imalatçı taasiyan תעש;ז
yanılsama, düş, kuruntu, hayal taatua תעתוע
kopyalama, klonlama taatik תעתיק
aldatmak, dolandırmak, alay etmek, aklını çelmek tıtea, tıtıij פ תעתע׳ תעתע
letaatea )(לתעתע
davul, bateri (müzik aleti) tof תף
kasnak tof תף
kulak zarı tof aozen ת’ף האזן
tef (müzik aleti) tof miryam תף מחם
bateri davulu, trampet (vurmalı müzik aleti) tof sner ת׳ף סנר
dekor, sahne dekoru tafura תפאורה
dekoratör, dekor yapan, dekorcu tafuran תפאורן
dekor yapmak, sahne düzeni kurmak tifer, letafer פ )תפאר (לתפאר
şeref, şan, haşmet, ihtişam, görkem, şaşaa, heybet, tiferet תפארת
azamet, büyüklük, parlaklık, zarafet .
portakal (meyve), altın top tapuz תפוז
531
־ss . r 7־;־ג:/■?;■:?s:
530
koparma, yolma . tlişa תליעזה
küme, yığın, yığışım talkid תלכיד
çentik, yarık, yol telem תלם
öğrenci, talebe talmid תלמיד
koparmak, yolmak talaş, litloş פ )תלש (לתלש
bukle, saç kıvrımı taltal . . תלתל
bukle yapmak, kıvırmak, saçları dalgalandırmak tiltel, letaltel פ )תלתל (לתלתל
yonca, ispati, sinek (iskambildeki) tiltan תלתן
saf, toy, masum, deneyimsiz (sıfat) tam ת תם
tam, bütün, bitmiş, tamamlanmış tam תם
masumiyet, saflık, temizlik, mükemmellik, bitim, tom תם
son, nihayet
sona erdirmek tam, latum פ )תם (לתם
iyi niyet, hüsnüniyet, içtenlik, açık kalpli, masuma- tom lev תים לב
ne, hilesiz
şaşkın, şaşmış, hayret eden (sıfat) tamea ת תמה
şaşkınlaşmak, şaşakalmak, hayret etmek tama, litmoa פ י )תמה (לתמה
hayret, şaşkınlık, şaşırma timaon תמהון
kaçık, meczup, acayip, tuhaf, garip, yadırganan timoni ח תמהוני
(sıfat)
acayip, tuhaf, anlaşılmaz, kafa karıştırıcı, şaşırtıcı tamua ת תמוה
(sıfat)
tamuz, İbrani takviminin 10. ayı tamuz תמוז
destekli, desteklenmiş (sıfat) tamuh ת תמוך
resim, tablo ttnurıa תמונה
vesikalık fotoğraf tmunat darkon תמונת דךכרן
karşılık, telafi, bedel tmura תמורה
fiyatlandırma, fiyatını belirleme, ücretlendirme timhur תמחור
fiyatlandırılmış, ücretlendirilmiş (sıfat) tumhar ת תמחר
fiyatlandırmak, fiyatını belirlemek, ücrettendirmek tinher, פ )תמחר (לתמחר
letamher
daima, her zaman, mütemadiyen, boyuna tamid תמיד
daimi, daim, sürekli (sıfat) tamidi ת תמידי
destek, yardım, destekleme tmiha תמיכה
saf, masum, tam, bütün (sıfat) tamim ־ ת תמים
masumiyet, saflık tmimut ■ תמימות
yüksek, uzun boylu (sıfat) tamir ת תמיר
desteklemek, yardım etmek, arka çıkmak, tarafını tamah, liimoh • פ )-תמך (לתמך ב
tutmak (be)
529
içerik, muhteviyat, içindeki, kapsamı, muhtevası, tohen היכן
içindekiler (kitapta)
yazılım, program, bilgisayar programı tohna תכנה
tasarım, dizayn, planlama, tasarlama, plan çizme tihnun תלנון
prospektüs, Iivreto, tanıtıcı broşür tohniya תכניה
program, tasarı, plan tohnit תכנית
müfredat, öğrenim programı tohnit limudim תכנית למוךים
talk show tohnit siyah תכנית עזיה
tasarlamak, dizayn etmek, plan çizmek, porgram tihnen, S )תכנן (לתכנן
yapmak letahnen
porgramlamak, porgram yapmak, planlamak, tihnet, letahnet S )הכנת (לתכנת
tasarlamak
taktik, strateji, kurnazlık, manevra, aldatmaca, tahsis תכסיס
üçkağıt, numara
derhal, hemen tehef, tehef תכף ומיד, תכף
umiyad
kefen tahrihim תכריכים
mücevher, ziynet eşyası, kuyum, değerli takı tahşit תכשיט
mücevherat, mücevherler, ziynet tahşitim תכשיטים
kuyumcu tahşitan תכשיטן
dikte, yazdırma, tahakküm tahtiv תכתיב
tepe, tepecik, toprak yığını tel תל
dert, bela tlaot תלאות
elbise, giyecek, giysi, esvap, kıyafet, üstbaş, kostüm, tilboşet הלבשת
forma
üniforma, tek tip giysi tilboşet ahida הלבשת אחידה
asmak tala, litlot (et s ,הלה (לתלות את
al) )ל£
asılı, bağlı, tabi (sıfat) taluy ח תלוי
dik (yokuş), sarp, yalçın (sıfat) talul ת תלול
tümsek, tepecik tlulit תלולית
şikayet, serzeniş, sitem, yakınma tluna תלונה
koçan, senet koçanı, kupon tluş הלו^ז
kopuk, müstakil, bağlantısız, bağımsız, alakasız taluş ת תלוש
(sıfat)
bordro, maaş bordrosu tluş maskoret תלוש משכרת
bağımlılık, tabi olma (birine yada bir maddeye) tlut - תלות
asma, asış tliya תל^ה
cellat talyan ן:תל
528
orta, ortadaki tihon תיכין
tel, madeni tel, dikenli tel tail תיל
yabani kekik, kekik cinsinden bir bitki ve baharat timin תימין
yemen (ülke) teyman תי«ז
yemeni i (eril) teymanî, T תימני
temani
bebek, küçük çocuk (eril) ........ tinok r “ תינוק
bebek, küçük çocuk (dişil) tinoket ג תיניקת
davul sesi, davul çalma tifuf תיפוף
çanta, dosya, klasör tik תיק
dosyalamak, klasöriemek, dosyaya koymak tiyek, letayek פ )תיק (לתיק
berabere kalma, yenişememe, pat (satranç) teku תיקי
klasör, evrak klasörü, dosya dolabı, dosya (bilgis- tikiya תיקיה
yardaki)
hamam böceği, karafatma (hayvan) tikan תיקז
turist tayar ת;ר
turist olmak, gezmek, turistik seyahat yapmak tiyer} letayer פ )תיר (לתיר
turizm, turistlik tayarut ת^רות
turistik (sıfat) tayaruti ת תחרותי
mısır, mısır buğdayı tiras תירס
teke (hayvan) tayiş תיש
kenarlık, siperlik (şapka siperliği) titora, titoret תיתורה, תיתורה
kapasite, muhteva, içerik, muhteviyat, hacim thula תכולה
karakter, vasıf, nitelik, özellik thuna כונה1ו
papağan (kuş) (hayvan) tuki תכי
entrika, dolap, fesat, dalavere, komplo, hilekarlık, thahim תככים
üçkağıtçılık
entrikacı, düzenbaz, fitneci (sıfat) tahehaıı ת תככן
entrikacılık, düzenbazlık, fitnecilik tahehaııut תקכנות
hedef, maksat, erek, gaye, niyet, karar, son sınır, taklit תכלית
asıl şey
kararlı, niyetli, azimli, amacını bilen, gayesi olan tahlifi ת תכליתי
(sıfat)
kararlılık, azmetmiştik tahlitiyut תכליתיות
fiilen, fiiliyatta, gerçekte tahles ־ תכלם
açık mavi, gök mavisi (renk) thelet ■ תכלת
tasarı, tasarım, dizayn, taslak, model, proje teheıı ת?ז
astronom tohen ת־ק
■
527
dirilme, canlanma, yeniden doğuş, hayata dönme thiya החיה
başlangıç, önce thila החלה
hastalık, rahatsızlık, illet tahluim תחלואים
değişiklik, değişim, dönüşüm, rotasyon, tedavül tahalufa תחלופה
eşdeğer, başkasının yerini tutan şey tahlif תחליף
konu belirlemek,.uzmanlık alanı saptamak, sınır . , tihem, letahem ■■■ פ )תחם (לתחם
belirlemek, ihtisas alanı belirlemek
sınırlamak, limit koymak, tahdit etmek, hudut takam, lithom s )תחם (לתחם
belirlemek
salamura, terbiyeleme sosu karışımı (pirzola vs. tahmits החמיץ
etler için) ■
madrabaz, düzenbaz, üçkağıtçı, entrikacı, komplo- takman תחמן
cu, adam işleten, tongaya düşüren
ayak yapmak, kıvırmak, üç kağıda getirmek, tihmen, פ )תחמן (לתחמן
ınanipüle etmek, entrika çevirmek, oyuna getirmek, letahmen
komplo kurmak, işletmek, tongaya düşürmek
cephane, silah, mühimmat tahmoşet תחמשת
durak, istasyon tahana תחנה
yalvarış, yakarış tahanunim תחנונים
uzay istasyonu tahanat halal תחנת חלל
elektrik santralı, enerji santralı, güç ünitesi tahanat koah תחנת פח
karakol, polis merkezi, emniyet amirliği tahanat תחנת משטרה
miştara
indirgeme merkezi (elektrik) tahanat mişne תחנת מ׳עזנה
tren istasyonu, gar tahanat תחנת רכבת
rakevet
kostüm, kılık, kıyafet (kılık değiştirme, tebdili kıya- tahposet תדופשת
fet maskeli baloda giyilen)
araştırma, tahkikat tahkir תחקיר
tahkikat yapmak, irdelemek, araştırma yapmak tihker, letahker פ )קר (לתחקר1תן
rekabet doğurmak, rekabet yaratmak tiher, letaher פ )תחר (לתחר
yarışma, yarış, müsabaka, rekabet taharut תחרות
yarışırcasına, rekabet halinde, müsabaka tarzında tahruti ת תחרותי
(sıfat)
alt, altında, kıç, popo, göt takat תחת
kilot, iç çamaşırı, aşağı, alttaki tahton תחתון
dip, alt . tahtit תדותית
fişlemek, etiketlemek, yaftalamak, damgalamak, tiyeg, letayeg פ )תיג (לתיג
adını çıkarmak
fişleme, etiketleme tiyug תיוג
526
top (silah) totah תותח
topçu tothan תותחן
tez, iddia, sav teza תזה
hareket, kıpırtı, kımıldama, kımıldanış tzuza תזהה
diyetisyen, beslenme uzmanı tzunai תזונאי
gıda, yiyecek, besin, besleme, besleyiş . tzuna , תזונה
gıdasal, beslenmeyle ilgili, besleyici (sıfat) tzunati ת תזונתי
koşturmak tizez, letazez s )תזז (לתזז
hatırlatma, not, pusula tizkoret תזכרת
zamanlama, eşzamanlılık, senkronizm tizmun תזמון
zamanlama yapmak, zaman çizelgesi yapmak üzmen, פ )תזמן (לתזמן
letazmen
orkestraya uyarlamak, orkestrasyon yapmak tizmer, פ )תזמר (לתזמר
letazmer
orkestra, bando tizmoret תזמרת
akım, cereyan, akış, akış şeması tazrim תזרים
saplamak, sokmak, sokuşturmak, hileyle kabul tahav, lithov פ )תחב (לתחב
ettirmek
hile, tertip, oyun, şike, dolap, entrika, elçabukluğu tahbııla תחבולה
taşıt, araç, vesait tahbura תחבורה
ulaştırma, ulaşım, transport tahbura תחבורה
toplu taşıma tahbura תחבורה צבורית
tsiburit
hobi, amatörce meşgale .................. tahbiv תחביב
cümle bilgisi, cümle analizi, söz dizimi, nahiv, sen- tahbir תחביר
taks, gramatiksel yazım kuralları
entrika yapmak, üçkağıt yapmak ühbel, letahbel פ )תתבל (לתחבל
sargı, bandaj, tampon, ped tahboşet תחבשת
saplanmış, saplı, sokulmuş, sokuşturulmuş (sıfat) tahuv ת תחוב
hudut, sınır, marj, saha, bölge, alan, branş, konu, thum תחום
kapsam
his, algı, duyu, duygu, algılama, hissetme, duygu, thuşa תחושה
sezi, sezgi, hissiyat
bakım, idame, muhafaza tahazuka תחזוקה
tahmin, öngörü (hava durumu tahmini) tahazit תחזית
hava durumu tahminî tahazit mezeg תחזית מזג אויר
avir
bakım yapmak, bakıma almak . tihzek, letahzek פ )תמע (לתחזק.
ufalamak, gevşetmek, çözmek tiheah, ühah, תתחי תחח (לתחח) פ
letaheah -
525
enflasyon zammı, hayat pahallılığı zammı tosefetyoker תוספת יקר
apandisit (iç organ) toseftan תוספתן
yüzkarası, ayıp, utanç verici şey, açık saçıklılık, toeva תועבה
menfur şey, murdar
menfaat, çıkar, istifade, fayda, yarar toelet תועלת
yararlı, faydalı, istifadeli (sıfat) toalti n תועלתי
çıkarcı, menfaatçı toaltan תועלתן
zar, diyafram tofit תופית
doğal olay, tabii hadise, olgu, fenomen, görüngü tofaa תופעה
yan etki tofaat levay תופעת לואי
davul çalmak, bateri çalmak tofef, letofef S )תופף (לתופף
terzi, dikici (eril) tofer T תופר
terzi (dişil) toferet נ תופךת
sonuç, netice, çıkarım, skor, maç skoru, maç sonucu totsaa תוצאה
ürün, mahsûl totseret תוצךת
saldırgan, saldıran, mütecaviz tokfan תוקפן
saldırganlık, agresiflik, saldın, saldırma, tecavüz tokfanut תוקפנות
saldırgan, agresif (sıfat) tokfani ת תוקפני
sıra, kuyruk, saf tor תור
kanun, nazariye, doktrin, ilim öğretim tora תורה
türk (eril) turki ז טוךקי,תוךכי
türkiye (ülke) turkiya טורקיה,תוךפיה
türkçe turkit טורקית,תוךכית
teberru eden, bağışlayan, katkıda bulunan, donör törem תורם
(organ, kan, doku, sperm), hayırsever
nöbetçi toran תורן
nöbet, nöbetçilik toranut תורנות
soyaçekim, irsiyet, kalıtım toraşa תורשה
irsi, kalıtımsal, kalıtımla geçen (sıfat) toraşti ת תורשתי
izafiyet teorisi torat ayahasut תורת היחסות
mukim, ikamet eden, semt sakini, vatandaş toşav תושב
geçici vatandaş toşav arayi תושב ארעי
geçici süreli vatandaş toşav zmani תושב זפןבי
kızak, taşıyıcı parça, soket, makine yuvası toşevet תושבת
dut (meyve) . ' tut . תות
çilek (meyve) ■ tut sade תות שרה
takma, protez (takma diş, takma el gibi) totav תותב
524
değişim, değişiklik, hayattaki değişiklikler, hayatın taapuhot ... תהפוכות
cilveleri, iniş çıkışlar, zikzaklar
harf, işaret, karakter, hat, nota, not tav תו
güzergah, hat, rota, izlenen yol tvay הואי
uyumlu, uyuşan, uygun, birbirini tutan, münasip toem תואם
bahane, kulp (mecazi), özür, mazeret toaııa תואנה
nakliye, nakliyat, nakil, taşıma tovala תובלה
davacı tovea תובע
savcı, genel davacı, amme davası açan tovea klali תרבע פללי
talepkar, ısrarcı, zorla isteyen, ısrarla isteyen (sıfat) tovani ת תובעני
teşekkür, mersi toda תודה
teşekkür ederim, teşekkürler, çok teşekkür ederim toda raba תוךה רבה
bilinç, şuur, idrak todaa תודעה
arabuluculuk, araya girme, komisyonculuk, tellal- tivuh תורך
lık, simsarlık, aracılık
beklenti, umar tohelet תוחלת
ömür, ortalama yaşam müddeti, miat tohelet hayim תוחלת חיים
etiket, yafta, tanım etiketi tavit תוית
iç, orta, içinde, ortasında, zarfında toh תוך
komisyonculuk yapmak, arabuluculuk yapmak, tiveh, letaveh פ )תלד (לחיו
araya girmek, aracılık etmek
esnasında toh kedey תלך בדי
çıkarım, kanıtlara dayanarak sonuç çıkarma, sonuç, tolada תולדה
netice, semere, ürün, istidlal
kronoloji, zaman dizini, zaman bilimi, tarihi olayla- toladot תולדות
nn tarihi sırayla kaydı, vakayiname
biyografi, hayat hikayesi toldot hayim תולדות חיים
solucan, tırtıl, kurt, mide kurdu, kurtçuk (hayvan) tolaat תולעת
ipek böceği (hayvan) tolaat meşi תולעת משי
kitap kurdu, okumaya ve kitaba düşkün tolaat sfarim תולעת ספרים
tenya, şerit, mide asalağı, bağırsak kurdu (bir para- tolaat seret תולעת סרט
zit türü)(hayvan) .
destekçi, destekleyen, dayanak veren tomeh תומך
tunuslu (eril) tunisai ז תוניסאי
tunus (ülke) tunisia ■ תוניסיה
hayat dolu, köpürücü (soda gazoz kola gibi gazlı toses ■ תוסס
köpüren)
katkı maddesi, ek, ilave tosaf תוסף
ilave, ek, eklenti, artış, arttınm, zam tosefet תוספת
zincirleme reaksyon, birbiri ardına gelen birbirine tguvat şarşeret תגובת שרשרת
bağlı olaylar zinciri "....... -י-■ ■■' . ■ ■
tıraş, sakal tıraşı tiglahat תגלחת
keşif, buluş taglit תגלית
mukabele etme, karşılık verme, ödüllendirme tigmul תגמול
ödül, mükafat, karşılık, mukabele tagmul ................תגמול
mükafat vermek, ödüllendirmek, geri ödeme yap- tigmel, תגמל (לתגמל)' 'י פ
mak, mukabele etmek, aynen karşılığını vermek, letagmel
ödemek
kapışma, kavga, birbirini yeme, atışma, çekişme, tigar תגר
sürtüşme
tacir, tüccar, iş adamı, esnaf lagar תגר
kavga, döğüş, dalaş Uğra תגרה
şaşkınlık, korku, dehşet, sarsıntı, şok, hayretten tadeema תדהמה
donakalma, panik, hayret ־
sık, mutat, düzenli (sıfat) tadir ת תדיר
sıklık, düzen, düzenlilik, düzenli olarak tadirut תדירות
yakıt ikmali, benzin mazot vs. koyma tidluk תךלוק
yakıt ikmal etmek, benzin koymak tidlek, letadlek 5 )תךלק (לתדלק
imaj, görünüm, görünüş, imge, verilen görüntü tadmit תךמית
frekans, dalga boyutu, herz teder תדר
yol gösterme, bilgi verme, brifing tidruh תדרוך
yönlendirici talimat, ön bilgilendirme, yol gösterme, tadrih תדריך
bilgi verme, brifing
talimat vermek tidreh, letadreh D )תידך (לתדרך
çay te תה
yankı yapmak, yankı uyandırmak lied, letaed פ )תהד (לתהד
hayrete düşmek, şaşkına dönmek, afallamak, merak taa, litot פ )תהה (לתהות
etmek
boşluk tou תהו
keşmekeş, karışıklık, karmaşa, kaos tou vavou תיהו ובהו
uçurum, yar teom תהום
dipsiz, uçsuz bucaksız, sonu gelmez (sıfat) teomi ה תהומי
hayret, şaşırma, şaşkınlık teiya תדדה
sağol, sağlıklı 01, sağlıcakla, esenlikle tiye bari . תהיה בךיא
şan, ün, şöhret, övgü, övüş, övme teila תתלה
resmi geçit, geçit töreni, yürüyüş taaluha ■ תהלוכה
süreç, gidiş, gidişat, ameliye taalih תהליך
522
akademik sıfat toar akademi תארא?ןךמי
zarf (dilbilgisinde) toar apoal תאר הפעל
master, yüksek lisans toarşeni ני# תאר
tarih, zaman taarih תאריו
doğum tarihi taarih leida תאךיו לדה
tarih mühürü, tarih basan mühür taarihon . .
tarih belirlemek, tarih saptamak, tarih tespit etmek tireh, letaareh S )תארו (לתארו
kutu, bavul, tahta, sandık, altı düz mavna (Nuhun teva תבה
gemisi gibi)
mahsul, ürün, zahire, hububat tevua תבואה
tat katma, lezzet verme, çeşnilendirme, baharat tibul תבול
koyma
anlayış, anlama, kavrama, zeka tvuna תבונה
hezimet, mağlubiyet, bozgun tvusa תבוסה
bozguncu, yenilgiyi kabullenen tvustaıı תבוסתן
bozgunculuk, yenilgiyi kabullenme tvustanut תבוסתנות
talep, iddia tviya תבי^ה
yeryüzü, dünya tevel תבל
baharat koymak, tat katmak tibely letabel S )תבל (להבל את
(et)
kabartma tavlit תבליט
baharat tavlın תבלין
baharat katmak, bahara tlamak, tat katmak tivlen, letavlen פ )תבלן (לתבלן
saman teven תבן
kalıp, model, bünye, yapı, şekil, biçim, form tavnit תבנית
dava etmek, mahkemeye vermek, talep etmek, tava, litboa פ )תבע (לתבע
istemek
yangın, ateş taveera תבערה
sağlık koruma, sanitasyon tavrua תברואה
eline sağlık (kadına hitaben) tevorahna תברכנה ידיו
yadeh
posta kutusu tevat doar תכת דאר
laterna, müzik kutusu tevat negina תבת נגינה
rozet, nişan, sembol, etiket, logo, alamet, amblem tag תג
takviye etmek tigber, letagber פ )תגבר(לתגבר
takviye, katkı tigboret גבךת,ת
tepki, tepkime, reaksiyon tguva תגובה
aksitesir, ters tepki tguva şlilit תגובה שלילית
521
^w,7 ״•״.-•״ ׳ 'י ׳.־ .■■•■■ ■s•■• J J■ >־.ג?״•■ ••• •י.•■״.■: •
519
•: ..: . !-.3.... j!,.?, :1 •'״,.י .* •י.*.״. ■׳*״. . ■י
yoldan çıkmak, doğru yoldan sapmak, ağır yürü- sereh, lesareh S )שרך (לעזרך
mek
ayakkabı bağı bağlamak saralı, lisroh .S )שרך (לעזרך
eğrelti otu sarah, şarah. יו# שיד
şarlatan, sahtekar, dolandırıcı şarlatan שרלטן
şırfıntı, aşifte, sürtük, şıllık, düşük, fahişe, orospu şarmuta שךמרטה
(kaba argo)
reçine saraf שיח
yakmak, ateşe vermek, kundaklamak, yangın saraf, Usrof פ )שרך (לעזרך את
çıkarmak (et)
yangın srefa שרפה
tabure şrafraf שרפרף
solucan, kurt, sürüngen, iğrenç yaratık, iribaş, şerets שרץ
larva, kurtçuk (hayvan)
sayıca çok olmak, çok sayıda olmak, dolu olmak, şarats, lişrots פ )ש_רץ (לשרץ
kaynamak, kümelenmek, sürü halinde tünemek
ıslık çalmak şarak, lişrok פ )שרק (למזרק
yürürlükte olmak, geçerli olmak, hüküm sürmek sarar, lisror פ )שרר (לשריר
kök şoreş שרש
kökten yok etmek şereş, teşareş פ )שרש (לשרש
zincirlemek, link haline sokmak, ard arda dizmek şirşer, leşarşer פ )שךשר (לשךשר
zincir, zincir kolye, link şarşeret שךשךת
sıradağ, sıradağlar şarşeret ariıtı שרשרת הרים
hizmetli, uşak, hademe, kapıcı, odacı, server(bilgi- şarat שרת
T T
sayar)
hizmet etmek, servis yapmak şeret, leşaret פ ,שרת (לשרת את
(et be) (-3
altı (dişil) 6 Ş«Ş נ שש
çok sevinçli olmak, mutlu olmak sas, lasus D )שש (לשוש
tavla (oyun) şeş beş שש בש
onaltı (dişil) 16 şeş esre נ שש ??שרה
altı (eril) 6 şişa T ששה
onaltı (eril) 16 şışa asar ז ששה עשר
neşe, sevinç sason ששון
altıncı şişi ששי
altılı, altı parça, altılı takım şişiya ששיה
altmış 60 şişim ששים
but, kaba et şet שת
içmek şato, liştot פ )שתה (לשתות
518
hayatta kalmak, yaşamı sürdürmek, sağ salim . sarad, Usrod פ )שרד (לשרד
kurtulmak
suya dalmak, suda durmak şara, lişrot פ )רה (לשרות#
can havliyle çabalamak, mücadele vermek, pençe- sara, lisrot פ )שרה (לשרות
leşmek, cebelleşmek, debelenmek, uğraş vermek
elbise kolu, manşet, manşon şarvul שךוול
belirli bir durumda bulunuş, pozisyon almış, pozis- şaruy ח שרוי
yonda (sıfat)
ayakkabı bağı, potinbağı, bağcık, kordon sroh שרוף
ayakkabı bağı bağlanmış, potinbağı bağlı (sıfat) saruh ת שרוך
bölge adı (Natanya Tel Aviv arasında bir bölge) şaron שית
uzanmış, sere serpe, boylu boyunca uzanmış, alan sarua ה 5?שרר
kaplamış (sıfat)
yanık, yanmış, takımına aşık fanatik taraftar (sıfat) saruf ת שרוף
hizmet, servis şîrut, şerut שרות
iş verme bürosu şerut ataasuka שרות הת^סוקןה
oda servisi şerut hadarim שרות חדרים
tuvalet şerutim שרותים
tırmalamak, tırmıklamak, pençelemek sarat, lisrot s )שרט (לשרט
çizim, plan, çizme, resmetme, teknik resim sirtut שרטוט
sığlık, sığ kumsal sirton שרטון
teknik ressam, çizimci, desinatör sartat שרטט
çizmek, çizim yapmak sirtet, lesartet פ )שרטט (לשךטט
enkaz, kalıntı, geride kalan, sağ kurtulan, hayatta ■ sarid, sridim שרידים,שריד
kalan, kazazede
zırh şiryoıı שריון
tankçı, zırhlı birlik askeri şiryonai שריונאי
çizik, tırmık, tırmalama, deride yarık srita שריטה
yer tutmak, yer kapmak, tahsis etmek, ayırmak, şiryen, פ )שדין (לעירין
güvenceye almak leşaryen
şeriat (ARAPÇADAN) şeriya שתעה
şerif, kasaba polis şefi (amerikada) şerif שריף
yanıcı, tutuşucu (sıfat) sarif ת שריף
ıslık şrika ש!־י?ןה
kas, adale şrir ■ שךיר
geçerli, efektif, mevcut, baskın, dominant şarir ■ שו־יר
keyfince, gönlünce, aklına estiği gibi (sıfat) şriruti ת שרירותי
kaslı, adaleli, yapılı (sıfat) şriri ת שרירי
517
yalancılık, yalan söyleme . şakranut שקרנות
yalancı (dişil) şakranit נ שקרנית
şıngırtı, tıkırtı, korku şikşuk שקשוק
menemen, yumurta yemeği, yumurtayla yapılan bir şakşuka שקשוקה
israel yemeği
şıngırdatmak, korkmak şikşek, leşakşek s )קזקשק (לשקשק
bakan, vekil sar שד
şarkı söylemek şar, laşir פ )שר (לשיר
maliye hazine bakanı sar aotsar שר האוצר
savunma güvenlik bakanı sar abitahon שר הבטחון
iskan ve inşa bakanı (imar ve iskan bakanı) sar abinuy שר הבנוי וחשבון
veaşikun
sağlık bakanı sar abriut שר הבריאות
dış işleri bakanı sar dhuts שר החוץ
eğitim ve kültür bakanı (milli eğitim ve kültür sar ahinuh שר החנון והת
bakanı) veatarbut רבות
tarım bakanı sar ahaklaut שר החקלאות
ekonomi bakanı sarakalkala שר הכלכלה
teknoloji bilim ilim bakanı sar amada שר המרע
adalet bakanı sar amişpatim שר המשפטים
çalışma bakanı sar aavoda שר הןנבו־דה
iç işleri bakanı sar apnim שר הקנים
ulaştırma bakanı sar atahbura שר התחבוךה
turizm bakanı sar atayarut שר התירות
sanayi ve ticaret bakan! sar ataasiya שר התקשיה
veamishar והמסחר
iletişim bakanı sar atikşoret שר התקשרת
din işleri bakani (diyanet işleri bakanı) sar leinyaney שר ל?ימני דתות
datot
kuru sıcak, hamsin şarav שרב
sokuşturmak, araya sıkıştırmak şirbev, leşarbev s )שךבב (לשרבב
karalama, çiziktirme şirbut שךבוט
çiziktirmek, karalamak şirbet, leşarbet פ )שרבט (לשרבט
asa, değnek, orkestra şefinin değneği şarvit שךביט
boru tamircisi, tesisatçı şravrav שרברב
germek, aldatmak, kandırmak sereg, lesareg פ )שלג (לשלג
tekrar düzenlemek, yeniden örgütlemek şirgen, פ )שלגן (לשךגן
leşargen
516
sessizlik, sükun, sükunet, sakin, huzur, dinginlik şaket שקט
susmak, yatışmak, işin peşini bırakmak şakat, lişkot פ )שקט (לשקט
gergin bekleyiş, sinir harbi, fırtına öncesi sessizlik şeket matuah שקט מתוח
susunI, sessizlik! şeket! !שקט
azim, sebat, gayret, çaba, çalışkanlık, devamlılık şkida שקידה
tartma, tartım, ölçüp tartma, düşünüp taşınma, göz şkila שקילה
önüne alma
batma, batış, batım, suya dalma, gün batımı, grub şkia שקי^ה
şeffaflık, berraklık, saydamlık şkifut שקיפות
aşırı arzu, tutku, şehvet şkika שקיקה
poşet, naylon torba, torba sakit שקית
tartmak, düşünüp taşınmak, üzerinde düşünmek, şakal, lişkol פ ,שקל (לשקל את
nazarı dikkate almak, kaale almak (et be) (-3
şekel, yeni şekel (israel para birimi), kısaltılmış şekel, şekel שקל חדש,שקל
söylenişi şah hadaş )(ש»ח
ağırlıklı ortalama alma, bir karara varmak için şiklul שקלול
dengeleri düşünme
ağırlıklı ortalama almak פ
şiklel, leşaklel )שקלל (לשקלל
yeniden kurmak, önceki haline getirmek, ıslah şikem, leşakem פ )שקם (לשקם
etmek, restore etmek, rehabilite etmek, iyileştirmek
çınar ağacı, firavun inciri ağacı şikma שקמה
pelikan kuşu (hayvan) saknai שקנאי
alçak yer, girinti, çukur, oyuk, çöküntü, depresyon şeka שקע
priz, soket, jak....................... ................. şeka............... שקע
batmak, dalmak şaka, lişkoa פ )שקע (לשקע
batırmak, daldırmak, içine işlemek şikea, şika, פ שקע,שקע
leşakea )(לשקע
şeffaflık, saydamlık, projeksyon, slayt, görüş açısı şekef שקף
yansıtmak, aksettirmek(aynadan) şikef, leşakef פ )שקף (לשקף את
(et)
sürüngen (hayvan) şekets שקץ
dolu olmak, bir şeyle dolu olmak (lişkok hayim şakak, lişkok פ )שקק (לשקיק
= לשקוק חייםhayat dolu olmak)
yalan şeker שקר
yalan söylemek şiker, leşaker פ ,-שקר (לשקר ל
(le be) (-3
zararsız yalan, beyaz yalan (mecazi) şeker lavan לבז
düzmece, yapmacık, asılsız, yalan (sıfat) şikri ת שקרי
yalancı (eril) şakran ■ז שקה
E. :
515
sürtmek, ovalamak, sıvazlamak, sertçe silmek şifşef, leşafşef S )שפשף (לשפשף
pişik, kızartı (ciltte) şafşefet שפשפת
ateşe koymak şafar, lişpot S )׳שפת (לשפת
deniz kenarı, deniz kıyısı sfat ayam שפת מים
ruj, dudak boyası sfaton שפתון
dudaklar sfatayim שפתים
güçlü akıntı, hızlı akıntı şetsef שצף
kuvvetle akmak, güçlü akıntı yaratmak, kızmak, şatsaf, liştsof פ )שצף (לשצף
ateş püskürmek
çek, çek karnesi şek שק
çuval, çuval bezi sak שק
uyku tulumu sak şeyna שק שנה
badem (meyve) şaked שקד
azmetmek, sebat etmek şakad, lişkod פ )שקד (לשקד
badem ağacı şkediya שקזץה
bademcikler şkedim שקדים
çalışkan, yılmaz, bezmez, usanmaz, azimli, sebatkar şakdan ז קזקךן
(eril)
azimlilik, gayretli çalışma, itina ve titizlikle çalışma, şakdanut שקדנות
çalışkanlık, gayretlilik
çalışkan, yılmaz, bezmez, usanmaz, azimli, sebatkar şakdani ת שקרני
(sıfat)
hamarat (dişil) şakdanit נ שקדנית
iksir şikuy שקוי
tartma, fikir, düşünce, mülahaza, mütalaa şikul שקול
ihtiyatlı, tedbirli, dikkatli, oturmuş, sakin, dingin, şakul ת שקול
ağırbaşlı (sıfat)
tartılmış, tartılı (sıfat) şakul ת שקול
aklıselim, irfan, anlak, izan, havsala, muhakeme, şikul daat שקול דעת
düşünüp taşınma, akıllı uslu olma, usavurum,
mantık
restorasyon, onarım, bakım, yenileme, yeniden kur- şikum שקום
ma, önceki haline getirme, gözetim, rehabilitasyon
(canlılara ve yapılara)
batık, sualtındaki batık, batmış gemi (sıfat) şakua ת שקוע
aksettirme şikuf שקוף
röntgen çekme şikuf שקוף
şeffa f, b errak, saydam (sıfa t) şakuf ת שקוף
slayt şkufit שקופית
sessiz, sakin, süküt şeket שקט
' '
514
cariye, kadın köle, besleme (dişil) şiflıa J r .שפחה
yargılamak, mahkeme etmek şafat, lişpot S ,שפט (לשפיט את
(et al) )על
aklı başındalık, ayıklık, kendindelik, bilinci yerin- şfiyut שפילח
delik
dökme şfiha שפיכה
kan dökme şfihut damim שפיכות דמים
iyi huylu, habis olmayan (tümör için), halim selim, şapır שפיר
munis
yusufçuk (hayvan) şapirit שפירית
dökmek şafak, lişpoh S )שפך (לשפך
nehir ağzı, haliç şefeh naar שפך נ?׳ר
idrar yolu, sidik yolu, üretra şofha שפכה
ispatula, kazıma aleti (YİDİŞTEN) şpahtel שפכטל
çöp, döküntü, artıklar şfahim שפכים
moloz, moloz yığını, döküntü, birikinti şfohet שפיכת
en aşağı, en alt, cezir olayı, denizin çekilmesi şefel עופל
sefil, gurursuz, alçak, aşağı, adi, rezil, değersiz, şafel ת ׳טפל
mendebur (sıfat)
ova şfela שפלה
alçaklık, sefillik, adilik, alçaklık, çıkarcılık, namus- şiflut שפלות
suzluk
bıyık sofam שפם
tavşan, adatavşam, dağ tavşanı (hayvan) şafan
kobay, deney hayvanı, denek şafaıı nisayon שפן נסיון
bolluk, bereket, bol, çokluk, furya şefa שפע
bereketli ve bol olmak, çok olmak, gür ve verimli şafa, lişpoa פ )שפע (לשפע
olmak, iri ve büyük olmak
cömertçe vermek, bonkörlük etmek, bolca vermek, şipea, şipa, פ שפע,שפע
fazlasıyla vermek leşapea )(לשפע
yeniden çalıştırmak, aktif hale getirmek, canlandır- şipel, leşapel פ )שפעל (לשפעל
mak, harekete geçirmek, r.eaktive etmek
grip (hastalık) şapaat שפעת
diz çökmek פ
şafaf, lişpof )שפף (לשפף
onarmak, restore etmek, yenilemek, tadilat tamirat şipets, leşapets פ )שפץ (לשפץ
yapmak
daha iyi duruma getirmek, geliştirmek, düzeltmek, şıper, leşaper פ )שפר (לשפר
ıslah etmek
daha iyi olmak, durumu düzelmek, gelişmiş olmak şafar, lişpor פ )שפר (לשפיר
oğuşturma, ovma, aşınma, yenme, sürtünme şîfşvf שפשוף
513
şehem kapısı, şanı kapısı, yeruşalayimin bîr kapısı şaarşhem שער שכם
saç, kıl, saçlar sear, searot שערות,שער
yeniden değerlendirme, yeni değer belirleme, yeni şiaruh שערוך
kıymet takdir etme
mide kurdu (bir parazit türü) (hayvan) (hastalık) şaaronit (sug שערונית (סרג
tapil) )טפיל
skandal, rezalet, kepazelik şaaruriya שערוףה
skandal yaratıcı, rezilce, rezil, kepaze (sıfat) şaaruriyati ת שערוךיתי
yeniden değerlendirmek, yeniden hesaplamak, şireh, leşaareh פ )שערך (לשערך
ayarlamak
eğlence, şamata şaaşua שעשוע
bilmece, yarışmalı eğlence porgramı, animasyon şaaşııon שעשועון
(eğlence)
eğlendirmek şişea, şişaa, פ שעשע,שעשע
leşaaşea )(לשעשע
olağanüstü durum anı, acil durum anı şeat herum שעת חורם
fırsat, münasip zaman, şans, uygun an, fırsat bu şeat koşer שעת כשר
fırsat, tam zamanı
çoğaltım, reprodüksyon, yeniden oluşturma, çoğalt şaatuk שעתוק
ma
yeniden kopyalamak şitek, leşaatek פ )שעתק (לשעתק
şef, reis, lider, elebaşı Şef שף
şişlemek, şişe geçirmek, adam mıhlamak şiped, leşaped s )שפד (לשפד
dudak, kıyı, kenar safa שפה
lisan, dil safa שפה
karşılığını vermek, tazmin etmek, telafi etmek, şıpa, leşapot פ )שפה (לשפות
zararını karşılamak
şişleme, şiş çubuğu, şiş, etlerin geçirildiği tahta yada şipud, şipudim שפודים,שפרד
demir çubuk
yargı, yargılama şiput שפרט
telafi, tazmin, zararı karşılama şipuy שפרי
ayık, aklı başında, kendinde, bilinçli (sıfat) şafuy ת שפרי
dükük, dökülmüş, bitkin, tükenmiş, halsiz (mecaz) şafuh ת שפוך
(sıfat)
meyil, eğim, bayır, yokuş şipua שפרע
tüp (ilaç, krem vs. tüpü), telefon ahizesi şfoferet שפרפרת
restorasyon, onarım, tamirat, tadilat, yenileme şiputs שפרץ
daha iyi duruma getirme, geliştirme, düzeltme, . şipur שפרר
ıslaha yenileme
iyileşme, ilerleme, gelişme, düzelme, nekahat şipur שפור
512
saat (zaman) şna ש?ה
kulak kabartmak, dinlemek, ilgilenmek, dikkate şaa, lişot S )שעה (לשעות
almak, aldırmak, kaale almak, önemsemek
balmumu şaava שעוד׳
öksürük şiul שעול
saat (alet) şaon שעון
fasulye, barbunya şeuit שעועית
taze fasulye, ayşe fasulye, yeşil fasulye şeuityeruka שעועית ירקה
ders şiur שעור
varsayım, varsayma, farzetme, tasavvur, sanma, şiur שעור
sanı
karizma, büyüklük, değerlilik şiur koma שעור קומה
arpa (bitki), arpacık (göz hastalığı) seora שעורה
ev ödev(Ieri) şiurey bayii שעורי בית
fazla mesai şaot nosafot שעות נוספות
koşmak, dörtnala gitmek şaat, lişot B )שעט (לשעט
saçlı, kıllı (sıfat) sair ת שעיר
kademe, adım, merhale, aşama, mertebe, gidişat şaal שעל
(al kol tsaad veşaal ) על כל צעד ושעל
boğmaca (hastalık) şaelet שעלת
mantar, şişe mantarı şaam שעם
can sıkıntısı, sıkıntı şiamum שעמום
sıkmak, can sıkıcı olmak şimem, B )שעמם (לשעמם
leşaamem
saatçi şean ש?ז
kapı, nizamiye, kale (maç), gol(spor) şaar שער
varsaymak, farzetmek, tahayyül etmek, tasavvur şier, leşaer B )שער (לשער
etmek, zannetmek, sanmak
aslanlar kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar aarayot שער האריות
çöp kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar aaşpaot שער האשפות
vadi kapısı (arapçası babelued, babel ved) şaar agay שער הגיא
kur, döviz kuru, rayiç bedel şaar ahalifin שער החליפין
çiçekler kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar aprahim שער הפרחים
merhamet kapısı, yeruşalayimin bir kapısı, kapalı şaararahamim שער הרחמים
olan kıyamet günü açılıp mesihin gireceği kapı ■
yafo kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar yafo 1שער יפ
günlük döviz kuru ortalama fiyatı, pazar ortalama- şaaryetsig שער יציג
sı, ortalama rayiç, açılış fiyatı
siyon kapısı, yeruşalayimin bir kapısı şaar tsiyon שער ציון
511
beleşçilik, bedavacılık, köftehorluk, dilencilik şnorerut ..... שנחרדות
(YİDİŞTEN) ...... ..........
ikinci (eril), öteki şeni ז שני
koyu kırmızı, al (renk) şanı שני
değişiklik, ayrılık, farklılık şoni שני
ikinci (dişil) şniya נ ...........שניה
saniye şniya שניה
ikiside, her ikisi (eril) şneem ז שניהם
iki (eril) 2 şnayim T שנים
oniki (eril) 12 şneym asar T שנים עשר
şnitzel, et şnitsel שניעל
ikinci kez, ikinci defa, ikinci kere, tekrar, tekerrür, şenit שנית
yine, gene
kızıl (hastalık) şanit שנית
ezberlemek, hatırlamak amacıyla tekrarlamak, şinen, leşanen B )שנן (לשנן
bellemek
kuşak sarmak, hazırlanmak, kuvvet toplamak (maç şineSf leşanes B )שנס (לשנס
savaş sınav)
nakletmek, yerini değiştirmek şinea, şina, B ) שבע (לשנע,שנע
leşanea
vanilya şenef שנף
ebedi istirahat, ebedi uyku, ölüm şenat netsah שנת נצח
Öğle uykusu şeııat שנת צהרים
tsaorayim
yıllık şnaton שנתון
yıllık, senelik (sıfat) şııati ת שנתי
tahrik etmek, kışkırtmak, saldırtmak şisa, leşasot B )שסה (לשסות
tahrik kışkırtma şisuy שסוי
yarık, yarılmış, ayrıklaşmış, çatlak, çatlamış (sıfat) şasua ת שסוע
yarık, ayrık, çatlak şesa שסע
yarmak, ikiye bölmek, ikiye ayırmak şaşa, lişsoa D )שסע (לשסע
ayrıştırmak, parçalara ayırmak şisea, şisa, B שסע,שסע
leşasea )(לשסע
kesmek, doğramak, yarmak şisef, leşasef B )שסף (לשסף
malta eriği (meyve) şesek שסק
vana, subap, ventil, valf׳ . şastom שסתום
köle yapmak, esir etmek, rehin etmek şibed, leşaabed B )שעבד (לשעבד
esir etme, esaret, kölelik, tutsaklık, esirlik, kulluk şiebud שעבוד
ipotek, rehin, tutu, borca karşılık gösterilen teminat şiebud שעבוד
510
muhafazakar, tutucu (sıfat) ׳ şamrani .... שמתי
güneş şemeş שמש
hizmetkar, mübaşir, hademe, şarnaş mumu (hanu- şamaş שמש
kiyada)
hizmet etmek, servis yapmak, faydası dokunmak şimeş, leşameş B שמש (לשמש
(et te ke) )אתי ל
pencere camı şimşa שמשה
araba arka camı şimşa ahorit שקשה אחורית
araba ön camı şimşa kidrnit שמשה קדמית
güneş şemsiyesi, şemsiye, güneşlik şimşiya שמש^ה
susam (şumşum diye yazılsa da halk dilinde sum- şumşum, סומסום,שמשם
sum okunur samehli yazılışta geçerlidir) sumsum
diş şen שן
hindiba şen ari ז ארי#
akıl dişi şen bina שן בינה
azı dişi şen tohenet חנת1שן ט
takma diş(ler), protez şen totevet, שמם,שן תזיתבת
şiııayim totavot תותבות
nefret etmek sana, lisno B )שנא (לשנא
nefret, hınç, garez, kin, düşmanlık sina שנאה
trafo, transformatör şanay שנאי
sebepsiz nefret, yersiz nefret, gereksiz kin, yok yere sinat hinam שנאת חנם
düşmanlık, çekememezlik
ölesiye nefret, çok şiddetli kin, garaz sınat mavet שנאת מות
uyku, uyuma şena שנה
sene, yıl şana זנה£
değiştirmek şina, leşanot B ,שנה (לשנות את
(et al)
tekrar etmek, tekrarlamak, yinelemek . şana, lişnot B )שנה (לשנות
fildişi, yaban domuzunun dişi şenav שנהב
değişiklik, değişim . şinuy שנוי
ihtilaflı, çekişmeli, tartışmalı, müphem, tartışılır şanuy שנוי במחלקת
bemahloket
zeki, çok akıllı, parlak fikirli (sıfat) şanun fi שנון
şnorkel, tüpsüz dalışta suyun içinde nefes alinabilen şnorkel שנורקל
boru
beleşçi, bedavacı, köftehor, dilenci (YİDİŞTEN) şnorer ' שנודר
otlakçılık yapmak, beleşten geçinmek, yardım şnorer, B )שנודר (לשנורר
dilenmek (argo) leşnorer .
ismin, adın (eril) şimha, şemha ז ..... ..שמך
ismin, adın (dişil) şmeh 3 שמך
isimleriniz, adlarınız (eril) şimhem ז שמכם
isimleriniz, adlarınız (dişil) şimhen נ שמכן
elbise, entari simla שכולה
isimleri, adları (eril) şnaııı ז שמם
tenhalaşmak, ıssızlaşmak, terkedilmek şamam, פ )שמם (לשמם
lişmom
ıssız yer, tenhalık, ıssızlık şmama שממה
isimleri, adları (dişil) şman T שמן
yağ şemen שמן
şişman, şişko (sıfat) şamen ת שמן
yağ (vücutta, ette) (sıfat) şumaıı ח שמן
yağlamak şimen, leşameıı s )שמן (לשמן
hint yağı şemen kik שמן קיק
ismimiz, adımız, isimlerimiz, adlarımız şmenıı שמנו
yağlı (sıfat) şamnuni ח שמנוני
yağlı (sıfat) şumani ת שמני
tombul, dolgun, şişmanca (sıfat) şmanmaıı ת שמנמן
kaymak, krema, bir şeyin en iyi kısmı şamenet שמ?ת
ekşi yoğurt, yüzde 15 yağlı yoğurt, krem şantiye şamenet שמנת חמוצה
(pasta kreması yapmakta kullanılan) hamutsa
tatlı krema şamenet שמנת מתוקה
metuka
duymak, işitmek, söz dinlemek, itaat etmek şama, lişmoa פ שמע (לשמע את
(et al me le) )- ל,-מ, על,
şampuan şampu שמפו
zerre, parça, birazcık şemets שמץ
leke, şaibe, iftira, şüphe, damga şimtsa שמצה
rezene, taze soğana benzer salatası yapılan bitki şumar שמי
muhafaza etmek şimer, leşamer פ )שזמר (לשמר
korumak, muhafaza etmek, nöbet tutmak, alıkoy- şamar, lişmor פ )שמר (לשמר
mak, himaye etmek, esirgemek
koruma, bodyguard, kişisel koruma şomerroş שמר ראש
çocuk bakıcısı, babysitter (eril) şmartaf ז שמרטף
çocuk bakıcısı, babysitter (dişil) şmartafit j שמרטפית
maya şmarim שמרים
muhafazakar, tutucu, eski kafalı şamran שמין
508
onsekiz (dişil) 18 , şmone esre J שמונה עשרה
seksen 80 şmoııim שמונים
duyum, söylenti, rivayet, şayia şmua שמועה
muhafaza, koruma, himaye, koruyuculuk, doğal şimur שמור
kaynakları koruma (orman, toprak, hayvan)
korunmuş, muhafaza edilmiş, korunaklı (sıfat) şamur ת שמור
koruma altına alınmış bölgeler (park, bahçe) şmura שמורה
konserve şmurim שמורים
konserve (1er) şimurim שמורים
doğal muhafaza, doğal koruma, doğal park, koru- şmurat teva שמורת טבע
nacak doğa alanı
kullanım, kullanma, kullanış şimuş שמוש
kullanışlı, pratik, yararlı, faydalı, iş görür (sıfat) şimuşi ת שמושי
neşeli, sevinçli, mutlu, şen (sıfat) sameah ת שמח
neşelenmek, sevinmek samah, פ )שמח (לשמח
listnoah
neşelendirmek, sevindirmek simeah, simah, פ שמח,שמח
lesameah )(לשמח
neşe, sevinç simha שמחה
yaşama sevinci simhat hayim שמחת חיים
düşürmek, kazayla elinden düşürmek şamat, lişmot פ )שמט (לשמט
düşürme, kazara elinden düşürme, bırakma şmita שמטה
ismim, adım şmi שמי
samı ırkından olan, semitik, samilere ait (sıfat) şemi ת ..................שמי
battaniye, yorgan smiha שמיכה
gök, gökyüzü, sema şamayim שמים
göksel, tanrısal, semavi, kutsal, ilahi, doğaüstü, şmeymi ת שמימי
insanüstü (sıfat)
sekizinci şmini שמיני
sekizli, sekiz parça şminiya שמימה
lise son sınıf talebesi, lise son sınıfa giden öğrenci şminist שמיניסט
sekizde bir şminit שמינית
işitme, duyma şmia שמיעה
dere otu, zımpara şamir שמיר
nöbet, koruma, muhafaza, markaj (spor) şmira שמירה
özel koruma (badigard), adam markajı, adam ada- şmira işit שמירה אישית
ma markaj (spor)
kutsal cumartesi gününü gözetme, şabatı muhafaza, şmirat şabat שמיו־ת שבת
şabat kurallarına uyma
507
indirme, içine sokma ........ şilşul . . .. עזלשול
ishal, amel, diyare (hastalık) şilşul שלשול
solucan, yer solucanı, toprak solucanı (hayvan) şilşul שלשול
geçen gün, önceki gün şilşom שלשום
otuz 30, matemin ay kesimi merasimi (yahudi şloşim עזלשים
dininde)
ishal etmek, amel yapmak, indirmek, içine sokmak şilşel, leşalşel פ )שלשל (לשלשל
zincir, gelişme, oluşum, evolüsyon şalşelet עזלשלת
soyağacı, şecere şalşelet ולעולת יוחסין
yuhasin
isim, ad, nam şem שם
orada,oraya şam שם
değer biçmek, paha biçmek, kıymet takdiri yapmak, şam, laşum s )עזם (לשום
bedel belirlemek, keşide etmek
koymak sam, lasim s )עזם (לעזים
mastar, fiil adı şem apoal עזם הפעל
eylem adı, yapılan iş adı, fiilin yaptığı iş adı şem apeula עזם הפזילה
dikkat etmek, dikkatini vermek sam lev, lasim s )שם לב (לשים לב
lev
soyadı şem mişpaha שם משפחה
cins isim, cansızlar için isim, dilbilgisinde isim şem etsem שם עצם
özel isim şem praii עזם פרטי
çelmelemek, çelme takmak, mani olmaya çalışmak, sam regel, s שם רגל (לעזים
ayak koymak lasim regel )רגל
sıfat (dilbilgisinde) şem toar שם האר
olması durumunda, şayet şema שמא
sigorta eksperi, değer biOen şamay שמאי
sol smol שמאל
sola, sola doğru smola שמאלה
solak, soldaki, solda olan (sıfat) smali ת שמאלי
solcu, sol politik görüşlü (sıfat) smolani ת שמאלני
imha etmek, yok etmek, harap etmek, tahrip etmek, şimed, leşamed פ )עומד (לשמד
din değiştirmeye zorlamak
ismi, adı (dişil) şma נ שמה
oradaki, orada şama שמה
ismi, adı (eril) şmo r שמו
sekiz (dişil) 8 şmone נ שמונה
sekiz (eril) 8' şmona ז שמונה
onsekiz (eril) 18 . şmona asar ז עזמונה עשר
506
hükümdar, hükmeden, egemen, dominant, baskın ■ ■׳şaZit ת שליט
(sıfat)
hükmetme, kumanda etme, kontrol, hakimiyet, şlita שליטה
hükümranlık, egemenlik, otorite, saltanat
inkar, ret, yoksunluk şlila שלילה
olumsuzluk şlila שלילה
olumsuz, negatif, menfî (sıfat) şlili ת שלילי
üçte bir şliş שליש
emir subayı, yaver şaliş שליש
üçüncü şlişi שלישי
üçüz, üçlü, üçü bir arada şlişiya שליעזןה
senin (eril) şelha ז שלך
senin (dişil) şelah נ שלד
sizin (eril) şelahem ז שלכם
sizin (dişil) şelahen נ
yaprak dökümü şalelıet שלכת
ganimet şalal שלל
reddetmek, inkar etmek, tekzip etmek, mahrum şalal, lişlol s )שלל (לשלל
etmek, yoksun bırakmak, iddiasını çürütmek, hü-
kümden düşürmek
tastamam, bütün, tam, komple (eril) (sıfat) şalem שלם
ödenmiş şulam שלם
ödemek şilem, leşalem פ ,שלם (לשלם את
(etle) )ל־
tastamam, bütün, tam, komple (dişil) (sıfat) şlema נ,ת שלמה
bütünlük, mükemmellik, kusursuzluk, tam olma şlemut שלמות
hali
ruh bütünlüğü, kendiyle barışıklık şlemut nefeş שלמות נ^ש
bizim şelanu שלנו
anız, hasat artığı, sap saman şelef שלף
dışarı çekmek, dışarı çıkarmak şalaf, lişlof ע )שלף (לשלף
sidik torbası, mesane şalpuhit aşeten שלפוחית השתן
kaynar suda haşlamak şalak, lişlok פ )שלק (לשלק
üç (dişil) 3 şaloş 'נ שלש
üçlemek, üç katına çıkarmak, üçle çarpmak şileş, leşaleş פ )שלש (לשלש
onüç (dişil) 13 şaloş esre נ שלש ן?שךה
üç (eril) 3 şloşa ז שלשה
onüç (eril) 13 şloşa asar ז שלשה ^שר
devreye sokma, katma, dahil etme, karışım, birleş- şiluv לוב#
Cirme, bileşim, bağdaşma, uyuşma, kaynaşma
sükünet, sakinlik, sessizlik, huzur şalva לוה#
yollanmış, gönderilmiş (sıfat) şalııak ת לוה#
uzatma, hat, dal, branş, kısım şluha שלוחה
mahrum, yoksun, reddedilmiş, inkar edilmiş (sıfat) şalul n לול#
su birikintisi şlulit שלולית
ödeme şilum לום#
selam, merhaba, alasmaladık, selamet, barış, sulh şatom שלום
asayiş, halkın güvenliği, kamu güvenliği, umumun ştom atsibur שלום הצבור
selameti
sakar şlumiel שלומיאל
tazminat şilumim שלומים
yudum, gıdım, damla şluk לוק#
haşlanmış, kaynamış, kaynar suyla haşlanmış (sıfat) şalak ת לוק#
yollamak, göndermek şalak, liştoah פ ,לח את#שלה (ל
(et le el) ) אל-ל
göndermek, fırlatmak, atmak şileah, şilah, פ לח (לשלח# ,שלח
leşaleah (et) )את
masa şulhaıı !"של
sıra, okul sırası, yazı masası, yazıhane masası şulhan ktiva שלחן כתיבה
tabela, levha, pankart, döviz şelet לט#
kumanda etmek, hükmetmek, hakim olmak, haki- şalat, liştot (be פ ,-שלט (לשלט ב
miyet kurmak, iktidar olmak, yönetmek al) )על
yön belirtmek, işaret levhası dikmek, yönlendirmek şilet, leşalet פ )שלט (לשלט
kumanda, uzaktan kumanda aleti şalat, şalat שלט רחוק,שלט
rahok
iktidar, egemenlik, hakimiyet, saltanat şilton שלטון
diktatörlük, mutlakıyet, tek lider sultası, otokrasi şilton yahid לטון ןךויד#
benim şeli שלי
plasenta, embriyoyu çevreleyen zar şilya שליה
elçi, delege, haberci, kendisiyle bir şey gönderilen şaliyah ליח#
kişi, ulak
göç sorumlusu olarak gönderilen göçmenlik görev- şaliyah aliya שליח עליה
lisi
umumun elçisi, toplumun elçisi, duayı okuyan din şaliyah tsibur שליח צבור
görevlisi (dini bir terim)
gönderme (bir yere) şlihut שליחות
504
çoğaltmak, kopyalamak, fotokopi yapmak, eşini şihpelf leşahpel פ )?זכפל (לשלפל
yapmak, suretini çıkarmak, teksir etmek
ücret, kira sakar שכר
sarhoş etmek şiker, leşaker פ )?מכר (לשכר את
(et)
kiralamak, ücretle tutmak sakar, liskor פ )שכר (לעזכיר את
(et)
kira bedeli, aylık kira, ev kirası shar dira שכר דירה
öğrenim ücreti shar limud שכר למוד
asgari ücret shar minimum שכר מינימום
sarhoşluk şikaron !שכרו
vurgun, vurgun yeme, dip sarhoşluğu, derinlik şihron ?זכרון מנמקים
basıncının dalgıça yaptığı narkoz etkisi maamakim
sarhoşluk, ayyaşlık, içkicilik, içkiye bağımlılık, içki şihrut ?זכרות
müptelalığı
suyun içinde el ayak çırpmak, suyu karıştırmak şihşeh, פ )?זכ?זןי (לשכעזך
leşahşeh
yeniden yazmak, yazıyı değiştirmek, aslını değiştir- şihtev, leşahtev פ )?זכתב (ל?זכתב
mek
nm nun takısı, aidiyet belirten ek kelime (şel mi=ki- şel של
min, şel aba=babanın )
şal şal של
devreye sokmak, katmak, etaba dahil etmek şilev, leşalev פ )שלב (לשלב
aşama, evre, safha, etap, devre, kademe, merhale, şlav, şalav שלב,לב-ש
mertebe
kar (yağış) şeleg שלג
kardelen (çiçek), pamuk prenses (masal kahrama- şilgiya ?זלג^ה
m)
iskelet, bina iskeleti şeled שלד
şasi, otomobil şasesi, arabanın demir akşamlı iskeleti şfZda ?זלדה
onun (dişil) şela j שלח
sudan çekmek, suyun dışına çıkarmak şala, lişlot פ )שלה (ל?זלות
alevlendirmek, tutuşturmak, heyecanlandırmak, şilev, leşalev פ )?זלהב (לשלהב
heyecan uyandırmak, kızıştırmak, ateşlemek,
coşturmak
son demler, kapanış, sonuç, bitim, son şiley שלהי
onların (eril) şelaem ז שלהם
onların (dişil) şelaen נ שלהן
bıldırcın (kuş) (hayvan) slav שלו
onun (eril) şelo ז שלו
sakin, dingin, huzurlu, huzur verici (sıfat) şalev ת שלי
503
körkütük sarhoş, körkandil, zilzıırna, Lot gibi sar- şikor kalot שכור כלוט
hoş (Avraamın yeğeni Lot çok sık sarhoş olurmuş)
unutmak şakak, lişkoak פ )שכח (לשכת את
(et)
unutkanlık şiheha שכחה
unutkan (sıfat) şahehan n שכייז
yatış, yatma, uzanma şhiva שכיבה
sık sık kullanılan, basit, sıradan, harcıalem, yaygın şahiyah ת שכיח
(sıfat)
sık sık tekrarlanma, çok tekerrür etme şhihut שכיחות
nur, ilahi ışık, parlaklık şehina שכינה
ücretli işçi, kiralık işçi (sıfat) sahir ת שכיר
paralı asker sahir herev מזכיר חרב
kira shirut שכירות
dindirmek, yatıştırmak, acıyı hafifletmek, azaltmak şikeh, leşakeh פ )שכך (לשכך
güçsüzleşmek, zayıflamak şahah, lişkoh פ )שכך (לשכך
akıl, zeka, dimağ, zihin sehel שכל
bağdaş kurmak, kollarını kavuşturmak sikel, lesakel פ )שכל (לשכל
şehit vermek, kurban vermek, aile bireyini savaşta şaha!, lişkol פ )שכל (לשכל
yitirmek, acı kayıp vermek
ilerletme, düzeltme, iyileştirme, daha iyi hale şiklul שכלול
getirme
akılcı, akıllı uslu, aklıselim sikli שכלי
ilerletmek, mükemmelleştirmek, güzelleştirmek ve şihlel, leşahlel פ )שכלל (לשכלל
düzeltmek
nablus kenti şhem שכם
omuz, sırt, sırtın üst kısmı şehem שכם
kürek kemiği (omuzdaki) şihma שכמה
pelerin şihmiya שכמיה
komşu (eril) şahen ז שכן
yerleştirmek şiken, leşaken פ ,שכן (לשכן את
(et be) )-ב
ikamet etmek, oturmak, yaşamak şakan, lişkon פ )-שכן (לשכן ב
(be)
komşu (dişil) şhena נ. שכנה
ikna, ikna etme şihnua ?שכני
ikna etmek şihnea, şihna, פ שכנע,שכנע
leşahnea (et) )(לשכנע את
çoğaltma, kopya etme, suret çıkarma, fotokopileme şikpul שכפול
502
deniz yolculuğu, seyrüsefer şiyut שיוט
mensubiyet, ait olma, mensup olma, atıf, atfetme şiyuZt שיוך
törpüleme, rendeleme, eğeleme, zımparalama şiy«/ שיוף
şeyh, arap kabile ve aşiret reisi, tarikat lideri şeyh שיח׳
(ARAPÇADAN)
çalılık, funda siyah שיח
konuşma, diyalog siyah שיח
sohbet, konuşma, söyleşi, muhabbet siha שיחה
denizde seyir, seyrüsefer, seyir şayit ש?ט
dümenci, kürekçi, yatçı şayat שיט
gemiyle gitmek, denizde seyretmek, tekneyle gez- şiyet, leşayet פ )שיט (לשיט
mek
akasya, akasya ağacı şita שיטה
yöntem, usul, metot, sistem, tarz, yordam şita שיטה
filo, deniz filosu, donanma şayetet שיטת
ait, mensup şayah
atfetmek, isnat etmek, mal etmek, yakıştırmak şiyeh, leşayeh פ )שיך (לשיך
aidiyet, ait olma, mensubiyet şayahut שיכות
törpülemek, rendelemek, eğelemek, zımparalamak leşşiyef, ayef פ )שיף (לש״ף
şık, zarif, şık giyimli şik שיק
bırakmak, geride bırakmak şiyer, leşayer פ )שיר (לשיר
şarkı, şiir, manzume şir, şira שיךה, שיר
ninni şir eres שיר ערש
kafile, konvoy, kervan şayara שץ*ה
mermer şayış שיש
şiş, şişlenmiş et şişlik שישליק
yatmak, uzanmak şahav, lişkav פ )שכב (לשכב
tabaka, sosyal tabaka, kat, katman şihva שכבה
unutulmuş (sıfat) şahuah ה שכוח
uzak ve ıssız yer, allahın unuttuğu yer şahuah el שכוח אל
acı kayıp, yakınının ölümü, kayıp (ölüm) şhol שכול
acılı kişi, yakın akrabası ölen, matemli, yaslı (acılı şakul ת שכול
anne = ) אם שכולה, (acılı baba = () אב שכולsıfat)
halk tipi ev mesken . şikun ■ שכון
mahalle, muhit, semt şhuna ■ שכונה
sarhoş, ayyaş (sıfat) şikor ת שכור
kiralık, kiralanmış, tutulmuş (sıfat) sahur ת שכור
501
denizde seyretmek, denize açılmak, su üstüne şat, laşut פ )שט (לשוט
çıkmak
şablon, klişe (YİDİŞTEN) ştants שטאנץ
aptal yerine koymak, dalga geçmek, alay etmek şita, leşatot פ )שטה (לשטות
düz, yassı (sıfat) şatuah ת שטיח
çalkalanmış, yıkanmış (sıfat) şatuf ת שטרף
saçma, saçmalık, safsata, zırva, fasarya ştut ־ שטות
alan, arazi, saha, yüzölçümü şetah שטח
düzlemek, yassılaştırmak şatah, Eştoah פ )שטח (ל׳עוטיח
hava sahası (ülkelerin hava sahası) şetah aviri ■שטח אויך
yeşil alan, yeşil saha şetah yarok שטח ירק
düzleştirmek, yassılaştırmak şiteh, şitah, פ שטח,שטח
leşateah )(לשטח
yüzeysel, sığ, derin olmayan, üstünkörü, gelişigüzel, şithi ת שטחי
baştan savma (sıfat)
saçmalık, saçma sapan laf, abuk sabuk söz, boş laf, ştuyot שטיות
zırva, safsata
halı şatiyah שטיח
kilim, küçük halı, hasır şatihon ׳שטיחון
çalkalama, yıkama, bulaşık, birine kızıp kalaylama ştifa שטיפה
(mecaz)
beyin yıkama ştifat moah עזטיפת מח
nefret etmek, kin duymak satam, listem פ )שטם (לשטם
şeytan, iblis satan שטן
düşmanlık, nefret, kin, husumet, suçlama, itham, sitna שקנה
kem söz, dedikodu, töhmet
şeytani (sıfat) satani ת שטני
akıntı, akıcılık şetef שטף
çalkalamak, yıkamak (bulaşık), durulamak şataf, liştof פ )שטף (לשטף
sel, su baskını, su taşkını şitafon שטפון
senet, bono, kağıt para, banknot, resmi belge, ştar שטר
değerli kağıt
armağan, hediye şay שי
rekor, zirve, doruk, tepe, yükseklik, yüksek yer si שיא
rekortmen siyan שיאן
dönüş, yineleme, tekrarlama şiva שיבה
ak saçlılık ' seyva שיבה
gelsin, gelse, varsın gelsin şeyavo שיברא
kuzu, genç dişi kuzu (hayvan) (dişil) seya נ שיה
500
kesmek, boğazlamak, hayvan kesmek şahat, lişhot E) )שחט (לשחט
yüzme, yüzüş shiya שחיה
kesim, kesme, boğazlama, katliam, katı dökme, şhita שחיטה
hayvan kesimi, hayvan kurban etme
çıban şehin שחין
yüzücü sahyatı שחין
aşınma, yıpranma şhika ׳טרויקה
kurbağalama yüzme, kurbağalama yüzüş stili shiyat haze שקית חזה
yolsuzluk, rüşvet yeme, edepsizlik, ahlaka aykırı şkıtut שחיתות
davranış, bozukluk
aslan (hayvan) şahal שחל
yumurtalık, dişi üreme hücrelerini veren organ şahala, şahalot שחלות,שקלה
granit kaya şakam שחם
satranç şahmai שחמט
siroz (hastalık) şalıemet שחמת
martı (kuş) (hayvan) şahaf שחף
verem, tüberküloz (hastalık) şakefet שחי?ח
gurur, kibirlilik, aslan (hayvan) şahats שחץ
kendini beğenmiş, kibirli, Öğüngen (sıfat) şahtsan ת שחצן
oynamak sihek, lesahek פ )-שחק (לשחק ב
(be)
aşındırmak şakak, lişkok פ )שחק (לשחק
sema, gök, gökkubbe şehakim שחקים
oyuncu, artist, aktör (eril)......... sahkaıı ז שחקן
futbolcu sahkan ז שחלון ?יירגל
kaduregel
oyuncu, artist, aktrist (dişil) sahkaııit נ שהקנית
anlam, mana, çıkarım , şahar שתר
seher, şafak, tan, gün ağarması, fecir şahar שחר
siyah, kara (renk), kayıt dışı (ticari faaliyet) şahor שחר
araştırmak, teftiş etmek, aramak şiher, leşaher פ )שחר (לשחר
serbest bırakma ״özgürlrştîrme, kurtarma, azat şihrur שחרור
etme, tahliye, salıverme, koyverme, kurtuluş
şartlı tahliye, şartlı salıverme şihrur al tnay שחרור על קנאי
esmer (eril), siyahımsı (renk) (sıfat) şharhar ' שחךחר
esmer (dişil)(sıfat) şeharhoret W שחרחרת
özgürleştirmek, kurtarmak, serbest bırakmak, azat şihrer, leşahrer פ שחרר (לשחרר
etmek, koyvermek, salıvermek, salmak, gevşetmek (et) )את
saman şahat שחת
499
pazarlamak, satışa sunmak şıvek, leşavek פ )שרק (לשרק את
(et)
elektroşok şok haşmali שרק חשמלי
karaborsa şuk şahor שרק שחר
çikolatalı süt, kakaolu süt (İNGİLİZCEDEN) şoko שרקר
çikolata şokolad שוקולד
hareketli, hayat dolu, dinamik, canlı, curcunalı, şokek שוקק
tantanalı, cafcaflı, gürültülü, patırtılı
boğa (hayvan) şor שרר
kurtulan, sağ salim çıkan, hayatta kalmayı başaran sored שורד
(felaketten, savaştan, soykırımdan) .
satır, sıra, dizi, saf şura שררה
yakıcı soref שורף
şarkı söylemek . şorer, leşorer s )שורר (לשורר
meyan kökü, kusturucu etkisi olan bir kök şuş שרש
sağdıç (eril) şoşvin שושבין
nedime (dişil) şoşvinit j שושבינית
hanedan, sülale, şecere, silsile, soy, ecdat şoşelet שושלת
zambak (çiçek) şoşan שושן
sarızambak (çiçek) şoşan yom שושן ירם
akzambak, beyaz zambak, lilyum (çiçek) şoşan tsahor שושן צחור
gül (çiçek) şoşana שושנה
kemik veremi, yılancık hastalığı (hastalık) şoşana שושנה
bronzlaşma, bronzlaştırma şizuf שזוף
esmer, bronzlaşmış şazuf ח שזוף
erik (meyve) שזיף
esmerleştirmek, bronzlaştırmak şizef, leşazef 5 )שזף (לשזף
teşhir etmek, ifşa etmek, görmek . şazaf, lişzof S )שזף (לשזף
sarmak, burmak şazar, lişzor S )שזר (לשזר
şah şah שח
gezinmek, dolaşmak sah, lasııah פ )שח (לשוח
rüşvet şohad שחד
rüşvet vermek şihed, leşahed פ )שחד (לשחד
yüzmek saha, lishot פ )שחה (לשחות
kara yağız, esmer ten rengi (renk) . şahum שחום
aşınmış, yıpranmış (sıfat) şahuk ת שחוק
restore etmek, elden geçirmek, yeniden kurmak, şihzer, leşahzer s )שחזר (לשחזר
yeniden düzenlemek
498
eşitlik, denklik, berabere kalma şivyon שלון
hak eşitliği şivyoıı riıuyot שןיון זכויות
eşitlik durumu, denklik, farksızlık şivyoniyut שויוניות
İsviçre (ülke) şvayts שויץ
İsviçre (ülke) şvitsarya שויצריה
yatık, uzanmış, eğimli, yatay. şohev שוכב
unutkan şoheah שוכח
mukim, sakin (semt sakini) şohen שוכן
kiracı, kiralayan, kiralamayla alan soher שוכר
gönderen, yollayan, gönderici (eril) şoleah ז שולח
hakim, hükümran, baskın, dominant, muktedir, şolet ת שולט
meseleye vakıf (sıfat)
marjinal, uç, kenarda olan, düşük değerli (sıfat) şuli ת שולי
banket (karayolunda) şuley dereh שילי דךך
çırak, çömez şulya שוליה
kenar, etek, sınır, banket şulayim שולץם
retçi, inkarcı, reddeden, muhalif, karşıt, anti şolel שולל
hiç, hiçbir, herhangi bir ־ şum שום
sarımsak şum שום
hiçbir şey şum davar שום דבר
takdir, kıymetlendirme, matrah, tahakkuk şuma שומה
tenha, ıssız, terkedilmiş, kuş uçmaz kervan geçmez şomem ת שומם
(sıfat)
nöbetçi, muhafız, bekçi, koruyucu şomer שומר
düşman, nefret eden sone שתא
değişik, farklı, ayrı, başka, çeşitli, muhtelif (sıfat) şone, şona ת שתה
soylu, asilzade, aristokrat şoa שוע
feryat etmek, yardım çağırmak, imdat istemek, şivea, şıva, פ ) שוע (לשוע,שוע
medet ummak . leşavea
tilki (hayvan) şual שועל
kaleci (spor), kapıcı şoer שוער
yargıç, hakim, hakem şofet שופט
bolluktan akan, dışa taşan şofea ?שום
koç boynuzundan borazan gibi üflemeli çalgı şofar . שופר
but, oyluk, baldır şok . שוק
şok, büyük şaşkınlık durumu (İNGİLİZCEDEN) şok ■ שוק
pazar, çarşı, piyasa şuk שוק
497
makbuz, fiş ־ şover, şovrim שוברים,שובר
grevci, grev yapan şovet שובת
hatalı, kasıtsız yanlış yapan, kusurlu, istemeden şogeg גג1ש
hata eden
yanılan, yanlış yapan, hata eden şoge שו^ה
soyguncu, haydut, eşkiya, harami, şaki şoded שודד
korsan, deniz eşkiyasi, deniz haydutu şöâedyaın י " שודדים
isveçli (eril) şvedi ז שבדי,שודי
İsveç (ülke) şvedya ךיה: שב,שותה
isveçli (dişil), İsveççe şvedit 3 שבדית,שתיית
eşit, denk, eşdeğer, başabaş değerde (sıfat) şave n שוה
eşit olmak, denk olmak şava, lişvot (le s ,-שוה (לשוות ל
be)
(-?
kıyaslamak, mukayese etmek, karşılaştırmak, şiva, leşavot פ )שרה (לשרות
tasavvur etmek
eşdeğer şve ereh שוה ערד
eşkenar şre tslaot שרה צלעות
kaçak mülteci, izinsiz yaşayan, bir ülkede izinsiz şoe שוהה
yasadışı yollarla kalan
eşitleme şivuy שרוי
denge, muvazene, denklik, balans şivııy mıskal שורי משקל
pazarlama, satışa sunma şivuk שרוק
oyuk, çukur, kovuk, kazılmış kablo veya boru geçen şufta שוחה
çukur
konuşmak, sohbet etmek, muhabbet etmek soheah, sohah, פ שוחח,שוחח
lesoheah (im) )(לשוחח עם
mezbahacı, kesimci, yahudi dinine uygun helal et şohet שוחט
olacak şekilde kesen hayvan kesicisi
yandaş, taraftar, destekçi şotıer שוחר
kamçı, kırbaç şot שוט
aylak, aymaz, sağda solda amaçsız dolanan, avare, şote שוטה
serseri, aptal, budala
gezmek, dolaşmak, boşta gezmek, ortalıkta sürtmek, şotet, leşotet ) פ-שוטט (לשוטט ב
seyretmek (denizde) (be)
aylaklık, boşta gezme, avarelik, haylazlık, serserilik şotetut שוטטות
aylak, boşta gezen, haylaz şotetan שוטטן
çalkalayan, bulaşık yıkayan, durulayan, akıcı suyla şotef שוטף
yıkayan
polis, polis memuru şoter שוטר
değer, kıymet, paha, bedel, karşılık şovi שוי
496
lobi, kulis faaliyeti, politik hareket grubu şdula שדלה
mesaj, ileti, tebligat, tebliğ., bildiri şeder שדר
yayıncı, yayınlayan şadar עדר
yayınlamak şider, leşader B )עדר (לעדר את
(et)
model yükseltmek, güncel konuma getirmek, yeni- şidreg, B )עדרג (לשדרג
siyle değiştirmek, yenileme yapmak leşadreg
bulvar, cadde sdera שדרה
model yükseltme, güncel konuma getirme, yenisiyle şidrug עדרוג
değiştirme, yenileme
yayıncı (mesleği yayıncılık olan kişi) şadran שךרז
kuzu, genç erkek kuzu (hayvan) (eril) se ז שה
kalmak, bulunmak, konaklamak, eğleşmek, vakit şaa, lişot B )עהה (לשהות
geçirmek
hıçkırık, hıçkırma şiuk שהוק
şehit, islamda inanç uğruna ölen (ARAPÇADAN) şaid עהיד
kalma, durma, bekleme şeiya שהיה
hıçkırmak, hıçkırık tutmak şiek, leşaek B )שהק (לעהק
hıçkırık tutması şaeket שהקת
yalan, beyhudelik şav שוא
elektrik süpürgesi şoev avak עואב אבק
felaket, büyük facia, musibet, tamamen yıkım şoa עואה
arzulu, çok istekli, hırslı şoef שואף
tekrar, yine, gene, bir daha şuv ערב
yaramaz, şımarık, haşarı, afacan, haylaz, kuduruk şovav ת עובב
(sıfat)
yaramazlık yapmak, kudurtmak, şaklabanlık yap- şovev, leşovev B )ערבב (לעובב
mak, neşelendirmek
yaramazlık, şımarıklık, haşarılık, sululuk, zevzeklik şovavut ערבברת
yaramazca, haylazca, şımarıkça (sıfat) şovevani ת עובבני
rehin alan kişi, tutsak eden kişi şove עיבה
gönülçelen, yürek hoplatıcı, kalpleri fetheden, aklını şove lev עובה לב
başından alıcı, çekici, büyüleyici
güvercinlik, tünek, kümes şovah ערבןד
şoven, kadınları hor gören erkek, aşırı milliyetçi şovenist עובניסט
vefat eden, dünyadan göçen, ölmüş kişi, ölü, mevta, şovek עובק
müteveffa
dalgakıran, mendirek şover galim שובר גלים
gişe rekoru, hasılat rekoru kıran şover kupot שובר קפות
495
fırlatma, yollama (füze, roket) şigıır שגור
yüce, ulu, ulvi, ali, mağrur (sıfat) sagi ת שגיא
yanılgı, hata, yanlışlık, yanlış şgiya שגיאה
cinsel ilişkiye girmek şigel, leşagel פ )שגל (לשגל
cinsel ilişkiye girmek şagal, lişgol פ )שגל (לשגל
delirtmek, deli etmek, çıldırtmak . ; , .. ... şigea, şiga, "פ ) שגע (לשגע,שגע
leşagea
çılgınlık, delilik, enfes, nefis, harikulade (mecazi) şıgaon שגעון
fırlatmak (füze), yollamak şiger, leşager פ )שגר (לשגר
adet, alışkanlık, rutin, her zaman yapılan iş şigra שגרה
romatizma (hastalık) şigaron !שגרו
elçi, sefir, büyükelçi şagrir ש?ךיר
elçilik, sefarethane şagrirut שגרירות
alışılagelmiş, konvansiyonel, rutin, bilindik, basma- şigrati ת שגרתי
kalıp, beylik (sıfat)
tekdüze, monoton, yeknesak, rutin, sıradan, zarafet- şigrati ת שגרתי
siz, sıkıcı, basmakalıp (sıfat)
başarı göstermek, büyüyüp gelişmek, refah bulmak sigseg, פ )שגשג (לשגשג
lesagseg
refah, gelişme, başarı sigsug שגשוג
cin, iblis, umacı, öcü şed שד
soygun şod שד
meme, memeler şad, şadayim שדים,שד
çapalamak, toprağın altını üstüne getirmek sided, lesaded פ )שדד (לשדד
soymak, soygun yapmak, yağmalamak şadad, lişdod פ )שדד (לשדר
komodin, şifonyer, konsol, çekmeceli dolap şida שרה
tarla, çayır, alan sade שדה
savaş alanı, er meydanı sde akrav שדה ה?ןךב
hava alanı sde teufa שדה תעופה
çöpçatanlık, eşleştirme, evlendirme, çöp çatma şiduh שדוף
kavruk, kavrulmuş, yanık (sıfat) şaduf ת שדוף
yaym şidur שדור
canlı yayın, naklen yaym şidur hay שדור חי
her şeye kadir, Allah şaday שרי
çöpçatanlık yapmak, eşlemek, bir araya getirmek, şideh, leşadeh פ )שרף (לשרך
birleştirmek
çöpçatan, eşleştiren şadhan ^ךכן
azmettirmek, dil dökmek, ikna etmeye çalışmak, şidel, leşadel פ )שדל (לשדל
aklını çelmek, kışkırtmak
494
salyangoz (hayvan) şablul שכלול
başak şibolet שבלת
yulaf şibolet şual שבלת שועל
yedi (dişil) 7 şeva J שובע
tok, doymuş, aç olmayan (sıfat) savea ת שבע
tokluk, doygunluk, bolluk şova שבע
tokluk, doymuşluk, doygunluk şova שבע
doymak sava, Usboa s )שבע (לשבע
onyedi (dişil) 17 şva esre ג שבע עשרה
tatmin olmuş, memnun, hoşnut sva ratson ן1שבע רצ
yedi (eril) 7 şiva ז שבעה
yedi günlük matem süresi şiva שבעה
onyedi (eril) 17 şiva asar ז שבעה עשר
yetmiş 70 şviiın שבעים
inme, felç şavats שבץ
tayin etmek, karelemek, yerleştirmek şibets, leşabets s )שבץ (לשבץ
inme, felç, serebrovasküler(beyin damarlarında şavats mohi שבץ מחי
tıkanma yada yırtılma) (hastalık)
vefat etmek, yaşamını yitirmek, dünyadan göçmek, şavak, lişbok s )שבק (לקזבק
ölmek
kesir şever שבר
kırık, kırıklık, yarık, fay şever שבר
kırmak, parçalamak şiber, leşaber 9 )שבר (לשבר את
(et)
kırmak şavar, lişbor 5 )שבר (לשבר את
(et)
ondalık kesir (desimal) şever esroni שבר עשרוני
küçük parça, kırılmış yada bölünmüş olanın bir. şavrir שבריר
parçası
kırılgan, dayanıksız, nazik, narin, çıtkırıldım (sıfat) şavriri ת שברירי
bozmak, karmakarışık etmek, arap saçma çevir- şibeş, leşabeş פ )שבש (לשבש
mek, halel getirmek
fırıldak (oyuncak), rüzgar gülü şavşevet שבשבת
cumartesi (gün) şabat שבת
grev yapmak, dinlenmek, kesilmek şavat, lişbot פ )שבת (לשבות
satürn gezegeni şabtay שבתאי
yücelik, ululuk, yükseklik, azamet, metanet segev שגב
yanılmak, hata etmek şaga, lişgot פ )שגה (לשגות
hatalı, yanlış (sıfat) şaguy ת שגוי
493
çip, küçük elektonik parça şvav שבב
talaş, kırıntı, kırpıntı, kıymık, yonga, çentik, küçük şrav עזבב
elektonik parça
esir etmek, tutsak etmek, rehin almak şavn, lişbot S )שבה (לשבות
esir şavuy שבוי
hafta şavua שבוע
yemin, ant şvua ~ ־ שבועה
haftalık dergi şavuon שבועון
haftalık (sıfat) şvui ת שבועי
iki hafta şvuayim שבועים
kırık, kırgın (mecaz) (sıfat) savur ת שבור
hata, bozukluk, karmakarışıklık, deformasyon, şibuş שבוש
bozulma, yayın esnasında kesilme
övgü, methiye, Övme, sitayiş şevah שבח
Allaha şükür, şükürler olsun, hamdolsun şevah lael שבח לאל
yüceltmek, övmek, methetmek şibeah, şibah, פ שבח,שבח
leşabeah )(לשבח
şevat, ibran! takviminin 5. ayı şvat שבט
kabile, kavim, klan, boy, aşiret, topluluk şevet שבט
sopa, değnek şevet שבט
etnik, ırksal, kabilevari, kabile mensubu olma şivti ת שבטי
(sıfat)
esaret, esirlik, tutsaklık, esir düşme şevi שבי
esirler, bütün tutsaklar şeviya שביה
kuyruklu yıldız şavit שביט
patika, iz, dar yol şvil שביל
Samanyolu şvil ekalav שביל החלב
yemeni, yaşmak, yazma, ince eşarp, bone, eski çağ- şavis שביס
larda kadın başına konan bir mücevher
gönül rahatlığı, memnuniyet, hoşnutluk, kanaat sviyut ratsoıı שביעות רצון
yedinci ŞVİL שביעי
yedili, yedi parça şvüya שביעיה
kırılgan, kırılabilir, kırılabilen (sıfat) şavir ת שביי
kırma, kırılma şvira שבירה
kalp kırma şvirat lev שבירת לב
grev şvita שביתה
ateşkes, mütareke şvitat neşek שביתת נשק
iz, dümen suyu, geminin veya kuyrukluyıldızın şovel שבל
. ardında, bıraktığı iz, kuyruk, peşi sıra gelen
• י. י ■■ - . ..
492
ש
ki (tov şeba טוב שבאiyi ki geldi) şe ש
Ş, sayısal değeri 300, (İbrani alfabesinde 21,ci harf) şi« ש
S, sayısal değeri 300, (İbrani alfabesinde 21.cı harf) sin .... ש
emmek, pompalamak, su veya hava çekmek şaav, lişov S )שאב (לשאב
gürlemek, kükremek şaag, lişog 5 )שאג (לשאג
kükreme, gürleme şeaga שאגה
emilmiş, vakumlanmış (sıfat) şauv ת שארב
gürültü, patırtı, velvele şaon !שאו
fırt, nefes (sigaradan vs.) şahta שאחטה
iğrendirici, tiksindirici şaat שאט
gına, bıkkınlık, bezginlik, nefret, istikrah, iğrenti şaat nefeş שאט נפש
emme, emiş, su veya hava çekme, vakumiama şeiva שאיבה
Ödünç, alıntı, borç şeila שאילה
gensoru, mecliste hükümete sorulan soru şeilta שאילתה
nefes alma, arzu, iştiyak emel, niyet, hırs, ihtiras, şeifa שאיפה
tutku, güçlü istek, gaye edinme
ardında kalan, geride kalan (ölenin ardından) şair שאיר
sormak, ödünç almak şaal, lişol (et D ,שאל (לשאיל את
al me) )- מ,ל2
soru,sorgu,sual şeela שאלה
soru listesi şeelon שאלון
gamsız, dert etmeyen, aldırmaz, tasasız, lakayıt şaanan ת שאנן
(sıfat)
gamsızlık, dertsizlik, durgunluk, vurdumduymazlık, şaananut שאננות
lakayıtlık, gönül rahatlığı .
şase, otomobil şasesi, otomobilin metal iskeleti şasi שאסי
nefes almak, çok arzu etmek, çok istekli olmak, şaaf, lişof פ )שאף (לשאף
gıpta etmek, can atmak, özlem duymak
hırslı, çok istekli, tutkun, başarma ve yükselme şaaftan ת שאפתן
isteği olan (sıfat)
hırs, hırslılık, yüksek şeyler elde etme isteği şaaftanut שאפתנות
diğerleri, geri kalan, arta kalan, küsur şear . שאר
artık, artakalan, kalıntı, kalan, kalıt(miras), bakiye, şeerit • שארית
küsurat, yemek artığı
geri gelme, dönme, eski haline dönme şav שב
geri dönmek, tekrarlamak, yinelemek şav, laşuv פ )שב (לשוב
491
koşum takımı (at, eşek vs.için), emniyet kayışı ritına רתמה
takımı (paraşütte, dağcılarda, kurtarma ekiplerinde
vs.)
irkilme, ürküntü reta רתע
çengel, kanca, kopça, bağlama zinciri retek רתק
büyülemek, ilgi yaratmak, alıkoymak, hareketsiz ritek, leratek S )רתק (לרתק
hale getirmek, hapsetmek, kapatmak. ; . .
490
tapu kadastro rişum karkaot ךשלם קןךקןעז*ת
müsaade, izin, permi reşut ךשות
otorite raşut רשות
belediye, yerel otorite raşut mekomit רשות מקומית
ehliyet, ruhsat, lisans, permi rişayon רשיון
oto ehliyeti, oto lisansı . .. rişayon neiga רשיון נהיגה
kayıt, liste, çizelge reşima ךשימה
ihmalkar, dikkatsiz (sıfat) raşlan n דשלז
ihmalkarlık, dikkatsizlik, savsaklama, boşlama raşlanut רשלנות
dikkatsizce, ihmalkarca, savsaklarca (sıfat) raşlani n רשלני
kayıt memuru, nüfus memuru, sicil kayıt memuru, raşam רשם
kaydedici (alet veya insan)
izlenim, intiba, tesir, etki roşem רשם
kaydetmek, yazmak, kayıt tutmak, not tutmak, not raşam, lirşom פ ,רשם (לרשם את
düşmek, riot almak (et le) )-ל
resmi (sıfat) rişmi ח רשמי
resmiyet rişmiyut רשמיות
kötülük, fenalık reşa רשע
kötü (kişi) (sıfat) raşa ת רשע
kötülük etme, fenalık yapma raşaut רשעות
kıvılcım reşef רשף
kıvılcım saçmak, flaş patlatmak raşaf, lırşof פ )רשף (לךש־ף
hışırtı, şırıltı rişruş רשרוש
hışırdatmak, şırıldamak rişreş, leraşreş פ )רשרש (לרשרש
ağ, şebeke, file, ızgara reşet רשת
ağ kurmak, şebeke oluşturmak rişet, leraşet פ )רשת (לרשת
retina, ağ tabaka riştit ךשתית
kaynamış, haşlanmış (sıfat) ratuah ת רתוח
koşum (faytona at vs. bağlama) ritum ךתום
hareketsiz hale getirme, hapsetme, alıkoyma, rituk רתוק
kapatma
kaynatmak, haşlamak ratah, lirtoah פ )רתח (לרת׳ח
kaynama retiha ךתיחה
geri tepme retiya ךתי?ה
kaynakçı ratah רתך
kaynak etmek, kaynak yapmak riteh, lerateh פ )רתף (לדתו
hayvan koşmak(faytona) rakam, lirtom פ )רתם (לךתים
489
zemin, yer, döşeme ritspa יצפה
yalnız, sadece, ancak rak רק
tükürük rok רק
çürüme, bozulma (bitkilerde) rekev יקב
çürüme, çürük tikavon !רקבו
dans etmek, raksetmek . riked, leraked פ.. )רקד (לרקד
dans etmek, raksetmek rakad, lirkod פ )רקד (לרקד
dansçı, dansör (eril) rakdaıı ז יקדו
dansçılık, dansözlük rakdanut רקדנית
dansöz, balerin, dansçı (dişil) rakdanit נ רקדנית
tapmak, mabet, ibadet yeri raka רקה
çürük (sıfat) rakuv ת רקיב
dans, dans etme, raks rikud רקיי
halk dansı, folklor rikud aam רקוד העם
boşaltma tiktin רקח
rakun (hayvan) rakun דקח
eczacılık yapmak rakah, lirkoah פ )רקח (לרקה
roket (füze), raket (tenis raketi) raketa רקטה
sema, gök, gökkubbe rakia רקיע
kraker, bir tür gevrek ve tuzlu bisküvi, galeta, rakik דקיק
peksimet, krikrak
nakış işlemek, oluşturmak (bağ,dostluk, ilişki) rakam, tirkom פ )רקם (לרק־ם
doku, vücut dokusu tikma רקמה
nakış, işleme tikma רקמה
arka plan, fon reka רקע
tepinmek, yere vurmak, ayaklarıyla yeri dövmek raka, lirkoa פ )רקע (לךקיע
demir dövmek, metale son şeklini verecek şekilde tikea, rika, פ ) רקע (לרקע.רקע
vurmak, tav etmek lerakea
siklamen çiçeği, tavşankulağı çiçeği, çuha çiçeği rakefet רקפת
(çiçek)
fakir, düşkün (sıfat) raş ת רש
yetkili raşay רשאי
ehliyet verme tişuy ו־קזוי
kayıtsızlık, özensizlik, dikkatsizlik, ihmal, ihmal- tişul רקזיל
karlık, vurdumduymazlık, savsaklama, savrukluk,
boşlama, boş verme
kayıt, grafik, çetele rişum רשום
kayıtlı, yazılı, taahütlü (sıfat) raşum ת רשום
י־ 488
koşmak rats, laruts S >רץ(לויז
kırpışmak (ekran), ışık titremek (floresan ışığı ritsed, leratsed פ )ךצד (לרצד
titreşimi)
koşu, koşma ritsa רצה
istemek, arzu etmek rotsa, lirtsot פ )רצה (לרצות את
(et)
memnun etmek, beğendirmek, isteği yerine getir- ritsa, leratsot פ )רצה (לרצות
mek
istenen, arzu edilen, istek uyandıran, aranan, gerek- ratsuy ת רצוי
li (sıfat)
istek, arzu, emel, rağbet, iştiyak, niyet ratson רצון
bağ, kiriş, lif, tendon (vücudun eklem yerlerini retsua רצו^ה
bağlayan lifler)
şerit, bant retsua ףצו^ה
tasma, kayış, kamçı retsua ךצו^ה
sahil şeridi retsuat ahof רצועת החוף
taşla döşeme ritsuf ךצוף
devamlı, devam eden, müteakip (sıfat) raisuf ת רצוף
kırık, yorgun (sıfat) raisuts ת רצוץ
katliam, cinayet retsah לצה
katletmek, öldürmek, suikast yapmak, cinayet ratsah, lirtsoah פ )רצח (לרצח את
işlemek (et)
soykırım, genosit retsah am רצח ?ם
ölümcül, öldürücü, amansız (sıfat) ratshani ת ______ רצחני
makul, rasyonel, akılcı, akla uygun, akla yatkın, ratsyonali רציונלי
mantıksal, mantığa uygun (İNGİLİZCEDEN)
rasyonalizm, akılcılık, usçuluk (İNGİLİZCEDEN) raisyonalizm רציונליזם
rasyonalist, akılcı (İNGİLİZCEDEN) ratsyonalisti רציונליסטי
katletme, Öldürme, cinayet , retsiha ךציחה
ciddiyet, ağırbaşlılık retsinut ךצינות
ciddi, ağırbaşlı, vakur (sıfat) reisini ח רציני
devamlı, sürekli, peşpeşe, ardarda, bitişik, sınırdaş, ratsif ת רציף
hemhudut (sıfat) ־
platform, peron, iskele, rıhtım ratsif רציף
süreklilik, devamlılık retsifut ךציפות
deldirmek, delik açmak (piersing için) rotsa, lirtsöa פ )רצע (לרצע
sürekli, devamlı, ardarda, peşpeşe retsef ד?ף
taş ile döşeyen, taş ustası - ratsaf
רצף
taş döşemek ritsef, leratsef 'פ )רצף (לרצף
raf, yükseklik ölçme çubuğu (yüksek atlamada) raf רף
tedavi etmek, iyileştirmek ripe, lerape S )רפא (לרפא את
(et)
döşemeci, koltukçu rapad רפד
döşemek (kumaş vs. ile) riped, leraped 5 )רפד (לרפד
zayıf, gevşek, güçsüz (sıfat) rafe ח רפה
gevşetmek rip0j lerapot s ' )רפה (לרפות
gevşemek rafa, lirpot E) )רפה (לרפות
şifa, ilaç refua ךפואה
tıp, tedavi refua רפואה
tıbbi, medikal (sıfat) refui ת רפואי
cumhuriyet (İNGİLİZCEDEN) republika רפובליקה
cumhuriyetçi (İNGİLİZCEDEN) republikani רפובליקני
döşemecilik, koltukçuluk ripud רפוד
terapi, tedavi, iyileştirme, kür ripuy רפוי
gevşek (sıfat) rafuy ת רפוי
reform, yenilik, ıslah (İNGİLİZCEDEN) reforma רפורמה
kaplama, dolgu malzemesi, astar, astarlama, keçe refida ךפידה
(ayakkabı tabanına koyulan)
rafya, hasır lifi rafya רפיה.
rehavet, gevşeklik, umursamazlık, ihmalkarlık, rifyon רפיון
dermansızlık, halsizlik, mecalsizlik
ahmaklık, embesillik, geri zekalılık rifyon sehel רפיון ?סכל
reflü, mide asit içeriğinin özofagustan geri çıkması refluks רפלוקס
hastalığı
reflektör reflektör רפלקטור
refleks, istemsiz hareket, tepke (İNGİLİZCEDEN) refleks רפלקס
refleksif, tepkisel (İNGİLİZCEDEN) refleksivi רפלקסיבי
takati kalmamak, dermanı kesilmek, mecalsiz rafas, lirpos s )רפס (לרפ׳ם
olmak
sal (ilkel bir deniz veya ırmak taşıtı) rafsoda רפסודה
çoğaltım, reprodüksyon, yeniden oluşturma, çoğalt- reproduktsya רפרודוקציה
ma (İNGİLİZCEDEN)
göz gezdirme, göz atma, üstünkörü geçme, uçuşma rifruf רפרוף
kanat çırpmak, çırpınmak, titremek rifref, lerafref 2 )רפרף (לךפרף
puding, sütlü pelte . rafrefet רפרפת
çamur, balçık, sulu çamur refeş רפש
ağıl, inek ağılı, ahır refet רפת
atlet, koşucu, haf, ulak, satraçtş fil . rats n
486
dizginlemek, gem vurmak, kendini frenlemek risetı, lerasen S )!רסן (לרם
ilaçlamak, püskürtmek, serpmek rises, lerases 3 )ךסם (לרסס
saygı, hürmet (İNGİLİZCEDEN) respekt ל?פקט.
salça, ezme, püre, kıyılmış madde resek _ךםק
parçalamak, ezmek, unufak etmek, ufalamak risek, lerasek S )ך&ק (לרסק
arkadaş, yoldaş . rea רע.
kötü, fena (sıfat) ra ת רע
kötülük, fenalık, kötü niyet roa ריע
kötü kalplilik, gaddarlık, kötü ruhluluk roa lev רע לב
aç, acıkmış (sıfat) raev ת חב
acıkmak raav, lirov s )רעב (לרעב
açlık raav, raavon רעבון,רעב
açgözlülük, doymazlık raavtanut ךעבתנות
titreme raad רעד
titremek, sarsılmak raad, lirod 3 )רעד (לו־עד
kötülük, fenalık raa ר?ה
otlatmak, gütmek raa, lirot S )רעה (לרעות
çürük, külüstür, kırık dökük, yıkık dökük, harap, raua ת רעוע
yıkılmaya yüz tutmuş (sıfat)
sarsıntı reida רעידה
deprem, zelzele, yer sarsıntısı reidat adama ךעידת אדמה
zevce, karı, eş, avrat raaya רעה׳
fikir, görüş, telakki raayon רעיון
zehirli, toksîk (sıfat) rail ת רעיל
zehir, toksin raal רעל
fare zehiri raal ahbarim רעל עכבךים
peçe, türban, kadınların Örtünme usulü reala רעלה
toksin, canlı organizmalarda görülen zehir, zıkkım raalan חלו
gök gürültüsü raam רעם
gürlemek, gümbürdemek raam, lirom פ )רעם (לךע’ם
yele, hayvan yelesi (aslan, at vb.) raama רעמת
ferah, dinç, taze, sağlıklı, canlı, zinde raaııan רענן
yenilemek, tazeleştirmek, tazelemek rineH, leranen פ )רענן (לרענן
zindelik, ferahlık, tazelik, dinçlik, canlılık raananut רעננות
kiremit, kiremitler raaf, reaflm רעפים,רעף
gürültü, patırtı, velvele, kargaşa, hengame raaş רעש
gürültü yapmak, patırdı yapmak, şamata yapmak raaş, liroş פ )רעע (לךע־ש
485
:■■■־■'■ • י ' ■'■■■ '"'■ ’■י "•■י*־...... k■'• ■ ■■■■ ־
484
salya, sümük rir ריר
salyalı, sümüklü (sıfat) riri n דירי
yumuşak (sıfat) rah ח רך
yumuşaklık, incelik, duyarlılık roh רך
araç, vesait rehev רכב
binmek (bisiklet at eşek) rahav, lirkov S )רכב (לרכיב על
(al)
teleferik, fenikular rahbal רכבל
tren rakevet רכבת
yük treni rakevet masa משא
metro rakevet tahtit רכבת תחתית
toplama, odaklama, merkezleştirme, temerküz, kon-■ rikuz רכוז
santrasyon, düşünceyi bir noktaya yoğunlaştırma
servet, mülk, mülkiyet rehuş ןכוש
mülkiyetçilik rehuşatıut רכושנות
mülkiyetçi (sıfat) rehuşani ת ךכושני
yumuşaklık rakut רכות
merkezleştirmek, toplamak, konsantre etmek, rikez, lerakez פ )רכז (לרכז את
odaklamak (et)
unsur, öğe, eleman, parça, bir bütünü oluşturan rehiv רכיב
kısımların her biri
binme, biniş rehiva ךכיבזז
yumuşakça (biyolojide bir hayvan sınıfı) rakiha רכיכה
dedikodu, dedikoduculuk rehilut רכילות
edinme, sahip olma, satın alma, elde etme rehişa רכישה
yumuşatmak rikeh, lerakeh s )רכך (לרכך
dedikodu yapmak, arkasından konuşmak, çekiştir- rihel, lerahel פ )רכל (לרכל
mek
dedikoducu (eril) rahlan T רכלן
dedikoducu (dişil) rahlanit J רכלנית
eğilmek (beden) rakaıı, lirkon פ )רכן (לןכן
dizi, alan, dağ sırtı rehes לכס
sıradağ, sırt (dağ sırtları) rehes לכם.
kapamak, düğmelemek rahas, lirkos פ )רכס (לרכס
kazanım, edinim, elde ediş, satın alma reheş רכש
sahip olmak, elde etmek, edinmek, satın almak rahaş, lirkoş פ )רכש (לךכש
konu ile ilgili, alakalı, münasip, uygun, yerinde relevanti רלונטי
(İNGİLİZCEDEN)
yüksek (sıfat) ram ■ת רםT
483
uzak durmak, soğuk ve ilgisiz olmak rahak, lirhok S )רחק (לר־חק
koklamak, dikkatle koklamak, koku almaya çalış- rihreah, S רחרח,רחרח
mak rihrah, )(לרחרח
lerahreah
fısıltı, hışırtı, cızırtı, cazırtı, parazit (ses) rahaş רחש
fısıldamak, hışırdamak rahaş, lirhoş פ )רחש (לךחש
raket, tenis raketi rahat רחת
kızartma küreği, tava küreme paleti, ispatula rahat tigun רחת טגון
ıslaklık, rutubet, nemlilik retev רטב
salça, sos, yemeğin suyu rotev רטב
ıslak, nemli, rutubetli, yaş (sıfat) ratuv, ratov ת רטב,רטוב
titreştirme, titreme, titreşme ritut רטוט
retorik, söylem, hitabet retorika רטוריקה
rötuş rituş רטוש
titreşim retet רטט
titreştirmek ritet, leratet פ )רטט (לרטט
titreşmek, titreşim yapmak ratat, lirtot פ )רטט (לרטט
rutubet, nemlilik, ıslaklık retivut רטיבות
tampon, kompres, plaster, sargı, yara bezi retiya רטיה
söylenmek, mızmızlanmak, yakınmak, şikayet ratan, lirton פ )רטן (לרטן
etmek
rötuşlamak, rötuş yapmak, yarmak, hırpalmak, riteş, lerateş פ )רטש (לרטש
parçalamak
kavga, küslük riv ריב
koku, rayiha reyah ריח
fesleğen, reyhan (bazilikum) reyhan ריחן
kokulu (sıfat) reyhani ת ריחני
ritüel, gelenekselleşmiş adet (İNGİLİZCEDEN) ritual ריטואל
romatizma (hastalık) rematizm רימטיזם
kirpik ris ריס
risk, riziko, tehlike (İNGİLİZCEDEN) risk ריסק
resif, mercanlarin oluşturduğu su düzeyindeki sığ rif ריף
kayalıklar
boşluk, vakum rik ריק
boş, yoksun (sıfat) (eril) rek ז,ת ריק.
boş (sıfat)(dişil) reyka ריקה
boşluk, anlamsızlık reykanut ריקנות
boş, kof, zırva, içeriksiz, ilgi uyandırmayan, aptalca, reykani ח ריקני
amaçsız, anlamsız (sıfat)
482
ağı otu, baldıran otu, zehirli bir bitki roş רחם
kıvılcım saçan, ateşli, yanan, hararetli roşef ר^ף
yoksullaştırmak, servetini kaybettirmek, sefalete roşeş, leroşeş 5 )רושש (לרואים
düşürmek
sır, muamma raz רז
zayıf (sıfat) raze ת רזה
zayıflamak razju, lirzot פ )רזה (לרזות
rezerv, yedek, ihtiyat, fazla (sıfat) rezervi ת ך!ךבי
geniş (sıfat) rahav ת רחב
en, genişlik rohav רחב
çok geniş rahav yadayim רחב ץרים
saha, alan, meydan, dans pisti rehava ךחבח
enine, enlemesine, genişlemesine (sıfat) rohbi ת רחבי
ceza sahası, altıpas (futbol) rahavat aonşin רחבת העוחםין
sokak,cadde rehov רחוב
çıkmaz, çıkmaz sokak rehov lelo ךחוב ללא מוצא
motsa
şefkatli, merhametli, sevecen (sıfat) rahum n רחום
havada süzülme, uçuşma, esintiye kapılıp süzülme rihuf רחוף
uzak (sıfat) rahok ת ק1רח
hipermetrop, uzağı görememe (göz bozukluğu) rahok reiya ךחוק ראיה
havada süzülme, uçuşma, esintiye kapılıp süzülme rehifa ךחיפה
yıkama rehitsa ________ רחיצה
hışırtı, fısıltı rehişa ךחישה
koyun (hayvan) (eril) rahel רחל
koyun, dişi koyun (hayvan) (dişil) rehela נ וחלה
rahim, döl yatağı rehem רחם
merhamet etmek, acımak rihem, lerahem פ )רחם (לרחם על.
(al)
merhamet, acıma, şefkat rahamim רחמים
merhametli (sıfat) rahman ת רחמן
merhametlilik, merhamet rahmanili רחמנות
havada süzülmek, uçmak, uçuşmak, uçuk olmak riheff lerahef פ )רחף (לרחף
katamaran, deniz otobüsü, deniz yüzeyinde hızlı rahefet . רחפת
giden araç
yıkamak rahats, Urhots פ )רחץ (לוחץ את
(et)
yıkama, banyo yapma, yıkanma, deniz banyosu rahetsa רחצה
alma
1 .
481
titrek, titreşen, titreyen (sıfat) rotet ת רוטט
doygunluk, doyum, doyma, tokluk revaya ךדה
binici, sürücü, cokey, atlı, sipahi süvari rohev רוכב
bisiklet binicisi rohev רוכב אופנים
ofanayim
işportacı, seyyar satıcı rohel רובל
fermuar rohsan רוכסן
rom (içki) rom רום
yükseklik, irtifa rom רום
yükseltmek, yüceltmek, övmek rimem, S )רומם (לרומם
leromem
rumen, romanyalı (eril) romanı T רומני
romanya (ülke) romaniya רוממה
romence romanit רומנית
lirik şarkılar, geleneksel öykü, halk ezgileri, aşk romansa תמנסה
şarkıları
şarkı, müzik, musiki, melodi sesi ron ריו
rus (eril) rusı ז רוסי
rusya (ülke) rusya רוסיה
rusça rusit רוסית
çoban roe רו?ה
gürleyen, gök gürültüsü gibi, gök gürültülü roem רו??ם
doktor, hekim, tabip rofe רופא
anestezisyen doktor, anestezi yapan doktor, nar- rofe mardim רופא מרדים
kozcu
dahiliyeci doktor, iç hastalıkları uzmanı rofe pnimi רופא פנימי
dişçi rofe şinayim רופא שמם
gevşek, dayanıksız, zayıf, sağlam olmayan (sıfat) rofef ת רופף
gevşetmek, zayıflatmak, güçsüzleştirmek rofef lerofef פ )רופף (לרופף
katil, cani rotseah רוצח
kiralık katil rotseah sahir רוצח שכיר
kırıp parçalamak, ezip geçmek rotsets, פ )רוצץ (לרוצץ
lerotsets
bekar (eril) ravak ז יוק
bekar (dişil) ravaka נ רוקה
bekarlık ravakut . רוקות
eczacı rokeah רוקח
boşaltmak roken, leroken פ ,תקן (לרוקן את
(etme) )-מ
480
eşyayla donatmak, dayayıp döşemek riet, leraet S )רהט (לרהט
mobilya, eşya, ev eşyası, möble rait רהיט
akıcılık, akıcı anlatım, İfade düzgünlüğü, düzgün reitut ךהיטות
konuşma
muhasebeci roe heşbon רואה חשבון
ruanda (ülke) ruanda רואנדה
tüfek rove רובה
robot robot רובוט
sapan, taş fırlatan alet rugatka רוגטקה
çırpıntılı, hafif dalgalı (deniz,göl,nehir için) (sıfat) rogeş ת רוגש
diktatör, zalim hükümdar, zorba, tiran, despot, rodan רודן
" T
emrivaki hükmeden
diktatörlük, despotluk rodanut רודנות
diktatörce, despotça, zorbaca, amirane, otoriter rodani ת רודני
י T
(sıfat)
takipçi, kovalayan, peşine düşen rodef רודף
tamahkar, haris, paragöz, açgözlü rodefbetsa רודף בצע
suya doymak, susuzluğu gidermek rava, lirvot פ )רוה (לךוות
yaygın, ortak, müşterek, kabullenilmiş (sıfat)(eril) roveah ז,ת רווח
yaygın, ortak, müşterek, kabullenilmiş (sıfat)(dişil) rovahat 2,ת רווחת
doygun, doymuş (sıfat) ravuy ת רווי
biberiye rozınarin רוזמרין
kont, marki, baron (eril) rozen ז רוזן
kontes, barones (dişil) rozenet נ רוזנת
ruh, can, hayalet ruah רוח
rüzgar ruah רוח
ara, aralık, iki şey arası mesafe revah רוח
kazanç, kar, yarar, istifade revah רוח
rahatlamak, ferahlamak ravah, lirvoah פ )רוח (לרוח
hayat kaynağı ruah hayim רוח חיים
hayalet, cin, iyi saate olsunlar, gulyabani, hortlak ruah refaim רוח רפאים
rahatlatmak, ferahlatmak riveah, rivah, פ ) רוח (לרוח,רוח
leraveah
ferahlık, gönül rahatlığı revaka ךוחה
kazançlı, karlı, kar getirici, harcanan emeğe değer rivhi ח רוחי
(sıfat)
ruhani, manevi (sıfat) ruhani ת רוחני
maneviyat ruhaniyut רוחניות
T
479
an, lahza, zaman, bir dakika !, bekle I. rega רגע
sükunet, huzur, sakinlik roga יגע
sakin olmak, metin olmak, dingin olmak, itidalli raga, lirgoa D )רגע (לךגיע
olmak
duygu, his, heyecan regeş רגש
heyecanlandırmak, duygulandırmak, hissettirmek rigeş, lerageş פ )רגש (לתש את
(et)
heyecanlı olmak, galeyana gelmek, hırçın olmak ragaş, lirgoş פ )רגש (לךג'ש
(deniz nehir)
suçluluk duygusu, utanç rigşot aşma רגשות אשמה
duygusal, duygulu, hassas (sıfat) rigşi ת רגשי
suçluluk duygusu, utanç rigşey aşam □רגשי אעז
duygusallık, duyarlılık, aşırı duygusallık ragşanut רגשנות
dokunaklı, hissi, kolay heyecanlanır (sıfat) ragşani ת רגשני
yassılaştırmak, yassı yapmak, yayvanlaştırmak, rided, leraded s )רדד (לרדד
oklavayla hamur açmak
diktatörlük etmek, zorbalıkla hükmetmek roda, lirdot D )רדה (לרדות
yassılaştırma, düzleştirme, yayvanlaştırma ridud רדוד
sığ, derin olmayan (sıfat) radud ת רדוד
uykulu, uyuşuk, uyuşmuş (sıfat) radum ח ךדום
izlenen, takip edilen, mecazi olarak sabit fikirli olan raduf ת רדוף
(sıfat)
folyo, alüminyum folyo, ince madeni levha redid ךדיד
şal, fular, eşarp, başörtüsü, boyun atkısı redid רריי
radyo radyo רדיו
radyoaktif radyoaktivi רדיואקןטיבי
yarıçap radyus רדיוס
takip, takip etme, kovalama redifa רדיפה
radikal, köklü, köktenci (İNGİLİZCEDEN) radikal ודקל
kovalamak, peşine düşmek, takip etmek radaf, lirdof פ )רךף (לרדף
cüret, aşırı güven, kendini beğenme, böbürlenme, raav רהב
kibir, kurum
böbürlenmek, şişinmek, övünmek, yeltenmek, raav, lirov פ )רהב (לרהב
cesaret etmek
küstah, kibirli, kendini beğenmiş, övüngen, yüksek- reavtani ת רהבתני
ten atıp tutan (sıfat)
dayayıp döşeme, eşyayla donatma (mobilya) riut רהוט
mobilyalar, mobilya takımı riut ךהוט
akıcı, akıcılık, pürüzsüz, rahat, kesintisiz konuşma, raut, reuta ךהוטה, רהוט
akıcı dil
478
çoğul (dilbilgisinde) (eril) rabim ז רבים
dördüncü revü רביד
dördüz, kare, dört parça, dörtlü reviiya ךביעיה
faiz, nema ribit ךבית
ulema, bilge, saygın kişi raban ר?ז
hahambaşılık ....... rabanut ■ רבנות
çeyrek reva רבע
mahalle rova רבע
dörtgen yapmak, dörtlemek, dörtle çarpmak ribea, riba, 5 ) רבע (לרבע,רבע
lerabea
şiddetli, etkili, tesirli, kuvvetli rav otsma ^צמה-רב
yatmak (hayvanlar için) tünemek ravats, lirbots פ )רבץ (לךבץ
çalımcı, cakacı, fiyakacı, kendini beğenmiş kimse, ravrevan ת דבךבז
palavracı (sıfat)
toprak parçası regev רגב
casusluk rigul רגול
casusluk, ajanlık, hafiyelik, çaşıtlık rigul רגול.
sakin, dingin, gevşemiş, yatışmış, teskin olmuş, ragua ת רגוע
durgun (sıfat)
dargınlık, kızgınlık, küslük rogez ריגז
öfke, hiddet, kızgınlık rogez רגז
küsmek, kızmak, darılmak, öfkelenmek ragaz, lirgoz פ )רגז (לךגז על
(al)
aksi, huysuz, geçimsiz, nalet (sıfat) ragzan n רגזן
alışık (sıfat) ragil n רגיל
normal, olağan, her zamanki (sıfat) (eril) ragil ז,ת רגיל
normal, olağan, her zamanki (sıfat) (dişil) regUa W ךגילה
taşlama, taşa tutma, taş atma regima רגימה
sükunet, huzur, sakinlik, rahatlama, metanet, itidal regia רגיעה
duygusal, hisli, hassas, duyarlı, alıngan (sıfat) ragiş ת #ךגי
duyarlılık, hassasiyet regişut רגילות
ayak, bacak regel יגל
casusluk etmek, ajanlık yapmak rigel, leragel פ )רגל (לרגל
semizotu (sebze) rgela וגלה
casus yazılım, spyvvare (internette) ragla רגלה
yaya, piyade, satrançta piyon raglay רגלי
taşlamak, taş fırlatmak, taşa tutmak ragam, lirgom פ )רגם (לךג'ם
homurdanmak, söylenmek, şikayet etmek ragan, Urgon .פ )רגן (לרגין
birincil, hazırlayıcı, ilk, ön hazırlık (sıfat) rişoni JJ ראשוני
liderlik, Önderlik raşut ראשות
baş, başlıca, önde gelen, ana, başta gelen (sıfat) raşi ת י#ךא
kısaltma, kelimelerin kısaltılmış şekli, baş raşey tevot ראשי תמת
harflerden oluşan sözcük ת״א־־־תל אביבgibi
başlangıç, herşeyden evvel reşit ראשית
larva, kurtçuk (hayvan) roşan ראשן
çok, bol, fazla, hayli, nice, büyük (sıfat) rav ח _רב
kavga etmek, atışmak, çekişmek, sürtüşmek, dalaş- rav, lariv (im) £5 )רב (לריב ?ם
inak
orgeneral rav aluf רב אלוף
maestro, şef rav aman רב אמן
çok yönlü rav anpin רב אנפץ
kaptan (gemide) rav hovel _רב חובל
onbaşı rav turay, )רב טוראי (רב״ט
rabat
çok satan kitap (best seller) rav meher רב מכר
başçavuş rav samal רב סמל
binbaşı rav seren רב סרן
hahambaşı rav raşi _רב ראשי
çoğunluk, ekseriyet, çoğu, büyük bölümü rov רב,רב
Yahudi din adamı, çok bilgili haham, öğretmen rav, rabi רבי,_רב
kara leke, sabıka, kusur revav רבב
lekelemek ribev, lerabev 5י )רבב (לרבב
onbin, onbinlerce revava רבבה
çok yönlü, çok renkli (sıfat) ravgoni fi1 רבגוני
çok yönlülük, çok renklilik, çeşitlilik, varyasyon ravgoniyut רבגוניות
katman, tabaka roved רבד
katmanlar revadim ךבךים
reçel, marmelat riba ךבה
çoğalmak, artmak rava, lirbot 5י )רבה (לךבות
çoğul, çokluk, çok sayıda olma, çoğalma ribuy רבוי
bağımsızlık, özerklik, otonomi, egemenlik ribonut רבונרת
bağımsız, müstakil, özerk, otonom, egemen (sıfat) riboni Jj׳ רבוני
kare, dörtgen, dört köşe ■ ribua $?ךבו
çoğul (dilbilgisinde)(dişil) rabot J רבות
baylar!, beyler! rabotay ! !רבותי
üreme, çoğalma, artma, tenasül, yavrulama . reviya ךביה
........................ -
476
ר
R, sayısal değeri 200, (İbrani alfabesinde 20.ci harf) reş ר
akciğer (iç organ) rea ראה
görmek raa, lirot (et S ,ראה (לראות את
- ■ ■׳ ׳ , ■ ■ ■ ,- ... be le) )-ל,-?
layık, şayan, yakışır, gerek, müstahak (sıfat) rauy ח ראוי
takdire şayan, övgüye layık rauy leşevah ראוי לשבח
görüş reut ראות
gösteriş budalası, gösteriş meraklısı raavtan ראותן
gösteriş, hava, azamet, caka, çalım, teşhircilik raavtanut ראותנות
gösterişli, çarpıcı, göz alıcı, göz kamaştırıcı, fiyaka- raavtani ת ראותני
11, cakalı, dikkat çekici, alengirli (sıfat)
ayna rei ואי
görüş, görgü, görme (duyusu), görme yetisi reiya ראיה
delil, kanıt reaya ךאיה
görüşme, röportaj, mülakat, randevu reayoıı ראיון
röportaj yapmak, mülakat yapmak riayen, פ )ן.ואין (לראי
leraayen
bioskop, sessiz sinema, yirminci yüzyılın başında reinoa ?ראינו
kullanılan sinema gösterme makinesi
reel, gerçek, asıl, hakiki, sahici, gerçeğe uygun reali ראלי
יT V
(İNGİLİZCEDEN)
antilop, afrika öküzü, bufalo (hayvan) reem ראם
reaksyon, tepki (İNGİLİZCEDEN) reaktsya לאקציה.
baş, kafa, ser, başlangıç, şef, başkan, üst roş ראש
başbakan roş amemşala ראש הממשלה
belediye başkanı roş air ראש ה?יר
yılbaşı roş aşana ראש השנה
seks düşkünü, azgın, şehvet düşkünü, aklı fikri roş kahol ראש כחל
sekste olan, cinsellik tutkunu (mecaz)
departman sorumlusu, kısım şefi roş mador ראש מדור
genelkurmay başkanı, genel karargah başkanı ramatkal, roş ראש מטה הכללי
(ramatkal = roş mate aklalinin kısaltması) mate aklali )(רמטכ״ל
dekan roş segel ראש סגל אקדמי
akademayi
dar kafalı, küçük düşünen roş katan ראש קטן
birinci, ilk rişon ראשון
475
■ י י י ■ ■ ' ' ■י ' '*־-•- , J ‘ ■ : 1 ... '. ■ י• י.- 'י "' "■'י1 י: י
474
krep krep קרפ
kurbağa, kara kurbağası (hayvan) karpada קךפדה
sazan balığı (hayvan) karpiyon קרפיון
göz kırpmak karats, likrots S )קרץ (לקרץ
kene (hayvan) kartsiya קךצ;ה
ovmak, ovalamak, sürtmek, tımar etmek, kaşağıla- kirtsef פ )קרצף(לקךצף
mak kkartsef
kursak kurkevan קרקבן
sirk kırkas קרקס
zemin, toprak, arazi karka קרקע
zemine oturtmak, yerde kalmaya zorlamak, kalkışı- kirkea, kirka, פ קרקע! קרקע
na olanak tanımamak lekarkea )(לקרקע
vakvaklamak, vırraklamak (kaz kurbağa sesi) kirker, פ )קךקר (לקךקר
lekarker
soğutmak (şoreş kuraldışı istisna olarak קררKOR) kirer, lekarer פ )קרר (לקרר את
(et)
tahta kalas, takoz, kereste, sahne, oyun tahtası kereş קרש
pipet, kamış, saman çöpü kaş קש
dinleyiş, dinleme, kulak kabartma keşev קשב
sert, katı (sıfat) kaşe ת קשה
zor, güç, çetin, müşkül, ağır (durum) (sıfat) kaşe ת קשה
inatçı, dik kafalı, kalın kafalı (mecazi) kşe oref קשה<רף
kabak, dolmalık kabak, yeşil kabak (sebze) kişu קשרא
söz dinleyen, hizmete hazır olan, amade, dikkatli kaşuv ת קשוב
(sıfat)
sert, rijit, dayanıklı, sağlam, çetin, haşin, katı, kaşuah n קשיח
hissiz, nasır tutmuş, esnek olmayan, elastikiyetsiz
(sıfat)
süsleme, süs, dekorasyon kişut קשוט
bağ, bağlılık, irtibat kişur קשור
bağlı,bağlanmış, alakalı, bağlaşık, konu ile ilgili kaşur ת קשור
(sıfat)
zorlu, zorca, çetince, fena halde, ağır (durum) kaşot קשות
süslemek, bezemek kişet, lekaşet פ קשט את (לקשט
(et) )את
zorluk, güçlük, meşakkat, müşkülat koşi קשי
katı, sert, elastikiyetsiz, esnek olmayan, rijit (sıfat) kaşiah ת קשיח
bağlama kşira קשירה
moruk, ihtiyar (eril) kaşiş ז קשיש
473
karikatür . karikatürü קריקטורה
serin, soğuk, ilgisiz, kayıtsız (sıfat) karir ת קריר
kariyer, meslek hayatı (İNGİLİZCEDEN) karyera ?ךה.?ןך
soğukluk, serinlik, ilgisizlik, kayıtsızlık krirut קרירות
pıhtı kriş קריש
pıhtılaşma -.... . ... krişa ״ . .קרישה
kan pıhtılaşması kruşat dam קרישת דם
krem krem קרם
kabuk bağlamak, meydana çıkmak, görünür hale karanı, likrom B )קרם (לקרם
gelmek
karambol karambolü קרמבולה
seramikten yapılmış, seramik (sıfat) kerami ת קדמי
seramik, fayans keramika קו־מיקה
difteri (hastalık) karemet קרמת
fon, vakıf, özsermaye, servet keren קרן
ışın keren קרן
korner (futbolaki köşe vuruşu) keren קרו
korno (müzik aleti) keren קרו
ışın saçmak, ışın yaymak, ışık yaymak karan, likron B )קרן (לקרן
katkı fonu, patron ve işçinin birlikte tamamladıkla- keren iştalmut קרן השתלמות
rı bir fon
boynuz, ışın (1ar) keren, קךנים,קרן
kamayim
karnaval, eğlence karnaval
güneş ışınları karney şemeş קרני שמש
kornea, gözün saydam zar tabakası kamil קרנית
boynuz çıkmak, boynuz takmak, boynuzlamak, kimen, B )קרנן (לקתן
kocasını aldatmak, eşine ihanet etmek lekarnen
balyoz, ağır çekiç, varyos kumaş °קת
gergedan (hayvan) karnaf קתף
çengel, kanca keres קרם
çökmek, yıkılmak karas, likros B )קרם (לקרם
bilek, ayak bileği karsol קרמל
ihtilaf, karşıtlık, zıtlık kera קרע
yırtık kera קרע
yırtmak kara, likroa B )קרע (לקרע את
(et)
mantı (YİDİŞTEN) krepaleh קרעפלאך
472
bukle, saç buklesi, kıvrım kirzul קתול
bukle yapmak, kıvrım yapmak kirzel-, lekarzel S )קךזל (לקתל
kel, dazlak (sıfat) kereah ת קרח
kel, keleş, saçsız, dazlak kereah קדח
buz kerah קרח
buzul, buz dağı, aysberg, büyük buz kütlesi karhon W
kerhane karahana קרחנה
kellik, saçsızlık, dazlaklık, kel, dazlak karahat קרחת
kırat, elmas ayarının ölçü birimi karat קיט
tutam, bir nebze, bir parça (tuz, şeker, biber baha- koret ק'ךט
rat vs. için söylenir)
zerre, zırnık kartov קךטוב
zerre, zırnık kurtov קךטוב
kartograf, haritacı kartograf קךט(גךף
kartografi, haritacılık kartografya קרטוגרפיה
kireç taşı kirton קך־טרז
karton, mukavva karton קךטון
teklemek, tutukluk yapmak, iyi gitmemek (motor, kirtea, kirta, s קרטע,קךט<ג
makine, süreç) lekartea )(לקךטע
yani, demek oluyorki kri קרי
okunaklı, okunabilir (sıfat) kari ח קריא
çağırma, çağrı, nida, ünlem kriya קריאה
okuma kriya קריאה
savaş narası, savaş çağrısı kriyat krav קריאת קרב
meydan okuma, kafa tutma kriyat tigar קריאת הגר
kenar mahalle, kenar semt kiryaj krayot קריהי קרירה
kritik, vahim, önemli (sıfat) kriti ת קריטי
kriter, Ölçüt, kıstas kriteryon קריטךירן
kriminoloji, suç bilim kriminologya קרימינולוגיה
okuyucu, spiker, sunucu karyan קחז
spikerlik yapmak kiryen, 5 )קריז (לקרין
lekaryen
radyasyon, ışın yayılması, ışın saçma krina קרינה
çöküş, çökme, göçme, göçük, çöküntü, yıkılma, krisa קריסה
yıkım
kristal, billur kristal קריסטל
yırtış, yırtma kriya קריעה
göz kırpıma kritsa קרי?ה
471
yaklaştırmak, yanaştırmak ....... . kirev, lekarev S ,קרב (לקרב את
(etle) >ל־
yaklaşmak karav, likrov S )קרב (לקרב
dekatlon (on sporu birleştiren bir spor dalı) krav eser שר# קרב
yakınlık, bağ, akrabalık kirva קרבה
savaşçı, muharip, mücadeleci (sıfat) . ■ kravi ה קרבי
sakatat, iç organlar kravayim קרבים
kurban, maktul korban ?וךבז
kan bağı, aynı soydan olma, akrabalık bağı kirvat dam קךבת רם
kargo, yük (İNGİLİZCEDEN) kargo ללגו
kardiyolog, kalp hastalıkları uzmanı kardiolog קרדיולוג
kardiyoloji kardiologya קרדיולוגיה
keser (tahta yontmaya ve çivi çakmaya yarayan kardom קררם
alet)
olmak, vuku bulmak, meydana gelmek, cereyan kara, likrot פ )-קרה (לקרות ל
etmek (k)
tavan ile örtmek, çatı yapmak kera, lekarot פ )קרה (לקרות
misafir, konuk, davetli, çağrılmış kara קרוא
hırvat (eril) kroatı T קרואטי
hırvatistan (ülke) kroatya קרואטיה
hırvatça, hırvat (dişil) kroatit j קרואטית
kruasan, ay çöreği kruason קרואסון
yaklaşma, yaklaşım kiruv קרוב
yakın, yakında, akraba, hısım (sıfat) karov ת קרוב
muhtemelen, büyük olasılıkla, kuvvetle muhtemel, karov levaday קרוב לודאי
yakın ihtimal
kruton, küçük küp şeklinde kızartılmış ekmek kruton קררטוץ
zar, kabuk krum קרום
vagon karon קריז
karavan karavan קריו
karavan kron megurim קרון מגוךים
yük vagonu kron mitan ן#קרון מט
gazyağı kerosin קרוסיו
atlıkarınca (lunaparktaki) karusela קרוסלה
yırtık (sıfat) • karua ת #קרו
soğutma kirur קרור
soğutma •- kerur קריר
pıhtılaşmış, pelteleşmiş, ağdalaşmış . karuş, kruşa קרלעוה,קרוש
470
kısa (sıfat) katsar. ת קצר
kısaltmak kitser, lekatser s )קצר (לקצר את
(et)
biçmek, hasat yapmak katsar, liktsor s )קצר (לקצר את
(et)
kısa devre (elektrik) ketser haşmali קצר חקזמלי
nefes darlığı, astım (hastalık) kotser ııeşima קצר^קזימה
miyop, yakını görememe (göz bozukluğu) ktsar reiya קצר ךאיה
sabırsız, moralsiz ktsar ruah קצר רוח
sabırsızlık, moralsizlik kotser ruah קצר רוח
kısalık katsrut קצרות
yazıcılık, steno, stenograf katsranut קצרנות
kısacık (sıfat) ktsartsar ת קצךצר
nefes darlığı, asma, astım (hastalık) katseret קצךת
az, biraz, bir parça, küçük bir kısım (sıfat) ktsat ת ק?ת
kakao kakao
kaka, dışkı, bok, tuvalet kakı קקי
soğuk (sıfat) kar ת קר
soğukluk kor קר
üşüyor, üşüdü (dişil) karla נ קר לח
üşüyorlar, üşüdüler (eril) kar laem T קר להם
üşüyorlar, üşüdüler (dişil) kar laen נ קר לז׳ז
üşüyor, üşüdü (eril) kar lo ז קר לו
üşüyorum, üşüdüm kar li קר לי
üşüyorsun, üşüdün (eril) kar leha T קר לד
üşüyorsun, üşüdün (dişil) kar lah ג קר לד
üşüyorsunuz, üşüdünüz (eril) , kar lakem ז קר לכס
üşüyorsunuz, üşüdünüz (dişil) kar lahen נ ®•לכז
üşüyoruz, üşüdük kar lanu קר לנו
soğukkanlı, serinkanlı, sakin, mutedil kar ruah קר רוח
soğukkanlılık, sükunet, heyecansızlık, itidal, serin- korruah קר רוח
kanlılık
okumak, çağırmak, çağrı yapmak, ad vermek, yük- kara, likro (et פ ,קרא (לקרא את
sek sesle söylemek, celb etmek be le) )ב־ ל־
meydan okumak, kafa tutmak kara tigar, פ קרא הגר (לקרא
likro tigar )תגר
savaş, muharebe, dövüş krav קרב
iç, iç kısım, yakınında, çevresinde, dahilinde kerev קרב
sağlık sigortası kurumu, üyelerine genel sağlık kupat holim קפת חולים
hizmeti veren kurum, sağlık ocağı
emekli sandığı, yardım sandığı, yardım fonu, ihtiyat kupat קפת תגמולים
akçesi tagmulim
bıkmak kats, lakuts S )קץ (לקיץ
son, finiş, bitiş, nihayet, akıbet kets, ketsin קצין,קץ
tempo, ritm .... ketsev ........ . ............. קצב
kasap katsav קצב
saptamak, belirlemek, hakkını ayırmak, dilimlemek katsav, liktsov פ )קצב (לקצב את
(et)
ödenek (emekli maaşı, dul maaşı, çocuk parası vs.), kitsba קצבה
tahsisat, aylık
tempolu, ritmik (sıfat) kitsbi ת קצבי
emekli maaşı, yaşlılık maaşı kitsbat zikna קצבת זקנה
çocuk yardımı, doğuran kadına verilen çocuk yardı- kitsbat yeladitn קצבת ילדים
mı ödeneği
uç, kenar katse
istihkak, bütçeleme, vesikaya bağlama, tayına kitsuv קצוב
bağlama
kısma, kısıtlama, kısıntı, azaltma, küçültme kitsuts קציץ
kıyılmış, doğranmış, kesilmiş, kesik (sıfat) katsuts ת קציץ
kısaltma, kısalık, bir fikrin kısaca ifadesi, bir söz- kitsur קצור
cük veya söz grubunun kısaltılmış şekli
kestirme yol kitsur dereh קצור ךרך
çörekotu ketsah קצח
subay, zabit katsın קצין
güvenlik subayı (kısaltılmışı kabat) kutsin bitahon, קצין בטחון
kabat .
)(קב״ט
sevkiyat subayı katsin şalişut קצין שלישות
bakım onarım subayı, lojistik destek subayı katsin tahzuka קצין תחזוקה
köfte kısıtsa קציצה
rekolte, hasat, toplam, ürün katsir קציר
köpük ketsef קצף
öfkelenmek, köpürmek katsaf, liktsof פ )קצף (לקצף
kaymak, krem katsefet קצקת
kısıntı yapmak, kısmak, kısıtlamak, küçültmek, kitsets, פ )קצץ (לקצץ
azaltmak - lekatsets
küçük küçük doğramak, kıymak, dilmek, kesmek, katsuts, liktsots פ י )קצץ (לקצץ
baltayla kesmek
kısa devre (elk.) ketser קצר
■־- ■
468
çok titiz, dikkatli, kılı kırk yaran bir şekilde (sıfat) kapdani ת קפדני
kahve kafe קפה
kasa, gişe, kumbara, fon, hasılat kupa קפה
türk kahvesi kafe turki, kafe קפה,קפה טורקי
şahor שחר
donmuş, donuk (sıfat) kofu ת קפוא
kirpi(hayvan) kipod קפוד
mağduriyet, yoksunluk, mahrumiyet, mağdur etme, kipuah קפלה
horlama
kıvrım, kat kipul קפול
vurmak, çarpmak, darbe vurmak kafah, likpoah פ )קפח (לקפח
mağdur etmek, mahrum etmek, yoksun bırakmak kipeah, kipah, קפח (לקפח) פ,קפח
lekapeah
kaptan, lider, şef, önder, yüzbaşı (İNGİLİZCE- kepten קפטן
DEN)
kaftan kaftan קפטן
kafeterya kafeterya קפטךיה
donma, muhafazakarlık, tutuculuk kfiya קפיאה
titizlik, itina, Özen, kılı kırk yarma kfida קפידה
kapital, sermaye, ana para, maliyet kapital קפיטל
yay, helezon yay kfîts קפיץ
atlayış, atlama, sıçrayış kfitsa קפיצה
sırıkla atlama (spor dalı) kfitsa be mot קפיצה במוט
yüksek atlama (spor dalı) kfitsa legova קפיצה לגובה
uzun atlama (spor dalı) kfitsa lerohak קפיצה לרחק
balıklama atlama kfitsat roş קפיצת ראש
kıvrım, kat kefel קפל
katlamak, kıvırmak kipelj lekapel פ )קפל (לקפל אח
(et)
kutu kufsa קפסה
kara kutu kufsa şhora קפסה שחורה
kibrit kutusu kufsat קפסת גפרורים
gafrurim
konserve kutusu kufsat şimurim קפסת שמורים
zıplamak, sıçramak, atlamak, sekmek, hoplamak kafats, likfots פ ,קפץ (לקפץ ל
2
467
satın alma, alış veriş yapma kniya
kenya (ülke) kenya קמה
büyük alış veriş merkezi kenyon קניה
kanyon, çukur vadi kanyon קניה
alış veriş kniyot קניוית
mal, mülk, servet, mülkiyet, emlak. .............. kinyan ן:קנ
satın almacı kanyan קמן
tarçın kinamon קנמיז
yuva yapmak kûıen, lekanen 3 )קנן (לקנן
ceza . knas קנס
cezalandırmak, ceza vermek kanas, liknos 3 )קנס (לקנס את
(et)
sürahi, cezve, çaydanlık, demlik kankan קנקן
çarşı, çarşı içi, şehir merkezi kasba קסבה
miğfer, kask, baret, koruyucu başlık, zırhlı başlık kasda קסדה
büyülü, sihirli, büyülenmiş (sıfat) kastım ת קסום
kasti lyanca ispanya ve güney amerika ispanyolcası kastilyanit קסטיליאנית
kastanyet, avuç içinde çalınan vurmalı tahta alet kastanyeta קסטניטה
sihir, büyü, tılsım, cazibe, çekicilik, alımlılık kesem קסם
sihir 1 emek, büyülemek, hoşa gitmek kasam, liksom 3 )-קסם (לקסם ל
(fe)
kışla ksarektin קסרקטין
hokka, mürekkep hokkası keset קסת
içbükey, obruk, konkav kaur קעור
dövme (tattoo) kaakua קעקוע
yıkmak, enkaza çevirmek, dövme yapmak kikea, lâka, S קעקע׳ קעקע
lekaakea )(לקעקע
içbükey içe göçük, çukurvari kaar קער
oyuklaştırmak, çukurlaştırmak, iç bükey şekli kier, lekaer 3 )קער (לקער
vermek
tas, çanak, kase, leğen keara קעיה
donmak kafa, likpo 3 )קפא (לקפא
donma, duraklama, ilerlememe, çıkmaz, açmaz, kipaon קפאה
içine girilen zor durum
kasiyer, kasadar, veznedar (eril) kupayi ז קפאי
kasiyer, kasadar veznedar (dişil) kupayit נ קפאית
kesmek, koparmak kiped, lekaped 3 )קפד (לקפד
titiz, özenli, itinalı, çok dikkatli, kılı kırk yaran kapdan ת ק?ןן
(sıfat).
466
cimri, hasis, pinti, eli sıkı, varyemez (sıfat) hamtsan ת קמצן
cimrilik, pintilik kamtsanut קמצנות
yay (geometrik şekil), kemer, kiriş, yapılarda kulla- kemer קמר
nilan kavisli yay şeklinde kemer
kavis şekli vermek, dışbükey şekil vermek, kemer kimer, lekamer s )קמר (לקמר
biçimine sokmak (kubbe)
kamerun (ülke) kamerun ?!מרין
yuva ken קז
kuş yuvası ken tsiporim קן צפךים
kıskanmak (birini), çok görmek, gözü kalmak, göz kine, lekane פ ,-קנא (לקנא ב
koymak (be le) ל־) ׳
kıskançlık, haset kina ?!נאה
kıskançlık kanaut קנאות
kıskanç, aşırı dinci, tutucu, bağnaz, mutaassıp kanay ת קנאי
(sıfat)
kanguru (hayvan) kenguru קנגורו
kanada (ülke) kanada קנדה
muzır, kötü iş, yaramaz bir şey, yapılan zararlı iş kundas קנדה
muzırlık kundasiyut קנדסיות
namlu, kamış, bambu, saz, sap, soluk borusu kane קנה
satın almak kana, liknot s קנה (לקנות ל
(le et) )את
ölçek, kriter, ölçüt, mikyas, kıstas kne mida קנה מרה
kamış, sazlık, nehir kenarında yetişen sazlık kne suf קנה סיף
şeker kamışı kne sukar קנה סכר
sümkürme, silme kiııuah קנוח
yemek sonrası yenen tatlı yada meyve kinuah קנרח
satın alınmış (sıfat) kanuy ת קנוי
kanola, kolza (bitki) kanola קנרלה
komplo teorisi, entrika, fesat, kumpas, dolap, düzen, knuniya קנוניה
hile, komplo hazırlayan grup, fesat maksatlı gizli
anlaşma, fesat tertibi
sarmaşık, bitkilerin sap kısmı knokenet קנוקנת
silmek, burnunu sümkürmek, tatlı yemek (yemek- kineah, kinah, ■s ) קנח (לקנח,קנח
ten sonra) lekaneah .
kantin kantina קנטינה
kızdırmak, dalga geçmek, nispet yapmak, alay ede- kinter, lekanter פ )קנטר (לקנטר
rek sataşmak, kışkırtmak, tahrik etmek
yamyam, insan eti yiyen kanibal ?!?’?ל
465
iskambil kağıdı ' klaf ?לד
parşömen kağıdı, üzerine tevratm yazıldığı özel klaf קלף
kağıt
soymak, yontmak (kabuk deri) kilef, lekalef S )קלף (לקלף
soymak, yontmak (kabuk deri) kalaf, liklof S )קלף (לקלף
koz, avantaj kartı klaf mikuah קלף מקרח
oy sandığı ...... kalpı .......... קלפי
oyun kartları, iskambil kağıtları klafim קלפים
kumarbaz kalpatı קלפן
arıza, bozukluk kilkul קלקול
bozmak kilkel, lekalkel פ )קלקל (לקלקל
klarnet (müzik aleti) klarinet קלרנית
zayıflamak, cansızlaşmak kalaş, likloş פ )קלש (לקלש
ziraat çatalı kilşon קלשון
hasım, düşman kam קם
kalkmak, ayağa kalkmak kam, lakum פ )קם (לקום
kamboçya (ülke) kambodia קמבודיה
dışbükey, tümsek, konveks kamur קמור
un . kemali קמח
unlamak, una bulamak, unla kaplamak kimeah, קמח (לקמח) פ,קמח
kimah,
lekameah
buruşuk, büküntü, büzgü, kırışık, kat, kıvrım, pli, kemet קמט
Pile
buruşturmak, kırıştırmak, bükmek kimet, lekamet פ )קמט (לקמט
şömine, ocak, ateşlik karnin קמין
yüzük parmak kmitsa קמיצה
solmak, kurumak kamal, likmol פ )קמל (לקמל
muska, uğur, nazarlık, tılsım, efsun kamea 2קמ
perakendeci kimonayi קמעונאי
kampus, yerleşke, okul arazisi kampus - קמפוס
kampanya, etkinlik, propaganda dönemi (İNGÎ- kampeyn לןמפיו
LİZCEDEN)
sesli harf, ünlü harf kamats קמץ
avuç dolusu, bir avuç, tutam az miktarda komets קמץ
tasarruf etmek, idareli kullanmak, dişinden tırna- kimets, פ )קמץ (לקמץ
ğından arttırmak lekamets
yumruk sıkmak, kasmak, büzmek kamats, פ )קמץ (לקמץ
likmots
463
mutlakiyet, mutlak idare, imparatorluk ’ keysarut קיסרות
imparatoriçe (dişil) keysarit נ קיסרית
yaz (mevsim) kayits קיץ
aşın, ekstrem, en uç, sağ yada sol açık (futbolda) kitsoni ת קיצוני
(sıfat)
aşırılık, aşırı uçta olma kitsoıûyut קיצוניות
yazlık, yaza özgü, yaza ait, yazla ilgili (sıfat) keytsi 7 ת י ............... קיצי
su kayağı kayak ק:ק
kısa ömürlü, geçici (sıfat) Jdkyoni ת קיקיוני
duvar kir קיר
refüj, ayırma duvarı, tretuar (yolu ayıran bölen kir afrada קיר הפרדה
kaldırım çit vs.)
kril alfabesi, eski slav alfabesi kirili קירילי
çınlama, tınlama kış קיש
hafif (sıfat) kal ת קל
kolay, basit, zahmetsiz (sıfat) kal ת קל
laubali, uçan, hoppa, hercai, sersem, umursamaz, kal daat קל דעת
pervasız, hafif meşrep, şırfıntı
tüy kadar hafif, çok hafif kal keııotsa קל כנוצה
debriyaj (İNGİLİZCEDEN) klaç >קלאץ
bilgisyarda klavyede yazı yazma (işin adı) kaldanut קלדנות
yazıcı, bilgisayarda klavyede yazı yazan kadın kaldanit קלדנית
kızartmak, tost yapmak kala, liklot פ )קלה (לקלות
kızarmış, kavrulmuş, tost yapılmış (sıfat) kaluy ת ,?ולו
yüz karası kalon קליז
kabuk soyma küuf קלוף
kalori kalori, קלוריות,קלורי
kaloriyot
kalori, ısı birimi kaloriya קליךיה
seyrek, kıt, zayıf, cüzi, minimal, sınırlı, inandırıcı kaluş ת קלוש
olmayan (sıfat)
kolaylık, hafiflik, basitlik kalut קלות
laubalilik, hoppalık, uçarılık, sersemlik, umursa- kalut daat קלות דעת
mazlık, pervasızlık, hafif meşreplik
sap, koçan kelah קלח
akmak . kalak, likloah פ )קלח (לקלח
kargaşa, karışıklık, heyecan, gürültü, hengame, kalahat קלחת
telaş
saplı tencere, kap, büyük yemek kabı, karavana kalahat קלחת
462
ilginç tip, antika tip, çılgın, kafayı yemiş, sapıtmış, kuku קוקו
sıyırmış
hindistan cevizi (meyve) kokos קוקוס
kafkasya (coğrafî bölge) kavkaz קוקז
kokteyl, içki karışımı kokteyl קוקטיל
guguk kuşu (hayvan) kukiya קוקיה
travesti, erkekten dönme kadın, transseküel koksinel קוקסינל
örümcek ağı kur קור
çöl kekliği (bir kuş türü) (hayvan) kore קורא
okur, okuyucu kore קורא
kuran, müslümanların kutsal kitabı (ARAPÇA- kuran קיראן
זT 1 *
DAN)
fitilli kadife kordoroy קורדרוי
kiriş, putrel (bina) kora קורה
aşındırma, korozyon korozya קורודה
sicil, geçmiş olaylar, yaşanmışlık korot קורות
öz geçmiş korot hayim קורות חיים
kortizon, böbrek üstü salgısı (İNGİLİZCEDEN) kortizon קורטיזון
örümcek ağları kurey akaviş קורי עפביש
kore (ülke) korea קוריאה
karşılıklı ilişki, ilinti, bağıntı, değişkenlerin birbi- korelatsya קוךלציה
riyle bağlantısı, korelasyon (İNGİLİZCEDEN)
karabatak (hayvan) kormoran קוךמורן
ışıldayan, ışık saçan koren קולן
yabani kekik koranit קורנית
kuvars, kristal (şeffaf değerli bir taş) kvarts
קירץ
geçici barınak, sığmak, geçici mesken koratgag קורת גג
tatmin, memnuniyet koratruah ק רת רוח 1
459
kontra, aksi, zıt, ters kontra קונטרה
konik, koni biçiminde koni קוני
lıelezonik deniz kabuğu kunhiya קונכיה
yas tutmak, matemde olmak, ardından ağlamak, konen, lekonen S )קונן (לקונן
inleyerek yakınmak
konsolos konsül קונסול
konsolosluk konsulya " קונסוליה
konsorsyum konsortsiyum קונסורציום
konsept, genel kavram, genel güşünce, üzerinde konsept קונספט
anlaşmaya varılmış görüş, anlayış, tarz
komplo, tezgah (İNGİLİZCEDEN) konspiratsya קונספירציה
konsept, fikir, görüş, kavram, mefhum, tasavvur konseptsya קונספציה
(İNGİLİZCEDEN)
konfederasyon, ittifak (İNGİLİZCEDEN) konfederatsya קונפדרציה
hile, tertip, oyun, şike, dolap, entrika, elçabukluğu kunts קונץ
(YİDİŞTEN)
fikir birliği, ortak görüş, oybirliği (İNGİLİZCE- kontsenzus קונצנזוס
DEN)
konser kontsert קונצךט
konçerto konçerto קונצץטו
am (kaba konuşmada), dişilik organı, kadın cinsel kus קום
organı
ananın amı (küfür) kus ima, קוסאמק,קוס אמא
kusemak
kosta ı ika (ülke) kosta rika קוסטה ריקה
sihirbaz, büyücü kösem קוסם
kozmoz, evren, kainat, alem (İNGİLİZCEDEN) kosmos קוסמוס
kozmopolit kimse, dünya vatandaşı kosmopoliti קוסמופוליטי
kozmetik, ıtriyat, güzellik malzemeleri, makyaj kosmetika קוסמטיקה
malzemeleri
kozmik, evrensel (İNGİLİZCEDEN) kosmi קוסמי
kuskus, irmik kullanılarak yapılan bir tür pilav kuskus קוסקוס
maymun (hayvan) kof קיף
kipti, eski mısır hristyanları kopt קופט
aşk tanrısı (eski romada) kupidon קופידון
diken kots קיץ
dikenli, batıcı (sıfat) ' kotsani ת קוצני
kokain . kokain קוקאין
at kuyruğu saç şekli kuku קוקו
458
sinema kolnoa קולנוע
gürülütülü (sıfat) kolaııi ת קולני
isabetli, hedefe varan (eril)(sıfat) kolea ז,ח קולע
isabetli, hedefe varan (dişil) (sıfat) kolaat w קולעת
kabuk soyma aleti (salatalık, patates vs.) kolef ק*ף
kolektif, katılımcı (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) kolektivi ת ■ קולקטיבי
kombinasyon, ahbap çavuş işbirliği, tertip, katakulli kombina קומבינה
kombinasyon, birleştirme, birleşim kombinatsya קומבינציה
güldürü, komedi komedya קומדיה
kat, boy koma קומה
komün, çalışarak geliri paylaşmak üzere bir araya komuna קומונה
gelen topluluk
komünizm komünizm קומוניזם
komünist komünist קומוניסט
komik, gülünç (sıfat) komi ת קומי
komedyen komikayi קומיקאי
ayaklandırmak, isyan çıkarmak, ortalığı karıştır- komem, פ )קומם (לקומם
mak lekomem
komando, özel yetiştirilmiş seçkin asker komando קומנדו
kompozisyon, düzenleme, tertip, dizgi (İNGİLİZ- kompozitsya קומפוזיציה
CEDEN)
komposto kompot קומפוט
kompliman, gönül okşama, teveccüh gösterme kompliment קומפלימנט
(İNGİLİZCEDEN) ...........................................
çaydanlık, ibrik, kettle, elektrikli su ısıtıcı kumkum קומקום
zemin kat, giriş katı komot karka קומת קרקע
yan hakem, çizgi hakemi, hat çeken, hat döşeyen kavan קון
konvansiyonel, mutat, geleneksel, adetlere uygun kon vantsyonali קונבנציונלי
(İNGİLİZCEDEN)
kongo (ülke) kongo קונגו
prezervatif . kondom קונדום
pastacı ־ konditor קונדיטור
pastahane kondiiorya קונדיטוריה
müşteri, alıcı kone קונה
çağrışım, andırma, anıştırma, bir kelimenin başka konotatsyd קונוטציה
anlamlan olması
koni, külah koııus קונוס
konteyner (İNGİLİZCEDEN) konteyner קונטינר
bağlam, genel durum, kontekst (İNGİLİZCEDEN) kontekst קונטקסט
457
«ר:׳ .■■■.ız'־:ü: ״ ״. ^:s1■ '•r ;־•ד-
eski zamana ait, çok eski, maziden kalma, ilkel, kadmoni ת קדמוני
iptidai (sıfat)
alan kodu, telefon bölge kodu, önek, ismin önüne kidomet קדמת
konan unvan
kafatası, kurukafa kodkod קךקרד
karar merci, komutan (mecazi) kodkod קךקוד
tepe noktası, açının tepesi, uç, açı köşesi (geometri) kodkod קדקוד
arap (İsmail oğlu) kedar קיר
çömlekçi kadar קדר
kasvet vermek, karanlık olmak, sıkıcı olmak kadar, likdor s )קרר (לקדר
kazan, karavana, madeni kap kdera קירה
toprak kap, güveç, kapaklı tencere..................... kdera ............... קדרה
kasvet, hüzün, sıkıntı, karanlık, keder, melankoli kadrut קדרות
çömlekçilik, çanakçılık kadarut קדרות
kutsamak, kutsallaştırmak, takdis etmek, mübarek kideş, lekadeş פ ,קדש (לקדש את
kılmak, yüceltmek , (et al) ’ על) י
kutsallık, kudsiyet, mukaddesat kodeş, keduşa קדקזה, קדש
kutsalların kutsalı, çok kıymetli, paha biçilmez, en kodeş קדש הקדשים
mukaddes akodaşün
kör, kesmez, keskinliğîni'yitirmiş (bıçak makas kee ת קהה
testere vs. için) (sıfat)
körlüğe yakın göz bozukluğu keut eynayim . קהות ?גינים
ahali, halk, kitle, topluluk, bir toplantıda hazır kaal ■ קהל
bulunanlar, dinleyiciler
camia, topluluk keila קהלה
hat, çizgi, hiza kav קי
orta saha çizgisi kav amerkaz קו המ(־פז
455
karşılama ׳ kabalat panim, קבלת פנים
kiblai panim
kalıcı, daimi, tespit keva קבע
kesinleştirmek, belirlemek, kalıcı yapmak, sabitle- kava, likboa S )קבע (לקב? את
mek, çakmak (et)
sabitleştirmek, sabitlrmrk, fikslemek kibea, kıba, S )? קבע (לקב,?קב
lekabea
takıntı Idbaon W
bilgisayar dosyası (computer file) kovets קבץ
toplamak, birleştirmek kibets, lekabets פ )קבץ (לקבץ
toplamak, bir araya getirmek kavats, likbots פ )קבץ (לקבץ
dilenmek, sadaka istemek kibets nedavot, קבץ נדברת (לקבץ פ
lekabets )נדבות
nedavot
dilenci kabtsan קבצן
dilencilik kabtsanut קבצנות
takunya, nalın kavkav קבקב
mezar, kabir kever קבר
gömmek, defnetmek kavar, likbor פ )קבר (לקבר את
(et)
mezarcı, ölü gömen kavran קברן
kaptan (gemi yada uçak), lider, kumandan kabarnit קבתיט
reverans yapmak, baş eğerek selamlamak, başını kad, lakud פ )קי (לקוי
eğmek, başıyla selam vermek
reverans, başıyla selamlama, eğilip selamlama kida קדה
kodlama kidud קדוד
sondaj, delme kiduah קדוח
ilerletme, İlerleme, ilerleyiş kidum קדום
kadim, antik, antika, tarihi, eski (sıfat) kadum ת קדום
kutsama, takdis, mübarek kılma kiduş קדוש
kutsal, mukaddes (eril) (sıfat) kadoş ז,ת קדוש
kutsal, mukaddes (dişil)(sıfat) kedoşa נ,ת קדושה
evlenme, evlilik kiduşin קדושין
matkapla delmek, oymak, sondaj yapmak, sıtma kadah, likdodh פ )קדח (לקדח
olmak, ateşi çıkmak (vücut)
humma (hastalık) kadahat קדחת
bataklık humması, bir sıtma türü (hastalık) kadahat abitsot קדחת הבצות
ateşli, hararetli, hummalı, coşkun, telaşlı (sıfat) kadahtaııi ת קדחתני
ileri, ilerde,‘ön, önde kadima קךימה
453
arındırmak, rafine etmek, metal eritmek ' tsaraf, litsrof S )צרף(לצרף
fransa (ülke) tsarfât צןפת
fransız (eril) tsarfati T צךפתי
fransızca tsarfatit צרפתית
ağustos böceği, cırcır böceği (hayvan) tsartsar צרצר
cırcır ötmek, kulak tırmalayıcı ses çıkarmak . tsirtser, Ş )צרצר (לצרצר
letsartser
çerkezistan çerkesya צ׳ךקסתז
bohçalamak, balyalamak, demetlemek, peşpeşe tsarar, ütsror 3 )צרר (לצרר
koymak
451
seyretmek, gözlemlemek, gözetlemek, öngörmek, tsafa, litspot פ )צפה (לצפות
evvelden görmek, müşahede etmek, beklenti duy-
m ak, beklentisi olmak
kaplama, örtme, örten tabaka, ince tabaka tsipuy צפוי
olası, muhtemel, tahmin edilen, öngörülen (sıfat) tsafuy n צפוי
kuzey, şimal (yön) tsafoıı צפלן
kuzey irlanda (ülke) .... ׳ ..... tsfonirland צפון אירלנד
kuzeye ait, kuzeyli, şimali (sıfat) tsfoni ת צפוני
kuzeydoğu (yön) tsfon mizrah צפון־מזרח
kuzeybatı (yön) tsfoıı maarav מ?ךב-צפון
hıncahınç, sıkışık, kalabalık, tıklım tıklım, tıkış tsafuf ת צפוף
tıkış, balık istifi gibi (sıfat)
kuş(hayvan) tsipor צפור
testi, küp tsapahat צפחת
öngörme, kestirme (tahmin) tsefi צפי
gözlemleme, gözlem, seyretme, seyir, gözetleme, tsfiya צפיה
müşahede
beklenti, ümit, ümit etme, arayış, bekleme, bekleyiş tsipiya צפיה
küçük pasta, kek, gofret, ekler tsapihit צפיחית
izdiham, sıkışıklık, tıkışıklık, sıklık, yoğunluk, tsefifut צפיפות
kesafet
siren, siren sesi tsfira צפירה
yastık kılıfı tsipit צפית
zeplin tseplin צפלין
şifre, gizli kod tsofen צפן
şifrelemek, gizlemek tsafan, litspon 3 )צפן (לצפן
zehirli yılan (hayvan) tsefa צפע
ötüş, ötme, cıvıldama tsiftsuf צפצוף
ötmek, cıvıldamak tsiftsef, 3 )צפצף (לצפצף
letsaftsef
düdük,kavak ağacı tsaftsefa צפצפה
karın zarı tsefek צפק
karın zarı iltahabı (hastalık) tsafeket צפ קת
kuşbilimci, kuş araştırmacısı, kuşların yaşamını tsapar צפר
inceleyen kişi
siren çalmak, korna çalmak, ötmek, ıslık çalmak tsafar, litspor 3 )צפר (לצפר
kurbağa (hayvan) tsefardea ?צפךד
kalem ucu • tsiporeıı צפרן
karanfil tsiporen צפדן
450
sansürlemek, sansürden geçirmek tsinzer, S )צנזר (לצנזר
letsanzer
paraşütle atlamak tsanahj S )צנח (לצנח
litsnoah
paraşütçü tsanhan W
alçak gönüllülük, mütevazilik, iffet, namus, ar, tsniyut צניעות
sadelik •••; -
üşüme tsanan »ז
soğutmak, üşütmek tsiııen, s )צנן (לצנן
letsanen
şans, olasılık, ihtimal, ümit (İNGİLİZCEDEN) çans צ׳נס
alçakgönüllülük, tevazu, azla yetinme, kanaatkarlık tsena צנע
kavanoz tsintsenet צנצנת
anjiyo, kateter, kalp damarlarının tıkanıklık oranı- tsintur צנתור
nı anlamak için yapılan işlem
adım tsaad צעד
adımlamak, adım atmak, yürümek tsaad, litsod פ )צעד (לצעד
adımlama, yürüyüş tsaada, tseida צעידה,צ^דה
kaşkol, atkı, şal, başörtüsü, eşarp tsaif צעיף
genç (eril) (sıfat) tsair W צעיר
genç (dişil) (sıfat) tseira w צעירה
gençlik tseirut צעירות
oyuncak tsaatsua צעצוע
oyuncağa çevirmek, süsünü abartarak giyindirmek tsitsea, tsitsa, פ צעצע,צעצע
letsaatsea )(לצעצע
bağırmak tsaak, ütsok פ ,צעק (לצעק על
(al le) )ל־
bağırış, bağırma, çığlık tseaka
yaygaracı, gürültücü, şamatacı, velveleci, çığırtkan, tsaakan ת צעקן
çok bağıran (sıfat)
gürültülü, patırdılı, dikkat çekici, aşırı süslü, şaşaalı tsaakani ת צעקני
(sıfat)
üzüntü, keder, hüzün, teessür, acı, dert tsaar צער
üzmek tsier, letsaer פ )צער (לצער
su yüzeyinde duran, yüzer, batmayan isaf צף
su yüzeyinde kalmak, batmamak, taşmak tsaf, latsuf פ )צף (לצוף
tetanos, kazıklı humma (hastalık) tsafedet ??־דת
nevresim tsipa צפה
örtmek, kaplamak, ihtimal dahilinde görmek, um- tsipa, letsapot פ )צפה (לצפות
mak, beklenti duymak
449
bitki tsemah צמח
yetişmek, büyümek (genellikle bitki) tsamah, S )צמח (לצמח
litsmoah
vejetaryen, et yemez, sadece sebzeyle beslenen tsimhoni ת צמחוני
(sıfat)
bitkisel, nebati (sıfat) tsimhi ת צמחי
bitki örtüsü, bölgesel bitkiler, yerel bitki örtüsü tsimhiya ■צמחיה
dış lastik, oto lastiği(dış), lastik, tekerlek tsnıig, tsamig צמיג
stepne, yedek lastik tsmig rezervi צמיג רזרבי
vıcık vıcık, yapış yapış, kauçuk sütü gibi (sıfat) tsmigi ת צמיגי
bilezik tsamid צמיר
büyüme, yetişme, gelişim (genellikle bitki) tsmiha צמיחה
sürekli, aralıksız, fasılasız, daimi, mütemadiyen tsamit צמית
çimento tsement צמנט
kısıtlama, azaltma, sınırlama, tahdit tsimtsum צמצום
objektif, objektif kapağı, diyafram tsamtsam צמצם
kısıtlamak, azaltmak, limit koymak, konsantre hale tsimtsem, s )צמצם (לצמצם
getirmek letsamtsem
kurutup büzmek, küçültmek, buruşturmak, arayı tsimek, פ )צמק (לצמק
kapamak letsamek
yün, yapağı tsemer צמי
pamuk, ham pamuk tsemer gefen צמר גפן
yünlü, yün gibi, yumuşak tüylü (sıfat) tsamri ת צמרי
ürperti, hafifçe titreme, üşüme tsmarmoret צמךמרת
ürpertmek, titretmek, tüylerini diken diken etmek tsimrer, פ )צמרר (לצמרר
letsamrer
ağaç tepesi, en üst, güzide, üst düzey, kalburüstü elit tsameret צמרה
kişiler (mecaz)
kavşak, dörtyol ağzı, sapak tsomet צמת
grip, nezle, soğuk algınlığı, üşütme, serinlik, soğuk- tsina צנח
luk, ayaz, serin
çam fıstığı, çam kozalağının içindeki fıstık (meyve) tsnobar צנובר
zayıf, cılız, kuru (sıfat) tsanum ת צנום ־
turp (kırmızı turp) tsrıon צנון
turp (küçük kırmızı turp) tsnonit צנונית
alçak gönüllü, mütevazı', sade, gösterişsiz, kendi tsanua ת ^צנו
halinde, iffetli, najnuslu (sıfat)
boru, su borusu . tsinor צנור
sansür, sansürleme tsenzura צנזורה
K1 '.י
448
ton, ses tonu, ahenk tslil צליל
çevir sesi, çevir tonu (telefonda) tslil hiyug צליל חיוג
dalış, dalma istila צלילה
hacı tsalyan ?ל;ז
haçlılar tsalyanim צלמים
topallama, aksama tslia צליעה
vuruş, darbe tslifa צליפה
dalmak, batmak, (denize) balıklama atlamak tsalal, litslol S )צלל (לצלל
suret, prototip, figür, endam, görüntü, imaj, silüet, tselem צלם
biçim, tasvir
fotoğrafçı, kameraman tsalam צלם
fotoğraf çekmek tsilem, letsalem 5 )צלם (לצלם
insancıllık, hümanizm, insani duruş tselem enoş צלם אנוש
kenar, üçgende kenar tsela צלע
topallamak tsala, litsloa פ )צלע (לצלע
kaburga, kaburga kemiği, pirzola tsela, tslaot צלעות,צלע
keskin nişancı, gizlenerek ateş eden, baharat elde tsalaf צלף
edilen bir bitki gebre otu
silaha davranmak, tetiğe davranmak tsalaf, litslof פ )צלף (לצלף
zil, zil çalma, çınlama tsiltsul צלצול
çalmak, çaldırmak (zil, çan, telefon) tsütsel, פ )צלצל (לצלצל
letsaltsel
iz bırakmak(yara) tsilek, letsalek פ )צלק (לצלק
yara izi tsaleket צלקת
oruç tutmak tsam, latsurn פ )צם (לצום
susamış, susuz (sıfat) tsame ת צמא
susuzluk, susamışlık tsama צמא
susamak tsama, litsmo פ )צמא (לצמא
kana susamış, hunhar tsame dam צמא דם
susuzluk, susamışlık tsimaon צמאון
çembaio, piyanoya benzer (müzik aleti) çembalo צ׳מבלו
kauçuk tsemeg צמג
çift, ikili tsemed צמד
alaka kurmak, iîişkilendirmek, konular arasında tsimed, פ )צמד (לצמד
ilinti kurmak letsamed
bukle, saç örgüsü tsama צמה
bitişik, bağlı, yanyana, ilişik tsamud צמוד
kuru üzüm (meyve) tsimuk צמוק
447
cıvıldamak,ötmek, ötüşmek tsiyets, פ )ציץ (ילציץ
letsayets
püskül tsitsa ציצה
meme, göğüs tsitsi ציצי
püskül, saçak, yalıudi dua şah olan talitin özel tsitsit ציצית
düğümler atılmış püskülü
şipşak, çabucak, hemencecik çik çak צ׳יק צ׳ק
siklon, girdap (fırtınalı havada), hortum (tabiat tsiklon ציקלון
olayı)
delege tsir ציר
eksen tsir ציר
menteşe tsir ציר
ressam tsayar ציר
resim yapmak, çizmek, resim çizmek tsiyer, letsayer פ )ציר (לציר
doğum sancıları tsir, tsirim צירים,ציר
konsolosluk, diplomatik temsilcilik, sefarethane, tsirut צירות
ataşelik
itaat etmek, uymak, riayet etmek, boyun eğmek tsiyet, letsayet פ )-צית (לצית ל
(le)
itaatkar, yumuşak başlı, söz dinleyen, uysal, göre- tsaytan ציתן
vini bilen
itaatkarlık, yumuşak başlılık, uysallık, görev bilirlik tsaytaııut ציתנות
çek cumhuriyeti (ülke) çehya צ׳כיה
tsel
צלז
gölge
haç tslav צלם
çarmıha germek tsalav, litslov פ )צלב (לצלב
kızartmak (ateşte) tsala, litslot פ )צלה (לצלות
viyolonsel, çello (müzik aleti) çelo צ׳לו
ateşte kızartılmış, nar gibi kızarmış (sıfat) tsaluy ת צלוי
berrak, duru, saf, açık, parlak, saydam, şeffaf, tsalul צלול
temiz, açık
film, fotoğraf, fotoğraf çekme, röntgen, röntgen tsilum צלום
çekme, fotokopi
yılan balığı, müren (hayvan) tslofah צלופח
selofan, naylon poşet tselofan ?אפן
yarmak, geçmek tsalah, litsloah פ )צלח (לצלח
tabak tsalahai צלחת
uçan daire (uzay aracı) tsalahat צלחת מעופפת
meofefet
rosto, ızgara et isli צלי
446
adını anmak, zikretmek, alıntı yapmak, bîrini misal tsitet, letsatet B )צטט (לצטט
olarak göstermek
donanma, filo, deniz kuvvetleri isi צי
siyanür tsiyanid ציאניד
medeniyet, uygarlık (İNGİLİZCEDEN) tsivilizatsya ציביליזציה
av tsayid ציד
avcı tsayad ציי
donatmak, teçhiz etmek, malzeme tedarik etmek(- tsiyedj letsayed B )ציד (לציד
levazım)
teçhizat, erzak, levazım, tedarik tseyda צידד
çöl tsiya ציה
malzeme, gereç tsiyud צידד
siyon (İsrael kavmi, vaadedilmiş topraklar, Yeruşa- tsiyon ציון
layirn kutsal mabet)
işaretleme, belirtme, nişan, alamet, derece, marka, tsiyun צירן
işaret, not
kahramanlık nişanı, övgü nişanı (kısaltması tsalaş tsiyun leşevah ציון לשבח
(םם»ם
Siyonizm tsiyonut ציונות
Siyonist (sıfat) tsiyoni ת ציוני
cıvıldama, cıvıltı tsiyuts ציוץ
resim, çizim tsiyur ציור
itaat, riayet, uyma, baş eğme tsiyut ציות
çita (hayvan) çita צ׳יטה
kırmızı biber, çok acı kırmızı biber çili צ׳ילי
şili (ülke) çili צ׳ילי
silindir tsilinder צילינדר
işaretlemek, not etmek, belirtmek tsiyerı, letsayen B )צין (לצין
zindan tsiııok צינוק
alaycı, müstehzi, insan iyiliğine inanmayan, ahlakı tsini n ציני
hor gören (sıfat)
alaycılık tsiniyut ציניות
müstehzi, alaycı, alaycı kimse tsinikan ציניקן
kist, yağ torbası, yağ dokusu tsista ציסטה
etli kısım, meyvenin etli kısmı tsifa ציפה
su üzerinde durabilme, batmama, yüzme, sıvının tsifa ציפה
kaldırma gücü
cips, patates cipsi, patates kızartması çips צ׳יפם
tomurcuk tsits ציץ
'- y" <־S3-S'jv1a:3;3;z7״־S־:K;:S?-
'"—? '—ף ■T, . •; ־, J...
TtT? .™יר.
444
öğle tsaorayim
ם-ר-5?
emir, ferman, resmi karar, celp, celpname, çağrı, tsav צו
tebliğ
sefer görev emri, askeri celpname, ordu çağrı belge- ׳tsav giyus צו גיוס
si, tebligat '
dışkı, bok tsoa צואה
vasiyet, vasiyetname, son arzu tsava, tsvaa י ’ צואה
boyun, boğaz tsavar צואר
dar geçit, engel, tıkanıklık, darboğaz, şişe ağzı tsavar bakbuk צואר בקבוק
rahim boynu, vajina kanalı tsavar arehem צואר הלחם
yaka, boyun tsavaron צוארוץ
işçi smfı, emekçi sınıfı (mavi yakalı) tsavaron kahol צוארון כחל
idari smf, işveren, büroda çalışan, ofis elemanı, tsavaron tavan צוארון לבן
serbest meslek sahipleri (beyaz yakalı)
yana doğru hareket ettirmek, kenara çekmek, yana tsodedj פ )צודד (לצודד
itmek letsoded
haklı tsodek צודק
emretmek, buyurmak, buyruk vermek tsiva, letsavot פ ,צוה (לצוות) את
(etle al) - לי ?ל
emir, buyruk tsivuy צווי
çığlık atmak, feryat etmek, yırtınmak tsavah, פ )צוח (לצות
litsvoah
çığlık, feryat tsvaha !צוחד
çapraz tsolev .............. צולב.
dalgıç, dalan tsolel צולל
dalgıç, balıkadam tsolelan צוללן
denizaltı, denizin altında yol alabilen gemi tsolelet צוללת
topal (sıfat) tsolea ת ?ציל
oruç tsom 1צם
bitki, büyüyen, gelişen, filizlenen tsomeah צומת
tsunamî, dev dalga (okyanusta) tsunamî צונאמי
soğuk, soğuk almış, soğumuş, üşütmüş tsonen צונן
çingene, roman, kipti tsoani צו^ני
askeri öğrenci, harp okulu öğrencisi tsoer צוער
balözü, nektar tsuf ' צוף
izci, yavrukurt tsofe צופה
peygamber . tsofe צופה
seyirci, izleyici tsofe צופה
sıkıştırmak, sıkılaştırmak, safları sıklaştırmak tsofef letsofef פ )צופף (לצופף
443
■ ■ י ' ■ '■י ■ ־•־ י ■י-' :■■■........ ”';'־ר-.־
־י■׳■־ •׳ ■■־ ■״•׳ ״ ■ ■■ -
442
TS, sayısal değeri 90, (İbrani alfabesinde 18.ci harf) tsadi צ
TS, sona gelen TS, doksan (harf) tsadi sofit ץ
çad (ülke) çad צ׳אד
küçükbaş hayvan (koyun, keçi), davar tson צאן
ahfad, döl, evlatlar, çoluk çocuk, neslinden olan, tseetsa צאצא T 7«
zürriyet, gelecek kuşak, nesil
çar (rus çan) tsar צאר
çarlık tsarizm צאריזם
selametle, uğurlar olsun, iyi yolculuklar, güle güle tsetha leşalom צאתך לשלום
anlamındaki söz
kaplumbağa, tosbağa (hayvan) tsav צב
ordu tsava צבא
toplanmak, kalabalık etmek, doluşmak, gruplaşmak tsava, litsbo E> )צבא (לצבא
israel savunma kuvvetleri, kısaltması tsahal tsava ağana צבא הגבה לישראל
” T î r t T— ” TT
tnefuspas
umum, kamu, amme, halk, topluluk, ahali, yığın tsibur צפור
bir araya yığılı, toplu, yığınak yapılmış (savaş için) tsavur ת צבור
(sıfat)
umumi, genel, umuma ait, kamusal (sıfat) tsiburi ת צבירי
cimciklemek, çimdiklemek, mıncıklamak, kıstır- tsavat, litsbot s )צבט (לצבט
mak, kavramak
geyik, ceylan, ceren, karaca, antilop (hayvan) tsvi צבי
karakter, tabiat tsivyon צביון
şekil tsivyon צביון
çimdik, çimdikleme, mıncıklama tsvita עביטה
boyama tsvia עביעה
iki yüzlülük, riyakarlık, samimiyetsizlik, yapma- tsviut צביעות
cıklık
toplama, birikme, biriktirme tsvira צבירה
gelişme, geliştirme, gelişim, kalkınma, tab, film pituah פתוח
banyosu ■■■ ■■■•■■״
açık (sıfat) patuah n פתוח
cezbetme, baştan çıkarma, ayartma, baştan çıkarıcı pituy פתוי
şey
kıvrım, kıvırma, kavis, viraj, dönemeç, zikzak, pitul פתול
bükme, büküm, büklüm, dolambaçlı yol
patolojik (sıfat) patologi .. ת "פתולוגי
halledilmiş, çözülmüş, giderilmiş (sıfat) patur ת פתור
aralık, açıklık, boşluk, delik, gedik petah תח9
440
iflas etmek paşat regel, פ ל (לפשט3פשט ן
lifşot regel )רגל
sadelik, basitlik paştut פשטות
bir tür börek, tepside pişen sebze ezmeli veya pey- paştida פשטידה
nirli börek, mücver
faşizm faşizm פשיזם
baskın, saldın pşita פשיטה
soyunma pşita פשיטה
el avuç açma, dilencilik pşitatyad פשיטת יר
iflas, iflas etme pşitat regel פשיטת רגל
faşist, faşizm yanlısı faşist פשיסט
suç, cürüm pşiya פשיעה
eline yüzüne bulaştırmak, becerememek, başarama- pişel, lefaşel פ )פשל (לפשל
mak, utandırmak, madara olmak
falso, hata, beceriksizlik faşla פשלה
suç, cürüm, aşama, adım, etap peşa פשע
suç işlemek paşa, lipşoa פ )פשע (לפשע
organize suç, mafya peşa meurgan פשע מארגן
küçük kapı, bahçe kapısı pİşpeş פשפש
tahtakurusu (hayvan) pİ^peş פשפש
arama yapmak, araştırmak, incelemek pi^peş, פ )פשפש (לפשפש
lepaşpeş
başkasının bacaklarını iyice geniş açmak, aralamak pişek, lepasek פ )פשק (לפשק
kendi bacaklarını iyice geniş açmak, yaymak, pasak, lipsok פ )פשק (לפשק
aralamak
anlam, mana peşer פשר
uzlaştırmak, anlaşmaya vardırmak, aralarını pişer, lepaşer פ )פשר (לפשר
bulmak
uzlaşma, taviz pşara פשרה
uzlaşmacı, tavizci paşran פשרן
uzlaşmacılık, tavizcilik paşranut פשרנות
keten ־ piştan פשתן
ekmek dilimi, ekmek parçası pat פת
birdenbire, aniden, ansızın pitom פסארם
ansızın, ani, birden, aniden, beklenmedik (sıfat) pitomi ' ת פתאומי
atasözü, deyim, vecize, özlü söz, darbımesel pitgam י גם1פך
pide, arap ekmeği . pıta פתה
ayartmak, baştan çıkarmak, kandırmak, günaha pita, lefatot פ י )פתה (לפתות
sokmak, şeytana uydurmak
439
gedik, oyuk, yarık .. . perets, pritsa ?רצה, פרץ
surat, yüz, çehre, yüz ifadesi partsuf פךצוף
asık yüzlü, somurtkan, ekşi suratlı, suratsız partsuf hamuts פךצוף חמוץ
bölüm, kısım, fasıl perek פרק
eklem, mafsal perek פרק
parçalara ayırmak, demonte etmek, yükünü boşalt- perek, lefarek .3 )פרק (לפרק
mak, indirmek, yerinden çıkarmak, sökmek
boşaltmak, deşarj etmek, yük indirmek parak, lifrok B )פרק (לפרק
pratik, kullanışlı, fonksiyonel, işlevsel prakti פרקטי
pratiklik, kullanışlılik, fonksiyonellik, işlevsellik praktiyut פרקטיות
avukat, dava vekili praklit פרקליט
rahatlama, ferahlama, deşarj olma purkan פר?!ז
atlı süvari, sipahi, satrançta at paraş פלש
yorumlamak, izah etmek, anlamlandu־mak, anlam pereş, lefareş B )פרש (לפרש
kazandırmak
çekilmek, ayrılmak, emekli olmak paraş, lifroş B )פרש (לפרש
yaymak, sermek, kanat açmak paras, Ufros B )פרש (לפרש
hadise, olay, hikaye, serüven, macera paraşa פרשה
atçılık, binicilik paraşüt פרשות
yorumcu, tefsirci paışan !פלש
yorum yapmak pirşen, lefarşen B )פךשן (לפרשן
yorumculuk parşanut פרשנות
aşk hikayesi, aşk serüveni, aşk macerası peraşat aavim פרשת אהבים
dinlenmek, istirahat etmek, işe ara vermek, stres paş, lafaş B )פש (לפוש
atmak, tatil yapmak, tatilde olmak
yaymak, sermek, uzatmak paşa, lifşot B )פשה (לפשות
basit, sade, sadece, yalnızca paşut פשוט
ahali, halk, fertler, amme, basit halk pşutey aam פשוטי העם
bacaklarını açma, bacaklarını aralama pisuk פשוק
basitçe, genel manada, genel anlamda peşat פשט
basitleştirmek, kolaylaştırmak, soyutlamak pişet, lefaşet B )פשט (לפשט
soymak, deri yüzmek, uzatmak, saldırmak, baskın paşat, lifşot B )פשט (לפשט
yapmak
el açmak, avuç açmak, dilenmek paşat yad, B פשט יד (לפשט
lifşot yad
>י:
deri yüzmek ■ paşat or, lifşot B פשט עור (לפשט
or )עור
437
ondan ayrı, ...dan gayrı, onun dışında pratle... פרט ל
ayrıntı, detay, tafsilat, malûmat, kalem, madde, prat, pratim פרטים,פרט
teferruat, detay
özel, hususi, şahsi (sıfat) prati n פרטי
partner, eş, iş arkadaşı, ortak partner פךטנר
meyve(ler), yemiş(ler) pri, perot פדות, פרי
hayal ürünü, hayal mahsûlü " pri dimyon פרי דמיון
narenciye, süs meyvesi, ihtişamlı meyve pri adar פרי הדד
ayrıcalık, imtiyaz (İNGİLİZCEDEN) privilegya פריבילגיה
bölünebilen, ayrılabilir, bölünebilir (sıfat) parid ת פריד
üretkenlik, verimlilik, prodüktivite, doğurganlık piryon פריין
çiçek açma priha פריחה
gelişme, serpilme priha פריחה
uçma priha פריחה
isilik, terlemekten ciltte oluşan küçük pembe kabar- priha (baor) )פריחה (בעור
tılar (hastalık)
nesne,şey parit פריט
gevrek, kıtır (sıfat) parih ת פריד
assolist, diva, primadonna primadona פרימדונה
ilkel, iptidai, medenileşmemiş, uygarlıktan uzak primitivi ת פרימיטיבי
(İNGİLİZCEDEN) (sıfat)
prensip, ilke (İNGİLİZCEDEN) printsip פרץציפ
yayma, savaş düzeni alma prisa פריסה
yarma, yarık, gedik, kırık, ihlal, zorla girme, ev pritsa פריצה
soyma, soygun
uçuk fikirli, kaçık, bir şeye aşırı meraklı olan (fut- frik פריק
bol hastası, bilgisayar hastası vs. gibi)
sökülebilen, parçalarına ayrışabilir, demonte edile- parik ת פריק
bilir (sıfat)
çıkık prika פריקה
deşarj, boşaltım, yük boşaltma (kamyondan yük, prika פריקה
elektrik vs.)
çekilme, ayrılma, terk, ayrılış, brakma, emekliye prişa פרישה
ayrılma
kıvranma, çırpınma pirkus, פרכוסים, פרכוס
pirkusim
istem dışı refleksif hareket yapmak, seğirmek, çır- pirkes, lefarkes פ )פרכס (לפרכס
pınmak, kıvranmak(spazm), tiki olmak
parlamento, meclis (İNGİLİZCEDEN) parlament פרלמנט
sökmek (dikiş örgü) param, liprom פ )פרם (לפרס
436
prostat (İNGİLİZCEDEN) prostata פרוסטטה
darmadağın, intizamsız, karmakarışık, düzensiz, parua ת פרוע"׳ T
hırpani (sıfat)
kanun tanımaz, dünyayı umursamayan parua leşimtsa פרו? לקזמצה
oran, orantı, nispet (İNGİLİZCEDEN) proportsya פתפוךצץה
orantılı, oranlı, orana göre, nispi (İNGİLİZCE- proportsyonali פרופורציונלי
״. י- .
•• .* ■T.. **
DEN) .. — ■ ׳ -
435
iltifat, övgü, kompliman ־ firgun פךגון
piliç (hayvan) pargit ׳ פךגיה
pratik, kullanışlı, uygulanabilir, uygulanabilir (şey- pragmati פרגמטי
1er için), pragmatik, uygulamacı (kişiler için), reel
pragmatizm, uygulamacılık, iş görücü düşünüş, pragmatizm פרגמטיזם
yararcılık
Övmek;methetmek . firgun, . : .• •פ.... ״- >(לפרגן.פךגן,
lefargen
katır (hayvan) pered פרד
ayrılık, ayrılma, veda preda, prida פרידה,פרדה
bostan, bahçe, portokal tarlası, turunçgil bahçesi, pardes פךדס
narenciye bahçesi
bostancı, meyve bahçesi sahibi veya bahçıvanı pardesan פרדסן
inek (dişil) (hayvan) para j פרה
verimli olmak, doğurgan olmak, ürün vermek para, lifrot פ )פרה (לפרות
aleni, alenen, ayan beyan, umuma açık, herkesçe paresya פרהכרה
bilinme, herkesin gözü önünde
peru (ülke) peru פרי
provokasyon, tahrik, kışkırtma (İNGİLİZCEDEN) provoktsya פרובוקציה
ayrılmış, veda etmiş (sıfat) parud ת פרור
verimli (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) produktivi ת פרודוקטיבי
parodi, skeç parodiya פרודיה
kürk, post, hayvan postu parva פתה
silahsızlandırma, askerden arındırma peruz פרוז
koridor, geçit prozdor פרוזדור
düzyazı, nesir, sıkıcı yazı, yavan söz proza פרוזה
açıklama perut פרוט
ayrıntı, detay, teferruat, detaylı anlatım, tafsilat perut פרוט
verme, döküm, hesap dökümü, ekstre
metelik, beş para, bozuk para, kuruş pruta פרוטה
protokol (İNGİLİZCEDEN) protokol פרוטוקול
torpil, kayırma, iltimas (İNGİLİZCEDEN) proteksiya פרוטקציה
proje, tasarı, plan (İNGİLİZCEDEN) proyekt פרויקט
sökük, sökülmiş (sıfat) parum ת פרום
ürün hakkında reklam amacıyla tanıtılan parça, promo פרומו
fragman
sivilce, çıban • farunkel פרו?קל
dilimlenmiş, dilimli (sıfat) parus ת פרום
dilim prusa ?רוסה
434
karton (10 paketlik sigara kartonu), koli paket • פקט
memur, katip (eril) pakid •ז פקיד
memure, katibe (dişil) pkida j פקיךה
memuriyet, katiplik pkidut פקידות
pakistan (ülke) pakistan פקיסטן
son bulma, nihayete erme, miadı dolma , pkia פקי^ה
hint fakiri, fakir fakir פקיר
faks, suret faks פקס
faks faksimiüya פקסימיליה
çatlamak, kırılmak (civcivin yumurtadan çıkması) paka, lifkoa פ )פקע (לפקע
çiçek soğanı, bitkinin yumru kökü pkaat פקעת
yumak pkaai hutim פקעת תוטים
duraksama, tereddüt, itibarsızlık, güvensizlik, pikpuk פקפוק
güven telkin etmeme
tereddüt, duraksama, kararsızlık pikpuk פקפוק
tereddüt etmek, duraksamak, kararsız kalmak, pikpek, פ )פקפק (לפקפק
itibar etmemek, güvenmemek, kuşkuyla bakmak lefakpek
kapak, tıkaç, mantar, tıpa pkak פקק
sıkışıklık, tıkanıklık, trafik sıkışıklığı pkak פקק
tıkamak (tıpayla), kapak koymak, tıkaçla kapat- pakak, lipkok פ )פקק (לפקק
mak
elektrik sigortası pkak haşmali פקק חשמלי
trafik sıkışıklığı, trafik tıkanıklığı pkak tnua פקק תנו^ה
kan pıhtılaşması, tromboz....................... pakeket ............... פקקת
es geçmek, ıskalamak, gözden kaçırmak pikşeş, lefakşeş פ )פקשש (לפקקזקז
öküz (eril) (hayvan) par ז פר
vahşi, yırtıcı, yabani, yaban, hırçın, yaramaz, azgın, pere פרא
barbar .
yırtıcılık, vahşilik, yabanilik praut פראות
vahşi, yırtıcı, yabani, ehlileşmemiş, vahşice, yabani- prai ת פךאי
ce (sıfat) .
enayi, keriz ־ frayer פראיר
varoş, kenar mahalle, banliyö, kıyı kent parbar, parvar פתר,פךבר
afyon tohumu, haşhaş tohumu pereg פרג
afyon, haşhaş, gelincik çiçeği parag פרג
paraguay (ülke) paraguay ’ פרגואי
perde, tiyatro veya sinema perdesi, pano pargod פרגוד
kameriye, çardak pergola פרגולה
433
yaralı, yaralanmış, bereli (sıfat) patsua ת פצוע
patlama, infilak pitsuts פצוץ
öne çıkmak, öne atılmak, açılışı yapmak, başlatma- patsak, liftsoah פ )פצח (לפצח
k(dans, şarkı)
çatlatmak, yarmak, şifre kırmak, çekirdek çitlemek pitseah, pitsah, פ ) פצח (לפצח,פצח
lefatseah
hasta, tedavi altındaki hasta (İNGİLİZCEDEN) patsyent פצינט
yaralama, yara petsia פצי^ה
eğe, törpü ptsira פצירה
ortasından ayırmak, ikiye bölmek, ayırt etmek pitsel, lefatsel פ )פצל (לפצל
yara, bere petsa פצע
yaralamak, berelemek patsa, liftsoa פ )פצע (לפצע
sivilce pitsoıı פצעון
ergenlik sivilceleri pitsey bagrut פצעי בגרות
minik, minicik, minnacık, ufacık, küçücük (sıfat) pitspon ת פצפון
bomba ptsatsa פצצה
törpülemek, rendelemek patsar, liftsor פ )פצר (לפצר
pekan cevizi (meyve) pekan פקאן
saymak, emretmek, ziyaret etmek, tetkik etmek, pakad, lifkod פ ,פקד (לפקד את
hatırlamak (et al) )על
emretmek, komuta etmek, kumanda etmek pakad, lefaked פ )פקד (לפקד על
(al)
emir, komut, buyruk, ordino pkuda פקדה
depozito, teminat, emanet pikadon פקדוין
mermi kapsülü pika פקה
komutanlık, kumandanlık, komuta, kumanda pikud פקוד
sivil savunma (kısaltması )פקע״ר pikud aoref פקוד הערף
denetleme, kontrol, teftiş, denetim, gözetim pikuah פקוח
hayati tehlike mazereti, hayati tehlikesi olana önce- pikuah nefeş פקוח נפש
lik verme
fakülte fakulta פקולטה
zeki, akıllı, kafalı, açıkgöz (sıfat) pikeah ת פקח
müfettiş, denetçi, kontrolör, müşavir pakah פקח
gözetlemek, gözünü açmak pakah, lifkoah פ )פקח (לפקח
denetlemek, teftiş etmek pikeah, pikah, פ ) פקח (לפקח,פקח
lefakeah
zeka pikhııt פקחות
gerçek, hakikat, olgu, unsur, durum (İNGİLİZCE- fakt פקט
DEN)
.'■־־.■־ . 432
melemek (koyun kuzu) . ...... paa, lifot D )פעה (לפעות
küçük, ufak, küçük çocuk, bebek (sıfat) paut ת פעוט
kreş, yuva, bebek bakımevi paoton פעוט(ן
ağzı açık, şaşkın, hayrete düşmüş peur pe פעור פה
faal, aktif, hareketli, dinamik, etkin (sıfat) pail ת פעיל
faaliyet, hareketlilik, aktivite, etkinlik peilut פעילות ■ ■ • י■ י ־
seksüel faaliyet(ler), cinsel faaliyet(ler) peilut minit פעילות מינית
kalp çarpması, kalp atışı, vuruş peima פעימה
fiil (dilbilgisi), iş . poal פעל
çalışmak, harekete geçmek paal, lifol s )פעל (לפעל
eylem, fiil, faaliyet, yapılan şey, iş peula פעלה
cerrahi müdahele peula hirurgii פעלה כירוךגית
etki, tesir, hüner, numara, marifet, akrobatik hare- paalul פעלול
ket, aldatmaca, oyun, numara reklamı etkili kılan
özel sunuş
misilleme, misli ile mukabele, aynen karşılık verme peulat tagmul פעלת תגמול
faal, aktif, hareketli, etkin paaltan פעלתן
hareketlilik, aktivite, aktivizm, etkinlik paaltaııut עעלתנות
defa, kez, kere, sefer paam פעם
kalp çarpmak, kalbi atmak paam, lifom פ )פעם (לפעם
başka sefere, bir dahaki sefer, bir dahakine paam aheret פעם אמרת
gelecek sefere paam aba פעם הבאה
çan, zil, kampana, çıngırak paamon.......... פעמון
iki kere, iki defa, iki sefer, iki kez paamayim פעמים
deşifre, şifreyi çözme, şifresini kırma, yorumlama, pıanuah פענוח
tanı koyma
şifresini çözmek, deşifre etmek, manasını izah pineah, pinah, פ פענח,פענח
etmek, anlamını çözmek, tanı koymak lefaneah )(לפענח
fokurdamak, kabarcıklar çıkarmak pipea, pipa, פ פעפע,פעפע
lefaapea )(לפעפע
açıklık, fark, ara . paar פער
aralamak paar, lipor פ )פער (לפער
kırmızı toz biber paprika פפריקןה
tazminat ödemek, karşılamak, tazmin etmek, telafi pitsa, lefatsot פ )פצה (לפצות
etmek, kurtarmak ağız açmak
ağzını açmak, konuşmak, söz etmek patsa, liftsot פ. )פצה (לפצות
tazmin, telafi, karşılık, bedel ' pitsuy פצוי
tazminat pitsuyım פצוים
431
psişik, doğa üstü, ruhsal psihi . . .. פסיכי
diskalifiye, iptal, geçersiz sayma psila פסילה
kötümser, karamsar, pesimistik (sıfat) peşimi n פסימי
karamsarlık, kötümserlik, pesimizm (İNGİLİZCE- pesimiyut פסימיות
DEN)
karamsar, kötümser, pesimist (İNGİLİZCEDEN) pesimist פסימיסט
adım psia פסי^ה
mozaik psefas פסיפס
virgül psik פסיק
madde (kanun maddesi, kontrat maddesi, anlaşma psika פסיקה
maddesi vs. gib)
heykel pesel פסל
heykeltraş pasal פסל
heykel yapmak, oymak, yontmak pisel, lefasel £> )פסל (לפסל
geçersiz saymak, diskalifiye etmek, iptal etmek pasal, lifsol פ )פסל (לפסל
heykelcik, küçük heykel piston פסלון
atık, kalıntı, posa, çöp, çöplük, süprüntü, mıcır, psolet פסלת
mucur, moloz, cüruf
zehirli atık (örneğin fabrikaların siyanürlü atığı) psolet reila !פסלת תיילד
piyano (müzik aleti) psanter פסנתר
piyanist psantran פסנתרן
şuracıkta, iki adımlık mesafede anlammda pesa ?סע
adımlamak, basmak pasa, lipsoa s )?פסע (לפס
ıskalama, kaçırma, ıska, karavana atma, hedefi fisfus פספוס
vuramama
ıskalamak, kaçırmak, hedefi tutturamamak fisfes, lefasfes 5 )פספס (לפספס
kanı, kanaat, hüküm, yargı, karar psak פסק
virgül veya nokta koymak, ikide bir kesmek pişek, lepasek s )פסק (לפסק את
(et)
hükme varmak, kesmek, karar vermek, kanaate pasak, lifsok s )פסק (לפסק את
varmak, karar kılmak (et)
hüküm, karar, jüri kararı psak din פסק יין
fetvaya benzeyen yahudi din adamlarının çıkardığı psak alaka פסק הלכה
dini kurallar
paragraf, madde, bent, ibare piska פסקה
film müziği paskol פסקול
belirleyicilik, kesinlik, kararlılık, katiyet, mutlaki- paskaııut פסקנות
yet, saltçılık •
kararlı, karat ־alıcı, sonuca götüren (sıfat) paskani ת פסקני
430
emekli, tekaüt, mütekait.. . pensyoner פנסיוני
lastik patlağı, patlak, delik, sorun, mesele (mecazi) pançer פנצ>ר
şımartmak pinek, lefanek S )ק3פנק (<פ
not defteri, bloknot, kağıt destesi pinkas פנקס
not defteri, cüzdan, karne pinkas פנקס
çek defteri pinkas çekim ■ פנקסצ>קים
katip pinkesan פנקסז
yemek köşesi, yemek için ayrılmış bölüm pinat ohel ת אכל3פ
panter, puma (hayvan) panter פנתר
bant, şerit, çizgi, hat pas פס
bitirmek, nihayet vermek pas, lapus פ )פס (לפוס
elektrik bağlama çubuğu, çıta halinde bakırdan pas tsvira פס צבירה
yapılan ve elektriğin bağlandığı plaka
zirve, doruk, tepenin en yüksek yeri pisga פסגה
parça, tane pisa פסה
heykel yapma, oyma, yontma, heykeltraşlık, heykel pisııl פסול
sanatı
kusurlu, sakat, geçersiz, diskalifiye (sıfat) pasul ת פסול
mısra, dize, ayet (tevrattan) pasuk פסוק
ayakları iki yana açma pisuk raglayim פסוק רגלים
sakat, kötürüm, topal piseah פסח
pesah (musevi dini bayramı) pesah פסח
atlamak, atlayıp geçmek, üstünden geçmek pasah, lipsoah s )פסח (לפסח
paskalya (hristyan bayramı) pasha פסחא
makarnanın her türü, erişte, spagetti vs. (İTAL- pasta פסטה
YANCADAN)
pastörize etme, mikroptan arındırma pistur פסטור
pastoral, pastoral manzume, çobanlama (yazın pastorali ת פסטורלי
edebiyatı), kırsal hayata dair (sıfat)
festival, fiesta (İNGİLİZCEDEN) festival פסטיבל
pastörize etmek, mikroptan arındırmak pıster, lepaster פ )פסטר (לפסטר
pastırma pastrama פסטרמה
pasif (sıfat) pasivi ח פסיבי
sülün (kuş) (hayvan) pasyon פסיון
psikolog (İNGİLİZCEDEN) psikolog פסיכולוג
psikoloji bilimi (İNGİLİZCEDEN) psikologiya פסיכולוגיה
psikopat, ruh hastası (İNGİLİZCEDEN) psikopat פסיכופת
psikopati, ruh hastalığı (İNGİLİZCEDEN) psikopati ?סיכופתי
429
penaltı (sleng) petıdel .______ פנדל
han, küçük otel, konaklanan yer, yolcu hanı putıdak ק7?®
hancı, otelci, motelci pıındakayi פנדקאי
köşe, kenar, dönemeç pina פנה
boşaltmak, tahliye etmek pina, lefaııot פ )פנה (לפנות את
(et)
dönmek, yönelmek, hitap etmek, danışmak, müra- pano, lifnot פ ,-פנה (לפנות ל
cat etmek, başvurmak (le el) )אל
boşaltma, boşaltım, tahliye pinuy פנוי
boş, serbest, müsait, hazır (sıfat) panuy ת פנוי
şımartma pinuk פנוק
pantomim, mim sanatı (İNGİLİZCEDEN) pantomima פנטומימה
fantezi kurmak, hayal etmek fintez, lefantez s )פנטז (לפנטז
fanatik, tutucu (İNGİLİZCEDEN) fanati פנטי
fanatizm, fanatiklik, tutuculuk (İNGİLİZCEDEN) fanatiyut פנטיות
fantastik, ilginç, enteresan, ilgi çekici, inanılmaz, fantasti פנטסטי
süper
fantezi, hayal, hayal gücü, imgelem, hayal etme fantasya פנטסיה
deniz yüzeyi, su yüzeyi pney amayım פני המען
yüzey, satıh pney şetah פני שטח
dönüş, döndürme, yöneltme, başvuru, müracat, baş pniya פניה
vurma
iç, dahil pnim פנים
surat, yüz, çehre panim פנים
yüz yüze, karşıkarşıya panim el פנים אל פנים
panim
içeri pnima פנימה
iç, dahili, içsel (sıfat) pilimi ת פנימי
yatılı okul pııimiya פנימיה
inci (değerli taş) pnina פנינה
panik paııika פניקה
U dönüşü pniyat parsa פנית פרסה
panel, toplantı panel פנל
panama (ülke) panama פנמה
fener, el feneri, far (otomobil farı) panas פנס
sinyal lambaları, flaşör (dörtlü flaşör) panasey itut .פנסי אתות
emeklilik, tekaüt pensiya פנסיה
pansiyon, ucuz konaklama sağlayan ev pensyon פנסיון
428
polemik, tartışma pulmuş פלמוס
flamingo, su kuşu (hayvan) flamingo פלמימי
flamenko (İspanyol dansı) flamenko פלמנקו
gezegen (İNGİLİZCEDEN) planeta פלנטה
flanel, flanelden yapılmış, keten ve yünden yapılmış flanel פלנל
kumaş .....
flanel taklidi pamuklu kumaş flanelit פלנלית
dümdüz, yüzey, denge, düzlük ölçme terazisi peles פלס
düzleştirmek, düzlemek, aynı düzeye getirmek, pUes, lefales S )פלס (לפלס
dengelemek
yüksek perdeden ses, yüksek perdeden şarkı söyle- falset פלסט
me
plastik plasti פלסטי
plastik plastik פלסטיק
biber pilpel פלפל
biberlemek, biber atmak pilpel, lepalpel פ )פלפל (לפלפל
kırmızı biber pilpel adom פלפל אדים
yenibahar baharatı pilpel angli פלפל אנגלי
beyaz toz biber pilpel lavan פלפל לבן
karabiber pilpel şahor פלפל שהיד
pankart, plaket, döviz (İNGİLİZCEDEN) plakat פלקט
flört etmek flirtet, leflartet פ )פלרטט (לפלרטט
istila etmek, sınırı ihlal etmek, başkasının (arazisine palaş, lifloş פ )פלש (לפלש
/ hakkına) tecavüz etmek
ilkel kenaan kavmi plişti פלשתי
açık, sarih pumbi פנןבי
ilan, neşir, teşhircilik, gösteriş pumbe פמבי
şamdan pamot פמוט
feminizm feminizm פמיניזם
feminist (eril) feminist ז פמיניסט
feminist (dişil) feministti ג פמיניסטית
erkan, protokol, önde gelenler, kortej, şüreka, pamalya פמלןה
maiyet
rende pumpiya פמפיה
olmaması için,..... maması için,......olmasın diye pen ?ז
yüz, surat, çehre pan פנים,פן
boş vakit pnay פנאי
panda (hayvan) panda פנדה
. paslanmaz çelik plada bitti פלדה כלתי
mahlida מהלידה
ayıklamak, arama yapmak, karıştırmak, arayıp pila, lepalot פ )פלה (לפלות
bulmak
flor id, diş macununda bulunan madde (İNGİLİZ- flourid פלואוךיד
CEDEN)
flöresân (İNGİLİZCEDEN) flourestseııti • פלואורסצנטי
bölünme, ayrılma, hizipleşme, bölme, ayırma, püug פלוג
taksim
plüton gezegeni pluton פלוטון
tüy pluma פלומה
falanca, meçhul, herhangi bîr kimse, kimse, hiç kim- ploni ?לוני
se, herhangi biri
artı plus פלוס
yaklaşık, takriben, takribi, dolaylarında, aşağı plus miııus פלוס מינוס
yukarı, üç. eksik beş fazla (mecaz)
pelüş, tüylü kumaş pelitsin פלוסין
fellah, a rap köylüsü (eril) falah ז פלח
dilim, parça pelah פלח
dilimlere ayırmak, bölmek, araklamak, yürütmek, pileah, pilah, פ ) פלה (לפלח,פלח
aşırmak lefaleah
tapınma, ayin pulhan !פלח
tahliye(atık sıvı, gaz, egzoz), çıktı (bilgisayardan pelet פלט
alınan yapılan işlemin çıktısı)
dışarı vermek, boşaltmak (baca egzoz), mırıldan- palat, liflot פ )פלט (לפלט
mak, söylenmek
platform, düzlem (İNGİLİZCEDEN) platforma פלטפורמה
şaşkınlık, şaşırma, hayret pliya פליאה
pirinç (madeni alaşım) pliz פליז
mülteci, ilticacı, sığınmacı paltt פליט
tahliye, boşaltım, ihraç, çıkartım, dışarı verme pltta פליטה
(baca, egzoz)
suçlu, cinai, mücrim, cezai (sıfat) plili ת פלילי
fiske, hafif darbe, hafifçe vurma (İNGİLİZCEDEN) flik פליק
pelikan kuşu (hayvan) pelikan פליקן
el ilanı, broşür (İNGİLİZCEDEN) flayer פליר
istila, İstila etme . plişa פליקזה
diyar, havali, mıntıka peleh י פלך
yalvarmak, yakarmak, umut etmek, dilemek pilel, lefalel פ )פלל (לפלל
palamut balığı (hayvan) palmuda פלמורה
426
cımbız pintseta פינצטה
talih, şans, kader payis פיס
uzlaştırmak, barıştırmak, yatıştırmak, teskin et- piyes, lefayes £> )פיס (לפיס
mek, gönlünü almak
fistül, kalın bağırsak kanalında cerahatli yara fistula פיסטולה
(hastalık)
fıstık, şamfıstığı fistuk פיסטוק
çiş, tuvalet pipi פיפי
pizza pıtsa פיצה
acılı, keskin, yakıcı, iştah açıcı, baharatlı, merak pikaııti פיקנטי
uyandırıcı
piknik piknik פיקניק
sabit fiks פיקס
kurgu, uydurma, kurgusal, hayal ürünü (İNGİLİZ- fiktsiya פיקציה
CEDEN)
sahanlık, apartman boşluğu, apartmanın havalan- pir פיר
dırma boşluğu, asansör boşluğu, merdiven boşluğu
pirana, yırtıcı bir balık türü (hayvan) pirana פיראנה
korsan (İNGİLİZCEDEN) pirat פירט
firma, şirket firma פירמה
piramit piramida פירמירה
vantrolog, midesinden konuşan pitum פיתום
piton yılanı (hayvan) piton פיתון
teneke kutu, konserve kutusu, çöp tenekesi pah פןד
ayık, aklı başında (sıfat) pikeah ת פפה
mucize, harika pele פלא
harika, olağanüstü, şahane, şaşılacak, harikulade, pili ת פלאי
şaşılacak şey, hayret verici (sıfat)
dere, çay, küçük akarsu peleg פלג
fraksyon, bölüm, kısım peleg פלג
bölmek, ayırmak pileg, lefaleg פ )פלג (לפלג
bölük (askeri bölük) pluga פלגה
ayrılıkçı, ayrılık yanlısı, hizipçi, bölücü, muhalif, palgan !פלג
karşıt görüşlü kimse
ayrılıkçılık, ayrılık yanlısı olma, hizipçilik, bölücü- palganut פלגנות
lük, muhaliflik
ayrılıkçı, ayrılık yanlısı, hizipçi, bölücü, muhalif, palgani ת פלגני
karşıt görüşlü (sıfat)
çelik plada פלדה
425
iki misli, duble, iki kat, çift misli pişnayim פי שנים
fibrozit, lif dejenerasyonu, hücre aralarındaki lifle- fibrozis פיברהים
rin artması (hastalık)
mecazi, mecazlı, tasviri, sembolik (İNGİLİZCE- figurativi פיגורטיבי
DEN)
fîji (ülke) fifi פיג>י
pijama (FRANSIZCADAN) picama ■ פיג>מה
pigment, renk maddesi, boya maddesi (FRANSIZ- pigment פיגמנט
CADAN)
peri, iyilik perisi (dişil) feya נ פ;ה
ağızlık (çalgının dudaklar arasına alınan kısmı) piya פיה
sözcü, avukat, vekil piya פיה
dinsel şiir, ilahi piyut פירט
uzlaşı, uzlaştırma, uzlaşma, barıştırma, barışma, piyus פילס
yatıştırma, teskin
fiyort, sığ girinti, dar koy, sığ kayalık (denizde) fiyord פיורד
fiziksel, fiziki (sıfat) fizi ת פיזי
is, kurum piyah פיח
is kaplamak, kurum kaplamak piyeah, piyah, פ ) פיח (לפיח,פיח
lepayeah
fil (hayvan) pil פיל
metres, kapatma, odalık (dişil) pilegeş j פיל^ש
fileto, kemiksiz kılçıksız et file פילה
leğen, çamaşır teknesi, büyük plastik kap (LADİ- payla, paylot פילות,פילה
NODAN)
filozof filosof פילרסוף
filtre, süzgeç, elek filter פילטר
filipinli (eril) filipini ז פיליפיני
filipin (ülke) filipinim פיליפינים
filipinli (dişil) fUipinit ג פיליפינית
film film פילם
gerdan, boyun pima פימה
penis, erkeklik organı pin פין
pim, tüfek pimi vs. pin mefatsel פין מפצל
ping pong, masa tenisi (spor) pingpong פינג פונג
fincan fincan פינג>ז
finli, finlandiyali (eril), fince, finlandiyaca fini r פיני
finlandiya (ülke) finland פינלנד
fînansal, mali (İNGİLİZCEDEN) finansi פיננסי
424
karbon .״ pahman . פזח«ז
amortisman pehat פחת
azaltmak, değer kaybettirmek, devalüe etmek piket, lefahet S )פחת (לפחת
pat satrançta beraberlik sonuçsuzluk durumu pat פט
serap (İNGİLİZCEDEN) fata morgana פטה מוז־גנה
muafiyet. ptor • פטור
muaf, bağışık, hariç, serbest, ayrı tutulan (sıfat) potur ת פטור
işten çıkarma, işten kovma, işten atma piturim, פטורין,פטורים
piturin
ölme, ölüm ptira פטירה
çekiç patiş פטיש
böğürtlen (meyve) petel פטל
ahududu, ağaç çileği, kara dut (meyve) s petel şahor פטל שחר
kaçınılmaz, mukadder, ölümcül, çok tehlikeli, önü- fatali . ת פטלי
ne geçilemez (İNGİLİZCEDEN)(sıfat)
kadercilik, yazgıcılık, fatalizm (İNGİLİZCEDEN) fatalizm פטליזם
kaderci kimse, fatalist (İNGİLİZCEDEN) fatalist פטליסט
tıka basa yedirmek, besleyip şişmanlatmak, semirt- pitem, lefatem s )פטם (לפטם
mek, semiz hale getirmek
meme ucu, meme başı pitma פטמה
patent (İNGİLİZCEDEN) patent פטנט
gevezelik(ler), zevzeklik, boşboğazlık, çene çalma, pıtput, pitputim פטפוטים,פטפוט
çok konuşma, lafazanlık, boş laf
pikap, gramofon.......................................... paiefon......... ................פטפון
gevezelik etmek, çok konuşmak, zevzeklik etmek, pitpetj lepatpet s )פטפט (לפטפט
boşboğazlık etmek
geveze, zevzek, boşboğaz, lafazan, sır saklayama- patpetan !פטפט
yan, konuşkan
gevezelik, zevzeklik, boşboğazlık patpetanut פטפטנות
işten kovmak, işten atmak, işine son vermek, azlet- piter, lefater פ ,פטר (לפטר את
mek, bertaraf etmek (et me) )-מ
serbest bırakmak, muaf tutmak patar, liftor (et פ ,פטר (לפטר את
me) )מ־
maydanoz petrozilya פטרוזיליה
devriye patrol . פטרול
mantar (bitki) pitriya ■ פטך;ה
mantar (hastalık), deri hastalığı pitriya פטךיה
devriyeye çıkmak, devriye gezmek pitrel, lepatrel פ )פטרל (לפטרל
makat, anüs pi atabaat ת$?פי הטב
423
.־י.־׳ך
7:
420
incinebilir, kırılgan, savunmasız, alıngan (sıfat) pagia ת. פגיע
incitme, isabet pgiya פגיעה
incinebilirlik, kırılganlık, savunmasızlık, alınganlık pegiut פגיעות
randevu, buluşma, karşılaşma pgişa פגישה
kör randevu, görücü usulü tanışma, çöpçatan aracı- pgişa iveret פגישה עורת
lığıyla karşı cinsten tanımadığı biriyle ilk buluşma . י: -■י ד :
419
פ
F, sayısal değeri 80, (İbrani alfabesinde 17.ci harf) fe פ
F, sona gelen F, (harf) fe sofit ף
P, sayısal değeri 80, (İbrani alfabesinde 17.ci harf) pe פ
bar, içki içilen yer, pub " ........ ’ " .......... pa!> ...... . -׳■פאב
favori, yan bukle pea פאה
kenar, köşe, taraf, yan pea פאה
peruk, takma saç pea nohrit פאק נכרית
derebeyce, despotça, feodal (İNGİLİZCEDEN) (sı- feodali ח פאודלי
fat)
derebeylik, feodallik (İNGİLİZCEDEN) feodaliyut פאודליות
derebeylik, feodalizm (İNGİLİZCEDEN) feodalizm פאודליזם
poligon peon פאון
parçalı bulmaca, bozyap oyunu, bilmece (puzzle)(- pazel פאזל
İNGİLİZCEDEN)
haşmet, ihtişam, şan peer פאר
süslemek, güzelleştirmek, övmek, methetmek peer, lefaer s )פאר (לפאר
park, alan, bahçe, dinlence ve piknik alanı (İNGİ- park פארק
LİZCEDEN)
şubat ayı, miladi takvimde 2. ayın adı (İNGİLİZCE-■ februar פבריאר
DEN)
blöf, uydurma, uyduruk, sahte kurgu, palavra, fibruk פברוק
atmasyon
blöf yapmak, uydurmak, kurgulamak, yalan atmak fibrek, lefdbrek s )פברק (לפברק
prematüre, erken doğmuş bebek, olgunlaşmamış פג
ham incir
süresi dolmak, sona ermek, miyadı dolmak, süresi pag, lafug s )פג (לפוג
bitmek
yapı iskelesi pigum פגום
defolu, kusurlu, sakatlı, özürlü (sıfat) pagurn ת פגום
terör saldırısı, incitme, zarar verme, kötü olay pigua ?פגו
incinmiş, yaralı, rencide, kırgın, gücenmiş, muzda- pagua ת ?פגו
rip, zarar görmüş (sıfat)
geri kalma, gecikme pigur פגור
geri zekalılık pigur sihli פגור עזכלי
tampon, araba tamponu, çamurluk pagoş פגוש
gülle, top mermisi, top güllesi pagaz פגז
hançer, kama pigyon פ^נירן
י
417
hamak, asma yatak arsal עך?ל
itiraz, itiraz etme, temyiz irur ?ועדר
yalnız, kimsesiz (sıfat) arar ת ערער
ardıç otu arar ערער
itiraz etmek, temyiz etmek, bozmak, temelini irer, learer 5 )?רעי (לערער
çürütmek
ense, cephe gerisi, cephe arkası oref ערף
boynunu vurmak, kafasını uçurmak, başını kesmek, araf, laarof S )?דף (לערף
kellesini kesmek
vampir arpad ערפד
belirsizlik, müphemlik, bilinmezlik, muğlakta irpul ערפול
geri, arka, arkadaki, artçı (sıfat) orpi ת עךפי
sis, pus arafel ערפל
sislendirmek, bulanıklaştırmak, belirsizleştirmek irpel, learpel s )ערפל (לערפל
sisli, puslu, bulanık, flu (sıfat) arpili ת ערפלי
firar etmek, kaçak olmak, askerden kaçmak arak, laarok s )ערק (לעריק
beşik eres לש.ע
güve (hayvan) aş עש
ot esev עשב
ot yolmak, yabani otları temizlemek isev, leasev s )עשב (לעשב
baharat, tat katicı otlar isvey tibul עשבי תבול
yapmak, etmek asa, laasot (et 5 ,עשה (לעשות את
le) )"ל
yapılmış, yapılı (sıfat) asuy ת עשוי
sigara içme, tüttürme işun עשון
sömürülmüş, istismar edilmiş, mahrum edilmiş, bir aşuk ח עשוק
çıkar için kullanılıp aşağılanmış (sıfat)
on yıl, on senelik zaman dilimi asor עשור
yapma, etme, yapılış, yapış, eylem, iş, faaliyet asıya עשיה
zengin, paralı (sıfat) aşir ת עשיר
onuncu asiri עשירי
onlu, on parça asiriya עשיחה
duman aşan T m
sigara içmek, tüttürmek, füme yapmak, dumanda işen, leaşen פ )!עשן (לעש
pişirmek
sömürü, istismar, mahrumiyet oşek עשק
sömürmek, istismar etmek, mahrum etmek aşak, laaşok פ )עשק (לעשיק
on (dişil) İÖ eser נ עקור
: 416
kurnaz, sinsi, açıkgöz, uyanık, cin gibi, hilekar, arum ח ?רום
düzenbaz (sıfat)
kanal, tv kanalı aruts ?רוץ
temyiz etme, itiraz, bozma, uyarma, harekete erur ערור
geçirme
soymak, elbisesini çıkartmak, çıplak bırakmak irtel, leartel S )ערטל (לערטל
derleme, tertipleme, kurgu, düzenleme ' ariha ?ריפה
beşik, bebek yatağı ansa ?ריסה
boynunu vurma, kafasını uçurma, başını kesme, arifa עריפה
kellesinii kesme
zorba, zalim, despot arits ?ריץ
kaçak, firari, asker kaçağı, hapishane kaçkını vs. arık ?ריק
firar, ordudan kaçma, terk arika ?ריקה
yapayalnız, çocuksuz, tek başına (sıfat) ariri ת ?רירי
değer, kıymet, paha ereh עו־ו
derlemek, düzenlemek arah, laaroh S ,?רך (לערך את
(et be) (-3
katma değer, artık değer ereh nosaf ערך נוסף
nominal değer, kayıtlı değer, görünür değer, üzerin- ereh nakuv ערך נקוב
de yazılı değer
teçhizat, alet ve araçların oluşturduğu takım, dona- erka ערפה
tı, avadanlık, alet takımı, set
sünnetsiz, yahudi olmayan yabancı, budanmamış arel ערל
ağaç
sünnet derisi, penis ucu derisi arla ?ילה
yığmak, üstüste yığmak, istif etmek aram, laarom פ )?רם (ל?ר’ם
yığın, küme, istif arema ערמה
kurnazlık, açıkgözlük orma ?ךמה
kurnaz, hilekar, sinsi (sıfat) armumi ת עךמומי
kurnazlık, hilekarlık, sinsilik, şeytanlık armumiyut ערמומיות
kestane (meyve) armon ערמון
kestane rengi (renk), kumral (sıfat) armoni ת ערמוני
kastanyet, parmaklara takılan zil, İspanyol çalpa- armonit ערמונית
rası
prostat (anatomi) armonit עךמונית
uyanıklık eranut ערנות
uyanık, açıkgöz, vakıf, farkında (sıfat) erani ת ?רני
serseri, kıro, piç (argo) (eril) ars ז ערס
serseri, kıro, piç (argo) (dişil) arsit נ ערסית
415
inatçı: (sıfat) s י. ........... . okşan ת עקשן
inatçılık akşaııut עקשנות
inatçı (sıfat) akşani n עקעזני
uyanık, tetikte (sıfat) er ת ?ר
geçici, muvakkat (sıfat) arayı ת עראי
rakı (içki) " '‘ '.. . arak ■׳-'•׳■׳ — יעךאק
akşam, arife, arifesinde erev עלב
hoş, şirin, memnuniyet verici (sıfat) arev ת ערב
kefil, güvence, teminat veren, garantör (sıfat) arev ת עלב
karıştırmak, dahil etmek, ortak etmek erev, learev פ )ערב (לערב
kefil olmak arav, laarov s )ערב (לערב
suudi arabistan (ülke) arav asaudit ערב הסעודית
karıştırmak irbev, learbev s )עךבב(לעלבב
bozkır, step arava ערבה
rehin, teminat, garanti, güvence aruba ערבה
karıştırma, karışık irbuv עלבוב
karışıklık, keşmekeş, kargaşa, karman çormanlık, irbuviya עלממה
dağınıklık, çorba
karıştirma, birbirine karışma, karma, türbülans irbul עךבול
rehin eravon !ערבו
teminat eravon עלבון
kefalet, garanti arevut ערבות
arap (eril) aravi, arvi ז ערבי
arapça aravit ערבית
ırak arapçası, arap çanın ırak lehçesi ve şivesi aravit irakit ערבית עירקית
karıştırmak, karmak irbel, learbel פ )ערבל(לעךבל
can atmak, çok istemek, güçlü arzu duymak, hasre- arag, laarog פ )-ערג (לערג ל
tini çekmek (le)
alt tarafını bükmek, altını kıvırmak (metal) irgel, leargel פ )עלגל (לעלגל
galoş, ayakkabı üstüne giyilen naylon koruma ardal ערדל
serum vermek, kan nakletmek (birisi tarafından) era, learot פ )ערה (לערות
çiçeklik aruga ערוגה
ar, haya, hicap, ayıp erva עלוה
sıvı nakli, damara sıvı zerketme, serum eruy ערוי
kan nakli ׳ eruy dam ערוי דם
yığın, küme, istif erıun ערום
çıplak, giysisiz (sıfat) arum ת ערום
414
çıkarılmış, sökülmüş, kökünden sökülmüş, yerinden akur ת -?קור
yurdundan edilmiş (sıfat)
bağlama, el ve ayakları sımsıkı bağlama akida, akeda ?קדה,?קידה
dolaylı, endirekt, dolambaçlı (sıfat) akif ת עקיף
sollama, geçme, önündekini geçme akifa עקיפה
iğneleme, ısırma, sokma (diken veya böcek), iğnele- akitsa . עקיצה
yici söz, kinaye
sökme, yerinden etme, kökünden çıkarma akira ?קירה
haczetmek, kontrolü ele geçirmek, el altına almak ikel, leakel B )עקל (לעקל
çapraşık, çarpık, yamuk yumuk (sıfat) akalkal ת ?קלקל
bükmek, eğmek, burmak, yamultmak ikem, leakem b )עקם (לעקם
eğri (grafik, fonksyon, geometri) akuma ?קמה
kıvrık, kavisli, eğri büğrü aktnumi n עקמומי
kıvrıklık, kavislilik akmumiyut עקמומיות
sollamak, yetişip geçmek, yanmdan geçmek (otomo- akaf, laakof 3 )?קף (לעקף
bil, araç, vasıta)
diken okets עקץ
sokmak, ısırmak, batırmak, iğnelemek (akrep, akais, laakots B )?קץ (לעקץ
yılan, böcek ,diken)
yanma hissi, kaşınma hissi, batma hissi, sokulma iktsuts עקצוץ
hissi, ısırılma hissi
sokulma veya batma hissi vermek, ısırık hissi iktsets, B )עקצץ (לעקצץ
vermek leaktsets
asıl, esas, mahiyet, Öz, en önemli nokta ikar עקר
çorak, kıraç, verimsiz (toprak için) (sıfat) akar n ?קי
kısır (eril) akar î ?קי
kısırlaştırmak, hadım etmek, sterilize etmek, dezen- iker, leaker B )עקר (לעקר
fekte etmek
sökmek, kökünden çıkarmak, yerinden etmek, akar, laakor B )?קר (לעקר
yerinden çıkarmak
akrep(hayvan) akrav עקרב
kısır kadın (dişil) akara J עקרה
prensip, ilke, düstur, kural, temel neden ikaron עקריז
prensipte ekroni עקרוני
kısırlık, verimsizlik, çoraklık akrut ?קרות
başlıca, ana, önemli, hayati, ehemmiyetli (sıfat) ıkari n עקרי
ev kadını, ev hanımı akeret bayit ךח בית.?ק
inatçı, dik başlı, sert, hoşgörüsüz (sıfat) ikeş ת עקש
inatçılık, çetin cevizlik ikşut עק<םות
tembel, üşengeç, haylaz, aylak .- aîslan ע?לן
tembellik, üşengeçlik, aylaklık atslanut עצלנות
cisim, madde etsem עצם
kemik etsem עצם
öz, esas etsem עצם
gözlerini yummak, kuvvetlenmek atsam, laatsom S )?צם (לעצים
ufo, uçan daire, tanımlanmamış cisim etsem bilti עצם בלתי מזרה
mazue
köprücük kemiği etsem aberiah עצם הבז־יח
uyluk kemiği etsem ayareh עצם הירך
özgürlük, hürriyet, hürlük, istiklal, bağımsızlık atsmaut עצמאות
hür, serbest, bağımsız, kendi hesabına çalışan (sıfat) atsmayi ת עצמאי
şiddet, kuvvet, kudret, güç otsma ?צמה
kendisi, kendi atsmo עצמו
kendiliğinden oluşan, kendi kendine hasıl olan atsmoni n עצמוני
(sıfat)
kendi kendine, kendime, şahsi atsmi עצמי
durmak, durdurmak, duraklamak, fren yapmak, atsar, laatsor s ,?צר (לעצר את
tutuklamak, tevkif etmek (et be) )-ב
toplanma, toplantı, miting atseret עצלת
dolayısıyla, bu nedenle ekev עקב
topuk, Ökçe akev ?קב
izlemek, takip etmek, topuğunu tutmak, peşinden akav, laakov פ )?קב (לעקב
gelmek
kan revan içinde, kanla kaplı, kanla örtülü akov midam ?קב מדם
iz, ayak izi akev, ikva עקבה,?קב
ayak izleri ikvut עקבות
tutarlı, istikrarlı, sürekli, devamlı (sıfat) ikvi ת עקבי
tutarlılık, istikrar, ahenk, uyum, süreklilik, devamlı ikviyut עקביות
olarak
bağlamak, sımsıkı bağlamak(ellerini ayaklarını) akad, laakod פ )?קד (ל?קד
stres, gerginlik, baskı, pres, zorlama, tazyik aka "?ק
izleme, takip, ardından gitme ikuv עקוב
haciz, haczetme ikııl עקול
kıvırma, kıvırım, kıvırılış, kavis, dönmeç, viraj ikül עקול
bükülme, eğilme ikum עקום
yamuk, çarpık, eğim, yan (sıfat) aküm ת ?קום
kısırlaştırma, hadım etme, sterı’lizasyon, dezenfekte ikur עקור
412
göz kırpma, göz kırpıştırma, ışık kıpraşma (yanıp ifitf עפעוף
sönme)
göz kapağı afaf עפעף
göz kırpmak, göz kırpıştırmak, gözlerini açıp kapa- ifef, leafef S )עפעף (לעפעף
inak, ışık titreşmek
toprak, toz toprak afar עפר
geyik yavrıisu, karaca yavrusu (hayvan) ofer עפר
kurşun kalem iparon !,עפרו
kirletmek ipeş, leapeş B )עפעז (לעפעז
ağaç ets ?ץ
öğüt vermek, nasihat etmek, akıl vermek, salık ats, lauts 3 )עץ (לעוץ
vermek
kauçuk ağacı ets gumi עץ גרמי
söğüt ağacı ets ara.va עץ ערבה
hüzün, keder, üzüntü, sinir (vücuttaki) etsev עצב
dekore etmek, dizayn etmek, biçimlendirmek itsev, leatsev B )עצב (לעצב
üzüntü, hüzün, kasavet, teessür, keder, gam, kahır atsvut עעבות
sinirlendirmek, öfkelendirmek, asabileştirmek, asap itsben, leatsben B )עעבן (לעצבן
bozmak
asabiyet, sinirlilik atsbanut עצבנות
asabi, sinirli (sıfat) atsbani n עצבני
öğüt, nasihat etsa עצה
dekorasyon, dekor, dizayn itsuv עצוב
üzgün, kederli, hüzünlü, elemli (eril) (sıfat) atsuv W עצוב
üzgün, kederli, hüzünlü, elemli (dişil)(sıfat) atsuva W עצובה
heybetli, kocaman, kuvvetli, çok büyük, engin, sınır- atsum ת עצום
sız (sıfat)
yumulmuş, yumuk (göz), kapatılmış, kapanmış, atsum ח עצרם
örtülü (sıfat)
dilekçe, istida, arzuhal atsuma עצומה
yaptırımlar, müeyyideler, iş yavaşlatma itsumiın עצומים
sessiz harf itsur עצור
tutuklu atsur עצור
yakacak odun etsey asaka עצי הפקןה
saksı atsits עציץ
duraklama, duruş atsira עצירה
kabızlık, peklik atsirut עצירות
tembel, aylak (sıfat) atsel n עצל
tembellik, aylaklık, miskinlik atslut עצלות
411
müteyazi, alçak gönüllü, yumuşak başlı (sıfat) anav ת ... .... ... .. עניו
fakirlik, yoksulluk, fukaralık aniyut עניות
ilgi, alaka, mesele, konu, olay, husus inyan ו:ענ
ilgilendirmek, alakadar etmek inyen, leanyen פ ענין (לעג ין אתי
(et be) )-ב
konu ile ilgili, alakalı, konuya yönelik, güncel sorun-■ inyani ת . י; י.. עניני
ları ele alan, pratik (sıfat)
cezalandırma anişa עניעזה
bulut anan ??ז
kasvet vermek, kasvetten dirmek, iç daralmasına yol inen, leanen s )ענן (לענן
açmak, gri bulutlar kaplamak
dal, kısım, kol, branş anaf ??ף
dev, devasa, çok büyük, koskocaman (sıfat) anak ה ענק
gerdanlık (kolye) anak ענק
ceza oneş ענש
ceza, yaptırım, müeyyide oneş ענש
cezalandırmak, ceza vermek anaş, laanoş s )ענש (לענש
bulamaç, hamur isa עפה
hamur, bulamaç İsa עסה
masaj yapmak, ovalamak isa, leasot s )עסה (לעפות
masaj, ovalama isuy עסוי
meşguliyet, iş güç isuk עסוק
meşgul (sıfat) asuk ת עסוק
özsu, usare, meyvenin suyu asis עסיס
sulu (meyve için), gösterişli, açık saçık (sıfat) asisi ת עסיסי
sululuk (portokal, limon vb. için) asisıyut עסיסיות
meşguliyet, iş, uğraşı, meşgale eşek עסק
meşgul olmak asak, laasok פ )-עסק (לעסק ב
(be)
uğursuzluk, terslik, ters iş eşek biş עסק ביש
işlem, muamele, alışveriş, uyuşma, anlaşma, sözleş- İska עסקה
me, mukavele
cemiyet memuru, politik aktivist, sosyal işlerle askan עסקז
meşgul olan aktif kişi
kuş, uçan af עף
uçmak, havalanmak af, lauf פ )עף (לעוף
uçurtma afifim עפיפון
.hamlık, vücut hamlığı, spor yapmayınca hamiaşan afitsut עפיצות
vücut, helak, mecalsizlik, bitkinlik, yorgunluk
■ • 410
antreman yapmak, idman yapmak, egzersiz yapmak imel, leamel 5 )עמל (לעמל
zor çalışmak, emek vermek amal, laamol פ )עמל (לעמל
komisyon, komisyon ücreti amla עמלה
kolalamak, nişastayla kolalamak, kolayla sertleştir- imlen, leamlen פ )עמלן (לעמלן
mek (kumaş, gömlek yakası vs.)
ulusal, milli, popüler, halkın beğenisine uygun, halk amami ת עממי
tipi ve halka ait, halka özgü, ammeye ait (sıfat)
yük omes עימם
yük omes עמס
trafik yoğunluğu, trafik yükü, trafik çilesi omes tnua עמס תנו^ה
karartma, kısma, loşlaştırma imum עמעום
loşlaştırmak, karartmak, sönükleştirmek, donuk- imem, leamem פ )עמעם (לעמעם
taştırmak
vadi, ova emek עמק
derin (sıfat) amok ת עמק
derinlik omek עמק
karşı gelmek, karşı durmak, tartışmak, çatışmak, imet, leamet פ )עמת (לעמת
yüzleştirmek
dernek, birlik, cemiyet amuta עמתה
gravat takmak anav, laanov פ )ענב (לענב
üzüm(ler) (meyve) enav, anavim ענבים,ענב
küçük dil (ağızdaki), dilcik, çan dili, çanın ortasın- inbal ענבל
daki madeni parça
kehribar, kehribar rengi, sarımsı bej (renk) itibar ענבר
zevk oneg ענג
zevk vermek, haz vermek, memnun etmek, eğlen- iııeg, leaııeg פ )ענג (לענג
dirmek
takı takmak (küpe yüzük vs.) anad, laaııod פ )ענד (לעניד
cevap vermek, yanıtlamak ana, laaııot פ ,-ענה (לענות ל
(le et) )את
işkence etmek, eziyet etmek ina, leanot פ )ענה (לענות
zevk verme, haz verme inug ענוג
alçak gönüllülük, tevazu, mütevazilik, gösterişsizlik, anava ענוה
yalınlık
işkence, eziyet inuy ענוי
kırıtmak, kıç sallamak(argo) intez, leantez פ )ענטז (לענטז
fakir, fukara, yoksul (sıfat) ani ת. עני
fakirlik oni עני
gravat aniva עניבה
409
:.־i . י
408
olası, muhtemel, olabilir (olumsuz olarak, negatif, alul עלול
kötüye) (dikkat et yaralanabilirsin gibi)
gizleme, saklama, sümen altı etme, ortadan yok Hum עלום
etme
meçhul, saklı, gizli, kayıp, gözden kaybolmuş (sıfat) alurn ת עלום
meçhul, isimsiz, anonim ilum şem עלום עזם
bülten, dergi, broşür, kitapçık, gazete alon ' ?ליו
sülük (hayvan) alaka עלועה
maliyet, bedel, malolma, paha, değer, fiyat, serma- alut עלות
ye, mal
seher vakti, şafak sökme, tan vakti alot aşahar עלות העזחר
neşelenmek, şenlenmek alaz;, laaloz S )עלז (לעלז
karanlık, kasvet alata עלטה
hakkımda, üstümde, üstüme, bana dair alay עלי
yukarı, üst (natsrat ilit □OÜDD □□□□ yukarı nazeret Hi, ilit עלית,עלי
yada üst bostancı gibi), elit, üst yapı
yükselme, yükseliş, artma, israele göç, çıkma, zam aliya עליה
hakkında, üstünde, üstüne, ona dair (dişil) alea J עליה
haklarında, üstlerinde, üstlerine, onlara dair (eril) aleem T עליהם
haklarında, üstlerinde, üstlerine, onlara dair (dişil) aleen J עליהן
hakkında, üstünde, üstüne, ona dair (eril) alav T ?ל’י
üst, ali, üstün, yüksek, üst mertebede, ulvi elyoıı עליון
üstteki elyona עליונה
üstünlük, nüfuz ................................. elyonut עליונות
neşeli, şen, şakrak, sevinçli, canlı, hareketli, (mecaz aUz ת עליז
manada homo, ibne, nonoş, oğlan) (sıfat)
hakkında, üstünde, üstüne, sana dair (eril) aleha ז עליו
hakkında, üstünde, üstüne, sana dair (dişil) alayih j עליד
hakkınızda, üstünüzde, üstünüze, size dair (eril) alehem ז עליכם
hakkınızda, üstünüzde, üstünüze, size dair (dişil) alehen נ עליכן
iftira, karalama, çamur atma, fiil, iş, eylem, öykü altla עלילה
hakkımızda, üstümüzde, üstümüze, bize dair alenu עלינו
neşelilik, neşe, sevinç, sevinme alitsut עליצות
tavan arası, çatı arası aliyat gag עלית גג
delikanlı (eril) elem ז עלם
genç kız, küçük hanım, matmazel, evlenmemiş alma נ עלמה
bayan (dişil) .
gençlik almut עלמות
sayfa çevirmek ilel, lealel פ )עלעל (לעלעל
407
rağmen, ...ye rağmen al af ?ל אף
üstünde, üzerinde al gabey ?ל גבי
ızgara, mangal, barbekü al aeş ?ל האש
berbat, rezil, yüz üstü, yüz üstüne alapanim ?ל הפנים
gündemde, aktüel al aperek על הפרק
kılıfına uydurma, idare etme . al akombina על הקומבינה
doğaüstü al tivii על טבעי
yanında, yakın al yad ?ל יד
vasıtasıyla, tarafmdan, ...nın sayesinde, ...nın tara- alyedey על ידי
fmdan
bundan dolayı al ken על בן
için, gayesiyle, ...mek için, ...mek üzere al menat על מנת
buna dayanarak, delile binaen, kanıta göre, refe- al smah על סמך
ransa göre
eşiğinde, kıyısında, üzere al saf על סף
ezbere, sözlü, şifahen, şifahi al pe, baal pe בעל פה,על ה
9
: . 406
göz atmak, incelemek iyen, leayen £) )ן (לעין:?
çıplak göz, yalın göz ayin bilü עין בלתי מדנת
mezuyenet
kem göz, nazar ayin ara ?עין הר
mercek, oküler (sıfat) eyni ת עיני
gözcük, göz deliği, kapı deliği, mikroskop veya teles-■ eynit עינית
kop merceği "'•י■ 'י “־ ■ ׳
405
keçi (hayvan) (dişil) iza נ קה
gazze, gazze kenti aza קה
bırakılmış, terkedilmiş (sıfat) azuv ת קוב
terkedilmiş, ıssız, metruk, ücra, gayrımeskün azuva קרבה
arsızlık, küstahlık, yüzsüzlük, saygısızlık, terbiye- azut metsah ?זרת מצח
sizlik
akbaba, kara akbaba (hayvan) ״ . - .. . ■ azniyaşhora ?זניח שחורה,
yardımcı, yedek ezer קר
yardım etmek azar, laazor s )-קר (לקר ל
(et)
alet edevat, araç gereç, aksesuar ezer, azarım ?זרים.קר
yardım, yardım etme ezra קרי׳
yardımlaşma, karşılıklı yardımlaşma ezra adadit ?זרה הדדית
ilk yardım . ezra rişona ?זרה ראשונה
tükenmez kalem et ?ט
hücum etmek, üstüne çullanmak, saldırmak at, laut s )?ט (לעוט
dolmakalem et novea ??ט נוב
takınmak, bürünmek, sarınmak, giymek ata, laatot פ )?טח (לעטות
kaplama, sarma, örtme, sarmalama, paketleme(am- ituf עטוף
balaj), bürüme
kaplı, örtülü, sarılı, sarınmış, sarmalanmış (sıfat) atuf n ?טוף
süs, nişan itur עטור
süslenmiş, bezenmiş, takdire şayan, iltifata mazhar atar ת ?טור
olmuş, payelendirilmiş (sıfat)
döş, hayvanın göğüs eti atin ?טין
kaplama, paketleme, paket, örtme, örtü atifa ?טיפה
yarasa (hayvan) atalef עטלף
kaplamak, sarmak, sarmalamak, paketlemek(am- ataf, laatof s )?טף (לעטף
balaj), bürümek
resimlemek, süslemek, taltif etmek, madalya vermek iter, leater s )עטר (לעטר
kuşatmak, çevirmek, daire içine almak atar, laator פ )?טר (לעטר
taç, çelenk (kralların başına konan) atara עטרה
tetkik, inceleme, tahkikat, dikkatle okuma iyun עיון
teorik iyuni עיוני
kartal (hayvan) ayit עיט
yıkıntı, enkaz . iyey haravot עיי חרבות
üstte (yazıda) eyl, leeyl לעיל. עיל
göz . ayin עין
■■/•••' 404
dikine, kalkık, kalkmış, erekte (sıfat) omed ת עומד
mevsim, sezon ona עונה
tavuk (hayvan), kuş of ערף
yırtıcı kuş ofdores עוף דורס
uçmak, uyuşturucu etkisiyle hayal alemine dalıp ofef leofef פ )ערפף (לעופף
gitmek (argo)
kurşun (element) oferet עופרת
sokağa çıkma yasağı otser עוצר
nefes kesen otser neşima עוצר נשימה
takip eden, izleyen, ardarda gelen, ardıl, ardışık okev עוקב
sollama şeridi okef עוקף
iğneleyici, dikenli, batan cinsten, kinayeli (sıfat) oktsani ת עוקצני
deri, cilt, kösele or עור
kör (sıfat) iver ת עיר
kör etmek, körleştirmek iver, leaver (et) פ )עור (לעור את
renk körü iver tsvaim עור צבעים
karga, kuzgun, kara karga (hayvan) orev עורב
körlük ivaron עורון
renk körlüğü, daltonizm ivron tsvaim עוררן צבעים
editör, derleyen, yazı işleri müdürü, yayıncı, basım- oreh עורף
cı, kurgulayan, kurgucu
avukat oreh din עולו דין
damar, atardamar örek עולק
uyaran örer עורר
uyandırmak örer, leorer פ )עורר (לעורר את
(et)
biçimsizleştirmek, tipini bozmak, şeklini değiştir- ivet, leavet פ )עות (לעות
mek, çarpıtmak
osmanlı otomanı עותומני
müracat eden, dilekçe veren, başvuru yapan öter עותר
teke (hayvan) (eril) ez T עז
kuvvetli, güçlü, şiddetli, güçlü zorlu, kudretli (sıfat) az ת עז
kuvvet, güç, kahramanlık, cesaret oz עז
arsız, küstah, yüzsüz, saygısız, terbiyesiz az metsah עו מצח
cehennem azazel עזאזל
bırakmak, terketmek azav, laazov פ )עזב (לעזב את
(et)
miras, kalıt, veraset izavon עובון
403
org, kilise orgu (müzik aleti) ugav עוגב
kek, pasta, turta uga עוגה
küçük pasta, bisküvi ugiya עוגיה
daha, hala od עוד
ut, ud (müzik aleti) ud עוד
bir daha, gene, tekrar, yine ........ . od paam . . עוד פעם
yüreklendirmek, cesaret vermek, gaza getirmek, oded, leoded S )עודד (לעודד את
teşvik etmek (et)
yüzünü buruşturmak iva, leavot פ )עוה (לעוות
biçimsiz, deforme, deformasyona uğramış, şekli avuy עווי
bozulmş
suç, günah, taksirat, vebal avon, avonot עוונות,עוון
biçimsizleştirme, tipini bozma, şeklini değiştirme, ivut עוות
çarpıtma .
yardımcı, asistan, muavin, yaver (eril) özer T עוזר
yardımcı, asistan, muavin, yaver (dişil) ozeret נ עוזרת
hizmetçi, yardımcı (ev işlerinde) ozeret bayit עוזדת בית
klasör, kap, dosya kılıfı, risale otfan עוטפן
düşmanca davranan, haşin, sadırgan, agresif, kötü oyen n עוין
niyetli, art niyetli, düşman, hasım, kin besleyen
(sıfat)
düşmanlık, husumet, kötü niyet, art niyetlilik, sal- oynut עועות
dırganlık, agresiflik
kramp, spazm, çırpınma, kasılma, kıvranma, nöbet, avit עדת
kriz
spazm avitot עויתות
spastik, kasılındı, spazmodik (sıfat) aviti ת עדתי
bulandıran, bozan, çürüten, çamurlayan oher עוכר
haksızlık, adaletsizlik, günah, şer, yanlışlık, zarar, avel ?ול
kötülük, kem, keder verici şey
göçmen, muhacir ole עולה
yeni göçmen ole hadaş עולה חדש
karaya vurma ole al sirton עולה על שרטון
bebek olal עולל
sebep olmak, neden olmak, sebebiyet vermek otel, leolel פ )עולל (לעולל
dünya olam עולם
hayal dünyası. olam aşlayot עולם אשליות
dünyevi, evrensel (sıfat) ■ olami ת עולמי
umman (ülke) oman עומאן
402
bu dereceye kadar, 0 denli ad kedey kah עד כדי כך
şimdiye kadar adko עד כה
görgü şahidi ed reiya עד ראיה
ye kadar adşe עד ש
yalancı şahit ed şeker עד ש?ןר
cemaat . . .............. eda - .עדה
içtima, toplantı, celse eda עדה
şahit, tanık (dişil) eda נ עדה
takmak, takınmak, takıp takıştırmak, süslenmek ada, laadot פ )עדה (לעדות
teşvik, teşvik etme, destek (futbol tribünlerinde idud עדוד
taraftarın yaptığı)
zariflik, nezaket, incelik idun עדון
çapalama idur עדור
şahitlik, tanıklık, şehadet, kanıt, delalet edut עדות
mücevher, ziynet adi ?די
hala, henüz, şimdiye kadar adayın עדין
nazik, narin, kibar, zarif adin עדין
nezaket, zarafet, naziklik, incelik, kibarlık adinut עדינות
tercihen, tercih edilen adif עדיף
tercih sebebi, tercih, öncelik adifut עדיפות
çapa, çapalama işi adira עדירה
güncelleme, güncelleştirme, revizyon idkun עדכון
güncelleştirmek, güncellemek, revize etmek idken, leadken פ )עךכן (לעדכן
güncel, en son model, zamana uygun (sıfat) adkani ת עדכני
devir, çağ, çığır, dönem idan עדן
cennet eden עדן
zarifleştirmek, nazikleştirmek, kibarlaştırmek . iden, leaden פ )עדן (לעדן
para üstü, artık, fazlalık odef עדף
sürü eder עדר
çapalâmak ־ adar, laador פ )עדר (לעדר
mercek adaşa, adaşot עדשות,עדשה
mercimek adaşa, adaşim עדשים,עדשה
lens, kontakt lens adşot mağa עדשות מגע
işçi, çalışan, müstahdem, eleman, personel oved . עובי
dinsiz, pagan, putperest oved elilim עובד אלילים
devlet memuru oved medina עובד מדינה
gelen geçen, ahali, sokakta yürüyenler över veşav עובר ושב
401
suç, cürüm, günah, kanunu çiğneme, faul (futbol- aavera ?ברה
da), ihlal, kusurlu hareket
gazap evra ?ברה
ibraniceleştirme, ibraniceye çevirme ivrut ?בררת
İbrani (sıfat) ivri ת ?ברי
günahkar, suçlu, sabıkalı, suça meyilli, ihlalci avaryan ז:?בך
suçluluk, günahkarlık avaryanut ?במנות
ibranice ivrit ?ברית
ibraniceleştirmek ivret, leavret S )?ברת (לעברת
küf oveş ?בש
cinsel arzu duymak, kur yapmak, tavlamaya çalış- agav, laagov S )עגב (לעגב
mak
domates agvaniya ע^בניה
frengi (hastalık) agevet עגבת
argo aga ?גה
yuvarlak, daire igul ?גול
kederli, üzüntülü, keyifsiz, hazin (sıfat) agum n עגום
turna kuşu (hayvan) agur ?גור
vinç, maçuna aguran ?גורן
kur, kur yapma agiva ?גיבה
küpe ağıl עגיל
dana, buzağı(hayvan) egel עגל
yuvarlak, toparlak agol ?גל
daire şekline sokmak, yuvarlak hesap yapmak, igel, leagel פ )?גל (לעגל
yuvarlamak
el arabası agala ?גלה
arabacı eglon ?גלון
puset, bebek arabası eglat tinok עגלת תינוק
hüzünlü olmak, kederlenmek, kasvet basmak, ağam, laagom פ )?גם (לעגם
gamlanmak
kasvetli, gamlı, hüzünlü, İç karartıcı (sıfat) agmumi ת עגמומי
kasavet, gam, iç darlığı, daral, iç karartıcı hal agmumiyut עגמומיות
çapa, gemi demiri ogen עגן
demir atmak, demirlemek ağan, laagon s )?גן (לעגן
şahit, tanık (eril) ed T ער
kadar, dek ad עד
sonu gelmeyen, bitmez tükenmez, bitmek bilmeyen, ad bli day עד בלי די
sonuna kadar, sınırsız, ilanîhaye
■ ■' ■ : ־ ■"־ "י ״ ■■'"־ '׳ ■י ■'-■-■י ־■■ ■ '׳ ■
400
A, sayısal değeri 70, gırtlaktan çıkan A harfi, (ibra- ayin ע
nı alfabesinde 16.01 harf)
kalın, kaba, yoğun av עב
ııfo, uçan daire (etsem bilti mazua עצם בלתי מזוההabam עב»־ם
kısaltması)
köle, kul eved עבד
işlemek, işlem yapmak, düzenlemek, uyarlamak, ibed, leabed ,עבד (לעבד את
tanzim etmek (et le) )-ל
çalışmak, kandırmak, birini işletmek, dalga geçmek avad, laavod ,-עבד (לעבד ב
(mecaz) (be al) )על
gerçek, hakikat, olgu, realite, husus, durum, fiil, uvda עבדה
eylem, vaka
emrivaki, fetakompli, oldu bitti avda עבדה מגמרת
mugmeret
kölelik, esaret, kulluk avdut עבדות
gerçeklere dayalı, fiili, aslına uygun, kelimesi keli- uvdati עבדתי
meşine, defakto (sıfat)
kalın, yoğun, koyu (sıfat) ave ע^ה
yoğunlaştırmak, koyulaştırmak, kalınlaştırmak iba, leabot )עבה (לעבות
(sıvı)
tanzim, düzen, uyarlama, adaptasyon ibud עבוד
iş, eser avoda עבודה
bedenen çalışılan iş avoda gufanit ךה גופנית1עב
yoğunlaştırma, koyulaştırma, kalınlaştırma (sıvı) ibuy עבוי
için avur עבור
gebelik, hamilelik, gebe bırakma, dölleme ibur עבור
kalınlık, yoğunluk, koyuluk ovi עבי
lazımlık, ördek, hastaların ihtiyaç giderdiği kap avit עביט
geçilebilir, aşılabilir avir עביר
öte, ilerisi, taraf, öte yan ever עבר
geçmiş, mazi, geçmiş zaman avar ע?ר
embriyo, cenin, dölüt ubar ע?ר
geçmek, aşmak avar, laavor )עבר (לעביר את
(et)
hamile bırakmak, döllemek iber, leaber )עבר (לעבר
sabıka, sabıka kaydı, suç geçmişi avar plili עבר פלילי
sonbahar, güz, hazan (mevsim) stav ..... סתו
tıkanık (sıfat) sattım ת סתום
taş yontma (keskiyle) situt סתרת
tıkama, tıpa, dolgu, tıkanma, tıkaç, blokaj stima ?ותימה
çelişki, tezat, paradoks, aykırılık stira סתירה
öylesine, anlamsız, belirsiz, sadece, yalnızca stam, ........... - ... סתם
tapa, tıkaç, tıpa, kapakçık selem סתם
tıkamak, dolgu yapmak satam, listom פ )סתם (לסתם
öylesine, anlamsızca, rastgele (sıfat) stami ת סתמי
saklı, gizli, sır seter סהר
çelişmek, tezat teşkil etmek, çürütmek, yalanlamak, satar, listor 5 )סתר (לסחר
mahvetmek, aykırı düşmek
taş ustası, taş yontucu, taş yontan kişi satat סתת
taş yontmak (keskiyle) sitet, lesatet פ )סתת (לסתת
398
film, şerit, kurdela seret סרט
tırmalamak, tırmıklamak sarat, lisrot 5 )סרט (לסרט
korku filmi seret eyma סרט אימה
seloteyp, yapışkan bant seret adbaka סרט הךבקה
çizgi film seret metsuyar סרט מציר
klip, kısa film ....... . sirton ... סרטון
teknik ressam sartat סרטט
çizim yapmak, teknik proje çizmek (sin שile de sirtet, lesartet S )סרטט (לסרטט
לשרטטyazılır)
kanser (hastalık) sartan סךטן
yengeç, İstakoz, pavurya (hayvan) sartan סךטן
sri lanka (ülke) sri lanka סרי לנקה
örme, örgü sriga סריגה
tırmalama, tırmık srita סריטה
hadım saris סרים
tarama, arama, elektronik aletle tarama srika סריקה
aks, dingil, mil seren סרז
yüzbaşı seren ןז9
kısırlaştırmak, hadım etmek, iğdiş etmek, enemek sires, lesares S )סרס (לסרס
pezevenk, muhabbet tellalı, kadın satıcısı sarsur סןסיר
pezevenklik, kadın satıcılığı, fahişe pazarlama sirsur סןסרר
pezevenklik yapmak, kadın satıcılığı yapmak, fahişe sirser, lesarser פ )סרסר (לסרסר
pazarlamak ..........................
diyafram, göğüs ve karın boşluklarını birbirinden sarefet סר^פת
ayıran kas
ısırgan otu sirpad סךפד
ürtiker, kurdeşen, ciltte oluşan kaşıntılı döküntü sirpedet סךפדת
(hastalık) *
kolsuz uzun elbise sarafan סרפו
boş, boşluk, kuru sıkı srak סרק
taramak sirek, lesarek פ )סרק (לסרק
taramak, sıyırmak, elektronik aletle taramak, (bil- sarak, lisrok פ )סרק (לסרק
gisayarda) scane edilmek
asilik etmek, başkaldırmak, söz dinlememek, dik- sarar, lisror פ )סרר (לסרר
başlılık etmek
her duruma uyum sağlayan, adapte olma yetenekli staglan סתגלן
kişi
uyum sağlama yeteneği, şartlara ve çevreye intibak staglanut סתגלנית
etme yeteneği
397
taşlamak, taşa tutmak sakal, liskol S )סקל (לסקל
İskandinav skandinavi ............. סקנדינבי
İskandinavya skandinavia סקנדינביה
skandal, rezalet (İNGİLİZCEDEN) skandal סקנדל
seks seks סקס
saksafon (müzik aleti)......... ...... ........ saksofon .; סקסוסיו
seksi, seks seksi ת סקסי
araştırma, inceleme, mütala, teftiş seker סקר
incelemek, araştırmak, tetkik etmek, gözatmak, siker, lesaker s )סקר (לסקר
gözden geçirmek
gözden geçirmek, teftiş etmek, mütalaa etmek, sakar, liskor 5 )סקר (לסקר
incelemek, araştırmak
meraklı, aşırı meraklı sakran סקרן
meraklandırmak, merak ettirmek, merak uyandır- sikren, s )סקרן (לסקרן את
mak lesakren (et)
merak, meraklılık sakranut סקרנות
moral bozukluğu, mahzun, üzgün, ağlamaklı, kız- sar סר
gın, küskün, somurtkan
sapmak, kenara çekilmek, uğramak, gelmek sar, lasur s )סר (לסור
refüze etmek, geri çevirmek, reddetmek serev, lesarev s )-סרב (לסרב ל
(le)
sırp, sırbistanlı (eril) serbi ז סרבי
Sırbistan (ülke) serbia סךבתז
sırpça, sırp, sırbistanlı (dişil) serbit נ סךבית
iş tulumu sarbal סךבל
güçleştirmek, karmaşıklaştırmak, hantallaştırmak sirbel, lesarbel 5 )סךבל (לסרבל
refüze eden, reddeden, itiraz eden, karşı çıkan, sarvan סרבן
muhalif
itaatsizlik, başkaldırma, reddediş sarvanut סרבנות
örmek sarag, lisrog פ )סרג (לסרג את
(et)
cetvel sargel סרגל
sardalya balığı (hayvan) sardin סררין
refüze, ret, reddetme, geri çevirme seruv סרוב
ret, reddetme seruv סירב
kısırlaştırma, hadım etme serus סדום
kötülük yapmak, kusurlu davranmak, kabahatli saralı, lisroah s )סרח (לסר׳ח
olmak, illegal işler yapmak
kokuşma, pis koku, kokuşmuşluk serahoıı סרחון
es:
■ ' יי ’ . 396
tatmin etmek, takviye etmek, vermek, teslim etmek sipek, lesapek D )ספק (לספק
(ticari mal)
elleri kavuşturmak şafak, lispok S )ספק (לספק
spekülatör (İNGİLİZCEDEN) spekıılant ספקולנט
spekülasyon (İNGİLİZCEDEN) spekulatsya ספקולציה
şüpheli, tereddütlü, kuşkulu, itimatsız safkan • ספקן
sınır, hudut sfar ספר
kitap sefer ספר
berber, kuaför sapar ספר
saymak (sayı) safar, lispor פ )ספר (לספיר את
(et)
anlatmak, bahsetmek, saç kesmek siper, lesaper פ ,ספר (לספר את
(et le al) )י על-ל
ispanya (ülke) sfarad ספרר
İspanyol (eril) sfaradi ז ספרדי
İspanyolca sfaradit ספרדית
sayı, numara, rakam sifra ספרה
tek haneli rakam, hane, basamak sifra ספרה
kitapçık, küçük kitap, broşür, risale, livreto sifron ספרון
edebiyat sifrut ספרות
berberlik, kuaförlük, saç kesimi saparut ספרות
edebi, edebiyatla ilgili (sıfat) sifruti ח ספרותי
kütüphane sifriya ספריה
gezici kütüphane sifriya nayedet ספריה בירת
sperm (İNGİLİZCEDEN) sperma ספרמה
kütüphaneci, kütüphane memuru safran ??ח
numaralamak, numara vermek sifrer, lesafrer פ )ספרר (לספרר
sahne (bir filmden ya da oyundan bölüm) stsena ס?נה
İskoç (eril) skoti ז סקוטי
iskoçya (ülke) skotlaııd סקוטלנד
tetkik, gözden geçirme, gözatma, bakış sikur סקור
sektör, branş, kesim (İNGİLİZCEDEN) sektör קקטור
taşlama, taşa tutma skila סקילה
tekrar gözden geçirme, tekrar göz gezdirme, müta- skira סקירה
laa, inceleme, araştırma, genel bakış, umumi plan,
taslak
genel bakış skira klalit סקירה כללית
taşlamak, taş atmak sikel, lesakel פ )סקל (לסקל
395
sporcu, atlet, .... .... .......... . sportai , ספורטאי
sportif, atletik, sporla ilgili (İNGİLİZCEDEN) sportivi ח ספורטיבי
(sıfat)
apandisit, eklenti sefah ספח
soğurmak, emmek, massetmek safah, lispoah s )ספח (לספח
ilhak etmek, katmak......... _........ ,. , sipeah, sipah, ספח (לספת) " פ,;ספח
lesapeah
sedef (hastalık), bir tür deri hastalığı psoriasis safahat ספתח
eylül ayı, miladi takvimde 9. ayın adı (İNGİLİZCE- september ספטמבר
DEN)
emme, soğurma, mas sfiga ספיגה
gol yeme (futbolda) sfigat şaar ספיגת שער
gemi sfina ספינה
römorkör, yedeğinde özellikle deniz taşıtı götüren sfinat grar ספינת גרר
taşıt
muhrip, torpidobot, füze atar askeri deniz aracı satil, sfinat ספינת טילים
(sfinat tilim kısaltması) tilim )(סטי״ל
yük gemisi sfinat mehulot ספינת מכולות
tedarik, iaşe, sağlama, temin sfika ספיקה
safir, safir taşı (değerli taş) sapir, even אבן ספיר,ספיר
sapır
sayım, sayma, milat sfira ספירה
manevi, ruhsal (İNGİLİZCEDEN) spirituali ספיךיטואלי
kan sayımı sfirat dam ספירת דם
mal sayımı, stok sayımı, envanter sayımı sfirat mlay ספירת קלאי
fincan (büyük), geniş ağızlı büyük bardak sefel ספל
fincan (küçük kahve fincanı) siflon ספלון
gemici sapan ספן
apaştık, beyinsel arıza sebebiyle istemsiz kasılımlı spasti ספסטי
(İNGİLİZCEDEN)
sıra, oturma bankı safsal ספסל
okul sırası safsal ספסל הלמודים
alimudim
karaborsacı, spekülatör, vurguncu safsar ספסר
karaborsacılık yapmak, spekülatörlük yapmak, sifser, lesafser פ )ספסר (לספסר
vurgunculuk yapmak
karaborsacılık, spekülatörlük, vurgunculuk safsarut ספסרות
spesifik, özgün (İNGİLİZCEDEN) spetsifi ספציפי
tedarikçi, malı teslim eden sapak ספק
şüphe, kuşku, tereddüt, itimatsızlık safek ספק
394
yüzgeç (balıklardaki) snapir סנפיר
yaptırım, müeyyide, iş yavaşlatma sanktsiya סנקציה
önlük, mama önlüğü, mutfak önlüğü, iş önlüğü sinar מנר
sentez yapmak sintez, lesantez S )סנתז (לסנתז
cafcaflı, canlı, çok renkli, fazla süslü, gösterişli sasgoni ת ססגוני
(sıfat)
parola, slogan sisma ססמה,ססמא
yardım, destek, iane saad סעד
yardım etmek, destek olmak(iane), yemek yemek saad, lisod s )סעד (לסעד
sofra, ziyafet, yemek seuda סערה
yardım, destek, iane siud סעוד
yaşlı hasta insanların bakımının yapıldığı hastane siudi סעודי
bölümü
suudi (eril) saudi ז סעודי
suudi arabistan (ülke) saudia סעודיה
paragraf, kısım, madde, fıkra, bent (kanun yada seif סעיף
şartname bendi)
dallara ayırmak, branşlara ayırmak, paragraf sief, lesaef s )סעף (לסעף
ayırmak
fırtına patlamak, tayfun çıkmak, kargaşa çıkmak saar, üsor s )סער (לסער
fırtına seara ?־ערה
eşik, kenar, kıyı saf סף
kaplıca spa ספא
emmek, içine çekmek, soğurmak, massetmek safag, lispog s )ספג (לספיג
spagetti, İtalyan makarnası spageti ספגטי
ponçik, hanuka ponçiği, reçel emdirilmiş hamur işi sufganiya ספגניה
ağıt yakmak (matemde) safad, lispod 3 )ספד (לספד
kanape, sedir, divan, yatacak yer sapa ספה
sünger sfog ספוג
emdirilmiş, ıslanmış, içi sıvı emmiş (süngerin yap- safug ת ספוג
tığı) (sıfat)
ilhak, katma, ilave etmen sipuah ספוח
güverte sipun ספון
paspas, yerleri paspaslama sponca ספונגיה
spontane, kendiliğinden olan, önceden planlanma- spontani ספונטני
mış, 0 anda yapılan (İNGİLİZCEDEN)
tatmin, memnuniyet sipuk ספוק
hikaye, masal, anlatı sipur ספור
spor (İNGİLİZCEDEN) sport ספורט
‘■-'■'•-י •י ■■ ...*•■■■״
* י -
392
yüzgeç (balıklardaki) snapir .סנפיר
yaptırım, müeyyide, iş yavaşlatma sanktsiya סלקציה
önlük, mama Önlüğü, mutfak önlüğü, iş önlüğü sinar סנר
sentez yapmak sinteZf lesantez פ )סנהז (לסנתז
cafcaflı, canlı, çok renkli, fazla süslü, gösterişli sasgoni n ססגוני
(sıfat) . . ■ - . ............
393
י ■•־־ 'י• ־ ■י • י-.- --- ••................... .......... -.;•!י,.! ........ ........ ........ ■ - ’־־ '־־
392
mürver ağacı sambuk ........ . סמבוק
gizli, gizlenmiş, saklı, görünmeyen (sıfat) samuy ח סמוי
bitişik, yanında, yakın (sıfat) samuh ת סמוך
destek, takviye, dayanak, payanda smuha סמוכה
referans simuhin סמוכין
işaretleme, işaret etme simun סמון
samur, gelincik, sansar (hayvan) samur סמור
dar yol simta סמטה
geçit, dar sokak, kuytu yol, çıkmaz simta סמטה
bitişiklik, yakınlık, sınırdaşlık, hemhudutluk smihut סמיכות
tamlama (dilbilgisinde), iki kelimeden oluşan smihut סמיכות
birleşik söz (örneğin glil neyar גליל נידkağıt
rulosu)
uyuşturucu eroin samım סמים
kanıt, delil, referans smah סמך
destek, mesnet, dayanak semeh סמך
güvenmek, itimat etmek samah, lismoh s )סמך (לסמך ?גל
(al)
mezun etmek simeh, lesameh s )סמך (לסמך
yetki, otorite, selahiyet, bilirkişi, ehil, erbap samhut סמכות
otoriter, sıkı idare yanlısı (sıfat) samhuti ת סמכותי
sembol, simge, alamet, amblem semel סמל
çavuş samal ........... סמל
sembolize etmek, simgelerle anlatmak simel, lesamel s סמל את (לסמל
)את
marka, ticari amblem, logo, alameti farika semel mishari סמל מסחרי
sembolik, simgesel, az miktarda, karınca kararınca simli ת סמלי
(sıfat) '
amblem, logo, işaret, ticari ad samlil סמליל
uyuşturucu vermek(eroin hap esrar), uyuşturmak simem, D )סמם (לסמם
lesamem
koku, tat, baharat sameman סממן
skorboard, işaretleyici, puan yazıcı, gösterge saman סמן
işaretlemek, nişan koymak, işaret vermek, işaret sünen, lesamen פ )סמן (לסמן
etmek
allık, yüz kızarması somek ■ סמק
sumak . sumak סמק
dikleştirmek, çivilemek, mıhlamak, çakmak simer, lesamer פ )סמר (לסמר
dikleşmek, kaskatı olmak, diken gibi olmak şamar, lismor ■פ )סמר (לסמר
391
salata . .......... ........................ . .......,... salat ,סלט
takla, perende, salto salto סלטה,סלטו
iğrenti, tiksinme, tiksinti, antipati, nefret slida סלידה
taban, ayakkabı tabanı salya סלט׳
affedilir, bağışlanabilir, hoş görülebilir, mazur saliah ח סליה
görülebilir (sıfat)
pardon, atfedersiniz, af, özür, bağışlama stiha סליחה
makara, bobin slil סליל
zula, gizli silah deposu, silah mühimmat yada gizli silk סליק
evrak saklanan hücrelerin genel kod adı
yol inşa etmek salak lislol B )סלל (לסלל
merdiven sulam סלם
portatif merdiven, el merdiveni, skala, dereceli sulam סלם
cetvel
somon balığı (hayvan) (İNGİLİZCEDEN) salmoıı סלמון
somon füme salman סלמון מ^זן
meuşatı
salam salami סלמי
semender, su semenderi, karada ve suda yaşayabi- salamandra סלמנדרה
len (hayvan)
argo (İngilizce) sleng סלנג
saç kıvrımı, bukle, saç lülesi, şarkı söylerken gırt- silsul סלסול
lakla yapılan ses oyunları
saçını kıvırmak, saçını dalgalandırmak, titreşim silsel, lesalsel B )סלסל (לסלסל
yapmak(ses)
küçük sepet (ekmek sepeti, çiçek sepeti, çamaşır salsela סלסלה
sepeti vb.)
kaya, büyük taş . .sela סלע
tahrif etmek, çarpıtmak, aslını bozmak silef, lesalef B )סלף (לסלף
pancar selek סלק
def etmek, kovmak, kapı dışarı etmek, uzaklaştır- silek, lesalek B )סלק (לסלק
mâli
111441*« savüstUrmâkttehlikevil
T UÇLVll 1 LU t-V L. 1 llhV T M
ג ן
havale çıkarmak, borca karşılık ödeme göndermek salak, lislok B )סלק (לסלק
seçme, seçip ayırma, ayıklama (İNGİLİZCEDEN) selektsya סלקצןה
kereviz (İNGİLİZCEDEN) seleri סלרי
irmik solet סלח
eroin, esrar, zehir, uyuşturucu ilaç sam סם
uyuşturucu madde, narkotik sam ardama סם הךדמה
körleştirmek,•kör etmek, gözlerini kamaştırmak sime, lesame B )סמא (לסמא
samba dansı, brezilya dansı samba סמבה
389
״- •. ..*• u-־.. . •- . .• ־
385
solaryum solaryum סולריום
destek veren, eşlik eden someh סומך
somali (ülke) somalia סומלחז
at, beygir, aygır (eril) (hayvan) sus T סוס
su aygırı (hayvan) sus ayeor סוס הןאור
yarış atı, yarış atları (hayvan) ....... ■ sus merotşim .,.סוס מרוצים ״
kısrak dişi at (dişil) (hayvan) susa J סוסה
denizatı (hayvan) suson yam סוסון ים
sofrada bulunan kişi, yemek yiyen soed סועד
fırtınalı, heyecanlı, kızgın, hiddetli, öfkeli (eril) (sı- soer ז,ת סוער
fat)
fırtınalı, heyecanlı, kızgın, hiddetli, öfkeli (dişil)(- soeret J^7 סו?רת
sıfat)
son,sonuç sof סוף
sazlık, saz, dere kenarlarındaki sulak yerlerde suf סוף
yetişen bitki
fırtına, bora sufa סלפה
nihai, kati, kesin, en son (sıfat) sofi ת סופי
sondaki, sonunda, en sonunda sofit סופית
nihayet, en nihayet, son olarak, en sonunda sof sof סוף־סוף
yazar, kitap yazan (eril) sofer r ס(פר
yazar, kitap yazarı (dişil) soferet j סופרת
hafta sonu sofşavua סופשבוע
tipi, kar fırtınası sufat şlagim סופת שלגים
sosyolog, toplum bilimci (İNGİLİZCEDEN) sotsyolog סוציולוג
sosyoloji, toplum bilim (İNGİLİZCEDEN) sotsyologya סוציולוגיה
svitşort, uzun kollu pamuklu kaim tişört sveçer םוצ>ר
rıhtım hammalı, liman hammalı savar סור
parmaklık, pencere kafesi, ızgara soreg סורג
Suriyeli (eril) suri ז סלרי
suriye (ülke) . surya סוךיה
surinam (ülke) surinam סוךינם
asi, isyankar, inatçı, dik başlı, serkeş sorer סורר
karşıt, anti, aykırı, zıt, tezat teşkil eden soter סותר
sürüklemek, çekmek, aşırmak, yürütmek (mecazi) sahav, Hshov פ )סחב (לס חב
paçavra, çaput shava ׳1?סח
sürünceme, işi geciktirme, ayak sürüme, yokuşa sahevet סחבת
sürme, iş yavaşlatma
384
hoşgörü, tolerans, müsamaha sovkmut .... סובלנות
açık fikirli, toleranslı, liberal (sıfat) sovlani ת סובלני
devlet desteği, sübvansiyon, para yardımı, mali subsidya סוכסיךיה
destek
tür, çeşit, cins, nevi, kategori, grup sug סוג
çeşitlendirmek, sınıflandırmak, türlerine ayırmak siveg, lesaveg . s )סוג (לסוג
kan grubu sug dam סוג רם
konu, mevzu, tema, mesele, sorun sugiya סוגיה
parantez sogrim סוגו־ים
sır, giz, esrar, muamma, bilinmeyen şey sod סוד
sudan (ülke) sudan סודאן
soda, karbonat, bikarbonat (içecek) soda (leştiya) סודה לשתיה
gizli, saklı, mahrem, herkesçe bilinmeyen (sıfat) sodi n סוךי
gizlilik sodiyot סוךיות
kazak, süeter sveder סןדד
gardiyan soer סוהר
türlerine ayrıştırma, sınıflandırma, kategorize etme sivug סווג
swaziland (mozambik ile güney afrika cum. arasın- svazilend סוזילנד
î T •T •
da bir ülke)
tüccar, iş adamı, esnaf soher סוחר
sapık, yoldan çıkmış sote סוטה
soya, soya fasulyesi soya סויה
tente, güneşlik, sayvan soheh סוכך
tenteyle örtmek, sığındırmak, kol kanat germek, soheh, lesokeh s )סובך (לסוכך
koruması altına almak
acente, temsilci, pazarlamacı, ajan sohen סוכן
sigortacı sohen bituah סוכן בטוח
çift taraflı casus, iki taraflı çalışan casus sohen kaful סוכן בפול
gizli ajan sohen samuy סוכן סמוי
acente, ajans sohnııt סוכנות
sol notası, müzik notası - sol סול
sulh (ARAPÇADAN) sulha סולחה
dengeli, metin, vakur, temkinli, salim, istikrarlı, solidi ■ת סוליךי
emniyetli, muhafazakar, ılımlı (sıfat)
pil, batarya, tabya solela סוללה
solist solan סולז
mazot soler סולר
güneşle ilgili, güneş etkisiyle oluşan, solar (sıfat) solari ת סולרי
383
asteğmen .. ............... segen mişne סגן משנה
stil, tarz, uslup, usul, tavır, eda signon סגנון
uslup sergilemek, tarz yaratmak, stil yaratmak signeıı, פ )סגנן (לסגנן
lesagnen
alaşım sagsoget סגס^ת
inzivaya çekilen, keşiş, dünya nimetinden elini sagfan םג?ז
"י "י 'י............ ''־י
çeken, kendini her türlü zevkten soyutlayan
kapanma, kapatma, kapama, sokağa çıkma yasağı seger סגר
(sıkıyönetimde)
kapamak sağar, lisgor פ ,סגר (לסגר את
(et le be) ’ ) ב־,ל״
bulanık, yağışlı, bulutlu (sıfat) sagriri ת סגרירי
çatlak, çatlamış, yarık (sıfat) saduk ת סתק
düzen, nizam, tertip, tertipleme sidur סדור
düzgün, muntazam, düzenli, sıralı, intizamlı (sıfat) siduri ת סדוךי
çarşaf, yatak çarşafı sadin ?דין
sadist (İNGİLİZCEDEN) sadist סדיסט
normal, olağan (sıfat) sadır ת ?דיר
örs sodan סרן
atelye, atölye sadna סדנה
çatlaklık sedek סדק
çatlatmak sadak, lisdok s )סדק (לסדק
düzen, dizgi, tertip, nizam, intizam seder סדר
düzeltmek, dizmek, ayarlamak, düzene sokmak, sider, lesader s )סדר (לסדר את
yayınlamak, derlemek (et)
aşağı yukarı, takribi, yaklaşık seder godel סדר גידל
gündem seder yom סדר יום
seri, dizi sidra סדרה
kahya, teşrifatçı, yer gösteren, düzenlemeci (eril) sadran ז סדרז
kahya, teşrifatçı, yer gösteren, düzenlemeci (dişil) sadranit נ סדתית
hilal saar סהר
ay çöreği saaron סהרון
uyurgezer (sıfat) saaruri ת סהרורי
uyurgezerlik saaruriyut סהרוריות
gürültülü, patırdılı (sıfat) soen ת סואן
savan, su kaynakları arasında yer alan geniş çayır savana סואנה
(afrikada) .
döndürmek, ־dolaştırmak, çevirmek, parmağında sovev, lesovev פ )סובב (לסובב
oynatmak . .
■ ::;'■ץ.■.:.■■:.■".'׳ ■..■::;■;י
O
S, sayısal değeri 60, (İbrani alfabesinde 15.ci harf) sanıeh ס
sadizm (İNGİLİZCEDEN) sadizm סאךיזם
sauna, fin hamamı (İNGİLİZCEDEN) sauna סאונה
taşlama, yergi, hiciv satira ; סאטירה
gürültü, yapmak, gürültü etmek saan, lison S )סאן (לסאן
beybaba, dede, yaşlı adam (eril) sav r סבT
çevirmek, sarmak, etrafında dönmek, çevrelemek sav, lasov פ )סב (לסב
büyükbaba, dede (eril) saba ז סבא
aşırı içmek, haddinden fazla içmek sava, lisbo פ )סבא (לסבא
dönme, dönüş, devir, deveran, dolanma, tur dönme sevev סבב
keyifli, İyi, hoş (ARAPÇADAN) sababa סבבה
sebep, neden siba סבה
hanımanne, yaşlı kadın, büyükanne (dişil) sava נ סבה
karışıklık, kargaşa, keşmekeş, güç hale sokma, zora sibuh סבוך
koşma
karman çorman, arapsaçı (sıfat) savuh ת סבוך
sabun sabon סבון
sabunluk saboniya סבוניה
kani, düşünen, fikrinde olan, düşüncesinde olan, savur ה סבור
kanaat getirmiş, farzedilmiş, addedilmiş, varsayıl-
mış, sanılmış (sıfat)
etrafında, civarında, çevresinde, dört bir yanında saviv סביב
etraf, civar, dolay, muhit, çevre seviva סביבה
topaç sevivoıt סביבון
çevresel, civarla ilgili, etrafındaki (sıfat) svivati ת סביבתי
pasif, edilgen fiil (sıfat) savil ת סביל
kepek (unda, ekmekte) subin סבין
makul, mantıklı, akla uygun, muhtemel, olası (sıfat) savir ת מביר
olasılık, ihtimal, akla uygunluk, mantıklılık, fizibi- svirut סבירות
lite
çalılık, ağaçlık svah סבך
karışıklık, güçlük, labirent, çile, arapsaçı svah סבך
karıştırmak, karmaşıklaştırmak, zorlaştırmak, güç sibeh, lesabeh פ )סבך (לסבך
hale sokmak, zora sokmak
azap, ızdırap, keder, dert, çile, cefa, acı sevel סבל
hamal sabal סבל
379
püskürtme, serpme, fışkırtma, sıçratma netez :. •, .?,‘■•i .... ז1נו
püskürtülmek, serpilmek, fışkırtılmak, sıçramak nitaz, leinatez פ )נתז (להנתז
parça, dilim netah נתת
ameliyat etmek, analiz etmek niteah, nitah, פ נתח (לנתח,נתח
lenatedh (et) )את
saplanmak, sokulmak . .................... nithav, leitahev s- )נסחב (להתחב
sınırlanmak, limit koyulmak nitham, s )נסחם (להתחם
leitahem
güzergah, yol, şerit, rota, tutulan yol, kulvar nativ נתיב
sigorta, elektrik sigortası ııetih נתיר
yurttaş, vatandaş, uyruklu, teba natin נתין
verme, bahşetme, alicenaplık netina נתינה
tabiiyet, uyruk, tebaa, vatandaşlık netinut נתינות
alaşım neteh נחו
metal eritilmek nitah, leinatah s )נתך (להבתך
muhtemel olmak, mümkün olmak, olası olmak nithaıı, s )כן (לחתכן1נן
leitahen
asılmak nitla, leitalot s נתלה (להתלרת
(be) י
koparılmak, yolunmak nitlaş, leitaleş s )נתלש (להתלש
desteklenmek, dayanmak nitmah, s )מך (להתמך1נך
leitameh
verilmek nitan, leinaten פ )נתן (להבתן
vermek natan, latet ) פ- ל,נתן (לתת את
(etle)
ilham vermek, esinlemek natan aşraa, פ נתן השראה (לתת
latet aşraa )השראה
iğrenç, nefret uyandıran, aşağılık nitav ניז?ב
nefret edilmek, nefret uyandırmak nitav, leitaev פ )נתעב (להתעב
yakalanmak, ele geçmek, tutulmak, yakayı ele nitpas, leitafes פ )נתפס (להתפס
vermek
dikilmek (dikiş) nitpar, leitafer פ )נתפר (להתפר
kırılmak, parçalanmak nitats, leinatets פ )נתץ (להנתץ
kırmak, parçalamak nitets, lenatets פ )נתץ (לנתץ
kesiklik, kopukluk, temassızlık, bağlantısızlık netek ?תק
kesilmek, kopmak, bağlantı kesilmek, ilişkisi kesil- ııitak, leinatek פ )נתק (להבתק
mek
kesmek, koparmak, bağlantı kesmek, ilişki kesmek, nitek, lenatek פ )נתק (לנתק
ayırmak
378
kimyasal silah, kimyevi silah neşek kimi :.: כימי:נשק
konvansiyonel silah neşek נשק קונבנציונלי
konventsyonali
silah deposu, silahlık, cephanelik naşakiya בנזקיה
tartılmak, düşünülmek nişkal, leişakel פ )נשקל (להשקל
gözetlenmek, bakılmak nişkaf, leişakef פ )נשקף (להשקף
kartal (hayvan) neşer נשר
ayrılıp düşmek, kopup düşmek, ...den düşmek, naşar, linşor פ )נשר (לנשר
dökülmek (saç, tüy, yaprak)
suya daldırılmak, suya batırılmak, sırılsıklam nişra, leişarot פ )נשרה (להשרות
edilmek
tırmalanmak, tırmıklanmak ııisrat, leisaret s )נשרט (להשרט
kartalvari, kartalsı, kartal gibi (özellikle burun için nişri ת נשרי
karga burunlu manasında) (sıfat)
arkadan izlemek, peşinden gitmek, arkada kalmak nisrah, s )נשרך (להשרך
leisareh
yanmak, yakılmak, ateşe verilmek nisraf, leisaref פ )נשרף (לח?זרף
ıslık çalınmak nişrak, leişarek פ )נשרק (להשרק
döküntü, radyoaktif döküntü, nükleer atık neşoret נשרת
içilmek nişta, leişatot פ )נשתה (להשתות
fidan dikilmek, ekilmek, casusluk amaciyla yerleşti- niştal, leişatel פ )נשתל (להשתל
rilmek(köstebek)
yöneltmek, tevcih etmek, rota vermek, güzergah nitev, lenatev פ )נתב (לנתב
tesbit etmek
davalı, sanık nitba נתבע
dava edilmek, mahkemeye verilmek, talep edilmek, nitba, leitavea פ )נתבע (להתבע
istenmek
yöneltme, tevcih, yol belirleme, yön belirleme nituv נתוב
ameliyat, cerrahi müdahele, operasyon, analiz nituah נתוה
otopsi (ölümden sonra cesede cerrahi müdahele) nituah leahar נתוח לאחר המות
amavet
by pass ameliyatı nituah נהרח מעקפים
- maakafim
estetik ameliyat nituah plasti נתוח פלסטי
veri, done, data, bilgi, malûmat notun נתון
veriler, doneler netunim , נתונים
kırma, parçalama, tahrip nituts גתוץ
kesme, koparma, bağlantı kesme, ilişiğini kesme, nituk נהוק
birbirinden ayırma, fişten çekme
sekme, sıçrama nitur נתור
ד* דיג׳
yollanmak, gönderilmek ' nişlah, S )נשלח (להשלח
leişaleah
yönetilmek, kumanda edilmek nişlat, leişalet B )נשלט (להשלט
reddedilmek, inkar edilmek nişlat, leişalet B )נשלל (להשלל
tamamlanmak, bütünlenmek, bitmek nişlam, B )נשלם (להשלם
leişalem
dışarı çekilmek, dışarı çıkarılmak nişlaf, leişalef B■ )נשלף (להשלף
iyice pişmek, iyice haşlanmak (argo) nişlak, leişalek B )נשלק (להשלק
nefes almak, soluk almak ııaşam, linşom B )נשם (לנשם
imha edilmek, yok edilmek, helak olmak, harap nişmad, B )נשמד (להשמד
edilmek, tahrip edilmek, itlaf edilmek, telef olmak leişamed
nefes, can, ruh neşama נשמח
yerinden çıkmak, kaybolmak nişmat, B )נשמט (להשמט
leişamet
duyulmak, işitilmek, itaat etmek nişma, leişama B )נשמע (להשמע
korunmak, muhafaza edilmek, sakınmak, kaçınmak nişmar, B )נשמר (להשמר
leişamer
nefret edilmek, nefrete maruz kalmak nisna, leisane B )נשנא (להשנא
nüksetmek, tekrar olmak, yine vuku bulmak, tekrar uişna, leişanot B )נשנה (להשנות
meydana gelmek
boğulmak, tıkanmak (havasızlıktan) nişnak, B )נשנק (להשנק
leişanek
atıştırmak (argo) ııişneş, B )נשנש (לנשנש
lenaşneş
yarılmak, ikiye bölünmek, ikiye ayrılmak nişsa, leışasa B )נשסע (להשסע
dayanmak, yaslanmak nişan, leişaen B )נשען (להשען
balo, gece balosu ııeşef נעיף
üflemek, nefes vermek naşaf, linşof B )נשף (לנשף
yargılanmak, mahkeme edilmek nişpat, leişafet B )נשפט (להשפט
dökülmek nişpah, B )נשפך (להשפך
leişapeh
silah neşek נשק
silah görevlisi, silah uzmanı, silahtar, silâhçı, silâh naşak נשק
yapımcısı, silah deposu görevlisi
öpmek ııişek, lenaşek B )נשק (לנשק את
(et)
öpmek, yakın olmak, temas etmek naşak, linşok B )נשק (לנשק
biyolojik silah ‘ neşek biyologi נשק ביולוגי
nükleer silah . neşek garini נשק גךעיני
ateşli silah’ neşek ham נשק חם
376
tahliye, dışarı atma, zorla çıkarma, el koyma, mal ııişııl נשול
ve mülke el konulması, atma, yoksun bırakma
mükellef, vergi mükellefi, vergilendirilen kişi nişom נשום
öpme, öpüş nişuk נשוק
öpülmüş (sıfat) naşuk n נשוק
sarmalanmak, burulmak nişzar, leişazer 5 )נשזר (להשזר
kesilmek, boğazlanmak, hayvan kesilmek nişhat, leişahet פ )נשחט (להשחט
aşınmak nişhak, פ )נשחק (להשחק
leışahek
tahrip olmak, mahvolmak, yıkılmak nişhat, leişahet פ )נשחת (להשחת
çalkalanmak, yıkanmak niştaf, leişatef פ )נשטף (להשטף
kadınsı, efemine, kadın gibi, kadınca, kadınsal naşı גשי
cumhurbaşkanı, cumhur reisi, reisicumhur, başkan nasi נשיא
taşıma, nakletme, evlendirme nesıa נשיאה
cumhurbaşkanlığı, başkanlık nesiyut נשיאות
esinti, üfleme neşiva נשיבה
kadınlık, kadınsılık naşiyut נשיות
ısırık, ısırma, dişleme neşiha נשיכה
kadınlar, karılar, avratlar naşim נשים
nefes, nefes alma, solunum, soluk, teneffüs, bir neşima נשימה
nefeslik zaman, an
nefesle ilgili, solunumla ilgili (sıfat) neşimati ת נשימתי
nefes verme, üfleme neşifa נשיפה
öpücük, buse neşika נשיקןה
dökülen, dökülebilir, yaprak döken (sıfat) naşir n נשיר
tüy dökme, deri değiştirme, ayrılma, bırakma neşira נשירה
(okulu)
ısırılmak nişah, leinaşeh פ )נשך (להנשך
ısırmak naşah, linşoh פ )נשך (לנשך
yatırılmak, uzandırılmak nişkav, פ )נשכב (להשכב
leişahev
unutulmak nişkah, פ )נשכח (להשכח
leişakah
kiralanmak, eğlenmek niskar, leisaker פ )נשכר (להשכר
yılanın döktüğü deri, böceklerin kabuğu neşel נשל
düşmek, inmek, azalmak ııişal, leinaşel פ )נשל (להנשל
tahliye etmek, yoksun bırakmak, dışarı atmak, nişel, lenaşel ■ פ )נשל (לנשל
zorla çıkarmak, malına mülküne el koymak
düşürmek, indirmek, azaltmak naşal, Hnşol פ )נשל (לנשל
375
kaydolmak, yazılmak, kaydedilmek nirşam, פ )נרשם (להרשס .
leiraşem
kaynamak, haşlanmak nirtah, פ )נרתח (להרתח
leiraîeah
kılıf, muhafaza, cüzdan, vajina, döl yolu nartik נרתיק
vajinal (sıfat) nartiki ת נרתיקי
yoluna baş koymak, bir amaca adanmak, hayvan nirtam, פ )נרתם (להרתם
koşulmak(faytona) leiratem
kaçınmak, çekinmek, caymak, usanmak, yılmak nirta, leirata פ )נךתע (להרתע
taşınmış, götürülmüş, taşınabilir nisa נשא
taşıyıcı, hastalığın mikrobunu virüsünü taşıyan kişi nasa נשא
(AIDS vs.)
taşınmak (biri veya bir araç tarafından), evlenmek nisa, leinase פ )נשא (להנשא
taşımak, kaldırmak, nakletmek, evlenmek, affet- nasa, laset (be) פ )-3 נשא (לשאת
mek, bağışlamak
evlenmek nasa işa, laset פ נשא אשת (לשאת
işa )אשה
emilmek, pompalanmak, içine çekilmek nişav,leişaev פ )נשאב (להשאב
sorulmak, ödünç alınmak ııişal, leişael פ )נשאל (להשאל
nefes çekilmek, soluk alınmak nişaf, leişaef פ )נשאף (להשאף
kalmak, durmak, yerinde kalmak nişar, leişaer פ )נשאר (להשאר
esinti neşev נשב
esmek, üflemek nişev, lenaşev פ )נשב (לנשב
esmek, üflemek naşav, linşov פ )נעזב (לנשב
esir edilmek, tutsak edilmek, rehin alınmak nişba, leişavot פ )נשבה (להשבות
yemin etmek, and içmek nişba, leişabea פ נשבע (להשבע
(le,al) ) ??ל.-ל
kırılmak nişbar, leişaver פ )נשבר (להשבר
ali, yüksek, kuvvetli, kudretli, yüce, haşmetli (sıfat) nisgav ת נשגב
yücelmek, erişilemez olmak, ulaşılamaz olmak nisgav, פ )נשגב (להשגב
leısagev
cinsel ilişkiye zorlanmak nişgal, leışagel פ )נשגל (להשגל
soyulmak (soygun), yağmalanmak nişdad, פ )נשך־ר (להשדר
leişaded
yüklem (dilbilgisinde) nasu )נשוא (בךקרוק
(bedikduk)
evlilik, evlenme, izdivaç, nikah nisuyim, נשואין,נשואים
nisuyin
evli (sıfat) - nasuy ת נשוי
ısırılmış (sıfat) naşuh ת נשוך
374
heyecanlı olmak nirgaş, leirageş B )נךגש (להדגש
uyuyakalmak, uyuklamak, uyuşmak nirdam, B )נרדם (להרדם
leiradem
eşanlamlı, anlamdaş, aynı anlamlı nirdaf נרדף
mazlum, zulme uğramış, ezilmiş nirdaf נדיר
kovalanmak, peşine düşülmek, takip edilmek nirdaf, leiradef B )נרדף (לחריף
geniş, yaygın, geniş ölçüde, geniş kapsamlı (sıfat) nirhav ת נךחב
yıkanılmak nirhats, B )נרחץ (להרחץ
leirahets
ıslanmak, nemlenmek nirtav, leiratev B )נרטב (להרטב
eğilmek, bükülmek, boynu bükülmek nirkan, B )נרכן (להרכן
leirahen
kapatılmak düğmelenmek, fermuar kapatılmak nirkas, leirakes B )נרכס (להרכס
sahip olunmak, elde edilmek, satın alınmak, edinil ״nirkaş, B )נרכקז (להרכש
mek leiraheş
ima edilmek nirmaz, B )נרמז (להךמז
leiramez
normalleştirmek nirmel, B )נוימל (לנרמל
lenarmel
ezilmek, ayaklar altına alınmak, küçük düşürülmek nirmas, B )נרמס (להרמס
leirames
titremek, sarsılmak nirad, leiraed B )נך?ד (להרעד
iyileşmek, düzelmek nirpa, leirape B )-נרפא (לחרפא מ
(me)
maktül, öldürülmüş, katledilmiş nirtsah נךצח
katledilmek, öldürülmek, suikasta uğramak nirtsah, B )נרצח (להרצח
leiratsah
çürümek nirkav, B )נרקב (להרקב
leirakev
dans edilmek, raksedilmek nirkad, B )נרקד (להרקד
leiraked
narkoz, anestezi (ameliyatlarda hastayı uyuşturmak narkoza נרקרזח
için)
narkotik (sıfat) narkoti ת נרקוטי
uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu müptelası, esrar- narkoman נוקימן
keş, eroinman
karıştırılmak, merhem karışımı hazırlanmak, ecza- nirkah, B )נרקח (להרקח
cılık yapılmak, ilaç yapılmak leirakah
nergis (çiçek) narkis נרקיס
nakış işlenmek, kurulmak, oluşmak, örülmek(bağ nirkam, B )נרקם (להרקם
dostluk sevgi) leirakem
parmağını oynatmak, zahmete girmek, kılını kıpır- nakaf, linkof S )נקף (לנ?!ף
datmak, zamaiı geçmek
kesilmek, koparılmak nikpad, S )נקפד (להקפד
leikaped
kapanmak nikpats, S )נקפץ (להקפץ
leikapets
bütçelenmek, istihkakı ayrılmak, tahsis edilmek, niktsav, s )נקצב (להקצב
zaman ayrılmak ........ leikatsev
küçük küçük doğranmak niktsats, s )נקצץ (להקצץ
leikatsets
biçilmek, hasat yapılmak niktsar, s )נקצר (להקצר
leikatser
patlak, delik (lastikte delik, patlak) neker נקר
ağaçkakan (kuş) (hayvan) nakar נקר
gagalanmak, didiklenmek, batırılmak, delik açıl- nikar, leinaker D )נקר (להנקר
mak
gagalamak, didiklemek, batırmak, delik açmak, niker, lenaker B )נקר (לנקר את
uyuklamak (et)
gagalamak, didiklemek, batırmak, delik açmak nakar, linkor B )נקר (לנקר
okunmak, çağırılmak, adlandırılmak nikra, leikara B )נקרא (להקרא
çatlak, yarık, gedik, mağara nikra נקרה
tesadüf etmek, tesadüfen karşılaşmak, rast gelmek nikra, leikarot B )נקרה (להקרות
yırtılmak nikra, leikara B )-נקרע (להקרע ל
(le)
pıhtılaşmak, katılaşmak, pelteleşmek, üstü kaymak ııikraş, leikareş B )נקרש (להקרש
tutmak
vurmak, çarpmak nakaş, linkoş B )נקש (לנקש
inatçı, sert, dik başlı, hoşgörüsüz, müsamahasız, nukşe ת נקשה
sert (madde olarak) (sıfat)
bağlanmak, bağlantı kurulmak nikşar, leikaşer B )נקשר (להקשר
mum, fitil (tıpta) ner נר
görünür, kabul edilir, zahiri, görünürdeki, meydan- nire ?ראה
da, görünen
görülmek, görünmek, sanmak, öyle gelmek nira, leiraot B נראה (להראות
(te) )-ל
nargile nargila נרגילה
taşlanmak, taş fırlatılmak nirgam, B )נרגם (להרגם
leiragem
yatışmak, sakinleşmek, kendine gelmek, teskin nirga, leiraga B )נרגע (להרגע
olmak, dinmek .
heyecanlı( ־sıfat) nirgaş ח נךגש
371
tünel, galeri, maden ocağı yolu, yeraltı yolıi, dehliz, nikba נקבה
geçit '
gözenekli, göz göz, delikli, mesamatlı (sıfat) nakbuvi n נקבובי
gözeneklilik, gözenekli yapı (ciltte, deride) nakbuviyut נקבוביות
kadınsı, kadın gibi, efemine, kadına mahsus nikvi נקבי
sabitleşmek, kesinleştirilmek, çakılmak, tutturul- nikba, leikava פ )נקבע (להקבע
mak .
grup halinde toplanmak, grup haline gelmek nikbats, s )נקבץ (להקבץ
leıkabets
gömülmek, defnedilmek ııikbar, פ )נקבר (להקבר
leikaver
noktalamak, nokta virgül koymak, puanlamak lenaked פ )נקר (לנקי
puanlamak nakad, linkod פ )נקר (לנקד
nokta, puan, benek nekuda
matkapla delinmek, oyulmak nikdah, פ )נקרה (להקדת
leikadah
kontrol noktası nekudat נקדת בקרת
bikoret
ben (ciltte, tende) nekudat ben נקדת חן
bakış açısı, görüş açısı nekudat reut נקדת ראות
zaaf, zayıf taraf, basiretsizlik nekudat turpa נקרת תךפה
temizlenmek, temize çıkmak, aklanmak (bir şeyin nika, leinakot פ )נקה (להנקות
temizlenmesi)
temizlemek (bir şeyi) nika, lenakot פ )נקה (לנקות את
(et)
delme, delik açma nikuv נקוב
delik, delikli, delinmiş (sıfat) nakuv ת נקוב
nominal, kayıtlı (sıfat) nakuv ת נקוב
noktalama, puanlama nikud. נקיי
iki nokta üst üste (:) nekudotayim נקודותןם
su birikmek, birikinti 01uşmak(su) ııikva, leikavot פ )נקוה (להקוות
drenaj, su çekme işlemi nikuz נקוז
temizleme, temizlik ıtikuy ,נקו
temizleme, temizlik ıtikuy נקיי
kuru temizleme nikuy yaveş נקוי יבש
çıkmış, çıkık (kemik) (sıfat) nakua ת ?נקי
akıtmak, boşaltmak (sıvı), suyunu çekmek, drenaj nikez, lenakez פ )נקז (לנקז
yapmak
önlem almak, nakat, linkot פ )נקט (לנקט
katledilmek, öldürülmek niktal, leikatel פ )נקטל (להקטל
370
yararlanmak, istifade etmek, sömürmek, menfaat nitsel, lenatsel S )נצל (לנצל את
>■«.'־ •
sağlamak, istismar etmek (et)
çarmıha gerilmek nitslav, S )נצלב (להצלב
leitsalev
kızarmak (ateşte) nitslOf leitsalot s )נצלה (להצלות
beleşçi, bedavacı, sömürücü, başkasının sırtından natsları נ?לז
geçinen .........................
sömürücülük, menfaatçilik, istismarcılık natslanut נצלנות
verim, verimlilik nitsolet נצ׳לת
yanaşmak, temas etmek, ilişmek, sokulmak nitsmad, פ )נצמד (להצמד
leitsamed
donup kalmak, donakalmak (korku, şaşkınlık veya nitsmat, פ )נצמת (להצמת
hayretten) kımıldayamamak, çakılı kalmak leitsamet
tomurcuk, gonca nitsan
parıldayıp sönmek, ışık kırpışmak, yanıp sönmek nitsnets, פ )נצנץ (לנצנץ
lenatstıets
beklenmek, beklentisi olmak, önceden tahmin nitspa, פ )נצפה (להצפות
edilmek leitsapot
parlamak, parıldamak natsats, lîntsots פ )נצץ (לנצץ
filiz, dal, sürgün netser נצר
hristyanlaştırmak, hristyan etmek nitser, lenatser פ )נצר (לנצר
emniyet mandalını kapatmak, kilitlemek (silah) natsar, lintsor פ )נצר (לנצר
kavrulmak, yanmak, CD>ye kaydedilmek nitsrav, פ )נצרב (להצרב
leitsarev
sesi kısılmak nitsrad^ פ... )נצרד (להצרד
İpitsareri
emniyet mandalı, emniyet pimi (silahlarda), pim (el nitsra נצרה
bombası pimi)
hristyanlık natsrut נצרות
muhtaç, yoksul, fakir , nitsrah נצרך
gereksinmek, lazım olmak nitsrah, פ )נצרך (להצרך
leitsareh
kaynamak, ısı etkisiyle birleşmek, arındırılmak, nitsraf, פ )נצרף (להצרף
kaynaşmak . leitsaref
bohçalanmak, demetlenmek, peşpeşe konulmak nitsrar, פ )נצרר (להצרר
leitsarer
delik nekev נקב
delinmek nikaVf leinakev פ )נקב (להנקב
delik açmak, delmek nikev, lenakev פ. )נקב (לנקב
delmek, zımbalamak, sabitlemek, belirlemek nakav, linkov פ )נקב (לנקב
dişi, kadın nekeva נ נקבה
369
hallolmak, halledilmek, çözülmek, giderilmek niftar, leipater פ )נפתר (להפתר
doğan, atmaca, çaylak (hayvan) nets נץ
duran, ayakta duran, figüran nitsav נצב
kabza, tutacak, tutma yeri nitsav נצב
komiser, emniyet müdürü, polis amiri nitsav נצב
yükseklik (dik açıyla inen doğru) nitsav נצב
cimciklenmek, çimdiklenmek, mıncıklanmak nitsbat, פ )נצבט (להצבט
leitsavet
boyanmak, renklenmek itsahea, itsaba, פ )נצבע (להצבע
leitsabea
yığılmak, toplanmak, birikmek nitsbar, פ )נצבר(להצבר
leitsaver
avlanılmak (birisi tarafından avlanılmak), yakalan- ııitsod, leitsud פ )נצוד (לה צוד
mak, enselenmek
yönetme, idare etme (orkestra vs.) nitsuah נצוח
sömürü, kullanma, yararlanma, istifade, istismar, nitsul נצול
işletme
duygu sömürüsü nitsul regaşot נצול ךגשות
hayatta kalan, kurtulan, sağ kalan, geride kalan, nitsol, nitsolim נצולים,נצול
ölümden dönen kimse
soykırım kurtulanı, soykırımzede, nazi soykırımın- nitsoley şoa נצולי קזואה
dan sonra hayatta kalan
ablukaya alınmış, kuşatılmış, emniyet mandalı natsur n נצור
kapalı (silah için) (sıfat)
fistiil, kalın bağırsak kanalında cerahatli yara ııatsur נצור
(hastalık)
ebediyet, sonsuzluk, ölümsüzlük netsah נצח
yenmek, kazanmak (spor, oyun) nitseah, פ ) נצח (לנצח,נצח
netsah,
lenatseah
zafer, galibiyet nitsahon נצחון
ebedi, ölümsüz, baki (sıfat) nitshi ת נצחי
eyalet valisi, komisyon üyesi netsiv נציב
eyalet valiliği netsivut נציבות
temsilci, delege, mümessil, murahhas natsig נציג
temsilcilik, delagasyon, mümessillik netsigut נציגות
verim, randıman, verimlilik, verim oranı netsilut נצילות
mika natsits ?נצי
emniyet mandalı kapama, silah kilitleme netsira נצירה
kurtulmak nitsal, leinatsel פ )נצל (להנצל
368
el sallamak, sallandırmak, yelpazelemek, ateşi yelle- nifnef, S )נפנף (לנפנף
mek, elinin tersiyle kovmak lenafnef
iptal olmak, geçersiz sayılmak, diskalifiye olmak nifsal, leipasel פ )נפסל (להפסל
kesilmek, ara verilmek, durulmak, karar verilmek, nifsak, B )נפסק (להפסק
kanaate varılmak, sona erdirilmek leipasek
hayrete düşmek nifam, leipaem s )נפעם (להפ^ם
patlama nefets ■ נפץ
fünye, patlatıcı napats נפץ
kırmak, paramparça etmek, tuzla buz etmek nipets, lenapets s )נפץ (לנפץ
yaralanmak, berelenmek niftsa, leipatsa B )נפצע (להפצע
teslim etmek, sağlamak, tedarik etmek nipek, leııapek B )נפק (לנפק
namevcut, hazır bulunmayan, yoklama kaçağı, ııifkad נפקד
görevi başında olmayan
sayılmak, eksik olmak, hatırlanmak, anılmak, ııifkad, B )נפקד (להפקר
emredilmek leipaked
açılmış nifkah נפקח
akıllanmak, gözü açılmak, anlamaya başlamak, nifkah, B )נפקח (להפקה
farkına varmak, ayıkmak leifakeah
ayrı, ayrılmış, birbirinden ayrı ve uzak (sıfat) nifrad n נפרד
ayrılmak, veda etmek nifrad, B )נפרד (להפרד
leipared
para bozulmak (bozuk para) nifrat, leiparet B )נפרט (להפרט
sökülmek (dikiş örgü) nifram, B )נפרם (להפרם
leiparem
dilimlenmek, kesilmek, yayılmak, mevzilenmek, nifras, leipares B )נפרס (להפרם
konuşlanmak
kaba kuvvetle açılmak, kırılmak, patlatılmak, yarıl- nifrats, B )נפרץ (להפרץ
mak, ihlal edilmek leiparets
deşarj olmak, boşalmak nifrak, B )נפרק (להפרק
■ leiparek
ruh, can, kişi nefeş נפהז
istirahat, dinlenme, dinlence nofeş ו2<נפ
dinlenmek, tatil yapmak, İstirahat etmek ııipaş, leinafeş B )נפש (להנפש
tatile çıkmak, tatil yapmak, tatilde olmak nafaş, liıtpoş B )נפקז (לנפש
ruhsal (sıfat) ııafşi ת נפעיי
günahkar, ahlaksız, kriminal (sıfat) nifşa ת נפ׳טע
aralanmak, yer açılmak, iyice geniş açılmak nifsak, B )נפשק (להפקזק
leipasek
sıvı bal, akışkan halde olan bal nofet ניפח
açılmak niftah, B )נפהח (להפתח
leipateah
367
.düşmüş, düşük . . ...... ...... nafül ... . ?פול
yaygın, yaygınlaşmış, revaçta, tutulan (eril) (sıfat) nafots ז,ת נפרץ
yaygın, yaygınlaşmış, revaçta, tutulan (dişil) (sıfat) nefotsa ?פוצה
yayınlama, basım, değerli kağıt (tahvil senedi, para nipuk בפרקן
vs.) basımı, çıkarma, piyasaya sürme
hacim, boyut nefah נפח
..
demirci, nalbant napah נפח
şişirmek, hava basmak, pompalamak nipeahi nipah, פ ) נפח (לנפח,נפח
lenapeah
korkutulmak, korkudan sindirilmek nifhad, פ )נפחד (להפחד
leipahed
demirci dükkanı napahiya נפחיה
petrol, gaz, neft neft נפט
ham petrol neft golmi נפט גלמי
neptün gezegeni neptıın נפטון
naftalin naftalin נפטלין
merhum, rahmetli, müteveffa, vefat eden, ölü, niftar T נפטר
ölmüş (eril) .
vefat etmek, ölmek, serbest kalmak, kurtulmak, niftar, leipater פ )-נפטר (להפטר מ
uzaklaşmak (me)
şişkinlik, şişlik, şiş nefihut נפיחות
düşme, düşüş nefila נפילה
patlayıcı (sıfat) nafits ת נפיץ
patlayıcılık, patlayıcı özellikte, patlamaya ait nafîtsut נפיצות
popülerlik, popülarite, yaygınlık, revaçta olma nefitsut נפיצות
düşük, doğmadan rahimden düşen, patlamamış nefel נפל
mermi, başarısız, faydasız
düşmek nafalf lipol פ )נפל (לפל
tuzağa düşmek, kapana kısılmak nafal bepah, פ נפל בפח (לנפל
lipol bepah ) לפל בפח,בפח
yataklara düştü, hastalandı nafal lemişkav נפל למשכב
fevkalade, şahane, muhteşem, harika nifla נפלא
şaşırtıcı olmak, hayret uyandırmak nifla, leipale פ )נפלא (להפלא
mucize, keramet niflaot נפלאות
dışa atılmak, tahliye olmak, yayılmak niflatf leipalet פ )נפלט (להפלט
napalm, napalm bombası, bomba yapımında kulla- napalm נפלם
nılan yanıcı madde
serpinti (radyoaktif, toz vs.) nepolet נפלת
sallama, el sallama, bayrak veya yelpaze gibi şeyleri nifnııf נפנוף
sallandırma .
:״. ■?.״,׳׳׳■׳?י.;■.■77.;׳:■־ ■־׳. י1;״״:■f *: ”״:’“״;״sS.7''■<׳.?׳£; .;;3^7'״׳:-’7^>;״ı7!77;'7<'“!׳77;׳s;׳r7',’7r777.!7£S7r:7-7־r,s5;
364
izlenmek, takip edilmek . neekav, leiakev S )עקב (להעקב2
bağlanmak, sımsıkı bağlanmak(ellerini ayaklarını) neekad, S )נעקד (להעקד
leiaked
sollanmak, geçilmek (otomobil, araç, vasıta) neekaf, leiakef D )נעקף (להעקף
sokulmak, ısırılmak, batmak (akrep, yılan, böcek neekats, 5 )נעקץ (להעקץ
,diken) leiakets
sökülmek, kökünden çıkmak neekar, leiaker S )נעקר (להעקר
genç çocuk, ergen, buluğ çağında oğlan (eril) naar ז נער
gençlik noar ניער
silkelemek, sarsmak, çalkalamak ııier, lenaer 5 )נער (לנער
anırmak naar, linor D )נער (לנער
genç kız, ergen, buluğ çağında kız (dişil) naara J נערה
gençlik naarut נערלת
hazırlanmak, hazırlık yapmak,, organize olmak neerah, leiareh פ )נערך (להערך
yığılmak, üstüste birikmek, tepeleme olmak neeram, s )נערם (להערם
leiarem
boynu vurulmak, kafası kesilmek, başı gövdesinden neeraf, leiaref פ )נערף (להערף
ayrılmak, kafası uçurulmak
takdir edilmek, hayran kalınmak neerats, פ )נערץ (להערץ
leiarets
takdire şayan, beğenilen, hayranlık duyulan (sıfat) neerats, ת נעךצת,נערץ
neeretset
yapılmak, edilmek, olmak naasa, leiasot פ )נעשה (להעטות
sömürülmek, istismar edilmek, mahrum kalmak neeşak, leiaşek פ )נעשק (להעשק
yeri değiştirilmek, taşınmak neetak, leiatek פ )נעתק (להעתק
kabul edilmek, kabul olmak, rıza gösterilmek neetar, leiater פ )נעתר (להעתר
nepal (ülke) nepal נפאל
bozulmak, berbat olmak, zarar görmek nifgam, פ )נפגם (להפגם
י leipagem
zarar görmüş, kazaya uğramış, yaralı nifga נפגע
şiddete maruz kalmak, incinmek, kırılmak, alınmak nifga, leipaga פ )נפגע (להפגע
rastlaşmak, karşılaşmak, buluşmak nifgaş, leipageş נפגש (להפגש עם) פ
(im)
nakite çevirilmek, kurtarılmak (rehinden borçtan) nifda, leifadot פ )נפדה (להפרות
elek nafa נפה
elemek, elekten geçirmek, kevgirden geçirmek nipa, lenapot פ )נפה (לנפות
şişirme, hava basma, pompalama ııipuah נפוח
şişik, şişmiş, şişkin nafuah נפוח
elekten geçirme, eleme, ayıklama ııipuy נפר
memnun oldum, tanıştığımıza memnun oldum naim meod ..... נעים מאד
hoş, şirin neima נעימה
hoşluk, tatlılık, letafet neimut נעימות
raptetme, raptiyeleme, batırma, saplama neitsa נעיצה
anrma, eşek anırması neira ?עירה
hazmedilmek, sindirilmek -י neekal, leiakel S ■• נעכלגלהעכלץ
bulanmak, çamurlanmak, bozulmak, çürümek neekar, leiaher S )נעכר (להעכר
ayakkabı, papuç, iskarpin naal נעל
kilitlemek, ayakkabı giymek naat, linol (et) S )נעל (לנעל את
küskün, gücenmiş, rencide olmuş, aşağdanmış, neelav ת נעלב
onuru zedelenmiş (sıfat)
gücenmek, kalbi kırılmak, gücüne gitmek, rencide neelav, leialev s )נעלב (להעלב
olmak
yüksek, üstün, harikulade, fevkalade (sıfat) naala ת נעלה
terlik naaley bayit נעלי בית
spor ayakkabısı, kes, lastik ayakkabı naaley itamlut נעלי התעמלרת
meçhul, kayıp, bilinmeyen, gizli (sıfat) neelam ת ?עלם
kaybolmak (gözden kaybolmak), yok olmak neelam, פ )נעלם (להעלם
leialem
yumuşak huyluluk, kibarlık, nezaket noam נעם
hoş olmak, iyi olmak, keyifli olmak naam, linom פ )נעם (לנעם
ayakta kalmak neemad, פ )נעמד (להעמד
leiamed
yüklenmek, dolmak, şarj olmak neemas} פ )נעמס (להעמס
leiames
takı takılmak (küpe yüzük vs.) neenad, פ )נענד (להענד
leianed
cevap verilmek, yanıtlanmak neena, leianot פ )נענה (להענות
nane nana נענע
sallamak ninea, ninaa, פ נענע,נענע
lenaanea )(לנענע
cezalandırılmak, ceza almak, ceza yemek ııeenaş, leianeş פ )נענש (להענש
raptiye naats נעץ
raptiyelemek, batırmak, raptetmek, saplamak ııaats, linots פ )נעץ (לנעץ
kederlenmek, üzülmek, üzgün olmak neetsav, פ )נעצב (להעצב
leiatsev
gözleri kapanmak neetsam, פ )נעצם (להעצם
leiatsem
durdurulmak, tutuklanmak, tevkif edilmek ııeetsar, פ )נעצר (להעצר
leiatser
364
emilmek ........ nispag, פ )נספג (להספג
leisapeg
kurban, öldürülen, imha edilen, yok edilen, ortadan nispe נספה
kaldırılan
öldürülmek, katledilmek, elim bir şekilde yaşamını nispa, leisapot s )נספה (להספות
yitirmek (kaza, deprem vs.)
eklenen, ekte iliştirilen, ekte sunulan nispah ■ ־ נספה ״
sayılmak, numaralanmak nispar, leisaper £> )נספר (<הספר
yükselmek, çıkmak, tırmanmak, irtifa kazanmak, nasak, linsok S )נסק (לנסק
göğe tırmanmak
taşlanmak, taş atılmak niskal, leisakel פ )נסקל (להסקל
ayrıntılı olarak araştırılmak, iyice incelenmek nıskar, leisaker 3 )נסקר (להפקר
testereyle kesmek, biçmek, kafa ütülemek (mecaz) niser, lenaser S )נסר (לנסר
örülmek nisrag, leisareg פ )נסרג (להסרג
tırmalanmak, tırmıklanmak פ nisrat, leisaret )נסרט (להסרט
taranmak, (bilgisayarda) scane edilmek, sıyırılmak nisrakf leisarek פ )נסרק (להסרק
talaş, yonga nesoret נסרת
tıkanmak nistam, פ )נסתם (להסתם
leisatem
gizli, saklı, gizlenmiş nistar נסתר
üçüncü tekil şahıs (guf şlişi) nistar נסתר
yanlışlığı kanıtlanmak, saklanmak, mahvolmak nistar, leisater פ )נסתר (להסתר
seyyar, hareketli, gezici, göçebe na נע
hareket etmek ...................................................... na, tanıta — פ. ............ )נע (לנוע
göçebe, gezgin na vanad נע תר
kayıp, namevcut, yok olan needar נעדר
yok olmak, orada olmamak, eksik olmak, ölmek, needar, leiader פ )נעדר (לה^דר
çapalanmak
kilitli (sıfat) naul ת נעול
raptiyelenmiş, batırılmış, raptedilmiş, saplı, çakılı nauts ת נעוץ
(sıfat)
silkeleme, sarsma, çalkalama ııiur נעור
gençlik, gençlik devresi, çocukluk, ergenlik, buluğ neurim נעורים
çağı
bırakılmak, terkedilmek neezav, leiazev פ )נעזב (להעזב
yardım görmek, yardım edilmek neezar, leiazer פ )-3 נעזר (להעזר
(be)
kaplanmak, sarılmak, paketlenmek(ambalaj) neetaf, leiatef פ )נעטף (להעטף
kilitleme, kilidi kapama, kilit atma neila ■ נעילה
hoş, şirin, mülayim (sıfat) naim ת נעים
kapanmak nisgar, leisager S )נסגר (להסגר
çatlamak nisdak, B )נסדק (להסדק
leisadek
denemek, tecrübe etmek nisa, lenasot 5 )נסה (לנסות את
(et)
gerilemek, geri çekilmek nasog, leisog פ )נסוג (להסרג
ifade etme nisuâh “ נסות
deney, deneme, test etme nisuy נסוי
nüsha, taslak, tekst nesah נסח
versiyon, stil, uslup, tarz nosah נסח
ifade etmek, cümle kurmak niseah, nisah, פ ) נסח (לנסח,נסח
lenaseah
sürüklenmek, çekilmek nishav, פ )נסחב (להסחב
leisahev
formül nüsha נסחה
şantaj yapılmak, sıkılmak, sıkılıp suyu çıkarılmak nishat, leısahet פ )נסחט (להסחט
başıboş, serseri, akıntıyla sürüklenen, akıntıya nishaf נסחף
kapılmış
akıntıya kapılmak, kapılıp gitmek, suda sürüklen- nishaf, leisahef פ )נסחף (להסחף
mek
ticaret yapılmak, alınıp satılmak nishar, B )נסחר (להסחר
leisaher
geri çekilme, geri adım, gerileme, ricat nesiga נסיגה
tecrübe, deneme, deneyim, deney nisayon נסיון
deneme amaçlı, denemelik, deneme mahiyetinde, nisyoni ת נסיוני
deneysel (sıfat)
prens, iskambilde vale (eril) nasih J נסיו
prenses (dişil) ııesiha J נסיכה
prenslik, emirlik nesihut נסיכות
yolculuk, seyahat nesiya נסיעה
iyi yolculuk(lar) nesiya tova נסיעה טובה
testere ile kesme, biçme ııesira נ סירה
affedilmek, bağışlanmak nislah, leisalah פ )נסלח (להסלח
yol inşa edilmek ııislal, leisalel B )נסלל (להסלל
güvenilmek, itimat edilmek, sırt dayanmak, yaslan- nismah, פ )נסמך (להסמך
inak leisameh
seyahat etmek, yolculuk etmek (karada) (be olunca nasa, linsoa B ,-נסע (לנס? ב
araç içinde, el / le ile olunca yöne doğru) (be el le) )- ל.אל
yardım edilmek, desteklenmek nısad, leisaed B )נסעד (להסעד
telaşlı, heyecanlı nisar נסער
362
sürülmek, yayılmak, mayışmak nhnrah, J) )נמרח (להמרה
leimareah
yoluk, yolunmuş, koparılmış nimrat נמרט
yolunmak, tüyleri yolunmak, kelleşmek, dazlaklaş- nimrat, S )נמו־ט (להמרט
mak leimaret
dinamik, enerjik, faal, canlı, hayat dolu, atik, azimli nimrats ת
(sıfat)
çil, çiller, benek, yüzdeki küçük benek lekeler nemaş, נמ^זים,נמש
nemaşim
sudan çıkarılmak, dışarı çekilmek nimşa, s )נמשה (להמשות
leimaşot
yağlanmak, yağ sürülmek, yağ ile kutsanmak nimşah, 5 )נמ^ח (להמשח
leimaşeah
sürmek, süregelmek, devam edilmek, halen devam nimşah, s )נמ^זך (להמץטך
etmek, çekilmek leimaşeh
misal olmak, benzemek, idare edilmek, hükmedil- nirnşal. 5 )נקשל (להמשל
mek leimaşel
gerilmek, gergin olmak, aldanmak, kanmak nimtah, פ )נמתח (להמתח
leimateah
dişlenmek, ısırılmak, koparılmak, tadına bakılmak ningas, פ )ננגס (להנגס
leinages
durgun, dingin ״durağan, sakin, ferah, rahat (sıfat) ninuah ת ננוח
bodur, cüce, tıknaz ııaııas ננס
tıknazca, bodurca (sıfat) nanasi ת ננסי
kilitlenmek, ayakkabı giyilmek nitıal, leinael פ )ננ^ל (להנ^ל
raptiyelenmek, batırılmak, raptedilmek ninats, leinaets פ )ננ?ץ(להנ?ץ
emniyet mandalı kapanmak, kilitlenmek (silah), nintsar, פ )ננצר (להנצר
ablukaya alınmak, kuşatılmak leinatser
önlem alınmak niııkat, פ )ננקט (להנקט
leinaket
bayrak nes נם
mucize nes נס
kaçmak nas, lanus פ )נם (לנוס
hal, durum, keyfiyet, vaziyet, sebep, neden nesiba נסבה
hafifletici sebepler ııesibot נסבות מקלות
makelot
dayanılır, tahammül edilebilir, çekilir, katlanılır nisbal ת נסבלT * ״
(sıfat)
tahammül edilmek, göğüs gerilmek, dayanılmak, nisbal, leisabel פ )נסבל(להסבל
katlanılmak
durumla ilgili, teferruata dair, talî önemde, ikinci ııesibati ת נסבתי
י T • !
derece önemli olan (sıfat)
361
liman namalj namel . נמל,נמל
doldurulmak nitnla, leimale S )נמלא (להמלא
karınca, karıncalar (hayvan) nemala, נמלים,נמלה
nemalim
karıncalanma, uyuşma nimlul נמלרל
kaçmak, kurtulmak nimlat, 5 )נמלט (להמלט
leiınalet
tekrar incelemek, yeniden düşünmek, tartmak nimlahf 5 )נמלך (להמלך
leimaleh
sözbilime ait, tumturaklı, şatafatlı, abartılı, vecize- ııiınlats נמלץ
lerle konuşan
şatafatlı, gösterişli, süslü, abartılı (sıfat) nimlats ת נמלץ
sayılmak, kaale alınmak, ait olmak nimna, s )נמנה (להמנוח
leimanot
uyuklama ııimnum נמנום
uyuklamak nimnem, s )נמנם (לנמנם
lenamnem
çekimser, tarafsız, bitaraf, kaçınılır, sakınılır, engel- ııimna נמנע
lenebilir, önlenebilir
kaçınmak, çekimser kalmak, tarafsız olmak, engel- nimııa, s )-נמנע (להמנע מ
lenmek, sakınmak, çekinmek leimana (me)
eritici, yumuşatan, çözünür, erir nanıes נמס
erimek names, פ )נמס (להנמס
leinames
zeytin toplanmak, zeytin hasat edilmek nimsak, פ )נמסק (להמסק
leimasek
iletilmek, teslim edilmek, verilmek, devredilmek, nimsar, פ )נמסר (להמסר ל־
intikal etmek leimaser (le)
ezilmek, sıkılmak, suyu çıkarılmak nimah, פ )נמעך (להמעך
leimaeh
alıcı (mektubun üstüne yazılan mektubun alıcısı) niman נמ?ז
adres yazılmak niman, פ )נמען (להמען
leimaen
bulunmak (bir yerde bulunmak), mevcut olmak nimtsa, ) פ-נמצא (להמצא ב
leimatse (be)
emilmek nimtsats, פ )נמצץ (להמצץ
leimatsets
kangren (hastalık), nekroz, doku ölmesi nemek נמק
bahane etmek, gerekçe göstermek, kanıtlamaya nimek, פ )נמק (לנמק
çalışmak lenamek
leopar, kaplan (hayvan) namer נמר
360
streslenmek, sıkışmak, gerilmek, baskı altında nilhais, S )נלחץ (להלחץ
olmak leilahets
fısıldanmak nilhaş, leilakeş S )נלחש (להלחש
kuşatılmak, yakalanmak, esir düşmek, kapana nilkad, leilaked S )נלפד (להלכד
kısılmak
öğrenilmek nilmad, s )נלמד (להלמר
leilamed
çiğnenmek nilas, leilaes s )נלעס (להלעס
sıkı tutulmak, sıkıca tutulmak nilpat, îeilafet פ )נלפת (להלפת
alınmak (cisim, obje, madde) nilkah, פ )נלקח (לחלקה
leilakah
uyuklamak, kestirmek, şekerleme yapmak nam, îanum פ )נם (לנום
bıkmak, usanmak, bezmek nimas, leimaes פ -נמאס (לחמאם ל
(le)
ölçülmek nimdad, פ )נמדד (להמדד
leimaded
sulandırılmak, seyreltilmek, yoğunluğu azaltılmak nimal, leimael פ )נמהל (להמהל
aceleci, sabırsız, tez canlı, zıpır, delifişek (sıfat) nimar ת נמהר
giderek etkisini yitirme namog נמוג
yumuşama, gevşeme nimoah נמלח
alçak, düşük, basık, kısa boylu, bodur (sıfat) namuh ת נמלו
sünnetli, sünnet olmuş nimol נמלל
sünnet olmak nimol, leimol פ )נמול (להמול
gerekçe, mazeret, bahane, delil, karşı tez, husus, nimuk נמלק
argüman
zayıf, yetersiz, güçsüz, cesaretsiz, korkak, tırsık, nemuşa נמושה
ödlek
dökülmek, sıvı içecek ikram edilmek, karıştırılmak nimzag, פ )נמזג (להמזג
leimazeg
silinmek, imha edilmek, protesto edilmek, veto nimha, פ )נמחה (להמחלת
edilmek leimahot
affedilmek, bağışlanmak nimhal, פ )נמחל (להמחל
leimahel
sıkıştırılmak, ezilmek nimhats, פ )נמחץ (להמחץ
leimahets
silinmek nimhak, פ )נמחק (להמחק
leimahek
sansar, firavun faresi (hayvan) nemiya נמ;ה
satılmak nimkar, פ )נמכר (להמכר
leimaher
hava limanı namal teufa נמל תעופה
' ■ ' ■ ' ' '■ ' '■■■ י־•־'׳'־' יי:............ 1 '■ ' '-‘ •־•■־ . ...... ... -'••־- ... ....... . ............ ■ • .......... ■ — ■ ■ ■ ■ • ■ ■.............
357
terkedilmek, yüzüstü kalmak nitoş, leinateş s )נטש (להנטש
terketmek, yüzüstü bırakmak nataş, lintoş s נטש (לנטשץ
köpek dişi (ağızdaki sivri dişlerin genel adı) ııiv ניב
lehçe, diyalekt, lisanların bölgesel farklılıkları niv ניב
nijerya (ülke) nigeria ניגךיה
seyyar, hareketli, gezici, menkul, taşınır, portatif nayad ניד
seyyar hale getirmek, transfer etmek, yerini değiş- niyedf lenayed D )ניד (לניד
tirmek
taşınırlık, taşınabilirlik, seyyarlık, hareketlilik nayadut נידות
devriye arabası, gezgin hizmet aracı nayedet נידח
dalgalanma, değişme, iniş çıkış, hareket kabiliyeti, niyud ניוד
hareketlilik, mobilite
durağan, statik, duran nayah ניח
pekala, öyle olsun, neyse niha ניחא
koku, güzel koku, rayiha nihoah ניחוח
tarafsız, nötr (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) netrali ת ניטרלי
sahipliğini almak, mülk edinmek, mülkünü almak, nihes, lenahes פ )ניכס (לנכס
servet sahibi olmak
naylon naylon מלון
nil nehri, nil yeşili (renk) nilus נילוס
kılcal damar, tel, uyuşuk, duygusuz, hissiz nim נים
eda, ton, ses tonu, konuşma tonu, tarz, tavır nitelik nima נימה
nezaket, görgü, incelik, kibarlık nimus נימוס
nezaketli, görgülü, kibar, terbiyeli (sıfat) nimusi ת נימוסי
torunun oğlu (dördüncü nesil) nin נין
nisan, İbrani takviminin 7. ayı nisan ניסן
hareket, kımıldama, devinim nia ני?נ
hareket, devinim nia ני^ה
kıvılcım nitsots ניצוץ
nikotin nikotin ניקוטין
nikaragua (ülke) nikaragua מ?ןךגואה
kağıt neyar ניר
saban, pulluk, çift sürme aleti nir ניר
zımpara kâğıdı, zımpara neyar zhuhit מר זכוכית
tuvalet kağıdı . neyar tualet ניר טואלט
zımpara neyar leteş מר לטיש
kurutma kağıdı neyar sofeg מר סופג
tahvil, senet, bono neyarot erek דר.? מרות
................ ..
356
metruk, terkedilmiş (sıfat) natuş ת נטוש
öğütülmek, kıyılmak nithan, 3 )נטחן (להטחן
leitahen
eğilim, meyil, temayül, istidat netiya נטיה
alma, alış, ele geçirme, edinme, el yikama netila נטילה
dikim (bitki ağaç dikme), fide ekme, fidan dikme netia נטיעה
kin gütme, garez bağlama netira נטירה
terkediş, terketme, yüzüstü bırakma netişa נטי^ה
külfet, angarya, ayakbağı, fuzuli yüklenen iş, yük netel נטל
içinden alınmak ayıklanmak, el yıkanmak tutat, leiııatel 3 )נטל (להנטל
içinden almak, seçip ayırmak(kurşunsuz benzin için natal, lintol, 3 ) לטל,נטל (לנטל
yapılan işlem gibi), ayıklamak, el yıkamak litol
kirlenmek, pis olmak, kutsiyetini saflığını yitirmek, ııitma, leitame s )נטמא (להטמא
murdar olmak
gömülmek, saklanmak, gizlenmek nitman, 3 )נטמן (להטמן
leitamen
asimile olmak, Özümlenmek, sindirilmek, sistem nitma, leitama 3 )נטמע (להטמע
içinde erimek
dikilmek (fide, fidan vs.) nitcif leinatea 3 )נטע (להנטע
dikmek (fide, fidan vs.) nata, lintoa 3 )נטע (לנטע
tadılmak, tadına bakılmak tıitam, leitaem 5 )נטעם (להטעם
yüklenmek, şarj edilmek, iddia edilmek, öne sürül- nitan, leitaen 3 )נטען (להטען
mek
damla, döküntü netef נטף
damlamak ııataf, lintof 3 )נטף (לנטף
askıntı olmak, yakasına yapışmak, asalaklık etmek, nitpal, leitafel 3 )נטפל (להטפל
parazitlik etmek
aptallaşmak, aptala dönmek nitpaş, leitapeş 3 )נטפש (להטפש
gözetilmek, birinin gözetiminde olmak, korunmak nitar, leinater 3 )נטר (להנטר
denetlemek, izlemek, düzeni sağlamak niter, lenater 3 )נטר (לנטר
göz kulak olmak, gözetime almak, gözetmek, kolla- natar, lintor 3 )נטר (לנטר
mak, izlemek, kin gütmek, kin beslemek
kafası karışmak, rahatsız olmak, meşgul edilmek, ııitrad, leitared 3 )נטרד (להטרד
taciz edilmek
nötrleştirme, nötralizasyon nitrul נטרול
nötralize etmek, etkisizleştirmek nitrel, lenatrel 3 )נטרל (לנטרל
parçalanmak, saldırılıp parçalanmak, avlanılmak, nitraf, leitaref 3 )נטרף (להטיף
çırpılmak (yumurta vs sıvı)
çarpılmak, hızla kapanmak, gürültüyle kapanmak ııitrak, leıtarek 3 )נטרק (להטךק
(kapı pencere)
355
î
354
birikmek nehsah, 3 )נחסך (להחסך
leihaseh
kapanmak, engellenmek, kesilmek, barikat kurul- nehsam, ע )נחסם (להחסם
mak leihasem
acele etmek, telaşa kapılmak, aceleye gelmek nehpaz, s )נחפז (להחפז
leihapez
kazılmak, eşelenmek nehpar, 3 )נחפר (לחחפר
leihafer
tünel kazılmak, toprakta delik açılmak, maden nehtsav, 3 )נחצב (להחצב
açılmak leihatsev
ayrılmak, bölünmek nehtsats, 3 )נחצץ (להחצץ
leihatsets
kanun koyulmak, oyulmak, kazınmak nehkak, 3 )נחקק (להחקק
îeihakek
sorgulanan, sorguya çekilen nehkar נחל!ר
sorgulanmak, sorguya çekilmek, araştırılmak, nehkar, 3 )נחקר (להחקר
soruşturulmak, incelenmek, tahkikat yapılmak leihaker
horlamak, horuldamak nahar, linhor 3 )נחר (לנחר
harap edilmek, tahrip edilmek, yıkılmak, harabeye nehrav, 3 )נחרב (להחרב
dönmek leiharev
korkmak, şok olmak nehrad, 3 )נחרד (להחרר
leihared
kazınmak, oyulmak, tornalanmak nehrat, 3 )נחרט (להחרט
leiharet
kavrulmak, hafifçe yakılmak, aleve tutulmak, nehrah, 3 )נחרך (להחרך
alazlanmak leihareh
şartlanmış, karar verilmiş, azimli (sıfat) nehrats ת נחרץ
hükmü verilmek, karar verilmek, şartlanmak, nehrats, 3 )נחרץ (להחלץ
çentik açılmak leiharets
kesin, kati, nihai (sıfat) nehrats, ת נחלצת,נחרץ
י nehretset
şartlanma, azimlilik, kararlılık nehratsut נחרצות
tarla sürülmek, çift sürülmek, sağır olmak, işitme nehraş, 3 )נחרש (להחלש
kaybına uğramak leihareş
oyulmak, kazınmak nehrat. 5 )נחרת (לה חרת
leiharet
yılan (hayvan) nahaş נחש
tahmin etmek niheş, lenflheş 3 )נחש (לנחש
zehirli yılan (hayvan) nahaş arsi . נחש ארסי
çıngıraklı yılan (hayvan) ııahaş נחש הפזמונים
apaamonim
su yılanı (hayvan) nahaş mayim נחש מ?ם
kararlılık, azim, eğilmezlik, azimlilik nehişut נחישות
iniş (havadan karaya), konma (havadan bîr yere), nehita נחיתה
çıkış (denizden karaya)
mecburi iniş nehitat ones נחיתת אנס
kiralanmak, ücretle tutulmak (yer veya adam) nehkar, S) )נחפר (להחכר
leihaker
akarsu, dere, çay, vadi nahal נחל
sahip çıkmak, sahiplenmek (başarıyı veya başarısız- nahal, lirihol S )נחל (לנחל
lığı, mirası, hakkını)
sağılmak (süt) nehlav, S )נחלב (להחלב
leihalev
pas tutmak, paslanmak nehlad, פ )נחלד (להחלד
leihaled
miras, kalıt, tereke, mülk, arazi nahala נחלה
haşlanmak, kaynar su dökülmek ııehlat, leihalet s )נחלט (להחלט
kurtulmak (zor durumdan) nehlats, 5 )נחלץ (להחלץ
leihalets
bölünmek, ayrılmak nehlak, פ )נחלק (להחלק
leihalek
güçsüzleşmek, zayıflamak, ses volüm alçalmak ııehlaş, פ )נחלש (להחלקז
leihaleş
teselli, avuntu noharn נחם
avutmak, teselli etmek, taziyede bulunmak, kedere nıhem, פ )נחם (לנחם
ortak olmak lenahem
sempatik, sevimli, şirin, çekici, hoş, sevimli, cana nehmad ת נחמד
yakın (sıfat)
arzulanmak, göz dikilmek, arzu edilmek nehmad, פ )נחמד (להחמד
leihamed
teselli, avuntu nehama נחמה
soyulmak, çalınmak, talan edilmek nehmas, פ )נחמם (להחמס
leihames
ekşimek, bozulmak(besin), fırsatı kaçırmak, şansını nehmats, פ )נחמץ (להחמץ
yitirmek leihamets
mumyalanmak nehnat, פ )נחנט (להחנט
leihanet
törenle açılmak, hizmete girmek, stajyer olmak nehnah, פ )נחנך (להחנך
leihaneh
yetenek bahşedilmek, lütuf edilmek, affedilmek, affa nehnaıı, פ )נחנן (להחנן
uğramak leihanen
boğulmak, b oğazlanmak nehnak, פ )נחנק (להחנק
leihanek
uğursuzluk nahs נחס
352
çağırılmak, ,çağrılıp getirtilmek, bağırıp seslenmek nizak, leizaek פ )נז?ק (להזעק
azarlanmak,, fırça yemek nizaf, leinazef פ )נזף (להנזף
azarlamak, paylamak, fırça atmak rıazaf linzof פ )נזף (לנזף
zarar, ziyan, hasar, cereme nezek נזק
zarar görmek, hasar görmek, incinmek, ceremesini nizak, leinazek פ )נזק (<ד!פזק
çekmek
kaldırılmak, ereksyon olmak, sayesinde oluşmak nizkaf, leizakef פ )נץקף (להזקף
muhtaç, yoksul, fakir, ihtiyaç sahibi, düşkün (sıfat) nizkak ת נזקק
ihtiyaç sahibi olmak, yoksul olmak, bel bağlamak nizkak, פ )נזקק (להזקק
leizakek
taç, kafaya takılan çiçekli taç nezer נזר
döllenmek, tohum ekilmek nizra, leizarea פ )נזרע (להזרע
atılmak, fırlatılmak nizrak, leizarek פ )נזרק (להזדק
dinlenme, istirahat nah נח T
leihatev
kaçırılmak, kapılmak nehtaf, leihatef פ )נחטף (להחטף
aciliyet, zorunluluk, zaruret, gereklilik, kaçınılmaz• ־nehitsut ■ נחיצות
lık, durumun aciliyeti
burun deliği, burun delikleri nehir, נחירים,נחיר
nehirayim
horlama nehira נחירה
351
s
350
dokuma tezgahı nul נול
davranışını çirkinleştirmek, çirkefleştirmek, şirret- nıvel, lenavel 3 )נול (לבול
!eştirmek, çamurlaştırmak
doğan, doğmuş olan nolad נולד
doğmak, dünyaya gelmek(çocuğun yaptığı) nolad, leivaled 3 )נולד (להולד
uyuklama, kestirme, şekerleme num נום
yozlaştırmak, bozmak, dejenere etmek niven, lenaven 5 )גין (לנין
kurulum, tesis edilme ııosad נוסד
kurulmak, tesis edilmek nosad, leivased 3 )נוסד (להוסד
nostalji (İNGİLİZCEDEN) nostalgia נוסטלגיה
yolcu, seyyah nosea ?נוס
kaçak yolcu (uçakta, gemide) nosea samııy נוסע סמוי
eklenti, ek, ilave, ekstra nosaf נוסף
ilaveten, ek olarak, daha, fazla nosaf נוסף
eklenmek, katılmak, ilave edilmek nosaf, leivasef 3 )נוסף (להוסף
ayrıca, ek olarak, buna ilaveten, bunun yanısıra nosaf leze נוסף לזה
üstüne üstlük, bundan başka, ayrıca, yanısıra, üste- nosaf al נוסף על
lik, ilaveten, ek olarak
hareket, eylem, faaliyet noa נוע
buluşmak, istişare etmek, müzakere etmek, durum noad, leivaed 5 )נועד (להועד
değerlendirmesi yapmak
cüretkar, gözüpek, gözü kara, atılgan (sıfat) noaz n נועז
manzara nof נוף
sallamak, bir yandan diğer yana savurmak, bayrak nofef, lenofef 3 )נופף (לנופף
dalgalandırmak
tüy, kuştüyü notsa נוצה
parlak, parlayan, pırıl pırıl (sıfat) notsets n נוצץ
üretilmek, yaratılmak notsar, 3 )נוצר (להוצר
leivatser
hristiyan notsri נוצרי
tutuşmak, alev almak ııotsat, leivatset 3 )נוצת (להוצת
nakavt, boksta yerden kalkamama (İNGİLİZCE- nokaut נוקאאוט
DEN)
delici (sıfat) nokev ת נו?ןב
müthiş, dehşetli, korku yaratan, heybetli, dehşet nora ת נורא
verici, olağanüstü (sıfat)
tüyler ürpertici, korkunç, dehşetli, korkutucu, norai ת. נוראי
ürkütücü (sıfat)
ampul nura נורה
aykırı, karşıt noged נוגד
antikor, kana dışardan karışan yabancı cisimlere nogdan נו?ךז
karşı koyan madde
dokunaklı, acıklı (sıfat) nuge ה נו^ה
dokunan, dokunaklı nogea נוגע
gezici, göçer, gezgin navad נרד
göçebe, göçer, gezginci, yörük noded נוךד
bezdiren usandıran kişi, çok üsteleyen, çok ısrarcı, nudnik נוךניק
bunaltan, ağırlık veren
bilinen, tanınan, tanınmış, meşhur, ünlü (sıfat) noda ת נודע
bilinmek noda, leivada s )נודע (להורע
yerleşke, yerleşme, ikamet, oturma, konut neve נוח
hoş, biçimli, tatlı, harika (sıfat) nave ת נוה
otlak, çayır nave נוח
vaha□ neve midbar ר3נוח מך
yönlendirme, rota belirtme, rota belirleme, pilotaj nivut נווט
yozlaşma, bozulma, karaktersizlik, dejenerelik nivun נתז
sıvı, likit, akar, mayi, akıcı nozel נוזל
akıcı, akışkan, sıvı şekilde (sıfat) nozli ת נוזלי
kolay, rahat, iyi huylu, anlaşması kolay (sıfat) noah ת נוח
rahat, sükünet noah נוח
rahatlık, konfor, kolaylık nohut נוחות
kolaylık, rahatlık, konfor, refah nohiyut נוחיות
tuvalet nohiyut נוחיות
yardımcı pilot, ikinci pilot, yön verici ııavat נוט
yönlendirmek, rota belirlemek, rota belirtmek nivet, lenavet פ )נוט (לברט
eğik, eğimli, meyilli (sıfat) note ת נוטה
kunduz (hayvan) nutriya נוטריה
noter ııoteryon נוטריון
süs, güzellik noy נוי
mevcut noheah נוכח
İkna olmak, idrak etmek, emin olmak, anlamak nohah, s )נוכח (להוכח
leivahah
mevcudiyet, hazır bulunma, devamlılık (okuldaki nohehut נוכחות
yoklama gibi), maiyet, varlık, duruş
mevcut, eldeki, halihazırdaki, şimdiki (sıfat) nohehi ת נוכחי
şarlatan, sahtekar, dolandırıcı, dalavereci, iki yüzlü, nohel נוכל
riyakar
348
basılmak (ayakla), ezilmek nidrah, S )נדרך (להדרך
leidareh
ezilmek, çiğnenmek nidras, leidares S )נךרס (להדרס
talep edilen, rağbet gören, revaçta olan, gereksinim ııidraş נדר^ז
duyulan
talep edilmek, kuvvetle istenilmek, gerekmek, icap nidraş, leidareş S )נדרש (להדרש
etmek 2-- ■ ■- ■................... .
347
sıkışmak, itilmek, itilip kakılmak nidhak, S ■ )(להדחלן.נךחק
leidahek
cömert, hovarda, eli açık, hayırsever, yardımsever, nadiv ת נדיב
gönlü zengin (sıfat)
iyilik severlik, cömertlik, yardım severlik, eli açık- nedivut, נז־יבות לב,נדיבות
lık, zengin gönüllülük nedivut lev
göçebelik ■ '■'־ ־׳-■־-'-■־ ■ nedida נז־ידה
uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç (sıfat) nadif ת ?ריף
nadir, ender, seyrek, nadide (sıfat) nadir ת נדיר
mazlum, bezgin, yılgın, bastmılmış, umutsuz, meyus ııidka ת נדכא
(sıfat)
çıyan, zehirli bir böcek (hayvan) nadal נדל
mülkler, taşınmazlar, gayrı menkul mallar(nihsey nadlan נדל»ן
delo naydey kısaltması )נכסי דלא ניידי
yanmak nidlak, leidalek פ )נדלק (להדלק
süküt etmek, sessizliğe gömülmak, susmak, hazırol nadanı, tindom פ )נדם (לנדים
vaziyeti almak, sessizleşmek
benzer nidme נךמה
benzemek, öyle gelmek nidma, פ )נךמה (להדמות
leidamot
gözleri dolmak, gözleri yaşarmak nidma, פ )נדמע (להדמע
leidama
km, kılıf nedan !נד
sallamak, dırdır etmek, kafa sıkmak, başının etini nidııed, פ )ם־נד (לנךנר
yemek, musallat olmak lenadned
salıncak nadneda נדנדה
saçılmış, tarumar, havada uçuşmuş, dağınık nidaf נדף
uçuşan nadaf נדף
havaya yayılmak, dağılmak(koku yaprak esinti vs.), nidaf, leinadef פ )נדף (להנדף
buharlaşmak
uçuşturmak, havaya yaymak, buharlaştırmak(koku nidef, lenadef פ )נדף (לנדף
yaprak esinti vs.)
havaya yaymak, dağıtmak(koku yaprak esinti vs.) naclaf, lindof פ )נדף (לנדף
basılmak, tab edilmek nidpas, פ )נדפס (להדפס
leidapes
vurulmak, çarpılmak nidpak, פ )נךפק (להדפק
leidafek
saplanmak, batmak nidkar, פ )נדקר (להדקר
leidaker
akit, yemin, söz, ant, adak neder נדר
niyet etmek, adak adamak, ahdetmek nadar, lindor פ )נדר (לנדר
346
römork, treyler, sürüklenen, çekilen nigrar נגרר
sürüklenmek, çekilmek nigrar, leigarer פ )נגרר (להגרר
gitmek, yaklaşmak, yanaşmak lageşet (el le) s ,נגש (לגעות אל
/ל
k f
sindirilmek, yıldırılmak, bunalmak, acı çekmek nigas, leinages 5 )נגש (להנגש
yıldırmak, sindirmek, bunaltmak, acı vermek, baskı nagas, lingos פ )נגש (לנגעו
uygulamak
avarelik, yerinde duramama, ortalıkta amaçsızca nad נד
sürtme
hareket etmek, gezgin olmak, göçer olmak nad, lanud פ )נד (לנוד
teberru etmek, bağışlamak, hibe etmek nidev, lenadev פ )נדב (לנדב
hibe, teberru, bağış, sadaka, iane, zekat nedava נדבה
cömert, alicenap, eli açık nadvan נךבן
cömertlik, alicenaplık, eli açıklık nadvanut נךבנות
yapışmak, bulaşmak, sirayet etmek nidbak, פ )מ־בק (להדבק
leidavek
konuşma yapmak, karşlılıklı konuşmak, mülakat nitbar, leidaber פ ,נדבר (להדבר עם
yapmak, diyalog kurmak (im al) )על
kuluçkaya yatmak, kuluçkada olmak nidgar, פ )נרגר (להדגר
leidager
göç etmek, göçebelik yapmak, göçmek nadad, lindod פ )נדד (לנדיד
adet, aybaşı, regl nida נרה
dışlamak, aforoz etmek nida, lenadot פ )נדה (לנדות
şaşırmak, şaşmak, afallamak, hayretler içinde kal- nidam, leidaem פ )נדהם (להדהם
mak, ürkmek
uykusuzluk, uyuyamama hastalığı, uyku kaçması nedudey şeyna נדודי שנה
aforoz, dışlama, sürgün niduy נדוי
hükümlü, mahkûm, sanık, yargılanan (sıfat) nidon ת נדרן
yargılanmak nadon, leidon פ )נדון (להדרן
çeyiz, drahoma nedunya נדוניה
banal, adi, bayağı, sıradan, alelade, modası geçmiş, nadoş ת נדוש
basmakalıp, bayat, harcıalem (sıfat)
ıssız (sıfat) nidah ת נרה
uzak, ücra, sapa (sıfat) nidah ת נדה
ertelenmek, tehir edilmek, reddedilmek nidha, leidahot פ נדחה (להדחות
(te) )-ל
sıkışmak, basınç uygulanmak, kalabalıkta sıkışmak, nidhas, ■פ )נדחס (להדחס
itiş kakış olmak leidahes
itilmek, kendini sokuşturmak, itişip kakışmak nidlıaf, פ )נדחף (להדחף
leiddhef
virüs ' negif נגיף
ulaşılabilir, kolay bulunur, yaklaşılabilir, yanma «ağış נגיש
varılabilir
rulolanmak, sarılmak (makaraya, bobine vs), niglal, leigalel פ )נגלל (להגלל
sarmalanmak
zırhlı personel taşıyıcı araç (נושא גייסות משוריין nagmaş נגמ»ש
kısaltması) -
kötü alışkanlıktan arınmak (sigara, uyuşturucu) nigmalf פ )נגמל (להגמל
leigamel
bitmek nigmar, פ )נגמר (להגמר
leigamer
çalgıcı, müzik aleti çalan kişi, enstrüman çalan kimse ııagan נגו
enstrüman çalmak (müzik aleti çalmak) nigen, lenagen פ )נגן (לנגן את
(le)
çalınmak . nignav, פ )ב^גב (להגנב
leiganev
saklanmak, gizlenmek, rafa kaldırılmak nigııaz, פ )□כבז (להגנז
leiganez
ısırık neges מס
dişlemek, ısırıp koparmak, dişle koparmak, ısırık nagas, lingos פ )נגס (לנגם
atmak
illet, maraz, dert, hastalık, rahatsızlık nega נגע
dokunmak, ellemek, değmek, temas etmek, ilgilen- naga, lagaat, פ לנגע,נגע (לגעת
dirmek lingoa (be) )-ב
ellenmek, dokunulmak niga, leinaga פ )נגע (להנגע
tiksinmek, iğrenmek ııigalj leigael פ )נ^על (להגעל
azarlanmak, tekdir edilmek, fırça yemek ııigar, leigaer פ )הגער$( נגער
bozguna uğramak nigaff leinagef פ )נגף (להבגף
bozguna uğratmak nigef, lenagef פ )נגף (לנגף
marangoz, dülger nagar נגר
akmak, sıvı akmak, dökülmek nigar, leiııager 'פ )נגר (להנגר
çorap giyilmek nigrav, פ )נגרב (להגרב
leigarev
marangozluk, dülgerlik nagarut נגרות
marangozhane nagariya נגריה
oluşmak, kaynaklanmak, vuku bulmak ııigram, פ )נגרם (להגרם
leigarem
ezilmek, ufalanmak, çiğnenmek, tahsil görmek nigras, leigares פ )נגרם (להגרם
azalmak, eksilmek, beter olmak ııigra, leigarea פ )גנרע (להגרע
tırmıkla düzeltilmek, tırmıkla taranmak ııigraf, leigaref פ )נגרף (להגיף
344
tanksavar, antitank ııeged tankim, )נגד טנקים (נ»ט
nun»tet
uçaksavar neged )נגד מטויסים (נ»מ
matosim,
nun»mem
karşıt, karşı, muhalif, aleyhte, karşı istikamette olan negdi ת נגדי
(sıfat)
kesilmek (organ, uzuv) nigdam, )נגדם (להגדם
leigadem
kesilmek, düşürülmek ııigda, leigadea פ )נגדע (להגדע
çitle çevrilmek, engelle kapatılmak, yeri tanımlan- nigdar, פ )נגדר (להגדר
mak leigader
yığılmak, kümelenmek, ağzına kadar doldurulmak nigdaş, פ )נגדעז (להגדעז
leigadeş
venüs gezegeni noga נגה
silme, kurulama niguv נגרב
karşıtlık, muhalefet, zıtlık, tezat, kontrast nigud נגוד
ortadan kalkmış, tarihe karışmış, yitmiş, kaybolup nagoz נגוז
gitmiş, yok olmuş
çalma (müzik aleti, enstrüman) nigun ן1נג
muzdarip, etkilenmiş, hastalıklı, tutulmuş, dertli, nagua ת נגדע
marazlı (sıfat)
kırpılmak, kesilmek, kısalmak nigzaz, leigazez פ )נגזז (להגזז
gaspedilmek, soyulmak, soyguna uğramak, mahrum nigzal, leigazel פ )נגזל (להגזל
edilmek
budanmak, kırkılmak, kesilerek düzeltilmek nigzam, פ )נגזם (להגזם
leigazem
türetilmiş nigzar נגזר
kesilmek (makas), alnına yazılmak, emredilmek, nigzar, leigazer פ )נגזר (להגזר
karar verilmek
türev nigzeret נגזךח
tos vurmak, boynuzlamak, kafa vurmak nagah, lingoah פ )נגח (לנגח
kafa atmak, küçümsemek, saldırmak nigeah, nigah, פ ) נגח (לנגח,נגח
lenageah
negatif, olumsuz, kötümser (İNGİLİZCEDEN) (sı- negativi ח נגטיבי
fat)
idari sorumlu, genel başkan, başkan, yürütme nagıd נגיד
organı yetkilisi
tos, boynuzlama, boynuz vurma, kafa atma negiha נגיחה
müzik, müzik çalma negina נגינה
ısırma, ısırık, lokma, diş izi negisa נגיסה
dokunma, dokunuş, değme, temas ııegia נגיעה
343
lir, arp (müzik aleti) ... . nevel (kley... ) (כלי נגינה.נבל
negina)
küfürlü konuşmak, ağız bozmak, müstehcen laflar nibel, lenabel S> )נבל (לנבל
etmek
solmak navâl, linbol S )נבל (לנבל
çirkef, pis herif, iğrenç karaktersiz herif, boktan nevela נבלה
adam (mecazi) .. ......
leş, hayvan ölüsü nevela נבלה
kötülük, alçaklık navlut נבלות
karma olmak, katılmak, karışmak nivlal, leibalel S )נבלל (להבלל
durdurulmak, frenlenmek, dizginlenmek nivlam, s )נבלם (להבלם
leibalem
yutulmak nivla, leibala s )נבלע (להבלע
inşa edilmek nivna, leibanot פ )נבנה (להבנות
türemek, çıkmak, bir şeyin sonucu olarak ortaya nava, linvoa פ )נבע (לנביע
çıkmak, bir şeyden kaynaklanmak
tekmelenmek, tepilmek, şutlanmak nivat, leibaet פ )נבעט (להבעט
sahiplenmek, koca olmak, cinsel temas kurmak nival, leibael פ )נבעל (להבעל
yanmak, tutuşmak, alev almak nivar, leibaer פ )נבער (להבער
dehşete düşmek, çok korkutulmak nivat, leibaet פ )נבעת (להבעת
üzüm toplanmak, önlenmek, engellenmek, imkansız nivtsar, פ )נבצר (להבצר
kılınmak leibatser
yarılmak, yarık açılmak nivka, leivaka פ )נבקע (להבקע
kurcalamak, karıştırmak, eşelemek ııavar, linbor פ )נבר (לנבר
yaratılmak nivra, leibara פ )נברא (להברא
fare, tarla faresi (hayvan) navran נבח
inceleme geçirmek, seçilmek, bariz 01mak(açık nivrar, leibarer פ )נברר (להברר
seçik)
avize ııivreşet נברשת
kurtulmak nigal, leigael פ )ננאל (להגאל
negev çölü, sına yarımadasındaki çölün adı negev נגב
kurulamak, silmek nigev, lenagev פ )נגב (לנגב
borç tahsil olmak, ödenmek nigba, leigabot פ )ג<נבה (להגבות
aleyhinde, aleyhte, karşı, karşıt, zıt, muhalif, kont- ııeged נגר
ra, anti
direnç (elektrik) nagad נגד
zıt gitmek, aleyhinde olmak, fikri çatışmak, çeliş- nagad, lingod ) פ- ל,נגד (לנגד את
mek . (et le)
antipersonel (mermi, mayın vb. için) neged adam, )נגד אדם (נ»א
nun»alef
342
kontrol edilmek, muayene edilmek, tahlil edilmek nivdak, S )נבדק (להבדק
leibadek
ürkmek, korkmak, ürpermek, irkilmek nival, leibael פ )נבהל (להבהל
kehanet, öngörü nevua ?בואה
oyuk, içi boş, kof, içeriksiz (sıfat) navuv ת נבוב
kehanet, tahmin, öngörü nibuy נבוי
mahcup, şaşkın, kafası karışmış, utangaç, çekingen navoh ת נברך
(sıfat)
ağız bozma, açık saçık konuşma nibul נבול
soluk, solgun, solmuş (sıfat) ııavul ח נבול
ağız bozma, müstehcen, ayıp, küfürlü söz söyleme, nibul pe נבול פה
küfürbazlık
zeki, anlayışlı, akıllı, dirayetli, aydın (sıfat) navon ת נביז
alçak, adi, aşağılık, rezil, şerefsiz, kötü, art niyetli nivze נבזה
alçaklık, adilik, rezillik ntvzut נבזות
yağmalanmak, soyulmak(soygun), talan edilmek nivzaz, leıbazez פ )נבזז (להבזז
alçak, adi, kötü, art niyetli, ayıp, çirkin, edepsiz, nivzi ת נבזי
müstehcen (sıfat)
yayılmak, yayınlanmak, serpiştirilmek, saçılmak nivzak, פ )נבזק (להבזק
dağılmak leibazek
havlamak navalı, linboah פ )(לנבח “על נבח
” י י “7
(al)
sınanmış, kontrol edilmiş nivhaıı נבחן
.sınanmak, imtahan olmak nivhan, פ )-(להבחן ב נבחן
. j•*״.״ י— • ־ד. :
leibahen (be)
seçkin, seçilmiş, seçimi kazanmış nivhar נבחר
seçilmek nivhar, פ )נבחר (להבחר
leibaher
milli takım nivheret נבחרת
karıştırılmak nivhaş, פ )נבחש (להבחש
leibaheş
filiz, tomurcuk, sürgün, gonca, nebat, bitki nevet נבט
filizlenmek, tomurcuklanmak navat, linbot פ )נבט (לנבט
peygamber, önceden haber veren, öngören, resul, navi נביא
" T
nebi
peygamberler neviim נביאים
boşluk, sersemlik nevivut נביבות
havlama neviha נביחה
filizlenme, çimlenme nvita נביטה
alçak kimse, edepsiz, rezil, şerefsiz naval נבל
TT
341
sadık (sıfat) neeman J־J נאמן
güvenilir olmak, itimat edilmek neeman, 5 )נאמן (להאמן
leiamen
sadakat, bağlılık neemanut נאמנות
zikredilen, denilen, söylenen, anılan, mezkûr, adı neemar נאמר
geçen, sözü edilen
söylenmek, denmek ■ ־ neemar, )-נאמר (להאמר ל
leiamer (le)
yukarda zikredilen, yukarda söylenen (kısaltması neemar leeyl יל9נאמד ל
( נ»ל
iç çekmek, öflemek, içini çekmek neenah, B )נאנח (להאנח
leianeah
tecavüze uğramak, ırzına geçilmek neenas, leianes 5 )נאנס (להאנס
inlemek, inildemek, figan etmek neenak, B )נאנק (להאנק
leianek
toplanılmak, biriktirilmek, koleksyon yapılmak neesaf, leiasef S )נאסף (להאסף
yasaklanmak, men edilmek, tutuklanmak, hapsedil- neesar, leiaser S )נאסר (להאסר
mek, tevkif edilmek
zina yapmak, boynuzlamak, aldatmak, ihanet etmek naaf linof פ )נאף (לנאף
fırınlanmak, fırında pişmek neefa, leiafot D )נאפה (להאפות
zina naafufim נאפופים
hakaret etmek, küçük düşürmek, küfür etmek, niets, lenaets B )נאץ (לנאץ
sövmek
nazi, nazizm yanlısı natsi נאצי
delege olmak, nüfuzlu olmak, bir kenara ayrılmak, ııeetsal, leiatsel B )נאצל (להאצל
bir iş için saklanmak
inlemek, sızlanmak, acı ve ıstıraptan dolayı sesler ııaak, linok B )נאק (לנאק
çıkarmak
inilti neaka נאקה
paketlenmek, ambalajlanmak neeraz, leiarez B )נארז (להארז
sanık neeşarn נאשם
suçlanmak, suçlu olmak, itham edilmek neeşam, B נאקזם (להאשם
leiaşem (be) )-ב
önceden haber vermek, öngörmek, kehanette nibe, lenabe B ,נבא (לנבא את
bulunmak (et le) )-ל
çiçek tozu, polen, spor neveg נבג
ihanete uğramak, aldatılmak nivgad, B )נבגד (להבגר
leibaged
ofsayt, farkedilme nivdal נבדל
farkedilmek, ayırt edilmek, farkına varılmak, farklı nivdal, leibadel B )נבדל (להבדל
olmak
__
340
N, sayısal değeri 50, (İbrani alfabesinde 14.cü harf) nuıı ב
N, sona gelen N harfi, elli (harf) nun sofit ז
az pişmiş na נא
lütfen na נא
kaybolmak, yitmek, heba olmak neevad, leiaved S )נאבד (להאבד
semirmek, besili olmak neevas, leiaves D )נאבם (להאבס
mücadele etmek, savaşmak neevak, leiavek פ )נאבק (להאבק
ciltlenmek, sargılanmak(bandaj), bağlanmak neegad, פ )נאגד (להאגד
leiaged
çevrelenmek, kuşatılmak, kapana kısılmak neegaf, leiagef פ )נאגף (להאגף
istiflenmek, yığılmak, stok edilmek neegar, leiager פ )?אגר (להאגר
deriden yapılmış içki konulan mide şeklinde kap, nod נאד
şarap tulumu, deri su kabı
osuruk nod נאד
hoş, güzel, cazip, yakışıklı, zarif, uygun, yakışan nae נאה
sevilen, aşık olunan (sıfat) jıeeav ת נאהב
sevilmek neeav, leiaev פ )נאהב (להאהב
nutuk, söylev, hitabe, konuşma ııeum נאלם
zina, gayri meşru cinsel ilişki, evlilik dışı ilişki ııiuf נאוף
hakaret, sövme, küfür niuts נאלץ
aydın, münevver, bilgili (sıfat) naor ה נאור
uygun, kusursuz, münasip neot נאות
vaha, oasis naot midbar נאות מדבר
tutunmak, destek bulmak neehaz, leiahez פ )נאחז (להאחז
tıkanmak, aptallaşmak neetam, פ )נאטם (להאטס
leiatem
toy, saf, bön, naif (sıfat) naivi ת נאיבי
yenmek, yemek yenilmek neehal, leiahel פ )נאכל (להאכל
zorlanmak, zorunda kalmak, köşeye sıkışmak ııeehaf, leiakef פ )נאכף (להאכף
dili tutulmak, dumura uğramak, kalakalmak, nutku neelam, פ )נאלם (להאלם
tutulmak şaşakalmak leialem
zorunda kalmak, mecbur olmak ııeelats, leialets פ )נאלץ (להאלץ
nutuk çekmek, söylev vermek, konuşma yapmak, naam, linom פ )נאם (לנאים
hitap etmek
değer biçilmek, kıymet takdir edilmek neemad, ■פ )נאמד (להאמד
leiamed
parçalardan oluşmuş, parçalara ayrılabilen, dez- mitparek מתפרק
monte ve monte edilebilen
tatlı, şirin, sevimli motek מתק
makul, akla yatkın, akla uygun, mantıklı mitkabel al מתקבל על הר?ת
adaat
başkaldıran, asi miikomem מתקומם
tesisatçı, tesis eden . matkin מתקין
onarılmış, tamir edilmiş, düzeltilmiş (sıfat) metukan n W?
tesisat, mekanizma, teçhizat, tertibat, düzenek, ınitkan מתקז
cihaz, aygıt, aparat
saldın, hücum, taarruz, atak, ofans mitkafa מתקפה
portatif, açılır kapanır, katlanabilir mitkapel מתקפל
bütçelenmiş, tahsisat ayrılmış (sıfat) metaktsav n מתקצב
patlamış, patlak, delinmiş (lastik) (sıfat) metukar ת מתקי
serbest, mubah, sakıncasız, izinli, yapılması müm- mutar ת מתר
kün, caiz, meşru, müsadeli, yasal (sıfat)
kültürlü, medeni, uygar, aydın, görgülü (sıfat) meturbat ת מתךבת
tercüman, çevirmen, mütercim metargem מתךגם
tercüman, çevirmen meturgeman מתרגמן
barikat, engel, siper mitras מתרס
bitkin, çok yorgun (sıfat) mutaş ת מתש
hediye, armağan, Allah vergisi, doğuştan yetenek matat מתת
338
yemek tarifi, reçete, formül matkon מתכו׳ן
programcı, bilgisayar programcısı, yazılımcı, bilgi metahnet מתכנת
sayar yazılım uzmanı
metal, maden matehet מתכת
askı, yaylanma, süspansiyon, amortisör başı mitle מתלה
fevri, agresif, hırçın, aksi, huysuz, hırçın mitlaem מתלהם
dik kayalık, sarp kayalık, yar mitlol מתלול
stajyer, öğrenmekte olan, çırak mitlamed מתלמד
kıvırcık saçlı, bukleli saçlı (sıfat) metultal ת מתלתל
boy ölçüşen, karşılaşan, kozlarını paylaşan, yarış- mitmoded מתמודד
maçı
matematik matematika מתמטיקה
devamlı, müdavim, sürekli, daimi, yılmaz, bezmez, matmid מתמיד
usanmaz, gayretkeş, çalışkan
sekizgen, sekiz köşeli metuman מתמן
dönüştürücü, çevirgeç, güç çevirici, belli bir enerjiyi matmer מתמר
diğer bir enerji şekline dönüştüren alet
metan gazı metan תתז
hediye, armağan (eril) matan T מחן
kalça moten מתן
ılımlılaştırmak, modore etmek, yatıştırmak, yumu miten, lematen s )מתן (למתן
şatmak, sükuneti sağlamak
gençlik kültür ve spor merkezi, merkaz tarbut matnas מתנ״ס
מרכז תרבות נוער וספורטnoar vesport baş harfleri
muhalif, karşıt, hasım, karşı çıkan, direnişçi mitnaged מתנגד
gönüllü mitnadev מתנדב
hediye, armağan (dişil) matana נ מהנה
şartlı, şarta bağlı, şart koşulmuş, şartıyla, kaydıyla, mutne ת מתנה
gayri ihtiyari, tabi (sıfat) ■
metanol, metil alkol metanol מתנול
yerleşimci münahel מתנחל
suikastçı, katil, gizlice adam öldüren kimse mitnakeş מתנקש
ukala, kendini beğenmiş mitnase מתנשא
lumbago (hastalık) matenet מתנת
hüsrana uğramış, morali bozulmuş, ümitleri suya metuskal ת מתסכל
düşmüş (sıfat)
iğrenç, mide bulandırıcı, tiksindirici, yüz kızartıcı, metoav ח ' מתעב
rezil, kepaze (sıfat)
sanayileşmiş (sıfat) metoas ת מתעש
dikiş atelyesı, atelye, atölye mitpara מתפרה
337
baharatlı, baharat katılmış, baharlı (sıfat) metubal ת מתבל
şalter, elektrik butonu meteg
şalter indirmek, şalteri açmak, düğmeye basmak miteg, lemateg S )מתג (למתג
şık giyimli, süslü (eril) mitgander ז מתגנדר
şık giyimli, süslü, koket (dişil) mitganderet נ מתגנררת
laçkalaşan, bozulan, kötü yola düşen, dağıtan, mitdarder ........... מתדרדר
yoldan çıkan
düğmeye basma, şalteri açma, şalteri kapama mitug מתוג
taslak, kroki, eskiz, karalama, tertip mitve מסח׳
gergin, gerili (sıfat) matuah ת מתרח
komisyoncu, tellal, arabulucu, sismar metaveh מתיך
içinden, ortasmdan mitoh מתוך
durgunluk, piyasa durgunluğu, işsizlik mitun מתון
ılımlılık, yavaşlatma mitlin מתון
ılımlı, mutedil, dengeli, ölçülü (sıfat) matun ת מתון
davulcu, baterist metofef מתופף
tatlı, şirin (sıfat) matok ת מתוק
sprey, serpinti, kıymık mataz מתז
gerilim, gerginlik, stres, heyecan, voltaj metah מתח
germek, aldatmak, kandırmak matah, limtoah פ )מתח (למתח את
(et)
tenkit etmek, eleştirmek matah bikoret, מתח בקרת (למתח פ
limtoah bikoret )בקרת על
(al)
numaracı, sahtekar, takiyeci mithaze מתחזה
başlangıç aşamasındaki kişi, bir işe yeni başlayan, mathil מסחיל
acemi, çömez
ileri, teferruatlı, marifetli, hünerli (sıfat) metuhkam ת מתחכם
değişken, geçici, değişebilir mithalef מתחלף
tanımlanmış bölge, ayrılmış alan, saha mitham מתחם
savuşturan, görmezden gelen, geçiştiren, atlatan mithamek מתחמק
(birisini), kendini sakınan
yalaka, yağcı, yardakçı, popülist, dalkavuk, kıç mithanef מתחנף
yalayıcı, göze girmeye çalışan
yarışçı, yarışmacı, rakip ımthare מסחרה
altına, altında, altından, altta mitahat מתחת
ne zaman ? malay ? מתיז
germe, gerginlik metiha מסיחה
gerginlik (hem fiziki hem manevi) metihut מסיחות
336
zırhlı meşuryan ז:מ?ך
krematoryum, fırın misrafa משרפה
zincirleme, ard arda dizili, zincir gibi (sıfat) meşurşar ח משךשר
hizmetkar, uşak (eril) meşaret ז משרת
hizmetçi (dişil) meşaretet 3 משרתת
ellemek, dokunmak, dokunarak algılama. , ;, mişeş,. lemaşeş ע.■ )משש (למשש
altıgen, altı köşe meşuşe מששה
ziyafet, şölen, içkili ziyafet, alem yapma mişte משסה
geciken, oyalanan, gecikmiş, geç kalmış miştaea משתהה
çok istekli, arzulu, hevesli, şevkli, sabırsız, talip mıştokek משתוקק
susturucu (patlama sesini gideren takma aparat), maştık, maştık משתיק,משתיק
ses azaltıcı kol קול
zahmete değer, dikkate değer, kazançlı, istifadeli, miştalem משתלם
yapmaya değen
kaypak, yükümlülükten kaçan (vergi, askerlik), yan miştamet משתמט
çizen, kaytarıcı, kaçınan
kullanıcı, kullanan miştameş משתמש
değişken miştane משתנה
müşterek, ortak, ortaklaşa, paydaşlı (eril)(sıfat) meşutaf ז,ת משתף
iş birlikçi, düşmanla işbirliği yapan meşatefpeula, משתף פעלה
maştap )(משת״פ
kooperatif, işbirliği yapan kişi meşatefpeula, משתף פעלה
maştap )(משת״פ
müşterek, ortak, ortaklaşa, paydaşlı (dişil) (sıfat) meşutefet vT משתפת
felçli, paralize, inmeli, işlemeyen (eril)(sıfat) meşutak rz׳ משתק
felçli, paralize, inmeli, işlemeyen (dişil) (sıfat) meşutak 3,ח משתקת
başın sağolsun, acını paylaşırım, üzüntüne katılırım miştatef משתתף בצערך
betsaarha
ölü, ölmüş, mevta (sıfat) met ת מת
ölmek met, lamut ע )מת (למות
intahar eden, intahar bombacısı, intahara eğilimli mitabed מתאבד
kişi ‘
meze, iştah açıcı, aparatif, antipasti metaaven מתאבן
güreşçi mitabek מתאבק
boksör mitagref ' מתאגרף
uygun, münasip, müsait matım מתאים
ilinti, bağıntı, korelasyon mataem מתאם
koordîneli, ahenkli, uyumlu, birbirine uydurulmuş, metoam ת מתאם
simetrik, kararlaştırılmış (sıfat)
335
.kreş, çocuk yuvası mişpahton :... . . מעזפחתון
ailevi, aileye ait, ailesel, ailece mişpahti משפחתי
cümle mişpat משפט
mahkeme, dava mişpat משפט
adli mişpati משפטי
aşağılayıcı, aşağılayan, -hor gören, küçük gören, ־..:.... ■ maşpil n - ■משפיל
küçültücü (sıfat)
huni, sıvı aktarma aleti maşpeh משפך
bıyıklı (sıfat) mesufam n משפם
eskitilmiş, eskimiş, eski püskü, yıpranmış, sıvazlan- meşufşaf ת משפשף
mış, sertçe silinmiş, kaşarlanmış (mecazi) (sıfat)
çiftlik, çiftlik köyü, çiftlik evi, müştemelat, mal mülk, meşek משק
emlak
ev idaresi, ekonomi meşek bayii משק בית
içecekler maşkaot משקאות
sulayan meşake משקה
içki, içecek, meşrubat maşke משקה
alkollü içecek, içki maşke harif משקה חריף
halter, ağırlık mişkolot משקולות
susturucu (patlama sesini gideren takma aparat), maşket משקט
ses azaltıcı
gözlemci, müşahit maşkif משקיף
ağırlık, siklet, terazi, tartı mişkal משקל
tüy siklet mişkal notsa משקל נוצה
halter, ağırlık mişkolet משקלת
tortu, çökelti ınişka משקע
güneş gözlüğü mişkafey şemeş משקפי שמש
gözlük mişkafayim משקפים
dürbün mişkefet משקפת
bakanlık misrad משרד
ofis, yazıhane, büro, devlet dairesi misrad משיד
dış işleri bakanlığı misrad ahuts משרד החוץ
içişleri bakanlığı misrad apnim משרד הפנים
göçmen yerleştirme bakanlığı, göçmen kaynaştırma misrad aklita משרד הקליטה
ve intibak işlerinden soeumlu bakanlık
iş, vazife, hizmet, mevki, mesai misra מעזרה
tam gün mesai, tam mesai, fultaym misra melea מעזרה מלאה
düdük * maşrokit משרוקית
334
üçgen, üç köşeli meşulaş משלש
müshil, laksatif, amel yapan ilaç ya da yiyecek, meşalşel משלשל
bağısak temizleyici
sevindirici mesameah משמח
yağlı, yağlanmış (sıfat) meşuman ח משמן
anlam, mana maşmaut משמעות
anlamlı, manidar, kayda değer, hatırı saydır (eri- maşmauti ז,ת משמעותי
1) (sıfat)
anlamlı, manidar, kayda değer, hatırı saydır (dişi- maşmautit ג,ת משמעותית
!)(sıfat)
disiplin, itaat mişmaat משמעת
disiplinle ilgili, disiplinsel mişmaati משמעתי
konservelenmiş, konserve edilmiş (sıfat) meşumar ת משמר
muhafaza, nöbetçi kıtası mişmar משמר
sahil güvenlik, sahil muhafaza, kıyı koruma mişmar ahofîm משמר החופים
öncü birlik mişmar משמר החלוץ
ahaluts
tören kıtası, merasim kıtası mişmar kavod משמר בבור
vardiyalı çalışma mişmarot משמרות
muhafaza, nöbet noktası, nöbet, nöbet yeri mişmeret משמרת
vardiya, mesai saati, çalışma süresi mişmeret משמרת
kullanılmış, müstamel (sıfat) meşumaş ת משמש
kayısı (meyve) mişmeş משמש
dokunarak hissetmek mişmeş, פ )משמש (למשמש
lemaşmeş
tuhaf, garip, acayip (sıfat) meşune ת משנה
muavin, asistan, yardımcı, tali, ikincil mişne משנה
ikincil, tali mişni משני
dişli, diş diş, dişli, testere biçiminde (sıfat) meşunan ת משנן
patika, yol, dar yol, geçit mişol מעזעול
can sıkıcı (sıfat) meşaamem ת משעמם
dayanak, mesnet, destek, payanda mişan משען
arkalık, sırt dayanağı mişan gav משען גב
baston, dayanak, destek, yaslanma yeri (koltuk, mişenet משענת
iskemle vs.)
tahmini, tahminen, yaklaşık, takribi, takriben, meşoar ת משער
farzedilen, zannedilen (sıfat)
matrak, eğlenceli, gülünç, komik (sıfat) meşaaşea ת משעשע
aile, soy, familya mişpaha משפחה
yağlama, yağ sürme, yağ ile kutsama meşiha ?שיחה
çekim, cazibe, çekiş meşiha משיכה
görev, misyon, vazife, ödev mesima משימה
askeri görev mesima tsvait משימה צבאית
teğet maşik משיק
süre, ■süresince,boyunca ־...... ::.r .־: meşeli . משך
çekmek, çekici olmak, cezbetmek maşah, limşoh S ,משך (למשך את
(et me) )-מ
yatacak yer, yatak, sedir, döşek, cinsel ilişki, seviş- mişkav משכב
ine
ipotek etme, rehin tutma mişkun משכרן
rehin, tutu maşkon משכון
kültürlü, okumuş, tahsilli, agah, münevver (eril) maskil T משכיל
kültürlü, okumuş, tahsilli, agah, münevver (dişil) maskila נ משכילה
yatıştırıcı, teskin edici, müsekkin meşakeh משפך
ağrı kesici, ağrı dindirici meşakeh משכך כאבים
keevim
akıllılık, zeka, anlayış, anlak, idrak, havsala miskal משכל
gelişmiş (sıfat) meşuhlal ת משקלל
mesken mişkan משבן
ipotekli, rehinli, taksiti bitmemiş (sıfat) muşkan ת מ?ז?ז
ipotek etmek, rehin tutmak mişken, פ )משכן (למשכן
lemaşken
ikna edici meşahnea משכנע
ikna olmuş, inanmış (sıfat) meşuhna ת משכנע
ev kredisi, ipotekli konut kredisi maşkaııta משכנתה
maaş, aylık maskoret משכרת
misal, örnek, atasözü, darbımesel maşal משל
hükmetmek, saltanat sürmek, yönetmek, idare maşalf limşol פ )משל (למשל
etmek
birleşik (sıfat) meşulav ת משלב
karlı, kar yağışlı, karlanmış (sıfat) muşlag ת משלג
ortalığı karıştıran birbirine düşürücü, delifîşek, meşalev משלהב
fesatçı, alevlendirici
dağıtım, gönderme, yollama, servis, nakliye, sevk mişloah משלוה
delegasyon, heyet . mişlahat משלחת
tamamlayan, tamamlayıcı, tümleyici, bütünleyici maşlim משלים
mükemmel, ideal, komple, bütün, tamamlanmış, muştam ת משלם
eksiksiz, kusursuz (sıfat)
332
her nedense, herhangi bir sebeple mişum ma משום מה
çünkü mişum şe "מעום ע
ekvator maşvan מעין
şair (eril) meşorer T מעורר
şair (dişil) meşoreret נ מעוררת
dokunma (duyusu), elleme, dokunarak algılama mişuş ■משלש
yağlamak, yağ sürmek, yağla takdis etmek maşah, s )מעת (למעות
limşoah
merhem, macun mişha מעתה
bilenmiş, bileylenmiş, keskinleştirilmiş (sıfat) muşhaz ת משחו
restore edilmiş, elden geçmiş, yeniden kurulmuş, meşuhzar ת מעחזר
yeniden düzenlenmiş (sıfat)
mezbaha, kesimhane, kesimevi mişhata מעחטה
yıkıcı, tahrip edici maşhit משחית
oyun, maç mishak משחק
rövanş maçı mishak gomlin משחק גומלין
disk oyunu, disk oyunları mishak diskiot משחק דסקיות
deplasman, dış saha maçı (spor) mishak huts משחק חוץ
özgür, serbest, azat edilmiş, koyverilmiş, salıveril- meşuhrar ת מעחרר
miş, gevşemiş, gevşetilmiş, gevşek (sıfat)
namussuz, fırsatçı, rüşvetçi, rüşvet alan (sıfat) muşhat ת משחת
diş macunu mişhat şinayim ןם3משחתע
hücumbot, destroyer, muhrip, torpido muhribi maşhetet משחהח
deniz araçları gösterisi, filo halinde toplu denize maşat משט
açılma, gemi resmi geçidi
palet (forkliftle kaldırılan tahta plastik yada demir miştah משטח
palet), düz yüzey, düzlem
husumet, kin, kan davası, garez düşmanlık mastema משטמה
rejim, yönetim, sulta mıştar מעטר
sıkıyönetim, örfi idare, askeri idare miştar tsvai משטר צבאי
karakol, polis karakolu miştara משטרה
askeri inzibat, askeri polis’ miştara tsvait מעטרה צבאית
trafik polisi mişteret tnua משטרת תנועה
polisiye, polisle ilgili, polise ait, karakolluk miştarti מעטרתי
ipek meşi משי
suni ipek, sentetik ipek meşi melahuti מעי מלאכותי
mesih maşlah מעיה
sahte mesih maşiah şeker מעיח שקר
331
kaynak maşav מעזאב
pompa, tulumba maşeva משאבה
insan kaynaklan maşabey enoş משאבי אנוש
kamyon masait משאית
referandum, halkoylaması, anket mişal am משאל ?ם
dilek, arzu, istek mişala .משאלה
esinti, yel, meltem maşav משב
seçkin, güzide, mutena, mükemmel, fevkalade, meşubah ת קשבח
seçme, nitelikli (sıfat)
doyurucu, tatminkar (sıfat) masbia ת ?משבי
tatminkar, doyurucu masbia ratson משביע רצון
yeminli, ant içmiş (sıfat) muşba ת משבע
kare, ekose, küçük kare, pötikare, dörtgen mişbetset משבצת
buhran, kriz, bunalım maşber משבר
kusurlu, bozuk, hatalı, biçimsiz, okunaksız (sıfat) meşubaş ת משבש
kavram, mevhum, konsept musag משג
hisar, kale, sur, korunak misgav משגב
hata, yanlışlık, kusur ınişge מש^ה
kavramcılık musagiyut משגיות
denetçi, kontrolör, nezaretçi, müfettiş maşgiah משגיח
deli, çılgın, sapıtık (sıfat) meşuga ת משגע
fırlatıcı, füze fırlatma rampası maşger משגר
başarılı, refah bulan, iyi giden (sıfat) mesagseg ת משגשג
yayın (radyo, TV) mişdar משדר
sudan çıkarmak, dışarı çekmek maşa, limşot s )משה (למשות
bir şey, herhangi bir şey maşeu משהו
çifte standart, iltimas, tarafgirlik masa panim משוא פנים
denklem, eşitlik mişvaa משואה
meşale masua משואה
geri bildirim, feedback maşov משוב
yağlanmış, yağlı, yağ sürülmüş, yağla kutsanmış maşuah ת משוח
(sıfat)
kürek, kayık küreği maşot משוט
kürekçi, kürek çeken meşotayi משוטאי
çekilmiş, çekik (sıfat) maşuk ת משוך
engel (engelli koşuda), mani, sorun, güçlük, atlatıl- mesuha משוכה
ması gereken engel, mania
den dolayı, ...nın sebebiyle mişum משום
330
י1
'׳1
329
merkezlemek, merkeze koymak mirkez, S )מרכז (למךכז
lemarkez
intibak merkezi, adaptasyon merkezi, göçmen kay- merkaz klita מרכז קליטה
naştırma ve uyum sağlama merkezi
merkezi, merkezsel, ana, belli başlı (sıfat) merkazi n מרכזי
telefon santralı, santral merkaziya מרכזיה
santral memuru (eril) inerkazân ' T מו־כזן
santral memuresi (dişil) merkazanit נ מרכזנית
öğe, unsur, bileşiği meydana getiren parçalardan markiv מרכיב
her biri
hile, aldatma, namussuzluk, sahtekarlık, düzenbaz- mirma מרמה
lık, dalavere, fetbazlık
gücendirme, küstürme, kızgınlığa yol açma, infial minnur מרמור
uyandırma
marmelat marmelada מרמלדה
gücendirmek, kızgınlığa yol açmak, öfke yaratmak, mirmer, פ )מרמר (למרמר
infial uyandırmak lemarmer
neşelendiren, canlandıran, canlılık katan mantin מרנין
mars gezegeni, merih mars מךס
apse, iltahap, cerahat, irin mursa מךסה
püskürtücü, flit, püskürteç, sprey merases מרסס
parçalanmış, küçük parçalara ayrılmış, ufalanmış merusak t,ת מרסק
(eril) (sıfat)
parçalanmış, küçük parçalara ayrılmış, ufalanmış meruseket W מרסקת
(dişil) (sıfat)
aç bırakılmış, açlıktan kıvranan, çok aç (sıfat) murav n מר?ב
otlak, mera, çayır mire מךעה
gürültücü, yaygaracı, gürültülü mariş מרעיש
ferahlatıcı, tazeleyen, serinleten merdanen קרענן
şifa, derman marpe מךפא
revir, klinik, dispanser, sağlık ocağı (iş yerinde, mirpaa מרפאה
askerde, okulda)
döşenmiş, kaplanmış (sıfat) merupad ת מרפי
yıpranmış, aşınmş, eskimiş, pejmürde, eski püskü merupat ת מרפט
(sıfat)
bıngıldak (anatomi) marpes מרפס
teras, balkon, taraça mirpeset מרפסת
dirsek marpek מךסק
dirseklemek, diresekleyerek ilerlemek, başkalarını mirpek, 5 )מרפק (למרפק
ezerek yer etmek, adam harcayarak mevki sahibi lemarpek
olmak .
327
heyecan verici, duygulandırıcı (dişil) merageşet ג מר־^שת
isyan, ayaklanma, başkaldırma mered מרד
ayaklanmak, isyan etmek marad, limrod S )מרד (למרד
yassılaştırılmış (sıfat) merudad n מרדד
uyuşturan, uyuşturucu, uyutan, yatıştırıcı, uyku mardim מןדים
getiren
asi, isyancı mardan «רח
asilik, başkaldırma, inatçılık, dik başlılık mardanut מרדנות
takip, kovalama, iz sürme, peşine düşme, arkasın- mirdaf «ולד
dan koşma, sürek avı
safra, öd, karaciğer salgısı ınara מרה
mobilyalı, dayalı döşeli, möbleli (dişil) (sıfat) meroat r,n מרהט
möbleli, eşya döşenmiş, dayalı döşeli (eril) (sıfat) meroetet W מרהטת
olağanüstü, mükemmel, müthiş, harika mam מרהיב
ada çayı marva מתה
geniş, ferah (sıfat) meruvah ת מתח
mesafe, yer, ara, aralık, süre, uzaklık, mehil mirvah מתח
sürülmüş, yayılmış (ekmeğe tereyağ vb. gibi) (sıfat) maruah ת מתח
engin, alabildiğine, uçsuz bucaksız, yükseklik marorn מתם
sema, gök, gökkubbe meromim מתמים
koşu, yarış merots מתץ
parlatma, perdahlama, ovarak temizleme meruk מתק
perdahlama, parlatma, ovarak temizleme meruk מרוק
faslı (eril) marokay ז מרוקאי
faşça, faslı (dişil) marokait נ מרוקאית
fas (ülke) marokko מתקו
hayatı zehir etme, ağlatma, gözyaşı döktürme, merur מרור
üzme, acı hale getirme
acı ot, kereviz yaprağı (PESAH) maror מתר
meteliksiz, cebi delik, yoksullaşmış, malını mülkünü meruşaş ת מרושש
yitirmiş, varını yoğunu yitirmiş (sıfat)
otorite marut מרות
oluk, çatı oluğu, suyolu, saçak marzev מתב
sürmek, yaymak (ekmeğe tereyağ vb. gibi) maralı, פ )מרח (לקרח
limroah
geniş yer, açık alan, açıklık merhav מךחב
genişletilmiş, uzatılmış (sıfat) murhav ת מךחב
haya sahası merhav aviri מך־חב האויךי
326
kutsal kitaba ait, kutsal kitapla ilgili mikrai מקראי
yakın, yakın arkadaş, kafadar, yandaş, akraba mekorav מקרב
hal, durum, vaziyet, olay, vaka, hadise, tesadüf, mikre מקרה
rastlantı, halükar
tesadüfen, kazara, tesadüfi, rastgele, rastlantısal, mikri n מקרי
şans eseri, hasbelkader (sıfat)
radyatör makren מקרן
kaşağı mekartsefet מקרצפת
üşütmüş, soğuk almış (sıfat) mekurar ת מקרר
buzdolabı mekarer מקרר,מקרר
tuş makaş מקש
mayın döşemek, mayınlamak nıikeş, lemakeş s )מקש (למקש
yekpare, bütün mikşa מקשה
süslü, süslenmiş, dekoratif (sıfat) mekuşai ת מקשט
bağlantı kuran, irtibat kuran, bağlayıcı mekaşer מקשר
açı (tat) mar מר
bay, bey (İngilizcedeki misterin kısaltılmışı) (eril) mar ז מו
bay, bey, İngilizce misterin kısaltması mar מר
manzara, görüş, görünüş, görünüm mare מראה
ayna mara מךאה
benzerlik marit ayin מךאית עין
baştan, önceden, ilkin, evvelden, kafadan meroş מראקז
çoğunluk merav מרב
kilim, keçe, küçük halı, seccade marvad מרבר
çok, fazla, hayli marbe מרבה
kırkayak (hayvan) marbe מרבה רגלים
raglayim
azami, en çok, en yüksek düzeyde (sıfat) merabi ת מרבי
ekseri, çoğu marbit מךבית
dörtgen memba מרבע
istirahat margoa מךגרע
kızgın, kızmış, öfkeli (sıfat) murgaz ת מרגז
casus, ajan, hafiye, çaşıt meragel מרגל
alışık, alışkın (sıfat) murgal ת מךגל
havan, dibek, havan topu (silah) margema מרגמה
margarin, bitkisel yağ margarina מךגרינה
heyecan verici, duygulandırıcı (eril) merageş ז ?׳רגש
hissedilen, hissedilir (sıfat) murgaş ■ת מךגש
325
sopa, baston, asa, değnek, çubuk makel מקל
klavye, (müzik aleti, bilgisayar, daktilo vs.) klavyesi mikledet מקלדת
duş miklahat מקלחת
sığınak, barınak miklat מקלט
alıcı cihaz maklet מקלט
kayıt, kaydedilmiş, kayıtlı (ses veya görüntü) muklat............. -=>׳- מקלט
lanetli, lanetlenmiş (sıfat) mekulal ת לל1«
makineli tüfek, mitralyöz maklea מקלע
sapan, taş fırlatan alet miklaaî מקלעת
bozuk, arızalı (sıfat) mekulkal n מקלקל
yerleştirmek, konumunu belirlemek mikem, פ )מקם (למקם
lemakem
buruşuk, bükük (sıfat) mekumat ת מקמט
kıskanç (sıfat) mekane ת מקנא
çekici, cazibeli, cazip, hoş, sevimli, cana yakm maksim M! מקסים
(eril) (sıfat)
çekici, cazibeli, cazip, hoş, sevimli, cana yakın (dişi- maksima מקסימה
1) (sıfat)
azami, en çok, maksimum (İNGİLİZCEDEN) maksimum מקסימום
azami, eh yüksek düzeyde (İNGİLİZCEDEN) maksimali ת מקסימלי
(sıfat)
tire, kısa çizgi makaf מקף
mağdur, mahrum, yoksun (sıfat) mekupah ת מקפח
dondurucu makpi מקפיא
kanını donduran, korkunç, dehşet verici makpi dam מקפיא דם
katlanmış, katlı (sıfat) mekupal ח ?׳??ל
zıplatılmış (sıfat) mukpats ה מקפץ
tempo, ritim miktsav מקצב
küme, grup, öbek□, □topluluk□ miktse מקצה
bir uçtan bir uca, baştan başa mikaîse lekatse מקצה לקצה
meslek miktsoa מקצוע
serbest meslek miktsoa hofşi מקצוע חפשי
planya, büyük marangoz rendesi mektsua מקצועה
mesleki, profesyonel miktsoi מקצועי
çırpma aleti, çırpan şey, yumurta çırpıcı, yumurta maktsef מקצף
çırpan, köpürtücü .
kısaltılmış (sıfat) mekutsar ת
böcek, hamarfı böceği (hayvan) makak מקק
323
ürpertici, tüyleri diken diken edici metsamrer מצמרר
sansürlü, sansürlenmiş (sıfat) metsunzar ת מצנזר
sansürlü, sansürlenmiş, sansürden geçmiş (sıfat) metsunzar ת מצנזר
paraşüt matsneah מענת
üşütmüş, nezleli (sıfat) metsunan ת מצ?ו
bone, şapkayken ar lıklı ve bağcıktı kadın ve çocuk mitsnefet ...... מצנפת
şapkası
platform, alt yapı, taşıyıcı matsa מצע
resmi geçit, yürüyüş, geçit töreni mitsaad מצעד
nevresim takımı, yatak takımları (çarşaf, yastık matsaim מצעים
kılıfı, nevresim vs.)
üzücü, müessif, acıklı metsaer מצער
gözlem kulesi, gözlem evi, ileri karakol, dış mahalle mitspe מצפה
vicdan matspun מצפון
gözetleme yeri, gözetleme istasyonu mitspor מצפור
pusula matspeıı מצפן
emmek matsats, s )מצץ (למציץ
limtsots
kepçe matseket מצקת
sıkıcı, üzücü, hazin, daraltıcı (fiziksel veya ruhsal) metser מצר
boğaz, dar yer metsar מצר
mısırlı (eril) mitsri T מצרי
mısır (ülke) mitsrayim מצך?ם
faydalı madde, gerekli şey, yararlı şey, satış ürün- mitsrah מצרך
leri, mal
kumanya, gerekli gıda maddeleri mitsrehey מצרכי מזון
mazon
gerekli şeyler . mitsrahim מצרכים
cüzzamlı metsura, מצרעת,מצרע
metsuraat
eklenti, mail eklentisi, attachment (sıfat) metsoraf ת מצרף
ateşleyici, starter(floı־esan lambada), buji (araba) matsat מצת
ateşlenmiş, tutuşturulmuş mutsat מצת
tire işareti ( - ) makav מקב
paralel, muvazi makbil מקביל
paralelkenar, paralelogram ■ makbiUt מקבילית
makbul, kabullenilebilir (sıfat) mekubal ת מקבל
odaklamak . miked, D )מקד (למקד
lemaked
■t.
322
şamandra, duba, yüzme simidi matsof מצוף
katılaştırma, katı hale sokma mitsuk מצוק
uçurum ınatsok מצילו
dert, sıkıntı, darlık, eza, cefa metsuka מצוקה
abluka, kuşatma, muhasara matsor מצור
alın ........ .. .... metsah מצח
komik, gülünç matshik מצחיק
ayakkabı boyacısı, lostracı metsahtseah מצחצח נעל?ם
naalayim
birikmiş, yığılmış, birikerek çoğalan, ilavelerle mitstaber מצטבר
genişleyen, toplanan
alçak gönüllü, mütevazı, gösterişsiz miistanea מ?טנע
üzgün, müteessir mitstaer מ^ט^ר
buluş, icat, fırsat, kelepir metsia מציאה
realite, hakikat, mevcut olan, gerçek durum metsiut מציאות
sunan, takdim eden, sergileyen kimse ınatsig מציג
cankurtaran (plajlarda), kurtarıcı matsil מציל
harika, fevkalade, mükemmel (sıfat) metsuyan ת ז:מצ
mükemmellik metsuyanut מצינות
teklif eden matsia ?מצי
püsküllü, saçaklı, süslü (sıfat) metsuyats ת
emme, emiş, soğurma, oral seks (argo) metsitsa מציצה
can sıkıcı, rahatsızlık verici metsik ............ מציק
itaatkar, riayet eden, kurallara uyan metsayet מצית
çakmak matsit מצית
çapraz, çapraz biçimde (sıfat) metsulav ח כזצלב
başarılı, muvaffak (sıfat) mutslah ת מצלח
başarılı, muvaffak matsliah מצליח
fotoğraflanan, fotoğrafı çekilmiş (sıfat) metsulam ת מצלם
fotoğraf makinesi, kamera matslema מצלמה
debriyaj, kavrama, bağlayan şey matsmed מצמד
bitiştirilmiş, yan yana konulmuş (sıfat) mutsmad ת מצמד
göz kırpıştırma mitsmuts מצמוץ
susatıcı, susatan, susuzluk hissi veren matsmi ' מצמיא
göz kırpmak, göz kırpıştırmak mitsmets, פ )מצמץ (למצמץ
lematsmets
kıt, kısıtlı, mahdut, sınırlı sayıda, çok az, sınırlı, az metsumtsam ת מצמצם
sayıda (sıfat)
>נ
321
buz çözücü, eritici, gevşetiçi, buzdolabındaki eritme mafşir מפשיר
tertibatı
kasık, apış arası mifsaa מ?ש?די
baştan çıkarıcı, ayartıcı, karşı konulamaz, cezbedi- mefate ת מפתה
ci, çekici, cazip (sıfat)
geliştiren, geliştirici unsur yada kişi, kalkındıran mefateah מפתח
gelişmiş (sıfat) ■ mefutah ת מפתח
anahtar mafteah מפתח
şaşırtıcı, hayret verici maftia מפתיע
eğribüğrü, girintili çıkıntılı, birçok dala ayrılan mefutal ת מפתל
(sıfat)
eşik, kapı eşiği miftaıı מפתן
bulmak matsa, limtso פ ,מצא (למצא את
(et,be) )-ב
gözüne hoş görünmek, hoşuna gitmek, beğenmek matsa hen פ מצא חן בעיני
beenay, limtso )(למצא חן בעיני
hen beenay
envanter metsai מצאי
durum, vaziyet, hal, pozisyon, konum matsav מצב
mevzi, mevki mutsav מצב
moral durumu, ruh hali, haleti ruhîye matsav ruah מצב רוח
anıt, abide, mezar taşı matseva מצבה
yığmak, yığın, birikinti, küme mitsbor מצבור
başkomutan, askeri lider matsbi מצביא
akü, akümülatör matsber מצבר
taş anıt, kitabeli dikili taş matsevat even מצבת אבן
takdim, tanıtım, gösterim matsag מצג
ibraz olunan, vesika, belge, sunu, arz edilmiş, sergi- mutsag ת מצג
lenmiş (sıfat)
sunu, sunum, tanıtım, icra, gösteri matseget מצגת
hamursuz (kabarmamış ekmek) inatsa מצה
posasını çıkarmak, sıkıp suyunu çıkarmak, özünü mitsa, lematsot פ )מצה (למצות
çıkarmak, çok sıkı incelemek
kale, hisar metsuda מצודה
sevap, dini emir, sünnet, farz, vecibe, yükümlülük, miisva מצוה
mükellefiyet
mevcut, mevcut.olan, bulunan, yaygın, alışılmış matsuy מצוי
çokgen, poligon metsula מצולה
derinlikler,‘ denizin derinlikleri metsulot מצולות
' . 320
sayım mifkad מפקד
nüfus sayımı mifkad uhlusin מפקד אכלוסין
donanma komutanı, filo komutanı, amiral mefaked tsi מפקד צי
nüfus sayımı mifkad toşavim מפקד תוקובים
karargah mifkada מפקדה
müfettiş mefakedh מפקח
emanet eden, tevdi eden, mudi, para yatıran mafkid מפקיד
odaklanmış, kendinde, fokuslanmış (İNGİLİZCE- mefukas ת מפקס
DEN)(sıfat)
kararsız, kuşkulu, belirsiz, muğlak, mütereddit, mefukpak ח מפקפק
"י V «
şüphe yaratan (sıfat)
terk edilmiş, bırakılmış, başıboş, korumasız mufkar מפקד
abartılı, abartılmış, haddinden fazla, mübalağalı, mufraz מפרז
dengesiz, aşırı, fahiş (fiyat)
nalbant mefarzel susim מפרזל סוסים
detaylı, ayrıntılı, tafsilatlı (sıfat) meforat n מפרט
tarifname, teknik şartname, ayrıntılarıyla tanım- mifrat מפרט
lama
mızrap, pena, saz çalmak için kullanılan küçük alet mafret מפרט
güç, çetin, müşkül, gayret isteyen, yorucu, yıpratıcı mefareh מפרו
asılsız, safsatalı, boş (eril)(sıfat) mufrah ז,ת מפרו
asılsız, safsatalı, boş (dişil)(sıfat) mufrehet W מפרכת
geçim temin eden, ekmeğini kazanan, rızkını çıka- mefarnes מפךנם
ran
meşhur, ünlü, şöhretli (eril)(sıfat) mefursam ז,ת מפךסם
meşhur, ünlü, şöhretli (dişil) (sıfat) mefursemet נ,ח מפךסמת
avans mifraa מפר^ה
körfez mifrats מפרץ
koy, küçük körfez, haliç mifratson מפךצון
eklem, mafsal, oynak yeri, boğum, düğüm(bitki) mifrak מפרק
yorumcu, tefsirci mefareş מפרש
aşikar, sarih, açık seçik, yorumlanmış, anlamlı meforaş ת מפרקן
T :
(sıfat)
yelken mifras מפרש
salgılanmış, ifraz edilmiş, tahsis edilmiş, ayrılmış mufraş . ת מפרעז
TÎ \
(sıfat)
yelkenli mifrasit מפרשית
soyut, kavramsal, manevi (sıfat) mufşat ת מפשט
319
ayık, ayılmış, ölçülü, dengeli, kendinde, kendine mefukah ת מפכח
hakim, realist, gerçekçi (sıfat)
şelale, çağlayan, çöp, artık, düşüş, çöküntü mapal מפל
çağlayan, şelale mapal ınayim מפל מים
bölünmüş, ayrılmış (sıfat) mefulag ת פלג9
departman, bölüm miflag מפלג
abartılı, mübalağalı, aşırı (sıfat) muflag ת מפלג
parti, siyasi parti miflaga מפלגה
düşüş, çöküş, mağlubiyet, bozgun, yıkılış mapala מפלה
kaçış, sığınma yeri, barınak miflat מפלט
egzos maflet מפלט
seviye, düzey miflas מפלס
su seviyesi miflas amayım מפלס המים
grayder, kar küreme aracı, inşaatlarda vs. kullanı- mafleset מפלסת
lan traktöre benzer iş makinası
azman, dev, canavar, ucube mifletset מפלצת
çöküntü, göçme, göçük, yıkılma, hisse senetlerinin mapolet מפלת
düşmesi
heyelan, toprak kayması mapolet adama אדמה
çığ, dağdan kopan ve yuvarlandıkça büyüyen kar mapolet מפלת השלגים
kümesi aşlagim
değişiklik, değişim, dönüş, dönüşüm mifne מפנה
sebebiyle, zira, çünkü, ...den dolayı, bu nedenle mipne, mipne - מפני ש,מפני
Ş£•..
318
giyotin maarefet מעךפת
eylem, fiil, iş, amel maaş מעעז
olay, eylem, hadise, yapılan iş, öykü, hikaye, kıssa maase מעעזה
pratik, kullanışlı, uygulanabilir, pragmatik, reel, maasi n מ?שי
uygulamacı (sıfat)
masal, hikaye maasiya מעעזיה
içilmiş (sigara), tüttürülmüş, duman altı, dumanlı, meuşan ״M ................ מע׳עזז
füme (eril) (sıfat)
çok sigara içen, birbiri ardına sigara yakan meaşen «עשן בשרשרת
beşarşeret
içilmiş (sigara), tüttürülmüş, duman altı, dumanlı, meuşenet נ,ת מעש^ת
füme (dişil) (sıfat)
onda birini bir kenara ayırma maaser מעעזר
zaman zaman, dönem dönem, bazen, ara sıra meet leet «עת לעת
haritacı, kartograf mapay מפאי
muhteşem, şanlı, haşmetli görkemli, şaşaalı (sıfat) mefuar ת «פאר
gösterici, protestocu mafgin מפגיז
gösteri, resmi geçit mifgan מפגן
geri kalan, geciken, geri zekalı (argo) mefager «פגר
buluşma, randevu, bir araya gelme mifgaş מ«גש
harita mapa מפת
masa örtüsü mapa מפת
harita yapmak, haritasını çıkarmak mipüf lemapot פ )מפה (למפות
körük mapttah מפוח
mızıka, ağız mızıkası (müzik aleti) ınapııhit pe מפוחית פה
haritacılık, kartografi mipuy «פוי
patlamış, patlak, tıka basa (sıfat) mefutsats ת מפוצץ
dağınık, dağılmış, saçılmış, tarumar, savruk (sıfat) mefıızar ת «פזר
korkutucu, ürkütücü mafhid מפחיד
azaltılmış, düşürülmüş, indirimli (sıfat) mufhat ת מפחת
işten kovulmuş, işten atılmış (eril)(sıfat) mefutar ז,ת מפטר
işten kovulmuş, işten atılmış (dişil) (sıfat) mefuteret ג,ת מפטרת
mafya, illegal suç örgütü (İNGİLİZCEDEN) mafya מפיה
kararmış, kömürleşmiş (sıfat) mefuyah ת מפיח
barışık, barışçıl, uzlaşmış, uzlaşımcı, yatıştırılmış, meftıyas ת מפיס
T S İ
gönül alıcı (sıfat)
dağtıcı, yayan, neşriyatçı, neşreden, tevzi eden mefits מפיץ
peçete mapit מפית
.. ......... ! ■י' ■ '■ •י־ ■■ '■ ־
316
üstünden, üstünde, yukarısında, üst tarafında, meaZ מעל
üzerinde
aldatmak, dolandırmak, güveni suistimal etmek, ınaalf limol B )מעל (למעל
zimmetine geçirmek (para)
hele meal lakol מעל לכל
mükemmel, çok iyi, harika, süper (sıfat) meule n ?!עלה
avantaj, üstünlük, yukarı, yukarısı, yukarda maala ימעלה ־
erdem, fazilet, makam, derece, basamak maala מעלה
geviş getiren nıaale gera מעלה גרה
asansör maalit מעלית
baygın, bayılmış, kendinden geçmiş (sıfat) meulaf ת מעלף
mevki, durum, itibar, statü, konum, sosyal sınıf maamad מעמד
aday, namzet, talip moamad מעמד
sosyal konum, sosyal sınıf maamad מעמד חבךתי
hevrati
adaylık moamadut מעמדות
yük, ağır iş maamasa מעמסה
derinlik, dip maamakim מעמקים
adres maan מען
gönderen (mektupta) moan מעז
adres yazmak, adreslendirmek mieıı, lemaen B )מען (למען
zevk veren, zevk verici maaneg מענג
cevap, karşılık maane מענה
ilginç, enteresan, ilgilendiren meanyen מענין
ilgili, alakadar, istekli (sıfat) meunyan ת מעמן
bulutlu (sıfat) meunaıı ת W
bağış, burs, prim, ikramiye maanak מענק
işveren maasik מעסיק
küflenmiş, kokuşmuş, çürümüş (sıfat) meupaş ת מעפש
dekoratör meatsev מעצב
biçimli, şekillendirilmiş, dizayn edilmiş (sıfat) meutsav ת קעצב
modacı, moda yaratıcısı, moda tasarımcısı meatsev ofna מעצב אפנה
iç mimar, dekoratör meatsev pnim מעצב פנים
asabi, sinirli (sıfat) meutsban ■ ח מעצבן
engelleme, durdurma, engel, mani maatsor מעצור
üzücü, hüzünlü, müessif, acıklı, hazin maatsiv מעציב
süper devlet, büyük devlet maatsama מעצמה
tercihler, sık kullanılanlar (bilgisayardaki) r moadafim , ; מגדפים
çapa, bahçıvan çapası maader מעדר
eski zamanlarda para birimi, bozuk para mea, meot מעות,מעה
asla, hiçbir suretle, hiç, katiyen meodo מעורו
kale, korunak maoz מעוז
azınlık,'ekalliyet miut : : .מעוט־
ezik, sıkılmış, suyu çıkarılmış (sıfat) mauh ת מעוך
asla, hiçbir zaman meolam מעולם
mesken, ikametgah, yerleşke, yurt (öğrenci yurdu maon מעין
vs.)
karavan, tekerlekli seyyar ev meonoa מעונוע
uçuş, uçma, seyir, görüş, imgeleme, önsezi maof מעיף
kuş uçuşu maof tsipor מעוף צפור
uyarıcı meorer מעורר
biçimsiz, deforme, deformasyona uğramış, şekli meuvat ת מעות
bozulmuş (sıfat)
az meat מעט
seyrekleştirmek, çok azaltmak, nadirleştirmek miet, lemaet פ )מעט (למעט
çok az meat meod מעט מאד
örtü, kılıf maate מעטה
zarf, mektup vs. zarfı maatafa מעטפה
örten katman, sarmalayan örtü maatefet מעטפת
bağırsak (iç organ) mei מעי
kalın bağırsak (iç organ) mei gas מעי גם
ince bağırsak (iç organ) mei dok מעי דק
sendeleme, tökezleme, sürçme, hata yapma, kusur meida מעידה
işleme, kabahat etme
sıkma, suyunu çıkarma, ezme meiha מעיכה
palto, ceket, mont, kalın giysi meıl מעיל
yağmurluk, anorak meil geşem מעיל גשם
zimmetine para geçirme, suistimal meila מעילה
eşkenar dörtgen, baklava şekli meuyan
gibi meeyn מעין
kaynak, pınar, memba maayan מעץ
sıkıcı, sıkıntı verici, rahatsız edici, bunaltıcı meik מעיק
ezmek, suyunu çıkarmak maah, limoh פ )מעך (למען
geciktirilmiş, alıkonulmuş, ertelenmiş (sıfat) meukav ת מעכב
314
kısır, hadım edilmiş, kısırlaştırılmış, iğdiş edilmiş mesuras ת . . מסרם
(sıfat)
taranmış (sıfat) mesurak D קס;רק
tarak masrek מ?רק
gelenek, anane, görenek, töre masoret מסרת
geleneksel, ananevi, örf adet ve göreneklere bağlı, tnasorti ת ....מסרתי
töresel, muhafazakar (sıfat)
muhtemelen mistaber מסתבר
zula, saklanma yeri, gizleme yeri, kuytu yer, barı- mistor מסתור
nak
gizemli, esrarengiz mistori מסתוךי
sır, giz, muamma, gizem, esrar mistorin מסתורין
yontulmuş (keskiyle) (sıfat) mesutat ת מסתת
labaratuar maabada מעבדה
buhar yoğunlaştırıcı, buhar sıkıştırma makinesi, meabe מעבה
kondansatör, meksefe
çok kalın, yoğun, koyu, sık (sıfat) meube ת מעבה
işveren, çalıştıran, işletmeci maavıd מעביר
geçit, geçiş maavar מעבר
yaya geçidi maavar מעבר,מעבר חצ;ה
hatsaya, חציה
maavar hatsiya
ardında, öteki tarafına, ötesinde, ״den ötede, ״den meeverle.... מעבר ל
fazla, ״nin dışında, ilerisinde
geçici kamp, geçici konaklama yeri, transit kamp maabara מעברה
feribot, arabalı vapur maaboret מעבךת
uzay mekiği maaboret halal מעברת חלל
yuvarlak, daire, elektrik devresi maagal מעגל
orta yuvarlak, spor sahasının orta yuvarlağı, daire- maagal מעגל המרכז
nin merkezi amerkaz.
çember kavşak, göbek (trafikte), trafik kavşağı maagal tııua מעגל תנועה
demirleme yeri, korunaklı yer, liman, rıhtım maagan מעגן
sendelemek, tökezlemek, sürçmek, hata yapmak, maad, limod S )מעד (למעד
kusur işlemek, kabahat etmek
güncelleşmiş, up-to-date (İngilizce) (sıfat) meudkan n מ?נךפז
İnce, zarif, kırılgan (sıfat) meudaıı n
lezzetli yemek, delikates maadan, מעדנים,מעדן
maadanim
mezeci, şarküteri maadaniya מעךניה
tercih edilen, yeğlenen (sıfat) moadaf .fi מעיף
çivilemek, perçinlemek, sabitlemek mismer, S )מסמר (למסמר
lemasmer
göz kamaştırıcı, parlak mesanver קסנרר
kamaşmış (sıfat) mesunvar ת מסנור
süzülmüş, filtre edilmiş, elekten geçirilmiş, elenmiş mesunan ת מסנן
(sıfat)
filtre,süzgeç " ....... ״ ; ■.״. ; mesanen, -־ ■ מסנן,מסנן
masnen
süzgeç, kevgir, filtre misnenet, מסננת,מסננת
mesaneııet
seyahat, sefer, yolculuk masaa מסע
destek, yardım misaad מסקד
lokanta, restoran misada מסעדה
haçlı seferleri masey atslav מסעי הצלב
dallanmış, çok dalı olan, girift (sıfat) mesuaf ח מס׳קף
saman, kuru ot, yem, hayvan yemi mıspo מספוא
yeter, kafi maspik מספיק
tersane mispana מספנה
tatminkar, doyurucu (sıfat) mesapek ת מספק
tatmin olmuş (sıfat) mesupak n מספק
sayı, numara, rakam mispar מספר
numaralamak, rakamlamak, sayılamak misper, 5 )מספר (למספר
lemasper
ondalık sayı, ondalık kesir mispar esroni מספר עעזרוני
berber dükkanı mispara מספרה
sayısal, rakamsal, sayıca, sayı belirten mispari מספרי
makas misparayim מספרים
zeytin toplamak, zeytin hasat etmek ınasak, limsok פ )מסק (למסק
kanaat, kanı, izlenim, sonuç, netice maskana מסקנה
sert, budaklı, kertikli, seksi (slang mecazi) (sıfat) nıesukas ת מסקס
şekerlenmiş (sıfat) mesukar ת מסקר
ileti, mesaj meser מסר
iletmek, teslim etmek, vermek, göndermek, pas masar, limsor פ )-מסר (למסר ל
vermek (spor) (le)
biçimsiz, sakar, hantal (sıfat) mesurbal ת מסרבל
SMS, cep telefonu mesajı • misroıı מסרון
kanserojen, kanser yapıcı mesarten !מסרט
kokmuş, kokuşmuş, pis kokan masriah מסריח
312
iletme, iletim, tevzi, teslim, pas, pas verme (futbol mesira מסירה
vb. sporlarda)
sadakat, vefa, bağlılık mesirut מסירות
kışkırtıcı masit מסית
ekran, beyazperde, sinema perdesi, tiyatro perdesi rnasah מ?ו
perdelemek, kamufle etmek, maskelemek miseh, lemaseh פ
içki karıştırmak, kokteyl yapmak masah, limsoh פ
maske nıaseha מסכה
mutabık, kararlaştırılmış, hemfikir (sıfat) muskam ת מסכם
teamül, üzerinde toplumca uzlaşılmış kural, örf, muskama ת מסכמה
töre, konvansyon (sıfat)
tehlikeli, riskli (sıfat) mesukan ת מסק
zavallı, acınacak halde, garip misken מסבן
stetoskop masket מספת
ağ, dizi, zincirleme olaylar silsilesi (negatif, olumsuz masehet מסכת
durumlar için sorun vukuat vs. gibi)
kronolojik dizin (bilimsel veya tarihsel sıralanmış masehet מסכת
inceleme dizisi)
ray (perde rayı ve her türlü ray) mesila מסלה
güzergah, rota, yörünge, kulvar, pist maslul מסלול
uçuş pisti, iniş kalkış pisti, uçak pisti maslul amraa / /מסלול הקוראה
nehita נחיתה
yarış pisti maslul מסלול מרוצים
merotsim
müslüman muslemi מסלמי
dalgalı saçlı, bukleli saçlı (sıfat) mesulsal ת מסלסל
çarpıtılmış, tahrif edilmiş, biçimi değiştirilmiş, asıl- mesulaf תת «®לף
sız, gerçeğe aykırı (eril) (sıfat)
çarpıtılmış, tahrif edilmiş, biçimi değiştirilmiş, asıl- mesulefet ת<נ מסלפת
sız, gerçeğe aykırı (dişil) (sıfat)
demiryolu, tren yolundaki demir ray mesilat barzel מסלת ברזל
belge, vesika, doküman, sertifika, varaka mismah מסמו
yetkili, güvenilir, uzman, diplomalı, kalifiye (sıfat) musmah ת מסמך
uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu verilmiş (sıfat) mesumam ת מסמס
işaretli, işaretlenmiş (sıfat) mesuman ת ^מס
eritmek, ezmek, yumuşatmak mismes, פ )מסמס (למסמס
lemasmes
çivi masmer מסמר
çivilenmiş, çakılmış (sıfat) musmar ת מסמר
311
cami, mescit misgad מסגד
becerikli, yetkili, muktedir (sıfat) mesugal ת מסגל
demirci masger מסגר
çerçevelemek, çerçeveye koymak misger, פ )מסגר (למסגר
lemasger
çerçeve misgeret מסגךת
kurumlaştırmak mised, lemased פ )מסד (למסד
muntazam, düzenli, düzgün, nizamlı, mazbut (sıfat) mesudar ת מסדר
içtima (askerlik), alay, gösteri, geçit töreni, düzen, ınisdar מסדר
tertip
koridor, dehliz misderorı מסדרון
küme, yığın, kütle, kitle, öbek, mezhep masa מסה
kurumlaştırma misud מסוד
kamuflaj, tebdili kıyafet, gizlenme, maskelenme, masve מסוה
araziye uydurma, kisve
perdeleme, kamufle etme, maskeleme misuh מסרך־
taşıyıcı kayış, konveyör ınasııa מסוע
terminal, son durak masof מסוף
helikopter ınasok מסוק
testere masör מסור
sadık, vefakar, sadakatli, bağlı (sıfat) masur ת מסור
masaj (İNGİLİZCEDEN) masaj מסד
ticarileştirme, kar amacı gütme mishur מסחור
ticaret mishar מסחר
ticarete dökmek, kar amaçlı yapmak, ticarileştir״ misher, פ )מסחר (למסחר
mek lemasher
ticari (sıfat) mishari ת מסחרי
baş döndürücü, sersemletici mesahrer מסחרר
başı dönmüş, sersemlemiş (sıfat) mesuhrar ת בןסחרר
matiz, kafası iyi, uçmuş, kafayı bulmuş (uyuşturu- mestul מסטול
cüdan) (ARAPÇADAN)
çiklet mastik מסטיק
mest etmek, kafayı buldurmak uyuşturucudan mistel, lemastel פ )מסטל (למסטל
(ARGO ARAPÇA)
badanalı, badanalanmış (sıfat) mesuyad ת מסיי
belirli, nihai, belli, spesifik (sıfat) mesuyam ת מסים
eritilebilir, çözülebilir, eriyik masis מסים
ateşçi, kazancı, ocakçı masik מסיק
zeytin toplama, zeytin haşatı masik מסיק
310
dozajı ayarlamak, porsiyon halinde ayarlamak, belli minen, פ )מנן (למנן
ölçekte vermek lemanen
tecrübeli, deneyimli (sıfat) menüse ת מנפה
ifade edilmiş (sıfat) menusah ת מנסח
önlemek, engellemek, mani olmak, önünü almak, mana, ümnoa פ .מנע (למנע את
bertaraf etmek (et me)
(-»
kilit manul מנעול
şişkin, şişirilmiş, kabarık (sıfat) menupah ת מנפח
galip, muzaffer, zafer kazanan menatseah מנצח
orkestra şefi, maestro menatseah מנצח
menfaat sağlanmış, kullanılan kişi, kullanılmış, menutsal ת מנצל
sömürülmüş, istifade edilmiş (sıfat)
zımba menakev מנקב
delinmiş, delik (sıfat) menukav ת מנקב
noktalı, puanlı, puan tiye (sıfat) menukad ת מנקי
ısırık, dişleme minşah מנשך
beyanat, manifesto, bildiri, deklarasyon minşar מנשר
için, gayesiyle menat מ?ת
operatör, cerrah, ameliyat eden menateah מנתח
kesik, kopuk, kesik (elektrik bağlantı vs.), fişten menutak ת מנתק
çekik (sıfat)
kelle vergisi, adam başına toplanan vergi mas gulgolet מס גלגלת
gelir vergisi mas ahnasa מס הכנסה
veraset ve intikal vergisi mas yeruşa מס ירשה
katma değer vergisi mas ereh מס ערך מוסף
musaf
vergi, vergiler mas, misim מסים,מס
bilye, rulman mesav מסב
meyhane, birahane, taverna, bar misbaa מסבאה
parti, eğlence mesiba מסבה
çevresinde, civarında, etrafında, çevresinden, civa- misaviv מסביב
11 ־n dan, etrafından
yemek katılımcısı, ziyafete iştirak eden konuk, mesubin ?מסב
yemeğe davetli misafir
dostça, cana yakın, candan, samimi masbir panim מסביר פנים
karışık, karmaşık, zor, muğlak, çapraşık, anlaşılma-• mesubah ת מסבך
sı güç, arapsaçı, girift, çetrefilli (sıfat)
sübvanse, mali destekli, paraca desteklenmiş (sıfat) mesubsad ת. מסבסד
basın toplantısı mesibat מסבת עיתונאים
itonaim
alçak insan, şerefsiz (sıfat) menuval ת קברל
dejenere, yozlaşmış (sıfat) menuvan ת מניז
dozaj, doz, miktar tayini minun מגון
kaçış, geri dönüş (kaçışı yok, geri dönüşü yok der manos מנוס
gibi)
motor nıanoa $מנוץ
engellenmiş, alıkonmuş, önlenmiş, mani olunmuş, manua ת מנוע
men edilmiş (sıfat)
vinç, manivela, kaldıraç manof מנוף
menopoz meııopanza מנופאוזה
lamba, ampul menora פ׳נררה
şamdan, yedi kollu şamdan, ışık . menora מנורה
manastır minzar מנזר
pozisyon manah מנח
koyulmuş, bırakılmış (sıfat) munah ת מנח
hediye, armağan, öğleden sonra duası minha ממזה
sunucu, eğlence programı sunucusu marihe מנחה
teselli edici, avutucu menahem כןנחם
mantıklı, zihinsel, akılsal, mantıki (İNGİLİZCE- mentali מנטלי
DEN)
manyak manyak מניאק
hisse, aksiyon menaya ממה
hisse senedi (çoğul) menayot מניות
sayım, yahudilikte dua için gerekli on yetişkin erkek minyon ממן
nereden ? minayin ? ?ממן
motivasyon, dürtü, güdü, itici, devindirici, harekete menia ?מני
geçirici his
Önlem, önleme, engelleme, mani olma, men etme menia מניעה
yelpaze menifa כ!מפה
manipulatif, çıkarcı (İNGİLİZCEDEN) manipulativi מניפולטיבי
manipülasyon, kullanma, kendi amacı doğrultusun- manipulatsya מניפולציה
da yönlendirme, tahrif (İNGİLİZCEDEN)
manifesto, bildiri, beyanat, deklarasyon (İNGİLİZ- manifest מניפסט
CEDEN)
yabancılaşmış, yabancılaşma, uzaklaşmış (sıfat) menukar ■ ת מנכר
mahmur, uykulu, uyku mahmuru (sıfat) . menumnam ת מנמנם
kibar, nazik, nezaketli, medeni, ince, saygılı (sıfat) menumas ת מנמם
leopar desenli, kaplan postu desenli (sıfat) menumar ת מנמר
. ; ' J • ’ . 308
hükümet, kabine memşala ממשלה
disiplinli, itaat eden, uysal, söyleneni yapan (sıfat) memıışma n כ?משמע
kesişim noktası, ara birim, ara yüz mimşak ממשק
gözlüklü (sıfat) memuşkaf ת קמשקף
ılımlı, mutedil, ılıman (sıfat) memutan ת ממהז
şekerleme(ler), bonbon, tatlı mamtak, ...... - ממתקים,ממתק
mamtakim
zıt, karşıt, tezat teşkil eden (sıfat) menugad ת מנגד
mango (meyve) mango מנגו
melodi, tını mangina מנגינה
mangal, barbekü, ızgara mangal מנגל
mekanizma, makine tertibatı, düzenek manganon מנגנון
mandolin (müzik alet!) mandolina מנדולינה
manda, yetki, salahiyet, buyruk, vekillik (İNGLÎZ- mandal מנדט
CEDEN)
bayağı kesir (matematik) mana מנה
porsiyon, bölüm mana מנה
tayin etmek, atamak, iş vermek, istihdam etmek mina, lemanot s )מנה (למנות
saymak mana;, limnot פ )מנה (למנות
kural, örf, adet, itiyat, alışkanlık minag מנהג
lider, öncü, önder manig מנהיג
liderlik, önderlik, öncülük manigut מנהיגות
müdür, idareci, direktör, yönetici (eril) menael ז מנהל
muhasebe müdürü menael מנהל חשבונות
heşbonot
mankal מנכ״לgenel müdür (kısaltması) menael klali, מנפ״ל,מנהל פללי
mankal
depo müdürü menael ן0מנהל מח
mdhsan
vardiya müdürü menael מנהל משמרת
mişmeret
idari, yönetim ile ilgili minali מנהלי
müdire, idareci, direktör, yönetici (dişil) menaelet j מנהלת
tünel, yeraltı geçidi minara מנהרה
kavram, terim, terminoloji minuah מנוח
istirahat, merhum, rahmetli, müteveffa, ölmüş manoah מנוח
istirahat, dinlence meııuha מנוחה
tayin, atama, istihdam minuy מנוי
abone, kombine manuy מנוי
307
gerçekleştirilmiş (sıfat) memumaş n מממש
finanse etmek, paraca desteklemek, siibvanse et- mimen, S )ממן (לממן
mek, sponsorluk etmek lemamen
atanmış, tayin edilmiş, görevli, sorumlu, üst (görev memuııe n ממנה
bakımından) (sıfat)
ondan (dişil) mimena נ . ממנה
ondan (eril) mitnenu T : . : ממנו
bizden mimeııu, מאתנו,ממנו
meitanu
benden nâmeni ממני
motorize, motorla donatılmış, otomotiv (sıfat) menıuna ת קמנע
er itken, çözgen, çözücü madde (tiner gibi), ödeme ınemes ממם
gücü olan, muteber
çerçeveli, çerçevelenmiş (sıfat) memusgar ת ממ?גר
kurumsal, kurumlaştırılmış, teşekkül (sıfat) memusad ת ממסד
ticarileşmiş, ticarete dökülmüş, kar amacına yönelik memushar ממסחר
(sıfat)
bulgu, tespit, varılan sonuç mimtsa ממצא
detaylı, etraflı, teferruatlı, ayrıntılı mematse ממצה
mucit, icat eden, bulan mamtsi ממציא
ortalama, vasati (sıfat) memutsa ת ממצע
odaklanmış (sıfat) memukad ת ???י
yerleşik, mukim, yerleştirilmiş (sıfat) memukam ת ממ?ןם
mayınlanmış, mayın döşeli (sıfat) memukaş ת ממ?ןש
asi, itaatsiz, söz dinlemez, kafa tutan (sıfat) mamre ת ממרה
sürülebilen macun kıvamında yenebilen madde mvmrah ממרח
(macun, hamur, ezme, şokella vs.)
parlatılmış, cilalanmış, pürüzsüz (sıfat) memorat ת ממלט
merkezlenmiş, merkeze konmuş (sıfat) memurkaz ת קמלכז
gücendirilmiş, hayata küsmüş, dünyadan nefret memurınar n ממלמד
etmiş, küskün, içerlemiş, kırgın (sıfat)
parlatılmış, perdahlanmış, ovarak temizlenmiş memorak ת ממרק
(sıfat)
gerçekten, hakikaten, sahiden mamaş ממש
gerçekleştirmek, realize etmek mimeş, פ )ממש (לממש
lemameş
gerçek, reel, hakiki, güncel, aktüel, şimdiki (sıfat) mamaşi ת ממשי
sürekli, devamlı, süregelen, kronik, aralıksız, faslı- memuşah ת ממשל
lasız mütemadiyen (sıfat)
ipotekli (sıfat) memuşkan ת ממשכן
306
gerçekleştirme, realizasyon, ifa mimuş ממוקז
mamut (hayvan) (eski çağlarda yaşamış olan filin mamuta ממותה
büyüğü)
havası soğutulmuş, havalandırılmış (sıfat) memuzag ח ממזג
minyatür, minyatürleştirilmiş, küçültülmüş, mini- memuzar ת ממז^ר
mize (sıfat)
piç, fırlama; nikahsız doğan çocuk, gayri meşru mamzer • .... ממזר
çocuk, becerikli
uzman, kompetan, usta, erbap, ehli, mütehassıs, mumhe ת ממחה
bilirkişi, eksper (sıfat)
geri dönüşmüş, yeniden kazanılmış, yeniden işlenip memuhzar ת ממחזר
kullanıma girmiş (sıfat)
mendil mimhata ממחטה
belirgin, somut, besbelli, kullanım tarifi yapılmış mumhaş ת ממחע
(sıfat)
bilgisayara yüklenmiş, bilgisayarla yapılmış, kom- memuhşav ת ממחשב
putöre aktarılmış (sıfat)
çiseleme, yağmur çiseleme mimtar ממטר
sulanmış, yağmurlama yapdmış, su serpilmiş, yağ- mumtar ת ממטר
dirilmiş (sıfat)
fıskiye, sulama sistemi, yağmurlama mamtera ממטרה
anam, anacım (hitap sözü) mami ממי
zaten, her halükarda, nasıl olsa, neyse mimeyla ממילא
sınıflandırılmış, türlerine ayrılmış, tasnif edilmiş memuyan ת ממין
(sıfat)
dönüştürücü, adaptör, konvertör........................ memir ממיר
senden (eril) mimha ז ממך
senden (dişil) mimeh נ ממל
mekanize, makineleştirilmiş (sıfat) memukan ת W
dolma, doldurulmuş, dolgu yapılmış (sıfat) memule ת ממלא
tuzlanmış, feleğin çemberinden geçmiş, görmüş ge- memulah ת ממלח
çirmiş, kurnaz, kaşarlanmış, açıkgöz, cin gibi (sıfat)
mayınlı, mayınlanmış, tuzaktanmış, bubi tuzağı memulkad ת ממלכר
döşenmiş, patlaması için düzenek kurulmuş (sıfat)
krallık, devlet mamlaha ממלכה
devletsel, milli, devlete ait (sıfat) mamldhii ת ממלכתי
münasip, tavsiye edilebilir (sıfat) mumlats ' ת מ?׳לץ
sponsor, finansör, sermayedar, mali destek veren, memamen מממן
paraca destekleyen
finanse edilmiş, mali destek verilmiş, paraca destek- memuman ת מממן
lenmiş (sıfat)
305
krallık, kraliyet, hükümdarlık, hükümranlık, salta- malhut מלכות
nat, egemenlik, hakimiyet
kirli, pis (sıfat) melulılah ת קלקלו
diyagonal, verev (sıfat) meluhsan ת ?ל??ז
sözler, laflar, lakırdı melel מלל
dile getirmek, kelimeye dökmek, sözle ifade etmek ınilel, lemalel 5 )מלל (למלל
tahsilli, öğrenim görmüş, bilgili, allame (sıfat) melümad י ת מלמד
mırıltı, mırıldanma, mızıltı, anlaşılmaz söz milmul מלמול
mırıldanmak, mızıldanmak, anlaşılmaz sözler milmel, s )מלמל (למלמל
söylemek lemalmel
tülbent, etamin, muslin (yumuşak kumaş) malmala מלמלה
melankoli, kasvet, keder melankoliya מלנכוליה
iftiracı, müfteri, kara çalan maliz מלעיז
sarılmış, sarılı (makaraya, bobine) (sıfat) melupaf ת מלפף
salatalık, hıyar, acur melafafon מלפפון
garson mellsar ?לצר
garsonluk yapmak mÜtser, פ )מלצר (למלצר
lemaltser
garsonluk meltsarut מלצרות
kafasını kesmek, kellesini uçurmak, boynunu malak, limlok פ )מלק (לקלק
vurmak
son yağmur malkoş מלקוש
maşa melkahayim מלקחים
derlenmiş, bir araya toplanmış, toparlanmış melukat מלקט
cımbız melaketet מלקטת
sıtma (hastalık) malariya מלריה
muhbir, gammaz, ihbarcı, jurnalci, ispiyoncu malşin מלשין
bağlaç, bağlantı edatı, takı (dilbilgisinde) milat hibur מלת חבור
edat, ılgeç, takı (dilbilgisinde) milat yahas מלת?חס
ünlem, nida milat kriya מלת קריאה
gardrop, vestiyer meltaha מלתחה
habis, kanserli mamir ממאיר
silo, tahıl ambarı memgura מפזגורה
korumalı, koruma altına alınmış, kalkan oluşturul- memugan ת ממגן
muş (sıfat)
boyut, ebat, ölçü, cüsse • memad ממי
bölümlendirilmiş, ayrılmış (sıfat) memudar ת קקלר
parasal karşılık, fon, para temini, sermaye, finans- mimun ממון
man
304
sözlük, lügat milon מלון
kavun (meyve) melon מלון
otel malon מלה
otelci mlonai מלונאי
sözlükçü, sözlük yapan kişi, leksikograf, sözlük milonai מלונאי
yazan
köpek kulübesi meluna מלונה
tuz melah מלח
denizci, gemici malah מלח
bestekar, besteci malhin מלחין
nemli, ıslanmış, yaş (sıfat) meluhlah n מלחלח
lehimli, lehimlenmiş (sıfat) mulham ת מלחם
savaş, harp, cenk milhama מלחמה
iç savaş milhemet מלחמת אזרחים
ezrahim
mengene melhatsayim מלחצים
çimento melet מלט
kaçırmak, kurtulmasını sağlamak, kaçmasına milet, lemalet פ )מלט (למלט
yardım etmek
malta (ülke) malta מלטה
okşanmış, okşamak, sıvazlanmış (sıfat) melutaf ת מלטף
parlatılmış, cilalı, cilalanmış, zımparalanmış, pü- melutaş ת מלטש
rüzsüz, kertiksiz (sıfat)
pürüzsüz, cilalı, bitmiş, ince (sıfat) melutaş ח #מלט
birleşik oturum, toplantı meliya מליאה
deyişbilim, sözcük seçme yöntemi, ifade tarzı melitsa מליצה
gösterişli, ağdalı, afili, çalımlı, havalı, abartılı, melitsi מליצי
tantanalı, cafcaflı
kral, iskambilde papaz (eril) meleh ז מלו
hüküm sürmek, saltanat sürmek, krallık etmek malah, limloh פ )מלך (למלך על
(al)
bütünleşmiş, birleşmiş, birlikte (sıfat) melukad ה מלכד
mayınlı, tuzak olan, bubi tuzağı olan (sıfat) mulkad ת מלכד
tuzak kurmak, pusu kurmak, mayın döşemek, bubi milked, .פ )מלכד (למלכד
tuzağı kurmak lemalked
tuzak, pusu, kapan malkodet מלכדת
kraliçe, melike, ece, iskambilde kız (dişil) malka נ מלכה
tuzak, pusu milkud מלכוד
303
dolu, t>oş olmayan (sıfat) mafe. ת מלא
doldurmak, yerine getirmek, uygulamak mile, lemale s )מלא (למלא
stok, rezerv, envanter mlay מלאי
malağa (ülke) malaya מלאקה
melek matah מלאך
azrail, ölüm meleği ... matah amavet מלאך המות
melek, koruyucu melek, esirgeyici melek, iyilik matah aşomer מלאך השומר
perisi
hüner, zanaat, iş, çalışma melaha מלאכה
suni, yapmacık, düzmece, yapay (sıfat) melahuti ח מלאכותי
sunilik, yapmacık tavırlar, sahte samimiyet gösterisi melahutiyut מלאכותיות
melek gibi, meleklere Özgü malahi מלאכי
millileştirilmiş, devletleştirilmiş (sıfat) mutam ת מלאם
den başka, ...den gayrı, haricinde, dışında milvad מלבד
yellenmiş (ateş), alevlendirilmiş, körüklenmiş (sıfat) melube ת מלבה
çamaşır suyu, beyazlatıcı, beyazlaştırıcı malbin מלבין
dikdörtgen malben מלבן
giyinik, giyinmiş, giydirilmiş (sıfat) mulbaş ת מלבש
burs milga מלגה
forklift, çatallı palet kaldırıcı araç malgeza מלגזה
forklift sürücüsü malgezaıı מל?זן
kelime, sözcük, laf, kelam mila מלה
sünnet (söz) mila מלה
coşkun, heyecan verici, hayran bırakıcı mativ מלהיב
tümü, tamamı, tamı, bütünü, bütünüyle mlo מלוא
dolgu, doldurma milo מלוא
yedek, ihtiyat, sefer görev emri miluiın מלואים
yedek kuvvet mensubu, ihtiyat askeri, yedek asker miluimnik מלואימניק
refakatçi, eşlik eden, refakat eden melave מלוה
kredi, borç, ödünç milve מלוה
borç veren kişi malve מלוה
tuzlu (sıfat) maluah ת מלוח
kurtuluş, kurtulma, kurtarılma, kaçırma, kaçış, milut מלוט
kaçma, firar
doldurma, dolgu yapma miluy מלוי
başkasının yerini doldurma, yerini tutma miluy makorn מלוי מקום
krallık, saltanat meluha מלוכה
302
tanıdık, akraba makar מפד
tanıdık, bildik, tanışık, aşina (eril) (sıfat) mukar ז,ת מכר
satmak mahar, limkor פ ,מכר (למפר את
(et le) )-ל
bağımlı hale getirmek, müptela etmek, alıştırmak miker, lemaker פ )מכר (למפר
maden ocağı mihre . ... ..... מכרה
ihale mihraz מכרז
ilan edilmiş, beyan edilmiş, dünyaya duyurulmuş muhraz ת מכך
mecbur, zorunlu (sıfat) muhrah ת מכריו
çok önemli, çok ehemmiyetli, çok kritik, can alıcı mahria ?מכרי
kemirgen meharsem מכרסם
kemirilmiş (sıfat) mehursam ת מכךסם
kesinleşmiş hüküm, karara bağlanmış, kesin sonuç muhra ת מכרע
tanıdık, bildik, tanışık, aşina (dişil)(sıfat) mukeret W מכךת
engel, ket, mani, handikap mihşol ממטו־ל
alet mahşir ממטיר
engel, mani mahşala ממטלה
uzman, süper bilgili kimse, harikalar yaratan kişi, mehaşef ז מכשף
büyücü (eril)
büyülü, büyülenmiş, efsunlu (sıfat) mehuşaf ת ף#מכ
cadı, büyücü (dişil) mahşefa נ מכשפה
eğitimli, yetişmiş, kalifiye, kabiliyetli, becerikli, muhşar ח ר#מכ
muktedir, yetenekli, marifetli, hünerli (sıfat)
elektrik çarpması makat haşmal מכה ה*טמל
öldürücü darbe makat mavet מכת מיה
mektup mihtav מכתב
yazdırılmış, dikte edilmiş (sıfat) muhtar ת מכתב
bonservis, referans, tavsiye mektubu mihtav amlatsa המלצה
yazı masası, kürsü, çalışma masası miktara מכתבה
lekeli, lekelenmiş (sıfat). ınuhtam ת מכתם
omuzlanmış, omuza alınmış, yüklenilmiş (silah, muhtaf ת מכתף
yük)
kuşatılmış, sarılmış, çembere alınmış, ablukaya mehutar . ת מכתר
alınmış, muhasara (sıfat)
taçlanmış, taç giymiş (sıfat) muhtar ת מכתר
havan, dibek mahteş מכת*ט
oyuk, çukur, krater mahteş מכתש
sünnet etmek mal, limol פ )מל (למול
301
bakkal dükkanı .. makolet מכלת
sizden (eril) mikem r מכם
radar (trafik), hız kontrol radarı mihmonet, מבטנת, מכמינת
mihmonet מהירות
meirut
dalyan mihmoret מבמרת
sizden (dişil) ............... miken............ J ...... מבן
mekanikleştirmek, robotlaştırmak miken, פ )מבן (למכן
lemaken
payda, bölen, kesir çizgisinin altındaki değer(mate- mehane מכבה
nıatik)
lakaplı, rumuzlu, takma isimli, kod adlı (sıfat) mehune ח מכבה
ortak payda (matematik) (mecazi olarak fikren) mehane מכבה משתף
meşutaf
mekanik mehani מכני
misafirperver, konuksever mahnis orhim מכניס און־הים
mekanik, hareket bilimi mehanika מכניקה
bitli, bitlenmiş (sıfat) mehunam ת מכנם
toplanılmış, topluca, toplantı yapılmış (sıfat) mehunas ת מכבס
pantolon . mihnasayim מכנסים
şort, kısa pantolon mihnasayim מכנסים קצרים
katsarim
teslim olmuş, boyun eğmiş, ezik, yenik, yenilmiş, muhna ת
mağlup (sıfat)
gümrük ınehes מכס
Örtülü, örtülmüş, örtük, örtbas edilmiş, içine alın״ mehilse ת מכסה
mış, kapsanmış, dahil edilmiş (sıfat)
örtü, kapak mihse מכסה
kota, kontenjan, sayı sınırlaması, miktar sınırlama- mihsa מכסה
sı, ayrılmış miktar
biçilmiş (çim), kazınmış (saç) (sıfat) mehusah ת מכסח
meksika (ülke) meksiko מכסיקו
çirkin (eril) (sıfat) mehoar ז,ת מכי^ד
çirkin (dişil) (sıfat) mehoeret נ,ת מכי^ת
tepeden tırnağa mikaf regel ad מכף רגל ??ד
aroş הראקז
çarpılmış, ikiye çarpılmış, iki katı, iki misli • mııhpal ת מכפל
çamur atılmış, hakkında kötü konuşulmuş, adı leke-• muhpaş ת מבפע
lenmiş, kara çalınmış, karalanmış (sıfat)
düğmeli, düğmelenmiş (sıfat) mekuftar ת מכפתר
•.''■י. . 300
mekanizma, otomatik tertibatla donatım, otomas mihun «פון
yon, makinalaşma, makinalaştırma
enstitü, okul mahon מכין
randevu evi nıahon livuy מכון לווי
adli tıp, patoloji enstitüsü mahon מכון פתולוגי
patalogi
makinist, makineci, makine işçisi mehonai ^כרבאי
makine mehona מכונה
otomobil, oto mehonit מכונית
yarış arabası mehonit ?!כונית מרוץ
merots
ayarlanmış, ayar edilmiş (sıfat) mehuvnan n מכןנן
çamaşır makinesi mehonat kvisa מכונת כביסה
bulaşık maki naşı mehoııat מכונת מריח
mediah
buruşuk, büzülmüş, çekmiş, küçülmüş, kasılmış mehuvats ת ■ ?כיץ
(sıfat)
bağımlı, tiryaki, müptela (içki, sigara, uyuşturucu, mahur ת מכור
kumar) (sıfat)
satılmış (sıfat) mahur ת מכור
satılmış, satılık (sıfat) mahur ת מכור
kazma (alet) makoş מכוש
fırça, boya yada resim fırçası mihhol מכחול
yalanlanmış, inkar edilmiş (sıfat) muhhaş ת ...............מכחש
nedeniyle, bu nedenle, bu yüzden, içindir ki, bundan mikeyvan şe.. מכירן ש
ötürü, çünkü, zira
hazırlık sınıfı mehina מכינה
çarpılmış, cebinden parası çalınmış (sıfat) mehuyas ת מכיס
tanıdık • makir מפיר
satış, satım mehira מכיויה
müzayede, açık arttırma, mezat mehira pumbit מכירה פמבית
depo, su deposu, su tankı, sarnıç, rezervuar, kazan, mehal מכל
fıçı, her tür sıvı muhafaza kabı (gaz, su, petrol)
melez, kırma, çaprazlanmış (meyve, hayvan) (sıfat) muhla ת מכלא
esir kampı, tutuklu yeri, telle çevrilmiş yer, ağıl, mihlaa מכלאה
kafes, kodes
tüm, tam, bütün, baştan sona mihlol ־ מכליל
genelleşmiş, yaygın muhlal ת מכלל
üniversite, akademi, yüksek okul mihlala מכללה
utandırılmış, mahcup edilmiş (sıfat) muhlam ת מכלם
299
mikrofon ’ mikrofon מיקרופון
oturaklı, ağırbaşlı, sağduyulu (sıfat) meyuşav ת מישב
yerleşik, iskan edilmiş, nufus yerleştirilmiş (sıfat) meyuşav ת מישב
biri, birisi, falanca kişi, herhangi biri, kimi, kimisi, mişeu ז מישהו
kimse, şahsiyet (eril)
biri, birisi, falanca kişi, herhangi biri, kimi, kimisi, mışei נ מישהי
kimse, şahsiyet (dişil) :
düzlük, yüzey, ova, plato mişor מישור
demode, modası geçmiş, köhne, çok eski, eski kafalı meyuşan ת מישן
(sıfat)
doğrulmuş, düzelmiş, doğrultulmuş (sıfat) meyuşar ת מישר
ölüm miyta מיתה
mitoloji (İNGİLİZCEDEN) mitologya מיתולוגיה
mit, efsane, uydurma şey, masal, söylence, mitos mitos מיתוס
yetim kalmış, öksüz kalmış (sıfat) meyutam ת מיתם
fazla, fazlalık, gereksiz, lüzumsuz, fuzuli, lüzumun- mey utar ת מיתר
dan fazla (sıfat)
çalgı teli (saz, keman, gitar vs. teli) meytar מיתר
ses telleri (insan boğazındaki) meytarey kol מיתרי קול
ağrı, sancı, acı mahov מכאוב
buradan mikan מכאן
kim senin gibi tanrılar arasında (diğer toplumların makabi (mi מכב״י (מי כמוך
putperest olduğu çok tanrılı dönemde söylenmiş kamoha )באלים
yahu di inancı tek tanrısını övücü laf) baelim)
hürmetkar, saygılı mehabed מכבד
saygın, nezih, saygıdeğer, haysiyetli, vakur, muhte- mehubad ת מכבד
rem, aziz (sıfat)
söndürücü, küçük yangın söndürme tüpü mehabe מכבה
firkete, saç firketesi, broş, süs iğnesi, saç tokası mahbeııa מכבנה
çamaşırhane mihbasa מכבסה
silindir, merdane, cendere mahbeş מכבש
darbe, vuruş, dayak maka מכה
sansasyonel, medyatik, ses getiren maka galim מכה גלים
yıldızlaşmış, yıldızlı, yıldızlarla kaplı (sıfat) mehohav ת מכוכב
konteyner (yük gemisiyle taşman yada tırların mehula מכולה
arkasında bulunan büyük kasa)
yönlendirilmiş, akort edilmiş, akortlu (müzik aleti), mehuvan ת מכיז
ayarlı, ayarlanmış (saat, alet), kasti, kasıtlı (sıfat)
hedefleme, nişan alma mihvan מקין
298
ustalık, maharet, el çabukluğu, beceriklilik meyumanut מימנות
özdeyiş, özlü söz, atasözü memra מימרה
su toplanması, ödem meyamet מימה
tür, çeşit, nevi, cins, seks, tip, biçim min מין
sınıflandırmak, cinslerine göre ayırmak, tasnif miyeıı, £> )מין (למין
etmek lemayen
eksi, eksik miktar, daha az şey minus מינוס
seksüel, cinsel, zührevi mini מיני
asgari, en az, minimum (İNGİLİZCEDEN) minimum מינימום
asgari düzey, minimal, en düşük düzey (İNGİLİZ- minimali מינימלי
CEDEN)
sütanne meynika מיניקה
iyonize, iyonize edilmiş (sıfat) meyunan ת ?ז:«
süt anne meyneket מינקת
mineral, maden, madensel tuz mineral מינרל
kurucu meyased קיסר
yerleşik, yerleşmiş tesis edilmiş, dayanmı meyusad מיסד
mistik, gizemli, esrarengiz (eril) (sıfat) misti ז,ת מיסטי
mistik, gizem, esrarengiz, gizemcilik, mistizm, mistika מיסטיקה
tasavvuf
mistik, gizemli, esrarengiz (dişil) (sıfat) mistit W מיסטית
elim, elem verici, keder verici meyaser כדסר
ızdıraplı, acılı, çilekeş (sıfat) meyusar ת מ??ר
amaçlanmış, yönlendirilmiş, atanmış (sıfat) meyoad n קי׳^ד
ağaçlık, ormanlık (sıfat) meyoar ת ?’יעי
meyve suyu veya sebze suyu mits מיץ
ihraç edilmiş, ihraç malı meyutse מיצא
dengeli, istikrarlı, stabil ' meyutsav מיצב
temsil eden, temsil kabiliyeti olan, mümessil, tipik, meyatseg בדצג
örnek
temsil edilen, vekalet edilen meyutsag מיצג
yapılmış, üretilmiş meyutsar מיצר
mikser, otomatik karıştırıcı alet (İNGİLİZCEDEN) mikser מיקסר
değerli, itibarlıi muhterem, saygıdeğer meyukar מיקר
mikro organizma (İNGİLİZCEDEN) mikroorganizm מיקרואוךגניזם
mikrodalga mikrogal מיקרוגל
mikroskop (İNGİLİZCEDEN) mikroskop מיקרוסקופ
mikroskopik (İNGİLİZCEDEN) mikroskopi מיקרוסקופי
297
L_
özel, hususi, mahsus, özellikli, spesifik, özgün (eri- meyuhad ת׳ז נדהר
1) (sıfat)
özel, hususi, mahsus, özellikli, spesifik, özgün (dişi- meyuhedet נ,ת מיתרת
])(sıfat)
olası, muhtemel, müstakbel, beklenen, umulan meyuhal ת מיחל
(sıfat)
cinsel azgınlığı olan,-kızışmış, çiftleşme döneminde. . mey uham מיהם
olan (hayvanlarda)
imtiyaz sahibi, özel hakları olan kimse, ayrıcalıklı, meyuhas ת מיהם
imtiyazlı (sıfat)
en iyi meytav מיטב
çökertme, çöktürme, yıkma, göçertme mitut מיטוט
mil (1609 metrelik uzunluk ölçüsü birimi) (İNGİ- mil מיל
LİZCEDEN)
ne olmuş yani, mühim değil, boşver, aldırma, takma meyla מילא
ebe meyaledet מילדת
milyar 1.000.000.000 milyard מיליארד
milyarder milyarder מיל^אךדר
milyon 1.000.000 milyon מיליון
milyoner milyoner מיליונר
militan, kavgacı, didişken (İNGİLİZCEDEN) militant מיליטנט
militarizm, savaşçı siyaset, asker zihniyeti (İNGİ- militarism מיליטריזם
LİZCEDEN)
militarist (İNGİLİZCEDEN) militarist מיליטריסט
milimetre milimeter מילימטר
milis, silahlı sivil (İNGİLİZCEDEN) militsya מיליציה
su mayim מים
karasuları (ülkelerin karasuları) mayim מןם טךיטרתאליים
teritoryaliim
saf su, an su mayim מים מזקקים
mezukakim
su, şişelenmiş iyi su, maden suyu mayim מים מינרלים
mineralim
sulu, su içeren meymi מימי
matara, su kabı meymiya מימיה
sululuk (herhangi bir sıvı karışımı içindeki su oranı meymiyut מימיות
sululuk hali boya vb. için)
mimik . mimika מימיקה
usta, mahir, talimli, kalifiye (sıfat) meyuman ת
hidrojen meyman מימן
296
bakıcı (hasta, çocuk veya yaşlı bakıcısı vs.), bakım metapelet J מטפלת
yapan, terapist, tedavi eden (dişil)
tırmanan, sarmaşık metapes מטפס
metre meter מטר
yağmur matar מטר
sıkıntı, kuruntu, üzüntü, rahatsızlık mıtrad . מטרד
sıkıntılı, üzgün, rahatsız, kafası karışık (sıfat) mutrad n מטרד
hedef, maksat, amaç, niyet, gaye, nişan tahtası, matara מטרה
nişangah
tacizci, sıkıntı verici, rahatsız eden / edici matrid מטריד
şemsiye mitriya מטריה
kalıp, baskı kalıbı, matris matritsa מטריצה
çılgın, çıldırmış, kudurmuş, kaçık, çatlak, delice, metoraf ז/י מטרף
üşütük, kafayı yemiş (eril) (sıfat)
torpillenmiş, kösteklenmiş, baltalanmış, zora koşu- meturpad ת מטרפד
lan, sekteye uğratılmış, yokuşa sürülen (mecaz)
çılgın, çıldırmış, kudurmuş, kaçık, çatlak, delice, metorefet W מטרפת
üşütük, kafayı yemiş (dişil) (sıfat)
bulanık, donuk, silik, mat (sıfat) metuştaş ת מטשטש
gül suyu mey varadim מי ורדים
salamura, tuzlu su mey melah מי מלח
kolonya mey kolon ■ מי קולון
embriyoyu çevreleyen sıvı (rahmin içinde) mey şafir מי שפיר
kim ?........... .............. ........ .................. ini?............... ?מי
ümitsiz, bezgin, yılgın, çaresiz, karamsar, meyus meyuaş ת מייאש
(sıfat)
mig (rus savaş uçağı modeli) mig מיג
bıktırıcı, usandırıcı meyagea קיגע
bezgin, bıkkın, sıkkın, yorgun (sıfat) meyuga n ■ קיגע
migren, baş ağrısı (hastalık) migrena מיגרנה
hemen tniyad מיד
derhal, ivedilikle - miyadi מידי
bildik, tanıdık meyuda מידע
bilinen, belirli, kesin (sıfat) meyuda ת ?;דע
bilgi, haber, enformasyon meyda ־ מידע
sınıflandırma, tasnif, sıralama miyun ■ מיון
mayonez . mayonez מיונז
girişim, yatırım, teşebbüs meyzam מיזם
birleştirici meyahed מיחד
295
öğütücü, blender, kıyma makinesi mathena מטחנה
sıvanmış, sıvalanmış, sıva yapılmış, sıvalı metuyah מטיח
külçe, metal kütle metil מטיל
vaiz, hatip, ahlak öğreten matif מטיף
atılmış, fırlatılmış, empoze edilen, tarhedilmiş (ver- mutal ת מטל
gi), vergi koyulmuş (sıfat)
yamalanmış, yamanmış, yama yapılmış (sıfat) mutla ת מטלא
misyon, görev, vazife, külfet malala מטלה
taşınabilir, seyyar, sarsılmış metultal מטלטל
menkul kıymet, taşınabilir mal, menkul mal, taşınır metaltelin מטלטלין
mal
peçete, paçavra, toz bezi matlit מטלית
murdar, iffetsiz, pis, kirli, saf olmayan, katışık metume מטמא
saklanan nesne, bir yere gizlenmiş obje (gömü, matmon מטמון
define, gizli hazine)
metamorfoz, başkalaşım metamorfoza מטמוךפחה
sersem, aptal, çılgın (eril) metumtam ז מטמטם
sersem, aptal, çılgın (dişil) metumtemet נ מטמטמת
gömülü, saklanmış, gizlenmiş (sıfat) mutmaıı ת מטמן
pis, kirli, pasaklı metunaf ז מטנף
pis, kirli, pasaklı metunefet נ מטנפת
uçuş, uçuş gösterisi, uçakların resmi geçidi matas מטס
fidanlık, meyve ağaçları üretilen tarla mata מטע
yanıltıcı, aldatıcı maiee מטעה
hatalı (sıfat) mute ת מטעה
vurgulanmış, tadılmış, tadına bakılmış (sıfat) mutam ת מטעם
lezzetli yiyecekler mataamim מטעמים
bagaj, kargo, yük (elektrik) mitan ממען
yüklü, doldurulmuş (sıfat) mutan ת מטען
yangın söndürücü mataf מטף
bakımlı, derli toplu, şık, temiz, büyütülmüş, yetiş- metupah מטפח
tirilmiş
mendil mitpahat מטפחת
başörtü, eşarp, yemeni, yaşmak mitpahat roş מטפחת ריאש
damlalık metaftef מטפטף
bakıcı (hasta, çocuk veya yaşlı bakıcısı vs.), bakım metapel ז מטפל
yapan, terapist, tedavi eden (eril)
bakım gören, tedavi gören, ilgilenilen, bakım yapıl- metupal ת מטפל
iniş, bakılmış (sıfat)
294
hesap makinesi mahşevon מחשמן
bilgisayara yükleme, biigisayarlaştırma mihşuv מךושוב
dekolte, hanımların göğüs çatalı kısmı mahsof מחשוף
güçlendirilmiş, kuvvetlendirilmiş, tavlanmış (sıfat) mehuşal ת מחשל
elektriklenmiş (sıfat) mehuşmal ת מחשמל
altı bedenmiş, kundağa sarılmış (çocuğa, hastaya, mehutal ת מחתל
yaşlıya) (sıfat)
gizli teşkilat, yasa dışı örgüt mdhteret מח^רת
meteor, göktaşı meteor, מטאוריט,מטאור
meteorit
süpürge matate מטאטא
çağrışım, anıştırma, dokundurma, andırma, meta- metafora מטאפורה
for, mecaz, eğretileme, istiare
metabolizma metabolizm מטבוליזם
mutfak mitbah מטבח
vaftizci, vaftiz yapan, suya daldıran, sıvıya sokan, matbil מטביל
daldıran
dökülmüş (döküm), basılmış (madeni para) metuba מטבע
madeni para, sikke, para birimi, geçerlilik, revaç, matbea מטבע
tip
mühürlü, mühürlenmiş, içine işlemiş, batırılmış mutba ת מטבע
(sıfat)
kızartılmış, kızartma, yağda kızarmış (sıfat) metugan ת מטגז
yatak, karyola mita מטה
karargâh, kadro, merkez büro, genelkurmay, ku- mate מטה
manda merkezi
sopa, değnek, baston, çomak, çubuk mate מ?ה
aşağı, alt mata מטה
eğilmiş, yan yatmış (sıfat) . mute ת מטה
çift kişilik yatak mita zugit מטה זוגית
arıtılmış, saflaştırılmış, arındırılmış, tasfiye edilmiş metuar מט׳הר
menzil, erim, atış alanı, poligon mitvah מטוח
iplik fabrikası, iplikhane matviya מטרה
projektör, ışıldak matol מטול
uçak, teyyare matos מטוס
kargo uçağı, nakliye uçağı matos ovala מטוס הובלה
jet uçağı matos silon מטוס סילון
savaş uçağı, avcı uçağı matos krav מטוס ?!רב
top atışı, salvo matah מטח
293
yoksun, eksiği olan, ...siz (sıfat) mehusar ה מחסר
destek, mevzi mahape מחפה
utanç verici, yüz kızartıcı mahpir מחפיר
aranan, tebdili kıyafette, maske ya da değişik giysi- mehupas ת מחפש
1er giymiş (sıfat)
sert darbe mahats מחץ
sıkıştırmak, ezmek mahats, s )מחץ (למחץ
limhots
maden, mineral mahtsav מחצב
paravan, tahtaperde, ayırıcı bölme mehitsa מחצה
yarı devre, yarım mehetsa, מחצית,מחצה
mahatsit
paspas, hasır mahtselet מחצלת
dışa dönük, çevresiyle ilgili (sıfat) muhtsan ת מי׳צז
edepsiz, terbiyesiz, saygısız, küstah, arsız (sıfat) mehutsaf ת מחצף
silmek mahak, limhok s )מחק (למחק את
(et)
silgi mahak, mohek מוחק,מחק
araştırma mehkar מתקר
yarın mahar מחר
sıçık, boktan, bombok, kötü, iğrenç (sıfat) mehurban n מחרבן
kolye, zincir, potpuri (müzik) mahrozet מחרזת
kışkırtıcı, provokatif, arabozucu, fesatçı, ortalığı meharher מחו־חר
karıştıran, huzursuzluk yaratan
torna, torna tezgahı mahreta מחרטה
korkunç, şok edici, dehşete düşüren, müthiş mahrid מחריד
kulak tırmalayıcı, sağır edici, sağırlaştırıcı mahariş מחריש
boykot edilmiş, dışlanmış, aforoz edilmiş (sıfat) muhram ת מסרט
oluklu, çentikli (sıfat) mehorats ת מחיץ
pulluk, saban mahreşa מחרשה
ertesi gün, sonraki gün maharat, למחרת, מחרת
lemaharat
öbürgün, yarından sonraki gün mahartayim מחרת?ם
hesaplanmış, hesap edilmiş, hesabını kitabını bilen, mehuşav ת מחשב
dengeli fikirli, aklıselim, ihtiyatlı (sıfat)
bilgisayar mahşev מסשב
bilgisayara yüklemek, bilgisayarlaştırmak mihşev, s )מחשב (למחשב
lemahşev
düşünce mahşava מחשבה
® •«®ע.• ׳. ■ ■. י י .. . ■
292
sara hastalığı, epilepsi (hastalık) mahalat מחלת הנפילה
anefila
amnezi, unutkanlık hastalığı (hastalık) mahalat מחלת הקזכחה
aşiheha
deniz tutması, deniz yolculuğu esnasında mide mahalaiyam מחלת ים
bulantısı
zührevi hastalık . mahalat min. . ....., מחלת מין
sara hastalığı, epilepsi (hastalık) mahalat nofliın מחלת נופלים
hareket hastalığı, yol tutması, taşıt tutması, kara mahalat ııesiya מחלת נסיעה
yolculuğunda mide bulantısı (araba, tren)
ruh hastalığı mahalat ııefeş מחלת נפש
semaver, çaydanlık meham מחם
iltifat, kompliman mahmaa מחמאה
sert, haşin, hoşgörüsüz mahmir מחמיר
ısıtıcı mehamem מחמם
ısıtılmış, öfkeli, tepesi atmış, kızdırılmış (mecazi) mehumam ת מחמם
(sıfat)
turşu yapılmış, salamura, ekşitilmş, kaçırılmış muhmats ת מחמץ
(fırsatı, vapuru, maçı vs.) (sıfat)
beşgen, beş köşeli mehumaş מחמש
kampçılık, kamp kurma, kamplaşma mahanaut מחנאות
kamp, ordugah mahane מןקנה
takım, topluluk mahane מחנה
boğucu, bunaltıcı mahnik מחניק
eğitimci, eğitici, eğitmen mehaneh מחנך
tahsilli, eğitimli, okumuş (sıfat) mehunah ת ־W?
barınak, örtü, saklama, saklanma, siper mahase מחסה
barikat, bariyer, korkuluk, mani, engel mahsom מחסום
eksiklik, yoksunluk, mahrumiyet, yetersizlik, kifa- mahsor מחסור
yetsizlik, noksan, yokluk, kıtlık
mahvolmuş, bitik, yok edilmiş (sıfat) mehusal ת מחסל
tav edilmiş, tavlı (sıfat) mehusam ח מחסם
bağışık, aşılı, bağışık kimse, etkilenmeyen (sıfat) mehusan ת w
depo, ambar, ardiye mahsan מחסן
depocu (eril) mahsanayi ז מחסנאי
depocu (dişil) mahsanayit נ מחסנאית
şarjör mahsanit מחסנית
engebeli, pürüzlü, pürtüklü, düzgün olmayan, kaba mehuspas ת מחספס
saba, işlenmemiş (sıfat)
291
yara izli, yaralı ' mehutat מחטט
beyinsel, ussal, beyinle ilgili, beynim, benim beynim mohi מיחי
el çırpma mehiya מחיאה
alkış mehiyot מחיאות כפים
kapayim
vacip, zorunlu mehayev כ?חיב
mecbur olan, zorunlu, borçlu, söz vermiş, taalîüt mehuyav...... ת מהיב
etmiş (sıfat)
mükellef, yükümlü (sıfat) mehuyav ת מחיב
taahhüt, üstlenme, zorunluluk, mükellefiyet, yü- mehuyavut מחיבות
kümlülük, mecburiyet, boyun borcu
silme, siliş, silinti mehiya מח;ה
yaşam, yaşayış, geçim, geçinme, nafaka, mevcudiyet mihya מח;ה
askere alınmış, seferber mehuyal מהיל
af, özür, bağışlama mehila מחילה
sıkıştırma, ezme mehitsa מחיצה
silme mehıka מתיקה
fiyat, eder, bedel mehir מחיר
fiyat listesi, tarife, fiyat çizelgesi mehiron מחירון
affetmek, bağışlamak mahal, limhol פ )מחל (למתל
mandıra, süthane mahlava מחלבה
hastalık mahala מחלה
zührevi hastalık mahala miııit מחלה מינית
mutlak, kati, kesin (sıfat) muhlat ת מחלט
mide bulandırıcı, iğrenç, tiksindirici, hasta edici mahli מחליא
şerit değişimi, sollama için şerit değiştirme, kavşak mehlaf מחלף
değişmiş, değiştirilmiş (sıfat) muhlaf ח מחלף
saç örgüsü, saç kıvrımı, saç karışıklığı mahlafot מחלפות
tirbuşon, açacak, şişe mantarı çıkarıcı alet mehalets קחלץ
dağıtımcı, dağıtım yapan, distribütör, paylaştıran mehalek מחלק
bölünmüş, ayrılmış, parçalara ayrılmış, bölümlere mehulak ת מחלק
ayrılmış (sıfat)
düzleştirilmiş, tıraşlı (sinekkaydı), kaydırılmış, muhlak ת מדולק
paten kaymış (sıfat)
bölüm, reyon, kısım, sınıf, şube, takım(askeri mahlaka מחלקה
takım, bölüğü oluşturan birim) .
ihtilaf, çekişme, tartışma, uyuşmazlık mahaloket מסלקת
birinci sınıf, işadamı bölümü, business class, first mahleket מחלקת עסקים
clâss asakinı
290
yeniden, tekrar, baştan mehadaş מחדש
protesto etmek, silmek, imha etmek, veto etmek maka, limhot S )מחה (לקחוה
yarıçap, yelkovan, ibre mahog מחוג
pergel mehuga •מחוגו
jest mehva מחוה
bölge, mıntıka, kanton mahoz .... מחוז
korse mahoh מחוך
dans, bale mahol מחול
affedilmiş, bağışlanmış makul מחול
jeneratör, elektrik üreten makine, dinamo mekolel מחולל
ileri zekalı, üstün zeka, çok yetenekli (sıfat) mehonan ת מחוק
baştan başa, bir uçtan bir uca mekofelhof מחוף אל חוף
sıkışık, sıkılmış, ezik, ezilmiş, tost olmuş (sıfat) mahuts ת מחוץ
silinmiş, silik, sersemlemiş, karmakarışık, allak makuk ת מחוק
bulak, bitkin, yorgun argın (mecazi) (sıfat)
piyes yazarı, tiyatro oyunu yazarı mahazayi מחזאי
piyes, tiyatro oyunu mahaze מחזה
geri dönüşüm, yeniden kazanım, yeniden işleyip mihzur מחזור
kullanıma sokma
ciro, süreç, regl dönemi, aybaşı, süre, dönem, dönüş , mahzor מחזור
devre, deveran, dolaşım
kan dolaşımı mahzor adam. מחזור הדם
devirli, devinimli, dolaşımlı (sıfat) mahzori ת מחזורי
dönemsellik, dönüşümlülük mahzoriyut מחזוחרת
reflektör mahazir or מחזיר אור
müzikal tiyatro oyunu mahazemer מחזמר
kuvvetlendirici, kuvvet verici mehazek מחזק
kuvvetlenmiş, güçlenmiş, mukavemeti yüksek, mehuzak ת מחזק
direnci artmış, takviyeli (sıfat)
tutulmuş, el konmuş, alıkonulmuş, elde tutulan muhzak ח מחזק
(sıfat)
kur yapan, flört eden mehazer מחזר
yeniden kullanılır hale getirmek, işlemden geçirip mihzer, פ )מחזר (למחזר
tekrar kullanıma sokmak, dönüştürmek lemahzer
iğne makat מחט
antiseptik, yara temizleyici madde mehate מחטא
steril, sterilize, dezenfekte edilmiş, mikroptan arın- mehuta ת מחטא
mış (sıfat)
biçimli, yakışıklı mehutav מחטב
r י
287
altın renginde, yaldızlı muzav מזהב
tanımlanmış, kimliği belirlenmiş, kimliği saptan- mezoe n מזהה
mış, bütünleşmiş (bir görüşle, takımla, sporla vb.),
özdeşleşmiş (sıfat)
kirli (sıfat) mezuam ת מז׳הם
karışım, harman, birleşme, birleştirme, birlik mizug מזוג
dökülmüş (sıvı), bardağına içecek koyulmuş, sunili- ınazug ת מזוג
muş (sıfat)
soğuk hava sistemi, klima, havalandırma mizug avir מזוג אדיר
valiz, bavul, bagaj mizvada מזודה
antrepo, ambar, ardiye, tahıl ambarı, gıda deposu, mezave מזוה
depo, küçük yer
mazoşizm, acı çekmekten zevk alma (İNGİLİZCE- mazohizm מזויכיזס
DEN)
mazoşist, acı çekmekten zevk alan (İNGİLİZCE- mazohist מזוכיסט
DEN)
gıda, yiyecek, yemek, besin, azık mazon מזון
nafaka mezonot מזונות
iskele, rıhtım mezah מזח
kızak mizhelet מזחלת
dökme (sıvı), bardağına içecek koyma, içki sunma mziga קזיגה
silahlı, silahlanmış, sikik, sikilmiş (kabaca) (sıfat) mezuyan ת מזזיו
besleyici, besin değeri yüksek mezin מזיז
terli mezia ?מזי
sahte, yapay, kalp (sıfat) mezuyaf ת ף:מז
zararlı, zarar veren mezik מזיק
haşarat, zararlı(lar) mezikim מזיקים
sekreter (eril) mazkir ז מזכיר
sekreter (dişil) mazkira j מזכירה
sekreterlik, sekreterya, yazmanlık mazkirut מזכירות
not, zabıt, hatırlatma, hatırlatıcı mektup mizkar מץכר
adı geçen, bahsedilmiş olan, anılan, sözü geçen muzkar ת מזכר
(sıfat)
yadigar, hatıra mazkeret מזכרת
şans, talih, baht mazal מזל
aslan burcu mazal arye מזל אריה
başak burcu mazal betula מזל כתולה
oğlak burcu mazal gedi מזל גדי
balık burcu mazal dagim מזל דגים
286
J
bayır, yokuş, iniş morad מורד
moral düşüklüğü morad ruah מורד רוח
öğretmen (eril) more ז מולח
öğretmen (dişil) mora נ מורה
moratoryum, erteleme, öteleme (İNGİLİZCEDEN) moratoryum מורטוךיום
yeşillendiren morik מוריק
maneviyat, manevi güç moral מורל
morfin morfyum מורפיום
veraseten, mirasla geçen muraş מורש
miras, kalıt moraşa מודשה
miras, kalıt moreşet מורשת
kooperatif köyü moşav מושב
oturma yeri, koltuk, sinema koltuğu, oturak moşav מושב
arka koltuk moşav akori מושב אחורי
köy moşava מושבה
sömürge, koloni, müstemleke moşava מושבה
kurtarıcı moşiya ?מושי
çekici, alımlı, cazibeli (sıfat) moşeh ת מועך
dizgin, dizginler (at, eşek) moşhOf moşhot מושכות,מועכח
vali, eyalet reisi, hükümdar, hükmeden moşel מושל
ölüm, ölme mavet מות
marka mutag מותג
gerilim filmi mothan מותחן
lüks, fazlalık motarui מותרות
öldürmek, imha etmek, yok etmek, ortadan kaldır- motet, lemotet 5 )מותת (למותת
mak
sunak, sunak taşı, kurban kesilen yer mizbeah מזבח
mezbele, çöp yığını, çöplük mizbala מזבלה
mizaç, kişilik, tabiat, huy, yapı, bünye, karakter, mezeg מזג
karışım
katıştırmak, karıştırmak,'harmanlamak, bileşti- mizeg, lemazeg פ )מזג (למזג את
mek, havayı soğutmak (et)
dökmek (sıvı), içecek vermek, içki sunmak mazag, limzog .פ )מזג (למזג את
(et)
hava durumu mezeg avir מזג אויר
camlı, cam kaplı (sıfat) mezugag ח מזגג
klima, soğuk hava sistemi, havalandırma cihazı mazgan מזגן
rastgele, tesadüfen mizdamen מזדמן
285
mühlet, son mühlet, mehil, tanınan süre, vade moed aharon מועד אחרון
kulüp moadon מועדון
seyrek, az, çok az, bir avuç kadar miktarda, azıcık muat ת מועט
(sıfat)
yararlı, faydalı, işe yarar, yapıcı (sıfat) moU ת מועיל
konsey, heyet, komite, kurul, encümen, danışma moaisa מועצה
kurulu, dîvan,' meclis ..... -.. ■ י- ■־.... ■■■י י
güvenlik konseyi moetset מועצת הבטחת
abitahon
idare heyeti moetset מועצת מנהלים
menaalim
gerilim, stres, basınç, baskı, bunalım, sıkıntı, izdi- muaka מועקה
rap, acı
şov, gösteri mofaa מופע
mucize mofet מופת
Örnek (pozitif yönde), mükemmel örnek mofet מופת
örnek alınacak, takdire şayan (sıfat) mofti ת מופתי
kepek, tahılın dış kabuğu, döküntü, harmandan mots מוץ
kalan saman
çıkış, çözüm, varılan sonuç motsa מוצא
soy, zürriyet, nesil motsa מוצא
yayımcı, yayınevi motsi leor מוציא לאור
gölgeli mutsal מוצל
emzik motsets מוצץ
katı, sağlam, sert, sabit, kesin, güçlü, dayanıklı, mutsak ת מוצק
yapılı (sıfat)
ürün, mahsul mutsar מוצר
mamul, imalatı sonuçlanmış ürün, son mamul, mutsar sofi מוצר סופי
kullanıma hazır hale gelmiş ürün
süt ürünleri mutsrey halav מוצרי חלב
santral, merkez, odak moked מוקד
santralci (eril) mokdan ז מוקרן
santralci (dişil) mokdanit j מוקדנית
soytarı, paylaço, maskara mukyon מוקיון
mokasen ayakkabı, bağcıksız ayakkabı mokasın מוקסין
mayın mokeş מוקש
esans ' mor מור
korku, saygı, kaygı, endişe, hürmet . mora מורא
isyancı, isyankar, asi mored מורד
284
moğolistan (ülke) mongolia מונגוליה
pay, kesir çizgisinin üstündeki değer(matematik) mone מונה
sayaç, sayıcı, kontör(telefon için değil), taksimetre, mone מוינה
numaratör
monopoly (oyun) monopol מונופול
tekel, kartel, piyasa hakimiyeti, rakipsizlik monopol מונופול
tekelci, kartelci .................. monopoli ....... ..... מונופולי
kavram, terim munah מונח
karadağ cumhuriyeti (avrupada sırbistandan montenegro מונטנגרו
ayrılan ülke)
nam, itibar, şan monitin מוניטין
taksi monit מונית
monarşi, tek erklik monarhya מונרכיה
kurum mosad מוסד
kurum, müessese mosad מוסד
saptırılmış, yönü değiştirmiş, çark etmiş (sıfat) musat ח מוסט
müzik musikcif מוזיקה,מוסיקה
muzika
müzikal, müzikli musikali מוסיקלי
garaj, otomobil garajı, oto tamirhanesi musah מוסך
oto tamircisi, oto tamirhanecisi musahnik מוסכניק
eritmek, çözmek mises, lemoses s )מוסס (למוסס
eklenmiş, ilave edilmiş, katılmış (sıfat) musaf ת מוסף
ekleme, ilave, aksesuar............................................... musâfit מוספית
musakka, patlıcanlı musakka yemeği (ARAPÇA- musaka מוסקה
DAN)
ahlak, düstur musar מוסר
anafıkir, kıssa, kıssadan hisse, ibret musar eskel מוסר העופל
vicdan azabı, pişmanlık (bakınız yisurey matspun) musar klayot מוסר כליות
çifte standart musar kaful מוסר כפול
ahlaki, etik, ahlaka uygun (eril)(sıfat) musari י^ז סךי1מ
ahlaklılık, erdem, fazilet, düstur sahibi olma musariyut מוסריות
ahlaki, etik, ahlaka uygun (dişil) (sıfat) musarit מוסרית
fitlenmiş, kışkırtılmış, tahrik edilmiş, provoke musat ת מוסת
edilmiş (sıfat)
ayarlı, ayarlanmış, ayar edilmiş (sıfat) mevusat ת י?ת°
bayram . moed מועד
vade, zaman, mühlet moed מועד
283
müzisyen muzikayi .מוזיקאי
müzikal müzikali מוזיקלי
daha ucuz, indirimli (sıfat) muzal ת מוזל
mozambik (ülke) mozambik מוזמביק
tuhaf, acaıp, garip (sıfat) muzar ת מוזר
somut (sıfat) muhaşi ח ־ - מוחשי
sırık, direk, çubuk, şaft, mil mot מוט
daha iyi, tercihen mutav מוטב
çökme, çöküş motet מוטט
çökertmek, çöktürmek, yıkmak, göçertmek motel, lemotet פ )מרטט (למוטט
motif, desen, form, şekil motiv מרטיב
motivasyon, güdülenme (İNGİLİZCEDEN) motivatsya מוטיבציה
motel motel מוטל
uçakla, havadan, uçurulmuş (sıfat) mutas ת מוטס
mutasyon, değişim, dönüşüm (İNGİLİZCEDEN) mutatsya מוטציה
pamuk topağı, pamuk tiftiği, tüy döküntüsü, ayva moh מרף
tüyü, tüy (incecik)
kanıtlanmış, suçu ispatlanmış, denenmiş muhah מוכח
dahil, içinde, kapsamında, kapsam dahilinde (sıfat) muhal ת מוכל
hazır, razı (sıfat) muhan ת מוכן
. gümrükçü, gümrük memuru mohes מוכס
satıcı moher מוכר
satıcı (dişil) moheret מוכרת
karşı, karşıda, karşısında mul מול
doğuştan, doğuştan olan (sıfat) molad ת מילד
moldova (ülke) moldova מולדרבה
vatan, anavatan, yurt moledet מוללת
melez, anne babası farklı ırklardan olan insan mulati מולטי
iletken, geçirgen molih מוליד
iletkenlik, geçirgenlik molihut מוליכות
parmakları arasında yuvarlamak, parmağında molel, lemolel פ )מולל (למולל
çevirmek, parmağında oynatmak
kusur, sakatlık, hata, özür, yetersizlik mum מום
doğuştan sakatlık, doğuştan özürlü mum mileda מום מלדה
dönme, dinini değiştirmiş, dönüştürülmüş (sıfat) mumar ת מומר
öldürülmüş mumat מרמת
monako (ülke) moııako מונאקו
Çeyiz moar .־ מהי
acele etmek, çabuk olmak mier, lemaer פ )~מהר (למהר ל
(le)
mihrace, hint prensi maaraca מהרג׳ה
çabuk, çabuk tarafından meera מהרה
dalgın, düşünceye dalmış (sıfat) meurar ת. מהרהר
takılma, şaka, komiklik, gırgır, parodi maatala מהוזלה
müezzin, namaz vakitlerini bildirmek için ezan muazin מואזין
okuyan müslüman din görevlisi
razı olan moil מואיל
hızlandırılmış muats מואץ
aydınlanmış, ışıl ışıl, ışıkları yanmakta olan (sıfat) muar ת מואר
götürücü, taşıyıcı, çekici (eşya, kişi) movil מוביל
su yolu, kemerli su yolu, akuadük movil mayim מוביל מ?ם
mana, anlam, anlaşılmış, makul, idrak edilebilir, muvan ת «ובן
anlaşılır (sıfat)
kendinden belli, besbelli, aşikar, apaçık, gayet tabii muvan meelav מובן מאליו
mağlup, yenilmiş, yenik, hezimete uğramış (sıfat) muvas ת מוכס
alçak, namert, yüreksiz, aşağılık, rezil mug lev מוג לב
dayanıklı, korumalı, korunaklı, himaye altında, mugan ת !מוג
güvencede (sıfat)
ölçücü alet yada adam moded מודד
müteşekkir, minnettar, itirafçı, itiraf eden mode מוךה
itiraf ed ici, itirafkar (sıfat)..................................... mevade ת ................. מודה
danışma, enformasyon, bilgi edinme, müracat, modün מודיעין
istihbarat
model model מודל
haberdar, farkında, vakıf, şuurlu, müdrik, bilinçli muda ת מודע
(sıfat) '
ilan, afiş, malûmat, haber, bilgi, duyuru modaa מודעה
bilinç mudaut מודעות
modern, ileri, gelişmiş, çağdaş moderni מודךני
sünnetçi nioel מוהל
müze muzeon מוזאון
içki sunan, saki, barmen (eril) mozeg ■ ז «וזג
içki sunan, saki, barmaid (dişil) mozeget נ ־ מוזגת
ilham muza מוזה
kıpırdatılmış, kımıldatılmış, yeri değiştirilmiş muzaz ת מוזז
(sıfat)
281
Seyreltilmiş, sulandırılmış, karışık, katışık (sıfat) maul ח מהלל
kargaşa, gürültü, karışıklık, hadise, şamata meuma מהומה
hız, sürat miur מהלר
nitelik, mahiyet, içerik, esas maut מהות
esaslı, anlamlı, içerikli (sıfat) mauti ת מהותי
nereden? meeyhan? ?מהיכן
seyreltme, sulandırma, yoğunluğunu azaltma meila קהילה
güvenilir, itimad edilir, itimada şayan (sıfat) meeman ח מהימן
hızlı, çabuk, süratli (sıfat) mair ת מהיר
hız, sürat, hızlılık, çabukluk, süratlilik meirut מהירות
rüzgar hızı, rüzgar sürati meirut aruah מהירות הרוח
azami hız meirut מהירות מקסימלית
maksimalit
hız limiti, sürat tahdidi, azami hız meirut muteret מהירות מתרת
sulandırmak, seyreltmek, su katıp değerini düşür- maal, limol s )מהל (למהל
mek, yoğunluğunu azaltmak
gidiş, seyir, adım, tutulan yol maalah מהלו
esna, an, süre, sıra (zaman) maalah zinan מהלו זמן
övülmeğe değer, takdire şayan, değerli, aziz, şanlı, meulal ת מהלל
yüce (sıfat)
darbe, vuruş maaluma מהלמה
onlardan (eril) meem ז מהם
büyüleyici, şaşırtıcı (eril) meamem ז מהמם
büyüleyici, şaşırtıcı (dişil)(sıfat) meamemet ג,ת מהממת
kumarbaz meamer מהמר
onlardan (dişil) meeıı נ מהן
mühendis meandes מהנדס
elektrik mühendisi meandes מהנדס חשמל
haşmal
kaldırım mühendisi (espritüel cahil mesleği) meandes מהנדס מדרכה
midraha
makine mühendisi meandes מהנדס מכונות
mehonot
zevkli, hoş, eğlenceli meane מהנה
tereddütte ola meusas ת מהסס
değişiklik, altüst olma, ters yüz olma maapah מהפך
ihtilal, devrim maapeha מהפכה
ipnotize olmuş, büyülenmiş, çok etkilenmiş (sıfat) meupnat ת מהפנט
hızlı, çabuk, acele maer מהר
280
printer, yazıcı, matbaa makinesi, matbaacı, yayıncı madpeset מדפסת
tam, kesin, müsamahası/, tamı tamına, dakik, ay- medııkdak ת מדקדק
rmtıh, ince elenip sık dokunmuş, kusursuz yapılmış
(sıfat)
bölmelere ayırmak, ayırmak, tecrit etmek madar, 5 )מדר (למדר
lemader
dürtülmüş, kışkırtılmış, mahmuzlanmış, hızlandı- medurban ת מדרבן
rılmış (sıfat)
derecelendirilmiş, basamaklanmış, teraslı, taraçalı medorag ת מדרג
(sıfat)
merdiven, basamak madrega מדרגה
yürüyen merdiven madregot naot מדרגות נעות
bayır, yokuş, dik yamaç, dik kayalık, diklik, yar, midron מדרון
falez
rehber, kılavuz, yol gösteren madrih מדריך
turizm rehberi madrih tayarut מךריך תירות
kılavuzlu, rehberli (sıfat) mudrah ת מדיו
kaldırım midraha מדרכה
kolej, yüksek okul midraşa מדרשה
çimenlik, çimlik midşaa מדשאה
semiz, şişko, kilolu, tombul, yağlı, gübrelenmiş meduşan ת מדשן
(sıfat)
ne ? ma, ma, me ? ?מה, מה, מה
bana ne ? beni ilgilendirmez, beni alakadar etmez ma ihpat li ? ?מה אכפת לי
nasılsın?......... ....... .......................................... manişma? ........... ?מה נשמע
her halükarda, her ne olursa olsun ma şelo yiye מה שלא יהיה
nasılsın ? (dişil) ma şlomeh? נ ?מה שלומך
nasılsın ? (eril) ma şlomha? ז ?מה עזלרמך
göçmen, muhacir , meager מהגר
basım, baskı, yayın maadura מהדורה
haber bülteni maadurat מהדורת החדשות
ahadaşol
ataç, mandal, terminal (elektrik) meadek מהדק
bağlı, bağlanmış, kenetlenmiş, sıkıştırılmış, sıkılmış meudak ת מהדק
(vida gibi), sağlam (sıfat)
şık, süslü (sıfat) meudar . ת קהדר
aşın titiz, ince eleyip sık dokuyan, aşırı itinalı (ge- meadrin מהדרין
netlikle dini konularda aramice)
olduğu, olduğunu mau ?מהו
seyreltme, seyrelti, sulandırma, karıştırma miul מהול
279
senede bir, her sene, yılda bir . midey şana מדי עזנהפעזנה
beşana
ölçü, ölçme medida מתךה
medya, basın, kitle iletişim araçları medya מתה
medyum, doğa üstü güçleri olan, ruhlar alemiyle medyum מתום
ilişki kurabilen kişi
bulaşıl( makinası mediah, מדיח בלים, מדיח
mediah kelim
üniforma madim מדים
politikacı, siyasetçi, devlet adamı mediııayi מדינאי
ülke, memleket, devlet, vatan medina מדינה
dış politika mediniyut huts מדיניות חוץ
tam, kusursuz, hassas, kati, doğru, kesin (sıfat) meduyak ת מתק
bunaltıcı, sıkıcı, ezici, kasvetli■, kasvet verici (sıfat) medake ת מדכא
bunalımda, depresyonda olan, bezgin, yılgın, keyif- meduka ח מדפא
siz, neşesiz, bastırılmış(güdü, dürtü, duygu)(sıfat)
kederli, meyus, mahzun (sıfat) meduhdah ת מדכדך
sarkık, cılız, yumuşak (sıfat) meduldal ת מדלדל
madalya medaliya מדליה
sulandırıcı, inceltici, seyreltici medalel מדלל
sulandırılmış, seyreltilmiş, inceltilmiş (sıvı)(sıfat) medulal ח מדלל
yakılmış, tutuşturulmuş (sıfat) mudlak ת ?«דל
kapıdan kapıya midelet ledelet מדלת לדלת
benzetilmiş, hayali, düşsel, farazi, imgesel, sahte, medume ח מדמה
taklit, yapma (sıfat)
hayalinde canlandırılmış, düşlenmiş, düşsel, farazi, medumyan ת ז:«מד
uyduruk (sıfat)
göz yaşartıcı (sıfat) madmiya ת מךמיע
bilim, ilim, fen mada מדע
kurgubilim mada bidyoni מדע בריוני
bilimsel, ilmi (sıfat) madai ת מדעי
davranış bilimleri madeey מדעי התנהגות
itnaagut
siyasal bilimler madeey מדעי מתנה
medina
müspet bilimler, pozitif bilimler madaim מדעים מתקים
meduyakim
bilim adamı, alim, bilgin . madan מדען
raf. ‘ madaf מדף
basılı, basılmış (sıfat) mudpas ת מךפם
278
standartlaştırılmış, standardize edilmiş (sıfat) medugam ת מדגם
örneklendirilmiş (sıfat) mudgam ת מדגם
madagaskar, madagaskar adası (ülke) madagaskar מךגם?ןד
kuluçka makinası madgera מדגרה
vurgulanmış, altı çizilmiş (sıfat) mudgaş ת #מךג
yağış miktarı mad geşem - גשם-מד
mezura, metre, aylık tüketici fiyat endeksi madad מדד
ölçmek madad, limdod D )מדד (למדד את
(et)
tüketici fiyatları endeksi madad מדד המחירים
amehirim
letsarhan
ebat, ölçü, boyut, miktar mida מדה
tip, karakter, doğa, mizaç, yaratılış mida מדה
müthiş, hayret verici, şaşırtıcı (sıfat) (eril) madima T,ת מךהים
müthiş, hayret verici, şaşırtıcı (dişil) (sıfat) madima W? מך־הימה
Ölçülü, ölçülmüş, ağırbaşlı, hareketleri ölçülü kişi(- madud ת מדוד
mecazi) (sıfat)
hastalık, rahatsızlık, illet, ızdırap, acı, ağrı madve מתה
denizanası, medüz (hayvan) meduza מדתה
depresif, depresyonda olan, moralman çökmüş ıneduke ת מדופא
(sıfat)
kavga, didişme, çekişme, münakaşa madon מדון
neden, niçin, niye ?...................................................... madııa ? ??מדו
bölmelere ayırma, ayırma, tecrit etme midur מדור
bölüm, kısım mador מד(ר
odun yığını (şenlik ateşi için lag baomerde yakılır), medara מדורה
açık havada yakılan ateş
açı ölçer, iletki, minkale mad zavit זוית-מד
akım ölçer, ampermetre mad zerem זרם-מד
elenmiş (spor, oyun), tahttan indirilmiş, sabık mudah ת מרח
(sıfat)
termometre, derece, sıcaklık ölçer madhom מדהים
kompresör madhes מדחם
pervane, uskur madhef מדחף
yeterince, kafi derecede, gereğinden fazla miday מדי
günden güne mideyyom מדי יום
ara sıra, arada bir, arada sırada midey paam מדי פ?ם
mıknatıs ־ magnet מגנט
mıknatıslamak, çekmek, cezbetmek mignet, S )מגנט (למגנט
lemagnet
elektrikli mıknatıs magnet מגנט חשמלי
haşmali
manyeto magneto מגנטו
dokunma, değme, değiş, temas r ; . mağa מגע
iğrenç (sıfat) magil ת מגעיל
çizme, bot, potin magaf מגפים,מגף
magafayim
salgın magefa מגפה
kökünü kurutmak, ortadan kaldırmak, yok etmek, miger, lemager D )מגר (למגר
yenmek
kaşındıran, kaşıntı yapan megared מגרי
rendelenmiş (eril) (sıfat) megorad ז,ת מגרר
rendelenmiş (dişil) (sıfat) meguredet נ,ת מ<ךדת
çekmece, göz (masa veya dolap gözü) tnegera מגךה
tahriş olmuş (sıfat) megore n מגרה
dezavantaj, kusur, mahzur, çekince, sakınca, aleyh- migraat מגרעת
te durum
tırmık (alet) magrefa מגרפה
rende migreret מגרדת
kovulmuş, sürülmüş, sürgün edilmiş, def edilmiş, megoraş #מגך
boşanmış
saha, alan, arsa migraş #מגך
otopark, park etme alanı migraş hanaya חניה#מגר
futbol sahası, stad, stadyum migraş כדורגל#מגר
kaduregel
tepsi, tabla, sini magaş מגש
sunulmuş, sunulan (sıfat) mugaş ת מגש
sakar, beceriksiz, hantal, kullanışsız (sıfat) meguşam ת מגשם
ölçü, Ölçme aleti, gösterge tnad מד
endişeli, kaygılı, meraklı, dertli, gamlı, tasalı, ku- mudag ת מךאג
runtulu, tedirgin (sıfat)
bulaşıcı, yapışıcı, cazibeli, çekici medabek מדבק
etiket madbeka מךבקה
çöl ‘ midbar מדבר
çölvari, çorak, kıraç (sıfat) midbari ת מדברי
yükselti ölçen âlet, altimetre mad gova גבה-מד
korku, terör, dehşet magor מגור
mesken, ikametgah, oturulan yer megurim מגורים
dergi magazin מגזין
abartılı, mübalağalı, aşırı (sıfat) mugzam ת ממם
sektör, kesim, işkolu migzar מגזר
saçma, gülünç, absürt, abuk sabuk, zırva (sıfat) meguhah ת ־W
275
fırça, saç fırçası ■ • mivreşet ממךשת
pişmiş, pişirilmiş (sıfat) mevuşal ת ?׳^ל
parfümlü, parfüm konulmuş, kokulu (sıfat) mevusam ת מבשם
parçalara ayrılmış, kesilmiş, doğranmış (sıfat) mevutar ת מבתר
kirli, mundar (sıfat) megoal ת מגאל
kana bulanmış, eli kanlı megoalbedam מגאל פרם
silecek magev ' י. ’"1י: מגב
toplanmış, yığılmış (sıfat) megubav ת מגבב
yükseltilmiş (sıfat) mugba ת מגבה
kısıtlayıcı, sınırlandırıcı, sınırlayan magbü מגביל
kampanya, yardım toplama, teberru toplama, bağış magbit מגבית
toplama
sınırlı, limitli, kısıtlı, mahdut, yetersiz, özürlü (en- mııgbal ת מגבל
gelli sakat anlamında) (sıfat) .
limit, sınır, tahdit, had, handikap migbala מגבלה
kısıtlılık, sakatlık, maluliyet, yetersizlik mugbalut מגבלות
yükselteç, amplifikatör magber מגבר
kuvvetlendirilmiş, pekiştirilmiş, güçlenmiş, güçlen- mugbar ת מגבר
dirilmiş (sıfat)
bütünleşmiş, biçimlenmiş, kristalleşmiş, oluşmuş megubaş ת מגבש
(sıfat)
havlu magevet מגבת
büyümüş, büyük, iri, yetişkin (sıfat) megudal ת מגדל
kule migdal מגדל
fener, fener kulesi migdal or מגדלור,מגדל אור
gözetleme kulesi, denetleme kulesi, kontrol kulesi migdal pikuah מגדל פקוח
şekerlemeci, tatlıcı, şekerci dükkanı, pastahane migdaııiya מ?ךניה
etrafını çit ile çevrilmiş, sınırlanmış (tel örgü çit megudar ת מגרד
parmaklık) (sıfat)
tanımlı, tarif edilmiş, belirli, muayyen (sıfat) mugdar ת מגדר
mega (süperden daha üstün) mega מגה
ütülenmiş, ütülü (sıfat) meguats ת מגהץ
ütü mageets מגהץ
muhtelif, çeşitli, çok renkli, rengarenk (sıfat) meguvan ת מגון
muhtelif, çeşitli, türlü türlü migvaıı
koruma, savunma, defans yapma, koruma oluştur- migun מגון
ma, kalkan oluşturma, himaye
kökünü kurutma, ortadan kaldırma, yok etme, mıgur מגור
bozguna uğratma, yenme
274
mahcup, utangaç, utandırılmış (sıfat) mevuyaş n מביע
utanç verici, yüz karası, rezil edici meviş מביע
şaşırtıcı, aldatıcı (sıfat) mebalbel ת מבלבל
şaşkın, ambale, karışık, darmadağın (sıfat) mebulbal ת מבלבל
darmadağınık, allak bullak, karmakarışık (sıfat) mevulgan ת מבלגן
karışmış, aşimile olmuş, birbirine karışmış, melez- mevulal . -ת..... מבלל.
lenmiş (sıfat)
surla çevrili yerleşim bölgesi, istihkam bölgesi, muvlaat מבלעת
tehlike nedeniyle çit duvar örülmüş bölge
yapı, yapılış, bünye, bina, inşaat mivııe מבנה
içine yerleştirilmiş, inşa edilmiş, içinde, hazır, dahi- muvne ת מבנה
linde (sıfat)
memnun, hoşnut (ARAPÇADAN)(sıfat) mabsut ת מבסוט
yerleşik, dayanan, temel atmış, temelleşmiş, hali mevusas ת מבסס
vakti yerinde, tuzu kuru (sıfat)
ifade, yüz ifadesi maba מבע
korkunç, ürkütücü, dehşet verici (sıfat) mavit ת מב?ית
brülör, yakıcı, ateşleyici maver מבער
fail, olayın faili, eden, işleyen, eden, gerçekleştiren mevatsea £מבצ
kampanya, ameliye, harekat, operasyon mivtsa מלצע
müstahkem, sağlam, sağlamlaştırılmış, dayanıklı, mevutsar ת מבצר
dirençli, takviye edilmiş (sıfat)
hisar, kale, burç mivtsar מבצר
kontrolör, denetçi, eleştirmen, tenkitçi, münekkit, mevaker מבקר
murakıp, denetleyici
ziyaretçi mevaker מבקר
sivil toplum kuruluşu, sivil toplum örgütü, denetle- mevaker מבקר המדינה
me mercii, denetleme kurumu amedina
rica edilen, aranan, îstenen (sıfat) % mevukaş ת נןבקע
tornavida mavreg מברג
vidalanmış, yivli muvrag מברג
tebrikler, hayırlı olsun, güle güle kullan (ARAPÇA- mabruk מברוק,מברוכ
DAN)
kaçak mal, kaçak şey muvrah מברה
nekahatte olan, iyileşme döneminde olan mavri מבריא
kaçakçı, kaçıran mavriah מבריח
parlak mavrik מבריק
mübarek, kutlu, kutsanmış, kutsi (sıfat) mevorah, ת מברר
mevurah
telegraf mivrak ?מבר
273
aydınlatılmış, izahlı, açıklanmış (sıfat) rnevoar ת מבאר
yetişkin, olgun (sıfat) mevügar ת מבגר
izole, izole edilmiş, yalıtılmış, tenha, kuytu, herkes- mevudad ת מבדד
ten uzak (sıfat)
uydurma, uyduruk kurgu, uydurmaca mivde מבדה
denetleme, denetim, kontrol mivdak מברק
korkunç, korkutucu, ürkütücü ............. “ ־ mavil - מבהיל
ışıldayan, parlak, parıltılı, ışıltılı, ışık saçan, frapan mavük מבהיק
ürkek, ürkmüş, korkmuş (sıfat) mevual ת קביהל
besbelli, düpedüz, açık, belirli, belirgin, bariz, kesin, muvak מבריק
aleni (eril) (sıfat)
önsöz, giriş, başlangıç mavo מבוא
açmaz, içinden çıkılmaz durum, arapsaçı, kısır mavoy satum מברי סתום
döngü, kördüğüm
labirent, içinden çıkılmaz durum, karışıklık, kar- mavoh מבוך
maşa, zorluk, keşmekeş
mahcubiyet, şaşkınlık, utanma, kafa karıştıran şey, mevuha מבוכה
bozuntu
tufan, çok şiddetli yağmur, büyük sel mabut מבול
harcanmış, sarf edilmiş (sıfat) mebuzbaz ת מבזבז
rezil edici, küçük düşürücü, aşağılayıcı mevaze מבזה
aşağılık, adi, rezil, alçak, hor (sıfat) tnevuze ת מבזה
flaş haber, son dakika haberi mivzak מבזק
dağıtılmış, yayılmış, ayrı merkezden idare edilir mevuzar ת מבזי
hale getirilmiş (sıfat)
sınav, imtahan mivhan מבחן
belli, farkedilebilir, göze çarpan muvhan מבחן
tüp, deney tüpü mavhena מבחנה
çeşit, seçilecek şey, çeşitli, türlü, değişik, muhtelif mivhar מבחר
seçkin, güzide, en iyi, mutena muvhar מבחר
bakış, bakma, görünüş mabat מבט
şive, aksan, telaffuz, diksyon, diyalekt, vurgu mivta מבטא
garanti, garantili, sigortalı, sağlam, emin, güvenli, muvtah מבטח
güvencede
sigortalı (sıfat) mevutah ת מבטח
iptal edilmiş, feshedilmiş, geçersiz, hükümsüz, de- mevutal ת מבטל
ğersiz, anlamsız, cüzi, dikkate değmez (sıfat) ■
işsiz muvtal מבטל
sahnelenmiş, rol icabı, yapmacık, doğal olmayan, mevuyam ת מביס
tiyatrovari, düzmece (sıfat)
272
makale, yazı maamar מאמר
başyazı, başmakale, başyazarın yazdığı makale maamar מאמר מערכת
maarehet
reddetmek, refüze etmek, geri çevirmek, itiraz meen, lemaeıı פ )מאן (למאן
etmek
dikey (sıfat) meunah ח מאנך
nefret etmek, tiksinmek maaş, limös ■ ־5 )מאס (למאס
koleksyoncu, toplayan, yoldan yolcu toplayan araç measef מאסף
hapis, tutuklama, tevkif maasar מאסר
müebbet hapis maasar olam מאסר עולם
fırıncı meafe מאפה
hamur işi, pasta maafe מאפה
fırın, ekmek börek yada pasta fırını maafiya מאפיה
mafya elemanı, mafya üyesi majyoner מאפיונר
karakteristik, tipik, vasıf, hususiyet, kendine has, meafyen מאפין
kendine özgü, nev'i şahsına münhasır
veri tanımlama meafyen מאפין נתונים
netunim
kontrollü, sınırlı, ihtiyatlı, çekingen, kendini tutan meupak ת מאפק
(sıfat)
makyajlı, makyajlanmış (sıfat) meupar ת מאפר
küllük, kül tablası maafera מאפרה
maço, kazak erkek maço מאצ׳ר
pusu,tuzak maarav מארב
örgü maarag מארג
düzenleyici, organizatör, düzenleyen meargen קאךגן
Örgütlenmiş, düzenli, organize (sıfat) meurgan ת מאךגן
sandık, kasa, paket, ambalaj maaraz מארז
konuk eden kimse, ağırlayan meareah ' מארח
nişanlı, nişanlanmış (sıfat) meoras ת מארס
olay, vaka, hadise meora מאירע
suçlanan, suçlanmış muaşam מאשם
hastaneye yatmış, tedavi görmekte olan (sıfat) meuşpaz ת מאשפז
mutlu, mesut, bahtiyar (sıfat)(eril) meuşar W מאשר
mutlu, mesut, bahtiyar (dişil) (sıfat) meuşeret ג,ת מאשרת
kendine gelmiş, iyileşmiş, sağlam atlatmış (sıfat) meuşaş נ,ת מאשש
tarafından,.... den, ...dan meet מאת
ikiyüz 200 matayim מאתים
271
birleşik, birleşmiş (dişil) (sıfat) meuhedet 3,ת קאקךת
arkada, arkasında, ardında, gerisinde meahorey מאחורי
sap, kulp, kabza, tutacak, kavrama, tutak, yerleşim maahaz מאחז
yeri
depolanmış, depo edilmiş, anbarda saklı (sıfat) meuhsan ת מאחסן
geciken, gecikmiş, geç kalmış meaher מאחר
geç, geç kalmış, gecikmiş (sıfat) meuhar ~~ת ~ ' י....מאחר
dolayı, ..diği için, madem, çünkü, yüzünden meahar מאחר
mayıs ayı, miladi takvimde 5. ayın adı (İNGİLİZ- may מאי
CEDEN)
bilakis, aksine meyidah מאידך
gözü korkmuş, gözdağı verilmiş, tehdit edilmiş meuyaın ת מאים
(sıfat)
nereden ? nereli ? . meayiıı ? ?מאין
nefret etme, tiksinme meisa מאיסה
hızlandıran, hızlandırıcı meits מאיץ
resimlendirici, çizimci, tasvirci, karikatürcü meayer מאיר
resmedilmiş, tasvir edilmiş (sıfat) meuyar ת מאיר
aydınlatan, aydınlatıcı meir מאיר
hayal kırıklığına uğratan, umut kırıcı, hüsrana meahzev מאכזב
uğratan
hayal kırıklığına uğramış (sıfat) meuhzav ת מאכזב
yemek, yiyecek maahal מאכל
meskun (sıfat) meuhlas ת מאכלס
kesim bıçağı, büyük bıçak, satır maahelet מאכלת
uyuşturucu, bayıltıcı, anestezik, anestezisyen, anas- mealheş מאלחש
tezi yapan
mali (ülke) mali מאלי
kendiliğinden, otomatikman, kendi kendine meelav מאליו
terbiye eden, eğitici, hayvan terbiyecisi mealef מאלף
terbiye edilmiş, ehlileşmiş, evcilleştirilmiş (sıfat) meulaf ת מאלף
zoraki, zorlanmış, yapmacık, suni (sıfat) meıılats ת מאלץ
doğaçlama, hazırlıksız yapılan (sıfat) meultar ת מאלתר
inançlı, inanan, inanır, mümin (sıfat) maamin מאמין
antrenör meamen מאמן
evlat edinen . ’ meamets מאמץ
evlatlık, evlat edinilmiş, benimsenmiş (sıfat) . meumats ת מאמץ
gayret, çaba, emek, efor ınaamats מאמץ
270
מ
M, sayısal değeri 40, (İbrani alfabesinde 13.cü harf) mem מ
M, sona gelen M harfi, kırk (harf) mem sofit ם
den dan takısı mi, me, min מן,- מ,-מ
güvenli, sigortalı, güvence altında (sıfat) meuvtah ת מאבטח
fosil meuban מא?ז
fosilleşmiş, taşlaşmış (sıfat) meuban ת מאק
tozlu (sıfat) meuvak ת
mücadele maavak מאבק
stok, rezerv, istif, sarnıç, su deposu, rezervuar maagar מאגר
çok, pek meod מאיד
buğulu, buğulanmış, buharlaşmış, buharda pişmiş, mende ת מאדה
,. \ י:
buğulama (sıfat)
mars gezegeni maadim מאדים
yüz 100, yüzyıl, asır mea מאה
yüzde yüz, %100, muhakkak, elbette, tamamıyla, mea ahuz מאה אחוז
7 T ’■
tümüyle, kesinlikle
aşık, sevgili, yar (eril) meaev T מאהב
aşık, sevdalı, tutkun, vurgun, gönlünü kaptırmış meoav ת כזאהב
(sıfat)
aşık, sevgili, yar (dişil) meaevet j כןאהבה
kamp, çadır kampı, ordugah maal מאהל
herhangi birşey, bir şey meum מאום
bir şey, hiçbirşey, herhangi bir şey meuma קאומה
itiraz, refüze etme, geri çevirme, ret meun מאין
iğrenç, aşağılık, tiksin tili (sıfat) - maus ת מאוס
aydmlatma, ışık, aydınlık maor מאור
kovuk, in, küçük mağara, oyuk, hayvan çukuru, meura ?!אורה
yuva, tilki deliği
moritanya (ülke) mauritanya מאוריטניה
vantilatör, fan meavrer קאורר
0 zamandan beri meaz מאז
dinleyici, dinleyen maazin מאזין
yatay, ufki, dengeli (sıfat) meuzan ת קאזיז
?AO
alınmış (sıfat) . lakuah ת לקוח
toplama, bir araya getirme tikut לקרט
kusur, defo, sakatlık, arıza, hasar, hata, eksiklik, za- likuy לקיי
yıflık, yetersizlik, tutukluk, tutulma, ışığını kapama
kusurlu, bozuk, arızalı, güdük, eksiklik, noksan lakuy n לקוי
(sıfat)
güneş tutulması '" ’'*"’י'"""י......... likuy ahâma לקרי החמה
ay tutulması likuy ayareah לקרי הירח
ay tutulması, güneş tutulması, ışık tutulması likuy meorot לקרי מאורות
ibret, ders, alıntı, çıkarım lekah לקח
almak lakah, lakahat פ )לקח (לקחת את
(et)
derleme, toplama, seçme, koleksiyon, grup halinde, leket לקט
toplu olarak
toplamak, derlemek, koleksiyon yapmak, biriktir- tikel, lelaket פ )לקט (ללקט
mek
toplamak lakat, tilkot פ )לקט (ללקט
alma, alış lekiha לקיחה
yalama lekika לקיקה
yalamak likek, lelakek פ )לקק (ללקק
yalaka, yardakçı lakekan לקקו
e doğru, ...e karşı likrat לקראת
çoğunlukla, ekseriyetle larov לרב
dahil olmak üzere, ihtiva ederek lerdbot לרבות
bu fırsatla, bu nedenle leregel לתל
bir an için, kısa bir zaman için, bir müddet lerega לרגע
boşa, boşuna, beyhude, nafile, abes larik לריק
yoğurmak, ovmak taş, laluş פ )לעז (ללוש
boşu boşuna, beyhude yere laşav לעזןא
dil (ağızdaki organ) laşon לעוון
dilbilimci laşonayi לשונאי
büro, oda, daire, ofis, resmi daire, loca tişka לשכה
iş bürosu, iş ve işçi bulma kurumu tişkat aavoda לשכת האבודה
ne diye ? ne için ? ne amaçla ? ne adına ? leşenı ma ? ?לשם מה
geçmişteki, sabık leşeavar לש^בר
üstte, yukarda (yazıda) leeyl לעיל
çiğneme, çiğneyiş, lokma leisa לעיסה
mukabil, karşı, nazaran, diğerine göre, öbürüne leumat לעמת
kıyasla, ötekine oranla
pelin otu laana לענה
çiğnemek, defalarca aynı şeyi tekrarlamak laas, tilos . S ... .)(ללעס.לעס
şimdilik leet ata לעת עתה
zaman zaman, ara sıra, bazı bazı leitim לעתים
lavaş ekmeği, pidemsi ince hamurdan ekmek lafa לפה
(ARAPÇADAN)
sarma (bir şeye, makaraya, bobine) lipuf לפוף
en azından, hiç olmazsa lefahot לפחות
nazaran, ...ye göre lefi לפי
fikrimce, bence, bana göre lefi daati לפי דעתי
kitabına uygun, kurallara göre, legal, yasal, resmen lefi asefer לפי הספר
meşale lapid לפיד
bundan dolayı lefihah לפיכך
sıkı tutma, kavrama lefita לפיתה
sabaha karşı, gün dönümü, seher vakti lifnot boker לפנות ביקר
akşama doğru lifnot erev לפנוית ערב
önce, evvel, önde, önünde, daha önce, huzurunda lifne לפני
milattan Önce, M.Ö lifne asfira לפני הספירה
bundan önce, daha önce, evvel, öncelikle lifne hen לפניכן
bir şeyden önce, ...den önce (lifne şeyavo = lifne şe.. לפני ש
לפני שיבואgelmeden önce)
öndeki, ön, cephe lefanim לפנים
bazen, bazı defalar lifaamim לפגמים
sarmak (makara, bobin) lipefi lelapef S )לפף (ללפף
aralıklı, ara ara, ara sıra, bazen, arada sırada lifrakitn לפרקים
şalgam lefet לפת
sıkı tutmak lafat, lilfot פ )לפת (ללפת
yemek sonrası yenen tatlı yada meyve, komposto liftan !לפת
birdenbire, aniden, ansızın, damdan düşercesine lefeta, peta פתע,לפתע
alaycı, şakacı lets לץ
ilanihaye, devamlı, her zaman litsmitut לצמיתות
ne yazık ki, maalesef ki letsaari a rav לצערי הרב
hasar görmek, zarar görmek, incinmek laka, lilkot פ )לקה (ללקות
müşteri, alıcı lakoah "לקי
aslında, esasen, bilfiil, fiilen, hakikatte, edimli lemaase למעשה
olarak
önceden, evvelden, peşinen lemafrea ?למפר
mostralık, göstermelik, görünüşte, sözde lamarit ayin למראית עץ
iyi ki, neyse ki, şansımız varmış ki lamarbe המזל
amazal
şaşırtıcı biçimde, hayret uyandıracak şekilde, işin* lemarbe apele למרבה הפלא
tuhafı, tuhaf olan şu ki
rağmen lamrot למרות
herşeye rağmen lamrot akol למרות הבל
buna rağmen lamrot zot למרות זאת
mesela, örneğin, örnek olarak, farzımisal lemaşal למשל
konaklamak, uyumak, gecelemek, gece yatısına lan, lalun פ )לן (ללין
kalmak
bizde, bize lanu לנו
ebediyen, ilelebet, sonsuza dek, dünya durdukça lanetsah ל^צח
sonsuza kadar, ebediyete kadar lanetsah לנצח נצחים
ııetsahim
alüvyon, nehir deltasında bulunan birikmiş verimli les לס
toprak
lezbiyen (sıfat) lesbi ת לסבי
nöbetleşe, sıra ile, değişimli olarak, aralıklı olarak, lesirugin לסרוגין
kesik kesik
çene, çene kemiği leset לסת
namlu, namlu ağzı, silah namlusu, krater, yanardağ loa לע
ağzı
yutak, ağız ve burun boşluklarıyla gırtlak ve yemek loa ?ל
borusu arasındaki boşluk
yönünde, e doğru, ye karşı, karşı leever לעבר
alay etmek laag, lilog פ )לעג (ללעג
alay, alay etme laag, leiga לעיגה, לעג
ebedi, ilelebet, sonsuza kadar, hep, daima laad לעי
ebediyen, ilelebet, dünya durdukça leolam לעולם
dünyada olmaz, asla leolam 10 לעולם לא
dünyanın sonuna kadar, sonsuza dek, hep, her daim leolmey ad לעולמי עד
çiğnenmiş, çok konuşulmuş, defalarca tekrarlanmış laus ת לעוס
(mecazi) (sıfat)
küçültücü söz, karalama, iftira, yergi laaz לעז
yabancı dil, ecnebi laaz לעז
cehenemin dibine! laazazel ! !לעזאזל
266
kıstırılmış, kapana kısılmış, tuzağa kıstırılmış, ele lahud ת לכוד
geçirilmiş, esir alınmış (sıfat)
kıstırma, yakalama, ele geçirme, tuzağa düşürme, lehida לכידה
esir alma, esir etme
kirlilik, pislik lihluh לכליו
kirletmek, pisletmek, ağız bozmak, küfürlü konuş- lihlehj lelahleh 5 )לכלך (ללכלך
mak ..........
sizde, size (eril) lahem T לכם
bundan dolayı, bu yüzden, bunun için, bundan laken לכן
ötürü, bu nedenle, binaenaleyh
sizde, size (dişil) lahen נ לכן
gidiş, gitme lehet לכת
onsuz, 0 olmadan (lelo sukar=şekersiz) lelo ללא
durmaksızın, durmadan, aralıksız, fasılasız lelo eref ללא הרף
şüphesiz, şüpheye mahal olmadan lelo safek ללא ספק
öğretmek limed} lelamed s ,למד (ללמד את
(et al) )על
öğrenmek, tahsil görmek, eğitim almak lamad, lilmod s ,למד (ללמד אה
(et al) )על
kafi derecede lemaday למדי
bilgin, öğrenmiş, öğrenici lamdan ל?ךז
bilginlik, alimlik, bilgelik lamdanut למדנות
lama, güney amerika devesi (hayvan) lama למה
neden ? niçin ? niye ? lama ? ?למה
öğretim, öğretme, öğreti limııd למוד
öğretim, öğrenim limudim למוךים
yarıyarıya, kısmen lemehetsa למקצה
aşağıya, aşağı, aşağıda, altta lemata למטה
kime ? lemi ? ?למי
öğrenme, öğrenim lemida למידה
iyice, iyicene, enine boyuna lemeytav למיטב
anladığım kadarıyla lemeytav למיטב הבנתי
avanati
satılık lemehira למכירה
yukarı, yukarıya, yukarda lemala למעלה
için, diye, ...nin uğruna lemaan למעז
ibreti alem için, başkalarına ders olsun diye, görüp lemaan yiru למען יראו וייראו
korksunlar diye veyirau
265
1
libcrya (ülke) . ליבתה
liberya
1
I!1;
liberal, açık fikirli, özgür düşünceli (sıfat) liberali ת ליברלי י Ü
(argo) !
262
hokkabazlık yapmak, ilüzyon yapmak litet, lelaatet פ )להטט (ללהטט
hit, popüler şarkı lait להיט
ilerde, aşağıda, altta (yazıda) lealan !להל
onlarda, onlara (eril) laem r להם
onlarda, onlara (dişil) laen j להד
tersine, aksine, bilakis, kontra leefeh , להפך
hava filosu, hava kuvvetleri laak להק
rol dağıtımı yapmak, grup kurmak liek, lelaek פ )להק (ללהק
grup, topluluk, küme laaka להקה
kuş sürüsü laakat tsiporim להקת צפרים
kiralık leaskara להתפרק
tekrar birbirimizi dinlemek üzere leiştamea להשתמע
görüşmek üzere leitraot להתראות
onda, ona (eril) lo T לו
eğer, şayet, ise lu לוא, לו
tali, ikincil, artçı, ardıl levay לואי
libya (ülke) luv לוב
lobi lobi לובי
libyalı (eril) luvi T לובי
logo, işaret, amblem, ticari ad (İNGİLİZCEDEN) logo לוגו
mantık, rasyonel (İNGİLİZCEDEN) logUca לוגינה
içki içme, içme, yudumlama logeıtı לוגם
eşlik etmek, arkadaşlık etmek, refakat etmek live, lelavot S )לוה (ללוות
borçlanmak, borç almak, ödünç almak lava, lilvot פ )לוה (ללוות
hararetli loet לוהט
refakat, eskort, eşlik livuy לווי
fındık (meyve) luz לוז
tahta, karatahta, levha, kadran (saat) luah לוח
pota, basketbol potası luah asal לוח הסל
ilan tahtası luah modaot לוח מודעות
klavye, tuş tablası luah mikledet לוח מקלדת
takvim luah şana לוח שנה
levha, plaka, kitabe luhit לוחית
savaşçı (eril) lohem r לוחם
savaşçı (sıfat) (eril) lokmanı ז,ת לוחמני
savaşçılık lohmaniyut לוחמניות
savaşçı (dişil) (sıfat) lohmanit נ,ח לוחמנית
261
sonunda, nihayetken sonunda, en nihayet, sön levasof לבסוף
olarak
doğuştan beyaz kıllı lavkan למוז
çok yaşa! (hapşırınca söylenen söz), yarasın, afiyet livriyut!, !לבריאות
olsun anlamında söylenen söz labriyut!
levrek balığı (hayvan) levrak לבדק
giymek ........ lavaş, lilboş S )(ללבש את.לבש
(et)
hakkında, dair, nazaran legabey לגבי
gölet, kıyı gölü, lagün laguna לגונה
yasal, meşru, nizami (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) legitimi ת לגיטימי
yasallık, meşruluk, meşruiyet legitimiyut לגיטימיות
yudum, yudumlama legima לגימה
alay etmek ligleg, lelagleg פ )לגלג (ללגלג על
(al)
alaycı (sıfat) laglegan ת ל?לגז
alay, alay etme liglug לגלוג
nizami, yasal, yasaya uygun, kanuni, hukuki, legal legali ת לגלי
(İNGİLİZCEDEN) (sıfat)
yudumlamak lagam, lilgorn פ )לגם (ללגם
tamamen, tamamıyla, büsbütün, tümden legamre לגמרי
maalesef, üzülerek, esefle ledaavoni לדאבוני
doğum, doğma, doğuş leda לדה
onda, ona (dişil) la j לה
alev laav להב
bıçak ağzı, bıçağın keskin tarafı, falçata laav להב
gelecekte, bundan sonra leaba להבא
alev leava להבה
zırvalık, boşboğazlık, zevzeklik, abuk sabuk söz, laag להג
geveleme, boş laf
zırvalamak, abuk sabuk konuşmak, boşboğazlık lieg, lelaeg פ )להג (ללהג
etmek, zevzeklik etmek
istekli, hevesli, ateşli, şevkli, sabırsız (sıfat) laut ת להוט
rol dağıtımı liuk להוק
hararet, ateş, alev, şevk, tutku, ihtiras, heyecan, laat להט
heves, ateşlilik, istek
yakmak, yakıcı olmak, sıcak olmak ‘ laat, lilot פ )להט (ללהט
hokkabazlık, hile, el çabukluğu . laatutim להטוטים
hokkabaz •־ laatutan להטוטן
259
ל
L, sayısal değeri 30, (İbrani alfabesinde 12.ci harf) lamed ל
e, ye, ya, a ek takısı (TelAvive, Ankaraya, Aşkalo- le, li, la ל, ל,ל
na)
hayır, olmaz . - lo לא
işime gelmez, hesabıma uymaz, olmaz 10 ba beheşbon לא בא בחשבון
açık değil, net değil, flu, belirsiz lo barur לא ברור
bilmiyordum lo ayiti yodea ? ירד,לא יירה
önemli değil 10 haşuv לא חשוב
iyi değil lo tov לא טוב
inanılmaz lo yeuman לא יאמן
güzel değil, hoş değil, nahoş loyafe לא ןפה
değmez lo keday לא כדאי
hiçbir şey lo klum לא כלום
zarar yok lo nora לא נורא
doğru değil lo nahon לא נכון
hoş değil, nahoş, kaba lo naim לא נעים
ladino, judeoespanyol lisanı ladino לאדינו
hayır, olmaz lav לאי
şart değil, olamasa da olur lav davka לאו דוקןא
güpegündüz, gündüz gözüyle leor ayom לאור היום
güpegündüz, gün ışığında leor yom לאור יום
yorgunluk, bitkinlik, helak olma, mecalsizlik leut לאות
geriye, arkaya leahor לאחור
sonradan, hemen sonra, ardından leahar miken לאחר מכן
yavaş leat לאט
yavaş yavaş, yavaşça leat leat לאט לאט
hemen, derhal, içinden geldiği gibi, irticalen lealtar לאלתר
millet, ulus leom לאם
milli, ulusal (sıfat) leumi ת לאמי
milliyetçilik, şovenizm leumanut לאמנות
milliyetçi, milletperver, şoven (sıfat) leumani D לאמני
nereye ? leaıı ? לאח
kalp, yürek, merkez, iskambilde kupa lev לב
kalbini fethetmek libev, lelabev B )לבב (ללבב
256
neşeyle zıplamak, sevinçle hoplamak, sıçramak, kirker, 5 )כז־כר (לפרפר
oynamak, dans etmek lekarker
payton, at arabası kirkara פרפרה
üzüm bağı kerem כרם
göbek, karın keres כרם
koltuk kursa כךסה
kemirme, aşınma, aşındırma, erozyon kirsum כרסום
kemirmek kirsem, פ )כרסם (לכרסם
leharsem
kemirgen, kemirici karseman כךסמן
çölyak hastalığı, hazımsızlık, sindirim yetmezliği kareset, tselyak צליאק,כרסה
(hastalık)
diz çökmek, eğilmek karaa, lihroa פ )?כרע (לכר
tavuk budu, tavuk butları bacakları kereyim כך??ם
kereviz (sebze), kereviz sapı ve yaprağı karpas כרפס
prasa (sebze) kreşa פרשה
kesmek, karar almak, biçmek, budamak(ağaç), karat, lihrot פ )כרה (לכרות
kesmek (uzuv kol bacak vs.)
anlaşma yapmak, ittifak kurmak karat brit, פ כרת בריח (לכרת
lihrot brit )ברית
ne zaman ki, ״diği zaman ftşe.. -כש
geldiğinde, geldiği zaman kşeba כשבא
büyü, efsun, sihir, keramet kişuf כשרף
vasıf, nitelik kişur כשור
kalifikasyon, iş başvurusunda nitelikler, yetenekler kişurim כשורים
kuyruk sallama, gevezelik, çene çalma, gırgır geçme kişkuş כשכוש
gırgır geçmek, gevezelik yapmak, kuyruk sallamak kişkeş. פ )כשכש (לכשכש
lekaşkeş
başarısızlık, yetersizlik, kifayetsizlik, yetmezlik keşel כשל
becerememek, başaramamak kişel, lehaşel פ )כשל (לכשל
başarısız olmak, tökezlemek, hataya düşmek kaşal, lihşol פ )כשל (לכשל
başarısızlık, beceriksizlik; fiyasko kişalon כשלין
gibi, benzeri gibi, tamda öyle keşem כשם
büyülemek kişef lekaşef ■פ )כשף (לכשף
büyü, sihir kşafim כשפים
yahudi inançlarına uygun, caiz, dinen sakıncasız, kaşer פשר
nizami, meşru, mübah
kabiliyet, beceri, yeti, yetenek, meleke koşer כשר
255
karnabahar.(sebze) ; .,r, ; kruvit ..... . . . . כרובית
bildiri, ilan kruz כרת
çığırtkan, bağıran insan kanız פרוז
kazılı, kazılmış, kesik, biçilmiş, budanmış (sıfat) karuy ח פרוי
ciltli, bağlı, ciltlenmiş, kaplı, kaplanmış, kapsayan, koruk ת כרוך
içine alan, içeren (sıfat) : : .
krom (maden) krom כרום
kromozom, biri ana diğeri babadan geçen gen çifti kromozom כרומוזום
kronolojik, zamandizinsel (sıfat) hroııologi כרונולוגי
kronoloji hronologya כרונולומה
kronometre hronometer כרונומטר
kronik (sıfat) hroni ת כרוני
kesik, budanmış, biçilmiş (ağaç, uzuv) (sıfat) karut ת כרוה
pankart, döviz kraza כרזה
gereksinim, zorunluluk, mecburiyet, gereklilik korah פרח
bilet, kart, kartoteks, giriş kartı (işçi ya da abone) kartis כרטיס
kredi kartı kartis aşray כרטיס אשראי
simkart, telefon kartı kartis sim כרטיס סיס
biletçi kartisan כרטיסן
kartotekslemek, bilet kesmek kirtes, lekartes s )כרטס (לכרטס
kart indeksi, kartotekst karteset כרטסת
madencilik, kazıcılık kriya כריה
karizma, etkileyicilik karizma כריזמה
sandviç karih ?ריר
ciltleme, sarma, cilt, kitap kabı kriha כריכה
diz çökme, baş eğme kriya כרי^ה
diz çökme, eğilme kria כרי?ה
köpek balığı (hayvan) kariş כריש
yastık, minder, bant, bilardo bandı karit כרית
kesme, biçme, budama (organı, ağacı), karar alma krita כריתה
kent, kasaba krah כרי
cilt, fasikül, kitap bölümü kereh כרי
ciltlemek, sarmak karah, likroh פ )כרך (לפריו
korniş, perde asmak İçin metal veya plastikten. karkov כךכ’ב
yapılmış araç, çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı
zerdeçal (baharat), hint safranı kürküm כרכום
neşeyle zıplama, sevinçle hoplama, sıçrama, oyna- kırktır כרכור
ma, dans etme
254
sara krizi, sara nöbeti, epilepsi (hastalık) kifyon !בפיו
dublör, artistlerin benzeri kafil כפיל
ikilik, mislilik kfilut כפילות
ast, rütbece düşük olan (sıfat) kafif ח כפיף
eğilebilir, bükülebilen (sıfat) kafif ת כפיף
eğme, bükme kfifa - ■ ; ■ ■■כפיפה
aslan (hayvan) kefir כפיר
kafirlik, din kurallarına karşı olma kfira כפירה
kaşık (küçük), çay veya tatlı kaşığı kapit כפית
cebren, zor kullanarak, zorlayıcı, yaptırımcı, dayat- kfiyati ת כפ;תי
maçı (sıfat)
dayatmacılık, zorlayıcılık, yaptırımcılık, zor kulla- kfiyatiyut כפ^תיות
mm
çarpım, çarpma kefel כפל
çarpmak, çarpım işlemi yapmak, katlamak kafal, lihpol s )כפל (לכפל
iki katı, iki misli kiflayim כפלזם
eğmek, bükmek, domaltmak kafaf, lihfof פ )כפף (לכפיף
eldiven, eldivenler kfafa, kfafot כפפות,כפפה
köy kfar כפר
fidye, karşılık, kefaret kofer בפר
kefaretini ödemek, telafi etmek, günahını bağışlat- kiper, lehaper פ )כפר (לכפר
mak
inkar etmek, yalanlamak, tekzip etmek kafar, likfor פ )כפר (לכפיר
kurban, kefaret kapara כפרה
köylü, köye ait, köysel, kırsal kafri כפרי
düğmeleme, ilikleme kifiur כפתור
düğme, buton kafior כפתור
düğmelemek, iliklemek kifter, lekafier פ )כפתר (לכ^הר
otlak, çayır, mera kar כר
yastık, minder kar כר
uygun şekilde, uygunca karauy בראוי
ibik (tavuk, horoz tepesindeki kırmızı parça) karbolet כךבילח
monoton, her zamanki gibi, alışıldığı gibi, olağan, karagil כרגיל
sıradan, alelade, rutin, tekdüze, yeknesak
kazmak (maden), kazımak, kazı yapmak karat, lihrot פ )כרה (לכרת
lahana (sebze) kruv כרוב
melek keruv כרוב
kırmızı lahana (sebze) kruv adom כרוב אדם
parasal, finaıısal, nakdi, paraca, mali, (sıfat) kaspi .... ת כספי
cıva (element) kasplt כספית
kasa, para kasası, sandık kasefet כספת
yastık keset כסת
kıçını örtme, götü, kurtarma, kusur örtme (argo) kastah כסת״ח
(lekasot tahat kısaltması) . ;, ....................
sonra, sonrasında, geçtikten sonra kaavor י 'כעבר
kızgın, Öfkeli, ateş püsküren (sıfat) kaus ת כעוס
çirkinlik kiur כעדר
gibi keeyn פעיז
kraker, peksimet keah כעך
öfke, hiddet, kızgınlık, asabiyet kaas כעס
kızmak, öfkelenmek, ateş püskürmek kaas, lihos (al) S )כעם (לכעס ?ל
çirkinleştirmek kier, lehaer S )כער (לכער
şu anda, şimdi, halen kaet כעת
kaşık, aya (el ayak ayası) ־ kaf פף
aya, el ayası, avuç içi kaf ayad כף היד
mala, sıva aleti kaftaydhim כף טיחים
kefe, terazi kefesi kaf moznayim כף מאזמם
taban, ayak tabanı, pati, hayvan patisi kafregel כף דגל
kubbe, takke, bere kipa כפה
sille, tokat (argo) kafa כפה
dayatmak, zorla benimsetmek, zorunlu kılmak, kafa, lihpot פ )כפה (לכפות
zorunda bırakmak, mecbur etmek, zorlamak, ceb-
retmek, ellerini bağlamak, zincire vurmak
zoraki, mecburi (sıfat) kafuy ת כפרי
nankör, kadir bilmez kfuy tova כפרי טובה
misli, iki misli, çift (sıfat) koful ת כפול
eğik, eğilmiş, bükük, bükülmüş, domalmış (sıfat) kafuf ת כפרף
tabi, ...ye tabi, bağımlı, bağlı, mesul, ast (görev kafuf ת כפוף
b akımından) (sıfat)
ayaz, don, kırağı kfor כפור
kefaret, günahların affedilmesi, kipur kipur כפרד
göre, gibi kefi, kfi כפי
görünüşe göre, herhalde, galiba kefı anire כפי הנראה
dayatma, yaptırım, zorlama, zorunda bırakma, kfıya ■ כפיה
zorunlu kılma, cebir
başlık, kefiye, poşu, araplann başlarına taktıkları kafiya כפיה
bez başlık (ARAPÇADAN) .
252
büsbütün, tamamen, külliyen katil כליל
erguvan (pembe çiçekli ağaç) klil ahoreş כליל החרש
beslemek, geçindirmek, iaşe sağlamak kilkel, lehalkel S )פלפל (לכלכל
ekonomi, geçim, iktisat kalkala פלפלה
ekonomik, iktisadi (sıfat) kalkali ת פלפלי
ekonomist, iktisatçı kalkalan ■ כלכלן
kural, ilke, kaide, bütün klal פלל
dahil etmek, kapsamak, ihtiva etmek, içine almak, kalal, lihlol פ )פלל (לכלל את
içermek (et)
hiçbir şekilde, hiçbir surette, katiyen, sureti kati- klal uhlal פלל וכלל
yede
genel, umumi (sıfat) klali ת פללי
genelde, genel, genel olarak, genellikle, umumiyetle klalit כללית
herkes kulam כלם
ayıp, utanç keüma כלמה
dağ lalesi, anemon çiçeği, numan çiçeği (çiçek) kalanit כלנית
ye doğru, ...ye yönelerek klape כלפי
herhangi kolşeem כלשהם
bence, bana göre, bana öyle geliyor ki, kanımca lâmedumani כמדמני
güçlü istek, özlem, çok arzu edilen, yanıp tutuşulan kamea ת כמה
(sıfat)
arzulamak, çok arzu etmek, yanıp tutuşmak kama, lihmoa פ )כמה (לכמה
kaç ? nice ? ne kadar ? kama ? ?כמה
yer mantarı (bitki) kmea, kmein כמהין, כמהה
keza, hakeza, aynı şekilde, ayrıca, üstelik, aynı kmo hen כמו כן
zamanda, dahası, ek olarak, yanısıra
gibi kmo, kmot כמות,כמו
tabii, tabii ki, gayet tabii, belli kamuvan כמובן
onun gibi (dişil) kamoa נ כמוה
onun gibi (eril) kamou ז כמוהו
onlar gibi (eril) kamoem ז כמוהם
onlar gibi (dişil) kamoen נ כמוהן
senin gibi (dişil) kamoh נ כמוך
senin gibi (eril) kamoha ז כמיד
sizin gibi (eril) kamohem ז כמוכם
sizin gibi (dişil) kamohen כמוכן
kimyon kamun, lamel קימל,כמון
bizim gibi kantonu כמונו
249
kuduz (hastalık) kalevet כלבת
cibinlik, haşarattan korunmak için kullanılan tül kila כלה
gelin kala כלה
bitirmek sona erdirmek, yok etmek, ortadan kaldır- kilo, lehalot S )כלה (לכלות
mak, kökünü kazımak, imha etmek
imha olmak, tükenmek, yok olmak, bitmek, sona kala, lihlot פ )כלה (לכלות
ermek, ortadan kalkmak '
aşağıdaki gibi . kilaalan כלהלן
hepsi kulo כלוי
mahpus, hapsedilmiş, kafeslenmiş, kafese kapatıl- kalu ת כלוא
mış (sıfat)
kafes kluv כלוב
dahil, içine alan, içinde, kapsayan, içeren (sıfat) kalul ת כלול
zifaf, gerdek . klulot כלולות
hiç, hiçbirşey klum כלום
işe yaramaz, yararsız klumııik כלומניק
demekki, yani klomar כלומר
klor klor כלור
kloroform, genellikle anestezide kullanılan yatıştın- kloroform כלורופורם
cı ve uyuşturucu
demode, çağdışı (sıfat) kelah ת כלח
alet, araç, araç gereç, alet edevat, enstrüman, aygıt, kli כלי
cihaz
kan damarları (örek, vrid) kley dam כלי רם
vurmalı çalgılar, perküsyon (davul, darbuka, bateri kley akaşa כלי הקעזה
vb.)
çömlek, toprak kap, çanak (topraktan yapılan), kli keres כלי חרס
toprak güveç kabı
mutfak eşyası, mutfak takımı kley mitbah כלי מטבה
yatak takımları (çarşaf, yastık kılıfı,nevresim vs.) kley mita כלי מטה
enstrüman, çalgı, her türlü müzik aleti kley negina כלי נגינה
hazne, kap, muhafaza, yuva kli kibul כלי קביל
hapsetme, kafesleme kliya כליאה
böbrek(ler) (iç organ) kilya, klayot כליות,כליה
harap olma, yıkdma, yıkım, mahvolma, helak kilayon כליון
yıkma, tahrip . kilayon כליון
gözlerinde tüterek, hasretle, hasret çekerek, özlem kilyoıı eynayim כליון ?יניס
duyarak
her şeye muktedir, her şeye kadir kol yehol ןכל-כל
248
yankesicilik yapmak, cepçilik yapmak, araklamak kiyes, lekayes פ )כיס (לכיס
safra kesesi, öd kis amara כיס המרה
mantı, içine kıyma konulmuş hamur lokması kisan כיסז
kist, yağ torbası, yağ dokusu kista כיסתה
keyiflenmek, keyif sürmek kiyef lekayef פ )כיף (לכיף
eğme, bükme, kıvırma kifuf כיפוף
nasıl ? keytsad ? כיצד ז
kilden heykel yapmak, seramik yapmak kiyer, lehayer פ )כיר (לכיר
ocak, ısıtıcı, gaz ocağı, elektrikli ocak, ocak gözü kira, kirayim כירים,כירה
(çoğul 0 םםםםםkirayim olarak kullanılır)
cerrah, operatör hirurg כירורג
cerrahi hirurgiya כירוךג;ה
böyle, şöyle, öyle, bu şekilde, bu suretle kah, kaha »?פי י
şöyle böyle kah vekah ?ו ו?ו
yıldızlaşmak (spor,tiyatro,sinema), rol almak kihev, lekahev פ )ככב (לככב
yıldızlaşma kihuv ככוב
bulvar, meydan kikar ככר
bulvar yeri, meydan yerleri, büyük meydanlık kikar atarim ככר אתרים
ekmek somunu kikar lehem ככר לחם
çember kavşak, yuvarlak kavşak, trafik kavşağı, kikar tnua ככר תנו^ה
göbek (kavşakta)
her, hepsi, bütün kol כל
herbiri, her bir, herkes, herhangi biri, her kim kolehad כלאחר
bütün gün kol ayom כל היום
her gün kol yom כל יום
nice, bu kadar, bunca, onca kol kah כל כן
her nevi, her türden şeyler, her çeşitten kol miney כל מיני דברים
dvarim
hapishane, hapis kele כלא
hapsetmek kala, lihlo פ )כלא (לכלא
köpek (hayvan)(eril) kelev ז כלב
fok, ayı balığı (hayvan) kelev yam ?לב ים
su samuru (hayvan) kelev ııaar כלב נהר
tazı, av köpeği (hayvan) kelev tsayid כלב ציי
köpek (hayvan), dişi köpek, kancık, şirret kadın kalba נ כלבה
t—ן
(dişil)
köpek yavrusu, enik, köpekçik (hayvan) klavlav כלבלב
köpek yetiştiricisi kalvaıı כלבן
beygir gücü koah sus כח סוס
irade, itici güç, güçlü istek, gayret koah ratson כח רצון
gizli tutmak, gerçeği saklamak kiked, lehahed B )בחד (לכחד
zayıf, cılız (dişil)) (sıfat) kahuş r,J7 בחוש
zayıf cılız (dişil) (sıfat) khuşa 2,ת כחו^ה
güvenlik güçleri, güvenlik kuvvetleri kokot abitahon. " ».בחוה הבטחון
boğazını temizlemek, gırtlağını temizlemek (bal- kihkedhi B בטבח,כחכח
gam) kihkahf )(לכחכח
lekahkeah
mavi (renk), pornografik (argo) kahol בחל
mavimsi, mavimtrak (renk) (sıfat) khalhal fi בחלחל
güçlü, kuvvetli, güce dayalı, agresif (sıfat) kohani J־J בחני
inkar etmek, yalanlamak, tekzip etmek, yalan kiheş, lekaheş B )כח*ט (לכחש
söylemek
çünkü ki בי
uygun şekilde, gerektiği şekilde, doğru olarak kayaut ב^אות
ülser, yara, iç yara (hastalık) kiv ביב
süngü, kasatura, mızrak kidon כידון
bilindiği gibi, bilindiği üzere kayadua כידוע
kalibre, ince ayar, çapını ölçme kiyul כיול
bugünlerde, bu sıralar, günümüzde, halen, şu anda kayom ביום
çünkü, için keyvan, מפיון,ביון
mikeyvan
yankesicilik, cepçilik, arakçılık, adam çarpma kiyus כיוס
keyiflenme, keyif sürme kiyuf כיוף
lavabo, evye, kurna kiyor כילד
kil ile şekillendirme, modellendirme, seramik kiyur כיור
yapma
balgam kiyah כיח
öksürerek balgam çıkarmak kiyeah, kiyah, B ) ב!ח (לכיח,כיח
lekayeah
ayarlamak, ince ayar yapmak, çapını ölçmek kıyelj lekayel B )כיל (לפיל
kimyager himai כימאי
kemoterapi kemoterapya כימותרפןה
kimyasal, kimyevi (sıfat) kimi ח כימי
kimya kimya כיבדה
kinin, sıtma hastalığının ilacı hinin כינין
cep kis כיס
yankesici, cepçi kayas כים
246
hazırlık, seferberlik, tetikte olma, teyakkuz konenut כוננות
raf, kitap rafı konanit כוננית
silahın nişan akşamı (gez,arpacık) kavenet כונת
bardak kos בוס
kadeh, küçük bardak kosit כוסית
dilber, güzel kız, piliç, fıstık (argo) . .. .... kusit -....... . . ..בוסית
kızgın, kızan, öfkeli, hiddetli koes כו?ם
çarpan kofel כופל
eğmek, bükmek, eğdirmek, inadını kırmak (mecazi) kofef, lekofef פ )כופף (לכופף
kafir, dinsiz, inkarcı kofer כופר
buruşturmak, büzmek, kırıştırmak, çekmek, küçül- kivets, lehavets פ )כוץ (לבוץ
mek, kasmak
reaktör, pota, demirci ocağı, demir eritme fırını kur כור
atom reaktörü, nükleer reaktör kurgarini בור גך?ייני
koreograf koreograf כוראוגרף
koreografı, dans yaratma, bale sanatı koreografya כ(ראוגךפקז
kürt, kurt milletinden olan (eril) kürdi ז כוךדי
kürdistan (coğrafi bölge) kürdistan כוךדיסטן
ciltçi, mücellit koreh, korhan כורכן,בורך
bağcı, üzüm yetiştiren korem כורם
arı yetiştiren, arıcılık yapan, kovancı kavran כירן
arı kovanı, kovan kaveret כורת
etopya (etopyanın tevrattaki ismi) (ülke) kuş ...... בועז
zenci kuşi בו?זי
başarısız koşel כו?ןזל
apolet kotefet, kotfot כותפות,כותפת
yazı başlığı, başlık, manşet, gazete manşeti, filmatik koteret כותרת
altyazı (filmlerde)
bunun gibi (dişil) kazot 3 בזאת
yalan, palavra, gerçek dişilik, temele dayanmayış kazav כזב
hayal kurmak, yalan konuşmak kizev, lehazev פ )כזב (לכזב
bunun gibi (eril) kaze ז כזה
bunun gibi (dişil) kazu 3 כזו
kuvvet, güç, takat, derman, mecal koah כת
insan gücü, iş gücü, personel koah adam כת אדם
caydırıcı güç, caydırıcılık koah artaa כיח הךת^ה
tahammül, dayanıklılık, dayanma gücü, acıya kat- koah sevel בת סבל
lanma t kaldırma gücü
245
görev yapmak, sürdürmek, iştigal etmek, vazife kien, lehaen S )כהן (לכהן
görmek
kahinlik, memuriyet devresi keuna כהנה
kaşla göz arasında, göz açıp kapayana kadar, he- keeref ayin כהרף ??ן
mencecik, bir çırpıda
bağlayıcı, tutucu kovel כובל
çamaşırcı kadın koveset ■■■נ כובסת
şapka kova כובע
kep, kasket kova mitshiya כרבע מצח^ה
prezervatif kovaon כובעון
şapkacı kovaan כובען
fatih, fetheden, işgalci, cezbeden(mecazi) koveş כובש
kuveyt (ülke) kuveyt כווית
yön, istikamet, cihet, taraf; akort etme (müzik kivun כוון
aletini)
büzme, büzüştürme, sıkma kivuts כווץ
çekme, büzülme, küçülme kivuts כווץ
düzmece, yapmacık, asılsız, yalan, aldatıcı, doğru kozev ת כתב
olmayan (sıfat)
yanık, yanık yarası, tende ateş yanığı kviya ?ויה
oyuk, kapalı ufak yer, bölme kuh כוך
yıldız kohav כוכב
gezegen kohav lehet כוכב לכת
kuyruklu yıldız kohav şavit כוכב שביט
yıldızlı, yıldız gibi, yıldız biçiminde (sıfat) kohavi ת כוכבי
küçük yıldız, yıldız işareti ( * ) kohavit כוכבית
içeren, dahil, geniş kapsamlı, etraflı kolel כולל
kolera (hastalık), lanet herif (argo hitap) kolera כולדה
yönlendirme mekanizması ״tevcih, yönlendirici, kavan כין
nişancı, akort (müzik aleti)
yönlendirilmiş, ayarlanmış kuvan כין
yönlendirmek, yön vermek, ayarlamak, nişan kiven, lehaven s )כון (לבון את< אל
almak, akort etmek (müzik aletini) (et el)
niyet, maksat, kasıt, amaç kayana כונה
ayarlama, ayar etme kivnun כןנון
kurmak, tesis etmek, yerleştirmek konen, פ )כונן (לכונן
lehonen
ayarlamak, ayar etmek, ayar yapmak kivneıı, פ )כתן (לכתן
lekavnen
244
çok sıcak yer klvşaıı פב^יז
gibi kegon
sürahi, testi, maşrapa, küçük plastik bidon kod כד
değer (değmezin karşıtı), layık, yakışır, yaraşır, keday כדאי
kıymetli
karlılık, rantabılite kedaiyut כדאיות
bu gibi, benzer şekilde, vesaire, ve bazı kedome פדומה
top, mermi, hap, küre kadur כדרר
kristal küre, cam fanus kadur bdolah פדור בדילה
yerküre, yeryüzü, dünya kadur aarets כדור הארץ
kurusıkı, kurusıkı mermi kadur srak כדרר סרק
voleybol (spor dalı) kadur af כדור עף
balon, uçan balon kadur poreah כדור פורח
futbol, ayak topu (spor dalı) kaduregel כדורגל
futbolcu kaduraglan כדורגלן
küre şeklinde, küresel (sıfat) kaduri ת כדורי
uyku hapı / hapları kadurey şena כדורי שנה
alyuvar (1ar) kaduriyot כדוריות אדמות
X ■ * “
adumot
basketbol, (spor dalı) kadursal כדוךסל
için, ötürü, diye kedey כדי
gel diye, gelmen için kedey şetavo תבוא# כדי
aşağıdaki gibi kedilalan כדלהלן
aşağıdaki gibi kedilkaman כדלקמן
top sürme, toplu dr ipli ng (futbol, basketbol) İddrur כדרור
top sürmek, topla dripling yapmak (futbol, basket kidrer, פ )כדרר (לכדרר
vs.) lekadrer
bowling (oyun) kadoret כדרת
böyle, şöyle ko כה
doğru dürüst, gereği gibi, hakkıyla, tam manasıyla, keogen כ הגן
usturuplu, usulünce
koyu, esmer, loş, sönük, mat (sıfat) kee ח כהה
koyulaşmak, rengi koyuya dönüşmek kaa, lihot B )כהה (לכהות
koyulaşmış, matlaşmış, loşlaşmış, donuk renkli kauy ת כהוי T
(sıfat)
alkol koal כהל
uygun biçimde, usulunce, kurala uygun, yolu yor- kaalaha כהלכה
T T "Î “
damınca
kahin, din adamı, soyadı (kohen) koen כהן
243
saygı gösterme, şeref verme, ikram kibud כבוד
saygı, hürmet, şeref, namus, haysiyet, itibar, paye, kavod כבוד
değer
Özsaygı, izzetinefis, haysiyet, kendine saygı kavod atsmi כבוד עצמי
söndürme kibuy כבדי
söndürme kibuy כבוי
sönük (sıfat) kavuy n" כבוי
zincirli, bağlı (sıfat) kovul n כבול
fetih, işgal, zapt, zaptetme, fethetme, zor kullanarak kibuş כבוש
ele geçirme
işgal edilmiş, zaptedilmiş (sıfat) kavuş ת כבוש
konserve kavuş בבוש
turşu, turşusu kurulmuş (sebze vb.) (sıfat) kavuş ת כבוש
yer çekimi, gravitasyon kvida כבידה
tabiri caizse, sözde, adeta, sanki, güya kivyahol כביכול
zincire vurma, zincirleme, kelepçeleme, prangaya kvila כבילה
vurma
yıkanabilir (sıfat) kavis ת כבים
çamaşır yıkama, çamaşır kvisa כביסה
kudretli, muazzam, heybetli, büyük, kocaman kabir ת כביר
(sıfat)
asfalt yol, kara yolu kviş כביש
otoban, otoyol, karayolu, çevre yolu (örneğin kviş kviş mair כביש מהיר
ayalon)
ana yol kviş raşi כביש ראשי
işgal etme, zaptetme, fethetme, ele geçirme, istila, kvişa כבישה
turşu kurma
kablo, halat, palamar, çima kevel כבל
zincire vurmak, zincirlemek, bağlamak, prangaya kaval, lihbol פ )כבל (לכבל
vurmak, kelepçelemek
uzatma kablosu kevel maarih כבל מאךיןד
çamaşır yıkamak kibes, lehabes פ )כבס(לכבם
çamaşır kvasim כבסים
artık, henüz, bile (geldi bile, gitti bile gibi) kvar כבר
kalbur, elek, filtre, süzgeç, kevgir kevara כברה
rampa, eğimli yol, güverte iskelesi keveş כבש
koyun (hayvan) keves כבש
işgal etmek, zaptetmek, fethetmek, ele geçirmek, kavaş, lihboş פ )כבש (לכבש
istila etmek, tuirşu kurmak
242
כ
H, sayısal değeri 20, (İbrani alfabesinde ll.ci harf) haf כ
H, sona gelen H harfi, yirmi (harf) haf sofît ד
gibi (kmo kısaca kullanılışı kmo hamor = kehamor ke, ka כ
= eşek gibi)
K, sayısal değeri 20, (İbrani alfabesinde ll.ci harf) kaf 3
yirmibir (harf) kafdlef כ״א
yirmiiki (harf) kaf bet כ״ב
yirmiüç (harf) kafgimel כ״ג
yirmidört (harf) kafdalet כ״ד
yirmibeş (harf) kaf ey כ״ה
yirmialtı (harf) kafvav כ״ו
yirmiyedi (harf) kafzayin כ״ז
yirmisekiz (harf) kafhet כ״ה
yirmidokuz (harf) kaftet כ״ט
ağrı, sancı, acı, sızı keev פאב
ağrımak, acımak, sızlamak, sancımak, canı yanmak, kaav, lihov 5 )פאב (לכאב
gücüne gitmek, ağırına gitmek
ağrılı, sancılı, acı çeken, mtızdarip (sıfat) kauv ת כאוב
bunlar gibi kaele כאלה
sanki, güya, sözde, sözüm ona, adeta keilu כאלו
burada, burası kan ?אן
ne zamanki, iken, 0 zaman, esnasında kaaşer כא?»ר
itfaiyecilik kabaut כבאות
itfaiyeci, söndürücü kabay כבאי
itfaiye arabası, itfaiye aracı kabayit כבאית
ağır, okkalı, sıkıcı (film oyun için örneğin), yavaş (iş kaved ת בבר
görme anlamında), hareketsiz (sıfat)
karaciğer, ciğer (İç organ) ■ kaved כבי
ağırlık koved בבי
saygı göstermek, hürmet etmek, şeref vermek, kibed, lehabed פ )כבד (לכבד את
ikram etmek (et)
kekeme, peltek kevad pe כבד פה
bagaj, yük kvuda כבדה
ağırlık, yavaşlık, uyuşukluk, cansızlık kvedut כבדות
söndürmek, kapatmak (ışığı sigarayı ateşi) kâba, lehabot פ )כבה (לכבות
sönmek kava, lihbot ■פ )כבה (לכבות
241
çöl, çorak, ıssız yer yeşimon !שימון
fizibilite, uygulanabilirlik, yapılabilirlik, gerçekleş- yesimut ישימות
tirilebiiirlik, tatbik edilebilirlik
direkt, dolaysız, doğru, doğrudan doğruya, dobra yaşir ישיר
çok ihtiyar (sıfat) yaşiş ת ישיש
uygulamak, tatbik etmek, yerine getirmek, yürüt- yisem, leyasem 3 )□ישם (ליש
mek, infaz etmek, ifa etmek
eski (sıfat) yaşan ת שז:
eskilik, antikalık, köhnelik yoşen ישן
eskitmek yişen, leyaşeıı 3 )ישן (לישן
uyumak yaşan, lişon 3 )!!שן (ליש
uykucu, ayakta uyuyan, uykulu, mahmur yaşnuni !שנוני
uykusuzluk, mahmurluk yaşnuniyut !שנוניות
kurtuluş yeşa !שע
dürüst, namuslu, doğru, düz (sıfat) yaşar ת !שר
dürüstlük, doğruluk, erdem, fazilet yoşer ישר
doğrultmak, düzeltmek yişer, leyaşer 3 )ישר (לישר
israel (ülke) israel ישראל
îsraelli (eril) isreeli T ישראלי
israelli (dişil) isreelit נ ישראלית
mandal, kama, takoz, kazık yated יתד
yetim, öksüz (sıfat) yatom ת !תום
sivrisinek (hayvan) yatuş, yatuşim !תושים,!תלש
muhtemelen, mümkün, olabilir, belki, olası, ola ki yitahen יתכן
öksüz bırakmak, yetim bırakmak yitem, leyatem 3 )יתם (ל!תם
artık, fazlalık, kalan, gerisi, kusurat, bakiye yeter יוזר
halat, ip, urgan, sicim yeter יתר
hipotenüs (dik üçgendeki) (geometri) yeter !תר
fahiş, çok, büyük, haddinden fazla yater !תר
gerekenden fazla yapmak, yeterinden fazla yapmak, yiter, leyater 3 )יתר (ל!תר
fuzuli hale sokmak(artık, fazlalık)
kalan, artan yitra יחרה
avantaj, üstünlük yitron יתרון
240
otomatik silahla tarama yeri betsror ירי בצרור
rakip, hasım, karşı çıkan, muhalif yariv יריב
ezelî rakip yariv muşba יריב משבע
rekabet, çekişme yerivut יריבות
panayır, fuar, kermes, birçok sergiden oluşan yer ya yerid יריד
da organizasyon
iniş yerida ירידה
silah atışı, atış (top, tüfek, tabanca) yeriya ?דיה
çarşaf, yaprak, gazete, tabaka, katman yeria ירי?ה
tükürme yerika •יריל)ה
baldır, uyluk, but yareh רד:
pupa, kıç, geminin kıç tarafı yerhatayim ק־כתים
yeşillik, zarzavat, sebze yerek רק:
yeşil (renk) yarok יק:
tükürmek yarak, liyrok פ )רק (לירק:
sebze yerakot ירקות
manav, zarzavatçı, sebzeci yarkan
ירקן
yeşilimtrak, yeşilimsi (renk) (sıfat) yerakrak ת ירקרק
miras kalmak, varis olmak(veraset) yaraş, lareşet s )ש (לרשת-ק
miras, veraset yeruşa ירעווז
var, vardır יש
yerleştirmek, iskan etmek, oturtmak yişev, s ,ישב (לישב את
............. -............. - -............... - ................ leyaşevfet be) )-ב
oturmak yaşav, laşevet פ ,-ישב (לשבת ב
(be al) )על
kaba et, but, popo, kıç, göt (argo) yaşvan ישבן
yerleşim yeri, iskan yişuv ?שלב
oturmuş yaşuv ישלב
uygulama, tatbik, yürütme, yerine getirme, infaz, ifa yisum ישלם
eskitme, yıllandırma (şarap) yişun ישוץ
kurtuluş yeşua ישועה
doğrultma, düzeltme, düzelme, hizaya gelme yişur ץשור
varlık, varoluş, mevcudiyet, vücut, a yeşut שלת:
toplantı, oturma, dini okul yeşiva שיבה:
elde edilebilir, bulunabilir yasig ישיג
uygulanabilir, tatbik edilebilir yasim ישים
uygulanabilir, tatbik edilebilir, yerine getirilebilir, yasim ת שים:
ifa edilebilir (sıfat)
239
negatif dürtü, kötü dürtü ־ yetser ara יצר הרע
hayatta kalma dürtüsü, yaşama içgüdüsü yetser isardut יצר הורדות
içgüdüsel, insiyaki yitsri ?צרי
üretici, imalatçı yatsran יצרן-
tibet sığırı, yak (hayvan) yak ק:
şaraphane, şarap imalathanesi ........ ...... yekev ... .,...... ?קב
alev almak, yakmak, yüksek hararette olmak yakad, liykod S )?קד (ליקי
evren, kainat, alem, acun, kozmoz, cihan yekum ?קום
pahalılaştırma, zam yapma, fiyatını arttırma yikur יקור
alev alma, yakma, yüksek hararette olma yekida יקירה
sümbül (çiçek) yakinton ?קץתון
uyanış, uyanma yekitsa יקיצה
kıymetli (sevgili), değerli yakir ?קיר
kıymetli, pahalı, değerli, sevgili, aziz (sıfat) yakar ת ?קי
pahalılık yoker יקר
pahalılaştırmak, zam yapmak, fiyatını arttırmak yiker, leyaker פ )יקר (ל?קר
prestij, saygınlık, itibar, nüfuz yukra יקרי׳
pahalıcı (sıfat) yakran ת יקרו
prestijli, saygın (sıfat) yukrati ת W:
dehşete düşmek, ürkmek, korku duymak yara, liyro פ )ירא (לירא
korku, dehşet yira יראה
korku, huşu, saygıdan dolayı çekinme yirat kavod בוד3
allah korkusu yirat şamayım יראת קזמים
inmek, alçalmak yarad, laredet פ )-?רד (לרדת מ
(me)
ürdün (ülke), şeria nehri yarden ?ךרן
ateş etmek, ateş açmak, silahla taramak yara, liyrot פ )?רה (לירות
inik, alçak yarud ?רודי
durdurma, yolunu kesme, atılan füzeyi başka bir yerut ?רוט
füzeyle imha etme
ateş edilmiş yaruy ירוי
ay yaredh ירח
balayı yerah dvaş ירח דבש
dolunay yareah amale ?רח המלא
aylık dergi ' yarhon ךחון1
durdurmak, yolunu kesmek, atılan füzeyi başka bir yeret, leyaret פ )ירט (לירט
füzeyle imha etmek
silah atışı yeri ירי
238
japon (eril) yapani r יפני
japon (dişil), japonca yapanit יפנית
ihtişam, görkem, güzellik yifaa י?עה
ihraç etmek, ihracat yapmak, dışa mal satmak yitse, leyatse פ )יצא (ליצא את
(et)
çıkmak (dışarı) yalsa, latset פ )-יצא (לצאת מ
(me)
orospu, fahişe yatsanit ץצאנית
dengede tutmak, dengelemek, istikrar sağlamak yitsev, leyatsev פ )יצב (ליצב
temsil etmek, vekalet etmek yitseg, leyatseg פ )יצג (ליצג
ince, rafine edilmiş yağ, halis katışıksız yağ yitsar
ihracat yetsu יצוא
ihracatçı yetsuan יצואן
dengeleme, dengede tutma, istikrar, muvazene yitsuv יצוב
temsil etme, vekalet etme yitsug יצוג
döküm yapılmış, metal veya beton dökülmüş, yatsuk ת יצוק
dökme (sıfat)
yaratık, mahluk, varlık yetsur ןצור
üretim, imal, yapım yitsur יצור
yaratılmış, üretilmiş (sıfat) yatsur ת יצור
çıkış, çıkma yetsia ןציאה
dengeli, sabit, isrikrarlı, durağan, stabil, sağlam yatsiv ת יציב
(sıfat)
sabitlik, değişmezlik, dengelilik, kararlılık, sarsıl- yalsivut יציבות
mazlık, durağanlık, istikrar, stabilite
balkon (sinema, tiyatro), stadyumdaki maç tribünü, yatsia יציע
galeri
döküm, kalıba döküm yetsika יציקה
yaratma, kreasyon, eser yetsira יצירה
yaratıcı, yenilikler yaratan (sanat müzik tasarım yetsirati ז,ת יצירתי
vs.) (sıfat) (eril)
yaratıcılık, yenilikler yaratma yeteneği (sanat mü- yetsiratiyut יצירתיות
zik tasarım vs.)
yaratıcı, yenilikler yaratan (sanat müzik tasarım yetsirati, נ,ת יצירתית
vs;) (diş) 1 (sıfat) yetsirati!
döküm yapmak, dolum yapmak, doldurmak, çorba yatsak, . פ ) ליצק,יצק (לצקת
koymak, kalıba dökmek (eritilmiş metali vb.) latseket, Uytsok
içgüdü, insiyak, bilinçaltı yetser יצר
üretmek, imal etmek yitser, leyatser פ )צר2צר (ל:
yaratmak, var etmek yatsar, liytsor פ )יצר (ליצר
237
revalüe etmek, değer ilavesi yapmak, yeniden değer- yisef, leyasef פ )ף0יסף (לי
lendirmek, ülke parasının değerini yükseltmek
ızıdrap vermek, acı çektirmek yiser, leyaser s )יסר (ל;סר
varış noktası, maksat, hedef, gönderilen yer, varış yaad ;עד
yeri
kanalîze etmek, bir amaca yöneltmek, ayırmak yiedj leyaed פ );עד (ל;עד
faraş ......... . yae יעה
görev, vazife, maksat, hedef, gönderilen yer, varıla- yeud יעוד
cak yer
maksat, niyet, gaye, istikamet, varış yeri yiud יעוד
verim, randıman yiul יעול
öğüt, nasihat, danışma, istişare yiuts יעוץ
ağaçlandırma, ormanlaştırma yiur יעוד
faydalı, yararlı, verimli, etkili, elverişli (sıfat) yail ת יעיל
verim, verimlilik, randıman, yetenek yeilut יעילות
dağ keçisi (hayvan) yael על:
faydalı hale getirmek, verimli hale sokmak yiel, leyael פ )יעל (ליעל
deve kuşu (hayvan) yaen עז:
yani (ARAPÇADAN) yanu ענר2
vole (futbolda bir vuruş), smaç (voleybol) yaef עף:
nasihat etmek, fikir vermek, öğüt vermek yietsf leyaets פ )-יעץ (ל;עץ ל
(le)
salık vermek, öğütlemek, tavsiye etmek yaais, liyots פ )עץ (ליעץ:
orman yaar ;ער
ormanlaştırmak, ağaçlandırmak, ağaç dikerek yier, leyaer פ );ער (ל;ער
orman yaratmak
ormancı yaaran ;ערן
güzel (sıfat)(eril) yafe ז,ת ;פה
güzel (dişil) (sıfat) yafa נ,ת ;פה
güzelleştirmek yipa, leyafot פ );פה (ל;פות
çok güzel yafe meod ;פה מאיד
asil ruhlu, yüce ruhlu, adil, erdemli, faziletli, dürüst yafe nefeş יפה נפש
çok güzel, hoş, etkileyici (sıfat) yefefe ת יפהפה
güzelleştirme yipuy ;פוי
vekalet, vekaletname, temsil etme, yetki yipuy koah ;פוי כיח
güzellik, güzel yofi יפי
çok güzel, dilber (sıfat) yafeyfiya ת יפיפ;ה
japonya (ülke)' yapan יפן
י דt
236
memeli, memeliler, memeli hayvanlar yonek, יונקים,יונק
yonekim
danışman, müşavir, müsteşar, nasihat eden, öğüt yoets ייעץ
veren, akıl hocası
jupiter gezegeni yupiter יופיטר
müstesna, garip, acaip, alışılmadık, istisnai, fevka- yotse dofen יוצא רפץ
İade, kural dışı, az bulunur, meziyetli, olağan dışı,
özel
istisna, kuraldışı, müstesna, olağanüstü yotse min aklat יוצא מן הכלל
yaratıcı, yaratan, var eden, kreatör, müsebbip, yotser יוצר
yazar
inen, iniş yapan, ısraelden ayrılan vatandaş yored יורד
ilk yağmur yöre יורה
euro (avrupa para birimi) yuro יורו
varis, mirasçı, mirasa konan yoreş יורעז
veliaht, taht adayı, tahtın sonraki sahibi yoreş etser צר# יורקז
başkan yoşev roş יו?פב ראעז
daha, fazla, bir kat daha yoter יותר
lüzumundan fazla, gereğinden fazla. yoter miday יותר מדי
hele, hepsinden fazla, herşeyden çok yoter mikol יותר מכל
teşebbüs etme, girişime, atılım yizum חום
teşebbüs edilmiş, girişilmiş, atılım yapılmış (sıfat) yozum ת יזום
girişimde bulunmak, teşebbüs etmek, başlatmak yazanı, lizom s )יזם (ליזם
teşebbüs, atılım, girişim, insiyatif .... yozma............... .... יזמה
ter, ağır iş, zahmet yeza יזע
beraber, bir arada, birlikte yahad יחד
yalnız bırakmak, ayırmak, rezerve etmek yihed, leyahed s ,יחד (ליחד את
(etle) י ל־> י
beraber, bir arada yahdav יחדי
özellik, hususiyet yihud ?חוד
yegane, eşsiz, benzersiz (sıfat) yihudi ת ץחודי
beklenti, bekleyiş, umu, umma yihul ?חול
kızışma, kösnüme, çiftleşme arzusu, cinsel azgınlık yihurn ןחום
dönemi (hayvanlarda)
alaka, münasebet, ilgi, atıf, havale etme yihus ■ יתום
münasebet, soy, seçere, silsile, atfetme, atıf yihus - ■ יחוס
uzun yaşam, uzun ömür, yaşasın yeki יהי
biricik, tek, yegane, özge, tekil (eril) yahid ז ;חיד
biricik, tek, yegane, özge, birlik, tane, tekil (dişil) yehida j ?הייה
233
ellinci yıl, jübile ־ yovel י^בל
dere, çay, akarsu yuval יובל
yoga yoga יוגה
yugoslavya (ülke) yugoslavya יוגוסלביה
yoğurt yoğurt יוגורט
iyot ■........ .... . ........ _. , . y°d ד1י
girişimci, müteşebbis yozem יחם
lohusa, yeni doğum yapmış kadın yoledet יולדת
temmuz ayı, miladi takvimde 7. ayın adı (İNGİLİZ- yuli יולי
CEDEN)
gün yom יום
doğum günü yom uledet יום הלדת
milli felaket günü, soykırım felaketini anma günü yom aşoa יום השואה
yıl dönümü, sene-i devriye yom aşana יום השנה
Perşembe, beşinci gün yom hamişi יום חמישי
Pazar, ilk gün, birinci gün yom rişon יום ך־אשון
Çarşamba, dördüncü gün yom revii יום ךבי?י
Cumartesi, şabat günü yom şabat יום שבת
Salı, üçüncü gün yom ştişi יום שלישי
Pazartesi, ikinci gün yom şeni יום שני
Cuma, altıncı gün yom şişi יום ששי
günlük gazete yomon יומון
günlük, gündelik (eril) yomi T יומי
günbegün, hergün, günden güne yomyomi יומיומי
iki gün yomayım יומ?ם
günlük, gündelik (dişil) yomit נ יומית
günlük, hatıra defteri, cep takvimi, günce, ajanda yoman יימן
nöbetçi polis, günlük tutan kimse, ajanda tutan, yomanai יומנאי
resmi kurumlarda (polis) günlük olayları yazan kişi
iyon (element kimyada) yon יין
çamur, batak, pislik yaven יז:
yunanistan (ülke) yavan יו:
güvercin (hayvan) yoııa יונה
haziran ayı, miladi takvimde 6. ayın adı (İNGİLİZ- yuni יוני
CEDEN) .
yunanlı, rum (eril) yevani ז י ,?יי
yunanca, rumça yevanit יונית
232
bezdirmek, bıktırmak, usandırmak yağa, leyagea S );גע (ליגע
el yad ;ד
birinci el, aracısız, ilk el, ilk elden yad rişona ;ד ראשונה
ikinci el, kullanılmış (eşya, araba vs.) yad şniya יד שניה
atılmış, fırlatılmış yuda ידה
fırlatmak, atmak . ■ yida, leyadot S )ידה (ל!דות
fırlatma, atma yiduy ?דרי
fırlatma, atma yiduy ?דד
bilinen, tanınmış, belli, bildik, malüm, muayyen, yadua ת ?ית
belirli (sıfat)
adı kötüye çıkmış, kötü nam salmış yadua leşimtsa ;דוע לשמצה
dost yadid יריד
dostluk, arkadaşlık, ahbaplık yedidut ידידות
dostça, arkadaşça, dostane, zarar vermeyen /sıfat( yediduti ת ידידותי
çevre dostu, çevreye zarar vermeyen, çevreci yediduti lesviva ידידותי לסביבה
bilgi, bilme, biliş, haber, havadis yedia ידיעה
bülten, bildiri, bilgilendirme ilanı yedion ידיעון
kulp, sap, tutamaç, tutamak yadit ;דית
elle, el aracılığıyla yedani ?דני
bilgi yeda ;דע
bilmek yada, ladaat s ,ידע (לדעת את
(et al) )על
bilgilendirmek, bildirmek, haberdar etmek yideayyida, s ?ךע(ל!דע,?דע
layadea (et)
)אח
bilirkişi, üstad, eksper, uzman, çok bilgili kimse, çok yadan !רען
bilen
bre, ulan (kabaca hitap sözü ARAPÇADAN) ya יי׳
yahudileştirmek (birisini veya bir bölgeyi) yied, leyaed פ )יהד (ל?הד
yahudilik yaadııt ?הרות
yahudileştirme (birisini veya bir bölgeyi) yiııd .?הוד
yahudi yeudi יהוךי
olacak yei יהי
ne olursa olsun, ne olacaksa olsun yiye ma şeyiye ידדה מה ש?ה;ה
kibirli, mağrur, kendini beğenmiş, küstah (sıfat) yair ת ;היד
kibir, trip, afra tafra, kendini beğenmişlik, kurum, yeirut יהירות
çalım, şişinme, böbürlenme
elmas (değerli taş), iskambilde karo yaalom !הלום
elmas tüccarı, elmas kesimcisi yaaloman ?האמן
231
י
Y, sayısal değeri 10, (İbrani alfabesinde İO.cu harf) yud י
onbir (harf) yud alef י״א
oniki (harf) yud bet י״ב
onüç (harf) yud gimel י ! .... י"ג
ondört (harf) yud dalet ל״ך
onbeş (harf) yud tet י" ט
uygun, münasip, yakışır, cazip yae יאה
ümitsizlik, usanç, umutsuzluk, bezginlik, yılgınlık, yeuş !אוש
çaresizlik, yeis
yarda (91,44 cm uzunluğunda ölçü birimi) yard ץארד
ümidini kırmak, usandırmak, bezdirmek, yıldırmak yieş, leyaeş פ )!אש (ל^אש
getirtmek, ithal etmek yibe, leyave פ )יבא (ל!בא
hıçkıra hıçkıra ağlamak, yırtınmak, dövünmek, yibev, leyabev פ )!בב (ליבב
feryat etmek
ağlama, sızlanma, inleme, mızıldanma yevava יבבה
ithalat yevu יבוא
ithalatçı yevuan יביאו
hıçkıra hıçkıra ağlama, yırtınma, dövünme, feryat yibuv יבוב
etme
mahsul, ekin, rekolte, ürün, üretim yevul !בול
kardeşin dul karısıyla evlenme yibum !בום
kurutma yibuş יבוש
nasır (ayakta), siğil (ellerde) yabelet !בלת
kayınbirader, eşin kardeşi (eril) yavam ז יבס
kardeşinin dul karısıyla evlenmek yibem, leyabem פ )יבם (ליבם
baldız, karının kız kardeşi (dişil) yevama נ יבמה
kuru (sıfat) yaveş ת יבש
kuraklık, kuruluk, çoraklık yoveş ייבש
kurutmak yibeş, leyabeş פ )יבש (ליבש
kara,toprak yabaşa !בשה
kıta, anakara yabeşet !בשת
kıtasal, kontînental, karasal, karada (sıfat) yabaşti ת !בשתי
kahır, cefa, azap, çile, üzüntü, keder yagon י\ין
evham, daral, darlanma, boğuntu, iç sıkıntısı yigua ?!גו
yorgun, bitkin (sıfat) yagea ת ^י
230
usandırmak, rahat vermemek, zırıltı yapmak, şın- tirter, letarter פ )טרטר (לטרטר
gırtı yapmak(çıngırak)
taze, körpe (sıfat) tan n טרי
önemsiz, ehemmiyetsiz, abes, eften püften, havadan, trivyali טרידאלי
sudan
takoz triz קריז
bölge, arazi, kara parçası, diyar (İNGİLİZCEDEN) teritorya טךיטוריה
trinidad tobago (ülke) trinidad טרינידד רטובאגו
vetobago
aldatmaca, hile, numara, oyun (İNGİLİZCEDEN) trik קריק
çarpma, vurma (kapı, pencere vs.) trika טריקה
başının etini yemek, beynini kemirmek, deli etmek, tirlel, letarlel פ )טרלל (לטרלל
terelelli hale sokmak (argo)
henüz değil, daha değil, evvelden, Önce, henüz terem טלם
termit, beyaz karınca (hayvan) termit טרמיט
otostop (sokak dilinde) tremp טרמפ
transformasyon, dönüşüm, biçim değişimi (İNGİ- transformatsya טרנספורמציה
LİZCEDEN)
av, kaşer olmayan teref טרף
çıldırtmak, kudurtmak, deli etmek teref, letaref פ )טרף (לטלף
parçalamak, saldırıp parçalamak, avlamak, çırp- taraf, litrof פ )טרף (לטרף
mak (yumurta vs sıvı)
dedenin dedesi (LADİNODAN) tarapapu טרפאפו
torpillemek, kösteklemek, baltalamak, zora koşmak, tirped, letarped פ )טרפד (לטרפד
sekteye uğratmak, engel çıkartmak, yokuşa sürmek
(mecaz)
mundar, yenilmesi dinen caiz olmayan, kaşer olma- trefa טרפה
yan yiyecek
köstekleme, baltalama, zora koşma, sekteye uğrat- tirpud טו־פוד
ma, engel çıkartma, yokuşa sürme
trapez trapez טרפז
yürüyüş, gezi, uzun ve zahmetli yürüyüş (İNGİLİZ- trek טלק
CEDEN) ■
çarpmak, hızla kapatmak, gürültüyle kapatmak tarak, titrok פ )טרק (לטלק
(kapı pencere)
salon traklin טרקלין
arterioskleros, damar tıkanması, damar tıkanıklığı tareşet orkim טרשת עורקים
(hastalık)
bulanıklık, donukluk, siliklik tiştuş טשטוש
donuklaştırmak, silikleştirmek tişteş, letaşteş פ )טשטש (לטשטקז
229
bakmak, bakıcılık yapmak, bakım yapmak ; .... tipel, letapel S )"טפל (לטפל ב
(be)
iftira atmak, isnat etmek tafal, litpol (al) S) )טפל (לטפל על
form, doldurulması.gereken evrak, rapor sayfası tofes טיפס
tırmanmak, yukarı çıkmak tipes, letapes £) )טפס (לטפס
zarif adımlarla yürümek, kısa adımlarla hızlı tafaf, litfof S )טפף (לטפף
yürümek ■
pençe(ler), hayvan pençesi tfarim טפרים
aptal, bön, avanak, ahmak, budala, akılsız, kuş tipeş ת טפש
beyinli (sıfat)
aptallık, akılsızlık, budalalık, ahmaklık, saçmalık tipşut טפשות
aptalca, akılsızca, budalaca, saçma (sıfat) tipşi n טפשי
taktik, sezgi, ilişkilerde incelik kurnazlık takt טקט
taktik, yöntem (İNGİLİZCEDEN) taktika טקטיקה
tıklamak, tıkırdatmak, tıklatmak, tuşlamak (klav- tiktek, letaktek ע )טקטק (לטקטק
ye), tık tık etmek
tören, seramoni, merasim tekes טקס
tekst, metin tekst טקסט
törensel, merasimle ilgili tiksi טקסי
travma (İNGİLİZCEDEN) trauma טראומה
trajedi, elim hadise, üzücü olay tragedya טרגךיה
sıkıntı vermek, rahatsızlık vermek, stres yaratmak, tarad, litrod S )טרד (לטריד
taciz etmek
dara, net ile brüt arasindaki fark, birlikte tartılan tera טרה
bir nesnenin kabının ağırlığı
sıkıntılı, yoğun (sıfat) tarud ת טרוד
baştan, önek, önce, evvel, ön trom טרום
çılgınlık, delilik, kudurma, cinnet, hengame teruf טרוף
paramparça, parçalanmış, lime lime, çırpılmış taruf ת טרוף
(sıfat)
hızla kapatılmış, gürültüyle kapatılmış, çarpılmış tarak טרוק
(kapı pencere)
terör, tedhiş (İNGİLİZCEDEN) terör טרור
terörist, tedhişçi (İNGİLİZCEDEN) terörist טרוריסט
zahmet etmek, uğraşmak, rahatsız olmak tarak, litroah פ )טרח (לטרה
zahmet, angarya, sıkıntı veren iş, rahatsızlık, tirha טרחה
meşakkat ־
zahmet, külfet, sıkıntı, çaba, gayret tirha ?יחה
zırıltı, tıkırtı, şmgırtı tirtur טרטור
227
toynak telef טלף
toynak kesmek, törpülemek, toynak bakımı yap- tilef, letalef S )טלף (לטלף
mak, nallamak (hayvanlarda)
telefon telefon טלפון
cep telefonu, telsiz telefon, tel ile bağlı olmayan telefon nayad ! ניד,טלפו
seyyar el telefonu
telefon etmek tilfeıı, letalfen S )-טלפן (לטלפן ל
(le)
telepatik telepati טלפתי
telepati, uzaduyum, düşünceler arasında doğrudan telepatiya טלפהיוי
doğruya bağlantı
talk, pudra talk טלק
veznedar, kasiyer, sayman(ingilizceden) teler טלר
murdar, pis, mundar, mekruh (dini) tame טמא
murdarlaşmış, pislenmiş, mundar olmuş, saflığını turna ת טמא
kaybetmiş, kirlenmiş (dinen)(sıfat)
kirletmek, pisletmek, kutsiyetini saflığını bozmak, time, letame פ )טמא (לטמא
murdar etmek
ahmak, budala, aptal, geri zekalı (argo ARAPÇA- tembel טמבל
DAN)
gizlenmiş, saklı, gizli tamun טמין
aptallık, sersemlik timtum טמטום
sersemletmek, aptallaştırmak, çıldırtmak timtem, פ )טמטם (לטמטם
letamtem
saklama, gizleme tmina טמינה
saklamak, gizlemek, gömmek taman, litmon פ )טמן (לטמן
tamahkar, açgözlü tama טמע
derece, ısı derecesi temperatura ךטורה91טכ
meyve tabağı, yemiş sepeti tene טנא
tango dansı tango טנגו
kirletme, pislik yapma, batırma, mundar etme tinuf טנוף
tanzanya (ülke) tanzanya טנזניה
masa tenisi, ping pong tenis şulhan טנים שלחן
pislik, kirlilik tenef טנף
kirletmek, pislik yapmak, batırmak, mundar etmek tinef, letanef פ )טנף (לטנף
pislik, kirlilik, mundarlık, kir, açık saçıklık, çerçöp, tinofet טנפת
iğrençlik, kokuşmuşluk
tank tank טנק
metal tepsi, tabla, metal levha tas טס
226
tiner tiner טיבר
uçma, pilotaj tayis טיס
pilot tayas טיס
astronot tayas halal טיס חלל
ikinci pilot, kopilot, yedek pilot tayas mişne טיס משנה
uçuş, uçak seferi tisa ■ טיס׳ה
model uçak tisan טיסן
bahşiş tip טיפ
nasihat, tavsiye, tüyo, herkesin bilmediğini açıklama tip טיפ
teyp (İNGİLİZCEDEN) teyp ט?פ
tifo, tifüs (hastalık) tifüs טיפוס
tip, tür, biçim, numune tipus טיפוס
tik, istemsiz hareket tik טיק
şato, büyük köşk, konak tira טירה
acemi, toy, acemi asker, acemi er, acemi çaylak, tiron טירון
temel eğitime yeni başlamış kişi
temel eğitim (genellikle askerlik için), acemilik tironut טירונות
devresi
istişare etme, tiyo alma, akıl danışma, düzenleme, tikus טכרס
ayarlama, düzen
teknisyen tehnayi טכנאי
teknoloji (İNGİLİZCEDEN) tehnologya טכנולוגיה
teknik olarak, ilmi, teknik kurallara göre (sıfat)(- tehni נ,ת טכני
eril)
teknik, yöntem, yordam (İNGİLİZCEDEN) tehnika טכני?ןה
teknik olarak, ilmi, teknik kurallara göre (sıfat)(- tehni, tehnit W טכנית
dişil)
istişare etmek, tiyo almak, akı] danışmak tikes, letakes פ )טכס (לטפס
hile, oyun, entrika, dalavere, dolap, düzen tahsis טכסיס
çiy damlası, şebnem tal טל
yama tlay טלאי
kuzu (hayvan) tale טלה
televizyon televizya טלוידה
sallama, titretme, sarsma tütül טלטול
yerini değiştirmek, sarsmak, şiddetle sarsmak tiltel, letaltel פ )טלטל (לטלטל
sarsma, sarsıntı taltala טלטלה
dua şalı talit טלית
teleskop (İNGİLİZCEDEN) teleskop טלסקופ
•225
toksin, canlı organizmalarda görülen zehir, zıkkım toksin טוקסין
(İNGİLİZCEDEN)
sıra, dizi, sütun (gazete makalesi sütunu) tur טור
er, nefer, rütbesiz asker turay טוראי
elektrik türbini turbina טורבינה
çapa turiya טוריה
turnuva ........................ turnir טורניר
yırtıcı, yırtıcı hayvan toref טורף
turkuaz, cam göbeği, nil rengi (renk) turkiz טוךקיז
hint mürekkebi tuş טוש
küf, nem, rutubet, nemlilik tahav טחב
küflenmiş, yosun tutmuş, nemli, küflü (sıfat) tahuv ת טחוב
dalak (iç organ) thol טחול
öğütülmüş, kıyılmış, çekilmiş(et) (sıfat) tahun ת טחון
basur, hemaroid (hastalık) thor, thorim טחורים,טחור
öğütme, kıyma thina ?וחינה
tahin thiııa טחינה
öğütmek, kıymak, kıyma yapmak takan, lithon פ )טחן (לטחן
değirmen. takana טחנה
tetanoz (hastalık), kazıklı humma hastalığı tetanos טטנוס
kalite, nitelik tiv טיב
daha iyi etmek, daha iyi hale getirmek, ıslah etmek tiyev, letayev s )טיב (לטיב
kaplan (hayvan) tigris טיגךים
düzelme, düzeltme, ıslah, iyileştirme tiyuv טיוב
sıvama, sıva tiyuah טיוח
müsvedde teyuta טיוטה
gezi, gezinti tiyul טיול
sıva, harç tiyah טיח
sıvacı tayah טיח
sıvalamak, sıva yapmak, üstünü örtmek, sıvamak tiyeah, tiyah, פ ) טיח (לטיח,טיח
letayeah
balçık, kil, çamurlu toprak, sulu çamur tit טיט
füze, roket til טיל
gezmek, gezinmek, dolaşmak, seyahat etmek tiyel, letayel פ )-טיל (לטיל ב
(be)
gezinti yeri tay elet טילה
deniz kıyısında gezinti yeri, kordon tay elet kof טילת חוף
kin, garez, düşmanlık, husumet, hınç tina טינה
hali
iyi (sıfat)(eril) tov 1,ת טוב
çok iyi, ala tov meod טוב מאיד
iyi (sıfat) (dişil) tov, tova M טובה
iyilik, hayır, yarar tova טובה
mal, eşya, ticaret eşyası, emtia tubin טובין
batak, bataklık gibi, bataklıktı, içine batma olasılığı tovani n טובעני
olan (sıfat)
kamu yararı, genele fayda tovat aklat טובת הבלל
dokumak, örmek, eğirmek tava, litvot פ )טוה (לטוות
menzil belirleme tivuah טווח
dokunmuş, örülmüş, örülü (sıfat) tavuy ת טווי
menzil, erim, vade, alan, saha, kapsam tvah טוח
uzun vade, uzun menzil tvah aroh טוח ארך
duyma mesafesi, duyma uzaklığı, işitme menzili tvah şmiya טוח <טמי^ה
menzil belirlemek tiveah, tivah, פ ) טוח (לטוח,טוח
letaveah
değirmenci tohen טוחן
toto, loto, lotarya toto ,טוטו
toplam, yekûn, hepten, bütünüyle, topyekün, toptan totali טוטלי
(İNGİLİZCEDEN)
totem, ilkel toplumlarm tanrı objesi (heykel, ağaç, totem טוטם
hayvan vs.)
iplikçilik, eğirme, ip dürme tviya טדה
ton (bin kilo), ses tonu ton טון
toııgo (ülke) tonga טונגה
tundra, kutup stepleri, kutup bozkırı tundra טונדרה
ton balığı, orkinos (hayvan) tuna טונה
tunus (tunusun başkenti) tunis, toııus טוניס
tünik, uzun bluz tunika טוניקה
tavus kuşu (hayvan) tavas טוס
kırıtmak, salına salma yürümek, sekmek tofef, letofef פ )טופף (לטופף
223
.-i
ט
T, sayısal değeri 9, (İbrani alfabesinde 9.cıı harf) tet ט
ondokuz (harf) tet yud ט״י
süpürmek tite, letate פ )טאטא (לטאטא
süpürme, süpürüş tiatua טאטוא
tabu, yasak, kural dışı, konuşulması ve yapılması tabu טבו
yasaklanmış şey
tapu, gayrimenkul taşınmazların sahiplik belgesi, tabu טבו
mülkiyet hakkını gösteren belge, kadastro
daldırılmış, batırılmış, sıvı içinde bulunan (sıfat) tavul ת טבול
boğma, suda batırma tibua טבוע
katliam tevah טבח
aşçı tabak טבח
cani, katil tavah טבח
katletmek, doğramak, kesmek tavah, litvoah s )טבח (לטבח
aşçılık, yemek pişirme işi, mutfak işleri tabahut טבחות
katletme, doğrama, kesme tviha טביחה
suya ya da sıvıya daldırma batırma, vaftiz tvila טבילה
batma, boğulma (denizde) tviya טביעה
parmak izi, parmak izleri tviat etsbaot (טביעת אצבע
daldırmak, dalmak, bandırmak, banmak (ekmek tavdl, litbol s )טבל (לטבל
banmak gibi)
çizelge, tablo, cetvel, döküm, skor tabelası tavla טבלה
tablet tavliya טבליה
tabiat, doğa, karakter, natura teva טבע
batmak, boğulmak (suda), madeni para basmak, tava, litboa ■ s )טבע (לטבע
damgasını vurmak
boğmak, birisinin suda boğulmasına neden olmak, tibea, letabea s ) טבע (לטבע,טבע
batırmak
doğal, tabii, normal, natürel (sıfat) tivii ח טבעי
yüzük, halka tabaat טבעת
halka şeklinde, dairesel tabaatı טבעתי
tütün tabak טבק
tevet, İbrani takviminin 4. ayı tevet טבת
kızartma tigun טגון
kızartma, tavada yağda kızartma tigun טגון
kızartmak (yağda) tigen, letagen פ )טגן1?( טגן
־iz:״:■■,
222
- düğün, evlenme, izdivaç hatuna חתנה
adam kaçırma, gasp hataf חתף
oymak, baltalamak, entrika çevirmek, komplo kur- hatar, lahtor S )חתר (לדות׳ר
mak, kürek çekmek
korku, dehşet, ürküntü hatat חתת
elektrik ' Jıaşmal חשמל
elektrik vermek, elektrik bağlamak, elektriklemek hişmel, B )חשמל (לחשמל
tehaşmel
elektrikçi kaşmalai חשמלאי
elektrikli, elektrikle ilgili, elektro, elektriksel haşmali חשמלי
tramvay . haşmalit חשמלית
kardinal başman חשמן
ifşa etmek, açığa çıkarmak, teşhir etmek hasaf, lahsof B )חשף (לחשף
striptizci hasfan, חשפנית,חשפן
hasfanit
striptiz, striptizcilik hasfanut חשפנות
şevk, heves, arzu, istek heşek חשק
sıkıca bağlamak, kımıldatmamak, sıkıca tutturmak haşak, lehaşek B )זק2?חשק (לח
şevk duymak, istemek, arzu etmek, canı çekmek, hişek, lahşok B )חשק (לחשק
heveslenmek
endişe, çekince, merak, kuruntu, vesvese, kaygı, zan haşaş חשש
endişelenmek, kuruntu yapmak, kaygılanmak, çekin- haşaş, lahşoş B )חשש (לחשש
inek, korkmak
kesme, kesim hituh חתוך
kesik, kesilmiş (sıfat) hatuh ת חתוך
alt bezi, ped (bebek hasta ve yaşlılarda) hitul חתול
kedi(hayvan) hatul חתול
vaşak, yaban kedisi (hayvan) hatul bar קתול בר
mühürleme, damgalama hitum חתום
imzalı, imzalanmış (sıfat) haturn ת חתום
evlendirme hitun חתון
parça hatiha חתיכה
imza, imzalama katima חתימה
kürek çekme, kürek sporu, yüzme sporunda serbest hatira חתירה
stil
kesit hatah חתי
kesmek hatah, lahtoh B )חתך (לחתך
çocuk bezi koymak, altını bezlemek, altını bağlamak hitelj lehatel B )חתל (לחתל
(çocuğa, hastaya, yaşlıya)
imzalamak, mühürlemek, bitirmek, tamamlamak hatam, lahtom B ,חתם (לחתם את
(et al) )?ל
damat, güvey hatan !חת
evlendirmek , hiten, lehaten B )חתן (לחתן את
(et)
219
ambargo, aforoz, boykot, müsadere . herem חרם
haram (ARAPÇADAN) (sleng) haram חרם
ateşli, şehvetli, azgın, azmış, abazan harman w
tahrik etmek, azdırmak (cinsel açıdan) kirmen, 5 )ךמן (לחךמן1ך
leharmen
tırpan ■. . . . lıermeş .. .. . .חךמש
balçık, kil heres חרם
porselen, fayans, çini harsına חרסינה
rağmen, karşın heref חרף
kış (mevsim) horef חריף
gözünü budaktan sakınmamak, tehlikeye atılmak, hireff leharef S )חרף (לחרף
lanetlemek, sövmek, hakaret etmek
kış uykusuna yatmak, kışı geçirmek, kışlamak, haraf, lahrof פ )חרף (לחרף
lanetlemek
rezalet, rezillik, utanç, utanılacak şey, ayıp, yüz herpa חרפה
karası
deli etmek, delirtmek, çılgına çevirmek, kafayı yedir- hirfen, פ )חרפן (לחרפן
mek leharfen
hüküm vermek, kaderini tayin etmek, karar vermek, karats, lahrots פ )חרץ (לחרץ
çentik açmak
kasımpatı, krizantem çiçeği (çiçek) hartsit חרצית
gıcırdamak, çatırdamak harak, lahrok פ )חרק (לחרק
böcek, haşere, böcekler harak, חרקים,חרק
harakim
sağır hereş חרש
gizli, gizlice, el altından hereş חרש
tarla sürmek, çift sürmek haraş, lahroş פ )חרש (לחריש
koru, çalılık, koruluk (çalılıklardan meydana gelmiş horeş, hurşa חרשה,חרש
küçük orman)
koru horşa חךשה
sağırlık hereşut חךשות
imal, atelye işi haroşet חרשת
oymak, kazımak karat, lahrot פ )חרת (לחרית
hissetmek, acele etmek hoş, lahuş (et פ ,חש (לחוש את
be) )"ב
gizli, saklı, gizemli, esrarlı, örtülü, el altından, kaça- haşai חשאי
mak ‘
gizlilik, saklılık, gizemlilik . haşaiyut חשאיות
hesaplamak ־ hişev, lehaşev פ )חשב (לחשב את
(et)
218
sövme, küfür, küfretme, bağlılık, sadakat, düşkünlük heruf חרוף
özverili, canla başla, gözünü budaktan sakınmadan, herufnefeş חרוף נפש
cesaret
çalışkan, hamarat (sıfat) haruts ת חרוץ
delme, delik açma herur חרור
hürriyet, serbestlik, özgürlük herut . חרות
kafiyelemek, kafiye uydurmak haraz, lahroz S )חרז (לחריז
hırıltı, hırlama, homurdanma, burnundan soluma hirhur חרחור
provokasyon, tahrik, kışkırtma hirhur חךחור
hırlamak, homurdanmak, tahrik etmek, çekişmek, hirher, B )חרחר (לחרחר
kavga çıkarmak, karışıklığa yol açmak leharher
oymacı, hakkak, tornacı harat חרט
kazımak, oymak, kabartma yapmak, tornalamak harat, lahrot B )חרט (לחרט
pişmanlık, nedamet, hayıflanma, tövbe harata חרטה
pruva, geminin baş tarafı, burun (geminin burnu) hartom חרטום
çulluk (kuş) (hayvan) hartoman חךטומן
kural dışı, istisnai, kaidelere uymayan, tuhaf, anor- harig חריג
nıal
kural dışı oluşum, tuhaflık, alışılmadık, anomali, hariga חריגה
anormallik, haddini aşma
kafiyeleme, kafiye uydurma hariza חריזה
oyma, oymacılık, tornacılık, kazıma harita חריטה
kavurma, hafifçe yakma, aleve tutma, alazlama, kariha חריכה
dağlama
acı, yakıcı, keskin zekalı, aldanmaz, akıllı, kurnaz harif ת חריף
(sıfat)
kış uykusu, kışı geçirme harifa חריפה
acılık (tad), keskin zekalılık harifut חריפות
çentik, kertik, yarık hcuits חריץ
çentik açma, oyma haritsa חריצה
çalışkanlık haritsut חךיצות
gıcırtı, çatırtı, çıtırtı harika חריקה
oyuk, boşluk harir חריר
çift sürme harişa חרישה
oyma, oymacılık harita חריתה
kavurmak, hafifçe yakmak, aleve tutmak, alazlamak, harah, lahroh B )חרף (לחריף
dağlamak
ürtiker, kurdeşen, ciltte oluşan kaşıntılı döküntü harelet חרלח
(hastalık)
ר-\ח
çiftçi, tarımcı, zirai rençber haklay חקלאי
tarımsal, zirai, tarımla ilgili haklayi חקלאי
lavman, tenkiye, şırınga hoken חקז
kanun koymak, kanun yapmak, oymak, kazımak, hakak, lahkok B )חקק (לחקק
hakketmek
sorgulamak, sorguya çekmek, kovuşturmak, araştır- kakar, lahkor B )חקר (לחקר
'■',',"■־,■יי ?.׳:■
mak, soruşturmak, incelemek, tahkik etmek: i יי ' ........•־: -J '• ■■ ''־ יי־ י
216
terbiyesizlik etmek, edepsizlik etmek hitsef lehatsef S )חצף (לחצף
yüzsüzlük, küstahlık, utanmazlık, terbiyesizlik, arsız- hutspa רוצפה
lık, pişkinlik, münasebetsizlik, saygısızlık, patavatsız-
lık, cüret
arsız, yüzsüz, sırnaşık, saygısız, küstah, haddini hutspan חצפן
bilmez, terbiyesiz (eril) (sıfat)
yüzsüzlük, arsızlık, küstahlık, kabalık, terbiyesizlik, hutspanut . ... הצפנות
pişkinlik, münasebetsizlik, saygısızlık
arsızca, yüzsüzce, küstahça (sıfat) hutspani ת חצפני
arsız, yüzsüz, sırnaşık, saygısız, küstah, haddini hutspanit הצפנית
bilmez, terbiyesiz (dişil)(sıfat)
çakıl taşı, moloz hatsats חצץ
ayırmak, bölmek hatsats, פ )חצץ (לחצץ
lahtsots
borazan çalma, trompet çalma hitstsur חצצור
trompet çalmak, borazan çalmak hitstser, פ )חצצר (לחצצר
lehatstser
avlu, iç bahçe hatser חצר
kapıcı, odacı, kahya hatsran חצרן
kanun, kaide, kural, hak, hukuk, yasa hok חק
asayiş, kurallar ve düzen fıok vaseder חיק וסדר
zorunlu eğitim yasası, mecburi eğitim kanunu hok hinuh חיק חנוך חובה
hova
anayasa huka חקה
anayasa, tüzük, nizamname ............ hııka............ ...............חקה
taklitini yapmak, taklit etmek, öykünmek, benzemeye hika, lehakot פ )חקה (לחקות את
çalışmak (et)
taklit hikuy חקוי
oyulmuş, hakkedilmiş, oyuk, kabartma yapılmış hakuk חקלק
(taşa, metale, tahtaya vs.) -
haki yeşil (renk) haki חקי
yasal, meşru, hukuki, kanuni, kanuna uygun, legal huki ת חקי
(sıfat)
legal ite, yasallık, meşruluk, meşruiyet, hukuki, hukiyut חקיות
kanuni
hukuk, kanunlar, yasalar hakim . הקים
taklitçi hakyan ■ ן:חק
kanun yapma, kanunlaştırma, kararname çıkarma hakika י׳קיקה
sorgu, araştırma, tahkikat, kovuşturma, soruşturma, kakıra חקירה
inceleme
tarım, ziraat, çiftçilik haklaut חקלאות
215
dilemek, arzu etmek, istemek hafats, lahpots פ )חפץ (לחפץ
kazmak, eşelemek hafar, lahfor פ )חפר (לחפר
köstebek (hayvan) hafarperet חפךפרת
tatil, serbestlik, özgürlük hofeş חפש
aramak hipes, lehapes פ )חפש (לחפש את
(et)
ifade özgürlüğü hofeş bituy ש בטדי£ח
hastalık izni hofeş mahala חיפש מחלה
tatil, izin hufşa חפשה
serbest, özgür (sıfat) hofşi ת חפשי
serbestlik, özgürlük hofşiyut חפשיות
kol düğmeleri, manşet düğmeleri hefet, hafatim ח פתים,חפת
ok (yayla atılan ok) hets הץ
etek, eteklik hatsait חצאית
ada soğanı (çiçek ismi) hatsav חצב
tünel kazmak, toprakta delik açmak, maden açmak, hatsav, lahtsov פ )חצב (לחצב
taş ocağı açmak
kızamık (hastalık) hatsevet חצבת
yarılamak, yarıya bölmek, ortadan yarıp geçmek, katsa, lahtsot פ )חצה (לחצות
karşıdan karşıya geçmek
oyulmuş, oyuk hatsuv חצוב
üç ayaklı sehpa, şövale, tripod, ressam sehpası hatsuva חצובה
yarılanmış, yarıya bölünmüş, yarıp geçilmiş hatsuy חצרי
terbiyesiz, arsız, küstah, yüzsüz, saygısız hatsuf חצוף
borazan, boru (çalgı), trompet (müzik aleti) hatsotsera חצוצרה
rahim kanalı, fallop borusu, dölyatağı kanalı, fallop hatsotsrot דזצוצרית הרחם
tüpleri arehem
gece yansı hatsot חצות
yarım, buçuk hetsi חצי
yarımada, üç tarafı denizle çevrili kara (sina, iber, hetsi i חצי אי
balkan, kapıdağ yarımadaları vb. gibi)
yarım pansiyon hatsi pensyon חצי פנסיון
senede iki kez, altı ayda bir hatsi şnati חצי שנתי
tünel kazma, toprakta delik açma, maden açma, taş hatsiva חציבה
ocağı açma
yarıya bölme, karşıdan karşıya geçme, yanlama hatsiya חציה
patlıcan (sebze) hatsil חציל
bölme, ayırma hatsitsa חציצה
saman, kuru ot hatsir חציר
214
tatsız tuzsuz, gereksiz, boşuna, beyhude hasar taam ןקסר טעם
tatsızlık, lezzetsizlik, gereksizlik hoser taam חסר טעם
şanssız, bahtsız, talihsiz, kısmetsiz hasar mazot חסר מזל
şanssızlık, talihsizlik, bahtsızlık, kısmetsizlik hoser mazal חסר מזל
yerinde duramayan, kıpır kıpır, huzursuz hasar menuha חסר מנוחה
yerinde duramama, huzursuzluk ..... .... . , ... . ■. hoser menuha .חסר מנוחה
meteliksiz, zibidi, yolsuz hasar pruta חסר סרוטה
dezavantaj, eksiklik hisaron חסרון
faydasız, boş, yararsız, nafile, beyhude hasrat toelet חסרת הועלת
masum, günahsız, zararsız haf חף
suçsuz hafmipeşa חף מפשע
tente, yahudi düğün merasimi tentesi, gölgelik, hupa חפה
kameliye
destek vermek, gözetmek, korumak, örtbas etmek hipa, lehapot S )חפה (לחפו׳ת
alelacele, tez, çabuk, telaşla, acele, aceleyle, seri, hafuz חפוז
süratli, aceleyle yapılan iş
destekli, desteklenmiş, gözetilmiş, korumalı, örtbas hafiıy חפוי
edilmiş
destek verme, gözetme, koruma, birisinin kabahatini hipuy חפוי
örtbas etme
kazılı, kazılmış, hafriyat yapılmış hafur חפור
arama, yoklama, araştırma, bulmaya çalışma hipus חפועז
acele etmek, telaş etmek, aceleye getirmek hafaz, lihpoz 2 )חפז (לחפז
telaş, acele....... ........................... .................... hipazon ...... הפזיז
paket (sigara), kutu (kibrit), deste (iskambil) hafisa חפיסה
baş yıkama (şampuanla) hafifa חפיפה
örtüşme, belirli bir zamanda birlikte olma, kısmen hafifa חפיפה
üstüste binme
hendek, kale hendeği hafir חפיר
kazı, kazma, hafriyat hafira הפירה
şölen, ziyafet, yemekli eğlence (gürültülü sazlı sözlü), hafta חפלה
cümbüş -
avuç dolusu hofen חפן
kavramak, avuç dolusu almak, avuçlamak, sıkıca hafan, lihpon .S )חפן (לחפץ
tutmak
hafife almak, önemsememek hifef lehafef S )חפף (לחפף
başını yıkamak(şampuanla), örtüşmek hafaf lahfof פ. )חפף (לךופף
obje, şey, nesne, cisim, eşya hefets חפץ
istek, dilek, arzu hafets חפץ
213
engelleme, önünü kesme, set çekme, barikat ׳kurma, hasima חסימה
blokaj..... •
dirençli, dayanıklı, karşı koyan, bağışık, etkilenme- haşin חסיז
yen
ateşe dayanıklı, yanmaz haşin eş חסין אעז
bağışıklık, dayanıklılık, dirençlilik hasinut חסינות
imtiyaz, politik dokunulmazlık ... hasinut . r • . .חסינות
biriktirmek, tasarruf etmek, tutumlu olmak, masrafı hasah, lahsoh S ,חסך (לתסך את
kısmak, ekonomi yapmak, idareli kullanmak, kıyma- (et be te) )-ב־< ל
mak, esirgemek
tasarruf, birikim, ekonomi, para biriktirme, tutum hisahon חסכון
(tutumluluk)
birikmiş para, tasarruf hesapları heshonot חסכונות
ekonomik, tasarruflu, hesaplı (sıfat) hishoni ת חסכוני
tutumlu, mutasarrıf, tasarruf eden hashan חסכן
imha etmek, yok etmek, ortadan kaldırmak, bitir- hisel, lehasel פ )חסל (לחסל את
mek, tasfiye etmek, lağvetmek (et)
tıkaç, tampon haşam חסם
durdurmak, geçişi önlemek, önünü kesmek, tıkamak, hisem, lehasem S )חסם (לחסם
engellemek, metal tav etmek
engellemek, önünü kesmek, tıkamak, barikat kur- haşam, lahsom פ )חסם (לחסם
mak, bloke etmek
kuvvetli, iriyarı, yapılı hason חסן
direnç, dayanıklılık, güçlülük (sağlık, vücut) hosen חסן
aşılamak, bağışıklık kazandırmak, kuvvetlendirmek hisen, lehasen פ )חסן (לחסן
pürüz, pürüzlülük, pürtük, engebe, kabalık, işlenme- hispus חספוס
mişlik, hoyratlık, haşinlik
pürüzlendirmek, girintili çıkıntılı yapmak, engebeli hispes, פ )חספם (לחספם
hale getirmek, pütür pütür etmek lehaspes
eksik, noksan haser חסר
eksiklik hoser חסר
eksiltmek, azaltmak hiser, lehaser פ )חסר (לחסר את
(le)
eksilmek, azalmak hasar, lahsor פ ,חסר (לחסר את
(etle) )-ל
çaresiz, biçare, aciz hasar onirn חסר אונים
çaresizlik hoser onirn חסר אונים
güvensizlik, itimatsızlık ׳ hoser imun חסר אמון
pısırık, özgüveni olmayan, kendine güveni olmayan haser bitahoıı חסר בטחון
evsiz barksız, sokaklarda yaşayan hasar bayit חסר בית
211
maddi ' homri חקרי
maddi (sıfat) homri ת חכ!רי
alüminyum hamran !חמר
beş (dişil) 5 hameş חמש
tevratm ilk beş kitabı, tevrat kumaş חמש
silahlandırmak, silah ye mühimmatla donatmak himeş, lehameş 3 )חמש (לחמש את
■■■ י ■ ■ ־ 1 •יי ;ב- • ■י ■
(et) ...............
onbeş (eril) 15 hameş esre חמש עשרה
beş (eril) 5 hamişa חמישה
onbeş (dişil) 15 lıamişa asar חמישה עשר
elli 50 hamişim חמשים
mani, beş mısralık esprili şiir hamşir חמשיר
gayda, İskoçların tulum çalgısı heuıet halilim חמת חלילים
cazibe, güzellik, albeni, zarafet, beğeni hen חן
mersi, teşekkür ederim hen hen דון חן
park etmek, kamp kurmak, konaklamak hana, lahnot B ,-חנה (לחנות ב
(be al) )על
eğitim, terbiye hinuh חנוך
eğitimsel, eğitici, öğretimle ilgili hinuhi חנוכי
dükkan sahibi henvani חנוני
boğulmuş, boğazlanmış, gırtlaklanmış, boğuk hanuk חנוק
dükkan, mağaza hanut חנות
kitapevi, kitapçı hanut sfarim חנות ספךים
çalım satma, işve cilve yapma hınhun חנחון
çalım satmak, işve cilve yapmak hinhen, s )חנחן (להבחן
lehanhen
mumyalamak kanat, lahnot B )חנט (לחניט
park yeri, park etme hanaya חניה
otopark kanyon ח?יון
mumyalama, mumyalanma hanita חניטה
acemi, talebe, çırak hanik חניך
af hanına דונינה
boğma, boğazlama, gırtlaklama, nefesini kesme hanika חניקה
mızrak, kargı hanit חנית
eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek • hineh, lehaneh B )חנך (לחנך
açılış töreni yapmak, hizmete açmak hanah, lahnoh B )חנך (לדונך
bedava, karşılıksız, külfetsiz, caba, ücretsiz, masraf- hinariı חנם
sız, yok yere, gereksiz yere, sebepsiz
210
turşu hamutsim חמלצים
eşek, merkep (hayvan) hamor חמור
vahim, kritik, ciddi, şiddetli, haşin hamur חמור
ordu donatım, teçhizat, cephane, silahlandırma himuş חמוש
silahlı (sıfat) lıamuş fi חמוש
kayınvalide, kaynana hamot חמות
sıcakça, ılık, sıcak, samimi hamim חמים
sıcaklık, içtenlik, samimiyet hamimut חמימות
ekinliye getirme, kaytarma, kaçınma, tüyme, sıvışma, hamika חמיקה
kaçıverme, yakayı sıyırma, başından savma
beşli, beş parça hamişiya חמישיה
acımak, merhamet etmek hamal, lahmol Q )חמל (לחמל
şefkat, merhamet, lütuf, acıma, sevecenlik hernla חמלה
ısıtmak (şoreş kuraldışı istisna olarak □□םHUM) himem, S )חמם (לחמם את
lehamem (et)
sera hamama חממה
günebakan çiçeği, ay çiçeği (güneşe doğru yönelen hamaniya, חמנית, חמניה
çiçek) hamaııit
soymak, çalmak, talan etmek hamas, lahmos Q )חמס (לחמס
çok sıcak rüzgar hamsin חמסין
sirke homets חמץ
asit humtsa חמצה
kezzap, nitrik asit hamtsa חמצה הנקנית
hankanit
oksidasyon, oksitleme himtsun חמצון
oksijen hamtsan ח?צן
oksitlemek, oksijen suyuyla saçları sarartmak himtsen, s )חמצן (לחמצן
lehamtseıı
klorik asit humtsat klor חמצת כלור
ekintiye getirmek, kaytarmak, tüymek, sıvışmak, hamak, E) )חמק (לחמק
kaçıvermek, yakayı sıyırmak, paçayı kurtarmak lahmok
kaypak, kaçamakçı, kaygan, hilekar, yakalanmaz, ele hamakmak fi חמקמק
geçmez (sıfat)
kil (bir toprak cinsi) hemar חמר
madde, malzeme, gereç, içerik, husus homer חמר
eşek sürmek, eşeği takip etmek himer, lehamer פ )חמר (לחמר
hammadde homer gelem חמר גלם
patlayıcı madde homer nefets חמר נפץ
vehamet, aciliyet, ivedillik humra חמרה
209
fikir ayrılığı yaratmak, fikri paylaşmamak halak, lahlok פ )ל5 חלק (לחלק
(al)
bölmek, paylaştırmak, ayırmak, dağıtmak, dağıtım hilek, lehalek פ )חלק (לחלק
yapmak
arsa, parsel helka חלקה
kısmi, kısmen, sadece bir bölümü kapsayan, bir helki חלקי
parçayı belirten .
yedek parça helkey hilaf חלקי חלוף
zerre, partikül, parçacık helkik חלקיק
dermansız, kuvvetsiz, zayıf, güçsüz, halsiz (sıfat) halaş ת חלש
egemen olmak, hakim olmak, tahakküm etmek halaş, lahloş פ )חלש (לחלש
dermansızlık, kuvvetsizlik, güçsüzlük, halsizlik, kırık- hulşa חלשה
lık, kuvvetten düşme, zaaf
çelimsiz, sıska, dayanıksız, kuvvetsiz halaşluş חלשלוש
sıcak (sıfat) ham ת חם
kayınpeder ham חם
sıcaklık, ısı hom חם
sıcak hissediyor, sıcak bastı, sıcaktandı (dişil) ham la נ חם לה
sıcak hissediyorlar, sıcak bastı, sıcaktandılar (eril) ham laem ז להם חם
sıcak hissediyorlar, sıcak bastı, sıcaktandılar (dişil) ham laen 3 להן חם
sıcak hissediyor, sıcak bastı, sıcaklandı (eril) ham lo ז לו חם
sıcak hissediyorum, sıcak bastı, sıcaktandım ham li לי חם
sıcak hissediyorsun, sıcak bastı, sıcaktandın (eril) ham leha ז לך חם
sıcak hissediyorsun, sıcak bastı, sıcaktandın (dişil) ham lah נ לך חם
sıcak hissediyorsunuz, sıcak bastı, sıcaktandınız (eril) ham lahem ז לכם חם
sıcak hissediyorsunuz, sıcak bastı, sıcaktandınız ham lahen נ לכן חם
(dişil)
sıcak hissediyoruz, sıcak bastı, sıcaklandık ham lanu חם לנו
tereyağı hema חמאה
arzulamak, şehvet duymak, imrenmek, gıpta etmek, hamad, פ )חמד (לחמיד
göz dikmek, tamah etmek lahmod
hırslı, açgözlü, tamahkar, şehvetli, azgın hamdani חמדני,חמדן
açgözlülük, tamahkarlık hamdanut חמדנות
güneş hama חמה
hoş, sevimli, cici (eril) hamud T חמוד
hoş, sevimli, cici (dişil) hamuda נ חמודה
ısıtma ' himum ■ חמום
fevri, çabuk kızan, öfkeli hamum moah ןזמום מח
ekşi hamuts חמוץ
208
ek iş, ekstra iş, ikinci iş, esas işin dışında yapılan . haliura חלטורה
ekstra, ikincil iş
ekstraya gitmek, ek iş yapmak, ekstra iş almak (argo) hilter, lehalter D )חלטר (לחלטר
hastalık holi הלי
sağma haliva חליבה
halka (zincir), eklem, mafsal (makina), takım, ekip, hülya חליה
T * %
tim, manga, küçük grup, omur
demleme, sıcak su ile pişirme hlita חליטה
flüt, kaval (müzik aleti) halil חליל
olmaz, olmaz öyle şey, hiç bir şekilde, imkanı yok halila חלילה
flütçü, kavalcı halitan חלילן
rüya görme, düşleme halıma חלימה
halife hatif חליף
elbise, kostüm, değişme halifa חליפה
değişme, takas, mübadele halifin חליפין
çıkarma, çekip çıkarma (şişeden mantar kapak), halitsa חליצה
ayakkabı çıkarma
dul kadının kayınbiraderi tarafından azat edilmesi halitsa חליצה
ritüeli
şehit, boşluk, uzay lıalal חלל
flüt çalmak, kutsala saygısızlık etmek, halel getirmek, hilel, lehalel 5 )חלל (לחלל
kutsallığını bozmak, ihlal etmek
atmosfer, hava katmanı halal avir חלל אויר
uzay aracı, uydu, peyk halalit חללית
rüya görmek, düşlemek, hayal etmek halam, lahlom S )חלם (לדזלום
yumurta sarısı helmon חלמון
çakmaktaşı halamiş חלמיקז
yedek parça, değişen parça י helef חלף
geçip gitmek, tarihe karışmak halaf, lahlof פ )חלף (לחלף
dövizci, döviz büfesi, para değiştiren kişi, sarraf, halfan חלפן
kambiyocu
kurtarmak, çıkartmak hilets, lehalets פ )חלץ (לחלץ
çıkarmak, çekip çıkarmak (şişeden mantar kapak), halats, lahlots פ )חלץ (לחלץ
ayakkabı çıkarmak
gömlek, bluz hultsa חלצה
kalça, kalça kemiği halatsayim חלצים
kısım, kesim, aksam, bölüm, pay helek חלק
düz, düzgün, kaygan (sıfat) halak ת ?לק
207
şabat ekmeği, francola hala חלה
niyaz etmek, dilemek, istirham etmek, rica etmek, hila, lehalot S )חלה (לחלות
yakarmak
hastalanmak hala, lahlot S )חלה (לחלות
paslı (sıfat) halud ת חלוד
pas, paslanma haluda חלודה
helva halva הלוה
el koyma, müsadere etme, haczetme, haciz hilut חלוט
haşlanmış, suda kaynatılmış (sıfat) halut ת חלוט
niyaz etme, dileme, istirham etme, rica etme, yakar- hiluy תלוי
ma
flüt çalma, kutsallığı bozma, kutsala saygısızlık hilal חלול
içi boş halul חליל
rüya, hayal halom חלום
hayallere dalma, uyanıkken rüya görme halom baakits חלום בהקיץ
pencere halon חלין
vitrin, camekan halon raava חלון ראוה
laik, seküler hiloni חלוני
değiştirme, takas, değiş tokuş, mübadele hiluf חלוף
alternatif, seçenek, şık halufa וזלופה
mevsim değişikliği hilufey onot חלופי עונות
kurtarma, hayat kurtarma, çıkartma (şişe kapağı hiluts חלוץ
mantar vs. çıkartma)
Öncü, santrfor, forvet oyuncusu (futbol) haluts חלוץ
dağıtım, dağıtma, bölme hilıık חלוק
sabahlık, önlük haluk חלוק
bornoz haluk rahetsa חלוק רחצה
paylaşım, taksim, bölüşüm, ayırım, dağıtım, dağıtma haluka חלוקה
fikir ayrılığı, hizip, ihtilaf hilukey deot חלוקי דעות
fikir ayrılığı, ihtilaf, anlaşmazlık hilukey deot חלוקי דעות
cılız, güçsüz, kuvvetsiz, zayıf (sıfat) haluş ת חלוש
salyangoz, sümüklü böcek (hayvan) hilazoıı חלזון
nüfuz etme, içine işleme, şok etme, sarsma, titretme hilhul חלחול
nüfuz etmek, içine işlemek, şok etmek, sarsmak, hilhel, lehalhel S )חלחל (לחלחל
titretmek
el koymak, müsadere etmek, haczetmek hilet, lehalet s )חלט (לחלט
haşlamak, kaynar su dökmek halat, lahlot s )חלט (לחלט
206
kına (doğu geleneklerinde kadınların ellerine yakılan hina חינה
kına)
bariyer, tampon, çit korkuluk hayits חיץ
dış, harici, dışsal (sıfat) hitsoni n חיצוני
sine, bağır, göğüs, kucak heyk חיק
çabuk çabuk, çarçabuk, alelacele hiş חיקז
hissetme, duyumsama hişa חי׳שה
sezici alet, sensor, algılayıcı kayşan חיקזן
yırtıcı hayvan hayat teref ךף.חית ט
hayvanca, vahşice, vahşiyane hayati n חיתי
hayvanlık hayatiyut חיתיות
damak, damak tadı heh חו
olta haka חפה
beklemek hika, lehakot פ )-חכה (לחכות ל
(fe)
sürtünme, sürtüşme hikuh חכוך
kiralama, ücretle tutma hahira חכירה
sürtmek, sürtüştürmek hikeh, lehakeh פ )חכך (לחכך
ovuşturmak, ovarak sürmek, kaşımak, kaşınmak, hahah, lahkoh פ )חכך (לחכך
tereddüt etmek, duraksamak, kararsızlık etmek
egzema, mayasıl (hastalık) hakehet חככת
akilli, zeki (sıfat) haham n הכס
akıl, bilgelik, hikmet hohma חכמה
kiralamak, ücretle tutmak (yer veya adam), anlaş- hahar, lahkor פ )חכר (לחפר
mak, mukavele yapmak
alelade, sıradan, normal, kutsal olmayan hol חל
vuku bulmak, meydana gelmek, olmak, meşru olmak hal, lahul פ )חל (לחול
cüruf, atık, pislik, alçak, iğrenç, aşağılık, çirkef, kenef hela חלאה
(mecazi insan için aşağılık herif gibi)
yağ, İÇ yağı» donyağı, vücutta oluşan katı yağ, vücut helev חלב
yağı, hayvan etinin yağlı kısmı
süt halav חלב
sağmak (süt) halav, lahlov פ )חלב (לחלב
çemen, baharat olarak kullanılan bir tohum hüba חלבה
yumurta akı, albümin, protein helbon , חלבון
sütlü (sıfat) halavi ת חלבי
sütçü halban חלבן
pas heled חלד
sıçan, iri fare (hayvan) kulda חלדה
205
çerez, cips g ibi atıştırma yiyeceği ־ hatif חטיף
kapma, kapış, kaçırma (zorla) hatifa חטיפה
burun (argo) hotem חטם
kaçırmak, kapmak hataf, lahtof B )חטף (לחט׳ף
dal, kol (ağaç gövdesinden çıkan kol), çubuk, değnek hoter חיטר
oğul, evlat, ahfat : ....... . hoter . ח?*ר
י
canlı, diri, sağ (sıfat) hay ת
canlı, sağ (eril) (sıfat) hay חי
mecbur, zorunlu, borçlu, yükümlü (sıfat) hayav ת חיב
mecbur etmek, borca sokmak, borçlandırmak hiyev, lehayev B )חיב (לחיב
telefon aramak, tel. no. çevirmek hiyeg, lehayeg B )חיג (לחיג
bilmece, bulmaca hida חידה
mikrop, bakteri, virüs, mikroskobik yaratık haydak חןד?ן
canlı, sağ (dişil) (sıfat) haya חחז
hayvan haya ח;ה
yaşamak, geçinmek haya, lihyot B )חיה (לחיות
borç, yükümlülük hiyuv חיוב
olumlu, pozitif, müspet (sıfat) hiyuvi ת חיובי
numara çevirme (telefon) hiyug חיוג
direkt arama hiyugyaşir חיוג ישיר
gülümseme, tebessüm, gülücük, gülümseyiş hiyuh חיוך
askere alma, asker toplama, silah altına alma hiyul חיול
hayati, yaşamsal, can alıcı, kritik, mühim, önemli, hiyuııi ת חיוני
elzem, zaruri, asli, gerekli olan şey (sıfat)
hayatiyet, önemlilik, gereklilik, zaruret hiyuniyut חיוניות
canlılık, dirilik, hayatiyet, fer hayut חיות
terzi (eril) hayat ז חיט
hayat, yaşam, ömür hayim חיים
gülümsemek, tebessüm etmek hiyeh, lehayeh B )חיך (לחיך
güleryüzlü, güleç (sıfat) hayhatı ת חיכן
kolordu, sınıf (askeri) hayil חיל
asker, er (eril) hayal ז חיל
askere almak, silah altına almak hiyel, lehayel B )חיל (לחיל
hava kuvvetleri heyl avır חיל אויר
askeri muhabere ■ heyl keşer חיל קשר
asker (dişil) hayelet 2 ודלת
204
ani parlayan ateş, şule, kıvılcım, patlayıcı ve ışık haziz חזיז
veren, maytap, havai fişek
domuz (hayvan), hınzır hazir חזיר
yaban domuzu (hayvan) hazir bar חזיר בר
ön,cephe hazit חזית
kantor, dini ezgilerle dua eden din görevlisi, müezzin hazan חזיז
kuvvetli, sağlam, güçlü (sıfat) kazak ת חזק
kuvvet, güç, mukavemet, direnç hozek ח!ק
kuvvetlendirmek, güçlendirmek, şiddetlendirmek, hizek, lehazek פ )חזק (לחזק את
sağlamlaştırmak, pekiştirmek, takviye etmek (et)
sağlıklı ve güçlü 01 kazak veemats הזק ואמץ
dönmek, tekrarlamak, vazgeçmek hazar, lahzor ) אל,-חזר (לוזזר ל
(le, el)
kur yapmak, tavlamak, elde etmeye çalışmak hizer, lehazer s )חזר (לחזר
dönüş, tekrarlama, geri, prova hazara חזרה
kabakulak (hastalık) hazeret סזךת
turp, yabanturpu, bayırturpu hazeret חזרת
fildişi, yaban domuzu dişi hat חט
dezenfekte etmek, mikroptan arındırmak, sterilize hite, lehate פ )חטא (לחטא
etmek
günah işlemek, hata etmek hata, lahto פ )חטא (לחטא
günah, suç, taksirat, vebal het, hataim חטאים,חטא
oymak, yontmak, şekil vermek hitev, lehatev פ )חטב (לחטב
kesmek, doğramak (ağaç) hatav, lahtov פ )חטב (לחטב
buğday hita חטה
oyma, oymacılık, yontma, şekil verme hituv חטוב
kesilmiş, kesik, doğranmış, biçimli, düzgün vücutlu hatuv חטוב
eşeleme, karıştırma, her işe burnunu sokma hitut חטוט
kambur, sırtında taşıdığın dertler (mecaz) hatoteret זזטרטרת
dezenfekte hituy חטוי
kaçırılmış, kaçırılan, kişi, kapılmış, kaçamak, bir hatuf ת חטוף
anlık, çabuk, tez, süratli (sıfat)
eşelemek, karıştırmak hitet, lehatet פ )חטט (לחטט
kurcalayıcı, kusur bulmaya çalışan (sıfat) hatetan ת חטטן
kesme, kesim, doğrama hativa חטיבה
tugay, alay, birlik, kısım hativa חטיבה
ortaokul hativat זזטיבח בימם
beııayim
zırhlı birlik hativat şiryon דזטיכח שךיון
nın dışında, den başka, nın haricinde ' huts me.. חוץ מ
açıortay (ikiye bölmekten) hotse חוצה
ayraç (dosya aralarına konan) hotsets חוצץ
kanunlaştırmak, yasalaşmak, kanun yapmak hokek, lehokek Q )חוקק (לחוקק
araştırıcı, araştırmacı, soruşturmacı, sorguya çeken, hoker חוקר
kovuşturma«, dedektif
solgun, renksiz (sıfat) hiver ת חור
üvey (sıfat) horeg ת ךג1ח
delmek, delik açmak horer, lehorer B )חורר (לחורו
his, duyu huş חוש
altıncı his, öngörü huş şişi חוש ששי
hisli, hissi, şehvetli, şehvet uyandıran (sıfat) huşani ת חושני
kanı, fikir, teşhis, yargı, ekspertiz raporuî bilirkişi havaidaat חות דעת
raporu
hayvan çiftliği havai ahayut חות החיות
mühür, damga, kaşe, etki, intiba hotam חותם
mühür, damga, kaşe hotemet חותמת
kayınpeder (eril) hoten ז חותן
kaynana (dişil) hotenet נ חותנת
kürekçi, kürek çeken hoter חותר
meteoroloji uzmanı, hava durumunu anlatan kişi hazay חזאי
göğüs, meme haze חזה
öngörmek, tahmin etmek, önceden bildirmek, hava hiza, lehazot פ )חזח (לחזות
tahmini yapmak
Öngörmek, tahmin etmek, önceden görmek, hava haza, lahzot פ )חזה (לחזות
tahmini yapmak
kehanet, önceden haber verme, tahmin hizuy חזוי
beklenen, beklenti, öngörü, tahmin dahilinde hazuy חזוי
ideal, ülkü, hayal, hülya, hedef, vizyon hazon !חזו
vahiy, ifşaat, kıyamet bildirimi hazon aharit חזון אחרית הימים
ayamim
kuvvetlendirme, güçlendirme, takviye hizuk חזוק
kur, kur yapma hizur חזור
sima, görünüş, suret, çehre hazut חזות
görsel (sıfat) hazuti ת חזותי
sutyen ׳ haziya 'חדה
görme, vizyon, olgu, fenomen, algılanabilen şey hizayoıı חזיון
serap, halisünasyon, sanrı hizyon taatuim חזיון תעתועים
202
çiftlik hava חרה
tecrübe yaşamak, başından geçmek, görüp geçirmek hava, lahvot 5 )חוה (לסדרת
kontrat, mukavele, anlaşma hoze חרזה
müneccim, kahin, peygamber, öngörü sahibi, tahmin-■ hoze חרזה
ci, olacağı kestirebilen
tel, iplik hut חרט
diş ipi hut dentali חרט דנטלי
omurilik, omurga, belkemiği hut aşidra חרט השררה
oduncu, ormancı, ağaç kesen hotev חוטב
tanga, ipkini hutini חוטיני
kaçıran, kapıp kaçıran, hava korsanı hotef חרטף
başından geçen, tecrübe, deneyim havaya חדה
kum hol חול
hasta hole חרלה
ruh hastası, psikopat hole nefeş חרלה נפש
şeker hastası hole sukeret חולה ספרת
ruh hastası, akıl hastası, deli hole ruah חרלה ררח
kumlu, kum gibi holi חרלי
holigan, serseri, kabadayı huligan חוליגן
kum tepeciği, kumul kolit חרלית
oluşturmak, yaratmak, neden olmak, dans etmek holel, leholel S )חרלל (לחרלל
hayalperest, hayalci, dalgın, aklı başka yerde olan holmani ת חרלמני
(sıfat)
geçici, gelip geçici holef חולף
tirbuşon, açacak holets חילץ
kahverengi (renk) hum חרם
kızıl kahve (renk), kırmızımsı kahve, pas rengi, hum adamdam חרם אדמדם
fındık rengi, kestane rengi, kına rengi
cazibe, arzulanan, çekici homed חומד
sur, duvar homa חרמה
tahinli nohut ezmesi, nohut humus חומוס
hoş görmek, anlayış göstermek honen, פ )חו־בן (לחונן
lehonen
kıyı, sahil, deniz kenarı, kumsal, plaj hof חרף
fildişi sahilleri (ülke) hof aşenav חוף השנהב
baş yıkayan (şampuanla), örtüşük ardışık hofef חרפף
dışarı, dış taraf, hariç huts חוץ
yurt dışı huts laarets חוץ לארץ
acil servis, acil odası, hasta tasnif bölmesi (haştaha- kadar miyun חדר מירן
nede)
morg hadar metim דודו־ מתים
ameliyathane, ameliyat odası kadar nituah חדר נתוח
yatak odası hadar şena חדר ?סנה
odacık, küçük oda, bölme, yüklük kadron חדרון
oda hizmetlisi, odacı, otellerde vs. oda düzenleyen kadran ז הדרן
(eril)
oda hizmetlisi, odacı, otellerde vs. oda düzenleyen hadranit נ חדרנית
(dişil)
yeni (sıfat) hadaş ת חדש
ay hodeş חיש
yenilenmiş hudaş חרש
yenilemek hideş, lehadeş s )חרש (לחדש את
(et)
haber kadana חרשה
haberler hadaşot חדשות
aylık hodşi חךשי
yenilikçi, modern (sıfat) hadşani ת חדשני
sivri dil, sivri dilli, hırçın badat laşon חרת לשון
yurt dışı (huts laarets kısaltması) kul חו»ל
çiftçi, çiftlik sahibi, yetiştirici, rençber havay הואי
borç, verecek, takıntı kov ח(ב
amatör, meraklı hovev חובב
amatörce, amatör ruhla, acemice (sıfat) hovevani ת חובבני
mecburiyet, zorunluluk, yükümlülük, mükellefiyet, kova חובה
boyun borcu, vazife, ödev
denizci, gemici, tayfa, bahriyeli hovel חובל
broşür, mecmua, kitapçık, Iivreto hoveret חוברת
sıhhiye eri, sağlık görevlisi, hasta bakıcı yardımcısı hoveş ז חובש
(eril)
grup, topluluk, öğrenim grubu, zümre, çevre, dönen- hug חוג
ce
oğlak dönencesi hug agdi חרג הגךי
yengeç dönencesi hug asartan חוג הפךטן
kadran,skala huğa חוגה
erbaş, çavuş, onbaşı, er, nefer, asker, İşçi, asker hoger חוגר
karınca (hayvan)
içeri sızıcı, içine işleyici, nüfuz edici, duhul edici hodrani ת חודרני
(sıfat)
• 200
bayramlık, şenlikli (sıfat) hagigi ת חגיגי
kemer takma, kemer bağlama hagira חגירה
keklik (kuş) (hayvan) huğla חגלה
topal, aksak (sıfat) higer ת חגר
kemer takmak hagar, lahgor פ )חגר (לתגר
sivri, keskin, uyanık, sivri akıllı, keskin zeka (sıfat) had ת חד
uç, sivri uç (iğne ucu kalem ucu bıçak ucu vb.) hod חד
bilmece sormak had, lahud פ )חד (לחרד
monoton, tekdüze, değişiklik göstermeyen (sıfat) hadgoni ת גרני- חד,חדגוני
sivrileştirmek, keskinleştirmek, bilemek hided, lehaded פ )חדר (לחדד
tek ebeveynli (sıfat)(eril) had ori ,ת הררי-חד
ז
tek ebeveynli (dişil) (sıfat) had orit הוךית-חד
199
sabotaja uğrayan, teröre maruz kalan, sabote edilen, hubal חבל
zarar gören
sabote etmek, sabotaj yapmak, terör yapmak, zarar hibel, lehabel פ )חבל (לתבל
vermek, berelemek
zarar ziyan vermek, hasar vermek, incitmek, kötü havai, lahbol פ )חבל (לחבל
etmek, yazık etmek
sabotaj,yıkım,helak, terör, tedhiş . .... .kabala . חבלה
istihkam eri, mayıncı asker hablan חבלו
sabotajcı, terörist, tedhişçi hablan ח?לז
çalkalamak, çırpmak, yayık yapmak hibets, lehabets 2 )חבץ (לחפץ
ayran, yayık ayranı huvtsa חבצה
zambak, nergisgillerden bir çiçek havatselet סבצלת
kucaklamak, sarmak, bağrına basmak hibek, lehabek פ )חבק (לחבק את
(et)
sarmak, kucaklamak, çevrelemek havak, lihbok פ )חבק (לחבק
arkadaş, aza, üye haver חבר
birleştirmek, toplamak, eklemek, bağlamak hiber, lehaber פ ,חבר (לחבר את
(et le el) )ל־ אל
birleşmek, katılmak havar, lahvor פ )חבר (לחבר
milletvekili, mebus haver kneset חבר כנסת
encümen azası, kurul üyesi haver moatsa .חבר מו^צה
hevra, hav חב׳,חברה
arkadaşlık, azalık haverut חברות
arkadaş canlısı, sosyal, hoş sohbet, samimi, sıcakkanlı havruti ת חברותי
(sıfat)
arkadaşlar (hitap tarzı) hevraya חבריא
etopya, habeşistan (ülke) habaş חבש
başa giymek, şapka giymek, yara sargılamak, bandaj-■ havaş, lahboş פ )חבעז (לחבש
lamak, eyerlemek, semer vurmak
fıçıcı, fıçı yapan, fıçı imalatçısı havtan חבתז
bayram hag חג
daire çizmek, etrafında turlamak hag, lahug פ )חג (לחוג
no el hag amolad חג המולד
çekirge (hayvan) hagav חגב
kutlamak, bayram yapmak hagag, lahgog פ )חגג (לחגג את
lahog (et)
kemer, kayış, kuşak hagora וזגורה
emniyet kemeri hagurat דןגורת בטיחות
betihut
kutlama, müsamere ■ hagiga חגיגה
198
bağlantı, ilişki, irtibat, eğilim, yakınlık zika זקה
yaşlılık, ihtiyarlık zkunim זקונים
dik, dimdik, ayakta duran, dikili, dik olarak ayağa zakuf זקיף
kalkmış, erekte
arıtma, damıtma, arıtım, damıtım, rafine etme 7j.kuk זקיק
muhtaç zakuk זקיק
havai fişek zikuk, zikukim זקיקי זקוקים
folikül, tek hücreli basit meyva, bezcik zakik זקיק
bukalemun (hayvan) zikit זקית
ihtiyar, yaşlı zaken זקן
sakal zakan זקו
ihtiyarlatmak, yaşlandırmak zokan, lizkon )מו (לזקן
ihtiyarlık, yaşlılık zikna זקנה
kaldırmak, erekte etmek (ereksyon), ayağa dikmek zikef, lezakef פ )זקף (לזקף
kalkmak, ereksyon olmak zakaf, lizkof פ )זקף (לזקף
dikme, kurma, ereksiyon, erkek cinsel organında zikpa זקפה
sertleşme
arıtmak, damıtmak, rafine etmek zikek, lezakek פ )זקק (לזקק
fırlamak, pırtlamak öne çıkmak, göze batmak zakar, lizkor פ )זקר (לזקר
buket, çelenk zer זר
yabancı, garip zar זר
cezve yada ibriğin akıtma ucu, içinden su akan ağız, zarbuvit וביונ3זר
ağızlık
jargon, belli kriterlere özgü konuşma biçimi (tıp jargon דרגון
jargonu, kabadayı jargonu vb.)
filiz, sürgün, saz, ince dal zered, zradim זרדים,זרד
saçmak, serpmek zara, lizrot פ )זרה (לזרות
hızlandırma, çabuklaştırma zeruz זרוז
saçık, saçılmış, serpilmiş (sıfat) zaruy ח זרוי
kol, dal zroa זרוע
ekili, ekilmiş, tohum ekilmiş (sıfat) zarua ת זריע
atılmış, fırlatılmış, terkedilmiş, kenara atılmış zamk ת זריק
(sıfat)
hızlandırıcı, katalizör zaraz זיז
çabuklaştırmak, hızlandırmak zirez, lezarez פ )זרז (לזרז
sığırcık kuşu (hayvan) zarzir זךזיר
parlamak, ışımak, ışıldamak, doğmak (güneş). zarah, lizroah פ )זרח (לזר־ח
şafak sökmek
fosfor zarhan !ריוז
195
ihmal edilmiş, terkedilmiş (sıfat) ־ zanuah ת זנוח
depar, hamle, ok gibi fırlama, atlama, atlayış zinuk זנוק
fuhuş, orospuluk mut ןברת
ihmal etmek, pas geçmek, aldırmamak, ilgilenme- zaııah, liznoah פ )זנח (לזבח
mek
kayda değer olmayan, ihmal edilebilir, cüzi zaniah זניח
ihmal, ihmalcilik, dikkatsizlik zniha זניחה
atlamak, fırlamak, hamle yapmak, depara kalkmak, zinek, lezanek פ )זנק (לזגלן
ok gibi fırlamak
hareket etmek, yerinden oynamak za, lazua פ )?זע (לזר
ter . zea זעה
kızgın, kızmış, hırsh, hiddetli, öfkeli, hiddetlenmiş, zaum ת זעום
parlamış, infiale kapılmış (sıfat)
nebze, zerre, minik, minicik, minnacık, ufacık, zaum ת זעום
önemsiz, değersiz, cüzi (sıfat)
sarsıntı, şok zaazua זעזוע
sarsmak, şok etmek, şiddetle sarsmak zizea, lezaazea פ זעזע,זעזע
)(לזעזע
mini, küçük (sıfat) zair ת זעיר
öfke, hiddet, parlama, infial zaaın זעם
hiddetlenmek, parlamak, infiale kapılmak zaam, lizom פ )זעם (לזעם
kızgınlık, öfke, hışım, hiddet, galeyan, Öfke zaaf זעף
gözü dönmüş, çok kızgın, hiddetli (sıfat) zaaf ת זעף
kızmak, somurtmak, surat asmak zaaf, lizof פ )זעף (לזעף
safran zofran זעפרן
bağırmak, haykırmak zaak, lizok פ )זעק (לזעק
bağırma, bağırış, çığlık, feryat, yaygara, haykırış zaaka זעקה
ufaltmak, minik hale getirmek, minimize etmek zier, lezaer פ )זער (לזער
kekik türü, susamlı kekik karışımı bir tatlandırıcı zaatar זעתר
baharat
ziftleme, asfaltlama, katranlama zıput זפות
zaplamak, hızlı hızlı geçmek, kumanda ile tv kanalı zipzep, פ )זפזפ (לזפזפ
değiştirmek lezapzep
tokat, şamar, vurma (argo) zapta זפטה
kursak, gırtlak, boğaz, guatr zefek זעק
zift, katran, asfalt zefet זפת
ziftlemek, asfaltlamak, katranlamak zipet, lezafet פ )זפת (לזפת
alaka, ilinti, ilişki, bağıntı, herhangi bir şeyde hak ' zika זקה
iddiası
194
sızmak, akmak, damlamak zalaf, lizlof פ )זלף (לזלף
zambiya (ülke) zambiya זמפיה
düdüklemek, kazıklamak zimber, פ )זמבר (לזמבר
lezamber
entrika, dalavere, seks düşkünlüğü, ensest, zampa- zima זמה
ralık, müstehcen
çağrı, celp, toplanmaya davet........ zimun זמין
vızıltı, uğultu zimzurn זמזום
vızıltı sesi veren zil zamzam זמזם
vızıldamak, şarkı mırıldanmak zimzem, פ )זמזם (לזמזם
lezamzem
hazır, amade, müsait, erişilir, meşgul olmayan, zamin ח זמיז
mevcut, piyasada bulunan (sıfat)
hazır bulunma, muteber olma, kullanılırlık zminut זמינות
bülbül (hayvan) zamir זמיר
el altından işler çevirmek, komplo kurmak, entrika zamam, פ )זמם (לזמם
çevirmek, dolap çevirmek lizmom
zaman, vakit, süre zman זמן
davet etmek, randevu saptamak, toplantıya çağır- zimeıı, lezamen פ )זמן (לזמן את
mak (et)
şimdiki zaman (dilbilgisi) zman ove זמן ה{ה
geçmiş zaman (dilbilgisi) zmaıı avar זמן ??ר
gelecek zaman (dilbilgisi) zman atid זמן ?תיד
geçici zmani זמני
kısa bir zaman için, bir müddet, bir süre zman ma ץמף־מה
şarkı zemer זמר
şarkıcı (eril) zamar r זמר
şarkı söylemek zimer, İezamer פ )זמר (לזמר
şarkı, şarkı söyleme, şakıma, ötme, müzik, musiki zimra ץמרה
şarkıcı (dişil) zameret j זמרת
assolîst zameret raşit זמרת ראשית
süet zamş זכןעז
çeşit, tür, varyasyon, cins, nevi zan ן1
kuyruk zanav זנב
at kuyruğu (saç modeli) zanav sus. )זנב סוס (תסרקת
(tisroket)
zencefil zangevil ז?גביל
fahişelik yapmak, orospluk yapmak, zina yapmak, zana, lizııot פ )זנה (לזנות
kahpelik yapmak
193
hak etmek, ermek, beraat etmek, kazanmak zaha, lizkot S. )זכה (לזכות
beraat, suçsuzluk, ibra, aklama, temize çıkarma zikuy זכוי
hak ediş, liyakat, kazanım zikuy זכרי
arıtma, temizleme, tasfiye, berraklaştırma zikuh זכוף
cam zhuhit ןכוכית
büyüteç ■ ־-■ : : zhuhit . זכוכית מגדלת
magdelet
hatırlanan, unutulmayan, anılan zahur זכור
hak, imtiyaz, aktif hesap zhutj zehut זכות
telif hakkı zhutyotsrim זכות יוצךים
geçiş üstünlüğü, ileri gidiş hakkı (trafik) zhut kadima זכות קדימה
kazanma, galibiyet, ikramiye, ödül, getiri, kar, hak zhiya . זכיה
etme, kazanım, erme
ayrıcalık, imtiyaz, hak, ruhsat, herhangi bir yeri zikayon ז?יון
işletme hakkı
haklar, elde edilmiş kazanımlar zhuyot זכיות
insan hakları zhuyot aadam זכיות האדם
hatırlama, anma, hatıra, hafıza zhira זכירה
arıtmak, arındırmak, temizlemek, berraklaştırmak zikeh, lezakeh פ )זכןד (לזכך
hatıra, anı zeker זכר
erkek zahar r זכר
hatırlamak, anmak, anımsamak zahar} lizkor פ )זכר (לזכר את
(et)
hafıza, bellek, hatıra, anı zikaron זכרין
hatırası aziz olsun, ruhu şadolsun, başharflerle zihrono זכרונו לברכה
kısaltması ( 0“□) livraha, (z”l) ז )(דל
akmak, sızmak, kaçak yapmak (elektrik) zalag, lizlog פ )זלג (לזלג
damlatma, püskürtme ziluf זלוף
hor görme, küçümseme, önemsememe, hiçe sayma, zilzul זלזול
hafife alma, tenezzül etmeme
hor görmek, küçümsemek, önemsememek, hiçe zilzel, lezalzel פ )זלזל (לזלזל
saymak, hafife almak, tenezzül etmemek
yaban asması, filbahar zalzelet זלזלת
sızıntı, sızma, kaçak zliga זליגה
oburluk, pisboğazlık zlila זלילה
oburluk etmek, pisboğazlık etmek, mideye indir- zalal, lizlol פ )זלל (לזלל
mek, hırsla yemek, habire atıştırmak
sağanak, şiddetli yağış, bardaktan boşanırcasına zalafot זלעפות
yağmur '
damlatmak . zilef, lezalef פ )זלף (לזלף
190
ז
Z, sayısal değeri 7, (ibranı alfabesinde 7.ci harf) zayin ז
onattı (harf) zayin tet דט
onyedi (harf) zayin yud די
kurt(hayvan) zeev זאב
yumurcak, bebek, küçük, çocuk zaatut זאטוט
bu, şu (dişil) zot, zoti נ זאת
demek ki, bu demek ki, demek oluyor ki, başka bir zot omeret זאת אומרת
deyişle
akıntı, sızıntı zav זב
sızıntı yapmak, akıntı yapmak(sıvı) zav, lazuv s )זב (לזוב
sinek (hayvan) zvuv זבוב
at sineği (hayvan) zvtıv asus זבוב הטוס
gübreleme zibul זבול
saçmalık, abuk sabuk laflar, saçma sapan söz, boş zibuley moah זבולי מה
laf, zırva
kurban zevah זבח
kurban kesmek zavah, Uzboah s )זבח (לזבח
kurban kesme, kurban etme zviha זביחה
çöp, gübre zevel זבל
gübrelemek zibel, lezabel ע )זבל (לזבל
tezgahtar zaban M
zebra (hayvan) zebra זברה
camcı zagag זגג
cam takmak zigeg, lezageg 5 )זגג (לזגג
cam takma, camcılık, şekerli beyaz karışım, krema zigug זגוג
ile pasta kaplama
zikzak çizmek zigzeg, S )זגזג (לזגזג
lezagzeg
kötülük, art niyet, kötü niyet, kem gözlülük, garez zadon זדון
fesatça, art niyetli, nispetçi (sıfat) zdoni ת זדוני
bu, şu (eril) ze T זה
altın zaav זהב
aynı, eşdeğer, denk, benzer zee זהה
kimliğini teşhis etmek, hüviyet tespiti yapmak, zia, lezjaot (et) 'פ )זהה (לזהות את
kimliğini saptamak, tanımak
altuni, altın renginde, yaldızlı (sıfat) zauv .ת זהוב
189
tartışma, münakaşa ׳ vikuah וכוח
vesaire, vs. vehuley, vehu וכר,וכלי
yoksa, aksi takdirde valo ולא
yavru, çocuk, velet, bebek valad ילד
vals, vals dansı / müziği vals ולס
venüs gezegeni ■.,. ...... ....... venus ונום
vanilya vanil תיל
venezuela (ülke) venetsuela ונצואלה
ayar visııt וסות
regl, aybaşı kanaması, adet görme (kadınlarda) veset ןסת
regülatör, ayarlayıcı vasat וסת
ayarlamak, uyarlamak, düzenlemek, uyumlu hale viset, levaset פ )וסת (לוסת
getirmek
heyet, komisyon, kurul, temsil eden komite vaad ועד
işçi kurulu vaad ovdim ועד עובדים
komite, kurul, heyet, komisyon vaada ועדה
tıp heyeti vaada refuit הגדה ךפואית
kongre, konsey, toplantı veida .ועירה
vafıl (waffle), kağıt helvaya benzer bir tür tatlı vafel ופל
gözleme
gül (çiçek) vered ורד
pembe (renk) varod וריד
kuşburnu (bitki) vered abar ורד הבר
gülyağı vardinon ורדינון
damar, toplardamar vrid יריד
yemek borusu veşet הצע
vazgeçme, feragat vitur ותור
kıdemli, gedikli, eski (sıfat) vatik n וחיק
vatikan (ülke) vatikan יהיקן
kıdem, kıdemlilik vetek ותק
vazgeçmek, feragat etmek, caymak, Ödün vermek, viter, levater ) פ- ל,ותר (לותר על
yelkenleri suya indirmek (mecazi) (al le)
vazgeçici, feragat eden, teslimiyetçi (sıfat) vatran ת יתרו
teslimiyetçilik, feragat edicilik, vazgeçicilik vatranut וחרבות
187
gevşemek, yavaş hareket etmek, uyuşmak itrapa, ..... , ,5, )תתרפה (להתרפתת
leitrapot
aşınmak, yıpranmak, zedelenmek, iyice eskimek itrapet, פ )הת_רפט (להתרפט
leitrapet
kendini alçaltmak, yaltaklanmak, dizlerine kapan- itrapes, 5 )התרפס (להתרפס
mak, yalakalık yapmak leitrapes
yaltaklık, yalakalık, dalkavukluk, şakşakçılık itfapsut - הךנךפסות
sıkıca dört elle sarılmak, kapısında kul köle olmak itrapekf 3 )התרפק (להתרפק
leitrapek
çamurlanmak, çamura bulanmak, balçığa batmak, itrapeş, 3 )התרפש (להתרפש
üstü başı çamur olmak leitrapeş
uzlaşmak, barışık olmak, hoşnut olmak itratsa, 3 )התרצה (להתרצות
lettratsot
şekillenmek, biçim almak, biçimlenmek, oluşmak, itrakem, 3 )התרקם (להתרקם
vücut bulmak . leîtrakem
dikkatsiz olmak, dikkat etmemek, ihmal etmek, itraşel, leitraşel 3 )התרשל (להתרשל
kayıtsız kalmak
etkisinde kalmak, hayran kalmak, kanı edinmek, itbonen, 3 התרשם (להתרשם
intiba edinmek (□□□□□ □□ □□□□DD) ieitbonen (me) )-מ
izlenim, intiba itraşmut התרשמות
hiddetlenmek, tepesinin tası atmak, köpürmek, itrateah, 3 התרתח,התרתח
kızgın olmak itratah, )(להתרתה
leitrateah.
kaptırmak, büyütenmişçesine bağlanmak, ipnotize itratek, 3 )התרתק (לתתרתק
olmak leitratek
yıpratma, zayıflatma, bitkin düşürme, yıldırma, ataşa התשה
bezdirme
186
yıkanmak itrahets, S )התרחץ (להתרחץ
leitrahets
uzaklaşmak itrahek, S )התרחק (להתרחק
leitrahek
uzaklaşma itrahakut התרתקות
vuku bulmak, vaki olmak, başa gelmek itraheş, S )התרחש (להתרחעז
leitraheş
vukuat, oluş, olay, vaka, hadise itrahaşut התרחקזרת
ıslanmak, nemlenmek itratev, פ )התרטב (להתרטב
leitratev
bağışlatmak, finanse etmek, katkı sağlamak İtrim, leatrim פ התרים (להתרים
(et) )את
kafa tutmak, diklenmek, meydan okumak, karşı itris, leatris פ )התריס (להתריס
gelmek, baş kaldırmak
uyarmak, ikaz etmek, itiraz etmek itria, leatria פ )התריע (להתריע
bileşim haline gelmek(madde) itrakev, פ )התרבב (להתרכב
leitrakev
konsantre olmak, odaklanmak, bir hedefe yönelmek itrakez, פ התרכז (להתרכז
leitrakez (be) )-ב
merkezleşme, temerküz, toplama, konsantrasyon, itrakzut התרכזות
düşüncede bir noktaya yoğunlaşma
yumuşamak itrakeh, פ )התרכך (להתרכך
leitrakeh
teberrü etme, teberru toplama, yardım, bağış, iane atrama התרמה
toplama
kafa tutma, meydan okuma, karşı gelme, karşı atrasa התרסה
koyma, başkaldırma
dizginlenmek, yatışmak, kendini tutmak itrasen, פ )התרסן (להתרסן
leitrasen
ilaçlanmak, püskürtülmek, serpilmek itrases, פ )הת_רסם (להתרסס
leitrases
parçalanmak, parça parça olmak, ezilmek, unufak itrasek, פ )התרסק (להתרסק
olmak, ufalanmak leitrasek
parçalanma, parça parça.olma, öğütülme, topu itraskut התרסקות
atma(iflas), çökme
ihtarname, uyarı, ihtar, ikaz, uyarma atraa התרעה
ateş püskürmek, çok kızgın olmak, burnundan itraem, פ )התרעם (להתרעם
solumak, gürlemek leitraem
ferahlamak, dinçleşmek, tazelenmek, yenilenmek itranen, התרענן (להתרענן) פ
leitranen
tedavi olmak, iyileşmek itrape, leitrape פ התרפא (להתרפא
(me) t-»
gösteriş yapmak, caka satmak, fiyaka yapmak, hava itravrev, B התרברב (להתר
atmak, böbürlenmek, övünmek leitravrev )ברב
çalım, caka, fiyaka itravrevut תתרבךבות
küsmek, kızmak, öfkelenmek, darılmak, sinirlen- itragez, B התרגז (להתרגז
mek leitragez (al) )על
kızgınlık kızma itragzut התרגזות
alışmak itragel, B התרגל (להתרגל
leitragel (le) )-ל
tercüme edilmek, çevirilmek itargem, B )התרגם (להתרגס
leitargem
heyecanlanmak, duygulanmak, hislenmek itrageş, B תתרגש (להתרגש
leitrageş (me) )-פ
heyecan, duygulanma, hislenme itragşut התקשות
yassılaşmak, düzleşmek, yayvanlaşmak, hamur itraded, B )התררד (לתתררי
açılmak leitraded
uyarmak, ikaz etmek, baştan söylemek, tembih itra, leatrot B )התרה (להתרות
etmek
rahat oturmak, geniş oturmak, rahatlamak itraveah, B התריתי תתרוח
itravah,
leitraveah
)(לתתרית
kalkmak, yükselmek itromem, B התרומם (להת
leitromem )רומם
yukarı çıkış, yükselme itromemut תתרוכןמות
aşka gelme, coşkunluk, moral yüksekliği, kıvanç, itromemut התרוממות רוח
sevinç ruah
neşesi yerinde olmak, neşelenmek, şarkı söyleme itronen, B )התרונן (לתתרונן
modunda olmak leitroneıı
arkadaşlık etmek, dost olmak, arkadaş canlısı itroea, itroaa, B תתרועע.התרועע
olmak leitroea )(להתרועע
gevşemek, güçsüzleşmek, çözülmek, kesinleşmemek itrofef, leitrofef B התרופף (לתת־
)רופף
koşuşmak, koşuşturmak itrotsets, B התרוצץ (להת
leitrotsets )רוצץ
boşalmak, boşalmış olmak itroken, B תתרוקן (להתרוקן
leitrokeıı (me) )-מ
boşalma, boşalmış olma, boşluk itroknut התרוקנות
yoksullaşmak, servetini kaybetmek, varını yoğunu itroşeş, B התרושש (לתת־
yitirmek, sefalete düşmek leitroşeş רושש) י
genişlemek itrahev, B )תתרחב (להתרחב
leitrahev
184
küçük küçük doğranmak itkatsets, B )התקצץ (להתקצץ
leitkatsets
kısalmak itkatser, B )התקצר (להתקצר
leitkatser
kendini adlandırmak, kendini addetmek itkare, leitkare B )התקרא (להתקרא
yakınlaşmak, yaklaşmak, yanaşmak itkarev, B התקרב (להתקרב
leitkarev (le el) ז )אל,-ל
yanaşma, yaklaşma, yakınlaşma ükarvut התקרבות
bukleleşmek, kıvrıklaşmak (saç) itkarzel, B התקחל (להתק־
leitkarzel )חל
kelleşmek itkareah, B התקרה התקרה
itkarah, )(להתקרח
leitkareah
kelleşme , itkarhut התקרחות
soğumak, soğuklaşmak, soğuk almak, üşümek (şo- itkarer, B )התקרר (לדיהקרר
reş kuraldışı istisna olarak 000 KOR) leitkarer
soğuk alma, soğuma itkarerut התקררות
sertleşmek, katılaşmak, zorlanmak, zorlaşmak, ttkaşa, leitkaşot B ההקשה (להתלר
zorluk çekmek, güçlük çekmek, zora gelmek (be) )~שותב
sertleşme, katılaşma, zorlanma, zorluk çekme itkaşut ההקשות
sertleşmek, katılaşmak, haşinleşmek, taviz verme itkaşeah, B התקשח,התקשח
mek itkaşah, )(להתקשח
leitkaşah
süslenmek, bezenmek itkaşet, B התקשט (לההק־
leitkaşet ................ )שט
telefon etmek, telefon bağlantısı kurmak itkaşer, B ההקשר (להתקשר
leitkaşer (le ) עם, אל,-ל
el im)
bağlanma, irtibat, bağlantı itkaşrut התקשרות
kavisleşmek, yay biçimine dönüşmek, kavis halini itkaşet, B התקשת (להתק
almak leitkaşet )נת
müsaade, izin, permi, lisans, ruhsat eter התר
uyan, ikaz, ihtar, tembih, alarm atraa התראה
görüşmek itraa, leitraot B התראה (להתראות
(ün) ז ')עם
röportaj vermek, mülakat vermek itraayen, B )התראין (להתרא״ז
leitraayen
katmanlaşmak, katman oluşturmak, tabakalaşmak itrabed, B )התרבר (לההרבד
leitrabed
çoğalmak, artmak, üremek itraba, B )התרבה (להתרבות
leitrabot
183
ayaklanma ״ ״, itkomemut התקוממות
hesaplaşmak, ödeşmek, telafi olmak, eşitlenmek ttkazez, S )התקזז (להתקזז
leitkazez
hataya düşürmek, tökezletmek, yanlış yaptırmak itkil, leatkil S )התקיל (להתקיל
varolmak, sürdürmek, hayatı devam ettirmek itkayem, פ )התקים (להתקים
leitkayem
kurmak, aygıt bağlamak, tesis etmek itkin, leatkiıı '׳פ תתקין (להתקין
(et) )את
saldırmak, hücum etmek, agresif olmak, taciz etmek itkif, leatkif פ התקיף (להתקיף
(et) )את
duş almak, duş yapmak, yıkanmak itkaleah, פ התקלח,התקלח
itkalah, )(להתקלח
leitkaleah
soyulmak (kabuk deri) iikalef, פ )התקלף (להתקלף
leitkalef
bozulmak, arızalanmak, işlemez hale gelmek, itkalkel, פ תתקלקל (להתק
laçkalaşmak leitkalkel )לקל
buruşmak, kırışmak, bükülmek itkamet, התקמט (להתקמט) פ
leitkamet
cimri olmak itkamtsen, פ תתקמצן (להתק
leitkamtsen )מצן
kavis biçimi almak, dış bükey şekli almak, konveks itkamer, פ )התקמר (להתקמר
şekli almak (kubbe) leitkaıner
cihaz, aygıt, tertibat etken התקן
kıskanmak (birbirini) itkane, leitkane פ )התקנא (להתקנא
kurulum, kurma, tesis etme, alet bağlama atkana התקנה
çukurlaşmak, oyuklaşmak, iç bükey şekil almak itkaer, leitkaer פ )התקער (להתק?נר
kriz, hastalık nöbeti, spazm, atak etkef התקף
panikatak etkef harada התקף חרדה
kalp krizi etkef lev התקף לב
hücum, saldırı, taarruz, atak, akın, kriz atkafa התקפה
kontratak (futbol) atkafa התקפה מתפרצת
mitparetset
mağdur olmak, mahrum olmak, yoksun kalmak itkapeah, פ התקפח,התקפה
itkapah, )(להתקפה
leıtkapeah
atak, saldırgan, ofansif (futbolda)(sıfat) etkefi ת התקפי
katlanmak, kıvrılmak itkapel, s )התקפל (להתקפל
leitkapel
kalp krizi atkafat lev התקפת לב
karşı şaldın, karşı hücum atkafat neged התקפת נגד
181
açıklığa kavuşmak, ortaya çıkmak, çözümlenmek, Üpaaneah, S התפענח,התפענח
deşifre olmak itpaatıah, )(להתפענח
leitpaaneah
çatlamak, yarılmak, bölünmek itpatseah, פ התפצח,התפצח
itpatsah, )(להתפצח
leüpatseah
ayrılmak, bölünmek itpatselj . פ, )(להתפצל. התפצל
leitpatsel
bölünme, ayrılma, ikiye bölünme itpatslut התפצלות
paramparça olmak, tuzla buz olmak itpatspets, פ התפצפץ (להתפ־
leitpatspets )צפץ
sayılmak, toplanmak, emredilmek itpaked, פ )התפקד (להתפקד
leitpaked
çatlamak (civcivin yumurtadan çıkması), son nefe- itpakea, ıtpaka, פ התפקע,התפקע
sini vermek leıtpakea )(להתפקע
yoldan çıkmak, kötü yola düşmek, dini yolu terket- itpaker, פ )התפקר (להתפקד
mek leitpaker
gözden kaçırılmak, boşa gitmek, ıskalanmak, es itfakşeş, פ-התפקשש (להתפ
geçilmek leitfakşeş )קשש
vahşileşmek, yabanileşmek, hırçınlaşmak itpare, leiipare הספרא (להתפרא) פ
geçinmek itparnes, פ התפתם (להתפ־
leitpames )תם
ün salmak, meşhur olmak, reklamı yapılmak, yayın- itparsem, התפרסם (להתפ־ פ
lanmak leitparsem )ךסם
vahşileşmek itparea, üpara, פ התפרע,התפרע
leitparea )(להתפרע
kaytarmak, zamparalık yapmak, arazi olmak itparper, פ התפרפר(להתפ־
leitparper )ךפד
zorla girmek, kırıp girmek veya çıkmak, paldır ttparetSf פ )התפרץ (להתפרץ
küldür girmek, patlak vermek, patlamak, indifa leitparets
etmek (yanardağ)
zorla girme, paldır küldür girme, patlak verme, itpartsut התפרצות
indifa etme (yanardağ)
parçalara ayrılmak, parçalanmak itparek, פ )התפרק (להתפרק
leitparek
deşarj, boşalma, parçalanma itparkut הספרקות
yorumlanmak, izah edilmek, tanımlanmak, adde- itpareş, התפרש (להתפרש) פ
dilmek leitpareş
yayılmak, mevzilenmek, konuşlanmak itpares, התפרש (להתפרש) פ
leitpares
180
uzlaşma, barış yapma, barışma, sulh, yatışma, itpaysut התפיסות
teskin olma
ayılmak, kendine gelmek, enayilikten çıkıp gözünü itpakeah, S התפכח,התפכח
açmak, ayıkmak itpakah, )(להתפכח
leitpakeah
hayret etmek, donakalmak, çok şaşırmak itpale, leitpale B )התפלא (להתפלא
bölünmek, ayrılmak,hizipleşn1ek . . , itpaleg, ..... התפלג (להתפלג) פ
leitpaleg
bölünme, ayrılma, hizipleşme îtpalgut התפלגות
tuzdan arıtma, deniz suyununun tuzunu arındırıp atpala התפלה
kullanılır hale getirme
sinsice girmek, davetsiz gitmek itpaleah, B התפלח,התפלח
itpalah, )(להתפלח
leitpaleah
dua etmek, ibadet etmek itpalelj leiipalel B )התפלל (להתפלל
polemiğe girmek, tartışmak, kanıtlamaya çalışmak itpalmes, פ התפלמס (להתפ
leitpalmes )למס
felsefe yapmak, palavra kafa şişirmek itpalsef, התפלסף (להתפ פ
leitpalsef )לסף
polemiğe girmak, müzakere etmek itpalpel, התפלפל (להתפ פ
leitpalpel )לפל
şok olmak, ürpermek, korkudan donakalmak itpalets, התפלץ (להתפלץ) פ
leitpalets
yuvarlanmak, debelenmek (çamurda, çimende vs.) itpaleş, B -התפלש (להתפ
leitpaleş .....’ .....)לש
boşalmak, boş kalmak, serbest kalmak, tahliye itpana, B התפנה (להתפנות
edilmek leitpanot (me) )-מ
keyfini çıkarmak, keyfini sürmek itfaııen, פ )התפנן (להתפנץ
leitfaııen
aksiliğe uğramak (argo), lastiği patlamak itpançer, B -התפנציר (להתפ
leitpançer )נצ'י
şımarmak itpanek, B )התפנק (להתפנק
leitpanek
ıskalanmak ־ ilfasfes, B התפספס (להתפ
leitfasfes )ספס
hayran kalmak, şaşırmak, hayrete düşmek itpael, leitpael B )?ל (להתפיל7התפ
hayranlık, hayret etme, hayret itpaalut ' התפילות
kalbi çarpıntı yapmak, heyecanlanmak, şok olmak itpaem, B )התפעם (להתפץנם
leitpaem
karışmak, karıştırılmak, karılmak ' itarbel, פ התערבל (להתכ
leitarbel ■ )רבל
striptiz yapmak, soyunmak ttartel, leitartel B התערטל (להתע
)רטל
soyunma itartelut התערטלות
tekrar incelemeye alınmak, doğruluk gücünü itarer, leitarer B התעךער (להתע־
yitirmek .......................... " ' ' ‘י " ’
)ךער
sislenmek, puslanmak, bulanıklaşmak, belirsizleş- itarpel, B -התערפל (להתע
mek leitarpel )ךפל
zenginleşmek, zengin olmak itaşer, leîtaşer B )התעשר (להתעשר
kendine gelmek, aklı başına gelmek itaşet, leitaşet B חתעשת (להתע
)שת
niyetlenmek, niyet etmek, kendini bu işe tahsis itated, leitated B )התעתד (להתעתר
etmek, kendini hazırlamak, hazır olmak
övünmek, kendini beğenmek, kendini methetmek, itpaer, leitpaer B )התפאר (להתפאר
bUb rlenmek, iftahar etmek
nalları dikmek, ölmek (argo), zıbarmak (argo) itpager, B )התפגר (להתפגר
leitpager
uçuşup gitmek, dağılmak itpogeg, B )התפוגג (להתפוגג
leitpogeg
patlamak, infilak etmek itpotsets, B התפוצץ (להת
leitpotsets )פוצץ
patlama itpotsetsut התפוצצות
parçalanmak, paramparça olmak, ufalanmak, itporer, B התפורר (להת
kırıntı haline gelmek leitporer )פורר
dağılmak, yayılmak, saçılmak itpazer, B )התפזר (להתפזר
leitpazer
dağılma, dağıtılma itpazrut התפזרות
kömürleşmek itpahem, B )התפחם (להתפחם
leitpahem
tıkınmak, semirmek, semiz hale gelmek itpateın, B )התפטם (להתפטם
leitpatem
İstifa etmek, işten çıkmak itpater, B התפטר(להתפטר
leitpater (me)
)מ־
istifa, çekilme itpatrut התפטרות
kabartmak, kabarmasını sağlamak, şişirmek (ha- itpiah, leatfiah B )התפיח (להתפיח
mur)
suyu tuzdan arındırmak, tuzlu sudan içecek su elde itpil, leatpil B )התפיל (להתפיל
etmek .
uzlaşmak, barışmak, yatışmak, teskin olmak Üpayes, B )התפיס (להחפים
leitpayes
178
bayılmak, kendinden geçmek Halef, leitalef פ )התעלף (להתעלף
bayılma, baygınlık italfut התעלפות
idman yapmak itamel, leitamel התעמל (להתעמל) פ
jimnastik, idman, beden eğitimi, atletizm itamlut התעללות
artistik jimnastik itamlut התעמלות אמנו־
omanutii תית
loşlaşmak, kararmak, sönükleşmek, donuklaşmak itamem, פ -התעמעם (להתע
leitamem )מעם
derinleşmek, derinine inmek, iyice araştırmak itamek, פ התעמק (להתעמק
leitamek (be)
(-3
zıtlaşmak, karşı karşıya gelmek, çatışmak, tartış- iiamet, leitamet התעמת (להתעמת) פ
mak, aksini savunmak, yüzleşmek
zevk almak, haz almak, memnun olmak, eğlenmek iianeg, leitaneg פ )התענג (להתענג
işkence görmek, eziyet çekmek itana, leitanot התענה (להתענות) פ
ilgilenmek, alakadar olmak, ilgisini çekmek itanyen, התענין (להתענין פ
leitanyen (be) (-3
ilgi, ilgilenme itanyenut התענעות
meşgul olmak, iştigal etmek, çalışılmak, iş yapılmak, itasek, leitasek פ התעסק (להתעסק
iş tutmak seksi faaliyette bulunmak (argo) (be) (-3
küflenmek itapeş, leitapeş פ התעפש (להתע־
)פקז
üzgün olmak, kederli olmak itatsev, התעצב (להתעצב) פ
leitaisev
sinirlenmek, öfkelenmek, asabileşmek.................... itatsbeıı,....... פ התעצבן (להתע־
leitatsben )צבן
üşenmek, yüksünmek, tembellik etmek itatsel, leitatsel התעצל (להתעצל) פ
yoğunlaşmak, gücünü toplamak, güçlenmek itatsem, התעצם (להתעצם) פ
leitatsem
haczedilmek, kontrolü el altına alınmak itakel, leitakel התעקל (להתעקל) פ
bükülmek, eğilmek, burulmak, yamulmak itakem, התעקם (להתעקם) פ
leitakem
inat etmek, diretmek, dayatmak, ısrar etmek itakeş, leitakeş פ התעקעז (להתע־
)קקז
inatçılık itakşut התעקשות
karışmak, müdahele etmek, işe karışmak, iddiaya itarev, leitarev פ )התערב (להתערב
tutuşmak
karışmak, karıştırılmak itarbev, פ התעךבב (להתע־
leitarbev )3ךב
karışma, bahse iddiaya girme itarvut התערבות
177
kesiklik, kopukluk, bağlantı kopukluğu, ilişik kes- itnatkut התנתקות
m e, alaka kesme, irtibatı koparma
mayalandırmak, galeyana getirmek, kışkırtmak, itsis, leatsis פ )התסיס (להתסיס
provoke etmek, tahrik etmek
yoğunlaşmak, koyulaşmak, kalınlaşmak (sıvı) itaba, leitabot פ ה (לתתע־3ו!תע
)ברת
hamile kalmak, döllenmek itaber, leitaber פ )תתעבר (לתתעכר
yuvarlaklaşmak, daire şekline girmek itagel, leitagel פ )התעגל (להתעגל
güncelleşmek, bilgi edinmek, malûmat almak itadken, פ תתעךפן (לתתע־
leitadken
>ז5ך
zarifleşmek, nazikleşmek, kibarlaşmak, duyarlı . ifaden, leitaden פ )התעדן (להתעדן
davranmak
yanıltmak, şaşırtmak, yanlış yola sevketmek, doğru ita, leatot פ )התעה (להתעות
yoldan saptırmak
yüreklenmek, cesaret almak, gaza gelmek תתעודד (להת
itoded, leiîoded פ
)עודד
uçuşmak, savrulmak, uçup gözden kaybolmak itofef, leitofef פ התעופף (להת
)עופף
kör olmak, körleşmek itaver, leitaver פ )התערר (להתעור
uyanmak itorer, leitorer תתעורר (להתעורר פ
(me) )-מ
uyanma, uyanış itorerut התעוררות
biçimsizleşmek, şekli bozulmak itavet, leitavet התעות (להתעות) פ
kaplanmak, sarınmak, sarmalanmak, paketlenmek, itatef, leitatef תתעטף (להתעטף) פ
bürünmek
hapşırmak, aksırmak itateş, leıtateş פ התעטעז (להתע
)טש
yorulmak itayef, leitayef פ )תתעיף (לתתעיף
yorgunluk, yorulma itayfut תתעיפות
duraklamak, duraksamak, gecikmek itakev, leiîakev פ )התעכב (להתעכב
hazmolmak, sindirilmek itakel, leitakel פ )תתעכל (לתתעכל
öne çıkmak, çok başarılı olmak, daha iyi olmak itala, leitaalot פ התעלה (לתתעלות
(al le) )-עלי ל
kıvanç, manevi yükselme hissi, maneviyat italut התעלות
eziyet etmek italel, leitalel פ )תתעלל (להתעלל
aldırmamak, umursamamak, önemsememek, gö- italem, leitalem פ )תתעלם (להתעלם
zardı etmek, görmezden gelmek
aldırmama, umursamama, önemsememe, gözardı ■ italmut התעלמות
etme, görmezden gelme
sevişmek, aşk oyunları yaşamak itales, leitales פ )תתעלם (להתעלס
176
silkinmek, silkelenmek itnaer, leitnaer 3 )התנער (להתנזר
şişmek itnapeah, 5 התנפח,התנפח
itnapah, )(להתנפח
leitnapeah
saldırmak, üzerine çullanmak, hücum etmek itnapel, 3 )התנפל (להתנפל
leitnapel
saldırma, saldırı , . .... . itnaplut . .. . התנפלות
kırılmak, paramparça olmak, tuzla buz olmak itnapets, 3 )התנפץ (להתנפץ
leitnapets
dinlenmek, tatile çıkmak itnapeş, 3 )התנפש (להתנפל
leitnapeş
kapışmak, çekişmek, atışmak itnatseah, 3 התנצח,התנצח
ıtnatsah, )(להתנצח
leitnatseah
özür dilemek itnatsel, 3 )התנצל (להתנצל
leitnatsel
özür, özür dileme itnatslut התנצלות
hristyanlaşmak itnatser, 3 )התנצר (להתנצר
leitnatser
temizlenmek (kendini) itııaka, 3 )התנקה (להתנקות
leitnakot
boşalmak, bir yere akmak, süzülmek (sıvı) itnakez, 3 )התנקז (להתנקז
leitnakez
intikam alınmak, kan davası gütmek itnakem, 3 )התנקם (להתנקם
leitnakem
suikast yapmak, birinin hayatına kastetmek itnakeş, 3 )התנקש (להתנקש
leitnakeş
suikast itnakşut התנקמות
yücelmek, yükselmek, kendini beğenmek, ukalalaş- itnase, leitnase 3 )התנשא (להתנבא
mak
azamet, kibir, kibirlilik, küstahlık itnasut התנשאות
nefes nefese kalmak, soluğu tutulmak itııaşem, 3 )התנשם (להתנחם
leitnaşem
solumak, nefesini bırakmak, püflemek, üflenmek itnaşef, 3 )התנשף (להתנשף
leitnaşef
soluma, nefesini bırakma, püfleme, üflenme itnaşfut התנשפות
Öpüşmek itnaşek, 3 )!התנשק (להתנשל
leitnaşek
ameliyat olmak, analiz olmak itnateah, 3 התנתח,התנתה
itnatah, )(להתנתח
leitnateah
kesilmek, kopmak, bağlantı kesilmek, ilişkisi kesik itnatek, 3 )התנתק (להתנתק
mek leıtnatek
175
çirkefleşmek,.şirretleşmek., çamuriaşmak, davranışı itnavel, S .)התנול (להתנול
çirkinleşmek leitnavel
yozlaşmak, bozulmak, karakteri zayıflamak, deje- itnaven, פ )התנון (להתנין
nere olmak, dumura uğramak leitnaverı
yozlaşma, bozulma, alçalma, soysuzlaşma, dejene- itııavnut הסנןנרת
rasyon
dalgalanmak (bayrak, flama vs.) itııoses, פ התנוסס (להת.
leitııoses )נוסס
hareketlenmek, ileri geri sallanmak, meyletmek itnoea, itnoaa, פ התנועע,התנועע
leitnoea )(להתנועע
sallanmak, dalgalanmak, bir yandan diğerine itnofef, התנופף (להתנופף) פ
savrulmak leitnofef
parıldamak, parlak olmak itnotsets, פ התנוצץ (להת
leitnotsets )נוצץ
inzivaya çekilmek, el etek çekmek, mahrumiyete itnazer, פ )התנזר (להתנזר
katlanmak, manastıra kapanmak, uzak durmak leitnazer
(rahiplik papazlık gibi)
inzivaya çekilme, el etek çekme itnazrut הסנץרות
yerleşim merkezi kurmak, iskan etmek, yerleşmek itnahel, פ )התנחל (להתנחל
leitnahel
yerleşımcilik, yerleşimcilerin kurduğu yerleşim yeri itnahalut התנחלות
avunmak, teselli olmak itnahem, פ )התנחם (להתנחם
leıtnahem
kıvrılarak ilerlemek (ydan şeklinde) itııahşel, פ התנחשל (להתנ־
leitnahşel )ךושל
seyyar olmak, gezici olmak, gezgin olmak, transfer itnayed, פ )התניד (להתניד
olmak leitnayed
koşul, şart, kayıt, şart koşma atnaya החמה
tetiklemek, başlatmak, motoru çalıştırmak, motora itnia, leatnia פ )התניע (להתניע
start vermek
komplo Kurmak, kotulugiınu istemek, kotuluk planı unakel, פ התנכל (להתנפל
yapmak leitnakel (al) )על
yabancılaşmak, arası soğumak ilııaher, פ )התנכר (להתנכר
leitnaher
denenmek, tecrübe kazanmak itnasa, פ התנסה (להתנסות
leitnasot (be) )-ב
kendini ifade etmek ttnaseah, פ התנסח,התנסח
itnasah, )(להתנסח
leitnaseah
sallanmak itııaanea, פ התנענע,התנענע
itnaanaa, )(להתנענע
leitnaaııea
174
devam etmek, sürmek, süregelmek itmaşeh, S התמשך (להת
leitmaşeh
)משך
devam etme, süregelme, sürme itmaşhut התמיכות
gerinmek itmateah, S התמתח,התמתח
itmatah, )(להתמתח
leitmateah
gerinme itmathııt התמתחות
ıhmlılaşmak, dengeli ve ölçülü olmak itmaten, פ )התמתן (להתמתן
leitmaten
d engeldik, ölçülülük, ölçülü olma, ılımlılık, itidal itmatnut התמתנות
kendine özen göstermek, hoş olmak itnaa, leitnaot התנאה (להתנאות) פ
sezinlemek, olacakları hissetmek, öngörü sahibi itna.be, leiinabe התנבא (להתנבא) פ
olmak, içine doğmak
kurulanmak, silinmek itnagev, פ )התנגב (להתנגב
leitnagev
zıtlaşmak, karşı çıkmak, itiraz etmek, muhalefet itnaged, פ התנגד (להתנגד
etmek, çelişmek, direnmek leitnaged (le) )-ל
karşı gelme, karşıtlık, muhalefet, direniş itnagdut התנגדות
sataşmak, kavga çıkarmak, savaşmak itnageah, s התנגח,התנגח
itnagah, )(להתנגח
<■ leitnageah
melodi çalınmak itnagen, פ )תת נגן (להתנגן
leitnagen
çatışmak, çarpışmak, çakışmak itnageş, פ התנגש (להתנגש
leitnageş (be)
)?־
çarpışma, çatışma itnagşut התקשות
gönüllü olmak itnadev, פ )נךב1התנדב (להך
leitnadev
gönüllülük itnadvut התנדבות
sallanmak itnadned, פ התנדנד (להתנ
leitnadned )דנד
uçuşmak, dağılmak, yayılmak(koku yaprak esinti itnadef, פ )התנדף (להתנדף
vs.) leitnadef
şart koşmak, şart koymak itna, leatnot (et פ התנה (להתנות
al im) ) ??ם, ?ל,את
davranmak, hareket etmek itnaeg, leiinaeg פ )התנהג (להתנהג
davranış, tavır, tutum itnaagut התנהגות
yönetilmek itnael, leitnael פ )התנהל (להתנהל
sürdürme gidişat, muamele süreci itnaalut התנהלות
sallanmak, yalpalamak itnoded, התנודד (להתנת־ד) פ
leitnoded
erimek, çözülmek (maddenin eriyik içinde ya da sıvı itmasmes, פ חתמ־.התמסמס (ל
içinde) leitmasmes )סמס
adamak, vakfetmek, kendini vermek itmaser, פ תתמסר (להתמסר
leitmaser (le) )-ל
bağlılık, sadakat, düşkünlük itmasrut התמסרות
azalmak .,. .; . ........ ..... ... . .. . . ..... itmaet, leitmaeıt ,.s )התמעט (להתמעט
azalma, az olma itmaatut התמעטות
fikir sahibi olmak, fikri olmak, aşina olmak, eliyle itmatse, s )התמצא (להתמצא
koymuşçasına bulmak (tarif vs.) leitmatse
aşinalık, yön duygusu, yönelme itmatsut התמצאות
bitap düşmek, pestili çıkmak, tükenmek itmatsa, s התמצה (להתמ
leitmatsot )צות
katılaşmak, sertleşmek itmatsek, s )התמצק (להתמצק
leitmatsek
katılaşma, sertleşme itmatskut התמצקות
odaklanmak itmaked, s )התמקד (להתמקד
leitmaked
odaklanma itmakdııt התמקדות
pazarlık etmek itmakeah, פ תתמקח,תתמקח
itmakah, )(להתמקח
leitmakeah
pazatlık itmahkut תתמקחות
yerleşmek, konuşlanmak, mukim olmak itmakem, תתמקם (לתתמקם) פ
leitmakem
yerleşme, konuşlanma, mukim olma itmakmut תתמקמות
uzmanlaşmak, meslek erbabı olmak, mesleğinde itmaktsea, פ תתמקצ?< תתמק־
ilerlemek itmaktsa, )צע (להתמקצע
leıtmaktsea
uzunlaşmak, boyu uzamak, yükselmek, büyümek itamer, פ )תתמר (לתתמר
leitamer
ayaklanmak, isyan etmek itmared, פ )תתמרד (לתתמרד
leitmared
isyan, ayaklanma, başkaldırma itmardut תתמרדוה
dönüştürme, transformasyon, transforme etme atmara התמרה
sürülmek, yayılmak, mayışmak itmareah, פ דיתמרח,תתמרח
itmarah, )(לתתמרח
leitmareah
gücenmek, içerlemek, kızmak, infiale kapılmak ’ itmarmer, פ תתמךמר (לתתמ־
leitmarmer )ךמר
içerleme, hoşnutsuzluk, gücenme, infial itmarmerut תתמךמרות
172
sevişmek, okşaşmak, birbirine sarılmak, vakit itmazmez, פ התמזמז (להת
öldürmek, oyalanmak leitmazmez )מזמז
uzmanlaşmak, ihtisas yapmak, ihtisaslaşmak itmaha, פ התמחה (להתמ
leıtmahot )חות
ihtisas, uzmanlık, ustalık, beceri, hüner itmahut התמחות
yeniden kullanılır hale gelmek, işlemden geçip... itmahzer,, פ -התמחזר(להת
tekrar kullanıma girmek, geri dönüşüm işlemi leitmahzer )מחזר
geçirmek
süreklilik arzetmek, çizgisini korumak, daim olmak, itmid, leatmid פ התמיד (להתמיד
üstelemek, üzerinde durmak (be) (-3
şaşırtmak, şaşkına çevirmek, hayret ettirmek itini, teatini פ )התמיה (להצמיח
sınıflanmak, türlerine ayırılmak, tasnif edilmek, itmayen, פ )התמין (להתמין
ayrışmak leitmayen
dönüştürmek, farklı formata çevirmek, değişime itmir, leatmir פ )התמיר (להתמיד
uğratmak
mekanikleşmek, robotlaşmak itınaken, פ )התמכן (להתמכן
leitınaken
bağımlı olmak, müptela olmak, alışmak itmaker, פ התמכר (להתמכר
leitmaker (le) )-ל
bağımlılık, alışkanlık, tutkunluk, tiryakilik, müp- itmakrut התמכרות
telalık
dolmak itmale, leitmale התמלא (להתמלא) פ
doluluk, dolu olma itınalut התמלאות
masum numarası yapmak, saf ayaklarına yatmak, itamem, פ )התמם (להתמם
aptal! oynamak............................................................. leitamem
saf ve masum ayaklarına yatma, iki yüzlülük, rol itamemut התממות
yapma
finanse edilmek, parası karşılanmak, sübvanse itmamen, פ )התממן (להתממן
edilmek leitmamen
gerçekleşmek, realize olmak ' itmameş, פ התממ^ז (להת
leitmameş )ממש
realizasyon, gerçekleşme itmamşut התממשות
göreve gelmek/getirilmek, atanmak, tayin edilmek, itmaııot, התמנה (להתמנות) פ
iş başına getirilmek/gelmek leitmanot
atanma, tayin, göreve getirilme itmanut התמנות
kurumlaşmak, teşkilatlanmak, kuruluş olmak itmased, התמסד (להתמכר) פ
leitmased '
kurumlaşma, kökleşme, temeli sağlamlaşma itmasdui התמסרות ־
mest olmak, kafayı bulmak uyuşturucudan (ARGO itmastel, פ התמסטל (להתמ־
ARAPÇA) leitmastel )סטל
kirlenmek, pislenmek itlahleh, B -התלכלך(להתל
leitlahleh )כלך־
kirlenme, pislenme itlahlehut התלכלכות
öğrenme aşamasında olmak, staj yapmak itlamed, B )התלמד (להתלמד
leitlamed
öğrenme, staj itlamdut הסלמדות
sarılmak (makaraya, bobine) itlapef, B )התלפף (להתלפף
leitlapef
alevlenmek, tutuşmak, ateş almak, parlamak itlakeah, B התלקח,התלקח
itlakah, )(להתלקח
leitlakeah
alevlenme, parlayıverme, parlama, tutuşma itlakhut התלקחות
toplaşmak, gruplaşmak, birikmek, derlenmek itlaket, leitlaket B )התלקט (להתלקט
yalanmak itlakekf B )התלקק (להתלקק
leitlakek
yalanma (kendi dudaklarını), gagasıyla tüylerini itlakekut התלקקות
düzeltme (mecaz)
devamlılık, gayret, ihtimam atmada התמדה
ağırdan almak, zaman harcamak, sallanmak itmaamea, B התמה,התמהמה
itmaama, )מה (להתמהמה
leitmaamea
ağırdan alma, zaman harcama, sallanma itmaameut התמהמהות
haz almak, zevk almak itmogeg, B התמוגג (להת
leitmogeg )מוגג
haz alma, zevk alma itmogegut התמוהות
başa çıkmak, göğüslemek, göğüs germek, boy itmoded, B התמודד (להתמו
ölçüşmek leitmoded (im) )דד עם
göğüs germe, başa çıkmaya çalışma, rekabet, boy itmodedut התמודדות
ölçüşme, yarışma
çökmek, yıkılmak, göçmek itmotet, B התמוטט (להת
leitmotet )מוטט
çökme, çöküş, yıkılma, yıkım, göçme, sinir krizi itmotetut התמוטטות
erimek, çözülmek itmoses, B התמוסס (להת
leitmoses )מוסס
çözülme, erime, sıvılaşma itmosesut התמוססות
birbirine karışmak, kaynaşmak, bileşik olmak, itmazeg, B התמזג (להתמזג
katıştırılmak, karıştırılmak leitmazeg (im) (oy
karışım, bileşim, birleşme, birleşim itmazgut התמזגות
şanslı olmak, kısmetli olmak itmazel, B )התמזל (להתמזל
leitmazel
170
didişmek, atışmak, tartışmak, çatışmak itkateş, פ התפהש (להתב־
leitkateş ...................... )תש
didişme, atışma, tartışma, çatışma itkatşut בתעזות1הך
takılmak, şaka yapmak, dalga geçmek, alaya almak, itel, leatel ע )התל (להתל
gırgır geçmek
tutuşmak, alevlenmek itlabot, B התלבה (להתל־
..... ■■■■■■'־ ■ ... . leitlabot )ברת
kararsızlık, tereddüt, duraksama, ikilemde kalma itlabtut התלבטות
açıklığa kavuşmak, netlik kazanmak, anlaşılmak itlaben, B )החלבן (להתלבן
leitlaben
giyinmek itlabeş, B התלבש (להתלבש
leitlabeş (be ) על.-ב
al)
giyinme itlabşut התלבשות
coşmak, alevlenmek, hayran kalmak iÜaev, leitlaev B )התלהב (להתלהב
coşma, alevlenme, heyecanlanma, galeyan, şevk itlaavut התלהבות
yanmak itlaet, leitlaet B )התלהט (להתלהט
agresifleşmek, hırçınlaşmak, aksileşmek, fevrileş- itlaem, leülaem B )התלהם (להתלהם
mek, damarı kabarmak
fevrilik, agresiflik, hırçınlık itlaamut התלהמות
refakatçi olmak, yaren olmak, yoldaş olmak itlava, leitlavot B )התלוה (להתלוות
şikayet etmek, yakınmak itlonen, B )התלונן (להתלונן
leitlonen
şikayet etme, yakınma itlonenut התלוננרת
şakalaşmak itlotsets, B התלוצץ (להת
leitlotsets )לוצץ
şakalaşma itlotsetsut התלוצצות
nemlenmek, rutubetlenmek, ıslanmak, yaş olmak itlahleah, B התלהלח,התלחלח
- leitlahleah )(להתלחלח
nemlenme, rutubetlenme, ıslanma itlahlehut התלחלחות
fısıldaşmak, fısıltı halinde konuşmak itlaheş, B התלחש (להתל
leîtlaheş )חש
fısıldaşma, fısıltılı konuşma itlahaşut התלהבות
gizlice fısıldaşmak itlahşeş, B התלחשש (להתל־
leitlahşeş )חשש
okşaşmak birbirini okşamak (karşılıklı) itlatef, leitlatef B )התלטף (להתלטף
birleşmek, birlik olmak itlaked, B )התלכד (להתלכד
leülaked
bütünleşme, bağlılık, birliktelik itlakdut התלכדות
169
koyulaşmak (renk) . itkaa, leitkaot S "התכהה (לתתפ
י: İ
f )הות
kastetmek, amaçlamak, niyet etmek itkaveıı, S )התפוז (להתכון
leitkaven
i
kastetme, niyet etme ıtkavnut הוזפןנות
hazırlanmak itkonen, S )התכונן (להתכונן
“ ■ ' ־־3 - ־ ־ ' - ------- . "-■'■■•׳,■’•-■’י י
leitkorıeıı ■ ־ '־ • י-■ י-• ■-
. 1/
168
islenmek, is kaplanmak, üstü kurumla dolmak itpayeah, S.. התיפח,התיפח
itpayah, )(להתיפח
leitpayedh
hıçkıra hıçkıra ağlama, iç çekip ağlama ityaphut התיפחות
süslemek, süsleyip püslemek, süslenmek, üstünü ityafyef, D )הת?פיף (להתיפ?ף
başını düzeltmek, giyimine çeki düzen vermek leityafyef
süsleme, süsleyip püsleme, süslenme, üstünü başını ityafyefut - - ■ '1'התיפיפות י■■־
düzeltme, giyimine çeki düzen verme
dengelenmek, istikrara kavuşmak, yanında bulun- ityatsev, פ )התהנב (להתיצב
mak, öne çıkmak leityatsev
dengelenme, bulunma, hazır bulunma ityatsvut הועצבות
temsil edilmek ityatseg, פ )התהוג (להתיצג
leityatseg
ilişiğini kesmek, bağlantısını kesmek, alakasını ilik, leatik פ )התיק (להתיק
koparmak
pahalılaşmak, değerlenmek ityaker, פ )התיקר (להידקר
leityaker
pahalılaşma, pahalılık ityakrut התיקיות
izin vermek, serbest bırakmak, müsaade etmek, itir, leatir פ )התיר (להתיר
çözmek, mümkün kılmak
dehşete kapılmak, ürkmek, çok korkmak ityare, leityare פ )התירא (להתירא
yıpratmak, bezdirmek, yıldırmak, bitkin düşürmek, itiŞf leatiş פ )התיש (להתיש
çok yormak, tüketmek
yerleşmek, yerleşim yapmak ityaşev, פ )התישב (להתישב
leityaşev
yerleşme ityaşvut התישברת
uygulanmak, gerçekleşmek, ifa olmak ityasem, פ )התישם (להתישם
leityasem
eskimek ityaşen, פ )התישן (להת!שן
leityaşen.
eskime, modası geçme, demode olma, zaman aşımı ityaşnut התישנות
doğrulmak, düzelmek ityaşer, פ )הו־דשר (להתאשר
leityaşer
doğrulma, düzelme ilyaşrut הרדשרות
yetim kalmak, öksüz kalmak ityatem, פ )התיתם (להתיתם
leityatem
yetim kalma, öksüz kalma iiyatmut הרדתסות
şereflenmek, saygı görmek, saygın olmak itkabed, פ התכבד (להתכבד
leitkabed (be)
çamaşır yıkanmak itkabes, פ )התכבס (להתכבם
leitkabes
eritme (metal) ataha התכה
167
dost olmak, arkadaşlık etmek, arkadaş edinmek ityaded, £> )התידד (להתתיד
■ leityaded .
dost olma, arkadaşlık etme, arkadaş edinme ityadedut ה^דדות
yahudileşmek, musevi dinine geçmek ityaed, leityaed S )הרדהד (להתיהד
yahudileşme, musevi dinine geçme ityaadut היהדות
mağrurlanmak, kasılmak, şişinmek, böbürlenmek ityaer, leityaer פ )הרדהר (להתקזר
kasıntılık, kibirlilik^ ukalalık, mağrurlanma, şişin- ityaarut ׳-•,’■■י .... התיהרות
me, böbürlenme
yunanlılaşmak, helen kültürü benimsemek, asimile ityaveıı, פ )הת_יון (להתיין
olmak (yahudiler için) leityaven
yunanlılaşma, helen kültürü benimseme, asimile ityavnut הרדונות
olma (yahudiler için)
püskürtmek, serpmek, fışkırtmak, sıçratmak itiz, leatiz פ )התיז (להתיז
yalnız kalmak, tek kalmak ityahed, פ הודחד (להתקתד
leityahed (im) )זלם
yalnız kalma, tek kalma ityahadut התיחדות
kızışmak, kösnümek, cinsel azgınlık dönemine gir- ityahem, פ )הרדחם (להתהזם
mek, çiftleşme arzusuna kapılmak(hayvanlar için) leityakem
ilgilenmek, alakadar olmak, davranmak itydh.es, פ התיחס (להתיחם
leityahes (le ) זלל-ל
al)
ilgi, alaka, alakadar olma, alaka gösterme, ilgilen- ityahasut התיחסות
me, tavır, davranış, tutum
metal eritmek itih, leatih פ )ההיך (להתיך
taslamak, yapar gibi görünmek ityamer, פ )הת?מר (להתימר
leityamer
taslama, yapar gibi görünme ityamrut החימרות
eziyet çekmek, izdirap çekmek, acı çekmek ityaser, פ )הודפר (להתיפר
leityaser
eziyet çekme, ızdırap çekme, acı çekme ityasrut התיפרות
verimli hale gelmek iiyael, leityael פ )התיעל (לייתי^ל
verimli hale gelme ityaalut דיתתללרת
fikir danışmak, nasihat almak ityaets, פ הרדעץ (להרדעץ
leityaets (be) )-ב
danışma, istişare, konsültasyon, müzakere ityaatsut התץעצות
güzelleşmek ityapa, פ )התיפה (להתיפות
leityapot
hıçkıra hıçkıra ağlamak, iç çekip ağlamak • ityapeah, פ הודפת,הודפח
ityapah, )(להוזיפה
leityapeah
:su
166
pişman olmak, pişmanlık duymak, tövbe etmek, itharet, התחרט (להתחרט) פ
vazgeçmek, hayıflanmak leitharet
pişmanlık, tövbe ithartut התחךטרת
tahrik olmak, azgınlaşmak, şehvete kapılmak itharmen, פ התחךמן (להתח־
leitharmen
>ךמד
deliye dönmek, çılgına dönmek, kafayı yemek itharfen, s התחךפן (לההח־
: _ ■ . ■ ■•־־••־ ־--........ • . >■ . • - . ■ - • ־.i •• , leitharfen
)רפן
sağırlaşmak, sağır olmak ithareş, D )התחרש (להתחרש
leithareş
sağırlaşma, işitme kaybı itharşut התחךשות
hesaplaşmak, hesaba katmak, dikkate almak, kaale ithaşev, s התחשב (להתחשב
almak leithaşev (al )- ב,על
be)
hesaba katma, nazarı dikkate alma ithaşvut התחשבות
hesaplaşmak, hesap görmek, alacak verecek hallet- ithaşbeıı, פ התחשבן (להתח
mek, intikam almak (mecazi) leithaşben )שבן
hesaplaşma, hesap görme, alacak verecek halletme, ithaşbenut התחשבנות
intikam alma (mecazi)
güçlenmek ithaşel, פ התחשל (להתח
leithaşel )של
güçlenme,kuvvetlenme, tavlanma (metal vs.) itkaşlut התחשלות
elektriklenmek, cereyana kapılmak ithaşmel, פ התחשמל (להןנח־
leithaşmel )שמל
elektriklenme, cereyana kapılma, elektrikle çarpıl ithaşmelut התחשכןלות
ןןן3 ........... - ............................ ............................
heveslenmek ithaşek, פ התחשק (להתח־
leithaşek
)שק
şık olmak, faça giyinmek (argo) ithateh, התחתןי (להתחתך) פ
leithateh
evlenmek ithaten, פ )ההחתן (לההחתן
leithaien
ümidini kesmek, çaresizliğe kapılmak, usanmak, ityaeş, leityaeş התיאש (להתיאש) פ
bezmek, yılmak
bıkkınlık, bezginlik, umutsuzluk, yılgınlık, usanç, ityaaşut הרדאשות
çaresizliğe kapılma, ümidini kesme
kurumak ityabeş, פ )בש (להתיבש2הס
leityabeş .
kuruma ityabşut . התיבשות
kendini yormak, yırtınmak, çok çaba sarfetmek, ityagea, פ )?התעע (לההע
çetin şartlarda çabalamak leityagea
165
dalkavukluk, yağcılık, yalakalık, yaltaklanma ־ ithanfut התחנפות
yardımsever olmak, iyilikseverlik taslamak, saf ithasedf )התחסד (להתחסד
numarasına yatmak, tribünlere oynamak leithased
iki yüzlülük, riyakarlık, namusluluk taslama, tri- ithasdut התחסדות
bünlere oynama, saf numarasına yatma
yardımseverlik, yardımsever olma, yardım etme ithasdut התחסדות
yok olmak, imha olmak, ortadan kalkmak, bitmek, ithasel, , . הרנחסל (להתתסל) פ
tasfiye olmak, lağvolmak leithasel
yok olma, imha olma, ortadan kalkma, bitme, taslı- ithaslut התחסלות
ye olma, lağvolma
aşılanmak, bağışıklık kazanmak ithasen, s )התחסן (להתחסן
leithasen
bağışıklık kazanma, aşılanma ithasnut התחסנות
pürüzlenmek, pürtükleşmek, girintili çıkıntılı ithaspes, פ התחספס (להתח־
olmak, engebeli hale gelmek leithaspes )קפם
kazınmak, eşelenmek, kazının eşiğine girmek ithaper, פ )התחפר (להתחפר
leithaper
kazınma, eşelenme, kazının eşiğine girme ithaprut התחפרות
kılık değiştirmek, kıyafet değiştirmek, maskeli balo ithapes, התחפש (להתחפעז פ
........................... ■
164
kendine akıllı süsü vermek, bilge numarası yapmak, ithakem, B )התחכם (להתחכם
hava atmak leithakem
akıllılık yapma, açık gözlülük ithakmut התחכמות
başlangıç athala התחלה
nüfuz edilmek, içine işlenmek, şok olmak, titremek, tthalhel, B התחלחל (להתח
sarsılmak leiihalhel )לחל
nüfuz edilme, içine işlenme, şok olma, titreme, ithalhelut התחלחלות
sarsılma
değişmek, değiş tokuş etmek , ithalef, B )התחלף (להתחלף
leıthalef
değişme, değişimli olma, değiş tokuş etme, yer değiş ithalfut התחלפות
tirme, yerine geçme
paylaşmak, bölüşmek, dağılmak, bölümlere ayrıl ithalek, B )התחלק (להתחלק
mak leithalek
paylaşma, bölüşme, dağılma, dağıtım, bölümlere ithalkui התחלקות
ayrılma
ısınmak, sıcaklaşmak (şoreş kuraldışı istisna olarak ithamem, B )התחמם (להתחמם
פםםhum) leithamem
ısınma ithamemut התחממות
oksitlenmek ithamtsen, B התחמצן (להתח־
leithamtsen )מצן
oksitlenme tthamtsnut התחמצנות
kaçınmak, sıvışmak, kaçamaklı yol aramak, atlat ithamekş B )התחמק (להתחמק
mak (birisini), yakayı sıyırmak, görmezden gelmek, leithamek
geçiştirmek, kendini sakınmak, savuşturmak,
başından savmak..... ......... ............................
savuşturma, kaytarma, başından savma, geçiştirme, ithamkııt התחמקות
atlatma (birisini)
silahlanmak, silah ve mühimmatla donanmak, silah ithameş, B התחמש (להתח־
kuşanmak leithameş )מש
silahlanma ithamşut התחמשות
çalımlı olmak, edalı işveli cilveli olmak ithanhen, B התחנחן (להתח
leithanhen ’ י )נחן
cilvelenme, işve yapma, çalımlı olma tthanhenut התחנחנות
eğitilmek, terbiye olmak, öğrenim almak iihaneh, B )(להתחנך
leithaneh
eğitim alma, terbiye alma, öğrenim iihanhut התחככות
yalvarmak, yakarmak, istirham etmek, acındırmak ittıanen, B )ן (להתחנן3התח
leithaııeıı
yalvarma, yakarma, İstirham etme, rica, acındırma ithanenut התחננות
dalkavuklaşmak, gözüne girmeye çalışmak, yalaka ithanef, B )?ף (להתחנף#’*
lık yapmak, yardakçılık yapmak leithanef
163
.־. ־23
birleşmek, toplanmak, arkadaş olmak, bağlanmak ithaber, S התחבר (להתחבר
(elektrik, telefon hattı vs.) leithaber (im )- ל.?!ם
le)
birleşme, katılım, birleşim, bağlantı, bağlanış, ithabrut התחפרות
koalisyon
sivrileşmek, keskinleşmek, bilenmek ithaded, התחדד (להוזחדד) פ
leithaded
sivrileşme, keskinleşme, bilenme ithadedut התהדרות
yenilenmek ithadeş, פ תתחדש (להתח
leithadeş )דש
yenilenme, yenileşme ithadşut התחדשות
oluşmak, meydana gelmek, vuku bulmak itholel, פ התחולל (להת־
leitholel )חוילל
oluşma, oluşum, meydana gelme itholelut התחרללות
açıklanmak, belirtilmek, irdelenmek ithaver, פ )התחור (להתחור
leithaver
numara yapmak, sahte tavırlar takınmak, takiye ithaza, התחזה (להתחזות) פ
yapmak, olduğundan farklı görünmek, ...mış gibi leithazot
yapmak, kendine.... süsü vermek,... numarası
yapmak, kılık değiştirmek (tebdili kıyafet)
numara yapma, sahte tavırlar takınma, takiye ithazut התחזות
yapma, sahte kimliğe bürünme, olduğundan farklı
görünme, ...mış gibi yapma, kendine .... süsü
verme,... numarası yapma, kılık değiştirme (tebdili
kıyafet)
kuvvetlenmek, güç kazanmak ithazek, פ )תתחזק (להתחזק
leithazek
güçlenme, kuvvetlenme ithazkut התחזקות
oyulmak, yontulmak, şekil almak, vücudu güzelleş- ithatev, התחטב (להסחטב) פ
mek leithatev
mecbur olmak, taahüt etmek, borca girmek, borç- ithayev, פ )תתחיב (להתחיב
Ianmak leithayev
mecburiyet, zorunluluk, taahüt, yükümlülük, mü- ithayvut תתחיבות
kelleflik, borçlanma, vaad
başlamak ithilj leathil (et פ התחיל (להתחיל
im) ) ?ם,את
asker olmak, askerlik yapmak, silah altına alınmak ithayel, פ )התחיל (להתחיל
leithayel
asker olma, askerlik yapma, silah altına alınma ithaylut התהילות
sürtünmek, sürtüşmek, zıtlaşmak itlıakeh, התחכך (להתחכך) פ
leithakeh
sürtünme, sürtüşme, zıtlaşma ithakhut התחככות
162
gezinmek italeh, leitaleh S )הלך (להתהלך1הן
yürüyüş, yürüme, gezinme italhut התהלכות
övünmek, böbürlenmek italel, leitalel S )הלל1התהלל (להך
ters dönmek, devrilmek, altüst olmak, alabora itapeh, leitapeh s )התהפך (להתהפך
olmak
ters dönme, devrilme, altüst olma, alabora olma itaphut התהפכות
doğrulanmak, onaylanmak, teyit edilmek, kesinleş- itvade, leitvade s )התודא (להתודא
mek
itiraf etmek, günah çıkarmak, ikrar etmek itvada, פ התודה (להתודות
leitvadot (le al) )על-ל
günah çıkarma, ikrar, itiraf etme itvadut התודות
ifşa etmek, farkına varmak (ilk kez öğrenmiş 01- itvadea, itvada, פ התריע,התודע
mak), kendini tanıtmak, duyurulmak leitvadea )(להתודע
ifşa etme, farkına varma (ilk kez öğrenmiş olma), itvadut התודעות
kendini tanıtma, duyurulma
taslak yapmak, müsvedde yapmak itva, leatvot פ )הסוה (לההורת
tartışmak, atışmak, münakaşa etmek, ağız dalaşma itvakeah, פ התופח,התופח
girmek itvakah, )(להתופח עם
leitvakeah (im)
tartışma, atışma, münakaşa etme, ağız dalaşına itvakhut התוכחות
girme
takılma, şaka, şakacılık, alaycılık, alay, mizah, itul התול
güldürü, espri
eklenmek, ilave edilmek, artmak, çoğalmak itvasef, פ )התוסף (להתוסף
leitvasef -....... -■ ... --
eklenme, ilave edilme '׳ ׳ itvasfui התוספות
ayarlanmak, uyarlanmak, düzenlenmek, uyumlu itvaset, פ )התוסת (להתוסת
hale gelmek leitvaset
ayarlanma itvastut התוסחות
püskürtme ' ataza התזה
saklanmak, gizlenmek ithabe, leithabe פ התחבא (להתחפא
(be)
)?־
saklanma, gizlenme . ' ithabut התחבאות
hoşlanılan biri olmak, sevimli olmak, sempati ka- ithabev, פ )התחבב (להתחבב
zanmak, hoşlanılmak, beğenilmek, sevilmek leithabev
hoşlandan biri olma, sevimli olma, sempati kazan- ithabevut התחבבות
ma, hoşlanılma, beğenilme, sevilme
kucaklaşmak, sarılmak ithabek, פ התחבק (להתחבק
leithabek (im) י י )עס
kucaklaşma, sarılma ithabkut התחבקות
161
sevgiyle sarılmak, kucaklaşmak, okşaşmak ' ügafef, פ )התגפף (להתגפף
leitgapef
kucaklama, sarılma itgafefiıt חהגפפות
kaşınmak, sürtünmek, kazınmak, rendelenmek itgared, פ )התגרד (להתגרד
leitgared
kaşınma ıtgardut התגרדות
tahrik olmak, kışkırtılmak ............. .. • ■: ־ ügara, ■ ■ .. ? פ. )התגרה (להתגרות
leitgarot
provokasyon itgarut הךנגרות
boşanmak itgareş, התגרש (להתגדל) פ
leitgareş
boşanma itgarşut התגךשות
gerçekleşmek, realize olmak itgaşem, התגשם (להתגשם) פ
leitgaşem
realizasyon, tahakkuk, gerçekleşme itgaşmut התגשמות
fikir teatisinde bulunmak, bir konuyu muhakeme itdayen, פ )התנין (להחדין
etmek, istişare etmek, müzakere etmek leitdayen
depresyona girmek, bunalmak, bunalıma girmek, itdahdeh, פ התדכרך(להתד־
üzüntüye kapılmak, ezilmek leildahdeh )כדך
cılızlaşmak, zayıflamak, zayıf düşmek, seyrelmek, itdaldel, פ התדלדל (להתד
yavaş yavaş azalmak, giderek azalmak leitdaldel )לדל
fakirleşme, güçsüzleşme, seyrelme, azalma itdaldelut התדלדלות
kapı vurmak, aralıksız kapı tıklatmak itdapek, פ )התדפק (להתדפק
leitdapek
kapı tıklatma (aralıksız) itdapkut התדפקות
yuvarlanmak, dağılmak, daha kötüleşmek, kötü itdarder, פ התדךדר (להתך־
yola düşmek, yoldan çıkmak leitdarder )רדד
dejenerasyon, laçkalaşma, yoldan çıkma, ahlaki itdarderut התךךדרות
düşüş, bozulma, yuvarlanıp düşme
bağlanmak, sıkılaşmak, yakınlaşmak, kenetlenmek itadek, leitadek פ )התהדק (להתהדק
bağlanma, sıkılaşma, yakınlaşma, kenetlenme itadkut התהדקות
bezenmek, lüks giyinmek, süslü olmak, övünmek itader, leitader פ )התהדר (להתהדר
çok süslü olma, bezenme itadrut התהדרות
olmak, yaşama geçmek, varolmak itava, leitavot פ )התהוה (להתהוות
olma, oluşum, yaşama geçme, varolma, yaradılış, itavut התהוות
dünyanın yaradılışı
azıtmak, dağıtmak, taşkınlık yapmak itolel, leitolel פ התהולל (להת
)הולל
alemcilik, alem, cümbüş, sefahat, taşkınlık, gürül- itolelut התהרללות
tücülük
160
museviliğe geçmek, musevileşmek, din değiştirmek itgayer, פ )התגיך (לתתגיר
leitgayer
museviliğe geçme, din değiştirme itgayrut ההגירות
yuvarlanmak, dönmek itgalgel, פ התגלגל (להתג
leitgalgel )לגל
yuvarlanma, dönme, dönüş, başkalaşım itgalgelut התגלגלות
keşfedilmek, açıklanmak, ifşa edilmek, meydana itgala, leitgalot התגלה (להתגלות) פ
çıkmak, farkedilmek
açığa çıkma, meydana çıkma, tecelli, tezahür, itgalut התגלות
görünme, vahiy
traş olmak (sakal) itgaleah, פ התגלח,התגלח
itgalah, )(להתגלח
leitgaleah
traş olma itgalhut התגלחות
biçim almak, şekil almak, vücut bulmak, somutlaş- itgalem, פ )תתגלם (להתגלם
mak leitgalem
biçimlenme, belirme, şekil alma, şekillenme, cisim itgalmut התגלמות
haline gelme
yontulmak, oyulmak itgalef, פ )תתגלף (לתתגלף
leitgalef
kaymak (paten sörf kayak) itgaleş, תתגל^ז (לתתגלש) פ
leitgaleş
kayakçılık, kayak yapma, kayma, kayış itgalşut התגלשות
cüceleşmek, çok küçülmek itgamed, פ )התגמד (להתגמד
leitgamed
cüceleşme, çok küçülme itgamdut התגמדות
esnek olmak, esnekleşmek, elastik olmak, yumuşa- itgameş, תתגמ^ז (להתגמש) פ
mak leitgameş
esnekleşme, esnek olma, yumuşama itgamşut תתגמשות
gizli girmek, içeri sızmak itganev, פ )התגנב (להתגנב
leitganev
gizlice girme, içeri sızma itganvut התגנבות
süslenmek, güzelleşmek, şık giyinmek iigander, פ התגנדר (להתג
leitgaııder )נדר
süslenme, güzelleşme, şık giyinme, fiyaka, gösteriş itgandrut התגנדרות
yapma
özlemek ügaagea, פ -תתגץג? (לתתגץ
leitgaaged (le) )-ג? ל
özleme, hasret duyma îtgaagut התגקגעות י
sinirinden kudurmak, patlamak itgaeş, leitgaeş (להתגעש) פ2*?התג
sinirinden kudurma, patlama itgaaşut תתגזנשות
159
gurur duymak, iftahar etmek, övünmek, böbürlen- itgaa, leitgaot התגאה (להתגאות) פ
mek
gurur duyma, iftahar etme, övünme, böbürlenme itgaut התגאות
kamburlaşmak, kesilmek(süt), peynirleşmek itgaben, פ )הסגבן (להתגבן
leitgaben
hakkından gelmek, güçlükleri yenmek, üstesinden itgaber, פ התגבר (להתגבר
gelmek, kotarmak, şiddetlenmek, aftmak, büyümek, leitgaber (al ) אל,?ל
kuvvetlenmek el)
hakkından gelme, güçlükleri yenme, üstesinden itgabrut התגברות
gelme, kotarma, şiddetlenme, artma, büyüme,
kuvvetlenme
birleşmek, bütünleşmek, yek vücut olmak, bir araya itgabeş, גבש (להתגבש) פ1הך
gelip kuvvetlenmek, kristalleşmek leitgabeş
birleşme, bütünleşme, yek vücut olma, bir araya itgabşut התגבשות
gelip kuvvetlenme, kuruyup katdaşma, kristalleşme
büyümek itgadel, פ )התגרל (להתגדל
leitgadel
ayırmak, ayrı kılmak itgader, פ )הוזגדר (להךנגדר
leitgader
ütülenmek itgaets, פ )הךגגהץ (להךנגהץ
leitgaets
kalabalık etmek, doluşmak, gruplaşmak, toplaşmak itgoded, פ התגודד (להה־
leitgoded )גודד
kalabalık etme, doluşma, gruplaşma, toplaşma itgodedut התגוךדות
yuvarlanmak, debelenmek, karmaşa çıkarmak, itgolel, leitgolel פ התגולל (להת
suçlu çıkarmak )גולל
yuvarlanma, debelenme, kargaşa, patırtı, gürültü Ügolelut ההגוללות
renklenmek, alacak renklere bürünmek, değişikliğe itgaven, פ )הזזגון (להסגין
uğramak leitgaven
korunulmak, savunulmak, müdafa edilmek itgonen, פ )התגונן (להתגונן
leitgonen
korunma, savunma itgoııeııut התגוננות
ikamet etmek, oturmak, mukim olmak itgorer, פ התגורר (להתגורר
leitgorer (be) )ב־
güreşmek, boğuşmak itgoşeş, פ ־1גושש (להך1הך
leitgoşeş )גושש
güreşme, boğuşma itgoşeşut התגוששות
askere alınmak, seferber olmak itgayes, פ התגים (להתגיס
leitgayes (be) )ל־
askere alınma, seferber olma, bir amaç için el ele itgaysut התגיסות
verme
158
sağlamlaşma, bir temele dayanma, ekonomik olarak itbasesut התבססות
büyüme
tomurcuklanmak, patlamak, fışkırmak itbatsbets, S התבצבץ(להתב־
kitbatsbets )צבץ
gerçekleşmek, icra olunmak, uygulanmak, ifa itbatsea, S התבצע,התבצע
edilmek itbatsa, )(להתבצע
leitbatsea
gerçekleşme, uygulanma, uygulanabilirlik, icra itbatsut התבצעות
olunma
mevzilenmek, siper almak, gizlenmek itbatser, S )התבצר (להתבצר
leitbatser
mevzilenme, siper alma, gizlenme itbatsrut התבצרות
yarılmak, patlak vermek itbakea, itbaka, s התבקע,התבקע
leitbakea )(להתבקע
yarılma, çatlama itbakut התבקעות
rica edilmek, rağbet görmek itbakeş, s התבקש (להתב־
leitbakeş )קש
rağbette olma, istenirlik itbakşut התבקשות
yönünü kaybetmek itbarber, s התברבר (להתב
leitbarber )רבר
vidalanmak, kendini sokuşturmak, sızıvermek itbareg, s )התברג (להתברג
leitbareg
vidalanma itbargut התברגות
burjuvalâşmak itbargen, B )התברגן (להתבךגן
leübargen 1
156
nişanlanmak (sin □DDDDD ile de, sameh □□□□□□ ile de itares, leitares S ש (להתא־/התארס
yazılabiliyor) )ש/ךס
söz, nişanlanma, sözleşme, nişan itarsut התאךסות
hastaneye kaldırılmak itaşpeZf פ התאשפז (להתא־
leitaşpez
)עזפז
hastaneye yatırılma, hastanede müşahede altına itaşpezut . . . התאשפזות
alınma
doğrulanmak tasdik edilmek, onaylanmak itaşer, leitaşer זר) פ£א1אשר (לךןך1הך
açıklanmak, izah edilmek itbaer, leitbaer התבאר (להתבאר) פ
olgunlaşmak, yetişmek, büyümek itbager, התבגר (להתבגר) פ
leitbager
olgunlaşma iibagrut התבגרות
yalanı ortaya çıkmak, kendi ağzıyla yakalanmak, itbada, פ התבדה (להתב
foyası meydana çıkmak leitbadot )דות
yalanı ortaya çıkma, kendi ağzıyla yakalanma, itbadııt התבדות
foyası meydana çıkma
şakalaşmak, gülmek, eğlenmek, espri yapmak itbadeah, פ התבדח,התבדח
itbadah, )(להתבדח
leitbadeah
şakalaşma, şaka yapma, takılma, şakacılık, espri itbadhut התבדחות
yapma, fıkra anlatma
kendini ayrı tutmak, diğerlerinden ayrılmak itbadel, פ )התבדל (להתבדל
leitbadel
toplumdan uzaklaşma, kendini ayırma, uzak dur- itbadlut התבדלות
ma, mesafe koyma
hayatını yaşamak, eğlenmek, dağıtmak ıtbader, פ )התבדר (להתבדר
leitbader
eğlenme, dağıtma, hayatını yaşama itbadrut התבךרות
vahşileşmek, hayvanlaşmak itbaem, התבהם (להתבהם) פ
- leitbaem
vahşileşme, hayvanlaşma itbaamut החבהמות
belirginleşmek, anlaşılır olmak, bariz olmak, açık ıtbaer, leitbaer פ )התבהר (להתבהר
seçik olmak, aşikar olmak .
belirginleşme ־ itbaarut ההבהרות
yalnız kalmak, inzivaya çekilmek (yalnız kalmayı itboded, פ התבודד (להת
istemek) leitboded )בודד
yalıtılmışlık, inziva, toplumdan uzak yaşama, tek itbodedut ־ התבוךדות
başmalık
asimile olmak, karışmak, kaynaşmak itbolel, leıtbolel פ התבולל (להת
)בולל
kaynaşma, karışma, asimile olma, asimilasyon itbolelut התבוללות
155
gayret etmek, çabalamak, efor sarfetmek, zorlan itamets, S )התאמץ (להתאמץ
mak, ıkınmak, yüreklenmek, cesaretlenmek leitamets
çabalama, gayret, uğraş verme, zorlanma itamtsut תתאמצות
doğrulanmak, doğruluğunu araştırmak itamet, leitamet תתאמת (לתתאמת) פ
doğrulama, soruşturma, tahkik, tetkik itamtut התאמתות
sataşmak, kışkırtmak, tahrik etmek, kızıştırmak, itana, leitanot התאנה (להתאנות) פ
provoke etmek, belasını aramak, aranmak
sataşma, kışkırtma, tahrik etme, kızıştırma, provo- itanut התאנות
ke etme, belasını arama, aranma
ah etmek, figan etmek, inlemek, inildemek Hanek, leitanek פ )התאנק (להתאנק
müslüman olmak, İslamlaşmak . itaslem, פ התאסלם (להתא
leitaslem )סלם
İslamlaşma, müslümanlığa geçme itaslemut התאסלמות
toplanmak, bir araya gelmek, toplantı yapmak, itasef, leitasef פ )תתאסף (להתאסף
içtima etmek
toplanma, bir araya gelme, toplantı yapma itasfut התאספות
tanımlanmak, vasıflandırılmak itafyen, התא פין (לתתאפין) פ
leitafyen
sıfırlanmak, değeri sıfıra inmek, sıfırlaşmak, kendi- itapes, leitapes פ )תתאפס (להתאפס
ne gelmek
sıfırlanma, değeri sıfıra inme itafsut תתאפסות
kendini tutmak, kontrollü olmak, kendini dizginle- itapek, leitapek פ )תתאפק (לתתאפק
mek
kendini tutma, kendine hakim olma itapkut תתאפקות
makyaj olmak, makyaj lanmak itaper, leitaper פ )תתאפר (לתתאפר
makyaj lanma itaprut תתאפרות
mümkün olmak, olanaklı olmak itafşer, פ תתאפשר (להתא
leitafşer )פשר
yeni bir iklime alışmak, yeni bir ortama alışmak itaklem, פ התאקלם (להתא
leitaklem )קלם
iklime alışma, yeni bir ortama alışma itaklemut התאקלמות
örgütlenmek, organize olmak, teşkilatlanmak itargen, פ תתארגן (להתא־־
leüargen )ךגן
organizasyon, örgütlenme, organize olma itargenut התאךגנות
misafir olmak, konaklamak, ağırlanmak itareah, itarah, פ תתארח« תתארח
leitareah )(לתתארח
misafirlik, konaklama, ağırlanma itarhut תתארחות
uzamak itareh, leitareh פ )התאוו (לתתאיך
uzama ‘ itarhut תתאו־כות
y.
154
teçhizatlanmak, kuşanmak, bürünmek itazer, leitazer S )התאזר (להתאזר
vatandaş olmak itazreah, S התאזרח,התאזרח
itazrah, )(להתאזרח
leitazreah
vatandaş olma, yurttaşlığa kabul itazherut התאזךחות
birleşmek, birlik olmak, beraber olmak, tek vücut italıed, leitahed פ התאחד (להתאחד
olmak ■ ׳ . (im) )עם
birlik, birliktelik, dernek, federasyon itakadut התאחדות
futbol federasyonu itahadut התאחדות הכדו
akaduregel רגל
depolanmak, yerleştirilmek, misafir olmak itahsen, פ התאחסן (להתא־
leıtahsen )ךוםן
gecikmek, geç kalmak itaher, leitaher פ )התאחר (להתאחר
buharlaşmak, uçmak, gaza dönüşmek itayed, leitayed פ )התאיד (להתאיד
buharlaşma, uçma, gaza dönüşme itaydut התאבדות
uymak, uydurmak, uyarlamak, yakışmak itim, teatim פ התאים (להתאים
(et,be) )-3 ,את
hayal kırıklığına uğramak, hüsrana uğramak, itahzev, פ התאכזב (להתא
umudu kırılmak leitahzev )כזב
hayal kırıklığına uğrama, hüsrana uğrama, umudu itahzevut התאכזבות
kırılma
zalimleşmek, gaddarlaşmak, merhametsiz davran- itahzer, פ התאכזר (להתא
mak, acımasızlaşmak leitahzer )כזר
acımasızlık, gaddarlık itahzerut התאכזרות
tüketilmek, sindirilmek, hazmedilmek itakel, leitakel פ )התאכל (להתאבל
yerleşmek, yerleşim yapmak itdhles, פ התאכלס (להתא
leitahles )כלס
konaklamak, barınmak, misafir olmak itahsen, פ התאכסן (להתא
leüahsen )כסן
dul kalmak itdlmen, פ התאלמן (להתא־
leitalmen )למן
dul kalma, dulluk, eşi ölme iialmenut התאלמנות
uyum, ahenk, uygunluk, mutabakat etem התאם
uyum, ahenk, uyma, uydurma, yakışma, yaraşma, atama התאמה
koordine, kifayet, yeterlilik, bağdaşma, münasip
olma
idman yapmak, antreman yapmak, alıştırma itamen, פ )התאמן (להתאמן
yapmak, egzersiz yapmak, prova yapmak, talim leitamen
yapmak
idman, talim, eğitim itamııut התאמנות
katılım, katılma, iştirak iştatfut . השתתפות
sesi kesilmek, felce uğramak, suskunlaşmak, sessiz- iştatek. S הקזתתק (להש
leşmek leiştatek )תתק
intahar etmek (leabed atsmo ladaat) □□□0□□□ □□□□ סitabed, leitabed פ )התאבד (להתאבד
intahar, intaharcılık itabdut התאבדות
kaplamak, bürümek, basmak, yayılmak (duman, itabehf leitabeh פ )התאבך (להתאבן
sis, pus)
yas tutmak, matemde olmak itabel, leitabel פ התאבל ?ל (להת
)אבל ?ל
yas tutma, matemde olma itablut התאבלות
taşa dönmek, taşlaşmak, fosilleşmek, katılaşmak itaben, leitabeıı פ )התאבן (להתאבן
taşa dönme, taşlaşma, taş kesilme, fosilleşme, katı- itabnut התאבנות
laşma
güreşmek, boğuşmak itabek, leitabek פ )התאבק (להתאבק
birleşmek, birlik 01uşturmak(kartel), sendikalaş- itaged, leitaged התאגד (להתאגד) פ
mak
birleşme, birlik, sendika, sendikalaşma, örgütlenme itagdut התאגדות
yumruklaşmak, dövüşmek, boks etmek itagref, התאגרף (להתאג פ
leitagref (im) )רף ?ם
yumruklaşma, dövüşme, boks etme itagrefut התאספות
buharlaşmak itada, leitadot פ התאדה (להתא
)דות
kırmızılaşmak, kızarmak, yüzü kızarmak itadem, התאדם (להתאדם) פ
leitadem
övünmek, kendisiyle gurur duymak itader, leitader פ )התאדר (להתאדר
aşık olmak, sevdalanmak, abayı yakmaK itaev, leitaev התאהב (להתאהב) פ
aşık olma, abayı yakma, sevdalanma itaavut התאהבות
arzu duymak, arzu etmek, istemek itava, leitavot פ )התאוה (להתאוות
yakınmak, şikayet etmek, sızlanmak, homurdan- itonen, פ )התאונן (להתאונן
mak, söylenmek, sızlanmak, sitem etmek leitonen
yakınma, şikayet etme, sızlanma, homurdanma, ıtonenut התאוננות
söylenme, sızlanma, sitem etme
havalanmak, hava almak itavrer, פ התאורר (להת־
leitavrer )אן־רר
havalanma, hava alma itavrerut ויתאןךרות
ayılmak, toparlanmak, kendine gelmek, canlanmak, itoşeş, leitoşeş פ התאושש (להת
iyileşmek, düzelmek, kuvvetlenmek, güçlenmek ■ )אושש
toparlanma, iyileşme, düzelme, eski gücüne dönüş, itoşeşut התאוששות
ayılma, kendine gelme, canlanma
dengelenmek, göz önünde bulundurmak itazen, leitazen פ )התאזן (להתאזן
152
dökülmek, taşmak, içini dökmek, hissettiklerini iştapeh, S )השתפך (להשתפך
açıklamak leiştapeh
dökülme, taşma, efüzyon, açılma, coşkunluk, taş- iştaphut השתפכות
kinlik
tırsmak (argo), korkmak, kaçınmak iştafen, פ )השתפן (להשתפן
leiştafen
düzelmek, daha iyi hale gelmek iştaper, הקזתפר (להסתפר) פ
leiştaper
düzelme, daha iyi hale gelme iştaprut השתפרות
sürtünmek, ovalanmak, zor çalışmak, bir işte piş- iştafşef, פ השתפשף (להש
mek, kaşarlanmak leiştafşef )תפשף
sürtünme, ovalanma, zor çalışma, bir işte pişme, iştafşefut העזתפשפות
kaşarlanma
susturma, sesini kesme aştaka השתקה
yeniden kurulmak, önceki haline dönmek, restoras- iştakem, פ השתקם (להעז־
yon görmek leiştakem )תקם
daimi yerleşmek, batırılmak iştakea, iştaha, פ השתקע,השתקע
leiştakea )?!(להקזתל
daimi olarak yerleşme, batırılma iştakut השתקעות
yansımak, aksetmek (aynadan), anlaşılmak iştakef, פ השתקף (להשתקף
leiştakef (be) )-3
yansıma, aksetme iştakfut השתקפות
sokuşturulmak, araya sıkıştırılmak, aralarına iştarbev, פ השתךבב (להעז־
girmek, sıkışmak leiştarbev )ב3תך
karışmak, dolaşmak, arap saçına dönmek istareg, פ )השתרג (להשתרג
leistareg
ağır yürümek, geride kalmak, arkadan izlemek istareh, s )השתרך (להשתרך
leistareh
uzanmak, alan kaplamak istarea, istara, פ השתרעי וישתרע
leistarea )(להשתרע
üstünleşmek, baskın olmak, geçerlileşmek istarer, השתרר (להשתרר) פ
leistarer
kök tutmak, kökleşmek, uyum sağlayıp tutunmak iştareş, פ השהרש (להש־
leiştareş )ו2תל
zincir olmak, zincir oluşturmak, link oluşturmak, iştarşer, פ השתךשר (להש־
ard arda dizilmek leiştarşer )תרשר
katılmak, ortak olmak, iştirak etmek iştatef, leiştatef פ השתתף (להש
)תתף
acısını paylaşmak, taziyet sunmak, üzüntüsüne iştatef betsaar, פ השתתף בצער
katılmak, başsağlığı dilemek leiştatef )(להשתתף בצער
betsaar
yapmağa değer olmak, istifadeli olmak, mesleki iştalem, S השתלם (להשתלם
bilgiyi ilerletmek leiştalem (al) )על
mesleki bigiyi veya tahsili ilerletme iştalmut השתלמות
kayarak inmek, ipten kaymak iştalşel, D השתלשל (להש־
leiştalşel )תלשל
gelişme, gelişim, olaylar zinciri, olaylar dizisi iştalşelut השתלשלות
mahvolmak iştamed, S השתמד (להש־
leiştamed )תמד
kaçınmak, görevden kaçınmak, atlatmak, işin için- iştamet, פ השתמט (להש
den sıyrılmak leiştamet )תמט
kaypaklık, yükümlülükten kaçma (vergi, askerlik), iştamtut השתמטות
yan çizme, kaytarma, kaçınma
karşılıklı konuşup birbirini dinlemek, görüşmek iştamea, פ השתמע,השתמע
(talk to you soon), anlaşılmak . ıştama, )(להשתמע
leiştamea
korunmak, muhafaza edilmek iştamer, פ השתמר (להש
leiştamer )תמר
korunma, muhafaza edilme iştamrut השתמרות
kullanmak iştameş, פ השתמש (להשת
leiştameş (be) )-מש ב
işeme, çiş yapma, su dökme, sık işeme hastalığı aştana השתנה
değişmek, başkalaşmak iştana, פ השתנה (להשת
leiştaııot )נות
değişim, başkalaşım iştanut השתנות
boğulmak iştanek, פ )השתנק (להשתנק
leiştanek
köle olmak, köleleşmek, esir olmak iştaabed, פ השתעבד (להש
leiştaabed )תעבד
köle olma, köleleşme, esir olma iştaabdut השתעבדות
öksürmek iştaelf leiştael s השתעל (להש
)תעל
öksürme, öksürüğe tutulma iştaalut השתעלות
sıkılmak, canı sıkılmak iştaaınem, פ השתעמם (להש
leiştaamem )תעמם
can sıkıntısı iştaamemut . השתעממות
eğlenmek, oynamak . iştaaşea, השתע פ,השתעשע
)שע (להשתעשע
■ leiştaaşea
eğlenme, oynamâ iştaaşeut השתעשעות
150
artakalmak iştayer, פ )השתיר (להשתיר
leiştayer
temelini oturtmak, alt yapı hazırlamak, tesis etmek, iştit, leaştit פ )השתית (להשתית
kurulumunu yapmak
unutulmak i^takeah, s השתכח,השתכח
iştakah, ()להשתכח
leiştakeah
unutulma îştakhut השתכחות
mükemmelleşmek, daha iyi hale gelmek iştahiei, פ השתכלל (להש־
leiştahlel (תכלל
mükemmelleşme, daha iyi olma iştahieiut השתכללות
yerleşmek, ikamet etmek, kalmak iştaken, s השתכן (להסתכן
leiştaken (be) / -
yerleşme, ikamet etme iştaknut השתכנות
ikna olmak iştahnea, פ השתכנע (להש
leiştahnea )תכנע
ikna olma iştahneut השתכנעות
çoğalmak, kopyalanmak, fotokopisi çıkmak iştahpel, פ -השתבפל (להש
leiştahpel )תכפל
sarhoş olmak, kafayı bulmak iştaker, השתכר (להשתכר) פ
leiştaker
ücret almak, kazanmak istaker, השתכר (להשתכר) פ
leiştaker
suda oynaşmak, suda gezinmek, suda el ayak çırp- iştahşeh, פ השתכשך (להש
mak, su sıçratmak leiştahşeh )תכשך
suda oynaşma, suda gezinme, suda el ayak çırpma, iştahşehut השתכשכות
su sıçratma
devreye girmek, katılmak, etaba dahil olmak iştalev, (להשתלב) פ השתלב
leiştalev
bütünleşme, entegrasyon, devreye girme, katılma, iştaivut השתלבות
etaba dahil olma
organ nakli, nakletme (doku, organ, saç, fidan, aşı) aştaia השתלה
alevlenmek, alev almak, tutuşmak iştalev, s השתלהב (להש־
leiştaiev (תלהב
sataşmak, sözlü saldırıda bulunmak, laf atmak iştaieah, s השתלח,השתלח
iştalah,
leiştaleah ■
idareyi ele almak, kontrol altına almak, üstün gel- iştaiet, kiştaiet השתלט (להשתלט פ
m ek, hakimiyet kurmak (aD (5?ל
idareyi ele alma, kontrol altına alma, üstün gelme, iştaitut השתלטות
hakimiyet kurma
149
bükülmek, eğilmek(vücut) iştoheah, S השתוחח,השתוחח
ıştohah, )(להשתוחח
leiştoheah
azmak, kudurmak, kendini dağıtmak, taşkınlık iştolel, leiştolel S -tfהשתוילל (לה
yapmak )הולל
hayret etmek iştomem, פ ה?טתומם (להש
leiştomem . . ... )תומם
çömelmek, eğilip bükülerek diz çökmek iştofef, leiştofef S המתופף (להש
)תופף
çok istemek, can atmak, şiddetli arzu duymak, heves iştokek. S הקזתוקק (להש־
etmek, şevke gelmek, sabırsızlanmak leiştokek
esmerleşmek, yanmak, güneşlenmek, bronzlaşmak iştazef, S )השתזף (להשתזף
leiştazef
diz çökmek, Önünde eğilmek iştahava, פ השתחוה (להשת
leiştahavot )חוות
restorasyon görmek, elden geçmek, yeniden kurul- iştahzeıy פ השתךוזר (להש־
mak, yeniden düzenlenmek leiştahzer )תחזר
araya gir iver mek, kendini sokuşturmak iştahel, פ תחל (להש# ה
leiştahel )תחל
hava atmak, kibirlenmek, caka satmak iştahtsen, פ השתחצן (להש
leiştahtsen )תחצן
kararmak, siyahlanmak (renk) iştaher, פ )השתחר (להשתחר
leiştaher
kurtulmak, serbest bırakılmak iştahrer, פ השתחרר (להשת
leiştahrer (me)
)-חרר מ
saçmalamak, aptalca davranmak iştata, leiştatot פ השתטה (להשת
)טות
maskaralık, saçmalama, aptalca davranış iştatut השתטרת
yere serilmek, halsiz kalmak, secde etmek, sere iştateah, פ השתטח,ה^זתטח
serpe uzanmak, yüzü koyun yere serilmek, yerlere iştatah, )(להשתטח
kapanmak leiştateah
yere serilme, bitkinlik, secde, sere serpe uzanma, iştathııt השתטחות
yüzü koyun yere serilme, yerlere kapanma
ait olmak, mensup olmak ıştayeh, פ )השתין (להמתין
leiştayeh
mensubiyet, aidiyet, ait olma, mensup olma iştayhut השתיכות
organ nakli yapmak (saç organ vs.) iştil, leaştil פ )ה^זתיל (להשתיל
işemek, çiş.yapmak, idrar yapmak iştin, leaştiıı פ )ה^זתין (להמתין
susturmak, sesini kesmek iştik, leaştik פ )השתיק (להשתיק
148
batırmak, sulamak, yatırmak, işletmek, yatırım işkia, leaşkıa פ )השקי? (לההזקיע
yapmak (para)
gözetlemek, bakmak, gözlemek işkif, leaşkif פ השקיף (להשקיף
(al) 6ע
147
hükmetmek, hakim olmak işlit, leaşlit (et) 5 השליט (להשליט.
)את
fırlatmak, atmak, savurmak işZiZı, leaşlih B )השליך (להשליך
tamamlamak, bütünlemek, bitirmek, barıştırmak, işlim, leaşlim פ השלים (להשלים
barışmak (im) )?ם
üçe bölmek, emanet etmek işliş, leaşliş S ) (להשליש,השליש
fırlatma, atma, savurma, çıkarım, anıştırma aşlaha השלכה
tamamlama, bitirme, tamama erdirme aşlama השלמה
Allah aşem השם
imha etme, yok etme, itlaf aşmada השמדה
katmama, dahil etmeme, hariç tutma, eleme, çıkar- aşmata השמטה
ma, saymama
imha etmek, yok etmek, helak etmek, harap etmek, işmid, leaşmid B )השמיד (להשמיד
tahrip etmek, itlaf etmek, telef etmek
katmamak, dahil etmemek, hariç tutmak, elemek, işmit, leaşmit B )השמיט (להשמיט
çıkarmak, saymamak, atlamak
sola sapmak, sola dönmek, solcu eğilimi olmak ismil, leasmil B )השמיל (להשמיל
şişmanlamak, şişmanlatmak, kilo aldırmak işmin, leaşmin B )השמיץ (להשמין
duyurmak, işittirmek, ses çıkarmak, bildirmek, ilan işmia, leaşmia B השמיע (להשמין
etmek, haber vermek (et le) )- ל.את
iftira etmek, kötülemek, karalamak, kara çalmak, işmits, leaşmits B )השמיץ (להשמיץ
leke sürmek, dillere düşürmek
kullanılır aktif hale getirmek, onarmak, hizmete işmiş, leaşmiş B )השמיש (להשמיש
sokmak
iftira etme, kara çalma, hakaret aşmatsa השמצה
nefret ettirmek isni, leasni B )השניא (להשניא
boğmak (havasızlıktan) işnik, leaşnik B )השניק (להשניק
dayamak, yaslamak işin, leaşin B )השעין (להשעין
yeni kapı, yeruşalayimin bir kapısı aşaar ehadaş השער החדש
farz, sanı, tahmin, ipotez aşaara השערה
sperm dökmek, sperm fışkırtmak işpih, leaşpih B )השפיך (להשפיך
aşağılamak, küçük düşürmek, alçaltmak, küçült- işpil, leaşpil B )השפיל (להשפיל
mek, rezil etmek
etkilemek, tesir etmek işpia, leaşpia B )השפיע (להשפיע
aşağılama, küçük düşürme aşpala השפלה
etki, tesir, etkileme aşpaa השפעה
sulamak, içecek koymak işka, leaşkot B )השקה (להשקות
sulama . aşkaya השקיה
susturmak, teskin etmek, yatıştırmak işkit, leaşkit B )השקיט (להשקיט
146
bileme, bileyleme, keskinleştirme aşhaza ________ השחזה
bilemek, bileylemek, keskinleştirmek işhiz, leaşhiz פ )השחיז (להמחיז
delikten geçirmek, delikten sokmak işkil, leaşhil האוויל (להכחיל) פ
kavurmak, kızartmak (et tavuk soğan gibi yiyecek- îşhim, leaşhim פ )השחים (להדהים
1er için), bronzlaştırmak
karartmak, siyahlaştırmak, rengini karalamak işhir, leaşhir פ )השחיר (להשחיר
tahrip etmek, mahvetmek, yıkmak, şeklini ve biçi- işkil, leaşhit פ )השחית (להנחית
mini bozmak
delikten geçirme, delikten sokma aşhala השדולה
yıkma, tahrip aşhata השחתה
yaymak, açmak, sermek iştiah, leaştiah פ )השטיח (להשטיח
evlendirmek, önermek, tavsiyede bulunmak isi, leasi פ )השיא (להשיא
karşılık vermek, cevaplamak, iade etmek, geri eşiv, leaşiv פ )השיב (להשיב
vermek, yanıtlamak
temin etmek, edinmek, elde etmek, yetişmek isig, leasig פ )השיג (להשיג
söyleşmek, sohbet etmek esiah, leasiah פ )השיח (להשיח
düşürmek, indirmek, azaltmak, deri değiştirmek(- işil, leaşil פ )השיל (להשיל
yılan)
denize indirmek(gemi), dokundurmak, temas et- işik, leaşik (et) השיק (להחזיק את) פ
mek, teğet geçmek, lanse etmek, piyasaya sürmek
düşürmek, dökmek (saç, tüy, yaprak) işir, leaşir פ )השיר (להשיר
yatırma, uzandırma, defin, defnetme, sevişme amaç- aşkava השכבה
11 yatağa atma (argo)
yatırmak, uzandırmak işkiv, leaşkiv פ )השכיב (להשכיב
unutturmak işkiah, פ השכיח (להשביח
leaşkiah (et) )את
akıllı ve zeki olmak, bilgili olmak, münevver olmak, işkil, leaskil פ )השכיל (להשכיל
öğrenmek
erken kalkmak, uyandırmak . işkim, leaşkim פ )השכים (להשכים
ikamet ettirmek, yerleştirmek işkin, leaşkin פ השכין (להשכין
(et be)
)" ב,את
kiralamak, kiraya vermek iskir, leaskir פ השכיר (להשכיר
(et) )את
tahsil, öğrenim, eğitim, bilgelik, bilgi, öğretim askala השכלה
erken aşkem השכם
erken kalkma, uyanma, uyandırma aşkama השכמה
kiralama askara ־ השכרה
hayali umutlar vermek işla, leaşlot פ )השלה (להשלות
atış, atma aşlaha השלחה
145
kaynatmak, haşlamak, kızdırmak irtiah, leartiah S )הךתיח (להרתיח
caydırmak, yıldırmak, usandırmak, gözdağı vermek irtia, leartia 5 )הךתיע (להךתיע
caydırma, usandırma, yıldırma artaa הךתעה
çekinme, kaçınma eratut הרהערת
ödünç vermek işiL, leaşil (et S השאיל (להשאיל
le) )-אתי ל
bırakmak, yerinde bırakmak, geride bırakmak, işir, leaşir (et פ השאיר (להשאיר
ardında bırakmak le) )-אתי ל
ödünç verme, metafor, istiare, emaneten alma, aşala השאלה
anıştırma
bırakma, yerinde bırakma, geride bırakma, olduğu aşara השארה
gibi bırakma
geri verme, iade etme aşava השבה
değerini arttırma, geliştirme aşbaha השבחה
değerini arttırmak, geliştirmek, daha iyi yapmak işbiah, פ )השביח (להשביח
leaşbiah
yemin ettirmek işbia, leaşbia פ )השביע (להשביע
doyurmak isbia, leasbia פ )השביע (להשביע
satmak, gıda satmak işbir, leaşbir פ )השביר (להשביר
greve sokmak, durdurmak, grev yaptırmak işbit, leaşbit פ העזבית (להשבית
(et) )את
durdurma, durma, stop etme, işe son verme, kapat- aşbata השבתה
ma, kapama, son verme
edinim, kazanım, elde edilen, başarma, meydana eseg, eseg השג
getirme
elinin altında, çok yakın, ulaşılması cok kolay eseg yad השג יד
elde etme, edinme asaga השגה
denetim, gözetim, yoklama, teftiş, kontrol, nezaret aşgaha השגחה
etme
nezaret etmek, gözkulak olmak, denetlemek, yokla- işgiah, פ )השגיח (להשגיח
mak, bakmak, teftiş etmek leaşgiah
geciktirmek, rötar yapmak, ertelemek işaa, leaşot פ )השהה (להשהות
gecikme, rötar, tehir aşaya השהיה
mukayese, karşılaştırma, kıyaslama aşvaa השואה
karşılaştırmalı, mukayeseli, nispi, orantılı aşvaati השואתי
karşılaştırmak, mukayese etmek, kıyaslamak, işva, leaşvot פ השוה (להשוות
eşitlemek (et im) ) עם,אה
gösteriş yapmak, caka satmak, hava atmak işvits, leaşvits פ )השויץ (להשויץ
ortak pazar aşuk ameşutaf השוק המשתף
144
bağırmak, birine çok kızıp bağırmak, ateş püskür- irim, learim S )הךעים (להרעים
m ek, gürlemek, sesini yükseltmek
çoğaltmak, bollaştırmak, bereket katmak irif, learif S )הך?ניף (להרעיף
gürültü yapmak, patırdı yapmak, şamata yapmak iriş, leariş פ )הךעיעז (להרעיקז
zehirleme arala הרעלה
zehirlenme, mide bozukluğu aralat keva הרעלת קבה
gürültü yapma, patırtı etme araaşa הךעשה
ara, fasıla, mola, durma, an, inkita, kısa zaman eref הרף
gevşetmek, salmak, bırakmak, koyvermek irpa, learpot פ )הךפה (להךפות
dominik cumhuriyeti (ülke) arepublika הרפרבליקה הדו־
adominikanit מיניקנית
gevşeme, gevşetme, rahatlama arpaya הךפיה
uçuk, dudakta uçuklama (İNGİLİZCEDEN) erpes הרפס
macera, serüven, sergüzeşt arpatka הךפתקה
maceraperest, maceracı, serüvenci arpatkan הרפהקן
hertz, frekans birimi erts הךץ
konferans artsaa הרצאה
koşturma, rodaj (motor alıştırılması) aratsa הרצה
konferans vermek irtsa, leartsot פ הרצה (להךצות
(et) )את
ciddileşmek irtsin, leartsin פ )הרצין (להךציץ
montaj, bindirme, takma, aşı (bitki) arkava הרקבה
dans ettirme arkada הרקדה
boşaltma, tahliye araka ר?וה5
dans ettirmek irkid, learkid פ הךקיד (להרקיד
(et) )את
yükseltmek, yükseklere erişmek, göklere erişmek irkia, learkia פ )הךקיע (להךקיע
dağlık, dağlı, dağlık tepelik arazi arari הירי
izin, ruhsat, cevaz, icazet, tensip, uygun görme arşaa הךשאה
müsaade etmek, izin vermek irşa, learşot פ הרשה (להרשות
־ (et le) )-אתי ל
etki bırakmak, hayran bırakmak, intiba bırakmak, irşim, learşim פ הרשים (להרשים
izlenim vermek, kanı oluşturmak (et be) )- פ,את
suçlu bulmak, suçlu çıkarmak, mahkûm etmek irşia, learşia פ )הרשיע (להךשיע
kayıt, kaydetme arşama הר^מה
suçlama, suçlu bulma urşaa הרשע
suçlu bulma, mahkûm etme, hüküm giydirme arşaa הרעועה
kaynatma, kaynama artaha הרתחה
143
işte arey זזרי
öldürme ariga חריגה
hamilelik, gebelik erayoıı הריון
kokmak, koklamak, kokusunu almak, sezmek, eriah, leariah ע )הריה (להךיח
sezinlemek
kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek erim, learim 5 )הרים (להרים
işte ben, işte geldim, işte hazırım areyni הריני
yıkım, yıkıntı, virane, harabe, yıkma, tahrip, enkaz arisa הריסה
yıkıntı(lar), göçük (deprem veya toprak kaymaia- arisot הריסות
rında oluşan)
zafer narası atmak, sevinç çığlığı atmak, tezahürat eria, learia פ )?הריע (להרי
yapmak
koşturmak, çalışmasını sağlamak (motor, insan vs.) erits, learits פ )הריץ (להריץ
boşaltmak, tahliye etmek erik, learik פ )הריק (להריק
ekip, terkip, bileşim, alaşım, parçaları birleştirip erkev הרכב
bütünü oluşturma, kompozisyon
montaj, birleştirme arkava הרכבה
bindirmek, monte etmek, takmak, aşılamak (ağaç) irkiv, learkiv פ הרכיב (להרכיב
(al) )?ל
eğmek (beden), baş eğmek (saygı duruşu gibi) irkin, learkin פ )הרכין (להןכיץ
kaldırma, yukarı kaldırma, yükseltme arama הרמה
hârem armon הרמון
armoni, ahenk, uyum (İNGİLİZCEDEN) armonya הרמוניה
neşelendirmek, sevindirmek, mutlandırmak, şenlen- imin, tearnin פ )הרנין (להרנין
dirmek
yıkım, tahrip, yıkma, harap etme, mahvetme eres הרם
yıkmak, tahrip etmek, harap etmek, mahvetmek, araş, laaros■ פ )הרס (להרס את
helak etmek (et)
yıkmak, tahrip etmek, harap etmek ers, teares פ )הרס (להרס
yıkıcılık, tahrip edicilik, mahvedicilik, zararlılık arsanut הרסנית
yıkıcı, tahrip edici, mahvedici, zararlı (sıfat) arsani ת הרסני
kötüleştirmek, daha kötü etmek erea, era, פ )? הרע (להר,הרע
learea
aç bırakma, acıktırma arava הך^בה
titretme, sarsma arada הן^ךה
kötülük yapma, kötüleşme araa הי?ה
acıktırmak, aç bırakmak iriv, leariv פ )הךעיב (להרעיב
titretmek, sarsmak irid, learid פ )הרעיד (להךעיי
zehirlemek (a iril, tearil פ )הךעיל (להרעיל
142
yatıştırmak, teskin etmek, sakinleştirmek, rahatlat- irgia, leargia S דךגיע (להךגיע
mak, dindirmek (et) )את
hissetmek irgiş, leargiş E) )הךגיקז (להךגיש
alışkanlık, adet, itiyat ergel הךגל
yatıştırma, teskin, sakinleştirme, dindirme, rahat- argaa הךג^ה
latma
sakinleşme, yatışma, rahatlama eragut ... הרגעות
heyecan, his, duygu argaşa התשה
zakkum, ağı ağacı arduf הרדוף
uyuşturmak, narkoz vermek, uyutmak irdim, leardim S הךדיס (להתיים
(et) )את
anastezi, uyutma, duyum yitimi, uyuşturma, narkoz ardama הךדמה
gebe, hamile ara הרה
yeni başlayan, başlangıç aşmasında olan, yakın, eli ara הרה
kulağında
hamile bırakmak, gebe kalmak , hamile olmak ara, learot פ )הרה (להרות
derin düşünce, düşünüp taşınma, kafa yorma irur הרהור
cesaret etmek, kalkışmak, cüret etmek iriv, leariv פ )הרהיב (להרהיב
düşünmek, iyice düşünmek, kafa yormak, düşünüp irer, learer פ )הךהר (להךהר
taşınmak
ölü, maktul, öldürülmüş arug הרוג
su vermek, doyum noktasına getirmek, emdirmek, irva, learvot פ )הרוה (להךרות
iyice ıslatmak
kazanmak, kâr etmek irviah, learviah פ )הך־ויה (להתיח
yıkık, yıkılmış, harap, viran, tahrip olmuş, mahvol- arus ת הרוס
muş, helak olmuş (sıfat)
zayıflatmak İrza, learzot פ )התה (להךזות
zayıflatma, inceltme, rejim yaptırma arzuya התיה
genişletme arhava הרהבה
genişletmek irhiv, learhiv פ הרחיב (להרחיב
(et) )את
uzaklaştırmak irhik, learhik פ )הרחיק (להרחיק
ileriye gitmek, haddini aşmak irhik lehet, הךחיק לכת (להר פ
learhik lehet )חיק לכת
uzakta, uzağa arhek הרחק
uzaklaştırma arhdka הךחקה
ıslatma, ıslama, altına kaçırma (idrar) artava הו־טבה
ıslatmak, ıslamak, altına kaçırmak irtiv, leartiv פ )הךטיב (להרטיב
titreştirmek irtit, leartit .פ )הרטיט (להרטיט
141
okutmak, okutturmak, birine okutmak ikri, leakri (et) S הקריא (להקריא
)את
kurban etmek, feda etmek, gözden çıkarmak ikriv, leakriv D הקריב (להקריב
(et) )את
kel olmak, saçları dökülmek ikriah, 3 )הקריח (להקריח
leakriah
oynatmak, ekrana yansıtmak ................ ilerin, leakrin 3 ■ )הקרין (להקרין
pelteleştirmek ikriş, leakriş S )הקריש (להקריש
pıhtılaşma, pelteleşme akraşa הקישה
analoji, benzeşim, örnekseme, kıyas ekeş הקש
dinleme akşava הקשבה
vurma, vuruş, perküsyon, tıklama (daktilo, bilgisa- akaşa הקשה
yar)
zorlaştırmak, güçleştirmek . ikşa, leakşot 3 הקשה (להקשות
(et al be) )-? , ?ל,את
dinlemek, dikkatle dinlemek ikşiv, leakşiv 3 הקשיב (להקשיב
(le) )ל־
serteştirmek, katılaştırmak ikşiah, 3 הקשיח (להקשיח
leakşiah (et) )את
kavis çizmek, kubbe şekline sokmak, kemer şekline ikşit, leakşit 3 )הקשית (להקשית
sokmak
bağlam, genel durum, kontekst ekşer הקשר
dağ ar הר
yanardağ, volkan ar gaaş הר געש
göstermek era, learot (le 3 הראה (להראות
et al) ) ?ל, את,-ל
çok, bol (sıfat) arbe ת הרבה
çoğaltmak, arttırmak, gerekenden fazla yapmak, irba, learbot 3 הרבה (להרבות
sıkça yapmak (le,et) ) את,-ל
çiftleştirmek, eşleştirmek(hayvan) irbia, learbia 3 )חרבי? (להךביע
vurmak, dövmek, dayak atmak irbits, learbits 3 )הךביץ (להרביץ
katliam, kıyım ereg הרג
öldürmek, katletmek arag, laarog 3 )הרג (לזזרג את
(et)
kızdırma, öfkelendirme argaza הךגזה
kızdırmak, sinirlendirmek, öfkelendirmek ■ irgiz, leargiz 3 )הרגיז (להךגיז את
(et)
alıştırmak irgily leargil 3 הרגיל (להרגיל
(et le) )אתי ל־
140
kolaylaştırmak, hafifletmek ekel, leakel S )הקל (לז׳יול
kolaylık, rahatlık veren, sıkıntıdan kurtarma akala הקלה
kaydetme (ses veya görüntü) aklata הקלטה
kaynaşabilirlik, entegre olabilirlik, uyum sağlaya- ikaltut הקלטות
bilirlik
klavye ile yazmak, tuşlamak iklid, leaklid S )הקליד (להקליד
kaydetmek, kayıt yapmak, aygıta ses veya görüntü iklit, leaklit S הקליט (להקליט
kaydetmek, teybe almak, plak yapmak (et) )את
tıklamak, bilgisayarda mausla tıklamak, kliklemek iklik, leaklik s )הקליק (להקליק
seyreltmek, sulandırmak, zayıflatmak, güçten ikliş, leakliş פ )הקליעז (להקליקז
düşürmek
kaldırma, kurma, tesis etme akama הקמה
sağlamak, temin etmek, vermek, bağışlamak, ikna, leaknot פ,הקנה (להקנות את
sunmak (et le) )"ל
kızdırmak, dalga geçmek, küçümsemek iknit, leaknit פ )הקניט (להקניט
sihirlemek, büyülemek, cezbetmek, aklını çelmek iksim, leaksim פ הקסים (להקסים
(et) )את
çevre, kapsam, sınır, faaliyet alanı, büyüklük, görüş ekef הקף
uzaklığı
dondurma (eylemi), konjelasyon akpaa הקפאה
itina, ihtimam, titizlik, işi sıkı tutma akpada הקפדה
çevirme, etrafını sarma, kuşatma, dönme akafa הקפה
dondurmak ikpi, leakpi פ )הקפיא (להקפיא
özen göstermek, ihtimam etmek, itina etmek, titiz- ikpid, leakpid יפי הקפיד (להקפיד
lenmek, kılı kırk yarmak (al im) ) ??ם,על
zıplatmak, atlatmak, sıçratmak, sektirmek ikpits, leakpits פ )הקפיץ (להקפיץ
tahsisat, ödenek, ayrılan para, harcama izni aktsaa הקצאה
tahsisat, ayırma, tahsis etme aktsava הקצבה
ayırmak, bir kenara koymak, tahsis etmek, hasret- iktsa, ledktsot פ )הקצה (להקצות
mek
istihkak saptamak, istihkak ayırmak, tahsis etmek, iktsiv, leaktsiv פ )הקציב (להקציב
bütçelemek
aşırıya kaçmak, aşırılık yapmak פ
ikisin, leaktsin )הקצין (להקצין
düzleştirmek, düzlemek□, traşlamak, rendeleyerek□ iktsia, leaktsia פ )?הקצי?ג (להקצי
□rendelemek□ ,□pürüzlerini düzeltmek
çırpmak, krema yapmak, köpürtmek iktsif, leaktsif פ )הקציף (להקציף
okuma, okutma, okunma akraa הקראה
fedakarlık, özveri akrava הקרבה
139
adım attırmak, yürütmek itsid, leatsid פ )הצעיר (להצעיד
gençleştirmek itsir, leatsir פ )הצעיר (להצעיר
iş teklifi atsaat avoda הצעת עבודה
taşma, sel basma, su baskını, furya atsafa הצפה
şifre koymak, kuzeye gitmek, kuzeyi kullanmak itspin, leatspin פ )הצפין (להצפין
göz atmaj dikizleme . atsatsa . . . ■.הצצה
daraltmak etser, leatser פ )הצר (להצר
gerektirmek, icap etmek, lazım gelmek itsrih, leatsrih פ )הצריך (להעריך
ateşleme, yakma, çakma, tutuşturma, kundaklama atsata הצתה
kusma akaa הקאה
paralelleştirmek, paralel olmak, karşılamaya ikbil, leakbil פ )הקביל (להקביל
çıkmak
paralel, benzerlik, paralellik, mukayese, karşılaştır- akbala הקבלה
ma, benzetme
yemeği yakmak, yemeği berbat etmek ikdiah, פ )הקריח (להקריח
leakdiah
önderlik etmek, önünden gitmek, erken varmak ikdim, leakdim פ הקרים (להקדים
(le) )את
kasvete neden olmak, karartmak, karanlık etmek, ikdir, leakdir פ )הקריר (להקליד
sıkıntıya neden olmak
adamak, vakfetmek, hasretmek, ithaf etmek, tahsis ikdiş, leakdiş פ הקדיש (להקדיש
etmek (et le) )-אתי ל
evvelden yapılan, önce halledilen, vaktinden evvel ekdem הקרם
olan, erken gelen
ilerleme, önsöz, mukaddeme akdama הקרמה
adama, vakfetme, ithaf, tahsis akdaşa הקדשה
kütleştirmek, köreltmek, keskinliğini kaybettirmek ikaa, leakot פ )הקהה (להקהות
ekvator, ekvator çizgisi kav amaşve הקו המשוה
tedavi amaçlı kan akıtma (eskiden) akazatdam הקזת דם
küçültmek ikün, leaktin פ )הקטין (להקטין
tütsü yakmak iktir, leaktir פ )הקטיר (להקטיר
kusmak eki, leakı פ )הקיא (להקיא
kanatmak, kan akıtmak, vahşet yapmak ikiz, leakiz פ )הקיז (להקיז
kaldırmak, kalkındırmak, kurmak, tesis etmek ekim, leakim פ )הקים (להקים את
(bina kibuts iş ülke vs.) (et)
sarmak, kuşatmak, etrafını çevirmek, çevrelemek, ekif, leakif פ )הקיף (להקיף
ablukaya almak, kapsamak, etrafını dolaşmak,
veresiye vermek
uyandırmak ekits, leakits פ )הקיץ (להקיץ
vurmak, tıklamak, kadeh tokuşturmak, çarpmak ikiş, leakiş פ )הקיש (להקיקז
138
konumlandırmak, yerleştirmek, koymak, yerini itsiz, leatsiv פ )הציב (להציב
belirlemek, dikmek, sabitlemek
sunmak, ibraz etmek, takdim etmek, tanıştırmak, itsig, leatsig פ )הציג (להציג את
göstermek, dinletmek, sergilemek, tiyatro yapmak (et)
kurtarmak itsil, leatsil פ )הציל (להציל
teklif etmek, önermek, arzetmek, ileri sürmek, itsia, leatsia פ )הציע (להציע
ortaya atmak
su basmak, sel basmak, su içinde bırakmak, taşır- etsif, leatsif פ )הציף (להציף
mak
gözetlemek, dikizlemek, göz atmak etsits, leatsits פ )הציץ (להציץ
sıkmak, can sıkmak, rahatsız etmek, usandırmak, etsik, leatsık פ )הציק (להציק
başının etini yemek
ateşlemek, ateşe vermek, tutuşturmak, çakmak itsit, leatsit פ )הצית (להצית
(kibrit vs.), kundaklamak, yangın çıkartmak, ateş
yakmak
gölgelendirmek, gölge yapmak, gölgelemek etsel, leatsel s )הצל (להצל
kurtarma atsala הצלה
başarı, muvaffakiyet atslaha הצלחה
çarmıha germek, çaprazlama yapmak, çaprazlamak, itsliv, leatsliv s )הצליב (להצליב
iki ayrı cinsi bir araya getirmek
başarmak, muvaffak olmak itsliah, פ הצליח (להצליח
leatsliah (be)
)?־
kendine getirmek, aklını başına toplamak, gölgelen- itslil, leatslil פ )הצליל (להצליל
dirmek
kamçılamak, kırbaçlamak itslif, leatslif פ )הצליף (להצליף
kırbaçlama, kamçılama atslafa הצלפה
dayama, yanyana koyma, yaklaştırma, birleştirme, atsmada הצמדה
bitişik yapma, endeksleme
yanaşma, temas etme, ilişme, sokulma, bitişik olma itsamdut הצמדות
yanaşma, temas etme, ilişme, sokulma, sabitleşme, itsamdut הצמדות
indekslenme
susatmak, susuz bırakmak, susamaya sebep olmak itsmi, leatsmi פ )הצמיא (להצמיא
dayamak, yanyana koymak, yaklaştırmak, birleştir- itsmid, פ )הצמיד (להצמיד
mek, bitişik yapmak, bitiştirmek leatsmid
yetiştirmek, büyütmek (genellikle bitki) itsmiah, פ )הצמיח (להצמיח
leatsmiah
paraşütle atmak itsniah, פ )הצניח (להצניח
leatsniah
tesettüre girmek, gizlemek, saklamak (saç kol itsnia, leatsnia פ )הצניע (להצניע
bacak)
arz, sağlama, tedarik etsa הצע
teklif, öneri, arz atsaa הצעה
137
kendi kendine gülmek, içten içe gülmek, bıyık altın- itstahek, B )הצטחק (להצטחק
dan gülmek, kıs kıs gülmek leitstalıek
donatılmak, donanmak, teçhizatlandırmak, teçhiz itstayed, B )הצטיד (להצטיד
edilmek leiistayed
üstün başarılı olmak, yararlılık göstermek, üstün itstayen, B )הצטין (להצטין
vasıflara haiz olmak, mükemmel olmak leitstayen
üstün başarı, yararlılık, üstün vasıflılık itstaynut הצטינות
portre çizilmek, izlenim vermek, intiba bırakmak itstayer, B )הצטיר (להצטיר
leitstayer
çarmıha gerilmek, kesişmek, çizgileri çakışmak itstalev, B )הצטלב (להצטלב
leitstalev
kesişme, kavşak, kesişen yol . itstalvut הצטלבות
ayılmak, sarhoşluğun etkisinden çıkmak itstalel, B )הצטלל (להצטלל
leitstalel
ayılma, kendine gelme, sarhoşluktan çıkma itstalelut הצטללות
fotoğraf çektirmek itstalem, B )הצטלם (להצטלם
leitstalem
telefonlaşmak itstaltsel, B הצטלצל (להצט
leitstaltsel )לצל
iz kalmak, yara izi kalmak itstalek, B )הצטלק (להצטלק
leitstalek
kısıtlanmak, Ümitlenmek, azaltılmak, konsantre itstamtsenı, B הצטמצם (להצט
hale gelmek leitstamtsem )מצם
pörsümek, kuruyup büzülmek, büzüşmek, buruş- itstamek, B )הצטמק (להצטמק
mak leitstamek
ürpermek, titremek, tüyleri diken diken olmak itstamrer, B הצטמרר (להצט
leitstamrer )מרר
soğumak, üşümek, soğuk almak, nezle olmak itstanen, B )הצטנן (להצטנן
leitstanen
soğuk algınlığı, nezle olma itstanenut הצטננות
alçak gönüllü olmak, gösterişsiz olmak itstanea, B הצטנע,הצטנע
itstana, )(להצטנע
leitstanea
örtünmek, kaplanmak, katlanmak, kıvrılmak itstanef, S )הצטנף (להצטנף
leitstanef
peçe takmak, yüzünü örtmek, yüzünü gizlemek itstaef, leitstaef B )הצטעף (להצטעף
üzülmek, üzgün olmak, esef etmek itstaer, leitstaer B )העטער (להצטער
gerekmek, lazım olmak, icap etmek itstareh, B )הצטרף (להצטרף
■ leitstareh
katılmak, iştirak etmek, dahil olmak itstaref, B הצטרף (להצטרף
leitstaref (el,le) ) ?ל.-ל
katılım, katılma, iltihak . itstarfut הצטרפות
136
buzlarını çözme, eritme, erime afşara הפשרה
sürpriz yapmak, hayrette bırakmak iftia, leaftia S )הפתיע (להפתיע
sürpriz aftaa הפתעה
yerleştirilmiş, konulmuş, yeri belirlenmiş utsav הצב
konumlandırma, yerleştirme, koyma, yerini belirle- atsava הצבה
me, dikme, sabitleme
işaret etmek, parmakla göstermek, oy vermek itsbia, leatsbia פ )הצביע (להצביע
işaretle oy verme, seçme atsbaa הצבעה
sunu, sunma, oyun sahneleme etseg הצג
gösteri, rol yapma, tiyatro, temsil, takdim atsaga הצגה
kenara, yana, bir tarafa, bir yana, atsida הצדה
selamlamak, selam durmak itsdia, leatsdia פ )הצדיע (להצדיע
hak vermek, doğrulamak, hakkını teslim etmek itsdik, leatsdik פ )הצדיק (להצדיק
hak verme, hak, haklılık, tasdik, doğrulama, gerek- atsdaka הצדקה
ce
TC
beyan etmek, ilan etmek, deklare etmek, resmen ve itsir, leatsir פ )הצהיר (להצהיר
açıkça söylemek, demeç vermek
beyan, beyan etme, beyanat, tebliğ, beyanname, atsara הצהרה
deklarasyon, demeç
iğrenç kokutmak, iğrenç bir koku yaymak, leş gibi itshin, leatshin פ )הצחין (להצחין
kokmak
güldürmek itshik, leatshik פ )הצחיק (להצחיק
kendini boyamak, kendine boya sürmek iistabea, פ הצטבע,הצטבע
itstaba, ........... )(להצטבע
. ........... ................. . .................. ..... ■ ....... ■ •• •
leitstâbea
bir araya yığılmak, toplanmak, birikinti oluşturmak itstaber, פ )הצטבר (להצטבר
leitstaber
birikinti, birikim, yığın, toplanma itstabrut הצטברות
haklılığını kanıtlamak, dürüstlüğünü ispat etmek, itstadek, הצטדק (להצטדק) פ
temize çıkmak leitstadek
neşesini bulmak, neşeli bir duruma gelmek, neşe- iîstael, leitstael פ )הצטהל (להצטהל
lenmek
emredilmek, buyruğu altına girmek itstava, הצטוה (להצטוות) פ
leitstavot
tiz sesle çığlık atmak, canhıraş çığlık koparmak itstaveah, פ הצטוח,הצטוח
itstavah, )(להצטוה
leitstavah.
sıkışmak, kalabalık içine girmek itstofef, פ הצטופף (להצ
leitstofef )טופף
cilalı olmak, parlamak, iyice temizlenmek itstahtseah, פ - הצטךן,הצטךוצח
■ itstahtsah, )צח1צח (להצטך
leitstahtseah
135
terketmek, bırakmak, ilgisiz davranmak ־ ifkir, leafldr B )הפקיר (להפקיר
istimlak, kamulaştırma, el koyma afkaa הפקן^ה
sorumsuzluk, anarşi, kuralsızlık, keşmekeş efkerut הפקרות
ihlal etmek, bozmak, uymamak, riayet etmemek, efer, leafer B )הפר (להפר
çiğnemek(kural yasa düzen)
ayırma afrada הפרדה
ayrılık, ayrılma, veda ipardut הפרדות
ihlal, riayetsizlik afara הפרה
döllemek, doğurganlaştırmak ifra, leafrot B )הפרה (להפרות
mübalağa, abartı, aşırılık, ileri gitme, haddini aşma, afraza הפרזה
ifrat
çiçeklendirıne, havaya salma, uçurma (balon,uçurt- afraha הפרחה
ma,kuş vs.)
söylenti, asılsız haber afraha הפרחה
özelleştirme (ekonomide şirket özelleştirmesi) afrata הפרטה
ayırmak, ayrı koymak, birbirlerinden ayırmak, ifrid, leafrid B )הפריד (להפריד
ayrıştırmak
dölleme afraya הפךיה
suni dölleme (tüp bebek yapma işlemi) afraya הפריה מלאכותית
melahutit
abartmak, mübalağa etmek ifriZ) leafriz B )הפריז (להפריז
çiçeklendirmek, havaya salmak, uçurmak (balo- ifriah, leafriah B )הפריח (להפריח
n,uçurtma,kuş vs.) söylenti yaymak, asılsız haber
pompalamak
özelleştirmek (ekonomide şirket Özelleştirmek) ifrit, leafrit B )הפריט (להפריט
çürütmek, aksini ispat etmek, reddetmek, yanlışlığı- ifrih, leafrih B )הפריך (להפריך
m kanıtlamak, tekzip etmek, yalanlamak
rahatsız etmek, engel olmak ifria, leafria B ) (להפריך5?הפךי
salgılamak, ifraz etmek, çıkartmak, kenara ayır- ifriş, leafriş B )הפךיש (להפריע
mak, tahsis etmek
tekzip, yalanlama, iddiayı çürütme afraha הפרכה
rahatsızlık, rahatsız etme, engel afraa הפוץה
fark, aradaki fark efreş הפרש
salgı, ifrazat afraşa הפריטה
suistimal, güveni kötüye kullanma afarat emmi ךןפ_רת אמון
soyutlama afşata הפשטה
soymak, elbisesini çıkartmak, soyundurmak . ifşit, leafşit B )הפשיט (להפשיט
kıvırmak, kolları sıvamak, yukarı kaldırmak(kol ifşil, leafşit B )הפעיל (להפשיל
manşeti etek kenarı vs.)
buzlarını çözmek, eritmek, gevşetmek ifşir, leafşir B )הפשיר (להפשיר
134
tahliye ettirmek, boşalttırmak, yaymak, salmak iflit, leaflit פ )הפליט (להפליט
(duman, gaz, atık, egzoz)
suçlamak, iftira etmek, tongaya düşürmek iflil, teaflil s )הפליל (להפליל
osurmak, gaz çıkarmak iflits, leaflits פ )הפליץ (להפליץ
suçlama, iftira etme, tongaya düşürme aflala הפללה
sevketmek, döndürmek, yöneltmek, müracat ettir״ ifna, leafnot פ,-הפנה (להפנות ל
inek, kanalize etmek (le el) )אל
ipnotize etme, ipnoz, ipnotizma ipnut הפנוט
ipnotize etmek, büyülemek, çok etkilemek (mecazi ipnet, leapnet פ )הפנט (להפנט
anlamda)
döndürme, yöneltme, sevk, çevirme, müracaat, afnaya הפניה
başvuru
içine almak, özümsemek, dahil etmek ifnim, leafnim פ )הפנים (להפנים
içine alma, özümseme, dahil etme afnama הפנמה
kayıp, zarar efsed הפסד
kaybetmek, zarar etmek, ziyan etmek, yenilmek ifsid, leafsid פ )הפסיד (להפסיד
ara vermek, bırakmak, durdurmak, paydos etmek ifsik, leafsik פ הפסיק (להפסיק
(et) )את
ara, aralık, mola, teneffüs, antrakt, perde arası afsaka הפסקה
(film, tiyatro), fasıla, paydos
kesilme, durulma, ardı kesilme ipaskut הפסקות
ateşkes, mütareke afsakat eş הפסקת אש
çalıştırmak, harekete geçirmek ifîj, leafil פ )הפעיל (להפעיל
çalıştırma, faaliyete geçirme, faal hale getirme, aktif afaala--- ..................הפעלה
hale getirme
yayma, dağıtma, neşretme, neşriyat afatsa הפצה
kırıp çıkmak, patlak vermek iftsia, leaftsia פ )הפציע (להפציע
bombalamak, bomba atmak iftsits, leaftsits פ )הפציץ (להפציץ
istirham etmek, üstelemek, yalvarmak, çok rica iftsir, leaftsir פ הפציר (להפציר
etmek, ricada bulunmak, ısrarla istemek (be) )ב־
bombardıman, bombalama aftsatsa הפצצה
istirham, ısrarla isteme, yalvarma, ricada bulunma, aftsara הפצרה
rica, niyaz
depozit olarak yatırma afkada הפקדה
yapım, prodüksyon, tiyatro konser vb. organizasyo- afaka . הפקה
nunun tümü
görevlendirmek, depozit yatırmak ifkid, leafkid פ הפקיר (להפקיד
(al et be) )- ב, את,על
istimlak etmek, kamulaştırmak, yasal yollarla el ifkia, leafkia פ )הפקיע (להפקיע
koymak (parasını ödeyerek)
133
korkutmak ........ ifhid, leafhid B הפחיד (להפחיד
(et) )את
azaltmak, kısmak ifhit, leafhit S )הפחית (להפחית
azaltma, kısma, eksiltme afhata הפחתה
yeri gelmişken söylemek, ağzından kaçırmak, gelişi- iftir, leaftir S )הפטיר (להפטיר
güzel laf etmek. ... t ........
yeri gelmişken söyleme, ağzından kaçırma, gelişigü- aflara ................ ה?טרה
zel laf etme
sona erdirmek, gitgide bitirmek, azaltmak, hafiflet- efig, leafig 5 )הפיג (להפיג
mek, dindirmek, defetmek, gidermek
fanlamak, yellemek, yelpazelemek, üflemek, esinti. ipiah, leapiah S )הפיח (להפיח
yapmak
dönüştürülebilir, tersine çevrilebilir afih הפיר
çevirme, ters yüz etme, devirme, darbe, askeri dar- afiha הפיכה
be, hükümet devirme
düşürmek ipil, leapil S )הפיל (להפיל
tehlikeye atmak, tuzağa düşürmek, kapana kıstır- ipil bepah, S הפיל בפח (להפיל
mak leapil bepah )בפח
yaymak, dağıtmak, neşretmek efits, leafits B )הפיץ (להפיץ
elde etmek, çıkarım sağlamak, türetmek, temin efik, leafik B )הפיק (להפיק
etmek, sağlamak, kanalize etmek
ibret almak, tecrübelerden ders çıkarmak efik lekahim, B הפיק לקחים
leafik lekahim )(להפיק לקחים
ters, zıt, muhalif efeh הפך
ters çevirmek, devirmek, döndürmek, dönüştürmek, afalı, laafoh B ,הפך (לזהפך את
dönüşmek, ...laşmak, ...leşmek, haline gelmek (et le be) )-3 -ל
dönek, değişken, kaypak, yön değiştiren, kararsız, afahpah הפכפך
maymun iştahlı, kararsız
mucize eseri olarak, inanılmaz, İnanilacak gibi değil afle vafele הפלא ופלא
deniz seyahati, seyir (denizde), mübalağa, abartı aflaga הפלגה
düşürme, düşük yapma, çocuk düşürme, kürtaj apala הפלה
kayırmak, fark gözetmek, farklı davranmak, farklı ifla, leaflot B )הפלה (להפלות
muamele etmek, ayırımcılık yapmak
tahliye ettirme, boşalttırma, yayma, salma (duman, aflata הפלטה
gaz, atık, egzoz)
şaşırtmak, hayrete düşürmek ifli, leafli B )הפליא (להפליא
denizde seyretmek, gemiyle seyahat etmek, denizde iflig, leaflig B )הפליג (להפליג
yol almak, mübalağa etmek (mecaz)
ayırımcılık, ayırım, kayırma, farklı muamele, fark ■ aflaya אפליה,הפליה
gözetme, kayırmacılık, taraf tutma
132
meşgul etme, çalıştırma, oyalama, istihdam etme, iş aasaka העסקה
verme, görevlendirme
doruğa erişmek tırmanmak yükselmek israele ille- eepil, leaapil S )העפיל (להעפיל
gal yollardan gelmek
doruğa erişme, tırmanma, yükselme, israele illegal aapala העפלה
yollardan gelme,
üzmek, kederlendirmek - eetsiv, leatsiv פ )העציב (להעציב
yeter ki aikar ה??ו
açıklama, not, izah eaıa הערה
sıvı nakletmek(içecek ilaç kan vs.) eerüf leaarot פ )הערה (להערות
değerlendirmek, takdir etmek, farzetmek, var say- eerih, leaarih פ העריך־ (להעריך
mak, paha biçmek (et be)
)-3 אתי
üstüste yığmak, tepeleme yapmak, kurnazlık etmek, eerim, leaarim פ )הערים (להערים
açıkgözlük etmek, sinsi davranmak
takdir etmek, hayran olmak eerits, leaarits פ )העריץ (להעריץ
takdir, tahmin, değerlendirme, kıymetlendirme, aaraha הערכה
paha biçme, değer biçme
hayranlık, takdir, beğeni aaratsa הערצה
dipnot earat şulayim הערת שולים
zengin etmek, zenginleştirmek, renk katmak eeşir, leaaşir פ )העשיר (להעביר
zenginleştirme, kuvvetlendirme aaşara העשרה
kopyalamak, taşımak, aktarmak eetik, leaatik פ העתיק (להעתיק
(et) )את
fazlasıyla vermek, gani gani vermek, mütabık eetir, leaatir פ )העתיר (להעתיר
olmak
kopya, nüsha etek העתק
kopyalama, aktarma aataka העתקה
bombardıman, bombalama afgaza הפגזה
bombalamak, bombardıman etmek ifgiz, leafgiz פ )הפגיז (להפגיז
gösteri yapmak, miting yapmak ifgin, leafgin הפגין (להפגין את) פ
(et)
buluşturmak, karşılaştırmak ifgiş, leafgiş פ הפגיש (להפגיש
(et) )את
gösteri, miting, nümayiş afgana הפגנה
ara, fasıla, durma afuga הפוגה
terslik, aksilik, zıtlık, karşıtlık, muhalefet ipuh הפוך
ters, karşı, aksi, zıt afuh ' הפלד
korkutma . afhada הפחדה
üfleme, fanlama, yelleme, yelpazeleme, esinti yapma afaha הפחה
artış, zam, arttırma, arttırım aalaa העלאה
hakaret, gücendirme, kırma, incitme, rencide etme aalava העלבה
yükseltmek, yukarı çıkarmak, arttırmak, bindir- eela, leaalot S העלה (להעלות
mek, öne sürmek, ortaya atmak (et le) )-אתי ל
geviş getirmek eela gera, פ העלה גרה (להע
leaalot gera >לות גךה
kalbini k eeliVf leaaliv פ העליב (להעליב
(et) )את
karalamak, kara çalmak, iftira etmek eeliz, leaaliz פ )העליז (להעליז
iftira etmek, kara çalmak, çamur atmak eelilf leaalil פ )העליל (להעליל
gizlemek, saklamak, ortadan yok etmek, ortadan celim, leaalim פ )העלים (להעלים
kaybetmek
gizleme, saklama, sümen altı etme, ortadan yok aalama העלמה
etme
kaybolma (gözden kaybolma), kayboluş, ortadan ealmut העלמות
kaybolma, yok olma
vergi kaçırma aalamat mas העלמת מם
durdurma, ayağa dikme, dikme, yerleştirme, yerine aamada העמדה
koyma,
taslama, taslayış, yapar gibi görünme, rol kesme, aamadat העמךת פנים
rol kesiş panim
taslamak, yapar gibi görünmek, rol kesmek eemid panim, פ העמיד פנים
leaamid panim )(להעמיד פנים
durdurmak, ayağa dikmek, dikmek, yerleştirmek, eemid, leaamid פ העמיד (להעמיד
yerine koymak (et al be) )- ב, על,את
yüklemek, doldurmak eemis, leaamis פ )העמיס (להעמיס
derinleştirmek, derin derin düşünmek, derinlemesi- eemik, leaamik פ העמיק (להעמיק
ne düşünmek (et be) ) ב־,את
yükleme, doldurma aamasa העמסה
derinleştirme, derinleşme aamaka העמקה
armağan etmek, vermek, bağışlamak, hediye etmek, eenik, leaanik פ )העניק (להעניק
bahşetmek, ihsan etmek
cezalandırmak eeniş, leaaniş פ העניש (להעניש
(et) )את
bahşetme, ihsan etme, armağan etme, verme, hediye aanaka הענקה
etme
cezalandırma, ceza aanaşa הענשה
meşgul etmek, çalıştırmak, oyalamak, istihdam eesik, leaasik פ העסיק (להעסיק
etmek (et) )את
130
tatmin olmak, yetinmek, iktifa etmek, kanaat etmek istapek, פ )הסתפק (להסתפק
leistapek
tatmin olma, yetinme, iktifa etme, kanaat etme, istapkut הסתפקות
memnuniyet, hoşnutluk, kanaatkarlık
saç traşı olmak, saç kestirmek istaper, פ )הסתפר (להסתפר
leistaper
meraklanmak, işine burnunu.sokmak, aşırı meraklı istakren, . פ הסתקרן (להסת־
olmak leistakren
W
kendini zora sokmak, hantallaşmak, tabakalarca istarbel, פ הסתרבל (להסה־
örtünmek leistarbel i )דבל
gizleme, saklama, sır tutma astara הסתךה
taranmak istarek, פ )הסתרק (להסתרק
leistarek
saklanmak, gizlenmek istater, leistater פ הסתתר (להסתתר
(me be) )- ב,"מ
saklanma, gizlenme istatrut הסתתרות
çalıştırmak, istihdam etmek, işletmek eevid, leaavid פ העביד (להכביד
(et)
)את
geçirmek, aktarmak, iletmek, intikal ettirmek eevir, leaavir פ העביר (להגביר
(et) )את
geçirme, aktarma, iletim, intikal, nakil, transfer, aavara העברה
tevzi
tercih etmek, yeğlemek eedif, leaadif פ העדיף (להעדיף
(et) )את
tercih, tercih etme.......................................... aadafa ........ .............. העדפה
yokluk, gıyap eeder העדר
olmama, yokluk, bulunmama, eksiklik, namevcudi- eadrut העדרות
yet, gıyap
yüzünü buruşturmak, çarpıtmak eeva, leaavot פ )העוה (להעוות
yeraltı dünyası, yasa dışı işlerin döndüğü ortam aolam atahton העולם התחתון
kalkışmak, cüret etmek, yeltenmek eez, leaez פ )העז (להעז
cüret, cesaret etme, yeltenme, kalkışma eaza העזה
bıraktırmak terkettirmek ayrılığa sebep olmak eezıv, leaaziv פ )זזעזיב (להעז־יב
şahitlik etmek, tanıklık yapmak eid, leaid (al) פ )העיד (להעיד על
uçurmak, uçurtmak, havalandırmak eif, leatf פ )ה?יף (להעיף
sıkıntı vermek, rahatsızlık vermek, sıkmak, bunalt- eik, leaik פ )העיק (להעיק
mak
uyandırmak, dikkati çekmek . eir, leaır (et al) יפ ,העיר (להעיר את
י T )?ל
bulandırmak, çürütmek, bozmak eehir, leaahir ■פ )העכיר (להעכיר
129
özetlenmek, yekünü alınmak istakem, S הסתכם (להסתכם
leistakem (be) )ב־
tehlikeye girmek, riske girmek istaken, B הסתכן (להסתכן
leistaken (be) )-ב
tehlikeye girme, riske girme istaknut הסתכנות
bozuşmak, sürtüşmek, münakaşa etmek, anlaşama- istahseh, B (להסת. הסתכסןי
inak leistahseh )כסך
bozuşma, sürtüşme, münakaşa, anlaşamama istahsehut הסתכסכות
dalga geçmek, kafaya almak, taşak geçmek istalbet, B הסתלבת (להסת־
leistalbet )לבת
saçı kıvrılmak, saçı dakgalanmak, titreşmek(ses) istalsel, B הסתלסל (להסת
leistalsel )לסל
deforme olmak, tahrif olmak, aslı bozulmak, çarpı- istalef, leiştatef B )הסתלף (להסתלף
tılmak, anlamı çarpılmak
defolmak, defolup gitmek, uzaklaşmak istalek, B )הסתלק (להסתלק
leistalek
defol! istalek ! !הסתלק
defolma, defolup gitme, uzaklaşma, ayrılış, çekilme, istalkut הסתלקות
ölüm
körleşmek, gözleri kamaşmak istame, B )הסתמא (להסתמא
leistame
dayanmak, güvenmek, zikretmek istaıneh, B הסתמך (להסתמך
leistameh (al) )על
sembolleşmek, simgeleşmek istamelf B )הסתמל (להסתמל
leistamel
işareti olmak, belirtisi olmak, delalet olmak, göster- istamen, B )הסתמן (להסתמן
gesi olmak leistamen
kamaşmak, gözü kamaşmak, bir an için körleşmek, istaııver, B )הסתנלר (להסתנרר
ışıktan rahatsız olmak leistanver
kamaşma, göz kamaşması istanverut הסתנןרות
süzülmek, elenmek, filtrelenmek, sızmak, gizlice istanen, B )הסתנן (להסתנן
girmek leistaııen
süzülme, elenme, filtrelemne, sızma, gizlice girme istaııenut הסתננות
dallanıp budaklanmak, dal budak salmak, kollara istaef, leistaef B )הסתעף (להסתעף
ayrılmak
dallanma, dal budak salma, kollara ayrılma istaafut הסתעפות
hücum etmek, saldırmak, hamle yapmak istaer, leistaer B )הסתער (להסתער
hücum, saldırı, saldırma, hamle, atak istaarut הסתברות
ilhak olmak, katılmak istapeah, B הסתפח,הסתפח
istapahf )(להסתפח
leistapeah
128
uyum sağlama, adapte olma, intibak, kaynaşma, istaglut הסתגלות
bağdaşma, adaptasyon
inzivaya çekilmek, dünya nimetlerinden elini eteğini istagef, S )הסתגף (להסתגף
çekmek leistagef
kapanmak, içine kapanmak, inzivaya çekilmek istager, פ )הסתגר (להסתגר
leistager
kapanma, içine kapanma, inzivaya çekilme, içe istagrut הסתגרות
dönüklük
düzene girmek, düzene oturmak, tertiplenmek, yer- istader, s הסתדר(להסתדר
leşmek, toparlanmak, anlaşılmak, derlenmek leistader (be) (-3
işçi teşkilatı, teşkilat, sendika istadrut הסתדרות
tahrik, kışkırtma, fitleme, provokasyon asata הסתה
dönmek, dolaşmak, dolanmak, turlamak istovev, פ הסתובב (להס
leistovev )תובב
dönme, dönüş, dolaşma, dolanma, turtama istovevut הסתובבות
söyleşmek, hasbihal etmek, karşılıklı konuşmak, istoded, פ הסתודד (להס
sohbet etmek, ayrı bir kenarda konuşmak leistoded )תודד
kamufle olmak, gizlenmek istava, leistavot פ )הסתוה (להסתוות
başı dönmek, fırıl fırıl dönmek, sersemlemek istahrer, פ הסתחרר (להסת
leistahrer )חרר
baş dönmesi istahrerut הסתחררות
ihtiyatlı ve temkinli olmak, çekincesi olmak istayeg, פ )הסחיג (להסתיג
leistayeg
çekince, ihtiyat, temkin, duraksama, tereddüt, istaygut הסתיגות
kararsızlık, kuşku
kireçlenmek (kemiklerde ve damarlarda oluşan) istayed, פ )הסתיר (להסתיר
leistayed
kireçlenme istaydut הסתירות
sona ermek, sonlanmak, son bulmak, bitmek, nîha- istayem, פ )הסתים (להסתים
yete ermek leistayem
sonlanma, sona erme, son bulma, bitim, nihayet istaymut הסתימות
yardım almak, desteklenmek istayea, istaya, פ הסתיע,הסתי?ג
- leistayea (be) )"(להסתיע ב
saklamak, gizlemek, örtmek istir, leastir (et פ הסתיר (להסתיר
be) ’)?־,את
baktı bakan istakel הסתבל
bakmak, izlemek, görmek istakel, פ הסהבל (להסתבל
leistakel (be) )?־
bakma, bakış, görüş, izleme, seyir, seyretme, göze- istaklut הסתכלות
tim altına alma
127
kızarmak, yüzü kızarmak ismik, leasmik £> )הסמיק (להסמיק
yetkilendirme, selahiyet verme, görevlendirme, asmaha הסמכה
memur etme
yüz kızarması, yüzü kızarma asmaka הסמקה
burnuna çekmek isnif, leasnif S )הסניף (להסניף
duraksamak, tereddüt etmek, bocalamak ises, leases S .)הסס (להסס
kararsız olan kimse, mütereddit, tereddüt eden, asesan ת ’הססן
duraksayan (sıfat)
tereddüt, duraksama, kararsızlık asesanut הססנות
servis, nakletme, taşıma asaa הסעה
fırtına koparmak, kışkırtmak, tahrik etmek, ortalı- isir, leasir פ )הסעיר (להסעיר
ğı karıştırmak
ağıt, ölüye ağlama esped הספד
emdirmek, emdirerek kuı־utmak(sünger, paspas) ispig, leaspig פ )הספיג (להספיג
yas tutmak, ağıt yakmak (matemde) ispid, leaspid פ )הספיד (להספיד
yetti, kafi ispik הספיק
yetmek, kafi gelmek, yeterli olmak, yetişmek ispik, leaspik פ )הספיק (להספיק
milat (genel olan sayım) asfirat aklalit הספירה הכללית
kapasite, güç, kuvvet, enerji espek הספק
tedarik, ikmal, tedarik edilen, iaşe aspaka אספקה,הספקה
sonuç, netice, anlam eşek הסק
çıkarım, kanı, sonuç, netice, karar, hüküm asaka הסקה
ısıtma asaka הסקה
merkezi ısıtma asaka 1ne1ka7.it הסקה מךכזית
giderme, çıkarma, sıyırma, çekip alma asara הסרה
film çevirme, film oynatma, film çekme asrata הסרטה
pis kokmak, pis kokutmak isriah, leasriah פ )הסריח (להסריח
film çevirmek, film oynatmak isrit, leasrit פ )הסריט (להסךיט
yozlaşma, laçkalaşma, kirlenme, bozulma istaavut הסתאבות
karışmak, güç hale girmek, zora girmek, arapsaçına istabeh, פ )הסתבך (להסתבך
dönmek leistabeh
karmaşa, karışıklık, arapsaçı, zorluk, karmaşıklık, istabhut הסתבכות
dolaşıklık
sabunlanmak istabeıı, פ )הסתבן (להסתבן
îeistaben
sabunlanma istabnut הסתכנות
muhtemel, olası istabrut הסתברות
uyum sağlamak, adapte olmak, alışmak, intibak istagel, פ )הסתגל (להסתגל
etmek, kaynaşmak, bağdaşmak leistagel
126
kamuflaj, kamufle etme asvaa הסואה
kamufle etmek, gizlemek isva, leasvot S )הסוה (להסוות
yahudi temsilciliği, yahudi göçmenlik ajansı (muha- asohnut הסוכנות היהודית
cerat bürosu) ayehudit
tereddüt, duraksama, bocalama isus הסוס
ilgisini başka yöne çekme, dikkatini dağıtma, saptır- asaha הסחה
ma, oyalama, aklını çelme
sürüklenme, kapılıp gitme, akıntıya kapılma isahafut הסחפות
dikkatini dağıtma, ilgisini başka yöne çekme, saptır-■ asahat daat הסחת דעת
ma, oyalama
sapma eset הסט
saptırma, yönünü değiştirme, seyrini değiştirme, cıscLta הסטה
çark etme
geriletmek, geri çekilmeye neden olmak isig, leasig E) )הסיג (להסיג
dikkatini dağıtmak, ilgisini başka yöne çekmek, esiah, leasiah פ )הסיח (להסיח
saptırmak, oyalamak, aklını çelmek (et adaat) )(את הדעת
saptırmak, yönünü değiştirmek, seyrini değiştir- eşit, leasit פ )הסיט (להסיט
mek, çark etmek
yolculuk isia, leasia (et) פ )הסיע (להסיע את
sonuç çıkarmak, anlam çıkarmak, kanaat edinmek, isik, leasik פ )הסיק (להסיק
neticeye varmak
gidermek, çıkarmak, sıyırmak, çekip almak esir, leasir פ )הסיר (להסיר
fitlemek, kışkırtmak, tahrik etmek, provoke etmek işit, leasit (et פ ,הסית (להסית את
fe) )-ל
kabul etmek, anlaşmak, kabullenmek, razı olmak, iskim, İeaskim פ הסכים (להסכים
mütabık olmak, uyuşmak, hemfikir olmak (le im) )ל־ עם
alışkanlık haline getirmek, adet edinmek, olağan iskin, leaskin פ )הסכין (להסכין
görmek
anlaşma, akit, sözleşme, kontrat, mukavele eskem הסכם
toplu sözleşme eskem sahar כר5הסכם ע
mutabakat, tasdik, kabul etme, razı olma, rıza, askama הסכמה
tasvip, muvafakat, onay
fikir birliği, ortak görüş, oybirliği, genel kanı askama klalit הסכמה כללית
affettirmek, bağışlatmak isliah, leasliah פ )הסליח (להסליח
durumu kötüleştirmek, tansiyonu yükseltmek, islim, leaslim פ )הסלים (להסלים
kızıştırmak
kızıştırma, kızışma (savaş anlaşmazlık), tansiyon aslama הסלמה
yükseltme, kötüleştirme
yetkilendirmek, temsilci tayin etmek, sertifikala- ismih, leasmih פ הסמיך (להסמיך
mak, yoğunlaştırmak, koyu (yoğun) hale getirmek (et le) )-אתי ל
alçaltmak, ses kısmak inmih, leanmih S )הנמיך (להנמיך
alçaltma, ses kısma aıımdha הנמכה
gerekçe gösterme, sebep göstererek açıklama anmaka הנמקה
itici güç, motivasyon aııaa הנ?ה
ayakkabı giydirmek inil, leanil D )הנעיל (לה?עיל
hoş bir. hava yaratmak, hoş etmek, keyif vermek inim, leanim S )הנעים (להטעים
ayakkabı giydirme anaala הנעלה
hoş bir hava yaratma, keyif verme anama הנעמה
kaldırma, yukarı kaldırma, çıkartma (vincin yaptı- aııafa הנפה
ğı iş), el sallama, bayrak sallama
yayınlamak, piyasaya sürmek, tedavüle çıkarmak iııpik, leanpik פ )ה;פיק (להנפיק
canlandırmak (tiyatro), animasyon yaratmak, çizgi iııpiş, leaııpiş פ )הנפיש (להנפיש
Film yapmak
yayınlama, piyasaya sürme, tedavüle çıkarma anpaka הנפקה
animasyon, canlandırma, çizgi film yapma, çizgi anpaşa הנפשה
film
ebedileştirme, anma antsaha הנצחה
ebedileştirmek, anıtlaştırmak, ölümsüzleştirmek, intsiah, פ )הנציח (להנציח
anmak, yad etmek leantsiah
emzirme, süt verme aııaka הנקה
nefes vermek, suni teneffüs yapmak inşim, leanşim פ הנשים (להנשים
(et) )את
nefes verme, teneffüs yapma anşaına הנשמה
suni teneffüs anşama הנעזמה מלאכותית
ınalhutit
sus, hişt, şışt as הם
neden olmak, sebep olmak, sebebiyet vermek esev, leasev פ )הסב (להסב
yeniden eğitme, meslek değiştirme, mesleki eğitim asava הסבה
açıklamak, izah etmek, anlatmak isbir, leasbir פ )הסביר (להסביר
açıklama, izahat esber הסבר
açıklama, izahat, anlatma, izah etme asbara הסברה
kapatmak, teslim etmek(suçluyu), ele vermek, suç- isgir, leasgir פ הסגיר (להסגיר
luyu ülkesine iade etmek (et le) )- ל,את
kapatma, karantina, tutuklama esger הסגר
kapatma ״teslim etme(suçluyu), ele verme, suçluyu asgara הסגרה
ülkesine iade etme
düzenlemek, derlemek isdir, leasdir פ הסדיר (להסדיר
(etle) )" ל,את
düzenleme, tanzim, anlaşmaya varma esder הסדר
124
hangar (uçak, araba vb.) angar הנגר
hafifçe sallama (baş, göz kapağı), gözünü kırpıştır- anada הנדה
ma, kafa sallama
mühendislik yapmak indes, leandes S )הנדס (להנדס
mühendislik, geometri andasa הנדסה
istihkam andasa kravit הנדסה קןרביח
geometrik, mühendislik ile ilgili andasi הנדסי
işte ine הנה
burada, buraya ena הנה
eğlendirmek, zevklendirmek, keyif vermek ina, leanot S )הנה (לחנות
idare, yönetim anaga הנהנה
idare etmek, yönetmek inig, leaııig S )הנהיג (להנהיג
yönetim, idare, müdüriyet anala הנהלה
muhasebe, hesap yönetimi analot aheşbon הנהלת החשבון
başını sallamak inen, leanen 5 )הנהן (להנהן
koyuş, yerleştirme anaha הנחה
zan, sanı, kanı, farz, varsayım anaha הנחה
indirim, tenzilat, iskonto anaha הנחה
yol göstermek, eğitmek inha, leanhot S )הנחה (להנחות
direktif(1er), talimat(lar) anhaya, הנחיות,הנדדה
anhayot
vermek, halkın kullanımına sunmak, bağışlamak, inhil, leanhil S )הנחיל (להנחיל
miras olarak bırakmak
çıkartma yapmak (denizden karaya askeri harekat), inhit, leanhil S )הנחית (להנחית
karaya indirmek, konmak, kondurmak(havadan),
karaya çekmek(denizden)
aksiyom, kabul edilmiş gerçek, temel kanı anahat yesod הנחת יסוד
çıkartma(denizden karaya askeri harekat), karaya anhata הנחתה
indirme, hava indirme, konma, kondurma(hava-
dan), karaya çekme(denizden)
caydırmak, vazgeçirmek, olmasını önlemek, bir eni, leani D )הניא (להניא
şeyden alıkoymak
yararlanmak, fayda sağlamak, ürün almak eııiv, leaniv S )הניב (להניב
sallamak, kıpırdatmak, sarsmak enid, leanid s )הניד (להניד
koymak, bırakmak, farz etmek, varsaymak iniah, leaniah s )הניח (להניח
kaçırmak, rahatsız edip gitmesine neden olmak enis, leanis פ )הנים (להניס
hareket ettirmek, motoru çalıştırmak, yol vermek enia, leania פ )הניע (להניע
el sallamak, bayrak sallamak, kaldırmak (vinçle) enif, leaııif פ )הניף (להניף
emzirmek enik, leanik פ )הניק (להניק
123
bahse girmek, kumar oynamak, iddiaya girmek, . imerf kamer S )המר (להמר. -
tahminde bulunmak
kalkış, havalanma, uçuşa geçme, uçma (uçak, kuş, amraa המראה
helikopter gibi şeyler için)
ayaklandırma, isyan çıkarma amrada המרדה
dönüştürme, dönüşüm amara המרה
itaatsizlik etmek, söz dinlememek, emirlere uyma- imrOj leamrot פ )המרה (להמרות
mak, başkaldırmak, boyun eğmemek
havalanmak, yükselmek, kalkmak, kalkışa geçmek imri, leamri פ )המריא (להמריא
(uçak)
ayaklandırmak, isyan çıkarmak imrid, leamrid פ )המריד (להמריד
itaatsizlik, direniş, karşı koyma, meydan okuma, amraya המריק
hiçe sayma
gaz vermek, enerji vermek, hızlandırmak, harekete imrits, leamrits פ )המריץ (להמריץ
geçirmek, motive etmek
motive etme, motivasyon, teşvik, teşvik etme, hız- amratsa המרצה
!andırma
din değiştirme amarat dat המרת דת
devam etmek, sürdürmek imşih, leamşih פ המשיך (להמשיך
(et) )את
kıyaslamak, karşılaştırmak, mukayese etmek, imşil, leamşil פ )המשיל (להמשיל
benzetmek
devam emşeh המשך
devam etme, sürme, uzama, zaman alma, çekim imaşhut המשכרת
duyma
devamlılık, süreklilik emşehiyut המשכיות
kıyas, karşılaştırma, mukayese, teşbih, benzetme amşala המשלה
öldürme, infaz amata המתה
gerilme (biri tarafından) imathut המתחות
beklemek, kısa bir süreliğine beklemek (daha nazik imtin, leamtin פ )המתין (להמתין
hitap şekli)
tatlılaştırmak, şeker katmak, tatlandırmak imtik, leamtik פ המתיק את (להמ
)תיק את
bekleme, bekleyiş amtaııa המתנה
tatılaştırma, şeker katma, tatlandırma amtaka המתקה
ötenazi, ümitsiz hastanın ilaçla öldürülmesi amatat hesed המתת הסד
onlar (dişil) en נ הן
zevk, sefa, haz aııaa הנאה
çimlendirme, filizlendirme anbata הנבטה
filizlendirmek, çimlendirmek iııbit, leanbıt פ )הנביט (להנביט
122
sulama, yağmurlama yapma, yağdırma amtara . המטרה
uğultu, ses, patırtı, hırıltı, çağıltı, homurtu emiya המ;ה
değiştirmek, adapte etmek, dönüştürmek emir, leamir פ )המיר (להמיר
din değiştirmek emir dat, פ המיר זית (להמיר
leamir dat דת) י
öldürmek, infaz etmek emit, leamit פ )המית (להמית
patırdı, gürültü, karışıklık, şamata, kargaşa, curcu- amula המלה
na, izdiham, telaş
tuzlama, tuz ekleme amlaha המלקה
yavrulama (hayvan) amlata המלטה
kaçış, kaçma, firar imaltut המלטות
tuzlamak imliah, פ )המליח (להמליח
leamliah
yavrulamak imlit, leamlit פ )המליט (להמליט
tahta çıkarmak, hükmettirmek, kral yapmak imlih, leamlih פ )המליך (להמליך
tavsiye etmek, önermek imlits, leamlits פ המליץ (להמליץ
(et al) )אתי ?ל
tahta çıkarma, kral yapma amlaha המלכה
tavsiye, tavsiye etme amlatsa המלצה
şaşırtmak, afallatmak, büyülemek, sersemletmek imem, leamem פ )המם (להמם
abartı, mübalağa amama הממה
britanya birleşik krallıklar, İngiltere (ülke) amamlaha הממלכה המאחדת
ameuhedet şel ;שלבדיטניה
T t " ״:
britanya
milli marş imnoıı המנון
çekinme, kaçınma, sakınma imanut המנעות
eritmek emes, leamis פ )המס (להמיס
eritme anıasa המסה
azaltma, eksiltme amaia המ^טה
kör bağırsak (iç organ) amei aatum המעי האטום
kör bağırsak (iç organ) amei aiver המעי העור
azaltmak, değerini düşürmek, küçümsemek, hafife imit, leamit פ )המעיט (להמעיט
almak
icat, buluş, uydurma amtsaa המצאה
olma, bulunma, yer alma, hazır bulunma, varlık, imatsut המצאות
yön bilirlik, yön duygusu, yer bulma yeteneği,
çevreyi tanıma
bulmak, icad etmek, uydurmak, tuluat yapmak imtsi, leamtsi פ המציא (להמציא
(et) )את
ו־ר•!־
alay etmek, alaya almak, birisinin veya bir şeyin ilig, lealig פ )הלעיג (להלעיג
haline gülüp eğlenmek
kara çalmak, iftira atmak, lekelemek, çamur atmak, iliz, leaaliz פ )הלעיז (להלעיז
bok atmak(mecaz)
tıkabasa yedirmek, ağzına yemek tıkıştırmak ilit, lealit פ )הלעיט (להלעיט
şaka alatsa הלצה
falaka, kırbaçlama alkaa הלקאה
sopayla değnekle dövmek, falakaya çekmek, sopayla ilka, lealkot פ )הלקה (להלקות
vurmak
ihbar etmek, ispiyonlamak, gammazlamak, muhbir- ilşiıı, lealşin פ )הלשין (להלשין
lik etmek
ihbar, ihbar etme, ispiyon, gammazlama alşana הלשנה
onlar (eril) em ז הם
bıktırmak, usandırmak, yıldırmak imiş, leamis פ המאיס (להמאיס
(et) )את
bıktırma, usandırma, yıldırma amasa המאסה
uğuldamak, ses gelmek, hırıldamak, homurdamak ama, laamot פ )ת1המה (לןהמ
uğuldama, uğultu imum .המהום
şaşkın, şaşırmış, sersem, ambale, afallamış (sıfat)- amum ז,ת המום
(eril)
şaşkın, şaşırmış, sersem, ambale, afallamış (dişil)(- amuma המומה
sıfat)
çok sayıda, bir sürü, bir dünya, bir çok, kalabalık, amon המין
dolu, kitle
kalabalığa ait, basit, çok görünen, umuma mahsus, amoni המוני
halka ait, avam
hemofili, kanın pıhtılaşmaması (hastalık) emofiliya. דממת,המופיליה
damemet
bahis, bahse girme, iddia, kumar imur המור
havale, çek amhaa המחאה
sahneleme, oyunlaştırma, sahneye uyarlama, dra- amhaza המחזה
matize etme
sahnelemek, oyunlaştırmak, sahneye uyarlamak, imhiz, leamhiz פ )המחיז (להמחיז
dramatize etmek
örneklemek, kulanılışını tarif etmek, gösteri yap- imhiş, leamhiş פ )המחיע (להמחיש
mak, somutlaştırmak, belirtmek
Örnekleme, örneklerle açıklama, tarif etme, somut- amhaşa המחשה
!aştırma, belirtme
genelkurmay, genel karargah erkanı, erkanıharbi- mate aklali, המטה הכללי
yeiumumiye (mate aklalinin kısaltması) maikal ,מטכ״ל
yağmur yağdırmak, yağmurlama yapmak, sulamak, imtir, leamtir פ )המטיר (להמטיר
su serpmek; çiselemek
120
borç vermek, ödünç vermek, borçlandırmak ilva, ledlvot ) פ-הלוה (להלוות ל
(le)
cenaze alayı, cenaze töreni alvaya קלויה
vites iluh הלוך
gidiş aloh הלוך
gidiş dönüş, gidip dönme aloh vaşov הלוך ושוב
övme, övgü, methiye, sitayiş ilııl, ilulim הלולים,הלול
alem, eğlence, kutlama, cümbüş, içki alemi, işret üula הלולה
meclisi
kazazede, vurgun yemiş, şokta olan, muzdarip, olum הלום
sersem
harp malulü, malül gazi, savaş travması geçirmiş alum krav הלום קרב
kişi, savaş gazisi
burada, buraya alom הלם,הלום
lehimlemek, lehim yapmak ilhim, lealhim פ )הלחים (להלחים
bestelemek ilhin, lealhin פ )הלחין (להלחין
sıkıştırmak, baskı yapmak, zorlamak ilhits, lealhits פ )הלחיץ (להלחיץ
lehimleme, lehim alhama הלחמה
besteleme, bestekarlık, kompozitörlük alhana הלחנה
prosedür, yordam, süreç, usul, muamele alih הליך
gitme, yürüme, yürüyüş aliha הליכה
helikopter elikopter הליקופטר
gezinmek, ağır ağır yürümek, dolaşmak ileh, lealeh פ )הלך (להלך
gitmek, yürümek.......................... alahj lalehet פ ,~הלך (ללכת ל
(le me) )-מ
yol, yordam, kural, din alaha הלכה
yürüyüşçü, yürüyen kişi alhan יילכן
övgü, şükran, methiye, sitayiş alel הלל
övmek, methetmek, yüceltmek ilet, lealel פ )הלל (להלל
onlar alalu הללו
şok, darbe, sarsıntı elem הלם
uymak, yakışmak, münasip olmak, yaraşmak, yakı- alam, laalom פ )הלם (להלם את
şık almak, çarpmak, darbe vurmak (et)
elektroşok, beyinden elektrik akımı geçirilerek elem haşmali הלם חקזמלי
yapılan tedavi
savaş travması, savaş şoku elem krav סלם קרב
kara çalma, iftira atma, lekeleme, çamur atma, bok alaza הל^זה
atma (mecaz)
tıkabasa yedirme, ağzına lokma tıkıştırma, doyur- alata הלעטה
ma, zorla yedirme, sonda ile besleme
119
yazdırmak, dikte ettirmek ihtiv, leahtiv פ הכתיב (להכתיב
(et le) )אתי ל־
lekelemek İhtım, leaktim פ )הכתים (להכתים
omuzlamak, omuza almak ihtif, leahtif פ )הכתיף (להכתיף
taç giydirmek, taçlandırmak ihtir, leahtir פ )הכתיר (להכתיר
batı duvarı (ağlama duyarı);. . .... kotel amaaravi הכתל המערבי
lekeleme ahtama הכתמה
omuzlama, omuza alma, yüklenme ahtafa הקתפה
taçlandırma, taç giydirme aktara הכתרה
kakule (bir tür baharat araplar kahveye, yemenliler el "הל
bir sürü şeye katar)
ilerde, ilerdeki, ötede, ötedeki, daha uzak, ileri, ala הלאה
ilerde
yormak, bitkin düşürmek, takatsiz bırakmak ilaa, lealaot פ )הלאה (להלאות
millileştirmek, ulusallaştırmak, devletleştirmek, ilim, lealiln פ )הלאים (להלאים
kamulaştırmak
millileştirme, devletleştirme alama הלאמה
aklamak, beyazlatmak, ağartmak, anlamaya çalış- ilbin, lealbin פ )הלבין (להלבין
mak, soruşturmak
giydirmek . ilbiş, lealbiş פ הלביש (להלביש
(et) )את
aklama, beyazlaştırma albana הלבנה
karapara aklama, servet aklama albanat on הלבנת הון
para aklama albanat ksafim הלבנת כספים
gururunu kırma, utandırma, alçaltma albanat panim הלבנת פנים
giydirme, giyecek, giyim, konfeksyon, hazır giyim albaya הלבשה
doğum, doğma, doğuş uledet הלדת
ışık halkası, aurora, görkem, hale (azizlerin başın- ila הלה
daki ışık halkası)
coşku, coşturma, alevlendirme, kızıştırma, hayran alava הלהבה
bırakma
ateşleme, heyecan uyandırma, yakma alata הלהטה
coşturmak, alevlendirmek, kızıştırmak, hayran üiv, lealiv פ )הלהיב (להלהיב
bırakmak
ateşlemek, heyecan uyandırmak, yakmak ilit, lealit פ )הלהיט (להלהיט
gerçekten, muhakkak ki, gerçekte, aslında alo הלא,הלוא
ödünç, borç alvaa . הלואה
inşallah, keşke alevay, alvay הלואי
inşallah ki, keşke alevay şe״ -הלואי ש
118
kızdırmak, öfkelendirmek, çileden çıkarmak ihis, leahis (et) פ הכפיים (להכלים
)את
öfkelendirme, kızdırma, çileden çıkarma ahasa הכ^סה
ikilemek, çiftlemek, ikiye katlamak, çarpmak, iki ihpilf leahpil פ )הכפיל (להכפיל
misli yapmak
emrine vermek, birinin emrinin altına vermek, ihpif, leakfif פ )הכפיף (להכפיף
emrine amade etmek, boyun eğdirmek....
çamur atmak, kara çalmak, karalamak, adını lekele-■ ikpiş, leahpiş פ )הכפילו (להכפיש
mek, hakkında kötü konuşmak
çarpma, iki misli yapma ahpala הכפלה
emrine verme, emrine amade etme, boyun eğdirme ahpafa הכפפה
çamur atma, hakkında kötü konuşma, adını lekele- ahpaşa הבפעזה
me, kara çalma, karalama
bilinç, vukuf, idrak, kavrama, idrak kabiliyeti akara הכרה
tanıma, tanışma, bilme akara הכרה
tanışıklık, tanışma, tanıdıktık, aşinalık ekerut הכרית
beyan etme, beyanname, duyuru, ilan ahraza הכרזה
lüzum, gereklilik, mecburiyet ehreah הכרח
mecbur etme, zorlama ahraha הכרחה
mecburi, zorunlu, zaruri, lüzumlu, gerekli, vacip ehrehi ת הכרחי
(sıfat)
ilan etmek, beyan etmek, dünyaya duyurmak ihriz, leahriz s )הכריז (להכריז
mecbur etmek, zorlamak, zorunda bırakmak ihriah, פ הכריח (להכריח
leahriah (et) )את
hüküm vermek, kesin sonuca gitmek, boyun eğdir- ihria, leahria פ ) (להכריע:הכריע
mek, sindirmek
harap etmek, mahvetmek, yok etmek ihritj leahrit פ )הכרית (להכרית
hüküm, kesin, kati karar ahraa הכרעה
bilinçli, bilerek, farkında olarak, kasıtlı, kasti, kas- akarati ת הכרתי
ten, taammüden (sıfat)
yılan ısırması, akrep sokması, zehirli hayvan sok- akaşa הכשה
ması
engellemek, ket vurmak, başarısız kılmak ihşil, leahşil פ )הכשיל (להכשיל
eğitmek, hazırlamak, yetiştirmek, yahudi inançları- ihşir, leahşir פ )הכשיר (להכעזיר
na uygun duruma getirmek
engelleme, ket vurma, başarısız kılma ııhşala הכשלה
hazırlık, hazırlama, yetiştirme afışara רה#הכ
mesleki hazırlık ahşara miktsoit ■ הב שרה מקצועית
dikte, yazdırma ahtava העתבה
117
hayal kırıklığına uğratmak, hüsrana uğratmak ihziv, leahziv S )הכזיב (להכזיב
nesli tükenme, imha, yok etme ahhada הכחדה
imha etmek, yok etmek, neslini tüketmek ihhid, leakhid פ )הכחיד (להכחיד
morarmak, mavileşmek ihhil, leahhil פ )הכחיל (להכחיל
inkar etmek, yalanlamak, yadsımak ihhiş, leakhiş פ )הכחיש (להכחיש
morarma, maviye dönme, mavileşme ahehala הבחלה
inkar, inkar etme, yalanlama, yadsıma ahhaşa ־ י:'י,'י"־
הקח^ה
en,çok ahi וזכי
en büyük ahi gadol הכי גדול
en iyi, en iyisi ahi tov הכי טוב
en güzel ahi yafe הכי יפה
içermek, ihtiva etmek, içine almak, kapsamak ehil, leahil פ )הכיל (להכיל
hazırlamak ehin, leahin פ )הכין (להכין
tanımak, tanıştırmak, tanıtmak ikir, leakir (et פ ,הכיר (להכיר את
be) )-ב
akrep yılan vs. gibi zehirli hayvan sokmak ikiş, leakiş פ )הכיש (להכיש
hepsi akol הכל
melezleme, çaprazlama, melez elde etme ahlaa הכלאה
melezlemek, kırma yapmak, çaprazlamak (meyve, ihli, leahli פ )הכליא (להכליא
hayvan)
genellemek, tamamlamak, dahil etmek ihlil, leahlil פ הכליל (להכליל
(et) )את
utandırmak, mahcup etmek iklim, leahlim פ )הכלים (להכלים
genelleme, içerme ahlata הכללה
utandırma, mahcubiyet ahlama הכלמה
hazırlık, hazırlama ahana הכנה
sokmak ihnis, leahnis פ הכניס (להכניס
(et) )את
para yatırmak, para sokmak ihnis kesef, פ -הכנים כסף (<הכ
leahnis kesef )ניס כסף
teslim almak, boyun eğdirmek, yenmek ihııia, leahnia פ הכני^ (להכני?נ
(et) )את
sokma, sokuş, gelir, girme, irat, getiri, girdi, içeriye almasa הכנסה
getirme
misafirperverlik, konukseverlik ahnasat orhim הכנסת אורחים
boyun eğdirme, teslim alma, yenme ahnaa הכנ?ה
teslimiyet, itaatkarlık, boyun eğmecilik, teslimcilik ikanut הפנערת
116
mabet, tapmak, saray, palas eyhal היכל
nerede ? nereye ? eyhan ? ?היכן
ege denizi ayam aegey הים האגאי
adriyatik denizi ayam aadriyati הים האדריאטי
baltık denizi ayam abalti זדם הבלטי
hazar denizi ayamakaspi .. .. הים הכספי
karadeniz ayam aşahor הים השחר
akdeniz, orta deniz ayam atihon הים התיכון
demekki aynu העל
aynı şey aynu ah העל הך
duvak inama העלמה
tarihi, tarihsel, tarihle ilgili (sıfat) istori ת היסטוךי
tarih istorya היסטוריה
tarihçi istoryon היסטוריון
isteri krizi, isteri nöbeti, histeri isterya היסטריה
evham, vesvese, hipokondri, hastalık hastalığı ipohondriya היפוכתדךיה
su aygırı (hayvan) (İNGİLİZCEDEN) ipopotam היפופוטם
farazi, nazari, varsayıma dayanan, varsayımsal, ipoteti היפותטי
varsayımlı, kuramsal, hipotetik
hipnoz, trans hali, yarı uyku hali, yapay derin uyku ipnoza : היפנוזה
hiyerarşik, rütbe kıdem ve derece düzenince iyerarhi היררכי
hiyerarşi, astı üste bağlayan alaka, rütbe kıdem ve iyerarhiya הי_רךכיה
derece düzeni, aşama sırası -------- - -- ---- -
önüne bakmak, direk karşıya bakmak eyşir, leayşir s )הישיר (להישיר
doğrudan doğruya, dümdüz, direkt olarak, dosdoğ- ayşer הישר
ru
acıtma, canını yakma, gücendirme, rencide etme ahava הכאבה
acıtmak, canını yakmak, ağrıtmak', gücendirmek, ihiv, leahiv (et) s הכאיב (להכאיב
rencide etmek )את
ağırlaştırma, ağırlık verme, sıkma, sıkıntı verme, ahbada הכבויה
yük olma, zorlaştırma
ağırlaştırmak, ağırlık vermek, sıkmak, sıkıntı ver- ihbid, leahbid s הכביד (להכביד
mek, yük olmak, zorlaştırmak (al) )על
abartmak, mübalağa etmek, çok konuşmak ihbir, leahbir s )הכביר (להכביר
bekleyen, bekleyici ika הבה
dövmek, darbe vurmak, dayak atmak ika, leakot s )הכה (להכות
koyulaştırmak (renk) ihaa, leakot £) )הקהה (להכהות
hazır, başla !, hazır 01! (emir) ikon הפון
115
uçurma, uçak kullanma, pilotluk yapma GtüSd הטסה
yanıltmak ita, leatot (et) 5 הטעה (להטעות
)את
yanıltma, aldatma, yanlış yola sevketme, yanlış fikir ataya הטעיה
verme
tattırmak, vurgulamak, üzerinde durmak, belirt- itim, teatim S )הטעים (להטעים
mek ■ •''׳ '־ ■ '־ ' .
yüklemek, şarj etmek itin, teatin S )הטעין (להטעין
vurgulama, vurgulu okuma, vurgu, tonlama, tattır- atama הטעמה
ma, tadına baktırma
yükleme, doldurma, şarj etme atana הטענה
vaaz verme, telkin etme, beyin yıkama, ahlak dersi atafa הטפה
verme
yakasına yapışma, askıntı olma, asalaklık etme, itaflut הטפלות
parazitlik etme
taciz, sıkıntı, rahatsızlık atrada הטרדה
cinsel taciz atrada minit הטרדה מינית
zahmet verme, uğraştırma, rahatsız etme atraha ה?וךחה
kafasını karıştırmak, rahatsız etmek, meşgul etmek, itrid, leatrid S )הקזךיד (להטריד
taciz etmek, musallat olmak
zahmet vermek, uğraştırmak, rahatsız etmek itriah, leatriah S הטריח (להטריח
(et) )את
çıldırtmak, kudurtmak, deli etmek itrif, leatrif s )הטריף (להטךיף
bulanıklaşmak, donuklaşmak, solgunlaşmak, silik- itaşteş, leitaşteş S הטשטש (להט־
leşmek, renksizleşmek )שטש
bulanıklaşma, donuklaşma, solgunlaşma, silikleşme, itaşteşut הטשטשות
renksizleşme
ileri teknoloji, yüksek teknoloji (İNGİLİZCEDEN ay tek הי טק
High Tech)
0 (dişil) i J היא
hijyen, temizlik, sağlık koruma igyena הץינה
yaşa, hurra, bravo eydad הידד
olmak, varolmak, bulunmak aya, liyot פ )היה (להיות
memnun olmak aya merutse, פ היה מרצה (להיות
liyot merutse )מרצה
bugün ayom היום
olduğundan dolayı eyot şe, eyot ve -היות ש
iyi, iyice eytev ' היטב
iyilik yapmak, iyileştirmek, düzeltmek, iyi davran- eytiv, leitiv פ )היטיב (להיטיב
mak
114
deşifre olma, ortaya çıkma, sırrın ortaya çıkması ehasfut החשפרת
imzalatmak, mühürletmek ehlim, leahtim פ החתים (להחתים
(et) )את
imzalatma, mühürletme ahtama החתמה
düzelme, iyileşme, kolaylık, fazladan ödenen meb- atava הטבה
lağ, prim, ikramiye
daldırmak, suya batırmak, vaftiz etmek, ıslatmak itbilyleatbil )הטביל (להטביל
batırmak, boğmak (suda), daldırmak, mühürlemek itbia, leatbia S )הטביע (להטביע
suya ya da sıvıya daldırma, batırma, vaftiz atbala הטבלה
batırma, boğma (suda), daldırma, mühürleme atbaa הטב^ה
eğmek, saptırmak, yöneltmek, başka yöne çevirmek, ita, leatot s )הטה (להטות
yön değiştirmek, kelimenin halini değiştirmek
arınma, temizlenme itaarut הטהרות
saptırma, yöneltme, yönlendirme, yönünü çevirme, ataya _________הטיה
şaşırtma, kelimenin halini değiştirme (dilbilgisinde)
sıvalamak, sıva yapmak, üstünü örtmek, sıvamak etiah, leatiah s )הטיח (להטיח
yaptırmak, mecbur etmek, koymak, yüklemek, itil, leatil פ )הטיל (להטיל
atmak, fırlatmak, savurmak, düşürmek
yumurtlamak itil beytsa, פ הטיל ביצה (לה
leatil beytsa )טיל ביצה
vergi koymak itil mas, leatil פ הטיל מס (להטיל
mas )מס
uçurmak, pilotluk yapmak etis, leatis (et) הטיס (להטים את) פ
vaaz vermek, ahlak dersi vermek, öğüt vermek, itif, leaiif פ )הטיף (להטיף
telkin etmek, akıtmak (sıvı), damlatmak
vergi koyma, yükümlülük, yaptırım, yük, atma, etel הטל
fırlatma, atış
yamalama, yamama, yama yapma atlaa הטלאה
yaptırma, mecbur etme, koyma,,yükleme, fırlatma, alala הטלה
atma, atım, atış, savurma
yeri değişmek, bir yerden bir yere geçmek, sarsıl- italtel, leitaltel הטלטל (להטלטל) פ
mâk, kımıldamak
sarsılma, yeri değişme, bir yerden bir yere geçme italtelut הטלטלות
yamalamak, yama yapmak itli, leatli פ )הטליא (להטליא
saklamak, gizlemek, gömmek itmin, leatmin . פ )הטמין (להטמין
asimile etmek, özümlemek, sindirtmek, sistem itmia, leatinia פ )הטמיע (להטמיע
içinde eritmek
saklama, gizleme, gömme atmana הטמנה
asimilasyon, özümleme, sindirim atınaa הטמ^ה
uçakla taşıma, hava köprüsü etes הטם
113
ekşime, turşu kurma, kaçırma (fırsatı, vapuru, maçı ahmatsa החמצה
112
günaha sokmak, günah işletmek, ıskalamak, hata ehti, leahti (et) פ החטיא (להחטיא
ettirmek
)את
vurmak, dövmek ehtif, ledhtif פ )הקטיף (להקטיף
yaşatma, diriltme, canlandırma, hayata döndürme ahyaa הקיאה
yaşatmak, diriltmek, canlandırmak, hayata dön- ehye, leahyot s )החיה (להחיות
dürmek
uygulamak, uygulamaya koymak, tatbik etmek, ehil, leahil יפ )החיל (להחיל
yürütmek, hayata geçirmek
acele ettirmek, hızlandırmak, çabuklaştırmak leâhış פ )החיהז (להחיש
bilgilenmek, bilgi edinmek, akıllanmak ehkim, פ )החכים (להחכים
leahldm
kiraya vermek, kiralatmak, ücretle tutturmak (yer ehkir, leahkir פ )החכיר (להחכיר
veya adam)
kiralama, kiraya verme ahkara החכרה
itibaren, ....den başlamak üzere ahel החל
başlamak, girişmek, koyulmak, başlatmak ehel, leahel פ )החל (להחל
paslanma, pas tutma ahlada הקלדה
uygulama, tatbik etme ehala החלה
karar, karar verme ahlata החלטה
kararlı, azimli ehleti החלטי
kararlılık, azim, azimlilik ehletiyut הקלטיות
hasta etmek, iğrendirmek ehli, leahli פ )הקליא (להקליא
paslanmak ehlid, פ )קחליד (להחליד
karar vermek ehlit, leahlit ..S )החליט (להחליט
iyileşmek, nekahatte olmak ehlim, leahlim פ )החלים (להקלים
değiştirmek ehlif, leahlif פ )קחליף (להקליף
kaydırmak, paten kaymak eklik, leahlik פ )החליק (להחליק
güçsüzleştirmek, zayıfltamak, ses volüm kısmak ehliş, leahliş פ )קחליש (להחליש
nekahat, iyileşme ahlama החלמה
değiştirme, değiş tokuş, trampa ahlafa הדולפה
kayma, kaydırma, patinaj . ahlaka החלקה
buz pateni ahlaka al החלקה ??ל הקרח
akerah
zayıflama, güçsüzleşme, kısma, etkisini azaltma, aklaşa החלשה
güçten düşürme
iltifat etmek, kompliman yapmak ehmi, leahmi פ )חחמיא (להדזמיא
ekşitmek, turşu yapmak, fırsatı değerlendirenle- ehmits, פ )החמיץ (להחמיץ
mek, kaçırmak (fırsatı, vapuru, maçı vs.) leahmits
kritikleştirmek, vahimleştirmek, daha kötüleştir- ehmir, leahmir יפ )החמיר (להחמיר
mek, ciddileştirmek
111
atlatmak, fırlatmak, hamle yaptırmak İznik, leaznik 3 )הזניק (להזניק
başlama, start, başlangıç, çıkış aznaka הזנקה
terleme azaa הז?ה
kızdırmak, hiddetlendirmek, çileden çıkarmak izim, leazim S )הזעים (להזעים
kızdırmak, çileden çıkarmak izif, leazif 3 )הזעיף (להזליף
kaşlarını çatmak izifgabot, v. \ 3... הזעיף גבות (להך
leazifgabot )עיף גבות
çağırmak, alarma geçirmek, alarm vermek, dikkat izik, leazik 3 )הזעיק (להזעיק
çekmek
boyutunu azaltmak izir, leazir 3 )הזעיר (להזעיר
alarm, tehlike işareti azaka הזעקה
ihtiyarlatmak, yaşlı göstermek, yaşlandırmak izkin, leazkin 3 )הזקין (להזקין את
(et)
akıtmak, akım yaratmak izrim, leazrim 3 )הזרים (להןרים
döllemek, tohumlamak izria, leazria 3 )?הזריע (להזרי
iğne yapmak, zerketmek, enjekte etmek izrik, leazrik 3 )הזךיק (להזריק
akıtma, akım yaratma, piyasaya sürme azrama הזרמה
dölleme, tohumlama azraa הץך?ה
enjeksiyon, zerketme, zerk, iğne, iğne yapma, enjek- azraka הזרקה
te etme, lavman
saklama, gizleme ahbaa ההבאה
saklamak, gizlemek ehbi, leahbi 3 הדוביא (להחביא
(et) )את
içeri sızdırmak, sokmak, duhul ettirmek, nüfuz ehdır, leahdir 3 )החדיר (להחדיר
ettirmek
içeri sızdırma, sokma, duhul ettirme, nüfuz ettirme ahdara החדרה
solgunlaşmak, rengi solmak, beti benzi atmak ehvir, leahvir 3 )החויר (להחויר
solgunlaşma, rengi solma, beti benzi atma ahvara הדורך־ה
tutmak, elde tutmak, alıkoymak ehzik, leahzik 3 החזיק (להזזזיק
(et be) )-3 ,את
dayanmak, direnmek, mukavemet göstermek ehzik maamad, 3 החזיק מעמד
leahzik )(להחזיק מעמד
maamad
iade etmek, döndürmek, geri vermek, geri ödemek ehzir, leahzir 3 החזיר (להחזיר
(et) )את
tutma, bakım ahzaka החזקה
iade, geri ödeme elızer החזר
iade, geri yerme ahzara החזרה
ıskalama, gol kaçırma, atış kaçırma ahtaa החטאה
110
dikleşmek, dikilmek, dimdik durmak izdakef, 3 )הזדקף (להזדקף
leizdakef
ereksiyon, dikleşme, dikilme izdakfut הזדקפות
muhtaç olmak, ihtiyacı olmak, gereksinmek, arıtıl- izdakek, 3 )הזדקק (להזדקק
mak, rafine edilmek leizdakek
gereksinme ihtiyaç duyma, arıtılma, rafine edilme izddkekut הץדקקות
dışına çıkmak, öne çıkmak, göze batmak, göze izdaker, ־־ "3 )הזדקר (להזדקר
çarpmak leizdaker
göze batma, göze çarpma, öne çıkma, dışına çıkma, izdakrut הזדקרות
çıkıntı, dürtülme, itilme, kakılma
hızlanmak, çabuk olmak, acele etmek izdarez, 3 )הזדרז (להזדרז
leizdarez
acelecilik, çabukluk, hızlılık izdarzut הזךרזות
hayal kurmak, halüsinasyon görmek aza, laazot 3 )הזה (להזות
uyarmak, ihtar etmek, ikaz etmek, tembih etmek izir, leazir 3 )הזהיר (להזהיר
uyarma, ihtar etme, ikaz etme, tembih etme azara הזהרה
garip, acaip, hayal ürünü azuy הזוי
kımıldama, kımıldatma, kıpırdatma azaza הזזה
halüsinasyon, sanrı, hezeyan azaya הדה
kıpırdatmak, kımıldatmak, hareket ettirmek eziz, leaziz (et) 3 )הזיז (להזיז את
akıtmak, damlatmak izil, leazil 3 )הזיל (להזיל
beslemek ezin, leazin 3 )הזין (להזין
terlemek izia, leazia 3 )?הד? (להד
zarar yermek, hasar yapmak, zedelemek izik,leazik 3 . )הזיק (להזיק
hatırlatmak, aklına getirmek, andırmak, çağrıştır- izkir, leazkir 3 הזכיר (להזכיר
mak, anmak (et) )את
mevlut, hatırlatma, anma azkara הזכרה
hatirlama, akla gelme izahrut הזכרות
sızdırmak, akıtmak, damlatmak izlif, leazlif 3 )הזליף (להזליף
sızdırma, akıtma, damlatma azlafa הזלפה
davet etmek, ısmarlamak, sipariş etmek, yer ayırt- izmin, leazmin 3 ,הזמין (להזמין את
mak, rezervasyon yapmak (et le) י )"ל
davetiye, sipariş azmana הזמנה
rezervasyon azmanat הזמנת מקרם
1 . makom meroş
1 1 > מראש
besleme, elektrik bağlama, enerji verme azana סזנה
ihmalkarlık, ihmal, ihmal etme aznaha הזנחה
ihmal etmek, pas geçmek, bakımsız bırakmak, izniah, 3 )הזניח (להזניח
boşlamak leazniah
109
kurtarmak oşia, leoşia S )?הו־שי? (להושי
bırakmak, şerbet bırakmak, izin vermek, meydan otir, leotir 5 )הותיר (להותיר
vermek, arkada bırakmak »
kimliğini göstermek, kendini tanıtmak, aynı fikirde izdaa, leizdaot 5 הזדהה (להזדהות
olmak, dayanışmak, özdeşleşmek (im) )?ם
dayanışma, özdeşleşme, kimlik belirtme izdaut הזדהות
kirlenmek, pislenmek, enfeksyon kapmak, mikrop izdaem, İ )הזדהם (להץדהם
kapmak, iltihaplanmak leizdaem
kirlenme, pislenme, enfeksyon kapma, mikrop izdaamut הזדהמות
kapma, iltihaplanma
çiftleşmek, cinsel ilişki kurmak izdaveg, S )הזדוג (להץדרג
leizdaveg
çiftleşme, cinsel münasebet, cinsel birleşme, cinsel izdavgut הזדוגות
ilişki
sürünmek, emeklemek, sürünerek ilerlemek izdahel, E> )הןדחל (להזדחל
leizdahel
sürünme, emekleme, sürünerek ilerleme izdahalut הזדחלות
sikişmek (kabaca), silahlanmak izdayen, S )הזדין (להזדץ
leizdayeıı
silahlanma, donanım izdaynut הזדינות
aklanmak, temize çıkmak, beraat etmek, zimmetin- izdaka, פ )הזדכה (להזדכות
dekileri teslim etmek leizdakot
aklanma, temize çıkma, beraat, suçsuzluğu belli izdakut הזדכות
olma, zimmeti devretme
arınmak, arıtılmak, berraklaşmak izdakeh, פ )הזדכך (להזדכך
leizdakeh
arınma, temizlenme, durulma, berraklaşma izdakhut הזדככות
vuku bulmak, nasip olmak, fırsat doğmak, şans izdamen, פ )הזד&ן (להזרמן
çıkmak leizdamen
fırsat, şans, vesile izdamnut נות0הזד
kuyruk olmak, sıra oluşturmak, ardından gitmek, izdaneVf פ )הץדנב (להןדנב
peşinden sürüklenmek leizdanev
kuyruk olma, sıra oluşturma, ardından gitme, izdanvut הזתבות
peşinden sürüklenme
sarsılmak, şok olmak izdaazea, הזד^ז? (להזדעזע) פ
leizdaazea
sarsılma, şok olma, sarsıntı izdaazut הזדעזעות
hiddetlenmek, parlamak, infiale kapılmak izdaem, פ )ם5?הזך?ם (להןד
leizdaem
yaşlanmak, ihtiyarlamak, kocamak izdaken, פ )הזדקן (להזדקן
leizdaken
yaşlanma, ihtiyarlama, yaşlılık, ihtiyarlık izdaknut הזדקנות
s»................... ■.־: ■ ■
108
çıkarma, neşriyat otsaa הוצאה
masraf, harcama, gider otsaa הוצאה
çıkarma, yayma, neşretme, yayınlama otsaa leor הוצאה לאור
idam, infaz otsaa leoreg הוצאה להורג
icra, icraat, fiiliyata geçirme, haciz, haciz etme otsaa lepoal הוצאה לפעל
tekzip, yalanlama, doğru olmadığını açıklama, otsaatdiba - ■-■*הוצאת^רבה
aklama
çıkarmak (yerinden), yayınlamak otsi, leotsi (et) S הוציא (להוציא
)^ת
para çekmek, para çıkarmak, harcamak otsi kesef, פ הוציא פסף (להו
leotsi kesef )ציא פסף
yaradılış, yaratma ivatsrut הוצרות
kınamak, damgalamak, lekelemek, itham etmek, okia, leokia פ )הוקיע (להוקיע
lanet etmek, lanetlemek
değer bilmek, paha biçmek, takdir etmek, saymak, okir, leokir פ )הוקיר (להוקיר
saygı göstermek, itibar etmek, paye vermek
kınama, itham etme okaa הוקעה
itibar etme, paye verme, rağbet etme, saygı göster- okara הוקרה
me
talimat, direktif, yönerge, emir, öğretim, tedrisat oraa הוראה
otomatik ödeme talimatı, sürekli kalıcı direktif oraat keva הוראת קבע
indirme, indirim orada הורדה
veli, ebeveyn (tekil) ore הורה
göstermek, talimat vermek, öğretmek ora, leorot (et פ,הורה (להורות את
le) )-ל
indirmek orid, leorid (et) פ הוריד (להוריד
)את
ebeveyn, anne ve baba, veliler (çoğul) orim הורים
yeşillendirme^ yeşile döndürmek orik, teorik פ )הוריק (להוריק
kasırga, bora (İNGİLİZCEDEN) urikan הוריקן
miras bıra'kmak, vasiyet etmek oriş, leoriş פ )יש-הוריש (להת
hormon hormon הקדמון
boşaltma ’* ‘ oraka הורקה
yeşillendirme, yeşile döndürme oraka הורקה
miras bırakma, vasiyet etme oraşa הורשה
oturtma oşava הושבה
oturtmak oşiv, leoşiv (et) פ הושיב (להושיב
)את
uzatmak oşit, leoşit 'פ )הושיט (להושיט
107
uçarı, hercai, hayta, kaypak, alemci, ahlaksız, olel הולל
berduş
azgınlaşmak, çıldırmak, kudurmak, huzuru bozmak olel, leolel S )הולל (להולל
uçarılık, ahlaksızlık, utanmazlık, hovardalık, sefa- olelut הוללות
hat, sefaya düşkünlük
münasip, yakışık, uygun, yerinde, cazip, yaraşan olein הולם
hollanda (ülke) .... ■ oland הולנד-
hollandalı (eril) olandi T הולנדי
hollandalı (dişil), hollandaca, flamenkçe olandi נ הולנדית
bitki ile tedavi, benzeri ile tedavi yöntemi omeopatya הומאופתיה
gürültülü, patırtılı ome הזימה
ibne, gey, nonoş omo 1הומ
eşcinsel, homoseksüel omoseksual הומוסקסואל
mizah, espri, nükte umor הומור
esprili, şakacı, komik, gülünç, nükteli umoristi הומוריסטי
insancıl, hümanist, iyiliksever umani הומני
insani, insancıl, yardımsever, iyiliksever, hayırsever umanitari הומניטרי
(İNGİLİZCEDEN)
servet, kapital, sermaye on הין
yolsuzluk, dolandırıcılık onaa הונאה
macar (eril) ungari ז הונגרי
macaristan (ülke) ungarya הונגךיה
macar (dişil) ungariya הונגריה
macarca ungarit הונגרית
honduras (ülke) onduras הונדורס
aldatmak, kandırmak, dolandırmak, yolsuzluk ona, leonot פ )הונה (להונות
yapmak
kurulum, kuruluş, tesis edilme, tesis etme ivasdut הוסדות
eklemek, katmak, ilave etmek osif, leosif פ )הוסיף (להוסיף
katma, ilave, zam osafa הוספה
buluşmak, istişare, müzakere, durum değerlendir- ivadut ההגדות
mesi yapma
amaçlamak, hedef saptamak, amaç edinmek oid, leoid פ )ההגיד (להחגיד
yaramak, yararı olmak, işe yaramak, faydalandır- oil, leoil פ )הו?יל (להואיל
mak, faydası olmak, faydalı olmak
belirmek, görünmek, ortaya çıkmak, gözükmek, ofia, leofia פ הופי? (להופיע
sahneye çıkmak (be) )-ב
görünüş, görünme, açığa çıkma, belirme, perfor- ofaa הופ^ה
mans, gösteri, konser
106
kurutmak, üstünü kurutmak oviş, leoviş פ )הוביש (להו־ביש
nakliyat, transport, taşıma, götürme, taşımacılık ovala הובלה
filozof oge הו^ה
düşünür, filozof oge deot הו־גה דעות
bıktırmak, bezdirmek, usandırmak ogia, leogia B )הוגיע (להוגיע
dürüst, adil,..etik, ahlaklı, insaflı ........... ogen הוגן
şan, haşmet, heybet, görkem od הוד
itiraf, teşekkür etme, şükretme odaa הודאה
teşekkür etmek, şükretmek, müteşekkir olmak, oda, leodot (le B ,-הודה (להודות ל
minnettar olmak, itiraf etmek, dile getirmek, açıkça al be) )" ב,על
söylemek
sayesinde, sayede, ...nın sayesinde odotle -הודות ל
şükretme, şükran, şükür, hamdetme odaya הוריה
bildirmek, duyurmak, anons etmek, ilan etmek, odla, leodia (et B הודיע (להודיע
haberdar etmek, tebliğ etmek al le) )- ל, על,את
haber, mesaj, tebligat, bildiri, duyuru odaa הוךלה
şimdiki, şu an, şu anki ove היוה
oluşturmak, var etmek, olmasına neden olmak, iva, leavot B )הרה (להרות
içermek, ihtiva etmek
paraya çevrilmiş avon הרון
sermayeye katma, sermaye arttırımı, sermayelen- ivun הרון
dirme
hayalperest, hayal peşinde koşan, garip fikirleri oze הרזה
olan .... .................. . _ ________ ___ -.
ucuzlatmak ■. ,1 ozil, leozil B )הוזיל (להוזיל
ucuzlatma, ucuzluk, ucuzlama, indirim ozala הוזלה
hayat tarzı, folklor, adetler davranışlar dizisi avay הרי
oluş, varoluş, olma avaya הדה
ispat, kanıtlama ohaha הוכחה
ispatlamak, ispat etmek, kanıtlamak ohiah, leohiah B )הוכיח (להוכיח
doğurma, doğum oluda הולדה
doğuş, doğum, doğma, bebeğin annesinden doğması, ivaldut הולדות
kaynaklanma
doğurtturmak, vucuda getirmek, hamile bırakmak olid, leolid (et) . B הוליד (להוליד
(babanın yaptırdığı) )את
yürütmek, götürmek, iletmek altlı, leolih B הוליד (להוליד
(et le) )אתי ל־
yaya oleh regel לגל. הילד
iletim, iletme, ileticilik olaha הילכה
105
benzetim,jsimülaşyon, yalandan yapma rr._.., . . admaya ך>דמיה
susturmak, arabayı stop etmek idnıim, S )הדמים (להדמים
leadmim
gözyaşı döktürmek, gözlerini yaşartmak idmia, leadmia S )?הרמי? (להךכ׳י
suskunlaştırma, sessizleştirme admama הדממה
mersin ağacı ,... .... adaş ........ הדס
itme, tepme, zıt, kutupların iticilik gücü, tepkime edef ■ 1 י הדף
tepmek, geri tepmek, savuşturmak (tehlikeyi), geri adaf, lâadof s )הדף (להדף
püskürtmek, çelmek
basmak, tab etmek idpis, leadpis פ הדפיס (להדפיס
(et be) ) פ־,את
baskı, emprime, emprime kumaş, kumaş üstü desen edpes הרפס
baskısı
baskı . adpasa הדפסה
tetik edek הדק
sıkmak, bağlamak, kenetlemek (kemer), sıkıştır- idek, leadek פ )הדק (להדק
mak, darlaştırmek, sağlamlaştırmak, raptetmek
görkem, süs, güzellik, ün, ihtişam adar הךד
narenciye, turunçgil adar הדר
süslemek, güzelleştirmek, övmek, methetmek ider, leader פ )הדר (להדר
onore etmek, şeref vermek, saymak adar, laador פ )הדר (להדר
kademe, aşama, derece, merhale adraga הךרגה
aşamalı, kademeli, derece derece, azar azar adragati הדרגתי
çökme, çöküş, gerileme bozulma, kötüye gitme idarderut הדךדרות
rehberlik yapmak, kılavuzluk etmek, önderlik idrih, leadrih פ )הךריך (להדריך
etmek
güneye yönelmek, güneye gitmek idrim, leadrim פ )הדרים (להךרים
rehberlik, kılavuzluk, yol gösterme, öğretim, eğitim, adraha הךרכה
tedrisat, bilgilendirme
güneye yönelme, güneye gitme adrama הךרמה
tekrar çağırma (sahneye), tekrarını isteme, isteriz adran הךרן
(sanatçıya yapılan tezahürat) .
ikinci baskı için derlemek, yeniden neşretmek, yeni eedir, leaadir פ )ההריר (לההריר
baskı yapmak, baskıya sokmak
0 (eril) u ז הוא
razı olmak oil, leoil פ )הואיל (להואיל
dığından ....dığından, bu yüzden oil ve... -הואיל ו
getirilmiş, konulmuş uva הובא
nakletmek, götürmek, taşımak ovil, leovil (et) פ הוביל (להוביל
)את
." .. .'Z' '■־■־.. "‘י -■ZZ..
104
yankılanmak, yankı yapmak, çınlamak ided, leaded S )הךהד (להדהד
akis, yansıma, yankılanma idud הךהוד
şaşırtmak, afallatmak, hayrete düşürmek, ürkütmek idim, leadim S )הךהים (להךהים
hızlandırmak, dörtnala koşturmak, süratlendirmek idir, leadir פ )הךהיר (להדהיר
hindi (hayvan) odu הדו
hindistan (ülke) ' . - .. odu ■■'■״ ....הדן
ayaklık, ayak dayayacak yer adom הדום
bağlama, sıkma, darlaştırma iduk הדוק
bağlı, sıkı, yapışık, gergin aduk הדילו
kemeri sıkma iduk ahagura הדוק החגורה
süs, görkem, şatafat, havalılık idur הדור
süslü, haşmetli, ünlü adur הדור
azletme, yol verme, görevden alma, el çektirme, adaha הדחה
eleme (spor maçla eleme)
bulaşık yıkama, durulama adaha הדחה
1
düşünceyi bastırmak; kafandan uzaklaştırmak, idhik, leadhik s )הךחיק (להךחיק
düşünmeme^ çalışmak
yerinden çıkarma, yerinden etme edhek הדחק
bastırma (duygu veya düşünceyi), kafandan uzak- adhaka הךחקה
!aştırma, düşünmemeye çalışma
güçlükle ilerleme, itip kakma, sokulma idahakut הרחקות
hintli, hindu (eril) odi T■ הד
bulaşık yıkamak, azletmek, görevden almak, işten el edıah, leadiah פ...... )הדיח (להריח
çektirmek j yöl vermek, elemek (spor maçta elemek)
müzakere, görüşme idaynut הריבות
sürüklemek, taşımak (rüzgarla/dalgayla hava, su idif, leadif S )הדיף (להדיף
koku yaprak esinti vs.), yaymak, saçmak
tepme, geri tepme, savuşturma (tehlikeyi), geri adifa הדיפה
püskürtme, çelme
hintli, hindu (dişil), hintçe odit J ■ הדית
güçsüzleşme, fakirleşme, yoksunluk, mahrumiyet idaldelut הדלדלות
sızdırmak (sıvı, gaz, sır, bilgi, haber) idlif, leadlif פ הךליף (להדליף
(et) )את
yakmak, ateşlemek, tutuşturmak, gaz vermek, yakıt idlik, leadlik ■פ )הדליק (להדליק
vermek
sızdırma (bilgi haber) adlafa . הןלפה
yakma, bütün elektrikli aletleri çalıştırma adlaka הדלקה
benzetim yapmak, yalandan yapmak idma, leadmot פ )וזךמה (להךמות
benzerlik, benzeyiş, andırma idamut הדמות
gizlice içeri sızdırmak, çaktırmadan sokmak, ־sezin- igniv, leagniv S )הגניב (להגניב
dirmeden içeri sokmak
defansif anlayış, müdafa edici anlayış, savunmacı aganati הגנתי
davranış
ulaşma, ulaşım, erişme, erişim, varış, vasıl olma agaa הג?ה
tiksindirmek, iğrendirmek igU, leagil פ )הגעיל (לה^יל
kaynar suda hametsten arındırma, kaşer lepesah agaala הגעלה
haline getirme
kaynar suda hametsten arındırma, kaşer lepesah agaalat kilim הגעלת כלים
haline getirme (kap kacak alet tencere vesaireyi)
göç etmek, muhaceret yapmak, iltica etmek, sığın- iger, leager פ )הגר (להגר
mak
kura çekmek igrilj leagril פ )הגדיל (להגדיל
kura çekme, çekiliş agrala הגרלה
sunma, takdim agaşa הגשה
gerçekleştirmek, realize etmek, ifa etmek, yerine igşim, leagşim פ המטים (להגשים
getirmek (te) )-ל
gerçekleştirme, realizasyon, ifa agşama הגקזמה
yankı, aksiseda ed הד
meraklandırma, endişelendirme, kaygılandırma adağa הדאגה
meraklandırmak, endişelendirmek, kaygılandırmak idig, leadig (et) פ הדאיג (להדאיג
)את
beyaz ayı, kutup ayısı (hayvan) adov alavan הריב הלבן
yapıştırmak, bulaştırmak, arkadan yetişmek idbik, leadbik פ )הדביק (להךביק
ilaçlama yapmak (zararlılara karşı haşarat,fare vs.) idbir, leadbir פ )הךביר (להןביר
yapıştırma adbaka הךבקה
bulaşma, bulaştırma, yapışma idabkut הדבקות
bulaşma, yapışma, sirayet idabkut הדבקות
ilaçlama (haşarata ve zararlılara karşı) adbara הדברה
diyalog, iletişim kurma, anlaşmaya varma idabrut הדברות
örnek vermek, misal vermek idgim, leadgim פ )הדגים (להדגים
kuluçkaya yatırmak idgir, leadgir פ )הךגיר (להדגיר
belirtmek, betimlemek, vurgulamak, altını çizmek idgiş, leadgiş פ )הדגיעז (להךגיש
tanıtım, örnekleme, misal verme, örnek verme adgama הדגמה
kuluçkaya yatırma, civciv çıkarma, kuluçka adgara הךגרה
vurgu, önem, üzerinde durulan nokta edgeş דידגקז
vurgulama, üzerinde durma, önemini belirtme, adgaşa הךגקזה
ısrarla söyleme
karşılıklı adadi הדיי
. .י- ’ 102
abartı, mübalağa, aşırılık, büyütme agzama הגזמה
karşılık vermek, mukabele etmek, tepki vermek, egiv, leagiv S )הגיב (להגיב
cevap vermek
söylemek igid, leagid S )הגיד (להגיר
telaffuz, diksyon, konuşma stili agiya חמה
hatalarını gidermek, düzeltmek, tashih etmek, imla igia, leagia S )הגיה (להגיה
hatalarını düzeltmek, edite etmek •
mantık, sağduyu, aklıselim igayon הגיון
makul, mantıki, mantıklı, akılcı igyorti, egyoni הגיוני
sorti yapmak, ani saldırı yapmak, ansızın hücum egiah, leagiah פ )הגיח (להגיח
etmek, ansızın çıkıvermek, patlak vermek
dürüstlük, tarafsızlık, hakkaniyet, doğruluk, iffet, agınut הגינות
tutarlılık
varan, ulaşan, vardı, ulaktı , igia הגיע
varmak, ulaşmak, ermek? erişmek, kavuşmak, vasıl igia, leagia פ ,הגיע (להגיע אל
olmak, hak etmek '׳ * (el le) י ’ )ל־
kapatmak, kitlemek, sürgülemek, kilit altında tut- igif, leagif פ )הגיף (להגיף
mak, kepenk pancur indirmek
göç, muhaceret agira הגייה
giden, yaklaşan, çarpışan, çatışan, sunucu, takdim igiŞ הגיש
eden
servis etmek, sunmak, takdim etmek igiş, leagiş (et) פ )הגיש (להגיע את
kabuk bağlama, kabuklanma (yara), pıhtılaşma, aglada הגלדה
iyileşme
sürmek,. sürgün etmek, sürgüne yollamak, tehcir igia, leaglot - - -פ )הגלה (להגלות
etmek, sınır dışı etmek
kabuk bağlamak (yara), pıhtılaşmak, iyileşmek, iglid, leaglid פ )הגליד (להגליד
dondurmak
sürgün etme, sürgüne gönderme, sınırdışı etme, ağlaya הגליה
tehcir .
olmakla beraber, olmasına rağmen, olmasına kar- ağam הגס
şm, mamafih
piskopos egmon הגמון
egemenlik, hegemonya ־ egmonya הגמוניה
esnekleştirmek, elastikiyet kazandırmak iğmiş, leagmiş פ )הגמיש (להגמיש
esnekleştirme, yumuşatma, esneklik kazandırma agmaşa הגמשה
korumak, savunmak, müdafa etmek, kalkan olmak eğen, leagen פ )הגן (להגן ?ל
(al)
gizlice içeri sızdırma, çaktırmadan sokma, sezindir- agnava הגנבה
meden içeri sokma
savunma, müdafaa, koruma, defans (futbol) ağana חגגה
101
fırçalamak, saç fırçalamak,, fırçayla temizlemek ivriş, leavriş S הבריש (להבריא
(et) )את
İncil abrit ahadaşa הפרית החדשה
parlatma, parlaklık, parlak fikir avraka ה?!ךקןה
fırçalama, fırçayla temizleme avraşa ךשה:הב
olgunluğa erişmek, serpilmek, gelişmek ivşil, leavşil £> )ץל2להבז1^ה?שי
olgunlaşma, olma, pişme avşala הבשלה
dümenci (gemide) agay הגאי
kik serdümeni, yarış kayığı idare eden kişi, tekne agai sıra הגאי סירה
dümeni kullanan kişi, dümenci
mukabele, tepki, reaksyon, karşılık, cevap agava הגבה
yükseltme, irtifa, kaldırma, yükselti agbaa הגבהה
yükseltmek, boyunu uzatmak igbia, leagbia פ )הגביה (להגביה
sınırlamak, sınırlandırmak, kısıtlamak igbil, leagbil פ הגביל (להגביל
(et) )את
kuvvetlendirmek, şiddetlendirmek igbir, leagbir פ הגביר (להגביר
(et) )את
sınırlama, kısıtlama, tahdit agbala הגבלה
kuvvetlendirme, şiddetlendirme, takviye, güçlendir- agbara הגברה
me, amplifikasyon
efsane, destan, söyleme, anlatı ağada הגדה
büyütmek, arttırmak igdil, leagdil פ הגדיל (להגריל
(el) )את
tanımlamak, tarif etmek iğdir, leagdir פ )הגדיר (להגדיר
yığmak, kümelemek iğdiş, leagdiş פ )הגדיש (להגדיש
büyütme agdala הגילה
tanımlama, tarif agdara הגירה
yığma, kümeleme, abartma, aşırılık, mübalağa, agdaşa הגדשה
büyütme
dümen, direksiyon, ses ege הגה
telaffuz etmek, dile getirmek, ifade etmek, fikir aga, laagot פ )הגה (להגות
üretmek
imla hatalarını düzeltme, tashih etme, provaları agaa הגהה
düzeltme
telaffuz, söyleniş, dümen kullanma, direksyon siste- îguy הגוי
mi, yönlendirme
dürüst, nezih, iyi ahlaklı, uygun agun הגון
meditasyon, düşünceye dalma, düşünüp taşınma agut הגות
abartmak, şişirmek, mübalağa etmek igzim, leagzim פ )הגזים (להגזים
100
zırva, saçma, ıvır zıvır, fasafîso, uyduruk evel, avalim הבלים
kendini tutma, dizginleme, kendini frenleme, itidal avlağa הבלגה
dikkat çektirme, vurgulama, önem verme, üzerinde avlota הבלטה
durma, belirginleştirme, kabartma yapma
kendini tutmak, iradesini kontrol etmek, duyguları- ivlig, leavlig s )הבליג (להבליג
nı bastırmak
göz kırpıştırmak, göz kırpmak, ışıldamak, parılda- ivliah, leavliah S ■■
)הבליה (להבליח
mak ׳
dikkat çektirmek, vurgulamak, önpm vermek, üze- ivlit, leavlıt פ )הבליט (להבליט
rinde durmak, belirginleştirmek, kabartma yapmak
yutturmak, hasır altı etmek, örtbas etmek ivlia, leavlia פ )הבליע (להבליע
içerme, içine alma, özümsenme, dahil etme, araya avlaa הבלעה
ekleme, özümseme, özümleme
anlayış, kavrama, idrak avana הבנה
abanoz ağacı ovne הבנה
hezimete uğratma, bozguna uğratma, farklı yenme avasa הבסה
ifade, tabir, yüz ifadesi, mimik abaa הבעה
yazılı ifade abaa bihtav הבעה בכתב
sözlü ifade, şifahen, şifahi abaa baalpe הבעה בעל פה
yakmak, ateşlemek îvir, leavir פ )הבעיר (להבעיר
dehşete düşürmek, çok korkutmak ibit, leabit פ )הבעית (להבעית
yakma, ateşleme, tutuşturma, ateşe verme avaara הבערה
soğan şeklinde büyümek (bitki) ivtsilf leavtsil פ )הבציל (להבציל
yarmak, çatlatmak, ele geçirmek, fethetmek, gol ivkia, leavkia פ הבקיע (להעקיעץ
atmak
gol attı ivkia şaar העקיע שער
gol atmak ivkia, şaar, פ הבקיע שער
leavkia şaar )(להבקיע שער
yarıp geçme, içe girme, içine işleme, gol atma avkaa הבקעה
iyileşme, şifa bulma . avraa העראה
vidalama, vida dişilileri (girinti çıkıntılar) avraga הברגה
hece avara הברה
tüyme, ekintiye getirme, kaytarma, ağaç etme avraza הברזה
kaçırma, kaçakçılık avraha הברחה
iyileştirmek, iyileşmek, sıhhatlenmek פ ivri, leavri )הבריא (להבריא
vidalamak ivrig, leavrig פ )הבריג (להבריג
tüymek, ekintiye getirmek, kaytarmak, ağaç etmek ivriz, leavriz ■פ )הבריז (להבךיז
kaçırmak, kaçakçılık yapmak ivriah, leavriah פ )הברית (להבריח
parlatmak ivrik, leavrik .פ )הבריק (להבריק
., ............ ........ .. .............................. - ...... ........ . ... ... .......... ..._ ... ............... ............ . ...... ■ .- .-;י
99
yanıp sönmek, sinyal vermek, ışık titreşmek (deniz ivev, leavev פ )הבהב(להבהב
feneri, oto sinyal lambaları vs. gibi)
yanıp sönme, sinyal verme, ışık titreşmesi (deniz ivuv הבהוב
feneri, oto sinyal lambaları vs. gibi)
ürkütmek, korkutmak, ürpertmek ivil, leavil פ )הבהיל (להבהיל
parıldatmak, ışık saçmak, parlatmak ivik, leavik פ )הבהיק (להבהיק
açıklamak, anlaşılır hale getirmek",' aşikar etmek ivir, leavir' פ׳ )־ הבהיר (להבהיר
korkutma, ürkütme avala הבהלה
ışıltı, parlama, şimşek, yıldırım, flaş evek הבהק
açıklık getirme, açıklama, izahat, aydınlatma, tenvir avara הבהרה
flaş çakmak, parlamak ivzik, leavzik פ )הבזיק (להבזיק
flaş, anlık yanıp sönen ışık evzek ו!בזק
tiksindirmek, iğrendirmek, mide bulandırmak ivhil, leavhil פ )הבחיל (להכחיל
farkına varmak, farketmek, algılamak, seçmek, ivhin, leavhin פ הבחין (להבחין
ayırdetmek (be) )-ב
seçtirmek, izah etmek, açıklamak ivhir, leavhir פ )הבהיר (להבהיר
tiksindirme, iğrendirme, mide bulandırma avhala הבחלה
ayırdetme, teşhis, hastalık teşhisi, tanı, algılama, avhana הבחנה
idrak
bakış, bakış açısı, görüş, veçhe, cihet ebet הבט
vaad, söz verme, güven, itimat, teminat, güvenlik, avtaha הבטחה
koruma
söz vermek, vaadetmek, temin etmek, güven ver- ivtiah, leavtiah פ הבטיח (להבטיח
mek, garanti etmek (le) )-ל
işi durdurmasına neden olmak, iş yapmasını engel- ivtil, leavtil פ )הבטיל (להבטיל
lemek
işsizlik avtala הבטלה
getirmek evi, leavi (etle) פ ,הביא (להביא את
)-ל
bakmak ıbit, leabit פ )הביט (להביט
mahçup etmek, utandırmak evih, leavih פ )הביך (להביך
anlamak evin, leavin (et פ ,הבין (להבין את
bele) )" ל,-פ
hezimete uğratmak, farklı yenmek, bozguna uğrat- evis, leavıs פ )הביס (להביס
mak
ifade etmek, dile getirmek ibia, leabia פ )?הביע (להבי
ilk doğmak, bohor olmak, erken olgunlaşmak (mey- ivkir, leavkir פ )הבכיר (להכביר
ve ya da bitki)
buğu, buhar evel הבל
98
inanmak, güvenmek, itimat etmek eemin, leaamin פ האמין (להאמין
(le,be) )- ב,-ל
yükselmek, yücelmek, değere binmek, artmak (de- eemir, leaamir פ )האמיר (להאמיר
ğeri fiyatı)
birleşik arap emirliği (ülke) 'cfemiriyot הא מיריות הער־
aaraviyot ביות המאחדות
ameuhadot t % t -
94
duvar mantolama, astarlama, kaplama difıın דפון
matbaa, basım, matbaa makinesi dfus דפוס
çarpık, çarpılmış, vuruk dafuk דפוק
kusur, özür, leke, hata dofi דפי
bütçe açığı, zarar, hesap açığı (İNGİLİZCEDEN) defitsid דפיציט
çarpma, vurma dfika דפיקה
çeper, duvar dofen יפז
duvarla çevrelemek, duvar oluşturmak difen, ledafen S )דפן (לדפן
duvara sıkıştırmak dafan, Udfon פ )דפן (לךפ־ן
defne dafna דפנה
çarpıntı, nabız dofek דפק
vurmak, çarpmak dafak, lidfok פ )דפק (לךפ־ק
defo, kusur, sakat, sakatlık, noksan, hasar (İNGİ- defekt דפקט
LİZCEDEN)
desibel (ses şiddeti birimi) detsibel דציבל
desimetre detsimeter דצימטר
aralık ayı, miladi takvimde 12. ayın adı (İNGİLİZ- detsember דצמבר
GEDEN)
ince dak דק
dilbilgisi, gramer, hatasız dikduk דקדוק
titizlenmek, ince eleyip sık dokumak, kusursuz yap- dikdekf פ )דקדק (לדקדק
mak, hatasızlaştırmak, tam manasıyla yapmak ledakdek
aşın titiz, çok dikkatli, kılı kırk yaran, müşkülpe- dakdekan דקדקן
sent
dakika daka דקה
akupunktur, batırma, delme, saplama dikur דקור
incelik dakut דקות
ayrıntılar, detaylar, en ince teferruat dakuyot דקיות
incecik dakik דקיק
saplama, batırma, deşme dekira דקירה
palmiye, hurma ağacı dekel דקל
hitabet, söz söyleme sanatı, ezbere okuma, rolünü diklum דקלום
okuma, ezber okuma
nutuk çekmek, söylev vermek, nakletmek, ezbere diklem, פ׳ )דקלם (לדקלם
okumak ledaklenı •
dekan (fakülte ve üniversitede idari görevli) dekan, dikan - דקן־דיקן
kazma (alet) dakar דקר
saplamak, delmek, batırmak diker, ledaker פ )דקר (לדקר
saplamak, batırmak, deşmek, sokmak dakar, lidkor ■פ )דקר (לדקר
harcırah, yol parası. dmey nesiya דמי נסיעה
avans, pey, depozit, ön ödeme dmey kadıma דמי ?!דימה
komisyon ücreti dmey tivuh דמי תווך
benzerlik, benzeyiş, benzeme, hayal gücü, hayal, dimyon דמית
düş, imge
hayali, gerçek olmayan, faraziye, hayal ürünü, dimyoni ת דמיוני
imgesel (sıfat)
para, ücret, paha, karşılık damim דמים
tasavvur etmek, hayalinde canlandırmak, düşlemek, dimyen, B )דמין (לדמין
fantezi kurmak, imgelemek ledamyen
kanamak, kan kaybetmek, kanı akmak dimem, B )דמם (לדמם
ledamem
suskunluk, sessizlik dmama דממה
gözyaşı dema דמע
gözyaşı dökmek dama, lidmoa B )דמע (לדמע
gözyaşları dmaot דמעות
dama (oyun) damka דכ!?!ה
şam (suriyenin başkenti) damesek דמשק
yargılamak, mahkeme etmek, tartışmak, görüşmek dan, ladun B )דן (ליה
tuna nehri danuba דנובה
dental, dişlerle ilgili (İNGİLİZCEDEN) dentali דנטלי
danimarkalı (eril) deni ז דני
denye, tekstilde iplik numarası birimi (9000 metre denyer דניר
uzunluğundaki ipliğin gram cinsinden değeri)
danimarkalı (dişil), danimarkaca, danimarka lisanı denit נ דנית
danimarka (ülke) denmark דנמרק
künye (askerlerin boy diskit דסקית
konuşmak, tartışmak diskes, B )דסקס (לדסקס
ledaskes
fikir, bakış açısı, görüş noktası, bilgi, düşünce dea דעה
önyargı, peşin hüküm dea kduma דעה קדומה
fikir birliği, yaygın kanı, müşterek düşünce dea rovahat דעה רווחת
solma, rengi atma, zayıflama, tükenme, giderek deiha דעיכה
azalma, mum gibi erime
tükenmek, giderek azalmak, mum gibi erimek daah, lidoh B )לעד (לךע'ו
fikir, bilgi, anlayış dacıt דעת
sayfa, levha daf דף
sayfa çevirme difduf דפדוף
sayfa çevirmek difdef, ledafdef B )דפדף (לדפדף
92
kolit, kalın bağırsak iltihabı (hastalık) daleket amei דלקת המעי הגס
agas
gastrit, mide yangısı, mide iltahabı (hastalık) daleket akeva דלקת הקבה
mafsal iltahabı (hastalık) daleket prakim דלקת פרקים
zatürre, ciğer iltihabı (hastalık) daleket reot דלקת ראות
sistit (hastalık), mesane iltahabı (kadınlarda) daleket דלקת שלפוחית
şalpuhit aşeten ה^תן
kapı delet דלת
delta, üç köşe, çatalağız, nehirin denize dökülen delta דלתא
çatal ağzı
kan dam דם
hazırol, esas duruş, susma, suskunluk dom דם
kalp durması dom lev דם לב
nefes durması, soluk kesilmesi dom neşima דם נשימה
demagog (İNGİLİZCEDEN) demagog דמגוג
demagoji (İNGİLİZCEDEN) demagogya דמגוגיה
taklit, sahte şey, uydurma, suret deme דמה
benzemek dama, lidmot S )-דמה (לדמות ל
de)
benzetmek, mukayese etmek dima, ledamot S )דמה (לדמות
demografik, nüfusbilimci demografi דמוגרפי
demografi, coğrafi nüfus yapısı, nüfusbilim demografiya דמוגרפץה
gibi, şeklinde, biçiminde dmuy דמוי
İmaj, benzetme, görün tü,imge dimuy דמוי
imge, hayal, hayal gücü, benzetme, imaj, görüntü, dimuy דמוי
tasfir
kanama dimum דמום
sessiz, suskun (edebi) damum דמום
beyin kanaması (hastalık) dimum mohi דמום מוחי
demokrat (İNGİLİZCEDEN) demokrat דמוקרט
demokratik, demokrat (İNGİLİZCEDEN) demokratı דמוקרטי
demokrasi (İNGİLİZCEDEN) demokraiya דמוקרטיה
şekil, suret, görüntü, imaj, figür, sima, şahıs, rol, dmut דמות
karakter (tiyatro, sinema)
kanlı, kanla ilgili, kan gibi dami דמי
üyelik aidatı dmey haverut ■ דמי חברות
harçlık, cep harçlığı dmey kis דמי כיס
giriş ücreti dmey knisa דמי כניסה
nafaka dmey mezonot ־ דמי מזונות
91
buhran, depresyon, bunalım, keyifsizlik dihduh דכדוןד
depresyona sokmak, bunaltmak, bunalıma sokmak, dihdeh, S )דכדך (לו־כדך
üzmek, ezmek ledahdeh
baskı, ezme, pres, boyun eğdirme, sindirme, zulüm dikuy דברי
dük (unvan) (eril) dukas ז דפס
dükalık, düklük, düklükle idare edilen dukasut . דבסות
düşes (ünvan) (dişil) dukasit נ ........... דכסית
cılız, fakir, zayıf, az, yoksun, yetersiz, aciz, yavan dal דל
atlamak, sıçramak, sekmek פ
dileg, ledaleg )דלג (לדלג
cılızlaştırmak, zayıflatmak, zayıf düşürmek, sulan- dildel, ledaldel פ )דלדל (לדלדל
dırmak, seyreltmek, inceltmek (sıvıyı)
çekip çıkarmak, içinden biraz almak, seçip çekmek dala, lidlot פ )דלה (לדלות
atlama, sıçrama dilug דלוג
sulandırma, seyreltme, inceltme (sıvıyı) dilul דלול
yanık, tutuşmuş, körkütük aşık, birisi için yanıp daluk ת דלוק
tutuşan (mecaz), açık (radyo tv gibi aletler) (sıfat)
cılızlık, fakirlik, zayıflık dalut דלות
kova dli דלי
çekip çıkarma, içinden biraz alma, seçip çekme dliya דליה
yıldız çiçeği, dalya dalya דל;ה
sızıntı, sızma, kaçak (sıvı, gaz, sır, bilgi, haber) dlifa דליפה
yanıcı, tutuşucu, kolay alev alan (madde), patlama- dalik ת דליק
ya hazır (sıfat)
sulandırmak, seyreltmek, akışkan hale getirmek, diki, ledalel פ )דלל (לדלל
sıvı yoğunluğunu inceltmek
kabak, bal kabağı, su kabağı (meyve) dlaat דלעת
sızmak (sıvı, gaz, sır, bilgi, haber) dalaf, lidlof פ )דלף (לךלף
banko, bar, tezgah, kontuar delpek דלפק
resepsyon (otelde, büroda hastanede vs.) delpek kabala דלפק קבלה
yakıt, benzin delek דלק
yanmak, tutuşmak dalak, lidlok פ )דלק (לדלק
kurşunsuz benzin, kurşundan arındırılmış yakıt delek netul דלק נטול עופרת
oferet
yangın dleka דלקה
yanma, tutuşma, alev alma dleka דלקה
iltahap, enfeksyon, cerahat ■ daleket דלקת
anjin (hastalık) daleket garon דלקת גרון
farenjit, yutak iltahabı (hastalık) daleket aloa דלקת הלע
90
dinamik, enerjik, hareketli, aktif (İNGİLİZCE- dinami . ־. דינמי
DEN)
dinamizm, dinamiklik (İNGİLİZCEDEN) dinamiyut דינמיות
dinamit (İNGİLİZCEDEN) dinamit דינמיט
dinamik, dinamik bilimi (İNGİLİZCEDEN) dinamika דינמיקה
dinar (para birimi) dinar . ... דינר
lapa, un çorbası, yulaf lapası, pelte, suya batırılıp doysa דעוה
yumuşatılmış katı yiyecek kıvamı
ahenksizlik uyumsuzluk, düzensizlik (İNGİLİZCE- disarmonya דיסהרמוניה
ז: * ! “י
DEN)
uyumsuzluk (İNGİLİZCEDEN) disonans דיסוננס
orantısızlık, nispetsizlik (İNGİLİZCEDEN) disproportsya פוךצ;ה1ךיספר
disko, diskotek (İNGİLİZCEDEN) diskotek דיסקוטק
disk atma (spor) diskus דיסקוס
tedbirli, ihtiyatlı, ağzı sıkı, sır vermez, ketum diskreü דיסקרטי
diplomat (İNGİLİZCEDEN) diplomat דיפלומט
diplomatik (İNGİLİZCEDEN) diplomatı דיפלומטי
diplomasi (İNGİLİZCEDEN) diplomatya דיפלומטיה
difteri, kuş palazı (hastalık) difteriya דיפהךיה
işi tam zamanında ve doğru yapmak, dakik olmak, diyek, ledayek B )ד״ק (לדיק
titiz olmak
kontrplak dikt דיקט
diktatör diktatör דיקטטור
diktatörlük, dikta rejimi dikatatura דיקטטורה
dakik, işi tam vaktinde yapan, titiz (sıfat) daykan ת
dakiklik, titizlik, kusursuzluk, hatasızlık daykanut ריקנות
dakik, işi tam vaktinde yapan, titiz (sıfat) daykani ת ייקני
hassas, duyarlı kesinlikte, dakik, zamanında gelen daykani ריקני
diksyon, telaffuz, konuşma tarzı diktsya דיק^ה
ağıl, küçükbaş hayvan ahırı, evcil hayvan barınağı, dir ריר
ahır
kiracı, mukim dayar דיר
daire, apartman dairesi, ev, mesken, hane, konut dira דירה
yönetim kurulu, idare heyeti, direktörlük direktoryon דירקטוריון
harman dayiş דיקז
zulmetmek, ezmek, boyun eğdirmek, bunalıma dike, ledake פ )דכא (לדכא
sokmak, bunaltmak, yıldırmak, üzmek, hevesini
kırmak
depresyon, bunalım, buhran, ruhsal çöküntü dikaon דכאון
buldozer, hafriyat makinası dahpor דחפור.
izdiham, itiş kakış, baskı, sıkışıklık, kalabalık, dohak דחק
güruh
sıkıştırmak, itmek, itip kakmak dahak, lidhok פ )דחק (לרחק
belirlemeci (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) deterministi ת דטרמיניסטי
epey, epeyce dey די
yeter, kafi, yeterli day די
teşhis, tanı, belirti diagnoza דיאגנוזה
diyet, rejim, perhiz (İNGİLİZCEDEN) diyeta דיאטה
diyetisyen, beslenme uzmanı diyetan !דיאט
diyetik, diyet olan, şişmanlatmayan, perhizle ilgili diyeteti דיאטתי
diyalog (İNGİLİZCEDEN) diyalog דיאלוג
diyafram diyafragma דיאפרגמה
balıkçılık, balık tutma dayig דע
balıkçı dayag דע
dijital (İNGİLİZCEDEN) digitali דיגיטלי
öğretici, öğretsel, didaktik, eğitici (İNGİLİZCE- didakti דידקטי
DEN)
mürekkep dyo דיו
diyot, kristaldiyot, akım doğrultucu diyoda דיודה
assolist, diva, primadonna diva דיוה
müzakere, görüşme, münakaşa, fikir teatisi, istişare, diyun דיין
münazara
kumul, kum tepeciği, çöllerdeki kum yığınları dyuna דיונה
mürekkep balığı (hayvan) dyunon דיונון
kesinlik, doğruluk, titizlik, ihtimam, hassasiyet diyuk דיוק
ikamet, oturma, ev diyur דיור
dizel, mazotla çalışan motor, motorin çalışan motor dizel דיזל
dizanteri, kanlı ishal (hastalık) dizanterya דיזנטריה
hoşt, hostesin erkek olanı (eril) dayal T דיל
ikilem, açmaz, çıkmaz, tereddüt, güç durum dilema דילמה
hostes (dişil) dayelet ג דילח
yargı, hüküm, kanun, dini mahkeme, hukuk din דיז
hakim, yargıç, dini yargı üyesi dayan הז
rapor, tutanak, zabıt (kısaltılmışı doh) din veheşbon דין וחלבון
. dinozor (nesli tükenmiş hayvan) dinozor דינוזאור
dinamo; üreteç, sürükleyici (mecazi) (İNGİLİZCE- dinamo דינמו
DEN)
88
dokümanter, belgesel (İNGİLİZCEDEN) dokumentari דוקומנטךי
çift kutuplu, iki kutuplu du kotvi קטבי-דו
doktor, hekim, tabip (İNGİLİZCEDEN) doktor דוקטור
doktora (İNGİLİZCEDEN) doktorat דוקטורט
doktrin, Öğreti (İNGİLİZCEDEN) doktrina דוקטרינה
düello dukrav . קרב-דו
buz kıracağı, sivri uçlu delici alet, delgi dokran דוקרן
nesil, jenerasyon, kuşak, çağ dor דור
postacı davar דור
iki ayaklı du ragli דו״רגלי
hediye doron דורון
yırtıcı (kuşlar için) dores דורם
pedal davşa מקזה
diyalog, karşılıklı konışma du siyah דו־־שיח
çifte kültürlü, iki kültürlü du tarbuti תךבותי-דו
ertelemek, tehir etmek, reddetmek, tecil etmek, daha, lidhot S )דחה (לדחות את
V : * T T
ötelemek (et)
ertelenmiş, ileri atılmış, tecilli, tehir edilmiş, ötelen- dahuy דחוי
miş
sıkışık, tıkışık, dopdolu, tıklım tıklım, iç içe, sıkıştı- dahus דחוס
rılmış, kesif, yoğun, kalabalık
acil, acele, ivedi dahuf דחוף
itilmiş, itik, sıkıştırılmış, sıkışık dahuk דחוק
başarısızlık, yetersizlik dehi דחי
erteleme, ileri atma, tecil, tehir, öteleme, morator- dhiya זיחיה
yum
sıkıştırma, tazyik, kompresyon dhisa דחיסה
itme, itiş, itip kakma, teşvik dhifa דחיפה
aciliyet, acillik, ivedilik dhifut דחיפות
itme, itiş, itip kakma, sıkıştırma, presleme, sıkma, dhika דחיקה
basma
korkuluk dahlil דקליל
darı, akdarı dohan ר־חן
sıkıştırmak, basınç uygulamak, iterek sokmak dahas, lidhos פ )דחס (לרחם
itiş kakış dahaf דחף
dürtü, güdü dahaf רחף
itmek, dürtmek, itip kakmak dahaf, lidhof פ )דחף (לךחיף
içgüdü, dürtü, insiyak dahafpnimi דחף פנימי
......... ................................ .......... . ......... ״........ . ■...... ................................ .. : .,. ... ..... _״.............. . ..... ......... .. ............ .
87
rapor, rapor etme divuah חוח
iki açılı, çift açılı du zaviti זויתי-דו
rapor, tutanak, bildiri, hesap özeti (din ve heşbon duah דוח
kelimelerinin başharflerinden oluşur)
park ceza bildirisi, park cezası tutanağı duah hanaya דוח חמה
rapor etmek, bildirmek diveah, divalı, & ) דוח (לדוח,דוח
ledaveah
iki aylık, iki ayda bir, iki aylığına du hodşi דו״חדשי
sıkıştıran, tazyik eden, sıkıştırıcı, tazyik edici dohes דוחס
darlık dohaf דוחף
ibibik kuşu (hayvan)(çift takkeli manasında İbrani- duhifat דוכיפת
ce kuş ismi)
kürsü, platform, satış sergisi, stand, tezgah duhan דוכץ
konuşma kürsüsü dukan דוכן מנדטים
manaamim
dolomi, bir tür mermer taş, kireç taşı, beyaz tebeşir dolomit דולומיט
taşı, kalsiyum ve magnezyumlu taş
yunus (hayvan) dolfin דולפין
dolar (para birimi) dolar דולר
iki lisan konuşabilen, iki dilli du laşoni לשוני-דו
benzer dome דומה
sessizlik dumiya דומיה
domino (oyun) domino דומינו
çift cinsiyeti!, biseksüel du mini מיני-דו
baskın, dominant, hakim, egemen (İNGİLİZCE- dominanti דומיננטי
DEN)
cansız varlık, cansız domem דומם
sanırım, sanırsam, zannederim domani דומני
iki anlamlı, iki manası olan, çift anlamlı du maşmai משמעי-דו
balmumu donag דתג
dönüm (bin metrekare) dunam דונם
iki değerli du erki ?ךכי-דו
iki yüzlü, riyakar du partsufl פרצופי-דו
çift taraflı, iki cepheli, iki yönlü du tsadadi צךךי-דו
çift eksenli du tsiri צירי-דו
doçent dotsent דוצנט
zar, ince tabaka duk 'דוק
inadına, mahsus, bilakis, bilhassa, kasten, bile bile, davka
nispet olsun diye
86
misal, örnek, numune dugma ............ דגמא
manken, modelist (eril) dugmaıı ז
manken (dişil) dugmanit J דגמנית
buğday, hububat, tahıl dagan לגז
kuluçkaya yatmak dağar, lidgor פ )דגר (לדגו
harf içine konan nokta vurgu dageş - דגש
sekmek, seke seke yürümek, sendeleyerek yürümek dida, ledadot פ )דדה (לדדות
sekme, seke seke yürüme diduy דדוי
solmak (renk), rengi atmak daa, lidot פ )דהה (לדהות
soluk, solmuş dauy דהרי
yani, demek ki deaynu דהינו
dörtnala gitme, uzun adımlarla koşma detra להירה
dörtnala gitmek, acele etmek, hızlanmak, süratlen- daar, Udor פ )דהר (לדהר
: ■ “ T
mek
dörtnala, doludizgin daara דהרה
do, müzik do notası do דו
iki, iki kere, iki defa, çift (tavladaki iki sayısı gibi) du דר
iki metalden oluşmuş, iki metal karışımı, bimetal du matahti דר מתכתי
bir arada varoluş, ikili birliktelik du kiyum דו קיום
iki yılda bîr du şnati דו שנתי
endişeli, kaygılı, meraklı (sıfat) doeg ת דואג
düet (müzikte) düet דואט
konuşturmak, seslendirmek, dublaj yapmak dovev, ledovev S )דובב (לדובב
sözcü döver דובר
ordu sözcüsü, israel savunma kuvvetleri tsahal döver tsahal )דובר צה״ל (רל'צ
sözcüsü
mavna, salapurya, büyük kayık çeşidi, sal dovra דוברה
dogma, inak, kesin söz veya fikir dogma דו^מה
dogmacılık, dogmatizm, inakçılık dogmatizm דו^מטיזם
amca, dayı (eril) dod ז דוד
varil, kazan, buhar kazanı' dud דוד
güneş enerjili su ısıtıcısı araç (silindir biçimlidir dud şemeş דוד שמש
damda bulunur)
teyze, hala (dişil) doda נ דודה
kuzen, amca dayı teyze hala çocuğu, amcazade, dodan ז דודן
teyzezade (eril)
kuzen, amca dayı teyze hala çocuğu, amcazade, dodanit נ. רודנית
teyzezade (dişil)
bağlılık, yapışkanlık dvekut דבקיה
buyruk, emir (aseret adibrot □□□□ on emir) diber דבר
veba (hastalık), salgın hastalık dever דבר
şey,söz davar דבר
konuşmak diber, ledaber S )דבר (לדבר
tarih divrey ayartılın דברי הימים
bir şey davar ma מה-דבר
spiker, geveze, sözü uzatan, hatip, konuşkan dabran דברו
bal dvaş דב^ז
hörgüç dabeşet דבשת
balık (hayvan) dag דג
balık tutmak dag, ladug s )דג (לדוג
akvaryum balığı, süs balığı (hayvan) dagzaav דג זהב
balık füme, füme edilmiş balık dag meuşan דג
gıdıklamak digdeg, s )דגדג (לדגדג
ledagdeg
klitoris, bızırcık dagdegan דגדגן
gıdıklama digdug דגדוג
bayrak çekme, selam durma, şan, şeref, ihtişam digul דגול
seçkin, saygıdeğer, mümtaz, meziyetli, kalburüstü, dagul דגול
ünlü, şöhretli
numune alma, örnekleme digum דגום
küçük balık, balıkçık dagig דגיג
bayrak sallama, bir fikri savunma, bayraktarlığını dgila דגילה
yapma
örnek, numune dgima דגימה
kuluçka dgira דגירה
bayrak degel דגל
bayrak çekmek, selam durmak digel, ledagel פ )דגל(לדגל
bayrak sallamak, bir fikri savunmak, bayraktarlı- dagal, lidgol פ )דגל (לךג־ל
ğını yapmak
bandıra, geminin hangi devlete ait olduğunu göste- degel oniya דגל אניה
ren bayrak
flama, fors diglon דגלון
bayraktar, bayrak taşıyan dağlan דגלן
model, maket degem דגם
standartlaştırmak, kuralına göre düzenlemek digem, פ )דגם (לדגם
ledagem
numune almak, örneklemek, örnek olarak denemek dagam, lidgom פ )דגם (לךג’ם
2•. "
. • ־ ' L *•
80
.1;
79
bahçe gan גן
hayvanat bahçesi gan hayot גן חיות
anaokulu gan yeladim גן ילדים
cennet gan eden גן ?דן
oyun bahçesi, çocuk bahçesi gan şaaşııim גן שןנש^יים
hırsız . ganav .גנב
çalmak, hırsızlık yapmak ganav, lignov מ־) פ,גנב (לגנב את
(et me)
hırsızlık gııeva גנבה
gangster gangster גנגסטר
kangren (hastalık) gangrena גנגרנה
gardiyan, bekçi, muhafız gundar גנדר
süslemek, giydirip süslemek, şıklaştırmak giııder, פ )גנדר (לגנדר
legander
züppe, süslü, fazla şık (eril) gandran ז גנדרן
koket, giyimine özen gösteren, kokona, süslü, çok gandranit נ גנדרנית
şık giyimli (dişil)
bahçe, küçük bahçe gina גנה
kınamak, ayıplamak, yermek, telin etmek, lanet gina, leganot s )גנה (לגנות
etmek, şiddetle aleyinde bulunmak, karşı çıkmak
çalıntı, çalınmış (sıfat) ganuv ת גנוב
kınama, suçlama ginuy גנרי
bahçıvanlık, bahçe işleri ginun גנון
görgü, adabı muaşeret, görgü kuralları ginunim גנונים
karalama, iftira, hakaret rezillik, utanç, ayıp, reza- gnut גנות
let, yüzkarası
saklamak, gizlemek, rafa kaldırmak ganaz, lignoz פ )גנז (לגנז
arşiv ganzah גנזך
inlemek, inildemek ganah, lignoah פ )גנח (לגנה
solunum yetmezliği, nefes darlığı, astım (hastalık) ganahat גנחת
saklama, gizleme, arşivleme, gizli yere depolama gniza גניזה
inilti, inleme gniha גניחה
jenital, tenasül organlarıyla ilgili, üreme organlany-■ genitali גניטלי
la ilgili (İNGİLİZCEDEN)
bahçıvan ganan גנן
bahçıvanlık yapmak gineıı, leganen פ )גנן (לגנן
cinnet, delilik, çılgınlık, kafayı yeme (argo) canana ג׳ננה
anaokulu öğretmeni ganenet גננת
jeneratör (İNGİLİZCEDEN) generator גנרטור
dahi, de, da, hem, hem de, yine, aynı zamanda, keza gam
keza, hem, hem de, de, da, dahi, ayrıca, aynı zaman-■ gam ken
................. גם
גם כן
1$
da
tatlı kırmızı biber gamba
w
גמבה
gambiya (ülke) *ן
gambia גמביה
kekeleme gimgurn ג^גום
?׳H
kekelemek gimgem, S )גמגם (לגמגם
legamgem '.1İ
. י-ויו'׳־
cüce gamad גמד
cüceleştirmek, çok küçültmek gimed, פ )גמד (לגמד
legamed
cüce gibi, pigme gibi, tıknazca, bodurca gamadi גמדי
cüceleştirme, çok küçültme gimud גמור ’■■־׳W■
verme
bitik, bitmiş, tamamlanmış (sıfat) gamur ת גמור
şiddetle eleştirmek (argo) gamaz, ligmoz פ )גמז (לגמז
sütten kesme, telafi, karşılama, karşılığını verme, gmila גמילה
madde bağımlılığı tedavisi (alkol, uyuşturucu)
iyilik, ihsan, hayır gmilut hesed, ,גמילות חסד
hasadını חסדים
bitiş, bitim, bitme, bitirme, cinsel tatmin (boşalma) gmira גמירה
esnek, elastiki (sıfat) gamiş ת גמיש
esneklik, elastikiyet gmişut גמישות
deve (hayvan) gamal גמל
sütten kesmek, olgunlaşmak, mukabele etmek, gamal, ligmol פ )גמל (לגמל
•
hizmetinin karşılığını vermek . י
peygamber devesi, yırtıcı avcı bir böcek (hayvan) gamal şlomo גמל שלמה
emekli, tekaüt gimlayi גנןלאי ■ .• •;*>׳
77
oyma, yontma (taş, tahta) giiyf . גליף
klişe, kalıp (baskı için kullanılan metal levha) glufa לופה$
gurbetlik, sürgün galut גלות
traş etmek (sakal) gileah, gilah, S ) גלח (לגלח,גלח
legaleah
jelatin (İNGİLİZCEDEN) r ...................... jelatin, jelatina ג׳לטינה,ג׳לטין
jöle, pelte jeli, celi ............ ג׳לי
dalgalı, çalkantılı, çırpıntılı (sıfat) gali ת גלי
dondurma glida גלידה
sayfa, kağıt yaprak, folyo güayon !גליי
galil bölgesi, bölge adı, israel kuzeyindeki bölge galil גליל
GALİL
rulo, tomar glila גלילה
sılindirik, silindir biçiminde . glili גלילי
cüppe, kaftan, pelerin glima גלימה
gliserin glitserin גליצרין
sörf, kayma, taşma glişa גלישה
rulo yapmak, sarmak (makaraya, bobine vs), galal, liglol s )גלל(ל{לל
sarmalamak
ham, işlenmemiş, kaba, rafine edilmemiş (maddenin gelem גלם
doğal hali)
ahmak, budala, gerizekalı, bön, avanak, ipek böceği golem גלם
kozası, krizalit
rol oynamak, canlandırmak, tipleme yapmak, kişi- gilem, legalem s )גלם (לגלם
lik vermek, biçimlendirmek
yalnız, münzevi galmud גלמוד
ham, işlenmemiş, kaba, rafine edilmemiş (maddenin golmi גלמי
doğal hali)
tuhafiye, manifatura galanterya גלנטךיה
taş yığını halinde abide, anıt, lahit, taş gömüt, taş galed גל?ד
mezar, anıt mezar veya işaret noktası, kurgan
meyvanın çekirdeğini ayıklamak gilen, legalen D )גלען (לגל^ן
yontmak, oymak, kalem keskiyle işlemek gilef, legalef S )גלף (לגלף
galaksi galaksya גלקסיה
galeri, sergi salonu galerya גלךיה
taşmak, kaymak, sörf yapmak galaş, ligloş פ )גלש (לגלש
planör . gilşon . {לשון
yamaç paraşütü, rüzgar sörfü (wind surf) ■ galşan ruah גלשן רוח
dorukların doruğu, ulaşılabilecek en yüksek nokta, gulat akoteret גלת הכותרת
şahika
________ _, .........
73
golf (spor) golf ... ..... גולף
taşan taşkın goZeş גולש
gulaş, tas kebabı tarzında et yemeği guZaş גולש
sünger (banyoda kullanılan) gumavir גומאויר
girinti, çukur, çöküntü, gamze guma, gumot גומות,גומה
kauçuk,lastik - .... •.. gumi .. . ....... גומי
sakız gumi leisa גומי לעיסה
karşılıklı, mukabil, karşılık, rövanş (sporda) gömün גוכןלין
gamze gumat hen גומת חן
renk, renk tonu, ayırtı, ince fark, nüans, çeşni . gavan
renklendirmek, renk katmak, farklı renk tonu given, legaven S )גון (לגין
vermek, çeşitlendirmek
korumak, sakınmak, kollamak gönen, legonen E) )גונן (לגונן על
(al)
ölmek, gebermek, son nefesini vermek gava, ligvoa 3 )גוע (לגוע
vücut, isim, şahıs, kişi, beden gaf גוף
birinci tekil şahıs (dilbilgisi) gufrişoıı גוף ראשון
üçüncü tekil şahıs (dilbilgisi) gufşlişi גוף שלישי
ikinci tekil şahıs (dilbilgisi) gufşeni גוף שני
ceset, ölü vücudu, naaş, mevta gafa גופה
fanila, iç fanila, atlet gufiya גופיה
harf karakteri, harf büyüklüğü, font gofan גופן
bedensel, bedeni gufani גופני
sülfür, kükürt gofrit גופךית
bodur, tıknaz, güdük, bıdık, kısa boylu şişman kişi guts ת גוץ
(sıfat)
karafatma, hamam böceği (hayvan) (kanatlı olanla- cuk ג׳וק
rıda vardır)
yavru, hayvan yavrusu gur גור
goril (hayvan) (İNGİLİZCEDEN) gorila גורילה
kader, yazgı, talih, şans, baht, kısmet, nasip, akıbet, goral גורל
alın yazısı
kader tayin edici, kritik, vahim, hayati önem taşı- gorali גורלי
yan, nazik
sebep, neden, etmen, etken, faktör gorem רם1ג
çekici, çekme aracı, araç çekicisi • gorer, goreret גוררת,גורר
yumru, topak, kütle, grup, cüsse, blok (bir gaye guŞ י גוש
etrafında birleşen parti veya milletler grubu)
gaz gaz גז
i:■:?::.
bacağı veya kolu kesik kişi, kötürüm, sakat, tek gidem ת . גדם
bacaklı, çolak, kolsuz (sıfat)
kütük, ağaç kütüğü, her kesilmiş parça gedem גדם
kesmek, budamak (ağaç, dal, uzuv) nigdam, s )גדם (לגדם
legadem
kesmek (organ, uzuv) gadam, ligdom s )גדם (לגרים
ağaç kesildikten sonra dibinde toprağın üstünde geda........... . " גדע יי
'י
69
ג
G, sayısal değeri 3, (İbrani alfabesinde 3.cü harf) gimel ג
gururlu, asil, yüce ge גא
gururlu, onurlu, mağrur gee גאה
yükselmek, kabarmak, şişmek gea, İegaot פ )גאה (לגאות
yükselmek, kabarmak gaa, Hgot S )גאה (לגאות
coğrafya (İNGİLİZCEDEN) geografya גאוגרפיה
gurur, onur, övünç, iftihar, kibir, kurum, büyüklük gaava גארה
kompleksi
jeoloji (İNGİLİZCEDEN) geologya גאולומה
geometri (İNGİLİZCEDEN) geometriya גאומטךה
dahi insan, deha gaon גאון
dahice, dahiyane, yaratıcı biçimde geoni גאוני
jeopolitik (İNGİLİZCEDEN) geopolitika גאופוליטי?ןה
jeofizik (İNGİLİZCEDEN) geofisika גאופיסיקה
kabarma, met olayı, denizin yükselmesi, suların geut גאות
kabarması, doğa olayı
met ve cezir, ayın dünyaya yaklaşmasına bağlı geut vaşefel גאות ושפל
çekim gücüyle suların yükselip alçaldığı doğa olayı
gururlu, onurlu, kibirli, kompleksli, büyüklük gaavtan ת גאןתן
kompleksi olan kişi (sıfat)
gururluluk, onurluluk, büyüklük kompleksi gaavtanut גאותנות
jeotermal, yer altından geçtiği için ısısı yüksek olan geo termi גאוועךמי
(İNGİLİZCEDEN)
tülbent, ince ve seyrek dokunmuş kumaş, gaz bezi gaza גאזה
kirletmek, lekelemek, mundar etmek, manen kir- geelj legael פ )גאל (לגאל
letmek
kurtarmak gaalj ligol פ )גאל (לגאל
kurtuluş geula גאלה
kan davası geulat dam גאלת דם
gana (ülke) gana גאנה
sırt, bel, arka gav גב
in, mağara, oyuk gov גב
bayan, hanım (gveretin kısaltılmışı) gv• גב
elin tersi gav ayad גב ודד
havra idarecisi gabay גבאי
toplamak, bir araya getirmek, yığmak gibev, legabev פ )גבב (לגבב
68
pişirmek bişel, levaşel S )בשל (לבשל
olgunlaşmak, yetişmek, kıvama gelmek boşal, livşol B )בשל (לבשל
parfüm bosem בשם
parfüm sıkmak bisem, levasem 5 )בשם (לבשם
bol, bereketli beşefa בשפע
ateş püskürerek,.çok kızgınlıkla, sinirinden köpürerek beşetsefketsef ,■ ק?ף,^שצף
et basar בשר
müjdelemek, delcdet etmek, kehanette bulunmak biser, levaser B )בשר (לבשר
sığır eti basar bakar בשר בקר
kıyma basar tahon בשר טחון
dondurulmuş et basar kafu בשר קפוא
etli, etile ilgili (sıfat) basari ת בשח
etine dolgunluk, etlilik, semizlik basranut בשתות
etli, semiz, dolgun (sıfat) basrani ת בשתי
_yüz karası, utanç utanma boşet panim בשת פנים
kız, kız evlat, kerime (dişil) bat נ בת
eş, çiftin dişisi, zevce (dişil) batzug נ בת זוג
orospu kızı (dişil) bat zona נ בתזונה
afiyet olsun beteavon בתאבון
içinde, içerde, betoh בתוך
bakir (eril) batul r בתול
bakire, kız (dişil) betüla נ ?תולה
bakire, el değmemiş, saf, temiz, masum, namuslu betuli בתולי
bekaret betulim בתולים
nüfuz etme, içine girme, duhul, yırtarak açma, kızlık bituk בתוק
zan bozma, deşme, delme, delip geçme, sokma
olarak, sıfatıyla betor בתור
şartıyla, koşuluyla betnay בתנאי
nüfuz etmek, içine girmek, duhul etmek, yırtarak bitek, levatek B )בתק (לבתק
açmak, kızlık zarı bozmak, deşmek, delmek, delip
נ
geçmek, sokmak
kesip parçalara ayırmak biter, lebater B )(לבתר.'כתר
taksitle betaşlumim בתשלומים
sünnet (söz kesimi) brit mila ברית מלה
kutsamak, hayır duası etmek, kutlamak, tebrik etmek bereh, levareh S )בלו (לבדל
diz, dizler, kucak bereh, בדפים,בלו
birkayim
havuz breha בלכה
dua, hayırduası, takdis, kutsama, bereket, tebrik, braha .. בלכה
kutlama
yaban ördeği (hayvan) brehiya ברכיה
tehlikeden kurtulma duası, kaza atlatana, ameliyat ya birkat agomel ברבת הגומל
da hastalık sonrası duası
yemek duası, tokluk duası birkat amazon בןכת המזון
bermuda bermuda ברמודה
herif, adam, arkadaş, ahbap, kafadar (argo) barnaş ברנש
borsa (hisse senedi, tahvil) bursa ברסה
memnuniyetle, istekle, cidden beratson ברצון
birbiri ardına, peş peşe, ard arda birtsifut ברציפות
şimşek, yıldırım, fevkalade parlaklık, zeka parlaklığı barak ?רק
barraküda, yırtıcı bir balık (hayvan) barakuda ברקודה
zümrüt (değerli taş) bareket בלקת
açıklamak, izah etmek, incelemek, tetkik etmek berer, levarer פ )ברר (לברר
araştırmak, açıklamak, seçmek barar, livror B )ברר (לברר
çare, seçenek, şık, opsiyon, alternatif brera בררה
seçici, müşkülpesent, zor beğenen bareran בררן
seçicilik, müşkülpesentlik, zor beğenirlik bareranut בררנות
kolay seçenek, kolayı seçme, varsayılan seçenek brerat mehdal בררת מחדל
beşamel sosu, beyaz sos f □□□□O □□□□ ^) (FRAN- beşamel בשאמל
SIZCADAN)
için bişvil בשביל
ne için ? bişvil ma ? ?בשביל מה
pişirme (yemek) bişul בשול
hiç, hiçbir beşum בשום
hiçbir şekilde, hiçbir surette, katiyetle, kesinlikle hayır beşum panirn בשום פנים ואפן
vaofen
kokulu, ıtırlı, parfüm sürmüş bosum, bsuma בשומה,בשום
havadis, müjde bsora בשורה
kara haber, kötü haber, kötü havadis (ölüm, felaket bsorat iyov בשורת איוב
vs.)
olgunlaşma, yetişme, kıvama gelme bşila בשילה
olmuş, olgunlaşmış, olgun (meyva.ve insan için) başel בשל
66
kukuletalı cübbe, rahip giysisi, baca şapkası bardas בךדם
karmaşa, düzensizlik bardak ריק5
ördek (kuş)(hayvan) barvaz בתז
ördek yavrusu, palaz (kuş)(hayvan) barvazon במזון
brüt bruto ברוטו
acjmasız^ insafsız, vahşi, yabanice, hayvani,-gaddar, brutali ■ברוטאלי,ברוטלי
merhametsiz, insanlıktan uzak (İNGİLİZCEDEN)
mübarek, kutsanmış, takdis olunmuş baruh בריר
hoş geldin baruh aba ברון הבא
Allaha şükür baruh aşem ברון השם
brom (maden) brom ברום
burnei (ülke) brunei ברוני
bronşit (hastalık) bronhit ברונכיט
brokoli brokoli ברוקולי
inceleme, açıklama, tetkik etme berur ברור
belirgin, belirli, bariz, açık, sarih, anlaşılır barur ברור
selvi ağacı broş ?רוש
musluk, çeşme berez ברז
şadırvan, yanyana çeşmeler bereziya ברזיה
brezilya (ülke) brazil ברזיל
brezilyalı (eril) brazilayi ז ברזילאי
brezilyalı (dişil) brazilayit נ ברזילאית
demir (maden) barzel בחל
demirden, demirden yapılmış mamul barzeli ברזלי
muşamba, tente, katranlı muşamba brezent בחנט
kaçmak, firar etmek, tüymek, fiymak barah, livroah s )ברח (לברה
sağlıklı, sıhhatli, sağlam, esen bari בריא
yaradılış, yaratma, dünyanın yaradılışı, acun, kozmos, bria בריאה
alem, evren, kainat
sağlık, sıhhat, esenlik briyut בךיאות
tugay (İNGİLİZCEDEN) ־ brigada בךיגדה
briç (iskambil oyunu) bridc בחוג׳
kabadayı, holigan biryon כריח
hafif rüzgar, esinti, meltem, yel briza בריזה
kapı sürgüsü, kilit, kapı mandalı, kapı çengeli, kol beriah בריח
demiri
kaçma, kaçış, firar briha בריחה
anlaşma, pakt, ittifak brit ברית
özeleştiri bikoret atsmit בקרת ?צמית
tenkitçi, tenkit eğilimli, her şeyi eleştirmeyi seven kişi bikorü בקךתי
eleştiricilik, tenkitçilik bikortiyut ב?ןךהיות
rica etmek, arzu etmek, dilemek bikeş, levakeş S )בקש (לבקש
rica, arzu, dilekçe, maruzat bakaşa בקשה
zorlukla, güçlükle, zorla, metozori, güçbela, ancak bekoşi ....... בקשי
bahşiş, rüşvet bakşiş בקשיש
kulübe bikta בקתה
kulübe, bungalov, kır evi bikta בקתה
oğul, muteber bar בר
yabani, vahşi bar בר
bar, içki içilen yer, pub bar בר
hububat, tahıl bar בר
uygulanabilir, yapılabilir, olası bar bitsua ?בר בצר
değişebilir, değiştirebilir, dönüşebilir, tahvili mümkün bar amara המרה
tarıma uygun, sürülüp ekilebilir, işlenebilir (toprak) bar harişa חרישה
şanslı, talihli, ballı bar mazal בר מול
geçerli, muteber, sağlam, meşru bar kayma בר קימא
geçerli, kullanılabilir bartokef בר תקף
ağaç kesmek, kökünden sökmek, yok etmek bere, levare פ )ברא (לברא
yaratmak bara, livro s )ברא (לברא
başta, başında baroş בראש
ilk önce, ilk başta, ilkin herşeyden önce, evvelemirde baroş בראש ובראשונה
uvarişona
başlangıçta bereşit בראשית
barbados, karaip adalarından biri barbados בךבדוס
gevezelik, çok konuşma, kafa ütüleme, kafa şişirme birbur ברבור
kuğu (hayvan) barbur ברבור
barbar, vahşi, ilkel (eril) (İNGİLİZCEDEN) barbar ז בךבר
çene çalmak, gevezelik etmek, kafa ütülemek, kafa birber, פ )ברבר (לברבר
şişirmek, çok konuşmak lebarber
barbar, ilkel (sıfat) (İNGİLİZCEDEN) barbari ת ברברי
barbarlık, vahşet, ilkellik (İNGİLİZCEDEN) barbariyut בךברירת
vida, cıvata boreg ברג
dargın, dargınlık, küs, kızgınlık brogez ברגז
dolu (yağış) barad ברד
pars, puma, panter, yırtıcı bir kedigil ftrü (hayvan) bardelas ברדלס
64
kukuletalı cübbe, rahip giysisi, baca şapkası bardas
karmaşa, düzensizlik bardak
ördek (kuş) (hayvan) barvaz
ördek yavrusu, palaz (kuş) (hayvan) barvazon
brüt bruto
acımasız, insafsız, vahşi, yabanice, hayvani, gaddar, . brutali
merhametsiz, insanlıktan uzak (İNGİLİZCEDEN)
mübarek, kutsanmış, takdis olunmuş baruh
hoş geldin baruh aba
Allaha şüiür baruh aşem
brom (maden) brom
burnei (ülke) brunei
bronşit (hastalık) bronhit
brokoli brokoli
inceleme, açıklama, tetkik etme berur
belirgin, belirli, bariz, açık, sarih, anlaşılır barur
selvi ağacı broş
musluk, çeşme berez
şadırvan, yanyana çeşmeler bereziya
brezilya (ülke) brazil
brezilyalı (eril) brazilayi
brezilyalı (dişil) brazilayit
demir (maden) - barzel
demirden, demirden yapılmış mamul barzeli
muşamba, tente, katranlı muşamba brezent
kaçmak, firar etmek, tüymek, fıymak barah, livroah
sağlıklı, sıhhatli, sağlam, esen bari
yaradılış, yaratma, dünyanın yaradılışı, acun, kozmos, bria
alem, evren, kainat
sağlık, sıhhat, esenlik briyut
tugay (İNGİLİZCEDEN) ־ brigada
briç (iskambil oyunu) bridc
kabadayı, holigan biryon
hafif rüzgar, esinti, meltem, yel briza
kapı sürgüsü, kilit, kapı mandalı, kapı çengeli, kol beriah
demiri
kaçma, kaçış, firar briha
anlaşma, pakt, ittifak brit
özeleştiri __ bikoret atsmit בקרת ?צמית
tenkitçi, tenkit eğilimli, her şeyi eleştirmeyi seven kişi bikorti בקךתי
eleştiricilik, tenkitçilik bikortiyut בקךתיות
rica etmek, arzu etmek, dilemek bikeş, levakeş פ )בקש (לבקש
rica, arzu, dilekçe, maruzat bakaşa בקשה
zorlukla, güçlükle, zorla, metozori, güçbela, ancak bekoşi : ...בקשי.
bahşiş, rüşvet bakşiş בקשיש
kulübe bikta בקתה
kulübe, bungalov, kir evi bikia בקתה
oğul, muteber bar בר
yabani, vahşi bar בר
bar, içki içilen yer, pub bar בר
hububat, tahıl bar בר
uygulanabilir, yapılabilir, olası bar bitsua ?בר בצו
değişebilir, değiştirebilir, dönüşebilir, tahvili mümkün bar amara בר המרה
tarıma uygun, sürülüp ekilebilir, işlenebilir (toprak) bar harişa חרישה
şanslı, talihli, ballı bar mazal בר מזל
geçerli, muteber, sağlam, meşru bar kayma בר קן;מא
geçerli, kullanılabilir bar tokef בר תקף
ağaç kesmek, kökünden sökmek, yok etmek bere, levare פ )ברא (לברא
yaratmak bara, livro פ )ברא (לקרא
başta, başında baroş בראש
ilk önce, ilk başta, ilkin herşeyden önce, evvelemirde baroş בראש ובראשונה
uvarişona
başlangıçta bereşit בראיית
barbados, karaip adalarından biri barbados ברבדוס
gevezelik, çok konuşma, kafa ütüleme, kafa şişirme birbur ברבור
kuğu (hayvan) barbur בךבור
barbar, vahşi, ilkel (eril) (İNGİLİZCEDEN) barbar ז בךבר
çene çalmak, gevezelik etmek, kafa ütülemek, kafa birber, פ )בךבר (לבו־בר
şişirmek, çok konuşmak lebarber
barbar, ilkel (sıfat) (İNGİLİZCEDEN) barbari ת ברברי
barbarlık, vahşet, ilkellik (İNGİLİZCEDEN) barbariyut בךבריות
vida, cıvata boreg ברג
dargın, dargınlık, küs, kızgınlık brogez ז£בר
dolu (yağış) barad ברד
pars,, puma, panter, yırtıcı bir kedigil Zürü (hayvan) bardelas ברדלס
64
ödem, bazı iç organlarda aşın miktarda sıvı birikmesi batseket בצקת
(hastalık)
kuvvetlendirmek, sağlamlaştırmak, berkitmek, tahkim biiser, levatser S )בצר (לבצר
etmek
üzüm koparmak, üzüm toplamak, üzüm haşatı yapmak batsar, livtsor S )בצד (לבצר
kuraklık batsoret בצרת
batak, bataklık gibi, bataklıktı bitsati בצתי
şişe bakbuk בקבוק
küçük şişe bakbukon בקבוקון
yüksek sesle, bağırarak bekol ram בקול רם
yarma, bölme bikua ?בקו
ziyaret, vizite bikur בקור
hasta ziyareti bikur holim בקור חולים
rica, talep bikuş בקוש
bakteri (İNGİLİZCEDEN) bakteriya בקטריה
ehil, aşina, erbap, becerikli, eli yatkın, usta, alışık, balâ בקי
tanıdık
aşinalık, alışıklık, beceriklilik, eli yatkınlık bekiyut ?קיאות
yanlabilir, bölünebilir, parçalanabilir balda ?בקי
yarma, yarık açma, bölme bkia בקי?ה
morina balığı (hayvan) bakala מולה
kolaylıkla, kolayca, rahat rahat, bol bol bekalut ■ בקלות
yarık, çatlak, yırtık, kırık, fıtık (hernia tıpta) bekaa בקע
yarmak, yarık atimak baka, livkoa s )בקע (לבקע
yarmak bikea, bika, פ ) בקע (לבקע,בקע
levakea
vadi, havza, ova bikaa בק?ה
kısaca bekitsur בקצור
kısaca biktsara בקצרה
sığır bakar מי
sığır yetiştiricisi, kovboy boker בקר
ziyaret etmek, eleştirmek, tenkit etmek, kontrol etmek, biker, levaker פ )בקר (לבקר
denetlemek
günaydın boker tov בקר טוב
kontrol, kumanda bakara בקרה
yaklaşık, yaklaşık olarak, takribi, takriben bekiruv בקרוב
yakında bekarov בקרוב
eleştiri, tenkit, kontrol bikoret בקרת
63
akabinde, takiben, arkasından, ardından, ...den beikvot . .. . - בעקבות
sonra, izleyen
mütemadiyen, devamlı olarak, düzenli aralıklarla, beikviyut בעקביות
habire
aslında, bilhassa, özellikle baikar בעקר
yakmak, tutuşturmak bier, levaer S )בער (לבער
yanmak, alev almak baar, livor פ )בער (לבער
alev, alev alma, yanma, tutuşma beera עערה
aşağı yukarı, takriben, tahminen, yaklaşık, beereh בערו
dolaylarında
fobi, korku baat בעת
kapalı yerfobisi, kapalı yerde kalma korkusu, kloş- baatseger בעת סגר
trofobi
korkutma, dehşete düşürme, korku, dehşet beata בעתה
alenen, uluorta, düpedüz, herkesin gözü önünde befumbi בפמבי
içerde, içinde bifnim בפנים
tafsilaili olarak, delil ileri sürerek, ayrıntılı, detaylı bifrotrot בפרוטרוט
çamur, balçık bots בץ
tomurcuk açma, sürgün verme, patlama, fışkırma, bitsbuts בצבוץ
ansızın çıkıverme, dışarı sızma
tomurcuk açmak, sürgün vermek, patlamak, biisbets, S )בצבץ (לבצבץ
fışkırmak levaisbets
kenarda, bir yanda, bir tarafta batsad בצד
bataklık bitsa בצה
öğlende öğleyin batsaorayim בצהתם
uygulama, ifa, icraat, icra, yerine getirme, tatbik bitsua בצוע
etme, performans
tahkimat, sağlamlaştırma, güçlendirme, istihkam bitsur בצור
beraberce, grup halinde, ekipçe betsavta בצוחא
dilimleme, doğrama, kesme, koparma betsia בציעת
bağ bozumu batsir בציר
bağbozumu, mahsul btsira בצירה
soğan batsal בצל
T T
karakter sahibi, kişilik sahibi, düzgün karakterli baal ofi ?על־ אפי/
ev sahibi baal bayit בעל בית
müttefik baal brit ??ל ?דית,,
patron, mal sahibi, ev sahibi baal abayit כעל הבןת
canlı, hayvan baal hayim ??לס״ם
mecburen, istemeden, zorunda kalarak beal korhö !;• ??ל ?יה
özürlü, bedensel engelli, sakat baal mum • על מום3
meslek sahibi baal miktsoa בעל מקצוע
beetsem
בעצם.,
aslında, gerçekte, esasında
banal, adi, bayağı, şıradan, basmakalıp banali______ ______________ בנאלי
banallik, bayağılık, adilik banaliyut בנאליות
beynelmilel yapmak, uluslar arası yapmak binem, פ )בנאם (לבנאם
levanem
haydut, eşkiya bandit בנדיט
inşa etmek bana, livnot .פ )בנה (לבנות
bizde, bize, içimizde banu בנו
imar, bayındırlık binuy בנוי
inşa edilmiş, bayındır, mamur banuy, bnuya בנדה,בנוי
huzurunda,, onun yanında benohehut ?נוכהות
benzin benzin בנזין
inşaat, yapı, inşa etme bniya בניה
bina, yapı binyan ז:«
ifıl fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan ifil במן ה^^ייל
ufal fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan ufal בנין הפ^ל
itpaelfiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan itpael במן התפעל
nifalfiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan nifal במן נפזגל
piel fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan piel בנין פעל
paal fiil çatısı formu (dilbilgisi) binyan paal במן פעל
pualfiil çatısıformu (dilbilgisi) binyan pual במן פ?ל
paalfiil çatısıformu (dilbilgisi) binyan kal )במן קל (פעל
(paal)
ikiz binalar, ikiz kuleler binyaney בניני התאומים
ateumim
muz (meyve) banana בננה
ayrı, münferit olarak, birbirinden ayrı, müstakil benifrad בנפרד
banka bank בנק
bankacılık bankaut בנקאות
bankacı, banker bankai בנקאי
bas sesi, kalın ses bas בס
levrek balığı (hayvan) bas בם
tamam, OK, iyi, düzende, düzenli, muntazam beseder ?סדר
kurma, bir şeye dayandırma, bir temel üzerine otur- bisus בסוס
tma
en sonunda, nihayet, son olarak basof בסוף
velhasılkelam, nihayetinde, sonunda besofo şel בסופו של דבר
davar
temel, kaide (heykel ayaklığı), esas, mesnet, üs, askeri basis בסיס
üs
bambu, hint kamışı bambuk במבוק
epeyce, çokça, oldukça, büyük ölçüde, çoğunlukla, bemida roba במרה רבה
açık farkla
eşit ölçüde, aynı ebatta bemida şava במרה שוה
sahne bama במה
ne ile ? neyle ? bema ? bame ? ?במה? במה
süratle, hızla, çabuk bimeirut במהירות
esnasında bemaalah במהלך
vasıtasıyla, yardımıyla (bemo eynav=kendi gözüyle, bemo במו
bemo oznav=kendi kulağıyla)
reji, sinema veya tiyatro yönetimi bimuy במוי
lütfen, zahmet olmazsa, zor değilse (ARAMİCEDEN) bematuta במטותא
özellikle, hele, hususiyetle, bilhassa bimeyuhad במיחד
düpedüz, doğrudan doğruya, direkt olarak bemeyşarin במישרין
bir darbede, bir kerede bemaka ahat במכה אחת
kesinlikle, katiyetle, belirli olarak, açıkça, bilhassa bemeforaş במפרקז
er geç, er ya da geç bemukdam 0 במקדם או במאחר
bemeuhar
yerine, ...nın yerine, onun yerine (herhangi bir şeyin bimkom במקום
veya kişinin yerine)
birisinin yerine bimkom mişeu במקום מישהו
kazara, rastgele, tesadüfen, tesadüfi, hasbelkader bemikre במקרה
boyunca, süresince, esnasında, zarfında bemeşeh ?משך
oğul, erkek evlat, mahdum (eril) ben ז .... בן
insanoğlu, insan, adam ben adam אדםÎ?
yaşıt, akran ben gil בן גיל
kuzen, amcazade (eril) ben dod r ?ן דוד
erkek arkadaş, eş, çiftin erkek olanı, koca (eril) ben zug r בן זוג
orospu çocuğu (eril) ben zona T בן זונה
hür doğan, özgür ben horin בן חורין
melez ben kilayim בן כלאים
kaç yaşında ? ben kama u ? ?בן כמה הוא
hemşeri, hemşehri ben ir פן עיר
rehine, kaçırılıp alıkonulan, esir tutulan kişi ben aruva בן ערבה
muhatap ben siyah בן שיח
kırma, melez, karışım ben taarovet בן תערבת
uluslararası yapma, beynelmilel hale getirme binum בנאום
inşaatçı banay בנאי
.,, onlarsız, onlar, olmadan, onların dışında, onların biladeem .. ז. בל^היהם. .
haricinde (eril)
onlarsız, onlar olmadan, onların dışında, onların biladeen נ
haricinde (dişil)
onsuz, 0 olmadan, onun dışında, onun haricinde bilado î בל?י’י
(eril)
sensiz, sen olmadan, senin dışında, senin haricinde biladeha ■ r.
׳ ■ ■ בלעדיך
(eril)
sensiz, sen olmadan, senin dışında, senin haricinde biladayih J בלעדיו
(dişil)
sizsiz, siz olmadan, sizin dışınızda, sizin haricinizde biladehem r בלעדיכם
(eril) ’
sizsiz, siz olmadan, sizin dışınızda, sizin haricinizde biladehetı ג בלעדיכן
(dişil)
bizsiz, biz olmadan, bizim dışımızda, bizim har- biladenu בלאדינו
içimizde
blöfyapmak, aldatıcı tavır takınmak, yalan söylemek bilef, lebalef 3 )בלף (לבלף
balkan, balkan yarımadası balkan !בללו
dedektif, hafiye balaş בלעו
takip etmek, dedektiflik yapmak balaş, livloş פ )בלעו (לבלש
dilbilimci balşan ?לשן
dilbilim, filoloji balşanut בלשנות
olumsuzluk eki, sız siz eki, negatife çevirme eki, bilti בלתי
gayrı, olmaksızın, olmadan (bilti nimna בלתי נמנע
engellenemez)
insanlık dışı, gayn insani, insanlık harici, insanlıktan bilti enoşi בלתי אנועזי
binasip
döndürülemez, geri çevrilemez, geri dönüşü olmayan, bilti afih בלתי הפיך
geri dönülemez (karar, adım)
illegal, yasadışı, gayn meşru, usulsüz, kanunsuz bilti hukı בלתי חקי
tanımlanmamış, kimliği belirsiz bilti mezoe בלתי מזקה
kaçınılmaz, önlenemez, engellenemez bilti nimna בלתי נמנע
unutulmaz bilti nişkah, בלתי,בלתי נשכח
bilti nişkahat נעובחת
sabırsız bilti savlani בלתי סבלני
yapılmamış yol, asfaltlanmamış yol bilti salul בלתי סלול
kesintisiz, durmaksızın, aralıksız, fasılasız, biteviye bilti posek בלתי פוסק
olağan dışı, alışılmadık, fevkalade, müstesna bilti ragil . בלתי רגיל
onlarda, onlara, içlerinde (eril) • bam ז בם
rejisör, yönetmen, sahneleyen (eril) bamay ז במאי
. rejisör, yönetmen? sahneleyen (dişil) bamait נ במאית
58
■~־״־ד
karmakarışık etmek, karmaşa yaratmak, altüst etmek bilgen, פ )בלגן (לבלגן
levalgen
şiirsel öykü, ezgi, lirik balada בלדה
kurye, haberci, taşıyıcı, götürücü baldar בלדר
eğlenmek, vakit geçirmek, eskitmek bila, levalot פ )בלה (לבלות
hararetli, ateşli, tutkulu, ihtiraslı, heyecanlı bir belaat בלהט
şekilde
harç, vergi harcı, kesinti blo בלו
beze, ifrazat bezi, gudde hücresi baluta בלוטה
eğlence, vakit geçirme biluy בלוי
yıpranmış, aşınmş, eskimiş, eski, harap, haşat, hurda, baluy בלוי
pejmürde, yırtık pırtık, eski püskü
karışık, karma, katışık (sıfat) balul ת בלול
kapalı, kapanmış, dopdolu, tıkalı balum בלום
balon, hava kabarcığı, sıkıştırılmış hava veya gaz dolu balon בלון
küre •
sarışın (eril) blondini ז בלונדיני
sarışın (dişil). blondinit 3 בלונדינית
blöf, aldatıcı tavır, yalancılık . . blöf בלוף
55
ES
54
imtihan, sınav, yoklama bhina בחינה
seçkin, seçme, önde gelen, önemli bahir בחיר
seçme, seçim, seçenek, tercih bhira בחירה
seçim bhirot בחירות
erken seçim bhirot בחירות מקדימות
makdimot
çalkalama, sallama, karıştırma bhişa בחי^ה
bilgiyle, bilgelikle, akıllıca behohma בחכמה
tiksinmek, iğrenmek, nefret etmek, hor görmek, hakir bahal, livhol S )בחל (לבחל
görmek
test, imtihan bohan בחן
sınamak, imtahan etmek, yoklamak, tecrübe etmek, bahan, livhon S ,בחן (לבחן את
denemek (et be al) ) ?ל."ב
bedavaya, caba, parasız, boşuna behinam בחגם
memnuniyetle, yürekten dileyerek, içtenlikle behafets lev בחפץ לב
seçmek, oy vermek bahar, livhor פ )בחר (לבחיר את
(et)
bahreyn (ülke) bahreyn במריו
karıştırmak bdhaş, livhoş פ )בחש (לבחיש
gizlice, saklıca, sessizce, sinsice bahaşay בחיטאי
ifade etmek, telaffuz etmek bite, levate פ )בטא (לבטא
sigorta, emniyet, güvenlik bituah בטוח
emin, güvenli, korkusuz, tehlikeden uzak, şüphesiz, batuah בטוח
kati, kesin,kaçınılmaz, muhakkak, itimada şayan...
milli sigorta, emeklilik sigortasi, emekli sandığı bituah leumi בטוח לאמי
sağlık sigortası bituah.refui בטוח ךפואי
ifade, anlatım, deyiş, deyim, atasözü bituy בטוי
iptal, iptal etme, cayma, fesih, feshetme, lağvetme bitul בטול
betonlama, beton dökme bitun בטון
beton. beton בטון
betonarme, karkas beton mezuyan בטון מדן
tabi, elbet, şüphesiz betah בטח
sigortalamak, sigorta etmek biteah, פ )בטח (לבטח
levateah
güvenmek, emniyet etmek, emin olmak batah, livtoah פ )בטח (לבטח
emniyet, güven, güvenlik, teminat, koruma bitahon ■ בטחון
özgüven, kendine güven bitahoıı atsmi י בטחון ןנצמי
tatlı patates batata פטטה
51
i?. .^7
48
emekli, tekaüt bedimos בדימוס
geçmişe dönük, geriye dönük, eskiye bakıldığında bdiavad בדיעבד
muayene, analiz, kontrol, tahlil bdika בדיקה
kan tahlili bdikat dam בךיקת דם
izmarit, sigara izmariti bdal בדל
kristal bdolah . בדלח
soğukkanlılıkla, gözünü kırpmadan, acımasızca, göz bedam kar בדם קר
göre göre, bile büe
kontrol etmek, muayene etmek, tahlil etmek, denetle- badak, livdok פ )בדק (לבדק
mek, karşılaştırmak
eğlendirmek bider, levader פ )בדר (לבדר
genellikle, umumiyetle, ekseriya bedereh klal בדרך בלל
onda, ona içinde (dişil) ba j בה
anlamsızca bakmak baa, livot פ )בהה (לבהות
kesinlikle, mutlaka, katiyetle beehlet בהחלט
şaşkınlık, hayret, boş boş bakınma beiya בהיה
ışıldama, ışıltı, parlama, parıldama beika בהיקה
net, açık (görüntü, renk), aydınlık, berrak bair בהיר
belirginlik, açıklık, berraklık, netlik beirut בהירות
panik, telaş, ürkme, ürküntü, ürkme irkilme beala בהלה
onlarda onlara, içlerinde (eril) baem r בהם
hayvan, sığır, davar, hayvanca davranan kaba kimse beema ?המה
onlarda: onlara, içlerinde (dişil) baeıı .נ בהד
parıltılı, ışıltılı boek בהק
parlamak, parıldamak, ışımak, ışıldamak baak, livok פ )בהק (לבהיק
erkenden, çok geçmeden beekdem ב?ז?ןךם
kıyasla, oranla, nispetle (ötekine birine yada bir şeye beaşvaa le... -כהשואה ל
kıyasla)
mucibince, ...e uygun olarak beetem le... בהתאם ל
onda, ona içinde (eril) bo ז בו
eş zamanlı, senkronize, aynı anda, aynı zamanda ho zmani, bo זמנית, בו,בו זמני
zmanit
gel (emir) bo (tsivuy) !בוא
kokarca (hayvan) boeş בויאש
hain, aldatan, ihanet eden boged בוגד
ihanet, hainlik, hıyanet, kalleşlik, vefasızlık, sadakat- bogdanut בוגדנות
sizlik
kalleş, hain, aldatan, ihanet eden bogdani בוגדני
. ................״... .. .. ....... ...................... .... ................................... .......... ........ ..... ......... ............ . ... .......... ................ ... ............... .. ....... ............. . ._ . ........ .....
47
giysi, giyim, giyecek beged, בגדים,בגד
begadim
içinde, merkezinde, içerde, ortada bego בגו
giysi, giyim, konfeksyon bigud בגוד
baget, francola, fransız ekmeği baget בגט
ihanet, aldatma (eşini), kalleşlik, ihanet etme, hıyanet bgida ;... . בגידה
nedeniyle begin בגין
reşit, ergin, erişkin bagir בגיר
açıkça, apaçık, düpedüz, basbayağı, uluorta begaluy בגלוי
yüzünden, yüzden, sebebiyle, dolayı, öfüriı biglal בגלל
olgunlaştırmak, yetiştirmek, büyütmek biged, levager S )בגר (לבגר
olgunlaşmak bagar, livgor S )בגר(לבגר
olgunluk, büyüme çağı, ergenlik bagrut בגרות
kumaş, bez, sinema perdesi bad בד
bununla beraber, aynı zamanda, aynı anda bad bevad בד בבד
pamuklu bez, pamuklu kumaş, pazen, basma bad kutna בד כסנה
palavracı, uydurukçu, yalancı baday בדאי
yalnız, tek başına badad בדד
uydurmak, hayali şeyler anlatmak, uyduruk şeyler bida, levadot S )בדה (לבדות
kurgulamak, çelişkili konuşmak
uydurmak, kafadan atmak, hayal üretmek bada, livdot פ )בדה (לבדות
bedevi, çölde yaşayan arap göçebe bedui בדואי
yahtım, izolasyon, tecrit bidud בדור
uydurma, hayali uyduruk şeyler anlatma biduy בדוי
uydurma, hayali, imgesel, gerçek dışı, uyduruk, baduy בדוי
düzme, sahte
kontrol edilmiş, test edilmiş, kontrolden geçmiş, baduk בדלק
denenmiş, denetlenmiş
eğlence, eğlenti, eğlendirme bidur בדור
uydurma, yalan, palavra bduta בדותא
şaka yapmak, güldürmek, eğlendirmek bideah, bidah, פ ) ברח (לבדח,בדה
levadeah
şakacı, esprili, espriküel badhan !בדה
ayn, farklı, soyut, ayrık bdid בדיד
yalnızlık, tek başmalık, inziva bdidut בדידות
tamı tamına, kesinlikle, kesinkes, tıpkı, tıpa tıp, aynen bediyuk, בדיוק
bdiyuk
şaka; espri, fıkra bdiha ?ריחה
kalay, simgesi SN olan element bdil בדיל
ב
V, sayısal değeri 2, (İbrani alfabesinde 2.ci harf) ve ב
B, sayısal değeri 2, (İbrani alfabesinde 2.ci harf) bet ב
de da takısı, içinde (TelAvivde, Ankarada, Aşkalonda) be, ba, bi ב, ב,ב
gelen, geldi, geliyor ba בא
gelmek ba, lavo (be פ , אל,-בא (לבוא ב
el le) )"ל
bovling, bonling, dokuz kuka oyunu bauling באולינג
açıklama, izahat beur באור
izah açıklama, yorum, tefsir, mana beur באור
isteksizce, istemeye istemeye, istemeden bei ratson באי רצון
ortada, ortaya beemtsa באמצע
gerçekten, hakikaten, cidden beemet באמת
kuyu beer ?אר
açıklamak, izah etmek beer, levaer פ )באר (לבאר
artezyen kuyusu beer artezit באר אךטזית
karşılıklı, karşı karşıya, aramızda bearbaa באו־בע עימם
eynayim
dair, ilişkin, alakalı, ilgili baaşerle... -באקזר ל
kredili, veresiye beaşray באעזראי
bebek büba בבה
zamanı gelince, zamanla bevo aet בבוא העת
saçmalık, saçma sapan söz, boş laf, zırva (AÇILIMI bablat בבל״ת
(בלבול ביצים ללא טעם
lütfen, buyurun bevakaşa בב^שה
açık seçik, çok net, açıkça beverur בברור
gözbebeği, kere, defa, batın bavat בבת
bir seferde, bir defada, bir batında, bir çırpıda bevatahat בבת אחת
virüs, bilgisayar virüsü, hata, yanlışlık bag בג
en yüksek mahkeme, adalet yüksek mahkemesi bagats, bet בית הרין,בג״צ
adin gavoa גבוה לצדק
letsedek
ihanet etmek, aldatmak, hainlik etmek, güveni kötüye bagad, livgod פ )-בגד (לבגד ב
kullanmak (be)
mayo, streç, vücudu sımsıkı saran tek parça esnek begedguf בגד גוף
giysi (güreşçijimnastikçi bale akrobat dansçı giysisi)
mayo beged yam ??י ים
45
siz, sîzler (dişil) aten J אתן
bizimle itanu אתנו
etnografya, kavim ve ırk bilgisi, kavimler ilmi etnografya אתנוגרפיה
etnoloji etnologya אתנולו^יה
durma, mola etnahta אתנחתא
etnik, ırksal ■■׳: etni ........ אתני
yer, mevki, mahal, konum, site link (internet) atar אתר
eter, lokman ruhu (bayıltıcı uyutucu madde) eter אתר
yerini belirlemek, yerini saptamak, yerini sınırlamak iter, leater פ )אתר (לאתר
ağaç kavunu (meyve), limona benzer bir turunçgil etrog אתרוג
meyvesi
••׳-"י--—-— —־------------------------------------------------- ....... ~־——י ™״ ....----------------
43
dünyevi, maddeci, materyalist artsi אךצי
maddecilik, dünyevi oluş, materyalizm artsiyut אךציות
ağrı dağı (nuhun gemisinin konduğuna inanılan dağ) ararat אררט
ifade, söz, anlatım, ifade etme, yüz ifadesi areşet ארשת
ateş eş אש
çapraz ateş eş tsolevet .. אש צולבת
mısır koçanı eşbol אשבול
şelale, çağlayan eşed אשד
kadın, eş, zevce, karı, avrat işa אשה
suçlama iştim אשום
izin, tasdik, tasdikname, onay, onaylama, teyit, işur אשור
doğrulama
kayın ağacı aşur אשור
inşaat izni, imar izni işur bniya אשור בניה
testis, taşak, yumurtalık (erkekte) eşek, aşahim אשכים,אשך
ölülerin ruhu için dua, yahudi mevlut duası aşkava אשכבה
salkım eşkol אשבול
greyfurt, altıntop (meyve) eşkolit, אשכו,אשכולית
eşkoliyot ליות
ılgın (ağaç) eşel אשל
potas aşlag אשלג
potasyum aşlagan !אשלג
hayal, hülya, düş, kuruntu, aldanma, imge, iiüzyon aşlaya אשלץה
suçlu, kabahatli aşem אשם
suç, kabahat aşma אשמה
duvar penceresi, amerikan mutfağı penceresi, mut- eşnav אשנב
faktan salona bakan pencere
sihirbaz, büyücü, uzman, usta, ehil aşaf אשף
Çöp aşpa אשפה
hastaneye kaldırma, bakıma alma işpuz אשפוז
hastaneye kaldırmak işpez, leaşpez D )אשפז (לאשפז
misafir (edebi) uşpiz אשפיז
konuklar, ziyaretçiler uşpizin אשפיזין
ok kılıfı, sadak, okluk aşpat hitsim אשפת חצים
ki (şu kİ, olan, kim ki) aşer אשר
mutluluk, saadet, bahtiyarlık oşer אשר
izin vermek; tasdik etmek, onaylamak, teyit etmek işer, leaşer (et) S )אשר (לאשר את
kredi aşray אשראי
aslan (hayvan) אריה
ambalaj, paket arıza
אייזה
fayans ariyah אריח
ırgat, maraba, ağanın toprağında karın tokluğuna aris אריס
çalışan
uzunluk oreh ארד
uzun (sıfat) aroh, aruka ארכה,אריך
demode, modası geçmiş, geçmişe ait, antik, artık arhai ארכאי
kullanılmayan, köhne
diz, diz eklemi arkuba ארכבה
üzengi arkof ף1אךפ
arşiv arhiyon ארכיון
mimar (İNGİLİZCEDEN) arhitekt אךכיבזקט
mimari (İNGİLİZCEDEN) arhitektoni ארכיטקטוני
mimarlık (İNGİLİZCEDEN) arhitektura אךכיטקטורה
saray, palas armon ארמון
ordu (askeri birim) (İNGİLİZCEDEN) armiya ארמיה
aramice, aramca, aram lisanında aramit ארמית
ermeni (eril) armeni T אר־^ני
ermenistan (ülke) armenya אךמניה
ermeni (dişil), ermenice armenit נ אךמנית
çam, çam ağacı ören ארן
tavşan (hayvan) amav, arnevet ארנבת,אתב
belediye hizmet vergisi, çöp fener vergisi, belediyeye amona ארנונה
ödenen vergi
cüzdan arnak א־ינק
zehir (yılan, akrep, böcek vb.) eres ארס
nişanlanmak, nişan takmak, söz kesmek (sin OÜOD ile eresf leares ש) פ/ש (לארס/ארס
de, sameh ODDD ile de yazılabiliyor)
arsenik arşen אךסן
cereyan etmek, meydana gelmek, vuku bulmak, era, learea פ )ארע (לארע
oluşmak
geçici, muvakkat arai ארעי
geçicilik araiyut ארעיות
ülke, toprak, memleket, yeryüzü, dünya erets ארץ
anavatan, ata toprağı, baba yurdu, yurt erets avot ■ ארץ אבות
birleşik devletler, amerika birleşik .devletleri (ülke) artsot aberit ארצות הברית
amerika birleşik devletleri (kısaltması () □םם״םülke) artsot aberit şel ארצות הפרית של
amerika אמריקה
arjantin (ülke) argentina א!ץנטינה
rahatlatma, rahatlama argaa אךג^ח
bronz, tunç arad אךד
dokunmuş, örülmüş arug ארוג
erojen, cinsel yönden duyarlı (vücudun bazı kısımları erogeni גני1אר
ilp iloîü nlarakVİNGİT .TZfT.nF.N'l
ahır, hara urva ארוה
paketlenmiş aruz ארוז
erozyon eroziya ארודה
misafirlik, ağırlama, misafir etme, davet eruah ארית
öğün, yemek öğünü aruha ארוחה
kahvaltı, sabah yemeği aruhatboker ארוחת בו?ןר
erotik eroti ארוטי
erotizm erotika, ארוטיות,ארוטי?ןה
erotiyut
aroma, güzel koku, ıtır aroma ארומה
aromatik, güzel kokulu, ıtırlı aromati ארומטי
dolap aron ארון
tabut aron metim ארון מתים
küçük dolap, malzeme dolabı, dolapçık, s a 11 dikçik aronit ארונית
aşk tanrısı (mitoloji) eros ארים
nişanlı, nişanlı kimse arus ארוס
nişan merasimi, nişanlanma erusiıı ארוסין
olay, vaka, hadise erua ארוע
inme, felç, serebrovasküler (beyin damarlarında erua mohi ארוע מחי
tıkanma yada yırtılma) (hastalık)
lanet olası, lanetli, melun, allahın belası, menfur, artır ארור
talihsiz, hırçın
sedir ağacı erez אךז
pirinç, pilav orez אח
paketlemek, ambalaj yapmak, ambalajlamak araz, leeroz פ )ארז (לארז
misafir etmek, ağırlamak ereah, erah, פ ארח (לארח,ארח
leareah (et) )את
enginar (sebze) artişok אךטישוק
beyaz yer elması (sebze) artişok ארטישוק ירושלמי
yeruşalmi
aslan (hayvan) ari ?ארי
dokuma, klımaş arig אריג
dokuma işi ariga אךיגה
40
aktivizm, bir şeylerin değişmesi için yapılan faaliyet- aktivizm אקטיביזם
1er
iklim aklim אקלים
okaliptüs ağacı ekaliptus אקליפטוס
akne, sivilce akne אקנה
eski, önceki, sabık eks ___ _ אקס
kendinden geçme, coşkunluk, coşku, vecit ekstaza אקסטזה
ekstra, fazladan, ek olarak, ilave olarak (İNGİLİZ- ekstra אקסטרה
CEDEN)
kaza (İNGİLİZCEDEN) aksident אקסידנט
varoluşçuluk (İNGİLİZCEDEN) אקסיסטנ^אליזם
aksan, şive (İNGİLİZCEDEN) aksent אקסנט
eksantrik, garip, alışılmışın dışında, eksenleri aynı aktsentri אקסצנטרי
olmayan (geometri) (İNGİLİZCEDEN)
soğuk hava deposu, dondurucu, döndürüş, dondurma akpaa אקפאה
(bir nesneyi dondurma)
arazi ölçüsü birimi yaklaşık dört dönümlük gibi akr אקר
rastgele, gelişigüzel, lalettayin akrai אקראי
akrobasi, akrobatik akrobatika אקרובטיקה
pusuya yatmak, tuzak kurmak, pusu kurmak arav, leerov S )ארב (לאויב
baca aruba ארפה
çekirge (hayvan) arbe אךבה
dört (dişil) 4 arba נ אך?ע
ondört (dişil) 14 ....... ..................... arba esre......... אךבעעשרה
dört (eril) 4 arbaa ז אךבעה
ondört (eril) 14 arbaa asar אךבעה קשר
kırk 40 arbaim ארבעים
göz çukuru . arubataayin ארבת העץ
erg, fizikte enerji birimi erg ארג
dokumak arag, leerog פ )ארג (לאריג
örgüt, teşkilat, organizasyon irgun אךגון
örgütsel irguni ארגוני
sandık, kasa argaz אךגז
mor, eflatun (renk) argaman ארגמן
örgütlemek, organize etmek, teşkilatlamak, düzenle- irgen, leargen פ )ארגן (לארגן
mek, ayarlamak, yoluna koymak
arjantinli (eril) . argentinai ז ארגנטינאי
arjantinli (dişil) argentinait נ ארגנטינאית
39
sende, yanuıda, beraberinde, mekanında, yerinde etselha ז אצלד
(eril)
sende, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etsleh J אצלו
(dişil)
sizde, yanınızda, beraberinizde, mekanınızda, yeri- etselhem ז אצלכם
nizde (eril)
sizde, yanınızda, beraberinizde, mekanınızda, yeri- etselhen : ■ .. נ - אצלכן
nizde (dişil)
onlarda, yanlarında, beraberlerinde, mekanlarında, etslam ז אצלם
T : V
yerlerinde (eril)
onlarda, yanlarında, beraberlerinde, mekanlarında, etslan j אצלן
yerlerinde (dişil)
bizde, yanımızda, beraberimizde, mekanımızda, etslenu אצלנו
yerimizde
yarışçı atsan א?ז
toplamak, biriktirmek, koleksyon yapmak, hazine atsar, leetsor פ )אצר (לאצר
biriktirmek
tabanca ekdah אקדח
akademisyen, akademi üyesi, ünversiteli akademayi אקדמאי
akademik, bilimsel akademi, אקדמית,אקדמי
akademit
akademi, yüksek okul akademiya אקדמיה
ekvator (ülke) ekvador אקידור
akut, aşın, had, keskin, sivri, şiddetli (İNGİLİZCE- akuti אקוטי
DEN)
ekolojik, çevrebilimsel (sıfat) ekologi ת אקולוגי
ekoloji, çevrebilim ekologiya אקולרגקז
ekonomist, iktisatçı ekonorn אקומם
ekonomik, iktisadi, hesaplı ekonomi אקונומי
ekonomi, iktisat, tasarruf ekonomiya אקונומקז
akordiyon (müzik aleti) akordyon אקורדיון
akvaryum akvarium אקוריום
egzotik ekzoti אקזוטי
teşhircilik, sergileme merakı (İNGİLİZCEDEN) ekzibitsyonizm אקזיביציתיזם
egzema (hastalık) ekzema אקזמה
güncel, gündemde, geçerli, aktüel aktuali אקטואלי
aktör, erkek oyuncu (İNGİLİZCEDEN) aktör אקטור
aktif, faal (İNGİLİZCEDEN) aktivi אקטיבי
aktivite, faaliyet (İNGİLİZCEDEN) aktiviyut אקטיביות
ırk ayrımcılığı, ırk ayrımı (güney afrikadaki siyah aparteyid אפרטהיר
beyaz ayrımı) (İNGİLİZCEDEN)
tente, gölgelik, kameliye, sayeban, sayvan, tahtırevan, apiryon ן1אפךי
kralların ellerde taşındığı taht
nisan ayı miladî takvimde 4. ayın adı (İNGİLİZCE- april א?ריל
DEN)
afrika (kıta) . .... . .. . ... afrika . אפריקה
nektari (meyve), şeftali benzeri bir meyve, tüysüz afarsemon אפרסמון
şeftali
şeftali (meyve) . afarsek אפרסק
grimsi, solgun renk afarpar אפךפר
mümkün, olabilir efşar אפשר
mümkün kılmak, imkan tanımak, olanak sağlamak ifşer, leafşer S אפשר (לאפשר
(et le) )- ל,את
imkan, mümkünat, olanak, ihtimal efşarut אפשרות
duygusuz, ilgisiz, kayıtsız, soğukj miskin apaü אפתי
duygusuzluk, ilgisizlik, kayıtsızlık, soğukluk, miskin- apatiyut אפתיות
lik
telaş, acele, acelecilik ats אץ
aceleye getirmek, acele etmek ats, laııts S )אץ (לאוץ
müzikte parmakları kullanma usülü itsbua אצבוע
parmak, işaret parmağı etsba אצבע
yüksük etsbaon אצבעון
parmak çocuk, küçük balık, parmak büyüklüğünde etsbaoni אצבעוני
balık ........ ........... .......
yüksük otu etsbaonit אצבערנית
yosun, su yosunu atsa אצה
raf iistaba אצטבה
stadyum, stad ־ itstadyon אצטריון
kozalak, çam kozalağı üstrubal אצטרבל
asil, asilzade atsil אציל
asillik, asalet atsilut אצילות
yanında, beraberinde, mekanında, yerinde, de da bir etsel אצל
yerde olma takısı etsel doda = teyzemde
asilzadeler, aristokratlar, aristokrasi, asalet erkanı atsula אצלה
onda, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etsla נ אצלה
T « V
(dişil)
onda, yanında, beraberinde, mekanında, yerinde etslo î אצלו
(eril)
bende, yanımda, beraberimde, mekanımda, yerimde etsli אצלי
37
ayırıcı nitelik, karakteristik, kendine özgü, nevi şah- ofyan
sına münhasır, tipik
karakterize etmek, ayırt edici niteliği ortaya koymak, ifyen, leafyen פ )אפין (לאפין
tanımlamak, vasıflandırmak
karakteristik, tipik, kendine has, kendine özgü, nevi ofyani ת אפיני
şahsına münhasır (sıfat)
güç kaybı, kuvvet yitimi, yorgunluk, bitkinlik afisatkohot אפיסת פחות
papa apifyor אפיפיור
bisküvi, çörek afifö אפיפיח
nehir yatağı, akak afik אפיק
pesah yiyeceği afikoman אפיקומן
kasvetli, karanlık (sıfat) afel ת אפל
zifiri karanlık, kasvet, bulanık, puslu afela אפלה
bile, hatta afllu אפלו
loş, sönük, bulanık, belirsiz, kasvetli, sıkıcı (sıfat) aftuli ת אפלולי
donukluk, loşluk, müphemlik afluliyut אפלוליות
usul, tarz, üslup, eda, şekil, biçim ofeıı איפז
moda ofna אפנה
modülasyon ifnun אפנון
modelini yapmak, kalıbını çıkarmak, modülasyon ifnen, leafnen 5 )אפנן (לאפנן
yapmak
modaya uygun ofnati, ofnatit אפנתית,אפנתי
sıfır efes אפס
sıfırlamak ipes, leapes S )אפס (לאפם
stoklamak, ambarda muhafaza etmek ifsen, leafsen S )אפסן (לאפסן
engerek yılanı (hayvan) efaa אפ?ה
rağmen, bir şeye rağmen, gerçi, her ne kadar ise de afalpi şe... -פי ש-על-אף
buna rağmen afal pi heri כן-פי-גל7~אף
kuşatmak, çevrelemek (koku hava) afaf leefof S )אפף (לאפף
ufuk ofek אפק
efekt efekt אפקט
işe yarar, etkili, tesirli, efektif efektivi אפקטיבי
yatay, ufki, ufka paralel ofki אפקי
kül efer אפר
gri, kül rengi, kurşuni (renk) afor אפר
makyaj yapmak, makyajlamak, kül dökmek iper, leaper פ )אפר (<אפר
civciv, yavru kuş efroah אפרוח
grimsi, grileşmiş, kırlaşmış, kurşuni (renk) afruri אפרורי
--- -.-r.
36
estetik estetika אסתטיקה
burun af אף
dahi, hem of אף
hiçbiri, hiç kimse af ehad אף אחד
hiçbir zaman, hiçbir defa afpaam אף פעם
afgan, afganlı (eril) afgani T אפגני
afganistan (ülke) afganistan אפגניסטן
afgan, afganlı (dişil) afganit נ אפגנית
hırka afuda אפדה
fırında pişirmek, fırınlamak, fırına vermek afa, leefot (et) 5 )אפה (לאפות את
yelek efod אפוד
can yeleği efod atsala אפוד הצלה
fırınlanmış, fırında pişmiş afuy אפוי
karartma, karartı, gölge, leke ipul אפול
bezelye (sebze) afuna אפונה
sıfırlama, ayarlama ipus אפוס
manzum hikaye, kahramanlık şiiri, destan, öykü epos אפוס
çevrelenmiş, kuşatılmış, etrafı sarılmış afuf אפוף
kendini tutma, sınırlama ipuk אפוק
kıyamet, dünyanın sonu apokalipsa אפוקליפסה
yapay reçine, boya ve tutkal yapımında kullanılan epoksi אפוקסי
plastik madde
makyaj ipıır אפור
epik, destansı epi אפי
karakter, huy, tabiat, kişilik, vasıf, nitelik, hususiyet, ofi אפי
özellik
salgın, salgın hastalık, epidemi epidemiya אפידמיה
fırında pişirme, fırınlama afiya אפיה
vasıflandırma, karakterize etme, tanımlama, ayırt ifyun אפיה
edici niteliği ortaya koyma
serüven, olay, hadise, vaka, bölüm (romanda, filmde, epizoda אפיזודה
dizide)
yazıt, kitabe, mezar taşı yazısı (İNGİLİZCEDEN) epitaf אפיטף
son söz; sonuç bölümü epilog אפילוג
saralı, sara hastası olan, epileptik epilepti אפילפטי
sara hastalığı, epilepsi (hastalık) (İNGİLİZCEDEN) epilepsiya אפילפסיה
burun delikleri apayim אפעז
astronomi, gök bilim astronomiya אסטרונומיה
stratejik estrategi אסטרטגי
starteji (İNGİLİZCEDEN) estrategya אסטרטמה
asya (kıta) asya אסיה
jeton asimon אסימון
asimilasyon asimilatsya אסימילציה
asistan, yardımcı (İNGİLİZCEDEN) asistent אסיסטנט
hasat, mahsul toplama, ürün, semere asif אסיף
esir, mahkûm, mahpus, tutsak, tutuklu, hükümlü asır אסיר
müteşekkir, minnettar, şükran borçlu olan asir toda r אסיר תודה
yasaklama, men etme, tutuklama, gözaltı, tevkif aşıra אסירה
minnettarlık asirut toda אסירות תודה
müteşekkir, minnettar, şükran borçlu olan (dişil) . asirattoda נ אסי־רת תורה
asyalı asyati אסהזי
ızgara, et balık vb. mangal yapmak için kullanılan askala אסכלה
araç, parmaklık
difteri (hastalık) askara אסכרה
İslamiyet, müslümanlık İslam אסלאם
klozet, tuvalet klozeti asla אסלה
gerçek, hakiki, asıl, asli, birincil, esas asli אסלי
müslüman etmek, İslamlaştırmak işlem, leaslem s )אסלם (לאסלם
ambar, tahıl ambarı, silo, çiftlik ambarı, asam אסם
stoklamak, tahıl veya ürün depolamak (ambarlarda isem, leaseın s )אסם (לאסם
silolarda)
yetki belgesi, kanıt, tebliğ edilen evrak, referans asmahta אסמכתה
toplamak isef, leasef 5 )אסף (לאסף
toplamak, bir araya getirmek asaf, leesof £) )אסף (לאסף
toplantı asefa אספה
koleksyoncu, biriktiren asfan אספן
ayaktakımı, aşağı tabaka asafsuf אספסוף
kuşkonmaz (bitki) asparagas אספרגוס
esperanto, esperanto dili esperanto אספרנטו
espresso, İtalyan kahvesi espreso אספרסו
eskimo, kuzey kutbunda yaşayan topluluk eskimo אסקימו
yasaklamak, men etmek, tutuklamak, hapsetmek, asar, leesor (et s ,אסר (לאסר את
gözaltına almak, tevkif etmek le al) )ל־ ׳על
estetik, narin, göze hoş görünen esteti אסתטי
estetiklik, güzellik ilmi estetiyut אסתטיות
. ■י.:.'.■J-״.'/ ״.!.יי.■’:;;
33
tedavi edilemez, vahim, ölümcül anuş אנוע
insanlık, insaniyet, beşeriyet enoşut אנלעות
insani, insancıl enoşi אנושי
enzim, organizmada kimyasal reaksyonu hızlandıran enzim אנזים
madde
iç çekme anaha ______ אנקה
biz, bizler anahnu אנךונו
antartika (kıta) antarktika אנטארקטיקה
husumet, düşmanlık antagonizm אנטגוניזם
anatomi anatomya אנטומיה
aleyhte, karşıt, muhalif, hasımane, düşmanca, anti anti אנטי
(İNGİLİZCEDEN)
antibiyotik antibiyotika אנטיביוטיקה
antiseptik (İNGİLİZCEDEN) antisepti אנטיספטי
antipati (İNGİLİZCEDEN) antipatia אנטיפתיה
antisemit, yahudi düşmanı antişemi אנטישמי
antisemitizm, yahudi düşmanlığı antişemiut אנטישמיות
antisemitlik antişemitiyut אנטישמיטיות
antitez, karşı tez, karşı sav antiteza אנטיתזה
anten antena אנטנה
antrikot, et antrekot אנטרקוט
ben ani אני
vapur, gemi oniya אמה
çizgi film yapımcısı, animatör (İNGİLİZCEDEN) animatör אנימטור
çizgi film, çizgi film yapma, canlandırma, animasyon animatsya אנימציה
(İNGİLİZCEDEN)
ehil, erbap, titiz, ince düşünceli anin אנין
damak zevkine sahip kimse, ağzının tadını bilen anin taam אנין טעם
kimse, gurme
anason anis אניס
tecavüz, ırza geçme, iğfal anisa אמסה
savaş gemisi oniyat מלחמה
milhama
şilep, yük gemisi oniyat masa אמת משא
dik, dimdik anah אנו
dikleştirmek ineh, leaneh S )אנך (לאנך
dikine, diklemesine, düşey, çekül anahi אנכי
ben, birinci tekil şahıs (zamir) anohi אנ׳כי
32
söz, atasözü, deyiş, özdeyiş, özlü söz imra אמרה
amerikalı (eril) amerikai ז אמריקאי
amerikalı (dişil) amerikait נ אמריקאית
kuzey amerika (kıta) amerika אמךיקה הצפונית
atsfonit
administratör, idareci amarkal אמרכל
dün gece emeş אמש
gerçek, doğru, hakikat, sahi, asıl emet אמת
doğrulamak, doğruluğunu tasdik etmek, teyit etmek imet, leamet פ )אמת (לאמת
heybe, çıkın amtahat, אמתחות,אמתחת
amtahot
asıl, doğru, hakiki, gerçek, esas amiti אמתי
bahane, özür, kaçamak, sözde sebep, mazeret, vesile amatla אמתלה
lütfen ana א|א
anal, anüs ile ilgili, anüsten yapılan (İNGİLİZCE- anali אנאלי
DEN)
angola (ülke) angola אנגולה
anjin (İNGİLİZCEDEN) angına אנגינה
İngiliz (eril) angli ז אנגלי
İngiltere (ülke), İngiliz (dişil) anglia נ אנגליה
İngilizce anglit אנגלית
iç deri endoderm אנדודרם
endoskopi, vücudun içini muayene, teşhis ve tedavi endoskopiya אנדוסקופיה
için endoskop kullanılan yöntem - . ....... ......... - ■ - ■ *——י- י-
30
taşıyıcı anne, sperm nakliyle hamile kalan kadın em pundakayit אם פנדקאית
askeri istihbarat dairesi aman, agaf אגף מודיעין, אמ״ן
modiin
amip (tek hücreli) ameba אמבה
ambulans, cankurtaran ambulans אמבולנס
banyo, hamam, küvet, kurna . ambat ambatya אמבטקז,א?!בט
ambargo embargo אמברגו
değer biçmek, kıymet takdir etmek amad, leemod S )אמד (לאמיר
tahmini değerlendirme, değer biçme, değer takdir umdan אמיז
etme
orta parmak, elin üçüncü parmağı ama אמה
arşın (eski bir ölçü birimi), bir kol boyu ama אמה
millet, ulus uma אמה
anaç, ana gibi imai אמהי
etopyaca, habeşçe, habeş resmi dili amarit אמהרית
dalgıç amodai אמידאי
talim, idman, antrenman imun אמון
batıl inanç, batıl itikat emuna tfela אמונה טפלה
inanç, iman, itikat, kanaat, itimat, emniyet, güven emuna, emun אמון,אמונה
amonyum amonya אמוניה
sadakat emunim אמונים
amonyak amonyak אמוניק
evlat edinme, benimseme imuts ...................אמוץ
duygulanma, his, duygu, heyecan (İNGİLİZCEDEN) emotsiya אמוציה
duygusal, duygulu, hassas (İNGİLİZCEDEN) emotsyonali אמוציונלי
cinnet amok אמוק
farzedilmiş, zannedilen, varsayılan amur אמור
doğrulama, gerçekleme, tasdik, teyit unut אמות
birleşmiş milletler (umot meuhadot kısaltması ) אר״םumot אמות מאחדות
meuhadot או״ם,
müreffeh, refah içinde, zengin, varlıklı amid אמיד
takdir, tahmin, değerlendirme amida אמידה
emaye, mine emayl אמ?ל
inanılır, güvenilir, emin, itimada şayan amin ' אמין
emniyet, güvenlik, güvenilirlik, inanılabilirlik aminut • אמינות
cesur, gözüpek, yürekli, yiğit, yaman amits אמיץ
emir (arap krallıklarındaki gibi kuveyt emiri vs. gibi) amir אמיר
söylem, retorik, hitabet amira אמירה
bin 1000 elef אלף
ehlileştirmek, terbiye etmek, eğitmek (hayvan) ileff lealef(et) 5 )אלף (לאלף את
alfabe alef bet אלף־כית
binlerce alfey אלפי
binlik, bin kağıt, bin lira (argo) alpiya אלפ;ה
ikibin2000 . alpayim .אלפים
binde bir alpit אלפית
stüdyo, dershane ulpan א<?ז
mecbur etmek, zorlamak, dayatmak ilets, lealets B )אלץ (לאלץ את
(et)
elektrikle ilgili, elektrikli, elektro, elektriksel elektro אלק^רו
elektrot elektroda אלקכזרודה
elektrodinamik (İNGİLİZCEDEN) elektrodinamikti
אלקטרודינמיקה
elektrokimya, kimyasal elektrik elektrokimya אלקטרוכימ;ה
elektroliz, elektrikle ayrıştırma elektroliza אלקטרוליזה
elektrolit, elektrikle ayrışabilen madde elektrolit ליט1אלקטר
elektromanyetik (İNGİLİZCEDEN) elektromagneti מגנטי1אלקטר
akımı harekete geçirici, elektrik akımının geçmesini elektromenia אלקטר^מניע
sağlayan, elektromotiv
elektron (İNGİLİZCEDEN) elektron אלקטרי
elektronik (İNGİLİZCEDEN) elektroni אלקטרוני
elektronik bilimî, elektronik mesleği (İNGİLİZCE- elektronika אלקטרוניקה
DEN)
statik elektrik, durağan elektrik, statik elektrik bilimi elektrostatika אלקטרוסטאטיקה
elektrokardiyografi, kalbin çalışmasının grafiğinin elektrükardiograma, אלקטרוקרךי^גך־
e.k.g
çıkarılması, halk dilinde elektro, e.k.g, ג.ק. א,אמה
alerji (İNGİLİZCEDEN) alergiya אלךג;ה
doğaçlama yapma, uyduruverme, tuluat iltur אלתור
somon balığı (hayvan) iltit אלתית
doğaçlama yapmak, uyduruvermek, tüluat yapmak ilter, lealter B )אלתר (לאלתר
eğer, şayet, ise im אם
somun om אם
anne, ana, valide em ima אמא,אם
öyle ise im ze kaha אם זה ככה
rağmen im ki אם כי
öyle ise im kah אם כך
öyleyse im ken אם כן
sütanne em menika אם מיניקה
. יי
28
onlara (dişil) eleen נ אליהן
ona (eril) elav T אליו
elit tabaka, seçkinler, seçkin sosyal sınıf, yüksek elita אליטה
tabaka
sana (eril) eleha ז אליו
sana (dişil) elayih נ אליו
size (eril) elehem T אליכם
size (dişil) elehen 3 אליכן
put, tapı, tanrı, ilah (eril) elit r אליל
tanrıça, ilahe (dişil) elila j אלילה
şiddet uygulayan, dayakçı alim אלים
şiddet, kaba kuvvet alimut אלימות
bize elenu אלינו
şampiyonluk, şampiyona alifut אליפות
eliptik, elips şeklinde, oval elipti אליפטי
elips, oval elipsa אליפסה
yan, eğri, köşegen alahson אלכסון
sakatat, artık, süprüntü, hayvanlardan kalan yenme- aidi אלל
yen artık
Allah (ARAPÇADAN) alla אללה
dilsiz ilem אלם
sessizlik, şaşakalma, nutku tutulma, dumur elem אלם
demetlemek, demet yapmak ilem, lealem פ )אלם (לאלם
mercan almog אלמג
mercan adası, mercan resifi almogim אלמנים
demet, deste, tomar atama אלמה
meçhul, isimsiz, anonim almoni אלמוני
dilsizlik ilmut אלמות
aksi halde, yoksa ilmale hen אלמלא כן
dul, eşi ölmüş (eril) alman ז אלמן
dul, kocası ölmüş (dişil) almana נ אלמנה
element element אלמנט
esas, başlıca, sade, öz elementari אלמנטרי
metal olmayan element almatehe't אלמתכת
sedye alunka אלנ?!ה
elastik, esnek elasti אלסטי
elastikiyet, esneklik elastiyut אלסטיות
arnavut (dişil), arnavutça ...... albanit , ■ אלבניה
cebir (matematik ilmi) algebra אלגברה
cezayir (ülke) aljeria אלג׳יתה
zarif, şık elegarıti אלגנטי
zariflik, zarafet, şıklık, incelik elegantiyut אלגנטיות
ilahe, tanrıça ■ ■■■■.. ela •■■■••י - ■אלה
bunlar ele אלה
cop, değnek, baston, asa (da אלה
tanrılık vasfı, tanrısal konum, ilahiyat, ilahilik elout אלתרה
eğer, şayet, ise ■ ilu אלו
onlar elu אלו
keşke ilu rak אלו רק
enfeksyon, iltihap . iluah אלוה
elul, İbrani takviminin 12. ayı elul אלול
şap, sıcak suda eriyen tadı buruk antiseptik bir madde ahım אלום
alüminyum alüminyum אלומיניום
meşe, meşe ağacı alon אלון
evcilleştirme, ehlileştirme, hayvan terbiye etme iluf אלוף
general, şampiyon aluf אלוף
albay alufmişne אלוף משנה
şampiyon alufa אלופה
dünya şampiyonası alufot aolam אלופות העולם
zorlama, dayatma, mecburiyet, zorunluluk, sebep, iluts אלרץ
bahane, gerekçe, neden
bulaştırmak, bozmak, çürütmek ileah, ilah, S ) אלת (לאלה,אלח
lealeah
kablosuz, kordonsuz, telsiz, tel olmadan alhuti אלחוטי
anastezi yapma, narkoz verme, d uyumsuz! aştırma ilhuş אלחוש
anastezi, duyum yitimi, hislerin iptal olması alhuş אלחוש
telsiz telgraf radyo alhut אלחות
anastezi yapmak, narkoz vermek, duyumsuzlaştır- ilheş, lealheş S )אלחש (לאלחש
mak
alternatif, seçenek (İNGİLİZCEDEN) alternativa אלטרנטיבה
T ’1אלי
bana elay
mazeret (suç esnasında başka yerde olduğunu kanıt- alibi אליבי
lama) ־
ona (dişil) elea נ אליה
onlara (eril) eleem T אליהם
yemek ahalj leehol )אכל (לאכלאת
(et)
aşınmak, yenmek, yıpranmak, yanıp yok olmak ikelf ledkel )אפל (לאפל
yerleştirme, yurtlandırma, boş bir yere insan yerleş- ihlus אכלום
tirme, iskan, insanlara iskan tedarik etme
yerleştirmek, iskan etmek, boş bir yere insan yerleş- ihles, leahles )אכלם (לאכלס
tirmek, yurtlandırmak, meskûn kılmak
böğürtlen, kara dut, ayı dutu, yaban mersini (meyve) uhmanit, אכמניות, אכמנית
uhmaniyot
kesinlikle, mutlaka, elbette, doğru, gerçek, gerçekten, ahen אכן
hakikat, hakikaten
yerini tespit etmek, hedef saptamak, konumunu iken, leaken )אכן (לאכן
öğrenmek
dehliz, koridor, geçit, antre, veranda, camlı taraça ahsadra אכסדרה
ağırlama, barındırma, misafir etme, konaklayacak ihsun אכסון
yer sağlama, konaklamta
ağırlamak, barındırmak, misafir etmek, konaklaya- ihsen, ledhsen )אכסן (לאכסן
cak yer sağlamak
han, motel, pansiyon, yurt, konaklama yeri ahsanya אכסמה
semer, eyer ukaf א?ר
zorlamak, zorunda bırakmak, köşeye sıkıştırmak ahaf, leehof )אכף (לאכף
alaka, ilgi, kaygı, tasa ihpat אכפת
alakadarlık, Önemseme, umursama, ilgilendirme ihpatiyut אכפתיות
alakadar, ilgili, umursayan, önemseyen ihpatnik אכפתניק
çiftçi, rençber -..................................... ikar .................. אפר
ilan, deklarasyon, bildiri, beyanat, demeç, duyuru, ahraza אכרזה
anons
e, ye, ya takısı el אל
olumsuzluk eki np=al =אל תקחalma jrf=ver al אל
סממ^־־אל תתן
Allah bilir elyodea, eloim אלהים,אל יוחג
yodea
יידע
el Salvador (ülke) el Salvador אל,אל סלודור
סלבדור
Allah, Tanrı el, eloim אלהים,אל
ancak, halbuki, oysa ela אלא
albüm albüm אלבום
albatros, büyük bir deniz kuşu (hayvan) albatros אלפכזרוס
arnavut (eril) albani אלפני
arnavutluk (ülke) albanya אלבניה
XI־
tasvir etmek, resmetmek, resimle izah etmek, resimle iyer, leayer פ
süslemek
İran (ülke) İran איראן
istihza, hiciv, ironi, ince alay ironiya אירוניה
avrupa (kıta) eropa אירופה
İrlandalI (eril) iri T אירי
iris (çiçek) iris אירים
irlandaca, irlandalı (dişil) irit נ אירית
İrlanda (ülke) irland אירלנד
akıl dışı, irrasyonel, mantık dışı (sıfat) iraîsyonali n אירציונלי
adam, insan, kişi, şahıs *Ş איש
adam yerleştirmek, işe adam tayin etmek iyeş, leayeş 5 )איש (לאיש
yiğit iş hayil איש חיל
sırdaş, sır tutan, sır saklayan güvenilir kişi iş sod איש סוד
gözbebeği işon אישון
gece yarısı, gecenin ortası, gecenin kör karanlığı işon layla אישון לילה
kişisel, özel, şahsi, bireysel işi אישי
kişilik, şahsiyet işiyut ז אישיות
hecelemek, kodlamak, kodlayarak söylemek iyet, leayet (et) s )אית (לאית את
kuvvetli, sağlam eytan איתן
fakat, yalnız, sadece ah אך
aşınma, yenme, yıpranma, erozyon ikul אכול
yenilmiş, yenmiş, yenik, aşınmış ahul אכול
yer tespiti, hadef saptama, konumunu saptama ikun אפון
hayal kırıklığına uğratmak, hüsrana uğratmak, ümit-■ ihzev, leahzev 5 )אכזב (לאכזב את
lerini boşa çıkarmak, umudunu kırmak (et)
hayal kırıklığı, hüsran, ümidi boşa çıkma ahzava אכזבה
zalim, insafsız, acımasız, merhametsiz, imansız, gad- ahzar ,ת אכזר
dar, menfur (eril) (sıfat) j
24
entelektüel (sıfat) intelektuali ת אינטלקטואלי
internet internet אינטךנט
çıkar, menfaat, istifade (İNGİLİZCEDEN) interes אינטרס
çıkarcı, menfaatçı (İNGİLİZCEDEN) interesant אץטדסנט
dahili telefon sistemi (İNGİLİZCEDEN) interkom אינטרקום
insiyatif (İNGİLİZCEDEN) initsiyativa .... איניציאטיבה
değilsin (olumsuzluk eril) eynha T אינך
değilsin (olumsuzluk dişil) eyneh נ אינך
değilsiniz (olumsuzluk eril) eynhem ז אינכם
değilsiniz (olumsuzluk dişil) eynhen נ אינכן
değiller (olumsuzluk eril) eynam ז אינם
değiller (olumsuzluk dişil) eynan נ אינן
değiliz (olumsuzluk) eynenu איננו
değilim (olumsuzluk) eyneni אינני
sonsuz, sonu yok eynsof אץסוף
sonsuz, uçsuz bucaksız eynsofi אינסופי
sonsuzluk, devamlılık eynsofiut אינסופיות
içgüdüsel (İNGİLİZCEDEN) instinktivi אינסטינקטיבי
tesisatçı instelator אינסטלטור
kanalizasyon instalatsya אינסטלציה
sayısız, hesaplanamaz, çok, bitmez, namütenahi eynsfor אינספר
serum infuzya אינפוזיה
enflâsyon (İNGİLİZCEDEN) enflatsya אינפלציה
enfeksyon infektsya אינפקצץה
kızılötesi infra adom אינפרה אדם
inç, 2.54 cmlİk uzunluk ölçüsü birimi, 1/12 ayak inç 'אינץ
kuvöz inkubator אינקובטור
engizisyon enkvizitsya אינקויזיציה
inşallah (ARAPÇADAN) inşalla אינקזאלה
İzlanda (ülke) islaııd איסלנד
eski İbrani tahıl ölçüsü (37 litreye eşdeğer) eyfa איפה
nerede ? eyfo ? ? איפה
çifte standart, ayrım gözetme, taraf tutma eyfa veeyfa איפה ואיפה
her nerede, her nereye, bir yere eyfoşeu . איפהשהו
ikon, ikona ikonin איקונין
havyar, balık yumurtası, tarama ikra איקרה
iyar, İbrani takviminin 8. ayı iyar איר
nasıl ki eh şe... -איך קז
kalite, nitelik eyhut, ehut איכות
çevrebilim, ekoloji eyhut asviva איכות הסביבה
kaliteli, nitelikli, mutena eyhuti ,איכות
her nasılsa, her halükarda, her nedense, bir türlü, bir ehşeu איכשהו
şekilde ....... ... ___ ... .,״.T ..
koç(hayvan) ayil אןל
geyik, erkek geyik (hayvan) ayal א;ל
kodaman, kalantor, para babası eyl on איל הון
ceylan, ceren, dişi geyik (hayvan) ayala א^לה
hangileri ? eylu ? אילו
ağaç ilan אילן
soyağacı, şecere ilan yuhasin אילן יוחסין
sabah yıldızı, sabahın ilk ışıkları ayelet aşahar אילת השחר
dehşetli, dehşet veren, korkunç ayom אים
tehdit etmek, gözdağı vermek, korkutmak, gözünü iyem, leayem 5 ,אים (לאים על
korkutmak (al be) )-ב
korku, dehşet, büyük korku eyma אימה
mail, e-mail, elektronik posta imeyil, meyil מיל,אימיל
imparatorluk (İNGİLİZCEDEN) imperya אימפריה
korkunç, ürkütücü, dehşetli eymtani אימתני
yok bir şey en davar דבר אין
sonsuz ebedi, namütenahi eyn sofi סופי אין
şüphe yok en sapek ספק אין
sayısız, hesapsız, pek çok, hesabı tutulamayacak en sfor ספיר אין
sayıda
yok en, eyn, ayin אין׳ אין
endonezya (ülke) indonezia אינדונדה
kızılderili indiani אינדיאני
indikasyon, gösterge (İNGİLİZCEDEN) indikatsya אינדיקציה
değil (olumsuzluk dişil) eyna נ אינה
değil (olumsuzluk eril) eyno T אינו
var olmama, yokluk eynut אינרת
sezgi, içine doğma, altıncı his (İNGİLİZCEDEN) intuitsya אינטואיציה
zeki, akıllı, aydın, entelektüel, münevver, kültürlü inteligenti אינטליגנטי
(İNGİLİZCEDEN)
zeka, akıl, entellektüellik inteligentsya אינטליגנציה
entellektüel intelektual אינטלקטואל
22
rahatsızlık i nohut אי נו־חות
düzensizlik, intizamsızlık, karışıklık i seder אי סדר
kalp yetmezliği (hastalık) i sflkat lev אי ספיקת לב
herhangi bir zamanda ey paam אי פעם
adaletsizlik, haksızlık i tsedek אי צדק
itaatsizlik, riayet etmeme, uymama, baş eğmeme i tsiyut אי ציות
isteksizlik, gönülsüzlük i ratson אי רצון
memnuniyetsizlik, hoşnutsuzluk i sviyut ratson אי שביעות רצון
bilinçsiz durumda olma hali, kendinde olmama i şfiyut אי שפיות
huzursuzluk, tedirginlik, merak, endişe i şeket אי שקט
geçilmez, trafik hareketinin yasak olduğu beyazla itnua אי תנועה
çizilmiş yer, emniyet şeridi çizgisi, gidiş ve geliş yolla״
rını ayıran orta refüj çizgi veya tretuar
düşmanlık, nefret, husumet, kin, garez, haset, hınç eyva איבה
organ, uzuv, terim (cebirde) eivar איבר
buharlaştırmak, gaz haline dönüştürmek iyed, leayed iן )איד (לאיד
ideoloji, düşünce tarzı, hayat görüşü (İNGİLİZCE- ideologya אידאולוגיה
DEN)
aptal, bön, avanak, ahmak, şapşal idiot אידיוט
aids, AIDS hastalığı
hani ?, nerede ?
eyds AIDS
אזדם
aye ? איה
buharlaşma, buharlaştırma iyud איוד
tehdit etme, tehdit, gözdağı iyum איום
adacık iyon איון
resim, şema iyur איור
adam yerleştirme, işe adam tayin etme iyuş איוש
kodlama, heceleme iyut איות
hangi ? (eril) eyze ? Jr איזה
ne komediydi:), ne bölümdü:) eyze keta איזה קטע
hangi ? (dişil) eyzo ? זג איזו
herhangi bir, bazı eyzeşen איזשהו
İtalya (ülke) İtalya איטליה
İtalyan, italyalı (eril) italki J איטלקי
İtalyan, italyalı (dişil) italkiya ■ Jז איטלקיה
İtalyanca italkit ■ איטלקית
bahama adaları (ülke) iyey bahama איי בהאמה
seyşel adaları (ülke) iyey seyşel איי סיקיל
nasıl ? ne şekilde ? eh? איד
21
sonuncu (dişil) י ahrona J אחרונה
sonra ahrey אחרי
milattan sonra M.S ahrey asfira אחרי הספירה
sonra, ondan sonra ahrey hen אחרי כן
sorumluluk, mesuliyet ahrayut אחריות
son. ... . .... ■...................................... ,. aharit אחרית
yoksa, aksi halde, aksi takdirde aheret אחרת
bir (dişil) 1 ahat J אחת
onbir (eril) İL ahat esre שרה:אחת ע
yavaş at אט
mandal, ataç, klips, kanca, tutturucu etev אטב
böğürtlen çalısı atad אטד
mercan adası atol אטול
kapama, kapatma, contalama, tıkama, mühürleme, itum אטום
geçirmez hale getirme
atom atom אטום
tıkalı, kapalı, tıkanmış, contalanmış otum אטום
atomik, atomsal, atomla ilgili atomi אטומי
yavaş, aheste, yavaşça iti אטי
yavaşlık itiyut אטיות
tıkama alıma אטימה
kasap dükkanı itliz אטליז
conta, tıkaç atam אטם
contalamak, sımsıkı kapatmak, su ve hava geçirmez item, leatem פ )אטם (לאטם
hale sokmak
tıkamak, kapamak, contalamak, sızıntıyı önlemek atam, leetom פ )אטם (לאטם
atmosfer, hava katmanı atmosfera אטמוספירה
kulak tıkaçları atmey oznayim אטמי אזנים
solak iter אטר
atrofi, körelme, dumur atrofya אטרופיה
şehriye itriya, itriyot אטךיות, אטריה
ada, etrafı suyla çevrili kara i אי
olumsuzluk eki i אי
mümkün değil, imkanı yok, imkansız i efşar אי אפ?זר
belirsizlik ‘ i beirut אי בהירות
uyumsuzluk, ahenksizlik, düzensizlik, uyuşmazlık i atama אי התאמה
bağdaşmazlık, tezat, farklılık, çelişki
çift olmayan, tek izugi אי זוגי
20
yüzde ( %) ahuz אחח
eritme, eritme yoluyla birleştirme, kaynaşma, kayna- ihuy אחדי
ma, füzyon
kutlama, tebrik etme, tebrik ihul אחול
tebrikler, kutlama, iyi dilekler ihulim אחולים
gecikme, geç kalma ihur אחור
arka, geri; ard ' ....... "־ ‘ ־: ahor אחור
geride, arkada, ardında, geriye ahora אהודה
arkadaki, arkası ahori אחורי
kulis, sahne arkası : ahore aklayim אחורי הקלחים
kıç, popo, kalça, arka, geri, arka taraf ahorayim אחו־רים
hemşire ahot אחות
kızkardeş, bacı ahot אחות
tutturmak, kenetlemek, raptetmek . ihez, leahez 5 )אחז (לאחז
tutmak ahaz, leehoz פ )אחז (לאחז
çiftlik, arazi, malikane ahuza אחזה
geri getirme, geri alma, yeniden ele geçirme, geri ihzur אחזור
döndürme (bilgisayarda bilgi vs.)
bakım, onarım, nafaka, geçindirme, koruma, el ahzaka אחז?ןה
koyma
tekrar ele geçirmek, geri getirmek ihzer, leahzer פ )אחזר (לאחזר
tektip, tek biçimli, türdeş, yeknesak, tekdüze ahid ■ אחיד
tutma, tutuş, kavrama, kavrayış ahiza אחיזה
göz boyama....................... .. .............................. ahizat eynayim אחיזת ?ינים
yeğen (eril) ahyan ז ז:אח
yeğen (kız), kardeş kızı (dişil) ahyanit נ אחינית
kutlamak, tebrik etmek, temenni etmek, dilemek ihelj leahel פ )אחל (לאחל
harika, mükemmel, çok iyi, 0 biçim, müthiş (argo) ahla אחלה
depolama, saklama ihsun אחסון
depolamak, yerleştirmek ihsen, leahsen פ )אחסן (לאחסן
depolama, saklama, ardiye, depo, ambar ahşana אחסנה
gecikmek, geç kalmak . iher, leaher פ )אחר (לאחר
sonra ahar, aharey אחרי, אחר
sonra, daha sonra, ondan sonra, sonradan ahar kah אחר כך
başka, öteki, diğer, öbür, gayri, sair, ayrı aher, aheret אחךת,אתר
sorumlu, mesul (sıfat) ahrayi ת אחראי
benden sonra, arkamda, arkamdaki, peşimdeki aharay אחראי
sonuncu (eril) aharon ז אחרון
19
sanayi bölgesi ezor taasiya אזור תןנעזיח
bölgesel ezori אזורי
tükenme, azalma azila אזילה
yön belirtme işaretleri azimut אזימות
referans, anma, söyleme, ima izkur אזכור
referans vermek, gönderme yapmak, isnat etmek izker, leazker .פ.. )אזכר (לאזכר
mevlut, anma, hatırlama azkara אזכרה
tükenmek, azalmak azal, leez/01 פ )אזל (לאזל
çaresizlik, acizlik, etkisizlik ozlatyad אזלת יד
neşter, bisturi, teşrih bıçağı, falçata, keski, murç izmel אזמל
dengelemek, tartmak, kıyaslamak izan, leazen פ )אזן (לאזן את
(le et)
kulak, kulaklar özen, oznayim אזנים,אזן
kulaklık (müzik dinlemek için) ozniya אןניה
kulaklıklar, ikili kulaklık (müzik dinlemek için) ozniyot אץניות
alarm, siren, çağırış, çağırma azaka אן??ןה
kelepçe(ler) azikim אזקןים
kuşanmak, beline kuşak bağlamak azar, leezor פ )אזר (לאזר
azerbeycan (ülke) azerbayjan אזךביגץ
vatandaş, yurttaş, sivil (eril) ezrah ז אזרת
vatandaş yapmak, ferdi yapmak izreah, izrah, אזרח (לאך־ פ,אזרח
leazreah (et) )רח את
vatandaşlık, yurttaşlık bilgisi ezrahut אץרחות
sivil, medeni ezrahi אזרחי
vatandaş, yurttaş, sivil (dişil) ezrahit נ אזרחית
hastabakıcı (eril) ah T אח
kardeş (eril) ah T אח
şömine, ocak, fırın, ateş, ev ocağı ah אח
bir (eril) 1 ehad T אחד
birleştirmek, ünitelemek ihed, leahed פ )אחד (לאחד את
(et)
on bir (dişil) 11 ahad asar אחר עעזר
birlik, bağlılık ahdııt אחדות
birkaç, tektük ahadim אחךים
birleştirmek, birbirine dikmek, yamamak İha, leahot פ )אחה (לאחות
çayır, yeşil alan, çimenlik ahu אחו
birlik, birleşme, konsorsyum ihud אחוד
kardeşlik ahva אחוה
.. ‘....... __ , ----
18
ürtiker, kurdeşen, ciltte oluşan kaşıntılı döküntü (has- urtikarya אולטיקריה
talik) (İNGİLİZCEDEN)
doğuya özgü, şark medeniyetini andıran oryentali אולינטלי
yönlendirme, yönelme, yön duygusu (İNGİLİZCE- oryentsya אורינטציה
DEN)
havadar avriri אווירי
guguklu saat . . ■ ■׳- ־: örlogin אורלוגין
uranüs gezegeni uranus אורנוס
uranyum uranyum אורניום
everest (dünyanın en yüksek tepesinin adı) everest אורסט
ses ve ışık gösterisi, odiovizüel orkoli אורקולי
havalandırmak ivrer, leavrer פ )אולר (לאודר
Ortodoks, dinsel inançlarına sadık ortodoks אורתודוקס
ayıltmak, kendine getirmek, cesaret vermek, kuvvet- oşeş, Zeoşeş פ )אוקזש (לאושש
lendirmek, güçlendirmek
harf, işaret, sinyal, gösterge ot אות
namus lekesi, yüz karası ot kalan אות קלון
onu (dişil) , ota j אותה
aynı, aynısı oto אותו
onu (eril) oto r אותו
aynı şey oto davar אותו דבר
beni , oti אותי
seni (eril) otha r אותך
seni (dişil)..................... otah................ j ................. אותך
onları (eril) otam r אותם
onları (dişil) otan נ אותן
bizi י otanu אותנו
otantik, orijinal, aslına dayanan, özgün özelliklerini otanti, otantit אותנטית,אותנטי
taşıyan
işaret vermek, sinyal vermek otet, leotet פ )אותת (לאותת
Öyleyse, 0 halde, 0 zaman az, azay אזי,אז
tespih ağacı ezdarehet אזדרכת
tespih ağacı iz/darehet אץדלכת
uyarı, ihtar, dikkat, ikaz azara אזהרה
karabaş otu azovyon, לבנדר,אזוביון
levander
denge, muvazene, balans, dengeleme izun אז־ון
bölge, mıntıka, havza, dolay, yöre ezor אזור
— ..........----------------- ------״...----- ..---------------- --------------------- --------- - ------------------ ---------- -- ---------------- --------.- ........................ ...... ,. ..... ............. ------------------------------------ --------- ---- _
17
tekerlek י ofan אופן
motorsiklet ofnoa אופנוע
motorsiklet binicisi / sürücüsü ofiıoan אדפנוץן
bisiklet ofanayim אופנים
saran, çevreleyen ofef אופף
opsiyon, seçenek (İNGİLİZCEDEN) ..... optsya . אופציה
uygulanabilir, etkin, etkili operaiivi אופרטיבי
hazine, maliye, servet otsar אוצר
kelime haznesi, kelime dağarcığı otsar milim צר מלים1א
doğal kaynaklar otsrot teva אוצרות טבע
ekim ayı, miladi takvimde 10. ayın adı (İNGİLİZCE- oktober אוקטובר
DEN)
okyanus okyanos אוקינוס
Ukrayna (ülke) ukraina אוקראינה
ışık, aydınlık or אור
kırmızı ışık oradom אור אדם
gün ışığı oryorn אור יום
yeşil ışık oryarok אור ;רק
sarı ışık or tsaov אור צהב
kutsal ışık, nur or kodoş אור קדוש
oral, oral yolla, ağızdan, ağızla ilgili (İNGİLİZCE- oralı אוראלי
DEN)
dokumacı oreg אורג
orgazm (İNGİLİZCEDEN) orgazma אוךגזמה
orijinal, asıl (İNGİLİZCEDEN) orginal אוךגינל
org, elektro org (müzik aleti) organ אוךגן
kekik (baharat) oregano אירגנו
organik organı, organit אורגנית,אורגני
organizma (İNGİLİZCEDEN) organizm אורגניזם
ışık, aydınlık, saadet ora אורה
uruguay (ülke), uruguaylı urugvay, אורוגואי
urugvayi
ürolog, bevliyeci, idrar yolları hastalıkları uzmanı ürolog אורולוג
üroloji, bevliye, idrar yolları hastalıkları urologya . אורולוגיה
havalandırma . ivrur אורור
paketçi, paket yapan orez י אורז
•misafir, konuk oreah אורח
misafirhane, konaklama istasyonu, han orhan אורחן
ültimatom, muhtıra ültimatom אולטימטום
nihai, esas, en son, sonuncu (İNGİLİZCEDEN) ultimativi אולטימטיבי
ultraviyole, mor ötesi (ışın) ultra sagol אולטרה סגל
belki, olabilir ulay אולי
olimpik (sıfat) olimpi ת אולימפי
olimpiyat, olimpiyat oyunları olimpyada אולימפיאדה
fakat, lâkin, mamafih, oysa, halbuki ulam אולם
salon, lüks salon (sinema tiyatro konser gazino vs. ulam אולםT
salonu)
ülser (hastalık) ulkus אולקוס
çakı otar אולר
aptallık, ahmaklık, kerizlik, sersemlik ıvelet אולת
dadı omenet אומנת
söyleyiş, söyleme, ifade, deyiş omer אומר
derler ki..״, diyorlar ki.... omrim şe... -אומרים קז
kudret, güç, dayanıklılık, cinsel iktidar on און
çevrim içi, internete bağlı, on üne (İNGİLİZCEDEN) on layn און לין
hile, hilekarlık, düzenbazlık, kazık, dolandırıcılık onaa אונאה
meme (kulak), lober, parçalı organların (kara/akci- une אונה
ger) bir bölümü, lop, parça, bölüm
cinsel kudret, cinsel iktidar, cinsel güç onut אונות
üniversite universita אוניברסיטה
evrensel universali אוניברסלי
mastürbasyon yapmak, kendini tatmin etmek önen, leonen פ )אונן (לאונן
mastürbasyon, kendi kendine tatmin onenut אוננות
ons (ağırlık) unkya אונקיה
avusturya (ülke) ostria אוסטתה
avustralya (ülke) (kıta) ostralya אוסטרלןה
koleksiyon, topluluk, toplanmış şeyler, derleme, eser osef אוסף
toplama
fırıncı, ekmekçi ofe אופה
muhalefet, karşıtlık (İNGİLİZCEDEN) opozitsya אופוזיצןה
fırsatçılık, fırsat düşkünlüğü, menfaatperestlik oportünizm אופורטוניזם
fırsatçı, fırsat düşkünü, menfaatçi oportünist אופוךטוניסט
coşku, mutluluk ve neşe, aşırı derecede mutlu ve uforya . אופוריה
çoşkulu hissetme
iyimser (İNGİLİZCEDEN) (sıfat) optimi ת אופטימי
afyon opyum אופיום
15
ağustos ayı, miladi takvimde 8. ayın adı (İNGİLİZ- ogust אוגוסט
CEDEN)
uganda (ülke) uganda אוגנדה
hamster, fareye benzeyen hayvancık (hayvan) oger אוגר
stokçu, istifçi, biriktirici oger אוגר
köz, kor, yanan odun parçası ud אור
hakkinda, dair, ilgili odot אודות
arzu, şevk, istek ava אוח
taraftar, destek veren oed אוהד
kaz (kuş)(hayvan) avaz אוז
Özbek uzbeki אוזבקי
Özbekistan (ülke) uzbekistan אוזבקיסטן
Özbekçe uzbekit אוזבקית
puhu kuşu (hayvan) oah אוח
oto otomobil oto אוטו
otobüs otobüs אוטובוס
otomatik, otomatik vites otomat אוטומט
kendiliğinden, otomatikman, kendi kendine, resen otomatit אוטומטית
otizm, içekapanıklık, içe yöneliktik (hastalık) otizm אוטיזם
ofistik, içekapanık, içe yönelik otisti אוטיסטי
tıkama, durdurma, tıkanıklık, tıkaç ötem אטם, אוטם
otantik, eskiye özgü özellikte, orijinal, asıl, esas otenti אוטנטי
(FRANSIZCADAN)
vay, ah,eyvah oy אוי
vay canına, maazallah oy vavoy אח ואבוי
vay haline oy vavoy leha אוי ואבוי לך
düşman oyev אויב
aptal, ahmak, keriz, kafasız, salak evil אייל
aptallık, ahmaklık, kerizi ik, sersemlik evilut אוילות
aptalca, ahmakça, kerizce, kafasızca, salakça (sıfat) evili D איילי
hava avir אויר
atmosfer, ortam, ambiyans avira אוירה
uçak aviron אוירון
yemek, yiyecek ohel אוכל אכל
etobur ohel basar . אוכל בשר
otobur ohel esev אוכל עשב
nüfus, popülasyon (bölge nüfus sayısı) uhlusiya אוכלוסיה
14
pişik, kızarıklık, kırmızılık, kızıllık admumit אדמומית
kızılsaçlı, kırmızımsı, kızılımsı, kızılca (renk) admoni אךמוני
yönetim, idare, idarecilik, yürütme (İNGİLİZCE- administratsya אדמיניסטרציה
T!~;J י ■ J **
DEN)
amiral, deniz generali (İNGİLİZCEDEN) admiral אךמירל
kızamıkçık (hastalık) ademet, אדמתי אדמדמת
adamdemet
kapı eşiği, pervaz, taban, pencere pervazı eden אח
adar, İbrani takviminin 6. ayı adar, adar alef אדר א׳
veadar, İbrani takviminde 3 yılda bir eklenen ilave ay adar bet, אדר ב׳ T ד־
veadar
bilakis, aksine, tersine, üstüne üstlük, inadına adraba אדרבה
kılçık, balık kılçığı idra אודי׳
mimar adrihal אדריכל
mimarlık adrihalut אךריכלות
mimarî adrihali אדריכלי
adrenalin (İNGİLİZCEDEN) adrenalin אדרנלין
palto, manto aderet אדרת
sevmek aav, leeov S )אהב (לאהב
aşk, sevgi, sevda aava אוזבה
duygularını paylaşmak, yakınlık duymak, taraftar aad, leeod 5 )אהד (לאהד
olmak(takım)
sempati aada אןזדה
sevgili, yar, aşkım ( אהוביeril) auv '7 .................אהוב
sevilen, tutulan, gözde, popüler, favori, sevimli, cici auv ;7 אהוב
(sıfat)
sevgili, yar, aşkım ( אהובתיdişil) auva J אהובה
kıymetli sevgili, değerli sevgili auva yekara אהובה י?ןךה
sevilen aud אהוד
abajur ail אהיל
çadır, otağ oel אהל
veya, yahut, yada, yoksa ־ 0 או
okey, peki, tamam, kabul, oldu (İNGİLİZCEDEN) okey או לוי
çaresiz, aciz, biçare oved etsot אובד ?צות
objektif, nesnel, tarafsız, yansız (İNGİLİZCEDEN) obyektivî אוביקטיבי
oval, yumurta biçiminde ovali ארבלי
takıntı, saplantı obsesya ארבססעז
klasör, evrak dosyası klasörü ogdan אוגדן
13
ücret, vizite ücreti, ödenti agra אגרה
sözlük egron אגרון
boks (spor), yumruklama igruf אגרוף
yumruk egrof אגרוף
boksör egrofan אגרופן
:vazo, saksı ■ ■ . _ -...... . ■ . .... .... ..._... agartal .... .. ... אגרטל
agresif, saldırgan (İNGİLİZCEDEN) agresivi אמפיבי
agresiflik, saldırganlık (İNGİLİZCEDEN) agresiviyut אגךסיביות
yumruklamak, yumruk sıkmak, boks yapmak igref, leagref B )אגרף (לאגרף את
(et)
bildiri, yazılı ileti, mektup, bildirge igeret אגרת
uçak postası, uçak ile posta igeret avir אגרת אויר
bono, senet, borç senedi, tahvil, hazine bonosu igeret hov אגרת חרב
buhar, buğu ed אד
buharlaştırmak ida, leadot B )אדה (לאדרת
buharlaşma, buharlaştırma, buğulanma iduy אדרי
bay, bey, beyefendi, efendi, sahip adon אדון
dünyanın efendisi, Tanrı adon olam אדון עולם
Allah, Tanrı, efendim, efendimiz adonay אדני,אדוני
sofu, softa, dindar aduk אדוק
nazik, kibar, terbiyeli, centilmen, hoşgörülü, müsa- adiv אריב
mahakar
nezaket, kibarlık, terbiye, medeni davranış, çentil- adivut אדיבות
menlik, hoşgörü, müsamaha
kudretli adir אדיר
ilgisiz, kayıtsız, lakayıt, vurdumduymaz, umursamaz, adiş ת אדיש
gamsız (sıfat)
kayıtsızlık, vurdumduymazlık, umursamazlık, laka- adişut אדישות
yıllık, gamsızlık, miskinlik
insan, adam adam □אף
kırmızı (renk) adom ארם
ruj, dudak boyası ödem אדם
sabıkalı adam baal אדם בעל עבר
avar plili פלילי
kızıl rengi, kırmızımsı (renk) adom keşani אדם בשני
kırmızımsı, kırmızımtrak, kırmızıya çalan (renk), adamdam אדמדם
kan rengi .
toprak , adama אדמה
kızarıklık admumiyut אךמרמיות
• •• ■ ■ ■........ ־.;/:'":;•..•.-.■■■■ך
12
kabartma tozu avkat afiya אבקת אפיה
süt tozu avkat halav אבקת חלב
organ, uzuv ever אבר
sırası gelmişken, bu vesileyle agav אגב
demet, deste, sargı bezi eged אגד
şirket kurmak, gravat bağlamak iged, leaged ם )אגד (לאגד
ciltlemek, sargılamak(bandaj), bağlamak, örgütle- agad, laagod ■ פ ■ - )אגד (לאגד
mek
dernek, cemiyet, birlik, toplum aguda אגדה
destan, efsane, öykü, masal ağada אגדה
tümen, askeri tümen ugda אגדה
efsanevi, dillere destan, destansı, inanılmaz, müthiş, agadi אגדי
fevkalade
ego, ben ego אגו
egoizm, bencillik egoizm אגואיזם
egoist, bencil, benmerkezci egoist אגואיסט
dernek, sendika, kurum, cemiyet, birlik, kartel, top- igud אגוד
lum, topluluk, birleşme, örgüt, örgütlenme
başparmak agudal אגודל
ceviz (meyve) eg0Zf egozey אגוזי מלך, אגוז
meleh
fındık(lar) (meyve) egoz luz אגוזי ליז
etrafını çevirme iguf אגוף
ben merkezci, bencil, sadece kendini merkez alan kişi egoisentri אגוצנטרי
kuruş, en küçük para birimi agora אגורה
solungaç agid אגיד
istif, istifleme, stoklama, yığma agira אגירה
göl < ağam אגם
su kamışı, saz, hasır sazı agmon אגמון
leğen, tas, kase, leğen kemiği, kalça kemiği, havsala, ağan אגן
havza, bölge .
ara parça, makine parçası, ־flanş ogen איגן
armut (meyve) agas אגס
bölüm, kısım, daire, departman agaf אגף
yandan sarmak, yandan gelmek, kanatlardan saldır- igef, leagef B )אגף (לאגף
mak, etrafım çevirmek
çevrelemek, kuşatmak, kapana kıstırmak agaf, laagof פ )אגף (לאגף
istiflemek, istif etmek, yığmak, stok etmek, rezervle- ağar, leegor פ )אגר (לאגד
mek
asıl numune, ilk örnek, orijinal model veya numune avtipus אבטיפוס
işsizlik avtala אבטלה
aort, ana atardamar avi aorakım אביהערךקים
ilkbahar (mevsim) aviv אביב
düşkün, muhtaç, fakir, yoksul, züğürt, çulsuz evyon אבית
aksesuar, tiyatro doranımı, alet, teçhizat, eşya, avizar אביזר
demirbaş
puslu, sisli, dumanlı, bulanık, anlaşılmaz, müphem avih אביו
imbik avik אביק
yüce, asil, şövalye ruhlu, centilmen, şövalye, kahra- abîr אביר
man, mert kişi
şövalyevari, centilmence, kahramanca, mertçe, kibar, abiri ת אבירי
kadınlara karşı ince, zarif (sıfat)
pus, sis oveh אבו
ama, fakat, lâkin, halbuki aval אבל
matem, yas evel אבל
matemli, yaslı avel אבל
matemlilik, yasta olma avelut אבלות
taş even א?ז
taşa çevirmek, katılaştırmak, fosilleştirmek iben, leaben פ )אבן (לאבן
inşaatlarda kullanılan kesme veya yontma kare taş even gazit אבן גזית
kilometre taşı, dönüm noktası even dereh אבן ירו
değerli taş, mücevher taş even yekara, אבן חן,אבן יקרה
even hen
yontma taşı, biley taşı even maşhezet אבן משחזת
temel taşı, mihenk taşı, en temel unsur, binanin dikim even pina אבן פנה
tarihini yansıtan taş
kaldırım taşı even safa אבן שפה
kuşak, kemer avent אבנט
taş, taşlaşma, diş taşı, kazan taşı avnit אבנית
şişlik, deride şişkinlik avaabua אבעבועה
su çiçeği (hastalık) avaabuotruah אבעבועות רוח
çiçek hastalığı (hastalık) avaabuot אבעבועות שחררת
şhorot
çinko avats א?ץ
toz avak אבק
toz kaldırmak, tozlamak, pudralamak ibek, leabek פ )אבק (לאבק
barut, barut tozu avak srefa אבק שרפה
pudra, maddenin toz hali avka אבקה.אבקה
A, sayısal değeri 1, (İbrani alfabesinde l.ci har!) alef א
aort, ana atardamar aorta אאורטה
av, İbrani takviminin 11. ayı av אב
baba, ata, peder av אב
üvey baba, babalık av horeg אב חורג
baba aba אבא
kaybetmek, yitirmek ibed, leabed פ )אבד (לאבד את
(et)
kontrolü elden brakmak, dellenmek, dirayetini kay- ibed eştonot, פ אבד עשתונות
betmek, kendini kaybetmek, dağıtmak leabed eştonot )(לאבד עשתונות
kayıp avedaj ovdan אבדן,אבדה
kabadayı (ARAPÇADAN) abaday אבדי
obua (çalgı), tüp abuv אבוב
obua çalan abuvan אבובן
kaybetme, kaybediş, yitim, yitiriş, kayıp ibud אבוד
kaybolmuş, kayıp, yitik, ümitsiz avud אבוד
kan kaybı , ibud dam אבוד דם
hay allah, eyvah, tüh, yazık, ah, of, öf, ya avoy אבוי
evrim, tekamül, inkişaf (İNGİLİZCEDEN) evolutsya אבולוציה
fosilleşme, taş kesilme, katılaştırma ibun ............. אבון
yemlik evus אבוס
toz haline getirme, tozunu alma ibuk אבוק
avokado (meyve), perse ağacının meyvesi avokado אבוקדו
meşale avuka אבוקה
atalar, cet ' avot אבות
kopça, toka avzem אבזם
aksesuar, marifetli küçük araç, donanım avzar אבזר
teşhis, tanı, tanılama, bilimsel tetkik veya karar ivhun אבחון
teşhis etmek, tanılamak, tanı koymak (hastalık), ivhen, leavhen פ )אבחן (לאבחן
tespit etmek (arıza)
güvenlik sağlamak, güvence altına almak ivteah, פ אבטח,אבטח
leavteah )(לאבטח
güvenlik sağlama, güvence altına alma, koruma, avtaha אבטחה
muhafaza, himaye, söz verme, vaad etme
karpuz (meyve) avatidh אבטיח
ב-א
ALEF א 1 NUN ב 50
EY ה 5 FE פ 80
TSADİK
HET ח 8 (sofît) ץ 90
LAMED ל 30
5
הקדמה
המילון שלפנינו ברתך מענה לדוברי תורכית החפצים ללמוד את השפה העברית .כל אדם הרוצה ללמוד
שפה זרה או המבקש להיעזר במלאכת התרגום זקוק למילון בשפת היעד .למרבה הצער ,עד כה לא הייתה
לדוברי תורכית הרוצים ללמוד עברית אפשרות להיעזר במילון עברי -תורכי או תורכי -עברי ,משום
שמילון כזה לא היה קייס .בעבר נעשו כמה יוזמות בכיוון זה ויצאו לאור כמה מילונים ,אך אלה הכילו
-..כמות מילים מצומצמת ביותר שלא ענתה לדרישה ,כמו כן ,אין אפשרות להשיג היום את .המילונים הללו.
במצב שנוצר לא היה מנוס לחפצים ללמוד את השפה העברית אלא להיעזר במילון בשפה אחרת
ובאמצעותו למצוא את המילה בעברית המתאימה .כעולה מתורכיה אשר חי את המצוקה הזאת שמתי
לעצמי מטרה למלא את החסר החשוב הזה .מאז שנת 2001ועד היום שקדתי על מלאכת הכנת המילון,
תוך שאני נעזר במילונים ישנים ובמילונים בשפות אחרות .בשלב ראשון הגעתי ל 7800-מילים .אך
המילון נראה לי דל מאוד והיה ברור לי שיש צורך להרחיב את כמות המילים.
על מנת להתגבר על המכשולים שבדרך נזקקתי לעזרה .באותה התקופה ידידי הוותיק יהודה סיליקי.
שחי מזה 30שנה בעיר חיפה הסכים להצטרף לפרויקט ,וכך המאמצים ליצירת מילון קיבלו תאוצה
מחודשת .במהלך התקדמות בעבודה ,נערמו מכשולים שהיה עלינו לגבור עליהם .הבנו היטב שדרוש לנו
מומחה לדקדוק עברי כדי לקבוע את השורש של כל פועל .כעזרת עמית כהן מומחה בתחומו ,התגברנו
על הקושי ,והמילון היגיע לשלביו האחרונים .כאשר המילון היגיע לשלב הסופי לפני ההדפסה,
התאחדות יוצא תורכיה בישראל לקחה על עצמה את הוצאתו לאור של המילון ,וכך התגברנו גם על
בעיות הטכניות והכספיות .עכשיו ,לראשונה ,יש לעולם החינוך בישראל מילון דו לשוני:
עברי״תורכי ותורכי-עכרי.
המילון בידכם חינו פרי עבודה מאומצת של דבקות במטרה ושל יחסי חברות.
בין אלה שתרמו להשלמתו ,אני חייב תודה בראש ובראשונה ל
עמית כהן
שתרם רבות בנושא המבנה והשורשים של הפועלים ,ולידידיי ............ .........
מורדו עובדיה ,בטי גרון-סומה ,רפאל סדי,
ד״ר אברהם מיזרחי ,יצחק דואנייס ,משה גררמז,
על עבודתם המסודרת ועל סבלנותם בסיקור ובדיקה של כל המילים שבמילון במהלך שנה שלמה.
אני מלא תודה והערכה ל'-
מומו עוז .סיני
יו" ר התאחדות יוצא תורכיה בישראל על תמיכתו בפרויקט המילון לאורך כל הדרך ,ל
_ מורים מזרחי
אשר השלים בהצלחה את העבודות הטכניות להבאת הספר לדפוס ,ובסוף תודה והערכה מקרב
לב לליווי ,לעזרה ולתרומה עצומה של ידידי ושותפי לדרך
יהודה סיליקי .
ברצוני להדגיש שכל העוסקים במלאכה עשו זאת בהתנדבות.
הידיעה שהעולים מתורכיה נעזרים במילון הזה בתקופת לימוד השפה העברית באולפנים השונים
וגם לאחר מכן מביאה לנו סיפוק רב ,ובזה באנו על שכרנו.
ישראל בן יקר
2