Professional Documents
Culture Documents
Su Kirliliğine Giriş
Ders Notları
1. SU POTANSĠYELĠ
1. 1. Su Kaynakları
Ġç sular karasal su sisteminde bulunan tüm suları içine almaktadır. DıĢ
görünümleri bakımından iç sular; durgun su, akarsu ve yeraltı suyu olarak çok
değiĢiklik arz etmektedirler.
Durgunsular; göl, gölet, gölcük, rezervuar, baraj gölü ve geniĢ balık
havuzları gibi büyük kalıcı (nadiren periyodik) su kütleleridir. Ayrıca, yağıĢların
oluĢturduğu su birikintileri, taĢlar üzerinde biriken sular, karalarda bulunan tuzlu
su kütleleri, sediment birikimi (siltasyon) ve yapı değiĢmesi (transition)
neticesinde oluĢan bataklıklar ve benzeri su kütleleri de durgun sular
kapsamındadır. Yüzey suları ise, akarsular olarak bilinen dereler ve bu derelerin
beslediği ırmaklar, dağ sel suları ve nehirlerdir. Toprak altında hareketli yada
sabit olarak duran ve çeĢitli nedenlerle yeryüzüne çıkabilen sular ise yeraltı
sularıdır.
Hidrojen oksitlenmesi sonucu oluĢan su yeryüzündeki çok önemli
bileĢiklerden biridir. Yeryüzü yaklaĢık 1.45 milyar km3 suyla kaplanmıĢtır. Bunun
sadece 28,38 milyon km3‟ü yani % 1,92‟si tatlı sudur. Suların dağılımı Tablo
1.1‟de, tatlı su dağılımı ise Tablo 1.2‟ de verilmiĢtir.
Denizlerdeki yüzey sularında sıvı fazı ile gaz fazı arasındaki denge sabittir. Deniz
suyu içerisindeki çözünmüĢ oksijen miktarı litrede 0-10 ml arasında
değiĢmektedir. Sıfır değeri tamamen kirlenmiĢ sularda, 10 değeri ise aĢırı
doygunluğa ulaĢmıĢ bölgelerde örneğin, yüzeyde ve büyük fotosentez
aktivitesinin oluĢtuğu yerlerde söz konusu olmaktadır.
Atmosferde ve deniz suyunda bulunan gazlar Tablo 1.3‟ te sunulmaktadır.
Tablo 1.4. Tatlı suda gazların sıcaklığa bağlı olarak değişimleri (Schwoerbel,
1987)
Sıcaklık (oC)
Gazlar 0 10 20 30
Oksijen 69.5 53.7 43.3 35.9
Azot 28.8 22.6 18.6 15.9
Karbondioksit 3.350 2.320 1.690 1.260
Yoğunlaşma
Yağışlar
Yü Terleme
ze
Sızma y
ak
ışı
Kaynak suları
Emilme
Yeral Göl
tı su ak Buharlaşma
ışı
Su tablası
Nehir
c. YağıĢ
BuharlaĢma ve terleme neticesinde atmosferde biriken su buharı çok küçük
damlacıklar halinde yoğunlaĢmakta ve bulutları oluĢturmaktadır. Su damlacıkları,
ağırlık ve hacim olarak bulutların bunları taĢıyabilme sınırına kadar artmakta ve
toplam yük taĢıma kapasitesini aĢtığında ise yağıĢlar halinde yeryüzüne
atmosferdeki sıcaklığa bağlı olarak kar, dolu, ve yağmur olarak inmektedirler.
d. AkıĢlar
Yeryüzüne inen yağıĢların bir kısmı bitkiler tarafından tutulmakta, bir kısmı
ise, direkt nehir, göl ve deniz gibi yerüstü sularına karıĢmakta, bir kısmı da
topraktan yüzey akıĢları ile su kütlelerine ulaĢmaktadır. Ayrıca, toprağın değiĢik
katmanlarından yerçekimi etkisiyle derinlere sızarak yeraltı sularını
Su Kirliliğine Giriş - 6
2. SULARIN ÖZELLĠKLERĠ
2.1.1. Tuzluluk
Yeryüzünde bulunan en önemli ve en büyük su kütleleri, dünyanın su
varlığının % 93.94‟ lük kısmını oluĢturan denizler ve okyanuslardır. Deniz suyunu
diğer sulardan ayıran en önemli özellik, nehir ve yağıĢ sularıyla karalardan taĢınan
çözünmüĢ maddelerden meydana gelen tuzluluktur. Tuzluluk, (salinite) 1 kg deniz
suyunda çözünmüĢ halde bulunan katı cisimlerin tümünün gram olarak miktarı
Ģeklinde tanımlanmaktadır. Deniz suyunun bir çok fiziksel özelliği saliniteye bağlı
olarak değiĢimler göstermektedir.
Örneğin, salinite artıĢına paralel olarak deniz suyunun yoğunluğu, molekül
viskozitesi, elektrik iletkenliği ve osmotik basıncı artarken, spesifik ısısı, donma
noktası sıcaklığı ve ısı iletkenliği azalmaktadır. Tuzluluk derecesi, buharlaĢma,
deniz suyunun donması ve vertikal karıĢımlar ile artarken, yağıĢlar, buzların
çözülmesi, daha az tuzlu derin su tabakalarıyla olan vertikal karıĢımlar ve
Su Kirliliğine Giriş - 8
özellikle kıyı bölgelerindeki sularda etkili olan nehir sularının karıĢımları ile
azalarak çok değiĢiklik arzetmektedir. Mesela, Marmara sularıyla beslenen Kuzey
Ege‟de tuzluluğun %o 37, Güney Ege‟nin her noktasında %o 38.8, geniĢ havzalı
ve yüksek debili nehirlerle beslenen Karadeniz‟ de ise %o 17 olduğu
bilinmektedir. Karadeniz‟de bu oranın düĢük olmasına bölgenin ikliminin etkisi
oldukça fazladır. Bu denizde buharlaĢmadan dolayı su kaybı diğerlerine oranla
daha düĢüktür.
Dünya denizlerinin okyanuslar dahil ortalama tuzluluğu ağırlıkça 34.7‟dir,
yani 1000 gramında 34.7 g çözünmüĢ madde bulunmaktadır. Fakat, genellikle,
deniz sularının (tipik deniz suyu) 1000 gr‟ında 35 g tuz bulunduğu (%0 35 tuzlu)
farz edilmektedir. “Tipik” tuzlulukta deniz suyunun bileĢimi Tablo 2.1‟de
verilmektedir. Tablodaki bileĢikler 1 kg suda çözündürülerek sentetik “Tipik”
deniz suyu elde edilmektedir.
Tablo 2.4. Farklı sıcaklıklarda saf suda oksijenin çözünebilirliği (Boyd, 1992)
Sıcaklık ÇözünmüĢ Sıcaklık ÇözünmüĢ Sıcaklık ÇözünmüĢ
(oC) oksijen (oC) oksijen (oC) oksijen
(mg/l) (mg/l) (mg/l)
0 14.16 12 10.43 24 8.25
1 13.77 13 10.20 25 8.11
2 13.40 14 9.98 26 7.99
3 13.05 15 9.76 27 7.86
4 12.70 16 9.56 28 7.75
5 12.37 17 9.37 29 7.64
6 12.06 18 9.18 30 7.53
7 11.76 19 9.01 31 7.42
8 11.47 20 8.84 32 7.32
9 11.19 21 8.68 33 7.22
10 10.92 22 8.53 34 7.13
11 10.67 23 8.38 35 7.04
Tablo 2.5. Farklı sıcaklıklarda saf suyun buhar basıncı (Boyd, 1992).
5 6.54 25 23.76
10 9.21 30 31.82
15 12.79 35 42.1
Bu nedenle;
(5.15 / 8.11) x (100) = % 64 (DoymamıĢ)
(8.11 / 8.11) x (100) = % 100 (DoymuĢ)
(13.25 / 8.11) x (100) = % 163 (Süper-DoymuĢ)
PV=nRT
P : basınç (atmosfer); V : hacim (litre); n : mol sayısı
R : 0,082 (gaz sabiti)
T : sıcaklık (oK)
ÇözünmüĢ oksijen intensif balık kültüründe çok önemli bir faktördür.
Balıkçıların baĢarısı bir anlamda düĢük oksijen miktarlarıyla mücadele etme
kabiliyetleriyle ölçülmektedir. Balıklar için oksijen gereksinimi türlere, yaĢa ve
kültür Ģartlarına göre değiĢmektedir. Ilık su balıklarının çoğusu en az 4 ppm,
soğuk su balıkları ise büyüme ve üremeleri için en az 5 ppm çözünmüĢ oksijene
ihtiyaç duymaktadırlar. Yavru balıklar erginlere göre daha fazla miktarlarda
oksijene ihtiyaç duymaktadırlar. DüĢük miktardaki oksijen, stres ve enfeksiyöz
hastalıkların artmasına sebep olmaktadır. Havuzlarda balıklar, böcekler, bakteriler
ve sucul bitkiler oksijen tüketmektedirler. Havuz ve göllerde oksijen üretimi ve
tüketimi arasında bir denge mevcuttur. Oksijen azalması sonucu bu denge
bozulmakta ve balıkların ölümüne neden olabilmektedir. Su kaynaklarında oksijen
azalmasına sebep olan unsurlar aĢağıdaki gibi sıralanabilir:
1. Suya giren organik atıkların artması
Herhangi bir organik materyal örneğin çiftlik gübresi, fosseptik çukur ve
aĢırı balık beslemeden kaynaklanan artıklar sulardaki oksijen ihtiyacını
arttırmaktadır. Çünkü bu materyallerin çürüyebilmeleri için oksijen
gerekmektedir.
2. Su bitkilerinin ölmesi
Sucul bitkiler havuz ve göllerde oksijenin baĢlıca temel kaynağı
olduğundan, herbisit yada doğal sebeplerden kaynaklanan ani bitki ölümleri
ortamdaki oksijenin azalmasına neden olmaktadır. Ayrıca, ölen bu materyallerin
ayrıĢabilmesi için yine oksijene gerek olduğundan problem daha da
büyümektedir.
3. Su bitkilerinin aĢırı çoğalması
Sıcak aylarda bitki geliĢmesi özellikle fitoplanktonlar ve submers bitkilerin
aĢırı çoğalması sonucunda ürettikleri oksijen miktarı suyun tutabileceğinden fazla
olduğu için süper saturasyona neden olmaktadır. Geceleyin bitkiler tarafından
Suların Özellikleri, 13
oksijen tüketmiĢtir.
Andrews ve Matsuda (1975), yemlenmiĢ ve aç balık için Q10 değerlerini
(sıcaklıktaki 10 oC‟lik artıĢın oksijen tüketimindeki artıĢa etkisi) sırasıyla 1.9 ve
2.3 olarak rapor etmektedirler. Tablo 2.7‟de channel catfish‟ler için gösterildiği
gibi benzer Ģekilde diğer balık türlerinde de ağırlığa oranlandığında küçük balıklar
daha fazla oksijen tüketmektedirler. Moss ve Scott (1964), catfish‟lerin zayıf
olanlarının kondüsyonu iyi olanlardan daha az oksijen tükettiğini
kaydetmektedirler.
Boyd et. al., (1978), yemlenmiĢ ve aç channel catfish‟lerin ortalama oksijen
tüketimleriyle yaptıkları çoklu regresyon analizinden aĢağıdaki denklemi elde
etmiĢlerdir.
100
Hemoglobin doymuşluğu (%)
80
lik
bo
60
oi
er
gm
ip
H
Si
40
20
0 20 40 60 80 100 120
Oksijen kısmi basıncı (mm-Hg)
Su Kirliliğine Giriş - 16
ġekil 2.1. Ilıksu ve soğuksu balıkları için oksihemoglobin çözülme eğrileri (Boyd, 1982)
Tablo 2.6. Bazı tatlısu balıklarında 17 - 20 oC’de oksijen tüketimi (mg/kg/h) (Basu,
1959; Clausen,1936)
Türler Dinlenme Aktif
Micropterus salmoides 228 -
Ictalurus melas 273 -
Pomoxis annularis 205 -
Notemigonus crysoleucae 278 -
Notropis cornotus 329 -
Erimyzon sucetta 449 -
Campostoma anomalum 500 -
Etheostoma blennioides 261 -
Salvelinus fontinalis - 329
Catostomus commersoni - 306
Cyprinus carpio - 888
Carassius auratus - 373
Ictalurus nebulosus - 266
Suların Özellikleri, 17
Tablo 2.7. İyi beslenen channel catfish’in 26 - 28 oC’de oksijen tüketimi (Andrews
ve Matsuda, 1975)
ÇO (mg/l) Ağırlık (g) O2 Tüketimi (mg O2/kg/h)
1 200 90
2 200 190
4 200 390
7 200 690
7 5 1,225
7 10 1,050
7 50 750
7 100 625
7 500 480
7 1,000 340
Tablo 2.8. Yaz ve kış mevsiminde bir gölde kafeslerde tutulan balık türleri için
ölçülen en yüksek çözünmüş oksijen konsantrasyonları (Moore,
1942).
Türler Yaz KıĢ
(24 saat sonra ölüm) (48 saat maruz bırakma)
Esox lucius 3.1 2.3
Micropterus salmoides 3.1 2.3
Pomoxis nigromaculatus 4.2 1.4
Lepomis cyanellus 3.1 0.8
Perca flavescens 3.1 1.5
Lepomis gibbosus 3.1 0.8
Suların Özellikleri, 19
Tablo 2.9. Havuz balıkları için çözünmüş oksijenin lethal dozları (Doudoroff ve
Shumway,1970)
Türler mg/l
Carassius auratus 0.1 - 2.0
Catla catla 0.7
Cirrhina mrigala 0.7
Ctenopharyngodon idella 0.2 - 0.6
Cyprinus carpio 0.2 - 0.8
Hypophthalmichthys molitrix 0.3 - 1.1
Labeo rohita 0.7
Ictalurus punctatus 0.8 - 2.0
Lepomis macrochirus 0.5 - 3.1
Micropterus salmoides 0.9 - 3.1
Davis (1975), çözünmüĢ oksijenin letal seviyelere düĢtüğünde balıklarda
davranıĢ ve kan kimyasında değiĢmeler olduğunu bildirmektedir. Örneğin,
bluegill ve largemouth bass‟ın 0.8 - 1.0 mg/l çözünmüĢ oksijen ihtiva eden suda
en azından 2 hafta canlılığını sürdürebildiği kaydedilmektedir (Moss ve Scott,
1961).
1975).
Havuz sularında gün ıĢığı saatlerinde fitoplankton fotosentezinden dolayı
süpersaturasyon normal bir durumdur. Mckee ve Wolf (1963), havuzlarda % 150
oksijen saturasyonuna maruz kalan sazanların % 100 - 125 oksijen saturasyonuna
maruz kalan sazanlardan daha büyük bir sıklıkta hastalığa yakalandıklarını,
havuzda oksijen konsantrasyonunun % 300‟e ulaĢtığında ise balıkların öldüklerini
bildirmektedirler. Ölüm sebebi, solungaçları çevreleyen oksijen kabarcıklarıdır.
Faruqui (1975), sazan fry‟ı kuluçka havuzlarında gaz kabarcığı hastalığı ve ölüme
sebep olarak fitoplankton büyümesinin hızlanması nedeniyle çözünmüĢ oksijenin
20 mg/l‟ye ulaĢmasını ileri sürmektedir.
Havuz balıklarında gaz kabarcığı hastalığının ortaya çıkıĢı detaylı olarak
çalıĢılmamıĢtır. Fakat, havuzlarda mevsimler ve aĢırı besin madde giriĢi gibi
faktörlere bağlı olarak meydana gelen fitoplankton patlamaları neticesinde su
yüzeyinde oluĢan fitoplankton tabakalarının ıĢığın derinlere penetrasyonunu veya
nüfuzunu sınırlandırması neticesinde, yüzey sularında süpersaturayon
oluĢmaktadır. Yüzey sularında oksijenin zararlı seviyelere ulaĢması durumunda,
balıklar oksijen saturasyonunun daha az olduğu derinlere inmektedirler. Bu
nedenle, havuzlarda oksijenle süpersaturasyon, çoğu zaman sadece hareketi sınırlı
olan yumurta ve fryları tehdit etmektedir. ġüphesiz süpersaturasyon havuzların
derin kısımlarında da oluĢabilmektedir yeterki su berrak olsun ve ortamda
makrofitler bol olsun.
2.1.3. Karbondioksit
Bütün sular belli bir miktar çözünmüĢ karbondioksit içermektedirler.
Karbondioksit bitkilerin geliĢmesi için önemli bir bileĢiktir. Su bitkileri ve
fitoplanktonlar gün boyunca fotosentezle karbondioksit‟i sudan
uzaklaĢtırmaktadırlar. Hemen hemen bütün yaĢayan organizmalar sürekli olarak
suya karbondioksit vermektedirler. Ayrıca, geceleri fotosentez durduğundan
bitkilerde suya karbondioksit vermektedirler. Bu nedenle 24 saatlik periyot
süresince karbondioksit, çözünmüĢ oksijen değiĢimine karĢı dalgalanma
göstermektedir.
Karbondioksit konsantrasyonundaki değiĢmelere bağlı olarak asidite gün
boyunca dalgalanmaktadır. Suya karbondioksit ilave edildiğinde asit oluĢturarak
pH‟nın düĢmesine neden olmakta, bunun aksine karbondioksit sudan
uzaklaĢtırıldığında ise, suyun pH‟sı yükselmektedir. Karbondioksitin sulardaki
miktarı oksijenden bağımsız olarak arttığından problemlere yol açmamasına
rağmen oksijen noksanlığına bağlı olarak miktarının artması problemlere neden
olmaktadır. ÇözünmüĢ oksijen sınırlandığında yükselen karbondioksit seviyeleri
balıkların kalan oksijeni alma kabiliyetini olumsuz yönde etkilemektedir.
Metrekareye 3.35-5.6g sulandırılmıĢ kireç atılması durumunda ortamda kalsiyum
Suların Özellikleri, 21
Sıcaklıklar ( oC)
pH 5 10 15 20 25 30 35
6,0 2,915 2,539 2,315 2,112 1,970 1,882 1,839
6,2 1,839 1,602 1,460 1,333 1,224 1,187 1,160
6,4 1,160 1,010 0,921 0,841 0,784 0,749 0,732
6,6 0,732 0,637 0,522 0,531 0,493 0,473 0,462
6,8 0,462 0,402 0,367 0,335 0,313 0,298 0,291
7,0 0,291 0,254 0,232 0,211 0,197 0,188 0,184
7,2 0,184 0,160 0,146 0,133 0,124 0,119 0,116
7,4 0,116 0,101 0,092 0,084 0,078 0,075 0,073
7,6 0,073 0,064 0,058 0,053 0,050 0,047 0,046
7,8 0,046 0,040 0,037 0,034 0,031 0,030 0,030
8,0 0,029 0,025 0,023 0,021 0,020 0,019 0,018
8,2 0,018 0,016 0,015 0,013 0,012 0,012 0,011
8,4 0,012 0,010 0,009 0,008 0,008 0,008 0,007
alkalinite 200 ppm farzedildiğinde Tablo 2.11‟den elde edilen faktör değeri
0.084‟tür. O halde, karbondioksit miktarı (ppm) = 0,084 x 200 = 16,8 olarak
bulunur.
Genellikle karbondioksit konsantrasyonu 5 ppm‟in altında olan sular balık
populasyonlarının rahatça yaĢayabilmeleri için elveriĢlidirler. Bu değerin 20
ppm‟i aĢması populasyonlar için zararlı olmaktadır. Sudaki çözünmüĢ oksijen
miktarının 3-5 ppm‟e kadar düĢmesi durumunda daha düĢük karbondioksit
konsantrasyonları da zararlı olabilmektedir.
2.1.4. Amonyak
Toplam amonyum nitrojen, (TAN) toksik yani iyonlaĢmamıĢ amonyak
(NH3) ve molekular (iyon) formdaki (NH4+) amonyumdan oluĢmaktadır
(Stickney, 1991). Ġyonize olmamıĢ amonyak (aniyonize), balıklara yüksek
derecede toksiktir fakat amonyum iyonu (NH4-) nispeten zararsızdır. Amonyum
ve iyonize olmamıĢ amonyumun bir kısmının toplamına toplam amonyum
nitrojeni (TAN) denmektedir. TAN'ın sadece küçük bir kısmı iyonize olmamıĢ
toksik amonyak olarak bulunur ve moleküler amonyumla arasında bir denge
mevcuttur.
H+ + (NH3) (NH4+)
Amonyak havuz sularına, gübrelerle, balık dıĢkılarıyla ve nitrojenli
bileĢiklerin mikrobiyal çürümesiyle ulaĢırken, bitkilerin absorbsiyonu, bazı
bakterilerin nitrata dönüĢtürmeleri ve diğer döngülerle (pathway) kaybolmaktadır.
Fakat, balık yoğunluğunun çok fazla olduğu havuzlara yapılan aĢırı yemleme de,
amonyak konsantrasyonunu istenmeyen seviyelere çıkarabilmektedir. Balıklar,
yemle aldıkları proteinleri sindirmeleri neticesinde açığa çıkan amonyağı
solungaçları ve diğer nitrojenli bileĢikleride dıĢkılarıyla bulundukları ortama
atmaktadırlar. Atılan bu nitrojenli maddelerin miktarı kültür sistemine veya
havuza verilen yemin miktarına göre değiĢmektedir, yani yemleme oranı arttıkça
amonyak oranı da artmaktadır. Ayrıca, yenmemiĢ yemler, ölü algler ve akuatik
bitkilerin bakteriyel dekompozisyonu sonucu da havuzlara amonyak giriĢi olduğu
kaydedilmektedir.
Yapılan araĢtırmalara göre 1 kg yemden meydana gelen toplam atık
amonyum miktarı 0.0032 kg kadardır (Laird and Neednam, 1987). Fakat bunun %
kaçının toksik formda olduğu sıcaklık ve pH tarafından belirlenmektedir ve elde
edilen değer taĢıma kapasitesi olarak adlandırılmaktadır (Tablo 2.14).
Suların Özellikleri, 23
Toplam amonyum miktarı esas alınarak 1200 l/dk‟lık bir akıĢta gerekli olan
toplam yem miktarı:
Tablo 2.12. 1 ton balıktan elde edilen net nitrojen miktarı (Laird ve Neednam,
1987).
Amonyak 55.5
Nitrit (kg N) 1.8
Nitrat 10.2
N2 NO3
on
Bakteriyel
Fi siy
dönüşüm
ks rb
as so
yo
Ab
Bakteriyel fiksasyon
Absorbsiyon
Bitkiler NO2
Tüketim
Bakteriyel dönüşüm
iy on
A
bs
Hayvanlar bs
s or
or
bs
Ab
iy
üm Boşaltım on
Öl
Ölüm
Organik
Nitrojen NH3
Mineralizasyon
Sediment
ġekil 2.2. Havuzlarda Nitrojen Döngüsü
azalttığı kaydedilmektedir.
ÇözünmüĢ oksijen konsantrasyonu düĢük olduğunda amonyak toksisitesinde
artıĢ olduğu kaydedilmektedir (Merkens ve Downing, 1957). Fakat, çözünmüĢ
oksijen seviyesinin düĢmesiyle karbondioksit konsantrasyonunun yükseldiği, buna
bağlı olarakta amonyak toksisitesinin düĢtüğü, bu düĢme miktarının çözünmüĢ
oksijen noksanlığından kaynaklanan toksisite artıĢına yakın veya daha fazla
olduğu, dolayısıyla çözünmüĢ oksijenin balık havuzlarındaki amonyak toksisitesi
üzerine yapmıĢ olduğu etkinin önemsiz olduğu vurgulanmaktadır (Lloyd ve
Herbert, 1960).
Havuzda bulunan toksik iyonize olmamıĢ amonyum konsantrasyonunu elde
etmek için, bir su kalitesi ölçüm kitiyle TAN (toplam amonyum nitrojen) değeri
tespit edilir. Daha sonra ise, suyun sıcaklık ve pH'sı temel alınarak yapılmıĢ olan
Tablo 2.14'den TAN'ın toksik fraksiyonlarıyla karĢılaĢtırılmak suretiyle o andaki
durum daha iyi anlaĢılmaktadır. Elde edilen bu fraksiyonu TAN'la çarpmak
suretiyle suda bulunan toksik iyonlaĢmamıĢ amonyum konsantrasyonu ppm olarak
bulunmaktadır. Örneğin, suyun pH'sı 8.6, su sıcaklığı 30 °C, ve TAN 3 mg/l ise
Tablo 2.14'e bakılarak 0.2422 ile çarpılır ve sonra TAN değeriyle de çarptıktan
sonra toksik iyonlaĢmamıĢ amonyum miktarı 0.73 mg/l olarak hesaplanır. Suyun
sıcaklığı 24 oC ve pH‟sı 9 olursa ihtiva ettiği aniyonize amonyak miktarı 3 x 0.344
= 1.032 mg/l olmaktadır.
ekonomik yönden önemlidir, çünkü yem fiyatları üretim masraflarının büyük bir
parçasını oluĢturmaktadır ( Akyurt, 1989; Yanık, 1991; Yanık ve Aras 1996).
Sıcaklıklar (oC )
pH 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30 32
6,0 0,01 - 0,02 - 0,02 - 0,03 - 0,04 - - - - - -
6,5 0,03 - 0,05 - 0,07 - 0,09 - 0,13 - - - - - -
7,0 0,12 0,13 0,16 0,18 0,21 0,25 0,30 0,34 0,40 0,46 0,52 0,60 0,70 0,80 0,95
7,2 - 0,21 - 0,29 0,34 0,40 0,47 0,54 0,63 0,72 0,82 0,96 1,10 1,26 1,50
7,4 - 0,34 - 0,46 0,54 0,63 0,74 0,85 0,99 1,14 1,30 1,50 1,78 1,98 2,36
7,5 0,37 - 0,50 - 0,68 - 0,92 - 1,24 - - - - - -
7,6 - 0,53 - 0,73 0,85 1,00 1,17 1,34 1,56 1,79 2,05 2,36 2,72 3,10 3,69
7,8 - 0,84 - 1,16 1,35 1,57 1,84 2,11 2,45 2,81 3,21 3,70 4,24 4,82 5,72
8,0 1,10 1,33 1,58 1,82 2,12 2,47 2,88 3,30 3,83 4,38 4,99 5,74 6,55 7,43 8,77
8,2 - 2,10 2,50 2,86 3,32 3,85 4,49 5,14 5,94 6,76 7,68 8,80 10,00 11,29 13,22
8,4 - 3,28 3,90 4,45 5,15 5,97 6,93 7,90 9,09 10,31 11,65 13,26 14,98 16,78 19,46
8,5 3,39 - 4,82 - 6,40 - 8,52 - 11,18 - - - - - -
8,6 - 5,10 6,00 6,88 7,93 9,14 10,56 11,97 13,68 15,41 17,28 19,50 21,83 24,22 27,68
8,8 - 7,85 9,20 10,48 12,01 13,76 15,76 17,73 20,08 22,41 24,88 27,74 30,68 33,62 37,76
9,0 - 11,90 13,80 15,65 17,78 20,18 22,87 25,46 28,47 31,40 34,42 37,83 41,23 44,53 49,02
9,2 - 17,63 20,40 22,73 25,53 28,61 31,97 35,12 38,69 42,04 45,41 49,09 52,65 55,99 60,38
9,4 - 25,33 30,0 31,80 35,20 33,84 42,68 46,18 50,00 53,48 56,86 60,45 63,79 66,85 70,72
9,6 - 34,96 39,20 42,49 46,27 50,16 54,14 57,62 61,31 64,56 67,63 70,78 73,63 76,17 79,29
9,8 - 46,0 50,50 53,94 57,72 61,47 65,17 68,31 71,53 74,28 76,81 79,33 81,57 83,51 85,85
10,0 - 57,45 61,70 64,98 68,40 71,66 74,78 77,35 79,92 82,07 84,00 85,88 87,52 88,92 90,58
10,2 - 68,15 71,90 74,63 77,42 80,03 82,45 84,41 86,32 87,88 89,27 90,60 91,75 92.71 98,84
nitrojen ve organik madde birikimini ölçmek çok zordur. Daha etkili çözümleme
teknikleri geliĢtirilmediği taktirde, nitrojen ve organik madde birikimi, kültür
havuzlarına stoklama kapasitesi üzerinde ve üretim oranında sınırlayıcı bir faktör
olabilir.
2.1.5. Nitrit
Balıklar tarafından yem sindirildikten sonra azotlu bileĢikler balık kültür
sistemine girmekte ve fazla nitrojen amonyağa dönüĢmektedir. Daha sonra toplam
amonyum nitrojen (TAN) nitrite çevrilmekte, buda ortamda tabii olarak varolan
bakteriler tarafından hızlı bir Ģekilde toksik olmayan formuna yani nitrata (NO3)'e
dönüĢtürülmektedir (ġekil 2.2). Aynı Ģekilde yenmemiĢ (zayi olmuĢ) yem ve diğer
organik materyallerden kaynaklanan nitrojenli atıklarda amonyak, nitrit ve nitrata
dönüĢmektedirler (Durborow et al., 1992a). Nitrifikasyon olarak isimlendirilen
bu olayda rol alan bakteriler ve kimyasal olaylar aĢağıdaki gibidir:
Nitrosomanas bakterileri amonyumu nitrite dönüĢtürmektedirler.
1 acre-foot = 1233 m3
1 acre = 0.404 dönüm veya hektar (ha)
1 feet (ft)= 12 inch = 0.305 m
1 pound (lb)=16 ounces = 453.6 g
Bir acre-food (1233 m3) alanda bulunan klor konsantrasyonunu 1 ppm
arttırmak için 4.5 pound veya 2.04 kg tuz eklemek gereklidir.
Mesela:
AĢağıdaki veriler derinliği ortalama 4 feet (121.92 cm) olan ve 20-acre'lik
Suların Özellikleri, 33
(80940 m2) bir yüzeye sahip olan bir kedi balığı havuzundan alınmıĢtır.
Veriler;
4 ppm nitrit
15 ppm klor
Önce birinci formül kullanılırsa;
(6 x 4 ppm nitrit) -15 ppm havuzdaki klor = 24 -15 = 9 ppm klor havuza
ilave edilmelidir.
Ġkinci formülü kullanıldığında ise;
20 acre (80940 m2) x 4 feet (1,22 m) ortalama derinlik x 9 ppm (havuza
ilave edilecek klor x 4.5 = 3240 pound (1467.72 kg) tuzun havuza ilave edilmesi
gereklidir.
Dikkat edilmesi gereken husus bu formüllerde mutlak surette formülde
verilen birimlerin kullanılması gerekmektedir. Çünkü, 2. formüldeki katsayı bu
ölçü ve tartı sistemleri esas alınarak hazırlanmıĢtır, aksi taktirde aynı sonucu
almak mümkün değildir. Örneğin yukarıdaki iĢlemi yeniden yapacak olursak;
80940 m2 x 1.22 m x 9 ppm (0.009 kg/m3) x 4.5 = 3999.24 kg tuzun havuza
ilave edilmesi gerekecektir ki, bu sonuç yukarıdaki sonucun 2 katından daha
fazladır. Hesaplamayı 2. formüldeki “4.5” katsayısının değiĢtirdiği görülmektedir.
Hesaplanan tuzun havuzlara tatbik edilmesi iĢlemi çeĢitli motorlu araçlarla
kenardan veya teknelerle vs. yapılmalıdır. Balıklar Kahverengi kan hastalığına
yakalandıklarında tuzun homojen bir Ģekilde ve mümkün olduğu kadar çabuk
havuza yayılması gereklidir. Havuza tuz tatbik edilmesinden itibaren 24 saat
içinde kahverengi kan hastalığının önüne geçilebilmektedir. Su kalitesini düzenli
Ģekilde izlemek için yapılacak iyi bir program kahverengi kan hastalığını
önlemede etkili olmaktadır. Havuz suyu ilkbahar ve sonbahar aylarında haftada en
az 2-3 kez kontrol edilmelidir. Yılın diğer aylarında ise en azından haftada bir
kez kontrol edilmelidir.
Kedi balıkları için tavsiye edilen klor nitrit oranı en az 6:1 olmalıdır.
Havuzlarda yeterli miktarda klor olsa bile olası bir nitrit yükselmesine karĢı
havuzlar günlük olarak kontrol edilmelidir. Bunlara ilaveten, ağır yağıĢlardan
veya kuyu sularının aktif akıĢ periyotlarından sonra klor miktarı ölçülmelidir.
Çünkü her iki olayda da klor konsantrasyonları dilusyona (sulandırma)
uğrayabilmekte ve neticede klor:nitrit oranı azalmaktadır. Bu nedenle sürekli
olarak havuzlarda ani nitrit artıĢlarına karĢı bir buffer olarak görev yapabilecek
miktarda genellikle 25-50 ppm arasında klor konsantrasyonu bulunması
gerekmektedir. Bu iĢlem kedi balığı yetiĢtiriciliğinde havuzlarda bir standart
olarak uygulanmakta, dolayısıyla kedi balığı yetiĢtiriciliğinde kahverengi kan
Su Kirliliğine Giriş - 34
2.1.6. Fosfor
Fosfor, azot ve potasyum besleyici elementlerdir. Sularda bulunan fosfor
formları genellikle ortofosfatlar, organik fosforlar ve partikül fosforlardır. Tabi
sularda fosforun inorganik formları genelde orthofosforik asidin ürünlerini
iyonize etmektedir.
H3PO4 H+ + H2PO4-
H2PO4- H+ + HPO42-
HPO42- H+ + PO43-
Suların Özellikleri, 35
Detritus
Çözünebilir
organik
fosfor Tüketiciler
Fitoplanktonlar
Fosfat Makrofitler
Mikrobiyal aktivite
Sedimentte
kalıcı kayıplar
HS- S-2 + H+
2.1.8. Kükürt
Sulara karıĢan kükürtlü maddeler tür bakımından çok çeĢitli olup sülfür,
kükürt, sülfat, sülfür, tiyosülfat, kükürt oksitlerle, kükürtlü halojenürler ve çok
sayıda organik kükürt bileĢikleri halinde olabilmektedirler. Bu kadar çok sayıda
kaynaktan çeĢitli fiziksel yada kimyasal formlarda su ortamına giren kükürt,
ortamın redoks potansiyeline ve pH‟ya bağlı olarak doğal çevrime uğramaktadır
(Yaramaz, 1992).
Azot bileĢiklerinin denitrifikasyonu sonucu inert N2 gazı haline
geçmesinden (azotun ortamdan uzaklaĢması) sonra su içerisindeki sülfatlar
organik maddeyi oksitlemeye devam etmektedirler. Ġndirgenme sonucu su ortamı
asidik olmakta ve sülfür, H2S gazı çıkıĢıyla serbest hale gelmekte ve çıkan H2S ve
NH3 gazları arasında pH‟a bağlı sabit bir orantı sağlamaktadır. Yüzeyden 100-150
m derinliklerden itibaren tamamen oksijensiz olan Karadeniz‟de oksijenin 0.11
ml/l değerinden baĢlayarak sülfür deriĢimi hızla artmaktadır. Bu tür ortamlarda
metal katyonları genellikle suda az çözünen metal sülfür (pirit) oluĢumuyla
çökelerek sedimente geçmektedirler. ĠndirgenmiĢ su ortamlarında en çok rastlanan
dengeli kükürt bileĢiği H2S‟dir. Toksik bir gaz olan H2S‟nin normal basınçta ve
25 oC‟deki suda çözünürlüğü oksijene göre 100 kat daha fazladır. Suda çözünmüĢ
H2S zayıf asit özelliği göstermektedir.
Kükürdün Ģu kaynaklardan geldiği bilinmektedir.
1. Kentsel kullanılmıĢ sular
2. Endüstriyel kullanılmıĢ sular ve maden ocaklarından süzülen sular.
3. Kent sokaklarından gelen yağmur suları.
4. Tarlalardan kükürtlü yapay gübreleri yıkayıp çözerek sürükleyen yağmur
suları.
5. Maden çıkarma iĢlemlerinde oluĢan kükürtlü cevher ve kömür
yığınlarından süzülen yıkama ve yağmur suları.
6. Kükürtlü maddelerin kaza sonucu çevreye saçılımı.
Suların Özellikleri, 39
2.1.9. Asidite
Asidite suyun hidrojen iyonlarını tutma kapasitesi olarak tanımlanmaktadır.
Asidite karbonik asit ve tannik asit gibi zayıf asitlerle, demir ve aluminyum sulfat
gibi tuzların iyonlaĢmamıĢ kısımlarından kaynaklanmaktadır. Asiditenin standart
ölçü birimi pH olarak ifade edilmektedir. pH değerleri 1 - 14 arasında değiĢmekte
olup numaranın küçüklüğü asitliğin daha fazla olduğunu göstermektedir. Nötr
sularda pH değeri 7 olmaktadır. Balıklar 3.5 - 10.0 pH değerleri arasında
yaĢayabilmektedirler fakat pek çok balık türünün arzuladığı pH değerleri 6.5 -9.0
olmaktadır. Bazı balık türlerinin istemiĢ oldukları optimum pH değerleri Tablo
2.16‟da verilmektedir. Balıkların yüksek sıcaklıklardaki yüksek pH değerlerine
tolerasyonları çok azdır. Yüksek pH‟da amonyum toksisitesi en büyük
problemlerden birisi olurken düĢük pH‟da hidrojen sülfür çok fazla toksik etki
yapmaktadır.
Havuz sularının pH‟sı ortamda bulunan karbondioksitin miktarına bağlı
olarak değiĢmektedir. Ortamda bulunan karbondioksitin baĢlıca kaynağı bitki ve
hayvan solunumudur. Karbondioksit fotosentez esnasında kullanılmaktadır
dolayısıyla sudaki karbondioksit konsantrasyonu geceleyin artmakta ve
gündüzleri azalmaktadır. Karbondioksitin suda bulunması asiditeye delalet
ettiğinden genellikle suyun pH‟sı akĢama doğru en yüksek değerine ulaĢmakta ve
güneĢ doğmadan hemen önce ise en düĢük değere düĢmektedir. Günlük pH
dalgalanmalarının miktarı suyun buffer kapasitesine bağlıdır. Zirai kireç ilavesi
suyun bikarbonat buffer kapasitesini arttırmaktadır, bu ise günlük dalgalanmaları
azaltmakla beraber genellikle sabahları pH‟yı arttırmakta ve öğleden sonraları
düĢürmektedir.
Kireç aynı zamanda suyun asit bağlama gücü için de gerekli olan bir
maddedir. Suyun asit bağlama gücü genelde balık yetiĢtiriciliği için önemli bir
faktördür. Suyun asit bağlama gücü, metiloranj indikatörü ilave edilmiĢ 100 ml
suyun 1/10‟ nun HCl asitle titre edildiğinde sarf edilen asidin ml cinsinden ifadesi
olup, sularda 0,1 – 6,0 arasında değiĢme göstermektedir. Alabalık yetiĢtirilecek
sularda bu değerin 1,5 – 2,0 arasında olması arzu edilmektedir. DüĢük değerler
kirecin yetersizliğini, 3,5 – 4,0‟ ün üzerindeki değerler ise ya fazla kireç yada
Su Kirliliğine Giriş - 42
2.1.11. Sertlik
Herhangi bir suyun sertliği denildiğinde o suyun sabunu çöktürme özelliği
anlaĢılmaktadır. Bu nedenle sert sular köpük oluĢturmak için çok sabun kullanımı
gerektiren sular olarak tanımlanır. Kimyasal olarak sertlik; su içinde çözünmüĢ
(+2) değerlikli katyonlar yani Ca+2, Mg+2, Sr+2, Fe+2, Mn+2 ile HCO3-, SO4-2, Cl-,
ve NO3- gibi anyonlarının bileĢik oluĢturması neticesinde ortaya çıkmaktadır.
(ġengül ve ark., 1986).
Hidrosferde suların sertliği coğrafik olarak değiĢim göstermektedir. Kural
olarak yüzey suları, yeraltı sularından daha yumuĢaktır. Genellikle, suyun sertlik
derecesi, yağmur suyundan baĢlayarak izlediği yol boyunca temasta bulunduğu
jeolojik yapıyla yakından ilgilidir. Toplam sertlik genellikle kalsiyum karbonat
cinsinden ppm olarak ifade edilmektedir. Sertlik dereceleri ve buna tekabül eden
kalsiyum karbonat miktarları Tablo 2.17‟te verilmektedir.
Tablo 2.19. Bazı farklı havuz sularının toplam sertlik ve toplam alkaliniteleri.
Su Tipi Toplam Alkalinite Toplam Sertlik
(mg/litre) (mg/litre)
Kumlu topraktaki havuz 13.2 12.9
Asidik, killi topraktaki havuz 11.6 12.3
Kalkerli topraktaki havuz 51.1 55.5
YumuĢak fakat alkalin kaynak 93.0 15.1
suyu ile doldurulmuĢ havuz
Kıraç bölgedeki havuz 346 708
kaydedilmektedir.
DüĢük alkalinitede, sular asiditeye karĢı olan buffer veya tampon özelliğinin
çoğunu kaybetmekte ve sonuçta pH‟da dalgalanmalar görülmektedir. Hatta
alkalinite “0” olduğu zaman bile, ortamda tannik asit gibi zayıf asitlerin olması
düĢük alkaliniteli suların bu asitlerin hidrojen iyonlarını bağlayabilecekleri ve bu
yüzden de pH‟da değiĢmelere neden olabileceği bildirilmektedir. Ayrıca, düĢük
alkalinitede balıklar bakır gibi toksik maddelere karĢı daha fazla duyarlı
olmaktadırlar.
Su sertliği ve alkalinitesinin tespiti hemen su baĢında su test kitleriyle yada
sulardan örnek alınarak laboratuvarlara yapılmaktadır. Alkaliniteyi arttırmak için
zirai kireç (dolomit) kullanılması tavsiye edilmektedir. Havuzlarda yapılacak
kireçleme için gerekli olan kireç miktarları Tablo 2.20‟de verilmektedir.
Tablo 2.20. Çeşitli alkaliteli havuzlar için gerekli olan dolomit miktarı
Total alkalite (ppm) Dolomit kireç (g) / yüzey alanı (m2)
12 ve daha az 247
12 – 14 185
15 – 25 61.77 -123.54
25 ve daha fazla Ġlaveye gerek yok
2.1.12. Silisyum
Silisyum miktarı diğer besleyici elementlerde olduğu gibi mevsimlere,
derinliğe ve bölgelere bağlı olarak değiĢimler göstermekte, mevsimsel değiĢimler
özellikle yüzey sularında dikkati çekmektedir. Bir hücreli alg yani diatom
çoğalmasının fazla olduğu ilkbahar aylarında Si değiĢimi çok düĢük düzeylerde
olmasına karĢın, fotosentez aktivitesinin diğer bir ifade ile bir hücreli alg
büyümesinin az olduğu kıĢ aylarında değiĢimde bir yükselme görülür. Silis diğer
besleyici elementler gibi canlıların esas yapısına girmez, fakat pek çok denizel
formun iskeletlerini oluĢturur. ÇözünmüĢ silikat özellikle fitoplanktonların önemli
bir grubunu oluĢturan diatomların(aynı zamanda silikoflagellatlar ve radiolerlerin
de), silisli algler, silisli süngerlerin yapısal bir bileĢimidir. Diatomların üremesi
için denizlerde Si deriĢiminin belli bir minimumun üzerinde olması gerekir. 30 –
40 g/l oranında veya daha fazla çözünmesi Si bulunduğu sürede üreme devam
etmektedir. Bu element yerküresinde bol olarak bulunduğu halde, deniz suyunda
oldukça düĢük deriĢimlerde bulunur. Özellikle kıyı suları tipik olarak çözünmüĢ
Si içerirler. Karalardan drenaj yoluyla gelen silikat, hızlı biyolojik aktivite ve
nehirlerin taĢıdığı yüksek miktarlı çözünmüĢ maddelerdir. Denizlere, nehirlere
Suların Özellikleri, 47
2.2.1. Sıcaklık
Sıcaklık sularda tabakalaĢmaya neden olmasından dolayı balıklar üzerine
indirekt etkilere sahiptir. Sıcaklık değiĢtikçe suyun yoğunluğuda değiĢmektedir
4oC‟de suyun yoğunluğu maksimum olmaktadır. Bu dereceden sonra tekrar
düĢmektedir. Su donduğunda buz halini almakta özgül ağırlığı aniden % 9
oranında azalmakta ve su yüzeyinde yüzmektedir. Suyun sıcaklığı ile yoğunluğu
arasındaki bu özel durum, ılımam bölgelerde özellikle kıĢın hava sıcaklığının 0
o
C‟nin altına düĢtüğü yerlerde, dip sularının sıcaklığının +4 oC‟de sabit kalması
Su Kirliliğine Giriş - 48
nedeniyle sudaki hayat için büyük önem taĢımaktadır. Eğer su, sıcaklığı azaldıkça
yoğunluğu artan diğer sıvılar gibi olsaydı, en soğuk sular dibe kadar inecek, kıĢın
Ģiddetli soğuklar esnasında nehir ve göllerin donmaları dipten baĢlayarak satıha
kadar devam edecekti.
Bahar baĢlarında havuz sularının sıcaklığı yüzeyden dibe kadar uniformdur.
Fakat, havalar ısındıkça yüzey suları ısınmakta ve yoğunlukları düĢmektedir. Yaz
baĢlarında ise havuzlarda tabakalaĢma olayı gerçekleĢmekte ve baĢlıca üç tabaka
meydana gelmektedir. Bunlar:
1. Oksijence zengin ve nispeten sıcak, epilimnion adı verilen üst tabaka.
2. Sıcaklıkta ani düĢüĢün meydana geldiği geçiĢ tabakası veya termoklin
(metalimnion)
3. Oksijen bakımından fakir, soğuk ve hipolimnion adı verilen dip tabaka
Bu tabakalardaki sular yoğunluk farklarından dolayı birbirlerine
karıĢamamaktadırlar. Ilıman bölgelerde tabakalar arasındaki sıcaklık farkları
oldukça belirginleĢmekte, yaz mevsiminde ise kuvvetli rüzgar ve yağmurlar
neticesinde sık sık geçici stratifikasyon (tabakalaĢma) ve turnover (karıĢma)
olmaktadır. Turnover havuzlarda zaman zaman su kalitesi problemlerine yol
açabilmektedir, çünkü dipte bulunan sular genellikle bol miktarda çürümüĢ
organik madde, az oksijen ve dekompozisyon sonucu meydana gelen toksik
ürünleri içermektedirler. Yaz turnoveri olduğu zaman suyun rengi hızlı bir
Ģekilde kahverengi, siyah yada griye dönüĢmekte, suyun kokusu çürük kokusuna
benzemekte ve balıklar su yüzeyine baĢlarını çıkarmak suretiyle hava
yutmaktadırlar. Bu saydığımız semptomlar genellikle ağır fırtına ve yağmurlardan
sonra ortaya çıkmaktadır. Turnover ayrıca sularda bulunan fitoplankton miktarının
azalması neticesinde ıĢık penetrasyonunun artmasına bağlı olarak dip sularının
ısınmasıylada oluĢabilmektedir. Küçük havuz ve göllerde yapılacak sürekli
havalandırmayla stratifikasyonun önlenmesi mümkün olmaktadır. Çünkü
havalandırma iĢlemi oksijenin suyun tabakalarına homojen olarak dağılmasına ve
alglerin reklerinin arzu edilen yeĢilden arzu edilmeyen mavi-yeĢile dönüĢmesini
engellemeye yardım etmektedir. Derinliği az, yüksek verimli göl ve havuzlarda
yaĢayan canlılar zaman zaman kıĢ ölümlerinden etkilenmektedirler. Genellikle,
kıĢ sezonunda sıcaklığı 4.4 oC‟nin altına düĢen suların balıkçılık için elveriĢli
olmadığı kaydedilmektedir. Soğuk bölgelerdeki göllerde su sirkülasyonunun
oluĢmaması nedeniyle çözünmüĢ oksijen deriĢimi derine doğru hızla
azalmaktadır. Aynı Ģekilde tropikal bölgelerdeki göllerde mevsimsel sıcaklık
değiĢikliklerine bağlı düĢey hareketler olmadığından, özellikle derin göllerin dip
suları çözünmüĢ oksijen ve canlılık bakımından çok fakirleĢmektedir. KıĢtan yaza
ve yazdan kıĢa geçilen mevsimlerde göl suları gerek sıcaklık gerekse çözünmüĢ
oksijen deriĢimi bakımından daha fazla homojenlik arzetmektedirler.
Suların Özellikleri, 49
2.2.2. Akıntılar
Akıntıların denizlerde meydana gelmesine etkli eden belli baĢlı faktörler:
1. Rüzgarın su yüzeyindeki sürtünme kuvveti
2. Atmosfer basıncındaki değiĢmeler
3. Deniz yüzeyinin eğiminden doğan yatay basıncın gradyanı
4. Yoğunluğun yatay yüzeyde değiĢmesinden doğan yatay basınç gradyanı
5. Gel-gitlerden doğan kuvvetlerdir.
Meydana gelen akıntıların üzerine coriolis kuvvetleri (dünyanın kendi
ekseni etrafında dönmesi sonucu oluĢan kuvvetler) ve sürtünme kuvvetleri etki
etmektedir.
Akıntılar balık göçlerini etkileyen fiziksel faktörlerdendir. Ġçgüdüsel olarak
göç eden balıkların belirli mevsimleri seçmelerinde, üreme yiyecek bulma gibi
biyolojik faktörlerin, tuzluluk, alkalinite, pH, kirleticiler gibi kimyasal faktörlerin
ve dip yapısı, suyun derinliği, sıcaklık, ıĢık ve akıntılar gibi fiziksel faktörler etki
yapmaktadırlar. Balıklar akıntıların ters istikametinde yüzdükleri için akıntı
hızının fazla olması balıkların daha fazla enerji harcamalarına neden olmaktadır.
Yeterinden daha az enerji depolayan balıkların gidecekleri yerlere ulaĢması
mümkün olmamaktadır. Örneğin somanlar denizlerden tatlı sulara geçiĢlerinde
yolda katiyen yiyecek almamakta sürekli yüzmektedirler. Tatlı sulara geçerek
yumurta ve milt bırakacakları yerlere gelip bu faliyetlerini tamamladıktan sonra
ise ölmektedirler. Tatlı sulara geçmiĢ olsalar dahi enerjilerinin bittiği yerde hemen
ölmektedirler. ĠĢte akıntılar bu enerji harcamasını oldukça arttırmaktadırlar.
Topoğrafik yönden ele alındığında genellikle nehirlerin üst kısımlarında
Suların Özellikleri, 51
akıĢ hızı fazla, aĢağılara doğru ovalara inildikçe akıĢ hızı oldukça azalmaktadır.
AkıĢ hızının azalmasıyla sularda temperatür artmakta ve buna bağlı olarakta
akarsuların bu kısımlarında yaĢayan canlı türleri üst kısımlarda yaĢayanlardan
oldukça farklılık arzetmektedir. AkıĢ hızın azalmasıyla süspanse maddelerde
akarsuların bu kısımlarında miktar olarak oldukça artmaktadır. Sıcaklığın
artmasıyla suların taĢımıĢ olduğu gazların miktarlarıda düĢmektedir. Ova
kısımlarda genellikle oksijene daha az ihtiyaç duyan canlı formları yaĢamaktadır.
Tabiki suların sıcaklığı üzerine rakımın etkisinin mi, atmosferin sıcaklığının
etkisinin mi yoksa akıntı hızının etkisinin mi daha fazla olduğunu tam olarak
tespit etmek oldukça güçtür. Çünkü genellikle sıcaklık üzerine atmosfer
sıcaklığının etkisi değiĢkenlik arzederken, rakım ve topoğrafik yapıdan
kaynaklanan akıntının etkisi daha az değiĢken hatta sabit bir görüntü
arzetmektedir. Dolayısıyla belirli bir zaman için mevsimin etkisini göz ardı
ettiğimizde akıntı hızının düĢmesinden dolayı suyun pek çok fiziksel faktörünün
indirekt olarak etkilendiğini rahatça ifade etmek mümkündür. Elbetteki sıcaklık
ve besin maddeleri yönünden farklılık arzeden bölgelerde yaĢayan canlı türleride
farklı olmaktadır. Örneğin akarsular sıcaklık yönünden alabalık bölgesi, thymalus
bölgesi, barbus bölgesi ve abramis bölgesi olarak dört kısma ayrılmaktadır.
Kirlilik yönünden ele alındığında genellikle akıntının olmadığı durgun sularda ve
akarsuların akıntı hızlarının düĢtüğü bölgelerinde, diğer kısımlarına oranla daha
fazla inorganik ve organik kirlilik olmaktadır.
2.2.3. Yoğunluk
1 1.00085
2 1.00169
3 1.00251
14 1.00818
35 (Deniz suyu) 1.02822
2.2.5. Gel-git
Ay ve güneĢin dünyadaki çekim kuvvetlerinin etkisiyle genellikle
okyanuslarda meydana gelen ve günlük, yarım günlük, günlük ağırlıklı karıĢık ve
yarım günlük ağırlıklı karıĢık olmak üzere dört tipte oluĢan gelgitler periyodik
akıntılara neden olmaktadırlar.
Açık okyanuslarda metreler mertebesinde olabilen gel-git seviye farkı,
denizlerde daha küçük olmaktadır. Ülkemiz kıyılarında gel-git seviye değiĢmeleri
20 - 30 cm dolayındadır. Gel-git med-cezir olarak adlandırılmakta ve med suların
yükselmesi, cezir ise alçalması manasına gelmektedir. Özellikle yumuĢakça ve
kabuklu deniz ürünleri yetiĢtiriciliği elveriĢli bölgelerin haricinde med-cezir
bölgelerinde yapılmaktadır. Çünkü med-cezir bir nevi suların karıĢması
(upwelling) hadisesi olup sahil sularının besin maddelerince zenginleĢmesine
neden olmakta ve verimliliği arttırmaktadır.
2.2.6. Turbidite
Turbidite, ıĢığın suyun alt kısımlarına geçmesini engelleyen asılı katı
maddelerin miktarı olarak tarif edilmektedir. Turbidite planktonik alglerin suda
aĢırı çoğalması ve süspansiyon haldeki humus ve mil gibi her çeĢit maddelerin
miktarlarının artması sonucu meydana gelmektedir. Bunlardan özellikle kil
partiküllerinden meydana gelen turbidite veya bulanıklık istenmez.
Bulanıklık balıkları direkt etkilememesine rağmen, çamur ıĢık geçirgenliğini
sınırlandırmakta ve suyun veriminin düĢmesine neden olmaktadır. Bunun yanında,
mikroskobik bitkilerin besin zincirinin temelini oluĢturmaları ve dolayısıyla balık
veriminini arttırmaları nedeniyle sularda arzu edilmektedirler. Fakat, aĢırı
turbidite ototrof bitkilerin prodiktivetisini düĢürmekte ve ıĢığa aĢırı ihtiyaç duyan
organizmaların da ölümüne sebep olmaktadır.
Bu tip problemler genellikle süspansiyon madde miktarı % 4‟ten fazla
olduğunda, yahutta berraklık 30 cm‟nin altına düĢtüğünde ortaya çıkmaktadırlar.
Su bulanıklığı veya seston tayini secchi disk veya nephalometre ile ölçülmektedir.
Sudaki asılı partiküllerin balık türlerine verdikleri zararlar aĢağıdaki gibi
sıralanabilir:
1. Doğrudan öldürücü toksik etki yapmaktadırlar.
2. Balıkların ve yumurtalarının geliĢmesine engel olmaktadırlar.
3. Besinlerini görmelerini güçleĢtirmekte dolayısıyla avlanamamalarına
neden olmaktadırlar.
4. Balıkların hareketlerine ve göçlerine etki etmektedirler.
5. Balıkların besin zincirinde önemli olan fito ve zooplanktonların yok
Su Kirliliğine Giriş - 54
3. KĠRLETĠCĠ KAYNAKLAR
3.1. Kirlenme
IOC (Devletlerarası OĢinografik Komisyon) kirlenmeyi, deniz çevresine
insanoğlu tarafından gerek doğrudan gerekse indirekt olarak verilen madde veya
enerji sonucunda; deniz canlıları ve insan sağlığı için zararlı olan, balıkçılık dahil
denizdeki aktiviteyi değiĢtiren, ayrıca deniz suyunun içme suyu olarak
kullanımında kaliteyi bozan ve tatlılığını düĢüren faktörlerin tümü olarak
tanımlamaktadır. FAO (BirleĢmiĢ Milletler Tarım Organizasyonu) su kirliliğini;
canlı kaynaklara zararlı, insan sağlığı için tehlikeli, balıkçılık gibi çalıĢmaları
engelleyici ve su kalitesini zedeleyici etkiler yapabilecek maddelerin suya
atılması olarak tanımlamaktadır.
Bu tanımlara göre deniz kirliliğine neden olan baĢlıca kaynaklar, 1. Evsel
atık sular, 2. Endüstriyel atıksular, 3. Petrol Kirliliği, 4. Toksik metal kirliliği, 5.
Zirai ilaçlamalar, 6. Turizm ve eğlence atıkları olarak sıralanabilir (ġengül, 1991).
renktedirler ve 160 mg/l konsantrasyonlara varan toplam azot, 2-3 mg/l fosfor
bileĢikleri ve 3- 4 mg/l potasyum içerebilirler.
b. ġeker endüstrisi atıksuları
ġeker üretimi esnasında büyük miktarlarda su kullanılır. Su tüketimi
bölgesel koĢullara bağlı olarak 5 - 19 m3 su/ton pancar Ģeklindedir. Örnek olarak
2000 ton Ģeker pancarını günlük olarak iĢleyen bir tesiste ortalama su tüketimi 15
m3/ton, su ihtiyacı ise 3000 m3/gün‟dür. Bu miktar 150 l/kiĢi/gün su kullanan
200.000 nüfuslu bir Ģehrin günlük su tüketimine eĢittir.
c. Konserve endüstrisi atık suları
Konserve tesislerinde atık suların hacmi ve özellikleri bir tesisten diğer
tesise ve bir tesis içinde de günden güne değiĢiklik gösterebilmektedir. Narenciye
konservesi atıkları kaygani çamurumsu, üniform olmayan bir kütledir. Günde 700
ton narenciye iĢleyen bir tesiste 2700 m3 / gün atıksu ve 6 ton/gün BOI kirlilik
yükü oluĢur. Narenciyelerin konserve yapılması sırasında BOI‟si ve askıda katı
madde konsantrasyonu yüksek olan atıklar meydana gelir.
d. Bitkisel yağ sanayi atıksuları
Ham yağların içerdiği serbest asitliğin nötralize edilmesi ile elde edilen
soapstock yağ iĢletmelerinde önemli bir yan ürünü oluĢturur. Genellikle sabun
imalinde kullanılarak değerlendirilir. Soapstockun yağdan alınmasından sonra,
yağdaki sabun kalıntılarının yıkanması ile atıksu oluĢur. Yağın % 10 - 30‟ u
oranında sıcak su ile yapılan yıkama sonunda elde edilen atıksuda sabun, yağ,
serbest alkali, yağa bulanmıĢ bazı ağır metaller, yağdaki doğal renk maddeleri ve
bazı doğal antioksidantlar yer almaktadır. Yağların rafinasyon aĢamasından
ortaya çıkan en önemli atık maddelerden birisi de renk açmada kullanılan ağartma
toprağıdır. Ham yağların rafinasyonunda koku alma iĢleminde ortaya çıkan atık
maddeleri destilasyon sırasında kondense suyuna karıĢan yağdaki istenmeyen
kokular ve kaçak yağdır. Zeytinyağı üretimi sırasında açığa çıkan atıksular büyük
bir kirletme potansiyeline sahiptir. Zeytinyağı üretimi atıksuları alıcı ortamın
organik madde konsantrasyonunu, bulanıklığı, rengi, kokuyu ve asiditeyi arttıran
özelliklere sahiptir.
e. Fermentasyon endüstrisi ve maya sanayi atıksuları
Fermentasyon sanayiinde çeĢitli atıksu kaynakları içinde dealkolize kazan
kalıntıları evaporatör kondensatları önemlidir. Diğer ikincil ve en önemli atıksular
ise distilasyon kalıntıları ve ekipman yıkama sularıdır.
Maya sanayi atıklarının esas bileĢeni artık nutrientlerdir. Bu atıklar toplam
atıksu hacminin % 20‟ sini toplam BOI‟ nin ise % 75 - 80‟ ini teĢkil ederler. Maya
atıkları kahverengi renkli, tipik maya kokulu ve oldukça higroskobik atıklardır.
Katı maddeler çözünmüĢ ve kolloidal haldedir. Askıda katı madde
Kirletici Kaynaklar, 59
engellenmesi.
2. AĢırı derecede köpük oluĢumu
3. Tatlı sularda yaĢayan balıklara karĢı toksik etkisi
4. Ġçme suyu arıtma tesislerinde arıtılmasının güç olması
Deterjan bileĢiklerinin içme suyu temin edilen kaynaklara karıĢması halk
sağlığı açısından da önem taĢımaktadır. DüĢük miktarlarda da olsa içme suyu ile
birlikte insanlar bir miktar deterjanı içme durumunda kalmaktadırlar. Tüm
deterjanlar biyolojik olarak belli miktarlarda ayrıĢma göstermektedirler. Bu
ayrıĢmanın derecesi tamamen deterjanın kimyasal yapısı ile iliĢkilidir.
Deterjanların yapısındaki diğer bir kirlilik unsuru da polifosfatlar‟dır.
Deterjanlardaki polifosfatların organik asitlerle değiĢtirilerek alıcı su ortamlarında
alg problemine neden olmamaları konusunda yoğun araĢtırmalar yapılmaktadır.
Deterjan ünitelerindeki atıklar; ham madde kaçakları, dolgu maddeleri ve yüzey
aktif madde kaçakları Ģeklinde oluĢabilir. Deterjan artıkları çok miktarda
çözünmüĢ veya kolloidal halde katı madde, organik maddeler ve fosfor içerir.
j. Deri sanayi atıksuları
Deri endüstrisi atıkları genellikle yaĢ iĢlemlerden ileri gelmektedir.
Geleneksel yöntemler ile derilerin iĢlenmesinde 1 kg deri için 50 - 100 kg
dolaylarında su kullanıldığı bildirilmektedir. Deri sanayinde su tüketimi bir
prosesten diğerine değiĢiklik göstermektedir. Genellikle bitkisel tabaklayıcı
maddelerin kullanılması halinde daha az, krom gibi tabaklayıcı maddelerin
kullanılması halinde daha çok su sarf edilmektedir. Islatma - yumuĢatma
iĢlemlerinden çıkan sular bazı protein artıklarını, kan ve benzeri organik
kirlilikleri, kıl, yün ve toprak gibi bazı maddeleri içerirler. Atık suyun en önemli
özelliği yüksek tuzluluk içermesi ve hafif alkali özellikte olmasıdır.
k. Boya sanayi atıksuları
Boya üreten fabrikalardan çıkan kullanılmıĢ suların ana kaynağını tank ve
techizatın yıkanması oluĢturmaktadır. Hammaddeleri karıĢtırma, inceltme - ton
ayarlama ve doldurma, paketleme Ģeklinde üç adımda yapılan boya üretimi
sonunda üretilen boyanın cinsine bağlı olarak bu adımlarda kullanılan tank ve
techizat su veya bir solvent ile yıkanır. Bu iĢlemlerden çıkan sularla boyadan
gelen toksik veya toksik olmayan organik ve anorganik çeĢitli bileĢikler bulunur.
Sıvı atıklar solvent esaslı atık maddeler ve ağır metalleri içeren yıkama sularını
içermektedir.
l. Kimyasal madde ve gübre sanayi atıksuları.
Sülfürik asit üretimi esnasındaki reaksiyonlarda ısı aĢığa çıktığından
soğutma suyu ile soğutma iĢlemi yapılmakta ve neticede bir termal kirlenme
Kirletici Kaynaklar, 61
sorunu ortaya çıkmaktadır. Diğer bir atıksu kaynağı ise sızıntılar ve kaçaklardır.
1. Fosforik asit üretimi
Fosforik asit üretiminde farklı asitlerin kullanılması farklı atıklara neden
olmaktadır. Atık olarak, kalsiyum, flor, demir, aliminyum, silika ve uranyum
sulara karıĢır. Asit olarak sülfürük asit kullanıldığında oluĢan diğer atık kalsiyum
sülfattır.
2. Nitrik asit üretimi
Nitrik asit üretiminde oluĢan baĢlıca atık, proses makinaları yağlanmasında
kullanılan yağlardan gelir.
3. Amonyak üretimi
Amonyak üretiminde karbondioksiti uzaklaĢtırmak üzere amonyak ile veya
sodyum hidroksit ile yıkama iĢlemi uygulanır. Bu son çözeltiler rejenere edilmez
ve atık olarak atılırlar. Bu prosesteki en büyük problem, kazan sisteminde buhar
kondensasyon sularıdır. Kondenzasyon suları bu yöntemle NH3 üretiminde oluĢan
en büyük kirlilik akımını oluĢturur. Diğer bir amonyak üretim metodu ise
sıkıĢtırılmıĢ hava ile hidrojenin yakma fırınında N : H = 3: 1 oranında
karıĢtırılması ile yakılmasıdır. Bu proseste havadaki karbon dioksit sodyum
hidroksit yıkaması ile uzaklaĢtırılır. Soğutma suları ve kazan suları en önemli
atıkları teĢkil etmektedir.
4. Üre üretimi
Üre üretimi prosesi tamamen kapalı devre olduğundan atıksu oluĢmaz.
m. Çimento sanayi atıksuları
Çimento üretimi sürekli bir prosestir. Çimeto sanayinde kullanılan suyun
büyük hacimdeki bölümü esasen kirlenmemiĢ haldedir. Soğutma sularının
sıcaklığının yüksek olması ötesinde baĢka bir kirliliği yoktur.
n. Kömür endüstrisi atıksuları
Kömür yıkama sularındaki en önemli kirlilik askıdaki katı maddeler,
kalsiyum ve magnezyum sülfatlar ile demirdir. Asidik maden drenaj sularını alan
nehir suları asidik olmakla beraber, endüstriyel veya evsel amaçlarla kullanımı
için ilave arıtıma gerek duyulan yüzeysel sulardır. Asidite alkali özellikteki
kimyasal madde ilavesiyle giderilebilir, ancak bu kez de oluĢan su sert su
özelliğindedir ve endüstriyel su temini için yumuĢatılması gereklidir. Asidik
maden drenaj sularını alan sularda genellikle Ģu karakteristikler izlenir: DüĢük
pH, yüksek özgül iletkenlik, yüksek demir, alüminyum, manganez ve magnezyum
konsantrasyonları, yüksek çözünmüĢ katı maddeler, yüksek derecede sertlik
(çoğunluğu da kalıcı sertlik olmak üzere) ve yüksek asidite.
Su Kirliliğine Giriş - 62
Pestisitler - + + +
Deterjanlar - - + +
ÇeĢitli sentez org. bileĢikler + + + +
Kükürt Türevleri + + + -
Nitratlar - + + +
Fosfatlar - + + +
Ağır Metaller + + + +
Florürler + + - -
Aerosoller + + - -
3. Biyolojik Kirleticiler
Ölü Organik Maddeler - - + +
Patojen Mikro organizmalar + + + +
7. Poliklörürlü bifeniller
8. Petrol hidrokarbonları
9. Asitler ve alkaliler
E. Termal pollusyon
F. Diğer Pollusyon Kaynakları
1. Hava Kirlenmesi
2. Radyasyon Kirliliği
3. Gürültü Kirliliği
Ülkemizinde kirliliği önemli boyutlara ulaĢmıĢ bölgelerden biri olan Ġzmir
körfezine kirleticilerin denize ulaĢma yolları Tablo 3.2„deki gibidir.
Tablo 3.4. Farklı yemleme yapılan kedi balığı havuzlarında sabah saatlerinde
çözünmüş oksijen konsantrasyonu
Yemleme düzeyi ÇözünmüĢ oksijen sabah Secchi disk değeri (cm)
(mg/lt)
DüĢük (kg/ha/gün) 4.71 98
Orta (kg/ha/gün) 2.95 45
Yüksek (kg/ha/gün) 1.95 21
Kirletici Kaynaklar, 75
10 100
6 60
Se
cc
h iD
Çö isk
zü iD
4 nm 40
üş eğ
O .
2 20
0 0
10 20 30 40 50 10
Yem (kg/ha/gün)
ġekil 3.2 Kedi balığı havuzlarında büyüme mevsimi boyunca yemleme düzeyi, çözünmüĢ
oksijen ve Secchi disk değeri arasındaki iliĢkiler.
1. Terrijenik
2. Eolien
3. Meteorik olmak üzere baĢlıca üç bölümde incelenmektedir.
Terrijenik parçacıklar; denizlere akarsuların taĢımasıyla veya sahillerin
aĢınmasıyla geldikleri gibi, insanların denizlere döktükleri atıklarla da ilave
olmaktadır.
Eolien parçacıklar: Atmosferik sirkülasyon ile taĢınmaları sırasında denize
düĢen parçacıklardır. Çok nadirde olsa meteroitlerle de denize asılı inorganik
maddeler ilave olmaktadır.
Deniz veya göllerde turbidite, secchi – disk denilen aletle ölçülmekte,
hassas olarak da seston tayini ile yapılmaktadır. Seston tayininde; analiz edilecek
su örneğinden 1lt alınır. Hassas olarak tartımı alınmıĢ 0.45 m göz açıklığındaki
filtre kağıdından Millipore filtre sistemi yardımıyla süzülür. Filtre kağıdı üzerinde
kalmıĢ muhtemel tuz kristallerini çözmek için 1 ml saf su ile yıkanır. 105 oC‟deki
etüvde petri içerisinde kurutulan örnek desikatörde oda sıcaklığına gelmesi
beklenir. Tekrar tartılır, tartım farkı seston miktarını verir. Sonuç mg/ lt cinsinden
ifade edilir.
Eğer su örneği bulanık ve kirli ise 250 veya 500 ml su örneği filtre edilerek
elde edilen sonuç litreye çevrilmelidir. Örnek kabı filtre iĢleminden önce
çalkalanmalıdır (Yaramaz,1992).
3.3.3.4. Erozyon
Toprakların aĢınıp taĢınmasıdır. Bu olay rüzgar, su, dalga, buzul ve buna
benzer kuvvetlerle olmaktadır. AĢınan topraklar suya karıĢarak direk kirlenme
Kirletici Kaynaklar, 77
10 c m
Günlük çökelme mesafesi
1m
10 m
KONVEKSİYON
100 m
1000 m
ġekil 3.3. DeğiĢik tane iriliklerinde ince ve kaba taneciklerin deniz ortamında teorik
çökelme hızları (Degens, 1983)
yapıĢkan Ģekerlerin çözünerek suya geçtiği, kalan kısmın ise tam kolloidal bir
davranıĢla çökelmeye karĢı koyduğu belirtilmektedir (Eisma, 1986)
3.3.3.7. Coccolith
Çökelen tanecikler en çok karalardan önemli miktarda organik madde
getirip, çürütücü canlıların yoğun faaliyete geçmesine yol açan nehir ağızlarında
görülmektedir. Yumrular çoğunlukla kalker iskeleti (coccolith) adı verilen
canlılarla kaplanmakta ve hep birlikte çökelmeye devam etmektedirler.
Çökelmenin tamamlanabildiği sığ kıyı sularında bu canlılar kalkerli sediment
tabakalarının oluĢmasında baĢlıca etken olmaktadırlar. Özellikle Karadeniz‟de
yapılan sediment örneklemelerinde Coccolith kolonilerinden oluĢan yumruların
önemine iĢaret edilmektedir.
parkımız olan Manyas Gölü çevresinde 1988 yılında 43 sanayi kuruluĢu olduğu ve
atıksularını bu göle verdikleri belirlenmiĢtir. Doğal göllerimiz bir yana, içmesuyu
kaynağı olarak kullanılmak üzere oluĢturulan baraj göllerimiz de kirletilmektedir.
Örneğin, Keban baraj gölü havzasında Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği‟ne göre
kurulması yasak olan sanayi kuruluĢları vardır. Bu kuruluĢların atıklarıyla birlikte
kanalizasyon atıksuları kaynaklı atıklarla göl kirletilmektedir. Burada bir
içmesuyu kaynağında olmaması gereken ağır metallerde tespit edilmiĢtir.
Ġstanbul‟a günde 250.000 m3 su veren Büyükçekmece Gölü‟nün uzak koruma
havzasında ise Trakya Serbest Ticaret Bölgesi kurulmaktadır. Ġstanbul‟ a içme
suyu sağlayan Ömerli baraj gölü havzasındaki Sultanbeyli‟ de konut inĢası bile
yasak olduğu halde 1991 yılında bir ilaç fabrikası kurulmuĢtur. Yukarıda sunulan
örnekler ne yazık ki kirlenen su kaynaklarımıza sadece birkaç örnektir.
3.3.4.1. Metaller
Aquatik ortamda yaĢayan canlı organizmalar besin zinciri içerisinde
bünyelerinde biriken ağır metalleri birbirlerine taĢıyabilirler. Ortamda hiçbir
Ģekilde yok olmayan ağır metaller, bir takım yollarla insanlarada ulaĢabilmekte ve
insan sağlığını tehdit edip, bazen tehlikeli boyutlara ulaĢabilmektedir (Say ve
Sarıeyyüboğlu, 1991). Elazığ ferrokrom fabrikası cürufunun yağmur sularının
etkisiyle çevreye sızdığını Pb, Cr ve Fe elementlerinin suya geçtiğini
bildirmiĢlerdir (Ekiz ve ark., 1984; Gül, ve ark., 1984). Pehlivan ve Yılmaz,
(1997), Küçükçekmece gölünden alınan örneklerde Hg, U, Pb, Cu ve Se ağır
metalleri belirlenmiĢtir. Yapılan bir araĢtırmada Hazar Gölü bir kısım metaller ve
florür, sülfat, fosfat ve asidite yönünden süperfosfat fabrikası tarafından
kirletilmektedir (Gündüz, ve Çukur, 1984). BaĢlangıçta oldukça temiz akan
Karasu (AĢkale - Erzurum) akarsuyunun daha sonra kentsel ve endüstriyel atık
sular ile aĢırı derecede kirlendiği, akarsuyun 14 km boyunca kendisine bağlı balık
yaĢamını önemli ölçüde etkilediği, özellikle Ģeker fabrikası atıklarını aldıktan
sonra kütlesel balık ölümlerinin meydana geldiği bildirilmektedir (Kırımhan ve
ark, 1984).
Kirletici Kaynaklar, 85
canlılar için çok zehirli, kendi kendine temizlenme veya arıtılmada etken
mikroorganizmaları öldürücü nitelikte inorganik karakterli sulardır. Ağır
metallerin sulardan uzaklaĢtırılmasında adsorbsiyon, iyon değiĢtirme,
sedimentasyon ve kimyasal çöktürme gibi yöntemlerden yararlanılmaktadır
(Lanouette, 1977; Hannah et al., 1977).
Çoğu metallere memelilerde normal fizyolojik fonksiyon için ihtiyaç
duyulur fakat bu eser miktarlarda olmaktadır. Bunların içinde bakır, demir, çinko,
manganez, iyot, kobalt, selenyum ve krom yer alır. Bunların balıklardaki
fonksiyonları benzerdir, fakat ihtiyaç duyulan miktarın çok az olduğu yaygın
olarak bilinir. Gerek balıklarda gerekse memelilerde, bunlardan biri yada
birkaçının vücut hücrelerinde yüksek konsantrasyonlara ulaĢtığında fizyolojik
fonksiyonları değiĢtirmektedir. Bazı temel metabolik fonksiyonların yürütülmesi
amacıyla az miktarda gereksinim duyulan bakır ve çinko gibi bazı ağır metallerin
ortamdaki deriĢimlerinin artması, metalin öncelikle metabolik aktivitesi yüksek
olan organlarda birikmesine, diğer taraftan da enzimlerin aktif bölgelerini bloke
ederek organizmada toksik etkilerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır (Tort
et.al., 1987; Johnson, 1988; Crespo ve Blasch, 1980; Arumugam ve Ravindranath,
1987). ÇeĢitli metallerin farklı konsantrasyonlarının organizmalar üzerine olan
toksik etkilerinin ve birikimlerinin söz konusu metallere ve organizmaya bağlı
olarak değiĢim göstermesi nedeni ile konu ile ilgili tatlı su ve deniz
organizmalarında çok sayıda araĢtırma yapılmıĢtır (Negilsky et al., 1981;
Moraitouh - Apostolopoulou ve Verriopoulos, 1982; Hemelraad et al., 1987;
Hutchinson ve Sprague, 1989; Erdem ve Kargın,1990; Kargın ve Erdem 1992).
Balıklarda metal etkileĢim çalıĢmaları, metallerin birikimi, biyotransformasyonu
ve atılımlarının belirlenebilmesi açısından önem taĢımaktadır (Wicklund et al.,
1988). Genel olarak, bazı ağır metallerin diğer metallerde birlikte bulunmaları
durumunda, organizmalara olan toksik etkilerinde değiĢimler olabileceği çeĢitli
araĢtırıcılar tarafından ileri sürülmektedir (Pagenkopf, 1983; Hilmy et al., 1987).
Çok sayıdaki endüstri kuruluĢları nedeniyle yüksek düzeyde sanayi
kirliliğinin ve buna bağlı olarak ta ağır metal kirliliğinin etkisinde olan Ġzmir
Körfezinde yaĢayan Lipsoz (Scorpaena porcus L.1758) balıklarında ağır
metallerin değiĢik doku ve organlardaki ortalama birikim düzeyleri yaĢ ağırlığı
esas alınarak Tablo 3.7‟de verilmektedir.
Metaller endüstriyel atıksular ve eski madenlerden sulara geçerler. Asit
akıĢı, aynı zamanda çevredeki topraktan metallerin süzülmesine sebep olur. Balık
fizyolojisi üzerine kirlilik etkileri çalıĢmalarında en yaygın olarak görülen
metaller; bakır, çinko, kalay (öncelikle metylated formu), kadmiyum, cıva (hem
metylated hem de nonmetylated formu), krom, kurĢun, nikel, arsenik ve
alüminyumu kapsar. Kalay ve alüminyum dıĢındakilerin tümü U.S.
Environmental Protection Agency öncelik listesindedirler.
Kirletici Kaynaklar, 87
Tablo 3.7. İzmir Körfezinde yaşayan Lipsoz balığının farklı doku ve organlarında
ağır metal birikim düzeyleri (g / g) (Sunlu ve Egemen, 1997).
Metal Solungaç Karaciğer Et dokusu Kabul edilebilir değer
Cd 0.04 0.09 0.02 0.10
Pb 0.22 0.61 0.04 1.00
Zn 9.41 16.56 1.47 50
Cu 0.08 0.28 0.05 20
En tehlikeli kirleticilerden birisi olan civayla ilgili ilk vakalar 1953 yılında
Japonya‟da Minamatta‟da 1965 yılında da Nigatad‟ta gözlenmiĢtir hastalar
Su Kirliliğine Giriş - 88
sıralamasını elde etmiĢtir. YeĢil alglerden Chlorella vulgaris ağır metal iyonlarını
yüksek kapasitede adsorblamaktadır.
Demirin ana kaynakları demir ve çelik endüstrisi, kömür, sıvı yakıtlar ve
yakılan çöplerdir. Demir suda Fe+2 formunda çözünebilir yada Fe+3 formunda
çözünemez bileĢikler halinde bulunur. Demirin bu iki formunun oranı sudaki
oksijen konsantrasyonuna, pH‟ya ve diğer kimyasal parametrelere bağlıdır. Demir
oksit ve hidroksitleri balıkların solungaçlarında birikerek ölüme neden
olmaktadır. Demir ve tuzlarının zehirlilik etkisi demirin çözeltideki 2 ve 3 değerli
formlarda bulunuĢuna bağlıdır.
Nikel kaynakları; dizel yağı, bazı benzinlerde kullanılan katkı maddeleri,
sıvı yakıtlar, asbest, metal endüstrisi, kömür, rafineriler, yakılan çöpler ve sigara
dumanıdır. Nikel karbonil kanserojen bir madde olup özellikle akciğer kanserine
sebep olmaktadır. Suyun yüzey sathından su içine deĢarj olabilmekte ve miktarı
suyun sertliğine bağlı olarak değiĢmektedir. YumuĢak sularda toksik etkisi daha
fazladır.
Çinkonun ana kaynakları maden iĢleme endüstrisi, araba lastikleri ve çinko
ile galvanizlemedir. Oldukça uçucu bir element olduğu için daha çok hava
kirleticisi olarak kabul edilmektedir. Toksik etkisi, suyun pH‟ sının ve Ca + Mg
konsantrasyonunun yükselmesi ile artmakta ve bu durum balıklarda toksik etki
yapmaktadır. Akuatik ortama transferi atıklar ve yağmur suları ile olmaktadır.
Bazı temel fonksiyonların yürütülmesi amacıyla lağım sularına maruz bırakılan
sazanlarda, amonyum, glikoz, Mg, Cu ve Br seviyelerinin yükseldiği, plazmadaki
protein, K, Fe ve Zn‟nin ise düĢtüğü tespit edilmiĢtir (Kakuta et. al., 1994)
Tablo 3.8. Akarsuyun ağır metal emisyonuna göre sınıflandırılması (g/l) (Wachs,
1969)
Metal
Kirlenme Kirlenme Cd Cr Cu Hg Ni Pb Zn
Dereceleri Dereceleri
0 Temiz
< < 0,01 < 0,5 < 0,02 < 0,3 < 0,2 < 5,0
0,05
I Az 0,05 0,1 – 0,5 - 2 0,02 –0,05 0,3 – 1,0 0,2 – 0,8 5,0 –
KirlenmiĢ –1 0,7 15,0
II Vasat 0,1 – 0,7 – 2 2,0 – 5,0 0,05-0,2 1,0 – 5,0 0,8 – 4,0 15 – 40
KirlenmiĢ 0,40
III Çok 0,4 – 2,0 – 5,0 – 15 0,2 – 0,5 5,0 – 12 4,0 – 12 40 – 100
KirlenmiĢ 1,5 8,0
IV ġiddetli > 1,5 >8 > 15 > 0,5 > 12 > 12 > 100
KirlenmiĢ
Kirletici Kaynaklar, 91
3.3.4.2. Klor
Klor sularda tabii olarak bulunur. Yağmur suları, tuzlu kayaçları ve
toprakları yıkayarak gelen yer altı ve yer üstü sularıyla evsel ve endüstriyel
atıklarla miktarı değiĢebilir. Balıklar için tehlikeli olan form klorit iyonu değil,
daha çok gerek endüstriyel soğutma sistemlerindeki boĢaltma ve gerekse
kanalizasyon etkilerinin dezenfeksiyonu amacıyla kullanılan klor gazının su ile
buluĢtuğu anda ortaya çıkan kimyasal formlarıdır. Bağımsız gaz suda belirgin bir
periyotta ortaya çıkmaz, genellikle bağımsız klor olarak adlandırılan HOCl ve
OCl- formları çıkar. Amonyağın varlığında bağımsız klorinin bir kısmı yada
tamamı birleĢik klorin olarak bilinen monokloramine (NH2Cl) dönüĢür. Hem
bağımsız hem de birleĢik klorin daha güçlü olmak için birleĢtirici ile
oksidanttırlar. Toplam rezidüel klor bağımsız ve birleĢik klorun toplamıdır.
Klorun bu formlarına iliĢkin stabilite ve toksisiteleri önemli ölçüde farklıdır.
Bağımsız klor daha toksiktir ama birleĢik formu daha stabildir ve çevrede daha
uzun süre kalır.
3.3.4.3. Siyanitler
Su Kirliliğine Giriş - 92
Çoğu endüstriyel sularda syanid radikal olarak ortaya çıkar, bunlar kısmen
kimyasalların üretilmesi ve metallerin iĢlenmesinde gereklidir. Bağımsız siyanid
(CN iyonu ve HCN), pH 9‟un aĢağısında olmadıkça daha çok moleküler hidrojen
siyanid olarak ortaya çıkar. Syanitin balıklara toksisitesi Doudoroff tarafından
incelenmiĢtir.
3.3.4.4. Amonyum
Bu bileĢik yalnızca atık maddelerle değil aynı zamanda organik maddelerin
tabii dekompozisyonu sonucunda da ortaya çıkar. Amonyumun gaz formu olan
amonyum hidroksit, amonyum ve hidroksil iyonlarına ayrıĢır. Çoğu tabii sularda
pH aralığında ayrıĢma hemen hemen tamamlanmıĢtır ve amonyumun toksisitesi
aniyonize amonyumun konsantrasyonuna bağlı olarak geniĢler. Göllerin dip
kısmında nitratın bakterilerce redüksiyonu sonucu amonyak oluĢabilir. Organik
maddenin bozulmasu ve evsel atıklarla suların kirlenmesi nedeniyle de sulardaki
amonyak miktarı artabilir. Sulardaki amonyak, yükseltgenme ve bakteriyel
faaliyetlerle önce nitritlere sonra nitratlara dönüĢür. Nitritlerin varlığı bakterilerce
amonyağın oksitlenmesi veya nitratların redüksiyonun bağlıdır. Doğal sularda
nitritlere çok nadir rastlanır, kar sularının erimesiyle doğal sularda miktarı biraz
artabilir. Nitratlar, fosfatla gibi bazı elementlerinde varlığında sucul floranın
geliĢimini kamçılayarak prodiktiviteye etki eder. Ancak bu aĢırı olduğunda bazı
olumsuzlukları da beraberinde getirebilmektedir.
3.3.4.5. Deterjanlar
Deterjanlar hidrofil gruplarına göre anyonik, katyonik ve noninyonik olmak
üzere üç gruba ayrılabilirler. Anyonik deterjanlar suda eriyince negatif yüklü,
katyonik olanlar pozitif yüklü yüzey aktif iyonları verirler. Noniyonik deterjanlar
ise suda iyonize olmazlar (Berkün, 1984). Evsel, endüstriyel amaçlar için önemli
miktarda deterjan kullanılmaktadır. Deterjanların çevreye en az zarar verecek
Ģekilde görevlerini yerine getirebilmesi için ihtiva ettikleri yüzey aktif
maddelerin biyolojik bozunabilirliğinin yüksek hızlı olması gerekmektedir (Boran
ve ark., 1998).
Sucul organizmalar için çok kuvvetli bir zehir niteliğini taĢıyan deterjanlar
balıkların solunum yollarını ve tuz dengesini bozmaktadırlar. Solungaç
hücrelerinde incelme, büyüme ve kanamalar meydana getirmektedirler. Balıkların
kronik olarak çok az miktardaki dozlarına maruz kalmaları dahi ölümlerine yol
açmaktadır. Suda devamlı fakat az miktarda bulunması halinde balıklarda
metabolizmayı bozmakta ve kuluçka süresinin uzamasına sebep olmaktadır.
Ayrıca gıda zinciri ile insannlara da geçerek zararlı olmaktadır. Pekçok deterjan
formu piyasada mevcuttur. Bunların tamamına yakını içermiĢ oldukları kimyasal
maddelerle çeĢitli düzeylerde su canlıları üzerine toksik etkiler yapmaktadır.
Kirletici Kaynaklar, 93
3.3.4.6. Pestisitler
Kirletici Kaynaklar, 95
0.58 mg l-1, diazinon oxon için 0.22 mg l-1, malaoxon için 0.28 mg l-1,
fenitrothion oxon için 6.8 mg l-1 ve fenitrothion oxon için 1.8 mg l-1 olarak
tespit edilmiĢtir. Bu sonuçlar göstermiĢtir ki, çevredeki oksidasyon ürünleri ile
balıkların ve diğer aquatik organizmaların kontaminasyonu çok düĢük olmaktadır
(Tsuda et. al., 1997).
Karbamatlı insektisitlerde sevin belki en yaygın kullanılanıdır, aynı
zamanda karbofuran da en popüler olanlardandır.
Bitkisel insektisitler rotenon, pirtium ve alletrini kapsar. Bitkisel deyimi
bunların bitkilerden elde edildiğini belirtmesine rağmen son yıllarda sentetik
formlarında dikkate değer bir geliĢme vardır.
Yapılan bir çalıĢmada adi sazanlara (Cyprinus carpio) sonda yardımıyla hap
Ģeklinde yem olarak rotenon verilmiĢ, deneme formulasyonlarına aynı zamanda,
bir surfactant (sıvının yüzey gerilimini azaltan madde) olan polysorbate 80‟de
katılarak bağırsak yoluyla absorbsiyonu sağlanmıĢ ve ölümler 16 saatlik
beslemeden sonra baĢlamıĢtır. Rotenonun balıklar için letal dozu (LD50) 8.1
mg/kg olarak tespit edilmiĢtir (Fait ve Grizzle,1993). BaĢka bir çalıĢmada ise, adi
sazan (Cyprinus carpio), rotenonun letal bir dozuna (0.01 mg/l) maruz bırakılmıĢ
2 dakika sonra balıklar yüzeyde yüzmeye baĢlamıĢlar, 7 dakika sonra dengeleri
kaybolmuĢ, 21 dakika sonra balıklar dibe batmıĢlar ve 35 - 40 dakika sonra ise
hepsi ölmüĢlerdir.
Yapılan incelemede kandaki oksijenin kısmi basıncı, 21 dakika sonra,
normal balıklarınkine oranla 10 kat arttığı tespit edilmiĢtir. Oksijen basıncındaki
bu artıĢa hücresel oksijen kullanımının bloke olmasının neden olabileceği
kaydedilmektedir (Fajt ve Grizzle, 1998).
Körfez akıntısında kullanılan pestisitlerin sazanlar (Cyprinus carpio)‟da
birikimi üzerine yapılan bir çalıĢmada, tüm vücutta ortalama biyokonsantyon
faktörü (BCF); tolclofos-methyl için 220, chlorpyriph için 460, flutolanil için 20,
izoprothiplane için 27, chlorothalonil için 25, captan için 100, isoxathion için 440
ve iprodione için ise 360 olarak bulunmuĢtur (Tsuda, et. al., 1992).
dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan bir öneme sahip olmuĢtur. Hatta
ülkemizde olduğu gibi tarımsal savaĢ denince akla yalnızca kimyasal savaĢ
gelmektedir. Tarımın entansifleĢmesine paralel olarak, tarım ilacı tüketimi de artıĢ
göstermektedir. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı verilerine göre, 1982-1992 yılları
arasında ülkemizde etkili madde olarak pestisit kullanımı Tablo 3.12‟de
özetlenmiĢtir.
Tablo 3.12. 1982-1992 yılları arasında etkili madde olarak pestisit kullanımı (Kg
veya l)
Pestisit Grupları Yıllar ve Etkili Madde Tüketimi*
1982 1988 1992
Ġnsektisitler 3318890 2989532 2997668
Akarisitler 244440 286873 340337
Fumigant ve Nematositler 117980 395966 577840
Molluskisitler 900 236 2438
Yağlar 1763153 2019556 1865517
Fungusitler 1465511 2589368 2300802
Herbisitler 2020078 3736481 2772022
TOPLAM 8930952 12018012 10856624
*Bakır sülfat ve toz kükürt tüketimi dahil değildir.
Azotdioksit 0.000002
Ozon 0.000001 - 0.000004
Toplam 99,994131 - 99,99415
3.4.1.2. Hidrokarbonlar
Hidrokarbonlar karbon ve hidrojenden meydana gelen metan, benzen gibi
bileĢiklerdir. Genellikle yanmamıĢ veya kısmen yanmıĢ benzin ve endüstride
kullanılan solventlerin buharlaĢmıĢ Ģekilleri halinde havada bulunurlar. Özellikle
rafinerilerden meydana gelirler. Hidrokarbonların çoğunluğu atmosferde uzun
süre kalmaz ve insan için yüksek konsantrasyonları zararlıdır. Fakat bazı
hidrokarbon türevlerinin kansere neden olduğu bilinmektedir.
orta dereceli solusyonlarını ihtiva eden yağmur, kar, dolu ve diğer precipitasyon
(yağıĢın) formları yeryüzüne asit yağmurları olarak yağmaktadırlar.
damlaları ile daha fazla temasa imkan sağlamakta ve asit yağmuru miktarını
arttırmaktadır. Bu nedenle bacalardan çıkan kirleticiler buralardan daha uzak
yerlerde de problem oluĢturmaktadır. Kuru depolanma miktarı genellikle
kirleticilerin havaya boĢaltıldığı bacaların yakınlarındaki Ģehirler ve endüstriyel
bölgelerde daha fazla olmaktadır.
Asitler; volkanlar, tabii gayzerler ve sıcak kaynaklar gibi doğal
kaynaklardan da ortama geçmektedirler. Fakat bunların etkileri tabiattaki çeĢitli
döngülerle ve olaylarla yok edilmektedir. Günümüzde, doğal asitler asidik
yağıĢların oluĢmasında çok az rol oynamaktadırlar. Miktarları az olan bu asitler
aslında toprakta bulunan besleyici maddeler ve minerallerin çözünmesine yardım
etmek suretiyle bunların bitkiler ve hayvanlar tarafından gıda olarak
kullanılmalarına hizmet etmektedirler. Fakat insanlar tarafından üretilen asit
miktarı bu dengeyi bozmaktadır.
pH Dereceleri
6,5 6,0 5,5 5,0 4,5 4,0
Alabalık
Bass
Perch
Kurbağa
Salamender
Kirletici Kaynaklar, 117
Ġstiridye
Kerevit
Yılan
Mayıs böceği
ġekil 3.4. Sularda yaĢayan çeĢitli türlerin pH toleransları
fabrikalardan çıkan sesler, yoğun kara, hava ve deniz trafiği sesi vs. gibi rahatsız
edici seslerden meydana gelen ve insanoğlunun önlem almadan korunması
imkansız olan, istenmeyen seslere gürültü denir. Bu rahatsız edici gürültü insan
yaĢamını tehdit eden önemli faktörlerden biridir.
Bu gürültü pollusyonu insanlar üzerinde;
1. Can sıkıntısı
2. BoĢlukta hissetme
3. BoĢuna uğraĢma
4. Genel stres
5. Erken doğumlar
6. Çocukların sağlık ve geliĢimini olumsuz etkileme
7. Geçici sağırlıklar meydana getirir.
Bu pollusyonla diğer pollusyonlar arasında Ģu farklar vardır:
1. Gürültü insan çevresinde, her yerde vardır. Kaynağını tespit etmek
güçtür.
2. Gürültünün organizma üzerinde akümüle olan diğer polluantlar gibi bazı
etkileri olmakla beraber, gürültü kesildiğinde atık bırakmaz (su ve hava gibi)
kaynağı kapanınca ortadan kalkar.
3. Gürültünün deneme ile farkında olunması ve gürültünün azaltılması için
çevre problemi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Ġnsanlık tarihinde yüzyıllar
boyunca gürültünün insan sağlığını tehdit etmekte devam ettiği bilinmektedir.
Uzun bir süre üzerinde gerektiği gibi durulmayan bir tehlikenin önemine
yaĢadığımız yüzyılın baĢlarında Robert KOCH Ģu sözleriyle dikkati çekmiĢtir.
“Kolera ve veba gibi gürültü ile de mücadelenin gerekeceği yıllar yakındır”
Dünya literatürüne göre 90 dB (A) dan daha yüksek gürültüye sahip
iĢyerlerinde çalıĢan iĢçilerde gürültüye bağlı iĢitme kayıpları (endüstriyel sağırlık)
oluĢmaktadır.
Uluslararası standartlara göre müsaade edilen değer gündüz ortalaması 50
dB (A), gece ortalaması ise 45 dB (A)‟dır.
Ġzmir‟de 1984 yılı itibariyle en yüksek gürültü seviyesinin 72 dB (A), en
düĢük gürültü seviyesinin 69 dB (A) olduğu, en çok dikkati çekenin trafik
gürültüsü olduğu saptanmıĢtır.
Birimi desibel olup (dB) ses basınç seviyesi = 10 log P2 / Po2 = 20 log P /
Po dB
Kirletici Kaynaklar, 121
3.3.4. Gübreleme
Gübre üreten tesislerin atık sularında amonyum azotu ve nitrat azotu
yönetmeliklerde belirtilen miktarların çok üstünde bulunmaktadır (Bakanlı, 1991).
Canlıların su ve besin maddeleri ile almıĢ oldukları nitrat ve nitrit düzeylerine
bağlı olarak değiĢik derecede zehirlenme belirtileri gösterdikleri bildirilmektedir
(Pirinççi, 1991).
Havuz sularına gübre ilavesi planktonlar ve bunlarla beslenen
zooplanktonlar ile böceklerin büyümesini teĢvik eder. Böylece omurgasızlarla
beslenen balıkların büyümesini düzenler. Eğlence havuzlarını ve gölleri
gübrelemeden önce bir balık biyolojistine danıĢmak gereklidir. Çoğu göl ve
havuzlar zaten su yatağındaki nutrientlerle gübrelenmiĢtir ve havuz sahipleri
tarafından tekrar gübrelemeye gerek yoktur.
Üretim havuzlarının gübrelenmesinde; (bölgelere göre ve havuzdan havuza
farklılık arz etmektedir) gübreleme programına baĢlamadan önce sudaki ve
topraktaki nutrientlerin, ve bitkilerin test edilmesi gereklidir. Testte; yaklaĢık 45
cm derinlikteki renkli objeleri gözlemlemek suretiyle, fitoplanktonların tazeliğini
ve yoğunluğunu anlaĢılmaktadır. Bu bir ölçü çubuğuna bitki bağlanarak veya daha
basitçe su içinde kendi kol mesafemiz ile saptanabilir. Sudaki fitoplankton
seviyesini yeterli düzeyde tutabilmek için her hafta veya 2 haftada bir gübre ilave
etmeye gerek duyulabilir. Sıvı gübreler (amonyum fosfat gibi) havuz gübrelemede
granül formlardan daha etkili olmaktadırlar. Gübreleme su sıcaklığı Eylül‟de 21
o
C olduğunda baĢlatılır ve altına düĢtüğü zaman durdurulur. Miktar olarak hektara
1-2 lt gelecek Ģekilde gübreleme yapılır. Ġstenmeyen mavi-yeĢil alglerden
korunmak için nitrojene fosfor ilave edilerek kullanılması gerekir. Aslında sıvı
gübrelerin kullanılmasıyla bu sorun kendiliğinden hallolur. Mavi-yeĢil alglerin
önlenmesinde saman, pamuklu materyal, ve inorganik gübre de kullanılabilir.
Ancak, bu iĢleminlerin havaların sıcak olduğunda yapılmaması gereklidir. Çünkü
oksijenin azalma riski vardır.
için belirli aralıklarla havuzların ilaçlanması gerekir. Fazla ilaçlama ise maliyeti
arttırır.
Havuzlarda fitoplankton geliĢimini kontrol altına almak için bazen algisitler
de kullanılır. En yaygın olarak kullanılan algisit bakır sülfattır. Toplam alkaliliği
40 – 50 mg/lt‟den düĢük olan sularda, 0.1 – 0.5 mg/lt‟lik bakır sülfat
kullanılmakla fitoplankton türlerinden birçoğu öldürülebilir (Toth et. al., 1968).
Toplam alkaliliği daha yüksek olan sularda bakır sülfatın 1 mg/lt‟lik dozu
kullanılmalıdır. Bakır sülfat suda eritildikten sonra havuz yüzeyine püskürtülür
veya kristal bakır sülfat bir çuvala doldurulduktan sonra, bu çuval bir kayığın
arkasına bağlanır ve bakır sülfat tamamen eriyinceye kadar havuz içinde
sürüklenir. Bakır sülfat dolu çuvallar havuz içine bırakılır ve su hareketiyle yavaĢ
yavaĢ bakır sülfatın erimesi sağlanabilir (Crance, 1963). Bakır sülfat çuvalları
havuzlara yerleĢtirirken rüzgarın yönü dikkate alınmalıdır. Suda eriyen bakır
sülfatın rüzgarın etkisiyle yosun salkımlarına ulaĢması sağlanmalıdır (Kessler,
1960). Bakır sülfatla öldürülen fitoplanktonlar kısa zamanda bozuĢmaya
baĢlayarak sudaki oksijenin bozulmasına sebep olurlar. Bakır sülfatın kalıcı etkisi
uzun sürmediğinden bir müddet sonra fitoplankton geliĢimi tekrar baĢlar.
Alkaliliği 20 mg/lt‟den az olan sularda bakır sülfatın 0.5 – 1 mg/lt‟lik dozu hassas
balık türlerini öldürebilir.
Diuron [3-(3,4 diklorofenol)-1,1-dimetilüre] ve Simazine (2-kloro-4,6 bis
etilamino-triazine) gibi sentetik algisitler de fitoplankton mücadelesinde arasıra
kullanılmaktadır. Bu algisitler çok zehirli olup kalıcı etkileri de uzun sürmektedir.
Fakat bitkisel maddeleri öldüren doalrı balıklara zarar vermemektedir. Algisit
uygulamasından sonra ölen bitkilerin bozulması sonucu da havuzlarda oksijen
azalması görülür. Bazı yetiĢtiriciler yemleme düzeyi yüksek olan havuzlarda hafif
bir fitoplankton geliĢmesi arzuladıklarında, havuzlara az miktarlarda fakat
periyodik olarak algisit verilir. Bununla beraber, son yapılan araĢtırmalar bu tip
bir uygulamanın havuzlarda oksijen düzeyinin uzun süre düĢük kalmasına sebep
olduğunu göstermiĢtir.
tank içine konur ve havuzun her tarafına püskürtülür. Küçük çiftlikleri bu tip
pahalı ekipmanları bulundurmasına gerek yoktur.
Kimyasal maddeler büyük bir kap içerisinde eritildikten sonra, bahçe
süzgeçleriyle havuz yüzeyine püskürtülür. Püskürtme iĢleminin mümkün olduğu
kadar homojen bir Ģekilde yapılmasına dikkat edilmelidir. Granüler maddeler
küçük havuzlara elle serpilebilir. Kristal olanlar ise bir çuvalın içine konup, bir
kayığın arkasına bağlanır ve kristal madde eriyinceye kadar havuzda çekilir.
Kimyasal maddelerin havuzlara atılması için baĢka metotlar da
geliĢtirebilir. Çünkü, bu maddelerin havuzlara verilmesi o kadar maharet isteyen
bir iĢ değildir.
3.3.4.6.1. Avcılık
Ülkemizdeki balıkçılık faaliyetlerinin özellikleri ile su ortamına etkileri Ģu
Ģekilde sıralanmıĢtır.
1. Ekonomik değeri yüksek türler seçici olarak avlanmaktadırlar. Bunun
sonucunda, zaralı veya tüketimi olmayan türler yapay olarak dominant hale
gelmektedirler.
2. Nüfus artıĢıyla birlikte artan beslenme talebi aĢırı avlanma ile
karĢılanmaya çalıĢılmaktadır.
3. Pelajik ve bentik türler aynı anda ayrım yapılmaksızın ve orantısız olarak
avlanmaktadırlar.
4. Canlıların doğal üreme, rekabet, yayılma, av-avcı simbiyoz döngülerine
müdahale edilmektedir.
5. GeliĢen avlanma teknolojileri, özellikle yerli türlerin saklanma, sakınma
ve kaçabilmelerine fırsat vermemektedir.
6. Ortak avlanma alanlarında kontrol edilebilir avlanma stratejilerinin
belirlenememesi sonucunda dengeleyici türler azalmakta ve gıda zinciri olumsuz
içinde değiĢebilmektedir.
7. Yıllık olarak avlanabilir stok çalıĢmalarının ve sonraki yıl
projeksiyonlarının sağlıklı olarak yapılamaması ve avcılara duyurulamaması
sonucunda populasyon dengeleri değiĢmektedir.
8. Mevsimsel ve bölgesel avlanma stratejilerinin göçmen ve yerli türler
açısından global olarak değerlendirilmesinin sonucunda doğal döngüler
tamamlanamamaktadır.
9. Özellikle bentik canlıların avlanması sırasında bölge farkı
Su Kirliliğine Giriş - 132
4. KĠRLĠLĠK DERECELERĠ
S : Saprobi indeksi
s : Organizmaların saprobi değeri
h : Türün yoğunluğu
S=s.h.g/h.g
S: Saprobi indeksi
s: organizmaların saprobi değeri
h: Türün yoğunluğu
g: Ġndikasyon ağırlığı
Kimyasal
parametre
Bakteriler
Protozoalar/
Algler
Mikrozoalar
Makrozoalar
Makrofitler
Yıl Ay Gün Saniye
Zaman
Su Kirliliğine Giriş - 144
bir sinek türü olan Potamanthus lutesus hariç) . AĢağıda anlamlı bir Ģekilde
eĢleĢmiĢ türler bu sınıfın karakterlerini taĢırlar.
Helobdella stagnalis, Planaria torva ile veya Rivulogammarus pulex ile
veya Radix peregra ile veya Dendrocoelum lacteum ile veya Potamogeton natans
ile; Erpobdella octoculata, Navicula rhynchocephala ile, Bithynia tentaculata,
Nitzschia palea ile; Fontinalis antipyretica‟nın Stentor roeseli ile ve Vorticella
campamn‟nın Campanella umbellaria ile; ve üçlü kombinasyon olan Gammarus
pulex‟in Asellus‟ la ve Cladophora ile eĢleĢmesi gibi.
5. Kalite sınıf III
Genel Karakterler
Akarsuyun bu kısmında oksijeni azaltan (yani biyolojik oksijen ihtiyacı
fazla olan) organik bir kirlenme hakimdir. Böyle yerlerde çözünmüĢ oksijen
miktarı azdır. Yer yer çürüyerek kokuĢmuĢ çamurlaĢma tabakaları oluĢur. Balık
populasyonu bakımından fakirdir. Oksijen eksikliği nedeniyle periyodik olarak
balık ölümleri hesaba katılmalıdır.
Özel Karakterler
Akarsu atıksuların kanallarla akıtılması nedeniyle bulanmıĢtır. TaĢlı, kumlu
olan akarsu yatağı çoğunlukla demirsülfat nedeniyle siyahlaĢmıĢtır. Akıntının az
olduğu bölgelerde kokuĢmuĢ çamurlar birikir. Bu bölge makroskobik hayvanlar
açısından birkaç tür populasyonu hariç fakirdir. Bunun yanında Asellus aqyaticus,
Hirudinea ve sünger gibi tek türlerde maksimum artıĢlar kaydedilmiĢtir. Bu
bölgede Carchesium, Vorticella gibi yerleĢik siliatların kolonilerinin su yüzeyini
kaplayacak derecede çoğalması ve atıksu mantarlarının (Sphaerotilus) varlığı
dikkat çekicidir. Bunlara karĢılık algler ve sucul çiçekli bitkilerde azalmalar
görülür.
Bu sınıfın saprobi indeksi 2,7 ile 3,2 arasındadır. Tek dominant türlerden
dolayı emin bir sıralama yapmak imkansızdır. Bu sınıfta anlamlı tür çiftleri (ikili
kombinasyon) bile yok denecek kadar azdır. Bunlar; Chironomus thummi,
Helobdella stagnalis ile, Gomphonema olivaceum, Tubificidae ile , Erpobdella
octoculata, tetrahymena pyriformis ile; üçlü kombinasyonlarda maksimum
populasyonu olan türler garantili indikatörlerdir. Örn; Erpobdella octoculata,
Tubificidae ile ve Rotaria rotatoria ile; Chironomus thummi, Erpobdella
octoculata ile ve Carchesium polypinum ile; Oksijen henüz daima mevcuttur ama
oksijen miktarı zamanla 2 mg/l‟ye kadar düĢebilir.
6. Kalite sınıf III - IV
Genel Karakterler
Akarsuyun bu sınıfa dahil olan bölümü organik ve oksijene fazla ihtiyaç
Su Kirliliğine Giriş - 148
Kalite Sınıfı
108 107 106 105 104 10 3 102 101 1 100 10 1 10-1 10-2 10-3 10-4 10-5 10-6 10-7
3. pH-değeri
4. Toplam ve karbonat sertliği
5. Oksijen miktarı, oksijen farkı ve oksijen tüketimi
6. Potasyumpermanganat ihtiyacı, biyokimyasal oksijen ihtiyacı
7. Orto- ve toplamfosfat
8. Amonyum-, nitrit- ve nitrat-azotu
9. Klorit
Suların incelenmesi sonucu elde edilen sonuçların karĢılaĢtırılmalı
sıralanması için yapılan sınıflandırma değerleri Tablo 4.2‟de verilmektedir
(Anonymous, 1980). Ayrıca, Klee (1990)‟nin yapmıĢ olduğu sınıflandırma
değerleri de Tablo 4.3‟ de verilmiĢtir. Bu sınıflandırma değerleri o zamana kadar
yapılmıĢ olan su analizlerinin istatistiki olarak değerlendirilmesinin sonuçlarıyla
bizleri kimyasal su kalitesi tayininde kabaca yönlendirmede kullanılmaktadır
(Barlas, 1995).
değerlerin iniĢ-çıkıĢ değerleri birbirleriyle çakıĢır. Buna rağmen her basamak için
elde edilen dağılım eğrileri istatistiki yönden önemli derecede farklılık gösterir.
Örn. Analiz yapan kiĢi Tablo 4.3‟te verilen parametrelerin ortalama değerlerini
ölçüt olarak alabilir. Ölçüt olarak tespit edilen değerler o basamak için
karakteristiktir. Bununla beraber pratik bir kalite tayini için Ģunu da belirtmekte
yarar vardır. Tablo 4.3‟te verilen değerler Ģimdiye kadar elde edilen kimyasal
yoğunluk değerlerinin sadece % 50‟sini iniĢ çıkıĢ alanları içerisinde yer
almaktadır.
0.104
III 3.8 9.9 0.9 0.11 4.4 1 45
2.8-8.8 6.2-12.3 0.6-5.52 0.092- 3.8-12.2 0.72-1.98 35-108
0.280
III - IV 5.4 10.8 2.48 0.19 7.0 1.7 57
3.5-8.8 6.2-12.3 0.6-5.52 0.092- 3.8-12.2 0.72-1.98 35-108
0.280
IV 9.4 14.2 12.2 0.28 2.8 2.48 70
8.7-10.5 7.9-17 2.8-28 0.06-0.45 1.5-5.2 1.1-3.0 29-240
Sonuç olarak; yukarıda izah edildiği gibi akarsu kirliliği hem kimyasal hem
de biyolojik olarak belirlenebilir. Kimyasal analizler sonucu sudaki tespit edilen
kimyasal maddelerle sadece o andaki suyun kirlilik derecesi ortaya koyulurken,
biyolojik olarak araĢtırma yapılan suda orta ve uzun vadeli kirlenmenin olup
olmadığı belirlenir. Bu yönüyle biyolojik yöntemin kullanılması kimyasal
yönteme göre daha uzun süreli bir periyodu kapsaması nedeniyle daha kararlı
olduğundan tercih nedenidir. Ġster kimyasal ister ise biyolojik olsun su kirliliği
araĢtırma yöntemlerinin geliĢmiĢ ülkelerde uzun süreden beri kullanılıyor
olmasına rağmen su kaynakları yönünden oldukça zengin olan ülkemizde bu
yöntemlerin henüz yeterli düzeyde bilinmemesi çevre bilinci açısından çok önemli
bir eksiklik olarak görülmektedir. Çevre kirliliği nedeniyle bozulan fauna ve
floranın eski durumunu yeniden kazanabilmesi için çok uzun yıllara gereksinim
duyulması da gözönüne getirilirse ülkemizde bu konuda çalıĢmaların yapılması
önem arzetmektedir (Barlas, 1995).
5. SU BÖCEKLERĠ VE KĠRLĠLĠK
olarak kullanılmaktadırlar.
Gerçek Ģu ki; algler denizlerin çayırları olarak değerlendirilir. Algler
üzerinde sadece birçok organizma beslenmekle kalmaz, keza bazı balıklar ve
diğer omurgalılar doğrudan doğruya bunlarla beslenirler. Diğer taraftan
fotosentez yoluyla sudaki O2‟nin de önemli bir kaynağını meydana getirirler.
6. SU ANALĠZĠ
IV. Bölümde akarsu göl ve barajlarda su kalitesi kriterlerinin
belirlenmesinde kullanılan standart tablolar verilmiĢti. Bu bölümde ise su
kaynaklarından numune alımı ve bu numunelerde yapılan analizler hakkında bilgi
verilmeye çalıĢılacaktır.
6.1.1. Su Analizi
Besin maddelerinden yoksun su az büyüme ve hastalık demektir. Bu
bağlamda düĢünüldüğünde Ģu sorunun sorulması gerekmektedir. “Suyu fakir
yapan faktör nedir?”. Bu soruyu yetiĢtiricilik açısından cevaplandırmak çok
zordur. Çünkü alabalık yetiĢtiren bir çiftçi temiz su isterken, sazan vb. balıkların
yetiĢtiriciliğinin yapıldığı iĢletmelerde alg yönünden zengin sular istenebilir.
Dolayısıyla bu hususta pek çok araĢtırmalar farklı bitki ve hayvan türleri üzerinde
hem ideal çevre hem de fizyolojik toleranslar bakımından yapılmaktadır. Bu
parametrelerin baĢlıcaları Ģunlardır.
1. Temperatür
2. pH
3. Türbidite
4. Standart kimyasal ölçümler
a.Tuzlu su sistemlerinde tuzluluk ölçümü
b. Tatlı su sistemlerinde tuzluluk ölçümü
c. ÇözünmüĢ oksijen ölçümü
d. Karbonatlar
e. Fosfor
f. Nitrojenli bileĢikler
g. Ġz mineraller
Standart kimyasal metotlar için pek çok ticari firma tuzluluk, pH, sıcaklık,
çözünmüĢ oksijen, alkalinite ve hatta amonyumu dahi ölçen elektronik cihazlar
geliĢtirmiĢ ve piyasaya sunmuĢlardır. Fakat, pahalı olmalarından dolayı getirdiği
ekonomik yük oldukça fazladır. Su analizi oldukça ihtisas isteyen bir iĢtir. Sudaki
Su Kirliliğine Giriş - 170
Asidite‟de methyl oranj ile standart bir bazın (genellikle sodyum hidroksit)
titrasyonu ile tayin edilebilir. Toplam asidite titrasyonda harcanan fenolfitalein
miktarından hesaplanır.
Tablo 6.3. Su ürünleri yetiştiriciliği için uygun su kalite kriterleri (Meade, 1989).
Özellikler Ġstenilen sınırlar (mg/l)
Su Analizi - 173
Tablo 6.4. Tatlısu balıklarından Salmonid türleri için geçerli su kalite kriterleri
(Edmondson,1991)
Özellikler Ġstenilen sınırlar (mg/l)
Su Kirliliğine Giriş - 174
Tablo 6.5. Deniz balıkları için geçerli su kalite kriterleri (Equinoxe, 1990)
Kriter Değer
PH 7,8 – 8,4
Sıcaklık Büyük değiĢim göstermemeli
ÇözünmüĢ oksijen > 6 mg/l
Kimyasal oksijen ihtiyacı < 1 mg/l
Alglerin üreyebilmeleri için gerekli < 2 mg/l
oksijen miktarı
Toplam kükürt 1,0 mg/l pH 8
Toplam inorganik azot < 0,1 mg/l
Amonyak (NH4+NH3) 1,0 mg/l pH 8
Toplam inorganik fosfor < 0,015 mg/l
Organik fosfor
Askıda katı madde < 2 mg/l
IĢık geçirgenliği (yıllık ortalama) 5m
Renk Balıklarda anormal durum gözlenmez
önemli sapmaların kabul edilebilme ihtimali daha fazla olduğundan numune alma
sıklığı seçilmelidir. Numune alma sıklığının seçiminde aĢağıdaki iki faktör
önemlidir.
a. Ġstenen Ģartlardan sapmaların süresi ve büyüklüğü
b. Ġstenen Ģartlardan sapma olmama ihtimali
Genellikle bu faktörler yaklaĢık olarak tahmin edilebilir. Güvenilir
tahminler sık numune almak suretiyle mümkün olabilir.
Kaliteyi karakterize etme programları, tespit periyodu boyunca,
konsantrasyonun özelliği veya değiĢkenliği ya da her ikisini karakterize eden bir
ya da daha fazla istatistiki parametreyi tespit etmeyi amaçlar. Sonuçlar; devamlı
olarak kontrol edilmemiĢ ya da uzun dönemde kontrolü yapılmayan
parametrelerin tanımlanmasını sağlar.
Kirliliğin kaynaklarını inceleme programları, orijini bilinmeyen kirletici
deĢarjların vasıflarını tespit etmek için düzenlenmelidir. Programlar genellikle
kirleticilerin yapıları hakkındaki bilgiye ve kirlenmenin görünüm periyoduna ve
numune alımına bağlıdır. Bu kriterler kalite kontrolü ve kaliteyi karakterize etme
programlarının, aksine numune almayı zorunlu kılmaktadırlar. Kirlenmenin
oluĢum sıklığına bağlı olarak oldukça sık aralıklarla numune alınmalıdır.
tabakaları gibi göze çarpan farklı materyal herhangi bir zamanda meydana
gelebilir. Bu nedenle numune alınacak yerlerin özelliklerine göre hareket
edilmelidir.
Borulardan geçen heterojen sıvılardan numune alınacağı zaman sıvılar
uygun büyüklükteki borularda, turbulent akıĢ karakteristiklerini meydana
getirmek için yüksek linear hızlarla pompalanmalıdır (minimum çap 25 mm).
Yatay akıĢlı borulardan numune alınmamalıdır. Borulardan geçen sıvı aĢındırıcı
veya çürütücü olabileceğinden gerekli malzemenin bu Ģartlara mukavemeti göz
önüne alınmalıdır. Eğer numunenin korozyon ürünleri tarafından kirlenmesi
önemli değilse ve numune almak için baĢka bir cihaz kullanılabilirse kısa süreli
numune alımı için kimyasal bakımdan dayanıklı pahalı cihaz kullanmaya gerek
yoktur. Ayrıca, oldukça uzun ya da kısa süreli sıcaklık değiĢimleri, numune
alımında kullanılan ekipmanı etkileyerek numunenin yapısında değiĢikliklere
sebep olabilir.
Asılı halde kalan katıların tespiti için numune alırken, katıların, sıvının her
tarafında dağılabileceği gerçeği göz önünde tutularak, mümkünse türbülans akım
Ģartları sağlanarak uygun karıĢtırma yapılmalıdır. Ġdeal olanı, Ģiddetli çalkantıya
sebep olacak linear hız yeterli olmalı ve numune izokinetik Ģartlar altında
alınmalıdır. Bu mümkün olmadığı takdirde akıntı kesitinin tam ortasından bir seri
numune alınmalıdır. Numune alınımının tamamlanabilmesi için gereken süre
boyunca, askıda kalan katıların dağılımının değiĢebileceği unutulmamalıdır.
BuharlaĢabilen bileĢiklerden numune almada; numunesi alınacak materyal,
minimum emiĢ kuvveti ile yukarıya pompalanmalıdır. Boru tamamen dolu
tutulmalı ve tazyikli borudan akıtılarak bazı maddeler sudan uzaklaĢtırıldıktan
sonra ve numunenin bütün suyu temsil edebileceğine kanaat getirilince numune
alınmalıdır.
Farklı yoğunluktaki sıvılardan numune alırken, karıĢtırmak suretiyle
numune alınmalıdır. Örneğin, soğuk su tabakası üzerinde sıcak su tabakası veya
tuzlu su tabakası üzerinde tatlı su tabakasının meydana gelmesinde olduğu gibi
farklı yoğunluktaki sıvılar akıĢ çizgisinde tabakalaĢacaklarından
karıĢtırılmalıdırlar.
Tehlikeli sıvılardan numune almada; ortamdaki toksik sıvılar veya gazların
yada her ikisinin birlikte mevcut olabileceği ve patlamayı gazların
oluĢturabileceği dikkate alınmalıdır.
Meteorolojik Ģartlardaki değiĢimler, su kalitesinde belirgin değiĢikliklere
neden olabildiklerinden, bu değiĢiklikler not edilmeli ve sonuçların
değerlendirilmesinde bu değiĢiklikler dikkate alınmalıdır. AĢağıda çeĢitli su
kaynaklarından nokta numune alma teknikleri verilmektedir.
Su Kirliliğine Giriş - 182
a. YağıĢ
YağıĢ numuneleri kimyasal analiz için toplandığında; toz, gübre, pestisit vb.
gibi yabancı maddelerle kirlenmesini önleyecek Ģekilde numune alma yeri
seçilmelidir. Numune alma cihazı, tercihen yeĢillik bir alana yerleĢtirilmelidir.
ġayet numune donmuĢ ise veya kar ya da dolu halinde ise numune elektrikli ısıtıcı
ile ısıtılmalı, mümkün olmadığı yerlerde cihaz kullanılmamalı ve numune düĢük
sıcaklıklarda eritilmelidir.
b. Koylar, Sahil Suları, Denizler ve Okyanuslar‟ dan Numune Alınmasında
Gözönünde Tutulacak Kriterler
1. Uzunluk ve derinlik
Ġncelenecek alanın sınırları, tam olarak tespit edilmeli ve su alanlarına
bitiĢik olan saha ile iliĢkisi de dikkate alınmalıdır. Numune alma yerlerinin
seçiminde, gel-git akıntılarının ve bunların değiĢimine yol açan, rüzgar, yoğunluk,
dip düzeyi, sahil çizgisine yakınlık ve gemilerin suda meydana getirebileceği
karıĢıklığın da numune alma yerindeki suyun kalitesinde değiĢikliğe yol
açabileceği hesaba katılmalıdır. Buna ilaveten numune alımını etkileyen yerel
deĢarjlar da dikkate alınmalıdır.
2. Sandalların (Botların) kullanımı
Sandallar kullanıldığında; uygun hava Ģartlarında, etüt zamanı sınırları
içerisinde, bütün numune alma yerlerine ulaĢabilecek özellikte olmalıdır. Motorlu
sandal kullanıldığında, ekzos gazlarının meydana getireceği kirlenmeler
önlenmelidir.
c. Nehir ve derelerden numune alma
Eğer numune alma yerinde önemli akıĢ veya tabakalaĢma varsa, akıĢ veya
tabakalaĢmanın oluĢtuğu alanı ve yapısını tespit etmek için bir seri transversal
(çaprazvari) numune alınmalıdır. Akarsularda numune alırken; numuneyi en iyi
temsil edecek Ģekilde; tercihen kalite değiĢikliklerinin dengelendiği akarsuyun
karıĢım noktaları, ana tahliye savakları veya benzeri yerler seçilmelidir. AkıĢ
verilerinin bilindiği yerler özellikle seçilmelidir. Nehir ölçüm kuleleri, genellikle
su seviyesini gösteren aletlerin düzenlenmesi için kullanılırlar. ġayet numune
alımıyla akıntının etkisi gösterilmek isteniyorsa; numune alımı hem akıntıya karĢı
hem de akıntı istikametinde yapılmalıdır. Ayrıca, akar su ve deĢarjların karıĢtığı
yerlerden sonra karıĢacak maddelerin akıntı istikametinde alınan numune
üzerindeki etkilerine gereken önem verilmeli ve nehir üzerindeki etkilerini tespit
etmek için numune alma, akıntı istikametinde uygun bir mesafeye
geniĢletilmelidir. BaĢka bir ifadeyle, akarsuya karıĢım varsa karıĢımın etkisini
incelemek için örnekler karıĢım noktasından 250 m veya daha uzaktan
alınmalıdır.
Su Analizi - 183
akarsuyu temsil etmesine dikkat edilmelidir. En uygun numune alma yerini tespit
etmek için akıntıların birleĢtiği yerlerden ve farklı derinliklerden nokta numuneler
alınmalıdır. Akarsuyun anaforlu yerleri iyi karıĢmıĢ olduğundan numune alma
için uygun yerlerdir.
Kapalı borudan numune almada, akarsularınkine benzer problemler
olabilmektedir. Numune alma tüpleri boru cidarlarına değmeyecek Ģekilde akıntı
yönünde boru ağzına çok iyi yerleĢtirilmelidir. Borularda esas giriĢten sonraki
dirsek ve valf gibi kısımlarda iyi karıĢım sağlandığından bu kısımlar genellikle
uygun numune alma yerleridir.
Durgun sularda meydana gelebilen sıcaklık tabakalaĢması suyun kalitesinde
büyük değiĢmelere sebep olabileceğinden, su kütlesinin iyi temsil edilebilmesi
için muhtelif derinliklerden numuneler alınması gereklidir.
Taban çamurundan numune almak için çift çeneli kepçeler veya dreçler
(tırmık benzeri alet) kullanılmaktadır. TortulaĢma iĢlemi sonucunda genellikle
farklı kompozisyonda tabaka veya katmanlar meydana gelir. Bununla beraber,
Tabii akıntı hareketleri, tabaka kalınlığında çok farklı değiĢmeler meydana
getirebilir. KarıĢık numuneler de iki çeneli kepçeler veya dreçler kullanılarak
alınabilir. Bununla beraber analizleri yorumlama ve/veya doğru muayene etmek
için numunenin bünyesi ve derinliği bilinmelidir. Bundan baĢka tabanın yapısının
bilinmesi mümkün olmadığından ve değiĢme beklenebileceğinden çok sayıda
numune alınması tavsiye edilir. Ayrıca, analiz değerlerin bulunmasında nokta
numuneler, karıĢık numunelere tercih edilmelidir. Profilin mevcut yapısı kadar
değiĢmelerini de verebilen numuneler daha faydalı olacaktır. Tortu numunelerini
muhafazada genellikle çok geniĢ ağızlı kaplar kullanılır. Numunelerdeki suların
buharlaĢmasını önlemek için hava geçirmez kapaklar kullanılmalıdır.
Yer altı su yapısının karakterini tespit etmek için farklı derinlik ve değiĢik
zamanlarda yer altı su numuneleri alınmalıdır. Sonraki analizler için numunelerin
alınmasından önce ön pompalama gereklidir.
YağıĢtan her zaman doğru bir Ģekilde numune almak oldukça zor
olduğundan, numuneye yabancı maddelerin girmesini önlemek için yağıĢtan uyun
zamanda numune alınmalıdır. Sağlıklı sonuçlar istendiğinde ve uygun yağıĢ
zamanında açılabilen kapalı numune alma cihazları gereklidir.
numune almak için çeĢitli düzenekler yapılabilir. Örneğin, ağzı tapalı bir ĢiĢe
sırığa monte edilir ve bu sırık istenen derinliğe indirilerek numune alınabilir. Sırık
istenen derinliğe inince ĢiĢenin ağzındaki tapa çekilir ve böylece ĢiĢe suyla dolar.
Düzenek ġekil 6.1‟de görülmektedir (Akyurt, 1993). Eğer numunenin bütün
derinliklerden eĢit miktarlarda alınması gerekiyorsa, ĢiĢeyi daldırma ve çıkarma
hızı derinliğe ve ĢiĢenin ağız çapına göre değiĢtirilmelidir. Ayrıca farklı
basınçlarda sabit akıĢı muhafaza eden değiĢken delikler gereklidir, ġiĢeyi hızla
kapatan basit fakat emniyetli bir kumanda tertibatı bulunmalıdır.
Spesifik derinliklerden numune almak için, ağırlaĢtırılmıĢ ĢiĢe istenen
derinliğe kapalı olarak indirilir ve tıpaya bağlı ip çekilerek ĢiĢenin ağzı açılır.
Böylece ĢiĢenin suyla dolması sağlanır. Daha sonra tıpa kapatılarak ĢiĢe yukarı
çekilir. ġiĢe düzeneği Ģekil 6.2‟de gösterilmiĢtir (Akyurt, 1993). ÇözünmüĢ
oksijen gibi parametreleri tayin için numune alımında havanın ve diğer gazların
etkileri dikkate alınarak bunları önleyen özel numune alma ĢiĢeleri
kullanılmalıdır. Bu numune alma kapları kullanılarak alınan numuneler fazla
bekletilmeden analiz edilmelidirler. TabakalaĢmıĢ su kütlelerinden dikey profil
alımında derecelendirilmiĢ ve iki ucu açılabilen cam veya plastik silindirler
kullanılır. Numune alma pozisyonunda silindir yüzeye çekilmeden kumanda
sistemiyle kapaklar kapatılmalıdır.
Su Analizi - 187
ġekil 6.1. Ġki metre derinliğe kadar su numunesi almada kullanılan düzenek
Tıpa
Ağırlık
Su Kirliliğine Giriş - 188
ġekil 6.2 Batmasını sağlamak için çevresine ağırlık sarılmıĢ su numune ĢiĢesi
III. Etiketleme
Numune alındıktan hemen sonra numunenin kaynağı ve hangi Ģartlar altında
alındığı numune kabı üzerindeki etikete yazılmalıdır. Numune hakkında detaylı
bilgi ihtiva etmeyen su analizleri sonuçlarına itibar edilmemelidir.
Su kalitesi ile ilgili proje çalıĢmalarında numunenin alındığı yere iliĢkin
notlar çok önemlidir. Ancak bu notlar kolayca kaybolabilir veya yanlıĢ yere
konulabilir. Analiz verilerine güvenilebilmesi için analiz edilecek numunenin
alındığı yere ait detaylı bilgiler mutlara bulunmalıdır. Su numunelerinin, özellikle
alınacağı yerde analiz edilemeyecek ve analiz için laboratuara taĢınması zaruri
olan numunelerin muhafaza ve taĢınma kurallarına uygun olarak alınması için
gerekli standart bilgilerin ıĢığı altında, suyun durumu da dikkate alınarak etikette
olması gereken asgari standartlar iĢlemler aĢağıda verilmiĢtir.
1. Yüzey suları numune etiketlerinde en az aĢağıdaki bilgiler bulunmalıdır.
a. Su kaynağının adı,
b. Alındığı yer,
c. Alınma noktası,
d. Alınma tarihi,
e. Alınma zamanı,
f. Suyun debisi veya yüksekliği,
g. Alanın adı,
h. Hava ġartları,
i. Ön muamelenin Ģekli
Su Analizi - 191
k. Numunenin sıcaklığı
l. Numune üzerinde mahallinde yapılan testlerin sonuçları
m. Numunenin alınması ile analizin yapılması arasındaki sürede numunenin
korunması
n. Numuneyi alanın imzası
Not: Yapılacak dikkatli bir çalıĢmayla 100 ppm çözünmüĢ tuz içeren su
numunelerinde %2, daha fazla tuz ihtiva eden numunelerde %1 ve sadece 25 ppm
tuz içerem numunelerde ise %5 gibi düĢük hata oranı elde edilebilir.
3. Hidrojen iyonu konsantrayonu
Su numunesinin hidrojen iyonu konsantrasyonu 25 C‟de pH değeri olarak
rapor edilir. Hidrojen iyonu konsantrasyonu 25 C‟den farklı bir sıcaklıkta tayin
edildiği takdirde bu sıcaklık raporda belirtilir.
4. Partikül halindeki, çözünmüĢ ve toplam madde
Partikül halinde bulunan, çözünmüĢ ve toplam maddelerin numunedeki
konsantrasyonları mg/l (ppm) olarak ifade edilir.
5. ÇözünmüĢ gazlar
Su numunesinin ihtiva ettiği çözünmüĢ gazların miktarları ppm veya ppb
(mikrogram/l) olarak rapor edilir.
6. Koku
Su numunelerinin kokusu, koku Ģiddeti ile ifade edilir. Koku Ģiddeti indeksi
aĢağıdaki formüle göre hesaplanır ve rapor edilir.
Su Analizi - 199
dpm/g) parçalanma olarak rapor edilir. Ayrıca mililitre veya gram baĢına
mikrokuri (Ci/ml veya Ci/g) veya litre baĢına pikokuri (pCi/l) olarak ta rapor
edilebilir. Piko 10 -12‟yi gösterir. Radyoaktivite için 1975 yılından itibaren bekerel
birimi (Bq) kabul edilip kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bir bekerel saniyede bir
parçalanmaya eĢittir. 1Ci = 3.7 x 1010 Bq‟dir.
11. Endüstriyel atık sular için kabul edilen özel durum
Endüstriyel atık sularda analiz ve tayin edilen değerlerin rapor edilmesi için
aĢağıda verilen sistem kullanılmaktadır (Tablo 6.7).
Tablo 6.7. Endüstriyel atık suların rapor edilmesinde kullanılan değerler (Anonim,
1990).
Konsantrasyon Rapor Edilecek Değerlerin Sınırları
ppb (10 -9) 0 -1000
ppm 1 - 10.000
% ağırlık 10.000 ppm veya daha yüksek değerler
Tablo 6.8. Standart metot ve Hach Su analiz kitiyle analiz edilmiş bir su örneğinin
mukayesesi
Metotlar
Standart Hach Kiti
Özellik / Örnek I II III IV I II III IV
Toplam Alkalilik (ppm) 11 31.8 49.6 119.7 15.6 33.7 49.4 116.3
Toplam Sertlik (ppm) 7.7 27.1 53.4 107.5 11.1 32.7 55.7 110.4
Karbondioksit (ppm) 1.2 4.3 10.9 18.0 5.0 5.0 10.0 15.0
ÇözünmüĢ O2 (ppm) 1.1 2.7 4.9 8.6 2.0 2.8 4.3 8.0
pH 4.5 5.5 7.8 8.8 5.0 6.1 9.0 9.7
kolaylaĢtıracak bir kurĢun plaka vardır. Bu disk ilmi aletler satan bir kuruluĢtan
satın alınabilir veya ince metal levhadan yapılabilir. Diskin parıldamasını
önlemek için disk mat bir boya ile boyanmalıdır. Kültür balıkçılığında Secchi disk
değeri nadiren 100 cm‟yi geçer. Bu nedenle ölçü ipinin çok uzun olmasında gerek
yoktur.
Sudaki türbiditenin kaynağı plankton değilse, Secchi diskle yapılan
plankton ölçümleri hatalı olabilir. YetiĢmiĢ elemanlar planktonik türbidite ile
diğer formdaki türbidite arasındaki farkı kolayca ayırt edebilirler. Mamafih, bu
iĢte acemi olanlar plankton geliĢmesi sonucu suyun renginin daima yeĢil
olmayacağını bilmelidirler. Planktonlar suya yeĢil, sarı, kırmızı ve siyah renk
verebilirler. Planktonik organizmalar su beyaz bir zemin üzerine döküldüğünde
kolayca görülebilirler.
Secchi disk değerini elde etmek için, disk gözden kayboluncaya kadar suya
batırılır ve bu derinlik ölçülür. Sonra disk yavaĢ yavaĢ görününceye kadar yukarı
çekilir ve bu andaki derinlik ölçülür. Okunan iki derinliğin ortalaması secchi disk
değerini verir. Secchi disk ile ölçüm yapılırken hava sakin olmalıdır ve ölçümler 9
– 15 arasında yapılmalıdır. Ölçüm sırasında güneĢi arkaya almalıdır. Ölçüm
Ģartları ne kadar iyi standardize edilirse edilsin aynı sudan farklı gözlemciler
tarafından elde edilen değerler arasında bir hayli farklar olabilir. Hatta, aynı
gözlemci bile aynı havuzda günün çeĢitli saatlerinde ölçüm yaptığında bu
ölçümler arasında dahi farklılık bulunabilir. Pratikte küçük farklılıkların pek
önemi yoktur. Secchi disk aleti olmadığı durumlarda havuz suyundaki türbiditeyi
ölçmek için beyaz bir fon kullanılabilir. Avuç içine su alıp dikkatle bakmakla
dahi suyun türbiditesi hakkında bir fikir edinilebilir.
Su Analizi - 203
Halka
20 cm
Ağırlık
ipi
Ölçü
Tablo 6.10. 10 litre test suyu için (numune+seyreltme suyu) karışım miktarları
(Yaramaz, 1992)
Numune/Seyreltme ZSF Alınacak numune Alınacak Seyreltme suyu
suyu hacmi (l) hacmi (l)
1 1 2 5 5
1 2 3 3.33 6.67
1 3 4 2.5 7.5
1 4 5 2 8
1 5 6 1.6 8.34
1 6 7 1.42 8.58
1 7 8 1.25 8.75
1 8 9 1.11 8.89
Su Kirliliğine Giriş - 206
1 9 10 1 9
Örnek:
AĢılanmamıĢ evsel atık su numunesinde BOI testi için veriler Ģu Ģekildedir;
300 ml‟lik BOI ĢiĢesine, 5 ml atık su ilave edilmiĢtir. Numunenin baĢlangıçtaki
çözünmüĢ oksijen değeri 7,8 mg/l‟dir. 5 gün sonraki çözünmüĢ oksijen değeri ise
4,3 mg/l‟dir. k= 0,10 gün kabul ediniz.
a. bu atığın BOI değerini
b. Nihai BOI (=BOIu) değerini hesaplayınız.
Çözüm:
a. BOI5= (7,8 – 4,3) / (5,0/300) = 210 mg/l
4. Tuzluluk
Bir deniz suyu numunesindeki tuz miktarı sudaki klorit miktarının
ölçülmesinden hesaplanabilmektedir. Bu iĢlem yapılabilir, çünkü kloritte dahil
okyanuslarda bulunan tüm major elementler sabittir. Eğer deniz suyu örneğinde
ne kadar klorit olduğu bilinirse buna bağlı olarak sodyum, potasyum, sülfat,
bromid ve kalsiyum gibi minerallerinde miktarları doğru hesaplanabilir.
Tuzluluk 1 kg sudaki çözünmüĢ tuzun ağırlığından klorinite ise 1 kg sudaki
klorit miktarıdır. Aralarındaki iliĢki aĢağıdaki gibi ifade edilmektedir.
Cl- + Ag + AgCl
2 Ag + + CrO4-2 Ag2CrO4 (kırmızı)
Bunun yanı sıra salinometre cihazlarıyla da ölçüm yapılabilmektedir.
5. Sertlik Tayini
Sulardaki sertlik büyük ölçüde toprak ve kaya oluĢumları ile temas sonucu
meydana gelir. Sertlik normal olarak toplam çözünmüĢ iyonların CaCO3 eĢdeğeri
olarak ifade edilir. Sertlik tayininde 2 yöntem uygulanır.
1. Hesap yöntemi
Suların sertliğinin en hassas tayini, sertlik oluĢturan iyonların
konsantrasyonlarının tek tek ölçülüp toplanması yöntemidir. Çok uzun süren ve
detaylı olan bu yöntemin rutin olarak kullanımı güçtür. Tek tek her (+2) değerlikli
katyonun sertliğe katkısı aĢağıdaki formülle gösterilir.
Sertlik (mg/l CaCO3 eĢdeğeri) = M+2 (mg/l) 50/ M+2‟nin eĢdeğer ağırlığı
Burada M+2 ; (+2) değerlikli herhangi bir metal iyonunu göstermektedir.
2. EDTA titrimetrik yöntemi
Toplam sertliği basit yöntemlerle, rutin olarak belirlemeye yarayan bir tayin
metodu da, EDTA titrasyonudur. EDTA (Etilen Diamin Tetra Asetik asit) veya
bunun sodyum tuzu olan karmaĢık bir organik moleküldür. En önemli özelliği bu
moleküle metalik iyonların kompleks teĢkili ile bağlanıp ĢelatlaĢtırma adı verilen
reaksiyonlar meydana getirmesidir.
M+2 + EDTA (M-EDTA) kompleks
Sertlik tayininde pH‟ı yaklaĢık 1 civarına getirilen su örneğine, sertliği
oluĢturan katyonların az bir miktarıyla kırmızı renkli bir kompleks veren
Eriochrome siyahı T indikatöründen birkaç damla eklenir. Bu esnada az bir miktar
M+2 katyonu bu indikatörle reaksiyona girer;
M+2 + (Eriochrome siyahı T) (M Eriochrome siyahı T) kırmızı renkli
kompleks
Sertliği belirlenecek su örneği normalitesi ve faktörü bilinen bir EDTA
çözeltisi ile titre edilirken,baĢlangıçtaki serbest haldeki katyonlar (M-EDTA)
kompleksi meydana getirirler. Bu sırada renk dönmesi olmaz.
Ama serbest katyonlar bittikten sonra damlatılan EDTA çok zayıf olan (M
Eriochrome siyahı T) kompleksini parçalayıp M+2‟leri kendine bağlayacağından,
hiç kırmızı renkli kompleks kalmayınca renk kırmızıdan Eriochrome siyahı T‟nin
sulu çözeltideki normal rengi olan maviye dönüĢür. Bu dönme noktası tüm M+2
Su Kirliliğine Giriş - 210
salladıktan sonra, çökelmeye bırakılır. Üstte berrak bir sıvı ve altta çökelek ayrılır.
Daha sonra kapak açılır ve sülfürik asit ilave edilir. DüĢük pH Ģartlarında MnO2,
I-‟u okside ederek , serbest I20‟u oluĢturur:
MnO2 + 2I- + 4H+ Mn+2 + + 2H2O
Numune ĢiĢe ağzı kapatıldıktan sonra en az 10 sn reaksiyonun
tamamlanabilmesi ve tüm iyodun numunede düzgün Ģekilde dağılımı için
sallanmalıdır. Numune artık, N/4O tiyosülfat kullanılarak titrasyon yapılır.
Winkler metodunda kullanılan reaktiflerin ilavesi nedeni ile bir miktar seyrelme
olduğundan titrasyon için 200 ml‟den biraz fazla numune alınması gereklidir. 300
ml‟lik BOI ĢiĢeleri kullanıldığında, 2 ml MnSO4 ve 2 ml alkali KI çözeltileri ilave
edilir. Bu iki reaktifin ilavesi nedeni ile, 203 ml iĢlem görmüĢ numune alınarak
titrasyon yapılır.
Numuneye ait titrasyon çözeltisi sarfiyatı ml olarak büretten okunur. Bu da,
doğrudan doğruya mg/l cinsinden çözünmüĢ oksijen konsantrasyonu Ģeklinde
ifade edilir.
7. Karbonatların tayini
(CO2, H2CO3, HCO3- ve CO-2) önemlidirler çünkü bunlar hem suda pH
değiĢimlerini önlemek suretiyle tampon vazifesi görmekte hemde bitkiler için
besin maddesi olarak hizmet etmektedirler. Karbonat miktarlarının ölçülmesi için
en popüler yöntem suyun pH‟sıdır.
Bir su örneğine belirli bir miktarda asit ilave edilip pH‟nın okunmasıyla
spesifik bir tamponlardaki suyun karbonat miktarları hesaplanabilir. Bu metodun
anahtar püf noktası ilave edilen miktar konsantrasyonun tam olarak bilinmesi ve
kullanılan asidin hacminin ve suyun hacminin dikkatlice ölçülmesidir.
8. Fosfor tayini
Fosfor determinasyon metotları:
1. Digestion metotları
a. Perklorik asit: Çok zaman alan bit metottur. Sediment örneklerinde
kullanılır.
b. Nitrik asit -sülfürik asit metodu: Pek çok örnek için tavsiye edilmektedir.
c. Persülfat oksidasyon metodu:Uygulaması en kolay metottur.
2. Kolorimetrik metotlar
a. Vana domolybdofosforik asit metodu:Rutin analizler için çok uygundur.
Su Kirliliğine Giriş - 212
Sudaki inorganik fosfor için pek çok test vardır. En yaygın olarak
kullanılanlardan birisi çok az miktarda ölçülen suyun test tipine konularak bir
indikatör fenolfitalin eklenmesiyle yapılan testtir.
Ġndikatördeki çözeltiye sülfürük asit, potasyum antimonil tartarat, amonyum
molibdat ve askorbik asit ihtiva eden bir bileĢik ilave edilmektedir. BileĢik ve
fosforun reaksiyona girmesi için bir müddet beklenir daha sonra karıĢımın
absorbansı spektrofotometre kullanılarak 660 nm‟ de ölçülür.
Fosforik asit standardının farklı 8-10 temiz tüpte dilüsyon yapılarak su
örneğine yapılan prosedürün aynısı bunun içinde uygulanır. Daha sonra ise fosfor
miktarı bilinmeyen su örneğinin absorbansları ile fosfor miktarı bilinen standart
çözeltilerin absorbansları karĢılaĢtırılır. Bu Ģekilde standart eğriyle örneğin eğrisi
karĢılaĢtırılmıĢ olur ve standartlar örneğin eğrilerinin çakıĢtığı nokta numunedeki
fosfat miktarını verir. Bu testte asıl maksat fosfomolibdik asidin teĢekkül
etmesidir. TeĢekkül eden asidin miktarı sudaki fosfor miktarının bir
fonksiyonudur. Ġlave edilen askorbik asid fosfomolibdik asitl reaksiyona girerek
mavi renk oluĢturmaktadır.
9. Silis tayini
Silis diatom kültüründe sınırlayıcı elementlerdendir. Bu nedenle
yetiĢtiricilikte bunun sudaki konsantrasyonu pek fazla önem arzetmemektedir.
Silis determinasyonu için molibdosilikat metodu en yaygın kullanılan metottur.
Bu metotta önce su sodyum bikarbonatla ve sülfürik asitle ısıtılarak uçurulur. Bu
prosedür reaksiyona girmeyen formdaki bütün silikatı reaksiyona girebilir forma
dönüĢtürmektedir. Daha sonra bu çözeltiye hidroklorik asit ilave edilmektedir ve
son olarakta oksalik asit solüsyonu ilave edilir.
Asidik Ģartlar altında molibdat silikatla kompleks oluĢturarak molibdosilisik
asit oluĢur ve aynı zamanda fosfatlarla reaksiyon kompleks oluĢturarak
molibdofosforik asidi (daha sonra bir oksadik asit tarafından parçalanarak
interface önlenir.) oluĢturmaktadır. Renk sarıdır. Sarı rengin absorbansı 410 nm
spektrofotometrede ölçülür ve daha sonra standart silis solüsyonuyla elde edilen
absorbanslar karĢılaĢtırılarak silikon miktarı tayin edilir.
Sarı silikomolibdat kompleksi gerçekte zamana ve pH‟ya bağımlı olarak
ve Ģeklinde oluĢmaktadır. Ģekli kararlı olup 2,3 – 3,9 pH aralığında sıcak
çözeltide Ģekli ise 1,5 – 2,0 pH aralığında ve oda sıcaklığında oluĢmaktadır.
Kararsız olan kompleksinin bir saatlik sürede Ģekline dönüĢtüğü
Su Analizi - 213
bilinmektedir.
Silikomolibdat zayıf bir kompleks olduğundan çalıĢmada molibdatın biraz
fazla alınması gerekmektedir. kompleksinin rengi Ģekline göre daha belirgin
olup oda sıcaklığındaki değiĢmelerden fazla etkilenmediği, ancak doğru bir sonuç
almak için aynı sıcaklıkta çalıĢmak gerektiği bilinmektedir.
a. Kullanılan reaktifler
a. Molibdat reaktifi: 4,0 g amonyum molibdat 300 ml saf suda çözülür. 12,0
ml saf HCl ilavesiyle iyice karıĢtırılır, saf su ile hacim 500 ml‟ ye tamamlanır.
b. Metol-Sülfit çözeltisi: 6 g Na2SO3 500 ml saf suda çözülür. 10 g metol (p-
metil aminofenol sülfat) ilave edilir, metol çözündüğü zaman çözelti filtre
edilerek saklanır.
c. Oksalik asit çözeltisi: 50 g oksalik asit 500 ml saf suda çözülerek
hazırlanır.
d. Sülfürük asit çözeltisi: 250 ml saf su, 250 ml sülfürük asit ilavesiyle
hazırlanır, oda sıcaklığına soğutulur, saf su ile hacim 500 ml‟ ye tamamlanır.
e. Ġndirgeme reaktifi: 100 ml metol-sülfit, 60 ml oksalik asit ile birlikte
karıĢtırılır, bu karıĢıma yavaĢ yavaĢ 60 ml sülfirik asit çözeltisi ilave edilir,
karıĢım saf su ile 300 ml‟ye tamamlanır. Bu reaktif her defa taze hazırlanmalıdır.
e. Standart silis çözeltisi (Stok çözelti): 0,960 g sodyum silikaflorür
(Na2SiF6) tartılır, bir miktar saf suda çözülür, saf su ile litreye tamamlanır. Bunun
1 ml = 5 g.at Si‟ dir.
Bu standarttan 1 ml alınır, saf su ile 500 ml‟ ye tamamlanır.
1 ml = 0,1 g.at Si‟ dir.
Bundan 1 ml alınır, 25 ml‟ ye saf su ile tamamlanır. Bu alt satndart 4 g.at
Si / l‟ dir.
b. ĠĢlem
Örneklerin sıcaklığı 18–26 oC olmalıdır. 50 ml‟ lik mezüre 10 ml molibdat
çözeltisi konulur, 25 ml örnek ilave edilir, iyice karıĢtırılır, 10 dk beklenir.
Ġndirgeme reaktifi mezürde 50 ml çizgisine kadar doldurulup, karıĢtırılır. 1 saat
sonra 810 nm‟ de spektrofotometre ile absorbanslar saptanır. Kalibrasyon
eğrisinden yararlanarak ortamdaki silis miktarı saptanır.
3. Sedimentte Fe Tayini
Ağır metal analizleri için hazırlanan örneklerden ve blank‟ten 25 ml‟lik
balon-jojelere 1 ml alınır, yaklaĢık 15 ml saf su ilave edilir. Herbirine 1 ml N HCl,
1 ml doymuĢ Sodyum asetat, 1 ml % 1‟lik Askorbik asit ve 1 ml % 0,1‟lik
Orthophenanthroline ilave edilip iyice karıĢtırılır. Saf su ile 25 ml‟ye tamamlanır.
½ saat sonra 505 nm „de spektrofotometre ile absorbansları saptanır, kör örnek
(blank) absorbansı çıkartıldıktan sonra aĢağıda verilen formüle göre mg/kg olarak
sedimetteki demir (Fe) miktarı bulunur.
Fe (mg/kg)=(absorbans x 0.124 x 50 x 1000)/(0.1x sed.ağ.)
= (absorbans x 62000) / sed.ağ.
VII. BÖLÜM
7. KĠRLETĠCĠLER VE ÇEVRE
edebilir.
gübrelemede kireç kaynağı olarak kireç taĢı (CaCO3), sönmemiĢ kireç (CaO),
sönmüĢ kireç Ca(OH)2 ve kalsiyum siyanamid (CaCN2) kullanılır.
Kireçlenme suyu kurutulmuĢ havuz tabanına, havuz suyuna veya havuza
akan suya uygulanabilir.
Gerek dezenfeksiyon için ve gerekse gübreleme için kireçleme yapılırken
bazı noktalara dikkat edilmelidir. Ġlkbahar ve sonbaharda nemli havuz tabanına 1
– 2 hafta ara ile CaO veya CaCN2 verilmeli, tabana üniform olarak bunlar
serilmelidir.
Diğer gübrelerin tesirini arttırmak ve toprağı ıslah amacı ile bu gübrelerden
önce kullanılan kireç toprağın özelliğine göre ortalama 250 – 750 kg/h verilir. Bu
miktar killi topraklarda havuz toprağını nötralize etmek için 500 kg‟dan 4000
kg/ha‟a kadar, kumlu – killi topraklarda 500 – 2000 kg/ha ve kumlu topraklarda
250 – 1250 kg/ha CaO‟e kadar değiĢiklik arzetmektedir.
Bu verilecek kireç miktarı günde 200 kg/ha civarında olmak üzere birkaç
gün ara ile birkaç seferde verilir. Eğer yeterli çiftlik gübresi kullanılıyorsa ve
havuzlarda yetiĢtiricilik entansif olarak yapılıyorsa her ay 150 – 200 kg/ha toz
kirecin su yüzeyine serpilmesinde büyük fayda vardır.
Havuz suyuna kireç verilmesinde düzenli bir verme iĢlemi için çarklı
değirmen sistemi ile verilen kireç ayarlanabilir. Suyun akıĢ hızı ve miktarına göre
dönen çark belli bir kireci suya döker. Bu kireç miktarı suyun sertlik, yumuĢaklık
pH durumu yanında sudaki demir bileĢiklerine göre de değiĢir. Suda bulunan
demir bileĢiklerinin zararlı etkisini gidermek için havuza akan suya kireç verilir.
Demir bileĢiklerinin balıkların solungaçları üzerindeki alkalik vasatta çökerek
solungaçları tıkar. Suyun havuza gelmeden önce kireçlenmesi ile bu çökeltme
iĢlemi de önceden yapılmıĢ olur. ġöyleki;
B. Fosfatlı gübreler
Fosfatlı gübreler olarak Triple süper fosfat (% 40 P2O5), normal süper fosfat
(% 18 P2O5) ve Thomas unu kullanılır. Bunlardan Thomas unu suda geç
eridiğinden kıĢın, süper fosfat su sıcaklığının yükseldiği mayıs ayından itibaren
verilir. Hektara ortalama 300 kg/yıl verilir. Üründe % 100‟ ün üzerinde artıĢ
sağlar.
C. Potasyumlu gübreler
Su fakir, kumlu, bataklık bölge veya iğne yapraklı ağaçlık yerlerden geçerek
geliyorsa potasyum eksikliği söz konusu olabilir. Böyle hallerde 100 – 200 kg/ha
potasyumlu gübreler yeterlidir.
D. Azotlu gübreler
Azot doğal verimlilik için önemli bir protein yapı taĢı olarak önem taĢır.
Azotlu gübreleme konusu tartıĢma halindedir. Bazı memlekette besi süresinde N
miktarı 2 mg/lt ve P miktarı 0,5 mg/lt‟ nin altına düĢünce gübreleme
yapılmaktadır. Mineral gübrelemede azot fosfat oranı 2 :1 ( 2N : 1 P2O5), azotun
fosfor asidine oranı 4 : 1 veya 6 : 1 iyi olarak kabul edilir. Azot gübresi olarak
kalsiyum amonyum nitrat 300 – 400 kg/ha kadar ve 3 – 4 seferde verilir. Bu % 20
N içerir. Haziran baĢı ağustos sonu arasında10 –14 günlük aralıklarla verilen 10 –
200 kg/ha azot ile her 1 kg azota karĢı 0,8 – 1,5 kg sazan ürünü
sağlanabilmektedir. Azot gübrelemesinde havuzlar otsuz olmalı, yeterli kireç,
yeterli oksijen, yeterli derecede iyi parçalanabilir organik madde bulunması,
havuz tabanının ince kolloidal çamurla kaplı olması ve ıĢık görmesi gereklidir.
E. Organik gübreler
Havuzlarda yüksek absorbe ve alıĢ veriĢ gücüne sahip ince kolloidal organik
bir çamur tabakası oluĢturmak ve havuz toprağını ıslah etmek amacı ile çiftlik
gübreleri kullanılır. Özellikle yavru büyütme havuzlarında plankton geliĢimini
sağlamak için çiftlik gübresi çok uygundur. Verilecek gübre miktarı durum ve
amaca göre 5 – 30 ton/ha arasında değiĢmektedir. Fazla oksijen harcanmasına
neden olduğu için genellikle kıĢın havuz tabanına serilerek, diğer mevsimlerde ise
(1 m3/hafta nisan – haziran arası) partiler halinde tüm havuza yayılma iĢlemi
yapmaksızın verilmektedir. Çiftlik gübreleri dıĢında yeĢil gübre olarak bitki
tohumları ekilerek hazırlanan yavru ön büyütme havuzlarında doğal yemler çok
iyi geliĢmektedir.
8. SÖZLÜK
Alfa faktörü: Aktif çamur ünitelerinde belli bir sıcaklıkta karma çözeltideki
oksijen taĢıma katsayısının, temiz sulardaki oksijen taĢıma katsayısına oranıdır.
Askıdaki katı madde miktarı: KarıĢık sıvı içindeki katı maddelerin kuru
haldeki miktarıdır.
Basınçlı çamur süzgeci: Çamurun bir pompa ile basınçla sevk edildiği,
bölmeler arasında kalan çamur pastasının uzaklaĢtırıldığı, aralarında süzme
bezleri bulunan bir seri drenaj plakalarından oluĢan, bölmeli süzme iĢlemidir.
BirleĢik zehirlilik: Ġki veya daha fazla zehirli maddenin birlikte meydana
getirdiği etkidir.
Evsel atık su: DıĢkı veya diğer katı maddeleri taĢıyan ev veya ticari ve
sosyal tesislerden kaynaklanan atık sulardır.
Geri yıkama: AkıĢ yönünü tersine çevirerek su ile veya hava ve su ile
filtrenin yıkanma iĢlemidir.
Ham su: Herhangi bir arıtmaya tabii olmamıĢ su ile, arıtma iĢlemleri için
arıtma tesisine alınan sudur.
Kalite kontrol ölçümü: Uzun sürede su kütlesinin bir veya birkaç yerinde
ve kullanılmak üzere çekilen yerde su kalitesinin ölçülmesidir.
Kirlilik yükü: Belirli bir periyotta alıcı a deĢarj edilen veya arıtma tesisine
giren belirli kirleticinin miktarıdır. Genellikle atık su debisi ile madde
konsantrasyonu çarpılarak elde edilir.
Kjeldahl azotu: Kjeldahl metodunda tespit edilen özel Ģartlar altında bir
numunede belirlenen organik azot ile amonyak azotunun toplamıdır.
Organik azot: Organik olarak bağlı (-3) değerlikli, azotu ifade eder.
Sularda bulunan organik azot amino asitler, polipeptitler ve proteinlerden ibaret
olup biyolojik süreçlerin bir ürünüdür.
Sıvı atık: Her türlü üretim ve tüketim faaliyetleri sonucu oluĢan, fiziksel,
kimyasal ve bakteriyolojik özellikleriyle karıĢtıkları alıcı ortama doğrudan veya
dolaylı zara verebilen ve alıcı ortamda doğal bileĢim ve özelliklerinin değiĢmesine
yol açan sıvı halindeki maddelerdir.
Tarımsal atık su: Her türlü tarımsal faaliyetler sonucu oluĢan, fiziksel,
kimyasal ve bakteriyolojik özellikleriyle karıĢtıkları alıcı ortama doğran veya
dolaylı zarar verebilen ve alıcı ortamda doğal bileĢim ve özelliklerin değiĢmesine
yol açan sulardır.
9. EKLER
9.1. EK -1
Ek-1- Tablo 4. Litrede miligram ile litrede mili ekivalant birimleri arasındaki
çevirmeler için kullanılan faktörler (Anonim, 1990).
Ġyonlar mg/l‟yi meq/l‟ye çevirme fak. meq/l‟yi mg/l‟ye çevirme fak.
Ca+2 0.04990 20.4
Mg+2 0.08226 12.16
Ba+2 0.01456 68.67
Sr+2 0.02283 43.81
Zn+2 0.03060 32.68
Cu+2 0.03148 31.77
Pb+2 0.009653 103.6
Na+ 0.04350 22.99
K+ 0.02557 39.10
NH4+ 0.05544 18.04
H+ 0.99210 1.008
Fe+2 0.03581 27.92
Fe+3 0.05372 18.62
Al+3 0.1112 8.994
Mn+2 0.03640 27.47
Mn+4 0.07281 13.73
HCO3- 0.01639 61.02
CO3-2 0.03333 30.00
OH- 0.05880 17.01
H2PO4- 0.01031 96.99
HPO4-2 0.02084 47.99
PO4-3 0.03159 31.66
SiO3-2 0.02629 38.04
CN- 0.03844 26.02
SO4-2 0.02082 48.03
HSO4- 0.01030 97.07
SO3-2 0.02498 40.03
HSO3- 0.01233 81.07
S-2 0.06238 16.03
HS-2 0.03024 33.07
Cl- 0.02821 35.45
Br- 0.01251 79.91
I- 0.00788 126.9
F- 0.05264 19.00
NO3- 0.01613 62.00
NO2- 0.02174 46.01
Cr+3 0.05770 17.33
Cr+6 0.11540 8.666
CrO4-2 0.01724 58.00
Ni+2 0.03407 29.36
Th+4 0.01724 58.01
EK-1 - 241
Ek-2- Tablo 2. Avrupa birliğinde balıkları korumak için uygulanan tatlı su kalite
standartları
Parametre Salmonid Cyprinid Asgari Numune ve
(1)
suları(2) suları(3) Ölçüm Aralığı(4)
Ġstenen Zorunlu Ġstenen Zorunlu
Sıcaklık Termal boĢalma noktasında ölçülen sıcaklık Haftalık, termal
(C) (KarıĢma sahasının uç noktasında) etkisiz sıcaklığı boĢalma noktası-nın
aĢağıdaki değerlerden fazla geçmemelidir. üstünden ve altından
1,5 C 3C olmak üzere
Balık nüfusunun dengeli geliĢimini engelleyecek
sonuçlar doğurmayacaksa belli koĢullar altında üye
ülkeler tarafından coğrafik açıdan sınırlı azalmaya
karar verilebilir.
Termal boĢalımlar, termal boĢalım noktasının
sonrasında (karıĢma sahasının uç noktasında)
sıcaklığın aĢağıdaki değerleri geçmesine neden
olmamalıdır.
21,5C 28 C
10 C 10C
10 C sınırı üreme dönemlerinde bu sıcaklığa
ihtiyaç duyan balık cinslerine ve bu cinslerin
yaĢadıkları sulara aittir.
Sıcaklık sınırları her defasında % 2 aĢılabilir.
Termometre*
ÇO (mg/l) % 50 > 9 % 50 >9(6) % 50 > 8 % 50 >7(7) Ayda her gün asgari 1
% 100 > 7 %100 >5 numune (8)
*
Winkler metodu veya spesifik elektrotlar
pH 6-9(3,9) 6-9(3,9)
PH değerlei bilinen iki solüsyon vasıtasıyla elektrometre kalibrasyonu*
AKM (mg/l) <25(5) <25(5)
0,45 mm filtre zarından filtrasyon veya santrifüjle 105 oC‟de kurutma ve tartım(10)
BOI (mg/l) <3 <6
o
20 1 C‟de ve karanlıkta inkübasyondan 5 gün önce ve sonra O2 miktarının Winkler
metoduyla tayini(11) *
Toplam Fosfor (mg/l) (12)
Moleküler absorbsiyon spektro- Fotometre*
Nitratlar (mg/l) < 0,01 <0,03
Moleküler absorbsiyon spektro- Fotometre*
(13) (13)
Fenolik bileĢenler
*
Tadarak
(14) (14)
Petrol (hidro- karbon.) Aylık
Gözlem veya tadarak*
NH3 <0,005 <0,025 <0,005 <0,025
PH veya sıcaklık tayininde indo-fenol mavisi veya Nessler metodu kullanılarak moleküler
atomik. spektrometre*
Aniyonize amonyaktan kaynaklanan zehirlenmeyi nitrifikasyon ve eutrifikasyon ile harcanan
oksijen miktarını azaltmak için toplam amonyak miktarı aĢağıdaki değerleri geçmemelidir.
Toplam NH3
(ppm) <0,04 <1(15) <0,02 <1(15)
-
Toplam atık Cl
(mg/l) < 0,005 <0,005 Aylık
DPH metodu (dietil-p-fenilindiamin)*
Toplam Zn
(mg/l) (16) <0,3 <1,0 Aylık
Atomik Absorpsiyon Spektrometre.
ÇözünmüĢ
Cu(mg/l)(17) <0,04 <0,04
Atomik Absorpsiyon Spektrometre.*
*
Analiz metodu
1. Üye ülkeler değerlerini “zorunlu” kolonundaki değerlerden daha aĢağıda
yada yukarıda tutamaz. “istenen” kolonundaki değerlere ulaĢmaya gayret
göstermelidirler.
2. Salmon, alabalık gibi balıkların yaĢamasına müsait sular
3. Tatlısu turna balığı, levrek, yılan balığı gibi balıkların yaĢamasına müsait
sular
4.Yönergenin hedeflerinden çok daha iyi durumdaki sularda üye ülke
numune sayısını azaltabilir. Kirlenme riski olmayan sularda üye ülke numune
alınmamasına kara verebilir.
5. Ġstisnalar mümkündür.
a) Özel coğrafik Ģartlardan dolayı veya b) Suların doğal olarak
kimyasallarla yüklenmesi
6. Oksijen konsantrasyonu 6 mg/l‟nin altına düĢtüğünde üye ülke bunun
nedenini bildirmeli ve gerekli tedbirleri almalıdır.
7. Oksijen konsantrasyonu 4 mg/l‟nin altına düĢtüğünde üye ülke bunun
nedenini bildirmeli ve gerekli tedbirleri almalıdır.
8. Günlük değiĢmelerden Ģüphe edilen yerlerde günde 2 defa numune
alınabilir.
9. Önemsiz pH değiĢimleri sudaki diğer mevcut maddeleri zararlı hale
getirmemesi için 6 ile 9 arası 0,5‟i, geçmemelidir.
EK-2 - 247
SU URUNLERI KANUNU
22 Mart 1971
(Resmi Gazete ile neĢir ve ilânı: 4 Nisan 1971 - Sayı: 13799)
5.t. Düstur, c.1O - s.2056
BÖLÜM - I
GENEL HÜKÜMLER
ġÜMUL
MADDE 1 - (DeğiĢik: 3288 - 15.5.1986) Bu Kanun, su ürünlerinin
korunması, istihsali ve kontrolüne dair hususları ihtiva eder.
TARĠFLER
MADDE 2 - Bu kanunda geçen terimlerin tarifleri aĢağıdadır:
Su Ürünleri: Denizlerde ve iç sularda bulunan bitkiler ile hayvanlar ve
bunların yumurtalarıdır.
(Kara Avcılığı Kanunu ġümulüne giren hayvanlar hariç)
Su ürünleri müstahsilleri: Deniz ve iç sularda su ürünleri istihsal eden
gerçek veya tüzel kiĢilerdir.
Ġstihsal yerleri: Su Ürünlerini istihsale everiĢli olan ve içinde veya üzerinde
her hangi bir istihsal vasıtası kurulabilen, kullanılabilen su sahalarıdır.
Ġstihsal vasıtaları: Su ürünlerinin istihsalinde kullanılan gemiler ile her türlü
malzeme, teçhizat alet, edevat, yemler, takım, ve tesislerdir.
Ġç sular: Göller, suni göller, lagünler, baraj golleri, bentler, regülâtörler
kanallar, arklar, akarsular, mansaplar, üretme ve yetiĢtirme yerleridir.
Lâgünler:Denizle irtibatı ve denizin etkisi altında bulunan göllerdir.
Mansaplar: Akarsuların, göl veya denizlere açıldığı bölgelerde akarsuyun
etkisi altında kalan su ürünleri istihsaline elveriĢli sahalardır.
Su Kirliliğine Giriş - 260
BÖLÜM -II
SU ÜRÜNLERĠ ĠSTĠHSALĠ
A) SU ÜRUNLERI ĠSTĠHSAL RUHSATI
RUHSAT TEZKERESĠ
MADDE 3 - Su ürünleri istihsalini bir nizama bağlamak maksadıyla (Su
Ürünleri ruhsat tezkeresi) ihdas olunmuĢtur.
Su ürünleri müstahsili gerçek kiĢiler kendileri için ve tüzel kiĢiler, tüzel
kiĢilikleri adına, ruhsat tezkeresi almak zorundadırlar.
Su ürünleri istihsalinde kullanılan gemiler için bunların sahip veya
donatanları da, ayrıca ruhsat tezkeresi almakla mükelleftirler.
Ruhsat tezkereleri ilgili dairelerin mütalâası alınmak suretiyle valiliklerce
verilir.
Ruhsat tezkerelerinin talep vukuunda ilgililere gösterilmesi mecburidir.
Orman bölgelerinde veya sulama tesislerinin bulunduğu sularda su ürünleri
istihsal edecek müstahsiller, ruhsat tezkerelerini mahalli orman ve Devlet Su ĠĢleri
TeĢkilatına önceden vize ettirmeye mecburdurlar.
(DeğiĢik 7. Fıkra: 3288 - 15.5.1986) Ticari amaç dıĢı veya spor maksadıyla
yasak olmayan bölgelerde ufak vasıtalarla su ürünleri istihsal edecek Türkler ve
yabancılar ruhsat tezkeresi almak zorunda değildir. Bunların avlanma usul ve
esasları ile i1gili hususlar yönetmelikle düzenlenir.
Ruhsat tezkerelerinin verilme tarzı, Ģekil ve muhteviyatı ile müddeti ve
yenilenmesine ait esaslar bir yönetmelikle tespit olunur. Bu maddedeki tezkereler
(hiçbir haç ve resim alınmaksızın) verilir.
Denizde can ve mal koruma hakkındaki 4922 sayılı kanun ile buna
müteferrik tüzük ve yönetmelik hükümleri saklıdır.
(*) Bu Kanunun 3, 19, 23 ve 24 nü maddelerine dayanılarak düzenlenip
Bakanlar Kurulunun 28.6.1973 tarih ve 7/6719 sayılı kararnamesiyle yürürlüğe
konulan (SU ÜRÜNLERĠ TÜZÜĞÜ), T.C. Tüzükleri c.4 - s.71
B) SU ÜRÜNLERĠ ĠSTĠHSAL YERLERĠ KAMU TÜZEL
KĠġĠLERĠNE AĠT ĠSTĠHSAL YERLERĠNĠN KĠRALANMASI
MADDE 4 - l-Hazinenin veya Devlet Su ĠçiĢleri Genel Müdürlüğünün
mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan baraj, dalyan voli
Su Kirliliğine Giriş - 262
ÜRETME HAVUZLARI
MADDE 13 - Ticari maksatla karada üretme havuzu tesis ederek su ürünleri
yetiĢtirmek isteyenler bu tesislerin yerini ve mahiyetini bildirmek ve iĢletmeye ait
EK- 4 - 265
BÖLÜM – III
GELĠġTĠRME, TEġVĠK VE HĠMAYE
A)GELĠġTĠRME
ETÜT VE ARAġTIRMA
MADDE 14- (DeğiĢik: 3288- 15.5.1986) Tarım Orman ve KöyiĢleri
Bakanlığı su ürünleri ile ilgili her türlü araĢtırmaları yapmak ve yaptırmakla
görevlidir.
KOOPERATĠFLEġME
MADDE 15 - Su ürünleri müstahsilleri 2834 sayılı Tarım SatıĢ
Kooperatifleri ve Birlikleri hakkındaki Kanun ile 2836 sayılı Tarım Kredi
Kooperatifleri ve 1163 sayılı Kanuna tabi istihsal Kooperatifleri ve meslekin
özelliklerine uygun kooperatif ve birlikler kurabilirler.
Bu kooperatif ve birlikler “Su ürünleri istihsal Kooperatifleri Su Ürünleri
SatıĢ Kooperatifleri”, “Su Ürünleri SatıĢ Kooperatifleri” ve Su Ürünleri Kredi
Kooperatifleri” ismini alırlar.
Kooperatif ve birliklerin ana mukavelename formülleri T.C. Ziraat Bankası
Genel Müdürlüğü ile Ticaret Bakanlığı‟nın ilgili dairesi tarafından müĢtereken
hazırlanır.
T.C. Ziraat Bankası su ürünleri üreten ve üretimini bizzat satan kooperatif
ve Ģahıslara açacağı kredilerde üretim, ve pazarlamada, kullanılan bütün araç vs
gereçleri Kredi Maritim sistemi (Balık üretiminde kullanılan tekne, motor, ağ vb.
araç ve gereçleri sigortalamak Ģartıyla krediye karĢılık gösterme esası) na göre
Su Kirliliğine Giriş - 266
EĞĠTĠM VE ÖĞRETIM
MADDE 16 - Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığı, su ürünleri istihsali ile
uğraĢanların mesleki bilgi ve görgülerini arttırmak maksadıyla, diğer bakanlıklar
ile de iĢbirliği yaparak uzmanlar dairesinde ücretli veya ücretsiz kurslar ve meslek
okulları açabilir. Propaganda eğitim ve öğretim için lüzumlu tedbirleri alır.
BÖLÜM - IV
YASAKLAR VE ZABITA HÜKÜMLERI
EK- 4 - 267
TROL
MADDE 24 - a) Ġçsular, Marmara Denizi, Ġstanbul ve Çanakkale
boğazlarında her çeĢit trol ile su ürünleri istihsali yasaktır.
Ġlmi maksatlarla yapılacak incelemelerde trol kullanılabilir.
b) Kara sularımız dahilinde dip trolü ile su ürünleri istihsali Ģekli ayrı bir
yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik hükümlerine aykırı olarak dip trolü ile su
ürünleri istihsali yasaktır.
c) Orta su trolü hakkında 23. madde hükümleri uygulanır.
Ancak orta su trolünün dip trolü olarak kullanılması yasaktır.
d) Münhasıran sünger avında kullanılan kankava trolden sayılmaz.
BÖLÜM - V
BALIKHANELER
BALIKHANELER VE SATIġ ÜZERĠNDEN ALINACAK ÜCRET
MADDE 26 - DeğiĢik: 3288 - 1551986) Balıkhaneler, su ürünleri açık
arttırma ile toptan satıĢının, muhafazasının, kalite. ve sağlık kontrolünün yapıldığı
yerlerdir.
Balıkhaneler, belediyelerle gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından kurulur ve
iĢletilir.
Balıkhanelerde, belediyeler tarafından alınacak ücretin miktarı satıĢ
bedelinin % 3‟ünü geçemez. Bunun dıĢında her ne ad altında olursa olsun baĢka
bir resim ve ücret alınmaz.
Balıkhanelerin kuruluĢ ve iĢletme esasları, BaĢbakanlık, ĠçiĢleri, Sağlık ve
Sosyal Yardım, Bakanlıklarının görüĢü alınarak, çıkarılarak bir yönetmelikle
belirlenir.
MADDE 27 - (15 Mayıs 1986 tarih ve 3288 sayılı Kanunun 10. maddesiyle
yürürlükten kaldırılmıĢtır.
VI - BOLÜM
ÇEġĠTLĠ HÜKÜMLER
BĠLGĠ VE BELGE VERMEK
MADDE 28 - Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığının, su ürünleri
müstahsilleri ile su ürünleri ile iĢtigal eden tacir, sanayici ve esnaftan bu iĢlerine
mütaallik lüzumlu göreceği bilgileri ve belgeleri isteyebilir.
Su Kirliliğine Giriş - 270
ÖDENEK
MADDE 30 - Bu kanunun 14, 16. maddelerinde yazılı iĢlerin gerektirdiği
giderleri karĢılamak üzere her yıl Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığı bütçesine
lüzumlu ödenek konulur.
TEFTĠġ VE MURAKABE
MADDE 31 - Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığının su ürünleri
müstahsillerini, su ürünleri ile iĢtigal eden tacir, sanayici ve esnaf ile bunların
iĢyerlerini, balıkhaneleri, istihsal yerlerini ve istihsal vasıtalarını Bakanlık teftiĢ
Kurulu vasıtasıyla teftiĢ ve kontrol ettirerek mevzuata göre gerekli muameleyi
yapmaya yetkilidir. Bu bakanlıklar diğer memurlarına da bu görevi verebilir.
BOLÜM - VII
USÜL HÜKÜMLERĠ
MUHAKEME USULÜ
MADDE 32 - Bu kanunda yazılı suçlara ait takibat MeĢhut Suçlar Kanunu
hükümlerine göre yapılır.
EK- 4 - 271
20, 21, 24. maddelerdeki suçlara ait davalar asliye. ceza mahkemelerinde,
bu kanunda yazılı diğer suçlara ait davalar sulh ceza mahkemelerinde görülür.
MADDE 33 - Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığı teĢkilatında ve
Bakanlığa bağlı su ürünleri ile ilgili teĢekküllerde su ürünlerinin, deniz ve
içsularda muhafaza ve murakabesi ile vazifelendirilen memur ve hizmetlileri ile
emniyet ve jandarma kuvvetleri bu kanunla ve bu kanuna istinaden konulan
yasaklardan dolayı, bu kanun Ģümulüne giren suçlar hakkında zabıt varakası
tutmak, suçta kullanılan istihsal vasıtalarını zaptetmek ve bunları 34. madde
hükmü mahfuz kalmak Ģartı ile, adli mercilere teslim etmekle vazifeli ve
yetkilidirler.
Gümrük sahil ve orman muhafaza teĢkilatı mensupları belediye zabıtası
amir ve mensupları, kamu tüzel kiĢilerine bağlı muhafız, bekçi ve korucular ile
gümrük, belediye ve hükümet veteriner ve doktorları, Tarım Orman ve KöyiĢleri
Bakanlığı mensupları ile Emniyet ve Jandarma teĢkilatının bulunmadığı, yerlerde
köy muhtar ve ihtiyar heyetleri üyeleri yukarıdaki görevleri yapmakla
mükelleftirler.
ZAPTEDĠLEN SU ÜRÜNLERI
MADDE 34 - Zaptolunan su ürünlerinden insan gıdası olarak
kullanılanların, muhakeme neticesine kadar muhafaza edilmesi mümkün değilse
en yakın veteriner hekim veya hükümet, belediye veya sağlık merkezi
tabiplerinden birine veya Devlet hastanesinde muayene ettirilmek suretiyle insan
gıdası olarak istihlakinde mahzur görülmeyenler derhal mahallin en büyük maliye
memuru marifetiyle ve Maliye teĢkilatı bulunmayan yerlerde belediye veya ihtiyar
heyeti tarafından en yakın satıĢ yerinde açık artırma suretiyle satılır.
SatıĢa ait bir zabıt varakası tanzim olunarak satıĢ bedeli tahkikat neticesine
kadar adli mercilerin emrinde olmak üzere Maliye veznesine emaneten yatırılır.
Sanığın mahkûmiyetinin kesinleĢmesi halinde satıĢ bedeli ilgili vezneye
gönderilir.
Zaptolunan su ürünlerinden kullanılması veya istihlaki mahzurlu görülenler
yetkililerin raporlarına müsteniden sanayide kullanılır veya imha olunarak
keyfiyet bir zabıtla tevsik edilir.
Su Kirliliğine Giriş - 272
BÖLÜM - VIII
CEZA HÜKÜMLERĠ
CEZALAR
MADDE 36 - (DeğiĢik: 3288 - 15.51986) Bu Kanundaki ve bu Kanuna göre
çıkarılacak yönetmeliklerdeki yasak, tahdit ve mükellefiyetlere aykırı hareket
edenlere verilecek cezalar aĢağıda gösterilmiĢtir.
a) 1.3.‟ü maddenin ikinci fıkrasına göre ruhsat tezkeresi olmadan su ürünleri
istihsal edenler, yedinci fıkraya göre ruhsat tezkeresi almakla mükellef
olmadıkları halde, bu fıkradaki maksat dıĢında su ürünleri istihsal edenler, altıncı
fıkra gereğince ruhsat tezkerelerini yetkili mercilere vize ettirmeden fıkrada
gösterilen yerlerde su ürünleri istihsal edenler onbin liradan yirmibeĢbin liraya
kadar,
2. 3. maddenin üçüncü fıkrası gereğince, gemileri için ruhsat tezkeresi
almayan gemi sahipleri veya donatanları, ellibin liradan ikiyiizbin liraya kadar,
3. Ruhsat tezkerelerini, talep vukuunda ilgililere göstermeyenler, beĢbin
liradan onbin Iiraya kadar, Ağır para cezası ile cezalandırılır.
b) 7. maddede belirtilen fiilleri ilgili mercilerden izin almadan yapanlar,
fiilin içsularda olması halinde yirmibin liradan yüzbin liraya, denizlerde olması
halinde beĢbin liradan beĢmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Ayrıca çıkarılan kum, çakıl, taĢ ve benzeri maddeler zapt ve müsadere edilir.
EK- 4 - 273
c) Ġç sularda 19. madde hükümlerine aykırı hareket edenler üç aydan altı aya
kadar hapis cezası ile birlikte yüzbin liradan beĢyüzbin liraya kadar, aynı madde
hükümlerine denizlerde riayet etmeyenler ise altı aydan iki seneye kadar hapis
cezası ile birlikte, beĢyüzbin liradan ikimilyon liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır.
d) 20. maddeye göre çıkarılacak yönetmelikteki yasak ve tahditlerle
mükellefiyetlere riayet etmeyenler, yüzbin liradan birmilyon liraya kadar ağır para
cezası ile cezalandırılır.
Suç fabrika, imalathane ve atölye gibi tesis sahipleri tarafından istenildiği
takdirde, birmilyon liradan onmilyon liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
Bu gibilerin faaliyetinin durdurulmasına ve masrafları kendilerine ait olmak üzere
tesislerinin zarar vermeyecek hale getirilmesine karar verilir.
20. maddeye aykırılık teĢkil eden durumun kalktığı Tarım Orman ve
KöyiĢleri Bakanlığınca
tespit edilerek mahkemeye bildirildiği takdirde, aynı mahkemece bu
tesislerin yeniden faaliyetine izin verilir.
e) 21. maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenler iki yıldan dört yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır ve istihsal ettikleri su ürünleri ile bunların
istihsalinde kullanılan istihsal vasıtalarını zapt ve müsadere olunur.
f) 22. maddeye aykırı hareket edenler, onbin liradan yüzbin liraya kadar ağır
para cezası ile cezalandırılır. Bu gibilerin faaliyetleri durdurulur ve masraflar,
kendilerine ait olmak üzere engellerin kaldırılmasına karar verilir.
g) 23. maddenin (a) bendine göre çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı
hareket edenler, yirmibin liradan ellibin liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandırılır ve suç konusu su ürünleri zapt ve müsadere olunur.
Aynı maddenin (b) bendine göre çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı
hareket edenlere, ellibin liradan ikiyüzbin liraya kadar ağır para cezası verilir. Suç
konusu su ürünleri zapt ve müsadere olunur. Bu kabil su ürünlerini bilerek
satanlar, nakledenler veya bunları imalatında kullananlara yirmibin liradan yüzbin
liraya kadar ağır para cezası verilir. Ayrıca suç konusu su ürünleri zapt ve
müsadere edilir.
h) 24.maddeye göre çıkarılan yönetmelikteki dip trole müteallik yasak ve
tahditlere ve mükellefiyetlere aykırı hareket edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası ile birlikte, ikimilyon liradan altımilyon liraya kadar ağır para cezası ile
Su Kirliliğine Giriş - 274
BÖLÜM - IX
YÜRÜRLÜK HÜKÜMLERĠ
YÖNETMELĠKLER
MADDE 37- Kanunun 19,20,23,24 ve 27. maddelerine ait yönetmelikler
kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde yürürlüğe konulur.
MADDE 38 - Bu kanunun 7, 8, 9, l0 ve 22. maddelerinde öngörülen
hususlarda 6200 sayılı Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü Vazife ve Selahiyetleri
Hakkındaki Kanunda Devlet Su ĠĢlerine tanınan haklar ve yetkileri bakidir.
Ackefors, H., Löfroth, G., and Rosen, C.-G., 1970. A survey of the mercury
pollution problem in Sweden with special reference to fish. Oceanogr.
Marine Biol. Rev. 8: 203 - 224.
Adelman, I. R. and Smith, L. L., 1970. Effect of hydrogen sulfide on northern
pike eggs and sac fry. Trans. Amer. Fish. Soc., 99 : 501 -509.
Aksu, Z., Kutsal, T., 1986. Atık sulardaki ağır metal iyonlarının giderilmesinde
mikroorganizmaların kullanılması. Çevre - BaĢbakanlık Çevre
Gen.Müd. Yayını. 2:5-10.
Aksu, Z., Kutsal, T., 1994. Atık sulardaki kurĢun (Pb+2), krom (Cr+6) ve bakır
(Cu+3) iyonlarının yeĢil alglerden Chlorella vulgaris‟ e adsorbsiyonunun
karĢılaĢtırılmalı va akıĢkan yatak reaktörlerde incelenmesi. Tr. J.
Engineering and Environmental Sciences, 18: 403 - 410.
Akyurt, I., 1989. Alabalıkların Beslenmesinde Doğal Yemlerin Yeri ve Önemi,
Ege Üniversitesi, Su ürünleri Yüksek Okulu, Su Ürünleri dergisi, 8(44),
15-21.
Akyurt, Ġ.,1993. Balık YetiĢtiriciliğinde Su Kalitesi Yönetimi, Atatürk Üniv.
Ziraat Fak.Ders Yay.No:144. s:67, Erzurum.
Alabaster, J. S., 1982. Report of the EIFAC Workshop of fish farm effluents,
Silkeborg, Denmark, 26-28 May 1981. EIFAC Tech Pap., (41), p166.
Almazan, G., and Boyd, C.E., 1978. An evaluation of Secchi disk visibility for
estimating plankton density in fish ponds. Hydrobiologia, 65: 601 -
608.
Altay, O., 1990. Ġzmir körfezinde anyonik yüzey aktif madde kirliliğinin
araĢtırılması. Dokuz Eylül Üniv. Den. Bil. Tek. Enst. Yüksek Lisans
Tezi. Ġzmir. s69.
Andrews, J. W., Knight, L. H., Page, J. W., Matsuda, Y. And Brown, E. E., 1971.
Interactions of stocking density and water turnover on growth and food
conversion of channel catfish reared in intensily stocked tanks. Prog.
Fish - Cult., 33 : 197 -203.
Andrews, J.W., and Matsuda, Y., 1975. The effects of various culture conditions
on the oxygen consumption of channel catfish. Trans. Amer. Fisah.Soc.,
104 : 322 - 327.
Su Kirliliğine Giriş - 280
Andrews, J.W., Murai, T., and Gibbons, G., 1973. The influence of dissolved
oxygen on the growth of the channel catfish. Trans. Amer. Fish.ç Soc.,
102 .: 835 - 838.
Anonim, 1985. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin Doğal Su Kaynakları
ve Sorunları Sempozyumu, Ata.Üni.AraĢ.Merk. Erzurum.
Anonim, 1987. Su Kalitesi Gözlem Yıllığı, Bayındırlık ve Ġ.Bak.Ġçme suyu ve
Kan. D. BaĢkanlığı, Ankara.
Anonim, 1988. Resmi Gazete, Sayı: 19919, s.70.
Anonim, 1989. Su Kirliliği Kontrolü hakkında yönetmelik
Anonim, 1990. Su kalitesi - Su Analiz Sonuçlarının Rapor Edilmesi. Türk
Standartları Enstitüsü (TSE), Birinci Baskı, UDK 303.824, Ankara.
Anonim, 1991. Resmi Gazete 7 Ocak 1991-Sayı:20748
Anonim, 1997. Türkiye I. Su Ürünleri ġurası
Anonymous, 1973. The Euripean Inland Fisheries Advisory Commission
Anonymous, 1975., American Public Health Association, American Water Works
Association and Water Pollution control Federation, Standart Methods
for the Examination of Water and Waste Water, 14. Edt. American
Public Health Ass., Washington, 113 pp.
Anonymous, 1985. Standart Methods For the Examination Of Water And
Wastewater. Am.Pub. Health. Ass. 1015 Fift.St. Washington.
Anonymous, 1989. Water Quality. Managing Iowa Fisheries, Iowa State
University, Ames, Iowa 50011.
Aras, M.S., KarataĢ, M., 1998 Su Ürünleri YetiĢtirme Ġlkeleri, GaziosmanpaĢa
Üniv. Zir.Fak. Yay. No:25, Ders notları serisi No:13, s:137, Tokat.
Arce, R. G. And Boyd, C. E., 1980. Water chemistry of Alabama ponds. Auburn
Univ. of Agrculturel Experiment Station, Auburn Univ. Alabama,
Bulletin 522, 35 pp.
Arumugam, M., and Ravindranath, M.H., 1987. Copper toxicity in the Crab,
Syclla serrata, copper levels in tissues and regulation after exposure to a
copper - rich medium. Bull. Environ. Contam, Toxicol., 39, 708 - 715.
Asztalos, B., Nemcsok, J., Benedeczky, I., Gabriel, R., Szabo, A., and Refaie, O.
J., 1990. The effects of pesticide on some biochemical parameters of
carp (Cyprinus carpio L.). Arch. Environ. Toxicol., 19, 275-282.
Atamanalp, M., Haliloğlu, H. Ġ. ve Ayık, Ö., 1999. Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü.
Aktif Yayınları, s. 145, Ġstanbul.
Konu ve Yazar İndeksi - 281
Ayas, Z., Barlas, N., and Kolankaya, D., 1997. Determination of organochlorine
pesticide residues in various environments and organisms in Göksu
Delta, Turkey. Aquatic Toxicology, 39, 171 - 181.
Aydın, F., Pulatsü, S. 1992. Mogan Gölü Tatlısu Ġstakozlarının (Astacus
leptodactylus ESCH. 1823) Mantar Hastalığının Ortaya Çıkmasını
KolaylaĢtıran Olumsuz Fiziksel ve Kimyasal Parametreler. Akdeniz
Üniv. Su Ürünleri Müh. Dergisi. 3 (1) : 143-153.
Ayvaz, Z., 1991. Global perspektifde asit yağmurları. Çevre Kirliliği ve Kontrolü,
I. Uluslararası Çevre Koruma Sempozyumu, Ege Üniversitesi, Ġzmir, 49
- 59.
Baker, C. W., 1977. Mercury in surface waters of seas around the United
Kingdom. Nature, Lond., 270: 270 - 230.
Bakanlı, T., 1991Türkiye Gübre sanayi ve atıksu sorunu. Çevre Kirliliği ve
Kontrolü, I. Uluslararası Çevre Koruma Sempozyumu, Ege
Üniversitesi, Ġzmir, 101 - 113.
Ball, I. R., 1967. The relative susceptibility of some species of freshwater fish to
poisons - I. Ammonia. Water Res., 1 :767 - 775.
Barlas, M., 1988. Limnologische Untersuchungen an der Fulda unter besonderer
Berücksichtigung der Fischparasiten, ihrer Wirtspektren un der
Wassergute. Dissertation. Universitat Kassel.
Barlas, M., 1995. Akarsu kirlenmesinin biyolojik ve kimyasal yönden
değerlendirilmesi ve kriterleri. Doğu Anadolu Bölgesi II. Su Ürünleri
Sempozyumu. Erzurum. s465.
Basu, S.P., 1959. Active respiration of fish in relation to ambient concentrations
of oxygen and carbondioxide. J. Fish. Res. Bd. Canada, 16: 175 -212.
Boyd, C. E., 1973. The chemical oxygen demand of water and biological
materials from ponds. Trans. Amer. Fish. Soc., 102 : 606 - 611..
Boyd, C.E., 1976. An evaluation of water analysis kit. Auburn Univ. Agr. Exp.
Sta. Auburn, Alabama. Leaflet 92. p4.
Boyd, C.E., 1977. Evaluation of water analysis kit. J. Environ. Qual., 6:381-384.
Boyd, C.E., 1979a. Water Quality in Warm Water Fish Ponds. Auburn Univ. Agr.
Exp. Sta. Auburn, Alabama, p359.
Boyd, C.E., 1979b. Determination of total ammonia nitrogen and chemical
oxygen demand in fish culture systems. Trans. Amer. Fish. Soc, 108
:314 - 319.
Boyd, C.E., 1980a. Reliability of water analysis kits. Trans. Amer. Fish. Soc, 109
:239-243.
Boyd, C.E., 1980b. Comparisons of water analysis kits. Proc. Annual. Conf.
Southeast. Assoc. Fish and Wildlife. Agencies.
Boyd., C. E., 1982. Water Quality Management for Pond Fish Culture. Elsevier,
Alabama, USA.
Boyd, C.E., 1992. Water Quality Management For Pond Fish Culture.
Dev.inaqua. and Fish.sci.,9,Elsevier science Pub.Netherlands.
Boyd, C.E., RomaireR. P., and Johnston, E., 1978. Predicting early morning
dissolved oxygen concentrations in channel catfish ponds. Trans. Amer.
Fish. Soc, 107: 8484 - 492.
Boyd, C. E., Romaire, R. P., and Johnston, E., 1979. Predicting early morning
dissolved oxygen concentrations in channel catfish ponds. Trans. Amer.
Fish. Soc., 107: 484 - 492.
Boyd, C.E. and Tucker, L., 1980. Determination of filtrable orthophosphate in
water from fish ponds. Trans. Amer. Fish. Soc, 109 :314 - 318.
Boyd, C.E. and Hollerman, W. D., 1981. Determination of nitrate in waters from
fish ponds Auburn Univ. Agr. Exp. Sta. Auburn, Alabama. Leaflet 99.
p4.
Brungs, W. A., 1971. Chronic effects of low dissolved oxygen concentrations on
the fathead minnow (Pimephales promelas). J. Fish. Res. Bd. Canada,
28: 1119-1123.
Buck, D. H., 1956. Effects of turbidity on fish and fishing. Trans. N. Amer.
Wildl. Conf., 21: 249 - 261.
Konu ve Yazar İndeksi - 283
Burhan, E., Yılmaz, H., 1998. Bodrum yarımadası ve Köyceğiz lagün sistemi
fekal kirliliği ve su ürünleri yetiĢtirme ortamlarına etkileri. III. Su
Ürünleri Sempozyumu, 10-12 Haziran, Erzurum, 495-502.
Bush, P. B., Neary, D. G., Taylor, J. W. and Nutter, W. L., 1986. Effects of
insectiside use in a pine seed orchard on pesticide levels in fish. Water
Res. Bull. 22: 817 - 827.
Canlı, M., 1995. Effects of mercury, chromium and nickel on some blood
parameters in the carp Cyprinus carpio. Tr. J. of Zoology. 19: 305 -
311.
Caspers, H., 1977. Qualitat des Wasser-Qualitat der Gewasser . die Problematik
der Saprobiensysteme-Arch. Hydrobiol. Beih. 9; 3-14.
Cirik, S., Cirik, ġ., 1995. Limnoloji. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fak. Yay.
No.21, Ġzmir.
Cirik, S., Gökpınar, ġ., Önen, M., ve Yaramaz, Ö.,1991. Urla Ġskelesinde ve
açıkların deniz kirliliğinin neden olduğu bazı biyolojik olaylar.
Eğitiminin 10. Yılında Su Ürünleri sempozyumu, 12 - 14 Kasım, Ġzmir,
391 -396.
Civili, F.S., 1985. “Assestment of the present state of pollution of the
Mediterranean Sea” by petroleum and proposed control measures,
UNEP seminer on prevention of oil pollution in the Mediterrian Sea,
Athens, 11 - 13 Fe. 1985.
Clausen, R. G., 1936. Oxygen consumption in freshwater fishes. Ecology, 17 :
216 -226.
Colt, J. and Tchobanoglous, G., 1976. Evaluation of the short - term toxicity of
nitrogenous compounds to channel catfish, Ictalurus puncatus.
Aquaculture, 8 : 209 - 224.
Colt, J. and Armstrong, D., 1979. Nitrogen toxicity to fish, crustaceans and
molluscs. Department of civil engineering, Univ. of California, Daviz,
California, 30 pp.
Crance, J. H., 1963. The effects of copper suldate on Microcystis and
Zooplankton in ponds. Prog. Fish Cult., 25: 198 -202.
Crawford, R. E. and Allen, G. H., 1977. Seawater inhibition of nitrite toxicity to
chinook salmon. Trans. Amer. Fish. Soc., 106: 105 - 109.
Crespo, S. and ve Blasch, J., 1980. Mortality, accumulation and distribution of
zinc in the gill system of the dogfish following zinc treatment.
Bull.Environm. Contam. Toxicol., 24, 940 - 944. 1980.
Su Kirliliğine Giriş - 284
Eisler, R. and Kıssıl, G. W., 1975. Toxicities of crude oils and oil - dispersand
mixtures to juvenil rabbit fish, Siganus rivulatus, Trans. Am. Fish. Soc.
3:571 -578.
Eisma, D., 1986. Particle flux in the ocean, workshop sunuĢu, (basılacaktır)
Dokuz Eyl. Üniv. DBTE. Izmir.
Ekiz, H. Ġ., Özdemir, H., Özer, D., Çağlar, A., 1984. Keban Baraj gölü yüzey
sularının kirlenmesi. Doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinin doğal su
kaynakları ve sorunları sempozyumu, 11 - 15 Haziran, Erzurum, 402 -
406.
Ekmekçi, G., Erk‟akan, F., 1989. Sarıyar baraj gölündeki kirlenmenin boyutu.
Çevre 89 Sempozyumu, Adana. 811 - 819.
El-dib, M. A., El-Elaimy, I. A., Kotb, A., and Elowa, S. H., 1996. Activation of
In vivo metabolism of malathion in male Tilapia nilotica.
Bull.Environ.Contam.Toxicol. (19) 57 : 667 - 674.
Ellis, M. M., Westfall, B. A, and Ellis, M., 1948. Determination of water quality.
U. S. Fish and Wildlife Service, Washington, D. C., Research Report 9,
122 pp.
Elster, H. J., 1962. Seentypen, Fliebgewassertypen und Saprobiensystem. Intern.
Revue Hydrobiol. 47, 211 - 218.
Elster, H. J., 1966. Über die limnologische Grundlagen der biologisch-en
Gewasser-Beurteilung in Mitteleuropa. - Verh. Intern. Verein. Limnol.
16, 759-785.
Emerson, K., Russo, C., Lund, R., and Thurston, R. V., 1975. Aqueous ammonia
equilibrium calculations: effects of pH and temperature. J. Fish. Res.
Bd. Canada, 32 : 2379 - 2388.
Equinoxe, 1990. Le magazine des resources vivan les de la mer. No.31 Ifremer,
Nantes-France, pp. 42- 43.
Erdem, C. ve Kargın, F., 1990. Farklı ortam deriĢimlerinde Tilapia nilotica
(L.)‟nın doku ve organlarında bakır birikimi. Doğa, Tr. J. Of Zoology,
14, 173 - 178.
Erdem, Ü. ve Cengizler, Ġ., 1988. Bazı büyük göllerden alınan Pasifik salmonu
(Oncorhynchus kisutch) ve göl alabalıklarında (Salvelinus namaycush)
DDT kalıntıları. Doğa, Zooloji, 24 - 31.
Erdin, E., Topçu, N., Sponza, D., 1985. Gölcük (ÖdemiĢ) Gölü ötrofikasyonu,
AraĢtırma raporu. D.E.Ü. Müh. Mim. Fak. Çevre Müh. Böl. Bornova,
Ġzmir.
Su Kirliliğine Giriş - 286
Everall, N.C., Mitchell, C.G., Groman, D.B. and Johnston, J.A. A, 1991. Tracing
of haematotoxic agents in water with the aid of captive fish: A study
with captive adult Atlantic salmon Salmo salar in the River Don,
Aberdeenshire, Scotland. Diseases of Aquatic Organisms, Vol. 10: 75 -
85.
Fajt, J. R., and Grizzle, J. M., 1998. Blood respiratory changes in common carp
exposed to a lethal concentration of rotenone. Transactions of the
American Fisheries Society, 127: 512 - 516,
Farmer, G. J. And Beamish, F. W. H., 1969. Oxygen consumption of Tilapia
nilotica in relation to swimming speed and salinity. J. Fish. Res. Bd.
Canada, 26 : 2807 - 2821.
Faruqui, A. M., 1975. Fluctuation in oxygen concentration and occurence of
mortality carp hatchlings in a hatchery pond at Parta Fish Farm,
Bhopal. Broteria Ser. Trimest. Cienc. Nat., 44: 67 - 79.
Friberg , L., T., ve Vostal, J., (Eds.) 1972. Mercury in the environment. In an
epidomiyological and toxicological appraisal. Cleveland, Ohio.
Chemical research Co. 215p.
Golterman, H. L., Clymo, R. S., and Ohnstad, M. A. M., 1978. Methods for
Physical and Chemical Analysis of Fresh Waters. Blackwell Scientific
Publications, Oxford, p 213.
Gül, R., 1994, Maden Bakır fabrikası katı atıklarından yıkanan ağır metallerin
toprak içinde taĢınım ve su kaynaklarının kirlenmesine etkisi. Tr. J.
Engineering and Environmental Sciences, 18: 411 - 417.
Gül, R., Solmaz, B., Boybay, M., 1984. Elazığ ferrokrom fabrikası cürufunun su
rezervuarının kirlenmesinin araĢtırılması. Doğu ve güneydoğu anadolu
bölgelerinin doğal su kaynakları ve sorunları sempozyumu, 11 - 15
Haziran, Erzurum, 406 - 418.
Gündüz, T., Çukur, A., 1984. Hazar (Gölcük) Gölü ağır metal kirlenmesi. Doğu
ve güneydoğu anadolu bölgelerinin doğal su kaynakları ve sorunları
sempozyumu, 11 - 15 Haziran, Erzurum, 418 - 425.
Hannah, S.A., Jelus, M., Cohen, J.M., 1977. Removal of Uncommon Trace
Metals by Physical and Chemical Treatment Process. JWPCF. 2297 -
2309.
Heath, A. G., 1987. Water Pollution and Fish Physiology. CRC Press, Inc, Boca
Raton, Florida, p. 1-2.
Hemelraad, J., Kleinveld, H.A., de Ross, A.M., Holwerda, D.A. and Zandee, D.J.,
1987. Cadmium kinetics in freshwater clams. III. Effects of zinc on
Konu ve Yazar İndeksi - 287
Kannan, K., Tanabe, S., and Tatsukawa, R., 1995. Geographical distribution and
accumulation features of Organochlorine residues in fish in tropical
Asia and Oceania. Environ. Sci. Technol. 29: 2673-2683.
Kargın, F., 1996. Effects of EDTA on accumulation of cadmium in Tilapia zilli.
Tr. J. of Zoology. 20: 419 - 421.
Kargın, F. ve Erdem, C., 1992. Bakır, çinko etkileĢiminde Tilapia nilotica (L.)‟
nın karaciğer, solungaç ve kas dokularındaki metal birikimi. Doğa, Tr.
J. Of Zoology, 16, 343 - 348.
Kazancı, N., Girgin, S., 1998. Sucul ekosistemlerin çevre kalitesi yönünden
değerlendirilmesi ve izlenmesnde üç temel biyolojik yaklaĢım. III. Su
Ürünleri Sempozyumu, 10-12 Haziran, Erzurum, 51-63.
Kempinger, J., and Otis K. J., 1998. Fish kills in the Fox River, Wisconsin,
attributable to carbon monoxide from marine engines. Transactions of
the American Fisheries Society, 127 : 669 - 672.
Kessler, S., 1960. Eradication of Blue - Green algae with copper sulfate.
Bamidgeh, 12: 17 - 19.
Kırımhan, S., Boyabat, N., Keskinler, B., 1984. Karasu (Kaynak-AĢkale arası)
kirlilik araĢtırmaları. Doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinin doğal su
kaynakları ve sorunları sempozyumu, 11 - 15 Haziran, Erzurum, 454 -
471.
Kinne, O., 1970. Marine ecology. Environmental Factors (Vol.1). Wiley-
Interscience, London, New-york, Sydney. Toronto.
Klee, O., 1990. Wasser untersuchen. Biologische Arbeitsbücher. Quelle und
Meyer, Heidelberg.
Knoph , M. B., and Olsen, Y. A., 1996. Subacute toxicity of ammonia to Atlantic
salmon (Salmo salar L.) in seawater: effects on water and salt balance,
plasma cortisol and plasma ammonia levels. Aquat. Toxicol. Vol. 30,
295 - 310.
Knöpp, H., 1955. Grundsatzliches zur Frage biologischer Vorfluterunter-
suchungen, erlautert an einem Gütelangsschnitt des Mains. Arch.
Hydrobiol. Supll. 22; 363-368.
KocataĢ, A., 1986. Osenoloji. Ege Üniv.Fen Fak. Kit.Sr.No:114, s:358, Ege
Üniversitesi Basımevi, Bornova, Ġzmir.
KocataĢ, A., Ergen, Z., Katağan, T., Koray, T., BüyükıĢık, B., Mater, S., S., Özel,
Ġ., Uçal, O.,ve Önen, M., 1988. Effects of pollution the bentic and
pelagic ecosystems of the Ġzmir bay, Turkey. Study of ecosystem
Konu ve Yazar İndeksi - 289
Nusch, E. A., and Palme, G., 1975. Biologische Methoden fü die Praxis der
Gewasseruntersuching - Bestimmung des Chlorophyll-a und
Phaopigmentge-haltes in Oberflachenwassern. GWF-Wasser/Abwasser
116; 562-565.
Ober, A., Valdivia, M., and Maria, S. I., 1987. Organochlorine pesticide residues
in Chilean fish and shellfish species. Bull. Environ. Contam. Toxicol.,
38:528 -533.
Oshima, Y., Kobayashi, K., Hidaka, C., Izu, S., and Imada, N., 1994. Differences
in the drug-metabolizing enzyme activities among fish and bivalves
living in waters near industrial and non-industrial areas. Bull. Environ.
Contam.Toxicol., 53 : 106 - 112.
Öncüer, C., 1991. Tarımsal Zararlılarla SavaĢ Yöntemleri ve Ġlaçları. Doğruluk
Mat., s.260, Ġzmir.
Özbek, H., 1988. Ġnsektisitlerin çevredeki hayvanlara olumsuz etkisi. Ġstanbul‟ da
tarım. Tarım Orman ve K. Bak. Ġstanbul Ġl Müd. Yay. Organı, Ġstanbul.
Özbek, H., 1995. Akuatik entomoloji lisanüstü ders notları. Erzurum.
(BasılmamıĢ)
Özdemir, M, Uyanık, A., 1991. Zirai mücadele ilacı Karbaril‟ in çevredeki kalıntı
durumunun incelenmesi. Çevre Kirliliği ve Kontrolü, I. Uluslararası
Çevre Koruma Sempozyumu, Ege Üniversitesi, Ġzmir, 49 - 59.
Özdemir, M., ve DemirbaĢ, A., 1997. Karbaril pestisitinin Karadeniz sularına
etkileri. Su Kaynaklarının Korunması ve ĠĢletilmesi Sempozyumu. 02 -
03 Haziran 1997, Ġstanbul, 253 - 259.
Özgüven, N., ve Katkat A. V., 1997, Tarımsal uygulamaların su kirliliği üzerine
etkileri. Uludağ Ün.Zir.Fak.Derg.,13: 165-177.
Su Kirliliğine Giriş - 292
Pagenkopf, G.K., 1983. Gill surface interaction model for trace-metal toxicity to
fishes: role of complexation, pH and water hardness. Environ. Sci.
Technol., 17, No. 6, 342 - 347.
Pantle, R., and Buck, H., 1955. Die biologische Überwachung der Gewasser un
die Darstellung der Ergebnisse. GWF Gas und Wasserfach, 96, 604.
Patterson, J.W., 1997. Waste Water Treatment. Science Publishers Inc., USA.
Tort, L., Torres, P. and Flos, R., 1987. Effects on dogfish haematology and liver
compostion after acute exposure. Comp. Biochem. Physiol., 87 C, 2 :
349 - 353.
Toth, S. J., and Riemer, D. N., 1968. Precise chemical control of algae in ponds. J.
Amer. Water Works Assoc., 60: 367 -371.
Trussell, R. P. 1972. The percent un-ionized ammonia in aqueous ammonia
solutions at different pH levels and temperature. J. Fish. Res. Bd.
Canada, 29 : 1505 - 1507.
Tsuda, T., Aoki, S., Kojima, M., and Fujita, T., 1992. Accumulation and excretion
of pesticides used in golf courses by carp (Cyprinus carpio) and willow
shiner (Gnathopogon caerulescens). Comp. Biochem. Phsiol., Vol.101
C, No.1, pp 63- 66.
Tsuda, T., Kojima, M., Harada, H., Nakajima, A., and Aoki, S., 1997. Acute
toxicity, accumulation and excretion of organophosphorus insecticides
and their oxidation products in Killifish. Chemosphere, Vol.35, No.5,
pp. 939 - 949.
Tucker, L., Boyd, C. E., and McCoy, E. W., 1979. Effects of feeding rate on water
quality, production of channel catfish, and economic returns. Trans.
Amer. Fish. Soc., 108 : 389 - 396.
Ülkü, G., 1984. Gıda sanayi atık sularının biyolojik arıtımı Ģeker sanayinde
uygulama. Doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinin doğal su
kaynakları ve sorunları sempozyumu, 11 - 15 Haziran, Erzurum, 583 -
598.
Ürün, H., Beyribey, M., 1986. Eğirdir ilçe merkezi atık sularının göl suyu
kalitesine etkisinin etüdü. Çevre 86 Sempozyumu, Ġzmir.
Varlık, B., Uysal, H., 1991. M. galloprivineslis‟ in farklı geliĢim safhalarında bazı
ağır metallerin toksik etkilerinin araĢtırılması. Eğitiminin 10. Yılında
Su Ürünleri sempozyumu, 12 - 14 Kasım, Ġzmir, 496 -502.
Wachs, B., 1969. Zur Bewertung der Wassergüte von Fliegewassern nach dem
bakteriologischen Befund. In Liebmann, H. Der Wassergüteatlas.
Oldenbourg, München.
Wallen, I. E., 1951. The direct effect of turbidity on fishes. Bull. Oklahoma A.
and M. College, Vol, 48, No.2, 27 pp.
Walters, G. R. And Plumb, J. A., 1980. Environmental stress and bacterial
infection in channel catfish (Ictalurus punctatus)R. . Fish. B.ol., 17 :
177 - 185.
Konu ve Yazar İndeksi - 297
Yaramaz, Ö., Mordoğan, H., Önen, M., Sunlu, U., ve Alpbaz, A., 1991. Ġzmir
Körfezi sedimentlerinde bazı ağır metal ve organik madde düzeylerinin
araĢtırılması. Eğitiminin 10. Yılında Su Ürünleri sempozyumu, 12 - 14
Kasım, Ġzmir, 496 -502.
Yurdagül, M., Kaplan, A., 1984. Doğu anadolu bölgesi yeraltı suyu potansiyeli ve
su kirliliği problemleri. Doğu ve Güneydoğu anadolu bölgelerinin doğal
su kaynakları ve sorunları sempozyumu, 11 - 15 Haziran, Erzurum, 343
- 353.
Yüce, H., 1984. Deniz ve tatlısu kirlenme, izleme çalıĢmaları ve veri yönetimi.
Doğu ve Güneydoğu anadolu bölgelerinin doğal su kaynakları ve
sorunları sempozyumu, 11 - 15 Haziran, Erzurum, 626 - 635.
Zelinka, M., and Marvan, P., 1961. Zur Prazisierung der biologischen
Klassifikation der Reinheit flieender Gewasser. Arch. Hydrobiol. 57,
389-407.
Su Kirliliğine Giriş - 300
Anonymous ................................................ 22, 26, 72, 147, 148, 155, 170, 202, 282
Aras ................................................................................................ 28, 226, 282, 300
Arce ................................................................................................................ 46, 282
Argon ............................................................................................................... 2, 112
Arıtma ............................................................................ 83, 162, 207, 209, 220, 231
Arsenik ........................................................... 103, 176, 240, 246, 254, 256, 258, 259
Arumugam ..................................................................................................... 88, 282
Asılı madde .................................................................................................... 56, 174
Asidik ............................................................................................... 46, 64, 123, 214
Asidite .................................................................................................. 7, 40, 64, 200
Asit ................................................... 63, 89, 110, 118, 119, 120, 122, 123, 216, 296
Asit bağlama gücü ............................................................................................... 216
Asit yağmuru................................................................................ 118, 120, 122, 123
Asitler..................................................................................... 71, 110, 120, 196, 197
Askıda katı madde ................................... 56, 61, 132, 140, 174, 175, 254, 256, 258
Askorbik asit ................................................................................................ 213, 218
Asztalos .......................................................................................................... 86, 283
Atamanalp ............................................................................................................ 283
atıksu60, 61, 62, 63, 66, 150, 152, 153, 156, 159, 204, 205, 206, 232, 236, 253,
256
atmosfer basıncı ............................................................................................. 10, 199
Ayas ............................................................................................................... 98, 283
Aydın ........................................................................................... 128, 131, 283, 296
Ayvaz ........................................................................................................... 118, 283
Azot ................................................................................ 2, 3, 39, 112, 114, 140, 224
Azot oksidal ......................................................................................................... 112
Azotdioksit ........................................................................................................... 112
B
Bakanlı ......................................................................................................... 125, 283
Su Kirliliğine Giriş - 302
C
Canlı ........................................................................................... 74, 78, 90, 230, 285
Carassius auratus ................................................................................. 17, 19, 32, 86
Caspers ......................................................................................................... 147, 285
Catla catla .............................................................................................................. 19
Catostomus commersoni ........................................................................................ 17
Centrarchids ........................................................................................................... 32
Ceratium................................................................................................................. 75
Chaetoceros ............................................................................................................ 75
Channel catfish ...................................................................................................... 26
Ciguatera .......................................................................................................... 74, 75
Cirik ........................................................................................................... 4, 87, 285
Cirrhina mrigala ..................................................................................................... 19
Civa .................................. 90, 94, 103, 107, 173, 175, 196, 241, 246, 254, 258, 259
Civili .............................................................................................................. 69, 285
Clausen..................................................................................................... 14, 17, 285
Coccolith .......................................................................................................... 82, 83
Colpidium campylum ........................................................................................... 153
Colt................................................................................................................. 26, 286
Crance .................................................................................................................. 286
Crawford ........................................................................................................ 31, 286
Crespo ............................................................................................................ 88, 286
Ctenopharyngodon idella ............................................................................... 19, 221
Cuenco ................................................................................................................. 286
Cyprinus carpio .................................................................................... 17, 19, 90, 99
Ç
Çelikkale ................................................................................................ 43, 220, 286
Çinko .......................................................... 9, 94, 175, 176, 240, 246, 254, 258, 259
Çipura......................................................................................................... 41, 51, 56
Su Kirliliğine Giriş - 304
ÇözünmüĢ oksijen7, 9, 10, 11, 12, 13, 17, 18, 20, 21, 27, 140, 169, 170, 171, 173,
174, 175, 186, 195, 197, 211, 229, 236, 239, 245, 257, 258, 259
Çukur ............................................................................................................. 87, 289
D
Davis ...................................................................................................... 20, 286, 298
DDT ............................................................................................... 98, 106, 107, 176
Degens ..................................................................................................... 80, 81, 286
DemirtaĢ ................................................................................................................. 98
Deniz Kirlenmesi ................................................................................................. 159
Deniz suyu ....................................... 2, 7, 8, 9, 53, 54, 75, 78, 79, 82, 107, 123, 162
Derin yeraltı suları ................................................................................................... 1
Deterjan ............................................................................................................ 62, 96
Detritus................................................................................................................. 231
Dhawan ........................................................................................................ 104, 286
Dil Balığı................................................................................................................ 41
Dinophybib ............................................................................................................ 75
Doudoroff......................................................................................... 19, 95, 143, 286
DoymamıĢ .............................................................................................................. 11
Duchrow......................................................................................................... 57, 286
Durborow ................................................................................... 25, 30, 35, 286, 287
Durgun su ..................................................................................................... 185, 206
E
Ebbing .............................................................................................................. 3, 287
Edmondson .................................................................................................. 174, 287
EDTA ..................................................................................................... 90, 171, 211
Efeoğlu ................................................................................................. 160, 161, 287
Ege Denizi.............................................................................................................. 68
Egemen .................................................................................................. 89, 287, 298
Eisenberg ....................................................................................................... 98, 287
İçindekiler - 305
F
Fajt ................................................................................................................. 99, 288
Farmer ............................................................................................................ 15, 288
Faruqui ........................................................................................................... 20, 288
Fathead minnows ................................................................................................... 17
Fekal streptococcus .............................................................................................. 162
Fitoplankton ......................................................................................................... 172
Su Kirliliğine Giriş - 306
G
Gambierdiscus ....................................................................................................... 75
Gaz kabarcığı hastalığı .......................................................................................... 20
Gel-git .............................................................................................................. 55, 83
Girgin ........................................................................................................... 142, 290
Gold fish ................................................................................................................ 32
Golterman .................................................................................................... 170, 289
Gonyaulax .............................................................................................................. 75
GökkuĢağı alabalığı ..................................................................................... 109, 174
Göl ......................................................................... 98, 129, 130, 131, 132, 158, 249
Göl kirlenmesi...................................................................................................... 130
Göl Tipi ................................................................................................................ 131
Green sunfish ......................................................................................................... 32
Gübreleme .................................................................................... 125, 126, 220, 222
Gül ........................................................................................................... 87, 92, 289
Gündüz ........................................................................................................... 87, 289
Güney Ege................................................................................................................ 8
İçindekiler - 307
H
Hannah ........................................................................................................... 88, 289
Hava kirlenmesi ................................................................................... 112, 117, 119
Havza ............................................................................................................ 226, 228
Heath .............................................................................................................. 71, 289
Helyum............................................................................................................. 3, 112
Hemelraad ...................................................................................................... 89, 289
Hemoglobin ......................................................................................................... 113
Herbisit......................................................................................................... 133, 194
Hidrojen ....................................... 1, 3, 7, 37, 38, 112, 114, 166, 174, 199, 200, 240
Hidrojen sülfür ............................................................................. 3, 37, 38, 174, 240
Hidrojen Sülfür ............................................................................................ 114, 166
Hidrokarbonlar ....................................................................................... 70, 114, 176
Hill ................................................................................................................. 88, 289
Hilmy ............................................................................................................. 89, 289
hipolimnion ............................................................................................................ 50
Hollerman ...................................................................................... 30, 171, 285, 289
Honjo ....................................................................................................... 82, 83, 289
Hutchinson ....................................................................................... 10, 89, 289, 290
Hypophthalmichthys molitrix ........................................................................ 19, 221
I
Ictalurus catus ........................................................................................................ 15
Ictalurus nebulosus ................................................................................................ 17
Ictalurus punctatus ..................................................................................... 19, 26, 86
Ilık su balıkları ....................................................................................................... 12
Su Kirliliğine Giriş - 308
Ġ
Ġç sular........................................................................................ 1, 70, 101, 227, 275
Ġngiliz (Clark) sertlik derecesi ............................................................................... 44
Ġnsektisitler .......................................................................................................... 104
Ġyilikçi .................................................................................................. 130, 131, 290
ĠyonlaĢtırıcı ıĢınım ................................................................................................. 70
Ġyot ....................................................................................................................... 211
Ġz elementler ............................................................................................................ 9
J
James .................................................................................................................... 290
Johnson .......................................................................................................... 88, 290
K
Kadmiyum ..................................................... 94, 171, 174, 176, 246, 254, 258, 259
Kahverengi kan hastalığı ..................................................................... 31, 32, 34, 35
Kakuta ............................................................................................................ 93, 290
Kalay .................................................................................................. 89, 91, 94, 290
Kalsiyum .......................................... 9, 32, 36, 45, 94, 171, 173, 174, 192, 205, 240
Kamaldeep ................................................................................................... 100, 290
Kanal kedi balıkları................................................................................................ 31
Kannan ......................................................................................................... 106, 290
Kaplan .......................................................................................................... 225, 301
Karadeniz ......................................................................... 8, 39, 68, 83, 84, 128, 226
Karbon ..................................................................... 3, 7, 9, 113, 130, 156, 217, 246
Karbonat......................................................................................................... 45, 213
Karbondioksit....................... 2, 3, 14, 21, 22, 40, 112, 113, 171, 173, 174, 203, 222
Kargın .............................................................................................. 89, 90, 288, 290
Kazancı ........................................................................................................ 142, 290
Kempinger ................................................................................................... 113, 290
İçindekiler - 309
KurĢun ...................................... 91, 94, 103, 124, 144, 175, 176, 240, 254, 258, 259
Kurunthachalam ................................................................................................... 292
Kuzey Ege ........................................................................................................ 8, 226
Küçük bluegill........................................................................................................ 16
Kükürt .............................................................................................. 39, 70, 114, 115
L
Labeo rohita ........................................................................................................... 19
Labrax lupus .......................................................................................................... 32
Laird ......................................................................................................... 23, 24, 292
Landeu ........................................................................................................... 30, 292
Lanouette ....................................................................................................... 88, 292
Largemouth bass .................................................................................................... 18
Leloğlu ......................................................................................................... 225, 292
Lepomis macrochirus ....................................................................................... 19, 38
Leptocylindrus ....................................................................................................... 75
Levrek .............................................................................................................. 41, 51
Liebmann ..................................................................................... 143, 145, 148, 292
Lityum .............................................................................................................. 9, 103
Lloyd .............................................................................................................. 28, 292
Lourd .............................................................................................................. 68, 292
M
Maciolek ........................................................................................................ 72, 292
Magnezyum ......................................................................... 9, 45, 94, 103, 205, 240
Major elementler ...................................................................................................... 9
Mangan .......................................................................................... 94, 240, 246, 260
Marking .......................................................................................................... 86, 292
Marmara ............................................................................. 8, 83, 105, 128, 226, 270
Marvan ................................................................................................................. 301
İçindekiler - 311
N
Nebeker .......................................................................................................... 20, 293
Negilski ................................................................................................................ 293
Nematositler ......................................................................................................... 104
Neon ................................................................................................................. 3, 112
Neumann ...................................................................................................... 147, 293
NH3 .......................................................................... 3, 23, 24, 39, 63, 174, 243, 248
Su Kirliliğine Giriş - 312
O
Ober ............................................................................................................... 98, 294
Odonata ................................................................................................................ 168
Oksijen basıncı ....................................................................................................... 99
Oksijen tüketimi ..................................................................................................... 16
Oksitlenme ........................................................................................................... 234
Okyanuslar ....................................................................................................... 1, 182
Oligoötrofik ................................................................................................. 131, 132
Optik özellik .......................................................................................................... 54
Oshima ......................................................................................................... 106, 294
Ostreopsis............................................................................................................... 75
Oxytoxum .............................................................................................................. 75
Ozon ............................................................................................................. 112, 115
Ö
Öncüer .......................................................................................................... 102, 294
Ötrofik .................................................................................................................. 131
Ötrofikasyonu ...................................................................................................... 131
İçindekiler - 313
P
Pagenkopf ...................................................................................................... 89, 294
Palme ........................................................................................................... 157, 294
Pantle ........................................................................................................... 146, 294
Paramaecium caudatum ...................................................................................... 153
Paramaecium trichium ........................................................................................ 153
Patojen ........................................................................................................... 70, 236
Patterson................................................................................................... 91, 92, 294
Payne ............................................................................................................ 106, 295
Pehlivan ......................................................................................................... 87, 295
Penczak .......................................................................................................... 25, 295
Perca sp. ................................................................................................................. 19
Peridinum ............................................................................................................... 75
Perret ............................................................................................................ 147, 295
Perrone ........................................................................................................... 32, 295
Pestisit .......................................................................................................... 104, 107
Petrol .................................................... 64, 67, 68, 71, 103, 107, 108, 109, 248, 249
pH7, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 28, 29, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 47, 52, 57, 59,
64, 65, 79, 86, 91, 92, 93, 95, 96, 103, 105, 107, 110, 119, 120, 121, 122, 123,
128, 132, 140, 144, 160, 165, 169, 170, 171, 172, 174, 175, 192, 193, 195, 198,
199, 202, 203, 206, 207, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 222, 223, 239, 243, 245,
247, 249, 254, 256, 257, 258, 259, 260
Phaeodactylum ....................................................................................................... 75
Phillips ........................................................................................................... 25, 295
Phoxinus phoxinus ................................................................................................. 32
Pimephales promelas ..................................................................................... 17, 113
Su Kirliliğine Giriş - 314
R
Radyasyon ...................................................................................................... 71, 111
Radyoaktivite ............................................................................... 201, 246, 258, 260
Ramade .................................................................................................... 68, 70, 296
Rappaport ....................................................................................................... 18, 296
Red-tide .................................................................................................................. 75
Renk ......................................... 3, 101, 141, 175, 214, 240, 243, 245, 257, 258, 259
Reynolds .............................................................................................. 170, 171, 296
Richardson ................................................................................................... 104, 296
Robinette ........................................................................................................ 26, 296
Rubidyum................................................................................................................. 9
Russo ...................................................................................................... 32, 288, 296
S
Sabun ............................................................................................................... 46, 62
SağdaĢ .......................................................................................................... 118, 296
Sağlam ......................................................................................................... 225, 296
İçindekiler - 315
Skeletonema ........................................................................................................... 75
Sladecek ....................................................................................................... 145, 297
Smallmouth bass .................................................................................................... 32
Smith ................................................................................................ 26, 38, 281, 297
Smog .................................................................................................................... 116
Snieszko ......................................................................................................... 18, 297
Sodyum ...................................................... 9, 32, 102, 173, 205, 218, 240, 245, 259
Soğuk su ............................................................................................. 19, 20, 27, 182
Solbe ...................................................................................................... 25, 295, 297
Soykan ........................................................................................................... 69, 297
Sponza .......................................................................................... 130, 131, 288, 290
Stenoterm ............................................................................................................... 50
Stewart ..................................................................................... 18, 88, 289, 295, 297
Stickney ............................................................................. 23, 24, 25, 175, 286, 297
Stigeoclonium....................................................................................................... 153
Stronsiyum ............................................................................................................... 9
Su bitkileri ................................................................................. 12, 13, 21, 107, 223
Su kaynakları ............................................................................. 1, 12, 141, 225, 227
Su kirlenmesi ....................................................................................................... 253
Su ürünleri istihsali .............................................................................................. 263
Sucul bitkiler .......................................................................................................... 12
Sunlu ...................................................................................................... 89, 287, 298
Sülfat ................................................................................ 9, 173, 240, 245, 256, 259
Sülfür ....................................................................................... 3, 114, 166, 246, 260
Swingle .......................................................................................................... 20, 298
ġ
ġengül .............................................................................................. 43, 59, 207, 298
İçindekiler - 317
T
Tatlısu .................................................................................................. 139, 174, 248
Teran .............................................................................................................. 98, 298
Termal pollusyon ..................................................................................... 70, 71, 110
Termal su ............................................................................................................. 111
Termik Pollusyon ................................................................................................... 70
Terrijenik ............................................................................................................... 78
Thalassiosira .......................................................................................................... 75
Thurman ........................................................................................................... 9, 298
Thurston ................................................................................................. 32, 288, 296
Thurston, ...................................................................................................... 288, 296
Tilapia nilotica ................................................................................................. 15, 91
Tomasso ................................................................................................... 26, 32, 298
Topçu ..................................................................................................... 69, 288, 298
Toplam Alkalinite .......................................................................................... 46, 172
Toplam Sertlik ....................................................................................... 46, 203, 243
Topping .......................................................................................... 98, 127, 287, 298
Toprak nemi ............................................................................................................. 1
Toros ............................................................................................................ 102, 298
Tort................................................................................................................. 88, 298
Toth .............................................................................................................. 134, 299
Trofi ..................................................................................................... 157, 158, 159
Trussel .................................................................................................................. 299
Tsuda .............................................................................................................. 99, 299
Tucker .................................................................................................... 18, 285, 299
Turbidite................................................................................................................. 55
Tuzluluk ..................................................................................... 7, 53, 173, 210, 243
Tuzluluk derecesi ..................................................................................................... 7
Türbidite................................................................................................. 57, 169, 195
Su Kirliliğine Giriş - 318
U
Uysal .............................................................................................................. 87, 299
Ü
Ülkü ............................................................................................................... 59, 299
Ürün ............................................................................................................. 130, 299
V
Varlık ............................................................................................................. 87, 299
Vibrio comma ....................................................................................................... 161
W
Wachs..................................................................................................... 93, 154, 299
Wallen .................................................................................................................. 299
Walters ........................................................................................................... 18, 299
Wang .............................................................................................................. 98, 300
Warrer-Hansen ............................................................................................... 25, 300
Weber ....................................................................................................... 91, 92, 300
Wedemayer .................................................................................................... 32, 300
Wicklund ........................................................................................................ 89, 300
Wilkie............................................................................................................. 42, 300
Winkler yöntemi .................................................................................. 211, 212, 239
Woodwiss..................................................................................................... 147, 300
Y
Yağlar................................................................................................... 104, 110, 254
Yalçın ........................................................................................................... 130, 300
Yanık .............................................................................................................. 28, 300
Yaramaz ....................................... 39, 67, 87, 98, 108, 110, 205, 207, 285, 300, 301
Yılmaz .............................................................................................. 59, 87, 285, 295
Yurdagül ...................................................................................................... 225, 301
Yüce ............................................................................................................. 177, 301
İçindekiler - 319
Z
Zehirlilik Seyreltme Faktörü................................................................................ 204
Zelinka ......................................................................................................... 147, 301
Zoogloea .............................................................................................................. 153
ZSF............................................................................................... 204, 205, 206, 207
ĠÇĠNDEKĠLER
I. BÖLÜM ............................................................................................................ 1
1. SU POTANSĠYELĠ ............................................................................................. 1
1. 1. Su Kaynakları .................................................................................................. 1
1.2. Suyun Hidrolojik Çevrimi ................................................................................ 3
3. KĠRLETĠCĠ KAYNAKLAR.............................................................................. 57
3.1. Kirlenme ......................................................................................................... 57
3.2. Kirleticilerin Sınıflandırılması ........................................................................ 67
3.3. Pollusyon Tipleri ............................................................................................ 68
3.3.1. AyrıĢabilen Organik Materyaller ................................................................. 69
3.3.1.1. Biyolojik pollusyon .................................................................................. 71
3.3.1.2. Planktonik Pollusyon ................................................................................ 72
3.3.1.3. Red-Tide ve Neden Olduğu Zehirlenmeler .............................................. 72
3.3.2. AĢırı Beslenme ............................................................................................. 73
3.3.2.1. Balıkların Yemlenmesi ve Su Kalitesi ...................................................... 74
3.3.3. Süspanse katılar (Askıdaki Katı Maddeler) ................................................. 75
3.3.3.1. Organik parçacıklar .................................................................................. 75
3.2.3.2. Ġnorganik parçacıklar ................................................................................ 75
3.3.3.3. Asılı Maddeler Pollusyonu ....................................................................... 76
3.3.3.4. Erozyon ..................................................................................................... 76
3.3.3.5. Denizde Çökebilen veya Yüzen Maddeler ............................................... 77
3.3.3.6. Denizde Askıda Katı Maddeler ve Sediman OluĢumu ............................. 77
3.3.3.7. Coccolith ................................................................................................... 81
3.3.3.8. Deniz ve Ġçsularımızda Kirlilik ................................................................ 81
3.3.3.9. Kirleticilerin Su Ürünlerine Etkisi ............................................................ 82
3.3.3.10. Sanayi atıkları ......................................................................................... 82
3.3.3.11. Denizel Kirlenme (Mar-Pol) SözleĢmesi ................................................ 82
3.3.4. Toksik Kimyasallar ...................................................................................... 84
3.3.4.1. Metaller ..................................................................................................... 84
3.3.4.2. Klor ........................................................................................................... 91
3.3.4.3. Siyanitler ................................................................................................... 91
3.3.4.4. Amonyum ................................................................................................. 92
3.3.4.5. Deterjanlar ................................................................................................ 92
3.3.4.6. Pestisitler................................................................................................... 94
3.3.4.7. Pestisitlerin balıklara ve suda yaĢayan canlılara etkileri .......................... 96
3.3.4.8. Ġç sulara ve denizlerdeki istihsal yerlerine dökülmesi yasak olan zararlı
maddeler listesi ...................................................................................................... 98
3.3.4.8.1. Tarım ilaçlarının (pestisitlerin) su kirliliği üzerine etkileri ................. 100
3.3.4.9. Poliklorinate bifenil ................................................................................ 104
3.3.4.10. Petrol hidrokarbonları ........................................................................... 104
3.3.4.11. Gemilerin petrol atıkları ve sintine yağlarının denizel ortamda etkileri
............................................................................................................................. 105
İçindekiler - iii
ĠÇĠNDEKĠ TABLOLAR
Tablo 1.1. Su kaynakları ve hidrosferdeki miktarları (Lvovitch, 1979). ................. 1
Tablo 1.2. Dünyadaki tatlı suların dağılımı (Klee, 1990) ........................................ 2
Tablo 1.3. Atmosferde ve deniz suyunda bulunan çözünmüĢ gazlar
(KocataĢ,1986) ...................................................................................... 2
Tablo 1.4. Tatlı suda gazların sıcaklığa bağlı olarak değiĢimleri (Schwoerbel,
1987) ..................................................................................................... 3
Tablo 1.5. Normal Ģartlar altında gazların sudaki konsantrasyonları (Schwoerbel,
1987) ..................................................................................................... 3
Tablo 1.6. SeçilmiĢ bazı gazların özellikleri (Ebbing, 1987) .................................. 3
Tablo 2.1. Sentetik deniz suyunun kompozisyonu (Müezzinoğlu, 1987) .............. 8
Tablo 2.2. Deniz suyunda bulunan çözünmüĢ maddeler (Thurman, 1988) ............. 8
Tablo 2.3. Tatlı su ve tuzlu su bileĢenlerinin karĢılaĢtırılması (hacim/hacim'in
toplam %'si olarak) (Schwoerbel, 1987) ............................................... 9
Tablo 2.4. Farklı sıcaklıklarda saf suda oksijenin çözünebilirliği (Boyd, 1992) ... 10
Tablo 2.5. Farklı sıcaklıklarda saf suyun buhar basıncı (Boyd, 1992). ................. 10
Tablo 2.6. Bazı tatlısu balıklarında 17 - 20 oC‟de oksijen tüketimi (mg/kg/h)
(Basu, 1959; Clausen,1936) ................................................................ 16
Tablo 2.7. Ġyi beslenen channel catfish‟in 26 - 28 oC‟de oksijen tüketimi
(Andrews ve Matsuda, 1975) .............................................................. 17
Tablo 2.8. Yaz ve kıĢ mevsiminde bir gölde kafeslerde tutulan balık türleri için
ölçülen en yüksek çözünmüĢ oksijen konsantrasyonları (Moore,
1942). .................................................................................................. 18
Tablo 2.9. Havuz balıkları için çözünmüĢ oksijenin lethal dozları (Doudoroff ve
Shumway,1970) .................................................................................. 19
Tablo 2.10. Soğuk su balıklarında çözünmüĢ oksijen miktarının etkileri (Mckee ve
Wolf ,1963; Swingle, 1969). ............................................................... 19
Tablo 2.11. pH, sıcaklık ve toplam alkaliteden karbondioksit‟i belirlemek için
çarpım katsayıları (Anonymous, 1989)............................................... 21
Tablo 2.12. 1 ton balıktan elde edilen net nitrojen miktarı (Laird ve Neednam,
1987). .................................................................................................. 24
Tablo 2.13. 1 ton balık tarafından üretilen atık maddeler (kg) .............................. 24
Su Kirliliğine Giriş - viii
Tablo 3.13. ÇeĢitli canlı ve cansız ortamlarda bulunan DDT miktarları ............. 103
Tablo 3.14. Termal suların kabuklu yetiĢtiriciliği üzerine etkileri ...................... 107
Tablo 3.15. Temiz havanın bileĢimi .................................................................... 108
Tablo 3.16. Fosfor konsantrasyonu bakımından göl tipleri (Ġyilikçi ve Sponza,
1987) ................................................................................................. 126
Tablblo 3.17. Göller, göletler, bataklıklar ve baraj haznelerinin ötrofikasyon
kontrolü sınır değerleri (Anonim, 1988). .......................................... 127
Tablo 4.1. Su kalite haritalarında kullanılan renk skalası .................................... 137
Tablo 4.2. Akarsuların kalite sınıfları (Anonymous, 1980)................................. 150
Tablo 4.3. Ġstatistik ortalama değerlere göre farklı kirlenme basamaklarında
yoğunluk değiĢimi (mg/l) (Barlas, 1995). ......................................... 151
Tablo 4.4. Trofi derecelerinin tahmininde kullanılan sınıflandırma değerleri
(Barlas, 1995).................................................................................... 154
Tablo 6.1. ÇözünmüĢ oksijen tayininde Winkler titrasyon tekniği ve polarografik
oksijenmetrenin karĢılaĢtırılması (Reynolds, 1969) ......................... 171
Tablo 6.2. Su analiz kitleri ile su analizinin standart metotlarının
karĢılaĢtırılmasıaı (Boyd,1980 b). ..................................................... 172
Tablo 6.3. Su ürünleri yetiĢtiriciliği için uygun su kalite kriterleri (Meade, 1989).172
Tablo 6.4. Tatlısu balıklarından Salmonid türleri için geçerli su kalite kriterleri
(Edmondson,1991) ............................................................................ 173
Tablo 6.4 devam .................................................................................................. 174
Tablo 6.5. Deniz balıkları için geçerli su kalite kriterleri (Equinoxe, 1990) ....... 175
Tablo 6.5. devam ................................................................................................. 175
Tablo 6.6. Fiziko-kimyasal analizler için örneklerin taĢınma Ģekilleri ............... 194
Tablo 6.7. Endüstriyel atık suların rapor edilmesinde kullanılan değerler (Anonim,
1990). ................................................................................................ 200
Tablo 6.8. Standart metot ve Hach Su analiz kitiyle analiz edilmiĢ bir su örneğinin
mukayesesi ........................................................................................ 201
Tablo 6.9. Zehirlilik faktör tayini (Yaramaz, 1992) ............................................ 204
Tablo 6.10. 10 litre test suyu için (numune+seyreltme suyu) karıĢım miktarları
(Yaramaz, 1992) ............................................................................... 205
Tablo 7.1. Drenaj sahaları itibariyle Ülkemiz su havzaları ................................. 223
Su Kirliliğine Giriş - x
ĠÇĠNDEKĠ ġEKĠLLER
ġekil 2.3. Bir balık havuzundaki fosfor siklusu (Boyd, 1982) .............................. 36
ġekil 3.1. Petrolün su içindeki davranıĢı (Ramade, 1979) .................................... 66
ġekil 3.2 Kedi balığı havuzlarında büyüme mevsimi boyunca yemleme düzeyi,
çözünmüĢ oksijen ve Secchi disk değeri arasındaki iliĢkiler. ............... 75
ġekil 3.3. DeğiĢik tane iriliklerinde ince ve kaba taneciklerin deniz ortamında
teorik çökelme hızları (Degens, 1983) .................................................. 79
ġekil 3.4. Sularda yaĢayan çeĢitli türlerin pH toleransları ................................... 117
ġekil 4.1. Organizmaların ortam değiĢikliklerine karĢı reaksiyon zamanları
(Barlas, 1995) ...................................................................................... 144
ġekil 4.2. Akarsuda bakteriyolojik bulgulara göre su kalitesi (Wachs, 1969) .... 149
ġekil 6.1. Ġki metre derinliğe kadar su numunesi almada kullanılan düzenek .... 187
ġekil 6.2 Batmasını sağlamak için çevresine ağırlık sarılmıĢ su numune ĢiĢesi 188
ġekil 6.3. Secchi disk (Akyurt, 1993) .................................................................. 203
- xiii
ÖNSÖZ
Yerküredeki su kaynaklarını oluĢturan tuzlu, tatlı ve yeraltı sularının
kompozisyonlarında çeĢitli kirletici sebeplerle meydana gelen değiĢiklikler,
barındırmıĢ oldukları canlılar üzerine direkt yada dolaylı olarak etkiler
yapmaktadır.
Su kirliliği; su kalitesini bozan maddelerin suya atılmasıyla sularda yaĢayan
canlı organizmaların tehdit edilmesi ve balıkçılık çalıĢmalarının engellenmesi ile
insan sağlığı bakımından riskli durumların ortaya çıkması olarak tanımlanabilir.
Kirletici ajanların orijinleri çok farklı olsa da meydana getirdikleri hasar
yönünden ele alındıklarında hepsinin suda olmaması gereken unsurlar olarak
algılanması ve dolayısıyla sularımızın temiz tutulması gerekmektedir. Elimizde
olmayan nedenlerden dolayı (atmosferik olaylar, doğal afetler vs.) sularda
meydana gelen değiĢikliklere karĢı da önceden önlem alınması verimlilik üzerine
olumlu etkiler yapacaktır.
Bilindiği üzere balık yetiĢtiriciliği sadece doğal ortamlarda değil aynı
zamanda kültürel ortamlarda da intensif olarak yapılabilmektedir. YetiĢtiricilikte
birim hacime düĢen balık miktarı doğal ortamdan çok daha fazla olmaktadır. Bu
nedenle yetiĢtiricilik sularının devamlı surette kontrol altında tutulması
gerekmektedir. Çünkü ortama verilen yemlerden yenilmeyenler ve balıkların
artıkları düzenli aralıklarla zamanında temizlenmediğinde suları kirletmekte ve
kalitesini de bozmaktadır. DüĢük kaliteli sular balıkların hastalanmalarına sebep
olabilen stress kaynaklarının baĢında gelmekte ve hatta ölümlerine dahi yol
açabilmektedirler. Sularda yaĢayan canlıların tamamı düĢünüldüğünde elbetteki
her türün su ve besin istekleri bir birlerinden farklı olmaktadır. Bu nedenle
konuyla ilgili her ihtiyaca cevap verebilecek bilgilerin tamamının bir araya
getirilmesi oldukça zor hatta imkansızdır. Bu gerçeğin bilincinde, „Su Kirliliği ve
Kontrolü‟ dersini alan öğrencilerimize faydalı olacağı inancıyla suları kirleten
faktörlerle ilgili ülkemizdeki ve yabancı yayınlardan faydalanarak derleme bir
ders notu hazırladım. 12/11/1999