You are on page 1of 162

T.C.

MARMARA ÜNİVERSITESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DIN BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI
DİN EĞİTİMİ BİLİM DALI

YUNANİSTAN’DAKİ KUR´AN KURSLARININ


DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Yüksek Lisans Tezi

SEZIN AZIZOGLOU

İstanbul, 2019
T.C.
MARMARA ÜNİVERSITESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
FELSEFE VE DIN BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI
DİN EĞİTİMİ BİLİM DALI

YUNANİSTAN’DAKİ KUR´AN KURSLARININ


DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Yüksek Lisans Tezi

SEZIN AZIZOGLOU

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi EMİNE KESKİNER

İstanbul, 2019

II
ÖZET

YUNANİSTANKİ KUR´AN KURSLARIN

DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Sezin AZIZOGLOU

Yunanistan´da İslam din eğitiminin yapıldığı en önemli kurumlar Batı Trakya´daki


Kur´an kurslarıdır. Bu araştırmada söz konusu Kur´an kurslarının sistem içindeki konumu,
din eğitimi açısından imkanları ve uygulamaları konu edilmiştir. Çalışmada kursların
programları, amaçları, ders kitapları, kullanılan yöntem ve teknikler, hoca-öğrenci-veli
iletişimi gibi konularda durum tespiti yapabilmek amacıyla hoca, öğrenci ve velilerle
mülakat yapılmıştır. Bu kapsamda İskeçe iline bağlı Kur´an kurslarında görev yapan yirmi
hoca, eğitim gören yirmi öğrenci ve on veli ile birebir görüşülmüştür. Araştırmanın
sonucunda Batı Trakya´daki Kur´an kurslarında ders programı, ders kitapları ve uygulanan
yöntemlerde bazı eksikliklerin olduğu tespit edilmiştir. Kurslardaki eğitimin daha verimli
olması için çocukların seviyelerine uygun olarak her sınıf için farklı ders programları ile
ders kitaplarının hazırlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Yine elde edilen veriler din
eğitimi sürecinde kullanılan yöntem ve tekniklerin modern eğitim anlayışına uygun hale
getirilmesi gerektiğini göstermektedir. Batı Trakya´daki Kur´an kurslarına yönelik ilk nitel
araştırma olması, eğitim-öğretimin paydaşlarının önemli bir kısmından elde edilen verileri
içermesi açısından araştırmanın öncü bir çalışma olduğu ifade edilebilir.

Anahtar Kelimeler: Yunanistan, Batı Trakya, Din Eğitimi, Kur´an Kursları.

I
ABSTRACT

EXAMİNATİON THE QURANİC COURSES İN GREECE FROM THE


POİNT OF RELİGİOUS EDUCATİON

Sezin AZİZOGLOU

In Greece, the most important organisations in Islamic religious education are the
Qur’an courses in Western Thrace. The research is aimed to understand and discuss the
position of the Qur’an courses in the educational systems, the possibilities and applications
that can be applied in religious studies. The study required interviews to be conducted with
the teachers, students and parents to understand the subject syllabus such as programmes,
aims, textbooks, methods and techniques used and the communication between the
teacher, student and parent. There was a total of fifty participants who were each
interviewed; this included twenty teachers, twenty students and ten parents whom work in
the Qur’an courses in the Xanthi province. It was evident, as a result of the research, that
there is a lack of knowledge provided by the Qur’an course programmes, textbooks and
methods used in Western Thrace. It is concluded, by the results, for the courses to be more
productive, each class must have a specific programme and related textbook that is
appropriate for the students’ knowledge level. Furthermore, the results show that the
methods and techniques used in religious education should be able to suit the current
educational system. The research suggests it being an innovative study as it is the first
qualitative research conducted to understand the situation of the Qur’an courses in
Western Thrace which includes data gained from a substantial part of the educational
system and their staff members.

Key Words: Greece, Western Thrace, Religious Studies, Qur’an Courses.

II
ÖNSÖZ

Batı Trakya´daki Türk Azınlık birçok konuda sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların


başında milli kimliğin inkarı, müftülük, vakıf ve eğitim sorunları gelmektedir. Bu konular
hakkında birçok çalışmalar yapılarak hatırı sayılır literatür oluşmuştur. Öte yandan
Türklerin çocuklarına dinlerini öğretmenin yanı sıra onları çevreden gelebilecek zararlı
etkilere karşı da koruma vazifesi beklenen Kur´an kurslarını doğrudan konu alan çalışma ise
bulunmamaktadır. Bu konuyla ilgili de çalışmaların yapılması, var olan sorun ve
beklentilerin tespit edilip giderilmesi için önem taşımaktadır.

Bu çalışmada, Batı Trakya´daki Kur´an kursu eğitiminin tarihçesi, niteliği ve yasal


süreci ele alınmıştır. Çalışmanın giriş bölümünde konu tanıtılarak literatür ile ilgili
değerlendirmeler, çalışmanın yöntemi, problemleri sınırlılıklarına yer verilerek elde edilen
bulguların analiz ve değerlendirmesiyle ilgili açıklamalara yer verilmiştir. İkinci bölümde,
Batı Trakya´daki Kur´an kurslarının hukuki statüsü, Kur´an kurslarının açılması ve tarihi
hakkında bilgiler verilerek Kur´an kurslarının açılmasından sonra yaşanılan olaylar ile
gelişmelere yer verilmiştir. Yine bu bölümde kurslarda okutulan ders kitaplarına dair bir
inceleme bulunmaktadır.

Araştırma kapsamında elde edilen bulguların analiz edilip yorumlanmasına yer


verildiği üçüncü bölümde Kur´an kurslarında okutulan programların, ders kitapların ve
hocaların yeterlilikleri ile öğrenci, hoca ve veli değerlendirmeleri göz önünde
bulundurularak tartışılmıştır. Sonuç bölümünde ise hoca, öğrenci ve veli mülakat analizleri
ile yorumları göz önünde bulundurularak karşılaştırmalı değerlendirmeler ile öneriler
yapılmıştır.

Araştırmanın her aşamasında bilgi ve birikimlerinden istifade ettiğim her türlü


yardımı benden esirgemeyen kıymetli ve değerli danışman hocam Dr. Öğrt. Üyesi Emine
Keskiner´e, çalışmamın zeminini oluşturmama yardımcı olan kıymetli ve değerli hocam
Prof. Dr. Ahmet Koç’a, mülakat sorularını hazırlamamda yardımcı olan hocam Prof. Dr.
Nurullah Altaş’a teşekkürü bir borç bilirim.

III
Batı Trakya´daki Kur´an kurslarını incelme fırsatını veren kıymetli İskeçe Müftüsü
Ahmet Mete´ye, mülakatların uygulanması kısmında beni yönlendiren ve çalışmamı Kur´an
kursu hocalarına tanıtan Kur’an kursu hocası Mustafa Trampa’ya, öğrenci mülakatlarını
gerçekleştirmeme yardımcı olan Kur’an kursu Hocası Yıldız Uzun’a ve mülakata katılan
tüm hocalara, öğrencilere ve velilere teşekkür ederim. Çalışmam sürecinde maddi ve manevi
her türlü destek ve yardımından dolayı kıymetli eşim Bahri Belço´ya sonsuz teşekkürlerimi
sunarım.

IV
İÇİNDEKİLER

Sayfa No.
ÖZET………………………………………………………………………….... I
ABSTRACT…………………………………………………………………….. II
ÖNSÖZ………………………………………………………………………….. III
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………. V
TABLO LİSTESİ………………….……………………...……………………. X
ŞEKİL LİSTESİ………………………………………………………………… XII
KISALTMALAR……………………………...………………………………… XIII

1. GİRİŞ………………………………………………………………………………. 2

1.1. Araştırmanın Konusu, Amacı ve Önemi…………………………………. 3


1.2. Araştırmanın Problemleri……………………….………………………... 7
1.3. Araştırmanın Yöntemi………………………………….………………… 9
1.3.1. Araştırmanın Modeli…………………….…………..………... 9
1.3.1.1. Mülakat Yöntemi…………………………………….. 9
1.3.2. Evren ve Örneklem………………………………………… 10
1.3.3. Verilerin Toplanması, Analizi ve Yorumlanması…………….. 11
1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları………………………………………………... 12
1.5. Araştırmanın Kaynakları ve İlgili Literatür……………………………… 12

2. BATI TRAKYA´DAKİ KUR´AN KURSLARI………..………………………… 15

2.1. Batı Trakya´daki Din Eğitiminin Hukuki Dayanağı……………………....... 15


2.1.1. Yunanistan´daki Müslümanların Hukuki Statüsünü Belirleyen Yasal
Metinler………………………………………………………... 15
2.1.2. Yunanistan Anayasası…………….………………………………. 18
2.1.3. Yasaların Uygulamaya Etkisi……………………………………. 20
2.2. Kur´an Kursları…………………………………………………………….…. 23
2.2.1. Kur´an Kurslarının Tarihçesi……………………………………... 24

V
2.3. Kur´an Kurslarının Faaliyetleri…………………………………………… …. 27
2.4. Ders Kitapları……………………………………………………………… …. 30
2.4.1. Ders Kitaplarının Taşıması Gereken Özellikler………………….. 31
2.4.2. Kur´an Kurslarında Okutulan Ders Kitapların İncelenmesi…… 33
2.4.2.1. Dini Bilgiler 1…………………………………………… 34
2.4.2.2. Hikayelerle Hadis-i Şerif ve Dini Terimler……………… 35
2.4.2.3. Dualarımız El Kitabı…………………………………….. 36
2.4.2.4. Tecvit Bilgisi……………………………………………. 36
2.4.2.5. Bir Ayeti Anlayalım……………………………………... 37
2.4.2.6. Dini Bilgiler 2…………………………………………… 37
2.4.2.7. Siyer ve Ahlak………………………….………………. 39

3. KUR´AN KURSU HOCALARINDAN ELDE EDİLEN BULGULAR VE


YORUMLAR…………………………………………..……………………………… 42

3.1. Mülakata Katılan Hocaların Demografik Bilgileri……………………………. 42


3.1.1. Yaş Durumu……..……… ……………………………………... 42
3.1.2. Mezuniyet Bilgisi……...……………………………………….. 43
3.1.3. Pedagojik Formasyon Bilgisi……………………....................... 43
3.1.4. Mesleki Kıdem Bilgisi………………………………………….. 45
3.1.5. İkinci Bir İşte Çalışma Durumu………………………………… 45
3.2. Hocaların Öğretimi Planlama ve Düzenleme Durumu ile İlgili Bulgular…….. 47
3.2.1. Hocalara Göre Kur´an Kurslarının Amaçları…………………….. 48
3.2.2. Hocaların Ders Programları Hakkındaki Görüşleri……………… 49
3.2.3. Hocaların Ders Kitapları ile İlgili Görüşleri………………........... 53
3.2.3.1. Hocaların Meal Öğretimi Konusundaki Görüşleri………. 55
3.2.4. Hocaların Derse Hazırlanması…………………………..……….. 56
3.2.4.1. Öğrencilerin Var Olan Bilgilerini Dikkate Alma Durumu 58
3.2.4.2. Öğrencilerin Öğrenmekte En Çok Zorlandıkları Konular 59
3.2.4.3. Diğer Dinlerin (Hristiyanlığın) Öğretimi……………….. 60
3.2.5. Hocaların Kullandığı Öğretim Yöntemleri………………………. 61
3.2.6. Hocaların Ders Kitapları Dışında Kullandıkları Materyaller…….. 63
3.3. Hocaların Öğretimi Yönetme Durumu ile İlgili Bulgular…………………….. 65
3.3.1. Kur´an Kurslarının Fiziki Şartları Hakkında Düşünceleri…….… 65

VI
3.3.2. Kurs Kurallarının Belirlenmesi…………………………………. 66
3.3.3. Zaman Yönetimi…………………………………………………. 68
3.4. Hocaların Öğretimi Değerlendirme Durumu ile İlgili Bulgular…………...…. 69
3.4.1. Hocaların Tercih Ettiği Değerlendirme Biçimleri……………...... 70
3.4.1.1. Öğrenciye Ödev Verme…………………………………. 70
3.4.1.2. Yazılı Sınav Yapma……………………………………… 72
3.4.2. Öğrencilerin İlgi ve Başarıları Doğrultusunda Değerlendirme…... 75
3.5. Hoca Öğrenci İlişkisi ile İlgili Bulgular…………………………………...…. 76
3.5.1. Hocalara Göre Öğrencilerin Kur´an Kursuna Geliş Amaçları…... 77
3.5.2. Öğrenci Devam Durumu……………………………………...…. 78
3.5.3. Hocaların Öğrencilere Örnek Olma Durumu……………...…….. 81
3.5.4. Hocaların Öğrencilerle İletişimleri………………………………. 83
3.5.5. Hocaların Öğrenci Yetenek, İlgi ve İhtiyaçlarını Bilme Durumu... 84
3.5.6. Hocaların Öğrencilere Rehberlik Yapma Durumu………………. 88
3.5.7. Hocaların Veliler ile Görüşmesi…………………………………. 90
3.6. Hocaların Kur´an Kurslarındaki Eğitim Öğretime Dair Önerileri…………..... 91

4. KUR´AN KURSU ÖĞRENCİLERİNDEN VE VELİLERDEN ELDE EDİLEN


BULGULAR VE YORUMLAR…………………..…………………………………. 95

4.1. Öğrencilerden Elde Edilen Bulgular ve Yorumlar………………………..….. 95


4.1.1. Mülakata Katılan Öğrencilerin Demografik Bilgileri………...…. 95
4.1.1.1. Yaş ve Cinsiyetleri…………..……………….……..…... 95
4.1.1.2. Devam Ettikleri Okullar……………….………………... 95
4.1.1.3. Din Eğitimi Aldıkları Diğer Yerler……………………... 96
4.1.2. Öğrencilerin Kur´an Kursları Konusunda Düşünceleri………….. 97
4.1.2.1. Kur´an Kursuna Devam Durumu……………………….. 97
4.1.2.2. Kur´an Kurslarından Memnuniyet Durumu…………….. 99
4.1.2.3. Öğrencilerin Kur´an Kurslarının Fiziki Şartları Konusundaki
Düşünceleri..…………………………………………..…. 101
4.1.3. Öğrencilerin Kur´an Kursundaki Öğretime Dair Görüşleri…........ 102
4.1.3.1. Ders Programı Hakkındaki Görüşleri……………………. 102
4.1.3.2. Öğrencilerin Öğrenmek İstedikleri Dersler ve Konular… 103

VII
4.1.3.3. Öğrencilerin Hocaların Ders İşleyiş Biçimi Konusundaki
Görüşleri………………………………………..………. 104
4.1.4. Öğrencilerin Hocaları ile İlişkilerine Dair Bulgular…………….. 105
4.1.4.1. Öğrencilerin Kur´an Kursu Hocaları Hakkında Düşünceleri 105
4.1.4.2. Öğrencilere Göre Velilerinin Hocalarla Görüşme Durumu 107
4.1.4.3. Öğrencilere Göre Hocaların Ceza ve Ödül Konusundaki
Tutumları……………………………………………….... 108
4.1.5. Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışındaki Dini Yaşayışları………..…. 109
4.1.6. Öğrencilerin Kur´an Kurslarına Yönelik Önerileri…….………… 110
4.2. Velilerden Elde Edilen Bulgular ve Yorumlar…………………….…………... 111
4.2.1. Mülakata Katılan Velilerin Demografik Bilgileri.……………….. 111
4.2.1.1. Velilerin Dini Yaşantıları………………..……………… 112
4.2.2. Velilerin Kur´an Kursundaki Eğitim – Öğretime İlgisi……..……. 113
4.2.2.1. Kur´an Kursunda Okutulan Dersler Hakkında Bilgi Sahibi Olma
Durumu……………………….……...……………………. 113
4.2.2.2. Kur´an Kursundan Beklentileri………………..………….. 114
4.2.2.3. Kur´an Kursundaki Dersler Hakkında Velilerin Görüşleri... 117
4.2.3. Çocukların Kur´an Kurslarına Devamı Konusunda Düşünceleri………… 118
4.2.3.1. Kur´an Kursların Çocuklarının Üzerindeki Etkisi…………. 120
4.2.4. Velilerin Hocalar ile İletişimleri……………………………….….. 120
4.2.4.1. Velilerin Hocalar ile Görüşmesi…………………….…….. 120
4.2.4.2. Velilerin Hocaların Çocuklar ile İletişimleri Konusunda
Düşünceleri………………………………………………... 121
4.2.4.3. Velilerin Hocalar ile İlgili Düşünceleri...……..……………. 123
4.2.4.4. Velilerin Çocuklarından Dini Alanda Meslek Edinmeleri
Konusunda Düşünceleri …………………………………… 124

SONUÇ…………………………………………………………..…….…………. 126

EKLER……………………………………………………………..….…………. 133

EK 1: Hoca Mülakat Formu…………………………………………………….. 133

VIII
EK 2: Öğrenci Mülakat Formu…………………………………………….. …… 137

EK 3: Veli Mülakat Formu……………………………………………………… 140

KAYNAKÇA……………………………………………………………………. 142

IX
TABLO LİSTESİ

Tablolar Sayfa No.

Tablo 1: Hocaların Yaşlarına Göre Dağılımı 42

Tablo 2: Hocaların Programın Yeterliliği Hakkındaki Dağılımı 50

Tablo 3: Meal Öğretimi Konusunda Hocaların Dağılımı 55

Tablo 4: Hocaların Diğer Dinleri İşlemelerine Göre Dağılımı 60

Tablo 5: Kur´an Öğretimindeki Yeni Yöntem ve Tekniklerinden Haberdarlık 63

Tablo 6: Hocaların Kullandıkları Araç Gereçler 63

Tablo 7: Kur´an Kurslarının Fiziki Şartları 65

Tablo 8: Sınıfların Öğrenmeyi Destekleyecek Biçimde Düzenlenmesi 66

Tablo 9: Hocaların Kurs Kurallarının Öğrenciler ile Birlikte Belirleme Durumları 67

Tablo 10: Öğrencilerin Kurallara Uyma Durumlarına Göre Dağılımı 67

Tablo 11: Hocaların Disiplin Sorunu ile Karşılaşma Durumlarına Göre Dağılımı 68

Tablo 12: Hocaların Zaman Yönetiminde Sıkıntı Yaşayıp Yaşamadıklarına Göre

Dağılımı 69

Tablo 13: Hocaların Ödev Verme Konusunda Dağılımı 71

Tablo 14: Hocaların Sınav Yapma Durumlarına Göre Dağılımı 73

Tablo 15: Hocaların Eğitim Süreçlerini Gözden Geçirme Durumlarına Göre

Dağılımı 74

Tablo 16: Öğrencilerin Başarı ve İlgileri ile İlgili Dağılım 75

Tablo 17: Öğrencilerin Kursa Geliş Amaçları 77

Tablo 18: Öğrencilerin Devam Durumuna Göre Dağılım 78

Tablo 19: Hocaların Öğrencilerle İletişim Durumu 83

Tablo 20: Öğrencilerin Yetenek, İlgi, İhtiyaçlarını Bilme 85

X
Tablo 21: Mülakata Katılan Öğrencilerin Yaşlarına Göre Dağılımı 95

Tablo 22:Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışında Din Eğitimi Aldıkları Kurumların Dağılım96

Tablo 23: Kur´an Kursuna Devamın Artırılması Konusunda Öğrencilerin Teklifleri 98

Tablo 24: Öğrencilerin Kur´an Kurslarından Memnun Olmadıkları Hususlar 100

Tablo 25: Öğrencilerin Öğrenmek İstedikleri Konuların Dağılımı 103

Tablo 26: Öğrencilerin Okul veya Kur´an Kursu Hocalarını Sevme Durumlarına Göre
Dağılımı 106

Tablo 27: Öğrencilere Göre Velilerinin Hocalar Görüşmesinin ile iletişimleri Dağılımı 107

Tablo 28: Öğrencilere Göre Hocaların Ceza ve Ödül Verme Durumu 108

Tablo 29: Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışında Kur´an-ı Kerim Okumalarına Göre
Dağılımı 109

Tablo 30: Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışında Namaz Kılmalarına Göre Dağılımı 109

Tablo 31: Öğrencilerin Oruç Tutmalarına Göre Dağılımı 110

Tablo 32: Velilerin Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı 112

Tablo 33: Velilerin Kur´an Kursundaki Derslere Önem Vermelerine Göre Dağılımı 113

Tablo 34: Velilerin Çocuklarını Kur´an Kursuna Gönderme Sebepleri 116

Tablo 35: Velilerin Çocuklarının Kur´an Kursuna Devamı Konusundaki Görüşleri 118

Tablo 36: Velilerin Çocuklarının On İki Yaşından Sonra Kur´an Kurslarına Devam
Etmelerini İsteme Durumlarına Göre Dağılımı 119

Tablo 37: Velilerin Hocaların Çocukları ile İlişkilerinden Memnuniyet Durumuna Göre
Dağılımı 122

Tablo 38: Velilerin Çocuklarının Dini Alanda Bir Meslek Edinmelerini İstemlerine Göre
Dağılım 124

XI
ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekiller Sayfa
No.

Şekil 1: Hocaların Mezuniyetlerine göre dağılımı 43

Şekil 2: Pedagojik Formasyon Bilgisine Sahip Olma Durumu 44

Şekil 3: Mesleki Kıdem Durumlarına Göre Dağılım 45

Şekil 4: Hocaların okutulan ders kitapları ilgili kanaatlerinin dağılımı 53

Şekil 5: Öğrencilerin Devam Ettikleri Okulların Dağılımı 95

XII
KISALTMALAR

ABTTF : Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu

AİHS : Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

AÜİFD : Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

BAKEŞ : Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi

DEB : Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi

DEM : Değerler Eğitimi Merkezi

DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Bkz. : Bakınız

Ed. : Editör

EMISCO: Sosyal Uyum için Avrupa Müslüman Girişimi

FUEN :Avrupa Halkları Federal Birliği

İSAM : İslam Araştırmaları Merkezi

PASOK : Panhelenik Sosyalist Hareket

s. : Sayfa

SÖPA : Selanik Özel Pedagoji Akademisi

TDV : Türkiye Diyanet Vakfı

XIII
1. GİRİŞ

Yunanistan´ın bağımsızlığını ilan etmesine müteakip Müslüman Türk nüfusu


Yunanistan´ın sınırları içerisinde kalmıştır. Türk-Yunan nüfus mübadelesi ile bu nüfusun
bir kısmı Türkiye´ye gelmiş, Batı Trakya´daki Türkler ise azınlık olarak Yunanistan´da
yaşamaya devam etmişlerdir. Mübadeleler, açık ve gizli göçler bölgedeki Türk nüfusunu
azaltmıştır.

Yunanistan´da Azınlık ifadesi sadece Batı Trakya´daki Müslümanlar Türkler


için kullanılmaktadır. Azınlık statüsü medeni hukuk, din, ibadet özgürlüğü ve eğitim
serbestiyeti getirmiştir. Uygulamada başta Lozan olmak üzere tüm antlaşmalardan doğan
haklar ve özgürlüklerden tam olarak istifade edilmediği görülmektedir. Bu durum Batı
Trakya´da sorunların yaşanmasına neden olmuştur.

Batı Trakya´da bir taraftan Müslüman Türk Azınlığı kültürü diğer taraftan da
Yunan Hıristiyan halkın kültürü olmak üzere iki kültür yan yanadır. Bu durum Batı
Trakya bölgesinin tümünde geçerlidir. Farklı kültürdeki insanlarla birlikte yaşama,
mensup olunan kültürel kimliklerin korunmasına ve geliştirilmesine verilen önemi
arttırmaktadır.

Din eğitiminin din hakkında bilgilendirmenin yanı sıra toplumsallaşma ve


kültürel kimliklerin kazandırılıp korunmasında olumlu etkisi bulunmaktadır. Batı
Trakya´daki Müslümanlar için bu işlevi Kur´an kursları yerine getirmektedir. Bu
kurslardan, Müslüman Azınlık toplumunun kabul ettiği değerleri kazandırmanın yanı sıra
çevreden gelebilecek zararlı etkilere karşı da koruma vazifesi beklenmektedir.
Uygulamada Kur´an kurslarının kendilerinden beklenen işlevleri yeterince yerine
getirmedikleri hususunda toplumsal bir kanaat olduğu gözükmektedir. Bu çalışma
öncelikle bu durumun nedenlerini sahada araştırmak, ardından sorunların tespit edilip
nelerin yapılabileceğini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Batı Trakya´daki azınlığın eğitim durumu incelendiğinde azınlık çocuklarının


devam edebilecekleri eğitim kurumları sınırlıdır. Batı Trakya´daki çocuklar ilk
öğretimlerine azınlık okullarında devam etmektedir. Azınlık okullarında Türkçe dersler

2
olduğu gibi din dersleri de bulunmaktadır. Din dersleri üçüncü sınıfta haftada ikişer saat,
dördüncü sınıftan altıncı sınıfa kadar haftada üçer saat programda yer almaktadır. Fakat
din dersine yer verilmiş olsa bile din dersi saatinde resim ve müzik dersi de işlenmektedir.
Bu durum totalde işlenilen din dersi saatlerinin azalmasına neden olmaktadır. Bunun yanı
sıra bu kurumda din dersini veren hocaların yeterlilikleri tartışılmaktadır.

Orta öğretim imkanları Müslüman Türk çocukları için daha da kısıtlıdır.


Gümülcine ve İskeçe şehirlerinde yalnız birer tane azınlık ortaokul ve lisesi
bulunmaktadır. Azınlık çocuklarından yalnız yüzde yirmisi bu iki okula kayıt
yaptırabilmektedir. Azınlık ilkokullarının sayısı yüz elli dokuz civarında iken ortaöğretim
veren okul sayısı ikidir. Okul sayısının yetersizliği nedeniyle geriye kalanlar tek dilde
Yunanca eğitim veren Yunan devlet okullarına kaydolmak zorundadır. Din dersleri
azınlık ortaokul ve liselerinde lise üçüncü sınıfta haftada bir, diğer sınıflarda haftada iki
saat olarak verilmektedir. Yunan devlet okullarına devam eden öğrenciler din dersi
görmemektedir.

Batı Trakya´daki insanların dini ve milli kültürlerini koruyabilmeleri için sadece


ailede aldıkları din eğitimi yeterli olmamaktadır. Kur´an kursları Batı Trakya´daki
Müslüman azınlığın çocuklarına din eğitimi konusunda öğrenme ihtiyaçlarına cevap
vermek için tesis edilmiş yaygın din eğitimi kurumudur. Kur´an kursları Kur´an-ı Kerim’i
yüzünden güzel okuma, hafızlar yetiştirme, temel dini bilgiler hakkında bilgi verme, milli
birlik ve beraberlik bilincini oluşturma, sevgi, saygı ve dostluk bağlarını güçlendirme,
toplumun örf ve adetlerine ait milli değerleri koruma, bir arada yaşama bilincini
oluşturmada önemli katkılar sağlamak amacıyla açılmıştır.

1.1. Araştırmanın Konusu, Amacı ve Önemi

İlk insanın varlığa gelmesinden beri din vardır. Gerek insanlık tarihine ilişkin
bulgular, gerekse antropoloji, psikoloji ve din psikolojisi gibi disiplinlerin ulaştıkları
verilere göre inançsız insan bulunmamaktadır. Yani, inanma, bağlanma, sığınma, aşkın
varlığa yönelme anlamında inanç her insanda doğuştan bulunmaktadır.1 Bir şeylere

1
Mehmet, Korkmaz, “Kur´an Kurslarında Din Eğitimi”, Din Eğitimi El Kitabı, (ed. Recai Doğan, Remziye Ege),
Ankara: Grafiker Yayınları, 2017, s. 332.

3
inanma eğilimi insanların tabiatına yerleştirilmiş olmasına rağmen neye inanılacağı
tercihe bağlıdır. Aydın’a göre önemli olan, insanlarda var olan inanma eğiliminin doğru
beslenip geliştirilmesidir.2 Din eğitim, din kültürün verilmesi ve din kişiliğinin
kazandırılmasıdır. Dinin öğrenilmesi konusunda insanlar rehberlere ihtiyaç duyarlar. Din
eğitimcileri bu noktada devreye girmektedirler.

Toplumları birbirlerinden ayıran en önemli özellik dil ve din birliğidir. Din, dil,
tarih, hukuk edebiyat, sanat ve ahlak gibi bir arada yaşayan insanların oluşturdukları ortak
değerlerin birleşmesiyle ortak bir kültür oluşmaktadır. İçinde yaşanılan kültürün
oluşmasında inanılan dinin büyük rolü vardır. Din, kültürü şekillendiren temel unsurdur.3
Kültürün korunması ve ona yabancılaşmanın önlenmesi için din eğitiminin önemi
büyüktür. Toplumun birliğinin korunması ve devamı için dini değerlerin ve kültürün yeni
yetişen nesillere aktarılması gerekmektedir. Bunun başarılması için eğitim zorunludur.4
Din eğitimi, ilk çocukluk yıllarında aile içinde başlayıp, okulda devam edip yaşam boyu
süregelen bir faaliyettir.

Din eğitiminin önemine bakıldığında, Din eğitimi insanın temel sorularına cevap
verir, içinde yaşanılan kültürün aktarımına katkı sağlar, İslam dini inananlarını dinlerini
öğrenmek ve öğretmekle yükümlü kılar. Din eğitimi yanlış ideoloji, batıl inanç ve
hurafelerden uzaklaştırır, diğer din mensuplarına karşı nasıl tavır alınması gerektiğini de
belirler. Ayrıca dini kavramların doğru anlaşılmasında kilit rol oynar, 5 bireyleri hayata
hazırlar, değerler dünyasını geliştirip ileriki yaşlarında koruma görevi icra eder. İyi insan
yetiştirmek, insanları doğru istikamette tutmak işlevlerindendir.

Eğitim olayı çocuğun dünyaya gelmesiyle başlamaktadır. Çocuğun her türlü


yönlendirmeye müsait bir organizma olarak dünyaya geldiği göz önüne
bulundurulduğunda ona kazandırılacak her türlü davranış ve anlayışın mümkün olan en
erken yaşta, zamanı geçmeden verilmelidir. Belirli yaşlara kadar kazanılan davranış

2 Mehmet Şevki Aydın, Din Eğitimi Bilimi, Kayseri: Kimlik Yayınları, 2017, s. 57.
3 Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, “Toplum Hayatımızda Dinin Yeri ve Din Eğitiminin Önemi”, Cumhuriyet Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt: 2, sayı 1, 1998, s. 46-47.
4 Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, “Toplum Hayatımızda Dinin Yeri ve Din Eğitiminin Önemi”, s. 48.
5 Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, “Toplum Hayatımızda Dinin Yeri ve Din Eğitiminin Önemi”, s. 48-49.

4
biçimleri ileriki yaşlarda çok zor değişmektedir. Bu sebeple, kişileri daha küçük yaşlarda
eğitim olayının içinde düşünülmesi eğitim bilimcilerin ortak görüşüdür.6

Bilgin dini eğitimi gıda vermeye benzeterek, dozunun iyi ayarlanması gerektiğin
altını çizmektedir. Din eğitimcileri din eğitimini anne karnına hatta anne karnına tohum
dönemine kadar indirmektedir. Doğumdan önceki din eğitimi evlilikte eş seçimine kadar
indirilmektedir. Bu bakımından din eğitimi bir okul görevi olduğu kadar aynı zamanda
bir aile görevidir de. Din eğitimi belli zamanlarda ve çocuğun gelişme dönemlerinde
yürütülen planlı ve programlı bir faaliyet olduğu kadar, doğum öncesi tedbirlerle başlayıp
hayat boyu hassasiyetli gerektiren bir alandır.7

Din eğitiminin planlı, kasıtlı, programlı boyutu formal eğitim, plansız, kasıtsız,
kendiliğinden gerçekleşen boyutuna ise informal eğitim denir.8 Kontrollü eğitim de kendi
içinde ikiye ayrılmaktadır: örgün ve yaygın eğitim. Örgün eğitim; ‘kişinin yetiştirilmesini
esas alan düzenli, sürekli ve yaş gruplarına göre kademeli yürütülen örgütlenmiş
kurumlardır’, Yaygın eğitim ise; ‘her yaş ve eğitim düzeyindeki insanlara hitap eden,
bireylerin eğitim ihtiyaçlarına göre ihtiyaç duyulan zaman ve konulardan planlanıp
yürütülen eğitim faaliyeti’ olarak tanımlanmaktadır.9

Din eğitimi açısından kontrollü eğitim olduğu kadar kontrolsüz eğitimin


üzerinde de önemle durulmalıdır. Yanlış, batıl inanış ile bidat ve hurafeler bu yolla edinir.
Kontrolsüz eğitimin olumlu yöne kanalize edilmesi için ciddi çabaların sarf edilmesi
gerekmektedir.10

Bireyin din eğitimi ihtiyacı sadece örgün eğitim kurumlarıyla karşılanması


mümkün görülmemektedir. Yaşam boyu eğitim ilkesi gereği, örgün eğitim kurumlarının
yanı sıra yaygın din eğitiminin varlığı gerekli görülmektedir.11 Yaygın İslam din eğitimi
kurumu olarak Kur´an kursları sayılmaktadır. Batı Trakya´daki ilkokullarda din eğitimi

6 Suat Cebeci, Din Eğitimi Bilimi ve Türkiye’de Din Eğitimi, Ankara: Akçağ Yayınları, 2015, s. 38-19.
7 Suat Cebeci, Din Eğitimi Bilimi ve Türkiye’de Din Eğitimi, s. 39-40.
8 Ahmet Koç, “Kur´an Kurslarında Din Eğitimi”, Din Eğitimi, (Ed. Mustafa Köylü, Nurullah Altaş), İstanbul: Ensar

Yayınları, 2016, s. 375.


9 Suat Cebeci, Din Eğitimi Bilimi ve Türkiye’de Din Eğitimi, s. 15-16.
10 Suat Cebeci, Din Eğitimi Bilimi ve Türkiye’de Din Eğitimi, s. 16.
11 M. Şevki Aydın, Bir Din Eğitimi Kurumu Olarak Kur´an Kursu, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2010,

s. 28.

5
saatleri az olması, daha çok bilişsel boyuta hitap etmesi ve nitelikli öğretmenler tarafından
verilmemesi Kur´an kursları gerekli kılmaktadır.

Yaygın eğitim, bireylerin din eğitimi ihtiyaç ve beklentilerini karşılama


bakımından örgün eğitimle kıyaslandığında daha pratik, daha geniş alanı kapsadığı, daha
dinamik ve esnek olup manevra imkanı daha fazla olduğu görülmektedir.12 Okullarda
yapılan eğitim zamanla unutulabilmekte bireylerin hayatta karşılaştıkları durumlarda
yeterince kılavuzluk edememektedir. Bu sebeplerden dolayı dinin öğretilebileceği başka
kurumlara ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca Kur´an kursları, okullardaki din eğitiminin
İslam hakkında kazandırdıklarını pekiştirip eksik bırakılan yerleri ve verilmeyenleri
tamamlayan bir hizmet vermektedir. 13

Araştırmanın temel amacı Batı Trakya’da yaşayan azınlığın din eğitimi ve genel
kültürü aldığı, kültürel kimliklerin korunmasında önemli fonksiyonu olan Kur´an
kurslarının faaliyetlerinin çeşitli yönlerinin tespit edilerek, kurumun programı, kitapları,
hocaların uygulamaları, öğrenci ve veli beklentisi doğrultusunda bilimsel açıdan
değerlendirerek çözüm önerilerinde bulunmaktır.

Bu konuda üzerinde yapılmış geniş çaplı ve çözümler üreten bir araştırmanın


bulunmaması konun önemini kendiliğinden ortaya çıkarmaktadır. Yapılan çalışmalar çok
kısa olup ilgili kurumun genel hatlarıyla tanıtılmasından ibarettir. Fakat Kur´an kursları
işlevi itibariyle din eğitiminin verildiği önemli kurumların başında gelmektedir. Bu
kurum hissedilen ihtiyacın sonucunda ortaya çıkmıştır.

Batı Trakya’daki Kur´an kursları bölgede müftülüklere bağlı olarak Kur´an


kurslarında görev yapan hocaların kendi gayretleri doğrultusunda faaliyet göstermektedir.
Eğitim ve din eğitimi alanında uzman görevliler tarafından hazırlanan program ve ders
kitaplarının eksikliği, ilgili donanımlara sahip olan bir kurum tarafından yönlendirilmenin
bulunmaması birtakım sorunlara yol açtığı gibi zaman zaman Kur´a kurslarının siyasi
tartışmalara konu edilmesi eğitim öğretimi olumsuz etkileyebilecek hususlar arasındadır.
Altın Şafak Partisi meclise sunduğu yönergede Kur´an kurslarını sorgulayarak ‘’krifa

12 M. Şevki Aydın, Bir Din Eğitimi Kurumu Olarak Kur´an Kursu, s. 30.
13 M. Şevki Aydın, Bir Din Eğitimi Kurumu Olarak Kur´an Kursu, s. 31-32.

6
sxolia’’ (gizli okullar) ithamında bulunarak, Kur´an kursların yasal olup olmadığı, sadece
din eğitimi ile sınırlanması ve milli bağnazlık uzanmaması gibi konular hakkında sorular
yöneltilmiştir.14

Bu araştırma ile söz konusu Kur´an kurslarının programının, ders kitaplarının,


hocaların donanımlarının tespit edilmesi ve yapılan din eğitimi ve öğretimi faaliyetinin
incelenmesi hedeflenmektedir. Öğrenci ve veli beklentisi de göz önüne alınarak öneriler
sunmak suretiyle kurslarda uygulanan din eğitimi faaliyetinin verimliliğinin artırılması
amaçlanmaktadır.

Verilecek sağlıklı bir din eğitimi, ergenlik dönemi çalkantılarının yanı sıra
bireyin dinden soğuması noktasında önleyici görev üstlenmektedir. Kimliğin korunması
ve toplumsal bütünlüğün sağlanmasında din önemli rol oynamaktadır. Sağlıklı bir din
eğitimi toplumun kendi kültürel kimliklerini kazanıp korumalarına yardımcı olması
sebebiyle, değişik kültürel yapılara sahip bir toplumda yaşayan bireyleri kültürel
çatışmalardan koruyabilecektir. Din eğitimi faaliyetinin Türkiye dışında yapılması
sebebiyle yurtdışı şartları göz önüne alınarak yapılan eğitimin daha uygun hale getirilme
yollarına bulunmasına katkıda bulunarak, bu toplumun çocuklarının yaşanılan ortama
entegre olmaları kolaylaştırılacaktır. Bu beklentiler araştırmayı önemli kılmaktadır.

1.2. Araştırmanın Problemleri

Bu araştırmanın temel problemi Yunanistan’da seçilmiş müftülüklere15 bağlı


olarak faaliyet gösteren Kur´an kursları hakkında velilerin, bu kurslara devam eden
öğrencilerin ve bu kurslarda eğitim ve öğretimi yürüten hocaların görüş ve düşüncelerinin
tespit edilmesidir. Bu kurslar din eğitimi açısından incelendiğinde ne gibi eksikliklerin
söz konusu olduğunun, beklentilerin gerçekleşmesi için neler yapılabileceği sorularına
cevaplar aranmasıdır.

14 https://www.hellenicparliament.gr/UserFiles/c0d5184d-7550-4265-8e0b-078e1bc7375a/10771004.pdf. (15.12.18)
‘Gümülcine konsolosluğu din derslerini finanse ediyor’ haberi için bkz: http://www.xryshaygh.com/enimerosi/view/h-
dikh-sas-anamnhsh-pujida-kai-faros-pou-se-kairous-skoteinous-fwtizei-thn. (15.12.18)
15 Halkın seçtiği müftüye “seçilmiş müftü” devletin halkın isteğini göz ardı ederek atadığı müftüye ise “atanmış müftü”

denmektedir.

7
Alt problemler:

Yunanistan’da yürütülen Kur´an kursları hakkında yukarıda belirlenen ana


problemin cevaplandırılabilmesi için, kurslarda görev yapan hocalar başta olmak üzere
öğrenciler ve velilerin düşünceleri doğrultusunda aşağıda yer alacak sorulara cevap
aranmaya çalışılmıştır.

 Seçilmiş müftülüklere bağlı bir kuruluş olan Kur´an kursların hangi amaç
ve içeriklere göre düzenlendiği, nasıl bir din eğitimi yapıldığı ve hangi vasıflarda bulunan
görevliler tarafından devam ettirildiği?
 Kur´an kursların amaçları neler olmalıdır ve bu amaçlar ne derece
başarılabilmektedir?
 Kurslarda takip edilen içerik ve yapılan etkinlikler belirlenen amaçlara
uygunluk arz etmekte midir? Bu kurumun programı Batı Trakya şartlarına ne kadar
uygundur?
 Bu kurslara kimlerin katıldığı ve devam eden öğrencilerin bu kurumu nasıl
değerlendirdiklerinin yanı sıra beklentilerinin neler olduğu?
 Çocuklarını bu kurslara gönderen velilerin beklentileri nelerdir ve bu
beklentiler ne derece gerçekleşmektedir?
 Kur´an kurslarında hocalar hangi hizmetleri sunmaktadır? Öncelikli
görevleri nelerdir?
 Hocaların eğitim ve öğretim yeterlilikleri nelerdir?
 Kurslarda din eğitimi ve öğretimi sürecinde hangi yöntem ve teknikler
kullanılmaktadır?
 Kurslara düzenli katılımı engelleyen hangi sebepler bulunmaktadır?
 Öğrencilerin kurslara devamı düzenli midir? Değilse nedenleri?
 On iki yaşından sonra öğrencilerin kurslara devam etmesine gerek var
mıdır?
 İstenilen başarı elde edilemiyorsa sebepleri nelerdir?
 Kursların daha verimli hale getirilebilmesi için neler yapılmalıdır?

8
1.3. Araştırmanın Yöntemi

Bu bölümde araştırmada kullanılan yöntem, araştırmanın evren ve örneklemi


açıklandıktan sonra elde edilen verilerin toplanması, analizi ve yorumlanmasında ne
gibi yolların kullandığı nasıl bir süreç izlendiği açıklanacaktır. Sağlıklı sonuçlara
varılması için seçilen konuya en uygun yöntemin kullanılması önem arz etmektedir. Bu
nedenle yöntem belirleme konusunda gerekli inceliğin gösterilmesi gerekmektedir.

1.3.1. Araştırmanın modeli

Batı Trakya´daki Kur´an kurslarının araştırılması amaçlanan bu çalışmada yarı


yapılandırılmış görüşme formu modelinin uygulanmasına karar verilmiştir. Mülakat
eğitim öğretim faaliyetini yürüten hocaların yanı sıra veli ve öğrencilere de
uygulanmıştır. Anket yönteminin uygulanmamasının sebebi din eğitimi alanına ait bazı
kavramların anlaşılmamasından dolayı verilebilecek yanlış cevapları önlenme kaygısıdır.
Görüşme tekniği ile sorunun anlaşılmadığı fark edildiği durumlarda muhatabın soruyu
anlamasına yardımcı olunabilmesi bu tekniği daha cazip hale getirmektedir.

Mülakatın uygulaması dışında görüşmelerin daha sağlıklı yorumlanması katkı


sağlayacağı düşünülen gözlem tekniğine de başvurulmuştur. Araştırmanın amaç ve
içeriği ile ilgili ihtiyaç duyulan bilgilerin toplanmasında imkanlar ölçüsünde ilgili görülen
literatür taranmıştır. Literatürün taranmasında doküman inceleme tekniği kullanılmıştır.
Doküman inceleme; yazılı ve görsel malzemelerin toplanıp incelenmesidir.16 Ayrıca
çalışmanın bir bölümünü oluşturan Kur´an kursunda verilen ders kitapların incelenmesi
konusunda Ders Kitabı İnceleme Ölçeği kullanılmıştır.

1.3.1.1. Mülakat Yöntemi

Görüşme, kişilerin belli konularda duygu ve görüşlerine başvurma etkinliği


olarak tanımlanabilir.17 Sosyal bilimlerde en çok kullanılan araştırma
yöntemlerindendir.18 Nitel ve nicel araştırmalarda kullanılsa da nitel araştırmalarda daha

16 Veysel Sönmez, Füsun G. Alacapınar, Örneklendirilmiş Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Ankara: Anı Yayıncılık,
2016, s. 108.
17 Veysel Sönmez, Füsun G. Alacapınar, Örneklendirilmiş Bilimsel Araştırma Yöntemleri, s. 185.
18 Ali Yıldırım, Hasan Şimşek, Sosyal bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2013, s. 92.

9
etkili kullanılmaktadır. Görüşmeye katılanların sayısına göre bireysel veya grupça
görüşmeler şeklinde ayırıma tabi tutulmaktadır. Bu araştırmada bireysel görüşme tekniği
uygulanmıştır.

Yapılan araştırmada katılımcıların fikirlerinden daha fazla istifade edilmesi


amacıyla görüşme esnasında esneklik sağlayarak, tartışmalara imkan veren yarı
yapılandırılmış görüşme tekniği tercih edilmiştir. Bu teknikte sorulan sorular üzerinde
yanıtlayıcının kısmen düzeltme, düzenlenme hakkı araştırmacıya sunulmaktadır. Bu iki
kişi bazı soruları birlikte yeniden düzenleyebilirler.19

Çalışmanın yüksek lisans tezi olması ve araştırmanın İskeçe bölgesindeki


Kur´an kurslarının öğrenci ve öğretici vasfıyla tanınmasından hareketle bu bölgedeki
kurslar tercih edilmiştir. Mülakat soruları belirlenmeden önce Yurt dışındaki Kur´an
kursları hakkında yapılmış olan araştırmalara bakılarak sorulan sorular incelenmiş ve
Türkiye’de Kur´an Kursların verimliğini artırmaya çalışan çalışmalar irdelenmiştir.
Bunların sonucunda sorular netleştirilmiştir. Pilot uygulama sonrasında soruların son
şekline karar verilmiştir. Soruların çoğu denekler tarafından serbest ve kolayca
cevaplandırılabilecek şekilde düzenlenmiştir.

1.3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın kapsamına giren tüm bireylere evren, evreni temsil edecek nicelik
ve nitelikte seçilen kişilere ise örneklem denmektedir. Sönmez’e göre sosyal bilimlerde
hiçbir örneklem şimdiye kadar evreni tümüyle yüzde yüz temsil edemez. 20 Araştırmanın
evreni Batı Trakya’da Kur´an Kurslarında görevli olan tüm hocalar, öğrenci ve velilerdir.
Araştırmanın örneklemi ise, İskeçe Bölgesindeki Kur´an Kurslarında görevli olan yirmi
hoca, yirmi öğrenci ve on velidir. Ayrı araştırmalara konu olabilecek kadar geniş olan
diğer şehirdeki (Gümülcine) Kur´an kursları araştırmaya alınmamıştır.

İskeçe Türklerin yoğun yaşadığı bir bölgedir. Evrenin tamamı hakkında fikir
verebilecek durumda sayılır. Anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine ders veren
hocalar ile görüşmeler yapılmıştır. Aralarında lisans, ön lisans, imam hatip lisesi, x

19 Veysel Sönmez, Füsun G. Alacapınar, Örneklendirilmiş Bilimsel Araştırma Yöntemleri, s. 185.


20 Veysel Sönmez, Füsun G. Alacapınar, Örneklendirilmiş Bilimsel Araştırma Yöntemleri, s. 170-171.

10
cemaat mezunu olanlar bulunmaktadır. On erkek ve on kadın toplam yirmi hocaya
mülakat uygulanmıştır.

Kur´an kurslarına katılan öğrencilerden ilkokul ve ortaokula gidenler tercih


edilerek anaokuluna devam eden kişiler mülakat uygulamasına dahil edilmemiştir.
İlkokul birinci sınıftan altı sınıfa kadar her yaş grubundan on kız ve on erkek toplam yirmi
öğrenci ile görüşülmüştür. Öğrencilerden azınlık ilkokul ve ortaokuluna gidenlere
mülakat uygulandığı gibi Yunan ilkokul ve ortaokuluna gidenlerde araştırmaya dahil
edilmiştir. Öğrencilerden başarılı olanlar ile mülakat yapılmasına özen göstermeyerek
tüm öğrenci kitlesi ile iletişime geçmeye çalışılmıştır.

Sadece şehir merkezinde yaşayan veliler ile görüşmeler yapılmıştır. Velilerden


Türkiye, Yunanistan üniversitesi ve lisesi mezunu bulunduğu gibi ilkokul mezunu olanlar
da bulunmaktadır. Bir erkek ve dokuz kadın toplam on veli ile görüşme yapılmıştır. Aynı
şekilde velilerde de herhangi bir özellik aranmayarak tüm tabakalardan insanlarla
görüşme yapılması planlanmıştır. Örnekleme katılan elli kişi random yöntemiyle
belirlenmiştir.

1.3.3. Verilerin Toplanması, Analizi ve Yorumlanması

Araştırmada yapılan mülakatların tamamı 2018 yılının Ekim ve Kasım aylarında


gerçekleşmiştir. Görüşmeler öncesinde hocalardan randevu alınmıştır. Mülakatlar,
camilerde, Müftülüklerde, İskeçe Türk Birliği derneğinde, bazen de kişilerin evlerinde
yapılmıştır.

Hocalara kırk dokuz soru sorulmuştur. Mülakatlar yaklaşık bir saat sürmüştür.
Hocalarla görüşmeler Kur´an kursu ders saatleri dışında öğrencilerin olmadığı saatlerde
yapılmıştır. Öğrencilere toplam otuz soru sorulmuştur. Görüşmeler yaklaşık kırk beş
dakika sürmüştür. Öğrenciler ile görüşmeler Kur´an kursunda derslerin bitmesinin
ardından gerçekleşmiştir. Veliler yirmi üç soru sorulmuş görüşmeler yarım saat
sürmüştür.

11
Soruların analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Betimsel analizde
veriler olduğu gibi gösterilmekte, resmedilmekte, anlatılmaktadır.21 Mülakatların
değerlendirildiği bölümde katılımcıların ifadeleri betimsel analiz yöntemine uygun
şekilde alınarak yorumlanmıştır. Sadece gerekli durumlarda gramer açısından katılanların
cümlelerine müdahale edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular konusunda
göre ayrılarak yorumlanıp değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde katılımcıların
paralellik ve farklılık gösteren görüşleri tespit edilip karşılaştırmalar yapılmıştır. Bulgular
tablo halinde metin içinde gösterilecektir. Tablolar NVİVO22 programı ile hazırlanmıştır.

1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

Batı Trakya´daki Kur´an kursları ile ilgili yapılan literatür taramasında konu ile
ilgili detaylı bir inceleme yapan herhangi bir araştırma bulunmamıştır. Bu nedenle elde
edilen bulguların yorumlanmasında daha önce elde edilen veriler üzerinde durulmamıştır.
Araştırmacının öğrenci ve öğretici olarak gözlem yapıp birtakım sorunlar tespit etmesi ve
çalışmanın yüksek lisans tezi olması nedeniyle İskeçe´deki kurslar tercih edilmiştir.

Bu çalışma İskeçe bölgesinde şehir merkezi, kırsal kentler, Ova ve Yaka´da


bulunan hocalar veliler ve öğrenciler ile mülakatlar sınırlıdır. Kur´an kurslarına katılan
öğrencilerden ilkokul ve ortaokula gidenler tercih edilerek anokuluna devam eden kişiler
mülakat uygulamasına dahil edilmemiştir. Dolayısıyla öğrenciler için mülakatlar yedi -
on üç yaş arası ile sınırlıdır. Hocalar için herhangi bir yaş sınırı konmamıştır. Mülakatlar
kapsamında İskeçe bölgesinin sadece şehir merkezinde yaşayan veliler ile görüşülmüştür.
Görüşmeler bizzat yüz yüze gerçekleştirilmiştir.

1.5. Araştırmanın Kaynakları ve İlgili Literatür

Batı Trakya Kur´an kursların doğrudan ele alınıp etraflıca incelendiği bir kaynak
bulunmamaktadır. Birçok araştırmada bu kuruma tanıtma amaçlı yer verilmiştir, bu
kurslar din eğitimi ve program geliştirme unsurları açısından detaylı incelemelere konu

21Veysel Sönmez, Füsun G. Alacapınar, Örneklendirilmiş Bilimsel Araştırma Yöntemleri, s 272.


22Nvivo nitel bir yazılımdır. Program oldukça sade, kullanışlı ve geniş dosya destekli formatına sahiptir. Ses, video,
resim, ofis dosyaları (Word, Excel, Powerpoint), Pdf vb. birçok dosya türündeki veriler Nvivo ile analiz edilebilir.
Dosya ekledikten sonra sınıflama, gruplama, Node oluşturma vb. birçok işlemi yapılabilir ve verilerin ilişkisel
haritalarını ortaya çıkarılabilir.

12
olmamıştır. Gerek Batı Trakya’da gerek Türkiye’de Batı Trakya ile ilgili çıkan kitaplar
ve süreli yayınlar arasında dikkati çeken Şerafettin Hurşit, Halim Çavuşoğlu, Turgay Cin,
Halit Eren, Tevfik Hüseyinoğlu, Ayşe Nükhet Adıyeke ve Baskın Oran gibi yazarlar
konuyu tarihi, siyasi ve hukuki yönleriyle ele almaktadır. Yunan literatürüne bakıldığında
Batı Trakya’daki din eğitimi ile ilgili Simeon Soltaris, Vasileios Tsitseklis, Eleni
Kanakidu, Neli Askuli, Tasos Kostopoulos, Charalambos Papastathis yazarlar ön plana
çıkmaktadır.23 Konuyla ilgili tek doktora tezi Türkiye´de Hüseyin Bostancı olarak bilinen
Chousein Bostanzinin “Lozan Antlaşmasından Sonrası Batı Trakya’da Din Eğitiminin
Problemleri” tezidir.

Batı Trakya´daki kursların yapısını tanıtan ve dolaylı ilgisi bulunan kaynaklar


şunlardır:

Bostancı, Hüseyin, “Batı Trakya’da Yaşayan Türk Azınlığın Dini Eğitiminin


Hukuki Statüsü”24 adlı bildirisinde Batı Trakya´da yaşayan azınlığın dini eğitiminin
hukuki statüsünü belirleyen kanunları verdikten sonra Batı Trakya´da bulunan medreseler
ve din eğitiminin uygulanışı konusunda bilgiler vermektedir.

Bostantzi, Chousein, “Yunanistan Batı Trakya’sında Din Eğitimi:


Geçmişten Geleceğe”25 Bostancı bu çalışmasında “Batı Trakya’da Yaşayan Türk
Azınlığın Dini Eğitiminin Hukuki Statüsü” bildirisine ek olarak, Batı Trakya´daki
Müslüman Türk azınlığın dini ve milli kimliğin korunmasındaki din eğitiminin oynadığı
rolün önemini belirtmekte, Kur´an kurslarına değinilmekte ve Yunan devletinin
antidemokratik uygulamalarını ele almaktadır.

Bahçekapılı, Mehmet, “Yunanistan ve Batı Trakya’da Din ve Eğitim”26


makalesinde Batı Trakya´daki din ve eğitim konusundaki hukuki ve yapısal boyutları
güncel veriler sunarak incelemektedir. Okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve

23 Chousein Bostantzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, (Yayımlanmamış
Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, 2014, s. 1.
24 Hüseyin Bostancı, “Batı Trakya’da Yaşayan Türk Azınlığın Dini Eğitiminin Hukuki Statüsü”, “100. Yılında İmam

Hatip Liseleri” Uluslararası Sempozyumu -Bildiriler-, 23-24 Kasım 2013- İstanbul, 2015, s. 213-231.
25 Chousein Bostantzi, “Yunanistan Batı Trakya’sında Din Eğitimi: Geçmişten Geleceğe”, Balkanlarda İslâm: Miadı

Dolmayan Umut Dergisi, 2016, cilt IV, sayı 19, s. 469-509.


26 Mehmet Bahçekapılı, “Yunanistan ve Batı Trakya’da Din ve Eğitim”, Ege ve Balkan Araştırmaları Dergisi, 2016,

cilt II, sayı 3, s. 1-58.

13
yükseköğretim konusunda bilgiler sunmakta, okutulan ders kitapları, öğretmenler
hakkında bilgiler vermektedir. Müftülük kurumunu da ele almaktadır.

Ahmet, Fehim, “Yunanistan’da Yaşayan Batı Trakya Müslüman


Türkleri”27 Batı Trakya´da bulunan Türk Azınlığın tarihleri hakkında bilgi verdikten
sonra, Müftülükler ve Kur´an kursların üzerinde durmaktadır. Hayrullah, Pervin, “Batı
Trakya Müslüman Türklerinin İnsan Hakları Mücadelesi”28 adlı makalesinde hem
etnik hem de dini boyutta yaşanılan sorunlara değinilmektedir.

İnceler, Yasir, “Batı Trakya Türklerinde Din Kavramı ve Din Eğitimi


Anlayışı”29 adlı yüksek lisans tezinde örgün eğitimde verilen din eğitimini incelemekle
birlikte Kur´an kurslarındaki eğitime de yüzeysel bir şekilde değinilmektedir. Bostantzi,
Chousein. “Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya’da Din Eğitiminin Problemleri”30
doktora tezinde “Yunanistan Batı Trakya’sında Din Eğitimi: Geçmişten Geleceğe” ve
“Batı Trakya’da Yaşayan Türk Azınlığın Dini Eğitiminin Hukuki Statüsü” çalışmalarını
kapsar niteliktedir. Yılmaz, Necmettin, “Batı Trakya Türklerinde Din ve Kimlik”31 adlı
Yüksek Lisans tezinde Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığında din ve kimlik arasındaki
ilişkiyi araştırmaktadır. Bu tezde toplumda Kur´an kurslarının dini hayatındaki yerine
değinilmektedir.

Ayrıca Ahmet Koç ile Sezin Azizoglou´nun “Yunanistan Batı Trakya Azınlık
Eğitim Kurumları ve İlkokullarda Okutulan Din Derslerinde Değerler Eğitimi”32
bildirisinde Batı Trakya´daki Kur´an kursları ve örgün eğitimdeki din eğitimi hakkında
bilgi verildikten sonra bu kurumlarda verilen değerler eğitimi incelenmiştir.

27 Fehim Ahmet, “Yunanistan’da Yaşayan Batı Trakya Müslüman Türkleri”, Balkanlarda İslâm: Miadı Dolmayan
Umut Dergisi, cilt IV, sayı 19, 2016, s. 451-468.
28
Pervin Hayrullah, “Batı Trakya Müslüman Türklerinin İnsan Hakları Mücadelesi”, Balkanlarda İslâm: Miadı
Dolmayan Umut Dergisi, cilt IV, sayı 19, 2016, s. 159-170.
29 Yasir İnceler, Batı Trakya Türklerinde Din Kavramı ve Din Eğitimi Anlayışı, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2010.


30 Chousein Bostantzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya’da Din Eğitiminin Problemleri, (Yayımlanmamış

Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, 2014.
31 Necmettin Yılmaz, Batı Trakya Türklerinde Din ve Kimlik, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2013.


32 Ahmet Koç, Sezin Azizoglou, “Yunanistan Batı Trakya Azınlık Eğitim Kurumları ve İlkokullarda Okutulan Din

Derslerinde Değerler Eğitimi”, Toplumsal Bütünleşmede Değerler ve Eğitim lll. Uluslararası Değerler Eğitimi
Kongresi, Zonguldak: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları, 2018.

14
2. BATI TRAKYA´DAKİ KUR´AN KURSLARI

Öncelikle Batı Trakya´daki din eğitimi ve öğretiminin hukuki dayanağı tespit


edilecektir. Devamında din eğitiminin verilmesinin önem ve gerekliliği üzerinde
durulduktan sonra, yaygın din eğitimi kurumlarının işlevleri tanıtılacaktır. Sonrasında
Kur´an kurslarının tarihi özet olarak verilecektir. Son olarak Batı Trakya’daki Kur´an
kurslarının işleyişi, programları ve ders kitapları hakkında bilgiler verilip Türkiye’deki
Kur´an kursları ile farklılıklara değinildikten sonra bölüm bitirilecektir.

2.1. Batı Trakya’daki Din Eğitiminin Hukuki Dayanağı

Yunanistan’daki azınlık haklarının korunması hakkında yapılan antlaşma,


protokol ve kanunları şöyle sıralamak mümkündür: 1830 Londra Protokolü, 1881
İstanbul Antlaşması, 1913 Atina Barış Antlaşması, 1920 Sevr Antlaşması, 2345 sayı ve
1920 Tarihli Kanun son olarak ta 1923 Lozan Barış Antlaşması.

Yukarıda sayılan kanunlardan sadece konumuz ile ilgili olan Kur´an kurslarının
yasal statüsünü belirleyen antlaşmaların ele alınmasının yararlı olacağı düşünülmüştür.
Çalışma konusunun dışında kalması ve birçok farklı kaynaklarda etraflıca incelenmiş
olması sebebiyle diğer antlaşmalara bu çalışmada yer verilmemesi uygun görülmüştür.
Söz konusu antlaşmalarda Kur´an kursları henüz açılmamış olmaları nedeniyle yer
almasa da kurulacak okullar hakkındaki maddeler bir yaygın din eğitimi kurumu olan bu
kurslar için de geçerli sayılmaktadır.

2.1.1. Yunanistan’daki Müslümanların Hukuki Statüsünü Belirleyen


Yasal Metinler

1881 Tarihli İstanbul Uluslararası Sözleşmesi

Bu antlaşma Yunanistan’a burada yaşamaya devam eden Müslüman Türklerin


haklarının korunması ve diğer konularda yükümlülük getirmektedir.33 Sözleşmenin konu
ile ilgili olan 3 maddesi; Müslüman Türklerin örf ve adetleri ile dinlerine saygılı olmayı,
Yunanistan vatandaşları ile yasalar karşısında eşit haklara sahip olmayı ve eşit bir şekilde

33 Turgay Cin, Yunanistan’daki Türk Azınlığın Din ve Vicdan Özgürlüğü, Ankara: Orion Kitapevi, 2003, s. 102.

15
vatandaşlık haklarından yararlanmayı öngörmektedir. İlgili antlaşmanın 8. maddesinde
Müslümanların din özgürlüğü güvence altına alınmıştır.34

1913 Atina Barış Antlaşması

Bu antlaşmanın 15. Maddesi konumuzla ilgilidir. Söz konusu madde şöyledir:

‘‘Özel Müslüman okulları ve özellikle Selanik'teki Mithatpaşa Sanat Okulu


tanınacak ve bunların kurulduğu günden beri kendi giderlerini karşılamak üzere malik
oldukları gelir getirici mülkeri saklı kalacaktır.

Aslında var olan veya tanınmış İslam kişilerden kurulu komisyonlarca yapılacak
tüm özel İslam okulları hakkında da bu yönde işlem yapılacaktır.

Başmüftü ile müftüler ve Yunan Hükümetinin müfettişleri bu okulları teftiş


edebileceklerdir. Öğretim resmi programa göre Türkçe yapılacak ve Yunan dili zorunlu
olacaktır.’’35

Görüldüğü gibi 15. madde ile Yunanistan devleti Müslüman özel okullarını
tanımakta, bunların gelir kaynaklarına saygı gösterileceği ve buralarda eğitimin Türkçe
yapılacağı hükmü getirilmektedir.36

1920 Yunan Sevr Anlaşması37

433 maddeden oluşan anlaşmanın konu ile ilgili maddeleri şunlardır:

Madde 8: ‘Irksal, dinsel ya da dile dayalı azınlıklara mensup Yunan


vatandaşların hukukta gerçekte diğer Yunan vatandaşları ile aynı muamele ve
teminatlara sahip olacaklardır. Özelikle kendi pahalarına hayır, dini ve sosyal kurumlar,

34 Chousein Bostanzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 10-11.
35 Batı Trakya ile ilgili Anlaşmalar hakkında detaylı bilgi için bkz: http://www.gundemgazetesi.com/anlasmalar.
(7.12.2018)
36 Baskın Oran, Türk- Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, Ankara: Mülkiyet Birliği Vakfı Yayınları, 1986, s. 72.
37 İmzalanmış üç tane Sevr Anlaşması vardır. Birincisi Osmanlı İmparatorluğunu parçalayan antlaşma, ikincisi Batı

Trakya´yı Yunanistan´a veren antlaşma ve son olarak Yunanistan´daki azınlıkların korunması ile ilgili yapılan anlaşma
ki bu anlaşma “Yunan Sevr´i” olarak bilinmektedir. Detaylı bilgi için bkz: Halit Eren. “Yunanistan -Batı Trakya
Türkleri-”, Günümüz Dünyasında Müslüman Azınlıklar III. Kutlu Doğum İlmi Toplantısı, İstanbul, İSAM Yayınları,
1998.

16
okullar ve diğer eğitim kurumları içinde kendi dillerini kullanma ve dinlerini yerine
getirme haklarına sahip olarak kurmak, yönetmek ve denetlemek için eşit bir hakka sahip
olacaklardır.’38

Madde 14: ‘…Yunanistan camilerin, mezarlıkların ve Müslümanlara ait diğer


dini kurumların korunmasını karşılamayı üstlenir. Şu anda var olan vakıflar ve
Müslümanlara ait dini ve hayır kurumlarına tam tanıma ve bütün kolaylıklar sağlanacak
ve Yunanistan bu çeşit özel kurumlara garanti edilen gerekli kolaylıkların yeni dini ve
hayır kurumlarının sağlanmasına karşı çıkmayacaktır.’39

Bu maddeler ile Yunanistan’daki azınlıkların okul ve diğer eğitim kurumlarını


açmaları, idare etmeleri, denetlemeleri ve kendi dillerini kullanma hakkı tanınmaktadır.

1923 Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış antlaşmasının 1 kısmının 3. faslı Azınlıkların korunmasına


ayrılmıştır. Bu fasıl 37 maddeden başlayıp 45. maddede bitmektedir. Din eğitimini
ilgilendiren maddeler şöyledir:

Madde 37: ‘Yunanistan, 38 maddeden 44. Maddeye kadar olan maddelerin


kapsadığı hükümlerin temel yasalar olarak tanınmasını ve hiçbir kanunun, yönetmeliğin
ve hiçbir resmi işlemin bu hükümlere aykırı ya da bunlarla çelişir olmamasını ve hiçbir
kanun, hiçbir yönetmelik ve hiçbir resmi işlemin söz konusu hükümlerden üstün
sayılmamasını yükümlenir.

Madde 40: ‘Müslüman azınlığa mensup Yunan uyruklu, hem hukuk bakımından
hem de uygulamada öteki Yunan uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden
yararlanacaklardır. Özelikle giderleri kendileri ödemek üzere hayır kurumlarıyla, dinsel
ve sosyal kurumlarla, okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumlarını kurmak,

38 Chousein Bostanzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 16.
39 Chousein Bostanzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 16.

17
yönetmek, denetlemek, buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini
serbestçe yapmak konularında eşit hakka sahip olacaklardır’.40

Bu antlaşma maddelerine istinaden merhum İskeçe Müftüsü Mustafa Hilmi


Efendi zamanın Başbakan ve PASOK (Panhelenik Sosyalist Hareket) başkanı Sayın
Andrea Papandreu’ya gönderdiği bir telgrafta Kur´an kurslarının yasal dayanağını şöyle
ifade etmektedir:

“Lozan Antlaşması, din ve dil öğretimlerini serbest olarak yapabilmelerini


teminen, Batı Trakya Türk toplumuna giderleri ve diğer masrafları kendilerine ait olmak
üzere, insancıl ve dini kuruluşlar, okullar vs. öğretim müesseseleri ihdas etme hakkını
tanımaktadır.”41

Lozan antlaşmasının hükümleri başta Yunan Anayasası olmak üzere iç hukukun


üstündedir. Anayasa ve diğer çıkarılan yasalar Lozan hükümlerine aykırılık teşkil
edemez.42 1920 tarihli Yunan Sevr'inin 8. ve 9. maddeleri ile 1923 tarihli Lozan Barış
Antlaşması'nın 40. ve 41. Maddeleri azınlıklara daha geniş haklar getirmektedir. 8. ve 40.
maddeye göre Müslüman azınlık kendi dilini serbestçe kullanabileceği okulları kurmak,
yönetmek ve denetlemek hakkına sahip olmaktadır. 9. ve 41. maddeye göre ise,
Müslümanlar önemli oranda bulundukları yerlerde kendi dillerinde eğitim görmek için
devletten gerekli kolaylıkları sağlayacaklar ve kendilerine genel ve yerel bütçelerden bir
pay ayrılacaktır.43

2.1.2. Yunanistan Anayasası

Yunanistan Anayasasında azınlıklar ile ilgili herhangi bir düzenleme


bulunmamaktadır.44 Dolaylı olarak ilgili sayılabilecek olan din ile ilgili maddeler ise
şöyledir:

40 Lozan Antlaşması:
http://www.geetha.mil.gr/media/Thesmika_Keimena/GEETHA/diethnh/3%20SYNTHIKI%20EIRHNHS%20LWZA
NIS.pdf. (7.12.18)
41 Tevfik Hüseyinoğlu, Mehmet İmamoğlu, Yunanistan’daki Başmüftülük, Müftülük ve Müftüler, Xanthi: BAKEŞ

Yayınları, 2017, s. 157.


42 Turgay Cin, Yunanistan’daki Türk Azınlığın Hukuki Özerkliği, s. 76.
43 Baskın Oran, Türk- Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, s. 72.
44 Chusein Bostantzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 32.

18
Madde 13: ‘Din ve vicdan özgürlüğü dokunulmazdır. Temel hak ve hürriyetlerin
kullanımı kişinin dini inancına bağlanamaz.

Bilinen bütün dinler serbesttir ve bunların ibadetlerine yönelik ayinler kanunun


korunması altında serbestçe yerine getirilir. İbadete yönelik ayinler kamu düzenine be
genel ahlaka aykırı bir biçimde yapılamaz. Dini telkin ve teşviki yasaktır.

Bilinen dinlerin tüm din görevlileri, hakim dinin görevlileri de dahil, devletin
denetimi altındadır ve devlete karşı sorumlulukları vardır’.45

Bu madde ile Yunanistan´da din özgürlüğü garanti altına alınmıştır.


Yunanistan’da her dini mezhep kendi okulunu açabilir.46 Avrupa birliği temel yasalarında
ise din ve kiliseler yer almamıştır. Kilise ile devlet ilişkisi ve din eğitimi ve öğretimi
uygulamaları üye ülkelerin kendi yasalarına göre yapılmaktadır.47

İnsanların gelişiminde önemli bir rol oynayan eğitim öğesi, bir azınlığın grup
kimliğini koruyabilmesi için en önemlisidir. Gerek insan hakları konusunda olsun gerek
özel olarak azınlık korumasıyla ilgili belgelerde olsun, bir grubun (azınlığın) üyelerinin
gerektiği biçimde eğitilebilmesi ve bunun serbestçe ve azınlığın kendi dilinde
yapılabilmesi güvencesi, artık günümüzde en doğal azınlık haklarının başındadır.48

Nitekim uluslararası antlaşmaların din özgürlüğü ile ilgili maddeleri açıktır.49


Doğrudan Azınlık haklarına yönelik olması sebebiyle AGİTİN: ‘’Ulusal Azınlıkların
Eğitim Haklarına İlişkin Lahey Tavsiyeleri Ve Açıklayıcı Not’ 8. 9. 10. Maddelerini
almak yararlı görülmüştür.

45Yunanistan Anayasası: https://www.hellenicparliament.gr/UserFiles/f3c70a23-7696-49db-9148-


f24dce6a27c8/SYNTAGMA1_1.pdf. (7.12.18)
46 Charalambos Papastathis, “Yunanistan”, Avrupa Birliği Ülkelerinde Din-Devlet İlişkisi, (ed. Ali Köse, Talip

Küçükcan), Ankara: İSAM Yayınları, 2016, s. 360.


47 Mehmet Zeki Aydın, “Dünyada Din Eğitimi ve Öğretimi”, Din Eğitimi El Kitabı (ed. Recai Doğan, Remziye Ege),

Ankara: Grafiker Yayınları, 2017, s. 204.


48 Baskın Oran, Türk- Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, s. 72.
49
Bkz: 18 madde AİHS´in http://www.danistay.gov.tr/upload/avrupainsanhaklarisozlesmesi.pdf. (8.12.18)
bkz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-
208.pdf. (8.12.18)

19
Söz konusu tavsiyelerin Kamu Kuruluşları ve Özel Kuruluşlar ile ilgili pasajdaki
maddeler şöyledir:

Madde 8: ‘Uluslararası hukuka göre, ulusal azınlıklara mensup kişilerin, diğer


kişiler gibi iç hukuka uygun olarak kendi özel eğitim kurumlarını oluşturma ve yönetme
hakları vardır. Bu kurumlar azınlık dilinde eğitim veren okulları içerebilir’.

Madde 9: ‘Ulusal azınlık mensubu kişilerin kendi özel eğitim kurumlarını açma
ve yönetme hakkı söz konusu olduğunda, Devletler bu eğitim kurumlarının kuruluşunu ve
yönetimini düzenleyen yasal ve idari şartlarda gereksiz yükümlülükler getirerek bu
hakkın kullanımını engellememelidirler’.

Madde 10: ‘Azınlık dilinde eğitim veren özel kurumların herhangi bir
engellemeye veya ayrımcılığa maruz kalmaksızın Devlet bütçesinden, uluslararası
kaynaklardan ve özel sektörden fon temin etme hakları vardır.’50

2.1.3. Yasaların Uygulamaya Etkisi

Yunan Anayasasında ve yasalarında temel hak ve özgürlüklerin yer almış


olması, tam olarak bunların uygulandığı anlamına gelmemektedir. Yunanistan’da
Müslüman Türk azınlık birçok konuda sıkıntı yaşanmaktadır. Azınlığın, dini ve eğitim
kurumları ile ilgili bu kanunlarına aykırı olan “Müslüman din görevlileri” hakkındaki
yasa bu hakların ihlaline dair örneklerdendir. Müftülük sorunu ve vakıflar ile ilgili
uygulamalar azınlığın diğer sorunlarındandır. 240 İmam Yasası olarak da bilinen yasa
camilerde devlet memuru imamların atanmasını öngörmektedir. İlgili madde şu
şekildedir:

Madde 36: ‘Trakya Müslümanlarının dini ve manevi işlerinde dayanışmaları ve


gelişmeleri için müftülüklerde iki yüz kırk (240) İslam Dini din öğretmenleri kadrosu
oluşturulmaktadır. Bu yerlere tercihen, Trakya’da ikamet eden İslam Dininden
Müslümanlar alınacaktır. Din öğretmenlerinin görevleri Trakya camilerinde vaaz etmek
suretiyle Kur´an-ı öğretmektir.’51

50 https://photos.state.gov/libraries/greece/231771/pdf/religiousfreedom_2015_greek.pdf. (9.12.18)
51 Tevfik Hüseyinoğlu, Yunanistan’da Başmüftülük Müftülükler ve Müftüler, s. 352.

20
2007 çıkarılan yasanın 2013´te değişikliğe uğrayan kısmı, atanacak imamları
beş kişilik Hıristiyan komisyonunun belirlemesi maddesidir. Yapılan değişikliğe göre
240 din görevlisini belirleyecek 5 kişilik komisyonun üçü Müslüman Azınlıktan
olacaktır. Komisyon şu kişilerden oluşacaktır: 1- Atanmış müftü, 2- Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından belirlenen bir Müslüman ilahiyatçı, 3-Atanmış müftü tarafından
belirlenen bir ilahiyatçı, 4- Milli Eğitim Bakanlığı görevlisi, 5- Akademik camiadan
uzmanlık alanı İslam olan bir kişi. 52

Nitekim bu gelişmeler Müslüman kamuoyunda endişeye yol açmıştır. Batı


Trakya haber ajansına göre yasa, Devletin resmi ideolojisine uygun kendi din adamlarını
Kur´an Kursu öğretmenleri olarak atamasının önünü açmaktadır. Kur´an öğretmenlerini,
Hıristiyanların da içinde yer aldığı bir kurul belirleyecektir. Yeterli dini bilgisi olmayan
sadece ilkokul mezunu kişilerin dahi Kur´an Kursu öğretmeni olması sağlanmaktadır.
İslâm dinine göre Kur´an Eğitimi ancak Müslüman Öğretmenler tarafından yapılabilir.
Bir dinin eğitimi ancak ilgili dinin mensupları tarafından yapılır.53

Milletvekili Mustafa Mustafa da yasağı “Din öğreticileri (ierodidaskalos)


kurumu faydasız ve gereksizdir. Bu kurum parti askerleri yaratmak, azınlığı
dindarlaştırma çerçevesinde bölgede inananları el altından yönetmeye yarayacak bir din
adamları kurulu olarak oluşturulmuştur. Somut ve olumlu icraatları yoktur, bunu
yapamamaktadırlar da çünkü birçoğu ilkokul mezunudur, başka çevreler tarafından
verilen Kur’an kursları gibi başka olumlu icraatları da yoktur” ifadeleriyle
eleştirmektedir.54

İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN), Sosyal Uyum


için Avrupa Müslüman Girişimi(EMISCO)de bu yasanın din ve vicdan özgürlüğünü
tehdit ettiğini belirterek yasayı ve yasayla ilgili ek düzenlemeyi eleştirmişlerdir.55

52 (https://www.batitrakya.org/bati-trakya-haber/240-imam-yasasina-hayir.html. 10.12.18)
53 “240 İmam Yasası´na Hayır” haberi: https://www.batitrakya.org/bati-trakya-haber/240-imam-yasasina-hayir.html.
(10.12.18)
54Haber için bkz: https://www.azinlikca.net/yunanistan-bati-trakya-haber/item/15776-milletvekili-mustafa-sert-

konustu-kuran-kursu-vermiyorlar-parti-askeriler.html?cookie_b924a8e286d388e8f245b00d9c3fef1d=accepted.
(15.12.18)
55 Detaylı bilgi için bkz: http://www.debpartisi.org/haberler.php?s=detay&id=1795.

(10.12.18)

21
Türkiye Dışişleri Bakanlığından, azınlık kuruluşlarından, Milletvekilleri ve
Belediye başkanından tepkiler gösterildi. İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, Gümülcine
Müftüsü İbrahim Şerif, milletvekilleri Hüseyin Zeybek, Ahmet Hacıosman, Ayhan
Karayusuf, Çetin Mandacı, Dostluk Eşitlik Barış Partisi, Mustafçova ve Yassıköy
Belediyeleri, İskeçe Türk Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, BAKEŞ,
Gümülcine Türk Gençler Birliği, SÖPA mezunu öğretmen derneklerinden, Trakya
Azınlığı Yüksek Tahsiller derneğinden, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri
Derneğinden, İmam Hatip Lisesi mezunları ve mensupları derneğinden ve Çınar
derneğinden kınama metinleri yayınlamışlardır.56

240 İmam Yasası hem Türk hem Azınlık basınında hem Türkiye basınında
eleştiri konusu olmuştur.

Azınlık basınında Gündem57, Millet58, Batı Trakya Online, Rodop Rüzgarı,


Birlik Gazetesi59 gibi gazetelerde yasa eleştirildi. Dünya Bülteni ‘240 imam yasasına
Avrupa’dan itiraz’ başlıklı yazıda FUEN tarafından Yunanistan’daki ‘‘240 İmam
Yasası’’ eleştirilerek, vicdan özgürlüğüne aykırı bulunmuştur. Azınlığın görüşleri
alınmadan getirilen yasaya karşı olduklarına belirterek, Batı Trakya Müslüman Türk
Azınlığının Lozan Antlaşması ile din alanında özerk olduğu halde kendilerini doğrudan
ilgilendiren konuda kendilerine hak tanınmaması üzüntü verici bulunmuştur.60

Yunan basınında da yasa ile ilgili yer alan haberler eleştiri mahiyeti taşımaktan
uzak olup olayların aktarılması niteliğindedir. Newsbeat gazetesi:61 i efimerida gibi
gazetelerde zikredilmektedir. İ Efimerida (Gazete)sinin içeriğinde, “Yeni Demokrasi,
Pasok, Bağımsız Yunanlılar ve Altın Şafak partileri kanun düzenlemesine evet oyu

56 Tevfik Hüseyinoğlu, Yunanistan’da Başmüftülük Müftülükler ve Müftüler, s. 368.


57 http://gundemgazetesi.com/haber/detay/3354. (10.12.18)
58 http://milletgazetesi.gr/view.php?id=1302. (10.12.18)
59 http://www.birlikgazetesi.net/haberler/8688-ozan-ahmetolu-240-mam-yasasini-bu-toplum-stemed-ve-

stemyor.html. (10.12.18)
60 https://www.dunyabulteni.net/dunya/240-imam-yasasina-avrupadan-itiraz-h246249.html. (10.12.18)
61 ‘Batı Trakya müftülüklerine 120 imam alınıyor, görevleri cami ve öğrencilere Kur´an-ı Kerim öğretmek’ detaylı

bilgi için bakınız: https://www.newsbeast.gr/greece/arthro/2796009/proslamvanonte-120-ierodaskali-gia-tis-


moufties-tis-thrakis. (10.12.18)

22
kullandıkları, Altın Şafak partisinin bu hareketinin sebebi olarak ise Türkiye’nin bu
kanuna karşı olması” açıklaması bulunmaktadır.62

Dönemin PASOK milletvekili Hacı Osman “…azınlık milletvekili olarak


fikrimi sormadılar. Bu düzenleme için utanıyorum, fikrimi bile almadınız. …Bu işten on
kişi faydalanacak ancak tüm azınlığı karşınıza alacaksınız, hem içerde hem dışarıda
büyük yara açacak, eğer kanun meclisten geçerse vatanım Yunanistan’a ve bölgem Batı
Trakya’ya büyük zarar verecektir. Ben imzamı atmıyorum. Partiyi ret oyu kullanmasına
davet ediyorum”63 ifadelerini kullandı.

Yunanistan, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF)’nun Birleşmiş


Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne 240 İmam Yasası ile ilgili sunduğu yazılı bildiriye
cevabı yasanın Azınlık öğrencilerin yararına olduğu, Yunan devlet okullarında Kur´an
Kerim öğretilmesini mümkün kılmasının yanı sıra öğretmenlerin sosyal sigorta ve yasal
maaş alacaklarına yer verilmiştir.64 Cin´e göre hem Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkede
bunların yaşanması, hem de bunların AB tarafından görmezden gelinmesi
düşündürücüdür.65 Durum tartışmalara rağmen tam bir çözüme kavuşturulmamıştır.

2.2. Kur´an Kursları

Batı Trakya’daki Kur´an kursları din eğitiminin verildiği tek yaygın din eğitimi
kurumudur. Örgün eğitime bakıldığında, Azınlık ilkokullarında66 2 sınıf ve 3 sınıfta 2
saat, 3, 4, 5, 6 sınıfta 3 saat haftalık ders programında bulunmaktadır. Ortaokul ve lise
düzeyinde ise sadece Azınlık ortaokul ve lisesinde vardır. Batı Trakya’daki Kur´an
kursları seçilmiş müftülüklere bağlıdır. Bu Kur´an kurslarına başlangıç yaşı yedi yaşı
olup son zamanlarda bu yaş sınırı beş yaşına kadar inmiş durumdadır. On iki yaşından

62 https://www.iefimerida.gr/news/86200/εγινε-νόμος-η-ελλάδα-θα-διορίζει-τους-δασκάλους-του-κορανίου-στη-
θράκη. (10.12.18)
63 https://www.iefimerida.gr/news/86200/εγινε-νόμος-η-ελλάδα-θα-διορίζει-τους-δασκάλους-του-κορανίου-στη-

θράκη. (10.12.18) )
64 http://www.debpartisi.org/haberler.php?s=detay&id=1795. Ve

https://abttf.org/html/index.php?link=detay&id=5092&grup=4&arsiv=1. (10.12.18)
65 Turgay Cin, “Yunanistan Anayasasında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması”, Dokuz Eylül Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt 11, sayı 2, 2009, s. 79.


66 Azınlık okulları; Batı Trakya´daki Müslüman Türk Azınlık çocuklarının devam edebileceği, çift dilli Türkçe ile

Yunanca eğitimin verildiği ilkokul, ortaokul ve liselerdir.

23
sonra öğrenciler bu kurumlara devam etmemektedir. Müftülük tarafından bu yaş sınırı
getirilmemiştir. Süre gelen gelenek belirleyici olmaktadır.

Kur´an kursları yaz aylarında devam etmemektedir. Okulların devam ettiği


zamanlarda faal durumdadır. Ders saatleri Kur´an kursların yerlerine göre değişse de
genel olarak okul ders saatleri dışında üçten beşe kadar sürmektedir. Bazı yerlerde ders
saatleri 14:30 ile 17:30 arasındadır. Hafta içi beş gün devam eden kurslar hafta sonlarında
tatildir. İskeçe ilinde toplam kurs sayısı Balkan, Yaka ve Ova olarak üç kola ayrılarak
altmış dörttür. Bu kursların arasında haftalık ders günleri değişik olan Şahin Kur´an
kursunda Çarşamba- Perşembe- Cuma- cumartesi-Pazar günlerinde ders verilmektedir.
Bu yönüyle Batı Trakya’daki Kur´an kursları Türkiye’deki Kur´an kurslarından farklılık
arz etmektedir.

Türkiye’deki Kur´an kursları okul mahiyetindedir. Öğretim konuları daha geniş


ve değişiktir. Kayıtlı öğrencilerin devam edebildiği ve kurs bitiminde belge alınabilen bir
yapıdadır. Devam mecburiyeti bulunmaktadır. Batı Trakya’daki Kur´an kurslarında ise,
devam mecburiyeti olmadığı gibi, kayıtlı olmayan öğrenciler de istedikleri zaman
gelebilmektedirler. Kursta herhangi bir sınav yapılmadığı gibi aynı şekilde belge de
verilmemektedir. Daha çok Türkiye’deki yaz Kur´an kurslarına benzemektedir. Fakat
Batı Trakya’daki kurslar yaz aylarında ders yapmamaktadır. Bu durumda DİB´in
Yurtdışındaki Kur´an kurslarının daha çok benzediği söylenebilir.67

2.2.1. Kur´an Kurslarının Tarihçesi

Kıbrıs olayları Türk-Yunan ilişkilerini olumsuz yönde etkilemiştir.68 Kıbrıs'ta


hızlanan olaylar Batı Trakya Türklerini de etkilemiştir, 1967 yılında bir de Cunta
yönetiminin başa gelmesiyle azınlığın yaşamı, zorlaşmış birçok konuda baskı ve tahrip
yapılmıştır.69 Cemaatlere el konulmuş, eğitim sistemi dumura uğratılmıştır. Cunta
dönemine kadar azınlık meselelerinde herhangi bir sorun bulunmamaktaydı.

67 Türkiye dışında Türklerin bulunduğu yerlerde Diyanet İşleri Başkanlığı denetimi altında Kur´an öğretimi
yapılmaktadır. Almanya, Hollanda, Fransa, Belçika, Avusturya, İsveç, Danimarka, Avustralya ve Amerika Birleşik
Devletlerin de DİB görevlileri tarafından Kur´an-ı Kerim ve dini bilgiler kursları devam ettirilmektedir. Mustafa,
Çağırıcı, “Kur´an Kursları”, DİA, cilt 26, s. 425.
68 Baskın Oran, Türk- Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, s. 74.
69 Baskın Oran, Türk- Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, s. 75

24
İlkokullarda Kur´an ve din dersi verilmekteydi. 1977 yıllarında Kıbrıs
harekatından sonra baskıların artması neticesinde ilkokullardaki Türkçe derslerin
azaltılması yoluna gidildi. Din dersleri ilkokul programından kaldırıldı. Medreselerde
bile Kur´an-ı Kerim dersi müfredat dışına çıkarıldı, program dışında okutulmaya
başlandı. Sabah namazından sonra öğrenciler medreseye gitmeden önce öğretmenleri ile
bir araya gelip Kur´an-ı Kerim dersi yapılırdı.70

İlkokul programlarında gittikçe azaltılan Türkçe derslerin yerini Yunanca


dersler alıyordu. Bundan önceki var olan programda bile tam olarak din öğretimi
yapılmamaktayken bu yeni programda daha az bir din eğitiminin görüleceği açıktı.71
İlkokullardaki din dersini teftişe gelen Minahidis’in ‘biraz şurut biraz mevlit yeter’
ifadesi din dersine bakışı gözler önüne sermektedir. İlkokullardaki Türkçe derslerinin
azaltılması ve din öğretimi alanında oluşan bu eksikliğin giderilmesi adına müftülükler
tarafından Kur´an kurslarının açılmasına karar alınmıştır.72

Bunun sonucunda hem Kur´an-ı ve dini bilgileri hem de Türkçeyi geliştirmek


gayesi ile Kur´an kursları açılmıştır. İlk olarak Balkan bölgesinde açılan Kur´an kursları
Balkandaki ailelerin şehre ve Yakaya inmesiyle bu yerleşim alanlarına da yayılmıştır.73

Dönemin İskeçe müftüsü Mustafa Hilmi Efendi kendisi böyle bir ihtiyacı
hissettiği gibi kendisine bu konu hakkında başvurular yapılmıştır. Mustafa Hilmi Efendi
1977- 1978´de ilk defa Kozluca köyünde Kur´an kursu açmıştır. Devamında Paşavik,
Esören, Dolaphan ve Ketelnikte Kur´an kursu adı altında bunun sonucunda cami
köşelerinde Kur´an ve din eğitimi fiilen başlamış oldu.

Batı Trakya’da hem Kur´an-ı Kerim okumayı hem de Dini ve Milli şuurun
oluşturularak, geliştirilip korunmasına katkıda bulunacak olan Kur´an kursları
Müftülüklere bağlı olarak açılmıştır. Ancak Yunan Hükümeti herhangi bir hukuki
dayanağı bulunmaksızın Kur´an öğreticilerine hapis ve para cezaları vermiştir.74 İlk para

70 İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz Sedat Karadayı ile yapılan görüşme.
71 Chousein Bostanzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 286.
72 İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz Ahmet Hraloğlu ile yapılan görüşme.
73 İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz Mustafa Trampa ile yapılan görüşme.
74 Chousein Bostantzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 190.

25
cezasına çarpıtılma olayı 1979 yılındadır.75 1984 Kavala Vergi dairesi başkanı teftişe
gelerek din görevlilerine izinsiz Arap dili kursları yapıyorsunuz eleştirisinde bulunarak
ağır para ve hapis cezaları verilmiştir.76

Müftü Mustafa Hilmi Efendi ceza rakamlarını bir yazısında şöyle vermektedir
‘’İlkokul çocuklarında eksik kalan bilgileri nispeten tamamlamak amacıyla açtığımız
Kur´an kurslarını hükümet engellemekte ve Kur´an-ı öğreten hocaları 6 milyon ile 10
milyon drahmi arasında değişen para cezaları ile cezalandırmıştır’’.77 Bu konu yargıtaya
kadar gitmiş, mahkeme kararları çıkmasına rağmen mahkemeler yapılmamıştır.78

Yıllarca para cezaları devam ettirilmiş, evdeki eşyalara varıncaya kadar her
şeylerine pasaportlarına el konulmuş, sınır dışına çıkmaları yasaklanmıştır. Bu borç
nesillerce devam ettirilmiştir. Müftü Mustafa Hilmi Efendi, verilen para cezaları
hakkında zamanın Cumhurbaşkanı Konstandinos Çacos’a kınama yazısı göndermiştir.
Kınama metni şöyledir.

‘’Ksanthi ili tüm Müslüman halkı ve din görevlilerinin dini amir ve temsilcisi
olarak, din görevlilerimizin bir ay içinde iki kez cezalandırılışını şiddetle kınıyorum.

Ksanthi üç yargıçlı ceza mahkemesi, Müslüman çocuklarına kutsal kitabımız


Kur´an-ı öğrettiği için, Ksanhti’nin Kozluca (Kotili) köyü imamı Abdülyusuf Sabri’yi,
yine yasadışı olarak cezalandırmış ve imam cezaevine girmeye mecbur kalmıştır.

Ksanthi ilindeki tüm Müslümanların dini hassasiyeti ve şerefiyle oynamak


isteyen bu kişilerin uyarılması ve imama verilen cezanın kaldırılması için, duruma şahsen
müdahale etmenizi, sizden ikinci kez rica ediyorum’’.79

En son 30- 12- 2014 tarihli gelen bildirgede ceza 37 bin euro olarak belirtilmiş.
İki üç sene önce çıkan kanuna göre borçlar kapatılmıştır. Yıllarca din görevlileri bu
cezaları ödememiştir. Kendi ifadeleri “suçlu olduğumuzu kabul etmediğimiz için

75
Chousein Bostanzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 291.
76 İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz Sedat Karadayı ile yapılan görüşme.
77 Tevfik Hüseyinoğlu, Yunanistan’daki Başmüftülük, Müftülük ve Müftüler, s. 156.
78 İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz Sedat Karadayı ile yapılan görüşme.
79 Tevfik Hüseyinoğlu, Yunanistan’daki Başmüftülük, Müftülük ve Müftüler, s. 153.

26
ödemedik’’ şeklindedir. Verilen cezalar cami köşelerinde bu eğitimi yapanları caydırmak
içindir. Din görevlileri ‘’Elhamdülillah bu millet sahip çıktı’’ demektedir.80

Kamuoyunda bu cezalar dini özgürlüğünün ihlali olarak nitelendirilmiştir.


Camiler dokunulmaz mekanlardır. Buralarda yürütülen eğitimden dolayı cezaların
verilmesi nahoş karşılanmıştır. Yunanistan Hükümeti para cezasını geri çekmemiştir.
Çünkü bu şekilde yapılan uygulamanın hata olarak kabul edilmesi demektir. Yunan
yazara göre sorun Kur´an eğitimi yerine Türk milliyetçiliğin öğretildiği Kur´an
kurslarının açılmasına neden izin verildiğidir.81

1980 ile 1990 yılları arasında dönemin Din görevlileri Ahmet Hraloğlu ve Sedat
Karadayı el ele verip mevcut durumu yeniden yapılandırmaya gitmişlerdir. 1990 yılından
sonra bu kurum daha sistemli hale gelmiştir. Kendi ifadelerine göre, o yıllarda Kur´an
kursuna giden çocukların elinde bir tek Ali Haydar Efendinin halk diliyle “derake”
kağıdı bulunmaktaydı. Müftülükte kendilerine küçük bir oda ayarlayarak kendi imkanları
ile daktilo alarak tecvit kitabı, 28 peygamber isimli kitapları kaleme almışlardır. Bu iki
din görevlisi eğitim öğretim faaliyetini 2005’e kadar sürdürmüşlerdir.

2007 sonrası, Kur´an kursların araç gereçlerle donatılması, projeksiyon, tahta,


sıraların yanı sıra bir programın oluşturulması gibi yenilikler olmuştur. Müftülüğün
çalışanları tarafından yeni kitaplar çıkarılmıştır. ARGE ekibinin kurulması konusu
gündeme gelmiş fakat böyle bir ekip oluşturulmamıştır. İlgililere göre bunun sebebi,
böyle bir ekibin kurulması sonucu herkesin kendi görevini bu ekibe havale edilmesiyle
oluşması muhtemel rehavetten duyulan endişedir.

2.3. Kur´an Kurslarının Faaliyetleri

Kur´an kursları; Kur´an-ı kerimi öğretme, hafızlar yetiştirme ve temel dini


bilgileri öğretmenin yanı sıra milli birlik ve beraberlik şuurunu oluşturup geliştirme ve
milli değerleri korunmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Bostancı’ya göre Azınlık bu
kurumlardan şu görevleri beklemektedir:

80 İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz Sedat Karadayı ile yapılan görüşme.
81 Chousein Bostanci, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 291.

27
a. Kur´an-ı Kerimi usulüne göre yüzünden okunmasının öğretilmesi
b. Tecvit bilgisini uygulamalı olarak öğretilmesi
c. İbadetler için gerekli ezberlerin doğru bir şekilde ezberlettirilmesi
d. İslam dinin inanç, ibadet ve ahlak esasları yanı sıra peygamberimizin
hayatı ve örnek bilgileri hakkında bilgi verilmesi.82

Kur´an kurslarının en önemli faaliyetlerinden birisi Hatim merasimleridir. Bu


merasimler azınlığın birlik ve bütünlüğünü korur niteliktedir. Yapılan hatimlerin bir
başka rolü motivasyon, teşvik ve başarının ödüllendirilmesidir. Motivasyon öğrenmenin
temel ve vazgeçilmez şartıdır. Teşvik, özendirme belli konularda bireyin duygularına
tesir ederek onu istenilen davranışa yönlendirmek anlamındadır. Ödül ise bir şeyin
başarılması sonucu doğan kazançtır. Maddi olmayan ödüllerin de kullanılması
gerekmektedir. Ödüllendirme konusunda dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise,
ödülün kişiye bir şeyin yapmasının sebebi olarak değil de yapılan davranışın, işin sonucu
olarak yansıtılmasıdır. Bu noktada hatim kilit rol oynamaktadır.

Batı Trakya’da Kur´an-ı baştan sona hatmeden çocuklar için genellikle bahar
mevsiminde dini tören yapılır. Yapılan törenin adı Hatimdir. Hatimler Osmanlı
döneminde yapılan ‘‘Amin alaylarına’83 birçok noktada benzemektedir. Çocuklara aşır
ve şiir ezberlettirilir. Belirlenen tarih diğer bölgelere de duyurulur. Merasimden bir
önceki gün tekbir günü olarak adlandırılıp, tekbir getirilerek belirlenen bölgede halkın
karşısında dualarla kurbanlar kesilir. Hatim günü, minarelerden tekbirler yükselir. Hatim
çocuklarına diğer çocuklardan ayırt edilebilmeleri için özel seçilen kıyafetler giydirilir.
Bu uygulama hatim yapmamış olan çocukları Kur´an kurslarına teşvik etmektedir.

Hatim merasimi cami içinde yapılır, öğrenciler aşırlar, şiirler ve ilahiler okur.
Toplumun önde gelenleri caminin ilk safında yer alırlar. Halk camiyi doldurmaktadır. Her
hatim merasimi basında yer alır. Gösterinin sonunda erkeklere camide, kadınlara hatim
yapan çocukların evlerinde etli pilav ikram edilir. Çocuklar ise, oturdukları bölgede kapı
kapı dolaşarak el öpüp para toplarlar ve halkın takdirini alırlar. Eş dost akraba tarafından

82Chousein Bostanzi, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya´da Din Eğitiminin Problemleri, s. 292.
83Amin alayları hakkında detaylı bilgi için bkz: Süleyman Karacelil, ‘‘Din Eğitiminde Motivasyonun Önemi’’, Sosyal
Bilimler Dergisi, Uşak Üniversitesi, 6/2, 2013, s. 195.

28
hatim yapanların evleri bir sonraki günlerde tekrar ziyaret edilerek çocuklar tebrik edilir,
hediyeler verilir. Bu gibi uygulamalar toplumu bir araya getirdikleri gibi Kur´an kursunu
çekici hale getirip cazibesini ve önemini artırmaktadır.

Yunan basınında hatimlerde okutulan bazı şiirler hakkında eleştiriler yapılmıştır.


Örneğin, Şahin köyünde yapılan bir hatimde okunan şiirlerden biri eleştirilere maruz
kalmıştır; ‘Şok eden video, Erdoğan’ın Batı Trakya’da çocuk askerleri’84 bu haberlerden
bir tanesidir. Eleştiri sebebi ise şiirde geçen ‘Türkoğlu Türk’üz biz. Düşman sürüsüne
karşı Mehmet’im…’85 ifadelerinden dolayıdır. Yapılan bir yaz etkinliği de eleştiri
konusu olmuş. Proto Thema gazetesinin manşeti ‘Batı Trakya çocuklar 5 yaşından beri
kılıç eğitimi almaktalar’86 şeklindedir. Kur´an kursları hakkında Yunan basınının tutumu
genel olarak olumsuzdur.87 Örneğin, ‘Din eğitimi örtüsü altında Türkleştirme dersleri: bir
gündelik sorun Batı Trakya’da’88 manşeti ve Erdoğan kendisinin açıklamasında Batı
Trakya’yı kendinsin görüyor: İslamofaşistleri geç olmadan tutuklayın 89 haberi.

Hatim dışında yapılan faaliyetler: Kur´an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması90


ve Ezanı Güzel Okuma yarışması,91 Futbol Turnuvası, Ayet Yarışması, Şiir Yarışması ve
Dini Bilgiler Yarışması. Gümülcine müftülüğüne bağlı Kur´an kurslarında ise Siyer Dersi
Bilgi Yarışmalarının92 yanı sıra İtikat-Ahlak Dersi Bilgi Yarışması93 ve Kur´an kursu
öğreticilerine eğitim semineri94 düzenlenmektedir.

84 https://www.tribune.gr/greece/news/article/467206/vinteo-sok-paidia-stratiotes-toy-erntogan-stin-elliniki-
thraki.html. (15.12.18)
85 http://www.makeleio.gr/επικαιροτητα/έχουμε-παραδώσει-τη-θράκη-βίντεο-τουρ/. (15.12.18) ‘Bir okul şenliğinden

nefret ve saldırganlık dolusu video’ haberi için bkz: http://greekmoney.gr/ιδού-τι-κατάφερε-η-κυβέρνηση-φέρνοντα/.


‘Türk askeriyiz okumaları için çocukları çıkartıyorlar’ başlıklı haber için bkz:
https://www.iefimerida.gr/news/417267/proklisi-se-sholeio-sti-thraki-vazoyn-paidia-na-tragoydoyn-eimaste-toyrkoi-
stratiotes. (15.12.18)
86
https://www.protothema.gr/greece/article/815880/thraki-paidia-apo-5-eton-ekpaideuodai-sta-spathia/. (15.12.18).
‘Batı Trakya’da bir gösteride cihatçı çocuklar’ haberi için bkz: https://www.militaire.gr/paidia-quot-tzichantistes-quot-
se-parastasi-sti-thraki/. (15.12.18)
87 Detayı bilgi için bkz: Mathimata koraniou (-kuran kursu) haberi için bkz: http://berlin-athen.eu/κουράν-κουρσού-

μαθήματα-κορανίου. (15.12.18)
88 https://ellas2.wordpress.com/2012/09/19/μαθήματα-τουρκισμού-με-θρησκευτικό-μ/. (15.12.18)
89 https://olympia.gr/2016/08/05/αποκαλυψη-ιδού-γιατί-ο-ερντογαν-αποκα/. (15.12.18)
90 http://www.gundemgazetesi.com/trakyahaber/detay/4599. (15.12.18)
91 http://gundemgazetesi.com/trakyahaber/detay/274. (15.12.18)
92 http://www.gundemgazetesi.com/haber/detay/104. (15.12.18)
93 http://www.gundemgazetesi.com/haber/detay/1514. (15.12.18)
94 http://www.gundemgazetesi.com/haber/detay/4915. (15.12.18)

29
2.4. Ders Kitapları

Ders kitapları eğitim sürecinin vazgeçilmez en önemli eğitim materyalidir.


Sınıfta en çok kullanılan öğretim materyali ders kitabıdır. Ders kitabı hem öğrenci hem
de öğretici için birçok teknolojik gelişmelere rağmen en önemli öğretim aracı olma
özelliğini devam ettirmektedir. Ders kitabının hala en önemli araç olmasının birçok
sebepleri vardır.

Bunlar şu şekilde sıralanabilir: Ders kitabının bir öğretim aracı olması, nitelikli
bir ders kitabının eğitim programına uygun bir şekilde hazırlanarak eğitim programındaki
amaçlar, içerik, etkinlikler ve değerlendirme özelliklerine uygun düşerek öğretmeninin
gücünü daha iyi kullanmasına ve dersini daha sistematik işlemesine imkan vermesi, ders
kitabının eğitim programlarına uygun olarak hazırlandığı var sayıldığında hem öğretmen
hem de öğrenciye var olan programın kolayca uygulanması imkanını sunması, takip
etmesinin kolay olması, öğrencilerin değerlendirmesinde önemli bir konuma sahip olması
v.b. Ayrıca, ders kitapları sayesinde öğrenci öğreticinin anlattıklarını istediği zaman
tekrar etme imkanı bulmaktadır. Sözel öğretimin oluşturduğu boşluğu
tamamlamaktadır.95

Batı Trakya´da din eğitimi sürecini devam ettiren hocalar din eğitimi yayınları
konusunda materyal ve kitaplara ulaşma noktasında sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu
durumun nedeni Türkiye sınırları dışında olunması nedeniyle her an ilgili kaynaklara
ulaşılamaması, Türkiye´den kitap sipariş edilememesi, Türk kitap yayınlarının satıldığı
bir kitapevinin olmayışıdır.

Her ne kadar günümüzde teknoloji sayesinde kaynaklara ulaşmak kolaylaşsa da


sağlıklı ve nitelikli kaynak taraması yapılamaması materyal konusundaki eksikliği
artırmaktadır. İnternet üzerinden yapılan basit aramalar sonucunda bulunan kaynakların
içerik açısından yeterli olmaması veya yanlış bilgiler sunması muhtemeldir. Bu
nedenlerden dolayı ders kitaplarının kurslarda görev yapan hocalar için içerik açısından
yeterli sayılacak şekilde hazırlanması daha da önem arz etmektedir. Ders kitaplarının

95Cemal Tosun, Recai Doğan, Ayşe Korkmaz, Konu Alanı Ders Kitabi İnceleme Kılavuzu, Ankara: Nobel Yayınları, ,
2001, s. 19-20.

30
incelenmesine geçmeden önce ders kitabında bulunması gereken özellikler hakkında kısa
bilgi verilecektir.

2.4.1. Ders Kitaplarının Taşıması Gereken Özellikler

Ders kitaplarının taşıması gereken özellikler, görsellik, içerik, araştırma ve


değerlendirme soruları olmak üzere üç başlık altında incelenebilir.

Görsellik

Görsellik ders kitabının en önemli özelliklerindendir. Kitaba karşı ilgi


uyandıran, çekici kılan ve merak uyandıran en önemli öge görselliktir. Kitaptaki resimler
de kitap içeriğindeki konular gibi öğrencilerin gelişim basamaklarına uygun olmalıdır.
İlgi çekici olması gerektiği gibi ilgisiz resimleri de barındırmamalıdır. Resim yani sıra
haritalar tablolar da konuya uygun düşecek şekilde kullanılmalıdır. Görsel ögeler, öğrenci
seviyesine uygun, metinle uyumlu, ilgi çekici ve gereksiz unsurlardan arınarak estetik
kaygıyla hazırlanmalıdır.96

İçerik

Görsellikle kazanılacak ilginin devam ettirilmesi kitabin içeriğine bağlıdır. Ders


kitapları, bilgi dolu ansiklopediler değildir. Oluşturulacak olan içeriğe öğrenci gözüyle
bakılmalı, öğrencinin ön planda olacağı, kendi kendine öğrenebileceği bir içerik
oluşturulmalıdır. İçerik, öğrenciler kitap ile baş başa kaldıklarında anlayabilecekleri
şekilde açık, seviyesine uygun, ilgi ve beklentisine cevap verebilmelidir.97 İçerikte güncel
bilgiler yer almalı, ilgili içerik öğrenme ilkeleriyle tutarlı olmalı, basitten karmaşığa,
somuttan soyuta, kolaydan zora olmalıdır. Soyut bilgiler olabildiğinde az kullanılmalıdır.
Belirlenen hedeflere uygun düşecek şekilde düzenlenmelidir. Öğrencinin düşünme
becerileri ve sosyal becerilerini geliştirmelidir. Sosyal hayattan çokça örnek içeren, her

96 Havva Yenen, Ders Kitabı İnceleme Tekniklerine Göre Kız Kur´an Kursu Öğreticilerinin “İbadetim” Ders Kitabı
Hakkındaki Değerlendirmeleri, (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi) Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Konya, 2010, s, 20-21.
97 Havva Yenen, Ders Kitabı İnceleme Tekniklerine Göre Kız Kur´an Kursu Öğreticilerinin “İbadetim” Ders Kitabı

Hakkındaki Değerlendirmeleri, s. 22.

31
zaman karşılaşabilecekleri problemlere yer veren bir içerik olmalıdır. Dini bilgilerin
günlük yaşam ile ilgisi kurulmalıdır.98

Öğrenilen bilgilerin akılda kalabilmesi için kitap boyunca yer yer tekrar
edilmesi gerekir. İçerikte etkinliklere yer verilmelidir. Bu etkinlikler tek tip olmayıp
çeşitlendirilerek bilişsel boyuta olduğu kadar duyuşsal boyuta da hitap etmelidir. Birden
çok davranışı gerçekleştirmeye hizmet etmelidir. Ayrıca sadece o konu ile ilgili sınırlı
kalmayarak diğer konulara ara ara yer verilmelidir. Birçok örnek verilerek konunun
anlaşılması kolaylaştırılmalıdır. Bu şekilde dinde soyut olan birçok öge somutlaştırılarak
anlaşılması kolaylaştırılır. Ara özetler ve ünite özetleri bulunmalıdır. İçeriğin
anlatılmasında farklı yöntem ve tekniklerden yararlanılmalıdır.99

Araştırma ve Değerlendirme Soruları

Ünite Başındaki Hazırlık Çalışmaları

Konu hakkında yüzeysel bilgi verilerek öğrencilerin ön bilgi sahibi olmaları


sağlanır ve konuya dikkatleri çekilir. Bu çalışmalar öğrencilerin yakın çevreleri,
seviyeleri, ihtiyaçları, günlük yaşantıları ile ilgili olmalıdır. Yoksa daha ünite başında
konunun zor olduğuna dair bir izlenim bırakılması öğrencileri çalışmaktan vazgeçirebilir.
Öğrenciyi etkileyebilmeli, konuyu öğrenme yönünde ilgi ve istek uyandırmalıdır.
Araştırma, inceleme, deney, gözlemlere yer verilerek çeşitlilik sağlanmalıdır.100

Ünite ve Konulardaki Değerlendirme Soruları

Konunun içindeki değerlendirme sorularında öğrencilerden analiz ve sentez


yapması beklenmektedir. Kullanılan sorular sadece bilgiyi ölçecek şekilde olmamalıdır.
Kavrama, uygulama, araştırma-inceleme, muhakeme etme, deney ve gözlem yapma,
teknolojiden yararlanma teşvik edilmelidir. Sorulan sorularda günümüz ile bağlantı
kurulmalıdır. Bu şekilde bilgi farklı şekillerde işlenerek kalıcılığı artmaktadır. Bu sorular

98 Cemal Tosun, Konu Alanı Ders Kitabi İnceleme Kılavuzu, s. 20-23.


99 Havva Yenen, Ders Kitabı İnceleme Tekniklerine Göre Kız Kur´an Kursu Öğreticilerinin “İbadetim” Ders Kitabı
Hakkındaki Değerlendirmeleri, s. 22-25.
100 Havva Yenen, Ders Kitabı İnceleme Tekniklerine Göre Kız Kur´an Kursu Öğreticilerinin “İbadetim” Ders Kitabı

Hakkındaki Değerlendirmeleri, s. 25.

32
dersin genel amaçları çerçevesinde şekillenerek belirlenen kazanımları kazandırabilecek
nitelikte hazırlanmalıdır.

Değerlendirme sorularında; öğrencilerin kendilerini değerlendirmelerine olanak


sağlamalıdır. Tablo okuma, grafik okuma, harita tamamlama v.b. farklı soru tipleriyle
soruların çözümü zevkli hale getirilebilir. Sorular, öğrencilerin kendi ilerlemelerini ve
başarılarını gösterecek, doğrulayabilecek biçimde olmalıdır. Örneğin, cevap anahtarı
verilerek yanlışlıkların kontrol edilebilmesi. Yapılan eğitim, kendi kendine öğrenip kendi
kendini değerlendirebilecek nitelikte olmalıdır. Soruların hazırlanmasında öğrenciye
görelik ilkesi daima göz önüne alınmalıdır. Çeşitlilikten yararlanılmalı ve
değerlendirmeler bireysel yapılmalıdır.101 Yazılan kitaplar bir çocuk gelişim uzmanı, bir
eğitim bilimcisi ve din eğitimi bilimcisi yanı sıra bir de din psikoloğu tarafından
incelenmiş olması veya da bu kişilerden oluşan bir ekip çalışması sonucu ortaya çıkması
gerekmektedir.102

2.4.2. Kur´an Kurslarında Okutulan Ders Kitaplarının İncelenmesi

Batı Trakya´daki Kur´an kurslarında Müftülük tarafından verilen yönlendirici


bir program bulunmaktadır. Bu programın genel amaçları, bu amaçlara uygun her dersin
üniteleri için ayrı belirlenmiş kazanımları bulunmamaktadır. Verilen program, kursa
katılan bütün öğrencileri A- B programına ayırarak ders isimlerinin verildiği daha çok
haftalık ders programıdır. Örneğin, A grubu Pazartesi: Kur´an-ı Kerim- İmanın Şartları-
Etkinlik. B Grubu Pazartesi: Kur´an-ı Kerim- Din Dersi- Genel kültür (seçme ayetler)
şeklindedir.

A grubuna dahil edilen ilkokul 1.2.3. sınıfı öğrencileridir. Bu gruptaki dersler:


Kur´an-ı Kerim, Ezber Dualar, Ahlak Bilgisi, Siyer, Din Dersi, İbadet Bilgisi ve
Etkinliktir. B grubundaki öğrenciler ilkokul 4,5,6. sınıf öğrencileridir. Bu grubun dersleri
ise, Kur´an-ı Kerim, Tecvit, Ezber Dualar, Din Dersi, Ahlak Bilgisi, Siyer, İtikat,

101 Havva Yenen, Ders Kitabı İnceleme Tekniklerine Göre Kız Kur´an Kursu Öğreticilerinin “İbadetim” Ders Kitabı
Hakkındaki Değerlendirmeleri, s. 26.
102 Cemal Tosun, Konu Alanı Ders Kitabi İnceleme Kılavuzu, s. 26.

33
Uygulamalı İbadet, Genel Kültür Dersi Adı Altında Seçme Ayetler, Etkinlik, Hikayelerle
Hadis ve Dini Terimler dersleridir.

İşlenilen ders kitapları şöyledir: A Grubuna devam eden öğrencilerin takip ettiği
kitaplar: Dini Bilgiler 1, Dualarımız El kitabı, Etkinlik Kitabı 1´dir. B grubunda olan
öğrencilerin kitapları: Dini Bilgiler 2, Tecvit Bilgisi, Dualarımız El Kitabı, Siyer ve
Ahlak, Hikayelerle Hadis-i Şerif ve Dini Terimler, Bir Ayeti Anlayalım ve Etkinlik Kitabı
2´dir.

Batı Trakya´daki Kur´an kurslarında okutulan kitaplar Müftülükte çalışan


hocalar tarafından hazırlanmaktadır. Mevcut ders kitaplarının yazarları, Ahmet Hraloğlu,
İlter Meço, Mustafa Trampa ve Mustafa Kamu´dur. Bu kişiler Türkiye’deki Diyanet İşleri
Başkanlığı´na bağlı din görevlileri olmayıp Yunanistan’da yaşayan ve buranın vatandaşı
olan kişilerdir. Alanları İlahiyat olarak tanımlanabilir.

2.4.2.1. Dini Bilgiler 1

Kitabın içeriğini temel dini kavramlar ve dini bilgiler oluşturmaktadır. Kitapta


Besmele, Allah, Nimet, Şükür, Dinin Tanımı, Besmele İlahisi, bunun yanı Sıra
Peygamber Efendimiz ve Çevresi, 32 Farz, Mübarek Gün ve Gecelere, Cami, Bölümleri
ve Namaz tanıtılmış, ahlaka dair şu konulara yer verilmiştir: Selam Verme, Ziyaret,
Yemek Yeme ve Yatma Adabı, Anne ve Baba, Başkaları ile Olan İlişkiler, Tembellik,
İsraf ve Temizlik. Ayrıca Beden Uzuvlarının Tanıtımı, Dünya ve Uzay, Gün Hafta, Saat,
Ev, Aile, Trafik gibi kavramlara da yer verilmiştir. Aynı zamanda hayvan ve bitkiler
eklenmiştir. Son bölümde de seçme ayet ve hadisler yer almaktadır.

İçeriğin geneli soru cevap şeklinde islenmiştir. Her konun arkasında ilahilere yer
verilmiştir. Resim, tablo vs. bulunmamaktadır. Kitabın içeriği anlatım ve soru cevap
yönteminin kullanılmasına müsaittir. Ünite hazırlık soruları, değerlendirme soruları
bulunmamaktadır. Bilişsel alana yönelik, daha çok ezbere dayanmaktadır. Dini terimlere
aşinalık kazandırmak amaçlanmıştır. Duyuşsal alan eksik bırakılmıştır.

Yedi, sekiz ve dokuz yaş için kullanılan dil anlaşılır, bilgi yeterli olup bazen
detaya girildiği görülmüştür. Örneğin, Kur´an´da kaç tilavet secdesi bulunmaktadır gibi.

34
Hadislerde yer alan “Allah şiddetli azap eder” gibi korkutucu ifadelerin öğrencilerde
heyecan gerginliğe yol açabilmesi mümkündür.

2.4.2.2. Hikayelerle Hadis-i Şerif ve Dini Terimler

Bir sözlük ve hadis kitabı mahiyetindedir. Hikayelerle hadisler anlatılmış ve dini


terimler açıklanmıştır. Dini terimler yüzeysel açıklanmıştır. Dini bilgilerin verilmesi yanı
sıra güzel alışkanlıklar edindirmek hedeflenmiştir. Örneğin, kitap okuma alışkanlığı
kazandırmak amacıyla Kütüphaneler Haftası işlenmiştir. Bir başka örnek, çocukların
günlük hayatta hep karşılaştıkları okul servisinden nasıl inmeleri gerektiği konusu ele
alınmıştır. “Siyah misafir” konulu hikayeye yer verilerek ırkçılık ve ayrımcılık
işlenmiştir. İlim tahsil etmenin önemi gibi konulara yer verilmiştir.

İçindeki konular şunlardır: Hadisler: Kur´an Okuma, Namaz, Güven, İçe


Bakılması, Ümit, Esmå´ül-Hüsna, Sünnet Olmak, Taklit Yapmamak, Tevekkül,
Komşuluk İlişkileri, Akraba Ziyareti, Merhamet, İman, Cemaatle Namazın Fazileti,
Sevgi, Allah´ın Yarattıklarının Hepsinin Bir Sebebi Olması, Yardımlaşma, Dağınıklık,
İlim, Yaşlılara Karşı Davranışları, Hastaları Ziyaret, Cuma Günü, Mütevazilik, Emanet,
Hayvanlara Karşı Davranışlarımız, Yardımlaşmak, Kötülüklere Engel Olmak, Nimetler,
Misafir, Dua, Dedikodu Her Duyduğunun Anlatılmaması Haneye Tecavüz, Besmele,
Dünya Ve Ahiret Dengesi, Sabır, Peygamber Sevgisi, Kutlu Doğum, İman, Gıybet,
Yiğitlik, Zeka, Hataları Terk Etmek, Niyetin Önemi, Alay Ve Şakanın Ayarlanması,
Şeytanın Kandıramaması, Cennet, Günahlardan Sakınmak, Kötü Ahlakın Sonuçları,
Hayra Vesile Olmak, Zekat, Oruç, Eyyubü El Ensari, Hediyeleşmek, Dua, Bayram
Ziyaretleri, Oyunlarda Haksızlık Ve Hile Yapmamak, Kurban Bayramı, Abdest, Öfkeye
Hakim Olmak, Kişilere Güzel İsimlerinin Konmasının Önemi, Fidan Ekmek, Gıybet,
Oyun Ve Ödev Arasında Tercih, Yatma Adabı.

Terimler: Ezan, Hazreti, Selam, Mest, Müslüman, Rükû, Secde, Cemaat,


Sübhanellah, Gönül Zenginliği, Küfür, Merhum, Abdest, Kıble, Adalet, Niyet, Sevap,
Cenaze, İlmihal, Ecel, Tövbe, Günah, Haram, Tasarruf, Halife, Hicret, Nezaket, Cebrail,
Cehennem, Vefakarlık, Sağduyulu, Helal, Nikah, Azrail, Nebiler, İhlas, Ahlak,
Hayasızlık, Mihrap, Ecir, Sabır, Mesh, Mütevazi, Sahabe, Cömert, Kelime-i Şehadet,

35
Kelime-i Tevhit, Salavat, Mazlum, Şefaat, Münafık, Sırat-i Müstakim, Tevekkül, Kafir,
Takva, Kerim, Zekat, Kibir, Şirk, Hidayet, Gusül, Teyemmüm, Taharet, Setri Avret,
Mahrem, Namahrem, Kurban, İhram, Arafat, Akika Kurbanı, Kabe, İstişare, Kıyas,
Rivayet, Kerbela, Aşere-i Mübeşşere.

Hadisler ile kavramlar karışık bir tarzda ele alınmış, bir hadisin ardından bir
kavram işlenmiştir. Hadisler ile kavramlar arasında çoğu yerde ilişki bulunmamaktadır.
Terim açıklamalı olan hikayelerin başlığında ilgili terimin altı çizilmiştir. Konunun
içeriğini Hadis oluşturuyorsa sadece başlık verilmiştir.

Ahlak, adap ve edep konularının ana teması muhafazakar İslami geleneklere


bağlı aile yaşantısı oluşturmaktadır. Bilişsel olduğu kadar duyuşsal alana da hitap
etmektedir. Hikayeleme yöntemi ile içeriğin oluşturulmuş olması kalıcılığı artırmaktadır.
Önemli görülen cami, kişi ve mekan isimleri verilerek genel kültür oluşturulmaya
çalışılmıştır.

2.4.2.3. Dualarımız El Kitabı

Dualarımız el kitabının içeriğini namazlarda ve gündelik hayatta okunan dualar


oluşturmaktadır. Duanın önemi anlatıldıktan sonra besmele anlamı ve önemi, Fatiha
anlamı ve Fatiha duası ile ilgili hadis, Abdest duaları anlamları, namaz niyetleri Arapça
ve anlamları, 5 vakit yanı sıra kaza namazları, cuma namazı, teravih namazı anlamı ve
önemi, bayram namazları ve kurban niyeti, cenaze namazı, sahur ve iftar, namaz duaları,
ezan ve kamet ve müezzinlik, Namazlardan sonra okunacak dualara- günlük hayatta
kullanılabilecek dualar ile günlük hayatta okunabilecek dualara yer verilmiştir.

Bu kitapta da resim, şekil ve renk kullanılmamıştır. Kavramlar açıklandıktan


sonra duası ve anlamına geçilmiştir. Örneğin, teravih, kurban bayram vs. ne olduğu
açıklandıktan sonra ifa şekline, şartlarına geçilmiştir. 5 vakit namaz dışındaki namazların
kılınış şekli de verilmektedir. Örneğin, teravih, cenaze, bayram namazlarının kılınışı gibi.

2.4.2.4. Tecvit Bilgisi

İlk önce tecvidin anlamı ve önemi açıklanmıştır. Sırasıyla kolaydan zora


şeklinde tecvit kuralları üzerinde durulmaktadır. Her konuda bol bol örnekler, renkler,

36
şekiller, şemalar ve tablolar kullanılmıştır. Konular basitleştirilmiş bir şekilde işlenerek
anlaşılması kolaylaştırılmış, nitelik açısından yeterli sayılabilecek bir öğretim
materyalidir.

2.4.2.5. Bir Ayeti Anlayalım

Kur´an-ı Kerimden farklı ayetlerin derlenip anlamlarının verildiği bir ders


kitabıdır. Ayetleri: besmele, Allah’ı tanıyalım, Allah dostu, Allah ile huzur,
sorumluluklarımızı bilelim, ibadetler ve haramlar, tavsiyeler, dualar, aileye karşı
davranışlar, sevgi, iyilik, ümmet birliği, önemli gün ve geceler, okumanın önemi, sadaka,
peygamberimizin örnekliği, ahlak- kibir-dedikodu- yalan-küçümsemek, selamlaşma,
iyilik-kötülük, yaratılan her şeyin bir anlamı olması, insanın imtihan olunması,
kıssalardan hisse konuları hakkındadır.

Kitapta ilk önce her ayet için bir başlık konulmuş, yeri bildirilmiş ve sonra
ayetin Arapçası ile birlikte sade, anlaşılır bir meal verilmiştir. Mealin daha iyi anlaşılması
için “Vermek İstenilen Mesaj” başlığı açılmış. Bu başlığın altında Ayetten çıkan mesajlar
günlük hayat ile irtibatlandırılıp çocukların seviyesine indirilmiştir. Materyal hem bilişsel
hem de duyuşsal alana hitap etmektedir. Her ayetin altına bir de ayette verilen mesajın
daha iyi anlaşılması için “Çalışma” adı ile bir bölüm açılmıştır. Bu bölümde ayette geçen
kavramlardan önemli görülenler seçilmiş, ayetteki manayı göz önünde bulundurarak
öğrencilerden cümle kurmaları istenmiştir. Metin kısa, öz, açık ve anlaşılırdır. Uzun
karmaşık cümlelere yer verilmemiştir. Resim, şekil, renk vs. kullanılmamıştır. Eserde yer
alan çalışmalar sadece cümle kurmak şeklindedir.

2.4.2.6. Dini Bilgiler 2

Yetişkinler için hazırlanan ilmihal kitabının basitleştirilmiş özet şeklini


çağrıştırmaktadır. Her bir konunun sonunda çalışma sorularına yer verilmiştir. Sorular
klasik açık uçludur.

İman esasları ayrı ayrı verilmiş, Allah´a, meleklere, peygambere iman bahsinde
mucizelere ver yerilmiştir. Bizim peygamberimizin özellikleri hakkında ayrı bir başlık
açılmıştır. Kitaplara iman konusunda Kur´an´ın nazil oluşu, Kur´an´ın özellikleri,

37
Kur´an´a karşı görevlerimiz gibi başlıklar yer almaktadır. Kur´an´ın içeriği hakkında bilgi
verilmezken cin, şeytan gibi görünmeyen varlıklara yer verilmektedir.

Ahirete iman bahsinde önemli görülen nokta, konu açıklamasından sonra


inancın pekiştirilmesi yönünde inanmanın faydasının anlatılmasıdır. Bu bahiste ceza ve
mükafat şeklinde cennet ve cehennemden de bahsedilmiştir. Ahiret bölümünde olumsuz
olarak değerlendirilebilecek husus ise, ölüm konusunun yanı sıra kabir, kıyamet ve mizan
konularına yer verilmesidir. Kaza ve kader konusunda kişinin sorumluluğu, İslam´da
çalışmanın önemi ve Tevekkül ile çalışma arasındaki ince bağa değinilmiştir.

İslam´ın esasları konusu ibadet nedir açıklaması ile başlamaktadır. İbadetin


türleri anlatılmış. Bu bahiste aslanda birçok davranışın ibadet olabileceği anlatılmalıdır.
İbadetlerin aslında günlük hayatımızın her alanında olduğu, günlük davranışlarımızın bile
ibadet olabileceği basitleştirilerek anlatılmalı örneğin, besmele çekilerek yapılan işler
gibi. İbadetlerin bize sağladığı faydalardan da bahsedilmelidir. Ardından İslam´ın ne
olduğu kısma geçilmiştir. Mükellefiyet ile ilgili olan terimlerin açıklamasına yer
verilmiştir. Abdest gusül gibi konulara geçmeden temizlik konusunun anlatılması
manidar görülmüştür. Farzlar, ibadetleri bozan durumlar vs. abdest, gusül, teyemmüm
gibi bilgiler daha çok ezbere yönelik ele alınmıştır.

Namaz konusunda şartlar vs. geçilmeden önemi anlatılmıştır. Namaz konusunda


ezber ağırlıklı olmuştur. Namazın şartları yanı sıra bozan durumlar ve vaciplerine de yer
verilmiş, sehiv secdesi anlatılmış, ardından detaylı fakat düz anlatım şeklinde beş vakit
namazın kılınışına ver yerilmiştir. Şemalar şeklinde resimlerle zenginleştirilerek
verilmesi kalıcılığı artıracaktır. Cemaatle namaz kılma konusu anlam ve önemine
değinilmeden nasıl kılındığına hemen geçilmiştir. Ayni şekilde cuma konusunda da
günün anlamı ve değeri anlatılmadan kılınışı işlenmiştir. Teravih, bayram namazları vs.
gibi namaz çeşitlerinin anlam ve önemi üzerinde durulmalıdır. Yolcu, kaza, cenaze
namazları üzerinde durulmuştur. Namazın genel olarak önemi üzerine durulmuş,
çeşitlerinin önemi üzerinde durulmamıştır.

Oruç konusunun işleniş tarzında birçok ezberi gerektiren maddelerin


sayılmasına rağmen ramazan ayının önemine değinilmiş olması bilişsel alan dışında

38
duyuşsal alana da hitap etmektedir. Fıtır sadakası detaylı açıklanmıştır. Zekat konusunda
zekat vermenin faydalarına değinilmiştir. Zekat konusu etraflıca ele alınmış bir çok
teknik şeylere yer verilmiştir. Kimleri verilir verilmez, verilme sırası, kimlere vermek
düşer vs. gibi. Hac konusu eksik bulunmuştur. Direk konuya giriş yapılmış kimlere farz
diye başlanmış. Faydası önemi vs. konusunda değinilmemiş. Kurban konusuna giriş
yerinde olmuştur. Topluma katkısı anlatıldıktan sonra kimler keser kısmına geçilmiştir.

Kitabın en son bölümü mübarek gün ve gecelere ayrılmıştır. Cuma gününün


öneminin yanı sıra bayramlar ve kandiller anlatılmıştır. Mevlit kandilinin içeriği
anlatıldıktan sonra peygamberimizin örnekliğine yer verilmiştir. Bu bahiste duyuşsal
alana da hitap eden bir içerik bulunmaktadır.

Genel olarak kitabin içeriğinde bilişsel boyut ön planda olmakla beraber bazı
konularda duyuşsal boyuta hitap edildiği görülmektedir. Bilgi konusu yeterli fakat biçim
ve yazı açısından daha çok yetişkinlere hitap eder mahiyettedir. Resim, şema, tablo, şekil
vs. ögeler bulunmamaktadır. Genel ünite ayırımı bulunmamaktadır. İçerik yeterli fakat
düzensizdir. Devinimsel alana da hitap edilmesi gerekmektedir. Farklı eğitim ve öğretim
yöntemleri kullanılarak bu alan çalıştırılabilir. Sorulan sorular incelendiğinde ise ağırlıklı
olarak bilgi istendiği görülmektedir.

2.4.2.7. Siyer ve Ahlak

“Siyer ve Ahlak” ders kitabı üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar Kur´an da adı


geçen Peygamberlerin hayatları, Siyer ve Ahlaktır. Kur´an da adı geçen peygamberlerin
hayatları kısa bir şekilde verilmiştir. Siyer bölümünde Hz Muhammed´in hayatı
anlatıldıktan sonra insanlığa ışık tutan yüksek ahlakı işlenmiştir. Peygamberimizin
Doğruluğu, Merhameti, Cömertliği, Alçakgönüllülüğü, Hoşgörüsü ve Bağışlayıcılığı,
Cesareti, Misafirperverliği, Temizliği, İbadeti, Aile Hayatına ve Çocuk Sevgisine yer
verilmiştir. Bu konular ayrı başlık altında tek tek işlenmiştir.

Ahlak bölümünde ağırlıklı olarak bireylerin ahlaki görevleri üstünde


durulmuştur. Allah´a Karşı, Peygamberimize Karşı, Kur´an-ı Kerime Karşı, Kendimize
Karşı, Ruhumuza Karşı, Ailemize Karşı, Aile Fertlerinin Birbirlerine Karşı (Karı Koca,
Anne Babanın Çocuklarına, Çocuklarının Ana ve Babalarına Karşı, Kardeşlerinin

39
Birbirlerine Karşı, Hısım Akrabalara Karşı), Komşulara Karşı, Topluma ve Milletimize,
Bütün İnsanlara ve Hayvanlara Karşı Görevlerimiz İşlenmiştir. Ayrıca Birlik, Beraberlik,
Kardeşlik ve Hoşgörü Değerlerine yer verilmiştir. Son olarak da Yapılması Yasak Olan
Şeyler ile Helal ve Haram Yiyecekler, Dilin ve Beden Organlarının Düzeltilmesi konuları
ayrı başlıklar altında verilmiştir. Daha çok görevler üzerinde yoğunlaşılmıştır. Her
bölümün sonunda çalışma soruları bulunmaktadır. Siyer bölümü hakkında bir test
hazırlanmıştır. Ders kitabında resim, şekil, renk vs. ögeler kullanılmamıştır.

Metinlerin kitap içerisinde yerleştirilmesi uygun ve sayfa dağılımı iyi sayılabilir.


Yazı tipi stili ve puntosu kolay okunabilir. Öğrenci yaşına ve seviyelerine uygundur.
Kağıt, cilt ve baskı kalitesi yeterlidir. Dersin özelliğine uygun isimlendirme yapılmıştır.
Kitapların kapakları dersin özelliğine uygundur. Kullanılan puntolar ve başlıklar iyidir.
Cümle yapıları kelime sayısı yeterlidir. Gerekli vurgulamalar yapılmış sayılabilir. Kitap
ebadı, cilt, kalitesi, baskı kalitesi, kullanılan punto vs. ile başarılıdır. Konular programla
uyumlu görülmektedir. “Hikayelerle Hadisi Şerif ve Dini Terimler” ve “Bir Ayeti
Anlayalım” kitaplarında verilen örnekler konu ile uyumlu olduğu gibi öğrenci seviyesine
de uygun olup günlük hayatın içinden seçilmiştir. Kullanılan ayet ve hadisler konulara
uygun düşecek şekilde seçilmiştir. Konu içerisinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Kitaplarda indeks bulunmasına rağmen kaynakça ve sözlük bulunmamaktadır.


Birçok dini terim geçtiği için sözlüğün bulunması gerekmektedir. Görselin çok az olması,
kullanılan rengin siyah- beyaz olması ve sözlüğün bulunmaması ders kitabının kalitesini
düşürmektedir. Tablo, grafik, resim, şemalar yönünden kitaplar eksiktir. Bunların
kullanılması dersin daha iyi anlaşılmasını sağladığı gibi öğreticilerin dersi daha kolay
anlatmasına da yardımcı olur. Kitap düz anlatıma uygun bir şekilde hazırlanmıştır. Bu
şekilde öğreticinin dersi anlatması kolaylaştırılmış olmasına rağmen öğrencinin derse
aktif katılması için bu durum engel oluşturabilir. Farklı strateji, yöntem ve tekniklere
başvurulmamıştır. “Dini Bilgiler 2” kitabı ilmihal özeti niteliğinden uzaklaştırılarak
öğrenci merkezli haline dönüştürülmelidir.

Her ünitenin başında hazırlık çalışmalarına yer verilmemiştir. Okuma parçaları


ile konular zenginleştirilmelidir. Çalışma yapraklarına yer verilmelidir. Bu ögelerin
kullanılması dersin daha kolay anlaşılmasını sağlar. Değerlendirme sorularına

40
bakıldığında ise “Dini Bilgiler 2” de açık uçlu sorular, “Bir Ayeti Anlayalım” kitabında
ise cümle kurma tercih edilmiş. Farklı değerlendirme teknikleri kullanılarak sorular
çeşitlendirilmelidir.

41
3. KUR´AN KURSU HOCALARINDAN103 ELDE EDİLEN BULGULAR VE
YORUMLAR
3.1. Mülakata Katılan Hocaların Demografik Bilgileri

Yunanistan´daki toplumu dini konularda bilgilendirmek, onların milli birlik ve


beraberlik ruhlarını güçlendirmek, yabancı, zararlı akımlardan koruyabilmek ve Batı
Trakya´daki çocukların kültürlerine ve İslam dinine bağlılıklarını sağlamak amacıyla
kendilerini nitelikli ve ehliyetli din görevlilerinin eliyle dini konulara eğitmek,
aydınlatmak en önemli konulardandır.

Yapılan eğitimin kalitesine ve verimliliğine dair fikir edinmek amacıyla on


kadın on erkek hoca toplam yirmi hoca ile mülakat yapılmıştır.

3.1.1. Yaş Durumu

Tablo 1
Hocaların Yaşlarına Göre Dağılımı

Yaş Kadın Erkek


23-30 5 1
31-40 3 4
41 ve üstü 2 5
Toplam 10 10

Tablo 1´deki veriler incelendiğinde mülakata katılan hocaların yaş dilimlerine


göre dağılımının neredeyse eşit olduğu görülmektedir. 41 ve üstü yaş grubunda
erkeklerin 23-30 yaş grubunda ise kadınların çoğunlukta olmasının nedeni, kadınların
okuma oranlarının son yıllarda artmasından dolayıdır.

103 Batı Trakya´da Kur´an kursunda eğitimi devam ettiren kişilere “hoca” denilmektedir.

42
3.1.2. Mezuniyet Bilgisi

ŞEKİL 1
Hocaların Mezuniyetlerine göre dağılımı

ns
ı sa e
L lis

AB
k

DAKÖF
İ.H.L
e t im
ks ögre
Yaüçık
diğer kuruluslar, cemaat-vakif vs.
do
kto
ite ra
e rs ha
iv la
de
ün va
m

Hocaların yeterlilikleri ile ilgili bilgi verecek durumlardan birisi öğretim


durumlarıdır. Batı Trakya´daki Kur´an kurslarında görev yapan hocaların
tümü Türkiye´deki kurumlardan mezundur. Şekil 1´de görüldüğü gibi yirmi hocadan on
biri üniversite mezunu, ikisi yüksek lisans ve doktora öğrencisi, geri kalanları ise farklı
kurumlardan mezun olan kişilerdir. 1 kişi İmam Hatip Lisesinden, 2 kişi diğer dini
kurumlardan, cemaatlerden, 1 kişi İlahiyat Lisans Tamamlama Programından (İLİTAM),
1 kişi ön lisans İlahiyattan (AÖF), 1 kişi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğinden
(DİKAB) mezundur.

Görüldüğü üzere üniversite mezunu olmayanlar da bu kurumlarda


çalışabilmektedir. Son yıllarda çalışmaya başlayanlar incelendiğinde hafızların, İmam
Hatip Mezunlarının, cemaat ve vakıf mezunu hocaların oranının azaldığı yerine üniversite
mezunlarının oranının yükseldiği görülmektedir.

3.1.3. Pedagojik Formasyon Bilgisi

43
Toplumların ihtiyaç duydukları nitelikli insan gücünün yetiştirilebilmesi için
ancak nitelikli eğitim kurumları tarafından sağlanabilir. Nitelikli eğitim ise yalnızca
teorik bilgilerden ya da yalnızca uygulamalardan ibaret olmayıp her iki alanının anlamlı
bir biçimde birleştirilerek verilmesi ile mümkündür. Yaşanılan çağda “bilen öğretir”
sloganı geçerli değildir. Kişinin bildiğini organize bir biçimde nasıl öğreteceğini de
bilmesi gerekmektedir. Bu ise öğretmenlik meslek bilgisine sahip olmak ile mümkündür.

Şekil 2
Pedagojik Formasyon Bilgisine Sahip Olma Durumu

yok
var

Araştırmaya katılan 20 kişiden 12´si pedagojik formasyon bilgisine sahip iken


8´nin pedagojik formasyon bilgisi bulunmamaktadır. Üniversite mezunu 14 hocadan
11´nin pedagojik formasyon bilgisi vardır. Cemaat mezunu hocalardan birisi ise İnsan
Vakfından resmi olarak pedagojik formasyon belgesi aldığını beyan etmiştir. Üniversite
mezunlarının çoğunun pedagojik formasyon bilgisine sahip olmasının sebebi pedagojik
formasyonun ilahiyat derslerinin arasında zorunlu olarak verilen yıllarda mezun
olmalarından dolayıdır. Son yıllarda mezun olan 3 hocadan sadece birisi ek olarak
pedagojik formasyon derslerini almıştır. İsteğe bağlı olması durumunda Kur´an kursunda
çalışmayı planlayanların pedagojik formasyon programına katılmadıkları
anlaşılmaktadır. Çünkü bu vasıf ilgili kurum tarafından istenmemektedir.

44
3.1.4. Mesleki Kıdem Bilgisi
Şekil 3
Mesleki Kıdem Durumlarına Göre Dağılım

11 ve üstü 1-10

Araştırmaya katılanlardan yarısı bir ile on sene arasında bu mesleği yapmakta


iken geriye kalan yarısı ise on bir sene ve üstü bu mesleği icra etmektedir. Hocalardan
yarısı mesleki kıdem açısından deneyimsiz sayılabilir. Bu durum Kur´an kurslarındaki
verimi olumsuz etkilediği söylenebilir. Bu sonucun asgariye indirilmesi için hizmet içi
eğitim kursları, seminerler hatta imkanlar ölçüsünde sertifika programlarının
düzenlenmesi gerekmektedir.

3.1.5. İkinci Bir İşte Çalışma Durumu

Hocaların ikinci bir işte çalışıp çalışmama durumlarının tespit edilmesi, ikinci
bir işte çalışma durumunda ise Kur´an kursundaki performanslarını etkileyip
etkilemediğini ölçmek için K.K. dışında başka bir işte çalışıyor musunuz? Bu durum
K.K. performansınızı etkiliyor mu? Neden? sorusu yöneltilmiştir.

Araştırmamıza katılan 20 hocadan 16´sı bu soruya hayır cevabını vermiştir.


Geriye kalan 4 kişi ise evet demiştir. Katılımcılara yönelttiğim bir başka sorunun
cevabında (H14) çoğu erkek din görevlisinin ikinci işte çalıştığını söylemiştir.

45
İkinci bir işte çalışan hocaların tamamı (H13, H16, H18, H19) erkeklerden
oluşmaktadır. Bunun nedeni kadınların evi geçindirme gibi bir sorumluluklarının
bulunmaması olabilir. Erkek hocalardan üç kişi ikinci işte çalışmalarının kışın çalışmayıp
yazın çalışıyor olmaları veya hafta sonu Kur´an kursunun olmadığı günlerde çalışmaları
nedeniyle Kur´an kursundaki performanslarına engel olmadığını dile getirmişlerdir.
Katılımcılardan ikinci işte çalışanlardan sadece (H13) “Evet etkiliyor cevabını vermiştir”.

Katılımcılara yönelttiğim bir başka sorunun cevabında (H14) çoğu erkek


hocanın ikinci bir işte çalıştığını söylemiştir. Bu durum Kur´an kursundaki eğitimin
verimliliğini düşürmesi muhtemeldir.

Bu soruyla ilgili olarak deneklere bir de bu şekilde soru yönelmiştir: Batı


Trakya’daki hocaların öncelikli görevi ne olmalıdır? siz bunu yapıyor musunuz?
Verilen cevaplar şu şekildedir:

(H11) “Öncelikle, bu işi sevmeli gönül vermeli. Bu iş gönül işidir. Maddiyatı ön


plana koyarsak başarısız oluruz”.

(H14): “Çoğu hoca arkadaşlarımız ikinci görev yapıyor. K.K. kimse


dokunmuyor denetim yok ikinci plana atıyor. Karşı değilim sadece K.K. yapıyor ise boş
vakti var zaten demektir ama Kur´an kursundaki görevlerini yetiştirmesi için gayret
etmeli”.

(H17): “Ana gayesi kendi evinde bir kütüphane oluşturması. Bana göre film
burada kopuyor. Alanınla ilgili ne oluyor bilgin yoksa o din görevlisi öylesine bir din
görevlisidir. Bunu çözersek farklı şeyler konuşabiliriz. Hocanın kendisini yetiştirmesi
hikaye oluyor adamın evinde kitabı yok”.

(H19): “Buradaki din görevlileri ile bir sıkıntı var birçok kişi hocalığı iş olarak
görüyor. Ondan talep edilen noktalar ne ise, onların üzerine çıkmak için bir gayreti yok.
Anladı mı anlamadı mı ihtiyacı ne vs. derdini taşımıyor. Ondan dolayı verim alamıyoruz.
Altıncı sınıfı bitiren Kur´an ve dinle ilgilenmemeye devam ediyor. Bu şeyden
kaynaklanıyor hoca dert sahibi değil, memur sıfatı ile bakıyor. Sadece 2-3- saatlik değil
24 saat ne yapabiliyorsa yapmalı inancına sahip olmalı. Hiçbir karşılık almasan bile.

46
Peygamber ücret talep etmeden yaptı ve başarılı oldular. Dinin gereği olarak olmalı yoksa
yıllar sonra da aynı şeyleri konuşacağız”.

(H2): “Öncelikle kendini eğitmeli. Eksiği olan birçok hoca var. İyi örnek olmalı.
Çocuk bunu gözlemliyor. Ahlak konusunda çocuk çok geride”.

(H7): “Öncelikle, bildiklerini kendi hayatında yaşamalı, vermekten ziyade


uygulamalı. Biz bu toplumun din açısından örnek aldığı kişileriz. Sürekli bunu
dinliyorum, bu hoca şöyle böyle diyorlar, anlattıklarımızı değil yaşadıklarımızı alıyorlar.
İkincisi irşat olmalı. Bize değil dine zarar veriyor bu olay”.

Verilen yanıtlar doğrultusunda şu üç hususun öne çıktığı görülmektedir:


Birincisi; Kur´an kursunda yapılan eğitimin bir iş olarak görülmeyip hizmet ve vazife
bilinci ile yürütülmesi, ikincisi; İlahiyatta edinilen bilgilerin sadece bilgi düzeyinde
kalmayıp hayata geçirilmesi bu şekilde topluma güzel örnek olunabilmesi, üçüncüsü;
hocaların kendilerini geliştirmeleri gereği.

3.2. Hocaların Öğretimi Planlama ve Düzenleme Durumu ile İlgili


Bulgular

Öğretim sürecinin önceden planlanmasının hocaya birçok katkısı olacaktır. Hoca


öğretim sürecini planlayacağı zaman yöntem ve teknikleri, araç gereçleri ve
materyallerini, ölçme değerlendirme işlemlerini seçmelidir. Var olan eksiklikler önceden
tespit edilip ona göre tedbirler alınmalıdır.

Öğretim planlandıktan sonra öğretimin ikinci aşaması öğretimin


düzenlenmesidir. Bu aşama hocanın öğrenci için belirlenmiş olan hedefler doğrultusunda
gerekli yaşantı çevresini düzenlenmesiyle istendik davranışların kazandırılmasına
kılavuzluk etme sürecidir. Öğretimin düzenlenmesi sürecinde üç etkinlik giriş, gelişme
ve sonuç bulunmaktadır.

Öğretimi planlama aşamasında teorik olarak belirlenen şeylerin uygulanmaya


konulması öğretimi düzenleme kısmındadır. Bu aşama hocaların bilgi, beceri ve
tutumları ile şekillendiği için hocaların öğretimi düzenlemeye ilişkin yeterlilikleri

47
gerçekleştirilecek din eğitiminin niteliğini de belirlemektedir. Bunun için hocaların
yeterli pedagojik formasyon bilgisine sahip olmaları gerekir.

3.2.1. Hocalara Göre Kur´an Kurslarının Amaçları

Eğitim sürecinin temelini amaçlar oluşturmaktadır. Belirlenen amaçlar hem


öğretimin muhtevasının hem de öğretim faaliyetlerinin belirlenmesinde kılavuzluk
yapmaktadır. Amaçlar Kur´an kurslarının rolünü, sorumluluğunu ve fonksiyonlarını
belirlemektedir. Öğrencilerin nelerden sorumlu olduklarını, neyi ne kadar alabileceklerini
göstermektedir. Kur´an kurslarının öğretim içerik ve etkinliklerinin seçiminde ve öğrenci
gelişmesinde rehberlik etmektedir. Amaçlar aynı zamanda ders programının
geliştirilmesi ve değerlendirilmesine temel teşkil etmektedir. Batı Trakya´daki Kur´an
kurslarının amaçlarını belirten herhangi bir yazı bulunmamaktadır. İlk olarak Müftülük
tarafından Kur´an kurslarının amaçları belirlenmelidir. Bu nedenle hocalara var olan
amaçların yeterli olup olmaması sorusu yerine “Size göre K.K. yapılan eğitimin amacı
ne? Bu amacın ne ölçüde gerçekleştiğini düşünüyorsunuz?” sorusu sorulmuştur.
Verilen yanıtlardan bazıları şu şekildedir.

(H1): “Bana göre K.K. amacı bir şey katmak olmalı. Ben de bunu yapmaya
çalışıyorum. Batı Trakya’da genel amaç hatim yapmak. Katabileceğin en güzel şey seni
sonra seni anabilmeleridir. Ufacık bir şey bile akılda kalsın”.

(H7): “Ne olmalı diye cevaplıyayım: hem Kur´an-ı güzel öğrenmek, okumak
mesela merasimde okusun. Kur´an dışındaki derslerin hayatta uygulanması. Yüzeysel
düşünmek istemiyorum: anlatılandan ziyade hayatta uygulanması gereken bir yaşam
biçimi. Öğrettiklerimi dışarda uyguladıklarını da görmek istiyorum”.

(H10): “Başarısına bakılacak olursa hiçten iyidir. Beş yıl gidip de bağa yukarda
olması lazım iken öyle değil. Boşluklar, gelmiyor, veli, hoca önemli unsur. Etkiliyor. 12
yaşından sonra gelmeyenler, onlara uygun ortam yok. X hoca, ortaokullara ders veriyor.
Birilerinin bunlara eğilmesi lazım. Hatta hep olmalı. Hatim yaptın mı cami ile alakan
kesiliyor. Dini eğitim için devam ettirmek için gerekli”.

48
(H11): “Batı Trakya açısından Türk azınlığının bel kemiğidir Kur´an kursu.
Amaç dini ve milli olarak yetiştirilmeleridir. Bir toplumun varlığı bu iki esasa bağlıdır.
Aksi halde yok olmaya mahkumdur. Asıl amacı: bu iki unsuru kazandırabilmektir. Ne
ölçüde 50liyi geçiyoruz ortalama ama daha iyi olabilir”.

(H17): “Kişiye göre, köye göre bir sürü cevap verilebilir. Bazı hocalar için sırf
maddi gelir, amaç çok önemli: insanın iki dünyası söz konusu bu başka hiçbir şeye
benzemiyor, hiçbir eğitim onunla kıyaslanamaz. Her bir şeyini düzenliyor, iyi bir insan
olmanı sağlayacak bir eğitim, iki tarafı da kazanıyorsun. Böyle bir öneme sahip. Tam
olarak anladığımız söylenemez. Ne kaybettiğimizin farkında değiliz, eğitim kötü olduğu
takdirde ebedi bir zarar, geçici değil. Ahirette “öğrencisinden de kaçacak” o bilinçte
olmak”.

(H18): “Yüzde yüz başarılı diyemem. Bu sadece bizden kaynaklanmıyor irtibat


eksikliği var. Üçlü zinciri oluşturamıyoruz. Öğrenci-veli-öğretmen. Veli toplantısı
yapıyor musun? Evet. Katılım ne derecede: iyi idi. Ne konuşuyorsun: hem öğrenci
durumunu hem de yapmak istediklerimi. Veli herhangi bir ekleme yapmıyor: örneğin,
şunu değil bunu ekleyelim gibi”.

Görüldüğü üzere genel olarak hocalar Kur´an kurslarında yapılan eğitimin


amacını ahlaki, dini ve milli açıdan çocukları bilgilendirmek olarak belirtmişlerdir.
Yapılan eğitimi yeterince başarılı bulmamaktadırlar. Onlara göre bunun en önemli
sebepleri ailelerin tutumları ve hatim konusudur. Bunun yanında çocukların on iki
yaşından sonra Kur´an kursuna gelmemeleri, Kur´an kursu saatlerinde ek kursların olması
sonucunda yaşanılan devamsızlık, ailelerin Kur´an kurslarını ikinci plana koyması,
yoklama ve karnenin de olmaması Kur´an kurslarındaki başarıyı olumsuz yönde
etkilemektedir.

3.2.2. Hocaların Ders Programları Hakkındaki Görüşleri

Programda yer alan dersler çocukların gelişim basamaklarına uygun, beklenti ve


problemlerine cevap verebilecek nitelikte olmalıdır. Öğretim için belirlenen derslerin
içeriği bilgi dolu olmayıp çocuklara problemlerini çözmelerinde yardımcı olacak, dini
bilgiler ile yaşanan hayat arasında ilgi kurulabilecek nitelikte olmalıdır. Bu kitaplarda yer

49
alan bilgiler sürekli güncellenmelidir. Kur´an kursları İslami temel bilgileri öğrencilere
kazandırmayı ve bu çerçevede asıl bu dinin öğreticisi ve uygulayıcısı olan Hz.
Peygamber´in örnek yaşantısı ve ahlakı öğretmelidir. Ders kitapları ise yukarıda
anlatıldığı gibi eğitim sürecinin gerçekleştirilmesi için gerekli görülen en önemli eğitim
materyallerindendir. Yapılan eğitimin başarılı sayılması için ders kitaplarının
programdaki derslerle uyum içinde olması gerekmektedir.

Hocaların Kur´an kursundaki program hakkındaki görüşlerini anlamak amacıyla


kendilerine şu sorular yöneltilmiştir. “Takip edilen bir program var mı? Bu program
Batı Trakya şartları göz önüne alınarak hazırlanmış mıdır”, Her ders hakkında
belirlenmiş kazanımlar- amaçlar bulunmakta mıdır? Yoksa, siz kendiniz
belirlemekte misiniz? Belirliyorsanız nelere dikkat ediyorsunuz? Bunlara uygun
düşecek şekilde ders içeriği düzenlenmekte midir? Takip ettiğiniz yıllık – günlük
öğretim programları var mı? Bu planları kendiniz mi hazırlıyorsunuz?

Tablo 2
Hocaların Programın Yeterliliği Hakkındaki Dağılımı

Sayı
Program uygun ve yeterli 12
Program uygun ve yeterli değildir 1
Kendi programımı hazırlıyorum 6
Program yok 1
Toplam 20

On iki hoca var olan programı uygun ve yeterli değerlendirmekte, altı kişi kendi
programlarını hazırlamakta, bir kişi programın olmadığını, bir kişi de var olan programın
öğrencilere uygun olmadığını söylemekteler. Yanıtlara bakıldığında mevcut programı
farklı nedenlerle yeterli görmeyerek kendi programlarını hazırlayanların oranı dikkate
değerdir. Verilen yanıtlardan bazıları şöyledir:

50
(H10): “Var. Programın içini sen kendini dolduruyorsun konuyu sen seçiyorsun
programda sadece dersin adı verilmiştir. Sen kendin ayarlıyorsun. Kitabını kendin
seçiyorsunuz. Müfredat birliği olmalı. Amaç kazanım olmalı. Bu şekilde çok güzel süper
olur. Daha az yük kalacak hocaya. Şimdi veli beklentisine göre şekillendiriyorsun ama
öyle olsa çok daha kolay olur”.

(H2): “Var. Bu seneki uygun değildir. Etkinlik her gün işlenemez”.

(H5): “Haftalık. Son dakikaları ayakta bekliyorlar. Beşi geçti mi kalkıyorlar.


Kurslarına uydurmaya çalışıyorum. Ne zaman daha az kursa giden varsa o zaman daha
dolu işliyorum. Uygun”.

(H6): “Var. Ama ben kendi programımı hazırlıyorum. Cumartesi değerler


eğitim. Pazar ezber. Adap şeklinde devam ediyor. Cuma: tek tek okuyorlar tekrar gibi.
Okuyan gidiyor”.

(H7): “Tek programı yok bir grup ikinci grup var. Hangi yaş grubunda olursa
olsun aynı program. Büyük yerlerde de kendi programları oluşturmalılar. 4 senedir aynı
yerdeyim kendi öğrencilerimi biliyorum. Eskiden işlemiş olduğum dersleri çok
işlemiyorum. Programda ünite konu kazanım vs. yok. Ders adı var sadece”.

(H18): “Var. Program iyi olabilir. Ama çocukların İngilizcesi- spor kulüpleri
var. Görev yapanlar dikkat etmeli bu konuda”.

Her ders hakkında belirlenmiş kazanımlar- amaçlar bulunmakta mıdır?


Yoksa, siz kendiniz belirlemekte misiniz? Belirliyorsanız nelere dikkat
ediyorsunuz? Sorusuna verilen yanıtlardan bazıları:

(H20): “Yok. O gün orda ne gelişirse”.

(H17): “Hayır. Müfredat birliği olmuyor. Bunu Şahinde104 uygulayabilirsin. Her


hocanın ayrı sınıfı var. Ciddi anlamda istikrar var. Süreklilik var. Gelmeyenlerde 1-2

104 Şahin Balkanda bulunan bir Kur´an kursudur. Bu Kur´an kursunun kendine özgü ders programı, ders kitapları
bulunmaktadır. Her yaş gurubu için ayrı teknoloji ile donatılmış sınıflar vardır. Öğrenciler devamlı olarak derslere
katılmakta, dönem sonunda karne verilmektedir.

51
gündür. Onun sebebi de anlatılıyor. Benim gibi Kur´an kurslarında bunu yapamazsın.
Normalde 18 öğrencim var bugün 6 tanesi geldi. Nasıl sen burada müfredat birliği
yapacaksın. İlkokul değil, İHL değil. Bazı Kur´an kursların da yapılabilir ama genelde
yapılabilir”.

(H13): “Günlük amaç koyuyorum. Anlayana kadar öğrenciler tekrar ediyorum


çok defa”.

(H11): “Mutlaka her dersin olmalı. Mesela siyer, Hz Peygamberi iyi tanımaları,
canlı yaşayan model”.

Verilen yanıtlara bakıldığında on beş hoca ilgisizlik vb. nedenlerden bu soruları


evet diyerek geçiştirmiştir. Verilen cevaplar ışığında hocaların günlük ve yıllık
programlarının bulunmadığı görülmüştür. Sadece haftalık ders adlarının geçtiği bir
program vardır. Bu programda her hafta hangi dersin işleneceği, içeriğinin ne olacağı,
hangi davranışların kazandırılacağı vs. ilgili herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.

Hocalara bir de var olan programdaki derslerin dışında öğretilmesini istedikleri


ilave derslerin olup olmadığını öğrenmek için Sizce yeni dersler eklenmeli midir?
sorusu yöneltilmiştir. Yirmi hocadan on ikisi var olan dersleri yeterli bulmaktadır. Neden
olarak ise yeterli zamanın bulunmadığını ifade etmişlerdir. Geriye kalan sekiz hoca yeni
derslerin eklenmesi gerektiğini beyan etmektedir. Sekiz hocadan yedisi genel kültürün
verilmesi gerektiğini dile getirmekte birisi ise değerler eğitimi üzerinde durmaktadır.
Sekizi yeni dersler önermişlerdir. Verilen yanıtlardan bazıları şöyledir:

(H2): “Değerler eğitimi olmalı. Ahlak dersini tam istediğim gibi işleyemiyorum
kitaptan ötürü”.

(H8): “Tabiî ki yeni dersler olmalı yeni kitaplar olmalı her sene. Gittikçe öğrenci
seviyesi yükseliyor”.

(H10): “Düzgün program kurulursa bizde her şey var. Düzen olsa her şeyimiz
var. Güzel hocamız kitaplarımız var. Ekstra bir şey ihtiyaç duymuyorum”.

52
(H11): “Var olan dersler öğretilirse tamamdır. Sadece var olan dersleri
geliştirmeye ihtiyaç vardır. Genel kültür malzeme olarak verilmeli ellerine”.

(H16): “Genel kültürün oluşturulması gerekiyor. Ders aralarında sokuşturmaya


çalışıyoruz. Müstakil ders konulmasına imkan yok. Çok fazla zamanımız yok. Daha fazla
zamana ihtiyacımız var. Birçok yerde bir veya bir buçuk saat ders yapılıyor farklı kurslara
öğrencileri gittiklerinden dolayı. Yük aileye de. Etkinlik olarak verilmeli. Osmanlıdan vs.
hadis ve hikayeler kitabında atıflar var”.

Kur´an kursu hocaların öğrenme ortamındaki rollerinin değişmesi ve


çeşitlenmesi gibi neden ve gerekçelerden dolayı Kur´an kurslarındaki eğitimin çağdaş
program geliştirme yaklaşımlarında göre yeni bir programın geliştirilmesi gerekmektedir.

3.2.3. Hocaların Ders Kitapları ile ilgili Görüşleri

Şekil 4
Hocaların Okutulan Ders Kitapları İlgili Kanaatlerinin Dağılımı
m
yoru
nm i
kulla
yok

yetersiz yete
r li

Görüldüğü üzere mülakata katılan hocaların önemli bir kısmı ders kitaplarını
yetersiz bulmaktadır. Mülakata katılan yirmi hocadan onu ders ve kitapları yetersiz
bulurken, geri kalan yedisi yeterli, ikisi kullanmadıklarını, birisi ise okuttuğu ortaokul

53
grubuna kitabın bulunmadığını beyan etmiştir. Verilen cevaplardan önemli görülen
bazıları şu şekildedir:

(H19): “Müftülüğün kendi kitapları yetersiz kalıyor birçok yerde. 1,2,3. sınıflar
için aynı. 4,5,6. sınıflar için aynı ders kitapları kullanılıyor. Bir yıl içinde bitirilecek
kitaplar bunlar. Farklı malzeme yok. Öğrencilerde ilgisizliğe sebep oluyor. Hoca farklı
şeylerle süsleyebiliyorsa dikkati toplayabilir. Abdest her sınıfta farklı anlatacak. Hoca
yeterli ise o zamana kitap çok önemli değil”.

(H1): “Yetersiz. Küçük gruplara tek kitap var dini bilgiler 1. O kitap da çok
karışık. Yetersiz. Kaynak eksikliği. Küçük gruplar da 1,2,3. sınıf ve ana okula gidenler
de var. Doğru dürüst sınıflandırma da yapamıyorsun çocuklar az. Bazılarına hafif
bazılarına ağır geliyor. Kendime göre karışık program hazırladım”.

(H2) “Dini bilgiler 2 birçok yönden eksik, örneğin resimler yok vs. ama
memnunum. 1,2,3. sınıflar için olan kitaplardan memnun değilim. Hiç çocuklara uygun
değil”.

(H7): “Çok yeterli görmüyorum. Takip etmeye çalışıyorum, yüzeysel vs. başka
yerden desteklemeye çalışıyorum. Eksiklikler var, bazen gruplarım karışık çok öğrenci
olmadığı için herkese hitap etmiyor. Her sene de bu kitapları tekrar tekrar işliyoruz
dinlememeye başlıyorlar. Mesela, siyer ve ahlak çok şey atlanmış. Cennet cehennem
geçince korkuyorum ölmek istemiyorum diyorlar”.

(H17): “Var olan kitapları yeni baştan ihdas etmedik. Başka kitaplarda da bunları
görebilirsin. 15 yirmi yıllık bir kitap gerçi. Sıkıntı bu; biz durumu bir nokta da idare
edebilmemiz lazım. Kitap yazmak için bir ARGE ekibinin olması lazım. İşleri, bu kitaplar
olacak başka bir şeylerle uğraşmayacaklar. Hepimizin ayrı görevleri var. Birkaç hoca
yapmaya çalışıyor; ama bunları ortaya çıkarmak için anormal çalışıyorlar”.

(H6): “Var olan kitapları kullanmıyorum. Anaokulunda DİB´in Etkinlikle Dini


Öğreniyorum kitabını kullanıyorum. Fotokopi ve boyama ağırlıklı derslerimi işliyorum”.

(H9): “Ortaokul çocuklarına ayrı ders kitabı yok”.

54
(H12): “Bazı kitaplar yeterli bazıları yeterli değildir. Örneğin, siyer kitabından
öğrenci hiçbir şey anlayamaz. Hoca çok iyi anlatmalı. Tecvit kitabı yeterli. Dini bilgiler:
yeterli değil. Bazı konular var hoca önceden çok iyi hazırlanmalı”.

Verilen yanıtlar incelendiğinde özellikle birinci, ikinci ve üçüncü sınıflar için


hazırlanmış ders kitabının eksik görüldüğü anlaşılmaktadır. Küçük gruplar için yeterince
ders kitapları bulunmamakta, var olan ders kitabı da yeterli bulunmamaktadır. Ana okul
grubu hakkında ise hazırlanmış herhangi bir materyal bulunmamaktadır. İkinci grup
kitaplardan da en çok Siyer ve Ahlak kitabı eleştirilmiştir. Dini Bilgiler 2 ise, bazı
noktalarda detaylı, bazı noktalarda ise eksik görülmüştür. Ortaokul öğrencisi için de
herhangi bir ders kitabı bulunmamaktadır.

3.2.3.1. Hocaların Meal Öğretimi Konusundaki Görüşleri

Kur´an kursu hocaları sadece Kur´an´ı yüzünden okutmak ve ezberletmekle


yükümlü değildir. Çocuklara Kur´an mealini okuma alışkanlığı kazandırabilmeli, ondan
hayata ilişkin prensipler çıkarabilmeli, bu çağın insanlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek
dindarlık anlayışı oluşturabilmelidir.

Tablo 3
Meal Öğretimi Konusunda Hocaların Dağılımı

Sayı
Öğretmiyorum 9
Öğretiyorum 6
Bazen öğretiyorum 5
Toplam 20

Hocalardan dokuzu meal öğretmediklerini, altısı işlediklerini, hocalardan beşi


ise bazen işlediklerini beyan etmişlerdir. Öğretmiyorum diyen dokuz hoca gerekçe olarak
öğrencilerin yaşlarının küçük olmasını ileri sürmüşlerdir. Öğrettiklerini ifade eden
hocalar ise bunu ayrı bir ders şeklinde yapmadıklarını arada Kur´an okurken bir ayetin
mealini verdiklerini veya küçük surelerden bazılarının anlamalarını öğreterek bunu

55
yaptıklarını söylemişlerdir. Aralarından H10 sadece meal öğretimini ders şeklinde
yapmaktadır. Yukarıda incelenen kitaplar hatırlandığında “Bir Ayeti Anlayalım”
kitabı bulunmaktadır. Bu ders kitabında çocuklara uygun ayetler seçilerek işlenmiştir.
Hocaların ellerinde böyle bir kitap olduğu halde meal öğretimine önem vermedikleri
anlaşılmaktadır.

3.2.4. Hocaların Derse Hazırlanması

Hocaların öğretimi önceden planlama yeterliliklerin ölçülmesi için öncelikle


“Derse nasıl hazırlanıyorsunuz?” sorusu sorulmuştur. Yirmi hocadan sadece dördü
derse hazırlanmadıklarını söylemiştir. On altı hocadan çoğu derse hazırlık noktasında
sadece ders kitabını okumakla yetinmektedir. Bazıları işlenilecek konuyu ek kaynaklara
desteklemeye çalışmaktadır. Bazıları da etkinlik hazırlamaktadır. Bu etkinlikler fotokopi
ve boyama dan ibarettir. Verilen yanıtlardan bazıları şu şekildedir:

(H1): “O gün işleyeceğim konu takip edilen kitap varsa: okuyorum, video varsa
– şarkı varsa buluyorum. Geçen senelerden aynısını işliyorum. Çünkü yeniler de sınıfa
ekleniyor”.

(H3): “Okuyorum, farklı kitaplardan alıp birleştiriyorum, hiç vaktim yoksa


internetten açıp bakıyorum”.

(H5): “Zaten belirli kitaplar var onlara hazırım. Sıkıcı olmasın diye ek şeyler
alıyorum Diyanetten. Ortam yok. Kısıtlı bir süre var. Hem ailede hem çocuklarda 3-5
arası. Müftülük “buranın dışında başka kitaplar kullanılmayacak” dedi. Vay çok güzel
dedirtecek bir şey aramaya çalışıyorum. Kitaba bağlı kalma diyorum çocuğa da bire bir
ezber olmasın”.

(H6): “Derse hazırlanmıyorum. Her yıl aynı şey. Her şey PC´de var. Fotokopiler
var”.

(H10): “Her gün hazırlık yapıyorum. Plan üzerinde ne anlatacağım? kitap yeterli
mi? ekstra bulmam gereken şey var mı? diye bakıyorum. Yeterli değilse araştırıyorum.
Çok fazla yorum yapmadan direk anlatmaya çalışıyorum. Hazırlanmaya ihtiyaç
duyuyorsun ama önceden ne kadar ders vermiş olursan ol”.

56
(H13): “Tecvit için hiç hazırlanmıyorum, biliyorum. Siyer dersini kontrol
ediyorum aynı kitaplardan evde var. Ona bakarak hazırlık yapıyorum. Burada
işaretliyorum önemli noktaları. Diğer geri kalan dersleri biliyoruz. Nasıl faydalı olacağını
kendin bileceksin ki çocuklara faydalı olasın. Önemli: Siyer çok özet ama ahlak çok güzel
işlenmiş. Sadece ilkokul ile hoca olunmaz, sadece hafızlık ile olmaz. Ben hafızlık yaptım
artı Arapça artı 1 sene boyunca itikat bilgisi”.

(H14): “Yapıyorum. Haftalık program biliniyor. Zaten programı biz


hazırlıyoruz. Önca aylık sonra haftalık. Gecen sene yıllık yaptık. Ama zaman açısından
çok tutturamadık. Anlayış seviyeleri falan işin içinde değildi. Bu sene haftalık verdik. 15
dakika Kur´an diğer 15 dakika haftanın konusu, son kısmında da 10 dakika ezber tekrarı
yapılıyor”.

(H15): “Hangi konuyu işleyeceksem konuyu okurum ve iki soru hazırlarım”.

(H17): “Yılların verdiği tecrübe, o yıllar içerisinde kafada şekillen bir şeyler var.
Ne anlatılacağını bilerek gidiyoruz. Nerden başlayacağız hedefimiz var o gün ne
vereceğiz planı zihinde olmalı. Takip edilen zihindeki plan değil gidişattır. Programın
dışına çıkıyorum kaygısı yok benim için önemli olan beklentiyi karşılamak. Bir soru bir
ders konusu olabiliyor. Soru ise, boşluk var orada bir şey doldurulabilir. Yoksa o alıcı
konumunda değil merak ettiği bir şey yok, önce merakı uyandırmalısın”.

Konu ile ilgili olarak bir de “Derslerde geçen konulara uygun düşecek şekilde
hayattan örnekler, ayet, hadis, oyunlar seçiyor musunuz?” sorusu sorulmuştur.

Bu soruya yirmi hocadan on yedisi hayattan örnekler ve hikayeler anlattıklarını,


geri kalan üçü ise ara sıra bu motifleri kullandıklarını ifade etmişlerdir. On yedi kişiden
sadece dört kişi hadislere, iki kişi de ayetlere yer verdiğini söylemiştir. Halbuki ayet ve
hadislerin kullanılmasının konuların daha iyi anlaşılmasında, konular arasında anlamlı
ilişkilerin kurulmasında ve öğrencilerin din ile ilgili bütüncül bir öğrenmenin
oluşmasında önemli işlevleri vardır.

Hocalar öğretimi bilgi aktarımı süreci olarak gördükleri için bununla ilgili
yaptıkları hazırlıklar da bilgileri okumak veya ek bilgi bulmak niteliğindedir. Hocaların

57
öğretimi planlamadan sadece öğretimin içeriğinin hazırlanmasını anladıkları
görülmektedir. Bu durum ise onların konu merkezli geleneksel bir eğitim anlayışı içinde
olduklarını göstermektedir.

3.2.4.1. Öğrencilerin Var Olan Bilgilerini Dikkate Alma Durumu

Hocalara “Öğrencinizin önceden var olan bilgilerine dikkat ediyor


musunuz? Önceden var olan bilgilerini nasıl öğreniyorsunuz?” sorusu sorulmuştur.
Verilen yanıtlar şu şekildedir:

(H1): “Kendi öğrencilerim biliyorum, yeni gelenler sıfırdan. Aynı olanlarla


devam edemiyorum çünkü yeniler geliyor. Neden: fazla sayı olmadığı ayrı sınıflara
ayıramıyorum. Her sene baştan. On dokuz kayıtlı var. On dört gelen öğrenci toplamı”.

(H2): “Evet. Onun üzerine ekleme yapıyorum. Yanlışlık varsa düzeltiyorum.


En zor olan bu zaten”.

(H5): “Bakıyorum. Bilse de cımbızla alınıyor tekrar işlemeye ihtiyacı var


demektir”.

(H6): “İlk bende Kur´an kursuna başlıyorlar”.

(H10): “Aynı sınıfı almak istemiyorum, hocaya alışıyor disiplini sağlamak zor
oluyor. Önceki bilgileri belli aşağı yukarı. Önceden ne var dikkat ediyorum. Seviye farklı
ama ben sürekli not alıyorum. Mutlaka takip ediyorum”.

(H13): “Tabiki. Tespit etmeden ne derse ne de güne başlarım. En son ne yapıldı


hep ölçerim”.

(H7): “Tabii, büyük çocuklarla yapıyorum. Hep başkasından ders alarak geliyor.
İyi de kötü de oluyor. Düzeltmek için zaman ayırıyorsun. Hatırlatma yeri geldikçe.
Bağlantı kuruyoruz yeri geldikçe eski bilgileri ile. Biliyorsa anlatmaya devam etsen
dinlemiyor. Mesela abdest. Soru ile bilmediği yerden girerek sıkmıyor: ama adı ile
başlıyorsa o zaman ben biliyorum başka şeyle uğraşmaya başlıyor”.

58
(H20): “Evet. Geçen seneki karne üzerine bu seneki karne üzerine inşa
edeceğim. Her derste not alıyorum. Hangi durumdalar. Not tuttuğum yer başka not
verdiğim karne farklı”.

Verilen yanıtlar incelendiğinde hocaların büyük çoğunluğunun öğrencilerin


önceden var olan bilgilerine dikkat ettiği anlaşılmaktadır. Hocaların yarısı öğrencilerde
önceden var olan bilgileri, soru sorarak, derslerde onlarla ilgili not alarak tespit
etmektedirler. Bir hoca ise öğrencilere verilen karnelere bakarak tespit etmektedir. Bazı
hocalar ise çocukların hazır bulunuşlarını tespit etmediklerini bir iki dersten sonra
kendiliğinden ortaya çıktığını söylemektedir. Dört hoca ise bu konuda herhangi bir şey
yapmadıklarını, sebebi ise, ya gerek hissetmedikleri için veya öğrencilerin ilk onlardan
bu eğitime başlamış oldukları içindir.

Hocaların öğrencilerin var olan bilgilerini tespit etmeleri hem öğrencilerin


eksikliklerini görme hem de işleyecekleri konuları gözden geçirip tekrar düzenleme
fırsatı vermektedir. Öğrencilerin ön bilgilerini yoklamayan ve bunları öğretimde dikkate
almayan hocalar, kimin, neye, ne kadar ihtiyacı olduğunu bilemeyecekleri gibi
öğrencilere uygun etkili yaşantı çevresinin düzenlenmesinde de sıkıntı yaşayabilirler.

3.2.4.2. Öğrencilerin Öğrenmekte En Çok Zorlandıkları Konular

“Öğrenciler en çok hangi konuları öğrenmekte zorlanmaktadırlar?


Neden?” sorusu yöneltilmiştir.

Hocaların verdikleri cevaplar incelendiğinde öğrencilerin en çok ezber


yapmakta, devamında sırasıyla soyut konularda, ibadet konusunda en az da tecvit
konusunda zorlandığı görülmektedir. Dört hoca ise öğrencilerinin zorlandıkları herhangi
bir konunun olmadığını söylemişlerdir. Verilen yanıtlardan bazıları şöyledir:

(H15): “Tecvit- bazıları namaz ve ezber. Unutuyorlar. İlgisi azdır. Çok yüklü
okullardan okula”.

(H15): “Bir zorluk görmüyorum. Tecvit, hikayelerle hadis, siyer olsun onları
zorlayan bir ders olmadı. Bazı şeyleri bir defa ile öğrenemiyorum ama tekrar, hatırlatma
olunca çocuk bunu kavrıyor. Mesela, tecvit”.

59
(H16): “Soyut şeylerde, nasıl olur ama nasıl yapar gibilerinden tepkiler
veriyorlar. Melek ve cinlerle özellikle. Cin mesela ailede de konuşuluyor daha çok
ilgilerini çekiyor öğrenmekte de zorluklar çekiyorlar”.

(H17): “Ezberde zorlanıyorlar. Ezber yapamıyor yaptıkları zaman hemen


unutuyorlar. Bombardıman her taraftan. Geçen sene öğrenmiş bu sene unutmuş”.

(H7): “Çocuktan çocuğa değişiyor. Erkekler çok zor öğreniyor tecvit- mahreç-
ezber. Öğrenme zorluğu çektikleri konular farklı. Dini bilgilerde sorun yok. Tecvit daha
zor: dikkatsizlikten olabilir”.

Hocalara göre çocukların derslerini öğrenmemelerinin en büyük nedeni okul ve


ek kurslardan dolayı derslerinin çok olmasıdır. Çoğu öğrenciler ilkokulundan sonra
Kur´an kursuna, Kur´an kursundan sonra İngilizce, resim, futbol, bilgisayar gibi kurslara
gitmektedir. Bu durum öğrencilerin derslere ilgilerini olumsuz yönde etkilediği
anlaşılmaktadır.

3.2.4.3. Diğer Dinlerin (Hristiyanlığın) Öğretimi

Bir de hocalara “Diğer dinler üzerinde durulmakta mıdır? Öğrenciler


tarafından sorular gelmekte mi? Sizce neden?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 4
Hocaların Diğer Dinleri İşlemelerine Göre Dağılımı

Sayı
Evet 8
Hayır 4
Sadece sorulan sorular üzerine 2
Sadece özel günlerde (Noel, yılbaşı
6
kutlamaları vs.)
Toplam 20

60
Yirmi hocadan dördü diğer dinlerin üzerine durmadıklarını, iki hoca sadece
çocuklardan gelen soruları cevapladıklarını, altısı sadece Hristiyanların bayramlar
zamanlarında yapılan eğlenceler hakkında bilgilendirme amaçlı durduklarını, sekizi ise
Hristiyanlık dinini işlediklerini söylemişlerdir. Evet diyenlerin hangi bağlamda
Hristiyanlığı işledikleri incelendiğinde üç ana başlık oluşmaktadır. Birincisi, aynı
toplumda yaşamaları sonucu karşılaşacakları konular üzerine durduğunu beyan eden üç
kişi. İkincisi, İslam´ın diğer dinler ile farkını anlatan üç kişi. Üçüncüsü, yaşam tarzlarının
farklı olması üzerine bilinçlendirmeye çalışan iki kişi şeklindedir.

Bilindiği gibi Yunanistan´da yaşayan çocukların ortaöğretimlerine devam


edebilecekleri sadece bir Azınlık ortaokul ve lisesi bulunmaktadır. Birçok öğrenci
Hristiyanların çoğunlukta olduğu okullara gitmek zorunda kalmaktalar. Bu yüzden birçok
konu hakkında Kur´an kurslarında bilinçlendirilmeleri gerekmektedir.

3.2.5. Hocaların Kullandığı Öğretim Yöntemleri

Hocaların Kur´an kurslarında etkili bir din eğitimi hizmeti sunabilmeleri için
öğretim strateji, yöntem ve teknikleri konusunda hem bilgi hem de beceri sahibi olmaları
zorunludur. Din öğretiminde kullanılabilecek pek çok yöntem bulunmaktadır. Hocaların
öğretim yöntem ve tekniklerinin olumlu ve sınırlı yönlerini, kullanım ilkelerini bilerek,
yöntem seçimini etkileyen faktörleri de dikkate alarak seçmeleri gerekmektedir.

Öğretimde klasik yöntemler her ne kadar kullanılmaya devam etse de öğrenme


ve öğretme üzerine yapılan araştırmalar sonucu hem geleneksel yöntemler daha
sistematik hale getirilmekte hem de yeni bir takım yöntem ve teknikler önerilmektedir.
Problem çözme, drama, çoklu zeka, altı şapkalı düşünme, istasyon tekniği vb. bu yöntem
ve tekniklerden bazılarıdır. Daha kaliteli bir öğretim için Kur´an kursu hocalarının da
öğretim yöntem ve tekniklerindeki gelişmeleri takip etmeleri gerekir. Bu konuda hocalara
“Derslerin öğretiminde farklı yöntem ve tekniklere başvuruyor musunuz?” sorusu
sorulmuştur. Verilen cevaplardan öne çıkanlar şöyledir:

(H3): “Önce bir defa öğrenci okuyor, sonra ben anlatıyorum, sonra ne anladınız
soruyorum”.

61
(H8): “Ezberde: duraklarda cezim koyuyorum. Youtube´den çalışın diyorum.
Hepsinin kitaplarına tek tek yazıyorum. Ezberde tecvitli istiyorum. Hikaye anlatıyorum,
soru soruyorum. Ne anladıkları ve fikirlerini soruyorum”.

(H13): “Sunuş yolu ile. Eğitim öğretim yöntemlerini kullanmak isterim ama
zaman yetmiyor. Espri vs. kullanabiliyorum. Tek hakim benim olduğum yönteme çok
karışıyım. Konu başlığını açarım soru cevap yapıyorum. Birkaç örnek dolu ise o örnekten
devam ederim ders işlemi onlardan çıktı. Çocuklarda zorluk, okul- K.K. geliyor ondan
sonra İngilizce- sonra Etüde. Dinlenme süresi yok. Tamamen dolu. Erken çıkayım
aklında bu var, bu beyni derse çekmen lazım. Slayt hazırlıyorum”.

(H5): “Anlatırım özet olarak anlattıklarımı yazarım, defterlerine çocuklar yazar.


Kitap olmasına rağmen yazılı eğitime önem veririm”.

(H10): “Din dersinde söz veriyoruz. Parmak kaldırarak söylemek istediklerine


fırsat veriyoruz sınıf diyaloğu oluşsun. Slayt materyal hazırlıyorum. Önemli çocuğa
anladığı kadar vereceksin. Drama olmalı, sosyal etkinlik vermezsen bu eğitim hiçbir işe
yaramıyor. Saatlerini heba ediyoruz ama bir şey veremiyoruz. Sık sık görseller
hazırlıyorum. Değerler eğitimine çok önem veriyorum. Dersi işleme şeklim: Temel dini
bilgileri bitireceğim bir hafta, diğer hafta siyer başlıyor, siyer mesela ahlak ve ibadetle
alakalı olacak. Dersleri hayatın içine sokmaya çalışıyoruz”.

Verilen yanıtlar incelendiğinde hocaların büyük çoğunluğunun anlatım ve soru


cevap yöntemini kullanmakta oldukları ortaya çıkmaktadır. Bu yöntemden sonra en çok
kullanılan hikayeleme metodudur. Yirmi hocanın üçü slayt ile ders işlediklerini birisi ise
bazen slayt ile ders işlediğini ifade etmiştir. İki hoca ise Sokratik metodu uygulamaktadır.

Anlatım ve soru cevap yöntemleri geleneksel yöntemlerdendir. Olumlu yanları


bulunduğu gibi olumsuz yanları da bulunmaktadır. Bu iki yöntem dışında başka yöntemin
adını söyleyen hocaya rastlanmamıştır. Bu durum onların öğretim yöntemleri
konusundaki yenilikleri takip etmediklerini göstermektedir. Aynı durum Kur´an öğretimi
için de geçerlidir.

62
Kur´an öğretimi konusunda geleneksel yöntemlerin yanı sıra yeni yöntemlerin
kullanılmasına yönelik çabalar ve yeni arayışlar devam etmektedir. Bu arayışların
sonunda Kur´an-ı kerim öğretimi konusunda özel yöntem ve teknikler geliştirilmiştir.
Öğretim sürecinin daha etkili olması için hocaların bunlardan haberdar olmaları ve
bunlardan yararlanmaları gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak hocalara “Kur´an
öğretimi konusunda farklı yöntem ve teknikleri hakkında bilginiz var mı? Kur´an
öğretimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 5
Kur´an Öğretimindeki Yeni Yöntem ve Tekniklerinden Haberdarlık

Sayı

Bilmiyorum 19

Durdum ama bilmiyorum 1

Toplam 20

Yirmi hocadan on dokuzu Kur´an öğretimi konusunda farklı yöntem ve teknikler


hakkında bilgisinin olmadığını, bir hoca ise duyduğunu fakat içeriği hakkında bilgisinin
olmadığını söylemektedir. Hocaların Kur´an-ı Kerim dersini üç şekilde işlediği
görülmüştür. Birincisi, öğrencilerin tek tek hocanın yanına gelip okumaları, ikincisi
öğrencilerin toplu bir şekilde okuyup birbirlerini takip edip düzelttikleri şekil ve son
olarak salyt üzerinden takip ederek toplu okumaktır. Kur´an öğretimi konusunda
hocaların daha çok kendi hocalarından ve zaman içinde tecrübelerinden edindikleri yol
ve yöntemleri tercih ettikleri anlaşılmaktadır.

3.2.6. Hocaların Ders Kitapları Dışında Kullandıkları Materyaller

Hocaların kullandıkları araç ve gereçlerin saptanması için “Ders kitapları


dışında kullanılan araç ve gereçler var mı?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 6
Hocaların Kullandıkları Araç Gereçler

63
Sayı
PC, projeksiyon, fotokopi 6
Yardımcı kitaplar 12
Maket, karton vs. 1
Hepsini 1
Toplam 20

Hocaların verdikleri cevaplar incelendiğinde yirmi hocadan, 12´sinin ders


kitapları dışında yardımcı kitaplar kullandığı görülmektedir. Bu kitaplar, DİB yayınları,
çocuk hikayeleri, Kur´an meali, İslam ilmihali, değişik cemaat kitaplarıdır105.
Teknolojiden faydalanan altı hocadan üçü sürekli slayt ile ders işlediklerini ifade etmiştir.
Diğer üç hoca salyt ile ara sıra ders işlediklerini, daha çok bilgisayarda buldukları
kaynakların fotokopisini aldıklarını söylemişlerdir.

Programda etkinlik dersi olduğu halde yirmi hocadan biri materyal hazırladığını
bildirmiştir. Etkinlik dersi hakkında 2018-1019 öğretim yılında Etkinlik 1 ve Etkinlik 2
kitapları hazırlanmıştır. Hocaların etkinlik adı altında sadece bu kitapları işledikleri
görülmüştür. Kalıcı öğrenmenin gerçekleşmesi için farklı materyaller kullanmanın önemi
düşünüldüğünde bu durum iyileştirilmesi gereken bir husustur. Hem etkinlik dersi hem
de diğer derslerde materyal hazırlamanın büyük önemi bulunmaktadır. En etkili öğrenme
yaparak yaşayarak öğrencilerin öğrenime aktif bir şekilde katıldıkları derslerdir.

Yaparak yaşayarak öğrenme Kur´an kursları için en uygun metotlardan biridir.


Öğretilenlerin hem kalıcılığı artmakta hem de öğrencilere duygusal yoğunluk sağlamakta
başarıyla tamamlanan her işten sonra öğrencilerin başarı duygusunu tadarak yeni işler
yapma azimleri artmaktadır. Konu ile ilgili araştırma yapan bilim adamları çaba, gayret
ve başarıdan gelecek ödülden çok elde edilen mutluluk ve hazzın insanı daha çok motive
ettiğini söylemekteler. Bu bulgu ile bilim adamları, eğitimde yapıcı, uygulayıcı ve aktif
bir metot izlenmesinin gerekliliğine işaret etmektedir.106

105 Osman Nuri Topbaş´ın kitapları gibi.


106 İrfan Başkurt, Din Eğitimi Açısından Kur´an Öğretimi ve Yaz Kursları, İstanbul: Dem Yayınları, 2013, s. 208-210.

64
3.3. Hocaların Öğretimi Yönetme Durumları ile İlgili Bulgular

Geleneksel eğitim anlayışında hocanın görevi dersi anlatmak ve öğrencileri


sınav yapmak iken günümüzdeki rolü farklılaşmaktadır. Bu bağlamda hocaların taşıması
gereken özelliklerden biri de öğretim sürecini yönetme yeterlilikleridir. Sınıf yönteminin
sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesinde pek çok unsurun etkili olduğu bilinmektedir.
Bunlardan ilki öğretim faaliyeti yapılan yerin fiziki şartlarıdır.

Hocalar öğrencilerin kendilerini rahat hissedebilecekleri demokratik öğrenme


atmosfer oluşturmak durumundadırlar. Kurslarda sağlıklı bir iletişimin tesis edilmesi için
bir takım ilke ve kuralların olması gerekmektedir. Bu kuralları öğrencilerle birlikte
belirlemeleri gerekmektedir. Eğitim sürecinde istenmedik davranışlarla zaman zaman
karşılanabilmektedir. Böyle durumlarda hocaların duygusal değil pedagojik tedbirler
almaları gerekmektedir.

Ayrıca öğretime ayrılan süre en etkili şekilde kullanılmalıdır. Konuyla ilgili


olarak hocalara öncelikle “K.K. fiziki şartlarını nasıl buluyorsunuz? Öğrencilere
uygun mudur? Değilse, ne gibi düzenlemeler yapılmalıdır?” sorusu sorulmuştur.

3.3.1. Hocaların Kur´an Kurslarının Fiziki Şartları Hakkında Düşünceleri

Tablo 7
Kur´an Kurslarının Fiziki Şartları

Sayı

Yeterli 13

Yetersiz 7

Toplam 20

Yirmi hocadan on üçü Kur´an kurslarının fiziki şartlarının iyi olduğunu, yedisi
ise yetersiz olduğunu söylemişlerdir. Verilen yanıtlar incelendiğinde Kur´an kurslarının
fiziki şartlarının yetersiz olduğunu ifade eden hocaların cami içinde, kütüphanelerde veya
eski binalarda ders işledikleri görülmektedir. Son zamanlarda Kur´an kurslarının fiziki

65
şartlarını iyileştirmeye gidildiği gözlemlenmektedir. Hocaların Kur´an kurslarının fiziki
şartları konusunda daha çok ısıtma, sıra, geniş sınıflar ve projeksiyon konusunda
yoğunlaştıkları, oturma düzeninin öğrenmeyi destekleyecek şekilde değiştirilmesi v.b.
konular üzerinde ise düşünmedikleri gözlemlenmektedir. Bunun için hocalara bir de
“Farklı düzenlemeler yapılmasına ortamınız uygun mu?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 8
Sınıfların Öğrenmeyi Destekleyecek Biçimde Düzenlenmesi

Sayı

Uygun değildir 16

Uygundur 4

Toplam 20

Yirmi hocadan on altısı sınıflarının farklı düzenlemelere uygun olmadığını,


dördü de uygun olduğunu belirtmektedir. Hocaların çoğu sınıfların dar olmasından dolayı
farklı düzenlemeler yapmalarına uygun olmadığını belirtirken bazıları ise vakit
bulamadıkları için böyle bir çaba içine girmediklerini belirtmektedir.

3.3.2. Kurs Kurallarının Belirlenmesi

Etkili bir sınıf yönetiminin sağlanabilmesi için öğrencilerin kendilerinden


beklenen davranışları, kuralları bilmeleri gerekir. Bu davranış ve kuralları öğrenciler
ortaya çıkacak olumsuz olaydan sonra da öğrenebilirler fakat bu yöntem hem uzun zaman
alır hem de olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle hocaların
kursların başladığı ilk günlerde bu kuralları öğrenciler ile birlikte belirlemeleri
gerekmektedir. Öğrencilere bu kurallara uymanın önemi ve yararları anlatılmalıdır. Bu
şekilde öğrenciler de kendi belirledikleri kuralları daha kolay benimserler ve daha çok
titizlikle uymaya çalışırlar. Konuyla ilgili hocalara “Uyulması gereken kuralları
belirlemekte misiniz? bu kurallar hakkında bilgi verebilir misiniz? Kuralları
belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?” sorusu sorulmuştur.

66
Tablo 9
Hocaların Kurs Kurallarının Öğrenciler ile Birlikte Belirleme Durumları

Sayı

Kendim belirliyorum 13

Öğrencilerle birlikte belirliyorum 6

Belirlemiyorum 1

Toplam 20

Yirmi hocadan on dokuzu öğretim sürecinde uyulması gereken kuralları


belirlediklerini belirtirken birisi belirlemediğini söylemiştir. Nedenini ise öğrencileri çok
sıkmak istememesi olarak göstermiştir. On dokuz hocadan on üçü bu kuralları kendileri
belirlerken sadece altısı öğrenciler ile birlikte belirlemektedir. Bu kuralların içeriği ise
daha çok giriş çıkış saatleri, temizlik, giyim kuşam, teneffüs saatleridir. Birkaç hoca ise
bu kuralları belirlerken öğrencilerin durumunu göz önünde bulundurduklarını
söylemektedir.

Bu durum hocaların öğrenme ve öğretme sürecine öğrencileri de katma


konusunda eksik oldukları daha çok öğretmen merkezli geleneksel öğretmen anlayışına
sahip oldukları söylenebilir. Bu konu ile ilgili olarak bir de hocalara “Öğrencileriniz
kurallara uymasında sorun yaşıyor musunuz? Sorun yaşıyorsanız hangi konularda
ve neden yaşadığınızı açıklayabilir misiniz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 10
Öğrencilerin Kurallara Uyma Durumlarına Göre Dağılımı

Sayı

Evet sorun yaşıyorum 12

Hayır sorun yaşamıyorum 8

Toplam 20

67
Yirmi hocadan sekizi öğrencilerin kurallara uyma konusunda sorun
yaşamadıklarını on ikisi ise bu konuda sorun yaşadıklarını bildirmiştir. Verilen cevaplar
incelendiğinde en çok sorun yaşanılan konular sırasıyla öğrencilerin ders esnasında
konuşmaları, dersle alakasız konularda soru sormaları, gülme krizlerine girmeleri ve
şımarık davranışlarda bulunmaları şeklindedir. Hocalara bir de “K.K. herhangi disiplin
sorunu yaşıyor musunuz? Ne gibi disiplin sorunları yaşıyorsunuz? Bu tip sorunları
çözmede nasıl bir yol izliyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 11
Hocaların Disiplin Sorunu ile Karşılaşma Durumlarına Göre Dağılımı

Sayı

Evet 9

Hayır 11

Toplam 20

Yirmi hocadan on biri herhangi bir disiplin sorunu ile karşılaşmadıklarını


belirtirken dokuzu disiplin sorunu ile karşılaştıklarını söylemişlerdir. Yaşadıkları disiplin
sorunları, öğrencilerin saygısız davranışları ve sözleri, ders işlenmesini engelleyecek
kadar sınıf düzenini bozma ve kadın hocaları dinlememektir. İstenmeyen davranışlar
doğru zamanda ve doğru şekilde müdahale edilmediği takdirde öğrenme ve öğretme
sürecini olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle hocaların sınıfta olup bitenleri düzenli olarak
izlemeleri tespit edilen sorunlar karşısında duygusal ve ani tepkiler yerine sonuca
götürecek akılcı çözümler üretmeleri gerekmektedir.

3.3.3. Zaman Yönetimi

Öğretim sürecinde zamanın etkili kullanılmasının ön koşulu planlı ve programlı


olmaktır. Bunun için hocaların öncelikle derslerine hazırlıklı gelmeleri gerekmektedir.
Neleri, niçin ve nasıl yapacaklarını önceden belirlemeleri çok önemlidir. Öğrenim
sürecine katkıda bulunmayan zaman kaybettirici şeylerden uzak durulmalıdır. Eğitime
ayrılan süre kesinlikle israf edilmemelidir. Bu sürecin çeşitli yöntem ve araç gereçlerle

68
desteklenerek öğrencilerin bu süreçten olabildiğince istifade etmeleri için gerekli
tedbirler alınmalıdır. Zaman yönetimi konusunda ne durumda olduklarını tespit etmek
amacıyla hocalara “Derslerde zamanla ilgili sıkıntı (sürenin yetmemesi vb.) yaşıyor
musunuz? Bu tip sıkıntıların çözümü için neler yapıyorsunuz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 12
Hocaların Zaman Yönetiminde Sıkıntı Yaşayıp Yaşamadıklarına Göre Dağılımı

Sayı

Sıkıntı yok 13

Sıkıntı var 7

Toplam 20

Yirmi hocadan on üçü ders esnasında zamanla ilgili herhangi bir sıkıntı
yaşamadıklarını, yedisi ise zaman sıkıntısı yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Zamanla ilgili
sıkıntı çekmediklerini belirten hocaların bazıları öğrencilerini yaş gruplarına uygun
düşecek şekilde ayırarak sınıf mevcudatını iki gruba bölüp eğitim sürecini daha etkili
kullandıklarını belirtirken bazıları da ellerinde plan ve programın bulunduğu içi herhangi
bir sorun yaşamadıklarını söylemişlerdir. Ders işleme esnasına zaman sıkıntısı çeken
hocalar ise, ailelerin bu çocukları ders bitiminden önce gelip almalarını veya öğrencilerin
davranışlarını neden olarak göstermişlerdir. Çocukların davranışları konusunda
çözümleri veliler ile görüşmek şeklindedir.

3.4. Hocaların Öğretimi Değerlendirme Durumu ile İlgili Bulgular

Ölçme ve değerlendirmenin amacı öğretim ortamını kontrol ederek etkin


öğretime ulaşmaktır. Ölçme ve değerlendirme ile yapılan eğitimin amacına ulaşıp
ulaşılmadığı, ulaştıysa derecesi ulaşmadıysa nedenleri ortaya çıkarır. Sonucun doğruluğu
ise dayandığı gözlem ve ölçmelerin doğruluğuna ve değerlendirmelerin uygunluğuna
bağlıdır. Ölçme ve değerlendirme belirlenen hedef davranışları değerlendirme, eksik
veya öğrenilmemiş davranışları tespit etme, öğretim sürecinde kullanılan teknik ve

69
yöntemleri değerlendirme, öğrencileri yeteneklerine göre yönlendirme fırsatı sunmakta
ve öğrenci başarısını tespit etmektedir.

Planlı ve programlı eğitimin her aşamasında ölçme ve değerlendirme


yapılmalıdır. Bu şekilde değerlendirmeler yapılarak sisteme geri dönüt yapılmalı ve
sistem kendini düzeltebilmelidir. Bir ölçme aracı, tesadüfi hatalardan arınmalı, ölçmek
istenilen davranışları ölçebilmeli ve sınavın uygulanışı kolay ve zamanın yeterli olması
gerekmektedir.

3.4.1. Hocaların Tercih Ettiği Değerlendirme Biçimleri

Ölçme ve değerlendirme konusunda hocalara “Öğrencilerinizin ne ölçüde


öğrendiklerini kontrol ediyor musunuz? Nasıl kontrol ediyorsunuz? Farklı
değerlendirme biçimleri deniyor musunuz?” sorusu yöneltilmiştir.

Yirmi hocanın tamamı öğrencilerinin ne ölçüde öğrendiklerini kontrol ettiklerini


dile getirmiştir. Nasıl kontrol ettikleri sorusuna verilen cevaplar ise sırasıyla en çok test,
soru sorarak, verilenleri ezber isteyerek ve bunları not alarak, hocaların kendileri özet
yaparak ve dersi yazdırarak şeklindedir. Hocaların kullandıkları yöntemlere bakıldığında
ve farklı değerlendirme biçimleri kullanıyor musunuz sorusuna cevap vermemeleri göz
önünde bulundurulduğunda daha çok geleneksel metotlardan yararlandıkları söylenebilir.

3.4.1.1. Öğrenciye Ödev Verme

Kur´an kursu hocaların öğretimi değerlendirme kapsamında gerçekleştirmeleri


gereken işlemlerden biri de derslerde verilen ödevleri belirlemeleridir. Ödevlerin, derste
işlenilen konuların öğrencilerin daha iyi kavramasına, pekiştirip geliştirmesine katkısı
vardır. Ödevler öğrencilerde yardımlaşma, birlikte çalışma, sorumluluk üstlenme ve
başarı duygusunu paylaşma gibi özelliklerin de gelişmesine yardımcı olmaktadır.

Ödevlerin bu katkıları sağlayabilmesi için hocaların daha öğretime hazırlık


aşamasında verecekleri ödevleri düşünmeleri gerekmektedir. Hangi ödevleri, kimlere, ne
maksatla vereceklerini, bunları ne zaman, nerede ve nasıl değerlendirecekleri konusunu
da açıklığa kavuşturmaları lazımdır. Hocalar öğrencilerin özelliklerini de dikkate alarak,
onların görüş ve önerilerini alarak planlamalıdırlar. Ödev konusunda hocalara “Ödev

70
veriyor musunuz? Veriyorsanız ödevlerin yapılma durumu nasıl? Vermiyorsanız
neden?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 13
Hocaların Ödev Verme Konusunda Dağılımı

Sayı

Evet 10

Hayır 6

Ara sıra 4

Toplam 20

Tabloda görüldüğü üzere yirmi hocadan onu ödev verdiklerini ifade ederken,
altısı ödev vermediklerini dördü ise ara sıra verdiklerini söylemiştir. Verilen yanıtlardan
bazıları şöyledir:

(H1): “Veriyorum. Yapıyorlar genelde”.

(H4): “Çok değil arada. Çünkü zor geliyor ailelere de. Ders verme diyorlar.
Verirsem gelmiyorlar yapmadıkları için. Hep sınıfta öğretmeye çalışıyorum”.

(H5): “Yok vermiyorum. Evde tekrar o kadar, ödev o. Kur´an okuma sayfaları
veriyorum evde ailelere takip ettiriyorum. Tecvitleri bulun diyorum”.

(H7): “Veriyorum. Tecvitten mesela. Din kültürü kitabı sorular var onları
yaptırıyorum. Çoğu yapıyor”.

(H8): “Veriyorum. Yapıyorlar. Haftada bir gün Cuma günü. Ezbere de


soruyorum yazdıklarını. Peygamber çocukları kaç: isimleri ne”.

(H9): “Arada veriyorum. Genellikle yapıyorlar. Netten yapıyorlar, anlamıyor ne


yazmış”.

71
(H10): “Veriyorum. Orada ise derste ise bazısı yapıyor. Veli toplantısında
bundan rica ediyorum. Siz takip edin ne var çantasında. Bir konuyu bitirene kadar değil.
Her gün farklı dersi işliyor. Tek konu olsa, aynı çocuklar öbür gün gelmiyor. Dezavantajı
ne, çocuk Cuma gelmiyorsa o zaman namaza hiç katılmadı. Velilerle açık şekilde
konuştum, bir artı eksik kalırsa o gelmediğinden şikayet etme hakkınız yok ben programı
koyuyorum”.

(H12): “Hiç. Sadece ezber veriyorum. Neden: hem yapmayacaklar hem de


okuldaki dersler var günlük kurslara gidiyorlar. Hem Kur´an kursundan soğutmamak için
bu yüzden ağırdan gidiyorum evde ders kalmasın diye. Mesela abdest duaları,
okumayabilirsin notu, anlamalarını anlattım ikna. Çocuklara nasıl anlatacağını bilmelisin
karşılığını görsün”.

(H13): “Evet. Etkinlik adı altında. En az iki defa haftada vermeye çalışıyoruz.
Ekstra şeyler de çıkıyor. Eksik enerji varsa işin içine daha iyi girsinler diye veriyoruz.
Çok nadir”.

(H18): “Ödev çok az veriyorum. Yapmıyorlar. Çalışmaları gereken şeyleri bile


çok az çalışıyorlar”.

(H20): “Evet. Etkinlik olarak. Tecvit etkinlik kitabı hep taşırlar hep yapıyorlar”.

Ödev veren hocalardan sadece birisi düzenli ödev verdiğini, birisi de verilen
ödevleri öğrencilerinin hep yaptıklarını söylemektedir. Ödev veren hocaların çoğu verilen
ödevleri öğrencilerin çoğunun yaptığını, bazıları ise yapmadıklarını ifade etmişlerdir.
Ödev içeriği daha çok ezber, özet yapma ve bilgi gerektiren sorulara cevap vermek
şeklinde bilişsel boyuta hitap etmektedir. Bu türdeki ödevler yeterli görünmemektedir.
Ödev vermeyen hocaların nedenlerine bakıldığında birincisi öğrencilerin okuldan ve
diğer kurslardan birçok ödevleri olduğu için ayrıca yüklenmek istememeleri, ikincisi ise
ödev verildiği zaman öğrencilerin yapmadıkları için gelmemeleridir. Hocaların ödevlerin
eğitim sürecindeki işlevleri, ödev verme ve değerlendirme ilkeleri vs. gibi konular
hakkında ne ölçüde bilgi sahibi oldukları ayrıca sorgulanmaya muhtaçtır.

3.4.1.2. Yazılı Sınav Yapma

72
Bu konuda hocalara yöneltilen bir başka soru şöyledir: “Sınav yapıyor
musunuz? Yapıyorsanız ne tür bir sınav yapıyorsunuz? Yapıyorsanız
öğrencilerinizin başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 14
Hocaların Sınav Yapma Durumlarına Göre Dağılımı

Sayı

Evet 16

Hayır 4

Toplam 20

Yirmi hocadan on altısı sınav yaptığını belirtirken dördü sınav yapmadıklarını


söylemektedir. Uyguladıkları sınav şekilleri ise sırasıyla test, klasik ve sözlü sınavdır.
Hayır diyen hocalardan ikisi ise öğrencilerin sınav olacağı zaman korkup gelmediklerini
bu yüzden sınav yapmadıklarını belirtmektedir. Bunun yerine birisi oyun şeklinde
öğrencilerin ne ölçüde öğrendiklerini yoklamaktadır. Hayır diyen bir başka hoca ise
sınava gerek duymadığını çünkü işlediği konuları öğrencilerden hep ezber aldığını
söylemektedir. En çok sınav yapılan iki ders ise Kur´an-ı Kerim ve tecvit dersleridir.
Başarı ise genellikle orta olarak değerlendirilmiştir.

Kur´an kurslarında okutulan derslerin arasında en çok üzerinde durulan Kur´an-


ı kerim dersidir. Bu dersi okutan hocaların Kur´an tilaveti konusunda hem pratik hem
teorik bilgileri olmalıdır. Bu bilgilerini de tatbik etmelidir. Çünkü Kur´an okumada örnek
alınacak kimsenin hatalı okuyuşu pek çok öğrencinin hatalı öğrenmesine sebep olacaktır.
Bu nedenle Kur´an´ın ehil kimselerden öğrenilmiş olması önemlidir. Kur´an dersi
yanında İtikat, İbadet, Siyer ve Ahlak dersleri de bulunmaktadır. Hocaların bu dersler ile
de ilgili gerekli bilgilere sahip olmaları ve günün ihtiyaçlarına uygun düşecek şekilde bu
bilgilerin güncellenmesi kadar bu dersleri sunmalarıyla ilgili öğretim strateji ve
yöntemlerini bilmeleri ve bu konuda kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir.

73
Konu ile ilgili hocalara “Öz değerlendirme yapıyor musunuz?
Arkadaşlarınızın sizleri değerlendirmesine izin verir misiniz? Öğrencilerin
eleştirilerini dikkate alıyor musunuz?” sorusu sorulmuştur.

Yirmi hocadan on dokuzu bu soruya evet yanıtını verirken bir kişi hayır demiştir.
On dokuz hocadan ise beşi hariç diğerleri soruyu daha çok “eleştiriye açık mısınız” olarak
algılamış, eleştiriye açık olduklarını ve gerekli gördüğünde bu eleştirileri dikkate
aldıklarını belirtmişlerdir. Bazı hocaların yanıtları şu şekildedir:

(H1): “Evet. Evet. Kendimi yetersiz gördüğüm bazı konular var”.

(H6): “Evet. Arkadaşlarımla istişare ediyorum. Türkiye’dekilerle bilgi alışverişi


doküman alıyorum”.

(H7): “Tabi ki. Özellikle küçük gruplarda aile öğrenemiyor deyince daha az
veriyorum. Kapasite dikkate alıyorum ama bazen kaçırabiliyorum. Evet. Bakıyorum ne
öğrenmediklerini geri alıyorum”.

(H11): “Yapıyorduk. Kendim eleştiri- öz değerlendirme. Evet eleştiri


yapılmasını isterim. Eğitim üçgen esası aile- çocuk- öğretmen biri eksik olursa açıklık
olur. Bu da eğitim başarısız demektir”.

(H18): “Evet yapıyorum acaba ne eksiğim var nasıl daha iyi yapabilirim
düşünüyorum. Eleştiriye açığım kimin yapacağına bakmaksızın”.

(H20): “Çok açığım. Mehmet şevki; övgü ile başlayan mektupları çöpe
atıyorum. Eksiklerini tanıman lazım ki başarılı olmalısın ve kabul etmelisin. Hocalar
arası toplantı yapıp öğrenme sürecini değerlendiriyoruz”.

Konu ile ilgili olarak bir de hocalara “Değerlendirmelerden alınan sonuçlara


göre öğretim sürecinizi gözden geçiriyor musunuz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 15
Hocaların Eğitim Süreçlerini Gözden Geçirme Durumlarına Göre Dağılımı

Sayı

74
Evet 18

Hayır 1

Olabilir 1

Toplam 20

Yirmi hocadan on sekizi değerlendirmelerden alınan sonuçlara göre eğitim


süreçlerini gözden geçirdiklerini, birisi böyle bir uygulamaya gerek duymadığını din
eğitimini iyi yaptığını düşündüğünü bildirmiştir. Birisi ise şimdiye kadar yapmadığını
ama olabileceğini söylemektedir.

3.4.2. Öğrencileri İlgi ve Başarıları Doğrultusunda Değerlendirme

Konu ile ilgili olarak hocalara “Öğrenci başarı ve ilgisini nasıl


buluyorsunuz?” sorusu sorulmuştur. Hocaların görüşleri aşağıdaki tabloda
görülmektedir.
Tablo 16
Öğrencilerin Başarı ve İlgileri ile İlgili Dağılım

Sayı

Çok iyi 2

İyi 5

Orta 3

Düşük 6

Toplam 20

Hocaların altısı ilgi ve başarının düşük olduğunu, beşi ilgi ve başarının iyi
olduğunu, dördü öğrencilerin yarısının ilgili ve başarılı olduğunu, üçü ilgi ve başarının
orta düzeyde olduğunu ve ikisi de ilgi ve başarının çok iyi olduğunu söylemişlerdir.
Verilen yanıtlardan bazıları şu şekildedir:

(H6): “Çocuğun derse olan ilgili onun başarısına çok yansıyor. İlgisiz olanlar ile
karşılaşıyoruz, iteklemek lazım, özel ders yapmak lazım. Her öğrencide başarı elde

75
edemiyoruz. Şuna da ben gitmiyorum, illa bütün çocuklara bir şey vereceğim diye başarılı
olacakların eksik kalmasını istemiyorum. Genel verilmesi gerekeni veriyorum, istidadı
olanları ayrı konumda tutuyorum. İlgisiz olan öğrencilerin üzerinde çok fazla
durduğumda bu sefer başarılı olanlar zarar görüyor esas cevheri elden kaçırmamak
gerek”.

(H7): “Başarılı öğrenciler de var çok ilgisiz öğrenciler de var. Aileden


kaynaklanıyor. Aile özen göstermiyor çocukta boşluyor”.

(H9): “Hoca başarılı olursa öğrencide başarılı olur. Çocuklar çok zeki. Kur´an
kurslarındaki eğitim sistemi çok kötü. Denetim ve teftiş yok”.

(H2): “Bu sene daha çok zorlanıyorum dikkatlerini çekmek için. Sürekli
oyalamam lazım”.

(H7): “Yarı yarıya başarılılar. Bayan hoca sıkıntısı: daha az çekiniyorlar hem
bayan hem alıştıklarından dolayı. Dersten önce toparlamaya çalışıyorum, ailelere
bildireceğim diyorum”.

(H10): “İlgi yok. Hayatın içine sokacak bir şey lazım. Parka giden hoca, bisiklete
binen hoca, voleybal oynayan hoca. Rol model benimseyecek ondan sonra etkili olacak.
Neden güle oynaya gelmiyor Kur´an kursuna? Maç seviyor, ama Kur´an da disiplin var.
Beynini çalıştırması lazım. Cuma günü bir şey yapıyoruz herkes seviyor ve gelmek
istiyor”.

Hocalara göre Kur´an kursundaki ilgi ve başarıyı etkileyen etkenlerin başında,


velilerin Kur´an kurslarına karşı tutumları gelmektedir. Üzerinde duran ve önem gösteren
velilerin çocukları başarılıdır. Bunun yanı sıra ilgi ve başarıda diğer önemli etken Kur´an
kurslarının plan, program, ders kitapları ve ilgiyi uyandıracak hem de devam ettirecek
olan derslerin içeriğidir. Son etken ise öğrencilerin okullarından ve ek kurslarından olan
derslerin yoğunluğu sonucu Kur´an kursunun ikinci plana atılmasıdır.

3.5. Hoca Öğrenci İlişkisi ile İlgili Bulgular

76
Hoca, öğrencinin öğrenmesi için gerekli olan yaşantı çevresini düzenleyen,
kontrol eden ve ona kılavuzluk yapan kişidir. Kur´an kursu öğreticisinin etkili bir din
eğitimi gerçekleştirebilmesi ve öğrencilere iyi kılavuzluk yapabilmesi için onları iyi
tanıması gerekmektedir. Öğrencilerin bilişsel, duyuşsal, dini-ahlaki gelişim özellikleri
yanı sıra ilgi, ihtiyaç, yetenek, beklentileri, hazır bulunuşları ve çevrelerini iyi bilmeleri
lüzumludur.107

3.5.1. Hocalara Göre Öğrencilerin Kur´an Kursuna Geliş Amaçları

Hocalara göre öğrencilerin Kur´an kursuna geliş amaçlarını tespit etmek


amacıyla “Kur´an kursuna gelmeyi kimler tercih ediyor? Neden?” sorusu
yöneltilmiştir.

Tablo 17
Öğrencilerin Kursa Geliş Amaçları

Sayı
Hatim için 8
Bilinçli bir şey öğrenmek için 8
Mahalle baskısı 3
Aile zoru 1
Hoca için 1
Toplam 20

Hocalardan sekizi öğrencilerin hatim için, sekizi öğrencilerin bilinçli bir şekilde
bir şey öğrenmek için ikisi mahalle baskısı ile, birer hoca da aile zoru ve hoca için
geldiklerini söylemişlerdir. Verilen yanıtlardan bazıları:

(H9): “Daha çok ilkokul öğrencileri gelmekte. Ortaokul öğrencileri ise aile zoru
ile. Öğrencilere soruyorum dersi anlatamıyorsam bana söyleyin. Daha fazla bir şey

107Mehmet Korkmaz, Kur´an Kursu Öğreticilerinin Eğitim-Öğretim Yeterlilikleri, Ankara: TDV Yayınları, 2012, s.
112.

77
öğrenmek istemiyorlar. Yeterli buluyor. Yüz otuz kişi var ortaokula giden Müslüman
öğrencilerden fakat sadece on dört kişi geliyor. Bir saatten fazla da kalmazlar”.

(H4): “İlkokul çocukları. Hatim yapmak için. Hatim Kur´an-ı okusun diye
sadece. Hatim yapılır Kur´an kursu biter”.

(H12): “Güzel, ben varım diye geliyorlar. O şıkların hiçbiri geçerli değil benim
için. Orta ikiden beş tane öğrenci var. Benden ayrılmak istemiyorlar”.

(H8): “Bilinçli gönderiyorlar. Hatta anaokulu önceden alınmıyordu şimdi talep


arttı”.

(H3): “Hem Kur´an-ı hem dini bilgiler öğrensin diye. Hatim yapmak için
gönderenler çok azdır. Balkan´da yok bu. İskeçe´de olanlar hatimden sonra bırakıyorlar”.

Yanıtlardan sırf hatim için gelenlerin daha çok merkezde yaşayanlar olduğu
anlaşılmaktadır. Balkanlardaki çocukların ise bilinçli bir şekilde devam ettikleri dile
getirilmektedir. Kur´an kursuna devam eden ortaokul öğrencileri de sadece orta bire
gidenler olup onların da aile zoru ile geldiği ifade edilmektedir. Bunların da sayıları çok
azdır. Öğrencilerin kursa geliş amaçları Kur´an kurslarındaki
motivasyonlarını etkilemektedir. Hocalar, çocukların kurstaki eğitimi
anlamlandırmalarını sağlayarak motivasyonlarını daha güçlü hale getirebilirler.

3.5.2. Öğrenci Devam Durumu

Kur´an kurslarına öğrencilerin ne derece devam ettikleri ve ilgi gösterdiklerinin


bilinmesi kurslara ilgili beklentilerin gerçekleşmesi ve yürütülecek faaliyetlerin niteliğini
geliştirmek açısından önemlidir. Öğrencilerin devamlılığının belirlenmesi için hocalara
“Öğrencilerin kurslara devamı nasıldır? Neden? Devamı artırabilmek için neler
yapılmalıdır?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 18
Öğrencilerin Devam Durumuna Göre Dağılım

Sayı

78
Her zaman geliyor 11
Arada sırada geliyor 9
Toplam 20

Mülakata katılan yirmi hocadan on biri öğrencilerin kursa devamlı geldiklerini,


dokuzu ise arada sırada geldiklerini belirtmişlerdir. Verilen cevaplardan bazıları:

(H7): “Geçen sene çok kursları olduğu için, voley bol, bale vs. Kur´an kursları
saatlerinde bunlar. Bu bizim batı Trakya’daki Kur´an kurslarının problemleri. Ailelerle
görüştüm, bu sene Kur´an kursu dışında ayarladılar”.

(H8): “Devamlı. Kursları olanlar var hatta çoğunun var ama ailelerle anlaşma
yaptık illa getirecekler”.

(H10): “Toplam otuz yedi öğrencim var. Ama aynı anda hiçbir zaman hepsini
göremezsin. Son derse on kişi kalır veya kalmaz. Düzenli bir şey yok. Haftanın beş günü
aynı yüzleri göremezsin. Ayak üstü bir şeyler yapmak lazım. Sıcağı sıcağına. 3-6 arası 10
mu gelen çocuk o çocukla tam ders bir hoca yapsın. O dağınıklık o sınıfa çekilmesin.
Gelip erken çıkacak olanlara başka hoca verilsin. Onlar da istifade etsin. Sınıf ortamı
olmalı. Her gün plan yapıyorum ama ilk önce bakıyorum kaç çocuk geliyor. 22-25 en
fazla oluyor. Ders içinde şaka yapabilirsin bir şey yapmak istersin dışardaki hoca ne
yapıyor der. Tek kişi olmalı. Rahat olamıyorum. Sınıf şart hoca rahat değil”.

(H11): “Geliyorlar. Aileleri bilinçlendirmek lazım. Diğer kurslara verdikleri


önemi Kur´an kursuna vermiyorlar. Futbol, karate vs. gibi kurslara verilen önem Kur´an
kursuna verilemiyor. On iki yaşından sonra gelmiyor. On iki yaşından sonra din ile
alakaları bitiyor. Hayat bilgisini öğreniyorsunuz, mezuniyetiniz cennete girmek
diplomalarınızı orada alacaksınız diyorum. Sorun, bu dünya için bir şey vadetmiyoruz.
Genel hastalık bu son yıllarda. Kurslar bir gevşeme var. Malzeme süper ruh kalmamış.
Teknoloji çayının verdiği bir şey bu. Rehavet. Dini duyguların zayıflaması. Literatüre
daha girmemiş. Yeşilay yeni sıraya aldı”.

79
(H12): “Devam yüzde 85 her gün. Kurs problemi konusunda toplantı yaptım ve
zorlaştırdım. Bazı öğrencilerin kursları iptal edildi. Bazıları sadece hafta sonu yaptı.
Okuyup çıkacağım durumunu İngilizce´ye gittiğinde yapıyor mu hayır. Önleyemeyiz
çünkü bizim elimizde vereceğimiz diploma. Versek te geçerli olabileceği bir şey yok.
Kur´an kursu okulla aynı olmaz. Diyaneteki gibi kur sistemi olsa katılım %70 düşer”.

(H5): “Katılım iyi. Kursların olacağı zamanı ben belirledim. Hangi saatten
olacağı mesela 5 ten sonra gidiyor. Bunu uyguladık. Haftada iki gün erken gitmelerine
izin verdim”.

(H6): “Geliyorlar. Disiplin konusunda benim hassasiyetim var. Disiplin


olmasını isterim en başından beri ailelerle konuşuyorum. Okusun ve gidelim isteyen
veliler var. Ailelerle toplantı yaparak bir okul ne kadar değerli ise Kur´an kursu da o kadar
değerli olduğunu anlattım. Daha da değerli görülmesi lazım aslında. Kurs saatlerin daha
geç saatlere almalarını ve geç kalmayacak şekilde program oturtmalarını istiyorum,
onlara nedenini anlatıyorum. Katılımı artırmak için bir kere anne ve babalar bilinçsiz
bunu anlamak gerek. Kur´an kursu ne demek neden gönderiyor, ne öğrenecek
bilmiyorlar. Sürü psikolojisi ile gönderiliyor. Hatim yapma hastalığı var velilerde. Hatim
yapma zamanı yaklaştığında katılım artar. Hoca olarak onu da kullanmamız lazım. Bunu
kullanarak katılımlarını daha formata sokabiliriz. Müzik, vs. şeyleri ortaokul lisede de
öğrenir ama Kur´an kursuna gelmezler bu yaşlarda. Çocuğu eğitirken öncelikleri iyi
sıralamamız lazım. Hepsini aynı anda öğretmek mümkün değil bunları bir sıraya koymak
lazım. Ana kapı aileleri bilinçlendireceğiz, ondan sonra bizden bir şey almasını
sağlayacağız. Hepsini birlikte yaptığında hiçbirini yapamıyor. İngilizce şu an ticari
sektöre dönüştü”.

Öğrencilerin düzenli devam ettiğini ifade eden hocaların öğrenci kitlesine


bakıldığında ya yaşları küçük olduğu için ek kurslara başlamamışlardır veya Balkan´da
bulunan Kur´an kursunun öğrencilerinden bahsedilmektedir. Hocalar Balkan´da velilerin
Kur´an kurslarını daha ciddiye aldığını söylemişlerdir. Kur´an kursuna devam konusunda
sorun şehirdedir. Düzenli olarak gelmeyen öğrenci grupları ise ek kurslarından dolayı
Kur´an kursunu ikinci plana atanlar ve Ortaokula giden öğrencilerdir.

80
Hocaların verdikleri öneriler incelendiğinde iki önemli öneri ortaya çıkmaktadır.
Birincisi, velilerin Kur´an kurslarının önemi hakkında bilinçlendirilmesi sonucu diğer ek
kursların Kur´an kursuna göre ayarlanmaya gidilmesidir. Birçok hoca bu öneriyi
uygulamış ve geçen senelere göre daha çok katılım sağlandığını ifade etmişlerdir. İkinci
öneri ise, okuyup gidenler yani düzenli olarak katılmayan öğrencilerin senenin başında
tespit edilip onlara ayrı hocanın verilmesidir. Bu şekilde hakim olan kargaşa ders işlenilen
sınıfların içine taşınması önlenecektir. Düzenli devam eden öğrencilerin de bu şekilde
zamanları boşa tüketilmiş olmayacaktır.

Öğrencilerin Kur´an kurslarına çok düzenli devamın sağlanamadığı ortaya


çıkmaktadır. Devam konusunda herhangi bir yaptırımın olmayışı bazı aksamaların ortaya
çıkmasına, planlı ve programlı eğitimin sürdürülmesine engel olmaktadır. Bu durumda
hocalar en azından gelenlere Kur´an okutalım düşüncesiyle başka kurslara gidecek olan
öğrencileri Kur´an-ı yüzünden okutmaktadırlar. Bu durum Kur´an kurslarının sadece
Kur´an-ı Kerimin ağırlıklı olarak okutulduğu bir yer olarak algılanmasına sebep
olmaktadır.

3.5.3. Hocaların Öğrencilere Örnek Olma Durumu

Din eğitimi süreci salt bilgi aktarımından ibaret değildir. Eğitim sürecinde
birbirini etkileyen belli bir ilişkiler içinde olan pek çok unsur bulunmaktadır. Bütün bu
unsurları organize eden yön veren hocalardır. Diğer taraftan hocaların kişilikleri,
tutumları ve davranışları öğrenciler üzerinde etkili olmaktadır.

Eğitim sürecinde öğrenciler hocaların verdikleri bilgilerden çok olayları anlatım


ve yaklaşım biçimlerinden ve duygusal tepkilerinden etkilenmektedir. Öğretim konusu
özellikle din olunca bu konu daha önemli hale gelmektedir. Konu ile ilgili olarak hocalara
“Öğrencilere Model olma konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?” sorusu
yöneltilmiştir.

(H2): “Kendi hareketlerime. Örneğin ilk derse selam vererek girdim hepsi çok
şaşırdı. Herkese vermeye çalışıyorlar şimdi”.

81
(H3): “Konuşurken, çok önemli tutarsız birkaç bir şey dedin mi gözden
düşüyorsun. Dinimiz açısından da böyle olmalıyız. Giyim kuşam çok önemli. Hocanın
derse hazırlıklı gitmesi önemli. Okumadan hiç gitmedim derse ben kaç senedir hocalık
yapmama rağmen”.

(H4): “Her şeyime giyinişten konuşmama, yaptığım şeylere, sosyal medyada


paylaştıklarıma kadar dikkat ediyorum”.

(H5): “Birincisi, görüntü ve imaj. Verdiğin imaja göre çocuk davranıyor.


Görüntü çocukların aklında kalıyor. Sadelik”.

(H6): “Her şeye. Örneğin, su içmekten tırnak yemeğe kadar. Her halimize”.

(H11): “Sigara içiyordum, onların önünde kesinlikle yapmıyordum, temizlik


giyim kuşam konusunda, Müslümanca hayatı öğretmek gerek. Önce kendimiz
yaşayarak”.

(H13): “Kur´an kursunda farklı camide farklı olmamamız lazım. Her yerde
aynıyım ben, evimde de dışarıda da”.

(H14): “Her şeye. Otur kalk konuşmak kızgın iken kullanılacak kelimelere her
şeye”.

(H16): “Her şeyden önce giyim kuşama dikkat ederim. Ciddiyet çok önemli
laçkalık yapılmamalı”.

(H17): “Her şey önemli. Çocuk bu yaşlarda her şeye dikkat ediyor, çoraptan,
gömleğe, tıraşından oturuşuna. Maksimum dikkat istiyor çocuklar. İki dakika geç gelmem
şikayet sebebi. Araban, telefonun nedir soruyorlar. Telefon örneği, eski yeni model,
kapitalizm bunlar aslında”.

(H18): “Şimdiye kadar ben de sizin gibi olacağım diyen yok. Ama şimdi dini
alanda meslek edinmek bağa uzak çocuklara. Ama sevmeye devam ediyorlar bir etki
yaratmışım demektir”.

82
Hocaların büyük çoğunluğunun giyim, kuşam, dil, tutum ve davranışlarla
öğrencilere model olma konusunda dikkat ettiği anlaşılmaktadır. Hocaların konuşmaları,
görüntüleri, yaşantıları kısacası her şeylerinin çocuk üzerinde etkisi bulunmaktadır. Bir
hocanın üzerinde durduğu ve altının çizilmesi gereken nokta sosyal medya
paylaşımlarıdır. Başka bir hoca ise öfke anında kullanılan kelimelere dikkat edilmesi
gerektiğine vurgu yapmaktadır. Hocalığın gerektirdiği rol modelliğin farkında oldukları
ve bu role uygun tutum ve davranışlar sergilemeye gayret gösterdikleri söylenebilir.

3.5.4. Hocaların Öğrenciler ile İletişimi

Öğretmen öğrenci ilişkisinin temel yapı taşlarından birisi de aralarındaki


iletişimdir. Sağlıklı bir iletişim için öğrencilerin öğretmenlerine rahatça soru
sorabilmeleri gerekir. Bu sorular ders ile ilgili olabileceği gibi karşılarına çıkan
problemler ile de ilgili olabilmelidir. Öğretmen öğrenci arasındaki iletişimi anlayabilmek
için hocalara, “Öğrencileriniz ile iletişiminiz nasıldır? Sizlere soru soruyorlar mı?
Soru soruyorlarsa daha çok hangi konularda soru soruyorlar?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 19
Hocaların Öğrencilerle İletişim Durumu

Sayı
İyi 12
Çok iyi 8
Toplam 20

Yirmi hocadan on ikisi öğrenciler ile ilişkilerinin iyi olduğunu, sekizi de çok iyi
olduğunu ifade etmiştir. Verilen yanıtlardan bazıları şöyledir:

(H1): “Evet. İyi. Bulundukları zamana göre mesela karnaval zamanında onlarla
ilgili”.

(H2): “Çok iyi. Soruyorlar. Geçen sene; kadın hallerinden çok soru geliyor”.

83
(H5): “Çok iyi. Sormuyorlar. Ben soru sorduğumda bile çok az cevap veren var.
Derse önem vermiyorlar”.

(H7): “Hoca öğrenci ilişkisinden ziyade arkadaşça. Soru sormakta


çekinmiyorlar. Konu dışına çıkınca müdahale ediyorum. Dersten sonra sor diyorum.
Ahiret ile alakalı çok sorular soruyorlar. Allah ile alakalı çok soru soruyorlar. Ahlaki
açıdan çok soru sormuyorlar. Gayb ile alakalı daha çok. Meleklerle alakalı. Kursta verilen
dersler ailede de yaşantılarla desteklenmiyorsa o sınıftaki ifadelerden ibaret kalıyor.

(H15): “İyi. Evet rahat soru soruyorlar. Dini konular ve güncel konular”.

(H16): “Soruyorlar, aklına gelen her bir şeyi soruyorlar. Şimdiki çocuklar güzel
sorular soruyorlar. Seviye yükseldi bizim dönemimize göre. Sorgulayan çocuklar var
karşımızda çocuklar da donanımlı olmalı boşlukları doldurabilsinler”.

(H18): “İyi buluyorum kendimi: niye dersen; üç sene önceki öğrencilerim


teneffüslerde gelip sarılıyorlar, özledim diyorlar. İyi iletişimim var kendime bağlıyorum.
Problemlerini- sorunlarını rahatlıkla bana anlatıyorlar. Ders sonrasında da zaman
veriyorum. Siz gidiyorsunuz bende gitmiyorum beş on dakika bekliyorum bana sorsunlar
ne istiyorlarsa sonra çıkıyorum”.

(H19): “İyi. Evet. Hem korkuyorlar hem de seviyorlar. Hoca ile iletişim çok
gevşedi. İlişkiler de gevşedi. Günlük hayattan daha çok soru soruyorlar. Dersten yok. Kek
nasıl yapılır öğrendim anlattım”.

(H20): “İyi. Rahatlıkla soru sorup problemlerini de anlatıyorum. Anaokulunu


sırtıma da bindiriyorum”.

Cevaplar incelendiğinde hocalara ders içi ders dışı birçok soru sorulduğu
anlaşılmaktadır.

3.5.5. Hocaların Öğrencilerinin Yetenek, İlgi, İhtiyaçlarını Bilme Durumu

Verimli bir öğrenme ortamı için hocaların öğrencilerin yetenek, ilgi ve


ihtiyaçlarını bilmeleri gerekir. Bu sayede hocalar ders programını öğrencilerin ilgi,

84
ihtiyaç ve beklentilerine uygun esnetip düzenleyebilirler. Bu özelliklere göre gözden
geçirilen öğretim sürecinde öğrenciler daha istekli ve aktif olabileceklerdir. Bu sebeple
hocalara “Öğrencileriniz daha çok nelere ilgi duyuyor? Ders verirken
öğrencilerinizin ihtiyaç, beklenti, sorun ve yeteneklerini dikkate alıyor musunuz?”
sorusu sorulmuştur.

Tablo 20
Öğrencilerin Yetenek, İlgi, İhtiyaçlarını Bilme

Sayı
Evet 10
Hayır 4
Cevapsız 6
Toplam 20

Yirmi hocadan onu öğrencilerin ilgi, ihtiyaç, beklenti, sorun ve yeteneklerini


dikkate aldığını, dördü ise dikkate almadığını söylemiştir. Geriye kalan altı kişi ise
sorunun bu kısmını cevapsız bırakmışlardır. Verilen yanıtlardan bazıları şöyledir:

(H11): “Diyalog kurabilmek. Monotonluktan uzak daha fazla ilgi çekici


oluyordu. Soru-cevap benim metodum. Evet tabi ki”.

(H16): “Çocukların yaşadığı hayatla alakalı ise, onların hayatından bir karşılığı
var ise kendilerini o hikayede buluyorlar. Film gibi bir formata koymak sonra ne olacak
vs. hayatta bir karşılığı olduğunda içselleştiriyor. Kur´an kursuna gelmesi annesinin
istediği için değil, hayatında gerekli olacağı hayatını değiştireceğini için gelmeleri
gerektiğini anlatmak gerek. Mucize motifini kullanmak. Normal kitaba romana
benzemiyor onu ayıran belli hususları anlatmak. Alt yapı oluşturulmalı ki Kur´an dersine
dikkat çekilsin. Yetenek, ilgi, beklenti vs. konusunda ders işlerken ödev verirken bir sınıf
içerisinde farklı seviyede öğrenciler olabiliyor. Aynı seviyede tutmuyoruz, aynı şeyleri
istemiyoruz. Okutmak, soru sormak buna dikkat ederek devam ediyoruz. Özel ilgi
gerektiren çocuklar: uzmanlara yönlendiriyoruz”.

85
(H7): “Gayb konusu. Farklı konuda olsak da hemen o konuya bağlıyorlar. Tabi
ki ona göre programa oluşturmaya çalışıyorum. Daha çok ihtiyaca yönelik. Daha çok
önemli konular üzerinde duruyorum. Kandillerde hediyeleşme peygamber sünneti yerine
getirelim. Bu çok hoşlarına gidiyor. Birlikte vakit geçirmekten çok hoşlanıyorlar. Piknik
düzenliyorum. Beraber bir ortamı paylaşıyoruz. Bazen mesela dersleri dışarda işliyorum.
Özellikle Allah neleri yarattı: gök yüzüne bakın vs. dikkatlerini onların üzerine
yönlendiriyorum”.

(H8): “Kur´an-ı okusun geçsin ders dinleme havasında değiller. Pek umurunda
değiller. Açık kapalı, tesettür şeyler le ilgili soruyorlar. Makyaj mesela”.

(H10): “Kitabı bilgiden çok günlük şeyler ile daha çok ilgileniyorlar. Dini hayat
ile çok irtibatlandırmak lazım”.

Öğrencilerin ilgisini en çok çeken konuların siyer, peygamberler tarihi, tecvit,


ahlak, gayb, makyaj, tesettür, güncel ve sosyal konular olduğu görülmektedir.
Dikkatlerini daha çok makyaj ve tesettür çektiğini ifade eden hocanın grubu ortaokula
giden kızlardır.

Hocalara bir de “Öğrencilerinizi tanımak için neler yapıyorsunuz? Veli,


diğer hocalar, arkadaşları ile iş birliği yapıyor musunuz?” sorusu yöneltilmiştir.
Verilen yanıtlardan bazıları şu şekildedir:

(H1): “Özel çaba sarf etmiyorum. Çocuklar kendini belli ediyor. Karakterini
tipini anlaşıyorsun”.

(H2): “İlk önce gözlemliyor. İlk üç haftam gözlemle geçmekte. Çocukların


seviyesine inmeye çalışıyorum. O şekilde iletişimimi kurmaya çalışıyorum”.

(H3): “Bir iki dersten sonra anlıyorum, sorulan sorulardan. Birde kendi köyüm
herkesi tanıyorum”.

(H4): “Tanımak için uzun süre gerekiyor. Karakteri olsun. Zeka kapasitesini fark
etmek olsun. Ailesini tanımaya çalışıyorum. Ailelerle de görüşüyorum tanımak için”.

86
(H5): “Çok yıl aynı yerdeyim, aileleri tanıyordum. Bunun faydasını gördüm
ailelerle iletişim içindeyim. Hemen aileleri ile tanışmayı tercih ettim. Nasıl ailede yetiştiği
belli”.

(H7): “Sohbet ediyorum. Çoğunu tanıdığımı düşünüyorum. 2-3 öğrencim var


çok kapalılar. Sohbet tarzı ile tanıyorum”.

(H10): “Sürekli ders içinde gözlem ile. Mahalle aynı bu bir avantaj. Yıllardır
aynı camideyim”.

(H13): “Konuşturuyorum. Aileleri de tanıyorum. Eksik işliyorum bulun bunu


aileden. Evdekilere de öğretiyoruz. Oyun oynamakta geri durmam. Espri yapıyorum,
alkış gülme esprisini ölçerim”.

(H14): “Kur´an kursuna geldiğinde tanıyorum. Çocuk olduğu için hemen


döküyorlar içlerini”.

(H16): “Daha önce kim ders verdiyse ondan bilgi alıyoruz. Performansını, nelere
dikkat ediyor, uyumu düzeni ne vs. Yeni gelen için aile ile konuşuluyor. Zamana içinde
kendim çözüyorum. Sorulardan, arkadaş iletişiminde çocuğu ele veriyor. Oturma şekli-
yürüme şekli bile bir şey verir”.

(H19): “Kolay tanıyoruz, iç içeyiz aynı köyden, annesine de hoca oldum onun
çocuğuna da aynılar. Profili tanıyorsun”.

Verilen yanıtlardan hocaların en çok aileyi gözlemleyerek çocukları tanımaya


çalıştıkları ortaya çıkmaktadır. Hocanın oturduğu yer ile çalıştığı Kur´an kursunun aynı
yerde olması öğrencileri tanımayı kolaylaştırdığı görülmektedir. Devamında sırasıyla
gözlemlemeyerek, sohbet ederek, zamana bırakarak ve önceki hocasından bilgi alarak
tanımaya çalışmak gelmektedir. Hocalar arasında öğrencileri tanıma konusunda bir birlik
bulunmamaktadır. Her hoca yıllar içerisinde edindiği tecrübeye göre deneme yanılma
yoluyla tanımaya çalışmaktadır.

Bir diğer husus ise hocaların öğrencileri dış görünüşüne bakarak tanımaya
çalışmalarıdır. Öğrencilerin dışa yansıyan özelliklerinden ziyade bunların arka planı yani

87
onlara etki eden faktörler bilinmelidir. Bunun için ise pedagojik formasyon konusundaki
donanım önemlidir. Hocalarda böyle bir donanım yoksa onlar yüzeysel olarak birkaç
gözlemle öğrencileri tanıdıklarını düşünebilirler. Bu durumda öğrenciler konusunda
yanlış kanaatlere varılması ihtimali söz konusu olabilir.

3.5.6. Hocaların Öğrencilere Rehberlik Yapma Durumu

Değişen eğitim ve öğretim anlayışları sonucunda hocaların eğitim sürecindeki


konumları ve rolleri de farklılaşmıştır. Bu yeni anlayışların ışığında hocalık sadece dersi
anlatmak, sınav yapmak veya birtakım rutin yönetim işlerini yürütmekten ibaret değildir.
Hocalar öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak, onların kendilerini
tanımalarına, sorunlarını çözmelerine çevreleri ile uyumlu bir ilişki kurabilmelerine
böylece kendilerini geliştirerek mutlu olmalarına kılavuzluk etmek durumundadırlar.

Günümüzde her alanda hızlı değişmelerin yaşandığı okulda verilen eğitim


hizmetlerin yetersiz kalması, aile yapısının farklılaşması, çalışan eş sayısının artması, aile
içindeki rollerin farklılaşması, kitle iletişim araçlarının ve medyanın etkisinin artması
sonucu yaygın din eğitimi sürecinde de rehberlik hizmetleri önemli bir ihtiyaç haline
gelmiştir. Kur´an kursu hocalarının da rehberlik ile ilgili kendilerini geliştirmeleri
gerekmektedir. Hocaların öğrencilere rehberliği dikkate alıp almadıklarını tespit
edebilmek için kendilerine şu soru sorulmuştur: “Öğrencilerinizin psikolojik, öğrenme
güçlülüğü, sağlık vs. sorunları olması durumunda neler yapıyorsunuz?”. Verilen
yanıtlardan bazıları şöyledir:

(H1): “Var. Mesela, öğrenme güçlülüğü var. Hem de Kur´an kursuna devamlı
katılmıyor, annesi de ilgilenmiyor elifbada. Yapmadığım şey kalmadı. Özel elifba resimli
kitabı aldım verdim, oyunlu fotokopiler getirdim, tabletinde elifba ile ilgili şarkılar
yükledim. Ya kendisi uğraşmadı veya faydası olmadı”.

(H2): “Var. Geçen sene. Öğrenme güçlüğü olan bir çocuk vardı. Özel eğitim
alıyordu. Hareketlerinde sorun vardı. Özel ilgileniyordum. Boyama etkinlik vs.
veriyorum. Ona verilen dersler daha hafif. En küçük başarısında bile geri dönüt
veriyordum”.

88
(H3): “Var. Öğrenme güçlüğü her sene çıkıyor. Bazı aileler vurdum duymaz.
Çok defa karşılaştım, bir örnek: tanımıyor hiçbir şey Kur´an da geri çevirsem aile kızacak.
Elifba cüzü verdim al sana hediye, oradan arada okutuyoruz. İkinci örnek: Fatiha okursan
arkadaşların duyacak şekilde, mısır veririm”.

(H4): “Var. Orta 1. sınıfta; öğrenme güçlüğü. Özel ilgilendim. Ailede bilen kim
varsa onlarla konuştum onlarla birlikte. Özel ilgi ve sabır gerekli”.

(H7): “Şeker hastalığı var. Öğrenmeyi etkilemiyor ama çocuk çok hassas.
Ağlıyor. Çok fazla üstüne düşmüyorum. Daha çok ilgileniyorum. Daha hafif
anlatıyorum. Daha sakin ilgilenmeye çalışıyorum”.

(H10): “Evet. Özel bir şeyimiz yok. Herkes gittikten sonra da özel
ilgilenemiyorum”.

(H11): “Var. Özel alıyordum. Aileleri de teskin etmeye çalışıyordum. Serbest de


bırakıyordum özgüvenleri gitmesin”.

(H14): “Var. Özel ilgileniyorum. Saatleri ayrı onların diğerleri ile birlikte
değil”.

(H19): “Her sınıfta bir şeyler bulunabiliyor. 30 kişilik sınıfta 20´si odaklanma
sorunu yaşıyor. beşi aşırı. Hiperaktivite hepsinde var. Kullandığım araçlar müsait. Gel
oku otur durumunda isen, diğer çocuklar kontrolsüz. Evet. Ayrı ayrı alıyorum, daha çok
okutuyorum, daha yumuşak davranıyorum”.

Verilen yanıtlara bakıldığında yirmi hocanın sadece ikisi öğrenme güçlülüğü


olan öğrencilerle ilgili hiçbir şey yapmadığı görülmektedir. Diğer hocaların kendilerince
deneme yanılma yoluyla bir şeyler uyguladıkları görülmektedir. Hocaların başvurdukları
yollar şu şekildedir: Çoğu bu tip durumlarda olan çocuklara özel ilgi göstermekte, ikinci
en çok tercih edilen yaklaşım aile ile iş birliği içinde bu süreci yürütmektir. Ancak bu tip
durumlarda bazı ailelerin ilgisiz davrandıklarını hocalar söylemektedir. Üçüncü en çok
tercih edilen yaklaşım ise ders bittikten sonra onlara ayrı özel ders vermektir. Birçok hoca
özel ilgi gerektiren çocuklara daha sakin, yumuşak davrandıklarını onlara daha az
yüklendiklerini, daha fazla serbest bıraktıklarını söylemektedir. Bu şekilde bu çocukların

89
kendilerine olan özgüvenlerini kaybetmeyeceklerine inanmaktadırlar. Gerekli görüldüğü
noktalarda da aileleri uzmanlara yönlendirmektedirler.

Yirmi hocadan sadece bir kişi öğrencilerinin psikolojik, öğrenme güçlüğü, sağlık
vs. sorunu olmadığını söylerken diğer on dokuz kişinin özel ilgi gerektiren öğrencisi
bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hocaların rehberlik ve psikolojik danışmanlık konularında
eğitilmeleri gerekmektedir. Çünkü birçok hoca denedikleri yöntemlerden sonuç
alamadıklarını söylemektedir.

3.5.7. Hocaların Veliler ile Görüşmesi

Hoca ile veli arasındaki sağlıklı iletişimin hem şikayet ve memnuniyetsizliklerin


giderilmesine hem de yapılan eğitimin kalitesinin yükselmesine yardımcı olacağı açıktır.
Bunun için hocaların öncelikle velilerle görüşmesi gerekir. Bu durumu tespit etmek için
hocalara “Öğrenci velisi ile öğrencinin eğitim durumu hakkında görüşüyor
musunuz?” yöneltilmiştir.

Hocaların hepsi velilerin bir şekilde Kur´an kurslarına gelerek öğrencilerin


durumlarını sorduklarını söylemişlerdir. Yanıtlar incelendiğinde bazı hocaların veli
toplantısı yoluyla bazı hocaların ise bireysel görüşmeler yoluyla velilerle görüştüğü
anlaşılmaktadır. Verilen yanıtlardan önemli görülenler şöyledir:

(H12): “Gökçelerde üç ayda bir toplantı yapıyordum. Buradakilerini


toplayamıyorum. Yine de üç ayda bir yapmaya çalışıyorum. Bizim diplomamız velilerle
görüşmedir. Anne baba ilgileniyorsa çocuklar hocaların okumadı demelerinden
çekiniyorlar”.

(H13): “Evet. İki defa yaptım geçen sene. Çok sık görüşüyoruz. Ailelerle aynı
yerlerde yaşıyoruz. Whatsapp grubum var bir de velilerle”.

(H15): “Konuşuyorum. Yoksa ilerlemek mümkün değil birçok yerde aile


ilgileniyor, geliyor, soruyor, danışıyor, bilgi alıyor. Bazen çok ilgisiz olabiliyorlar.
Çağırmazsan ayak basmıyorlar, biz çağırıyoruz o durumda. İki ayda bir düzenli toplantı
yapmaya çalışıyorum”.

90
(H4): “Evet. İlgili olanlar ile veli toplantısı yapıyorum. Aylık daha çok. Aileler
ilgisizler”.

(H6): “Evet. Her ay. Veli duyarlılığı çok önemli bu süreçte. Toplantı da veli
duyarlılığını artırmaya çalışıyorum. Toplantıdaki konuşmalarım bu çocuk önde bu geri
şeklinde değil daha çok ailelerin çocuklarını Kur´an kursuna göndererek kazandıkları
sevapları anlatıyorum. Müjdelerle yaklaşıyorum”.

(H7): “Tabi ki. Whatsapp grubum var. Ders çalışmadıysa, ödev yapmadıysa
velilere söylüyorum. Birçok şeyden haberleri yok, yaptım diyor ama aslında
yapamıyorlar. “Başında durun en azından” diyorum. Grupta bunu paylaşmıyorum. Özel
olarak mesaj atıyorum”.

(H8): “Konuşuyorum. Bir sıkıntı olduğunda direk söylüyorlar. Veli toplantısı


sene başında gerek duyduğumda. Ailelerle devamlı temastayım. Kur´an-ı Kerimine not
alıyorum mesela annesi görsün”.

(H10): “Evet. Çağırmazsam gelmiyorlar. İki ayda bir yapıyoruz”.

Yanıtlar doğrultusunda ortaya çıkan belli başlı hususlar şunlardır: hocalar


ailenin eğitim sürecindeki öneminden haberdarlar olup bunun yararını dile
getirmektedirler. Birçok çocuk ailenin haberdar olmasından çekinmekte ve bu şekilde
derslerini aksatmamaktadır. Veliler ile aynı yerde kalan hocalar veliler ile daha çok
görüşme fırsatı bulmaktadır. Bu şekilde öğrenciler daha çekingen davranmaktadır. Birçok
hoca ise teknolojiyi kullanarak veliler ile ortak whats app grupları kurmuşlar gün be gün
dersler konusunda öğrencilerin durumları hakkında velileri bilgilendirmektedir. Bazı
hocalar ise velilerin ilgisiz olduklarını ancak hocalar çağırırsa geldiklerini söylemişlerdir.
Bu durum velilerle görüşme konusunda hocaya daha çok iş düştüğünü göstermektedir.

3.6. Hocaların Kur´an Kurslarındaki Eğitim Öğretime Dair Önerileri

Hocalara “Kur´an Kursundaki eğitim-öğretimin daha verimli hale


gelebilmesi için önerileriniz neler?” sorusu yöneltilmiştir. Verilen yanıtlardan önemli
görülenler şu şekildedir:

91
(H1): “Yaz döneminde olması daha verimli. Kış döneminde çocuk çok dolu
oluyor. Kış olacak hafta sonu olacak ama bu sefer dinlenmek istiyor. Yaz döneminde
gene tatile gidenler var. Sayı açısından çok düşük olacak. Zamanı ona göre düzenlenmeli.
Yaş grubuna göre ders, kaynak da hazırlanmalı. Dini bilgiler ezbere dayalı, farklı formatta
sorduğunda bilemiyor ezbere dayalı yaptığı için. Ezbere dayalı eğitim yapmamaya
çalışıyorum. Denetim doğru düzgün olmuyor”.

(H2): “Öncelikle hizmet içi olsa çok faydası görülür. Hoca kendisini eğitecek
veya geliştirecek. Üniversiteye gittim bittim modunda olmayacak. Dünyadan haberdar
olacak. Çocuklara yaklaşmak için bilmelisin. Geride kalmış bir varlık oluyorsun. Onların
seviyesine inmelisin. Gideyim saatimi doldurayım modundalar. Kalbine dokunayım
amacı olmalı. Eskiden olan saygıyı tekrar kazanmamız lazım. Kitapların gelişmesi lazım
kesinlikle”.

(H3): “Her yerde sınıf sistemi olursa çok daha iyi olur. Hocanın kendini
geliştirmesi, kuralların olması, PC, projeksiyon her sınıfta var olması. Her çocuk aynı
öğrenmiyor, kimisi görerek”.

(H4): “Çok çalışmak lazım. Kişinin kendi çalışması ile olmuyor sadece her
kurumun eksiği vardır. Kurum olarak çalışması gerekiyor. Hep beraber çalışmamız lazım
ciddi anlamda. Kişi neyde gerekli ona göre bir şeyler çıksın. Uğraşmak lazım. Oku çık
dışında bir şey yapılmalı. Bunun bilincinde olunmalı. Para olarak sadece bakılmamalı.
Aile bilinçlendirmeli neden Kur´an kursuna gönderiyorlar”.

(H6): “İstişare toplantıları olmalı. Kopukluk var. Akıl akıldan üstündür.


Boşaldığımız için yeniden dolmamız lazım. Havuz dolu olabilir temiz almayan su çamur
oluyor o hoca. Yosun tutuyoruz. Hizmetin önemini duymaya daha fazla ihtiyacımız var”.

(H7): “Düzenlemeye gidilmesi lazım. Çok fazla değişik gruplardan öğrencim


var: anlama seviyeleri çok çok farklı. Seviye tespiti yapılmalı. Ailelerin de desteklemesi
lazım. Hocanın tek başına eğitim vermesi bir şey ifade etmiyor. Evde dini yaşantılara
dikkat eden ailelerin çocukları çok farklı oluyor. Aileler de desteklendiğinde tam eğitim
olmuş oluyor”.

92
(H9): “Daha sıkı bir program. Ve program değişmeli. Daha fazla kitap.
Etkinlikler. Onları çekecek bir şey”.

(H10): “Mobil hoca olmalı erken çıkacak olanlarla ayrı ilgilenecek kişi normal
sınıfta kalanların dikkatini dağıtmayacak)”.

(H12): “Önerim ailelere bunun değerini- kıymetini- öneminin anlatılması.


Kimliklerini korumaları için çok hayati bir mesele olduğunu anlatarak bilinçlendirerek
daha başarılı hale getirilebilir. Müftülüğe yeni projeler sunulması, ARGE´nin
çalıştırılması. Bunun bilincinde olmaları hocaların. Zaman zaman seminerlerin daha fazla
olması bu şuuru uyandırmak için. İnsan buna muhtaçtır. Hep uyar, ayeti kerimede insan
hep unutkandır. Rehavete düşüyorum. Denetim mekanizmasını hissetmediği zaman
rehavete kapılıyor. Yapılan iş angarya oluyor. Bu çocuk ve ailelere de yansıyor. Yapılan
işin ne kadar önemli olduğu Peygamber varisliği yapıldığının bilincinde olmalı. Online
takip mesela. Kur´an kursuna bakış açısı farklılığı bu zamanda gerçekleşmesi zor, ama
ileride olur. Denetim mekanizması elektronik. İhsan kaybı. Rehavet gafleti gaflet delaleti
doğurur o da cehennemi”.

(H13): “Var olan İngilizce kurslarının kaldırılması. Kur´an kursları saatinde


yapılan etkinliklerin kaldırılması. En azından saatleri ayarlansın. Geceleri buraya
getiremezsin İngilizceyi akşam taşısınlar. Şart koştum. Daha iyi eğitim sunmak için
öğrencilere o öğretmenin iyi olması. Kendini görmüş olması lazım. Kitaptan olmaz.
Makine mühendisi kitaptan okunarak nasıl olmadığı gibi bu da aynı şekilde”.

(H15): “Öneri var ama uygulaması zor. 1. Devlet açısından rahat değiliz. 2. Aile
dine sıcak bakmadıkları için sıcak bakmaz. Hatim kalkması benim önerim. Hatim olduğu
yıl ders işlenmiyor. Diğer çocuklar arkada kalıyor. Bilen de bilmeyen de yapmak istiyor.
Aile Kur´an kursunu en son görüyor, sorun oradan başlıyor. Otuz çocuktan altı tane
öğrenci sadece İslami dini öğrenmek için geliyor”.

(H16): “Disiplin –Öğretmenin davranışları söz ve hal aynı olması / Sık sık tekrar
/Dini konular bu yaştaki çocuklara temelin atılması lazım/ Aile ile veli işbirliği kesinlikle
şart. / Hoca ağırlığını koymalı. Yoksa başarı beklememeli. / Çocuk psikolojisini bilmeli
anlamsı lazım. ( karşına çıkacak olan çocuğun psikolojisinden anlamsı şart) / Yazı

93
kullanılmalı. / Hocanın kendisini yetiştirmesi. Hocanın bu memlekette görev yapabilmesi
için kendisini iyi yetiştirmesi lazım. Farklı toplumlara cevap verebilecek şekilde
geliştirmeli”.

(H17): “Daha kaliteli olması için daha kaliteli elemanların yetişmesi için. Uygun
bir program yapılması şart. Yeni göreve alınacak kişi de kontrolden geçirilmeli.
Türkiye’ye bile gönderilebilir. Ne bildiği ne yaptığı pek ilgilenilmiyor. Sonra
düzeltilmesi zor. Ama başlamadan önce kontrol altına alınabilir. Yaşlı hocalar artık
emekli olmalılar. Kurs saatleri: aileler le de konuştuk, hafta sonu olsa çocuklar daha rahat
olur. Aile dokunulmaz görüyor, yaz döneminde olmasında fayda var. Bir sene denedik: 1
sene önce başlattık. O yıl inanılmaz verim aldım. Kurs yok, okul yok, hava iyi, rahat
istediğimiz kadar ders işleyebildiğimiz bir dönem. Hocalar karşı çıktı. O sene 4 aylık ders
yaptık bir ayda. Kışın bir ay tatil onları cezbetmedi”.

(H20): “ARGE ve fıkıh komisyonu oluşturulmalı. Denetleme kurumu olmalı.


Ortak Müfredat uygulanırsa, sıkı programlı ders gelecek, teftiş gelecek denetim gelecek
istenmiyor. Motivasyon olarak her sene bir öğretmen ön plana çıkarılmalı”.

Verilen yanıtlar incelendiğinde sırasıyla verilen öneriler şöyledir: denetim


kurumunun geliştirilmesi, kitap ve programların yenilenmesi, hatim konusunda bir şeyler
yapılması, ailelerin bilinçlendirilmesi, hocaların geliştirilmesi, yaz tatilinden istifade
edilmesi, ek kurs saatlerinden dolayı Kur´an kursu saatlerinin ayarlanması, kurslara PC,
projeksiyon dağıtılması ve ARGE kurumunun kurulmasıdır. Altı çizilmesi gereken bir
öneri ise hocaların kendileri öğrencilerle birebir ilgilenirken yardımcı bir hocanın
gruplarla ilgilenmesidir.

94
4. KUR´AN KURSU ÖĞRENCİLERİNDEN VE VELİLERDEN ELDE
EDİLEN BULGULAR VE YORUMLAR

4.1. Öğrencilerden Elde Edilen Bulgular ve Yorumlar


4.1.1. Mülakata Katılan Öğrencilerin Demografik Bilgileri
4.1.1.1. Öğrencilerin Yaş ve Cinsiyetleri

Tablo 21
Mülakata Katılan Öğrencilerin Yaşlarına Göre Dağılımı

Yaş Sayı
7-12 18
13 ve üstü 2
Toplam 20

Tablo 21´de görüldüğü gibi mülakata katılan öğrencilerin çoğunluğu yedi ile on
iki yaş arasında yani ilkokula devam eden öğrencilerden oluşmaktadır. Ortaokula giden
sadece iki öğrenci bulunmaktadır. Bu durum öğrencilerin ilkokulu bitirdikten sonra
Kur´an kurslarına devam etmemelerinden kaynaklanmaktadır. Öğrencilerin
cinsiyetlerine bakıldığında ise onu kız onu erkektir.

4.1.1.2. Öğrencilerin Devam Ettikleri Okullar

Şekil 5
Öğrencilerin Devam Ettikleri Okulların Dağılımı

95
ulu
rtaok
yu
na

o
n

Yunan
ilk
ok
ul
u
azınlık orta
okulu

az
ın
l ık
i lko
ku
lu
Şekil 5´de görüldüğü gibi ilkokula devam eden öğrencilerin çoğu Azınlık
ilkokullarını tercih etmektedir. Yirmi öğrenciden on beş öğrenci Azınlık ilkokuluna, üç
öğrenci Yunan ilkokuluna, bir öğrenci Azınlık ortaokuluna ve bir öğrencide Yunan
ortaokuluna devam etmektedir. Sonuçlardan anlaşıldığı gibi özellikle ilkokulda aileler
çocuklarını Azınlık ilkokullarına göndermeyi tercih etmektedir.

4.1.1.3. Din Eğitimi Aldıkları Diğer Yerler

Öğrencilerin Kur´an kursu dışında din eğitimi aldıkları kurumların tespit edilip
nedenlerinin araştırılması için kendilerine “K.K. dışında din eğitimi aldığınız başka bir
yer var mı? Varsa neresidir? Neden?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 22
Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışında Din Eğitimi Aldıkları Kurumların Dağılımı

Sayı
Almıyorum 12
İlkokul 6
Ortaokul 1
X cemaat 1
Toplam 20

96
Görüldüğü gibi yirmi öğrenciden on ikisi Kur´an kursu dışında din eğitimi aldığı
herhangi bir yerin olmadığını, sekizi ise olduğunu bildirmiştir. Bu 8 kişiden altısı
ilkokulda, birisi ortaokulda ve birisi de cemaatte din eğitimi aldıklarını söylemiştir.
Neden sorusu yöneltildiğinde ise ilkokul ve ortaokul cevabını veren çocuklar zorunlu
olduğu için bu kurumlarda din eğitimi derslerini aldıklarını ifade etmişlerdir. X cemaatte
din eğitimi aldığını bildiren öğrenci ise bunun nedenini yaz tatilini değerlendirmek olarak
açıklamışlardır.

“Yok” yanıtını veren öğrencilerden dördü ilkokul birinci ve ikinci sınıfa devam
etmeleri ve bu kademelerde din dersi bulunmamasından dolayı bu cevabı vermişlerdir.
Diğer dört öğrenci de Yunan okullarına devam etmekte olduğu için din eğitimi
almamaktadır.

4.1.2. Öğrencilerin Kur´an Kursları Konusunda Düşünceleri

Günümüzde kabul gören öğrenen merkezli yaklaşımlar doğrultusunda


öğrencilerin ne tür sorunlarının, istek ve ihtiyaçlarının olduğunun belirlenmesi büyük
önem arz etmektedir. Bu bağlamda öğrencilere Kur´an kurslarına ne kadar devam
ettikleri, derslere katılımları, Kur´an kurslarını ne ölçüde benimsedikleri gibi konularda
sorular yöneltilmiştir.

4.1.2.1. Kur´an Kursuna Devam Durumu

Öğrencilere ilk olarak “K.K. düzenli her gün gidiyor musunuz?


Gitmiyorsanız neden?” sorusu yöneltilmiştir.

Öğrencilerden on biri düzenli olarak Kur´an kursuna devam ettiğini, geri kalan
dokuzu ise düzenli devam etmediğini söylemiştir. Dört kişinin haftanın üç günü, dört
kişinin de haftanın iki günü İngilizce kursları, bir kişinin bir gün futbol kursu, bir kişinin
de üç gün PC kursu olduğu için Kur´an kursuna düzenli olarak devam etmediği
görülmüştür.

Görüldüğü gibi öğrencilerden neredeyse yarısı Kur´an kurslarına düzenli devam


etmemektedir. Devam konusunda herhangi bir yaptırımın olmayışı bazı aksamaların
ortaya çıkmasına, planlı ve programlı eğitimin sürdürülmesine engel olmaktadır. Hocalar

97
başka kurslara gidecek olan öğrencilere sadece Kur´an´ı yüzünde okutmaktadırlar. Bu
durum Kur´an kurslarının dışarıdan ağırlıklı olarak sadece Kur´an Kerimin okutulduğu
bir yer olarak algılanmasına sebep olmaktadır.

Öğrencilere bir de “Kaç yıldır Kur´an kursuna gidiyorsunuz? 12 yaşından


sonra da devam etmek ister misiniz?” sorusu yöneltilmiştir.

Yirmi öğrenciden on ikisi anaokulundan, beşi ilkokul birinci sınıftan, ikisi


ilkokul ikinci sınıftan ve bir kişi ilkokul dördüncü sınıftan beri Kur´an kursuna devam
ettiğini söylemiştir. Görüldüğü gibi öğrencilerin yarısından fazlası anaokulundan Kur´an
kursuna başlamaktadır.

Ancak bu öğrencilerden sadece biri 12 yaşından sonra Kur´an kursuna devam


edeceğini, beşi devam etmeyeceğini söylerken, on beş öğrenci ise bilmediğini
söylemiştir. Devam edeceğini söyleyen öğrencinin de aile baskısıyla bu cevabı göz önüne
alınırsa Kur´an kurslarının öğrencileri kendilerine çekmek için bir şeyler yapması
gerekmektedir.

Öğrencilere Kur´an kurslarındaki devamın artırılması konusunda “Kur´an


kursuna daha istekli gelmeniz için neler yapılabilir?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 23
Kur´an Kursuna Devamın Artırılması Konusunda Öğrencilerin Teklifleri

Sayı
Yarışmaların düzenlenmesi 6
Daha az saat ders yapılması 4
Hikaye gibi derslerin anlatılması 3
Oyun alanlarının yapılması 2
Boyamaların verilmesi 2
Kur´an okuma dışında başka derslerin yapılması 1
Derslerin yenilenmesi 1
Önerim yok 1

98
Toplam 20

Verilen yanıtlar incelendiğinde yirmi öğrenciden altısı yarışma oyunları, bilgi


yarışmaları ve Kur´an okuma yarışmalarının düzenlenmesini, öğrencilerden dördü
Kur´an kursu saatlerinin daha az olmasını, üçü derslerin hikaye metodu ile anlatılmasını
istemektedir. Bu şekilde derslerin akıllarında daha çok kaldığını söylemektedirler. İki
öğrenci oyun oynayabilecekleri yerlerin yapılmasını isterken, iki öğrenci boyamaların
verilmesini istemektedir.

Dikkat çeken iki cevap bir öğrencinin Kur´ an okuma dışında başka derslerin
yapılmasını istemesi ve bir diğer öğrencinin de yapılan derslerin yenilenmesini talep
etmesidir. Bu öğrenciler sürekli aynı şeyleri yapmaktan sıkıldığını ifade etmektedirler.

4.1.2.2. Kur´an Kurslarından Memnuniyet Durumu

Öğrencilerin devam ettikleri kuruma duydukları sevginin, motivasyon ve


yapılan eylemden memnun olma, kişiler ile olumlu ilişkiler kurma, geleceğe olumlu
bakma ve okul etkinliklerine katılımı üzerinde olumlu yönde etkisi bulunmaktadır. Aksi
durumda ise, Kur´an kursunu terk etme, Kur´an kursunda soğuma, yabancılaşma gibi
oluşabilecek olan sorunlar ve kaygılar ise olumsuz yönde ilişkiyi göstermektedir.108

Bu bağlamda öğrencilere “Kur´an Kursuna gelmeyi seviyor musunuz?”


sorusu yöneltilmiştir. Yirmi öğrenciden on sekizi seviyorum cevabını verirken ikisi biraz
cevabını kullanmıştır. Öğrencilerin konu ile ilgili olarak bir de “K.K. aileniz
göndermese yine de gelmek ister miydiniz?” sorusu yöneltilmiştir.

Yirmi öğrenciden on beşi aileleri göndermese de Kur´an kursuna gelmek


istediklerini belirtirken beşi aileleri zorla göndermese Kur´an kursuna gelmeyeceklerini
söylemişlerdir. Olumsuz verilen yanıtlardan ikisi şöyledir:

(Ö6): “Hayır. Çok tutuyorlar üç saat tutuyorlar yoruluyoruz. Her sene yanı
kitaplar aynı dersler”.

İbrahim Aşlamacı, Emrah Eker, “İmam Hatip Lisesi Öğrencilerinin Okul Aidiyeti ve Dini Tutum Düzeyleri
108

Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”, Değerler Eğitimi Dergisi, cilt 14, sayı 32, İstanbul, 2016, s. 9.

99
(Ö7): “İstemem. Çok tutuyorlar. Arada bağırıyorlar”.

Gelmem diyen beş öğrenciden üçü ortaokul birinci sınıf, birisi ilkokul son sınıf
birisi de ilkokul birinci sınıfa devam etmektedir. Orta okula giden öğrenciler Kur´an
kurslarına devam etmek istememektedirler. İlkokul birinci sınıfa giden öğrencinin yaşı
küçük ve ilk senesi olduğu için Kur´an kursuna hala alışmamış olması muhtemeldir.
Ortaokul öğrencilerinin kendilerinden yaşça küçük olan öğrencilerle aynı sınıfta aynı
dersi almalarının onları Kur´an kurslarından uzaklaştırdığı söylenebilir. Bu yaş kitlesinin
sayıları az olmasına rağmen onlar için ayrı sınıflar açılmalı, onlara uygun program, kitap
ve materyaller hazırlanmalıdır. Bu şekilde gelmeye devam edenlerin daha istekli
katılması sağlanacağı gibi diğerlerin katılması da teşvik edilmiş olacaktır.

Öğrencilere “Kur´an kurslarından genel olarak memnun musunuz?


Değilseniz, memnun olmadığınız şeyler nelerdir?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 24
Öğrencilerin Kur´an Kurslarından Memnun Olmadıkları Hususlar

Sayı

Kur´an kursu saatlerinin çok olması 4

Çok okuma verilmesi 3

Sadece Kur´an okunması 2

Derslerde farklılığın olmaması 2

Kitapların renksiz olması 1

Projeksiyon olmaması 1

Toplam 20

Yirmi öğrenciden sekizi Kur´an kurslarından memnun olmadıkları herhangi bir


hususun bulunmadığını söylerken yarısından fazlası (12 öğrenci) farklı konularda
memnuniyetsizliklerini ifade etmişlerdir. Dört öğrenci Kur´an kursu saatlerinin çok
olmasından, üç öğrenci çok okuma verilmesinden, iki öğrenci Kur´an kurslarında sadece

100
Kur´an-ı Kerim okunmasından, iki öğrenci işlenilen derslerde sınıftan sınıfa farklılığın
olmamasından, bir öğrenci ders kitaplarının renksiz olmasından ve bir öğrenci de
sınıflarında projeksiyon bulunmamasından şikayetçidir. Verilen yanıtlardan bazıları
şöyledir:

(Ö2): “Bazen 17:30´a kadar kalmamızı istiyorlar o biraz sıkıyor. Bazen Kur´an´a
hiç çalışmak istemiyorum. Sadece Kur´an öğrenmek istemiyorum. Diğer dersleri daha
çok seviyorum siyer- etkinlik vs.”.

(Ö3): “Zor etkinlik olmasın. Sadece yazı olmasın kitaplarda. Sadece beyaz sayfa
ve siyah sayfalar. Rengarenk olsun sadece resim değil. Renkli ise tüm sayfaları
çeviriyorum renksiz ise az bakıp kapatıyorum”.

(Ö8): “Ben Farklılık görmek isterdim okuldaki gibi”.

Yanıtlar incelendiğinde öğrencilerin şikayetleri oyun, spor, yarışma, etkinlikler


gibi devimsel alanla ilgili beklentiler olmayıp dersler ile ilgilidir. Memnuniyetsizlik
konularında ön plana çıkan Kur´an kurslarının ders saatleri ile Kur´an kurslarında çok
ödev verilmesi ve sadece Kur´an-ı Kerim okunmasıdır. Özellikle öğrencileri Kur´an´dan
bıktırmamak için önlem alınmalıdır. Öğrencilerin ihtiyaç beklenti ve şikayetleri de göz
önünde bulundurularak değişikliklerin yapılması beklenmektedir.

4.1.2.3. Öğrencilerin Kur´an Kurslarının Fiziki Şartları Konusundaki


Düşünceleri

Eğitim öğretim sürecini etkileyen pek çok faktör vardır. Öğretmen davranışları,
ders programı, konunun içeriği ve kullanılan yöntem ve materyaller kadar fiziksel çevre
ve eğitim yapılan mekanlar da eğitim öğretim faaliyetlerini etkilemektedir. Fiziki
koşulların eğitim faaliyetlerini sınırlayıcı veya destekleyici etkisi bulunmaktadır. Kur´an
kurslarının da fiziki şartları, öğrencilerin Kur´an kurslarında bulunmayı sevip
sevmemelerini, öğretim kalitesini ve sonuçlarını etkilemektedir.109 Öğrencilere Kur´an
kurslarının fiziki şartları konusunda dört soru sorulmuştur. Bunlar sırasıyla

İsmail Aydoğan, “Okul Binalarının Özellikleri ve Öğrenciler Üzerine Etkileri”, Milli Eğitim Dergisi, cilt 42, sayı
109

193, 2012, s. 10.

101
“Üşüdüğünüz ya da çok sıcakladığınız oluyor mu?”, “Sıralarınız nasıl? Kaç kişi
oturuyorsunuz?”, “Oyun oynayabileceğiniz bir alan var mı?” ve son olarak “WC
ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz?” dur.

Üşüdüğünüz ya da çok sıcakladığınız oluyor mu? sorusuna çocukların çoğu


sınıfların ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğunu, kalorifer, klima ve ufo gibi ısıtıcıların
olduğunu söylemişlerdir. Bu konuda Kur´an kurslarında herhangi bir sıkıntının olmadığı
görülmektedir.

Sıralarınız nasıl kaç kişi oturuyorsunuz? sorusunda iki cevap ortaya


çıkmaktadır. Birincisi öğrencilerin yarısı camide ders yaptıkları için yerlerde, taburelerde
veya odun sıralarda uzun süre oturduklarını ve bu nedenle ayaklarının tutulduğunu ifade
etmişlerdir. Bu öğrenciler masa ve sandalye istemektedir. Öğrencilerin diğer yarısı ise
normal sınıflarda sıralarda ikişer kişi oturduklarını herhangi bir sıkıntılarının olmadığını
şeklindedir.

Oyun oynayabileceğiniz bir alan var mı? sorusuna öğrencilerin yarısı oyun
alanının olmadığını cami bahçesinde de oyun oynamalarına çok izin verilmediğini dile
getirirken diğer yarısı oyun olanlarının bulunduğunu, futbol sahası, park büyük bir bahçe
ve salıncağın bulunduğunu ifade etmektedir. Bu cevaplardan da görüldüğü gibi Kur´an
kurslarının fiziki şartları bulundukları bölgelere göre farklılaşmaktadır. Son zamanlarda
müftülük tarafından olumlu adımlar atılmakta cami içinde ders yapan Kur´an kurslarına
cami dışında sınıflar ayarlanmaktadır. WC ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz? Sorusuna
ise çocukların çoğu tuvaletlerin kirli olduğundan dolayı gitmediklerini belirtmektedir.

4.1.3. Öğrencilerin Kur´an Kursundaki Öğretime Dair Görüşleri


4.1.3.1. Ders Programı Hakkındaki Görüşleri

Öğrencilere ders programı ile ilgili: “Geçen yıldan farkı var mı? Bilgiler
tekrar mı edilmekte mi? Programda değişiklikler görüyor musunuz? Yenilik var
mı? Tekrar gelmenizin sebebi nedir?” gibi sorular yöneltilmiştir. On üç öğrenci
programların sınıftan sınıfa değiştiğini belirtirken, dördü aynı şeylerin işlendiğini
söylemekte üçü ise ilk seneleri olduğu için bilgilerinin olmadığını ifade etmektedir.
Verilen yanıtlardan bazıları şu şekildedir:

102
(Ö2): “Yeni dersler eklendi. Etkinlik kitabı geldi”.

(Ö3): “Günden güne değişiyor. Uygulamalı tecvit vs. değişiyor. Her sene farklı
dersler yapıyoruz”.

(Ö5): “Aynı şeyleri yapıyoruz. Yenilik yok”.

(Ö6): “Son iki sene aynı şeyler işlenmekte. Bir kez sadece kitaplar değişti”.

(Ö8): “Aynı şeyleri öğreniyoruz sadece yeni kitaplar farklı. Hem annem zorluyor
hem kendim için. Yeni bilgiler öğreneyim diye”.

Aynı şeylerin işlendiğini belirten dört öğrenciden ikisi ilkokul altıncı sınıf, ikisi
ortaokul birinci sınıftır. Kitaplara bakıldığında iki grup kitap bulunduğu bunlardan ikinci
grup kitapların dördüncü, beşinci ve altıncı sınıflara dağıtıldığı yukarıda belirtilmişti. Bu
üç sınıfa da aynı grup kitapların dağıtılması ister istemez hocayı tekrara düşürmektedir.
Özetle Kur´an kursunun sonlarına doğru tekrara düşüldüğü ve ortaokul öğrencileri için
ders materyalinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

4.1.3.2. Öğrencilerin Öğrenmek İstedikleri Dersler ve Konular

Bir öğretim kurumunda derslerin öğrencilerin ilgisini uyandıracak şekilde


öğrenci ve öğreticilerin de beklentileri dikkate alınarak sürekli güncellenmesi ve
geliştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda sağlıklı düzenlemelerin yapılabilmesi için
öğrencilerin de görüşlerine başvurulmalıdır. Bu nedenle öğrencilere “K.K. din ile ilgili
hangi konuları öğrenmek isterdiniz?” sorusu sorulmuştur. Verilen yanıtlar Tablo 8´de
görülmektedir.

Tablo 25
Öğrencilerin Öğrenmek İstedikleri Konuların Dağılımı

Sayı
Tecvit 6
Hepsini 4
Siyer 3

103
Peygamberler Tarihi 2
Ahlak – Kur´an-ı Kerim 1
Siyer ve Peygamberler Tarihi 1
Helal-Haram 1
Elifba 1
Hiçbir şey 1
Toplam 20

Öğrencilerden altısı tecvit, dördü var olan derslerin hepsini, üçü siyer, ikisi
Peygamberler Tarihi, biri siyer ve peygamberler tarihi, biri ahlak ve Kur´an, elifba, biri
de hiçbir şey öğrenmek istemediğini belirtmiştir. En çok tecvit dersinin istenmesinde
tecvit kitabının hocaların da cevaplarında görüldüğü gibi yeterli, öğrencilerin seviyesine
uygun, renkli, şema, tablo vs. içeren bir kitap olması etkili olmuş olabilir. Bunun yanı sıra
bu derslerde uygulama imkanının olması da ilgiyi artırmaktadır. Bir öğrenci de olsa hiçbir
şey öğrenmek istememesi düşündürücüdür.

Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise öğrencilerin Ezber Dua ve
Sureler dersini istememesidir. Buradan anlaşıldığı gibi öğrenciler ezberden
hoşlanmamaktadır. Ancak ibadetler için gerekli olan dua ve surelerin ezberletilmesi
Kur´an kursunun amaçlarındandır. Ezberlerin yapılması daha zevkli hale getirilmelidir.
Bunun için ezberlerin anlamlarının öğretilmesi, anlamları üzerinde güncel çıkarımlar
yapılması ve verilen mesajların anlaşılmaya çalışılması gerekmektedir. Bu durum
ezberlere karşı ilgi ve istek uyandırıp duaların ezberlenmesini cazip hale getirebilir.

4.1.3.3. Öğrencilerin Hocaların Ders İsleyiş Biçimi Konusundaki


Görüşleri

Öğrencilerin öğrenme sürecine aktif olarak katılmaları sonucunda daha kalıcı ve


anlamlı öğrenme gerçekleşmektedir. Aktif öğrenmenin gerçekleşmesinde ise öğrencinin
içinde bulunduğu öğrenme ortamı ve kullanılan öğretim strateji yöntem ve tekniklerin
önemlidir. Bunun için öğretme- öğrenme süreci tüm öğrencilerin potansiyellerini tam
olarak kullanabilecekleri şekilde düzenlenmelidir. Bu noktada öğrencilere “Hoca sizinle

104
dersi nasıl işlemektedir? İlgi sorun ve ihtiyaçlarınızı karşılamakta mıdır?” sorusu
sorulmuştur. Verilen yanıtlardan bazıları şu şekildedir:

(Ö1): “İşlemiyor sadece Kur´an okuyor”.

(Ö2): “Hoş geldiniz ve selam vererek başlıyor. Sonra açın kitapları öyle işte.
Bazen eski dersten sorular soruyor hatırlamak için. Ezberleri soruyor”.

(Ö3): “Şakalar yapıyor, eğlenerek, güldürerek. Evet sorular soruyor cevaplıyor.


Ya da araştırma olarak veriyor”.

(Ö5): “İlk Kur´an okuyoruz, dini bilgiler yapıyoruz. Eskisini hatırlatıyor. Soru
soruyor. Bildiklerimiz şeyler 4. sınıftan beri aynı şeyleri yapıyoruz”.

(Ö6): “Önce Kur´an sonra o günkü dersi ne varsa programda. Soru soruyor.
Bazen sözlü yazılı da yapıyoruz”.

(Ö7): “Özet, okurken sorular soruyor”.

(Ö8): “Fotokopi çıkarıyor, tahtayı boğuyor”.

(Ö11): “Yazı veriyor bizlere”.

(Ö20): “Önceki konunun özetini bize anlatıyor. Ödevler veriyor. Etkinlik


yapıyoruz. Her hafta bir karton yapıyoruz. Tren şeklinde bazen ders işliyoruz”.

Verilen yanıtlardan hocaların çoğunun klasik yöntemlerden düz anlatım ve soru


cevap metodunu kullandığı anlaşılmaktadır. Hocalardan bazıları derse başlamadan önce
önceki derslerin özetini vermektedir. Bir çocuk hocasının ödev olarak bir sonraki konuyu
okuma olarak verdiğini, bir çocuk ise hocaların sınav yaptığını belirtmiştir. Bir öğrenci
de olsa dördüncü sınıftan beri aynı şeyleri işlediklerini söylemesi düşündürücüdür.

4.1.4. Öğrencilerin Hocaları ile İlişkilerine Dair Bulgular


4.1.4.1. Öğrencilerin Kur´an Kursu Hocaları Hakkında Düşünceleri

Konu ile ilgili olarak öğrencilere öncelikle “Okulunuz ile K.K.


karşılaştırırsanız en sevdiğiniz öğretmeniniz kimdir? Neden?” sorusu sorulmuştur.

105
Tablo 26
Öğrencilerin Okul veya Kur´an Kursu Hocalarını Sevme Durumlarına Göre
Dağılımı

Sayı
İkisi de 6
Okul öğretmenim 8
Kur´an kursu hocam 6
Toplam 20

Verilen yanıtlar incelendiğinde sekiz öğrenci okul öğretmenlerini, altısı Kur´an


kursu hocalarını daha çok sevdiklerini belirtirken altısı da hem okul öğretmenlerini hem
de Kur´an kursu hocalarını sevdiklerini söylemişlerdir.

Kur´an kursu hocalarını daha çok sevdiğini söyleyen öğrencilerin gösterdikleri


nedenler ise Kur´an kursunda eğlenmeleri(Ö5), hocalarını tatlı bulmaları(Ö6), (Ö7), iyi
öğretiyor olmaları(Ö8), (Ö13), tahtaya yazmalarına izin vermeleri ve başka kursları
varken on beş dakika önce bırakmaları şeklindedir(Ö10). Okul hocalarını daha çok
sevdiklerini ifade eden öğrencilerin nedenleri ise dersi anlatma şekillerinden hemen dersi
anlayabiliyor olmaları(Ö1),(Ö2),(Ö3), okul öğretmenlerini daha samimi bulmamaları
onlarla sohbet edebiliyorken Kur´an kursu hocalarından çekinmeleri(Ö4), okul öğretmeni
psikolog gibi davranması empati yaparak onları daha iyi anlaması(Ö9), ödev
yapmadıklarında bağırmamaları (Ö11), resim yapmalarına izin vermesi ve onları
şımartması (Ö12),(Ö20) şeklindedir.

Öğrencilere bu bağlamda bir de “Hocaların beğendiğiniz ve beğenmediğiniz


yanları nelerdir?” sorusu yöneltilmiştir. Verilen yanıtlar incelendiğinde on bir öğrenci
hocaların beğenmedikleri bazı özelliklerinin bulunduğunu ifade etmişlerdir. Bunlardan
altısı hocalarının bağırmalarından, üçü çok ders verip çok saat tutulmalarından, ikisi de
teneffüse bırakmamalarından dolayı rahatsız olduklarını söylemişlerdir. Öğrencilerin
dokuzu ise hocalarının beğenmedikleri bir tarafı olmadığını belirtmiştir. Öğrencilerden
hiçbiri hocalarının ayırım yaptığını, adaletsiz olduklarını, başkalarının yanında
azarladıklarından veya küçük düşürücü tutumlarda bulunmalarından bahsetmemiştir.
Hocaların bu yönde uygulamalarının bulunmadığı söylenebilir.

106
4.1.4.2. Öğrencilere Göre Velilerinin Hocalarla Görüşme Durumu

Çocukların gelişmelerine yardımcı olmak, dini bilgileri daha kolay


kazandırmak, dini duyguyu güçlendirmek ve topluma ayak uydurmalarını sağlamak için
Kur´an kursu hocalarının velilerle işbirliği önem taşımaktadır. Bu bağlamda öğrencilere
“Ailenizden hocalarınız ile hakkınızda görüşme yapmak için kursa gelen var mı?”
sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 27
Öğrencilere Göre Velilerinin Hocalar Görüşmesinin ile iletişimleri Dağılımı

Sayı

Görüşüyor 13

Arada görüşüyor 4

Görüşmüyor 3

Toplam 20

Yirmi öğrenciden on üçü velilerinin kendileri hakkında hocaları ile görüşmeye


geldiklerini, dördü ara sıra geldiklerini, üçü ise gelmediklerini söylemiştir. Verilen
yanıtlardan bazıları şöyledir:

(Ö2): “Evet ailem. Bazen hiç Kur´an´a evde çalışmıyorum diye soruyor”.

(Ö3): “Soruyor. Toplantılar da oluyor. Kırılmadıysam hocama, bir sorun


olmadığında değil, ama genel olarak soruyor. Bazen bana da soruyor, nasıldı, ne dedi
hoca. Anne soruyor, nasıl geçti bugün. Hocada böyle şöyle dedi. O zaman daha çok
çalışırsın sen diyor”.

(Ö4): “Girişte konuşuyor”.

(Ö4): “Bazen. Hoca çağırdığında veya problem, kötü şey yaptığımda da”.

(Ö5): “Daha çok yolda görüşüyorlar”.

107
(Ö6): “Telefonda görüşüyorlar”.

(Ö7): “Ara sıra geliyor. Toplantılarda. Hoca çağırmadan gelmiyor”.

Buna göre velilerin neredeyse yarısı ilgisizdir denilebilir. Görüşen velilerin de


görüşmesinin niteliği araştırılmalıdır. Nitekim daha önce geçtiği üzere hocalardan
bazıları velilerin ilgisizliklerinden şikayetçilerdir. Bu yanıtların araştırmanın bütünü göz
önünde bulundurularak yorumlanması daha sağlıklı görülmektedir.

4.1.4.3. Öğrencilere Göre Hocaların Ceza ve Ödül Konusundaki


Tutumları

Diğer öğretim kurumlarında olduğu gibi Kur´an kurslarında da iyi davranışlarda


bulunan öğrencilerin ödüllendirilmesi bu tür davranışları pekiştirmektedir. Olumsuz
davranışlar ise uygun bir şekilde cezalandırılmalıdır. Fakat en ufak bir olumsuz
davranışta hocaların öğrencileri azarlaması, bağırması veya kişiye yönelik suçlamalarda
bulunması kaygı ve korku duygularının gelişmesine neden olabilir. Gerekli görülen yerde
ise tepkisiz kalınması eğitim sürecini olumsuz etkileyecektir. Otoriter ve baskıcı bir
disiplin gerginliğe yol açtığı gibi kuralsızlık da karmaşa ve düzensizliğe yol açmaktadır.
Bu nedenle öğrencilerin görüşlerine yer verilen, ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alan ve
uygulanabilir kurallardan oluşan disiplin oluşturmak önemlidir. Yanlış davranışlara iten
nedenlerin belirlenip tespit edilen sorunların çözülmesi yoluna gidilmelidir. Öğrencilere
konu ile ilgili olarak “Hocanız ceza veya ödül veriyor mu? Nasıl?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 28
Öğrencilere Göre Hocaların Ceza ve Ödül Verme Durumu

Sayı
Hem ceza hem ödül veriyor 11
Sadece ödül veriyor 8
Sadece ceza veriyor 1
Toplam 20

Verilen yanıtlar incelendiğinde yirmi öğrenciden on biri hocalarının hem ceza


hem de ödül, sekizi sadece ödül, biri ise sadece ceza motifini kullandığını söylemektedir.

108
Verilen cezalar teneffüse çıkarmama, velileri ile konuşma, ayakta durdurmak ve verilen
dersleri çalışmadıklarında on kere okumalarını verme şeklindedir. Verilen ödüller ise
hediye, yapışkan, çikolata, çay, şeker, boyama, resim çizmelerine izin verme ve teneffüse
çıkartmadır.

4.1.5. Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışındaki Dini Yaşayışları

Kur´an kursu öğrencilerinin kursta aldıkları eğitimin ve kurstaki atmosferin kurs


dışındaki inanç ve ibadet hayatlarını ne düzeyde etkilediği konusunda fikir edinmek
amacıyla kendilerine “Kur´an kursu dışında Kur´an okur musunuz? Hangi
zamanlarda?”, “Kurs dışında namaz kılıyor musunuz?” ve “Hiç oruç tuttunuz
mu?” soruları yöneltilmiştir.

Tablo 29
Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışında Kur´an-ı Kerim Okumalarına Göre Dağılımı

Sayı
Her gün 6
Ara sıra 4
Hafta sonu 4
Özel gün ve gecelerde 4
Yazın 1
Okumuyorum 1
Toplam 20

Görüldüğü üzere, “Kur´an kursu dışında Kur´an okur musunuz? Hangi


zamanlarda?” sorusuna yirmi öğrenciden altısı her gün, dördü ara sıra, dördü hafta
sonları, dördü özel gün ve gecelerde (özellikle kandillerde), biri yazın ve biri de hiç
okumadığını söylemiştir.

Tablo 30
Öğrencilerin Kur´an Kursu Dışında Namaz Kılmalarına Göre Dağılımı

Sayı

109
Kılmıyorum 6
Kılıyorum (özellikle akşam ve yatsı) 10
Özel gün ve gecelerde (Cuma, kandil geceleri ve bayramlar) 4
Toplam 20

“Kurs dışında namaz kılıyor musunuz?” sorusuna yirmi öğrenciden onu


özellikle akşam ve yatsı namazlarını kıldıklarını ifade etmektedir. Öğrenciler sabah
namazını erken olması, velilerin kaldırmaması vs. gibi sebeplerden dolayı öğle namazını
ise okulda oldukları için kılmadıklarını söylemişlerdir. Altısı kılmadıklarını neden olarak
ise yetişmediklerini ve dördü sadece özel gün ve gecelerde kıldıklarını bildirmişlerdir.

Tablo 31
Öğrencilerin Oruç Tutmalarına Göre Dağılımı

Sayı
Evet (kuş orucu, yarı ramazan, bazı 15
günler)
Ramazan´ın tamamı 3
Hiç tutmadım 2
Toplam 20

“Hiç oruç tuttunuz mu?” sorusuna yirmi öğrenciden on beşi farklı farklı
şekillerde tuttuklarını söylemişlerdir. Bazıları yarı ramazan veya ramazanın bazı
günlerini tutarken daha küçük yaşta olanlar kuş orucu tutmuşlardır. Yaşları daha büyük
olan üç öğrenci ise ramazan ayının tamamını tuttukları, iki kişi ise hiç tutmadıklarını
bildirmişlerdir. Her ne kadar dini yaşantı üzerinde Kur´an kursunun verdiği eğitim ve
oradaki atmosferin etkisi olsa da bu konuda ailenin tutumu da önemli rol oynamaktadır.

Son olarak “İleride din alanında çalışmak ister misiniz?” sorusu


yöneltilmiştir. Verilen yanıtlar incelendiğinde yirmi öğrenciden sadece üçü hoca, ikisi
vaiz olmak isterken diğer on beşi doktor, öğretmen, pastaneci, polis, kuaför, tamirci,
topçu ve boksçu olmak istemektedir.

4.1.6. Öğrencilerin Kur´an Kurslarına Yönelik Önerileri

110
Eğitim sürecinin düzenlenmesinde öğrencilerin ihtiyaç, beklenti, yetenek ve
seviyeleri göz önünde bulundurması gerektiği gibi eğitimin yeniden düzenlenmesinde de
öğrencilerin beklentileri dikkate alınmalıdır. Öğrencilerin görüşleri dikkate alındığında
yapılacak düzenlemelerden daha iyi sonuçların ortaya çıkması muhtemeldir. Özellikle
öğrencilerin kendileri için eksik gördükleri şeylerin öğrenciler tarafından tespit edilmesi
yararlı olacaktır. Bu bağlamda öğrencilere “Kur´an kurslarında en çok neyin
eksikliğini hissediyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerden sekizi herhangi bir
eksikliğin bulunmadığını söylerken geriye kalan öğrenciler farklı eksiklikler üzerinde
durmuşlardır. Verilen yanıtlar incelendiğinde sırasıyla öğrencilerden beşi oyun alanını,
üçü sıra ve tahta, ikisi sinema gününün yapılmaması, ikisi de projektörün olmamasını
eksik görmektedirler.

Bu konudaki görüşlerinin daha iyi anlaşılması için bir de öğrencilere “K.K.


olmasını istediğiniz şeyler var mı? Nelerdir?” sorusu sorulmuştur.

Verilen yanıtlardan incelendiğinde her ne kadar öğrencilerden sekiz tanesi


Kur´an kurslarında herhangi bir eksikliğin bulunmadığını söylemiş olsalar da “K.K.
olmasını istediğiniz şeyler var mı? Nelerdir?” sorusuna tüm öğrencilerin farklı farklı
tekliflerde bulundukları görülmektedir. Öğrencilerden beşi teneffüs, beşi etkinlikler
(boyama, resim vs.), dördü yarışmalar (voleybol, futbol, bilgi vs.), üçü ayrı sınıflar, biri
daha geniş sıralar ve büyük tahta, biri Kur´an kurslarının yenilenmesini (sınıfların
boyanması, hem içeriden hem dışardan değişmesi) ve biri de tiyatronun olmasını
istemektedir.

4.2. VELİLERDEN ELDE EDİLEN BULGULAR VE YORUMLARI

4.2.1. Mülakata Katılan Velilerin Demografik Bilgileri

Kur´an kurslarındaki eğitim-öğretimi tüm paydaşlarının gözünden


değerlendirebilmek amacıyla veliler de çalışmamıza dahil edilmiştir.

Velilerin Yaşları

111
Araştırmamıza katılan veliler 30, 40 yaş aralığındadır. On veliden dokuzu kadın
biri erkektir. Kadınların çoğunlukta olmasının nedeni daha çok annelerin Kur´an kursu
ile ilgileniyor olmasıdır.

Velilerin Öğrenim Durumu

Ailelerin eğitim, sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri çocukları


etkilemektedir. Ailelerin bireylerin akademik başarısını etkileyen özelliklerde anne ve
babanın eğitimi, çalışıp çalışmadığı ebeveyn çocuk ilişkisi ve yaşanılan bölge sayılabilir.

Tablo 32
Velilerin Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı

Sayı
Üniversite mezunu 5
Lise mezunu 2
İlkokul mezunu 3
Toplam 10

On veliden beşi üniversite mezunu olup bunlardan üçü Yunanistan´daki ikisi


Türkiye´deki üniversitelerden mezundur. İki veli lise üç veli de ilkokul mezunudur.

Ekonomik Durumu

Velilerin altısı ekonomik durumlarının orta, dördü iyi olduğunu beyan


etmişlerdir.

4.2.1.1. Velilerin Dini Yaşantıları

Çocukların dini gelişiminde ailenin önemi büyüktür. Aile ortamı çocuğun dini
kimliğini kazandığı ilk yerdir. Bu nedenle anne babanın din ile ilişkisi çocukta dini
kimliğin oluşmasında ve ileriki yaşlarında dini referanslı bir hayat yaşamasında hayati
öneme sahiptir. Aile dini davranışların modelidir. Dini değerler ailede yaşanıldığı şekliyle
çocuğun dünyasına girer. Bu v.b. nedenlerle velilere dini yaşantılarına yönelik sorulan
sorular ve cevapları şöyledir:

112
“İbadet eder misiniz? Hangi ibadetler?” sorusuna sekiz veli günlük beş vakit
ibadetlerini yerine getirdiklerini, iki veli ise ara sıra namaz kıldıklarını ifade etmişlerdir.

“Evde Kur´an okunur mu? Hangi sıklıkla?” sorusuna on veliden üçü her gün,
dördü bazen, ikisi kandillerde okuduklarını ve biri Cuma günleri şeklinde cevap vermiştir.
“Meal okuyor musunuz? sorusuna cevaben dokuz veli bazen, sadece bir kere, sıklıkla
okuyorum derken bir veli okumadığını söylemiştir. Evinizde dini muhtevalı kitaplar
var mı? Sorusuna verilen yanıtlar incelendiğinde ise yedi veli var demekle yetinirken üç
veli bu kitapların daha çok çocuklara yönelik olduğunu söylemiştir.

4.2.2. Velilerin Kur´an Kursundaki Eğitim – Öğretime İlgisi


4.2.2.1. Kur´an Kursunda Okutulan Dersler Hakkında Bilgi Sahibi
Olma Durumu

Velilerin Kur´an kursundaki eğitim öğretime ilgisini tespit edebilmek amacıyla


öncelikle kendilerine “Kur´an kursunda okutulan ders ve konular hakkında bilginiz
var mı?” sorusu yöneltilmiştir. On velinin hepsi Kur´an kurslarında okutulan dersler ile
ilgili bilgilerinin olduklarını söylemektedir. Konu ile ilgili olarak bir de velilerin Kur´an
kurslarına karşı tutumlarını ölçmek için “Kursta verilen ödevlerle okuldaki gibi
ilgileniyor musunuz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 33
Velilerin Kur´an Kursundaki Derslere Önem Vermelerine Göre Dağılımı

Sayı

İlk Kur´an kursu dersleri ile ilgileniyorum 2

İlk diğer dersler ile ilgileniyorum 4

İkisi ile de aynı ilgilenirim 4

Toplam 10

On veliden dördü okul ve ek kurstaki dersler ile Kur´an kursunda verilen


ödevlerle aynı derecede ilgilendiğini, dört veli ilk diğer dersleri öncelediklerini, zaman
kaldığı kadar Kur´an kursundaki derslerle ilgilendiklerini ve iki veli de ilk önce Kur´an

113
kursunda verilen ödevleri yaptırdıklarını söylemişlerdir. Verilen yanıtlardan bazıları
şöyledir:

(V1): “Daha çok. Çünkü oloimero da kalıyor orada okul derslerini bitirmiş
oluyor”.

(V2): “Şimdiye kadar hep burayı önceliyordum şimdi daha çok ortaokula önem
veriyoruz. Her şeyi bildiği için unutmasın diye”.

(V3): “İngilizcede para veriyorsun ondan İngilizce öncelikli. Para ödüyoruz.


Bırakmıyoruz ama Kur´an kursunu da bugün yarın öğrenecek”.

(V4): “Hepsini masanın üstüne bırakıyoruz hepsini bitirmeden yatmak yasak”.

(V5): “Önce okuldaki sonra Kur´an kurstaki. Neden? Okulda birçok alanda
verildiği için toparlamak zor ama Kur´an kurstaki kısa sürüyor”.

(V8): “Eve gelirse zaman kalmayabilir, Kur´an kursunda bitmesinden yanayım”.

Verilen yanıtları keskin bir şekilde ayırmanın doğru sonuçlar çıkarmada sağlıklı
olmayacağı gözlenmektedir. Çünkü ilk olarak Kur´an kursu dersleri ile ilgilendiklerini
belirten bir veli aslında çocuğu okulda ödevlerini yaptığı için evde ilk Kur´an kursu
dersleri ile ilgilendiğini söylemiştir. Bir başka veli ilk önce okuldaki ödevlerini yaptığını
belirtmekte fakat nedeni sorulduğunda okuldaki derslerin daha çok olduğu için
toparlanması daha zor olduğunu Kur´an kursunda verilen ödevler daha kısa sürede
hallettiklerini söylemiştir. Yine de velilerin Kur´an kursundaki dersleri ikinci plana
bıraktığını söylemek yanlış olmayacaktır.

4.2.2.2. Kur´an Kursundan Beklentileri

Velilerin beklentilerinin bilinmesi Kur´an kursunda yapılan eğitim öğretimin


düzenlenmesinde önem arz etmektedir. Bu amaçla kendilerine “Batı Trakya´da
büyüyen çocuklara ilave olarak öğretilmesini istediğiniz konular var mı?” sorusu
yöneltilmiştir.

114
On veliden dördü çocuklarına ilave olarak öğretilmesini istedikleri herhangi bir
dersin olmadığını söylerken geriye kalan altı veli var olan derslere ilaveten ahlak, değerler
eğitimi, dini masallar, Sünnetler, Hristiyanlık dini ve genel kültür derslerinin olmasını
istediklerini söylemişlerdir. Verilen yanıtlardan bazıları şöyledir:

(V1): “Her cumaya bir dini masal. Hocanın seçeceği masallar. Sünnetler.
Adaplar olmalı. Genel kültür ve milli şuur oluşturulsun. Hocalar öğrencilerin daha çok
severek gidebileceği sınıflar hazırlasın. Kitaplar daha renkli olsun. Bilmem ne hocanın
sınıfına göndereceğim diyerek tehdit etmemeleri, ileride o hocaya düşerse gitmek
istemeyecek kötü olarak algılanıyor o hoca sonra”.

(V5): “Yok. Saat konusunda hocaların bu konuda daha inisiyatifli olmasını


isterdim. Camide oyun parkı olmalı. Diğer kursları daha çok önemsiyoruz bence bu para
ödediğimiz içindir. Okul desen orası da zorunlu olduğu için daha önemli buluyoruz. Ama
kurstaki hoca kendisi soruyor hangi saatlerde gelecek. Yoklama alınmalı, gelmeyenler
alt seviyeden başlatsın. Hocaların formasyonu olmalı, çocuk eğitimini iyi bilmeliler.
Hizmet içi eğitimden geçmeliler, Evet kitaplar renkli olmalı. Dersi eğlenceli hale
getirmeliler. Tecvit konusunda gerektiğinden fazla yoğunlaştığında diğer dersler arka
planda kalıyor.

(V8): “Hristiyanlık dinin öğretilmesi lazım. Aşağılamadan, onlardan üstünüz


imajı verilmeden. Çünkü onların inancı o. Arap ülkeleri ile ilgili ise sadece orada
kardeşimiz var algısının değiştirilmesi Taliban savaş- aynı kategoride olmadıkları
bilmeliler. Daha çok Kur´an kursu olmalı. Çok çocuk var. Sınıfta on beşer çocuk olmalı.
Çocuğun Kur´an okumasını ancak üç saatte dinleyebiliyor. Sıkıntıdan patlıyorlar”.

Verilen yanıtlar incelendiğinde aileler en çok ahlak konusunda eksiklik


hissetmektedir. On veliden dördü ahlak, adap kavramları üzerine durmaktadır. (V6)
hadislerin ezberletilmesinden çok kazandırılması gerektiği üzerine vurgu yapmaktadır.
Yapılan ezber yarışmalardan çok dini duygunun oluşturulması daha önemli
görülmektedir. Bir veli hocaların öğrencileri diğer hocalara göndereceklerini söyleyerek
tehdit etmelerinden rahatsızlık hissetmiştir. Her sene çocukların hocaları değiştirildiği
düşünüldüğünde o hocaya düşme oranlarının bulunması da göz önünde

115
bulundurulduğunda diğer hocaların kesinlikle bir tehdit unsuru olarak kullanılmaması
gerekmektedir. Bunun sonucunda öğrenci hocası o kişi olduğunda Kur´an kursuna
gitmeyi istemeyecektir. Bu tespitinin ayrıca altı çizilmesi gerekmektedir. Bir diğer veli
Kur´an kursundan çok diğer kursların önemsenmesinin nedenini para ödemeleri olarak
izah etmektedir. Buradan da anlaşıldığı gibi aileler Kur´an kursunu ikinci plana
atmaktadır.

Bir veli, “Kur´an kursları zorunlu hale getirilmeli, yoklama alınmalı,


devamsızlıktan kalanlar bir sonraki sene aynı seviyeden devam ettirilmeliler” demektedir.
Hocaların pedagojik formasyona sahip olmaları gerektiğini önüne gelenin hoca olarak
alınmasının doğru olmadığını söylemektedir. Önemli görülen bir diğer nokta ise, Tecvit
dersine fazla önem verilmesi nedeniyle diğer derslerin ihmal edilmesidir. Yapılan
görüşmeler ve gözlemlerin sonucunda tecvit konusunun öğretiminin diğer derslerin
öğretiminden daha kolay olduğu anlaşılmaktadır. Öğrenciler birçok tecvit konusunu evde
tekrar etmeleri gerekmeden öğrenmektedirler.

Bir diğer veli ise Arap ülkelerindeki Müslümanlar ile özdeşleştiren terör olayları
hakkında öğrencilerin bilinçlendirmesini istemektedir. Sadece Arapların Müslüman
olmadığını Avrupa´da yaşayanlar arasında da Müslümanların olduğunu çocuklara
anlatılmasını istemektedir. Bu konulara Avrupa´da yaşayan çocuklar için özellikle son
sınıflara doğru kesinlikle değinilmesi gerekmektedir.

Konu ile ilgili olarak bir de velilere “Kur´an Kursuna neden çocuğunuzu
gönderiyorsunuz? Beklentiniz gerçekleşiyor mu?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 34
Velilerin Çocuklarını Kur´an Kursuna Gönderme Sebepleri

Sayı

Dinini öğrenmesi 7

Hatim 1

Sosyalleşmek ve disiplin 1

Unutmamak 1

116
Toplam 10

On veliden yedisi çocuklarını dinlerini öğrenmeleri için, birisi hatim için, birisi
sosyalleşmesi, disipline alışması için ve birisi de çocuğunun öğrendiklerini unutmaması
için gönderdiğini söylemektedir. Velilerin hepsi beklentilerinin gerçekleştiğini ifade
etmişlerdir. Burada hatim konusunda hocalardan alınan cevaplarla velilerden alınan
cevapların örtüşmediği görülmektedir.

4.2.2.3. Kur´an Kursundaki Dersler Hakkında Velilerin Görüşleri

Velilere “Kur´an kursunda takip edilen dersler Batı Trakya´daki ihtiyacı


karşılama konusunda yeterli midir?” sorusu sorulmuştur. Verilen yanıtlar
incelendiğinde mülakat yapılan on veliden yedisi programda var olan derslerin yeterli
olduğunu söylerken üçü yeterli olmadığını ifade etmiştir. Verilen yanıtlardan dikkat
çekenler şöyledir:

(V1): “Kendi yaşına göre evet yeterli. Şu anki Kur´an kursunun durum çok daha
iyi. Eleştiri noktası olarak sınıflar çok kalabalık. Hocanın daha fazla ilgilenmesi lazım.
Öğrenemeyenler ile özellikle sınıfların çok kalabalık olmasından dolayı ilgilenir mi
bilmiyorum. Velileri eleştireyim onlarda her şeyi hocadan bekliyor. Adabı edebi
hocadan öğrenmesini isterim.

(V2): “Türk kimliği öğretilsin noktasında ayrımcılığa sebep olmasından


korkuyorum. En başta gelen dini eğitimdir. Önce Müslümanlık sonra Türklük. Ama
Müslümanlık eşittir Türklük demektir aynı zamanda da”.

(V6): “Kesinlikle hayır. Nedeni de şudur. İslam’dan uzaklaştıklarını


gözlemliyoruz. Bunlar Kur´an kursundaki kalitesiz bir eğitimden kaynaklanıyor.
Yüzeysel Arapça okumadan ibaret Kur´an kursları. Kesinlikle meal öğrenmesini isterim.
Bu mealleri defterlere yazılıp yorumlamalarını isterim. Hayal ettiğim Kur´an kursu: 1.
Arapça dilini öğrenmeli. Arapça İngilizce gibi hayatımıza yabancı dil olarak girsin. 2.
Kur´an meali öğretimi ve yorumu. Arapça üçüncü sınıftan başlamalı. Anadil
oturtulmadan başka dilin devreye girmesi çocuğun gelişimi açısından negatif etki

117
yaratabilir. 3. sınıftan başlatılarak liselere kadar devam ettirilsin. Bu şekilde çocuğun
gelişimine katkıda bulunamıyoruz. Genelleme yapılırsa hiçbir faydası yok. Öğretilenler
çok hızlı unutuldu. İHL çıkışlı olmasaydım çok çok eksik kalırdım”.

(V7): “Yeterli. Resimli olan kitap daha fazla dikkatlerini çekiyor”.

(V8): “Hristiyanlığın ne olduğunu anlatmaları lazım. Temastalar sürekli


Hristiyan çocuklarla. Düşman olarak görüyorlar. Bu yaşta çocuk bu duyguyu almamalı.
Arkadaşça bir çevre oluşturulsun. Yaşam biçiminin bize yakın olduğunu bilmeliler”.

Programda var olan derslerin yeterli olmadığını ifade eden üç veli programdaki
derslere ek olarak meal dersi ve adap dersinin yanı sıra diğer hakim olan Hristiyanlık
dinin öğretilmesinin sonucu Kur´an kursundaki derslerin Batı Trakya şartlarına uygun
olacağını belirtmişlerdir.

Konu ile ilgili olarak velilere “Okuldaki din dersini nasıl buluyorsunuz?”
sorusu yönlendirilmiştir. On veliden sadece birisi okuldaki din dersinin yeterli olduğunu
söylemiştir. Dokuz veli yeterli olmadığını söylemektedir. Bunun nedeni özel okula ve
Yunan ilkokuluna giden öğrencilerde din dersi olmayışı, Azınlık ilkokulunda var olan din
dersinin ise yeterli bulunmamasıdır. Yasir İnceler tarafından yapılan araştırmada da
ilkokuldaki din dersi eksik görülmüştür.110

4.2.3. Çocukların Kur´an Kurslarına Devamı Konusunda Düşünceleri

Bir din eğitimi ne kadar nitelikli olursa olsun eğer öğrencilerin düzenli bir
şekilde devamı sağlanamazsa yapılan eğitimin başarısından söz edilemez. Kur´an
kurslarına devamın artırılması için velilerin çocuklarını teşvik etmeleri önem arz
etmektedir.

Konu ile ilgili velilere “Çocuk kursa severek mi gidiyor? Devam durumu
nasıldır? Neden?” sorusu yöneltilmiştir.

Tablo 35

110Detaylı bilgi için bakınız tez: Yasir, İnceler, Batı Trakya Türklerinde Din Kavramı ve Din Eğitimi Anlayışı,
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2010.

118
Velilerin Çocuklarının Kur´an Kursuna Devamı Konusundaki Görüşleri

Sayı

Sürekli gidiyorlar 6

Aile zoru ile gidiyorlar 1

Düzenli gitmiyorlar 3

Toplam 10

Veliler Kur´an kursuna çocuklarının severek gidip gitmedikleri konusunda


cevap vermemişlerdir. Velilerden altısı çocuklarının Kur´an kursuna hep gittiklerini, üçü
ek olarak var olan kurslardan dolayı düzensiz devam ettiklerini, biri ise aile zoru ile
gittiğini söylemiştir. Aile zoru ile gittiğini söyleyen öğrenci ortaokula devam etmektedir.
Bir veli düzenli devamın hoca ile alakalı olduğunu, hocanın kendisini sevdirmesi
gerektiğini ifade etmektedir.

Konu ile ilgili olarak bir de “Çocuğunuzun 12 yaşından sonra da K.K.


gitmesini ister miydiniz?” sorusu sorulmuştur.

Tablo 36
Velilerin Çocuklarının On İki Yaşından Sonra Kur´an Kurslarına Devam
Etmelerini İsteme Durumlarına Göre Dağılımı

Sayı

Evet 4

Hayır 1

Gerekirse 1

İsterdim ama muhtemelen olmaz 4

Toplam 10

On veliden dördü on iki yaşından sonra da çocuklarının devam etmelerini


istediklerini, birisi istemediğini, birisi gerek duyulduğu takdirde göndereceğini

119
söylemiştir. Dört veli ise on iki yaşından sonra da devam etmelerini istediklerini fakat
devam etmesi durumunda yaşları büyük olacağından arkadaşlarının dalga geçeceğini,
ortaokula gittiklerinden dolayı ders saatlerinin artmasından zaman bulamayacağını,
yaşıtları devam etmediği için küçük gruplarla birlikte olmaktan canı sıkılacağından dolayı
gitmeyeceğini ifade etmiştir. “Hayır” diyen velinin nedeni ortaokula devam eden
öğrenciler için öğrendiklerinden farklı yeni bir düzenlemeye gidilmemiş olmasıdır.
İlgililerin bu alandaki boşluğu doldurmaları gerekmektedir.

4.2.3.1. Kur´an Kurslarının Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Velilerin Kur´an kursundan beklentilerinin sadece Kur´an-ı Kerim´i yüzünden


güzel okumak mı yoksa Kur´ an kurslarında verilen derslerin çocuklarının hayatlarında
etkili olmasını mı istedikleri konusunda görüşlerini öğrenmek amacıyla kendilerine
“Kur´an Kursunun Kur´an öğrenmesi dışında çocuğunuzun hayatında etkili
olmasını ister miydiniz?” sorusu sorulmuştur. Velilerin tamamı çocuklarının Kur´an
kursunda öğrendiklerinin hayatlarında etkili olmasını istediklerini söylemişlerdir. Veliler
bu beklenti ile çocuklarını kurslara gönderdiklerini dış hayatta dinen yapılması uygun
olmayan davranışlardan Kur´an kurslarının sakındırmasını, ahlaklarını güzelleştirmesini
ve çocukların sevap ile günahı ayırt edebilmesini istediklerini ifade etmişlerdir.

Velilere bir de “Çocuğunuzun K.K. gitmesi kendisini nasıl etkiledi?” sorusu


sorulmuştur. On veli de çocuklarının Kur´ an kurslarına devam etmelerinin olumlu
katkıları olduğunu ifade etmiştir. Özellikle veliler evde çocuklarına verecekleri din
eğitiminde yeterli olamayacaklarına hocaların daha iyi bir eğitim sunabileceklerine dikkat
çekmişlerdir. Kur´an kursunda giden çocuklarının din derslerini sevmeye başladıklarını
din ile ilgili bilgiler edindiklerini daha dindar, ahlaklı ve edepli olduklarını ifade
etmişlerdir.

4.2.4. Velilerin Hocalar ile İletişimi

Hoca veli ilişkisinin boyutları değişmektedir. Sağlıklı bir hoca veli ilişkisi için
iletişim çok önemlidir.

4.2.4.1. Velilerin Hocalar ile Görüşmesi

120
Velilerin hocalarla iletişiminin ne durumda olduğunu tespit etmek amacıyla
kendilerine “Hoca ile çocuğunuzun durumunu konuşuyor musunuz?” sorusu
yöneltilmiştir. On velinin tamamı hocaları çocuklarının durumlarını görüştüğünü
söylemişlerdir. Verilen yanıtlardan bazılar şöyledir:

(V3): “Biraz takıntılıyım. Toplantı olduğunda bir şey hissettiğimde”.

(V5): “Evet kesinlikle. Ayda bir, hocayı sıkmak istemiyorum. Sadece bir sorun
olduğunda mı? Hayır sorun olmadan da her ay soruyorum”.

(V6): “Hocayı tanıyorum. Hoca çocuğumu tanımıyor. Çok çocuk var


tanıyamıyor. Çocuk kayboluyor. Hoca belki anlayabilecek kapasitede değil. Hoca ile
durumunu konuşmuyorum çünkü yeni başladık. İkincisi, zamana bırakmayı istiyorum,
önce nasıl yol alacağını görmek istiyorum, sonra konuşalım”.

(V7): “Konuşuyorum. Her sene hoca değişiyor. X hocaya alışkın X hocaya


gidince istemiyordu. Keşke aynı hoca ile devam etseler. Her sene sil baştan başlıyorlar,
sıkılıyorlar”.

(V8): “Evet. Sık sık. Hocanın sizi çağırmasını beklemiyorum”.

Görüldüğü gibi bazı veliler toplantıları dışında belirli aralıklarla çocuklarının


durumlarını sormaktadır. Hocaların çocukları tanımaları gerektiğine dikkat çeken velinin
tespitinin altı çizilmesi gerekmektedir. Bu sonuç hocaların öğrencilerini tanıma
yeterliliklerinde söylenmiştir. Bir veli ise hocaların sürekli değişmesinden rahatsız
olduğunu, çocuklarının sil baştan her sene yeni bir ilişki kurma sürecine girdiklerini ve
bu durumun çocukların Kur´an kurslarına devamı olumsuz etkilemekte olduğunu
söylemektedir, ki bu konuda duyarlı davranmak gerekmektedir.

4.2.4.2. Velilerin Hocaların Çocuklar ile İletişimi Konusundaki


Düşünceleri

Velilere “Hocaların çocuğunuzla iletişiminden memnun musunuz?


Eleştirdiğiniz noktalar var mı” sorusu yöneltilmiştir.

121
Tablo 37
Velilerin Hocaların Çocukları ile İlişkilerinden Memnuniyet Durumuna Göre
Dağılımı

Sayı

Memnunum 7

Çok memnunum 2

Memnun değilim 1

Toplam 10

Görüldüğü gibi sadece 1 veli hocaların çocuğuyla iletişiminden memnun


olmadığı, diğer 7´si memnun 2´si de çok memnun olduğunu söylemiştir. Verilen
yanıtlardan bazılar şöyledir:

(V2): “Memnunum. Hocasının erkek olmasını isterdim. Çocuk açısından erkek


daha iyi, bazı konuları daha iyi anlatır örneğin Cuma namazını, cenaze namazını”.

(V3): “Memnunum bir sorun yok. Her ne zaman bir sorun çıkarsa gidip hemen
konuşabiliyorum hallediyoruz”.

(V5): “Evet memnunum. Eleştiri olarak sadece çok disiplinli”.

(V6): “Memnunum. Yok. Geçen sene sorun vardı, kurslarımız vardı gitmesin
diyordu İngilizce öğrenmesin diyordu. Gece gitsin diyordu kursa o zaman gidemez
uykusu geliyor. Kur´an kursu saati değişse size daha uygun olur mu? Değişemez en ideal
saat üçtür”.

(V8): “Kötü. Eleştirdiğim yönü var, biraz da sevgi – saygı ile yaklaşmaları lazım.
Sert disiplin olmamalılar. Yaşları çok küçük sevgi ile yaklaşırlarsa ses yükseltme olmasın
arkadaşlarının önünde utanıyorlar. Eleştiri olmasın küçük düşürüyorlar- eleştiri dini değil
bunu anlatmaları- kendileri de yapmamaları. Korkutmamalılar. Camide korku olmamalı”.

Velilerin ikisinin hocaların disiplinlerinden, birisinin hocanın ekstra kursların


saatlerinin değişmesini talep etmesinden şikayetçi olduğu görülmektedir. Ekstra kursların

122
Kur´an kursu saatlerinde olması hocaların da şikayetçi olduğu hususlar arasındadır. Bu
konu hakkında bir çözümün bulunması hem hoca ile veli ilişkisini rahatlatacak hem de
Kur´an kursunun verimini artıracaktır.

4.2.4.3. Velilerin Hocalar ile İlgili Kanaatleri

Velilerin hocaların yeterlilikleri ve mesleki performansları konusunda


düşüncelerini tespit etmek amacıyla onlara öncelikle “Hocalar ile ilgili kanaatiniz
nedir?” diye sorulmuş, on veli de hocaları iyi ve yeterli bulduklarını söylemiştir. Sorunun
devamında “Kur´an Kursu öğreticisinin öncelikli görevi ne olmalıdır? Hocalar bu
görevde ne derece başarılıdır? Neler yapılabilir?” diye sorulmuştur. Verilen cevaplar
şu şekildedir:

(V5): “Öncelikle kendine dikkat etmeli. Hocanın dediğini yap yaptığını yapma
o şekilde düşünüyorum. Başlama saatine mesela veli açısından çok dikkat ediyorken
kendisi bu kuralı misafir için çiğneyebiliyor”.

(V6): “Birinci görevi, derse hazırlıklı gelmesi, dersin eğlenceli hale gelebilmesi
için yöntemler düşünülmeli, projektör ve akıllı tahtalar kullanılmalı. Sınıfta öğrenci
öğretmen ilişkisi aktif olmalı. Okuldaki idealist yöntemden farklı bir yöntem
benimsenmeli. Geleneksel öğretim yönteminden vazgeçilmeli yani, öğretmen aktif
öğrenci pasif anlayışından. Sıralar değiştirilmeli “P” şeklinde olmalı. Daha iyi iletişim
ve grup çalışmaları yapılmalı. Hoca ile çocuklar beraber sosyal aktivite yapmalılar.
Örneğin, çevre temizliği etkinliği, ziyaret yaşlı komşu, beraber parka gidilmeli. Beraber
bir sinevizyon gösterisine katılabilirler.”

(V7): “Hal ve hareketlerine dikkat etmeli kılık kıyafet güler yüzlü olmalı.
Psikolog gibi davranmalı. Motive etmeli çocuğu ki Kur´an kursuna çeksin. Bu şekilde de
çocuğun çalışma azmi artsın. Gerçekleştiriyor. Bu sene çok gidemiyorum küçük kızım
var diye. Kaç saat tutabilirsin düşünülmeli. Çocuk sıkılıyor üçten altı buçuğa kadar.
Sevdirmek lazım”.

123
(V8): “Çocuklara dinimizi sevdirmek. Korkarak değil- sevdirerek. Sevince daha
fazla kalır akıllarında. Ölecekmiş gibi düşünmüyorlar. Yakın bir tehdit yok ondan
yapmıyorlar.

(V10): “İşini sevdiğinde doğru yapabilir. Başka işlerle alakası olmamalı. Başka
işlerde çalışabilir. İşinin gereği gibi yaptıktan sonra”.

Velilerin yanıtlar incelendiğinde üç husus öne çıkmaktadır: Birincisi, sevdirerek


din eğitimi yapılması, ikincisi hocaların hal ve hareketleri ile davranışlarının tutarlı
olması gerektiği, üçüncüsü Kur´an-ı Kerimi yüzünden okumayı iyi öğretmeleridir.
Velilerden bir tanesi hocaların sınıfı iyi düzenlemeleri gerektiği ve derse iyi
hazırlanmaları gerekliliği üzerine durmaktadır. Bir velinin de Kur´an kursu dışında
edinilen ek işlerden dolayı bu eğitimin ikinci plana düşmesi endişesini taşımakta olduğu
görülmektedir.

4.2.4.4. Velilerin Çocuklarından Dini Alanda Meslek Edinmeleri


Konusunda Düşünceleri

Velilerin hocalık mesleğine nasıl baktıkları konusunda fikir edinmek amacıyla


“Çocuğunuzun dini alanda bir meslek edinmesini istiyor musunuz?” sorusu
sorulmuştur.

Tablo 38
Velilerin Çocuklarının Dini Alanda Bir Meslek Edinmelerini İstemlerine Göre
Dağılımı

Sayı
Evet 4
Hayır 4
Kendi tercihleridir 2
Toplam 10

On veliden dördü çocuklarının hoca olmasını istediklerini, dördü istemediklerini


söylerken iki veli bu konuda herhangi bir şeyler söylemeyerek “çocuğumun tercihidir”

124
demiştir. Evet diyen veliler bu mesleğin gönüllerinde olduğunu fakat bu konuda
çocuklarının tercihlerinin daha önemli olduğunu söylemişlerdir. Hayır diyen veliler
herhangi bir neden dile getirmemişlerdir. “Kendi tercihleridir” diyen veliler ise hoca
olmalarını istemediklerini fakat çocukları isterse herhangi bir itirazda
bulunmayacaklarını ifade etmişlerdir.

125
SONUÇ

Azınlıkların dinlerini öğrenmeleri hangi ülke sınırları dahilinde yaşadıklarına


bakılmaksızın uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınmış bir haktır. Batı Trakya´da
yaşayan Türklere, dinleri İslam´ı öğretecek nerdeyse yegane kurum Kur´an kurslarıdır.
Bu durum Batı Trakya´daki Kur´an kurlarının önemini gözler önüne sermektedir. Kur´an
kurslarında yapılmakta olan din eğitimi ve öğretiminin ne durumda olduğunu tespit etmek
ve neler yapılması gerektiğine dair öneriler de bulunmak amacıyla yapmış olduğumuz bu
çalışmada şu sonuçlara ulaşılmıştır.

Kur´an kursları fiziki ve teknik yapı itibariyle birbirinden oldukça farklı olduğu
gibi, hocalar da öğrenim durumları, sahip oldukları mesleki nitelik bakımından
birbirinden farklı seviyededirler. Eğitim araç gereçleri, bahçesi, oyun alanı bilgisayar,
projeksiyona sahip Kur´an kursları olduğu gibi eğitim araç gereçleri bulunmayan,
ihtiyaçlar için camiye ait umumi yerleri kullanan, sıra, projeksiyon, oyun alanı
bulunmayan Kur´an kursları da bulunmaktadır.

Öğrencilerin Kur´an kursuna devam durumu yaşadıkları yerleşim alanlarına


göre farklılaşmaktadır. Şehir merkezinde yaşayan öğrenciler Kur´an kurslarına daha az
devam ederken kırsal kesimlerde (Balkanda) yaşayan öğrencilerin devamı daha yoğun
olmaktadır. Kur´an kursuna ana okulu ve ilkokul öğrencileri gelmeyi tercih etmektedir.
Kur´an kursuna giden ortaokul öğrencilerinin sayısı çok azdır.

Hocalara göre öğrencilerin Kur´an kursuna geliş amaçlarından en önemlisi


Kur´an-ı Kerimi yüzünden okumak ve hatim yapmaktır. Veliler çocuklarının hatim
yapmasını istediklerini fakat sadece hatim için çocuklarını göndermediklerini dini
bilgiler, ahlak, adap ve edep öğrenmeleri için yolladıklarını söylemektedir. Ayrıca
velilerin okullardaki din eğitiminin yetersizliği ve olumsuz çevre koşullarından dolayı
Kur´an kurslarına güven duydukları bu nedenle çocuklarını Kur´an kurslarına
gönderdikleri anlaşılmaktadır.

Öğrencilerin hoca öğrenci ilişkisinden genel olarak memnun oldukları


görülmüştür. Veliler de bu konuda memnun gözükmektedir. Öğrenciler hocaların
teneffüse çıkarmama, çok ders verme ve kursta çok saat tutma, oturuş şekillerine karışma

126
gibi tutum ve davranışlarından ve bazen dersi dinlemediklerinde ve sınıfta ses
yaptıklarında bağırmasından şikâyet etmişlerdir. Hocalarının beğendikleri yönleri ise
yanlışları affetmeleri, onlarla ilgilenmeleri, sevgi ile yaklaşıp şakalaşmaları, kızdıkları
halde çabuk rahatlamaları şeklindedir. Öğrencilerden hiçbiri hocalarının ayırım yaptığı,
arkadaşları önünde onları aşağıladığı ve dayak attığı gibi hususlardan bahsetmişlerdir.
Öğrenciler sorunlarını genel olarak Kur´an kursu ile alakalı ise hocaları ile paylaştıklarını
ifade etmektedirler. Hocalar da bu konuda öğrencilerin kendileri ile sorunlarını
paylaştıklarını söylemektedir. Öğrencilerin hocaları ile özel problemlerini
konuşmamalarının kendi sıkılgan yapılarından kaynaklandığı söylenebilir.

Kur´an kurslarında öğrencilerin iyi davranışları ödüllendirilmektedir. Bu


ödüllendirme daha çok maddidir. Hatalı davranışlar ise farklı şekillerde
cezalandırılmaktadır. Bu cezalandırmalar dayak, hakaret vs. şeklinde olmayıp daha çok
velileri ile görüşme ve teneffüse çıkarmama şeklinde olduğu öğrencilerin
söylediklerinden anlaşılmaktadır.

Öğrencilerin hepsi Kur´an kurslarına geldiklerini arkadaşları ile paylaşmaktadır.


Kur´an kurslarının öğrencilerin dini inanç ve ibadet hayatlarına olumlu etkisi olmuştur.
Öğrencilerin yaşları küçük olmasına rağmen nerdeyse hepsi farklı zamanlarda olsa bile
Kur´an-i Kerim okumakta, namaz kılmakta ve oruç tutmaktadır. Veliler de bu konuda
olumlu kanaate sahiptir. Çocuklarının din derslerini sevmeye başladıklarını, din hakkında
bilgi edindikleri, ahlaklı ve edepli olduklarını söylemişlerdir.

Öğrencilerin kurstan memnun olmadıkları konular da bulunmaktadır. Bunlardan


en önemlileri yaşları ilerledikçe farklılığın olmaması, kitapların renksiz olması,
projeksiyon olmaması ve sadece Kur´an okunmasıdır. Daha istekli devam etmek için
beklentilerine bakıldığında derslerin yenilenmesi, sadece Kur´an-ı Kerimi yüzünden
okuma olmaması diğer derslerin de işlenmesi, oyun alanı olması, çeşitli yarışmaların
düzenlenmesi, boyama verilmesi ve hikaye ile derslerin anlatılmasıdır. Öğrencilerin
Kur´an kurslarının fiziki şartları konusunda eksik gördükleri en önemli husus oyun
alanlarıdır. Hocaların kursların fiziki şartları hakkında görüşlerine bakıldığında ise
çoğunun yeterli bulduğu anlaşılmaktadır. Kursların fiziki yapısı bulundukları yerlere
göre farklılık arz etmektedir.

127
Hocalar ile ilgili sonuçlara bakıldığında hocalardan üniversite mezunu olanların
sayısının gittikçe artığı söylenebilir. Bu durum yine de hizmet içi eğitimin gerekliliğini
ortadan kaldırmamaktadır. Yeni mezun olup araştırmaya katılan hocalar hizmet içi eğitim
kurslarının olması gerektiğini söylemişlerdir. Ayrıca üniversite mezunlarının sayısının
artması gerekli nitelikte eğitim veren kişilerin artması anlamına gelmemektedir. Özellikle
pedagojik formasyon derslerinin zorunlu olmaması ve pedagojik formasyon şartı
aranmaması sonucu bu derslerin alınmama ihtimali göz önünde bulundurulduğunda
hizmet içi eğitimin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Hocaların kendilerini geliştirme konusunda istenilen düzeyde bir performans


sergilemedikleri anlaşılmaktadır. Alan bilgisi ile ilgili bazı dergileri takip ederken
pedagojik eğitim hakkındaki yayınları takip etmedikleri görülmektedir. Hocalar bu
duruma neden olarak çevresel imkanların yetersizliği ve vakit bulamamayı ileri
sürmektedirler. Kur´an kurslarının ders saatleri göz önünde bulundurulduğunda vakit
bulamama anlaşılır bir neden olarak gözükmemektedir.

Hocalar Kur´an kurslarında yapılan eğitimin amacını ahlaki, dini ve milli açıdan
çocukları bilgilendirmek olarak belirtmişlerdir. Hocalara göre yapılan eğitimin yeterince
başarılı olmamasının sebepleri ailelerin tutumları ve hatim konusudur. Bunun yanı sıra
çocukların on iki yaşından sonra Kur´an kursuna gelmemeleri, Kur´an kursu saatlerinde
ek kursların olması sonucunda yaşanılan devamsızlık, ailelerin Kur´an kurslarını ikinci
plana koyması, yoklama ve karnenin de olmaması Kur´an kurslarındaki başarıyı olumsuz
yönde etkilemektedir.

Hocaların çoğu ders programını yeterli görmektedir. Bazı hocalar ise mevcut
programı farklı nedenlerle yeterli görmeyerek kendi programlarını hazırlamaktadırlar.
Var olan programlar incelendiğinde genel amaçlar ve her ders için amaçlara uygun
belirlenmiş kazanımlar bulunmamaktadır. Ayrıca günlük ve haftalık program
hazırlanmasında hocaların gereken titizliği göstermedikleri anlaşılmaktadır.

Hocalardan bazıları var olan derslerin yeterli olmadığını genel kültür ve değerler
eğitiminin eklenmesi gerektiğini söylemişlerdir. Veliler de bu konuda meal, ahlak, genel
kültür ve diğer dinler hakkında öğrencilere bilgilerin verilmesini istemektedirler.

128
Öğrenciler ise daha çok saat siyer ve ek olarak peygamberler tarihi derslerinin de
programa eklenmesini istemektedirler.

Hocaların çoğu ders kitaplarını yetersiz bulmaktadır. Özellikle birinci, ikinci ve


üçüncü sınıfa giden öğrenciler için olan kitaplar eksik görülmüştür. Anaokuluna ve
ortaokula devam eden öğrenciler için hazırlanmış materyal bulunmamaktadır. İkinci grup
kitaplardan en çok ahlak ve siyer kitabının eleştirildiği görülmektedir. Öğrenciler ise
kitapların renksiz ve resimsiz olmasından ve sınıfları değişse de aynı kitapları işlemeye
devam etmelerinden şikayet etmektedirler.

Hocaların ders işlerken genellikle ders kitapları dışında bazı araç gereçleri, alan
ile ilgili kitapları ilmihal, dergi, hikaye kitapları, fotokopi gibi araçları kullanmaya
çalıştıkları görülmektedir. Bazı yerlerde örneğin, Şahin Kur´an kurslarında projeksiyon
ile ders yapılmaktadır. Slayt, resim, şekil, harita vb. gibi görsel malzeme kullananların
sayısı oldukça düşüktür. Hem öğrenci hem hoca beyanlarına göre ders işleme sürecinde
hocaların kullandıkları yöntem daha çok anlatım ve soru cevaptır. Hoca merkezli klasik
yöntemleri kullanmaya devam etmektedir. Hocalar öğrencilerin ilgi ve başarısını yeterli
bulmadıklarını söylemektedir. Başarı ve ilgiyi etkileyen en önemli nedenlerden bazıları
velilerin kurslara karşı tutumları, ekstra kurslardan dolayı devamda sorun yaşanması,
program ve ders kitaplarının yetersizliği, yoklama ve karne olmayışıdır.

Hoca ve veli ilişkisine bakıldığında her ne kadar veliler çocuklarının durumlarını


hocalarla konuşsalar da verilen yanıtlara göre herhangi bir düzenleme yapmadıkları
hocaların veli ilgisizliğinden şikayet etmelerinden anlaşılmaktadır. Hocaların öğretimi
planlama, düzenleme yönetme ve değerlendirme yeterliliklerinin istenilen düzeyde
olmadığı söylenebilir. Öğrenciyi tanıma ve rehberlik yapma yeterlilikleri ise istenilen
düzeydedir, denilebilir.

Hocalara göre meslektaşları, yapılan eğitimi bir iş olarak görmeyip vazife ve


hizmet bilinci ile yapmalı, bildikleri ile yaşam tarzları tutarlı olmalı, topluma örnek olmalı
ve kendilerini sürekli geliştirmelidirler. Veliler bunlara ek olarak din eğitimini sevdirerek
yapmalarını ve Kur´an-ı Kerim´i yüzünden okumayı iyi öğretmelerini istemektedirler.

129
Hocaların Kur´an kurslarında eğitim ve öğretimin daha verimli hale getirilmesi
için önerileri denetim kurumunun iyileştirilmesi, kitap ve programların yenilenmesi,
hatimden sonra öğrencilerin kurslara devamı konusunda bir şeylerin yapılması, ailelerin
bilinçlendirilmesi, hocaların yeterlilik seviyelerinin geliştirilmesi, yaz tatilinin verimli
kullanılması, Kur´an kursu saatlerinin ek kursları gözeterek yeniden ayarlanması, PC ve
projeksiyon tabanlı eğitime geçilmesi ve ARGE kurumunun kurulmasıdır.

Velilerin Kur´an kurslarından beklentilerinin başında çocuklarının dinlerini


öğrenmeleri gelmektedir. Meal okuma konusunda velilerin herhangi bir çaba içinde
olmadıkları görülmektedir. Veliler kurslarda okutulan dersler ile ilgili bilgiye sahip
olduklarını, evde çocuklarının ödevleri ile ilgilenmeye çalıştıklarını beyan etmektedirler.
Hem veliler hem de öğrenciler Kur´an kurslarına severek gittiklerini söylemektedirler.
Velilerin yarısı on iki yaşından sonra da çocuklarını Kur´an kursuna göndermek istediğini
bildirmiştir. Sonuç olarak velilerin hocalar ile alakalı genel olarak olumlu kanaate sahip
olduğunu söyleyebiliriz.

ÖNERİLER

Batı Trakya´da Kur´an kursları din eğitiminin planlı ve programlı yürütüldüğü


yegane kurumdur. Bu kurslara devam eden öğrencilerin yaşları beş yaşından on iki yaşına
kadardır. Genellikle ana okulundan ortaokula kadar öğrenciler bu kurslara gitmektedir.
Bu durumunda gençler din eğitiminden mahrum kalmaktadır.

On iki yaş ve sonrası için öğrencilere uygun olacak program ve ders kitapları
hazırlanmalıdır. Ortaokula giden öğrencilerin bu kurslara devam etmelerini sağlayacak
düzenlemeler yapılmalıdır. Mevcut durumda bu yaş aralığı için büyük bir boşluğun
olduğu gözükmektedir.

İlkokula devam eden öğrencilerden bazılarının devamı ek kurslardan dolayı


düzenli olmadığı saptanmıştır. Öğrencilerin devamını zorunlu kılacak herhangi bir
yaptırımın bulunmaması da devamsızlığa yol açmaktadır. Düzenli katılımın sağlanması
için yoklama alınması ve karne verilmesi uygulamasına geçilmelidir. Düzenli devam
etmeyen öğrencilere hatim merasiminde yer verilmemesi, bir sonraki sene alt seviyedeki
gruplarla devam ettirilmesi gibi uygulamalara gidilebilir. Yeni düzenlemelere gidilmesi

130
sonucunda ilgili nedenlerden dolayı hala devamsız olan öğrenciler ayrı bir hocaya
verilmelidir. Bu şekilde geri kalan öğrencilerin kurslara sürekli devam eden öğrencilerin
ilerlemesine engel olmaları önlenebilir.

Batı Trakya´daki Kur´an kurslarının genel amaçları belirlenmelidir. Bu amaçlar


belirlendikten sonra hoca, öğrenci ve veli beklentisi de göz önünde bulundurularak
amaçlara uygun her ders için ayrı kazanımlar oluşturulmalıdır. Öğrenci seviyesine uygun
düşecek şekilde her sınıf için ayrı programlar hazırlanmalıdır. Bu programda her ders için
ayrı hedef ve kazanımlar ve günlük, haftalık ve yıllık nelerin işlenileceği belli olacak
şekilde oluşturulmalıdır.

Ders kitapları her yaş grubu için ayrı düzenlenmelidir. Yedi, sekiz ve dokuz yaş
grupları için aynı on, on bir ve on iki yaşları için aynı kitapların işlenmesi hocaları tekrara
düşürdüğü gibi öğrencilerde ilgisizlik, bıkkınlık ve tembellik oluşmasına neden
olmaktadır. Ders kitapları ihtiyaçlara ve gelişmelere uygun olarak sürekli
geliştirilmelidir. Ders kitaplarının içeriği öğrenci ihtiyaç, beklenti ve seviyelerine uygun
hazırlanmalı gerektiği gibi renkli, resim, şekil, tablo vs. görsel unsurlar ile donatılmalıdır.
Ders kitaplarındaki etkinlikler çeşitlendirilmelidir. Ünite başında hazırlık çalışmaları
ünite içinde bulmaca, boşluk doldurmaca, boyama, açık uçlu, çok seçmeli, tablo
doldurma, eşleştirme vs. şeklinde etkinliklere yer verilebilir.

Ders kitapları modern yöntem ve tekniklerle işlenebilecek şekilde


hazırlanmalıdır. Öğreten merkezli ve ezbere dayalı yaklaşımlar yerine öğrenen merkezli
ve düşünme, anlama, kavrama ve problem çözme şekline yönelik yaklaşımlar
benimsenmelidir. Derslerde öğrenciler ile birlikte farklı etkinlikler ve materyaller
hazırlanmalıdır. Öğrencilerle birlikte hem sosyal hem de kültürel etkinlikler yapılmalıdır.
Huzur evi ziyaretleri, çevre temizliği, kültürel geziler, bilgi yarışmaları, münazara
çalışmaları, tiyatro çalışmaları, sergi, sportif faaliyetler gibi.

Nitelikli bir din eğitiminden bahsedilmesi için öncelikle hocaların seviyelerinin


yükseltilmesi gerekmektedir. Hocaların hizmet öncesi eğitimleri yetersizdir. Dini yüksek
öğrenim görmüş hocalardan pedagojik formasyona sahip olanlar sınırlıdır. Pedagojik
formasyon bilgisine sahip olan hocaların bile mezuniyetleri üzerinden yılların geçmiş

131
olmasının yanı sıra eğitim bilimlerinde yaşanılan gelişmeler de göz önünde
bulundurulduğunda bu durum hizmet içi eğitimi zorunlu kılmaktadır. Hocalar arasında iş
birliği ve koordinasyon sağlanmalıdır. Dönem başlarında ve sonlarında değerlendirme
toplantıları tertip edilmelidir. Hocaların mesleki bilgi ve becerilerini yükseltecek
seminerler, pedagog, psikolog ve din eğitimcileri tarafından konferansalar
düzenlemelidir.

Kur´an kursları fiziki ve teknik imkanlar bakımından iyileştirilmelidir. Gerek


modern araç ve gereçlerle gerekse spor ve oyun alanları ile eğitime daha elverişli hale
getirilmelidir. Kurslarda bilgisayar ve projeksiyon bulunmalıdır. Öğrencilerin
seviyelerine uygun kütüphaneler oluşturulmalıdır. Öğrencilerin bu kurumlara karşı
aidiyetlerinin güçlendirilmesi ve daha çekici hale getirilmesi için Kur´an kurslarına ait
logo, bu logonun üzerinde bulunacağı tek tip çanta ve ders malzemesi yapılmalıdır.
Vakıflardan bu gibi ihtiyaçların karşılanması için ayrı bütçe ayrılmalıdır.

Hem öğrenci hem hoca motivasyonunun yüksek tutulması için psikoloji ve


rehberlik uzmanları istihdam edilmeli, böyle bir imkanın bulunmaması durumunda ise
dışarıdan davet edilecek uzmanlar tarafından hoca, öğrenci ve velilere yönelik programlar
hazırlanmalıdır. Kurslarda ders dönemine başlamadan önce velileri din eğitiminin önemi
hakkında bilinçlendirmek amacıyla seminer ve toplantılar düzenlenmelidir.

Kur´an kurslarında müftülük denetimlerinin daha sıklıkla yapılması


gerekmektedir. Yapılacak teftişler modern teftiş anlayışına uygun olarak rehberlik edici
ve sorunların çözümüne yardımcı olmayı amaçlayacak şekilde yapıcı ve geliştirici
olmalıdır. Baskıcı ve tutucu davranışlardan sakınılmalıdır. Kur´an kursunda var olan
ihtiyaçların karşılanması için bir araştırma ve geliştirme (ARGE) kurumu kurulmalıdır.
Kur´an kurslarındaki eğitimin kalitesinin ve verimliliğinin artırılabilmesinin ön şartı
bilimsel verilere dayalı objektif tespitlerin yapılmasıdır. Kur´an kurslarının günün
ihtiyaçlarına ve şartlarına uygun düşecek biçimde yeniden yapılandırılmaları
gerekmektedir.

132
EKLER

EK 1: HOCA MÜLAKAT FORMU

I. Kişisel özellikler

Yaşınız?

Cinsiyetiniz?

Medeni durumunuz?

Mezuniyetiniz?

Hizmet yılınız?

Pedagojik formasyon dersleri aldınız mı?

Kur´an kursunda çalışabilmek için dini alanda aldığınız bir eğitim var mı? Bu eğitimi
nereden aldınız?

Eğitimin içeriği hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kur´an kursu dışında başka bir işte çalışıyor musunuz? Bu durum Kur´an kursundaki
performansınızı etkiliyor mu? Neden?

II. Ders

Dersler ve kitaplarla ilgili kanaatleriniz nelerdir?

Takip edilen bir program var mı? Bu program Batı Trakya şartları göz önüne alınarak
hazırlanmış mıdır?

Meal öğretiliyor mu?

Ders kitapları dışında kullanılan araç ve gereçler var mı?

Diğer dinler üzerinde durulmakta mıdır? Öğrenciler tarafından sorular gelmekte mi?
Sizce neden?

Sizce yeni dersler eklenmeli midir?

Batı Trakya’daki hocaların öncelikli görevi ne olmalıdır? Siz bunu yapıyor musunuz?

133
Öğrencilerin düzenli olarak katılım ne derecedir? Neden? Katılımı artırabilmek için ne
yapılmalıdır?

III. Öğrenci

1. Öğrenciyi tanıma yeterlilikleri

Kur´an kursuna gelmeyi kimler tercih ediyor? Neden?

Öğrencileriniz ile iletişiminiz nasıldır? Sizlere soru soruyorlar mı? Soru soruyorlarsa
daha çok hangi konularda soru soruyorlar?

Öğrencilerinizi tanımak için neler yapıyorsunuz? Veli, diğer hocalar, arkadaşları ile
işbirliği yapıyor musunuz?

Öğrencileriniz daha çok nelere ilgi duyuyor? Ders verirken öğrencilerinizin ihtiyaç,
beklenti, sorun ve yeteneklerini dikkate alıyor musunuz?

Öğrenciler en çok hangi konuların öğrenmekte zorlanmaktadırlar? Neden?

Öğrenci başarı ve ilgisini nasıl buluyorsunuz?

Öğrenci velisi ile öğrencinin eğitim durumu hakkında görüşüyor musunuz?

2. Öğrenciye rehberlik yapma yeterlilikleri

Model olma konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?

Öğrencilerinizin psikolojik, öğrenme güçlülüğü, sağlık v.b. sorunları olması durumunda


neler yapıyorsunuz?

IV. Eğitim öğretim yeterlilikleri

3. Öğretimi planlama ve düzenleme yeterlilikleri

Derse nasıl hazırlanıyorsunuz?

Her ders hakkında belirlenmiş kazanımlar- amaçlar bulunmakta mıdır? Yoksa, siz
kendiniz belirlemekte misiniz? Belirliyorsanız nelere dikkat ediyorsunuz?

Bunlara uygun düşecek şekilde ders içeriği düzenlenmekte midir?

Takip ettiğiniz yıllık – günlük öğretim programları var mı? Bu planları kendiniz mi
hazırlıyorsunuz?

Derslerde geçen konulara uygun düşecek şekilde hayattan örnekler, ayet, hadis, oyunlar
seçiyor musunuz?

134
Kur´an öğretimi konusunda farklı yöntem ve teknikleri hakkında bilginiz var mı? Kur´an
öğretimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Diğer derslerin öğretiminde farklı yöntem ve tekniklere başvuruyor musunuz?

Ödev veriyor musunuz? Veriyorsanız ödevlerin yapılma durumu nasıl? Vermiyorsanız


neden?

Öğrencinizin önceden var olan bilgilerine dikkat ediyor musunuz? Önceden var olan
bilgilerini nasıl öğreniyorsunuz?

Derslerde kullandığınız herhangi bir materyal (salyt, Pc, internet, projeksiyon, ek


yardımcı kaynaklar. v.b.) var mı? Kullanma veya kullanmama nedeniniz?

Öğretim sürecinize katkıda bulunabilecek yayınları, bilimsel etkinlikleri, TV programları


takip ediyor musunuz?

4. Öğretimi yönetme yeterlilikleri

Kur´an kurslarının fiziki şartları nasıl buluyorsunuz? Öğrencilere uygun mudur? Değilse,
ne gibi düzenlemeler yapılmalıdır?

Farklı düzenlemeler yapılmasına ortamınız uygun mu?

Uyulması gereken kuralları belirlemekte misiniz? Bu kurallar hakkında bilgi verebilir


misiniz? Kuralları belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Öğrencileriniz kurallara uymasında sorun yaşıyor musunuz? Sorun yaşıyorsanız hangi


konularda ve neden yaşadığınızı açıklayabilir misiniz?

Kur´an kurslarında herhangi disiplin sorunu yaşıyor musunuz? Ne gibi disiplin sorunları
yaşıyorsunuz? Bu tip sorunları çözmede nasıl bir yol izliyorsunuz?

Derslerde zamanla ilgili sıkıntı (sürenin yetmemesi v.b.) yaşıyor musunuz? Bu tip
sıkıntıların çözümü için neler yapıyorsunuz?

5. Öğretimi değerlendirme yeterlilikleri

Öğrencilerinizin ne ölçüde öğrendiklerini kontrol ediyor musunuz? Nasıl kontrol


ediyorsunuz? Farklı değerlendirme biçimleri deniyor musunuz?

Öz değerlendirme yapıyor musunuz? Arkadaşlarınız sizleri değerlendirmesine izin verir


misiniz? Öğrencilerin eleştirilerini dikkate alıyor musunuz?

Değerlendirmelerden alınan sonuçlara göre öğretim sürecinizi gözden geçiriyor


musunuz?

135
Sınav yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne tür bir sınav yapıyorsunuz? Yapıyorsanız
öğrencilerinizin başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Size göre Kur´an kursunda yapılan eğitimin amacı ne? Bu amacın ne ölçüde
gerçekleştiğini düşünüyorsunuz?

Kur´an kurslarındaki eğitim-öğretimin daha verimli hale gelebilmesi için önerileriniz


nelerdir?

136
EK 2: ÖĞRENCİ MÜLAKAT FORMU

I. Öğrenci

1. Cinsiyet

2. Yaşınız kaçtır

3. Hangi okula devam ediyorsunuz?

4. Kur´an kursuna düzenli her gün gidiyor musunuz? Gitmiyorsanız neden?

5. Anne öğrenim baba öğrenim durumu nedir? Meslekleri?

6. Kur´an kursu dışında din eğitimi aldığınız başka bir yer var mı? Varsa neresidir?
Neden?

7. Kur´an kursuna aileniz göndermese yine de gelmek ister miydiniz?

8. Kur´an kursuna gittiğinizi arkadaşlarınıza söylüyor musunuz? Söylemiyorsanız


neden?

9. Kaç yıldır katılıyorsunuz? 12 yaşından sonra da devam etmek ister misiniz?

10. Geçen yıldan farkı var mı? Bilgiler tekrar mı edilmekte mi? Programda
değişiklikler görüyor musunuz? Yenilik var mı? Tekrar gelmenizin sebebi nedir?

11. Kur´an kursu derslerini evde çalışıyor musunuz? Yoksa sadece okul derslerine
mı çalışıyorsunuz?

II. Ders

12. Kursa gelmeyi seviyor musunuz?

13. Kurstan memnun olmadığınız şeyler nelerdir?

137
14. Hoca sizinle dersi nasıl işlemektedir? İlgi sorun ve ihtiyaçlarınızı karşılamakta
mıdır?

15. Kur´an kurslarında din ile ilgili hangi konuları öğrenmek isterdiniz?

16. Daha istekli katılmanız için neler yapılabilir?

III. Öğretmen

17. Hocaların beğendiğiniz ve beğenmediniz yanları nelerdir? Nasıl olmalılar?

18. Hocanız ceza veya ödül veriyor mu? Nasıl?

19. Kur´an kursu hocanız ile sorunlarınızı konuşabiliyor musunuz? Neden?

20. Hocalarınız ile sizin hakkınızda görüşme yapmak için ailenizden kursa gelen var
mı?

21. Okulunuz ile Kur´an kursunu karşılaştırırsanız en sevdiğiniz öğretmeniniz


kimdir? Neden?

V. Cami
22. Kur´an kursunda çocuklar için en çok neyi eksik görüyorsunuz?

23. Camide hangi faaliyetlerin düzenlenmesini isterdiniz?

24. Fiziki Şartlar

Üşüdüğünüz oluyor mu? Çok sıcakladığınız oluyor mu?


Sıralarınız nasıl kaç kişi oturuyorsunuz?
Oyun oynayabileceğiniz bir alan var mı?
WC ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz?

25. Kur´an kursu dışında Kur´an okur musunuz? Hangi zamanlarda?

26. Kurs dışında namaz kılıyor musunuz?

27. Hiç oruç tuttunuz mu?

138
28. İleride din alanında çalışmak ister misiniz?

29. Kur´an kursunun verimliliğini artırmak için teklifleriniz nelerdir?

30. Kur´an kursunda olmasını istediğiniz şeyler var mı? Nelerdir?

139
EK 3: VELİ MÜLAKAT FORMU

VELİ MÜLAKAT FORMU

I. Kişisel bilgiler

Yaşınız?

Medeni durumunuz?

Mezuniyetiniz?

Ekonomik durumunuz?

Meal okuyor musunuz? Evinizde dini muhtevalı kitaplar var mı?

İbadet eder misiniz? Hangi ibadetler?

Evde Kur´an okunur mu? Hangi sıklıkla?

II. Çocukların dini eğitimi

1. Kur´an kursuna neden çocuğunuzu gönderiyorsunuz? Beklentiniz gerçekleşiyor


mu?

2. Kur´an kursunda okutulan ders ve konular hakkında bilginiz var mı?

3. Kursta verilen ödevlerle okuldaki gibi ilgileniyor musunuz?

4. İlkokuldaki din dersini nasıl buluyorsunuz?

5. Çocuk kursa severek mi gidiyor? Katılım oranı nedir? Neden?

6. 12 yaşından sonra da Kur´an kursuna gitmesini ister miydiniz?

140
7. Çocuğunuzun Kur´an kursuna gitmesi kendisini nasıl etkiledi?

8. K.K. neler öğrenmelerini isterdiniz?

9. Hoca ile çocuğunuzun durumunu konuşuyor musunuz?

10. Hocanın çocuğunuzla iletişiminden memnun musunuz? Eleştirdiğiniz noktalar


nelerdir?

11. Hoca ile ilgili kanaatiniz nedir?

12. Dini alanda bir meslek edinmesini istiyor musunuz?

III. Batı Trakya da din eğitimi

13. Kur´an kursu öğreticisinin öncelikli görevi ne olmalıdır? Hocalar bu görevde ne


derece başarılıdır? Neler yapılabilir?

14. Yunanistan’daki hayat biçimi çocuğunu dini-ahlaki gelişimini nasıl


etkilemektedir? Problem midir? Kur´an kursu bunları öner mi?

15. Takip edilen dersler Batı Trakya´daki ihtiyacı karşılama konusunda yeterli midir?

16. Batı Trakya´da büyüyen çocuklara öğretilmesi için ilave edilmesini istediğiniz
konular var mı? Nelerdir?

141
KAYNAKÇA

Kitaplar

Aşıkoğlu, Yaşar Nevzat. Almanya´da Temel Eğitimdeki Türk Çocuklarının Din Eğitimi,
Ankara: TDV Yayınları, 1993.

Aydın, Mehmet Zeki, “Dünyada Din Eğitimi ve Öğretimi”, Din Eğitimi El Kitabı (ed.
Recai Doğan, Remziye Ege), Ankara: Grafiker Yayınları, 2017.

Aydın, Muhammet Şevki, Bir Din Eğitimi Kurumu Olarak Kur´an Kursu, Ankara:
Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2010.

Aydın, Muhammet Şevki, Din Eğitimi Bilimi, Kayseri: Kimlik Yayınları, 2017.

Bahçekapalı, Mehmet, Avrupa´da Din Eğitimi, Ankara: Önder Yayınları, 2003.

Başkurt, İrfan, Din Eğitimi Açısından Kur´an Öğretimi ve Yaz Kursları, İstanbul: Dem
Yayınları, 2013.

Bilgin, Beyza ve Selçuk Mualla, Din Öğretimi Kavramlar İlkeler Yöntemler Araç-
Gereçler Planlama Uygulama, Ankara: AKID Yayıncılık, 1991.

Can, Gürhan, “Kişilik Gelişimi”, Eğitim Psikolojisi Gelişim-Öğrenme- Öğretim, (ed.


Binnur Yeşilyaprak), Ankara: Pagem Akademi Yayınları, 2016.

Cebeci, Suat, Din Eğitimi Bilimi ve Türkiye’de Din Eğitimi, Ankara: Akçağ Yayınları,
2015.

Cin, Turgay, Yunanistan’daki Türk Azınlığın Din ve Vicdan Özgürlüğü, Ankara: Orion
Kitapevi, 2003.

Çağırıcı, Mustafa, “Kur´an Kursları”, DİA, cilt: 26.

Eren, Halit ve Halaçoğlu Yusuf, “Batı Trakya”, DİA, cilt: 5.

Ev, Halit, Almanya´da Çocuklara Yönelik Kur´an ve Dini Bilgiler Kursları, İzmir: Tibyan
Yayıncılık, 2003.

Gündüz, Turgay, “Gençlik Dönemi Din Eğitimi”, Gelişimsel Basamaklara Göre Din
Eğitimi, (ed. Mustafa Köylü), Ankara: Nobel Yayınları, 2015.

142
Hüseyinoğlu, Tevfik ve İmamoğlu Mehmet, Yunanistan’daki Başmüftülük, Müftülük ve
Müftüler, Xanthi: BAKEŞ Yayınları, 2017.

Koç, Ahmet, Kur´an Kurslarında Eğitim ve Verimlilik, Anakara: Avrasya Yayıncılık,


2005.

Korkmaz, Mehmet, Kur´an Kursu Öğreticilerinin Eğitim-Öğretim Yeterlilikleri, Ankara:


TDV Yayınları, 2012.

Korkmaz, Mehmet, “Kur´an Kurslarında Din Eğitimi”, Din Eğitimi El Kitabı, (ed. Recai
Doğan, Remziye Ege), Ankara: Grafiker Yayınları, 2017.

Köylü, Mustafa ve Oruç Cemil, Çocukluk Dönemi Din Eğitimi, Anakara: Nobel
Yayınları, 2017.

Oran, Baskın, Türk- Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu, Ankara: Mülkiyet Birliği
Vakfı Yayınları, 1986.

Öcal, Mustafa, Din Eğitimi ve Öğretiminde Metotlar, Ankara: TDV Yayınları, 2013.

Papastathis, Charalambos, “Yunanistan”, Avrupa Birliği Ülkelerinde Din-Devlet İlişkisi,


(ed. Ali Köse, Talip Küçükcan), Ankara: İSAM Yayınları, 2016.

Sağlam, İsmail, Batı Avrupa´da Yaşayan Türklere Göre Din Görevlileri ve Cami
Etkinlikleri Yeterliliği (Fransa Örneği), Bursa: Emin Yayınları, 2011.

Selçuk, Mualla, Çocuğun Eğitiminde Dini Motifler, Ankara: TDV Yayınları, 2015.

Sönmez, Veysel ve G. Alacapınar Füsun, Örneklendirilmiş Bilimsel Araştırma


Yöntemleri, Ankara: Anı Yayıncılık, 2016.

Şimşek, Eyyüp, “Camilerde Eğitim”, Ana Hatlarıyla İslam Eğitim Tarihi, (ed. Mustafa
Köylü, Şakir Gözütok), İstanbul: Ensar Yayınları, 2017.

Tosun, Cemal, Doğan Recai ve Korkmaz Ayşe, Konu Alanı Ders Kitabi İnceleme
Kılavuzu, Ankara: Nobel Yayınları, 2001.

Tosun, Cemal, Din ve Kimlik, Ankara: TDV Yayınları, 1993.

Yıldırım, Ali ve Şimşek Hasan, Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Ankara:
Seçkin Yayıncılık, 2013.

Yılmaz, Nazife ve Durmuş Alpaslan, Yaz Kur´an Kurslarında Eğitimde Kalite Rehberi,
İstanbul: Dem Yayınları, 2006.

143
Dergiler

Aşlamacı, İbrahim ve Eker Emrah, “İmam Hatip Lisesi Öğrencilerinin Okul Aidiyeti ve
Dini Tutum Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”, Değerler Eğitimi Dergisi, cilt:
14, sayı: 32, 2016, ss. 7-38.

Aydoğan, İsmail, “Okul Binalarının Özellikleri ve Öğrenciler Üzerine Etkileri”, Milli


Eğitim Dergisi, cilt: 42, sayı: 193, 2012, ss. 29-43.

Bostantzi, Chousein, “Yunanistan Batı Trakya’sında Din Eğitimi: Geçmişten Geleceğe”,


Balkanlarda İslâm: Miadı Dolmayan Umut, 2016, cilt: IV, sayı: s. 19, ss. 469-509.

Cin, Turgay, “Yunanistan Anayasasında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması”,


Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt: 11, sayı: 2, 2009, ss. 43-
80.

Fehim, Ahmet, “Yunanistan’da Yaşayan Batı Trakya Müslüman Türkleri”, Balkanlarda


İslâm: Miadı Dolmayan Umut, 2016, cilt: IV, sayı: 19, ss. 451-468.

Hayrullah, Pervin, “Batı Trakya Müslüman Türklerinin İnsan Hakları Mücadelesi”,


Balkanlarda İslâm: Miadı Dolmayan Umut, 2016, cilt: IV, sayı: 19, ss. 159-170.

Aşıkoğlu, Yaşar Nevza, “Toplum Hayatımızda Dinin Yeri ve Din Eğitiminin Önemi”,
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt: 2, sayı: 1, 1998.

Yılmaz, Ömer, “Almanya´da DİTİB Camilerinde Hafta Sonu Uygulanan Kur´an


Kurslarının Kısa Bir Analizi Hamburg Örneği”, Diyanet İlmi Dergi, cilt: 49, sayı: 1, 2013,
ss. 123-144.

Tezler

Bostantzi, Chousein, Lozan Antlaşması Sonrası Batı Trakya’da Din Eğitiminin


Problemleri, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İzmir, 2014.

İnceler, Yasir, Batı Trakya Türklerinde Din Kavramı ve Din Eğitimi Anlayışı,
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Konya, 2010.

Necmettin, Yılmaz, Batı Trakya Türklerinde Din ve Kimlik, (Yayımlanmamış Yüksek


Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2013.

144
Yenen, Havva, Ders Kitabı İnceleme Tekniklerine Göre Kız Kur´an Kursu Öğreticilerinin
“İbadetim” Ders Kitabı Hakkındaki Değerlendirmeleri, (Yayımlanmış Yüksek Lisans
Tezi) Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2010.

Bildiriler

Bostancı, Hüseyin, “Batı Trakya’da Yaşayan Türk Azınlığın Dini Eğitiminin Hukuki
Statüsü”, “100. Yılında İmam Hatip Liseleri” Uluslararası Sempozyumu -Bildiriler-, 23-
24 Kasım 2013- İstanbul, 2015, ss. 213-231.
http://isamveri.org/pdfdrg/D244905/2015/2015_BOSTANCIH.pdf.

Doğan, Recai, “Avrupa´da Kur´an-ı Kerim ve Dini Bilgiler Kursları: Problemler ve


Çözüm Önerileri (Almanya Örneği)”, III. Din Şûrası Tebliğler ve Müzakereleri, 20-24
Eylül 2004, Ankara.

Eren, Halit, “Yunanistan -Batı Trakya Türkleri-”, Günümüz Dünyasında Müslüman


Azınlıklar III. Kutlu Doğum İlmi Toplantısı, İstanbul: İSAM Yayınları, 1998.

Koç, Ahmet ve Azizoglou Sezin, “Yunanistan Batı Trakya Azınlık Eğitim Kurumları ve
İlkokullarda Okutulan Din Derslerinde Değerler Eğitimi”, Toplumsal Bütünleşmede
Değerler ve Eğitim lll. Uluslararası Değerler Eğitimi Kongresi, Zonguldak: Zonguldak
Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları, 2018.

Gazeteler

“240 İmam Yasası´na Hayır”, Batı Trakya Online, https://www.batitrakya.org/bati-


trakya-haber/240-imam-yasasina-hayir.html. (10.12.18)

01 Eylül 2016, “Batı Trakya´da 123 “ierodidaskalos” göreve başlıyor”


http://www.milletgazetesi.gr/view.php?id=5453. (10.12.18)

17 Ağustos 2017, “ABTTF’den 240 İmam Yasası ve anaokulları konusunda açıklama”,


http://gundemgazetesi.com/haber/detay/3354. (10.12.18)

18 Ocak 203, “Din Özgürlüğümüze Büyük Bir Darbe”,


http://milletgazetesi.gr/view.php?id=1302. (10.12.18)

21 Kasım 2013, “240 İmam Yasası´na Avrupa´dan İtiraz”,


https://www.dunyabulteni.net/dunya/240-imam-yasasina-avrupadan-itiraz-
h246249.html. (10.12.18)

145
25 Şubat 2014, “240 İmam Yasası´nı Bu Toplum İstemedi ve İstemiyor”,
http://www.birlikgazetesi.net/haberler/8688-ozan-ahmetolu-240-mam-yasasini-bu-
toplum-stemed-ve-stemyor.html. (10.12.18)

28 Eylül 2018, “Milletvekili Mustafa Sert Konuştu: “Kur´an kursu vermiyorlar, parti
askerleri”,
https://www.azinlikca.net/yunanistan-bati-trakya-haber/item/15776-milletvekili-
mustafa-sert-konustu-kuran-kursu-vermiyorlar-parti-
askeriler.html?cookie_b924a8e286d388e8f245b00d9c3fef1d=accepted. (15.12.18)

http://www.xryshaygh.com/enimerosi/view/h-dikh-sas-anamnhsh-pujida-kai-faros-pou-
se-kairous-skoteinous-fwtizei-thn. (10.12.18)

https://photos.state.gov/libraries/greece/231771/pdf/religiousfreedom_2015_greek.pdf.
(9.12.18)

https://www.iefimerida.gr/news/86200/εγινε-νόμος-η-ελλάδα-θα-διορίζει-τους-
δασκάλους-του-κορανίου-στη-θράκη. (10.12.18)

https://www.newsbeast.gr/greece/arthro/2796009/proslamvanonte-120-ierodaskali-gia-
tis-moufties-tis-thrakis. (10.12.18)

Görüşmeler

Hraloğlu, Ahmet, “Kur´an Kurlarının Tarihi” Konulu görüşme. İskeçe 20 Aralık 2018.

Karadayı, Sedat. İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz, “Kur´an Kurlarının
Tarihi” Konulu görüşme. İskeçe 25 Kasım 2018.

Trampa, Mustafa, İskeçe Müftülüğü Kur´an kursu eğitimcisi ve vaiz, “Kur´an Kurlarının
Tarihi” Konulu görüşme. İskeçe 10 Kasım 2018.

İnternet Kaynakları

“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”, Avrupa Antlaşmalar Serisi, no 5.


http://www.danistay.gov.tr/upload/avrupainsanhaklarisozlesmesi.pdf. (8.12.18)

“Yunanistan Anayasası”, BOYΛH TΩN EΛΛHNΩN, ΑΠΡΙΛΙΟΣ 2013


https://www.hellenicparliament.gr/UserFiles/f3c70a23-7696-49db-9148-
f24dce6a27c8/SYNTAGMA1_1.pdf. (8.12.18)

146
Batı Trakya ile İlgili Tüm Antlaşmalar: http://www.gundemgazetesi.com/anlasmalar.
(10.12.18)

http://www.debpartisi.org/haberler.php?s=detay&id=1795. (10.12.18)

https://www.hellenicparliament.gr/UserFiles/c0d5184d-7550-4265-8e0b-
078e1bc7375a/10771004.pdf. (10.12.18)

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi:


https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf. (8.12.18)

Lozan Antlaşması:
http://www.geetha.mil.gr/media/Thesmika_Keimena/GEETHA/diethnh/3%20SYNTHI
KI%20EIRHNHS%20LWZANIS.pdf. (8.12.18)

147

You might also like