You are on page 1of 12

Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye • Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrasında

Anadolu halkının durumu ve toplumsal sorunlar gibi


konuların üzerinde durulmuştur.

Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılıyla birlikte • Doğu-Batı çatışması, milli mücadele, toplumsal
“Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı” da başlamıştır. Bu sorunlar, ahlaki bozukluklar, köylü, kasabalı sorunları, işçi
dönemde birçok türde olduğu gibi hikayede de teknik sorunları, bireysel çıkmazlar, birey toplum çatışması,
olarak önemli bir ilerleme sağlanmıştır. Bu dönem Anadolu gibi konular bu dönemde sıkça işlenmiştir.
edebiyatında yıllara göre hikaye geleneğinde belirgin
değişimler gözlenir. Bu yıllarda roman yazarları aynı • Varoluşcu ve gerçeküstü hikayelerde yazılmaya
zamanda hikaye türünde de eserler vermiştir. başlanmıştır.

• Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Peyami Safa,


Oktay Akbal bireyin iç dünyasını esas alan; Yaşar Kemal,
1923-1940 Cumhuriyet Dönemi Hikâyesi Orhan Kemal, Kemal Tahir Fakir Baykurt, Salim Kocagöz,
Talip Apaydın, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Kemal Bilbaşar
1940-1960 Cumhuriyet Dönemi Hikâyesi
toplumcu gerçekçi hikayeler; Nezihe Meriç, Ferit Edgü,
> Toplumcu-Gerçekçi Hikâyeler Yusuf Atılgan, Sait Faik, Haldun Taner modernist hikayeler;
Hüseyin Nihal Atsız, Mustafa Necati Sepetçioğlu, milli ve
> Bireyin İç Dünyasını Ele Alan Hikâyeler dini duyarlılıkları yansıtan hikayeler yazmışlardır. Halikarnas
Balıkçısı, Muzaffer Buyrukçu, Ziya Osman Saba, Sabahattin
> Milli-Dini Duyarlılıkları Yansıtan Hikâyeler
Kudret Aksal, İlhan Tarus bu dönemin diğer hikayecileridir.
> Modernist Hikâyeler

Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Hikaye (1923-1940)

• Bu dönemde eser veren sanatçılar, realizmin


etkisiyle gözleme dayalı gerçekçiliğe yönelmişlerdir.

• Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar ve


hikayeye daha fazla önem veren Reşat Nuri Güntekin gibi
isimlerin yanında, Fahri Celalettin Göktulga, Ercüment
Ekrem Talu, Nahit Sırrı Örik, Memduh Şevket Esendal, 1960 ve 1980 arasında içerik ve biçim açısından yeni
Kenan Hulusi Koray, Sadri Ertem, Sait Faik Abasıyanık ve arayışlar söz konusudur. Bilinçaltı, iç monolog gibi teknikler
Sabahattin Ali gibi önemli isimler de bu dönemde hikaye kullanılır. Küçürek hikaye türünde bir çok örnek verilmiştir.
türünde başarılı örnekler vermiştir.
Toplumcu-Gerçekçi, Bireyin İç Dünyasını Ele Alan, Milli-Dini
• Milli Mücadeleyi destekleyen ve bu mücadeleyi Duyarlılıkları Yansıtan ve Modernist Hikâyeler yazılmaya
verenlerin yanı başında olan yazarlar ülke gerçeklerini devam eder.
anlatırlar. Toplumsal konular ve Cumhuriyet devrimlerinin
İçerik ve biçim açısından yeni arayışlar söz konusudur. Bilinç
yanında bireyin iç dünyası da ele alınmıştır.
akışı, iç monolog gibi teknikler kullanılır. Anadolu bütün
• Köy ve köylünün, Fabrika işçilerinin sorunları sorunlarıyla sosyo-ekonomik yönleriyle hikayelerde yer
işlenmiş, daha çok olay hikayesi türünde eser verilmiştir. bulur. Daha çok Çehov tarzı hikayeler yazılır. Küçürek hikaye
örnekleri verilir.

Mustafa Kutlu, Orhan Duru, Sevinç Çokum, Füruzan, Ferit


1940-1960 Yılları Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye Edgü, Adalet Ağaoğlu, Nezihe Meriç, Pınar Kür, Bilge Karasu,
Tomris Uyar, Leyla Erbil, Sevgi Soysal, Sevim Burak, Nedim
• Bu dönem hikayelerinde ve romanlarında
Gürsel, Rasim Özdenören hikaye türünde eser vermiştir.
“Toplumcu gerçekçi, milli-dini duyarlılık ve bireyin iç
dünyasına ağırlık veren anlayış ve modernist hikaye” etkili
olmuştur.
1980 sonrasında sanatçılar, siyasi ve toplumsal olaylardan
• Hem Maupassant hem Çehov tarzı hikayeler dolayı, bireysel konulara yönelirler.
yazılmıştır. Varoluşçu ve gerçeküstü hikayeler de yazılmaya
başlanmıştır. Anadolu’ya yönelme, dış göç, kent yaşamı içinde burjuva ve
sıradan insanın yaşamı, beklentileri kısaca güncel konular;
İstanbul’a özlem, değişen İstanbul, yalnızlık psikolojisi, kent
yaşamında sıradan insanların hayatı… gibi konular işlenir.
Küçürek hikayenin başarılı örnekleri ortaya konur.  Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını ve Dini Duyarlılığı
Yansıtan Eserler,
Bilinçaltı, iç monolog, pastiş, parodi gibi teknikler denenmiş,
postmodern tarzda bir çok hikaye yazılmıştır. Küçürek  Toplumcu Gerçekçi Eserler
hikayenin başarılı örnekleri verilmiştir.
 Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Eserler,
Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, Ayfer Tunç, Murat
 Modernizmi Esas Alan Eserler, Cumhuriyet
Gülsoy, Murat Yalçın, Özcan Karabulut, Nazan Bekiroğlu,
döneminde karşımıza çıkan hikaye anlayışlarıdır.
Müge iplikçi Nazlı Eray, Hüseyin Su konu, kurgu, anlatım
biçimi ve dil açısından farklı eserler yazmıştır. Osman Şahin,
Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Özcan Karabulut, Necip
Tosun, Şebnem İşigüzel diğer hikayecilerdir.

Milli-Dini Duyarlılığı Yansıtan Hikayeler

• Milli edebiyatın bir devamı olarak


nitelendirebileceğimiz bu anlayışta Anadolu, Anadolu
insanı, milli mücadele, Kurtuluş Savaşı, toplumsal değişim,
ahlaki bozukluklar, yanlış Batılılaşma, Doğu-Batı çatışması,
halk-aydın çatışması, hurafeler, Atatürk ilke ve inkılapları
gibi konular işlenmiştir.

• Hikaye kişileri Anadolu’dan seçilmiş, realizm


akımının etkisiyle gerçekçi gözlemlerle Anadolu ve Anadolu
insanı anlatılmıştır. Olay hikayesi devam ettirilmiş,
betimlemelerde başarılı hikayeler yazılmıştır.

• Türk mitolojisinden ve destanlarından etkilenen


yazarlar eserlerinde bunun izlerini ortaya koyarlar.Aka
Gündüz, Bahaeddin Özkişi gibi isimler bu anlayışı yansıtan
eserler yazmışlardır.

• Bu anlayışla yazılan roman ve hikayelerde, 1.Dünya


Savaşı ve Milli Mücadele dönemi, Atatürk ilke ve
inkılaplarının Anadolu insanına benimsetilmesi ile ilgili
konular işlenmiştir.

• Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu,


Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Mehmet Akif Ersoy,
Şuküfe Nihal Başar, Halide Nusret Zorlutuna, Aka Gündüz,
Sevinç Çokum, Bahaeddin Özkişi, Fahri Celalaettin Göktulga,
Mustafa Necati Sepetçioğlu, Hüsyin Nihal Atsız, Rasim
Özdenören, Mustafa Kutlu bu dönemde eser vermiştir.
Mustafa Necati Sepetçioğlu (Abdürrezzak Efendi, Mustafa Kutlu; geleneğe dayalı yeni bir hikaye tarzı arayışı
Menekşeler Ölmemeli, Bir Büyülü Dünya ki) içindedir. A. Mithat Efendi’nin meddah tekniğin ve uzun
hikaye tarzını kullanır.

Hikayelerinde insanın iç gelişmesini ve taşra insanının büyük


Sevinç Çokum (Eğik Ağaçlar, Bölüşmek, Makine, Derin Yara, şehirdeki sıkıntıları olmak üzere iki temel konuyu işler. Bazı
Onlardan Kalan, Rozalya Ana, Bir Eski Sokak Sesi, Evlerinin hikayelerinde tasavvufi çerçevede iman, kaderi ahiret, ölüm
Önü, Beyaz Bir Kıyı, Gece Kuşu Uzun Öter) konuları üzerinde durur. Taşra-şehir, gelenek-modernizm
karşıtlığı hikayelerinde değindiği çatışmalardır. Taşra
insanının modern şehirde yaşadığı sıkıntıları ve bunalımları
Hüseyin Nihal Atsız (Hikayeler) işler.

Bahaedddin Özkişi (Bir Çınar Vardı, Göç Zamanı) Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya tahammül Ya
Sefer, Bu Böyledir, Sır adlı eserleri ‘’Mustafa Kutlu
Beşlemesi’’ olarak Bilinir.

Halide Nusret Zorlutuna (Büyük Anne, Aydınlık Kapı)

Yıdız Tozu adlı çocuk kitabı; Ortadaki Adam, Gönül İşi,


Hüzün ve Tesadüf, Uzun Hikaye, Beyhude Geçti Ömrüm,
Aka Gündüz (Türk Kalbi, Türk’ün Kitabı, Kurbağacık)
Mavi Kuş, Tufandan Önce, Rüzgarlı Pazar, Chef, Menekşeli
Mektup, Huzursuz Bacak, Tahir Sami Bey’in Özel Hayatı,
Zafer yahut Hiç, Anadolu Yakası, Sıradışı Bir Ödül Töreni,
Şıukufe Nihal Başar (Tevekkülün Cezası) Kapıları Açmak, Nur, Trende Bir Keman hikaye kitapları;
Vatan yahut İnternet, Akasya ve Mandolin, Dem Bu Demdir,
İlmihal yahut Arzuhal… denemeleridir.

Fahri Celalaettin Göktulga (Talak-ı Selase, Kına Gecesi,


Eldebir Mustafendi, Avurzavur Kahvesi)

Rasim Özdenören; hikayelerinde geçmişten kopamayan,


zamanın anaforlarına karşı direnmeye çalışan insanı, aile içi
çatışmaları, parçalanmayı işler. Bireyin yalnızlığını,
yabancılaşmasını, modernlik gelenek gibi konulara yer verir.

Toplumsal ve kültürel değişmelerin yol açtığı yabancılaşma


hikayelerinin ana konusudur. Son dönemde kültür
şokundan tasavvufa sığınma konusunu işlemiştir.
Mutsuzlukların dini telkinlerle ortadan kalkacağına inanır.

Gül Yetiştiren Adam romanı; Hastalar ve Işıklar, Çözülme,


Denize Açılan Kapı, Çarpılmışlar, Çok Sesli Bir Ölüm,
AnsızınYola Çıkmak, Kuyu, Hışırtı, İmkansız Öyküler, Toz,
Acemi Yolcu, Uyumsuzlar hikayeleridir.
Toplumcu-Gerçekçi Hikayeler • Yazarlar realizm ve natüralizm akımlarının
etkisinde kalmışlar, yapıtlarını konuşma diliyle yazmış,
kahramanlarını bölgesel ağızlarına göre konuşturmuşlardır.

• Toplumdaki sorunları dile getirmişlerdir. Edebiyatta • Toplumcu Gerçekçi yazarlar:


gerçekçilik; gözlemci, eleştirel ve toplumcu gerçekçilik
olarak üç koldan gelişir. • Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Fakir Baykurt, Kemal
Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Bilbaşar, Samim
• İşçi, köylü, kasabalı ve varoşlarda yaşayanlarla ilgili Kocagöz, Faik Baysal, Aziz Nesin, Dursun Akçam, Muzaffer
sınıfsal çatışmaları merkeze almışlardır. Gözlemci Buyrukçu, Cahit Irgat, Tahsin Yücel, Reşat Enis, İlhan Tarus,
gerçekçilikle dış gerçeği olduğu gibi esere yansıtmayı, Cevdet Kudret, Halikarnas Balıkçısı, Talip Apaydın, Tarık
eleştirel gerçeklikle gözlemin eleştirel özellikler taşıması Dursun K., İlhan Tarus, Bekir Yıldız, Mehmet Seyda, Sadri
gerektiği, toplumcu gerçekçilik ise, tezli oluşu ve gerçekliğin Ertem, Necati Cumalı, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Orhan
Marksizm çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade Hançerlioğlu, Muzaffer İzgü…
eder.

• Markszim felsefesinin edebiyattaki iz düşümü


toplumcu gerçekçilerdir.

• Hikayeyi toplumdaki sorunları dile getirmek ve √ Marksist ve sosyalist ideolojiden etkilenir.


toplumu yönlendirmek için bir araç olarak görmüşlerdir.
Biçimde çok ne anlatıldığı önemlidir. Gözleme dayalı bir √ Yazarlar görüşlerini toplumla paylaşabilmek, halkı
anlatım söz konusudur. aydınlatmak için eserleri araç olarak kullanır.

• Tarık Dursun K., Dursun Akçam, Necati Cumalı, √ Halkı aydınlatmak düşüncesiyle belirli bölgeler özellikle
İlhan Tarus, Bekir Yıldız, Kemal Bilbaşar, Sabahattin Ali, Fakir konu edilir.
Baykurt, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Faik
√ Yurt gerçeklerini anlatmak, edebiyatçının sosyal bir
Baysal, Mehmet Seyda, Sadri Ertem, Samim Kocagöz, Talip
sorumluluğu olarak değerlendirilir.
Apaydın , Aziz Nesin, Muzaffer Buyrukçu, Orhan
Hançerlioğlu, gibi sanatçılar bu tarzda hikayeler yazmıştır. √ Anadolu coğrafyası, halkın sorunları, köy hayatı, köylülerin
sorunları ele alınır.
• Sabahattin Ali ve Sadri Ertem’in eserleriyle ortaya
çıkmıştır. Anadolu köy ve kasabalarının sorunlarını √ Büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve
anlatmışlardır. 1930’ların sonunda Kemal Bilbaşar ve sosyalizm üzerinde durulur.
Samim Kocagöz gibi yazarlarla alanını genişletmiştir.
√ Gündemdeki sosyal olaylara ve toplumsal sorunlara
• 1950’den sonra köy enstitüsü çıkışlı yazarlarla yoğunlaşılır.
yaygınlaşan köy romanı bu dönemden sonra sosyalist
düşüncenin etkisiyle ideolojik bir yön kazanmıştır. Bu etki √ Konuşma dili kullanılır, kahramanları bölgesel ağızlarına
1960’lı ve 1970’li yıllarda da devam etmiştir. göre konuşturulur.

• Yazarlar köylerdeki toprak kavgaları, ağa-köylü, √ Kişiler iç ve dış yönleriyle tasvir edilir.
zengin-fakir, güçlü-güçsüz, öğretmen-imam çatışması,
√ Anlatımda yer yer aksaklık görülür.
köyden kente göç ve sonuçları, töreler karşısında çaresizlik,
deniz ve maden işçilerinin hayatları, üretenler ve sermaye √ Roman ve hikayelerde sağlam bir kurgu görülmez.
sahipleri, göç sorunu, hapishaneler ve darbeler, Anadolu
coğrafyası ve insanı, dar gelirlinin sorunları ve geçim √ Olaylar ve kişiler bir düşünceyi doğrulamak veya haklı
mücadelesi, büyük şehirlere göçün doğurduğu sonuçlar gibi göstermek üzere düzenlenir. (tezli oluşu)
konuları işlemişlerdir. Neden sonuç ilişkisiyle olaylara
bilimsel açıklamalar getirmişlerdir. Biçimden çok ne √ Sanat toplumdur içindir, anlayışı egemen olur.
anlatıldığı önemlidir.
√ Toplum sorunlarına çözüm önerileri sunulur.
• Yazarların bir bölümü Köy Enstitülerinde yetişmiş,
Maupassant hikaye tarzını benimseyen Sabahattin Ali,
tezli hikayelerle toplum sorunları çözme çabasına
hikayelerinde seri, düğüm, çözüm bölümlerini kullanır.
girişmişler, neden sonuç ilişkisinde olaylar bilimsel
Edebiyatımızda köy ve kasaba hikayecisi olarak kabul edilir.
açıklamalar getirirler. Belirli ölçülerde Atatürk’ün halkçılık
ilkesini benimsemişlerdir.
Kağnı, Ses, Sırça Köşk, Değirmen, Yeni Dünya yazarın Makedonya 1900, Dila Hanım, Yakup’un Koyunları, Aylı
hikayeleridir. Bıçak (Uzun Bir Gece adıyla-1991) Revizyonist, Kente İnen
Kaplanlar yazrın hikayeleridir.

Eleştirel gerçekçilik akımının önde isimlerinden olan Sadri


Ertem, güdümlü sanattan yanadır. Resmi ideoloji yararına Mizah yoluyla düşündürmeyi ve toplumdaki bozuklukları
masa başında hikayeler üreten bir yazardır. sergilemeyi amaçlayan Aziz Nesin; Geriye Kalan, İt Kuyruğu,
Yedek Parça, Fil Hamdi, Damda Deli Var, Koltuk, Kazan
Silindir Şapka Giyen Köylü, Bacayı İndir Bacayı Kaldır, Korku, Töreni, Deliler Boşandı, Hangi Parti Kazanacak, Ölmüş Eşek,
Bay Virgül, Bir Şehrin Ruhu yazarın hikayeleridir. Mahallenin Kısmeti, Bay Düdük, Havadan Sudan, Nazik Alet,
Gıdıgıdı, Aferin, Mahmut ile Nigar, Ah Biz Eşekler, Gözüne
Gözlük, Bir Koltuk Nasıl Devrilir, Yüz Liraya Bir Deli, Biz
İlk hikayelerini hapishanede yazan, yer yer belgesel ve tarihi Adam Olmayız, Namus Gazı, İhtilali Nasıl Yaptık, Rıfat Bey
özellikler taşıyan hikayeleriyle tanınan Kemal Tahir’in Neden Kaşınıyor, Vatan Sağolsun, İnsanlar Uyanıyor, Büyük
hikayeleri; Zehra’nın Defteri, Dutlar Yetişmedi, Göl İnsanları, Grev, Yetmiş Yaşım Merhaba, Maçinli Kız İçin Ev…
Üstadın Ölümü’dür. hikayeleridir.

Edebiyatımıza işçi sınıfını getiren özellikle Çukurova’daki Köy ve kent sorunlarını yer yer mizahi bir anlatımla
pamuk işçilerini anlatan Orhan Kemal; köyden kente göçen okuyucuya sunan Rıfat Ilgaz, Don Kişot İstanbul’da, Kesmeli
yoksul mutsuz insanları, toprak ağalarını, memurları, ezilen Bunları, Radarın Anahtarı, Saksağanın Kuyruğu, Nerde O
köylüleri, hapishanedekileri, işsizleri, sokaktaki adamın Eski Usturalar, Şevket Usta’nın Kedisi, Geçmişe Mazi,
sorunlarını, Adana ve İstanbul’un kenar mahallesindeki Garibin Horozu, Altın Eskicisi, Palavra, Tuh Sana, Hababam
insanların sorunlarını anlatır. Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Rüşvetin
Alamancası, Çalış Osman Çiftlik Senin adlı hikayeleri
Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Önce Ekmek, Çamaşırcının Kızı, yazmıştır.
Grev, Kardeş Payı, Babil Kulesi, Arka Sokak, Küçğkler ve
Büyükler, Yağmur Yüklü Bulutlar, Mahalle Kavgası, Kırmızı
Küpeler, İnci’nin Maceraları, İki Damla Gözyaşı yazarın
Anadolu köylüsünü anlatan, yazıldığı dönemin toplumsal
hikayeleri; Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Bereketli
renklerini olaylarını anlatan Fakir Baykurt; Çilli, Efendilik
Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Gurbet Kuşları,
Savaşı, Karın Ağrısı, Cüce Muhammet, Anadolu Garajı, Gece
Arkadaş Islıkları romanlardır.
Vardiyası, İçerdeki Oğul, Can Parası, Barış Çöreği, Sınırdaki
Ölü, Onbinlerce Kağnı… adlı hikayelerin yazarıdır.

Sarı Sıcak ve Bütün Hikayeler adlı eserlerin sahibi Yaşar


Kemal; kan davalarına, ağa-ırgat çatışmasına ekonomik
sıkıntılara yer vermiştir.

Köy edebiyatı akımının temsilcilerinden Talip Apaydın,


sosyal konulara, gözlemelerine ve yaşadıklarına
başvurmuştur.
Ağırlıklı olarak Söke ve Menderes bölgesinin toprak
Ateş Düşünce, Öte Yakadaki Cennet, Duvar Yazıları, problemlerini, toprağa bağlı hayatları, makineleşmeyle
Hendekbaşı, Hem Uzak Hem Yakın adlı hikayelerin birlikte işsiz kalan insanları, ağalık düzeni karşısında
yazarıdır., köylüyü, pamuk ve tütün tarlalarındaki işçileri anlatan
Samim Kocagöz; Yeni İstanbul gazetesi ve New York Herald
Tribune gazetesinin 1950’de düzenlediği Dünya Hikaye
Sıradan, basit küçük hayatlardan hikayeler çıkaran N. Yarışması’nda Sam Amca hikayesiyle birinci olmuştur.
Cumalı, daha çok Ege bölgesi olmak üzere kasaba ve kırsal
Telli Kavak, Ahmet’in Kuzuları, Sığınak, Cihan Şoförü, Yolun
kesim insanlarının sorunlarını işler. Kırsal yaşamın zorlukları,
Üstündeki Kaya, Yağmurdaki Kız, Alandaki Delikanlı, Simon
Anadolu köylüsünü bütün gerçekliğiyle anlatır. Yalnız Kadın,
Pepeta, Gecenin Soluğu adlı hikayeleri yazmıştır.
Değişik Gözle, Susuz Yaz, Ay Büyürken Uyumam,
Muzaffer Buyrukçu; İstanbul’un kenar mahallelerinde
yaşayan dar gelirli insanların hayatlarını gerçekçi bir şekilde
Kemal Bilbaşar, konularını Batı Anadolu kasabalarından dile getirir. Katran Acı, Korkunun Parmakları, Bulanık
almış, R. Halit’in memleket hikayeciliğini devam ettirmiş, Resimler, Kuyularda, Cehennem, Kavga, Mağara, Şarkılar
hicve dayalı sert bir gerçekçilik anlayışını benimsemiştir. Seni Söyler, Günlerden Bir Gün, Hüznün Kar Çiçekleri, Her
Anadolu’dan Hikayeler, Cevizli Bahçe, Pembe Kurt, Üç Yer Karanlık, Bir Hüzün, Şarkı Gibi, Yüzün Yarısı Gece, Bir Aşk
Bulutlu Hikayeler, Irgatların Öfkesi, Pazarlık, Köyden Daha yazarın hikayeleridir.
Kentten yazarın öyküleridir.

Muzaffer İzgü; şehre göçün doğurduğu sıkıntıları mizahi bir


Faik Baysal, konularını Adapazarı’nın köy ve kasabalarından, tarzda anlatır. Bando Takımı, Donumdaki Para, Deliye Her
İstanbul’un kenar mahallelerinden alır. Fakir ve işsiz Gün Bayram, Sen Kim Hovardalık Kim, Her Eve Bir Karakol,
insanları anlatır. Perşembe Adası, Sancı Meydanı, Güller Dayak Birincisi, Devlet Babanın Tonton Çocuğu, Lüplük
Kanıyordu, Elleri Sesinin Rengindeydi, Nuni, Tota, Militan, Makinesi, Çanak Çömlek Patladı, Azrail Nasıl Rüşvet Yedi,
Ilgaz Teyze Öldü, Terlikler yazarın öyküleridir. Orta Direği Yıkan Ayı, Devletin Malı Deniz… yazarın
hikayeleridir.

Mehmet Seyda; maden işçilerinin hayat hikayelerini


Zonguldak ve çevresinde gördüğü hayatları anlatır.
Zonguldak Hikayeleri, Beyaz Duvar, Başgöz Etme Zamanı,
Oyuncakçı Dükkanı, Garnizonda Bir Olay, Anahtarcı Salih,
Kör Şeytan, Bana Karşı Ben yazarın hikayeleridir.

Bekir Yıldız; konularını Güneydoğu Anadolu ‘da yaşayan


insanlardan ve Almanya’da yaşayan Türklerin hayatlarından
seçer. Kara Vagon, Kaçakçı Şahan, Sahipsizler, Evlilik Şirketi,
Beyaz Türkü, Alman Ekmeği, Dünyadan Bir Atlı Geçti, İnsan
Postası, Demir Bebek, Mahşerin İnsanları, Bozkırın Gelini
hikayeleridir.

Dursun Akçam; Kars ve çevresinin, Kuzeydoğu Anadolu köy


ve kasaba hayatının sorunlarını anlatır. Maral, Ölü Ekmeği,
Taş Çorbası, Köyden İndim Şehire, Kafkas Kızı, Alaman
Ocağı, Generaller Birleşin… yazarın hikayeleridir.

İlhan Tarus; memurların, yoksul ve dar gelirli insanların


hayatını, çıkmazlarını ve sıkıntılarını ele alır. Doktor
Monro’nun Mektubu, Apartman, Karınca Yuvası, Ekin İti,
Köle Hanı, Orman, İki Ağızlı Bıçak yazarın hikayeleridir.

Tarık Dursun Kakınç; konularını fabrika ve deniz işçilerinden,


esnaf ve küçük memurların yaşam savaşlarından alır.
Hasangiller, Vezir Düşü, Güzel Avrat Otu, Sevmek Diye Bir
Şey, Yabanın Adamları, 36 Kısım Tekmili Birden, Bağrıyanık
Ömer ile Güzel Zeynep, Bahriyeli Çocuk, İmbatla Dol Kalbim,
Ona Sevdiğimi Söyle, Ömrüm Ömrüm, Yaz Öpüşleri yazarın
hikayeleridir.
Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Hikayeler • Bireyin iç dünyasını esas alan eserlerin genel
özellikleri:

• √ İnsan realitesinin psikolojik yönleri ele alınır.


• İç dünyalarında buhranlar yaşayan kahramanlar
etrafında kurgular yapılmış, gözlem ve yaşanmışlıklara bağlı • √ Olay örgüsü insanın iç dünyasını yansıtmak
olarak basite indirgenmiş hayatlar anlatılmıştır. amacıyla kurulur.

• Bunalım, bilinçaltı, bireyin yalnızlaşması ve • √ Çehov tarzı durum hikayelerine yakın eserler
yabancılaşma konularını üzerinde durmuşlardır. yazılmıştır.

• Psikoloji, psikiyatri, psikiyatri yöntemleri edebiyata • √ Eserlerde bireysel çözümlemeler önemli bir yer
girmiş, psikolojik tahliller yani ruh çözümlemeleri eserlerde tutar.
yer bulmuştur
• √ Dil ve anlatım bakımından seçkinci,
• Modern yaşamın bireyler üzerindeki psikolojik mükemmeliyetçi bir anlayış hakimdir.
etkisini irdelemiştir. Büyük kalabalıklara yalnız yaşayan
kahramanlar, iletişimsizlik, toplumsal çatışma, • √ Zaman, psikolojik problemler, hastalık, bireysel
yabancılaşma, yalnızlık ve bireyin bunalımları anlatılmıştır. bunalım, Doğu-Batı problemi, gerçeklerden kaçış, değer
Sanatlı bir dil kullanılmış estetiğe önem verilmiştir. yargıları gibi konular ele alınır.

• Estetiğe önem verilmiş, bilinç akışı ve iç monolog • √ Özellikle iç konuşma, bilinç akımı gibi teknikler
teknikleri kullanılmıştır. kullanılır.

• Olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin iç • √ Yalın bir dil kullanılır.


dünyasını anlatmışlardır. Toplumda bireyin
yabancılaşmasını anlatırken bunun sosyo-ekonomik
yönünden çok bireyin ruh durumunu analiz etmeye
çalışmışlardır. Psikolojik roman ve öyküde yazarın dikkati,
bireyin iç dönüşümlerine yönelmiştir. Bu yüzden olay
örgüsüne bağlı merak unsuru ikinci planda kalmış bireyin
ruh hali ve iç çatışmaları gerekçi psikolojik tasvirlerle
verilmiştir. Bireyin iç dünyasını anlatan yazarlar eserlerinde
özellikle iç konuşma, bilinç akışı gibi teknikleri kullanır. Bu
eserlerde çağrışımlara, ruh tahlillerine önem verilir.

• Bunalım, yabancılaşma, bireyin toplumla


hesaplaşması, yalnızlık, sıkıntı, bilinçaltı, bireysel
sorgulamalar, evrenin düzeni gibi konular ele alınır.

• Büyük kalabalıklarda yalnız yaşayan kahramanlar,


(özellikle kadın kahramanlar) Kültür sorunsalının bireyde
yansıması, özgürlük tutkusu, iki kültür arasında bocalama,
iletişimsizlik, bireyin iç sıkıntısı, bilinçaltı, toplumla çatışma,
tedirginlik, yabancılaşma, yalnızlık ve bireyin bunalımları
karşımıza çıkan önemli temalardır.

• Mekan, olay ve zaman bireyin iç dünyasını anlatan


eserlerde birey üzerindeki etkisiyle verilir.

• Bireyin iç dünyasını esas alan yazarlar:

• Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra,


Memduh Şevket Esendal, Samiha Ayverdi, Selim İleri,
Mustafa Kutlu (Milli ve Dini duyarlılığı yansıtan hikayenin de
temsilcisidir), Abdülhak Şinasi Hisar, Oktay Akbal, Halikarnas
Balıkçısı, Tarık Buğra, Kenan Hulusi Koray temsilcileridir.
Olayın ikinci planda olduğu kesit hikayeleri yazan Tarık
Buğra; kişilerin iç dünyasına yönelen, ruh çözümlemelerine
yer veren bir yazardır. Hikayelerinde kasaba yaşamından Oktay Akbal; şimdiki zaman ile geçmiş zaman arasında gider
orta sınıf insanların ev ve aile yaşamından kesitler sunan gelir, sonunda hatıralarına yaslanır. Kent insanı, geçmiş
yazar; toplumdaki çatışma ve zıtlıkları, haksızlıkları tutkusu, içe kapanmışlık, pasiflik ön plandadır. Ben merkezli
sosyolojik açıdan değil psikolojik açıdan ele alır. bir anlatımı tercih eden yazarın; Önce Ekmekler Bozuldu,
Bulutun Rengi, Bizans Definesi, Aşksız İnsanlar, Yalnızlık
Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, Günaydın, İki Uyku Bana Yasak, Lunapark, Ey Gece Kapının Üstünü Kapat,
Arasında, Hikayeler yazarın hikaye kitaplarıdır. Siyah Berber Aynası, Tarzan Öldü, İstinye Suları, İki Çocuk, Karşı
Kehribar, Küçük Ağa, İbiş’in Rüyası, Küçük Ağa Ankara’da, Kıyılar, Vapurlar Trenler, Hücremde Carmen hikaye
Firavun İmami Osmancık romanlarıdır. kitaplarıdır.

Rüya ve gerçek arasındaki eşikteki insanı okuyucuya sunan Yedi Meşalecilerin hikayecisi olan Kenan Hulusi Koray;
A. Hamdi Tanpınar’da rüya alemi hayatın gerçekleri Cumhuriyet Dönemi’nde korku türünde örnekler veren ilk
karşısında insanın ruhsal çöküntülerinin bir sığınağı gibidir. hikayecidir. Bahar Hikayesi adlı eserinde korku ve esrar
temasını işler.

Yazarın Osmanoflar adlı romanı, Bir Yudum Su, Bahar


Abdullah Efendi’nin Rüyaları ile öykücülüğümüzde kişisel Hikayeleri, Bir Otelde Yedi Kişi, Son Öpüş hikayeleridir.
kargaşanın, kişilik yanılsamalarının, yaşamı gerçekliği
dışında da algılamanın çok başarılı örneklerini verir.

Dostoyevski’nin etkisiyle yazdığı hikayelerle dikkat çeken


Samet Ağaoğlu’na göre hikaye ve romanın bel kemiği insan
Yaz Yağmuru’nda ilk eserinde belirsiz bıraktığı ruhsal ve insan psikolojisidir. Allah, kader, hasta ruhlu insanlar,
çatışmaları daha somut işler. Bu öykülerde yazarın zamanı kimsesiz çocuklar, aile, kadın-erkek ilişkilerini işler.
çeşitli yönleriyle kavramak ve açıklamak isteyen bir çabası
vardır. Strassburg Hatıraları, Zürriyet, Öğretmen Gafur, Büyük Aile,
Hücredeki Adam, Katırın Ölümü yazarın hikayeleridir.

Peyami Safa’nın hikayeleri romanlarıyla hemen hemen aynı


özellikleri taşır. Bir Mekteplinin Hatıratı, Karanlıklar Kralı,
İstanbul Hikayeleri, Siyah Beyaz Hikayeler, Gençliğimiz,
Süngülerin Gölgesinde, Aşk Oyunları, Ateş Böcekleri yazarın
hikayeleridir.
Edebiyatımızda Çehov tarzı hikayenin (Kesit hikayesi) ilk
temsilcisi olan M. Şevket Esendal; kendisini avam yani
halktan biri saydığı için kişilerini çalışan insanlardan ve
Edebiyatımızda deniz hikayeleriyle tanınan Halikarnas onların gündelik sorunlarından seçer, günlük yaşamın dikkat
Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı), Mavi yolculuk fikrini çekmeyen yönlerini anlatır. Hoşgörüye dayalı bir mizah
savunur. Bodrum çevresinde balıkçıların, süngercilerin anlayışı vardır. Eserlerinde konuşma dilini kullanmıştır.
yaşam maceralarını anlatır. Konularını Ege ve Akdeniz’in Edebiyatsız edebiyat yapmaktan yana olan yazar, hikayeyi
denize bağlı olaylarından seçen yazar; Tütün işçilerini, gereksiz süslemelerden kurtarmış, süslü anlatımdan
köylüleri, dalgıçları, kadınları, çocukları ve denizcileri anlatır. kaçınmıştır.

Ege Diplerinde, Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz, Yaşasın Ayaşlı ve Kiracıları, Vassaf Bey, Miras yazarın romanları;
Deniz, Gülen Ada, Dalgıçlar, Parmak Damgası, Gençlik Otlakçı, Mendil Altında, Hava Parası, Temiz Sevgiler, Veysel
Denizlerinde, Çiçeklerin Düğünü adlı hikayeleri yazmıştır. Çavuş, Kelepir, Ev Ona Yakıştı, İhtiyar Çilingir, Bir Kucak
Çiçek, Bizim Nesibe, Gödeli Mehmet, Gönül Kaçanı Kovalar,
Sahan Külbastısı, Güllüce Bağları Yolunda yazarın
hikayeleridir.
Öykülerinde psikolojik tahliller ağır basan Sabahattin Kudret
Aksal’ın şiirsel bir anlatımı vardır. Gazoz Ağacı ve Yaralı
Hayvan yazarın hikayeleridir.
Modernizmi Esas Alan Eserler: • Sinemadan aldıkları geriye dönüş tekniğini
kullanırlar. Bu teknikler sayesinde okuyucu, hem karakterler
hakkında daha doğru bilgiler edinir hem de bugünün durup
geçmişin araya girmesiyle iç içe geçmiş zaman ve olaylardan
• Modernizmle birlikte gerçeklerin göründüğü gibi
oluşan bir hikaye okur.
olmadığı, yerleşik kurallara ve toplumun bayalığına isyan
düşüncesi ağırlık kazanmıştır. • Modernist romanlarda ve hikayelerde neden-sonuç
ilişkisi ortadan kalkmıştır. Roman ve hikayelerde, en baştan
• Gerçeklik karşısında kuşkucu ve tedirgin olan, iç
başlamak veya belirli bir sonla bitmek zorunda değildir.
dünyasına çekilen, yabancılaşan, toplumla çatışan karamsar,
Sıradan bir zaman akışı kullanılmaz, aynı zaman dilimi
bunalımlı zayıf insanı anlatmışlardır.
içinde, geriye dönüşlerle, geleneksel anlatımdan
• Yalnızlık, bunalım, huzursuzluk, toplumsal uzaklaşılmış, değişik zaman dilimleri anlatılmış, olay,
yabancılaşma anlatılır. Modern yaşamdaki bireyin bunalımı, karakter, çevre unsurları önemsizleştirilmiş, simge, imge,
toplumla çatışması yalnızlığı, huzursuzluğu topluma bakış açısı, ironi, çağrışım önem kazanmıştır.
yabancılaşması ele alını.
• Bilinç akışı,iç konuşma, geriye dönüş gibi anlatım
• Sıradan bir zaman akışı kullanılmaz. Kişiler aynı teknikleri kullanılmıştır.
zaman dilimi içinde değişik zamanlar arasında dolaşırlar.
• Modernizmi esas alan sanatçılar:
Kronolojik zamanda geriye dönüşlerle geleneksel anlatım ve
yapıdan uzaklaşılmış, klasik eserlerde temel alınan olay, • Sait Faik Abasıyanık, Oğuz Atay, Orhan Pamuk,
karakter, çevre unsurları önemsizleştirilmiş; geriye Haldun Taner, Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Nezihe Meriç,
dönüşlerle klasik anlatımdan uzaklaşılmış, olay, karakter ve Attila İlhan, Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Rasim Özdenören,
çevre unsurları önemsizleştirilmiş, imge, ironi, çağrışım Füruzan, Vüsat O. Bener, Pınar Kür, Latife Tekin, Nazlı Eray,
önem kazanmıştır. Bilinç akışı, iç konuşma, geriye dönüş gibi İnci Aral, Mustafa Miyasoğlu, Hulki Aktunç, Bilge Karasu,
tekniklerden faydalanılmıştır. Murathan Mungan Cemil Kavukçu, Ayfer Tunç, Buket
Uzuner, Tomris Uyar …

• Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının insanlık


üzerindeki yıkıcı etkileri modernizmin doğuşunda etkili 1980 sonrasında Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, Ayfer
olmuştur. İnsan, yaşadığı dünyada hep acılarıyla baş başa Tunç, Murat Gülsoy, Murat Yalçın, Özcan Karabulut, Müge
kalmış ve yalnızlıktan kurtulamamıştır. Öyleyse insanın bu İplikçi, Necip Tosun, Nazan Bekiroğlu gibi yazarlar özgün
durumunu anlatmak gerekir. Modernist yazar, gerçekten, eserler verirler.
düşten, bilinç ve bilinçaltından birer parça alarak hepsini
beraberce yoğurur ve hikayesini biçimlendirir.

• Modernizm akımı bireyin özünü bulması Adalet Ağaoğlu, Tomris uyar, Füruzan gibi yazarlar yer yer
gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, toplumcu gerçekçi anlayışla da hikayeler yazmıştır.
kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararların
oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendini sorgulaması Modernizmi Esas alan eserlerin genel özellikleri:
gerektiğini savunur. Varoluşçuluk akımından etkilenmiştir.
• √ Geleneksel olanı günün anlayışına uydurma,
Franz Kafka, Albert Camus ve J.P.Sartre’ın
yerleşik ve alışılmış olanı yeni olana tabi kılma eğilimi vardır.
varoluşçuluğundan etkilenmişlerdir. Burjuva toplumuna
karşı isyancı yaklaşımı destekleyen varoluşçuluk, eserlerde • √ Geleneksel anlatım ve yapı reddedilir.
özellikle küçük burjuva aydınının ruhsal bunalımlarının
işlenmesine neden olmuştur. Modernist edebiyat bu • √ Yerleşik uzlaşımlara, modern toplumun vasatilik
yüzden bunalım edebiyatı olarak da isimlendirilmiştir. ve bayağılığına isyan vardır.

• Modernist yazarlar, kişilerin iç dünyalarını • √ İnsanın dışındaki toplumsal dünyayı yalın bir
romanlarına katmayı ve dün-bugün-yarından oluşan zaman biçimde yansıtmaktan kaçınılır.
zincirini kırmayı hedeflerler. Artık yolculukları dışa değil içe
• √ Bireyin bunalımları ve toplumla olan çatışmaları
yöneliktir. Karakterlerin anılarını ve bilgilerini, kafalarından
anlatılır.
nelerin geçtiğini, dillerinden dökülmeyip kalplerine
gömdüklerini okuyucuya aktarabilmek için bilinç akışı, iç • √ Çağrışıma çok yer verilir.
konuşma ve iç diyalog gibi teknikler kullanırlar.
• √ Anlatımda şiire has bir söyleyiş söz konusudur.
• √ Kişilerin toplum içindeki yer ve değerinden çok
psikolojik özellikleri öne çıkarılır.
Nezihe Meriç; Kadınların yalnızlıklarını, örf ve adetlerin,
• √ Diyalog ve hikaye etme yerine bilinç akışı tekniği alışkanlıkların rahatsız ettiği kadınları anlatır. Bozbulanık,
kullanılır. Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı, Bir Kara Derin
Kuyu, Yandırma yazarın öyküleridir.

Yusuf Atılgan; köy konulu öykülerinde kırsal kesimin


geleneksel yaşamını, şehri anlatan öykülerinde bıkkınlık ve Sait Faik Abasıyanık; olay tarzı olan ilk öyküsünü İpekli
düzene uyumsuzluğu anlatır. Bodur Minareden Öte, Eylemci Mendil adıyla Varlık dergisinde yayımlar. Olaya, entrikaya,
yazarın öyküleridir. kişiye, başlangıç ve sonuca dayanan klasik vak’a öyküsü
anlayışını kırmış ve modern tarz hikayeciğe yönelmiştir.
Çehov tarzı öykünün yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Oğuz Atay, öykülerinde hayatın anlamsızlığı, yalnızlık, isyan, İstanbul Hikayecisi olarak tanınır. İstanbul’un kenar
intihar, iletişimsizlik, yabancılaşma, toplum be aydın mahallerinde, deniz kıyılarında, balıkçıların arasında, köprü
eleştirisini işler. Korkuyu Beklerken tek öykü kitabıdır. altında, tünelde dolaşan sanatçı burada karşılaştığı insanları
anlatır.

Pınar Kür; kadınların iç dünyalarını, zamandan ve mekandan


şikayet eden kişilerin iç dünyalarındaki huzursuzlukları, Yoksul insanların, dar gelirlilerin, küçük esnafın ve
birtakım açmazları, yalnızlıkları birey-toplum değerleri zanaatkarın öykücüsüdür. Küçük insanlar; gazete satıcıları,
uyuşmazlığında ele alır. bakkallar, kitapçılar, sucular, simitçiler, yoğurtçular,
balıkçılar, tütüncüler, ayakkabı boyacıları, öğrenciler
Bir Deli Ağaç, Akışı Olmayan Sular, Hayalet hikayeleri
eserlerinin konusudur. İstanbul’un kenar semtleri, yoksul
yazarın öyküleridir.
insanları, çamlıklar, kıraathaneler, meyhaneler, Burgaz
adasındaki balıkçı kahvehaneleri ve balıkçıları anlatır.

Vüs’at O Bener; ilk öykülerinde küçük kentlerin insanlarının


sıradan yaşamını anlatır. Daha sonra soyut bir tutuma
Dünyay bakış açısını Alemdağ’da Var Bir Yılan hikayesinde
yönelen yazar, Çehov tarzı öyküler yazmış, titiz bir işçilikle
yer alan ‘’Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey’’
kapalı nitelikler taşıyan öyküye yönelmiştir. Dost;
sözüyle özetler. Son Kuşlar ve Alemdağ’da Var Bir Yılan
Yaşamasız, Siyah-Beyaz, Kara Tren, Mızıkalı Yürüyüş yazarın
hikayelerinde gerçeküstücülüğe yaklaşmış, bireysel
öyküleridir.
psikolojiyi öne çıkarmıştır. Hişt Hişt, Sinağrit Baba, Semaver,
Dülger Balığının Ölümü adlı hikayeleri ünlüdür. İyi bir
gözlemci olan yazar, sanat kaygısı taşımaz, şiirsel bir
Bilge Karasu, öykülerinde sevgi, dostluk, tutku, korku, ölüm, anlatımı vardır.
bireyin ezilmesi, inanç ve baskı çatışması, başkaldırma ve
buyun eğme gibi temaları farklı bir söz dizimiyle yansıtır.
Öykülerindeki temel izlek korku ve ölüm korkusudur.
Kayıp Aranıyor, Medar-ı Maişet Motoru romanları; Sarnıç,
Troya’da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Şahmerdan, Lüzümsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada
Göçmüş Kediler Bahçesi, Kısmet Büfesi, Susanlar yazarın Bulut, Kumpanya, Havuz Başı, Son Kuşlar, Az Şekerli,
öyküleridir. Tüneldeki çocuk, Mahkeme Kapısı hikayeleri, Şimdi Sevişme
Vakti şiir kitabıdır.

Adalet Ağaoğlu; korku, ölüm, kadın-erkek ilişkileri, özveri,


aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük gibi temaları güncel Füruzan; kırık yaşamları anlatan yazar, göçmenler, kadınlar
kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe ve çocuklar üzerinde durur. Yurt özlemi çeken göçmenlerin
verir. dramlarını, İstanbul’un kenar mahallelerindeki fakir
insanların yaşamlarını, kötü yola düşmüş kadınları, çöken
Yüksek Gerilim, Sessizliğin İlk sesi, Hadi Gidelim, Hayatı burjuva aileleri, kuşak çatışmalarını, aile ilişkilerini ele alır.
Savunma Biçimleri yazarın öyküleridir. Olay anlatımından çok betimleme ve çözümlemelerle iç içe
geliştirilen anlatım ön plandadır.
Parasız Yatılı hikayesiyle 1972’de Sait Faik Hikaye Bırakılmış Biri, Denge Uzmanı, Ağır İşçiler, Yoksullar Geliyor,
Armağanı’nı almıştır. Şişe, Fırtına, Yeni ve Sert Öyküler, Düşümde ve Dışımda,
Kazı, Küp yazarın öyküleridir.

Necati Tosuner; aşkı ve sevgiyi arayan yalnız ve çaresiz


Kırk Yedililer, Berlin’in Nar Çiçeği romanları; Kuşatma, insanların iç dünyalarını ve hayatla mücadelelerini anlatır.
Benim Sinemalarım, Gecenin Öteki Yüzü, Gül Mevsimidir Çocukken yaşadığı ağır bir kazanın izleri, kurguladığı
hikayeleri; Lodoslar Kenti şiir kitabı, Yeni Konuklar, Balkan kahramanlar aracılığıyla öykülerine yansır. Küçürek öykünün
Yolcusu, Ev Sahipleri gezi-röportaj türünde eserleridir. önemli örneklerini vermiştir.

Tomris Uyar; hikaye yazarlığını meslek edinmiş, evlilik ve Sancı Sancı, Yalnızlıktan Devren Kiralık, Bana Sen Söyle
aile yapısı ile ilgili konuları anlatmıştır. Yürekte Bukağı ile romanları; Özgürlük Masalı, Çıkmazda, Kambur, Sisli, Necati
1980’de, Yaza Yolculuk ile 1987’de Sait Faik Hikaye Tosuner Sokağı, Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi,
Armağanı’nı almıştır. 1980’e kadar sıradan insanların Yakamoz Avına Çıkmak, Dayım Balon Olmuş yazarın
yaşanan değerler karşısında bir seçim yapmaya zorlandıkları hikayeleridir.
koşulları ele alırken, 1980’den sonra gündelik yaşamın
kıstırılmışlığını postmodern eğilimlerle ortaya koymuştur.

İpek ve Bakır, Ödeşmeler, Dizboyu Papatyalar, Yaz Düşleri- Ferit Edgü; dil arayışları ve varoluşsal sorunlar etrafında
Düş Kışları, Gecegezen Kızlar, Rus Ruleti- Dön Geri Bak, gelişen simgesel, düşsel bir hikaye evreni oluşturmuştur.
Sekizinci Günah, Otuzların Kadını, Aramızdaki Şey, İki Yaka Yalınlığa, hiçbir fazlalığın bulunmadığı yapıya ulaşmayı
İki Uç, Güzel Yazı Defteri hikayeleri; Günlerin Tortusu, hedefleyen yazarın bu arayışı onu minimal öyküye, yani
Gündökümü, Yazılı Günler günlükleridir. küçürek öykü yazmaya götürmüştür. Bu öykü türünün
edebiyatımızdaki en önemli temsilcisidir. Çığlık öyküsünde iç
Haldun Taner; gücünü mizah, gözlem ve yergiden alan ses yöntemini kullanarak okurun kafasında birbirini
hikayelerinde; büyük kentlerde topluma uyum çağrıştıran kimi sorular uyandırmaya çalışır.
sağlayamayan kişilerin davranışlarını, düşünüş biçimlerinin
eksikliklerini, bilgisiz, kaba kimseleri, kişilerin yaratılıştan
gelen ruhsal bozukluklarını alaycı bir dille eleştirir. İyi bir
gözlemci ve güçlü bir belleğe sahip yazar; Batılılaşmanın Bir Gemide adlı öykü kitabıyla 1979 Sait Faik Hikaye
yanlış anlaşılmasının ürünü olan züppe tipin son örneğini Armağanı’nı almıştır.
vermiştir. 1953’te New York Herald Tribune gazetesi adına
Kaçkınlar, Bozgun, Av, Binbir Hece, Doğu Öyküleri, İşte
Yeni İstanbul gazetesinin açtığı yarışmada Şişhane’ye
Deniz Maria, Do Sesi, Avara Kasnak, Nijinski Öyküleri, Yaralı
Yağmur Yağıyordu hikayesiyle birinci olur.
Zaman, Leş (Toplu Öyküler) hikaye kitaplarıdır.
On İkiye Bir Var ile 1955 Sait Faik Hikaye Armağanı’nı;
Sersem Kocanın Kurnaz Karısı ile 1972 Türk Dil Kurumu
Tiyatro ödülünü almıştır. Demir Özlü; Varoluşçuluğun izlerini taşıyan öykülerinde
büyük kentin olanaklarından yararlanan bir kuşağın yaşam
Yaşasın Demokrasi, Tuş, Ayışığında Çalışkur, Konçinalar,
biçimini, kişisel sorunlarını, düşüncelerini anlatır.
Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Yalıda Sabah, Kızıl Saçlı
Amazon yazarın hikaye kitaplarıdır.

Leyla Erbil; söz dizimini bozan, sözcükleri değiştiren, yazım Bunaltı, Soluma, Boğuntulu Sokaklar, Aşk ve Poster,
kurallarını dilediğince kullanan dil tutumuyla farklı bir Stockhlom Öyküleri, İstanbul Büyüsü, Geçen Yaz Kentte
anlatım tarzı geliştirmiştir. Varoluşçu temalara bağlı kalmış, Kızlar öyküleridir.
bazı hikayelerinde akıl dışı inandırıcılığı tartışılır kişileri
anlatmıştır.

Hallaç, Gecede, Eski Sevgili yazarın hikayeleridir. Hüseyin Su; Tüneller, Gülşefdeli Yemeni, Ana Üşümesi,
Aşkın Halleri, Kırklar Cemi,
Orhan Duru; öykülerinde bunalım, bırakılmışlık, yalnızlık,
yabancılaşma, karamsarlık, fantastik durumlar ve mitololoji
gibi konuları işlemiştir.
Tarık Günersel; Bir Geçiş Toplumu, Bedenler İnanır mısınız?,
300 Yaş Konuşması
Sevim Burak; Yanık Saraylar, Afrika Dansı

Sevgi Soysal; Tutkulu Perçem, Tante Rosa, Barış Adlı Çocuk

Murathan Mungan; Son İstanbul, Cenk Hikayeleri, Kırk Oda,


Lal Masallar, Kaf Dağının Önü, Üç Aynalı Kırk Oda, Yedi
Kapılı Kırk Oda, Kadından Kentler, Eldivenleri Kibrit Çöpleri

Cemil Kavukçu; Pazar Güneşi, Patika, Temmuz Suçlu, Yalnız


Uyuyanlar İçin, Uzak Noktalara Doğru, Bilinen Bir Sokakta
Kaybolmak, Dört Duvar Beş Pencere, Fırat’a Kavuşan
Öyküler, Gemiler de Ağlarmış, Başkasının Rüyaları, Suda
Bulanık Oyunlar.

Ayfer Tunç; Saklı, Mağara Arkadaşları, Aziz Bey Hadisesi, Taş


Kağıt Makas, Evvel Hotel

Murat Gülsoy; Oysa Herkes Kendisiyle Meşgul, Bu Kitabı


Çalın, Belki de Gerçekten İstiyorsun, Alemlerin Sürekliliği ve
Diğer Hikayeler, Binbir Gece Mektupları, Bu An’ı Daha Önce
Yaşamıştım

Murat Yalçın; Aşkımumya, İmakılavuzu

Özcan Karabulut; Karşı Öyküler, Hüzünle Bazı Günler,


Baştan Sona Yalnızlık, Belki de Kaybeden Zaman, Aşkın
Halleri, Muhteşem Tutkularımızın Bir Sonraki Saati

Müge İplikçi; Perende, Arkası Yarın, Furat’a Karışan Öyküler,


Transit Yolcular, Çok Özel İsimler Sözlüğü, Colombus’ub
Kadınları

Nazan Bekiroğlu; Nun Masalları, Cam Irmağı Taş Gemi

Sadık Yalsızuçanlar; Şehirleri Süsleyen Yolcu, Gerçeği İnciten


Papağan, Kuş Uykusu, Güzeran, Varlığın Evi, Sırlı Tuğlalar,
Hiç, Ayan Beyan, Vadideki Balzac, Garip

You might also like