You are on page 1of 4

DESTAN VE EFSANE ÜNİTESİ NOTLARI

DESTAN
* Yunanca “epope” sözcüğünden gelmektedir.
*Tarihin bilinmeyen bir döneminde toplumu derinden etkileyen savaş, göç, afet, türeyiş gibi bir olayın, halk arasında
sözlü olarak nesilden nesile aktarılırken çeşitli hayal gücü unsurlarıyla değişip zenginleşmesinden oluşan ve
olağanüstü özellikler gösteren anlatılara denir.(doğal destan)
*Toplumu derinden etkileyen bir olayın halk tarafından anonim olarak anlatılmasına doğal destan, bir şair veya yazar
tarafından yorumlanarak anlatılmasına yapay destan denir.
Doğal Destanın Oluşum Aşamaları
Doğuş Aşaması
*Toplumu derinden tarihi bir gerçek olay veya kişinin ortaya çıkması(Çekirdek olay)
Yayılma Aşaması
*Çekirdek olayın halk arasında sözlü olarak anlatılıp gerçekliğini yitirmesi
*Sözlü olarak nesilden nesile aktarılırken hayal gücü unsurları ile zenginleşip anonimleşmesi ve olağanüstü özellikler
kazanması
Yazıya Aktarılma Aşaması(Derlenme)
*Tarihin bilinen bir döneminde halk arasında anlatılagelen destanın bir derleyici tarafından yazıya aktarılması
*Doğal destanlar yazıya geçirilmelerine rağmen halk arasında sözlü olarak anlatılmaya ve değişmeye devam eder.
Destanların Genel Özellikleri
*Milletleri derinden etkileyen tarihî ve sosyal olaylar ve kişiler destanların kaynağını oluşturur.
*Destanlar sözlü edebiyat ürünleridir.
*Anonim olup ilk anlatıcıları unutulmuştur.
*Destanlardaki kişiler tarihsel gerçekliklerini kaybederek toplumun ideal özelliklerini üzerinde barındıran tiplere
dönüşmüşlerdir.(Alp Tipi, Alperen Tipi, Gazi Tipi…)
*Destanlar Türk edebiyatında ozanların “kopuz denen saz eşliğinde söyledikleri, toplumun ortak hayat görüşünü
yansıtan, edebî eserlerdir.
*Deprem, bulaşıcı hastalık, kuraklık, kıtlık, yangın gibi tabiî afetlerin; göçler, savaşlar ve istilalar gibi önemli
olayların toplum vicdanında derin yankılar uyandırması, destanların oluşumunda etkili olmuştur.
*Belli bir ulusun özelliklerini yansıtan milli özellikler gösteren ürünlerdir.
*Genellikle manzum, yani şiir şeklindedir. Günümüze nesir hâlinde ulaşmıştır.
*Destanlarda olağan ve olağanüstü olaylar iç içedir.
*Coşkulu bir söyleyişi vardır.
TÜRKLERE AİT DOĞAL DESTANLARIN SINIFLANDIRILMASI
1. Yaratılış Destanı(Altay-Yakut Dönemi)
*Evrenin ve insanın nasıl yaratıldığını anlatan en eski destan örneğidir.
2. Saka Destanları(İskit Destanları)
a. Alp Er Tunga Destanı ( İ.Ö. 7. yy)
*Türk-İran mücadelesinde kahramanlıklar gösteren Alp Er Tunga adlı hükümdarı anlatan destandır. İranlılara ait
Şehname adlı destanda ismi Afrasiyab olarak geçer.
b. Şu Destanı ( İ.Ö. 4. yy)
*Şu adlı hükümdarın Makedon kralı Büyük İskender’e karşı gösterdiği kahramanlığı anlatır.
3. Hun-Oğuz Destanları
a. Oğuz Kağan Destanı ( İ.Ö. 4. yy)
*Hun hükümdarı Mete’nin destanlaşmış karşılığı olan Oğuz Kağan’ın macerasını anlatan destandır.
b. Atilla Destanı
*Hun hükümdarı Atilla’nın Avrupalılara karşı kahramanlıklarını anlatan destandır.
4. Göktürk Destanları
a. Bozkurt Destanı ( İ.Ö. 2. yy)
*Türklerin dişi bir kurttan (Asena) türediğini anlatan destandır.
b. Ergenekon Destanı (7-8. yy)
*Bozkurt Destanının devamı niteliğindedir. Yok olma tehlikesine karşı Ergenekon adı verilen bir yerde Türklerin
uzunca bir süre kalıp daha sonra demirden bir dağı eriterek yayılmalarını anlatan destandır. Bu çıkış bazı Türklerde
Nevruz bayramına kaynaklık eder.
5. Uygur Destanları
a. Türeyiş Destanı (8-9. yy)
*Uygurların kutsallaştırılan bir erkek kurt tarafından türemesini anlatan Uygur Destanıdır.(***Bozkurt
destanından farkı önemli.)
c. Göç Destanı (8-9. yy)
*Uygurların kutsal kabul edilen Yada Taşı’nı Çinlilere verip lanetlenerek anayurtlarından göçünü anlatan destandır.
İslamiyetten Sonraki Türk Destanları
1. Kırgız: Manas Destanı
*Dünyanın en uzun destanıdır. Manas adlı kahramanın Müslüman olmayan Çinliler ve Türklerle olan mücadelesini
anlatır. Destan ır(yır) denen bölümlerden oluşup yırcı denilen kişiler tarafından şiir şeklinde anlatılır. Günümüzde
uzunluğu 400.000 dizeye ulaşmıştır. Manas, Semetey(oğul) ve Seytek(torun) bölümlerinden oluşur.
2. Selçuklu - Beylikler ve Osmanlı Dönemleri
a. Seyid Battal Gazi Destanı
b. Danişmend Gazi Destanı
c. Köroğlu Destanı: Oluşumunu en geç tamamlayan Türk destanıdır.
TÜRKLERE AİT YAPAY DESTANLAR
Üç Şehitler Destanı (Fazıl Hüsnü Dağlarca): Kurtuluş Savaşı’ndan bazı kesitler anlatılır.
Çanakkale Şehitlerine (Mehmet Akif):Kurtuluş Savaşı’ndan bazı kesitler anlatılır.
Kuvayi Milliye Destanı (Nazım Hikmet)
DÜNYA EDEBİYATINDA DOĞAL DESTANLAR VE BİLİNEN DERLEYİCİLERİ
İlyada ve Odysse (Yunan, Homeros)
Şehname (İran, Firdevsi)
Gılgamış (Sümerler)
Ramayana ve Mahabarata (Hint)
Kalevela (Fin, Lönrot)
Nibelungen (Alman)
Beowulf (İngiliz)
İgor (Rus)
La Cid (İspanyol)
Chansende Röland (Fransız)
Şinto (Japon)
DÜNYA EDEBİYATINDA YAPAY DESTANLAR
Kaybolmuş Cennet (J. Milton)
Kurtarılmış Kudüs (T. Tasso)
İlahi Komedya (Dante)
EFSANE(SÖYLENCE)
*Anonim halk edebiyatında bir yer, nesne veya kişi ile ilgili anlatılagelen ve olağanüstü özelliklere sahip kısa
anlatılara denir.
*Efsanelerde açıklama ve inandırma amacı vardır.
*Türk efsanelerinde en çok kullanılan taş kesilme motifi kullanılır.

ROMAN ÜNİTESİ NOTLARI


TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK ROMANI
TANZİMAT DÖNEMİNDE YAZILAN ROMANLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
İşlenen tema-konu ve olaylar
*Eserlerde daha çok Doğu-Batı çatışması, cariyelik, kölelik, görücü usulü evlilik, kadın-erkek ilişkileri, bozulan aile
yapısı, yanlış Batılılaşma, mirasyedilik, Batı özentisi(alafrangalık) ve artık mazide kalan Osmanlı başarıları gibi
sosyal ve tarihi konular işlenmiştir.
*Dönemin zihniyetine bağlı olarak olaylar genellikle trajik bir sonla bitmiştir.
*Olay örgüsünde rastlantılara(tesadüflere) çokça yer verilmiştir.
Kişiler
*Olaylarda kişiler çoğunlukla üst kesimden, memurlardan, olumsuz özelliklere sahip bir yönü eksik kalmış kişilerden
seçilmiştir.
*Eserlerde kişiler tek yönlü olup iyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür.
*Eski edebiyatta toplumsal hayattan soyutlanan kadın figürü Tanzimat romanlarında etkin bir şekilde kendini
gösterir.
Yer ve Zaman
*Eserlerde mekan çoğunlukla İstanbul’dur.(Karabibik adlı eserde Antalya’nın Kaş ilçesidir.) Zaman olarak güncel
zaman dilimi veya tarihi eski zamanlar kullanılmıştır.
Teknik
*Eserler ilk eserler oldukları için teknik açıdan kusurludur. Olay örgüsünün sağlam kurulamaması, betimlemelerin
gereksiz yere yapılması ve özellikle Ahmet Mithat romanlarında görülen olay akışının kesilerek bir meddah gibi
okuyucuya bilgiler verilmesi, eserlerdeki ahlaki mesaj verme kaygısı teknik kusurlara örnek olarak verilebilir.
Akım
*I. Dönemde Romantizm II. Dönemde Realizm ve Naturalizm etkilidir.
ROMANTİZM
*Sanatta akıl ve sağduyu’ya önem veren Klasisizme tepki olarak Duygu ve Hayal’e önem vermişlerdir.
*Sanat toplum içindir anlayışından hareketle mitolojiye karşı çıkıp konularını din ve tarihten almışlardır.
*Yazar kişiliğini gizlemez ve olanı değil olması gerekeni anlatır.
*Kişiler tek yönlü olup iyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür.
*Kurucusu Fransız yazar Victor Hugo olarak kabul edilir.
REALİZM
*Romantizme tepki olarak doğan bu akımda gerçek ve gözlem önemlidir.
*Olması gerekeni değil olanı anlatır.
*Tasvir(Betimleme) önemlidir. Yazar masa başında hayalleri ile değil gözlem yaparak eserini yazmalıdır.
*Sanat sanat içindir anlayışı savunulur. Bu akım Tanzimat I. Dönem hariç Servetifünun ve Milli Edebiyat
dönemlerinde savunulmuştur.
SERVETİFÜNUN DÖNEMİ HİKAYE VE ROMAN ÖZELLİKLERİ
*Rroman türü bu dönemde teknik yönden gelişmiş, Tanzimat romanındaki kusurlar giderilmiştir.
*Batılı tekniğe uygun ilk roman örnekleri (Mai ve Siyah-Aşk-ı Memnu) bu dönemde Halit Ziya Uşaklıgil tarafından
yazılmıştır.
*Tanzimat romanında görülen olay örgüsü, raslantılara yer verme ve betimleme hataları Servetifünun romanında
görülmez.
*Olay örgüsü güçlendirilerek karakter çözümleyici anlatım tekniğiyle kişilerin psikolojik tahlillerine önem
verilmiştir.
*Siyasi baskılardan dolayı sosyal konulardan uzak durulmuş; aşk, aile içi ilişkiler, kötümserlik, hayal kırıklığı gibi
bireysel konular işlenmiştir.
*Eserlerde olaylar İstanbul’daki köşk ve yalılarda geçer. Halit Ziya yazdığı hikayelerinde sıradan tiplere ve
Anadolu’ya yer vermiştir.
*Kişiler zengin ve aydın kesimden seçilmiştir.
*Tanzimat dönemi eserlerinde olduğu gibi kadın kahramanlar önem kazanmış, sosyal çevre, aile ortamı ile
sınırlandırılmıştır.
*Romanlarda ağır, hikayelerde ise romana göre daha sade bir dil kullanılmıştır. Özellikle romanlarda uzun cümlelere,
arasözlere, devrik ve eksiltili cümlelere yer verilmiştir.
*Fransız edebiyatı örnek alınmış realizm ve natüralizmden etkilenilmiştir. Buna bağlı olarak gözleme önem
verilmiştir. Betimlemeler eseri süslemek için değil kahramanların psikolojisini ortaya koymak için yapılmıştır.
Sanatçılar kişiliklerini gizlemiştir.
*Dönemin önemli yazarları Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın’dır.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ HİKAYE VE ROMAN ÖZELLİKLERİ
*Milli Edebiyat’ın ana ilkesi olan “halka doğru” ilkesine uygunluk roman türünde de kendini gösterir.
*Bu dönemde romanın her türü denenmiş, bir çeşitlenme yaşanmıştır.
*Bütün bir memleket coğrafyası romanlarda mekan olarak tercih edilmiş, her kesimden insan, özellikle köylerde ve
taşrada yaşayan insanlarımız romanda işlenmiştir. Ayrıca vatan, millet ve memleket sevgisi konuları işlenmiş, vatan
için fedakârlık yapan tiplere yer verilmiştir. Bu özelliklerde Milli Edebiyat döneminde edebiyatımıza yön veren
Türkçülük akımının etkisi görülür.
*Köy gerçeği daha da ön plana çıkmıştır.
*Belirleyici olarak toplumsal sorunların işlenmesinin yanı sıra kadın-erkek ilişkisi, özgürlük, çeşitli düşünce akımları,
ulusal Kurtuluş mücadelesi, yanlış Batılılaşma, yozlaşma gibi konular işlenmiştir.
*Memleket gerçeklerini yansıtmayı amaçlayan yazarlar gözlemden ve buna bağlı olarak realizm ve natüralizm
akımlarından etkilenmişlerdir.
*Konuşma diliyle ve kısa cümlelerle eserler oluşturulmuştur. Bu özellikte Milli Edebiyatın dilde başlattığı “Yeni
Lisan” hareketinin katkısı fazladır.
*Genel olarak başarılı eserler verilmiştir.
*Dönemin önemli romancıları Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit
Karay, Aka Gündüz, Ebubekir Hazım Tepeyran’dır.
*Dönemin öncülerinden olan Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp’in roman türünde eseri yoktur. Ömer Seyfettin’e ait
“Harem” ve “Efruz Bey” adlı eserler uzun hikaye olarak kabul edilir.
ÖNEMLİ ROMANLAR VE İÇERİKLERİ
TANZİMAT DÖNEMİ(1860-1896)
-İlk çeviri roman –Yusuf Kamil Paşa Telemak(Fenelon adlı yazardan)
-İlk yerli roman – Şemsettin Sami – Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat(Romantizm)
-İlk edebi roman – Namık Kemal – İntibah(Romantizm)
-İlk tarihi roman – Namık Kemal –Cezmi(Romantizm)
-Romantizmden realizme geçiş örneği- Sergüzeşt-Samipaşazade Sezai(Romantizm/realizm)
-Köy yaşamını anlatan ilk roman – Nabizâde Nazım – Karabibik (Realizm/Naturalizm)
-İlk psikolojik roman denemesi(İlk tezli roman) – Nabizâde Nazım – Zehra(Naturalizm)
-İlk realist roman – Recaizade Mahmut Ekrem – Araba Sevdası (Realizm)
-Batılı tekniğe uygun ilk modern roman-Aşk-ı Memnu-Halit Ziya(Servetifünun)
-İlk psikolojik roman-Eylül-Mehmet Rauf
-İlk yerli roman – Şemsettin Sami – Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat(Romantizm):Görücü usulü evliliğin sakıncaları
anlatılır.
-İlk edebi roman – Namık Kemal – İntibah(Romantizm):Diğer adı Son Pişmanlık olan eserde Ali Bey adında
mirasyedi bir gencin Mahpeyker isimli kötü ahlaklı bir kadına aşık olması üzerine yaşananlar anlatılır.
-İlk tarihi roman – Namık Kemal –Cezmi(Romantizm): Tarihi bir olay çevresinde (Kırım Hanı Adil Giray ve İran
Şahı’nın kardeşi arasında) bir aşk hikayesini anlatıp İslam birliği düşüncesini işler.
-Romantizmden realizme geçiş örneği- Sergüzeşt-Samipaşazade Sezai(Romantizm/realizm):Dilber karakteri
üzerinden kölelik kurumu eleştirilir.
-Felatun Bey’le Rakım Efendi-Ahmet Mithat Efendi:Mirasyedi, Batı hayranı olumsuz bir tip olan Felatun Bey ve
kültür ve geleneklerine bağlı, çalışkan, olumlu bir tip olan Rakım Efendi etrafında Yanlış Batılılaşmanın eleştirildiği
bir eserdir.
-Köy yaşamını anlatan ilk roman – Nabizâde Nazım – Karabibik (Realizm/Naturalizm):Mekanın İstanbul dışında
bir yer olan Antalya olarak seçildiği bu eserde Karabibik ve kızı Huriye’nin köy ortamında yaşadıkları anlatılır.
-İlk psikolojik roman denemesi(İlk tezli roman) – Nabizâde Nazım – Zehra(Naturalizm):Kıskançlığın insana ve
topluma nasıl zarar verdiğini anlatır.(Zehra/Suphi/Sırrıcemal karakterleri vardır.)
-İlk realist roman – Recaizade Mahmut Ekrem – Araba Sevdası (Realizm):Mirasyedi bir karakter olan Bihruz
Bey’in etrafında yanlış Batılılaşma işlenir.
SERVETİFÜNUN(1896-1901)
-Batılı tekniğe uygun ilk modern roman-Aşk-ı Memnu: Servetifünun döneminin en önemli yazarı olan Halit Ziya
Uşaklıgil tarafından yazılan eserde genç ve güzel bir kadın olan Bihter’in etrafında bozulan aile yapısı işlenir.
Mai ve Siyah(Halid Ziya Uşaklıgil: Gazeteci Ahmet Cemil etrafında dönemin kavgaları, basın hayatının iç yüzü
anlatılarak hayal-gerçek çatışması işlenir. Mai Ahmet Cemil’in hayallerini, Siyah ise gerçekleri, hayal kırıklığını
ifade eder.
-İlk psikolojik roman-Eylül-Mehmet Rauf: Süreyya Bey’in eşi Suat ile Necip arasındaki yasak aşkı konu alan bir
romandır.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ(1911-1923)
Yaban-Yakup Kadri Karaosmanoğlu:Ahmet Celal ve köylüler etrafında Kurtuluş Savaşı yıllarında aydın-köylü
çatışmasını işler.
Ateşten Gömlek-Halide Edip Adıvar: Eserde Peyami adlı kahramanın hatıra defterinden hareketle Türk
romanında ilk defa Milli Mücadele yılları anlatılır.
Çalıkuşu-Reşat Nuri Güntekin:İdealist bir öğretmen olan Feride karakterinin Anadolu’da yaşadıkları ve Kamran’la
olan aşkı anlatılır.
Sinekli Bakkal-Halide Edip Adıvar:Rabia karakteri etrafında Doğu-Batı çatışması işlenir.

You might also like