You are on page 1of 8

MODERN EDEBÎ TÜRLER

ÖYKÜ
ÖYKÜ (HİKÂYE)
• Gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi mümkün olan olayları
belirli bir zaman ve yer içinde anlatan kısa yazılara öykü
(hikâye) denir.
ÖYKÜ TÜRLERİ

• Öyküler konu bakımından ikiye ayrılır: olay öyküsü, durum öyküsü. Olay
öykülerinde genellikle tek bir olay anlatılır. Romanlardaki gibi iç içe geçmiş
olaylar görülmez. Olay anlatılırken de çok fazla ayrıntıya girilmez. Roman,
tiyatro, masal türlerinde olduğu gibi öyküde de anlatım serim, düğüm, çözüm
planını izler. Giriş bölümü de denilen serim, olayın kahramanlarının ve diğer
kişilerle mekânın anlatıldığı kısımdır. Düğüm bölümünde olaylar ve kişiler
arasında bir çatışma, okuyucunun merakını uyandıracak bir unsur bulunur.
Çözüm, sonuç bölümüdür. Düğümde nereye varacağı merak edilen olayların ve
kişilerin sonu bu bölümde anlatılır. Durum öyküleri hiçbir olayın anlatılmadığı
ve çarpıcı sonlar, çatışmalar, merak unsuru bulunmayan, günlük hayatın içinden
insanların belli bir olayın kahramanı olarak değil, yaşamlarının bir bölümünde
veya bir düşünce içinde ele alındığı öykülerdir.
ÖYKÜDE KİŞİ

• Bir öykünün kahramanları, romanlardaki gibi tüm duygu ve düşünceleri,


psikolojik durumlarının tahliliyle anlatılmaz. Sadece belli bir yönleri ile
bir durum veya olay içinde bulunurlar. Romandakiler gibi değişmezler.
İyi, kötü, akıllı, cesur, korkak… yapılarını baştan sona korurlar.
Öykülerde kalabalık bir şahıs kadrosu da görülmez. Ayrıca romanda
olduğu gibi, öyküde de kahramanların insan olma şartı yoktur, herhangi
bir varlık öykü kahramanı olabilir.
ÖYKÜDE ZAMAN
• Öykülerde ele alınan zaman daha kısadır ve yer de çok
ayrıntılarıyla anlatılmaz. Burada mekân tiyatrodaki dekor
gibidir, olaylara bir arka oluşturur. Öykünün ayırıcı özelliği
olan kısalığını da olay, kişiler ve mekânda ayrıntılara çok
fazla girilmemesi sağlar.
ÖYKÜ DİLİ
• Öykülerde kullanılan dil sade, akıcı ve canlıdır. Anlatım
tekniği olarak genellikle görülen geçmiş zamanın üçüncü
şahsı kullanılır. Kimi zaman yazarın kahramanını
konuşturduğu da olur.
ÖYKÜNÜN TARİHSEL GELİŞİMİ

• En eski edebî türlerden biri olan hikâyeye -bağımsız bir yazı türü hâline gelmeden
önce- destan, masal, menkıbe benzeri eserlerin içinde rastlanır. Hikâyenin çıkış noktası,
bu türlerin olağanüstü, gerçek dışı bölümlerinin dışında kalan ve insanı, yeri, zamanı
gerçeğe uygun olarak anlatan bölümleridir. Hikâyenin ve romanın gelişmesine büyük
ölçüde katkı sağlayan eser M. Ö 3.-2. yüzyıllarda Miletos ve Aristeides’in, gerçekçi
motiflerle işlenmiş pek çok değişik hikâyeyi bir araya topladığı Miletos Masallardır.
Asya’da, özellikle Hindistan’da, köklü bir hikâye geleneği vardır. Ortaçağ boyunca
birçok Hint hikâyesi Arapça tercümeleri aracılığıyla Avrupa’ya yayılmıştır. Hikâye ilk
ve en büyük başarısına İtalya’da kavuşur. Özellikle, nükte ve maceranın iç içe olduğu
Dekameron adlı eseriyle Boccaccio, İtalyan hikâyecilerine olduğu kadar çağdaş Fransız
hikâyecilerine de örnek olmuştur. Hikâyenin modern anlamda Batı’da ilk örnekleri 18.
yüzyılda görülmeye başlar ve 19. yüzyılda, roman türünden ayırmak için adına küçük
hikâye denir. Batı edebiyatında bu türün önemli yazarlarından bazıları şunlardır:
Bartolomeo Setsini, Carlo Porta, Gogol, Turgenyev, Çehov, Sartre.
TÜRK EDEBİYATINDA ÖYKÜ

• Türk edebiyatında Tanzimat’tan önce hikâye niteliğinde eserler vardı: Leyla ile
Mecnun, Hüsrev ü Şirin gibi mesnevîler; Tahir ile Zühre, Kerem ile Aslı, Dede
Korkut gibi halk hikâyeleri; Danişmendname, Battalname gibi destanımsı tarihî
hikâyeler. Batılı tarzda hikâye, Tanzimat döneminden sonra görülür. Batı
edebiyatından çeviriler yapılmış ve “hikâye” roman karşılığında
kullanıldığından, bunlara küçük hikâye denmiştir. Türk edebiyatının ilk hikâye
yazarları 1870’de yazdığı Kıssadan Hisse ile Ahmed Midhat, 1871’de
Müsameratname (Gece Toplantıları Kitabı) ile Emin Nihad’dır. Samipaşazade
Sezai bu türün ilk başarılı örneği kabul edilen Küçük Şeyler’i 1892’de
yazmıştır. Bundan sonra Halid Ziya Uşaklıgil’in eserleri hikâyenin
gelişmesinde ve yerleşmesinde etkili olmuştur. Türk edebiyatında bu türde
eserler veren bazı önemli yazarlar şunlardır: Mehmed Rauf, Hüseyin Cahit
Yalçın, Ömer Seyfettin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halide Edip Adıvar, Yakup
Kadri, Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Memduh
Şevket Esendal, Abdülhak Şinasi Hisar, Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık,
Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Oktay Akbal, Tarık Buğra, Sevinç Çokum, Haldun
Taner.

You might also like