Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
Doktora Tezi
UĞUR AKTAŞ
İstanbul, 2020
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
Doktora Tezi
UĞUR AKTAŞ
İstanbul, 2020
ÖNSÖZ
Ülkelerin GSYH’den önemli bir payı tüketen ve gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi
olan sağlık alanının temel aktörlerinden olan sağlık kurumlarının gelecekte yöneticiliğini
yapabilecek yada halihazırda yapmakta olan sağlık yönetimi lisansüstü eğitim öğrencilerinin
finansal okuryazarlık, finansal farkındalık ve temel finansal yönetim bilgisi düzeylerinin
belirlenmesinin sağlık kurumu işletmelerinin kârlılığı, verimliliği, sürekliliği, firma
değerinin artması vb. gibi alanlarda olumlu etkisinin olacağı bununda sektörün gelişmesine
ve dolayısıyla ülke ekonomisine katkı sağlayacağı kıymetlendirilmektedir.
Akademik hayatımın başından beri her konuda desteklerini hissettiğim çok kıymetli
hocalarım Prof. Dr. Atıf AKDAŞ, Prof. Dr. Münir ŞAKRAK, Prof. Dr. Mert UYDACI ve
Dr.Öğ.Üyesi Gökay KURTULAN’a bana kattıkları her şey için sonsuz minnettarlığımı
belirtmek isterim.
i
GENEL BİLGİLER
ÖZET
ii
bütçelerinin önemli bir kısmınının (ülkemiz 2020 bütçesinin yaklaşık %17,2’si) sağlık
harcamaları için kullanmakta oldukları görülmektedir. Bu noktada sağlık kurumlarında görev
yapan bütün yöneticilerin, içinde bulunduğumuz dönemin sosyo-ekonomik şartlarında gerek
finansal sıkıntıları önceden fark edip çözebilmelerini sağlamak gerekse ulusal ekonomiye
katkılarını artırmak bakımından finansal okuryazarlık ve en azından temel seviyede bir
finansal yönetim bilgisi becerisine vakıf olmaları önem arz etmektedir. Yöneticilerin mutlaka
bir finans uzmanı olması gerekmemekte ancak finansal yönetim, işletme bünyesindeki birçok
yöneticinin verdiği günlük ve stratejik kararların bir parçası olduğu için işletmenin sürekliliği
ve kârlılığı bakımından çok önemlidir.
iii
Sağlık yönetimi alanında lisansüstü eğitim alan öğrencilere, temel seviyede bir
ekonomi/finans dersi verilmesi, mevcut derslerin içeriklerinin güncellenmesi, basılı ya da
elektronik içeriklerin geliştirilerek öğrencilerin bunlara ulaşımının sağlanması, finansal
okuryazarlık/farkındalık ile temel finansal yönetim bilgisi gibi konular bakımından
içeriklerin zenginleştirilmesi, öğreticilerin bilgi birikimlerine katkı sunan destekleyici,
yönlendirici materyallerin/dokümanların hazırlanması vs. gibi hususların geliştirilmesi önem
arz eden çalışma sahalarıdır.
iv
GENERAL KNOWLEDGE
Management.
ABSTRACT
Health institutions that operate in our country have a significant role in the national
economy due to their great numbers and labor force they provide. The proliferation of
treatment capabilities, medications, vaccines and other types of treatment materials owing to
technological advancements, increased service quality levels in the lodging industry and
changes in the health system have caused the investments to rise, the expenditures of service
consumers and private/public service providers to grow and finally costs to soar. According
to the data from the Turkish Statistical Institute, health expenditures have increased by
%16,77 in 2018, reaching 165 billion 234 million Turkish Liras. This information asserts that
a substantial amount of budgets of individuals and countries (for our country %17,2 of the
2020 budget) is allocated to health expenditures. Thereby it is a prominent fact that managers
v
in health organizations and institutions ought to have basic financial knowledge and literacy
in order to both foresee the financial issues and resolve them, and improve the contribution
to national economy considering the social-economic conditions of the period we live in.
Being a manager does not compel one to be a financial expert. However, financial
management is crucial in terms of sustainability and profitability of an enterprise since it is
an inherent part of strategic decisions made by managers within the organization.
In this context, this dissertation aims to determine the financial literacy, awareness
and basic financial management knowledge levels of postgraduate students who study in
health management departments. In accordance with the research objective, a questionnaire
was applied to 157 students who study in different universities that officially permitted our
research to be conducted. In the survey, a 33-question financial literacy scale developed by
Gerek and Kurt, an 18-question Financial awareness scale developed by Onur and Basic
Financial Management Knowledge questions developed by Berman, Knight and Business
Literacy Institute located in Los Angeles were utilized.
The answers obtained from the surveys show that students have an acceptable level
of financial literacy and awareness levels. Nonetheless, responses also affirm that their basic
financial management levels are significantly low.
Hence, in terms of the present and future of the management of the health
institutions the high level of financial awareness and literacy is a positive outcome. On the
other hand, the low level of basic financial management knowledge indicates that this is one
of the issues that must be addressed with respect to the management of the health sector and
its institutions.
vi
directive materials and documents which may contribute to current knowledge levels of
students should be prepared.
vii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ...................................................................................................................................i
ÖZET .................................................................................................................................... ii
ABSTRACT ........................................................................................................................... v
GİRİŞ ..................................................................................................................................... 1
I. BÖLÜM .......................................................................................................................... 5
viii
1.8.3. Avrupa Birliği ......................................................................................................... 49
ix
3.3. Araştırmanın Varsayımı ve Sınırlılıkları ................................................................ 121
3.6.3. Finansal Okuryazarlık Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulguların Değerlendirmesi .... 136
3.6.5. Finansal Farkındalık Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulguların Değerlendirmesi ....... 143
3.6.6. Temel Finansal Yönetim Bilgisi Düzeyine İlişkin Bulgular ................................. 147
3.6.7. Temel Finansal Yönetim Bilgisi Düzeyine İlişkin Bulguların Değerlendirmesi .. 155
x
TABLO LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 10 : Araştırmaya Katılanların Finans Dersi Alma Durumuna İlişkin Dağılımları .. 131
xi
Tablo 17 :Temel Finansal Yönetime İlişkin Sorulara Verilen Cevapların Dağılımları ..... 147
xii
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa No
Şekil 11: Araştırmaya Katılanların Lisans Mezuniyet Durumlarının Dağılımı ................. 128
Şekil 12: Araştırmaya Katılanların Şu Anki Lisansüstü Eğitim Programlarının Dağılımı 129
Şekil 13: Araştırmaya Katılanların Çalışma Durumuna İlişkin Dağılımı .......................... 130
Şekil 14: Araştırmaya Katılanların Finans Eğitimi Alma Durumuna İlişkin Dağılımı ...... 132
Şekil 15: Araştırmaya Katılanların Finans Okuryazarlık Puanlarının Dağılımı ................ 135
Şekil 16: Araştırmaya Katılanların Finansal Farkındalık Puanlarının Dağılımı ................ 143
xiii
KISALTMALAR LİSTESİ
AB : Avrupa Birliği
Council)
Financial Education)
Education)
xiv
IGFE : Uluslararası Finansal Eğitim Kapısı(International Gateway for
Financial Education)
Financial Education)
xv
GİRİŞ
Finansal okuryazarlık özellikle son yıllarda ulusların strateji, plan, program ile karar
aşamalarına yön veren yeni ve önemli bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak,
“finansal kavramlar ve risklerin bilgi ve anlayışına sahip olmak, bu bilgi ve anlayışı değişik
finansal bağlamlarda etkili kararlar almak, birey ve toplumun finansal iyi olma halini
geliştirmek ve ekonomik hayata katılımı sağlamak için kullanma becerisi, motivasyonu ve
güveni” şeklinde tanımlanan finansal okuryazarlığı kişinin yaşantısı ile sınırlı olmayıp
toplumun temel finansal/ekonomik karakterine etki eden temel bir yeterlik alanı olduğunu
ifade edebiliriz. Özellikle son yıllarda global boyutlarda oluşan finansal krizler neticesinde
piyasalara yeni arz edilen yatırım araçları ve uygulamalardaki çeşitlenme ile serbest piyasa
ekonomisinin günümüz dünyasında yaygınlık kazanması, finansal
okuryazarlığın/farkındalığın öneminin daha fazla artmasına neden olmuştur. Finans alanında
eğitim almış bireylerin dahi, günümüzün zor ve karmaşık finans dünyasında doğru ve etkili
kararlar almakta zorlanıyor olması bunun açık bir göstergesidir. Bu nedenle, Ekonomik
Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ile Dünya Bankası (World Bank) gibi uluslararası
ölçekte değerlendirmeler yapan kuruluşlarca çeşitli araştırmalar ve raporlar yayımlanarak
ulusların finansal okuryazarlığı ulus politikalarına daha fazla dahil etmeleri gerektiğinin altı
çizilmektedir. Bunun temel sebebi ise; artık bireylerin finansal hayatını yönetiyor
olabilmelerinin, ülkelerin ekonomilerini yönetebiliyor olmaları kadar önemli hale
gelmesidir.
1
çocuklar ile gençlerin finansal okuryazarlık bakımından eğitimleri, pek çok ülkenin ekonomi
ve eğitim politikalarında gitgide daha çok üzerinden durdukları bir konu haline gelmektedir.
Başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerin birçoğunda bireylerin büyük bir bölümü hiç
tasarruf yapmamaktadır. Bu bakımdan, nüfusun her geçen gün yükselmekte olduğu
dünyamızda kaynaklarda yaşanan yetersizlikler neticesinde, toplumların finansal
okuryazarlık seviyelerini artırmak ve tasarruf bilinç/farkındalığının yayılmasını sağlamak
bütün ülkelerin sosyoekonomik politikaları arasında en ön sıralarda yer almaktadır.
2
kalmasına, finansal bilinç ve farkındalığın yetersizliğine vurgu yapılmakta ve bu durumun
sermaye piyasalarımızın gelişmesi bakımından engel teşkil ettiği vurgulanmaktadır.1
İletişim ve ulaşım ağlarında yaşanan büyük ve hızlı değişim ve dönüşüm ile dünyayı
tek bir pazar haline getiren küreselleşme olgusu toplumsal ve ekonomik hayatın her alanında
etkilerini göstermektedir. Bu durum piyasa oyuncusu işletmelerin yöneticilerinin kâr
amacından önce esas olarak süreklilik kavramına odaklanmalarını zorunlu kılmakta ve gerek
genel ekonomik konjonktüre uygun pozisyon alabilmesi gerekse rekabetçi ataklara karşı,
ekonomik ve teknolojik değişimleri takip etmeleri, değerlendirmeler yaparak hızlı karar
vermeleri, alınan kararları hızlı bir şekilde uygulamaya geçirebilmeleri, uygulama
sonuçlarını yorumlayıp analiz edilebilmelerini gerektirmektedir.
Ortak bir hedef için çalışan ve yönetim fonksiyonları belirli bütün işletmelerde
hedeflere ulaşabilmek için Yönetim, Pazarlama, Üretim ve Finans olarak ifade
edebileceğimiz temel yönetim fonksiyonlarının yerine getirilmesi gerekmekte olup sağlık
sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri kabul görmüş genel işletme finansal yönetim
ilkelerinden ayırmak mümkün değildir.
3
en fazla getiriyi sağlamak, likiditeyi oluşturmak, gerekli önlemleri alarak risklerden
kaçınmak, kârlılığı ve firma değerini artıracak mali kararların alınması şeklinde ifade
edebileceğimiz Finansal Yönetim, işletmelerin değişimlere karşı hayatta kalabilmeleri için
güçlü bir şekilde kurgulamaları gereken bir yönetim fonksiyonudur. Zira işletmeler, finansal
yönetim olmadan işlev göremez. İşletmelerdeki mali yönetimin, işletme ile
finansal/ekonomik sistem arasında bir köprü işlevi görmesi nedeniyle yöneticilerin kaynak
sağlama, yatırım kararları alma, kâr payı dağıtma gibi temel işlevlerini yerine getirebilmesi
için finansal yönetim bölümü yöneticilerinin ileri düzey finansal yönetim bilgisi, diğer
bölüm yöneticilerinin ise temel finansal yönetim bilgisine sahip olmaları işletmelerin
kârlılığı, piyasa değerinin artırılması ve sürekliliği açısından oldukça önemlidir.
Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasından önemli bir payı tüketen ve gelişmişlik
düzeyinin bir göstergesi olan sağlık alanında sektörün temel aktörlerinden olan sağlık
kurumlarının gelecekte yöneticiliğini yapabilecek ya da hâlihazırda yapmakta olan sağlık
yönetimi lisansüstü eğitim öğrencilerinin mevcut finansal okuryazarlık, finansal farkındalık
ve temel finansal yönetim bilgisi düzeylerinin belirlenmesi sağlık kurumu işletmelerinin
kârlılığı, verimliliği, sürekliliği, firma değerinin artması vb. gibi alanlarda olumlu etkisinin
olacağı bununda sektörün gelişmesine ve dolayısıyla ülke ekonomisine pozitif katkı
sağlayacağı kıymetlendirilmektedir.
Sonuç olarak ister kamuda isterse özel sektörde faaliyet gösteren sağlık
kurumlarında yönetici pozisyonunda görev alacak bireylerin finansal okuryazarlığının,
farkındalığının ve temel finansal yönetim bilgisinin yeterli seviyede olması ile iktisat
biliminin “kıt kaynaklarla sınırsız ihtiyaçların karşılanması” temel paradoksu da kabul
görmüş finansal yönetim bilgisi dâhilinde yönetilebilir bir hal alacaktır.
4
I. BÖLÜM
Okuryazarlık temel bir insan hakkıdır ve hayat boyu öğrenmenin birinci basamağını
oluşturmaktadır. Kişilerin hayatlarını dönüştürebilmesi, diğer kişilerle sosyalleşebilmesi ve
kişisel gelişimini tamamlayabilmesi için okuma yazma bilmesi gerekmektedir.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde okuryazar kavramı; “okuması yazması olan, öğrenim
görmüş (kimse)”, okuryazarlık kavramı ise “Okuryazar olma durumu” olarak
tanımlanmaktadır.4
2Mehmet Kurudayıoğlu ve Sait Tüzel, 21. Yüzyıl Okuryazarlık Türleri, Değişen Metin Algısı ve Türkçe Eğitimi,
TÜBAR Dergisi, 28, Güz 2010, s.284.
3 Nihan Feyman Gök, Ana Okullarında Erken Okuryazarlık Çevresinin Değerlendirilmesi ve Sınıf Ortamının
Çocukların Erken Okuryazarlık Davranışlarına Etkisi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara
2013,Yayımlanmış Doktora Tezi, s.9.
4 http://sozluk.gov.tr/(29.08.2019)
5
temel çalışma konularından biri olarak belirlemiştir. Bu çerçevede, 1951 yılında ilk kez
okuryazarlık tanımı yapılmış olup bu tanıma göre okuryazarlık kavramı adını, soyadını
yazabilme ve imzasını atabilme yeteneğiyle sınırlanmıştır. Kabul görmüş ilk uluslararası
tanım ise, 1958 yılında UNESCO'nun Eğitim İstatistiğinin Uluslararası Standardizasyonuna
İlişkin Tavsiye Kararından bulunmaktadır. Bu tanımda ise, “okuryazar bir insanın, günlük
yaşamıyla ilgili basit bir ifadeyi hem okuyup hem de anlayabilen biri” olduğunu belirtir.5
Özellikle ölçüm amaçlı olarak önerilen bir operasyonel tanım, Haziran 2003'te
UNESCO'da yapılan uluslararası bir uzman toplantısında oluşturulmuştur. Bu tanım
“Okuryazarlık, çeşitli bağlamlarla ilişkili basılı ve yazılı materyalleri kullanarak tanımlama,
5United Nations Educational, Scientific, and Cultural Organization (UNESCO), The Plurality Of Literacy And Its
Implications For Policies And Programmes, Paris, 2004, s.12.
6 Murat Aşıcı, Kişisel ve Sosyal Bir Değer Olarak Okuryazarlık, Değerler Eğitimi Dergisi Cilt 7, No 17, İstanbul, Haziran
2009, s.14.
6
anlama, yorumlama, oluşturma, iletişim kurma ve yorumlama yeteneği olup bireylerin
hedeflerine ulaşmalarını, bilgi ve potansiyellerini geliştirmelerini ve toplumlarına tam
olarak katılmalarını sağlamada öğrenmeye devam etmeyi içerir” şeklinde ifade edilmiştir.
Konunun önemine dikkat çekmek amacıyla UNESCO tarafından 8 Eylül günü “Dünya
Okuryazarlık Günü” olarak kabul edilmiştir.
7 Murat Kaykusuz, Yöneticiler İçin Finansal Yönetim ve Finansal Piyasalar, Ekin Yayınevi, Kasım 2012, s.1.
7
Esasında mikro iktisadın bir uzantısı olan Finans, 20.yy. başlarında ayrı bir bilim
dalı olarak ele alınmaya başlanmıştır. Sanayideki gelişmeler, piyasa ekonomisinin
yaygınlaşması, işletme faaliyet alanlarındaki genişlemeler, ölçeklerin büyümesi ve
yapılarının karmaşıklaşması, sermaye piyasalarındaki gelişmeler, teknolojideki ilerlemeler
ve küreselleşme gibi etmenlerle finans ayrı bir bilim dalı ve finansal yönetim de başlı başına
uzmanlık gerektiren bir yönetim sahası olmuştur.8
1960’ların sonlarına kadar işletmeler için üretim planlaması, devletler için ise
sanayileşme ve sanayiye dayalı büyüme ve kalkınma en öncelikli konulardı. Finans,
işletmeler için üretimin, devletler için ise büyüme ve kalkınmanın kaynağı olarak görülür,
başka bir ifadeyle finans ve finansman eş anlamlı olarak kullanılırdı. ABD, 1971’de Bretton
Woods para sisteminden çıkınca uluslararası döviz sistemi çöktü ve o zamandan sonra bütün
dünyada döviz kurlarında dalgalanmalar görülmeye başlandı. Bunun yanı sıra 1970’lerdeki
petrol krizleri ile birlikte petrol ihraç eden ülkelerde, önemli düzeyde finans kapital birikimi
oluştu. Bu finans kapitali kendi ülkelerine çekmek isteyen Batılı ülke bankaları ve finans
kurum/kuruluşları yüksek getirili yeni finansal araçlar oluşturdular ve böylece, finans
kapitalin bütün dünyada durdurulamaz yükseliş süreci başlamış oldu. 1980’lerden itibaren,
finans kapitalin önündeki yasal engeller de neredeyse bütün ülkelerde kaldırılmaya başlandı
ve finans kapital, bir ülkeden diğer bir ülkeye engel tanımadan rahatça geçebilen önemli bir
güç haline geldi. Artık, işletmeler de üretimin yanı sıra, hatta bazen üretimden çok daha fazla,
finansa önem vermeye başladılar. Finansal araçların çeşitlenmesinden faydalanarak hem
daha düşük maliyetle kaynak buldular; hem de ellerindeki ihtiyaç fazlası fonları daha yüksek
getirili finansal yatırım araçlarına yatırdılar. Dolayısıyla finans, tüm işletmelerin en önemli
departmanı haline geldi.9 Öyle ki, kapitalist sistemin hâlihazırda içinde bulunduğu aşamayı
8 Mehmet Saraç, Finansal Yönetim, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, 2015, s.1.
9 Kaykusuz, s.Önsöz.
8
nitelendirmek için sık bir şekilde kullanılan küreselleşme/globalleşme ve neoliberalizm
kavramlarına üçüncü bir kavram olarak “finansallaşma” eklendi.10
10Özgür Orhangazi, Keynesgil Finansal Düzenlemelerden Finansallaşmaya: İktisat Literatürü ve ABD Ekonomisinin
Finansallaşmasına Tarihsel Bir Bakış, ODTÜ Gelişme Dergisi, 35.sayı, Ankara, Haziran 2008,s.1-4.
11 https://www.kap.org.tr/tr/bist-sirketler (17.06.2020)
Richard A Brealey, Steward C Myers and Alan J.Marcus, Fundamentals of Corporate Finance, McGraw-Hill. Çeviri:
12
Ünal Bozkurt, Türkan Arıkan ve Hatice Doğukanlı, İşletme Finansının Temelleri, Literatür Yayıncılık, İkinci Baskı
Ağustos 2019, s.3.
13Domicián Máté, Zsuzsanna Kiss, Viktor László Takács and Vivien Molnár, Measuring Financial Literacy: A Case
Study of Self-Assessment Among Undergraduate Students in Hungary, University of Debrecen, Faculty of Economics,
Debrecen, Hungary, s.696.
9
karar vermek zorundadır. Dolayısıyla, bu karar aşamalarında, işletmelerde finans bölümü ile
birlikte yöneticilerin finans bilgisi devreye girmekte ve büyük bir rol üstlenmektedir.
14Metin Kamil Ercan ve Ünsal Ban, Değere Dayalı İşletme Finansı Finansal Yönetim, Gazi Kitabevi, Ankara, Ocak
2005,3-7.
Metin Konca, Sivil Toplum Kuruluşları İçin Muhasebe, Finansman ve Vergi Uygulamalarına Giriş, İstanbul Bilgi
15
10
belirleyebilir. Bir işletmenin başarısı veya başarısızlığı, büyük ölçüde aldığı finansal
kararlarına ve planlamasına bağlıdır.
Finansal yönetimi, yoğun bir rekabetin sürdüğü ortamda kıt olan finansal
kaynakların tam ve eşit bir şekilde işletmenin ilgili bölümleri arasında etkin olarak
dağıtılmasının sağlanması açısından gerekli bir bilim dalı olarak tanımlayabiliriz. Gelişme
sürecini ise Dünya’daki gelişmeleri dikkate alarak kronolojik bir şekilde şöyle
açıklanabiliriz;
11
2000’lerin başında ise, globalleşme olgusunun çok yoğun olarak yaşanması,
türev ürünler ve türev piyasaların önemini artırmıştır. 2010’dan itibaren ise kurumsal
yönetişim ve Basel Standartları konuları git gide önem kazanmaya başlamıştır.16
16 Muharrem Özdemir, Finansal Yönetim, Türkmen Kitabevi, Üçüncü Baskı, İstanbul, 2016, s.2-3.
12
sürekli olarak gelecekte sahip olacakları pirinç üzerinden ticaret yapmak istiyorlardı. Bu
nedenle vadeli pirinç işlemleri daha sonra Dojima Pirinç Piyasasında işlem görmeye
başlamıştır. Vadeli pirinç işlemleri bugün hala uygulanmaktadır, ancak işletmeler şimdi
başka birden çok kalemler açısından da vadeli işlem yapabilmektedir.
17. Yüzyıl Anonim Şirketler: Yatırımcıların çoğu önceki dönemlerde bir
teşebbüsün ortağı olarak bir araya gelmiş olsa da, çok sayıda hissedarı bulunan modern şirket,
İngiltere’de East India Company (kuruluşu 1599) gibi büyük ticaret işletmelerinin
kuruluşuyla başlar. Diğer bir ticaret şirketi olan 1670 de kurulan Hudson’s Bay halen
faaliyette olup Kanada’nın en büyük işletmelerindendir. Ülkemiz ekonomisinde de sayısı çok
fazla olmasa da Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş İşletmeler halen faaliyetlerine
devam etmektedirler. Örnek olarak 243 yıllık Hacı Bekir Lokumları çok eski bir işletmedir.17
17 Yüzyıl Para: Amerika yeni paraların gelişmesinde öncü olmuştur. Buraya
ilk yerleşenler, wampum diye adlandırılan kabukları para olarak kullanıyorlardı. Amerika’da
(ve neredeyse dünyada) ilk kâğıt para ihracı 1690 tarihinde Massachusetts Bay Colony
tarafından gerçekleştirildi, kısa zamanda diğer koloniler de kendi kağıt paralarını basmak için
baskı makinelerini kurdular. Ülkemizde ilk Osmanlı banknotları Padişah Abdülmecit
tarafından 1840 tarihinde “Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere” adıyla, günümüz diliyle “Para
Yerine Geçen Kâğıt”, aslında para olmaktan çok faiz getirili hazine bonosu veya borç senedi
niteliğinde çıkartılmıştır. Kaime, elle yapılmış ve her birine ayrı ayrı resmi mühür basılmıştır.
Zaman içerisinde Kaimelerin taklidinin çok kolay bir şekilde yapılması ve bu nedenle kâğıt
paraya olan güvenin azalmasından dolayı 1842 tarihinden itibaren matbaada bastırılmasına
başlanılarak, el yapımı olanlarla değiştirilmesi sağlanmıştır.18
1792 New York Borsasının Kurulması: New York Borsası (The New York
Stock Exchange), 1792 tarihinde bir grup borsa aracısının bir araya toplanıp, belirledikleri
komisyonlar üzerinden birbiriyle hisse senedi alım satımı yapmaları neticesinde kuruldu.
17 https://www.ekodialog.com/istatistik/ozel_stat/es_sirket.html (24.11.2019)
18https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/d189b219-fe71-40bf-9754-
6a5f7d0a65eb/KagitParaTarihce.pdf?MOD=AJPERES&CVID= (08.09.2019)
13
Günümüzde NYSE’de işlem gören hisse senetlerinin piyasa değeri yaklaşık olarak 19 trilyon
Amerikan doları olup aylık ortalama 200 milyar Amerikan Doları işlem hacmi19 ile dünyanın
en büyük borsasıdır. Ülkemizde ise ilk borsacılık faaliyetleri 1854 Kırım Savaşı'na
dayanmaktadır. Bu savaş ile başlayan borçlar nedeniyle çıkartılan tahviller İstanbul'da alınıp
satılmaya başlanmıştır. 1866 tarihinde Osmanlı'dan alacaklı olan devletlerin de desteğiyle
İstanbul’da kurulan borsa, 1873 tarihinde çıkarılan bir nizamnameyle “Dersaadet Tahvilat
Borsası” adını almıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra borsa, “İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası” adı altında faaliyetlerine başladı. Mustafa Kemal Atatürk yeni
cumhuriyetin ilk şirketlerinden olan İş Bankası'nı halka açık olarak kurdurmuştu.
Müteakiben Merkez Bankası da halka açık olarak kuruldu. Sermaye piyasası kurumlarını
denetlemekle görevli Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) oluşturulmuş olup, 26 Aralık 1985
tarihinde de İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) kurulmuştur. Bu şekilde 120 yıllık
bir dönem sona ermiş ve yeni bir dönem başlamıştır. Sembolik olarak satışa çıkarılan,
Boğaziçi Köprüsüne (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) ait gelir ortaklığı senetlerinin satışıyla
ilk çan çalınmıştır.20 30 Aralık 2012 tarihinden itibaren ise ismi Borsa İstanbul A.Ş. olarak
değiştirilmiştir.21
1920 Finansal Dolandırıcılık: Kötü finansal işlemleri anlamak tecrübesizler
için zordur. Charles Ponzi 1920’de, 90 gün içerisinde paralarını iki katına çıkarma sözüyle
40.000 yatırımcıdan yaklaşık 15 milyon dolar topladı. Ponzi, bir finansal zincir mektup
oyunu oynamaktaydı; yeni yatırımcıların parasını eski yatırımcılara borç ödemek için
kullanmıştı. Ancak yeni yatırımın hızı kesildiğinde sistem çöktü ve Ponzi hapse gönderildi.
1929 Borsa’nın Çöküşü: Hisse senetleri finansal araçlar içerisinde riskli
yatırımlardır. 1929 Eylül ayında Birleşik Devletlerde hisse senedi fiyatları tüm zamanların
en üst seviyesine erişti ve İktisatçı Irwing Fisher fiyatların “devamlı olarak yüksek bir
platoda olduğunu” tahmin etti. Yaklaşık 3 yıl kadar sonra hisse senedi fiyatları ortalama
19 https://www.qnbfi.com/new-york-borsasi (08.09.2019)
20 https://www.borsaistanbul.com/Dosyalar/25yil/index.html (08.09.2019)
21 https://www.borsaistanbul.com/kurumsal/borsa-istanbul-hakkinda/hakkimizda (08.09.2019)
14
yüzde 90 oranında daha düşük seviyedeydi ve 1929 Eylülündeki fiyatlara tekrar ulaşılması
için bir uzun yılların geçmesi gerekti.
1960’lar Eurodollar Pazarı: Sovyetler Birliği 1950’lerde, elindeki dolarları
Birleşik Devletlerden alıp Paris’teki bir Rus bankasına transfer etti. Bu banka Eurobank olan
teleks adresiyle çok iyi bilinmekte idi ve sonuç olarak Birleşik Devletler dışında tutulan
dolarlar eurodollar adıyla bilinmeye başladı. 1960’larda ABD kuralları ve vergileri nedeniyle
Avrupa’da borç alıp vermek Birleşik Devletlere göre çok daha düşük maliyetli idi ve bu
nedenle devasa bir eurodollar piyasası gelişti.
1972 Finansal Vadeli İşlemler (Financial Futures): Finansal vadeli
işlemler faiz oranlarındaki, döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı işletmelerin kendilerini
korumasına yardımcı olur. İlk finansal vadeli işlemler piyasası Şikago Emtia Borsası
tarafından kurulmuştur. 2004 tarihi itibariyle dünya ölçeğinde vadeli işlem borsalarının işlem
hacmi, tezgâh üstü piyasalar hariç, yaklaşık 1 katrilyon dolara ulaşmış durumdadır. Alım
satım sözleşme sayısı ise 8,8 milyar olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde 04 Şubat 2005 tarihi
itibariyle Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası faaliyete başlamıştır ve işlem hacmi her geçen
gün artış göstermektedir.22
1986 Yatırım Kararları: Özel şirketler tarafından gerçekleştirilen en büyük
yatırım projesi Manş Denizinin altındaki tünelin yapılmasıyldı.1986’da başladı ve 1994’te
yaklaşık 15 milyar dolarlık bir toplam maliyetle tamamlandı.
1988 Şirket Birleşmeleri: 1980’lerde RJR Nabisco’nun 25 milyar dolara
satın alınmasıyla en yüksek seviyeye çıkan bir şirket satın alma furyası yaşandı. Yaklaşık altı
hafta gibi bir süre içinde, şirketin kontrolünü ele geçirmek üzere üç grup yarışmıştı. Yarışa
katılanlardan birisi şunları söylemişti: “Çeltik tarlalarının arasından saldırıyorduk, hiçbir
şey için durmadan, esir almadan ezip geçiyorduk”. Tarihteki en büyük şirket satın alma
işlemi idi ve bankalarla danışmanlar için neredeyse 1 milyar dolarlık gelir oluşturulmuştu.
1993 Enflasyon: Finans yöneticileri, enflasyonun hem faiz oranları hem de
işletme yatırımlarının kârlılığı üzerindeki etkisini bilmeleri zorunludur. Birleşik devletlerde
22 https://www.teb.com.tr/Document/vadeli-islem-opsiyon-borsasi.pdf (11.09.2019)
15
enflasyon nispeten düşük iken bazı ülkeler yüksek enflasyondan büyük zarar görmüştür.
Macaristan’da II. Dünya Savaşı sonrası hükümet 1000 trilyon forint değerinde banknot
çıkarmıştı. Yugoslavya’da 1993 yılı Ekiminde fiyatlar neredeyse yüzde 2000 artmıştı ve 1
doların karşılığı 105 milyon dinar olmuştu.23
1990’lardan günümüze; İletişim ve ulaşım ağlarında yaşanan hızlı değişim
ve dönüşüm ile dünyayı küçük bir köy haline getiren küreselleşmenin etkilerinin çok yoğun
bir şekilde hissedildiği dönem.
1970’li yılların sonlarında gelişmiş ülkelerde, 1980’li yıllarda ise gelişmekte olan
ülkelerde finansal serbestleşme ile finansal piyasalardaki kontroller kaldırılmıştır.
Teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte sermayenin ülkeler arasındaki dolaşımı hızlanmış,
ekonomiler uluslararası sermaye hareketlerine açılmıştır. Uluslararası piyasaların tanık
olduğu bu dönemde yeni piyasaların, araçların ve kurumların türemesi, yatırım
alternatiflerinin artmasıyla birlikte işlemlerin karmaşıklaşması sonucunda piyasa
16
katılımcıları daha fazla finansal riskle karşılaşmaya başlamıştır. Bununla birlikte dünyada
yaşanan son küresel ekonomik kriz, piyasa katılımcılarının doğru ve etkin finansal karar
verebilmelerinin önemini arttırarak finansal okuryazarlığı ve bireylerin finansal eğitim
gereksinimlerini ön plana çıkarmıştır.25 2006-2014 yılları arasında ABD Merkez Bankası
başkanı olarak görev yapan Ben Shalom Bernanke bu hususu “Son ekonomik krizden
çıkarılacak en önemli derslerden biri de, kişilerin finansal okuryazarlığının ne kadar önemli
olduğudur. Kişilerin finansal karar süreçlerini geliştirdiğimizde, öğrencilere ekonomik
ilkeleri öğrettiğimizde bu durum onların toplumun karşı karşıya kaldığı önemli konuları
anlama ve karar verebilme süreçlerine yardımcı olacaktır” sözleriyle ifade etmektedir.
Finansal okuryazarlık, gittikçe karmaşık ve anlaşılması zor bir konu haline gelen
finans dünyasında kişilerin doğru ve işlevsel finansal kararlar alabilmeleri için gerekli olan
ve son dönemlerde önemi hızlı bir şekilde artan önemli bir yetkinliktir. Bugüne değin
yapılmış pek çok çalışmada ve araştırmada finansal okuryazarlık için çok farklı
tanımlamaların yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle finansal okuryazarlık kavramı için tek
ve sınırlı bir tanıma başvurmak yeterli olmayabilir. Fakat diğer yandan finansal
okuryazarlığın standart bir takım bilgi ve becerileri kapsadığını ve bu kapsamda
tanımlamalar yapıldığını da söyleyebilmek mümkündür. Finansal okuryazarlık kavramının
tanımlanmasında bütçe ve planlama, para yönetimi, gelecek için birikim, finansal karar
verme, doğru yatırım kararları, borç yönetimi, tüketicinin korunması, finansal refah ve
finansal erişim gibi birçok parametrenin belirleyici olduğu söylenebilmektedir.26
25Melek Yıldız, Finansal Okuryazarlığın Finansal İstikrar Üzerindeki Etkisi Bir Uygulama, Marmara Üniversitesi
Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Doktora Tezi, İstanbul 2018, s.5
Hayati Adalar, Sosyal Bilgiler Öğretmen Eğitiminde Finansal Okuryazarlık ve Öğretimi: Bir Model Önerisi, Gazi
26
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ocak 2019, s.27.
17
genişletmiştir. Örneğin, “bir banka hesabını dengeleme, bütçeleri hazırlama, gelecek için
tasarruf sağlama ve borçlanmayı önleme veya borç alma stratejilerini öğrenme” ve
“insanların bütçelemeleri, harcamaları ve tasarrufları ile ilgili her konuda bilinçli kararlar
almalarını ve günlük bankacılıktan borçlanmaya, yatırım yapmaya ve gelecek için
planlamaya kadar finansal ürün ve hizmetlerin kullanımı” gibi.27
Son yıllarda sıkça işitilen yeni bir kavram olan finansal okuryazarlık konusunda
literatürde birçok farklı tanım bulunmasının28 yanı sıra kullanılan terimde dahi farklılıklar
bulunmaktadır. Kanada ve İngiltere yaygın olarak finansal yeterlilik (financial capability)
terimini kullanırken, Avustralya ve ABD ise finansal okuryazarlık (financial literacy)
terimini yaygın olarak kullanmaktadır.29 Finansal Farkındalık teriminin de aynı anlamda
kullanıldığı görülmektedir.
27Sonia Marcolin and Anne Abraham, Financial Literacy Research: Current Literature And Future Opportunities In
P. Basu, G. O'Neill & A. Travaglione (Eds.), Proceedings of the 3rd International Conference on Contemporary Business,
Leura NSW, Australia: Faculty of Commerce, Charles Stuart University, 21-22 September 2006, s.2
28
Justine S.Hastings, Brigitte C.Madrian and William L.Skimmyhorn, Financial Literacy, Financial Education, and
Ecomonic Outcomes, Annu.Rev.Econ. April 2013, s.3.
29Lary Orton, Financial Literacy; Lessons From InternationalnExperience, Canadian Policy Research Networks
(CPRN Research Report) September 2007, s.7.
30Mary Frances Agnello, James D. Laney and Thomas A. Lucey, Grabbing a Tiger by the Tale: Using Stories to Teach
Financial Literacy, The Social Studies, Vol.110, No. 5, DOI: 10.1080/00377996.2019.1624944, 2019, s.198.
31Ensar Ağırman ve Şeyda Akyol, Finansal Okuryazarlık İİBF Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma, Ekin Yayınevi,
Bursa, Şubat 2019, s.2.
18
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Başkanın Finansal Okuryazarlık Danışma
Kurulu (Presidents Advisory Council on Financial Literacy) tarafından yapılan ve
akademisyenler tarafından da genel olarak kabul edilen32 tanıma göre finansal okuryazarlık;
“yaşam boyu finansal refah için finansal kaynakları yönetme yeteneği ve bilgiyi kullanma
becerisidir”33 Tanımın içerisinde; (1) finansal bilgi, (2) finansal yetenek, (3) algılanabilen
bilgi, (4) finansal davranış gibi unsurların olduğu görülmektedir.
Finansal
Bilgi
Finansal Algılanan
Yetenekler Bilgi
Finansal
Davranış
32Gianni Nicolini, Brenda J. Cude and Swarn Chatterjee, Financial Literacy: A Comparative Study Across Four
Countries, International Journal of Consumer Studies, 2013, s.1.
33President’s Advisory Council on Financial Literacy (PACFL), 2008 Annual Report to the President, Washington, 6
January 2009, s.36.
19
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organisation for Economic Co-operation
and Development-OECD) bünyesinde kurulmuş Uluslararası Finansal Eğitim Ağı
(International Network on Financial Education- INFE)’na göre ise finansal okuryazarlık,
“bireylerin mantıklı finansal karar verebilmesi ve sonucunda bireysel refahı sağlamak için
gerekli olan finansal farkındalık, bilgi, yetenek, tutum ve davranış kombinasyonuna sahip
olması”34 şeklinde tanımlanmaktadır.
Yine aynı örgüt, gençler açısından finansal okuryazarlık tanımını, finansal kavram
ve risk bilgisine ilave olarak daha sağlıklı kararlar verebilmek için mevcut bilginin
kullanılmasına, kişilerin ve toplumun finansal refah seviyesinin yükseltilmesine ve ekonomik
yaşama katılabilmesine yönelik beceri, motivasyon ve güven olarak yapmaktadır.36
34Adele Atkinson and Flore-Anne Messy, Measuring Financial Literacy: Results of the OECD / International Network
on Financial Education (INFE) Pilot Study, OECD Working Papers on Finance, Insurance and Private Pensions, No. 15,
Paris, OECD Publishing, 2012, s.14.
35 http://www.oecd.org/finance/financial-education/measuringfinancialliteracy.htm (17.08.2019)
36 OECD, OECD/INFE Core Competencies Framework on Financial Literacy For Youth, 2015, s.9.
37Annamaria Lusardi, Financial Literacy And The Need for Financial Education: Evidence and İmplications, Swiss
Journal of Economics and Statistics, 2019, s.1.
20
Huston’a göre finansal okuryazarlık, “bir bireyin finansal bilgiyi ne kadar anlayıp
ne kadar iyi uygulayabildiğinin ölçüsüdür”38 Dolayısıyla Huston, finansal okuryazarlığın iki
boyuta sahip olarak kavramlaştırılması gerektiğini vurguluyor. Bunlar;
38 Sandra J.Huston, Measuring Financial Literacy, The Journal Of Consumer Affairs, Vol.44 No 2, 2010, s.307.
39Oscar A. Stolper and Andreas Walter, Financial Literacy, Financial Advice and Financial Behavior, J Bus Econ, DOI
10.1007/s11573-017-0853-9, March 2017, s.8.
40 Carolyne L.J.Mason and Richard M.S.Wilson, Conceptualising Financial Literacy, Loughborough University
Institutional Repository, Business Scholl Research Series, Paper 2000:7,s.31.
41David L.Remund, Financial Literacy Explicated: The Case for a Clearer Definition in an Increasingly Complex
Economy, The Journal Of Consumer Affairs, Vol.44, No.2., 2010,s.284.
42 https://home.treasury.gov/policy-issues/consumer-policy/financial-literacy-and-education-commission (17.08.2019)
21
vermesi için finansal durumunu etkin bir şekilde değerlendirmesi ve idare etmesi
kabiliyetidir”43
Ülkemizde 2012 senesi sonunda kurulan, “devlet, özel sektör ve diğer sivil toplum
kuruluşları ile iş birliği yaparak ülke çapında bireylerin finansal okuryazarlık, finansal
erişim farkındalıklarını ve olanaklarını oluşturabilmek için; bilinçlendirme, eğitim,
araştırma, uygulamalara destek, politikalar üretilmesi” faaliyetlerini yürüten ve amacı
“finansal okuryazar bir Türkiye için ekosistem oluşturmak” olan Finansal Okuryazarlık ve
44OECD, PISA 2012 Assessment and Analytical Framework: Mathematics, Reading, Science, Problem Solving and
Financial Literacy, Paris, OECD Publishing, 2013, s.144.
45Annamaria Lusardi and Olivia S. Mitchell, The Economic Importance of Financial Literacy: Theory and Evidence,
Journal of Economic Literature, 2014,s.6..
46Lewis Mandell, Financial Literacy: If It’s So Important, Why Isn’t It Improvıng?, Network Financial Instıtute, At
Indıana State University, April 2006-PB-08, s.3.
22
Erişim Derneği (FODER)’ne göre ise, “kişinin para kullanma ve yönetimi hakkında bilgiyle
değerlendirme yapması ve etkili karar verme yetisi”dir. Başka bir ifade ile finansal
okuryazarlık, “bireylerin gelirlerini, birikim ve yatırımlarını akıllıca değerlendirip,
bütçelerini doğru yönetebilme yetkinliğine sahip olabilme durumu” şeklinde
tanımlanmaktadır.47
Bunlar;
Borcun faizini, yatırımın getiri oranını hesaplamak gibi temel matematiksel beceriler,
Borçlanma, harcama, kaldıraç ve yatırım benzeri finansal kararlarla ilgili fayda ve
risklerin anlaşılma kabiliyetidir.
Risk-getiri dengesini, çeşitlendirmenin yararlarını, paranın zaman değerini içeren
temel finansal kavramları anlama becerisi,
Finansal danışmandan tavsiye alma ihtiyacını belirleme, finansal danışmana doğru
soruyu sorabilme ve alınan tavsiyeyi anlama kabiliyetidir.49
47 https://www.fo-der.org/foder-hakkinda/ (29.08.2019)
48 Gökmen, s.18.
49Doug Widdowson and Kim Hoilwood, Financial Literacy and its Role In Promoting A Sound Financial System,
Reserve Bank of New Zealand:Bulletin, Vol.70, No. 2, s.37-38.
23
Buraya kadar anlatılan tanımlardan görüleceği üzere tanımların hepsi birbirinden
farklı olmakla birlikte, birçok ortak paydası bulunmaktadır. Finansal okuryazarlık tek başına
bilgiyi değil bunun yanında yetenek, tutum ve davranışları da kapsamaktadır.
“Finansal kaynakları yaşam boyu sürecek bir refah için etkin bir şekilde yönetmek
maksadıyla bilgi ve becerileri kullanma yeteneği”50 olan finansal okuryazarlık ile ilgili
tanımların çoğunda aşağıdaki beş kategori yer almaktadır.51
Finansal okuryazarlığın tanımını çok sade ve anlaşılır bir şekilde yapacak olursak:
50Toma P.Hendricks, Taking Ownership Of The Future: The National Strategy For Financial Literacy, Education in
a Competetive and Globalizing World Series, Nova Science Publishers, Chapter 1, 2010, s.1.
51 Remund, s.279
24
Şekil 2: Finansal Tabana Yayılım Sınıflandırma
Kaynak : https://www.teb.com.tr/upload/PDF/aile%20akademisi%20erisim%20
endeksi% 20raporu/foe_endeks_rapor_2013.pdf (17.082019)
Şekil 2’de de görüleceği üzere Finansal Tabana Yayılım’ın talep tarafını temsil eden
finansal okuryazarlığın ölçülmesi için tasarlanan Finansal Okuryazarlık Endeksi’nde
Finansal Bilgi, Finansal Tutum/Tavır ve Finansal Davranış olmak üzere üç etken önemli birer
rol üstlenmektedir. OECD, finansal okuryazarlığın üç temel kapsamlı boyutuna odaklandı:
finansal davranış, finansal bilgi ve finansal tutum.52 Finansal tutum, bireyin belirli bir
davranışın sonucuna dair sahip olduğu bazı ekonomik ve ekonomik olmayan inançlar
nedeniyle oluşturulmuş belirli bir şekilde davranma eğilimidir. Finansal Tabana Yayılım’ın
arz yönünü temsil eden Finansal Erişim’i yine arz ve talep olmak üzere iki sınıfa ayırmak
mümkündür. Finansal Erişim’in arz kısmı finansal tabana yayılım için finansal kuruluşlara
düşen sorumluluk olarak düşünülebilir.
52Neha Garg and Shveta Singh, Financial Literacy Among Youth, Haryana School of Business, International Journal of
Social Economics, Vol.45, No.1, 2018, s.175.
25
1.4. Finansal Okuryazar ve Finansal Okuryazar Bireyin Nitelikleri
Finansal açıdan okuryazar bir kimse, bazı temel finansal kavramların temel bilgisine
sahip olacaktır. Bu nedenle, finansal bilgi finansal okuryazarlığın temel bir boyutu olarak
adlandırılır ve çoğu zaman finansal okuryazarlığın eş anlamlısı olarak kabul edilir.
Finansal olarak okuryazar olan insanlar tasarruf, yatırım, borçlanma ve daha fazlası
hakkında bilinçli finansal seçimler yapabilirler.54
26
Bir acil durum fonuna sahip olma nedenleri ve bu fonunun nasıl
oluşturulacağı
Kredilerin nasıl değerlendirileceği, seçileceği ve yönetileceği ve iyi
kredi notunun nasıl korunacağı da dâhil olmak üzere kredi vermenin temelleri
Ev kiralama veya satın alma ile ilgili karar süreci
Hangi risklerin üstlenileceğine ve hangilerinin bir sigorta
sağlayıcısına devredileceğine karar vermek için bir risk yönetim stratejisinin oluşturulması
da dâhil olmak üzere farklı finansal risklerin belirlenmesi süreci
Finansal dolandırıcılık ve hileden nasıl korunacağını öğrenme,
finansal dolandırıcılık ve hileden mağdur olduklarında ne yapmaları gerektiğini bilme
Temel yatırım ürünleri, risk ve getiri arasındaki ilişki, yaşamları
boyunca doğru yatırım aracını doğru zamanda tercih etme
Çalışanlara sağlanan faydalar ile tasarruf hesaplarının vergi avantajlı
olanlarından nasıl yararlanılacağı ve nasıl değerlendirileceği
Emeklilik planlamasının çeşitli bileşenleri ve güvenli bir emeklilik
için uygun bir planın nasıl geliştirileceği
Kazancı emeğine bağlı olanlar için beklenmeyen bir gelir kaybı
(sakatlık veya ölüm) olması durumunda finansal güvenliğini sağlamak ve varlıklarının yasal
mirasçılarına sorunsuz bir şekilde transferini sağlamak için nasıl bir plan geliştirileceği.56
Yaşam boyu daha fazla zevk ve keyif almak ile daha fazla
kullanılabilir bir gelire sahip olma
Daha çok tasarruf yapma
56 PACFL, s.37-38.
27
Emeklilik kapsamında daha çok tasarruf yapma
Aktif borç yönetimi
İhtiyatlı bir şekilde borçlanma
Finansal hedefleri hakkında daha gerçekçi olma
Yeteneklerini abartmak için daha az eğilimli olma
Finansal piyasalarda daha aktif olma
Finansal yönden kendine güvenme
İhtiyaçlarına uygun daha doğru finansal ürünler seçme
Tüketicilerin haklarını anlama
Finansal ürünleri daha iyi anlayabilmesi ve bu nedenle finansal
kurumlarla daha fazla pazarlık gücüne sahip olma
Finansal plan ve bütçe yaparak finansal açıdan verimliliğini arttırmayı
bilme eğilimindedirler.57
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki finansal olarak okuryazar olan bir birey;
57Angelo Capuano and Ian Ramsay, What Causes Suboptima Financial Behaviour? An Exploration of Financial
Literacy, Social Influences and Behavioural Economics, University of Melbourne, Melbourne Law School, Legal Studies
Research Paper No.540, March 2011, s.35-36.
58Jeanne M. Hogarth and Marianne A. Hilgert, Financial Knowledge, Experience and Learning Preferences:
Preliminary Results from a New Survey on Financial Literacy, Consumer Interest Annual, Volume 48, 2002.s.1-7.
28
Parasını doğru yönetebilme,
Finansal sistemin işleyişini kavrayabilme,
Finansal/ekonomik planlar yapabilme,
İyi iletişim tesis edebilme tutum, davranış, bilgi ve becerisine sahip
olmalıdır.59
59 Gökmen, s.24.
60 Gökmen, s.23-24.
29
Finansal okuryazarlık üç ana öğe üzerine inşa edilmiş olup finansal okuryazarlık
üçgeni içerisinde üç bölüme ayrılmaktadır.61
61Michaela
Krechovská, Financial Literacy As A Path To Sustainability, Trendy v podnikání – vědecký časopis Fakulty
ekonomické ZČU v Plzni, UWB Pilsen,2015. s.4.
62 Ağırman ve Akyol, s.18-19.
30
Türev Ürünler
Portföy Yönetimi
Yatırım
Miras Sözleşmeleri
Mortgage Güven Fonları
İşyeri Güvenliği
31
kararları alabilmekte, etkin bütçe yapabilmekte ve borçlarını sürdürülebilir seviyede
tutabilmektedirler. Gelişmiş finansal okuryazarlık, kişilerin ve ailelerin fonların üzerinde
kontrolünü sağlayarak daha doğru finansal karar almalarına yardımcı olmakta olup
toplumdaki kişilerin ve ailelerin daha güçlü bir finansal yapıya kavuşmalarının ötesinde, daha
esnek bir finansal yapının oluşmasına ve kaynakların reel ekonomi içinde daha etkin
dağıtılmasına kadar uzanmaktadır.63
Finansal bilgiye olan ilgi yıllar geçtikçe hızla artmış ve basit bir şekilde kişisel
finansal düzenlemelerin anlaşılması için gerekli olan finans bilgisi olarak tanımlanabilen
finansal okuryazarlık temel bir yaşam becerisi ve tüketiciler için can alıcı sorumluluk haline
gelmiştir. Tüm dünyada tüketicilerin finansal okuryazarlık eksikliğini ortaya çıkaran finansal
krizlerden sonra, finansal okuryazarlık, finansal kararları almak ve finansal memnuniyeti
arttırmak için gerekli olan bilgi, beceri, tutum, farkındalık ve davranışın bir kombinasyonu
olarak kabul edilmiştir.64
Bu nedenler;
32
Gelişmekte olan sermaye piyasaları ve deregülasyon gibi finansal
kararların alındığı yerlerde ortaya çıkan değişiklikleri kapsamaktadır.65
65
Başak Turan İçke, Finansal Okuryazarlık, Finansın Dilinden Anlıyor muyuz?, Beta Yayınları, İstanbul, Kasım 2017,
s.20-21.
66 Antonia Grohmann, Roy Kouwenberg and Lukas Menkhoff, Financial Literacy and Its Consequences in the Emerging
MiddleClass, Kiel Institute fort he World Economy, Kiel Working Papers, No 1943, July 2014, s.22.
67Bulgaria Diagonostic Rewiev of Consumer Protection and Financial Capability, Volume I, Key Findings and
Recommendations, The World Bank, May 2009, s.8.
68 Kutlu Ergün,Üniversite Öğrencilerinin Finansal Okuryazarlığı: Balıkesir Üniversitesi Örneği, Balıkesir Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, 2018, s.41.
33
etkisi vardır. Finansal okuryazarlık eksikliğinden kaynaklanan yetersiz para yönetimi,
tüketicileri ciddi finansal krizlere karşı savunmasız bırakan davranış kalıplarına yol açabilir.
Finansal yanlışlıklar, bireylerin refahını ve aynı zamanda tüm ekonomiyi etkileyen olumsuz
dışsallıkları da etkiler. Finansal okuryazarlığı olmayan aile üyeleri, yalnızca kendilerini değil
ailelerini ve toplumu etkileyen olumsuz kararlar alabilir. Tüketicilerin, mevcut ürünlerle ilgili
bilinçli seçimler yapmak ve günümüzün giderek daha gelişmiş finansal hizmetler ve ürünleri
ile iletişim kurmak için finansal bilgiye sahip olmaları gerekmektedir.69
ABD eski başkanı George W. Bush 22 Ocak 2008 tarihli basın konferansında
finansal okuryazarlığın önemini aşağıda olduğu gibi anlatmıştır:70
... eğer biz Amerika’nın olabildiğince umut verici bir ülke olmasını istiyorsak,
insanların malvarlıklarının olmasını istiyoruz. İnsanların yatırım yapmalarını istiyoruz.
İnsanların kendi evlerine sahip olmalarını istiyoruz. Fakat çoğu kez, iş finansal meselelere
gelince bunları yapabilmek için okuryazarlığa ihtiyaç duyuluyor. Ve bazen insanlar adeta
neye baktıklarını ve ne okuduklarını bile bilmiyorlar. Bu durum bireysel olarak bir finansal
kriz yaşanmasına neden olabilir ve bu bireysel finansal kriz birçok hane halkında yaşanırsa,
birikerek ülkemize zarar verebilir”.
69 Kutlu Ergün, Financial literacy Among University Students: A Study in Eight European Countries, Wıley
International Journal Of Consumer Studies, October 2017, s.2.
70 Yunus Kılıç, Finansal Okuryazarlık ve Finansal Refahın Belirleyicileri: Gaziantep ve Çevre İlleri İçin Yapısal
Eşitlik Modeli Uygulaması, Gaziantep Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Mayıs 2016,
s.12.
34
1.6.1. Finansal Okuryazarlığın Birey ve Aileler Açısından Önemi
Finansal yapı içerisinde kişilerin ve ailelerin yeri önemlidir. Bir bütün olarak
bakıldığında, birey ve aileler aldıkları tasarruf, yatırım, tüketim ve harcama gibi kararlarla
piyasaları şekillendirirler. Bahse konu finansal/ekonomik kararların etkileri pozitif veya
negatif olabilir. Birey ve aileler, ekonomik durum kötüye gidiyorken genel olarak
harcamalarını kısarak daha çok tasarruf yaparlar. Bu ise ekonomiyi daha da olumsuz bir
duruma iter. Ekonominin yönünün pozitif eğimli olup bazı yapay durumların oluştuğu
zamanlarda ise, aileler daha çok varlık alımına ve tüketime yönelerek bu yapay durumun
daha da artmasına destek olurlar.71 Böylece varlık değerlerindeki balon daha fazla artar ve
patlamaya hazır hale gelebilir. Bu nedenle, birey ve ailelerin doğru ve etkili finansal karar
almaları yani finansal okuryazar olmaları ekonomik ve finansal istemin düzenli işlemesi yani
istikrarı açısından son derece önem arz etmektedir.72
71 John R.Nofsinger, Household Behavior and Boom/Bust Cycles, Journal of Financial Stability 8, 2012, s.1.
72 Gökmen, s.36-37.
35
tasarruf düzeylerinin yüksek olması, etkili finansal kararlar alıp doğru yatırım kararlarında
tasarruflarını değerlendirmeleri ve bütçe dengelerini gözetip borç yapmamaya özen
göstermeleri dolayısıyla finansal okuryazarlık seviyelerinin yüksek olması ülke ekonomisi
ve finansal piyasaların gelişimi ve geleceği açısından da büyük önem taşımaktadır. Finansal
piyasalarda finansal okuryazar yatırımcıların bulunması, piyasanın kalitesinin artmasını ve
alacağı etkili yatırım kararları ile piyasa sisteminin gelişmesini sağlayacaktır. Dolayısıyla,
finansal yeterlilik, kişisel refah ve sağlıklı bir ekonomi için, finansal sistemin sağlamlığı ve
etkinliği için temel bir gerekliliktir diyebiliriz. Bireylerin finansal olarak eğitim alması
gelişmiş ekonomilerin yanı sıra özellikle gelişmekte olan ülke ekonomileri için, ekonominin
reel olarak büyümesine ve kaynakların ekonomide etkin olarak dağıtımını sağlayarak
fakirliğin azaltılmasına ciddi bir katkı sağlayabilecektir.73 Bu kapsamda, son yıllarda,
çalışanlarına finansal eğitim programları sunan ABD'deki işyeri sayısında önemli bir artış
olduğu görülmektedir.74
36
1.6.2. Finansal Okuryazarlığın Finansal ve Ekonomik Sistem Açısından Önemi
Finansal olarak okuryazar olan bireyler, finansal ihtiyaçları için ürün ve hizmet
açısından karar verme aşamasında doğru soruları oluşturabileceklerdir. Bu sayede alternatif
olabilecek ürünleri ve hizmetleri etkili bir şekilde karşılaştırarak sektörün rekabet
edilebilirliğine ve verimliliğine katkıda bulunacaklardır.78
Sürdürülebilir bir finansal yapı iki temele dayanır: iyi işleyen finansal kurumlar ve
finansal yönden yetkin bireyler. Finansal yeterlilik, kişisel refah ve sağlıklı bir ekonomik
77 Gökmen, s.48-50.
78 Yıldız, s.14.
37
yapı için ana koşuldur. Zira finansal yönden okuryazar olan bir halkın, ekonomik/finansal
yapının etkinliği ve sağlamlığı üzerinde yararlı etkileri olacaktır. Şöyle ki;
Finansal kaynakların verimli ve etkin dağılımı ile mikro ve makro düzeyde finansal
istikrarın daha sağlıklı olması açısından finansal okuryazarlık önemlidir.79 Kaynakların
ekonomik yapı içerisinde etkin bir şekilde dağıtımını sağladığı için gelişmekte olan
ekonomiler açısından, bireylerin okuryazar olması, finansal yapının reel olarak ekonomik
büyümesine, kalkınmasına ve fakirliğin azaltılmasına etkili bir katkı sağlayacaktır.80
79
Leora F. Klapper, Annamaria Lusardi and Georgios A. Panos, Financial Literacy and The Financial Crisis, NBER
Working Paper Series, 17930, National Bureau of Economic Research, March 2012, s.2.
80 Ağırman, Akyol, s.13-16.
38
etme oranlarında azalma; tasarruf ve yatırım oranlarında ise artış sağlayacaktır. Diğer
taraftan, finansal yönden okuryazar bireyler haklarını koruma yöntemlerini de daha iyi
bildiklerinden yanlış ve haksız uygulamaları ilgili makamlara bildirmekte çekinmeyecek, bu
durum ise sektörde denetim faaliyetlerini kolaylaştıracaktır.81
Sonuç olarak, verimli ve etkin bir piyasa için finansal yönden okuryazar bireylerin
gerekli olduğunu söyleyebiliriz.83
81 TCMB, Dünyada ve Türkiye’de Finansal Hizmetlere Erişim ve Finansal Eğitim, Mart 2011, s.83-84.
82Ali Coşkun, Muhammed Abdullah Şahin ve Alperen Zengin, Financial Literacy in Turkey: A Field Study to Touch
Base with the OECD, International Journal of Research in Business and Social Science Vol 8, No 3, 2019, s.15.
83 Marianne A. Hilgert and Jeanne M. Hogarth,Household Financial Management: The Connection between Knowledge
and Behavior, Federal Reserve Bulletin, July 2003, s.309.
39
amacı, tüketicileri, uygun kararlar alabilecek ve bunlardan sorumlu olabilecekleri şekilde
eğitmek, mevcut finansal durumlarını değerlendirmek ve finansmanlarını aileleri veya
toplumları için bir yük olmayacak şekilde yönetmektir. İnsanlar günlük olarak finans dünyası
ile temasa geçmekte ve ilgilenmektedirler. Finansal eğitim, günlük yaşamımızla ilgili tüm
konularda karar vermede önemli bir unsur haline gelmektedir. Çeşitli şekillerde sunulan
finansal ürünleri veya finansal davranışın kendisini anlama yeteneği, her birimizin finansal
okuryazarlığını yansıtır.84
Giderek daha karmaşık bir ortamda faaliyet gösteren insanlar açısından vazgeçilmez
olarak kabul edilen finansal okuryazarlık için dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, çeşitli
eğitim seviyelerinde öğrenme fırsatları sunmak amacıyla, ulusal seviyede finansal eğitim
stratejilerinin oluşturulması veya geliştirilmesi suretiyle, nüfuslarının finansal okuryazarlık
seviyelerini geliştirmek için etkili yaklaşımlar bulmakla ilgilenmektedirler. OECD açısından,
finansal eğitim, kişilerin finansal ürünler ile bunlarla ilişkili kavram ve risklere ilişkin
hususları kavramalarını, verilen bilgi ve önerilerden finansal refahlarını artırmak için güvenli
ve temel kararlar almayı sağlayacak yetenek ve yeterliliği geliştirdikleri bir süreç olup,
insanların doğru kararlar almalarını ve kişisel finansmanlarını başarıyla yönetmelerini
kolaylaştıran bir yetenek geliştirme sürecidir; finansal okuryazarlık ise edinilen bilgi ve
becerileri kullanma kapasitesidir. Başka bir deyişle, finansal eğitimin odağı bilgidir, finansal
okuryazarlık ise bilgi dışında bireylerin davranışlarını ve finansal tutumlarını içerir.85
84Bohuslava Mihalčová, Maria Janošková (Antošová) and Adriana Csikosova, Financial Literacy – The Urgent Need
Today, 2nd World Conference On Business, Economics And Management, Procedia - Social and Behavioral Sciences,
February 2014, s.317-319.
85Ani Caroline Grigion Potrich, Wesley Mendes-Da-Silva and Kelmara Mendes Vieira, Development of a Financial
Literacy Model for University Students, Management Research Review, Vol.39, ISS.3, March 2016, s.357.
40
sağlıklı hale getirmek için bütün önlemleri alma hakkına sahip oldukları süreç olarak
tanımlamaktadır.
8605 Haziran 2014 tarihli, 29021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Finansal Erişim, Finansal Eğitim,
Finansal Tüketicinin Korunması Stratejisi ve Eylem Planları konulu 2014/10 sayılı Başbakanlık Genelgesi.
87 Hendricks, s.1.
88 Organisation For Economic Co-Operation And Development (OECD), Improving Financial Literacy Analysis Of
Issues And Policies, OECD Publlishing, 2005, s.28.
89 Ağırman, Akyol, s.19-22.
41
Finansal eğitim ile finansal davranış arasında pozitif bir ilişki var olduğu90
düşünüldüğü için özellikle OECD, finansal okuryazarlık eğitimi projesi için temel bir aktör
ve platformdur ve son zamanlarda konuyu PISA çalışmasına dâhil etmiştir. OECD, 2004’ten
itibaren yayımladığı araştırmalarla finansal okuryazarlığa ilişkin veri oluşturmakta ve
politika önerileriyle bu alana dikkat çekmektedir. Ayrıca OECD tarafından yapılan PISA
2012 değerlendirmesinde ilk kez finansal okuryazarlık yeni bir konu olarak tanımlanmış ve
bu alanda ülkelere ait veriler karşılaştırmalı bir şekilde sunulmuştur. Finansal okuryazarlık
eğitimi, 2000'li yılların başında ABD ve Birleşik Krallık'taki politika aşamasında ortaya
çıkan oldukça yeni bir kavramdır.91
90Nurdan Sevim, Özlem Sayılır ve Fatih Temizel, The Effects of Financial Literacy on the Borrowing Behavior of
Turkish Financial Consumers, International Journal of Consumer Studies 36, DOI: 10.1111/j.1470-6431.2012.01123.x,
September 2012, s.573.
91Wolf Marcus, Ain’t misbehaving: Behavioral economics and the making of financial literacy, Economic Sociology_
the European Electronic Newsletter, ISSN 1871-3351, Max Planck Institute fort he Study of Societies (MPlfG), Cologne,
Vol.19, Iss. 2, March 2018, s.10.
92Cliff A Robb and Ann Woodyard, Financial Knowledge and Best Practice Behavior, Journal of Financial Counseling
and Planning, Volume 22, Issue 1, January 2011, s.60
93Melissa A.Z.Knoll and Carrie R. Houts, The Financial Knowledge Scale: An Application of Item Response Theory
to the Assessment of Financial Literacy, The Journal of Consumer Affairs, Vol.46, No.3, Fall 2012, s.408.
42
Dolayısıyla, finansal çeşitlilik ve karmaşıklığın bulunduğu bir piyasada temel aktör
olan bireyin eğitimi büyük önem arz etmektedir. “International Network on Financial
Education (INFE) - Finansal Eğitim Uluslararası Ağı”’nın danışma kurulu eş başkanı olan
Dr.K.C.Chakrabarty bu hususun önemini “Okullarda uygulanan eğitim programlarına
finansal eğitimin dahil edilmesi gelecek nesillerin finans okuryazarı olmalarını sağlamanın
anahtarı olabilir” sözleri ile ifade etmektedir.
94 Emre Güneş, Bireylerin Finansal Okuryazarlık Düzeyinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma: Kayseri ve Sivas
İli Örneği, Kayseri Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri, Nisan 2019,
s.25.
95 Turan İçke, s.24-28.
43
direktörü Andrey Bokarev konunun önemini “Gelecek nesilleri 21.yy’ın karmaşık gerçekliği
içinde etkili kararlar alan ve sorumlu tercihler yapabilen bilgi ve beceri donanımıyla
yetiştirebilmek için okullardaki eğitime destek olmalı ve öğretmenleri ve aileleri çocuklar ve
gençlerin finansal eğitimi konusunda cesaretlendirmeliyiz” sözüyle ifade etmektedir.
96 Gökmen, s. 42-44.
97Annamaria Lusardi and Olivia S.Mitchell, Financial Literacy Around The World: An Overview, NBER Working
Paper Series, June 2011, s.13.
44
düzenleyen ve denetleyenlerin, insanların çevrelerindeki ekonomik dünyayı ne kadar iyi
anladıklarına çok dikkat etmesi iyi olacaktır.98
OECD finansal eğitim ile ilgili olarak 2003’te büyük bir çalışma başlatmıştır.
Çalışma doğrultusunda, üye olan ve olmayan bazı ülkelerde bulunan finansal eğitim
programları inceleme kapsamına alınmıştır.
Bunun yanı sıra, 15 yaşında olan gençlerin finansal okuryazarlık düzeylerini ölçmek
için, OECD “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA (Programme for
98Olivia S.Mitchell and Annamaria Lusardi, Financial Literacy and Economic Outcomes: Evidence and Policy
Implications, Pension Research Council, January 2015, s.11.
99 http://www.oecd.org/about/members-and-partners/ (28.08.2019)
100 Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Rusya, Birleşik Krallık ve ABD
https://tr.wikipedia.org › wiki › G8 (28.08.2019)
101 https://www.oecd.org/finance/financial-education/INFE-membership-lists.pdf (28.08.2019)
45
International Student Assessment)”ya bu seçeneği de eklemiştir. Her iki anket de uluslararası
uygulanabilecek şekilde hazırlanmıştır. PISA 2012, gençlerin finansal okuryazarlıklarını
değerlendiren ilk büyük ölçekli uluslararası çalışmadır.102
OECD tarafından finansal okuryazarlık giderek daha önemli bir yaşam becerisi
olarak kabul edilmekte ve “PISA 2012 Financial Literacy Framework” raporunda finansal
okuryazarlık eğitiminin okulda başlaması tavsiye edilmektedir.104
102OECD, PISA 2012 Assessment and Analytical Framework: Mathematics, Reading, Science, Problem Solving and
Financial Literacy, Paris, OECD Publishing, 2013, s.143.
103 Turan İçke, s.92-93.
104OECD, PISA 2012 Assessment and Analytical Framework: Mathematics, Reading, Science, Problem Solving and
Financial Literacy, Paris, OECD Publishing, 2013, s.142.
46
Şekil 4: PISA 2012 Katılımcı Ülkeler ve Ekonomilerin Finansal Okuryazarlık
Performansları
Kaynak:https://tedmem.org/mem-notlari/degerlendirme/temel-bir-yasam-becerisi-finansal-
okuryazarlik (15.12.2019)
47
Finansal tüketicinin korunması açısından kurumsal altyapı yeterli değildir
Finansal araçlara yönelik bilgi ve açıklamalar yetersizdir
Hileli ve kötü niyetli iş uygulamaları bulunmaktadır
Müşteri anlaşmazlıkları ve şikâyetlerinin çözümünde eksiklikler vardır
Finansal okuryazarlık düşük seviyede olup finansal açıdan tüketici haklarına yönelik
farkındalık eksiktir.105
Dünya Bankası, küresel düzeyde yoksul kalmış bölgelerde finansal erişim alanında
çalışmalar yapan araştırma merkezi olan “Consultative Group to Assist the Poor (CGAP)”
“Yoksullara Yardım Amaçlı Danışma Grubu” ile finansal erişime yönelik açıklamalar
yapmaktadır.
48
Bireylerin finansal hizmetleri güvenli bir şekilde kullanmayı
öğrenebilmeleri için, onlara yardım etmek.
Son otuz yıl boyunca, ekonomik, demografik ve politika değişikliklerinin bir sonucu
olarak finansal okuryazarlığın önemi Avrupa ekonomilerinde artmıştır.
106
Marco Habschick and Mirko Bendig,Diverse, Dynamic, Uncoordinated: Financial Literacy in the EU, Microfinance
and Financial Literacy, The Emn Bi-Annual Magazine on Microfinance in Europe, December 2008,s.6.
49
sitesi (www.dolceta.eu) açmıştır. Site bireylerin finansal yapıyı anlamalarına ve haklarını
bilmelerine yönelik olarak hazırlanmıştır.107
Finansal kararlar ile alakalı bilginin öneminin fark edilmesi ile birlikte bir çok kamu
kurumu, özel kuruluş, okul ve işverenin finansal okuryazarlık ile ilgili programlara sponsor
olmaya başladıkları görülmektedir.
107 Non-Paper Prepared By The Sub-Group On Financial Literacy, Report on Financial Literacy, s.5.
108 Gökmen, 88-89.
50
mal ve hizmetlere daha az maliyetle sahip olabilme yeteneklerini geliştirerek daha iyi bir
müşteri olmalarını sağlamaya yönelik katkıda bulunabilecektir. Bu ise kişilerin kendi
bütçelerini hazırlayabilmelerine, tasarruf, tüketim ve yatırım fırsatlarını arttırabilmelerine de
imkân sağlayacaktır. Bireylerin temel finansal planlama konularındaki bilgi ve becerilerinin
arttırılması hem kısa vadedeki fırsatları görebilmelerine imkân tanırken hem de uzun vadeli
finansal gelişmelerinin artırılmasına destek olacaktır. Örneğin, ABD Kongresinin kişilerin
finansal okuryazarlık ve eğitim seviyelerinin geliştirilmesi için 2003 yılında attığı en önemli
adımın “Financial Literacy and Education Commission-Finansal Okuryazarlık ve Eğitim
Komisyonu”nu kurması ve 2002 yılında Amerikan Hazinesine bağlı olarak kurulan
“Finansal Eğitim Ofisi”nin finansal okuryazarlık alanında koordinatör olarak faaliyet
yürütmesi olarak görülmektedir. Bu komisyona ulusal stratejiler çerçevesinde, Amerikan
halkının finansal okuryazarlık ve eğitimlerinin geliştirilmesi görevi verilmiştir. Komisyon,
Uluslararası Stratejiler hakkında yıllık olarak bir özet sunmakta, eğer gerekiyorsa değişiklik
ve öneriler ortaya koymaktadır.109 Komisyon, 2011’de “Finansal Okuryazarlık İçin Ulusal
Strateji” başlıklı bir rapor yayımlamıştır. Raporda, finansal eğitim açısından farkındalık ile
erişimin artırılması ve finansal eğitim altyapısının güçlendirilmesi amaç olarak kabul
edilmiştir. Komisyon, ayrıca kendi internet sitesine ilave olarak “(www.MyMoney.gov)”,
“Ulusal Finansal Eğitim Ağı (National Financial Education Network)” tarafından
oluşturulan veri tabanı sitesini de desteklemektedir.
51
Düşük ve orta gelirli ailelere yönelik mali erişim ve yeterlilik,
İşyerinde finansal yetenek.110
Ülkemiz, 2012 senesinde Dünya Bankası ve 2015 senesinde OECD alt kuruluşu
olan “Finansal Eğitim Uluslararası Ağı (International Network on Financial Education-
INFE)” tarafından gerçekleştirilen finansal yeterlik çalışmalarına dâhil olmuştur. Fakat PISA
kapsamında 2012 ve 2015’de yapılan finansal okuryazarlık değerlendirmelerine dâhil
olmamıştır. Ülkemizin PISA değerlendirmelerinde finansal okuryazarlık konusunda
verisinin olmaması ciddi bir fırsat kaybı şeklinde görülmektedir.111
President’s Advisory Council on Financial Capability, Creating Financially Capable Communities: A Resource
110
52
bir toplumda birikim yapma alışkanlığını kişilere kazandırmaya dönük eğitimlerin
olmayışının, o ulus bakımından finansal/ekonomik piyasaların yeterince gelişememesine
sebep olduğunu ifade etmektedir. Finansal sistemin dışında bulunan yetişkinlerin oranı
ülkemizde %51 iken, bu oran Almanya’da %3, Hollanda’da %0 ve İngiltere’de ise %9’dur.114
Sibel FETTAHOĞLU, Hane Halkının Finans Eğitimi ve Finansal Okuryazarlık Düzeyleri Üzerine Kocaeli’nde Bir
114
Mart 2011.
Zeynep Şarlak, Finansal Okuryazarlık, T.C.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel
117
53
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) benzeri yasal otoriteler ile yargı
mekanizmasının iş yoğunluğu düşecek ve burada ortaya çıkan verimlilik diğer alanlara
yansıyabilecektir.
Dolayısıyla finansal okuryazarlık seviyesinin yükselmesi, bir ülke için çok büyük
bir kazanım olarak karşımıza çıkabilecektir.118
Her ne kadar ülkemizde yapılan çalışmaların tarihi çok eskiye dayanmasa da dünya
ölçeğinde yapılan çalışmalar ülkemizde de finansal okuryazarlığın öneminin anlaşılmasına
ve çalışmaların hızlanmasına katkıda bulunmuştur.
Serhad Satoğlu, Bireysel Yatırımcıları Koruma Aracı Olarak Finansal Okuryazarlık ve Türkiye Uygulaması,
118
Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, 2014, s.54.
119VİSA, Financial Awareness, https://www.fo-der.org/wp-content/uploads/2013/09/Visa-Turkey-Financial-Literacy-
Conference-2011-Whitepaper-ENG.pdf (18.11.2019)
54
Ülkemiz açısından Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliğinin 2012’de
finansal okuryazarlık alanında çalışmalarına başlaması ve uluslararası sahada da bu kurumun
“OECD Uluslararası Finansal Eğitim Ağı” üyesi olması ülkemizin finansal okuryazarlık
alanında nerede olduğunun belirlenmesinde büyük bir adımın atılmasını sağlamıştır.
Ülkemizin 2012’de Dünya Bankası ve 2015’de INFE tarafından yapılan finansal yeterlilik
araştırmalarına dâhil olması bu alandaki yerimizi görmemiz açısından önemli olmuştur.
Ayrıca, PISA değerlendirmelerine katılmamamızın da büyük bir eksiklik yarattığının
farkında olmalıyız. Hâlihazırda 2016 OECD Raporunda ifade edildiği üzere, birçok ülkede
ulusal seviyede finansal okuryazarlık yeteneklerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar
yapılırken Türkiye’de hala böyle bir çalışmanın bulunmaması çok büyük bir eksiklik olarak
görülmelidir.120
55
SPK, BİST, TSPAKB, Takasbank, VİOB, Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri
Derneği, İstanbul Altın Borsası, Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim
Kuruluşu A.Ş., MKK tarafından imzalanan Yatırımcı Seferberliği İşbirliği Protokolü.
Literatür finansal okuryazarlığın kesin bir şekilde finansal refahın önemli bir
bileşeni olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, yüksek gelirli ülkeler, bireylerin finansal
refahına yatırım yapmak amacıyla 2010'ların başından beri finansal okuryazarlık
programlarına odaklanmaktadır.121
Toplumsal hayatta “önemli olan sağlık paranın hiçbir kıymeti harbiyesi yok ama
para olmadan da hiçbir şey olmuyor” deriz. Ancak gerçekte böyle midir? Hangi gelir
seviyesinde bulunursa bulunsun insanoğlu toplumsal hayat içerisinde bir ekonomik çevrede
yaşıyor ve bu ekonomik çevrede para ile meşgul oluyor. Zira sürekli olarak pahalılık, fiyatlar,
enflasyon, faiz, dolar fiyatı, kredi, mevduat, tasarruf, yatırım, altın fiyatı gibi ekonomik
terimleri duyuyor ve kullanıyor. İnsanların gelirleri sınırlı iken sonsuz diyebileceğimiz
ihtiyaçlara sahipler. Dolayısıyla, ne kadar harcama, borç, tasarruf yapılmalı bu tasarruflar
nerelerde değerlendirilmeli, vb. gibi birçok soru ile karşı karşıya kalmaktadırlar. İşte finansal
farkındalık.
121Kamer Karakurum Özdemir, Melike Kökkızıl ve Gökçe Uysal, Financial Literacy in Developing Countries, Social
Indicators Research, https://doi.org/10.1007/s11205-018-1952-x, 2019, s.345.
56
Bilgi ve objektif tavsiyelere dayalı olarak yapılacak yönlendirmeler ile finansal risk
ve fırsatları daha iyi fark ederek daha bilinçli tercih yapabilmelerini,
Nerelerden yardım alınabileceğini bilmelerini ve finansal refah seviyesini artırmak
için diğer bütün etkin işlemleri yapmalarını sağlayan bir süreçtir” şeklinde tanımlamakta
olup finansal ürünlerin karmaşıklaşması, finansal ürün sayısındaki artış, nüfusun
kalabalıklaşması, artan yaşam süresi, emekli maaşı düzenlemelerindeki değişiklikler,
gelirdeki değişimler, sermaye piyasalarındaki değişimlerin finansal farkındalığı daha da
önemli kılan etkenler olarak ifade etmektedir.122
Cumhur Akyol, Finansal Farkındalığın Yatırımcı Tercihlerine Etkileri: Özel Bankacılık Çalışanlarında Finansal
122
Farkındalık Üzerine Bir Araştırma, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilimdalı,
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Eskişehir, s.35-38.
Finansal Farkındalık, Finansal Okuryazarlık ve Finansal Erişim Düzeyleri Üzerine Bir Çalışma: Silifke
123 Filiz Eker,
Ticaret ve Sanayi Odası Örneği, Toros Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilimdalı, Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Mersin, Temmuz 2017, s.52.
57
Kredi sürecinde seçenekleri değerlendirebilmek,
Satın alma ile kira seçeneklerini değerlendirebilmek,
Finansal riskleri tanımlayabilme, yönetebilme ve gerektiğinde
devredebilmek,
Getiri ve risk ilişkisi çerçevesinde temel yatırım araçlarını değerleyebilmek
Emeklilik dönemini planlamak,
Beklenmedik olaylara ilişkin finansal güvenlik önlemlerini kullanabilmek,
58
II. BÖLÜM
Sağlıklı olma ile sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, en temel insan haklarının
başında gelmektedir. Bu en temel hak, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir.
Gılgamış Destanı'na göre MÖ. 3000’lerin ilk yarısında Mezopotamya’daki Uruk kentinde
hüküm süren Kral Gılgamış’ın ölümsüzlük isteği ile yaşananlar sağlık konusuna insanlık
tarihince verilen önemi göstermektedir. Hammurabi Kanunları ise bu açıdan bilinen en iyi
örnektir. MÖ. 2000 yılında yaşayan Babil Kralı Hammurabi, kendi ismi ile anılan
kanunlarda, doktorların sorumluluklarını ve alacağı ödülleri belirlemiştir.125
Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre Sağlık, “Bireyin fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden
tam bir iyilik durumunda olması, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet” olarak
tanımlanmaktadır.126
Klasik tıp anlayışı açısından sağlık, “özünde biyolojik bir durumdur ve bireyin
biyolojik yapısındaki bozulmalar” hastalık olarak kabul edilmektedir. Hastalık, sağlığın
bozulması ile tanımlanırken sağlık ise hastalığın bulunmaması ile tanımlanır.
Pınar Öztürk, Sağlık Kurumlarının Kurumsallaşmasının Kurum Performansı Üzerindeki Etkisi, Haliç Üniversitesi
125
59
En temel insan haklarının başında yer alan ve ilk tanımları “hasta olmayan insan
sağlıklıdır” şeklinde yapılan sağlık, en yaygın bir şekilde bütün toplumlarda kaybedildiğinde
kıymeti anlaşılan bir servet bir hazine olarak görülür. Ancak yine de en fazla ihmale uğrayan
değer de yine sağlıktır.127
127 Selma Söyük,Sağlık ve Sağlık Hizmetleri, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık İşletmeleri Yönetiminde Temel
Boyutlar Rehberi içinde (3-33), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.3.
128Zeynep Ergen Işıklar, Sağlık Kurumlarında Balanced Scorecard’a Dayalı Stratejik Performans Ölçme ve
Değerlendirme Süreci: Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi için Karar Destek Sistemi Model Önerisi, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Konya, 2016,s. 4.
129
Zsuzsanna Jakab, Presentation: Health 2020: A New Policy For A New Era At The 14th European Health Forum
Gastein, 6 October 2011, Bad Hofgastein, Austria, Slide 2.
130 Kürşat
Karacabey ve Recep Özmerdivenli, Sağlıklı Yaşam Bilgisi ve İlkyardım, İlpress Yayın No 29, 1. Baskı, İstanbul,
Mart 2007, s.15.
60
Bu tanımda, “iyilik” kavramını açıklama zorluğuna ilave olarak, “tam”ın ne şekilde
ölçüleceği, cevabı oldukça zor olan bir sorudur. Diğer taraftan sağlığın “hal” olarak
görülmesi, bireyin görev sorumluluğunu azaltarak statik bir duruma indirgemektedir.
Bunlara rağmen tanımda bulunan “sosyal” iyilik kavramı önemli bir gelişme olarak
görülmelidir.131
Bütün bu boyutlar ile ifade edilen kişinin tam bir iyilik durumunda olmasının
koşulu; bireyin içinde yaşadığı çevrenin temiz olması, hava kirliliğinin olmaması, içme ve
kullanma suyunun temiz olması, çalışma ortamının ve şartlarının iyi olması, yaptığı işten
doyum alması, sosyal ve iş çevresindeki kişilerle olumlu etkileşimleri, sosyal aktiviteler,
geçim standartlarının olması kişilerin hayat kalitesini artıracak bu ise doğrudan kişinin
sağlığına pozitif yönde etki yapacak olmasıdır.
İnsan hakları tarihi süreci içerisinde edinilen devrimci bir belge niteliğinde sayılan
ve “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu” tarafından 1948 senesinde kabul edilen bir
deklarasyon olan “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi/Bildirgesi (Universal Declaration
of Human Rights/UDHR)”’nin 25. maddesinin 1. fıkrasında sağlıklı olma hakkı; “Her şahsın
gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım ve gerekli sosyal
hizmetler dâhil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve
işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkanlarından iradesi dışında
mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.”132 şeklinde ifade edilmekte ve
bireylerin bu hakkı sağlama görevi ise birçok ülkede anayasalar ile devlete verilmektedir.
131 Osman Hayran ve Haydar Sur, Sağlık Hizmetleri El Kitabı, Yüce Yayınları, 1.Baskı, İstanbul, 1998, s.3.
132 https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf (28.09.2019)
61
anayasalarda yer bulmuş, bu durum ise insan haklarının dünya çapında ciddi manada
düzeltilmesine yardımcı olmuştur. Bu konu, ülkemizde 09 Kasım 1982 tarihli ve 17863 sayılı
Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası’nın Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması başlıklı 56. maddesinde kendine
yer bulmuş olup şu şekilde vurgulanmıştır;
Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden meydana gelir. Kişilerin sağlıklı olmaları
ise hem sağlık ve hastalığa gereken önemi vermeleri ve hem de sağlık hizmetlerini olması
gerektiği şekilde kullanmaları ile ilgilidir. Sağlıklı kişilerin, hem ekonomik hem de toplumsal
fayda sağladığı bilinmesine rağmen günümüz toplumunda sağlığını kaybetmiş bireylerin
varlığı ve niteliği zararların boyutlarını ve maliyetini artırmaktadır. Dolayısıyla, toplumsal
gelişmenin en önemli öğelerinden birisi olarak kabul edilen sağlık statüsünün yükseltilmesi
için sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunumu, toplumun ihtiyaçlarını karşılar
nicelikte ve nitelik olması son derece önemlidir.134
Bireyin ve dolayısıyla toplumun sağlık seviyesinin iyi bir durumda olması, hem
kişilerin bireysel olarak gelişimi hem de buna bağlı olarak toplumun başta ekonomik, sosyal
62
ve kültürel açıdan olmak üzere her yönden gelişmesi bakımından çok önemli bir unsur ve
koşuldur.
Kişinin sağlıklı olması, öncelikle hayatından zevk alması, birey olması nedeniyle
görevlerini yerine getirebilmesi ve verimli olabilmesi için olduğu kadar toplumsal ve
ekonomik boyutta da büyük katkılar sağlayan bir durumdur. Özellikle eğitim ve diğer insani
yetenekler için kullanılan beşeri sermayenin önemli bir unsuru olmasından dolayı sağlığın
taşıdığı önem, ekonomik kalkınma ile de yakından ilişkilidir.135 Zira, sağlıklı insanlar daha
uzun yaşadıkça, daha üretken olup aynı zamanda tasarruf sağladıklarından, ekonomik
kalkınmaya önemli bir katkı sağlamaktadır.
Sağlıklı kişiler veya milletler eğitimlerini daha iyi alırlar ve dolayısıyla üretime
katıldıkları noktada daha üretken ve verimli çalışırlar. Bu durum ise ekonomik büyümeye
olumlu katkılar sağlayacaktır.136 Dolayısıyla, sağlık hizmetleri ulusların sosyo-ekonomik
bakımdan kalkınma düzeylerinin en önemli göstergelerinden bir tanesidir.
Hizmetin özellikleri;
135Feride Saçu Barlin, Türkiye’de Sağlık Harcamalarının Ekonomik Kalkınma Üzerine Etkileri, Balıkesir
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir, 2010, s.34.
136Yücel Uyanık ve Abdulkadir Yüksel, Türkiye’de Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyümeye Etkisi: Bir Meta-
Sentez Çalışması, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 5 Sayı 12, Ankara, 2018, s.42.
63
geçmektedir. Bundan dolayı hizmet dayanıksız olarak kabul edilir. Bir operada, bir koltuk o
gece için tutulmamış ise geliri sonsuza kadar kaybedilmiş demektir ya da belirli bir seferde
uçakta boş kalan koltuk bir daha hiç satılmayacaktır. Bir hizmet önceden üretilip
stoklanamaz, piyasaya arz edildikten sonra tüketilmemesi halinde meydana gelecek
ekonomik kayıplar daha sonradan giderilemez.
64
nedeniyle hizmetin üretim kapasitesinin tespit edilmesi güç olmakta, bunun yanı sıra
verimlilik ve performansın ölçülmesinde zorluklar ile karşılaşılmaktadır.
137Canser Boz, Özge Çonak ve Emrah Önder, Sağlık Ekonomisi ve Karar Verme, Emrah Önder(Ed.)-Bahadır Fatih
Yıldırım(Ed.), Sağlık Yönetiminde Karar Verme I Çok Kriterli Karar Verme Uygulamaları İle içinde (243-289), Dora
Yayınları, Bursa, 2018, s.243.
138Sefer Gümüş, Nurcan Öngör ve Hande Gülnihal Gümüş Bilim, Sağlık İşletmelerindeki Çatışmaların Hizmetlerin
Pazarlanmasına Etkileri, Hiperlink Yayınları, 1.Baskı, İstanbul, Kasım 2013, s.34.
65
Leibowitz, gelişme potansiyeli büyük bir sektör olan sağlık hizmetlerini, bir hastalık
veya kaza olduğunda zararın giderilmesi kapsamında talep edilen ve neredeyse her bireyin
tüketme olasılığının yüksek olduğu bir hizmet olarak tanımlamaktadır.139
Muammer Yaylalı, Selahattin Kaynak ve Zeynep Karaca, Sağlık Hizmetleri Talebi: Erzurum İlinde Bir Araştırma,
139
66
Birinci Basamak Sağlık İkinci Basamak Sağlık Üçüncü Basamak Sağlık
Kuruluşları Kurumları Kurumları
•Bünyesinde birinci •Eğitim ve araştırma •İleri tetkik ve özel tedavi
basamak sağlık kuruluşu hastanesi olmayan devlet gerektiren hastalıklar için
bulunan ilçe sağlık hastaneleri ve dal yüksek teknoloji içeren
müdürlüğü hastaneleri ile bu ve/veya eğitim ve araştırma
•Toplum sağlığı merkezi hastanelere bağlı semt hizmetlerinin verilebileceği
(TSM) poliklinikleri altyapıya sahip sağlık
•Aile sağlığı merkezi •Entegre ilçe hastanesi (E1) kurumlarıdır.
(ASM) •Sağlık Bakanlığına bağlı •Sağlık Bakanlığına bağlı
•Halk sağlığı laboratuvarı ağız ve diş sağlığı eğitim ve araştırma
(L1 ve L2) merkezleri hastaneleri ile devlet ve
•Kamu kurumlarına ait olup vakıf üniversitelerine ait
•Kurum tabipliği
Bakanlıkça hastaneler.
•112 Acil sağlık hizmeti
birimleri ruhsatlandırılmış olan
hastaneler, tıp merkezleri
•“Evde Bakım Hizmetleri
ve dal merkezleri
Sunumu Hakkında
Yönetmelik” kapsamında •Özel hastaneler
hizmet veren merkez veya • Tıp merkezleri ve dal
birimler merkezleri
•İşyeri sağlık ve güvenlik •Ağız ve diş sağlığı
hizmeti sunulan birimler hastaneleri
•Belediyelere ait •Diyaliz, üremeye yardımcı
poliklinikler tedavi merkezileri,
•Özel poliklinikler hiperbarik oksijen tedavi
merkezleri, tıbbi
•Ağız ve diş sağlığı hizmeti
laboratuvarlar gibi
veren özel sağlık
müstakil olarak
kuruluşları
ruhsatlandırılan tanı ve
•Üniversiteler bünyesindeki tedavi merkezleri
mediko-sosyal birimler
•Alkol ve madde bağımlılığı
•TSK birinci basamak tedavi ve eğitim merkezi,
sağlık üniteleri çocuk ergen madde
•Eczaneler bağımlılığı tedavi merkezi,
•Muayenehaneler diyaliz merkezi, gebe
•Entegre ilçe devlet okulu, geleneksel ve
hastanesi (E2 ve E3) tamamlayıcı tıp uygulama
•Çocuk, ergen, kadın ve birimi, obezite merkezi,
üreme sağlığı birimi, toplum ruh sağlığı merkezi,
enfeksiyon kontrol birimi, üremeye yardımcı tedavi
entegre sağlık hizmeti merkezi, semt
birimi, evde sağlık hizmeti poliklinikleri.
birimi, kanser erken teşhis,
tarama ve eğitim merkezi,
sıtma savaş dispanseri,
verem savaşı
dispanseri, sağlıklı hayat
merkezi, göçmen sağlığı
merkezi, iş sağlığı ve
güvenliği birimi,
yetkilendirilmiş aile
hekimliği birimi, sağlık
evi.
67
Şekil 5: Sağlık Hizmeti Sunan Kurumların Basamaklandırılması
Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Genelge 2019/18
68
Belirsizlik Altında Seçim: Hizmeti alan bireyler, alacağı hizmetin maliyet ve
kalitesi konusunda bilgi sahibi olamamakta veya çok az bilgiye sahip olmaktalar.
Asimetrik Bilgilenme: Hizmet alan birey (hasta) ve hizmet veren taraf (doktor)
arasında bilgi yönünden değişik sektörlerle karşılaştırıldığında büyük farklar bulunmaktadır.
Doktor ve hastası arasında bilgi açısından bir uyum bulunmamakta bu ise, hasta ve doktor
arasındaki iletişimi güçleştirmektedir.
69
Günümüzde sağlık kuruluşlarında insan kaynakları profesyonel bireylerden
oluşmak durumunda ve bu bireyler kurumsal hedeflerden daha çok mesleki hedeflere önem
vermektedirler.
Sağlık hizmetlerinde arz ve talep arasında dengesizlik vardır.
Sağlık hizmetlerinde işlevsel bağımlılık çok yüksek düzeydedir.
Tüketici, uzmanın gücü karşısında bilgisiz ve zayıf bir konumdadır.
Yapılan işlerde hata ve belirsizliklere karşı duyarlılık yüksek seviyededir ve
tolerans gösterilmeyen bir sektördür.
Sağlık hizmetlerinin önceden denenme gibi bir şansı bulunmamaktadır.
Sağlık hizmetlerinde gerçekleştirilen faaliyetlerin önemli bir kısmı acil ve
ertelenemez niteliktedir.
Sağlık hizmetleri piyasası şeffaf değildir, sektörde belirsizlik ve risk her daim
mevcuttur.
Hizmetlerin ve faydalarının tanımlanması ve ölçümü oldukça zordur.
“Hastalık yoktur, hasta vardır” ilkesinden hareketle bütün hastalara aynı
süreç uygulanamaz. 143
Öztürk, s.64-65.
143
Mehmet Emin Kurt, Sağlık Hizmetleri Yöneticilerinin Yönetim Eğitim İhtiyaçlarının Belirlenmesi; Diyarbakır
144
Örneği, Dicle Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Diyarbakır, 2016, s.10.
70
Ülkemizde gerçekleştirilen sağlık harcamalarının GSYH’ye oranı, OECD üyesi
diğer devletler ile karşılaştırıldığında daha düşüktür. Özellikle son yılların rakamları
incelendiğinde ülkemiz, sağlık harcamalarına en düşük payı ayıran ülkelerden biri olmuştur.
Bu bağlamda ülkemizi takip eden ülkeler Meksika, Letonya, Estonya ve Polonya’dır. En
yüksek oranların ise Amerika, İsviçre, Almanya, İsveç ve Japonya’da gerçekleştiği
görülmektedir.145 2018 yılı OECD ortalaması yaklaşık % 9 iken ülkemiz % 4,2 oranı ile bu
oranın gerisinde kalmıştır.146
1978 yılının Eylül ayında Alma Ata'da yapılan Temel Sağlık Hizmetleri konulu
uluslararası konferansta, dünya ölçeğinde tüm insanların sağlıklarını korumak ve daha iyi bir
seviyeye getirmek kapsamında en kısa zamanda gerekli işlemleri yapmak, bütün
hükümetlerin, bütün sağlık ve kalkınmada görevli olanların ve bütün dünya toplumlarının en
temel görevleri arasında olduğu vurgulanmıştır.148
Filiz Giray ve Gamze Çimen, Sağlık Harcamalarının Düzeyini Belirleyen Faktörler, Türkiye ve OECD Ülkeleri
145
71
2.4. Sağlık Hizmetlerinin Sınıflandırılması
Esasında sağlık hizmetleri bir bütün olmasının yanında, daha kolay anlaşılabilmesi
açısından dört bölümde incelenmektedir. Bunlar149;
149 Dilaver Tengilimoğlu, Sağlık Hizmetleri Pazarlaması, Siyasal Kitabevi, Ekim 2014, Ankara, s.178-179.
72
2.4.3. Rehabilite Edici Sağlık Hizmetleri:
Kısaca ifade etmek gerekirse, “sağlık hizmeti sunan oluşumların tümü” olarak
söyleyebiliriz.
73
kaynaklarının büyük oranda alanında profesyonel kişilerden oluşması gibi özellikler ve
ayrıcalıklardan ötürü sağlık sektörü önemli sektörlerden biri olma özelliği taşımaktadır. 150
Çevre
•Sağlık Hukuku
•Sağlık Organizasyonu
•Sağlık Politikası
•Finansal Kaynaklar
Hasta Üst Sistem
•Eğitim Düzeyi •Refah Düzeyi
•Sosyal Güvenlik •Kültürel Düzey
•Yakın Çevre •Anayasal ve Yasal
Sistem
Sağlık
Kurumları
Fatih Aksu, Sağlık Yöneticilerinin Profesyonellik Düzeylerinin Belirlenmesi, Altınbaş Üniversitesi, Sosyal Bilimler
150
74
politikası, finansal kaynaklar, organizasyon ve hukuki düzenlemelerdir. Üst sistem şeklinde
isimlendirilen faktörler ise ülkedeki hukuki düzenlemeler, gelişmişlik düzeyi ve ülkenin
yönetim biçimidir. Bütün bunların yanında, Dünya Sağlık Örgütü, International Labour
Organization (ILO) gibi örgütlerin aldığı ve uyguladığı kararlar da ülkelerin ve sağlık
kurumlarının aldığı kararları ve uygulamalarını etkiler.151
Sağlık hizmetleri, hizmet kavramı için belirlenmiş bütün özelliklere sahip olmanın
yanı sıra, bazı farklı özelliklere de sahiptir. Sağlık hizmetlerinin tanımı gereği bu sektördeki
kuruluşları belirlemek ve sınıflandırmak bir hayli zordur. Odabaşı sağlık hizmetlerini Şekil
7’de görüldüğü üzere bir endüstri olarak ele almış ve bu endüstriyi sağlık sektörünü
oluşturanlar, sağlık hizmetlerini sağlayanlar ve sağlık hizmetini üstlenenler olarak üç grupta
toplamıştır. Gruplandırmanın en sağında bulunan kesim sağlık hizmetleri ve ürünlerini talep
eden ve sayıları oldukça farklı olan “sağlık hizmetleri tüketicileri”dir. Sağlık hizmetleri
tüketicilerine (hasta ya da potansiyel hastalar) en yakın diğer grup “sağlık hizmetlerini
151 Rojan Gümüş, Sağlık Kurumlarında Pazarlama Bileşenlerinin Kullanıcıların Tekrar Satın Alma Niyetine Etkisi,
İstanbul Kültür Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, Haziran 2019, s.4-5.
152 Gümüş, s.6
75
üstlenenler”dir. Bunlar; hastaneler, laboratuarlar, serbest çalışan doktorlar, eczaneler, bakım
evleri, klinik ve sağlık koruma kuruluşlarından oluşmaktadır. Bu iki gruba sağlık ürünlerini
sunan grup ise “sağlık hizmetleri ve ürünlerini sağlayanlar”dır. Tıbbi malzeme, cihaz ve
donanım (tefrişat) sağlayan kuruluşlar ile ilaç firmalarından oluşan bu grubun en önemli
özelliği kar amacıyla çalışmaları ve ileri seviye pazarlama tekniklerini kullanmalarıdır. Son
grup ise “sağlık sektörü oluşturucuları”dır ve sağlık kurumları, sigorta şirketleri, merkezi ve
yerel sağlık birimlerinden oluşur.153
Özel Doktorlar
İlaç Şirketleri
Eczaneler
Yavuz Odabaşı, Sağlık Hizmetleri Pazarlaması, Anadolu Üniversitesi Yayın No:799, Açıköğretim Fakültesi Yayın
153
76
Şekil 7: Sağlık Hizmetleri Endüstrisi
Kaynak: Yavuz Odabaşı, “Sağlık Hizmetleri Pazarlaması”, Anadolu Üniversitesi
Yayın No:799, Açıköğretim Fakültesi Yayın No:409, Eskişehir, 1994, s. 26.
Ülkemizde sağlık hizmetleri kamu hastaneleri, yerel yönetimlere ait hastaneler, özel
hastaneler, farklı bakanlıkların değişik kuruluşları, bazı sivil toplum kuruluşlarına ait kurum
ve kuruluşlar ile azınlıklara ait bazı sağlık kuruluşları tarafından sunulmaktadır.
154 Selma Söyük, Hastane İşletmeleri, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık İşletmeleri Yönetiminde Temel
Boyutlar Rehberi içinde (33-65), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.34.
155 Mihriban Arslan, Sağlık Kurumlarında Dış Kaynak Kullanımının Değerlendirilmesi: Van İli Örneği, Fırat
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Elazığ, 2018, s.5.
156Selma Altındiş, Sağlık Kurumları Yönetimi-I, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, Sağlık
Kurumlarında Yönetim, Ünite5, Erzurum, s.2.
77
2.6. Yönetim ve Yönetici
İlk insanın, vahşi hayvanlara, doğa güçlerine ve zorbalara karşı gelebilmek için
kader ve güç birliği yapmak amacıyla bir araya geldiği gerçeğini dikkate alırsak, yönetim
kavramının insanlık tarihi kadar eskilere gittiğini söyleyebiliriz. Ortak amaçlarını
gerçekleştirmek için insanların işbölümü ve işbirliği yaparak yöneten-yönetilen ya da lider
izleyiciler şeklinde amaca birlikte yöneldikleri her yer ve zamanda yönetim olgusu var
olmuştur.157
157 M.Şerif Şimşek ve Adnan Çelik, İşletme Yönetimi, Eğitim Yayınevi, Konya, Şubat 2013, s.2.
158 İbrahim Gün, Yönetim Bilimi ve Türkiye’de Sağlığın Yönetimi, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık
İşletmeleri Yönetiminde Temel Boyutlar Rehberi içinde (93-121), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.97.
78
bu yaklaşımların ortak noktası yönetimin diğer kişilerin çabaları ve yardımıyla amaç ve
hedeflerin başarılması süreci olduğudur. Dolayısıyla yönetimin iki temel unsuru olduğunu
söyleyebiliriz; amaç ve işbirliği.
Özgür Satıcı, Yönetim Nedir?, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
159
79
En kısa şekilde “başkaları aracılığıyla amaçlara ulaşma süreci” olarak ifade
edilebilecek yönetim en temel olarak; “belirli bir işbirliği ve ilişki sistemi içinde bir araya
gelen insanların, ortak amaçlarını gerçekleştirmek üzere yapacağı faaliyetlerin
düzenlenmesi süreci” olarak ifade edilmektedir.161
Yönetimin
Fonksiyonları
Yöneltme
(Etkileme, Denetim
Planlama Örgütleme Koordinasyon
Emretme) (Kontrol)
161 Burcu Güngör Önlen, Türkiye’de Sağlık Yöneticiliği Eğitimi Ve Yüksek Lisans Öğrencilerinin Öz
Değerlendirmeleri, Beykent Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2018,
s.2-3.
80
edilir. Koordinasyon aşamasında süreçler arasındaki eşgüdüm sağlanır. Denetim aşamasında
ise belirlenen hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığı ve ulaşılma derecesi kontrol edilir. Kontrol
aşaması ile birlikte döngü bitmez, daha iyi seviyelere ulaşmak amacıyla yeniden başlayarak
sürekli tekrar eder.162
Profesyonel yönetici ise, “bu işi meslek olarak yapan ya da icra eden kişi” şeklinde
ifade edilebilir. Profesyonel yöneticinin, nedenler ve sonuçlar arasındaki bağlantıları
araştırabilen, orta ve uzun vadeli planlar yapabilen, faydacı ve pragmatik bir stratejist olması
örgüt açısından önemlidir.163
162Yusuf Çelik, Örgüt Teorileri ve Sağlık Kurumları Yönetimi, Mehtap Tatar (Ed.), Sağlık Kurumları Yönetimi-I içinde
(76-108), T.C.Anadolu Üniversitesi Yayını No:2631, Açıköğretim Fakültesi Yayını No:1599, 1.Baskı Eskişehir, Temmuz
2012, s.79.
163 M.Şerif Şimşek ve Adnan Çelik, Yönetim ve Organizasyon, Eğitim Yayınevi, 20.Baskı, Konya, Eylül 2018, s.8.
164 Güngör Önlen, s.22.
81
değişmelere direnmektense onlara uyum sağlayabilen, dinamik, kişiler arası ilişkileri iyi
bilen, bilgisi ve karizması ile çalışanları etkileyip değişim de dâhil olmak üzere karşılaşılan
zorlukların üstesinden ekip ruhu ile gelebilen ve nihayetinde örgütü bir bütün olarak ele alıp
örgüt hakkında geleceğe dönük stratejik kararlar alabilen fikri beceriye sahip yöneticiler ve
yönetimler yerine getirebilir. Kısacası, günümüz iş hayatında etkili bir yönetici olabilmenin
yolu, örgütün çevresinde ortaya çıkan değişmelerin farkında olarak bunları anlamaya
çalışmak ve bunlardan esinlenerek yeni teknikler ve yöntemler kullanarak örgütünün insan
kaynaklarını eskisine kıyasla çok daha etkin ve iyi yönetebilmekten geçer hale gelmiştir.165
165 M.Şerif Şimşek, Yönetim ve Organizasyon, Eğitim Akademi Yayınevi, 12.Baskı, Konya, Eylül 2010, s.III.
82
kullanarak doğru sermaye yatırım kararları vermesi; diğer bir deyişle sermaye bütçelemesi
sürecini profesyonelce yönetmesi sağlık kurumlarının geleceği bakımdan hayati öneme
sahiptir.166
166Pınar Doğanay Payziner, Sağlık Kurumlarında Sermaye Bütçelemesi, İsmail Ağırbaş (Ed.), Sağlık Ekonomisi ve
Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Konular içinde (101-134), Siyasal Kitabevi, Ankara,Nisan 2019, s.130-131.
167 Selma Altındiş, s.4
168 Işıl
İrem Budakoğlu, Sağlık Yöneticisi ve Yönetlme-Liderlik, Neslihan Derin (Ed.)-Cengiz Yakıncı (Ed.), Tıp Fakültesi
Öğrencileri için Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon içinde (27-40), İnönü Üniversitesi Yayınevi, Yayın No 53,
Malatya, 2019, s. 28.
83
Tablo 1
Sağlık Hizmetleri Yönetiminin Alanları
Dış İç
Lisans Bütçe
Bir ulusun en önemli kaynağı insan olup toplumu meydana getiren bireylerin ve
dolayısıyla toplumun en büyük zenginliği ise sağlığıdır. Bu bakımdan sağlık sorunlarını belli
seviyelerde çözmüş bulunan ülkelerde genel itibariyle ekonomik, sosyal ve siyasal yapılar da
sağlıklıdır. Birey ve toplumun yaşamında önemli bir yer tutan sağlık ve sağlık hizmetleri için
yapılan harcamalar her geçen gün sürekli artmaktadır. Ülkeler Gayrisafi Yurtiçi
Hasılalarının, kişiler de gelirlerinin önemli bir bölümünü sağlık harcamaları için
84
kullanmaktadır. Bu durumun sonucu olarak da sağlık hizmetleri maliyeti devamlı bir şekilde
gündemde yer alan önemli konulardan biri olmaktadır. Tıp bilimi ve teknolojisinde yaşanan
hızlı gelişmelere paralel olarak sağlık kurumları hızla değişmiş, önemleri her geçen gün daha
da artmış ve sağlık harcamalarının büyük bir kısmını tüketen sosyoekonomik kuruluşlar
haline gelmişlerdir. Dolayısıyla, bu gelişmeler sağlık kurumlarının yönetiminin önemini
artırmıştır.169
169 İsmail Ağırbaş, Hastane Yönetimi ve Organizasyonu, Siyasal Kitabevi, Ankara, Eylül 2016, s.15.
85
Tablo 2
Sağlık Kurumları Profesyonel Yöneticilerinin Yönetsel Özellikleri
86
yürütebilir. Dolayısıyla, ayakta kalabilmek için pek çok kaynak kullanan kurumlar için bu
kaynaklar arasında en önemlisi insan kaynağıdır ve bu kaynağın yönetim açısından eğitimi
sektör açısından da son derece önem arz etmektedir. Zira, bir işletmenin maddi kaynakları,
fiziki yapısı ne kadar iyi durumda olursa olsun, eğer bunları çalıştırabilecek, bu kaynakları
etkin olarak kullanabilecek bir insan kaynağına sahip bulunmuyorsa, hedeflerini
gerçekleştirmesi mümkün değildir. Bundan dolayıdır ki, işletmelerin faaliyetlerinde yani
performanslarında bu seviyede önemli bulunan insan kaynaklarının etkinliğini arttırmak
çağdaş işletmelerin en büyük ve önemli amaçlarından birisini oluşturmaktadır.170 Zira, sağlık
hizmetlerinin kıt olan üretim faktörlerinden gerek insan kaynakları gerekse araç-gereç ve
tıbbi malzemelerin maliyeti oldukça yüksektir. Dolayısıyla, maliyet baskısı sağlık
hizmetlerinin yönetimini daha da önemli hâle getirmektedir. Bu nedenle, sağlık yöneticileri
oldukça büyük bir bütçenin sorumluluğunu da taşımaktadırlar. Bu da ayrıca yönetim
konusunu daha hassas hale getirmektedir.171
Her alanda olduğu gibi sağlık alanında da işletmelerin amaçlarına ulaşabilmesi için
özellikle uygun bir yapının teşkil edilmesi, bu amaçları gerçekleştirecek nitelikte personelin
istihdam edilmesi, personelin çalışması ve işletmenin amaçlarının gerçekleştirilmesi için
uygun nitelikte donanımın sağlanması gereklidir.173 Sağlık hizmetlerinin etkili, ekonomik,
170 Selma Söyük, Sağlık İşletmelerinde İnsan Kaynakları Yönetimi, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık
İşletmeleri Yönetiminde Temel Boyutlar Rehberi içinde (204-236), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.204-205.
171 Selma Altındiş, s.5.
172Yılmaz Keskindemirci, Sağlık İşletmelerinde Tedarik ve Stok Yönetimi, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık
İşletmeleri Yönetiminde Temel Boyutlar Rehberi içinde (180-186), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.180.
Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu, Sağlık Yönetici ve Örgütleme, Neslihan Derin (Ed.)-Cengiz Yakıncı (Ed.), Tıp Fakültesi
173
Öğrencileri için Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon içinde (21-26), İnönü Üniversitesi Yayınevi, Yayın No 53,
Malatya, 2019, s. 26.
87
verimli ve kaliteli sunulabilmesi maksadıyla sağlık kurumlarının modern anlamda
yönetilmesi zorunluluktur. Sağlık ordusunun birer neferi olarak en alt kademesinden en üst
kademesine kadar sağlık hizmetlerinde görev alanlar, görevleri ve yürüttükleri işlerin her
safhasında yönetimle ilgili planlama, teşkilatlandırma, yürütme, koordinasyon ve denetleme
gibi yönetim fonksiyonlarını yerine getirirler.
88
kaynakları ihtiyaçlar ve talepler doğrultusunda, planlamak, örgütlemek, yönlendirmek,
denetlemek ve koordine etmektir.” şeklinde tanımlanabilmektedir.176
89
yapılması ihtiyacı 1900’lü yılların başlarından itibaren gündeme gelmeye başlamıştır.
Bundan dolayı, 1930’lardan itibaren ABD ve Avrupa’daki birçok gelişmiş ülkede sağlık
kurumlarının yönetimi bu alanda eğitim almış profesyoneller tarafından icra edilmeye
başlamıştır.180 Ülkemizde ise 1963 yılından itibaren Sağlık Kurumları Yöneticiliği eğitimi
verilmeye başlanmıştır. Ülkemizde ilk olarak Hacettepe Üniversitesi’ne bağlı olarak Sağlık
İdaresi Yüksek Okulu açılmıştır. Günümüzde ise çok sayıda devlet ve vakıf üniversitesinde
ön lisans, lisans, lisansüstü düzeyde ve eğitim kurumları tarafından sertifika programları
şeklinde Sağlık Kurumları Yöneticiliği eğitimi verilmektedir.
Ülkemizde 2018 yılı Sağlık İstatistikleri Yıllığına göre, Sağlık Bakanlığı hastane
sayısı 2017 yılında 879 iken 2018 yılında bu sayı 889’a ulaştı. Üniversite hastane sayısı 68
ve özel hastane sayısı ise 577 oldu. Toplamda, 2018 yılında 1.534 hastane aktif olarak hizmet
verdi.181
Sağlık kurumlarının hem daha önce belirtilen özellikleri gereği hem de değişimin
çok yoğun görüldüğü günümüz şartlarında bu değişime ayak uydurmak zorunda olmaları
dinamik ve karmaşık yapıdaki sağlık hizmetleri bakımından son derece zordur. Bu nedenle
sağlık hizmetlerinin planlanması, örgütlenmesi ve yönetilmesinin profesyonel bir yaklaşımla
ele alınması gerekir. Bu nedenle de hem işletme fonksiyonları hem de sağlık hizmetlerinin
temel fonksiyon ve süreçlerine hâkim olmak gereklidir. Ayrıca bu kuruluşların bilimsel
ilkelerle yönetilmesi sağlık hizmetini sunan, kullanan ve finansmanını sağlayan kişi ve
kurumlar için oldukça önemlidir.182
180Mehmet Emin Kurt, Sağlık Yönetimi Eğitimi ve Sağlıkta Dönüşüm Programı için Profesyonel Sağlık
Yöneticiliğinin Gerekliliği, Ekin Yayınevi, Bursa, Mayıs 2017, s.Özet.
181 https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/33116,haber-bulteni---2018-30092019pdf.pdf?0 (29.12.2019)
182 Altındiş, s.5.
90
büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinin verimli ve etkili bir şekilde
yürütülmesi için sağlık alanında çalışan personelin çağdaş güncel kıstaslara göre
yetiştirilmesi sağlanmalıdır.183
Bütün ülkelerin en nihai amacı olan “kalkınma” artık yeni bir yaklaşımla
tanımlanmaktadır. Şöyle ki, daha önceleri kişi başına düşen milli gelir ve dağılımı, istihdam
düzeyi ve sanayileşme, alt yapı, beslenme, temel mal ve hizmetlerdeki tüketim düzeyi, eğitim
ve sağlık göstergeleri gibi pek çok sosyo-ekonomik ve kültürel göstergelerle açıklanmaya
çalışılırken, artık sadece eğitim ve sağlık göstergeleri ile açıklanmaktadır. Başka bir ifadeyle,
“kalkınma” ülkelerin eğitim ve sağlık seviyesi ile özdeşleşmiş bulunmaktadır. Kısacası
eğitim ve sağlık sorunlarının üstesinden gelebilmiş ülkeler artık “kalkınmış” ülke olarak
kabul edilmektedir. Bu durum ise, sağlık sektörünün toplum yaşamındaki sosyo-ekonomik
önemini başka hiçbir delile ihtiyaç duyulmadan açıklamaya yetmektedir. Tüm politikaların
odağında bulunan “insan”ı mümkün olduğu sürece uzun ve de sağlıklı yaşatabilmekten daha
da önemli bir şeyin var olduğunu iddia etmekte gerçekten kolay değildir. Bu nedenle,
toplumunun sağlık problemlerini en iyi şekilde çözebilmenin, takip edilecek öncelikli
politikalardan biri olması gerektiğinin farkında ve bilincinde bulunan bütün toplumlar,
toplumun ihtiyacını karşılamak için yeterli sağlık arzını oluşturmak ve bunu en uygun bir
şekilde (herkese ve eşit şekilde) sunabilmeye yönelik muhtelif önlemler almışlar ve
uygulamaya koymuşlardır. Gelişmiş ülkelerin sağlık için ayırdıkları payın GSMH içindeki
oranı % 10'u aşmaktadır ki, bu da bu sektörün sadece sosyal yönden değil ekonomik yönden
de ne kadar önemli olduğunu kanıtlamaktadır.184
Harcama, bir mal, malzeme, fayda ve hizmet sağlanması veya herhangi bir edim
karşılığı olmaksızın ortaya çıkan bir yükümlülük nedeniyle yapılan ödeme ve
Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsangücü Durum Raporu-2014, YÖK Yayını 2014/1, Eskişehir,
183 Mustafa Solak,
91
borçlanmalardır. Yani herhangi bir amaçla, transfer edilen varlığın, ödenen nakdin, katlanılan
borcun veya sunulan hizmetlerin para cinsinden ölçülmüş tutarları harcama olarak ifade
edilmektedir.185 Harcama, bir mal veya hizmet satın almak için yapılan parasal ödeme veya
fedakârlıkların tümüdür.186
OECD’nin yaptığı tanıma göre sağlık harcaması; “kişiye yönelik bakım (tedavi
edici, rehabilite edici, uzun dönemli bakım faaliyetleri ile bunlara yönelik yardımcı hizmetler
ve tıbbi ürünler) ve topluma yönelik (halk sağlığı ve sağlık yönetimi) hizmetler dâhil olmak
üzere sağlık mal ve hizmetlerinin nihai tüketiminin ölçülmesi” olarak ifade edilir.187
185 Gürbüz Gökçen, Hakan Çelenk ve Emre Horasan, Yönetim Muhasebesi ve Uygulamaları Beta Yayınevi, 2. Baskı,
İstanbul, Kasım 2017, s.11.
186http://www.tuik.gov.tr/MicroVeri/HBA_TH_13-14-15/turkce/metaveri/taniim-ve-kavramlar/harcama-ile-ilgili-
taniimlar/index.html (03.11.2019)
187 https://data.oecd.org/healthres/health-spending.htm (03.11.2019)
188http://www.tuik.gov.tr/MicroVeri/HBA_TH_13-14-15/turkce/metaveri/taniim-ve-kavramlar/harcama-ile-ilgili-
taniimlar/index.html (03.11.2019)
189
Matthew Jowett, Maria Petro Brunal, Gabriela Flores and Jonathan Cylus, Spending targets for health: no magic
number, WHO, Health Systems Governance&Financing, 2016, s.5.
92
Uluslararası arenada başta DSÖ ve OECD olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş
sağlık harcaması verilerini toplamakta ve yayımlamaktadır. Sağlık harcamalarını ulusal
düzeyde ölçme girişimleri “Amerikan Tıp Birliği” öncülüğünde 1926 yılında ABD’de
başlamıştır. Sağlık harcamaları verisi toplama konusunda 1970’li yıllarda uluslararası bir
çaba göstermiş bulunan OECD, 1980 yılında 24 OECD ülkesi için sağlık harcaması verisi
toplayıp kullanan Veri İzleme (DataWatch) sistemini kurmuştur.190 Müteakiben, sağlık
harcamalarını ve finansal akışı standardize etmek için 2000 yılında Sağlık Hesapları Sistemi
(SHS)(A System of Health Accounts)’ni oluşturmuş ve sağlık hesaplarının uluslararası
kıyaslamasını başlatmıştır. Bir Sağlık Hesapları Sistemi (SHA), sağlık hizmeti ile ilgili
finansal akışların sistematik olarak tanımlanması için bir çerçeve önermektedir. SHA'nın
amacı, sağlık sistemini hem uluslararası hem de ulusal amaçlar için harcama perspektifinden
tanımlamaktır.191
190Gülbiye Yenimahalleli Yaşar ve Jebağı Canberk Aydın, Sağlık Harcamalarının İncelenmesi: Temel Belirleyiciler ve
Genel Görünüm, İsmail Ağırbaş (Ed.), Sağlık Ekonomisi ve Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Konular içinde (49-
89), Siyasal Kitabevi, Ankara,Nisan 2019, s.58.
191OECD, Eurostat and World Health Organization, A System of Health Accounts 2011: Revised Edition, OECD
Publishing, Paris,2017, s.3.
192
OECD, Eurostat and World Health Organization, s.24.
193
Anthony L Bui, Rouselle F Lavado, Elizabeth K Johnson, Benjamin PC Brooks, Michael K Freeman, Casey M Graves,
Annie Haakenstad, Benjamin Shoemaker, Michael Hanlon and Joseph L Dieleman, National health accounts data from
1996 to 2010: a systematic review, Bull World Health Organ, doi: http://dx.doi.org/ 10. 2471/BLT.14.145235, 2015, s.566.
93
Sağlık harcamaları ulusların ekonomileri içerisinde çok önemli bir yere sahiptir.
Ayrıca kalkınmanın en temel göstergelerinden de birisidir. Bu nedenle, ülkelerin sağlık
harcamalarının daha güçlü bir yapıya ve sağlıklı nesillere sahip olma bilinciyle her geçen gün
daha da arttığı gözlenmektedir. Hatta ülkelerin büyük çoğunluğunda sağlık harcamalarındaki
artışın büyüme oranının üzerinde olduğu belirtilmiştir.194
Ekonomik açıdan gelişmiş bir toplumda sağlığa ayrılan kaynaklar arttığı gibi,
kişilerin sağlık bilinci de yükselmektedir.196 Ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerde kişisel
sağlık bilinci yüksek olduğu için sağlığa ayrılan bütçeler de artmaktadır. Sağlık düzeyi
yükseldikçe ekonomik büyüme de hız kazanmaktadır. Ekonomik açıdan gelişimini belli bir
düzeye getirebilmiş toplumlarda sağlık için ayrılan kaynaklar da artmaktadır.197
Serdar Öztürk ve Okyay Uçan, Türkiye’de Sağlık Harcamalarında Artış Nedenleri: Sağlık Harcamalarında Artış-
194
Büyüme İlişkisi, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 22,Sayı 1, s.139.
195Burcu Güvenek, Ekonomik Büyümenin Sağlık Harcamaları Üzerinde Etkisi: Seçilmiş Ülke Örnekleriyle Panel
Veri Analizi, Burcu Güvenek(Ed.), Sağlık Ekonomisi Mikro ve Makro Boyutları içinde (217-239), Çizgi Kitabevi, Konya,
Eylül 2015, s.218-219.
196Kamer Akyol Aytürk, Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme ve Kalkınma Üzerine Etkisi: Ortadoğu Anadolu
Bölge Analizi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim dalı, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli, 2010,
s.V.
197Fatih Durur, Gamze Kutlu ve Yasemin Akbulut, Ekonomik Büyüme, Kalkınma ve Sağlık Sektörü, İsmail Ağırbaş
(Ed.), Sağlık Ekonomisi ve Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Konular içinde (17-49), Siyasal Kitabevi, Ankara, Nisan
2019, s.36.
94
2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde Sağlık bakanlığının toplam ödeneği
13.037.529.000 TL iken 2018 yılında 37.571.386 TL’ye çıkmıştır. Bütçe ödeneğinin 2017
yılına kıyasla artmasının temel sebebi 694 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrası (Mülga)
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ile (Mülga) Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun
bütçelerinin Sağlık Bakanlığı bütçesine aktarılmasından kaynaklanmaktadır.198 2019 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçesinde ise bu rakam 48.437.276.000 TL’ye199 2020 yılında ise
58.875.829.000 TL’ye200 ulaşmıştır.
Gelişmiş ülkeler sağlık hizmetleri açısından diğer ülkelere kıyasla daha fazla kaynak
tahsis ederek ulusun refah ve sağlık seviyesinin en üst düzeye çıkmasını ve bu düzeyin
devamlılığını amaçlamaktadır.201 Sağlık sektörüne yapılan fiziki yatırımlar (makine teçhizat
gibi) teknolojik gelişmeyi desteklemekte, teknolojik gelişmeler de büyümeyi tetiklemekte,
büyüme ise sağlık harcamaların artmasına sebep olmaktadır.202
Sağlıklı durumdaki bir nüfusun ekonomik büyüme üzerinde pozitif bir etkisinin
olduğu bilinmektedir. Bundan dolayı sağlık harcamaları küresel ekonomi açısından önemli
bir yer tutmaktadır. Dünya ölçeğinde 2016 yılında 7,5 trilyon $ sağlık harcaması yapılmış
olup bu harcama ise dünya gayrı safi yurtiçi hasılasının (GYSH) yaklaşık %10’una karşılık
gelmektedir. Bu rakam dünya nüfusuna bölündüğünde ise kişi başı yaklaşık 1.000$ sağlık
Üzerindeki Etkisinin 2000-2014 Yılları için Analizi, International Conference on Eurasian Economies, Kaposvar
Macaristan, Avrasya Ekonomi Derneği, 2016, s.473.
202Okyay Uçan ve Seda Atay, Türkiye’de Sağlık Harcamaları ve Büyüme Arasındaki İlişki Üzerine Bir İnceleme,
Niğde Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi (9-3), Temmuz 2016, s. 220.
95
harcamasına karşılık gelmekle birlikte, dünya nüfusunun yarısı 350$’dan daha az bir reel
sağlık harcaması yapmaktadır.203
OECD’ye göre bir ülkenin sağlığa ayırdığı pay, sağlık harcamalarının artışı ve
ekonominin büyüme performansı ile yakından ilişkilidir. Gelir düzeyi daha yüksek olan
ülkeler daha fazla sağlık harcaması yapma eğilimindedirler diyebiliriz. OECD ülkelerinde
sağlığa ayrılan payın GSYH içindeki oranı yaklaşık on yıldır ortalama %9 olarak tahmin
edilmekte olup bu oran 2019 yılında da değişmemiştir. 2000’li yılların başlarında ortalama
%8’ler civarında seyreden oranın 2009 yılından itibaren ortalama %9’lara ulaşması birçok
OECD ülkesinde sağlık harcamalarındaki artışın 1990 ve 2000’lerde ekonomideki
büyümeden daha hızlı olması ile açıklanmaktadır.
OECD ülkeleri arasında 2019 yılında en düşük payın %4,2 ile Türkiye’ye ait olması
dikkat çekicidir. Yatırım harcamalarını içermeyen bu veriye yatırım harcamaları dahil
edildiğinde %4,6’ya ulaşmaktadır. Ülkemizde yatırım harcamalarını da kapsayan toplam
sağlık harcamalarının GSYH içindeki oranı 2002 yılında %5,2 iken Sağlıkta Dönüşüm
Programı (SDP)’nın ilk yıllarında değişmemiş, 2006 yılında sağlık finansman kurumlarının
(SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) Sosyal Güvenlik Kurumu altında tek merkezde toplanması
ile %5,6’ya yükselmiştir. Aynı yıl kabul edilen Genel Sağlık Sigortası (GSS) Yasası’nın
yürürlüğe girdiği 2008 yılına kadar olan iki yıl (2007 ve 2008) ve takip eden yılda (2009) en
203Ke Xu, Agnes Soucat, Joseph Kutzin, Callum Brindley, Nathalie Vande Maele, Hapsatou Toure, Maria Aranguren
Garcia, Dongxue Li, Helene Barroy, Gabriela Flores, Tomas Roubal, Chandika Indikadahena, Veneta Cherilova and
Andrew Siroka, Public Spending on Health: A Closer Look at Global Trends, Global Report. WHO, Geneva, 2018, s.3.
Mehmet Atasever, Türkiye Sağlık Harcamaları Analizi, Sağlık-Sen Staretejik Araştırmalar Merkezi, Sasam Enstitüsü
204
96
yüksek oran olan %5,8’e ulaşmıştır. 2006-2009 dönemleri arasındaki göreli yüksek oranlar,
sosyal güvenlik reformu sonucunda artan sağlık güvencesi kapsamı ile açıklanabilir. Ayrıca
2009 yılında yaşanan ekonomik küçülmenin sağlık harcaması oranını göreli olarak
yükselttiği de söylenebilir. Takip eden 2010 yılından itibaren düşüşe geçen oran önce %5,3’e
gerilemiş, sonra gerilemesini devam ettirerek 2015 yılında %4,5’e kadar düşmüş, 2016
yılında küçük bir artışla %4,6’ya çıkmasına rağmen 2017 yılında yine 2015 düzeyine (%4,5)
gerilemiş, 2018 yılında ise biraz daha düşerek %4,4 olarak gerçekleşmiştir.205
97
Tablo 3
Sağlık Harcamaları İle İlgili Göstergeler, 1999-2018
98
DSÖ, ülkelerin kamu sağlık harcamalarının GSYH içindeki payları için %4’lük bir
oranın yeterli olamayacağını belirtmektedir.206 Ülkemiz için 2000 yılında %3,7 olan kamu
harcaması payı, 2009 yılında %4,7’ye kadar çıkmasına rağmen 2018 yılında 2002 yılının da
gerisine düşerek %3,45 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ülkemizde üretim yöntemine göre cari
fiyatlarla GSYH, 2018 yılında 3 trilyon 700 milyar 989 milyon, sağlık harcaması ise 165
milyar 234 milyon TL olmuştur.
Tablo 4
Sağlık Hizmeti Sunucularına Göre Sağlık Harcamaları, 2018
Yatırım - Investment 10 236 8 080 6 433 123 1 523 2 156 1 543 612
206 WHO, Health Systems Financing:The path to universal coverage, World Health Report 2010, Genova, s.98.
99
Tablo 5
Sağlık Hizmeti Sunucularına Göre Sağlık Harcamaları, 2017-2018
Kamu sağlık harcamalarının toplam sağlık harcaması içerisindeki payı, 2017 yılında
%78 iken, 2018 yılında %77,5 olarak gerçekleşmiştir. Hanehalkları açısından ilaç, tedavi vb.
amaçlı gerçekleştirilen cepten sağlık harcamaları, 2018’de %19,4 artarak 28 milyar 655
milyon TL oldu. Hanehalkları açısından cepten gerçekleştirilen sağlık harcamalarının toplam
sağlık harcaması içerisindeki payı, 2018 yılında %17,3 olarak gerçekleşmiştir.
100
Tablo 6
Sağlık Harcamalarına İlişkin Temel Göstergeler, 2017-2018
Sağlık harcaması 2017’de kişi başı 1.751 TL iken, 2018’de %15,9 artarak 2.030
TL'ye yükselmiştir. ABD Doları ($) bazında değerlendirildiğinde ise, 2017’de 480 $ iken,
2018’de 430 $ olarak hesaplanmıştır.
207Volkan Yılmaz ve Nurhan Yentürk, Türkiye’de Sağlık Harcamalarına Tarihsel Bir Bakış, İstanbul Bilgi Üniversitesi
Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi, Kasım 2015, s.14.
101
tedaviye (hastanelere) 59 milyar ilaç için ise 30 milyar harcama yapmıştır.208 Ülkemizde
olduğu gibi birçok ülkede bireylerin sağlığa yönelik harcamalarının büyük bir kısmının halen
sosyal güvenlik sistemi üzerinden karşılanıyor olması, küresel ölçekte rekabet konusunda
ulusların sağlık konusunu önem sıralamasında üst sıralara taşımalarına sebep olmuştur.209
Birey ve toplum hayatında çok önemli bir yere sahip olan sağlık hizmetlerine
yönelik yapılan harcamaların ilerleyen dönemde, teknolojinin daha da gelişmesi, hastalık
yapıları ile demografik yapıların değişmesi ve bireylerin artan beklentileri gibi sebeplerle
giderek artacağı tahmin edilmekte olup bu konuda hazırlanan projeksiyonlar, kamu sağlık
harcamalarının GSYH’ya oranının 2070 yılında kadar 28 AB ülkesi için yaklaşık %1
oranında artmasının beklendiğini göstermektedir.
Ülkemizin sağlık harcamaları, 2009 yılından bu tarafa her yıl ortalama %10'luk bir
oranla istikrarlı bir şekilde büyümekte olup sektör dinamiklerinde çarpıcı bir değişiklik
olmaksızın 2018 yılında 165,2 milyar TL'ye ulaşmıştır. Finansman kaynağına göre, kamusal
ve özel hizmet alanların toplam harcamalar içindeki payı, ödeme kurumları yönünden
istikrarlı bir ortama işaret edecek şekilde yılda ortalama %10'luk bir oranla artmaktadır.
Hizmet sunucuları yılda ortalama %14'lük bir oranla güçlü bir reel büyüme yaşarken, ilaç
102
sektörü sadece %4'lük bir hızla büyümektedir. Dolayısıyla istikrarlı ve büyüyen bir sağlık
sektörü olduğunu söyleyebiliriz. Yaşlanan nüfus ve buna bağlı olarak hastalık yükünün daha
karmaşık/kronik hastalıklara kayması sebebi ile sağlık hizmetleri talebi yükselecektir. OECD
seviyeleri ve mevcut üniversitelere giren sayıları değerlendirildiğinde, sağlık personeli başta
olmak üzere sağlık hizmetleri arzı da artış gösterecektir. Dolayısıyla sağlık harcamalarının
da giderek artacağını söyleyebiliriz. Özel hizmet sunucuları, 2009 yılından bu tarafa yılda
ortalama %13 büyümekte olup toplam hizmet sunucu harcamalarında ortalama %25-27 gibi
istikrarlı bir pazar payı elde etmişlerdir. Özel hizmet sunucuları, her yıl ortalama 1,6 milyon
ameliyat gerçekleştirme, en karmaşık cerrahi operasyonların ortalama %53’ünü
gerçekleştirme ve sektörün genel itibariyle gelişmesine ve ilerlemesine katkıda bulunma gibi
özellikleri göz önüne alındığında ülkemiz sağlık sektörünün vazgeçilmez birer parçasıdırlar.
Yaşlı nüfus oranın yükselmesi ve hastalıkların kronikleşmesi ile birlikte sağlık hizmetlerine
ve dolayısıyla özel sağlık hizmetlerine ihtiyacın her geçen gün artarak devam etmesi
beklenmektedir. Özellikle kamudan özel sektöre nitelikli ve kalifiye sağlık personeli
geçişleri, alım gücü yüksek nüfus oranındaki artış, tamamlayıcı sağlık sigortası kullananların
sayısının artması, özel sağlık sektörünün rolünün önümüzdeki süreçte artarak devam
edeceğini göstermektedir. Dolayısıyla özel hizmet sunan sağlık kurumlarının sistemin
ayrılmaz birer parçası olduklarını söyleyebiliriz. Ayrıca, yüksek gelir segmentinin daha da
büyümesinin beklenmesi, tamamlayıcı sağlık sigortasının uygulamaya konulması, sağlık
turizmi kapsamında gelen hasta sayılarındaki artış gibi hususlar özel hizmet sunucuları için
talep artışına işaret etmekte olup dolayısıyla sektörde özel hizmet sunucuları açısından daha
fazla büyüme beklendiğini söyleyebiliriz.211
211 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, Türkiye Sağlık Sektörüne Genel Bakış, Aralık 2017.
103
milyar TL’sinin kamu, 35,8 milyar TL’sinin ise özel sektörün payı olacağı ifade
edilmektedir.212
Özetleyecek olursak, dünya üzerindeki birçok ülke gibi ülkemizde sağlık konusunda
reform çalışmalarına başlamış ve 2003 yılında hızlanan bu çalışmalar günümüze kadar
gelişerek devam etmiştir. Sosyal devlet anlayışının hâkim olduğu ülkemizde her yıl tespit
edilen bütçenin büyük bir bölümü sağlık hizmetleri için kullanılmaktadır. Devletin sırtında
ciddi bir mali yük olan sağlık hizmeti oldukça maliyetli olduğundan son dönemlerde Sağlık
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı işbirliği içerisinde sürdürülen çalışmalar
ile sağlık hizmetinin özel sektöre kaydırılması hedeflenmekte olup bu çerçevede birçok
teşvik paketi sunulmaktadır. Dolayısıyla bütün sektörlerde olduğu gibi sağlık sektöründe de
yapılan yatırımların muvaffak olabilmesinin yolu yatırımcıların ve yöneticilerin yeteri kadar
bilgi birikimi ve donanıma sahip olmalarından geçmektedir.213
212Bilge Kalanlar, Türkiye’nin Yüzüncü Yılında Sağlık Sektörü, Mevcut Durum ve Öngörüler, Hacettepe Sağlık
İdaresi Dergisi, Ankara, 2018; 21(3), s.498.
Ensar Ağırman ve Kübra Gürbüz Kartal, Sağlık işletmelerinde Finansman ve Muhasebe Uygulamaları Bir Vaka
213
104
söyleyebiliriz. Yöneticinin; küreselleşme, inovasyon ve teknolojinin de etkisiyle her geçen
gün artan finansal ürün ve hizmetleri anlayarak kullanmayı, bütçe yapmayı ve okumayı,
finansal tabloları analiz ederek ve yorumlamayı, nakit akışlarını doğru bir şekilde yöneterek
sürdürebilirliği sağlamayı, finansal problemlerle karşı karşıya kalındığında bunlarla nasıl
başa çıkabileceğini, plan yapabilmeyi, finansman yöntemlerini bilerek etkin bir şekilde
kullanmayı, kaynakların maliyet kontrollü olarak tasarruflu bir şekilde kullanılmasını bilmesi
işletmeye değer katması bakımından önem arz etmektedir.214
214 Turkishtime, KOBİ’ler İçin Finansal Okuryazarlık, TİM Akademi 2023, Dış Ticaret Destek Serisi-6.
105
olarak karşımıza çıkmaktadır. Finansal anlamda iyi yönetilen sağlık kuruluşlarının diğer
sağlık kuruluşlarından bir adım önde olacağı yadsınamaz bir gerçektir.215
215İsmail Ağırbaş, Sağlık Kurumlarında Finansal Yönetim ve Maliyet Analizi, Siyasal Kitabevi, Ankara, Ağustos 2014,
s.15-16.
216Özgür Uğurluoğlu, İpek Bilgin Demir ve Duygu Ürek, Sağlık Kurumlarında Stratejik Yönetim, Nobel Yayıncılık,
1.Basım, Ankara, Mart 2019, s.Önsöz.
106
olan yöneticilerin değil, işletme bünyesindeki birçok yöneticinin verdiği günlük ve stratejik
kararların bir parçasıdır.217
İlhan Kerem Şenel, Sağlık İşletmelerinde Finansal Yönetim, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık İşletmeleri
217
Yönetiminde Temel Boyutlar Rehberi içinde (236-255), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.236-237.
218Kersti Krug and Charles B. Weinberg; Mission, Money, and Merit: Strategic Decision Making by Nonprofit
Managers, Vol. 14, No. 3, Spring 2004, pp. 325-342. Nonprofit Management & Leadership is sponsored by the Mandel
Center for Noprofit Organizations, Case Western Reserve University, Cleveland, Ohio, and published by Jossey-Bass, San
Francisco, California.
219 Şenel, Söyük(Ed.)-Gün(Ed.), s.238.
220 Serhat Yanık ve Ece Baş, Sağlık İşletmelerinde Muhasebe Yönetimi, Selma Söyük(Ed.)-İbrahim Gün(Ed.), Sağlık
İşletmeleri Yönetiminde Temel Boyutlar Rehberi içinde (307-337), Beta Yayınları, İstanbul, Ekim 2018, s.307.
221 Yusuf Çelik, Sağlık Ekonomisi, Siyasal Kitabevi, Gözden Geçirilmiş 3. Baskı, Ankara, Eylül 2016, s.270.
107
belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilen sağlık hizmetlerine aktarılan
kaynakların etkili ve verimli bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Etkin ve
kaliteli bir sağlık hizmeti sunmak nitelikli bir toplum için olmazsa olmazdır. Ülkemizde
sağlık hizmetlerinin sunumu kamu ve özel sektör eliyle yapılmakta olsa da, geçtiğimiz yıllar
özellikle de özel sağlık sektörünün hızla büyümesine tanıklık etmiştir. Dolayısıyla, toplumun
beklentileri, özel sektörü sağlık alanında artan oranda yatırım yapmaya sevk etmiş, rekabetçi
özelliğin artmasıyla alt yapılar iyileştirilerek sektörde bulunan sağlık tesisleri ve tıbbi cihaz
donanımları yalnızca ülkemizdeki hastalar için değil başta AB ülkeleri olmak üzere diğer
ülkelerin hastaları için de cazip konuma gelmiştir.222
İster kar amacı güden olsun isterse kar amaçlamadan kamu hizmeti gören olsun
bütün kuruluşlarda finansman fonksiyonu hayati bir önem taşır. Finansman fonksiyonu
temelde fonların sağlanması (finansman) ve bunların yönetilmesi (yatırım) konularını kapsar.
Selim Zaim, Mehveş Tarım ve Halil Zaim, Kamu Hastaneleri ve Özel Hastaneler Arasında Hizmet Kalitesi ve
222
Maliyetlerinin Karşılaştırılması, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, Yayın No: 2010-106, s.11.
223 Yanık, Baş Söyük(Ed.)-Gün(Ed.); s.308.
108
Bu fonksiyonu devam ettirirken yöneticinin isteği fon sağlanmasında en uygun koşullarda
fon bulmak, yönetiminde ise bu fonları en verimli şekilde yatırıma dönüştürebilmektir. Fon
sağlanması veya finansman boyutu kuruluşun gerek kısa dönemli gerekse uzun dönemli fon
ihtiyaçlarını nasıl temin etmesi gerektiğini değerlendirir. Uzun dönemli fon ihtiyaçları
genellikle yatırım projelerini gerçekleştirmek için ortaya çıkar. Mesela, bir sağlık kurumunda
radyoloji bölümü için alınması düşünülen bir MR cihazının finansmanı uzun vadeli fon
ihtiyacı oluşturur. Kısa dönemli fon ihtiyaçları ise genellikle çalışma sermayesi olarak
adlandırılır ve kısa vadeli varlıklar ile borçların yönetimi esnasında ortaya çıkar. Mesela,
sağlık kuruluşunun kısa vadede gerçekleştirmesi gereken bir ödeme kısa vadeli alacakların
tahsilatıyla sağlanamıyor ise finanse edilmesi gerekli olan bir fon açığı var demektir.
Yöneticiler bu fon ihtiyaçlarını muhtelif kaynaklardan çeşitli maliyetlerle sağlayabilirler.
Örneğin uzun vadeli bir fon ihtiyacı öz kaynaklardan elde edilebileceği gibi bankalardan
borçlanmak suretiyle de sağlanabilir. Dolayısıyla eldeki seçenekler içinden en uygun olan
finansman yöntemini bulmak ve tercih etmek yöneticinin temel görevleri arasındadır.
Fonların yönetimi sağlık kuruluşunun kısa ve uzun vadeli yatırımları ile ilgilidir. Yukarıda
örnek olarak söylediğimiz MR cihazının alımı esasında bir yatırım kararıdır. Acaba bu MR
cihazı “kârlı” bir yatırım olarak değerlendirilebilir mi? Bu cihazın kuruma sağlayacağı fayda
onun maliyeti ile karşılaştırıldığında ortaya net bir kazanç çıkmakta mıdır? Bu soruların
cevabı yöneticinin alacağı yatırım kararına dayanak teşkil edecektir. Karar verme
pozisyonunda bulunan yöneticiler karar alırken kurumun mali yapısıyla ilgili bilgilere ihtiyaç
duyarlar. Aksi durumda hiçbir bilgiye dayanmadan alınacak karar kumardan farksız
olacaktır. Alınacak finansal kararlara temel dayanak teşkil eden kurum içi bilgi kaynakları
ise mali tablolardır. Mali tablolar muhasebe bölümü tarafından toplanan verilerin sistematik
bir şekilde düzenlenmesiyle elde edilir. Bu tabloların belli yöntemlere göre incelenmesi ise
finansal analiz olarak isimlendirilir. Finansal analiz kurumun dışındaki kişiler tarafından
yapılabileceği gibi, kurumun yöneticileri de faaliyetlerin etkinliğini ve verimliliğini ölçmek,
geleceğe yönelik planlar yapmak, üretim ve yatırım gibi alanlarda kararlar vermek gibi
amaçlara yönelik olarak finansal analizden faydalanabilirler. Yatırım kararları riskli
ortamlarda çok önemli yönetim fonksiyonlarından biri haline gelir. Finans teorisi ise,
109
yöneticinin bu soruları nasıl ve ne şekilde cevaplandırması hususunu ayrıntılarıyla inceler.
Yöneticinin karşı karşıya kaldığı yatırım kararları sadece kısa vadeli değildir. Bazen sağlık
kurumunun elinde yakın zamanda ihtiyacı olmayan geçici bir fon fazlası olabilir. O halde atıl
fonların likiditesini kaybetmeden kısa vadede değerlendirilmesi en uygun hal tarzıdır.
Özetle, faaliyet alanı ne olursa olsun tüm kuruluşların olduğu gibi sağlık kurum ve kuruluşları
da bir şekilde finansman fonksiyonunu üstlenmek durumundadırlar.224
T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Projesi Genel Koordinatörlüğü, Sağlık Hizmetleri Yönetimi Eğitimi Referans Notları
224
Yıldız Ayanoğlu, Hüseyin Abuhanoğlu ve Abdulkadir Teke, Sağlık Hizmetleri Eğitiminde Muhasebe ve Finansman
225
110
harcama yapma yetkisi verilmesi ise merkeze sormadan işletme ihtiyaçlarını daha hızlı bir
biçimde karşılama imkânı vermiştir. Bu uygulamalar ise vatandaşın memnuniyetini ve sağlık
hizmetinin kalitesini artırmak bakımından yöneticilere büyük imkânlar sağlamıştır.226
226 Mehmet Atasever, Mehmet Gözlü, Elif İşlek, Mustafa Örnek ve Zafer Karaca, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları
Bütçesinin; Yıllar İtibariyle Gelişimi ve 2017 Yılı Analizi, Sağlık-Sen Staretejik Araştırmalar Merkezi, Sasam Enstitüsü
Yayınları, Analiz, Yıl:3 Sayı:9, Ankara, Ocak 2017, s.8.
227 Shamim Akhtar and Yanping Liu, SME Managers and Financial Literacy; Does Financial Literacy Really Matter?,
Macrothink Institute, Journal of Public Administration and Governance, 2018 Vol.8, No.3, s. 353-354.
228 Murat Yalnızoğlu, Değer Yönetimi, Arge Danışmanlık Yayınları No:2, 1.Basım, İstanbul, Kasım 2001, s.5.
111
hastanelerinin yönetsel kabiliyetlerini artırmalarına karşın üniversite ve özel hastanelerde
yönetimde profesyonelleşme tam olarak sağlanamamıştır. Yönetim sisteminin bilimsel
kurgularla geliştirilip hastane yönetim prensiplerinin oturtulması gereklidir.” ifadesi bütün
hastanelerin karşı karşıya kaldıkları ortak bir sorun olarak yer almaktadır.229
Özel hastanelerin yönetsel sorunları üzerine iki ilimizde bulunan özel hastane
yöneticileri ile yapılan bir çalışmada da aynı şekilde hastanelerin yer seçimi, bina tasarımı,
fiziki yapı, uygun fiyat politikası, teknolojik donanım ve personel yeterliliği gibi sağlık
hizmetlerinin işleyişine yönelik konularda yüksek tutuma sahip oldukları, profesyonel
yönetici istihdamında görülen sorunlar, kanuni düzenlemelerle ilgili yetersizlikler gibi
yönetim ile ilgili konularda ise daha düşük seviyede bir tutuma sahip oldukları tespit
edilmiştir.230
Onuncu Kalkınma Planı, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2014, s.88.
230Uysal Kerman, Hakan Demirgil, Yakup Altan ve Aslıhan Büyüksavaş, Özel Hastanelerin Yönetsel Sorunları Üzerine
Bir Araştırma: Antalya ve Isparta Örneği, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,
Cilt 16, Sayı 1, 2011, s.103.
Hasan Hüseyin Yıldırım, Türkiye Sağlık Sistemi: Sağlıkta Dönüşüm Programı Değerlendirme Raporu, Sağlık-Sen
231
112
organizasyondur... Yönetim organizasyon şeması oluşturmak ve profesyonellerle çalışmak
lazımdır” şeklinde ifade edilmiştir. Bu bakımdan, sağlık kurumları yöneticiliğinin bir meslek
olarak kabul edilmesi ve bu sektöre özgü uzmanlık eğitim imkânları sağlanması ile
profesyonel sağlık kurumları yöneticisi eksikliğinin giderilebileceği düşünülmektedir.232
Sağlık hizmetlerinde ortaya çıkan teknolojik gelişmeler ile nüfusun sürekli artması
sağlık hizmetlerine olan talebi yükseltmektedir. Buna bağlı olarak sağlık hizmetlerinin
sunumunda da artış ortaya çıkmaktadır. Çoğu gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de
sağlık hizmetlerinde görülen talep artışı sağlık hizmetlerinin sunumunda özel sektörün payını
artırmaktadır. Son yıllarda sağlık sektörünün yapısına baktığımızda 2018 yılı Sağlık
İstatistikleri Yıllığına göre 2002’de 1156 olan hastane sayısının 2018’de 1534’e yükseldiği,
hastane yatağı sayısının da 2002’de 164.471 iken 2018’de 231.913’e234 ulaştığı
görülmektedir. Özellikle özel hastanelerinin sayısında önemli artışlar olduğu ortadadır. 2002
yılında ülkemizde faaliyet gösteren özel hastane sayısı 271 iken bu rakam 2018’de 577’e
yükselmiştir. 15 yıllık dönemde özel hastanelerdeki artış oranı yaklaşık olarak %112,9 olarak
gerçekleşmiştir. Dolayısıyla özel hastaneler mevcut durumda sağlık hizmeti arzında gittikçe
artan bir öneme sahip bulunmaktadır. Bu kurumların sayısının artması ile aynı zamanda
sağlık sistemlerinde ortaya çıkan gelişmeler sağlık alanındaki rekabeti artırmış ve kar
Halil Akman Dömbekci, Fatma Özlem Yılmaz ve Musa Özata, Özel Hastane İşletmeciliğinin Mevcut Durumu ve
232
113
marjlarını biraz daha sınırlı bir konuma çekmiştir. Yaşanan yüksek rekabet nedeniyle küçülen
kâr marjları özel sağlık kurumlarının ciddi finansal sorunlar yaşamasına sebep olmuştur.
Bundan dolayıdır ki fiyatlama politikaları ile maliyet minimizasyonu gibi finansal
problemler, sağlık kurumları yönetimlerinin en önemli karar konularından birisi haline
gelmiştir. Sonuç olarak, özel sağlık kurumlarının varlıklarını sürdürebilmeleri için finansal
yönetimi ciddiye almaları ve dolayısıyla önem vermeleri, finansal planları yaparken geçmiş
ve mevcut finansal durumlarını göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.235
235Hüseyin Bıçakcı, İsmail Ağırbaş, Ferda Bülüç ve Meryem Turgut, Özel Hastanelerde Finansal Analiz, III.Uluslararası
Al-Farabi Sosyal Bilimler Kongresi, 9-11 Kasım 2018, Tam Metin Kitabı, Ankara, s.784.
236Selma Söyük ve Canser Boz, Zincir Hastanelerin Yönetimsel Sorunları ve Çözüm Yolları: Yöneticilere Yönelik
Nitel Bir Araştırma, Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi Cilt 6 Sayı 1, 2017, s.108.
114
sağlık kurumları, ayrıca bir kamu hizmetini karşılıyor olmanın sorumluluğu altında özel bir
statüye sahiptirler.237
Yücel ve Önal tarafından yapılan çalışma, özel sağlık kurumlarının finansal yönetim
alanında yaşadığı problemler açısından, işletme yönetiminde önemli teknik bilgi açığının
bulunduğunu ortaya koymuştur. Bunlar, finansal planlama, yatırım kararları sürecinde
problem yaşanması, sermaye yapısı kararları ile çalışma sermayesi yönetiminde sorunlar,
faaliyet planlanmasında açısından etkinlik ve verimlilikten uzak kararlar alınması şeklinde
tespit edilmiştir. Bu bakımdan sağlık kurumlarında öncelikle finansal yönetim olmak üzere
yönetimsel faaliyetlerdeki bilgi eksikliğinin kapatılması ve alanında uzman kişilerden
faydalanılması, daha yüksek işletme değerine erişilebilmesine katkı sağlayacaktır.239
DSÖ’ye göre bir ülkenin sağlık sistemi, herkes için gerekli olan sağlık hizmetinin
yüksek kalitede ve kanıta dayalı olarak verilmesini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu
hizmet etkili, verimli, karşılanabilir maliyette ve toplumca kabul edilen tarzda olmalıdır.
237Emel Yücel ve Yıldırım Beyazıt Önal, Özel Hastanelerde Finansal Sıkıntı ve Yeniden Yapılandırma: Adana İlinde
Bir Uygulama, Sosyal Güvenlik Dergisi, Cilt 5, Sayı 2, Ekim 2015, s.88.
238 Yücel, Önal, s.90.
239 Yücel, Önal, s.120-121.
115
Sunulan sağlık hizmetlerinin günün şartlarına göre sürekli gözden geçirilmesi ve iyileştirici
öneriler getirilmesi esastır.
Yöneticisiniz diye mutlaka bir finans uzmanı olmak zorunda değilsiniz elbette ancak
finansal okuryazarlık ve en azından temel seviyede bir finansal yönetim bilgisi, aynı stratejik
düşünme gibi performansınızı artıracak ve yükselmenize yardımcı olacak bir araçtır. Finansal
okuryazarlık, işletmenizin genel stratejisini ve konumunu daha iyi anlamanıza yardımcı olur
ve büyük resmin içerisinde kendinize daha sağlam bir şekilde yer bulmanızı sağlar. Finansal
okuryazarlığınız iyi düzeyde ise işletmeniz içinde kaynakları daha verimli ve optimum
kullanabilirsiniz. Zira eski bir söz, “Ölçemediğin şeyi yönetemezsin” der. Ayrıca
116
patronunuzla finansal okuryazarlığınızı yansıtan bir dil kullanarak yönetimin hedef ve
taktiklerini konuşmak, ona işletmenin genel işleyişine hâkim olduğunuzu hissettirecektir.
Ayrıca patronunuz, sizin hakkınızda, işinin ehli bir sistem düşünürü olduğunuzu da
düşünecektir.241
241Harvard Business Review Press, Manager’s Handbook, Harvard Business School Publishing Corporation, Yöneticinin
El Kitabı-Liderleri Öne Çıkaran 17 Beceri, Optimist Yayın No: 455, İstanbul, Temmuz 2019,s.321-322.
242Özlem Özer, Finansal Okuryazarlığın İncelenmesi: Sağlık Yönetimi Bölümü Öğrencilerinde Bir Uygulama,
Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 10 (2), https://doi.org/10.31067/0.2019.147, İstanbul, 2019, s.258.
243 Ağırbaş, s.13.
117
III. BÖLÜM
Araştırmanın Hipotezleri;
118
H3: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin finansal farkındalık düzeyleri ile
finansal yönetim bilgisi düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır.
H9: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin yaşları ile finansal yönetim bilgisi
düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki yoktur.
H13: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin daha önce finans dersi almış
olmaları ile finansal okuryazarlık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır.
119
H14: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin daha önce finans dersi almış
olmaları ile finansal farkındalık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır.
H15: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin daha önce finans dersi almış
olmaları ile finansal yönetim bilgisi düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır.
120
Fakat küresel ölçekte olduğu gibi ülkemiz ekonomisinin de en önemli aktörlerinden
olan sağlık işletmelerinin halen yöneticiliğini yapan veya gelecekte yapabilecek olan
lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) öğrencilerinin finansal okuryazarlık ve özellikle temel
finansal yönetim bilgisi düzeylerini ölçmeye yönelik herhangi bir çalışmanın yapılmadığı
görülmüştür. Dolayısıyla, çalışma literatürdeki bilgi birikimine katkı sağlamayı
hedeflemektedir.
Yücel İslam, Araştırma Yöntem Ve Teknikleri Meslek Yüksek Okulları İçin, Eğitim Yayınevi, 2. Baskı, Konya,
245
121
değişkenler sırasıyla finansal okuryazarlık, finansal farkındalık ve temel finansal yönetim
bilgisi düzeyidir. Her üç değişken için uygulanan anket de nicel analiz yöntemiyle
yorumlamıştır.
İkinci bölümde günlük yaşantımızda önemli bir yer tutan finansal okuryazarlığın
ölçülmesi ve elde edilen sonuçlara göre kişilere yönlendirmelerde bulunulmasının önemine
vurgu yapan Gerek ve Kurt tarafından hazırlanan 33 soruluk finansal okuryazarlık ölçeği
kullanılmıştır. Geçerliği ve güvenirliği yapılmış olan ölçekte cevaplar 5’li Likert ölçeğiyle
aranmıştır. Yüksek değerler finansal okuryazarlık düzeyinin yüksek olduğunu
göstermektedir. Ölçek daha önce Gerek ve Kurt tarafından “Ekonomi Okuryazarlığı
Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması” isimli makalede kullanılmış ve ölçeğin
güvenirlik değeri α=0,93 olarak hesaplanmıştır.246
246 Sevgi Gerek ve Adile Aşkım Kurt; Ekonomi Okuryazarlığı Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması, Uludağ
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Uludağ Journal of Economy and Society, Cilt/Vol. XXX, Sayı/No.
1, 2011, s. 59-73.
247 Eker, s.64.
122
bulunamamıştır. Uluslararası düzeyde yapılan literatür araştırmasında ise Finans eğitmenleri
Karen Berman ve Joe Knight’a ait “Are Your People Financially Literate? (Çalışanlarınız
Finansal Okuryazar mı?)” makalesine erişim sağlanmıştır. Anılan makalede Berman ve
Knight tarafından Los Angeles merkezli İş Dünyası Okuryazarlık Enstitüsü (Business
Literacy Institute) yardımıyla geliştirilen Temel Finansal Yönetim Bilgisi soruları ile
Amerikalı yöneticileri temsilen örnek olarak alınan bir yönetici grubuna finansal yönetimin
temelleri hakkında 21 soruluk bir test uyguladıkları ve ortalama puanın sadece yüzde 38
çıktığını tespit ettikleri bilgisine ulaşılmıştır.248 Business Literacy Institute (BLI), en az 150
çalışanı olan şirketlerde temel finansal yönetim bilgisi konusunda yöneticileri test etmek için
ulusal bir çalışma başlatmış olup ulusal olarak onaylı temel finansal yönetim bilgisi düzeyi
ölçme testini online (internet üzerinden) yapmakta ve sonuçlarını rapor halinde sunmaktadır.
Bahse konusu test249 25 sorudan oluşmakta olup biz bu çalışmada, gerek bu test gerekse
Harward Business Review Press tarafından yayımlanan ve Türkiye İnsan Yönetimi Derneği
tarafından çevrilen “Yöneticiler İçin Finansın Temelleri”250 kitabında bulunan 10 soruluk
testin harmanlanması sonucu konulara göre seçilerek oluşturulan 20 soruluk test kullandık.
Söz konusu Temel Finansal Yönetim Bilgisi Düzeyi ölçme testi ile kişilerin finansal
bilgilerinin tamamını ölçmek değil sadece daha etkin bir yönetici olabilmek için
bilinmesi/öğrenilmesi gereken temellere dair bir fikir vermesi amaçlanmıştır.
123
programı bulunmaktadır Ana kütle olarak bu üniversiteleri kabul ederek, kolayda örnekleme
yöntemi ile çalışma yapılmıştır.
Anket çalışması, bu çalışmaya izin veren üniversitelerde, hem okullara gidilerek yüz
yüze görüşme tekniği hem de internet üzerinden “Marmara Üniversitesi Anket Sistemi”252
ile katılımcılara ulaşılması ile Ocak-Mayıs 2020 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışma
neticesinde toplam 224 kişiye ulaşılmış olup geri dönmeyenler, cevap vermeyenler ve yarım
bırakanlar çıkarıldığında 157 kişi katılmıştır.
Bahse konu ankete ilişkin Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırma Etik
Kurulu’ndan alınan “Etik Kurul Onayı” Ek-2’de sunulmuştur.
252 https://anket.marmara.edu.tr/index.php/373472?lang=tr
124
Alfa katsayısının değerlendirilmesi aşağıdaki ölçüte göre yapılır:253
Ankete katılanların % 62,4’ü kadın, % 37,6’sı erkek olup %20,4’ü (n=32) 20-25
yaşında, %31,2’si (n=49) 26-30 yaşında, %15,9’u (n=25) 31-35 yaşında, %14,0’ü (n=22) 36-
40 yaşında, %12,1’i (n=19) 41-45 yaşında, %6,4’ü (n=10) 46 yaş ve üzerindedir.
253 Yalçın Karagöz, SPSS 21.1 Uygulama, Biyoistatistik, Nobel Akademik Yayıncılık, 1.Basım, Ankara, 2014, s.698.
Osman Çevik ve Aziz Akgül, İstatistiksel Analiz Teknikleri- SPSS’te İşletme Yönetimi Uygulamaları, Emek Ofset,
254
Ankara, 2003.
125
Tablo 7
Araştırmaya Katılanların Demografik Özelliklerine Göre Dağılımları
n %
Erkek 59 37,6
Yaş (yıl)
20,4
20-25 yaş
31,2
26-30 yaş
15,9
31-35 yaş
14,0
36-40 yaş
12,1
41-45 yaş
6,4
≥46 yaş
0 5 10 15 20 25 30 35 40
Oran (%)
126
Cinsiyet
Erkek; %37,6
Kadın; %62,4
Tablo 8
Araştırmaya Katılanların Eğitim Durumuna İlişkin Özelliklerin Dağılımları
n %
Hemşirelik 25 15,9
Tıp 7 4,5
Diğer 13 8,3
Şu anki lisansüstü Yüksek lisans 111 70,7
eğitim programı
Doktora 46 29,3
Şu anki üniversite türü Devlet üniversitesi 45 28,7
127
Öğrencilerin %51,6’sı (n=81) lisans eğitimini sağlık yönetimi bölümünde, %19,7’si
(n=31) iktisat/işletme/maliye bölümünde, %15,9’u (n=25) hemşirelik bölümünde ve %8,3’ü
(n=13) diğer (biyoloji, veterinerlik, istatistik, mühendislik vb.) bölümlerde tamamlamıştır.
Tıp; %4,5
Sağlık Diğer;
Yönetimi; %8,3
%51,6
İktisat/İşletme/
Maliye; %19,7
128
Şu Anki Lisansüstü Eğitim Programı
Doktora;
%29,3
Yüksek lisans;
%70,7
Tablo 9
Araştırmaya Katılanların Çalışma Durumuna İlişkin Dağılımlar
n %
129
Toplam çalışma süresi Min-Mak (Medyan) 0-30 (7)
(yıl) Ort±Ss 9,62±8,32
<1 yıl 19 12,1
1-5 yıl 46 29,3
6-10 yıl 38 24,2
11-15 yıl 15 9,6
16-20 yıl 17 10,8
>20 yıl 22 14,0
Çalışma Durumu
Hayır; %17,8
Evet; %82,2
130
Toplam çalışma süreleri 0 ile 30 yıl arasında değişmekte olup, ortalama 9,62±8,32
yıldır. Öğrencilerin %12,1’i (n=19) 1 yıldan kısa süredir, %29,3’ü (n=46) 1-5 yıldır, %24,2’si
(n=38) 6-10 yıldır, %9,6’sı (n=15) 11-15 yıldır, %10,8’si (n=17) 16-20 yıldır ve %14,0’ü
(n=22) 20 yıldan uzun süredir çalışmaktadır.
Tablo 10
n %
Diğer 5 3,6
Öğrencilerin %87,9’u (n=138) daha önce finans eğitimi alırken, %12,1’i (n=19)
eğitim almamıştır. Eğitim alanların %94,2’si (n=130) örgün eğitim, %2,9’u (n=4) sertifika
eğitimi, %2,9’u (n=4) hizmet içi eğitim ve %3,6’sı (n=5) diğer yerlerden eğitim almıştır.
131
Şekil 14: Araştırmaya Katılanların Finans Eğitimi Alma Durumuna İlişkin Dağılımı
Tablo 11
Araştırmaya Katılanların Finansal Okuryazarlık Ölçeğine Verilen Cevapların
Dağılımları
Kesinlikle Kesinlikle
Katılmıyorum Kararsızım Katılıyorum
katılmıyorum katılıyorum Ort±Ss
n % n % n % n % n %
1. Döviz fiyatlarındaki değişimin ihracat ve 4 2,5 12 7,6 41 26,1 69 43,9 31 19,7 3,71±0,96
ithalat üzerindeki etkilerini
yorumlayabilirim.
2. IMF politikalarının ekonomi üzerindeki 9 5,7 27 17,2 50 31,8 58 36,9 13 8,3 3,25±1,02
etkisini tartışabilirim.
132
3. Menkul kıymetler borsasındaki 12 7,6 31 19,7 48 30,6 54 34,4 12 7,6 3,15±1,07
gelişmelerin ekonomiye etkisini
anlayabilirim.
5. Ulusal finansal kaynakların ekonomiye 3 1,9 11 7,0 31 19,7 90 57,3 22 14,0 3,75±0,85
etkisini anlayabilirim.
7. Dış ekonomik gelişmelerin ülke 1 0,6 12 7,6 34 21,7 84 53,5 26 16,6 3,78±0,84
ekonomisine yansımalarını
yorumlayabilirim.
8. Faiz oranlarının piyasaya etkisini 1 0,6 10 6,4 27 17,2 87 55,4 32 20,4 3,89±0,82
anlayabilirim.
10. Küçük, orta ve büyük ölçekli 4 2,5 19 12,1 46 29,3 71 45,2 17 10,8 3,50±0,93
işletmelerin (KOBİ) ekonomik rollerini
anlayabilirim.
11. Döviz ve altın fiyatlarında meydana 2 1,3 9 5,7 32 20,4 85 54,1 29 18,5 3,83±0,84
gelen değişmenin nedenlerini
yorumlayabilirim.
12. Kamu, özel ve sivil toplum 4 2,5 9 5,7 41 26,1 77 49,0 26 16,6 3,71±0,90
kuruluşlarının ekonomik rollerini
tanımlayabilirim.
13. Gelir dağılımı-ekonomi ilişkisini 2 1,3 5 3,2 28 17,8 92 58,6 30 19,1 3,91±0,78
anlayabilirim.
14. Ekonomik tercihlerimin fayda ve 3 1,9 6 3,8 26 16,6 92 58,6 30 19,1 3,89±0,82
maliyetlerini karşılaştırabilirim.
15. Parasal kaynaklarımı değerlendirerek 2 1,3 9 5,7 29 18,5 82 52,2 35 22,3 3,89±0,86
akılcı (rasyonel) tercihler yapabilirim.
16. Sunulan hizmetleri ekonomik açıdan 2 1,3 8 5,1 17 10,8 100 63,7 30 19,1 3,94±0,79
değerlendirebilirim.
17. Kar ve maliyetler arasındaki farkı 2 1,3 5 3,2 17 10,8 90 57,3 43 27,4 4,06±0,79
anlayabilirim.
133
18. Genel tüketim harcamalarımı gelirime 2 1,3 6 3,8 13 8,3 77 49,0 59 37,6 4,18±0,84
göre düzenleyebilirim.
20. Üretici ile tüketici arasındaki etkileşimin 1 0,6 4 2,5 21 13,4 98 62,4 33 21,0 4,01±0,71
fiyatlara nasıl yansıdığını anlayabilirim.
21. Malın azalmasının ve fazlalaşmasının 3 1,9 5 3,2 19 12,1 89 56,7 41 26,1 4,02±0,83
piyasa fiyatlarına etkisini yorumlayabilirim.
23. Tüketeceğim ürüne karar verirken fiyat- 4 2,5 2 1,3 17 10,8 84 53,5 50 31,8 4,11±0,84
fayda ilişkisini göz önünde bulundururum.
24. Rekabetin ekonomik sonuçlarını 2 1,3 8 5,1 13 8,3 94 59,9 40 25,5 4,03±0,81
anlayabilirim.
25. Reklam harcamalarının ekonomiye 1 0,6 11 7,0 35 22,3 83 52,9 27 17,2 3,79±0,83
katkılarını yorumlayabilirim.
26. Tercih edeceğim ürüne karar verirken 1 0,6 3 1,9 15 9,6 72 45,9 66 42,0 4,27±0,76
ihtiyacımı göz önünde bulundururum.
27. Bir malın fiyatı aşırı yükselirse yerine 1 0,6 7 4,5 18 11,5 64 40,8 67 42,7 4,20±0,86
aynı faydayı sağlayan daha düşük fiyatlısını
alırım.
28. Ürün satın alırken marka yerine 0 0 8 5,1 27 17,2 59 37,6 63 40,1 4,13±0,88
kalitesine bakarım.
29. Ürünlerin tüketicilere ulaşım sürecinin 0 0 9 5,7 19 12,1 86 54,8 43 27,4 4,04±0,79
fiyatlara nasıl yansıdığını anlayabilirim.
30. Ekonomik krizlerin işsizlik üzerinde 0 0 4 2,5 23 14,6 89 56,7 41 26,1 4,06±0,71
yarattığı etkileri yorumlayabilirim.
31. Kredi kullanırken gelir-gider dengemi 0 0 7 4,5 20 12,7 70 44,6 60 38,2 4,17±0,82
sağlayabilirim.
32. Kredi kartı kullanırken ödeme gücüme 1 0,6 9 5,7 15 9,6 68 43,3 64 40,8 4,18±0,87
göre harcama yaparım.
33. Taksitlendirme yaparken gelirimi göz 2 1,3 3 1,9 14 8,9 58 36,9 80 51,0 4,34±0,82
önünde bulundururum.
134
Tablo 12
Araştırmaya Katılanların Finansal Okuryazarlık Ölçeği Puanlarının Dağılımları
Finansal okuryazarlık puanı
Soru sayısı 33
Ölçek puan aralığı 1-5
Min-Mak (Medyan) 2,1-5 (3,9)
Ort±Ss 3,91±0,54
Cronbach’s Alpha 0,956
135
3.6.3. Finansal Okuryazarlık Ölçeği Puanlarına İlişkin Bulguların
Değerlendirmesi
Tablo 13
Yaş (yıl)
20-25 yaş 32 2,2-4,7 (3,9) 3,75±0,65 χ2:8,322
136
Şu anki üniversite
Devlet üniversitesi 45 2,7-5 (4) 4,11±0,47 t:2,999
türü
Vakıf üniversitesi 112 2,1-4,9 (3,9) 3,83±0,55 b
0,003**
Çalışma durumu
Evet 129 2,1-5 (3,9) 3,91±0,53 t:0,219
a b c
Kruskal Wallis Test Student t Test Oneway ANOVA Test *p<0,05 **p<0,01
137
neticesinde çok büyük farklar olmasa bile yaş ilerledikçe finansal okuryazarlık düzeyinin
arttığını söylemek mümkündür.
138
arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi reddedilir. Sonuçlar, öğrencilerin
öğrenim gördükleri bölümün finansal okuryazarlık seviyesini etkilemediğini ortaya
koymaktadır. Bulunan sonucun literatürdeki benzer çalışma sonuçlarıyla uyumlu olduğunu
söylemek mümkün değildir. Literatürde her ne kadar benzer sonuçlara ulaşan araştırmaların
olduğu görülse de genel itibariyle İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri bünyesinde bulunan
bölümlerden mezun olan öğrencilerin ekonomi okuryazarlığının daha yüksek seviyede
olduğunu gösteren araştırma sonuçları çoğunluktadır. Bu neticenin öğrencilerin aldıkları
ekonomi ve finans derslerinin sayı ve çeşitliliğinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir.
139
(toplam mesleki deneyim) ile finansal okuryazarlık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı
bir ilişki vardır” hipotezi reddedilir. Literatür incelemesinde, yapılan araştırmaların, iş
tecrübesi olan bireylerin okuryazarlık düzeylerinin daha yüksek olduğunu belirtmekte olduğu
görülmüştür. Çalışan kimselerin kazançlarını yönetme, değerlendirme, gelecek planları
yapma konusunda daha istekli olmaları ve birikimlerini kaybetme korkusu ve bu bağlamda
ekonomi okuryazarlığının zorunluluk olarak görülmesinden kaynaklandığı söylenebilir.
Daha önce finans eğitimi alma durumuna göre finansal okuryazarlık puanları
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup (p=0,017; p<0,05); eğitim
alanların puanları eğitim almayanlardan yüksek bulunmuştur. Dolayısıyla, “H13: Sağlık
Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin daha önce finans dersi almış olmaları ile finansal
okuryazarlık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi kabul edilir.
Yapılan literatür taraması sonucunda, ekonomi okuryazarlığı ile finans/ekonomi eğitimi alıp
almama arasında herhangi bir ilişkin olmadığını ortaya koyan çalışmalar olduğu görülmekle
birlikte literatürün önemli bir kısmının finans/ekonomi eğitimi almanın finansal
okuryazarlığı olumlu yönde etkilediğini belirtmekte olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda,
araştırma neticesinde elde edilen bulgunun literatür ile uyumlu olduğunu söyleyebiliriz.
140
Tablo 14
Araştırmaya Katılanların Finansal Farkındalık Ölçeğine Verilen Cevapların
Dağılımları
n % n % n % n % n %
2. Kredi kartına taksit uygulaması 25 15,9 17 10,8 24 15,3 49 31,2 42 26,8 3,42±1,40
harcamalarımı artırır.
4. Geliri artırmanın yolu parayı akıllıca 0 0 6 3,8 23 14,6 60 38,2 68 43,3 4,21±0,83
kullanmaktır.
5. Satın alınan ürünlerin fatura, fiş, 13 8,3 11 7,0 32 20,4 43 27,4 58 36,9 3,78±1,25
garanti belgelerini saklarım.
6. Alışverişte kredi kartı kullanmak 7 4,5 8 5,1 34 21,7 64 40,8 44 28,0 3,83±1,04
kolaylık sağlar.
7. Kredi kartının maksimum limitine 8 5,1 7 4,5 14 8,9 49 31,2 79 50,3 4,17±1,10
ulaşılmaması gerekir.
8. Kredi kartı borcunun tamamı 2 1,3 5 3,2 11 7,0 41 26,1 98 62,4 4,45±0,86
ödenmelidir.
9. Yüksek miktardaki harcamalar (ev, 5 3,2 3 1,9 25 15,9 66 42,0 58 36,9 4,08±0,94
araba almak gibi) için borçlanılabilir.
10. Borcum varken yeni bir borca 1 0,6 6 3,8 17 10,8 50 31,8 83 52,9 4,32±0,86
girmek kötü bir durumdur.
11. Beklenmedik durumlar için kenara 1 0,6 3 1,9 5 3,2 42 26,8 106 67,5 4,59±0,71
para koyulması gerekir.
141
13. Yatırımların nereye yapılacağı 6 3,8 11 7,0 20 12,7 62 39,5 58 36,9 3,99±1,06
konusunda aile üyelerinin fikrini
alırım.
14. Gayrimenkule (ev, arsa, dükkan 2 1,3 3 1,9 35 22,3 63 40,1 54 34,4 4,04±0,87
vs.) yapılan yatırım güvenlidir.
15. Sigorta, maddi ve manevi zararlara 1 0,6 2 1,3 20 12,7 66 42,0 68 43,3 4,26±0,78
karşı güvence sağlar.
16. Sigorta yaptırmak can ve mala 14 8,9 9 5,7 19 12,1 63 40,1 52 33,1 3,83±1,21
gelebilecek zararları azaltır.
17. Sigortasız bir araca binmek 2 1,3 5 3,2 18 11,5 58 36,9 74 47,1 4,25±0,88
risklidir.
18. Para ile ilgili bilmediğim konuları 1 0,6 3 1,9 9 5,7 60 38,2 84 53,5 4,42±0,74
öğrenmek isterim.
Tablo 15
Araştırmaya Katılanların Finansal Farkındalık Ölçeği Puanlarının Dağılımları
Finansal farkındalık puanı
Soru sayısı 18
Ölçek puan aralığı 1-5
Min-Mak (Medyan) 1,9-5 (4,2)
Ort±Ss 4,12±0,47
Cronbach’s Alpha 0,830
Finansal farkındalık puanları 1,9 ile 5 arasında değişmekte olup, ortalama 4,12±0,47
saptanmıştır. Finansal Farkındalık Ölçeği için elde edilen Cronbach’s Alpha katsayısı 0,830
olup, ölçeğin yüksek düzeyde güvenilir olduğu söylenebilir.
142
Şekil 16: Araştırmaya Katılanların Finansal Farkındalık Puanlarının Dağılımı
143
Tablo 16
Araştırmaya Katılanların Tanımlayıcı Özelliklerine Göre Finansal Farkındalık Ölçeği
Puanlarının Değerlendirmesi
n Min-Mak Ort±Ss p
(Medyan)
144
Çalışma durumu Evet 129 2,9-5 (4,2) 4,12±0,43 t:-0,204
Yaşa göre finansal farkındalık puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
saptanmıştır (p=0,036; p<0,05). Dolayısıyla, “H8: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin
yaşları ile finansal farkındalık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır”
hipotezi kabul edilir. Anlamlı farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için
yapılan ikili karşılaştırmalara göre; 41-45 yaşındaki öğrencilerin puanları 20-25 yaşında
olanlardan yüksek bulunmuştur (p=0,045; p<0,05). Bulunan sonucun literatür ile uyumlu
olduğunu söylemek mümkündür. İleri yaşlarda bulunan insanların gençlere göre daha yeterli
bir şekilde piyasa takibi yapmaları, çalıştıkları sektörde daha fazla tecrübe sahibi olmaları,
daha iyi bir planlama ile bütçelerini daha akl-ı selim255 bir şekilde yönetebilmelerinden
kaynaklanmaktadır diyebiliriz. Diğer ikili karşılaştırmalarda istatistiksel olarak anlamlı
farklılık saptanmamıştır (p>0,05).
145
Cinsiyete göre finansal farkındalık puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı
farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Dolayısıyla, “H5: Sağlık Yönetimi lisansüstü
öğrencilerinin cinsiyetleri ile finansal farkındalık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir
ilişki vardır” hipotezi reddedilir. Bulunan sonucun literatür ile uyumlu olduğunu söylemek
mümkündür. Zira yapılan literatür taramasında, erkeklerin mali konularda kadınlara göre
daha yüksek finansal farkındalık düzeyine sahip olduğu sonucuna ulaşan araştırmalar ile tersi
yani kadınların erkeklerden daha fazla finansal farkındalık düzeyine sahip olduğunu bulan
araştırma sonuçlarının olmasına rağmen finansal farkındalık ile cinsiyet arasında anlamlı bir
ilişkinin olmadığı araştırma sonuçlarının çoğunlukta olduğu görülmüştür.
146
incelemesinde, yapılan araştırmaların, çalışma süresi yani mesleki tecrübesi daha fazla olan
bireylerin farkındalık düzeylerinin daha yüksek olduğunu, toplam mesleki deneyim ile
farkındalık seviyesi arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğunu gösterdiği görülmüştür.
Öğrencilerin daha önce finans eğitimi alma durumuna göre finansal farkındalık
puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Dolayısıyla,
“H14: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin daha önce finans dersi almış olmaları ile
finansal farkındalık düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi
reddedilir. Yapılan literatür taraması sonucunda, mali farkındalık ile finans/ekonomi eğitimi
alıp almama arasında herhangi bir ilişkin olmadığını ortaya koyan çalışmalar olduğu
görülmekle birlikte literatürün önemli bir kısmının finans/ekonomi eğitimi almanın finansal
farkındalığı olumlu yönde etkilediğini belirtmekte olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda,
araştırma neticesinde elde edilen bulgunun literatür ile uyumlu olduğunu söyleyemeyiz.
Tablo 17
Temel Finansal Yönetime İlişkin Sorulara Verilen Cevapların Dağılımları
n %
147
c. Şirketin FVÖK (faiz ve vergi öncesi kâr)’e odaklanması gerekir 31 19,8
d. Nakit akış tablosu negatif dip toplam gösterecektir 77 49,0
3. Şirketlerde FVÖK (faiz ve vergi öncesi kâr) önemli bir ölçüdür çünkü;
a. Serbest nakit akışıdır 15 9,6
b. İşe dair daha gerçekçi bir resim çıkarmak için faiz ve vergileri net gelirden 56 35,6
çıkarır
c. Şirketin faaliyetlerinin kârlılığını gösterir 57 36,3
d. Dolaylı maliyetler ve transferlerden önceki kazançların kilit ölçüsüdür 29 18,5
4. Faaliyet giderleri aşağıdakilerden hangisini içermez?
a. Reklam maliyetlerini 7 4,5
b. Yöneticilerin maaşlarını 52 33,1
c. Sarf edilmiş araştırma ve geliştirme maliyetlerini 18 11,4
d. Hammaddelerin teslimatını 80 51,0
5. Bir şirketteki özsermaye şirket ne yaptığında artar?
a. Varlıklarını borçla artırdığında 20 12,7
b. Kredilerini şirketin nakitiyle ödeyerek 13 8,3
c. Kârını artırdığında 84 53,5
d. Hepsi 40 25,5
6. Ne zaman bir şirketin bugünden daha fazla nakiti olur?
a. Müşteriler faturalarını daha kısa sürede ödediğinde 58 36,9
b. Alacak hesabı arttığında 14 8,9
c. Kâr arttığında 55 35,0
d. Dağıtılmamış kârlar arttığında 30 19,2
7. Aşağıdakilerden hangisi işletme sermayesinin bir parçası değildir?
a. Alacak hesabı 25 15,9
b. Stok 8 5,1
c. Tesis, teçhizat ve ekipman 15 9,6
d. Yukarıdakilerin hepsi işletme sermayesinin bir parçasıdır 109 69,4
8. Net Kâr, net kazanç ve net gelir aynı şeydir.
a. Doğru 39 24,8
b. Yanlış 118 75,2
148
9. Bir şirketin nakit parası olması için kârlı olması gerekir.
a. Doğru 48 30,6
b. Yanlış 109 69,4
10. Aşağıdaki durumların hangisinde, şirketinizin finansal sonuçlarından memnun
olmalısınız?
a. Faaliyet kârında olumsuz bir eğilim var 5 3,2
b. Satılan malların maliyetinde artış eğilimi var 19 12,1
c. Şirket faaliyetlerinden nakit akışı geliyor 98 62,4
d. Nakit akışı şirket yatırımlarından geliyor 35 22,3
a. Alacakların tahsilat süresi aşağı ya da ödemelerin vadesi yukarı yönlü olması 40 25,5
b. Faiz ve vergi öncesi kâr veya faiz, vergi, yıpranma payı ve amortisman 84 53,5
öncesi kârın düşmesi
149
14. Bir şirketin nakit akışını iyileştirmeye yardımcı olmak için alacakların tahsilat süresi
girmesini istiyorum:
a. Yukarı 14 8,9
b. Aşağı 77 49,1
d. Alacakların tahsilat süresi ve ödemelerin vadesi, nakit akışını iyileştirmek için 46 29,3
aynı yönde hareket etmelidir
15. Şirketinize borç almak için bir bankaya gittiğinizde, bankacı size borç vermeden önce
aşağıdaki oranlardan en çok hangisiyle ilgilenecektir?
b. Bilanço, bir şirketin faiz, vergi, yıpranma payı ve amortisman öncesi kârını 32 20,4
gösterir
150
18. Bir şirketin işletme sermayesi gereksinimleri:
a. Bir şirketin işi yürütmek için kullanılan kısa vadeli kredilerden aldığı nakittir 22 14,0
d. Bir şirketi başlatmak veya sürdürmek için gereken fonlamanın bir kısmıdır 80 51,0
19. Büyük bir ekipman için sermaye harcaması yapmaya karar vermeden önce
aşağıdakilerden hangisini açıkça anlamalısınız?
Öğrencilerin;
“Gelir tablosu neyi raporlar?” sorusuna %21,0’i (n=33) “Kârlılığı” diyerek doğru
cevabı vermiş,
151
“Şirketlerde FVÖK (faiz ve vergi öncesi kâr) önemli bir ölçüdür çünkü;” ifadesini
%36,3’ü (n=57) “Şirketin faaliyetlerinin kârlılığını gösterir” diyerek doğru şekilde
tamamlamış,
“Ne zaman bir şirketin bugünden daha fazla nakiti olur?” sorusuna %36,9’u (n=58)
“Müşteriler faturalarını daha kısa sürede ödediğinde” diyerek doğru cevabı vermiş,
“Net Kâr, net kazanç ve net gelir aynı şeydir” ifadesine %24,8’i (n=39) “Doğru”
diyerek doğru cevabı vermiş,
“Bir şirketin nakit parası olması için kârlı olması gerekir” ifadesine %69,4’ü
(n=109) “Yanlış” diyerek doğru cevabı vermiş,
“Nakit para, bir şirkette kâr kadar önemlidir çünkü:” ifadesini %40,1’i (n=63)
“Nakit, bir şirketin günden güne çalışmasını sağlayan şeydir” diyerek doğru şekilde
tamamlamış,
152
“Bilanço için kullanılan temel muhasebe denklemi” için %56,1’i (n=88) “Varlıklar
= borçlar + özkaynak” diyerek doğru cevabı vermiş,
“Bir şirketin nakit akışını iyileştirmeye yardımcı olmak için alacakların tahsilat
süresi girmesini istiyorum” ifadesine %49,1’i (n=77) “Aşağı” diyerek doğru cevabı vermiş,
“Şirketinize borç almak için bir bankaya gittiğinizde, bankacı size borç vermeden
önce aşağıdaki oranlardan en çok hangisiyle ilgilenecektir?” sorusuna %46,5’i (n=73) “Cari
oran” diyerek doğru cevabı vermiş,
“Bir şirketin işletme sermayesi gereksinimleri” ifadesine %51,0’i (n=80) “Bir şirketi
başlatmak veya sürdürmek için gereken fonlamanın bir kısmıdır” diyerek doğru cevabı
vermiş,
“Büyük bir ekipman için sermaye harcaması yapmaya karar vermeden önce
aşağıdakilerden hangisini açıkça anlamalısınız?” sorusuna %26,1’i (n=41) “Ekipman
tarafından sağlanacak nakit akışının bugünkü değeri” diyerek doğru cevabı vermiş,
Öğrencilerin temel finansal yönetim bilgisine ilişkin sorulara verdiği cevaplar ile bir
bilgi düzeyi puanı hesaplanması düşünülmüştür. Verilen doğru yanıtlar “1 puan”, yanlış
153
yanıtlar ise “0 puan” kabul edilerek puanlar toplanmış ve 0 ile 20 arasında bir puan elde
edilmiştir. Ardından bu puan standartlaştırmak adına 100’lük sisteme çevrilmiştir.
Tablo 18
Temel Finansal Yönetim Bilgisi Puanlarının Dağılımları
Temel finansal yönetim bilgisi puanı
Soru sayısı 20
Puan aralığı 0-100
Min-Mak (Medyan) 10-80 (40)
Ort±Ss 41,81±14,19
Temel finansal yönetim bilgisi puanları 10 ile 80 arasında değişmekte olup, ortalama
41,81±14,19 saptanmıştır.
154
3.6.7. Temel Finansal Yönetim Bilgisi Düzeyine İlişkin Bulguların
Değerlendirmesi
Tablo 19
Tanımlayıcı Özelliklere Göre Temel Finansal Yönetim Bilgisi Puanlarının
Değerlendirmesi
n Min-Mak Ort±Ss p
(Medyan)
155
Şu anki lisansüstü Yüksek lisans 111 10-80 (35) 39,10±12,99 t:-3,891
eğitim programı
Doktora 46 15-75 (50) 48,37±14,95 b
0,001**
Yaşa göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında istatistiksel olarak
anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Dolayısıyla, “H9: Sağlık Yönetimi lisansüstü
öğrencilerinin yaşları ile finansal yönetim bilgisi düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir
ilişki yoktur” hipotezi kabul edilir. Daha önce bu konuda yapılmış bir araştırmanın tespit
edilememiş olması nedeniyle literatür ile uyumu bilinmemektedir. Aynı şekilde, cinsiyete
göre de temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık
saptanmazken (p=0,086; p>0,05); erkeklerin puanlarının kadınlardan yüksek olması dikkat
çekicidir. Dolayısıyla, “H6: Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin cinsiyetleri ile finansal
yönetim bilgisi düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki yoktur” hipotezi de kabul
edilir.
156
Temel finansal yönetim bilgisi bir işletmenin, kurumun finansal anlamda sağlıklı bir
şekilde yönetilebilmesi bakımından gerekli olan teknik ve özel bir alan bilgisi gerektirmekte
olup finansal okuryazarlık ve finansal farkındalık gibi yıllar içinde hayatın olağan akışı
içerisinde oluşmayacak, çok sınırlı bir bilgi birikimine sahip olunabilecek bir konudur. Bu
nedenle bu konuda herhangi bir eğitim (örgün, uzaktan, sertifika, vb.) almadan bilgi
düzeyinin yüksek çıkmaması normal olup yaş ve cinsiyet ile herhangi bir ilişkinin çıkmaması
beklenmekte olduğu gibi araştırma sonucu ile uyumludur.
Lisans mezuniyet durumuna göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Dolayısıyla, “H12: Sağlık
Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin lisans mezuniyet bölümleri ile finansal yönetim bilgisi
düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi reddedilir. Ankete katılan
öğrencilerin mezun oldukları fakültelerin temel finansal yönetim bilgisi düzeyi üzerinde
etkili olacağı beklenmekte iken çıkan sonuç tersini göstermektedir. Fakültelerin
iktisat/işletme/maliye gibi ekonomi bölümlerinden mezun olan katılımcılar ile sağlık
yönetimi bölümünden mezun olan öğrencilerin puan ortalaması aynı çıkmıştır. Tıp
fakültelerinden mezun olan öğrencilerin puan ortalamaları ekonomi bölümlerinden mezun
olan öğrencilerin de üzerinde olması dikkat çekmekte olup en yüksek ortalamaya sahiptir.
Mevcut üniversite türüne göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup (p=0,001; p<0,01); devlet üniversitesinde
eğitim gören öğrencilerin puanları vakıf üniversitesinde eğitim gören öğrencilerden yüksek
bulunmuştur. Bu durum, araştırma grubuna özgü bir sonuç olup devlet üniversitelerinin
157
Sağlık Yönetimi bölümünde daha köklü bir geçmişe sahip olması, çalışmaya izin veren vakıf
üniversitelerinin ise yakın bir geçmişe sahip olmasından kaynaklanabileceği ve dolayısıyla
ilerleyen dönemde bu farkın kapanabileceği değerlendirilmektedir.
Çalışma durumuna göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında istatistiksel
olarak anlamlı farklılık saptanmış olup (p=0,030; p<0,05); çalışanların puanları
çalışmayanlardan yüksek bulunmuştur. Buna mukabil, toplam çalışma süresine (mesleki
deneyim) göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı
farklılık saptanmamıştır (p=0,082; p>0,05). Dolayısıyla, “H18: Sağlık Yönetimi lisansüstü
öğrencilerinin çalışma süreleri (toplam mesleki deneyim) ile temel finansal yönetim bilgisi
düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki yoktur” hipotezi kabul edilir. Ancak, sonuç
her ne kadar böyle çıksa bile, 16-20 yıldır ve 20 yıldan uzun süredir çalışanların puanlarının
yüksek olması da ayrıca dikkat çekicidir. Temel finansal yönetim bilgisi; finans, muhasebe,
mali yönetim, vs. gibi teknik bilgi içeren özel alan konularını içermesi nedeniyle yıllara sari
mesleki deneyim ile oluşabilecek bir birikim değildir. Basit faiz hesaplamaları, ana mali
tabloların ne anlatmak istediğinin fark edilebilmesi ve temel mali yapı hakkında yorum
yapılabilmesi, vs. gibi konular en azından temel seviyede alınacak eğitim ile oluşabilecektir.
Daha önce finans eğitimi alma durumuna göre temel finansal yönetim bilgisi
puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup (p=0,048; p<0,05);
eğitim alanların puanları eğitim almayanlardan yüksek bulunmuştur. Dolayısıyla, “H15:
Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin daha önce finans dersi almış olmaları ile finansal
yönetim bilgisi düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi kabul edilir.
Önceki bölümlerde, ekonomi okuryazarlığı ile finans/ekonomi eğitimi alıp almama arasında
herhangi bir ilişkin olmadığını ortaya koyan çalışmalar olduğu görülmekle birlikte literatürün
önemli bir kısmının finans/ekonomi eğitimi almanın finansal okuryazarlığını olumlu yönde
etkilediğini belirtmekte olduğu ifade etmiştik. Finansal yönetim bilgisinin teknik ve özel bir
bilgi alanı olması münasebetiyle bu alanda hiç eğitim almamış bir kişiye oranla eğitim almış
bir kimsenin bilgi düzeyinin daha yüksek çıkmasının normal bir durum olup bu bağlamda,
bu beklenti ile araştırma neticesinde elde edilen bulgunun uyumlu olduğunu söyleyebiliriz.
158
3.6.8. Finansal Okuryazarlık, Finansal Farkındalık ve Temel Finansal Yönetim
Bilgisi Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi
Tablo 20
Finansal Okuryazarlık, Finansal Farkındalık ve Temel Finansal Yönetim Bilgisi
Puanlarının İlişkisi
p 0,001**
p 0,001**
p 0,158
159
bilgiyi nereden elde edeceğine dair bilinçlenmesini sağlayacak, ikinci olarak da bu bilgiyi
hangi şekilde kullanacağı hakkında kişiye yardımcı olacaktır. Bu durum ise kişilerin daha
sağlıklı kararlar almasına yardımcı olacak ve sonuç itibariyle, finansal okuryazarlığın ve
dolayısıyla doğru orantılı olarak finansal farkındalığın artırılması sayesinde finansal sistemin
optimal anlamda işlemesine yardımcı olacaktır.
Finansal okuryazarlık puanları ile temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında
pozitif yönlü (finansal okuryazarlık arttıkça yönetim bilgisi de artan) 0,303 düzeyinde
istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (r:0,303; p=0,001; p<0,01). Dolayısıyla, “H2:
Sağlık Yönetimi lisansüstü öğrencilerinin finansal okuryazarlık düzeyleri ile finansal yönetim
bilgisi düzeyleri arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi kabul edilir. Finansal
Okuryazarlık arttıkça merak, ilgi, zorunluluk hissi, başarma ve hedeflere ulaşma güdüsü vs.
gibi çeşitli faktörlerin etkisi ile temel finansal yönetim bilgisi düzeyi de artmaktadır.
Dolayısıyla yöneticiler, finansal okuryazarlık seviyelerini yükselterek şirketin/kurumun
performansı, faaliyetleri ve önündeki fırsatlar noktasında düşüncelerini rakamlarla/sayılarla
harmanlayabilme imkânına kavuşur. Gerçek anlamda okuryazarlık ise, finansal dokümanlar
ve sayılar konusunda iyi olmaktan çok daha fazlasını ister. Bunu konulara daha geniş bir
çerçeveden bakabilme yetisi (örneğin, ekibinizin sadece performansını ölçmek değil,
şirketinizin kar marjını bilirken hem önceki yılki kar marjını hem rakibinizin kar marjını
bilmek hem de sektör ortalamasını bilmek gibi), kararlar alırken sadece geçmişe değil
geleceğe de bakabilme yetisi (tarihsel veriler ile birlikte müşterilerin davranışlarına dair
kestirimler, ekonomik tahminler gibi), verileri sorgulayabilme yetisi (matematiğe ne kadar
güvenseniz de sayıların kolayca yanlış yerlere götürebileceğini bilmek) olarak ifade
edebiliriz.256
Finansal farkındalık puanları ile temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında
istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0,05). Dolayısıyla, “H3: Sağlık Yönetimi
lisansüstü öğrencilerinin finansal farkındalık düzeyleri ile finansal yönetim bilgisi düzeyleri
160
arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki vardır” hipotezi reddedilir. Finansal farkındalık ile
finansal okuryazarlık arasında pozitif yönlü bir ilişki olacağı finansal okuryazarlık ile de
temel finansal yönetim bilgisi arasında da pozitif yönlü bir ilişki olacağı öngörüsü neticesinde
-ki yukarıda da ifade edildiği gibi araştırma sonuçları bunu doğrulamaktadır- finansal
farkındalık ile temel finansal yönetim bilgisi arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir
ilişkinin olabileceği öngörülmüş ancak araştırma sonucu bu hipotezi doğrulamamıştır.
Finansal yatırımcı ve tüketicilerin finansal ürünler ve kavramlar bakımından bilgi ve anlayış
düzeylerini geliştirmelerini ve yönlendirme ve objektif tavsiyelerle mali risk ve fırsatları
daha iyi fark etmelerini, daha bilinçli bir şekilde tercih yapmalarını, nereden nasıl yardım
alınabileceğini bilmelerini ve finansal refah düzeylerini artırmak için diğer tüm etkin
faaliyetleri yapmalarını sağlayan bir süreç257 olarak ifade edebileceğimiz finansal
farkındalığın tanımından da anlaşılacağı üzere farkındalık, olgular/durumlar karşısında
durum muhakemesi yapabilmeyi, nasıl ve ne şekilde hareket edileceği konusunda yol haritası
çıkarabilmeyi, ön alabilmeyi ifade etmekte olup farkındalık düzeyinin teknik ve özel alan
bilgisi içeren temel finansal yönetim bilgisi ile anlamlı bir ilişkisinin olmamasını aslında
normal olarak değerlendirmek gerekir.
161
Cinsiyete göre finansal okuryazarlık puanları arasında istatistiksel olarak
anlamlı farklılık saptanmış olup erkeklerin puanları kadınlardan yüksek
bulunmuştur.
Daha önce finans eğitimi alma durumuna göre finansal okuryazarlık puanları
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup eğitim alanların
puanları eğitim almayanlardan yüksek bulunmuştur.
162
Cinsiyete göre finansal farkındalık puanları arasında istatistiksel olarak
anlamlı farklılık saptanmamıştır.
Daha önce finans eğitimi alma durumuna göre finansal farkındalık puanları
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır.
Yaşa göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında istatistiksel olarak
anlamlı farklılık saptanmamıştır.
163
Şu anki lisansüstü eğitim programına göre temel finansal yönetim bilgisi
puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup doktora
öğrencilerinin puanları yüksek lisans öğrencilerinden yüksek bulunmuştur.
Şu anki üniversite türüne göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup devlet üniversitesinde eğitim
gören öğrencilerin puanları vakıf üniversitesinde eğitim gören öğrencilerden yüksek
bulunmuştur.
Toplam çalışma süresine göre temel finansal yönetim bilgisi puanları arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmazken 16-20 yıldır ve 20 yıldan uzun
süredir çalışanların puanlarının yüksek olması dikkat çekicidir.
Daha önce finans eğitimi alma durumuna göre temel finansal yönetim bilgisi
puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup eğitim
alanların puanları eğitim almayanlardan yüksek bulunmuştur.
164
SONUÇ VE ÖNERİLER
Ülkemizin;
2012 senesinde Dünya Bankası ve 2015 senesinde OECD alt kuruluşu olan
Finansal Eğitim Uluslararası Ağı (International Network on Financial Education-INFE)
tarafından gerçekleştirilen finansal yeterlik araştırmalarına dâhil olduğunu,
PISA kapsamında 2012 ve 2015 yıllarında yapılan finansal okuryazarlık
değerlendirmelerine katılmadığını,
Sermaye Piyasası Kurulu ve Dünya Bankası işbirliği ile oluşturulan ve 21
Nisan-04 Temmuz 2012 tarihleri arasında yapılan “Türkiye’de Finansal Yeterlilik
Araştırmasında” da finansal okuryazarlık seviyemizin düşük düzeyde olduğunun tespit
edildiğini birinci bölümde ifade etmiştik.
Finansal okuryazarlık düzeyinin düşük olması sadece Türk toplumuna has bir durum
değildir. OECD'ye üye olsun ya da olmasın ülkelerde gerçekleştirilen araştırmalar toplumun
büyük bir kısmının yeterli finansal bilgi birikimine veya düzeyine sahip olmadığını
göstermektedir. Ancak bu husus ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler bakımından çok daha
fazla öneme sahiptir diyebiliriz. Zira, finansal okuryazarlık ve farkındalık düzeyleri düşük
olan insanların bulunduğu ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde bu husus para ve sermaye
piyasalarının gelişiminde de çok büyük bir engel oluşturmaktadır.
165
en son 2019 yılında 26 ilde 15 yaş üzeri toplam 2000 kişi ile yapılan araştırmada genel
kamuoyunun finansal okuryazarlık seviyesi % 55 olarak tespit edilmiştir.258
Bireylerin finansal risklere yönelik bilgi ve bilinç düzeylerini artırarak karar verme
aşamalarında daha rasyonel davranmalarına destek olan bir unsur olarak ifade edebileceğimiz
finansal farkındalık ile gelirlerini finansal sistemi göz önünde bulundurarak yönetebilme
yetkinliği olmakla birlikte elde edilen bu gelirler çerçevesinde yatırım kararlarını
değerlendirme süreci olarak ifade edebileceğimiz finansal okuryazarlık düzeylerinin yüksek
olmasını, sağlık kurumlarının gelecekteki yönetim kadrolarının yönetim yetkinlikleri
açısından pozitif bir faktör olması nedeniyle sektör açısından olumlu bir husus olarak
gösterebiliriz.
166
etmektedir. Ekonomik kararlarını doğru ve rasyonel şekilde veren kişilerin sayısının artması,
ülkemizin mali sisteminin gelişmesi bakımından da katkı sağlayacaktır. Bahse konu katkı,
bireyin şahsi, ailevi, çalıştığı kurum ve ülkemiz mali durumu gibi özelden genele bütün
yaşam bölümlerinde ekonomik gelişmişliğin artması olarak kendini gösterecektir. Finansal
okuryazarlık/farkındalık kişinin finansal yapıdan daha etkin bir şekilde faydalanmasını
sağlarken, ayrıca gelişmelere göre nasıl bir finansal davranış ve yöneliş içerisinde bulunması
gerektiği hakkında da yardımcı olacaktır. Kişiler ve aileler finansal okuryazarlığa ve
farkındalığa sahip olduklarında ise ülkemiz ekonomisi de bundan faydalanacaktır. Finansal
okuryazarlık/farkındalık bakımından elde edilecek makroekonomik kazanımların başında,
kişilerin ve toplumun orta ve uzun vadede tasarruf seviyelerini yükseltici etkisini
söyleyebiliriz. Ekonomik açıdan kalkınmanın temel şartlarından biri olan tasarruf düzeyi ise,
sermaye birikiminin oluşturulmasına katkı sağladığı gibi, para ve sermaye piyasalarında da
istikrarın oluşmasına katkı sunacaktır.
21.yy’ın ikinci yarısında küreselleşmenin çok büyük hız kazanması ile birlikte
küresel düzeyde mali piyasalar, ürünler ve hizmetlerin daha karmaşık bir hale gelmesi
nedeniyle işlem hacimlerinin ve risklerinin ciddi anlamda arttığı, finansal krizlerin etkilerinin
yükseldiği görülmektedir. Bu husus, ülkelerin finansal krizlere karşı yasal düzenlemelere
ilave olarak finansal okuryazarlık/farkındalık/yönetim bakımından bireylerin bilinçli olması
ile alakalı düzenlemelerin yapılması zorunluluğunu da ortaya koymuştur.
167
becerilerinin geliştirilerek, daha bilinçli, rasyonel tercihler yapabilme yeteneğinin
kazandırılması olmalıdır. Bu bakımdan, para ve sermaye piyasalarında finansal yatırım ve
risk yönetimi ile ilgili konulara eğitim müfredatı içerisinde yer verilmesi önemlidir.
168
öğrencilerin bunlara erişiminin sağlanması, finansal okuryazarlık/farkındalık ve temel
finansal yönetim bilgisi gibi konular bakımından içeriklerin zenginleştirilmesi ve
öğreticilerin bilgilerini destekleyici ve onları yönlendirici dokümanların/materyallerin
hazırlanması vs. gibi stratejiler geliştirilmesi önem arz eden çalışma sahalarıdır. Alacakları
bu eğitim ile birlikte öğrencilerin finansal okuryazarlık/farkındalık düzeyleri de artacağı için
daha akılcı bir şekilde finansal sistemde işlem yapacak ve bu da ülkemizin ekonomik
büyümesine olumlu olarak yansıyacaktır.
Sağlık kuruluşları, insan kaynakları, tıbbi malzeme, cihaz, ilaç, bina, arsa, vb. gibi
üretim faktörlerini bir araya getirerek bunlar ile üretim faaliyetinde bulunan işletmelerdir.
Nitekim ekonomi, finans, iş idaresi ve maliyet muhasebesi sağlık kurumlarının ayrılmaz
bileşenleridir. Devamlılığının ve hizmetin sürekliliğinin sağlanması için bu kuruluşların da
tedarik yapması, yeni ürün geliştirmesi, pazarlama faaliyetlerinde bulunması, hasta (müşteri)
memnuniyetini sağlaması ve sonuç itibariyle kar etmesi gerekir. Günümüzde ister özel ister
kamu sağlık kurumu olsun yöneticilerinin planlama ve karar verme aşamalarında kar-zarar
analizi, verimlilik analizi gibi süreçlerle hareket etmeleri gereklilik olarak ortaya
çıkmaktadır.
Sağlık sisteminin temel yapı taşı olan sağlık kurumlarının finansal bakımdan etkin
ve verimli yönetimi sağlık reformlarının etkisiyle içinde bulunduğumuz dönemde çok daha
fazla önem kazanmıştır. İnsanların hasta olmaları halinde erken tanı ve teşhis ile gerekli
tedavisini yaparak kişinin en kısa sürede sağlıklı hale gelmesini sağlamak amacı ile
faaliyetlerini yürüten sağlık kuruluşlarının bu hedefine ulaşma aşamasında, mevcut sınırlı
kaynaklarını etkili ve verimli bir şekilde kullanması önemlidir. Dolayısıyla, finansal yönetim
üzerinde hassasiyetle durulması gereken konuların başında gelmekte olup, yalnızca kâr
amacı taşıyan kurumlar için değil aynı zamanda kâr amacı taşımayan (kamu hastaneleri gibi)
kurumlar için de son derece önemlidir. Dolayısıyla, işletmelerin finansal yönetime yönelik
olarak temel amaç ve vazifeleri sağlık kuruluşları bakımından da geçerli olduğu için sağlık
kuruluşlarını bu durumdan ayrı düşünmek mümkün değildir.
169
Dünya ölçeğinde sağlık kurumlarını, kamusal hizmet sunan ve devlet bütçesinden
devamlı finanse edilmesi gereken kuruluşlar olarak gören anlayışta bulunmasına rağmen en
geçerli ve doğru olanı, birer işletme olarak görülmeleri ile ekonomi ve finans temel
prensiplerinden kopmadan, aynı zamanda kalite ve etik değerlerinden de uzaklaşılmadan
nitelikli ve verimli ve bir şekilde yönetilmeleridir. Zira, bir sağlık kuruluşunu yönetiyor gibi
görünseniz bile esasında 5 yıldızlı bir otel, çağrı merkezi, restoran, eczane, lojistik firma,
bilgi teknolojileri firması, medikal, teknik servis, reklam ajansı, mali müşavirlik, kalite ve
denetim firması, insan kaynakları gibi pek çok şirketi yönetiyorsunuz. Daha iyi hizmet
verebilmeniz için yeni yatırımlar yapmanız gerekecektir ve bu nedenle sağlık kuruluşuna bir
işletme olarak düşünmezseniz kârlılığı yakalayamaz ve bir müddet sonra yatırım yapamaz
duruma gelirsiniz. Yapılan yeni yatırımlar ile hastalara daha iyi hizmet verebilmek mümkün
olabildiği için iyi bir sağlık kurumu yönetiminin “insana hizmet” ile “kârlı bir şekilde
çalışma” arasındaki hassas dengeyi oluşturması önemlidir.
Tüm bunların yanı sıra, ulaşım ve haberleşme araçlarında yaşanan hızlı değişim ve
gelişim beraberinde rekabeti de artırmıştır. Bu durum tüm dünyayı ekonomik, sosyal ve
170
kültürel yönlerden değiştirdiği gibi işletmeleri de bütün fonksiyonlarıyla birlikte etkilemiştir.
Bu süreçte işletmeler sürekliliklerini daim kılmak ve yeteri kadar kâr elde edebilmek için bu
küresel rekabet şartlarına ayak uydurmak mecburiyetinde kalmışlardır. Değişen tüketici
talepleri ve gittikçe sertleşen rekabet şartları; organizasyon yapıları, hizmet ve üretim
süreçleri, teknoloji, finansal yönetim, maliyet yönetimi gibi alanlarda yöneticileri yenilikçi,
yaratıcı ve daha proaktif olmaya zorlamaktadır. Günümüzün üretim işletmelerinin içerisinde
bulunduğu bu durum sağlık hizmetlerinin arzında en fazla paya sahip olan sağlık kurumları
yöneticileri içinde geçerlidir.
171
düzeylerinin en azından temel seviyeye çıkarılması konusundaki çalışmalarımızı artırmalı,
bu yöneticilere ekonomik/finansal bakış açısı kapsamında yeni pencereler açmalıyız.
Yöneticilerin yaşanan hızlı değişim karşısında bilmeleri gereken en önemli konularının
başında muhasebe ve finansman konularının geldiğini söyleyebiliriz lakin hiçbir yöneticinin
muhasebe ve finansman konularında uzman olma gibi bir zorunluğunun olmadığı tabiidir,
ancak bu konularda temel düzeyde bilgi donanımına sahip olması ise tartışmasız bir
gerçektir. Ülkemiz sağlık sektörü/piyasası ve dolaylı olarak ülkemiz ekonomisi ancak bu
bilinç ve donanıma sahip kişiler tarafından yönetilen sağlık kurumları ile daha güçlü yarınlara
ilerleyebilecektir.
172
EKLER
EK-1
173
3. Menkul kıymetler borsasındaki gelişmelerin ekonomiye etkisini anlayabilirim. 1 2 3 4 5
26. Tercih edeceğim ürüne karar verirken ihtiyacımı göz önünde bulundururum. 1 2 3 4 5
174
27. Bir malın fiyatı aşırı yükselirse yerine aynı faydayı sağlayan daha düşük
1 2 3 4 5
fiyatlısını alırım.
28. Ürün satın alırken marka yerine kalitesine bakarım. 1 2 3 4 5
175
17. Sigortasız bir araca binmek risklidir. 1 2 3 4 5
18. Para ile ilgili bilmediğim konuları öğrenmek isterim. 1 2 3 4 5
176
8. Net Kâr, net kazanç ve net gelir aynı şeydir.
a. Doğru
b. Yanlış
9. Bir şirketin nakit parası olması için kârlı olması gerekir.
a. Doğru
b. Yanlış
10 Aşağıdaki durumların hangisinde, şirketinizin finansal sonuçlarından memnun olmalısınız?
a. Faaliyet kârında olumsuz bir eğilim var.
b. Satılan malların maliyetinde artış eğilimi var.
c. Şirket faaliyetlerinden nakit akışı geliyor.
d. Nakit akışı şirket yatırımlarından geliyor.
11. Nakit para, bir şirkette kâr kadar önemlidir çünkü:
a. Nakit yönetimi, kârlılığı artırır.
b. Nakit gelir tablosunda kilit ölçülerden biridir.
c. Nakit, bir şirketin günden güne çalışmasını sağlayan şeydir.
d. Nakit, hissedar değerinin bir ölçüsüdür.
12. Aşağıdaki durumlardan hangisi genellikle bir şirket için tehlike sinyalidir:
a. Alacakların tahsilat süresi aşağı ya da ödemelerin vadesi yukarı yönlü olması
b. Faiz ve vergi öncesi kâr veya faiz, vergi, yıpranma payı ve amortisman öncesi karın düşmesi
c. Brüt karın ve faaliyet kârının yükselmesi
d. Satışların maliyeti artarken satılan malların maliyetinin azalması
177
16. Bankacılar, yatırımcılar ve diğer yabancılar, öncelikle aşağıdaki hangi nedenden dolayı bir
şirketin bilançosunu incelerler:
a. Bilanço, bir şirketin kârlı olup olmadığını gösterir.
b. Bilanço, bir şirketin faiz, vergi, yıpranma payı ve amortisman öncesi kârını gösterir.
c. Bilanço, bir şirketin ödeme gücü olup olmadığını gösterir.
d. Bilanço, herhangi bir tahmin içermemektedir.
17. Varlıkların getirisini anlamak önemlidir, çünkü:
a. Bir şirketin borcunu ödeme yeteneğini yansıtır.
b. Şirketin ne kadar varlık kullandığının bir göstergesidir.
c. Bu, yatırımcıların yatırımlarından elde edilen getirinin bir ölçüsüdür.
d. Bu gelirin artmasına yardımcı olur.
18. Bir şirketin işletme sermayesi gereksinimleri:
a. Bir şirketin işi yürütmek için kullanılan kısa vadeli kredilerden aldığı nakittir.
b. Sermaye alımı yapmak için kullanılan nakittir.
c. Bir şirketin para kazanmaya yardım ettiği sermaye kalemleridir.
d. Bir şirketi başlatmak veya sürdürmek için gereken fonlamanın bir kısmıdır.
19. Büyük bir ekipman için sermaye harcaması yapmaya karar vermeden önce aşağıdakilerden
hangisini açıkça anlamalısınız:
a. Ekipman tarafından sağlanması beklenen kâr.
b. Ekipman tarafından sağlanacak kârın gelecekteki değeri.
c. Ekipmanın nakit akışının getirdiği faiz oranı.
d. Ekipman tarafından sağlanacak nakit akışının bugünkü değeri.
20. Muhasebenin doğasından korumacı olmasını beklememiz ne anlama geliyor?
a. Kazançlar, müşteri ödemeyi kabul ettiğinde kayda alınır.
b. Zararlar oluştuğunda muhasebeleştirilir.
c. Kazançlar ölçülebilir olur olmaz hemen muhasebeleştirilir.
d. Zararlar ölçülebilir olur olmaz hemen kaydedilir.
Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.
178
EK-2
179
KAYNAKÇA
Kitaplar
180
Hatice Doğukanlı, İşletme Finansının Temelleri, Literatür Yayıncılık, İkinci Baskı
Ağustos 2019.
181
ERCAN, Metin Kamil ve Ünsal Ban. “Değere Dayalı İşletme Finansı Finansal
Yönetim”. Gazi Kitabevi, Ocak 2005.
182
KARACABEY, Kürşat ve Recep ÖZMERDİVENLİ. “Sağlıklı Yaşam Bilgisi ve
İlkyardım”. İlpress Yayın No 29, 1. Baskı, İstanbul, Mart 2007.
183
SOLAK, Mustafa. “Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsangücü Durum
Raporu-2014”. YÖK Yayını 2014/1, Eskişehir, Şubat 2014.
184
TENGİLİMOĞLU, Dilaver. “Hastane Yönetimi ve Organizasyonu”, Mehtap
Tarar(Ed.), Sağlık Kurumları Yönetimi-I içinde (46-76), T.C.Anadolu
Üniversitesi Yayını No:2631, Açıköğretim Fakültesi Yayını No:1599, 1.Baskı
Eskişehir, Temmuz 2012.
185
YILDIRIM KAPTANOĞLU. Ayşegül. “Sağlık Yönetici ve Örgütleme”, Neslihan
Derin (Ed.)-Cengiz Yakıncı (Ed.), Tıp Fakültesi Öğrencileri için Sağlık
Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon içinde (21-26), İnönü Üniversitesi
Yayınevi, Yayın No 53, Malatya, 2019.
Tezler
186
EKER, Filiz. “Finansal Farkındalık, Finansal Okuryazarlık ve Finansal Erişim
Düzeyleri Üzerine Bir Çalışma: Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Örneği”,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Toros Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2017.
187
KILIÇ, Yunus. “Finansal Okuryazarlık ve Finansal Refahın Belirleyicileri:
Gaziantep ve Çevre İlleri İçin Yapısal Eşitlik Modeli Uygulaması”,
Yayımlanmamış Doktora Tezi. Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
2016.
188
Süreli Yayın
AKHTAR, Shamim and Yanping LİU. “SME Managers and Financial Literacy;
Does Financial Literacy Really Matter?”, Macrothink Institute, Journal of Public
Administration and Governance, 2018 Vol.8, No.3.
189
Study”, OECD Working Papers on Finance, Insurance and Private Pensions, No.
15, Paris, OECD Publishing, 2012.
190
COŞKUNER, Selda. “Linking Financial Management Practices To Financial
Literacy: Evidence From Turkey”, International Journal of Scientific &
Engineering Research, Volume 8, Issue 12, December 2017.
GARG, Neha and Shveta SİNGH. “Financial Literacy Among Youth”, Haryana
School of Business, International Journal of Social Economics, Vol.45, No.1,
2018.
191
HACIOĞLU DENİZ, Müjgan, Kutluk Kağan SÜMER. “Türkiye'de Sağlık Sektörü
ve Sağlık Harcamalarının Büyüme Üzerindeki Etkisinin 2000-2014 Yılları için
Analizi”, International Conference on Eurasian Economies, Kaposvar
Macaristan, Avrasya Ekonomi Derneği, 2016.
HUNG, Angela A., Andrew M.PARKER and Joanne K.YOONG. “Defining and
Measuring Financial Literacy”, Working Paper 708, Rand Labor and Population,
September 2009.
192
International Conference on Contemporary Business, Leura NSW, Australia:
Faculty of Commerce, Charles Stuart University, 21-22 September 2006.
JAKAB, Zsuzsanna. “Presentation: Health 2020: A New Policy For A New Era At
The 14th European Health Forum Gastein”, 6 October 2011, Bad Hofgastein,
Austria.
KNOLL, Melissa A.Z. and Carrie R. HOUTS. “The Financial Knowledge Scale: An
Application of Item Response Theory to the Assessment of Financial Literacy”, The
Journal of Consumer Affairs, Vol.46, No.3, Fall 2012.
193
KRECHOVSKA, Michaela. “Financial Literacy As A Path To Sustainability”,
Trendy v podnikání – vědecký časopis Fakulty ekonomické ZČU v Plzni, UWB
Pilsen,2015.
KRUG, Krug and Charles B. WEİNBERG. “Mission, Money, and Merit: Strategic
Decision Making by Nonprofit Managers”, Vol. 14, No. 3, Spring 2004, pp. 325-
342. Nonprofit Management & Leadership is sponsored by the Mandel Center for
Noprofit Organizations, Case Western Reserve University, Cleveland, Ohio, and
published by Jossey-Bass, San Francisco, California.
LUSARDİ, Annamaria. “Financial Literacy And The Need for Financial Education:
Evidence and İmplications”, Swiss Journal of Economics and Statistics, 2019.
194
ISSN 1871-3351, Max Planck Institute fort he Study of Societies (MPlfG), Cologne,
Vol.19, Iss. 2, March 2018.
195
OECD, “OECD/INFE Core Competencies Framework on Financial Literacy For
Youth”, OECD Publishing, 2015.
196
REMUND, David L. “Financial Literacy Explicated: The Case for a Clearer
Definition in an Increasingly Complex Economy”, The Journal Of Consumer
Affairs Vol.44, No.2., 2010.
ROBB, Cliff A and Ann WOODYARD. “Financial Knowledge and Best Practice
Behavior”, Journal of Financial Counseling and Planning, Volume 22, Issue 1,
January 2011.
SOHN, Sang-Hee, So-Hyun JOO, John E. GARBLE, Seonglim LEE and Minjeung
KİM, “Adolescents’ financial literacy: The role of financial socialization agents,
financial experiences, and money attitudes in shaping financial literacy among
South Korean youth”, Journal of Adolescence, 2012.
197
T.C.Kalkınma Bakanlığı. “Sağlık Hizmetlerinin Etkinliğinin Artırılması ve Mali
Sürdürülebilirlik, 2014-2018 Onuncu Kalkınma Planı”, Özel İhtisas Komisyonu
Raporu, Ankara, 2014.
TAŞ, Dersu. “Sağlık Hizmet Kalitesinin Ölçümüne İlişkin Bir Araştırma”, Sağlıkta
Performans ve Kalite Dergisi, Cilt 4, Sayı 2, 2012.
198
UYANIK, Yücel ve Abdulkadir YÜKSEL. “Türkiye’de Sağlık Harcamalarının
Ekonomik Büyümeye Etkisi: Bir Meta-Sentez Çalışması, Gazi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, Cilt 5 Sayı 12, Ankara, 2018.
WİDDOWSON, Doug and Kim HOİLWOOD. “Financial Literacy and its Role In
Promoting A Sound Financial System”, Reserve Bank of New Zealand:Bulletin,
Vol.70, No. 2.
199
YILMAZ, Volkan ve Nurhan YENTÜRK. “Türkiye’de Sağlık Harcamalarına
Tarihsel Bir Bakış”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları
Merkezi, Kasım 2015.
İnternet
http://sozluk.gov.tr/(29.08.2019)
https://www.kap.org.tr/tr/bist-sirketler (17.06.2020)
https://www.ekodialog.com/istatistik/ozel_stat/es_sirket.html/(24.11.2019)
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/d189b219-fe71-40bf-9754-
6a5f7d0a65eb/KagitParaTarihce.pdf?MOD=AJPERES&CVID= (08.09.209)
https://www.qnbfi.com/new-york-borsasi (08.09.2019)
https://www.borsaistanbul.com/Dosyalar/25yil/index.html (08.09.2019)
https://www.borsaistanbul.com/kurumsal/borsa-istanbul-hakkinda/hakkimizda
(08.09.2019)
200
https://www.teb.com.tr/Document/vadeli-islem-opsiyon-borsasi.pdf (11.09.2019)
http://www.oecd.org/finance/financial-education/measuringfinancialliteracy.htm
(17.08.2019)
https://home.treasury.gov/policy-issues/consumer-policy/financial-literacy-and-
education-commission (17.08.2019)
https://www.fo-der.org/foder-hakkinda/ (29.08.2019)
https://www.teb.com.tr/upload/PDF/aile%20akademisi%20erisim%20endeksi%20
raporu/foe_endeks_rapor_2013.pdf (17.08.2019)
https://www.investmentsolutionsnorthland.co.nz/uncategorized/financial-literacy/
(24.08.2019)
http://www.oecd.org/about/members-and-partners/ (28.08.2019)
https://www.oecd.org/finance/financial-education/INFE-membership-lists.pdf
(28.08.2019)
https://tedmem.org/mem-notlari/degerlendirme/temel-bir-yasam-becerisi-finansal-
okuryazarlik (18.11.2019)
201
https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf (28.09.2019)
https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2018.pdf (28.09.2019)
https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/33116,haber-bulteni---2018-
30092019pdf.pdf?0 (29.12.2019)
http://www.tuik.gov.tr/MicroVeri/HBA_TH_13-14-15/turkce/metaveri/taniim-ve-
kavramlar/harcama-ile-ilgili-taniimlar/index.html (03.11.2019)
https://data.oecd.org/healthres/health-spending.htm (03.11.2019)
http://www.tuik.gov.tr/MicroVeri/HBA_TH_13-14-15/turkce/metaveri/taniim-ve-
kavramlar/harcama-ile-ilgili-taniimlar/index.html
202
TÜİK, Sağlık Harcamaları İstatistikleri
http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1084 (27.12.2019)
http://www.sgk.gov.tr/2018FaaliyetRaporu.pdf (04.01.2020)
https://dosyasb.saglik.gov.tr/Eklenti/31096,turkcesiydijiv1pdf.pdf?0 (04.01.2020)
https://stats.oecd.org/Index.aspx?ThemeTreeId=9 (01.02.2020)
203