You are on page 1of 9

Küçük Çiçekli Yakı Otu

(Prostat Otu)
(Epilobium parviflorum Schreber, Syn. E. menthoides Boiss. and Heldr.)

Prof. Dr. Zeki ÖZER ( Emekli Öğr. Üyesi )


Dr. İ. Özer ELİBÜYÜK (A. Ü. Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Ankara
Öğr. Gör. E Arzu ELİBÜYÜK ( G.O.P. Üniversitesi, Tokat Meslek Yüksek Okulu,
Tokat)

Epilobium parviflorum (küçük çiçekli yakı otu) çok yıllık 20–60 cm boylanabilen
otsu bir bitki olup gövde dik ve dallanmış ince tüylerle kaplanmıştır (Şekil 1). Yapraklar ince
uzun olup 2-6x1–2 cm. boyutlarında, üst tarafta daha fazla olmak üzere tüylü, alt kısımda
yuvarlak ve sapsızdır; çiçekler pembe, taç yapraklar 5–8 mm boyutlarında olup çanak
yapraklar taç yapraklardan 2/3 misli daha uzundur. Çiçeklenme yaz ve sonbahar aylarında
olmaktadır. Stigma 4 lopludur ve kapsüller 5–7 cm uzunluğunda olmaktadır. Yakı otları
nispeten sıcak, gölgeli bölgeleri ve besin maddesince zengin toprakları severler. Özellikle su
kenarlarında ve rutubetli ormanlarda sık rastlanan bu bitki için en uygun toplanma zamanı
çiçeklenme dönemidir (1,2). Batı, Orta Anadolu ve adalarda nadir olmasına rağmen yakı otu
bütün Türkiye'de bulunmaktadır (3).

Şekil 1. Küçük çiçekli yakı otu (Epilobium parviflorum Schreber)


İçeriği ve Etki Şekli: Küçük çiçekli yakı otu özellikle Orta Avrupa’da halk
sağlığında prostat (Şekil 2) rahatsızlıklarının giderilmesinde yıllardır kullanılmaktadır (4). İyi
huylu prostat büyümesi hastalığı (benign prostatic hyperplasia-BPH) özellikle 40 yaş
üzerindeki erkeklerde görülmektedir. Bu yaş grubunda hastalığın görülme sıklığı yaklaşık %
8 olmakta, 90’lı yaşlarda ise oran % 90’lara çıkmaktadır (5).
Yakı otları (Epilobium parviflorum) flavorglycosid’ler ile özellikle kaempferol,
quercetin ve myricetin türevleri içermektedir. Yakı otlarında ayrıca b-sitosterol (Şekil 3),
sitosterol’un değişik esterleri ve sitosterol glucoside’ler (ki bunlar bitkisel sterollerdir) ile
gallic asit türevleri ve ellagitanin’ler de bulunmaktadır. Beta-sitosterollerin gerek tek
başlarına ve gerekse diğer bitkisel sterollerle birlikte iyi huylu prostat büyümesi oluşumunu
engelledikleri (6,7,8) gibi kandaki kolesterol düzeyini kolestreolün emilimine engel olarak
düşürdükleri de bilinmektedir (9,10,11,12). Ellagitanin’ler Epilobium türlerinin ham bitki
özütünde en fazla % 14 kadar bulunabilmektedir. Yakı otlarında bulunan bu macrocyclic
ellagitanin’lerden oenothein A ile oenothein B iyi huylu prostat büyümesinin (BPH)
oluşumunda anahtar rol oynayan 5-alpha-reductase ve aromatase enzimlerinin aktivitesini
engeller, yani iyi huylu prostat büyümesine engel olurlar. 5-alpha-reductase erkeklerde
testesteronu daha etkili (güçlü) bir form olan dihydrotestosterone’a (DHT), aromatase da
testesteronu östrojene dönüştürüp prostat epitelyum ve stroma doku hücrelerinin aşırı
bölünmelerine yol açarak prostat büyümelerine sebep olmaktadır. Oenothein B aynı
zamanda antiviral ve antitümoral etkilere de sahip bulunmaktadır (13,14,15). Ayrıca yakı
otundaki bu maddeler idrar yaparken duyulan ağrı, idrar yapma sıklığının artması, idrar
gelmede gecikme ve idrar kanalı (üretra) ağrıları ve bunlarla birlikte olan kanda beyaz kan
hücrelerinin artması gibi belirtileri de azaltmaktadır (16). Her ne kadar piyasada ticari olarak
satılan sentetik 5-alpha-reductase ve aromatase enzim inhibitörleri olsa da bunların libidoda
(cinsel istek) azalma, ikdidarsızlık, ejakulat hacminde azalma gibi yan etkilerinin olduğu
bilinmektedir (17).
Yakı otu çayları erkeklerde prostat (Şekil 3) büyümesine karşı kullanımının yanı sıra
kadınlarda üriner (boşaltım) sistemi enfeksiyonlarına karşı da kullanılabilmektedir. İdrar
zorluğu çekip sadece idrarı damlayarak gelenlerde belli bir süre (15–20 gün) içildiği zaman
tamamen iyileşme görülebilmektedir. Yine yatak ıslatanlarda ve idrarını tutamayanlara da iyi
geldiği gözlenmiştir. Ayrıca tıbbi tedavinin yanında idrar torbası (mesane) kanserine
yardımcı ilaç olarak kullanılması önerilmektedir (18,19,20.21).
Şekil 2. Bir erkek vücudunda prostat bezinin bulunduğu yer (23)

Şekil 3. Beta sitosterol glikozitin açık formülü (22).


Yan etkisi: Sürekli kullanılması durumunda mide ve bağırsak ağrıları olabilir. Bu
sebepten yılda 1 veya 2 defa 12–15 günlük kür yapılması prostat için ve idrar yolları
rahatsızlığı için yeterlidir (21).
Toplanma: Yakı otu bulunduğu ortama bağlı olarak Mayıs-Temmuz ayları içerisinde
çiçeklenme devresinde toplanıp, gölge bir yerde kurutulmalıdır; ayrıca çok etkili olmamakla
birlikte sonbahara kadar da toplanıp kullanılabilir.
Kullanım şekli: Kurutulmuş veya taze bitkiden bir tutam alınıp çay gibi 10-15 dak.
demlenip, sabah kahvaltıdan önce, akşam yemeğinden 30 dak. önce 12-15 gün süreyle
içilerek bir kür tamamlanır. Çay içilirken isteğe bağlı olarak farklı tatlandırıcılar
kullanılabilir. Yakı otunun 50 yaşını geçen erkeklerde prostat sıkıntısı olsun veya olmasın
yılda bir defa 12-15 günlük kür yapmaları yararlı olacaktır.
Anılar: Yakı otuyla tanışmam Alman bir dostumun prostat rahatsızlığı dolayısıyla
benden bu bitkiyi istemesiyle başladı. O yıl bir çalışma yapmak için Almanya’ya giderken
acele olarak Tokat’taki üniversite lojmanlarının yanından geçen su arkı kenarından
toplayarak götürdüm. Arkadaşım prostat kanserinden ameliyat olmuş ve ilaçların yanında
takviye olarak da yakı otu çayı içmesi önerilmiş. Almanca yazılmış birçok eseri inceleyince
bir hazine bulduğumu gördüm. Yakı otunun çiçeklenme devresinden itibaren sonbahar
sonlarına kadar yaprak ve çiçekleri usulüne uygun kurutulur, bu materyal 12–15 günlük kür
olarak kullanıldığında prostatı, hatta prostat kanserine iyi geldiği bilgisine ulaştım. Dönüşte
25-30 kürlük toplayıp kuruttuğum yakı otlarını şikayeti olanlara çay yapımını da tarif ederek
verdim. Kendilerinden sadece sonucu bildirmelerini rica ettim. İstisnasız hepsi söz
vermelerine rağmen çok azından bilgi alabildim. Zaman zaman bilgi vermeyip rastladıklarım
da ileri aşamada olmamak kaydıyla prostat şikayetlerinin kalmadığını bildirdiler.
Meslekte bir büyüğümüz prostat kanseri tedavisi görüyor; telefonla hal ve hatırını
sordum, tedaviye devam ettiğini söyledi. Ben de bir bitkinin bulunduğunu, halk sağlığında
çay olarak prostat rahatsızlığında kullanıldığını bildirdim, gönderirsem içip içmeyeceğini
sordum -“Olur bir deneyelim”- dedi. 15 gün sonra tekrar telefon ederek -“O ot çok iyi geldi
2-3 paket daha gönderirsen sevinirim, tedavi sonucu idrar tutamama sıkıntım vardı, şimdi
geçti, ottan mı yoksa ilaçlardan mı bilmiyorum?”- dedi; şu anda sağlığı yerinde.
Cumartesi-pazar sabahı gezilerimizin birinde bir vatandaşa rastladım –“Hocam benim çocuk
evlendi, geceleri idrarını tutamıyor, hanımına karşı mahcup, çok utanıyor, senin otlardan bu
çocuğuma yarar bir şey yok mu? Hem sana duacı oluruz, hem de seni görürüz”- dedi. Ben de
–“Çocuğuna yararlı olacak tabii ki ot var, uygun şekilde kullanırsa yararlı olur, duayı anladık
da beni nasıl göreceksin?”- diye sordum. Çocuğu iyi olursa bana hediye getirecekmiş. Uzun
süre sonra tesadüfen gördüğümde –“Hocam, Allah sizden razı olsun çocuğun hiçbir sorunu
kalmadı, hanımla sana bol bol dua ediyoruz.”- dedi. Anlaşılan bu tesadüfle en azından duayı
kurtarmış oldum.
Tokat’ın bir köyünden gelen Hüseyin amcanın olayı da anlatmaya değer. Hüseyin
amcanın prostat sıkıntısı varmış. Benim bitkileri tanıttığımı, bir takım rahatsızlıklar için bazı
bitkileri tavsiye ettiğimi duymuş. Damadına kendisini benimle tanıştırması için rica etmiş.
Damat bey Hüseyin amcayı atlatıp duruyor. Bir gün ziyaretime gelerek hikayesini anlattı ve
benden yakı otu rica etti, mevcut yakı otundan biraz verdim. On beş gün sonra tekrar geldi –
“Hoca efendi tam rahatlamaya başlamıştım ki ot bitti, biraz daha verebilir misiniz?”- diye
ricada bulundu. Ondan sonra gitti bir daha ondan da haber almadım. Herhalde iyileştiği için
arama ihtiyacını duymadı. Bunun dışında yakı otunu kullanıp ta yararı olmadığını söyleyen
çok az kişiye rastladım.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde öğretim üyesi bir arkadaşımın mektubunu sizlerle
paylaşmak istiyorum. “Sayın hocam, sizinle cumartesi ve pazar günleri çevre gezisine katılan
bir arkadaşımdan yakı otunun prostat rahatsızlığında kullanıldığını öğrendim. 1926 doğumlu
olan babam, 25 Eylül 2004 tarihinde prostat teşhisiyle Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma
Hastanesine yatırıldı ve 2 gün sonra kapalı prostat ameliyatı oldu. Aynı tarihte alınan doku
incelemesinde prostat kanseri olduğu anlaşıldı, serbest PSA değeri 10 olarak belirlendi,
idrarını tutamadığı için de altını ıslatıyordu. Doktorlar tarafından yumurtalıkları alınması
tavsiye dilen babam, son çare olarak duyduğu yakı otunu da denemek isteği ile ameliyatın
hemen yapılmasını istemedi.
1. Aralık.2004 tarihinden itibaren eş zamanlı olarak hem iğne tedavisine hem de
küçük çiçekli yakı otu tedavisine başlandı. İğne her üç ayda bir yapılıyor. Küçük çiçekli yakı
otu ise sabah ve akşam aç karnına bir bardak suda demlenerek hastaya içirildi. Bu işlem ayda
on gün olmak üzere her ay tekrarlandı. 20 Şubat 2005 tarihinde yapılan ölçümde serbest PSA
değerinin 2,4 olduğu gözlendi. Ameliyat sonrası idrar açısından hiçbir sıkıntısı yok. İğnenin
yan etkisi olarak zaman zaman gelen ve kısa süren terlemeler var. Şu anda herhangi bir
şikayeti bulunmamaktadır.
Sonuç olarak: Bugün, prostat rahatsızlıkları ülkemizde de 40 yaş ve üzeri erkeklerin
korkulu rüyasıdır. Küçük çiçekli yakı otu prostat rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı
olmakta, ayrıca kadınlarda idrar yolu enfeksiyonlarına karşı da kullanılabilmektedir. Modern
tıbbın müdahalesinden önce yılda bir veya iki defa 10- 12 günlük bir kür büyük faydalar
sağlayacaktır.
Bu ve benzeri sağlık için yararlı oldukları bilinen ve bilimsel olarak da belirli
hastalıların tedavisinde yardımcı oldukları kanıtlanmış birçok bitkinin uygun şekillerde
kullanılması modern tıp uygulamalarına büyük destek olabilmektedir. Bununla birlikte
sağdan soldan duyumlarla ve bilimsel olarak da dayanağı bulunmayan bitkisel ürünlerin
kullanımı da sağlığa büyük zararlar verebilmektedir.

Teşekkür: Konunun hazırlanmasında eleştirilerini esirgemeyen Ingeborg Karsten ÖZER’e


candan teşekkürler.

KAYNAKLAR

1- Aichele, D., 1975. Was Blüht Denn Da? Kosmos Natur Führer (mit 1200 farbigen
Zeichungen, gegliedert nach Blütenfarben) Franckh’sche Verlagshandlung,
Stuttgart.

2- Özer, Z., Önen, H., Tursun, N. ve Uygur, F. N., 1999. Türkiye’nin Bazı Önemli
Yabancı Otları (Tanımı ve Kimyasal Savaşımları ) G.O.P. Üniv. Zir. Fak. Yayın no:
38, Kitap Seri No : 16, Tokat.

3- Davis, P.H., 1972. Flora of Turkey, Vol. 4, 187-188. Edinburgh University Press.

4- Wichtl, M., 1989. In: M. Wichtl (Ed.), Teedrogen, Wissenschaftliche Verlagsgesellschaft


GmbH, Stuttgart, 519-521.

5. Vitalone, A., Bordi, F., Baldazzi, C., Mazzanti, G., Saso, L. and Tita, B., 2001.
Anti-proliferative effect on a prostatic epithelial cell line (PZ-HPV-7) by Epilobium
angustifolium L. Il Farmaco 56: 483-489 .
6. Berges, R.R., Windeler, J., Trampisch, H.J. and Senge, T., 1995. Randomized placebo-
controlled, double-blind clinical trial of beta-sitosterol in patient with benign prostatic
hyperplasia. Beta-sitosterol Study Group. Lancet. 345: 1529-1532.

7- Kirıakidis S., Stathi, S. and Jha, H.C., 1997. Fatty acid esters of sitosterol 3ß-glucoside
from soybeans and tempeh (fermented soybeans) as antiproliferative substances. J.
Clin. Biochem. Nutr. 22.139–47.

8. Wilt, T.J., Mac Donald, R. and Ishani, A., 1999. Beta-sitosterol for the treatment of
benign prostatic hyperplasia: a systematic review. BMU Int. 83: 976-983.

9- Grundy, S.M., Ahrens, E.H. J.R. and Davignon, J., 1969. The interaction of cholesterol
absorption and cholesterol synthesis in man. J. Lipid Res. 1969;10.304–315 [review].

10- Lees, A.M., Mok, H.Y.I. and Lee, R.S., 1977. Plant sterols as cholesterol-lowering
agents: clinical trials in patients with hypercholesterolemia and studies of sterol
balance. Atherosclerosis, 28.325–338.

11- Pelletier X., Belbraouet S. and Mirabel D., 1995. A diet moderately enriched in
phytosterols lowers plasma cholesterol concentrations in normocholesterolemic
humans. Ann. Nutr. Metab., 39:291-295.

12- Jones, P.J., Raeini-Sarjaz, M. and Ntanios, F.Y., 2000. Modulation of plasma lipid levels
and cholesterol kinetics by phytosterol versus phytostanol esters. J Lipid Res.,
41:697-705.

13- Lesuisse, D., Berjonneau, J., Ciot, C., Devaux,, P., Doucet, B., Gourvest, J.F., Khemis,
B., Lang, C., Legrand, R., Lowinski, M., Maquın, P., Parent, A., Schoot, B. and
Teutsch, G., 1996. Determination of oenothein B as the active 5-alpha-reductase-
inhibiting principle of the folk medicine Epilobium parviflorum. J. Nat. Prod. 59(5):
490-492.
14- Ducrey, B., Marston, A., Gohring, S., Hartmann, R.W. and Hosteettmann, K., 1997.
Inhibition of 5 alpha-reductase and aromatase by the ellagitannins oenothein A and
oenothein B from Epilobium species. Planta Med. 63(2): 111-114.

15- Vitalone, A., Bordi, F., Baldazzi, C., Mazzanti, G., Saso, L. and Tita, B., 2001. Anti-
proliferative effect on a prostatic epithelial cell line (PZ-HPV-7) by Epilobium
angustifolium L. Il Farmaco 56 (5-7):483-489.

16. Hiermann, A., Reidlınger, M., Juan, J. and Sametz, E., 1991. Isolation of the
antiphlogistic principle from Epilobium angustifolium. Planta Med., 57(4): 357-60.

17. Rossi, S., (Ed.), 2004. Australian Medicines Handbook 2004. Adelaide: Australian
Medicines Handbook. ISBN 0-9578521-4-2.

18- Diener, H., 1987. Arzneipflanzen und Drogen. Verlag Harri Deutsc, ISBN :3-87144-968-
7, Thun und Frakfurt/ Main.

19- Pahlow, M., 1993. Das grosse Buch de Heilpflanzen, ISBN: 3-7742-3848-0 Graefe und
Unzer Verlag GmbH, München.

20- Treben, M., 1997. Gesundheit aus der Apotheke Gottes. ISBN: 3- 85068- 090- 8
Ennsthaler Verlag, A- 4402, Stegr.

21- Özer, Z., Tursun, N. ve Önen, H., 2004. Yabancı Otlarla Sağlıklı Yaşam (Gıda ve
Tedavi) , 5. baskı, 4 Renk Yayın ve Tanıtım Matbaacılık, ISBN: 975 -8205-08-0,
Ankara.

22. http://www.pdrhealth.com/drug_info/nmdrugprofiles/nutsupdrugs/bet_0236.shtml

23. http://www.phoenix5.org/glossary/prostatitis.html

You might also like