4’üncü Jandarma Genel Komutanı

Korgeneral
Naci Tınaz’ın
Jandarma Subay Okulu’nun İlk Mezuniyet Töreninde
Yaptığı Konuşma

04 Ağustos 1937 günü gerçekleştirilen Jandarma Subay Okulu’nun ilk

mezuniyet töreninde dönemin Jandarma Genel Komutanı Korgeneral
Naci TINAZ tarafından doğaçlama yapılan ve tarihi bir belge niteliği
taşıyan bu konuşma Jandarma Mecmuası’nın 01 Eylül 1937 tarihli
sayısından kısaltılarak alınmıştır.

56 Jandarma Dergisi
Arkadaşlar,
Sizin için şimdi silah başı borusu çaldı. Artık, iş ve
vazife başına gitmek sırası geldi. Adalet yerini bul-
sun diye, hepinize kur’a çektirttim. Maksadım, her-
kesi kendi talihine terk etmekti. Kiminiz Karadeniz
sahillerindeki yerlere, kiminiz Akdeniz kıyılarında-
ki memleketlerimize, kiminiz garp vilayetlerimize,
kiminiz de şark vilayetlerimize gidiyorsunuz. Yani
memleketin dört tarafına dağıtılıyorsunuz.
Birkaç gün sonra gideceğiniz yerde müstakilen bi
kaza jandarma komutanlık vazifesini deruhte edecek-
siniz (üstleneceksiniz).
Buna rağmen, kuvvetli bir irade, devamlı bir gayret ve
ciddiyetle sarılacağınız vazifelerinizde kısa bir zaman-
” Hayatınızın bütün revşinde �döneminde), bir Türk Subayının
şanına layık vasıfları daima göstermeli ve dünyanın en asil, en büyük
bir milletinin Subayları olduğunuzu düşünerek buna göre hayatınızı
tanzim etmelisiniz.”
Arkadaşlar,
Halk sizden şunları ister: Tertemiz bir his, yüksek
ahlak ve karakter, Ordu ve mesleğinizin şerefi ile
mütenasip(uyumlu) bir vakar ve ciddiyet ve nihayet,
asayiş ve huzur.
Sizler, bu arzuların tahakkukuna çok hassas davran-
malısınız. Asil, mert, fedakâr milletimiz, Subayların-
dan bu yüksek vasıfları, vazife ve milletseverlikleri
görmek ister...
Hayatınızın bütün revşinde (döneminde), bir Türk
Subayının şanına layık vasıfları daima göstermeli ve
dünyanın en asil, en büyük milletinin Subayları ol-
duğunuzu düşünerek buna göre hayatınızı tanzim
etmelisiniz.
Bir Jandarma Subayı olmak itibari ile de vazifenizin
mihrakı (temeli), mıntıkanızda, huzur ve asayişin is-
tikrarı olacaktır. Bunun için bir vukuat çıkar çıkmaz
da kendinizi göstereceğinize, kıymet ve meziyetlerini-
zi bir defa daha ispat edeceğinize eminim.
Arkadaşlar,
Sizler, aynı zamanda bütün Cumhuriyet idaremi-
zin de bir nâzımısınız (düzenleyicisiniz). Teftişler-
de gördüm; orman, nüfus, maarif (eğitim), nafıa
(bayındırlık), hülasa (özetle) bütün devlet meka-
nizmasının en kıymetli vidalarını teşkil eden jan-
darmadır.
Bunun için, jandarma subaylığı hakikaten çok şeref-
lidir. Çok da hürmete layıktır. Bu böyle olunca, mu-
vaffak olmanız için size bu tören münasebetle bir defa
daha bazı noktaları hatırlatmak ve bu bakımdan size
birkaç nasihatte bulunmak isterim.
atınıza atlayıp hemen arkasından koşunuz ve mutlaka
içtimai nizamı (sosyal düzeni) bozan o şahsı yakalayıp
adalet pençesine tevdi ediniz.
Böyle yapmaz da rahatınızı fedadan çekinir ve bu işi,
Onbaşınıza terk ederseniz, diğer bir gün ve hatta pek
yakında diğer bir vukuatın zuhuru (baş göstermesi)
mutlaktır. Çünkü sellere set olmayınca onun tahri-
batından kurtulmamak mukadder bir akıbettir (son-
dur). Caniler, suç işlemeği itiyat edenler (alışkanlık
haline getirenler) gevşek tabiatlı Jandarma Subayla-
rından çok haz duyarlar ve gevşeklik nisbetinde fe-
nalıklarının hududunu genişletirler. Bunun için, bu
sıralarda yapılacak şey, bu önemli işinizi maiyetinize
(emrinizdekilere) terk etmek değil, bizzat onunla ne-
ticeye kadar meşgul olmaktır. O zaman, halkın iste-
dikleri, özledikleri huzur ve emniyet tam manası ile
temin edilmiş olur. Bundan başka halk sizden güler
yüz de ister.
Şubat 2022 57
 Halktan biri her hangi bir iş için hükümete gelince ve
dertlerini dökmek için karşınıza çıkınca, onlara güler
bir çehre ve tatlı, şefkatkâr (sevecen) bir dil ile karşı-
lamalı ve onlar için bir himaye kaynağı olduğunuzu
bütün hal ve tavrınızla anlatmalısınız.
Çok defa, haksız isteklerde de bulunabilirler. Bu gibi
hallerde bile hiddet ve huşunetle (sertlikle, kabalık-
la) değil, itidal (ılımlılık) ve sükûnetle hareket etmeli,
onlara hak ve adaletin, kanun ve nizamların doğru ve
rehakâr (kurtarıcı) yollarını göstermek suretiyle mu-
kabelede (karşılıkta) bulunmalısınız.
Bilirsiniz ki hak ve adalet er geç, herkes tarafından
seve seve başta taşınmak istenen bir taçtır. Bunun
için, yanlış bir fikre saplanmış bir vatandaşı, ten-
vir etmek (aydınlatmak), onu dalaletten (sapkın-
lıktan) kurtarmak, ona hakikat ve kanunun halas
(kurtuluş) yolunu göstermek hususunda daima
rehber olmalı ve bu hususta çok hassas hareket et-
melisiniz. Bu gibi zamanlarda sinirlerinize hâkim
olmamak, vatandaşın derdine derman olmamak
demektir ki, bu haller Jandarma Subayına yaraş-
mayan bir durumdur.
”Arkadaşlar, Size diğer bir nasihatim, gittiğiniz yeri çok sevmektir.
Türkiye’nin her yerini cennet telakki �kabul) etmelisiniz ve öyledir de...”
Yurtseverlik, eczayı vatanın (vatan parçasının) her ye-
rini aynı duygu ile sevmek ve benimsemektir.
En ücra yerlerde dahi bulunsanız, orasını bütün kalbi-
nizle sevmelisiniz. Gideceğiniz yer, harap bir yer olarak
görünebilir. Fakat, onu sevdikçe, ona sarıldıkça sizin
o yeri cennet gibi bir hale kalp etmeniz (dönüştürme-
niz) pek mümkündür. Ve bu, sizin elinizdedir. Hiç bir
büyük adam kendini memleketlerinin lüks bir yerinde
yetiştirmiş değildir.
(...)
Arkadaşlar,
Gittiğiniz yerde sizi avlamak isteyenler de yok değil-
dir. Bunlar size hâkim olmak için daima zayıf taraf-
“ Vazifeniz çok mühim ve çok da naziktir. Sizin için her şeyden evvel
düşünülecek şey, dürüst hareket ve vazifeye bağlılık ve mutlaka iyi bir
eser yaratmaktır.”
58 Jandarma Dergisi
Arkadaşlar,
Halkımızın huzur ve rahatını temin ve onları şunun
bunun taarruz ve tasallutundan (sarkıntılığından)
korumak, sizin başlıca vazifelerinizden biridir. Bunu
yapmadıkça, jandarma vazifesini yapmıyor, demektir.
Halk, gadre (haksızlığa) uğramamak ister, hayvanını,
malını emniyette görmek ister, işte, istedikleri bu bir
sürü şeyleri yapmak, temin etmek vazifesi Jandarma-
nındır.
Bundan başka kendinizi muhitinize (çevrenize) sev-
direcek ve saydıracaksınız. Bunun için de yegâne yol,
halka iyi muamele etmek, derdini dinlemek ve insan-
lığa model olmaktır.
Meselâ: Sabah erken atınıza binip şöyle bir dolaşınız.
Herkesten evvel vazifenize ve masanızın başına geliniz
ve yine herkesten sonra dairenizden çıkınız. Bütün iş-
tigalatınızı (çalışmalarınızı) vazifenize hasrediniz (ve-
riniz), o zaman hem herkes tarafından sevilir ve hem
de herkese model olursunuz.
larınızı ararlar. Zinhar (sakın), böyle bir hale düşme-
yiniz. Kendinizi, daima çelik bir kale gibi sağlam ve
metin bulundurmalısınız.(...)
Arkadaşlar,
Gittiğiniz yerlerde kendinize samimi muhit (çevre)
yaratmalısınız. Kıt’alarınıza gidince şunu yapmanızı
tavsiye ederim. Gider gitmez, Kaymakam ve Cumhu-
riyet Müddeiumumisini (Savcısını) ve diğer hükümet
erkânını ziyaret ederek kendinizi takdim edersiniz.
İyi konuşmak, iyi muamele, asil ve terbiyeli bir tavır,
muaşeret (birlikte yaşama) kaidelerinin belli başlı un-
surlarını teşkil eder.
(...)
Arkadaşlar,
Askerlerinizle çok meşgul olunuz.
(...)
Onları takviye etmek, iyi ve olgun birer asker yapmak
için çok çalışmanız, didinmeniz lazımdır. Çünkü,
yetişmemiş, olgunlaşmamış bir Jandarma kütlesi ile
omuzlarınıza yükleneceğiniz vazifenin başarılmasına
imkan yoktur.
Bunların bilhassa yemeklerine, sıhhatlerine çok iyi
bakmak da lazımdır. Bu, kendinize maiyetinizin (em-
rinizdekilerin) sevgi ve itimadını kazandırmak için en
emin ve en kestirme yoldur.
Vakit geçirmek için ata binmeli, ava gitmeli, kitap
okumalısınız. Kitaplarınızı bırakır ve okumayı tesa-
düfe terk ederseniz, o da sizi bırakır ve bilgileriniz siz-
den dehşetli bir surette uzaklaşır. Bunun için idman
gibi buna da düzen veriniz.
Size bir noktayı daha tekrar edeyim, o da, iktisattır.
Yarını, her vakit düşünmelisiniz. Bu, gerek şahsi ve
gerekse ailenizin şerefi için mutlaka lazımdır. İsraf,
bir insanı hiç belli etmeden bir girdaba yuvarlayabi-
lir. Bundan çok sakınınız. Bundan başka, evlenmek
hususunda da çok teenni göstermeniz (akıllı davran-
manız) ve çok düşünmeniz lazımdır.
(...)
Ailenin fenası, vazifeye çok tesir yapar. Mesela, aile
intihabında (eş seçiminde) esas, bir Jandarma Suba-
yı olmanız itibari ile, bulunacağınız hayat şartlarına
uygun olması, mahrumiyetlere tahammül göstermiş
bulunması ve nihayet sizinle her yerde yaşayabilecek
bir arkadaş olabilmesidir.
Mahrumiyetlere mütehammil (dayanıklı), mütevazı
bir hayata alışkın, elinden iş gelir, evinizi çevirebilir
olmasına, sıhhatli ve iffetli bulunmasına çok dikkat
etmeli ve ondan sonra izdivaç hayatına atılmalısınız
(evlenmelisiniz).
(...)
Arkadaşlar,
Bazılarınız Avrupa’yı tercih ediyorsunuz. Doğrudur.
Fakat, her şeyden evvel memleketinizde yetişiniz. Sı-
rası geldikçe size de böyle bir fırsat verilecektir.
Vazifeniz çok mühim ve çok da naziktir. Sizin için
her şeyden evvel düşünülecek şey, dürüst hareket ve
vazifeye bağlılık ve mutlaka iyi bir eser yaratmaktır.
İtiraf etmek isterim ki, her gün masamın başında
bir çok şikayetler, ihbarlar alıyorum. Bunların yarısı
hakikat olmasa bile bir kısmı hadiselerle tahakkuk
ediyor ki doğrudur.
Yürürken, ara sıra dönüp arkanıza ve bırakılan iz-
lere bakmak, yani daima müteyakkız (uyanık), da-
ima tedbirli olmak, vazifeye bağlı kalmak, kanun,
nizam, talimat ve emirlere harfiyen riayetkar bu-
lunmak herkes için ve bilhassa bir Jandarma Subayı
için pek lâzımdır. Bütün muvaffakiyetlerin (başarı-
ların) sırları burada toplanır.
Size son sözüm, sizler Cumhuriyetin ilk yadigarla-
rı, ilk mahsulüsünüz. Sizden çok işler bekliyoruz.
Muvaffak olacaksınız. Ümidim vardır. Bunu sizden
temenni eder ve muvaffakiyetler (başarılar) dile-
rim.
4’ÜNCÜ
JANDARMA GENEL KOMUTANI
KORGENERAL A. NACİ TINAZ
P.1320-3 (1904)
Korgeneral TINAZ; 1882 yılında Serfiçe’de
(Günümüzde Yunanistan’ın Kozani iline
bağlı Servia ilçesidir. Osmanlı döneminde,
Manastır Vilayetine bağlı bir sancaktı.)
doğdu, 1904 yılında Teğmen rütbesi ile
Harp Okulu’nu bitirdi. 1905 yılında
girdiği Harp Akademisi’ni 1907’de bitirerek
kurmay oldu. Çeşitli birlik ve karargâhlarda
görev yaptıktan sonra, 10 Ocak 1922’de
Anadolu’ya geçti. Yarbay rütbesi ile 15’inci
Tümen Komutanlığı, Albay rütbesi ile 6’ncı
Kolordu Komutanlığı Vekilliği yaptı. 1926
yılında Tümgeneralliğe (Mirliva) ve 1930
yılında Korgeneralliğe yükseldi. Tümgeneral
rütbesi ile 6’ncı Kolordu Komutanlığı, Milli
Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı, 4’üncü
Kolordu Komutan Vekilliği; Korgeneral
rütbesi ile 4’üncü Kolordu Komutanlığı
görevlerini yürüttü. 03 Eylül 1935 tarihinde
atandığı Jandarma Genel Komutanlığı
görevinden 29 Aralık 1939 tarihinde kendi
isteği ile emekli oldu.
Balkan, Birinci Dünya ve Kurtuluş
Savaşlarına katıldı. 25 Kasım 1964 tarihinde
vefat etti. Ankara’da Devlet Mezarlığı’nda
toprağa verildi.
Şubat 2022 59