You are on page 1of 216

Bu kitabın her hakkı saklıdır ve MİRAY EĞİTİM

HİZMETLERİ YAYINCILIK İNŞ. TUR. SAN. VE TİC. LTD.


ŞTİ.’ne aittir. 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre
kitabın düzeni, metni, soru ve şekilleri kısmen de olsa
hiçbir şekilde alınıp yayımlanamaz, otokopi ya da
başka bir teknikle çoğaltılamaz.

ISBN: 978 - 605 - 9529 - 71 - 6


Yayıncı Sertifka No: 41263

YAYIN YÖNETMENİ / KOORDİNATÖRÜ BETÜL BİBEROĞLU

YAZAR UYGUR MELEK

YAYIN EDİTÖRÜ AYŞE İPEKÇİ GÜLTEKİN

DİZGİ / GRAFİK AYDIN YAYINLARI DİZGİ BİRİMİ

BASIM YERİ ERTEM BASIM LTD. ŞTİ. / 0312 640 16 23

www.aydinyayinlari.com.tr

0312 418 10 02 • 0850 577 00 71 0312 418 10 09

0533 051 86 17 aydinyayinlari aydinyayinlari

info@aydinyayinlari.com.tr

*****
İSTİKLÂL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl.
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl.

Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:


Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım;
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar?
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın; Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Âkif ERSOY


GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu
hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve hâricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mec-
buriyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân
ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada
emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün
tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten

daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaet ve dalâlet ve hattâ hıyanet
içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Mil-
let, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Mustafa Kemal Atatürk


ÖN SÖZ

Sevgili Genç,

Sen sandığından çok daha azlasısın! Geleceğin mimarı, bir bütünün parçasısın. Bireysel olarak kendini ne kadar
geliştirirsen geleceğe en büyük, en güzel katkıyı sağlamış olacaksın. Bu yolda ilk hedein; kendini iade edebilen,
iletişim kurabilen, bilgi ve teknolojiyi hedeferi doğrultusunda kullanabilen bir birey olmak olmalı. Bütün bunları
yaparken insana, düşünceye, ahlakî değerlere ve kültürel mirasa saygılı olmalı ve bu değerleri yaşatmalısın. Bütün
bu beceri ve değerlere sahip olabilmek için yapacağın yegane şey aldığın eğitim ve öğrenimi doğru şekillendirebil-
mek. Bu yolda yazarlarımızın çok boyutlu düşünüp planlayarak hazırladıkları bu kitabın eğitim – öğrenim hayatına
sağlayacağı en küçük katkı bile bizi son derece mutlu edecektir.

Değerli Öğretmenler,

Geleceğimizin teminatı gençlerin yukarıda belirttiğimiz nitelikte bireyler olarak yetişmeleri kuşkusuz önce ai-
lelerinin sonra da sizlerin katkılarıyla gerçekleşecek. Bu kutsal görevde başarınızın sırrı başta insanî değerleriniz
olmak üzere yöntem ve teknikleriniz olacaktır. Bu büyük sorumluluğu gerçekleştirme yolunda elinizdeki bu kaynak
belki çok küçük bir etken olacak ancak küçük adımların büyük yeniliklerin habercisi olduğu düşüncesiyle AYDIN
Yayınları olarak AYDIN Nesiller yetiştirme yolunda daima yanınızda olacağımızı bilmenizi isteriz.

Küçük adımlarınızla büyük değişimlere katkı sağlamanız dileğiyle…

AYDIN YAYINLARI AİLESİ


İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM: FELSEFEYE GİRİŞ
Felsefeyi Tanıma........................................................................................................... 9

Felsefeyle Düşünme.................................................................................................... 19

2. BÖLÜM: FELSEFENİN TEMEL KONULARI VE PROBLEMLERİ


Varlık Felsefesi ............................................................................................................ 31

Bilgi Felsefesi .............................................................................................................. 41

Bilim Felsefesi ............................................................................................................. 51

Ahlak Felsefesi ............................................................................................................ 61

Din Felsefesi ................................................................................................................ 71

Siyaset Felsefesi.......................................................................................................... 81

Estetik Ve Sanat Felsefesi .......................................................................................... 91

3. BÖLÜM: FELSEFE TARİHİ


MÖ 6.yy - MS 2. yy Felsefesi...................................................................................... 103

MS 2.yy - MS 15. yy Felsefesi .................................................................................... 123

15. yy - 17. yy Felsefesi .............................................................................................. 143

18. yy - 19. yy Felsefesi .............................................................................................. 163

20. yy Felsefesi ........................................................................................................... 183

Felsefe Terimleri Sözlüğü .......................................................................................... 203

Cevap Anahtarı ........................................................................................................... 209


1. BÖLÜM

FELSEFEYE GİRİŞ
TEST 1 Felsefeyi Tanıma 1

1. Aynı soruyu iki filozofun birbirin- 4. Felsefe öğretmeninin öğrencilerine yönelttiği, “ Bir
den çok farklı şekilde yorumlaması toplumda felsefi düşüncenin gelişmesi için gerekli
normaldir. Fakat aynı filozofun bir
görüşünde çelişkili cevaplara yer
şartlar nelerdir?” sorusuna öğrenciler şu şekilde ce-
vermesi normal karşılanmayacaktır. vap vermişlerdir:
Düşüncelerinde çelişkiye düşmüş
bir kişinin ortaya koyduğu fikirler fel-
sefi nitelik taşımayacaktır.
Refah düzeyinin gelişmiş ol-
ması
Bu durum felsefi düşüncenin hangi temel özelli-
Ada
ğini vurgulamaktadır?

A) Birleştirici olma B) Sorgulayıcı olma


Düşünmeye ayrılabilecek boş
C) Öznel olma D) Tutarlı olma zaman

E) Genel olma Burak

Özgür düşünce ortamının bu-


lunması
Yiğit
2. • Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayaca-
ğını gösterir.
Akla dayalı düşüncenin devre-
• Ön yargılardan kurtulmayı ve hoşgörülü olmayı
ye girmesi
sağlar.
AYDIN YAYINLARI

Elif
• Toplumdaki herkesin fikirlerini özgürce ifade et-
mesinin gerekliliğini anlatır. Mitsel düşüncenin güçlü ve ge-
Verilenlerin, aşağıdaki sorulardan hangisinin lişmiş olması
cevabı olduğu söylenebilir? Ayşe Naz

A) Felsefi bilginin doğruluğu kanıtlanabilir mi? Buna göre, öğretmenin sorusunu cevaplayan
B) Felsefi bilgi birikimsel olarak ilerler mi? öğrencilerden hangisinin cevabı hatalıdır?

C) Daha rahat ve konforlu bir yaşam mümkün mü? A) Ada B) Ayşe Naz C) Yiğit
D) Evreni bir bütün olarak açıklayabilir miyiz? D) Burak E) Elif
E) Felsefeye neden ihtiyaç duyarız?

3. İlk filozoflar dış dünyaya baktıklarında öncelikle bir 5. Bilgi üretme ve ürettiği bilgiyi aktarabilme yetisi ile
çokluk gözlemlemişlerdir. Bu nedenle ilk filozoflar diğer varlıklardan ayrılan insan, aynı zamanda bu
doğa filozofları olarak adlandırılmışlardır. Onlar özelliği üzerinde düşünme niteliğine sahiptir. Bilgi-
madde dünyasında, nesnenin en son bölünemeye- nin değeri, nelerin bilgi nesnesi olabileceği, gerçek
cek bileşkesini araştırıyorlardı. bilgi ile bilgi sanılanı neyin ayıracağını bilen yine
Bu parçaya göre felsefenin ilk ortaya çıkan alt insandır.
dalı aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada felsefenin hangi alt dalı vurgulan-

A) Etik B) Estetik mıştır?

C) Ontoloji D) Epistemoloji A) Ontoloji B) Etik C) Estetik

E) Siyaset felsefesi D) Epistemoloji E) Bilim felsefesi

9
Felsefeyi Tanıma

6. Eski felsefenin çıkışı, mitolojinin toplumsal bilincin 9. Bilgelik vardır, çünkü insan soyu için yaşamsal
üzerinde hâlâ egemen olduğu, sınıflı toplumun olu- önem taşıyan yanıtlanması gereken büyük sorular
şum dönemiyle çakışmaktadır. Gerçekten, ilk filo- vardır; bu sorular insanların zihninde biçimlenir ve
zoflar, geleneksel mitolojik dünya görüşüyle çatış- yanıtlanmadan bırakılamaz. Yanıtlar hazır ve tam
maya girdikleri için filozof idiler. bir çözüm sağlamasa bile, her zaman daha geliş-
miş soruların doğru olarak ortaya konulmasına ve
Bu durum felsefenin aşağıdaki özelliklerinden
böylece de, er geç ortaya çıkması kaçınılmaz olan
hangisiyle açıklanabilir?
çözüme yardım ederler.
A) Eleştirellik B) Evrensellik
Bu parçada;
C) Refleksiflik D) Temellendirilebilirlik
I. felsefede soruların yanıtlardan daha önemli ol-
E) Bütünsellik ması,
II. soruların yeni sorulara temel oluşturması,
III. felsefede aynı konuda çok sayıda farklı fikirle-
rin birikmesi
durumlarından hangileri dile getirilmiştir?
7. Fransız maddecilerinin öğretisine göre, felsefi bil- A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
gelik soğukkanlı bir düşünüş ve olup bitenin değer-
D) I, II ve III E) Yalnız III
lendirilmesinden ibaret olmamalıdır. Çağrısı militan
olmalı; geçmişe, tiranlığa, bilgisizliğe ve tembelliğe
kölecesine tapınmayı açığa vurmalı, hakikati, in-
AYDIN YAYINLARI

sanlığı ve mutluluğu yaymalı, insan yaşamının akıl-


cı biçimde yeniden düzenlenmesini geliştirmelidir.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- 10. Felsefenin ortaya çıktığı dönemin hemen öncesin-
maz? de bilgelik, Tanrılara (en azından onların kimilerine)
atfediliyordu. Bilgelik Tanrıçası olarak Athena'ya
A) Bilgelik, aklı dışlayamaz.
tapılıyordu. Onun heykelleri, ayaklarına tünemiş bir
B) Bilgelik, temeline sorgulamayı almalıdır. baykuşla birlikte yapılırdı; baykuş, herhâlde karan-
C) Bilgelik, bitmek bilmez bir hakikat arayışıdır. lıkta görebildiği içindir ki, kutsal bir kuş kabul edi-
D) Bilgelik, salt mantığa indirgenebilir. liyordu. O zamanlar insanların bilgelik olarak gör-
E) Bilgelik, bilgisizliğe açılmış bir savaştır. düğü şey, bilmedikleri ya da anlayamadıkları şeyler
konusunda bilgi sahibi olmak, özellikle kehanetti.
Mitolojiye göre, Tanrılar kehanetlerle, öbür seçkin
kişiler ise bilgelikle donatılmıştı. Tüm seçkin insani
erdemler gibi bilgelik de Tanrıların armağanıydı.
Buna göre, sözü edilen dönemdeki "bilgelik" an-
layışı, felsefenin anlayışından hangi açıdan ay-
8. "İyi de ne, kötü ne ki! Benim kendi işim, ben kendi- rılmaktadır?
mim, ben kendim de ne iyiyim ne kötüyüm. İyinin de
kötünün de benim için anlamı yoktur." A) Bilginin peşinden koşmakla

Bu parçada Stiner, felsefe alt dallarından hangi- B) Bilgeliği bir sevme biçimi olarak görmekle
sinin temel kavramlarını sorgulamaktadır? C) Bilgiye sahip olduğuna inanmakla

A) Etik B) Estetik C) Ontoloji D) Bilmeyi laik bir insan etkinliği kabul etmekle

D) Epistemoloji E) Metafizik E) Bilgeliği ulaşılabilecek bir hedef olarak görmekle

10
TEST 1
2 Felsefeyi Tanıma 2

1. Felsefe özel bir bilgi alanıdır. Onu başlıca bilgi alan- 4. Felsefe, sahici yanıtlar vermeden önce, yanlış ya-
larından ayıran nitelikler, sorduğu sorular ve yanıt- nıtların onu inandırmamasının nedenlerini açıklığa
larını verme şeklidir. Din gibi dogmaya yaslanmaz, kavuşturmalıdır. Düşünüp tartıştıktan sonra bilmek
bilim gibi kesinlik iddiası taşımaz, teknik gibi kolay- başka bir şeydir, hiç kimsenin düşünmeye zorlan-
laştırmanın peşinden koşmaz, sanat gibi güzellik mamak için tartışmaya açmadığı bir bilgiyi benim-
ideali aramaz. Yine de sıralanan tüm bilgilerle ortak semek başka bir şeydir. Bilgiye ulaşmadan önce
yanları vardır. felsefe yapmak, başkalarının yanlışlarını yinele-
Aşağıda verilen bilgi alanlarına ait niteliklerden mekten kendini korumaktır.
hangisi felsefenin de paylaştığı bir nitelik değildir? Parçada felsefenin;

A) Din – Varoluşun kaynağını açıklama I. temellendirilebilirlik,

B) Sanat – Yaratıcılık içerme II. eleştirellik,

C) Bilim – Varlığı anlama ve açıklama III. evrensellik,

D) Teknik – Yaşamı kolaylaştırma IV. tutarlılık,

E) Bilim – Evrensel bilgi üretme V. kavramsallık


niteliklerinden hangisinin sözü edilmemiştir?

A) I ve II B) I, II ve III C) I, IV ve V
2. Düşünmek onaylamaktan çok karşı çıkmayı düşün- D) II, III ve IV E) III, IV ve V
dürür bize. Gerçek anlamda düşünebilen insan ha-
yır demeyi alışkanlık edinmiş insan değildir ama ge-
rektiğinde kesin bir biçimde hayır diyebilen insandır.
AYDIN YAYINLARI

Parçada sözü edilen "hayır deme" eyleminin fel-


sefedeki karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öznellik B) Evrensellik
C) Eleştirellik D) Kavramsallık
E) Kümülatiflik
5. Avutucu peri öykülerinin desteği olmaksızın yaşa-
mak istiyorsak felsefeye ihtiyacımız var. Felsefenin
3. B. Russell şöyle diyor: sorduğu soruları unutmamız ya da onlara, üzerinde
kuşku duyulmayan karşılıklar bulduğumuz yolunda
Bütün kesin bilgi bilime, kesin bilgiyi kendimizi kandırmamız iyi olmaz. Ortada bir kesin-
aşan dogmalar tanrıbilime ilişkindir.
lik olmaksızın, çekinmelerle felce uğramaksızın na-
Fakat tanrıbilimle bilim arasında her
iki bilimin de saldırısına açık bir tam- sıl yaşayacağımızı öğretmek, çağımızda kendisiyle
pon bölge bulunmaktadır. İşte bu uğraşanlara, felsefenin yapacağı belki de en belli
tampon bölge felsefedir.
başlıca yardımdır.
Buna göre, felsefenin kişi yaşamında etkili olur-
Buna göre; ken aşağıdakilerden hangisini mümkün kılacağı
I. refleksiflik, söylenemez?
II. özü sorgulama,
A) Gerçeklerle yüzleşmeyi sağlama
III. bütünsellik
B) Temele alınan ilkeleri her yönüyle sorgulama
verilenlerden hangileri, din ve bilimde olmayıp,
C) Dogmatik kabullerden uzak tutma
yalnızca felsefede bulunan özelliklerdir?
D) Belli doktirinlere ön kabulle bağlanma
A) Yalnız I B) I, II ve III C) Yalnız II
E) Nasıl yaşanabileceği konusunda seçenek sunma
D) II ve III E) Yalnız III

11
Felsefeyi Tanıma

6. Filozoflar zorunlu olarak köktenci insanlardır. Her 8. "Phedon, tek başına yaşayan dalgın, şaşkın halli
konuda temel nedenlere inmek ve her sorunu bütün bir adamdır. Hep başkalarının söyledikleriyle yeti-
boyutlarıyla ele almak köktencinin vazgeçilmez tu- nir. Onların düşüncesine uyar. Oturması istendiği
tumudur. Çünkü kökler gövdeyi koşullar ve açıklar, zaman sandalyenin ucuna ilişir..."
köke inmek eksiksiz kavramanın baş koşuludur. La Bruyere parçada bahsettiği kişide, felsefenin
Parçada söz edilen "köke inme" benzetmesini özelliklerinden hangisinin olmamasına dikkat
aşağıdaki felsefi niteliklerden hangisi karşılar? çekmiştir?

A) Öznellik B) Özü sorgulama A) Kümülatif B) Eleştirellik


C) Kümülatiflik D) Bütünsellik C) Tutarlılık D) Temellendirme
E) Refleksiflik E) Akıl ve mantığa dayanma

9. 20. yüzyılın önemli filozoflarından Bertrand Russell


"Biraz felsefe herkese gereklidir ama en düşünce-
sizlere değil. Bilgi olmayınca felsefenin aptalca ola-
cağı neredeyse kesindir. Bunun sonucunda insan
7. Sokrates Yunanlılığını, Kant Almanlığını, Rus- soyu, rekabet eden fanatik gruplara ayrılır. Her grup
sell İngilizliğini aştığı ölçüde, dünyalı ve filozof kendi saçmalığının kutsal doğru, karşı tarafınkinin
olmuşlardır. Demek ki filozof olmak için yapıla- yoldan çıkma ya da sapkınlık olduğuna iyice ikna
cak şeylerden biri, dünyanın bütün sorunlarına olmuştur" diyordu.
AYDIN YAYINLARI

ve tüm düşünce birikimine sahip çıkmaktır. Filo-


Russell'ın görüşlerinden yola çıkarak aşağıdaki
zoflar bu yüzden kendilerini iyi tanıyan, anlayan
yargılardan hangisinin doğru olduğu söylenebilir?
ve kendilerine ihtiyaç duyan bütün insanların or-
A) Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamayız.
tak değerleri olmak durumundadırlar.
B) Mutlak doğrulara ulaşmak mümkündür.
C) Felsefeye ilkeli bir hayat sürebilmek için ihtiyaç
duyarız.
D) Felsefeyle zıt duyguların dengesini sağlarız.
E) İnsan kendisinden ne yaratırsa ondan ibarettir.

10. Batı felsefesinde ilk filozof Thales, "Evrenin ana


maddesi nedir?" sorusuna "su" yanıtını verirken
filozoftur. Aynı zamanda evrendeki doğal değişme-
Bu parçada anlatılan durum felsefi düşüncenin lerle ilgili olarak "güneş tutulmasını" önceden haber
hangi özelliği ile ilgilidir? verirken de bir astronomdur.
A) Felsefe eleştirel bir tutum olarak ortaya çıkar. Bu parçayı özetleyen yargı aşağıdakilerden

B) Felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. hangisidir?

C) Felsefi düşünce sistemli ve tutarlı bir düşüncedir. A) Felsefe tutarlı bir etkinliktir.

D) Felsefede sürekli bir soruşturma olduğu için ol- B) Bilimdeki gelişmeler felsefeyi etkiler.

muş bitmişlik yoktur. C) Başlangıçta felsefe ile bilim iç içedir.


E) Felsefi düşünce tüm insanlığı hedef alan ve D) Felsefede önemli olan sorulardır.
kendini insanlığa sunan evrensel bir bilgidir. E) Bilimin yargıları kesindir.

12
TEST 1
3 Felsefeyi Tanıma 3

1. Thales'in öğrencisi Anaximandros'a göre yer, Tha- 3. Her gün nedenler üzerinde konuşu-
les'in düşündüğü gibi düz tepsi biçiminde değildir; ruz ama neden nedir? Sayılar kulla-
o, bir silindir, bir yuvarlak, bir sütun olarak durur. nırız ama sayı nedir? Adaletten söz
ederiz ama adalet nedir? Zamanda
Gök de yerin etrafında döner. Yer, önce denizle önce ve sonradan söz ederiz, iyi
kaplı idi, yeryüzünde ilk meydana gelen canlılar da, ama zaman nedir? Bu soruların so-
suda yaşayan, balık gibi yaratıklardı. Bu iki filozof rulması felsefi anlamda önem taşır.
arasındaki karşıtlık felsefe için sorun değildi, çünkü
bunlar onu zenginleştiriyordu. Dersine bu sözlerle başlayan öğretmenin açık-
Bu parça aşağıdakilerden hangisini destekler lamasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
niteliktedir? A) Kavramların çözümlenmesiyle karışıklığın ön-
A) Felsefede önemli olan önceki görüşlerin izinde lenebilmesi
gitmektir. B) Öznel görüşlerin ortaya çıkmasının engellen-
B) Felsefe birikerek ilerleyen bir süreçtir. mesi
C) Ortaya atılmış karşıt görüşler felsefeyi besle- C) Dogmatik bir tavır içine girilmesi
mektedir. D) Fayda amacı güderek sorgulama yapılması
D) Felsefe önceki görüşlerin olduğu gibi ele alın- E) Geçmişin daha iyi anlaşılabilmesi
masına dayanır.
E) Felsefe insanların kabullerinden yola çıkar. 4. Şüphenin ve sorgulamanın riskinden, zaman za-
man kaygıya yol açabilen yapısından kaçan in-
sanlar, çoğu zaman alışkanlıklara bel bağlarlar.
AYDIN YAYINLARI

Böylece çoğu zaman bireyselliklerini yitirip kollektif


kimliklerine bağlanırlar.
2. Bu durumu yaşayan bir kişinin aşağıdaki davranış
Felsefi anlamdaki "Nedir?" so- kalıplarından hangisine sahip olması beklenir?
rusunu da başka alanlarda so-
A) Farklı düşünce tarzlarına açıktır.
rulan nedir sorusundan ayırmak
gerekmektedir. Günlük hayatta B) İdeolojiye, grup ya da kitleye sığınmaya ihtiyaç
kullanılan “Nedir?” sorusu, ge- duymaz.
nelde bir nesnenin adını öğren- C) Dogmatik kalıpların cenderesine sıkışır.
meye yöneliktir: “Bu nedir?” D) Özgürce karar verir.
gibi. Yine başka bir nedir sorusu da bıkkınlık belirtir:
E) Sorgulayıcı bir tavır takınır.
“Nedir senden bu çektiğim?” gibi. Felsefe soruları
ise bir ad bildirme çağrısı değildir. “Ruh nedir?” diye
sorulduğunda adı bilinen bir şey sorulur. Aslında
burada bilinmek istenen ruhun adı değil, ruha ilişkin 5. "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin an-
başka şeylerdir. layabildiği kadardır."
Nermi Uygur’un bu sözlerini dikkate aldığımız- Mevlana

da, “Nedir?” sorusunun aşağıdakilerden hangi- Mevlana'nın bu sözü ile felsefe arasında aşağı-
sine yönelmiş olduğu sonucuna ulaşırız? daki ilişkilerden hangisi kurulabilir?

A) Özelliği bilmeye A) Felsefe ve bilim ilişkisi

B) Özü sorgulamaya B) Felsefe ve yaşam ilişkisi

C) Sözlük anlamını öğrenmeye C) Felsefe ve dil ilişkisi

D) Yorum yapmaya D) Felsefe ve sanat ilişkisi

E) Kanıt getirmeye E) Felsefe ve siyaset ilişkisi

13
Felsefeyi Tanıma

6. Romalı filozof Cicero, Sokrates'le ilgili şöyle söylemiş- 9. Felsefi düşünen, her şeye sorgulayarak felsefi bir
tir: "O, felsefeyi gökyüzünden dünyaya indirip şehirler- tutumla yaklaşan insan, bu anlamda, hayatı ıskala-
de barındırdı. Felsefeyi evlere sokup insanları hayat ve mayan insandır; o, hayatın yüzey tabakasının öte-
töreler, iyilik ve kötülük üzerine düşünmeye zorladı." sine nüfuz edebilen bir kişidir.
Cicero bu görüşleriyle aşağıdakilerden hangisi- Paragrafta "yüzey tabakasının ötesine nüfuz edebil-
ni vurgulamaktadır? mek" ile vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sokrates, akademik nitelikteki sorunlardan çok A) Özü sorgulama
insan yaşamı ile ilgilendi.
B) Olanı inceleme
B) Sokrates kimseye bir şey öğretmek peşinde olmadı.
C) Varsayımsal yaklaşma
C) Sokrates inandığı doğruyu kendi hayatının
D) Kesinlik içermeme
önüne koydu.
E) Yüzeysel yaklaşma
D) Sokrates insanların ne kadar az bildiğini söyle-
yecek cesaretteydi.
E) Sokrates bilgimizin temelini bulmanın önemli
bir şey olduğunu düşünüyordu. 10.
Üç tür aristokrasi vardır; birincisi
yaş ve kıdem, ikincisi servet, üçün-
7. "Bence, varsayım yoluyla dünya cüsü akıl ve bilgidir. Bunlardan en
görüşümüzü genişletmek felsefenin değerlisi ve şereflisi üçüncüsüdür.
sağladığı yararlardan biridir. Aynı
ölçüde önemli olan bir başka yararı
AYDIN YAYINLARI

da bize, bildiğimizi sandığımız şey-


Schopenhauer bu görüşleriyle, felsefenin alt
leri bilmediğimizi göstermesidir."
dallarından hangisinin önemine dikkati çekmek-

Parçadaki gibi düşünen birisi aşağıdaki sorular- tedir?

dan hangisine cevap vermiş olabilir? A) Etik B) Epistemoloji


A) Felsefe nedir? C) Estetik D) Metafizik
B) Felsefe ile bilim arasındaki fark nedir?
E) Ontoloji
C) Felsefenin işlevi nedir?
D) Felsefenin yönetimi nedir?
E) Felsefe niçin bütün bilimlerin anasıdır?
11. "Kara Balık yorulmuştu, amaçsız gezinmekten sıkıl-
mıştı. Boşuna ileri geri gidip gelmekten yaşadığı ır-
8. Giton, yaptığı iyiliklerin söylenmesinden büyük zevk
maktan ibaret değildi bu evren. Yollara düşmeliydi,
duyan bir adamdır. Daima kendisine önem verilmesi-
çok geçmeden uzaklarda olup bitenleri öğrenmeliy-
ni ister. Yürürken yanındakilerin de yürümesini, dur-
di durup dinlenmeden."
duğu zaman onların da durmasını ister. Konuşmak
istediği zaman, sözü kesilmeden dinlenmeli, düşün- Samed Behrengi'nin eserindeki Küçük Kara
cesi kabul edilmeli, yalan söylese inanılmalıdır. Balık'ın tavrı ile felsefe arasında nasıl bir bağ-

La Bruyere'nin anlattığı Giton karakterinin fel- lantı kurulabilir?


sefi düşüncenin hangi özelliğine sahip olmadığı A) Felsefe bitmeyen merak hâlidir.
öncelikle vurgulanmıştır? B) Felsefe refleksiftir.
A) Evrensellik B) Bütünsellik
C) Felsefe kümülatiftir.
C) Birleştiricilik D) Varsayımsallık D) Felsefe öznel bir etkinliktir.
E) Sorgulanabilirlik E) Felsefe olanı olduğu gibi ele almadır.

14
TEST 1
4 Felsefeyi Tanıma 4

1. Felsefe için; 3. Felsefi sorular, doğası gereği, onlar karşısında,


"Felsefesiz bir yaşam düşünüle- kendiniz için ve kendi başınıza şaşırıp afallamak
durumunda kaldığımız sorulardır. Ve bir cevabın,
mez."
o kendi düşüncenizin ürünü olmadıkça, kendi dü-
Sokrates şünmemiz yoluyla ortaya çıkmadıkça, hiçbir değeri
"Felsefe ruhun kendisiyle yaptığı yoktur.

sessiz bir diyalogdur." Buna göre;


I. Felsefede sorular cevaplardan daha önemlidir.
Platon
II. Felsefe düşünceleri değil, düşünmeyi öğren-
"Her insan doğası gereği öğren-
meyi gerektirir.
meye yatkındır."
III. Felsefede ilerleme değil, aynı konuda farklı dü-
Aristoteles şüncelerin birikimi vardır.

cümlelerini kullanmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

Bu tanımları dikkate alarak felsefeye dair aşağı- A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II


dakilerden hangisi söylenemez? D) II ve III E) Yalnız III
A) Anlamak isteyen insanın, zorunlu ihtiyacıdır.
B) İnsanın kendisini tanımasına yardımcı olur.
4. Büyük düşünürler arasında yer alan Sokrates, en
C) Filozoflar tarafından farklı şekillerde tanımlanabilir. çok bilme ihtiyacı duyduğumuz şeyin, doğanın nasıl
D) İnsanın tüm sorunlarına çözüm üretebilir. işlediği konusu değil de nasıl yaşamamız gerektiği
AYDIN YAYINLARI

E) İsteyen herkesin öğrenebileceği bir etkinliktir. hususu olduğunu ve dolayısıyla, bizim öncelikle ve
büyük ölçüde ahlaki problemleri ele almaya ihtiyaç
duyduğumuzu öne sürmüştü.
Buna göre, felsefede öncelikle ele alınması ge-
reken alan aşağıdakilerden hangisidir?
2. Felsefede önemli olan şey, arayış ve araştırma
sürecidir, bununla birlikte bu süreç, nereden çıkıp A) Ontoloji B) Etik
nereye vardığımıza ilişkin sağlam bir bilgi ile takip C) Epistemoloji D) Metafizik
edilmelidir. Başka bir deyişle, kabullerimiz ve inanç-
E) Estetik
larımız sürekli bir sorgulamaya tabi tutulduğu için
"sonuçlar"ın özel bir statüsü yoktur. Onlar, daha
sonraki araştırmalara giden yolda, bir yapı iskelesi
5. Felsefenin basit bir yöntemi vardır. Araştırmak ve
olmaktan öteye gidemezler.
kurgulamak. Filozofun araştırma laboratuvarı kendi
Bu durumda felsefi eylemle ilgili olarak aşağıda- zihnidir; filozofun başlangıç verisi zihnindeki soru-
kilerden hangisi söylenemez? lar, söylenmiş ya da yazılmış sözcüklerle sonunda
A) Ulaşılan her çözüm yeni bir sorunun çıkış nok- berraklaşmış öznel gerçekliklerdir.
tasını oluşturur. Buna göre;
B) Kullanılan akıl yürütmenin dayandığı temeller I. düşünme,
belirleyicidir. II. soru sorma,
C) Önyargılar ve önkabuller elde edilecek sonucu
III. kişisel sonuç oluşturma
etkilerler.
eylemlerinden, hangileri felsefede yer alır?
D) Amaç kabul edilebilir bir sonuç üretebilmektir.
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
E) Sorgulamalarda önemli olan cevabın yeni soru-
lara yol açmasıdır. D) II ve III E) I, II ve III

15
Felsefeyi Tanıma

6. Felsefe yapmak, "nedir"li sorular sormak demektir. 9. Her filozof, çoklukla öncekilerin mirasına bağlı kal-
Ele alınan kavram, durum veya olgu derinlemesine masına karşın, felsefesinde kendine özgü felsefi
tanımlanmalı, doğası ve onu o yapan nitelik açığa yöntemi de özenle işler.
çıkarılmalıdır. Bu parçada felsefenin aşağıdaki özelliklerinden
Bu açıklama, felsefenin aşağıdaki niteliklerin- hangisinden söz edilmektedir?
den hangisine yönelik olarak yapılmıştır?
A) Eleştirellik B) Evrensellik
A) Çözücü ve kurucu olma
C) Öznellik D) Refleksiflik
B) Refleksif davranma
E) Kavramsallık
C) Özü sorgulama
D) Tümeli ele alma
E) Varsayımsal sonuç üretme

7. 10. Felsefe, insanın geçmişine ait zengin deneyimini


göstererek, ona kendi kaderini çizmesinde yardım
Üretilmiş bir fikirsel dizgede ya da
felsefi bir metinde; o metnin ya da edebilir; felsefe insan için bugününü değerlendire-
dizgenin düşünsel değerini ortadan bileceği, geleceğini görebileceği gerçekten eşsiz bir
kaldıracak tek şey, çelişkileri içinde
araçtır. Çünkü insan sürekli yolcu olan bir varlıktır.
barındırması olacaktır. Bu yüzden
felsefede dikkate değer ürün içinde İnsan tamamlanmamıştır; yaşar ve her bir anda
hiçbir çelişki barındırmayan üründür. farklıdır. Yaşamak, içkin bir varoluşa sahip olmak
değil onu aramaktır; insanın kendi düşüncelerin-
Bu durum felsefi üretimin aşağıdakilerden han-
AYDIN YAYINLARI

den, sözcüklerinden ve eylemlerinden yarattığı tari-


gisini bünyesinde barındırmasının zorunlu kı- hiyle miras aldığı doğasını uzlaştırmaktır.
lar?
Parçaya göre felsefe aşağıdakilerden hangisi-
A) Bütünsellik B) Doğruluk dir?

C) Kavramsallık D) Öznellik A) Varlığı tanıma yolu

E) Tutarlılık B) Bilgiye ulaşma yöntemi


C) Erdeme ulaşma aracı
D) Kendini anlama rehberi
8. Filozofun kendisinin de içinde bulunduğu ve bir par- E) Güzeli yaratma serüveni
çasını oluşturduğu dünyayı anlamak ve kavramak
için kendisine sunulan her türlü bilgi, deney, algı ve
sezgi sonuçlarından oluşan malzemeyi kendi bilgi,
deneyi algı ve sezgi yetilerine göre yeniden düşün-
mesi gerekir. 11. Kant, felsefeyi "kendisini akla dayanan nedenlerle
meşru kılmak veya haklı çıkarma iddiasında olan
Parçada felsefenin;
bir zihinsel etkinlik biçimi" olarak tanımlamıştır.
I. bütünsellik,
Tanımda geçen "meşru kılma" eylemini kavram-
II. eleştirellik,
sal olarak aşağıdakilerden hangisi karşılar?
III. evrensellik,
A) Temellendirme
IV. temellendirilebilirlik,
B) Refleksif olma
V. çözümleyicilik
C) Çözücü ve kurucu davranma
hangi özelliğinden söz edilmiştir?
D) Özü sorgulama
A) I B) II C) III D) IV E) V E) Bütüne yönelme

16
TEST 1
5 Felsefeyi Tanıma 5

1. Felsefi düşünce deneye dayalı bir düşünce değildir; 4. Felsefenin temel niteliklerini birbirinden ayırmakta
onun daha ziyade kavramsal olduğu söylenebilir. zorlanan Yunus Emre, öğretmeninin önerisi üzeri-
O, kavramlardan ve dünya hakkında kazanılmış bil- ne, en çok karıştırdığı kavramlara ilişkin bir tablo
gilerden hareketle oluşturulan soyut bir düşüncedir. oluşturmaya karar verir ve tabloyu hazırlar.
Bu yüzden felsefi düşüncede ispat ya da kanıtlama
söz konusu olamaz. Felsefede söz konusu olan şey No Kavram Anlamı
daha ziyade haklı kılma veya gerekçelendirmedir.
Düşüncenin kendi üzeri-
Buna göre, felsefeci öne sürdüğü düşünce ya da te-
I. Refleksiflik ne dönerek, yeni bir sor-
zi başka birtakım düşünce ya da önermelere daya-
gulamaya konu olması
narak gerekçelendirir; tezinin dayanaklarını ortaya
Aynı sorulara verilen
koyar.
farklı cevapların belli bir
Bu paragrafta felsefede hangi kavramın öne- II. Kümülatiflik birikim oluşturması ve
minden bahsedilmiştir? ilerlemek yerine küme-
lenmesi
A) Tutarlılık B) Kümülatiflik
Bireyin kendi varoluşu-
C) Temellendirilebilirlik D) Sistemlilik
III. Özü sorgulama nu sorgulayarak, kim ol-
E) Evrensellik duğunu araştırması
Felsefenin tüm insanlığı
2. Filozof ya da felsefeciyi karakterize eden en önemli ilgilendiren sorunlarla
özellik, onun "bilgeliği arayan" kişi olmasıdır. Felse- IV. Evrensellik ilgilenmesinin yanında,
feci, "bilgeliğin dostu" olduğunu ifade eden biridir. cevapları herkesin kulla-
AYDIN YAYINLARI

Filozof, bilgi ya da bilgeliğe sahip olmaktan ziyade nımına açması


onu arayan kişidir. Felsefede kesin cevap-
ların olmamasının, veri-
Bu parçadaki görüşleri özetleyen cümle aşağı-
V. Varsayımsallık len cevapların doğruluk
dakilerden hangisidir?
değerini varsayımsal
A) Felsefe, varolanların bilimidir. kılması
B) Felsefe, yolda olmaktır. Yunus Emre’nin hazırladığı tabloda, hatalı olan
C) Felsefe düşünmeye cesaret etmektir. eşleştirme aşağıdakilerden hangisidir?
D) Felsefe, varlık üzerine düşünmektir. A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Felsefe, direnmektir dünyaya.

5. Sokrates, "Doğruyu bilen, doğru davranır." diyor,


3. Sokrates, insanlara belli yanıtlar veya çözümler lis-
doğru bilginin, doğru eylemi gerçekleştireceğine
tesiyle yaklaşmamıştır. Onun amacı, insanların zi-
inanıyordu. Yalnızca doğru davranan kişi "doğru
hinsel uyuşukluklarının üstüne gitmek ve insanları
kişi" olabilirdi. Kişiler bilmedikleri için kötüdürler, bil-
kavramlarını, inançlarını ve ön yargılarını gözden
seler kötü olmazlardı.
geçirmeye zorlamak olmuştur. Onun yaptığı şey, in-
sanları şaşırtmak, onların kafalarında soru işaretleri Sokrates'in bu görüşleriyle felsefenin aşağıdaki
oluşturmak ve nerede yanlış yaptıklarını görmeleri- hangi alt dallarına dikkat çektiği söylenebilir?
ni sağlamaya çalışmak oldu. A) Epistemoloji – Etik
Bu paragrafta felsefenin hangi özelliği ön plana B) Etik – Estetik
çıkartılmıştır?
C) Estetik – Ontoloji
A) Refleksiflik B) Sistemlilik C) Tutarlılık D) Ontoloji – Etik

D) Evrensellik E) Eleştirellik E) Etik – Metafizik

17
Felsefeyi Tanıma

6. Felsefe tarihinin gösterdiği gibi, hemen hemen tüm 9. İlk Çağ'ın ünlü filozoflarından biri olan Platon'a, Ati-
filozoflar kendi öğretilerinin felsefenin değişmeyen nalılar soru sormuşlar. Birinci soru, "İnsanoğlunun
özünün bir anlatımı olduğuna inanmışlardır. sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?" şeklindey-
Bu durum felsefenin aşağıdaki özelliklerinden miş. Platon tek tek sıralamış: "Çocukluktan sıkılır-
lar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonra
hangisiyle ilgilidir?
çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlık-
A) Kişisellik B) Evrensellik larını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de
C) Mantıksallık D) Tutarlılık para öderler. Yarınlarından endişe ederken bugünü
E) Kavramsallık unuturlar. Sonuçta, ne bugünü ne de yarını yaşar-
lar. Lakin hiç yaşamamış gibi ölürler..."
Platon'un soruya verdiği cevaptan yola çıkarak
felsefe etkinliği için aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
7. "Dostum dostum güzel dostum A) Felsefe olanı olduğu gibi ele alır.
Bu ne yaman çizgidir bu B) Felsefe normatif (kural koyucu) bir etkinliktir.
Bu ne çıldırtan denge C) Felsefenin anlamı çağdan çağa değişebilmektedir.
Yaprak döker bir yanımız D) Felsefe hayata dair bir bilgelik arayışıdır ve ya-
Bir yanımız bahar bahçe." şamdan kopuk değildir.

Verilen şiirde bahsedilen "denge" durumu felse- E) Felsefe, hayatın getirilerini ve sorgulamadan
fede hangi kavramla adlandırılabilir? kabul etmektir.
10.
AYDIN YAYINLARI

A) Diyalektik B) Refleksif
Felsefe öğrenilmez, sadece fel-
C) Kümülatif D) Öznel
sefe yapmak öğrenilebilir.
E) Sorgulayıcı
Kant

Felsefe, yolda olmaktır.

Jaspers

8. • Anaksagoras, güneşin ateşten bir küre olduğu-


Felsefe, var olanların bilimidir.
nu iddia ettiği için Atina'dan kovulmuştur.
• Sokrates devletin tanrılarını tanımadığı ve Farabi
gençlerin düşüncelerini bozduğu gerekçesiyle
Verilen felsefe tanımlarından yola çıkarak aşağı-
ölüme mahkum edilmiştir.
daki görüşlerden hangisine ulaşılabilir?
• "Kralın Yeni Giysileri" masalında olduğu gibi
A) İlgileri farklı olan kişiler, felsefeden farklı şeyleri
çocuk, kralın çıplak olduğunu haykırır, işte fel-
anlarlar, felsefenin farklı dallarını öne çıkarırlar.
sefe tarihi böyle cesur çocuklarla doludur.
B) Felsefenin herkes için geçerli olabilecek bir ta-
Örneklerden yola çıkarak felsefe etkinliğiyle
nımı söz konusudur.
ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
C) Felsefenin anlamını eksiksizce yansıtmak
A) Felsefenin konuları evrenseldir. mümkündür.
B) Felsefe etkinliği kümülatiftir. D) Bir şeyin ne olduğunu söylemenin kabul gören
en iyi yolu, o şeyi tanımlamaktır.
C) Felsefe sorgulama içerir.
E) Felsefeyi açık seçik bir biçimde tanımlayarak,
D) Felsefede olanı olduğu gibi ele alır.
onun tam olarak ne olduğunu gözler önüne se-
E) Felsefe olgusal bir etkinliktir. rebiliriz.

18
TEST 1 Felsefeyle Düşünme 6

1. Gündelik dil çoğu kez doğru ve gerçek kelimeleri- 3. Spinoza şöyle diyor:
ni birbirine karıştırır. Aslında onlar arasında özen- "Doğrunun işareti bizzat ken-
le ayrım yapmak daha uygun olur. Bu nesne (şu disidir. Doğru bir fikre sahip
bardak, şu sandalye), bir varlık, "gerçek" diye nite- olan, aynı zamanda doğru bir
lendirilir. Bu bardak gerçektir, başka deyişle vardır. fikre sahip olduğunu bilir ve
Bu sandalye gerçektir. Buna karşılık "Bu bardak bilgisinin doğruluğundan şüp-
doğrudur, bu sandalye doğrudur (veya yanlıştır)" he edemez. Doğru bir fikirden
demenin hiçbir anlamı yoktur. Örneğin, "Bu bardak daha açık ve daha kesin hangi doğruluk ölçütümüz
vardır, bu sandalye ahşaptır." yargısı, doğru bir yar- olabilir? Nasıl ışık hem kendini, hem de kendisiyle
gıdır veya yanlış bir yargıdır. "Doğruluk" veya "yan- birlikte karanlıkları gösterirse, doğrunun ölçütü de
lışlık" o hâlde, bir nesneyi değil, benim yargımın kendisidir ve o aynı zamanda yanlışın da ölçütüdür."
değerini nitelendirir.
Spinoza'nın kullandığı bu doğruluk ölçütü "apaçık-
Buna göre, doğruluk ve gerçeklik için, lık" olarak adlandırılır.
I. Doğruluk, yargıyla ilgili bir değerdir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisinde apaçık
II. Gerçeklik özne zihninden bağımsızdır. bir doğruluk söz konusu değildir?
III. Varlık değil, varlığa ilişkin yargılar, doğruluk A) İnsan olduğum için düşünüyorum.
değeri alır.
B) Aynı şeye eşit olan iki şey birbirine de eşittir.
saptamalarından hangileri yapılabilir?
C) Bütün papağanlar konuştuğuna göre bu papa-
A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III ğan da konuşur.
D) I, II ve III E) I ve III D) Hava tahmini doğru çıktı, gerçekten kar yağıyor.
AYDIN YAYINLARI

E) Bütün insanlar düşünür, bütün düşünenler in-


sandır.

4. Yaşamına bir merkez kazandırmak, karışıklığı düze-


ne koyup sınıflamada kullanmak üzere bazı güve-
nilir kategoriler bulmak isteyen bir kişiyi düşünelim.
Sayısız uyarıcının saldırısı altındadır, kendisine çeli-
şik kanaat ve yargılar dayatılır. Bu uyarıcıları kanaat
ve yargıları ayırdedebilmesini, örgütleyebilmesini
ya da yargılayabilmesini sağlayacak yerleşik bazı
2. B'nin doğru olduğunu farz ederek A'nın doğru oldu- ölçütler olmazsa, kendini kaybolmuş ve yönsüz his-
ğunu kanıtlarım, A'nın doğru olduğunu farz ederek sedecektir. Eğer bağlanmaya değer bir ya da daha
B'nin doğru olduğunu kanıtlarım. Önermeleri bir- çok temel önerme bulabilirse, tecrübesini bütünleş-
birleriyle kanıtlamam beni çıkmaza sokar. Örneğin, tirme, korumaya değer olanı olmayandan ayırma ve
aklımın değerini kanıtlamak için akıl yürütmem, bilgisini örgütleme gücüne sahip olacaktır.
yani tam da değeri şüpheli olan söz konusu aklı Buna göre;
kullanmam gerekir. I. tutarlılık,
Bu parçada sözü edilen "çıkmaz" ile kastedilen II. uygunluk,
aşağıdakilerden hangisidir? III. tümel uzlaşım
A) Tutarsızlık B) Yanlışlık ölçütlerinden hangileri parçada önerilmektedir?

C) Kısırdöngü D) Geçersizlik A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III


E) Anlamsızlık D) Yalnız II E) Yalnız III

19
Felsefeyle Düşünme

5. Akıl yürütme, bir şeyin doğruluğunu başka bir veya 8. Dünyada hiç insan kalmasa, örneğin büyük bir nük-
daha fazla şeye dayanarak ileri sürmedir. Bir başka leer patlama insanlığı yok etse; dünyadaki diğer
deyişle, birbiriyle ilgili önermeler arasında bağ kur- varlıklar var olmayı sürdürecektir. Bunun anlamı,
maktır. "gerçek" var olmaya devam ederken, "doğru"nun
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi akıl yürüt- insanla birlikte yok olacağıdır.
me türlerini niteleyen bir kavram değildir?
Bu durum "doğru"nun aşağıdaki niteliklerinden
A) Çıkarım B) Analoji hangisiyle ilgilidir?
C) Tümevarım D) Tümdengelim
A) Gerçekle bağlantısıyla
E) Çelişiklik
B) Düşünen zihne gereksinimiyle
C) Nesnenin bir özelliği olmasıyla
D) Dış dünyaya yönelikliğiyle
E) Zihinden bağımsızlığıyla

6.
Felsefe bilgilerimizin bütününü içeren
şeyi bilmek ister. Yalnızca otantik 9. Bütün insanlar ölümlüdür.
bilgileri değil, maskeli bilgisizlikleri bile!
Çünkü felsefe her zaman öncelikle Kant insandır.
bilim insanlarının olduğu gibi, açık
seçik diye kabul ettikleri şeyleri sorgular. O hâlde Kant filozoftur.
Verilen akıl yürütme geçersizdir. Bunun gerek-
AYDIN YAYINLARI

çesi aşağıdakilerden hangisidir?


A) Sonucun öncüllerden zorunlu olarak elde edil-
memesi
Hatice Öğretmen'in bu açıklaması, aşağıdaki
B) Öncüllerin kendi aralarında çelişik olması
sorulardan hangisine bir yanıt niteliğindedir?
C) Çıkarımın özdeşlik ilkesine aykırı olması
A) Felsefenin doğduğu kaynak nedir?
B) Felsefi düşüncenin hedefi nedir? D) Öncüllerin sonucu değiller nitelik taşıması
C) Felsefi bakışın bilimsel bakıştan farkı nedir? E) Sonucun geçerli, öncüllerin tutarsız olması
D) Felsefenin ürettiği sonuçlar kesin midir?
E) Felsefenin eleştirellik özelliği ne anlama gelir?

10. Doğrunun kişilik dışı ve nesnel olmasına karşılık,


yanlışlarımız tüm varlığımızla bizi yansıtır. Bundan-
dır ki; Aristoteles, yanlışın çok yüzlü olduğunun al-
7. Son derece küçük bir zaman aralığında, saatte
120 kilometre hızla giden bir otomobilin fotoğrafını tını çizmiştir.

çekerseniz elde ettiğiniz resim, nesnesine "sadık" Bu bakış açısı yanlışla ilgili olarak aşağıdaki-
olmakla birlikte "yalancı"dır, çünkü size mutlak ola- lerden hangisini kabul etmez?
rak hareketsiz bir nesnenin izlenimini verecektir.
A) Doğrunun tersidir.
Bu parçada aşağıdaki doğruluk ölçütlerinden
B) Bireysel etkiden kaynaklanabilir.
hangisine yönelik bir eleştiri yapılmaktadır?
C) İnanca dayalı olması muhtemeldir.
A) Tutarlılık B) Uzlaşım
C) Uygunluk D) Apaçıklık D) Ön kabullerce şekillenir.

E) Yararlılık E) Bulanık bilgi temelli olabilir.

20
TEST 1
2 Felsefeyle Düşünme 7

1. Halil Cibran "Ruhumuz çoğu zaman bir savaş alanı- 4. Bir felsefe sorusu, bir "Nedir?" sorusudur. Bu
dır. Mantığımız ve sağduyumuz tutku ve arzularımı- nedir'de şaşmayla karışık bir araştırma dileği açığa
za karşı savaş verir." demiştir. çıkar. "Nedir?", doğrudan doğruya anlama yapışık-
Benjamin Franklin ise "Tutkunuzla hareket edecek- tır. "Nedir", "- - - - anlamı nedir?" ile aynı şeydir.
seniz, bırakın dizginleri mantığınız tutsun." demiştir. Bütün felsefe sorularını bu kalıba dökebiliriz. Örne-
Bu ifadelerden yola çıkarak mantıkla tutkular ğin, "iyi nedir?" sorusunu soran, kendisine bir fel-
arasındaki çekişmede felsefenin bireye aşağı- sefe sorusu sormuşsa, aslında "iyi sözünün anlamı
dakilerden hangisini kazandırdığı söylenebilir? nedir?" sorusunu sormuştur.

A) Duygularını serbest bırakma Buna göre, bir felsefe sorusunun amacı nedir?

B) Mantığı geçici olarak ortandan kaldırma A) Kavram ya da kavram öbeğinin açıklanması


C) Yaşam bilgeliği sağlayarak; mantık ile tutku B) Yanıtın kendisine dönük sorgulamasının yapıl-
arasındaki dengeyi kurma ması
D) İnsanın sahip olduğu kaygıları hafifletme C) Etiğin temel kavramlarının belirlenmesi
E) Hayatın akışı içinde karşılaşılan sorunların çö-
D) İyi eylemin doğasının ne olduğunun ortaya ko-
zümünde yardımcı olma
nulması
E) Dilin olanaklarının açığa çıkarılması

2. Epiktetos'a göre, "İnsanlar olaylar yüzünden değil,


o olaylar hakkındaki düşünceleri yüzünden rahatsız
olur." Marcus Aurelius, "Mutluluğunuz düşünceleri-
AYDIN YAYINLARI

nize bağlıdır." demiştir.


Verilen iki düşüncenin ortak noktası aşağıdaki-
lerden hangisidir?

A) Bilimsel düşünceyi dikkate almaları


B) Dogmatik fikirleri önemsemeleri 5. "Güneş Dünya'nın etrafında dönmektedir." öner-
C) Faydaya dönük düşünceyi önemli bulmaları mesi Batlamyusçu gök bilginlerine doğru görünmüş
olabilir, ancak biz bugün onların yanılmış oldukları-
D) Düşüncenin niteliğinin önemini vurgulamaları
nı biliyoruz. Çünkü, "Dünya Güneş'in etrafında dön-
E) Mutluluğu önemli saymaları
mektedir." önermesi doğrudur ve bu doğruluğun
güneş ve dünyanın bize nasıl göründüğüyle bir ilgisi
yoktur.
Bu durum aşağıdaki yargılardan hangisini des-
tekler?
3. Bu kavram bir tezi, bir görüşü desteklemek, doğ-
rulamak veya güçlendirmek üzere getirilen, bir ya A) Bir önermenin doğru gibi görünmesiyle doğru
da daha fazla sayıda öncül ya da kabulden belli bir olması arasında fark vardır.
sonucun çıkarsandığı kanıtlama tarzıdır. Buna gö- B) Önermelerin doğruluğunu belirleyecek yöntem
re, gerçerli ya da geçersiz olduğu söylenebilirken mantıksal analizdir.
doğru ya da yanlış olduğu söylenemez.
C) Bilimsel önermelerin doğruluğu kesin kanıtlara
Tanımı verilen felsefi kavram aşağıdakilerden dayanır.
hangisidir?
D) Doğruluk, insan zihninin bir ürünü olduğundan
A) Temellendirme B) Tutarlılık görelidir.
C) Önerme D) Argüman E) Önermeler ortaya atıldıkları zaman dilimine
E) Gerçeklik bağlı olarak doğru veya yanlış olurlar.

21
Felsefeyle Düşünme

6. Tümdengelim tipi akıl yürütmeyi sınıfta açıklayan 8. "Günlük yaşayışımızda soruların çoğu eylemlerle
ve örnekleyen öğretmen, öğrencilerinden birer tüm- ilgilidir; pratiğin içine gömülmüştür. Sorandaki belli
dengelim örneği vermelerini ister. Verilen cevaplar- bir gereksinmenin, eylemlerden ayrılmayan bir ek-
dan bazıları şöyledir. sikliğin dile getirilmesidir. Bu eksiklik ya bir yaptırma
ile giderilir ya da yapmada belirmiştir. Günlük soru-
Annemim tüm yemekleri çok lar pratik yönelmelerimizin önemli bir kurucusudur."
lezzetli olduğundan, bu akşam
Aşağıdakilerden hangisi parçada açıklanan
yiyeceğimiz yemek de lezzetli
olacaktır. tarzda bir soru değildir?
Ada
A) Öğrenmelerimi nasıl daha verimli hâle getirebi-
Can Yücel’in bütün şiir kitaplarını
çok beğeniyorum, babamın hedi- lirim?
ye ettiği yeni kitabını da beğene- B) Nasıl daha çok arkadaş edinebilirim?
Uygar ceğimden eminim. C) Toplumsal saygınlığımı yükseltebilmemin yolu
Edip Cansever de Turgut Uyar da ikin- nedir?
ci yeni şairidir. Turgut Uyar’ın şiirlerini D) Niçin ahlaklı davranmalı, iyi eylemlere yönel-
sevdiğime göre, Edip Cansever’in şiir-
meliyim?
lerini de seveceğim demektir.
Eda
E) Ekonomik ihtiyaçlarımı karşılamanın kolay yolu
Ezber gerektirmeyen bütün ders- var mıdır?
leri çalışmaktan hoşlanıyorum,
felsefe ezber gerektirmediğinden
felsefe çalışmayı seviyorum.
Burak
AYDIN YAYINLARI

Yakınlaştığım insanların bir kısmı


güvenilmez çıktığından herkesle
yakınlaşmamaya karar verdim.
Elvan

Buna göre, örnekleri yanlış olan öğrenciler aşa-


ğıdakilerden hangisinde gösterilmiştir?
9. "Felsefede nihai sorular önceden belirtilemez. Fel-
A) Uygar - Ada B) Eda -Burak C) Elvan - Ada sefe bir araştırmadır. Araştırma, sorularını sık sık
D) Eda - Elvan E) Uygar - Eda yenileyen bir çalışma biçimidir. Her araştırma biçimi
felsefede yeni sorulara açıktır. Nerde sorular hep
7. "Bir sınıftaki 30 öğrenciye öğretmen gökkuşağındaki aynı kalmışsa, felsefe orada araştırma olmaktan
en güzel rengin ne olduğunu sorarsa pek çok değişik çıkmış demektir."
cevap alabilir. Ancak 3 kere 8'in kaç ettiğini sorar- Nermi Uygur'un, "Bir Felsefe Sorusu Nedir?" adlı
sa tüm sınıf aynı cevabı vermek zorundadır. Çünkü makalesinden alıntılanan bu parçaya göre felse-
ikinci durumda cevap veren aklın ta kendisidir." fe için yapılan;
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi- I. soruların cevaplardan önemli olduğu,
ne ulaşılır? II. aynı sorulara farklı cevapların verildiği,
A) Mantıksal doğruluk kesinlik içerir. III. yeni sorularla düşünce evreninin genişletildiği
B) Bilginin doğruluğu insana göredir. bir alan.

C) Çoğunluğun kabulleri doğruyu belirler. saptamalardan hangileri doğrudur?

D) Çelişki içermeyen yargı doğrudur. A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III


E) Kullanım değeri doğruluğun ölçütüdür.
D) Yalnız II E) Yalnız III

22
TEST 1
3 Felsefeyle Düşünme 8

1. Analoji tipi akıl yürütmenin mantıksal biçimi şudur; 4. "Acaba filozofun yanıtları soruları mıdır?" diye sorar
A ve B, R bakımından benzerdirler. Nermi Uygur. Bu sorunun, kelimenin düz anlamıy-
la –bir felsefe sorusu olması bir yana, sorudan ha-
A aynı zamanda F özelliğine sahiptir.
berdar olanın zihnini, felsefede soru-yanıt bağının
O hâlde B de F özelliğine sahiptir.
derinliğini kavramasına neden olur. Soru yanıtı ça-
Buna göre, analojik düşünmede zihnin yola çıkı- ğırır, yanıt soru tarafından biçimlendirilir. Zihin; so-
şında aşağıdakilerden hangisi vardır? rudan yanıta, yanıttan soruya geçiş yaparak derin
A) Önermeler arası benzerlik bir düşünme macerasını icra eder.

B) Tümel önermeler Bu parça aşağıdakilerden hangisini temellendirir?

C) Tikel önermeler A) Felsefe bir soru geliştirme etkinliğidir.


D) Önermelerin niteliği B) Felsefede yanıtlar da sorular kadar önem taşır.
E) Önermelerin niceliği C) Soru sormanın amacı, bir yanıttan çok düşün-
meyi sürekli kılmaktır.
D) Felsefede soru-yanıt özdeşliği söz konusudur.
2. Bir yorum ustaca, kendi parlaklığından ötürü ikna E) Bir felsefi soru, bir çok sorunun doğumunu ha-
edici olabilir, ama gene de keyfi olarak kalır; gerek- ber verir.
tiğinde onu çürütmeye, yanlış olduğunu gösterme-
ye imkân verecek deneysel bir aygıt yoktur.
Buna göre, aşağıdaki yargılardan hangisi "yo-
rum" olarak değerlendirilemez?
5. Bir inancımızın, inançlarımızın geri kalanlarıyla
AYDIN YAYINLARI

A) Dünyayı konu alan tutarlı yargılar, bilimsel akıl- tatmin edici bir şekilde uyuştuğunda, doğru bilgiyi
sallığı tanımlar. oluşturacağını iddia eden doğruluk ölçütüne tutarlı-
B) Dünya, güzel fikirleri cisimleştirir. lık denir.

C) Hegel, akılsal olanla akıllıca olanı birbirine ka- Buna göre, tutarlılık ölçütünün bilgide aradığı
rıştırmaktadır. nitelik aşağıdakilerden hangisidir?

D) Thales evreni oluşturan ana unsurun su oldu- A) Şüphe içermeme


ğunu iddia etmiştir. B) Dış gerçeklikle uyuşma
E) Her şeyi anlamak, her şeyi mazur görmektir. C) Çelişmeme
D) Çoğunluğa ters düşmeme
E) Uygulanabilir olma
3. Filozof, araştırmalarını bir dil çerçevesinde yürütür
ama asıl araştırdığı dil değildir. "- - - - anlamı ne-
dir?" felsefede bir sözü, bir söz-görünümü olarak
deşmez. Sözü, kendisi için değil de dile getirdiği gö- 6. Argüman, sonucun desteğiyle, tartışmanın tüm ta-
rünüm açısından sorar. Filozofun kaygısı dil olarak raflarının kabul edeceği iyi sebepler sunmaktır. Or-
dil değil, dilin dile getirdiği şeylerdir. taya atılan iddianın desteğiyle birlikte verilmesidir.

Buna göre felsefenin dile bakışı ile ilgili verilen Buna göre, bir argümanda aşağıdakilerden han-
I. düşüncenin görünümü, gisine gerek yoktur?

II. düşünmenin aracı, A) Öncül fikirler


III. düşüncenin dışlaşma yöntemi. B) Temellendirme
nitelemelerden hangileri doğrudur? C) Mantıksal kanıt
A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) İddia
D) Yalnız II E) I, II ve III E) Deney

23
Felsefeyle Düşünme

7. Her şey değişir, bununla birlikte değişikliklere rağ- 9. Doğruluk kuramlarıyla, mantıksal akıl yürütme bi-
men bir şeyi aynı şey diye adlandırırız. Biri masayı çimleri arasında paralellikler vardır.
çizerse, o hala aynı masadır. Bir kimse onu kırmızı- Buna göre;
ya boyarsa, biz yine de ona aynı masa deriz. Renk
I. Uygunluk – tümevarım
değişmiştir ama masa aynıdır. Eğer birisi onun ayak-
larını keser atarsa o artık ayakları olmayan bir masa- II. Tutarlılık – tümdengelim

dır, deriz. Ama eğer masayı parçalara ayırıp ateşte III. Apaçıklık – analoji
yakarsak artık ona hiç masa diyemeyiz. O artık bir eşleşmelerinden hangileri yanlıştır?
masa şeklini taşımaz ve bir masa işlevi görmez.
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
Bu örnek aşağıdaki yargılardan hangisini temel-
lendirir? D) II ve III E) Yalnız III

A) Nesne değişse de adlandırılması aynı kalır.


B) Adlandırmalar zihinden bağımsız olarak vardır.
C) Adlandırılamayan yoktur.
D) Nesne–kavram ilişkisi yapay bir ilişkidir.
E) Varlığın varlığı bir ada sahip olmasına bağlıdır.
AYDIN YAYINLARI

8. "Neden", "amaç", "akıl" ve "anlam" gibi sözcükler


tipik felsefi sözcüklerdir. Biz bu sözcükleri günlük
hayatımızda kullanıyoruz ama çoğu insan onları
çok dikkatli ve çok açık şekilde kullanmıyor. Felse-
10. Şempanzeler gibi bazı hayvanlar, bazı sözcükleri
fede bunları daha dikkatlice kullanmak zorundayız;
hatta cümleleri onları icat etmiş olmasalar da an-
böyle yapmazsak sıklıkla birbirimizi, aynı şeyler-
layabilirler. Bununla birlikte insanlar icat etmekle
den bahsediyor sanır iken sadece başka şeylerden
kalmaz, aynı zamanda başka bir canlının anlaya-
konuşuyor halde buluruz ve söylediklerimize itina
mayacağı kadar karmaşık veya soyut düşünce ve
göstermeksizin ileri geri manasız tartışmalar içine
soruları iletmek için bu icat ettiği sözcüklerin binler-
gireriz.
cesini kullanırlar.
Buna göre; Buna göre insan dilin;
I. kavramların açık seçik tanımlanması, I. yaratıcısı,
II. kavramların özünün açıklığa kavuşturulması, II. kullanıcısı,
III. kavramların günlük dil kullanımlarının dikkate III. çeşitlendiricisi,
alınması IV. tekrarlayıcısı
eylemlerinden hangileri yapılmalıdır? nitelemelerinden hangileri doğru değildir?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III A) I, II, III ve IV B) Yalnız II C) I, II ve III

D) I, II ve III E) Yalnız II D) Yalnız III E) Yalnız IV

24
TEST 1
4 Felsefeyle Düşünme 9

1. Kız istemeye giden damat adayı kendisini tanıtır: 4. – Akıl, gerçeğin bilgisini edinebilir.
-"Aylık gelirim 20 bin lira, beş tane evim var, iki üni- – Evrensel hakikatler vardır.
versite bitirdim. Ayrıca herkes tarafından sevilen
– Soyut, kavramsal ve tümel bilgi mümkündür.
birisiyim." der. Gelin tarafı, damat adayına kötü bir
alışkanlığı olup olmadığını sorar. Bu görüşleri savunan bir filozof aşağıdaki hangi
yargıyı söylerse tutarlı olur?
Bunun üzerine damat adayı şu cevabı verir: -"Tek
kusurum var, yalan söylerim:" A) Gerçeği hiç kimse bilemez.

Bu olayda, damat adayının sözlerinde aşağıda- B) Tartışmalara yol açtığı için bilgi faydasızdır.

kilerden hangisini göz ardı ettiği söylenebilir? C) Bir bilginin doğru olduğunu tespit edecek bir öl-
çütümüz yoktur.
A) Gerçek B) Argüman C) Tutarlılık D) Mantığımızı ve ilkelerini uygun kullandığımızda
D) Analoji E) Görüş doğruyu bilmek mümkün olacaktır.
E) Nesneler, bilgilerimizin ölçütü olamaz. Nesne-
lere fiziksel olarak hangi açılardan baktığımız
anları nasıl göreceğimizi belirler.
2. Herakleitos'un temel . . . . .I. . . . . si:
1. Varlığı, karşıtların birliği oluşturur.
2. Değişmeyen tek şey değişmenin kendisidir.
3. Ateş, varlığı oluşturan arkhedir yani en temel un-
surdur.
AYDIN YAYINLARI

Herakleitos'un felsefi . . . . .II. . . . . ü şudur; Herakleitos'a


göre bir bütünü oluşturan unsurlar arasındaki çeliş-
kiyi kaldırırsak o bütünü de yok ederiz. Çatışma; de-
ğişim, gelişim, çürüme ve hareketin özüdür. Öyleyse
her şey bir hâlden başka hâle doğru akış içindedir.
5. Zihnin tümel önermelerden özel sonuçlar çıkarma
Verilen boşluklara sırasıyla aşağıdaki hangi
işlemine tümdengelim denilir. Tümdengelim, çeşitli
kavramlar gelmelidir?
bilimlerde nedenlerden sonuçlara, yasalardan olay-
I II lara, prensiplerden sonuçlara geçiş şeklinde de ya-
A) tümdengelim - analoji pılır.
B) önerme - görüş Örneğin;
C) görüş - tutarlılık
.....................
D) doğruluk - görüş
E) önerme - tümdengelim Menekşe bitkidir.

O hâlde menekşe de canlıdır.


3. En az iki kavram ve önermeden kurulmuş bir felsefi
sistem, bu kavram ve önermeler arasında kurulan Verilen akıl yürütmenin ilk öncülü aşağıdaki

ilişkiler, anlam ve biçim bakımından çelişkiler içer- önermelerden hangisi olmalıdır?


mediğinde - - - - olur. A) Bütün bitkiler menekşedir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden B) Menekşe bir bitkidir.
hangisi getirilmelidir?
C) Bazı menekşeler bitkidir.
A) tutarlı B) çelişik C) gerçek D) Bütün bitkiler canlıdır.
D) argüman E) önerme E) Bazı canlılar menekşedir.

25
Felsefeyle Düşünme

6. Birbirine benzeyen iki olaydan biri hakkında verilen 9. Düşüncenin temelini oluşturan kavramların dildeki
yargının diğeri hakkında da verilmesine Analoji denir. veya iletme düzlemindeki karşılığı sözcüklerdir. İle-
Örneğin; tişimde hemen her zaman kavramları dışa vuran,
dış dünyadaki şeylerin yerini tutan sözcükleri kul-
Erzurum yüksek bir kenttir ve kışları soğuk geçer.
lanırız. Düşüncelerimizin açıklığı, onları ifade etme
tarzımızla veya kullandığımız sözcüklerle yakından
.......................................
ilişkilidir. Uygun sözcükleri seçmemişsek, sözcükle-
ri doğru bir biçimde değil de bulanık veya belirsiz bir
O hâlde Kars'ta da kışlar soğuk geçer.
şekilde kullanıyorsak, düşüncelerimizi aktaramayız,
Verilen akıl yürütmede eksik olan öncül aşağı- amacımızı anlatamayız.
dakilerden hangisidir?
Bu durumda, aşağıdaki yargılardan hangisi
A) Erzurum'da kışlar soğuk geçer. doğrudur?
B) Kars ve Erzurum'da kışlar soğuk geçer.
A) Felsefi sorunları konuşurken tek bir iletişim yo-
C) Kars da yüksek bir kenttir.
lu vardır.
D) Erzurum yüksek bir kenttir.
B) Bir argümanı analiz ederken, dil kullanım açı-
E) Erzurum ve Kars yüksek kentlerdir. sından da değerlendirilir.
C) Dili doğru kullanmakla düşünceyi doğru aktar-
7. Verilen önerme veya önermelerden zihnin zorunlu mak arasında ilişki vardır.
sonuç çıkarma işlemine - - - - denir. D) Argümanı analiz ederken düşüncenin daya-
Tümdengelim (dedüksiyon), tümevarım (endüksi- nakları ön plana çıkartılmalıdır.
AYDIN YAYINLARI

yon), analoji (benzeşim) olmak üzere üçe ayrılır. E) Düşüncenin temelinde dilin analiz edilmesi ya-
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden tar.
hangisi getirilmelidir?

A) görüş B) argüman C) gerçeklik


D) doğruluk E) akıl yürütme

8. Felsefenin esas olarak ilgilendiği sorunlar diğer bilgi


türlerinin ilgilendiği sorulardan farklıdır. Bu sorunlar,
insan hayatının ve insanın içinde yaşadığı evrenin
anlamının ne olduğuyla ilgilidir. İnsan hayatının için-
10. Bir argüman geçerli ya da geçersiz, güçlü veya güç-
de gerçekleştiği evrenin, insanın yazgısı ile ilişkisi
süz olabilir; bir önerme ise doğru ya da yanlış ola-
bakımından genel yapısı nedir? Bu yazgının kendisi
bilir. Örneğin Descartes kuşku yöntemini kullanıp,
nedir? İnsan, kendi eylemleriyle hangi ölçüde yaz-
düşünen kendisi dışında şüphe edeceği hiçbir şey
gısını değiştirebilir ve kendi seçiminin sınırları için-
olmadığı sonucuna ulaşır. Bu noktada nihai amacı-
de hangi eylem ve çabaların peşinden koşmalıdır?
Gerek bireysel, gerekse toplumsal olarak ne tür bir mız argüman ve temel kavramları anlamak, onlarla
hayat, en iyi hayattır, gibi sorular felsefi sorulardır. uğraşmak, eleştirmek ve yorumlamak olmalıdır.

Buna göre, aşağıdaki sorulardan hangisi felsefi Buna göre, bir argümanı değerlendirme süre-
soru niteliğinde değildir? cinde aşağıdaki hangi soru sorulmamalıdır?

A) Hayatın anlamı nedir? A) Filozof ne demek istiyor?


B) Bilginin sınırları ve ölçütleri nelerdir? B) Argümanların dayanakları nelerdir?
C) İçinde yaşadığımız evren gerçek midir? C) Temel varsayımları doğru mudur?
D) Özgür irade var mıdır? D) Hangi bakış açısıyla sorunu ele almıştır?
E) Toplumsal normlar kültüre göre mi şekillenir? E) Argümanın içeriği doğru mudur?

26
TEST 1
5 Felsefeyle Düşünme 10

1
1. Var olan şeylerin anlam kazan- 4. Platon'un temel ---- leri.
masını mümkün kılan şey, insanın 1. Hakikat tektir ve değişmez.
düşünmesidir. Düşünme ise ancak
2. İki evren vardır; değişen ve değişmeyen.
kavramlar aracılığıyla hayata geçiri-
2
lebilir. Düşüncelerimiz ancak onları Platon'un felsefi ---- leri.
başkalarına açtığımız zaman ge- Doğada sonsuza dek değişmeden aynı kalan mad-
lişme imkânı kazanabilir. Düşünce,
deler yoktur. Şu gördüğümüz evren bir yanılsama-
kavramlar aracılığıyla gerçekleşiyor
dır; değişmeyen idealar evrenin bir gölgesidir. Mut-
ve dil yoluyla başkalarına iletiliyor-
sa, kavramların dış dünya ile dil ara-
lak ve değişmez olan fiziksel nesneler değildir.
sındaki aracılar olduğu söylenebilir. Parçada verilen boş bırakılan yerlere sırasıy-
la gelmesi gereken kavramlar aşağıdakilerden
hangisidir?
Derse bu şekilde başlayan öğretmen, aşağıda-
ki konulardan hangisine giriş yapmayı amaçla- A) önerme - argüman
maktadır? B) önerme - görüş
A) Felsefi soruların özellikleri C) görüş - argüman

B) Felsefi düşüncenin yapısal özellikleri D) görüş - yargı

C) Felsefede merak ve hayretin önemi E) yargı - argüman

D) Dilin toplumsal ve bireysel işlevi


E) Dilin ifade etme ve kavramlaştırma işlevi

5. – Bilimlerin cevaplayabildiği sorular felsefi soru-


AYDIN YAYINLARI

2. Tekil olandan, özel olandan genel olana giden, tek tek lar değildir.
olgulardan genel önermelere varan yöntem; burada
– Geçmişte meydana gelen olaylar hakkındaki
ve şimdi gözlenilmiş olanlardan belli bir türün bütün
sorular, felsefi sorular değildir.
durumları için geçerli olan yasaya gidişi ifade eder.
– Sıradan algılara dair ifadeler, felsefi soru değildir.
Tanımı verilen akıl yürütme yöntemi, aşağıdakiler-
Buna göre, aşağıdaki sorulardan hangisi felsefi
den hangisidir?
soru niteliği taşımaz?
A) Tümevarım B) Tümdengelim
A) Hayatın anlamı nedir?
C) Analoji D) Tutarlılık B) İnsan eylemlerinde özgür müdür?
E) Doğruluk C) Bir milyon yıl önce yeryüzünde kimler yaşadı?
D) Tüm insanların iyi dediği bir davranış var mıdır?
E) Evrenin bir başlangıcı var mıdır?
3. Felsefe; varlık, bilgi, gerçek, adalet, güzellik, doğru-
luk, akıl ve dil konularında genel ve temel sorunlarla
ilgilenen düşünsel bir etkinliktir. Din adamı, bilim in-
sanı ve sanatçı da düşünmektedir, filozof da. Fakat
filozofun düşünme biçimi diğerlerinkinden farklıdır. 6. Doğruyu zihindeki tasarımın yine zihinde ki bir baş-
ka tasarımla uyuşması olarak tanımlayan filozof-
Buna göre, aşağıdaki sorulardan hangisi bir fi-
lar vardır. Yani iki bilgi arasındaki uyuşmadan söz
lozofun soracağı soru değildir?
ederler.
A) Devlet nasıl yönetilmelidir? İki bilgi arasındaki uyuşma aşağıdaki hangi kav-
B) Tanrıyı bilebilir miyiz? ramla ifade edilebilir?
C) Kaç türlü varlık vardır? A) Tümdengelim B) Gerçeklik
D) Herkesin güzel dediği bir nesne olabilir mi? C) Önerme D) Tutarlılık
E) Gökyüzü neden mavi görünür?
E) Çelişiklik

27
Felsefeyle Düşünme

7. Akılcı bir perspektif içinde doğruyu bir yargılar siste- 10. Gerçek, söylenen şeyin, iddianın konusu olan şey-
minin çelişmemesi olarak tanımlayabiliriz. dir ve dış dünyada, nesnel dünyada bulunur. Örne-
Örneğin; ğin "güneş", "havanın sıcaklığı", "yağmur yağması"
bir doğru değildir, bir gerçektir. Ama güneşin var ol-
Bütün insanlar ölümlüdür. duğuna, havanın sıcak olduğuna, dışarıda yağmur
yağdığına ilişkin sözümüz, ifademiz "doğru"dur.
Sokrates bir insandır.
Buna göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi "doğ-
O hâlde Sokrates ölümlüdür. ru" kapsamında yer alır?

"Sokrates ölümlüdür." sonucu, mantıksal açıdan A) Havanın yağmurlu olması


düzgündür. O, öncüllerle çelişki içinde değildir. B) Güneşin ısıtıcı olması
Buna göre, sonucu mantıklı kılan aşağıdaki C) Bütün kuşlar uçar denmesi
hangi kavramdır?
D) Elmanın ekşi olması
A) Tutarlılık B) Analoji E) Demirin paslanması
C) Deneysel doğru D) Gerçeklik
E) Doğruluk

8. Gündelik dilde çoğu kez gerçek ve doğru kavram-


ları birbirine karıştırılır. İkisi arasında ayrım yapmak
önemlidir. Bir nesne, bir varlık, "gerçek" diye nite- 11. Kökleşmiş kanılara aykırı olarak ileri sürülen düşün-
lendirilir. Doğruluk ise yargıyla ilgili bir değerdir. cedir. Kendi içinde çelişkiliymiş gibi görünen, man-
tıksal olarak hem doğruluğu hem de yanlışlığı ka-
Örneğin;
AYDIN YAYINLARI

I nıtlanabilen önermedir. Örneğin, dünyanın dümdüz


Bu çiçek ---- tir.
olduğu düşüncesinin yaygın bulunduğu çağlarda,
II
Bu çiçek kırmızıdır ---- tir. dünyanın yuvarlak olduğu düşüncesi aykırı düşün-
Buna göre, verilen boşluklara uygun gelen kav- ceydi.
ramlar aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla ve- Bu parçada bahsedilen akıl yürütme biçimi aşa-
rilmiştir? ğıdaki hangi kavramla adlandırılır?
A) Doğruluk - Tutarlılık A) Tümevarım B) Analoji
B) Gerçek - Gerçeklik C) Paradoks D) Argüman
C) Gerçek - Doğru E) Tutarlılık
D) Doğruluk - Gerçeklik
E) Tutarlılık - Gerçek

9. Bir filozofun görüşlerini iyice anlayabilmek için sis-


temini hangi kavramlara dayandırdığını, kavramla-
12. Bertrand Russel'e göre "kendi kendine tıraş olma-
rın hangi anlamlarını ön plana çıkardığını iyi tespit
yanları tıraş eden bir berberin kendi kendini tıraş
etmek gerekir. Filozofların ellerindeki tek araç söz-
etmesi" çok önemli bir mantıksal çelişkidir. Yine, Gi-
cüklerdir.
ritli olan Epimenides'in "Bütün Giritliler her zaman
Bu parça aşağıdaki hangi iki konu arasındaki yalancıdır." cümlesi de aynı niteliktedir. Öyleyse
ilişkiyle ilgilidir? onun bu sözü doğru mudur, yanlış mıdır?
A) Felsefe ve Hikmet Parçada örneklenen kavram aşağıdakilerden
B) Felsefe ve Bilim hangisidir?

C) Felsefe ve Dil A) Argüman B) Paradoks


D) Felsefe ve Dünya C) Analoji D) Görüş
E) Felsefe ve Yaşam E) Tümdengelim

28
2. BÖLÜM

FELSEFENİN
TEMEL KONULARI VE
PROBLEMLERİ
TEST 1 Varlık Felsefesi 11

1. Bahçede bir ağaç 3. Atom kuramının gerisinde bulunan temel fikir, farklı
var. Neden buna elementlerin aynı malzemeden yani nötron, proton,
inanıyorum? Bu- elektron ve benzerlerinden meydana gelmiş oldu-
nun apaçık cevabı ğudur. O hâlde elementler arasındaki farklılıklar
bahçede bir ağaç mutlak değildir, onlar atom altı parçacıkların sayı ve
gördüğüm için bu- düzenlemelerine ilişkin kavramlarla açıklanabilirler.
na inandığımdır. Dolayısıyla evrenin temel malzemesi maddedir.
Başka bir ifadeyle, benim bazı duyumlarım vardır Buna göre;
ve bu olaydan hareketle bu duyumlara sahip ol- I. Varlık öncesiz ve sonrasız idealardır.
mama neden olan belli türden maddi bir nesnenin II. Varlık sürekli bir oluş hâlidir.
var olduğu sonucunu çıkarırım. Peki, bu çıkarsa- III. Varlık somut olanla sınırlıdır.
manın doğru olduğunu nasıl ileri sürebilirim? Bu-
yargılarından hangileri doğrudur?
nun apaçık cevabı, bahçeye gitmem ve ellerimi
A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III
ağacın üzerine koymam olacaktır. Onun katılığını
hissetmem, gördüğüm şeyin bir sanrı, bir serap D) Yalnız II E) Yalnız III
veya hologram olmadığını ispat edecektir.

4. Gerçekliğin son tahlilde tek bir kategoriye indir-


Parçada ağacın gerçekliği aşağıdakilerden genebileceği düşüncesi
hangisine bağlanmıştır?
AYDIN YAYINLARI

Gerçeğin özü itibariyle maddi olduğu fikri


A) Düşünülebilmesine
B) Duyumsanabilmesine Gerçekliğin olgusal alanla sınırlı olduğu iddiası
C) Bilimsel olarak kanıtlanabilmesine
Gerçekliği oluşturan kategorilerin ikiden çok ol-
D) Çelişki taşımamasına
duğu inancı
E) Tasavvur edilebilmesine
Verilen tanımlarla, aşağıdaki akım adları eşleş-
tirildiğinde açıkta kalan hangisi olur?

A) Fenomenalizm B) İdealizm
2. Varlık yer kaplamalı hem de düşünebilmelidir. Ruh
C) Materyalizm D) Monizm
düşünebilmekte ancak yer kaplayamamaktadır.
Madde de yer kaplayabilmesine karşın düşüneme- E) Plüralizm
mektedir. Bu durumda varlığın varlığa gelebilmesi,
birbirine indirgenemeyen bu iki unsurun; ruh ve 5. ● Evren zihinsel midir yoksa maddi mi?
maddenin bir aradalığıyla mümkün olmaktadır. ● Evreni oluşturan ana nitelik nedir?
Bu açıklama; ● Etrafımızda gördüğümüz nesneler gerçek midir?
I. Varlık zihinsel bir tasarım mıdır? ● Evrenin ana ilkesi tek midir yoksa çok mudur?
II. Varlık ne olarak vardır? Verilen sorular felsefenin aşağıdaki alt alanla-
III. Ana maddenin niceliği nedir? rından hangisine aittir?

sorularından hangilerine yanıt vermektedir? A) Bilim felsefesi B) Bilgi felsefesi

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III C) Zihin felsefesi D) Ahlak felsefesi

D) Yalnız II E) I, II ve III E) Varlık felsefesi

31
Varlık Felsefesi

6. İçinde yaşadığım dünyaya ilişkin bilincim ve renk- 8. Varlığın ne olduğu, onun madde cinsinden mi yok-
ler, sesler, acılar ve zevkler hakkındaki deneyimim, sa tin veya düşünce cinsinden mi olduğu, felsefenin
bir başka boyuta aitmiş gibi görünmektedir. Onlar sürekli sorduğu sorulardan biri olmuştur. Örneğin ilk
öznel veya zihinsel şeylerdir. Ben onlara sahibim, filozof olan Thales varlığın esas kaynağını madde-

duruma göre acı çekmekte veya haz duymaktayım. de olduğunu düşünmüştür.

Bu şeylerin fiziksel dünyada karşılıkları olabilir ve- Parçada varlık felsefesinin problemlerinden
ya onlar fiziksel dünyadaki bazı şeylerin sonuçları hangisine vurgu yapılmıştır?
olabilirler. Ama bu onları fiziksel şeyler yapmaz. A) Varlığın niceliği nedir?
Bu parça, aşağıdakilerden hangisini vurgula- B) Varlığın mahiyeti nedir?
maktadır? C) Varlık sonsuz mudur?
A) Bilincin verilerinin kaynağı zihinseldir. D) Varlık var mıdır?
B) Zihinsel yaşantılar duyumlardan kaynaklanır. E) Metafizik mümkün müdür?
C) Dış dünyayla ilgili veriler varlığın maddesel ol-
duğunu kanıtlar.
D) Tüm evren son çözümlemede maddesel bir 9. Parmenides'in tersine Herakleitos, çeşitlilik ve de-
ğişmemeyi aldatıcı bir şey olarak görme eğiliminde
yapı taşır.
değildir. Tersine, onların bir varlıktan ziyade bir sü-
E) Varlık, zihin ve bedenin birlikteliğiyle ortaya çıkar.
reç olarak tasarladığı gerçekliğin özüne ait şeyler
olduklarını kabul eder. Gerçekliliği sürekli, aralıksız
7. Elea'lı Parmenides en son değişmelerin bir tür düzenlilik ve devamlılık içer-
AYDIN YAYINLARI

gerçekliği herhangi bir özel mesi bakımından ateşe benzetir. Sürekli değişme
maddeye özdeş kılmaktan böylece temel bir değişmezliği barındırır.
kaçınmıştır. Ancak o bu ger-
Bu görüşü adlandıran kavram aşağıdakilerden
çekliğin ana doğasını anla-
hangisidir?
manın tek yolunun duyu algı-
sından çok akılla A) Maddecilik B) Oluşçuluk
düşünmekten geçtiğini ileri C) Düşüncecilik D) İkicilik
sürmüştür. Bu tür bir düşüncenin ise gerçekliğin E) Varoluşçuluk
özü itibariyle bir, hareketsiz, bölünemez, değişme
hâlinde olmayan, mükemmel bir şey olduğunu or-
taya koyacağını ileri sürmüştür.
10. Renkler kokular ve tatların gerçekte algıladığımız
nesnelerde olmadığını kabul edelim. Ama başka
Bu durum, aşağıdaki felsefi düşünce sistemle-
bazı özellikler şüphesiz onlardadır. Örneğin bir
rinden hangisine kaynaklık etmiş olabilir?
masanın üzerinde iki elma görür ve dokunursam,
A) Varlığı madde temelinde açıklayan materyalizm. gerçekten orada iki elma vardır ve onlar gerçekten
B) Varlığın ruh ve maddenin bileşimi olduğunu yuvarlaktır. Burada gerçekliği belirleyen nesnenin

savunan düalizm. birincil nitelikleridir. Birincil nitelikler, algılayana de-


ğil, nesnenin kendisine ait olan niteliklerdir.
C) Asıl varlığın katmanlardan oluştuğunu savu-
Buna göre aşağıdakilerden hangisi birincil ni-
nan yeni ontoloji.
teliklerden değildir?
D) Her şeyin soyut bir temelde varlığı inşa ettiğini
ileri süren idealizm. A) Koku B) Biçim

E) Varlığın sürekli bir devinim ve oluş hâlinde ol- C) Nicelik D) Hareket


duğunu iddia eden oluşçuluk. E) Uzayda yer kaplama

32
TEST 1
2 Varlık Felsefesi 12

1. 3. Bahçede bir ağacı algıladığımda herhangi bir şeyi


Benden bir elmayı tasdik etmeme ihtiyaç var mıdır? Bu durumda çoğu
tasvir etmem is- zaman orada bir ağaç olduğuna ilişkin şüpheli bir çı-
tense bunun için karsama yapmam. Ağaç, benim gördüğüm, duydu-
yapmayı düşü- ğum, kokladığım veya dokunduğum şeydir ve bunun
neceğim tüm kendisi onun gerçekliğini kanıtlamak için yeterlidir.
şey, onun du-
Parçada varlığın gerçekliği aşağıdakilerden
yusal özelliklerini, yani bü-
hangisi bağlanmıştır?
yüklüğünü, biçimini, ağırlığını, rengini, ko-
kusunu, tadını vb. bir liste halinde sıralamak A) Akıl yürütme yapılması
olacaktır. Bu listenin sonuna onun aynı zamanda B) Duyusal olarak algılanmasına
maddi bir şey olduğunu eklemek aklıma gelmeye- C) Şüphe ile yaklaşılmasına
cektir. O hâlde elma bir duyusal özellikler topluluğu
D) Olgusal yoldan kanıtlanmasına
dışında ve üstünde hiçbir şey değildir.
E) Onaylanmış olmasına
Bu örnek varlık felsefesinin aşağıdaki akımla-
rından hangisinin görüşüne yakındır?

A) Materyalizm B) Fenomenoloji
4.
C) Oluşçuluk D) İdealizm
J.P. Sartre'a göre insan, kendi ken-
E) Düalizm disinin tasarısından başka bir şey
değildir, o ancak kendini gerçekleş-
tirdiği ölçüde var olur, o hâlde insan,
AYDIN YAYINLARI

eylemlerinin bütününden, hayatının


kendisinden başka bir şey değildir.
2. Herhangi bir kimse tarafından algılanmaksızın var
olan bir nesne kavramını düşünmeye çalışın. Ka-
çınılmaz olarak yapacağınız şey, nesneyi eğer onu
algılıyor olsaydınız görüneceği şekilde tasavvur J.P.Sartre'ın görüşlerini özetleyen akım aşağı-
etmeniz olacaktır. Algılanmaksızın onun var oldu- dakilerden hangisidir?
ğunu düşünmek herhangi bir duyusal niteliğini dü- A) Materyalizm ( maddecilik)
şünmeksizin onu düşünmek anlamına gelir ki bu
B) İdealizm ( düşüncecilik)
mümkün değildir. Bundan dolayı algılanmaksızın
C) Existansiyalizm (varoluşçuluk)
var olan madde kavramının tümü kelimenin gerçek
anlamıyla "düşünülemez"dir. D) Fenomenalizm ( olguculuk)

Parçadaki temellendirme aşağıdakilerden han- E) Nihilizm (hiççilik)


gisine ait olabilir?

A) Asıl varlıkların öncesiz ve sonrasız idealar ol- 5. Hobbes'a göre cisim, düşünceden bağımsız olarak
duğunu savunan Platon'un idealizmine uzayın bir parçasını dolduran varlık, yani eni, boyu,
B) Evrenin sürekli bir akış hâli olduğunu savunan derinliği olan şeydir. Dünya cisimseldir, yani cisim-
Herakleitos'un oluşçuluğuna dir ve cismin boyutlarına, yani en, boy ve derinliğe
sahiptir. Dolayısıyla evrenin her parçası cisimdir ve
C) Gerçeğin, görünenin ardında saklı olan öz'ler
cisim olmayan şey, evrenin bir parçası değildir.
olduğuna inanan Husserl'in fenomenolojisine
Buna göre, Hobbes'un aşağıdaki varlık felsefesi
D) Var olmanın algılanmak demek olduğunu iddia
görüşlerinden hangisini savunduğu söylenebilir?
eden Berkeley'in öznel idealizmine
E) Var olan her şeyin maddi olduğuna ve madde- A) İdealizm B) Dualizm
nin yansıması olan cisimlerin gerçek olduğunu C) Materyalizm D) Öznel idealizm
savunan Hobbes'un materyalizme E) Fenomenalizm

33
Varlık Felsefesi

6. Berkeley özneyi bir çeşit idealar, yani düşünceler 9. Aristoteles sağduyuya da uygun düşen bir tavırla,
toplamı olarak tanımlamaktadır. Ona göre düşün- algıyı doğuran nesnelerin algıdan bağımsız olma-
celer veya tasarımlar öznededir; yalnızca onun bi- ları gerektiğini söylemektedir. Ona göre varlık, algı-
linç içerikleri olarak vardır. dan ibaret olmayıp tersine var olduğu için algısı var-
Buna göre, Berkeley'in varlık görüşünün aşağı- dır. O hâlde algılarımız, algılarımızın konusu olan
ve algıdan ayrı, ondan bağımsız nesnel, gerçek bir
dakilerden hangisi olduğu söylenebilir?
dünyaya işaret ederler.
A) Nesnel idealizm
Aristoteles'in varlık hakkındaki bu görüşleri
B) Mutlak idealizm aşağıdakilerden hangisini çürütür niteliktedir?
C) Öznel idealizm A) Berkeley'in "Var olmak algılanmış olmaktır."
D) Diyalektik idealizm sözünü
E) Diyalektik materyalizm B) Herakleitos'un varlık oluştur görüşünü
C) Demokritos'un varlık maddedir görüşünü
7. Filozof görüşünü anlatmak için şöyle bir örnek verir: D) Husserl'ın varlık fenomendir görüşünü
Parmağa, yani uzamı olan, yer kaplayan ama düşü-
E) Descartes'in varlık hem madde hem ruhtur gö-
nemeyen maddeye batırılan bir iğnenin etkisini ruh,
rüşünü
yani uzamsız varlık duymaktadır. Öte yandan ruhta
meydana gelen bir olay, örneğin koku da bedenin 10.Varlık felsefesinde yer alan görüşe göre yaşam ol-
bir organının, örneğin yüzün sararmasına, kalbin dukça karmaşık fiziksel ve kimyasal süreçlerden
hızla atmasına yol açabilir. Maddenin ana niteliği başka hiçbir şey değildir. "Zihin" ve "düşünme" ise
AYDIN YAYINLARI

yer kaplamak, ruhun ana niteliği ise düşünmektir. beynin bir faaliyetinden ibarettir. İndirgemeci olan
Parçada görüşleri verilen filozof ve varlık görü- bu görüş varlığı veya dünyayı kendi içinde kapalı
bir sistem olarak tasarlar; hatta onu bir makineye
şü aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
benzetir.
A) Thales - monizm
Parçada;
B) Descartes - düalizm I. idealizm,
C) Marx - materyalizm II. materyalizm,
D) Husserl - fenomenalizm III. nihilizm
E) Aristoteles - idealizm akımlarından hangilerinden bahsedilmektedir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III


8. Demokritos, doğadaki değişimlerin bir şeyin ger- D) I ve II E) II ve III
çekten "değişmesine" bağlanamayacağı konusun-
da kendisinden önceki filozoflarla aynı fikirdeydi. 11. Nilüfer Hanım iki torunuyla gezmeye çıkar. Yolda
Bundan ötürü doğadaki her şeyin, gözle görülme- karşılaştığı bir arkadaşı laf arasında çocukların ya-
yecek kadar küçük ve mutlak, hiçbir zaman değiş- şını sorar. Nilüfer Hanım hemen yanıt verir: "Doktor
meyen yapı taşlarından oluştuğunu varsayıyordu. beş, avukat yedi yaşında."
Bu açıklamalarıyla Demokritos aşağıdaki hangi Bu örnekte aşağıdakilerden hangisine vurgu ya-
probleme cevap aramaktadır? pılmıştır?

A) Varlık var mıdır? A) Marx'ın materyalist görüşüne


B) Varlık bir midir çok mudur? B) Descartes'in dualist görüşüne
C) Değişim yanıltıcı mıdır? C) Herakleitos'un oluş görüşüne
D) Duyu verilerine güvenilir mi? D) Aristoteles'in erek (amaç) görüşüne
E) Dünyanın ana maddesi nedir? E) Sartre'ın varoluşçuluk görüşüne

34
TEST 1
3 Varlık Felsefesi 13

1. Hobbes, çağdaş nedensellik teorisini ilk ortaya 4. ● Fiili dünyada bir varoluşa sahip olan varlıklar,
atanlardan birisidir. O, dünyada meydana gelen her zihinden bağımsız olarak vardırlar. Yani her ko-
şeyin, birbirlerine çarpan bilardo toplarının meyda- şul altında vardırlar. Örneğin önümdeki kağıt,
na getirdiği sonuçlara benzer bir şekilde meydana kalem, silgi onları düşünen olsun ya da olmasın
geldiği, kısaca evrenin bir makine gibi işlediği görü- vardırlar.
şünü savunur. Asıl nedenin erek olduğu, evrende ● Düşüncede var olan varlıklar ne zaman ne de
şeylerin birtakım erekleri meydana getirmek üzere mekan içinde fiilen var olurlar. Örneğin Kafda-
iş gördükleri görüşünü kesinlikle reddeder. ğı, deniz kızı, Anka Kuşu düşsel varlıklardır.
Hobbes'un reddettiği görüşün savunucusu olan
Tanımları verilen varlık felsefesi kavramları aşa-
filozof aşağıdakilerden hangisidir?
ğıdakilerden hangisidir?
A) Platon B) Aristoteles C) Hegel A) İdealizm - Materyalizm
D) Marx E) Berkeley B) Gerçek varlık - İdeal varlık
C) Özsel - İlineksel
D) Töz - Öz

2. E) Diyalektik - Düalizm
I. II. III.
Monizm Düalizm ............

Varlığın niceliği ile ilgili derste kullanmak üzere 5. Bilimin ve felsefenin varlığı ele alış tarzlarında fark-
hazırlanan hatırlatma kartları arasında, III nolu lılıklar vardır. Örneğin bilim, varlığın her durumda
AYDIN YAYINLARI

kartın bilgileri unutulmuştur. Buna göre III nu- var olduğunu kabul ederken, felsefe varlığın var
maralı kartta aşağıdaki kavramlardan hangisi olup olmadığını sorgular.
yer almalıdır? Aşağıdakilerden hangisinde bilimin ve felsefe-
A) Plüralizm nin varlığa yaklaşımı ortaktır?
B) Materyalizm A) İkisi de varlığı anlamaya çalışır.
C) İdealizm B) İkisi de varlığa olgusal yaklaşır.
D) Fenomenalizm C) İkisi de varlığa bütünsel yaklaşır.
E) Varoluşçuluk D) İkisi de varlığa deneysel yaklaşır.
E) İkisi de varlığa ilişkin temellendirme yapar.

3. Varoluş ve özgürlük, bir ve aynı şeydir. Ancak ölü-


münden sonra bir insanı korkak veya cesur, dahi 6. Felsefe varlığı zaman zaman madde cinsinden ele
veya aptal, cömert veya bencil olarak niteleyebiliriz. aldığı gibi, manevi bir varlık olarak da ele alabilir;
Bazı insanlar kararsız kalacaklar, bazıları güçlüklerin varlıkta sadece maddenin değil, ruh ve zihinin de
üstesinden gelerek kendilerini gerçekleştireceklerdir. var olduğunu kabul eder.
Bu görüşler aşağıdaki hangi filozofun yargısını Bu açıklamaya göre, felsefenin varlığa yaklaşımını
destekler niteliktedir? ayırt eden aşağıdakilerden hangisidir?
A) Platon - Bilmek hatırlamaktır. A) Varlığı bütünsel olarak ele alır.
B) Berkeley - Var olmak algılanmış olmaktır. B) Varlığı sadece bir özelliğiyle değerlendirir.
C) Sartre - Var oluş özden önce gelir.
C) Varlığı olduğu gibi ele alır.
D) Descartes - Düşünüyorum o hâlde varım. D) Varlığı olgusal yolla anlamaya çalışır.
E) Hobbes - İnsan insanın kurdudur. E) Varlığa bilimsel yaklaşır.

35
Varlık Felsefesi

7. Bir Yunan filozofu şöyle demiştir veya dediği rivayet 10. J.P. Sartre'a göre var olmak kendini varlaştırmaktır.
edilmiştir: Bir nehirden iki kez geçemezsin, çünkü Bu durum insana kendi özünü yaratabilme olanağı
nehirdeki suyun damlaları, sen nehri bugün geç- dışında sınırsız bir özgürlük de tanır. Sartre'a göre
tiğinde dün geçtiğin zaman orada olan damlalarla "var oluş özden önce gelir."
aynı değildir. Aşağıda varlık felsefesi görüşlerinden hangisi
Parçada sözü edilen filozofun varlık anlayışı Sartre'a aittir?
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) İdealizm B) Materyalizm
A) Varlık ideadır.
C) Düalizm D) Varoluşçuluk
B) Varlık maddedir.
E) Nihilizm
C) Varlık oluştur.
D) Varlık hem madde hem ruhtur.
E) Varlık yoktur.

8. Kant, "İnsan aklı, bilgisinin belli bir türünde özel bir 11. Farabi'ye göre, felsefe aracılığıyla var olanları kav-
kaderle karşı karşıyadır. İnsan aklı bu bilgisinde rayabiliriz; çünkü felsefe "var olanların bilimi"dir.
öyle sorular tarafından rahatsız edilmektedir ki, akıl Farabi'ye göre Zorunlu Varlık, varlığı olmazsa ol-
onları ne yadsıyabiliyor ne de yanıtlayabiliyor." de- maz ebedi olarak var olan, bütün varlıkları var kılan
mektedir. varlıktır. Mümkün varlık ise zorunlu varlıktan taşma
AYDIN YAYINLARI

Kant'ın bahsettiği alan aşağıdakilerden hangisi- yoluyla var olanlardır.


dir? Bu parçadan hareketle, Farabi'nin zorunlu var-

A) Philosophia B) Ontoloji C) Metafizik lık ve mümkün varlıklar arasındaki ilişkinin te-


meline aşağıdakilerden hangisini yerleştirdiği
D) Etik E) Epistemoloji
söylenebilir?

A) Oluş B) Amaçlılık C) Form

D) Nedensellik E) Zorunluluk
9.

Descartes "töz"
sözcüğünden "var
olmak için kendi-
sinden başka bir
12. "Bu yıldızlı gökler
şeye ihtiyacı olmayan
şeyi" anlamaktadır. Ona göre sadece Ne zaman başladı dönmeye
madde ve ruh tözdürler ve birbirine indirgenemez- Kimse bilmez
ler. Ne ruh maddenin, ne de madde ruhun herhan-
Kimse bilmez."
gi bir özelliğine sahiptir.
Ömer Hayyam'ın dizelerinde aşağıdaki hangi

Buna göre, Descartes'ın varlık görüşü aşağıda- görüş ön plana çıkmaktadır?

kilerden hangisidir? A) Materyalizm B) İdealizm

A) Oluşçuluk B) İdealizm C) Materyalizm C) Dualizm D) Agnostisizm

D) Fenomenalizm E) Düalizm E) Empirizm

36
TEST 1
4 Varlık Felsefesi 14

1. Platon'a akılsal dünyayı duyusal dünyadan gere- 4.


ğinden fazla ayırdığı eleştirisini yapan filozof, içinde "Dünya, cisimseldir yani cisimdir
ve cismin boyutlarına, yani en,
yaşadığımız dünyanın gerçek dünya olduğunu ve boy ve derinliğine sahiptir.
akılsal dünyanın bu dünyanın içinde bulunduğunu Evrenin her parçası cisimdir
ve cisim olmayan şey, evrenin
ileri sürer. Platon'un idealar dünyasının varlığını ve bir parçası değildir."
bu dünyanın özelliklerine ilişkin temel görüşlerini
reddetmez; bu idealar dünyasının, duyusal dünya-
nın dışında olduğu görüşünü reddeder.
Parçadaki karşı çıkış, aşağıdaki filozoflardan
hangisine aittir?

A) Platon B) Hegel C) Marx

D) Aristoteles E) Farabi
Verilen görüş ve savunucusu aşağıdakilerden
hangisidir?
2. Whitehead'a göre "varlık ya da gerçeklik bir süreç- A) Materyalizm - Demokritos
tir. Evren, birbirleriyle sıkı ilişki içinde olan ve bir-
B) İdealizm - Platon
birine bağlı olaylardan oluşur. Her olay, başka bir
C) Düalizm - Descartes
olayla ilişki ve bağlantı içindedir. Evren, canlı bir
organizma gibidir, olayların akışından oluşan ezeli D) Materyalizm - Hobbes
ve ebedi bir süreçtir." E) İdealizm - Hegel
AYDIN YAYINLARI

Whitehead'ın bu görüşlerine dayanarak aşağı-


daki görüşlerden hangisine ulaşabiliriz?

A) Varlık ideadır.
B) Varlık oluştur.
C) Varlık maddedir.
D) Varlık fenomendir. 5. Asıl varlık, gerçek varlıktır. Yani, başka her
E) Varlık hem madde hem ruhtur. şeyin varoluşu bakımından kendisine bağlı
I. olduğu, fakat kendisinin varoluşu bakımından
3. İlk sebeplerin ve nesnelerin ilkelerinin bilgisidir. Bu başka bir şeye ihtiyaç duymadığı şeydir.
yüzden o, bilimin ele almadığı kimi konuları incele-
yen, onları açıklamaya çalışan bir bilgi dalıdır.
Bir şeyi her ne ise o şey yapan şeydir. Bir şeyin
Tanrı ve Tanrı'nın varlığının kanıtlanması, dünyanın II.
tanımlayıcı özelliğidir.
varlığı, ruh ve ruhun ölümsüzlüğü gibi konuları inceler.
Kant bu alanla ilgili "insan aklı, bilgisinin belli bir tü-
ründe özel bir kaderle karşı karşıyadır. İnsan aklı bu Tanımları verilen kavramlar sırasıyla aşağıdaki-
bilgisinde öyle sorular tarafından rahatsız edilmek- lerden hangisidir?
tedir ki, akıl onları ne yadsıyabiliyor, ne de yanıtla-
I II
yabiliyor." demektedir.
A) Töz Ruh
Parçada sözü edilen alan aşağıdakilerden han-
B) Öz Gerçeklik
gisidir?
C) Görünüş Öz
A) Ontoloji B) Metafizik C) Etik D) Töz Öz

D) Estetik E) Epistemoloji E) Öz Rastlantı

37
Varlık Felsefesi

6. Filozofa göre "yalnızca bilen özne ve onun bilinç 9. Filozofa göre "Tek ve gerçek bir evren vardır. O da
içerikleri vardır. Var olmak algılanmaya bağlıdır. duyularımızın bize gösterdiği bu evrendir. O hâlde
İdealar yani düşünce ve tasarımlar öznededir. Öz- evreni anlamak için duyularımız ile yola çıkmalıyız.
ne bir çeşit idealar, yani düşünceler toplamıdır." Ama bu yeterli değildir. Gerçek ve kesin bilgiye
Verilen görüş ve savunucusu aşağıdakilerden ulaşmak için akıl işin içine girmelidir. Çünkü gerçek
bilgi formların bilgisidir ve bu bilgiye ancak akılla
hangisinde gösterilmiştir?
ulaşılabilir. Madde bir imkandır, potansiyeldir. Form
A) Platon - İdealar kuramı ise bu imkanın açığa çıkmasıdır.
B) Descartes - Düalizm
Parçada görüşleri verilen filozof aşağıdakiler-
C) Berkeley - Öznel idealizm den hangisidir?
D) Hegel - Nesnel idealizm
A) Locke B) Descartes C) Platon
E) Husserl - Fenomenalizm
D) Aristoteles E) Kant

7.
Varlıkların bölünebilen en küçük
parçası atomdur. Atomlar boşlukta
hareket ederken birleşerek cisim-
10. ..........................'e göre evrende şaşmaz bir düzen
leri meydana getirir."
bulunur. Hatta bu düzen zihnin bir eseridir. Madde
kendi başına düzen kazanamaz. Bu görüşün savu-
Evrenin her parçası cisimdir. Ruh nucusu, alfabenin harflerini kendi hallerine bırakıp
AYDIN YAYINLARI

da ince bir cisimdir. Devlet ise yap- onların kendi kendilerine anlamlı sözcükler üretip
ma bir cisimdir. üretemeyeceklerine bir bakın der. Harflerin yan ya-
na gelmeleri anlamlı sözcüklerin ortaya çıkması için
yeterli değildir, bunun için düşünen ve anlayan bir
zihne ihtiyaç duyar.
Görüşleri verilen filozoflar aşağıdakilerden han- Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
gisinde sırasıyla gösterilmiştir? hangisi getirilmelidir?

A) Thales - Demokritos A) Materyalizm B) Düalizm C) İdealizm


B) Marx - La Mettrie
D) Realizm E) Fenomenalizm
C) Demokritos - Marx
D) Hobbes - La Mettrie
E) Demokritos - Hobbes

11. İnsanın başına indirilen çok sert bir darbe zihni ve


8. Spinoza'ya göre beden ve ruhu tümüyle birbirinden bilinci yok eder, bu yüzden bilinç veya zihin gerçek
ayırmak problemlidir. Ona göre beden ve ruh; bir ve değildir; elektronik bir iğneyle beynin küçücük bir
aynı gerçekliğin, yani Tanrı'nın öz nitelikleridir. Ruh bölümünü uyardığımızda, konuşma yeteneğinin ze-
ve beden aynı gerçekliğin iki görüntüsüdür. delenmesine neden olur.

Spinoza bu görüşleriyle aşağıdaki filozoflardan Parçada yer alan bakış açısı aşağıdakilerden
hangisini eleştirmiştir? hangisi olabilir?

A) Platon B) Aristoteles A) İdealizm B) Materyalizm

C) Kant D) Descartes C) Düalizm D) Fenomenalizm

E) Marx E) Metafizik

38
TEST 1
5 Varlık Felsefesi 15

1. Demokritos'a göre evrendeki her nesne boş uzayda 4. La Mettrie, asıl var olanın, tözün, madde olduğunu
dağılmış olan atomların bir birleşiminden başka bir maddenin hiçbir zaman için herhangi bir form ve
şey değildir. Taşlar ve masalar gibi cansız nesnelerin hareketten yoksun olmadığını, hayat ve düşünce
yanında canlı şeyler, hatta insan zihni de atomlardan de içinde olmak üzere bütün formları bizzat ken-
meydana gelmiştir. O hâlde duygu, zihin, ruh gibi disinde bir imkan olarak içerdiğini, hayvanlarla in-
maddi nitelikte olmadığı düşünülen şeyler de aslında sanların aslında aynı yapıda olduğunu, dolayısı ile
maddidirler; atomların birleşimlerine indirgenebilirler. insanda bedenden ayrı bir ruh kabul etmeye gerek
Buna göre Demokritos, aşağıdakilerden hangi- olmadığını savunmuştur.

sine karşı çıkmaktadır? Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakiler-


den hangisidir?
A) Düalizm B) İdealizm A) Varlığın özü bilinemez.
C) Fenomenalizm D) Plüralizm B) Evrende düzen ve akıl vardır.
C) Gerçeklik, bilince bağımlı olarak oluşur.
E) Materyalizm
D) Varlık maddeden oluşmuştur.
E) Varlık sürekli değişme hâlindedir.
2. Varoluşçuluğa göre, hiçbir felsefi yaklaşım varlığı
bir bütün olarak kuşatamamıştır. Felsefe, akla daya-
nırken varlığın ussal olmayan yönlerini görmezden
gelmiştir. Örneğin yaşam ve varlık, akılla kavranıla- 5. Bilim insanları genel olarak varlık veya varlığın ge-
cak türden bir şey değildir. Aklı ve toplumsal yaşamı nel, temel özellikleri gibi konularla ilgilenemezler.
vurgulayan yaklaşımlar, bireysel varoluşu gözden Her bilim, varlığın belli bir cephesi, yanı veya parça-
kaçırmıştır. Oysa tüm felsefenin ve insanların en sını konu alır. Örneğin fizik cansız varlıkla, biyoloji
AYDIN YAYINLARI

büyük sorunu, bireysel varoluştur. Herkes tek ve canlı varlıkla, sosyoloji toplumsal varlıkla uğraşır.
yalnızdır. İnsanın bunun bilincinde olarak yaşaması Ama bütün bu varlıkların hangi anlamda var oldukla-
bireysel varoluştur. Buna göre ahlaki bir varlık olan rı, onların ortak belirlenimleri ile ilgili soru sormazlar.
insanın, karar vermesi en önemli insani etkinliğidir. Buna göre bilimin varlığa yaklaşımıyla ilgili han-
Bu parçada varoluşçu felsefenin varlıkla ilgili gisi söylenebilir?
çalışmalarında, aşağıdakilerden hangisini öne A) Seçicidir. B) Bütünseldir.
çıkardığı vurgulanmaktadır? C) Sorgulayıcıdır. D) Rasyoneldir.

A) Töz kavramını B) Evrende amaçlılığı E) Olgusaldır.

C) Varlığın niceliği D) İnsan yararı

E) İnsan varoluşu 6. Varlığı, var olarak kabul eden görüştür. İnsan bilin-
cinden bağımsız olarak varlığın mevcut olduğunu
3. Onlar ezeli, ebedi, hareketsiz, değişmez şeylerdir.
iddia eder.
En önemli özellikleri ise tümel ve madde-dışı olma-
Bu görüşe göre, biz varlığı ya doğrudan duyuları-
larıdır. Platon'a göre onlar, görünüşler dünyasının
mızla algılarız ve algıladığımız evren bizim kavra-
gelip-geçiciliğine rağmen değişmeden kalandır. Ör-
neğin bu dünyada doğan, büyüyen, ölen birbirinden dığımız gibidir ya da zihnin imkanları aracılığıyla

farklı bireysel-duyusal milyarlarca insan olmasına onun varlığını biliriz.


karşılık, tersi durumda ölmeyecek olan, asla değiş- Bu parçada açıklanan görüşler;
me içinde olmayan insan fikri de vardır. I. realizm,
II. septisizm,
Parçada açıklanan ve Platon'a ait olan kavram
III. nihilizm
aşağıdakilerden hangisidir?
akımlarından hangileriyle ilgilidir?
A) Logos B) Töz C) Fenomen A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) İdea E) Form D) I ve II E) II ve III

39
Varlık Felsefesi

7. "Varlık var mıdır?", "İnsan özgür müdür?", "Varlık, 10. Var denilen hiçbir şeyin gerçek varlığı olmayabilir.
maddi midir yoksa ruhsal mıdır?" gibi sorulara ke- "Hiçbir şey" derken, ister somut olsun isterse soyut,
sin ve net bir cevap vermek zordur, üstelik bunları ister zihnimde olsun isterse dış dünyada ya da başka
tartışmak anlamsızdır. Çünkü dünyanın bir gerçek- bir var oluş tarzında, varolanların tümü kastediliyor;
liğinin olup olmaması, insan hayatında önemli bir Tanrı, evren, ruh, etik, yaşam, irade, bilgi vs. üzerine
fark yaratmaz. Önemli olan insanın evrende diğer konuşabildiğimiz her şey.
varlıklarla birlikte bulunuyor olmasıdır. Bizi hayatta Sıraladığımız her şey birer
tutan deneyimlerimiz, alışkanlıklarımız ve pratikleri- yanılsama olabilir. Eğer
mizdir. Bugün yararı olmayan bir şeyin yarın etkisi öyleyse hiçbir şeyin ken-
olabilir. Bu yüzden düşünceleri ve nesneleri, elimi- dinde bir değeri yoktur.
zin altında bulundurmalıyız.
Bu parçada görüşleri verilen ontolojik yaklaşım Parçada aşağıdakilerden hangisi temellendiril-

aşağıdakilerden hangisidir? meye çalışılmıştır?


A) Görünüş ve öz ayrımı
A) Materyalizm B) İdealizm C) Düalizm
B) Tanrı-evren özdeşliği
D) Nihilizm E) Pragmatizm
C) Hiççiliği
D) Gerçekçiliği
8. Ruh ve beden birlikte uykuya dalarlar. Kan dolaşı-
E) Ruh ve beden birlikteliği
mının sakinleşmesiyle beraber tüm mekanizmayı
bir huzur ve sükunet sarar. Göz kapaklarının düş-
mesiyle ruh yavaş yavaş ağırlaştığını hisseder ve
beyin liflerinin gevşemesiyle, gerginliğini kaybeder.
AYDIN YAYINLARI

Öyleyse insan, ikili bir yapıya sahiptir. Ruhun temel


özelliği "düşünme"dir; bedenin ise "yer kaplama"dır.
Parçada aşağıdakilerden hangisi temellendiril-
meye çalışılmıştır?
A) Descartes'in düalizmi
B) Platon'un idealizmi
C) Marx'ın materyalizmi 11.
N. Hartman'a göre seçmek, istemek, bir ama-
D) Husserl'in fenomenolojisi
ca yönelik eylemde bulunmak, geleceği dü-
E) Herakleitos'un oluşçuluğu
şünmek gibi insani durumlarımız, ele geçirmek
istediğimiz bizden bağımsız bir gerçekliğin var
9. Parmenides ve öğrencisi Zenon aynı doğrultuda olduğunu gösterir. Dış dünya, onu bilen özne-
olan görüşler savunmuşlardır. Değişmeyi bir pren- den bağımsız olarak vardır.
sip olarak düşünmek, bir şeyin önce belirli bir şey Berkeley ise "var olmak algılanmış olmaktır."
sonra da başka bir şey kabul etmektir ki bu bir çe- derken, maddenin var oluşunu zihnin var oluşu-
lişmedir. Bir şey hem var hem yok olamaz. Bu ne- na indirger.
denle varlıktaki değişim düşüncesi yanılsamadır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine karşı çı- Görüşleri verilen bu iki filozof aşağıdakilerden
kılmaktadır? hangisine yönelik fikir bildirmektedirler?
A) Aristoteles'in idealizmine A) Varlığın gerçek olup-olmadığı
B) Descartes'ın düalizmine B) Varlığın kavranıp-kavranamayacağı
C) Marx'ın materyalizmine C) Varlığın temel unsuru tek mi çok mu
D) Herakleitos'un oluşçuluğuna D) Varlığın bilince bağlı olup - olmadığı
E) Husserl'in fenomenolojisine E) Varlıkta değişimin bulunup - bulunmadığı

40
TEST 1
6 Bilgi Felsefesi 16

1. Bilginin yalnızca duyularımız veya gözlemlerimizle 4. Genel - geçer, zorunlu ve kesin bilgi doğuştan gelir.
elde edildiğini düşünen ve aklın duyular ve göz- Bu bilgiler ancak akılla elde edilir. Duyusal bilgiler
lemlerden ibaret olduğunu öne süren bir filozof için insan için yanıltıcı ve görelidir. Asıl bilginin ise de-
bilginin alanı, ancak duyular veya algılarımızla kav- ğişmeyen varlıklar dünyasından elde edilir.
rayabileceğimiz alanla sınırlıdır. Başka bir deyişle Parçadaki bilgi felsefesi görüşü aşağıdakiler-
duyusal olmayan bir şeyin bilgisi mümkün değildir.
den hangisidir?
Parçadaki açıklama bilgi felsefesinin aşağıdaki
A) Empirizm B) Kritisizm C) Pozitivizm
sorunlarından hangisinin kapsamı içinde yer
alır? D) Rasyonalizm E) Fenomenoloji

A) Bilginin imkânı
B) Bilginin sınırı
C) Bilginin kaynağı 5. Protagoras "insan her şeyin ölçüsüdür" diyerek,
D) Bilginin değeri doğruluğun insanlara göre değiştiğini ileri sürmüş-
E) Bilginin ölçütü tür. Üşüyen insan için rüzgârın soğuk, üşümeyen
için soğuk olmadığını belirterek, herkes için geçerli
mutlak bir bilginin olamayacağını savunmuştur.
Buna göre,
2. Felsefi anlamda bu görüş gündelik, teknik-olmayan I. dogmatizm,
anlamından farklı olarak "öznel nedenlerden hare- II. rölativizm,
ketle diğerlerinin bilgi diye kabul ettiği şeylerin ge-
AYDIN YAYINLARI

III. rasyonalizm
çerliliğinden ve kesinliğinden şüphe duyan" kişinin
temsil ettiği akıma verilen addır. görüşlerinden hangileri paragrafta anlatılmakta-
dır?
Bu parçada bahsedilen akım aşağıdakilerden
hangisidir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

A) Dogmatizm B) Realizm D) I ve II E) II ve III

C) Rasyonalizm D) Septisizm

E) Empirizm

6. Zihnin, üzerinde hiçbir yazı


3. Bu ölçütü geliştirenler, insan merkezli bir ölçüt bulunmayan, hiçbir tasarıma sa-
oluşturmuşlardır. Doğruluğu insanlar yapar. Onla-
hip olmayan beyaz bir kâğıt gibi
ra göre, mutlak ya da sonul doğrular olmadığı gibi
olduğunu varsayalım. Zihnimize
doğruluğun bağımsız bir varlığı da yoktur. Doğru-
bütün düşünme malzemesini
luk, "dışarda, orada" keşfedilmeyi bekleyen bir şey
değildir. Önermeler, insan eyleminin ve bu eylemin
John Locke sağlayan gözlemlerimizdir.

sonuçlarının pratik sınamalarına tabi tutuldukları Buna göre, Locke aşağıdakilerden hangisine
için, doğruluk insan düşüncesi ve eylemi tarafından karşı çıkmaktadır?
şekillendirilmektedir. "Doğruluk sadece başarılır."
A) Bilginin duyumlardan geldiğine
iddiası sık sık gündeme gelir.
B) Yaşamadan bilmenin olanaksızlığına
Parçada anlatılan doğruluk ölçütü aşağıdakiler-
C) Doğuştan bilgilerin varlığına
den hangisidir?
D) Akıl ve deneyin bilgiyi oluşturduğuna
A) Uzlaşım B) Yararlılık C) Uygunluk
E) Zihinde deneyden gelmeyen hiçbir şeyin olma-
D) Tutarlılık E) Apaçıklık dığına

41
Bilgi Felsefesi

7. Bir insan bir görüşün doğru olduğunu söylediğinde, 10. Yunan felsefesinin başlangıcında doğa filozofları
bu, onun tarafından savunulduğu ölçüde bu görü- diye adlandırılan filozoflar, yalnızca doğa ile evre-
şün onun çıkarlarının toplamıyla uyuştuğu anlamı- nin yapısı ile ilgilenmişler; bilgiyi konu edinmemiş-
na gelir. Doğru, pratik işlevi olandır. lerdir. Doğa filozoflarının bu tavırlarına naif realizim
Bu açıklamada bilginin doğruluk ölçütlerinden adı verilir. Bu anlayış, insanların duyuları ile dış
dünyayı bilebileceğine saf bir biçimde inanma ve
hangisine değinilmiştir?
öte yandan bilgi konusunu problem olarak görme-
A) Tutarlılık B) Uygunluk C) Yarar me; bu konuda kayıtsız kalmadır.
D) Apaçıklık E) Uzlaşım Bu paragrafa göre, doğa filozoflarının asıl ilgi-
lendiği problem aşağıdakilerden hangisidir?

8. Gazali, içinde bulunduğu şüphe krizinden Tanrı'nın A) İnsan bilgisinin sınırları var mıdır?
ruhuna attığını söylediği bir ışıkla çıktığını söyler- B) Doğru bilgi mümkün müdür?
ken ne duyusal ne akılsal olmayan bir bilgi kayna-
C) Bilginin kaynağı nedir?
ğına işaret etmekteydi. İnsanda duyular ve akıldan
D) Nesneler karşısında tavrımız ne olmalıdır?
farklı ve onlardan üstün olan ve insanın bilmek iste-
diği bir şeyi doğrudan doğruya, aracısız bir kavrayı- E) Evrenin ana maddesi nedir?
şıyla bilebileceğini iddia etmekteydi.
Parçada, anlatılan görüş aşağıdakilerden hangi-
sidir?

A) Entüisyonizm
AYDIN YAYINLARI

B) Rasyonalizm
C) Empirizm
D) Analitik Felsefe
E) Rasyonalizm

9. I. Suya batırılmış çay kaşığını görme duyumuz


eğri, dokunma duyumuz ise düz-doğru olarak 11. Üniversitede felsefe bölümü ikinci sınıfta okuyan
saptar; ama biz dokunma duyumuza inanırız. Deniz, arkadaşı Filiz'e şu soruyu sorar:
Çünkü görme duyusu tarafından desteklenen
bilgi, diğer bilgilerimizle uyuşmaz.
II. Çok uzaklardan bir siren sesi duyduğumu doğ- Neden suya su diyoruz?
rulamak istersem, diğer insanlara da sorarım.
Onlar da duymuşlarsa kulaklarımın hükmüne
Deniz
inanırım.
Bu sorunun benim için bir de-
Bu örneklerde sırasıyla bilginin doğruluk ölçüt- ğeri yok. Ben suyu içerim ve
lerinden hangileri verilmiştir? kullanırım, sonrası beni ilgi-
lendirmez.
I II
Filiz
A) Apaçıklık Tümel uzlaşım
B) Tutarlılık Tümel uzlaşım Parçada Filiz'in bakış açısını yansıtan aşağıda-
C) Yarar Uygunluk kilerden hangisidir?
D) Tutarlılık Yarar
A) Rasyonalizm B) Empirizim C) Kritisizm
E) Apaçıklık Uygunluk
D) Pragmatizm E) Pozitivizm

42
TEST 1
7 Bilgi Felsefesi 17

1. Tractatus adlı eserinde dünyanın "olgular toplamı" 4. Kavramlarımızdan ilki zihinle, zihinde bulunan veya
olduğunu ifade eder. Temel problemin dilin, gerçek- zihnin ürettiği bir şeyle, teknik bir deyişle "önerme"
liğin (dünyanın) yapısını açıklayıp açıklamayacağı ile ilgilidir. Bir önerme doğru veya yanlış olabilir.
sorunu olduğunu düşünür. Ona göre, dilin mantık- Buna karşılık ikinci kavramımız, var olma veya ol-
sal yapısını çözümlersek, gerçekliğin yapısını da mama, önermenin konusu olan şeyle, özneye göre
çözümlemiş oluruz. "dıştan" olan şeyle ilgilidir.
Paragrafta görüşleri verilen filozof aşağıdakiler- Bu parçada, aşağıdaki hangi iki kavramın açık-
den hangisidir? laması verilmiştir?

A) A. Comte B) H. Bergson A) Doğruluk – Anlamlılık

C) W. James D) L. Wittgenstein B) Doğruluk – Gerçeklik


C) Gerçek – Doğruluk
E) E. Husserl
D) Doğruluk – Yararlılık
E) Gerçeklik – Anlamlılık

2.
Bir kapının kilitli olup olmadığını an-
lamanın en emin yolu onu itmektedir.

Emile Zola
5. Karneades, Sokrates'in "Eğer tek bir şey biliyor-
AYDIN YAYINLARI

sam, o da hiçbir şey bilmediğimdir." sözüne karşı-


Emile Zola’nın bu saptaması aynı zamanda bilgi lık, "Hiçbir şey bilmediğimi de bilemem." der.

felsefesinin "Bilginin doğduğu kaynak nedir?" soru- Bu durum, aşağıdaki görüşlerden hangisinin
suna da bir yanıttır. doğru kabul edilmesine neden olur?

Sözü edilen yanıt aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Dogmatizm B) Metodik şüphe

A) Akıl B) Sezgi C) Yarar C) Septisizim D) Empirizm

D) Düşünce E) Deney E) Pozitivizm

3. Ormanda kaybolduğunuzu düşünün. Ormanda kay-


bolan insan oradan çıkabilmek için derin ve yoğun
bir biçimde düşünmeye başlar. Güneşin durumu,
6. J. Locke'a göre, insan zihninde doğuştan gelen hiç-
yürüdüğü istikamet ve arazi hakkında sahip olduğu
bir bilgi yoktur. İnsan doğduğunda zihni, beyaz bir
daha önceki bilgilerle ilgili verileri hesaba katarak
kağıda veya boş bir levhaya (tabula rasa) benzer.
ormandan çıkış için bir teori geliştirir. İşte eğer bu
Tüm bilgilerin kaynağında deney, gözlem ve duyu-
teori onun ormandan kurtuluşunu sağlarsa, yani iş
ların kullanımı sonucunda zihne gelen veriler vardır.
görürse doğrudur.
J. Locke bu görüşleriyle hangi akıma karşı argü-
Parçada görüşleri verilen filozof aşağıdakiler- manlar üretmiş olabilir?
den hangisidir?
A) Empirizm B) Rasyonalizm
A) Platon B) Hegel C) Descartes C) Kritisizm D) Pozitivizm
D) Dewey E) Hume E) Pragmatizm

43
Bilgi Felsefesi

7. Epiküros, "Mühür, bal mumuna nasıl tıpatıp kendi 10. Duyumlanabilir nesneler sürekli değişmektedir. Doğ-
izini bırakırsa eşya da bizde belli izler bırakır." de- ru ve güvenilir bilgilerin oluştuğundan emin olmak
miştir. için duyulardan daha fazla güvenebileceğimiz bir
Epiküros bu sözleriyle bilginin kaynağında aşa- kaynak gerekmektedir. Bize bu güveni sağlayan şey
ğıdakilerden hangisinin varlığını kabul etmekte- düşünce, akıl, sezgi, deney, fayda vb. unsurlardır.

dir? Parçada sorgulanan bilgi felsefesinin hangi te-

A) Akıl B) Duyu C) Sezgi mel problemidir?

D) Öz E) İmge A) Bilgi nedir?


B) Bilginin kaynağı nedir?
C) Doğuştan gelen bilgi var mıdır?
D) Bilginin bir sınırı var mıdır?
E) Bilginin hayatımızdaki yeri nedir?

8. Filozof "Annem, nasıl var olan bir bebeğin dünyaya


gelmesine yardımcı oluyorsa, öğretmen de öğrenci-
sine yeni bir şey öğretmez; ancak onun aklında var
olan bilgileri gün ışığına çıkarır." demiştir. Böylece 11. Bu görüşe göre duyumlar olmadan akıl, akıl olma-
filozof kesin ve genel geçer bilginin var olduğunu ve dan duyumlar kendi başlarına bilgi üretemezler. Bu
bilginin doğuştan geldiğini savunmuştur. nedenle bilgi deneyle başlar ama deneyden doğ-
maz.
AYDIN YAYINLARI

Görüşleri verilen filozof aşağıdakilerden hangi-


sidir? Parçada açıklaması verilen, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sokrates B) Locke C) Kant
D) Hume E) Comte A) Rasyonalizm B) Pragmatizm

C) Entüisyonizm D) Empirizm

E) Kritisizm

9.

Duyu organlarımızın belli başlı


bilgi kaynağımız veya bilgi kay-
naklarımızdan biri olduğu açıktır.
Aristoteles'in söylediği gibi "Bir du- 12. Aklını kullanan özne, yöneldiği nesneye dair bilgi
yusunu kaybeden bir evreni kaybe- edinme sürecinde ulaştığı verileri mantık ilkelerine
der."
uygun olarak sistematize eder. Mantıksal bağ ku-
rularak örülen düşünceler sürecin her aşamasında
Dersine bu sözlerle başlayan Eylem Öğretmen,
birbirini destekler niteliktedir. Düşünmenin başında
bilgi felsefesinin aşağıdaki sorularından hangi-
yüklenen anlamı sonuna kadar koruyan kavramlar-
sini gündeme getirmiştir? la düşünme etkinliği gerçekleştirilir.
A) Bilginin kaynağı
Bu parçada bilgi felsefesinin hangi temel kavra-
B) Bilginin imkanı
mıyla ilgili açıklamalar yapılmıştır?
C) Bilginin ölçütü
D) Bilginin sınırı A) Doğruluk B) Gerçeklik C) Tutarlılık

E) Bilginin değeri D) Temellendirme E) Uygunluk

44
TEST 1
8 Bilgi Felsefesi 18

1. Bilginin insan zihninde doğuştan yer aldığını savu- 3. "Dünya düzdür. Bunu herkes biliyor!" Böyle bir
nan bir filozof, bu görüşünün tutarlılık içinde, man- önerme 1450'li yıllardan önce kurulmuş olsaydı,
tıksal gerekçelerini ortaya koymalıdır. "Benim ka- herkes bu önermenin doğru olduğunu söylerdi.
naatim öyle olduğunu bildiriyor" şeklinde kestirme Çünkü Dünya, o zamanlar yaşayan bütün insanlara
cevaplarla görüşünü savunamaz. göre düzdü. Bugün bizler, Dünya'nın düz değil, yu-
Bu parçada bilgi kuramının aşağıdaki kavramla- varlak olduğuna inanıyoruz. Bu, büyük bir çoğunlu-
ğun kabulü. Şimdi kalkıp biri "Dünya düzdür" derse,
rından hangisi açıklanmıştır?
insanlar onun şaka yaptığını düşünür.
A) Doğruluk B) Gerçeklik
Parçada aşağıdaki doğruluk ölçütlerinden han-
C) Temellendirme D) Hakikat gisi örneklendirilmiştir?
E) Gerçek A) Tutarlılık B) Fayda C) Apaçıklık

D) Tümel uzlaşım E) Uygunluk

2. Rasyonalizm ve empirizm akımlarının işlendiği der- 4. Pyrrhon varlığın kendisinin bilinemeyeceğini öne
sin sonunda öğretmen, öğrencilerinden iki akımla sürdü. O, varlığın temelinde maddenin mi, yoksa ru-
ilgili öğrendiklerini dikkate alarak, akıllarında kalan- hun mu olduğunu bilemeyeceğmizi söyledi. "Ne ya-
larla ilgili birer cümlelik açıklama yapmalarını ister pacağı" sorusuna; "görünüşlerle yetinmemiz gerekti-
ve öğrenciler aşağıdaki cevapları verirler: ği" yanıtını verdi. Buna göre "Bal tatlıdır." demek ye-
rine, "Bal bana tatlı görünüyor." demeliyiz. Pyrrhon,
Her ikisi de insanın doğru bilgi-
insana bilme ve öğrenme çabasından vazgeçmesini,
ye ulaşabileceğini kabul eder.
AYDIN YAYINLARI

hiçbir konuda hüküm vermemesini önermekteydi. İn-


Cem san, böylelikle ruh dinginliğine ulaşacaktı.

Doğru bilginin kaynağı akıldır Bu parçada;


diyen rasyonalizm doğuştan I. epistemolojik kuşkuculuk,
bilgiyi savunur.
II. metodik kuşkuculuk,
Yeşim
III. dogmatizm

Empirizme göre tüm bilgilerimi- görüşlerinden hangilerine değinilmiştir?


zin kaynağı duyu ve algılardır.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
Kaan
D) I ve II E) II ve III
Rasyonalizm için örnek bilim
matematik, empirizm içinse 5. Empiristlerin sadece içeriğe vurgu yaparken formu
fiziktir. veya çerçeveyi unuttukları söylenebilir. Aynı şekilde
Ömer rasyonalistler de tek yanlı davranırlar; onlar da bu
kez forma veya kavramlara vurgu yaparken içeri-
Empirist bir filozof öncelikle ras- ği atlarlar. Oysa bilgi, tecrübe veya deneyime form
yonalist olmak zorundadır. kazandıran kavramlarla ona içeriğini veren duyum-
ların birleşiminden meydana gelir.
Derin
Parçadaki yaklaşım, aşağıdaki akım adlarından

Buna göre, hangi öğrencinin yaptığı açıklama hangisi ile ifade edilir?

bir bilgi yanlışı içermektedir? A) Empirizm B) Rasyonalizm


A) Derin B) Kaan C) Yeşim C) Dogmatizm D) Kritisizm
D) Ömer E) Cem E) Septisizm

45
Bilgi Felsefesi

6. "Sadece deneyim sayesinde bir şeyler öğrenebiliriz, 9. Filozof, her şeyden şüphe etmenin mümkün olduğu
bir olayı hiçbir zaman akıl yoluyla kavrayamayız." ancak şüphe eden insanın, şüphe ettiği anda, şüp-
"Deneyim okulların en gelişmişidir; o okuldan buda- he ettiğinden şüphe etmesinin mümkün olmadığı
sonucuna varır. Şüphe etmek bir tür düşünmektir.
lalar bile bir şey öğrenir."
O hâlde şüphe eden insan şüphe ettiği anda dü-
Böyle düşünen birisi, bilgilerinin oluşumunda
şünmektedir. Düşünmek ise var olmayı gerektirir.
aşağıdakilerden hangisini bir kaynak olarak Çünkü şüphe etmek için, şüphe eden bir varlığın
görmez? olması zorunludur.

A) Duyum B) Akıl C) Deneyim Görüşleri verilen filozof aşağıdakilerden hangi-


sidir?
D) Gözlem E) Yaşantı
A) Platon B) Aristoteles C) Pyrhon
D) Locke E) Descartes

7.
Felsefenin yolumuzu bulmamızı 10. Teoriler, karşılaştığımız problemleri çözmek için
sağlayan en önemli araç olduğunu teklif ettiğimiz araçlardır. Onların doğru olup olma-
gözler önüne sermek üzere, Witt-
dıklarını ancak pratikte işe yarayıp yaramadıklarını
genstein, meşhur benzetmelerinden
birinde, insanın bu dünyadaki duru- görmek suretiyle anlayabiliriz. Örneğin, Salk Polio
munu bir şişe içindeki sineğin duru- aşısının "doğru" olduğunu pratikte çocuk felcini ön-
muna benzetmiştir. Wittgenstein'a lemede etkisi olduğunu göstermek suretiyle anlaya-
göre, şişenin içine sıkışmış olan sinek, şişeden dışarı
biliriz.
çıkmak ister, fakat bunu nasıl başarabileceğini bilmez.
Felsefenin asıl görevi, sineğe şişeden nasıl çıkacağını Buna göre;
AYDIN YAYINLARI

göstermektir. Felsefe, biz insan varlıklarının kapana


kıstırılmışlık duygusundan kurtulmamızı sağlar, yönü- I. Kant,
müzü bulmamıza yardım eder. II. Descartes,
III. James
Wittgenstein'ın felsefeye işlevsel yaklaşması
adlarından hangileri parçadaki görüşü savu-
bilgi felsefesinin aşağıdaki görüşlerinden han-
nur?
gisi tarafından onaylanmasına neden olurdu?

A) Neopozitivizm B) Pozitivizm A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

C) Pragmatizm D) Rasyonalizm D) I ve II E) II ve III


E) Empirizm

11. Filozof insanda var olduğu şekliyle aklın bazı bilgi-


leri doğuştan getirdiğini ancak potansiyel hâldeki bu
8. Pek çoğumuz kendimizi ve hayatlarımızı sorgula-
aklın mantıksal çıkarım yoluyla ve duyulara dayalı
madan, bize sunulan reçetelerin rehberliğiyle göl-
olarak bilgiyi açığa çıkardığını savunur. Ona göre
geler dünyasında yaşıyoruz. Hemen hepimiz haya-
insandaki en güvenilir yeti olan akıl genel geçer
ta, dünyaya ve topluma falanca ideolojinin, şu ya
kesin bilgiyi elde eder. Öyle ki bu bilgi insan için
da bu köşe yazarının gözlüğü ve perspektifinden
en yüce erdemdir. Çünkü insanı yönlendiren ona
bakıyoruz. Verilen haberlerin, aktarılan yorumla-
doğru ve yanlışın ne olduğunu gösteren böylece de
rın doğruluklarından şüphe etmek aklımızdan dahi
insanın Tanrı'ya ulaşmasını sağlayan hazinedir.
geçmiyor.
Bu parçadaki görüşleri savunan bir filozof, aşa-
Bu parçadaki "Gölgeler dünyasında yaşıyoruz."
vurgusu aşağıdaki hangi filozofa ait olabilir? ğıdaki akımlardan hangisine mensup olabilir?

A) Sokrates B) Platon C) Aristoteles A) Emprizm B) Sensüalizm C) Rasyonalizm

D) Descartes E) Pyrhon D) Septisizm E) Rölativizm

46
TEST 1
9 Bilgi Felsefesi 19

1. Görüşü herhangi bir biçimde engellenmediği tak- 4. Kant'ın, dünya hakkındaki deneyimizin bazı bakım-
tirde insan ışığı görür. İnsanlar görsel bir dene- lardan zihnimiz tarafından biçimlendirilmiş olduğu-
yim diye adlandırabileceğimiz bir şeye sahiptirler. nu ileri sürmüştür. Bu bizim bir miktar a'priori bilgiye
İşitmenin, tatmanın, koklamanın, dokunmanın ve sahip olmamıza imkân verir ve bu açıdan akılcılar
"hissetme"nin nasıl bir şey olduğunu bildiğimiz gibi, haklıydılar. Ancak o aynı zamanda bu a'priori bil-
bu tür deneyimlerin nasıl şeyler olduğunu da hepi- ginin her zaman kendisi hakkında deney sahibi ol-
miz biliriz. Her zaman bu tür deneyimlerimiz vardır. duğumuz uzaysal-zamansal dünyaya ilişkin olduğu,
Bu durum aşağıdakilerden hangisini temellendirir? hiçbir zaman onun ötesine geçemediği üzerinde ıs-
rar etmiştir. Bu bakımdan da deneyciler haklıydılar.
A) İnsan, kendisini çevreleyen şeylerin bilincindedir.
Buna göre Kant'ın aşağıdaki hangi iki görüşü
B) İnsan varlığının anlamı duyumsabildikleriyle
uzlaştırmayı hedeflediği söylenebilir?
şekillenir.
A) Entüisyonizm - Kritisizm
C) İnsan, kendini zihninde tasarımlayan varlıktır.
B) Fenomenoloji - Rasyonalizm
D) İnsanın tüm bilgisi sezgileriyle sınırlıdır. C) Empirizm - Entüisyonizm
E) İnsan evreni zihinsel olarak şekillendirir. D) Rasyonalizm - Empirizm
E) Fenomenoloji - Kritisizm

5. Bilginin imkânsız olduğunu söylediğim zaman bu


2. iddiamın kendisi ya bir bilgidir veya değildir. Eğer o
"Ben
Amerikalıyım" öner- bir bilgiyse, o zaman neticede bir bilginin mümkün
mesi bazı insanlar tarafından olması gerekir. Bu ise benim baştaki iddiamın yan-
AYDIN YAYINLARI

söylendiğinde doğru, başka bazıları lış olduğunu gösterir. Eğer o bir bilgi değilse, o za-
tarafından söylendiğinde yanlıştır. Bu-
rada konuşan kişi, önermenin kendisi-
man bu iddiayı ileri sürme hakkım yoktur. Çünkü ne
ne göreli olarak doğru veya yanlış benim kendimin ne de bir başkasının ona inanması
olduğu bakış açısını oluş- için bir neden vardır.
Amerikalı Çinli turur.
Parçada çelişkisi vurgulanan felsefe akımı aşa-
Bu açıklama aşağıdaki iddiaların hangisini des-
ğıdakilerden hangisidir?
tekler?
A) Rasyonalizm B) Septisizm
A) Bilginin geldiği kaynak akıldır.
C) Empirizm D) Relativizm
B) Tüm bilgilerimiz duyumsal izlenimlere dayanır.
E) Entüisyonizm
C) Bilgi, deney verilerinin akılla işlenilmesiyle oluşur.
D) Bilginin kaynağında sezgi gücümüz yer alır.
6. Descartes belki de o "düşünüyorum" veya "varım"
E) Bilgilerimizin doğruluğu göreli nitelik taşır. dediğinde sadece ileri sürdüğü anda ileri süren kişi-
ye doğrulukları dolaysız olarak apaçık olan iddialar
3. • Bir önermenin doğruluğu veya yanlışlığı (çoğun- ileri sürmektedir. Bu görüşü benimsersek onların
lukla kavramsal şema veya kuramsal çerçeve doğrulukları için kanıt, zorunlu değildir.
diye adlandırılan) belli bir görüş açısına bağlıdır.
Parçaya göre kanıtın zorunlu olmaması,
• Hiçbir görüş açısının diğerlerinden üstün oldu-
I. apaçık olma,
ğu ispat edilemez.
II. deneye dayanma,
Bu iddiaları benimsersek, aşağıdaki bilgi anlayış-
III. akıl ve deneyin ortak ürünü olma.
larından hangisine bağlı olduğumuz düşünülür?
nedenlerinden hangileriyle ilgilidir?
A) Akılcılık B) Şüphecilik C) Deneycilik
A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III
D) Görececilik E) Sezgicilik D) Yalnız II E) II ve III

47
Bilgi Felsefesi

7. 10. Bir karpuzun iç kısmı sağlıklı bir gözlemciye kırmızı


görünmesine karşılık sarılığa yakalanmış birine por-
takal rengi görünebilir. Ancak bundan neden onun
kendine ait bir rengi olmadığı sonucuna geçmemiz
Descartes kesinliğe ilişkin araştır- gerekmektedir? Karpuzun içi kırmızıdır. Sarılığa ya-
masını bir sepette çürük elmalar
kalanmış kişinin görüşü yanlıştır. Aynı şekilde nasıl
olmadığından emin olmaya çalışan
birinin çabasına benzetmektedir. ki uyuşturucunun etkisi altında olan bir insan genel
(Burada çürük elma, yanlış bir inancın yerini tutmakta- olarak çarpıtılmış algılara sahipse soğukalgınlığına
dır.) Sepeti dikkatle araştırma ve içinde bulunan çürük el-
yakalanmış bir insanın tatma duyusu da anormaldir.
maları dışarı atma yönetiminin açık bir kusuru olduğunu
biliriz. Bu yöntemde çürük bir elmayı gözden kaçırmanız Parçada,
çok mümkündür ve benzetmeye devam etmemiz gerekir-
I. duyusal farklılıkların nesnelerin gerçekliğini de-
se bu geride kalan çürük elma, bütün geri kalan elmaları
bozabilir. O hâlde daha iyi bir yöntem, sepeti tümüyle bo- ğiştirmeyeceği,
şaltmak ve daha sonra; ancak sağlıklı olduğundan emin II. algısal yanılmanın gerçekliği bilmeyi olanaksız-
olduğumuz elmaları tekrar yerine yerleştirmektir.
laştırdığı,

Söz konusu çaba aşağıdakilerden hangisiyle III. insanların gerçekliği değil, algılamanın verisini
adlandırılır? bilgi kabul ettiği
A) Epistemik şüphe yargılarından hangileri temellendirilmiştir?
B) Görececilik
C) Metodik şüphe A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) Dil analizi D) Yalnız II E) II ve III


E) Paranteze alma
AYDIN YAYINLARI

8. Kütüphanenin açık olduğuna inanırım. Arkadaşım


ise onun kapalı olduğunu düşünür. Tartışmayı kü-
tüphaneye gitmek ve onun kapısını yoklamak sure-
tiyle çözümleriz.
Bu örnekte, 11. Kendileri vasıtasıyla bilgimizi ifade ettiğiniz bütün
I. Tutarlılık IV. Tümel uzlaşım önermeler Kant'a göre ya analitiktir veya sentetik.
II. Apaçıklık V. Yararlılık Analitik doğrular "Bütün babalar erkektir" gibi inkâr
edilmeleri bizi çelişkiye götüren önermelerdir. "Ba-
III. Uygunluk
ba" ancak "erkek ebeveyn" olarak tanımlanabilece-
ölçütlerinden hangisinin kullanıldığı söylenebilir? ğinden bu önerme bütün erkek ebeveynlerin erkek
A) I B) II C) III D) IV E) V olduğunu söylemektedir. Onu inkar etmek bütün
erkek ebeveynlerin erkek olmadıklarını ileri sürmek
9. Yöntembilimsel (metodik) şüphecilik, şüpheye di- demektir. Bu aynı zamanda hem erkek hem de er-
renen herhangi bir inanç olup olmadığını görmek kek olmayan hiç olmazsa bir ebeveyn olduğu anla-
üzere mümkün olan en radikal şüpheci tutumu be- mına gelir.
nimsemekten ibarettir. Buna göre analitik doğrular için;
Buna göre "şüpheye direnen inanç" deyimi; I. mantıksal,
I. apaçık doğru,
II. yeni bilgi vermeyen,
II. şüphe götürmez kesinlik,
III. gerçeğe uygunluk, III. deneysel nitelikte
IV. çelişki taşımama ileri sürülen yargılardan hangileri doğru değildir?
koşullarından hangilerini karşılar?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
A) I ve II B) II ve III C) I ve III
D) III ve IV E) II ve IV D) II ve III E) Yalnız III

48
TEST 110 Bilgi Felsefesi 20

1. Felsefede zihnin bildiği dünyayı nasıl şekillendirdiği 3. Yunan dünyasında Septikler denilen grup aşırı
üzerine olan tartışma, insan bilgisinin sınırları üze- şüpheci bir tavır geliştirmişlerdir. Bu kişilerin en
rine tartışmayı beraberinde getirmiştir. bilineni Pyrrhon, Arkesilaos, Karneades ve Sextus
Empiricus'tur. Bunlara göre genel olarak bilgi müm-
kün değildir. "Tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğim-
● İnsan bilgisinin sınırları var mıdır?
dir." diyen Sokrates'e karşı, Karneades daha da
● Eğer sınırları varsa onlar nelerdir ileri giderek "hiçbir şey bilmediğimi de kesin olarak
ve onları belirleyen nedir? bilemem." demiştir. Bu Septiklerin "yargıda bulun-
mama" tutumlarını açıklayan bir yargıdır.

Buna göre Septiklerin "yargıda bulunmama" tutu-


Bu soruların ortaya atılması ve bu soruların cevap-
mu aşağıdakilerden hangisiyle adlandırılır?
larını hedefleyen açıklama arayışlarına neden ol-
muştur. Bu da bir felsefe alanının ortaya çıkmasını A) Epokhe B) Maiotik C) Logos

sağlamıştır. D) Us E) Erek

Söz konusu felsefe alanı aşağıdakilerden hangi-


sidir?

A) Epistemoloji B) Metafizik
C) Ontoloji D) Etik 4. Bilginin yalnızca duyularımız veya gözlemlerimizle
E) Estetik elde edildiğini düşünen ve aklın duyular ve gözlem-
lerden ibaret olduğunu öne süren bir filozof için bil-
AYDIN YAYINLARI

ginin alanı, ancak duyular veya algılarımızla kavra-


yabileceğimiz alanla sınırlıdır. Buna rağmen insan
zihninin duyulardan şu veya bu anlamda bağımsız
olduğunu düşünen bir filozof, duyusal-olmayan, du-
yularla kavranılamayan bir alanın varlığını ve bilgi-
sini kabul eder.
2. İnsan ancak yüreğiyle baktığı za- Bu parça, "bilgi kuramı"nın hangi temel sorusuna
man doğruyu görebilir. Gerçeğin ma- yanıt niteliğindedir?
yasını gözler göremez. A) Bilginin değeri nedir?
B) Akıl her şeyi bilebilir mi?
Antoine de Saint Exupery C) Duyu bilgisine güvenilir mi?
D) Doğru bilginin kaynağı nedir?
Akla uygun olan gerçek, gerçeğe
E) Bilgilerimizin sınırları nelerdir?
uygun olan aklidir.

George Hegel
5. • İnsanların bazı yapısal farklılıkları vardır.
• Farklı koşullar özneyi farklı şekilde etkiler.
Bu örneklerde bilgi felsefesinin, aşağıdaki soru- • Nesnelerin yeri ve uzaklığı, duyumu olumsuz
larından hangisi yanıtlanmıştır? bir biçimde etkiler.
A) Bilginin sınırları nelerdir? Bu kanıtlamalar aşağıdaki hangi görüşün temel-
B) Bilginin kaynağı nedir? lendirilmesine yardımcı olur?
C) Doğru bilgi mümkün müdür? A) Dogmatizm B) Rasyonalizm
D) Bilginin değeri nedir? C) Septisizm D) Pozitivizm
E) Bilginin doğruluk ölçütü nedir? E) Agnostisizm

49
Bilgi Felsefesi

6. Gündelik deneyimlerimiz bize başlıca bilgi kaynak- 9. J. Locke'a göre bir kimsenin damağını hiç etkile-
larımız olan duyularımızın yanıldığını göstermiştir. memiş bir tadın ya da hiç koklamadığı bir kokunun
Yine insanlık tarihi hakkındaki bilgimiz geçmişte düşüncesine sahip olması beklenemez. Bu neden-
insanların bizim bugün apaçık yanlış olduğunu ka- le de doğuştan kör olanların renkleri, sağırların da
bul ettiğimiz birçok şeyi yanılmaz doğrular olarak seslere ait düşünceleri yoktur.
kabul ettiklerini görmemize imkan sunmuştur. Aynı Locke bu görüşlerinde aşağıdaki kavramlardan
şekilde bilim tarihi insanların geçmişte doğru olarak hangisini bilginin kaynağına yerleştirmektedir?
kabul ettiği birçok "bilimsel" görüşün bugün artık
A) Akıl B) Deney
doğru kabul edilmediklerini göstermiştir.
C) Sezgi D) Yarar
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir? E) Zihin

A) Doğruya ulaşmak için şüphe araç olarak kulla-


nılmalıdır.
10. Ona göre deneyde bilen özne, tamamen pasif, sade-
B) Bilgide sezgisel süreçler önemlidir.
ce alıcı bir durumda değildir. Deney yapanın deneyde
C) Bilgi sürekli değiştiğinden, bilginin imkânı konu-
pasif bir biçimde dışarıdan aldığı şey, yalnızca dene-
sunda şüpheci olunmalıdır.
yin malzemesi veya ham maddesidir. O bu maddeye,
D) Sağlam değişmez bir bilgiye ulaşmak için her
kendisinden gelen bir takım düzenleyici formları uy-
şeye en temelinden başlamak gereklidir.
gulayarak onu belli bir şekle ve yapıya kavuşturur. Bu
E) Kesin yargıya ulaşmak mümkündür. düzenleyici formlar, örneğin uzay ve zamandır. Biz
uzay ve zaman ile görürüz. Zihin, zaman ve uzayla
kendisine bir ilk biçim verilmiş olan deney malzeme-
7. Hume'un eleştirisi; esas olarak, nedensellik ilkesinin
AYDIN YAYINLARI

sini aklın kalıpları veya kategoriler dediği şeylerle bir


kendisine değil, nedensellik fikrinin aklın yapısın- işlemden geçirerek bilgiyi meydana getirir.
dan kaynaklandığı iddiasınadır. İnsanların iki olay
Paragrafta bilginin oluşum sürecinden bahse-
arasında neden-sonuç ilişkileri kurmalarının nede-
den filozof aşağıdakilerden hangisidir?
ni, söz konusu olayların peş peşe gelişlerine ilişkin
A) Platon B) Descartes C) Hume
deneyimleridir. 100°C'ya ulaşan sıcaklıkla kaynama
D) Kant E) Aristoteles
olayı arasındaki nedensellik bağı, bu durumun defa-
larca gözlenmesinin yarattığı tanıdıklık hissidir.
Buna göre, Hume için iki olay arasında neden- 11. Karanlık bir odaya girdiğimde, elektrik düğmesinin
sonuç ilişkisi kurmanın temelinde aşağıdakiler- sağda olduğunu tahmin eder ve o yöne doğru kolu-
den hangisi yer alır? mu uzattığımda düğmeyi bulursam; düğmeye bas-
A) Akılsallık B) Sezgisellik tığımda oda aydınlanırsa, düğmenin sağda olduğu
C) Alışkanlık D) Mantıksallık ile ilgili kanaatim doğrudur. Yani kanaatlerimizin
E) Kavramsallık eylemler üzerinde etkisi başarı getiriyorsa, kanaat-
lerimiz doğrudur.
Yukarıdaki paragrafta bilginin doğruluk ölçütle-
8. Filozofa göre "insan varlık hakkında duyuları hiç
rinden;
kullanmadan, yalnızca akıl yoluyla gerçek ve kesin
bilgiye ulaşabilir. Çünkü akla uygun olan gerçek; I. apaçıklık,
gerçek olan akla uygundur." Hakikat ise, varlıkla II. uygunluk,
yokluğun sentezindedir. Oluş da, varlık ile yokluğun
III. yarar,
birleşmesinden meydana gelmiştir.
IV. tutarlılık
Parçada görüşleri verilen filozof aşağıdakiler-
den hangisidir? maddelerinden hangilerine değinilmiştir?

A) Sokrates B) Platon C) Aristoteles A) Yalnız I B) II ve III C) Yalnız III


D) Hegel E) Descartes D) I ve II E) II ve IV

50
TEST 111 Bilim Felsefesi 21

1. 1 4. - - - - görüşe göre, bilim eski teorinin yıkılarak yerine


---- , mantık ve matematikten meydana gelir. yeni bir teorinin geçirilmesiyle ilerler. Bilim insanla-
Dış dünyadaki varlıkları değil, ideal ya da tasarım-
rının psikolojisiyle bilim insanlarının meydana getir-
sal varlıkları inceler.
diği bilimsel topluluğun sosyolojik özelliklerinin, bili-
2 mi anlamada önemli bir rolünün olduğunu savunur.
---- , fizik, kimya, jeoloji, biyoloji gibi deneysel Bu görüş Amerikalı filozof Thomas Kuhn tarafından
alanlardan oluşur. İnsan dışındaki doğal varlık ala-
öne sürülmüştür.
nını konu edinir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
3 hangisi getirilmelidir?
---- , antropoloji, psikoloji, tarih ve sosyoloji gibi
toplumdaki iktisadi ve sosyal olayları konu alır. İn-
A) Çoğulcu B) Devrimci C) Klasik
sanla ve insanın yapıp ettikleriyle ilgilidir.
D) Yanlışlamacı E) Pozitivist

Boşluklara sırasıyla gelmesi gereken kavramlar


aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) Doğa Bilimleri - Formel Bilimler - İnsan Bilimleri


B) İnsan Bilimleri - Formel Bilimler - Doğa Bilimleri
C) Formel Bilimler - Doğa Bilimleri - İnsan Bilimleri
D) İnsan Bilimleri - Doğa Bilimleri - Formel Bilimler
E) Formel Bilimler - İnsan Bilimleri - Doğa Bilimleri
AYDIN YAYINLARI

2. Popper'a göre - - - - bilimsel bir kuramın en önem-


li özelliğidir. Ona göre bilim gözlemlenebilen ya da
gözlemlenecek olan açısından her zaman tehlike al-
tındadır. Bu nedenle bilimsel kuramların beklentilerle 5.
İlk filozof olarak kabul edilen Thales, hem bir astro-
uyuşmadığı takdirde terk edilmesi ya da değiştirilme- nom hem de matematikçiydi. Aynı şekilde, Pythago-
si gerekir. Örneğin "Tüm kargalar siyahtır." önerme- ras bir filozof olduğu kadar büyük bir matematikçiy-
sinin tek bir beyaz karga doğrulanmamasını sağlar. di. Aristoteles de mantık ve biyoloji bilimlerinin uzun
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden yıllar boyunca en önemli
hangisi getirilmelidir? ismi olmuştur.
İlk Çağ düşü-
A) doğrulanabilirlik B) yanlışlanabilirlik
nürleri, sadece
C) tümevarım D) tümdengelim "anlamak için
E) paradigma bilmek isteyen"
bilim adamı ve

3. - - - - genel hipotez ve yasalarla bu hipotez ve ya- filozoflardı.

saların uygulanma koşullarını sağlayan yöntem ve Derse bu şekilde giriş yapan Oytun Öğretmen'in,
tekniklerden oluşur. Bilim insanının dış dünyaya ba- o günkü konu başlığı aşağıdakilerden hangisi
kışını belirleyen bir kuramdır. Bu kavramı Thomas olabilir?
Kuhn geliştirmiştir.
A) Yeni Çağ'da Bilim ve Felsefe
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
B) Bilimin Felsefenin Konusu Olması
hangisi getirilmelidir?
C) Yanlışlamacı Bilim Görüşü
A) Hipotez B) Kanun C) Paradigma
D) Eski Çağ'larda Bilim ve Felsefe
D) Teori E) Yanlışlanabilirlik E) Bilim Türleri Ayrımı

51
Bilim Felsefesi

6. Bilim insanı doğa üzerine araştırma yaparken bir 9. - - - - ölçütüne, pozitivist bilim anlayışına Popper karşı
şeyleri doğru kabul eder veya varsayar. Varlığı pe- çıkmıştır. Popper, bilimsel yöntemin temelini oluştu-
şinen kabul eder ve sorgulamaz. Oysa bilim felse- ran tümevarımın temellendirilmesine eleştirel yaklaş-
fesi, bilimin veya bilim adamının kendisine sorma- mıştır. Ona göre tümevarım temellendirilemez çünkü
dığı soruları sorar. O, bilim insanının tartışmadığı tümevarımdaki öncüller sadece geçmiş ve şimdiyi
bilimsel bilginin özellikleri üzerinde durur, bilimsel kapsar; oysa sonuç önermesi tümel bir önerme ol-
yöntemin ne ve nasıl olması gerektiğini sorgular. duğu için geleceği de kapsar. Örneğin tümevarımsal
Nedenselliğin ne olduğunu araştırır. olarak "Tüm kediler sarmandır" dediğimizde gelecek-
Parçada üzerinde durulan konu aşağıdakilerden te gözlemleyeceğimiz kedilerin de sarman olacağını
hangisidir? söylüyoruz. Halbuki biz, geleceği henüz yaşamadık.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
A) Bilimin Felsefesinin Konusu
hangisi getirilmelidir?
B) Klasik Bilim Görüşü
A) Yanlışlanabilirlik B) Tümdengelim
C) Bilimin Değeri
C) Akıl yürütme D) Doğrulanabilirlik
D) Yaşam ve Bilim
E) Etkinlik
E) Bilim ve Bilim Felsefesi Farkı

10. • İlk aşamada, bir problemin farkına varılması


7. Gündelik yaşam içerisinde hemen her şeyde bili- söz konusudur.
min etkisini görmek mümkündür. Hayatımız nicelik • Yeterli sayıda gözlem yapılınca, bir hipoteze
ve nitelik bakımından sınırsızca gelişebiliyor. Fakat yani sınırlanmış bir genellemeye ulaşılır.
pek çoğumuz teknoloji tarafından yönetilen siste- • Bilim insanı hipotez ya da hipotezlerin olgular ta-
min bir oyuncağı haline geliyoruz. Büyük şehirlerin rafından desteklenip desteklenmediğini araştırır.
çoğunda yollar araçlarla tıkanıyor. İnsanlar cep te- • Doğrulanan bilgiler, yeni yöntemler ve bilgiler-
AYDIN YAYINLARI

lefonlarına bağımlı bir şekilde yaşamaya başlıyor. le desteklenip yeni olayları açıklamaya devam
Parçada aşağıdaki konulardan hangisiyle ilgili ediyorsa, yasaya dönüşür.
bir açıklama yapılmıştır? Parçada aşağıdaki kavramlardan hangisinden
A) Yaşam ve Bilim B) Bilimsel Yöntem bahsedilmiştir?
C) Felsefe ve Bilim D) Bilim Türleri A) Tümdengelim B) Tümevarım
E) Bilimin Değeri C) Analoji D) Bilimsel yöntem
E) Yanlışlanabilirlik

8. • Mümkün olduğu ölçüde konu dışı faktörleri


11. İnsanlar, bilim sayesinde açıklayamadıkları
elemeye çalışın!
ya da anlamadıkları süreçleri daha çabuk
kavrayabilmektedirler. Bilim yardımıyla,
• Verileri analiz edin ve bir hipotez oluştur-
olup bitenleri belli birbakış açısıyla, neden-
mak için onlardan sonuçlar çıkarın! sel ilişkilerle değerlendirme yeteneği ka-
zanırlar. Bilim, insanların dogmatik inanç-
• Hipotezinizi test etmek için deneyler tasar- larıyla arasına mesafe koymasını sağlar.
layın! Böylece bilimsel bir zihniyet kazandırır. Bi-
limsel zihniyet ise insanlara dürüst ve taraf-
• Verileriniz, hipoteziniz ve deneyleriniz ışı- sız olmayı, karşılaşılan problemleri sabırlı,
etraflı, titiz bir şekilde ele almayı öğretir.
ğında, bir teoriyi savunun!
Bilim felsefesi konulu bir seminerin konuşmacı-

Verilen yargılar bilim felsefesinin aşağıdaki ko- sının verilen düşünceleri, aşağıdakilerden han-
nularından hangisini açıklamaktadır? gisi ile ilişkilidir?
A) Doğrulamacı yaklaşımın özellikleri A) Bilimin değeri
B) Yanlışlamacı bilim görüşü B) Bilim ve etik
C) Etkinlik olarak bilim C) Etkinlik olarak bilim
D) Bilimsel yöntemin aşamaları D) Bilimsel yöntemin aşamaları
E) Bilimden kaynaklandığına inanılan problemler E) Ürün olarak bilim

52
TEST 112 Bilim Felsefesi 22

1. Bilimin, neredeyse sonsuz sayıdaki olguların hepsin- 4. Fizik bilimi suya batırılan bir cismin, özgül ağırlığına
den birden yararlanması söz konusu değildir. Bu ne- göre suyun üzerinde mi yüzeceğini yoksa onun içi-
denle bilim dalı, araştırma amacına uygun bir eleme ne mi batacağını, suya batırılmadan önce söyleye-
yapar. Hipotezler ve kuramlar böylelikle oluşur. Ör- bilmektedir. Yine bilim insanları güneş tutulmasını
neğin matematik sayılarla; biyoloji, canlılarla ilgilenir. gerçekleşmeden önce haber verebilmektedir.
Bu parçada bilimin aşağıdaki özelliklerinden Parçada, bilimin aşağıdaki hangi özelliğiyle ilgili
hangisini vurgulanmıştır? örnekler verilmiştir?
A) Olgusallık B) Objektiflik A) Öndeyide bulunma B) Evrensellik
C) Evrensellik D) Seçicilik C) Nesnellik D) Dinamiklik
E) Mantıksallık E) Birikimli ilerleme

2. • Bilim, onu ortaya koyan bilim insanları ve


içinde doğduğu tarihsel süreçten bağımsız
değildir. 5. Bilim ya da bilimsel bilgi, tarih boyunca birikmiş,
artmıştır. Örneğin fizik bilimi alanında, Newton za-
• Bütün bilimleri ziğe indirgemek yanlıştır. manından bu yana sürekli yeni bilgiler, eski bilgilere
eklenmiş ve onları çoğaltmıştır.

• Bilimin, bir gün bütün problemleri çözeceği Parçada bilimsel bilginin aşağıdaki özelliklerin-
yanlıştır. den hangisi vurgulanmıştır?
AYDIN YAYINLARI

A) Bilimsel bilgi evrenseldir.


Verilen yargılar aşağıdaki yaklaşımlardan han-
B) Bilimsel bilgi kümülatif (yığılan)tir.
gisini eleştirmektedir?
C) Bilimsel bilgi deney ve gözleme dayanır.
A) Klasik bilim anlayışı D) Bilimsel bilgi rasyoneldir.
B) Etkinlik olarak bilim E) Bilimsel bilgi birikerek ilerler.
C) Bilim öncesi dönem
D) Bunalımlar dönemi
E) Bilimsel devrim dönemi 6. Bilim ve onun uygulaması olan tekno-
loji insan hayatının, toplumların yapı-
sını ve doğanın kendisini değiştirirken
3. Bilimsel araştırmalarda deney ve gözlem yapılır ve olumlu bir işleve sahip olmaktadır. Bu-
bilim gözlemlediği olguları açıklamak için kuramlar nun yanında atom bombasının, çevre
kirliliğinin, silahların meydana getirdiği
geliştirir. Felsefe ise bilimin doğası, varsayımları,
olumsuzluklar da görmezlikten geleme-
yöntemi ve anlamı hakkında sorular sorarak bilime Ada yeceğimiz sonuçlardır.
katkıda bulunur. Felsefe de bilimsel sonuç ve bilgi-
lerden bakış açısını geliştirmek için yararlanır. Ada'nın bu açıklamaları, aşağıdaki sorulardan
Bu parça, aşağıdaki hangi konu kapsamında ve- hangisine bir cevap niteliğindedir?
rilmiş olabilir? A) Bilimi diğer insani etkinliklerden ayıran özellik-
A) Bilimin Değeri ler nelerdir?

B) Bilimin ve Felsefenin Tarihi B) Bilimsel yasa nedir?

C) Bilim - Felsefe Etkileşimi C) Bilimin değeri nedir?

D) Bilim Felsefesinde Yaklaşımlar D) Bilimsel sonuç nedir?

E) Bilimsel - Felsefi Yöntemler E) Bilimsel düşünce nasıl bir düşüncedir?

53
Bilim Felsefesi

7. I 9. Felsefe kuramsal düzeyde ve öznel bir etkinliktir, bi-


---- , bilimsel önermelerin olgusal yönden kanıt- lim olgusal düzeyde ve nesnel bir etkinliktir. Felsefe
lanmasıdır.
varlığın olup olmadığını sorgular; bilim ise varlığın
II
---- , doğruluğu kanıtlamak veya yanlış olduğu- var olduğunu peşinen kabul eder.
nu göstermek üzere ortaya atılan geçici iddiadır. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşmak mümkündür?
III A) Bilim, felsefenin gelişmesini sağlamıştır.
---- , kuramların kesinleşmiş halidir.
B) Felsefe, bilimin sorularını genişletmiştir.
C) Bilim ve felsefe karşılıklı olarak birbirlerini bes-
Verilen numaraları karşılayan kavramlar aşağı-
lemişlerdir.
dakilerden hangisinde doğru sıralanmıştır?
D) Bilimsel gelişmeler, felsefenin de konusu içine
I II III girmektedir.
A) Yasa Teori Hipotez E) Bilim ile felsefe arasında bazı farklar bulun-
B) Doğrulama Hipotez Yasa maktadır.

C) Hipotez Doğrulama Yasa


D) Kuram Doğrulama Hipotez 10. I. Problemi belirleme,
E) Doğrulama Kuram Hipotez II. Problem ile ilgili gözlem yapma ve veriler toplama
III. ...............
IV. Deneyler tasarlayıp, hipoteze dayalı tahminler-
de bulunma
AYDIN YAYINLARI

V. Kontrollü deneyler yapma,


VI. Verilerden sonuç çıkartma,
Verilen sıralamada eksik bırakılan III numaralı
yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
A) Sorunu araştırma
B) Hipotezleri test etme
C) Sonuçları paylaşma
D) Hipotez oluşturma
8. • Eski Yunan'da Pythagoras Teoremi en E) Araştırmayı planlama
önemli buluşlardan birisi olmuştur.

• Harezmi, sayı sistemine "0" anlayışını getir- 11. • Bilim, bilim insanlarının duygu, düşünce ve
miştir. inançlarından sıyrılmış, tümüyle akla ve man-

• Rönesans Dönemi'nde Kepler ve Galileo tığa dayanan objektif bir etkinliktir.

güneş merkezli sistemi geliştirmişlerdir. • Bilim birikimli olarak ilerler, gerilemez. Fark edi-
len yanlışlar terk edilir yeni doğrular keşfedilir,
• Darwin, evrim teorisini geliştirmiştir.
zamanla bütün sorunlar çözülür.
Görüşlerinden örnekler verilen bilim anlayışı
Verilenler aşağıdakilerden hangisi ile ilgilidir? aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilim felsefesinin konusu A) Klasik bilim anlayışı
B) Bilimsel yöntemin aşamaları B) Etkinlik olarak bilim anlayışı
C) Bilimin tarih içindeki gelişimi C) Süreç olarak bilim
D) Bilime farklı yaklaşımlar D) Modern bilim
E) Bilime ait temel nitelikler E) Yanlışlamacı bilim

54
TEST 113 Bilim Felsefesi 23

1. Yere 3. Bilim de, diğer bilgi alanları gibi kendine özgü termi-
düşen bir elmayı nolojiye sahiptir.
görmesi Newton'un zihninde
Aşağıdakilerden hangisi bilime ait bir kavram
kendisini evrensel çekim ku-
ramına götürecek olan bir dizi değildir?
düşünceyi başlatmış olabilir A) Nesnellik B) Nedensellik
veya olmayabilir. Ancak eğer
C) Evrensellik D) Refleksiflik
münferit bir olay olmuş olsaydı,
düşen elmanın bir anlamı olma-
E) Tutarlılık
yabilirdi. Başka herkes gibi New-
ton da havadan ağır cisimlerin
bir yere dayanmadıkları taktirde
yere düşeceğine inanmaktaydı.
Bu inanca sayısız gözleme da-
yanan bir genelleme yapmak
suretiyle ulaşmıştı.
4. En fazla tanınan eseri olan Bilimsel Devrimlerin
Yapısı'nda Kuhn, yeni paradigmanın benimsenme-
sini, bir insanın bir deseni bir ördeği temsil eden bir
Bu durum bizi aşağıdaki genellemelerden han-
şey olarak görmeyi bırakıp onu bir tavşanın resmi
gisine ulaştırır?
olarak görmeye geçtiğinde söz konusu olan yapısal
A) Bilimsel çalışma belirli varsayımların sınanma-
değişikliğe benzetmektedir.
sından ibarettir.
Buna göre paradigmanın benimsenmesi
B) Bilimsel çalışmanın sonunda geleceğe yönelik
I. bakış açısını değiştirme,
öndeyi amaçlanır.
II. yeni bir kuram geliştirme,
AYDIN YAYINLARI

C) Bilimdeki yaratıcılığı besleyen konuya ilişkin


III. kuramı sadeleştirme
önceki gözlemlerdir.
D) Bilimin amacı kuramsal açıklamaları olgulara durumlarından hangilerini gerektirmektedir?
dayandırmaktır. A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III
E) Bilimsel ilerleme, gözlemlerle uyuşmayan var-
D) Yalnız II E) II ve III
sayımların elenmesiyle gerçekleşir.

5. - - - -, başarılı bilimin örnek bir modeli olarak düşü-


2. Popper'a göre bilim adamları içerdiği sonuçları nülür. Örneğin Batlamyus'un yer-merkezci astrono-
çıkarsamak ve daha sonra bu öndeyileri gerçekle misi, Newton'un fiziği ışığın elektromanyetik kuramı
karşılaştırmak üzere deneyimler yapmak suretiyle veya Darwin'in evrim kuramı böyle birer modeldir.
bir varsayımı sınar. Eğer öndeyi yanlışsa, varsayım Bu modeller bir süre için bir alana hakim olurlar. Ha-
yanlışlanmış olur. Fakat bir varsayımın yanlışlığını kim oldukları süre zarfında bu alanda bilim adamla-
ancak onun yerine başka varsayımları ileri sürme- rına kuramsal bir çerçeve, bir varsayımlar bütünü,
miz durumunda kanıtlayabiliriz. özel türden problem gruplarına bir yönelim ve bu
Parçada bilimsel önermelerin anlamlılığı; problemlerin nasıl ele alınması ve onlara ilişkin tek-
I. doğrulanabilirlik, lif edilen çözümlerin nasıl değerlendirilmeleri gerek-
II. paradigma, tiği konusunda kurallar sağlarlar.
III. yanlışlanabilirlik Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
verilenlerden hangilerine bağlanmıştır? hangisi getirilmelidir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III A) Paradigma B) Kuram C) Olgu

D) Yalnız II E) Yalnız III D) Hipotez E) Yasa

55
Bilim Felsefesi

6. Bilim insanlarının hangi verileri toplayacakları ve 9. Bilim, dünyayı bir açıklama isteği, görünüşlerin he-
hangi deneyleri yapacakları konusunda seçici ol- sabını veren bir kavramlar sistemi olarak ortaya
dukları gibi, hangi varsayımları savunacakları ko- çıkmaktadır. Ve bu açıklama çabasında, a priori
nusunda bazı ayıklama ilkelerinin olması gerekir. (deney öncesi) aklın, varsayımlar ortaya atan zihnin
Ayrıca bu ilkelerin hangileri olduğunu tam olarak gözüpekliği bir biçimde kendini göstermektedir.
belirtmek güç olmakla birlikte, hangi varsayımların Parçada bilimin aşağıdaki niteliklerinden hangi-
ileri sürüleceğini belirleme konusunda belli düşün- si vurgulanmaktadır?
me yolları kullanmaları gerekir. A) Kuramsaldan olgusala ulaşma çabası
Parçada bilime ait özelliklerden hangisine deği- B) Elde edilen sonuçların tüm insanlığı ilgilendir-
nilmemiştir? mesi
A) Seçicilik B) Yöntemlilik C) Olanın bilgisinin ortaya konması
C) Olgusallık D) Evrensellik D) Kişisellikten arındırılmış, tarafsız bilgiyi amaç-
E) Deneysellik laması
E) Varlığın tikel analizine yönelmesi

7. Aristoteles ağır cisimlerin yere hafif olanlardan da-


ha hızlı düştüğünü ileri sürmüştür. Bu görüş hemen
hemen iki bin yıl boyunca itiraz edilmeksizin kalmış-
10. Bilimin etkisi ve dikkate değer ilerleme hızının dün-
tı. Hikayeye göre Galilei, farklı ağırlıktaki cisimleri
yamızın değişme biçimini açıklamakta bize yardım-
Pisa'daki eğri kulenin tepesinden yere bırakarak
cı olabilmesine karşılık bu ilerlemenin kendisi bir
onun yanlış olduğunu kanıtlamıştır.
açıklama gerektirmektedir.
Bu örnek bilimle ilgili aşağıdakilerden hangisi-
Söz konusu açıklama aşağıdaki felsefe alanları-
AYDIN YAYINLARI

nin önemini vurgulamaktadır?


nın hangisinin konusu içinde yer alır?
A) Varsayımlarla hareket etme
A) Bilgi felsefesi B) Ahlak felsefesi
B) Olgusal kanıtlama içerme
C) Bilim felsefesi D) Varlık felsefesi
C) Tutarlı ve mantıksal düşünce
E) Siyaset felsefesi
D) Varlığa seçici yaklaşma
E) Öngörü içeren sonuç üretme

11. Çağdaş bilim doğru varsayımlara dayanmaktadır,


geride bıraktığımız şeyler ise yanlış varsayımlara
8. Eğer demir bir çiviyi bir hafta süreyle bir su bar-
dayanmaktaydı. Yıldızların karakterini belirlediğine
dağı içinde tutarsam paslanacaktır. Kimyacı bize
veya hastalığın kötü kanının varlığından ileri geldi-
bunun nedenini söyleyebilir: Su, demir oksit, yani
ğine veya güneşin dünyanın etrafında döndüğüne
bizim pas diye adlandırdığımız kahverengi çökeltiyi
inandığın sürece çok ilerleme gösteremezsin. An-
meydana getirmek üzere demirle tepkimeye girer.
cak doğru varsayımlarla çalışmaya başladığın za-
Çiviye ne olacağını nereden biliyoruz? Bunun doğal
man araştırmaların doğru bir yola girer ve ilerleme
cevabı, geçmiş deneylerimizden belli bir süre suyun
az veya çok kaçınılmaz olur.
etkisine maruz kaldığında demirin paslandığını bil-
Buna göre;
diğimizi söylemek olacaktır.
I. varsayımların bilimsel temele dayanması,
Buna göre;
II. yanlışlanan varsayımları eleyerek doğruya ula-
I. öndeyi,
şılması,
II. önceki olgusal gözlemler,
III. varsayımları doğrulayarak bilimsel ilerlemenin
III. bilimsel yöntem
sağlanması
kavramlarından parçada açıklananlar hangileri-
durumlarından hangileri doğrudur?
dir?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II A) I, II ve III B) I ve II C) I ve III
D) II ve III E) Yalnız III D) II ve III E) Yalnız III

56
TEST 114 Bilim Felsefesi 24

1. Bilim felsefecilerinin ana amaçlarından biri, bilimsel 3. Pek çok bilim felsefecisine göre, gözlenemeyen ve
yöntemi, yani bilim insanlarının, sonuçlarına ulaşma denenemeyen yargıların bilimde yeri yoktur.
ve onları haklı çıkarma tarzlarını analiz etmek ol- Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bilimin kap-
muştur. Ayrıca bilimin başarısından birinci derecede
samında yer alan bir konu başlığı olur?
sorumlu olan eğer bilimin metodolojisiyse; bilimsel
metodolojinin açıklanması bize bilimle bilim-olmaya- A) Hiçliğin anlamı B) İdeanın neliği
nı ayırma konusunda bir temel sağlayacaktır. Başka C) Enerjinin niteliği D) Yaşamın anlamı
deyişle bir açıklama "Bilim nedir?", "Bilim-dışı veya
E) Tanrı'nın varlığı
sahte-bilimsel olana karşıt olarak bir faaliyeti bilim-
sel kılan şey nedir?" tarzında daha genel soruları
4. Doğa hakkındaki doğruları keşfetmek için labora-
cevaplandırmamıza yardımcı olmalıdır.
tuvarlarımız var ama matematik laboratuvarlarımız
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bilim felse- yok, ihtiyacımız da yok. 3x12=36 ettiğini keşfetmek
fesinin kapsamı içinde yer almaz? için deney tüpleri ve Bunsen brülörlerine gereksi-
A) Bilimsel çalışmanın yöntemi nimimiz yoktur; mantıkta yaptığımız gibi, tümden-
gelimsel olarak onları çözmenin yollarını biliyoruz.
B) Bilimsel olanın olmayandan ayrımı
Yapmak zorunda olduğumuz şey; dünyanın dışına
C) Bilgiyi bilimsel kılan ölçütün neliği
çıkıp, aklın içine girmektir.
D) Bilimsel çalışmanın nasıl yapılacağı
Parça, aşağıdaki yargılardan hangisini temel-
E) Bilginin geldiği kaynağın ne olduğu lendirmektedir?

A) Matematik "saf aklın" bir sorunudur, deneyin


AYDIN YAYINLARI

değil.
B) Matematik deneysel olmadığından, bir bilim
2. "Bütün kuğular beyazdır." önermesinde olduğu gibi
değildir.
doğa hakkında basit bir genellemeyi bile doğrulaya-
mam. Beyaz bir kuğu gördüğüm her an, önermeyi C) Matematik olgusal dünyayı konu edindiğinden

öncekinden biraz daha fazla doğruladığımı söy- akılsaldır.

leyebilirim, ama bütün kuğuları göremediğim için D) Matematiğin doğruları, deneyin doğrularından
önermeyi asla doğrulayamam. Ancak beyaz olma- daha değerlidir.
yan bir kuğuya rastlarsam, o gerçekten bir kuğu ise E) Matematik dış dünyanın tümdengelimsel açık-
ve halüsinasyon veya rüya görmüyorsam, o zaman lamasını verir.
ben kesinlikle önermeyi çürütürüm. "Bütün kuğular
beyazdır" önermesi, iddiayı doğrulamak için bir dizi 5. Elektrik akımının magnetik iğnenin sapmasına ne-
sonsuz gözlemi gerektirecek, fakat onu yanlış çı- den olduğunu söylemek, her ne zaman bir elektrik
karmak için de tek bir örnek yeterli olacaktır. akımı olursa iğnenin devamlı bir sapmaya uğradığı
anlamına gelir. Devamlı teriminin ilave edilmesi ne-
Buna göre;
densel yasayı, kazara bir oluştan ayırır.
I. Kanunun sadece bir kez hata yapması kanunu
çürütür. Bu durumun nedeni;

II. Önermelerin bilimsel geçerlilikleri doğrulanabil- I. aynı nedenlerin aynı sonuçları doğurması,
melerine bağlıdır. II. nedensel yasaların anlık olaylarla ortaya çık-
III. Bilimsel önermelerin doğru oldukları gösterile- ması,
mez ancak yanlış oldukları gösterilebilir. III. nedenselliğin deneyden bağımsız olması

yargılarından hangileri doğrudur?? saptamalarından hangileriyle açıklanabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III

D) Yalnız II E) I, II ve III D) I, II ve III E) Yalnız III

57
Bilim Felsefesi

6. 8. Bilimsel yasalar kapsam itibariyle, geçmiş ve şimdi-


Yer çekimi gerçekten elmaların
düşmesinden çok daha fazlasıdır. yi kapsadığı gibi, geleceği de kapsamaktadır. Eğer
O, elmaların düşmesi ve benzeri- bütün A'lar B'ler ise, o hâlde bütün gelecek A'lar da
dir. Newton meyve bahçelerindeki B'ler olacaktır. Sahip olduğumuz kanunların bilgisi,
elmaları gökyüzündeki yıldızlarla
bizim gelecekteki olayları tahmin etmemizi sağlar.
ilişkilendirmiştir. Görünüşte ilişik-
siz olayları hep birlikte genel bir Parçada bilimin aşağıdaki hangi iki niteliği açık-
yasa altında toplamıştır. İşte bunu
lanmıştır?
yapmak açıklamış olmak demektir.
Yerçekimi bir çekim değildir; sözcük, maddenin A) Nesnellik - olgusallık
belirli bir kesinlikte ve özelleştirilebilir bir yolla
davrandığını gösteren olguya basitçe verilen B) Evrensellik - ilerleme
addır. Ancak onun bu şekilde davrandığına
C) Nedensellik - öngörü
ilişkin yasa, gerçek bir açıklamadır ve o, geze-
genlerin deveranı ve elmaların düşüşünü içe- D) Eleştirellik - seçicilik
ren geniş olgular bütününü açıklar.
E) Yöntemlilik - tutarlılık

Öğretmenin bu açıklamasından hareketle, aşa-


ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Bilimsel yasaların amacı olguları açıklamaktır.
9. Cıvanın üzerine konulduğu tablayla birleşme im-
kanını dışarı atmak için tablayı deneyden önce ve
B) Bir kuram, pek çok olguya ilişkin genelleme içerir.
sonra tartabiliriz. Bu da Popper'ci bir usulü takip
C) Bilimsel yasalar olgular hakkında öndeyi olana-
etmektir. Burada test edilecek varsayım tablanın
ğı sağlar.
deneyden sonra önceye göre daha hafif olmasıdır.
D) Bilimsel yasalar olguların nedenlerinin açıkla-
Eğer tablanın ağırlığının değişmediği ortaya çıkar-
AYDIN YAYINLARI

masını yapar.
sa varsayım yanlışlanmış olur ve bu varsayımın
E) Bilimsel kuramlar varsayımlara ihtiyaç duymazlar.
yanlışlanması dolaylı olarak cıvanın havadaki bir
şeyle birleştiğine ilişkin varsayımın ek bir destekle-
nişini ifade eder.
7. 19. yüzyılın sonunda fizikçilerin kendisiyle çalıştık-
ları hakim kuramsal model, tüm evrene nüfuz eden Parçada geçen "Popper'ci usül" ifadesi aşağıda-
ve ışık dalgalarının içinde yolculuk ettikleri bir orta- kilerden hangisiyle açıklanabilir?
mı sağlayan gözle görünmez bir madde kavramını A) Varsayımı sınayarak kontrol etme
ortaya atmıştı. Test edilmesi gereken varsayım buy-
B) Varsayımı önceki varsayımlarla karşılaştırma
du. Bu varsayımdan çıkarılan bir sonuç, dünyanın
C) Varsayımı nesnel gözlemlere dayandırma
kendisine doğru gittiği bir kaynakta bulunan ışığın
hızının, dünyanın uzay içindeki hareketine dik bir D) Varsayımı yanlışlamaya çalışarak geçerliliğini
açıda bulunan bir kaynaktan çıkan ışığın hızından kontrol etme
farklı olacağıydı. 1887'deki ünlü Michelson-Morley E) Varsayıma elde edilen sonuçlar doğrultusunda
deneyi bunu sınamak için yapılmış ancak arada bir yeni iddialar ekleme
fark olmadığı görülmüştür. Neticede bundan çıkarı-
lan sonuç, söz konusu varsayımın yanlış olduğu ve
yeni bir varsayıma ihtiyaç duyulduğu olmuştur. 10. Bir bilimsel çalışmadan genellikle beklenen şey,
Bu durum bilimle ilgili olarak aşağıdakilerden üzerinde herkesin birleşeceği yargıları konu alan
hangisinin göstergesidir? sonuçlar elde etmesidir.
A) Yanlışlanan kuramların terk edildiği Bu yargı, bilimin aşağıdaki niteliklerinden han-
B) Bilimin birikimli olarak ilerlediği gisinden söz etmektedir?
C) Varsayımların çoğunlukla yanlışlandığı
A) Eleştirellik B) Genellik C) Akılcılık
D) Bilimde önemli olanın varsayımlar olduğu
E) Bilimsel kuramların asla yasaya dönüşmediği D) Sistemlilik E) Nesnellik

58
TEST 115 Bilim Felsefesi 25

1. Din gibi (Tanrı seni seviyor.) veya astroloji gibi (Mars 3.


Eğer teori kaldıraçların kullanıl-
boğa burcunda olduğunda terazi burcunda olanla-
masından önce gelseydi, iri bir
rın aşık olma ihtimali daha fazladır.) diğer alanlarda
ileri sürülen iddialar fiilen yanlışlanabilir olmadıkları taşı yerinden oynatabilmek için
durumlarda genel olarak yanlışlanamazlar. Çünkü kim bilir kaç yüzyılın geçmesi
bu iddialara karşı hiçbir şey kanıt olarak öne sürü- gerekecekti.
Voltaire
lemez. Onların özleri itibariyle bilim-dışı özelliklerini
Bu açıklama, aşağıdakilerden hangisini iddia et-
gösteren de budur. Çağdaş bilim, gerçekten az çok
bilinçli olarak koşullu-tümdengelimsel yöntemi kul- mek için yapılmış olabilir?

lanmaya başladığında yükselmeye başlamıştır. O, A) Tekniği, bilimin ürettiği bilgi geliştirir.


bunu yapmak suretiyle herhangi bir empirik teste B) Pratik teoriden, teknik de bilimden önce gelir
tabi tutulmayacak spekülatif iddialardan ayrılmıştır.
C) Teknik bilimi, bilim de tekniği geliştirir.
Parçaya göre bilim olanla olmayanı birbirinden
D) Bilim bilgiyi üretir, teknik onu uygular.
ayırmada kullanılacak yöntem aşağıdakilerden
E) Tekniğin amacı bilime dayanarak, hayatı kolay-
hangisidir?
laştırmaktır.
A) Doğrulanabilirlik
B) Yanlışlanabilirlik
C) Anlamlılık
D) Mantıksal analiz 4. Bilimsel olayın tüm anlamı, tüm değeri, ancak olayın
gözlemlendiği anda bilimin sahip olduğu kuramlara
E) Olgusallık
AYDIN YAYINLARI

bağlıdır. Örneğin, 1856 yılında Düseldorf yakınla-


rındaki Neanderthal Vadisinde tuhaf bir kafatasının
üst kısmının bulunması zihinleri heyecana sürükle-
miştir. Virchov Onu "gerizekalılıktan kaynaklanan
2. bir yapı bozukluğu" olarak görmüştür ve "eğer 40
Fransız bilgini Lavoiser'in
sene sonra aynı tipten bir başka kafatası üstü, Tri-
(1743-1791) yaptığı araştırma-
ları göz önüne alabiliriz. Onun nil kafatası üstü, sonra derece verimli tartışmalar
varsayımı şeylerin yandıkların- doğurmuş"sa, bunun nedeni, bu arada Darwin'in,
da havadan bir şeyler aldıkla- Türlerin Kökeni adlı eserinin yayımlanmasının insa-
rıydı. Lavoiser bu ilkelerden şu
sonucu çıkardı; Eğer bir şey nın kökeni problemini ortaya koymuş olması, böy-
yanarsa ve yanma esnasında lece zihinleri evrimci varsayım konusunda duyarlı
hiçbir parçası kaybolmazsa yanmadan önceki kılması olmuştur.
durumuna göre daha ağır olması gerekir. Lavo-
iser uygun koşullar altında bir miktar civayı yak- Bu durum, aşağıdakilerden hangisini temellen-
mak ve geride kalan külü tartmak suretiyle bu dirir?
varsayımı sınadı. Tahmin ettiği gibi geride kalan
kül civadan daha ağırdı. Bu Lavoiserin varsayı- A) Olguların nasıl meydana geldikleri ancak olgu-
mını destekleyen bir buluştu. sal sınama ile açıklanabilir.
B) Bilimsel çalışma, eldeki verilerin dikkatli bir
Buna göre, Lavoiser'in aşağıdakilerden hangisi-
gözlemini gerektirir.
ni yaptığı söylenebilir?
C) Kuramsal alt yapı, olguların ne yönde değer-
A) Bilimsel açıklama
lendirileceğinin temelini oluşturur.
B) Paradigma oluşturma
D) Verilerin değerlendirilmesinde zaman ve me-
C) Varsayımı sınama kan faktörü rol oynar.
D) Kuram geliştirme E) Olguların anlamının çözümlenebilmesi bilim in-
E) Varsayım oluşturma sanının vizyonuyla ilgilidir.

59
Bilim Felsefesi

5. Mühendisler bir yapının çökmeden önce ne kadar 8. "Bilim ilerledikçe bilimsel olgu kaba olgudan, yani
büyük bir basınca dayanabileceğini tam olarak ön- sıradan algı tarafından algılandığı şekilde olgudan
ceden söyleyebilirler. Kimyacılar kimyevi madde- uzaklaşır."
lerin belli bir oranda karıştırılmasının sonuçlarını Bu durumun açıklaması;
büyük bir kesinlikle tasvir edebilirler. I. bilimin olguları kanıtlayabilmesi,
Örneklenen bu durumu ifade eden kavram aşa- II. bilimin olguları açıklayarak, sistemli hale getirmesi,
ğıdakilerden hangisidir? III. bilimin olgular arasında bağ kurması,
A) Olgusal B) Varsayımsal IV. bilimin olguları genelleyebilmesi,

C) Birikimli ilerleme D) Öndeyi V. bilimin olgulara ilişkin öndeyi vermesi


özelliklerinden hangisiyle yapılabilir?
E) Nedensel
A)I B) II C) III D) IV E) V

6. Bilmek bilimin, düşünmek felsefenin işidir. Bundan-


9. Kuhn'a göre bilim tarihi birbirlerinden uzun "normal"
dır ki, bilim felsefecileri bilimin "bilgi" olarak ortaya
bilimsel faaliyet dönemleriyle ayrılan periyodik bü-
koyduklarının -üzerinde düşünerek- sorgulamasını
yük sıçramalarla veya paradigma değişikliklerinden
yaparlar. Bilim dünyayı anlaşılır kılarken; bilim fel-
meydana gelir. Newtoncu fizikten Einsteinci fiziğe
sefesi o "anlaşılır" olanın anlamının ne olduğunun
geçiş, Aristoteles'in hareket açıklamasının yerini
cevabının peşine düşer. Belirli bir sorunla ilgili ola-
Galilei'nin mekaniğinin alması ve atomcu kuramın
rak bulduğu çözümden eminse, bilimin o sorunla işi
Dalton tarafından yeniden canlandırılması bunun
biterken, bilim felsefesi için o sorunla ilgili her şey
örneklerindendir.
yeni başlamaktadır.
AYDIN YAYINLARI

Sözü edilen "büyük sıçrama" veya "paradigma de-


Buna göre bilim felsefesi;
ğişimi" Kuhn tarafından aşağıdakilerden hangi-
I. bilimin elde ettiği sonucun ne anlama geldiği,
siyle adlandırılır?
II. o sonucun geçerli yöntemlerle elde edilip edil- A) Kuramın doğrulanması
mediği,
B) Bilimsel devrim
III. elde edilen sonucun insan yaşamıyla bağlantı- C) Hipotez geliştirme
sının ne olduğu
D) Paradigma iflası
konularından hangileriyle ilgilenir? E) Kuramsal aşama

A) I, II ve III B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) Yalnız II 10. Bilimin bugün ulaştığı sonuçlara


bakıldığı zaman iki yönlü düşünme-
den yapamıyorum. Evet hayatımızı
olabildiğince kolaylaştıran ve sun-
duğu imkanlarla kimi zaman yaşa-
7. Bir atomun çapı, bir milimetrenin on milyonda biri-
nacak saatleri dakikaya dönüştü-
nin birkaç katıdır. Buna karşılık galaksimizin çapı, ren bilim, aynı zamanda ürkütücü
yüz bin ışık yılıdır. O hâlde bilimin dünyası, nesnel de değil mi? Bundan yüzyıl sonra
dünya, tüm bir teknik yaratımlar ve entelektüel iş- bilimin ve teknolojinin daha da iler-
lediğini düşündüğümde manevi değerlerin yok
lemler aracılığıyla inşa edilen, başka bir dünyadır.
olup insanların makinelerin esiri olacaklarını
Parça, bilimin aşağıdaki niteliklerinden hangisi- düşünmeden edemiyorum.

ne dikkat çekmektedir?
Bu şekilde düşünen biri, bilimin aşağıdaki ko-
A) Olgusallık B) Genellenebilirlik nularından hangisini tartışmaktadır?
C) Nedensellik D) Kuramsallık A) Amacı B) Değeri C) Yöntemi
E) Evrensellik D) Doğruluğu E) İmkânı

60
TEST 116 Ahlak Felsefesi 26

1. Sınavda kopya çekilmesi olayına hem Kant hem 3. Ahlak felsefesi konusunu ertesi gün sınıfta anlata-
de faydacılar karşı çıkardı. Farz edelim ki öğret- cak olan Buğra Öğretmen, derste kullanmak üzere
men kopya çektiğini gördü ve sana "0" notunu ver- kavram kartları hazırlar:
di. Eğer bunu yaygınlaştırırsan, sınav olmanın bir
anlamı olmaz. Bunlar faydacıların kopyaya karşı I. II.
İnsa
çıkma nedenidir. Kant ise "Eğer kimse kopya çek- nı
leml n kendi Bir
ey
erini ey-
mediyse bile, kopya çekmek hala yanlıştır." der. sapl , bi rini in eyl
aşm r iç he- ns
on
em
le
değe a sonuc üst
len ucun -
Buna göre, Kant'ın kopya çekmeye karşı çıkışı r
mek lendirm
u me u
aniz e sid
mas ir.
hangi açıdan faydacılardan farklıdır? ıdır.

A) Kopyanın yaygınlaşmasının sınav olgusunu or-


tadan kaldırma ihtimalini öne sürme Buğra Öğretmen’in hazırladığı kavram kartla-
B) Kopya çekmenin, başka insanlara haksızlık rının aşağıdaki kavramlardan hangileriyle ilgili
olacağını vurgulama olduğu söylenebilir?
C) Kopya çekmenin, hiçbir koşula bağlanmadan; I II
yanlış olduğu için yapılmaması gerektiğine
A) Özgürlük Erdem
inanma
B) Vicdan Sorumluluk
D) Bir kuralın çiğnenmesinin, toplumun tümüne
C) Erdem İyi
zarar vereceğini düşünme
D) Vicdan Erdem
E) Eylemin temelinde koşullu buyrukların yer al-
E) Özgürlük Sorumluluk
ması gerektiğini savunma
AYDIN YAYINLARI

4. Söz gelimi "Yalan söylenebilir." diye bir ilke ileri


sürebiliriz. Ama yalan söylemek sadece (belli bir
düzeyde) doğru söyleme zemininde mümkündür
- eğer herkes her zaman yalan söyleseydi, kimse
kimseye inanmazdı- ve bu yüzden yalan söyleme-
nin evrensel bir yasa haline gelmesini arzulamak
2. İnsanın yapması gereken şey en büyük mutluluğu kendini çürüten ve bir bakıma akıl dışı bir istek olur-
kazanmak olmalıdır. Her insan bir şeyler için hesap du. Aynı şekilde, hırsızlık yapmak mülkiyet kavra-
yapar. Birey diğerleri arasında kendini düşünür il- mını gerektirir ama herkes hırsızlık yaparsa mülki-
kin. Eğer bireyin mutluluğu bir eylemi yaptığında yet kavramı çöker; sözünü tutmamak genel kabul
+10 değerinde artacaksa, bir başka eylemi yaptı- görmüş bir sözünü tutma geleneğinin var olmasına
ğında ise kendisiyle birlikte başkalarının mutluluğu bağlıdır.
+100 artacaksa, birey ikincisini seçmelidir. Bu, en Buna göre;
yüksek seviyede mutluluğu elde etmek demektir. I. Ahlaki eylemin olumsuz niteliğini işaret eden
Parçaya göre birey eylemlerinde aşağıdakiler- kavramlar evrensel yasaya dönüşemez.
den hangisini gözetmelidir? II. "Kötü" nitelemesi ancak aksi, yani "iyi"nin varlı-
A) Kendi çıkarına olanı yapmayı ğıyla olanaklıdır.

B) En çok kişinin mutluluğunu hedeflemeyi III. Toplumun genel kabulleri, niteliğine bakmaksı-
zın evrensel bir yasa olarak kabul edilebilirler.
C) Mutluluğun olanaksızlığını kabul etmeyi
yargılarından hangileri parçadan çıkarılamaz?
D) Mutluluğu ikincil hedef olarak görmeyi
E) En yüksek seviyede mutluluğu kendisi için iste- A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
meyi D) Yalnız III E) II ve III

61
Ahlak Felsefesi

5. Stoacılar, sizi memnun eden en iyi yaşamın, istek- 8. Sokrates'in ahlak felsefesini oluş-
lerinizi ve arzularınızı bastırmaktan geçtiğini söyler- turan üç ana kavram vardır: Bilgi,
ler. Sahip olmadığın hiçbir şeyi arzu etmezsen ve erdem ve mutluluk. Her biri diğeri-
insanlarla mesafeni iyi ayarlasan asla hayal kırıklı- nin koşulunu oluşturan bu kavram-
ğına uğramazsın ve incinmezsin, derler. Stoacıların lar, Sokrates için, bireylere ahlaki
insanlara önerisi, isteklerini küçük tutmalarıdır. Bu Sokrates eylemlerinde yol gösterecek nes-
şekilde arzuları asla isteklerini aşmaz.
nel ölçütler olarak kabul edilmelidir. Sokrates,
Buna göre, Stoacıların önerileri arasında aşağı- davranışların değişebileceğini ama değerlerin de-
dakilerden hangisi yoktur? ğişmeyeceğini düşünür.
A) Elindekiyle yetinmek
B) Arzularını sınırlamak Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Sokrates'in
ahlak felsefesi için söylendiğinde doğru olmaz?
C) İnsanlarla sınırlı ilişki kurmak
A) Bilgi, erdemin ön koşuludur.
D) İsteklerini kontrol altında tutmak
B) Erdem, mutluluğu getirir.
E) Güdülerine boyun eğmek
C) Kötülük cehaletten kaynaklanır.
6. Bir otobanda araba kullanırken kurallara uymam D) Eylemin yöneldiği amaç genel-geçerdir.
gerekir. Diğer araçları geçmek dışında kendi şeri- E) Evrenselleştirilmiş ahlaki ilkeler yoktur.
dimden gitmeliyim. Geceleri sürerken farlarım açık
olmalıdır. Bazı bölgelerde hız sınırına uymalıyım,
kırmızıda geçmemeliyim, işaretlere uymalıyım.
Çünkü kurallara uymak benim güvenliğim için men-
faatimedir. Yaşamın yolu boyunca yolculuk yapar-
AYDIN YAYINLARI

ken de uymamız gereken kurallar vardır. Bunlara


ahlak kuralları diyebiliriz. Bu kurallara uymak men-
faatimizedir. Bunların "etrafta olması iyidir."
Parçada kurallara uyma gereği aşağıdakilerden
hangisine bağlanmıştır?

A) Zarar görmeme adına kurala uyma


B) Akla uygun olduğu için kurala uyma
9. Platon'un Devlet adlı yapıtındaki Thrasymakhos,
C) Ödev gereği kurala uyma
kendi menfaatine olacak her şeyi yapmalısın, der.
D) Hazza ulaşmak için kurala uyma Hatta diğer insanların kötülüğüne bile olsa yapma-
E) Sezgisel olarak doğru olduğu için kurala uyma lısın, der. Politik güç ve başarı isteyen bir adam sa-
dece bunu yapmalı ve eğer o adamın yanında yer
7. 2. Dünya Savaşı sırasında, yakalanmaları halinde alan bir ordusu olursa ve de emirlerine uyulursa,
canlarından olabileceklerini, en azından büyük za-
zenginlik ve güç kazanmak için neredeyse yapabi-
rar göreceklerini bildikleri hâlde Yahudi komşularını
leceklerinin hiçbir sınırı olmaz.
-her şeyi göze alarak- saklayan insanların varlığı bi-
linir. Bu davranışın ahlak felsefesindeki adı Alturizm Buna göre, Thrasymakhos'un görüşleri, ahlak
(diğerkamlık)dir. Saf bir alturist kendi menfaatini dü- felsefesi özelinde aşağıdakilerden hangisini ön-
şünmez, diğerlerinin menfaatini düşünür. celemiştir?
Buna göre, alturizm (diğerkamlık) aşağıdaki ah- A) Proudhon'un anarşizmini
lak felsefesi görüşlerinden hangisi tarafından
B) Stirner'in egoizmini
reddedilecektir?
C) Nietzsche'nin immoralizmini
A) Egoizm B) Hedonizm
C) Anarşizm D) Utilitarizm D) Aristippos'un hedonizmini

E) Entüisyonizm E) Mill'in utilitarizmini

62
TEST 117 Ahlak Felsefesi 27

1. Aşağıda verilmiş olan, ahlaki eylemin amacı ve 3. "Kölelik adaletsizdir." cümlesi "Çim yeşildir." gibi bir
bu amacı belirlemiş olan filozof eşleştirmelerin- cümleyle aynı gramatikal biçime sahip olabilir. An-
den hangisi yanlıştır? cak bu bizi yanıltmamalıdır. "Çim yeşildir.", şeylerin
dünyada nasıl olduklarını tasvir eder. "Kölelik ada-
Ahlaki eylemin amacı Filozof
letsizdir" ise böyle değildir. Derinden bakılırsa o,
A) İyi ideası Platon
"Yaşasın Cumhuriyet" veya "Kahrolsun etoburluk!"
B) Sezgi Bergson
gibi cümlelere benzer.
C) Haz Spinoza
Buna göre ahlaki yargılar için yapılan;
D) Kişi çıkarı Hobbes
I. Özneldir.
E) Ödev Kant
II. Değer yargılarıdır.
III. Doğruluk değerleri yoktur.
saptamalardan hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
2. Kant'a göre koşullu buyruk, insana bir amaca eriş- D) II ve III E) Yalnız III
mek için yapması gereken şeyin ne olduğunu söy-
ler. Koşulsuz buyruk ise ulaşılacak herhangi bir
amaç olmaksızın doğru olanın ne olduğunu bildirir.
Bu açıklamayı yapan Ece Öğretmen, öğrencilerin-
den " koşulsuz buyruk" olarak nitelenebilecek ör-
AYDIN YAYINLARI

nekler vermelerini ister.


Öğrenciler şu cevapları verir:

Eğer iyi bir alışveriş yapmak istiyor-


san, bu aleti satın al.

Esra
4. Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt'te, Zerdüşt'e
Ne olursa olsun yalan söyleme. şöyle dedirtir: "Kendi omuzuna tırman; başka türlü
nasıl yükselebilirsin ki..." Bu eğretilemeyi izleyebili-
Ada
riz: Felsefe kendi omuzuna tırmanma işidir. Sırasıy-
Arkadaşların olsun istiyorsan, insan-
la gidelim. Kendi omuzuna tırmanma; yani kendine,
lara cana yakın davran.
kendinde olan bir şey olarak ulaşmaya çalışma;
Derin ulaşınca da onu aşma-ötesine geçme.
Buna göre;
Saygı görmek için dürüst olmalısın.
I. Nietzsche için yaşamak, kendini aşmaktır.
Seda II. Her insanın sorumluluğu kendini olduğundan
Başarılı olmanın koşulu çok çalış- daha üst konuma yükseltmektir.
maktır.
III. Kendini tanımak ve bilmek, iyi bir yaşam için
Yusuf yeterlidir.

Buna göre öğretmenin sorusunu doğru yanıtla- yargılarından hangileri Nietzsche için doğru de-
yan öğrenci aşağıdakilerden hangisidir? ğildir?

A) Ada B) Derin C) Yusuf A) Yalnız I B) I, II ve III C) I ve II

D) Esra E) Seda D) Yalnız III E) II ve III

63
Ahlak Felsefesi

5. İnsan hakları fikri çok yakın biçimde Kant'ın görüşüy- 7. Eğer belirlenimcilik doğruysa, bütün diğer olaylar
le ilgilidir. Hakkım olduğunu iddia ettiğimde, tıpkı bir gibi insani kararlar ve eylemler de daha önceki ne-
yerleşimcinin belirli bir toprak parçası için hak iddia denlerin zorunlu sonuçları olmak durumundadırlar.
etmesi gibi, ben de "ahlaki alan" talep edebilirim. Ya- Ancak çoğumuz hiç olmazsa bazen eylemlerimiz-
şam hakkım varsa, bu diğerlerinin buna dokunma- den sorumlu olduğumuza inanırız. Bazı eylemle-
yacağı anlamına gelir. Benim rızam olmadan beni rimizi övüp bazılarını kınadığımız gibi yaptığımız
öldüremez, hakaret edemez ve zarar veremez. Eğer şeylerden ötürü kendimizi över veya kınarız. Ken-
bu hakkım varsa, diğer insanlara düşen buna saygı dimizi eylemlerimizden sorumlu görmemiz demek,
duymaktır. Tabii ki onların da hakları vardır. Bu da onların bizim kontrolümüz altında olmaları, başka
benim diğerlerine saygı duymam anlamına gelir. türlü davranmamızın mümkün olması ve bir eylem
Bu durum Kant'ın aşağıdaki görüşlerinden han- biçimini diğerine tercih ederken özgür bir seçimde
bulunduğumuzu düşünmemiz demektir. Ancak be-
gisiyle ilişkili değildir?
lirlenimcilik bu tür bir özgürlüğün imkanını reddeder
A) Öyle davran ki, eyleminin temelindeki ilke, tüm gibi görünmektedir.
insanlar için geçerli olan evrensel yasa olsun.
Parçada aşağıdaki hangi iki görüş arasındaki
B) İnsanlığı, kendinde ve başkalarında, bir araç
çatışma dile getirilmektedir?
değil de her zaman bir amaç olarak görecek
şekilde davran. A) Determinizm - Fatalizm

C) Öyle davran ki iraden, kendisini herkes için ge- B) Fatalizm - Liberteryanizm


çerli olan kurallar koyan bir yasa koyucu olarak C) Otodeterminizm - İndeterminizm
hissetsin. D) Determinizm - İndeterminizm
AYDIN YAYINLARI

D) Öyle davran ki, tüm eylemlerin koşullu buyruğa E) Otodeterminizm - Fatalizm


uygun olsun.
E) Öyle davran ki, eylemin genel bir yasaya dö-
nüşsün

6. Evrensel hoşgörüyü veya çeşitliliğe saygı gös-


termeyi savunmanın kendisi ahlaki bir tutumdur.
Benzeri şekilde "yargılayıcı" olmamamız gerekti-
ğine ilişkin talep de bir davranış türünün bir başka 8. Hangi insanların veya eylemlerin iyi, hangilerinin
davranış türüne tercih edilmesi anlamına gelir. O, kötü olduğu konusunda insanlar arasındaki önemli
başkalarını yargılamaktan kaçınan insanların haklı ölçüde uyuşma söz konusudur. Sonuçta Gandi'nin
olmalarına karşılık yargılayıcı insanların haksız ol- ve Hitler'in ahlaki konumları ile ilgili olarak veya bir
dukları görüşünü içerir. insan öldürmekle hayat kurtarmanın hangisinin da-

Aşağıdaki tutumlardan hangisi parçada anlatı- ha iyi olduğu konusunda fazla tartışma yok gibi gö-
rünmektedir.
lanlara ters düşer?
Buna göre,
A) Kültür farklılıklarına hoşgörüyle yaklaşma I. Ahlaki yargılar özneldir.
B) Farklı inançlara saygıyla yaklaşma II. Ahlaki yargılar görelidir.
C) İyi ve kötünün değişmezliği savunma III. Ahlaki yargılar nesneldir.

D) Yaşam biçimlerinin farklı olabileceğini kabul etme yargılarından hangileri doğrudur?

E) Aynı konuda ayrı değerlendirmeler yapılabile- A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II


ceğine inanma D) II ve III E) Yalnız III

64
TEST 118 Ahlak Felsefesi 28

1. A'nın B'yi belirlediğini söylemek hem A'nın B'nin ne- 3. "Varoluşun özden önce geldiği" düşüncesinin ifade
deni olduğunu hem de A'nın B'yi zorunlu kıldığını ettiği şey; bir kaya, bir ağaç veya bir köpeğin sahip
(Yani A bize verildiğinde B'nin onu takip etmesinin olduğu gibi ne yapacağımızı belirleyen değişmez
zorunlu olduğunu) söylemek demektir. Her olayın, bir doğaya sahip olmamızın yanında, insan elinden
bu olayı doğuran nedenler zincirinin, sonsuza kadar çıkmış nesnelerde söz konusu olduğu gibi yerine
geçmişe geri giden bir zincirin zorunlu bir sonucu getirmenin görevimiz olduğu belli bir amaçla da
olduğunu savunur. Daha genel bir biçimde ortaya varlığa gelmiş olmadığımızdır. Bunun tersine, biz
koyarsak, bu görüşe göre, evrenin herhangi bir an- hangi eylemlerde bulunacağımızı, hangi değerleri
daki durumu, bu andan doğrudan doğruya önce ge- benimseyeceğimizi, hangi hayat tarzını kabul ede-
len andaki durumu göz önüne alınırsa, başka türlü ceğimizi ve hangi amaçların peşinden koşacağımı-
olamazdı. zı kendimiz seçmek zorundayız.
Bu durumu insan eylemleri açısından yorumla- Buna göre;
dığımızda aşağıdaki sonuçlardan hangisine ula- I. eylemlerinde özgür olması,
II. kendini tasarlayıp inşa etmesi,
şılır?
III. doğuştan getirilen niteliklerce belirlenmesi
A) İnsan tüm eylemlerinin sonuçlarını üstlendiğin- durumlarından hangileri insan için kabul edile-
den özgür bir varlıktır.
bilir niteliktedir?
B) İnsan eylemlerini sınırlayan unsurları kendi de-
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
netiminde tutar.
D) I, II ve III E) I ve III
C) İnsan eylemleri doğaüstü bir gücün belirlediği
yargıya bağlıdır.
AYDIN YAYINLARI

D) İnsanın eylemleri neden-sonuç ilişkilerinin be-


lirlediği zorunluluğa bağlanmıştır.
E) İnsan eylemlerinin özgürlüğü diğer insanların
özgürlük sınırına bağlıdır.

4. Gece
2. Yunanlıların kabul ettiklerine göre yazgı, Patrok- vakti yolda arabanız
los'un Hektor tarafından öldürülmesine, Hektor'un ile giderken, bir kaza görüyorsu-
Akhilleus tarafından öldürülmesine, Akhilleus'un da nuz. Bir adam, arabasıyla direğe çarp-
mış. Etrafta kimseler yok. Arabanın içindeki
kendi payına Paris tarafından öldürülmesine karar
adam yaralı ve kan kaybediyor. Vicdanınız sizi
vermişti ve bu olaylar dizisini tanrılar bile değişti- yaralının yardımına koşmaya çağırıyor. Ama bir yan-
remezlerdi. Bu öğreti, insanların üzerlerinde fazla dan da "Yardım edersem, bir sürü zahmete gireceğim,
kontrolleri olmadığını hissettikleri doğal ve doğa üstüm başım kirlenecek, polisleri bekleyip ifade verece-
üstü güçler karşısındaki çaresizlik duygularını ifade ğim. Bütün gecem mahvolacak." diyorsunuz. Sonra da
sanki hiçbir şey olmamış gibi, arabanızın gazına basıp
etmektedir.
olay yerinden uzaklaşıyorsunuz.
Buna göre,
I. determinizm,
II. fatalizm,
III. otodeterminizm
kavramlarından hangileri parçadaki kabulü kar-
şılar? Bu örnek durum ahlak felsefesinde hangi görüş
ile ifade edilir?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
A) Hazcılık B) Egoizm C) Anarşizm
D) I, II ve III E) II ve III D) Nihilizm E) Utilitarizm

65
Ahlak Felsefesi

5. Aristoteles'e göre erdemli olmak mümkündür. Bu 7. Hobbes, bütün ahlaki kural, yasa ve yükümlülükleri
ancak akıl yoluyla iki aşırı ucun ortasında yer alanı insanda var olan temel eğilimden çıkartır: Bu eğilim,
seçmekle olur. Korkaklıkla, atılganlık arasında ce- kendi varlığını koruma ve çıkarını sağlama eğilimidir.
saret durur. T. Hobbes'un bu görüşleri aşağıdakilerden han-
Buna göre, Aristoteles için erdem, aşağıdakiler- gisiyle adlandırılır?
den hangisiyle mümkündür? A) Rasyonalizm (Akılcılık)
A) Cömertlik B) Bilgelik C) Erdem B) Hedonizm (Hazcılık)
C) Nihilizm (Hiççilik)
D) Ölçülülük E) Mutluluk
D) Egoizm (Bencillik)
E) Existansiyalizm (Varoluşçuluk)

8. J.P. Sartre'a göre özgür olmamız ait olduğumuz


varlık türünün temel bir gerçeği veya daha doğru-
su temel gerçeğidir. Bu zaman zaman bulanık bir
şekilde bilincinde olduğumuz bir gerçektir. Sartre
belirlenimci bir dünyada özgürlüğün nasıl mümkün
6. I. Spinoza, ahlak özgürlüğü konusunda olduğunu gösterme çabasına girişmez. Daha zi-
…I…..tir, çünkü evrendeki her şeyin neden yade insan olmanın neye benzer bir şey olduğuna
– sonuç ilişkileri sonucunda ve belli bir zo- ilişkin deneyimi, merkezinde özgürlük duygusunu
runlulukla işlediğini iddia eder. bulunduran deneyimi, belirlenimciliğin ortadan kal-
AYDIN YAYINLARI

II. Kant, insanın belirlenimler karşısında kendi dıramayacağı sarsılmaz bir kanıt olarak ele alır.
özgürlük alanını genişletmek veya daraltmak Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Sartre'ın te-
konusunda belirleyici konumda olduğunu id- mel varsayımıdır?
dia ettiği için, ……II..tir. A) İnsan özgür olduğu için özgürdür.
III.Sartre, özgürlüğe mahkum olduğunu iddia B) İnsan sorumlu olduğu için özgürdür.
ettiği insanın, kendi eylemlerini hiçbir dış C) İnsan kendini geliştirebildiği için özgürdür.
belirlenim olmaksızın kendisinin belirlediğini D) İnsan özgürlüğü kazanabildiği için özgürdür.
savunduğundan … III……tir. E) İnsan sınırları zorlayabildiği için özgürdür.

Felsefe yazılı sınavına hazırlanan Işık’ın hazırla-


dığı çalışma kartlarında yer alan I, II ve III numa-
ralı alanlar, aşağıdaki kavramlardan hangileriyle
doldurulmalıdır?
9.
Alnımda yazanlar mı?
I II III
Aklımda kalanlar mı?
A) Determinist Otodetermi- İndetermi-
Oyunbozan mı haklı?
nist nist
B) İndetermi- Fatalizm Liberterya-
nist nizm
C) Liberterya- Determinist Otodetermi- Mor ve Ötesi grubunun, Oyunbozan adlı şarkı-
nizm nist sında "alnımda yazanlar" vurgusu özgürlükle il-
D) Otodetermi- İndeterminist Determinist gili hangi akımın görüşünü yansıtır?

nist A) Determinizm B) İndeterminizm


E) Determinist Fatalizm Otodetermi- C) Otodeterminizm D) Fatalizm
nist E) Liberteryanizm

66
TEST 119 Ahlak Felsefesi 29

1. Romalı bilgin Epiktetos'un şu şekilde öğütleri vardır: 3. Epiküros'a göre insanın tek amacı mutluluğa ulaş-
maktır. Bu yüzden acıdan kaçmak ve hazza yönel-
mek gerekir. Doğa insanı haz ve acı gibi iki efen-
dinin kölesi yaptığına göre, mutluluğa ancak bu
• Ne fakirlikten, efendilerle iyi geçinerek ulaşabiliriz.
ne sürgünden, ne
Buna göre, Epiküros aşağıdaki akımlardan han-
zindandan ne de
gisinin içinde kabul edilir?
ölümden korkmalı.
Fakat onursuzluk- A) Hedonizm B) Egoizm C) Anarşizm
tan korkmalı.
D) Nihilizm E) Faydacılık
• Bunu aklından hiç çıkarma! Hayatta hep bir
ziyafetteymişsin gibi hareket etmelisin. Yemek
sana kadar geldi mi, elini kibarca uzatarak bir
4. Varsayalım ki, dersten çıktık, okulun önünde ger-
çekten yoksul olan biri dileniyor. Siz de yoksulun
parça al! Tabağı önünden kaldırıyorlar mı, alı-
kendisine değil de arkadaşlarınız arasındaki pres-
koymaya çalışma! Yemek henüz önüne gelmedi
tijinize meraklı birisisiniz. "Aman ne iyi, ne erdemli
mi, istemeye kalkma, sıranı bekle! Çocuklarına,
çocuk!" desinler diye can atıyorsunuz. Eliniz cebini-
mevki, ikbal ve servete karşıda öyle hareket et!
ze gidiyor ve harçlığınızın önemli bir kısmını yoksu-
İşte o zaman tanrıların sofrasına bile layık olur-
la göstere göstere veriyorsunuz.
sun.
Ortada ahlaki olarak iyi olan bir eylem var gibi görü-
Buna göre, Epiktetos'un insanlara aşağıdakiler- nüyor ama gerçekten öyle mi?
den hangisini öğütlediği düşünülebilir? Yukarıda anlatılan örnek olayı Kant eleştirseydi
AYDIN YAYINLARI

A) Hayatın sunduklarıyla yetinmeyi hangi sözünü kullanırdı?


B) Eylemlerinin temeline iyi niyeti koymayı A) İçeriksiz düşünceler boş, kavramsız izlenimler
C) Doğa yasasına uygun yaşamayı de kördür.
D) En üstün iyinin haz olduğunu kabul etmeyi B) Zaman sessiz bir testeredir.
E) Sezgilerine uygun davranmayı C) Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek
için araç olarak görme.
D) Gerçekte bildiğimizi sandığımız şey sadece
olaylardır.
E) Bütün sahip olduğumuz bilginin tecrübe ile baş-
ladığına şüphe yoktur.

2. Pek çok filozof için özgürlük, herhangi bir neden 5. Pek çok düşünür ahlaki eylemde esas önemli ola-
tarafından belirlenmemişlik değildir. Tersine o bir nın sonuç olduğunu öne sürer. Bu düşünürlere gö-
belirlenmedir. Ancak bize yabancı olan, dıştan olan re, niyetlerin iyi olması sonuçların da iyi olmasını
bir neden tarafından değil, bizim kendimiz tarafın-
sağlamaya yetmez. Hatta iyi niyet kötü sonuçlara
dan belirlenmemizdir. Kısaca özgürlük, bir kendini
dahi yol açabilir. Böyle düşünenler için "cehenneme
belirleme, self-determinasyondur. Yani kişi kendi
giden yollar iyi niyet taşlarıyla örülüdür."
yasasını kendisi koymalıdır.
Parçada ahlaki eylemin sonuç boyutuna yapılan
Buna göre Spinoza'nın ahlak anlayışı aşağıda-
vurgu aşağıdaki filozoflardan hangisine yönelik
kilerden hangisine yakın durur?
eleştiri taşır?
A) Determinizm B) İndeterminizm
C) Otodeterminizm D) Fatalizm A) Kant B) Spinoza C) Platon

E) Liberteryanizm D) Mill E) Dewey

67
Ahlak Felsefesi

6. • Bu görüş, insanı mekanik bir varlık olarak 8.


İsteklerin sınırlılığı, ölçülülük, temizlik
kabul eder; eylemlerini hayata geçirirken,
ve hareketlerde uyum
aiçinde ayırıcı hiçbir özelliği olmadığını ileri
sürer. Böyle olunca da insanın özgür olabil- Demokritos

mesi, eylemlerini özgürce seçebilmesi söz


İsteklerin sınırlılığı, ölçülülük, temizlik
konusu olamaz.
ve hareketlerde uyum

• Bu görüşe göre, kişinin hayatını fiilen kont- Sokrates

rol edebilmesi mümkündür, onun, hayatını


içeriden ve yüksek benliğin ölçülerine göre
şekillendirilmesini ifade eder. Acıdan uzak oluş ve haz

Epikuros

Ödevden kaynaklanan eylem


Bu bilgiler
Kant
I. determinizm,
II. indeterminizm, Filozofların bu ifadeleri, aşağıdaki sorulardan
hangisine bir cevap niteliğindedir?
III. otodeterminizm,
IV. fatalizm A) İnsan eylemlerinde özgür müdür?
B) İnsan eylemlerinin yöneldiği bir amaç var mı-
AYDIN YAYINLARI

görüşlerinden hangileriyle ilgilidir?


dır?
A) I ve II B) II ve III C) I ve III
C) Evrensel bir ahlak yasası var mıdır?
D) III ve IV E) II ve IV D) İnsan hangi koşullarda doğru bilgiye ulaşır?
E) Özgür irade hangi koşullarda gerçekleşir?

7. Sanat eserinin, seyredilmeleri veya dinlenilmeleri


9. • Bir şey doğurduğu yararlı sonuçlardan dolayı
bakımından bize haz verdiklerini söylemek yanlış
iyidir.
olmayacaktır. Bundan dolayı da çoğu kez bir sanat
• Bir şey, kendisindeki temel veya asli bir özel-
eseri hakkındaki yargımızı, onun değerli veya güzel
likten dolayı iyidir. Bu anlamda iyi, kendisi için
olduğunu söylemekten çok "hoşumuza gittiğini" ve
arzu edilen ya da değer verilen şeydir.
ondan "hoşlandığımızı" söyleyerek dile getiririz. Ya-
• İyi, kendisi için istenen ya da arzu edilen bir bü-
ni onun nesnel değerinden çok, bize verdiği hazzı
tünde oynadığı rolden dolayı iyidir.
vurgularız.
Verilen yargıları tek bir başlık altında toplamak is-
Parçadaki sanat yorumu, aşağıdaki ahlak felse-
teseydik, aşağıdakilerden hangisi uygun olurdu?
fesi akımlarından hangisinin görüşleriyle yakın-
A) Ahlak ve Etik
lık gösterir?
B) Ahlaki Yargıların Niteliği
A) Egoizm B) Hedonizm C) Erdemli Hayat
C) Anarşizm D) Existansiyalizm D) İyinin Farklı Tanımları

E) İmmoralizm E) İyi ve Kötü

68
TEST 210 Ahlak Felsefesi 30

1. Evrensel ahlak yasasının varlığını kabul etmeyen 3. En yüksek iyinin ne olduğu, "insanın amacının mut-
filozoflar, ahlaki eylemi sonucuyla değerlendirirler. luluk mu yoksa erdemli ve ahlaki bir hayat mı oldu-
Hemen hepsi, bütün insanlar için geçerli olacak bir ğu" sorusuna düşünce tarihi boyunca farklı yanıtlar
ahlak yasasını reddettikleri için, ahlaki değerlerin verilmiştir. Örneğin İlk Çağ'da insanın ahlaki haya-
özneye bağlı olduğunu öne sürerler. Bu yüzden, tının nihai amacının mutluluk olduğu öne sürülmüş-
söz konusu etik anlayışları bireyci ve rölativist gö- tür.
rüşlerdir. Aşağıdaki yargılardan hangisi parçadaki açıkla-
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? mayı doğrulayan bir örnek değildir?

A) Hedonizm evrensel ahlak yasasını reddeden A) Sokrates'e göre mutluluğa bilgi ve erdemle ula-
bir görüştür. şılır.
B) Egoizm insanın, bencil duygularından dolayı B) Aristippos'a göre en yüksek iyi hazdır, bunu ya-
evrensel ahlak yasasını reddeder. kalayan mutlu olur.
C) Anarşizm bireyi en yüksek değer gördüğünden C) Zenon'a göre mutluluk ölçülü olmak ve tutkular-
evrensel ahlak yasasını reddeder. dan uzaklaşmaktır.
D) Nietzsche egemen ahlaka karşı çıktığı için ev- D) Mill'e göre mutluluk fayda ile gelir.
rensel ahlak yasasını reddeder. E) Kant'a göre iyiyi isteme ödevdir.
E) Platon'da idealar insan eylemlerini yargılayan
ölçütler olduğu için evrensel ahlak yasasını
reddeder.
AYDIN YAYINLARI

4.
Ahlak bireysel, yerel veya kültürel-
dir, etik ise geneldir. Örneğin tıp
etiğinden söz ederiz ama tıp ahla-
kından söz etmek pek doğru ol-
2. Kimi düşünürler ahlaki eylemlerin gerçekleştiği du- maz. Bunun yerine belli bir hekimin
rumların farklı olmasına vurguda bulunurlar. Yani ahlakından söz edilir. Tıp etiği, tıp mesleğinin gö-
hiçbir durum bir diğerine benzemez. Bu da tüm du- zetmeye çalışması gereken genel ilkelerle ilgilidir;
rumlar için geçerli olacak evrensel ilkeleri imkânsız bir dokturun ahlakı ise onun kişisel davranışlarıy-
hâle getirir. Örneğin "insan hayatına zarar verme- la ilgilidir.
me" veya "insan hayatına saygı gösterme" kuralı,
bütün ahlak sistemlerinde vardır ama faydacılara Düşüncelerini bu şekilde dile getiren bir kişi,
göre bu ilkenin ihlal edilebileceği durumlar da var- aşağıdakilerden hangisini savunmaktadır?
dır.
A) Etik insan davranışlarıyla ilgili kurallar koyar.
Parçada aşağıdaki sorulardan hangisine yöne-
B) Etik ve ahlak toplumdan topluma değişen yar-
lik bir açıklama yapılmıştır?
gılarla ilgilenir.
A) İnsan eylemlerinde özgür müdür?
C) Etik evrenseldir, ahlak ise bireyseldir.
B) Erdemli hayat nasıl mümkündür?
D) Ahlakta kuşaktan kuşağa aktarılan kurallar sis-
C) Ahlaki yargıların özelliği nedir? temi etikten farklıdır.
D) Evrensel ahlak yasası var mıdır? E) Etik, ilgili toplumdaki insanların eylemlerini be-
E) Ahlak ve etik arasındaki farklar nelerdir? lirleyen kurallar sistemiyle ilgilenir.

69
Ahlak Felsefesi

5. İyinin, iyilerin ve iyiliğin insandan bağımsız nesnel 7. Filozofa göre "insan herhangi bir varlık tarafından
bir var oluşa sahip olduklarını kabul ettiğimiz za- bir amacı, bir işlevi yerine getirmek üzere, belirli
man bile, göreli olduklarını kabul etmemiz gerekir. bir öze sahip olarak varlığa getirilmemiştir. İnsanın
Buradaki görelilik, iyinin var oluşunun insana bağlı diğer varlıklardan farklı olarak; özü ve varoluşu ay-
olması, insana göre olması anlamına gelmez. İyinin rıdır. İnsan özgür tek varlıktır. Kendi özünü belirle-
bu anlamda göreli olması demek, onun esas karşıtı me gücü ve imkânına sahiptir. Ne olmak istiyorsa
kötüyle birlikte anlamlı olması demektir. Yani dün- o olabilmek, kendini gerçekleştirmek özgürlüğüne
yada kötüler ve kötülükler olmasaydı, ahlaki seçim sahiptir."
de olmazdı; iyiyi hayata geçirmeye yönelmiş ahlaki Görüşleri açıklanan filozof ve görüşün bağlı ol-
eylem de olmazdı. Hatta ahlak diye bir şeyden de duğu akım aşağıdakilerden hangisidir?
söz edemezdik.
A) Nietzsche - Nihilizm
Parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula-
B) Hobbes - Egoizm
şılamaz?
C) Aristippos - Hedonizm
A) Ahlaki eylem, iyiyi hayata geçirmeye yönelmiş
D) Sartre - Existansiyalizm
olan eylemdir.
E) Mill - Utilitarizm
B) İyi ve kötünün anlamı ancak birlikte oldukların-
da ortaya çıkar.
C) Kötülükler olmasaydı, ahlaki seçimin de anlamı
kalmazdı.
D) İyi ve kötü arasındaki ayrımdan habersiz olsay-
dık, belli bir eylem tarzını seçen insanlar olurduk.
AYDIN YAYINLARI

E) Özgürlük, iyi ile kötü arasında seçim yapmaktır.

8. Bu görüşe göre özgürlük dışsal bir zorlama ya da


kısıtlamanın olmaması durumudur. Negatif özgür-
lük anlayışı olarak da geçer. İlk olarak 17. yüzyılda
Hobbes ve Locke gibi filozoflar tarafından savunul-
muştur. Bu negatif özgürlük anlayışına göre kişi
kendi dışındaki bi takım güç ya da kurumlar tara-
6. Filozofa göre koşulsuz olarak iyi olan tek şey, iyi ni- fından kısıtlanmadığı; kendisi dışındaki bir gücün
yet, başka deyişle ahlaksal niyettir. Fakat iyi niyetli müdahelesinden uzak olduğu zaman özgürdür.
anne babalar, kendilerine göz kulak olmak, başları- Buna göre;
na kötü şeylerin gelmesini önlemek için çocuklarını I. determinizm,
uyumsuz ve tedavi edilemez çekingen yetişkinler
II. otodeterminizm,
haline getirebiliyorlar. Bu tür eylemlerin ahlaksal
bakımdan mükemmel oldukları söylenebilir mi? III. liberteryanizm

Paragrafta hangi filozofun "iyi niyet" kavramına parçada verilen özgürlük görüşleri aşağıdakiler-
eleştiri getirilmiştir? den hangisinde gösterilmiştir?

A) Kant B) Hobbes C) Platon A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III


D) Aristoteles E) Hegel D) I ve II E) II ve III

70
TEST 211 Din Felsefesi 31

1. Din felsefesi, dini konu edinirken tarafsız akılcı, 4. Aziz Augustine: İnancın inandıklarını anlayabil-
eleştirel, kapsamlı bir bakış sergilerken; tutarlı çiz- mek için akıl gereklidir; inanç aklın anlayabileceği
gisini korumaya özen gösterir. şeylere inanmaktır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi, din felsefe- İbn Rüşd: Felsefeyle din aynı yolun yolcusudur.
si için doğru olmayan bir saptamadır? Felsefe dinin ikiz hemşerisidir ya da onlar birbirlerini
tabiatları gereği seven iki arkadaş gibidir.
A) Dini konu edinirken yansız bir tutum sergiler.
B) Amacı, insanların inançlarını sağlam bir temele Düşünceleri verilen filozofların; din ile felsefe
dayandırmaktır. ve aklı yakın görmelerinin nedeni aşağıdakiler-

C) Argümanlarını kutsal kitaplara bağlı olarak or- den hangisidir?

taya koyar. A) Dinin felsefeyi kapsaması


D) İlkel dinlerden semavi dinlere kadar tüm dinleri B) Dinin felsefeye açıklık getirmesi
konu edinir. C) Dinin felsefenin üstünde olması
E) Dinlere yaklaşımında sorgulayıcı bir tutum izler. D) Dinin felsefi kavramları kullanması
E) Felsefenin dinin iddialarına rasyonalite kazan-
2. Teoloji, Tanrı'nın doğasını ve özünü
araştıran, tanrısal olanın içeriğini ve
dırması
kapsamını soruşturan bir bilgi alanıdır.
Tanrı'nın varlığı sorununu, Tanrı'nın
evrenle, evrendeki varlıklarla ilişkisi-
ni aydınlatmaya çalışır. Teolojinin söz
konusu aydınlatma çabaları, gerçek-
AYDIN YAYINLARI

leştirirken kullandığı temellendirmeler,


doğrudan inanca dayanır; inancın sı-
nırlarının dışına çıkamaz.

Derste bu açıklamayı yapan Melek Öğretmen, 5. Bazı filozofların din tanımları şöyledir:
teolojinin din felsefesinden farklı olarak aşağı- William James: Bireylerin tanrısal diye kabul et-
dakilerden hangisini yaptığını vurgulamıştır? tikleri herhangi bir şeyle ilişkileri bakımından sahip

A) Temellendirmeler yapma oldukları duygular, eylemler ve deneyimlerdir.

B) Dinsel kavramları açıklama Paul Tillich: Din, nihai kaygıdır.

C) Tanrı-evren ilişkisini konu edinme Royce: Din var olan şeylerin doğasına ilişkin inanç-

D) Açıklamalarında belli bir dine bağlı olma la pekiştirilen bir ahlak kuralları sistemine derin
bağlılıktır.
E) Tanrı'nın doğasını ve özünü inceleme
Oman: Din, tapınmaya değer ve tapınma talep

3. Din felsefesi, işlevi dinsel inançları, açık fikirli ve ta- eden gerçekliğin hakkının tanınmasıdır.
rafsız bir ruhla incelemek olan felsefedir. Verilen bu tanımlar;
Verilen tanım, din felsefesinin konusuna yakla- I. dinin farklı noktalardan tanımlanabileceği,
şım biçimiyle ilgili olarak aşağıdakilerden han- II. dinin bireysel ve toplum kaynaklı tanımlarının
gisine vurgu yapmıştır? olabileceği,

A) Nesnellik III. farklı tanımlamaların, dinden anlaşılması gere-


kenin ne olduğunu değiştirmeyeceği
B) Sorgulayıcılık
C) Kişisellik sonuçlarından hangilerine ulaşmamızı sağlar?

D) Evrensellik A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II


E) Bütünsellik D) I, II ve III E) II ve III

71
Din Felsefesi

6. Alman filozofu Hegel'e göre, din, insan ile "mutlak" 8. Yahudilik, Hristiyanlık veya İslâm geleneği içinde
arasındaki ilişkinin gerçeği simgesel biçimde dile yetişmiş insanların dinin tek, kişisel bir Tanrı'ya
getiren anlatımıdır. Hegel'in bu yorumu Feuerbach inancı içermesi gerektiği yönünde bir varsayıma
tarafından eleştirildi. Feuerbach'a göre din, insan sahip oldukları görülür. Ancak diğer dinsel gelenek-
özlemlerinin manevi dünyadaki izdüşümü; insanın lerle küçük bir tanışıklık bu tasvire uymayan dinle-
kendi kendine yabancılaşması; insan gerçekliğinin rin de olduğunu gösterir. Bazı dinler çok tanrıcıdır.
hayal konusu dinsel dünya ile gerçek dünya biçi- Budizm ve Taoculuk gibi başka bazıları akıl, duygu
minde ikiye bölünmesidir. Dinin özü, insanın özü- veya kişiliğe sahip bir tanrısal varlığı ileri sürmezler.
nün yansımasıdır. Bu durum, dinlerle ilgili olarak aşağıdakilerden
Bu parçadan; hangisine ulaşmamıza neden olur?
I. Hegel'in idealist bir din algısı olduğu, A) Din tüm insan topluluklarında rastlanan bir ol-
II. Feuerbach'ın dini insan doğası ile açıkladığı, gudur.
III. iki filozofun görüşlerinin birbiriyle tutarlı olduğu B) Dinin amacı insanlara iç huzuru vermektir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? C) Dinlerin nasıl algılandığı ve Tanrı tanımlamala-
rı farklılık gösterir.
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
D) Dinlerin çoğu geleneksel inançlardan yola çıka-
D) I, II ve III E) II ve III rak oluşturulmuştur.
E) Dinler, insanların sosyolojik ve psikolojik ihti-
yaçlarına cevap verirler.
AYDIN YAYINLARI

7. Varlığı eksik bir tanrı kavramını


düşünmek, vadisi olmayan bir
9. Bazı filozoflara göre din felsefesinin yapabileceği
dağ düşünmek kadar sevimsiz-
veya yapması gereken şey, dinsel kavramları ana-
dir. Bu, ne dağı ne de vadinin
liz etmek ve özel dinsel inançları değerlendirmektir.
varlığını kanıtlar ancak yine de
Ancak başka bazıları, din felsefesinin dine antropo-
dağ ve vadi ayrılmazcasına bir-
Descartes lojik, tarihsel, sosyolojik ve psikolojik yaklaşımların
birine bağlıdır.
sorularla kesişen konuların tartışmasını da içine al-
masına izin vermektedir.
Tanrı kavramı kendi içinde
varlığı kapsar. Tanrı, özünde Buna göre, aşağıdakilerden hangisi, parçada
var olan, kendi kendine var anlatılan ikinci tip anlayışın soracağı sorulardan
olan tek varlıktır. değildir?
Hegel
A) Din geçmişte hangi toplumsal işlere yaramış-
İki filozofun düşünce ortaklığını ifade eden
tır?
önerme aşağıdakilerden hangisidir?
B) Bilinen bütün kültürlerde neden bir tür dinsel
A) Tanrı ve varlık özünde birdir. inançla karşılaşılmaktadır?
B) Tanrı'nın varlığı bilinemez. C) Din hangi psikolojik ihtiyaçları doyurmaktadır?
C) Tanrı'nın varlığını kabul etmek bir inanç soru- D) Tanrı kanıtlamalarından hangisinin doğruluğu
nudur. saptanabilir?
D) Tanrı olmasaydı da varlık olurdu. E) Din olmaksızın insanlar psikolojik ve sosyolojik
E) Tanrı'nın özü Tanrı'dır. olarak serpilip gelişebilirler mi?

72
TEST 212 Din Felsefesi 32

1. İnsanların (ve diğer hayvanların) gerçekten acı çek- 3. Eğer Tanrı'yı düşünüyorsak ve onu var olmayan
tikleri, tartışılmaz bir olgudur; görmezden gelinmesi bir şey olarak düşünüyorsak, o zaman gerçekte
veya inkâr edilmesi mümkün olmayan bir veridir. Tanrı'yı düşünmüyoruzdur. Eğer Tanrı'yı doğru şe-
Eğer Tanrı her şeyi bilen bir varlık ise bunu bilme- kilde düşünürsek, zorunlu olarak var olan bir şeyi,
si gerekir. Eğer her şeye gücü yeten ise arzu ettiği varlığı düşünmüş oluruz. O hâlde Tanrı, sadece
takdirde bunu önleyebilmesi gerekir. Eğer iyilikse- zihinlerimizde bir kavram olarak var olamaz. Onun
ver ve ahlaki bakımdan mükemmel ise bunu önle- aynı zamanda gerçekte de var olması zorunludur.
meyi istemesi gerekir. Sevilen varlığın acısını -bazı Bu parçada kanıtlanmaya çalışılan şey aşağıda-
durumlarda gerçekten ölümcül, tahamül edilmez
kilerden hangisidir?
acısını- azaltmayı arzu etmeyen sevgi, tuhaf bir
sevgidir. Hiçbir ayrım yapmaksızın böyle bir mut- A) Evrenin mükemmelliği
suzluk ve eziyeti kusursuz bir eşitlik içinde dağıtan B) Evrenin yaratılmışlığı
adalet, tuhaf bir adalettir. C) Tanrı'nın varlığı
Bu temellendirme; D) Tanrı'nın gücü
I. kötülük problemi, E) Evrendeki ereksellik
II. Tanrı'nın yokluğu,
III. evrenin yaradılışı
kavramlarından hangileriyle ilgilidir?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız III


AYDIN YAYINLARI

2.
● Dünya vardır. 4. Mevlana şöyle seslenmiş insana:
● Var olan her şeyin bir nedeni vardır.
● Nedenler eserlerinden önce gelirler.
i ol,
● Neden ve eser zinciri zaman bakımından akars u gib
v e y a rd ım etmede
sonsuza kadar geriye gidemez. Cömertlik
gibi ol,
● Bundan dolayı kendisi bir "eser" olmayan m e rh a m ette güne ş
Şefkat ve
ce gib i ol,
"ilk neden"in olması zorunludur.
s u ru n u ö rtmede ge
ın ku
● Her şeyin bir nedeni olduğuna göre, bu ilk ne- Başkaların
ölü gibi ol,
asabiyette
denin kendi kendisinin nedeni olması gerekir. Hiddet v e k gibi ol,
Bu kendi kendisinin nedeni olan ilk neden, k g ö n ü llü lü kte topra
● alç a
Tevazu ve
Tanrı'dır. gibi ol,
lükte deniz
Hoş g örülü n gibi ol.
● O hâlde Tanrı vardır.
n y a d a göründü ğü
n gibi görü
Ya old uğu
Verilen Tanrı kanıtlamasının çıkış noktası aşağı-
dakilerden hangisidir?

A) Mükemmelik kavramı Buna göre, Tasavvuf düşüncesinin bir dini-fel-


sefe olmasına ek olarak, aşağıdakilerden hangi-
B) Evrendeki kötülükler
sinin üzerinde önemle durduğu söylenebilir?
C) Evrenin düzenliliği ve amaçlılığı
D) Dünyanın ahlaka gereksinimi A) Bilgi B) Varlık C) Ahlak

E) Evrenin var oluşu D) Metafizik E) Siyaset

73
Din Felsefesi

5. Dünya aşkın bir varlık tarafından yaratılmamıştır; 8. Taocular nihai gerçekliğin, varlığın temelinin, var
bir iç birlikten, kendisinin gelişmiş hali anlamına ge- olan her şeyi hatta zıtlar veya çelişkiler olduğunu
leceği bir ilkeden de çıkmamıştır. O bir ereğe, ken- düşündüğümüz şeyleri meydana getiren ve içinde
disinin sonu ve gelişmiş hali olarak önceden konul- bulunduran tek bir basit değişmeyen, kişilikdışı,
muş bir hedefe doğru ilerlemez. Maddenin herhangi dinamik ilke olarak tasarlamaktadırlar. Hristiyanlar
bir yaratıcı neden veya yaratıcı nedene benzer bir genel olarak Tanrı'yı son derece kişisel kavram-
şey tarafından açıklanmaya ihtiyacı yoktur. larla, bazı bakımlardan bize benzeyen düşünce ve
Parçadaki açıklama, aşağıdaki kavramlardan duyguya sahip olan ancak herhangi bir sınırlamaya
hangisiyle adlandırılır? veya eksikliğe sahip olmaması bakımından bizden
farklı olan bir varlık olarak düşünmektedirler.
A) Agnostisizm B) Ateizm C) Deizm
Bu durumun;
D) Teizm E) Panteizm
I. farklı tanrı anlayışlarının varlığı,
II. tüm toplumların bir tanrısının olduğu,
III. dinlerin Tanrı'ya farklı nitelikler atfettiği
saptamalarından hangilerini kanıtlamaktadır?
6. "Eğer her şey Tanrı ise Tanrı hiçbir şey değildir." A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III
yargısı aşağıdaki Tanrı inanışlarından hangisi-
D) I ve III E) II ve III
ne yönelik bir eleştiri içermektedir?

A) Teizm B) Panenteizm C) Deizm 9. Tanrı her şeyden önce evrenin yaratıcısıdır. O,


yaratılmış dünyaya aşkındır. (Yani dünyanın dışın-
AYDIN YAYINLARI

D) Panteizm E) Ateizm
da ve üstündedir.) O, var olan her şeyin kaynağı,
mantıksal doğruların, doğa yasalarının ilkesi, ahlak
değerlerinin en yüksek kaynağı ve güvencesidir. Bu
ilke, genel olarak, bir kişi, mükemmel, her şeye gü-
7. MÖ VI. yüzyılda Kolophon'lu Ksenofanes şöyle de- cü yeten ve çok iyi varlık olarak tasarlanır.
miştir:
Parçada verilen Tanrı tasarımı, aşağıdakilerden
Etiyopyalılar tanrılarını siyah ve basık burunlu
hangisine aittir?
tasvir etmekte, Trakyalılar kendi tanrılarının ma-
vi gözlü ve kızıl saçlı olduğunu söylemektedirler. A) Deizm B) Panenteizm C) Panteizm
Eğer öküzlerin, atların ve arslanların elleri olsaydı D) Teizm E) Agnostisizm
ve eğer onlar elleriyle insanlar gibi resim yapıp
sanat eserleri meydana getirebilselerdi; atlar tan-
10. Panteizm, Tanrı ile evreni içiçe geçmiş bir biçimde
rıları at şeklinde, inekler ineklere benzer görü-
algılayan görüştür. Buna göre, Tanrı tüm evrene
nümde çizerlerdi.
yayılmış durumdadır.
Buna göre Tanrı için;
Buna göre Tanrı'nın;
I. evrenin dışında,
I. kişiselleştirilmesi,
II. öncesiz ve sonrasız,
II. yüceltilmesi,
III. evrenle özdeş,
III. mükemmelleştirilmesi
IV. evreni yaratan,
durumlarından parçada vurgulananlar hangile-
V. evrenden bağımsız
ridir?
yargılarından hangisi doğru olur?
A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III
D) Yalnız II E) Yalnız III A) I B) II C) III D) IV E) V

74
TEST 213 Din Felsefesi 33

1. Hinduizmin tanrıbilimcileri bedenin ölümünden ne 3. Her din, kendi içinde bir Tanrı'ya dayanan inanç sis-
kadar sonra ruhun bir başka bedende canlanaca- temi olarak ortaya çıkar. Buna göre her din Tanrı
ğı sorununu tartışabilirler. Yahudi tanrıbilimcileri, tarafından ifade edilen belli doğrulardan oluşur. O
Tevrat'taki bir keçi yavrusunu annesinin sütünde dine mensup olan insanlar, bu doğruları sorgulama-
pişirmeyle ilgili yasağın anlam ve gerekçelerini tar- dan benimserler. Din felsefesi işte bu temelden yola
tışabilirler. çıkarak, birtakım sorularla dini anlamlandırmaya ve
Parçada, tanrıbilimin (teoloji), din felsefesinden temellendirmeye çalışır.

farkı aşağıdakilerden hangisinde belirtilmiştir? Buna göre, aşağıdaki sorulardan hangisi din fel-
sefesinin alanına girmez?
A) Dinsel eylemi konu edinme
B) Dinin temel ilkelerini sorgulama A) Tanrı var mıdır, varlığı kanıtlanabilir mi?

C) Soruşturmalarına aklı temel alma B) Hangi dinin dogmaları daha inandırıcıdır?

D) Soruşturmalarını belli bir inanç dairesi içinde C) Tanrı ile evren arasında nasıl bir ilişki vardır?
sürdürme D) Ruh ölümsüz müdür?
E) Dinsel iddiayı, kesin doğru olarak kabul etmeme E) Vahiy mümkün müdür?
AYDIN YAYINLARI

2. Aşağıdakiler sorular, din felsefesinin sorduğu temel


sorulardandır.

• Bir Tanrı var mıdır?

• Tanrı'nın varlığı kanıtlanabilir veya çürütü- 4. I. O, varlığın nedeni, değerin ve anlamın kaynağı-
lebilir mi? dır. Ezeli ve ebedidir, doğadan daha kudretlidir.

• Dinsel inanç akılsal mıdır, yoksa akıl dışı II. Tanrı'nın doğal olayların akışına müdahale et-
mıdır? mesi anlamına gelir. Bu kavram, insan aklının
ölçülerini aşan, doğa yasalarının dışına çıkan,
• Tanrı'nın varlığı veya var olmayışı bizim ha- dini inanca dayanan bir oluştur.
yatlarımız açısından ne fark eder?
III. Peygamberlere gelen ilahi ilham anlamına ge-
lir. Tanrı böylece, insanlara iletmek istediklerini
Buna göre, bu sorulara yanıt ararken;
ve beklentilerini peygamberler aracılığıyla ak-
I. dinin temel ilkelerini eleştirisiz kabul etme, tarmış olur.
II. dinsel iddiaların akılsal soruşturmanın alışage- Tanımlanan kavramlar aşağıdakilerden hangi-
len yöntemlerini kullanarak değerlendirme, sinde doğru sıralanmıştır?
III. dinin öncüllerinin içerdiklerini kuramsal olarak
I II III
işleme
A) Peygamber Vahiy İman
tavırlarından hangileri din felsefesine uygun de-
B) Tanrı Mucize Vahiy
ğildir?
C) Mucize Vahiy İman
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) İman İnanç Vahiy

D) I, II ve III E) Yalnız II E) Peygamber İman İnanç

75
Din Felsefesi

5. Teoloji, ilgili dinin kutsal kitabına, peygamberlerin 8. - - - - kanıt, diğer Tanrı kanıtlarından gözleme da-
bildirdiği mesajlara ve din âlimlerinin yorumlarına yanmamak bakımından farklılık gösterir. Kanıt, di-
dayanır. Bu nedenle ne kadar semavi din varsa ğer kanıtlar gibi dünyadan hareket ederek Tanrı'ya
o kadar ayrı ve farklı teoloji vardır. Teoloji, dinin gitmez; doğrudan doğruya Tanrı kavramından yola
yargılarını hiçbir şekilde sorgulamaz. Din felsefesi çıkar. Tanrı'nın var olduğu sonucu, mükemmel bir
ise şu ya da bu dini ele almaz; genel olarak dini ve varlık olarak Tanrı kavramından türetilir. Bu neden-
dinin temel kavram ve problemlerini ele alır. İman le kanıta, gözlemden bağımsız olmak anlamında,
karşısında akla öncelik verir; dinin temel inançlarını a priori (deneyimden bağımsız) kanıt adı da verilir.
mantıksal yolla analiz eder ve sorgular. Yani mükemmel varlık olarak Tanrı zorunlulukla var
Parçada aşağıdaki konulardan hangisiyle ilgili olur.

bir açıklama yapılmıştır? Parçadaki boşluğa gelmesi gereken kavram


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Din felsefesinin konusu
B) Din felsefesinin temel kavramları A) Ahlaki B) Teleolojik C) Kozmolojik
C) Tanrı'nın sıfatları D) Epistemolojik E) Ontolojik
D) Din felsefesinin teolojiden farklılığı
E) Din felsefesi ve teolojinin ortak noktaları 9. “Agnostisizmin Tanrı’nın varlığını bilemeyeceğimiz
iddiasını dayandırdığı gerekçeler nelerdir?” sorusu-
6. - - - -, Tanrı'nın varlığının da yokluğunun da biline- nun sorulduğu bir yazılı sınavda beş öğrenci aşağı-
meyeceğini söyleyen görüştür. O, Tanrı'nın varlığı daki cevapları vermişlerdir:
ya da yokluğu konusundaki bilgisizliğimize vurgu
AYDIN YAYINLARI

yapar. Fransız düşünürü Pascal'a göre, insan Var olan her şeyin maddi nitelikte ol-
Tanrı'nın var olup olmadığını kesin olarak bilemi- duğu iddiası
yorsa, onun iyi bir kumarbaz gibi hareket etmesi
Ayşe
gerekir; bu yüzden O, Tanrı'nın var oluşu konusun-
Tanrı’nın varlığına ve yokluğuna iliş-
dai kaybı olabildiğince az tutarak, mümkün olan en
kin argümanların yetersizliği
büyük kazancı elde etmeye çalışmalıdır. Pascal'a
göre bu, Tanrı'nın var olduğuna inanmakla müm- Yetkin
kün olur. Var olan her şeyin bir yaratıcısı olma-
sı gerektiği kri
Parçada boş bırakılan yere aşağıdaki kavram-
lardan hangisi getirilmelidir? Özgün

A) Teizm B) Deizm C) Ateizm


Olgusal kanıt olmaması
D) Agnostisizm E) Panteizm
Yeliz
Tanrı’nın evrene müdahale etmemesi
7. Bu anlayışa göre Tanrı, doğanın yaratıcısı olmakla
birlikte, insan için önceden saptamış olduğu akışa
karışmaz ve insani işlerle ilgilenmez. Kaynağını İlk Selim
Çağ felsefesinde bulan bu görüş, Yeni Çağ'da ge- Verilen cevaplar dikkate alındığında, bu soruya
nellikle "yaradancılık" adıyla bilinir. doğru cevap verdikleri için not alacak öğrenci-
Anlamı açıklanan din felsefesi kavramı aşağıda- ler, aşağıdakilerden hangisinde gösterilmiştir?
kilerden hangisidir?
A) Yetkin – Yeliz B) Özgün – Selim
A) Teizm B) Monizm C) Dualizm C) Ayşe- Yeliz D) Selim – Ayşe
D) Deizm E) Panteizm E) Yetkin - Özgün

76
TEST 214 Din Felsefesi 34

1. Pek çok filozof tarafından öne sürelen bu kanıt, 4. Aydınlanma Çağı'nda ortaya çıkmış olan bir Tanrı
en eski Tanrı kanıtlarından biridir. Kanıt, Tanrı'nın anlayışında alışılmış Tanrı algısının dışına çıkıl-
var oluşunu, evrenin var olduğu olgusundan ve mıştır. On yedi ve on sekizinci yüzyıllarda görülen
nedensellik ilkesinden hareketle ispatlamaya çalı- bu inanç, "akıl dini"ni ifade eder. O, Tanrı'nın ev-
şır. Dünyanın var olduğu gözleminden yola çıkar; reni yarattıktan sonra, ona müdahale etmediğini;
dünyanın var oluşunu açıklamak için bir nedene sorumluluğu tamamen insanlara bıraktığını söyler.
gider. Bu yüzden ona aynı zamanda "ilk neden Buna göre, dinin gerekli olduğunu kabul eder fakat
kanıtı"da denilir. Bir şey, sadece kendisini doğuran özellikle Hristiyanlığın dogmatik yönlerine karşı çı-
bir nedenle açıklanabilir; doğa veya dünyada ancak kar. Bu Tanrı kavrayışı Locke ve Voltaire gibi düşü-
kendisinden önce gelen "doğaüstü bir varlık"la, yani nürler tarafından savunulmuştur.
Tanrı'yla açıklanabilir. Parçada bahsedilen Tanrı görüşü aşağıdakiler-
Parçada aşağıdaki Tanrı kanıtlamalarından han- den hangisidir?
gisine yer verilmiştir?
A) Panteizm B) Teizm C) Deizm
A) Kozmolojik kanıt B) Teleolojik kanıt
D) Ateizm E) Agnostisizm
C) Ontolojik kanıt D) Ahlak kanıtı
E) Kötülük problemi

2. Tanrı kavrayışlarından bir kısmı doğaüstü bir Tanrı


anlayışı yerine, kendisini bu dünyada gösteren bir
Tanrı anlayışını savunur. Tanrı'nın varlığına inanır;
AYDIN YAYINLARI

fakat Tanrı'yı evrenin dışında ve evrenden ayrı bir


varlık olarak görmez. Evrendeki en yüksek gücü,
5. I. Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu bilinemez.
evreni aşan bir varlık değil, evrenin her tarafında
yayılan bir varlık olarak görür. Bu görüşe göre, ev-
II. Evren ile Tanrı bir ve aynıdır.
ren ile Tanrı, bir ve aynıdır. Her şey Tanrı'dır ve
Tanrı'da her şeydir. Sonlu ve sınırlı dünya, ezeli- III. Tanrı evrene hiçbir müdahalede bulunmaz.
ebedi, sınırsız ve mutlak varlık'ın bir parçasıdır.
Parçada aşağıdaki inanç biçimlerinden hangisi IV. Tanrı yoktur.
açıklanmıştır?
V. Evreni yaratan ve yöneten bir Tanrı vardır.
A) Teizm B) Deizm C) Agnostisizm
D) Panteizm E) Ateizm Verilenler aşağıdakilerden hangisinde doğru sı-
ralanmıştır?
3. Tanrı yaratıcıdır, var oluşun ve değerin kaynağı I II III IV V
ve koruyucusudur; O'nun gücü her şeye yeter; O,
A) Teizm Deizm Panteizm Agnosti- Ateizm
her şeyi bilir. Tanrı kendi kendine yeter bir varlıktır;
sizm
kendi dışındaki herhangi bir şeye bağımlı değildir.
B) Deizm Teizm Panteizm Ateizm Agnosti-
Ezeli-ebedi ve değişmez olan Tanrı, lütfunu yarat-
sizm
tıklarından esirgemediği gibi bir takım mucizeler de
C) Agnosti- Panteizm Deizm Ateizm Teizm
yaratmaya muktedirdir.
sizm
Parçada açıklanan Tanrı görüşü aşağıdakiler-
D) Agnosti- Deizm Panteizm Ateizm Teizm
den hangisidir?
sizm
A) Teizm B) Deizm C) Ateizm E) Teizm Panteizm Agnosti- Deizm Ateizm

D) Panteizm E) Pananteizm sizm

77
Din Felsefesi

6.nyada kötülükler vardır. İnsan, insana inançlarından, 9. I. Felsefe, dini temellendirirken dine akılcı yak-
fikirlerinden dolayı işkence etmektedir. İnsan, insanı
laşmak zorundadır
öldürmektedir. Bir de fiziksel kötülükler ya da doğal
felaketler vardır. Eğer bir Tanrı varsa mutlak iyi ve II. Felsefe, dini temellendirme çabasında eleşti-
güçlü ise neden bu kötülüklere izin veriyor? rel bir tavır takınmak durumundadır.
Bu soru, aşağıdakilerden hangisi tarafından so-
III. Felsefe, dini temellendirirken, konuya geniş
rulmuştur?
kapsamlı ve kuşatıcı bakışla yaklaşmalıdır.
A) Tanrı'nın olmadığını savunanlar
IV. Din felsefesi nesnel olmak zorunda değildir. Ta-
B) Tanrı'nın varlığını kabul edenler
raf tutabilir ya da öznel görüşünü savunabilir.
C) Tanrı kanıtlaması yapanlar
Verilen yargılardan hangileri yanlıştır?
D) Tanrı-evren ilişkisini açıklayanlar
E) Mucizelerin varlığını savunanlar A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) Yalnız IV E) III ve IV

10. Tanrı'ya inanan kimseler, yıldızlar ve galaksilerden


oluşan maddi evrene ilaveten, doğa bilimleri aracı-
7. Tanrı, tek olma anlamında birlik; sadece manevi bir
lığıyla gözlenmiş ya da varsayılmış atomlar, enerji
varlık olma anlamında cisimsel olmama; her şeyi
ve varlıklara ilaveten, evreni yaratan ve varlığını
bilme; sonsuzluk; ezeli-ebedi; sınırsız kudrete sa-
sürdüren başka bir güç olduğunu ve o gücün doğa
hip olma şeklinde tanımlanır.
kanunlarını yarattığını, bazı hâllerde de yönettiğini
AYDIN YAYINLARI

Bu açıklama, aşağıdaki problemlerden hangisi- savunurlar.


ne yönelik yapılmıştır? Bu tarz bir inanç Tanrı hakkında, aşağıdakiler-
A) Tanrı'nın olup olmadığı den hangisinin kabulünü gerektirmez?

B) Tanrının nitelikleri A) Evrenin yaratıcısı B) Evrenin üstünde

C) Vahyin imkânı C) Evrenin yöneticisi D) Evrene yayılmış

D) Evrenin yaratılış E) Evrenin düzenleyicisi

E) Tanrı-evren ilişkisi

11. - - - -, belli bir dini değil de genel olarak din olgusu-


nu, dinin kavramlarını, insan yaşamındaki yerini akla
dayalı açıklamaya çalışır. Sorgulamayı ve özgür dü-
şünceyi temel alır. Bütün dinlere eşit mesafede yak-
laşır. - - - -, Tanrı'nın varlığını, niteliklerini, insanın
8. I. İnanç aktını dikkate alır. Tanrı karşısındaki yerini konu alır. Doğrudan doğru-
II. Şüphe ve eleştiri önemlidir. ya inanca dayanır ve inancın sınırları dışına çıkmaz.
III. Anlama, hissetme ve inanca yöneltir. Böylece her din açıklamalarını, inandığı kutsal kitap-
larına, peygamberlerinin bildirdiklerine dayandırır.
IV. Akla dayanır.
V. Vahye dayanır. Parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki kavram
çiftlerinden hangisi getirilmelidir?
Buna göre, yukarıda sıralanan maddelerden
hangisi dini bilginin özellikleri arasındadır? A) İnanç - İman B) Din felsefesi - Teoloji

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III C) Tanrı - Vahiy D) Teoloji - Din felsefesi

D) I, II ve III E) I, III ve V E) İnanç - Tanrı

78
TEST 215 Din Felsefesi 35

1. • Tanrı, evreni yaratmış ve evreni yönetmek- 4. • Duyu organları ve aklın yeterli kanıtlara
tedir. Yalnızca tek bir tanrı vardır. İslamiyet, sahip olmadığı durumlarda, hislerimize da-
Hristiyanlık, Yahudilik tek tanrılı dinlerdir. yanarak ulaştığımız kabul veya reddetme
durumudur.
• Aynı anda birden çok doğaüstü gücü içeren
dinler söz konusudur. • Kutsal metinleri ve peygamberlerin sözle-
rini doğru kabul etme, tasdik etmedir. Bağ-
lanmak, güvenmek, bir şeyden emin olmak,
Din felsefesi dersinde tahtaya yansıtılan bu bil- sevmek anlamını da içerir.
gileri ifade eden kavramlar aşağıdakilerden han-
gisinde verilmiştir? Tanımlanan din felsefesi kavramları, aşağıdaki-
A) Politeizm - Düalizm lerden hangisinde verilmiştir?
B) Monoteizm - Teizm A) İman - İbadet B) İnanç - Kutsal
C) Politeizm - Deizm
C) Vahiy - Yüce D) Yüce - Kutsal
D) Monoteizm - Politeizm
E) İman - İnanç
E) Teizm - Deizm
5. Batı tanrıcılığındaki geleneksel görüşe göre Tan-
2. D. Hume "Bir varlığı ne kanıtlayabiliriz ne de ispatlaya- rı, Kutsal Kitap'da dinsel öğretilerin ve doğruların
biliriz." diyordu. Yine Pascal ve Kant'a göre de ne ta- tümünü açığa vurmuştur. Bu genel görüş içinde,
nım ne de kanıt Tanrı'yı kanıtlar. Ama yine de Tanrı'ya bazı kişiler, Kutsal Kitap'taki her cümleyi kelimesi
inanmanın önüne geçilemez. Onlar "Eğer kanıt olsay- kelimesine Tanrı'nın ilham ettiğini, bu nedenle her
AYDIN YAYINLARI

dı, imana gerek olur muydu?" sorusunu sorarlar. Üs- cümlenin düz anlamda, kelimesi kelimesine doğru
telik bu filozoflar, ispatlanabilen bir varlık, "Tanrı olur olduğunu kabul ederler. Diğerleri, Kutsal Kitap'taki
muydu?" sorusunu da sormadan edemezler. öykü ve betimlemelerin yeniden yorumlanması ve
Bu parça aşağıdaki din felsefesi sorularından simgesel hakikat olarak kabul edilmesi gerektiğinde
hangisine bir cevap niteliğindedir? ısrar ederler.

A) Ruh ölümsüz müdür? Parçada sözü edilen tartışma, din felsefesinin


B) Tanrı ile evren arasında nasıl bir ilişki vardır? aşağıdaki problemlerinden hangisiyle yakından

C) Tanrı var mıdır, varlığı kanıtlanabilir mi? ilgilidir?

D) Bir varlık olarak insanın ruhsal ve zihinsel duru- A) Tanrı'nın varlığı B) Vahyin imkânı
mu nasıldır?
C) Evrenin yaradılışı D) Mucizenin imkânı
E) Ölümden sonra hayat var mıdır?
E) Vahyin niteliği

3. I. Varlığı bir bütün olarak ele alır. 6. - - - -, genel bir kavram olarak Tanrı, din, inanç,
iman, vahiy, ruhun ölümsüzlüğü, evrenin yaratılışı
II. Şüphe ve eleştiri kabul etmez.
gibi kavramları veya temel önermeleri inceler. İn-
III. Her şeyi açıklamayı amaçlar. celeme yaparken rasyonel, eleştirel, çözümleyici ve
tutarlılık arama gibi tutumlar takınır.
IV. Bilme aktlarını kullanır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
Verilen yargılardan hangileri dinsel ve felsefi
bilginin ortak özellikleri arasındadır? A) Teoloji B) Din felsefesi

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II C) Metafizik D) Ontoloji


D) I ve III E) III ve IV E) Yaratılış

79
Din Felsefesi

7. - - - - kanıta göre evren, yalnızca bir rastlantısal 10. David E. Jenkis şöyle diyor:
olaylar bütünü değildir. Evren ya da doğal dünya,
Her şey aslında bir veri sorunudur. Peki bilim-
düzenli bir varlık alanı meydana getirir. Kanıta göre
sel veriyi ne tür şeylerin oluşturduğunu biliyoruz
bu dev doğa düzeni, söz konusu ahenk ve düzeni
ve onların var olduğundan kuşku duyma eğilimin-
kendi kendisine kazanmış olamaz. Evrendeki dü-
de değiliz. Bilimsel olmayan "şeyler" için neler ve-
zenin sorumlusunun bir saat imalatçısından veya
ri oluşturabilir? Tanrı'yla ilgili tartışma, gerçekte,
bir mühendisten çok daha zeki ve kudretli olması
bilim adamının meşgul olduğu şeyin şüphe gö-
gerekir. İşte bu varlık, Tanrı'dır.
türmez verilmişliği ile ne olduğu belli olmayan bir
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
şeyin karşı karşıya gelmesidir.
hangisi getirilmelidir?
A) Kozmolojik B) Ontolojik C) Teleolojik
Jenkins'in sorusu, aşağıdaki çıkış noktaların-
D) Epistemolojik E) Ahlaki
dan hangisinden beslenmektedir?

A) Bilme, ancak verinin işaret ettiği olgusal kanıtla


mümkündür.
8. Tanrı'nın tanımı gereği yetkin olduğu kabul edilir.
B) Tanrı'nın varlığına ilişkin inanç, adı üstünde
Sonra bu ilkeye dayanarak, Tanrı'nın insanlarda
inanç meselesidir.
eksik bir biçimde bulunan nitelikleri en yüksek dere-
cede sergilemesi gerektiği sonucuna varılır: İnsan- C) Akıl yürütmelerin tutarlılığı yalnızca mantığın
ların bilgisi sınırlıdır -Tanrı'nın alimi-mutlak olması varlığını gösterir, Tanrı'nın değil.
gerekir; insanın gücü sınırlıdır- Tanrı'nın kadiri mut- D) Tanrı, varlığını kanıtlamak isteseydi, kanıtlardı,
AYDIN YAYINLARI

lak olması gerekir. kanıt aramak boşunadır.


Parçadaki açıklama, aşağıdaki sorulardan han- E) Tanrı bilgisi, vahiy kaynaklıdır ve inanan için
gisine yanıt niteliğindedir? yeterlidir.
A) Tanrı var mıdır?
B) Tanrı, evrenin neresindedir.
C) Tanrı'nın doğası nedir?
D) Tanrı bir midir, çok mudur?
E) Tanrı'nın insanı yaratma amacı nedir?

9. İnanan bir kimsenin Tanrı'ya iman etmesi ve "Tanrı


vardır" önermesine salt akılsal bir onay vermesinin 11. Din, insanın doğasına, evrenin yapısına, insanların
tersine, yaşamını Tanrı'ya adaması dinin asıl boyu- nasıl yaşaması gerektiğine, gerçeklik ve değerler
tu olabilir. hakkında doğruları araştırmanın en iyi yöntemlerine
ilişkin birbirleriyle içten bağlantılı inançlar kümesi
Buna göre;
yanında, bu inançlar tarafından belirlenen tutumlar
I. İnanç, akılsal bir kabullenmeyi değil inandığına
ve pratiklerdir.
adanmış bir yaşamayı gerektirir.
Verilen bu din tanımı, aşağıdakilerden hangisini
II. İnanan için, "Tanrı vardır" yargısı mantıksal bir
yargıdan çok gerçeğin ifadesidir. içermemektedir?

III. Tanrı kabulü bir takım zihinsel muhakemelerin A) Bir eyleme biçimi olma
sonucu onaylama gerektirir. B) Ahlaki boyut taşıma
yargılarından hangileri doğrudur? C) İnanç temelinde sistemleşme
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) Doğa üstü bir güce tapınma
D) I ve III E) I ve II E) Evrenin yapısını açıklama

80
TEST 216 Siyaset Felsefesi 36

1. Daire şeklinde bir atle- 3. Gerçek toplumlar eşitsizlik modellerini içlerinde ba-
tizm pistini düşünelim. rındırırlar. Farklı aileler, bölgeler, etnik gruplar vb.
Başlama yerleri her at- bireysel çabalardan bağımsız olarak çok farklı ya-
lete adil, yani eşit şans şama şanslarını miras olarak alırlar. Yetersiz konut,
verecek şekilde düzen-
okul ve sağlık hizmetine sahip bölgeler bireylere
lenmiştir. Bu yerler dış tarafa doğru gittikçe başla-
daha iyi koşullara sahip olan bölgelere oranla da-
ma noktalarının daha ileriye alındığı, böylece iç
kulvarlarda yarışan atletlerin haksız bir avantajla- ha az özgürlük sağlarlar. Bireyler kendi akılsız veya
rının olamayacağı bir biçimde düzenlenmiştir. Bu, şanssız kararlarının sonuçları kadar yanlış toplum-
bütün atletlerin yarışa eşit olarak başlayacakları sal grup içinde doğmanın da acısını çekerler.
anlamına gelir. Ancak herkesin kazanacağı anla-
Parçada özgürlüğün toplumunun tüm kesim-
mına gelmez. Devletin, özellikle de sosyal devle-
tin görevi de yarışmanın eşit olmayan sonuçlarını lerinde aynı oranda olmayışı, aşağıdakilerden
yumuşatmak için müdahalede bulunmaktır ancak hangisine bağlanmıştır?
yarışmayı tümüyle ortadan kaldırmak değil.
A) Siyasal kararlara katılım miktarına

Parçada sosyal devletin, aşağıdakilerden han- B) Devletin olanaklarının yetersizliğine


gisini mümkün kılması gerektiğinden söz edil- C) Bireysel atılımda yetersiz olanaklara
mektedir? D) Toplumsal tabakalaşmanın kapalılığına

A) Fırsat eşitliği B) Ekonomik refah E) Bireyin kendi çabasıyla içinde yer aldığı grupla-
rın niteliğine
C) Siyasal özgürlük D) Ekonomik eşitlik

E) Yasal düzenleme
AYDIN YAYINLARI

4. İdeal düzen, tüm insanların mutluluğu ve refahını


hedefler. Buna göre, siyasetle ilgilenen filozoflar
böyle bir düzenin olabilirliği sorununun iki yanında
dururlar; kabul edenler ve reddedenler.
2. Hiç kimse bireyi, belli bir hayat tarzını veya ideal- Aşağıdakilerden hangisi ideal düzenin olabilir-
ler bütününü takip etmeye veya ondan kaçınmaya liği sorununa olumsuz yanıt veren görüşlerden
zorlayamaz, çünkü bu onun kendisinin belirleyeceği
biri değildir?
bir şeydir. Bu özgürlüğü düşünmenin bir biçimi, onu
bireyin kendi istediği gibi doldurmasına izin verilen A) Nihilizm B) Anarşizm C) Sosyalizm
boş bir kağıt sayfası gibi ele almaktır. Başkalarının D) Sofizm E) Kinizm
özgürlüklerini kullanmalarına engel olmadığınız sü-
rece devlet sizi arzu ettiğinizi yapmanızda serbest
bırakır.
5. İnsanlar genellikle bir şeye, eğer bu şeyin kendi çı-
Buna göre; karlarına uygun olduğunu düşünürlerse, razı olur-
I. Özgürlük başka biri tarafından engellenmeksi- lar. Hükümet olmazsa yasalar da olmayacaktır ve
zin istediğimiz bir şeyi yapmamızdır. eğer yasalar olmazsa insanlar tek bir yasa, orman
yasası altında yaşayacaklardır. Hiç kimse bunu ar-
II. Başkalarına zarar vermedikçe istediğimiz şeyi
zu etmez. Bundan dolayı hükümetlere sahibiz.
yapmakta özgür olmamız gerekir.
III. Seçme özgürlüğü, seçilen şeyden daha önem- Parçada devlet otoritesine itaatin temeline aşa-
lidir. Bunun güvencesi de devlettir. ğıdakilerden hangisi yerleştirilmiştir?

yargılarından hangileri doğrudur? A) Siyasi güç B) İnsan doğası

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II C) Kendiliğindenlik D) Siyasi denge

D) II ve III E) Yalnız III E) İnsan hakları

81
Siyaset Felsefesi

6. Tam özgürlük ideali hiçbir engel olmaksızın in- 8. "İçinde yaşamayı istediğim bir toplum bireysel öz-
sanın istediği bir şeyi yapma serbestliğidir. Ancak gürlüğe değer vermek zorundadır, ancak bunu
"yapmak istediğimiz her şey" söylemi adam öldür- toplumsal sorumluluk ve adaleti dışlama pahasına

me, ırza geçme, işkence etme dahil her şeyi içine yapmamalıdır. Adalet, hakkaniyettir, herkesin ha-

alabileceğinden, bu, insanlar tarafından oluşturu- yatını istediği şekilde yaşaması için eşit fırsatlar ve
başarısız olanların içine düştükleri derin çukurlar-
lan bir toplum için gerçekçi bir temel olamaz. Çün-
dan tekrar yukarıya çıkabilmeleri için bir imkândır."
kü en güçlü olanlar özgürlüklerini, geri kalanların
zararına gerçekleştirmeye yöneleceklerdir. Parçada tarif edilen, ideal toplum düzeni olma
iddiası taşıyan, siyasal sistem aşağıdakilerden
hangisidir?
Buna göre "özgürlük" aşağıdakilerden hangisiyle
tanımlanır? A) Sosyalizm B) Liberalizm

A) Bireyin zorlamayla karşılaşmaması C) Anarşizm D) Sosyal devlet


B) Birey eylemlerinin engellenmemesi E) Nihilizm
C) Bireyin eylemlerinden sorumlu olması
D) Bireyin başkalarına zarar vermedikçe istediğini 9. Liberalizmin politik ekonomisi bir rekabet yeri olan
yapması serbest piyasadır. Rekabet, kazananlar ve kaybe-
E) Bireyin eylemlerinin sonuçlarını üstlenmesi denler demektir, çünkü insanlar kabiliyetleri veya
sarf etmeye hazır oldukları çabalar bakımından
7. Hobbes'un en büyük eseri, Leviathan'dır. Onda, eşit değillerdir. O hâlde, adil bir toplumun önemli
içinde yasalar ve merkezi otoritenin olmadığı var- bir özelliği bireylerin kendi çabalarıyla kazanmış ol-
AYDIN YAYINLARI

sayımsal bir doğa durumunda hayatın nasıl olaca- dukları şeyleri ellerinde tutmalarıdır. Buna karşılık,
ğını tasarlar. Görüşü, bu koşullarda hayatın "yalnız, başka bireyler bu tür şeylerin bazısını veya tümünü
yoksul, kötü, kaba ve kısa" olacağıdır. İnsanlar bu elde etmede başarısız olabilirler. Şüphesiz insan
doğal durumdan kurtulmak için bir sözleşme üze- başarısında şansın rolü vardır, ancak onun sonuç-
rinde anlaşırlar. Bireyler, özgürlüklerinin bir kısmın- larını düzeltmek devletin görevi değildir.
dan vazgeçmeyi kabul ederek; onu, görevi herkesin Parçada liberalizme yöneltilen eleştirinin teme-
sözleşmeye uymasını, yani yasaya riayet etmesini line yerleştirilen kavram aşağıdakilerden hangi-
sağlamak olan bir "yönetici"ye devrederler. Bu şe- sidir?
kilde istikrar, barış ve refah sağlanmış olur. Böylece
başka insanların açgözlüğünün ve saldırganlığının A) Adalet B) Eşitlik C) Özgürlük
kurbanı olma tehlikesiyle karşılaşmayacaklarının D) Devlet E) Rekâbet
bilgisine sahip olarak uyruklar çeşitli amaçları pe-
şinde koşmakta özgür olurlar.
10. Toplumun nasıl örgütlenmesi gerektiği problemin-
Buna göre; den daha önemli az sayıda problem vardır. Bu
I. Devlet doğal düzenin devamında kendiliğinden problem kimin yönetmesi gerektiği, kuvvetle otori-
oluşmuştur. te arası ilişkiler, yasanın doğası ve amacı ve daha
II. Doğal durumun tehlikesinden kurtulmak iste- birçokları gibi ciddi olarak ele alınması gereken bir
yen insanlar uzlaşarak devleti kurmuştur. problemdir.

III. Birey özgürlük arzusundan vazgeçmesi devle- Söz konusu problemler, felsefenin aşağıdaki
tin zorlamasının sonucudur. alanlarından hangisinin konusunu oluşturur?
yargılarından hangileri doğrudur? A) Bilim felsefesi B) Varlık felsefesi
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II C) Siyaset felsefesi D) Bilgi felsefesi
D) II ve III E) Yalnız III E) Ahlak felsefesi

82
TEST 217 Siyaset Felsefesi 37

1. Bu tür bir toplum özellikle eğer 4. Proudhon'a göre, yalnızca bir toplumsal düzen de-
tedbirsiz, hasta, yok- ğil, düzenleyici, kural koyucu bir iktidar veya kurum
sul veya basit olarak olmamalıdır. Sadece hükümet değil, her türlü otori-
şansızsanız yaşanması ter örgüt, ekonomik, politik veya toplumsal hiyerarşi
oldukça zor bir yer ola- yıkıcıdır, bunlara karşı çıkılmalıdır. Asıl olması ge-
bilir. Ciddi olarak hasta reken düzen, devletin ve hiyerarşinin olmadığı bir
ve beş parasız olduğu- düzendir.
nuz takdirde eğer aileniz veya dostlarınız yardım Açıklaması yapılan siyaset felsefesi görüşü
edemezlerse veya yardım etmek istemezlerse, aşağıdakilerden hangisidir?
hayır kurumlarına başvurmak zorundasınızdır
çünkü devlet ve toplum size yardım etmek zo- A) Nihilizm B) Anarşizm C) Liberalizm
runda değildir. Öte yandan birey eğer isterse D) Sofizm E) Hedonizm
ekonomik olarak durumunu iyileştirme çabala-
rında hiç kimse tarafından engellenemez.

Bir dergide okuduğu bu metinden çok etkilenen


5. - - - -, var olmayan ancak düşüncede kurulan ideal
bir toplum düzenini ifade eder. Filozofları düşsel bir
Göksu, okuduğu metinde tarif edilen sistemin
düzen tasarlamaya iten birçok neden vardır. Örne-
aşağıdakilerden hangisi olduğunu düşünmelidir?
ğin toplumsal düzenin iyileştirilemeyeceğine olan
A) Liberalizm B) Sosyal devlet inançları ya da içinde bulundukları politik düzeni
C) Toplumsal sözleşme D) Sosyalizm eleştirip yargılamak için bir ölçüt geliştirme arzula-
E) Nihilizm rıdır. Yöneticilere öğüt vermek, onlara adaleti elden
AYDIN YAYINLARI

bırakmamaları için uyarıda bulunmak amacıyla da


2. Bakunin, devleti bütün kötülüklerin gömülü olduğu tasarımlar geliştirilmiştir.
bir mezarlık olarak tanımlarlar. Bu parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden
Bu durumda Bakunin'in devletle ilgili aşağıdaki hangisi getirilmelidir?
yargılardan hangisini savunması beklenebilir? A) Etik B) Özgürlük C) Adalet
A) Devlet bir araç birey ise amaçtır. D) Ütopya E) Mucize
B) İdeal bir devlet düzeni mümkündür.
C) Devlet yapay bir kurumdur, uzlaşmayla oluş-
muştur.
D) Devlet, doğal bir kurumdur. 6. John Locke'a göre yönetilenler, devlet kurulduktan
E) Devlet, insan doğasına aykırıdır. ve yönetici seçildikten sonra bile bireysel hakların-
dan vazgeçmezler. Yöneticilerin görevi, bireylerin
temel haklarını güvence altına almaktır. Halkın, bu
3. Başkalarının beni yönetmesine neden izin vermeli- görevi başaramayan iktidarı alaşağı etmesi, ahlaki
yim, sorusunun yanıtlarından birine göre; cevabın bir haktır.
can alıcı noktası, birey özgürlüğüyle güvenliği arasın-
Paragrafta, siyaset felsefesinin aşağıdaki konu-
daki değiş tokuştur. Zorunlu olan tüm şey, yönetenle
larından hangisiyle ilgili açıklama yapılmıştır?
yönetilenin öz çıkarından kaynaklanan gizil rızadır.
A) İdeal toplum düzeni
Söz konusu "rıza" aşağıdakilerden hangisiyle
adlandırılır? B) Birey - devlet ilişkisi
C) İktidarın kaynağı
A) Sivil toplum B) Meşruiyet
D) Devletin ortaya çıkışı
C) Toplum sözleşmesi D) Doğal haklar
E) Bireyin temel hakları
E) Egemenlik

83
Siyaset Felsefesi

7. Platon'a göre ideal bir toplum, insan bedeni gibi üç 10. - - - -, herkese hak ettiğinin verilmesidir. Bi-
bölümden oluşur: Baş, göğüs ve mide. Mide zana- reysel düzeyde, bireylerin adil davranışlarını
atkarlar, işçiler ve köylüleri; göğüs, koruyucuları ve ifade eder. Toplumsal düzeyde ise toplumsal
askerleri, baş ise yöneticileri temsil eder. İyi bir dev- kurumların işleyişlerinde görülen haksızlıkla-
let yönetimi, yalnızca mantıklı ve bilge filozofların rı ifade eder.
yönetimidir. Bu nedenle "filozof kral, kralda filozof
- - - -, bir iktidarın yönetilenler tarafından
olmalıdır."
kabul görmesini sağlayan temel unsura uy-
Parçada özetlenen ütopya aşağıdakilerden han- gunluktur. Tanımda geçen temel unsurlar bir
gisidir? ilke, kurum, yasa veya kişi olabilir. Örneğin
Osmanlı İmparatorluğu'nda iktidar, Osmanlı
A) Erdemli Şehir B) Cesur Yeni Dünya hanedanına aitti. Ancak bu aileden olanlar,
C) Güneş Ülkesi D) Ütopya imparator olabiliyorlardı.

E) Devlet
Verilen parçalarda boş bırakılan yerlere, aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Hak - İktidar B) Meşruiyet - Adalet


C) Adalet - Meşruiyet D) Meşruiyet - Hak
E) Hak - Meşruiyet
8. İdeal düzenin olanaklı olduğunu savunan bazı si-
yaset felsefecilerine göre, bütün düzenlemeler, 11. - - - -, en üstün iktidar anlamına gelmektedir. Bodin'e
yasalarla yapılmalıdır. Yasalar ise özgürlük, eşitlik göre, birçok ailenin ortak çıkarlarının, egemen bir
AYDIN YAYINLARI

ve hak ilkesine göre düzenlenmelidir. Yasalar uygu- güçle yönetilmesidir. Hobbes'a göre ise bireysel
lanırken bireyler arasında hiçbir ayrım yapılmadan, gücün toplamını egemenliği elinde bulunduranların
eşit yaklaşılmalıdır. Devlet, bireyler arasında eşitliği kendi iradesine göre kullanma yetkisidir.
sağlamak için sosyal yardımlar yapmalı ve bireyle- - - - -, sözcük anlamıyla, kullanma ve isteme yetki-
rin sosyal güvenliklerini sağlamalıdır. sine sahip olmaktır. Terim anlamı ise bir insana ya
Açıklaması yapılan siyasi görüş, aşağıdakiler- da gruba; gelenek, yasa, kral, tanrı gibi bir otorite
den hangisidir? tarafından tanınan belli şekilde hareket etme özgür-
lüğü, yetkisi ve imkânıdır.
A) Liberalizm B) Sosyal hukuk devleti
Tanımlanan siyaset felsefesi kavramları aşağı-
C) Sosyalizm D) Nihilizm dakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
E) Anarşizm
A) Özgürlük - Hak B) Egemenlik - Hak
C) Hak - Özgürlük D) Özgürlük - Adalet
9. Filozofa göre devlet, insanların yaptığı bir cisim- E) Yasa - Adalet
dir. Birey ise doğal olarak bencildir. Bu bencillik,
onu başkaları için tehlikeli bir varlık haline getirir. 12. Filozof, Hobbes'tan farklı olarak, insanların doğar-
Çünkü "insan insanın kurdudur." İnsanlar "doğa ken iyi olduklarını ancak toplum içinde bozulma
durumu"ndan akıllarını kullanarak özgür iradeyle yaşadıklarını söyler. Ona göre doğa durumundaki
bir üst güce ihtiyaç olduğu konusunda uzlaşırlar. insan "soylu bir vahşi" konumundadır. En bilinen
İşte böylece devlet ortaya çıkmış olur. önermesi, "insanlar, özgür doğarlar ama her yerde
zincire vurulmuşlardır." olmuştur.
Devletin oluşumuna ilişkin görüşleri açıklanan
düşünür, aşağıdakilerden hangisidir? Parçada görüşleri açıklanan düşünür, aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Hobbes B) Rousseau C) Aquinas
A) Platon B) Aristoteles C) Marx
D) Aristoteles E) Platon D) Locke E) Rousseau

84
TEST 218 Siyaset Felsefesi 38

1. Marx, üretim araçlarına sahip olan burjuva sınıfı 4. • Özgürlüğü temel alan yaklaşım, bireysel
ile sadece emeğini satabilen işçi sınıfının var oldu- çıkarlarla toplumsal çıkarların çatışmayaca-
ğunu söyler. Buna göre, kapitalistin zenginleşmesi ğını savunur.
ancak işçinin yoksullaşması pahasına olur. Böyle
bir durum ise insanın yabancılaşmasına yol açmak-
tadır. Bundan dolayı ideal düzeni gerçekleştirecek • Eşitliği temel alan
temel ilke eşitlik olmalıdır. yaklaşım, gelir dağı-
Parçaya göre, Marx'ın ideal düzeni oluşturaca- lımındaki eşitsizliği

ğına inandığı devlet modeli, aşağıdakilerden ortadan kaldırabilecek


sınıfsız bir toplum yaratmak görüşüne dayanır.
hangisidir?
• Adaleti temel alan yaklaşımın çıkış noktası
A) Kapitalist devlet B) Sosyal devlet
"hakkı olana hakkını vermek" şeklindedir.
C) Sosyalist devlet D) Laik devlet

E) Hukuk devleti
Verilen görüşlerin ortak noktası aşağıdakiler-
den hangisidir?

A) İdeal düzenin olabilirliği kabul etme


B) Hukukun üstünlüğüne inanma
2. Seçme özgürlüğü, seçilen şeyden daha önemlidir. C) Toplumsal gelişmenin temelinde liderliği görme
Bundan dolayı devlet, halkın neyi istemesinin daha
AYDIN YAYINLARI

D) Mükemmel bir toplum fikrini saçma bulma


iyi olacağı yönünde herhangi bir anlayışı teşvik et-
E) Devlete itaatin temelinde insan doğasını görme
meye çalışmamalıdır. Bunun yerine o, birey için en
büyük ölçüde özgürlüğü koruyacak bir yasa uygula-
yıcısı olarak davranmak zorundadır.
Parçadaki görüş aşağıdakilerden hangisine ait
olabilir? 5. Sivil toplum, sivil toplum kuruluşları aracılığıyla top-
lumsal yaşam ve kamusal alanda kendini gerçek-
A) Liberalizm B) Nihilizm C) Anarşizm
leştirir. Toplumun bir parçası olan bireyin devletle
D) Sosyalizm E) Egoizm ilişkilenmesini güçlü ve sağlam temeller üzerine
kurar; haklarını ve çıkarlarını savunma adına etkin
bir varlığa dönüşebilir.
Buna göre, sivil toplum için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
3. Siyaset felsefesinin başyapıtlarından sayılan 1651
A) Toplumsal yaşamı ve kamusal alanı paylaşma-
tarihli Leviathan'ın yazarı olan İngiliz filozoftur. Do-
nın sonucudur.
ğal durumun tehlikesini ifade etmek için, "İnsan in-
B) Devlet mekanizması tarafından örgütlenir ve
sanın kurdudur." benzetmesini yapmış ve bu tehli-
hayata geçirilir.
keden korunmak isteyen insanların uzlaşma sonu-
cu devleti kurduklarını iddia etmiştir. C) Hak ve çıkar ortaklığının bir araya getirdiği in-
sanlardan oluşur.
Parçada hakkında ipuçları verilen siyaset düşü-
nürü aşağıdakilerden hangisidir? D) İstek ve amaçlarını kabul ettirebilmek amacıyla
örgütlü bir çabadır.
A) Hobbes B) Rousseau C) Marx
E) Toplumun istekleri ile devlet işleyişi arasında
D) Aristoteles E) İbni Haldun köprü kurar.

85
Siyaset Felsefesi

6. Devlet, anayasa ve diğer yasalarca güvence aldığı 8. Negatif özgürlük, dış müdahalelere karşı özgür
hak ve özgürlüklerin sınırını belirlemek durumuna olmaktır. Pozitif özgürlük ise genellikle bir takım
gelmiştir. Bu hak ve özgürlüklere "bireyin temel amaçlara ulaşma özgürlüğü olarak nitelenir. Bire-
hakları" adı verilir. Bireyin temel hakları üç katego- yin potansiyelini gerçeğe dönüştürmesini, özerklik
ride düşünülebilir: ve kendine hakimlik durumuna erişmesini sağlayan
bir güç olarak değerlendirilir. Daha geniş bir siyasal
I. Kişisel haklar açıdan, bu pozitif anlamdaki özgürlük, kendini ger-
çekleştirme yolunda ilerlemeyi engelleyecek kültürel
II. Sosyal ve ekonomik haklar
ve toplumsal baskılardan kurtuluş olarak görülür.
III. Siyasal haklar Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bireylere po-
zitif özgürlük tanıyan bir siyasi düzen tavrıdır?
Buna göre aşağıdakilerden hangisi diğerlerin- A) Birey eylemlerini yasayla düzenleme
den farklı bir haktır?
B) Bireyleri toplumsal sınıflarına göre düşünme
A) Özel mülkiyet edinme C) Bireylere dışarıdan müdahale etmeme
B) Eğitim hizmetlerinden yararlanma D) Bireyler arası ilişkileri düzenleme
C) Sosyal güvenliğe sahip olma E) Bireylerin kendilerini geliştirebilecekleri ortamı
D) Seçme ve seçilme hazırlama
E) Sağlık hizmetlerinden yararlanma
9. İnsan toplumlarının dinamikleri inanılmaz karma-
şıktır ama genel olarak adil toplumların adil olma-
yanlardan daha istikrarlı ve daha uzun ömürlü oldu-
AYDIN YAYINLARI

7.
İyi durumdakileri daha ğunu varsayabiliriz. Bir toplumun üyeleri, toplumu
iyi duruma getiren ama bir arada tutan kurallara uymanın ve toplumun ku-
kötü durumdakilerin du- rumlarını yaşatmanın adil olduğuna inanmalıdır.
rumunu değiştirmeyen Buna göre;
ekonomik düzenlemeler I. özgürlük,
adil sayılamaz. Diğerle-
II. adalet,
rinden doğuştan daha yetenekli olan insanların
III. eşitlik
sosyal ve ekonomik avantaja sahip oldukları bir
düzen ancak en kötü durumdakiler için de bir ilkelerinden hangileri toplumsal düzenin teme-
gelişme sağlıyorsa mümkün olmalıdır. linde yer almalıdır?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
Bir TV programında bu şekilde konuşan politi- D) II ve III E) Yalnız III
kacı, aşağıdakilerden hangisini temellendirmek
istemektedir? 10. - - - - temele olan yaklaşım, ideal düzenin olabile-
A) Tüm insanları memnun edecek bir düzen söz ceğine inanan liberalizm olarak bilinir. Liberalizme
konusu olamaz. göre eyleme serbestliği olmadan eşitliğin de bir
anlamı yoktur. Liberalizmde, bu serbestlik, insanın
B) Eşitsizlik ancak her bireye kazanç sağlıyorsa
davranışlarına kısıtlama getirilmemesi anlamında-
adildir.
dır. Eyleme serbestliğini tamamlayan şey ise özel
C) İdeal düzen insanların ekonomik özgürlükleriy- mülkiyet ve serbest pazar düzenidir.
le olanaklıdır.
Parçadaki boşluğa gelmesi gereken kavram
D) Gelir eşitliği olmaksızın istenen bir düzen kuru- aşağıdakilerden hangisidir?
lamaz.
A) Eşitliği B) Adaleti C) Özgürlüğü
E) Düzen, insan doğasına aykırı ve yapay bir ör
D) Sorumluluğu E) İyimserliği
gütlenmedir.

86
TEST 219 Siyaset Felsefesi 39

1. 3. - - - - otoritenin, mikrodan makroya doğru yayılan ve


başta otoriter eğilimi geliştiren insan ya da gruplar
"Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi
olmak üzere, çevresinin ve toplumun hayatını da-
yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hak-
raltarak körelten bir eğilim olduğuna inanır. Bunun
kı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi
anlamı, insan üzerinde baskı kuran her türlü kurum
bakım ve gerekli toplumsal hizmetleri ve işsiz-
ve otoritenin insan doğasına aykırı olduğudur. Bu
lik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da ken-
nedenle, görüşe göre otoriteyi içeren ideal düzen
di denetimi dışındaki koşullardan kaynaklanan
olanaksızdır.
geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik
hakkını da kapsar." Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden

(İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Madde 25) hangisi getirilmelidir?

A) Sofizm B) Nihilizm C) Liberalizm


Verilen madde, devletin aşağıdaki niteliklerin- D) Sosyalizm E) Anarşizm
den hangisini taşımasını gerekli kılar?

A) Hukuk devleti B) Laik devlet

C) Din devleti D) Sosyal devlet

E) Kapitalist devlet
AYDIN YAYINLARI

4. İnsan toplumunun politik örgütlenmesi, bireyler ara-


sındaki bir toplumsal sözleşmeye dayanır (bunun
2. Farabi ünlü eseri El-Medinet-ül Fazıla (Erdemli toplumsal bir olgu olarak meydana geldiğine inan-
Kent)'da erdemli ve erdemsiz toplumları karşılaştı- mak gerekmez, kuramsal çıkış noktasını "sanki"
rır. Erdemsiz toplumları aç gözlü, maddi isteklerine olmuş gibi kabul etmek yeterlidir) bu bireyler yasa-
kapılmış, çatışmacı ve huzursuz toplumlar olarak larını, hiyerarşilerini, iktidarın dağılımını ve kamu
betimler. Buna karşılık erdemli toplumlar iyiye yö- gereksinimleriyle ilgilenmenin en iyi yolunu ortak-
nelmiş, yardımlaşma ve dayanışmayı esas tutan, laşa tasarlarlar. Kendi özel çıkarlarıyla uğraşmanın
uyumlu ve sevgi temeli üzerine kurulmuş toplumlar- dışında, toplumun üyeleri, herkesin yararına olan
dır. Bu noktada Farabi, insanların bilgi ve sevgiye belli toplumsal yönleri örgütlemenin de aynı ölçüde
yönelmesindeki önemli rolün devlet başkanına ait kaçınılmaz olduğunu anlarlar ve grubun yaşanabi-
olduğunu vurgular. Farabi'nin eserinde ütopya nite- lirliğini desteklerler.
liğinin öne çıktığı nokta ise "erdemli toplum" öneri-
Buna göre;
sini "erdemli dünya"ya evrilmesidir.
I. Devlet söyleşmeyle ortaya çıkan yapay bir ku-
Buna göre ütopya;
rumdur.
I. özlenen ve istenen toplum modeli olma,
II. İnsanlar ortak çıkarları gereği bir otoriteye itaat
II. getirdikleri ideal toplum modelinde evrensellik ederler.
gözetme,
III. Birlikte yaşayabilmenin yolu herkesin yararını
III. yazarının zihnindeki "ideal toplum" modelini gözeten bir örgütlenmedir.
sistemleştirme
yargılarından doğru olanlar aşağıdakilerden
özelliklerinden hangilerini taşımaktadır? hangisinde verilmiştir?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III


D) Yalnız II E) I, II ve III D) Yalnız II E) II ve III

87
Siyaset Felsefesi

5. "İnsanlar hepsini birden korku altında tutacak ortak 8. Bu kavram var olmayan ancak düşüncede kurulan
bir güç olmadan yaşadıkları zaman, savaş denilen ideal bir toplum düzenini ifade eder. Bazı düşünür-
durumda olurlar ve bu savaş herkesin herkese kar- ler uygulamadaki toplum düzeninin yetersiz oldu-
şı savaşıdır. Böyle bir ortamda çalışmaya yer yoktur ğunu düşündükleri için ideal düzen arayışlarına gir-
çünkü meyvesi belli değildir ve dolayısıyla toprağın mişlerdir. Örneğin Platon, hocası Sokrates'i haksız
işlenmesine de yer yoktur; denizcilik de olmaz, bü- bir biçimde idam eden düzeni eleştirir ve yeni bir
yük güç gerektiren ulaşım ve taşıma işleri de olmaz, ideal düzen kurar.
ferah binalar da olmaz. Hepsinden kötüsü, sürekli Bu parçada aşağıdaki kavramlardan hangisine
bir korku ve vahşice öldürülme tehlikesi olur. İnsan
ilişkin bir açıklama yapılmıştır?
hayatı yalnız, yoksul, çirkin, hayvani ve kısa olur."
A) Karmaşa B) Ütopya C) Düzen
Bu parçada;
I. İdeal bir toplum düzeni kurulabilir mi? D) Özgürlük E) Adalet

II. Neden bir güce, bir iktidara itaat etmeliyim?


III. Düzeni sağlamak için devlet örgütü gerekli midir?
sorularından hangilerinin yanıtı verilmiştir? Felsefe dersinde
tahtaya bu
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II 9.
Özgürlük görseli yansıtmış
olan öğretmen,
D) II ve III E) Yalnız III öğrencilerinden yeni
işleyecekleri konu
başlığını tahmin
Eşitlik Adalet etmelerini ister
ve öğrenciler şu
AYDIN YAYINLARI

6. Bir sofist olan Thrasymakhos, insanın özü itibariy-


cevapları verirler.
le bencil ve kendi çıkarına düşkün olduğunu iddia
eder. İddiasını şöyle özetler: "Benim görüşüme
göre, doğanın bizzat kendisi güçlünün güçsüzden
daha çok şeye sahip olmasının adalet olduğunu or- İktidarın kaynağı
taya koyar."
Özlem
Buna göre, Thrasymakhos için aşağıdakilerden
hangisinin siyasi bir düzende yeri yoktur? Birey – devlet ilişkisi

A) Eşitlik B) Özgürlük C) Adalet Serap


İdeal düzenin olabilirliğini kabul
D) Devlet E) Karmaşa
eden görüşler

7. Bu kavramı ödev kavramından ayırmak gerekir. Ozan

Çünkü ödev, katıdır, beni bir eylemi gerçekleştir-


meye zorlar. Örneğin mesleki görevimi yerine ge- İdeal düzeni reddeden görüşler
tirmem, ödevimdir. Oysa - - - - kavramı daha genel- Emre
dir, yasaklanmış olmayandır, bana sadece bir şeyi
yapma yetkisi verir ve özgürlüğüme bırakılmış alan
Meşruiyetin ölçüsü
içinde beni davranışımın tek yargıcı yapar. Örneğin
sokaklarda dolaşmak, sinemaya gitmek vb. Şahika

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden Buna göre, öğretmenin sorusunu doğru cevap-
hangisi getirilmelidir? layan öğrenci aşağıdakilerden hangisidir?

A) özgürlük B) adalet C) hak A) Ozan B) Şahika C) Serap


D) hukuk E) egemenlik D) Emre E) Özlem

88
TEST 310 Siyaset Felsefesi 40

1. I. Bir toplumda yaşayan insanların çıkarlarını 3. J. J. Rousseau'ya göre her zaman herkesin iradesi
korumak amacıyla örgütlenmeleri sonucu olu- olamayacağından çoğunluğun iradesini almak doğ-
rudur. Önemli olan ortak çıkarlardır. İnsanlar daha
şan toplumsal birimlerin toplamıdır.
önce çoğunluğun iradesine uyacaklarına oybirliğiy-
II. İktidarın kullanımının bir hakka ya da yasaya le karar vermişlerdir.
uygun oluşunu ifade eder. Buna göre, J. J. Rousseau, aşağıdaki kavram-

Tanımlanan kavramlar aşağıdakilerden hangi- lardan hangisini ön plana çıkartmıştır?


sinde sırasıyla gösterilmiştir? A) Özgürlük B) Devlet C) Genel irade
I II D) Yasa E) İktidar
A) Egemenlik Sivil toplum
B) Sivil toplum Egemenlik
C) Bürokrasi Meşruiyet 4. I. O, olanı olduğu şekliyle inceler, bu inceleme-
D) Sivil toplum Meşruiyet sinde bilimsel yöntemler kullanır. Politik olgu
E) Egemenlik Bürokrasi ve kuramları gerçekte oldukları şekliyle ele
alıp inceler. Siyasete olması gereken açısın-
dan yaklaşmaz.

II. Politik düzen ve hayatı bütün öğeleriyle ele


alırken, hayatın daha iyi nasıl düzenlenebile-
2. Devletin ortaya çıkışı konusunun işlenmesinin ar- ceğini araştırır. Yani, konusuna olması gere-
AYDIN YAYINLARI

dından tekrar yapmak isteyen Eren, farklı filozofla- ken açısından yaklaşır.
rın görüşleriyle ilgili hatırlama kartları hazırlamaya
Tanımları ve farkları verilen kavramlar aşağıda-
başlar. Ertesi gün okula gittiğinde, hazırladığı kart-
lardan birine filozofun adını yazmayı unuttuğunu kilerden hangisinde doğru sıralanmıştır?

fark eder. A) Bürokrasi - Sivil toplum


B) Siyaset bilimi - Siyaset felsefesi
Rousseau ....................
C) Siyaset felsefesi - Siyaset bilimi
• Özgürlüğü bozanın mül- • Devletin olmadığı duru-
kiyet olduğunu iddia ma doğa durumu adını D) Meşruiyet - Bürokrasi
eder. verir.
• Doğa durumunun tehlike-
E) Sivil toplum - Bürokrasi
• insanların genel iradeye
katılarak bir takım özgür- sinden korunma arzusu-
lüklerini koruyabileceğini nun insanları uzlaşmaya
savunur. yönelttiğine inanır. 5. Fichte, devletin kökünü, onun insan varlıklarının do-
ğal haklarına ve özgürlüklerine saygı duymaya zor-
John Locke layan, insanlar arasında yapılmış bir sözleşmenin
• Devletin varlık nedeninin
eseri olan bir güç olması olgusunda bulur.
birey özgürlüklerini koru-
mak olduğunu savunur. Bu parçadan ulaşılabilecek yargı aşağıdakiler-
• Temel hak ve özgürlükle-
den hangisidir?
rin, özellikle de mülkiyet
hakkını önemser. A) Devlet meşruiyeti hukuka dayanır.
B) Devlet özgürlükleri güvence altına almak zo-
Eren’in ismini yazmayı unuttuğu filozof aşağı- runda değildir.
dakilerden hangisi olabilir?
C) Birey - devlet ilişkisinde devlet ön plandadır.
A)Platon B) Aristoteles C) Kant D) Devlet yapay bir kurumdur.
D) Hobbes E) Bakunin E) Devlet insan organizmasına benzer.

89
Siyaset Felsefesi

6. Evrene ve gerçekliğin varlığına ilişkin görüşünü, si- 9. Distopya veya Türkçeleştirilmiş adıyla karşı
yasette de sürdüren, diğer toplumsal kurumlar gibi ütopya, geleceğin olumsuz bir tasviri olarak ta-
siyasetin de boş ve anlamsız olduğunu savunan nımlanabilir. 20. yüzyıla dek yazılmış gelecek
felsefi akımdır. Söz konusu anlamsızlık, her türlü tasarımları; özlenen, istenen, içinde yaşanıl-
siyasi oluşuma kayıtsızlığı gerektirir. masından hoşnutluk duyulacak toplum yapıları
Parçada bahsedilen siyaset felsefesi görüşü kurgularken, yani ütopyalar üretirken; 20. yüzyıl,
aşağıdakilerden hangisidir? ütopyasını kaybetmiş zihinleri karşı ütopyalara
yöneltti. 1921 yılında Zamyatin Biz'i, 1948 yı-
A) Existansiyalizm B) Nihilizm
lında Orwell 1984'ü, yine aynı yıl Huxley Cesur
C) Septisizm D) Anarşizm Yeni Dünya'yı kaleme aldı. Bu metinler, basit

E) Sosyalizm birer kurgu olmayıp geleceğe ilişkin ümit vaat


etmeyen öngörüleri dile getiriyordu. Duygudan
arındırılmış toplum (Biz), despotik iktidarların
zulmü (1984), hümanizmadan yoksun bilimin
(Cesur Yeni Dünya) insanı karanlığa sürükleye-
ceğinin haberini veriyordu.

Konuşmacının bu sözlerine göre distopya;


I. ideal düzenin olabilirliğini olumsuzlayan,
7. Modern devlet gücünü Tanrı'dan almayan bir dev-
II. geleceğe kötümser gözlerle bakan,
lettir. Onun otoritesi Tanrı veya din yoluyla meşru-
III. siyasi gidişattan duyduğu endişeyi kurguya dö-
laştırılamaz. Modern dünyada din ve devlet işlerinin
AYDIN YAYINLARI

nüştüren eserdir.
birbirinden ayrıldığı söylenebilir. Modern devlet, bü-
saptamalardan hangileri doğrudur?
tün inançlar karşısında eşit mesafede olur.
A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III
Paragraftan yola çıkarak aşağıdaki kavramlar-
dan hangisine ulaşılabilir? D) I ve III E) I, II ve III

A) Laik devlet B) Sivil toplum C) Teokrasi


D) Bürokrasi E) Hukuk

10. I. Siyasal güç birkaç liderin elinde mi toplanmalı, yok-


sa bir toplumun üyeleri arasında mı dağıtılmalı?
II. Örgütlenmiş bir toplum hangi amaçlara yöneltil-
meli?
III. Bir kişi ya da bir grup, diğer insanlar üzerinde
yetke kullanma hakkına ne zaman sahiptir?
IV. Özgürlük, eşitlik ve güvenlik birbiriyle bağdaşabi-
8. Devlet, insan davranışını gerçek dünyada işlerliğini lir mi, yoksa bunlar uzlaştırılamaz hedefler midir?
sürdüren tarihsel güçlerle uygun ilişki içine koymayı V. İktidarın insanlar arasında dağıtımının temelin-
sağlayan zorunlu bir yapıdır. Nesnel koşullar gerek- deki ahlaksal ilkeler nelerdir?
siz kılıncaya kadar devletin oynayacağı hayati bir
VI. Yönetenleri değiştirme hangi koşullar altında
rol vardır.
meşrudur?
Bu parça, siyaset felsefesinin aşağıdaki sorun-
Verilen sorulardan, iktidarın kullanımıyla ilgili olan-
larından hangisiyle ilgilidir?
lar aşağıdakilerden hangisinde gösterilmiştir?
A) Devletin gereği B) İdeal düzen
C) İktidarın dağılımı D) Devletin oluşumu A) I, II ve III B) I, III ve IV C) I, III ve V
E) Birey-devlet ilşikisi D) IV, V ve VI E) II, V ve VI

90
TEST 311 Estetik ve Sanat Felsefesi 41

1. Sanat felsefesinde en önemli konu, sanatçının 4. Sanat ve sanatçının direk bilgi ver-
yaratıcı kişiliğidir, eserini nasıl yarattığıdır. Büyük mek gibi bir amacı yoktur. Sanatçı-
ressamların doğaya bakarak yaptıkları tabloları- nın kendine göre yarattığı bir ger-
çeklik vardır. Sanatçı kendisine özgü
nı doğadaki nesnelerle karşılaştırırsak, aralarında
üslubuyla ifadesini oluşturur.
hemen hiçbir yakınlık göremeyiz. Çünkü gerçek
ressam doğayı gözleriyle değil, görüşünü yöneten
kendine özgü duygulanışı, anıları, düşleri, özlemleri
ve kültürü ile görmektedir. Bunlar sanatçıdan sanat- Bu saptamayı yapan öğretmen, öğrencilerinin,
çıya değiştiği için, sanatçıların üslupları da değişir. aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşmalarını
Parçada aşağıdaki sanat kuramlarından hangisi amaçlamıştır?
ön plana çıkarılmıştır?
A) Duygusal zeka ve bedensel yetenek gerektirir.
A) Biçimci kuram B) Duyu organlarına hitap eder.
B) Dışavurumcu kuram C) Sanatçının özgün kişiliğinden doğar.
C) Yansıtmacı kuram D) Zamanın yok ediciliğine direnir.
D) İşlevci kuram E) Tek tip üretim değildir; zanaat ve teknolojiden
E) Kurumsalcı kuram ayrıdır.

5. Schelling'e göre sanatçı, yaratıcı Tanrı'nın ruhu-


nu bilinçsizce izler; onun yaptıklarını taklit etmez,
2. Bazen sanat, doğadaki güzelliği algılamaya yönel- tabiatı canlandıran Tanrısal ruh gibi o da yeniden,
orjinal olarak yaratır, kullandığı eşyaya can verir.
AYDIN YAYINLARI

tir. Delacroix, doğaya bakışımızı ve olayları algıla-


yışımızı sanatın değiştirdiğinden bahsederek şöyle Ona göre birçok fotoğrafta, plastik ve balmumun-
der: "Biz romantik olduktan sonra dağlar güzelleşti." dan yapılmış, gerçeği aynen taklit eden eserlerde
bir sanatçı ruhu, bir estetik heyecan duyulmuyor.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Delacroix'in
görüşüne karşı bir yargıdır? Buna göre, Schelling'in karşı çıktığı sanat kura-
mı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Güzellik, özneyle ilgilidir yani bakan gözdedir.
A) Dışavurumcu kuram
B) Doğa, biz onu keşfetmeden önce de güzeldi.
B) Yansıtmacı kuram
C) Nesneyi beğenecek biri ona değerini kazandırır.
C) Oyun kuramı
D) Estetik tavır ile sanat eseri güzelleşir.
D) Biçimci kuram
E) Sanattaki güzellik, doğal güzellikten üstündür.
E) İşlevselci kuram

6. Kant'a göre "Şu tablo güzeldir." ifadesine, ortak


duyguya dayanılarak ulaşılmıştır. Aynı zamanda
3. Aristoteles'e göre "Tragedyanın görevi, uyandırdığı
güzelin beğenisi çıkarsız ve özgün bir hazdır. Yani
acıma ve korku duygularıyla ruhu tutkulardan kur-
hiçbir karşılık gözetmeyen bakış, nesnedeki güzeli
tarmaktır." Ona göre güzellik, bizi gündelik yaşamın
görebilecektir.
acı ve katılıklarından, kuşku ve beklentilerinden
kurtarır; korku ve umutsuzluktan uzaklaştırır, ruhu- Buna göre, Kant'ın aşağıdaki sorualrdan hangi-
muza huzur ve mutluluk verir. sine yanıt verdiği söylenebilir?

Aristoteles aşağıdaki kavramlardan hangileri- A) Sanatçı kimdir?


nin ilişkili olduğundan söz etmektedir? B) Sanatta hayal gücünün önemi nedir?
A) Sanat – Etik B) Sanat – Ontoloji C) Sanat eserinin nitelikleri nelerdir?
C) Sanat – Epistemoloji D) Sanat – Metafizik D) Ortak estetik yargılar var mıdır?
E) Sanat – Estetik E) Güzelin bir ölçüsü var mıdır?

91
Estetik ve Sanat Felsefesi

7. 9. I. Sanat felsefesi, ortak estetik yargıların olup ol-


Estetik yargılarda beğeni ve kültür
bakımından farklı algılamalar ola- madığını tartışır.
bileceği gibi, insanların psikolojik II. Estetik, genel olarak güzel kavramını sorgular.
yönden farklı olmaları da farklı
estetik algılamalara neden olabi- III. Estetik, doğadaki ve sanattaki güzeli araştırır.
lir. Croce'ye göre sanat eserine, IV. Sanat felsefesi, sanatçının ortaya koyduğu gü-
estetik dikkat gösteren bir kişi,
zeli araştırır.
aynı şekilde öznel bir yaşantının
sonucu bu esere yönelir. Dolayı- V. Sanat felsefesi, doğadaki güzeli inceler.
sıyla her eser, her alımlayıcının
Verilen yargılardan hangileri yanlıştır?
dikkatini çekmez.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
Hüseyin öğretmenin yaptığı bu açıklama, öğ-
D) I ve II E) Yalnız V
rencilerinin aşağıdaki iddialardan hangisini fark
etmelerini sağlamaya yöneliktir?
A) Sanat eseri taklitin taklitidir.
B) Ortak estetik yargılar mümkün değildir.
C) Estetik yargı nesneldir.
D) Güzelin beğenisi çıkarsız ve ortaktır. 10. Platon, varlığı ikiye ayırır: İdealar âlemi ve görünüş-
ler âlemi. Her şeyin aslı idealar aleminde bulunur.
E) Doğa, biz onu keşfetmeden önce de güzeldi.
Görünüşler âlemi olan bu dünyadaki her şey, idea-
ların iyi ya da kötü taklitleridir. Bu yüzden, Platon'a
göre ressama verilecek en uygun ad "taklitçi"dir.
8. Sanat felsefesinin işleneceği dersin başında öğret- Ona göre ressam, Tanrı'nın ya da insanların yaptı-
AYDIN YAYINLARI

men öğrencilerine bir soru sorar ve aldığı yanıtlar ğı nesneleri taklit eder. Resim, görünüşün taklidini
aşağıdaki gibidir: yapmaktır.
Buna göre, Platon için sanat aşağıdakilerden
Sanatçının özgün kişiliğinden
hangisidir?
doğar.
A) Oyun B) Yaratma C) Taklit
D) Form E) Dışavurum
Üretildiği kültürün dışındaki in-
sanları da etkiler.

Orantılılık, uyum, hacim,


ahenk ve bütünlük gibi özellikle- 11. I. Güzellik var olan şeylerde midir, yoksa seyre-
re sahiptir. den kişinin gözlerinde mi?
II. Sanat, ahlaksal bir amaca mı hizmet etmelidir,
Zamanın yok ediciliğine dire- yoksa sadece sanat için mi olmalıdır?
nir. III. Estetik nesneler sonul gerçekliğin doğasını mı
açığa vurur?
Derste söz alan öğrencilerin verilen yargılarını IV. Sanat yapıtları, değerleri yansıtırlar mı yoksa
dikkate alarak, o günkü dersin konusunun aşa- yaratırlar mı?
ğıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir? V. Sanatsal vizyon hayata bakışımızı değiştirir
A) Sanat eserinin nitelikleri mi?
B) Sanatçı ve toplum ilişkisi Verilen sorulardan, hangileri sanat felsefesinin
C) Güzelliğin felsefesi ilgi alanında değildir?

D) Sanat kuramları A) I, II ve III B) I ve III C) III, IV ve V


E) Evrensel güzellik olgusu D) I, IV ve V E) II, III ve IV

92
TEST 312 Estetik ve Sanat Felsefesi 42

1. J. Dewey'e göre; sanat hayattır, bilinçli olarak de- 3. Sanatın doğası üzerine bir tartışmada, sanatı, sanat
ğiştirilen deneydir. Sanatsal yaratım; kişiliği, bilgiyi, müzelerinde sergilenen her şey olarak tanımladığı-
yaşantıları ve hayal gücünü ortaya koyan sanatçı nızı varsayalım. O zaman ben, bu görüşünüze göre
ile bu etkinliği uyaran çevrenin birleşmesinin bir so- bir müze müdürünün bir kahveden bir sandalyeyi
nucudur. Yani, sanatsal yaratım sırasında sanatçı, alıp müzede bir sergi yerine koyması durumunda,
çevreden aldıklarını değiştirerek yine çevreye sunar. o zamana kadar önemsiz bir işlevsel nesne olan bu
Buna göre; sandalyenin birdenbire bir sanat eseri olma niteliği
kazanacağına işaret ederim.
I. Sanatçı çevrede gördüklerini aynen yansıtır.
Parçadaki itirazın;
II. Çevre sanatçıyı besler, sanatçı çevreyi eserin-
I. yaratma görüşü,
de biçimlendirir.
II. formalist görüş,
III. Sanatsal yaratımda sanatçının dünyaya bakışı III. kurumsalcı görüş
sergilenir. yöneldiği görüşler hangileridir?
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II D) II ve III E) Yalnız III
D) II ve III E) Yalnız III

4. Bir sanat eleştirmeni, Vlaminek'in anarşist eğilim-


lerini bastırmış olduğunu ve bomba atamadığı için
tüm dünyaya kan sıçratmak üzere aşırı canlı renk-
AYDIN YAYINLARI

ler kullanıp kendini özgürlüğe kavuşturduğunu söy-


lemekteydi.
Parçada sanatsal eylem aşağıdakilerden hangi-
2. Hiçbir sanatçı gördüklerini olduğu gibi eserine ak- sine indirgenmiştir?
tarmaz. Olayları yalnız görerek değil, yaşayarak
A) Dışavurum B) Karşı çıkış C) Yaratma
sanat eserine dönüştürür. Bir estetikçinin de dediği
gibi: "Asıllarına hayran olmadan benzerleri sanılan D) Yansıtma E) Oyun
şeylere hayran oluyorsak, sadece bu şeylerde bir
takım başkalıkların meydana gelmesindendir." İşte
bu başkalıklar sanatçının yeni ve özgün kişiliğinden 5. ● Benzersiz ve tektir.
kaynaklanmaktadır. ● Tek tip üretim değildir, bu anlamda zanaat ve
Buna göre, sanatsal yaratım için aşağıdakiler- teknolojiden farklıdır.
den hangisi söylenebilir? ● Duyu organlarına hitap eder. Sanatçının özgün
kişiliğinden doğar.
A) Dış dünyadaki malzemenin sanatsal kişilikle
● Zamanın yok ediciliğine direnir, geçmişten gü-
yoğurulmasıdır.
nümüze, günümüzden geleceğe kalır.
B) Doğanın taklit edilmesi veya esere yansıtılma-
Verilen yargılar sanat felsefesinin aşağıdaki ko-
sının sonucudur.
nularından hangisiyle ilgilidir?
C) Malzemeye tabi ve malzemenin işlenmesiyle
A) Güzellik problemi
ortaya çıkandır.
B) Estetik yargının özellikleri
D) Sanatçının salt düş gücünden çıkardığı, ben-
C) Oyun - sanat ilişkisi
zersiz olandır.
D) Sanat kuramları
E) Fayda amacı güdülmeksizin güzel bir şeyin ya-
ratılmasıdır. E) Sanat eserinin nitelikleri

93
Estetik ve Sanat Felsefesi

6. Henri Delocroix şöyle diyor: 8. Ülkemize ----'nün en yaygın gözlendiği sanat alanı
edebiyattır. Ülkemiz edebiyatının Yaşar Kemal, Fa-
kir Baykurt, Orhan Kemal, Zülfü Livaneli gibi büyük
Sanatçıların insanların kendilerinin ani sezgileri- kalemlerinin eserlerinde bu bakış açısının; yani top-
ne, sözüm ona esinlenmelerine inanmalarında çı- lumun sorunlarına ışık tutma, insanları aydınlatarak
karları vardır. Gerçekte ise Nietzsche'nin söylediği geliştirme kaygısının izlerini görmek mümkündür.
gibi iyi sanatçının hayal gücü, sürekli olarak iyi, sı- Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
radan, kötü şeyler üretir. Ancak onun son derece- hangisi getirilmelidir?
de keskinleşmiş olan yargı gücü bunlar arasında A) Yansıtma görüş
seçim yapar, onların bazısını dışarı atar, bazısını B) İşlevselci sanat görüş
birleştirir. C) Dışavurumcu görüş
D) Oyun görüş
Parçada sanatsal yaratımın başarısı aşağıdaki- E) Biçimci sanat görüş

lerden hangisine bağlanmıştır?


A) Sanat eserini üretenin dehasına
B) Sanatçının esinlenmesine
C) Sanatçının derin sezgilerine
D) Sanatçının duygularının dışavurumuna 9. Güneşin doğuşunu; bir şelaleyi, bir böceğin ötü-
E) Sanatçının çalışması ve ürettiğini gözden ge- şünü, çam ormanlarının uzaktan görünüşünü birer
sanat yapıtı olarak adlandıramayız. Böyle yapma-
çirmesine
mızın nedeni, onların bilinçli ve amaçlı bir etkinliğin
ürünleri olmamalarıdır. Sanat yapıtı ise insan yara-
AYDIN YAYINLARI

tıcılığının ve güzellik anlayışının sonucudur.


Bu durumda bir sanat yapıtı için aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
7. Bir manzara resmi
A) Bilinçli bir eylemle oluşma
yapmak isteyen bir sa-
natçının resim sehpa- B) Belirli bir amaç taşıma
sını alıp resmini yap- C) İnsan yaratıcılığının ürünü olma
mak istediği yere gö- D) Doğada kendiliğinden bulunma
türdüğünü tasavvur
E) Belli bir güzellik anlayışıyla ortaya çıkma
edelim. Ressam,
tasvir etmek istediği manzarayı seç-
tikten sonra rahat bir şekilde oraya yerleşir ve resmini
yapmaya başlar. Onun gözlem gücü ve sanat kabili-
yeti, mümkün olduğu kadar önünde bulunan şeye
benzeyen bir resim yapmaya tahsis edilecektir. 10. Birçok resimden gerçek dünyada bir şeye gerçek-
ten benzedikleri için hoşlanırız. Bir portreyi ancak
onun için poz vermiş olan insana benziyorsa be-
Bu açıklamada sanatçının;
ğeniriz. Eğer ona benziyorsa, başarılı bir resimdir,
I. düş gücü, benzemiyorsa, onun başarısız bir resim olduğunu
II. yaratıcılık, söyleriz. Aynı şey manzara resimleri, natürmort re-
III. kopya gücü, simler ve birçok diğer resim türü için de geçerlidir.

IV. sezgi, Parçada örneklenen sanat anlayışı, aşağıdaki-


V. yetenek lerden hangisiyle adlandırılır?

yetilerinden hangilerine değinilmemiştir?? A) Yansıtma görüş B) Oyun görüş

A) I ve II B) II ve III C) I, II ve IV C) Dışavurumcu görüş D) Biçimci görüş

D) III, IV ve V E) I, II, III, IV ve V E) İşlevselci görüş

94
TEST 313 Estetik ve Sanat Felsefesi 43

1. Güzel resimler veya güzel heykellerin var olmasın- 3. • Monet'in Su Zambakları ve Kavak Ağaçları
dan önce insanlar bir çiçeğin, bir hayvanın, bir yü- tablolarının çekiciliğinin bir kısmının kayna-
zün, bir güneş batışının güzelliğine duyarlı olmuş- ğı, onların gerçekte meydana gelen bir şeyi
lardır. temsil etmeleridir. Sanatçı doğal olarak orta-
Bu durumu insan doğası açısından yorumladı- ya çıkan ışık, şekil ve renk et-
kilerini bir şekilde yakalamış
ğımızda;
olduğu için beğenilir.
I. Güzel ve çirkin duygusu, sanatsal etkinlikten
önce gelir.
George Elliot'un Middlemarch
II. Güzele eğilim, sanatın ortaya çıkmasıyla baş-
adlı romanı 1830'ların İngilte-
lamıştır.
re'sindeki taşra hayatının çok
III. Güzelle ilişki doğadaki varlıklarla birlikte başla- başarılı bir tasviri olduğu izleni-
mıştır. mini uyandırır.
yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III Verilen örneklerdeki sanat eserlerinin başarısı


aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır?
D) I ve III E) Yalnız III
A) Doğadaki güzelliğin ötesine geçme
B) Gerçekliği doğru yansıtma
C) İdeal güzelliği yaratma
D) Algılayana haz vermeyi amaçlama
AYDIN YAYINLARI

E) Toplumu geliştirmeyi amaçlama

2. Estetik bir tepki, araya bir mesafe koyma ve 4. Estetik yargılar başkalarına bir şey iletmek bakımın-
tarafsızlık, kayıtsızlık tepkisidir. Filmde bir gan- dan mantıksal yargılar gibidirler ancak onların ilettik-
gaster gördüğümde kaçmam. Gerçek bir deneyim leri şey özeldir. Onlar konuşan kişinin belli bir tür de-
yaşıyormuşum gibi davranmam. Önümde bulu- neyime sahip olduğunu ifade ederler. Estetik bir yar-
nan şey neyse onu onun kendisi için seyrederim. gıda ben Miles Davis'i dinleyip "bu güzel" dediğimde
bu sözümle müziğin beni etkilediğini ve sizinde be-
Bir tehdit veya bir fırsatı temsil eden bir şey ola-
nim gibi ondan etkilenmeniz gerektiğini kastederim.
rak seyretmem. Ona estetik bir olay olarak tepki
Sizin de benzer bir şekilde etkilenmeniz gerektiğini
gösteririm.
düşünmemin nedeni; (1) müziğin güzel olmasıdır; (2)
bunun önemli olmasıdır. Eğer bunu düşünmemiş ol-
Aşağıdakilerden hangisinde, parçada ifade edi- sam sadece müziği dinleyip susabilirim. Siz müzikle
len dışında bir tepki söz konusudur? ilgili olarak "o, çirkin" derseniz, sizin haksız olduğu-
nuzu düşünürüm çünkü burada müziğin sahip olduğu
A) Ingar Bergman filmlerini etkileyici bulduğu için
bazı özelliklerden söz etmekteyizdir.
izleme
Düşüncesini bu şekilde açıklayan biri için;
B) Nazım Hikmet şiirlerini, siyasi görüşlerini yan-
I. Estetik yargılar nesneldir.
sıttığı için okuma
II. Güzellik öznede olan değil, nesneye ait bir
C) Dostoyevski romanlarını, kurgusundan keyif al-
özelliktir.
dığı için takip etme
III. Kişisel deneyimlerin nesnelliğinden söz edilemez.
D) Pink Floyd şarkılarını dinlemeyi sevdiği için al-
yargılarından doğru olanlar hangisinde verilmiştir?
bümlerini bulundurma
E) Shakespeare sonelerinin melodik ritmini güzel A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
bulduğu için okuma D) I, II ve III E) Yalnız III

95
Estetik ve Sanat Felsefesi

5. Bir romanda hayali karakterlerin dünyası genel ola- 7. Yakın zamanda yitir-
rak daha önceden bildiğimiz dünyaya benzer. Şüp- diğimiz Amerikalı bilim
hesiz bir roman daha önceden bilmediğimiz bir sürü kurgu yazarı Ursula
olgusal bilgiyi içinde bulundurabilir. Örneğin Moby K. Le Guin, onlarca
Dick 19. yüzyılda balina avlama teknikleri hakkında kurgu romana imza atmıştır.
ayrıntılı bilgi verir. Ama bu bilgi edebi olmayan bir Yapıtlarında farklı gezegenlerde yaşayan canlı-
eserden de elde edilebilir. Çoğunlukla romanlar, ha- ların yaşam biçimleri, kültürleri, dilleri, insanlar
yali dramanın dekoru olarak daha önceden bildiği- arası ilişkileri son derece etkileyici bir biçimde
miz şeyle uyuşan bir dünya sunmaya doğru giderler. verilmektedir. Bazı gezegenlerde yaşayan türler
için yeryüzünün hiçbir yerinde kullanılmamış dil
Bu durum;
geliştirdiği bile olur. Kurgu toplumun yapısı, dili,
I. Bir sanat eserinde gerçekliğe ilişkin yanların tabakalaşma sistemleri, yeme-içme alışkanlık-
bulunması, onun yaratıcılığını zedelemez. ları, cinsiyet ayrımları tamamen yazarın özgün
II. Sanat eserinde doğruluk ve özgünlük içiçe ve- zihninin üretimleridir.
rilmiş olabilir.
Parçada anlatılanlar, sanatın aşağıdaki özellik-
III. Sanat eseri belirli form ve ölçülere uygunluk
gösterdiği oranda dikkate değer kabul edilir. lerinden hangisini örneklemektedir?
A) Evrensellik B) Kalıcılık C) Ölçülülük
yargılarından hangilerini dışarıda bırakır?
D) Estetiklik E) Yaratıcılık
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız III


8. Bir arkadaşımla okuduğumuz romanlar hakkında soh-
bet ediyorduk. Ona en sevdiğim roman serisinin "Yü-
AYDIN YAYINLARI

züklerin Efendisi" serisi olduğunu söylediğimde; "Ama


orada anlatılanların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor ki" diye
itiraz etti. Bu itirazı çok saçma bulduğumu söyledim.
Çünkü bir roman hakkında soracağımız son soru şu-
dur: "Bu, doğru mudur? Gerçekten olmuş mudur?"
Romanlar tümüyle veya kısmen hayalidirler. Hayali
6. Balzac ve Dickens'in eserleri kişiler, yerler, zaman- demek "gerçek değil" veya "doğru değil" demektir.
lar ve olayların doğru betimlerini vermekle ünlüdür- Parçada edebiyat veya başka sanat dalları söz
ler. Dickens, Bleak House'daki karakterlerinin birin- konusu olduğunda aşağıdakilerden hangisinin
den, onu aniden bir yangında öldürterek kurtuldu- aranmış olmasına tepki vardır?
ğundan dolayı eleştirildiğinde, öfkeli bir şekilde in- A) Yücelik B) Yararlılık C) Doğruluk
sanların başına bunun gerçekten geldiğine ilişkin iyi D) İyilik E) Hoşluk
belgelenmiş örnek zikrederek kendini savunmuştur.
Bu örnek aşağıdakilerden hangisini temellendirir? 9. Karda bir yürüyüş, dondurma, ılık bir banyo gibi bi-
A) Sanatçılar da olayları doğru bir biçimde yansıt- ze zevk vermesi mümkün olan, ancak sanat eserle-
ma kaygısına sahip olabilirler. ri olmayan birçok şey vardır. Hatta bunlardan bazı-
ları bize sanattan daha fazla haz verebilir. Dondur-
B) Sanatın amacı yaşamın doğru ve tutarlı bir gö-
maya karşıt olarak sanata verdiğimiz değeri haklı
rünümü vermek değildir.
çıkaracak şeyin ne olduğunu bilmek istediğimiz için
C) Sanat, sanat kuramlarının belirlediği forma sa- sanatın bize haz verdiği iddiası yararsızdır.
dık kalmalıdır.
Parçada sanata veya güzele verilen değerin
D) Sanatın amacı toplumun gelişimine katkı sağ- aşağıdakilerden hangisine bağlanmasına yöne-
lamak olmalıdır. lik bir eleştiri vardır?
E) Sanat, bireyi rahatlatmak ve özgürleştirmek A) Doğru B) İyi C) Hoş
için yapılmalıdır.
D) Yüce E) Yarar

96
TEST 314 Estetik ve Sanat Felsefesi 44

1. Resimlerin gerçeğin kopyaları oldukları görüşüne 3. Müziği güzel kılan, salt biçimsel ögelerin birleşimi-
bakalım. Eğer doğru kopyalar meydana getirmek dir. Biçimin, yani ses, perde, tempo gibi ögelerin
sanatçının amacı ise en başarılı örneklerin seyirci- şekiller veya yapılar olarak birbirleriyle ilişki içine
de gerçeklik hayali yaratan örnekler olacağını var- girme tarzlarının kavranması, dinleyicinin anlayışını
sayabiliriz. Bu tür resimler vardır. Onların bir örneği ve bir müzik parçasını değerlendirişini derinleştirir.
İngiltere'de Derbyshire'da Chatsworth House'dadır. Biçim üzerinde -sanat eserinin bazı özelliklerinin
Bu resimde sanatçı duvara asılı duran bir kemanın birbirleriyle çeşitli tatmin edici biçimlerde ilişkiye
resmini yapmıştır. O aynı pozisyonda duvarda asılı girmeleri üzerinde- bu vurgu, şüphesiz sadece mü-
bulunan bir kemana o kadar benzemektedir ki, se- zikle sınırlı değildir. Resim, dans, heykeltraşlık, şiir
yirci basit olarak kopyanın şeyin kendisi olduğunu hatta roman bile bu açıdan değerlendirilebilir.
düşünmektedir. Bu tür resimler için kullanılan terim Bu parçada belirtilen fikirler, aşağıdaki sanat
gözaldatmasıdır. Onlar şüphesiz çok kabiliyetli bir
görüşlerinden hangisiyle paralellik göstermek-
biçimde yapılmışlardır, ancak onların Batı sanatı-
tedir?
nın en iyi örnekleri olduğunu söylemek ister miyiz?
Muhtemelen hayır! A) Yansıtma görüşü B) Biçimci görüş

Parçada, aşağıdaki sanat görüşlerinden hangi- C) İşlevselci görüş D) Kurumsalcı görüş


sini olumsuzlayan bir örnekleme yapılmıştır? E) Dışavurumcu görüş
A) Oyun görüşü B) Dışavurumcu görüş

C) İşlevselci görüş D) Yansıtmacı görüş

E) Biçimci görüş
AYDIN YAYINLARI

2. "Kabiliyetsiz ressamlar biçim, renk ve büyük-


lükleri uygun bir şekilde vermekte başarısızdır-
lar. Kabiliyetli olanlar ise bunu başaranlardır. Hiç 4. Croce'ye göre bütün insanlar için değişen sezgisel
olmazsa Batı sanat tarihi bunu doğrulamaktadır: estetik anlayış, farklı algılamalara neden olur. Ona
Roma, Orta Çağ ve Modern resmi karşılaştıralım. göre sanat, sezgi sonucu oluşan bir etkinliktir, do-
Gitgide daha başarılı benzerliklerin hizmetine ko- layısıyla sezgisel bir ifadedir. Bir sanatçının yaşan-
şulmuş olan devamlı bir teknik gelişme karşısın- tısı, duyumları ve izlenimleri, kişisel tecrübeleri ve
da olduğumuzu göreceğiz." yaratıcılığı diğer kişilerden farklıdır. Bu nedenle sa-
natçının içsel sezgisinin özgürce ifadesi olan sanat
eserine yansıyan estetik yargısı başka insanların
Parçada sanatın başarısı;
paylaşabileceği ortak bir yargı olmaktan uzaktır.
I. aslına uygun olması,
Croce'ın, bir yanıt ürettiği soru aşağıdakilerden
II. mükemmelin yaratılması,
hangisidir?
III. bireyin özgürleştirilmesi,
A) Güzelliğin kaynağı ve ölçütleri nelerdir?
IV. formların doğru yansıtılması,
B) Sanat eserinin özellikleri nelerdir?
V. toplumu geliştirilmesi
C) Estetik yargıların yapısı nasıldır?
niteliklerinden hangisine bağlanmıştır?
D) Sanat eserinin toplumsal etkileri nelerdir?
A) I B) II C) III D) IV E) V E) Ortak estetik yargılar var mıdır?

97
Estetik ve Sanat Felsefesi

5. Estetik yargıların değişken olmalarının nedeni on- 8. Sanatçı vermiş olduğu ürünlerde esinlendiği nesne-
ların olgusal değil, değerlendirici olmalarıdır. Ol- leri oldukları gibi algılayıp yansıtmaya çalışmaz. Tam
gusal yargılar nesnel olarak doğru veya yanlıştır- tersine onlardan, algıladıklarından çok daha fazla
lar. Evrende akıllı hayat ya vardır veya yoktur. Bu hissettiklerini de sanat eserine katarak yorumlar.
konuda doğruyu hiçbir zaman keşfedemesek bile, Parçada aşağıdaki sanat görüşlerinden hangisi
neyin delil veya kanıt olarak göz önüne alınacağını
vurgulanmıştır?
söyleyebiliriz. Estetik yargılarla ilgili olarak aynı şey
söylenemez. A) Yansıtma olarak sanat

Bu durumda estetik yargılar için aşağıdakiler- B) Dışavurum olarak sanat


den hangisi söylenebilir? C) Oyun olarak sanat

A) Olgusaldırlar B) Nedenseldirler D) Biçimci sanat

C) Evrenseldirler D) Görelidirler E) Kuramsalcı sanat

E) Nesneldirler

9. Sanat eserini meydana getiren, üç unsur vardır:


Sanatçı, sanat eseri ve sanat eserini anlayıp takdir
6. Sanata verilen çok yüksek değerin delili, her yıl ona eden kişiler. Sanat eseri, insanlar tarafından oluş-
harcanan trilyonlar ve onu üretmek, tüketmek ve in- turulmuş ve insanda estetik hazlar oluşturma işlevi
celemek için ayrılan binlerce saatle muazzam kağıt olan yapıttır. Sanat eseri kişiseldir. Yani o eseri or-
yığınlarıdır. Sanata hiçbir ilgi duymadıklarını iddia taya koyan kişiden izler taşır. Sanat eseri yaratıcılık
edenler bile bu muazzam faaliyeti devam ettiren gerektirir. Estetik kaygıyla üretilir ve tektir. Yani bir
AYDIN YAYINLARI

vergiler ödemektedirler. daha eşi benzeri olmayandır.


Parçada sanatın; Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine ce-
I. ekonomik boyutu,
vap niteliğindedir?
II. toplumsal etkisi,
III. bireyi geliştirme işlevi A) Ortak estetik yargılar var mıdır?

durumlarından hangilerinden söz edilmektedir? B) Güzelliğin kaynağı ve ölçütleri nelerdir?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II C) Sanat ve güzellik ilişkisi nasıldır?


D) Sanat eserinin özellikleri nelerdir?
D) II ve III E) I, II ve III
E) Estetik yargıların yapısı nasıldır?

7. • Platon'a göre güzellik ideadır.


10. I. Sanat eserinin benzersiz ve tek oluşunu vur-
• Aristoteles'e göre güzellik ahenktir.
gular.
• Plotinos'a göre güzellik, Tanrısal aklın evren-
deki ışımasıdır. II. Belli bir kültüre özgü ya da yönelik olmama
• Kant'a göre güzel, çıkar gözetmeksizin hoşlan- durumudur.
manın nesnesidir.
Güzellik tanımları verilen filozoflar aşağıdaki Yukarıda tanımları verilen kavramlar aşağıdaki-
sorulardan hangisine yanıt vermektedirler? lerden hangileridir?

A) Sanat ve güzellik ilişkisi nedir? A) Yaratıcılık - Kişisellik


B) Güzelliğin kaynağı ve ölçütleri nelerdir? B) Biriciklik - Evrensellik
C) Estetik yargıların yapısı nasıldır? C) Evrensellik - Somutluk
D) Ortak estetik yargılar var mıdır? D) Somutluk - Evrensellik
E) Sanat eserinin özellikleri nelerdir? E) Biriciklik - Yaratıcılık

98
TEST 315 Estetik ve Sanat Felsefesi 45

1. - - - -, sanat yapıtlarında, türlerine göre ses, renk, 4. Günümüzde, estetik yargıların


çizgi, biçim gibi öğeler arasında sağlanır. Yalın, tek niteliğine ilişkin genel yaklaşım,
parça olan bir şey güzel değildir. Müzikte bir ton, estetik yargıların oluşumunda
örneğin bir "do" sesi bir "fa" sesinden daha güzel bireysel tarihlerini dikkate al-
değildir. Bütünde ortaya çıkan sesler daha anlamlı- maktır. Yani yargı sahibinin sos-
dır. yo-ekonomik, kültürel ve birey-
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden sel koşullarının önemli olduğu

hangisi getirilmelidir? vurgulanmaktadır.

A) Uyum B) Özgünlük C) Biçim Zarife Öğretmen'in öğrencilerine yaptığı bu

D) Hoş E) İzlek açıklama ile aşağıdaki sorulardan hanginin ce-


vabını vermeyi amaçladığı söylenebilir?

A) Sanatın özü nedir?


2. Filozofa göre insan ancak sanat aracılığıyla tam B) Sanata etki eden unsurlar nelerdir?
olarak insan olur ve gerek duyusal ihtiyaçlarını ge- C) Sanatın işlevi nedir?
rekse akılsal zorunluluğun alanından kaçarak ger-
D) Ortak estetik yargılar var mıdır?
çek anlamda özgür olur. Bu anlamda sanat ile oyun
E) Estetik ile sanat felsefesi arasındaki fark nedir?
arasında bazı benzerliklerin bulunduğunu söyler.
Her ikisi de insanı günlük yaşamın baskısından
kurtarır ve özgürlük dünyasına taşır.
Bu parçada dile getirilen sanat görüşü ve onu
AYDIN YAYINLARI

savunan filozof aşağıdakilerden hangisinde be-


lirtilmiştir?

A) Yansıtma görüşü - Platon 5. Güzellik değeri ve onun bize verdiği duygular gerek
doğada, gerekse sanat eserlerinde mevcuttur. Bir
B) Dışavurum görüşü - Croce
kuşun ötüşü, güneşin batışı, doğal bir mağara bizde
C) Oyun görüşü - Schiller
hoş duygular meydana getirirken bir heykel, müzik
D) Biçimci sanat - Kant eseri, şiir de bizde hoş duygular uyandırmaktadır.
E) Mimetik sanat - Aristoteles
.................. sanat eserleri ile ilgili olarak ortaya
çıkan kavramların analizi ve problemlerin çözü-
mü ile meşgul olur.
3. Kant'a göre, estetik yargılar da bilimsel yargılar
kadar zorunlu ve genel geçerdir. Karşımızdaki tab-
.................. ise hem doğadaki hem de sanat
lonun güzel olduğu söylenirken bu yargıya ortak
eserindeki güzel ile ilgilenir.
duyguya dayanılarak ulaşılmıştır. Çünkü güzelin
beğenisi çıkarsız ve özgün bir hazdır.
Buna göre, Kant'ın görüşlerinin temelinde aşa- Parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla getiril-
ğıdaki hangi yargı yer almaktadır? mesi gereken kavramlar aşağıdakilerden hangi-
sinde verilmiştir?
A) Estetik duygu görecelidir.
A) Estetik - Sanat felsefesi
B) Beğeniler kişiden kişiye değişebilir.
B) Sanat felsefesi - Estetik
C) Estetik duygular, evrensel yargılardan bağım-
sızdır. C) Estetik - Etik

D) Estetik yargı, o yargının sahibine özeldir. D) Estetik haz - Estetik değer

E) Estetik yargılar nesneldir. E) Estetik değer - Estetik haz

99
Estetik ve Sanat Felsefesi

6. Gerek doğada hazır bulduğumuz, gerek bizim ken- 9. Susan Langer ve Ernst Cassirer, sanatı, insan duy-
dimizin meydana getirdiğimiz birtakım nesneler var- gularının yapısını simgeleştiren biçimlerin yaratıl-
dır ki bu nesnelerin farklı bir duygu veya heyacan ması olarak tanımlamışlardır.
yarattığı söylenebilir. Böylece, felsefede bize hoş Tanımda geçen "simgeleştirme" aşağıdakilerden
veya haz verici diye adlandırdığımız bir heyecan
hangisi olabilir?
veya duygu veren şeylerin incelenmesi ile ilgili di-
sipline ---- adı verilir. A) Arınma B) Açık hale getirme

Parçada boş bırakılan yere aşağıdaki hangi kav- C) Vurgulama D) Benzetme


ram getirilmelidir? E) Yaratma

A) etik B) estetik C) epistemoloji

D) din E) ontoloji
10. Neyin iyi neyin kötü olduğunu bildiğine inanan biri,
7. Güzellik değerinin taşıyıcısı olan şeylere felsefi çok doğal olarak, sanatçının yapıtını kendi ahlâk
I
dilde ---- denir. Bu değeri algılayan, ona hoş anlayışı ışığında yargılar. Sanatın görevi, en yüce
bir heyecan diye adlandırdığımız tepkiyi gösteren ahlaksal ve dinsel hakikatleri iletmektir, der Tols-
II
varlığa yine felsefe dilinde ---- adı verilir. Özne, toy. Baskıcı rejimlerde resmi olarak konmuş olan
nesne hakkında onun güzel veya hoş olduğunu değerlerden sapan sanat anlayışları mahkum edilir
III
söylerse buna ---- denir. ve eğer mümkünse bastırılır. Platon'un Devlet'inde,

Buna göre, parçadaki boş bırakılan yerlere sı- iç barış ve siyasal istikrar adına sanatların sansür
edilmesinin gerekli olduğuna inanılır.
rasıyla gelmesi gereken kavramlar aşağıdakiler-
AYDIN YAYINLARI

den hangisidir? Parçada verilen örnekler, sanatın aşağıdaki kav-


ramlardan hangisiyle özdeş görülmesinin yarat-
I II III
tığı değerlendirme biçimleridir?
A) estetik nesne estetik özne estetik yargı
B) estetik özne estetik nesne estetik yargı A) İyi B) Hoş C) Doğru
C) estetik yargı estetik özne estetik nesne D) Yüce E) Yarar
D) estetik tavır estetik özne estetik nesne
E) estetik yargı estetik tavır estetik özne
11. Nesnenin sahip olduğu tema ya da anlam ne olursa
olsun, bir somut biçim aracılığıyla ifade edilir. Bi-
8. Platon'a göre sanatçı bu dünyadaki güzel varlıkla- çimsiz hiçbir estetik nesne yoktur. Biçim terimi, es-
rın yanı sıra "güzellik ideası"nıda taklit eder. Ancak tetik nesnenin içsel ilişkilerine işaret eder.
Platon, doğadaki varlıkların yansıtılmasına karşı çı-
Buna göre;
kar. Ona göre "Sanat kopyanın kopyasıdır." Çünkü
doğadaki varlıklar da ideaların taklitleridir. Bu ne- I. Anadolu rock tarzı şarkılarda, rock müzik ile
denle sanat, gerçeklikten çok uzaktadır. halk müziği sentezlenmiştir.
II. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna adlı
Buna göre, Platon'un sanatçıyı eleştirmesinin
eserinde, "ben dili" kullanmıştır.
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
III. George Orwell, 1984 adlı kurgusunda, despo-
A) Yaratıcı hayal gücüyle var olmayanı meydana
tizmin kötücüllüğünü anlatmıştır.
getirmesi
saptamalarından "biçim"le ilgili olanlar hangileri-
B) Taklit etme halinin faydacı olması
dir?
C) Sanatçının imgesel dünyasını dışarı vurması
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
D) Taklidin taklitini yaparak hakikatten uzaklaşması
E) Sanat ile oyun arasında benzerlik kurması D) II ve III E) Yalnız III

100
3. BÖLÜM

FELSEFE TARİHİ
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
46

1. Varlığın ilk nedenini ele alan doğa filozoflarından; 3. Felsefe Antik dünyada doğanın değişimi ve insanın
Thales için bu neden, su siyasal niteliğine ilişkin görüşleri yansıtır. Orta Çağ
Anaximenes için hava, boyunca Tanrı'ya ve dinsel yaşama ağırlık verir.
Demokritos için atom, Rönesans'tan günümüze kadar ise "bilim" dediği-

Empedokles için hava, su, toprak ve ateştir. miz doğayı anlama ve doğa güçlerini denetim altına
alma eylemine öncelik verir.
Bu kabulleriyle adı geçen filozoflar aşağıdaki
düşünce gruplarından hangisinin içinde yer Bu parçada savunulan görüş aşağıdakilerden
alırlar? hangisidir?

A) Varlık maddedir. A) Filozoflar her dönemde gerçeğin bilgisine ulaş-


B) Varlık düşüncedir. mayı amaçlamışlardır.

C) Varlık hem madde hem de ruhtur. B) Felsefi düşünce bilimsel düşüncenin etkisi al-
tındadır.
D) Varlık sürekli akış hâlindedir.
C) Her dönemde felsefe, o döneme özgü yaşantı
E) Varlık fenomendir.
biçiminin niteliğini taşır.
D) Felsefe, özgür ve eleştirici tutumu ile her dö-
nemde insanı yüceltmiştir.
E) Felsefe, din düşüncesinin aşılmasıyla ortaya
çıkmıştır.
AYDIN YAYINLARI

4. İlk doğa filozofları dış dünyaya baktıklarında bir


çokluk gözlemlemişler ve bu çokluğun ancak ve
2. Antik Yunan doğa düşünürlerinde; matematik, fi-
ancak onun kendisinden çıktığı ya da türediği bir
zik, kimya, biyoloji, astronomi, bilimlerinin ilk çe-
birliğe indirgenebildiği zaman, anlaşılır hale gelece-
kirdekleri; filizleri gizlidir. Ptyhagoras ve Platon'un
bileceğini düşünmüşlerdir.
matematik bilimine olan tutkunlukları, Herakleitos,
Demokritos, Aristoteles ve Epiküros'un fizik, kimya Bu durumda ilk doğa filozofları için aşağıdaki-
ve astronomi bilimine kaynaklık edebilecek görüş, lerden hangisi söylenebilir?
gözlem ve deneyleri felsefe tarihinin sayfalarında
A) Bireyin kendisini, içinde yaşadığı toplumu daha
açık bir biçimde yer almaktadır.
iyi tanımasını sağlamışlardır.
Bu açıklama aşağıdaki yargılardan hangisini te-
B) Dış dünyadaki varlıkların kendisinden doğdu-
mellendirir?
ğu ilk nedeni belirlemeye çalışmışlardır.
A) İlk filozoflar aynı zamanda ilk bilim insanlarıdır.
C) İnsan yaşamının son amacının ne olduğunu ve
B) Felsefe bilimlerin eleştirisi ile başlamıştır. ne olması gerektiğini ele almışlardır.
C) İlk filozoflar öncelikle insanın bilme gücünü sor- D) Bireyin elde ettiği bilgileri pratik yaşama geçire-
gulamışlardır. rek, gündelik hayatı kolaylaştırmasını gerçek-
D) Felsefenin temelinde matematiksel düşünme leştirmişlerdir.
yer alır. E) İnsanın doğa yanında siyasetle ilgilenmesini
E) Bilim ve felsefe farklı iki bilme alanıdır. olanaklı hale getirmişlerdir.

103
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. Çin ve Hint felsefesinin çoğunlukla, gerçek felse- 7. İnsanlar önceleri mitolojik bir yaklaşımla varolanı
feye özgü temel bir özellik olarak karşımıza çıkan kavramaya çalıştılar. Mitolojiden sonra evreni ve
argümantatif (tartışmalı) yapıdan birçok durumda dünyayı anlamakta insana dinsel açıklamalar yar-
yoksun kaldığını öne sürülür. Böyle bir argümantatif dımcı oldu. Fakat insanlar ne dinsel ne de mistik
yapıyı hayata geçiren Yunan filozoflar, oluşturduk- öğretilerle yetindi. Yani insan, kendi akıl ve düşün-
ları metafizik üzerinden, bilim ve felsefenin algısal cesiyle var olan her şeyi sorgulayarak felsefeyi or-
görünüşlerin ötesine geçerek dünyayı ve varlığı an- taya çıkardı.
lamlı kılma yönünde rasyonel bir faaliyet olduğunu Bu açıklamaya göre felsefeyi ortaya çıkaran et-
göstererek, aslında bir anlamda felsefe yapmanın
ken aşağıdakilerden hangisidir?
standardını belirlediler. Yunanlar, nihayet felsefeyi
kuşaktan kuşağa aktarılan bir sözler ya da hikmet- A) Mitolojinin yeterli bulunması
ler bütünü olmaktan çıkararak, yazılı bir gelenek B) Akla ve mantığa dayanılması
üzerinden ifade etmenin ve yazı üzerinden diyalek- C) İlgi duyulan konuların çeşitlenmesi
tik bir tarzda tartışmanın ortamı haline getirdiler.
D) Bilimsel düşüncenin şekillenmesi
Buna göre; E) Yaşamın kolaylaştırılmasına ihtiyaç duyulması
I. anlam arayışının aracı olarak aklı temele alma,
II. farklı fikirlerin çatıştığı bir tartışma geleneği ya-
ratma,
III. özlü sözlerden ve hikmet arzusundan kaynak-
lanma
AYDIN YAYINLARI

durumlarından Yunanlar için geçerli olanlar


hangileridir? 8.
A) I, II ve III B) Yalnız I C) I ve II
Ben bu yazıyı ya-
D) II ve III E) Yalnız III
zarken dahi deği-
şiyorum. Sürekli
bir oluş halinde-
yim ve hep ben, “ben olma-
yan” oluyorum; bu da beni ben yapıyor. Me-
6. Felsefe tarihinin başlangıcında yer alan ilk filozof sela yaşıyorum değil mi şu an ama aynı zamanda
Thales'tir. Yaklaşık 2500 yıllık bir tarihe sahip olan da ölüyorum! Dışarıdan bakanlar göremez bunu
felsefenin gelişimi Thales'in ardından pek çok in- aynı benim onların değiştiğini görmediğim gibi, bu
sanın bu alana hizmet etmesiyle sağlanmıştır. Fel- normal çünkü bir evrensel akıldır değişimi düzenle-
sefeyle ilgilenen, felsefi düşünceler ortaya koymak yen ve yöneten bizi, her şeyi.
isteyen bir insanın, bu birikimden habersiz olarak
ortaya koyacağı her ürün, susuz kalmış bir çiçeğe Parçadaki görüşleri savunan bir İlk Çağ filozofu
benzeyecektir. için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin önemi
A) Arkheyi ateş olarak belirlemiş olabilir.
vurgulanmaktadır?
B) Ona göre her şey karşıtıyla birlikte var olabilir
A) Kişisel düşünceler oluşturmanın ancak.
B) Felsefe tarihini bilmenin C) Doğanın kendisi karşıtların sürekli savaşıdır.
C) Otoritelere saygı duymanın D) Değişim, duyusal bir yanılgıdır.
D) Uygun soru sormanın E) Evrensel akıl karşıtların uyumlu birliğinin bir öl-
E) Bilmeyi istemenin çüsüdür.

104
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
2 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
47

1. I. Nesneler, biz nasıl görüyorsak öyledir. 3. İlk Çağ şüpheci filozoflarına göre insan, her türlü
II. İnsan her şeyin ölçüsüdür. yargıdan kaçınmalıdır.

III. Ne kadar insan varsa, o kadar dünya vardır. İlk Çağ şüpheci filozoflarını bu sonuca götüren

IV. Rüzgâr üşüyene soğuktur, üşümeyene değil. kabul aşağıdakilerden hangisidir?

V. Değişen görüşlerdir, doğrular değil. A) İnsanın unutan bir varlık olması

Sofistlere göre genel-geçer doğru olmadığına, B) İnsanın doğa olaylarına karşı zayıf olması
bilinç ve özne dış dünyaya değil, bir bakıma dış C) Olaylar arasında zincirleme bir nedensellik iliş-
dünya insan bilincine bağlı olduğuna göre yu- kisinin olması
karıdaki görüşlerden hangisinin sofistlerce be- D) Doğru bilginin zihinde doğuştan hazır olması
nimsenmesi beklenmez? E) İnsanın ancak nesnelerin görünüşünü bilebil-
mesi
A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Felsefenin Yunan kültüründe ortaya çıkmasını


mümkün kılan iki şey vardı: Refah ve merak. Buna
göre, içinde felsefenin gelişebileceği toplumun be-
AYDIN YAYINLARI

lirli ya da yüksek bir refah düzeyine erişmiş olması


2. Mısır ve Mezopotamya'da bilim, olgu toplama, pra- vazgeçilmez bir şeydir. Böyle bir refah toplumun-
tik ilgi ve ihtiyaçlara cevap arama aşamasının öte- da felsefeyle uğraşacak kişinin, maddi ihtiyaçlarını
sinde, kuramsal nitelikte sorulara yönelememiş, do- karşılamak için çalışmak yerine, boş zamana sa-
layısıyla sistemli bir yapı kazanamamıştı. Yine Çin, hip olma zorunluluğu vardır. İşte bu birinci koşul,
Hint, Mısır ve Mezopotamya'daki bilimsel ve felsefi çeşitli ticaret yollarının birleştiği bir kavşak olan ve
düşüncenin, pratik bir yönelimi olduğu yerde, Yu- başta denizcilik, tarım ve ticaret olmak üzere, çe-
nanlı doğaya çıkar gözetmeksizin, bilmek amacıyla şitli yollardan oldukça zenginleşen İyonya'da MÖ
bilmek için yönelmiş, tek tek örnek ve olgularda kal- 6. yüzyılda fazlasıyla gerçekleşmiştir. İyonyalılar,
mayıp, genel olana ve teoriye yükselmiştir. güneyde Mısır'a, kuzeyde Karadeniz'e, doğuda
Mezopotamya'ya ve Batıda da bütün Yunan kent-
Buna göre;
lerine doğrudan erişebilme konumunda bulunan bu
I. Düşüncenin uygulama ve kolaylaştırma kaygısı
zenginlilik ve genel yönelimi itibariyle maddi ve hü-
taşıdığı coğrafyalarda bilgi teorik nitelik kaza-
manistik olan bir kültür atmosferinde yaşıyorlardı.
namamıştır.
Buna göre;
II. Doğaya çıkar gözetmeden ve salt bilme arzusu
I. ekonomik refahla desteklenen kültürel ortam,
ile bakmak felsefenin teorik bir bilgiye dönüş-
mesini sağlamıştır. II. kültürel etkileşimin doğurduğu bilgi birikimi,

III. Tek tek olgular arasındaki ilişkiyi, nedensel bir III. özgür düşünmeyi ve ifadeyi mümkün kılan de-
bağa dönüştürme becerisi felsefeyi ortaya çı- mokratik yapı
karmıştır. etkenlerinden parçada sözü edilmeyenler han-
yargılarından hangileri doğrudur? gileridir?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız III D) II ve III E) Yalnız III

105
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. İlk Çağ'ın ilk filozofları arasında yer alan Demoktritos'a 7. O gün Milet Okulu’nun üç tane öğrencisi aralarında
göre evrene zorunluluk egemendir ve tüm varlık mad- tartışmaktadırlar:
di olan atomların mekanik bir şekilde birleşmesinden
oluşmuştur. K: Bakın, evrende neyi
düşünürseniz düşü-
Buna göre, Demokritos'un öğretisi için aşağıda-
nün içinde su vardır.
kilerden hangisine ulaşılamaz?
O her şekle girebi-
A) Varlık anlayışı materyalisttir. liyor bazen buhar
B) Evrenin oluşumunda rastlantılara yer vermez. oluyor bazen buz; alın size
çokluktaki birlik!
C) Ona, göre evreni düzenleyen ayrı bir güç yok-
L: Tamam da kafanı bir kaldır ve gökyüzüne
tur.
bak, sınırsız ve belirsiz bir evrendeyiz. Bu
D) Atomların zihinden bağımsız olarak var olduk-
yüzden su ve hatta fiziksel bir madde bile
larını iddia eder.
olamaz her şeyin nedeni.
E) Her şeyin temelinde bulunan evrensel ilke dü-
M: Hem haklısınız ikiniz de hem de haksız. Bak
şünen zihindir görüşünü savunur. L, bastığım yer evrenin kendisi, demek ki o
kadar da belirsiz değil; ama bak K, neredey-
se sınırsız bir gök… O halde gelin somut ve
sınırsız bir arkhe belirleyelim. Örneğin nefe-
sim beni ayakta tutuyor değil mi, öyleyse…

Diyaloğa göre
AYDIN YAYINLARI

I. K, Thales olabilir.
II. L’nin arkhesi ateştir.
III. M sözünü, “Evren’i de ayakta tutan havadır.”
şeklinde bitirebilir.
6. verilen maddelerden hangisi doğrudur?
a
oretumu’n
Atatürk Arb A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
, içeriye g ir -
gelen Selin k
ra ilk olara D) Yalnız I E) II ve III
dikten son
rını çık r
a rı
ayakkabıla
a o
Ancak hav
ğ a b a s mak ister.
ra bir and la
a -
çünkü top r a yakları ve
k i y a n a
kadar sıca
ktır rır ve
uyunu çıka
ş e . Ç a n tasından s nı
net okur a te eriye kala
n a d ö k e r sonra g
önce ayak
ları havayı
ri n b ir n e fes alarak
içer. De vgiye bıra
k-
kana kana e ti yerini se
8. Sokrates'ten önceki filozoflar, felsefelerini doğa ve
nc e k i n e fr
çeker az ö t bu be! doğadaki olaylar arasındaki ilişkiler üzerine kur-
ş ö y le d e r: İşte haya
mıştır ve muşlarken; Sokrates, insanın kim ve ne olduğu
üzerine odaklanmış, düşünceyi bu konuya yönelt-
Selin’in bu yaşadıkları aşağıdaki hangi İlk Çağ miştir.
filozofunu haklı çıkartır? Bu durumda Sokrates'in felsefi sisteminin odak
noktası aşağıdakilerden hangisidir?
A) Thales B) Anaksimandros

C) Anaximenes D) Parmenides A) Doğa B) Değişim C) Yöntem

E) Empedokles D) İlk neden E) İnsan

106
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
3 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
48

1. MÖ 6. yüzyılda başlayıp ünlü Roma İmparatoru 3. Sofist Protagoras'a göre önemli olan karşımızdakini
Justinlanus'un Yunan felsefesini temsil eden son ikna etmek ve yönetmektir. Bu nedenle insan iyi dü-
okul olan Atina Okulu'nu kapattığı MS 529 yılına şünmeli bu düşüncelerini de güzel bir şekilde ifade
kadar uzanan İlk Çağ felsefesi veya Antik felsefe, etmelidir. Düşüncesini, öğrenmek isteyen insanlara
Helenik felsefe ve Helenistik felsefe olarak ikiye ay- güzel ve etkili konuşma dersleri vererek yaşama
rılır. Bunlardan Antik felsefenin ilk 300 yıllık döne- aktarmıştır.
mine karşılık gelen Helenik felsefe, onun en yoğun, Buna göre;
en güçlü, en parlak dönemine karşılık gelir. Görece I. matematik,
çok daha uzun yaklaşık 700 yıllık bir tarihi olan He- II. müzik,
lenistik felsefeyle kıyaslandığında hemen hemen
III. geometri,
bütünüyle ona karşıt özellikler sergiler.
IV. hitabet,
Parçadan yola çıkarak, sözü edilen dönemle il- V. spor
gili, aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Protagoras'ın ders verdiği alan aşağıdakilerden
A) Antik felsefe, yaklaşık bin yıllık bir süreci kap- hangisidir?
sar.
A) I B) II C) III D) IV E) V
B) Helenik felsefe kısa ve yoğun bir felsefi döne-
min adıdır.
C) Helenistik felsefe yapı olarak Helenik felsefeyle
paralellik gösterir.
D) Yunan felsefesinin son okulu Atina Okulu'dur.
AYDIN YAYINLARI

E) Helenistik felsefe, Helen felsefesinin nitelikle-


4. Einstein kendisine görelilik kuramını soranlara şu
rinden farklı özellikler gösterir.
cevabı verir:

Elinizi bir dakikalığına kızgın bir sobaya değdir-


meye kalkıştığınızda, o bir dakikalık süre
2. Yunanlılar, başka kültürlerden almış oldukları hiç-
size bir saat gibi
bir şeyi aldıkları yerde bırakmadılar. Gerçekten de
gelecektir. Hoş bir
onların her ne kadar Doğu düşüncesi ve biliminden
kadınla geçirdiği-
yararlanmış olsalar da genelleme ve teoriye yüksel-
niz bir saat ise size
dikleri; bilgiyi pratik bir kaygı içinde olmadan bizati-
bir dakika gibi gelir.
hi kendisi için istemiş olmaları nedeniyle, rasyonel
İşte görelilik budur.
(akılcı) düşüncenin gerçek anlamda başlatıcısı ol-
dukları söylenebilir.
Parçaya göre, Yunanlılar aşağıdakilerden hangi- Parçaya göre
sini yaparak felsefenin başlatıcısı olmuşlardır? I. Sağlam, herkes için geçerliliği olan bilgiye varı-
A) Doğu düşüncesinin sonuçlarını kullanarak labilir.

B) Dağınık bilgiyi belli bir sisteme akılcı biçimde II. İnsan her şeyin ölçüsüdür.
bağlayarak III. Öğrenme, doğuştan var olan bilginin hatırlan-
C) Kültürel etkileşimde bulunup bu etkileşimi sü- masıdır.
rekli kılarak Yukarıdaki ifadelerden hangisi Einstein’ın göre-
D) Elde ettikleri bilgiyi yaşamı düzenlemede kulla- lilik tanımına uygundur?
narak
A) I ve III B) II ve III C) I ve III
E) Doğu'nun bilimsel düşüncesinin sonuçlarını
D) Yalnız II E) Yalnız I
pratiğe aktararak

107
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. Helenik felsefenin doğal siyasi dekoru kent –devle- 7. Thales'te felsefe bakımından esas önem taşıyan
tidir, Helenik Dönem'in filozofu kent devletinde mut- husus, onun "Neyin gerçekten var olduğu" sorusu
lu bir hayata erişme idealinin belirlediği etiko–politik üzerinde düşünmüş olmasından kaynaklanır. Bu
sorulara cevap vermeye çalışır. Oysa Helenistik çerçeve içinde, doğada var olan şeylerin tüketici bir
Dönem'in siyasi dekorunda imparatorluk vardır, bu listesini yapmayı amaçlamayıp, kalıcı bir gerçeklik
dönemde filozof imparatorluk düzeninin sınırlarını bulmaya çalışan Thales, görünüş-gerçeklik, çokluk-
büyüttüğü dünyada yalnızlaşan ve yabancılaşan birlik ayrımı yaparak varlığa önce gelip sonra giden,
insanın ağır problemlerine çözüm getirmeye çalışır. sürekli değişme halindeki şeylerin ya da fenomenle-
Bu durum, felsefi dönemlerin temel sorunlarının rin gerçek olamayacağı sonucuna varmıştı. Başka
belirlenmesinde aşağıdakilerden hangisinin et- bir deyişle, "neyin gerçekten var olduğu" sorusunu
kili olduğunun göstergesidir? yanıtlamanın yegane yolu, onun gözünde birlik ile
çokluk ya da görünüş ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi
A) Ekonomik yapı B) Kentleşme
doyurucu bir biçimde ifade edebilmekten geçti.
C) Siyasi düzen D) Kültürel etkileşim
Buna göre, Thales'in felsefesi için aşağıdakiler-
E) Boş zaman den hangisi söylenemez?

A) Ontolojik sorunları temel alan bir yaklaşımı vardır.


B) Her şeyi var eden kalıcı unsurun ne olduğunun
arayışındadır.
6.
C) Neyi ve tam olarak bilebiliriz sorusunun yanıtını
Günümüz- aramıştır.
den 4.533 mil- D) Görünen çokluk ve değişkenliğin kaynağındaki
AYDIN YAYINLARI

yar yıl önce Theia değişmez ve bir olanı aramıştır.


adındaki ön geze-
E) Gerçekten var olanı, görünüşten ayırt etmeyi
gen, eğik bir açıyla
amaçlamıştır.
ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü yönünde
Dünya’ya çarpar. Bu çarpışma sonucunda genç ve
henüz oluşma aşamasında olan gezegenimizden
devasa parçalar kopar ve uzaya saçılırlar. Kütle 8. Antik felsefenin ilk bölümü "doğa felsefesi" veya
çekimi nedeniyle ise de bu uzaya fırlayan "presokratik felsefe" olarak sınıflanır. Bu dönemde,
parçalar birbirleri ile birleşir ve bugün felsefe doğa ya da varlık felsefesi olarak belirmiş-
“Ay” dediğimiz uydumuzu tir. İlk doğa filozofları, her şeyden önce bir görünüş
oluşturur. -gerçeklik ayrımı yapmış ve görünüşlerin ya da fe-
nomenlerin gerisinde düzenli bir yapının ve kalıcı
Buna göre, aşağıdakilerden hangisinde Ay'ın bir gerçekliğin var olduğuna inanmışlardı. Bununla
oluşumu ile örtüşen bir doğa felsefesi yaklaşımı da yetinmeyip doğanın kendi içinde kapalı bir sis-
tem meydana getirdiğini savunarak, doğaya ilişkin
vardır?
açıklamanın yine doğanın içinde aranması gerekti-
A) Ateş, toprak, hava ve suyu bir araya getiren ğini ileri sürmüşlerdir.
şey sevgidir.
Bu durum, doğa filozoflarının veya Pre - Sokra-
B) Her şeyi oluşturan şey olan suyu hareket etti- tiklerin aşağıdakilerden hangisiyle ilgilenmele-
ren şey onun canlı olmasıdır. rine neden olmamıştır?
C) Parçalanma, birleşme gibi deney verileri yal-
A) Töz sorunu
nızca yanılgıdır, varlık birdir.
B) Erdem problemi
D) Atomlar uzay boşluğunda çarpışarak toprağı
C) Görünüş-gerçeklik ayrımı
meydana getirirler.
D) Birlik-çokluk sorunu
E) Evren tükenmez canlı bir ateştir, bu yüzden
hiçbir şey olmaz, her şey hep oluştur. E) Değişme - kalıcılık sorunu

108
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
4 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
49

1. İlk filozof olarak kabul edilen Thales ve onun ardıl- 3. İlk Çağ'ın büyük düşünürlerinden biri de Sokrates'tir.
larının temel çıkış noktaları şuydu; "Gözle görünür Ona göre öğretmen öğrencisine yeni bir şey öğre-
dünyanın akli ve anlaşılır bir düzeni gizlediği, doğal temez. Ancak onda var olan bilgileri ve düşünceleri
dünyanın nedenlerinin yine bu dünyanın sınırları akıl yoluyla açığa çıkarır.
içinde aranması gerektiği ve başka bir kaynaktan Sokrates'in bu açıklamasının temelinde aşağı-
yardım görmeyen, özerk insan aklının bu arayışta dakilerden hangisi vardır?
kendisinden yararlanılabilecek yegane araç oldu-
A) İnsan zihni boş bir levhadır.
ğu". Bu fikri hemen hepsi savundular.
B) Bilgi, algılayan kişiye göredir.
Parçada sözü edilen filozofların çıkış noktasın- C) İnsan ancak görünüşü bilebilir.
da, aşağıdakilerden hangisi yer almaz? D) Akıl kullanıldığı sürece gelişir.
A) Doğanın doğayla açıklanması E) Zihinde doğuştan bilgiler vardır.

B) Sorunlara salt akılla çözüm aranması


C) Anlaşılır bir doğa düzenin varlığının kabullenil-
mesi
D) Somut gerçekliğin konu edinilmesi 4. Mısırlıların, felsefe ateşini yakmak için olmazsa ol-
E) Doğal olanla doğaüstü olanın sentezlenmesi maz kıvılcımlar olan hakikat aşkı ve bilgiyi bizatihi
kendileri için isteme tavrından yoksun bulundukla-
rı, onu sadece pratik bir amaca hizmet ettiği ölçüde
istedikleri yerde, Yunanlılar bilimi yaratamadıysalar
bile, onu tamamen farklı bir düzleme taşımışlardır.
Buna göre, Mısır'da bilim ve felsefenin sistem-
AYDIN YAYINLARI

li bilgi alanları hâline gelmemesinin nedenleri


arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

2. İlk Çağ'ın ilk düşünürü sayılan Thales, kendisine A) Uygulamaya dönük bilgi üretme
sunulan açıklamayla yetinmeyip, varlıkların, şey- B) Yaşamı kolaylaştırma amacı taşıma
lerin niçin oldukları gibi olmaları gerektiğini anla- C) Bilmek için bilmeyi amaçlama
maya ve açıklamaya çalışmıştır. Demek ki felsefe, D) Bilgiye pratik amaçla yaklaşma
felsefi düşünüş öncesindeki insanın yaptığı gibi,
E) Doğruyu elde etme amacıyla yola çıkmama
görmek ya da inanmakla ilgili bir konu değildir. Fel-
sefe, merak etmekle, düşünmekle, kısacası akıl ile
ilgili bir konudur. Felsefe, gözle görülen varlıkların
5. Tarihin tanıdığı ilk ve büyük felsefe sistemlerinin ku-
meydana getirdiği çokluğun gerisinde gizli olan bir-
rucuları Platon ve Aristoteles'tir. Onların felsefeleri
liği, kaosun gizlediği düzeni görebilmekle, algısal
de bütünüyle teorik bir etkinlik, dünyayı, hayatı ve
görünüşlerin arkasındaki gerçekliği araştırmakla
toplumu algısal görünüşlerinin ötesine geçerek an-
ilgili entelektüel bir faaliyettir.
lamlı kılma ve açıklama çabası şeklinde ortaya çıkar.
Buna göre, ilk filozof Thales'te;
Parçaya göre, felsefe sistemi kurma çabası
I. açıklanmışın ötesine bakma, aşağıdakilerden hangisini içine almaz?
II. merak duygusuyla bilmek isteme, A) Yaşamı anlarken görünenin ötesine bakma
III. gördüklerini önce inanç sonra bilgi nesnesine B) Pratik görünümden yola çıkarak teorik bir kav-
dönüştürme, rayışa ulaşma
IV. anlama ve açıklamada aklı temel alma, C) Felsefenin konusunu bir bütün olarak algılama
V. kaosun ardındaki düzeni anlamaya yönelme D) İnsan yaşamında yer alan görünümleri anlamlı
kılma amacı taşıma
rastlanmayan tavır aşağıdakilerden hangisidir?
E) Görünüşlerin ötesinde olan biteni neden-so-
A) I B) II C) III D) IV E) V nuç ilişkileriyle açıklama

109
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

6. İlk Çağ'daki sistematik felsefenin önemli temsilci- 8. Sorsam size “İyi nedir?” diye eminim çoğunuzun
si Aristoteles'e göre varlık, algıdan ibaret olmayıp bir fikri vardır. Sonra bir daha sorsam “Bu fikirleri
tersine var olduğu için algısı vardır. Bu nedenle al- kaçınız geçirdi hayata, kaçınız uyguladı?” diye az
önceki çoğunluğu yakalayamamaktan korkarım.
gılarımız, algılarımızın konusu olan ve algıdan ayrı,
Ancak siz de hak verirsiniz ki insanız ve eyleyen
ondan bağımsız, nesnel bir dünyaya işaret ederler.
varlıklarız, salt düşünce ile de sağlıklı ve mutlu bir
Aristoteles'in varlık hakkındaki bu görüşüne felse-
sosyal yaşam kuramayız. Eyleme geçmeliyiz ki
fede gerçekçilik (realizm) denir. kendimizdeki aşırılıkları ve eksiklikleri belirleyelim
Bu durumda realist düşünceyi benimseyen bir böylece altın ortayı fark edelim ve erdemli bir ya-
filozofun düşüncelerinin temeline aşağıdaki şam sürebilelim.
kabullerden hangisini koyması gerekir? Bu parçadan hareketle, aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
A) Nesneler görünüşlerin arkasındaki özleriyle in-
celenmelidir. A) Altın orta, insanın ölçülü olmasıdır.

B) Sözcükler gerçeği aktarmada yetersiz kaldığı B) İnsanın sadece bilgisi mutlu olması için yeterlidir.

için sezgi kullanılmalıdır. C) İnsan karakterini bilgisi ve alışkanlıkları ile


oluşturur.
C) Var olmak için algılanmış olmak gerekir.
D) İnsanın eylemlerindeki eksiklik ve aşırılıklar
D) Duyular aldatıcı olduğu için gerçeğin bilinmesi
onu mutsuz eder.
olanaksızdır.
E) İyi hem teorik hem de pratikte kendisini göste-
E) Bilen özneden, bilinçten bağımsız bir gerçek ren bir kavramdır.
vardır.
AYDIN YAYINLARI

9.
Doğuştan kör olan Eda,
bir gün annesine kırmı-
7. Felsefenin MÖ 6. yüzyılda Yunan dünyasında orta-
zının neye benzediğini
ya çıktığı kabulü yaygın bir görüştür. Bu fikir genel-
sorar. Anne, kendi-
likle "Mitos'tan Logos'a geçiş" ifadesi ile dile getirilir.
sini böyle bir soruya
Aşağıdakilerden hangisi "Mitos'tan Logos'a ge- hazırlamıştır, şöyle
çiş" ifadesinin açıklamasıdır? der: Canım kızım nasıl
ki sen kırmızının nasıl bir şey olduğunu
A) Efsaneye dayalı tekil açıklamadan akla dayalı
bilmiyorsun ben de senden farklı değilim çünkü
genel açıklamaya geçilmesi sana bunu anlatamam. Bu arada gözleri gören
B) Mitolojik düşüncenin yerini dinsel dogmatik iki kişi bile kırmızı konusunda hemfikir olmazlar
düşünceye bırakması inan çünkü tek bilgi kaynağımız duyumlardır
ama onlar da bizi aldatır.
C) Yaygın inanışların zaman içinde kültürel de-
ğerler olarak yerleşmesi
Eda’nın annesi kızına cevap verebilmek için
D) Doğal olayların, doğaüstü kabullerle açıklan-
aşağıdaki hangi filozofu okumuş olabilir?
masının tercih edilmesi
A) Gorgias B) Sokrates
E) Pratik amaç taşıyan, uygulamaya dönük bilgi-
nin talep edilmesi C) Platon D) Parmenides

E) Aristoteles

110
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
5 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
50

1. Platon'un varlık ve bilgi teorisi İlk Çağ'ın ilk büyük 4. Platon'un devletinin yönetici sınıfı aklı temsil eder.
sistemidir. Platon görüşünü temellendirirken şöyle Bu sınıf kendilerinde akıl unsurunun bütün saflı-
bir örnek verir: "Şu daire, kalemin hareketiyle do- ğıyla ağır bastığı bir bilgelik içermek zorundadır.
ğuyor ve silgimin silmesiyle yok oluyor. Ama daire Platon, devleti yönetecek olanların onunla en fazla
kavramı sonsuzca kalıyor." ilgilenen, devlet için en çok kaygı duyan, kendi iyili-
Platon'a ait bu sözler, aşağıdakilerden hangisini ğini devletin iyiliği ve esenliği ile özdeşleştirmiş, bü-
tünün refah ve mutluluğunu her şeyden üstün tutan
vurgulamaya yöneliktir?
kimseler olmasının büyük önem taşıdığını belirtir.
A) Gerçek varlığın nesnede kendini gösterdiğini
Buna göre;
B) Varlıkların yapısının kavranamaz olduğunu
I. filozof - kral olma,
C) Asıl varlığın düşünsel olan olduğu
II. toplumun refahını ön plana alma,
D) Var olmanın algılanmış olmak olduğunu
III. toplumsal düzenlemede aklı temsil etme
E) Varlığın sürekli değişim içinde olduğunu
niteliklerinden, Platon için yönetim sınıfında bu-
lunması gereken nitelikler aşağıdakilerden han-
gisinde gösterilmiştir?

2. İlk Çağ'ın önemli felsefe okullarından biri de Epi- A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III


kürosçuluktur. Okulun kurucusu olan Epiküros, "En
D) Yalnız III E) I, II ve III
üstün haz acının yokluğudur." önermesini temellen-
dirirken, erdemli davranışın hazla mümkün oldu-
5.
ğunu savunuyordu. Bu durum onu, farklı çağlarda
AYDIN YAYINLARI

farklı filozoflarca da savunulacak bir ahlak felsefesi Küçük Leyla elin-


akımının ilk isimlerinden biri yapmıştır. de ölü bir böcek-
Parçada sözü edilen akım aşağıdakilerden han- le içeri girer “Bak
gisidir? baba, ben bunu
neden öldürdüm?”
A) Existansiyalizm B) Hedonizm diye sorar. Baba
C) Fatalizm D) Anarşizm şaşırır ve bu soru olmayan soruya bir anda
verecek cevap bulamaz. Aslında 3 yaşındaki
E) Kinizm
Leyla’nın yaptığı yanlış hareketten dolayı soruyu
kendi kendisine sorduğunun farkındadır ve buna
çok sevinir. Çünkü - - - -’nın da ünlü sözünde
olduğu gibi - - - -
3. Helenistik Dönem'de, doğa felsefesinin atomculu-
ğunu sürdüren; geliştirdiği bilgi ve varlık anlayışına
dayanan bir yaşama felsefesi temellendiren düşü- Parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
nürdür. Korkuların temelini araştırmış, insanı mut- kilerden hangisi getirilmelidir?
suz kılan üç önemli korkunun; ölüm, tanrılar, kader, A) Sokrates – İnsan her şeyin ölçüsüdür.
korkusunun temelsizliğini göstermiştir. Ahlaki eyle-
B) Platon – İnsanlığın acıları filozofların yönetici
min temeline hazzı yerleştirerek, hedonist felsefe-
olması ile bitecektir.
nin de öncülüğünü yapmıştır.
C) Protagoras – Tek bildiğim şey hiçbir şey bilme-
Parçada felsefi özellikleri açıklanan düşünür
diğimdir.
aşağıdakilerden hangisidir?
D) Sokrates – Sorgulanmamış bir hayat yaşama-
A) Plotinos B) Epiküros C) Zenon ya değmez.

D) Parmenides E) Dioegenos E) Protagoras – Hiç kimse bilerek kötülük yapmaz.

111
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

6. Aristoteles'e göre, insan diğer varlıklardan sade- 8. Ne miyim ben?


ce rasyonel ya da entelektüel faaliyet bakımından
Nasıl anlatsam ki size,
değil, söz konusu rasyonel etkinlikten türetilebilen
Ben her yerim, her şeyim.
sorumlu varlık olma özelliğiyle ayrılır. Buna göre,
Zamansızım, hep vardım
hayvanın sorumlu tutulamadığı yerde, kişi eylem-
Ve de var olacağım.
lerinden, onlar rasyonel özne ya da failin kontrol
Ama korkmayın benden,
altında tutabildiği durumların sonucu oldukları sü-
rece, sorumlu tutulabilir. Bu bağlamda insan istek Bilebilirsiniz beni.

ve arzularını şekillendirmek, kendine belli amaçlar Yeter ki uyandırın,


koymak, belli düşünme tarzları geliştirip birtakım Yıllardır uyuyan ruhunuzu,
kararlar almak suretiyle varlığını rasyonel hayata Uyandırın ki
geçirmiş olur. Bunun tam ifadesi ise erdemli bir ka- Doğabileyim sizde de!
rakterdir.
Buna göre, Aristoteles için erdemli bir karakter-
de aşağıdakilerden hangisi yoktur? Bu şiiri dikkate alarak,
I.Bilgiler doğuştan insanın zihninde bulunur.
A) Sorumluluk
II.Bilgiye ulaşma yolu onu ruhtan doğurtmaktır.
B) Hedef sahibi olma
III.Bilginin kaynağı duyumlardır.
C) Ahlaki karar alma
Verilenlerden hangilerine ulaşılamaz?
D) Kendini geliştirme
E) Hayata karşı pasiflik A) I ve II B) Yalnız III C) I ve III
AYDIN YAYINLARI

D) Yalnız II E) Yalnız I

9. Eudaimonia kavramına, İlk Çağ felsefesinde,


7. İlk Çağ felsefesinin klasik döneminin büyük ismi
Sokrates'ten başlayarak Platon ve Aristoteles'te de
Platon'a göre, sıradan ve önemsiz işlerimizde uz-
rastlanır. Eudaimonia, olması gerektiği gibi olan,
manlara başvurduğumuza, örneğin hastalandığı-
yani bilinçli, ahlaklı ve ruhuna gereken özeni gös-
mızda hekimin, gemiye bindiğimizde kaptanın sö-
teren insanın bir tür huzur ve öz-memnuniyet halini
zünü dinleyip emrine itaat ettiğimize göre, siyaset
tanımlar. Sözü edilen filozoflara göre insan yaşamı-
gibi çok daha önem taşıyan bir alanda bunu yapma-
nın nihai amacı, eudaimoniadır.
mamız çok aptalca olacaktır.
Buna göre;
Bu durumda Platon'a göre yapılması gereken
I. Mutlu bir yaşamla ilişkilendirilebilecek bir kav-
aşağıdakilerden hangisidir?
ramdır.
A) Devleti bireylerin ihtiyaçlarına göre biçimlendirme
II. Bireyin özel çabasını gerektiren bir amaçtır.
B) Siyaseti bir uzmanlık alanı olarak kabul etme
III. Toplumsal bir hedeftir ve en çok kişinin mutlu-
C) Tüm kurumları siyasi olarak yeniden yapılan- luğunu hedefler.
dırma
yargılarından eudaimonia ile ilgili hangileri doğ-
D) Devleti bireyin üzerinde bir kurum olarak orga-
rudur?
nize etme
E) Mutlu ve huzurlu bir yaşam için insanları siya- A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

setten uzak tutma D) I ve II E) II ve III

112
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
6 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
51

1. Stoacılar için en önemli erdem bilgeliktir. Bilgelik ise 3. Sokrates, öyle sanılır ki, biraz da bedenin insanın
insanın kendisini doğanın ayrılmaz bir parçası ola- hayatının verili kısmı olduğunu, dolayısıyla bedene
rak görmesiyle ve doğanın seyrine ayak uydurma- abartılı bir özen göstermenin gerekli olmadığını, in-
sıyla elde edilir. İnsan kendisini dünyanın gidişin- sanın tüm çabasını ruhu ve dolayısıyla ahlaki ka-
den sıyırıp ayıramadığına göre, yapılacak en iyi iş rakterini geliştirmek için çaba sarf etmesi gerektiğini
dünyanın gidişatını olduğu gibi benimsemektir, olup göstermek amacıyla yaz kış ince bir entari ve çıplak
biten her şeyi, tam bir tevekkülle zorunlu ve yararlı ayakla dolaşmıştır.
kabul etmektir. Bu durum, Sokrates'le ilgili, aşağıdakilerden
Parçadan yola çıkarak Stoacılığın bilgelik ve er- hangisinin göstergesi değildir?
dem anlayışı için aşağıdakilerden hangisi söyle-
A) Düşüncelerini eylemleriyle de gösterdiğinin
nemez?
B) Ruhun beslenip geliştirilmesini önemli bulduğunun
A) Erdemin bilgelikle, bilgeliğin de elinde olmaya-
C) Ahlaki eylemin amacı olarak bedensel hazzı
nı istememekle mümkün olacağını savunur.
belirlediğinin
B) Doğanın seyrine uyum sağlamanın erdeme gö-
D) Ahlaki gelişimi mümkün kılmanın yolları üzeri-
türen en doğru yol olduğunu iddia eder.
ne düşündüğünün
C) Yaşamın doğasını anlamak ve kabul etmek
E) Felsefesi ile yaşamı arasında tutarsızlık bulun-
önemli görülür.
madığının
D) Doğa yasasını aşan hazların peşinden gitme-
nin bilgece olduğuna inanılır.
E) İnsanın doğanın üstünde bir varlık olmadığını,
AYDIN YAYINLARI

onun da doğaya tabi olduğunu savunur.

2. İlk Çağ'ın ünlü düşünürü Aristoteles'e göre her dav-


ranışın üç niteliği vardır: Bunlardan ikisi aşırı nitelik-
ler, üçüncüsü ise iki aşırı niteliğin ortasıdır. Ona gö-
re aşırı nitelikler insanı erdemden uzaklaştırırken, 4. Plotinos; Tanrı, ruh ve dünya ile ilgili büyük felsefi
orta nitelikler erdeme yaklaştırır. Örneğin Hamlet'in sorulara olumlu yanıtlar verebileceğine inandığı bir
kararsızlığı ile Don Kişot'un atılganlığı arasında tinsel idealizmin savunucusu olmuştur. Bu inanışa
kendine hâkim olma; kendini aşağı görme ile bö- bağlı olarak, kendisinden önceki Yunan felsefe ge-
bürlenme arasında alçak gönüllülük vardır. Hem leneğine yönelmiş, bu geleneğin bilgeliğini her şeyi
kendine hâkim olma hem alçakgönüllülük erdemli içine alan tinsel bir sistem içinde özümleyip ifade
davranışlardır. etmenin yollarını aramıştır. Buna göre, o Pytha-
Bu durumda Aristoteles için erdemli davranış gorasçı filozoflarla Aristoteles'ten ama özellikle de
Platon'dan etkilenmiştir. Platon, onun sisteminde
aşağıdakilerden hangisidir?
çok belirgin bir etkiye sahip olmuştur.
A) Davranışlarının niteliğinin farkında olmaktır.
Buna göre, Plotinos'un felsefesi ve bu felsefe
B) Her zaman her yerde yapılabilecek eylemlerdir.
temelinde kurduğu Helenistik Dönem okulunun
C) Bireyin düşünceleri ile eylemlerinin uygunluğudur. adı aşağıdakilerden hangisidir?
D) Aşırılıklardan kaçınan, ortalama nitelikteki dav-
A) Epikürosçuluk B) Stoacılık
ranıştır.
E) Sıradanlaşmış, ortalama davranıştan uzak dur- C) Septikler D) Yeni - Platonculuk
maktır. E) Sofistler

113
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. Pythagoras'un en önemli keşiflerinden biri sayılar 7. Felsefe dersinde Platon konusunda filozofun mağa-
arasındaki ilişkiler, oranlar ve orantılardır. Bu, mü- ra alegorisine dair video izleyen öğrencilerden biri
zikteki araştırmalarının, özellikle de notalar arasın- söz alır ve şöyle der: Öğretmenim aslında bizim şu
da hoş sesler çıkaran ilişkinin pekiştirdiği bir buluş- anki durumumuz da Platon’un benzetmesine ben-
tur. Söylenceye göre bu fikir Pythagoras'un aklına zemiyor mu?
ilk kez iki demirciyi çalışırken dinlediğinde gelmiş.
Birinin örsünün diğerininkinin yarısı kadar ve çekiç-
le örse vurduklarında çıkardıkları seslerin tam tamı-
na bir oktav (sekiz nota) aralığında olduğunu fark
etmiş. Bu doğru olabilir, ancak Pythagoras eşsesli
aralıklarının oranlarını büyük olasılıkla kopuk teller-
le deney yaparak belirlemiştir. Keşfettiği şeyse bu
aralıkların uyumlu olduğu çünkü aralarındaki ilişki-
nin basit ve kesin bir matematiksel oranı olduğudur.
Bizim şimdi armonik dizi olarak bildiğimiz bu dizi,
Pythagoras için onun soyut matematikte bulduğu Platon’un benzetmesi göz önüne alındığında
matematiksel zarafetin doğada da bulunduğuna aşağıdaki hangi seçenekte öğrencinin mahkum-
dair bir teyit oluşturmuştur. lar, ateş ve duvardaki gölgeleri benzeştirdiği
Pythagoras'ın bu gözlemi ve gözleminin sonu- varlıklar sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
cunda ulaştığı sonuç aşağıdakilerden hangisiy- Duvardaki
Mahkumlar Ateş
le ilgilidir? gölgeler
AYDIN YAYINLARI

A) Sayısal uyum A) İzleyiciler Rol yapanlar Projeksiyon

B) Sayıların kökeni B) Rol yapanlar İzleyiciler Projeksiyon

C) Müzik - matematik birliği C) İzleyiciler Projeksiyon Rol yapanlar


D) Projeksiyon İzleyiciler Rol yapanlar
D) Doğa - sayı farklılığı
E) Rol yapanlar Projeksiyon İzleyiciler
E) Doğayı gözlemenin önemi

8. Seçimlere katılan üç partinin isimleri şöyledir: Zen-


ginlik Partisi, Cesaret Partisi ve Bilgelik Partisi. Bu
6. Kızılay Meydanı'na dikilen Atatürk heykelinin kendi-
partilerin ülke insanlarına vaatleri de isimleri gibidir.
sinden yapılmış olduğu bronz, heykelin maddesidir.
Ancak bütün partiler, yönetimde adil ve ölçülü olma
Buna karşılık, bronzun aldığı şekil onun formudur.
konusunda anlaşmışlardır. Seçim olur ve hiçbir par-
Buna göre bir bronz kütlesi bir heykelin şeklini, tem-
ti tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde edemez.
sili özelliklerini aldığı zaman form kazanmış olur.
Buna göre bir seçmen olan Platon,
Bu durum Aristoteles'in varlık anlayışı açısın-
I.Bilgelik ve Zenginlik Partisi koalisyonu
dan çözümlendiğinde, çözümlemenin temeline
aşağıdakilerden hangisi alınmalıdır? II.Cesaret ve Zenginlik partisi koalisyonu
III.Bilgelik ve Cesaret partisi koalisyonu
A) Özsel - İliniksel nitelikler
Devletteki insanların mutluluğu için verilen yö-
B) Zorunlu - Mümkün varlık ayrımı
netim ihtimallerinden hangilerini kabul edebilir?
C) Madde - Form ilişkisi
D) Ruh - Madde birlikteliği Yalnız I B) II ve III C) I ve III

E) İdea - Geist ayrımı D) Yalnız III E) I ve II

114
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
7 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
52

1. Sokrates, insan anlayışında insanın bir ruh ve bir 3. • Klasik Dönem filozoflarından Platon'a göre,
bedenden meydana geldiğini öne sürdü. Bunlardan mutlak güzellik; varlığın özü, aynı zamanda
insanı belirleyen şeyin ruh olduğu inancından hare- doğruluğudur.
ketle, etik anlayışında öncelikle insanları "ruhlarına • Helenistik Dönem filozoflarından Plotinos'a gö-
özen göstermeye" çağırdı. Bu açıdan bakıldığında, re ise her varlık Tanrı'nın bir sudûru, ışımasıdır.
onun etiği ya da felsefesi, Atinalıları mevcut yaşam Böyle ışıma güzellik olduğu kadar doğruluktur.
biçimleri ve var olan değerlerden uzaklaştırıp, ye-
Görüşleri verilen düşünürlerin, güzellik anlayış-
ni ve gerçek değerlerin cisimleştiği doğru bir hayat
larına temel aldıkları yargı aşağıdakilerden han-
tarzına yöneltmeye çalışma yönünde bir teşebbüs
gisidir?
olarak anlaşılabilir.
A) Güzellik duyumlanamaz hissedilir.
Bu açıdan bakıldığında, Sokrates'in felsefeye
aşağıdakilerden hangisini eklediği söylenebilir? B) Felsefenin temel problemi güzellik ile doğruluk
ilişkisidir.
A) Değerlerin tanımlanması ve tartışılması
C) Güzellik ve doğruluk bir ve aynıdır.
B) Yaşamı anlamak için varlığın incelenmesi
D) Güzellik içermeyen doğruluk anlamsızdır.
C) Bilginin pratik yaşamda karşılık bulmasının
E) Sanatçı güzellikten çok doğruluğu amaç edin-
amaçlanması
melidir.
D) İnsan eylemlerinin amacının sorgulanması
E) Var olan değerlerin sağlamlaştırılarak yerleşti- 4. "Yukarı çıkan yolla aşağı inen yol, bir ve aynıdır."
rilmesi cümlesi İlk Çağ felsefesinin önemli isimlerinden
birinin görüşünü temellendirmek için kullandığı bir
yargıdır.
AYDIN YAYINLARI

2. Atatürk, Türkiye Aşağıdakilerden hangisinde, söz konusu filozof


Cumhuriyeti’ni ve temel fikri verilmiştir?
kurarken top- A) Parmenides - Hareket, değişim bir görünüştür.
lum temelli bir B) Demokritos - Evrenin en küçük parçası atom-
yönetim anlayı- lardır.
şı belirler. O, C) Herakleitos - Evren karşıtların savaşından doğ-
halkı yalnızca muştur.
korumayı ya da D) Sokrates - Bilgi insan zihninde doğuştan hazırdır.
yalnızca zenginleştirmeyi düşünmez ve maddi, ma- E) Thales - Evrenin temelinde tek bir ilke vardır.
nevi her anlamda bir kalkınma düşünür. Kırsalda
toprak reformu yapmak ister, şehirde tiyatrolar,
5. I. İnsanların, algının zihnin dışındaki nesnelerini
operalar açar. Ancak köy enstitüleri ile sanatı
değil de sadece fenomenleri, zihinlerindeki ide-
Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar götürürken şe-
leri bilebileceklerini, bu yüzden zihnin dışındaki
hirlerde ise köylünün milletin efendisi olduğunu ha-
herhangi bir şeyle ilgili kesin bir önerme kurma-
tırlatır. Çünkü bilir ki insan, doğası gereği siyasi bir
nın anlamsız olduğunu savunmuşlardır.
hayvandır ve ancak kendisini toplumsal hissederse
mutlu olabilir. II. Hakikatin bağımsız bir varoluşu olmadığını, ha-
Parçaya göre insanın toplumsal yaşamdaki re- kikatin bireye, kişinin kendisini içinde bulduğu bi-
fahı neye bağlıdır? reysel duruma bağlı olduğunu öne sürmüşlerdir.
Görüşlerinden örnekler verilen filozoflar aşağı-
A) Cömertlik
dakilerden hangisiyle adlandırılır?
B) İyi yönetim
C) Filozofluk A) Doğa filozofları B) Oluşçular
D) Çoğunluğun iradesi C) Sistematik filozoflar D) Septikler
E) Nüfuza dayalı yönetim E) Sofistler

115
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

6. İlk Çağ'da Çin uygarlığının bir ürünü olarak ortaya çı- 8. Helenistik Dönem felsefe okullarından biri de Septik
kan görüşlerden biri de Taoizmdir. Taoizme göre bü- okuldur. Septisizm, dışımızdaki şeylerin bizim açı-
tün nesneler, ruhlar ve doğada "yer alan diğer" var- mızdan en küçük bir farklılık yaratmaması gerek-
lıklar iki temel güce sahiptirler. "Yang ve ying". Yang tiğini; neyin iyi, neyin kötü olduğu konusunda belli
etken ve erkeksi bir güç, olumlu, yapıcı ve yaratıcı bir görüşe sahip olmamanın, sıkıntı ve güçlüklerden
bir kaynaktır. Ying ise olumsuz, edilgen, kabul edici, kurtulmanın en önemli yollarından biri olduğunu
etkilenen ve dişil bir güçtür. İnsan bu karşıt görüşle- öne sürmüştür. Çünkü Septik felsefeye göre, şey-
rin çatışması ve çelişkilerin merkezinde bulunur. ler arasında ayrım yapmak, bazılarını iyi, bazılarını
Buna göre, Taoizm için insan kavramı aşağıda- kötü olarak sınıflamak nesnelleştirmekten, insanın
kilerden hangisi ile açıklanır? kendi kendisi için bir takım engeller yaratmasından
başka bir şey değildir.
A) İnsan doğası gereği bencil bir varlıktır.
Septiklerin bu düşüncelerine temel olan görüş
B) İnsan, ikili bir doğaya sahiptir.
aşağıdakilerden hangisidir?
C) İnsan, geliştikçe acıları artan bir varlıktır.
A) Gerçeğin ve yaşamın mutlak bilgisi elde edile-
D) Şehvet, egemenlik isteği ve bencillik insanın
mez.
mutluluk kaynağıdır.
B) İnsan etik alanda neyin iyi olduğunu anlayabil-
E) İnsanın en büyük düşmanı yine kendisidir.
mek için akla başvurmalıdır.
C) Şeyler arasında nesnel ayrım yapabilmek için
bilimsel yaklaşım gereklidir.
7. Büyük bir kaza geçir-
D) Bilginin deneyime dayalı olması, iyinin ayırt
dikten sonra uzunca
AYDIN YAYINLARI

edilmesini duyumlara bağlar.


bir süre hafıza kaybı
yaşayan genç adam E) Sıkıntı ve güçlüklerden kurtulmanın yolu, top-
kendisine geldiğinde lumsal dayatmalara kayıtsız kalmaktır.
geçmişi bölük pörçük
hatırlamaya başlar. Hafızasında bazı anılar vardır
ama hiçbirini tam olarak anlamlandıramıyordur.
Sonrasında doktorlar adamın geçmişindeki insanlar
ile görüşüp konuşmasının hafızasını yenilemesinde
9. Yeni - Platonculuk'un kurucusu Plotinos, Orta Çağ
felsefesine damgasını vuracak bir varlık hiyerarşi-
yardımcı olacağını düşünerek adamın ziyaretçi kı-
si geliştirmiştir. Nasıl ki varlıklar güneşe, ışık kay-
sıtlamasını kaldırırlar. Ve gerçekten adam, gelen
nağına yakın oldukları ölçüde aydınlık içinde olup,
her kişi hakkında bir şeyler hatırlamaya başlar ve
güneşten uzaklaştıkları ölçüde karanlığa gömülür-
süreksiz olan zihnindeki geçmişi, süreklilik kazanır.
lerse, aynı şekilde Plotinos'un Tanrı'dan başlayan
Adamın yaşadıkları Platon’un bilgi öğretisi ile
türleşme sürecinde varlıklar, Tanrı'ya yakın olduk-
karşılaştırıldığında aşağıdakilerden hangisi
ları ölçüde değerli ve yetkin, Tanrı'dan uzak olduk-
yanlıştır?
ları ölçüde değersiz ve kusurludurlar. Tanrı vardır;
A) Bölük pörçük anılar episteme ise, süreklilik içe- cetvelde aşağılara doğru indikçe, yetkin olandan
ren geçmiş sanıdır. yetkin olmayana, değişmezlikten değişmeye, birlik-
B) İnsanın araştırdıkça varacağı yer epistemedir. ten çokluğa ve nihayet tinsel olandan maddi olana
doğru bir gidiş söz konusudur.
C) Episteme bir temele bağlı olduğu için sanıya
göre daha sağlamdır. Buna göre, Plotinos'un varlık hiyerarşisinin en
alt basamağında aşağıdakilerden hangisi yer
D) Adamın süreksiz de olsa bir şeyler hatırlaması-
alır?
nın sebebi epistemedir.
E) Önemli olan sanının epistemeye dönüşebilme- A) Tanrı B) Cisim C) Ruh
sidir. D) Düşünce E) Töz

116
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
8 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
53

1. Beni seversiniz bili- 3. "Meydana yapılan Perikles heykeline ilişkin tam bir
rim ve evet yaşat- açıklamanın, Aristoteles'e göre, onun kendisinden
mak istersiniz anıla- yapılmış olduğu bronza işaret ederek maddi nedeni
rımı sağ olun. Fakat ortaya koymakla kalmayıp, Perikles'i temsil ettiğini
olsa olsa bir tutsa- söyleyerek, onun ne olduğunu söyleyen tanımı or-
ğım ben, maddi be- taya koymak suretiyle formel nedenini de vermesi
denim bir mezar ba- gerekir. Üçüncü olarak, fail nedene, yani şekilsiz
na ve utanırım bun- bronz kütlesinden heykeli ortaya çıkartacak sürecin
dan dostlar. Yanlış anlamayın, düşmem gerektiği başlatıcısı olan heykeltraşa ihtiyaç vardır. Niha-
için düştüğümü bilirim Tanrısal ruhtan, bu yüzden
yet, final nedenin heykelin yapılmasıyla gözetilen
yok sinirim hiç kimseye. Siz de anlayın beni ve yap-
amacı ortaya koyması gerekir. Söz gelimi onunla
mayınız heykellerimi, resmimi; ben elimi çektim
Perikles'in tanıtılmasının amaçlandığı söylenebilir."
dünya zevklerinden, sadece düşünürüm kendisin-
den taştığım Tanrı’yı ve bilirim bir gün döneceğim Bu örnek, Aristoteles'in aşağıdakilerden hangi-
ona. İşte o gün salt ruhum kavuşacak huzura. sine yönelik yanıtıdır?

Parçadaki düşünceleri savunan biri için aşağı- A) Bir olayın veya varlığın neden meydana geldiği
dakilerden hangisi yanlıştır?
B) Evrenin nasıl ve kim tarafından başlatıldığı
A) Maddeyi madde yapan şeyin Tanrı olduğunu C) Evrenin belirli bir amacı olup olmadığı
düşünür.
D) Birey eylemlerinin yöneldiği amacın ne olduğu
B) İdealist bir görüştedir.
E) Olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkisinin ne
C) Tanrısal taşmada bir aşama olduğunun farkın- olduğu
AYDIN YAYINLARI

dadır.
D) Tanrı’nın taştığında eksildiğini düşünmektedir.
E) Bedenden kurtulmak dünyadaki en önemli
amacıdır.

4. Antik Yunan toplumunda, mutluluk ve iyi gibi ahlak-


sal değerler, siyasetin de amaçları olarak karşımıza
çıkar. Dönemin devlet anlayışını biçimlendiren de
2. Platon'un üzerinden iki dünyalı bir varlık anlayışı
bu tür düşünce ve değerlerdir.
ya da metafizik tesis edeceği idealar teorisi, aslın-
da bir yandan da onun karşı karşıya kaldığı varlık, Buna göre;
bilgi, değer ve dil problemlerine bir çözüm getirmek I. Platon'un, devlet yönetiminde aklı temel alarak,
amacıyla oluşturulmuş oldukça kapsamlı bir kuramı devleti filozofların yönetmesi gerektiğini söyle-
temsil eder. mesi,
Buna göre; II. Aristoteles'in insanın politik bir hayvan olduğu
I. İdealar teorisi, Platon'un sisteminin odak nok- düşüncesinden yola çıkarak insanın aslında si-
tası olmuştur. yasi bir yapıda insan olabileceğini savunması,

II. Platon, felsefenin tüm alanlarında fikirlerini III. Sokrates'in erdemi bilgiyle olanaklı görüp an-
oluştururken tek bir çıkış noktası kullanmıştır. cak cahil insanın kötülüğe eğilim duyacağını
iddia etmesi
III. Platon'un varlık kuramı iki ayrı evren fikrinin te-
mellendirilmesine dayanır. durumlarından hangilerinin parça ile ilişkisi

saptamalarından hangileri doğrudur? yoktur?

A) I, II ve III B) I ve II C) I ve III A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız I D) II ve III E) Yalnız III

117
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. İlk Çağ felsefesinde Parmenides, Herakleitos'un 7. Helenistik felsefenin önemli okullarından olan Stoa-
evreni "oluş" ile açıklayan, yaşamı ve evreni sürekli cılık için bu dünyada meydana gelen her şey karşı
akan bir ırmak gibi algılayan devinim düşüncesine konulmaz bir biçimde önceden tayin edilmiştir ve
şiddetle karşı çıkmış olan bir düşünürdür. Ona göre aynı zamanda akla uygun ve iyidir.
hiçbir şey yoktan var, vardan da yok olamaz. Yani Buna göre, aşağıdakilerden hangisinin Stoacılık
hiçbir şey kendisinden başka bir şey olamaz. için erdemli bir davranış olduğu söylenemez?
Bu durumda Parmenides'in aşağıdaki düşünce-
A) Olanı olduğu gibi kabul etmek
lerden hangisine katılması beklenmez?
B) Duygularını ve tutkularını yenmek
A) Her varlık kendi kendisiyle özdeştir.
C) Doğanın bir parçası gibi yaşamak
B) Evrende sürekli bir akış söz konusudur.
D) Dış etkilere kayıtsız kalmayı öğrenmek
C) Evrenin oluş halinde olduğu düşüncesi yanılgıdır.
E) İstek ve arzuları için mücadele etmek
D) Evren dinamik değil, statik bir yapı gösterir.
E) Her varlığın kendisinden geldiği bir öz vardır.

8. Septik düşünür Pyrrhon'a göre, şeyler doğaları


gereği, aynı ölçüde belirlenemez, ölçüm ve ayrım
kabul etmez. Bundan dolayı algılarımız ve yargıla-
6.
rımız, ne doğru ne yanlıştır. Bu yüzden, ne duyu-
larımıza ne de aklımıza güvenmeli ve herhangi bir
Platon Akade- tarafa meyletmeden, yargıyı askıya almalıyız. Her
misine öğrenci şeyle ilgili olarak, onu, inkâr etmek ya da hem tas-
AYDIN YAYINLARI

almak için bir dik ne de inkâr etmek yerine, tasdik etmek olanağı
sınav yapar bulunmadığını söylemeliyiz.
ve tek soru sorar: Bu durumda, bireyin aşağıdaki tavırlardan han-
Varlık nedir? 1. öğrenci varlığın hep gisini göstermesi gerekir?
oluş hâlinde olduğunu ve bu yüzden aslında olma-
A) Akla dayanma
yan olarak tanımlanamayacağını belirtirken 2. öğ-
renci ise varlığın hiçbir zaman değişmeden kalan B) Duyularına güvenme
olduğunu söyler. Bunun üzerine Platon özellikle 1. C) Sezgisel davranma
öğrenciye birkaç soru daha sorar ve iki öğrenciyi D) Yargıda bulunmama
de Akademi’ye alır.
E) Doğruyu hatırlamaya çalışma
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Platon'un
her iki öğrenciyi de Akademi'ye kabul etmesini
açıklar?
9. "Yaşam dişi ile erkekten gelir; otun yok olması, ko-
A) Platon’un 1. öğrenciye başka sorular da sor- yunun yaşamasını sağlar; yorulmadan dinlenmeni
ması görüşünü onayladığı içindir. yararı anlaşılamaz."
B) Öğrencilerin ortaya koydukları varlık anlayışla- Herakleitos'un bu evren tasarımı, bu yargıdan
rı birbirlerine benzerdir. yola çıkarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine
C) İki öğrencinin de Akademi’ye kabul edilmesinin ulaşmamıza neden olur?
sebebi Platon’un varlık anlayışında birbirlerini A) Madde olmadan düşünce var olmayacaktır.
tamamlamalarıdır.
B) Diyalektik süreç düşünsel bir dönüşümdür.
D) 2. öğrencinin varlık anlayışı duyu verileri ile uy-
C) Her şey zıtların çatışmasının bir sonucudur.
gundur.
D) Evrendeki çatışma yalnızca bir görüntüdür.
E) 1. öğrenciye göre varlık, Platon’un ideaları ile
E) Her değişim bir birikimin sonucudur.
uygun bir niteliğe sahiptir.

118
İlk Çağ Felsefesi
TEST 1
9 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
54

1. Mantık'ın Aristoteles tarafından bulunuşu bir tesa- 3. Aristoteles, kurucusu olduğu mantığı özerk ve ba-
düf değildir. İlk kez o, rasyonel düşüncenin sistema- ğımsız bir disiplinden ziyade, bir araç veya felsefi
tik kurallarını bütünsel bir biçimde açıkladı. Ancak, ve bilimsel düşünceye bir hazırlık olarak kabul etti.
Aristoteles'in kendisi bir deha olarak kabul edilse de Buna göre o, burada önce terimleri sonra terimlerin
bu onun başardığı şeyin mucize olarak yorumlan- birbirleriyle birleşiminden meydana gelen önerme-
masına izin vermez; çünkü o, evreni özünde biline- leri ve esas olarak da belli önermelerin birbirleriyle
bilir, anlaşılabilir ve güzel bir varlık, estetik bir varlık ilişkilerinin sonucu olan çıkarımları ele aldı. Bir yan-
olarak gören anlayışın doğurduğu doğal ve olanaklı dan da kanıtlama formlarıyla meşgul olup, doğallık-
bir sonuçtur yalnızca. la hangi şeylerin var olduğunu ve onların neden ol-
Bu parçada Aristoteles'in mantığı buluşunun dukları gibi olduklarını ortaya koymada kullanılacak
bir mucize olarak yorumlanamayacağı değer- dil üzerinde yoğunlaştı.
lendirmesi aşağıdakilerden hangisiyle gerekçe- Buna göre;
lendirilmiştir? I. Aristoteles'in bilgi felsefesi mantık ilkeleri üzeri-
A) Evreni anlama ve açıklamada akla dayanma- ne inşa edilmiştir.
nın yeterli görülmesi II. Mantık, önermeleri sınıflama ve birbirleriyle iliş-
B) Bilme etkinliğinin kendi başına bir değer olarak kilerini belirlemede kullanılmıştır.
algılanması III. Mantık, bilgi yanında varlıksal formları açık
C) Bilginin teknikten farklı bir alan olarak değer- edecek bir dil olarak kabul edilmiştir.
lendirilmesi saptamalarından hangileri doğrudur?
D) Yeni bir soru sormanın, bir soruyu cevaplamak- A) Yalnız I B) I, II ve III C) I ve III
tan daha değerli olarak nitelenmesi
D) Yalnız II E) II ve III
AYDIN YAYINLARI

E) Mantığın ilkelerinin insan zihninde doğuştan


hazır olarak kabul edilmesi

2. Yunan felsefesi iki büyük dönemde ele alınır. Helen


ve Helenistik felsefe. Helen felsefesi, büyük bölü-
münde, etik ve politik konularla yakından ilgilenmiş
olsa bile, bütünüyle teorik ve evrenin her yönüyle 4. Aristoteles'e göre, insanın kendini gerçekleştirme-
anlaşılabilir olduğuna inanan tamamen rasyonel bir sinin sonucu olan mutluluk bütün insanların her
felsefe olarak gelişmiştir. Oysa Helenistik felsefe, şeyden çok peşine düştükleri bir hedef olmak du-
felsefenin neredeyse tüm diğer ahlak problemi üze- rumundadır. Mutluluk ayrıca mutlak olarak tam ol-
rinde yoğunlaşmış pratik bir felsefedir. malıdır yani ona, başka bir şeyin aracı olarak değil
Bu parçadan İlk Çağ Yunan felsefesiyle ilgili bizatihi kendisi için değer verilmelidir.
aşağıdakilerden hangisi hakkında bir fikir sahibi Buna göre;
olunamaz?
I. ereği kendinde,
A) İlk Çağ'da Yunan felsefesinin sınıflanması II. öğrenilebilir,
B) Helen ile Helenistik felsefenin inceleme konuları III. doğuştan getirilen
C) Helen ile Helenistik felsefenin farkı
özelliklerinden, Aristoteles için mutluluğu nitele-
D) Helen ile Helenistik felsefe filozoflarının kimler yenler hangileridir?
olduğu
E) Yunan felsefesinin farklı dönemlerinde yoğun- A) Yalnız I B) I, II ve III C) I ve II
laşılan alanlar D) Yalnız II E) II ve III

119
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. Aristoteles'e göre iki tür değişme vardır: Tözsel 8.


ve niteliksel. Tözün yoktan varlığa gelmesiyle yok Heykel bölümü
olup gitmesinden meydana gelen tözsel değişme öğrencileri büyük
veya mutlak oluş veya yok oluştur. Öznenin iki kar- bir mermer kütlenin
şıt özellik çiftinden birini yitirip diğerini almasından önünde durmuştur
meydana gelen ise niteliksel değişmedir. ve öğretmenleri
şöyle der: Bu kütleye
Buna göre, aşağıdakilerden hangisinde tözsel-
baktığınızda ne gördüğünüz oldukça mühimdir.
den çok niteliksel bir değişim söz konusudur?
Sonra bir öğrencisine dönerek, genç hanım me-
A) Bir bronz parçasından bir heykel yapılması sela sen ne görüyorsun burada? der. Sevilay,
B) Ceviz ağacından, ceviz masa yapılması güzel bir sütun görüyorum hocam, diye cevap
C) Hamurdan yıldız şeklinde kurabiye yapılması verir. Bunun üzerine Akif, dönerek, genç hanım
mesela sen ne görüyorsun burada? der. Te-
D) Zayıf olan bir insanın zamanla kilo alması
şekkür ederim Akif, peki bu soru bütün sınıfa:
E) Buğdayın öğütülerek una dönüşmesi Aristoteles'in varlık öğretisini düşündüğünüzde
sütunun ve stoanın özünde ne vardır ve bunlara
mermer kütleyi de dahil edersek hangisi form
6. Stoacılar, birkaç bin yıllık bir dönemin sonunda her hangisi maddedir?"
şeyi içine alacak bir yangının arkasından zamanın
tüm akışının aynı olaylarla tekrar başlayacağına Sevilay ve Akif her biri 10 puan olan bu iki soruya
inanmaktaydılar. şöyle cevap verirler:
Stoacı filozofların zaman ile ilgili düşüncelerinin Sevilay: İkisinin de özü mermerdir ve sütun mer-
AYDIN YAYINLARI

temeline aldıkları kavram aşağıdakilerden han- mere göre form stoaya göre maddedir.
gisidir? Akif: İkisinin de sabit bir özü yoktur ve sütun da
stoa da form kazanmış maddelerdir.
A) Düşünce B) Ebedi dönüş C) Diyalektik
Sınav sonucuna göre aşağıdakilerden hangisi
D) Oluş E) Madde doğrudur?

A) Sevilay 10 puan almıştır.


7. Klasik Dönem'in ünlü düşünürü Aristoteles, güzel-
B) Akif 20 puan almıştır.
liğin yücelikten farkını ilk ortaya koyan düşünürdür.
Ona göre, uçsuz bucaksız bir denize ya da çöle gü- C) Sevilay 20 puan almıştır.
zel denemez. Bunlar güzel değil, olsa olsa yücedir. D) Akif 0 puan almıştır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi güzel ile yü- E) Sevilay 0 puan almıştır.
ce arasındaki farka ilişkin bir yargı değildir?

A) Güzel, sınırlı bir nesneyi belirtir; yüce ise kavra-


9. Platon’un varlık kuramı, "idea" kavramı temelinde
ma gücümüzü aşan bir büyüklüğü anlatır.
oluşturulmuştur. Onun gözünde, idea var olan bir
B) Güzelliğin uyandırdığı duygu algıyla başlar, şey değildir; o, gerçekten var olan, bütünüyle ger-
yücenin uyandırdığı duygu ise algıdan sonra çek ve her ne ise o olan bir şeydir. İdea bir şey
başlar.
hakkında olan bir kavram değil fakat bir şeyin özü-
C) Yücede güzeldeki büyüklüğü ve dinamizmi dür, içeriğidir. Tek tek tüm nesneler, bağlı oldukları
aşan bir yan vardır. bütünün, yani ideanın duyusal görünümleridir.
D) Güzellik hoş duygular uyandırırken yücelik say-
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Platon’un
gı ve hayranlık uyandırır.
"idea" kavramının temel özelliklerinden biridir?
E) Her insan güzelliği fark edip duyumsarken yü-
celiği ancak çok zeki insanlar fark edip duyum- A) Tümellik B) Değişebilirlik C) Görelilik
sayabilir. D) Tekillik E) Somutluk

120
İlk Çağ Felsefesi
TEST 110 (MÖ 6. yy - MS 2. yy)
55

1. Aristoteles’in ontolojisi madde-form ilişkisi kavram- 3. Sokrates, MÖ 5. yüzyıl Atina’sında sadece kendi çı-
ları çevresinde şekillenir. Ona göre, nesneler yal- karlarını ve mutluluklarını düşünen, başkalarına ve
nızca fiziksel bir maddeden değil, aynı zamanda toplumlarına karşı görev ve sorumluluklarını unut-
aldığı formdan oluşmaktadır. Bir varlığı o varlık ya- muş insanların yarattığı ahlaki bir kriz tespit etmişti.
pan şey, yapıldığı madde değil, aynı zamanda bu Bir filozof olarak kendisinin Atinalılara gönderilmiş
maddenin parçalarının düzenlenişidir. Bu durum, saf bir “ at sineği “ olduğuna inanıyordu. Görevini bu
evrendeki her şeyin belli bir amaca göre hareket yüzden insanları sorgulamak ve eleştirmek olarak
ettiği anlamına gelir. algıladı. İnsanlara erdemin ve ahlaklılığın ne oldu-
Buna göre; ğunu göstermek yerine, onları kendilerini ve düşün-
celerini sorgulamaya yöneltti.
I. Evrende bir amaçlılığın bulunduğunu iddia
eder. Bu durum, Sokrates’in felsefe tarihinde aşağı-
dakilerden hangisinin gündeme gelmesine ne-
II. Maddenin varlığa dönüşme potansiyeli taşıdı-
ğını düşünür. den olduğunun göstergesidir?

III. Var oluşun boş ve amaçsız olduğunu benimser. A) İnsan ve eylemleri

saptamalarından hangileri Aristoteles için söy- B) Varlık ve arkhe sorunu


lendiğinde doğru olmaz? C) Bilgi ve sistem kurma
D) İnanç ve dinler
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
E) Yasa ve siyaset
D) II ve III E) Yalnız III
AYDIN YAYINLARI

2. Çocuğunu
yatağına yatıran anne tam
odadan çıkacakken oğlunun ağladığını
fark eder ve ışığı açarak çocuğun yanına oturur
ve ne olduğunu sorar. Çocuk annesine bir gün onun,
babasının ve de kendisinin öleceğini ve bundan korktuğunu
söyler. Çocuğun bu korkusunun yakın süre içinde ailede üst
4. Doğa felsefesinin ardından gelen dönem, İnsan
üste geçekleşen ölümlerle ilgili olduğunu fark eden anne ona
sarılır ve ölümün insanlar için doğal bir şey olduğunu çocuğuna felsefesi olarak adlandırılır. Bu dönemde felsefe
anlatmaya çalışır. sahnesindeki etkili isimler arasında Sokrates ve
Sofistler yer alır. Sahnenin her iki oyuncusu da
bilgiyle ilgilenirler. Sokrates bilgiyi akıl ekseninden
ele alır. Sofistler, insanın bilgisini ele alırken, aklın
analizini Sokrates’le öğrencilerine bırakıp, kendile-
rini duyusal bilgiyle sınırlamışlardır. Onlar, rasyonel
Buna göre
bilgi üzerinde değil fakat empirik bilgi ve deneyimin
I. Çocuk, ölümlülüğü insana yüklerken önce duyu
verileri üzerinde durmuş ve gerçekliği bu bakış açı-
verilerini sonra ise aklı kullanmıştır.
sıyla yargılamışlardır. Varlığın nesnel ve genel ge-
II. Çocuğun ağlamasının asıl sebebi bütün insan- çer bilgisine erişmenin imkânsız olduğunu, bilgi söz
ların ölümlü olduğunun farkına varmasıdır. konusu olduğunda sadece kuşku duyan bir zihne
III. Anne, ölümün insanlar için normal ve hatta on- sahip olunabileceğini öne sürmüşlerdir.
ları insan yapan bir şey olduğunu anlatarak ço- Bu parçadan yola çıkarak İnsan felsefesinin
cuğun korkusunu yenmeye çalışmıştır.
aşağıdakilerden hangisini felsefenin kapsamına
Verilenlerden hangileri doğrudur? aldığı söylenebilir?

A) I ve III B) Yalnız I C) Yalnız II A) Estetik B) Ontoloji C) Metafizik


D) Yalnız III E) I, II ve III D) Etik E) Epistemoloji

121
İlk Çağ Felsefesi (MÖ 6. yy - MS 2. yy)

5. Doğa felsefesi içinden pek çok okul çıkarmıştır. 7.


Thales’in de dahil olduğu Milet okuluyla başlayan
biri
bu gelenek, Atomcu okula kadar sürmüştür. An- Nerede
esle
tik Çağ atomcuları, gözlenemeyecek kadar küçük yüksek s
orsa
madde parçaları olabileceğini ancak güneş ışığı vu- konuşuy
lunda
runca görülebilen toz zerrelerinin varlığından veya orada yo
bir şey
kaynatılan bir su buharının bir süre sonra gözden gitmeyen
sle ko-
kaybolmasından ya da bir bıçağın, köselenin ya da yüksek se
vardır. Eğe
r a da yo-
mermerin gözle görülemeyecek biçimde aşınma- iy se orada dah
ı ik
nuşan kiş
i s a y ıs ol huzurun
sından çıkarmış olabilirler.
ş e y v a rd ır. Sen sen
eyen bir olabildiğin
ce, ka-
lunda gitm n uzaklaş
Bu durumda Antik çağ atomcuları için yapılan; m d a
için böyle
bir o rta nkü Tanrı
ru y a rg ıs ızlığını; çü
I. Gözlemlenebilir durumlardan yola çıkmışlardır. n da k o i ve
çamıyorsa tır bu iki kiş
n u b ile y a rgılayacak
no aktır.
II. Materyalist bir yaklaşım içindedirler. inse gökte ştıramayac
o n la rı T a nrı bile uzla
III. Zihinsel varlığa öncelik tanımaktadırlar. emin ol
saptamalardan hangileri doğrudur?
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
A) Doğru bilgiye ulaşmak mümkündür.
D) II ve III E) I, II, III
B) Nesneler akıl ile kavranabilir şeylerdir.
C) Şeyler karşısında takınılması gereken tavır ço-
ğunluğa uymaktır.
AYDIN YAYINLARI

D) Yargıdan kaçınmak insana huzursuzluk getirir.


E) Apaçık görünen şeyler bile düşündüğümüz gibi
6. olmayabilir.
Bilemeyiz seviyi sevip sevilmeyince
Ateş öğrenilmez yanmayınca
Gençlik bilinmez yaşlanmayınca
Mutlu olunmaz mutsuzluk yaşanmayınca

8. Hz. Muhammed Veda Hutbesi'nde şöyle der: Ey in-


Ölümdür ki bir benzeri daha yok sanlar! Biliniz ki rabbiniz birdir, atanız da birdir. Bü-
Salt ölümdür kendince tün insanlar Âdem’den gelmiş, Âdem de topraktan
yaratılmıştır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmaya-
Ölümü bilemeyiz hatta ölünce
nın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiç-
Duyumsadığımız bir şey yaşarken anca bir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak
takvâ (Allah’ın emirlerine uyma) iledir.

Aziz Nesin’in bu şiirini okuyan Epiküros felsefe- Aşağıdaki felsefi okullardan hangisinin insan
sini benimsemiş bir kişi, aşağıdakilerden hangi- üzerine düşüncesi Hz. Muhammed ile benzer
sine itiraz eder? niteliktedir?

A) Ölüm, salt ölümdür kendince A) Epikürosçuluk


B) Ateş öğrenilmez yanmayınca B) Yeni Platonculuk
C) Ölümü bilemeyiz hatta ölünce C) Stoacılık
D) Ölüm, duyumsadığımız bir şey yaşarken anca D) Septisizm
E) Bilemeyiz seviyi sevip sevilmeyince E) Peripatetikler

122
TEST 1 Orta Çağ Hristiyan Felsefesi 56

1. Orta Çağ felsefesi, felsefenin antik felsefe ile mo- 3.


Orta Çağ’da çocuğuna
dern felsefe arasında kalan yaklaşık bin yıllık döne-
eğitim aldırmak isteyen bir
mine karşılık gelir. Bu dönemin felsefesi genel ola-
baba, kararsız kalır. Önün-
rak Hristiyan felsefesi ile İslam felsefesidir. Farklı
deki iki seçenekten birinci-
geleneklerinin varlığına rağmen, Orta Çağ felsefesi
si “anlamak için inanıyorum”
birlikli bir bütün meydana getirir. Bunun en önemli
anlayışını benimsemiş bir okul diğeri ise
nedeni, gerek İslam gerekse Hristiyan felsefesinin
inanç ve aklı birbirinden ayırmış ve ayrı alanlarda
kendi dini geleneğine Antik Yunan felsefesini ek-
inceleyen bir okuldur. Birinci okulda felsefeye oran-
lemlemiş olmasıdır. Buna göre iki felsefe geleneği
la teoloji eğitimi ağırlıkta olup bu okulun mezunları
arasındaki en önemli farklılık birbirlerinden tarihsel
felsefeyi yalnızca bir araç olarak benimseyen iyi bi-
olduğu kadar içerik olarak da ayrılık sergileyen din-
rer apolojist olabilirken ikinci okulun eğitiminde teo-
lerin üzerine bina edilmiş olmalarıdır.
lojinin yanında felsefe, bilim de vardır ve bu okulun
Buna göre; mezunları iyi birer eğitici olabilirler.
I. Belirli dinsel gelenekler temele alınarak gelişti-
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
rilmiştir.
maz?
II. Antik Yunan felsefesinden beslenmiş bir felse-
fedir. A) Birinci okul, Patristik dönem anlayışı ile ders
vermektedir.
III. Hristiyan ve İslam felsefesini ortak felsefi bir
zeminde birleştirmiştir. B) İkinci okulun müdürü Aquinalı Thomas olabilir.

saptamalarından hangileri doğru değildir? C) Birinci okulun eğitimi Aristoteles etkisi altındadır.
AYDIN YAYINLARI

D) İkinci okul, Skolastik dönem anlayışını benimser.


A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
E) Birinci okulun girişinde Augustinus’un resmi
D) II ve III E) Yalnız III asılı olabilir.

4. Orta Çağ etiğinde, Tanrı ahlaki değerlerin nesnelli-


ğini temin edecek şekilde, insanlara uymaları gere-
ken kural ve yükümlülükleri bildiren ahlak yasasının
kaynağında bulunur. O, doğal dünyanın sınırları
içinde gerçekleşecek bir mutluluk hedefini ahlaki
2. Orta Çağ felsefesine hâkim olan düşünceye gö- hayatın nihai amacı olarak konumlayan antik veya
re, esasen bu dünya geçici ve yalan bir dünyadır.
modern felsefenin tersine, ahlaki hayatın en yüksek
Duyusal algılarımız ve buna bağlı olan bilgilerimiz
amacı olarak ebedi saadeti ileri süren Orta Çağ eti-
yanıltıcıdır. Asıl gerçek olan Tanrı'nın iradesidir. En
ğinde, aynı zamanda varılacak yeri veya hedefi de
yüksek erdem ve mutluluk bunu bilmektir.
verir.
Bu durumda Orta Çağ felsefesi için erdem aşa-
Bu durum Orta Çağ felsefesinde aşağıdakiler-
ğıdakilerden hangisidir?
den hangisinin varlığını temellendirir?
A) Haz peşinde koşma
A) Teolojiye bağlı etik
B) Yararlı olanı seçme
B) Modern ahlakın temeli
C) Tanrı'ya sığınma
C) Mutluluk amaçlı erdem
D) Dünyasal değerlere önem verme
D) Evrensel ahlakın ödeve bağlanması
E) Mutluluğu isteme
E) Doğa yasasının temele alınması

123
Orta Çağ Hristiyan Felsefesi

5. Orta Çağ düşüncesinde Tanrı, doğal hukukun oldu- 8. Orta Çağ felsefesinin merkezinde Tanrı vardır. Bu
ğu kadar yönetme hak ve yetkisinin de kaynağın- nedenle Tanrı merkezli bir felsefedir.
da bulunur. Kral ya da padişahlar yönetme hak ve Bu durumda aşağıdaki konulardan hangisi Orta
yetkisini Tanrı'dan alıp, bu yetkiyi onun adına kulla-
Çağ felsefesinin ilgi alanı içinde yer almaz?
nırken, erdemli ve adil bir toplum inşa etme amacı
güderler ve yalnızca O'na hesap verme ihtiyacı du- A) Tanrı ve Tanrı'nın varoluşu problemi
yarlar. B) İman ya da otorite ve akıl ilişkisi problemi

Parçada Orta Çağ düşüncesinin aşağıdakiler- C) Tanrı-evren ilişkisi problemi


den hangisine yönelik genel tutumu verilmiştir? D) Beden-ruh ilişkisi problemi
E) İnsan - güzellik ilişkisinin doğası problemi
A) Ahlâk B) Din C) Siyaset

D) Toplum E) Adalet

6. Tıpkı modern dönemde, bir filozofun düşüncelerini


oluşutururken zorunlu olarak eldeki bilimsel bilgileri
dikkate alması gibi, Orta Çağ'da da filozof imanın
verilerini temele almış, bu verileri anlamlandırmak,
açıklıkla ifade etmek için aklın ya da Yunan felsefe-
sinin araçlarından yararlanmıştır. Bu yüzden antik
felsefenin merkezinde doğanın ve insanın, modern
felsefesinin mekrezinde ise bilginin ve insanın bu-
AYDIN YAYINLARI

9.
lunduğu yerde, Orta Çağ felsefesinin merkezinde Neden
- - - - vardır. ararsınız ki onu dışarı-
da, neden sorarsınız var mı diye?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden Tanrı, hemen aklınızda! Düşünsenize onu
hangisi getirilmelidir? yani en yetkin olanı… Zor değil mi? Çünkü etra-
fımızda yok en yetkin olan ve tasarlayamayız böyle
A) Arkhe B) Ahlak C) Ödev bir şey; ama hemen zihnimize dönüyoruz ve görüyo-
ruz ki en yetkin olan orada, Tanrı yanı başımızda. En
D) Erdem E) Tanrı başından, doğuştan beri oradaydı ve sadece düşünme-
mizi istedi, onu kavramak için düşünmemizi…
7. Tek tanrılı dinlerin ortaya çıkışı, başka her şey bir
yana, Orta Çağ felsefesinde felsefenin merkezine
teolojik konu ya da problemlerin geçtiği anlamına
gelir. Nitekim Orta Çağ felsefesinin farklı gelenekle-
ri arasında temel konular olarak Tanrı'nın varoluşu
ve doğasıyla, yaratılışın anlamıyla, insan varlıkları- Bu parçadan hareketle, aşağıdakilerden hangisi-
nın doğası ve amacıyla ilgili tartışmaların merkezin-
ne ulaşılabilir?
de olması anlamında tam bir konu ortaklığı vardır.
A) Kozmolojik Tanrı kanıtlaması yapılmıştır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Orta Çağ fel-
B) Tanrı’nın yokluğu duyu deneyimleri ile kanıtla-
sefesinin temel tartışma konularından değildir?
nabilir.
A) Tanrı'nın varlığı
C) Tanrı kavramı, tümevarımsal bir düşünmenin
B) Ana madde sorunu sonucudur.
C) Evrenin yaratılışı D) Sadece mantıksal bir çıkarım ile Tanrı’nın var-
D) Vahyin imkânı lığı kanıtlanmaya çalışılmıştır.
E) Tanrı-evren ilişkisi E) Aristoteles etkisinde bir Tanrı kanıtlamasıdır.

124
TEST 2 Orta Çağ Hristiyan Felsefesi 57

1. Hristiyan felsefesinin ilk bölümü, Patristik Felsefe- 3. Orta Çağ felsefesi doğası itibarıyla yazılı kelam ve-
dir. Patristik, Kilise Babaları anlamına gelen Latin- ya metinle kurulan özel bir ilişkiye sahiptir. Musevi-
ce "patres" sözcüğünden gelir. Burada "babalar", lik, Hristiyanlık ve İslamiyet, Tanrı tarafından vahyo-
Kilise'nin veya Hristiyanların otantik öğretilerini for- lunmuş kitap formundaki vahye dayalı dinlerdir. İlahi
müle edip, kağıda döken din adamlarını veya alim- olana itaat, vahyolunmuş kelama ilişkin olarak dik-
leri ifade eder. Rahiplerden meydana gelen söz katli bir incelemeyi gerektiriyordu. Bu yüzden yazılı
konusu hoca ya da alimler, Hristiyan düşüncesinin metinin otoritesine yapılan güçlü bir vurgu, bütün bir
kurucu babaları olarak geçer. Orta Çağ düşüncesinde belirleyici oldu. Filozoflar, fi-
kirlerini ya da argümanlarını metnin otoritesiyle tam
Buna göre;
bir tutarlılık içinde oluşturmaya özen gösterdiler.
I. Hristiyan felsefesinin sonradan üzerine inşa
Buna göre;
edileceği zemini oluşturma,
I. kutsal metinlerle tutarlılık,
II. Hristiyan felsefesinin dogmalarını formüle etme,
II. dogmatik kabulle fikir üretme,
III. Hristiyan felsefesini geniş coğrafyalara yayma
III. vahyedilenin sınırları içinde kalma
işlevlerinden, hangileri Patristik felsefeye aittir?
durumlarından Orta Çağ düşüncesi için geçerli
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II olanlar hangileridir?

D) II ve III E) Yalnız III A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III


D) Yalnız II E) Yalnız III

4. Hristiyan düşünür Augustinus, Ömer Hayyam'ın ru-


AYDIN YAYINLARI

2. Orta Çağ düşüncesinin bilginin muhafaza edilme- baisini okur. Okuduğu rubai şudur:
si ve aktarılmasına özel bir önem vermiş olduğu Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
söylenebilir. Bunu, sözgelimi Müslümanların daha
Kuklacı felek usta, kuklalar da biz
İslamiyetin 2. yüzyılında İlk Çağ'a ait tüm bilgileri,
bütün bilimsel ve felsefi eserleri Arapçaya aktarma- Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer
yı başarmış olmaları olgusunda görebiliriz. Klasik Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
mirası alıp, onu mükemmel bir biçimde korumaktan
başka, bir çok alanda katkılar yapan Müslümanlar,
söz konusu hazinenin Batı'ya geçişine de aracılık
etmişlerdir. Bilginin organizasyonunu da liberal sa-
natların genel çerçevesi içinde gerçekleştiren Hris-
tiyan dünyası da, bilimsel ve ilahi bilginin aktarılma-
sının en önemli aracı olarak üniversiteyi inşa etme
başarısı göstermiştir.
Buna göre Orta Çağ düşüncesi için; Augustinus, rubaisini okuduktan sonra Ömer
I. Antik Yunan eserlerinin korunup saklanması, Hayyam’a

II. bilgiyi koruyup aktarma konusuna önem veril- I.“Tanrı, insana irade vermiştir.” der ve itiraz eder.
mesi, II.“İnsan kaderini bilmediği için özgürdür.” der ve
III. Orta Çağ'da yalnızca İslam felsefesinde bilgi itiraz eder.
üretilmesi III.“İnsanın kukla olması onu kötülükten muaf tu-
tar.” der ve katılır.
yapılan saptamalardan hangileri doğru değil-
dir? Verilen maddelerden hangisi yanlıştır?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II A) II ve III B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız III D) Yalnız I E) Yalnız III

125
Orta Çağ Hristiyan Felsefesi

5. Bir kafede karşılaşan iki adam konuşmaya başlar. 7. Augustinus, dünyanın düzeni, birliği, yasalılığı,
rasyonalite ve ahengiyle dünya içindeki varlıkların
K: İyi misiniz? çeşiltilik ve güzelliğin insanı âlemin yaratıcısı olan
L: Bilmiyorum ki iyilik ne demek? Tanrı'ya götürebileceğini kabul eder. Bununla bir-
likte Tanrı'nın kendisini en mükemmel bir biçimde
K: İşte azizim bak etrafına, insanlarda görecek-
doğada değil de, insan ruhunda gösterdiğini düşün-
sin iyiliği!
düğü için, O'na doğadan hareketle değil de, insan-
L: Nasıl yani, mesela şu adamda mı iyilik ya da dan ve onun iç dünyasından hareketle gitmenin çok
karşısındaki kadında mı? daha değerli olduğuna inanır. Zira insanın doğada
K: Hem evet hem hayır Tanrı'yı görebilmesi için, önce "ona uygun bir şekil-
dostum. İyilik, insanda de bakması", yani onda Tanrı'yı araması, Tanrı'yı
bir özdür hemen göre- bulabileceğine inanarak veya bulma ihtiyacı duya-
mezsin ancak ne kadar rak üzerinde düşünmesi gerekir.
fazla insan tanırsan o Bu parçada Augustinus'un aşağıdakilerden
kadar iyi anlarsın.
hangisini yapmayı amaçladığı anlatılmaktadır?

Diyalogda tümeller tartışması açısından K tara- A) Doğadaki düzeni Tanrı'ya bağlamayı


fından savunulan Antik Çağ filozofu ve Orta Çağ B) Tanrı'nın varlığına insandan yola çıkarak ulaş-
görüşü hangi seçenekte birlikte verilmiştir? mayı
A) Aristoteles – Kavram realizmi C) İnsan ruhunun ölümsüzlüğünü göstermeyi
B) Platon – Nominalizm D) Tanrı'nın varlığını doğadan hareketle kanıtla-
AYDIN YAYINLARI

C) Aristoteles – Kavramcılık mayı

D) Platon – Kavram realizmi E) Evrendeki düzen ve amaçlılığı Tanrı'ya bağla-


mayı
E) Aristoteles – Nominalizm

6. Hristiyanlığın doğuşuyla birlikte, Orta Çağ felsefesi-


nin en önemli problemi, inanç-akıl ilişkisini doğru ta-
nımlamaktı. Problem nazik bir problemdi, zira kısa bir
başlangıç ve felsefeye mutlak bir karşı çıkış dönemi-
nin ardından, onun dini hakikatleri ifade etmek için ra-
hatlıkla kullanabileceğini gören Orta Çağ düşünürleri 8. Patristik felsefenin önemli düşünürlerinden Aziz Au-
açısından akıl ve felsefeden vazgeçmek kolay gibi gustinus felsefeyi bağımsız bir disiplin olarak gör-
görünmüyordu. Üstelik akla ve felsefeye karşı çıkmak meyip büyük ölçüde Hristiyanlığın akla uygun içeri-
için yine felsefi tartışmaya girmek gerekiyordu. ğini kavrayabilmek için bir araç olarak değerlendir-

Bu parçadan Orta Çağ felsefesi ile ilgili aşağıda- mişti. O, işte bundan dolayıdır ki, "inanabilmek için,
kilerden hangisine ulaşılamaz? anla; anlayabilmek için iman et!" demekteydi.
Buna göre;
A) Temel problem inanç-akıl ilişkisinin kurulmasıdır.
I. Felsefe inancı temellendirmenin aracıdır.
B) Felsefeye karşı çıkışın kendisi felsefe yapmayı
gerektirmiştir. II. Anlama araçtır, esas olan inançtır.
C) İnancın akılla temellendirilebilmesi felsefenin III. Felsefe inandıklarını sorgulamaktır.
araçlaşmasına neden olmuştur. yargılarından, Aziz Augustinus için doğru olan-
D) Dinsel hakikatlerin akılsal zemine yerleştirilme- lar hangileridir?
si amaçlanmıştır.
A) I ve II B) Yalnız I C) Yalnız II
E) Felsefenin inanca üstünlüğünü kurma çabası
gösterilmiştir. D) Yalnız III E) II ve III

126
TEST 3 Orta Çağ Hristiyan Felsefesi 58

1. Hristiyan teolojisi iki unsurdan oluşur Orta Çağ'ın 3. Kötülüğün pozitif bir şey olarak değil de ancak
başlangıncında: Dogmatik teoloji ve apolojetik. ve ancak mevcut olması gereken bir iyi ya da iyi-
Dogmatik teoloji, öncelikle ya da temelde Katolik nin yokluğu olarak açıklanabileceğini ileri süren
inancını zaten benimsemiş olanlara hitap ettiği için Augustinus'a göre, kötülüğü bu dünyaya sokan, in-
inancı var sayar. Oysa apolojetik, Hristiyan inancını sandır.
benimsememiş veya ona karşı çıkmakta olanlara Buna göre;
hitap ettiği için, en azından teoride inanca sevk et-
I. Evrendeki kötülükten Tanrı'yı sorumlu tutmak
meyi amaçlar. Başka bir deyişle, dogmatik teoloji
anlamsızdır.
ancak apolojetiğin bittiği yerde başlar. Öte yandan,
dogmatik teoloji felsefi ve ilahi otoritenin ortaya koy- II. Kötülüğün ve düzenin bozulmasının sorumlusu

duğu verileri kendisine öncül olarak alan dedüktif insandır.

bir disiplinken, apolojetik temel ya da pozitif bir ta- III. Tanrı iyiliğin yanında kötülüğü de vermiştir.
rihsel disiplindir. yargılarından Augustinus için kabul edilebilir
Bu parçadan yola çıkarak aşağıdakilerden han- olanlar hangileridir?
gisine ulaşılamaz?
A) I, II ve III B) I ve II C) II ve III
A) Dogmatik teolojinin amacı inancı güçlendir-
D) I ve III E) Yalnız III
mektir.
B) Apolojistlerin amacı Hristiyan inancını savun-
maktadır.
C) Dogmatik teoloji Hristiyanlığa inananların sayı-
sını artırmayı amaçlar.
AYDIN YAYINLARI

D) Apolojetik kurucu ve savunucu bir nitelik taşır.


E) Dogmatik teoloji için Hristiyan inancı bir ön ka-
buldür.

4. Aziz Anselmus, imanın öğrettiği şeyin nedenini sor-


2. Patristik felsefenin isimlerinden biri de Klement'tir. mazdan önce, inanmak zorunluluğu olduğunu vur-
Klement, "Benim felsefe dediğim şey, ne Stoacılık gular. Buna göre, o kendisine iman edilen şeylerin
ve Platonculuk, ne Epiküros'un ne de Aristoteles'in onların doğruluğunu ya da inanırlığını aklın sınama-
doktirinleridir. Belki, bütün bu sistemlerin adalet ve sı yoluyla tespit etme anlamında, kanıtlamaya çalı-
dine uygun olarak söylediklerinden bir seçmedir" şıyor değildir. O, var olan inançlarını bir veri kabul
demiştir. edip temele alarak, onları akıl aracılığıyla açımla-
Bu durumda Klement'in, Yunan felsefesine bakış maya çalışmakta, vahyedilen hakikatin anlamını,
açısı için, aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? içerimlerini, doğruluğunu ve makuliyetini gözler
önüne serme amacı gütmekteydi.
A) Hristiyanlık için bir hazırlık, bir temel olarak gör-
mektedir. Buna göre;

B) Doktirinlerini benimsediği tarihsel bir birikim ol- I. "İnanmak için, anlamaya çalışıyorum."
duğuna inanmaktır. II. "Anlamak için, inanıyorum."
C) Hristiyan düşüncesinden üstün gördüğü dü- III. "İnanıyorum o halde varım."
şünsel bir yapı olduğunu düşünmektedir. yargılarından Anselmus için doğru olanlar han-
D) Yunan düşüncesini Hristiyanlığa aktarmanın gileridir?
yolunu aramaktadır.
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
E) Yunan filozoflarının felsefi sistemlerini beğen-
memektedir. D) II ve III E) Yalnız III

127
Orta Çağ Hristiyan Felsefesi

5. Orta Çağ'da ortaya çıkan ve yaygın bir biçimde sa- 7. Felsefe


vunucu toplayan görüşlerde biri de - - - -'dir. Görüş sınavında heyecanla
yalnızca tek tek nesnelerin gerçek olduğunu, genel 3. soruya kadar gelen İrem,
sorunun tamamını okumaz ve sade-
kavramların, tanımların ve genel olarak da dillerin,
ce “Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.”
var olan şeylere gerçekten ve doğrudan doğruya sözünü okuyarak Wittgenstein ve kavramların
işaret etmekten çok, bizim şeylere verdiğimiz isim yalnızca dilde birer anlamı olabileceğine dair
veya terimlerle ilgili olduklarını ileri sürmüştür. yarım sayfa yazı yazar ve sınav biter. İrem 100
alacağından o kadar emindir ki sonuçlar açıklandı-
Parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden ğında 70 aldığını öğrenir ve hemen öğretmeninin
hangisi getirilmelidir? yanına koşar. Sınav kağıdına baktığında ise 3.
sorunun devamını okuması gerektiğini anlar,
A) Kavram realizmi öğretmeni Wittgenstein’ın sözünden yola
çıkarak bir Orta Çağ filozofunu ve
B) Konseptüalizm onun görüşünü sormuştur.
C) Rasyonalizm (Akılcılık)
D) Nominalizm (Adcılık)
Parçada bahsedilen Orta Çağ filozofu ve görüşü
E) İdealizm (Düşüncecilik)
hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) Aquinalı Thomas – Kavramcılık


B) Anselmus – Kavram realizmi
C) Ockhamlı William – Nominalizm
D) Aquinalı Thomas – Nominalizm
AYDIN YAYINLARI

E) Anselmus – Kavramcılık
6. Skolastik felsefede din ile felsefe, vahiy ile akıl ara-
sında çok daha yakın bir ilişki söz konusu olmuştur.
Buna göre ilk başta dine rakip, hatta vahyin düşma-
nı bir şey olarak, sonradan da vahye dayalı haki-
kati anlamanın yolu, söz konusu teolojik hakikatin
kapsamını genişletmenin bir aracı olarak görülmüş
olan felsefe, Skolastik dönemle birlikte, aklın ken-
dine ait konuları olan bir disiplin olarak değerlen- 8. Skolastisizmin, özünde Hristiyan teolojisinin yön-
dirilmeye başlanmıştır. O, bundan dolayı, Patristik temsel ve felsefi açıdan, rasyonel ve tutarlı bir
felsefeden çok daha belirgin olarak Hristiyanlığı an- bütün olarak ortaya konmasını ve serimlenmesini
lamaya çalışan bir felsefe olarak gelişmiştir. (açımlanması, sergilenmesini) amaçlayan bir hare-
Bu parçadan yola çıkarak, Skolastik felsefe için ket olduğu söylenebilir.

aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Buna göre;

A) Din ile felsefe arasındaki mesafenin azaltılma- I. temellendirmek,


sında, felsefeyi dine indirgeme yoluna gidilmiştir. II. açıklamak,
B) Felsefeye başlangıçta gösterilen olumsuz tu- III. akılsallık,
tum, zaman içinde değişmiştir. IV. eleştirellik,
C) Teolojik gerçekliğin kapsamının genişletilme- V. tutarlılık
sinde felsefeden yararlanılmıştır.
özelliklerinden, Skolastisizmin doğrudan sahip
D) Amacı Hristiyanlığı eleştirilere karşı savunmak olmadığı özelliği gösteren seçenek aşağıdaki-
ve açıklamaktır.
lerden hangisidir?
E) Bir Hristiyan düşünce sistemi kurmak amaçlan-
mıştır. A) I B) II C) III D) IV E) V

128
TEST 4 Orta Çağ Hristiyan Felsefesi 59

1. Evrim bir gerçekliktir, diyorsunuz ve belki de hak- 3. Orta Çağ felsefesinde genel olarak hakim olan tu-
lısınız, bilmiyorum. Ancak benim inancım insanın tum kavram realizmidir. Değişen bireylerin gerçek
birden ve çamurdan yaratıldığını söylüyor. Bel- olmadığı, gerçekten var olanın yalnızca tümeller
ki de bilimsel deneylere ve de açıklamalara çok olduğu görüşüyle kavram realizmi, bütün dinlerin
ters ama ben inanıyorum ve bu inancımın hiçbir
içinde yaşadığımız bu dünyanın gelip geçici oldu-
şekilde değişmeyeceğini düşünüyorum, kusura
ğu, asıl gerçekliğin aşkın bir öte dünya veya ahiret
bakmayın ben böyleyim.
olduğu inancını güçlendirir. Yine aynı görüş, Orta
Çağ felsefesinin konu alanını tanımlar ve dikkatle-
ri aşkın bir gerçek alanına yöneltirken, söz gelimi
Kilise'nin dini ve kurumsal otoritesini pekiştirmeye
yarar.
Buna göre;
Orta Çağ’da akıl-inanç ilişkisi düşünüldüğünde
I. kavramların değişmez ve temel yapısı,
parçadaki görüşü savunan biri için aşağıdaki-
II. aslolanın tümeller olduğu fikri,
lerden hangisi doğrudur?
III. düşünülür olanın duyumsanabilir olana ontolo-
A) “Anlamak için inanıyorum.” görüşündedir. jik üstünlüğü
B) Eleştirel bakışı savunur. kavrayışlarından Orta Çağ'a hâkim olanlar han-
C) “İnanmak için biliyorum.” görüşündedir. gileridir?
D) Uzlaştırmacı bakışı savunur.
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
E) “Akıl almaz olduğu için inanıyorum.” görüşün-
AYDIN YAYINLARI

D) Yalnız III E) I, II ve III


dedir.

2. Orta Çağ felsefesi, hemen hemen her felsefe gibi,


birtakım kabulleri olan bir felsefedir. Bu kabullerin 4. Orta Çağ'da felsefe her ne kadar teoloji veya teo-
en önemlisi ise saf form olarak Tanrı'yı bütünüyle lojik ilgiler tarafından belirlenmiş olsa da, buradan
gerçekleşmiş varlık diye tanımlayan Aristoteles fel- Orta Çağ felsefesinin içerik yönünden tamamen
sefesinden aktarılmıştır. Tanrı, en yüksek veya en teolojik olduğu sonucunun çıkarılması gerekmez.
yüksekte olan, en üstte bulunan ontolojik olarak en Orta Çağ felsefesinde varlık, bilgi, etik ve siyaset ile
gerçek, aksiyolojik olarak da en değerli varlık oldu- ilgili pek çok felsefi problem ayrıntılı olarak ele alın-
ğunun kabulüdür. mıştır. Başka bir deyişle, metafiziksel konulara özel
bir ilgi gösteren Orta Çağ filozofları felsefenin farklı
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
konuları ile ilgili denemeler kaleme almışlardır.
maz?
Bu parçadan yola çıkarak, Orta Çağ felsefesinin
A) Tanrı tüm varlıkların üstündedir.
ilgi alanları arasında aşağıdakilerden hangisinin
B) Ontolojik ve aksiyolojik olarak en değerli varlık olduğu söylenemez?
insandır.
A) Bilginin kaynağı sorunu
C) Tanrı, gerçekleşmiş, yani en yetkin varlık ola-
B) Varlığın değişik görünümleri
rak, varlık hiyerarşisinin tepesinde yer alır.
C) Ahlaki eylemin temeli
D) Evrendeki tek saf form Tanrı'dır.
D) Bilim dilinin yapısının analizi
E) Tanrı, kendini bütünüyle gerçekleştirmiş tek
varlıktır. E) Devletin doğası ve ortaya çıkışı

129
Orta Çağ Hristiyan Felsefesi

5. İlk Çağ felsefesinin merkezinde doğa ve insan, mo- 8. Ockhamlı William'a göre, imanın dogmalarının çe-
dern felsefenin merkezinde ise bilgi ve insan var- lişik oldukları gösterildiği veya onları çelişik olduk-
ken, Orta Çağ felsefesinin merkezinde Tanrı vardır. larının doğruluğu kanıtlandığı zaman, yapılması
Başka bir deyişle, Orta Çağ felsefesi Tanrı merkezli gereken şey, imandan uzaklaşmak değil, akıldışı
bir felsefedir. olduğunu düşünsek dahi, imana sıkı sıkıya sarıl-
maktır. Çünkü teoloji alanında temel ve en yüksek
Buna göre;
olan iman olup, burada akla yer yoktur.
I. teosantrik,
Buna göre
II. etnosantrik,
I. Dogmaların çelişik olması, onların iman açısın-
III. epistemolojik, dan değerini azaltmaz.
IV. ontolojik, II. Akla dayalı bir teoloji olanaklıdır.
V. estetik III. Aslolan imandır, imanı zedeleyecek akılsal fi-
kavramlarından, Orta Çağ felsefesini niteleyen kirler yok sayılabilir.
aşağıdakilerden hangisinde gösterilmiştir? yargılarından Ockhamlı için doğru olanlar han-
gileridir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
D) I ve III E) II ve III

9. Ben insanım, cen-


netten düştüm çünkü
6. Orta Çağ felsefesinin ilk ve en temel konusu günah işledim. En
AYDIN YAYINLARI

Tanrı'dır. Tanrı'nın varoluşunun kanıtlanması, büyük günahımdı bu,


Tanrı'nın sıfatlarının açıklanmasıdır. Orta Çağ'da Tanrı’ya karşı işledim
metafizik yine bu eksen üzerinde belirlenir; buna onu. Sonra da türlü
göre, varlık söz konusu olduğunda, temel problem acılarla yardım dilen-
dim ondan bu kapalı kaldığım yeryüzünde. Bir gün
Tanrı-dünya ilişkisi, Tanrı'nın yaratma tarzı ve kötü-
duydu beni, indi yeryüzüne. Sarıldım ayaklarına,
lük problemidir.
“Affet beni!” dedim. Bana dedi ki “Sen insansın, ba-
Bu parçadan yola çıkarak, Orta Çağ'a egemen na karşı suç işledin; şimdi bir insan olarak sen bir
olan felsefe, aşağıdakilerden hangisi ile adlan- Tanrı’ya bunun cezasını ödeyemezsin; ama merak
dırılır? etme insanlaşacağım ve senin suçunu üstlenece-
ğim böylece sen kurtulacaksın.”
A) Varlık felsefesi B) Din felsefesi
Parçadaki Tanrı görüşü için aşağıdakilerden
C) Bilgi felsefesi D) Dinsel felsefe hangisi doğrudur?
E) İnsan felsefesi A) İnsanı cezalandırması gerektiğinde Tanrı'nın
insanlaşmak zorunda kalacağını savunan dü-
şüncedir.

7. Orta Çağ felsefesinde bir varlık hiyerarşisi göze B) Tanrı’ya iman için akla gerek olmadığını savu-
nan bir görüştür.
çarpar. Bu varlık hiyerarşisi, varlıkları hiyerarşideki
yerlerine göre sınıflar ve onlara varlık ve ahlak ba- C) Tanrı'ya insani nitelikler yüklerken, insan olma-
kımından belli bir değer yükler. nın düşünmek, düşünmenin de Tanrı'yı anla-
mak demek olduğunu iddia eden görüştür.
Parçada sözü edilen hiyerarşinin en tepesinde
D) Aklın bir sınırı olduğunu ve inancın ondan üs-
aşağıdakilerden hangisi vardır?
tün olduğunu savunan bir görüştür.
A) Ruh B) İnsan C) Varlık E) Tanrı’ya inanıyorum ama bu dünyayı felsefe ile
D) Tanrı E) Doğa anlıyorum diyen bir görüştür.

130
TEST 5 Orta Çağ Hristiyan Felsefesi 60

1. Augustinus'a göre, insanın aşk duygusunun dört 3. Orta Çağ'ın başlarında Aristoteles'in ancak mantık
ayrı nesnesi vardır. Bunlardan ilki madde ve fiziki alanındaki eserleri Latinceye çevrilmişti. Sonradan
istekler, ikincisi başka insanlar, üçüncüsü kendisi İslam dünyasından yapılan çeviriler yoluyla Aristo-
ve dördüncüsü Tanrı'dır. Bu varlıklardan her biri, teles külliyatı tamamlandı. Skolastik düşünürler işte
insanın ihtiyaçlarının belli bir bölümünü karşılar ve bu külliyat yoluyla Aristoteles'ten çıkarabilecekleri
ona belli bir doyum ve mutluluk sağlar. Söz konu- bütün bilgiyi derlemeye ve bunu ilerletmeye ça-
su dört varlık da aşkın meşru nesneleri olup insan lıştılar. Burada ikinci önemli kaynağı Aristoteles'in
da aşık olmaya mecbur olduğuna göre, Tanrı tara- eserleri üzerine Müslüman filozoflar tarafından ya-
fından yaratılmış doğal düzeni bozan ve bu arada zılmış olan yorumlar meydana getirmiştir. Bu bağ-
ahlaki kötülükleri yaratan şey, insanın bu nesneleri lamda özellikle İbn Sinâ ve İbn Rüşd'ün Aristoteles
birbirlerinin yerine ikame etmeye kalkışmasıdır. yorumlarından çok fazla yararlanıldığı hemen he-
Bu parçaya dayanarak Augustinus'un aşağıdaki men herkes tarafından kabul edilir.

yargılardan hangisini benimseyeceği söylenebilir? Buna göre, Orta Çağ Hristiyan felsefesinin bes-
lendiği kaynaklar arasında aşağıdakilerden han-
A) İnsan aşkının en önemli nesnesi diğer insanlardır.
gisi yoktur?
B) Ahlaki iyilik sevginin madde ve fiziksel nesne-
lerde yoğunlaşmasıyla oluşur. A) Müslüman filozofların Aristoteles yorumları

C) Ahlaki tamamlanmışlık aşkın asıl nesnesinin B) Aristoteles mantığının ana esasları


bireyin kendisi olmasıyla gerçekleşir. C) İlk Çağ doğa felsefesinin iddiaları
D) İnsan aşk nesneleriyle olan ilişkisini birbiriyle D) Aristoteles eserlerinin çevirileri
karıştırmadığı sürece mutlu olabilir. E) İlk Çağ klasik dönem felsefesinin filozofları
AYDIN YAYINLARI

E) Asıl aşk nesnesi Tanrı'dır, diğerleri geçici ve


sahte mutluluk verir.

2. Skolastisizm "okullu", "okula ait olan" anlamına


gelen Latince "Skolâstikus" sözcüğünden gelir. Bu
4. Mitoloji ile ilgili bir
açıdan bakıldığında, skolastik felsefenin Orta Çağ
kitap okuyan Ko-
Batı düşüncesinde, 8. yüzyıldan itibaren üniversi-
ray; yazarın cesa-
telerde veya manastırlarda akademisyenler ya da
ret, aşk, dürüstlük,
okullular tarafından okutulan felsefeyi ve benimse-
korku, ölüm gibi
nen felsefi yöntemi tanımladığı söylenebilir.
kavramları insanla-
Buna göre; rın ürettiğini ve tan-
I. Patristik felsefeye oranla daha akademik bir rılara atfettiğini okur. İnançlı bir insan olarak tanrıla-
yapı sergiler. rın ya da tek bir tanrının bu kavramları var ettiğini
II. Bir felsefi dönemi anlatmakla birlikte aynı za- düşünen Koray bu konuda yazar ile aynı düşünmez.
manda bir yöntemdir de. Aşağıdaki hangi seçenekte Koray’ın reddettiği
III. Hristiyan inancının kuruluş ve savunma yönü- ve kabul ettiği görüş sırasıyla birlikte verilmiştir?
nü oluşturur.
A) Kavram realizmi – Nominalizm
yargılarından, hangileri Skolastik felsefe için
B) Nominalizm – Kavramcılık
söylendiğinde doğru olmaz?
C) Kavramcılık – Kavram realizmi
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) Nominalizm – Kavram realizmi
D) Yalnız III E) II ve III E) Kavram realizmi – Kavramcılık

131
Orta Çağ Hristiyan Felsefesi

5. "Erdemin mükemmel Tanrı aşkından başka hiçbir 7.


şey olmadığını savunuyorum... Ölçülülük kendisini Bir teoloji enstitüsü çe-
bütünüyle sevilene vakfeden aşktır, metanet, sevi- şitli doğa bilimlerinden
len nesne uğruna her şeye tahammül etmeye hazır insanları işe almak
olan sevgidir; adalet ise sadece sevilen nesneye için ilan açar. İstihdam edile-
hizmet eden aşk ve dolayısıyla, doğru yönetmek- cek olan kişilerde aranan özelliklerin sıralan-
tir... Bu aşkın nesnesi ise başka hiçbir şey değil, dığı ilanın sonunda şöyle bir açıklama vardır:
fakat sadece en büyük iyi, en yüksek erdem, mü- "Sizin ışığınız bizim inancımızı aydınlatıyor,
kemmel ahenk olan Tanrı'dır." aydınlatacak."
Aziz Augustinus'un bu cümleleri, baz alındığın-
da onun etik anlayışının temelinde aşağıdaki
Buna göre
kavramlardan hangisinin yer aldığı söylenemez?
I. Enstitü, Aquinalı Thomas’ın anlayışını rehber
A) Tanrı aşkı B) Erdem edinmiştir.

C) Tanrısal uyum D) Tahammül II. Enstitüde “İnanmak için biliyorum.” görüşü ha-
kimdir.
E) Aşırılık
III. Enstitü bilimin yol göstermesi ile Tanrı inancın-
dan vazgeçebilir.
Verilenlerden hangileri yanlıştır?

Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II


AYDIN YAYINLARI

D) II ve III E) I ve III

6. Skolastik felsefe, genel tavrı itibariyle, altın çağında


bile, aklı inanca ya da vahye tabi kılan bir felsefe 8. Evet arkadaşlar, bugün Einstein,
olmakla birlikte, Hristiyanlığın feslefe ya da akıl- Newton’ı birçok açıdan yanlışla-
mış olsa bile onun 17. yy.da ortaya
la bağdaşmaz olmadığını göstermeye her fırsatta
koymuş olduğu kütle çekim teorisi
özen göstermiş olan bir felsefedir. Bunun sonucu
bize en basit olarak göstermiştir
olarak, felsefe teolojiye entegre edilirken, en sonun- ki “Evren’in hareket etmesi için bir
da felsefenin bağımsız bir disiplin olmasının yolu da nedene, hareket ettiriciye ihtiyacı
açılmıştır. yoktur.” Bu da bütün bir Orta Çağ
ve özellikle Skolastik dönem anla-
Buna göre;
yışının yeniden gözden geçirilmesi
I. Skolastik Dönemde felsefe, inancı temellendir- demektir.
menin aracıdır.
II. Skolastik Dönem filozoflarına göre akıl-iman Öğretmenin işaret ettiği, Newton’ın teorisi ile
ilişkisinde çelişki yoktur. özellikle tekrar gözden geçirilmesi gereken
Tanrı kanıtlaması aşağıdakilerden hangisidir?
III. Skolastik Dönem'de felsefenin araçsallaştırıl-
ması, zaman içinde ayrı bir alana dönüşmesi- A) Kozmolojik kanıt
nin yolunu açmıştır. B) Ontolojik kanıt
yargılarından hangileri doğrudur? C) Hudûs kanıtı

A) I, II ve III B) I ve II C) I ve III D) Biyolojik kanıt

D) II ve III E) Yalnız III E) Zorunlu varlık kanıtı

132
TEST 6 Orta Çağ İslam Felsefesi 61

1. İslam felsefesi, Hristiyan felsefesi gibi pagan fel- 3. Kur'an'ın realitesi, Orta Çağ İslam dünyasında fel-
sefeye karşı olumsuz bir tavır takınmamıştır. Ak- sefeyle uğraşan hemen hemen herkesin temel ilgisi
sine Antik Yunan kültürüne, çok erken bir tarihten olmuştu. Vahye dayalı bu kutsal kitap, Kelamcılar
itibaren pozitif ve alımlayıcı bir tutum göstermiştir. da dahil olmak üzere, Müslüman düşünür ve filozof-
Hristiyan düşüncesinin sapkınlık olarak gördüğü ları sadece varlığın kaynağı ve doğası konusunda
bu düşünceden uzak durması, aksi tavır gösteren değil, hukuk, politika ve ahlak bağlamında tek ve en
İslam felsefesinin gelişmesinde oldukça etkili bir önemli bilgi kaynağı olarak kabul edildiği bir felsefe
rol oynamıştır. Bu durum İslam'da felsefenin yet- türüne götürdü. Kur'an, felsefe yapmak için gerekli
kinleşmesinden çok sonra Hristiyan felsefesinin, ufku göstermeye ek olarak, felsefe için kaçınılmaz
gecikmeli olarak, Yunan düşüncesiyle tanışmasını olan kavramsal, önermesel, ilkesel, ereksel ve yön-
zorunlu kılmıştır. temsel alt yapıyı da oluşturmuştur.
Parçadan yola çıkarak, aşağıdakilerden hangisi- Bu durum;
ne ulaşılamaz? I. İslam felsefesine, felsefe yapmak için gereken
temeli Kur'an sağlamıştır.
A) Hristiyan düşüncesi, başlangıçta, Antik Yunan
II. Kur'an, felsefenin alanında yer alan her konu
mirasına sırt çevirmiştir.
için bir çıkış noktasıdır.
B) Pagan kültürünün düşünsel değerleri İslam dü-
III. İslam dünyasının felsefesi, bir bilgi kaynağı ola-
şüncesinin gelişmesini sağlamıştır.
rak Kur'an'ı belirlemiştir.
C) Erken Dönem Hristiyanlarına göre pagan dü-
IV. Kur'an, insan hayatıyla ilgili tüm bilgiyi verdiği
şüncesi sapkınlık içerir.
için felsefeyi gereksiz kılmıştır.
D) İslam düşüncesinin yetkinleşmesi, Antik Yunan V. İslam felsefesinin ufku Kur'an'la çizilmiş ve be-
AYDIN YAYINLARI

felsefesinin kazanımlarının geliştirilmesiyle ol- lirlenmiştir.


muştur.
yargılarından hangisine ulaşmamıza neden olmaz?
E) Hristiyan düşüncesi Antik Yunan ve İslam dü-
şüncesinden bağımsız gelişip, olgunlaşmıştır. A) I B) II C) III D) IV E) V

4. İslam felsefesinin aykırı filozoflarından biri de


Râzî'dir. Aynı zamanda bir hekim olan Râzî, fel-
sefeyle tıbbın aynı kaynaktan geldiğine ve aynı
araştırma yöntemlerini kullandığını düşünmüştür.
Sokrates'i bütün filozofların hocası olarak görüp ge-
2. Râzî'ye göre yaratıcı, aklı insanda bulunduğu yer- rek bilimsel çalışmalarında, gerekse felsefi görüş-
de uyumuş olan ruhu uyandırmak ve bu yaratılmış lerinde ödün vermez rasyonalizmiyle öne çıkmıştı.
alemin onun gerçek yurdu, mutlak saadet ve sükûn Râzî, bu yüzden hakikat yolunda akıldan başka güç
yeri olmadığını ona göstermek için vermiştir. Mad- ya da ilkeye ihtiyaç olmadığını savundu. Tanrı'nın
denin bağlarından kurtulmak hususunda, her insan aynı doğruları bütün insanlara ilham ettiğini öne sü-
için yalnızca tek bir araç vardır ki, o da felsefedir. rerken, peygamberlik diye bir şeyin olamayacağını
söyledi.
Bu parçaya göre, aklın varlık nedeni aşağıdaki-
Parçaya göre Râzî'nin felsefesinin temelinde
lerden hangisidir?
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İnsanın bilinçli bir varlık olması
A) Akıl - bilim paralelliği
B) İnsanın inancını güçlendirmesi B) Aklın eşit dağıtılmış olduğu fikri
C) İnsanı özgür kılması C) Tanrısal doğrunun nesnelliği
D) İnsan bilgisinin tek kaynağı olması D) Nübüvvetin reddi
E) İnsan ile inanç köprüsünü kurması E) İmanın akıldan üstün kabul edilişi

133
Orta Çağ İslam Felsefesi

5. ● İlk İslam filozofu olarak nitelendirilir. 7. Tasavvuf anlayışına göre;


● Oluşum halindeki İslam düşüncesine özellikle • Suyun rengi kabın rengidir.
terminoloji ve metodoloji bakımından katkı yap- • Tanrı'yı görmek isteyenler eşyaya baksınlar.
tığı kabul edilir.
• İnsan yüzünü nereye dönerse, Tanrı'yı orada
● İslam felsefesinin Yunan felsefesinden yarar- görür.
lanmasını sağlamıştır.
bu sözlerden İslam Tasavvufuna ilişkin aşağı-
● Tanrı'nın varlığını akıl veya felsefi argümantas-
daki yargılardan hangisine varılabilir?
yon yoluyla kanıtlamış, evrenin meydana gel-
miş olduğunu göstermiştir. A) Tanrı, evrendeki nesnelerin toplamıdır.

● İslam dünyasının felsefe yapmak için gereksi- B) Tanrı'ya varmanın yolu sevgidir.
nim duyduğu kavramsal yapının oluşturulması C) Tanrı'nın özünü yalnızca insan sezebilir.
için ilk katkıları yapmıştır. D) Gelip geçici zevkler insanın Tanrı'ya varmasını
Hakkında bazı bilgi verilen ilk İslam düşünürü engeller.
aşağıdakilerden hangisidir? E) Her şey göreli olduğu için Tanrı'yı anlamak
mümkün değildir.
A) Farabi B) Kindî C) Gazali

D) İbn Sina E) İbn Rüşd


AYDIN YAYINLARI

8. Bir din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Hz.


Muhammed’e peygamber derken bir felsefe öğret-
6. Farabi Tanrı'yı, kendisinden yetkin bir varlığın dü- meni ise ona bilge ya da filozof diyebilir. Buna itiraz
şünülemeyeceği, yokluğunu düşünmenin mantıksal edecekseniz, öncelikle - - - -’nın - - - - kitabına itiraz
bakımdan imkânsız olduğu, nedeni olmayan varlık etmelisiniz. Filozofun İmam Gazali’yi tenkit etmek
olarak tanımladıktan sonra, Tanrı'nın var olduğu için yazdığı bu kitabında iddiası şudur: Vahiy alan
sonucunu çıkarır. Başka bir deyişle, Tanrı hakkında kimseler arasında bilgelik hiç eksik olmamıştır ve
yokluktan söz edilemez. her peygamber bilgedir.
Bu parçaya göre Farabi, Tanrı'nın varlığına aşa- Parçada boş bırakılan yerlere gelmesi gereken-
ğıdakilerden hangisinden yola çıkarak varmıştır? ler hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) Evrendeki düzenlilikten A) İbn Sina – Hay bin Yakzan
B) Tanrı'nın yetkinliğinden B) Farabi – Erdemli Şehir
C) Evrendeki amaçlılıktan C) Hacı Bektaşi Veli – Makalat
D) Evrenin varlığından D) İbn Rüşd – Tutarsızlığın Tutarsızlığı
E) Varlık-yokluk zıtlığından E) Haldun – Mukaddime

134
TEST 7 Orta Çağ İslam Felsefesi 62

1. İslam felsefesi ile ilgilenen Ö. M. Alper, "İslam Felse- 3. İslam felsefesi, Batı'nın Patristik felsefenin ardın-
fesine Giriş" adlı eserinde şöyle diyor: dan ağır bir "karanlık çağ"a girdiği sırada, kültür
"... Pek çok konuda dinle ilişkili olan ve kesişen fel- tarihinde özellikle bilginin sadece korunmasına de-
ğil, zenginleşmesine önemli katkılarda bulunmuş
sefi eserlerin dini bir toplumda karşılık bulabilmesi
bir düşünce geleneğini ifade eder. 7 ile 15. yüzyıl
için, orada mutlaka belirli bir bilimsel ve felsefi dü-
arasında İslam uygarlığında geliştirilen bu felsefe,
zeyin önceden yakalanmış olması gerekir. Bundan
sadece Antik felsefe ile 12. yüzyıl sonrası Skolastik
dolayıdır ki, önceki bilimsel ve felsefi eserlerin İslam
Hristiyan felsefesi veya modern felsefe arasında bir
dünyasına çeviriler yoluyla aktarılması, ancak İslam
köprü görevi gören bir felsefe olarak sınırlı kalmış
felsefesinin belirli bir olgunluğa erişmesiyle anlamlı değildir. O, buna ek olarak, felsefi düşünceye de
olmuştur. Bu yüzden tercüme faaliyetini İslam dünya- önemli katkılarda bulunmuştur.
sında zaten var olan felsefi ve entelektüel tartışmala-
Bu durum, İslam felsefesi için aşağıdaki yargıla-
rın bir uzantısı ve bu yönde gerçekleştirilen araştırma
rın hangisine ulaşmamızı sağlar?
süreçlerinin bir parçası olarak algılamak gerekir."
A) Evrensel kültür içinde önemli bir yere sahiptir.
Buna göre;
B) Antik felsefeden sonraki tek felsefedir.
I. Yunan kaynaklı felsefi eserlerinin çevirisinin İs-
lam düşüncesine doğrudan bir katkısı yoktur. C) Hristiyan felsefesine oranla daha rasyoneldir.

II. İslam dünyasının bilimsel ve felsefi altyapısı ol- D) Bilginin korunması ve saklanması tek işlevidir.

madan Yunancadan çevirilen eserlerin önemli E) Orta Çağın karanlığından payına düşeni almıştır.
bir etkisi olamazdı.
III. Yunan eserlerinin çevirileri, zaten var olan fel-
AYDIN YAYINLARI

sefi tartışmaların bir sonucu olur.


yargılarından, hangileri doğrudur? 4. İslam felsefesinin ilk kısmı Kelami felsefedir. Kela-
mi felsefeyi oluşturan, ondaki tartışmaları yaratan
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
pratik, yani ahlaki ve politik olan ve Tanrı'nın özü ve
D) II ve III E) Yalnız III sıfatlarıyla ilgili teorik gerilimden önce gelen birinci
gerilim arasında, felsefi açıdan yakın bir ilişki var-
dır. Çünkü Emevilerin işledikleri kanlı cinayetlerden
sonra sorulan soru şu olmuştur: Büyük günahlar iş-
leyen bu insanlara nasıl davranmak gerekir? Bunlar
kendilerin hala itaat edilmesi gereken müminler mi-
dir? Yoksa onlar, her ne pahasına olursa olsun or-
tadan kaldırılmaları vacip olan büyük günahkarlar,
hatta dinsizler midir? Bu, elbette, daha önemli bir
sorunu gündeme getirir: İman nedir? İmanla eylem
2. Orta Çağ İslam düşüncesinin etkili düşünürlerinden
arasındaki ilişkiler nedir?
biri de Gazali'dir. Gazali'ye göre hakikatin bilgisine
ulaşmada ne akıl ne de duyular yeterlidir. Bunun Buna göre Kelami felsefe için yapılan;
için başka bir yetiye ihtiyaç vardır. O da içten gelen I. pratik sorunlardan teoriye giden bir düşünce ol-
bir kavrayışla kendini gösterir. duğu,
II. yaşamsal kaygılardan bağımsız olarak geliştiği,
Bu parçada Gazali'nin hakikatin bilgisini elde
III. dinle ilgili sorunların özüne yönelmiş sorular-
etmede gerekli gördüğü yeti, aşağıdakilerden
dan ibaret olduğu
hangisidir?
saptamalardan hangileri doğrudur?
A) Duyum B) Akıl C) Sezgi
A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III
D) Deney E) Olgu D) II ve III E) Yalnız III

135
Orta Çağ İslam Felsefesi

5. Başta İbn Sinâ, Farâbi ve İbn Rüşd olmak üzere, 7. • İslam'ın dogmatik ve akla aykırı taraflarının
neredeyse tüm Müslüman filozoflar kendi İslami Hristiyanlıktan daha az olmasının Müslüman
kültür çevrelerinde karşı karşıya kaldıkları felsefi düşünürlerin iman ile akıl arasında yaptıkları
problemlere bir çözüm getirmek için, ihtiyaç duy- sentezin daha başarılı olmasından kaynaklan-
dukları kavramsal araçları, muhtemel çözümlere dığı düşünülür.
yönelik ana ilkeleri ve temel argümanları, yoğun bir
• Orta Çağ'ın teosantirik görüşünden Röne-
çeviri faaliyetinin kendilerine tanışma imkânı sağla-
sans'ın natüralist bakış açısına geçişe yaptı-
dığı Yunan felsefesinden almışlardır.
ğı katkı açısından, Ockhamlı William'ın İslam
Buna göre, İslam ve Yunan felsefesi ilişkisi için,
dünyasında bir karşılığı yoktur.
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yunan felsefesinin temel tartışmaları, İslam dü-
• İslam'daki mistik ve tasavvufi felsefenin kar-
şüncesine kaynaklık etmiştir.
şılığına Hristiyan düşüncesinde rastlanmaz.
B) İslam felsefesi gereksindiği kavramsal yapıyı
Nasıl ki Ockhamlı William'ın İslam dünyasında
Yunan felsefesinde bulmuştur.
bir karşılığı yoksa, İbn Arabi ve Gazâli'nin de
C) İslam düşüncesi, Yunan düşüncesinin temel
Batı'da karşılığı yoktur.
iddialarını çürütme amacı taşmıştır.
D) Yunan felsefesinin argümansal yapısı İslam Verilen bilgiler, aşağıdakilerden hangisini gös-
felsefesinin argümanlarına kaynaklık etmiştir.
termeyi amaçlamaktadır?
E) İslam kültürünün felsefi sorunlarının çözüm
arayışı, kendisine Yunan felsefesinde bir cevap A) Hristiyan ve İslam düşüncesi arasındaki farkı

bulmuştur. B) İslam felsefesinin, Hristiyan felsefesinden üs-


AYDIN YAYINLARI

tün olduğunu
C) Orta Çağ düşüncesinin tümüyle dinsel bir felse-
fe olduğunu
6. Neo, Matrix ile tanışmadan hemen önce kendi ça- D) İslam felsefesinin mistik ve tasavvufi unsurlar-
pında yaşayan biridir. Sonrasında ise önce duyu- dan oluştuğunu
larının sonra ise aklının kendisini yanılttığını fark
E) Hristiyan felsefesinin temellendirmelerinin man-
eder ancak bundan oldukça korkar. Kahin ile görüş-
tıksızlık içerdiğini
tükten sonra ise bir oranda rahatlar ve çünkü Neo
doğuştan “O” olduğunu öğrenir ve asıl hakikat ile
yüzleşeceği günün gelmesi için “O” olduğuna daha
çok inanması gerektiğinin farkına varır.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi Neo’nun yaşadık-
8. Yunan bilimi ve felsefesinin İslam dünyasına akta-
larına benzer bir durumu ifade etmektedir?
rılmasında, bir zihniyet dönüşümünün etkisi olmuş-
A) Tanrı’nın kaynağı vahiydir ancak akıl vahyin tur. Abbasî sultanlarının Emevi hanedanına göre
ayrılmaz bir parçasıdır. çok daha akılcı davranmaları ve Helenistik düşün-
B) Sadece yaratılıştan gelen güçler yetmez, kaza- cenin aktarılmasını desteklemeleri rol oynamıştır.
nılmış güçler de gereklidir. Abbasi hanedanı bütün bir çeviri sürecini sadece
zihniyet olarak değil, kurumsal ve mali olarak da
C) Tanrı’yı keşfetmek ondan gelecek olan nurdan
desteklemiştir.
beklenmelidir.
Bu parçada, Yunan eserlerinin çevirilmesinde et-
D) İnsan, maddi olduğu kadar manevi varlığı ile de
sınırlıdır. kili olan etmenlerden hangisi vurgulanmaktadır?

E) Ne kadar inançlı olursanız olun felsefesiz yöne- A) Kültürel B) Siyasi C) Dinsel


tici olamazsınız.
D) Eğitimsel E) Ekonomik

136
TEST 8 Orta Çağ İslam Felsefesi 63

1. Orta Çağ İslam felsefesinin önemli isimlerinden 4. Orta Çağ Meşşai felsefesinin büyük isimlerinden
olan Gazalî bilimle ilgili olarak şöyle demektedir: biri olan Farabi'ye göre, ilk varlık, ezeli, ebedi, mad-
"Bir olayın şimdi böyle olması onun ileride de aynı desiz ve şekilsizdir.
olmasını zorunlu kılmaz." Farabi'nin bu düşüncesi aşağıdaki iddialardan
Bu sözleriyle, düşünürün aşağıdaki bilim ilkele- hangisini desteklemektedir?
rinden hangisini çürütmeyi amaçladığı söylene-
A) Gerçekten var olan madde ve onun değişimle-
bilir?
ridir.
A) Nesnellik B) Evrensellik B) Hep kendiyle aynı olanı değişmeyen varlık
atomlardan oluşur.
C) Olgusallık D) Değişebilirlik
C) Düşünmek, algılamak, duyumlamak ile makine
E) Nedensellik
olmak arasında bir aykırılık yoktur.
D) Düşünce, organik maddenin hareket yeteneği,
uzam gibi bir özelliğidir.
E) Varlık, soyut ve gerçekte var olan bir idedir.

2. Gazali'ye göre ruhun Tanrı'yla birliğine giden yolda


en önemli hazırlık ahlaktır. Ruhun Tanrı'yla birleş-
mesi ise dinin en yüce kısmıdır. Ona göre insan
Tanrı'yı bildiği için tüm diğer yaratıkların üstündedir.
AYDIN YAYINLARI

Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Tanrı'yla bir


olma yolunda atılan ilk adımdır?

A) Ruhunu Tanrı'ya teslim etmek


B) Diğer varlıkların üstünde olmak
C) Bilim ve sanatla uğraşmak
D) Etik olarak kendimizi geliştirmek
E) Tanrı'ya olabildiğince yakın olmak

5. Batılı bir felsefe tarihçisi Orta Çağ İslam felsefesini


şöyle yorumlamıştır: "Orta Çağ bin yıl süren bir ka-
ranlıksa, İslam felsefesi o karanlıkta parlayan kedi
gözleri gibidir."
Bu yorum aşağıdakilerden hangisini kanıtlar ni-
teliktedir?

A) İslam felsefesinin çağını yansıttığını


B) Orta Çağ'da felsefi bakışın İslam dünyasında
gözlendiğini
3. Aşağıdakilerden hangisi, hakikate ulaşmada
"kalp gözü" kavramını kaynak olarak gösteren C) İslam düşünürlerinin Batı düşüncesinden etki-
İslam filozofudur? lendiklerini
D) İslam felsefesinin çağının çok ötesine geçtiğini
A) Farabi B) Gazali C) İbn Sina
E) Batı düşüncesinin İslam felsefesini biçimlendir-
D) Razi E) İbn Rüşd diğini

137
Orta Çağ İslam Felsefesi

6. Farabi, devlet başkanı cahil birisi olursa, toplum 9. Hani insan gitmek ister bazen
"Medinet-ül Cahile", yani bağnaz ve dar görüşlü,
Geride bırakmak ister ne varsa
bilge bir kişi olursa "Medinet-ül Fazıla" yani yet-
kin olur derken aşağıdakilerden hangisine dik- Adım da atar bunun için
kat çekmek istemektedir? Ve fakat hep bir engel çıkar karşısına

A) Devlet yöneticilerinin üstün özellikler taşıması Ya da kendi engel yaratır kim bilir
gerektiğine İşte aynı böyle Tanrı yolunda da
B) Devletin tüm yurttaşlarına eşit uzaklıkta olması …
gerektiğine
C) Devletin temel görevinin bireyleri erdemli kıl-
mak olduğuna İbn Sina’nın Hay bin Yakzan’daki düşünceleri
D) Devletin niteliklerini yöneticilerin niteliklerinin göz önüne alındığında şiirin son mısrası aşağı-
belirlediğine dakilerden hangisi olamaz?
E) İnsanın ancak bir devleti içinde yetkinleşebile- A) Yarım yolculuklar yapar durur ta ki ölüme…
ceğine
B) Sıyrılamaz bedenindeki eksikliklerden.
C) Gün gelir bedeniyle birlikte bağımsızlaşır za-
7. Farabi'ye göre, Tanrı yaratmaz. Çünkü Tanrı mü- mandan.
kemmeldir; değişmez olan bir varlıktır. Tanrı'nın D) Yaratılmış olan yanına ekler kazandıklarını ve
yaratması ise, O'nun eylemde bulunması, yani de- yaklaşır ona.
ğişmesi anlamına gelir. Var olanlar Tanrı tarafından
AYDIN YAYINLARI

E) Bazen yüz döner ona bazen de dünyaya…


yaratılmamış, Tanrı'dan türemiş, akmışlardır.
Bu parçaya göre, Farabi için Tanrı'nın evren
karşısındaki durumu nedir?

A) Yaratıcısı B) Kaynağı

C) Yapıcısı D) Başlatıcısı

E) Hareket ettiricisi
10. Bir adam kölesine birini öldürmesini emreder. Kö-
le, efendisinin emrini yerine getirir; ancak cinayeti
8. Yapılacak olan bir sınıf başkanlığı seçiminde 5 tane
saklayamaz ve her şeyi polise itiraf eder. Bu itiraf
aday vardır. Adayların özellikleri şöyledir:
sonucu köle ve adam mahkeme önüne çıkarılır.
✔ 1. aday çok güzel konuşur; ancak hafızası bi- Mahkeme heyetini ise Farabi, Eş’ari ve Cebriye
raz zayıftır. kelamcısı Safhan oluşturur. Heyet, öncelikle kendi
✔ 2. aday çok zekidir; ancak obezdir. arasında irade özgürlüğü problemini tartışır ve bu
✔ 3. aday asla yalan söylemez; ancak bir şeyleri tartışma bağlamında ortada suçun olup olmadığına
zor öğrenir. dair bir oylamaya yaparlar.

✔ 4. aday insaflıdır ve yürüme engellidir. Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi doğru-


✔ 5. aday yüceliği arar ve irade sahibidir. dur?

Farabi’nin yöneticide aradığı şartlar düşünül- A) Sanıklar oy birliği ile suçlu bulunmuştur.
düğünde hangi adayın seçimde başarılı olması B) Sanıklar oy birliği ile suçsuz bulunmuştur.
gerekir? C) Sanıklar oy çokluğu ile suçlu bulunmuştur.
A) 1. Aday B) 2. Aday C) 3. Aday D) Sanıklar oy çokluğu ile suçsuz bulunmuştur.

D) 4. Aday E) 5. Aday E) Sanıkların yargılanmasına gerek duyulmamıştır.

138
TEST 9 Orta Çağ İslam Felsefesi 64

1. • Hristiyan dünyasında Avicenna adıyla tanınan 3. Râzî, İslam doğalcılığının en önemli ismi sayılır.
büyük İslam düşünürüdür. Onun büyük önemi, doğalcılığıyla İslam felsefesinin
• Kendi dönemine kadar gelen zengin birikimi üzerinde yükseldiği entelektüel zemini genişletme-
yeni baştan işleyerek büyük bir külliyat hâline sinden, aklı vahyin önüne geçirmesinden, böylelikle
getirmiştir. de daha rasyonalist bir felsefeye çıkacak yolu sonu-
na kadar açmasından meydana gelir. Râzî kurduğu
• Aristoteles felsefesinin İslam dünyasındaki en
ezeli ilke teorisi üzerinden din ve peygamberliği ge-
büyük yorumcularındandır.
reksiz gören bir anlayışın savunuculuğunu da yap-
• Tıp alanındaki çalışmaları, tüm dünyanın dik-
mıştır.
katini çekmiştir.
Buna göre;
Bazı özellikleri verilen İslam düşünürü ve bilim
I. olguculuk,
insanı, aşağıdakilerden hangisidir?
II. akılcılık,
A) Farabi B) İbn Rüşd
III. deizm,
C) Gazali D) İbn Sina
IV. sezgicilik
E) Kindî
Râzî, verilen akımlardan hangilerine dahil edile-
bilir?

2. Platon'un metafiziğinde olduğu gibi, Farabi'nin ideal A) I ve II B) I ve III C) II ve III


devlet şemasında da metafizik, psikoloji ve siyaset D) II ve IV E) I ve IV
teorisi iç içe geçmiş hâlde bulunur. Çünkü evren-
AYDIN YAYINLARI

de, insanda ve örgütlü toplumda, hep aynı düzen


hüküm sürmektedir. Söz konusu düzen öncelikle
zorunluluk âleminde vardır. Aynı düzen, insan ev-
rendeki hiyerarşiyi ruhunda eksiksizce taklit etme-
ye bilinçli olarak karar verip aklının kendisini yö-
netmesine müsade ettiği taktirde insanda var olur.
Farabi'ye göre, filozof inzivaya çekilmek yerine, hal-
kını aklın işleyişine dair bilinçlendirmeli ve bunu ya-
parken evrendeki düzeni olanaklı kılan şeyin ezeli-
ebedi ve yetkin olan İlk Varlık, İlk Neden olduğunu
unutmamalıdır.
Bu parçadan yola çıkarak Farabi'nin felsefesi
için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) İnsandan yola çıkarak topluma, toplumdan in- 4. Meşşai felsefenin ilk isimlerinden biri olan Kindî, du-
sana ulaşır. yulan ile düşünme veya akıl arasında epistemolojik
bir boşluk bulunduğunu, insanın sadece tümellerin
B) İnsan ve devlet iç içeliği söz konusudur. İnsa-
entelektüel bilgisine sahip olabileceğini ve nihayet,
nın devleti, devletin insanı belirleyeceğine ina-
tikellerin entelektüel bir bilgisinin olamayacağını,
nır.
hakiki bilginin sadece tümellerin bilgisi olduğunu
C) Filozofun aklının, toplumun yönlendirilmesinde öne sürmektedir.
belirleyici olacağını düşünür.
Buna göre, Kindî'nin bilgiye bakışının aşağıda-
D) İnsan ve siyasete ilişkin görüşleri, Platon'un
kilerden hangisi olduğu söylenebilir?
görüşleriyle benzerlik gösterir.
E) Toplumun ve insanın yönlendirilmesinde "İlk A) Akılcı B) Sezgici C) Duyumcu
Neden" kavramına gerek olmadığını düşünür. D) Deneyci E) Olgucu

139
Orta Çağ İslam Felsefesi

5. İslam filozofları arasında Sokrates'ten en çok et- 7. Bir uçak kazası sonucu adada mahsur kalan kişiler
kilenen filozof Kindî'dir. Sokratik anlayışa uygun meslekleri ne ise onu sürdürmeye devam ederler.
olarak, insanın bir beden ve bir ruhtan meydana Bir süre sonra aralarında kurallar oluşmaya başlar
geldiğini, bunlardan gerçekten var olanın ruh ol- ve o kuralları denetleyecek biri gerekir. Bu biri de
duğunu öne sürer. O, insanın başına gelen bütün kendiliğinden bu işe soyunur ve böylece basit de
mutsuzlukların bedene ya da cisme bağlanmaktan, olsa toplumsal hayat doğası gereği devlet denilen
sözde iyi olduğunu düşündüklerini maddi şeylere aşamaya ulaşır. Ancak devlet bir süre sonra orta-
bağlanmaktan kaynaklandığını öne sürer. Çünkü dan kalkar, bu süreyi belirleyen şey yöneticinin ada
bu maddi iyilere bağlanmak insanın içsel dengesi- halkına olan tavrı ile ilgili olur. Eğer kuralları menfa-
ati için kullanırsa yönetici halk devleti ortadan kal-
ne, gerçek özerkliğine zarar verirken, onu yoldan
dırır; fakat devletin varlık alanı yok olmaz ve başka
çıkarıp, acı ve üzüntüye sevk eder.
bir yönetici ile başka bir şekil alır.
Buna göre;
Buna göre
I. İnsan bedenin değil, ruhun hazzına yönelmelidir.
I.Devlet yapay bir kurumdur.
II. Mutsuzlukların temelinde, insanın nesneyi ge-
II.Halka zulüm devletin ömrünü kısaltır.
reksiz yere arzulaması yatmaktadır.
III.Yıkılan her devletin yerine yenisi kurulur.
III. İnsan ruh ve bedenin arzularını dengeleyerek
Verilen yargılardan hangileri yanlıştır?
yaşamalıdır.
A) II ve III B) I ve II C) Yalnız I
yargılarından hangileri doğrudur?
D) I ve III E) Yalnız III
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız III


AYDIN YAYINLARI

8. Meşşai kelimesi arkadaş-


lar, yürüyenler demek. Yunan
dünyasında Aristoteles’i takip
edenlere nasıl “Peripatetikler”
denmişse bunun Arapçası olan
Meşşai kelimesi de İslam dün-
yasında sadece Aristoteles’in
Öğretmen değil Platon’un da rasyonaliz-
minin ve idealizminin etkisinde
kalan filozoflara yakıştırılmıştır.
6. İbn Sinâ, bütün bir varlık alanının yaratıcı ilkesi olan
Tanrı'nın saf akıl olduğunu; zihinler, bedenler ve
O hâlde öğretmenim rasyona-
tüm diğer cisimlerin, kendisiyle zorunlu bir ilişki için-
lizm ve idealizm karşıtlığı ile
de olduğu bu ilkeden sudur ettiğini öne sürer. Tam
bilinen - - - - ve - - - - 'ya “du-
olarak idrak edildiği taktirde, rasyonel bir yapı ser-
ranlar” diyebilir miyiz?
gilediği kolaylıkla görülebilecek olan bu zorunluluk, Ilgar
bütün var olanların birbirlerinden ve son çözümle-
(Gülerek) Ilgarcığım biz aramız-
mede de Tanrı'dan türetilmesine ve mantıksal bir
da öyle diyelim ama sakın
düzen içerisinde çıkarsanmasına olanak sağlar.
sınav kağıdına bunu yazma
Bu parçadan yola çıkarak, İbn Sinâ'nın evreni- olur mu?
nin var oluşunu ve Tanrı'yı kavrayabilmek için, Öğretmen
aşağıdakilerden hangisini temel aldığı söylene-
bilir? A) İbn Rüşd – Gazali B) Farabi – Ravendi

A) Duyum B) Sezgi C) Deneyim C) İbn Sina – Razi D) Gazali – Kındi

D) İman E) Akıl E) Ravendi – Razi

140
TEST 10 Orta Çağ İslam Felsefesi 65

1. Orta Çağ İslam felsefesinde hemen her filozofu il- 3. İbn Sinâ felsefe ve özellikle metafizik alanında
gilendirmiş olan konulardan biri de akıl ile din ara- çok güçlü izler bırakmıştır. Felsefesinde Orta Çağ
sındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Bu konu ile ilgili düşüncesinin en geniş kapsamlı ve en derinlikli
olarak dört tavır söz konusudur: sistemlerinden birini ortaya koyan İbn Sina'nın ilk
I. Dogmatik bakış; aklın insanı imana götürmeye- büyük başarısı Aristoteles felsefesiyle Platonik fel-
ceğini, sefenin kusursuz bir sentezini oluşturmuş olması-
dır. Onun felsefesinin önemli bir kısmı, Antik Yunan
II. Eleştirel bakış; dinin rasyonel olduğu ve bu ne-
düşüncesinden gelen malzemeden oluşur. Bu mal-
denle akılla anlaşılabileceğini,
zemeyi, İslam dünyasına özgü konu ve problemleri
III. Uzlaştırıcı bakış; aklın imanı, imanın da aklı ta-
temele alacak şekilde, kendi kavrayışıyle şekillendi-
mamladığını,
ren İbn Sina, sentetik yaklaşımıyla seçkinleşirken,
IV. Faydacı bakış, aklın imanı hurafeye düşmek- kuşatıcı bir sistem inşasıyla öne çıkar. Buna göre,
ten korumada yararlı olacağını savunur. o, bütün beşeri sınırlılıklara rağmen, doğru bilgiye
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi eleştirel ba- erişebilir olduğunu düşünüp, kendisine açık bütün
kışı içinde düşünülebilecek bir filozof değildir? kaynaklardan yararlanma yoluna gitmiştir.
Bu parçadan yola çıkarak İbn Sina'nın düşünsel
A) İbn Sina B) İbn Bacce
özellikleri için aşağıdakilerden hangisi söylene-
C) Gazali D) Razi
mez?
E) Farabi
A) Yunan düşüncesi ile İslam'ın felsefi sorunlarını
sentezlemiştir.
B) Bilgi edinebileceği hiçbir kaynağı dışlamamıştır.
AYDIN YAYINLARI

C) Elde ettiği verileri ve kullandığı kaynakları sis-


2. Farabi metafiziğinin konusu İlk Neden veya Tanrı
tem kurmada kullanmıştır.
ve Tanrı'nın sıfatları, sonra da Tanrı'nın varoluşuna
D) Yalnızca İslam dünyasını ilgilendiren sorunları
dair kanıtlar, Tanrı'nın dünya ile ilişkisi ve nihayet
dikkate almıştır.
dünyadaki varlıkların ontolojik mahiyetleri olmuştu.
O, metafiziğinde İslam felsefesinin dünya görüşü- E) Felsefenin tüm problemlerinde sentetik yakla-
nün, sadece İslam felsefesi ve teolojisinde değil, şımı benimseyen bir sistemcidir.
Kur'an'da da ifade edilen, Tanrı'dan başlayarak en
aşağıya, maddeye kadar uzanan hiyerarşik varlık
anlayışının dört başı mamur bir resmini vermişti.
Onun söz konusu gerçeklik şemasının en tepesin-
4. İslam felsefesinin Batılı Müslüman filozoflarından
de, aynı anda hem Aristotelesin İlk Nedeni'ne hem
İbn Rüşd, akıl ile imanın, felsefe ile dinin bağdaş-
de Plotinos'un Bir Olan'ına karşılık gelen, bütün
tırılamayacağını ileri süren Gazali'den sonra, bu
varlıkların kendisinden çıktığı varlık olarak Tanrı
problemin İslam dünyasının en acil problemi haline
kullanılmaktaydı.
geldiğini düşünür ve din ile felsefenin birbiriyle ça-
Buna göre; tışmak bir yana bir ve aynı hakikatin alternatif ifade-
I. Tanrı karşısında insanın konumu nedir? leri olduğunu ileri sürer.

II. Varlıklar nasıl sıralanmalıdır? Buna göre, İbn Rüşd'ün felsefe ve din söz konu-
III. Tanrı'nın varlığını nasıl bilebiliriz? su olduğunda tavrının aşağıdakilerden hangisi
olduğu söylenebilir?
sorularından, Farabi'nin metafiziğinde yer alan-
lar hangileridir? A) Eleştirel B) Sorgulayıcı

A) I ve II B) I, II ve III C) Yalnız II C) Dogmatik D) Uzlaştırıcı

D) II ve III E) Yalnız I E) Faydacı

141
Orta Çağ İslam Felsefesi

5. İbn Sinâ'nın bakış açısından imkânsız olan hiçbir 7. İnsan unutur bazen evrene neden geldiğini. Dalar
şekilde var olmayandır. Mümkün olmak ise bir şe- arzuya, ihtirasa ve ötekilerle çekişmeye girerek bir
yin özünün, onu var olmaktan alıkoyacak hiçbir iç- girdabın içinde savrulur durur. Çünkü o da küçük
sel çelişki ve onun varoluşunu zorunlu kılacak hiçbir ama yoğun bir evrendir. Ancak aklı rehber edinse
şey içermemesi anlamına gelir. Dolayısıyla müm- insan, Tanrı’dan gelen nakli bilginin farkına varsa
kün olan ya var olabilendir ya da var olmayandır. görecektir ki olağanüstü bir düzene sahip evrenin
İbn Sinâ, Tanrı dışındaki bütün varlıklarda, onların yaratılış amacı bir girdabın içinde yok olmak ola-
özleriyle varoluşları, içerikleriyle varlıkları arasında maz; çünkü insan aslında var olanları var edenin
bir ayrım bulunduğunu öne sürer. Bu varlıklarda, peşinden gider doğumdan ölüme.
özün dışsal ya da zihinsel olması varoluş düşünce- Bu parçadan hareketle, aşağıdakilerden hangi-
sini içermez.
sine ulaşılamaz?
Filozofun bu düşüncesi aşağıdakilerden hangi-
A) Tanrı, aklı insana bir yol gösterici olarak ver-
siyle tamamlanır?
miştir.
A) Varoluş özün tamamlayıcı bir özelliği değildir. B) İnsanın akıl sahibi olmasının sebebi Tanrı’yı
B) Mümkün tek varlık Tanrı'dır. fark edebilmesidir.
C) Mümkün olmak; olmak kadar olmamayı da içerir. C) İnsan aklını kullanırsa asıl bilginin nakli bilgi ol-
D) Varoluş özden önce gelir. duğunu anlar.

E) Tanrı imkânsız olan varlıktır. D) Akıl, nakli bilginin söylediği her şeyi sorgulaya-
rak değerlendirir.
E) Akıl, Tanrı’nın insana verdiği amacı anlamada
AYDIN YAYINLARI

bir araçtır.

6. “Modern fizik bize şunu söylemektedir: Evren’de


örneğin kütle çekim kuvveti her defasında sabit bir
değer aldığı için Evren sınırlı ve de sonludur. Za- 8. Mü’min suresi 67. ayet şöyledir: O, sizi (önce)
ten böyle olduğu için biz evreni araştırma konusu topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra
yapabiliyoruz.” diyen Hawking öldüğünde onu öteki "alaka"dan yaratan, sonra sizi (ana rahminden)
dünyada karşılayan birçok fizikçi olur. Artık yürüye- çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaş-
bilen Hawking, bütün tebrikleri aldıktan sonra sarıklı manız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır.
birinin kendisine baktığını fark eder ve onun yanına İçinizden önceden ölenler de vardır. Allah bunları,
gider. Bu bir İslam filozofudur ve Hawking’e, evre- belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirme-
nin sonlu olduğu düşüncesinden dolayı teşekkür niz için yapar.
etmek istediğini, söyler.
Bu sureden yola çıkarak yapılan Tanrı kanıtla-
Parçada bahsedilen İslam filozofu ve görüşü ması ve bu kanıtlamanın sahibi aşağıdakilerden
hangi seçenekte doğru verilmiştir? hangisinde doğru verilmiştir?
A) İbn Sina – Sudûr A) Kindî – Zorunlu varlık
B) Farabi – Zorunlu varlık B) İbn Sina – Hudûs
C) Eş’ari – Biyolojik olgunlaşma C) Eş’ari – Biyolojik olgunluk
D) Kındî – Hudûs D) Kindî – Biyolojik olgunluk
E) Ravendi – Dehriyye E) Eş’ari - Hudûs

142
TEST 1 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 66

1. Rönesans'ın insancı eğilimleri her şeyden önce 3. Rönesans, yaşamın dinsellikten başka bir yüzü
sanatta, özellikle edebiyatta anlatımını buldu. Bir ya da yüzleri olabileceğini ortaya koydu. İnsan sa-
başka deyişle, insancılık felsefi derinliğine sanat- natın, felsefenin konusu olabilirdi ya da olmalıydı.
sal üretimler içinde kavuştu. Felsefenin dinbilime İnsanın salt inanan bir varlık olma algısının dışına
bağımlı olduğu uzun yüzyıllardan sonra etkin bir taşınmasının mihenk taşı Rönesans'tı.
felsefi araştırmanın birdenbire ortaya çıkması bek- Bu parçaya göre Rönesans aşağıdakilerden
lenemezdi. Daha önce de belirlediğimiz gibi, bu
hangisidir?
dönemin yaratıcı aydınları eski çağ yapıtları araş-
tırmasından giderek yeniden insan değerlerine ve A) Sanatın yükselişi
dünya değerlerine yöneldiler. Artık bireyselliğin B) İnsanın felsefeyle ilgilenişi
öne çıktığı dönemler başlıyordu. Çoktandır değeri C) Dinin hayata egemen oluşu
unutulmuş ya da görmezden gelinmiş bir dünyada
D) İnancın çok yönlülüğü
insan başlıca değer olmaya doğru gidiyordu.
E) İnsan algısının laikleşmesi
Buna göre;
I. yalnızca felsefede değil, sanat dalları ve edebi-
yatta da dönüşümün başladığı,
II. insan ve evren kavrayışında yenileşmenin gö-
rüldüğü,
III. insanı değerlendirmede yine insan kavramının
kendisinden yola çıkıldığı
AYDIN YAYINLARI

durumlarından hangileri Rönesans için geçerli-


dir? 4. 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar uzanan oldukça ge-
niş bir dönemdir Rönesans dönemi. Bu dönem 17.
A) I, II ve III B) I ve II C) I ve III yüzyılın düşüncede akılcı ve mekanikçi, sanatta da
D) II ve III E) Yalnız III akılcı ve gerçekçi atılımlarına bağlanırken bir köprü
özelliği gösterir. Yeni Çağ, doğururken, kendisiyle
karşılaştıracak ya da kendisine aykırı düşecek ko-
şulları değil, arayışlarının güçlü ürünü olan koşulları
yaratmış olacaktır. Bu yüzden Rönesans bir bakı-
ma bir hazırlık dönemidir; onu tam tamına bir ha-
zırlık, bir geçiş dönemi olarak belirleyemeyişimizin
nedeni, bir çok bakımdan yeniyi getirmiş olmasıdır.
Bu parçadan yola çıkarak aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?

A) Rönesans yaklaşık dört yüzyıllık bir geçiş dö-


2. "Rönesans devinimi tam anlamında insanın insana nemidir.
dönüşü olarak belirdi. İnsanın yeni yeni toprakları
B) Rönesans Yeni Çağ'ın koşullarını hazırlayan
keşfederken kendini de bir insan olarak keşfetme-
bir temel atma zamanıdır.
ye başladı." diyen birisi, Rönesans'ta öne çıkan
C) Rönesans Yeni Çağ'ı hazırlamasının yanında
düşünsel akımlardan hangisine vurgu yapmak-
pek çok yeniyi de getirmiştir.
tadır?
D) Rönesans, akılcı, gerçekçi ve mekanikçi dü-
A) Rasyonalizm B) Empirizm şüncenin temellerini atmıştır.
C) Hümanizm D) Sensualizm E) Rönesans eskiyi geride bırakırken yeninin ha-
E) İdealizm zırlığını yapmıştır.

143
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. Rönesans'ın ortaya koyduğu insancı düşünce özel- 7. • 13. yy.da Ay’a bakan bir bilgin oradaki şimdi
likle Fransız, İngiliz ve İspanyol edebiyatlarında bizim krater dediğimiz lekeleri merak ettiğin-
en yetkin anlatımlarını kazanmıştır. Fransa'da Ra- de Aristoteles’in tümdengelime dayanarak
belais ve Montaigne, İngiltere'de Sheaskespeare, yazdığı Metazik kitabına başvurur ve onla-
İspanya'da Cervantes insancı edebiyatın en ünlü rın sabit bulutlar kümesi olduğunu öğrenir.
adlarıdır. Rönesans'ta edebiyat bir sanat etkinliği
• 16. yy.da Ay’a yine merakla bakan bir bilgin
olduğu kadar bir felsefe etkinliğidir. Rönesans dö-
ise hiçbir kitaba başvurmaz ve elinden geldi-
neminin edebiyat adamları gerçek anlamda seçkin
ğince fazla deney yaparak tümevarımsal bir
kişilerdir, her biri derin kültür adamıdır, bunlar yal-
şekilde Aristoteles’in bulut dediği kraterlerin
nızca sanatçı değil aynı zamanda düşünürlerdir.
ne olduğunu anlamaya çalışır.
Dizgisel felsefeleri ya da gerçek anlamda felsefeleri
bir yüzyıl içinde oluşturacak koşullar bu edebiyatta Bu iki örneğe göre Rönesans için öne sürülen
içkindir. I. Akıl yürütme yöntemi değişmiştir.
Buna göre; II. Otoritelere bağlılık artmıştır.
I. Rönesans'ta felsefe değil, sanat vardır. III. Çağdaş bilimsel yöntem gelişmektedir.
II. Rönesans'ın itici gücü felsefe değil, sanat ol- yargılardan hangileri yanlıştır?
muştur.
A) Yalnız III B) Yalnız II C) I ve III
III. Sanatta, özellikle Rönesans edebiyatında fel-
sefi bir derinlik vardır. D) I ve II E) II ve III

yargılarından hangileri doğrudur?


AYDIN YAYINLARI

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) Yalnız III E) II ve III 8.


Türk ve İslam dünya-
sında Orta Çağ’da
yaşanan Farabi, İbn
Sina gibi lozoarı
kapsayan felse ve
bilimsel altın çağ, sonrasında yerini dogmatik ba-
kışa ve tamamen Kur’an ilimleri olan nakli bilgile-
re bırakır. Ancak 19. yy.da Osmanlı Devleti, top-
rak kaybetmenin de verdiği etkiyle
mühendishaneler ve tıbbiyeler açarak Türk ve
6. Teolojinin gerçek iman, papalığın da düşünceler ve İslam dünyasının kapısını tekrar felse ve bilim-
vicdanlar üzerinde kurduğu baskıyı şiddetle eleşti- sel bir anlayışa aralar.
ren Erasmus, bu eleştirilerini .......................... adlı
eserinde dile getirir. O, eserinde gerçek Hristiyanlık Osmanlı'da 19. yy.da gerçekleşen bu değişim,
ruhunu Antik Çağ'ın basitlik ve yalınlığında arayan genellikle Batı düşüncesinin değişimi için kulla-
bir düşünürdür.
nılan aşağıdaki hangi kavram ile nitelenebilir?
Parçadaki boş bırakılan yere aşağıdakilerden
A) Ütopya
hangisi getirilmelidir?
B) Reform
A) Denemeler B) Deliliğe Övgü C) Yeniden doğuş
C) Devlet D) Kanunların Ruhu D) Hümanizm
E) Prens E) Skolastik

144
TEST 2 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 67

1. Rönesans'ın kurucu filozofu sayılan Petrarca'ya 3. Rönesans felsefesi, tarihsel olarak 1400 ile 1600
göre aşk ile utanma duygusu arasında, insan ya- yılları arasındaki dönemde ortaya çıkan felsefi dü-
şamının kalitesi açısından, önemli bir fark vardır. şünce ve akımları içine alan tarihsel döneme ve-
Aşk insanı iter, ona hem bir atılım gücü hem de bir rilen addır. Avrupa uygarlığının Orta Çağ ile Yeni
aldırmazlık ve tasasızlık verir. Oysa utanma duy- Çağ felsefesi arasında bir tür köprü görevi üstlen-
gusu insanı tutar, onun dizginlerini çekip her şeye miş olan felsefi dönemidir. Pek çok felsefe tarih-
karşı dikkatli kılar. Aşkın getirdiği çılgınlık, her şe- çisine göre Rönesans, felsefi anlamda bir geçiş
yin ilk ve yaratıcı ilkesi olan Tanrı'nın unutulmasın- dönemidir. Bu geçiş dönemi içinde hem eskiyi hem
da ortaya çıkar. Mutluluk hedefi ise bu unutmayı de yeniyi barındırır.
kaldıramaz. Bu yüzden insan bir takım tutkulardan Buna göre Rönesans için yapılan;
bağımsız olabileceği bir yaşam kurmalıdır.
I. Hem Orta Çağ'dan izler taşır, hem de yeni ba-
Bu parçadan yola çıkarak, aşağıdaki yargılar- kış açıları içerir.
dan hangisinin Petrarca için doğru olacağı söy-
II. Bir yönüyle dinsel, bir yönüyle dünyevidir.
lenebilir?
III. Orta Çağ felsefesinin tümden reddiyle ortaya
A) Mutlu bir yaşam, utanma duygusunun yönetti- çıkmıştır.
ği, tutkulardan arınmış yaşamdır.
saptamalardan hangileri doğrudur?
B) Aşk, insanı canlı bir yaşam atılımıyla harekete
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
geçiren ve mutlu eden bir duygudur.
D) II ve III E) Yalnız III
C) Utanma duygusu ve aşk Tanrısal nitelikleri yü-
AYDIN YAYINLARI

zünden, doğuştan getirilmiştir.


D) Yaşamda ölçülülük esastır ve bu ölçü de tutku-
lar tarafından dengelenir.
E) Tanrı'yı unutarak yaşamak ancak utanma duy-
gusunu temele almış birinin eylemidir.

4. Bir lisede yapılan müna-


2. Rönesans, insan merkezli bir felsefe üretilen dö- zaradaki iki ekip Orta Çağ
nemdir. Gerçekten de, Rönesans'ta insan, yepyeni ve Rönesans düşüncesini
bir temel ve dünyanın merkezi olarak ortaya çıkar. karşılaştıracaklardır. Mü-
nazarayı yöneten kişi ilk
Orta Çağ'da insan, yasağa ve günaha eğilimli,
konuyu verir: Bu iki dönemi varlık ve bilgi açısından
Tanrı'nın cennetinden kovulmuş bir günahkar ola-
tartışınız.
rak algılanıyordu. Bu nedenle Orta Çağ'ın insanı
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi, münazara
Tanrısal rehberliğe muhtaçtı. Rönesans'ın insanı
ekiplerine puan kaybettirecek bir cevap olur?
ise iyi-kötü ayrımında kendini baz alan, kendisini
oluşturan bu yüzden de belli bir değeri olan bir var- A) Rönesans’ta insanı merkeze alan bilgi temelli
lıktır. bir anlayış vardır.
B) Rönesans’ta akıl ön plana çıkarılmıştır.
Bu parçadan yola çıkarak, Rönesans'ın insan
algısının, "insan" kavramına aşağıdakilerden C) Rönesans’ta insan bir özne olarak Tanrı’dan
bağımsız olarak düşünülmüştür.
hangisini eklediği söylenebilir?
D) Rönesans’ta insan Tanrı üzerine felsefe yap-
A) Akılsallık B) Günahkarlık mak istemiştir.
C) Ahlaksallık D) Özerklik E) Rönesans’ta insan kendi bakış açısıyla evreni
E) Sezgisellik tekrar yorumlamıştır.

145
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. Montaigne, Rönesans felsefesinin en ünlü ve ta- 7. Rönesans döneminde, Machiavelli ve Bodin gi-
nınmış simasıdır. Yunan Septisizmini temele alan bi düşünürler aracılığıyla devletin niteliğine ilişkin
bir sorgulama tekniği geliştirmiş ve bunu en bilinen olarak da bir anlayış değişiminin ortaya çıktığı söy-
eseri olan - - - -'deki anlatım ve temellendirmelerin- lenebilir. Bir basamak gerideki Orta Çağ'ın devleti
de kullanmıştır. olan teoraktik devlet zayıflarken, dinden bağımsız-
Parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden laşmayı temel alan modern devlet anlayışı belirle-
hangisi getirilmelidir? meye başlamıştır.
Bu durum Rönesans siyaset felsefesinin aşa-
A) Deliliğe Övgü
ğıdakilerden hangisine bir eğilim gösterdiğini
B) Prens
ifade eder?
C) Denemeler
A) Sosyal devlet B) Laik devlet
D) Kanunların Ruhu
C) Liberal devlet D) Hukuk devleti
E) Saf Aklın Eleştirisi
E) Sosyalist devlet

8. Luther, Roma’ya yaptığı bir ziyarette Papa’nın


Hristiyanları kandırarak zevk ve lüks içinde bir ha-
yat yaşadığını fark eder. Kilisenin, Orta Çağ’dan
AYDIN YAYINLARI

getirdiği otoritesini kullanarak din dışı uygulamalar-


la Bunun üzerine Hristiyanlığın asıl amacına dön-
mesi gerektiğini söyleyerek bir hareket başlatır. Ve
31 Ekim 1517’de ünlü 95 tezini ortaya koyar.
6. Rönesans hümanizminin önemli isimlerinden Fici-
nus, evreni ahenkli ve güzel bir sistem olarak betim-
lerken, insan ruhunu manevi dünya ile maddi dünya
arasındaki bağ olarak ortaya koymuştur. Tanrı'dan
başlayarak şekilsiz maddeye kadar uzanan büyük
bir varlık hiyerarşisi kurgulamış ve insan ruhunu -
maddi ve manevi yönü birlikte barındırması nede-
niyle - evrenin merkezi olarak değerlendirmiştir.
Buna göre insan için yapılan;
Aşağıda verilen Luther’in 5 tezinden hangisi
I. maddi yanının ağır basması nedeniyle doğaya Papa’nın uygulamalarına doğrudan bir eleştiri
yakın, içermez?
II. manevi boyutu nedeniyle Tanrısal içerik taşı- A) Tövbeyi Papalık değil bizzat Tanrı’nın kendisi
yan, kabul edebilir.
B) Tanrı’dan bağış dilenmek, Papa’nın verdiği ba-
III. evrenin maddi ve manevi boyutunu aynı oran- ğış belgesinden daha önemlidir.
da kendinde barındıran C) Hristiyanlar başları olan Mesih’i takip konusun-
da gayretkeş olmalılar.
saptamalarından hangileri Ficinus için doğru-
D) Hristiyanlar kendilerine bu dünyada verilen ya-
dur?
lancı bir teminatla teselli etmesinler.
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II E) Papalık Hristiyanların gerçek bir pişmanlıkla
D) II ve III E) Yalnız III tövbe etmelerinin önünü kapatmaktadır.

146
TEST 3 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 68

1. Rönesans düşüncesi insan aklının, inancın ve otori- 3. Rönesans insanı, kendini arayan ve yaşamı üzeri-
tenin ötesine geçerek kendine yeniden dönüşün ve ne düşünen insandır. Onun vatanı bütün dünyadır.
bağımsızlaşmanın önemli bir aşamasıdır. İnsan aklıyla her şeyi bilebilir ve çözebilir. Artık bin
Bu durumda Rönesans döneminde yapılan fel- yıllık Orta Çağ karanlığından çıkılmaktadır. Ancak
sefe için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? eskinin içinden çıkan yeni, asla süt gibi aydınlık bir
şafağa doğmaz. O hep önce karanlığı, alacakaran-
A) Dinsel inanç ve otorite zayıflamıştır.
lığa çevirir, sonra aşama aşama aydınlanır. Aydın-
B) Akıl ve deneyin önemi artmıştır. lığın karanlıkla mücadelesi ise, her zaman zor, acılı
C) Doğaya ve insana yeni bir bakış belirmiştir. ve uzun bir tarihsel döneme yayılır.
D) Bilimsel gelişmeye temel oluşturmuştur. Bu parçadan yola çıkarak Rönesans felsefesiyle il-
E) Dogmatik tavrı zenginleştirmiştir. gili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Entelektüel üretimde aklı temele alan bir dö-


nemdir.
B) İnsan ve insan hayatı sorunları güncellik ka-
zanmıştır.
C) Orta Çağ'ın karanlık düşüncesini, daha aydın-
lık düşünceye dönüştürme amaçlanır.
D) Orta Çağ'ın etkilerinden büyük bir mücadele
sonucu kurtulunur.
E) İnsanlık tarihinde yaşanacak her türlü karanlık
AYDIN YAYINLARI

2. Skolastik dönemde düşün- dönemi engellemiştir.


celerinden ötürü hapse
atılan bir adam defterine
gizlice bazı notlar almaya
devam eder. Bu adamın
suçu Aristoteles ve
4. Avrupalıların 15. yüzyılda Amerika'yı keşfetmeleri
Batlamyus’un hâkim astronomi anlayışını eleştir-
ve Çin ile Japonya'ya yaptıkları ilk seyahatler yeni
mektir. Düşüncelerinden geri adım atmayan adam
dillerin, kültürlerin ve dinlerin farkına varılması su-
engizisyon tarafından öldürülmeden önce defterini
retiyle ufukların genişlemesine yol açarken, aynı
oğluna devreder. Böylece defter adamın torununa
anda sömürgecilik, kölelik ve Hristiyan olmayanların
kadar gelir ve genç adam yıllarca bu notları okuduk-
hakları ve benzeri konuların siyaset felsefesine yeni
tan sonra Kopernik’in Gök Kürelerin Devinimi Üze-
soru ve sorunlar girmesine neden olduğu düşünülür.
rine adlı kitabını okuyunca şaşırır çünkü dedesinin
Bu parçada sözü edilen gelişmelerin, Rönesans
dağınık düşünceleri Kopernik’te sistemleştirilmiştir.
düşüncesi üzerindeki etkileri arasında aşağıda-
Aşağıdakilerden hangisi bu defterde yazıyor
kilerden hangisi olamaz?
olamaz?
A) Felsefenin temel sorunlarına ilişkin bakış açısı-
A) İki ayrı evren yoktur, evren tektir.
nın genişlemesi
B) Dünya ve diğer gök cisimleri Güneş’in etrafında
B) Farklı yaşam biçimlerinin fark edilmesinin fel-
dönmektedirler.
sefi bakışı değiştirmeye zorlaması
C) Evrenin merkezinde Dünya değil Güneş vardır.
C) Felsefi algının akılsal bir çabayı aşarak sosyo-
D) Dünya fiziksel yapısı bakımından diğer gök ci- lojik çalışma gerektirmesi
simlerinden tamamen farklıdır.
D) Felsefe düşünce evreninin genişlerken aynı za-
E) İnsan, evrenin merkezinde değil alelade bir ge- manda zenginleşmesi
zegendedir.
E) Felsefi literatüre, yeni kavramların eklenmesi

147
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. Rönesans felsefesi genel olarak, felsefe tarihçileri 7. Rönesans Dönemi'nin hemen öncesinde ger-
tarafından bir geçiş dönemi olarak nitelendirilir. Bu çekleşen;
felsefenin bir geçiş dönemi felsefesi olmasının en te- ● Teleskop benzeri aletlerin icadı,
mel nedeni, onun hem Orta Çağ felsefesiyle sürek-
● Yunan matematiği ve Platon'un matematiğine
lilik arz etmesi hem de felsefede bir "yeniden doğu-
önem verilmeye başlanması,
şu" temsil etmesidir. Orta Çağ felsefesiyle süreklilik
● Kâğıdın 15. yüzyılda Batı uygarlığına girişine
göstermesinin nedeni, Aristotelesçiliğin Rönesans
paralel olarak matbaanın bulunması gibi
felsefesine, antikiteden miras kalan diğer düşünce
akımlarıyla birlikte hakim olmasından kaynaklanır. gelişmeler, aşağıdakilerden hangisine zemin
hazırlamış olabilir?
Buna göre Rönesans için öne sürülen;
I. Bir yanıyla, bir devam felsefesidir. A) Felsefenin laikleşmesine

II. Eskinin yanında, yeni bir düşünceyi filizlendir- B) Eğitim sisteminin değişmesine
me mücadelesidir. C) Teknolojinin doğaya egemen olmasına
III. Antik Çağ düşüncesine yeniden dönüşü içerir. D) Tek geçerli bilimin matematik kabul edilmesine
IV. Aristotelesçi bakış açısı, Orta Çağ'ın etkisiyle E) Bilimsel düşüncenin gelişmesine
hâkimdir.
V. Din kaynaklı felsefe tamamen ortadan kalkmıştır. 8.
yargılardan doğru olmayan aşağıdakilerden s5
Birbirine kü
hangisidir? eşi
tane kard
k is-
barıştırma
türlü
teyen baba
A) I B) II C) III D) IV E) V
AYDIN YAYINLARI

rılı ola-
fakat başa
er r insan-
yollar den e ş bile olsala
6. Rönesans hümanistlerinden Ficinus, gündelik haya- eder ki k a rd dar
maz. Fark ncil ve gad
tın çok çeşitli deneyimleri içinde yolunu kaybeden ve a rş ı s o n derece be
lar, birbirle
rine k nı da ra-
v
u y ü z d e n hepsine ay
sürekli bir şaşkınlıkla tatminsizlik haline düşen zih- dirler. B racı haklı
kılar.”
olabilmekte V e “Araç, a
la r.
nin, dış dünyaya sırt çevirip kendi ruhsal varlığı üze-
namayaca
ğın ı a n r başka bir
u ğ u ile ib adete gide
rinde yoğunlaşması gerektiğini iddia eder. Kaldı ki, dar ço c ven-
diyerek, din ce önce gü
insan bunu yapabilme gücüne sahiptir. İnsan kendi- y h a n e ye… Böyle
m e birinde ha
de n -
çocuğu ile ş a m hepsini bir
ir a k nce
sini yabancı etkilerden arındıracak bir güce sahiptir: nır ve b irlerini görü
lerini kaza t eder. Birb
Ruh. Ruh, kendisine çok da uzak ve cisimsel olma- d a ve ler
bersiz yem
e ğ e an kard ş e
u rd a n m a ya başlay
yan dünyayı keşfederek yüksek bir bilgiye erişebilir. hom
şaşıran ve zını yumar
gözünü…
is e a ç a r a ğ
Buna göre; karşısında
I. Maddi-gündelik yaşam, insanı insanca olandan
uzaklaştırır.
Bu örnek olayla ilgili olarak, aşağıdaki sonuç-
II. Ruh, çok daha yetkin bir düzeye erişebilme ye-
lardan hangisine varılamaz?
tisine sahiptir.
A) Baba, bütün kardeşleri önce kendisine bağla-
III. Gündelik hayatın gerekliliklerine sırt çevirerek,
mıştır.
manevi yaşamını besleyen kişi yetkin bilgiye
erişebilir. B) Baba, çocukları üzerindeki mutlak gücünün
farkına varmıştır.
saptamalarından hangileri Ficinus'un görüşleriyle
C) Baba, gerektiğinde gerektiği gibi davranmıştır.
tutarlıdır?
D) Baba için amaca giden her yol mubahtır.
A) I ve II B) I, II ve III C) II ve III
E) Baba, çocuklarının da güç sahibi olduğunu on-
D) I ve III E) Yalnız III lara hissettirmiştir.

148
TEST 4 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 69

1. Dünya, Bruno'ya göre ayrı şeylerden ve faktörler- 3. - - - -, toplumun Platon'un Devlet'ini akla getiren, hü-
den meydana gelmekle birlikte, son çözümlemede manist düzenlenişiyle ortaya çıktığı "Güneş Ülkesi"
bir ve sonsuzdur. Dünya sonsuz sayıda monaddan adlı ütopyasında belli olduğu üzere, siyaset felse-
meydana gelir. Giardano Bruno monadları üç dü- fesinde Papa'nın manevi, İspanya monarşisinin de
zeyde ele alır. Buna göre matematiksel monadlar maddi ve dünyevi liderliği altında gerçekleştirmesini
birimlerdir, fiziksel monadlar bölünemez ve bir an- umut ettiği evrensel bir hiyerarşinin savunuculuğu-
lamda canlı olan atomlardır; monadlar metafiziksel nu yapmıştır.
düzeyde ise ölümsüz ruhlara karşılık gelir. Tüm Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
bunların üstünde ise Natura Naturans (Tanrı) vardır. hangisi getirilmelidir?

Buna göre; A) F. Bacon B) Campanella


I. Doğayı açıklamada matematiksel, fiziksel ve C) Thomas More D) Platon
metafizik unsurlar kullanmıştır. E) Farabi
II. Doğa felsefesinin temeline Tanrı'yı yerleştir-
miştir.
4. Kurgusal karakterlerin bir arada olduğu bir top-
III. Çoğulcu bir varlık anlayışına sahiptir.,
lantıda herkes sahneye çıkarak kendisini tanıt-
saptamalarından hangileri doğrudur?
maktadır. Onlardan biri de sahnede şöyle der:
A) Yalnız I B) I ve II C) I, II ve III "Benliğimi; yürümemi, konuşmamı, düşünmemi
D) II ve III E) Yalnız III sağlayan bedenden soyutlarsam ve hayatta kal-
sam bana sadece zihnim karşılık verir. Sonuçta
aynı şey olarak kaldığımı benliğimin yerinde ol-
AYDIN YAYINLARI

duğunu bilirim." Sözünü bitiren karakter yerine


geçerken üç seyirci arasında şöyle bir konuşma
geçer:

S: Descartes’ın Metod kitabından gelmiş buraya.

P: Bana, İbn Sina’nın Almahad’ından gelmiş gibi


2. Rönesans hümanizminin bir yönü de Antik kaynakla- geldi.
ra dönüştür. Rönesans hümanizmi klasik kaynaklara R: Boş yere tartışmayın, ikiniz de haklısınız.
döndüğünde, Skolastik düşüncenin gömmüş olduğu
bilumum cevherleri gün ışığına çıkarmayı başardı ve
böylelikle modern düşüncenin yolunu açtı.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Röne-
sans' ın Antik felsefeye dönüşü sağlamasının
sonuçlarından olamaz?

A) Orta Çağ'da gündemden düşmüş, felsefi so- Bu kurguyu dikkate alarak,


runları yeniden ortaya çıkarması I. Orta Çağ İslam düşüncesi Batı düşüncesini et-
B) Yunan felsefesinin temel tartışmalarını canlan- kilemiştir.
dırması II. İbn Sina ve Descartes zihin ve benlik arasında
C) Tanrı temellendirmelerinde Antik Çağ'ın çok bağlantı kurar.
tanrıcılığına dönülmesini sağlaması III. Rönesans sonrası Batı felsefesi için Arapça-
D) Antik Çağ insancılığının temel niteliklerini ha- dan yapılan çevirilerin değeri yoktur.
tırlatarak Rönesans hümanizmini desteklemesi yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
E) Skolastik düşüncenin göz ardı ettiği düşüncele- A) Yalnız III B) I ve II C) II ve III
re geri dönüşü olanaklı hale getirmesi
D) Yalnız II E) Yalnız I

149
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. Montaigne, Rönesans ruhuna bütünüyle uygun 7. 15. yüzyılın ortalarında yaşanan Protestan refor-
olarak "doğa" düşüncesi ya da kavrayışına özel masyonu da Rönesans'ın gelişiminde önemli bir rol
önem vermiştir. Doğa onun gözünde tüm insanlara oynamıştır. Protestanların kutsal kitabın, Latince
temelde değişmez olan belirli bir karakter verir. Bu değil de ulusal dillerde okunması gerektiği üzerin-
yüzden ahlak eğitiminin doğanın bu armağanının deki ısrarı sadece ulusal dillerin gelişimine değil,
özgünlüğünü ve kendiliğindenliğini uyandıracak ve okur-yazarlığın gelişimiyle de bilginin geniş kitlelere
koruyacak şekilde olması gerekir. yayılmasında azımsanmayacak derecede katkıda
bulunmuştur.
Buna göre;
Bu durumun felsefe üzerindeki etkisi aşağıdaki-
I. İnsan doğası ile doğa arasında kendiliğinden
lerden hangisi olabilir?
bir benzerlik vardır.
A) Kutsal kitabın bireylerce olunması dinle ilgili al-
II. Ahlaki eğitim, insanın doğayla benzeşmesi
gıyı bireyselleştirmiştir.
üzerine kurulmalıdır.
B) Rönesans'ta ortaya çıkan düşüncelerin geniş
III. İnsan karakterini şekillendiren doğadır.
kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.
yargılarından hangileri Montaigne tarafından
C) İnanç-düşünce ayrımının daha etkili bir şekilde
kabul edilir? yapılmasına neden olmuştur.

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) Latince bilmeyen kişilerin dini anlamaları müm-
kün hâle gelmiştir.
D) I ve II E) I, II ve III
E) Filozofların farklı felsefi metinlere ulaşabilmeleri
mümkün olmuştur.
AYDIN YAYINLARI

6. İlk Çağ düşünürü Epiküros'un atomcu öğretisini


Rönesans'ın doğa felsefesi kapsamında yeniden
8. Ne demektir ki sahip olmak?
öne süren Gassendi, onda kimi dini inançlarına
uygun olarak bir takım değişiklikler yapar. Bu bağ- Nasıl bir had bulur insan kendisinde
lamda hareketin ilk nedeninin Tanrı olduğunu ileri Ve “Herhangi bir şeye sahibim.” diyebilir?
sürer. Ona göre bir Tanrı'nın var oluşuna duyulan Ne yazık ki böyle çağımız…
evrensel inanç ile evrendeki düzeni gözlemekten Herkes her şeye sahip olmak istiyor
çıkarsanacak doğal sonuçtur. Böylece, "Atomlar Ama mümkün mü böyle bir şey?
nereden gelmektedir, atomları hareket ettiren ne- Halbuki herkes gücü yettiğince çalışsa, paylaşsa…
dir?" sorusunu yanıtlamış olur. Ve hiç kimse hiçbir şeye sahip olmasa.
Bu parçadan yola çıkarak Gassendi düşüncesi Evet, böyle bir şey neredeyse imkânsız çağımızda
için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Ancak böyle bir devleti hayal etmemiz de ya-
sak değil ya!
A) Epiküros'un görüşü ile Hristiyan düşüncesini
sentezlemiştir.
B) Atomları evrenin ana maddesi olarak açıklayan Parçada koyu yazılmış ilk yerde eleştirilen ikinci
bir materyalizmi savunmuştur. yerde ise bahsedilen kavram ikilisi hangi seçe-
C) Tanrı'nın atomların ana kaynağı olduğunı iddia nekte verilmiştir?
etmiştir. A) Diyalektik – Ütopya
D) Evrendeki düzenin, atomların bir araya gelişi- B) Özel mülkiyet – Korku ütopyası
nin kaynağının Tanrı olduğuna inanmıştır.
C) Toplumsal sözleşme – Ütopya
E) Atomları hareket ettirerek evreni düzenleyen D) Özel mülkiyet – Ütopya
gücün Tanrı olduğu fikrini temellendirmiştir.
E) Toplumsal sözleşme – Ters ütopya

150
TEST 5 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 70

1. Gelişen bilimin etkisiyle, 17. yüzyılda, öncelikle 3. Modern bilimin Rönesans dönemindeki doğuşunun
Batı'nın genel dünya görüşünde ve özellikle de bilgi modern felsefe üzerinde yoğun bir etkisi oldu. Bi-
anlayışında büyük bir değişiklik gerçekleşir. Bilim limsel yöntemin iki boyutunun, yani sırasıyla göz-
artık ilerlemenin tek ve en büyük motoru, modernli- lem-tümevarım yönüyle tümdengelim-matematik
ğin özüdür. Bununla birlikte, bilime modern zaman- yönlerinin 17. yüzyıl felsefesini baştan aşağı şekil-
larda, bizatihi kendisi için değil pratik değer, sağla- lendirdiği söylenebilir.
dığı yarar için değer verilmiştir. Buna göre, bilgi ar- Bu parçadan,
tık İlk Çağ'da olduğu gibi, salt anlamak veya merakı
I. bilim-felsefe ilişkisi,
tatmin etmek için değildir. Bilgi sağladığı yarar için
istenir. II. bilimsel yöntemin yapısı,
III. Rönesans biliminin felsefeye etkisi
Bu durum, felsefenin bilgiye bakışıyla ilgili, aşağı-
dakilerden hangisinin değiştiğinin göstergesidir? durumlarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Bilginin kaynağında aklın görülmesinin A) I ve II B) Yalnız I C) II ve III


B) Bilgiyi bilginin kendisi için istemenin D) I ve III E) Yalnız III
C) Bilginin sınırlı olduğu fikrinin
D) Bilgide belirlenmiş olan doğruluk ölçütlerinin
E) Bilgiyi getireceği yarar bağlamında ele almanın
AYDIN YAYINLARI

4. Kopernik’in haklılı-
ğını savunduğu için
1600 yılında yakıla-
rak idam edilen Bru-
no şöyle der, “Ne
2. Rönesans biliminin modern felsefeyi, yol açtığı
gördüğüm hakikati
mekanik dünya görüşü noktasında etkilediği düşü-
gizlemekten hoşlanırım ne de bunu açıkça ifade et-
nülür. Rönesans döneminin bilim hareketi sonraki
mekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasında-
modern felsefe üzerinde, özellikle yıktığı klasik teo-
ki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde
lojik dünya görüşünün yerine mekanik bir dünya gö-
katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaş-
rüşünü koyması bakımından çok etkili olmuş ve bu
tım ve cehaletin babaları olan resmî akademisyen-
anlayış 17. yüzyıl felsefesine de yansımıştır.
lerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde
Bu durumu özetleyen yargı aşağıdakilerden
hedef olarak yaşadım.” Aradan yıllar geçer Galilei,
hangisidir? Kopernik’i doğrular ve Francis Bacon ile de yepyeni
A) Rönesans mekanizmi 17. yüzyıl felsefesi için bir bilim anlayışı kurulur.
model olmuştur. Akademisyenleri Orta Çağ’da cehaletin babası
B) Bilimdeki gelişmeler daima felsefeye de yansır. haline gelmesine sebep olan “otoriteye uyma”yı
C) Klasik teolojinin yıkılması, yeni bir teolojiyi ge- Francis Bacon aşağıdaki hangi kavram ile ifade
rekli kılmıştır. etmiştir?
D) Mekanizm, idealist bir varlık anlayışına neden A) Tümevarım B) İdol
olmuştur.
C) Deney ve gözlem D) Tümdengelim
E) Modern felsefenin temeli klasik teolojide atıl-
mıştır. E) Diyalektik

151
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. 17. yüzyıl felsefesi, salt insan aklının ürünü olma 7.


manasında özerk bir felsefedir. Başka bir deyişle,
Floransa’daki Santa Ma-
bu felsefe teolojiden tamamen bağımsız bir fel-
ria Nuova Hastanesi’nde
sefedir. Gerçekten de Francis Bacon'ın, Thomas
o gün işe başlayan bir
Hobbes'un ve Rene Descartes'ın teolojiyle hemen
temizlik görevlisi ge-
hiçbir ilgisi olmamıştır. Onlar bütünüyle ve tam ola-
cenin geç saatlerinde
rak çağlarını özümsemiş, mevcut problemlere bir
işini yaparken mahzenden sesler
çözüm getirmeye çalışarak insanlığa yol gösterme-
duyar. Hastanede yalnız olduğunu düşünen
ye kalkışan birer filozof olarak ortaya çıkmışlardır.
görevli ölülerin de bulunduğu kata biraz da
Onlar, teolojiden bağımsızlaşan, teolojinin etkisin-
korkarak iner. Evet mahzenden ışık gelmekte-
den kurtulmuş felsefenin, yani modern felsefenin
dir. Eline bir yangın baltası alır ve yavaş yavaş
kurucusu oldular. kapıyı açar. Karşısında duran Leonardo da
Buna göre; Vinci’dir ve önünde de bir kadavra yatmaktadır.
I. felsefede laik bakışın yerleşmesi,
Görevli: N’apıyorsunuz efendim bu saatte, burada?
II. salt akla dayanan bir özerklik taşıması,
Leonardo: Çalışıyorum. Sizin sayın kilisenizden
III. var olan problem yerine, yepyeni problemlerle
rahat yok ki gündüz çalışabileyim. Sen yeni işe gir-
uğraşması din herhalde.
durumlarından hangileri, 17. yy felsefesi için ge- Görevli: Evet efendim, ben sizi meşgul etmeyeyim
çerli değildir? kolay gelsin.

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II Leonardo: Teşekkür ederim dostum; ancak şu an


AYDIN YAYINLARI

burada gördüklerini öyle herkese söylemezsen se-


D) II ve III E) Yalnız III vinirim.
Modern düşüncenin aşağıdaki hangi özelliği
parçada anlatılmak istenilen ile doğrudan bağ-
lantılı değildir?

A) Hukuk, devletin etkisinde ve laiktir.


6. Rönesans'tan itibaren, modern dönemin bütün po- B) Düşünürler kiliseye bağlı değildir.
litika teorileri dinin sunduğu ilkeleri toplumu açıkla- C) Doğa, deney ve akılla açıklanabilir.
yıcı ilkeler olmaktan çıkarmaya, toplumu dünyevi
D) Birey ön plandadır.
bir ilkeden hareketle kavramaya çalışmıştır. İnsanı
E) Bilimin konusu insan, doğa ve evrendir.
merkeze alan, insanın iradesine vurgu yapan mo-
dern politik öğretiler, toplumu da doğal bir yapı ola-
rak değil; kurulmuş, insan tarafından yaratılmış bir
8. Machiavelli'ye göre kişiyi en üst politik erke sahip
yapı olarak değerlendirirler.
kılacak yol ve yöntemler erdeme, yasaya ve akla
Aşağıdakilerden hangisi söz konusu değişimin ne kadar aykırı olursa olsun, amaca götürüyorsa
bir örneği olarak ele alınabilir? mübahtır.

A) Machiavelli'nin amaç aracı haklı çıkarır görüşü Machiavelli'nin bu görüşleri aşağıdakilerden


B) Platon'un, filozof kral kavramı hangisini temellendirir?

C) J. Bodin'in, güçlü ailelerin devleti oluşturması A) Kendini bil.


gerektiği fikri B) Amaç, aracı haklı kılar.
D) Hobbes'un, devletin insanların aralarında uz- C) Aydın yönetir, asker çalışır.
laşmasıyla oluştuğu iddiası
D) Güç, hakkın tek ölçüsüdür.
E) Augustinus'un, gökyüzü devleti kurgusu
E) İktidar bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar.

152
TEST 6 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 71

1. 17. yüzyılla birlikte başlayan, dini dünya görüşünü 3. 17. yüzyıldan itibaren başlayan "Modern Felsefe"
bir şekilde gerileten veya çok büyük ölçüde ortadan insanı, özgür ve yaratıcı bir özne olarak değerlen-
kaldıran modern düşünüşte, hemen hemen bütün dirir. İnsan doğduğu andan itibaren özellikle dene-
felsefelerin hareket noktaları, özellikle Descartes'ın yim ve eğitim tarafından şekillendirilen, mutlak bir
cogito'sunda çok açıklıkla ortaya çıktığı üzere, in- özgürlüğe ve devredilemez haklara sahip bağımsız
sandır, Batılı öznedir. Felsefi düşünüşün temeli, da- bir varlıktır. Dünya da, Tanrı tarafından yaratılıp yö-
yanağı olan bu özneyi modern dünyada çözülmek netilen statik bir varlık alanı olarak değil, bütünüyle
üzere bekleyen acil problemler vardır. Bunlardan insani olan, insan tarafından şekillendirilecek bir
birincisi, bilgiyi kendisinde veya zihninde temel- oluş süreci olarak değerlendirilir.
lendirmektir. İkincisi, varlığı, bilimin ve kendisinin Buna göre;
taleplerine göre yeni baştan anlayıp inşa etmektir.
I. değerli,
Üçüncü olarak modern ekonomik koşullara uygun
bir biçimde kendisinin doğal ya da manevi boyutuy- II. özgür,

la uyumlu yeni bir değer sistemi yaratmaktır. III. şekillendirici,

Parçaya göre modern felsefenin yeniden inşa IV. kul,


çabasına girdiği felsefe alanları aşağıdakilerden V. hak sahibi
hangisinde sırasıyla gösterilmiştir? kavramlarından Modern Felsefe'nin insan alıgı-
A) Ontoloji - Estetik - Epistemoloji sında yer almayan, aşağıdakilerden hangisidir?

B) Epistemoloji - Ontoloji - Etik A) I B) II C) III D) IV E) V


C) Etik - Estetik - Epistemoloji
AYDIN YAYINLARI

D) Ontoloji - Etik - Estetik


E) Metafizik - Etik - Ontoloji

4. Pek çok felsefe tarihçisi Modern Felsefe'yi 17. yüz-


yılla başlatma eğilimi gösterir. Rönesans'ın bu an-
lamda tamamen modern olmamasının nedeni onda
2. 17. yüzyıl felsefesi, Modern Felsefe'nin başlangıcı eski ile yeninin, Platonik ve Aristotelesçi ögelerle
olarak kabul edilir. "Modern felsefe" ibaresinde ge- yeni hümanist değerlerin, birbirlerinden ayrılmaya-
çen modern sözcüğü pek çok şey yanında, özü iti- cak şekilde iç içe geçmiş olmasıdır. Oysa 17. yüz-
bariyle Orta Çağ felsefesini veya Skolastik düşünüş yılda, felsefe dünya tasavvuru, yarattığı birey kav-
ile Orta Çağ- sonrası felsefe arasında bir süreksizlik rayışı, koşulsuz öznelciliği, ilerlemeci tarih algısı,
ya da kopuş bulunduğu anlamına gelir. mutlak hümanizmi ve arka planındaki kapitalizmiy-
le, kısacası her şeyiyle yepyeni bir felsefeyi ifade
Buna göre;
eder.
I. 17. yüzyıl düşüncesi, Orta Çağ düşüncesinde Bu parçaya göre Modern Felsefe'nin Rönesans
hiç rastlanmayan özellikler gösterir. yerine 17. yüzyılda başlatılmasının nedeni 17.
II. Orta Çağ felsefesinden 17. yüzyıla geçişte kes- yüzyılın aşağıdaki özelliklerinden hangisiyle il-
kin bir dönüşüm yaşanmıştır. gilidir?
III. 17. yüzyıl düşüncesi, Skolastik düşünceyi geri- A) İlk Çağ felsefesini reddetmesiyle
de bırakırken, onun yöntemlerini korumuştur.
B) Salt akılcı bir yapı göstermesiyle
saptamalarından hangileri doğrudur? C) Tamamıyla yeni olanı içermesiyle

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) Hümanizmin bu çağda başlamasıyla


E) Felsefeyi sorgulamaya dayandırmasıyla
D) I ve II E) II ve III

153
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. 17. yüzyılın bütün büyük filozoflarına göre, hakikat 7. • Gerçeği arayanın yaşamında bir kez tüm
dini otorite veya kutsal metinler tarafından aktarılan nesnelerden gücü yettiği ölçüde kuşku duy-
bir şey değildir. Hakikat akla dayalı özgür ve taraf- ması gerekir.
sız bir araştırma ile keşfedilen bir şeydir.
Bu durumda 17. yüzyıl felsefesi için aşağıdaki- • Bu nedenle kendilerinden kuşku duyulan
tüm nesnelere yanlış gözüyle bakmak da ya-
lerden hangisi söylenemez?
rarlı olur.
A) Olguları olgularla açıklamayı amaçlamıştır.
B) İnsanın aklını kullanarak doğru bilgiye ulaşabi- • Bu kuşkuyu hiçbir zaman işlerimizi yön-
leceğini temele alır. lendirmede kullanmamalıyız. Çünkü (…)
doğruya yakın kanılara göre hareket etme
C) Düşünürlerin bakışlarını doğaüstü olaylara çe-
zorunda olduğumuz açıktır.
virmiştir.
Descartes kendisini “Düşünüyorum öyleyse varım.”
D) Gerçeğin özgür ve tarafsız bir araştırma ile
sonucuna götürecek akıl yürütmesine bu serimle-
keşfedilebileceğini ilke edinmiştir.
me ile başlar.
E) İlerlemenin temel gücü olarak bilimi görmüştür. Aşağıdakilerden hangisi parçadan çıkartıla-
maz?

A) Descartes, apaçık olana ulaşmak ister.


B) Descartes, her şeyden kuşku duyar.
6.
C) Descartes için kuşku bir yöntemdir.
D) Descartes için düşünce varlığın göstergesidir.
AYDIN YAYINLARI

E) Descartes’a göre töz, düşünce ve maddedir.

k et-
ek onu yo
e n o lmak dem de
Doğaya e g e m i günümüz
ild ir . Ne yazık k
mek deme
k d e ğ men o ak
lm
e k te . B ir şeye ege
böyle düşü
nü lm ek ya da
o n u ta m amen bilm
demek as
lınd a ektir. Siz
e y e ç a lı şmak dem
en azında
n bilm y hak-
iz k i h e rh angi bir şe
dersin o ka-
de takdir e k kriniz o
lursa ona
r ç o lü
kında ne k a d a da siz güç
i
n o la b ili rs iniz ve bu lm a k
o
dar egeme n doğaya eg
emen 8. Thomas Hobbes'a göre, insan ve hayvanlarda da-
d a
yapar. Bu
b a k ım n parç r a la
v e g ö z le m ile onda hil olmak üzere her şey yalnız ve yalnız maddesel
aslında de
ne y ektir.
l te o ri le re gitmek dem parçalardan oluşmaktaydı. İnsan aklı ya da ruhu da
gen e
toplayarak beyindeki küçük parçaların hareketi sayesinde vardı.
Bu durumda Hobbes'un varlık anlayışını özetle-
Bu parça Francis Bacon açısından düşünüldü- yen yargı aşağıdakilerden hangisidir?
ğünde
A) Evrendeki her şey değişim hâlindedir.
I. Bilgi, güçtür.
B) Varlık fiziki gerçeklikten başka bir şey değildir.
II. Bilgiye ulaşmanın en güvenilir yolu tümevarım-
dır. C) Düşünme ve yer kaplama varlığı oluşturan iki
ayrı unsurdur.
III. Bilimsel yöntem yalnızca inancın bir aracıdır.
D) Varlığın temelinde maddi olmayan ideal varlık-
verilen yargılardan hangileri doğrudur?
lar vardır.
A) Yalnız II B) I ve II C) Yalnız III
E) Varlığı kavramak süjenin yönelimiyle özü kav-
D) I ve III E) Yalnız I ramaktan geçer.

154
TEST 7 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 72

1. Spinoza'ya göre, felsefe, diğer disiplinler arasında 3. Bacon, doğa felsefesini ikiye ayırır; fizik ve metafi-
herhangi bir disiplin veya özel bilimleri tamamla- zik. Bu iki bilimin konu alanını, o, Aristoteles'in dört
yan yararlı bir disiplin değildir. Felsefe, aslında tüm neden kuramı yoluyla açıklar. Buna göre, fizik mad-
diğer disiplinlerin kendisine tabi olduğu tek tam ve di ve fail nedenleri, metafizik ise formel ve ereksel
temel bilgi türüdür. Onun gözünde felsefe, bilgeliğin nedenleri konu alır. Metafizik, fizikten daha genel
peşinden koşma ve doğru hayat tarzına ilişkin bilgi ve soyut olup, bir doğa tarihi temeline dayanan fizik
arama faaliyetidir. Felsefenin amacı ve kapsamıyla üzerinde yükselir.
ilgili, tıpkı Platon gibi hayli iddialı ve geniş kapsamlı Buna göre,
görüş sergileyen Spinoza, teori-pratik ilişkisiyle il-
I. Doğa felsefesinin temeline Aristoteles'in açık-
gili olarak da, tıpkı Sokrates gibi, entelektüalist bir
lamalarını almıştır.
tavırla bizim gerçek nedenleri ve doğru felsefeyi bil-
II. Soyutu ve somutu birlikte ele alan bir doğa fel-
diğimiz zaman, nasıl yaşamamız gerektiğini bilece-
sefesi vardır.
ğimizi öne sürmüştür.
III. Fiziğin bulgularının, metafiziği de belirleyeceği-
Buna göre,
ni düşünür.
I. Felsefenin temel bilgi alanı olduğuna inanır.
saptamalarından hangileri Bacon'un doğa fel-
II. Felsefede teorinin pratiği doğurması gerektiğini
sefesi açısından doğrudur?
savunur.
A) I ve II B) I, II ve III C) II ve III
III. Gerçek nedeni saptama ve doğru felsefeyi ge-
liştirme temel hedefidir. D) I ve III E) Yalnız I

saptamalarından hangileri Spinoza için söylen-


diğinde doğru olur?
AYDIN YAYINLARI

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I, II ve III E) II ve III

4. • Thomas More, "Ütopya" adlı eserinde, özel


2. mülkiyetin bulunmadığı, eşitlik ilkesinin temele
Ben onun parçasıyım, ondanım;
alındığı toplumcu bir yaşam biçimini anlatır.
Maddem de ruhum da onun ta kendisi.
• Campanella, "Güneş Ülkesi" adlı eserinde,
O; doğadır, tek tözdür, Tanrı’dır.
herkesin yeteneğine ve ihtiyacına uygun bir
Ve doğa zorunlu eylemler gerektirir.
toplumsal düzeni kurgular.
Bu eylemlere tabiyim
Tabi olduğum eylemleri • Francis Bacon, "Yeni Atlantis" adlı eserinde,
Kavramaya çalışmak ise toplumsal yaşamın bilimsel ölçütlere göre düzen-
Yegâne mutluluğum. lendiği, bilgi ve bilimin egemen olduğu bir yaşam
biçimini anlatır.
Bu üç düşünür, yazdıkları ütopyalarla, siyaset
felsefesinin aşağıdaki sorunlarından hangisini
yanıtlamaktadırlar?
Buna göre A) Egemenliğin kaynağı nedir?
I. Şair iki töz belirler. B) Devlet, doğal bir kurum mudur, yoksa toplum-
II. Şair doğayı anlamak ister. sal ihtiyaçların ürünü müdür?
III. Şair Spinoza olabilir. C) İnsan niçin devlet kurumuna ihtiyaç duyar?
saptamalarından hangileri doğrudur? D) İyi bir yönetim kadrosu hangi nitelikleri taşıma-
lıdır?
A) I ve II B) II ve III C) I ve III
D) Yalnız II E) Yalnız III E) İdeal bir toplum düzeni kurulabilir mi?

155
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. 17. yüzyılın genel düşünme biçimine aykırı filozof- 7. İnsan eylemlerini yöneten, insan davranışına yol
lardan biri Pascal'dır. Pascal, doğanın sekülarizas- gösteren ilkeleri arayan, ahlaklılığın nereye dayan-
yonu ve mekanizasyonuna karşı çıkmıştır. Tanrısız, dırılacağını araştıran Locke, bunu, Bacon'un mo-
manevi boyutları olmayan bir evren tasavvuruna da dern bilgi anlayışını devam ettirdiği için, bilgiyi sor-
muhalefet eden Pascal, "modern insan" anlayışına gulayarak yapar. Ona göre de bilgi güçtür ve bilmek
da muhalefet etmiştir. Nitekim o, hakikatin sadece eylemektir. İnsan bilgisinin sınırlarını belirleyerek,
gösterilebilen ve ispatlanabilen tarafını gördüğü ve onun neyi bilip neyi bilemeyeceğini ve böylelikle de
Tanrı'nın yalnızca matematikçi olmadığını anlama- nasıl ve hangi ve hangi ilkelere uygun olarak ey-
dığı için Descartes'ı eleştirir. leyebileceğini göstermek isteyen Locke, ahlaklılığı
Bu parçaya dayanarak, Pascal için aşağıdaki bilgiye dayandırmak, etiko-politik alanı akılda te-
yorumlardan hangisi yapılabilir? mellendirmek ihtiyacı duyar.
Bu parçaya göre, Locke'un felsefi sisteminin te-
A) Bilmenin egemen olmak anlamına geldiği fikri-
meline aşağıdaki felsefe alanlarından hangisini
ne katılır.
aldığı söylenebilir?
B) Kendisinden şüphe duyulamayacak apaçık bil-
giyi arar. A) Epistemoloji B) Ontoloji C) Etik
C) Evren tasavvurunun ve bilginin yalnızca somu- D) Estetik E) Metafizik
ta indirgenmesine karşı çıkar.
D) Modern insanın yaratılmasının koşullarını arar. 8. Spinoza da Yahudi bir
E) Mekanik bir evren tasarımıyla ontoloji geliştirir. ailede doğar, Einstein
da. Belki de araların-
daki çağ farkından ötü-
AYDIN YAYINLARI

rü Spinoza aforoz edi-


lir ama Einstein’a pek
dokunan olmaz. Gerçi yaşadıkları çağlarda Einstein,
Spinoza’dan da katbekat ünlüdür ya o da ayrı konu.
Spinoza bir panteisttir, havraya gitmez; bunu fırsat
bilen hahamlar da onu sorguya çeker ve duydukları
cevap karşısında uzlaşma ararlar. Eğer susacağına
6. 17. yüzyıl rasyonalizmi, batıl inançlarını vahyin giz- yemin ederse maaş bile bağlayacaklardır. Spinoza
lerine karşı çıkarak, aklın ve rasyonel yöntemlerin reddeder ve Yahudi cemaatinden çıkarılır. Aradan
gücünü yüceltmiştir. Rasyonel yöntem ya da yetkin yaklaşık 300 yıl geçer ve yine bir haham bu sefer
bilgi modeli olarak matematiği gören rasyonalist Einstein’a şöyle bir telgraf çeker: Tanrı’ya inanıyor
filozoflara göre, saf akıl yalnızca matematikte tek musunuz? Einstein ise cevabının sonuna şunu ek-
hakem olarak görülür ve akla yalnızca matematik- ler: (…) Spinoza’nın Tanrı’sına inanıyorum.
te kendi başına iş görme izni verilir. Söz konusu
Aşağıdakilerden hangisi Einstein’ın hahama
filozofların programı, matematiksel akıl yürütme
verdiği cevabın baş kısmı olabilir?
yöntemini geliştirmek ve onu, hiç bir sınırlama ol-
maksızın, felsefe ve bilimin tüm problemlerine uy- A) Bireylerin yaşamlarını kontrol eden bir Tanrı
gulamaktan meydana gelir. olan…
Aşağıdaki filozof gruplarından hangisi yukarı- B) Yarattıklarını ödüllendiren ve cezalandıran bir
daki bakış açısına sahiptir? Tanrı olan…

A) Descartes, Leibniz, Spinoza C) Ahlaki yasalar koyması gerektiğine inandığım


bir Tanrı olan…
B) Hobbes, Pascal, Spinoza
D) Kendisini doğa ile uyum içinde ortaya çıkarmış
C) Descartes, Pascal, Hobbes
bir Tanrı olan…
D) Leibniz, Pascal, Bacon
E) Evrenden bağımsız ama ona da ilk hareketi ve-
E) Spinoza, Pascal, Descartes ren bir Tanrı olan…

156
TEST 8 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 73

1. 17. yüzyıl öncesinin astronomisi, örneğin Batlam- 3.


yus'un, Dünya'nın, etrafında evrenin döndüğü ta-
sarımı, Dünya'yı merkez yapıyordu. Bu bakış açısı
Dünya üzerindeki insanı da her şeyin merkezi ya-
pıyordu. Evrenin var oluşunun nedeni insandı; her
şey insan içindi. 17. yüzyılda Copernicus'un öğre-
tisi, dünyanın sayısız gök cisimi arasında küçücük
bir toz tanesi olduğunu söylüyordu. O halde evren
insan için yaratılmış olamazdı.
Bu durum 17. yüzyıl düşüncesi için aşağıdaki-
O gün Vefa’nın iki dersi vardır: biri teoloji diğe-
lerden hangisini temellendirir?
ri felsefe. İlk olarak teoloji dersine girer ve o gün
A) Bilimsel bilginin bilim insanları arasındaki işbir- derste iki ayet üzerinde durulur: Secde suresi 7. ve
liği ile geliştiğinin 9. ayet. Bu ayetlere göre Tanrı insanı yaratmaya
B) Bilimin, geçmişteki bilgi birikiminin üzerine ku- da çamurdan başlamıştır ve sonra onu şekillendi-
rulduğunun rip ona ruhundan üflemiştir. Felsefe dersinde ise o
gün Descartes’ın varlık anlayışı üzerine konuşulur.
C) Her dönemde, evrenin farklı yönlerine ilişkin
Evine geldiğinde ise Vefa, biraz şaşkındır; çünkü iki
farklı bilgilerin üretildiğinin
derste de neredeyse aynı şeyler konuşulmuştur.
D) Sahip olunan bilgi değiştikçe, insanın kendisiy-
Felsefe dersinde konuşulan aşağıdaki ifadeler-
le ilgili algısının da değiştiğinin
den hangisi Vefa’nın şaşkınlığını nedeni olamaz?
E) 17. yüzyılda yanlış bilgilerin elenerek yerini
A) Descartes’a göre varlık alanında yaratılan ve
AYDIN YAYINLARI

doğru ve mutlak bilgiye bıraktığının


yaratıcı olmak üzere iki töz vardır.
B) Descartes, yaratıcı tözü kendisinden başka
hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, sonsuz olarak ta-
nımlar.
C) Descartes, yalnızca akıl ile Tanrı dahil bütün
varlık aleminin bilinebileceğini söyler.
D) Descartes, yaratılan töz olarak madde ve dü-
şünceyi belirler.
E) Descartes, yaratıcı töz ve yaratılan tözü birbi-
rinden ayırır.
2. Descartes'e göre, "düşünce" ve "uzam" birbirlerin-
den tamamen ayrıdır. Düşünce maddeden tama-
men bağımsızdır; maddesel süreçler de düşünce- 4. Pek çok 17. yüzyıl filozofuna göre, her türlü doğru
den tümüyle bağımsız bir şekilde var olurlar. Yine bilginin örneği matematiktir. Matematikte bir ilk ilke-
de varlıktan söz edebilmek için her ikisinin art arda- ler, bir de bu ilklerden hareketle yapılan çıkarımlar
lığına gereksinim vardır. vardır. Gerek bu ilk ilkeleri kendi gücü ile keşfeden,
Bu parçaya göre Descartes, varlığı aşağıdakiler- gerekse bu ilkelerden hareketle çıkarımlar yapan
den hangisine indirgemektedir? zihindir.
Bu durumda, söz konusu filozofların doğru bil-
A) Uzayda yer kaplamaya
ginin kaynağı olarak aşağıdakilerden hangisini
B) Düşünsel etkinliğe
gördükleri söylenebilir?
C) Madde-düşünce ikiliğine
D) Görünenin arkasındaki görünmeyen öze A) Deney B) Duyum C) Sezgi

E) Değişimi gerçekleştiren akışa D) Akıl E) Şüphe

157
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. 17. yüzyıl filozoflarından Spinoza'ya göre, doğadaki 7. "Düşünüyorum, öyleyse varım." önermesi, Descar-
her şey ya düşünce ya da maddedir. Günlük yaşan- tes'ın uzun ve dolambaçlı bir şüphe yolunun sonun-
tımızda karşılaştığımız bir takım olgular, örneğin bir da varmış olduğu kesin; artık sarsılamaz doğrudur.
çiçek ya da Turgut Uyar'ın bir şiiri, düşünce ya da Bu parçaya göre, Descartes doğru arayışına aşa-
maddenin değişik kipleridir. Kip, töz, tanrı ya da do-
ğıdakilerden hangisini ölçüt olarak koymuştur?
ğanın belli bir andaki durumudur. Bir çiçek madde
yükleminin bir kipidir ve çiçekle ilgili bir şiir düşünce A) Apaçıklık B) Uygunluk C) Yararlılık
yükleminin bir kipidir. Ancak bunların ikiside tek bir D) Uzlaşım E) Tutarlılık
tözün ifadesidir.
Bu durumda Spinoza için varlık, aşağıdakiler-
den hangisidir?

A) Maddesel dönüşümün sonucu


B) Ruhun varlıkta kendini göstermesi
C) Düşünsel süreçlerin sonucu
D) Fenomenlerin kavranılması
E) Aynı varlığın farklı görünümleri
8. Bir fizikçi olan Roger
Cotes, Newton’ın kitabı
olan Principia’nın ikinci
basımına bir önsöz ya-
AYDIN YAYINLARI

6. Descartes'in doğruluğuna kesin gözüyle bakılan her zar, bu önsözün bir kıs-
veriden kuşku duyma eylemine dayandırdığı yönte- mı şöyledir: "Deneysel
mi, aslında bir ipe tırmanmadan önce ipin kendisini felsefeyi (deneysel fi-
taşıyıp taşımayacağını anlamak için birkaç kez hızla zik) elinde bulunduranlar tüm şeylerin nedenlerini
çeken birinin tavrına benzetilebilir. Belki de ip olma- olanaklı en yalın ilkelerden türetirler; ama sonra
sı gerektiği gibi sağlam bir noktaya bağlıydı, belki de (geçmişteki bilim insanlarının aksine) fenomenler
herkes sağlamlığına güvenebileceğimizi söylüyordu tarafından kanıtlanmamış hiçbir şeyi ilke olarak ka-
bize ama söz konusu olan bizim yaşamımızdı, filo- bul etmezler. Hiçbir ön kabul kurmazlar ve hiçbir ön
zof tırmanmadan önce bütün önlemleri almak isti- kabulü gerçeklikleri tartışılabilir sorularak olarak ol-
yordu. Bu yöntem onu, doğruluğundan kuşku duya- manın dışında felsefeye (fiziğe) dahil etmezler. (…)
mayacağı kesinlikte bilgiye ulaştıracaktı. Seçilen kimi fenomenleri çözümleyerek doğanın
kuvvetlerini incelerler."
Söz konusu yöntem için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez? Bu parçadan aşağıdaki saptamalardan hangisine
ulaşılabilir?
A) Kuşkuyu doğru bilgiye ulaşmanın bir metodu
olarak kullanır. A) Newton varlığın ne olduğu sorusuna yoğunlaş-

B) Amacı doğruluğundan kuşku duyulmayacak mıştır.

apaçık bilgiye ulaşmaktır. B) Newton geleneksel Orta Çağ biliminin izinden

C) Kuşkunun amaç olarak belirlendiği ve yargıdan gitmiştir.

kaçınmayı gerektiren bir yöntemdir. C) Newton metafiziği bir açıklama biçimi olarak

D) Sağlam bilgiyi elde edebilmek için, kuşkulu tüm görmüştür.

verileri ayıklamayı hedefler. D) Newton nedensellik açıklamalarına katkıda bu-

E) Kesin bilginin ortaya çıkarılmasına yönelik ola- lunmuştur.

rak; eldeki her veriyi eleştiri süzgecinden geçir- E) Newton bilimsel yöntemi bakımından dogma-
meye dayanır. tiktir.

158
TEST 9 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 74

1. Hobbes'un sözünü ettiği yeni doğa, hareketin Gali- 3. 17. yüzyıldan itibaren, değer dünyasının ancak in-
leo tarafından keşfedilen fizik yasalarına göre ger- sandan hareketle ortaya konulup tanımlanabilece-
çekleştiği kendi içlerinde hiç bir amaç taşımayan ci- ğine inanan modern etik düşünürü için etik değerler
simlerin dışardan bir engelle karşılaşmadıkça, sınır- ile kuralların bizzat insanın kendi doğasından türe-
sızca hareket hâlinde olduğu mekanik bir doğadır. tilmesi gerekir. Nitekim modern etiği belirleyen en
Başka bir deyişle o, büyüsü bozulmuş, yaradılıştan önemli şeyin, ahlaklılık düşüncesiyle moral değer-
gelen değer biçici bütün anlamlardan arındırılmış; lerin ve ahlaki hayat tarzının insanın dışındaki nes-
doğal olanın moral açıdan kayıtsız, hatta düşman- nel bir kaynaktan türetilmesi gerektiği geleneksel
ca olduğu, doğuştan hiçbir şeyin bir başkasından kabulünün terk edilmesi olduğu söylenebilir. Mo-
üstün olmadığı bir doğa olmak durumundaydı. dern değer krizini ve ahlak bunalımını yaratan şey,
Buna göre; bu kabulün tamamen hümanist bir çerçeve içinde
terk edilmesine ek olarak, moral çerçevenin insan
I. aklın yapısından kaynaklanan bir nedensellik
doğasının kendi öz kaynaklarından hareketle inşa
anlayışı,
edilmesi olmuştur.
II. madde temelli mekanik evren görüşü,
Buna göre, modern etik anlayışının insana atfet-
III. yaradılış kaynaklı evren tasarımı
tikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
fikirlerinden hangileri Hobbes'un görüşleriyle
A) Kendi değerlerini üretme
uyumludur?
B) Ahlakı kendinden yola çıkarak şekillendirme
A) I ve II B) I ve III C) Yalnız I
C) Geleneksel değerin dışına çıkma
D) II ve III E) Yalnız III D) Hümanist temelde etik üretme
AYDIN YAYINLARI

E) Dine paralel etik geliştirme

4. Modern felsefede insan, "düşünen töz" olarak ta-


nımlanır; bilme olayındaki düşünce boyutu, duyum,
duygu ve hayalgücü boyutunu geride bırakarak,
insanı insan kılan şey olarak kabul etmiş akla indir-
genir. Bu yeni insan kavrayışından, elbette teolojik
-felsefi değil de bilimsel- felsefi bir dünya görüşü çı-
kar. Bu yeni dünya görüşü, temel ilkesi "doğayı akıl
aracılığıyla yenme ve şekillendirme" olan bir teknik
2. 17. yüzyılın büyük düşünürlerinden sayılan Fran-
uygarlık anlayışına yol açacaktır.
cis Bacon bilimcidir. Bacon, doğayı doğrulukla bil-
menin tek güvenli yolunun bilim olduğunu, bilimsel Buna göre;
yöntemin insana doğayı denetlenmesini olanaklı I. Dünya akılsaldır ve insan akılla dış dünyayı
kılan bilgiyi sağlayacağını öne sürmekteydi. kavrayabilir.

Buna göre, Bacon'un aşağıdaki yargılardan II. Doğayı bilme yoluyla insan ona egemen olabilir.
hangisine öne süreceği düşünülebilir? III. İnsanın var olmak için akıl dışında bir şeye ihti-
yacı yoktur.
A) Doğanın bilgisi doğuştandır.
B) Bilgi sezginin ürünüdür. saptamalarından hangileri parçadan çıkarıla-
maz?
C) Bilmek egemen olmaktır.
D) İnsan bilgisi hatırlamanın sonucudur. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

E) Gerçeğin bilgisi olanaksızdır. D) I ve II E) II ve III

159
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. Rönesans ve 17. yüzyıl düşüncesinin bir boyutu da 7. Spinoza ve Newton ?


ütopya eğilimidir. Gerçekleşmesi yazıldığı an için
olanaksız gibi görünen, kurgusal toplum ve gele-
cek tasarımlarının sık ortaya çıkmasının temelinde,
Matematik ve Teleolojik
dönemin felsefe eğiliminin yeni olanı aramaya yö- Mekanik Doğa Görüşü
nelmişliği vardır. T. More Ütopya'da, Campanella Doğa Görüşü
Güneş Ülkesi'nde, F. Bacon Yeni Atlantis'te insana
yaraşır daha iyi bir düzen arayışının ürünlerini ver-
mişlerdir.
Parçaya göre, ütopya yazmanın amacı aşağıda-
Soru işaretli yere gelmesi gereken filozof aşağı-
kilerden hangisidir?
dakilerden hangisidir?
A) Geleceği şekillendirmek
A) Bacon B) Galileo C) Hobbes
B) İnsan yaşamı için olması gerekeni göstermek
D) Machiavelli E) Leibniz
C) Var olan düzeni yıkmak
D) Siyasi sistemin gereksizliğini vurgulamak
E) Sorgulama gerektirmeyecek bir düzen kurmak
8.
AYDIN YAYINLARI

12 Eylül 1980
askeri darbesinden
sonra Kenan Evren devlet otoritesi-
ni sağlamak adına yönetime el koyduklarını anla-
tan bir konuşma yapar. Bu konuşmanın bir parça-
sı şöyledir: Hepinizin bildiği gibi; anarşi, terör ve
bölücülük, her gün 20 civarında vatandaşımızın
hayatını söndürmektedir. Aynı dini ve milli değer-
leri paylaşan Türk Vatandaşları siyasi çıkarlar uğ-
6. 17. yüzyılın siyaset felsefesine bakıldığında, insanı runa, çeşitli suni ayrılıklar yaratılmak suretiyle
merkeze alan, insanın iradesine vurgu yapan öğ- muhtelif kamplara bölünmüş ve birbirlerinin kanla-
retiler olarak karşımıza çıktığı görülür. Bu öğretiler, rını çekinmeden akıtacak kadar gözleri döndürü-
toplumu da doğal bir yapı olarak değil, kurulmuş, lerek, adeta birbirlerine düşman edilmişlerdir.
insan tarafından yaratılmış bir yapı şeklinde değer-
lendirirler. Buna göre
Buna göre, söz konusu siyaset felsefeleri top- I. Devletin amacı bireysel güvenliktir.
lumu ve devleti aşağıdakilerden hangisi olarak II. Devlet olmadıkça herkes herkesle savaş halin-
değerlendirirler? dedir.

A) Yapay bir varlık III. İnsanlar devlet tarafından özgürleştirilmelilerdir.

B) İnsandan bağımsız bir oluşum Verilen maddelerden hangisi darbeyi haklı kıl-
C) Doğal sürecin sonucu mak için ortaya konmuş bir düşünce olamaz?

D) Kendiliğinden bir süreç A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III


E) Toplumsal bir zorunluluk D) I ve III E) Yalnız II

160
TEST 10 Rönesans ve 17. yy Felsefesi 75

1. 17. yüzyılın ilk akıla gelen isimlerinden biri Thomas 3. 17. yüzyıl düşünürlerinden Gassendi'ye göre Aris-
Hobbes'tur. Kendisinin 17. yüzyıl materyalizmini te- toteles, çağı içinde, felsefeye getirdiği sorunlar açı-
mellendiren kişi olduğu düşünülür. Tanrı'nın varlığı sından da bu sorunlara öngördüğü çözümler açı-
ve Hristiyanlık konusundaki düşüncelerini açıklar- sından da önemli bir yer tutar. Ancak önceki cümle-
ken şunları söylediği görülür: de kullanılan "çağı içinde" sözünün altı çizilmelidir.
"Biz Hristiyanlar meleklerin varlığını, iyi ve kötü ruh- Onun eğile büküle uzun yıllar boyunca felsefede
etkin kılınmak istenmesi düşünce adına bir gerile-
ların varlığını kabul ediyoruz. İnsan ruhunun bir öz
medir, bu tutum felsefi düşünceyi geriye çekmiş,
olduğunu, meleklerin ruhları gibi ölümsüz olduğunu
dondurmuş ve sakatlamıştır.
kabul ediyoruz. Ama biz bunun böyle olup olmadı-
ğını bilemeyiz, onun doğal apaçıklığına sahip ola- Bu parçada, Aristoteles'in görüşlerinin "eğilip

mayız." bükülmesi" eleştirisi aşağıdakilerden hangisine


yöneliktir?
Bu görüşü dikkate alındığında, Hobbes'un Tanrı
yaklaşımında aşağıdakilerden hangisine yakın A) İlk Çağ felsefi düşüncesine
olduğu söylenebilir? B) Orta Çağ'ın dogmatik düşüncesine
C) Rönesans'ın doğalcı düşüncesine
A) Deizm B) Teizm
D) Aydınlanma'nın hümanizmine
C) Agnostisizm D) Ateizm
E) Roma'nın faydacı felsefesine
E) Panteizm
AYDIN YAYINLARI

2. Bir 17. yüzyıl düşünürü şöyle diyor:


"Skolastik düşünce, dünyanın tüm altınlarından da-
ha değerli olan düşünce özgürlüğünü ortadan kaldır-
mıştır. Skolastikler gerçek bir felsefeden Sofistlere
dayanan boş bir dizge türetmişlerdir. Aristoteles'in 4. 17. yüzyılın felsefi algısının tutunduğu taşları yerin-
yazılarına ve sözlüğüne yaslanarak boş gevezelik- den oynatan yaklaşım şuydu: "Doğanın kölesi ve
ler ortaya koymuşlardır. Ayrıca, Aristoteles fizikle yorumlayıcısı olan insan bu doğanın yasalarıyla
büyük ölçüde ilgilenmiş bir filozofken Skolastikler ilgili deneysel ve ussal buluşları ölçüsünde eylem-
onun bu yanını görmek istememişlerdir." de bulunabilir ve kavrayıcı olabilir; bunun dışında o
Düşünürün, Skolastisizme yönelttiği bu eleşti- hiçbir şey bilemez ve hiçbir şey yapamaz."

rel yaklaşımın temelinde, Skolastiklerin hangi Bu tutum aşağıdakilerden hangisini içerir?


tavrı yer almamıştır? A) Bilgiyi dış dünyanın bilgisi ile sınırlı görmeyi
A) İnançlarını temellendirmede Aristoteles felse- B) Akıl kaynaklı ve hatırlamaya dayalı bilgiyi kabul
fesini kullanmaları etmeyi
B) Yalnızca dinsel felsefe çalışmış olmaları C) Bilginin sezgi ile elde edildiğini savunmayı
C) Ürettikleri sistemi temellendirmeleri D) Bilgi-eylem uyumunu akılsal olanda görmeyi
D) İlk Çağ felsefesine eleştirel yaklaşmaları E) İnsanı doğaya bağımlı bir varlık olarak kabul
E) Doğa bilimlerine uzak bir felsefe üretmeleri etmeyi

161
Rönesans ve 17. yy Felsefesi

5. Bu görselde gerçekten 7. "İnsan insanın kurdudur." sözüyle bugün de insan-


“Mustafa Kemal Atatürk” lığın belleğinde bir yer tutmakta olan bu filozof, İn-
yazmamaktadır. Yalnız- gilizlerin gerek düşüncede gerek eylemde siyasete

ca kırmızı ve beyaz elbi- en çok merak salmış filozofudur. Ahlakta ben'ci,


varlıkta materyalist görüşleriyle öne çıkmıştır. Dev-
se giymiş insanlar vardır ve bir araya gelerek an-
letin olmadığı doğa durumunun niteliğini gözler
lamlı bir bütün oluşturmuşlardır. Hobbes da, insan
önüne serdiği "Levlathan" adlı eseriyle ünlüdür.
ve devlet üzerine buna benzer düşünür ve - - - -
Parçada hakkında bazı bilgiler verilen 17. yüzyıl
Yarım kalan cümle aşağıdakilerden hangisi ile
filozofu aşağıdakilerden hangisidir?
tamamlanmalıdır?
A) Bacon B) Hobbes C) Descartes
A) devletin insanı var ettiğini iddia eder.
B) insanın en baştan beri bir devlet içine doğduğu- D) Locke E) Hume
nu söyler.
C) asıl gerçeklik olan insanın devleti oluşturduğu-
nu düşünür.
D) insana göre tek gerçeğin devlet olduğunun altı-
nı çizer.
E) insanın ancak bir devlet içinde anlam kazana-
cağını savlar.
AYDIN YAYINLARI

6. E. Brehler şöyle der: "Bacon, çevresindeki bilim-


lerin ve düşünce dünyasının durumuna bakar ve
onda bir değişmezlik, bir durgunluk, aynı zamanda
bir kendinden hoşnutluk bulur. Bunlar sonu bildiren
8. Galileo
belirtilerdir. O, bilimin ilerlemeye yatkın, gelişen ya-
Galilei 1633 yılında Ro-
şama uygun duruma yeniden nasıl gelebileceğini ma Katolik Kilisesi tarafından yar-
araştırır." gılanır ve şu sözleri söylese bile ömür boyu
ev hapsine mahkum edilir: Ben Galileo Galilei;
Bacon çağını ve geçmişi enine boyuna incelemiş
geçmişteki tüm aykırı ve yanlış düşüncelerimden
olmasa da çağdaşlarına şu eleştiriyi getirir: "İn- huzurunuzda kendimi lanetliyor, bir daha böyle saçma-
sancılar bilimde edebiyatı bulmaktadırlar, Skolas- lıklara düşmeyeceğime, kutsal öğretiye aykırı hiçbir fikir
taşımayacağıma yemin ediyorum.
tikler de bedenlerini hücreye kapatır gibi ruhlarını
Aristoteles'e kapatmışlardır."
Buna göre;
I. Çağın bilimsel ve düşünsel yöntemlerini yeter-
siz görmektedir.
II. Bilimin yaşamın değişme hızına uyum sağla- Aşağıdakilerden hangisi Galilei’nin kutsal öğre-
ması gerektiğini savunmaktadır. tiye aykırı bir fikri değildir?
III. Otoritelere bağlı düşünme biçimlerini reddet-
A) Eylemsizlik ilkesi
mektedir.
B) Serbest düşme yasası
saptamalarından hangileri Bacon için doğrudur?
C) Güneş merkezli evren düşüncesi
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II D) Dünya’nın hareket ediyor oluşu
D) II ve III E) I, II ve III E) Ay üstü ve Ay altı olarak ikili evren anlayışı

162
TEST 1 18. yy Aydınlanma Felsefesi 76

1. Aydınlanma düşünürlerine göre, aklı normal işle- 3. 17. yüzyılın herbiri kendi içinde bütünlük taşıyan,
yişinden alıkoyan, onun bütün insan varlıklarında böylece tam tamına kapalı bir sistem oluşturan fel-
benzer ya da aynı fonksiyonları yerine getirmesini sefeleri, bir başka deyişle evren ve insanla ilgili tüm
önleyen birtakım faktörler vardır ve bu olumsuz fak- sorunlara bir bütünsellik içinde yanıt arayan ve her-
törlerin en başında kurumsal ve kültürel çevre ge- biri ilk nedenlere kadar inmek ve son açıklamalara
lir. Aydınlanma düşünürleri aklın bu bozuluşundan ulaşmak isteyen felsefeleri 18. yüzyılın eşiğinde
Kilise'yi, devleti, batıl itikatları, bilgisizlik, sefalet ve hızla etkinliklerini yitirdiler. Bunun yerine çok basit,
önyargıyı sorumlu tutarlar. İnsanlara boş inançlar çok yüzeysel ve yalın felsefeler ortaya çıktı. İlk ba-
aşılayan, onların ceplerini ve gönüllerini ipotek altı- kışta bu yeni felsefelerin, gerçek felsefi dayanak-
na alan, dolayısıyla maneviyatlarından çok hırsları, lardan, en başta da bütünsellikten ve köktencilikten
bencillikleri, bağnazlıklarıyla papazlar ve dolayısıy- yoksun kaldığı düşünülebilir.
la Roma Katolik Kilisesi, onların gözünde en zararlı Bu parçadan yola çıkılarak, aşağıdakilerden
etkiyi meydana getirmiştir. hangisine ulaşılamaz?
Buna göre;
A) 17. ve 18. yüzyıl felsefeleri arasında sistematik
I. aklın özgürleştirilmesi, açıdan fark vardır.
II. bilginin laikleşmesi, B) 17. yüzyıl felsefesi sistem kurma yoluna gitmiş-
III. dinsel kontrolün arttırılması ken, 18. yüzyıl felsefesinde sistemcilik görülmez.
durumlarından, hangileri , Aydınlama düşünür- C) 18. yüzyıl feslefesi sistematik olmadığından
leri tarafından kabul edilmez? daha yalın niteliktedir.

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II D) 18. yüzyıl felsefesi, bütünlüklü bir varlık anlayı-


şı üzerinde yükselmiştir.
D) II ve III E) Yalnız III
AYDIN YAYINLARI

E) 17. yüzyıl felsefesi, sorunlara radikal bir tutum-


la yaklaşırken, 18. yüzyılda yaklaşım daha yü-
zeyseldir.

4. Bir bebek ile Orta Çağ Avrupa’sındaki bir yetişkini


karşılaştıralım ama unutmayalım bebek bu durum-
lara mecburdur, peki yetişkin gerçekten mecbur
muydu bütün bunlara?
Yetişkin Bebek
Ne yiyeceğine devlet Ne yiyeceğine ailesi
2. Aydınlanma filozofu için akıl, başka şeyler yanında karar verir. karar verir.
esas, mantık ve bilim eğitimi yoluyla araştırılıp da- Vicdanı kilisedir. Vicdanı ailesidir.
ha rafine hale getirilmiş bir tür ortak duyuya işaret Okuyacağı kitabı kilise Dinleyeceği kitabı
eder. Bu yüzden, aklın bütün insanlarda hep aynı seçer. ailesi seçer.
şekilde işlediğine, kendi uygun fonksiyonlarını yeri- Aşağıdakilerden hangisi bu karşılaştırmanın bir
ne getirdiğine inanılmıştır. sonucu olamaz?
Bu parçadaki durumu ifade eden seçenek aşa-
A) Orta Çağ insanı ergin olmama durumu içindedir.
ğıdakilerden hangisidir?
B) Orta Çağ insanın başına yönetici olmak çok ko-
A) Akılda doğuştan hazır bilgiler bulunur. laydır.
B) Akıl eşit olarak dağıtılmış tek şeydir. C) Orta Çağ insanı otoriteden korkmuştur.
C) Aklın yapısı, nedenselliğin ana kaynağıdır. D) Orta Çağ insanının ergin olmama durumu rıza-
D) Akılsal kalıplar deneyin verileriyle doldurulur. sı dışındadır.
E) Aklın temel niteliği bilgiyi oluşturmaktır. E) Orta Çağ insanı otorite etkisiyle tembelleşmiştir.

163
18. yy Aydınlanma Felsefesi

5. 18. yüzyıl düşünürlerinden Berkeley 18. yüzyılın 7. Bütün bir Orta Çağ boyunca Hristiyan dünya tasav-
daha çok din dışı düzeyde gelişen felsefeleri ve in- vuru ile feodal Avrupa'nın sosyo-politik yapıları ara-
sanlığın 16. yüzyıldan sonra başlayan tanrıtanımaz sında, esas itibariyle Tanrı, papa ve kraldan mey-
eğilimleri karşısında dini savunan bir felsefe geliştir- dana gelen geleneksel otoriteler etrafından yoğun-
mek istemiştir. Bu felsefenin çağın eğilimlerine ters laşan bir yapı kurulmuştu. 18. yüzyıla gelindiğinde
düşmesini umursamayarak ruhçulukla deneyciliği, bu yapı bozulmaya başladı. Çünkü Hristiyanlığın
maddecilikle idealizmi, birbiriyle bağdaşması ola- rasyonel düşünen insanın gözündeki akıldışılıkla-
naksız bir çok şeyi birbiriyle kaynaştırmayı dene- rıyla kuralları ve politikanın zorbalık ve adaletsizlik-
miştir. Amacı her şeyden önce materyalist düşün- leri, modern zihniyet açısından kendisine başkaldı-
cenin gelişimine köktenci bir tutumla engel olmaktır. rılacak bir oluşuma dönüşmüştü.
Maddenin olmadığı bir ortamda maddecilik de ola- Bu parçadan;
maz diye düşünmektedir.
I. Orta Çağ siyasi ortamının Aydınlanmada de-
Buna göre; ğişmeye başlaması,
I. Karşıtlık içeren görüşleri sentezlemek istemiştir. II. eski otoritelerin, Aydınlanma dönemi insanların
II. Çağın genel düşüncesine aykırı bir felsefi du- gözünde sarsılmaya başlamış olması,
ruş geliştirmiştir. III. Aydınlamanın düşünsel zeminde politik ve din-
III. Görüşleri, evreni ve oluşumu somuta indirge- sel bir karşı duruşu içermesi
yen bir nitelik gösterir. durumlarından hangilerine ulaşılır?
saptamalarından hangileri Berkeley için söylen-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
diğinde doğru olmaz?
D) I, II ve III E) I ve II
AYDIN YAYINLARI

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Aydınlanmanın kurucu filozofu olarak John Locke


gösterilir. Locke, yeni yeni gelişmekte olan doğa bi-
limlerinden etkilenmişti. Dolayısıyla da istenen şey
dünyaya ilişkin bilgiyse eğer, felsefede kendilerine
6. Ada Aydınlanması adı verilen İngiliz düşüncesi, öykünülmesi gereken kişilerin matematikçilerinden
(Locke, Berkeley, Hume) Aydınlanma'nın Kant'a çok ampirik verilere itibar eden fizikçiler olduğu so-
kadar devam edecek olan ana bakış açısına tama- nucuna vardı. Bu yüzden, o kendi felsefesine mo-
men hakim oldu. Söz konusu grup, doğal olarak del olarak, fizikçinin ampirik analizini, tümevarımsal
"ideler yolu"ndan gitmeyi tercih etti. Yani şeylerin akıl yürütme tarzını aldı; gerçek bilginin ölçütü ola-
bizatihi kendilerinden çok, deneyim üzerinden fel- rak da teori ya da fikirlerin gözlemlenebilir verilerle
sefe yaptı. Bu yüzden Rönesans sonrası Avrupa uyuşması ölçütünü benimsedi.
felsefesinin akılcı ve metafiziksel olduğu yerde, Ay- Buna göre;
dınlanma felsefesi deneyimci temelde epistemolojik I. Kabul ettiği doğruluk ölçütü "uygunluk"tur.
bir karakter taşıdı.
II. Empirisit bir felsefeden yana durmuştur.
Bu durumda Ada Aydınlanmasının aşağıdaki
III. Tümdengelimsel akıl yürütme yöntemini fesle-
akımlardan hangisine uygun düşünce ürettiği
fesine temel yapmıştır.
söylenebilir?
saptamalarından hangileri Locke'un görüşleri-
A) Rasyonalizm B) İdealizm ne uygun değildir?

C) Fenomenoloji D) Septisizm A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II


E) Empirizm D) II ve III E) Yalnız III

164
TEST 2 18. yy Aydınlanma Felsefesi 77

1. Aydınlanma, kamusal alanın inanç, bâtıllık veya din 3. Fransız Aydınlanması'nın önemli isimlerinden biri
tarafından değil de, akıl tarafından yönetilmesi ve de Denis Diderot'tur. Diderot, ünlü "Ansiklopedi"nin
yönlendirilmesi arzusunu, aklın toplumu değiştirme iki editöründen biriydi. O da bütün Aydınlanma dü-
ve bireyi gelenek ve keyfi otoritenin baskısından şünürleri gibi iyimserdi, bu yüzden uygarlığın ilerle-
kurtarma gücüyle beslenen inancı ifade eder. Din mesi ile insanlığın ahlaki gelişimi arasında yakın bir
ya da gelenek yerine bilim eliyle geçerli kılınan ve bağ kuran, dini ve dini dogmaları ilerlemenin önün-
meşrulaştırılan bir dünya görüşünü ve nihayet, Ba- deki en önemli engeller olarak gören bir felsefe ge-
tı Avrupa'nın büyük düşünürlerinin bütün bu talep, liştirdi. Bağımsız araştırmaya, hür düşünceye engel
özlem ve bakış açılarına cevap veren entelektüel olan, insanın doğal haklarını ihlal eden otoritelerle
hareket ya da felsefesini ifade eder. geleneklere savaş açtı.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ya- Parçada yola çıkarak Diderot ile ilgili aşağıdaki
nıtı yoktur? sonuçlardan hangisine ulaşılamaz?

A) Aydınlanma hareketinin düşünme yönteminin A) Felsefesinde teori ile pratiği bir araya getirmiştir.
temelindeki kavram nedir? B) Dinsel dogmaların akılla temellendirilişini sa-
B) Aydınlanma felsefesinin geleneksel değerlere vunmuştur.
bakışı nasıldır? C) Etiğin, uygarlığın gelişimi ile iligli olduğuna
C) Aydınlanma felsefesinin ulaşmayı hedeflediği inanmıştır.
amaç nedir? D) Teolojik baskıyı reddetmiş ve bu baskıyla mü-
D) Aydınlanmanın meşrulaştırmayı amaçladığı cadele etmiştir.
dünya görüşü nedir? E) Özgür düşünme ve araştırma ortamının uygar-
AYDIN YAYINLARI

E) Aydınlanma felsefesinin temellendiği dinsel ba- lığı geliştireceğini iddia etmiştir.


kış nasıldır?

4.
Edmund heyecanla uyanır
ve hemen komodinin üze-
2. Aydınlanmanın, Ada empirizmi ayağında yer alan rinde duran kâğıt kalemini
filozoflardan biri de Berkeley'dir. Berkeley'e göre, alarak hatırladığı kadarıyla
herhangi bir şeyin var olması, o şeyin onu algıla- rüyasını not ederek şöyle yazar:
yan bireyin algı alanı içinde yer almasına bağlıdır. Rüyamda Tanrı ile konuşuyordum; ancak bu bir
Ona göre bir nesne bilinçten bağımsız olarak var veda konuşması idi. Artık iyiyi, doğruyu, mutlulu-
olamaz. Bu yüzden evren bireyin sahip olduğu ta- ğu onsuz anlamaya çalışacağımı söyledim ona ve
sarımların toplamından ibarettir. dedim ki ben senin değil doğanın bir parçasıyım.
Bu parçaya göre, Berkeley'in varlık konusunda- Yazdıklarını bitirdikten sonra defterini yerine ko-

ki yaklaşımını veren yargı aşağıdakilerden han- yarken başucunda duran kitabı gören genç adam,
gördüğü rüyanın bu kitapta okudukları ile paralel
gisidir?
olduğunu düşünür.
A) Varlık görünüşlerin ötesindeki özdür.
Parçada bahsedilen kitabın yazarı aşağıdakiler-
B) Varlık düşünce - madde bileşimidir.
den hangisi olamaz?
C) Var olmak temelde bir yanılsamadır.
D) Var olmak algılanmaktır. A) Kant B) Clemens C) Locke

E) Var olmak Tanrı'yı yansıtmaktır. D) Rousseau E) Montesquieu

165
18. yy Aydınlanma Felsefesi

5. - - - -'a göre, insanın ereği sadece mutluluk olsay- 7. Kant'a göre, deney bilgiye yönelişi başlatan güçtür,
dı, doğanın ona başka canlılardan ayrı olarak bir bir çıkış noktasıdır. Duyularımızı uyaran dış dün-
de akıl vermesi gerekmezdi. Doğal güdüler insanı ya olmasa kendimizde ya da kendiliğinden bilgiye
mutluluğa ulaştırmaya yeterdi. İnsana bir de akıl ve- ulaşmamız olası değildir. Ancak tüm bilgilerimizin
rildiğine göre herhalde mutluluktan başka bir erek deneyle başlaması onların deneyden geldiği anla-
düşünülmüş olmalıdır. Bu erek ödevdir. Ödev, aklın mına gelmez. Deneyin verdiği malzemenin işlen-
eylemlerinde emrini yerine getirmektir. mesi biçimlendirilip bilgiye dönüştürülmesinde akıl
Parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden büyük rol oynar.

hangisi getirilmelidir? Kant'ın bilgiye bu şekilde yaklaşması, aşağıdaki


akımlardan hangisinin ortaya çıkmasına neden
A) Locke B) Berkeley C) Kant
olmuştur?
D) Hume E) Voltaire
A) Rasyonalizm B) Empirizm

C) Kritisizm D) Pozitivizm

E) Pragmatizm

6. Yaşlı adam: Yalnız yirmi dönümlük bir yerim var.


Burasını çocuklarımla birlikte eker biçerim; bu iş, üç
büyük kötülük olan can sıkıntısını, ahlaksızlığı ve
yoksulluğu bizden uzak tutar.
AYDIN YAYINLARI

Candide: Bu iyi yü-


rekli yaşlı adamın,
birlikte yemek yedi-
ğimiz altı kralın ha-
yatına değişilmeye-
cek bir hayatı varmış gibi geliyor.
Pangloss: Olası dünyaların en iyisinde bütün olay-
lar birbirine bağlıdır. Başınıza gelen bu kadar fela-
ket olmasaydı şimdi burada bu adamın yemeklerini
yiyemezdiniz. 8. Aydınlanmanın en önemli düşünürlerinden biri de
Kant'tır. Kant'a göre, "Felsefe eğitiminin amacı,
Candide: Bütün bunların aksine bizim de bu yaşlı
felsefeyi değil, felsefe yapmayı; düşünceleri değil,
adam gibi bahçemizi yeşertmemiz gerek.
düşünmeyi öğretmektir."
Voltaire’in Candide isimli eserinden alınan bu
Bu tespitiyle Kant, aşağıdakilerden hangisinin
parçaya göre
altını çizmiştir?
I. Voltaire, Leibniz felsefesini eleştirmektedir.
A) Bilimle felsefenin bir bütün olduğunun
II. Bahçeyi yeşertmek demek başına gelen şeyleri
kabul etmek demektir. B) Felsefenin birleştirici bir etkinlik olduğunun

III. Yaşlı adam birçok soyluya göre mutlu bir ya- C) Felsefi açıklamaların öznel bir nitelik taşıdığı-
şam sürmektedir. nın

maddelerden hangileri yanlıştır? D) Felsefe yapmanın düşünüş yollarını öğrenmek


olduğunun
Yalnız II B) I ve II C) II ve III
E) Felsefi açıklamalarda olmuş bitmişliğin olmadı-
D) Yalnız I E) I ve III ğının

166
TEST 3 18. yy Aydınlanma Felsefesi 78

1. Aydınlanma, felsefenin özgürce hareket etmesini 3. Kant'a göre herhangi bir davranışın ahlaki olarak
ve bu içkin hareketle gerçekliğin temel yapısını do- iyi sayılabilmesi için ahlak kurallarına uygun olma-
ğal ve tinsel varlığın formunu keşfetmek ister. Fel- sı yeterli değildir. O davranışın, hiçbir çıkar veya
sefe, bu yoruma göre, doğa biliminin, hukukunun amaç gözetmeksizin, salt iyi olduğu için bilinçli ola-
ve yönetimin ilkelerinin üstünde veya yanıbaşında rak seçilmiş ve gerçekleştirilmiş olması gerekir.
konumlanmış özel bir bilgi alanı değildir. O, daha
Aşağıdaki davranışlardan hangisi Kant'ın bu
çok içinde bu türden ilkelerin formüle edildikleri, ge-
görüşüne uygundur?
liştirildikleri ve temellendirildikleri her şeyi kuşatan
ortamdır. A) Öğrencilerin kopya çekmenin kötü olduğunu
bildiği için kopya çekmemesi
Bu parçadan hareketle, Aydınlanma Dönemi'nde
felsefenin rolünün aşağıdakilerden hangisi ol- B) Bireyin başkaları ona iyi insan desin diye güç-
duğu söylenebilir? süzlere yardım etmesi
C) Bir kişinin yakalanmaktan korktuğu için hırsızlık
A) İnsan yaşamındaki teori ve pratiğin atmosferi
yapmaması
B) Tüm bilimleri bünyesinde toplayan bir yapı
D) Çocuğun ailesinden dayak yememek için doğ-
C) Toplumda uygulanacak hukukun temeli
ruyu söylemesi
D) Doğa bilimlerinin yol göstericisi
E) Bireyin başkalarından kötülük görmemek için
E) Kavramların özünün sorgulandığı düşünce faa- başkalarına kötülük yapması
liyeti
AYDIN YAYINLARI

4. Hume'a göre, nedensellik ilkesi aslında bizim, olay-


2. ların art arta gelişini görmemizden kaynaklanan
Bir kâğıdın üzerindeyim,
psikolojik temelli bir ilkedir. Çünkü bizde neden-so-
Salt boş bir zihin ile nuç ilişkisine karşılık gelen bir izlenim yoktur. Biz
Dünyam bu benim. nedenselliği algılayamayız. Peki nasıl oluyor da
Yürüdükçe öğreniyorum, bizde böyle bir ide var oluyor? Hume'un buna ya-
Öğrendikçe kâğıt renkleniyor, nıtı şöyle: Birbirini izleyen ve aynı etkiyi oluşturan
Renkler sesler ile karışıyor olaylar bizde bir alışkanlık duygusu oluşturmakta;
Dokunuyorum önüme çıkan her şeye olaylardan öncekini neden daha sonrakini de sonuç
Onlarca şey duyularımı uyarıyor diye yorumlamaktayız. Tamamiyle öznel bir biçim-
de kurduğumuz bu ilişkinin dış dünyada, nesneler
Duyularım zihnimi bir pınar gibi dolduruyor.
dünyasında var olduğunu sanmaktayız.
Zihnimde bir makine gibi işliyor her şeyi, dönüş-
türüyor. Buna göre;
Ve artık ben biliyorum! I. Duyum ve izlenimlerin yarattığı alışkanlıklardır.
II. Aklın yapısından kaynaklanan düşünsel bir il-
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? kedir.
A) İnsan zihni başlangıçta bembeyaz bir kâğıt gi- III. İnsanın psikolojik yapısından kaynaklanan al-
bidir. gısal yanılmadır.
B) Tüm bilgilerimiz deneyime dayanır. yargılarından Hume'un nedensellik tanımlama-
C) Bir bebek dünyaya boş bir zihin ile gelir. sına uygun düşenler hangileridir?

D) İnsanın bilmek için zihne ihtiyacı yoktur. A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II


E) Bilgi, a posterioridir. D) I ve III E) Yalnız III

167
18. yy Aydınlanma Felsefesi

5. Locke, nasıl ki bilgi teorisinde önce doğuştancılığı 7. Aydınlanmanın kurucu düşünürü Locke'a göre, do-
reddettiyse, siyaset felsefesinde de çoğu zaman ğuştan gelebilecek hiçbir bilgi ve önerme yoktur. Bi-
monarşiyi temellendirmek için kullanılmış olan ilahi lincimiz başlangıçta düz bir kağıt, "boş bir levha"dır.
yönetme hakkı teorisini reddederek işe başlar. Poli- Buna göre;
tik iktidarın, ilahi yönetme hakkıyla değil de, sadece
I. Tüm bilgilerimiz gözlem ve deneyden gelir.
ve sadece bireyden hareketle ve ancak halkın rıza-
sı yoluyla temellendirilebileceğini düşünen, Locke, II. Tüm tasavvurlarımızın kaynağı duyumlardır.

doğallıkla toplum sözleşmesinden ve dolayısıyla, III. Öznede bulunan her şeyin temeli deneydir.
politik otoritenin tesisinden önceki doğa durumun- IV. Tanrı düşüncesi, insan düşüncesinin derinlikle-
dan yola çıkar. O, doğa halini, deneyimciliğiyle ta- rinde gizli olarak yer alır.
mamen tutarlı bir biçimde tarihsel bir olgu olarak ele V. Tüm bilişsel ve psikolojik süreçler, doğrudan
alır. duyum süreçleridir.
Buna göre; yargılarından, Locke tarafından onaylanmaya-
I. toplum sözleşmesi, cak olanı aşağıdakilerden hangisidir?
II. genel irade,
A) I B) II C) III D) IV E) V
III. devletin yapaylığı,
IV. ilahi yönetme hakkının reddi,
V. devletin doğallığı
8. nra
kavramlarından Locke'un reddettiği aşağıdaki- Bir ay so
se-
lerden hangisinde gösterilmiştir? yapılacak
d ay
AYDIN YAYINLARI

çimlere a
rin
A) I B) II C) III D) IV E) V olan partile
tek
başkanları
şma
tek konu
a n ın da-
i başk
r. V e sıra … Part ür
yapmakta d ır la rumda g ö z
e r b a ş k a n : Doğal du rl ü ğ ü
dır, şöyle d da özgü
v le t d urumunda
olan insan
ın d e m de ti vle
lı d ır . A ma bu duru
6. Aydınlanma düşünürü Kant, saf aklın eleştirel çö- birinci şart
olm a un işletil-
m a z . Ç ü nkü hukuk
ortadan k
aldır doğuş-
zümlemesini yaparak, anlama yetisinin nasıl nesnel r insanlar
. H er ne kada e-
ve geçerli doğru bilgi ortaya koyduğunu açıklarken, mesi g e re k ir zara verm
r
d e k im s e nin kimseye n k işi
metafiziğin hangi alanlarda yapılması gerektiğini söy- tan iyiyse rar gö re
a h h ü t e d ilemez. Za o z a-
yeceği ta e işte
leyerek, bilgiyi, bilimin önermeleriyle sınırlamıştır.
lm a y a kalkarsa is
bunun öcü
n ü a im iste i-d iğ
Bu durumda Kant, aşağıdakilerden hangisini a k v e ri r. Halbuki biz
man kaos
pa tl zgürlük ile
b ild iğ ince fazla ö
araştırmıştır? miz insanla
rın o la rumdaki
ir ile ri n e doğal du
k bir b oyları-
A) İnsan zihninin neyi, nasıl ve nereye kadar bile- donatılara b ilm e k . Bunun için
yaşa ta
bileceğini eşitliklerini
rt i’y e!
nız … Pa
B) Toplumda yaşanan karışıklıkların nasıl önlene-
bileceğini
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
C) Dildeki çok anlamlılığın yarattığı sorunların na-
sıl çözülebileceğini A) Partinin ismi “Liberal Parti” olabilir.

D) Evrendeki oluşum ve değişimin nasıl kavrana- B) Devlet sözleşme ile meydana gelmiştir.

bileceğini C) Locke yaşasaydı bu partiye üye olabilirdi.

E) Zihindeki hazır bilginin nasıl ortaya çıkarılabile- D) İnsan doğal olarak özgür ve eşittir.
ceğini E) Meşru yönetimin kaynağı mutlak monarşidir.

168
TEST 4 18. yy Aydınlanma Felsefesi 79

1. Bir kısım felsefe tarihçisine göre, Hume ve Kant, 3. Aydınlanma düşünürü Kant, insanın inancına bıra-
kısmen de Rousseau dışta bırakılacak olursa, as- kılması gerektiğini söylemekten daha da ileri gide-
lında hiçbiri üst düzey filozof olmayan Aydınlanma rek, insanın ölümsüz bir ruhu olduğunu, Tanrı'nın
düşünürleri, Avrupa kültürünün Orta Çağ'ın karanlık var olduğunu ve insanın özgür bir iradesi olduğunu
yüzyılları boyunca sergilediği, "barbarlık" ve "kaba- varsaymanın insan ahlakı için gerekli olduğunu id-
lığın" cehalet ve bağnazlıktan kaynaklandığını ve dia eder.
Haçlı Seferlerinin, enginizisyon ve mezhep savaş- Parçaya göre, Kant aşağıdaki fikirlerden hangi-
larının bireylerin ahlaki gelişimlerini geciktirdiğini ve
sini savunmaktadır?
politik toplulukları tahrip edip bozduklarını düşünü-
yorlardı. Bu yüzden, Aydınlanmayı belirleyen felse- A) Özgürlüğün temel şartı ahlaktır.
fenin olduğu kadar, Aydınlanmayı şekillendiren tüm B) Tanrı'nın varlığı fikri ahlak için önem taşır.
projelerin yılmaz savunucusu oldular. C) Kişinin davranışlarından sorumlu tutulması için
Buna göre; özgürlük gerekir.

I. Aydınlanma bir felsefe hareketi olmanın yanı D) İnsan ahlakı için Tanrı düşüncesi yeterlidir.
sıra, toplumsal bir dönüşüm projesidir. E) Tanrı'nın var olduğunu kabul etmek inançla
II. Aydınlanma Dönemi'nde felsefe adına ciddiye gerçekleşir.
alınır gelişmeler olmamıştır.
III. Aydınlanma Dönemi'nin düşünürleri yalnızca
4. Propaganda filminin başın-
Hume, Kant ve Rousseau'dur.
da Hisli Hisar halkının mut-
yargılarından hangileri doğrudur? lu, mesut yaşayışını görü-
AYDIN YAYINLARI

rüz. Sonrasında ise gümrük


A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
muhafaza müdürlüğü yap-
D) I ve II E) II ve III makta olan ve doğma büyü-
me Hisli Hisarlı Mehdi ka-
rakteri topraklarına geri dö-
ner ve kasabasına bir sınır
çeker. Bu sınır ile birlikte kasabalının akıp giden
yaşamı bir anda değişir; çünkü kasabanın öğretme-
ni, doktoru gibi kişileri sınırın dışında kalırlar. Bu
2. Aydınlanmanın kurucu düşünürü kabul edilen John
dışarıda kalış ise zorunlu olarak başka bir devlet
Locke, insanların Tanrı'yı doğuştan bildikleri iddia-
fikrini doğurur. Filmin geri kalanındaki düşünsel ça-
sına itiraz eder. Ona göre her toplumda Tanrı dü-
tışma ise devletin gerekliliği ile bu gerekliliğin man-
şüncesi yoktur, üstelik toplumların Tanrı olarak al-
tıklı zemine nasıl oturtulacağı arasında geçer.
gıladıkları kavramın içeriği ve işlevi farklılık gösterir.
Filmdeki insanların tekrar iyi olan yaşamlarına
İnsan ancak çevresi aracılığıyla Tanrı fikrine ulaşır.
dönebilmeleri için Rousseau aşağıdakilerden
Buna göre; hangisini önermiştir?
I. yaşantıyla, A) Sınırın dışında kalanların yeni bir devlet kurma-
II. akılla, larını
III. hatırlamayla, B) Sınırın farklı taraflarındakilerin tekrar bir top-
IV. sezgiyle, lumsal sözleşme yapmalarını

V. aktarımla C) Devletin bu ikilemi kaldırmak için yasalar çı-


kartmasını
yöntemlerinden, Locke için Tanrı fikrine ulaş-
D) Bütün sınırların ortadan kaldırılarak doğal du-
mada etkili olan aşağıdakilerden hangisidir?
ruma geri dönülmesini
A) I B) II C) III D) IV E) V E) Sınırın farklı taraflarındakilerin savaşmalarını

169
18. yy Aydınlanma Felsefesi

5. Fransız Aydınlanmasının düşünürleri, devlet için 7. Montesquieu'ya göre, her yönetim biçiminin yasa-
olabilecek yegâne meşruiyetin yurttaşlarının iyiliği ların yakınından ilişkili olduğu bir doğası ve ilkesi
ve mutluluğu için çalışmak olduğuna inanıyorlardı. vardır. Bir yönetimin doğasını onu kimin ve nasıl yö-
İnsanların da akli olmaları ve akılcı davranmaları nettiğini bilmemiz halinde bilebileceğimizi söyleyen
gerektiğini savunan bu düşünürler, tek tek insanla- düşünüre göre, bir yönetimin doğası onun formunu,
rın akıllarını kullandıkları taktirde, kendileri için iyi hukuki-politik yapısını ifade eder. O, iktidarın kimde
olanı bulup ona erişmenin yollarını kolaylıkla keşfe- olduğu ve bu iktidarı nasıl kullandığı ölçütünden ha-
debileceklerini, bu yüzden insanlara hayatlarını ken- reketle cumhuriyet monarşi ve despotizm benzeri
di bilgi, akıl ve deneyimlerine dayanarak düzenleme farklı yönetim biçimleri olduğunu savunur. Belli bir
imkânının sağlanması gerektiğini öne sürdüler.
yönetim şeklinin var olabilmesi, varlığını sürdürebil-
Buna göre; mesi için yönetilenlerin ona boyun eğmeleri gerekir.
I. Birey-devlet ilişkisinin sınırını çizmişlerdir. Bu parçadan yola çıkarak, Montesquieu'nun
II. Bireylerin kendi yaşamlarını kurgulayabilecek- aşağıdaki hangi iki kavramı söz konusu ettiği
lerine inanmışlardır. söylenebilir?
III. Birey-devlet ilişkilenmesinde, bireye tanınacak
A) Bürokrasi - Hukuk
hakları devletin iyiliği temelinde belirlemişlerdir.
B) İktidar - Meşruiyet
yorumlarından, hangilerine parçadan ulaşıla-
maz? C) Egemenlik - Sivil toplum
D) Ödev - Hak
A) I ve II B) Yalnız I C) II ve III
E) Devlet - Birey
D) Yalnız III E) I, II ve III
AYDIN YAYINLARI

8.

6. Hume'un bilgi kuramı bir "algılar teorisi"ne karşılık


gelir. Algılar duyumları, tutkuları ve duyguları içe-
rir. Belli bir anda soğuk nedeniyle titreme, bir nes-
neyi duyumlama veya kızgınlık hissetme birer algı Anayasa Mahkemesi Başka-
örneği olarak karşımıza çıkar. Canlı ve güçlü olan nı, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı evinde ağır-
bu algılara Hume, izlenim adını verir. İkinci bir algı layacak olan Montesquieu her şeyin kusursuz
türünden daha söz eden Hume, bizim üşümek veya olmasını istemektedir. Akşamı en ince ayrıntısına
titremek dışında, üşümeyle ilgili düşünceler oluş- kadar düşünen lozof kendisinin de dahil olacağı
turabileceğimizi, soğuk bir yerde yaşama üzerine yemek masasının şekli konusunda bile oldukça
planlar yapabileceğmizi belirtir. O, bu ikinci türden titiz davranır.
algılara ideler adını verir. Ona göre, insan zihninin
bütün algıları, ideler ve izlenimler olarak ikiye ayrılır. Montesquieu’nun güçler ayrılığı ilkesi düşünül-
düğünde
Buna göre;
I. Kare
I. Zihin bütün malzemesini izlenim veya algılar-
dan kazanır. II. Yuvarlak
II. İzlenimi olmayan ide bulunamaz. III. Üçgen
III. İzlenimler duyumdan, ideler doğuştan gelir. yemek masası, verilen şekillerden hangisi ola-
yargılarından hangileri Hume'a göre yanlıştır? maz?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II A) Yalnız III B) Yalnız I C) Yalnız II


D) II ve III E) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

170
TEST 5 18. yy Aydınlanma Felsefesi 80

1. Aydınlanma filozofu Hume, neden ve sonuçlarla 3. Felsefe tarihçileri Aydınlanma'nın sonu olarak
ilgili bütün akıl yürütmelerimizin sadece alışkanlık Kant'ın 1804 yılındaki ölümünü gösterirler. 19. yüz-
olduğunu iddia etmiştir. Ona göre; eğer ateşin yak- yılla birlikte, felsefede daha önce rastlanmamış
tığına, suyun serinlettiğine inanıyorsak, buna bizi fikirsel bir çeşitlilik başlar. Bu yüzyılda felsefede
inandıran, deneyimlerimizden doğan alışkanlıkla- fethedilecek veya keşfedilecek yeni alanlar ortaya
rımızdır. Bu alışkanlıklar bizi başka türlü düşünme çıkar. Bunlardan biri de zihin ya da diğer adıyla bi-
zahmetinden kurtardığı için kolayca benimsenir. lincin alanıdır.
Buna göre; Bu durum aşağıdakilerden hangisinin gösterge-
I. Deneyimlerimizden kaynaklanan alışkanlıklar sidir?
neden-sonuç ilişkisinin temelidir.
A) Düşünmenin kendisinin konu edildiğinin
II. Neden-sonuç ilişkisi aklın yapısından kaynak-
lanır. B) Bilginin temeline aklın yerleştirildiğinin

III. Nedensellik ilkesi bizi yanılgıya da düşürebilir. C) Akıldışı alanın da felsefeye girdiğinin

IV. Nedensellik ilkesi, olayların peşpeşe gelişinin D) Bilgi birikiminin artmaya başladığının
bir sonucudur. E) Akıl tarafından biçimlendirilen bir evren algısı-
V. Olgular arasında kurulan neden-sonuç ilişkisi- nın varlığının
nin temelinde duyumlar vardır.
yargılarından Hume'un reddedeceği aşağıdaki-
lerden hangisinde gösterilmiştir?
4. Aklını kullanmalı ve yaşamını sürdürmelisin! Başına
onlarca şey geldi biliyorum; işsiz kaldın, eşin evi
A) I B) II C) III D) IV E) V terk etti, daha
AYDIN YAYINLARI

doğduğu gün be-


beğini toprağa
verdin, anneni
ve babanı aynı
gün kaybettin…
Bütün bunların bir insanı hayattan koparması çok
normal; ancak sen ne için geldin hayata, mutlu olma-
ya mı? Eğer cevabın evet ise sormak isterim: Bu du-
2. İngiltere'de kahvehaneler haberlerin ve yeni fikir- rumda ne farkın kalır bir hayvandan? Hayır dostum
lerin serbest dolaşımını ve tartışılmasını mümkün biz dünyaya zorunlulukla geldik, geldiğimiz an ise
kılan bir yol açarken, Paris'teki salonlar ve kafeler ödevimiz gereği hiçbir şeye bağlı olmaksızın yaşa-
filozofların faaliyetlerini organize etme sürecinde mak için yaşadık, yaşıyoruz sadece. Şimdi, başına
önemli bir rol oynamış, her iki tarafta da mason gelen zorluklardan ötürü yaşamdan vazgeçersen ku-
locaları sosyalleşmenin, kardeşlik ve dayanışma sura bakma ama kimse iyi anmayacak seni eskiden
ruhunu ifade eden yeni formların ortaya çıktığı me- olduğu gibi; belki de korkak diyecekler, kim bilir?
kanlar olarak gelişmiştir. Aydınlanma felsefesini or-
Parçada öğüt veren kişinin düşüncelerine göre
taya çıkaran etkenlerden biri de budur.
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Bu parçaya göre, Aydınlanma düşüncesinin
A) Yaşamın devamı mutluluğa bağlı olmalıdır.
serpilmesinde aşağıdakilerden hangisi etkili ol-
muştur? B) İnsanın yaşamaya eğilimi deneyimleri sonucu
gelişir.
A) Kamusal alan
C) Ahlaklı yaşam ödevden dolayı sürdürülen ya-
B) Yeni fikirler
şamdır.
C) Filozof dayanışması
D) Yaşamı sevmek ya da ondan korkmak seçimle-
D) Coğrafi özellikler ri etkiler.
E) Farklı kültürlerin etkileşimi E) Ahlak, kişisel tercihler ile belirlenen bir şeydir.

171
18. yy Aydınlanma Felsefesi

5. Fransız Aydınlanmasının isimlerinden Condorcet'in 7.


sorusu şudur:
"- - - - insanlar herkesin hayatın gündelik ışığına
Aşırı kilolarına ve kalbi-
göre yönetmek, zihnini ön yargıdan bağışık tutmak,
nin yağlanmasına rağ-
haklarını anlamak ve onların vicdanına ve inancı-
men hayatına ve yedik-
na uygun olarak hayata geçirmek için gerekli bilgi-
lerine dikkat etmeyen adam kalp krizi
ye sahip olacağı; herkesin, yeteneklerinin gelişimi
geçirerek hastaneye kaldırılır. Erken müdahale
sayesinde, ihtiyaçlarını karşılamanın yollarını bula-
sonucu hayatta kalır ve bir süre yoğun bakım
bileceği, sefalet ve budalalığın, toplumun bir bölü-
ünitesinde kaldıktan sonra odasına geçirilir. Çok
münün alışılmış kaderi değil de istisna olacağı bir
korkan ailesi adamın kurtulduğuna sevinirken
duruma ulaşacaklar mıdır?"
odaya doktor girer ve şöyle der: Bundan sonra
Bu soru üzerinden bakıldığında, aşağıdakiler- karar sizin. Ya yaşamak için aklınızı kullanacak,
den hangisi Condorcet'in insanlık için arzuladı- hayattaki bazı zevklerden mahrum kalacak, bel-
ğı bir durum değildir? ki bu yüzden acı çekecek ama kendiniz, eşiniz
A) Eleştirel akıl ve çocuklarınızın mutluluğunu sağlayacaksınız
ya da içgüdünüzü dinleyeceksiniz ve kısa bir
B) Dogmatizmden kopuş
süre sonra şimdi gülen bu insanlar, mezarınız
C) Ekonomik refah
başında ağlıyor olacaklar!
D) Dinsel ayrıcalık
E) Hayatı yönetecek bilgi
Doktorun sözlerine göre aşağıdakilerden hangi-
si doğrudur?
AYDIN YAYINLARI

A) İnsanın içgüdüsü onu acıya yönlendirir.


B) İnsan ne pahasına olursa olsun hazzı seçmelidir.
C) Mutluluk bireysel olduğu kadar çevreyle de ilgi-
lidir.

6. J. J. Rousseau ünlü eseri Émile'de, bir çocuğun, in- D) İnsan faydasına olsa bile acıdan kaçmalıdır.

sanda var olan yetkinleşebilirlik ilkesi temeli üzerin- E) İnsanın aklı onu daima hazza yönlendirir.
de nasıl yetiştirilebileceğini ele alır. Uygun ve doğru
bir toplum sözleşmesinin ancak ahlaken olgunlaş- 8.
Merhaba ben tekliğim.
mış bireylerle yapılabileceği, genel iradenin ancak
Merhaba ben de tek bir elmayım.
eğitimli yurttaşlardan oluşan bir toplumda tam ola-
Nereden biliyorsun ki tek bir elma
rak hayata geçirilebileceğine dikkat çeker.
olduğunu?
Bu parçadan yola çıkarak, Rousseau'nun felse- Senden ötürü biliyorum.
fesi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Nasıl olur, ben de senden ötürü tekliğimin farkın
dayım?
A) Eğitim felsefesi ile siyaset felsefesi arasında
yakın bir ilişki vardır.
B) Devletin toplumsal sözleşmenin değil, doğru Parçadaki diyaloğu en iyi ifade eden söz aşağı-
eğitimin ürünü olduğunu iddia eder. dakilerden hangisidir?
C) Siyasetin ancak yetkinleşmiş bireylerin oluştur- A) İnsan zihni doğuştan tabula rasa’dır.
duğu bir toplumda geçerli olduğunu savunur.
B) Düşünüyorum öyleyse varım.
D) Yaşama katılabilir bireyler yetiştirmenin toplum C) Algısız kavramlar boş, kavramsız algılar kördür.
sözleşmesi gerektirmediğine inanır.
D) Bilgi, güçtür.
E) Eğitimin genel iradenin belirlediği yönde olması
E) Hiç kimse bilerek kötülük yapmaz.
gerektiğini vurgular.

172
TEST 6 19. yy Felsefesi 81

1. 19. yüzyılın hemen başları, 18. yüzyılın aklına karşı 3. Aydınlanmanın en büyük filozoflarından biri olarak
olumsuz bir tepkiyi ifade eden romantik harekete gösterilen Kant şöyle diyor:
tanık olur. Köyden kente göçü hızlandıran, toplum "Deneyim bize bir şeyin şöyle şöyle olduğunu öğ-
içinde daha önce görülmemiş bir sefalete yol açar- retir fakat onun olduğundan başka türlü olamaya-
ken, farklı toplum felsefelerini gündeme getiren En- cağını öğretmez. O hâlde, her şeyden önce, düşü-
düstri Devrimi yüzyılın ortalarında olgunlaşır. 1848 nüldüğünde zorunlu diye düşünülen bir önermeye
yılında Paris'te yaşanan büyük devrim, Avrupalının sahipsek eğer, o a'priori bir yargıdır."
bilincine "burjuva" ve "proleterya" kavramlarını so- Bu durum;
kar. Biyoloji biliminde ise Darwin'in evrim kuramıyla I. Zihnin zorunlu sonuç çıkarma yetisi deney ön-
birlikte, 19. yüzyıl bu kez bir entelektüel devrime ta- cesidir.
nık olur.
II. Deneyim bir nesnenin nasıl olduğunu söyler
Bu parça, aşağıdakilerden hangisine ilişkin bir ancak neden öyle olduğunu söyleyecek olan
açıklama içermektedir? zihindir.

A) 19. yüzyıl siyasetinin niteliği III. Zihnin zorunlu sonuç çıkarma yetisi yoktur, de-
neyimsiz zihin boş kalır.
B) 19. yüzyıl bilimindeki gelişmeler
yargılarından hangilerini Kant için yanlış kılar?
C) 19. yüzyıl felsefesini etkileyen koşullar
D) 19. yüzyıl ekonomik yapısı A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

E) 19. yüzyıl sanatının özellikleri D) II ve III E) Yalnız III


AYDIN YAYINLARI

4. 19. yüzyıl felsefesine bakıldığında, felsefenin alanı-


na akıldışının da girmiş olduğu görülür. 19. yüzyılın
kimi filozofları gerçekliğin sanıldığı gibi rasyonel ol-
2. Empirizme dayalı, bilimsel felsefe geleneğinin 19. madığını, kör bir iradenin gerçekliğe nüfuz ettiğini
yüzyıldaki adresi İngiltere ve Fransa olmuştur. Söz öne sürdüler.
gelimi Fransa'da - - - - pozitif felsefesini Bacon'dan,
Buna göre;
İngiliz empirizminden ve Aydınlanmanın ilerleme
I. felsefeye yeni bakış açılarının eklenmiş olduğu,
düşüncesinden etkilenmiş olarak öne sürdü. Onun
pozitivizmi, bilimin kabul gören yöntemleri tarafın- II. felsefede aklın egemenliğinin sona erdiği,
dan üretilmemiş bilgiyi reddetme noktasında temel III. aklı tüm yönleriyle konu edinen bir felsefenin
buluyordu. geliştiği
Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden saptamalarından hangileri 19. yy felsefesi için
hangisi getirilmelidir? doğru değildir?

A) Hegel B) Nietzsche C) Marx A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) Kierkegaard E) Comte D) II ve III E) Yalnız III

173
19. yy Felsefesi

5. 19. yüzyıla önce Alman idealizmi damgasını vurdu. 7. Bir dede ile torunu bah-
Fichte, Schelling ve Hegel gibi Alman idealistlerinin çeye tohum ekmekle
bizzat teoloji eğitimi almış olmaları, Alman idealiz- uğraşmaktadırlar.
minin dinle yakın temas halinde şekillenmesine ne-
den oldu. Bu durum, Alman idealizmi eliyle felsefe-
nin metafiziksel ruhunu yeniden canlandırdı.
Bu parçaya göre, 19. yüzyıl Alman idealizminin
felsefeye getirdikleri arasında aşağıdakilerden Dede: Bak evladım bu çekirdek görünürde sade-

hangisi yoktur? ce bir madde olabilir; ancak bu çok farklı süreçler


neticesinde bir çekirdek olmuş ve aslında bitmemiş
A) Kavramsal bilgi üretimine önem verilmesi
olmaya devam etmektedir. Uygun şartlarda bu çe-
B) Metafizik temelli felsefelerin canlanması
kirdek bir ağaca dönüşecek ağaç ise meyve vere-
C) Olgudan değil, zihinden yola çıkılması rek yeniden çekirdek üretecektir.
D) Nesnel gerçekliğin felsefi olarak konu edilmesi Torun: O hâlde dede, çekirdek hem başlangıç hem
E) Metafiziğin imkânının vurgulanması de sondur öyle değil mi?
Dede: Aferin kızım, evet. Ve fark ettiysen çekirdek,
içinde amacını da taşıyan bir başlangıç ve sondur.
Şimdi evreni bu çekirdeğe benzetelim, ne düşünür-
sün evren hakkında?
Torun: …
AYDIN YAYINLARI

Torun dedesine aşağıdaki hangi cevabı verirse


konuyu tam anlamamış demektir?

A) Evren başlı başına bir oluş sürecidir.


B) Maddi ve düşünsel evren birbirini tamamlar.
C) Evren hem parçadır hem bütündür.
D) Evren en başından beri böyle, aynı kalmıştır.
E) Evren diyalektik bir harekete sahiptir.

6. 19. yüzyıl düşünürlerinden J. S. Mill'in felsefeye


önemli katkısının etik ve politik alanda olduğu kabul
edilir. - - - -in 19. yüzyıldaki en büyük temsilcisi olan 8. İnsan düşüncesinin evrimsel haritasını "üç hal ya-
Mill, teorisiyle Sanayi Devrimi'nin yarattığı olum- sası" ile açıkladı. 19. yüzyıl bilimsel gelişmesine pa-
suzluklarla mücadele etme yönünde demokratik ralel olarak geliştirdiği pozitivizmi ile bilgiyi olgusal
yollarla hayata geçirilebilecek bir çözüm denemesi olan, yani bilimsel olanla sınırladı. Doğa bilimlerine
yapmıştır. Ekonomik hayatın düzenlenmesinde öz- yetkinlik veren olgusal yaklaşımı, toplum ve insan
gürlük kavramını temel alan bu çözüm denemesi bilimlerinde de uygulanabilir kılmanın teorisini kur-
Avrupa siyasetini büyük ölçüde etkilemiştir. mayı hedefledi.
Parçada boş bırakılan alana getirilmesi gereken Parçada sözü edilen Fransız düşünürü aşağıda-
kavram aşağıdakilerden hangisidir? kilerden hangisidir?

A) liberalizm B) pozitivizm C) pragmatizm A) Hegel B) Marx C) Comte


D) sosyalizm E) idealizm D) Nietzsche E) Schopenhauer

174
TEST 7 19. yy Felsefesi 82

1. 19. yüzyıl yararcılarından Bentham'a göre, haz ve 3. Sadece insanların değil kültürlerin de tek yanlı
acılar kendi aralarında bir sıra düzenine sokulabilir- olabileceğini söyleyen Kierkegaard'a göre, ken-
ler. Buna göre, bireyin mutlak hareketsizlik ve kayıt- disinden beklenen işlevi yerine getiremediği gibi,
sızlık haliyle kıyaslandığında, en küçük duyarlılık ya entelektüel, estetik, ahlaki ve dini alanların bireyde
da mutluluk halleri olarak düşünülen haz birimleri sağlıklı bir biçimde bir araya gelmesine engel olmak
hesaba katıldığı zaman, bütün hazların aynı değer- suretiyle, bilimin her şeye tahakküm etmesine izin
de olmadığı ortaya çıkar. Yani hazların herbirinin veren modern kültürdeki tek yanlılığa yol açan şey
ölçülebilir olan farklı boyutları ve yönleri olmalıdır. yanlış felsefe olmuştur.
Bunu göz önüne aldığımızda tüm ahlaki problemler Buna göre, Kierkegaard için aşağıdakilerden
çözülebilir hale gelir. Yapılması gereken, belli bir
hangisi yanlış bir felsefeyi temsil etmektedir?
hazzın diğerlerinden daha değerli olup olmadığını
görmek amacıyla ölçümlenmesidir. A) Sezgicilik B) Olguculuk

Bu parçaya göre, Bentham'ın ahlaki sorunları C) Varoluşçuluk D) Şüphecilik


çözmede önerisi aşağıdakilerden hangisidir? E) Görececilik
A) Haz peşinde koşma
B) Tutkuları reddetme
C) Haz hesabı yapma
D) Aklı temele alma
E) Ölçülü davranma
AYDIN YAYINLARI

4. Hegel, Aydınlanmanın insanları açıkça bireyler


olarak ayırt ettiğini, onları birbirlerinden bağımsız
bireyler olarak gördüğünü, fakat onların içinde yer
aldıkları cemaati unuttuğunu söyler. Ona göre, Ay-
dınlanmanın siyaset teorisi atomistiktir. Aydınlan-
ma, bu yüzden sadece insanı çevreleyen dünyada-
ki dışsal, bireysel nesneleri görmüş, fakat dünyayı
Tanrı, Geist ya da akıl tarafından konmuş bir düzen
2. - - - -'ye göre Platon'un mağarasından çıkış yoktur.
olarak görememiştir.
Mağaranın tek gerçeklik olduğunu öne süren düşü-
nür, doğallıkla empirik olmayan, sözde akılla anla- Bu parçaya göre, Hegel'in Aydınlanma eleştirisi
şılabilir bu dünyanın bilgisinin sahte bir bilgi olduğu- aşağıdakilerden hangisinden kaynaklanmakta-
nu gözler önüne sererek, metafiziği temellerinden dır?
sarsma amacı güder. A) Aydınlanmanın doğuşundan
Parçadaki boş bırakılan yere gelmesi gereken B) Aydınlanmanın yararcılığından
filozof adı aşağıdakilerden hangisidir?
C) Aydınlanmanın bilimciliğinden
A) Hegel B) Kant C) Nietzsche D) Aydınlanmanın ilerleyiciliğinden

D) Comte E) Mill E) Aydınlanmanın insan algısından

175
19. yy Felsefesi

5. 19. yüzyıl düşünürlerinin ilgisi çeken konulardan biri 7.


de yabancılaşma sorunudur. - - - -, yabancılaşma-
nın insanın türsel varlığına uzak düşmesi olduğunu
savunur. İnsan hem kendi insanlığına hem de türe
yabancılaşır. Türe yabancılaşma, ürüne ve üretim
sürecine yabancılaşmanın bir sonucudur. İnsan ka-
arşı isyan
pitalizme özgü üretim faaliyetinde, türün kendisini
y a p tı rı mlarına k
Devletin a
ğ ır Varoluş-
yansıtan ve destekleyen bir dünya ile karşı karşıya a n d a to planmıştır.
eden halk
me y d istler aynı
gelemez; dünyası onun emeği ve gerçekliği olarak s o s y a lis tler, anarş
ller, na ku-
görülmez. O, artık yabancı bir dünyayla karşı karşı- çular, libera a k ta d ır lar. Meyda
m ya p m rkes
tarafta eyle isteyen he
ya bulunmaktadır. la n b ir k ü rsüde ise E y lem
rulmuş o ktedir.
o rs a söyleme
Parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden içinden ne
g e liy bir alk veış
b ir a nda büyük
devam ed
e rk e n bir lozof
hangisi getirilmelidir?
a r. M e y dana ünlü e
tezahürat
ko p ve sözlerin
z o f k ü rs üye geçer u
gelmiştir. F
ilo da b -
A) Marx B) Mill C) Hegel
a a rk a d a şlar, aranız
başlar: Me
rhab Bakın,
D) Comte E) Kierkegaard g u ru r d uyuyorum.
ötürü er-
lunmaktan n gerçek, g
y le d iy o r, “Akılsal ola k a k lın
Hegel şö . Ve insan
, mutla
a ld ır
k ıl s ikisinin ü m
a -
çek olan i doğada bu
ö s te rd iğ ri h i,
kendisini g lık ta
Yani insan
m e l b ir u yumudur. a sının ze-
kem
e n d in i b u lup tanım
mutlak aklı
nk doğada-
n ü r. V e bu tarihin
k görü ttir.” Peki,
biz
mini olara
AYDIN YAYINLARI

6. Bilimin ideal birliği, Comte'a göre, özde yöntemsel s e k m e rt ebesi devle y ü k s ek


ki en yü k ktan
birliktir. Comte işte burada pozitif yöntemini bir "ilk la c a k m ıy ız? Toplulu e rç ek
buna katı çünkü g
nedenler araştırması"ndan ayırır, çünkü ilk neden- e s i g e lir . Haklısınız
bir hayır s öznedir!
lere yönelik bir araştırmanın vereceği bilgi, pozitif n A k ıl sa l olan değil
ola
olamaz. Ona göre, pozitivizm, toplumsal olguların
duyulardan yaralanılarak gözlemlenmesine da-
Topluluğun filozofa verdiği cevap Hegel’in;
yanır. Bu yüzden, Comte'un pozitif yönteminin en
I. İnsanı Aklın bir parçası olarak görmesinden
temel yolu gözlemdir. Gözlemlediğimiz şey elbet
dolayıdır.
olgulardır ve olgularla ilgili bir iddiada bulunmayan
bir cümlenin anlaşılabilir bir anlamı da olamaz. II. Devleti doğal ve zorunlu bir kurum olarak say-
masındandır.
Buna göre;
III. İnsanı özgür bir varlık olarak görmesindendir.
I. İlk nedenler araştırması pozitif değil metafizik
bir düşünme içerdiğinden bilgi alanının dışında verilen maddelerden hangisi yanlıştır?
yer alır.
A) Yalnız III B) I ve II C) II ve III
II. Toplumsal olaylara da doğa olaylarına yaklaşıl-
D) Yalnız II E) Yalnız I
dığı gibi, olgusal yöntemle yaklaşılmalıdır.
III. Nesnesini veya konusunu olgulardan almayan
8. Aşağıdakilerden hangisi 19. yüzyılda ortaya çık-
hiçbir önerme anlamlılık kategorisi içinde de-
mış bir düşünce akımı değildir?
ğerlendirilemez.
A) Utilitarizm
yargılarından hangileri Comte'un düşüncesine
uygundur? B) Diyalektik materyalizm
C) Diyalektik idealizm
A) Yalnız I B) I, II ve III C) I ve III
D) Pozitivizm
D) Yalnız II E) II ve III
E) Kritisizm

176
TEST 8 19. yy Felsefesi 83

1. Ona göre, var olmak belirli bir türden bir birey, ça- 3. Hegel'in devlete bakış açısı, çağının diğer düşünür-
balayan, alternatifleri hesaba katan, seçimde bulu- lerinden farklıdır. O, devletin aynı bir kişilik gibi, aklı,
nan, karar veren bir fert olmayı gerektirir. 19. yüzyıl- iradesi ve görüşleri olduğunu, adeta süper bir var-
da varoluşçu felsefenin kurucu olarak işaret edilen lık olduğunu düşünür. Ona göre sıradan insanlar,
filozof, varoluşçu anlamda gerçekten var olan biri ahlaksal durumlarını ancak devletle ilişkileri içinde
olarak, "kendini bil" diyen Sokrates'i işaret eder. Var kazanırlar ve böylece devletin kapsadığı organik
oluşun sürekli bir oluş ve zamansallık olduğunu sa- birliğin parçaları olurlar. Haklara sahip tam özgür
vunan düşünür, varoluşun, tutkunun sıcaklığında bireyler olmak, ancak devletle mümkündür. Bireyin
verilmiş kararların, yapılmış seçimlerin ürünü oldu- devletten ayrı bir anlamı ve değeri yoktur; kimliğini
ğuna inanır. ve gerçekliğini ancak devlet aracılığıyla bulabilir.
Parçada hakkında bilgi verilen, 19. yüzyıl düşü- Buna göre;
nürü aşağıdakilerden hangisidir?
I. Bireyleşmek ancak bir devlet yapılanması için-
A) Sartre B) Comte C) Kierkegaard
de olanaklıdır.
D) Mill E) Nietzsche
II. Düzenli bir devlet bireysel özgürleşmenin ga-
rantisidir.
III. Devlet üst sınıfların çıkarlarını korumak üzere
örgütlenmiştir.

yargılarından hangileri Hegel için doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
D) II ve III E) Yalnız III
AYDIN YAYINLARI

2. Üniversitedeki
“Hegel ve Marx”
dersinden çıkan
Aslı liseden beri
sosyalist düşüncede olan bir
4. 19. yüzyıl bir yanıyla pozitivizmin çağı olmuştur. Po-
kadındır. Ve bu derste hocasının, “Marx, orijinal
zitivizmin kurucu filozofu A. Comte, insan düşünce-
bir fikir ortaya koymamıştır olsa olsa Hegel’i ters çe-
sinin evrimini göz önüne serdiği "3 Hal Yasası" ile
virmiştir.” sözüne bayağı bir içerler. Sonrasında dog-
tanınır. Comte'a göre toplumlar tarih içinde üç bü-
matik olmaması gerektiğini düşünerek hem derse
yük düşünsel dönüşümden geçtiler. Teolojik dönem
daha fazla ilgi gösterir hem de Hegel okumaları yap-
adını verdiği ilk dönemde insanlar olayları "tanrı" ile
maya başlar. Fark eder ki gerçekten Marx, baş aşağı
açıklarken, ikinci dönem olan metafizik dönemde
duran Hegel’in düşüncesini ayakları üzerine çevir-
gizli güçlerle, üçüncü ve son dönem olan pozitif du-
miştir.
rumda ise olayları yine olaylarla açıklamaktadır.
Parçaya göre
Buna göre Comte, toplumların evriminde aşağı-
I.Diyalektik
dakilerden hangisini ölçü almaktadır?
II.Varlığı tinden başlatmak.
A) Üretim ilişkilerinin dönüşümünü
III.Sosyalizm
B) İnsanların biyolojik yapılarının değişimini
Verilenlerden hangisi Marx ile Hegel’de ortaktır?
C) Toplumsal tabakalaşmadaki farklılaşmayı
A) I ve III B) II ve III C) Yalnız I D) İnsanların düşünme biçimlerinin değişmesini
D) Yalnız III E) Yalnız II E) Ekonomik sistemlerdeki farklılaşmayı

177
19. yy Felsefesi

5. 19. yüzyıl irrasyonalizminin temsilcilerinden olan 7. Nietzsche'ye göre bilişsel yapımız duygusal yapı-
Nietzsche'nin felsefesinin çıkış noktasında; insan- mızdan ayrılamaz. Bizde logos ve eros iç içe geç-
ların kendileriyle, dünyayla ve neyin gerçekten bir miş durumdadır. Bu yüzden bilişsel ilgilerimiz duy-
değere sahip olduğuyla iligli geleneksel düşün- gusal ilgilerden bağımsız olamaz. Perspektifimizin
me tarzlarının tatmin edilciliğini yitirmesi vardır. temel niteliği, dünyayla ilgili bilgimizin bağlamsal
Ona göre, Batı kültürünün açıklayıcı, yorumlayıcı karakteriyle ilgilidir. Bilgi insani ilgilere, çıkarlara,
ve değer biçici temelleri aşınmıştır. Nietzsche'nin ilişkilere, yani hayatın olumsal yönlerine bağlı ola-
"Tanrı'nın ölümü" ifadesiyle gönderme yaptığı şey, rak değişebilir. Hakiki bir varlık dünyası olmadığına
nihilizmin düşünceye hâkim olma tehlikesidir. Ona göre, insanın bir parçası olduğu bu hayatın kişisel
göre, bütün yanılsamalarla baş edebilecek ve haya- ilgilere bağlı olarak çok farklı şekillerde değerlendi-
tı olumlayabilecek bir alternatife ihtiyaç vardır. rilebileceği ortadadır. Yani Nietzsche'ye göre bilgi
Buna göre yoktur, ---- vardır.
Parçadaki boşluk, aşağıdakilerden hangisiyle
I. Yaşamı yeniden değerli ve anlamlı kılacak bir
doldurulmalıdır?
değerlendirme sistemi gereklidir
A) gerçek B) algı C) doğru
II. Dünyayı açıklama ve değerlendirmede, hali ha-
D) soru E) yorum
zırda var olan, ölçütler işlemez hale gelmiştir.
III. Tanrı'nın ölümü, yeni bir Tanrı ihtiyacını ortaya
çıkarmıştır.
yargılarından hangileri Nietzsche için doğru-
dur?
AYDIN YAYINLARI

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III


8. İnsan doğadaydı,
D) I ve II E) II ve III
özel mülkiyet nedir
bilmeden oradan
oraya hareket eder
istediği her şeyi yer, her yerde
uyurdu. En önemli yaşama motivasyonu hayat-
ta kalmasıydı belki de yani insan bireydi, tekti.
Sonra üretmeye başladı insan, üstünde uyuduğu
toprağı çapaladı, sürdü. Sürdükçe de geliştirdi
aletlerini, toprağını ve en sonunda o toprağı bir
çitle çevirerek “Burası benimdir.” dedi. Dedi ve
6. 19. yüzyıl İngiliz düşüncesine hakim olan ve pra- daha küçük toprağa sahip olan komşusuna ürün
tik akıl yürütmeyi faydaya dayandırırken, doğru satmaya başladı. Artık o salt bir insan değildi, o
eylemin veya iyi karakterin en yüksek faydayı sağ- bir iş insanıydı.
layacak eylem veya karakter olduğunu savunan
yararcılıktır. Yararcılık bu yönüyle, Aydınlanmanın Bu parçadan hareketle, aşağıdakilerden hangi-
bireyciliği, reformizmi ve liberalizminin 19. yüzyılda- sine ulaşılamaz?
ki uzantısıdır. A) İnsan doğaya yabancılaştıkça toplumsallaşır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi söz konusu
B) İnsan doğal durumunda özgürdür.
gruba dahil edilebilecek bir 19. yüzyıl düşünürü-
C) İnsanlık toplumsallaştıkça kendisine yabancı-
dür?
laşır.
A) Mill B) Hegel C) Marx
D) İnsanlık tarihi ekonominin tarihidir aynı zamanda.
D) Comte E) Nietzsche E) İnsanı toplumsallaştıran şey soyut bir ilkedir.

178
TEST 9 19. yy Felsefesi 84

1. 19. yüzyıl Alman idealizminin üç temel öncülü vardı: 3. Hegel'e göre felsefi düşünme, herhangi bir şey üze-
rinde düşünme olmayıp nesnelerin özünü anlama
Felsefenin ilk ve en temel verisi; birey, ben-
I. etkinliğidir. Felsefi düşünmede tez, antitez ve sen-
lik ve onun özbilincidir.
tezden oluşan diyalektik, hem düşünmenin hem de
Dünya bir bütün olarak tinsel yapıdadır;
bütün varlığın -doğa dahil- gelişme biçimidir.
II. onun bir tür kozmik benlik olarak anlaşılma-
Bu durumda Hegel'e göre düşünme aşağıdaki-
sı gerekir.
lerden hangisiyle gerçekleşir?
Gerek benlikte ve gerekse dünyada, ger-
III. çekten önem arz eden şey, iradi ve ahlaki A) Genel bilgilerden akıl yürütme yoluyla özel bil-
öğretidir. gilerin elde edilmesiyle

Buna göre, Alman idealizmi için aşağıdakiler- B) İki özel durum arasındaki benzerlikten yeni bir
sonuca ulaşılmasıyla
den hangisi söylenemez?
C) Olguların yerinde gözlenip analiz edilmesiyle
A) Zihnin yapısı, işleyişi ve bireyin kendilik algısı
D) Karşıtların içinden geçip, karşıtların uzlaştırıl-
ile ilgilenmiştir.
masıyla
B) Dünyanın algılanıp, yorumlanmasında temele
E) Olguların yer ve zamandan soyutlanıp yalnızca
soyut kavramları almıştır.
akıl yoluyla kavranmasıyla
C) Felsefenin yol haritasını çizerken, çıkış nokta-
sına insanı ve zihnini koymuştur.
D) Yaşamı belirleyenin bilinç değil, aksine bilinci
belirleyenin yaşam oldğuna inanmıştır. 4. İnsan insanı kollamalı tabii ki, haklısınız. Fakat
AYDIN YAYINLARI

E) Soyut olanı temele alan bir ahlak öğretisi geliş- sorarım size, beni kim koruyacak? Güçlüler hala

tirmiştir. çok güçlü, kim sınırlayacak onların gücünü?


Kuvvet sahibi olundu mu görüyoruz ki kötüye kul-
lanılmakta, kim dur diyecek buna? Ama bütün
bunlardan önce, kim ya da ne özgürleştirecek
beni? Evet so
ruların cevabı
2. 19. yüzyıl siyaset felsefesi, birbirine karşıt ideolo- basit, devlet!
jileri besleyen felsefelerin sahne aldığı dönem ol- Devlet bir oto-
muştur. Söz konusu zıt siyaset felsefelerinin birinin rite olarak eli-
geliştiricisi Adam Smith iken, diğeri Karl Marx'dır. ni masaya
• Adam Smith'e göre, devlet insanları kişisel çı- vuracak an-
karlarını gerçekleştirmede serbest bıraktığında cak bunu haksıza karşı yapacak. İşte o zaman
sağlıklı bir düzen kurulabilir. ben de rahatlıkla çalışırım herkesin faydası için;
• Karl Marx, sınıflar arası eşitliğe dayalı bir düze- çünkü biliyorum ben, yalnızca benken değil, biz-
nin istenir olduğunu iddia eder. ken mutlu olabilirim ancak.

Bu iki düşünürün ortak noktası aşağıdakilerden


hangisidir? Parçadaki düşüncelerle savunulan ahlak felse-
fesi öğretisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) İdeal düzenin ne olduğunu sorgulamaları
A) Pragmatizm
B) Devletin gerekliliğini tartışmaları
B) Hedonizm
C) Birey-devlet ilişkisinin niteliği üzerinde durma-
ları C) Utilitarizm

D) Meşruiyetin ölçütünü araştırmaları D) Egoizm

E) Devletin ortaya çıkışını incelemeleri E) Ödev ahlakı

179
19. yy Felsefesi

5. Nietzsche'ye göre özgür insan, ahlakdışı insandır. 7. 11 Kasım 1855’te


İçinde yetiştiği ve yaşadığı sürüden kopmuş, kendi ölen bir lozofun ar-
yolunu arayan insanla ilgili şeyleri, insanın her şeyi- dından üniversitede
ni kendi gözleriyle görmek isteyen insandır. "Üstün felsefe bölümünde
insan" olma yolunda ilerleyen bu insan, terk ettiği bir “anma dersi” dü-
değerlerin yerine yeni değerler yaratma, ortaya zenlenir. Dersi veren profesör, O şöyle düşünür-
koyma imkânı bulmak zorundadır. dü, diye başladığı konuşmasının devamını, “Sa-
dece bilgi değil bir hayat istiyorum, ben insanım!
Bu durumda Nietzsche'ye göre üstün insan ola-
Bana bilmem gerekeni söylemeyin, nesnel bilgi-
bilmek için aşağıdakilerden hangisi zorunlu de-
nize ihtiyacım yok. Özneyim ve varoluşum ben,
ğildir?
seçimlerimle oluşturacağım bilgimi. Sizin, aklın
A) Çoğunluğun kabullerinin dışına çıkmak gerçeklikle örtüştüğü oluşunuz içinde ise ben sa-
B) Kendi düşüncesi doğrultusunda davranışta bu- dece bir “an”ım. Özür dilerim, bunu kabul ede-
mem tekrar söylüyorum ben insanım ve tarihten
lunmak
önce vardım, şimdi de var olmaya devam ediyo-
C) Toplumun genel değerlerini terk etmek
rum. Gerçek olan akıl değil varoluştur!
D) Evrensel ahlak ilkelerine uygun davranmak
E) Reddettiği değerlerin yerine yenilerini koymak
Parçada bahsedilen filozof ve eleştirdiği görüş
aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kierkegaard – Diyalektik materyalizm


B) Hegel – Diyalektik idealizm
AYDIN YAYINLARI

C) Marx – Varoluşçuluk
D) Kierkegaard – Diyalektik idealizm
6. Bir Anzak askeri olan
Harrie, Çanakkale cep- E) Hegel – Varoluşçuluk
hesinde dalgın dalgın
düşünmekte idi. Çok
değil bir kuşak önce
ailesi köyde yaşar,
tarımla uğraşırmış.
Annesinden dinlediği kadarıyla basit ve
sakin bir hayatları varmış. Harrie ise gözünü çarpık
kentleşmenin belirginleştiği şehrin bir gecekondu
mahallesinde açar. Babası artık bir fabrikada çalışı-
yor ve eskiye oranla daha iyi kazanıyordur ancak o
sakin hayatlarının yerini daha karmaşık bir hayat
8. 19. yüzyıl felsefesinde öne çıkan isimlerden bi-
almıştır. Bunun yanında Harrie, dünyada ve dolayı-
ri de idealizmiyle ünlü Hegel'dir. Hegel, "Akılsal
sıyla ailesinde yaşanan gelişmelerden ötürü şu an
olan gerçektir, gerçek olan da akılsaldır." derken
evinden binlerce kilometre uzakta cephede olduğu-
aşağıdakilerden hangisini felsefesinin temeline
nun farkındadır. Ancak ne için savaştığını bir bakı-
koymaktadır?
ma kendisi de anlamamaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi parçada anlatılan du- A) Gerçek bilinemez.
rumun doğrudan bir nedenidir? B) Yararlı olan gerçektir.
A) Rönesans B) Reform C) Varlık ile akıl aynıdır.
C) Fransız Devrimi D) Sanayi Devrimi D) Varlığın yalnızca ilişkileri bilinebilir.
E) Hümanizm E) Varlık anca duyumlarla bilinebilir.

180
TEST 10 19. yy Felsefesi 85

1. 19. yüzyıl romantizmi, Aydınlanmanın modernizmi- 3. 19. yüzyıl pozitivizminin temsilcisi Comte'a göre, in-
ne karşı şüpheci tavrıyla öne çıkan felsefedir. Ro- sanlık teolojik, metafizik ve pozitif diye adlandırılan
mantikler, Batı'nın ilerlemesine, Batı uygarlığının üç düşünce döneminden geçmiştir. Yaşanılan dö-
üstünlüğüne ve rasyonel insanın başarısına duyu- nem pozitif dönemdir. Bu dönemde felsefe de pozi-
lan inancı radikal bir tutumla sorgulamaya başla- tiftir. Pozitif felsefenin konusu; bilimlerin yöntemleri
mışlardır. Romantikler, Aydınlanmanın tersine do- ve ilkeleri üzerine düşünceler geliştirerek, bir bilim
ğayı fethedilip sömürülecek bir alan olarak görmez. teorisi ya da mantığı kurmaktır.
Onların doğaya baktıklarında gördükleri şey anlam Bu durumda pozitivizm için aşağıdakilerden
ve güzellikle ruh kazanan bir gerçeklik alanıdır. Ay-
hangisi söylendiğinde yanlış olur?
dınlanmanın bakışısında insan akılsal bir varlıkken,
romantikler için insan, duygusal derinliğe sahip bir A) Felsefenin evreni açıklarken bilimsel verilere
varlıktır. dayanması gerektiğini iddia eder.
B) Metafizik problemleri felsefenin değişmez
Buna göre;
porblemleri haline getirir.
I. insanın ve doğanın salt akla indirgenmesi,
C) Pozitif bilginin, tarihsel evrim sonucu ortaya
II. doğaya pragmatik amaçlarla yaklaşılarak,
çıktığını kabul eder.
onun üzerinde egemenlik kurulmak istenmesi,
D) Felsefeyi bilimle sınırladığı için, felsefenin ala-
III. insanın düşsele yatkın yanının ve yaratıcı an-
nını daraltır.
lam arayışının yok sayılması
E) Olayların incelenmesinde gözlem ve deneye
durumlarından hangileri romantizmin aydınla-
öncelik verir.
maya tepkisinin nedenidir?
AYDIN YAYINLARI

A) I ve II B) Yalnız I C) I, II ve III

D) II ve III E) Yalnız III

4. Bir televizyoncu
programına çıkar-
tacağı iki filozofun
tartışmalarının yük-
2. 19. yüzyılın aykırı filozoflarından Nietzsche "Felse- sek reyting getire-
fe Nedir?" sorusuna, "Felsefe, yüksek dağda, buz ceğini düşünür ve bu bakımdan en fazla tartış-
içinde gönüllü yaşamaktır." diye cevap veriyor. ma yaşayacak ve hiçbir şekilde ortak noktası
olmayacak iki filozof aramaya başlar ve kısa
Nietzsche'nin bu cevabından hareketle onun
süre sonra programa çıkacak isimlere karar ve-
bakış açısından felsefenin aşağıdakilerden han-
rir. Gerçekten de o akşamki program bütün se-
gisi olduğu söylenebilir?
nenin rekorunu kırmış ve stüdyoda da tabiri ca-
A) Herkesin her an farkına varmadan yaptığı bir izse düşünsel anlamda bir pozitivist, idealist
etkinliktir. tartışma sonucu kan gövdeyi götürmüştür.
B) Ancak çok zeki ve yetenekli insanların yer ala-
Programa çıkan filozof ikilisi aşağıdakilerden
bileceği bir çalışmadır.
hangisi olabilir?
C) Yaşamdan ve toplumdan kopuk kuramsal bir
A) Marx – Comte
alandır.
B) Hegel – Marx
D) Her şeyden şüphe etmeyi gerektirenler düşün-
C) Comte – Hegel
sel faaliyettir.
D) Kierkegaard – Marx
E) Zorluklara göğüs germeyi gönüllü isteyenlerin
yer alacağı bir alandır. E) J. S. Mill - Kierkegaard

181
19. yy Felsefesi

5. Bizler Tanrı’nın kırık hayalleri 7. 19. yüzyıl felsefesini oluşturan kavramlardan biri de
Devr-i dünyanın kader yorgunları "tepki" dir. Özellikle Aydınlanmanın akılcılığı, bilim-
Bağlı gözlerin çözülmüyor düğümleri ciliği veya tek yanlılığına karşı tepki niteliği taşıyan

Tükenmeden nefesleri filozof ya da akımların ortaya çıkması söz konusu


tepkinin nedenidir. Bu tepkilerden biri, aklın aydın-

lanmasından çok, ilhamın gücünü yücelten bir fel-
Gölgeler seyreder uzaktan bizi
sefe olarak ortaya çıkar. Aydınlanma, insanın aklını
Ağlatırken güldüren masallar ülkesi
öne çıkarırken sözünü ettiğimiz felsefe; hayalgücü
Yarını mühürleyen bir rüya gibi
ve irade kavramına vurgu yapıp insana, manevi bir-
Omzumuzdan düşmüyor geçmişin yükü
takım özlemlere, duygusal derinliklere, yaratıcılığa,
kendini ifade ve inşa etme özelliklerine sahip oldu-
Nietzsche’nin Pentagram grubunun bu şarkısını ğu için değer verir.
dinlemiş olduğunu düşünüldüğünde; filozof, in-
Parçada sözü edilen felsefe akımı aşağıdakiler-
san için
den hangisidir?
I. Kaderine boyun eğ ve Tanrı’yı mutlu et!
A) Rasyonalizm B) İdealizm C) Romantizm
II. Değerlerinin altında ezilme, gözündeki düğümü
çöz! D) Entüisyonizm E) Sensualizm

III. Omzundaki yükü at ve toplumla birlikte kendini


de aş!
verilenlerden hangisini söylemezdi?
AYDIN YAYINLARI

A) I ve III B) I ve II C) II ve III

D) Yalnız III E) Yalnız I

8. Bir felsefe öğretmeni, öğrencilerinin düşünme şekil-


lerini ve yöntemlerini biraz çözmek adına tek soru-
luk bir sınav yapar, soru ise şudur: “Big Bang’den
önce ne vardı?” Öğretmen bu soruya gelen cevap-
ları Comte’un bakış açısı ile değerlendirerek öğren-
6. 19. yüzyılın büyük etki yaratmış olan düşünce cilerini teolojik, metafizik ve pozitif grup olarak üç
akımlarından biri pozitivizmdir. Pozitivizmden çıkış gruba ayırır.
noktası; duyularımızın bize sağladığı olaylardır, gö- Öğretmenin öğrencileri pozitivist bir anlayış-
rünüşlerdir. İnsan bilgisi sadece olayları göreli ola- la gruplara ayırmasını sağlayan olası cevaplar
rak bilebilir. aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru ve-
Bu durumda pozitivizmin aşağıdakilerden han- rilmiştir?
gisiyle ilgilenmesi beklenmez? Teolojik Metazik Pozitif
A) Olaylar arasındaki benzerliklerle A) Bilmiyorum İlk neden Tanrı
B) Olayların ard arda gelişleriyle B) Tanrı İlk neden Bilmiyorum

C) Olaylar arasındaki farklılıklarla C) Tanrı Bilmiyorum İlk neden

D) Olayların insanlara nasıl göründükleriyle D) İlk neden Bilmiyorum Tanrı

E) Olayların özü ve gerçek nedenleriyle E) Bilmiyorum Tanrı İlk neden

182
TEST 1 20. yy Felsefesi 86

1. Bilim dünyayı kullanılabilecek parçalara ayırır. 3. Tüm varoluşçu filozoflar bireyden bireye ilişkileri
Bergson ise şeylerin özelliklerinin soyut olduğunu dramatik ilişkiler olarak görürler. İlişkinin çeşidi öz-
iddia eder; gerçek olan, daima dünyada biricik olan- nel ilişki olunca elbette böyledir bu. Öznelliğin kolay
dır. O halde dünyaya ilişkin hakikate ulaşmamızın kolay anlaşılamayan ancak sanatta yetkin anlatım-
yolu yok mudur? Bu tür bir hakikate sezgi ile ula- lara ulaşan öznel bir dili vardır. Böylesi bir ilişkide
şırız. Sezgi kendinde şey ile birleşir ve onu kendi bizi nesnele çıkarabilecek yollar bulanık ve düşsel-
biricikliği içinde, içerinden kavrar. Ne tür şeylerin bu dir, tehlikelerle doludur. Bir kere ben'i mutlaklaştır-
sezginin nesneleri olabileceği açık değildir ama ben dınız mı, ona özel özellikler yüklediniz mi, onu kendi
kesinlikle bu nesnelerden biriyim. Sezgiyle kendi- içine hapsettiniz mi bir daha onu başkasına kolay
min, yani ruhumun ve varoluşumun doğasını kavra- kolay ulaştıramazsınız.
ma yeteneği kazanırım. Parçada varoluşculuğa yöneltilen eleştiriler ara-
Buna göre, ile Bergson'u 20. yüzyıl felsefesinde sında, aşağıdakilerden hangisi yoktur?
etkin olan aşağıdaki görüşlerden hangisinin içi-
A) Birey'i ve ben'i temel alma
ne yerleştirebiliriz?
B) Kişiler arası ilişkileri dramatikleştirme
A) Varoluşçu felsefe
C) Öznelden yola çıkıp nesnel sonuçlara ulaşabilme
B) Çağdaş metafizikçiler
D) İnsan benliğini mutlaklaştırma
C) Analitik felsefe
E) İnsanı benliğine kapayıp, dış dünya ile ilişkisini
D) Ütopyacılar kesme
E) Eleştirel felsefe
AYDIN YAYINLARI

2. Nietzsche, Darwincilik'e hayrandı. Darwincilik ona


gelişim fikrini –yaşayan organizmaların evrim süre-
ciyle sürekli gelişimi inancını– aşılamasa da, doğal
4. 19. yüzyılın sonuna kadar felsefeye sistemler ege-
seçicilik ve en uygun olanın hayatta kalması düşün-
men olmuş ve dünyanın farklılık gösteren çok çeşitli
cesini onayladı. Daha zayıf ve değersiz örneklerin
fenomen veya algısal görünüşleri felsefenin kurucu
eleneceği ve sadece en soylunun ve türünün en
boyutu üzerinden birtakım sistemler yoluyla anla-
iyisi olanın hayatta kalacağı fikri ona çekici geldi ve
şılır kılınmaya çalışmıştı. Felsefenin 19. yüzyıldan
bu tür yasanın insan türü üzerinde de işleyebilece-
itibaren giderek güç kaybetmeye başlayan söz ko-
ğini düşündü. Daha güçlü bireyler hayatta kalırken
nusu kurucu/bütünleştirici veya metafiziksel boyutu,
ve değersizlerin ölmesine katkıda bulunurken da-
çok sayıda filozof ve akımın yer aldığı 20. yüzyılda
ha zayıf olanlar ölmeliydi. Hristiyanlığı küçümsedi
sadece bir kaç filozof ve bir akım tarafından temsil
çünkü Hristiyanlık karşıt bir ilkeyi benimsemişti:
edilmiştir.
Hristiyanlık bizden, doğa kanunlarını ve hayatın ku-
rallarını hiçe sayarak, zavallı, uysal ve zayıf olanları Buna göre, 20. yüzyıl felsefesi için yapılan;
koruyup kollamamızı istiyordu. I. filozofların sistem kurmak yerine, spesifik ko-
nular üzerinde çalışma yaptığı,
Buna göre, Nietzsche'nin felsefesi ile Hristiyan-
lığın bakış açısı arasındaki anlaşmazlık, aşağı- II. yaşamın ve bireyin çeşitlenmesinin, felsefenin
dakilerden hangisinden kaynaklanmaktadır? kapsayıcılığı üzerinde olumsuz rol oynadığı
III. bilimsel ve toplumsal gelişmelerin felsefeye
A) İnsan ve güç ilişkileri
olan ihtiyacı ortadan kaldırdığı
B) Evrenin yaradılışı
saptamalardan hangileri doğru değildir?
C) Tanrı'nın varlığı
D) Bilimin amacı A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III

E) Değerlerin saptanması D) I ve II E) Yalnız III

183
20. yy Felsefesi

5. 19. yüzyılda yaşamış olan Kierkegaard'ın 20. yüzyıl 7. Öğretmen: Arkadaşlar


varoluşçuluğunu önceleyen bir filozof olduğu düşü-
fenomenoloji aslında
nülür. Kierkegaard, her kişinin biricik bir gerçeklik
gerçeklik-görünüş prob-
olduğunu, insanlar hakkında konuşurken bilimin lemine getirilmiş bir yön-
başvurduğu soyutlamalara indirgenemeyeceğini temdir ve aradığı şey
birçok kez tekrar eder. Ama bu her birimizin biricik fenomen değil özdür.
ve tekrar edilemez bir şey olduğunu söylemek ye-
Öğrenci: O halde ismi
terli değildir çünkü iki taş ya da ağaçtaki iki yaprak
neden fenomenoloji hocam, fenomen görünen
da birbirinin aynı değildir. Önemli olan her taşın ya
şeyler demek çünkü.
da yaprağın soyut terimlerin yardımıyla enine bo-
yuna tanımlanabilmesidir ama kişi böyle –yüzeysel Öğretmen: …
bir şekilde– tanımlanamaz. Kişinin biricikliğini yaka-
layacak soyut kategoriler yoktur. Ve dilimiz çeşitli Öğretmen bu soruya aşağıdaki cevaplardan
nesneleri tanımlamak için tasarlanmış soyut ifade- hangisini verirse Husserl’in fenomenoloji görü-
ler içerdiğinden, sıra benliğin, yani "Ben"in, biricik şüyle çelişir?
ve tekrar edilemez gerçekliğini tanımlamaya gelin-
A) Sen, fenomen olmadan bilincinin farkına vara-
ce çaresiz kalır.
bilir misin?
Buna göre;
I. Her birey benzersizdir ve bilimin genel katego- B) Bilincinin özü fenomene yönelimdir zaten.
rileri onu açıklamada yetersizdir. C) Fenomeni paranteze almazsan bilinci öze ka-
II. Dilin soyut bir araç olması; soyut bir genelle- patırsın.
meyle açıklanamayacak olan birey'in açıklan-
AYDIN YAYINLARI

D) Bu yöntemin uygulanması bilinç ile başlar feno-


masını olanaksızlaştırır. mende biter çünkü.
III. İnsanın benzersizliği, doğadaki diğer benzer-
E) Çünkü bilince dair bir araştırma aslında feno-
sizliklerden farklı olmadığı için bilimin evrensel
mene yöneliktir.
nitelemelerine indirgenebilir.
yargılarından hangileri Kierkegaard tarafından
kabul edilemez?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III 8. "Dil felsefesi ile dilci felsefeyi birbirinden ayırıyo-
D) I ve II E) II ve III rum. Dilci felsefe, belirli bir dildeki belirli sözcüklerin
ya da başka ögelerin günlük kullanıcılarına bakarak
felsefe sorunlarını çözme girişimidir. Dil felsefesi
ise dilin gönderme, doğruluk, anlam ve zorunluluk
6. Dil ile dünya arasındaki ilişki nedir? Aristoteles ile gibi dikkat çeken belli başlı yanlarına ışık tutan fel-
Orta Çağ filozoflarının düşünmenin yapısını, Ay- sefi betimlemeler yapma girişimidir. Belli bir dilin
dınlanma dönemi filozoflarının bilginin kaynağını ve belli ögeleriyle ancak yeri geldikçe ilgilenir."
bilme yetisinin sınırlarını araştırırken değişik biçim-
Buna göre;
lerde sordukları soru bundan başka bir soru değildir
I. anlam ve tutarlılık denetimi yapma,
aslında.
Söz konusu ilişkiyi; II. dilin gönderme görevlerinin niteliğini sorgulama,
I. analitik felsefe, III. bir dildeki kullanımın günlük yansımalarını an-
II. pragmatizm, lama
III. egzistansiyalizm durumlarından hangileri dil felsefesine uygun
akımlarından 20. yüzyılda sorgulamış olanlar
değildir?
aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I, II ve III E) II ve III D) I ve II E) II ve III

184
TEST 2 20. yy Felsefesi 87

1. Günümüz filozoflarından Chomsky dille ilgilenmiş 3. Felsefenin 20. yüzyıldaki gelişim seyrini izleye-
ve "Nasıl oluyor da bu denli karmaşık bir dili küçük bilmek, onun başka çağlardaki gelişimini takip
bir çocuk öğreniyor?" diye sormuştur. Ona göre kü- edebilmekle kıyaslandığında, alabildiğine zor ve
çük bir çocuğa ilksavlı kümeler kuramı öğretilemez. zahmetli bir iş olarak karşımıza çıkar. Bunun da en
Ama ilksavlı kümeler kuramından çok daha karma- önemli nedeni, bütün çağların en uzunu olan 20.
şık bir yapısı olan İngilizceyi küçük bir çocuk öğ- yüzyılda çınar sayısının hiç olmadığı kadar çok
renebiliyor. Chomsky buna dayanarak, çocukların hatta ormanı veya ana akımları görmeyi imkansız-
dilin yapısını zaten bildiklerini, dili öğrenmediklerini, laştıracak ölçüde fazla olmasıdır. Artık belleklerin
dile programlanmış olarak doğduklarını ileri sürer. bir parçası haline gelmeye başlayan 20. yüzyılın,
Ona göre çocuk doğduğu zaman evrensel dilbilgisi- ilk üç çeyreğini bir tarafa bıraksak bile, sadece son
ni tam olarak bilir, dille karşılaşınca da bu bilgi ha- çeyreğinde, çağ ile neredeyse özdeşleşmiş pek
rekete geçer. çok filozof vardır.
Bu durumda Chomsky için dil aşağıdakilerden Buna göre, 20. yüzyıl felsefesinin karakterini
hangisidir? ortaya çıkarmanın güçlüğü aşağıdakilerden
hangisi olabilir?
A) Arkhe B) Oluş
C) A'posteriori D) Kurgusal A) Çağın karmaşık sosyo-ekonomik yapısı

E) A'priori B) Filozofların niceliksel çokluğu ve niteliksel çe-


şitliliği
2. C) Çağın, zamansal olarak diğer çağların üstüne
geçmesi
Bilimi koruma- D) Sosyo-politik ve sosyo-kültürel karmaşa
AYDIN YAYINLARI

lıyız. Bize evre


-
E) Filozofların etrafında toplayacak akımların
ni anlatan daha oluşmaması
doğru bir açık-
layıcı güç yok.
kolunuzu
en basitinden
Bunun yanında
rsunuz değil
tığ ın ız da aş ı izlerini görüyo 4. 20. yüzyıl felsefesinin önemli boyutlarından biri de
aç liştirildi ve
o aşılar nasıl ge
mi, sorarım size rdı mı? Sanı-
eleştirel boyutudur. Eleştiri aslında felsefenin bi-
, kalitenizi arttı
yaşam sürenizi işte bu yüz-
zatihi kendisine içkin olmakla beraber, onun esas
ce va bı nı z ev et ve haklısınız olarak ortaya çıktığı yer Nietzsche sonrası felsefe-
rım mi korumalı-
alıyız. Neyden
den bilimi korum n dostlarım. dir. Eleştirel boyutuyla çağdaş felsefe veya kökleri
ne varsa onda
yız, insani olan pan insanın ta itibariyle 19. yüzyılda bulunan Kıta felsefesi, aslın-
izden “bilimi ya
Evet, şu an için haklısınız an- da neredeyse kendisi dışında bütün bir felsefeye
unuz belki ve
kendisi” diyors saire bunlar
ltür, ön yargı ve karşı yani klasik ve modern felsefeye olduğu kadar,
cak değerler, kü malılardır.
lime mesafeli ol analitik felsefeye karşı da radikal bir tepkiyle karak-
tehlikelidir ve bi
terize olur.
Parçadaki düşünceleri savunan biri için aşağı- Buna göre, Kıta felsefesi ile ilgili;
dakilerden hangisi doğrudur?
I. köklerinin 19. yüzyıla dayandığı,
A) Bilim, bilim insanlarının bir etkinliğidir.
II. Nietzsche'nin görüşleriyle filiz verdiği,
B) Bilimi anlamak istiyorsanız ortaya koyduğu
III. kendinden önceki kadar çağdaşı olan akımlara
ürünlere bakmanız gerek.
da karşı çıktığı
C) Bilim öznel bir etkinliktir.
saptamalardan hangileri doğrudur?
D) Tarihsel gelişmeler bilimi anlamak için değerlidir.
E) Bilim kendisini meydana getiren değerlerden A) I, II ve III B) I ve II C) II ve III
bağımsız değildir. D) Yalnız III E) I ve III

185
20. yy Felsefesi

5. Dersi geçmesi için 5 soruluk sınavda en az 70 7. Diğer varoluşçularda olduğu gibi Sartre'da da in-
alması gereken bir öğrenci 20 puanlık 4 soruyu san dünyaya bırakılmış bir varlıktır. Onun dünya
yapar ve sınav biter. Arkadaşlarıyla sınavı konu- karşısında duyacağı ilk duygu bulantı olacaktır.
şurken bir soruya verdiği cevapta “nazar” kavra- Bulantı adlı eserinde şu sözlerle karşılaşırız: "Bu-
mını kullandığından söz ettiğinde ortam birden lantı bende değil, ben onu burada duvarın, kayış-
sessizleşir çünkü dersin hocası sıkı bir Carnap ların üstünde tüm çevremde duyuyorum." Kaynak
ve analitik felsefe taraftarıdır. Bunun üzerine
tümüyle varoluştadır; varoluşun kendisinden, var-
apar topar hocasının odasına giden öğrenci dü-
lıkla yüzyüze olmaktan gelir bulantı, gelir ve sarar
şük not almamak için bir bakıma yalan söyler.
bizi, öyle ki "ellerimizde bir çeşit bulantı" duyarız,

Öğrencinin söylediği yalan aşağıdakilerden nesneye dokunan ellerimizde. Böylece istemimiz


hangisi olabilir? dışında bırakılmış olduğumuz yaşamda bulantı
hiçbir zaman yakamızı bırakmayacaktır.
A) Ben o nazar sözcüğünü uğursuzluk anlamında
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi varoluşçu-
kullandım.
luk için söylendiğinde doğru olmaz?
B) Orada bahsettiğim nazar, göze gelmek demek.
A) Yaşamak insan için bir yük ve bulantıdır.
C) Aslında ben nazar derken hayranlık duymaktan
B) İnsan bu dünyaya bırakılmış bir varlıktır.
söz etmiştim.
C) İnsanın yaşamsal sıkıntısının kaynağı varoluştur.
D) Nazar, benim yaşadığım şehirde kötülüğe kar-
D) İnsanın doğumla getirdiği nitelikler varoluşunu
şılık gelir.
anlamsızlaştırır.
E) Birine bakmak, onu görmek anlamında düşün-
E) İnsanın varoluşu nesnelerle ilişkisini bunaltıya
müştüm nazar sözcüğünü.
AYDIN YAYINLARI

dönüştürür.

6. 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden Wittgenstein,


filozoflarca yanıtlanabilecek anlamlı felsefi iddialar 8. 20. yüzyılda ortaya çıkan pragmatizmin tek bir fel-
veya çözülecek gerçek felsefi problemler olmadı- sefe olmaktan çok Amerikan felsefelerinin çoğunu
ğını söyler. Felsefenin devam etmesini ve hakiki kapsayan bir düşünceler bütünü olduğunu söyleye-
problemlere çözüm bulunmasını engelleyen yanıl- biliriz. Bu felsefenin en ünlü adı William James de
samalara düşmenin en önemli nedeni, ona göre olsa, Amerikan düşünce dünyasına imzasını atmış
dilsel karışıklık ve muğlaklıktır. O, felsefedeki sonu pek çok pragmacı vardır. C. S. Peirce'i mantıksal
gelmez tartışmaların bu anlam belirsizlikleri, muğ- pragmatizmin, J. Royce'u idealist pragmatizmin, J.
laklık ve dilsel karışıklıklardan kaynaklandığı söyler. Dewey'yu araççılık diye bilinen bir pragmatizmin
Dilin işleyişi tam olarak ortaya çıkarılabildiği taktirde (bilgi geleceğe dönük bir araçtır, bir dönüştürme
felsefedeki karışıklıkların önüne geçilebileceği gibi aracıdır), G. H. Mead'i toplumsal pragmatizmin ku-
dünyayı da olduğu gibi görmek mümkün olacaktır. rucuları olarak biliyoruz.
Buna göre, Wittgenstein'ın felsefeye biçtiği rol Buna göre;
aşağıdakilerden hangisidir? I. Pragmatizm, yarar kavramını farklı açılardan

A) Çözümsüz sorunları gündeminden çıkarmak ele alan felsefelere verilen genel addır.

B) Düşünceyi bilinebilir olanla sınırlamak II. Pragmatizmin düşünsel coğrafyası Amerika'dır.

C) Dilsel ifadeleri açıklığa kavuşturup, aydınlat- III. Pragmatizm bilgi, bilim, etik, sanat, din gibi pek

mak çok alanda sistemleştirilmiştir.

D) Dilin farklı kullanım biçimlerinin neler olduğunu yargılarından hangileri doğrudur?

sorgulamak A) Yalnız I B) I, II ve III C) I ve II


E) Felsefenin boş bir çaba olduğunu kabul etmek D) Yalnız III E) II ve III

186
TEST 3 20. yy Felsefesi 88

1. Nietzsche bilimle tam, saygın anlamda bir hakikat 3. En basit deneyimi ele alalım, diyor Husserl: Gece
üretileceğini düşünmedi. Bilginin tümü gibi bilim de yarısıdır ve bulutların arasından çıkan bir ay görü-
kendisini önyargılı bakış açısından kurtaramaz. Bi- rüm. Ama gördüğüm bu şey gerçekten var mıdır?
Ve gece yarısı tam olarak ne demektir? Bilim bize
lim olgulara dayanmalıdır ama "olgular" yoktur, sa-
ayın gökyüzünde tam olarak ne zaman ve nerede
dece yorumlar vardır, der Nietzsche. Ve bize cen-
ortaya çıkacağını söyleyebilir; aynı zamanda, za-
netin boş ve Tanrı'nın orada olmadığını söyleyecek manın akışını da büyük bir kesinlikle ölçebilir. Ama
bir bilime ihtiyacımız yoktur. Husserl'e göre, dünyayı doğru anlamamızı sağla-
Buna göre, Nietzsche felsefesi için yapılan; yamaz çünkü tahmin ettiği ve ölçtüğü şeylerin ger-
çekten ne olduklarıyla ilgilenmez. Bilim birçok şeyi
I. olgusal bilginin olanaklı olmadığını,
araştırır ama bilişsel eylemin kendisini araştırmaz.
II. her tür bilginin yorum temelli oluştuğunu,
Husserl'ın bu çıkışının, 20. yüzyıl felsefesinde
III. bilimde nesnelliğin olanaksızlığını, meydana gelen gelişmelerden hangisine yöne-
IV. Tanrı'nın olmadığını bilmek için olgusal kanıtın lik olduğu söylenebilir?

gereksizliğini savunur A) Gerçeğin dil analizlerinde aranmasına


saptamalardan hangileri doğrudur? B) Bilmenin bilimsel bilgiyle sınırlanmasına
C) İnsan varoluşunun anlamının tartışılmasına
A) I, II ve III B) II, III ve IV C) I, II ve IV
D) Felsefede dizgeci tutumunun yerini uzmanlaş-
D) I ve IV E) I, II, III ve IV
manın almasına
E) Bilginin soyut kavramlara indirgenmesine
AYDIN YAYINLARI

2. Yaratıcılık, başlangıçtaki ruh, yeni, kutsallığın do-


ğası, sezgi. Bunlar, filozofun metafiziğinin aklımıza 4.
İzmir’de yaşa-
getirdiği düşüncelerden bazılarıdır. Pozitivistlerin yan Mert ve ai-
aksine, O metafiziğin yaşamlarımız için olası ve lesi, annenin iş
gerekli olduğuna inandı; ama Kantçıların tersine, değişikliğinden
metafiziğin deneyim temelinde inşa edebileceğini ötürü Atina’ya
–aslında böyle bir inşa olmazsa değersiz olduğu- yerleşir ve Mert bir Yunan okulunda eğitimine
nu– iddia etti. Teorisinin başlangıç noktası, zaman devam eder. Okulun yeni açıldığı eylül ayındaki
ve devinim deneyimidir. Zaman en dolaysız şekilde bir tarih dersinde öğretmenleri tahtaya “Küçük
deneyimlediğimiz bir gerçekliktir ama bu, zamanı Asya Felaketi” yazar ve konuyu anlatmaya baş-
zihinsel olarak yakalayabileceğimiz anlamına gel- lar. Mert ise dinledikçe şaşırır çünkü öğretmeni-
mez. Ne de olsa, geçmiş artık mevcut değildir ve nin anlattığı olay Kurtuluş Savaşı, 30 Ağustos
gelecek henüz gelmemiştir; tek gerçeklik şimdiki
ve 9 Eylül gibi zaferlerdir.
zamandır ve şimdiki zaman, deneyimimiz sayesin-
de gerçektir; Şimdiki zaman zihinsel bir gerçekliktir. Mert’in yaşadığı ikilemi aşağıdaki hangi felsefi
Parçada düşüncesi özetlenen 20. yüzyıl düşü- anlayış açıklamaya çalışmıştır?
nürü aşağıdakilerden hangisidir? A) Yeni ontoloji B) Fenomenoloji
A) Wittgenstein B) Russell C) Bergson C) Hermeneutik D) Mantıkçı pozitivizm
D) Dewey E) Nietzsche E) Varoluşçuluk

187
20. yy Felsefesi

5. 19. yüzyılın önemli akımlarından pozitivizm, doğal- 7. Bir kadın evindeki


lıkla felsefeyi var olan her şeyin nedenlerini ve ilk tüm aynaları kaldırır;
ilkelerini araştıran özel bir bilim olarak takdim eden çünkü kendisine bak-
bir ilk felsefe ya da temel bilim anlayışına karşı maya katlanamıyor-
çıkmıştır. 20. yüzyılda pozitivizmin devamı niteli- dur. Psikoloğu bu
ğindeki mantıkçı pozitivizm de dünyaya dair bütün kadına elinden geldi-
doğruların bilimler tarafından üretildiğini, felsefi ğince kendisi dışında yaşamamasını öğütlemiştir
araştırmaların ise bilimsel araştırmalarla koordineli aslında. Ancak kadın, özellikle görünüşü ile ilgili
olarak ve bilimsel faaliyeti tamamlayacak şekilde olarak ötekilerin sözlerini dinlemeye devam etmiş
yürütülmesi gerektiğini öne sürer. ve her gün aynada kendisini farklı bir renkte göre-
Buna göre, 19. yüzyıl pozitivizmi ile 20. yüzyıl rek bir bakıma kendisini mahrum bırakmıştır öteki-
mantıkçı pozitivizmi ile ilgili olarak aşağıdakiler- lere. Oysa kadın yalnızca odur, görmesi gereken
den hangisi söylenemez? ise “ben”inden başka bir şey değildir. Bunun yönte-
mi ise deneyim ya da akıl gibi dolaylı yollarla olmaz;
A) Felsefi çalışmalardan metafizik ögeleri ayıkla-
bu, dış dünyada yaşanan zamanı azaltmamıza pa-
mayı amaçlarlar.
ralel olarak doğrudan kendimizde yaşamak ile olur.
B) Felsefi araştırmanın sınırlarını bilimsel olanla
Parçaya göre
çizmek istemişlerdir.
I. İnsan, kendi kendisine sahip olmalıdır.
C) Dünyaya ilişkin bilinebilir olanın olgularla sınırlı
II. İnsanın dış dünyada geçirdiği süre onun özgür-
olduğuna inanmışlardır.
lüğünü arttırır.
D) Felsefi çalışmanın bilimin yerini alması gerekti-
III. “Ben”i kavramak zor ve imkansızdır.
ğini savunmuşlardır.
AYDIN YAYINLARI

yargılarından hangileri doğrudur?


E) Bilimsel sonuçların felsefe tarafından analiz
edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir. A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II
D) I ve III E) II ve III

6. Babası oğluna yazdığı mektupta şöyle der: “Eğer


daha önce senin için olumlu olsa da artık sevmedi-
ğin, sana iyi gelmeyen bir şey varsa onu terk etme- 8. Felsefe, sosyoloji, sanat, metafizik ve diğer bilgi tür-
yi becerebilmelisin. Yoksa hem hayatından çalarsın leri tabii ki önemli, bunlarla uğraşanlar da öyle ve
hem de sana daha iyi gelebilecek bir şeyin önünü neredeyse bir gibiler zaten. Ancak dikkat edilmesi
tıkamış olursun. Ayrıca unutma iyi ve kötü bir arada gereken bir filozofun sanat alanına ya da bir sos-
durur gibi gelir ama bu sorundan başka hiçbir şey yoloğun metafizik alana ne kadar girip girmediğidir.
teşkil etmez. Bu yüzden senin için iyi ya da kötünün Sözün özü bilgi türleri ile uğraşan öznelere dikkat
ne olduğuna karar vermeli ve bugün iyi olanın yarın ettiğimiz kadar bilgi türünün ait olduğu nesnelere
kötü olabileceğini de unutmadan yoluna devam et- yani varlık alanına da dikkat etmemiz gerekir. Yok-
melisin. sa bilgi her halükârda “problem” çıkaran bir şey ola-
Parçaya göre rak görünecektir.

I. İnsan kötüyü eledikçe, iyi, git gide daha sağlam Parçadaki düşünceleri savunan biri için
temellere dayanacaktır. I.Yeni ontolojinin yöntemi bilgiyi kategorize etme-
II. Kötünün farkına varan insan ona bir şans daha lidir.
vermelidir. II.Varlığın doğasının yattığı yer bilgi alanıdır.
III. İnsan bulduğu iyiden şüphe etmemelidir. III.Bilgi ile uğraşan kişi uğraştığı alanı tanımalıdır.
yargılarından hangileri yanlıştır? yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) II ve III A) Yalnız III B) II ve III C) I ve III


D) I ve III D) Yalnız II D) Yalnız II E) I ve II

188
TEST 4 20. yy Felsefesi 89

1. 20. yüzyılda Max Scheler ve Nicolai Hartmann, 3. Popper'a göre tümevarım yoluyla doğrulama, bi-
Kant'ın biçimsel etiğine karşı araç değerler kavra- limselliğin ölçütü olamaz. Bir önermeyi, bir kuramı
mını koymuşlardır. Araç değerler (maddi değerler), doğrulamaya giriştiğimizde istediğimiz kadar doğ-
insanlar için şu ya da bu açıdan önem taşıyan nes- rulayıcı örnek bulabiliriz. Ancak milyonlarca doğru-
nelerle ya da nesne durumlarıyla ilgilidir. En yük- layıcı örnek tümel bir önermeyi doğrulamaya yet-
sek araç değerlerden bazıları bağlılık, esenlik gibi mez. Örneğin, milyonlarca beyaz kuğu gözlesek,
değerlerdir. Daha üst basamakta, insana düşünsel, "Bütün kuğular beyazdır." gibi tümel bir önermeyi
sanatsal ya da benzeri doyum getiren değerler bu- doğrulamış olmayız. Oysa tek bir yanlışlayıcı örnek,
lunur. Araç değerler kişiden kişiye değişir, görelidir. örneğin gözlenen tek bir kara kuğu, bu önermeyi
Ahlaki değer ise herhangi bir gerçekliği bulunma- yanlışmaya yeter.
yan, gerçekleştirilmesi gereken ancak kişilerce Buna göre;
gerçekleştirildiğinde içerik kazanan şeydir. Ahlaki
I. Tümevarım bilimsellik açısından sorunlu bir
değerlerde köklerini araç değerlerde bulurlar.
yöntemdir.
Buna göre;
II. Bilimselliğin ölçütü, doğrulanabilirlik koşulları-
I. Araç değerler, ahlaki değerlere kaynaklık ederler. nın oluşturmasıdır.
II. Araç değerler koşulsuz buyrukların temelini III. Bazı durumlarda doğrulanabilirlik ölçütü bilim-
oluştururlar. sel olanı veremezken, yanlışlanabilirlik bilimsel
III. Araç değerlerin önem dereceleri görelidir. olmayanı ayıklamayı sağlar.
yargılarından hangileri doğru değildir? yargılarından hangileri Popper için doğru değil-
dir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
AYDIN YAYINLARI

D) I ve II E) II ve III

2. Seçimlerini dikkatli yapmalı 4. Gilbert Ryle, filozofun işini bir gramercinin ve bir ha-
Seçim yapmak zorunda olan insan ritacının işine benzetiyordu. Zihin Kuram'ının tasla-
Çünkü onu o yapandır seçimler ğını çıkarırken şu tespitte bulunmuştu: "Çoğu insan
Bununla kalsa iyi yine kavramları kullanarak mantıklı şeyler söyleyebilir
Her seçimi kendisiyle beraber ama kavramlar hakkında mantıklı şeyler söyleye-
Başkasını da belirler aslında mez." Kavramları nasıl kullanacaklarını bilirler ama
Severse eşler birbirlerini içten mesela onların kullanımını yöneten mantıklı düzenlemeleri
Sever çocukları da başka birisini içten ifade edemezler.
Buna göre, Ryle için felsefenin görevi aşağıda-
kilerden hangisidir?
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) İnsan, bütün insanlardan sorumludur. A) Kavramların kullanım biçimlerini saptamak

B) İnsan, kendisini seçerken başkalarını da seç- B) Kavramların nasıl kullanılacağını göstermek


miş olur. C) Kavramların kendilerinin mantıksal analizini
C) İnsan, özgürdür. yapmak

D) İnsan var olmadan önce bir öze sahiptir. D) Kavramların tarihçesini ortaya koymak

E) İnsan seçerken kendisini de tasarlar. E) Kavramların birbirleriyle ilişkisini belirlemek

189
20. yy Felsefesi

5. 20. yüzyılın en büyük dehası sayılan kişi Einstein'dır. 7. Modern felsefe, temelde kendisinin ve düşünce-
Her ne kadar keşifleri atomun yıkıcı gücünü orta- lerinin varoluşunun kesinliğinden hareket eden ve
ya çıkarmış olsa da Einstein bir pasifistti. Bilimsel bununla dış dünyanın var olduğu sonucuna ulaşan
düşüncesinin altında Kantçı geleneğe derin ahlaki Descartes ile başlar. Bu, Berkeley ve Kant'la geli-
bir bağlılık yatıyordu. Bilimi iyi ya da kötü amaçlar şen ve her şeyin benin ortaya çıkışı olduğunu düşü-
için "güçlü bir araç" olarak görüyor, onu öldürmek nen Fichte ile devam eden gelişim sürecinin sadece
için de kullanılabilecek faydalı bir araç olan bıçağa ilk aşamasıdır. Bu deliliktir ve felsefe o dönemden
benzetiyordu. Einstein'ın düşünceleri, eşit ölçüde bu yana, bu aşırılıktan günlük hayatın sağduyusu-
içgüdü ve zekadan meydana gelmiştir. "Benim pa- nun dünyasına kaçmaya çabalamaktadır.
sifistliğim içgüdüsel bir histir, bu his beni ele geçi-
Russell'a ait bu sözler, modernizme yönelik ola-
riyor çünkü insanın öldürülmesi tiksindirici bir şey.
Tutumum entelektüel kuramlardan değil, zalimliğin rak aşağıdaki eleştirilerden hangisini içermek-
ve nefretin her türlüsüne karşı duyduğum derin an- tedir?
tipatiden kaynaklanıyor." A) Egoist bir ahlak anlayışının gelişmesine neden
Buna göre, Einstein için; olma
I. bilimin değeri konusunda ahlakçı bir tutumu be- B) Gündelik yaşamı karşılamayan soyut bir felse-
nimsediği, feye dönüşme
II. insani sezilerinin onu pasifist yaptığına inandığı, C) Düşünce ile varoluş arasındaki bağı görmeme
III. bilimin insanları öldürmeye yönelik silahlar D) Düşünce üretiminde aşırıya kaçma
üretmede kullanılmasını reddettiği
E) Felsefeyi Descartes, Berkeley, Kant üçgeninde
yorumlarından hangileri yapılabilir?
sıkıştırma
AYDIN YAYINLARI

A) Yalnız I B) I, II ve III C) I ve II
D) Yalnız III E) II ve III

8. Platon'a göre hermeneutik, tanrıların sözlerini açık-


layan bir sanattır. Orta Çağ'da "yorumlama sana-
6. 20. yüzyılın en büyük filozofu ilan edilmiş olan Witt- tı" olarak anlaşılmıştır. Dilthey ise hermeneutiğin
genstein şöyle diyor: alanını genişletmiştir. Gadamer ise hermeneutik
ile empatik bağlamda felsefi bir anlam teorisi kur-
"Sanırım her insanın iki insandan oluşan ebeveyn-
mak istemiştir. Gadamer kendisinden öncekilerden
leri var ama Katolikler İsa'nın sadece bir annesi ol-
duğuna inanıyor. Başkaları da ebeveynleri olmayan farklı olarak anlamanın tamamen özneye bağlı bir
insanların varlığına inanabilir ve bunun karşısına faaliyet olmadığını iddia etmiştir. O'na göre, anla-
koyulacak delillere itimat etmeyebilirler. Katolikler ma; kendisinde geçmiş ve şimdiki zamanın sürekli
tüm deliller aksini göstersede belli koşullarda ekme- olarak birlikte bulunduğu geleneksel birikime nüfuz
ğin tüm doğasının değişebileceğine de inanır. Ve etmek anlamını taşır.
dolayısıyla eğer biri "Bunun kan değil, şarap oldu- Parçadan hermeneutik ile ilgili olarak ulaşılabi-
ğunu biliyorum" derse, Katolikler ona karşı çıkarlar." lecek yargı aşağıdakilerden hangisidir?
Wittgenstein'ın bu yorumu aşağıdakilerden
A) Tarihsel süreç içerisinde farklı anlamlar kazan-
hangisinin, analitik incelemenin dışında kalma-
mıştır.
sı gerektiğini vurgulamaktadır?
B) Öze ulaşmanın yöntemidir.
A) Olgusal önermeler
C) Tinsel bilimlerin metodoloji problemiyle ilgilenir.
B) Bilimsel sonuçlar
D) İnsan özgürlüğünün en önemli değer olduğunu
C) Mantıksal çıkarımlar
savunmaktadır.
D) Bilimsel açıklamalar
E) Farklı filozoflar tarafından aynı şekilde tanım-
E) Dinsel dogmalar lanmıştır.

190
TEST 5 20. yy Felsefesi 90

1. 20. yüzyılda insanın ne olduğu konusunda bir dü- 3. 20. yüzyıl felsefesinde, çağdaş metafizikçi filozof-
şünce kargaşası ortaya çıkmıştı. Her alan (metafi- lardan sayılan Bergson'un düşüncesinde gerçeği
zik, teoloji, biyoloji vb.) insanın ne olduğu sorusunu kavrama yolu sezgidir. Sezgiyle yalnızca kendi do-
aydınlatmaya çalışırken, bunu kendi bakış açıların- ğamızı kavramakla kalmayız. Mesela, diğer insan-
dan yaptılar. Bu görüşlerin hepsini bir araya getirip larla yaşadığımız deneyimlerde de onu kullanırız.
bir insan kuramı ortaya koymak olanaksızdı. Bu Bergson'a göre, diğer insanların iç yüzünü sezgisel
düşünce kargaşasının yalnızca kuramsal bir sorun bir deneyimle kavrayabiliriz. Sezginin işlevine en
olmakla kalmayıp yakın bir gelecekte tüm ahlaksal mükemmel örnekse Tanrı'yla kurulan mistik ilişki-
ve kültürel yaşamımız için bir tehlike olması kaçı- dir; bu çok nadir olsa da kültür tarihinde son derece
önemli, belki de yaşamsal bir şeydir.
nılmazdı. 20. yüzyılda bu tehlikenin bilincine varıp
dikkati çeken düşünür Max Scheler oldu ve şöyle Buna göre, Bergson'la ilgili yapılan;
dedi: "İnsanla ilgilenen bilimlerin sayısı sürekli art- I. çağına hâkim olan bilimsel yaklaşımın dışında
mış olmasına karşın, bu bilimler insanın ne olduğu- yer aldığı,
nu aydınlatmaktan çok karartmışlardır." II. hakikatin olgusal olmayıp, soyut bir kavrayışı
Buna göre, 20. yüzyıl felsefi antropolojisinin te- gerektirdiğine inandığı,
mel amacı aşağıdakilerden hangisidir? III. gerçeğin görünür olanla sınırlı olduğunu iddia
ettiği
A) İnsanı, içinde yer aldığı toplum açısından anla-
mak saptamalardan hangileri doğru değildir?

B) Biyolojik bir varlık olan insanı açıklamak A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

C) İnsanın inanan bir varlık olduğu bilgisinden yo- D) I ve II E) II ve III


AYDIN YAYINLARI

la çıkmak
D) İnsanı davranış ve kültür temelinde çözümle-
mek
E) İlişkide olduğu tüm unsurlarla tutarlı kapsamlı
bir insan görüşü oluşturmak 4. 20. yüzyıl, felsefenin daha önce sistematik olarak
konusu içine almadığı, yalnızca belki biraz değindi-
ği, konuları içine alarak alanının genişlediği dönem-
dir. Bu dönemde pek çok yeni felsefe alanı ortaya
çıkmıştır.
Buna göre;
2. "İnsan nedir?" sorusu altında bir araya getirilen
sorular tarih boyunca felsefenin farklı disiplinlerin- I. İnsanların, böylesine şaşılacak sonuçlar doğu-
ce ele alınmıştır. Eski Çağ'dan beri siyasetle ve ran sesler çıkarmasını ve işaretler yapmasını
etikle uğraşan filozoflar kaçınılmaz olarak insanla, olanaklı kılan özellikleri nedir?
insanın ne olduğuyla ilgilenmişlerdir. Ancak insan II. Kurgu metinler insanın yaşamla ilişkisini etkile-
felsefesinin ayrı bir disiplin haline gelmesi 20. yüz- me ve belirlemede ne kadar etkilidir? Bir kurgu-
yılda olmuştur. İnsan hakkında görüşleri felsefenin yu edebiyat yapan nedir?
kendisi kadar eskilere dayansa da, insan felsefesi III. İnsanların ideal veya mükemmel bir siyasal dü-
geçmişi çok uzun olmayan yeni bir felsefe dalıdır. zen kurabilmeleri ve bu düzene süreklilik ka-
Parçada sözü edilen yeni felsefe dalı aşağıdaki- zandırabilmeleri olanaklı mıdır?
lerden hangisidir? sorularından hangileri 20. yüzyıl felsefesinde
sistemleşmiş yeni bir alana aittir?
A) Din felsefesi B) Tarih felsefesi

C) Felsefi antropoloji D) Analitik felsefe A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III

E) Edebiyat felsefesi D) Yalnız II E) I, II ve III

191
20. yy Felsefesi

5. Bergson'a göre evrende akıp geçen şeyler bilinçte 7. Basel Üniversitesi’nde açık bir kapının önünden
akıp geçen şeylere benzer. Ona göre evrende her geçen Profesör Jaspers, içerideki “insanın neliğine”
şeyi yaşamla, "canlı atılım"la açıklamak gerekir. An- dair tartışmaya kulak misafiri olur ve çaktırmadan
cak her yerde yaşam olmadığı, evrenin büyük bö- kapının yanında dinlemeye başlar.
lümünün cansız olduğu doğru değil mi? Bergson'a K: İnsan bir makinedir arkadaşlar, topyekün mad-
göre doğru değil. Ona göre yaşam yalnızca bizim dedir, düşünsel süreçler ikincildir.
şu küçük dünyamıza özgü olamaz. Başka benzer
L: Hiç sanmıyorum çünkü maddi olandan düşünsel
gezegenlerde de yaşam olmalıdır. Bergson her
olan türemez, bu yüzden önce tinsel olan olmalıdır,
şeyden önce bize yaşamı herhangi bir fiziksel-kim-
insan tinsel bir varlıktır.
yasal etkinliğe indirgeyemeyeceğimizi bildirir.
M: Ne kadar da kolay
Buna göre Bergson için;
söylüyorsunuz bunları,
I. Evren tasarımında oluşçudur. yaptığınız bir tane de-
II. Yaşamın canlı bir atılımı olduğunu savunur. ney olmadan hem de…
III. Yaşamın maddeye indirgenmesine karşıdır. İnsanın ne olduğunu öğreneceksek onu parçalara
ayırmalıyız ve araştırmamızı buna göre yapmalıyız.
yapılan saptamalardan hangileri doğrudur?
Varoluşçu Jaspers dayanamaz ve tartışmaya katıl-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
mak için içeri girer…
D) I, II ve III E) I ve II
Aşağıdakilerden hangisi Jaspers’in vereceği
cevap olabilir?

A) Bilimsel bilgi en ideal bilme şeklidir, bu bakım-


dan M haklıdır.
AYDIN YAYINLARI

B) İnsan doğuştan Tanrısal özle dünyaya gelir bu


bakımdan L haklıdır.
C) Evet, insan maddenin diyalektiği ile sürekli de-
ğişmektedir bu bakımdan K haklıdır.
D) Eğer maddeciler, bilimsel yöntemi benimser-
6. Neye yaradığını bilmeden bir makas yapmaya kal- lerse insan daha iyi anlaşılır bu bakımdan K ve
kan bir kimse tasarlanamaz. Bu, şu anlama gelir: M haklıdır.
Makasın özü yani onu yapmayı olanaklı kılan reçe- E) İnsan seçimleriyle öze sahip olur ve bir bütün
telerin, tekniklerin, niteliklerin hepsi, onun var olma- olarak düşüncenin merkezinde incelenmelidir
sından, varoluşa çıkmasından önce gelir. Yani ben bu bakımdan üçünüz de haksızsınız.
bir makas yapmadan önce ne yapacağımı bilirim.
Burada dünyanın teknik görünümü söz konusudur.
Bu görünüme bakarak "öz varoluştan önce gelir."
denebilir. Ancak 20. yüzyılın varoluşçularına göre
8. - - - - yorum bilimidir ve yorumlanmakta olan şeyin
hem içeriğine hem biçimine ilgi duyar. Temel ilkesi,
insan söz konusu olduğunda durum tam tersidir.
bir saptamanın anlamını ancak kendisinin bir par-
İnsan belli bir özle doğmaz; her ne olacaksa onu
çasını oluşturduğu tüm bir söylemle ya da dünya
sonradan seçimleriyle kendisi oluşturacaktır.
görüşüyle ilişkili olarak kavrayabileceğimiz düşün-
Buna göre varoluşçuluğun,
cesindedir. Yani parçaları anlamak için bütüne, bü-
I. İnsana özünü veren Tanrı'dır. tünü anlamak için parçalara bakmalıyız.
II. Yapış varoluştan önce gelir. Parçada boş bırakılan yere gelmesi gereken
III. İnsanda önce varoluş sonra öz gerçekleşir. kavram hangisidir?
kabul etmeyeceği yargılar hangileridir? A) Fenomenoloji B) Hermeneutik
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III C) Varoluşçuluk D) Yeni ontoloji
D) I ve II E) II ve III E) Mantıksal pozitivizm

192
TEST 6 20. yy Felsefesi 91

1. Felsefi düşüncelerini özellikle siyaset ve ekonomi 3. Husserl'ın yerleşmiş fikirler olmadan ilerlemeyi
üzerinde yoğunlaştıran 20. yüzyıl düşünürü Herbert esas alan fenomenolojik yönteminden etkilenen
Marcuse şöyle diyor: ve yorum bilgisini kural koyucu olmaktan ziyade
"Ekonomik bağımsızlık demek ekonomiden; eko- tanımlayıcı bir girişim olarak gören Gadamer, yine
nominin güçleri ve ilişkilenmelerinden; var oluşun de önyargılarımızı tamamen ortadan kaldıramaya-
karşılaştığı gündelik mücadelelerden; hayat gaile- cağımızı, tarihimizden dolayı, her zaman bir miktar
sinden bağımsız olmak anlamına gelmemeli. Siyasi önyargı taşıyacağımızı iddia eder.
özgürlük, bireylerin üzerinde hiçbir etkisi olmadığı Buna göre, Gadamer'in Husserl'den farklı ola-
siyasetten özgürleşmesi anlamına gelmeli. Benzer rak, aşağıdakilerden hangisini mümkün görme-
şekilde entelektüel özgürlük şu anda kitle iletişim diği söylenebilir?
araçları ve beyin yıkama teknikleri tarafından zapt
A) Fenomenolojik yöntemin başarısını
edilmiş bireysel düşüncenin, artık onun yaratıcıları-
nın yenilenmesi anlamına gelmeli. Bu önermelerin B) Bireyin önkabul ve yargılarından bağımsızlaş-
kulağa gerçek dışı gelmesi onların ütopik niteliğin- masını
den değil, gerçekleşmesine engel olan odakların C) Kavramların net tanımlarının yapılabilirliğini
gücünün göstergesidir." D) Ön yargılarla kurulmuş tarih biliminin yok sayıl-
Buna göre, Herbert Marcuse için; masını
I. Ekonomik özgürlük, ekonomik ortamın nitelik- E) Yorum bilgisinin olgusal nitelik kazanmasını
lerinin dışında yer almak değildir.
II. Siyasi özgürlük, siyasetin dışında yer almak
değildir.
AYDIN YAYINLARI

III. Entelektüel özgürlük, kitle iletişim çağında ola-


naklı değildir.
hangileri doğru değildir?
4. 20. yüzyıl bilim felsefesinde Kuhn'a kadar ki dö-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III nemde bilimsel bilginin düz bir çizgide sırayla birik-
D) I ve II E) II ve III tiği, bir keşfin diğer bir keşfe götürdüğü düşünülü-
yordu; yani bir tür istikrarlı, evrimsel ilerleme vardı.
Kuhn bu fikri her bilimsel çağın bir paradigma ile
yönetildiğini iddia ederek çürüttü. Bu paradigma -bir
2. Güç istemi kavramını, yaşam felsefesinin merkezi- dünya görüşü, dünyayı görme ve içinde bir şeyler
ne yerleştirmiş filozoftur. Güç istenci kaynaklarda yapma biçimi- şiddetli epistemik bir parçalanmayla
kimi zaman evreni ve yaşamı anlamaya ve yorum- son buluyor, eski paradigmanın yerini yenisi alıyor-
lamaya yarayan bir varsayım, kimi zaman canlı du. Bilimsel devrimin yapısı buydu.
cansız tüm evrenin metafizik - kozmolojik temeli, ki- Buna göre;
mi yerde canlı yaşamın organik yasası, kimi yerde I. bilim felsefesine yeni bir bakış açısı getirdiği,
de sadece insana özgü psikolojik bir güdü olarak
II. bilimde adım adım ilerleme fikrini çürüterek, bi-
tanımlanır. İnsanın gücünü yayma güdüsü, diğer
limsel ilerlemeyi sıçrama fikrine bağladığı,
insanlar üzerinde hakimiyet kurma eğilimi ya da
kişinin kendini alt etme ve kendisinin hakimi olma III. paradigma kavramını bilimsel bakış açısı veya

yeteneği olarak tanımlanır. bilimsel dünya görüşü olarak tanımladığı

Hakkında bilgi verilen filozof, aşağıdakilerden iddialarından Kuhn için doğru olanlar aşağıda-
hangisidir? kilerden hangisinde verilmiştir?

A) Nietzsche B) Sartre C) Bergson A) I, II ve II B) I ve II C) I ve III

D) Kuhn E) Hegel D) II ve III E) Yalnız III

193
20. yy Felsefesi

5. J.P. Sartre'a göre, biz insan doğasını veya özünü 7. Husserl'in açtığı fenomenoloji yolundan gidenlerin
kendinde varlığı veya insan tarafından imal edilmiş en başında Heidegger gelir. Heidegger fenomeno-
bir nesneyi açıkladığımız tarzda açıklayamayız. lojik şüphe sonucunda erişilen deneyimde, bizim
Her ne ise o olan, olduğundan başka bir şey olama- kendimizi hatalı önkabul ve yanlış ön yargılardan
yan kendinde varlık olarak insan eliyle üretilmiş bir kurtardığımızı ve varlığın bize kendisini ancak bun-
ekmek bıçağını düşünelim. Bir ekmek bıçağı daha dan sonra açımladığını söyler. Bu nedenle fenome-
üretilmeden önce belli bir doğaya sahiptir; yani ön- nolojinin konusu Husserl'de, bireysel, saf bilincin
ceden tasarlanandır. Oysa insanda durum farklıdır. varlığı da dahil olmak üzere, tek tek varlıklar iken,
Ona göre insan doğası ya da özü önceden belirlen- Heidegger'de varlığın kendisidir.
memiştir. Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi doğru-
Parçaya göre, insan aşağıdakilerden hangisine dur?
sahip değildir?
A) Heidegger'in fenomenolojisi "varlık fenomeno-
A) Özünü yaratma olanağına lojisi" şeklinde tanımlanabilir.
B) Verilmiş bir doğaya B) Heidegger ve Husserl konu ve öz bakımından
C) Eylem özgürlüğüne fenomenolojiye aynı şekilde yaklaşmışlardır.

D) Seçme şansına C) Heidegger'de fenomenolojinin konusu tek tek


varlıklardır.
E) Eylemlerinin sonuçlarını üstlenmeye
D) Heidegger şüphe yöntemini kullanmıştır.
E) Heidegger'de fenomenolojinin konusu saf bilin-
cin varlığı yani bireysel olandır.
AYDIN YAYINLARI

8. K. Jaspers'e göre, varoluş ya da insani benliğin


6. Kierkegaard'a göre, var olmak belirli bir türden bir doğası, insanın, yani kendisini ve varlığı anlamaya
birey, çabalayan, alternatifleri hesaba katan, seçim- çalışan bir varlığın imkanlarını gözler önüne seren
de bulunan, karar veren bir fert olmayı gerektirir. Ki- bir varoluş aydınlanması yoluyla keşfedilebilinir.
erkegaard, Sokrates'i ilk varolan birey kabul eder Buna göre, Jaspers'in görüşü için aşağıdakiler-
çünkü "Kendini bil!" sözünü söylemiştir. Ona göre
den hangisi söylenebilir?
varolan birey, kendisi tarafından kendi başına ya-
ratılması gereken bir şey olarak görülmelidir. Ona A) İnsan varlığının sahici yönünü meydana getire-
göre şu ya da bu şekilde yaşamamız ve seçimleri- nin varoluşçuluk olduğunu iddia eder.
mizin sonuçlarıyla birlikte yaşamamız gerektiği için B) Bilimsel değerleri ön plana çıkartacak pozitiviz-
seçim yapmak dışında bir seçimimiz olamaz. mi savunur.

Buna göre, Kierkegaard'ın savunduğu akım C) Doğuştan gelen bilgiyi vurgulayan rasyona-
aşağıdakilerden hangisidir? lizmden yanadır.
D) Varlığın gerisinde kalan "öz"lerin bilgisine
A) Varoluşçuluk B) Fenomenoloji
odaklanan fenomenolojiyi savunur.
C) Mantıksal pozitivizm D) Faydacılık
E) Dil problemleriyle ilgilenen analitik felsefenin
E) Nihilizm temsilciliğini yapmıştır.

194
TEST 7 20. yy Felsefesi 92

1. Hermeneutik on dokuzuncu yüzyılda pozitivizmin 3. Sartre'a ün kazandıran ve dünyanın onun varoluş-


büyüyen entelektüel egemenliğine ve gerçek bil- çuluğunu tanımasını sağlayan "Bulantı" adlı kitabı-
gi olarak tanımlanan şeyin modelini ve ölçütlerini dır. Romanın baş kahramanı Roquentin, dünyada
yalnızca doğa bilimlerinin sağlandığını iddia eden var olduğu gerçeğinden dolayı ciddi anlamda mi-
bilimcilik tipine bir karşı çıkışı ifade eder. Yirminci de bulantısı duymaktadır; nesnelerin "şeyliğini" ve
yüzyılda hermeneutiğin alanı ve anlamı Heidegger kendisinin dışındaki dünyada anlamın olmayışını
tarafından genişletilmiş ve fenomenolojik gelenek kavramak ve bulantıya neden olur. Sartre'ın olgu-
içinde uğraşan diğer düşünürler Gadamer ve Ri- sallık kavramı, öznenin kendini bulduğu duruma
coeur tarafından kapsamı daha da genişletilmiştir. işaret eder; cinsiyeti, soyu, ulusu, becerileri vs. Bu
Günümüzde hermeneutik sosyal disiplinlerin yeni durum bağlamında özne, özgürlüğü ile yüzyüze
araştırmalarında, anlama ve yorumlama üstüne gelir ki özgürlük olgusallık tarafından kısıtlanmıştır.
vurgulardan oluşur. Sartre'a göre insan özgür olmaya mahkumdur.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- Parçaya göre Sartre'ın olgusallık kavramından
maz? anladığı aşağıdakilerden hangisidir?

A) On dokuzuncu yüzyılda hermeneutiğin genel A) Somut dış gerçeklik


eğilimi pozitivizme tepki geliştirmek olmuştur. B) Denenebilir oluşumlar
B) Hermeneutik "nesnel bilgi" yi sadece doğa bi- C) Bireyin doğumla getirdiği nitelikler
limlerinin sağladığı fikrine karşı çıkıştır.
D) İnsanın kendi özünü yarattığı koşullar
C) Her filozof hermeneutiğin anlamı ve alanını ge-
E) Bireyin kaçınılmaz özgürlüğü
nişletme çabası içine girmiştir.
AYDIN YAYINLARI

D) Günümüzde hermeneutik sosyal disiplinler


üzerine anlama ve yorumlama üstüne vurgular
yapar.
E) Hermeneutik mutlak bir akılcılık ve aklın sade-
ce bilimde tezahür ettiği görüşüdür.

2. J.P. Sartre'a göre kendinde varlık kategorisi, nes- 4. T. Kuhn "Bilimsel Devrimlerin Yapısı" adlı eserinde
neler dünyası ile bu dünyanın çok çeşitli unsurlarını bilimde sürekli ilerlemenin kabul edilemeyeceğini
meydana getiren nesneleri tanımlayan bir katego- savunur. Bilim tarihi önceki görüşü devam ettirme-
ridir. Ona göre her ne ise o olan kendinde varlığın yip, farklı bir tarz oluşturanlarla doludur. Ona gö-
karşısında, bilincin varlığını ifade eden kendisi için re normal bilim döneminde özgür ve objektif bilim
varlık bulunur. azınlıktadır yani geri plana itilmiştir ve radikal fikirler
Parçaya göre Sartre, kendinde ve kendi-için var- bertaraf edilmiştir. Ona göre belirli bir alanda çalı-
lık ayrımının temelinde aşağıdakilerden hangisi şan bilim adamlarının paylaştığı ortak değerler ve
vardır? anlayışlar dizisi vardır.

A) Bilinçlilik – Bilinçsizlik Kuhn'un söz ettiği "anlayışlar dizisi" aşağıdaki-


lerden hangisiyle adlandırılır?
B) Gerçeklik – Düşünsellik
C) Somutluk – Soyutluk A) Olağan bilim B) Bilimsel devrim

D) Akılsallık – Kurgusallık C) Paradigma D) Hipotez


E) Denenebilirlik – Sezgisellik E) Diyalektik

195
20. yy Felsefesi

5. Popper'a göre, doğrulanabilirlik ilkesi bilimi, bilim ol- 7. Nietzsche, özellikle metafiziksel hakikati reddeder-
mayandan ayıramıyorsa onun yerine başka bir ilke ken, her türden tözsel varlık anlayışını da karşı çı-
getirilmelidir. Ona göre binlerce hatta yüzbinlerce kar. Nietzsche, metafiziği oluş dünyasının dışında
örnek bir hipotez ya da kuramı doğrulamaya yet- kalan ikinci bir dünyaya, hakiki bir dünyanın varolu-
mezken, tek bir aykırı örnek onu yanlışlamaya ye- şuna beslenen inanç olarak tanımlar. Ona göre ikin-
terlidir. Ona göre tümevarım yoluyla oluşturulmuş ci bir dünyaya ait olan fikir rüyalardan elde edilen
bir hipotezin lehine ne kadar çok gözlem yapılmış bir durumdur. Yani oluş dünyasıyla baş edebilmek
olursa olsun, bundan sonra ilk örneğin onu yanlış- için kalıcı, tözsel varlıkların varoluşunu öne süren
laması mümkündür. metafizikçi filozoflar yanılgı içerisindedir.
Parçadan Popper'ın bilim felsefesine ilişkin Parçaya göre Nietzsche aşağıdakilerden hangi-
aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? sinin varlığını yadsımaktadır?

A) Bilim teorileri doğrulamaktan ziyade yanlışla- A) Olgu dünyasını


makla ilgilidir. B) Olanı aşan bir dünya fikrini
B) Bilim, tümevarım olmadan da yapılabilir. C) Gerçekliğin varlığını
C) Bilimselliğin ölçütü yanlışlanabilirliktir. D) Varlığın, var olduğunu
D) Doğrulanabilirlik bilimi sözde-bilimden ayıra- E) Maddi gerçekliği
mamıştır.
E) Bir kuramın ampirik olmasının ölçütü doğrula-
nabilirliktir.
AYDIN YAYINLARI

8. Marx, insanın özüne ilişkin tartışmasını sonradan


ihtiyaç kavramıyla zenginleştirerek somutlaştırır.
Buna göre, insan varlığının kendisini ihtiyaç duydu-
ğu bir şey, onun özünün bir parçasını, belli bir bo-
6. Hartmann'ın felsefesi materyalizm ile idealizmi kar- yutunu meydana getirir. Başka bir deyişle, ihtiyaçla-
şıtlığının üstesinden gelmeye çalışır. Ona göre in- rın varlığı insan için özsel olup, onlar olmadığında,
san, varlık ilişkilerinin oluşturduğu geniş bir sistem insan varlığı tam, gerçekleşmiş bir varoluşa sahip
içinde olup, varlık düzeninde dört katman vardır. olamaz. Mevcut ihtiyaçlar karşılanamaz ve bir şekil-
Bunlar maddi, örgensel, ruhsal ve tinsel kavramlar- de bastırılır veya engellenirse, varoluş özle ahenk
dır. Bu basamaklar birbirine ingirgenemez nitelikte-
içinde olmaktan çıkar ve yabancılaşma söz konusu
dirler.
olur.
Parçada açıklanan görüş, aşağıdakilerden han-
Bu parçaya göre, insanın yabancılaşması aşağı-
gisiyle adlandırılır?
dakilerden hangisiyle ortaya çıkar?
A) Yeni ontoloji
A) İhtiyaçların çeşitlenmesiyle
B) Diyalektik idealizm
B) Öz-varoluş uyumunun bozulmasıyla
C) Diyalektik materyalizm C) İhtiyaçların yetersizleşmesiyle
D) Mantıksal pozitivizm D) Kendini gerçekleştirememesiyle
E) Analitik felsefe E) Özün geri plana itilmesiyle

196
TEST 8 20. yy Felsefesi 46

1. Sartre'a göre Tanrı olmadığına göre, yaptığım seçi- 3. 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden Croce'ye gö-
mi haklı gösterecek tanrısal değerler, tanrısal buy- re, her tarih çağdaş tarihtir. Tarih, kitaplarda ya da
ruklar da yoktur. Yalnız ve özürsüz kalmışızdır: "İn- belgelerde bulunmaz, tarihçi bu bilgileri eleştirip yo-
san özgür olmaya mahkumdur". İnsanın yeryüzün- rumladığı ve böylece içerilerine girip soruşturduğu
de kendisine yol gösterecek, önceden verilmiş bir zihin durumlarını kendi için yeniden canlandırdığı
işaret bulması olanaksızdır. Genel-geçer bir ahlâk sırada, şimdiki bir ilgi ve uğraşı olarak onun kafa-
yoktur. İnsanlara söylenecek tek şey şudur: "Öz- sında var olur. Tarihin konusu geçmiş olarak geç-
gürsünüz; onun için kendiniz seçin, yolunuzu ken- miş değil, elimizde kanıtı olan geçmiştir. Tarihin
diniz bulun! Hiçbir genel ahlak size ne yapacağınızı belgeyle ilişkisi onun yaşamla ilişkisi demektir.
söyleyemez. Buna ancak siz karar vereceksiniz." Parçadan yola çıkarak Croce'nin tarih felsefe-
Buna göre, Sartre ile ilgili yapılan; sini özetleyen yargının aşağıdakilerden hangisi
I. Tanrı'nın olmadığına inandığı için ateisttir. olduğu düşünülebilir?
II. İnsanın ahlaki eylemde bulunurken özgür oldu- A) Tarihte yaşam ile düşünce arasında çözülmez
ğunu savunduğu için indeterministtir. bir bağ vardır.
III. Evrensel bir ahlak yasasının mümkün olama- B) Tarih, kitaplara ve belgelere dayalı bir bilgi ala-
yacağına inanır. nıdır.
IV. İnsanın verilmiş bir öz taşıdığını iddia eder. C) Tarih geçmiş yaşantının tutarlı bir resmini verir.
V. Özgür olmanın insan için bir zorunluluk olduğu- D) Tarih, geçmiş yaşantının arasında kurulmuş bir
nu savunur. köprüdür.
saptamalardan doğru olmayan aşağıdakilerden E) Tarihin amacı geçmişten yola çıkarak geleceğe
AYDIN YAYINLARI

hangisidir? ışık tutmaktır.

A) I B) II C) III D) IV E) V

2. 20. yüzyıl felsefesinin önemli düşünce akımlarından


biri de hermeneutik (yorum bilgisi)tir. Bu akıma göre 4. Nietzsche nihilizmi "en yüksek değerlerin kendi
yaşamı, tarihi, bilgiyi anlamanın yolu yazılı yapıtları kendilerini değersizleştirmesi, amacın kaybolması
yorumlamaktır. Anlama ve yorumlama felsefenin en ve niçin sorusunun cevapsız kalması" diye tanım-
önemli görevidir. lar. Bu tanımıyla Nietzsche, klasik ahlak anlayışının
Buna göre, hermeneutik akımına mensup düşü- sonuna işaret eder, onu sonuçları bakımından de-
nürler, aşağıdakilerden hangisiyle ilgilenmez- ğil, tarihsel bir süreç içinde değerlendirir. Ona göre
ler? nihilizmi ele alırken ona vücut veren tarihsel kaynak
veya kökenleri ele almak gerekir.
A) Tarihsel metinlerin çözümlenmesi
Parçada Nietzsche'nin aşağıdaki alanlardan
B) Edebiyat eserlerinin incelenmesi
hangisiyle ilgili görüşlerine yer verilmiştir?
C) Bilimsel önermelerin sembolik mantıkla denet-
lenmesi A) Etik B) Ontolojik

D) Filozofların eserlerinin ele alınması C) Epistemolojik D) Siyaset


E) Sanat kuramlarının araştırılması E) Din

197
20. yy Felsefesi

5. Kierkegaard'a göre aklı, toplumu vb. ön plana çı- 7. 20. yüzyılı bütün çağlardan ayıran karakteristik
kartan bir felsefe kişiselliği, kişisellik ilkesi olan va- özellikleri vardır. Örneğin filozof ve filozofları bira-
roluşu, insanın varoluşunu meydana getiren ögeleri raya getiren okul sayısı çok fazladır. Ayrıca bu filo-
dikkate almaz. Ona göre hümanizmin hakim olduğu zofların düşüncelerine vücut veren sosyal ve politik
bir bilim ve ideoloji çağında, her şeyin soyut ve nes- koşullar çok çeşitlidir ve farklıdır. 20. yüzyıl büyük
nel terimlerle anlatıldığı bir dönemde, insan kendi dünya savaşlarıyla, komünist, faşist ve totaliter
özüne yabancılaşmıştır, kendini unutmuştur. Bu devletlerin doğuşu ve yıkılışıyla, nükleer silahlar,
nedenle Kierkegaard, Aydınlanmanın nesnelliğine, küreselleşmeyle, teknolojinin gelişimiyle kendisini
bilgi ve akılcılık anlayışına karşı çıkmıştır ve öznel gösterir. Ayrıca yeni felsefeler de ortaya çıkmıştır.
hakikatin önemini vurgulamıştır. Örneğin dil felsefesi, çevre felsefesi, toplumsal cin-
Parçadan Kierkegaard felsefesiyle ilgili olarak siyet felsefesi, matematiksel mantık, bilim felsefesi
gibi felsefeler başlamış, felsefe üniversite kürsüleri
hangisine ulaşılamaz?
aracılığıyla profesyonelleşmiştir.
A) Rasyonalistleri her şeyi akla indirgeyip açıkla-
Buna göre;
dıkları için eleştirir.
I. var olan değerlerin yeni değerlerle değiştirilmesi,
B) Ona göre, aklı ön plana çıkartan felsefeler in-
san varoluşunu dikkate almazlar. II. yeni bir insan yaratmayı mümkün kılacak yeni
değerler oluşturulması,
C) Varoluşçu felsefeyi başlatan kişidir.
III. ahlakın insan doğasına aykırı ve gereksiz ola-
D) Hegel gibi inanç ve aklı uzlaştırmaya çalışır.
rak nitelendirilmesi
E) Felsefenin genele değil öznel olana ve öznel
durumlarından Nietzsche'ye uygun olmayanlar
olana yönelmesi gerektiğinin savunur.
AYDIN YAYINLARI

aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

6. 20. yüzyıl düşünürlerinden Jaspers'ın amacı Kant'ın


aşkın idealizminden insan özgürlüğünü tanımlaya-
8. 20. yüzyıl varoluşçuluğunun en bilinen ismi Jean
cak bir yol çıkartmak ve öznenin iç yaşantısını yeni
Paul Sartre'dır. Sartre'ın tüm eylemlerinin merke-
keşiflere ve kendi psikiyatr deneyimlerine dayana-
zinde insan varoluşunun göze çarpan özelliklerini
rak tanımlamaktı. Öznenin kendisi bir yöntemdir
tanımlama çabası vardır; özgürlük, sorumluluk,
çünkü Jaspers'ın görüşüne göre felsefe, sadece
duygular, başkalarıyla ilişkiler, iş, somutlaşma, algı,
müfredattaki bir başlık ya da kütüphanelerde yaşa-
hayal, ölüm ve benzerleri. Bu şekilde öznel olanın
yan tarih değil, aralıksız bir etkinliktir.
bulanık alanına açıklık ve netlik getirmeye çalışmış-
Buna göre; tır.
I. Felsefe, düşüncenin kendine dönmesidir. Sartre'ın bu çabası, felsefenin taşıdığı aşağıdaki
II. Felsefe, inancın akılla gerekçelendirilmesidir. özelliklerden hangisiyle örtüşmektedir?
III. Felsefe, daima yolda olmaktır. A) Özü sorgulama
tanımlarından Jaspers'ın bakış açısını yansıtan- B) Refleksiflik
lar aşağıdakilerden hangisinde gösterilmiştir? C) Kavramsallık
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) Eleştirellik

D) I ve II E) II ve III E) Çözücülük

198
TEST 9 20. yy Felsefesi 46

1. Dewey'e göre empirizm de rasyonalizm de bilmeyi 3. 20. yüzyılın en etkili görüşlerinden biri analitik fel-
statik varlıklar olarak özne ile nesne arasındaki iliş- sefe olmuştur. Felsefenin esas itibariyle analitik bir
kiyi bazen nesneden hareketle pasif, bazen de öz- etkinlik olduğu kabulüyle öne çıkan analitik felsefe
neden hareketle kurucu bir şekilde kavrarlar. Fakat bir geleneğe dönüşmüştür. Bu geleneği karakterize
bilmeyle yapmayı her durumda birbirinden ayırırlar. eden üç temel görüş ya da tutum ve analitik felsefe-
Araçsallık düşünmenin problemi çözme işiyle meş- nin bu görüşlere bağlı olarak ortaya çıkan üç farklı
gul olur. Düşünme bu yüzden çıkar gözetmeyen bir versiyonu bulunmaktadır.
hakikat arayışı olmadığı gibi doğruluk da şeylerin Buna göre;
statik ve ezeli-ebedi bir niteliği değildir. Düşünme
I. pozitivizm,
insanın çevresiyle sağlıklı ve ahenkli bir ilişki kur-
masına, onun çevresine uyarlanıp çevresini dönüş- II. neopozitivizm,

türmesine imkân veren zihinsel bir faaliyettir. III. pragmatizm,

Parçadaki bu bakış açısı bilme eyleminin temeli- IV. mantıkçı pozitivizm,


ne aşağıdakilerden hangisini yerleştirmektedir? V. eleştirel felsefe

A) Bilginin nesneyle uyumunu akımlarından parçada anlatılan versiyonlardan

B) İki iddianın bağdaşmasını biri olarak kabul edilemeyecek olan aşağıdaki-


lerden hangisidir?
C) Yargının hiçbir şüpheye yer vermemesini
D) Bilginin uygulanabilir olmasını A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Çoğunluğun doğrusunun kabul edilmesini
AYDIN YAYINLARI

2. Kıta felsefesi, Avrupa'da daha ziyade Almanya ve


Fransa'da geliştirilen ve içeriğinde modern ya da
Aydınlanma karşıtı bir karakterle karşımıza çıkan
felsefeleri barındırır. Bu felsefeler arasında ise fe-
nomenoloji, varoluşçuluk, hermeneutik, Frankfurt 4. 20. yüzyıl düşünürlerinden Russell gibi Wittgenste-
Okulu, post yapısalcılık, postmodernizm ve femi- in da gündelik dilin asıl mantıksal formu gizlediğine
nizm gibi akım ve felsefe anlayışları bulunur. Kıta inanır. Bu açıdan bir öğretiler bütünü değil de bir
felsefesi, insana merkezi bir rol veren, her şeyi be- faaliyet alanı olan felsefenin amacının, düşünceleri
şeri özneye akılcı bir biçimde indirgeyen bir meta- mantıksal yönden açıklığa kavuşturmak, dildeki be-
fizikle mümkün kılınan bir hümanizm eleştirisiyle lirsizlikleri ortadan kaldırarak formu açığa çıkarmak
karakterize olur. olması gerekir.

Buna göre, Kıta felsefesinin aşağıdakilerden Parçada adı geçen filozofların aşağıdaki akım-
hangisine karşı olduğu söylenemez? lardan hangisine dahil olması beklenir?

A) Aydınlanmanın akılcılığına A) Varoluşçuluk

B) İndirgemeci metafizik anlayışına B) Analitik felsefe

C) İnsanın akılsal özne olarak ele alınmasına C) Fenomenoloji

D) Birey merkezli felsefe geliştirilmesine D) Olguculuk

E) Modernizmin dünya kavrayışına E) Modernizm

199
20. yy Felsefesi

5. "Cellatlarına saygı gösterdikleri zaman kurban- 7. Son büyük felsefe sistemlerinin 19. yüzyılda kaldı-
lardan tiksiniyorum" diyen filozof, 20. yüzyılın en ğı dikkate alınırsa, 20. yüzyılda filozofların, sistem
bilinen isimlerindendir. İnsanın insan olmak adına inşa etme gayreti içine girmekten ziyade, felsefenin
sonuna kadar direndiği bir dünya özler. Bu direniş münferit alanlarında özgün ve eleştirel düşünceler
onun özgürlüğünü gerçekleştirmesinin bir koşulu- geliştirdikleri ve felsefeyi, söz konusu uzmanlaşma
dur. Özgür olmak direnmektir bir bakıma. Çünkü eğilimlerine paralel olarak geliştirdikleri söylenebilir.
filozofa göre, "verilmiş" özgürlük yoktur ve insanın Buna göre, aşağıdakilerden hangisi 20. yüzyılda
insan olması ancak insanlarla ilişkide olmasıyla ola-
ortaya çıkan münferit alanlardan değildir?
sıdır. Verilmiş bir özgürlük olmadığı gibi verilmiş bir
öz de yoktur insanda. İnsan kendini özgürleştirirken A) Ahlak felsefesi
bir yandan da kendi özünü biçimlendirir. B) Dil felsefesi

Parçada düşünceleri özetlenen varoluşçu filo- C) Çevre felsefesi


zof aşağıdakilerden hangisidir? D) Toplumsal cinsiyet felsefesi
E) Psikoloji felsefesi
A) Sartre B) Camus C) Kierkegaard

D) Heidegger E) Nietzsche
AYDIN YAYINLARI

8. Neo-pozitivizm, 1922 ile 1938 yılları arasında Viya-


na Çevre'sinin çabalarıyla yaygınlaşmış daha son-
ra da bilim felsefesi görüşleri üzerinde epeyce et-
6. Maurice Blondel, 20. yüzyılda katolik inancını fel- kili olmuştur. Neopozitivizme göre felsefe bir öğreti
sefenin temeline yerleştirmeye çalışmış, böylece değildir; başka bilimlerin yanında kendine özgü bir
bir eylem felsefesi geliştirmiştir. Ona göre gerçek nesnesi olan ve bilimlere kılavuzluk eden bir öğreti
inancın çıkış noktası etkin eylemdir. "İnsan, istem- değildir. Felsefe yalnızca bir etkinliktir. Bu etkinlik
li inancıyla olguları aşar" önermesini temellendirir. ise bilginin ve bilimsel kavramların çözümlemesini
Ona göre eylem bizi üst bir dünyanın ya da olağan yapmaktır. Felsefenin işi, bilimin temellerini, hare-
üstü bir dünyanın keşfine götürecektir. Her gerçek ket noktalarını, yöntemlerini, kavramlarını mantık
felsefe, insan yazgısının sorunlarını çözmelidir. Fel- yoluyla incelemek, bilime karışmış bilim dışı ögeleri
sefede tek amaç, aklın ışığıyla insanı ve yazgısını ayıklamak, tutarsızlıkları ortadan kaldırmak bilimi
ortaya koyabilmektir. metafizikten arındırmaktır. Felsefenin bu görevi ye-
Blondel'in bu görüşlerini tepkiyle karşılayacak, rine getirmek için kullandığı alet ise mantıktır.
çağdaşı felsefe akımı aşağıdakilerden hangisi- Buna göre, aşağıdakilerden hangisi neopozi-
dir? tivizm kullandığı ve önemsediği kavramlardan
değildir?
A) Pozivitizm B) İdealizm

C) Fenomenoloji D) Rasyonalizm A) Olgu B) Çözümleme C) Tutarlılık

E) Düalizm D) Metafizik E) Mantıksallık

200
TEST 10 20. yy Felsefesi 46

1. 20. yüzyılın filozoflarından Martin Heidegger, "Me- 3. Dil felsefesi 20. yüzyılda sistemleşmiş bir felsefe
tafizik Nedir?" adlı yazısında, "Niye hep varolan alanıdır. Frege ve Russell'ın yüzyılın başlarında
var da, hiç yok?" diye sorar. Heidegger için varo- matematiğin temellerini ve matematiksel bilginin
lan, varlık bir bütündür. Bu bütünün bir yanı "hiçlik", doğasını araştırırken yaptıkları çalışmalar bu felse-
öteki yanı "varlık"tır; bunlar birbirinden ayrılamaz. fenin sistemli bir alan olarak ortaya çıkmasına ne-
Ama bilim onları birbirinden ayırır ve hiçliği tanımak, den olmuştur. Frege ve Russell'ın çalışmalarının,
görmek istemez. Felsefe ise varlığı bir bütün olarak felsefenin dili konu edinen ayrı bir alanı olarak dil
ele almalı, onun hiçlikle birlikte ortaya çıktığını gös- felsefesinin doğuşu ise farklı bir isimle gerçekleş-
termelidir. mesine neden olmuştur.
Buna göre, Heidegger bilimin varlığı anlama ko- Aşağıdakilerden hangisi, dil felsefesinin kuru-
nusundaki yetersizliğini aşağıdakilerden hangi- cusu olarak anılan bir filozoftur?
sine bağlamaktadır?
A) Comte B) Wittgenstein
A) Bilimin nedenselliğe yönelmesine
C) Nietzsche D) Sartre
B) Bilimin varlığı parçalara ayırmasına
E) Heidegger
C) Bilimin nesnellik iddiasına
D) Bilimin tutarlılığı gözetmesine
E) Bilimin yöntemlerine ilişkin şüpheye
AYDIN YAYINLARI

4. Varoluşsal düşünme, bireyin kişisel seçimlerle karşı


karşıya olduğunun bilincinde olmasıdır. Düşünme,
2. - - - -, en genel anlamda, zihnin özünü, doğasını, tümeller veya genel kavramlar üzerinden gerçek-
var oluşunu, kapsamını ve içeriğini araştıran; zihnin leştirilmek yerine kişisel durum üzerinde odaklaş-
dünyayla ilişkisinin nasıl kurulduğunu, zihnin kendi ması gereğine vurgu yapılmıştır. Varoluş düşünce-
dışındaki nesnelerle ilişkiye nasıl geçtiğini temel- sini savunan filozoflara göre varoluş etkin olmayan
lendiren felsefe dalıdır. şeyler için kullanılmaz; terim sadece hayatın so-
Parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden rumluluğunu üstlenmiş karar alan, tercihte bulunan

hangisi getirilmelidir? insanlar için kullanılabilir.


Buna göre, verilenlerden hangisi varoluşçulu-
A) Metafizik
ğun temsilcilerini göstermektedir?
B) Zihin felsefesi
C) Felsefi antropoloji A) Kierkegaard - Sartre B) Sokrates - Platon

D) Dil felsefesi C) Hobbes - Marx D) Mill - Bentham

E) Analitik felsefe E) Locke - Hume

201
20. yy Felsefesi

5. Varoluşsal düşünme, bireyin kişisel seçimlerle kar- 7. Bu dönemde Kant'ın gerçekliğin bilgisiyle ilgili gö-
şı karşıya olduğunun bilincinde olmasıdır. Düşün- rüşlerine ve yalnızca akla dayanan metafiziğine bir
menin, tümeller veya genel kavramlar üzerinden eleştiri getirilmiştir. Bu nedenle deneycilik etkili ol-
gerçekleştirilmek yerine kişisel durum üzerinde muştur. Felsefenin araştırmaları ve konusu mantık
odaklaşması gereğine vurgu yapılmıştır. Varoluş ve bilim kuramı ile sınırlanmalıdır. Bu dönemde din,
düşüncesini savunan filozoflara göre, varoluş etkin ahlak, sanat, toplu gibi kültür alanları temellendiril-
olmayan şeyler için kullanılamaz. Terim sadece ha- meye çalışılmıştır. Bu yüzyılda ilgi insanın varlığı
yatın sorumluluğunu üstlenmiş karar alan, tercihte üzerine çevrilmiştir. Çağdaş felsefe insanın gerçek
bulunan insanlar için kullanılabilir. varlığına kendinden önce gelen felsefelerden daha
Buna göre, varoluşçu felsefenin merkezine aldı- çok yaklaşmıştır.

ğı kavram aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada bahsedilen dönem aşağıdakilerden


hangisidir?
A) Olgu B) Anlam C) Kavram
A) MÖ 6. yüzyıl – MS 2. yüzyıl
D) Seçim E) İnsan
B) 15. yüzyıl – 17. yüzyıl
C) MS 2. yüzyıl – MS 15. yüzyıl
D) 18. yüzyıl – 19. yüzyıl
E) 20. yüzyıl
AYDIN YAYINLARI

6. – Mantıkçı pozitivistlere göre, matematik ve man-


tık ile doğru olarak tanımlanamayan, deney ve
gözlem ile doğrulanamayan her bilgi değersiz
ve boş laftır.
– Varoluşçuluğa göre hiçbir gelişme ve değişme
8. Filozof, 19. yüzyılda yaşamış olmasına karşın, 20.
insanın özgürlüğünü engellememelidir. İnsan
yüzyıl açısından ihtilalci ideolojinin sembolüdür. O,
kendi bilinciyle, kendi davranışlarını yönetebi-
problemin artık dünyayı anlama problemi değil de
lecek güçtedir.
dünyayı değiştirme problemi olduğunu söyler. Ona
– Fenomenolojiye göre felsefenin görevi, özlerin göre proleterya devrimi ve sınıfsız toplum, onun gö-
niteliğini ve işlevlerini araştırmaktır. Bu görüş- zünde kapitalist bir ekonominin özünde var olan çe-
teki filozoflar felsefeyi kesin bilim haline getir- lişkilerin zorunlu sonuçları olmak durumundadır. Bu
meye çalışmıştır. nedenle filozof diyalektiği, insanlık tarihinin içinde
Verilenler aşağıdakilerden hangisi ile bir araya barındırdığı her sosyal sistemin kaçınılmaz olarak
getirilebilir? karşıtına dönüştüğü bir zorunlu gelişme süreci ola-
rak tanımlar.
A) 20. yüzyıl düşünce akımları
Paragrafta bahsedilen filozof aşağıdakilerden
B) Farklı bilgi felsefesi anlayışları
hangisidir?
C) Bilimsel bilgi türleri
A) Nietzsche B) Bergson C) Sartre
D) Kıta felsefesi akımları
E) Pragmacı felsefeler D) Hobbes E) Marx

202
TEST 11 Türkiye'de Felsefe 93

1. Modernliğe geçiş döneminde felsefi düşünce ve 3. Hatırlarsak şöyle di-


tartışmalar en canlı ve en zengin bir biçimde ikin- yordu savunmasın-
ci Meşrutiyet'i takip eden yıllarda ortaya çıkmıştır. da Sokrates: “"Ben
Bunun bir nedeni, bu dönemin İkinci Abdülhamit'in Tanrı'nın, devletin
otuz yıllık her türlü düşünceyi bastıran sıkı istibdat başına musallat etti-
dönemini takip eden bir rahatlama, düşünceleri- ği bir at sineğiyim, her gün her yerde sizi dürtüyor,
ni özgürce ifade etmeyi mümkün kılan bir dönem kandırıyor, azarlıyorum; peşinizi bırakmıyorum. Be-
olması ise, ikincisi, yaklaşık yüz yıllık bir birikim, nim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız,
hazırlanma döneminden sonra artık felsefi tartış- onun için size kendinizi benden yoksundurmamanı-
maların çok daha bilinçli, çok daha bilgili bir zemin zı tavsiye ederim." En demokratik olarak nitelediği-
üzerinde yapılmaya başlanmasının imkan dahiline miz Atina bile bu savunmasından sonra Sokrates’i
girmesidir. Artık Batı'nın hem edebi, siyasi, fikri, fel- öldürür. Demek ki felsefe, Sokrates’in de söylediği
sefi akımları, eserleri, yazarları çok daha yakından gibi nerede olursa olsun gerçekten bir at sineğidir
tanınmakta, hem Osmanlı toplumunun hemen her ve içinde yaşadığı toplumu “rahatsız ederek” onu
alana ait problemleri kavramsal olarak konuşma, tartıştırır ve geliştirir. O halde felsefe …
tartışma düzeyine çekilmiş bulunmaktadır. Uluğ Nutku bu parçaya bir son söz söyleyecek
Buna göre; olsaydı aşağıdakilerden hangisi olurdu?
I. özgür düşünme ortamının oluşmaya başlaması, A) Saygılı bir şaşkınlıktır.
II. bilgi birikiminin oluşması ve tartışmaya uygun B) İsyan ahlakıdır.
hâle gelmesi,
C) Antropolojidir.
III. Batı kaynaklarının ve düşüncesinin ülkede etki-
D) Sonsuz varlığı arayıştır.
AYDIN YAYINLARI

li olmaya başlaması
E) Karşıt kültürdür.
durumlarından hangileri Osmanlı'da felsefenin
gelişmesine katkıda bulunmuştur?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III
D) Yalnız II E) I, II ve III

2. Ölümlü insan nasıl bilebilir ki ölümsüzü? Bu müm- 4. 1927 yılında kurulan Türk Felsefe Cemiyeti hem
kün olsaydı insan da ölümsüz olmaz mıydı? Ne profesyonel bir etkinlik olarak felsefenin bir mes-
yazık ki hiçbirimiz hiçbir şey bilmiyoruz aslında, lek, felsefi yayınların ve tartışmaların kurumlaşarak
kısıtlı aklımız ve mantığımızla bu deryada bir yel- yapılması yoluyla kültürün vazgeçilmez bir parça-
kenlideyiz. Ama pusulamız var, felsefe; hedefimiz
sı haline gelmesine ve hem de çağdaşlaşmasının
de ölümsüz olan. İnanın dostlar, kısaldıkça hedefe
teorisinin veya felsefenin aydınlar eliyle biraz daha
olan mesafe, bilemesek de sezeceğiz onu çünkü
geniş bir kitleye yayılmasına hizmet eder.
buna zorundayız, ona karşı sorumluyuz ve ancak
buna özgürlük diyebiliriz. Parçada anlatılan cemiyetin, Türkiye'de felsefe
adına aşağıdakilerden hangisine hizmet ettiği
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
söylenebilir?
A) İnsan, sonsuz varlığı bilemez.
A) Felsefeyi tanımlama
B) Akıl ve mantık ile insan Tanrı’yı düşünebilir sa-
dece. B) Felsefi akımları kurma

C) İnsanın özgürlüğü kendi seçimlerine bağlıdır. C) Felsefeyi bağımsızlaştırma

D) Metindeki düşüncelerin sahibi idealisttir. D) Felsefeyi siyasileştirme

E) İnsan sezgi yoluyla sonsuz varlığı hissedebilir. E) Felsefeyi kurumsallaştırma

203
Türkiye'de Felsefe

5. 1933’ün sıcak bir haziran günü Ankara Erkek Lise- 7.


si tarih sınavında havanın sıcaklığına ek olarak 21 Ece’nin felsefe dersi
yaşındaki bir genç, karşısında Atatürk olduğundan yazılılarının ortalama-
biraz daha fazla terlemektedir. Sorulan bütün soru- sı 75’tir. Bunu 80’e
lara layığıyla cevap verdikten sonra şu Atatürk ile çıkarmak için öğret-
arasında şu diyalog geçer: meninden bir sunum konusu ister.
Atatürk: Sen ne olmak istiyorsun? Öğretmeni, Macit Gökberk’i araştırıp geldikten
Öğrenci: Su mühendisi paşam. sonra detaylı bir sunum yaparsa notunu yük-
seltebileceğini söyler. Bir hafta sonra Ece, su-
Atatürk: Herkes su mühendisi olabilir. Seni tarihçi
numundan 100 alarak notunu yükseltir.
yapalım, ne dersin?
Öğrenci: Ailece kararımızı verdik. Anne ve baba-
Parçaya göre Ece aşağıdakilerden hangisini su-
mın onayını almam gerekir paşam.
numda söylemiş olamaz?
Atatürk: Bravo! Onlarla görüş, benim teklifimi de
A) Gökberk, TDK başkanlığı yapmıştır.
söyle, sonra gel Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey’e
B) Gökberk’e göre felsefe, Türkiye’yi aydınlanma-
kararını bildir.
ya götürecektir.
Bir tarihçi olan bu öğrenci daha sonra Harvard
C) Gökberk, kültürel gelişme için felsefenin yayıl-
Üniversitesi’ni kazanır ve dünyada ilk kez bilim tari-
ması görüşündedir.
hi doktorası veren kişi olur.
D) Gökberk, felsefi dilin halk dilinden farklı olarak
Parçada anlatılan öğrenci aşağıdakilerden han-
daha soyut olması gerektiğini söyler.
gisidir?
E) Gökberk, felsefenin insanlara çağın bilincini
AYDIN YAYINLARI

A) Nurettin Topçu B) Aydın Sayılı fark ettirdiğini düşünür.

C) Hasan Ali Yücel D) Nusret Hızır

E) Hilmi Ziya Ülken 8. Felsefe, Cumhuriyet Dönemi'nden başlayarak ciddi


bir biçimde gelişmeye başlamıştır. Üniversitede fel-
sefe alanında uzmanlaşmış kadroların görev yaptığı
felsefe bölümleri kurulmuştur. Bu bölümde yetişen
6. Felsefe salt dil ile yapılır öyle değil mi? O halde ko-
öğrenciler uzmanlık eğitimi için devlet eliyle yurt dı-
nusu da dildir. Peki dili kim üretti ve geliştirdi? İn-
şına gönderilmiştir. Bu dönem Batı'nın hemen bütün
san. Sorarım size nasıl olur da o dil ile Tanrı’yı açık-
felsefe klasiklerinin çevrildiği, felsefe dergilerinin ya-
lamaya kalkarsınız. Bazen Tanrı da demez, mutlak
yınlandığı ve Türkiye'de bir felsefe dilinin oluşturul-
varlık dersiniz ama her halükârda aklı, deneyimi ve
duğu dönemdir. Cumhuriyet dönemine iz bırakmış
dili metafiziğin hizmetine sokarsınız. Hayır, felsefe-
felsefeciler; Hilmi Ziya Ülken, Takiyettin Mengüşoğ-
ye bunu reva göremeyiz, analiz ile metafiziği dilden
lu, Macit Gökberk, Nurettin Topçu, Cemal Yıldırım,
atmalı ve araştırmamızı olgusal alan ile sınırlandır-
Teo Grünberg, Ionna Kuçuradi, Süleyman Hayri Bo-
malıyız. Yok, korkmayın sakın felsefenin konusu
lay, Arda Denkel gibi isimler sıralanabilir.
bitecek diye çözümlememizin bittiği noktada karşıtı
ile çarpıştırır yine canlandırırız kavramı merak et- Bu parça aşağıdakilerden hangisine yönelik bir
meyin. açıklama içermektedir?

Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Türk düşünce geleneğinde İslamiyet öncesi
dönem
A) Bilginin kaynağı olarak sezgiyi önermektedir.
B) Yunan tarzı felsefenin Türkiye'deki temsilcileri
B) Metafiziği bilimlerin üstünde bir uğraş olarak
C) Başlangıçta felsefenin gelişmemesinin neden-
görmektedir.
leri
C) Yazarı Nusret Hızır olabilir. D) İkinci Meşrutiyet Dönemi'nde felsefi akımlar
D) Yalnızca analitik yöntemi önermektedir. E) Cumhuriyet'in kurucu felsefesini yansıtan bazı
E) Yalnızca diyalektik yöntemi önermektedir. felsefeciler

204
TEST 12 Türkiye'de Felsefe 94

1. 1933 tarihinde İstanbul Üniversitesinde bağımsız 3. Türkiye'de felsefenin kurumlaşmasında, en önemli ro-
bir felsefe bölümü kurulur ve felsefe alanında mo- lü son çözümlemede Üniversite'nin oynadığını belirt-
dern anlamda bir eğitim ve araştırma faaliyeti bura- mek kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bu görevi Türkiye'de
da sürdürülmeye başlanır. Bölümün öğretim üyele- felsefenin kurumsallaşmasının başlangıcında, nere-
rinin üç ayrı kaynaktan geldiği söylenebilir: deyse yalnız başına İstabul Üniversitesi yerine getir-
I. Eski Üniversiteden, yani Darülfünundan kadro- miştir. Çünkü, İstanbul Üniversitesi felsefenin kurum-
ya alınan hocalar. sallaşması sürecinde, deyim yerindeyse bir motor
görevi yapmış, başta 1939 yılında kurulacak olan An-
II. Avrupa'ya tahsile gönderilen ve Avrupa Üni-
kara Üniversitesi olmak üzere, bir çok cumhuriyet üni-
versitelerindeki öğrenimlerini veya ihtisaslarını
versitesinin felsefe araştırmacı ihtiyacını karşılamıştır.
başarıyla tamamladıktan sonra geriye dönen
Buradan yetişen pek çok felsefeci daha sonra farklı
Türkler.
üniversitelere geçmiş, buralarda çoğunluk yeni felsefe
III. Yabancı profesörler
bölümlerinin kurulması görevini üstlenmiştir.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin gösterge-
Buna göre;
sidir?
I. Türkiye'de felsefenin kurumsallaşmasının mer-
A) Türkiye'de felsefenin kurumsallaşması zor ko- kezi üniversiteler olmuştur.
şullar altında gerçekleşmiştir.
II. İlk felsefi çalışmalar İstanbul Üniversitesinde
B) Felsefe Türkiye'ye İstanbul Üniversitesinin ku- gerçekleşmiş, ülke üniversiteleri bu kaynaktan
ruluşuyla gelmiştir. beslenmiştir.
C) Ülkede felsefenin bir eğitim alanına dönüşme- III. Felsefenin kurumsallaşmasında yabancı kay-
sinde çok yönlü kaynak kullanımı söz konusu nakların çevirileri rol oynamıştır.
olmuştur.
AYDIN YAYINLARI

saptamalarından hangileri doğrudur?


D) Üniversite felsefe bölümlerini yabancı hocalar
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
kurmuştur.
D) I ve II E) II ve III
E) Felsefenin kurumsallaşmasında eski kaynaklar
kullanılmıştır.
4. Sokrates gibi kendisini
bilmeli, Kant gibi de aklı-
nı kullanmalı insan. Za-
ten Kant olduğunda
mecburen Sokrates de olmaz
mı? Ama yetmez; çünkü insan toplumsal bir
2. İnsan Felsefesi kitabında Takiyettin Mengüşoğlu, hayvan Aristoteles’in dediği gibi. Kendini bilirken
insanı bir bütün olarak görür. Ona göre felsefi ant- toplumsallığını da unutmamalı bu yüzden ötekine
ropoloji, insanlara has olan varlık ve eylem öge- saygı duymalı, eğitmeli, eğitilmeli böylece hümaniz-
lerini göstermelidir. Çünkü insan ancak bu öğelerin mi ile beraber hür olmalı hem kendisi hem toplumu.
bir toplamı olarak insan olur ve bu durum, onu be- Bu parçadan hareketle, aşağıdakilerden hangi-
lirlemeye çalışan birçok alana karşı insanı merkeze sine ulaşılamaz?
alır.
A) Hürriyet insan ve toplum için bir idealdir.
Aşağıdaki tanımlamalardan hangisi parçada ko-
B) İnsan bağımsız düşünürse ancak hür olduğu-
yu yazılmış yer ile çelişir?
nun farkına varabilir.
A) İnsan, bilen bir varlıktır.
C) Hümanizm, insanlar arasındaki eşitsizliği kaldırır.
B) İnsan, değerleri duyan bir varlıktır.
D) Bireysel bir hürriyet toplumsal hürriyetten de-
C) İnsan, içgüdüsel bir varlıktır. ğerlidir.
D) İnsan, konuşan bir varlıktır. E) İnsanın insana saygısı hürriyeti yaygın hale
E) İnsan, inanan bir varlıktır. getirir.

205
Türkiye'de Felsefe

5. K: Türk devrimi, beraberinde Türk kültürünü de 7. Şaşkınlığın şaşasıdır felsefe


oluşturmalı öyle değil mi? Ama öyle gelişigüzel bir şaşkınlık değil
L: Tabii ki ve bu kültür oluşturulurken felsefeye de Saygın bir şaşkınlıktır, eleştireldir.
oldukça fazla iş düşüyor.
Nerede doğduğu meçhuldür
K: Yani felsefemizi üretmeliyiz mi demek istiyorsu-
Ama her insanda her çağda
nuz?
Az da olsa çok da
L: Evet; ancak şu sözü unutmadan: Kendi içinde
Yaşamaya devam etmiş,
büzülen kurur, dışta yaşamaya kalkışan, yok
olur. Etmektedir felsefe.

Aşağıdakilerden hangisi diyalogda koyu yazıl- Neden mi saygındır?


mış iddia ile çelişir? Çünkü herkes yapabilir,

A) Başka felsefelere sırt çevirmemeliyiz. Ama herkes yapamaz.

B) Kendi felsefemizi diğer felsefelerden üstün tut- Bu parçaya göre;


malıyız. I. Felsefe, Yunan’da doğmuştur.
C) Felsefe, kültürler arası etkileşime gerek duyar. II. Batı ve Antik Yunan kültürü hariç araştırmaya
D) Felsefe üretebilmek için yerel kültürü aşmak değecek felsefe yapılmamıştır.
gerekir. III. Felsefe doğa karşısında duyulan merakla başlar.
E) Felsefe üretmek için yerel ile diğer kültürler maddelerden hangisine bir eleştiri niteliği taşır?
arasında bir denge gözetmek gerekir. A) Yalnız II B) I ve II C) Yalnız III
AYDIN YAYINLARI

D) Yalnız I E) I, II ve III

6. Küçüklüğünden
beri insanın öz- 8. İnsanın en büyük mağlubiyetlerinden biri haz der-
gürlüğü üzerine yasında neredeyse boğularak kendisinden kaçma-
düşünen genç sıdır ama kendini bulması için de önce ötekilerde
Deniz, bu konu- hayal kırıklığı yaşamalıdır. İnsan kolay kolay yok ol-
da babasıyla hep ters mayı isteyecek bir varlık değildir bu bakımdan mev-
düşer. Babası, özgürlüğün doğrudan in- zubahis hayal kırıklıkları çoğaldıkça kendine dönüş
sana ait olmadığını ve insanın yapıp etmelerindeki hareketi de hızlanacaktır ve bir noktada tamamen
değerlere bağlılığı ile ortaya çıktığını ya da hiç çık- ötekilerden vazgeçecek ve onlara isyan edecektir.
madığını savunurken Deniz, özgürlüğün insana ait Burada ise kendisiyle hiç baş başa kalmayan insa-
ve seçimlerden kaynaklanan bir şey olduğunu dü- nı, kollayacak olan felsefedir. Felsefe, bu hareketi
şünür. Babası, Deniz’in bu düşüncesini onaylama- canlı tutarak insanın kendisindeki amacı yani son-
dığı gibi kızını ileride insanlara dair yaşayabileceği suz olana ulaşma hedefini sürekli kılar ve ona irade
hayal kırıklıklarından korumak ister; çünkü ona gö- sahibi olduğunu hatırlatır.
re bazı insanlar özgürlüğün farkına hiç varmıyorlar Bu parçadan hareketle, aşağıdakilerden hangisi-
bile. ne ulaşılabilir?
Parçaya göre A) Haz, insanın hareketinin ana kaynağıdır.
I.Baba için özgürlük bir mahkumiyettir. B) İnsan, özgürlüğünün farkına vardığı an Tanrı
II.Deniz, özgürlüğün bir olanak olduğunu düşünür. yoluna girer.
C) Felsefe insanı Tanrı yolundan saptıran bir et-
III.Özgürlük, babaya göre her insana açıktır.
kinliktir.
yargılarından hangileri doğrudur?
D) İnsan kendisine döndüğünde hareketini kay-
A) I ve II B) II ve III C) Yalnız I betmeye başlar.
D) I ve III E) Yalnız III E) İsyan, insanı Tanrı’dan uzaklaştıran bir tutumdur.

206
FELSEFE TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
Determinizm: 1. Nedensellik ilkesi, doğada neden sonuç
A-B
ilişkisinin varlığını kabul eder. 2. İnsan ahlaki eylemlerinde
Aristokrat: Soylu, seçkin, asil. özgür değildir.
Aristokrasi: Soylu sınıfın yönetimi. Diktatörlük: Egemenliği bir kişi ya da grubun zorla elde
Arkhe: Ana madde / öge / ilke. Var olan her şeyin ken- tutması.
disinden doğduğu ilk neden. (Arche sorunu, felsefenin Dikotomi: İkiye bölme. (Zenon paradokslarından biri)
başlangıcında doğa lozoarı arasındaki tartışmadır.)
Dinamik: Devingen, hareketli.
Aşkın: Transendental. Bir şeye göre üstün olan, onda
Diyalektik Materyalizm: Düşüncenin maddeden, bil-
içerilmeyen ve ondan ayrı olan.
ginin gerçeklikten kaynaklandığını yani maddesel ger-
Ateizm: Tanrı'nın varlığını reddeden görüş. (Sartre, Ni- çekliğin hakikat olduğunu ve bu gerçekliğin diyalektik
etzche) bir şekilde varolduğunu savunan ontolojik görüş. (Marx,
Ateşperestlik: Ateşe tapınma. Engels)

Budizm: Buda (MÖ 563–483) tarafından kurulan; re- Diyalektik: 1. Herakleitos'a göre diyalektik, evrende ve
enkarnasyon, Nirvana, meditasyon gibi inanç unsurları insan zihnindeki zıtlıkların savaşımını ve bunun ardın-
barındıran Uzak Doğu dini. daki birliği ifade eder. 2. Hegel'e göre diyalektik, gerçek
varlığın (Geist) kendini tez/anti-tez/sentez biçiminde
Burjuvazi: Kentsoyluluk. Sosyal statüsünü eğitiminden
açımlamasıdır.
ya da zenginliğinden alan kentli sınıf.
Dogma: Ayet, dini hüküm.
Bürokrasi: Bir toplumda tabandan tavana daralarak ör-
gütlenmiş idari işleyiş sistemi ve kurallar bütünü. Dogmatizm: Mutlak doğru bilgi mümkündür görüşü.

Doksa: Sanı, duyularla verdiği yanılsamalı bilgi.


C- Ç
Doktrin: Öğreti. Belli bir düşünce sistemi.
Cevher: Töz. Bir şeyin esası, öz.
Dualite: İkilik.
Çelişmezlik İlkesi: Bir şey hem kendisi hem de kendisi
olmayan bir şey olamaz. Dualizm: İkicilik, kartezyen felsefe. Varlığın düşünce
(res cogitans) ve maddeden (res extansa) oluştuğunu
Çıkarım: Belli öncüllerden bir sonuç türetme işlemi.
savunan, görüş. (Descartes)
D
E
Dedüksiyon: Tümdengelim.
Egoizm: Kendi benini ve çıkarını merkeze alan görüş.
Değişken: Bir fonksiyonel ilişkide, bağıntıda, deneyde;
Egzistansiyalizm: Varoluşçuluk. Varoluşun özden
farklı değerler alabilen veya belirleyici etkide bulunabi-
önce geldiğini, özgür iradeyi ve bireyin ahlaki özerkliğini
len nicelik veya nitelikler.
savunan felsefe. (Sartre, Kierkegaard)
Deizm: Yaradancılık. Tanrı vardır ve evreni yaratmıştır.
Eidos: Öz. Husserl felsefesinde bilincin kurduğu, fenomen-
Ancak evrene müdahale etmemektedir.
lerin özü.
Demokrasi: Halkın egemenli¤ine dayanan yönetim bi-
Empirizm: Deneycilik. Doğuştan bilgiyi reddeden, doğ-
çimi.
ru bilginin deney ve deneyim ile elde edildiğin savunan
felsefe akımı. (Locke, Hume, Hobbes, Bacon) Formel bilimler: Konusu zihinsel varlıklar olan bilimler.
(Mantık, matematik, geometri)
Endüksiyon: Tümevarım.

Engizisyon: Orta Çağ'da, Katoliklerde dini inançlara G-H


karşı gelenleri cezalandırmak için kurulan kilise mahke-
Geist: Hegel felsefesinde varlığın hakikati olarak, Mutlak
mesinin adı.
Ruh. (Tin)
Entelektüel: Aydın, münevver.
Gelenek: Bir toplumda, kuşaktan kuşağa iletilen kültü-
Entüisyonizm: Sezgicilik. Doğru bilgiye sezgiyle, doğ-
rel alışkanlıklar, töre, örf.
rudan içsel kavrayışla varılacağını savunan felsefe.
Genel: Birçok tekil olanda var olan ortak nitelik.
(Bergson - Gazali)
Hedonizm: Hazcılık. Hazzı ahlak ilkesi olarak kabul
Episteme: Mutlak bilgi.
eden, ahlaksal eylemin amacını hazda bulan ahlak öğ-
Epistemoloji: Bilgi felsefesi. Bilginin olanağı, kaynağı,
retisi. (Epiküros)
doğruluk ölçütü, sınırı ve önemi sorunlarını ele alan fel-
Hipotez: Araştırmanın başlangıcında henüz doğruluğu
sefe dalı.
veya yanlışlığı belli olmayan önvarsayım.
Epokhe: Yargıdan kaçınma. (Septiklerin temel kavra-
Hiyerarşi: Makam sırası, derece düzeni, aşamalı yapı,
mı.)
ast-üst ilişkisi.
Erdem: Fazilet, ahlaken övülen güzel nitelikler.
Homojen: Yeksenak. Aynı özellikte olanların birlikteliği.
Estetik: Beğeni değerlerini (güzel, çirkin, vb.) konu alan
Hümanizm: İnsanı ve insani değerleri bütün öteki de-
felsefe dalı.
ğerlerden üstün tutan anlayış.
Etik: İnsan eylem ve davranışlarının anlamını, ahlaki
olanın özünü araştıran felsefe disiplini. I-
Evrensel: 1. Evrenle ilgili. 2. Bütün insanlığı ilgilendi-
İçkin: Bir şeye dahil, onda içerilmiş olan.
ren, insanlığa ait veya dair olan, âlemşümul, cihanşü-
İde: İdea.
mul, üniversal.
İdea: Düşünce, kavram, form, zihinsel varlık.
F
İdeal: 1. Zihinsel, düşünsel olan. 2. Ülkü, hedef.
Fatalizm: Kadercilik.
İdealizm: Varlığın hakikati idea'dır. (Platon, Hegel).
Fenomen: Görüngü.
İndeterminizm: İnsan ahlaki eylemlerinde özgürdür.
Fenomenoloji: Görüngübilim. Fenomenlerin özünü (ei-
dos), bilinç, yönelimsel ve zamansal olarak kurar. (Hus- İrade: Eylem ve davranışları belirleme ve yönetme

serl) gücü, yetisi.

Fenomenolojik Redüksiyon: Husserl felsefesinde fe- İza: Göreli, göreceli, relatif.

nomenolojik yöntemin ilk basamağı olarak, tüm bilgilerin İzayet: Görelilik.


paranteze (askıya) alınması.
J-K-L
Feodalite: Derebeylik. Tarım ekonomisine dayalı, yö-
netim gücünü tek başına elinde bulunduran senyör (feo- Jüristrokrasi: Üst düzey yargıçların muktedir olduğu
dal) ile toprak çalışanı sererin oluşturdu¤u köleci yapı. yönetim.

Form: Biçim, suret, öz, bir varlığın zihinsel tasarımı. Kaos: Düzensizlik, karmaşa, fevza.

Formel: 1. Biçimsel, 2. Resmî. Kapitalizm: Özel mülkiyetin üretim araçlarını elinde tut-
tuğu, serbest piyasa ekonomisine dayanan sosyo-eko-
M-N
nomik sistem.
Manifesto: Bildiri. Bir düşüncenin amaçlarını açıklayan
Kartezyen Felsefe: Düalizm, ikicilik.
bildiri.
Kast Sistemi: Hinduizmde toplumdaki sınıarı keskin
Mantık: Doğru düşünmenin bilimi, yolu ve yöntemi.
biçimde ayıran tabakalaşma sistemi.
Marksizm: Diyalektik materyalizmi ve bilimsel sosyaliz-
Katarsis: Arınma. (Aristoteles'e göre sanatın insana
mi kapsayan Marx ve Engel'in düşüncesi.
etkisi.)
Materyal: 1. Maddesel. 2. Araç-gereç; belge, doküman.
Kategori: 1. Düşünce ve kavramların genel veya temel
formu. 2. Yüklem. Materyalizm: Varlığın özünün made olduğunu savunan
felsefe. (Demokritos, Marx)
Kategorik İmperatif: Koşulsuz buyruk. Kant felsefesin-
de ahlaki ölçüt. Mayötik: Doğurtma, anımsatma. (Sokrates'in bilgiyi
açığa çıkarma yöntemi.)
Kıyas: 1. Aristoteles mantığında tümdengelimsel akıl
yürütme. 2. İslam teolojisinde temel kaynaklardan sonra Medeniyet: Uygarlık.

başvurulan bir kaynak olarak akıl ve mantık. Mefhum: Kavram.

Komünizm: Özel mülkiyeti reddeden, ortak mülkiyeti ve Mekanik Materyalizm: Varlığın özü maddedir ve mad-
eşitliği temel alan ideoloji. de statiktir. Evren atomik ve mekaniktir. (Demokritos)

konfederasyon: Federasyona göre biraz daha ılımlı bir Meşru: Bir şeyin kurala uygun olması.
bağımlılık içinde ortak politika ve yönetim izleyip diğer
Meşruiyet: Bir şeyin kurallılığı.
alanlarda ise bölgesel yönetimlerinde serbest bulunduk-
ları devletler topluluğu. Meta: Mal, ticaret malı.

Konseptüalizm: Kavramcılık. Nesnelerin kendi başına Metazik: Fizikötesi, doğaötesi. İnsanın duyu, deney,

var olduğunu, kavramların ise nesnelerden soyutlana- gözlem, deneyim alanını aşan her şey; zamanda ve

rak elde edildiğini savunur. (Aristoteles) mekânda bulunmayan.

Metodoloji: Yöntem bilimi.


Kozmoz: 1. Düzen 2. Evren
Metot: Yöntem
Kriter: Ölçüt.
Mimesis: Sanatın bir taklit, öykünme, yansıtma olduğu-
Kritisizm: Eleştiricilik. Doğru bilgiye akıl ve deneyin iş-
nu ifade eden kavram. (Platon, Aristoteles)
birliği ile ulaşılır. (Kant)
Militarizm: Askeri yönetim.
Kuram: Teori, nazariye. Bir şeyi açıklayan önermeler
bütünü, açıklama modeli. Mistisizm: Gizemcilik. Evrendeki şeylere doğaüstü ve
gizemli anlamlar yükleyen yaklaşım.
Kültür: Ekin, hars. Doğada olmayıp insanın yaptığı
maddi manevi her şey. Mitos: Söylence, efsane.

Kümülatif: Yığılgan, biriken, birikimsel. Monarşi: Tek kişinin (monarkın) yönetimi.

Laiklik: Dinin ve siyasetin yönetim düzeyinde ayrışması. Monat: Leibniz’in felsefesinde artık bölünemez olan
tözler.
Liberalizm: Serbest piyasa ekonomisi.
Monoteizm: Tek Tanrıcılık. Bir Tanrı’nın varlığını kabul
Literatür: Edebiyat.
eden anlayış.
Logos: Akıl.
Moralite: Ahlak.
Nelik: 1. Bir şeyi o şey yapan öz. 2. Mantıkta bir şeyin Paradoks: Mantıkça hem geçerli hem geçersiz olan,
zihindeki varlığı. mantıksal çatışkı.

Nesnel İdealizm: Hakikatin özneden bağımsız mutlak Politeizm: Çok tanrıcılık.


idealardan oluştuğunu savunan felsefe. (Platon, Hegel)
Post-Modernizm: Modernite, modernizm eleştirisi ya-
Nicelik : Sayılabilir, ölçülebilir özellik. pan düşüncelerin genel adı.

Nihilizm: Hiççilik. Varlığın olmadığını savunan felsefe. Postülat: Koyut. Varsayılmış olan.
(Gorgias).
Pozitif: 1. Olumlu. 2. Olgusal.
Nitelik: Bir şeyi diğer şeylerden ayıran özellik.
Pozitivizm: Olguculuk. Metaziği reddeden, varlığın
Nominalizm: Adcılık. Tümel kavramların yalnızca nes- olgulardan oluştuğunu, bilginin ise pozitif bilim yöntemi
nelerin adları olduğunu söyleyen görüş. ile (deney ve gözlem) elde edileceğini savunan felsefe.
(Comte)
Normatif: Kural koyucu.
Pragmatizm: Faydacılık. Doğruluğu ve gerçekliği, so-
Nous: Akıl.
nuçlara, faydaya göre değerlendiren felsefe. (James,
O- Ö Devey)

Olgu: Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek Progresif: İlerleyen.

olan, gerçekleşmiş olan. Prolaterya: İşçi sınıfı.

Olgusal: Pozitif. İnsanın duyu, deney, gözlem, deneyim Rasyonalizm: Akılcılık, usçuluk. Bilginin kaynağının
alanına giren her şey. akıl olduğunu savunan felsefe. (Sokrates, Platon, Des-

Oligarşi: Siyasal gücün bir grubun elinde bulunduğu cartes, Leibniz, Spinoza, Farabi, İbn Sina, İbn Rüşd)

rejim. Rasyonel: Akılcı, akla uygun.

Ontoloji: Varlıkbilim, varlık felsefesi. Varlığın olanağını Realizm: Gerçekçilik. Özneden bağımsız dış gerçeklik
ve neliğini tartışan felsefe dalı. vardır.

Otokrasi: Baskıcı yönetim. Reeksif: 1. Kendi üzerine dönen. 2. Düşünme üzerine

Otonomi: Özerklik. Öz-yönetim gücü, kendi kurallarını düşünme.

kendi belirleme durumu. Rejim: Yönetim, siyasi düzen.

Otorite: Gücü elinde tutan yapı, yetke, sulta, velayet. Retorik: Belagat, güzel konuşma, ikna, hitabet sanatı.

Önerme: Yargı bildiren, doğru veya yanlış değer alabi- Ritüel: Dini tören, ayin, ibadet.
len ifade.
Relativite: Görelilik.
Özdeşlik ilkesi: Bir şey ancak kendisidir.
Relativizm: Görecelilik. Bilginin mümkün olduğunu an-
P-R cak doğruluğun relatif olduğunu savunan felsefe. (Pro-
tagoras)
Pan-enteizm: İslam tasavvufundaki vahdet-i vücud teo-
risi. Tanrı evreni yaratmış, yönetmektedir ve her varlıkta S-
tecelli eder. Evrene hem aşkın hem içkindir.
Sağduyu: Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği,
Panteizm: Tüm tanrıcılık. Tanrı ve evren özdeştir. (Spi-
aklıselim, hissiselim.
noza)
Sekülarizm: Dünya yaşamına yönelmeyi, dini olanla
Paradigma: Olağan bilim. Kuhn'un bir dönemin bilim
dünyevi olanın ayrışmasını savunan düşünce.
anlayışını ifade etmek için kullandığı kavram.
Sembolik Mantık: Mantıkçı pozitivistlerin Aristoteles'in Tiranlık: Bir kişinin zorba yönetimi.
söze dayalı klasik mantığını, anlam karmaşalarından
Titan: Yunan mitolojisinde ilk kuşak. Tanrıların atası
arındırmak için matematikselleştirmesi ile oluşan sim-
olan 12 varlık.
gesel mantık dizgesi.
Toplum Sözleşmesi: Aydınlanma lozoarının, toplu-
Sensüalizm: Duyumculuk. Bilginin yalnızca duyularla
mun ve devletin açığa çıkmasını sağladığını düşündük-
elde edildiğini savuan felsefe.
leri; bir egemene (devlete) hakların devri olarak görülen
Sentez: Birleşim, birleştirme. toplumsal mukavele.

Sentetik Önerme: Empirik, olgusal içerikli önerme. Ör- Totaliter: Baskıcı, otoriter.
nek: "Yağmur yağıyor."
Totemizm: Bazı kabilelerde görülen; klanın kendisin-
Septisizm: Kuşkuculuk, şüphecilik. Bilginin olanaksız den türediğine inanılan hayvan veya bitkiye tapınma.
olduğunu savunan felsefe. (Timon, Phyron)
Totoloji: Her yorumlamada "doğru" değer alan önerme.
Sezgi: Apaçık, içten, doğrudan kavrayış.
Töz: Varolmak için başka bir şeye ihtiyaç duymayan
Sezgicilik: Entüisyonizm. varlık.

Sistematik: Dizgeli, sistemli. Transendental: Aşkın.

Skolastik: Batı Orta Çağ okullarında öğretilen, din Tutarlılık: Birbirini değilleyen önermelerin, yani çelişki-
esaslı düşünceye ve o döneme verilen ad. nin olmaması.

Sost: Dogmatizme karşı ilk tepkiyi gösteren ve göreli Tümdengelim: Genelden genele ve genelden özele
bilgi anlayışı savunan retorik ustası düşünürlerin genel yapılan akıl yürütme.
adı.
Tümevarım: Özelden genele yapılan akıl yürütme.
Sosyalizm: Ortak mülkiyeti ve eşitliği temel alan eko-
nomi modeli. U-Ü
Spekülatif: Tartışmalı, üzerinde konuşulan. Us: akıl.

Statik: Durağan. Gelişme, ilerleme göstermeyen. Uslamlama: Akıl yürütme.

Subjektif: Öznel. Üçüncü hâlin imkansızlığı: Bir şey iki değerli mantıkta
ya doğru ya yanlıştır; 3. seçenek yoktur.
T
Ütopya: İdeal toplum ve devlet tasarımı.
Taoizm: Gerçeklikte var olanlar sadece çelişkilerdir,
karşıtlıklardır. Gerçeklik yanılsamadır. Esas düzenin ve V
dengenin dünyası Tao’dur. (Lao Tseu)
Vicdan: İnsanın, iyi ve kötü değerleri birbirinden ayırt
Teizm: Tanrı evrenden bağımsızdır. Evreni yoktan ya- etme bilinci.
ratmış ve yönetmektedir.
Y
Teokrasi: Dine dayalı yönetim.
Yeter-sebep ilkesi: Her şeyin var olmak için yeterli bir
Teoloji: İlahiyat, Din bilimi. sebebi olmak zorundadır.
Teori: Kuram. Yin-yang: Çin geleneğinde iki asli doğurucu ilke olarak
Teorik: Kuramsal. varlıkların özünde yer alan pasif ve aktif kozmik güçler.

Terminoloji: Bir alanın terimleri toplamı. Yoga: Hint felsefesinde ruhsal yaşama ve bedene ege-
men olmayı amaçlayan edim.
Tin: Ruh.
CEVAP
ANAHTARI

208
CEVAP ANAHTARI
1. BÖLÜM
1. ÜNİTE - FELSEFEYİ TANIMA

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 D E C B D A D A B C

TEST – 2 D C B E D B E B A C

TEST – 3 C B A C C A C E A B A

TEST – 4 D C C B E C E E C D A

TEST – 5 C B E C A A A C D A

2. ÜNİTE - FELSEFEYLE DÜŞÜNME

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 D C D A E B C B A A

TEST – 2 C D D A A D A D E

TEST – 3 A D E D C E A B E E

TEST – 4 C B A D D C E E C E

TEST – 5 E A E B C D A C C C C B

2. BÖLÜM
FELSEFENİN TEMEL KONULARI VE PROBLEMLERİ

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.


TEST – 1 B C E B E A D B B A
TEST – 2 A D B C C C B C A B D
TEST – 3 B A C B A A C C E D B D
TEST – 4 D B B D D C E D D C B
TEST – 5 B E D D A A E A D C D
TEST – 6 B D B D B C C A B E D
TEST – 7 D E D B C B B A A B E C
TEST – 8 C A D A D B C B E C C
TEST – 9 A E D D B A C C A C E
TEST – 10 A B A E C C C D B D B

209
TEST – 11 C B C B D A A D D D A
TEST – 12 D A C A E C B C E D A
TEST – 13 C E D A A D B B A C A
TEST – 14 E C C A A E A C D E
TEST – 15 B C B C D A D B B B
TEST – 16 C B B D E A A E B
TEST – 17 C A B D D C D E

TEST – 18 D C B B D A D A D

TEST – 19 A A A C A C B B D

TEST – 20 E D E E E A D C

TEST – 21 C D A E B B A C D

TEST – 22 B E C C B D A C D C

TEST – 23 D A B B D D D E A

TEST – 24 A D A C C A B E D D B

TEST – 25 D C E E E B C C E A D

TEST – 26 A B C C B D C D B C

TEST – 27 A E B B D B E B A C B E

TEST – 28 C A A A B D B E C C

TEST – 29 D E E C D A C B A

TEST – 30 D D C B D B A A E C

TEST – 31 B B A C B D B A E C B

TEST – 32 D A E A E E C B D A

TEST – 33 D B B B E A E C C

TEST – 34 D A B E D A B B D B

TEST – 35 A C E D B B A D B A B

3. BÖLÜM
MÖ 6. YY – MS. 2. YY FELSEFESİ
1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 A A C B C B B D
TEST – 2 E B E E E C C E
TEST – 3 C B D D C D C B
TEST – 4 E C E C E E A B A
TEST – 5 C B B E D E B B D
TEST – 6 D D C D A C C D

210
TEST – 7 A B C C D B A A B
TEST – 8 D A A E B C E D C
TEST – 9 A D B C D B E C A
TEST – 10 E E A E B D E C

MS 2. YY – MS 15. YY FELSEFESİ

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 E C C A C E B E D

TEST – 2 B E C E C E E A

TEST – 3 C A A A D D C D

TEST – 4 E B E D A D D D C

TEST – 5 D D C D E A B A

TEST – 6 E E D E A B A D

TEST – 7 C C A A C C A B

TEST – 8 E D B E B D B E C C

TEST – 9 D E B A B E C E

TEST – 10 C B D D C D D C

3. ÜNİTE - RÖNESANS VE 17. YY FELSEFESİ

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 A C E D D B B C

TEST – 2 A D B D C E B C

TEST – 3 E D E C E B E E

TEST – 4 C C B A E B B D

TEST – 5 B A D B E D D B

TEST – 6 B D D C C B B B

TEST – 7 D B B E C A A D

TEST – 8 D C C D E C A D

TEST – 9 A C E C B A E C

TEST – 10 C D B A C E B E

211
4. ÜNİTE - 18. YY - 19. YY FELSEFESİ

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 E B D D C E D E

TEST – 2 E D B B C A C D

TEST – 3 B D A A E A D E

TEST – 4 D A B B D E B A

TEST – 5 B A A C D C C C

TEST – 6 C E E D D D D C

TEST – 7 C D B C A B A E

TEST – 8 C C B D D A E E

TEST – 9 D A D C D D D C

TEST – 10 C E B C E E C B

5. ÜNİTE - 20. YY FELSEFESİ

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.

TEST – 1 B A C C C A D C

TEST – 2 E B B A E C D B

TEST – 3 E C B C D C A A

TEST – 4 B D B C B E B A

TEST – 5 E C C B D D E B

TEST – 6 C A B A B A A A

TEST – 7 E A A C E A B A

TEST – 8 D C A A D C E C

TEST – 9 D D C B A B A D

TEST – 10 B B B A E A E A

TEST – 11 E E E E B C D E

TEST – 12 C C D D B E B B

212

You might also like