You are on page 1of 7

17 ve 18.

yüzyıl Fransız edebiyatı önemli olaylar

17. Yüzyıl Fransız Edebiyatı:


• Klasik Fransız Edebiyatının Doğuşu (17. yüzyılın başları): Bu dönemde, Fransız edebiyatı Klasik
dönem olarak kabul edilen bir zirveye ulaştı. Bu dönemdeki önemli yazarlar Jean Racine (tragödileriyle ünlü),
Molière (komedileriyle ünlü), ve La Fontaine (fabllarıyla ünlü) gibi isimlerdir.
• Cardinal Richelieu ve Louis XIV Dönemleri: Cardinal Richelieu ve ardından Louis XIV dönemleri,
Fransız edebiyatının gelişiminde etkili oldu. Bu dönemde Académie Française kuruldu ve dilin düzgün
kullanımını teşvik etti.
• Klasik Tragedya ve Komedi: Pierre Corneille ve Jean Racine gibi yazarlar, Klasik Fransız tragedya
geleneğini kurdu. Bu dönemde ayrıca Molière komedileriyle büyük ün kazandı.
18. Yüzyıl Fransız Edebiyatı:
• Aydınlanma Dönemi: 18. yüzyıl Fransız edebiyatı, Aydınlanma döneminin etkisi altında büyük bir
değişim geçirdi. Aydınlanma düşünce ve ideolojileri, insan hakları, özgürlük ve eşitlik gibi konuları işleyen
eserlerin ortaya çıkmasına neden oldu.
• Voltaire (1694-1778): Voltaire, Aydınlanma hareketinin önde gelen isimlerinden biriydi ve birçok
eserinde din, adalet ve özgürlük gibi konuları ele aldı.
• Jean-Jacques Rousseau (1712-1778): Rousseau, Aydınlanma düşüncesinin önemli bir temsilcisiydi ve
"Toplum Sözleşmesi" adlı eseriyle toplumsal sözleşme teorisini geliştirdi.
• Encyclopédie: Denis Diderot ve diğer yazarlar, "Encyclopédie" adlı ansiklopediyi hazırladılar ve
Aydınlanma fikirlerini yaymaya katkı sağladılar.
• Roman ve Hikayecilik: 18. yüzyıl Fransız edebiyatında roman ve hikâye türleri de önemli bir gelişim
gösterdi. Bu dönemde ünlü yazarlar, örneğin Montesquieu ("Pers Mektupları"), Voltaire ("Candide") ve Jean-
Jacques Rousseau ("Emile" ve "Cennet Kayıp") roman türünde önemli eserler yazdılar.

17. Yüzyıl Fransız Edebiyatı Yazarları:


• Klasik Dönem: 17. yüzyıl Fransız edebiyatı, Klasik Dönem olarak adlandırılır ve bu dönemde Fransız
klasikleri olarak kabul edilen bir dizi önemli yazar ve eser ortaya çıkmıştır. Bu dönemin en önde gelen yazarları
şunlardır:
• Pierre Corneille: Tragedya türünde ünlü eserler yazmıştır. "Cid" en ünlü eserlerinden biridir.
• Jean Racine: Racine, şairane dram türündeki eserleriyle tanınır ve "Phèdre" gibi eserleri öne çıkar.
• Molière: Komedi yazarı olarak ünlüdür ve tiyatro eserleri, toplumsal eleştiri ve mizahla doludur.
"Tartuffe" ve "Le Misanthrope" en bilinen eserlerindendir.
• La Fontaine: Jean de La Fontaine, fabl türünde eserler yazmıştır. "La Fontaine Masalları" (Fables de La
Fontaine), hayvanlar aracılığıyla insanoğlunun davranışlarını eleştiren fabllar içerir.

18. Yüzyıl Fransız Edebiyatı Yazarları:


• Aydınlanma Dönemi: 18. yüzyıl Fransız edebiyatı, Aydınlanma Dönemi'nin etkisi altında gelişmiştir.
Bu dönemde aydınlar, akıl, bilim ve insan hakları konularını vurgulamıştır.
• Voltaire: François-Marie Arouet olarak da bilinen Voltaire, Aydınlanma Dönemi'nin önde gelen
figürlerindendir. Eleştirel eserleri ve felsefi düşünceleriyle tanınır. "Candide" gibi eserleri, Aydınlanma
düşüncesini yansıtır.
• Denis Diderot: Diderot, "Encyclopédie" adlı büyük bir ansiklopedinin editörlerinden biriydi ve bu eser,
Aydınlanma düşüncesi ve bilim hakkında önemli bilgiler içerir.
• Jean-Jacques Rousseau: Rousseau, "Toplum Sözleşmesi" ve "Emile" gibi eserleriyle sosyal ve politik
felsefe alanında etkili olmuştur. Ayrıca edebiyat alanında da önemli eserler vermiştir.
17 Yüzyıla Giriş: Le baroque, La préciosité et Le classicisme

Barok:
Tarih ve Özellikler: 17. yüzyılın başlarına denk gelen bu dönem, karmaşıklık, duygusallık ve süslü dilin ön
plana çıktığı bir dönem olarak bilinir. Bu dönemin özellikleri, Rönesans'ın ardından gelen bir tepki olarak
ortaya çıkmıştır.
Öne Çıkan Yazarlar ve Eserler: Bu dönemin öne çıkan yazarlarından biri Théophile de Viau'dur. Viau,
karmaşık ve süslü bir dil kullanarak şiirler yazmıştır. Ayrıca barok dönemin önemli eserlerinden biri "L'Adone"
adlı epik şiirdir.
Temalar ve Üslup: Barok edebiyatın temaları arasında ölüm, aşk ve dini konular sıkça işlenir. Üslup ise abartılı
metaforlar, süslü dil ve lirik ifadelerle karakterizedir.
Preciosité (Özenme):
Tarih ve Özellikler: Preciosité, 17. yüzyılın başlarında özellikle aristokrat çevrelerde popüler olan bir edebi ve
kültürel hareketti. Bu hareket, zarafet, ince incir çekirdeği gibi ayrıntılara fazla önem verme ve lügatın
zenginleştirilmesi gibi özellikleri içeriyordu.
Öne Çıkan Yazarlar ve Eserler: Hôtel de Rambouillet'de düzenlenen edebi toplantılar, Preciosité hareketinin
merkezi haline geldi. Bu dönemin öne çıkan isimlerinden biri Madame de Scudéry'dir. "Carte de Tendre" gibi
eserlerinde özenmiş bir dil kullanmıştır.
Temalar ve Üslup: Preciosité, aşk ve duygusal konulara odaklanır. Üslup, ince ayrıntılara ve zarif ifadelere
büyük önem verir.
Klasisizm:
Tarih ve Özellikler: Klasisizm, 17. yüzyılın ortalarından itibaren Fransız edebiyatında hüküm süren bir
hareketti. Bu hareket, denge, ölçülülük ve kurallara bağlılık gibi temel ilkeleri vurgular.
Öne Çıkan Yazarlar ve Eserler: Bu dönemin en önemli yazarlarından biri Pierre Corneille'dir. Corneille,
klasik trajik tiyatro geleneğini başlattı ve eserlerinde ahlaki değerlere vurgu yapar. Jean Racine de bu dönemin
öne çıkan yazarlarındandır ve duygusal tragedya türünü geliştirdi.
Temalar ve Üslup: Klasisizmin temaları, ahlaki çatışmalar, ulusal onur ve trajik kahramanlar etrafında döner.
Üslup ise daha ölçülü ve sade bir dil kullanımını içerir.

17. yüzyıl Fransa’sında Toplumsal Yapı


• Asilzade Sınıfı (Nobility): Asilzade sınıfı, Fransız toplumunun en üstünde yer alıyordu. Bu sınıf,
soyluları ve aristokratları içeriyordu. Asilzadeler, toprak sahipleri ve kraliyet hizmetinde yer alan önemli
pozisyonlara sahipti. Bourbon Hanedanı bu dönemde Fransız krallarını temsil ediyordu.
• Kilise: Kilise, 17. yüzyıl Fransası'nda büyük bir güce sahipti. Katolik Kilisesi, toplumun önemli bir
parçasıydı ve dini inançlar büyük ölçüde toplumsal yaşamı etkiliyordu. Ancak bu dönemde Protestanlık da
yayılmaya başlamıştı.
• Burjuvazi ve Ticaret Sınıfı: 17. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde, burjuvazi yani orta sınıf, ekonomik
güç kazanmaya başladı. Ticaret, finans, ve sanayi alanlarında çalışan bu sınıf, toplumsal etkisini artırdı. Bu
dönemde Fransa'da absolutizmin etkisi altında merkantilist ekonomik politikalar uygulandı.
• Köylüler ve Çiftçiler: Köylüler ve çiftçiler, toplumun büyük bir kısmını oluşturuyordu. Tarım,
ekonominin temelini oluşturdu ve köylüler, toprak sahiplerine bağımlı yaşamlar sürdürdüler.
• Şehirli İşçi Sınıfı: Büyük şehirlerde yaşayan işçiler, zanaatkarlar ve düşük gelirli kişiler, şehirlerin
toplumsal yapısını oluşturuyordu. Bu sınıf, genellikle kötü çalışma koşulları altında yaşam mücadelesi
veriyordu.
• Sömürgecilik: 17. yüzyılda Fransa, dünya genelinde sömürge imparatorluğunu genişletti. Bu, Fransız
toplumunu ve ekonomisini büyük ölçüde etkiledi ve denizaşırı bölgelerde farklı toplumsal yapılar oluşmasına
yol açtı.
Bu dönemin toplumsal yapısı, çeşitli sınıflar ve gruplar arasındaki farklılıkların ve çatışmaların bir
yansımasıydı. Ayrıca, bu dönemde siyasi ve toplumsal değişimlerin hız kazandığı bir dönemdi ve bu değişimler
18. yüzyılın sonlarına doğru Fransız Devrimi'ne yol açacaktı.
Fransız Devrimi
Nedenleri:
• Toplumsal Denge Sorunu: 18. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Fransız toplumu büyük bir toplumsal
eşitsizlik içindeydi. Soylular ve Kilise ayrıcalıklıydı, ancak halk büyük ölçüde yoksulluk içinde yaşıyordu.
• Ekonomik Sorunlar: Fransız devleti, savaşlar ve lüks harcamalar nedeniyle büyük bir borç krizi
içindeydi.
• Aydınlanma Düşüncesi: Aydınlanma fikirleri, insan hakları, özgürlük ve eşitlik gibi kavramları
vurgulayarak toplumsal değişimi teşvik etti.

Ana Aşamaları:
• Estates Genel Kurulu (1789): Kriz sırasında Kral XVI. Louis, üç sınıfın (soylular, rahipler ve üçüncü
sınıf) temsilcilerini topladığı bir meclis olan Estates Genel Kurulu'nu çağırdı. Ancak üçüncü sınıf, temsil
haklarını talep ederek ayaklandı ve 1789'da Bastille Hapishanesi'nin basılması gibi olaylarla devrim başladı.
• Ulusal Meclis (1789): Üçüncü sınıf temsilcileri, diğer iki sınıfın katılımı olmadan Ulusal Meclis'i
oluşturdu. Bu meclis, Kral'a karşı güç kazandı ve Fransa Anayasası'nı hazırlamaya başladı.
• Jakoben Hareketi ve Terör Dönemi (1793-1794): Radikal Jakobenler, Kral XVI. Louis'nin idam
edilmesi ve Terör Dönemi olarak bilinen bir dönemin başlamasıyla güç kazandı. Bu dönemde binlerce kişi infaz
edildi.
• Direktuvar Dönemi (1795-1799): Jakoben Terör Dönemi'nden sonra Fransa, yeni bir hükümet biçimi
olan Direktuvar'a geçti. Ancak bu dönemde de siyasi karışıklıklar ve iç çatışmalar devam etti.
• Napolyon Bonaparte'nin İktidarı (1799): Napolyon Bonaparte, 1799'da Brumaire Darbesi ile iktidara
geldi ve Fransız Devrimi'ni sona erdirdi. Bu, Fransa'da bir dizi iç savaş ve siyasi değişikliğin sonucunda
gerçekleşti.
Fransız Devrimi, Fransa'nın ve dünyanın siyasi ve toplumsal haritasını kökten değiştirdi. Devrim,
özgürlük, eşitlik ve adalet gibi değerleri yüceltti ve diğer ülkelerde benzer devrimlerin ilham kaynağı oldu. Aynı
zamanda, devrim süreci boyunca birçok zorluk, şiddet ve siyasi çalkantı yaşandı.

Pierre Corneille
Pierre Corneille (6 Haziran 1606 - 1 Ekim 1684), Fransız Barok döneminin önde gelen oyun
yazarlarından biridir. Corneille, Fransız klasik tiyatrosunun temelini atmış ve bu alanda önemli bir etki
yaratmıştır. Edebi açıdan incelendiğinde, aşağıdaki ana konulara ve özelliklere odaklanabiliriz:
• Tragedya ve Dramanın Ustası: Pierre Corneille, özellikle trajedi türünde büyük başarılar elde etmiştir.
En ünlü eserlerinden biri, "Le Cid" adlı trajedidir. Bu eser, aşk, onur, sadakat ve bireysel özgürlük gibi evrensel
temaları işler. Corneille'in oyunları, karakter derinliği, dramatik çatışma ve etkileyici diyaloglarla dikkat çeker.
• Kahramanlık ve Onur Temaları: Corneille'in oyunlarında sıkça görülen bir tema, kahramanlık ve
onurdur. Karakterleri, onurlarını ve değerlerini savunurken gösterir. Bu, oyunlarının temel çatışmalarından
birini oluşturur ve izleyicilere moral dersleri sunar.
• Alexandrine Dizeler: Corneille, Fransız klasik tiyatrosunun belirgin özelliklerinden biri olan
Alexandrine dizeleri kullanmıştır. Bu on iki heceli dizede yazılan şiirsel bir formdur. Alexandrine dizeleri,
Corneille'in eserlerinde kullanılan bir dilsel özellik olarak dikkat çeker.
• Karakter Gelişimi ve İçsel Çatışma: Corneille'in karakterleri, zorlu içsel çatışmalarla karşı karşıya
kalır. Bu karakter gelişimi ve içsel çatışmalar, eserlerinin derinliğini artırır ve izleyicilerin karakterlerle empati
kurmalarını sağlar.
• Antik Yunan ve Roma Etkisi: Corneille, Antik Yunan ve Roma tragedya geleneğinden etkilenmiştir.
Bu etki, oyunlarında trajik öyküleri, mitolojik temaları ve klasik kuralları takip etmesine yol açmıştır.
• Siyasi ve Toplumsal Eleştiri: Corneille'in eserleri, dönemin siyasi ve toplumsal olaylarına da eleştirel
bir bakış sunar. Bazı oyunlarında güç, iktidar ve adalet gibi konuları işler.
Pierre Corneille, Fransız edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir ve özellikle Fransız
klasik tiyatrosunun gelişimine büyük katkıda bulunmuştur. Eserleri hala günümüzde de sahnelenmektedir ve
edebiyat tarihinde önemli bir yere sahiptir.
Racine

Jean Racine (22 Aralık 1639 - 21 Nisan 1699), Fransız Barok dönemi edebiyatının önemli bir
temsilcisidir ve özellikle tragedya (trajedi) türünde yazdığı eserleriyle tanınır. Racine'in edebi tarzı ve önemli
eserlerini incelediğimizde şu anahtar noktaları göz önünde bulundurabiliriz:
• Klasik Tragedya: Jean Racine, Fransız klasik tiyatrosunun temel taşlarından biri olan klasik tragedya
geleneğini izlemiştir. Eserlerinde antik Yunan ve Roma tragedya yazarlarının etkisini görürüz. Onun oyunları,
trajik çatışma, karakter derinliği ve içsel çatışmalarla karakterize edilir.
• Karakter ve İçsel Çatışma: Racine'in eserlerinde karakterlerin içsel çatışmaları ön plandadır. Aşk,
ihtiras, intikam ve ihanet gibi insan duyguları ve zayıflıkları sıkça işlenir. Karakterler genellikle tutkuları ve
ahlaki değerleri arasında bir çatışma yaşarlar.
• Alexandrine Dizeler: Racine, Corneille gibi Alexandrine dizelerini kullanır. Bu on iki heceli dizede
yazılan şiirsel bir form, Racine'in oyunlarının ritmini ve dilsel zarafetini belirler.
• Mitoloji ve Tarihi Temalar: Racine'in oyunlarının birçoğu antik mitoloji veya tarih temalarına dayanır.
Örneğin, "Phèdre" adlı ünlü eseri, Yunan mitolojisindeki Phaedra'nın trajik hikayesini anlatır.
• Dil ve Üslup: Racine, dili ustaca kullanır ve diyaloglarında zarif ve duygusal bir üslup benimser.
Oyunları, duygusal yoğunluğu ve şiirsel gücüyle tanınır.
• Ahlaki ve Etik Sorular: Racine'in eserleri sıkça ahlaki ve etik soruları gündeme getirir. Karakterlerin
eylemleri ve kararları, izleyiciye insan doğasının karmaşıklığı hakkında düşündürür.
• Klasik Kurallara Bağlılık: Racine, klasik tragedya kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Bu kurallar,
bir trajedyanın yapısını, karakterlerin rollerini ve sonuçlarını belirler.
Jean Racine, Fransız klasik tiyatrosunun en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir ve eserleri hala
sahnelenmektedir. Onun tragedya eserleri, insan doğasının karmaşıklığını ve insanın içsel çatışmalarını
incelemesiyle edebiyat dünyasında büyük bir etki yaratmıştır.

Corneille ve Racine Arasındaki Temel Farklar :

Pierre Corneille:
• Corneille, "Le Cid" adlı ünlü eseriyle tanınır. Bu eser, Klasik Fransız tragedya geleneğinin öncülerinden
biri olarak kabul edilir. Corneille'in karakterleri, ahlaki üstünlüğe sahip ve ulusal kahramanlar gibidir.
• Corneille, dramalarında ulusal onur ve kahramanlığı yücelten bir temaya sahiptir. Bu nedenle eserlerinde
sıklıkla tarihsel ve mitolojik konuları işler.
• Dili daha ağır ve yüce bir üslupta yazmayı tercih eder. Konuşmaları büyük ve retorik cümlelerle
doludur.
• Çağdaşları, Corneille'i klasik kuralları ve ahlaki değerleri yeterince vurgulamadığı gerekçesiyle
eleştirmişlerdir. Onun karakterleri bazen idealize edilmiş ve duygusal çatışmalardan yoksun gibi görünmüştür.

Jean Racine:
• Racine, eserlerinde daha karmaşık ve insanî karakterlere odaklanır. Duygusal çatışmaları ve içsel
çelişkileri işler. Özellikle aşk, ihanet ve ahlaki çatışmalar Racine'in eserlerinin temel konularıdır.
• Dramalarının ana teması genellikle insan ilişkileri ve tutkulardır. Racine'in karakterleri daha tutkulu ve
insanîdır.
• Dil ve üslup açısından, Racine daha zarif ve sade bir dili tercih eder. Bu, duygusal yoğunluğu ve içsel
çatışmaları ifade etmede etkilidir.
• Corneille ve diğer çağdaşları, Racine'i dramalarını daha az ahlaki ve duygusal olarak tehlikeli olarak
eleştirmişlerdir. Racine'in karakterleri bazen ahlaki değerlerden sapmış gibi görünmüştür.
Molière

Asıl adıyla Jean-Baptiste Poquelin (15 Ocak 1622-17 Şubat 1673), Fransız edebiyatının ve tiyatro
geleneğinin en önemli figürlerinden biridir. Komedi türündeki eserleri ve tiyatro sahnesindeki etkisiyle tanınır.
• Komedi Ustası: Molière, Fransız komedisi üzerinde büyük etki yaratmıştır. Oyunlarının çoğu komedi
türünde yazılmıştır ve güldürüyü ustaca kullanır. Karakter komedisini ve toplumsal eleştiriyi mükemmel bir
şekilde birleştirir.
• İnsan Doğası ve Toplum Eleştirisi: Molière'in eserleri, insan doğası ve toplumun çeşitli yönleri üzerine
derinlemesine bir eleştiri sunar. Karakterleri, insanın zayıflıklarını, sahtekarlığını, ahlaki eksikliklerini ve
çelişkilerini işleyerek toplumun aynasını tutar.
• Karakterler ve Tiplemeler: Molière'in karakterleri sıkça tipik toplumsal figürleri temsil eder. Örneğin,
"Tartuffe" adlı eserinde dindarlık maskesi altında kötü niyetli bir dolandırıcı olan Tartuffe, Molière'in
karakterlerinin tipik bir örneğidir.
• Dilde Oyun: Molière, dilin gücünü kullanarak eserlerinde kelime oyunları, ironi ve espriyi ustaca
kullanır. Bu, oyunlarının mizahi etkisini artırır.
• Toplumsal Eleştiri: Molière, döneminin toplumsal normlarını ve ahlaki değerlerini eleştirir. Kilise,
aristokrasi ve burjuvazi gibi sınıfları hedef alır. Bu nedenle, eserleri döneminde tartışma yaratmıştır.
• "Molière Karakteri": "Molière karakteri" terimi, Molière'in oyunlarında sıkça görünen bir figürdür. Bu
karakter, yazarın kendi fikirlerini ve eleştirilerini yansıtır. Örneğin, "Le Misanthrope" adlı eserde, Alceste adlı
karakter Molière'in eleştiri ve düşüncelerini taşır.
• Klasik Kurallara Bağlılık: Molière, klasik Fransız tiyatrosunun kurallarına büyük özen gösterir.
Oyunlarının yapısı ve üslubu, bu kurallara uyar.
Molière, hem güldürü hem de düşünceye dair derinlikli eserler yazarak Fransız edebiyatının önemli bir köşe taşı
olmuştur. Oyunları hala dünya çapında sahnelenmekte ve okunmaktadır ve toplumun insan doğası ve toplumsal
yapıları hakkında düşünmeye devam etmesine katkı sağlamaktadır.

La Fontaine

Jean de La Fontaine (8 Temmuz 1621-13 Nisan 1695), Fransız edebiyatının en önemli fabl yazarlarından
biridir. Fabl, kısa öykülerde hayvanlar veya nesneler aracılığıyla toplumsal, ahlaki veya politik dersler veren bir
edebi türdür. La Fontaine'in fablleri, zekice yazılmış, öğretici ve eğlenceli eserlerdir.
• Fabl Türü: La Fontaine, esas olarak fabl türünde yazmıştır. Fablleri, hayvanlar, kuşlar veya nesneler
gibi kişileştirilmiş karakterler aracılığıyla insan davranışlarını ve toplumsal meseleleri ele alır. Bu tür, insan
doğasını ve toplumu eleştirel bir bakış açısıyla inceler.
• Mizahi ve Eğlenceli Dil: La Fontaine'in fablleri mizahi ve eğlenceli bir dille yazılmıştır. Dil oyunları,
espri ve kelime oyunları sıkça kullanılır. Bu, eserlerinin okuyucularını güldürürken düşündürmesine yardımcı
olur.
• İroni ve Eleştiri: La Fontaine, toplumsal normları, ahlaki değerleri ve insan zayıflıklarını eleştiren bir
yaklaşım benimser. Fablleri, ironi ve eleştiri doludur ve genellikle insanların sahtekarlığı veya bencil
davranışlarına vurgu yapar.
• İnsan Doğası: Fablleri, insan doğasının çeşitliliğini ve karmaşıklığını anlatır. İnsanların hırsları,
kibirleri, cimrilikleri ve hilekarlıkları gibi özelliklerini işler.
• Klasik Örnekler: La Fontaine, eserlerini Antik Yunan ve Roma fabllarının geleneğine dayandırır.
Aesop'un fablları gibi klasik fabllardan esinlenir, ancak kendi çağına uyarlar.
• Alegori ve Sembolizm: Fablleri, alegorik ve sembolik unsurlar içerir. Karakterler ve olaylar, genellikle
daha büyük bir anlamı veya mesajı temsil eder.
• Ahlaki ve Eğitici Mesajlar: La Fontaine'in fablleri, okuyucularına ahlaki dersler sunar. Bu dersler,
insanların dürüstlük, sadakat, dostluk ve diğer ahlaki değerleri nasıl yaşamaları gerektiği konusunda ipuçları
sunar.
Jean de La Fontaine, fablleriyle hem eğlendiren hem de düşündüren bir yazar olarak Fransız
edebiyatının önemli bir figürüdür. Eserleri, hala edebiyat derslerinde ve çocukların eğitiminde kullanılmaktadır
ve insan doğası ve ahlaki konular üzerine düşünmeye teşvik etmektedir.
Fransız Edebiyatında 18 Yüzyıla Giriş
Rönesans ve Barok dönemlerin zenginliklerini devralırken, Aydınlanma Çağı'nın etkilerini de gösterir.
• Aydınlanma Dönemi: 18. yüzyılın Fransız edebiyatı, Aydınlanma Dönemi'nin etkisi altındadır.
Aydınlanma, insanın akıl ve bilim yoluyla aydınlanabileceği fikrine dayanır. Bu düşünce, edebiyatta da kendini
gösterir ve rasyonalizm, bilim ve eğitim gibi temaları işler.
• Filozoflar ve Yazarlar: 18. yüzyılın Fransız edebiyatında birçok ünlü filozof ve yazar etkili olmuştur.
Voltaire, Jean-Jacques Rousseau, Denis Diderot ve Montesquieu gibi isimler, bu dönemin önemli
figürlerindendir. Her biri kendi alanda önemli eserler üretmiştir.
• Felsefi ve Politik Tartışmalar: Bu dönem, felsefi ve politik tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemdir.
Aydınlanma düşünce akımı, despotizme, dinin dogmatizmine ve toplumsal eşitsizliğe karşı çıkmıştır. Voltaire'ın
"Candide" adlı eseri, bu tür eleştirilere örnek olarak gösterilebilir.
• Roman ve Hikaye: Roman, 18. yüzyılda Fransız edebiyatında giderek daha fazla önem kazanmıştır.
Marivaux'un "La Vie de Marianne" ve Pierre Choderlos de Laclos'un "Liaisons Dangereuses" gibi romanlar bu
dönemin önemli eserlerindendir.
• Tiyatro: Tiyatro da 18. yüzyılda Fransız edebiyatının önemli bir parçası olarak kalmıştır. Pierre de
Marivaux ve Pierre Beaumarchais gibi oyun yazarları, bu dönemin tiyatro sahnesinde etkili olmuşlardır.
• Duygusal Edebiyat: Rokoko tarzı, bu dönemin edebiyat ve sanatında yaygındı. Daha duygusal ve zarif
bir üslubun öne çıktığı bir dönem olarak bilinir.
• Dil ve Üslup: Fransız edebiyatında bu dönemde dil ve üslup önemli bir role sahipti. Yazarlar,
eserlerinde zarif ve sofistike bir dili tercih ettiler.
• Kadın Yazarlar: 18. yüzyılda kadın yazarlar da dikkat çekti. Marie-Madeleine de Lafayette ve Madame
de Graffigny gibi kadınlar, edebiyat dünyasında önemli bir etkiye sahipti.
Aydınlanma Dönemi'nin düşünsel ve toplumsal etkilerini yansıtan önemli bir dönem olarak kabul edilir.
Bu yılların edebiyatı, rasyonalizm, eşitlik ve özgürlük gibi Aydınlanma prensiplerini işler.

Fransız Devrimi ve Toplum (1789-1799)


Fransız toplumunu ve hatta dünya tarihini kökten değiştiren önemli bir tarihsel olaydır. Toplumda büyük
ekonomik, siyasi ve sosyal değişikliklere yol açtı ve birçok önemli ilkeyi öne çıkardı.
• Toplumsal Eşitsizlik ve Adaletsizlik: 18. yüzyılın sonlarına doğru, Fransız toplumu büyük bir
toplumsal eşitsizlik ve adaletsizlik sorunuyla karşı karşıyaydı. Toplum, üç sınıfa ayrılmıştı: asilzade (noble),
kilise mensupları ve üçüncü sınıf olan burjuvazi, köylüler ve işçiler. Asilzade ve kilise mensupları, ayrıcalıklara
sahipti, vergi ödemekten muaf tutuluyorlardı.
• Vergi ve Adaletsizlik: Üçüncü sınıf, yüksek vergilere tabi tutuluyor ve bu durum halk arasında büyük
öfkeye neden oluyordu. Toplumsal sınıf farkları ve ekonomik eşitsizlik, halkın hoşnutsuzluğunu artırıyordu.
• İnsan Hakları: Fransız Devrimi, Aydınlanma Çağı'nın etkisi altında gerçekleşti ve insan hakları, eşitlik
ve özgürlük ilkelerini öne çıkardı. 1789'da kabul edilen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi, bu temel hakları
tanıdı ve insanların eşitlik ve adalet taleplerini yansıttı.
• Toplumun Yeniden Düzenlenmesi: Fransız Devrimi, toplumun yeniden düzenlenmesini getirdi.
Asilzade ayrıcalıkları kaldırıldı, kilisenin mülkiyeti kamulaştırıldı ve yeni bir toplumsal düzen oluşturuldu. Bu
dönemde, toplumda aristokratlara ve kiliseye karşı öfke nedeniyle şiddetli olaylar yaşandı, özellikle de Temmuz
1789'da Bastille Hapishanesi'nin alınması gibi.
• Sosyal Değişimler: Fransız Devrimi, toplumun sosyal yapısını değiştirdi. Burjuvazi, aristokratlardan
daha fazla güç kazandı ve yeni bir orta sınıfın ortaya çıkmasına yol açtı. Ancak devrim, aynı zamanda
köylülerin ve işçilerin statülerini iyileştirmeye çalıştı.
• Devrimin Sonuçları: Fransız Devrimi, Napolyon Bonaparte'nin iktidara gelmesiyle sonuçlandı.
Napolyon, devrimin bazı kazanımlarını korudu, ancak aynı zamanda otoriter bir hükümet kurdu. Devrimin
sonucunda, Fransa ve Avrupa genelinde siyasi ve toplumsal değişimler başladı.
Fransız Devrimi, sadece Fransız toplumunu değil, aynı zamanda dünya tarihini derinlemesine etkileyen
bir dönüm noktasıdır. İnsan hakları, eşitlik ve özgürlük gibi temel kavramlar, bu devrimle birlikte yaygınlaşmış
ve daha sonra birçok ülkenin siyasi ve toplumsal hareketlerine ilham kaynağı olmuştur. Ancak Fransız Devrimi
aynı zamanda şiddet ve istikrarsızlık dönemi olarak da hatırlanır ve pek çok kişinin yaşamını kaybetmesine
neden olmuştur.

You might also like