Professional Documents
Culture Documents
YUSUF SÖME
1) Aşağıdaki yapılardan hangileri fascia superfisialis’in iki yaprağı arasında yer alır?
A) I, II, III, V
C) I, III, IV, V
D) III, IV, V, VI
E) I, III, IV, VI
CEVAP:C
AÇIKLAMA: Hocanın slaytlarında yazmıyor fakat derste bahsedildi. Eğer bir kaynak göstermem
gerekirse haftalık notlarda 1. hafta notunda 16. Sayfada bahsediliyor.
CEVAP:C
2) Facial sinirinde hasar meydana gelen bir hastanın hangi kasında fonksiyon kaybı meydana
gelmez?
A) m. buccinatör
B) m. platysma
C) m. stylohyoideus
D) m. mentalis
E) m. Omohyoideus
CEVAP: E
AÇIKLAMA:
A)Buccinatör kası nervus fascialis tarafından innerve edilir. (Cranium ve çiğneme kasları-33.sayfa)
D) Mentalis kası nervus fascialis tarafından innerve edilir. (Cranium ve çiğneme kasları-31. Sayfa)
E) Omohyoideus kası ansa cervicalis tarafından innerve edilmektedir. (Boyun kasları ve fasiyaları-
16. sayfa)
CEVAP:E
A) m. buccinatör
B) m. temporalis
C) m. masseterica
D) m. pterygoideus lateralis
E) m. pterygoideus medialis
CEVAP: D
CEVAP:D
2018-2019\ANATOMİ\ONUR BİÇER
4) Corpus adiposum bucca ile komşuluğu olan yardımcı çiğneme kası hangisidir?
a) m. platysma
b) m. mylohyoideus
c) m. buccinatör
d) m. sternohyoideus
e) m. Digastricus
Resimde de görüldüğü üzere corpus adiposum buccae ile komşuluğu olan kaslar m. Temporalis ve
m.Buccinatördür.Ancak m.buccinatör aynı zamanda yardımcı çiğneme kasıdır.
CEVAP:C
a) m. stylohyoideus-n. facialis
c) m. temporalis-n. mandibularis
d) m. geniohyoideus-anca cervicalis
e) m. platysma-n. Facialis
ÇÖZÜM:ANATOMİ BOYUN KASLARI VE FASİALARI
CEVAP:D
a) a. facialis
b) n. mylohyoideus
c) glandula submandibularis
d) v. facialis
e) n. Facialis
CEVAP:E
18-19 KOMİTE 1 —ANATOMİ–BURAKYÜNCÜ
CEVAP: A
CEVAP: E
CEVAP: D
AÇIKLAMA: Konuyla ilgili gövde ve intercostales pdf si 12. 21. 34.sayfa ve sırt kasları sayfa 14
A) m. pectoralis major ün Origoları Clavicula’nın iç yan yarımı Sternum 1-6 kıkırdak kaburga Karın kasları
aponeurozu Insertio’su ise crista tuberculi majoris dolayısıyla alt parçaları costalar ile ilişkili olduğu ve
costaları yukarı kaldırdığı için inspirasyonda yani soluk almadada görevli.
B) m. serratus anterior Thorax kaslarından tarak dişleri şeklinde olan kastı. Costaları yukarı kaldırdığı için
zorlu inspirasyona yardım eder.
C) m. serratus posterior superior tutunduğu kostaları yukarı çekerek inspirasyona yardım eder
D) m. transversus thoracis thorax ön duvarının iç kısmında yer alır.Kostaları aşağı çekerek ekspirasyona
yardımcı olur.
E) m. scalenus medius zorlu inspirasyona yardımcı olur
AÇIKLAMA: Konuyla ilgili sırt ve ense kasları pdf sayfa 30 a göz atabilirsiniz.
*Bu üçgenin medial kenarını M. Rectus Capitis Major, üst sınırını M.Obliquus Capitis Superior, alt sınırını da
M. Obliquus Capitis İnferior sınırlıyor.
*Bu üçgenin döşemesini Membrana Atlanta Occipitalis Posteior ve atlas kemiği oluşturacak. Bu üçgenin
çatısı Musculus Semispinalis Capitistir. Nervus occipitalis majör çatısında göreceğimiz sinir yapısıdır.
*Üçgenin içinde Arteria vertebralis, buna eşlik eden Vena vertebralis ve bu kasları uyaran Nervus
Suboccipitalis bu üçgenin içinde yer alan yapılardır.
13) Oskültasyon üçgeni ve trigonum lumbale’nin sınırlarını oluşturan ortak yapı hangisidir?
a) m. trapezius
b) m. rhomboideus minor
c) m. rhomboideus major
d) m. latissimus dorsi
e) os scapula
CEVAP: D
TRİGONUM LUMBALE:
Petit üçgeni olarak da geçen anatomik yapı.
m.latissimus dorsi, m.obliquus externus abdominis ve
crista iliaca’nın sınırladığı üçgen alan.
OSKÜLTASYON ÜÇGENİ:
Scapulae'nın medial kenarının alt kısmı, m.latissimus dorsinin üst kenarı ve m.trapeziusun
dış kenarı arasında kalan üçgen alan.
14) Bacağa iç rotasyon yaptırmayan kas hangisidir?
a) m. sartorius
b) m. semitendinosus
c) m. biceps femoris
d) m. popliteus
e) m. Semimembranosus
CEVAP: C
M. sartoriusun Fonksiyon:
•Uyluğa fleksiyon
•Uyluğa abduksiyon
•Uyluğa dış rotasyon
•Bacağa fleksiyon
•Bacağa iç rotasyon
M. biceps femoris Fonksiyon:
• Bacağa fleksiyon
• Bacağa dış rotasyon
• Uyluğa ekstensiyon
• Uyluğa dış rotasyon
M. semitendinosus Fonksiyon:
• Uyluğa ekstensiyon
• Bacağa fleksiyon
• Bacağa iç rotasyon
M. semimembranosus Fonksiyon:
• Uyluğa ekstensiyon
• Bacağa fleksiyon
• Bacağa iç rotasyon
M.Popliteusun fonksiyonu da bacak fleksiyonu ve iç rotasyonudur.
15) Tırmanma, koşma ve atlama gibi fonksiyonlarda görev alan ve diz ekleminin stabilizesinde esas
faktör olan kas hangisidir?
a) m. sartorius
b) m. gluteus maximus
c) m. biceps femoris
d) m. gluteus medius
e) m. quadriceps femoris
CEVAP: E
M. sartoriusun Fonksiyon:
•Uyluğa fleksiyon
•Uyluğa abduksiyon
•Uyluğa dış rotasyon
•Bacağa fleksiyon
•Bacağa iç rotasyon
M. gluteus maximus Fonksiyon:
• En kuvvetli ekstensor
• Dış rotasyon
CEVAP: E
AÇIKLAMA: (Kalça ve uyluk kasları ve Alt Ekstremite sinirleri)
#N. ischiadicus dediğimiz siyatik sinir vücudun ve plexus sacralisin en kalın kalın dalıdır. #Foramen
infrapiriformeden çıkar. Bazen foramen infrapiriforme bölgesinden çıkarken m. piriformisin lifleri
arasından çıkış yapabiliyor. Bu bölgeden çıkış yaptığı zaman orada sıkışmalar meydana geliyor. Buna
bağlı motor ve duyusal semptomlar meydana geliyor. N. ischiadicus’un m. piriformisin içinde
sıkışmasıyla oluşan tabloya piriformis sendromu adı veriliyor. Sinirin cerrahi olarak rahatlatılmasıyla
sinir fonksiyonlarına geri döner. #Foramen infrapiriformeden çıkış yapacak (m. piriformisin hemen alt
tarafından). Dış rotatorların arka tarafında, m. adductor magnus’un arka tarafında, ilerleyecek olan
bir sinir. M. biceps femoris’in ön tarafında ilerleyecek olan bir sinir.
17) Arcus pedis’i destekleyen ve lifleri arasından n. fibularis (peroneus) profundus’un geçtiği kas
hangisidir?
A) m. fibularis (peroneus) brevis
B) m. tibialis anterior
C) m. flexor hallucis longus
D) m. fibularis (peroneus) longus
E) m. tibialis posterior
CEVAP: D
AÇIKLAMA: (Alt Ekstremite Kasları ve Alt Ekstremite Sinirleri.)
M.tibialis posterior, m.flexor hallucis longus, m.tibialis anterior ve m.fibularis peroneus longus
ayak arcuslarını aktif olarak destekleyecek olan kaslardır.
N. fibularis profundus:
Motor olarak:
• M. exstensor digitorum longus
• M. exstensor digitorum brevis
• M. exstensor hallucis longus
• M. exstensor hallucis brevis
• M. tibialis anterior
Duyu:
• 1 ve 2. parmağın arasının duyusunu alır.
#M. tibialis anterior ile m. extensor hallucis longus arasında ilerleyen bir sinir yapıdır. Arteria tibialis
anterior’a eşlik eder. Retinaculum musculorum extensorum superior ve inferiorun alt bölgesinden
geçer. Sonra 1. ve 2. Parmak arasında o bölgenin deri duyusunu alır. Bacağın ön tarafındaki extensor
kasları uyaracak olan rami musculares dediğimiz motor dallarını verir.
#N. fibularis profundus kaslara dorsafleksiyon yani ekstansiyon hareketini yaptırır. Bu sinirin rami
musculares dediğimiz motor dalı çalışmadığında extensor kaslar çalışmaz, dolayısıyla plantar fleksiyon
yaptıran kaslar hakim olur. Düşük ayak tablosu meydana gelmiş olur. 1. ve 2. parmak arasında duyu
kayıpları da meydana gelmiş olur.
18) Lifleri spiral şekilde ilerleyen, tuber calcanei’de sonlanan ve
ayağın plantar fleksiyon’unda görev alan yapı hangisidir?
A) m. tibialis posterior
B) m. flexor hallucis longus
C) m. flexor digitorum longus
D) retinaculum musculorum fibulorium
E) tendo calcaneus
CEVAP: E
AÇIKLAMA: (Alt Ekstremite Kasları.)
a) n. suralis
c) v. tibialis anterior
d) n. saphenus
CEVAP: D
b) n.fibularis profundus extensor kaslar arasında aşağı doğru ilerler daha sonra retinaculum
extansorumun altından geçiş yaparak ayak sırtında ilerler.
CEVAP: D
a) a. tibialis posterior
b) a. tibialis anterior
c) a. poplitea
d) a. dorsalis pedis
e) a. plantaris medialis
CEVAP: B
AÇIKLAMA: ALT EKSTREMİTE DAMARLARI
b) a. tibialis anterior a.popliteanın bacağın arka tarafından ilerleyen dalıdır , m.tibialis posterioru
deler geçer.
CEVAP: B
CEVAP: E
N. gluteus inferiorun uyardığı tek kas m. Gluteus maksimusdur. Bu kas uyluğun en kuvvetli ekstansör
kasıdır.Bu sinir hasarı sonucu bu kas fonksiyon gösteremeyeceği için hasta; merdiven çıkmada,
otururken kalkmakta , uyluk ekstansiyonunda ve gövdenin dik tutulmasında zorluk çekerken bacak
fleksiyonu yaptıran m.popliteus kası ve bu kası innerve eden n.tibialisi sağlam olduğu için bacak
fleksiyon hareketini rahat bir şekilde gerçekleştirebilir.
CEVAP: E
2018-2019 - ANATOMİ – KIVANÇ ÖZDOĞAN
22) Ayağın plantar bölgesinin lateral ve medial bölgesinde duyu kaybı olan bir hastanın hangi
sinirinde hasar meydana gelmiştir?
a) n. fibularis superficialis
b) n. fibularis profundus
c) n. tibialis
d) n. suralis
e) n. Saphenus
CEVAP: C
AÇIKLAMA: Ayağın plantar bölgesinin lateral ve medial bölgesine giden sinir n. Tibialistir.
ANATOMİ ALT EKSTREMİTE; AYAK KASLARI. M.plantaris bölümü.
23) Ayak bileğinde ağrı şikayeti ile acile başvuran bir hastanın fizik muayenesinde retinaculum
musculorum externum’ların kalınlaştığı ve buna bağlı olarak n. fibularis profundus’un basıya
uğradığı tespit edilmiştir. Buna göre hangisi yanlıştır?
a) m. tibialis anterior’un fonksiyonu normaldir
b) başparmak extensiyonu tamamen kaybolmuştur
c) m. extensör digitorum brevis’in motor uyarımı olmayabilir
d) 5. parmağın dorsal yüzünde duyu kaybı yoktur
e) 1. ve 2. metatarsal kemik arası deride duyu kaybı olabilir
AÇIKLAMA:
A: m.tibialis anteriorun siniri N. fibularis (peroneus) profundus olduğu için fonksiyon kaybı olacaktır.
B: M. ekstansor hallucis longus, baş parmağa extensiyon yaptırır. Siniri N. fibularis (peroneus)
profundusdur.
C: m. extensör digitorum brevis’in siniri N. fibularis (peroneus) profundusdur.
D: n. plantaris laterals (3-5. Parmaklara giden kısmı kontrol eder) duyu kaybı olmaz.
E:1. Ve 2. Metatarsal kemiklere giden sinir N. fibularis (peroneus) profundusdur. Duyu kaybı olabilir.
ANATOMİ ALT EKSTREMİTE; AYAK KASLARI.
CEVAP: D
A) Pronotor teres
B) Deltoideus
C) Brachioradialis
D) Brachialis
Cevap: D
A) Brachioradialis
D) Supinator
Sorunun yanlış geçirildiğini düşünüyorum. Hiçbirinin insersiosu epicondylus lateralis değil. Abductor
pollicus longus dışındakilerin origosu epicondylus lateralis. Soru hangisi epicondylus lateralisten
başlamaz gibi bir şey olmalıydı.
Cevap:E
A) M. Brachialis
B) M.bicepsbrachii
C) M. Deltoideus
D) M.coracobrachialis
E) M.triceps brachii
M. biceps brachii’nin inserisosunun bir kolu aponeurosis bicipitalis’i oluştururken, diğer kolu
tuberasitas radii’ye tutunur.
Cevap: B
2018-2019 KOMİTE 1 – ANATOMİ – ENES YANIK
A) c5 c6
B) c7 c8
C) c8 t1
CEVAP: C
ÇÖZÜM:Arkadaşlar notta direkt “(Truncus inferior, C8-T1)” başlık bu şekilde.Cevap net.Yine de nottan
bu konuyla alakalı ufak bilgiler ekleyeceğim.
• Klumpke paralizisi denilen plexus brachialis’in alt kısmının zedelenmesi relatif olarak nadirdir.
Klumpke felci
A) m.teres major
B) m.deltoideus
C) m.teres minör
D) m.supraspinatus
E) m.infraspinatus
CEVAP: A
ÇÖZÜM:
A) V.mediana cubiti
B) N. Medianus
C) N. Ulnaris
D) N. Musculocutaneus
E) A. Brachialis
CEVAP:A
Normalde bicepsin tendonu derine gidip raiusa tutunacak ama o tendonun bir parçası (kırmızı yıldız)
daha yüzeyel planda ve tül gibi kasları örter şekilde bir seyir gösterir ve ön kolun derin fasyasına
kaynaşır.Bu yapıya “Aponeurosis bicipitalis” denir.
Vena mediana
cubita
Vena
cephalica
Vena basilica
Bu şekilden de görüldüğü gibi “Vena Mediana Cubita” Aponeurosis bicipitalis’in önünden geçer.
18/19 ANATOMİ ÇAĞRI ÖZDEMİR
31)Aşağıdaki yapılardan hangisinin kırılması durumunda n.ulnaris hasar görebilir?
A) processus coronoideus
B) collum chirurgicum
C) epicondylus medialis
D) tuberositas ulnae
E) corpus humeri
CEVAP:C
A) A. Throcicus superior
B) A. Thoco acromialis
C) A. Throcicus lateralis
E) A. Suprascapularis
CEVAP: E
Açıklama:
33) Epifiz plağının primer kemikleşme bölgesinden sekonder kemikleşme bölgesine geçerken ki
zonları sırasıyla nedir?
1.Kemikleşme zonu
2.Maturasyon (dejenerasyon)
3.Hipertrofi
4.Proliferasyon
5.Rezerve
AÇIKLAMA: Bu sene hocamız slaytlarda epifiz kıkırdağındaki zonları aşağıdaki şekilde farklı
isimlendirme ile sıralamış
2.Proliferasyon zonu:
• Diyafiz yönünde rezerv kıkırdak zonuna komşudur.
• Kıkırdak hücreleri rezerv zonundan daha büyüktür ve aktif olarak kollajen ve kıkırdak matriks
proteinlerini üretirler.
3.Hipertrofi zonu:
• Hipertrofiye uğramış hücreler dejenere olmaya başlar ve kıkırdak matriksi kalsifiye olur.
5.Rezorbsiyon zonu:
CEVAP:C
Hiyalin kıkırdakta kondrositer tek tek ya da izogen gruplar halinde bulunur. Fibröz kıkırdakta
kondrositler kollajen lifler arasında tek tek ya da izogen grup halinde bulunur. Yani izojen grup
görülmesi fibröz kıkırdağa özgü bir şey değildir.
CEVAP:C
CEVAP: B
CEVAP: B
2) Hematom
3) Remodelling
Cevap: 2-1-4-3
KEMİK ONARIMI
➢ Kırığa karşı ilk yanıt, nötrofiller olay yerine ulaşır, ardından hasar bölgesini temizleyen
makrofajlar. Gider.
➢ Yeni gevşek bağ dokusu granülasyon dokusu oluşur, bu doku daha yoğun hale gelir ve bazı
➢ Sıkı bağ dokusu ve yeni oluşna kıkırdak, kırık bölgesinde yumuşak kallus oluşturur.
➢ Orijinal kalllustaki kıkırdak endokondral kemikleşmede olduğu gibi kalsifiye olur ve kemik
Cevap: B
Tip II : Sitotoksik tip aşırı duyarlılık reaksiyonu Hücrelerin antijenik komponentine karşı antikor
oluşmasıyla meydana gelir. Oluşan antikorlar IgG veya IgM yapısındadır. Antikorun hücre yüzey
reseptörüne bağlanması sonucu hücre hasarı gelişir veya bu bağlanma sito-stimülan etki oluşturur.
Bu nedenle Tip II reaksiyon; TipIIa- sitotoksik ve Tip IIb - hücre stimüle edici tip olarak ayrılmıştır.
Sitotoksik tipte, Antijen-antikor etkileşimi ile lokal anaflatoksin (C5a) üretimi, polimorfonükleer
lökosit birikimi ve ardından hidrolitik nötrofil enzimlerinin salınımına bağlı olarak doku hasarı
meydana gelir. Bu gruba en iyi örnek kan transfüzyon reaksiyonudur. A,B,O antijenlerine karşı oluşan
antikorlar farklı bir grup transfer edildiğinde ilgili kan grup antijeni ile bağlanırlar ve kompleman
araçlığıyla hücreler lizise uğrarlar. Yenidoğanın hemolitik hastalığı diğer bir örnektir. Fetal kan grubu
antijenlerine karşı oluşan IgG yapısındaki antikorlar plasentadan geçerek fetal eritrositlerin yıkımına
yol açarlar. Tip IIb de ise hücre yüzey reseptörüne bağlanan antikorlar fonksiyon artması ya da
azalmasına neden olurlar. Graves hastalığında tiroid hücrelerindeki TSH reseptörüne karşı oluşan IgG
tipindeki antikorlar antijenle birleştiğinde tiroid hormon üretimi uyarılır ve tirotoksikoz meydana
gelir. Myastenia Graviste ise asetil kolin reseptörlerine karşı otoantikorlar oluşur ve fonksiyon
azalması ile sonuçlanarak çizgili kas kasılması azalır. Tip II hipersensitivite reaksiyonuna örnek
hastalıklar Tip IIa: Otoimmün hemolitik anemi, Goodpasture Sendromu, Yenidoğanın hemolitik
hastalığı, kan transfüzyon reaksiyonları
A)IL-4,IL-5,IL-6
B)IL-1,IL-7,IL-8
C)IL-2,IFN-gamma
D)EPO,IL-1,TGF
E)IL-9,IL-10,IL-13
Cevap: C
#Th1’in ürettiği başlıca sitokinler gama IFN ve TNF alfa. İndükleyici IL4 ise Th2 ye dönüşecek ve
IFN 4-5-6-13 salgılayacak.Th3: IL3-4-10 ve TGF beta salgıları söz konusuysa Th3 e dönüşüp TGF
beta salgılar. TGF beta inhibitör sitokindir.IL4 ve TGF beta uyarısıyla Th9 oluşuyor. Ve IL9
salgılıyor. Th17 IL1-6-21-23 le aktifleşiyor ve IL17 ve IL22 salgılıyor. Th22 IL6-12-23 ve TNF alfa
CEVAP: E
C) Apoptozis veya Apoptoz, programlanmış hücre ölümünün ana tiplerinden biridir; genetik sistemde
kodlanmış kendi kendini yok etme programını içeren mekanizmanın aktifleşmesiyle tetiklenir. Yani
apaptoz içsel doku hasarıdır, inflamasyona neden olur.
E) Yetersiz beslenme değil, aksine obezite, fazla şekerli/yağlı yemek inflamasyon sebebidir.
Enflamasyon (inflamasyon, yangı, veya iltihaplanma olarak da bilinir), canlı dokunun her türlü canlı,
cansız yabancı etkene veya içsel/dışsal doku hasarına verdiği sellüler (hücresel), humoral (sıvısal) ve
vasküler (damarsal) bir seri vital yanıttır. Yangı normalde patolojik bir durum olmasına karşın, yangısal
reaksiyon fizyolojik olarak vücudun gösterdiği bir tepkidir. Halk arasında iltihap tabiri yangı için
kullanılmasına rağmen sık sık apseler için de iltihap denmesinden dolayı yangı (inflammare) terimini
kullanmak daha yerinde olacaktır. Hücre dejenerasyonu ile birlikte yangı konusu, hastalıkların
patolojik temelini oluşturmaktadır.
B) Endotoksin
C) C1q
E) Mg++"
CEVAP: B
Hoca derste bu konuyla ilgili şöyle söylemiş: ‘’Fakat mikrop yüzeyleri söz konusu olduğunda mikrop
yüzeylerine rahatlıkla bu C3b parçalanıyor ve bağlanıyor ve burada birikiyor bu birikme sonrasında
Factor D dediğimiz factor ile birleşerek Factor D’nin etkisiyle B , Ba ‘ya parçalanıyor.’’
Hoca biraz karışık anlatmış olsa da ikisinin aynı anlama geldiğini düşünüyorum. Alternatif yolun
tetiklenmesi için mikroba ait bir unsurla karşılaşılması gerekiyor. Tabloda daha güzel açıklanmış.
CEVAP: B
CEVAP: C
A. Aşılar: Organizmaya verildiklerinde aktif bağışık yanıta yol açarak infeksiyon hastalıklarından
korunmayı sağlayan ürünlerdir
C. Aşılar tedavi amaçlı değil, korunma amaçlı kullanılır. Aynı zamanda sadece hayati tehlike
oluşturan hastalıklarda kullanılmaz. Grip aşısını buna örnek verebiliriz.
D. Adjuvan:
-İmmünojen ve antijen olmayan, immünojene cevabı artıran immünojenle ilgisiz-bağımsız,
immünojene kovalan olarak bağlanmayan , immünojenin yavaş salınımına, APC(*antijen sunucu
hücre) tarafından alımına, Ko- stimülatörlerin indüklenmesine, Makrofaj yüzeyindeki TLR uyarımı ile
sitokin salınımına ve TC ve BC cevabının uyarımına yol açan yardımcı maddelerdir.
A) interferon ve NK hücreleri
B) antikorlar
C) yardımcı T hücreleri
D) sitotoksik T hücreleri
E) eozinofiller
CEVAP: A
- INF’lar antikor yanıtından önce viral hastalıkların erken döneminde etki eder.
B) Antibody-dependent cell mediated cytotoxicity (ADCC): Antikorlar virusla enfekte hücre yüzeyine
bağlanarak, bu hücrelerin NK hücreler, makrofajlar ve polimorf’lar tarafından lize edilmesini sağlarlar
C) Viral antijenler tarafından uyarılan Th-hücreler sitokinleri salarlar, Sitokinler virusla enfekte
hücreleri öldürmek üzere makrofajları uyarır ve aktive eder.
D) CTL’ler viral antijenleri MHC-I ile sergileyen, virusla enfekte hücreleri öldürür
47) Sağlıklı bir insanın kan serumunda en çok hangi antikor bulunur?
A) IgG
B) IgA
C) IgM
D) IgE
E) IgT
CEVAP: A
AÇIKLAMA: (ÖZGÜL BAĞIŞIKLIK)
A) hemaglütinasyon
B) lateks aglütinasyon
C) IFA
E) ELİSA
CEVAP: C
İmmün floresan antikor testi (IFAT). Burada antikora floresan denen madde bağlanmış. Katı faza
konjugat eklenip bağlanmayı bekliyorum, sonra yıkıyorum(Bağlanmayan gitsin diye). Floresan
mikroskobu altında floresansı görüyorum.
Antijene özgül antikor ve floresanla antikor bağlamışsam direkt floresan antikor. Antijene özgül
antikor, non- spesifik antikor ve floresanla antikor bağlamışsam indirekt floresan antikor.
49) Bakteri içindeki demiri çöktürerek (bağlayarak) bakteri büyümesini engelleyen doğal bağışıklık
maddesi nedir?
A) lizozim
B) Myeloperoksidaz
C) lactoferrin
D) NADPH-oksidaz
E) H2O2 (hidrojen peroksit)
CEVAP: C
A) Lizozim; tükürük, gözyaşı, ter ve mukus gibi vücut salgılarında bulunan glikozit hidrolaz cinsi
bir enzim. Bazı bakterileri yok edebilir. Bakterilerin hücre duvarını parçalayan bir enzim olan
lizozim, bağışıklık sisteminin bir unsurudur, bakteriyel enfeksiyon riskini azaltır.Wiki
B) Myeloperoksidaz: Nötrofiller hidrojen peroksitten (H2O2) ve klorür anyonundan (Cl-)
hipokloröz asit (HOCl) üretir. Hipokloröz asit sitotoksiktir bu yüzden nötrofiller tarafından
bakterileri ve diğer patojenleri öldürmek için kullanılır.
C) Laktoferrin metal bağlama kapasitesine sahip, tüm memelilerde sentezlenen bir
glikoproteindir. Lakto-ferrin kelimesini ikiye böldüğümüzde ‘lacto’ süt, 'ferrin' demir
demektir ki bu sütteki demir bağlayan molekül anlamına gelir. Demir kırmızı kan
hücrelerine oksijen taşıyan hemoglobinin sentezlenmesi için gereklidir. Bu özelliği sağlık
için önemli olsa da patojenler için de bir mıknatıs gibidir. Zararlı bakteriler ve virüsler
çoğalmak için demir tüketirler. Bu nedenle vücutta çok fazla veya serbest demir olması
sağlığımızı riske atar, enfeksiyonlara sebep olur. Bu yüzden laktoferrinin demir seviyelerini
düzenleme ve fazla demiri uzaklaştırma görevleri çok önemlidir.
D) NADPH + H+ + H2O2 NADP+ + 2 H2O Bu tepkimeyi gerçekleştiren enzim NADPH oksidaz
CEVAP: D
Molekül ağırlığı
Vücuda yabancılık
Molekülün yapısı, kompleksitesi
Molekülün stabilitesi
Molekülün eriyebilirliği, çözünürlüğü
51) Bakterilerde demiri çökelterek bakteri gelişimini engelleyen yapı nedir?
Laktoferrin metal bağlama kapasitesine sahip, tüm memelilerde sentezlenen bir glikoproteindir.
Lakto-ferrin kelimesini ikiye böldüğümüzde ‘lacto’ süt, 'ferrin' demir demektir ki bu sütteki demir
bağlayan molekül anlamına gelir. Demir kırmızı kan hücrelerine oksijen taşıyan hemoglobinin
sentezlenmesi için gereklidir. Bu özelliği sağlık için önemli olsa da patojenler için de bir mıknatıs
gibidir. Zararlı bakteriler ve virüsler çoğalmak için demir tüketirler. Bu nedenle vücutta çok fazla veya
serbest demir olması sağlığımızı riske atar, enfeksiyonlara sebep olur. Bu yüzden laktoferrinin demir
seviyelerini düzenleme ve fazla demiri uzaklaştırma görevleri çok önemlidir.
2018-2019 MİKROBİYOLOJİ – AYŞENUR SAMUR
52) Fagositoz yapılan bakteri aşağıdaki yöntemlerden hangisiyle öldürülemez?
A) Hidroksil Radikalleri
B) Süperoksit Radikalleri
C) Hidrojen Peroksit
D) Lizozomal Enzimler
E) Sitokrom Enzimleri
CEVAP: E
AÇIKLAMA: Mikrobiyoloji dersinin 3. doğal bağışıklık notunun 4 ile 6. Sayfaları arasında yer alıyor.
ÇÖZÜM: Fagositoz yapılan bakterinin öldürülme şekli fagosit, nötrofil içindeki primer sekonder
tersiyer granüllerin dışarı salgılanması yoluyla hedefin öldürülmesidir. Nötrofil içinde primer,
sekonder, tersiyer ve sekretuar granüller var. Primer ya da azurofil granüllerin içerisinde özellikle
katyonik, antimikrobik polipeptitler var. Katepsin G, Defansin, Nötrofil elastaz gibi enzimler var. İkinci
granüllerde laktoferrin (demir sekrestrasyonu yapar),lizozim (peptidoglikanı parçalar) bunun gibi
enzimler var. Tersiyer granüllerde jelatinaz, lizozim, lökolizin gibi çeşitli antimikrobik maddeler
var.Bunları salgılayarak hedef mikroorganizmayı öldürmeye çalışırlar. #O2 bağımsız yollar; bu
enzimler, granüller aracılığıyla gerçekleşen öldürme mekanizmalarıdır. Bu hücre dışına salgılayarak da
olurken fagolizozom içine boşaltılmasıyla da olur. Lizozom içindeki lizozim, laktoferrin, defansinler
o2 bağımzı yolla mikroorganizmayı parçalarlar. O2 bağımlı yollar; 1. Fagositoksidaz yolu 2. NO yolu
Fagositoksizdaz yolunda NADPH oksidaz enzimi üzerinden oksijene bir elektron aktarımı oluyor ve
süperoksit anyonu denilen molekül ortaya çıkıyor.Son derece aktif ve etrafına saldıran bir molekül.
Bu molekülün türevlerine reaktif oksijen türleri deniyor. Reaktif oksijen türleri arasında süperoksit
radikalleri, hidroksil radikalleri, hidrojen peroksit, hidrojen peroksitin klor ile birleşmesiyle oluşan
kloramin(HOCl) ve Nitrikoksit sentaz yolunda ise fagolizozom membranındaki NOsentaz
indüklenebilir bir enzim olduğundan indüklenerek L-arjininden süksinil oluşturuyor. BU arada NO
açığa çıkıyor.BU da reaktif oksijen türleri gibi son derece etrafa saldıran bir moleküldür. NO’nun sitrik
asit anyonuyla(COOH-) birleşmesiyle peroksinitrit denilen madde oluşur ki bu hidroksit anyonuna ve
nitrik okside dönüşerek toksiklik gösteriyor.NO, Fe ile birleşerek ayrı dihidronitrizo kompleksi
oluşturuyor. NO, Fe bağlayarak mikroorganizmayı öldürmeye çalışıyor.
# Fagositoz yapılan bakterinin öldürülme şeklini kalın punto ile belirttim. Sadece sitokrom enzimleri
yer almamaktadır. O nedenle cevap E’dir.
53) Tek başına etki ettiğinde yanıt oluşturmayan protein gibi büyük moleküllerle verildiğinde
antijen yanıt oluşturan küçük moleküler ağırlıklı yapıya ne ad verilir?
A) hapten
B) adjuvan
C) antijen
D) epitop
E) antijen dominant
CEVAP: A
AÇIKLAMA: Mikrobiyoloji dersinin immünolojiye giriş notlarının 12 ile 27. Sayfaları arasında yer
alıyor.
ÇÖZÜM:
A) Hapten: Kendi başına antijen/ immünojen olmadığı halde taşıyıcı (carrier) bir proteinle antijen /
immünojen ozelliği kazanan moleküllerdir. Hapten tek başına ne antijen ne de immünojendir. Hapten
hücreye tek başına girdiğinde onu ne T-hücre reseptörü ne de B hücre reseptörü tanır. İmmün cevap
gelişmez. Ancak bir taşıyıcıyla birleşerek vücuda girerse immünojen özelliği kazanır ve ona karşı bir
antikor cevabı oluşuyor.
C) Antijen: -Konağın tek bir reseptörle(#tek bir reseptörden kastı özgüllüğü aynı olan binlerce
reseptörle, tek çeşit reseptör)(*buna aynı anahtarla tanıyacağı kilit benzetmesini yaptı) -Konakta
kendine özgü tek, “özgül” bir “anti”si bulunandır.(#kilidin tek çeşit anahtarla açıldığını ama
anahtarcıya gidersek anahtarı istediğimiz kadar çoğaltabileceğimiz benzetmesini yaptı.) -Konakta
kendine özgü, tek bir reseptör klonu tarafından tanınandır. (#anahtar götürülüp çoğaltılınca çoğaltılan
anahtarlar->klon)
Kısaca: “Özgül” bir TCR (T cell receptor) veya BCR (B cell receptor) ile tanınan moleküler yapılara
antijen denir.
D) Epitop: #Bir antijen üzerinde reseptörde yer alan ve bu antijenik yapıyla birleşen bölgeye paratop
diyoruz. Paratopun antijen üzerinde tanıyıp bağlandığı özel bölgeye de epitop ya da determinant
diyoruz. Antijenik determinant sayısı ne kadar fazla ise çok daha iyi bir antijen özelliği kazanıyor.
E) Antijen dominant: Notlarda ve internette bunun ile ilgili bir bilgi bulamadım ama antijen dominant
antikorla esas etkileşime giren antijen diye düşünüyorum.
A) adezyon molekulleri
B) endotel hücre
C) kemotaksis molekuller
D) NK Hücreleri
E) Mast hücreleri
CEVAP: D
AÇIKLAMA: Mikrobiyoloji dersinin 3. Doğal bağışıklık notunun 12 ile 34. Sayfaları arasında yer
almaktadır.
Öncelikle hasarlı dokuya kandan plazma ve lökosit geçişi ardından biyokimyasal ve fiziki zincirleme
olaylar sonucunda mikroorganizmanın hasar oluşturan şeyin kontrol edilmesi, sınırlanması ve hasarlı
dokunun tamir edilmesi olaylarının tümüne inflamasyon deriz.
1. AŞAMA: VAZODİLASYON
Yani enflamasyonda ilk aşama vazodilasyon aşamasıdır. Bunu da sağlayan damar endotel hücrelerinin
retraksiyonu yani kasılarak aralarındaki mesafeyi arttırmasıdır. Bu da hücrelerin geçişine elverişli bir
durum çıkarmış oluyor. Vazodilasyon ile bölgeye plazma ve hücreler geçer. Kandan hücreler arası
mesafeye plazma fazının geçişi ödeme, şişmeye neden olur. Şişmenin kaynağı kan damarından
hücreler arası mesafeye plazma sızması. Hasarlı dokudaki sentinel hücrelerin (mast h. , trombositler,
makrofaj vd.) salgıladığı medyatörler sitokinler bu genişlemeye, üst kaslarda gevşemeye, endotel
hücrelerde retraksiyona sebep olurlar. İlk reaksiyon veren hücre mast hücresidir.
Kemotaktik faktörler (nötrofil kemotaktik faktör vs ) bölgeye lökosit, nötrofil, bazofil vs çağırır. Yani
fagosit göçünde kemotaktik faktörler rol oynamaktadır.
Doku tamirinin gerçekleşmesi için hasarı bölgede kanın durdurulması gerekmektedir çünkü kapiller
düzeyde de olsa büyük veya küçük kanama vardır. Bunun durdurulması için pıhtılaşma sistemi
harekete geçer. Fibrin tıkacı oluşur, trombositler kümeleşir ve kanama kontrol edilir. İşte burada
trombosit tıkacı oluşumu ve ardından fibrinlerle pıhtılaşmanın oluşması aşamasında trombositlerin
hasarlı bölgeye yapışmasında adezyon molekülleri rol oynamaktadır.
Doku tamiri aşamasında ise fibrinolitik sistem aktif yani plazmin başrolde oynar.
# 3. Aşamadan da adezyon moleküllerinin rol oynadığı anlaşılır.
2018/2019 - MİKROBİYOLOJİ – ESİN KILIÇ
55) Immunoglobülinlerle ilgili hangisi yanlıştır?
A) IgA, gözyaşı tükürük idrar gibi vücut sekresyonlarına katılır.
B) IgA, mukozal yüzeylerde patojenlere karşı koruyucu rol oynar.
C) IgD, B hücrelerin farklılaşmasında ve hücre içi mesaj iletiminde görevlidir.
D) IgE deriye yapışkan olması nedeniyle reajinik etki gösterir.
E) IgM, alerjik reaksiyonlar ve parazitozlara karşı etkili antikordur.
CEVAP: E
CEVAP: E
Faktör H C3 convertase alt üniteleri ayıran, regülatör bir plazma proteinidir.(Alternatif yol C3
Convertase inh.)
Faktör I’in C3b yıkımında kofaktördür.
(Mikrobiyoloji, Doğal Bağışıklık, Fagositoz, Enflamason, Kompleman konusunda
geçmektedir.)
CEVAP: C
- B Lenfosit, Makrofaj , Monositler ve Dentritik hücre profesyonel antijen sunucu
hücrelerdir.(Primer APC’ler)
-Sekonder APC hücreleri Gama interferonla uyarılınca antijen sunabilen hücrelerdir.(Endotel
hücresi gibi)
- MHC I ile sunumu bütün çekirdekli hücreler yapabilir. (Sitotoksik T Lenfosite)
- MHC II ile sunumu başlıca Dentritik Hücre, Makrofaj, B Lenfosit, Timik epitel hücreleri,
Endotel hücreleri ve Gama IFN ile uyarılmış diğer hücreler yapabilir. ( Helper T Lenfosite),
MHC II ile sunum primer ve sekonder APC(Antigen Presenting Cells) ile sınırlıdır.
(Doğal Bağışıklık, Fagositoz, Enflamasyon, Kompleman konusunda geçiyor.)
2018-2019 – MİKROBİYOLOJİ – FİZYOLOJİ – ÖZGE ÖZEL
58) Aynı türün farklı üyelerinde mevcut hücre ve doku antijeni için kullanılan terim nedir?
A) Alloantijen
B) Alloantikor
C) Xenograft
D) Xenoantijen
E) İzoantijen
CEVAP: A
Alloantijen: Aynı türün genetik bakımdan farklı bireyine verildiği zaman, kendisine karşı antikor
oluşmasına sebep olan antijen
Alloantikor: Bir birey tarafından üretilen ve aynı türün başka bir bireyinin antijenleriyle (izoantijen)
reaksiyona giren antikor.
İzoantijen: Kişinin taşıdığı, aynı türün genetik bakımdan farklı bireylerinde antikor oluşmasına sebep
olan antijen. (Bu tür antijenler doku aktanmı veya kan transfüzyonu ile geçtiği zaman alıcıda antikor
oluşmasına sebep olurlar)
Ksenogreft: Farklı türden bir hayvandan alınan doku veya organın farklı türden başka bir hayvana
nakletme.
59) Bir nöronun hangi bölgesinde hücrenin milimetre kare başına düşen Na+ derişimi en fazla
bulunur?
A) dendrit
C) sinaptik düğüm
E) ranvier boğum
CEVAP: E
Bu sorunun cevabından emin değilim. İnternette de net bir bilgi bulamadım bu yüzden mantık
yürüterek yapmaya çalıştım. Miyelinli nöronlarda Na kapılarının açıldığı alanlar sadece Ranvier
boğumları olduğu için Na derişiminin en fazla olacağı bölgenin burası olduğunu düşündüm.
60) Aşağıdakilerden hangisi bir iskelet kası hücresinin kasılma kuvvetini arttırmaz?
D) Sarkoplazmada Ca birikimi
A) alfa 1 reseptörler
B) beta 1 reseptörler
C) beta 2 reseptörler
D) nikotinik reseptörler
E) muskarinik reseptörler
Adrenerjik Reseptörler
Αlfa 1 α1): Düz kaslarda kasılmaya neden olur.
Alfa 2 α2): Arteriollerde vazokonstriksiyona (damarlarda büzülme, kasılma, daralma) neden olur ve
kan basıncını yükseltir.
Beta 1 β1): Koroner damarlarda vazodilatasyona (damarlarda genişleme, gevşeme) yol açar.
Beta 2 β2): Akciğerlerde bronkodilatasyona (bronşlarda gevşeme, genişleme) neden olur ve
oksijenlenmeyi artırır
Kolinerjik reseptörler
Asetilkolin iki alıcıyı etkiler.
Nikotinik reseptörler: İskelet kaslarını uyarır.
Muskarinik reseptörler: Çizgisiz kasları, kalp kasını ve salgı bezlerini uyarır. Üç tip muskarinik reseptör
vardır.
1) HiperMagnezemi
2) Hipokalemi
3) Hiperkalsemi
4) H iyonlarinda artis
5) Hiperpatesemi
Çözüm
Babinski refleksi
Babinski refleksi bebeklerde 2 yaşına kadar görülür. Literatürde plantar refleksi olarak da geçen bir
ayak refleksidir. Doktorlar ayak tabanını bir kalem benzeri cisimle çizerler ve parmakların hareketine
bakarlar. Ayak baş parmağı dışarı kıvrılır. Diğer dört parmak ise birbirinden ayrılır,
Babinski refleksi beynin ve sinir sisteminin nörolojik yanıtlarını anlamada çok etkilidir. Bu refleks 2
yaşında sonra görülmemesi gerekir. Doktorlar yetişkinlerde bu refleksi test ederek beyinde herhangi
bir anormallik olup olmadığını kontrol ederler.
18/19 - FİZYOLOJİ - SEMA NUR AKDOĞAN
64) Kolunun üzerine yatarak uyuyan biri uyandığında kolunu oynatamıyor ancak, hisleri alıyor.
Bunun nedeni nedir?
A) A lifleri B liflerine göre ısıya duyarlıdır
B) A lifleri C liflerine göre basınç duyarlıdır
C) C lifleri A liflerine göre basınç duyarlıdır
D) Duyu sinirleri, motor sinirlerinden daha kemiğe yakın olduğu için ısıya dayanıklıdır.
E) Duyu sinirleri motor sinirlerinden daha kemiğe yakın olduğu için basınca dayanıklıdır.
CEVAP: B
AÇIKLAMA: (Sorunun cevabı 2023 DRİVE ARŞİVİ SİNİR DOKUSU FİZYOLOJİSİ SLAYTINDAN ALINMIŞTIR.)
(Emin değilim.)
Yukarıda basınca en duyarlı lifin A, en az duyarlı olan lifin ise C lifi olduğunu görüyoruz. Bu bilgilerden
yola çıkarak soruya döndüğümüzde kolunun üstüne yatan bir kişinin kolu üzerinde bir baskı
oluşmuştur. Basınca en duyarlı olan A lifi (motorinervasyon sağlayan) uyarı yapamaz. Fakat basınca
en az duyarlı olan C lifi hisleri alabilir.
65)Bir nöronun hücre zarının hangi kısmında milimetrekare başına düşen Na kanal yoğunluğu en
fazladır?
A) Dendrit
B) Dendritlere yakın hücre gövdesi
C) Sinaptik düğüm
D) Miyelin altındaki kısım
E) Ranvier boğumu
CEVAP: E
AÇIKLAMA: (Sorunun cevabı KOMİTE 1 FİZYOLOJİ DERSİ FİZYOLOJİ DOSYASI LEYLA AYDIN KLASÖRÜ
PERİFERİK SİNİRLERDE İLETİ slaytından alınmıştır. )
CEVAP: D
AÇIKLAMA: (Sorunun cevabı GUYTON TIBBİ FİZYOLOJİ kitabından verilmiştir.) ( Ayrıntılı olarak geçen
yılın slaytlarında bulunmaktadır.)
Cevap;e
Cevap;
Cevap;e
Sarsı süresi;
▪ uzun olan kaslara; Yavaş kas lifleri, postural kaslar, tonik kaslar, kırmızı kaslar, yavaş oksidatif lifler,
tip I lifler
▪ kısa olan kaslara;Hızlı kas lifleri, fazik kaslar, beyaz kaslar, hızlı glikolitik lifler, tip II (tip IIA/B)
lifler(1.sınıf komite 4 fizyoloji iskelet kası fizyolojisi slaytı sayfa 60)
A şıkkı yanlış çünkü beyaz liflerin sarsı süresi kısadır.Diğer şıklar tablodan çıkıyor.
Üstteki tablo 1.sınıf 4.komite histoloji ve embriyoloji kas dokusu histolojisi slaytından alınmıştır.
71) Atropin aşağıdaki reseptörlerden hangisini bloke ederek ağız kuruluğuna sebep olur ?
A) a1 reseptörleri
B) b1 reseptörleri
C) b2 reseptörleri
D) muskarinik reseptörleri
E) nikotinik reseptörleri
CEVAP: D
Açıklama:Bu seneki slaytlarda bulamadım.18-19 senesi Fizyoloji Otonom Sinir Sistemi slaytı
66.sayfada geçiyor.
Antimuskarinik İlaçlar
• Atropin, skopolamin- efektör organlarda asetilkolinin muskarinik reseptörlerdeki etkisini baskılar.
18-19 FİZYOLOJİ Gizem USTA
CEVAP: B
A) Glisin
B) GABA
C) ATP
D) Adenozin
E) NO
CEVAP: E
CEVAP: C
AÇIKLAMA: Kaslar hakkında genel bilgiler , cranium-yüz-çiğneme kasları , boyun kasları ve fasciaları
notları
-Lamina profunda ve lamina superficialis tabakaları arasında yüzeyel damar ve
sinirler,yüzdeki mimik kaslar bulunur. 1-3-5
-Boyun bölgesinde ise platisma denilen kas yüzeyel yaprağın iki tabakası arasında
karşımıza çıkar. 4
-Meme bezinde meme dokusu fascia superficialisin iki yağrağı arasında karşımıza
çıkar.
2) Facial sinirinde hasar meydana gelen bir hastanın hangi kasında fonksiyon kaybı meydana
gelmez?
a) m. buccinatör
b) m. platysma
c) m. stylohyoideus
d) m. mentalis
e) m. Omohyoideus
CEVAP: E
AÇIKLAMA: Yüz ve çiğneme kasları , Boyun kasları notları
M.Omohyoıdeus kasının siniri ansa cervicalis (ilk 3 spinal sinirin ön dalı) dir.
CEVAP: D
M. pterygoideus lateralis
Üst bölümü
• Crista infratemporalis ve facies infratemporalis
Alt bölümü
• Proc. pterygoideus lamina lateralis ve tuber maxilladan başlar
Fovea pterygoidea da sonlanır
• İki taraflı kasılınca çene ön tarafa gelir ve biraz
açılır
• Tek taraflı kasılınca çene ucunu karşı tarafa iter
• N. mandibularis
ANATOMİ – 18/19 – IŞIL ZEYNEP ALTAYLI
4) Corpus adiposum bucca ile komşuluğu olan yardımcı çiğneme kası hangisidir?
a) m. platysma
b) m. mylohyoideus
c) m. buccinatör
d) m. sternohyoideus
e) m. digastricus
CEVAP: C
CEVAP: D
CEVAP: E
CEVAP: A
[B]
# Zor doğumlarda başı çekerken bu kasta gerilme ve yırtılma meydana gelebilir (fibrosis).
Kasın boyu kısalır ve kasılı halde kalır. Buna torticollis denir. Bir taraftaki kasın kısa ve kasılı
olması durumunda boyun yamuk kalabilir. Yüz yana doğru bakar. Fizyoterapi ile düzeltilebilir.
[C]
[D]
Siniri: N. Accessorius (11. Kranial sinir)
[E]
Origo:
Pars sternalis: Manubrium sterni
Pars clavicularis: Clavicula’nın 1/3 mediali
İnsertio:
Proc. mastoideus ve linea nuchalis superior
8) Aşağıdaki kaslardan hangisinin 1. costa ile yakın komşuluk ilişkisi yoktur?
a) m. subclavius
b) m. serratus anterior
c) mm. intercostalis interni
d) m. scalenus medius
e) m. pectoralis minör
CEVAP: E
AÇIKLAMA: Not grubu Gövde ve İntercostal Kaslar, Diaphragma ve Meme Anatomisi – boyun kasları
ve fasyaları
[A] M. subclavius
#clavicula ve 1.costa arasındaki küçük kas
[B] M.Serratus Anterior
Origo; 1-9 (10) kaburgaların dış yüzünün üst kenarı ve aralarındaki fasciadan
[C]Mm. İntercostalis interni
#sternum bölgesinden başlayıp arka tarafta angulus costa seviyesinde sonlanır.
#bir alt costadan başlayıp bir üst costada sonlanacak.kasıldığında costaları aşağı çekeceği
için ekspirasyon yani soluk vermede görev alacak.
(** bütün kostalarda)
[D]m. Scalenus medius
Origo:
Birincisi hariç tüm servikal omurların transvers çıkıntılarının arka tüberküllerinden başlar
İnsertio:
1.Costa’nın üst yüzünde sulcus arteriae
[E]
9) Lig. suspensorium mammaria hangi yapılar arasında yeralır?
a) deri ile fascia superficialisin lamina externası arasında
b) fascia superficialisin iki yaprağı arasında
c) fascia superficialisin lamina externası ile fascia profunda arasında
d) deri ile fascia superficialisin lamina internası arasında
e) deri ile fascia profunda arasında
CEVAP: D
AÇIKLAMA: Not grubu Gövde ve İntercostal Kaslar, Diaphragma ve Meme Anatomisi sayfa 5
ligg.suspensoria mammaria
#Loblar arasında bağ dokusu var bu doku deri ile facia superficialisin memenin arkasındaki
lamina profundası arasında yerleşecek.
#Buradaki bağ dokunun ana fonksiyonu memeyi daha gergin tutmaktır. Buradaki ligament
yapılarına ligg.suspensoria mammaria veya cooper ligamenti adı veriyoruz.
2018/2019 ANATOMİ MUSTAFA FURKAN USTA
CEVAP: D
AÇIKLAMA:
CEVAP:B
Trapezius: (Slayt 6)
Fonksiyon:
•Üst lifler: Omuzu yukarı-içe
•Orta lifler: Omuzu içe
•Alt lifler: Omuzu aşağı-içe
Ayrıca üst bölüm yük taşırken omuzun aşağı inmesine karşı koyar.
Levator Scapula:
•Sinir:
•N. dorsalis scapula
13) Oskültasyon üçgeni ve trigonum lumbale’nin sınırlarını oluşturan ortak yapı hangisidir?
a) m. trapezius
b) m. rhomboideus minor
c) m. rhomboideus major
d) m. latissimus dorsi
e) os scapula
CEVAP: D
Trigonum lumbale petit üçgeni olarak da geçen anatomik yapı. m. latissimus dorsi, m. obliquus
externus abdominis ve crista iliaca'nın sınırladığı ve tabanında m. obliquus internus abdominis' in yer
aldığı üçgen alan. superior ve inferior olmak üzere iki üçgenden bahsedebiliriz.
CEVAP:D
14) Bacağa iç rotasyon yaptırmayan kas hangisidir?
a) m. sartorius
b) m. semitendinosus
c) m. biceps femoris
d) m. popliteus
e) m. Semimembranosus
CEVAP: C
A: m. sartorius Uyluğa fleksiyon ,Uyluğa abduksiyon ,Uyluğa dışrotasyon, Bacağa fleksiyon, Bacağa iç
rotasyon
C: m. biceps femoris: Bacağa fleksiyon,Bacağa dış rotasyon, Uyluğa ekstensiyon, Uyluğa dış
rotasyon
D: m. popliteus: femur tibia üzerinde fleksiyon yaptığında( örn: çömelme hareketi) femuru eksternal
rotasyona çevirmek, tibia femur üzerinde fleksiyon yaptığında ise tibiayı internal rotasyona
çevirmektir .
15) Tırmanma, koşma ve atlama gibi fonksiyonlarda görev alan ve diz ekleminin stabilizesinde esas
faktör olan kas hangisidir?
a) m. sartorius
b) m. gluteus maximus
c) m. biceps femoris
d) m. gluteus medius
e) m. quadriceps femoris
CEVAP: E
AÇIKLAMA:(2024 mezunları notu alt ekstremite kasları sayfa 16)
A: m. sartorius: Uyluğa fleksiyon ,Uyluğa abduksiyon ,Uyluğa dışrotasyon, Bacağa fleksiyon, Bacağa iç
rotasyon
C: m. biceps femoris: Bacağa fleksiyon ,Bacağa dış rotasyon ,Uyluğa ekstensiyon, Uyluğa dış rotasyon
D: m. gluteus medius: Uyluğun en kuvvetli abduktoru ,İç rotasyon (ön lif) ,Ağırlık merkezini
ayarlar
Diz eklemini stabilize eden esas faktör,Tırmanma, koşma, atlama, Merdiven inip-çıkma ,Oturur
pozisyondan kalkma
18/19 – ANATOMİ – AYŞE ARSLAN
16) Dış rotator kaslar için hangisi yanlıştır?
a) m. piriformis, for. ischiadicum majus’ten geçen en büyük yapıdır
b) m. quadratus femoris dış rotatorlar içinde en güçlü olanıdır
c) dış rotator kasları içinde motor siniri farklı olan m. obturatorius externus’tur
d) m. obturatorius internus for. ischiadicum minus’ten geçip trochanter majorde sonlanır
e) n. ischiadicus, m. piriformis ile m. gemellus inferior arasındaki foramen infrapiriforme’den geçer
CEVAP: E
B) Dış rotatorlar içinde fizyolojik kesiti en büyük kas M. quadratus femoris’tir. Dolayısıyla dış rotasyon
hareketini de en güçlü yaptırır.
C) Dış rotator kasları içinde hem siniri hem de sonlanış yeri farklı olan kas M. obturatorius
externus’tur. M. obturatorius externus hariç dış rotator kasların hepsi plexus sacralisten gelecek olan
muscular dallar ile uyarılır. M. obturatorius’un siniri ise N. obturatorius’tur.
D) M. obturatorius internus membrana obturatoria ve membrana obturatorianın tutunduğu kemik
kenardan origosunu alır ve incisura ischiadica minorden geçtikten sonra trochanter majorde sonlanır.
E) M. piriformis foramen ischiadicum majusu üst ve alt olarak 2 tane açıklığa ayırır. M. piriformis ile
M. guluteus minimus arasında kalan açıklığa foramen supra piriforma M. piriforme ile M. gemellus
superior arasında kalan açıklığa da M. gemellus inferior denir.
17) Arcus pedis’i destekleyen ve lifleri arasından n. fibularis (peroneus) profundus’un geçtiği kas
hangisidir?
a) m. fibularis (peroneus) brevis
b) m. tibialis anterior
c) m. flexor hallucis longus
d) m. fibularis (peroneus) longus
e) m. tibialis posterior
CEVAP: D
18) Lifleri spiral şekilde ilerleyen, tuber calcanei’de sonlanan ve ayağın plantar fleksiyon’unda
görev alan yapı hangisidir?
a) m. tibialis posterior
b) m. flexor hallucis longus
c) m. flexor digitorum longus
d) retinaculum musculorum fibulorium
e) tendo calcaneus
CEVAP: E
a) n. suralis
c) v. tibialis anterior
d) n. saphenus
Cevap: D
Kaslara ait olan tendonlar A.V.tibialis anterior ve N.fibularis profundus buradaki retinoculumların
superior ve inferiorun altından geçecekler, üstünden de N.fibularis superior vena sephana magna ve
N.sapheneus retinaculum musculorum ekstensörüm superior ve inferior’un yüzeyelinden geçecek
olan anatomik yapılar. (Alt ekstremite kasları notu sayfa 17)
a) a. tibialis posterior
b) a. tibialis anterior
c) a. poplitea
d) a. dorsalis pedis
e) a. plantaris medialis
Cevap: B
A. TİBİALİS ANTERİOR
M.tibialis posterior lifleri arasından geçiş yapar.Membrana interossea cruris’i delerek extensor kaslar
arasında ilerler. M.extensor hallucis longus ile m.tibialis anterior arası seyir eder.V.tibialis anterior ve
N.fibularis profundus ile seyir eder. Ayak sırtında A.dorsalis pedis olarak devam eder.(1.metatarsal ve
2.metatarsal arasında )
Cevap: E
Açıklama: Anatomi- Kalça ve Uyluk kasları
N.gluteus inferior tarafından kontrol edilen bacak kası M. gluteus maximus’tur. Görevleri ve
özellikleri
• En kuvvetli ekstensor
• M. iliopsoas
• Dış rotasyon
22) Ayağın plantar bölgesinin lateral ve medial bölgesinde duyu kaybı olan bir hastanın hangi
sinirinde hasar meydana gelmiştir?
A) n. fibularis superficialis
B) n. fibularis profundus
C) n.tibialis
D) n. suralis
E) n. saphenus
Cevap:C
A) n. finularis superficialis’in duyu dalları, ayak sırtının orta bölgesinin deri duyusunu alır.
B) n. fibularis profundus, ayaksırtında 1.metatarsal ile2.metatarsal arasında kalan .bölgenin
deri duyusunu alır.
C) n. tibialis, topuk bölgesinin deri duyusunu alır.
D) n. suralis, ayak sırtının lateral bölgesinin deri duyusunu alır.
23) Ayak bileğinde ağrı şikayeti ile acile başvuran bir hastanın fizik muayenesinde retinaculum
musculorum externum’ların kalınlaştığı ve buna bağlı olarak n. fibularis profundus’un basıya
uğradığı tespit edilmiştir. Buna göre hangisi yanlıştır?
A) m. tibialis anterior, extensor bir kastır. n. fibularis profundus, extensor kasları uyarır. Eğer
bu sinirde bir hasar olursa extensor kasların uyarılmasında hata olur. Dolayısıyla m. tibialis
anterior doğru çalışmaz.
B) Extensor grup kaslarında hata olacağı için bu ifade doğrudur.
C) Extensor grup kaslarında hata olacağı için bu ifade doğrudur.
D) n. fibularis profundus, 5. Parmağı uyarmayacağı için burada bir sıkıntı olmaz.
E) 1. metatarsal ile 2.metatarsal arasında kalan bölgenin deri duyusunu aldığı için burada da
hata olabilir.
Cevap:D
( Anatomi, üst ekstremite sinirleri )
A) a. collateralis ulnaris superior, a. brachialis'in dalıdır.
B) a. princeps pollicis, a. radialis'ten ayrılır.
C) a. recurrens radialis, a. radialis'ten ayrılır.
D) a. interossea communis, a. ulnarisin dalıdır.
E) a. collateralis media, a. profunda brachii’nin dalıdır.
2018-2019 ANATOMİ ZEYNEP TUNÇER
25) N. Musculocutaneus zedelendiğinde hangisi çalışmaz?
A) Pronotor teres
B) Deltoideus
C) Brachioradialis
D) Brachialis
Cevap:D
Açıklama: N. Musculocutaneus kol kaslarını (biceps, crocoi brachialis, brachialis) uyaran kastır.
Zedelendiğinde bu kaslar çalışamaz.
A) Brachioradialis
D) Supinator
Cevap:C
Açıklama: Brachioradialis radiusun distal ucunun lateralinde, Extensor carpi rafdialis brevis
başparmağın proksimal falanksının basisinin dorsalinde, Extensor carpi ulnaris epiconylus lateraliste,
Supinator radiusta, Abductor pollicis longus 1. Metakarpal kemiğin basisinde sonlanır.
A) M. Brachialis
B) M.bicepsbrachii
C) M. Deltoideus
D) M.coracobrachialis
E) M.triceps brachii
Cevap: B
A) c5 c6
B) c7 c8
C) c8 t1
D) ?
E) ?
CEVAP:C
AÇIKLAMA:
A) m. Teres major
B) m. deltoideus
C) m. Teres minör
D) m. supraspinatus
E) m. İnfraspinatus
CEVAP: A
A) V. Mediana cubiti
B) N. medianus
C) N. ulnarisn
D) N. Musculocutaneus
E) A. Brachialis
CEVAP: A
AÇIKLAMA:
2018-2019 ANATOMİ ARDA ALKAN
CEVAP;E
CEVAP: E
Açıklama;A.Axillarisin dalları;
A.Thoracica superior
A.thoracoacromialis A.thoracica
lateralis A.subscapularis
-A.circumflexa scapulae
-A.thoracodoralis
A.circumflexa humeri anterior
A.circumflexa humeri posterior
33) Epifiz plağının primer kemikleşme bölgesinden sekonder kemikleşme bölgesine geçerkenki
zonları sırasıyla nedir?
1.Kemikleşme zonu
2.Maturasyon (dejenerasyon)
3.Hipertrofi
4.Proliferasyon
5.Rezerve
CEVAP;5,4,3,
Açıklama;1. Hafta notunda sadece 3 şık ile ilgili bilgi var.Diğer ikisinin sırasını bulamadım.
2018/2019 - HİSTOLOJİ - ZEYNEP NAR
CEVAP: C
Açıklama:
A) Hiyalin kıkırdak Tip2 kolajen fiberleri, GAG’lar, proteoglikanlar ve çoklu yapışkan glikoproteinler
içeren matriks ile karakterizedir.
B) Elastik kıkırdak, perikondriyumla sarılıdır.
C) Fibröz kıkırdakta kondrositler kollajen lifler arasında tek tek ya da izogen grup halinde
bulunabilir.
D) Fibröz kıkırdağın matriksinde tip 1 kollajen ( bağ dokusu matriksi özelliği) hem de tip 2 kollajen
(hiyalin kıkırdak özelliği) vardır.
E) Fibröz kıkırdakta perikondriyum yoktur.
CEVAP: B
Açıklama:
A) Matrikste, GAG’ların oranı tip 2 kollajenden fazladır; kıkırdağı çevreleyen bağ dokusundaki kan
damarları ile kondrositler arasında maddelerin difüzyonuna izn verir ve böylece doku canlılığının
devamlılığı sağlanır.
B) Fibröz lif içermez.
C) Epifiz plağındaki hiyalin kıkırdak artiküler yüzeyde olduğu için perikondriyum içermez.
D) Bağ dokusu olduğu için kan damarı içerir ve kıkırdağı besler.
36- Kemikle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
CEVAP: C
Açıklama:
CEVAP: 2 1 4 3
AÇIKLAMA:
II. Dolaylı/indirekt (sekonder) iyileşme Birçok kırık sekonder iyileşir. Sekonder iyileşmede kırık
fragmanları arasında hareket olduğunda ilk olarak yumuşak kallus, sonrasında da sert kallus oluşumu
gerçekleşir. Kırık bölgesinde subperiosteal alanda intramembranöz kemikleşme ile medüller sert
kallus, kırık uçlarında ve periost dışında enkondral kemikleşme ile yumuşak kallus oluşur.
Sekonder kemik iyileşmesinin aşamaları. Inflamatuvar faz (hematom, pro-inflamatuvar faz, hipoksik
faz, ant-iinflamatuvar faz, revaskülarizasyon fazı, organize bağ dokusu aşamalarını içerir); Onarım fazı
[yumuşak kallus fazı (kıkırdak fazı, hipertrofik kıkırdak fazı, revaskülarizasyon fazı); sert kallus fazı
(kıkırdak mineralizasyonu fazı, immature-woven kemik oluşumu)]; Yeniden şekillenme fazı olarak
ardışık ve iç içe geçmiş dönemlerden oluşur. Bu fazlar kesin sınırlarla ayrılmış olmayıp, birbiri içine
geçmiş süreklilikte dokunun bölgelerinde devam eder. Her iyileşme döneminde yoğun bulunan
primer hücre çeşitleri gösterilmiştir. Zaman değerleri Rat femuru için bildirilen temsili değerlerdir.
CEVAP: B
AÇIKLAMA:
Tip II aşırı duyarlılık reaksiyonu “antikor bağımlı sitotoksik aşırı duyarlılık” olarak
tanımlanabilir. Bu reaksiyonda IgG veya IgM sınıfı antikorlar rol oynar. Antijen antikor
birleşmesi sonucu olaya kompleman ve diğer hücreler karışır ve antijenin bulunduğu doku
veya hücre hasara uğrar.
39) Th1 polarizasyon sitokin etkilerinde hangi sitokinler salgılanır?
A)IL-4,IL-5,IL-6
B)IL-1,IL-7,IL-8
C)IL-2,IFN-gamma
D)EPO,IL-1,TGF
E)IL-9,IL-10,IL-13
CEVAP: C
AÇIKLAMA:
IL1 : makrofajlar, B hücreleri, monositler , Dendritik hücreler
IL-2: TH1-hücreleri
IL-4: TH2-hücreleri, yeni etkinleştirilmiş tecrübesiz CD4+ hücresi, bellek CD4+ hücreleri, mast
hücreleri, makrofajlar
IL-5: TH2-cells, mast hücreleri, eozinfiller
IL-6: makrofajlar, TH2-hücreleri, B hücreleri, astrositler, endotel
IL-7: kemik iliği stromal hücreler ve timus stromal hücreler
IL-8: makrofajlar, lenfositler, epiteliyal hücreler, endoteliyal hücreler
IL-9: Th2-hücreleri, özellikle CD4+ yardımcı hücreleri
IL-10: monositler, TH2-hücreleri, CD8+ T hücreleri, mast hücreleri, makrofajlar, B hücresi altkümeleri
IL-13: etkin TH2-hücreleri, mast hücreleri, DÖ hücreler
IFN-GAMMA: TH1 hücreleri
18-19 - TIBBİ MİKROBİYOLOJİ - MERVE İREM FİRDEVSOĞLU
C) Apopitoz
CEVAP:E
İnflamasyon=iltihap=yangı aynı süreci anlatan terimler. Hasarlı dokuya kandan plazma ve lökosit
geçişi ardından biyokimyasal ve fiziki zincirleme olaylar sonucunda mikroorganizmanın hasar
oluşturan şeyin kontrol edilmesi, sınırlanması ve hasarlı dokunun tamir edilmesi olaylarının tümüne
inflamasyon deriz.
Parmağımıza bir şey battığında batan şeyin temizliğine, kirliliğine, kalınlığına, büyüklüğüne, yaranın
derinliğine göre önce kızarıklık, sonra şişlik, sonra ağrı (ağrı başta da olabilir), enflamasyonun
büyüklüğüne bağlı olarak fonksiyon kaybı görülür. Kızarıklık, ısı artışı, ödem şişlik, ağrı ve fonksiyon
kaybı oluyor. Fiziksel ajanlarda mikrop yok ama ısı, sivri cisim batması, künt travma yani birisi sopayla
kafamıza vuruyor kafamız şişiyor, kızarıyor vs. gibi sebeplerden enflamasyon oluşur, DAMP’lar açığa
çıkar. Enflamasyonda illa mikrop olmak zorunda değil örneğin romatizma hastalarında dizi,
parmakları şişer ama mikrop yoktur.
Biyolojik ajanlar: mikroplar, bakteriler, virüsler mantarlar. Biyolojik ajanlarda mikrop var PAMP ve
DAMP’lar açığa çıkar. Diğerlerinde DAMP’lar açığa çıkar. Sonuçta fagositlerin, makrofajların işe
karışacağı bir tablo ortaya çıkıyor. Kimyasal ajanlar, asitler, bazlar, toksik gazlar enflamasyona yol
açıyor. Ve nihayet immünolojik süreçler, aşırı duyarlık reaksiyonları oluyor. (4. Hafta notu doğal
bağışıklık fagositoz, enflamasyon, kompleman-3 konusu)
A) Vazoaktif amin
B) Bradikinin
C) C3a C5a
D) LK c4 d4 e4
A)
Vazoaktif amin: Kan damarlarının geçirgenliğini değiştirmek veya vazodilatasyona neden olmak üzere
etki eden, histamin veya serotonin gibi amino grupları içeren bir madde.
B)
C)
(drive’da 2.TF-İMM-
INN.2-2R adlı slaytın
33.slayt)
#Burada damar
genişlemesine ve
fagosit göçüne sebep
olan medyatörleri
aşağıda da damar
geçirgenliğinin artış
sürecini temsilen bir
resim görüyoruz.
(drive’da 2.TF-İMM-INN.2-2R adlı
slaytın 34. Slaytı)
Tablo ve şematik gösterime göre c3a ve c5a nın da permebealite artışında etkilidir.
D)
>C ve D şıkları
>B şıkkı
#Normalde oluşan immün kompleksler makrofajlar tarafından uzaklaştırılır. Ama bu sayı çok artarsa
ve birikirse makrofajlar yetersiz kalır ve immün kompleksler çevreye zarar verir. (hocanın söylediği
kısım)
Çözünürlükle ilgili net bir şey geçmiyor derste. İnternette şöyle;
18/19 – TIBBİ MİKROBİYOLOJİ – EMRE TONGEL
43) Hangisi komplemanın alternatif yolunun aktivasyonunu sağlar?
A) Antijen antikor komplexi
B) Endotoksin
C) C1q
D) Mannoz bağlayan lectin
E) Mg++"
CEVAP: B
Endotoksin (gram negatif bakterilerin parçalanmasıyla ortaya çıkan lipit yapısı) alternatif yolu
aktive eder.
Klasik yolu antijen – antikor kompleksi, Lektin yolu mannoz bağlayan lektin aktive eder.
CEVAP: B
CD8+ yapısı perforin ve granzim içerir. Sitotoksik T lenfositlerde bulunur ve hücrenin membranının
parçalanmasına yardım eder. CD4+ yapısında perforin veya granzim bulunmaz.
CEVAP: C
CEVAP: A
Virüsle enfekte olan hücre, Tip-I interferon salgılayarak komşu hücreleri uyarır ve antiviral bir durum
oluşmasını sağlar. Yani virüslere karşı doğal bağışıklığın temel bileşeni, konağın viral enfeksiyonlara
karşı ilk etkin savunma yanıtı, erken uyarı sistemi Tip-I interferondur (αIFN ve βIFN). Tip-I IFN ayrıca
NK hücrelerin sitotoksisitesini de artırır. NK hücreleri üzerindeki aktivatör reseptörleriyle stresli
hücrelerin (Virüsle veya hücre-içi bakterilerle enfekte hücre) yüzeyindeki ligandları tanır. Aktivatör
reseptörler uyarıldığında da NK hücre hedefi öldürür. NK hücreleri viral enfeksiyon başladıktan
hemen sonra en erken harekete geçen hücrelerdir.
47) Sağlıklı bir insanın kan serumunda en çok hangi antikor bulunur?
A) IgG
B) IgA
C) IgM
D) IgE
E) IgT
CEVAP: A
IgG serum immunglobülinlerinin %75’ini oluşturur. 4 adet alt sınıfı bulunan IgG’nin IgG1 alt sınıfı en
yüksek konsantrasyonda bulunur. (Ayrıca plasentadan geçebilen tek Ig. Plasentadaki FcRn, IgG’leri
bağlayarak endositozla bebek dolaşımına aktarır. Doğum sonrası anne sütündeki IgG’ler bebek
bağırsak epitelinden yine FcRn ile dolaşıma geçer. Yenidoğanın IgG profili annesini yansıtır.)
A) Hem aglütinasyon: Eritrosit yüzeyine antijen bağlanır, böylece eritrosit duyarlı hale getirilir ve
antijene özgü antikor aranır.
• Ag+Ab bağlanması var; eritrositlerin çarşaf şeklinde çökmesi: + reaksiyon
• Ag+Ab bağlanması yok;eritrositlerin düğme şeklinde çökmesi: (-) reaksiyon
E) ELİSA: Yüzeyine antijen aranıyorsa antikor veya antikor aranıyorsa antijen bağlanmış bir katı
faz kullanılır. Antijen bağlanmış katı faza örnekteki antikorlar bağlanır, daha sonra buna
konjugat bağlanır ve substrat eklenir. Her aşamada yıkama yapılır bağlanmayanlar
uzaklaştırılır. Substrat eklendikten sonra bir ışıma ya da renk değişimi ya da radyoaktif ışıma
olur.
18/19 MİKROBİYOLOJİ SENA MAHİR
49) Bakteri içindeki demiri çöktürerek (bağlayarak) bakteri büyümesini engelleyen doğal bağışıklık
maddesi nedir?
A) lizozim
B) myeloperoksidaz
C) lactoferrin
D) NADPH-oksidaz
E) H2O2 (hidrojen peroksit)
Çözüm
Çözüm
İmmünolojiye giriş notu sayfa 15
Antijenin immünojenliğini belirleyen özellikler;
Madde bize ne kadar yabancıysa immünojenitesi o kadar artar (E)
Fiziksel yapı
Molekül büyüklüğü: ≥100.000 kuvvetli immünojen, ≤10.000 zayıf immünojen (A)
Kimyasal yapı ve karmaşıklık derecesi: karmaşıklık arttıkça immünojite artar.
protein>polisakkarid> nükleik asit>lipit (C)
Doz/ veriliş yolu ve uygulama zamanı: sc(subkutan)>ıv(intravenöz)>o(oral)/ıg
Konağın HLA profili
Konağın yaşı
Çözüm
Nötrofillerden laktoferrin salgılatır. Laktoferrinin demir bağlamasını, demiri bağlayarak serbest demiri
azaltmasını sağlıyor. Mikroorganizmaların çoğu çoğalmak için demire gereksinim duyduğundan
önemli bir işlev. Bu şekilde mikroorganizmanın üremesi sınırlandırılmış oluyor.
A) Hidroksil Radikalleri
B) Süperoksit Radikalleri
C) Hidrojen Peroksit
D) Lizozomal Enzimler
E) Sitokrom Enzimleri
CEVAP: E
ders notlarında bu konuyla ilgili bir şey bulamadım ama Googleda sitokrom enzimleri için; "Sitokrom
P450 (CYP), monooksigenaz olarak işlev gören ve hemleri kofaktör olarak içeren enzimlerin
oluşturduğu bir protein. Memelilerde bu proteinler steroidleri, yağ asitlerini okside eder ve çeşitli
bileşiklerin klirensinde olduğu kadar hormon sentezinde ve çözümünde önemli yer tutarlar." diyor.
53) Tek başına etki ettiğinde yanıt oluşturmayan protein gibi büyük moleküllerle verildiğinde
antijen yanıt oluşturan küçük moleküler ağırlıklı yapıya ne ad verilir?
A) hapten
B) adjuvan
C) antijen
D) epitop
E) antijen dominant
HAPTEN
-Bir kez uyarım olduktan sonra tek başına da İS (*İmmün sistem) ile etkileşebilen moleküllerdir.
A) adezyon molekulleri
B) endotel hucre
C) kemotaksis molekuller
D) NK Hücreleri
E) Mast hücreleri
CEVAP: D
Lökosotlerin hareketi: damar dışındaki bir noktada yabancı mikroorganizmalar, bunların fagositik
kalıntıları salgıladığı kimyasallarla (kemotaksis moleküllerle) immün hücrelerin oraya doğru hareket
etmesine kemotaksis denir. yabancı ve makrofaj hücreleri etkileşince bazı bileşenler serbestlenir ve
damar iç duvarı yapışkan hale gelir. lökositler damar içindeki endotel hücreleri tutunur ve buna
adezyon denir.
2018-2019 Mikrobiyoloji Eda Ülkü Nur YILDIRIM
AÇIKLAMA:
IgA
Antikoru IgA antikoru, sindirim sistemi, ağız, burun, kulak, göz, vajina ve solunum yolları gibi yerlerde
bulunan ve dışarıdan gelen yabancı maddelerden koruyan antikorlardır
IgG
Antikoru Mikroorganizmaların mukoza hücrelerine bağlanmasını önler. Tüm vücut sıvılarında yaklaşık
%75 – %80 bulunur. Vücutta en çok bulunan bu antikorlar bakteri, virüs ve enfeksiyonlara karşı
koruma sağlar. Plesantadan geçebilen tek immünoglobülin olan IgG anne karnındaki bebeğin
korunmasında yardımcı olur
IgM
Antikoru B hücre tarafından oluşturulan ilk antikordur. Lenf sıvısı ve kanda bulunan, yabancı
maddelere ilk tepkiyi veren antikor. Vücutta yaklaşık olarak %5 ila %10 arasında bulunur. IgM
antikorları bağışıklık sisteminde bulunan yabancı maddeleri yok eder. %10 karbohidrat içeren IgA en
güçlü antibakteriyel etkiye sahiptir.
IgE
Antikoru Polen, toz ve hayvan tüyü gibi alerjik olan dış maddelere karşı üretilen antikordur. IgE
antikorları akciğerlerde, deride ve mukoza zarında bulunur. Sütün alerjik reaksiyonlarına, bazı ilaçlara
ve bazı zehirlere katılırlar. IgE antikor değerleri alerjisi olan kişilerde genelde yüksektir.
IgD
Antikoru İnsan vücudunda az miktarda bulunur. Göbek ve göğüs dokularında bulunan IgD
antikorunun görevi tam olarak bilinmemektedir. B lenfosit yüzeyinde bulunur
CEVAP: E
CEVAP:E
AÇIKLAMA
B,lenfosit,makrofaj,Tlenfosit,dentrik hücre profosyoneldir.
CEVAP:D
18/19-MİKROBİYOLOJİ-Mustafa AKCA
58) Aynı türün farklı üyelerinde mevcut hücre ve doku antijeni için kullanılan terim nedir?
A) Alloantijen
B) Alloantikor
C) Xenograft
D) Xenoantijen
E) İzoantijen
CEVAP:A
Alloantijen: Aynı türün genetik bakımından farklı bireyine verildiği zaman kendisine karşı antikor
oluşmasına sebep olan antijene denir.
Alloantikor:Alloantijenlere karşı oluşan antikordur.
İzoantijen:Kişinin taşıdığı aynı türün genetik bakımından farklı bireylerinde antikor oluşmasına sebep
olan antijendir.
FİZYOLOJİ
59) Bir nöronun hangi bölgesinde hücrenin milimetre kare başına düşen Na+ derişimi en fazla
bulunur?
A) dendrit
B) dendritlere yakın hücre gövdesi
C) sinaptik düğüm
D) miyelin kılıf altındaki akson zarı
E) ranvier boğum
CEVAP:E
Bir nöronun hangi bölgesinde hücrenin milimetre kare başına düşen Na+ derişimi en fazla ranvier
boğumlarda bulunur.Nedeni polarizasyon-repolarizasyon olaylarının burada gerçekleşmesidir.
60) Aşağıdakilerden hangisi bir iskelet kası hücresinin kasılma kuvvetini arttırmaz?
A) Kas hücresinin boyundaki artışa bağlı miyofibril sayısının artması
B) Kas hücresine gelen aksiyon potansiyelinin frekansının artması
C) Kas hücresinin sitoplazma hacminin artması
D) Sarkoplazmada Ca birikimi
E) Kas hücresi hiperplazisi
CEVAP:B
AÇIKLAMA
A) alfa 1 reseptörler: uyarıcı,fosfolipaz C aktivasyonu,İP3 ve DAG oluşumu,intraseüler Ca artışı
B) beta 1 reseptörler: uyarıcı,adenilil silkaz ve Ca kanalların aktivasyonu
C) beta 2 reseptörler: inhibe eder,sadece adenilil silkaz aktivasyonu
D) nikotinik reseptör: kolinerjik reseptörlerden di
E) muskarinik reseptörler: kolinerjik reseptörlerden di
AÇIKLAMA:
Hipopolarizasyon hücrenin polaritesinin daha az olması yani dinlenim membran potansiyelinin uyarılma
eşiğine daha yakın olması (daha az negatif).potasyom sinir hücresinin dışına sızmaya devam etmesi ve
istirahat potansiyelendindi.
A) HiperMagnezemi: magnezyum yükünün rtması ve böbrekten az miktarda atılması
B) Hipokalemi: kandaki potasyum seviyesinin düşmesiyle ortaya çıkan ve kalp sağlığını olumsuz etkileyen
bir hastalıktır. Kalp ritm düzensizliği
C) Hiperkalsemi: kanda K yukselmesi diyoruz
D) H iyonlarinda artis
E) Hiperpatesemi:hiperkalemi yanı. Serum potasyum düzeyinin normalden yüksek olması
AÇIKLAMA
Babinski refleksi:
Ayak tabanına dokunduğunuzda bebek ayak parmaklarını yukarı ve aşağı doğru hareket ettirir.
Babinski refleksi bebeğe ilk adımlarını atması için gerekli zemini hazırlar. Bebeğin alt kalça uzuvları ile
omurgası arasında koordinasyon sağlar. bebeklerde yaklaşık 2 yaşına kadar devam eden
reflekslerdir
2018-2019 FİZYOLOJİ ELİF NUR KABADAYI
64) Kolunun üzerine yatarak uyuyan biri uyandığında kolunu oynatamıyor ancak, hisleri alıyor.
Bunun nedeni nedir?
A) A lifleri B liflerine göre ısıya duyarlıdır
B) A lifleri C liflerine göre basınç duyarlıdır
C) C lifleri A liflerine göre basınç duyarlıdır
D) Duyu sinirleri, Motor sinirlerinden daha kemiğe yakın olduğu için ısıya dayanıklıdır.
E) Duyu sinirleri motor sinirlerinden daha kemiğe yakın olduğu için basınca dayanıklıdır.
CEVAP:
AÇIKLAMA: Bu sene işlenen derslerde bu sorunun cevabına yönelik bilgiler yok. Sadece A, B ve C
liflerinin hızlarını karşılaştıracak şekilde bilgiler var. Onları ekliyorum.
#A lifleri; çapları oldukça büyük yaklaşık olarak 14-20 mikron kalınlığındalar, çapları geniş
olduklarından ve miyelinli olduklarından dolayı iletim hızları oldukça yüksektir. Saniyede yaklaşık 70-
120 m/sn’lik hızlarla iletim gerçekleştirirler. Vücutta sinirsel iletimin en hızlı gerçekleştiği sinir
lifleridir. Vücuttaki en geniş çapa sahip olan ve aynı zamanda miyelinli olan aksonlardan oluşmaktadır.
Somatik sinir sisteminin efferent liflerinde bulunurlar.
B lifleri; yaklaşık 1-3 mikron çapında (çapları kısmen biraz daha küçük, dolayısıyla iletim hızları biraz
daha düşük). 3-15 m/sn lik hızlarla iletim yaparlar. Miyelinlidir. Otonom sinir sisteminin preganglionik
lifleri miyelinli B tipi liflerden oluşmaktadır.
C lifleri; miyelinsiz ve 0,3-1,3 mikron çapında dolayısıyla iletim hızları en düşük olan liflerdir. İletim
hızları 0,7-2,3 m/sn. Otonom sinir sisteminin postganglionik lifleri çoğunlukla miyelinsiz C tipi liflerden
meydana gelmiştir.
65)Bir nöronun hücre zarının hangi kısmında milimetrekare başına düşen Na kanal yoğunluğu en
fazladır?
A) Dendrit
B) Dendritlere yakın hücre gövdesi
C) Sinaptik düğüm
D) Miyelin altındaki kısım
E) Ranvier boğumu
CEVAP: E
AÇIKLAMA: Sinir İletiminin Elektriksel Temelleri 8 ve 9. Sayfa. Bu sorunun cevabına yönelik net bir
cümle yok. Ranvier boğumla ilgili verilen bilgilerden bu cevaba ulaştım.
#Miyelinli kısımdan hücre uyarılamaz. Miyelin; bakır telin dışındaki plastik kabloya, kılıfa
benzetilebilir. Dışarıdan gelecek uyarıları ve içeriden olacak kaçakları engeller. Bu yüzden uyarı
oluşturmak için Ranvier nodlarını hedef almamız gerekir. Miyelin kılıf dışarıdan gelen uyarıları ve
içeriden olacak kaçakları engellediği için iyon kaçağı olmayacak, iyon değişimi yalnızca Ranvier
boğumlardan gerçekleşebilecek.
CEVAP: D
AÇIKLAMA: İskelet kası APsi Dönem1 deki derslerde işlendi. Bu sene işlenen konular sinir doku APsi
ile ilgili. Cevaba eski bilgilerle ulaştım.
A) Asetilkolin, kas membranındaki nikotinik Ach reseptörüne tutunur. Daha sonra asetilkolin
kanalı açılır ve hücreye Na iyonları girer. Na iyonları kasta depolarizasyonu başlatır.
B) T- tübülünün görevi (Terminal sisternaların değil), aksiyon potansiyelinin miyofibrillere hızla
yayılımını sağlamaktır.
C) Aksiyon potansiyeli oluştuktan sonra depolarizasyon dalgası T tübülleri ile hücre içine yayılır.
T tübülündeki DHP reseptörü uyarılır. DHP reseptörü sarkoplazmik retikulumdaki riyanodin
kanalını (Ca Kanalı) açar ve Ca sitoplazmaya boşalır.
D) Motor son plak potansiyelinden sonra gerçekleşir.
E) Kasılma için zorunludur.
2018-2019-Fizyoloji-Emine AYHAN
Cevap:E
Açıklama:(2018-2019 yılı 1.ve 2. haftalık not ve
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/8345/mod_resource/content/1/5.KasFizyolojisi.pdf)
A)Sinir sisteminde bilgi, AP şeklinde bir nörondan diğerine iletilir … sinir impulsları .
Aksiyon potansiyeli kasılma için zorunludur. İskelet kaslarında uyarılar, nöronlar (sinir hücreleri)
tarafından oluşturulur. Diğer bir deyişle, iskelet kasları sinirsel impuls (uyarı) olmadıkça kasılamazlar.
Kaslarda aksiyon potansiyeli oluşturup kasılmayı başlatan nöronlara "motor nöronlar " adı
verilmektedir.
B)
Sarsı
• Bir kas lifinin tek bir aksiyon potansiyeline verdiği mekanik yanıt sarsı olarak adlandırılır.
# Sarsı bir kasın uyarıya verdiği yanıt olarak adlandırılır
#Sarsı evresi aksiyon potansiyeline göre daha çok zaman alır bu da bize aynı kas hücresini tekrar
uyarabiliriz ve ikinci kasılma daha güçlü olur çünkü hala bağlanmamış miyozin başları vardır.
C,D)
KASILMA TİPLERİ
İzometrik kasılma:
• Kasın boyunun değişmediği kasılmalara izometrik kasılma denir. Statik bir kasılmadır. Kasın boyu
değişmez, tonus(gerimi) artar.
• Güreş, ayakta dik durma, kalp sistolünün birinci safhası olan ventriküllerde basınç artması, duvarın
itilmesi bu tip kasılmadır.
• Kasılma süresi kısa, gevşeme süresi uzundur.
• İş ortaya çıkmaz.
• Vücudumuzun dengesini koruyan kaslar, genellikle izometrik olarak kasılırlar.
İzotonik kasılma:
• Kasın boyunun kısaldığı ve iş üretilen kasılmalara izotonik kasılma adı verilir.
• Dinamik bir kasılmadır. Kasta tonus(gerim) değişmez, boy kısalır.
• Kasılma süresi uzun, gevşeme süresi kısadır.
• Yerdeki bir yükün kaldırılması bu tip kasılmadır.
• İş üretilir.
E)
Tetanus Nedir ? Uyaran sıklığının daha da yüksek olduğu durumlarda kas dokusu uyaranlar
arasında gevşemeye zaman bulamaz. Sonuç, normal kasılmadan çok daha güçlü tek bir bileşik
kasılma olan "tetanus"dur.
Cevap:D
Açıklama:(https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/43418/mod_resource/content/0/Kas-
%C4%B0skelet%20sis.%20ve%20hareket%20fizyo..pdf ve 2018-2019 yılı 1.ve 2. haftalık not)
A)#Sinir hücresine gelen aksiyon potansiyelleri sinir terminallerinden asetilkolin salınımını sağlarlar
,asetilkolinde bu boşluktan geçerek kas hücre membranındaki reseptörlere bağlanarak uyarının
iletilmesini sağlar.
B)Kasılmayı başlatacak olan aksiyon potansiyeli T tübül aracılığı ile kas lifi içine iletilir.
C) T Tübül-Sarkoplazmik retikulum Sistemi ilişkisi sayesinde aksiyon potansiyeli lif içlerine kadar
iletebilir. Bu ileti bir kalsiyum deposu olan sarkoplazmik retikulumdan Ca++ iyonunun sarkoplazmaya
salınmasına yol açarak kas kasılmasına neden olur.
D)Kas lifi membranında motor son plak potansiyeli (MSPP) denen lokal potansiyel oluşur.MSPP,
kas membranında voltaja duyarlı Na kanallarını açarak aksiyon potansiyelini
başlatır ve kas kasılmasına neden olur.
E)Aksiyon potansiyeli kasılma için zorunludur. İskelet kaslarında uyarılar, nöronlar (sinir hücreleri)
tarafından oluşturulur. Diğer bir deyişle, iskelet kasları sinirsel impuls (uyarı) olmadıkça kasılamazlar.
Kaslarda aksiyon potansiyeli oluşturup kasılmayı başlatan nöronlara "motor nöronlar " adı
verilmektedir.
Cevap:E
ÇÖZÜM:
B) kırmızı kas lifleri yavaş kasılan fibrillerdendir. Fazla mitokondriye sahiptirler. Bu şık doğru
D) doğru
E) doğru
CEVAP:A
71) Atropin aşağıdaki reseptörlerden hangisini bloke ederek ağız kuruluğuna sebep olur ?
A) a1 reseptörleri
B) b1 reseptörleri
C) b2 reseptörleri
D) muskarinik reseptörleri
E) nikotinik reseptörleri
CEVAP: D
ÇÖZÜM:
Atropin üst solunum yolunda salgıların azaltılması için kullanılır. Muskarinik reseptörü bloke eder.
Cevap d.
18-19 – FİZYOLOJİ - SÜMEYRA SUDE EZGİ
72) Aşağıdakilerden hangisi nöroadrenerjik yanıtı arttırması beklenmez?
CEVAP:E
Açıklama:
Tirozin aminoasidi-> Dopa-> Dopamin-> Nöradrenalin şeklinde bir dönüşüm söz konusu. Nöradrejenik
yanıtın artması demek nöradrenalin üretimi yapan nöronunun üretimi arttırması anlamına gelir.
A) Glisin
B) GABA
C) ATP
D) Adenozin
E) NO
CEVAP:E
Açıklama: NO(nitrik oksit) gaz yapısındadır bu sebeple postsinaptik/ presinaptik nörona difüzyonla
geçer.