You are on page 1of 72

2016 KASIM TUS 54.

DENEME SINAVI
TEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,
Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
1. Aşağıdakilerden hangisi burun boşluğunun dış duvarlarına
katılan kemiklerden biri değildir?
A) Os palatinum
B) Concha nasalis inferior
C) Os ethmoidale
D) Os zygomaticum
E) Os lacrimale
Cevap D

Os zygomaticum orbita’nın dış duvarını yapan esas kemiktir


ve burun boşluğunun duvarlarına katılmaz.

3. Aşağıdaki eklemlerden hangisi abdüksiyon–adduksiyon


hareketini transvers eksende yapar?
A) Art. humeri
B) Art. humeroradialis
C) Art. carpometacarpalis pollicis
D) Art. coxae
E) Art. atlantooccipitalis
Cevap C

Art. carpometacarpalis pollicis 1. metakarpal ile os


trapezium arasında kurulu sellar tip bir eklemdir. Sellar ve
2. Aşağıdakilerden hangisi sfenoid kemikte yer alan elipsoid eklemler biaksial eklemlerdir. Bu tip eklemlerin
yapılardan biri değildir? transvers ve sagittal eksenleri olur. Transvers eksende fleksiyon

A) Foramen rotundum ve ekstansiyon hareketleri yapılır. Başparmak ekleminde ise


transvers eksende yapılan bu hareketlere abdüksiyon ve
B) Foramen ovale
adduksiyon denir.
C) Sulcus caroticus
D) Fossa hypophysialis
E) Fovea pterygoidea
Cevap E

Çiğneme kaslarından m. pterygoideus medialis ve lateralis’in


origosu sfenoid kemikte bulunan proc. pterygoideus’tur. Ayrıca
bu çıkıntının corpus sphenoidale’ye tutunduğu yerde canalis
pterygoidei denilen bir de kanal bulunur.
Pterygoid kasların insersiosu ise mandibula’nın
angulus’unun iç yüzündeki tuberositas pterygoidea (m.
pterygoideus medialis tutunur) ve caput’un iç kısmındaki
fovea pterygoidea (m. pterygoideus lateralis’in pars inferior’u
tutunur)’dır.

DENEME SINAVI – 54 3
4. Aşağıdaki oluşumlardan hangisi fossa cubitalis’te yer
almaz?
A) N. medianus
B) N. radialis
C) N. ulnaris
D) A. ulnaris
E) A. brachialis
Cevap C

Fossa cubitalis, dirsek bölgesinin ön tarafında m.


brachioradialis ile m. pronator teres’in arasına denir. Bu alanı
yukarıdan da linea interepicondylaris denilen sanal çizgi
sınırlandırır. Fossa cubitalis’te n. medianus, a. brachialis ve onun
iki uç dalı olan a. radialis ile a. ulnaris yer alır. Ayrıca n. radialis 5. Lacuna musculorum’dan geçen sinirin yaralanması sonucu
bu üçgen alanda radius başı hizasında r. superficialis ve aşağıdaki kaslardan hangisi fonksiyon göremez?
r. profundus dallarına ayrılır. A) M. sartorius
N. ulnaris ise kolun proksimal kısımlarında ön B) M. psoas major
kompartmanda seyrederken fossa cubitalis’e yaklaşırken ön
C) M. adductor magnus
kompartman ile arka kompartmanı birbirinden ayıran septum
D) M. obturatorius externus
intermusculare’yi delerek kolun arka kompartmanına ve oradan
da epicondylus medialis’in arkasındaki sulcus nervi ulnaris’e E) M. obturatorius internus
doğru gittiği için fossa cubitalis’te yer almaz. Cevap A

Lig. inguinale ile os coxae arasındaki boşluk fasyalar


sayesinde medialde lacuna vasorum ve lateralde de lacuna
musculorum şeklinde iki kısıma ayrılır. Latereldeki lacuna
musculorum’dan m. iliopsoas ile n. femoralis bulunur. N.
femoralis

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


M. masseter ve m. tensor veli palatini n. mandibularis’ten,
M. stylopharyngeus n. glossopharyngeus’tan,
M. palatoglossus ise plexus pharyngeus’tan inerve olur.
Seçeneklerde verilen kaslardan sadece m. digastricus venter
posterior n. facialis’ten inerve olur.

6. Aşağıdaki kaslardan hangisinin siniri n. facialis’tir?


A) M. masseter
B) M. tensor veli palatini
C) M. stylopharyngeus
D) M. palatoglossus
E) M. digastricus venter posterior
Cevap E

DENEME SINAVI – 54 5
8. Lig. vocale’lerin aşağısında kalan larynx boşluğuna verilen
isim aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rima glottidis
B) Cavitas infraglottica
C) Rima vestibuli
D) Ventriculus laryngis
E) Vestibulum laryngis
Cevap B

Membrana fibroelasticus laryngis’in alt parçası olan conus


elasticus’un serbest üst kenarlarına lig. vocale’ler denir. Lig.
vocale’ler arasındaki açıklığa rima glottidis ve bu açıklığın
aşağısında kalan larynx boşluğuna ise cavitas infraglottica denir.

7. Arteria intercostalis posterior’lar aşağıda verilen


arterlerden hangisinin dalıdır?
A) A. thoracica interna
B) A. musculophrenica
C) A. intercostalis suprema
D) A. subclavia
E) Truncus costocervicalis
Cevap C

A. intercostalis posterior’ların 3.–11.si aorta thoracica’dan


ilk ikisi ise truncus costocervicalis’in dalı olan a. intercostalis
suprema’dan çıkarlar.

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


9. Aşağıdaki venlerden hangisi portal sistemin bir veni
değildir?
A) V. lienalis
10. A. testicularis’ler aşağıda verilen arterlerden hangisinin
B) V. mesenterica superior dalıdırlar?
C) V. pancreaticoduodenalis superior A) A. pudenda externa profunda
D) V. rectalis media B) A. pudenda interna
E) V. gastrica sinistra C) A. iliaca interna
Cevap D D) A. iliaca externa
V. rectalis media v. iliaca interna’ya bu ven de v. iliaca E) Aorta abdominalis
communis’e ve o da v. cava inferior’a açılır. Dolayısıyla v. rectalis
Cevap E
media cava sisteminin bir venidir.
Bunun aksine v. rectalis superior v. mesenterica inferior’u
A. testicularis’ler aorta abdominalis’in 4 yan dalından
oluşturması ve bu venin de v. lienalis’e dökülmesi nedeniyle
biridirler.
portal sistemin bir venidir.
Testisin venlerine gelince sağdaki direk v. cava inferior’a
açılırken soldaki v. renalis sinister’e açılır.

DENEME SINAVI – 54 7
12. Aşağıdakilerden hangisi Wernicke sahasını Broca (motor)
konuşma sahasına bağlayan bir assosiasyon yoludur?
A) Corpus callosum
B) Commissura posterior
C) Fasciculus arcuatus
D) Fasciculus longitudinalis medialis
E) Adhesio interthalamica
11. Aşağıdaki arterlerden hangisinin tıkanması sonucu
pyramis bulbi ve dış tarafından geçmekte olan n. Cevap C
hypoglossus’un etkilenmesine bağlı “Medial Medullar Fasciculus longitudinalis superior’un bir parçası olan
Sendrom (inferior alternan hemipleji)” meydana gelir? fasciculus arcuatus Wernicke sahasını (BA 22) Broca (motor)
A) A. basilaris konuşma sahasına (BA 44) bağlayan bir assosiasyon yoludur. Bu
yolun harabiyetinde ileti tipi afazi görülür. Böyle hastalar yüksek
B) A. inferior anterior cerebelli
sesle kitap okuyamazlar.
C) A. inferior posterior cerebelli
D) A. superior cerebelli
E) A. spinalis anterior
Cevap E

A. vertebralis’lerden gelen sağlı sollu iki küçük dalın


bulbus’un ön yüzünde birleşmesi ile a. spinalis anterior oluşur.
Bu arter önce bulbus’u sonra da medulla spinalis’i ön yüzünden
besleyen arterdir. Bu arterin for. magnum’un yukarısında
fonksiyon görememesi sonucu pyramis ve lateralinden çıkmakta
olan n. hypoglossus’un etkilenmesi sonucu kontralateral
hemipleji ve ipsilateral glossopleji meydana gelebilir.

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


13. Foramen ovale’den geçen sinir aşağıdakilerden hangisidir?
A) N. auriculotemporalis
B) N. alveolaris inferior
C) N. petrosus minor
D) N. petrosus major
E) N. maxillaris
Cevap C

Sfenoid kemikte yer alan for. ovale fossa cranii media’yı


aşağıda fossa infratemporalis’e bağlayan bir deliktir. Bu delikten
n. mandibularis ve deliğin altında yer alan gang. oticum’a
parotis’e ait pregangliyonik parasempatikleri taşıyan n. petrosus
minor geçer.

15. Hematoksilin–eozin boyaması sonrası izlenen omurilik


kesitinin ön boynuzunda yerleşik alfa motor nöronların
sitoplazmalarında izlenen granüler tarzda bazofilik
boyanmanın nedeni nedir?
A) Golgi kompleksi boyanması
B) Granüllü endoplazmik retikulum boyanması
C) Nörotransmitter içeren veziküllerin boyanması
D) Nörotransmitter taşıyıcı proteinlerin işaretlenmesi
E) Mitokondri boyanması
Cevap B

Soruda TUS’ta da çokça sorulmuş olan Nissl tanecikleri konu


14. Aşağıda verilen damarlardan hangisi sclera’yı deler? edilmiş ve adeta tanımlanmıştır.

A) A. ophthalmica Hatırlanacağı üzere ribozomlar hücrede bazofilik boyanan


organellerdir. Protein sentezi fazla olan organellerde yoğun
B) V. ophthalmica
olarak izlenir. Yine protein sentezleyen organel olan granüllü
C) V. vorticosa
endoplazmik retikulumu da üzerindeki ribozomlardan dolayı
D) A. centralis retinae bazofilik boyanır. Nöronlardaki bu organellerin fazlalığına
E) A. centralis retinae bağlı izlenen granüler boyanan yapılar Nissl taneceği olarak
Cevap C adlandırılmaktadır.
Golgi kompleksi ağır metal çöktürme yöntemiyle izlenirken;
mitokondriler toplam yükünden dolayı asidofilik olarak izlenen
Tunica vasculosa bulbi (Uvea) tabakasının bir parçası olan
organellerdir ki bu özelliği de TUSta karşımıza sıkça çıkmakta
choroidea’daki venler 4 yerde birleşerek sklera’yı deler ve vv.
olan dikkat edilmesi gereken bir konudur.
vorticosae adını alır. V. vorticosa’lar v. ophthalmica’ya boşalırlar.

DENEME SINAVI – 54 9
16. Enterosit ya da böbrek tübül epitel hücresinin apikal 17. Spermatogenezin hangi aşamasındaki sperm hücresinin
yüzünden sitoplazmasına alınan kalsiyumunun bazolateral oosit içine enjeksiyonu sonucunda kromozom yapı ve
yüzdeki kanallara kadar taşınmasında görev alan D sayı anomalisine neden olmayan zigot geliştirecek bir
vitamini bağımlı protein hangi seçenekte doğru olarak fertilizasyon izlenir?
verilmiştir? A) Spermatid
A) Calsequestrin B) Primer spermatosit
B) Calmodulin C) Sekonder spermatosit
C) Troponin C D) A spermatogonyum
D) Calbindin E) B spermatogonyum
E) Caldesmon Cevap A
Cevap D

Erkekte primordial germ hücreleri (PGH) gonadal kabartılara


Soruda D vitamini bağımlı görev yapan ve özellikle barsak ve yerleştikten sonra burada sayılarını mitozlarla arttırırlar. Erkekte
böbrek epitel hücrelerinde lümenden kalsiyumun kana geçmesini sperm olgunlaşması puberteyle birlikte gonadotropinlerin
sağlayan protein olan kalbindin (calbindin) sorulmuştur. etkisiyle olmaktadır. Puberteye koşut PGHler önce tip A sonra
Hücrelerin apikal yüzlerinden hücreye alınan kalsiyum, kalbindin tip B spermatogonyuma dönüşürler. Tip A’da çekirdek tipine
proteinine bağlanarak hücrelerin bazolateral yüzlerine getirilir ve göre koyu (reserv kök hücrelerdir) ve açık (yenilenen kök hücre)
buradan kanallarla intertisyel sıvıya ve dolayısıyla kana aktarılır. olarak iki formda görülebilir. Spermatogonyum adlı mayoza daha
Kısaca D vitamininin kalsiyum geri emilimde kullandığı protein başlamamış hücreden spermatozoon oluşmasına kadar geçen
kalbindin’dir. aşamalara spermatogenez adı verilir.
Soruda geçen diğer seçeneklere baktığımızda;
Calsequestrin (kalsekestrin): Çizgili kasın sarkoplazmik Spermatogonyumdan sonraki aşamalardaki sperm hücreleri
retikulumunda izlenen kalsiyum bağlayıcı proteindir. Sertoli hücrelerinin oluşturduğu kan–testis bariyerinin içinde
Calmodulin (kalmodulin): Kalsiyumun hücre içi mesajcı (kandan uzakta) yer alırlar. Bu bariyer olgunlaşan sperm
etkilerinin göstermesinde görev alan kalsiyum bağlayıcı hücrelerini kandan gelecek proteinlerden ve antikorlardan uzak
proteindir. Yine düz kasın kasılmasında kalsiyumun bağlandığı tutar. Tip B spermatogonyum hücre döngüsünün S fazıyla DNA
protein olarak görev yapmaktadır. miktarını iki katına çıkarmıştır (her bir kardeş kromatiddeki DNA
miktarı C ile kodlanır, C=1,5 pg DNAdır.). Primer spermatosit (2n,
Troponin C: Çizgili kas kasılmasında sarkoplazmik
4C; yani kromozom sayısı aynı, DNA miktarı G1 aşamasındakinin 2
retikulumdan sitoplazmaya çıkan kalsiyumun bağlandığı
katı) aşamasındaki hücre artık mayoza giren hücredir.
proteindir. Diğer bileşenleri troponin I ve troponin T’dir.
Mayozun ilk aşamasıyla (redüksiyonel, azalma bölünmesi)
Caldesmon (Kaldesmon): Düz kasta bulunan, kalmodulinin
sekonder spermatosit (n, 2C) ve ikinci aşamasıyla (equational,
bağlandığı bir proteindir. Tıpkı kalponin gibi düz kas myozininin
eşit bölünme) spermatid (n, C) meydana gelir. (n: pleudi, C: DNA
ATPaz aktivitesini inhibe eder. Kalsiyumun bağlandığı
miktarı).
kalmodulinin bağlanmasıyla bu etki ortadan kalkarak myozin,
ATPaz etkisini gösterebilir ve düz kas kasılır. Anlaşılacağı üzere spermatid kromozom sayısı bakımından
spermatozoonla aynı özellikte hücredir. Nitekim klinik
Not: Kalsiyumla ilişkili proteinler özellikle kas konularında
uygulamada spermatozoon elde edilememesi durumunda
karşımıza çıkar ve TUSta da sıklıkla konu edilir.
testislerden tübüller cerrahi olarak çıkarılıp varsa spermatid
enjeksiyonu da yapılmaktadır.

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


19. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi desidua hücresiyle ilgili
olarak yanlış bir ifadedir?
A) Endometriyumun bazal ve fonksiyonel tabakasına
yerleşmiş kök hücrelerdir.
B) Ökromatik çekirdekli, soluk boyanan iri hücrelerdir.
C) İçinde glikojen inklüzyonları izlenir.
D) Embriyo için besin kaynağı sağlamakla görevlidir.
E) Embriyo implantasyonu sonrasında izlenebilirler.
Cevap A

Desidua hücreleri, embriyo implantasyonu için farklanmış


stroma hücreleridir. Dolayısıyla A seçeneğinde verildiği gibi kök
hücre değil, farklanmış hücrelerdir. Stroma hücreleri, luteal fazın
ortalarına doğru farklanarak önce predesidua hücreleri adını alır,
bu hücreler de daha sonra desidua hücrelerine dönüşürler.

20. Böbrekte, aldosteron hormonunun başlıca etkilediği


hücreler hangileridir?
A) Jukstaglomerüler hücre
B) Makula densa hücreleri

18. Submandibuler tükürük bezinin histolojik incelemesi C) Distal tübülün düz kısmındaki epitel hücreleri
yapıldığında aşağıdakilerden hangisi yanlış bir ifadedir? D) Toplayıcı kanal esas hücreleri
A) İnterlobüler boşaltım kanalları çok katlı prizmatik epitelli E) Toplayıcı kanal interkale hücreleri
olarak izlenir. Cevap D
B) Tek katlı kübik epitelle döşeli intralobüler boşaltım
kanalları izlenir.
Bu soruda çeşitli Histoloji kaynak kitaplarında vurgulanan
C) İnterkalar kanal hücreleri izlenir. bir bilgi olan “Aldosteron’un böbreğin bağlayıcı tübüllerinde
D) Seröz son kısımlar izlenirken müköz bez yapıları izlenmez. (=kıvrıntılı distal tübül) ve toplayıcı kanalında yer alan esas
E) Çizgili kanal hücreleri yoğun mitokondrilerden dolayı hücreleri etkileyerek su ve sodyum geri emilimini, ve potasyum
asidofilik boyalı olarak izlenir. atılımını uyarıcı etkisi konu edilmiştir.

Cevap D Seçeneklerde verilen diğer hücrelerin de öne çıkan özellikleri


mutlaka bilinmelidir. Bunlar;
Jukstaglomerüler hücre: Özellikle afferent ve ayrıca efferent
Submandibuler bez seröz ağırlıklı serömüköz bezdir.
arteriol duvarındaki özelleşmiş düz kas hücreleri olup renin
Dolayısıyla D seçeneğinde verilen müköz bez izlenmez ifadesi
hormonu salgılar.
yanlıştır. Seçeneklerde verilen diğer ifadeler doğru olup organı
tanımlamak açısından önemlidir. Makula densa: Jukstaglomerüler hücrelerle komşu olan
distal tübülün hücrelerinin özelleşmiş halidir. Ters kutuplaşma
Unutulmaması gereken önemli bir not şudur: Parotis ve
(revers polarity) özelliği gösterirler yani çekirdek apikalde;
pankreas saf seröz bezlerdir. Müköz son kısım içermezler.
granüllü endoplazmik retikulum, Golgi cismi gibi organeller
bazalde yerleşmiştir. Osmoreseptör olarak görev yapar.
Bağlayıcı ve toplayıcı kanalların;
Esas hücresi (principal cell, light cell, collecting duct cell):
Bu hücreler sıvı akışını algılayabilen mekanoreseptör özelliğinde
primer silyum (monosilyum, polisistin proteinleri bulundurur)
yapısına sahiptir. Aldosteron’un uyardığı esas hücreler Na ve su

DENEME SINAVI – 54 11
tutar, K atar. ADH tarafından düzenlenen aquaporin–2 yoğun olarak izlenir.
İnterkale hücresi (Dark cell): Daha az sayıda olan bu hücreler mitokondriyondan zengindir. H veya HCO3 sekresyonuyla asit–baz
dengesinde görev alır. Ayrıca bu hücreler K tutarlar.

21. Karaciğer mikroskobisinde izlenen Disse mesafesi hangi bölgeyi tanımlamaktadır?


A) Vena sentralisi döşeyen endotel hücrelerinin bazal membranıyla hepatositler arasındaki alan
B) Sinuzoid endotel hücrelerinin bazal membranıyla hepatositler arasındaki alan
C) İnterlobuler arterin endotel hücrelerinin bazal membranıyla interlobüler ven endotel hücreleri bazal membranı arasındaki alan
D) Üç vena sentalisi birbirine bağlayan hayali bir üçgen çizildiğinde ortada kalan alan
E) İki hepatosit arasındaki içinde safra salgısının bulunduğu alan
Cevap B

Disse mesafesi ya da perisinüzoidal mesafenin doğru tanımı B seçeneğinde verilmiştir. Bu alanda sinüzoidden sızan lenf sıvısı yer
alır ki; bu sıvı daha sonra portal sahada yerleşmiş lenf damarlarına akar. Buradaki Disse mesafesinin lenf damarına bağlanmadan
önceki genişlemesine Mall boşluğu adı verilir.
Disse mesafesinde bulunan Ito hücresi A vitamini depolamasıyla, karaciğer hasarında myofibroblast transformasyonu kazanarak
elastin ve kollajen lifleri salgılayarak karaciğer fibrozisine neden olmasıyla TUSta karşımıza gelmiş önemli bir hücredir. Bu noktada
karaciğer makrofajı olan Kuppfer hücresini de unutmamak gerek.

22. Aşağıdaki damarlardan hangisi ikinci faringeal arkı besleyen damardan gelişmiştir?
A) Maksiller arter
B) Karotis eksterna
C) Karotis interna
D) Stapedial arter
E) Hyaloid arter
Cevap D

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Soruda stapedial arter sorulmuştur. İlkel farinksten gelişen 23. Aşağıdaki yapılardan hangisinde serotonin sentezi yapan
yapılan, embriyolojide soru bakımından sevilen konular olup nöron yoğunluğu en fazladır?
öne çıkan özelliklerinin bilinmesi gereklidir. Bunları şu şekilde A) Nükleus bazalis
sıralayabiliriz.
B) Substantia nigra
Faringeal Arklar (Fa)
C) Lokus seruleus
1. FA: Bu arktan gelişen maksiller ve mandibular (Meckel
D) Rafe nükleusu
kıkırdağını içerir) çıkıntılardan maksilla ve mandibula kemikleri
E) Nükleus akkumbens
ve zigomatik kemik gelişir. Çiğneme kasları gelişir. Ayrıca orta
kulak kemiklerinden malleus, incus gelişir. Arteri maksillar arter Cevap D
ve karotis eksterna; siniri n. trigemunustur.
2. FA: Kıkırdağına Reichert kıkırdağı adı da verilir. Buradan SEROTONİN: Triptofandan sentezlenir. Pineal bezde,
stapes kemiği ve kası, stylohyoid ligament, hyoid üst yarısı melatonine çevrilir.Beyinde en fazla üretildiği alan
buradan gelişir. Yüz ekspresyon kasları gelişir. Arteri stapedial Rafenükleusudur.
arter, siniri n. fasialistir. Nükleus bazalis Asetilkolin
3. FA: Hyoid alt yarısı buradan gelişir. Stilofaringeal Substantia nigra ve Nükleus akkumbens  Dopamin ve
kas gelişir. A. Karotis kommunis ve karotis interna arterleri,
Lokus seruleus Noradrenalin üretir.
glossofaringeus siniridir.
4. FA: Tiroid kıkırdak ve epiglot kıkırdak buradan gelişir. Aort
24. Kanın patojenleri fagosite etme ve solunum patlaması
arkı, sol dorsal aort, a. Subklavia damarları, n. vagus siniridir.
oluşturma yeteneği hangisi tarafından artırılır?
5. FA: Rudimenterdir.
A) IL–2
6. FA: Diğer larinks kıkırdakları (kornikulat, arytenoid, krikoid,
B) Granülosit koloni uyarıcı faktör (G–CSF)
kuneiform) buradan gelişir. Pulmoner arterler, duktus arteriosus
arterleridir. C) Eritropoetin

Yutak Cepleri (Faringeal Pouch, Kese) D) IL–4

1. Orta kulak, östaki borusu. E) IL–5

2. Tonsilla palatina Cevap B

3. Timus, paratiroid alt parçası


4. Paratiroid üst parçası, tiroid C hcsi NÖTROFİLLER: Kanın patojenleri fagosite etme ve solunum
patlaması oluşturma yeteneğine sahip hücreleridir. Granülosit
5. Ultimopharingeal cisim, tiroid C hcsi
koloni uyarıcı faktör (G–CSF) bu hücrelerin etkinliğini artırır.
Diğer tarftan, IL–1, IL–3 ve IL–6 tüm hematopoetik seriyi tüm
Yutak Yarığı (Faringeal Groove, Cleft, Yarık, Oyuk) Ve indükler. IL–4, bazofil; IL 5 ise eozinofil oluşmasını uyarır.
Membranları
1. Yutak yarığından dış kulak yolu oluşurken 1. yutak
25. Bir motor nöron tetradotoksin ilavesi yapılmış sıvı ortama
membranından kulak zarı gelişir. Gerisi geriler.
konduğunda depolarizasyonun normalden daha zor ve düşük
voltajlı oluştuğu gözleniyor.
Buna göre tetradotoksin hangi iyon kanalını bloke etmiştir?
A) Voltaj kapılı Ca++ kanalını
B) Voltaj kapılı Na+ kanalını
C) Voltaj kapılı K+ kanalını
D) Ligand kapılı Na+ kanalını
E) Potasyumun sızma kanalını
FİZYOLOJİ Cevap B

DENEME SINAVI – 54 13
Lidokain, Tetradotoksin (TTX) ve Saksitoksin (STX)  Voltaj GÖZ DİBİ ve RETİNA
kapılı Na+ kanallarını bloke ederek depolarizasyonu önler. Soruda Göz dibinde iki önemli nokta vardır. Papila nervi optici (optik
motor nörondan bahsedildiği için Voltaj kapılı Ca++ kanalı cevabı disk) ve makula lutea. Optik diskte, basil ve koni yoktur. Bu
doğru olmaz. Voltaj kapılı Ca++ kanalları, SA nod hücrelerinde ve nedenle buraya kör nokta da denir.
düz kasta depol yapar.
Optik diskin temporalinde makula lutea ve ortasında da
fovea sentralis bulunur. Fovea, net görmenin başlatıldığı alandır.
26. İskelet kasındaki transver tübüllerin depolarizasyonu Burada koni çok fazladır ancak basil yoktur. Görmenin netlik
öncelikle hangisini aktive eder? kazandığı alan burasıdır. Basil yoğunluğu en fazla foveanın
A) Myozin ATPaz enzimini çevresindeki parafoveal alan’da bulunur.

B) Riyanodin reseptörlerini
C) Dihidropridin reseptörlerini 28. Tiroid bezindeki bir hastalığa bağlı olarak gelişen
hipotiroidi tablosunda hangisinin plazma düzeyi artar?
D) Nikotinik asetilkolin kanallarını
A) Kolesterol
E) Sarkoplazmik retikulum Ca++ ATPaz (SERCA) pompasını
B) Albümin
C) rT3
Cevap C
D) İyot
İSKELET KASINDA UYARILMA VE KASILMA:
E) Tiroid bağlayıcı globülin
• Sinir akson terminaline uyarı gelir.
Cevap A
• Ca+2 akson ucuna girer.
• ACh ekzositozla boşaltılır
Tiroid hormonlarının lipid metabolizmasına etkileri:
• Nikotinik asetilkolin kanalları aktive olur.
• Lipolizi artırır, yağların mobilizasyonu arttırır.
• Na+ hücre içine girer, kas membranı depolarizasyon
• Plazmada serbest yağ asit miktarını arttırır.
• Transver tübüller depolarize olur.
• Plazmada FOSFOLİPİD miktarını AZALTIR.
• Dihidropridin reseptörleri aktive olur.
• Plazmada TRİGLİSERİD miktarını AZALTIR.
• Riyanodin reseptörleri uyarılır.
• Tiroid hormonları, Kc’de LDL reseptör yapımı arttırlar.
• Ca++ sitoplazmaya geçer, troponin C ’ye bağlanır.
Kc’e kolesterol alımı artar. Böylece, plazma kolesterol
• Tropomyozin yerinden ayrılır. F–aktin, miyozin başını
seviyesini AZALTIR.
fosforiller.
Tiroid bezindeki bir hastalığa bağlı olarak gelişen hipotiroidi
• Myozin ATPaz enzimi aktive olur.
tablosunda plazma kolesterol düzeyi artar.
• Sonuçta Aktin–Miyozin–ADP–Pi kompleksi oluşur.
• Sarkoplazmik retikulum Ca++ ATPaz (SERCA) pompası
29. Kronik obstrüktif akciğer hastalığına bağlı ani solunum
aktiflenir. Ca++ SR’ye geri alınır.
sıkıntısıyla acil servise başvuran hastanın arteriyal kan gazı
• Kas gevşer. analizinde; pH: 7.30; pO2: 60 mmHg; pCO2: 55 mmHg ve
HCO3: 25 mEq/L bulunuyor.
27. Gözdeki yapıların hangisinde basil yoğunluğu en fazladır? Bu hastadaki asit–baz dengesi bozukluğu için hangisi
doğrudur?
A) İris
A) Metabolik asidoz
B) Fovea
B) Kronik respiratuvar alkaloz
C) Optik disk
C) Kronik respiratuvar asidoz
D) Siliyer cisim
D) Akut respiratuvar asidoz
E) Parafoveal alan
E) Akut respiratuvar alkaloz
Cevap E
Cevap D

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Verilen klinik tablo ani gelişmiş bir solunum sıkıntısı kaynaklı 31. Eritropoetin aşağıdaki yapılardan hangisi tarafından
akut respiratuvar asidoz tablosudur. salgılanır?
Arteryel kan gazlarının normal değerleri: A) Proksimal tübül hücreleri
pH : 7.38–7.42 arasıdır. B) Distal tübül hücreleri
pO2 : 95–100 mmHg C) Makula densa hücreleri
pCO2 : 40 mmHg D) Jukstaglomerüler hücreler
HCO3– : 24 mEq/L E) Peritübüler kapiller yatak intertisyel hücreleri
Cevap E

Böbreğin endokrin fonksiyonları:


Renin: Jukstaglomerüler hücrelerden salgılanır.
Anjiyotensinojen’i, anjiyotensin–I’e çevirir.
Eritropoetin: Peritübüler kapiller yataktaki intertisyel
hücrelerden üretilir. Renal dokunun hipoksisi bu hormonun
yapımı için en güçlü uyarandır.
Prostaglandinler:
PGE2:Renal medulladaki intertisyel hücrelerden (RMICs)
üretilir. Parakrin etkili, su ve tuz dengesinde önemli rol oynar.
Fibroblastlara benzeyen bu hücreler, lipid damlacıklar içerir.
Prostasiklin (PGI2): Arteriolerde ve glomeruler kapillerlerde
üretilir.
Şekil. Asit–baz bozukluklarının basit analizi.
D vitamini: Proksimal tübül epitelinde aktif formu olan 1,25
dihidroksikolekalsiferole dönüştürülür.
30. Vasküler sistemdeki direnç damarlarının çapı artarsa Ürodilatin: Distal tübül hücrelerinde üretilir. GFR’yi artırır.
aşağıdakilerden hangisi artar? ANP gibi Na+ geri emilimini azaltır.
A) Hematokrit
B) Kanın vizkozitesi 32. Hangisi enterositlerdeki cGMP konsantrasyonunu artırarak
C) Sistolik kan basıncı barsak lümenine Cl– salgılanmasında uyarıcı etkiye neden
D) Diyastolik kan basıncı olur?

E) Kapiller kan akımı A) Guanilin

Cevap E B) Peptid YY
C) Ghrelin

Arteriyoller / Metarteriyoller: Damar sisteminde esas D) Motilin


olarak direnci belirleyen yapı arteriyollerdir. Arteriyollerin çapı E) Gastrik inhibitör peptid
küçüldükçe, direnci artar ve dokuya giden kan akımı azalır. Cevap A
Ancak, bu durumda ortalama arteriyel kan basıncı arttığı için
Guanilin:
dokuların kanlanması da artar. Arteriyollerin çapı artınca da
• Kistik fibrozis geninin kontrol ettiği klor kanalına
kapiller kan akımı artar. Ayrıca, direnç azalacağı için hem sistolik
etkilidir. Barsağa su ve klor sekresyonuna neden olur.
hem de özellikle diyastolik basınç düşer.
• Etkisini cGMP üzerinden gösterir.
• Hücrede cGMP artışı, lümene klor ve su sekresyonunda
artışa neden olur.
• E. coli toksini (stabil toksin), guanilini taklit ederek
sekratuar tip diyare oluşturur.

DENEME SINAVI – 54 15
33. Hangisi zarı her zaman pasif difüzyonla geçer? Sınavda farklı formatta gelmiş önemli bir soru.

A) Su
 Üre siklus basamaklarındaki enzim defektleri

B) Fosfolipidler hiperamonyemi ile sonuçlanır. Hiperamonyemi toksiktir çünkü;


C) Sodyum
 • Özellikle beyinde artan amonyak, α–ketoglutarat ile


birleşir ve glutamat oluşur. Dolayısıyla, TCA siklusunda
D) Glukoz

kullanılması gereken α–ketoglutarat tükenir, siklus
E) Amino asitler yavaşlar ve ATP sentezi azalır.
Cevap A

36. Okzaloasetat’ın aspartat’a dönüşüm reaksiyonunda


Su, integral protein olan akuaporinler aracılığı ile hücre aşağıdaki vitaminlerden hangisi kullanılır?
içerisine her zaman pasif difüzyon ile girer. Aquaporin–2’deki A) B1
mutasyonlar nefrojenik diabetes insipidus nedenlerinden biridir.
B) B2
integral proteinler ayrıca membranda hücreler arası ortam veya
hücre dışı ile ilişki kurarlar. İntegrinler, kollojen ve fibronektin C) B3

gibi hücre dışı proteinlerle bağlantı kurarlar. Bazı integral protein D) B5


aileleri tanımlanmıştır. Bunlar; katedrinler, immuglobulin benzeri E) B6
proteinler ve selektinler. 
 Cevap E

34. Proteinlerin post translasyon mekanizmasında kullanılan Aslında basit bir soru. Bildiğiniz üzere transaminasyon
vitamin aşağıdakilerden hangisidir? reaksiyonlarının genel kofaktörü B6 vitaminidir. Bunlar
A) B2 vitamini arasında özellikle Okzaloasetat’ın aspartat’a, alfa ketoglutarat’ın
B) Tiamin glutamat’a, piruvat’ın alanin’e dönüşümü önemlidir.

C) E vitamini
D) K vitamini 37. Üç günlük erkek çocuk beslenme güçlüğü, kusma ve

E) Folik asit laterji şikayetleri ile polikliniğe getiriliyor. Ayrıca ailesi


bebek bezinin ‘yanmış şeker’ koktuğunu ifade ediyor. Fizik
Cevap D
muayenede hipertoni ve kuru mukozal membranlar dikkat
Beklenen sınav sorusu çekiyor.
Proteinler ribozomlarda sentezlendikten (translasyon) Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın dietinden
sonra granüllü endoplazmik retikulum lümeninde çeşitli çıkarılmalıdır?
işlemlerden geçirilirler. Bu olaya post translasyonel modifikasyon
A) Galaktoz
denilir. Post translasyon sentezlenen bu modifiye ürünlerin
tRNA’ları, mRNA kodonları, DNA kodları yoktur. Önemli post B) Lösin

translasyonel modifikasyon örnekleri; lizin–hidroksilizin,
prolin– C) Metiyonin


hidroksiprolin,
histidin–metilhistidin,
glutamat– D) Fenilalanin
gamakarboksigulatamat (K vitamin kullanılır.) E) Tirozin
Cevap B
35. Üre döngüsü bozukluklarında aşağıdaki moleküllerden
hangisinin azalması TCA döngüsünün yavaşlamasına
Biyokimya sorularının kliniğe uyarlanması önemli. Bu tarz
neden olur?
sorular gelmeye başladı. Soruda akça ağaç şurubu hastalığı olan
A) Malat bir vaka anlatılmıştır. Bu hastalarda Dallı zincirli amino asitlerin
B) Okzaloasetat metabolizmasındaki bozukluk sonucu meydana gelir. Eksik olan
C) İzositrat enzim α keto asit dehidrogenaz’dır. Hastaların dietinden dallı

D) Süksinil coA zincirli amino asitler (valin, izolösin, lösin) çıkarılır. Tedavide B1
verilir.
E) Alfa ketoglutarat
Cevap E

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


38. Demirin artı 3 olan formunun artı 2 olan haline 40. Dört yaşındaki erkek hasta anemi nedeniyle izlenmektedir.
çevrilmesini sağlayarak barsaktan emilimini sağlayan Hastanın özellikle hipoksi durumunda ağrılı el ayak krizleri
enzim aşağıdakilerden hangisidir? olduğu ve sık enfeksiyon geçirdiği öğreniliyor.
A) Hephaestin Bu hastada patofizyolojiden sorumlu durum
B) Ferri redüktaz aşağıdakilerden hangisidir?

C) Ferro oksidaz A) Bilüribinin karaciğerde artmış atılımı

D) Hepsidin B) Globin zincirindeki 6. pozisyonda glutamat yerine valin


geçmesi
E) Transferrin
C) Globin zincirindeki 6. pozisyonda glutamat yerine lizin
Cevap B
geçmesi

D) Spektrin gen mutasyonu
Basit ama önemli bir soru. Demir duedonumdan enterositler
E) Alfa globülin sentez defekti
aracılığıyla emilir. Demirin farklı formları farklı yollarla emilir.
Hem şeklindeki demir, HCP1 proteini tarafından direkt emilir. Cevap B
Ferro (+2) formdaki demir ise DMT1 (divalent metal transporter
1) ile emilir. Ferri (+3) formdaki demirin emilebilmesi için, Klinik ile kurgulanmış temel biyokimya bilgi sorusu. Orak
enterositin lümene bakan yüzeyindeki ferri redüktaz enzimi Hücreli Anemi (HbS) otozomal resesif kalıtılır. Hemoglobin S
tarafından ferro (+2) forma çevrilmesi gerekir. Kofaktör olarak yapısında iki normal α globin ve iki mutant b globin bulunur.
kullanılan C vitamini demir emilimini arttırır. Mutant b globinde, 6.pozisyondaki glutamik asit yerine valin
geçmiştir. Hastalar doğumdan sonra ilk 6 ay HbF hakim olduğu
için hastalar semptom vermez. Periferik dokularda oksijenin
39. Aşağıdakilerden hangisi suda çözünen hareketli protein
düşük olduğu bölgelerde anormal hemoglobin birleşmeleri olur,
değildir?
çözünürlük azalır ve fibröz agregatlar oluşur. Dolayısıyla Hb S
A) Albumin
içeren eritrositler orak şeklinde görüntü oluştururlar. Oraklaşmış
B) Seruloplazmin eritrositlerin ince kapillerlerde dolaşımı yavaşlatmasıyla tromboz
C) Elastin ve emboliler gelişir. Klinikte vazooklüzyona bağlı semptomlar
D) Myoglobulin görülür. El ayak uçlarında vazooklüzyon; ağrılı el ayak krizleri
(daktilit), 5–6 yaş civarı tekrarlayan dalak oklüzyonları
E) Trombin
(otosplenektomi), SVO, akut göğüs sendromu gözlenir. Hastalarda
Cevap C
Parvovirus B19 aplastik krizlere (retikülopeni) yol açabilir.
Hipoksiyi arttıran durumlar oraklaşmayı arttırdığı; yüksek irtifa,
Globuler proteinler; suda çözünen, hareketli ve yarı ömürleri asidik ilaçlar (aspirin), azalmış oksijen konsantrasyonu olan
kısa olan proteinlerdir. Fibröz proteinler ise suda çözünmez, ortamlardan kaçınılmalıdır.
hareketsizdir ve yarı ömürleri uzundur. Elastin, suda çözünmez,
hareketsiz proteindir.
41. LDH izoformlarından hangisi normal şartlarda plazmada
en çok bulunur?
A) LDH1
B) LDH2
C) LDH3
D) LDH4
E) LDH5
Cevap B

Laktat dehidrogenaz
Sitoplazmada laktat’ın piruvat’a çevrildiği reaksiyonu
katalize eder. Vücuttaki hemen hemen bütün hücrelerde bulunur.
5 izoenzimi vardır.

DENEME SINAVI – 54 17
LDH1: HHHHKalp kası (Elektroforezde en hızlı) 45. Aşağıdakilerden hangisi glikoliz reaksiyonlarında oluşan
LDH2: HHHM Eritrosit (Plazmada en çok bulunur) bir ara ürün değildir?

LDH 3: HHMMAkciğer, dalak
 A) Glukoz 6 fosfat

LDH4: HMMMİskelet kası B) Glukoz 1 fosfat

LDH5: MMMMKaraciğer
 C) Fruktoz 6 fosfat


D) 2,3 bifosfogliserat

42. 47 yaşında erkek hasta progresif eklem ağrısı ve şişme ile E) Dihidroksiaseton fosfat
polikliniğe başvuruyor. Muayenede özellikle proksimal Cevap B
interfalangeal eklemlerde hassasiyet dikkat çekiyor.
Bu hastada aşağıdaki moleküllerinden hangisine karşı Glikoliz reaksiyonları esnasında glukoz 1 fosfat oluşmaz.
serumda antikor beklenir? Glukojen yıkımı esnasında, düzenleyici enzim olan glikojen
A) Sentromer fosforilaz ürünü olarak glukoz 1 fosfat oluşur. Dalların yıkımından
B) Çift zincirli DNA ise serbest glukoz oluşur.

C) Sitruline peptid
D) Fosfolipid 46. Aşağıdakilerden hangisi elektron transport sisteminin tek
yağda eriyen üyesidir?
E) Kardiyolipin
A) Kompleks I
Cevap C
B) Kompleks II
C) Kompleks III
43. Koenzim fonksiyonu olan tek yağda eriyen vitamin
hangisidir? D) Ubikitin

A) A vitamini E) Ubikinon

B) D vitamini Cevap E

C) E vitamini

D) K vitamini Dikkat! Sürekli ubikinon ve ubikitin karışmakta. Ubikinon


nam–ı diğer koenzim Q ETS’nin hareketli iki üyesinden birisidir ve
E) Folik asit
lipid yapılıdır. Ubikitin ise, yaşlanmış proteinlerin sitoplazmada
Cevap D
ATP bağımlı yıkımına aracılık eden bir proteindir.

Koenzim formu olan yağda eriyen tek vitamin; K Vitamini


47. Aşağıdaki reaksiyonlardan hangisi mitokondride
gerçekleşmez?
44. Aşağıdakilerden hangisi G protein tarafından kullanılan A) Asetoasetat sentezi
ikinci haberci değildir?
B) b hidroksibütirat yıkımı
A) cGMP
C) Palmitat yıkımı
B) cAMP
D) Palmitat sentezi
C) IP3
E) Sitrulin sentezi
D) DAG
Cevap D
E) Kalsiyum

Cevap A
Keton cisimlerinin (asetoasetat ve b–hidroksi bütirat)
sentezleri ve yıkımları mitokondri matriksinde gerçekleşir. Keton
Çok güzel soru. Ters köşe olmayalım. sentezinin düzenleyici enzimi, hormon duyarlı lipaz, yıkımının ise
G protein tarafından kullanılan ikinci haberciler; cAMP, IP3, tiyoforaz enzimidir. Tiyoforaz aktivatörü süksinil coA’dır.
DAG ve Kalsiyum. Fakat dikkat cGMP değillll. cGMP, Guanilat Yağ asitlerinin ise sentezi sitozolde, yıkımları mitokondri
siklaz sistemi tarafından kullanılır. matriksinde gerçekleşir. Sentezin düzenleyici enzimi asetil coA
karboksilaz, yıkımın ise karnitin aracılı taşımadır.

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Üre siklusu, hem sitozolde ve hem mitokondride Triaçilgliserol sentezi için yağ asitleri ve gliserol 3 fosfat
gerçekleşen reaksiyonlarla oluşur, sitrülin mitokondride oluşur. gereklidir. Gliserol 3 fosfat sentezi iki şekilde gerçekleşebilir;
Üre sentezinin hız kısıtlayıcı basamağı KPS I enzimidir ve • Glikoliz ara ürünü olan dihidroksiaseton fosfat’tan
mitokondriyal yerleşimlidir. gliserol 3 fosfat sentezlenebilir.
• Serbest gliserol’den gliserol kinaz enzimi ile gliserol 3–
48. Dolaşımdaki genel apoprotein vericisi hangi lipoproteindir? fosfat sentezlenebilir.
A) HDL Yağ dokusunda gliserol kinaz enzimi bulunmadığı için TAG
B) VLDL sentezi için serbest gliserol kullanılamaz, glikolitik yolak ara
ürünü dihidroksiaseton fosfattan sentezlenen gliserol 3 fosfat
C) IDL
kullanılır.
D) LDL
E) Şilomikron
51. Translasyon esnasında ilk kullanılan amino asit
Cevap A
aşağıdakilerden hangisidir?

A) Metiyonin
HDL, protein ve fosfolipid oranı en yüksek lipoproteindir. Aynı
B) Prolin
zamanda dolaşımda genel apoprotein vericisidir. Diet sonrası
C) Glisin
dolaşıma çıkan henüz olgunlaşmamış şilomikron ve VLDL’nin
olgunlaşması sürecinde çok önemli görevleri bulunur. HDL, D) Serin
şilomikron ve VLDL’ye apo CII ve apo E verir. E) Glutamat
Triaçilgliserolden en zengin lipoprotein ise şilomikrondur. Cevap A
Basit soru. Sınavda 2 kez soruldu.
49. Aşağıdaki enzimlerden hangisi heksoz monofosfat yolunun Protein sentezi için öncelikle translasyon bileşenlerinin
düzeneleyicisidir? bir araya toplanmaları gerekir. Sitoplazmada ATP kullanılarak
A) Glukokinaz aminoaçil–tRNA sentetaz enzimiyle aminoasitler aktifleştirilir.
Aminoasitlerin aktiflenmesi, doğru tRNA’ya bağlanmaları ve
B) Asetil coA Karboksilaz
peptid bağının kolay oluşturulabilmesi için çok önemlidir. Doğru
C) Glukoz 6 fosfodehidrogenaz
aminoasidin doğru tRNA’ya bağlanması kritik önem taşır. Böylece
D) HMG coA redüktaz aktifleştirilen aminoasitler tRNA’ya yüklenmiş olur.
E) Transketolaz Protein sentezi amino ucundan başlar ve aminoasitlerin
Cevap C ilave edilmesiyle karboksil ucuna doğru adım adım ilerler.
Sentezlenecek proteinin şifresini içeren mRNA başlangıç
aminoaçil tRNA’sına bağlanır. AUG başlangıç kodonu amino
HMY düzenleyici enzimi Glukoz 6 fosfo dehidrogenaz’dır.
ucundaki metiyonini belirler. Ökaryotlarda N–terminal
Oksidatif evre enzimidir. Reaksiyon esnasında NADPH sentezlenir.
amino ucuna yerleşen aminoasit her zaman metiyonin iken,
prokaryotlarda ise N–formil metiyonindir. Metiyonin tek
50. Yağ dokusunda enerjinin depo hali olan triaçilgliserol kodona sahip olmasına rağmen iki tane tRNA’sı bulunmaktadır.
sentezi için aşağıdaki moleküllerden hangisi gereklidir? Bunlardan birisi amino ucundaki metiyonin için diğeri polipeptid
A) Gliserol zincirin iç kesimindeki metiyonin için kullanılır.
B) Asetil coA
C) Sfingozin
D) Dihidroksiaseton fosfat
E) Kolesterol
Cevap D

Dikkat cevap gliserol değil çünkü yağ dokusu serbest gliserol


kullanamaz.

DENEME SINAVI – 54 19
52. DNA ile RNA ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 54. PRPP sentaz enzim eksikliği olan bireyde aşağıdaki

A) Replikasyon için primere ihtiyaç varken, transkripsiyonda organlardan hangisinin en fazla etkilenmesi beklenir?

yoktur. A) Aort

B) DNA sentezinde her iki zincirde kalıp olarak kullanılır. B) Eklemler

C) 5sRNA, RNA polimeraz tip III tarafından sentezlenir. C) Kalp

D) DNA sentezi prokaryotlarda bir noktadan başlarken, D) Karaciğer


ökaryotlarda pek çok noktadan başlar. E) Pankreas
E) Replikasyon ve transkripsiyon esnasında proofreading Cevap B
bulunmaktadır.
Cevap E PRPP sentaz enzim eksikliği ile Gut hastalığı meydana gelir.
Bu hastalarda özellikle eklemler ve böbrek etkilenir.
Replikasyon ile transkripsiyon arasındaki 2 fark mutlaka
bilinmeli. İki bilgide sınavda sorgulandı. 55. Aşağıdakilerden hangisi bakterilerin hareketini inceleme
• Replikasyonda primer kullanılır, transkripsiyonda asla amacıyla kullanılır?
kullanılmaz. A) TSI besiyeri ekimi
• Replikasyonda proofreading (hata tamiri) bulunur, B) Üreaz besiyeri ekimi
transkripsiyonda asla bulunmaz.
C) Çukur lamda inceleme
D) Karanlık alan mikroskobisi
53. 5 günlük erkek bebek mekonyum ileusu öyküsü ve akciğer
E) Florasan mikroskobisinde inceleme
enfeksiyonu nedeniyle yoğun bakımda izlenmektedir.
Hastada kistik fibrozis düşünüldüğü için topuk kanında Cevap C

tripsinojen ve ter testinden sonra CFTR geni DNA dizi analizi


planlanmıştır. Yapılan dizi analizi sonucu mutasyon ok ile Hareket incelemesi : Çukur lamda asılı damla ile
gösterilen ekzon intron bağlantı noktasında tespit edilmiştir. daha iyi sonuç vermektedir. Hareket özellikleri faz–kontrast
mikroskoplarda da iyi gözlenir.

56. Hangisinin üreme sırasında CO2 gereksinimi en azdır?


A) Clostridium perfringens
B) E.coli
Vakada verilen kliniğe sebep olan mutasyon
C) Pseudomonas aeruginosa
aşağıdakilerden hangi sınıfa girmektedir?
D) Klebsiella penumoniae
A) Yanlış anlamlı mutasyon
E) Streptecococcus bovis
B) Anlamsız mutasyon
Cevap C
C) Üçlü nükleotid tekrar artışı
D) Translokasyon
Zorunlu aerob: Hücre solunumu için oksijene gereksinim
E) Splice bölgesi mutasyonu
duyan ve oksijen olmaksızın yaşayamayan bir organizma. Sadece
Cevap E oksijenli ortamda yaşayabilen bakterilerdir. Ancak oksijenli
ortamda yaşayabilir. Bunlarda mitokondri olmadığı için solunum
Zor bir soru ama ufak bir bilgi soruyu çözmemizi sağlayacak. hücre zarının iç kısmındaki kıvrımlarda (mezozom) gerçekleştirilir.
DNA üzerinde ekzon intron birleşim sınırlarına, splice bölgeler Örnek: Bordotella, Pseudomonas
adı verilir. İntronik diziler protein koduna dönüşmediği için splice
bölgelerden kesim işlemi yapılarak intronik diziler uzaklaştırılır.
Bu işlemi snRNA molekülleri yapar. İşte splice sınırında meydana
gelen mutasyona splice bölgesi mutasyonu adı verilir.

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


57. Hangisi deri antisepsisinde kullanılmaz? 59. Aşağıdakilerden hangisi Stafilokokarın toksin üretimi ile

A) Triklorosan yaptığı hastalıklardan biridir?

B) %70 alkol A) Besin zehirlenmesi

C) Povidon iyot B) Pnömoni

D) İyot tentürü C) Endokardit

E) Klorin dioksit D) İmpetigo

Cevap E E) Osteomiyelit
Cevap A

Klorin dioksit tahrtiş edici özelliği nedeniyle antiseptik olarak


kullanılamaz. Toksin üretimi Bakteriyel çoğalma
Ayrıca su arıtma tesislerinde dezenfeksiyon amaçlı yaygın Toksik şok sendromu, Deri ve yumuşak doku
olarak kullanılmaktadır. enfeksiyonlar
Haşlanmış deri sendromu, Endokardit
Gıda zehirlenmesi. Pnömoni
58. Hangisi Mikobakterileri boyamak için kullanılan bir
Ampiyem
boyama yöntemidir?
Osteomiyelit
A) Methanamin gümüşleme
Mastit
B) Trikrom boyama Septik artritt
C) Auromin Rhodamin
D) Akridin Orange 60. Altı yaşındaki çocukta testis tutulumlu bruselloz tespit
E) PAS edilmiştir. Tedavide en uygun seçenek aşağıdakilerden
Cevap C hangisidir?
A) Doksisiklin + Gentamisin
B) Doksisiklin+ Rifampisin
C) Netilmisin + Seftriakson
D) Kotrimaksazol + Gentamisin
E) Rifampisin + Ampisilin sulbaktam
Cevap D

Tedavi
Florokrom boyamada ana ilke fenollü fuksin yerine floresan • Bruselloz tedavisinde kullanılan antibiyotik
boyaların kullanılmasıdır. Floresan boyalar, mikobakterilerin makrofajların içine girebilmeli ve sidal olmalıdır.
lipitten zengin hücre duvarına bağlanarak, görünür hale
• Bu nedenle doksisiklin ve streptomisin (42 gün) ya da
gelmesini sağlar.
doksisiklin ve rifampisin verilebilir.
- Ancak boyaların hazırlanması, amaçlanan hedef
• Ayrıca kinolonlar da kullanılabilir.
(doku, mikroorganizma, antijen antikor kompleksi vs.)
ve boyama ifllemi sırasında ısı–süre değişikliklerinin • Çocukluk çağındakilerde ko–trimaksazol kullanılır.
uygulanması gibi, bazı kriterlere göre, farklı floresan • Endokarditde cerrahi ve medikal tedavi gereklidir.
boyama yöntemleri uygulanabilir. Bu yöntemler • Gebelerde RIF+TMP/SMX RIF+Seftriakson kullanılabilir.
arasında
- Auramin–Fenol boyama yöntemi,
- Glikerson ve Kanner’in floresanlı boyama yöntemi,
- Auramine–Rhodamine boyama yöntemi,
- Truant’ın modifiye AuramineRhodamine boyama
yöntemi sayılabilir.

DENEME SINAVI – 54 21
61. Aşağıdaki etkenlerden hangisinin kültürünün yapılması 63. Aşağıdakilerden hangisi toksin etki mekanizması itibariyle
diğerlerine göre daha tehlikelidir? diğerlerinden farklıdır?
A) Brucella melitensis A) ETEC
B) F. tularensis B) B.anthracis
C) Vibrio cholerae C) B.cereus labil toksin
D) Hanta virus D) C.diphteria
E) Bordotella pertusis E) Bordotella pertusis
Cevap B Cevap D

Tularemi A grubu biyoterör sliahı özelliğinde bir bakteridir. Difteri haricindekiler CAMP artışıyla etki ederken difteri EF–2
Solunum yoluyla bulaşması nedeniyle kültürü tehlikelidir. inhübüsyonu söz konusudur.

Biyoterör silahları Toksin Etki Mekanizma


Corynebacterium Difteri toksini EF-2 inhibe A-B toksini ile protein
A grubu B grubu C grubu
diphtherrae toksini ile protein sentezi inh. sentezi inhibisyonu
Çiçek Q ateşi Hanta virüs
Pseudomonas EF-2’nin Adp Ribolizasyonu A-B toksini ile protein
Şarbon Brusella Sarı humma aeruginosa Sonucu Protein Sentez inh. sentezi inhibisyonu
Veba Burkhoideria Hanta virüs Ekzotoksin A ‘A’ komponenti ve 60 S A-B toksini ile protein
Shigella dysenteria ribozomları ayırarak protein sentezi inhibisyonu
pseudomallei
tip 1 sentez inh.
Botulismus Alfa virüsler MDR tbc Shiga toksin (ST)
Tularemi C. perfringes epsilon Enterohomarojik E. ‘A’ komponenti ve 60 S A-B toksini ile protein
toksin coli (EHEC) ribozomları ayırarak protein sentezi inhibisyonu
Verotoksin (Shiga like sentez inh.
Filovirüsler
toksin)
(EBOLA–Marburg)
Helicobakcter pylori Virulansın ‘cag A’ ve Vac A-B toksini ile protein
Sitotoksin A geni ile kodlandığı sentezi inhibisyonu
düşünülmektedir.
62. Yoğun bakımda yatan 88 yaşındaki kadın hastada mekanik
C. difficile Toksin A ve B ile hastalık A-B toksini ile protein
ventilatör kullanımına bağlı pnömoni gelişmiştir. Hastadan
Sitotoksin ortaya çıkar. sentezi inhibisyonu
alınan Derin trakeal aspiratta oksidaz (–), hareketli, laktoz
Enterotoxic E. coli A komponenti ile ADP cAMP artışı
(+) ve kanlı agarda kırmızı pigment üreten gram negatif (ETEC) ribolazyonu yaparak
basiller üremiş ise en olası etken hangisi olabilir? E. coli labil toksin (LT) adenilat siklazı aktive eder.
ısıya duyarlı Buna bağlı aşırı cAMP artışı
A) P. aeruginosa olur.
B) A.baumannii V. cholerae Toksinin 2 componenti cAMP artışı
Kolera ekzotoksin vardır
C) S.marsecesnens (A, B)
D) K.pneumoniae cAMP artarak hızla su
kaybedilir ve ishal oluşur.
E) E.aerogenes
Bacilus anthracis EF adenilatsiklaz. cAMP artışı
Cevap C Antraks toksini LF letal etkili
(üç alt üniteli tek ADP ribozilasyonu
Serratıa marcescens (prodigiosin salgılayan bakteri) ekzotoksin) (Adenilat siklazın negatif
• Barsak florasında bulunur. Bordotella pertussis regülatörüdür) ile Gi
toksin inhibisyonu yapar.
• DNA’ze pozitiftir. cAMP artar.

• Marsein ürettiği için kanlı agarda kırmızı pigment yapar. Clostridium tetani SSS’de etki ederek inhibitör Nöro toksin
Tetanoz toksini bir nörotransmitter olan
• Yoğun bakım hastalarında, bebeklerde, yanık ve kalp GABA salınımı inhibe eder.
damar cerrahi ünitelerinde ciddi enfeksiyonlara neden olur. Botulinum toksin Periferik sinapslara etki Nöro toksin
ederek Ach salınımını
• Ventilatörle ilişkili pnömoni ve sonda ile ilişkili üriner
inhibe eder.
enfeksiyon yapabilir.
B. cereus MSS ne direkt etki Nöro toksin
• En fazla neden olduğu enfeksiyon sonda iliskili üriner Enterotoksin Isıya dirençlidir.
enfeksiyondur. S. aereus MSS ne direkt etki Nöro toksin
Enterotoksin Isıya dirençlidir.
• Sonra solunum ve yara enfeksiyonu gelir.

22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


64. Aşağıdaki klostridium tiplerinden hangisi hareketsizdir? 66. Lepra bakterisi hücre duvarında aşağıdakilerden hangisi

A) C.botulinium bulunmaz?

B) C.tetani A) Peptidoglikan

C) C.perfringens B) Arabinogalaktan

D) C.novyii C) Lipid A

E) C.bifermentes D) Mikolik asit

Cevap C E) Lipoarabinomannan
Cevap C
Hareketsiz olan tek Clostridium... C.perfringens olup diğer
Clostridium üyeleri hareketlidir. Lipid Gram negatif bakterilerin hücre duvarında bulunan
ve endotoksin etkinliğinden sorumlu kısımdır. Bu yapı asla
mikobakterilerde bulunmaz
65. Geç konjenital sifiliste aşağıdaki bulgulardan hangisi
beklenmez?
A) İnterstisyel keratit 67. Hangisi kazanılmış bağışıklık hücrelerinden biri değildir?

B) Nörosifiliz A) Th1

C) Yüksek damak B) Th2

D) Semer burun C) Tc

E) Kanlı rinit D) Plazmosit

Cevap E E) Doğal öldürücü hücreler


Cevap E
• Erken doğumsal sifilizde klinik bulgular oldukça
değişkenlik gösterir. kazanılmış bağışıklık lenfositlerin bağışıklığıdır. NK hücreleri

• Bulgular genellikle ilk üç ayda ortaya çıkar. ise doğal bağışıklıkta savaşan hücrelerdir.

• Bu bebeklede ilk ve en erken bulgu genellikle persistan


rinittir.
• Rinit pürülan ya da kanlı olabilir. Rinit çok bulaşıcıdır.
• Doğumsal sifilizte HSM, LAP, sarılık, deri lezyonları ve
anemi görülür.
• Burunda semer burun ve tibiada kılıç kını görünümü
olur.
• Gözde katarakt, koriyoretinit, uveit, glokom, MSS’de
menenjit, kranial felçler görülebilir.
• Ölüme neden olabilir.
2. Latent konjenital sifiliz: Genelde puberteye yakın
evrelerde ortaya çıkar. Hastalarda göz–yüz ve kemik
deformiteleriyle kendini gösterir.
Latent konjenital enfeksiyonlu çocuklarda
• İnterstisyel keratit,
• Nörosifiliz
• Yüksek damak,
• Hutchinson triadı (Hutchinson dişleri + keratit +
sekizinci sinir tutulumu),
• Kılıç kını tibia gibi bulgular olur.

DENEME SINAVI – 54 23
68. Doğal bağışıklıkta interferon gamayla saldıran, TCR 70. Yüzünde kenarları hiperemik, üzeri kabuklu ülseratif
bulundurmayan hücre aşağıdakilerden hangisidir? lezyon ve yara kabuğu kaldırıldığında çivi benzeri çıkıntılar
A) CD4 görülen ve NNN besiyerinde üreme görülen bir hastada en
olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
B) Makrofaj
A) Necator americanus
C) Eozinofil
B) Wuscheria bancrofti
D) NK
C) Dranculum medinensis
E) Nötrofil
D) Leishmania tropica
Cevap D
E) Ancylostoma canis
Cevap D
Lenfositlerin Karşılaştırılması
Özellik T Lenfosit B Lenfosit NK Layşmanyaz, Leishmania türleri tarafından birçok omurgalı
Yüzeyde Ig D Yok Olgularında Yok konakta görülen, vektör tatarcıklar tarafından nakledilen zoonoz
var karakterli protozoer bir hastalıktır. Doğada kertenkelelerde
Ig M molekülü Yok Var Yok ve memelilerde görülen hastalığın insan dışında en yaygın
CD 19 - 22 Yok Var Yok görüldüğü memeli köpeklerdir.
Yüzeyde cd3 Var Yok Yok
IL-2, IL-4, IL-5 Var Yok Yok
Sitotoksik Etki Var Yok Var
İnterferon gama sentezi Var Yok Var

Doğal öldürücü hücreler büyük görünümlü lenfositlerdendir,


fagositik değillerdir (fagositoz yapamazlar). NK hücreleri
yüzeyleride CD 16 ve 56 taşırlar. MHC I ifadesi azalmış olan
veya namevcut olan olanları da öldürürler. Bu durum, sıklıkla
viral enfeksiyonlarda ve kanserde görülür. NK hücreleri periferik
kanda, azurofilik (kırmızı) granüller içeren büyük lenfositler
olarak saptanabilir.(büyük lenfositler = large granular
lymphocytes – LGLs) Vektörleri Phlebotomlardır(Tatarcıklar).
Tatarcığın sokması ile bulaşır. Sadece cilt tutulur.
69. 2–5 oligoadenilat sentetaz salınımını etkileyen hangisidir? Tatarcığın soktuğu yerde kızarma ve ülsere kabuk oluşur. Kabuk
A) Pirüvat kinaz kaldırıldığında altından kanlı çıkıntılar olur ki bunlara Hulusi

B) İnterferon Alfa Behçet’in çivi belirtisi denir. Tanı için lezyonda amastigotlar,
kültürde ise promastigot aranır.
C) TNF–A
D) TNF–B
71. Kırk yaşında erkek hasta sağ üst kadranda ağrı ve Ateş
E) IL–10
şikayetiyle başvurdu. başvurusu yapılan İncelemelerde
Cevap B Karaciğer enzimleri yüksek ve kanda eozinofili
saptanmıştır. Öyküsünde sık su teresi yemiş olan hastada
İnterferonlar antiviral proteinleri saldırır. Bunlar 2–5 dışkı incelemesinde bol miktarda kapaklı yumurta
Oligoad. Sentetaz ve PK sentezletir. Viral enfeksiyonlara karşı görülmüştür. En olası etken hangisidir?
vücudun ilk savunma mekanizması interferon salgısıdır. Tüm A) T.solium
interferonlar MHC I ve II antijenlerin ekspresyonunu artırırlar. B) S.hematobium
İnterferon sağlam hücrelerde antiviral proteinlerin üretimini
C) S.mansoni
arttırır (2’–5’ oligoadenilat sentetaz, protein kinaz ve NK
hücrelerini aktive ederek enfekte hücrelerin öldürülmesini D) Fasciola hepatica

hızlandırır. Sitotoksik T lenfositlerin neden olduğu kazanılmış E) S.stercoralis


bağışıklık sonradan gerçekleşir. Cevap D

24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Trematodlar ve yerleşim yerleri - Mukor kökenleri sinüs ve akciğerler tutar. Mukor

Yerleşim yeri Örnek kökenleri septasız dik açı ile davranan geniş hifler yapar.

Safra yolu trematodları a. Fasciola hepatica, - Kriptokok kökenleri Asla Şifa yapmaz her zaman maya
b. Dicrocoelium dentriticum, halindedir
c. Clonorchis sinensis
- Aspergillus kökenlerin de dikotom dallanma görülü.
Gastroentestinal sistem a. Fasciolopsis buski
trematodları - Kandidalar gerçek ve yalancı hia yaparlar.

Damar içinde yaşayan Schistosoma mansoni


trematodlar Schistosoma japonicum 74. Hangisi HIV–1 virüsü genomunda bulunmayan bir gendir?
Akciğer trematodları a. Paragominus westermani
A) gag
Mesane S. haemotobium
B) env
C) pol
Trematodların yumurtaları kapaklıdır (schistosoma hariç).
D) nef
Facsiola, Yaprak gibi bir trematod. Temel olarak koyun paraziti.Su
teresi yenmekle bulaşır. Yumurtaları kapaklı. Su teresiyle alınan E) lmp
serkarya KC ––– ve safra kanalına yerleşir. Hastalarda ki en önemli Cevap E
bulgular: ateş, karın ağrısı, ishal ve eozinofilidir. Kolanjit, tıkanma
sarılığı ve biliyer siroz gelişebilir. Tedavide praziquental verilir.
HIV genleri içinde en bilineneler GAG, POL, ENV ve NEF
genleridir.
72. Hangisi maya mantarıdır?
Gezi Protein Fonksiyon
A) Fusarium gag p55 Virion özyapı proteinleri olan MA (p17), CA
B) Aspergillus (p24), NC (p9) ve p7’nin öncül poliproteini.
Virion nükleokapsidinde yer alır.
C) T.rubrum
PoI p160 Virion enzimleri oları PR (p10), RT ve RNase
D) M.audonii
H (p51/66) ve IN (p32)’nin öncül poliproteini.
E) Beyaz piedra Virion nükleokapsidi. içinde yer alır.
Cevap E vif P23 Viral infektivite faktörü. Hücre
Beyaz piedra etkeni Trichosporon asahii’dir. sitoplazmasında yer alır.
vpx p16 Virion proteini, fonksiyonu bilinmiyor,
Beyaz piedra; etkenleri insan için patojen olan Trichosporon
Virionda yer alır.
türleridir (Trichosporon asahii, T.ovoides, T.inkin gibi). Siyah
vpr p15 Virion proteini, fonksiyonu bilinmiyor,
piedra; etkeni, bir askomiçet ve esmer küf olan Piedraia
Virionda yer alır.
hortae’dir. Siyah piedra bulaşıcı olabilir; tarak ve saç fırçalarının
tat p14 Transkripsiyon transaktivatörü. Hücre
ortak kullanımına bağlı aile içi epidemiler görülmüştür.
çekirdeğinde yer alır.
rev p19 Posttranskripsiyel transaktivatör. Hücre
73. Klinikte yatmakta olan 19 yaşındaki erkek hastada Ani çekirdeğinde yer alır.
olarak göz ve burun etrafında şişlik başlamıştır ilerleyen vpu p16 Virus salınımında rol oynar. İntegral hücre
saatlerde hızlı bir şekilde bunun etrafında ve ağız içinde membran proteini.
nekrotik alanlar izlenmiştir. Bu alanlardan alınan biyopsi env gp160 Zarf glikoproteininin öncül yapısı.
örneğinde geniş açılı düzensiz ve dik açılarla dallanan SU (gp120): CD4 reseptörüne bağlanma
septasız hisler izlenmiştir en olası tanı aşağıdakilerden TM (gp41): Membran füzyonu
hangisidir? Viral zarfta yer alır.

A) Kriptokok nef p27 T hücre aktivasyonu, virion infektivitesini


etkiler.
B) Aspergillus
Hücre sitaplazması ve plazma membranında
C) Mukormikoz yer alır.
D) Candida
E) Fusarium
Cevap C

DENEME SINAVI – 54 25
75. Aşağıdakilerden hangisi virüslerle ilişkili bir hastalık Eser element olarak selenyum
değildir? Demir ve bakır gibi metallerin katabolizması esnasında
A) Hepato selüler karsinom oluşan reaktif oksidatif hasarı etkisiz hale getirenler: Transferrin,
B) Burkitt lenfoması ferritin, laktoferrin ve serruloplazmin gibi enzimler antioksidan
etkilidir.
C) Serviks kanseri
Hücre içi Antioksidan Enzimler
D) Creutzfeld Jacob hastalığı
a. Superoksid dismutaz(SOD)
E) Castellman sendromu
Superoksid radikalini dismutasyona uğratarak detoksifiye
Cevap D
eder. Organizmada substrat olarak serbest radikal kullanan tek
enzim SOD’dır.
HCC HBV ve HCV ile ilişkilidir. Burkitt lenfoması EBV ile
b. Katalaz
ilişkilidir. Castelman sendromu ise HHV 8 ile ilişkilidir.
Yüksek konsantrasyonda oluşan hidrojen peroksidin
Servix kanseri ise HPV 16–18–31 ile ilgilidir. Creutzfeld Jacob
detoksifikasyonunu sağlar.
hastalığ ise prion hastalığıdır.
c. Glutatyon peroksidaz
Düşük konsantrasyonda oluşan hidrojen peroksidin
76. Aşağıdaki viruslerden hangisi bağışık yanıttan sinsityum
detoksifikasyonunu sağlar. Glutatyon peroksidaz, aktif bölgesinde
oluşturarak kaçar?
4 tane selenyum içerir. Hücre zarı lipidlerini ve hemoglobini lipid
A) Adenoviruslar peroksidasyonunun zararlı etkilerinden korur.
B) Orthomyxoviruslar d. Glutatyon redüktaz
C) Poxviruslar NADPH bağımlı bir enzim olup okside glutatyonun
D) Paramyxoviruslar redüksiyonunu sağlar.
E) Reoviruslar
Cevap D 78. İmmun kompleks vaskulitlerinde damar duvarında görülen
nekroz tipi aşağıdakilerden hangisidir?

Paramiksovirüslerde bulunan füzyon proteinleri ile hücreler A) Koagulasyon nekrozu


arası sinsisya yapısıyla çok çekirdekli dev hücrelerin oluşmasına B) Gangrenöz nekroz
yol açar. Bu sayede immün sistemden kaçarlar. C) Fibrinoid nekroz
D) Likefaksiyon nekrozu
77. Hücre yaralanmasında önemli rol oynayan reaktif oksijen E) Gummatöz nekroz
ürünlerinin ortamdan uzaklaştırılmasında aşağıdakilerden
Cevap C
hangisi görev alır?
A) Kaspaz
Fibrinoid nekroz, sıklıkla damar duvarında görülen,
B) Fosfolipaz A2
immünolojik bir hasar sonucu oluşan, fibrinden zengin plazma
C) Laktat dehidrogenaz proteinlerinin birikimi ile karakterize bir nekrozdur. Özellikle
D) Glutatyon Redüktaz immün kompleks vaskülitlerinde (Henoch–Schönlein purpurası)
E) Telomeraz damar duvarında ve romatizmal ateşte kalpteki vejetasyonlarda
ve sinovyada izlenir.
Cevap D

Antioksidan Maddeler, hücre hasarına neden olan serbest


radikal oluşumunu baskılayan, oluşan serbest radikalleri inaktive
ve hücresel hasarlarını nötralize eden moleküller ve enzimlerdir.
Hücre içi Antioksidan Moleküller
Vitaminler (E, A ve C vitamini)
Sitoplazmadaki sistein ve glutatyon

26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


79. Lökositlerde fagolizozom oluşumunun geciktiği ve azaldığı, 81. Aşağıdakilerden hangisi yara iyileşmesini etkileyen lokal
bu nedenle bakterilerin fagositozunun bozulduğu hastalık faktörlerden biri değildir?
aşağıdakilerden hangisidir? A) Vasküler kompresyon
A) Kronik granulamatöz hastalık B) Enfeksiyon
B) Job’s sendromu C) Yabancı cisim varlığı
C) Chediak Higashi sendromu D) Yaranın boyutu
D) Nezeloff sendromu E) Vitamin C eksikliği
E) Myeloperoksidaz defisiti Cevap E
Cevap C Tabloyu inceleyiniz!

Yara iyileşmesini etkileyen faktörler


Chediak–Higashi sendromu, mikrotubül fonksiyon
Lokal Faktörler Sistemik Faktörler
bozukluğuna, yetersiz hücre hareketi ve defektif lizozom
Kanlanma Yaş
degranülasyonu ile karakterli bir lökosit fonksiyon bozukluğudur.
Denervasyon İlaçlar
OR geçişlidir.
Lokal enf. Genetik hastalıklar
Nötrofiller ve diğer lökositlerde sitoplazmada dev granüller
Yabancı cisim Hormonlar
bulunur. Bu hastalıkta fagositik vakuollere lizozomal enzimlerin
Hematom DM
transferi bozulur (fagolizozom defekti), enfeksiyonlara duyarlılık
Nekrotik doku Malignite
gelişir, melanositlerde azalma (albinizm), MSS hücrelerinde ve
Cerrahi teknikler Malnütrisyon
trombositlerde defekt (kanama bozukluğu) saptanır
Dokunun tipi Vitamin eksikliği
Eser element
80. Aşağıdakilerden hangisi venöz trombüslerin
özelliklerinden biri değildir?
82. Disfaji ve kas güçsüzlüğü şikayeti ile doktora başvuran erkek
A) Damar duvarına zayıf tutunurlar
hastanın yapılan fizik muayenesinde periorbital ödem ile üst
B) Kırmızı renkli ve sert kıvamlıdırlar göz kapaklarında menekşe renginde deri döküntüleri yanısıra
C) Genellikle endotel hasarına sekonder oluşurlar. el eklemleri ekstansör yüzlerde kabarık kırmızı erüpsiyonlar
D) Kalbe doğru büyürler görülüyor.

E) En sık derin baldır venlerinde oluşurlar. Hızlı kilo kaybı ve halsizlik şikayeti de olan bu hastada
saptanması en olası iç organ malignitesi aşağıdakilerden
Cevap C
hangisidir?
Venöz trombüsler hemen daima staza sekonder ve
A) Akciğer
sıklıkla derin baldır venlerinde oluşur. Daima damarı tıkayıcı
karakterdedir; genelde altta endotel hasarı olmadığı için duvara B) Mide
daha zayıf bağlıdır; daha çok eritrosit tuttuğu için kırmızı renkte C) Pankreas
görülürler ve sert kıvamdadır. D) Böbrek
Arteriyel trombüsler kan akımına ters, venöz trombüs ise E) Prostat
kan akımı ile aynı yönde (yani her ikisi de kalbe doğru) büyüme
Cevap A
gösterir.
Trombüsün duvara yapışmayan kuyruk kısmı koparak, emboli
yapabilir, bu olay tromboemboli olarak adlandırılır. Soruda tarif edilen olgu dermatomyozittir. Dermatomyozit
deri ve iskelet kasını tutmasıyla karakterizedir. Klasik deri
Arteriyal ve kardiyak trombüsler ise hemen daima
döküntüsü, periorbital ödem ile üst göz kapaklarında menekşe
endotel hasarı sonrası veya damarların dallanma noktaları gibi
renginde renk değişikliği tarzındadır. Ayrıca el eklemleri, dirsek
türbülansın izlendiği alanlarda oluşur. Genellikle damarı tıkayıcı
ve dizde, eklemin ekstansör yüzünde kabarık kırmızı erüpsiyonlar
karakterdedir, duvara sıkı sıkıya bağlıdır, gri–beyaz renktedir ve
(Gottron papülleri) sıklıkla görülür. Daha nadir olarak
kolay parçalanır kıvamdadır.
göğüste V harfi şeklinde, boyun ve üst sırtta eritem, deri altı
Arteriyel trombüs gelişiminin en sık nedeni aterosklerozdur. kalsifikasyonları izlenebilir.
Diğer nedenler travma, arterit, anevrizma ve kan hastalıklarıdır.

DENEME SINAVI – 54 27
Kas güçsüzlüğü, yavaş başlar ve tipik olarak proksimal intersellüler adezyonun azalmasına dolayısıyla mide kanserinin
kas gruplarını bilateral simetrik olarak tutar. 1/3 olguda invazyon ve metastaz yapmasına neden olur.
orofarengeal–özefageal kas gruplarının tutulumu sonucu (çizgili
kas tutulduğu için üst 1/3 özofagus etkilenir) disfaji gelişir.
85. HPV virüsü ile enfekte bir hücrede, virüs tarafından
Ekstramusküler tutulumları, interstisyel akciğer hastalığı,
üretilen E6 ve E7 proteinleri, hücre içerisinde hangi geni
vaskülit ve myokarditdir. ANA grubu içinde J0–1 antikoru (t–RNA
inaktive ederek apoptozisi durdurur?
sentetaza karşı) bu grup için spesifiktir.
A)P16
Dermatomyozit sıklıkla çocuk ve genç erişkinlerde görülür.
B)P21
Yaşlılarda malignitelerle birlikte görülmesi söz konusudur
ve sıklıkla akciğer ve meme karsinomunun bir paraneoplastik C)Bax
sendromu olarak karşımıza çıkabilir. D)P53
E)P27
83. Deride Pautrier mikroapselerinin izlendiği non–Hodgkin Cevap D
lenfoma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Malt lenfoma HPV virüsünün onkojenik potansiyeli ürettiği E6 ve E7
B) Mycozis fungoides viral gen ürünleri ile ilişkilidir. E6 ve E7 proteinleri hücre
C) Burkitt lenfoma içerisinde p53’ü bloke ederek apoptozisi durdururlar. Apoptozisin
gerçekleşmemesi durumunda hücre siklusu durmayacak ve
D) NK hücreli lenfoma
özellikle DNA hasarı gerçekleşen hücrelerde ek mutasyonların
E) Büyük B hücreli lenfoma
da eklenmesi ile malignite gelişimine zemin hazırlanacaktır.
Cevap B HPV tipleri içerisinde HPV tip16 ve tip 18’in kansere neden olma
konusunda diğer tiplerden daha başarılı olmalarının temel
Mycozis fungoides derinin CD4 + T hücreli lenfomasıdır. nedeni, diğer tiplere oranla daha fazla miktarda E6 ve E7 proteini
Nonspesifik deri bulgularından, plak ve tümör aşamasına üretmeleridir.
kadar değişen klinik bulguları vardır. Epidermisin neoplastik
serebriform nüveli lenfositler ile infiltrasyonu ve epidermisde 86. Aşağıdakilerden hangisi CD 8 T lenfositleri aracılığıyla
Pautrier mikroapselerinin bulunuşu tipiktir. gelişen sitotoksisite sonucu gelişir?
Hastalığın son döneminde neoplastik hücreler, periferik kan A) Kontakt dermatit
ve kemik iliğini tutarak lösemi tablosuna neden olurlar. Lösemi
B) Atopik dermatit
geliştiğinde tablonun adı Sezary sendromu olarak adlandırılır.
C) Henoch Schönlein purpurası
D) Otoimmun hemolitik anemi
84. Ailesinde mide kanseri öyküsü olan 24 yaşında bir erkek
E) Kazeifiye granulamatöz lenfadenit
hastada dispeptik yakınmalar nedeniyle yapılan mide
biyopsisinde taşlı yüzük hücreli karsinom saptanıyor. Cevap A
Bu tümörün gelişiminde hangi moleküler mekanizmanın
sorumlu olduğu düşünülmelidir? Soruda, seçenekler arasında hangisinin, tip IV aşırı
A) Mikrosatellit instabilitesi duyarlılık alt tiplerinden CD 8 T hücre aracılı sitotoksisite
B) Germline APC mutasyonu sonucunda geliştiği sorulmaktadır. Karşılaştırma sorusudur.
Seçenekler arasında çeldirici olan kazeifiye granulamatöz
C) Apoptoz inhibisyonu
lenfadenittir. Ancak granulomlar tip IV aşırı duyarlılığın diğer alt
D) C–kit mutasyonu
tipi olan gecikmiş tip aşırı duyarlılık sonucu gelişirler.
E) Germline E–kaderin mutasyonu
Cevap E

E–cadherin molekülü intersellüler dezmozomlarda


bulunur. Bu molekülü kodlayan genin mutasyonu invaziv taşlı
yüzük hücreli gastrik karsinoma yol açar. E–cadherin azlığı

28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz
Aşırı Duyalılık Reaksiyonları (Özet)
Tip Hastalık İmmunolojik mekanizma Histopatolojik Lezyonlar
Tip I Allerjik astım • Ig E antikoru yapımı sonra • Vasküler dilatasyon, ödem,
(Erken hipersensitivite) Saman nezlesi • Mast hücresinden vazoaktif düz kas kontraksiyonu, mukus
Ürtiker aminlerin ve diğer mediyatörlerin yapımı, doku hasarı, iltihap
Ekzema salıverilmesi;
Nazal polipler • Daha sonra iltihap hücrelerinin
Gıda alerjileri toplanması
Anjionörotik ödem v.b • Eozinofil ve nötrofillerle hasar.
Tip II Eritroblastozis fetalis • IgG, IgM yapımı • Hücrelerin fagositozu ve lizisi;
(Antikor-aracılı Hatalı kan transfüzyonu • Hedef hücre veya dokudaki antijene iltihap; bazı hastalıklarda hücre
hipersensitivite) Otoimmun hemolitik anemi Otoimmun bağlanma veya doku hasarı olmaksızın
trombositopenik purpura • Aktive kompleman veya Fc fonksiyonel bozukluklar
Pemfigus vulgaris reseptörleri ile hedef hücrenin
Myastenia Gravis fagositozu veya erimesi
Akut romatizmal ateş (ARA) • Lökositlerin toplanması
İnsüline rezistan diabet
Graves Hastalığı (hipertiroidizm)
Good-Pasture Sendromu
Büllöz pemfigoid
Pernisiyöz anemi
ANCA + vaskülitler
SLE–antifosfolipid antikorlar v.b
Tip III Serum hastalığı • Antijen-antikor komplekslerinin • iltihap, nekrotizan vaskulit
(İmmün kompleks- Arthus reaksiyonu birikimi kompleman aktivasyonu (fibrinoid nekrozis)
aracılı hipersensitivite) SLE • Kompleman ürünleri ve Fc
Skleroderma reseptörleri ile lökositlerin
Postsreptokoksik glomerulonefrit toplanması
Reaktif artrit • Enzimlerin ve diğer toksik
Poliarteritis nodoza moleküllerin salıverilmesi
Tip IV Gecikmiş tip; • Aktive T lenfositler • Perivasküler hücresel
(Hücre-aracılı • Tbc, mantar, protozoa, parazit, 1. sitokinlerin salıverilmesi, iltihap ve infıltratlar; ödem
hipersensitivite) sarkoidoz makrofaj aktivasyonu; • Granulom oluşumu
• Tüberkülin deri testi (PPD) 2. T hücre-aracılı (CD8) sitotoksisite • Hücre hasarı

CD8+ T lenfosit aracılı;


• Tüberkülin testi
• Kontakt dermatit
• Romatoid artrit
• Viral hepatit
• Transplant reddi
• Tip I diabetes mellitus
• Multipl skleroz
• İltihabi barsak hastalığı
• Otoimmün myokardit
• Hashimoto tiroiditi

87. Arteriollerde lümende daralma, konsantrik duvar kalınlaşması ve duvarda fibrinoid nekroz aşağıdaki patolojik durumların
hangisi için karakteristiktir?
A) Septik şok
B) Malign hipertansiyon
C) Mikroskopik polianjiit
D) Ateroskleroz
E) Diabetes mellitus
Cevap B

DENEME SINAVI – 54 29
Malign hipertansiyonda hiperplastik arteriosklerozis 90. Aşağıdakilerden hangisi mide kanseri riskini arttıran
izlenir. Hastalarda kardiyak dekompansasyon ve santral sinir genetik risk faktörlerinden biri değildir?
sistemi bozuklukları da gelişmiştir. Aynı zamanda oligürik akut A) E–kadherin mutasyonu
renal yetmezlik de görülebilir. Böbrek arteriollerinin duvarında
B) Menetrier sendromu
“soğan–zarı” benzeri konsantrik laminer fibröz kalınlaşma ve
C) Lynch sendromu
arteriol lümeninde daralma (tıkanma) görülür. Damar düz kas
hücrelerinde hipertrofi, hiperplazi; bazal membranda kalınlaşma D) BRCA 2 mutasyonu
ve reduplikasyon mevcuttur. Sıklıkla bu konsantrik hiperplastik E) BRCA 1 mutasyonu
değişiklik ile birlikte arter duvarında fibrinoid depozit ve nekroz Cevap E
görülür. Bu nedenle nekrotizan arteriolit ismi de verilir.
2015 ROBBİNSTEN!!!!
Böbrekte kortikal yüzeyde kanama odakları, geç dönemlerde
E seçeneği dışındakiler mide kanseri için genetik risk
fibrozis ve kontraktür daha belirgindir (malign nefrosklerozis).
faktörüdür.

88. Aşağıdakilerden hangisi tükrük bezinde görülen


91.
pleomorfik adenomun özelliklerinden biridir?
I– Pseudopolip görülebilir.
A) Daima parotis bezinde görülür.
II– Perianal fistullerle karakterizedir.
B) PLAG1 geninde mutasyonla ilişkilidir.
III– Hemen her zaman rektal tutulum vardır.
C) Nadir de olsa lenfomaya dönüşebilir.
Yukarıdaki maddelerden hangisi ya da hangileri chron
D) Sigara içen erkeklerde daha sık görülür.
hastalığında beklenilen bulgulardandır?
E) Tükrük bezinin 2. Sıklıkta görülen benign tümörüdür.
A) Yalnız I
Cevap B
B) I,II,III
C) I,II
PLAG1 overekspresyonu pleomorfik adenomda görülür. Diğer
D) I,III
şıklarda ise Whartin tümörü diğer adıyla papiller kistadenoma
Lenfomatoz’un özellikleri verilmiştir. E) Yalnız II
Cevap C

89. Aşağıdakilerden hangisi akalazyada görülen


komplikasyonlardan değildir? ÖZELLİK CROHN hastalığı ÜLSERATİF
A) Lökoplaki KOLİT
Bağırsakta etkilenen Kolon, ileum Yalnızca kolon
B) Aspirasyon pnömonisi
bölge
C) Özefajit
Rektal tutulum Bazen Her zaman
D) Muskuler hipertrofi Tutulum özelliği Atlamalı lezyonlar Diffüz tutulum
E) Özefagus adenokarsinomu Striktür Var Nadir
Cevap E İnflamasyon Transmural Mukoza
Pseudopolip Bazen Belirgin bir
şekilde var
Akalazya myenterik pleksus ganglionlarının yetersizliği veya
Ülser Derin Yüzeyel
yokluğu ile karakterize olup gastroözefajial sfinkter gevşeyemez.
Granülom Var(%35) Yok
AKALAZYA KOMPLİKASYONLARI
Fistül Var Yok
• Megaözefagus, muskuler hipertrofi
Perianal fistül Var Yok
• İnflamasyon / ülser / fibrozis Yağ/vitamin Var Yok
• Lökoplaki malabsorbsiyonu

• Skuamoz hücreli karsinom Malign potansiyel Kolon tutulumu Var


varsa ilişkili
• Aspirasyon pnömonisi / hava yolu tıkanması

30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


92. Fulminan hepatitin en sık nedeni aşağıdakilerden Poststreptokokal
hangisidir?
Hızlı ilerleyen GN
A) Hepatit A
B) Gebeliğin akut yağlı karaciğeri Membranöz GN Kronik GN Diğerleri

C) Karbon tetraklorür zehirlenmesi Fokal glomerüloskleroz

D) Hepatit B
E) Asetaminofen zehirlenmesi Membranoproliferatif GN
IgA
Cevap E
Eski tus sorusu!!!
Yeni Robbins’ e göre fulminan hepatit 26 hafta içinde hepatik 95. Aşağıdakilerden hangisi tiroid nodüllerinde malignite
ensefalopatinin ve koagulopatinin görüldüğü akut karaciğer potansiyelini arttıran durumlardan biri değildir?
yetmezliği tablosudur.Şıkların hepsi fulminan hepatite neden A) Soğuk nodül
olmakla birlikte en sık sebep asetaminofen kullanımıdır.
B) Genç hastada nodül
C) Tek nodül
93. Aşağıdaki kresentik glomerülonefrit nedenlerinden
D) Kadın hastada nodül
hangisinde immün floresan bulgu yoktur?
E) Solid nodül
A) Sistemik Lupus Eritematozus
Cevap D
B) IgA nefropatisi
C) Wegener granulomatozu
Hem temel bilimlerde hem de klinikte cerrahide birebir soru
D) Henoch–Schönlein Purpurası
olarak karşımıza gelebilir.
E) Akut Poststreptokokal glomerulonefrit(APSGN)
Malign Olma olasılığı Yüksek!!!
Cevap C
• Genç hastaların nodülleri
Tip 3 kresentik glomerülonefritlerde İF bulgu yoktur.
• Erkeklerdeki hastaların nodülleri
• Tek ve solid nodüller
94.
• RIU’i düşük (soğuk nodül)
I– Hızlı ilerleyen glomerulonefrit
• Boyun radyoterapisi öyküsü
II– Membranöz glomerülonefrit
III– Akut poststreptococal glomerülonefrit
96. Aşağıdakilerden hangisi memede malignite riskini daha
Yukarıdaki böbrek patolojilerini kronik glomerulonefrite fazla artırır?
ilerleme olasılığına göre çoktan aza doğru sıralayınız?
A) Sklerozan adenozis
A) III–II–I
B) Atipik duktal hiperplazi
B) II–I–III
C) Radial skar
C) I–II–III
D) Hafif hiperplazi
D) II–III–I
E) Fibroadenom
E) I–III–II
Cevap B
Cevap C

Arkadaşlar tusta daha önce defalarca malignite potansiyeli


olan veya olmayan lezyonlar karşımıza çıktı. Her zaman
soru potansiyeli olan bir yer olup mutlaka aşağıdaki Robbins
tablosunu bilmeliyiz.

DENEME SINAVI – 54 31
Relative Risk HOLOPROZENSEFALİ1 Serebral hemisferlerin ayrılması
Pathologic Lesion (Absolute Lifetime defektiftir.
Risk) En ağır formu siklopi (kafada tek bir
göz şeklinde)
Nonproliferative Breast Changes 1 (3%)
Trizomi 13 ve nadiren trizomi 18’de de
(Fibrocystic changes)
görülür.
Duct ectasia
MİKROENSEFALİ3 Beynin normalden küçük olmasıdır.
Cysts
En sık kromozom anomalileri, fetal
Apocrine change
alkol sendromu ve HIV ile inutero
Mild hyperplasia
enfeksiyonda görülür.
Adenosis
MAKROENSEFALİ Beynin normalden büyük olması,
Fibroadenoma without complex features
nadirdir.
Proliferative Disease Without Atypia 1.5 to 2 (5%-7%)
KORPUS KALLOSUM Her iki hemisferi birleştiren beyaz
Moderate or florid hyperpiasia
AGENEZİSİ cevher bağlantısının olmamasıdır.
Sclerosing adenosis
Diğerlerinden daha sıktır.
Papilloma Complex sclerosing lesion
(radial scar) LİSENSEFALİ5 (AGİRİ) Girusların hiç olmaması ya da çok az
Fibroadenoma with complex features olmasıdır.

Proliferative Disease With Atypia 4 to 5 (13%-17%) POLİMİKROGİRİ2 Serebral girusların, çok sayıda, kü-
Atypical ductal hyperplasia (ADH) çük ve anormal olması durumudur.
Atypical lobular hyperplasia (ALH)
Carcinoma in Situ 8 to 10 (25%-30%) 99. Farmakolojik antagonizma için aşağıdakilerden hangisi
Lobular carcinoma in situ (LCIS) doğru değildir?
Ductal carcinoma in situ (DCIS)
A) Aynı reseptör üzerinden ilaçların zıt etki göstermesidir
B) Kompetetif antagonizmada agonist konsantrasyonu
97. Aşağıdakilerden hangisi osteoporozu tetikleyen artırılarak Emaks elde edilebilir
faktörlerden biri değildir?
C) Kompetetif antagonizmanın potens ölçüsü pA2 dir.
A) Menapoz
D) Kompetetif antagonistler non–kompetetif antagonistlere
B) Obezite göre uzun etkilidirler
C) Azalmış fiziksel aktivite E) Dokuda yeterli miktarda yedek reseptör varsa non
D) Femur boyun kırığı kompetetif antagonizmada da agonist konsantrasyonu
E) Osteoprogenitor hücrelerde azalmış aktivasyon artırılarak Emaks elde edilebilir.

Cevap B Cevap D

Obezite kemikler üzerindeki stresi artırır ve osteoblastik Antagonizma TUS farmakolojisinde temel farmakolojinin
aktiviteyi artırır. olmazsa olmazıdır!..
Reseptöre bağlanarak etki göstermeyen ilaca antagonist

98. Trizomi 13 ile birlikte en sık görülen ön beyin anomalisi denir.

aşağıdakilerden hangisidir? Aynı reseptör üzerinden ilaçların zıt etki göstermesine

A) Polimikrogiri farmakolojik antagonizma denir.

B) Lizensefali Farklı reseptör üzerinde ilaçların zıt etki göstermesine ise


fizyolojik antagonizma denir. Kompetetif antagonizmada aynı
C) Mikroensefali
etkiyi elde etmek için daha fazla agonist miktarına ihtiyaç olduğu
D) Holoprozensefali için eğri sağa kayar fakat maksimum etkide hiçbir azalma olmaz.
E) Makroensefali Doz yanıt eğrisi paralel sağa kayar.Kompetetif antagonizma
Cevap D potens değeri; p A2 dir.

Arkadaşlar özellikle holorpozensefalinin mutlaka bilinmesi • Non Kompetetif Antagonizmada ise; Antagonis
gerekmektedir. reseptöre irreversıble bağlanarak agonistin reseptöre

32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


bağlanmasına engel olur ve E max azalır ÖNEMLİ ASİDİK VE BAZİK İLAÇLAR
• Agonist miktarı ne kadar artırılırsa artırılsın maksimum ASİDİK İLAÇLAR BAZİK İLAÇLAR
etki elde edilemez. Çünkü reseptörler irreversible bloke Nsaid’ler Antihistaminikler
edilmişitir. Sülfonamidler Trisiklik Antidepresanlar
Barbituratlar Lokal Anestezikler (Lidokain)
• Non kompetetif antagonistler kompetetif antagonistlere
Sefalosporinler Narkotik Analjezikler
göre genelde daha uzun etkilidirler. Penisilinler Sempatomimetik Aminler
• Non kompetetif antagonistler reseptöre irreversible Varfarin Nöroleptikler
bağlandıkları için bunların etkilerinin geriye çevrilmesi Amfetaminler
ancak yeni reseptör sentezlenmesiyle olur.–Eğri paralel İdrar bazikleştirilirse İdrar asitleştirilirse böbrek atılımı
sağa kaymaz–Agonist miktarı artmasıyla etki değişmez. böbrek atılımı artanlar artanlar
Fakat dokuda yeterli miktarda yedek reseptör varsa non Sodyum Bikarbonat Amonyum Klorür
kompetetif antagonizmada da agonist konsantrasyonu Asetazolamid Arginin Hidroklorür
Sodyum Laktat Metionin
artırılarak Emaks elde edilebilir. Nonkompetitif
Askorbik Asit
antagonizmanın potens değeri yoktur.

100. İntravenöz verilen morfinin mide öz suyunda birikmesi 101.


aşağıdaki farmakokinetik tanımlardan hangisi ile I. Miyosis
açıklanır? II. Pozitif kronotropi
A) Sekestresyon III. Vazodilatasyon
B) Redistribüsyon Asetilkolinin etkileri için yukarıdakilerden hangisi/
C) İyon tuzağı hangileri doğrudur?
D) İlk geçiş etkisi A) Yalnız I
E) Enterohepatik sirkülasyon B) Yalnız II
Cevap C C) Yalnız III
Tam bir kek soru!.. D) I ve III
İyon tuzağının güzel bir örneği; bazik ilaç olan Morfin asidik E) II ve III
bir ortam olan mide suyunda birikiyor!... Cevap D
İyon Tuzağı; Parasempatik sistemin ana nörotransmitteri olan
pH farkı nedeniyle bir ilacın iyonize halde bulunduğu asetilkolinin etki kalıbı bilinmelidir.
ortamada birikmesine. iyon tuzaği denir. Asetilkolin damarı gevşetir, damar dışı düz kasları kaslar,
Bazik bir ilaç olan Morfinin asidik bir ortam olan mide sıvısı sekresyonları artırır ve iç sfinkterleri gevşetir.
içerisinde birikmeside iyon tuzağının güzel bir örneğidir. Asetilkolin, vazodilatasyon yapmasına karşılık
İyon tuzağı mekanizmasından günümüzde en fazla ilaç bronkokonstrüksiyon, sirküler kasları kasarak miyozis, barsak düz
zehirlenmelerinde faydalanılır. kaslarını kasarak tonüs ve motilitede artışı oluşturur. Bu ne denle
Asit madde ile zehirlenmede idrar alkali yapılır. Böylece barsaklarda peristaltizm artar. Parasempatikler sadece atriyumda
asit maddenin iyonizasyonu artırılmış olur. Asit madde tübüler (–) inotrop etkilidir, çünkü ventrikül üzerinde parasempatik etki
sistemde hidrofilik duruma geçmiş olur. Hidrofilik olduğu yoktur. Ayrıca negatif kronotrop ve negatif dromotrop özellik
için de böbrekten reabsorbe edilemez, idrarla atılır. (Aspirin gösterir.
zehirlenmesinde NaHCO3 kullanılması gibi).
Yani asidik ilaç zehirlenmesinde idrarı bazik hale getiren
maddeler kullanılırken, bazik ilaç zehirlenmesinde idrarı asidik
hale getiren maddeler kullanılır.

DENEME SINAVI – 54 33
102. Aşağıdakilerden hangisi β2 reseptörler aracılığı ile DOPAMİN
gerçekleşmez? L – dopa’dan L – amino asit dekarboksilaz (kofaktör
A) Uterus düz kasında gevşeme piridoksin) ile sentezlenir. Dopamin sentezinde hız kısıtlayıcı
B) Bronkodilatasyon basamak tirozin hidroksilazdır.

C) Karaciğerde glikojenolizin artması En yoğun nigrostriatal yolakta bulunur. Bütün dopamin


reseptörleri metabotropiktir (G Proteini ile kenetli )
D) Glukagon salınımının artması
D1: Adenilat siklaz aktivasyonu
E) Vazokonstrüksiyon
D2: Adenilat siklaz inhibisyonu,
Cevap E
D3: Adenilat siklaz inhibisyonu
D4: Adenilat siklaz inhibisyonu
Doku Etki
a1 Vasküler düz kaslar Konstrüksiyon D5: Adenilat siklaz aktivasyonu
Gözde radyal kas Kontraksiyon (®midriyazis) Dopaminerjik azalma: Parkinson
Pilomotor düz kas Kontraksiyon Dopaminerjik artış: Hungtington Koresi ve şizofreni.
Sfinkterler Konstrüksiyon
Dopamin: PRL↓ GnRH↓ GH↓
Karaciğer Glukojenoliz/glukoneogenez
Bulantı–kusmaya neden olur.
Kalp Kontraktiliteyi artırır
a2 Bazı vasküler düz Kontraksiyon
kaslar Lipolizin inhibisyonu D1: En çok nigrositriatal yolakta bulunur. Lökomotor sistemle
Yağ hücreleri İnsülin salınımının inhibisyonu ilgili hareketlerin başlatılmasında rol alır.
Pankreas Renin salınımının inhibisyonu D2: Striatum ve mezolimbik yolda bulunur. Extrapiramidal
Böbrek Agregasyon sistemle ilgili motor fonksiyonlarda rol alır. Özellikle haloperidol
Trombosit gibi antipsikotik ilaçların ekstrapiramidal yan etkilerinden D2
b1 Kalp (+) inotrop ve kronotrop blokajı sorumludur.
Böbrek Renin salınımı
D3: Limbik sistemdedir. Emosyonel ve kognitif süreçlerde rol
Yağ hücreleri Lipoliz
alır
b2 Vasküler ve diğer düz Relaksasyon
kaslar D4: Özellikle şizofrenide gelişen negatif semptomlardan
Glukojenoliz/glukoneogenez
Karaciğer sorumludur.
Glukagon salınımı ® İnsülin
Pankreas salınımı
İskelet kası Potasyumun hücre içine alımı- 104. Aşağıdakilerden hangisi uyku bozukluğunda kullanılan
Mast hücreleri nın ve tremor
melatonin reseptör agonistidir?
Histamin salınımında inhibis-
yon A) Meprobamat

b3 Yağ hücreleri Lipoliz B) Fenobarbital


b4 Myokard ve SA nodül (+) inotrop ve kronotrop C) Ramelton
D) Kloral hidrat
103. Dopaminle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? E) Felbamat
A) D2 reseptörünün uyarılması ile adenilatsiklaz aktive olur Cevap C
B) Bulantı–kusmaya neden olur.
C) Bromokriptin D2 agonistidir. Ramelton /Tasimelton: Uyku bozukluğunda kullanılan
D) L–dopa’ dan sentezlenir. melatonin reseptör agonistidir. Tasimelton daha uzun etkilidir.

E) Prolaktin salınımını azaltır. Meprobamat: Ciddi bağımlılık yapan günümüzde

Cevap A kullanılmayan hipnosedatif ilaçtır.


Fenobarbital: En uzun etkili barbitürat türevidir. Hipnosedatif
amaçla kullanılabilir.
Kloralhidrat: Karaciğerde alkol dehidrojenaz tarafından
trikloretanola dönüştürülerek etki gösterir.

34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Özellikle 3 yaşından küçük bebeklerde tanısal girişimler 107. Kardiyak glikozidlerin ekstrakardiyak yan etkilerinden
sırasında çocuğu sakinleştirmek için kullanılır. olmayan aşağıdakilerden hangisidir?
En önemli yan etkisi mideyi tahriş etmesidir. A) Baş ağrısı, baş dönmesi
Felbemat: Glutamat NMDA reseptörlerinin glisin bağlanma B) Yüzün 1/3 alt kısmında ağrı
bölgelerini bloke eden antiepileptik ilaçtır. C) Obezite
Hipnosedatif ilaç olarak kullanılmaz. Özellikle Lennox– D) Jinekomasti
Gastaut sendromunun tedavisinde kullanılır.
E) Konfüzyon, halüsinasyon ve delirium
Cevap C
105. Aşağıdaki benzodiazepin türü ilaçlardan hangisinin
Digoksinin yan etkileri:
anksiyolitik etkinliği yanında antidepresif etkinliği de
İntoksikasyonları sıklıkla hipokalemi sonucu gelişir (Eğer
vardır?
potasyum düzeyi normalse magnezyum düzeyini kontrol etmek
A) Diazepam
gereklidir).
B) Klordiazepoksid
İntoksikasyonun ilk belirtisi iştahsızlıktır (Nonspesifik bir
C) Flurazepam bulgudur).
D) Alprazolam En erken kardiyak belirti birinci derece A–V bloktur.
E) Triazolam Ventriküler bigemine ve trigemineler gelişmiş ise tablo
Cevap D ventriküler fibrilasyona ilerleyebilir.
Sarı ve yeşil renk için diskromatopsi ortaya çıkartır.
Alprazolam triazolobenzodiazepin türevi bir anksiyolitik Östrojene dönüşebildikleri için; kadında endometriyal
ilaçtır. Anksiyolitik etkinliğinin yanında antidepresan etkinlik hiperplazi, erkekte jinekomasti tablosu ortaya çıkartabilir.
de gösterir. Alprazolam panik bozukluğunda ve panik nöbetli Potent splanknik vazokonstrüksiyon ortaya çıkartabileceği
agorafobide de ilaç olarak kullanılır. için yaşlı hasta grubunda akut mezenterik iskemi oluşturabilir.

106. Çok kısa etkili barbitüratların etki süresinin kısa olma 108. Aşağıdaki antihipertansiflerden hangisi direkt renin
nedeni aşağıdakilerden hangisidir? inhbitörüdür?
A) Karaciğerde yavaş metabolize olmaları A) Aliskiren
B) Artmış liposolübilite nedeniyle beyinden redistribüsyona B) Kaptopril
hızla uğraması
C) Losartan
C) Düşük liposolübilite nedeniyle beyinde düşük
D) Eplerenon
konsantrasyona neden olması
E) İndapamid
D) Proteinlere yüksek oranda bağlanma
Cevap A
E) Atılımın yavaş olması
Cevap B
Renin anjiotensin sistemi (RAS) üzerinden etki gösteren
antihipertansif ilaçlar tus farmakolojisi açısından son derece
Alınımlarından sonra barbitüratların liposolübilitesi yüksek önemlidir.
olduğundan ve beynin kanlanması fazla olduğundan beyinde
Aliskiren: Primer endikasyonu hipertansiyon olan direkt
toplanırlar ve etki gösterirler. Ancak liposolübilitenin yüksek
renin inhibitörüdür.
olması nedeniyle hızla redistribüsyona uğrar ve beyin dışı
Kaptopril: En kısa etkli ACE inhibitörüdür. Proteinüri önemli
dokularda toplanır.
bir yan etkisidir.
Losartan: En kısa etkili anjiotensin reseptör blokörüdür.
Eplerenon: Reseptöre spironolaktondan daha selektif
bağlanan ve androjen reseptörlerini spironolaktondan farklı
olarak bloke etmeyen, dolayısıyla jinekomastiyede neden
olmayan aldosteron reseptör antagonistidir.

DENEME SINAVI – 54 35
İndapamid: Subdiüretik dozlarda dahi direkt vazodilatasyon 111. Aşağıdakilerden hangisi hücre duvarı sentezini inhibe
yapan tiyazid benzeri diüretiktir. ederek etki göstermez?
A) Basitrasin
109. Konjestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan bir ilaç B) Teikoplanin
olan karvedilolün etki mekanizması aşağıdakilerden C) Sefalopsorinler
hangisidir?
D) Kloramfenikol
A) α–adrenerjik antagonist
E) Vankomisin
B) β–adrenerjik agonist
Cevap D
C) β–adrenerjik antagonist
D) Karma α ve β agonist
ANTİBİYOTİKLERİN ETKİ MEKANİZMALARI (HERZAMAN
E) Karma α ve β antagonist SORU GELEBİLİR)
Cevap E Bakteri hücre duvarının sentezini inhibe ederek ve litik
enzimleri aktive ederek etki gösterirler;
Rasemik karışım olan karvedilolün S(–) izomeri nonselektif Bu grup antibiyotikler hücre duvarı sentezini önledikleri için
β–adrenerjik antagonist, hem S(–), hem de R(+) izomeri α– bakteriyi öldürürler.
adrenerjik antagonisttir. Karvedilol ve β–adrenerjik antagonistler Bu ilaçlar gelişimini tamamlamış bakterilere etkisizdirler.
konjestif kalp yetmezliğinde de sağ kalımı artırırlar. Çünkü gelişimini tamamlamış hücrelerde, hücre duvarı zaten
Diğer bir α ve β–adrenerjik antagonist ise labetololdür. sentezlenmiştir.
Karvedilolün labetolol’den farkı antioksidan özellik taşımasıdır. • β–laktamlar
• Basitrasin
110. Akut miyokard infarktüsü nedeniyle erken dönemde hastane • Vankomisin
başvuran ve koroner arterine stent implante edilen 42
• Teikoplanin
yaşındaki erkek hasta, bir hafta sonra özellikle geceleri daha
• Novobiosin
da artan dispne şikayeti ile başvuruyor. Hastanın yapılan
tetkiklerinde akciğer ve kalp fonksiyonları normal saptanıyor. • Sikloserin

Bu tabloya aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin yol


açması en olasıdır? 112. Makrolid grubu antibiyotiklere karşı bakterilerin en temel
A) Tikagrelor direnç geliştirme mekanizması aşağıdakilerden hangisidir?

B) Klopidogrel A) Metilaz

C) Aspirin B) Beta laktamaz

D) Prasugrel C) Asetilasyon–Adenilasyon–Fosforilasyon

E) Tirofiban D) Efflüks

Cevap A E) Asetil transferaz

Tikagrelor Cevap A

Tienopiridin yapısında değil, triyazolopirimidin yapısında yeni


P2Y12 reseptör blokörleridir. Beklenen TUS sorusudur. Hangi antibiyotiğe en temel hangi
Klopidogrel ve prasugrelin aksine ADP reseptörlerini mekanizma ile direnç gelişir.
reversible bloke ederek etki gösterir. Antibiyotiklere Temel direnç gelişim mekanizmaları
Akut koroner sedrom tedavisi ve koroner arterlerine stent • Penisilin: Beta–lakatamaz
implante edilen hastalarda stent trombozunu engellemek için • Makrolid: Metilaz
kullanılır.
• Aminoglikozid: Asetilaz, Fosforilaz, adenilaz
Yan etki olarak; eritrositlere adenozin geri alınımını
• Kloramfenikol: Asetil transferaz
engellediği için, plazmada adenozinerjik aktiviteyi artırır, nefes
• Tetrasiklin: Efflüks
darlığı ve sinoatriyal duraksamalar yapabilir.
• Florokinolonlar: Gyr A geninde mutasyon

36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


• Trimetoprim/ Sülfonamdiler: Yeni bir hedef molekül 115. Aşağıdakilerden hangisi ağrı kesici özelliği bulunan
sentezlenmesi ve morfine bağlı respiratuvar depresyonu geri çeviren
• Vankomisin: Van A–G genlerinde mutasyon ile hedef serotonin 5–HT1A agonistidir?
molekülün değiştirilmesi A) Repinotan
• Rifampin: DNA bağımlı RNA polimeraz enziminde B) İmpromidin
yapılan yapısal değişiklik C) Lorcaserin
D) Tiprolisant
113. Amfoterisin B’nin doz sınırlaması gerektiren yan etkisi E) Tioperamid
aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap A
A) Miyelosüpresyon
Repinotan; Ağrı kesici özelliği olan ve morfin zehirlenmesine
B) Nefrotoksisite bağlı respiratuvar depresyonu geriye çeviren yeni 5–HT1a
C) Nöropati agonistidir.
D) Dilate kardiyomiyopati İmpromidin; H2 reseptör agonistidir. Gastrik asit
E) Hepatit sekresyonunu indükler. Klinik kullanımı yoktur

Cevap B Lorcaserin; Obezite tedavisi için geliştirilmiş serotonin 5–


HT2c agonisti yeni ilaçtır.
Antifungal ilaçların önemli yan etkileri:
Tiprolisant; H3 reseptörlerinin invers agonistidir. Narkolepsi
Amfoterisin B: En nefrotoksik antifungaldir ve doz kısıtlaması
tedavisinde denenmektedir.
gerektirir. Renal tübüler asidoz, hipopotasemi, hipomagnezemi,
azotemi, eritropoietin azalmasına bağlı anemi. Tioperamid: H3 ve H4 reseptör blokörüdür. Henüz klinik
kullanımı yoktur.
Flusitozin: Myelosupresyon
Ketokonazol: Mikrozomal enzim inhibisyonu, Bulantı, kusma,
jinekomasti, menstrüel düzensizlik. Hepatotoksisite. 116. Aşağıdakilerden hangisi Niasinle kombine kullanılan
selektif Prostoglandin D2 reseptör blokörüdür?
Griseofulvin: P–450 sistem indüksiyonu, disulfiram benzeri
etki, porfiri agrevasyonu. A) Probukol

Terbinafin: Hepatotoksisite B) Laropiprant

Vorikonazol: Görmede bozukluk C) Torcetrapib


D) Lapaquistat

114. Amibisidler hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? E) Kolesevelam

A) Metronidazol barsak lümeninde çok az etkiye sahiptir Cevap B

B) Diloksanid furoat luminal amibisiddir Hiperlipidemi tedavisinde kullanılan Nikotinik asit soru
değeri taşıyan önemli bir ilaçtır.
C) Paromomisin ekstraintestinal amibiyaziste etkilidir
NİKOTİNİK ASİT
D) İyodokinol periferik nöropati ve tiroidde büyümeye neden
olur Yüksek doz B3 vitaminidir.

E) Paromomisin güçlü direkt amibisid olan tek antibiyotiktir Primer etki mekanizması adipöz dokuda lipolizi sağlayan
hormona duyarlı lipaz enziminin inhibisyonudur. Böylece lipid
döngüsünü inhibe eder. Ayrıca bir miktar lipoprotein lipaz
Cevap C
enzimini de stimüle eder.
Paromomisin amibiyazis tedavisinde kullanılan
*En geniş spektrumlu antihiperlipidemik ilaçtır. Statinler
aminoglikozid bir antibiyotiktir ve güçlü direkt amibisiddir.
gibi LDL ve TG düşüşü sağlar. HDL miktarını belirgin artırır.
Absorpsiyonu çok az olduğundan sadece lümende etkilidir.
Ancak statinlerden farklı olarak; statinlerin düzeyini etkilemediği
Barsak florasında bozulmaya neden olabilir.
lipoprotein a (Lp–a ) düzeyini de düşürür. (Lp–a en aterojen
lipoproteindir)
*Günlük pratikte kullanılan HDL miktarını artıran en önemli
ilaçtır. Özellikle kombine hiperlipidemi ve düşük HDL’li bireylerin

DENEME SINAVI – 54 37
tedavisindekullanılır. Diyabet tedavisi ve oral antidiyabetik ilaçlar her zaman soru
Nikotinik asitin yan etkileri değeri taşır...

Bir vitamin olmasına rağmen yüksek doz vitamin Eksanetid: Tip 2 DM tedavisinde subkutan kullanılan
olduğundan tolere etmesi zor bir ilaçtır. glukagon like peptid analoğudur.

Uzun salınımlı formları ile yan etkileri azaltılmıştır. Özellikle Sitagliptin: Tip 2 DM tedavisinde kullanılan dipeptidil
PGD2 sentezini artırmasına bağlı flushing yapmaktadır. Bu yan peptidaz–4 (DPP–4) inhibitörüdür..
etkisi aspirin ile engellenmektedir.
Ayrıca hiperürisemi, kolestatik hepatit,bazı hastalarda insülin 119. Mide asit salgısını en güçlü şekilde bloke eden ilaç
direnci ve hiperglisemiye neden olur. aşağıdakilerden hangisidir?
Hiperglisemi yaptığı için diyabet hastalarında A) Omeprazol
kullanılmamalıdır. Ürik asit düzeyini yükseltebileceğinden B) Nizatidin
Gut hastalarında iyi bir tercih değildir. C) Pirenzepin
Laropiprant: Nikotinik asitin flushing yan etkisini azaltmak D) Mizoprostol
için geliştirilmiş selektif PGD2 reseptör blokörüdür. Nikotinik
E) Bizmut asetat
asitle kombine kullanılır.
Cevap A

117. İnflamasyon olan ekleme lökosit göçünü inhibe ederek etki


H+ pompası inhibitörleri, yaygın kullanılan adıyla proton
gösteren, gut tedavisinde kullanılan ilaç aşağıdakilerden
pompa inhibtörleri, mide asid salgısını en güçlü şekilde bloke
hangisidir?
eden ilaçlardır. Pariyetal hücreler içinde karbonik anhidraz
A) Probenesid
reaksiyonu sonucu oluşan hidrojen, H+/K+ ATPaz (proton
B) Aspirin pompası) ile mide lümeni içine salgılanır. Proton pompası
C) Naproksen inhibitörleri (omeprazol, lansoprazol ve pantoprazol) ile bu
D) Kolşisin salgılanma bloke edilir.

E) Asetaminofen
Cevap D 120. FKBP–12 proteinine bağlanarak kalsinörin aktivitesini
etkilemeksizin protein kinaz inhibisyonu yapan
GUT TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR
immunsüpresif aşağıdakilerden hangisidir?
Ürik Asit
Antiiflamatuvar Ürikozürik A) Leflunomid
Sentezinde
Etki Etki
Azalma B) Takrolimus
Kolşisin + – – C) İnfliksimab
Allopürinol – + –
D) Sirolimus
Probenesid – – +
Benzbromaron – – + E) Muromonab
Sülfinpirazon – – + Cevap D
Fenilbutazon + – +
İndometazin + – –
Sirolimus (Rapamisin):
• FKBP–12 proteinine bağlanarak kalsinörin aktivitesini
118. Aşağıdakilerden hangisi tip 2 DM tedavisinde kullanılan etkilemeksizin protein kinaz inhibisyonu yapar. T–hücre
dipeptidil peptidaz–4 (DPP–4) inhibitörüdür? aktivasyon inhibisyonu yapar.
A) Metformin • Organ transplant rejeksiyonlarında kullanılır.
B) Eksanetid Siklosporin gibi serum kolesterol düzeyini yükseltir.
C) Nateglinid
D) Pioglitazon
E) Sitagliptin
Cevap E

38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


2016 KASIM TUS 54. DENEME SINAVI
KLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisi
soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
1.  Aşağıdaki elektrokardiyografi trasesinde en olası tanı İlaçlar ve yan etkileri önemli soru profillerindendir.
aşağıdakilerden hangisidir? Hiperkalemi yapan kardiyak ilaçlar;
ACE inh.,
Beta Blokerler
Potasyum tutucu diüretikler (Sipirinolakton, Amilorid,
Triamteren)
Furosemid ve Tiazidler hipopotasemi yaparlar.

3.  Aşağıdaki hastalıklarda en sık görülen kardiyak tutulum


eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Marfan sendromu–Dissekan aort anevrizması
B) Turner sendromu–Biskuspit aorta,aort koarktasyonu
A) Akut anterior myokard enfarktüsü( MI) C) Ankilozan spondilit –Aort yetersizliği

B) Akut inferior MI D) Down sendromu–Endokardiyal yastık defekti

C) Atrioventriküler tam Blok E) Williams Sendromu–Supravalvuler aort darlığı

D) Atrial Fibrilasyon Cevap A


Yanıltıcı olduğunu düşündüğümüz bir soru.
E) Sinüs taşikardisi
Marfan sendromunda aort anevrizması sıkılığı artmıştır.
Cevap B
Fakat en sık görülen kardiyak tutulum MVP ‘dir. Diğer tutulumlar
doğrudur, bilinmesi gerekir.
EKG soruları yaklaşık 6 yıl sonra yine yerini almışken bir soru
da bizden olsun.
4.  46 yaşında erkek hasta inferior MI nedeni ile yoğun bakıma
EKG sorularında eğer vaka yoksa direkt EKG ‘yi sorarsa, yatırılıyor. Hastanın takibinde ciddi hipotansiyon gelişiyor.
şıklara bakmak mantıklı olandır. Ölçülen pulmoner kapiller wedge basıncı (PCWP) 25 mmHg
Bir kere sinüs taşikardisi elenişr zira kalp hızı 100 üzeri değil. saptanan aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Atrial fibrilasyon elenir. Hastada P dalgaları mevcut. A) Hastada sağ MI mevcuttur.
Tam blok için P ve QRS ler arası uyumsuzluk mevcut değil. B) Hastada sağ atrium basıncı belirgin yüksektir.
Kaldı geriye 2. C) Hastada sol KKY mevcuttur.
Anterior MI için V1–6 arası ST yükselmesi; inferior MI için D) Hastada tedavide öncelikle trombolitik tedavi
D2 3 aVF ST yükselmesi olması gerekir. Trasede D2 3 aVF de ST düşünülmelidir.
yükselmesi belirgin. V1–4 arası resiprokal değişiklik de mevcuttur. E) Hastada tamponad ön tanısı ile acil ekokardiyografi
yapılmalıdır.
2.  Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin hiperkalemi yapıcıı etkisi Cevap C
yoktur?
A) ACE inhibitörleri PCWP normali 5–14 mmHg olup sol atrium basıncını
B) Beta Bloker gösterir. Hastada 25 mmHg olması sol atrium dolayısı ile sol
ventrikül dolum basınçlarının arttığını ve sol KKY ‘yi destekler.
C) Sipirinolakton
Eğer hastada sağ MI olsaydı yada sağ yetmezlik yapacak bir
D) Amilorid
durum (örnek tamponad) PCWP normal olması beklenirdi.
E) Furosemid Böyle bir hastada eğer perkutan girişim şansı varsa öncelikli
Cevap E tercih olmalıdır.
Sakın soruda şu verilmemiş, bu verilmemiş diye düşünmeyin;
soruları verilenlerle çözmemiz isteniyor.

DENEME SINAVI – 54 39
5.  Kapak hastalıkları için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Zor bir bilgi sorusu. Sarkoidoz ve restriktif akciğer

A) Mitral yetersizlik hastalarında pansistolik üfürüm hastalıklarının kesin tanısı biopsi ile konur.

duyulabilir. Biopsiye yakın sonuç veren sintigrafi de tutulum olmasıdır.

B) Genç hastalarda aort darlığında en sık etyolojik neden Eski bir yan dal sınav sorusunun benzeridir.

bisküspid aortadır.
C) Aort yetersizliğinde mezokardiyak odakta erken diastolik 8.  Aşağıdakilerden hangisi mesleksel astıma yol açabilen
üfürüm duyulabilir. yüksek molekül ağırlıklı bir moleküldür?

D) Mitral darlığında sol atrium basıncının düşük olması en A) Lateks


önemli hemodinamik bulgudur. B) Anhidrik asit
E) Akut triküspit yetersizlikte endokardit akılda tutulmalıdır. C) Talk
D) Formaldehit
Cevap D E) Tiyosiyanat
Cevap A
Mitral darlıkta artan sol atrium basıncı en önemli
hemodinamik bulgudur. Diğer önermeler doğrudur. Astıma yol açabilen molekül ağrılığı yüksek lateksi bilmekte
fayda var. Özellikle meslek hastalıkları Türkiye’de oldukça fazla
6.  65 yaşında erkek hasta halsizlik,kilo kaybı ve sağ yan ağrısı görülen bir grubu oluşturmaktadır.
ile başvuruyor. Yapılan tetkikelrinde sağ plevrada effüzyon
saptanması üzerine yapılan torasentezde ADA (adenozin 9.  Aşağıdaki durumlardan hangisinde, sekonder spontan
deaminaz) düzeyi 72 U/L bulunuyor. pnömotoraks beklenen bir komplikasyondur?
  Bu hastada en olası tanı aşaıdakilerden hangisidir? A) Klamidya pnömonisi
A) Ampiyem B) Lejyonella pnömonisi
B) Parapnomonik effüzyon C) SARS pnömonisi
C) Metastaz D) Pneumocystis jirovecii pnömonisi
D) Romatoid artirit E) Influenza pnömonisi
E) TBC plörezis
Cevap D
Cevap E

Pneumocystis jirovecii pnömonisi özellikle spontan


Aslında bilen için basit bir bilgi sorusu.Plevral sıvıda 50 U/L pnömotoraks yapabilen CD sayısı 200 ‘ün altında olan HIV
üzeri ADA tbc lehine önemli bir bulgudur. taşıyıcılarında görülebilir.Yine radyolojik olaradk pnömotosel
RA ‘te glikoz düşüklüğü,ampiyem de 20000 mm3 den fazla yapabilmesi önemli özelliklerindendir.
lökosit gözlenir.

10. Aşağıdakilerden hangisi, splenik marjinal zon lenfomayla


7.  Biopsi tanısı olmadan sarkoidozu en fazla destekleyen (SMZL) ilişkilidir?
aşağıdakilerden hangisidir? A) Epstein–Barr virus
A) ACE düzeyinin yüksek olması B) İnsan Herpes virus tip 8
B) BAL sıvısında CD4/CD8 oranın artması C) Hepatit C virus
C) Ga–67 sintigrafisinde tutulumun artması D) Helicobacter pylori
D) Üveit varlığı E) Campylobacter jejuni
E) Santral sinir sistemi tutulumu
Cevap C
Cevap C

40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


SMZL ile Hepatit C Virüs (HCV) seropozitifliği arasında 13. BCG aşısında, aşağıdaki Mikobakteri türlerinden hangisinin
anlamlı bir ilişki vardır. Değişik serilerde %8–30 arasında HCV zayıflatılmış şekli kullanılmaktadır?
pozitifliği bulunmuştur.Yine bilinmesi gereken spot sorulardan A) M. africanum
birisi.
B) M. bovis
Hep C hepatosellüler karsinom dışında SMZL ile de birliktelik
C) M. microti
gösterebilir.
D) M. Smegmatis
E) M. tuberculosis
11. Aşağıdaki kinolon grubu antibiyotiklerden hangisi, idrarda
Cevap B
ulaştığı konsantrasyon düzeyi düşük olduğu için üriner
sistem enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmamalıdır?
A) Ofloksasin Yine bir enfeksiyon–dahiliye ortak sorusu. M.bovisin
zayıflatılmış şekli BCG aşısının yapımında kullanılan formdur.
B) Siprofloksasin
C) Levofloksasin
14. Otuzüç yaşında bir erkek hasta sarılık nedeniyle başvuruyor.
D) Moksifloksasin
Fizik muayenede patolojik bir bulgu saptanmıyor. Hastanın
E) Norfloksasin
yakın zamanda halsizlik, eklem ve kas ağrıları, ateş ve
skleralarda sarılık nedeniyle başka bir doktora daha
Cevap D
başvurduğu; bunun dışında bilinen bir hastalığı ve ilaç
kullanım öyküsü bulunmadığı öğreniliyor. Hastanın
Enfeksiyon hastalıkarı dahiliye kısmında her zaman birkaç daha önce yaptığı başvuru sırasında yapılan laboratuvar
soru içerir. Antibiyotik kullanımı ile ilgili bir soru. Solunum tetkiklerinde total bilirübin düzeyi 2.8 mg/dL, direkt bilirübin
yolunda daha güçlü etkisi olan moksifloksasinin idrar yolu düzeyi 0.4 mg/dL; alkalen fosfataz ve GGT düzeyleri,
enfeksiyonlarına etkisi yoktur. karaciğer hasar testleri ve viral hepatite bağlı serolojik
testleri normal olarak bulunuyor.
12. Elli dört yaşındaki erkek hastada rutin tarama amacıyla Yeni başvurusu sırasında yapılan laboratuvar tetkikleri
yapılan kolonoskopide, kolonda polipler saptanıyor ve normal ve şikâyetleri kaybolmuş olan bu hasta için en olası
polipektomi yapılıyor. tanı aşağıdakilerden hangisidir?
Bu hastada kolorektal kanser gelişimi açısından A) Akut viral hepatit
aşağıdakilerden hangisi, risk faktörlerinden biri değildir? B) Taşa bağlı geçici biliyer obstrüksiyon
A) Multipl (>3) polip olması C) Primer sklerozan kolanjit
B) Birinci derece akrabada kolorektal kanser olması D) Primer biliyer siroz
C) Adenomun villöz kompenenti olması E) Gilbert sendromu
D) Polip çapının 1 cm’nin altında olması
Cevap E
E) Polibin yüksek derecede displaziye sahip olması

Cevap D Bu kadar paragraf Gilbert sendromu için çok düşünülebilir


ama önemli olan öğrenmek. Temel bozukluk genetik geçişle
Yine cerrahi dahiliye ortak bir gastroenteroloji sorusu beraber billurubinin hepatik uptake’inde bozukluk olmasıdır.
şıklardan bile yapılabilceğini düşünüyoruz. Polip çapının 1 cm’in Genellikle açlık ve yorgunluk halinde ılımlı indirekt billirubin
altında olması malignite için düşük riski gösterir. artışı ile seyreden bir hastalıktır.

DENEME SINAVI – 54 41
15. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin oluşturduğu negatiftir, kompleman seviyeleri normaldir. Sedimentasyon
enfeksiyonların patogenezinde bilinen bir hayvan konağı hızındaki artış önemlidir. Polimyaljiya romatika diğer inflamatuar
bulunmamaktadır? hadiseler ekarte edildikten sonra konulacak bir tanıdır. Kadın
A) Bordetella pertussis prodominansı vardır. 50 yaşın altında asla görülmez. Düşük
doz tedaviyle hastaların hem semptomlarında hem de akut faz
B) Brucella melitensis
reaktanlarında dramatik bir düzelme olur.
C) Francisella tularensis
  Tanı: Bu hastalarda sabah hareket kısıtlılığı ağrıdan daha
D) Pasteurella multocida
rahatsız edicidir. Özellikle sabahları ve uzun süre oturma sonrası
E) Yersinia pestis belirgin tutukluk olur. Kilo kaybı, ateş, terleme, iştahsızlık diğer
semptomlardır. Polimyaljiya romatika düşündüren semptomların
Cevap A
70 yaşın üzerinde varlığı dev hücreli arterite (temporal arterit)
TUS’un sevdiği intaniye soru türlerinden biridir. sıklıkla eşlik eder. Diz, omuz ve el bileğinde ödem ve sinovit
Boğmaca hastalığının etkeni Bordetella pertussis Gram görülebilir. Vaskülitin eşlik etmediği polimyaljiya romatikada
negatif, aerobik, sporsuz, hareketsiz bir kokobasildir. Bordetella granülomatöz myokardit ve hepatit görülebilir. Bu hastaların
parapertussis ise sporadik pertussisin nadir nedenlerinden olup Tip II kas liflerinde atrofi vardır. Poliartiküler küçük eklem artriti
boğ– maca olgularının % 5’inde etken olarak saptanmaktadır. beklenen bir bulgu değildir. Depresyon eşlik edebilir.
Her ikisi de sadece insanlarda hastalık yapmaktadırlar.   Tedavi: Eğer dev hücreli arterit eşlik etmiyorsa düşük doz
Bordetella bronchoseptica hayvan patojeni olup insanlarda steroid yeterlidir. Düşük doz steroide 3–5 gün içerisinde çok iyi
immün yetersizlik durumlarında veya hayvanlarla yoğun temas yanıt alınır. Eritrosit sedimentasyon hızı ve semptomlarla tedaviye
eden ufak çocuklarda etken olarak görülmektedir. ne zaman başlanacağına karar verilir. Polimyaljiya romatika
relapslarla seyreder.
16. Yetmiş iki yaşındaki kadın hasta boyun, omuz ve kalça
bölgesinde ağrı ve sabah tutukluğu şikayeti ile başvuruyor.
Yapılan fizik muayenesinde kas gücü normal saptanan
17. Ankilozan spondilit tanısı ile takip edilen hastada
hastanın laboratuar tetkiklerinde RF negatif, ANA negatif ve
ekstraartiküler tutulum ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
eritrosit sedimentasyon hızı yüksek saptanıyor.
yanlıştır?
Düşük doz steroid başlandıktan sonra şikayetleri gerileyen
A) En sık ekstraartiküler bulgu anterior üveittir
hastada eşlik etmesi en olası vaskülit aşağıdakilerden
B) En sık akciğer tutulumu bilateral apikal lob fibrozisidir
hangisidir?
C) En sık kalp tutulumu mitral yetmezliğidir.
A) Takayasu arteriti
D) Kauda equina sendromu görülebilir
B) Dev hücreli arterit
E) Böbreklerde mezangioproliferatif glomerülonefrit
C) Wegener granülomatozis
görülebilir
D) Poliarteritis nodosa
Cevap C
E) Kawasaki hastalığı

Cevap B
AS ‘de Sistemik bulgular:
Anterior üveit (en sık extraartiküler bulgu)
  İleri yaş kadın hasta boyun omuz ve kalça kuşağında ağrı ile
Akciğer tutulumu (bilateral apikal lob fibrozisi–kavitasyon)
beraber sabah tutukluğu şikayeti ile başvuruyor. Sedimentasyon
Kalp tutulumu (en sık aort yetmezliği)
hızı yüksek olan hastanın muayenesinde kas gücünün
Renal tutulum(mezangioproliferatif GN, Amiloidoz)
kaybolmadığıda özellikle belirtimiş. Tedavide de düşük doz steroid
başlandıktan sonra şikayetler gerilemiş. Böyle bir senaryoda ilk Osteoporoz (en belirgin vertebralarda)
aklımıza gelmesi gereken Polimyaljia romatika’dır. Nörolojik tutulum (kord kompresyonu, kauda equina sendromu)

Polimyaljia romatikalı 70 yaş üstü hastalarda Dev hücreli


arterit sık gözlenir.
POLİMYALJİYA ROMATİKA
Polimyaljiya romatika ani ağrı ve proksimal bölgede sabah
tutukluğu ile karakterize bir sendromdur. RF negatiftir, ANA

42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


18. Periferik yaymada izlenen eritrosit morfoloji bulguları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Demir eksikliği anemisinde mikrositoz izlenir
B) Polikromazi mavi refle veren immatür eritrositlerdir
C) Abetalipoproteinemi hastalarında ekinosit izlenir
D) Myefibrozis hastalarında gözyaşı hücreleri izlenir
E) G–6PD eksikliği hastalarında heinz cisimciği izlenir
Cevap C

Abetalipoproteinemi hastalarında akantosit izlenir. Ekinosit üremi ve piruvat kinaz eksikliğinde izlenen morfolojik bulgudur.

Eritrosit morfolojisi anormallikleri


Morfoloji Tanım Klinik
Mikrosizot Ortalama eritrosit volümünde azalma Demir eksikliği, talasemi, kronik iflamasyon
Makrositoz Ortalama eritrosit volümünde artma Vit B12 veya folik asit eksikliği
Hipokromi Eritrosit Hb miktarının azalması Demir eksikliği, talasemi, kronik inflamasyon, sideroblastik ane-
mi

Poikilositoz Eritrosit şekil düzensizliği Demir eksikliği, talasemi, myelofitizis


Anizositoz Eritrosit volüm düzensizliği Demir eksikliği, megaloblastik anemi, myelofitizis
Siferositoz Sentral solukluğu kaybolmuş, hiperkromik Herediter sferositoz, hemolitik anemiler
eritrositler
Dimorfizm Normositler ile birlikte makrositler Sideroblastik anemi, MDS
Polikromazi Mavi refle veren inmatür eritrositler Hemolitik anemiler, akut kan kaybı
Şiztosit Eritrosit fragmanları Travmatik hemoliz, DIC
Bazofilik Eritrositlerde bazofilik noktalanma Kurşun zehirlenmesi, talesemi, kronik hemoliz
Target (hedef) Ortası boyalı, etrafı soluk halkayla çevrili Talasemi, hemoglobinopatiler, karaciğer yetmezliği
hücre eritrosit
Gözyaşı hücresi Çekirdekli eritrosit Myelofibrozis, talasemi
Akantosit Eritrositlerdeki dikenimsi çıkıntı Karaciğer hastalıkları, abetalipoproteinemi
Ekinosit Duvarı tırtırlı eritrosit Üremi, toksinler, pruvat kinaz eksikliği
Howell–Joly Eritrositlerdeki çekirdek kalıntıları Megaloblastik anemi, lösemi, splenektomi
cisimcikleri
Heinz cisimciği Eritrosit içinde denatüre Hb G–6PD eksikliği
Ovalositoz Oval şekilli eritrositler Herediter ovalositoz
Orak hücre Orak şekilli eritrositler Orak hücreli anemi

19. Koagülasyon faktörlerinden hangisi doku endotelden salgılanır?


A) Faktör II
B) Faktör III
C) Faktör V
D) Faktör IX
E) Faktör X
Cevap B

DENEME SINAVI – 54 43
Doku faktörü (Faktör III) endotelde, F13 trombositlerde, vWF endoteldeki Weibel–Palade cisimcikleri ve trombositlerde; diğer faktörler
karaciğerde sentez edilir. F2, F7, F9, F10; protein C ve protein 5, vitamin K’ya bağlı olarak sentezlenir. Yarı ömrü en kısa faktör F7’dir.
Koagülasyon faktörleri
Faktör Konjenital eksiklik* Üretim yeri
I Fibrinojen Afibrinojenemi veya disfibrinojenemi Karaciğer
II Protrombin Karaciğer
III Doku faktörü (tromboplastin) Eksikliği yaşamla bağdaşmaz Doku (endotel)
V Labil faktör, proakselerin Para hemofili Karaciğer
VII Stabil faktör, prokonvertin Karaciğer
VIII Antihemofilik faktör (AHF) Hemofili A (klasik hemofili) Endotel (karaciğer)
IX Christmas faktörü Hemofili B Karaciğer
X Stuart–Prower faktörü Karaciğer
XI Plazma tromboplastin antesedanı Hemofili C Karaciğer
XII Hageman faktör Eksikliği klinik semptoma yol açmaz Karaciğer
XIII Fibrin stabilizan faktör Trombositler
FIV: kalsiyum, FVI: yok; * kazanılmış eksikliklerin sık nedenleri ise karaciğer yetmezliği, vit K eksikliği ve DİK’tir.

Antikoagülanlar: AT–III, Pro C, Pro S, plasminogen karaciğerden; TFPI endoteldensentezlenir.

20. Elli altı yaşında erkek hasta halsizlik, ateş ve kilo kaybı şikayeti ile hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde masif splenomegali
saptanan hastanın laboratuar tetkiklerinde pansitopeni saptanıyor. Periferik yaymasında ise lenfositlerde saçak tarzında uzantılar
izleniyor.
Ayrıca tartarat rezistant asit fosfataz (TRAP) pozitifliği bulunan bu hastada tedavide aşağıdaki ajanlardan hangisi kullanılır?
A) İmatinib
B) Klorambusil
C) Anagrelid
D) Fludarabin
E) Klorodeoksiadenozin
Cevap E
HAİRY CELL LÖSEMİ
Genellikle yaşlılarda ve erkeklerde sık olan; yorgunluk, anemi, ateş, kilo kaybı ve splenomegali ile seyreden nadir bir hastalıktır.
Dalak çok büyük boyutlara ulaşabilir, hepatomegali olabilir, LAP beklenmez. Pansitopeni vardır. Kemik iliğinde fibrozis nedeni
ile aspirasyon yapılamaz. Enfeksiyon sık ve majör ölüm sebebidir. Absolü lenfositoz (B kökenli) ve bu lenfositlerin saçak tarzında
uzantıları vardır. Bu hücrelerde asit fosfataz izoenzim 5 bulunur. Bu enzim %95 olguda bulunur ve tartarik asit ile inhibe olmaz. O
yüzden hairy cell lösemi tanısında spesifik olmasa bile ayırıcı tanıda çok önemli olan pozitif tartarat resistans asit fosfataz (TRAP)
varlığı önemlidir. Tedavide splenektomi, interferon, pentostatin ve klorodeoksiadenozin kullanılır.

21. ALL tanısı ile takip edilen hastada en önemli kötü prognoz göstergesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) BCR–ABL gen translokasyonu
B) JAK2 gen mutasyonu
C) Bcl–2 gen translokasyonu
D) C–myc gen translokasyonu
E) Cyclin D1 gen mutasyonu
Cevap A

44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


– BCR–ABL Translokasyonu (t(9;22)) KML hastalarının Growth Karsinoid, küçük hücreli
nerdeyse tümünde bulunur. Bu translokasyon ile oluşan Akromegali hormon, akciğer, pankreas ada hücre
kromozoma Philadelphia kromozumu denir. Ayrıca bazı ALL GHRH tümörü
hastalarında da izlenir. ALL hastalarında izlenmesi kötü Jinekomasti HCG Testis, akciğer, karsinoid
prognostik kriterdir. Mezotelyoma, sarkomlar,
Hipoglisemi IGF–2 hepatoma, retroperitoneal
Akut lösemiler–Prognoz fibrokarsinom
ALL de kötü prognoz AML’de tedavi öncesi kötü prognoz
kriterleri kriterleri
23. Aşağıdaki hangisi büyüme hormonu salınımını stimüle
Ph kromozomu pozitifliği İleri yaş (en önemlisi)
(en önemlisi) eden etkenlerden biri değildir?
Remisyona ulaşma Sekonder AML A) Arjinin
süresinin 4 haftadan
B) Klorpromazin
uzun olması
Erkek cinsiyet, 35 yaş 5 ve 7. kromozom anomalileri, 9;11 C) Proponalol
üzeri translokasyonları D) Bromokriptin
Lösemi tipi: Matür B Lökosit sayısının 100.000 den fazla
ALL, L3 olması E) Norepinefrin

Beyaz kürenin sayısının M0, M5, M6, M7 subtipleri Cevap B


30.000 den yüksek
olması
Zenci ırk, SSS tutulumu Laboratuvarda LDH yüksekliği auer Dopaminerjik bloker olan Klorpromazin GH salınımını inhibe
body negatifliği eden ajanlardan biridir.
Tedavi ile ilişkin en önemli Etki Stimulasyon İnhibisyon
prognostik faktör ise
“komplet response” sağlanıp Hipotalamik GHRH Somatostatin
sağlanamamasıdır! Aminler a2–adrenerjik b–adrenerjik uyarı
uyarı(norepinefrin)
b–adrenerjik a2–adrenerjik blokerler
22. Akciğer kanserlerinden hangisinde paraneoplastik
blokerler (yohimbin)
sendrom olarak hiperkalseminin görülmesi en olasıdır? (propranolol)
A) Adenokarsinom Dopaminerjik Dopaminerjik blokerler
B) Bronkoalveolar karsinom uyarı (L–dopa, (klorpromazin)
bromokriptin,
C) Küçük hücreli karsinom apomorfin)
D) Büyük hücreli karsinom Serotonerjik uyarı Serotonerjik
E) Squamöz hücreli karsinom (L–triptofan) blokerler (metisergid,
siproheptadin)
Cevap E
Hormonlar IGF–I (SOM–C) IGF–I ‘de artma (obezite)
Akciğer kanserleri arasında paraneoplastik sendromuna oranında azalma
en sık neden olan karsinom Küçük hücreli karsinom fakat Progesteron,
Östrojen, Glukokortikoidler
hiperkalsemiye en sık neden olan Squamöz hücreli karsinomdur.
vazopressin,
Endokrin paraneoplastik sendromlar Glukagon
Sendrom Protein İlişkili tümörler Metabolik Hipoglisemi, amino Akut hiperglisemi
asid (arjinin)*
Küçük hücreli akciğer, Serbest yağ asitlerinde
Cushing karsinoid tümör, pankreas,
ACTH, CRH Serbest yağ artma
sendromu feokramositoma, medüller
troid CA asitlerinde azalma

Epidermoid ve diğer A. C. Diğer Egzersiz, Stress, Muskarinik kolinerjik


CA, meme, renal hücreli, Uyku antagonistler (atropin)
Hiperkalsemi PTH
mesane, multipl myeloma,
baş/boyun Kolinerjik
(muskarinik uyarı)
ADH, atrial
Küçük hücreli akciğer, diğer (piridostigmin),
Uygunsuz ADH natriüretik
akciğer CA, baş/boyun PG E2
faktör

DENEME SINAVI – 54 45
24. Kırk iki yaşında kadın hasta hastaneye halsizlik yogunluk 26. Conn sendromu tanısıyla takip edilen hastada aşağıdaki
ve uyku hali şikayeti ile başvuruyor. Fizik muayenesinde klinik bulgulardan hangisi beklenmez?
kan basıncı 140/80 mmHg ve nabzı 55 vuru/dk saptanıyor. A) Hipertansiyon
Yapılan tetkiklerinde TSH, T3 ve T4 yüksek olarak saptanıyor.
B) Alkaloz
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
C) Postural hipotansiyon
A) TSHoma
D) Hiperkalemi
B) Hashimato tiroiditi
E) Tetani
C) Refetof sendromu
Cevap D
D) Folliküler tiroid karsinomu
E) Tirotoksikoz factitia
Primer hiperaldosteronizm (Conn sendromu)
Cevap C
Tanım ve Etyoloji: Adrenal adenoma (Conn sendromu)
  bağlı daha çok olduğu düşünülüyorsa da son yıllarda idiyopatik
42 yaşında kadın hasta hipotiroidi semptom ve fizik muayene bilateral hiperplazide sıklığı artmıştır. Unilateral adrenal
bulguları ile başvurmuş. Yapılan tetkiklerde ise tiroid fonksiyon hiperplazi ve adrenokortikal karsinoma bağlı olarak gelişen ve
testlerinin hepsinde yükseklik var. 2 seçenek var ya TSHoma aşırı aldosteron sekresyonu ile giden bir tablodur. Aldosteron
yada tiroid hormon direnci. TSHoma olsaydı hastada hipotiroidi distal tübüllere etki ederek Na+ emilimi ve K+ atılımından
bulguları olmazdı. Bu nedenle TSH, T4 ve T3 yüksek + hipotiroidi primer sorumlu ajandır. Hiperaldosteronizmde aşırı Na+ ve su
semptomları varsa ilk olarak Refetof sendromu (tiroid hormon reabsorbsiyonuna ve aşırı K+ atılımına bağlı bulgular ortaya çıkar.
direnci) düşünülmelidir. Klinik:
• HT (genellikle hafif)
25. Aşağıdakilerden hangisi diyabetes mellitus tedavisinde • Hipokalemi (noktüri, halsizlik, poliüri, polidipsi,
SGLT–2 inhibitörü olarak kullanılan antidiyabetik parestezi, adele zayıflığı)
ajanlardan biridir?
• Alkaloz
A) Glibenklamid
• Postural hipotansiyon ve refleks taşikardi yokluğu (ciddi
B) Liraglutid hipokalemi sebebi ile baroreseptörlerinin körleşmesine
C) Dapagliflozin bağlı)
D) Sitagliptin • Latent tetani (alkaloza bağlı)
E) Metalazon • Plazma renini düşüktür ve sekonder
Cevap C hiperaldosteronizmden ayrımda fayda sağlar.
• 24 saatlik idrarda aldosteron yüksektir ve Aldosteron
yüksekliğini en iyi gösteren testtir.
  SGLT–2 inhibitörleri diyabet tedavisinde yeni kullanılmaya
başlanan oral antidiyabetik gruptur. Bu grupta dapagliflozin, Tanı: Klinik olarak şüphelenilen hastada; ilk olarak plazma
empagliflozin ve canagliflozin bulunur. Böbreklerde proksimal aldosteron/ plazma renin aktivitesi oranı bakılır.>30 olduğu
tübülde SGLT–2 (sodyum glukoz ko–transporter 2) inhibisyonu durumlarda primer hiperaldosteronizmden şuphelenilir.
yaparak glukoz reabsorbiyonunu azaltır ve böbreklerden glukoz • 24 saatlik idrar aldosteronu ölçülür. Aldosteron düzeyi
atılımını arttırır. 20 mg’dan yüksektir. Plasma renin aktivitesi (PRA)
düşük bulunur.
• Ayakta durma testi: Normalde ayakta durunca
renin artar. Ayakta durmakla renin düzeyi artmazsa
hiperaldosteronizm vardır.
• Esansiyel HT’dan ayırmak için ayrıca tuz infüzyon
testi yapılmalıdır. Tuz infüzyonu ile esansiyel HT’da
aldosteron suprese olur. Diğerlerinde olmaz.
• Adenom–hiperplazi ayrımının yapılması gerekir.
Bu amaçla adrenal BT veya MR, sürrenal USG,

46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


iyodonorkolesterol sintigrafisi ve selektif venoz Etyoloji: Vakaların çoğu idiopatiktir. % 20–30 vakada ikincil
örnekleme yapılabilir. bir sebep bulunabilir. İkincil sebeplerden başlıcaları malignensi
Tedavi: Tedavi öncelikli olarak cerrahidir. Operasyon (Hodgkin lenfoma, losemi), ilaçlar (NSAİİ, Lityum) ve atopi ile
mümkün olmayan durumlarda medikal tedavi denenebilir. giden hastalıklardır.
Öncelikli olarak aldosteronu antagonize eden spiranolakton Patogenez: GBM’deki elektriksel bariyerin oluşumundan
kullanılabilir. sorumlu proteoglikanların sentezinde bozukluk ve negatif
  yüklerin kaybı patogenezden sorumludur.

27. Serum kreatinin düzeyi 2.0 mg/dl bulunan 72 kg Klinik: Tabloya NS kliniği (hipoalbüminemi–ödem,
ağırlığında ve 40 yaşında olan bir erkek hastanın hiperkolesterolemi, kan basıncı ve GFD normal) hakimdir.
cockcroft–gault yöntemine göre kreatinin klirens değeri Proteinüri selektiftir. Serolojik testler ve kompleman seviyeleri
aşağıdakilerden hangisidir? normaldir.

A) 25 ml/dk Patoloji: Işık mikroskopisinde glomerüller normaldir.


Tübüllerde lipid damlacıkları birikebilir. İmmün depolanma
B) 35 ml/dk
olmaz. Elektron mikroskopunda kapiller damarlarda viseral
C) 40 ml/dk
epitelyal ayaksı uzantıların (foot process) füzyonu dikkat ceker.
D) 45 ml/dk
Tanı: Çocuklarda biyopsiye gerek yoktur. Steroid tedavisi
E) 50 ml/dk başlanır ve steroide cevap oldukca iyidir. Steroide iyi yanıt
Cevap E vermeyen veya sık relaps olan hastalarda FSGS’u ekarte etmek
icin böbrek biyopsisi yapılmalıdır

Şimdi bu soruda nerden çıktı dediğinizi duyar gibiyim ama Tedavi: Steroide çok iyi yanıt verir (çocuklarda yanıt daha
arada eski klasik soruları hatırlamak gerekiyor. Hele ki zaman iyi % 80, yetişkinde % 50). Sık relaps veya steroide direnç varsa
zaman açık uçlu soruların tartışıldığı bu dönemde. tedaviye siklofosfamid eklenir.

Kreatinin Klerensi (Ml/Dk) (cockcroft–gault yöntemi)=


((140–yaş) x kg) / (plazma kreatinini(mg/dl)x72) (kadınsax0.85) 29. Yetmiş altı yaşında erkek hasta acil servise bilinç bulanıklığı
Sorudaki verilen verileri formülde yerleştirdiğimizde sonuç şikayeti ile getiriliyor. Hastanın kan gazı analizinde pH:7,12
50 ml/dk. HCO3:10 mg/dl ve PCO2:32 mmHg olarak saptanıyor.
Bu hastadaki mevcut asit baz bozukluğu aşağıdakilerden
hangisidir?
28. 24 yaşında erkek hasta iş başvurusu için yapılan
taramalarında proteinüri saptanması üzerine nefroloji A) Kompanse metabolik asidoz + respiratuar asidoz
polikliniğine yönlendiriliyor. Laboratuar tetkiklerinde 4 gr/ B) Kompanse metabolik asidoz + respiratuar alkaloz
gün proteinüri saptanan hastaya yapılan böbrek biyopsisinde C) Dekompanse metabolik asidoz + respiratuar asidoz
ışık mikroskobik inceleme normal ve elektron mikroskobik
D) Dekompanse metabolik asidoz + respiratuar alkaloz
incelemede podosit füzyonu saptanıyor.
E) Dekompanse metabolik alkaloz + respiratuar asidoz
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fokal segmental glomerüloskleroz
Cevap C
B) Membranöz nefropati
C) Minimal değişiklik hastalığı
Ph:7,12 ve HCO3:10 mEq olan hastada metabolik asidoz
D) Akut post–streptokoksik glomerülonefrit
mevcuttur.
E) Membranoproliferatif glomerülonefrit tip–1
Hastada beklenen PaCO2 değeri;
Cevap C
Beklenen PaCO2 = (HCO3X1.5) + 8 ± 2 ile hesaplanır.
Minimal Değişiklik Hastalığı (MDH)
PaCO2 değeri beklenen değerde ise kompanse metabolik
Çocuklukta NS’un en sık sebebidir (% 70–80). Yetişkinlerde asidozdan söz edilirken daha büyükse ek olarak respiratuar
ise tüm NS’ların % 5–10’unu oluşturur. Nil hastalığı veya lupoid asidozdan daha küçükse respiratuar alkalozdan bahsedilir.
nefroz olarak ta isimlendirilir.
Beklenen PaCO2=(10X1,5)+8 ±2=23 ±2
Beklenen PaCO2=21–25 arasında olmalıdır.

DENEME SINAVI – 54 47
Hastanın PaCO2’si 32 mmHg olduğundan dekompanse 31. Otuzbeş yaşında kadın hasta ayda birkaç kez olan, aniden
metabolik asidoza ek olarak respiratuar asidoz mevcuttur. başlayan, tek taraflı, zonklayıcı, şiddetli başağrısı tarifliyor.
Ağrı sırasında bulantı kusma mevcut ve sesten aşırı rahatsız
olduğunu belirtiyor. Ağrı öncesinde herhangi bir görme
30. Hiperkalemi tedavisinde kullanılan aşağıdaki ajanlardan
şikayetinin olmadığını söylüyor.
hangisinin potasyum düşürücü etkisi bulunmamaktadır?
Bu hastada akut tedavide en etkili ilaç aşağıdakilerden
A) IV kalsiyum glukonat
hangisidir?
B) IV insülin
A) İndometazin
C) Furosemid
B) İbuprofen
D) Sodyum bikarbonat
C) Sumatriptan
E) Beta adrenarjik agonist
D) Propranolol
Cevap A
E) Verapamil
Her sınavda bir soru bizden :)
Cevap C
Hiperpotasemi tedavisinde kalsiyum glukonat kullanımının
amacı potasyum düzeyini azaltmak değil potasyuma bağlı gelişen
kardiyak etkileri antagonize etmektir. Soruda en sık migrren formu olan aurasız migren sorulmuş.
Akut atakta en etkii ilaç grubu triptanlardır.
Hiperkalemi tedavisinde 3 amaç vardır:
MİGREN (SERATONERJİK) BAŞ AĞRISI
1. Membran etkilerinin antagonize edilmesi:
Migren, genellikle tek taraflı sıklıkla pulsatil karakterde,
Kalsiyum glukonat: Kardiak etkileri önlemede en hızlı etki
bulantı, kusma, fonofobi, fotofobi, halsizlik eşlik eden baş ağrısı
gösteren yaklaşımdır.
şeklinde ortaya çıkar.
2. Potasyumun hücre içine girişinin artırılması:
Kadınlarda daha sıktır ve çoğunda ailede migren hikayesi
İnsulin+glukoz: Genelde 50 gr glukoz icin 10 U kristalize
vardır.
insulin kullanılır. Diyabetik hastalarda glukoz verilmeden de
Migren Tipleri
uygulanabilir. Bir saat icinde serum potasyum duzeyinde 1–1. 5
mEq/lt’lik bir düşüş sağlar. Etkisi saatlerce sürebilir. • Auralı Migren

Sodyum bikarbonat (NaHCO3): Asidozu olan hastalarda • Aurasız Migren


daha etkilidir. Ancak asidoz olmasa da Na–K–ATP’az enzimini Auralı migren (klasik migren): Geçiçi nörolojik semptomlar
aktive ederek serum K+ düzeyini etkili bir biçimde düşürebilir. olan auralar ile karakterizedir.
Etkisi 30–60 dk’da başlar ve saatlerce sürer. En sık aura tipi visual semptomlardır (skotomlar). Prodromal
Beta–adrenerjik agonistler: Na–K–ATP’azı aktive eder. semptomları (anksiete, alınganlık ve sinirlilik) 3 saat veya 3
3. Potasyumun vücuttan uzaklaştırılması: gün önceden başlar. En önemli özelliklerinden birisi zonklayıcı
hemikranial baş ağrısı olsada, ağrı bilateral olarak görülebilir.
Diuretikler (furosemid)
Ağrının bilateral olması veye oksipital başlaması migren tanısını
Katyon değiştirici reçineler [sodyum polistiren sulfonat
ekarte ettiremez.
(kayeksalat)]: oral veya lavman
Aurasız migren (genel migren)
Diyaliz (K+’u düşürmede en etkili yöntemdir)
En sık görülen migren tipidir (% 70). Aurasız migren
genellikle periorbital, ve zonklayıcı karakterdedir.
Prodrom semptomları ve aura yoktur.
Migren tedavisi: Migren tedavisi temel olarak, akut atak
tedavisi ve profilaksi olmak üzere iki komponentten oluşur.
Akut atak tedavisi:
• Basit analjezikler; aspirin, parasetamol, naproksen,
ibubrofen. Sık alındığında gastrik semptomlara ve
rebound ağrıya neden olurlar.
• Ergo alkaloidleri (Ergotamin–cafein, dihidroergotamin):
Belirgin bulantı ve kusma yaptıklarından tedaviye

48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


antiemetik eklenmelidir. 34. Aşağıdaki afazi tiplerinden hangisinde tekrarlama
• 5–HT (serotonin) agonistleri (triptanlar) (Sumatriptan, korunmuştur?
Zolmitriptan): Gebelik, koroner hastalık, periferik A)  Konduksiyon afazisi
vaskuler hastalıkta kontrendikedir. B)  Transkortikal afazi
• Narkotik analjezikler (Kodein, meperidin, butarfanol) C)  Broka afazisi
Profilaktik Tedavi: D)  Wernike afazisi
• Trisiklik Antidepresanlar (Amitriptilin) E)  Global afazi
• Beta blokörler (Propranolol gibi) (ilk tercih) Cevap B
• Antikonvulzanlar (Fenitoin, valproat)
• Kalsiyum kanal blokörleri (Verapamil) AFAZİLER: Beyinin belirli bölgelerinin vaskuler, travmatik
• Siproheptadin ya da tümöral zedelenmelerine bağlı olarak ortaya çıkan dil
• Metiserjid, Pizotifen fonksiyonun bozulmasıdır. Kural olarak konuşma fonksiyonunu
sol hemisfer üstlenir. (dominant hemisfer)
Afazilerin en sık karşılaşılan nedeni sol orta serebral arterin
32. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi trinukleotid tekrar
trombotik–embolik tıkanmasıdır.
sendromlarından değildir?
KLASİK AFAZİ SENDROMLARI
A) Ataksi Telenjiektazi
Broca (Motor) afazisi: Konuşulanı anlama oldukça
B) Friedreich Ataksi
iyi durumda iken kendini ifade etme (konuşmanın motor
C) Huntington Koresi
komponenti) bozulmuştur (Arteria cerebri medianın inferior
D) Miyotonik Distrofi frontal gyrus lezyonlarında frontal lobun etkilendiği durumlarda
E) Frajil X Sendromu ortaya çıkar
Cevap A Wernicke (sensori) afazisi: Hastanın anlamasının ileri
derecede bozulduğu afazi tipidir.

Ataksi telenjiektazi DNA onarım bozukluğuyla giden Akıcı ama saçma konuşma vardır. (Verbal parafazi)
kromozom kırık sendromlaarındandır. Diğer şıklar doğrudur. İletim tipi (konduksiyon) afazi: Wernicke ve broca alanını
bağlayan arcuat fasikul lezyonlarında oluşur.

33. Komadaki bir hastada lezyonun bulbusda (medulla Konuşulanı anlama ve konuşma normaldir. Ancak
oblangata) olduğunu gösteren solunum tipi duyduğunu tekrar etme tipik olarak bozulmuştur.
aşağıdakilerden hangisidir? Transkortikal afazi: Başlıca özelliği yalnızca tekrarlama
A)  Kussmaul solunumu özelliğinin korunmuş olmasıdır.

B)  Santral nörojenik hiperventilasyon Global (total) afazi: Broca, Wernicke ve arkuat fasikülü içine
alan lezyonlarda görülür.
C)  Cheyne–Stokes solunumu
Konuşma, anlama ve tekrarlama bozulmuştur. Sol Orta
D)  Apnöstik solunum
serebral arter tıkanıklıklarında görülür.
E)  Biot (ataksik) solunum
Budurumda perisilvian bölge etkilenir (TUS). Daima sağ
Cevap E
hemipleji eşlik eder.
Solunum paternleri:
Anomik afazi: İsimlendirmenin bozulduğu afazi tipidir.
Mezensefalon lezyonlarında..Santral nörojenik Hastalar cisimlerin isimlerini bulmakta büyük zorluk çekerler.
hiperventilasyon
Diensefalon ve yaygın hemisferik lezyonlarda..Cheyne–Stokes
solunumu
Pons lezyonlarında..Apnöstik solunum
Bulbus lezyonlarında.. Biot (ataksik) solunum görülür.

DENEME SINAVI – 54 49
35. Sigara kullanımı ile Akciğer kanseri gelişimi arasındaki MERKEZİ ÖLÇÜTLER
nedensel ilişkinin incelendiği bir araştırmada; İncelenen Aritmetik ortalama (mean): Deneklerin aldıkları değerlerin
dosya kayıtlarından, Akciğer kanseri olan 50 hastanın (verilerin) toplamının denek sayısına bölünmesidir.
40’ının, Akciğer kanseri olmayan 100 kişiden 20’sinin sigara
Simetrik sayısal dağılımlarda tercih edilir. Aşırı uç
kullandıkları saptanıyor.
değerlerden etkileneceğinden aşırı uç değerler varsa tercih
Bu araştırmanın tipi ve elde edilen ölçüt aşağıdakilerden edilmez.
hangisinde birlikte verilmiştir?
Ortanca (median): Dağılımın orta noktasındaki değerdir.
A)  Vaka–kontrol, rölatif risk Dağılımdaki değerlerin %50 si ortancaya eşit ve/veya daha küçük,
B)  Kohort, odd’s ratio %50’si ortancaya eşit ve/veya daha büyüktür. Aşırı uç
C)  Kesitsel, insidans değerlerden etkilenmeyeceğinden, aşırı uç değerler varsa ya da
D)  Vaka–kontrol, tahmini rölatif risk simetrik olmayan dağılımlarda tercih edilir. Sıra ile dizilen
E)  Kohort, rölatif risk verilerin sayısı tek ise, en ortasındaki,

Cevap D Çift ise en ortasındaki iki değerin ortalamasıdır.

Vaka–kontrol (sonuç => neden) çalışması Tepe değeri (mod): Dağılımda en sık bulunan (tekrarlayan)
veridir.
Belirli bir hastalığı olanlar (vaka grubu) ile bu hastalık
olmayanlarda (kontrol grubu) hastalığa neden olduğu şüphe
edilen faktörün araştırılmasıdır. Araştırma yönü sonuçtan nedene 37. Hiperlipidemisi olan 100 hasta iki eşit gruba ayrılıyor ve
doğru– Retrospektif dir. farklı iki tedavi yöntemi uygulanıyor. Tedavi sonrası kan lipid
Tahmini Rölatif risk= odds ratio hesaplanır. değerleri belirleniyor ve karşılaştırılıyor.

“Tahmini Rölatif risk= odds ratio” hesabı şu şekilde yapılır Bu çalışmada kan lipid değerleri ve dolayısıyla tedavi
yöntemleri arasında anlamlı fark olup olmadığını
vaka etken (+) X kontrol etken (–) / vaka etken(–) X kontrol
belirlemede aşağıdaki önemlilik testlerinden hangisi
etken(+)
kullanılmalıdır?
A)  Wilcoxon testi
36. Aşağıdakilerden hangisi istatistikte yer gösteren merkezi
B)  Mann–Whitney U testi
ölçütlerden biridir?
C)  İki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi
A)  Standart sapma
D)  Bağımlı grupta t testi
B)  Dağılım aralığı
E)  Ki–kare testi
C)  Tepe değeri
Cevap C
D) Varyans
E)  Değişim katsayısı
Önemlilik testleri, yapılan bir çalışmada elde edilen verilerin
Cevap C
ya da varılan sonuçların istatistiksel olarak önem taşıyıp
TANIMLAYICI İSTATİSTİK
taşımadığını ya da istatistiksel anlamlılığının olup olmadığını test
Elde edilen verilerin sınıflandırarak (Frekans dağılımları, etmek için başvurulan testlerdir.
ortalama standart sapma gibi) sunulmasıdır.
Ancak buradaki en önemli aşama hangi çalışma için hangi
Tanımlayıcı ölçütler; önemlilik testinin kullanılacağının bilinmesidir.
1. Yer gösteren ölçüler ORTALAMA KARŞILAŞTIRMALARINDA ÖNEMLİLİK TESTLERİ
a) merkezi ölçütler İki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi = independent
b) çeyrek ve yüzdelikler samples (bağımsız örneklem) t testi/eşlenmemiş student t test
2. Yaygınlık ölçüleri Bağımsız iki grup ortalamalarının arasındaki farka bakılır.
a) standart sapma Ör; paraziti olanlar ile olmayanların Hb değerlerinin
b) varyans aritmetik ortalamalarının farkının araştırılmasında kullanılır.

c) varyasyon katsayısı Non parametrik karşılığı Mann–Whitney U’ dur.

d) standart hata

50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


İki eş ortalama arasındaki farkın önemlilik testi =’bağımlı Pozitif ve negatif belirtiler:
örneklem t testi’/ student t testi/ paired t testi Normal bir kişide yokken, hastalarda bulunan belirtilere
Aynı bireylerin (bağımlı=eş) değişik zaman ve durumdaki eklenme belirtileri anlamında pozitif belirtiler adı verilir.
ölçümleri arasındaki ortalamalarının farkına bakılır. Buna karşın sağlıklı bir kişide bulunması beklenen, ancak
Ör; diyetten önce ve sonra aynı bireylerde kan şekeri bakarak, hastalarda eksilen özelliklere negatif belirtiler denir.
veya aile planlaması eğitimi vermeden önce ve verdikten sonra (+) belirtiler: Normalin dışına sapmalar ve aşırılık
seviye tespit ederek ortalama farkına bakmak için kullanılır. belirtileridir. Sanılar, varsanılar ve Katatoni pozitif belirtilerdir
Non parametrik karşılığı ‘Wilcoxon testi’dir. (–) belirtiler: Normal işlevlerde azalma,
• İsteksizlik, içe kapanma, ilgi–zevk ve kendine bakımda
38. Son 2 yıldır günün çoğu saatinde hafif derecede çökkün azalma • Konuşma ve düşüncede fakirleşme
duygudurumu, zevk alamama, uykusuzluk, iştahsızlık • Soyut düşüncenin bozulması • Duyguların dışa
şikayetleri olan, sosyal hayatını devam ettirebilen 25 vurumunda yüzeysellik (künt duygulanım, kayıtsızlık)
yaşındaki bayan TUS hazırlık öğrencisinde en olası tanı
• Düşünce üretimi ve akışındaki azalma (konuşma
aşağıdakilerden hangisidir?
fakirliği)
A)  Major depresyon
B) Siklotimi
40. Ankilozan spondilitte aşağıdaki testlerden hangisi
C) Konversiyon kullanılır?
D) Somatizasypn A) Schober
E) Distimi B) Adson
Cevap E C) Tinnel
D) Phallen
Soruda şikayetlerin hafif derecede olması ve sosyal hayatını E) Laseq
tamamen etkilememesi distimiyi akla getirmelidir.
Cevap A
DİSTİMİK BOZUKLUK: Distimik bozukluk hemen hergün
gün boyu süren depresif duygudurumla belirlenen kronik bir
ANKİLOZAN SPONDİLİT:
bozukluktur.
Geç adolesan ve erken erişkin grubun hastalığıdır (Ortalama
Hastalarda depresif belirtiler vardır. Ancak major depresif
yaş 20), %90’inda HLA B27 pozitifdir.
bozuklukta olduğundan daha az şiddetlidir.
En sık bilateral sakroileit yapar. Klinik: Sinsi başlar, genellikle
Tanı için en az iki yıl boyunca sürmelidir.
hasta erkektir.
SİKLOTİMİK BOZUKLUK: Siklotimik bozuklukta belirtiler
İlk ve en sık olarak belde hareketle azalan ağrı ve sabah
hipomani ve hafif depresyon semptomları görülür.
sertliği görülür.
Belirtiler daha az şiddetlenir. Tanı için en az iki yıl boyunca
Servikodorsal kifoz (kifozda artış) Düzleşmiş lumbal omurlar
sürmelidir.
(lordozda azalma), Vertebralarda ‘bambu kamışı’ görünümü
Göğüs ekspansiyonunda azalma, kalça fleksiyon kontraktürü
39. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide görülen negatif
gelişir.
semptomlardan biri değildir?
Oksiput–duvar, çene–göğüs, parmak– yer mesafesi artmıştır.
A) Katatoni
Sakro iliak eklem için; Stres FABER, sakroiliak eklem
B)  Duygulanımda küntleşme
kompresyon testi
C)  Özbakımda azalma
Lumbal–bel için; “Schober testi” yapılır. Lomber bölge
D)  Düşüncede fakirleşme fleksibilitesini ölçer. Normalde 5 cm den fazla olmalıdır.
E)  Zevk alamama Ekstraartiküler bulgular; anterior üveittir (en sık), Aortitis,
Cevap A aort yetmezliğidir.
Akciğerde yaptığı apikal fibrozis tipiktir.

DENEME SINAVI – 54 51
41. Otuz iki yaşında, sağ uyluğunda hiperpigmente lezyonu olan Komedon akne vulgarisin bulgusudur...
kadında yapılan biyopside malign melanom tanısı konuyor. Akne Rozasea (Gül Hastalığı)
Lezyonun retiküler dermisi invaze ettiği gözleniyor.
Genelde postmenopozal kadınlarda daha sık görülen, yüzde
Bu hastada Clark sınıflamasına göre tümör evre kaçtır? eritem ve telenjiektaziler üstünde papül ve püstül gelişimi ile
A) Evre I karakterize bir hastalıktır. Genelde yüzün çıkıntılı bölgelerini
B) Evre II tutar. Skar gelişmez.

C) Evre III Gözde keratit sonucu körlük gelişebilir. Burunda yağ


bezlerinin hipertrofisi ile loblu büyük burun (RİNOFİMA)
D) Evre IV
görülebilir.
E) Evre V
Cevap D
43. On sekiz aylık erkek yürümeye başladıktan sonra
MALİGN MELANOM
bacaklarının eğri olduğunu ailesi tarafından fark ediliyor.
Derinin güneşe maruz kalan bölgelerinde daha sık oluşur. Öyküsünde huzursuz bir bebek olduğu ve başının arka
Melanosit kökenlidir. En kötü prognozlu deri tümörüdür. kısmının çok terlediği öğreniliyor. Doğumdan sonra doktoru
Displastik ve konjenital nevüslerden gelişebilir. Büyük tarafından önerilen D vitamini damlasını annesi sadece 1
çoğunluğu deri kökenlidir. Kaynaklanabileceği diğer dokular; ay vermiş. Fizik muayenesinde ön fontanelin açık ve yaşına
Oral – anogenital mukoza / özefagus / meninksler / gözdür. göre biraz geniş olduğu, göğüste kostokondral bileşkelerde
şişlikler olduğu, el ve ayak bileklerinde şişlikler olduğu ve
Prognoz oldukça agresif bir tümördür. Prognozu belirleyen
bacaklarının içe doğru eğik olduğu görülüyor. Tetkiklerinde
en önemli faktör lezyonun derinliği (vertikal büyüme) dir.
kalsiyum normal, fosfor normal, alkalen fosfataz artmış,
Erkenden lenfojen ve hematojen yayılır. Primer tümörün
parathormon: artmış, 25–OH D vitamini düşük saptanıyor.
cerrahi eksizyonundan yıllar sonra metastaz olabilir (uzun süre
Bu çocukta en olası tanınız nedir?
latent kalabilir).
A) Vitamin D bağımlı Tip 1 raşitizm
ABCDE kuralı;
B) Vitamin D bağımlı Tip 2 raşitizm
Asimetri: Lezyonu ikiye ayırınca parçalar asimetrik olur.
C) Hipofosfatazya
Color: Renk değişiklikleri bulunması (en önemlisi)
D) Hiperparatiroidi
Border: Kenarların düzensiz oluşu
E) Nutrisyonel raşitizm
Diamater: Lezyonun çapının büyüme göstermesi.
Cevap E
Evolution: Değişim göstermesi
Malign Melanom
Raşitizm kliniği ile başvuran bir bebek olgumuzun
Clark Evrelemesi
laboratuvarında 25–OH D vitamini düşük, PTH ve ALP yüksek
• Evre I melanom epidermiste
olması olgumuzun nutrisyonel raşitizm olduğunu gösterir.
• Evre II papiller dermiste
Raşitizm bir klinik tanıdır. Laboratuvar ile ayırıcı tanısı ve tipi
• Evre III papiller–retiküler dermis sınırında belirlenir.
• Evre IV retiküler dermiste HİPOFASFATAZYA ise; otozomal resesif geçen, kemikte
• Evre V subkutan dokuya invaze primer mineralizasyon bozukluğudur. Doku nonspesifik alkalen
fosfataz (TNSALP) enziminin (karaciğer, böbrek, kemik) aktivite
kaybı sonucu görülür. Defektif iskelet mineralizasyonu sonucu;
42. Aşağıdakilerden hangisi akne rozasea’da görülen
HİPERKALSEMİ ve HİPERKALSİÜRİ görülebilir. ALP düşüktür.
lezyonlardan değildir?
A) Eritem
B) Papül
C) Püstül
D) Telenjiektazi
E) Komedon
Cevap E

52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


44. Süt çocuklarında ilk çıkan diş aşağıdakilerden hangisidir? Mikrodelesyon sendromları

A) Alt santral kesici • Di–George sendromu

B) Üst santral kesici • Williams sendromu

C) Alt lateral kesici • Rubinstein Taybi

D) Üst lateral kesici • Sotos sendromu

E) Birinci premolar diş • Alagille sendromu

Cevap A • Prader Willi, Angelman sendromu


• WAGR sendromu

Süt çocuklarında ilk çıkan diş alt santral kesici dişlerdir. • Miller Dieker sendromu

Süt dişleri; • Langer–Giedion sendromu

• İlk çıkan alt santral kesicilerdir, 5–7 ayda çıkar, 13–15 • Smith–Magensis sendromu
aya kadar geçikebilir.
• SIRA: Santral kesiciler – Lateral kesici –1. premolar – 47. Çocukluk çağı aşı uygulamaları için aşağıdaki ifadelerden
Köpek – 2. premolar hangisi yanlıştır?
• Süt dişleri 20 tanedir (2,5 yaşında tamamlanır). A) Humural immun yetersizliği olan çocuklara canlı virüs
aşıları yapılmaz.

45. Anne sütü ile kıyaslandığında kolostrumda aşağıdakilerden B) Kompleman C5 eksikliği olan çocuklara canlı bakteriyel
hangisi daha az bulunmaktadır? aşılar yapılmaz.

A) Protein C) Aynı yolla uygulanan iki canlı virüs aşısı aynı gün farklı

B) Yağ bölgelere yapılabilir.

C) Yağda eriyen vitaminler D) Aşılama takvim yaşına göre yapılır, tek istisna aşı ise
hepatit aşısıdır. Hepatit B aşısının ilk dozu bebek 2000 gr
D) İmmünglobulinler
üzerine çıkınca yapılması önerilir.
E) Mineraller (Na, K, Mg, Zn)
E) Aşılar düzeltilmiş yaşa göre yapılmaz.
Cevap B
Cevap B
AŞILAMA İLE İLGİLİ ÖZEL DURUMLAR
Kolostrumda anne sütüne göre;
• Humoral ve hücresel immün yetmezlikli ve immün
• Laktoz, yağ, karbonhidrat ve suda eriyen vitaminler AZ; sistemi baskılanmış hastalarda canlı virus aşıları (MMR,
• Protein, yağda eriyen vitaminler, immünglobulinler OPV) yapılmaz.
(sIgA) ve mineraller (Na, K, Mg, Zn) ZENGİNDİR • Fagositer sistem bozukluklaırnda canlı bakteriyel aşılar
(BCG, Tifo) dışında herşey yapılır.
46. Aşağıdakilerden hangisi mikrodelesyon sendromlardan • Kompleman eksikliğinde kontredikasyon yoktur.
birisi değildir? • Canlı virus aşıları tüberkülin deri testini bozar,
A) Di–George sendromu mümkünse aynı gün veya 4–6 hafta ara ile
B) Williams sendromu yapılmalıdır.

C) Rubinstein Taybi sendromu • Ancak bu kural Aynı yolla uygulanan iki canlı aşı için

D) Angelman sendromu geçerlidir.

E) Cri–du–cat sendromu • Hepatit B aşısı doğum kilosu 2000 gr üzerinde olan


bebeklere yapılır, 2000 gr altında antikor cevabı
Cevap E
oluşmaz.
• İshalli çocuğa OPV yapılabilir fakat etkili
Cri–du–cat sendromu bir delesyon sendromu iken, diğerleri olmayabilir, bu nedenle son aşıdan 1 ay sonra ek bir
mikrodelesyon sendromlarındandır. doz yapılmalıdır.
• Aşılar düzeltilmiş yaşa göre yapılmaz.

DENEME SINAVI – 54 53
• Gebelikte canlı aşılar yapılmaz. enfeksiyöz mononükleozisin tipik klinik özelliğidir. Laboratuvar
• Aşı programının geciktiği durumlarda kalınan bulgularıda viral enfeksiyonu desteklemektedir. Vaka da ise tipik
yerden devam edilir öykü ve laboratuvar ile en olası tanı enfeksiyöz mononükleozistir.
Kriptik tonsilliti olan bir olguda antibiyotik verildikten sonra
• İmmunglobulin tedavisi almış çocukta canlı aşılar 3
vücutta makülopapüler döküntü olması önemli bir ipucudur.
ay ertelenir.
• İmmunglobulin tedavisi son aşıdan sonraki 2 hafta
içinde uygulanmışsa son aşı dozu tekrarlanmalıdır. 49. Aşağıdakilerden hangisi kızamıkçık enfeksiyonunda
görülen klinik bulgulardan olması beklenmez?
• Embriyonlu yumurtadan hazırlanan kızamık*,
kabakulak* ve influenza* aşılarının, yumurta allerjisi A) Hafif ateş
olanlara yapılırken dikkatli olunmalıdır. B) Makulopapüler döküntü
• HIV’de canlı aşılardan MMR ve suçiçeği ciddi C) Halsizlik
yetersizlik yoksa yapılabilir. D) Bilateral inguinal lenfadenopati
• Kemoterapi ve radyoterapi alanlara, tedavi E) Yumuşak damakta enantem
esnasında ve ilk 6 ayda canlı aşı yapılmaz.
Cevap D
• Organ nakli olanlara ve immunsupresif tedavi
görenlere canlı aşı yapılmaz.
Kızamıkçık enfeksiyonu kliniğinde inguinal lenfadenopati
• 2 mg/kg/gün den 1 hafta, 1 mg/kg/gün den 1 ay
beklenmez, oysaki oksipital lenfadenopati önemli bir bulgusudur.
prednizolon alanlara canlı aşı yapılmamalıdır.
Kızamıkçıkta etken Rubella virüstür. Kuluçkası 14–21 gündür.
Tedaviden en az 3 ay sonra canlı aşı yapılır.
Prodromal dönemde; hafif ateş, halsizlik, oksipital LAP
• İnhalasyon ve topikal tedavide sorun olmaz. Fakat görülür. Döküntüsü açık pembe toplu iğne başı büyüklüğünde
uzun süre inhalasyon alanlarda dikkat edilmesi makulopapülerdir. Yumuşak damakta enantem görülebilir.
gerekir ve ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir. Komplikasyonları; artrit, trombositopeni ve fetal embriyopati
söylenebilir.
48. Daha önce aşılamaları tam olan 4 yaşında erkek çocuk, 3
gün önce ateş, boğaz ağrısı şikayetiyle hekime başvuruyor. 50. Çocukluk çağında süt çocuklarında gastroezofagial reflu
Fizik muaynesinde Ateşi 38,8 °C, boğazı hiperemik, tonsiller (GER) hastalığında en sık başvuru şikayeti aşağıdakilerden
hipertrofik, hiperemik ve yaygın kriptalar saptanmış. Servikal hangisidir?
bölgede bilateral en büyüğü 3X1,5 cm çapında lenfadenopati
a) Beslenme sonu veya sonrasında kusma
saptanıyor. İlk değerlendiren hekim kriptik tonsillit olarak
b) Kilo kaybı
değerlendiriyor ve ampisilin reçete ediyor. Antibiyotik
tedavisinden 24 saat sonrasında tüm vücutta yaygın c) Solunum problemleri
makülopapüler döküntüler görülüyor. Döküntüleri olması d) Üst gastrointestinal kanama
üzerine aile tarafınıza başvuruyor. Hemogramında lenfosit e) Retrosternal yanma hissi
hakimiyetinde hafif lökositoz, CRP’de hafif yükseklik, periferik
Cevap A
yaymada artmış monosit ve atipik lenfositler saptanıyor.
Bu çocukta en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
• Gastroezofagial reflu (GER) hastalığı süt çocuklarında
A) Streptokoksik tonsillofarenjit
en sık görülen klinik başvurusu kusma (beslenme
B) Enfeksiyöz mononükleozis sonunda, sonrasında), kilo kaybı, respiratuar problemler
C) Difteri ve kanamadır. Siyanoz, apne, konvülziyon benzeri
D) İlaç döküntüsü ajitasyon atakları, ağlama nöbetleri, uyku bozuklukları
ve psikomotor retardasyon görülebilir.
E) Altıncı hastalık
• Sandifer sendromu: GER+tortikollis
Cevap B
• Büyük çocuklarda göğüs ağrısı, retrosternal yanma
(pirozis), ağızda asit tadı, farengeal ağrı, epigastrik ağrı
Ateş, kriptik tonsillit, servikal lenfadenopati ve antibiyotik
görülebilir..
sonrası vücutta makulopapüler döküntülerin olması EBV ye bağlı

54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


51. Aşağıdakilerden hangisi mikrositik anemilerden birisi 53. Atopik dermatit ve astım olan bir 5 yaşındaki erkek
değildir? çocuğa yapılan deri prick testinde duyarlılık saptanmıyor.
A) Demir eksikliği anemisi İntradermal test yapılmaya karar veriliyor.

B) Talasemi sendromları Hangi alerjen ile intradermal test yapılmamalıdır?

C) Kronik hastalık anemisi A) Lateks

D) Atransferinemi B) Polenler

E) Folat eksikliği anemisi C) Gıdalar

Cevap E D) Küf mantarları


E) Ev tozları

Folat eksikliği makrositik anemi nedenidir. Diğerleri ise Cevap C


mikrositiktir.
Mikrositik anemiler • Alerjeni saptamada; deri prick test ve spesifik IgE
•• Demir eksikliği anemisi (en sık) (spIgE) kullanılır. Her ikisi de sensitif olup benzer
tanısal değerler sahiptir.
•• Talesemi sendromları
• Deri prick testi mast hücrelerinden histamin
•• Kronik hastalık anemisi
salınmasına dayanır. Antijen verilmesi sonrası kızartı ve
•• Sideroblastik anemiler
kabartı değerlendirilir. Hızlı sonuç alınır, daha ucuzdur.
•• Bakır eksikliği Ancak ilaç kullanımından etkilenir. Test negatif, klinik
•• B 6 vitamin eksikliği şüphe varsa intradermal test (aşılar, venom, ilaçlar
•• Kurşun intoksikasyonu ve aeroalerjenler için) yapılabilir. Anafilaksi riskinden
dolayı gıdalar ile intradermal test önerilmez.
•• Alüminyum intoksikasyonu
•• Atransferrinemi
54. Astım tedavisinde kullanılan inhale kortikosteroidlerin en
•• Herediter piropoikilositoz
sık görülen yan etkileri aşağıdaki hangi seçenekte doğru
•• Hb CC, Hb EE
olarak verilmiştir?
A) Monilyazis ve ses kısıklığı
52. Aşağıdakilerden hangisi premalign virüslerden birisi
B) Monilyazis ve büyüme geriliği
değildir?
C) Ses kısıklığı ve boy kısalığı
A) EBV
D) Öksürük ve bulantı
B) HBV
E) Boy kısalığı ve bulantı
C) HPV
Cevap A
D) HTLV
E) Kızamık virüsü
Astımda Koruyucu tedavi:
Cevap E
İnhale kortikosteroidler (İKS): İlk seçenek ilaçlardır. Persistan
Kızamık virüsü premalign bir virüs değildir.
astımda kullanılırlar. Flutikazon, budesonid, mometazon,
Premalign virüsler; beklometazon, triamsinolon gibi. En sık yan etkileri kandidiyaz ve
•• EBV; lenfomalar,…. ses kısıklığıdır. Günlük 400 mcg geçmeyen budesonid büyüme ve
•• HBV ve HCV; hepatoselüler kanser gelişmeyi etkilemez.

•• HPV tip 16, 18; serviks kanseri


•• HTLV; erişkinde T hücreli lösemi– lenfoma
•• HHV–8; Kaposi sarkomu, Castleman hastalığı, primer B
hücreli lenfoma
•• Merkel hücresi polyomavirus (MCV); Merkel hücreli
karsinom malign kutanöz nöroendokrin bir tümördür.

DENEME SINAVI – 54 55
55. Ciltte tekrarlayan abse ve akciğer grafisinde pnömatosel Otozomal Resesif–HİES
görünümleri olan 8 yaşındaki erkek çocuğun kaba yüz • Çoğunda 9. Kromozomdaki DOCK–8 gen defekti vardır.
görünümü mevcuttur. • Tipik özellikleri:
Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? • Şiddetli atopik dermatit, astım, gıda alerjileri ve
A) Otozomal resesif Hiper IgE sendromu anafilaksi
B) Kronik granülomatoz hastalık • Tekrarlayan cilt enfeksiyonları (HSV, herpes zoster,
C) Lökosit adezyon defekti molluscum contaginozum, papillomavirus)

D) Hiper IgM sendromu • Mukokutanöz candidiyazis, abseler, üst ve alt solunum


yolu enfeksiyonları
E) Otozomal dominant Hiper IgE sendromu
• Nörolojik problemler (stroke, menenjit, anevrizma).
Cevap E
Malignensi OD’dan daha sıktır.
Hiper IgE Sendromları
• Pnömotasel, süt diş düşmede gecikme, kırıklar ve kaba
Hiper IgE Sendromları (HİES), rekürren ağır stafilokokal yüz görünümü görülmez.
cilt, akciğer ve diğer organ abseleri ve belirgin IgE yüksekliği ile • IgE yüksek, IgM düşük, IgG–antikor cevabı değişkendir.
karekterizedir. OD ve OR iki formu vardır.
• Eozinofili, lenfopeni ve lenfosit fonksiyon düşüklüğü
Otozomal Dominant–HİES
• Prognozu OD’a göre daha kötüdür. KİT yapılabilir.
• En sık görülen tiptir, Job veya Bucley sendromu olarak
da bilinir. STAT–3 gen mutasyonu vardır.
56. Boy kısalığı ile getirilen Turner sendromlu 10 yaşındaki kız
Tipik özellikleri: çocuğunun tedavisinde en uygun tedavi aşağıdakilerden
• Rekürren stafilokokal abseler (cilt, akciğer, eklem, iç hangisi olmalıdır?
organlar), A) Yüksek kalorili diyet
• Rekürren pnömoni ve sonucunda pnömatoseller B) Büyüme hormonu
• Pruritik dermatit (tipik atopik dermatit değildir). C) Puberteyi durdurmak
• Allerjik respiratuar semptomların olmaması D) Tedavisiz izlem
• Osteopeni ve atipik yüz görünümü (kaba yüz görünümü, E) Egzersiz önermek
belirgin alın, derin yerleşimli ayrık gözler, geniş burun
Cevap B
kökü, fasial asimetri, hemihipertrofi)
Growth Hormon (GH) Endikasyonları
• Sinüzit ve mastoidit
• GH eksikliğinde tedavi olarak rekombinant GH
• Candida albicans 2. en sık enfeksiyon etkeni
kullanılabilir.
• Büyük çocuklarda süt dişlerinin değişmesinde gecikme,
• GH verilme endikasyonları (FDA Onaylı):
tekrarlayan kırıklar ve skolyoz
1. GH eksikliği
Laboratuvar Özellikler:
2. Turner sendromu
• Belirgin IgE yüksekliği(>2000 mg/dl), IgD yüksekliği
3. KBY’de transplastasyon öncesi
• IgG, IgA ve IgM normal.
4. İdiopatik kısa boy
• Kanda, balgamda, dalakta, lenf bezleri ve akciğerde
belirgin eozinofili 5. SGA–kısa boy

• T, B ve NK hücre sayıları normal. Hafıza T hücre 6. Prader–Willi Sendromu

(CD45RO) azalmıştır. 7. SHOX gen anormalliği

• T lenfosit proliferasyonu genellikle normaldir. 8. Noonan sendromu

• Hassall cisimcikleri ve timus normaldir Yan etkileri:

• Hastalarda hücre içi fagositoz, metabolizma, öldürme • GH tedavisi hastalarda malignite riskini (lösemi ve beyin
ve kemoktaksiz normaldir. Kompleman aktivitesi de tümörü) arttırmaz. (Önceden kraniyal radyasyon..vb
normaldir. alanlarda gelişebilir)

• Tedavi: Anti–stafilokokal profilaksi, IVIG, torasik cerrahi • Glikoz toleransı bozulur. Tip 2 DM gelişir. Tip I DM
ve KİT? gelişmez

56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


• Femoral epifiz kayması, skolyozda artma olur. 58. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda bronşiektazi
• Jinekomasti olur. predispozan faktörlerinden biri değildir?

• Psödotümör serebri görülür. Baş ağrısı, kusma, görme A) Kistik fibrozis


sorunu. B) Amiloidozis
• Hipofiz ekstreleri verilirse Creutzfeldt Jakob hastalığı C) Aspirasyon pnömonisi
olur. D) Primer siliyer diskinezi
E) Yabancı cisim
57. Aşadakilerden hangisi primer konjenital hipotiroidi Cevap B
nedenlerinden biridir?
Bronşiektaziye predispozyon yapan nedenler
A) İzole TSH eksikliği
Proksimal hava yolu darlıkları
B) TSH reseptör mutasyonu
Dışarıdan kompresyonu (vasküler ring, adenopi)
C) TRH cevapsızlığı İntraluminal obstrüksiyon (İnhale yabancı cisim, granülasyon
D) Septo–optik displazi doku)

E) İzole TRH eksikliği Havayolu darlığı ve malazi


Havayolu hasarı
Cevap B
Bronşiolitis obliterans (postviral, AC transplantasyon sonrası)
Recurren pnömoni (pnömokokal pnömoni, aspirasyon
Konjenital Hipotiriodi Etiyolojisi pnömoni)
Primer Pulmoner temizlemede yetersizlik
• Tiroid gelişim kusuru (aplazi, hipoplazi, ektopi) en sık sebep. Kistik fibrozis
• Tiroid hormon sentez kusurları (guatrla birlikte):
Siliyer diskinezi
• İyot transport defekti
Impaired öksürük (nöromusküler zayıflık)
• Tiroid peroxidaz defekti (guatr+ sensörionöral işitme
kaybı; Pendred send) İmmün yetersizlik
• Pendrin transport protein defekti Primer (hipogamaglobulinemi)
• Tiroid oxidaz mutasyonu (DUOXA2, DUOX2 mutasyonu).
Sekonder (HIV, immünsupresif ilaçlar)
• Tiroglobulin sentez defekti
Diğer
• Deiodinasyon kusuru
• TSH cevapsızlığı Allergik bronkopulmoner aspergillozis
• TSH sinyal defekti (Gsα mutasyonu; tip IA Plastik (fibrinöz) bronşit
psödohipoparatiroidizm)
• TSH reseptör mutasyonu
• Tiroid hormon transport kusurları (MCT8 gen mutasyonu) 59. Üç yaşındaki kız çocuğuna kaba öksürük ve stridor ile
• Tiroid hormon rezistansı başvurduğu klinikte krup tanısıyla sistemik deksametazon
• Maternal antikorlar; Tirotropin reseptor–bloke edici ve rasemik adrenalin tedavileri veriliyor. 2 gün sonra
antikorlar (TRBAb, tirotropin–binding inhibitor
solunum sıkıntısı ile tekrar hastaneye getirildiğinde; genel
immunoglobulin olarak da bilinirler)
• İyot eksikliği (endemik guatr)
durumu kötü, vücut sıcaklığı 39’C ve pürülan burun akıntısı
• Maternal ilaçlar; Radyoaktif iyot, iodid, propiltiourasil, saptanıyor.
metimazol, amiodaron. Olgunun en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
Santral
A) Retrofarigeal abse
• İzole TSH eksikliği: TSH β subunit gen mutasyonu (Primer
B) Krup
hipotiroidi gibi TSH yüksekliği olur)
• İzole TRH eksikliği (İzole veya multipl hipotalamik eksiklik C) Pnömoni
(septo–optik displazi gibi)
D) Akut epiglottit
• TRH cevapsızlığı
• Multipl hipofiz eksiklikleri (septooptik displazi gibi) E) Bakteriyal trakeit
• PIT–1 mutasyonu; TSH, GH, prolaktin eksikliği Cevap E
• PROP–1 mutasyonu; tüm hipofiz hormonları defektif

DENEME SINAVI – 54 57
Olası tanı bakteriyal trakeit olmalıdır. 61. Bir haftadır ishali olan 1 yaşındaki bebek hemolitik
Bakteriyel Trakeit üremik sendrom (HÜS) açısından değerlendiriliyor.
Aşağıdakilerden hangisi HÜS ile uyumludur?
• Hayatı tehdit eden akut bakteriyel enfeksiyondur.
Genellikle viral laringotrakeit sonrası gelişir. A) İdrar dansitesi > 1020

• En sık etken S. aureus–MRSA’dır. S. pneumoniae, S. B) Fraksiyone Na ekskresyonu > %1


pyogenes, Moraxella catarrhalis, tiplendirilmeyen H. C) Serum BUN/kreatinin > 20
İnfluenzae ve anaerobic organisms etkenlere bağlı da D) ADAMTS 13 aktivitesinin <%10
gelişir.
E) İdrar osmolarite > 500 mOsm/kg
• Krup sonrası yüksek ateş, toksik görünüm ve solunum
Cevap B
zorluğu bulguları vardır. Disfaji (epiglotitte var) ve salya
Prerenal Yetersizlik Bulguları
akması yoktur, hasta uzanabilir.
BUN/kreatinin oranı > 20
• Tanı esas klinik bulgulara göre (yüksek ateş ve pürülan
Osmolarite >500 mOsm/kg
akıntı var, epiglottit bulguları yok) konulur. X–ray gerek İdrar dansitesi > 1020
yok. Laringokospi ile tanı konulabilir. Fraksiyone Na atılımı < %1
• Tedavi vankomisin/klindamisin + sefotaksim/seftirakson. ADAMTS 13 aktivitesinin <%10 olması Trombotik
Oksijen verilir. trombositopenik purpura tanısı için önemlidir. Soruyu zorlaştırma
ve öğrenilmesi için şıklara koyduk.

60. Kronik böbrek hastalığı nedeniyle değerlendirilen 15


yaşındaki erkek hastaya nefronofitizis tanısı konulur. Bu 62. Aşağıdakilerden hangisi sistemik lupus eritematozislu
hasta için aşağıdakilerden hangisi uygun değildir? çocuklarda diğerlerinden daha sık saptanır?
A) Poliüri A) Anti–Sm
B) İşitme kaybı B) C3 düşüklüğü
C) Ödem C) Anti–fosfolipit antikor
D) Anemi D) ANA
E) Büyüme geriliği E) Anti–ds–DNA
Cevap B Cevap D
SİSTEMİK LUPUS ERİTEMATOZUS
Nefronofitizis Laboratuvar Bulguları
• OR; renal fibrozis, tübüler atrofi ve kist formasyonu • ANA pozitif tanı için şart olmasa da, ANA (–) çok
olan çocuk ve adolesanlarda SDBY’nin sık nedenlerinden nadirdir. ANA sensitif bir test (%95–99), ancak yeterince
biridir. spesifik (%50) değildir. Sağlıklı kişilerin %20’inde
pozitiftir. Hastalık aktivitesini yansıtmaz.
• Ektra bulguları; retinal dejenerasyon, serebellar ataksi
ve hepatik fibrozis olabilir. • Anti ds–DNA ve Anti–Sm oldukça spesifik (%98), ancak
sensitif (%40–65) değildirler. Anti ds–DNA titresi hastalık
• Semptomları; poliüri (tuz kaybı, konsantrasyon
aktivitesi korelasyon gösterir (özellikle nefrit olan
bozukluğu), büyüme geriliği ve anemidir.
kişilerde). Anti–Sm hastalık aktivitesi ile korele değil.
• SDBY ile gelişince hipertansiyon ve ödem görülür.
• Hipokomplemantemi (C4, C 3 ve CH50 düşüklüğü)
• Genetik mutasyon ile tanı konulur, preimplantasyon sık görülür, tedavi ile düzelir. ACR kriterlerinde yok,
genetik inceleme önerilir. SLICC’de tanı kriterlerine eklendi.
• Direkt coombs pozitifliği
• Hipergamaglobulinemi, klinik olarak anlamlı değil
• ESR yüksekliği inflamasyon gösterir. CRP yüksekliği
hastalık aktivitesinden ziyade enfeksiyon gösterebilir.
• Anti–fosfolipit Ab adolesanlarda %66 pozitiftir, tromboz
risk ile ilişkilidir. Arter veya venöz tromboz oluştuğunda
Anti–fosfolipit Ab sendromu olarak tanımlanır.

58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


63. Hiperkalsemi: Yenidoğanda en sık sebebi aşırı kalsiyum

I. Sklerem veya D vit verilmesidir. Serum düzeyinin > 11 mg/dl olmasıdır.


Hipotoni, letarji, emmede azalma, hipotoni, konstipasyon, poliüri
II. Toksik eritem
(ADH’nın renal tubüllerdeki etkisini bozar) ve dehidratasyon
III. Porto Şarabı Lekesi görülür.
IV. Jinekomasti Nedenleri
Yenidoğan bebeklerde görülen yukardakilerden hangisi/ • İatrojenik aşırı Ca verilmesi
leri kalıcı değildir?
• Aşırı D vit verilmesi
A) I ve III
• Maternal hipoparatiroidi
B) I ve II
• Subkutan yağ nekrozu (Hipotermi tedavisi sırasında
C) II, III ve IV görülebilir)
D) I, II ve III • Williams sendromu
E) I, II ve IV • Prematürenin hipofosfatemik rikets
Cevap E • Ağır hipoparatoridi
• A vit intoksikasyonu
Porto şarabı lekesi kalıcı bir lezyondur. Diğerleri geçici deri
bulgularıdır.
66. Aşağıdakilerden hangisi eritema marginatum için
doğrudur?
64. Yenidoğan bebeklerde ısı kaybına bağlı aşağıdakilerden A) ARA’da sık görülen bir major bir bulgudur
hangisi görülmez?
B) ARA’nın minor tanı kriteridir
A) Metabolik asidoz
C) Yüzde asla görülmez
B) Hipertansiyon
D) Kaşıntı eşlik eder
C) Hipoglisemi
E) Lezyonlar uzun süre devam eder
D) Dehidratasyon
Cevap C
E) Pulmoner kanama
Dikkat ölçen bir soru!
Cevap B
ARA MAJÖR KRITERLER
Eritema Marginatum:
Soğuk hasarı: Başlangıç bulguları, apati, emmeme, oligüri
• % 1 vakada görülür. Karakteristiktiktir. En kısa süre
ve derinin soğuk olmasıdır. Yüz ve ekstremitelerin kırmızıdır.
görülen bulgudur.
Yalancı sağlıklı bir görüntüye sebep olur. Rinit vardır. Hipoglisemi
ve asidoz gelişir. Kanamaya eğilim artar. Masif pulmoner kanama • Öncelikle gövde ve ekstremitede görülen, yüzde asla

otopside sık rastlanan bulgusudur. Tedavide bebek ısıtılmaya görülmeyen, ortası açık renkli, eritemli, kaşıntısız

çalışılır. Hipoglisemi, asidoz ve hipotansiyon düzeltilir. döküntüdür.

65. Primer hipoparatiroidisi olan annenin 10 günlük yenidoğan


bebeğinde aşağıdakilerden hangisinin olması beklenir?
A) Hiperkalsemi
B) Düşük PTH
C) Hipokalsemi
D) Olgiüri
E) Yüksek fosfor
Cevap A

DENEME SINAVI – 54 59
67. Aşağıdakilerden hangisi kardiyak kan volümü artışına TİROZİNEMİ TİP 1
neden olarak kalp yetmezliği yapan hastalıklardan biri • Otozomal resesif geçer. Tirozinoz, fumaril asetoasetat
değildir? hidrolaz eksikliği, hepatorenal tirozinemi de denir.
A) Ventriküler septal defekt • İlk 2– 6 ayda asemptomatik olur. 2 haftadan önce ve 1 yaştan
B) Aort koartasyonu sonra nadirdir. Erken başlayanda mortalite daha yüksek olur.

C) Patent duktus arteriozus • 3 önemli tutulumu vardır (Karaciğer, renal, periferal


nöropati). Karaciğer, böbrek periferik sinir sistemi en sık
D) Parsiyel venöz dönüş anomalisi
tutulan yerlerdir.
E) Endokardiyal yastık defekti
• Karaciğer tutulumu:
Cevap B
• Çoğunlukla araya giren enfeksiyonlarla akut hepatik
krizle gelirler.
Asiyanotik konjenital kalp hastalıkları • Kusma, ateş, karaciğer enzimlerinde artma, sarılık
Soldan–sağa şantlılar– Artmış hacim yükü olanlar: hipoglisemi, kanama bozukluğu sıktır.
• PDA, VSD, ASD • Metionin artışına bağlı çürük lahana kokusu olur.
• AV kanal defekti • Çoğu hepatik kriz kendiliğinden çözünür.
• Kısmi pulmoner ven dönüş anomalisi • Aralarda büyüme geriliği, kanama bozukluğu,
Stenoz ile kendisini gösterenler– Artmış basınç yükü olanlar: hepatomegali devam eder.
• PS, AS, Aort koarktasyonu. • Karsinom riski artmıştır. Hepatoselüler karsinom 2
• MS, TS yaştan önce nadiren gelişir.
• Böbrek tutulumu:
68. Aşağıdaki konjenital kalp hastalıklarından hangisinin •• Renal tubüler fonksiyon bozukluğu (Fankoni
spontan kapanması en az olasıdır? sendromu), nefromegali, nefrokalsinoz ve vitamin D
A) Müsküler VSD dirençli raşitizm görülür.
•• Normal anyon açıklı metabolik asidoz, hipofosfatemi
B) Sekundum ASD
ve hiperfosfatüri olur.
C) Prematüre bebekte PDA
• Periferik nöropati:
D) Perimembranöz VSD
•• Porfiri benzeri krizlere neden olur. ALA dehidratazın
E) 40 haftalık bebekte PDA süksinil aseton tarafından inhibisyonu nedeni ile
Cevap E olur. Ataklar 1– 7 günde geçer.
Prematür PDA dışında PDA’nın spontan kapanma şansı çok azdır. •• Bacak ağrıları, paralitik ileus, kusma, karın ağrısı
•• Baş ve gövdede hipertonik postür. Nadiren self
69. mutilasyon görülür
•• Nadir bulgusu hipertrofik kardiyomyopati ve
I. Karaciğer
hiperinsülinizmdir.
II. Göz
III. Deri
70. Doğumdan 1 gün sonra dirençli konvülziyon ve
IV. Böbrek
ensefalopatisi olan bebeğin annesi intrauterin artmış
V. Periferik sinir fetal hareketleri olduğunu ifade ediyor. İdrar ve BOS’da a–
Tirozinemi tip 1 hastalarında en sık tutulan organlar aminoadipik semialdehit düzeyi yüksek bulunan bebeğin
aşağıdaki hangi seçenekte uygun olarak verilmiştir? en uygun tedavisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) I, III ve IV A) Midazolam
B) I, II ve V B) Vitamin C
C) II, III ve IV C) Bitoin
D) I, IV ve V D) Piridoksin
E) I, II ve III E) Na benzoat
Cevap D Cevap D

60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Piridoksin bağımlı epilepsi: Tipik olarak doğumdan kısa sürede sonra neonatal ensefalopati ve intrauterin artmış fetal hareketler
(nöbet) görülür. GIS semptomları (bulantı–kusma, distansiyon), irritabilite, uykusuzluk eşlik eder. Piridoksin yapılmazsa düzelmez,
antiepileptiklere dirençlidir. Tanısı plazma, idrar ve BOS’da artmış a–aminoadipic semialdehit veya plazma–BOS’da artmış pipekolik
asit düzeyi ile doğrulanır. 100 mg günlük oral piridoksin (600 mg kadar) tedavide verilir.

71. Nörokutanöz hastalıklar ve görülebilecek deri lezyon eşleştirmeleri hangisinde doğru verilmemiştir?
A) Von Hippel Lindau – Hemanjioblastom
B) Tüberoskleroz – Hipopigmentasyon
C) Nörofibromatöz tip 1– Cafe–au–lait lekesi
D) Sturge–Weber sendromu – İntrakraniyal kalsifikasyon
E) Nörofibromatozis tip 2– Aksiller çillenme
Cevap E

Nörofibromatozis (NF): NF iki tipi vardır. OD geçer, spontan da olabilir.


En sık görülen tipi NF–1’dir. NF–1 geni (nörofibromin geni) 17. kromozomda bulunur, NF 2 geni 22 kr’dadır.
NF–1 tanısı için aşağıda belirtilen 7 kriterden 2 tanesinin varlığı tanı koydurur.
1. Prepubertal dönemde 5 mm’den, postpubetral dönemde 15 mm’den büyük altı veya daha fazla cafe–au–lait lekeleri.
Hastaların tamamında vardır.
 Bu lekeler doğumda vardır ve yaş ilerledikçe sayısı ve büyüklükleri artar. Vücutta yüz bölgesi dışında her bölgede
görülebilir.
2. Aksiller veya inguinal çillenme
3. İki veya daha fazla iris Lisch nodülleri: İris içinde yerleşmiş hamartomlardır.
4. İki veya daha fazla nörofibrom veya bir tane pleksiform nörofibrom.
 Nörofibrom: Adölesan ve gebelikte çıkar. Hormonal eki vardır. Genelde deride ancak iç organlarda veya damarlardaki
sinirlerden dahi çıkabilir.
 Pleksiform nörofibrom: Temporal ve orbital bölgeyi sever. Doğumda vardır. Kemik deformitesi ve ekstremitede aşırı
büyüme nedenidir.
5. Kemik lezyonu: Sfenoid displazi (pulsatil eksoftalmi nedenidir), uzun kemiklerde kortikal incelme(psödoartrozun +/–). Skolyoz
en sık ortopedik problemdir. Ancak tanı kriteri değildir.
6. Optik gliomlar: Çoğu asemptomatiktir. Görme sorunu veya hipotalamusun invazyonuna bağlı erken puberte olabilir.
7. NF–1 tanılı birinci derece akraba olması

72. Septik şok nedeniyle izlenen 6 yaşındaki çocuğa sıvı resüsitasyon yapılıyor. Takiben hastanın değerlendirmesinde; taşikardik, nabız
basıncı yüksek ve periferik ekstremiteleri sıcak idi.
Sıvı resüsitasyonuna dirençli sıcak şok olarak değerlendirilen hastaya verilmesi gereken en uygun tedavi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Adrenalin
B) Dopamin
C) Hidrokortizon
D) Nöroadrenalin
E) Dobutamin
Cevap D

DENEME SINAVI – 54 61
Şeptik şokta tedavi yaklaşım algoritması

•• Bilinç değişikliği ve perfüzyon bozukluğu tanımlayın


•• %100 oksijen verin
•• İntravenöz (IV) veya intaosseoz (IO) yol açın

•• İlk resusitasyon: 20 cc/kg SF veya kolloid sıvılar verilir. Sıvı verilirken akciğerde raller ve
•• Gereğinde bu sıvı 60 cc/kg’a kadar verilebilir. hepatomegali gelişirse inotrop tedavi
•• Hipoglisemi ve hipokalsemi düzeltilir. başlayın
•• Antibiyotik başlanır.

• Sıvıya dirençli şok: İnotrop başlayın


• Soğuk şokta=>Dopamin ve gerekliyse adrenalin
• Sıcak şokta=> Noradrenalin
• Sedasyon, santral venöz kateter ve entübasyon açısından değerlendiririn

• Katekolamin dirençli şok: Adrenal yetersizlik düşünülüyorsa Hidrokortizon


• CVP: 8–12 cmH2O, yaşa göre normal MAP, ScVO2> %70 ve Hb>10 gr/dL tutulmalı.

Normal kan basınçlı Soğuk Şok Düşük kan basınçlı soğuk şok Düşük kan basınçlı sıcak şok
•• Sıvı ve adrenalini titre et • Sıvı ve adrenalini titre et •• Sıvı ve adrenalini titre et
•• ScVO2> %70 olmalı
•• ScVO2> %70 ve Hb>10 gr/dL olmalı • ScVO2> %70 ve Hb>10 gr/dL olmalı
•• Hipotansifse vazopresin, terlipresin veya
•• ScVO2<%70 ise sıvı ve vazodilatatör • Hipotansifse noradrenalin ekleyin anjiotensin verilebilir.
(nitropurosid, nitrogliserin, milrinon, • ScVO2<%70 ise dobutamin, milrinon, •• ScVO2<%70 ise düşük doz adrenalin
imrinon) enoksimom veya levosimendan düşünülür. verilebilir.
•• Levosimendan düşünülebilir.

•• İnatçı katekolamin dirençli şok


•• Perikardial efüzyon ve Pnömotoraks dışlanır.
•• İntraabdominal basınç değerlendirirlir.
•• Pulmoner arter kateteri, Doopler USG ve PICCO takılır.

•• Dirençli şok  ECMO

62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


73. Aşağıdaki BRCA–1 ve BRCA–2 mutasyonları ve bu BI–RADS 2 lezyonlar:
mutasyonlarda ortaya çıkan meme kanseri özellikleri Kalsifiye fibroadenom, hamartom, lipom, sekretuar
eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? kalsifikasyonlardır.
A) BRCA–1 –––– Yüksek S faz fraksiyonu BI–RADS 3 lezyonlar:
B) BRCA–2 –––– Bilateral Fibroadenom, MKC yapılan hastalarda kontrol amacıyla
C) BRCA–1 –––– Anöploid yapılan ilk mamografi bulguları
D) BRCA–2 –––– Erkek meme kanseri BI–RADS 4 lezyonlar:
E) BRCA–2 –––– Östrojen reseptörü negatif MKC yapılan hastalarda ikinci kontrol mamografisindeki
Cevap E ödemin, kalsifikasyonun ilk yapılan mamografiye göre artması,
DCIS, sklerozan adenozis (florid hiperplazi).
BRCA-1 (17q21 - OD) BRCA-2 (13q12 – OD)
Histoloji İnvaziv duktal İnvaziv duktal
karsinom, kötü karsinom, iyi 75. İnkarserasyon riski en yüksek ve en düşük karın duvarı
diferansiye, yüksek diferansiye fıtıkları aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
grade, anoploid, S faz verilmiştir?
fraksiyonu yüksek,
A) Femoral fıtık – Umblikal fıtık
bazal like kanserler.
B) İndirekt kasık fıtığı – Direkt kasık fıtığı
Hormon Negatif (Östrojen Pozitif (Östrojen
reseptörü reseptörü negatif) reseptörü pozitif) C) Femoral fıtık – İndirekt kasık fıtığı
Yaş Erken Erken D) Spiegel fıtığı – Femoral fıtık
Lokalizasyon Bilateral Bilateral E) Direkt kasık fıtığı – Lomber fıtık
Erkekte risk Yok %6 risk var Cevap A
Gen tipi Tümör süpresör Tümör süpresör
Gen görevi Transkripsiyon, hücre Hücre döngü kontrolü İnkarserasyon en fazla femoral, obturator ve indirekt inguinal
döngü kontrolü ve
hernilerde görülür. İnkarserasyonun en az görüldüğü fıtıklar ise
DNA hasar tamiri
lomber ve umblikal fıtıklardır.
Meme CA riski %90 %80
Over CA riski %40 %20
76. Aşağıdakilerden hangisi omega 3 yağ asitlerinin
Meme dışı Kolon tm + Prostat Kolon tm, Prostat ca,
malignite ca Pankreas ca, Safra etkilerinden değildir?
yolları ca, Mide ca ve A) Nükleer faktör kappa b artışı
Malign melanom B) KC Kuppfer hücrelerinden TNF salınımının inhibisyonu
Önemli Lenfosit infiltrasyonu
C) Kilo kaybının durması
özellikler artar, p53
mutasyonuyla artmış D) İnce barsak perfüzyonunun artması
birliktelik vardır. E) Mortalitede azalma
Mitoz sayısında aşırı
Cevap A
derecede artış.

Omega 3 yağ asitlerinin özellikleri ve etkileri:


74. Aşağıdakilerden hangisi mamografik olarak BI–RADS 2
• NF–B aktivite inhibisyonu
lezyonlardan biri değildir?
• KC Kuppfer hücrelerinden TNF salınması inhibisyonu
A) Kalsifiye fibroadenom
• Lökosit adezyon ve migrasyon inhibisyonu
B) Hamartom
Omega 3 yağ asitleri inflamasyonu azaltır, kilo kaybını
C) Lipom
durdurur, ince barsak perfüzyonunu arttırır ve ince barsak bariyer
D) Sekretuar kalsifikasyon
fonksiyonunu korur.
E) Asimetrik dansite
Cevap E

DENEME SINAVI – 54 63
77. Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri cerrahi alan 79. Hücre dışı sıvı kompartmanının iki bölümü olan plazma
enfeksiyonlarına bakteri kolonizasyonunu arttırarak yol ve interstisyel kompartman arasındaki etkin ozmotik
açar? basınçtan aşağıdakilerden hangisi sorumludur?
I– Diyabet A) Na
II– Uzun preoperatif hospitalizasyon B) K
III– Anitibiyotik proflaksisine 24 saatten daha uzun süre C) Fosfat ve sülfat
devam etmek D) Proteinler
IV– İleri yaş E) Bikarbonat
V– Anemi Cevap D
A) I, II
B) I, III Hücre içi ve hücre dışı sıvılar arasındaki iyon konsantrasyonu
C) II, III farklılığı yarı geçirgen olan hücre zarı tarafından sağlanır. Her
D) II, III, IV iki bölmede de ozmotik olarak aktif partiküllerin sayısı 290–310
mOsm/L’dir.
E) I, IV
Bir sıvının ozmotik basıncı bu sıvı içindeki maddelerin
Cevap C
parsiyel basınçlarının toplamına eşit olsa da etkin ozmotik basınç
yarı geçirgen zardan geçemeyen partiküllere bağlıdır. Bu nedenle
Preoperatif hospitalizasyonun uzun tutulması ve plazmada çözünmeyen proteinler plazma ve hücreler arası sıvı
antibiyotik proflaksisinin 24 saati geçmesi dirençli patojenlerin bölümleri arasında etkin ozmotik basınçtan sorumludur. Etkin
kolonizasyonuna yol açar. ozmotik basınç genellikle onkotik ya da kolloid ozmotik basınç
Diğerlerinde bağışıklık sistmei baskılandığı için enfeksiyon olarak adlandırılır.
riski artar.
Antimikrobiyal proflaksi cerrahi alan enfeksiyonlarını 80. Hücre içi sıvıdaki temel tampon aşağıdakilerden
önlemek için doğru uygulandığı takdirde önemlidir. hangisidir?
A) Bikarbonat
78. Aşağıdakilerden hangisi normokalsemik primer B) Asetat
hiperparatiroidi nedeni değildir?
C) Sitrat
A) Hipertiroidi
D) İnorganik fosfat
B) D vitamini eksikliği
E) Proteinler
C) Aşırı hidrasyon
Cevap E
D) Hipoalbuminemi
E) Diyette yüksek fosfat alımı
Proteinler tampon olarak sadece hücre içi sıvıda önemli bir
Cevap A rol oynar. Hidrojen iyonları hücre proteinlerinde bulunan histidin
aminoasidindeki imidazole bağlanır. Bağlı protonlar proteinlerin
Primer hiperparatiroidi genellikle hiperkalsemiyle seyreder. elektrik yükünü ve işlevini değiştirebilir.
Bazı hastalarda primer hiperparatiroidide normokalsemik durum
görülebilir. 81. Kardiyojenik şok ve hipovolemik şok ayrımını
Normokalsemik primer hiperparatiroidi nedenleri: aşağıdakilerden hangisi ile yapmak en doğrudur?
– D vitamini eksikliği A) Arteriyel kan basıncı
– Hipoalbuminemi B) Nabız sayısı
– Aşırı hidrasyon C) Saatlik idrar çıkışı
– Diyetle yüksek fosfat alımı D) Solunum sayısı
E) Santral ven basıncı
Cevap E

64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Hipovolemik ve kardiyojenik şok ayrımı yapmak için CVP’ye rejeksiyon tipidir. Akut rejeksiyondan ayırmak için bx yapılmalıdır.
bakılmalıdır. Hipovolemik şokta IV sıvı hızla verilmelidir fakat Kronik rejeksiyon biyopside lenfosit infiltrasyonu, parankimal
kardiyojenik şokta ise sıvı kısıtlaması yapılması gerekebilir. CVP fibrozis, atrofi ve arteriyosklerozis ile karakterizedir.
ölçümü, iki şok tipini ayırt etmekte genellikle yeterlidir. Boyun
venleri boş, CVP < 5cmH2O olan hasta hipovolemiktir. Boyun
84. Aşağıdakilerden hangisi Th1 lenfositler tarafından
venleri distandü, CVP > 15 cmH2O olan hastada ise kardiyojenik
salgılanan sitokinlerden biridir?
şok düşünülmelidir.
A) IL–2
B) IL–4
82. Isı şok proteinleri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
C) IL–6
yanlıştır?
D) IL–8
A) Isı şok proteinleri hücre içinden çok plazmada bulunur.
E) IL–10
B) Isı şok proteinleri ölümcül olmayan termal strese maruz
kalındığında ortaya çıkan proteinlerdir. Cevap A

C) Isı şok proteinleri inflamasyon, oksidotif stres ve


enfeksiyon gibi uyaranlar tarafından da tetiklenir. Th1 lenfositler hücresel immuniteyi yönetir ve IFN, IL–2,
D) Isı şok proteinlerinin temel görevi yeni oluşan proteinlerin IL–12’yi salgılar. Th2 hücreleri ise humoral immuniteden sorumlu
istiflenmesini kolaylaştırmak için onlara eşlik etmektir. olup IL–4, IL–5, IL–6, IL–9, IL–10 ve IL–13’ü salgılar.

E) Isı şok proteinleri endojen tehlike sinyali olarak çalışır ve


doku hasarından daha sonra inflamatuar cevabı başlatır. 85. Yanıkta T hücre baskılanmasına neden olan sitokin
aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap A A) TGF–beta
B) IL–10

Önceleri HSP’ler (ısı şok proteinleri) termal strese maruz C) IFN–gama


kalındığında ortaya çıkan proteinler olarak tanımlanmıştır. D) IL–13
Bu proteinler ayrıca inflamasyon, oksidatif stres ve E) IL–18
enfeksiyon gibi başka uyaranlar tarafından da tetiklenir. HSP’ler Cevap A
de normalde hücre içinde bulunur fakat belli durumlarda hücre
dışında da tespit edilebilir. Örneğin travma hastalarında ve
Yanık travmasında TGF–beta salınmasına bağlı olarak T
koroner arter by–pass ameliyatı olmuş kişilerde HSP–70 düzeyleri
hücre fonksiyonları baskılanır.
yüksektir.

86. Papiller tiroid kanserinin varyantlarından hangisi


83. Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle kadavradan böbrek tx
diğerlerinden daha iyi prognozludur?
yapılmış hastada ameliyattan 5 ay sonra giderek idrar çıkışı
azalmış, kan üre nitrojeni ve kreatinin giderek yükselmiştir. A) İnsüler
Böbrekten alınan bx’te yoğun fibrozis görülmüştür. B) Uzun hücreli (tall cell)
Bu hastada tanı büyük olasılıkla hangisidir? C) Foliküler
A) Hiperakut rejeksiyon D) Trabeke–üler
B) Üriner enfeksiyon E) Kolumnar
C) Siklosporin toksisitesi Cevap C
D) Akut rejeksiyon
E) Kronik rejeksiyon Papiller tiroid kanserinin en sık görülen formu foliküler
Cevap E varyantdır. Daha nadir görülen tipleri tall cell, kolumnar, diffüz,
sklerozan, solid ve trabeküler tiplerdir.

Kronik rejeksiyon sinsi başlangıçlı, aylar ile yıllar arasında Bunlar içerisinde en iyi prognozlu olan foliküler varyant
değişen süreçte gelişen, fizyopatolojisi tam olarak bilinmeyen bir papiller karsinomdur. En kötü prognozlu ise tall cell varyantıdır.

DENEME SINAVI – 54 65
87. Aşağıdaki genetik mutasyonlardan hangisi tiroidde 90. Keloid oluşumu ile aşağıdakilerden hangisinin serum
papiller karsinom gelişmesi ile ilişkili değildir? düzeyi arasında doğrusal bir ilişki vardır?
A) PTEN A) IgG
B) RET B) IgA
C) MET C) IgM
D) p53 D) IgE
E) Braf E) PGE2
Cevap A Cevap D

PTEN mutasyonunda Cowden hastalığı görülür. Cowden Keloidlerde Ig G,A,M birikimi söz konusudur. Serum Ig
hastalığı deri ve mukozalarda hamartomatöz poliplerle E düzeyiyle keloid gelişimi arasında paralellik vardır. Ayrıca
karakterizedir. Tiroidde %66 oranında tutulur. Tiroidde foliküler keloidlerde fibroblast, epitel hücreleri, endotel hücrelerine karşı
adenom ve karsinom gelişebilir. ANA’lar bulunurken hipertrofik skarda bunlar gözlenmez.

88. Yara iyileşmesinde görev alan hücrelerden hangisi yara 91. En sık görülen safra yolu kist tipi aşağıdakilerden
bölgesine kan dolaşımı yoluyla ulaşmaz? hangisidir?
A) Fibroblast A) Tip 1
B) Lenfosit B) Tip 2
C) Makrofaj C) Tip 3
D) Nötrofil D) Tip 4
E) Trombosit E) Tip 5
Cevap A Cevap A

Fibroblastların temel görevi kollajen sentezlemektir. En sok görülen safra yolu kıstı Tip–1 dır.
Fibroblastlar bağ dokusunda yerleşmiş istirahat halindeki
mezenkimal hücrelerden farklılaşırlar. Yara bölgesine kan
92. Koledok kistleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
dolaşımıyla gelmezler.
doğrudur?
A) Ekstrahepatik safra yollarında çok sayıda kist bulunması
89. Aşağıdakilerden hangisi skar oluşumunu inhibe eder? Caroli hastalığı olarak bilinir.
A) PDGF B) Erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha fazla görülür.
B) FGF C) Asemptomatikse rezeksiyon gerekmez.
C) Keratinosit büyüme faktörü D) Genellikle erişkin yaşlara kadar asemptomatiktir.
D) EGF E) Koledok kistlerinde tipik klinik sarılık olmadan geçirilen
E) TGF–3 kolanjit ataklarıdır.
Cevap E Cevap E

Yarada bulunan TGF–3 yine yarada bulunan TGF–1 ve 2 nin Koledoğun ekstrahepatik fusiform genişlediği tip, tip 1 olup
düzeylerini azaltarak yarada skar oluşumunu azaltır. en sık görülen tiptir. Koledok kisleri kadınlarda çok daha sık
görülür. Koledok kistleri kolanjiokarsinom için yüksek risk içeren
lezyonlardır bu nedenle asemptomatik bile olsa rutin olarak
eksizyon yapılması gerekir. Koledok kisti olan hastaların küçük
bir kısmı erişkin yaşlara kadar asemptomatik kalır. Büyük kısmı
erişkin yaşlara kadar semptom verir ve tedavi edilir. Tipik klinik
sarılık olmadan geçirilen kolanjit ataklarıdır.

66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


93. Aşağıdaki akut karın nedeni ve ağrı karakteristiği Somatostatinoma, somatostatin üreten adacık hücre
eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? tümörüdür. En nadir görülen adacık hücre tümörüdür.
A) Kolonik patoloji – Ağrı simfizis pubis ile umblikus arasında Somatostatin pankreatik ve biliyer sekresyonları inhibe ettiği
için safra stazına bağlı safra taşlarının oluşumuna neden olur,
B) Akut kolesistit – Hafif başlayıp giderek şiddetlenen kolik
ayrıca insülin salınımının inhibisyonuna bağlı diyabet, pankreatik
tarzda ağrı
ekzokrin sekresyonlarının ve safra salgısının inbhibisyonuna
C) Akut apandisit – Yer değiştiren, sağ alt kadrana kayan ağrı
bağlı da steatore gelişir. Somatostatinomaların çoğu proksimal
D) Ülser perforasyonu – Yavaş yavaş artan çok şiddetli ağrı pankreas ve pankreatikoduodenal oluktan köken alır. En sık
E) KC patolojisi – Sağ üst kadranda ağrı bulguları karın ağrısı %25, sarılık %25 ve kolelitiazistir %19.
Cevap D Somatostatinoma tanısı genellikle 10ng/ml’nin üzerinde
seyreden serum somatostatin düzeyinin gösterilmesiyle konulur.
Somatostatinomaların çoğu malign olmasına ve sık metastaz
Ülser perforasyon ağrısı aniden bıçak saplanır gibi başlar
yapmasına rağmen kolestektomi yapılmalı ve operable ise
ve çok şiddetlidir. Akut karın hastası ağrısını tarif ederken bazı
tümörün tümünün çıkarılmasına çalışılmaldıır.
ifadeler kullanır. Birden başlayan çok şiddetli ağrı perforasyon
veya arteriyel emboliye bağlı iskemi lehine düşünülmeldir. Biliyer
kolitte ağrı aniden başlayabilir. Hafiften başlayıp saatler içerisinde 95. Aşağıdakilerden hangisinde asit düzeyi artmıştır?
kötüleşen ağrı ise daha çok kolesistit, polip gibi inflamatuar A) Kardiaya yakın lokalizasyonda küçük kruvatur ülseri
olaylar veya barsak obstruksiyonunu düşündürmelidir. Kolik B) Prepilorik ülser
ağrı barsak obstruksiyonu, safra kesesi, safra yolu patolojileri
C) NSAII ile ilişkili ülser
ve genitoüriner obstruksiyonu akla getirmelidir. Ağrının yeri
D) Insicura angularis’te yerleşmiş küçük kruvatur ülseri
ve yayılımı çok önemlidir. Visseral fazda ağrının yeri lokalize
edilemezken paryetal fazda ise ağrıın yeri lokalize edilebilir. E) Mide erozyonu

Doku yaralanması ve inflamasyon hem visseral hem de Cevap B


somatik ağrıya neden olmaktadır. Solid organ visseral ağrısı
organın yerleştiği kadranda hissedilir. KC ağrısını sağ üst Preplorik ülser, tip 3 mide ülseri demektir. Tip 2 ve Tip 3 mide
kadranda, ince barsak kökenli ağrı daha çok periumblikal ülserlerinde hiperasidite görülür.
bölgede, kolon ağrısı umbilkus ve simfizis pubis arasında
hissedilir. İnflamasyon visseral peritonu aşıp paryetal peritona
96. Mide kanserlerinde en fazla karşılaşılan genetik mutasyon
yayıldıkça daha fokal, keskin ve lokalize edilebilen bir ağrı
aşağıdakilerden hangisidir?
duyulömaya başlanır. Appendiksteki ağrı buna örnektir. Akut
apandisitteki ağrı önce tüm batında duyulurken daha sonra sağ A) p53
alt kadrana doğru yayılacaktr. KC ağrısı sağ omuza, genitoüriner B) COX–2
ağrı bele, skrotum ve labiumlara doğru yayıılır. Barsak C) C–erb–2
obstruksiyonu, biliyer kolit, pankreatit, divertikülit ve perforasyon
D) p16
ağrısı yemek yemekle kötüleşen ağrılardır. Peptik ülser ve gastrit
E) APC geni
ağrısı genellikle yemek yemekle azalan ağrılardır.
Cevap A

94. Yetmişbeş yaşında, karın ağrısı ve steatore nedeniyle


araştırılmakta olan hastanın akş 147 mg/dl bulunmuş, USG’de Mide kanserlerinde en sık izole edilen genetik mutasyon
safra kesesinde taş ve pankreasta bir kitle tespit edilmiştir. p53 ve COX–2 genetik mutasyonlarıdır. Mide kanserlerinin
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? 2/3’ünden çoğunda önemli bire tümör supresor gen olan p53
delesyonu veya supresyonu vardır. Yani en sık izole edilen
A) Somatostatinoma
mutasyon p53 mutasyonudur. Yaklaşık 2/3’ünde COX–2 geninin
B) İnsülinoma
aşırı ekspresyonu da söz konusudur. COX–2 aşırı eskpresyonu ile
C) VIPoma birlikte olan mide tümörleri daha agresif tümörlerdir. E–cadherin
D) Glukagonoma gen mutayonunun diffüz mide kanseriyle ilişkili olduðu tespit
E) Gastrinoma edilmiştir.

Cevap A

DENEME SINAVI – 54 67
97. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde Santral Skotom 98.  Osteomyelit ve subdural abse en sık hangi sinuzit
şeklinde görme alanı defekti olması en olasıdır? komplikasyonu olarak gelişir?
A) Glokom A)  Frontal sinuzit
B)  Retinitis pigmentoza B)  Ön Etmoid sinuzit
C)  Retina dekolmanı C)  Arka Etmoid sinuzit
D)  Optik nörit D)  Maksiller sinuzit
E)  Ön üveit E)  Sfenoid sinüzit
Cevap D Cevap A

OPTİK NÖRİT Sinüzit, paranasal sinüs mukozasının inflamasyonudur.


Optik nevrit, demiyelinizasyon, iltihap veya enfeksiyon Sinüs ostiumunun obstrüksiyonu, silialarda fonksiyon bozukluğu,
sonucunda ortaya çıkan optik sinir tutulumudur. sinüs içinde sekresyon birikimi, infeksiyon gelişiminde önemli
patolojilerdir.
Oftalmoskapik olarak üçe ayrılır:
Sinüs ostiumunda meydana gelen bir obstrüksiyon hipoksik
1. Retrobulber nörit: Patolojik süreç optik sinir başını
bir ortamı meydana getirerek hem ciliaların fonksiyonunu bozar
tutmadığı için optik sinirin görünümü normaldir.
hem de sinüs içinde sekresyon birikimine neden olarak bakteri
Erişkinlerde en sık rastlanan optik nörit tipidir ve en sık
üremesi için uygun bir ortam oluşturur.
multipl skleroz ile birliktedir.
Streptococcus pnemonia (en sık) Haemophylus influenza, M.
Erişkin hastada ani başlayan görme kaybı en sık klinik
Catarrhalis, akut sinüzitlerin çoğundan sorumlu organizmalardır.
tablodur.
Özellikle immün supresif hastalarda aspergillus,
Retrobulober nevritin kliniğine “hasta görmez, doktor
mucormycosis, coccidiomycosis gibi mantar enfeksiyonlan da
görmez” yakıştırması yapılır.
sinüzite yol açabilirler. En sık Aspergillus fumigatus görülür.
Hastada görme kaybı vardır, ancak optik disk normal Kesin tanı biopsi ile konur.
olduğundan doktor fizik muayenede birşey göremez.
Sinüzit komplikasyonları:
Santral skotom, Relatif afferent pupil defekti (marcus–gun
Orbital komplikasyonlar
fenomeni) mevcuttur. Renkli görme bozulabilir.
Periorbital selülit (en sık), abse) (etmoid sinüzitte sık)
2. Papillit: Patolojik süreç optik sinir başını etkiler. Alev
Kavernöz sinüs trombozu (etmoid sinüzitte sık).
şeklinde peripapiller hemorajilerle birlikte bulunabilen disk
hiperemisi ve ödem ile karakterizedir. Çocuklarda en sık görülen Menenjit, epidural, subdural, intraserebral abse, Osteomyelit.
optik nörit tipidir. (frontal sinüzitte sık).

Papillit, papilla stazı (papillödem) ile karışır. Papillödem iki


taraflı iken papillit tek taraflıdır. 99. Effüzyonlu (seröz) otitis media tedavisinde gerekli olduğu
Görme papillitte hemen bozulurken, staz da ise geç döneme zaman ventilasyon tüpünün takıldığı kulak zarı bölgesi
kadar korunabilir. aşağıdakilerden hangisidir?

3. Nöroretinit: En seyrek görülen optik nörit tipidir, sıklıkla A) Anterosüperior


viral enfeksiyonlar ve kedi tırmığı hastalığı ile birlikte bulunur. B) Anteroinferior
Papillite eşlik eden retinal tutulum ile karakterizedir. C) Posterosüperior
Glokom ve retinitis pigmentoza ise periferik skotom görülür. D) Posteroinferior
E)  Pars flaksida
Cevap B

Effüzyonlu Otitis Media Sekretuar (efüzyonlu=seröz) otitis


media orta kulakta ateş, ağrı gibi enfeksiyon bulguları olmaksızın
sıvı toplanmasıdır. En sık 3–8 yaşta görülür. Etyoloji tam
bilinmemektedir.

68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


Allerji, viral–bakteriel enfeksiyonlar ve östaki disfonksiyonu 101. Kırık sonrası gelişen yağ embolisi sendromunu önlemek
suçlanmıştır. için yapılması gereken en önemli işlem aşağıdakilerden
Etyolojide en önemlisi viral infeksiyondur. Orta kulakta hangisidir?
mukoid materyal birikir. A)  Açık reduksiyon
Klinik esas semptom ileti tipi işitme azlığıdır. B)  Heparin uygunlanması
Tedavi: Efuzyonlu otit tanısı alan çocukların % 40 ında C)  Warfarin uygulanması
kültürde bakteryel üreme olur. D)  Kırığı acil stabilize etmek
Bu nedenle antibyotik tedavisi şarttır. Ek olarak dekonjestan, E)  Yara yeri temizlenmesi
antihistaminik, antienflamtuar, mukolitik tedaviye eklenebilir.
Cevap D
Tedavi ile sonuç alınamayan hastalarda kulak zarına takılan
ventilasyon tüpü (anteroinferior) ile orta kulak dışarıdan
havalandırılır. YAĞ EMBOLİSİ SENDROMU
• Uzun kemik kırıkları veya major travmadan sonra
dolaşımda yağ embolilerinin bulunmasına yağ embolisi
100. Akut hematojen osteomyelitin direkt grafide en erken
bunun klinik belirtiler vermesinede yağ embolisi
görülen radyolojik bulgusu aşağıdakilerden hangisidir?
sendromu denir.
A)  Yumuşak doku şişliği
• 3 klinik formda ortaya çıkabilir.
B)  Eklem aralığında daralma
1. Subklinik • Sadece PaO2 değeri 60 mmHg’nin
C)  Brodie absesi
altındadır.
D)  Kortekste destrüksiyon
2. Klinik • Tipik olan şekildir ve travmadan 24–72 saat
E)  Periost kalınlaşması sonra ortaya çıkar.
Cevap A • Major bulguları • Respiratuar yetmezlik (PaO2<60,
PCO2>55 mmHg) • Serebral tutulum • Peteşial
OSTEOMYELİT kanamalar • Retinal bulgular

Primer Osteomyelit: Açık kırık, ortopedik operasyondan • Minör bulguları • Ateş (39–40 0C) • Taşikardi •
sonra kontaminasyonla oluşur. en sık; topuk, sakrum ve Karaciğer yetmezliği • Oligüri, anüri • Anemi,
tüberkülum majus’ta gözlenir. trombositopeni, lökositoz • EKG bulguları

Hematojen (SEKONDER) Osteomyelit: Vücuttaki benzer bir Tanı: Yağ globulinleri + 1 major, +4 minor bulgu ile konur.
enfeksiyon kaynağından hematojen yolla gelir. Kırığa yönelik acil yardım:
En sık çocuklarda, dize yakın metafizlerde yerleşir. • İmmobilizasyon acilen yapılmalıdır (TUS).
Erişkinlerde ise vertebralarda daha sıktır. • Böylece kapalı kırığın açık kırık haline dönmesi önlenir.
Başlangıçta radyolojik bulgu olarak yumuşak doku şişliği • Nörovasküler yaralanma önlenir, yağ embolisi ve şok
gözlenir. ihtimali düşer.
Hematojen Osteomyelitte en sık etken STAF. AUREUS. (TUS)
Klinik bulgular; 102.  Aşağıdakilerden hangisi vezikoüreteral reflüye sebep
Akut Osteomyelit: Hastanın direnci düşer, Etkenin virulansı olmaz?
yüksek ise oluşur. A)  Trigonal yetmezlik
Sepsis, yükselen ateş, lokalize ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı B) Üreterosel
vardır.
C)  Üreter dublikasyonu
Tanı: 3–5 günde radyolojik bulgu vermez, tanı SİNTİGRAFİ ile
D)  Üreter taşı
konur. İlk bulgu yumuşak doku şişliğidir.
E)  Ektopik üreter orifisi
Cevap D

DENEME SINAVI – 54 69
VÜR Etiyolojisi (TUS) 104. İnguinal herni tanısı konulan 3 aylık bebek ne zaman opere
• Vezikoüreteral reflünün belli başlı nedeni trigonun ve edilmelidir?
devamı olan intravezikal üreter kas yapısının zafiyetidir. A)  6. aydan sonra
1. Konjenital nedenler B)  1–2 yaş arası
A. Trigonal zayıflık: Bu bozukluk üreteral reflünün C)  Acil ameliyat
şimdiye kadar en sık görülen nedenidir. Kızlarda D)  Elektif şartlarda en kısa sürede
daha sıktır.
E)  3 yaşından sonra
B. Üreteral anomaliler:
Cevap D
1. Komplet üreteral duplikasyonlar
İNGUİNAL HERNİ:
2. Ektopik üreter orifisi
Kasık kanalı içinde periton kısmına processus vaginalis
3. Üreterosel denmektedir. Processus vaginalis doğuma yakın kapanarak
4. Prune belly sendromu (Eagle Barret): Karın fibröz bir bağ halini alır. Eğer kapanmazsa çocuklarda sıklıkla
kasları, üreterler ve mesanenin düz kaslarının gördüğümüz indirekt inguinal herni oluşur.
normal gelişmesini tamamlamadığı oldukça nadir Genellikle sağda oluşur. Çocuklarda kasık fıtığının ilk
bir hastalıktır. Bilateral kriptorşidizm kaidedir. belirtisi, kasık bölgesinde ailenin dikkatini çeken şişliktir.
C. Mesane trabekülasyonu Bu şişlik genellikle karın içi basıncın arttığı durumlarda daha
D. Sistite sekonder mesane duvarı ödemi belirgin hale gelir. Ağrı inkarserasyon olmadan görülmez.
Üreter taşı, obstruksiyona ve hidronefroza sebep olabilse de Tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavide yaş endikasyonu yoktur
vezikoüreteral reflü sebebi olamaz... (TUS). Çocuklarda inguinal herninin inkarserasyon riski yüksek
olduğu için tanımlandığı anda elektif şartlarda en kısa sürede
opere edilmelidir.
103. Aşağıdaki üriner sistem taşlarının hangisinin tedavisinde
idrar alkali hale getirilmelidir? UMBLICAL HERNİ:

A) Oksalat Yaşamın ilk aylarındaki bebeklerde %25 oranında umbilikal


herni görülür.
B) Kalsiyum
C) Sitruvit Umbilikal hernilerin çoğunluğu 3 yaşına kadar spontan
olarak kapanır.
D)  Magnezyum amonyum fosfat
E)  Ürik asit
Cevap E 105.  Aşağıdakilerden hangisi ameliyat öncesi
premedikasyonun amacı değildir?
TAŞLARIN SINIFLANDIRILMASI
A)  Sekresyonu azaltmak
1. Organik taşlar
B)  Anestezik madde dozunu azaltmak
Asidik PH’da oluşurlar. Ürik asit En sık organik taştır. Non
opaktır. Purin metabolizması bozuktur. C)  Refleksleri azaltmak

Sistin taşları Semi opak ve en sert taştır. Herediter O. R. D)  Sedasyon sağlamak
sistinüri de oluşur, dolayısıyla çocukta sıktır. E)  Bradikardi oluşturmak
İdrarda COLA (sistin, ornitin, lizin, arjinin) atılır, idrarda Cevap E
karekteristik hegzagonal kristaller ile kesin tanı konur.
Ksantin ve matriks taşları non opaktır.
Bradikardi oluşturmak premedikasyonun amacı değildir.
** Ürik asit ve sistin taşlarının tedavisinde idrar alkali yapılır (TUS) Diğer şıklar doğrudur.
2) İnorganik taşlar
– CaPO4 taşı (en radyoopak)
Nedenleri; Absorbtif tip hiperkalsüri (Absorptif hiperkalsiürik
nefrolitiyazis: En sık üriner taş sebebidir.)
Reabsorbtif tip–renal tip hiperkalsüri
– CaOx taşı (EN SIK GÖRÜLEN TAŞ ÇEŞİDİ)

70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


106. Akut periferik arterial tıkanmalarda aşağıdakilerden kordun 1/3 arka kısmı ve dolayısıyla arka kordonlar korunmuş
hangisi görülmez? olacağı için derin duyunun kaybolmadığı görülür.
A) Solukluk Posterior Kord Sendromu: İzole olarak arka kordon
B) Ağrı tutulumudur. Ekilenen ekstremitede proprioseptif kayba bağlı
denge bozukluğunu da beraberinde getirir (örn; MS, B12 eksikliği,
C) Ödem
Sfiliz, DM,)
D) Nabızsızlık
E) Paralizi
108. Aşağıdakilerden hangisi jinekomastiye neden olmaz?
Cevap C
A) Germ hücreli tümörler
B) Digital kullanımı
Akut arteriel oklüzyon için tanımlanmış 5 P kuralı mevcuttur.
C) Kleinfelter sendromu
Pain (ağrı): Difüz bir ağrı mevcuttur. Ani gelişimli ve hızlı pik
D) Yaşlılık
yapan türdedir.
E) Androjen fazlalığıi
Etkilediği ekstremiteyi zayıf bırakır, hastayı oturmaya zorlar,
hatta yere düşmesine neden olabilir. Cevap E

Pallor (renkte beyazlama): Jinekomasti sebepleri;

Pulselessness (nabızların kaybolması): 1- Östrojen fazlalığı


• Gonadal kökenli tümörler
Paresthesia (parestezi): Derin duyu ve basınç hislerinden
önce hafif duyu, iki nokta ayırımı, vibrasyon ve propriosepsiyon • Nontestiküler tümörler
duyuları yitirilir. • Endokrin bozukluklar
Paralysis (paralizi): Muayenede önemli olan ayağın intrinsik • Siroz
kaslarının hareketlerinin muayene edilmesidir. • Beslenme bozuklukları
Bunlara ek olarak azalmış kapiller dolum, soğuk ekstremite 2- Androjen yetersizliği
varlığı ve azalmış venöz dolum tanıda yol göstericidir. • Yaşlılık
Ödem venöz tıkanıklıklarnda görülebilir. • Hipogonadizm (KFS,varikosel,orşit)
• Böbrek yetmezliği
107. Brown Sequard sendromunda, lezyon seviyesinin altında 3- İlaçlar
aşağıdakilerden hangisi görülmez? 4- AIDS, göğüs duvarı travması, hipotiroidi, hipertioidi,
A)  İpsilateral spastik paralizi idiopatik
B)  İpsilateral ağrı–ısı duyusu kaybı
C)  İpsilateral propiosepsiyon kaybı 109. Aşağıdakilerden hangisinde ektopik gebelik riski daha
yüksektir?
D)  İpsilateral DTR artışı
A) Geçirilmiş tubal cerrahi
E)  İpsilateral dokunma duyusu kaybı
B) Sterilizasyon
Cevap B
C) İnfertilite
D) Geçirilmiş genital enfeksiyon
Brown Sequard Sendromu (spinal kord yarı kesisi):
E) Geçirilmiş ektopik gebelik
Arka kolon kesisine bağlı, ipsilateral diskriminatif dokunma,
eklem pozisyon ve vibrasyon duyularında kayıp Cevap E

Kortikospinal yolun kesisine bağlı, ipsilateral spastik paralizi Williams jinekoloji!!!!

Lateral spinotalamik yol kesisine bağlı, kontralateralde ağrı Ektopik gebelik için en riskli durum tubal rekonstrüktif
ve ısı duyuları kaybolur. cerrahi, 2. Riskli geçirilmiş ektopik gebelik, 3. En riskli olan ise
geçirilmiş tubal cerrahidir. Bu sorunun cevabı Rekonstrüktif
Lezyon seviyesinde ipsilateral hipoestetik bant saptanır.
(koruyucu) ifadesi kullanılmadığı için A seçeneği değildir. Çünkü
Anterior Kord Sendromu: Anterior spinal arter kaynaklı
salpenjektomide bir tubal cerrahidir ve ektopik gebelik riskini
transvers lezyondur. Total trasvers lezyondan farklı olarak,
azaltır.

DENEME SINAVI – 54 71
Risk Factors for Ectopic Pregnancy 111. Otuz haftalık bir gebe ilk defa doktora kontrole geldiğini ifade
etmektedir.
Factor Odds Ratio (95% CI)
Prior ectopic pregnancy 12.5 (7.5, 20.9) Daha önce muayeneye gelmeyen bu hastada

Prior tubal surgery 4.0 (2.6, 6.1) ultrasonografik olarak aşağıdakilerden hangisi gestasyon
yaşı ile en uyumlu olan ölçümdür?
Smoking >20 cigarettes per day 3.5 (1.4, 8.6)
PID confirmed by laparoscopy 3.4 (2.4, 5.0) A) CRL (Tepe–topuk mesafesi)
or positive test for Chlamycifo B) BPD (Biparietal fetal baş çapı)
trochomatis C) AC (Abdominal çevre)
≥3 prior spontaneous miscarriages 3.0 (1.3 6.9)
D) FL (Femur uzunluğu)
Age ≥40 years 2.9 (1.4 6.1)
E) Humerus uzunluğu
Prior medical or surgical abortion 2.8 (1.1, 7.2)
Cevap B
Infertility >1 year 2.6 (1.6 4.2)
Lifelong sexual partners >5 1.6 (1.2 2.1)
Prior IUD use 1.3 (1.0 1.8) CRL (tepe–popo mesafesi) ilk trimesterde ölçülür. Tüm
ölçümler içerisinde gestasyon yaşı ile en uyumlu olan ölçümdür.
Ancak CRL 2. ve 3. trimesterde ölçülmez.Bu trimesterlerde en
110. Aşağıdakilerden hangisine metastaz yapan gestasyonel
değerli ölçüm BPD dir.
koryokarsinomun prognozu daha iyidir?
A) Akciğer
112.Aşağıdaki pelvik relaksasyonlardan hangisi için moscowitz
B) Mide
operasyonu uygulanır?
C) Dalak
A) Rektosel
D) Böbrek
B) Enterosel
E) Karaciğer
C) Sistosel
Cevap A
D) Üreterosel
E) Elengasyo kolli
SKOR 0 1 2 4
YAŞ 40 yaş Cevap B
40 yaş altı    
  üzeri
GEBELİK
Mol Abortus Term   Enterosel içinde bağırsağı bulunduran bir pelvik relaksasyon
GEÇMİŞİ
örneğidir.tedavisinde moskovicz operasyonu kullanılır.
GEBELİK
TANISI 12 aydan Rektoselde posterior kolporafi; sistoselde anterior kolporafi
4 aydan az 4–6 ay 7–12
İTİBARİYLE geç yapılır.
GEÇEN SÜRE
1000–
B–HCG 10000–100000 100000 ve 113. Labia majuslar üzerinde ağrılı ülseratif lezyonu olan ve
1000’den az 10000
SEVİYESİ Arası üzeri
arası belirgin inguinal lenfadenopati izlenen olguda en olası
TÜMÖR 3 cm etken aşağıdakilerden hangisidir?
3–4 cm 5 cm ve üzerinde  
BOYUTU altında
A) Trepanoma pallidum
Dalak, Karaciğer,
METASTAZ  Akciğer Gastrointestinal B) Hemofilus ducrei
Böbrek beyin
METASTAZ
C) Calymatobacteryum granülomatis
  1–4 5–8 8 den fazla
SAYISI D) Sitomegalovirus
ÖNCEDEN
E) Herpes simpleks Tip 2 virus
UYGULANAN     1 2
KEMOTERAPİ Cevap B

Eski TUS sorusu!!!


Öpüşen ağrılı ülserlerle birlikte inguinal lenfadenopati
şankroid’in özelliğidir.

72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES


114. Yarısından fazlası myometriumda diğer kısmı ise serozal Vasomotor semptomlarda en etkili tedavi östrojendir.
yüzeye sarkan myom tipi aşağıdakilerden hangisidir? Ancak östrojenden sonra en etkili tedavi SSRİ’dır. Klimalı odada
A) Tip 5 yaşamak;)))

B) Tip 6
C) Tip 2 117. Aşağıdaki ultrasonografik ölçümlerden hangisi down
sendromu riskini en fazla artırır?
D) Tip 3
A) Ense kalınlığında artış
E) Tip 4
B) Kısa femur
Cevap A
C) Nasal kemik yokluğu
KESİNLİKLE BEKLEDİĞİMİZ BİR SORU!!!!
D) Ekojenik bağırsak görünümü
Tip 0: Saplı intrakaviter
E) Kısa humerus
Tip 1: Myometriuma %50’sinden daha az invaze
Cevap A
Tip 2: Myometriuma %50’sinden daha fazla invaze intra
kaviter komponenti var. NT tüm ultrasonografik ölçümler içinde down sendromu ile
en körele olan ölçümdür.
Tip 3: Endometriumla bitişik ancak intra kaviter komponenti
yok. Birinci trimester tarama testinde senstivite ve spesivitesi en
yüksek olan parametredir.
Tip 4: Myometrium içinde
118. Otuz beş haftalık gebeliği olan hastanın yapılan USG’sinde
Tip 5: Subserozal %50’sinden daha fazlası İ.M.
33 hafta ile uyumlu, amniotik sıvı indeksi azalmış ve NST si
Tip 6: Subserozal %50’sinden daha azı İ.M.
reaktif olarak saptanıyor. Fetal solunumu normal izlenen
Tip 7: Tamamen subserozal hastada, fetal tonus normal olarak izleniyor;ancak ekstremite
Tip 8: Servikal, ligamenter, parazitik myom hareketleri izlenmiyor.
Bu hastada en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
115. Endometriozis aşağıdakilerden hangisinin riskini artırmaz? A) Hasta haftalık usg takibine alınmalıdır
A) Overin seröz karsinomu B) Hasta hastanede yatırılarak günlük usg takibine
B) Overin berrak hücreli karsinomu alınmalıdır

C) Non hodchin lenfoma C) Hastaya amnioinfüzyon yapılmalıdır.

D) Malign melanom D) Hasta normaldir ve standart takibe devam edilmelidir

E) Overin endometrioid karsinomu E) Doğum gerçekleştirilmelidir.

Cevap A Cevap C

Endometriozisin riskini artırdığı 4 tümörü bilmemiz Biyofizik profil skoru 6 olan hastada oligohidramnios varsa
gerekiyor!! hasta doğurtulmalı; eğer oligohidramnios yoksa 12 saat sonra
biofizik profil tekrarı yapılmalıdır.

116. Aşağıdakilerden hangisi menapozda vazomotor


semptomların tedavisinde östrojen kullanamayan 119. Jinekoid pelvisi olan bir hastada; verteks presentasyonda
hastalarda en etkili ilaçtır? bir fetus en sık hangi pozisyonda pelvisten çıkar?

A) Megestrol asetat A) Oksiput anterior

B) Medroksi progerteron asetat B) Oksiput posterior

C) Tibolon C) Sağ oksiput anterior

D) Klimalı odada yaşamak D) Sol oksiput posterior

E) Paroksetin E) Sol Oksiput transvers

Cevap E Cevap A

DENEME SINAVI – 54 73
120. Aşağıdakilerden hangisi daha teratojendir?
A) Ampisilin
B) Eritromisin
C) Lamotrijin
D) Asiklovir
E) Ribavirin
Cevap E

Asiklovir C grubu,Lamotrijin C,D (çoğu çalışmada D grubu),


eritromisin ve ampisilin ise B grubu ilaçlardır.
Ribavirin X grubudur.

74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

You might also like