You are on page 1of 56

DENEME SINAVI SORU DAĞILIMI

TEMEL BİLİMLER KLİNİK BİLİMLER

1 - 14 : Anatomi 1 - 42 : Dahiliye
15 - 22 : Histoloji Embriyoloji (Dahiliye + Dahiliye Küçük Stajlar)
23 - 32 : Fizyoloji 43 - 72 : Pediatri
33 - 54 : Biyokimya 73 - 108 : Genel Cerrahi
55 - 76 : Mikrobiyoloji (Genel Cerrahi + Cerrahi Küçük Stajlar)
77 - 98 : Patoloji 109 - 120: Kadın Doğum
99 - 120 : Farmakoloji

5. DENEME SINAVI CEVAP ANAHTARI

TEMEL BİLİMLER KLİNİK BİLİMLER


1 C 31 A 61 B 91 D 1 C 31 E 61 D 91 A
2 C 32 B 62 C 92 C 2 E 32 D 62 D 92 D
3 B 33 B 63 D 93 D 3 D 33 A 63 D 93 E
4 D 34 B 64 D 94 D 4 A 34 E 64 C 94 A
5 B 35 C 65 D 95 A 5 D 35 A 65 B 95 B
6 D 36 B 66 E 96 D 6 D 36 B 66 C 96 D
7 B 37 C 67 A 97 E 7 E 37 D 67 E 97 B
8 D 38 B 68 B 98 C 8 A 38 C 68 A 98 B
9 E 39 D 69 B 99 A 9 D 39 D 69 D 99 C
10 C 40 C 70 E 100 B 10 B 40 A 70 C 100 D
11 A 41 A 71 C 101 D 11 E 41 D 71 C 101 C
12 E 42 A 72 A 102 C 12 A 42 E 72 D 102 E
13 C 43 D 73 B 103 E 13 D 43 A 73 E 103 A
14 A 44 C 74 A 104 A 14 B 44 D 74 E 104 D
15 D 45 B 75 C 105 D 15 E 45 C 75 A 105 A
16 D 46 E 76 A 106 B 16 A 46 D 76 A 106 C
17 E 47 B 77 C 107 E 17 E 47 A 77 D 107 B
18 B 48 C 78 E 108 C 18 A 48 B 78 A 108 D
19 A 49 E 79 B 109 A 19 E 49 A 79 A 109 C
20 A 50 D 80 D 110 D 20 B 50 C 80 B 110 D
21 D 51 D 81 C 111 E 21 E 51 A 81 D 111 E
22 E 52 E 82 D 112 C 22 D 52 D 82 D 112 C
23 A 53 C 83 D 113 B 23 C 53 E 83 C 113 B
24 D 54 E 84 B 114 E 24 A 54 E 84 E 114 C
25 B 55 D 85 A 115 D 25 A 55 C 85 A 115 C
26 C 56 D 86 B 116 A 26 A 56 A 86 D 116 B
27 E 57 D 87 E 117 B 27 B 57 B 87 A 117 E
28 C 58 C 88 C 118 C 28 C 58 A 88 C 118 D
29 B 59 B 89 D 119 D 29 D 59 C 89 E 119 E
30 A 60 E 90 B 120 A 30 B 60 D 90 C 120 B

Bu cevap anahtarı ile ilgili tartışmalı ve değişiklikleri (www.tusem.com.tr) adresinden takip edebilirsiniz.
Temel Bilimler / T 40 - 5

TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

1. Humerus cisminde sulcus nervi radialis ile birlikte yer 3-B


alan arter aşağıdakilerden hangisidir? M. teres major kola iç rotasyon-ekstansiyon ve adduksiyon yaptı-
A) A. brachialis B) A. axillaris rır (latissimus dorsi gibidir) diğerleri kola dış rotasyon yaptırırlar.
C) A. profunda brachii D) A. radialis
4. Aşağıdakilerden hangisinin bacak hareketlerine direkt
E) A. ulnaris etkisi yoktur?

1-C A) M. semitendinosus B) M. sartorius


Humerus’un proksi- C) M. rectus femoris D) M. psoas major
mal uç (collum chi- E) M. gracilis
rurgicum) kırıkların- 4-D
da n. axillaris ve a.v. - M. semitendinosus: Uyluğa ekstansiyon, bacağa fleksiyon,
circumflexa humeri - M. sartorius: Uyluğa fleksiyon ve dış rotasyon, bacağa
posterior’lar; cisim fleksiyon ve iç rotasyon,
kırıklarında sulcus - M. rectus femoris: Uykuğa fleksiyon, bacağa ekstansiyon,
nervi radialis içersin- - M. psoas major: sadece uyluğa fleksiyon ve adduksiyon
de yer alan n. radia- yaptırır, bacağa etkisi yoktur.
lis ve A. profunda - M. gracilis: Uyluğa fleksiyon ve adduksiyon, bacağa fleksi-
brachii; medial epi- yon ve iç rotasyon yaptırır.
kondil kırıklarında
sulcus nervi 5. Normal olarak cricoid kıkırdağın alt kenarı hangi ver-
ulnaris’den geçen n. tebra hizasındadır?
ulnaris; lateral epi- A) C4 B) C6
kondil kırıklarında n. radialis; suprakondiler kırıklarında ise n. C) T4 D) T6
medianus ve A. brachialis basısı (kompartman sendromu) gö-
E) T10
rülebilir.
5-B
Cricoid kıkırdağın alt kenarı (larinksin alt kenarı) C6. vertebra
seviyesindedir.
2. Aşağıdaki eklemlerden hangisinin elipsoid tipte bir si-
novyal eklemdir?
6. Aşağıdakilerden hangisi sağ ventriküle ait bir oluşumdur?
A) Art. temporomandibularis
A) Fossa ovalis B) Crista terminalis
B) Art. cubiti
C) Falx septi D) Conus arteriosus
C) Art. radiocarpea
E) Mm. pectinati
D) Art. genu
E) Art. coxae 6-D
Conus arteriosus, sağ ventrikül ön yüzünün en dış bükey bö-
2-C
lümüdür. Burda trabeculae carnea yoktur ve purkinje lifide
Art. temporomandibularis ve art. genu ginglimus + plana veya
almaz dolayısıyla ventrikül sistolünde aktif olarak kasılmaz.
bikondiler eklemlerdir. Art. cubiti, ginglimus, art. coxae ise Pulmoner kapağın iz düşümüne uyar.
sferoid tiptedir. Fossa ovalis foramane ovale’nin sağ atriumdaki kalıntısı, falx
septi ise sol atriumdaki kalıntısıdır.
3. Aşağıdakilerden hangisi kola dış rotasyon yaptırmaz? Crista terminalis sağ atrium ön duvarı ile arka duvarı arasında-
A) M. trapezius B) M. teres major ki embriyoner kalıntıdır.
Mm. pectinati, atriumların ön duvarında yer alan miyokardial
C) M. teres minor D) M. deltoideus
kabarıklardır. Atrium sistolunde ejeksiyon fraksiyonunu arttırır-
E) M. infraspinatus lar, ventriküllerde bunların muadillerine trabeculae carneae adı
verilir.

www.tusem.com.tr 2
Temel Bilimler / T 40 - 5

7. Aşağıdakilerden hangisi arteria iliaca externa’nın dalıdır? 9-E


A) A. epigastrica superficialis
B) A. epigastrica inferior
C) A. profunda femoris
D) A. pudenda interna
E) A. pudenda externa superficialis

7-B
Arteria iliaca externa’nın temel olarak iki dalı vardır.
- a. circumflexa ilium profunda
- a. epigastrica inferior

- Üst duvar: paries tegmentalis


- Dışyan: paries tympanicus (membrana tympanica ve
8. Aşağıdakilerden hangisi nervus obturatorius tarafın- chorda tympani)
dan innerve edilmez? - İçyan: paries labyrinthus (fenestra ovale, fenestra rotun-
dum, promontorium, membrana tympani secundaria ve
A) M. gracilis
n. tympanicus, canalis facialis’in bir kısmı)
B) M. adductor longus - Ön duvar: paries caroticus (a. carotis interna, semicanalis
C) M. adductor brevis m. tensor tympani ve semicanalis tuba auditiva)
D) M. obturatoris internus - Arka duvar: paries mastoidea (canalis facialis, m. stapes,
eminencia pyramidalis, aditus antrum mastoideum)
E) M. obturator externus
- Taban: paries jugularis (v. jgularis interna)
8-D
10. Sol homonim üst quadranapsi olan hastada lezyon aşa-
M. obturator internus, derin kalça kaslarındandır, ve kalçaya
ğıdakilerden hangisindedir?
dış rotasyon yaptırır, siniri sakral pleksus kökenli nervus mus-
culi obturatori interni’dir. A) Sol n.opticus
N. obturatorius ise lumbal pleksus kökenlidir ve m. adductor B) Sağ radiatio optica parietal lifleri
longus, m. adductor brevis, m. adductor magnus, m. pecti- C) Sağ radiatio optica temporal lifler
neus ve m. gracilis kaslarının innervasyonundan sorumludur. D) Sağ corpus geniculatum laterale
M. adductor magnus hem obturator sinirden hem de tibial
E) Sağ sulcus calcarinus
sinirden;
M. pectineus ise hem femoral hem de obturator sinirden lif alır. 10 - C
Tek taraflta nervus opticus kesisi: ipsilateral körlük,
Chiasma opticum basısı: bitemporal heteronim hemianopsi
(görme alanı daralması)
Tek tarafta tractus opticus veya corpus geniculatum laterale
hasarı: kontrlateral homonim hemianopsi,
9. Aşağıdaki yapılardan hangisi Auris media’nın dış yan Tek taraflı radiatio optica’nın temporal liflerinin hasarı: kont-
duvarında yer alır? rlateral homonim üst quadranopsi,
A) Semicanalis musculus tensor tympani Tek taraflı radiatio optica’nın parietal liflerinin hasarı: kont-
B) Semicanalis tuba auditiva rlateral homonim alt quadranopsi,
C) Membrana tympani secundaria Tek taraflı sulcus calcarinus (oksipital lob. hasarı ise santral
görmenin sağlam olduğu kontrlateral homonim hemianopsi
D) Aditus antrum mastoideum
tablosuna yol açar.
E) Chorda tympani Tek taraflı sulcus calcarinus (17. alan) lezyonu kontrlateral ho-
monim hemianopsi (maküler vizyon sağlamdır) yapar.

3 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

11. Aşağdakilerden hangisi bulbusta yer alır? 14. Aşağıdakilerden hangisi nervus trigeminus’un dalıdır?
A) Nucleus gracilis B) Nucleus ruber A) Nervus auriculotemporalis
C) Nucleus lentiformis D) Nucleus dentatus B) Nervus auricularis magnus
E) Nucleus nervi abducentis C) Nervus auricularis
D) Nervus auricularis posterior
11 - A
E) N. occipitalis minor
Nucleus gracilis bulbusta şuurlu derin duyu ile ilgili çekirdektir.
14 - A
Nucleus ruber, mezensefalonda yer alan ekstrapiramidal sis-
tem çekirdeğidir. Nervus auriculotemporalis: nervus trigeminus’un
Nucleus lentiformis telensefalonda yer alan putamen ve glo- Nervus auricularis magnus: Plexus cervicalis’in
bus pallidus’un ortak adıdır. Nervus auricularis: Nervus vagus’un
Nucleus dentatus serebellum çekirdeklerindendir. Nervus occipitalis minor: Plexus cervicalis’in
Nucleus nervi abducentis, ponsta yer alır. N. VI ya ait motor Nervus auricularis posterior ise nervus facialis’in dalıdır.
çekirdektir. Bu sinirlerin tümü auriculanın duyusal innervasyonuna katkı
yaparlar.
12. Gonion (angulus mandibula)’dan klavikulanın orta nok-
tasına çekilen hat hangisinin damarın trasesine uyar?
A) Vena subclavia 15. Aşağıdakilerden hangisi Allantois ile ilgili olarak yanlıştır?

B) Vena retromandibularis A) Mesanenin oluşumuna katılır

C) Vena jugularis interna B) Kan yapımından sorumludur

D) Arteria carotis interna C) Göbek kordonunun yapısına katılır

E) Vena jugularis externa D) Bukkofaringeal membranın oluşumda iş yapar

12 - E E) Vitellus kesesinden köken alır


15 - D
13. Aşağıdakilerden hangisi parasempatik ganglion değildir? Allantois 16. günde Vitellus kesesinin göbek kordonuna bakan
A) Ganglion ciliare B) Ganglion oticum tarafından oluşur.
Allantoisin Görevleri;
C) Ganglion impar D) Ganglion pterygopalatinum
• Mesanenin oluşumuna katılır.
E) Ganglion submandibulare • Mesane oluştuktan sonra mesaneyi göbek kordonuna
13 - C bağlayan fibröz bir doku olan Urakus olarak kalır.
Ganglion ciliare: Göz küresinde m. rectus lateralis’in sonlan- • Erişkinde urakus; Ligamentum umblikale mediana olarak
ma tendonunun altında yer alır, N. III’un parasempatik gangli- adlandırılır.
onudur. Miyozis ve akomodasyon yaptıran nn. ciliares breves • Vitellustan kaynaklandığı için kan yapımında görevlidir.
adlı parasempatikleri verir. • Kloakayı oluşturur.
• Erken dönemde göbek kordonununu yapısına katılır.
Ganlion submandibulare: N. VII’in chorda tympani dalına ait
parasempatik gangliondur. Submandibular ve sublingual bez-
lerin sekresyon emrini veren parasempatikler buradan çıkar.
16. Ürogenital yapılar ve gonadlar aşağıdakilerden hangi-
Ganglion pterygopalatinum: N. VII’in n. petrosus major su-
sinden köken alır?
perficialis adlı dalına ait paraseempatik gangliondur.
Ganglion oticum: N. IX’un n. petrosus minor superficialis adlı A) Nöral Ektoderm
dalına ait parasempatik gangliondur. Parotis bezinin sekresyo- B) Hipoblastik endoderm
nunu uyaran parasempatikleri verir. C) Lateral mezoderm
Ganglion intramurale: N. X ve nn. erigentes’lere ait parasem- D) Ara mezoderm
patiklerin ganlionlarına verilen ortak isimdir.
E) Paraksiyel mezoderm
Ganlion impar, her iki truncus symphaticus’u birbirine bağla-
yan tek Co1 seviyesine ait sempatik gangliondur

www.tusem.com.tr 4
Temel Bilimler / T 40 - 5

16 - D 18. Aşağıdakilerden hangisi hücle siklusunun metafaz aşa-


masında görülür?
Mezodermden Kaynaklanan Yapılar
A) Çekirdek zarı ve çekirdekcik parçalanır.
Mezoderm 3 farklı tabakanın biraraya gelmesi ile oluşur.
• Paraksiyel mezoderm; notokordu ve nöral tübü çevreler. B) Kromozomlar orta hatta dizilir ve mitoz mekiğine
bağlanır.
17. günde ortaya çıkar.
C) kromozomlar sentromer bölgesinden ikiye yarılır.
• Lateral meoderm; ekstraembriyonik mezodermle bağlan-
tılıdır. D) Her bir kromatid kutuplara doğru göç eder.
• İntermediyer ara. mezoderm; diğer iki mezoderm arasın- E) Çekirdek yeniden oluşur.
dadır.
18 - B
Paraksiyel mezodermden oluşan yapılar
Metafaz aşamasının iyi hatırlanması gereken özelliği kromo-
• Somitomerlerin oluşumu(destek dokusunun oluşumu) zomların orta hatta dizilmesidir. Bu sırada hücreye kolşisin uy-
• Nöromerlerin oluşumu (baş boyun bölgesi mezenşimi) gulanarak karyotip hazırlanması kolaylaştırılır.
• Sklerotom oluşumu (kemik ve kıkırdak oluşumu)
Mitoz Evreleri
• Miyotom oluşumu (kas dokusu oluşumu) Evre Önemli Gelişimler
• Dermatomun oluşumu (dermis ve derialtı bağ dokusu) Profaz - Çekirdek zarı ve çekirdekcik parçalanır.
- İnterfazda replike olmuş olan sentromerler kutuplara göç eder.
Lateral mezodermden oluşan yapılar (intraembriyonik boş- - İki sentromer arasında mitotoik iplikcikler kurulur. (mitoz mekiği)
luğu çevreler) Metafaz - Çekirdek zarı ve çekirdekcik kaybolur.
- Kromozomlar orta hatta dizilir ve mitoz mekiğine bağlanır.
• Lateral ve ventral vücut duvarı (pariyetal mezoderm)
- Koromozomların sentromer bölgesinde bulunan kinetokor
• Bağırsak duvarı (visseral mezoderm) proteinleri mitoz mekiğini oluşturan mikrotübülleri sentrome-
re bağlar.
• Mezotel dokusu (seröz zarlar; Plevra, Periton, Perikard)
Anafaz - kromozomlar sentromer bölgesinden ikiye yarılır.
• Organları saran zarlar - Her bir kromatid kutuplara doğru göç eder.
İntermediyer mezodermden oluşan yapılar Telofaz - Çekirdekcik ve çekirdek zarının yeniden görüldüğü evredir.
- Çekirdek yeniden oluşur.
• Ürogenital yapılar (nefrotomlar) (böbrek, toplayıcı kanal- - Hücre zarı altında bulunan mikrofilamanlar sitoplazmayı bölün-
mek üzere boğumlandırır.
lar, üreterler)
• Gonadlar
19. Aşağıdaki hücrelerarası bağlantı birimlerinden hangisi
bir adezyon molekülü kullanmaz?
17. Aşağıdaki organellerden hangisi çekirdek yanında yer-
A) Sıkı bağlantı B) Makula adherens
leşmiş soluk alanlar olarak görülür ve görüntülenebil-
C) Desmozom D) Zonula adherens
mesi için gümüş çöktürme yöntemi kullanılır?
E) Hemidesmozom
A) Çekirdekcik
B) Granüllü endoplazmik retikulum 19 - A
C) Düz endoplazmik retikulum Sıkı bağlantı çoğunlukla tight junction ya da zonula occludens
olarak bilinir. Hücreler arası bağlantı birimlerinden en apikal
D) Sentrozom
yerleşimli olan bağlantı birimidir. Temel görevi apikalden ba-
E) Golgi aygıtı zale madde geçişini engellemektir. Bu nedenle herhangi bir
adezyon molekülü kullanmaz. Zonula adherens ve makula
17 - E adherens adezyon molekülü olarak kadherin kullanırken he-
Golgi Aygıtı; yapıca endoplazmik retikuluma benzeyen ve midesmozon integrin ailesini kullanır.
hücrelerde protein sentezlendikten sonra posttranslasyonel Makula adherens çoğunlukla desmozom olarak ta kullanılır.
modifikasylonların yapıldığı zar yapısında organeldir. En sağlam hücrelerarası bağlantı birimidir.
Hücreler Arası Bağlantı Birimleri
Golgi aygıt normal boyanmalarda çekirdek ile hücre membra-
Apikalden bazale Tutturucu Bağlantılar Komşu iki hücre
nının apikal kısmı arasında boyasız alanlar olarak görülür. Bu geçişi engelleyen arasıdan geçirgenlik
nedenle ancak gümüş çöktürme gibi özel yöntemler ile görün- bağlantılar sağlayan bağlantılar
tülenebilir. Golgi aygıtı salgı yapan hücrelerde çok, çizgili kas- Zonula okludens Zonula Adherens Gap junction (Neksus)
larda çok az ve eritrositlerde hiç yoktur. Sinir hücreleri golgi Makula adherens
(Desmozom)
cisimciği yönünden çok zengindir ve çekirdek etrafında aralıklı
Hemidesmozom
yerleşmiş halkalar yapar.

5 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

20. Aşağıdaki salgı bezlerinden hangisinde granüllü endop- 22 - E


lazmik retikulum çok iyi gelişmiştir?
Ventrikül kasında depolarizasyon endokarddan epikarda doğ-
A) Von ebner bezleri B) Bowman bezi rudur. Önce interventriküler septumun sol-üst kısmı depolarize
C) Ösefagus kardia bezleri D) Brunner bezleri olur ardından orta bölümde sağ kısmı olur. Uyarı daha sonra
E) Littre bezleri apekse ulaşır. Daha sonra her iki ventrikül eş zamanlı depolarize
olur. En son depolarize olan bölümler; Sol ventrikül posteroba-
20 - A sal bölümü, interventriküler septumun en üst kısmı ve pulmo-
Bir hücrenin seröz yani protein içerikli salgı yapması iyi geliş- ner konus çevresidir. Repolarizasyon ise tam tersidir. Depolarize
miş bir granüllü endoplazmik retikuluma ihtiyaç duyar. Glikop- olan son yer ilk önce repolarize olur. Aynı zamanda epikarddan
rotein yapıda mukuz salgılayan hücrelerde ise en iyi gelişmiş endokarda doğrudur. Kalp ventriküllerinin depolarizasyon bileşke
organel golgi aygıtıdır. Şıklardan verilen bezlerden von ebner vektörüne kalp aksı denir. Kalp aksı -20 ile +100 derece (dikkat
bezi ağız için sirkumvallat papilla oluğunda yerleşir ve seröz dahiliye kitaplarında; -30 ile +120 yazar) arasında değişkendir.
bir bezdir. Bu nedenle en iyi gelişmiş organeli granüllü endop- AKS Sapmaları
lazmik retikulumdur. Diğer şıklarda bulunan bezlerin tamamı Sağ Aks Sapması Sol Aks Sapması
müköz bezlerdir. Duedonal brunner bezlerinin barsaklardan
- Derin inspiryum - Derin ekspiryum
yerleşen tek submukozal bez olduğu unutulmamalıdır. - Ayakta durma - Yatar konuma geçme
- Uzun ve astenik kişiler - Şişmanlık
- Sağ ventrikül hipertrofisi - Sistemik hipertansiyon
21. Aşağıdakilerden hangisi iskelet kasında ince filamentin - Pulmoner darlık - Aort darlığı
- VSD - Sol ventrikül hipertrofisi
boyunun ayarlanmasında rol alan ayrıca miyozin başı-
- Fallot tetralojisi - Aort yetmezliği
nın ATPaz aktivitesini azaltarak kas kasılmasını önle- - Sağ dal bloğu - Sol dal bloğu
meye çalışan proteindir?
A) Titin B) Desmin
C) Plektin D) Nebulin 23. Aşağıdaki elektrolit değişikliklerinden hangisinde kalp
E) Alfa Aktinin ventrikül kası aksiyon potansiyeli süresi normal zama-
nından daha kısadır?
21 - D
A) Hiperkalsemi
Nebulinin en önemli görevi g aktin moleküllerini birbirine
B) Hipermagnazemi
bağlamak ve ince filamentin boyunun düzenlenmesini sağla-
maktır. Ayrıca ATPaz aktivitesini azaltıcı etkiside bulunur. Bu C) Hiponatremi
nedenle kasılmayı inhibe edebilir. D) Hipokalsemi
Sarkomerde Bulunan Yardımcı Proteinlerin Özeti E) Hipopotasemi
Protein Özelliği
Alfa-Aktinin Aktini Z çizgisine bağlar
23 - A
Titin Miyozini Z çizgisine bağlar Bu soruda asıl sorulmak istenen EKG’de QT süresidir. Bir vent-
Nebülin Aktin moleküllerini birbirine bağlar rikül kası aksiyon potansiyelinin süresi aslında EKG nin QT ara-
Desmin Miyofibrilleri birbirine ve sarkolemmaya bağlar lığıyla aynıdır. Hiperkalsemi plato fazının yapısını bozarak ak-
Plektin Desmin moleküllerini birbirine bağlar siyon potansiyelinin süresini belirgin kısaltır. Bu nedenle kalp
Kristalin Desminin yapsını stresse karşı korur hızla refrakter periyottan çıkar ve tetaniye doğru gider. Hiper-
Distrofin Aktinleri sarkolemmaya bağlar kalseminin sistolik arrest yapacağı bilinmelidir. Hipermagna-
Miyomezin Miyozin kuruklarını birbirine bağlar zemi ise aslında hipokalsemi ile aynı etkiyi gösterir. Kalsiyum
C-Protein Miyozini M çizgisine tuturur kanallarında yarışmalı inhibisyon yaparak hipokalsemi varmış
gibi davranmaya neden olur.
22. Aşağıdakilerden hangisi kalbin ortalama elektriksel ak- Elektrolit Değişikliklerinde EKG Bulguları
sını sola doğru fizyolojik olarak değiştirir? Elektrolit Değişikliği EKG Değişikliği
A) Ayakta durma B) Astenik vücut yapısı Hiperpotasemi T sivri, P yassı ve uzun, PR ve QRS uzun
Hipopotasemi T yassı, uzun ve negatif(?), QT uzun, U var
C) Karaciğer büyüklüğü D) Derin inspiryum
Hiperkalsemi QT kısa, QRS geniş, PR uzayabilir
E) Derin ekspiryum Hipokalsemi QT uzar, PR kısalır

www.tusem.com.tr 6
Temel Bilimler / T 40 - 5

24. Akciğere ait yapılan ölçümlerden solunum kaslarının 26. Aşağıdaki pıhtılaşma faktörlerinden hangisi, tüm pıh-
disfonksiyonunda izole olarak azalan aşağıdakilerden tılaşma kaskadında rola alır ve diğerlerinden farklı ola-
hangisidir? rak sadece besin yoluyla vücuda alınabilir?
A) Dakika solunum hacmi A) Faktör1 B) Faktör2
B) Dakika alveoler solunum hacmi C) Faktör4 D) Faktör7
C) Fizyolojik ölü boşluk hacmi E) Faktör10
D) Maksimal istemli ventilasyon
26 - C
E) Zorlu vital kapasite (FVC – ZVK)
Pıhtılaşma kaskadının tümünde rol alan fakötr Kalsiyumdur.
24 - D Kalsiyum faktör 4 olarak bilinir. Bu nedenle geriye kalan tüm
pıhtılaşma faktörleri karaciğerde üretilirken faktör 4 besinler-
Dakika solunum hacmi (Pulmoner Ventilasyon): Bir dakikada ak-
le alınmak zorundadır.
ciğerlere alınan hava miktarıdır. Soluk Hacmi ile Solunum Frekan-
sının çarpımı ile bulunur. Normal solunum frekansı dakikada 12
civarında olduğundan 500 ml X 12 / dak = 6000 ml (6 L’dir) 27. Aşağıdakilerden hangisi toplam hücre dışı sıvı hacmini
Dakika alveoler solunum hacmi (Alveoler Ventilasyon): Bir tespit etmede kullanılır?
dakikada alveollere alınan hava miktarıdır. Soluk volümü ile A) Antipirin
alınan havanın 150 ml’si solunum yollarında ölü boşluk ola- B) Trityum
rak kaldığı için alveoler ventilasyon; (500 ml - 150 ml) X 12 /
C) Radyoaktif albümin
dak’dan hesaplanarak 4200 ml olarak hesaplanır.
D) Radyoaktif krom ile işaretlenmiş eritrositler
Maksimal İstemli Ventilasyon (MVV): İstemli bir çaba ile bir
dakikada akciğerlerden hareket ettirilebilen maksimal gaz E) Radyoaktif iyotalamat
hacmidir. Ortalama 120 - 170 L / dak’ dır. Orta ve ileri hava
27 - E
yolu obstrüksiyonlarında hiperinflasyon nedeniyle azalır. Solu-
num kaslarının disfonksiyonunda izole olarak azalır. Vücut Sıvılarının Ölçülmesi; için kullanılacak madde; metabo-
lize olmamalı, buharlaşmamalı, istenilen hacimde homojen
dağılmalı ve herhangi bir reaksiyona girmemelidir.
25. Akciğerlerden gelen gerim reseptörü uyarıları solunum
kontrol merkezlerinden hangisininin inhibe edilmesini Ölçülecek Hacim Ölçümde kullanılacak madde
sağlayarak ekspirasyona neden olur? Toplam Vücut Sıvı Hacmi Antipirin, Ağır su (döteryum), Radyoaktif
su (trityum)
A) Pnömotaksik merkez Toplam Hücre Dışı Sıvı Hacmi İnülin, Mannitol, Radyoaktif (Na, Cl,
İyotalalmat, Tiyosiyanat, Tiyosülfat),
B) Apnöstik merkez Rafinoz
C) Dorsal solunum grubu nöronları Plazma Hacmi Evans Mavisi, Radyoaktif albümin

D) Ventral solunum grubu nöronları İntertisiyel Sıvı Hacmi Hücre dışı sıvı hacmi - Plazma Hacmi
Hücre İçi Sıvı Hacmi Toplam vücut sıvı hacmi - Hücre dışı sıvı
E) Nukleus traktus solitarius hacmi
Toplam Kan Hacmi Ölçülmesi Radyoaktif krom, radyoaktif demir,
25 - B Direk ölçüm Radyoaktif fosfor ile işaretlenmiş
eritrositler kullanılır
Akciğerlerin her yanında, bronş ve bronşiyollerin duvarında Toplam Kan Hacmi Ölçülmesi Plazma hacmi / 1 - Hct
yerleşmiş olan gerim reseptörleri göğüs kafesi aşırı gerildi- Hesaplanarak ölçüm

ğinde koruyucu bir sistem olarak çalışır. Bu sistemden çıkan


uyarılar Nervus Vagus yolu ile solunum merkezini uyarır. Ge-
28. Aşağıdakilerden hangisi Glomerüler filtrasyon Hızı
rim uyarıları apnöstik merkezi inhibe ederek, rampa sinyalinin
(GFR)’nı azaltıcı etki gösterir?
normal zamanda kesilmesine neden olur.
A) Anjıyotensin 2
Bu refleks Hering-Breuer genişleme refleksi olarakta bilinir.
Önemli ayrıntı bu refleksin rampa sinyalini erken kestiğini B) Nitrik oksit
hatırlamaktır. Böylece hangi merkezi inhibe ettiği kolayca ha- C) Endotelin
tırlanabilir. Rampa sinyalini erken kesen merkez APN, rampa D) Bradikinin
sinyalini uzatan merkez PNX ‘dir. E) Hipertansiyon

7 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

28 - C 30 - A
Glomerül Filtrasyon Hızı (GFR); Bir dakikada glomerüler kapil- Soru yanıltıcıdır. Aslında şıklara bakıldığında sadece leptinin
lerden Bowman kapsülüne filtre olan sıvı hacmidir. Şu formül- iştahı azaltıcı etkisi kolayca farkedilebilir. Diğerleri iştahı arttı-
le hesaplanır. GFR = Kf X Net Filtrasyon Basıncı: GFR erkekler- rırcı etkilidir. Önemli ayrıntı arkuat nükleuslardır. İnsülin, lep-
de 125 ml/dk’dır. Bu günde 180 litre ultrafiltrat oluşturuluyor tin ve kolesistokinin hipotalamus arkuat nukleuslar üzerine
demektir. (Kadınlarda 115 ml/dk seviyesindedir.) Kf sabit ol- etkili olarak iştahı azaltır.
duğu için afferent arteriyolü daraltan sebepler net filtrasyon
basıncını azaltarak GFR’yi düşürür. Tersine Efferent arteriyolü
31. Aşağıdakilerden hangisi prolaktin üzerinde salınımı
daraltan sebepler net filtrasyon basıncını arttırarak GFR’yi art-
arttırıcı etkilidir?
tırır. Ancak unutulmaması gereken durum, efferent arteriyol
direncinin çok artığı durumlarda yine GFR’nin azalacağıdır. A) TRH B) Dopamin
GFR’yi Arttıran Nedenler C) Somatostatin D) Bromokriptin
Neden Mekanizma
E) Prolaktinin kendisi
Anjiyotensin II Efferent arteriyolü daraltır
Nitrik Oksit (NO) Vazodilatasyon yapar 31 - A
Prostoglandin E Afferent arteriyolde dilatasyon yapar
Prolaktin meme dokusu bez hücrelerinin büyümesini sağlar. Bu
Bradikinin Düşük dozlarda afferent arteriyolde dilatasyon an-
cak yüksek dozlarda vazokonstriksiyon yapar etkisi indirektir, Östrojen ve progesteron varlığına ihtiyaç duyar.
Diğer nedenler Hipertermi, Hipertansiyon Gebelik sonrasında süt sentezini arttırır. Annelik davranışlarının
oturmasını sağlar. Laktoz sentezini arttırır. Prolaktin FSH ve LH’ı
GFR’yi Azaltan Nedenler
Neden Mekanizma
inhibe eder. Bu nedenle emziren annede ovulasyon oluşamaz
Adrenalin Afferent arteriyolü daraltır, Efferentide daraltır ve tekrar gebelik oluşamaz. Buna Süt koruması adı verilir.
Noradrenalin Afferent arteriyolü daraltır, Efferentide daraltır Prolaktin Salınımının Düzenlenmesi
Endotelin Afferent arteriyolü daraltır, Efferentide daraltır Prolaktini Arttıranlar Prolaktini Azaltanlar
Diğer nedenler Kan basıncının 60 mmHg altına inmesi TRH Dopamin (PIF)
Ağrı Histamin Somatostatin
Ereksiyon
Egzersiz Seratonin Prolaktinin kendisi
Soğuk
Kan kaybı Dopamin antagonistleri kullanımı Dopamin agonistleri (Bromokriptin)
Nefron sayısında azalma Uyku, Egzersiz, Stress
Meme başının uyarılması

29. Aşağıdaki GİS’e ait reflekslerden hangisinin etkisi di-


ğerlerinden farklıdır?
32. Aşağıdakilerden hangisi vestibuler sistemde yüksekten
A) Gastroenterik refleks B) Enterogastrik refleks düşme sonucu olan vertikal hareketi algılayan resep-
C) Enterokolik refleks D) Gastrokolik refleks törlere sahiptir?
E) İliokolik refleks A) Utrikulus B) Sakkulus
C) Semisirkuler kanallar D) Ganglion spirale
29 - B
E) Corti organı
Şıklarda verilen refleksler gastrointestinal sisteme ait kısa ref-
lekslerdir. Bu refleks arklarında enterik ve otonomik refleksler- 32 - B
beraber çalışırlar. Önemli ayrıntı bu reflekslerin hem eksitatö-
Vestibüler Labirentte zarsı yapıda olan Utrikulus, sakkulus ve
rik hem de inhibitörik olmalarıdır. Şıklarda verilen refklekslere
semisirküler kanalların ampullası vardır.
bakıldığında bir tek enterogastrik refleksin inhibitörik olduğu
Vestibüler kısım vücut dengesinin düzenlenmesi ile ilgilidir.
diğerlerinin ise eksitatorik olduğu kolayca seçilebilir.
Utrikulus ve sakkulus, tek katlı yassı epitel ile döşelidir. Du-
varında reseptör hücreleri bulunur. Bu reseptörler n. vestibu-
30. Aşağıdakilerden hangisi hipotalamus arkuat nükleusla- larisin dallarına uyarı veren differansiye olmuş nöroepitelyal
rüzerinden iştahı azaltıcı etki gösterir? hücrelerdir ve yoğunlaştıkları bölgelere Makula (otolitik or-
A) Leptin B) Kortizol gan) denir. Sacculus makulası lateral duvarında yer alırken,
C) Endorfin D) Nöropeptit Y utriculus makulası tabanda yer alır. Böylece bir birine dik yer-
leşen bu iki makula (reseptör) alanı vücut hareketlerini algılar.
E) Ghrelin

www.tusem.com.tr 8
Temel Bilimler / T 40 - 5

Sakkulus makulası duvarda olduğu için vertikal vücut hareket- 35. Katalazın yüksek oranda bulunduğu ve çok uzun zincir-
lerini algılarken, li yağ asitlerinin 26 karbona kadar kısaltıldığı organel
Utrikulus makulası tabanda olduğundan lateral ya da horizon- aşağıdakilerden hangisidir?
tal vücut hareketlerini algılar. A) Mitokondri B) Golgi
Corti organı işitmenin algılandığı yerdir. C) Peroksizom D) Lizozom
E) Endoplazmik retikulum
33. Mitokondrial karbamoil fosfat sentetaz enzimi için aşa-
ğıdakilerden hangisidir? 35 - C
A) Pirimidin biyosentezine katılır Peroksizomlar: H2O2 etkin bir oksidan ajan olup, aminoasit-
B) N-Asetil glutamat tarafından aktive edilir ler ve yağ asitlerinin katabolize eden enzimlerin sonucu oluş-
maktadır. Katalaz H2O2’i zarasız hale getiren bir enzimdir ve
C) Çekirdeği olan tüm hücrelerde yer alır
peroksizomlarda bol miktarda bulunur. Ayrıca çok uzun yağ
D) Üridin monofosfat tarafından inhibe edilir asitleri peroksizomlarda 26 karbona kadar kısaltılır.
E) Glutaminin gama amid grubu ile CO2'i birleştirerek,
karbamoil fosfat’ı oluşturur 36. Hemolizli bir kan örneğinde, aşağıdaki laboratuar test-
lerinden hangisini etkilenir?
33 - B
A) Sodyum B) Potasyum
Mitokondrial karbamoil fosfat sentetaz enzimi üre siklüsünün
C) Üre D) Ürik asit
kontrol enzimidir. N-Asetil glutamat ise mitokondrial karba-
moil fosfat sentetaz enziminin en potent aktivatörüdür. E) Glukoz

36 - B
Aslında hemoliz, derecesine göre farklı şekilde de olsa hepsini
etkiler. Ancak hücre içi ve dışındaki konsantrasyon farkı çok
fazla olduğundan çok az düzeydeki hemoliz bile potasyum de-
ğerini belirgin etkileyecektir. Benzer şekilde çok etkilenen bir
diğer parametre de LDH’dır.

37. Aşağıda verilen amino asitlerden hangisi imino grubu


taşır?
A) Histidin B) Arginin
C) Prolin D) Triptofan
KPS I KPS II E) Serin
Hücredeki yeri Mitokondri Sitozol
Metabolik yol Üre siklüsü Pirimidin sentezi 37 - C
Azot kaynağı Amonyak Glutamin İki amino asitte alfa N atomu imino (-NH-) yapısındadır. Bun-
gama-amid grubu
lar: Prolin ve Hidroksi prolindir.

34. Alkaptonüride idrarda anormal derecede artan bileşik 38. Karbon iskeleti pirüvat ya da TCA siklüsünün ara ürün-
aşağıdakilerden hangisidir? leri üzerinden katabolize edilmeyen amino asit aşağı-
A) Fenilalanin B) Homojentisat dakilerden hangisidir?
C) Fumarat D) Asetoasetat A) Valin B) Lösin
E) Tirozin C) Serin D) Alanin
E) Glutamat
34 - B
Homojentisat oksidaz eksikliği Alkaptonüriye neden olur. Fe- 38 - B
nilalanin ve tirozin yıkım yolunun metaboliti olan homojenti- Lösin ve Lizin saf ketojenik amino asitler olduğundan asetil
sat birikir. İdrar bekletildiğinde koyu renk kazanır. KoA ve asetoasetat üzerinden katabolizmaya dahil olurlar.

9 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

39. Amino asitlerin hücre içine girişinde hakim olan sod- 41 - A


yuma bağlı sekonder aktif transport dışında; eksik olan Beta-oksidasyonda sadece CoA’ya bağlı yağ asitleri kullanılır.
amino asitlerin hücreye taşınmasında rol oynayan ga- Bu nedenle kısa, orta ve uzun zincirli yağ asitlerinin aktive ol-
ma-glutamil döngüsünde, görev alan bileşik aşağıdaki- masi gerekir. Uzun zincirli yağ asitleri mitokondri dışında akti-
lerden hangisidir? ve olup mitokondriye karnitin sistemi ile taşınır. Kısa ve orta
A) KoA B) Malonik asit zincirli yağ asitleri ise bu membrani gecip mitokondri icinde
C) Folat D) Glutatyon aktive olur. Yağ asidi tiokinaz enzimi (Acil-KoA sentetaz), ser-
E) Karnitin best yağ asidinin karboksil grubunun CoA ile bir tioester bağı
olusturduğu reaksiyonu katalizler. Iki yuksek enerjili fosfat
39 - D bağı tuketimi ve olusan PP’in pirofosfataz ile hidrolizi sonucu
reaksiyon irreversible hale gelir.
Gama-Glutamil döngüsü: Lümen-
deki bir amino asit, hücre memb-
ranında glutatyonla (γ-glutamil- 42. Lipoprotein lipaz enzimini aktive ederek trigliserid yıkı-
sisteinil-glisin) reaksiyona girerek mını arttıran apoprotein aşağıdakilerden hangisidir?
bir γ-glutamil: amino asit ve sistei- A) Apo CII B) Apo B48
nil-glisin dipeptidi oluşur. Reaksi- C) Apo B100 D) Apo E
yonu γ-glutamiltransferaz enzimi E) Apo A1
katalizler. Amino asit hücre membranından γ-glutamata bağlı
olarak taşınır ve sitoplazmaya salınırken glutamil parçası tek- 42 - A
rar glutatyon sentezinde kullanılır.
Apo CII, HDL tarafından VLDL ve şilomikronlara aktarılan bir
apoproteindir. Gerek VLDL gerekse de şilomikronlar ekstra-
hepatik dokuların damar endoteline heparan sülfat ile bağ-
40. Aşağıdaki bileşiklerden hangisi amino asitlerden köken lanmış olan lipoprotein lipaz enzimini taşıdıkları Apo CII tara-
almaz? fından aktive ederler ve taşıdıkları triaçilgliserol molekülleri
yıkıma uğrar.
A) Tiramin B) Glikolipid
C) Dolikol D) Melatonin
43. Fizyolojik pH’da net negatif yüke sahip olan amino asit
E) T4
aşağıdakilerden hangisidir?
40 - C A) Alanin B) Arjinin
Tiramin, tirozin amino asidinin dekarboksilasyonu ile oluşur. C) Tirozin D) Glutamik asit
Glikolipidler seramid türevidirler. Seramid, serinden köken E) Fenilalanin
alır. Melatonin, triptofan üzerinden sentezlenir. T4 fenilalanin
ve tirozin üzerinden sentezlenir. Dolikol izopren yapıdır. 43 - D
Asidik amino asitler (glutamik asit ve aspartik asit) fizyolojik
pH’da negatif yüklüdür.
41. Beta-oksidasyon reaksiyonlarından önce, serbest yağ
asitlerinin aktivasyonu ile ilgili olarak aşağıdaki ifade-
44. Aşağıda verilen bileşiklerden hangisi proteinleri sindi-
lerden hangisi yanlıştır?
ren enzim inhibitörü olan antiproteazdır?
A) Tiokinaz mitokondri iç membranına lokalizedir.
A) Jelatinaz B) Kollajenaz
B) Uzun zincirli yağ asitlerinin aktivasyonu sitoplazma-
C) Alfa-1 antitripsin D) Plazminojen aktivatörü
da gerçekleşir
E) Katepsin G
C) Aktivasyonu Acil-KoA sentetaz enzimi katalizler
D) Yağ asitlerinin karboksil grupları, CoA ile tioester 44 - C
bağı olusturur Alfa-1 antitripsin bağladığı proteazları alfa-2 makroglobuline
E) Aktivasyon reaksiyonu PP hidrolizi ile irreversible devreder. Alfa-2 makroglobulin de biriktirdiği proteazları yıkıl-
olarak gerçekleştirilir mak üzere karaciğere götürür.

www.tusem.com.tr 10
Temel Bilimler / T 40 - 5

45. Glikozaminoglikanlarda karbonhidrat yapı ile protein- 48. Aşağıdaki patolojik durumlardan hangisinde konjuge
lerin bağlanmasında yer alan aminoasitler aşağıdaki- hiperbilirubinemi görülür?
lerden hangisidir? A) Hemolitik anemi
A) Triptofan, aspartik asit, sistein B) Criggler Najar sendromu
B) Tirozin, serin, treonin C) Dubin Johnson sendromu
C) Glisin, alanin, aspartik asit D) Fizyolojik neonatal sarılık
D) Aspartik asit, glutamat, serin E) Gilbert sendromu
E) Glutamin, arjinin, sistein
48 - C
45 - B Dubin Johnson sendromunda konjige bilirubinin safra yolla-
Glikozaminoglikanlarda tekrarlayan disakkaritler protein yapıya; rına atılımında bozukluk vardır. Diğer seçeneklerde verilen
tirozin, serin ve treonin üzerinden O-glikozit bağı ile bağlanır. sendromlarda un-konjige bilirubin artar. Gilbert hastalığı:
Bilirubinin karaciğer parankimal hücreleri tarafından tutulu-
mumda defekt ve glukuronil transferaz enzim aktivitesi de
46. Laktatdehidrogenaz (LDH) izoenzimlerinden hangisi-
azalma ile karakterizedir. Yeni doğanın fizyolojik sarılığı: UDP-
nin, primer karaciğer hastalıklarında, serum düzeyi
glukuronil aktivites azalmıştır. Crigler -Najjar Tip sendromu:
yükselir?
UDP-glukuronil aktivitesi yoktur veya çok düşüktür.
A) LDH 1 B) LDH 2
C) LDH 3 D) LDH 4 49. Elektron transport zinciri ve oksidatif fosforilasyonde yer
E) LDH 5 alan komplekslerin hangisinde ATP sentezi gerçekleşir?
A) Kompleks-I B) Kompleks-II
46 - E
C) Kompleks-III D) Kompleks-IV
Laktat dehidrogenaz (LDH) dört subünit içerir. Her bir subünit
E) Kompleks-V
kalp (H) veya kas (M) tipinde olabilir. Beş izozim vardır (LDH1:
HHHH, LDH2: HHHM, LDH3: HHMM, LDH4: HMMM, LDH5: 49 - E
MMMM). bu izoenzimler ve ilişkili oldukları patolojiler:
Elektron transport zinciri
Tip Yerleşim
LDH 1 Miyokard, kırmızı küre
ve oksidatif fosforilasyon-
LDH 2 Miyokard, kırmızı küre da ATP sentezinin yapıldı-
LDH 3 Beyin, akciğer, böbrek ğı tek yer kompleks V'tir.
LDH 4 Akciğer, iskelet kası
LDH 5 Karaciğer, iskelet kası

50. Pirüvik asitten Asetil CoA oluşumunu katalizleyen en-


47. Hem sentezinde hız sınırlayıcı basamak hangi enzim ta-
zim aşağıdakilerden hangisidir?
rafından katalize edilir?
A) Pirüvatkarboksilaz B) Fosfofrüktokinaz
A) Delta aminolevulinat dihidraz
C) Pirüvat Kinaz D) Pirüvat Dehidrogenaz
B) Delta aminolevulinik asit sentaz
E) Transaminaz
C) Ürobilinojen kosentaz III
D) Ferroşelataz 50 - D
E) Protoporfirinojen Pirüvat Dehidrogenaz
mitokondride pirüvatı
47 - B
asetil CoA’ya dekar-
Delta-aminolevülinik asit (Δ-ALA) oluşumu: Porfirin molekülü- boksile eden bir enzim
nün tüm karbon ve azot atomları iki yapıtaşından elde edilir: kompleksidir. Bu en-
Glisin ve süksinil KoA) Bu iki bileşik ALA sentetazın katalizle- zim alfa-ketoglutarat
diği bir reaksiyonla ALA oluşturmak üzere bir araya gelirler. dehidrogenaz enzimi-
Bu reaksiyonda koenzim olarak piridoksal fosfat kullanılır ve nin benzeridir.
porfirin sentezinde hız kısıtlayıcı basamaktır.

11 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

51. Böbrekte sentezi gerçekleşmeyen hormon aşağıdaki- 53 - C


lerden hangisidir?
A) Eritropoetin B) Renin
C) PgE 1 D) Aldosteron
E) Angiotensin

51 - D
Aldosteron böbrek üstü bezinde sentezlenir.

52. Aşağıda verilen hormonlardan hangisi hedef hücrede et-


kisini gösterebilmek için ikincil haberciye ihtiyaç duyar?
A) Kortizol B) T3
C) Aldosteron D) Testosteron KETON CİSİMCİKLERİ ve METABOLİZMALARI: Karaciğer mito-
E) TSH kondrisi yağ asit veya piruvat oksidasyonu ile oluşan fazla mik-
tardaki asetil CoA’ları keton cisimciklerine çevirebilir. Bunlar
52 - E asetoasetat, β-hidroksi bütirat ve asetondur. Kanla perifere
taşınır ve yeniden asetil CoA’ya çevrilip TCA’ya girebilirler. Pe-
rifer dokular için önemli enerji kaynağıdır. Karaciğer ise tiyofo-
raz enzimi içermediğinden kullanamaz.

54. Prokaryotik hücrelerde peptidil transferaz aktivitesini in-


hibe ederek protein sentezini durduran bileşik hangisidir?
A) Puromisin B) Tetrasiklin
C) Eritromisin D) Streptomisin
E) Kloramfenikol

54 - E
Prokaryotlarda protein sentez inhibitörleri: Kloramfenikol: 50
Protein yapılı hormonların reseptörleri hücre membranında S; Peptidiltransferazı inhibe eder . Makrolidler(eritromisin),
yer alır ve etkilerini sekond messenger aracılığı ile gösterirler. linkozamidler(klindamisin), streptograminler, fusidik asit 50 S;
Steroid yapılı hormonların reseptörleri hücre içinde olup, etki- translokasyonu inhibe ederler. Aminoglikozitler: 30 S; başlangıç
lerini direkt olarak promotor bölge üstünden gösterirler. TSH kompleksi oluşumunu engeller; mRNA’nın yanlış okunmasına ne-
protein yapılı bir hormondur ve ikinci haberciye ihtiyaç duyar. den olurlar. Tetrasiklinler: 30 S; Aminoaçil tRNA’nın A bölgesine
bağlanmasını inhibe ederler. Puromisin: Aminoaçil t-RNA anolo-
ğu olarak zincir sentezinin erkenden sonlanmasına neden olur.

55. Aşağıdaki kompleman üyelerinden hangisinin eksikli-


53. Aseto asetat ve 3-hidroksibütiratın sentezlendiği or-
ğinde tekrarlayan Neisseria meningitidis enfeksiyonları
gan-doku aşağıdakilerden hangisidir?
geliştiğinden meningokok aşısı yapılması gerekir?
A) Akciğer
A) C1 inhibitör
B) Böbrek
B) Faktör H eksikliği
C) Karaciğer
C) C1, C2 ve C4 eksikliği
D) Kas dokusu
D) C5b-C9 arası kompleman eksikliği
E) Yağ dokusu
E) Çürüme hızlandırıcı faktör (DAF) eksikliği

www.tusem.com.tr 12
Temel Bilimler / T 40 - 5

55 - D 57. Yüzeyinde Ig M, Ig G ve Ig D için reseptör bulunduran


C5b-C9 arası komplemanların (Terminal komplemanlar veya hücre aşağıdakilerden hangisidir?
diğer adıyla membran atak kompleks) eksikliğinde tekrarla- A) C4 T lenfosit (Th) B) C8 T lenfosit (Ts)
yan Neisseria meningitidis enfeksiyonları geliştiğinden menin- C) Plazma hücresi D) B lenfosit
gokok aşısı endikasyonudur.
Kompleman eksiklikleri ve neden oldukları klinik tablolar E) Langerhans hücresi
Tablo’da gösterilmiştir.
57 - D
Eksiklik Enfeksiyon
Klasik yol (C1, C2, C4) İmmün kompleks hastalığı (SLE’ye benzer), B lenfositlerin yüzeyinde Ig M, Ig G ve Ig D için reseptör bulu-
glomerulonefrit ve vaskülit
nur. İmmunglobulin D’nin temel fonksiyonu B lenfositlerinin
C3 Kapsüler bakteri enfeksiyonları ve S. aureus
Alternatif yol (Faktör B, Faktör Bakteri enfeksiyonları olgunlaşmasında rol almasıdır.
D, Faktör I) veya MBL
B LENFOSİTLER
C5b, 6, 7, 8, 9 eksikliğinde Tekrarlayan Neisseria enfeksiyonu
Properdin (Faktör P) eksikliği X’e bağlıdır ve genellikle erkeklerde görülür. B lenfositleri humoral immün sistem hücresidir. Fetal hayat-
Septisemiyle birlikte Meningokokal menenjit
gelişir ve ilk atak genelde öldürücüdür. Yaşayan
ta karaciğerde üretilirken daha sonra kemik iliğinde üretimi
hastalarda tekrarlayan enfeksiyonlar olmaz gerçekleşir (timusa uğramaz). B lenfositleri antijeni yüzeyel
çünkü ikinci karşılaşmada klasik yol aracılığıyla
etkene yanıt verilir. Önlem olarak meningokok immünglobülinleri (IgM, G ve D) vasıtasıyla tanır ve tanıdığı
aşısı uygulanabilir.
protein antijenleri Th lenfositlerine sunar.
C1 inhitör eksikliği Herediter anjionörotik ödem (C2b’ye bağlı)
Faktör H eksikliği Hemolitik üremik sendrom Bu durumda Th lenfositlerden salınan
DAF (bozulma hızlandırıcı Otoimmüniteyle alakalı olarak Paroksismal - IL-2 (B hücre aktivasyonu)
faktör), CD59 nokturnal hemoglobinüri
- IL-4 (B hücre aktivasyonu- BCGF)
56. Aşağıdakilerden hangisi anaflaktik tip aşırı duyarlılık - IL-5 (B lenfositlerin farklılaşması- BCDF)
reaksiyonu değildir? - IL-6 (B lenfositlerin çoğalması) vasıtasıyla B lenfositleri çoğa-
A) Penisilin allerjisi B) Ürtiker lır ve plazma hücrelerine dönüşerek antikor sentezler.
C) Anjiyonörotik ödem D) Kontak dermatit Polisakkarit antijenler (LPS, kapsüler polisakkarit vb.) T lenfo-
sitlere sunulmaz. B lenfositleri yüzeyel IgM’leri vasıtasıyla bu
E) Löffler sendromu
polisakkarit antijenleri tanıyarak plazma hücrelerine dönüşür
56 - D ve IgM antikor yanıtına neden olur.
Kontakt dermatit Tip IV (gecikmiş tip) aşırı duyarlılık reaksi- Polisakkarit antijenler T lenfositlerine sunulmadığından
yonudur. - IgG antikor yanıtı gelişmez (izotip değişimi olmaz- IgM’den IgG’ye
Aşırı duyarlılık reaksiyonları Tablo’da özetlemiştir. - Afinite maturasyonu olmaz (IgG olmadığından)
Özellikler Tip I Tip II (Sitotoksik) Tip III Tip IV - Hafıza hücreleri gelişmez.
(Anaflaktik) (İmmünkompleks) (Gecikmiş tip)
Antikor IgE IgM ve IgG IgM ve IgG T lenfosit ve
makrofaj
Antijen Eksojen Hücre yüzeyi Solubl Organ veya 58. Epstein – Barr virüs enfeksiyonu tanısında kullanılma-
doku proteini yan antijen veya antikor aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap 15-30 dakika Dakikalar veya 2-6 saat 48-72 saat
süresi saatler A) EBNA B) VCA
Efektör Mast Antikor ve Kompleman Sitokinler ve
molekül hücreleri kompleman aktivasyonu özellikle INF-γ C) pp53 D) LMP
(histamin ve TNF
vb) E) Heterofil antikor
Transfer Serum Serum (antikor) Serum (antikor) CD4 T- lenfosit
(antikor)
Örnek Ürtiker ve Transfüzyon SLE, PAN, Kontakt 58 - C
egzema reaksiyonları sikleroderma dermatit PPD
Astım (ABO ve Rh Arthus reaksiyonu deri testi pp53 antijeni CMV’e aittir. Diğer seçeneklerdeki antijenler
Rinit ve uyuşmazlığı, (Ör: çifçi akciğeri) İd reaksiyonu
rinore direk ve indirek Serum hastalığı Granülomatöz (VCA, LMP) ve antikorlar (EBNA, VCA-IgM ve IgG, Heterofil
Saman coomps testi, Romatoid artrit enfeksiyon antikor) EBV’e aittir.
nezlesi eritroblastozis Post Streptokoksik Tüberküloz,
İlaçlar vb) fetalis) Akut lepra CMV Enfeksiyonunda Tanı
ile gelişen Goodpasture glomerulonefrit Sarkoidoz
anaflaksi sendromu Hepatitin eklem Chron İdrar sedimentinin veya böbrek biyopsi örneğinden hazırla-
Böcek Pemfigus vulgaris bulguları ve deri Greft versus
sokması Myastenia gravis döküntüleri host nan boyalı preparatın ışık mikroskobik incelemesinde hem
Loeffler Graves hastalığı Eritema stoplazmada hemde nükleusta inklüzyon cisimleri ve dev hüc-
pnömonisi Akut romatizmal enfeksiyozumun
ateş deri döküntüleri reler görülür. Bazofilik intranüklear inklüzyon cisimleri bir hale
Kronik bakteriyel
viral veya paraziter ile çevrilmiştir (baykuş gözü şeklinde inklüzyon cisimciği).
enfeksiyon

13 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

Kültür materyali için genellikle idrar ve tükrük kullanılır. İnsan 59 - B


fibroblat hücre kültüründe 28 günde ürer, pratik bir yöntem Soruda CMV’un özellikleri tanımlanmaktadır.
değildir. Bunun yerine Shell Vial yöntemi olarak bilinen im- Sitomegalovirüs (CMV): En büyük herpes virüsudur. CMV repli-
mün floresan antikorların kullanılması ile 72 sa içerisinde so- kasyonuna izin veren hücreler respratuar sistem, tükrük bezle-
nuç veren hızlı yöntemler tercih edilir. ri, böbrek epitel hücreleri, lökosit ve lenfositlerdir. Sadece insan
İmmün yetmezliklilerde CMV antijenemisini tespit etmek için hücrelerinde ürediğinden deney hayvanı çalışmaları yapılamaz.
pp65 antijenine bakılabilir. Virüsun T lenfositleri, kemik iliği ve böbreklerde latent kalır.
PCR ve seroloji tanı amacıyla kullanılabilir. CMV’e bağlı olarak gelişen Enfeksiyonlar
Asemptomatik (>% 90): Sağlıklı kişilerde ve gebelerde genel-
EBV Enfeksiyonunda Tanı
likle asemptomatik geçirilir.
TANI Heterofil antikor negatif mononükleozis: En sık rastlanan et-
Heterofil antikor testi (Paul – Bunnel deneyi): Bir hemagluti- ken CMV (%20-50)’dür. En sık raslanan komplikasyon ise subk-
nasyon testidir. EBV’lü kişilerde virüse karşı oluşan IgM anti- linik hepatittir.
korlarının koyun eritrositlerini aglutine etmesi esasına daya- Post- perfüzyon sendromu: Kardiyo-pulmoner bypass uygu-
nır. Eğer bu testte koyun eritrositleri yerine daha duyarlı olan lanan hastalarda kan transfüzyonu sonucu ortaya çıkar. Trans-
at eritrositleri kullanılırsa bunun adı monospot testi olur. füzyondan 3- 5 hafta sonra ateş, splenomegali ve atipik lenfo-
Şekil: Heterofil antikor testi (Paul – Bunnel deneyi) sitozun görülür.
Yenidoğan enfeksiyonları: Gebelik sırasında geçirilen primer CMV
enfeksiyonu % 40 oranında fetüsün enfeksiyonu ile sonuçlanır.
- En sık rastlanan konjenital enfeksiyon etkenidir. Mental re-
terdasyon, sağırlık, görme bozukluğu, periventriküler sereb-
ral kalsifikasyon, mikrosefali ve gelişme geriliği görülebilir.
- Gri Bebek Sendromu: Eğer anne seronegatifse (CMV çeçir-
memiş), özelikle prematürelerde CMV’lü kan trasfüzyonu
Heterofil antikor testi EBV’e özgü değildir. Normal insanlarda
sonucu hepatosplenomegali, trombositopeni, atipik len-
(frossman antikorları), serum hastalığında ve kızamıkçık en-
fositler, hemolitik anemi ve sonuçta solunum güçlüğü, hi-
feksiyonu olanlarda da pozitif olabilir. Heterofil antikor testi
potansiyon ve siyanoz ile karakterize tablo ortaya çıkabilir.
lenfoma ve hepatitli hastalarda yalancı pozitif sonuç verebilir.
Mortalite oranı yüksektir.
Özğül antikorların tespiti
Transplant Sendromları: Normal hastalarda böbrek hasarına
VCA (Viral kapsid antijeni) neden olmazken böbrek trasplantasyonu yapılan hastalarda
VCA-IgM: En erken yükselen antikor VCA- IgM’dir. Tek başına renal hasara neden olur .
akut enfeksiyonu gösterir, 1- 2 ay sonra tespit edilemez. Böbrek ve kemik iliği transplantasyonu sonucunda gelişen
VCA- IgG: Tek başına pozitifliği yeni geçirilmiş enfeksiyonu pnömoninin en sık rastlanan viral etkenidir.
EBNA- IgG ile birlikte pozitifliği önceden geçirilmiş enfeksiyo- İmmün Yetmezliklilerde Görülen Enfeksiyonlar:
nu gösterir. VCA- IgG hayat boyu kalır. - Retinit: AIDS’li hastalarda en sık rastlanan retinit etkenidir ve
kötü prognoz belirtisidir.
EBNA (Ebstain-Barr virüs nuclear antijen): EBNA- 1 IgG (+) ile
- Pnömoni: En sık görülen viral etken
birlikte VCA-IgG (+) geçirilmiş enfeksiyonu gösterir ve ömür
- Ösefajit: Kandida ösefajitine benzer
boyu kalıcıdır.
- Enterit: Hemorajik gastroenterit
Latent membran proteini (LMP) : EBV enfeksiyonunda malig- - Hemorajik ventriküloensefalit
nite gelişiminden sorumlu antijenlerdendir.
60. AIDS’li hastalarda santral sinir siteminde oligodendrogliya
59. Aşağıdaki virüslerden hangisi viremi sonrasında yüzey hücrelerini tutarak progresif multifokal lökoensefalopati-
antijenlerini β2- mikroglobülinler ile saklayarak özellik- ye neden olan DNA virüsü aşağıdakilerden hangisidir?
le organ nakli yapılan hastalarda ağır seyirli pnömoni A) Batı (West) Nil virüs
ve organ reddine neden olabilir?
B) Hanta virüs
A) Epstein- Barr virüs B) CMV
C) BK virüs
C) Varicella zoster virus D) BK virüs
D) Lenfositik koriyomenenjit virüsü
E) Adenovirüs
E) JC virüs

www.tusem.com.tr 14
Temel Bilimler / T 40 - 5

60 - E inhibitörlerinin en sık görülen yan etkisi sırt ve boyunda yağ-


Soruda JC virüsün özellikleri tanımlanmaktadır. lanmadır (lipodistrofi), bu nedenle bufalo hörgücü görünümü
İNSAN POLYOMA VİRÜSLERİ ortaya çıkar. Tek başlarına kullanılmaz çünkü çok çabuk direnç
Bu grupta BK, JC ve SV40 (simian virüs 40) virüsleri bulunur. gelişir. Rifampin proteaz enzim inhibitörlerinin serum seviyesini
Zarfsız ikozahedral yapıda DNA virüsleridir. önemli oranda düşürdüğünden bu iki ilaç beraber kullanılmaz.
İmmün yetmezlikli (HIV, KLL, Hodgkin lenfoma vb) hastalarda 3. Füzyon inhibitörleri: Enfuvirtidin (Fuzeon). 36 aminoasitli bir
latent (böbrek ve lenfoid dokularda) kalan virüsün aktive ol- peptidtir. gp41’e etki ederek virionun füzyonunu inhibe eder.
ması sonucunda hastalık gelişir Ayrıca, CCR5 reseptör (Beta kemokin) inhibitörü marovirok ve
JC virüsü: Oligodendrogliyal hücreleri tutarak SSS’nin demiye- integraz inhibitörü raltegravir FDA onayı almıştır.
linizan bir hastalığı olan progresif multifokal lökoensefalopati-
ye (PML) neden olur. AIDS’li hastalarda santral sinir sistemin-
de tutulumuna neden olur.
BK virüsü: özellikle böbrek ve Kİ trasplantasyonu yapılan hasta-
larda idrar yolu enfeksiyonu ve heromorajik sistite neden olduğu
gibi transplant reddine de neden olabilir. Transplantlı hastalarda
CMV yanında BK virüs enfeksiyonlarıda göz ardı edilmemelidir.
Virüsün saptanması için idrar sedimentinin sitolojik inceleme-
si gerekir. HE ve gimza ile boyanan hücrelerde çekirdeğin bü-
yümesi ve çekirdek içi bazofilik inklüzyonların görülmesi tanı
koydurucudur. Bu hücrelere kuş gözü yada Decoy hücreleri
denir. PML’de beyin biyopsisi ve hibridizasyon yöntemleri kul-
lanılabilir. Polyomavirüs antikorlarını saptamada hemagluti- 62. Fare tarafından sağ eli ısırılan 35 yaşında bayanın sağ
nasyon inhibisyon ve ELISA testi kullanılabilir. Tedavisi yoktur. elindeki ısırık bölgesinden alınan akıntı örneğinin Gram
boyamasında Gram negatif basil görülüyor. Kültürde
61. HIV tedavisinde kullanılan ilaçlardan hangisi proteaz EMB ve kanlı agar besiyerlerinde üreme olmuyor.
inhibitörüdür? Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zidovudin B) İndinavir A) Erysipelethrix rhusipathiae
C) Raltegravir D) Maroviroc B) Pasteurella multocida
E) Enfuvirtid C) Spirillum minus
D) Eikenella corrodens
61 - B
E) Capnocytophaga canimorsus
Seçeneklerde yer alan İndinavir HIV enfeksiyonu tedavisinde
kullanılan proteaz inhibitörü antiviral ilaçtır. 62 - C
1. Revers (ters) transkriptaz enzim inhibitörleri
Spirillum minus fare ısırığı ve su doku hastalığına neden olan
A. Nükleosid analoğu (Zidovudin, Lamivudin, Didanosin, Zal-
Gram negatif basildir. Kültürde üretilememiştir. Diğer ısırık et-
sitabin ve Stavudin)
kenleri;
B. Nükleosid analoğu olmayan inhibitörler (Nevirapin, Delavi-
Pasteurella multocida: Kedi ve köpek ısırığı sonrası yara en-
ridin, Foskarnet)
feksiyonu
Revers transkriptaz enzim inhibitörlerinden zidovudin (Azido-
Eikenella corrodens: İnsan ısırığı sonrası yara enfeksiyonu, ba-
timidin- AZT) şu durumlarda önerilir; CD4 T lenfosit sayısı 500
zen subakut endokardit (HACEK grubu geç kültür pozitif endo-
/mm3’ün altına indiğinde, HIV pozitif gebede ve yenidoğan
kardit etkenleri içeriisnde yer alır)
bebekte, kaza sonucu HIV ile karşılaşan kişilere (iğne batması)
ve HIV’in anneden bebeğe geçmesini engellemek için zidovu- Capnocytophaga canimorsus: Sıklıkla aşılı köpek ısırığı sonrası
din kullanılabilir Bu ilaç fetüste malformasyona neden olmaz. yara enfeksiyonuna neden olur.
Zidovudin kemik iliği süpresyonu ve pansitopeni yapar. Hayvan ısırıklarında tedavide ilk tercih antibiyotik ampisilin-
2. Proteaz enzim inhibitörleri (indinavir, saquinavir, ritonavir, sulbaktam veya amoksisislin-klavunat (oral yolla kullanılan
nelfinavir ve lopinavir). Proteaz enzimini rekabate dayalı inhi- beta laktam+ beta-laktamaz inhibitörü kombinasyonu) Alter-
bisyon yoluyla etkisiz hale getiren sentetik peptidlerdir. Proteaz natif ilaç ise tetrasiklin (örneğin; doksisiklin)dir.

15 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

63. Plazmidler aşağıdakilerden hangiside rol oynamaz? 64 - D


A) Antibiyotik direnç genlerinin aktarımı Clostridium difficile sporlu Gram pozitif, anaerob basildir.
Sporlu bakterilere karşı alkol bazlı dezenfektanlar etkili oma-
B) Bakteriosin sentezi
yacağından bu durumda eller sabunlu suyla yıkanmalııdr. Ay-
C) Ağır metallere ve dezenfektanlara direnç rıca hastalara temas izolasyon önlemleri (hastanın veya has-
D) EHEC verotoksini sentezinin kodlanması taların izole odalara yatırılması ya da aynı enfeksiyonu olan
hastaların aynı odalara alınması, el yıkama, eldiven, temas
E) Konjugasyon
ederken önlük giyilmesi, hastaların termometre ve tansiyon
63 - D aletlerinin ayrılması )’nin alınması gerekir.

EHEC verotoksinin sentezini plazmid değil bakteriyofaj kodlar


65. Konak hücrede elemanter ve retikülat cisimcikler oluş-
I.Bakteriyofaj tarafından sentezi kodlanan toksinler (Di-şi Faj turan, ATP sentezleyemeyen zorunlu intrasellüler mik-
Ve-E-Bo-To-k-s: Difteri, Şiga, verotoksijenik E.coli, Eritrojenik roorganizma aşağıdakilerden hangisidir?
toksin, Botulizm toksini, Toksik şok sendromu toksini, Kolera
A) Bartonella quintana B) Coxiella burneti
toksini )
C) Microsporodia D) Chylamydia pneumoniae
1. Difteri toksini
2. Shiga toksin E) Ricketsia ricketsi
3. Verotoksin (EHEC)
65 - D
4. Eritrojenik toksin (S. pyogenes)
Soruda Chlamydia türlerinin (C.trachomatis, C. pneumoniae,
5. Botulizim toksini
C.psittaci) özellikleri tanımlanmaktadır.
6. Toksik şok sendromu toksini
KLAMİDYA: ATP sentezleyemediği için (enerji-bağımlı) zorunlu
7. Kolera toksini hücre içi parazitidir. Bu özelliğinden dolayı önceleri virüs olarak
Ayrıca bakteriyofajlar bazı bakterilerin tiplendirilmesi için kul- düşünülmüştür. Klamidyayı diğer bakterilerden ayıran özellikleri;
lanılır (Salmonella spp., Vibrio cholerae, Stafilokoklar, Pseudo- - Hücre duvarı gram negatif bakteri duvarına benzemekle birlikte
monas spp, Brucella spp vb.) tipik bir peptidoglikan tabakaya sahip değildir. Hücre duvarında
II. Plazmid tarafından kodlanan ekzotoksinler (PeTe- TE-Bank N-asetil muramik asit yoktur ve sisteinden zengin proteinler bu-
–EFT: ETEC, Tetanoz ekzotoksini, Bacillus anthracis ekzotoksin- lunur.
leri, Eksfoliyatif toksin) - Bakteriler ikiye bölünerek çoğalmasına rağmen. Klamidya ele-
Enterotoksijenik E.coli Enterotoksinleri (ETEC) menter ve retikülat cisimler oluşturarak çoğalır.
Tetanoz ekzotoksinleri (Tetanospazmin, Tetanolizin) Klamidyaların 2 farklı yapısal formu vardır
Elementer cisimcik (EB): Peptidoglikanı bulunmayan, çok küçük
Bacillus anthracis (Şarbon basili) ekzotoksinleri (Koruyucu
(300- 400 nm) enfektif partikül. Dış ortama dayanıklı olup bak-
(protektif) antijen, ödem faktör, lethal faktör)
teri sporunun analoğu olarak kabul edilebilir, metabolik olarak
S.aureus’un eksfoliyatif toksini (Bebeklerde haşlanmış deri inaktiftir.
sendromuna neden olur) Retiküler cisimcik: Büyüktür (0.5-1 µm) ve metabolik olarak aktif,
Plazmidler bağımsız olarak replike olabilir, antibiyotiklere, de- çoğalan partiküldür.
zenfektanlara ve ağır metallare direnç genlerini taşırlar. Klamidya türleri ve neden olduğu hastalıklar Tablo’da gösteril-
miştir.
64. Dahiliye yoğun bakım ünitesinde yatan hastalarda is-
hal salgını ortaya çıkmıştır. Hastaların dışkı örneklerin-
de Toxin A/B ELISA testi pozitif olarak raporlanmıştır.
Bu salgında alınması gereken önlemlerden hangisi uy-
gun değildir?
A) Hastaların ayrı bir odaya izolasyonu
B) Hastayla temas ederken ve temas sonrası ellerin su
ve sabunla yıkanması C. trachomatis C. pneumoniae C. psittaci
(TWAR)
C) Hastayla temas ederken eldiven ve önlük giyilmesi
Bulaş Seksüel, perinatal Solunum yolu Kuş gübresinin
D) Hastayla temas ederken ve temas sonrası ellerin al- ve direk tema solunması
Hastalık A, B, Ba, C; Trahom Atipik pnömoni Pnömoni
kol bazlı dezenfektanlarla ovulması L1, L2, L3; Lefogranüloma Myokard (Psittakoz)
venerum enfarktüsü veya
E) Hastalara ait termometre ve steteskopların ayrılması D-K; Non gonokoksik üretrit, koroner kalp
servisid, PID, infantil pnömoni hastalığı (?)
ve inklüzyon konjuktiviti

www.tusem.com.tr 16
Temel Bilimler / T 40 - 5

66. Eritrazmaya neden olan ve asidorezistan boyanabilen subklavian hemodiyaliz kateterleri ve periferik kateterler). Ge-
Gram pozitif basil aşağıdakilerden hangisidir? nellikle kateter bölgesinde herhangi bir semptom bulunmaksızın
A) Propionibacterium acnes bakteriyemi şeklinde ortaya çıkar (kateterle ilişkili bakteriyemi).
B) Corynebacterium jeikum 2. S. saprophyticus: Hastane dışında bayanlarda meydana ge-
C) Microsporum gypseum len üriner enfeksiyon ve sistitte (balayı sistiti) E. coli’den sonra
D) Erisipelotrix rhusopathiae ikinci en sık etkenidir. Novobiyosine dirençli olması önemli bir
özelliğidir ve üreazı pozitiftir. Tedavide kinolonlar ve trimetop-
E) Corynebacterium minitissimum
rim/sülfametaksazol kullanılabilir.
66 - E
Stafilokok cinsi bakteriler ve mikrokokların ve önemli özellik-
Corynebacterium minutissimum: Non lipofiliktir ve asidore- leri Tablo’da verilmiştir.
zinstan boyanır. Eritrazma (süperfisiyel cilt enfeksiyonu) et-
Önemli özellikler S. aureus S. epidermidis S. Mikrokok
kenidir. Genellikle koltuk altı ve kasık gibi kıvrım bölgelerinde saprophyticus
kırmızı- kahverengi kaşıntılı veya asemptomatik olabilen lez- Katalaz + + + +
Kuagulaz + - - -
yonlara neden olur. Bu durum kasık mantarıyla (Tinea cruris)
Hemoliz Beta - - -
karıştırılabilir. Ayrım için wood (uv ışığı) ışığıyla kırmızı refle Protein A + - - -
veren lezyonların gösterilmesi eritrazmayı düşündürür. Teda- Mannitol + - - -
fermentasyonu
vide eritromisin kullanılır. DNAase + - - -
Novobiyosin Duyarlı Duyarlı Dirençli Duyarlı
Basitrasin Dirençli Dirençli Dirençli Duyarlı
67. Balayından dönen 22 yaşındaki bayan hasta sık idrara çık-
Hastalık Toksijenik Yabancı cisim Üriner İntrakranial
ma (pollaküri) , idrar yaparken yanma (dizüri) yakınmaları ve pyojenik enfeksiyonları enfeksiyon apse, şant
enf. enf., septik
ile acil servise müracat ediyor. Ateşi ve kan sayımında lö- artrit vb.
kositozu olmayan hastanın idrar mikroskopisinde 15 lökosit
saptanıyor. İdrar kültüründe Gram pozitif, katalaz pozitif,
68. Yoğun bakım ünitesinde ventilatöre bağlanan hastanın
koagülaz negatif, novabiosine dirençli kok saptanıyor.
7. gün ateşinin ve sekresyonlarında artış olması üzerine
Bu hastada en olası sistit etkeni hangisidir? alınan bronkoalveoler lavaj mayinde EMB agar besiye-
A) Staphylococcus saprophyticus rinde Gram negatif, hareketsiz, oksidaz negatif kokobasil
B) Microkok türleri ürüyor. Antibiyogram sonucunda üreyen bakteri karba-
C) Corynebacterium urealyticum penemle, trimetoprim, kinolonlar ve amikasine dirençli
D) E.coli saptanırken, kolistin ve tigesikline duyarlı saptanıyor.
E) Staphylococcus epidermidis Bu hastada en olası etken aşağıdaki bakterilerden han-
67 - A gisidir?
Soruda Staphylococcus saprophyticus’un mikrobiyolojik özel- A) Pseudomonas aeruginosa
likleri tanımlanmıştır. Staphylococcus saprophyticus balayı sis- B) Acinetobacter baumannii
titinin E.coli’den sonra en sık ikinci etkenidir. C) Klebsiella pneumoniae
1. Staphylococcus epidermidis: Cilt florasında en fazla bulunan
D) Stenotrophomonas maltophilia
mikroorganizmadır. Slime üretimi sayesinde yabancı cisimlere ya-
pışma özelliğine sahip olduğundan yabancı cisim enfeksiyonlarda E) Burkholderiae cepacea
en sık rastlanan etkendir (sütür, protez, greft, şant ve kateter).
68 - B
Devamlı ayaktan periton diyalizi uygulanan hastalarda peritonit
Soruda Acinetobacter baumannii’nin özellikleri tanımlanmak-
Cerrahi sonrası meydana gelen endoftalmit
tadır.
Vasküler greft enfeksiyonu Son yıllarda çok ilaca dirençli (3 veya daha fazla sayıda farklı
Eklem protez enfeksiyonu antibiyotik grubuna dirençli) Acinetobacter baumannii enfek-
Ventikülo- peritoneal şant enfeksiyonu siyonlarının sıklığı yoğun bakım ünitelerinde artmıştır.
Serebro- sipinal şant operasyonlarından sonra meydana gelen A.baumannii hareketsiz, oksidaz negatiftir. Çok ilaca direnç-
şant enfeksiyonu ve menenjit li A.baumannii suşlarının neden olduğu enfeksiyonların
Protez kapak endokarditine neden olur. tedavisinde kolistin ve tigesiklin kullanılabilir. A.baumannii
İntravenöz kateter enfeksiyonu (hiperalimentasyon kateterleri, suşu kolistine de dirençli ise Panrezistan (herşeye dirençli)
A.baumannii adı verilir.

17 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

69. Tanı konur konmaz ampirik tedavi başlanması gereken, 71. Aşağıdaki funguslardan hangisi immun sistemi baskılan-
kültürleri bulaşıcı, fırsatçı mikoza neden olan, besiye- mış hastalar ve yoğun bakım hastalarında fırsatçı enfek-
rinde 25 °C’de kırmızı pigment oluşturan dimorfik man- siyona neden olabilen, blastosporları ve artrokonidiaları
tar aşağıdakilerden hangisidir? bulunanan dermatofit grubunda yer alan bir mantardır?
A) Cryptococcus neoformans A) Microsporum canis
B) Penicillium marneffei B) Candida albicans
C) Candida krusei C) Trichosporon asahii
D) Aspergillus fumigatus D) Epidermophyton floccosum
E) Fusarium solani E) Trichophyton verrucosum

69 - B 71 - C
Soruda Penicillium marneffei’ye özgü özellikler tanımlanmak- Trichosporon asahii
tadır. Ak piedra ve Kara piedra: Ak piedra’nın etkeni Trichosporon
Penicillosis marneffei: RES’i tutan dimorfik bir mantardır. Bu beigelii, kara piedranın etkeni Piedraia hortae’dir. Ak piedrada
nedenle histoplasmaya benzer. 25 oC’de besiyerinde yaygın kılda sarımsı nodül, kara piedrada ise siyah nodül görülür.
kırmızı pigment yapar. Tomucuklanarak değil ikiye bölünerek Trikosporon asahii bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde
çoğalır. Özellikle Asyalı AIDS’li hastalarda ortası nekrotik pa- (nötropenik ve immünyetmezlikli) sistemik  (trikosporonosis)
püler lezyonlar ve dissemine enfeksiyon oluşturur. Tanı konur hastalığa neden olabilen fırsatçı bir mayadır. Trikosporon’un
konmaz ampirik tedavi başlanması gerekir. Kültürleri bulaşı- en önemli özelliği blastosporların yanında artrokonidiumların
cıdır. Diğer dimorfik mantarlardan en önemli farkı immunsup- bulunmasıdır.
resif hastalarda (diğer sistemik mikoz etkenleri immun sistemi
Trichosporon türleri arasında T. asahii en sık izole edilen ve
normal olan konakta enfeksiyona neden olur) enfeksiyona
en yüksek mortaliteye neden olan invazif hastalık etkenidir.
neden olmasıdır.
Trichosporon asahii’nin  neden olduğu Trikosporonozis  klinik
bulguları ve histopatolojik görüntüsü invaziv kandidiyazis ile
karışabilir.  Candida albicans hem kutanöz (deri) mikoz etkeni
70. Aşağıdaki fungal enfeksiyon etkenlerinden hangisi sep- hem de fırsatçı mikoz etkenidir. Candida albicans yüzeyel mi-
talı hif yapısına sahip, fusiform şekilli olup, muz şek- koz etkeni değildir. Candida albicans’da eşeysiz spor formları
linde gametositleri ve kırmızı pigment oluşturmasıyla olan blastospor, klamidaspor bulunur, artrospor bulunmaz.
Aspergillus türü küf mantarlarından ayrılan fırsatçı mi- Candida albicans ve Candida dubliniensis’de germ tüp testi
koz etkeni olup, febril nötropenik hastalarda kan kül- pozitif olan Candida türleridir.
türünden izole edilebilir ve hastalarda fungemi, keratit Trichosporon türleri (spp.)hematolojik-onkolojik malignitesi
gibi klinik tablolara neden olabilir? olan hastalar dışında daha az sıklıkla AIDS hastaları, yaygın
A) Absidia türleri B) Rhizopus türleri yanığı olan hastalar, ve implante protezi olan hastalarda da
enfeksiyona neden olduğu bildirilmiştir.
C) Rhodotrula glutinis D) Malessezia furfur
E) Fusarium solani
72. Etkisini DNA ve RNA sentezini inhibe ederek protein
70 - E sentezini engelleyerek gösteren, oral yolla kullanılan
Soruda Fusarium solani’ye özgü özellikler tanımlanmaktadır. ve oral biyoyararlanımı en yüksek, BOS’a en fazla geçen
antifungal ilçalardan biridir?
Fusarium solani ve Scedosporium apiospermum (Pseudal-
lesheria boydii): 450 açıyla dallanan septalı hif yaptıkları için A) Flusitozin B) Flukonazol
aspergillusla karışırlar. Fusariumda muz şeklinde sporların C) Vorikonazol
bulunması ve kırmızı pigment oluşturması oldukça tipiktir. D) Nistatin
Pseudallesheria’da ise armut şeklinde sporlar vardır ve am- E) Griseofulvin
foterisin B’ye dirençlidir. Fusarium solani febril nötropenik
hastalarda fungemi yanı sıra gözde keratite de neden olabilen 72 - A
fusiform şekilli bir fırsatçı mikozdur.
Soruda Flusitozinin özellikleri tanımlanmaktadır.

www.tusem.com.tr 18
Temel Bilimler / T 40 - 5

Tablo: Antifungaller ve etki mekanizması Nükleozid analoğu olan ters transkriptaz enzim inhibitorleri (HIV tedavisinde
kullanılır)
İlaç Etki Mekanizması Etkinlik
Zidovudin (Azidotimidin) İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV).
Poliyenler Amfoterisin Ergosterole *Dermatofit enfeksiyonlarının Rekabete dayalı inhibisyon ve timidin analoğu
B bağlanarak zarın tedavisinde kullanılmaz. olduğundan timidin yerine zidovudin girmesiyle
Nistatin permiabilitesini Amfoterisin B oldukça zincirin sonlanması. Nötropeni ve anemi yapar.
bozarlar nefrotoksik (akut tubuler
nekroz) bir ilaç olduğundan Lamivudin HIV ve HBV
sadece şiddetli fungal Didanosine HIV
enfeksiyonların tedavisinde Zalsitabin HIV
kullanılır.
Nükleozid analoğu olmayan ters transkriptaz enzim inhibitörleri(HIV
Azoller Sitokrom p450 BOS’a en iyi geçen azol tedavisinde kullanılır)
Flukonazol enzimini inhibe flukonazol’dür. *Candida krusei,
Vorikonazol ederek *ergosterol *Aspergillus, Zygomycetes Nevirapin HIV
Ketakonazol sentezini engeller. ve Fusarium flukonazole Delaviridin HIV
Itrakonazol vb. dirençlidir. Vorikonazol BOS’a iyi
Proteaz enzim inhibitörleri (virüsün hücre dışına çıkışını inhibe ederler-
geçer ve primer endikasyonu
assembly) (HIV tedavisinde kullanılır)
invazif aspergillozistir. En toksik
olan ketakonazoldür (toksik İndinavir HIV
hepatit). Saquinavir HIV
Ekinokandinler Beta glukan sentezini Sadece parenteral kullanılır. Ritonavir HIV
Kaspafungin engelleyerek hücre *Candida’ya fungusidal etkili
duvarı sentezini olduğundan flukonazole dirençli Nelfinavir HIV
Mikafungin
Anidulafungin inhibe eder kandida enfeksiyonlarının Füzyon inhibitörü
tedavisinde kullanılır. Enfuvirtidin HIV (gp 41)
Aspergillusa karşı fungustatik
etkilidir. Viral penetrasyon ve kapsid soyulmasının (uncoating) inhibisyonu
Nükleosid Analoğu DNA ve RNA BOS’a en iyi geçen antifungaldir. Amantadin Influenza A virüsü (Parkinson tedavisinde’de
Flusitozin sentezini inhibe Candida ve C. neoformansa Rimantadin kullanılır). İyon kanallarını oluşturan M2
ederek protein etkilidir. Aspergillus, dimorfik proteininin fonksiyonunu bozarak etki eder.
(5-Fulorositozin)
sentezini inhibe mantarlar, Fusarium ve Rimantadinin yan etkileri daha az.
eder. Zygomyces’e etkisizdir. Nöraminidaz enzim inhibitörleri
Griseofulvin Mikrotubullerle Sadece dermatofit Oseltamivir Influenza A, B, kuş gribi (H5N1) ve domuz gribine
etkileşime girerek enfeksiyonlarının tedavisinde Zanamivir (H1N1) etkili. Oseltamivirin oral kapsüleri var ve
mitozu inhibe eder kullanılan oral ve topikal karaciğerde metabolize olur. Zanamivirin inhaler
formları var*. Fotosensitivite’ye formu var.
neden olur. Guanin analoğu sentez inhibitörü (viral genomda hipermutasyona neden
Alilaminler (Terbinafin) Sequalen epoksidazı Terbinafin günümüzde olur)
ve Tiokarbamat inhibe ederek dermatofit enfeksiyonlarının Ribavirin Influenza A ve B virüsu, Solunum sinsityal virüsü
(Tolnaftat) ergositerol sentezini tedavisinde en sık kullanılan (RSV), HCV, Kırım kongo, SARS ve Hanta virüs.
engeller ilaçtır. Alilaminlerin oral Viral RNA polimerazı inhibe eder.
ve topikal preparatları var.
Tolnaftat’ın topikal preparatı
var.
74. Kenelerin tutunması ile insanlara bulaşabilen proto-
zoon enfeksiyonu ile çiğ balık yenmesi ile bulaşabilen
sestod enfeksiyonu aşağıdakilerden hangisidir?
Kene tutunmasıyla Çiğ balıkla bulaşan
73. SARS, Hepatit C , Kırım Kongo Kanmalı ateşi ve Respiratu- bulaşan protozoon sestod
var sinsityal virüs enfeksiyonu tedavisinde kullanılabilen A) Babesia microti Diphylobotrium latum
geniş spektrumlu antiviral aşağıdakilerden hangisidir? B) Plasmodium falcifarum Paragonimus
westermannii
A) Amantadin
C) Trypanosoma cruzi Taenia saginata
B) Ribavirin
D) Leishmania donovani Hymenolepis nana
C) Rimantadin E) Trichomonas vaginalis Echinococcus granulosis
D) Zanamivir
74 - A
E) Entekavir
Babesia microti kene tutunması (ısırması) ile bulaşan bir proto-
73 - B zoon (tek hücreli parazit) enfeksiyonu, Diphylobotrium latum ise
çiğ balık yenmesiyle bulaşan bir trematoddur. Trematodlar para-
Ribavirin, SARS, Hepatit C (Ribavirin pegile interferonla kom-
zitlerin helmint (çok hücreli parazit) grubunda yer alır.
bine olarak kullanılır), Kırım Kongo Kanmalı ateşi ve Respiratu-
Babesia microti: Ixoides türü kenelerin ısırmasıyla bulaşır.
var sinsityal virüs enfeksiyonu tedavisinde kullanılabilen geniş
Eritrositler içerisinde malta haçı görüntüsü oluşturur. Bu gö-
spektrumlu antiviral ilaçtır.
rüntü nedeniyle Plasmodium falcifarumun Maurer granülleri
ile karışabilir. Splenomegaliye neden olabilir.

19 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

Protozoonlar ve bulaş yolları Tablo’da gösterilmiştir. 75 - C


Protozoonlar Hastalık Bulaş yolu Soruda Strongyloides stercoralis’in özellikleri tanımlanmaktadır.
Amipler Entamoeba Amipli dizanteri Fekal- oral
(Sarkodina) histolytica STRONGYLOİDES STERCORALİS
Acanthamoeba Kontak lensle ilişkili Sular İnsan gaitasıyla bulaşmış olan topraktan filariform larvanın
keratit
penetrasyonuyla bulaşır. Larvalar kan yoluyla akciğere gelir
Naegleria Primer amip Sular
fowleri menenjiti (Askaris ve kancalı kurtlarda olduğu gibi) nazofarinksten yutu-
Silyalı Balantidum coli Kolit Fekal- oral larak mideden geçip barsağa gelirler. Barsak mukozası içinde
Sporlular Plasmodium spp Sıtma (eritrosit Sivrisinek çiftleşen yumurtlarlar barsak boşluğuna atılınca açılır ve rab-
(Sporozoa) tutulumu)
seksüel ve ditiform larvalar gaitayla atılır (gaitada yumurta görülmez).
Babesia microti Babesiyoz (sıtmaya Kene
aseksüel benzer klinik) Erişkin formu doğada (toprakta) serbest olarak bulunan tek
üreme
gösterirler Toxoplazma Konjenital enf. Ookist, parazittir.
gondii AIDS’te ensefalit bradizoid,
trofozoid Süperenfeksiyon (Hiperenfeksiyon): İmmünyetmezliği olan-
Criptosporidium İshal Fekal- oral larda (AIDS, kanser, kortikosteroid tedavisi vb) otoinfeksiyon
parvum
sonucunda larvaların sistemik yayılım göstermesidir. Akciğer
İsospora belli İshal Fekal- oral
(pnömoni), kalp ve SSS (menenjit) tutulur. Bu durumda hasta-
Cyclospora İshal Fekal- oral
cayetanensis ların vücut sıvıları bulaştırıcıdır. Ayrıca internal otoenfeksiyon
Kamçılılar/ Leishmania Visseral laişmanyozis Flebotom sonucunda enterik bakterilere bağlı sepsis gelişebilir.
flagella donovani (RES tutulumu) (tatarcık)
(Mastigofora) Trichomonas Vajinit (sadece Cinsel ilişki Tanısı balgam, dışkı ve duedonal aspirat sıvısında rabditiform
vaginalis trofozoidi var) larvaların görülmesi ile konur. Eozinofili belirgindir.
Giardia lamblia Steatore, Fekal- oral
malabsorbsion
Trypanosoma Cagas hastalığı Çeçe sineği 76. Aşağıdaki trematodlardan hangisi sulardaki serkarya
cruzii
formunun cildi delmesi ile bulaşarak hematüri ve me-
DİPHYLOBOTHRİUM LATUM (Balık tenyası)
sane kanserine neden olabilir?
Birden fazla ara konağı (2 adet) olan ve yumurtası kapaklı
A) Schistosoma haematobium
(operkulum) olan tek sestod’dur.
Korasidyumlar siklops cinsi kabuklular tarafından yutulur. B) Cholonersis sinersis
Bunu küçük balık yer C) Paragonimus westermanni
Ara konak olan küçük balığın barsağında korasidyumdan pro- D) Schistosoma japonicum
serkoid larva oluşur. E) Fasciola hepatica
Bunu yutan büyük balıkta Pleroserkoid (sparganum) oluşur.
Kasında larva (sparganum) bulunan az pişmiş balıkların yen- 76 - A
mesiyle bulaşır. Soruda Schistosoma haematobium’un özellikleri tanımlan-
B12 vitamini eksikliği anemisi ve megaloblastik anemiye ne- mıştır.
den olduğu gibi nörolojik semptomlara neden olabilir. Gaita- Schistosoma türleri sulardan larvanın (serkarya) penetrasyo-
da tipik kapaklı yumurtalar gösterilebilir. Tedavide niklozamid nuyla bulaşır bu nedenle erken dönemde serkarya dermatiti
veya prazikuantel kullanılır. veya diğer bir ifadeyle yüzme havuzu dermatidi meydana gelir.
Akut hastalık (katayama sendromu) aşırı duyarlılık sonucunda
75. Aşağıdaki helmintlerden hangisinin erişkin formu do- meydana gelir. Ateş, halsizlik, ürtiker, artralji ve immün komp-
ğada (toprakta) serbest olarak bulunur ve immün yet- leks birikimine bağlı semptomlar görülür.
mezlikli olgularda süperenfeksiyon ve sepsise neden Schistosoma türleri hermafrodit (dişi ve erkeği aynı canlı üze-
olabilir? rinde bulunmayan) olmayan trematodlar içerisinde yer alır.
A) Ancylostoma duodenale - İntestinal şistozomiazis: S. japonicum ve S. mansoni’ye bağlı
B) Hymenelopis nana karın ağrısı, kanlı ishal, hepatomegali ve portal hipertansi-
yona bağlı splenomegali görülür. Ölüm genellikle ösefagus
C) Strongyloides stercoralis
varis rüptürüne bağlıdır.
D) Ascaris lumbricoides
-V
 asküler şistozomiazis: S. hematobium hematüri, dizüri, tıkanık-
E) Diphyllobothrium latum lık ve mesane karsinomuna (squamoz hücreli) neden olabilir.

www.tusem.com.tr 20
Temel Bilimler / T 40 - 5

- Nörolojik şistozomiazis: S. japonicum yumurtaları beyne monozomlara dönmesi


migrasyon gösterilebilir. • Hücre zarında mikrovillusların küntleşmesi, eğrilmesi, balon-
TANI: S. hematobium yumurtaları idrarda S. japonikum ve S. laşması, bağlantıların gevşemesi, myelin figürlerin oluşması
mansoni yumurtaları gaitada gösterilebilir. Lökositoz, eozino- • Nükleer kromatin kümeleşmesi
fili ve hipergama globülinemi gelişir. İrreversible İskemik Hücre Hasarında Oluşan Değişiklikler
TEDAVİ: Pazikuantal kullanılır. • Hücre zarında parçalanma
• Mitokondri şişmesi, büyük dansiteler ve kalıcı disfonksiyon
77. Barret özofagusunda hangi morfolojik değişiklik ön • Lizozomal membran rüptürüve enzimlerin aktivasyonu
planda izlenir? • Çekirdekte piknoz, karyolizis, karyoreksiz
• Myelin figürler
A) Skuamöz metaplazi B) Hiperplazi
• ER lizisi
C) Kolumnar metaplazi D) Likefksiyon nekrozu
E) Apoptozis 79. Aşağıdaki kompleman ürünlerinden hangisi kemotak-
sisi arttırıcı etkiye sahiptir?
77 - C
A) C3b B) C5a
Gastroözofagial reflü hastalığında mide asidinin etkisiyle özo-
fagus alt uçta izlenen normal çok katlı yassı epitelin yerini C) C5b-9 (MAK) D) C9
intestinal epitele benzer kolumnar hücreler alır. (Kolumnar E) C2
metaplazi) Buna Barret özofagusu denir.
Özofagus alt uçta adenokarsinom gelişmesinde en önemli fak- 79 - B
tör Barret özofagusudur. Lökositler ekstraselüler alana çıkınca kimyasal uyarı boyun-
METAPLAZİ ÖRNEKLERİ ca infeksiyon veya zedelenme alanına göç ederler. Bu olaya
• Sigara içenlerde trakea ve bronşta→skuamöz metaplazi kemotaksis denir. Kemotaksis, lökosit yüzeyindeki G protein
(en sık görülen metaplazi şekli) ilişkili reseptörlere bağlanan çeşitli moleküllerce gerçekleşti-
• A vitamini eksikliğinde solunum epitelinde→skuamöz me-
rilir. Bu moleküllere kemoatraktanlar denir. Bunlar G protein
taplazi
ilişkili reseptörlere bağlanınca ikincil haberciler oluşur ve bun-
• Kronik sistit, mesane taşı olan hastalarda, mesanede →
lar sitoplazmik kalsiyumu arttırır. Kalsiyumun etkisi ile bağlan-
skuamöz metaplazi
ma olan bölgede aktin polimerize olur ve lökositler bağlanma
• Servikste → skuamöz metaplazi
olan tarafa doğru psödopodik hereket yaparlar.
• Kronik reflü gastritinde özofagus alt uçta→kolumnar me-
Kemotaksise neden olan moleküller:
taplazi (Baret özofagusu)
• Pankreas, tükrük bezi gibi organlarda dış salgı kanallarının • Solubl bakteriyal ürünler(özellikle N-formil methionin ta-
tıkanması→ skuamöz metaplazi şıyan peptidler)
• Travmalarda yumuşak dokuda→ mezenkimal metaplazi • Kompleman sisteminden C5a
(myozitis ossifikans) • Doku yıkım ürünleri
• Lökotrienlerden LTB4
• Sitokinler: Kemokin ailesi (IL-8)
78. Myokard infarktüsü geçiren hastanın etkilenen kalp kası
hücrelerinde izlenen hangi değişiklik nekroz lehinedir?
80. Aşağıdaki hücrelerden hangisi IFN gama salgılayarak
A) Çekirdekte kromatin kümeleşmesi
makrofajları aktive eder?
B) Mitokondri şişmesi, küçük amorf dansiteler
A) Plazma hücresi B) Sitotoksik T lenfosit
C) Endoplazmik retikulum şişmesi
C) Nötrofiller D) Yardımcı (hepler) T hücresi
D) Hücre zarında mikrovillus kaybı
E) Mast hücresi
E) Sitoplazmik membranın parçalanması
80 - D
78 - E
Reversible İskemik Hücre Hasarında Oluşan Değişiklikler Makrofajlar aynı zamanda antijen prezente eden hücreler-
• Hücre şişmesi dir. Fagosite ettiği materyalin protein parçalarını yüzeyindeki
• Hücresel yağlanma MHC Class II ile CD4+ Th1 lenfositlere sunarlar. Th1 hücresi
• Mitokondri şişmesi ve küçük amorf dansiteler IFN gama salgılayarak makrofajları aktive eder. Makrofajların
• ER şişmesi, GER’den ribozomların ayrışması, polizomların aktivasyonunda primer stimülatör IFN gama’dır.

21 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

81. Aşağıdakilerden hangisi Tip I hipersensitivite reaksiyo- 83. Multiple myelomlu hastada böbrek biyopsisinde ekstra-
nu değildir? selüler eozinofilik aselüler birikim izleniyor. Kongo red
A) Akut ürtiker B) Alerjik rinit boyamada kırmızı renk ve polarize ışıkta yeşil renkli gö-
rünüm dikkati çekiyor.
C) Allerjik alveolit D) Alerjik gastroenterit
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
E) Bronşial astım
A) FMF
81 - C B) Sistemik senil amiloidoz
Allerjik alveolit akut dönemde Tip III, kronik dönemde Tip IV C) Reaktif sistemik amiloidoz
hipersensitivite reaksiyonudur.
D) AL amiloidoz
Tip I ADR Örnekleri
E) Hemodiyaliz ile ilişkili amiloidoz
Lokalize Sistemik
• Ürtiker • Yabancı proteinler (arı 83 - D
• Allerjik rinit sokması) Amiloid vücudun çeşitli doku ve organlarındaki hücreler arasında
• Alerjik konjonktivit • Hormonlar biriken protein yapısında anormal bir maddedir. Işık mikroskopi
• Allerjik gastroenterit • Enzimler ve rutin H&E boyasında komşu hücrelere uzanan ve onlarda ba-
• Bronşial astım • Polisakkaridler sınç atrofisi oluşturan şekilsiz, eozinofilik, hyalin bir ekstraselüler
• İlaçlar (Penisilin alerjisi) madde olarak görülür. Amiloidi diğer hyalin birikimlerden (kolla-
• Saman nezlesi
jen fibrin gibi) ayırmak için en sık kullanılan yöntem Kongo kır-
mızısı boyamadır. Fakat daha spesifik olan, polarize ışıkta Kongo
82. Mikroskopide granülomların izlendiği hipersensitivite kırmızısı ile amiloidin yeşil ışığı çift kıran boyanma özelliğidir. En
reaksiyonu hangisidir? yaygın amiloidoz tipi primer amiloidozdur. (AL amiloidoz). Ami-
A) Tip I hipersensitivite loid dağılımı genellikle sistemiktir ve AL tipindedir. Olguların ço-
ğunda bir plazma hücre diskrazisi formu bulunmaktadır. Aberan
B) Tip II hipersensitivite
B hücreleri tarafından sentezlenen Ig hafif zinciri
C) Tip III hipersensitivite (AL) veya bunların parçacıklarının birikmesinden meydana ge-
D) Tip IV gecikmiş tipte hipersensitivite lir. Multiple myelom ve diğer plazma hücre diskrazilerinde Ig
hafif zincirden oluşan AL amiloidoz görülür.
E) Tip IV direkt hücresel sitotoksisite
Amiloidoz sınıflaması
82 - D Sistemik (jeneralize) amiloidoz
• AL amiloidoz (primer amiloidoz)
• Reaktif sistemik amiloidoz (sekonder amiloidoz)
• Hemodiyaliz ile ilişkili amiloidoz
• Kalıtsal amiloidoz
• FMF
• Familyal amiloidik nöropatiler
• Sistemik senil amiloidoz
Lokalize amiloidoz
• Senil serebral amiloidoz
• Endokrin (tiroid medüller karsinom, langerhans adacıkla-
rı) amiloidoz
• İzole atrial amiloidoz
• Prion hastalıkları

CD4+ T hücreler tarafından salgılanan IFN-γ ile aktive makro- 84. Benzen aşağıdaki neoplazilerden hangisinin gelişmesi-
fajlar epiteloid histiositlere ve multinükleer dev hücrelere ne neden olabilir?

dönerler. Bu hücreler ve etraflarında lenfositik halka ile çevrili A) Akciğer B) Lösemi


granülomatöz reaksiyon Tip IV gecikmiş aşırı duyarlılık reaksi- C) Hemanjiosarkom D) Karaciğerde anjiosarkom
yonunda izlenir. Eğer aktivasyon uzarsa devam eden inflamas- E) Prostat
yon ve sonuçta fibrozis gelişebilir.

www.tusem.com.tr 22
Temel Bilimler / T 40 - 5

84 - B 86. Paraneoplastik sendrom olarak en sık izlenen endokri-


Benzen özellikle boya, matbaacılık, kuru temizleme ve lastik nopati aşağıdakilerden hangisidir?
sanayisinde kullanılan kimyasal maddedir. Maruz kalanlarda A) Uygunsuz ADH sendromu
lösemi ve Hodgkin lenfoma gelişme riski yüksektir. B) Cushing sendromu
MESLEKİ KARSİNOJENLER C) Hipoglisemi
Etken Malignite Meslek
D) Karsinoid sendrom
Asbestoz Akciğer, mezotelyoma, la- Sanayi (ısı yalıtımı, inşaat, gemi
rink, GIS ve böbrek kanseri endüstrisi), E) Karsinoid tümör
topraklar
Arsenik Akciğer ve deri hemanjio- Metal eritme, metal alaşımları,
sarkomu elektrikli iletken 86 - B
aletler, ilaç, herbisid fungusit, ye-
raltı suları Paraneoplastik sendromlar tümörün yayılımına bağlı olmaksızın,
Benzen Lösemi, Hodgkin hastalığı Çözücü yağlar, özellikle boya, las- tümörden (primer veya metastatik) salınan hormonlara veya
tik, temizleme
ürünleri ve deterjanlar hormon dışı moleküllere bağlı organ disfonksiyonlarına denir.
Berilyum Akciğer kanseri Uzay araçları ve yakıtları, nükleer 
En sık görülen paraneoplastik sendrom hiperkalsemidir.
reaktörler ve
uzay araçlarında kullanılar hafif 
Paraneoplastik sendrom olarak en sık oluşan endokrino-
metal alaşımları
pati Cuushing sendromudur. Cuushing sendromuna en sık
Kadmium Prostat kanseri Sarı pigment ve fosfor içerir. Le-
himlerde bulunur. neden olan tümör akciğerin küçük hücreli karsinomudur.
Bataryalar ve kaplama metalle- Tümör hücreleri tarafından salınan ACTH veya ACTH ben-
rinde
Krom Akciğer kanseri Metal alaşım, boya sanayi zeri maddeler neden olur.
Etilen oksit Lösemi Meyve- fındık olgunlaştırıcıdır.
Gıda
sanayi, roket yakıtı, sterilizasyon 87. Aşağıdakilerden hangisinde Wilm’s tümör gelişme riski
Nikel bileşikleri Burun, nazal sinüsler, akci- Nikel kaplama, seramik, pil, pas- yoktur?
ğer kanseri lanmaz çelik üretimi
Radon Akciğer kanseri Uranyum tozları, yeraltı madenle- A) WAGR sendromu
ri, taş ocakları
B) Danys-Drash sendromu
Vinil klorid Karaciğer anjiosarkomu Soğutucu, plastik yapıştırıcıları,
plastik malzeme üretimi C) Bewith-Wiedemann sendromu
D) Nefroblastomatozis
E) Tuberoz skleroz

87 - E

85. Aşağıdakilerden hangisi insan tümörlerinde en sık izle- WAGR sendromu, nefroblastomatozis (nefrojenik kalıntılar),
nen nükleer transkriptör gen bozukluğudur? Danys-Drash sendromu ve Becwith-Wiedemann sendromun-
da Wilm’s tümörü gelişebilir. Tuberoz sklerozda renal anjiom-
A) MYC B) FOS
yolipom, kalpte rabdomyom görülebilir.
C) RAS D) p53
E) REL
88. Aterosklerozda tunika intimaya göç eden düz kas hüc-
85 - A relerinin çoğalmasını uyaran en önemli büyüme faktö-
rü aşağıdakilerden hangisidir?
Nükleer transkripsyon faktörlerini kodlayan genler hücrelerin
A) VEGF B) HGF
siklusa düzenli olarak girmesine ve hücre bölünmesine yol
açarlar. Bu grupta MYC, MYB, JUN, FOS onkogenleri bulunur. C) PDGF D) TGF-β
Bunların arasında MYC, insan tümörlerinde en sık görülen E) Heparan sülfat
nükleer transkriptör gen bozukluğudur.
88 - C
MYC geni disregülasyonu ile oluşan tümörler
Ateroskleroz, intimada yerleşen tunika medianın zayıflaması-
• t(8;14) (c-MYC)→Burkitt lenfoma
na neden olan, lümene doğru uzanıp bazen lümeni tıkayan,
• N-MYC amplifikasyonu→Nöroblastom ateromatöz, fibröz yağlı plak veya aterom denen intimal lez-
• L-MYC amplifikasyonu→ Küçük hücreli akciğer kanseri yonlarla karakterizedir.

23 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

Batı dünyasında mortalite ve morbiditenin en sık nedenidir. 90. Aşağıdakilerden hangisi akut romatizmal ateşte izle-
Ateroskleroz multifaktöryel bir hastalıktır. nen granülom benzeri yapıları tanımlar?
Atherogenezde Oluşum Basamakları A) Asteroid cisimcikler B) Aschoff cismi
• Kronik endotel hücre hasarı (Aterom plağı gelişiminde ilk aşa- C) Mac-Callum plakları D) Stellat cisim
madır) →permeabilite artışı→Lökosit ve trombosit adezyonu
E) Spider cism
• Lipoproteinlerin damar duvarında birikimi (LDL ve okside
LDL) 90 - B
• Monosit adezyonu ve intimaya transmigrasyonu → kö- Akut romatizmal ateş (ARA), A grubu β-hemolitik streptokokal
püksü hücre oluşumu farenjit atağından birkaç hafta sonra %3 oranında görülen, akut
• Trombosit adezyonu ve PDGF üretimi immünolojik bir hastalıktır. (Tip II ADR) ARA’da kalp tutulumu
• PDGF ile düz kas hücrelerinin uyarılması → tunika media- pankardit şeklindedir. Kalbin tüm tabakalrında Aschoff cisimleri
dan intimaya göç etmesi denen granülom benzeri yapılar görülür. Aschoff cisimlerinde;
• Düz kas hücreleri (DKH)’nin proliferasyonu → ekstraselü- • Ortada fibrinoid nekroz
ler matriks üretimi (Atherom plağın olgunlaşmasını sağla- • Bazofilik sitoplazmalı iri makrofajlar (Anitschkow hücresi)
yan son aşamadır) • Nekrotik miyositler (Caterpillar hücresi)
• Sonuç olarak tunika intimada yoğun yağ ve fibröz doku bi- • T lenfositler ve seyrek plazma hücreleri bulunur.
rikimi (ATHEROSKLEROZ )
Endotelyal zedelenme alanlarına yağışan trombositlerden, 91. Aşağıdakilerden hangisi megaloblastik aneminin bul-
makrofajlardan, endotel hücrelerinden ve DKH’lerinden sagı- gularından değildir?
lanan PDGF (Platelet Derivated Growth Factor) tunika intima- A) Eritrositlerde hiperkrom makrositer değişiklik
ya göç eden düz kas hücrelerinin proliferasyonunda en öenmli B) Hipersegmente granülositler
büyüme faktörüdür. C) İnefektif eritropoez
D) Retikülositoz
E) Hafif orta trombositopeni
89. Aşağıdakilerden hangisi vasküler kaynaklı bir tümör
değildir? 91 - D
A) Anjiosarkom Vit B12 ve folik asit eksikliğinde hem myeloid hem de eritroid seri
etkilenir. Her üç seride de megaloblastik değişiklikler izlenir. So-
B) Hemanjioperisitom
nuçta defektif hücreler apoptozla yok edilir ve inefektif hemato-
C) Hemanjioendotelyoma poez gelişir. Hastalarda pansitopeni izlenir. Periferik kanda retikü-
D) Alveoler soft part sarkom lositopeni, anemi, hafif orta trombositopeni ve lökopeni vardır.
E) Pyojenik granülom Eritrositlerde makrositoz, ovalositoz, anizositoz, hiperkromazi,
nötrofillerde hipersegmentasyon ve irileşme görülebilir.
89 - D
92. Aşağıdaki lenfoma tiplerinden hangisinde epidermot-
Damar tümörleri
ropizm ve patruier mikroabseleri görülür?
• Benign vasküler neoplazmlar ve gelişimsel-edinsel lezyon-
A) Burkitt lenfoma
lar
 Hemanjiom (kapiller-kavernöz-pyojenik granülom) B) Erişkin T hücreli lösemi/lenfoma
 Lenfanjiom (kapiller-kavernöz) C) Mikozis fungoides
 Glomus tümörü D) Anaplastik büyük hücreli lenfoma
 Vasküler ektaziler (nevus flammeus-spider telenjekta- E) Büyük granüler lenfositik lösemi
ziler-herediter hemorajik telenjektazi)
92 - C
 Reaktif vasküler proliferasyonlar (basiller anjiomatozis)
• İntermediyer grade’li neoplazmlar Mikozis Fungoides, CD4(+) T hücrelerinden gelişen primer
 Kaposi sarkomu deri lenfomasıdır.
 Hemanjioendotelyoma Non spesifik deri bulgularından plak ve tümör aşamalarına kadar
• Malign neoplazmlar değişen bulguları vardır. (premikotik-plak-tümör) Serebriform
nükleuslu T-hücreleri, üst dermis ve epidermiste infiltrasyon gös-
 Anjiosarkom
terirler. Epidermisin neoplastik serebriform nükleuslu lenfosit-
 Hemanjioperisitom
lerle infiltrasyonu (epidermotropizm) ve Pautrier mikroabseleri
tipiktir.

www.tusem.com.tr 24
Temel Bilimler / T 40 - 5

93. Akciğerlerde elastaz-antielastaz arasındaki denge elas- • EM (Elektron mikroskopi) bulguları: Visseral epitel hücre-
tazlar lehine bozulması durumunda hangi hastalık or- lerinde podositlerde düzleşme veya silinme
taya çıkar? • IF (İmmünfloresan) bulguları: Madde birikimi saptanmaz.
A) Atelektazi B) Bronşit • Prognozu iyidir. Çocuklarda kortikosteroid trdavisi ile ge-
nellikle düzelir. Erişkinlerde prognoz biraz daha kötüdür.
C) Bronşiektazi D) Amfizem
E) Astım
95. Testiste ağrısız büyüme ve hemoptizi şikayeti ile gelen 32
yaşında hastanın USG’sinde sağ testiste 4,5 cm çapında
93 - D
kitle izleniyor. Hastaya orşiektomi yapılıyor. Testiste gri be-
yaz renkli homojen vasıflı kitle, kesitlerinde fibröz bantlarla
ayrılmış, geniş berrak sitoplazmalı, sitoplazmik sınırları be-
lirgin, santral nükleuslu, nükleolleri seçilebilen ganüler kro-
matinli hücreler, intertisyal lenfositik infiltrasyon izleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Klasik seminom B) Embryonel karsinom
Serum ve intertisyal dokuda antielastaz aktivitesi olan başlıca C) Koryokarsinom D) Yolk sac tümör
molekül alfa-1 antitripsindir. Bunun dışında bronşial mukustaki
E) Teratom
sekretuar lökoproteaz inhibitörü ve serum alfa-1 makroglobu-
lindir. Başlıca hücresel elastaz aktivitesi ise nötrofilik elastazdan 95 - A
kaynaklanır. Bunun dışında nötrofillerden salınan katepsin G,
Testis tümörleri % 95 germ hücrelerden gelişir. Germ hücreli
proteinaz-3, makrofajlardan salınan elastaz
tümörler seminomatöz ve non seminomatöz tümörler diye
(alfa-1 antitripsin ile inhibe edilemez), nötrofil ve makrofajlar-
ikiye ayrılır. Testis tümörlerinin görülme yaşı 15-34 yaş arası-
dan salınan matriks metalloproteinazları bulunmaktadır.
dır. Germ hücreli testis tümörlerinin %60 kadarı mikst özellik
Amfizem patogenezinde asıl olay proteaz-antiproteaz den-
taşır ve birden fazla germ hücreli tümör (embriyonel karsinom
genin bozulmasıdır. Sigara içen bireylerde serbest oksijen
+ seminom gibi) bir arada olur. Tek histolojik yapı içerenlerden
radikalleri artar ve bunlar alfa-1 antitripsini inhibe eder. Yine
en sık görüleni seminomdur.
nikotinin etkisiyle alveol duvarında nötrofiller birikir. Nötro-
3 yaşın altında en sık testis tümörü: yolk sac tümörüdür ve 3
fillerden salınan elastaz, alfa-1 antitripsin eksikliğinde veya
yaş altında en az görüleni ise seminomdur. En iyi prognozlu
inaktivasyonunda doku yıkımına neden olur.
olan seminomdur En kötü prognozlu olan koryokarsinomdur.
Seminomlar lenfatik, non seminomatöz tümörler ise hemato-
94. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda nefrotik sendro-
jen yayılımı severler.
mun en sık nedenidir?
Seminom makroskopik olarak gri beyaz renkli, homojen vasıflı
A) Fokal segmental GN
multinodüler kitle şeklinde izlenirler.
B) Membranöz GN
Morfolojik olarak, dallanmış fibröz septalarla ayrılan diffüz taba-
C) Mambranoproliferatif GN
kalar şeklinde tümöral proliferasyon vardır. Tümör hücreleri sitop-
D) Lipoid nefroz
lazmik sınırları belirgin, berrak sitoplazmalı, santral nükleuslu, bir
E) IgA nefropatisi
iki nükleollü, granüler kromatinlidir. Sitoplazma değişik oranlar-
94 - D
da glikojen içerir. Mitoz azdır. Tümör çevresinde T lenfositlerden
Çocuklarda nefrotik sendrom %95 oranında primer glomerül
zengin lenfoid infiltrasyon izlenir ve bu yüzden iyi prognozludur.
hastalıklarına bağlı gelişir. Bunların içinde en sık neden mini-
Serum PLAP seviyesi vakaların %50’sinde yüksektir. AFP genellikle
mal değişiklik (change) hastalığı (lipoid nefroz)’dır.
normal iken, %10-20 oranında sinsityotrofoblastik dev hücreler
Minimal Değişiklik hastalığı (Lipoid nefroz)
bu tümöre eşlik eder ve bu vakalarda beta HCG yüksekliği izlenir.
• Çocuklarda nefrotik sendromun en sık nedenidir.
Radyosensitiftirler.
• Selektif proteinüri, hipoalbüminemi, ödem, hiperlipidemi
ve lipidüri ile seyreder.
96. Aşağıdaki bulgulardan hangisi Crohn hastalığını düşün-
• Proteinürinin nedeni glomerüller kapiller duvarın bozul-
dürmez?
ması sonucu plazma proteinlerine aşırı geçirgenlik ve glo-
A) Segmental tutulum B) Transmural tutulum
merüler polianyon kaybıdır.
C) Serozit D) Kazeifiye granülomlar
• IM (ışık mikroskopi)bulguları: Olguda ışık mikroskopisinde
E) Fistül ve fissürler
glomerüller normaldir. Proksimal tübül epitel hücrelerin-
de lipit ve yağ birikimine bağlı vakuolizasyon görülebilir.

25 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

96 - D 98 - C
Crohn hastalığı (CH) ataklar halinde GİS’in herhangi bir seviyesini Medüller karsinom, parafoliküler C hücrelerinden köken alan
tutabilir. En sık terminal ileum tutulur. Gecikmiş tipte hipersen- (2 kez soruldu), stromada amiloid birikimi görülebilen (5 kez
sitivite reaksiyonudur. İnflamasyon tüm barsak katlarını tutan soruldu) nöroendokrin neoplazmdır. Medüller tiroid karsino-
transmural, keskin sınırlı ve kroniktir. İnflamasyona non kazeifiye mu parafoliküler C hücrelerine benzer şekilde kalsitonin salgı-
granülomlar ve lenfoid agregatlar eşlik eder. CH’da segmental larlar. Kalsitonin düzeyi tanı ve postoperatif takipte öemli rol
atlamalı tutulum vardır ve segmentler arasında normal barsak oynar. Medüller karsinom olgularının %80’i sporadik, %20’si
izlenebilir. (ip belirtisi/skip sign) fibrozis nedeni ile barsak lümeni
MEN 2A veya 2B sendromu ile MEN ile ilişkisiz familyal me-
daralır ve baryumlu grafide ip belirtisi görünümü oluşur. Serozit
düller tiroid karsinomu (FMTK) gibi familyal vakalardır. RET
olgularda sıktır ve fistül oluşturan derin fissürler sık görülür. Has-
protoonkogen (10q11) mutasyonları hem familyal hem de
talarda malabsorbsiyon ve ishal belirgindir.
sporadik vakaların gelişmesinde önemli rol oynar. MEN send-
romlarında görülenler erken yaşlarda, sporadik ve FMTK va-
97. Aşağıdakilerden hangisi Alzheimer hastalığında izlenen
kaları erişkinlerde (50’li yaşlar) sıktır. Sporadik vakalar tek lob-
mikroskopik bulgulardan değildir?
dan gelişme eğiliminde iken familyal vakalarda multifokal ve
A) Senil plak
bilateral gelişim yaygındır. Sporadik olgularda en sık boyunda
B) Nörofibriler yumak
kitle ile semptom verirler. Hastalarda kalsitonin düzeyi artmış
C) Granülovakuoler değişiklik
olmasına rağmen hipokalsemi beklenmez. Prognozu papiller
D) Hirano cisimcikleri karsinomdan kötüdür. Evre en önemli prognositik faktördür.
E) Negri cisimciği
97 - E
99. Triclabendazol ile ivermektin kombinasyonu aşağıdaki
Yaşlı hastalarda demansın en sık nedeni Alzheimer hastalığı- helmintlerden hangisinin tedavisinde sıklıkla kullanılır?
dır. Alzheimer hastalığında başlangıç klinik bulgu genelde kon-
A) Fasciola hepatica
santrasyonda ve entellektüel kapasitede azalmadır. Progresif
kognitif fonksiyon kaybı ve yakın hafızada kayıp vardır. İlerle- B) Taenia solium
yen dönemlerde tam bir dezoryantasyon, konuşma bozukluk- C) Schistosoma haematobium
ları ve diğer kortikal fonksiyonlarda kayıp gözlenir. D) Paragonimus westermani
Alzheimer hastalığında simetrik kortikal atrofi ve özellikle
E) Trichuris trichiura
temporal, frontal ve parietal loblarda sulkuslarda genişleme
görülür. En önemli histolojik özellikleri nörofibriller yumaklar. 99 – A
Senil (nöritik) plaklar ve amiloid anjiopatidir. Fasciola hepatica tedavisinde bithinol, prazikuantel veya
Alzheimer hastalığında izlenen major mikroskopik bulgular triclabendazol+ivermektin kombinasyonu kullanılır.
1- Nörofibriler yumaklar: H&E boyasıyla bazofilik boyanan stop-
lazmik yapılardır. Nöronların sitoplazmasında, nükleusu sarma-
100. pKa değeri 2.5 olan asit yapılı ilaç pH’sı 1.5 olan midede
layan veya kenara iten çift sarmal fibrillerden oluşur. Elonge
yaklaşık % kaç iyonize durumdadır?
veya alev şeklinde olabilirler. Nörofibriller yumaklardaki major
protein anormal hiperfosforle tau protein birikimidir. A) 1  B) 10  C) 50   D) 90   E) 99
2- Senil (nöritik) plaklar: Amilod beta protein birikimiyle ka- 100 – B
rekterizedir. Alzheimer hastalığına spesifik değildir. İlacın lipofilitesi
3- Amiloid anjiopatisi: Aβ birikiminin damarlar çevresinde ol-
İlaçların absorpsiyonunu etkileyen en önemli faktördür. Li-
masıyla karekterizedir.
pofilik (noniyonize=apolar) ilaçlar, hidrofilik (iyonize=polar)
4- Hirano cisimleri: Hipokampusteki piramidal hücrelerde biri-
ilaçlara göre daha kolay absorbe edilir.
ken yuvarlak eozinofilik cisimlerdir.
5- Granülovakuoler Dejenerasyon: Hipokampüste berrak va- İlaçların %50 iyonize olduğu pH değerine pKa denir. pKa ab-
kuoller olarak gözlenir. sorpsiyonu etkileyen önemli faktörlerdendir. Non-iyonize kıs-
En sık hipokampus ve olfaktör bulbusda izlenir. mın iyonize kısma oranı; log non-iyonize / iyonize = pKa – pH
formülünden bulunur. Asit ilaçlar asit ortamda, bazik ilaçlar
bazik ortamda daha fazla non-iyonizedir.
98. Aşağıdaki tiroid tümörlerinden hangisi nöroendokrin
özelliktedir? pKa değeri 2.5 olan ilaç pH’sı 2.5 olan ortamda %50 noniyoni-
ze, pH’sı 1.5 olan ortamda yaklaşık %90 noniyonize, pH’sı 3.5
A) Papiller karsinom B) Foliküler karsinom
olan ortamda yaklaşık %10 noniyonize olur.
C) Medüller karsinom D) Az diferansiye karsinom
E) Anaplastik karsinom

www.tusem.com.tr 26
Temel Bilimler / T 40 - 5

101. Glokom tedavisinde kullanılan ilaçlarla ilgili aşağıdaki Vilazodon, 5-HT geri alımını inhibe eder ve 5-HT1A reseptörle-
ifadelerden hangisi doğrudur? rine parsiyel agonist etki yapar. Antidepresan ve anksiyolitik
A) Latanoprost, aköz humor akışını artırır ve oral yolla etki yapar.
kullanılır. Vortioksetin, serotonin modülatör ve stimülatör atipik anti-
depresandır. 5-HT geri alımını inhibe eder ve 5-HT1A reseptör-
B) Pilokarpin, aköz humor sentezini azaltır ve topikal
lerine parsiyel agonist etki yapar.
yolla kullanılır.
C) Asetozolamid, aköz humor akışını artırır ve topikal
103. Aşağıdakilerden hangisi fosfodiesteraz enzim inhibitö-
yolla kullanılır.
rü ilaçlardan biri değildir?
D) Timolol, aköz humor sentezini azaltır ve topikal yolla
A) Levosimendan B) Roflumilast
kullanılır.
E) Fizostigmin, aköz humor sentezini azaltır ve oral yol- C) Silastazol D) Milrinon
la kullanılır. E) Riosiguat
101 – D 103 – E
Glokom tedavisinde kullanılan ilaçlar Levosimendan, miyokartın kalsiyum duyarlılığını artırır, fosfo-
PGF2alfa analogları: Latanoprost, travoprost, bimatoprost, diesterazı inhibe eder ve kalp yetmezliğinde kullanılır.
unoproston ve tafluprost, aköz humorun akışını artırarak glo- Roflumilast, fosfodiesteraz-4’ü selektif inhibe eder ve KOAH
kom tedavisinde lokal verilir. Kırmızı göz, iris ve kirpiklerde tedavisinde kullanılır.
kahverengi pigmentasyon gibi yan tesirleri vardır.
Silastazol, fosfodiesteraz-3’ü selektif inhibe ederek antiagre-
Beta blokörler: Timolol, betaksolol, karteolol ve levobunolol,
gan ve vazodilatör etki yapar.
aköz humor sentezini azaltarak glokom tedavisinde lokal veri-
Milrinon, fosfodiesteraz-3’ü selektif inhibe ederek akut kalp
lir. Astım, KOAH, bradikardi ve periferik damar hastalığı olan-
larda tercih edilmezler. yetmezliğinde kullanılır.
Kolinerjikler: Pilokarpin, karbakol, demekaryum, fizostigmin, Riosiguat, Solübl guanilat siklazı aktive ederek pulmoner hi-
pridostigmin ve ekotiofat, aköz humorun akışını artırarak glokom pertansiyon tedavisinde kullanılır.
tedavisinde lokal verilirler. Myopide artmaya neden olurlar.
Sempatomimetikler: Adrenalin, dipivefrin ve fenilefrin, aköz 104. Aşağıdaki eikozanoid reseptörlerinden hangisi adenilat
humorun akışını artırarak glokom tedavisinde lokal verilirler. siklaz üzerinden etki yapmaz?
Alfa2 agonistler: Apraklonidin ve brimonidin, aköz humor
A) Prostaglandin E2 EP1 reseptörü
sentezini azaltarak glokom tedavisinde lokal verilirler. Aköz
humor akışını da artırabilirler. Kırmızı göz yapabilirler. B) Prostaglandin E2 EP2 reseptörü
Karbonik anhidraz inhibitörleri: Asetozolamid, metazolamid, C) Prostaglandin E2 EP3 reseptörü
dorzolamid ve brinzolamid, aköz humor sentezini azaltarak
D) Prostaglandin I2 IP reseptörü
glokom tedavisinde verilirler. Asetozolamid ve metazolamid
oral, diğerleri lokal kullanılır. Geçici myopi ve sistemik verilişte E) Prostaglandin D2 DP1 reseptörü
böbrek taşı yapabilirler. 104 – A
Tablo: Eikonazoid Reseptörleri
102. Aşağıdakilerden hangisi serotonin reseptör modülatö-
Reseptör G-protein Eksikliğinde Etki
rü ve stimülatörü atipik antidepresandır?
DP1 Gs Alerjik astım ↓ / Hipertansiyon /
A) Reboksetin B) Duloksetin Tromboz
DP2 Gi Alerjik inflamasyon ↑
C) Vortioksetin D) Atomoksetin
EP1 Gq Kolon kanser riskinde ↓
E) Paroksetin EP2 Gs Fertilizasyonun bozulması / Hipertansi-
yon / Tümör riskinde ↓
102 – C
EP3 Gi Pirojenlere direnç / Alerjik inflamas-
5-HT Reseptör Modülatörleri (Trazodon / Vilazodon / Nefa- yonda ↓ / Obezite
zodon / Vortioksetin) EP4 Gs Patent duktus arteriyozus / Kolon
Atipik antidepresanlardır. Trazodon ve nefazodon, 5-HT2A re- kanser riskinde ↓
FP Gq Aterosklerozda ↓ / Bazal kan basıncın-
septörlerini ve 5-HT geri alımını inhibe eder. Nefazodon, nore- da ↓ / Doğum yetmezliği
pinefrin re-uptake’ni de azaltır. Antidepresan, anksiyolitik ve IP Gs Tromboz / Ateroskleroz / Kardiyak
hipnotik etki yaparlar. fibrozis / Hipertansiyon
Alfa1 ve H1 reseptör blokajına bağlı hipotansiyon ve sedasyon TP Gq Kanama zamanında ↑ / Ateroskleroz-
da ↓
yaparlar. Antimuskarinik yan tesir riskleri düşüktür. Trazodon
Sis-LT1 Gq Vasküler permeabilitede ↓ / Pulmoner
en fazla priapizm yapan antidepresandır. Nefazodon, CYP3A4 inflamasyonda ↓
enzimlerinin potent inhibitörlerinden biridir ve hepatotoksisi-
teye neden olur.

27 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

105. Aşağıdaki hematopoetik büyüme faktörlerinden hangi- 107 – E


si oral yoldan kullanılır? Metronidazol, aerobik bakterilere yeterli etki yapmaz.
A) Darbopoetin-alfa B) Filgrastim Seftarolin dışındaki sefalosporinler enterokoklara etkisizdir.
Penisilin G, legionella gibi intraselüler bakterilere etki yapmaz.
C) Oprelvekin D) Eltrombopag Ertapenem dışındaki karbapenemler psödomonasa etkilidir.
E) Romiplostim Ko-trimoksazol, nokardiya enfeksiyonlarında ilk tercihtir.
105 – D
Megakaryosit Büyüme Faktörleri 108. Aşağıda yerleşim yeri verilen reseptörlerden hangisi
IL-11 analoğu oprelvekin, megakaryositlerin matürasyonunu heteroreseptördür?
stimüle ederek trombosit sayısını artırır. Nonmyeloid kanser A) Postsinaptik serotonerjik uçtaki 5-HT2A reseptörü
kemoterapisi alan hastalarda trombositopeni tedavisinde
subkutan yoldan kullanılır. Dilüsyonel anemi, dispne, hipoka- B) Postsinaptik parasempatik uçtaki M3 reseptörü
lemi ve atrial aritmi yapabilir. C) Sempatik presinaptik uçtaki AT1 reseptörü
Romiplostim, trombopoetin reseptörlerini uyararak trombo- D) Sempatik presinaptik uçtaki β2 reseptörü
sit sayısını artırır. Kortikosteroid ve intravenöz immunglobuli-
ne yanıt vermeyen ITP tedavisinde subkutan yoldan kullanılır. E) Sempatik presinaptik uçtaki α2 reseptörü
Retiküloendotelyal sistem tarafından metabolize edilir. Yarı 108 – C
ömrü 3-4 gündür. Otoreseptörler
Eltrombopag, trombopoetin reseptörlerine agonist etki ya-
Presinaptik yerleşen reseptör primer nörotransmitterin sal-
parak trombosit sayısını artırır. Kortikosteroid ve intravenöz
gılanmasını değiştiriyorsa bu reseptör otoreseptör olarak
immunglobuline yanıt vermeyen ITP tedavisinde oral yoldan
kullanılır. Hepatit C tedavisi için interferon alan hastalardaki adlandırılır. Bu değişme artma (stimülatör otoreseptör) veya
trombositopeni tedavisinde de verilir. azalma (inhibitör otoreseptör) şeklinde olabilir.
Otoreseptör örnekleri
106.  Sempatik presinaptik uçtaki α2 reseptörün uyarılması no-
I. İnterferon-α – Multipl skleroz radrenalin salgısını azaltır (inhibitör otoreseptör).
II. İnterferon-β – Hepatit B  Sempatik presinaptik uçtaki β2 reseptörün uyarılması no-
III. İnterferon-γ – Kronik granulamatöz hastalık radrenalin salgılanmasını artırır (stimülatör otoreseptör).
Yukarıdaki interferonlardan hangileri kullanım endi- Heteroreseptörler: Presinaptik yerleşen reseptör başka bir
kasyonu ile birlikte verilmiştir? nörotransmitterin salgılanmasını değiştiriyorsa bu reseptör
heteroreseptör olarak adlandırılır.
A) Yalnız I B) Yalnız III
Heteroreseptör örnekleri
C) I ve II D) II ve III
 Sempatik presinaptik uçtaki M2 reseptörün uyarılması no-
E) I, II ve III
radrenalin salgısını azaltır (inhibitör heteroreseptör).
106 – B
 Parasempatik presinaptik uçtaki α2 reseptörlerin uyarıl-
Tablo: İnterferonlar ması asetilkolin salgısını azaltır (inhibitör heteroreseptör).
İnterferon α İnterferon β İnterferon γ  Sempatik presinaptik uçtaki AT1 reseptörlerinin uyarılması
Hepatit B Multipl skleroz Kronik granülomatoz hastalık
noradrenalin salgılanmasını artırır (eksitatör heteroreseptör).
Hepatit C
KML
Hairy cell lösemi
109. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi dopamin D2 ve D3 reseptör-
Genital siğil
Kaposi sarkomu
lerine parsiyel agonist etki yaparak şizofreni ve bipolar
Malign melanom hastalık tedavisinde kullanılır?
A) Kariprazin B) Risperidon
C) Ziprasidon D) Ketiyapin
107. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi etkili olduğu bak- E) Klozapin
teri ile birlikte verilmiştir?
109 – A
A) Metronidazol – Escherichia coli
Atipik Antipsikotikler
B) Seftriakson – Enterococus faecalis
Dopamin D2 ve 5-HT2A reseptörlerini bloke ederler. D2 resep-
C) Penisilin G – Legionella pneumophila
törlerini bloke edici etkileri klasik ilaçlardan düşüktür. D4 re-
D) Ertapenem – Pseudomonas aeruginosa
septörlerine de afinite gösterirler. Şizofreninin sosyal çekilme
E) Ko-trimoksazol – Nocardia asteroides ve motivasyon kaybı gibi negatif semptomlara daha etkilidir-
ler. Antiemetik amaçlı kullanılmazlar.

www.tusem.com.tr 28
Temel Bilimler / T 40 - 5

Akut distoni, parkinsonizm, nöroleptik malign sendrom ve tardif 111 – E


diskinezi gibi ekstrapiramidal yan tesir riskleri düşüktür. Hiperp- Antiandrojenik İlaçlar
rolaktinemi, amenore-galaktore ve infertilite riskleri minimaldir. GnRH Analogları (Löprolid / Gosarelin / Nafarelin / Busarelin
5-HT2A ve H1 reseptör blokajına bağlı kilo artışı, hiperglisemi ve / Relinler)
hiperlipidemi gibi metabolik yan tesir yaparlar. Olanzapin (en Hipotalamusta GnRH reseptörlerine agonist etki yaparlar. İlk
fazla) ve klozapin, en fazla kilo artışı, hiperglisemi ve hiperlipi- 7-10 gün gonadotropin ve seks steroidlerinin sekresyonunu
demi yapan antipsikotiklerdir. Kilo artışı, hiperglisemi ve hiper- stimüle ederler. 10.günden sonra reseptörlerde desensitizas-
lipidemi riski en düşük ziprasidon (en düşük) ve aripiprazoldur. yona bağlı gonadotropin ve seks steroidlerinin sekresyonunu
Alfa1 reseptör blokajına bağlı postural hipotansiyona, H1 re- baskılayarak tıbbi kastrasyona neden olurlar.
septör blokajına bağlı sedasyona, muskarinik reseptör blo- GnRH Antagonistleri (Ganireliks / Setroreliks / Abareliks /
kajına bağlı ağız kuruluğu, konstipasyon, üriner retansiyon ve Degareliks)
görme bulanıklığı gibi atropin benzeri bulgulara neden olurlar. Hipotalamusta GnRH reseptörlerine antagonist etki yaparlar.
Gonadotropin ve seks steroidlerinin sekresyonunu kullanıldık-
Risperidon ve paliperidon, diğerlerinden farklı olarak ekstra-
ları andan itibaren baskılarlar.
piramidal yan tesir ve hiperprolaktinemi yapabilir.
Finasterid / Dutasterid
Aripiprazol, D2 reseptörlerine parsiyel agonist, 5-HT2A resep-
Oral yoldan aktif ilaçlardır. 5α-redüktazı inhibe ederek testos-
törlerine antagonist etki yapan ve en uzun yarı ömre sahip
teron, dihidrotestosteron dönüşümünü baskılarlar. Finasterid
antipsikotiktir.
tip 2 5α-redüktazı, dutasterid tip1 ve tip2 5α-redüktazı inhibe
Kariprazin, D2 ve D3 reseptörlerine parsiyel agonist etki yapar. eder. Benign prostat hiperplazisinde prostat hacmini azaltmak
amacıyla kullanılırlar.
110. Aşağıdakilerden hangisi herediter anjiodemin akut te- Siproteron
davisinde kullanılan selektif bradikinin B2 reseptör an- Steroid yapılı androjen reseptör blokörüdür. Progesteron ben-
tagonistidir? zeri etki ile FSH ve LH sekresyonunu baskılar. Kadınlarda hir-
A) Ekallantid B) Aprotinin şütizm tedavisinde ve doğum kontrolü amaçlı kullanılır. Oral
yoldan aktiftir.
C) Relcovaptan D) Ikatibant
Flutamid / Nilutamid / Bikalutamid / Enzalutamid
E) Aprepitant Nonsteroid yapılı androjen reseptör blokörleridir. Oral yoldan
110 – D aktiftirler. Prostat kanserinin tedavisinde GnRH analogları ile
Bradikinin Antagonistleri kombine kullanılırlar.
İkatibant Spironolakton
Bradikinin B2 reseptörleri bloke ederek C1-esteraz inhibitör ek- Dihidrotestosteron ve mineralokortikoid reseptör antagonisti-
sikliğine bağlı herediter anjioödem, havayolu hastalıkları, termal dir. Kadınlarda hirşütizm ve polikistik over tedavisinde kullanı-
lır. Hiperkalemiye neden olur.
injüri, asit ve pankreatit tedavisinde subkutan yoldan kullanılır.
Simetidin
Aprotinin
Histamin H2 ve androjen reseptörlerini bloke ederek peptik
Kallikrein, tripsin ve plazmin gibi serin proteazları inhibe eder.
ülser ve hirşütizm tedavisinde kullanılır.
Pankreatit ve karsinoid sendrom tedavisinde kullanılır. Cnryze
ve berinert de kallikreini inhibe ederek herediter anjioödem
112. Aşağıdaki anti-kanser ilaçlardan hangisi multipl mye-
profilaksisinde intravenöz verilir.
lom ve mantle hücreli lenfoma tedavisinde kullanılır?
Ekallantid
Rekombinant plazma kallikrein inhibitörüdür. Herediter anji- A) Vorinostat B) Bosutinib
oödem ve kardiyovasküler cerrahilerde kanamaları azaltmak C) Bortezomib D) Vemurafenib
için kullanılır. E) Arsenik trioksit
112 – C
111. Mutipl Myelom Tedavisi
I. GnRH agonistleri Talidomid, lenalidomid ve pomalidomid, immunmodulatör
II. Flutamid ilaçlardır. Multipl myelom tedavisinde deksametazonla kom-
III. Siproteron bine edilirler.
Bortezomib ve carfilzomib, 26S proteozomu inhibe ederek
IV. GnRH antagonistleri
nükleer faktör kappa B sinyalinde (NF-КB) down-regulasyona
Yukarıdaki ilaçlardan hangileri antiandrojenik etki yapar? neden olurlar. Multipl myelom ve mantle hücreli kanser te-
A) I, II ve III B) I ve III davisinde kullanılırlar. Periferal nöropati, ortostatik hipotansi-
C) II ve IV D) Yalnız IV yon, pulmoner toksisite, reversibl posterior lökoensefalopati,
konjestif kalp yetmezliği ve QT uzaması gibi yan tesirleri vardır.
E) I, II, III ve IV

29 www.tusem.com.tr
Temel Bilimler / T 40 - 5

113. Ivabradin ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 115. Aşağıdakilerden hangisi dihidropiridin türevi kalsiyum
A) Hiperpolarizasyonla aktive sodyum kanalını inhibe kanal blokörlerinin kullanım endikasyonlarından biri
eder. değildir?
B) Atrioventriküler iletimi yavaşlatır. A) Kronik hipertansiyon
C) Kronik stabil anjina ve kalp yetmezliğinde kullanılır. B) Anjina pektoris
D) Verapamil veya diltiazem ile kombine edilmez. C) Raynaud fenomeninde
E) Eritromisin veya ketokonazol ile birlikte kullanılması D) Sinüs taşikardisi
önerilmez. E) Erken doğum eyleminin önlenmesi
113 – B 115 – D
Ivabradin Endikasyonları ve Yan Tesirleri
Sinoatrial nod ve retinada bulunan hiperpolarizasyonla aktive If
(Ifunny) sodyum kanalını inhibe eder. Kalbin kasılma gücünü ve AV Uzun etkili amlodipin en fazla olmak üzere kronik hipertan-
iletimi değiştirmeden bradikardi yapar (pür bradikardik ajan). siyon tedavisinde kullanılırlar. Yalnızca intravenöz verilen kısa
Koroner arter hastalığı, kronik stabil anjina, kalp yetmezliği ve etkili klevidipin, acil hipertansiyon tedavisinde yararlıdır.
sinüs taşikardisinin tedavisinde kullanılır. Kalp hızını azaltan Nifedipin, amlodipin ve nikardipin, anjina ve miyokart enfark-
verapamil veya beta blokörlerle kombinasyonu uygun değildir. tüsünün profilaksisinde kullanılır. Kalsiyum kanal blokörleri
CYP3A4 enzimlerince metabolize edilir. Makrolid veya azol anti- variant anjinada ilk tercih ilaçlardır. Miyokart enfarktüsünde
fungal gibi CYP3A4 enzimini inhibe eden ilaçlarla alındığında plaz- kullanılmalarına karşın mortaliteyi azaltmazlar.
ma derişimi artar. Görme ile ilişkili yan tesirlere neden olabilir. Nifedipin ve felodipin, periferik damar hastalığı ve Raynaud
fenomeninde kullanılır. Nikardipin, subaraknoid kanamalar-
114. dan sonra serebral vazospazmı çözmek için yararlıdır. Nife-
I. Rufinamid dipin, erken doğum eylemini önlemek için kullanılır. Dihid-
II. Perampanel ropiridin türevi kalsiyum kanal blokörleri antiaritmik amaçlı
III. Lacosamid kullanılmazlar.
IV. Retigabin
Yukarıdaki antiepileptik ilaçlardan hangileri GABA’erjik 116. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi proksimal
sistem ile etkileşmeye girmez? tubülde sodyum glukoz transportörünü (SGLT-2) inhibe
A) I, II ve III B) I ve III ederek idrar ile glukoz itrahını artırır?
C) II ve IV D) Yalnız IV A) Dapagliflozin B) Pramlintid
E) I, II, III ve IV C) Sitagliptin D) Eksenatid
114 – E E) Liraglutid
Rufinamid 116 – A
Voltaj bağımlı sodyum kanallarının inaktif durumda kalma sü-
SGLT-2 İnhibitörleri (Gliflozinler)
resini uzatır. GABA’erjik sistem ve glutamat NMDA reseptör-
leri ile etkileşmeye girmez. 4 yaşın üstündeki Lennox-Gestaut Bu grupta; kanaglifflozin, dapagliflozin ve empagliflozin bulu-
sendromlu hastalarda ve parsiyel nöbet tedavisinde kullanılır. nur. Proksimal tubülde sodyum glukoz transportörünü (SGLT-
Lacosamide 2) inhibe ederek idrar ile glukoz itrahını artırırlar ve glukoretik
GABA’erjik sistem ve glutamat NMDA reseptörleri ile etkileş- etki yaparlar.
meye girmez. Yavaş inaktive voltaj bağımlı sodyum kanallarını Oral yoldan aktiftirler. Yarı ömürleri 10-14 saattir. Tek başla-
bloke eder. Kollapsin-response mediator proteine (CRMP-2) rına, diğer oral antidiyabetik ilaçlar veya insülinle kombine
bağlanarak nörotropik faktörleri inhibe eder. edilerek tip 2 diyabet tedavisinde oral yoldan kullanılırlar.
Perampanel HbA1C’yi %0.5-0.8 düşürürler.
Glutamat AMPA reseptörlerinin selektif non-kompetetif anta- Ortalama 3.2 kg kilo kaybı yaparlar. Hipoglisemi riskleri düşük-
gonistidir. 12 yaşın üstündeki hastalarda parsiyel nöbet teda-
tür. Osteoporoza neden olabilirler. Genital ve üriner üriner sis-
visinde kullanılır.
tem enfeksiyonu riskini artırırlar. Osmotik diüretik etkilerine
Retigabin (Ezogabin)
bağlı intravasküler volüm azalması ve hipotansiyon yaparlar.
Diğer antiepileptik ilaçlardan farklı bir mekanizmaya sahiptir.
Voltaj bağımlı potasyum kanallarını açarak hiperpolarizasyona Glomerüler filtrasyon hızı azalan hastalarda kontrendikedirler
neden olur. Parsiyel nöbet tedavisinde kullanılır. İlaç etkileşme- (kanagliflozin ve empagliflozin için 45 mL/dakikanın altı, da-
sine girmez. pagliflozin için 60 mL/dakikanın altı).

www.tusem.com.tr 30
Temel Bilimler / T 40 - 5

117. Aşağıdaki biyolojik moleküllerden hangisi VEGF-A’ya Gruptaki ilaçların hepsi, metabolize olmadan böbreklerden
bağlanarak senil maküler dejenerasyon tedavisinde glomerüler filtrasyonla elimine edilir. Dozları kreatinin kle-
kullanılır? rensine göre ayarlanmalıdır. Böbrek yetmezliğinde dozları
A) Eculizumab B) Ranibizumab azaltılmalıdır. Gruptaki ilaçların hepsi, plasentayı geçerek fetal
plazma ve amniyotik sıvıda bulunurlar.
C) Denosumab D) Natalizumab
E) Palivizumab
117 – B
Monoklonal Antikorlar
 Natalizumab: İnsan kaynaklı lökosit yüzeyindeki adezyon
molekülü α4-integrinin monoklonal antikorudur. Şiddetli 119. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi mikrozomal trigliserit
crohn hastalığı ve multipl skleroz tedavisinde kullanılır. transfer proteini inhibe ederek homozigot ailesel hi-
Human polyomavirüse (JC virüs) bağlı progresif multifokal perkolesterolemi tedavisinde kullanılır?
lökoensefalopati reaktivasyonuna neden olabilir. A) Nikotinik asit
 Denosumab: Osteoklastlarda RANKL molekülüne bağla- B) Ezetimib
nan insan kaynaklı antikordur. Postmenapozal osteoporoz
C) Mipomersen
tedavisinde kullanılır.
 Eculizumab: İnsan kaynaklı kompleman C5 antikorudur. D) Lomitapid
Paroksismal nokturnal hemoglobinüri ve hemolitik üre- E) Torsetrapib
mik sendrom tedavisinde kullanılır. 119 – D
 Palivizumab: İnsan kaynaklı respiratuvar sinsityal virüs
Mipomersen
füzyon antikorudur. Yüksek riskli çocuklarda respiratuvar
sinsityal virüs enfeksiyonlarının önlenmesinde kullanılır. Karaciğerde apo lipoprotein B-100’ün mRNA’sını hedefleyen
 Ranibizumab: İnsan kaynaklı VEGF-A antikorudur. Yaşlan- antisense oligonükleotiddir. LDL-kolesterolu, apo B-100 ve
maya bağlı neovasküler maküler dejenerasyon, diabetik lipoprotein (a) düzeyini düşürür. Yalnızca homozigot familyal
maküler ödem ve retinal ven oklüzyonunda intravitreal hiperkolesterolemide haftada bir subkutan yoldan kullanılır.
enjeksiyonla kullanılır. Pegaptanib, benzer etkilere sahiptir.

118. Aminoglikozidlerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi 120. İntravenöz yoldan kullanılan bir ilacın dozunun, plazma
doğrudur? konsantrasyon zaman grafiğinin altında kalan alana bö-
A) Bakteriyostatik etkilidirler. lünmesi ile (Doz/EAA) aşağıdakilerden hangisi bulunur?
B) Doz kısıtlayan yan tesirleri hepatotoksisitedir. A) Klerens
C) Anaerobik bakterilere etki yapmazlar. B) Biyoyararlanım
D) Oral verildiklerinde tama yakın absorbe olurlar. C) Yarı ömür
E) Geniş spektrumludurlar. D) Dağılım hacmi
118 – C E) Maksimum plazma derişimi
Aminoglikozidler 120 – A
Dar spektrumlu antibiyotiklerdir. Oksijen bağımlı transporta Eğri altında kalan alan (EAA)
gereksinim duyarlar. Yalnızca gram(-) aerobik basillere (psö- İlacın absorpsiyon oranını ve absorpsiyon hızını (biyoyararla-
domanas dahil) ve tüberküloz basiline etkilidirler. Gram(+) ve nımını) gösteren en iyi parametredir. İntravenöz yoldan veri-
aneorobik bakterilere etki yapmazlar. len ilacın dozunun eğri altındaki alana bölünmesi (doz/EAA)
Polar (hidrofilik) ilaçlardır. Sistemik etki için yalnızca parente- klerensi verir.
ral yoldan verilirler. Menenjit varlığında bile serebrospinal sı- Aynı etken maddeyi aynı miktarda içeren ilaçlara farmasötik
vıya yeterli derişimde geçemezler. Menenjitte intratekal veya eşdeğer denir. Aynı yolla uygulanan, aynı etken maddeyi aynı
intraventriküler yoldan kullanılırlar. Gruptaki ilaçların hepsi, miktarda içeren ve biyoyararlanımları benzer (%80-125) olan
renal korteks ve iç kulakta birikerek nefrotoksik ve ototoksik ilaçlar biyoeşdeğer olarak tanımlanır. Biyoeşdeğer ilaçların ben-
yan tesirlere neden olurlar. zer klinik etki oluşturmasına terapötik eşdeğerlik adı verilir.

31 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

1. Yirmi dört yaşında, yeni başlamış kalp yetmezliği tanısı ile 2-E
takip edilen bir erkek hastaya sağ kalp kateterizasyonu Akut koroner sendromlar her zaman soru potansiyeli olan konu-
uygulanarak bu esnada kalp biyopsisi yapılmıştır. Patolojik lardır. USAP veya non ST segment elevasyonlu MI (NSTEMI)’ın
örneğin Kongo kırmızısı ile boyamasında pozitif bisferiens standart tedavisi aspirin ve klopidogreldir. Antikoagülan olarak da
saptanmıştır. Biyopsi materyalinin immunohistokimyasal enoksaparin rekürren kardiyak olayları önlemede üstünlüğe sa-
incelemesinde transtiretin proteini varlığı gösterilmiştir. hiptir. Glikoprotein IIb/IIIa inhibitörleri de USAP ve NSTEMI teda-
Bu tipte amiloid birikimi saptandığında tanıda uygulanma- visinde faydalı olduğu kanıtlanmış ajanlardır. Eptifibatid, tirofiban
sı gereken bir sonraki tetkik aşağıdakilerden hangisidir? ve absiksimab perkütan girişim düşünülen hastalarda kulanılabi-
A) Kemik iliği biyopsisi len ajanlardır. Yüksek risk faktörlerinin varlığında (istirahat anjina-
B) Altta yatan inflamatuvar hastalığın araştırılması sı, yüksek troponin düzeyi, yeni ST segment depresyonu, konjestif
C) Genetik olarak aile ağacının araştırılması kalp yetmezliği semptomları varlığı, raller, mitral regürjitasyon,
pozitif stres test, ejeksiyon fraksiyonu < 0.40, düşük kan basıncı,
D) Nörokognitif test uygulanması
sürekli VT, önceden koroner girişim yapılmış olması) erken invaziv
E) İdrarda Bence-Jones proteinürisi varlığının araştırılması
girişimin faydaları gösterilmiştir. Bu hastada da ST depresyonları,
1-C raller ve mitral regürjitasyon mevcut olup hasta yüksek riskli bir
Amiloidoz, insolubl protein fibrillerinin ekstrasellüler depo- hastadır ve erken dönemde kardiyak kateterizasyon gerekmekte-
lanması sonucu gelişen bir hastalıktır. Primer sistemik amiloi- dir. tPA, STEMI’de faydalı olup, NSTEMI ve USAP’da kullanılmaz.
dozda (AL) amiloid, immunglobulin hafif zincirlerinden oluşur
ve genellikle de plazma hücre diskrazilerinde (multipl mye-
loma) görülür. Tanısında da kemik iliği biyopsisi kullanılır. AA
tip amiloidozda (sekonder amiloidoz) biriken serum amiloid
A proteinidir ve kronik inflamatuvar veya infeksiyöz hastalık- 3. Aşağıdaki EKG trasesi hangisi ile uyumludur?
larda ortaya çıkar. Alzheimer hastalığı, Ab protein birikimine
bağlı olarak gelişir. Erken dönemde nörokognitif testlerle
tanısı konulabilmektedir. Mutant transtiretin (prealbumin)
familyal amiloidozlu vakalarda saptanan bir protein fibrilidir.
Sporadik de olabilmesine rağmen hastalık genellikle otozomal
dominant olarak kalıtılır. Tipik semptomlar nöropati, kardiyo-
miyopati ve otonom nöropatidir. Tedavisiz yaşam yaklaşık 5.
15 yıl kadardır. Aile fertlerinin taranması bu açıdan önemlidir.

2. Stabil angina pektoris öyküsü olan 52 yaşında bir erkek has-


ta 30 dakikadır devam eden göğüs ağrısı şikayeti ile hasta-
neye başvurdu. Hasta son 2 haftadır olan, daha hafif eforla A) Sağ dal bloğu
bile olmaya başlayan, çeneye ve sol kola yayılan tipik anji- B) Sinüs bradikardisi
nal semptomlardan şikayet etmekteydi. Sublingual nitrog-
C) Mobitz tip 2 AV blok
liserini daha sık olarak uygulamaya başlamıştı. Hasta beta
D) Wolf Parkinson White sendromu
bloker, aspirin ve atorvastatin kullanmaktaydı. Hastaneye
başvurduğu gün ise dinlenme anında gelen ve 3 tane nit- E) Hipopotasemi
rogliserin tablet kullanmasına rağmen geçmeyen bir göğüs 3-D
ağrısından şikayetçi idi. Fizik muayene esnasında hastanın QRS’in geniş olduğu supraventriküler kaynaklı tek aritmidir.
anksiyetesinin olduğu ve nefes darlığı çektiği saptandı. TA:
Atriyumdan ventriküle AV nodu bypass yaparak ileti geçmesi-
140/85 mm Hg, nabız: 110/dk, solunum hızı: 25/dk idi. Her
dir. Buna preeksitasyon denir. Semptomatik taşikardi, P-R’de
iki akciğer orta zonlara dek ince ralleri mevcuttu ve aksillaya
kısalma (<0.12 sn), delta dalgası, QRS de genişleme (>12 sn)
yayılan 3/6 sistolik üfürümü mevcuttu. EKG’de V3. V6’da 3
görülür. Tedavi aberran ileti bölgesinin kataterle ablasyonu-
mm ST segment depresyonu saptandı.
dur. Hızlı ventrikül cevaplı yaşamı tehdit edici taşikardilerde
Bu hastaya kullandığı ilaçlara ek olarak aşağıdaki teda- DC CV önerilir. Alternatif olarak IV lidokain, amiadoron, propa-
vilerden hangisi uygulanmaz? fenon veya prokainamid uygulanabilir. Birlikte AF veya flutter
A) Kardiyak kateterizasyon B) Klopidogrel olan hastalarda digoksin verilmemelidir. AV noddan geçişi süp-
C) Enoksaparin D) Eptifibatid rese edip, aberran iletiyi provake edebilir.
E) Doku plazminojen aktivatörü

www.tusem.com.tr 32
Klnik Bilimler / T 40 - 5

4. Akut Miyokart İnfarktüsünde aşağıdaki ilaçlardan han- Küçük Hücreli


gisi sağkalımı uzatmaz? Sentral lokalizasyon
A) Nitratlar B) Beta blokörler Sigara ile yakından ilişkili
Paraneoplastik sendrom en sık (Cushing, Uygunsuz ADH,
C) Trombolitikler D) ACE inhibitörleri
Eaton-Lambert)‫‏‬
E) Aspirin Erken evrede metastaz
4-A Belirgin mediastinal LAP en sık
Nitratlar, sağkalımı uzatmaz, ancak semptomatik tedavide yeri Vena kava superior sendromu en sık
vardır. Epidermoid
Sentral lokalizasyon
MI tedavisinde kullanılar ilaçların mortaliteye etkisi
Hiperkalsemi sık
Mortalite yi Mortalite etkilemeyenler Mortalite arttıranlar Kavitasyon sık (TUS)
azaltanlar
Pankoast tümörü (brakiyal pleksus tutulumu)‫‏‬
Aspirin Nitratlar Bazı KKB (Nefedipin,
Beta blokör Bazı KKB (Amilodipin, nitrendipin) Süperior sulkus tümörü
Trombolitik tedavi verapamil, diltizem) Horner sendromu (servikal ganglion tutulumu)‫‏‬: santral ve
ACE inh. apeks yerleşimli tm
Adeno CA
5. Altmış yaşında bir kadın hasta kas ağrısı, yorgunluk, ağız- Periferik lokalizasyon
da kuruluk şikayetleriyle başvuruyor. Öyküsünden sabah Bronkoalveoler sigara ile ilişkisiz
uyandığında saçını taramak için kolunu kaldıramadığı Skar kanseri
ancak gün içinde düzeldiği öğreniliyor. Çekilen toraks Müsin içerirler (en fazla balgam yapan)
bilgisayarlı tomografide santral kitle lezyonu saptanıyor. Hematolojik bulgular (tromboflebit, non-bakteriyal endokar-
Elektromiyogramda tekrarlanan sinir uyarılarına ceva- dit, DİC)‫‏‬
ben kas aksiyon potansiyellerinde artma görülüyor. Büyük Hücreli
Periferik lokalizasyon
Bu paraneoplastik duruma en sık neden olan akciğer Nöroendokrin farklılaşma gösterebilir
kanseri tipi aşağıdakilerden hangisidir? Lökositozla giden ve böbrek tümörlerine benzeyen (clear cell)
A) Epidermoid karsinom alt tipleri var.
B) Bronkoalveolar hücreli karsinom
C) Atipik karsinoid tümör 6. Aşağıdakilerden hangisi akut respiratuvar distres send-
romunda görülmez?
D) Küçük hücreli akciğer karsinomu
A) Solunum sayısının artması
E) Büyük hücreli karsinom
B) Yaygın, bilateral akciğer infiltrasyonu
5-D C) PaO2/FiO2 ≤ 200 mmHg
Göğüs hastalıkları genellikle her sınavda 3 soru sorulmakta ve D) Pulmoner arter kama basıncı > 18 mmHg
mutlaka bir pnömoni ya da kanser sorusu gelmektedir. Akciğer
E) Hipoksemide temel patofizyolojik mekanizmanın
kanseri vaka sorusu olarak ya da paraneoplastik sendromları ile
şant olması
sorulmaktadır. Biliyoruz ki paraneoplastik sendroma en çok ne- 6-D
den olan akciğer kanseri küçük hücreli akciğer kanseridir. Vaka-
ARDS, non kardiyojenik akciğer ödemi tablosudur. En sık sebebi sep-
da tarif edilen bir proksimal myopati tablosu olan Lambert-Ea-
sisdir. Pulmoner kapiller uç (wedge=kama) basıncının 18 mmHg’nın
ton sendromudur. Bu da en sık küçük hücreli kanserde görülür. altında olması (bu durum sol kalp yetmezliği olmadığını gösterir),
Paraneoplastik sendromlar: ciddi arteryel pO2 düşüklüğü; Arteryel PO2 (mmHg)/ FIO2 (solu-
Küçük hücreli akciğer kanseri: ADH, ACTH, MSH, kalsitonin sal- nan O2 fraksiyonu) 200 ün altında olması (alveollerin içi sıvı ile dolu,
gılayabilirler ciddi hipoksi, damar içi ciddi sıvı kaybı ve dehidratasyonu gösterir)
Yassı hücreli akciğer kanseri (epidermoid=skuamöz): Antinöronal ve akut (<7 gün) başlangıçlı ortaya çıkmış akciğerde diffüz bilateral
antikor, insülin benzeri peptid (hipoglisemi), serebellar ataksi alveolar yada interstisyel infiltrasyon tanıda kullanılan parametre-
Mezotelyoma : Hipoglisemi lerdir. Tedavide altta yatan neden ve hipoksemi tedavi edilir.
AdenoCa ve büyük hücreli karsinom : FSH, LH, HCG
Bronşiyal karsinoidler: ACTH salgılayabilir. 7. Aşağıdakilerden hangisi kronik obstrüktif akciğer hastalığı
Akciğer kanserlerinin sıklık ve prognazları gelişiminde rol oynayan risk faktörlerinden biri değildir?
AC Ca Tipi Sıklık 5 Yıllık Survi (%) A) Çocukluk çağında geçirilmiş ciddi solunum yolu en-
Adenokarsinom % 32 Toplam % 35 17 Toplam % 20 feksiyonları
Bronkoalveolar % 3 42
B) İç ve dış ortam hava kirliliği
Epidermoid karsinom % 29 15
Küçük hücreli % 18 5 C) Mesleki / çevresel toz ve kimyasal maruziyeti
Büyük hücreli %9 11 D) Sigara dumanı maruziyeti
E) İç ortam allerjen maruziyeti

33 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

7-E 11. Hipertansiyon ve hipokalemi birlikteliği saptanan bir


KOAH için risk faktörleri: Sigara (en önemlisidir, paket/yıl ile hastada aşağıdakilerden hangisi düşünülmez?
orantılı)‫‏‬, hava kirliliği, meslek, enfeksiyon (özellikle çocukluk A) Liddle sendromu
çağı respiratuvar sinsitial virus), ailevi yatkınlık, alfa1 anti-tripsin B) Meyan kökü kullanımı
eksikliğidir. C) 17 alfa hidroksilaz eksikliği
D) Ektopik ACTH salgısı
8. Aşağıdaki hipofiz hormonlarının yarı ömrü en uzundur? E) Gordon sendromu
A) FSH B) LH C) ACTH  D) GH  E) TSH 11 - E
8-A Hipertansiyonla birlikte hipokalemi saptanmasının en sık nedeni
Yarı ömrü en uzun olan hipofiz hormonu yaklaşık 220 dk ile diüretik kullanımıdır.Önceden ilaç kullanımı olmayan bir hastada
FSH’tır. Tüm hormonlar içerisinde 7 gün yarı ömürle en uzun hipertansiyon varlığında hipokalemi saptanıldığında hepimizin
yarı ömürlü hormon T4’tür. çok iyi bildiği Conn sendromu ( primer hiperaldosteronizm) akla
gelmelidir. Bununla birlikte kan aldosteron düzeyinin artması hi-
pokalemi+ hipertansiyon birlikteliği için şart değildir. Meyan kökü
kullananlarda bu bitkinin içinde bulunan “glikriretinik asid” 11
beta hidroksisiteroid dehidrojenaz Tip 2 enzimini bloke ederek
9. Hipertiroidi tedavisinde kullanılan beta blokörlerin (bu enzim kortizolün minerolokokortikoid reseptörlere bağlana-
hastalığın klinik semptomlarından hangisinin düzelme- rak aldosteron benzeri etki oluşturmasını yıkarak engeller) ekto-
sine hiç etkisi yoktur? pik ACTH salgısına bağlı çok yüksek kortizol değerlerinde kortizo-
A) Sıcak intoleransı B) İshal lün yıkımında yetersiz kalarak kortizolün mineralokortikoit etki
göstermesine neden olur.Bunun sonucunda klinik olarak hiperta
C) Mental semptomlar D) Kilo kaybı
nsiyon+hipokalemi+metabolik alkaloz görülür. 17 alfa hidroksilaz
E) Proksimal miyopati
eksikliğine aldosteronizm tablosu yaratan bu enzim eksikliğinde
9-D artan ve minerolokortikoit etkisi olan “deoksikortikosteron “ dur
Beta blokörler (propronalol) hipertirodik hastalarda hem . Liddle sendromunda distal nefrondan anormal artmıs Na+ emi-
semptomları azaltıcı etkileri hem de T4-T3 dönüşümünü azal- limi vardır. Otozomal dominant geçer hipertansiyon ve hipokale-
tıcı etkileri nedeni ile kullanılırlar.Bununla beraber beta blokör mik metabolik alkaloz görülen hastalıklardandır.Yukarıdaki bahse-
tedavisinden kilo kaybı,oksijen tüketimi, üfürüm, T4 düzeyi ve dilen hastalıklar hipertansiyon+hipokalemi görülen aynı zamanda
ekzoftalmus hiç fayda görmez. Taşikardi, tremor, göz kapağı aldosteron düşüklüğü saptanan hastalıklar olarakta bilinmelidir.
çekilmesi huzursuzluk sinirlilik gibi mental semptomlar her Pseudohipoaldosteronism tip 2,Gordon sendromudur. Ailevi
zaman, sıcak intoleransı, ishal, proksimal miyopati ise bazen hipertansiyon, hiperpotasemi, metabolik asidoz ve normal
fayda görürler. böbrek fonksiyonları ile karakterizedir.

12. Son bir aydır epigastrik ağrı ve dispepsi yakınması olan 15


10. Gebelikte ve puberte döneminde iyi tansiyon ve şeker yaşındaki erkek hastaya yapılan endoskopik incelemede
regülasyonuna rağmen kötüleşebilen diyabetik kompli- midede antral bölgede mikronodülarite (minyatür kaldı-
kasyon aşağıdakilerden hangisidir? rım taşı manzarası) saptanıyor.
A) Nefropati Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
B) Retinopati A) Helikobakter pylori gastriti B) Chron hastalığı
C) Sensoriyal nöropati C) Lenfositik gastrit D) Eozinofilik gastrit
D) Periferik arter hastalığı E) Akut CMV gastriti
E) Otonom nöropati 12 - A
10 - B Endoskopi çoğu zaman gastritin spesifik tanısını koymada ye-
Diyabetik hastalarda en sık görülen akut komplikasyon hi- tersizdir. Etiyoloji ve nedene yönelik biyopsi yapılması gerekir.
poglisemiyken en sık görülen kronik komplikasyon periferik Örneğin mide pililerinde kabalaşma görmek yani hipertrofik
sensoriyal nöropatidir.Diyabetik mikrovasküler komplikasyon- gastropatilerde endoskopik görünüm aynı olmakla beraber
lar şeker regülasyonu ile ilşkilidir.Bununla birlikte diyabetik spesifik neden ancak biyopsi ile konabilir. (Menetrier gastriti,
retinopati puberte ve gebelik döneminde iyi şeker regülas- ZES, amiloidoz, diffuz mide Ca vb) Bununla birlikte çocukluk ve
yonu altında bile kötüleşebilen diyabet komplikasyonudur.Bu erken adölesan dönemde erken dönem kronik H.Pylori gastri-
nedenle diyabet tanısı yeni konmuş Tip 1 diyabetiklerde bile tinde antrumda nodüller tarzda infiltrasyon görmek( minyatür
puberte döneminde göz dibi muaynesi yapılmalıdır. kaldırım taşı manzarası ) H.Pylori gastriti için spesifik sayılır.

www.tusem.com.tr 34
Klnik Bilimler / T 40 - 5

Chron hastalığı üst GİS en sık duadenumu tutar,Chron hasta- 14. Alfa 1 antitripsin eksikliği sonucu görülen sirozun nede-
lığında görülen kaldırım taşı manzarası aftöz ülserler arasında ni aşağıdakilerden hangisidir?
kalan sağlam dokunun yarattığı manzaradır. A) Elastaz başta olmak üzere proteaz aktivasyonunun
Lenfositik gastrit otoimmun nedenli olduğu düşünülen sıklıkla engellenememesi
çölyak hastalığına eşlik eden bir hastalıktır.Spesifik bir endos- B) Anormal üretilen alfa 1 antitripsinin karaciğer hücre-
kopik görünümü olmamakla beraber daha çok histolojik ola- lerinde birikmesi.
rak faveolar hiperplazi ve glandüler hiperplazi ile karakterize C) Kollojen yıkımının azalıp sentezinin artması
hipertrofik ( pili kabalaşması) gastropati yapar. D) Sık tekrarlayan viral ve bakteriyal enfeksiyonlar
Eozinofilik gastrit gıda duyarlılığına bağlı geliştiği düşünülen E) Alfa 1 antitripsin eksikliği varlığında alkol kullanımı
histolojik olarak eozinofil infiltrasyonu ile karakterize GİS her
14 - B
yerinde görüle bilen bir hastalıktır.Tıpkı Chron hastalığı gibi
transmural tutulum yapar. Alfa 1 antitripsin (AAT) in kandaki eksikliğinin nedeni anormal
üretilen ve karaciğer endoplazmik retikulumunda birikerek
CMV enfeksiyonu özellikle immun supresif kişilerde viral gast- atılamayan polimerleşen protenin varlığıdır. (PİZZ genotipin-
rit nedenidir.Çocukluk çağında geçirilen akut CMV enfeksiyo- de daha sık) Kronik karaciğer hastalığının nedeni karaciğerden
nu geçici antral tutulumlu Menetrier hastalığına neden olur. atılamayan polimerize AAT yarattığı hepatoselüler hasardır.
Endoskopik olarak hipertrofik görünüm mevcuttur. AAT eksikliği sonucunda olan amfizemin nedeni ise anormal
yapıdaki AAT in hepatositlerden plazmaya verilememesi nöt-
13. Çölyak hastalığı için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? rofilik elastaz başta olmak üzere proteaz inhibisyonunun ol-
A) HLADQ2 ve HLADQ8 birlikteliği sıktır. mamasıdır.Özetle AAT eksikliğinde kronik karaciğer ve akciğer
hastalığı oluşmasının mekanizması farklıdır.
B) Villüs atrofisine rağmen enterokinaz aktivitesi bozul-
maz.
C) Hastalığa eşlik eden en sık otoimmun hastalık Tip 1 15. Aşağıdakilerden hangisi wilson hastalığının bulguların-
Diyabettir. dan biri değildir?
D) Kesin tanısı ince bağırsak biyopsisinde Çölyağa spesi- A) Düşük seruloplazmin düzeyi
fik olan değişikliklerle konur. B) Kanda azalmış total bakır düzeyi
E) Glütensiz diyet sonrasında otoimmun seroloji nega- C) İdrar bakırının artması
tifleşir. D) Ürik asid düşüklüğü
13 - D E) Kanda azalmış serbest bakır düzeyi
Çölyak günümüzde en sık genetik geçişli hastalık olarak kabul 15 - E
edilmektedir.Hastalığın klasik malabsorbsiyonla giden for- Wilson hastalığı 13. kromozomda ATB7B gen defekti sonucun-
mu daha seyrek görülürken atipik formlar daha sıktır (Der- da bakır metabolizmasının bozulduğu OR geçişli metabolik
matitis herpetiformis,nedeni açıklanamayan transaminaz karaciğer hastalığıdır.Bu gen defekti sonucunda serüloplazmin
yüksekliği,infertilite ,refrakter demir eksikliği anemisi v.b ) İnce sentzinde azalma bakırın safra ile atılımında bozulma ortaya
bağırsakta villüs atrofisi yapan malabsorbsiyon nedenlerinde çıkar.Serüloplazmin önemli bir bakır bağlayıcıdır. (Serüloplaz-
ince bağırsak enterokinaz aktivitesi azalırken ilginç olarak villüs min aynı zamanda makrofajdan ferroportinle atılan demirin
atrofisinin görüldüğü Çölyak hastalığında enterokinaz aktivitesi üç değerli hale dönmesini sağlayan proteindir )Serüloplazmin
azalmaz.Villüs atrofisi yapan birçok hastalık olduğu için Çölyak azalması total bakırın azalmasına dolayısıyla kanda serbest
hastalığının tanısında ince bağırsak biyopsisi altın standart tanı bakırın artmasına neden olur.Serbest bakır artışıda proteine
yöntemi olmasına rağmen biyopside saptanan bulgular (villüs bağlı olmayan bakırı ifade ettiğinden idrar bakırının artmasına
atrofisi,kript hiperplazisi ve intraepitelyal lenfosit infiltrasyonu ) neden olur.
Çölyak hastalığına spesifik değildir.Çölyak tanısı öykü+otoimmun
Wilson hastalığı şüphesinde tarama testi olarak 24 saatlik id-
seroloji+ince bağırsak biyopsisinin kombinasyonu ile konur.
rarda bakır atılımı kullanılmasının nedenide budur.Kabaca id-
Hastalığa en sık eşlik eden otoimmun hastalık Tip 1 Diyabet- rarda bakırı artışı kanda artmış serbest bakır anlamına o da
tir.Tanı zorluğu çekilen hastalarda özellikle batı toplumlarında serüloplazminin düşük olduğu anlamına gelir.Bakır birikimi
%85 oranında pozitiflik saptandığı için HLADQ2,HLADQ8 tanı- sonucunda renal proksimal tübülde etkilendiği için hastada
da kullanılabilen parametrelerdendir. Çölyak tanısı konulan ve fanconi sendromu ortaya çıkabilir ( total proksimal tübül ifla-
refrakter formda olmayan hastalarda glutensi diyet ile önce sı) buna bağlı hastalarda ürik asidin kan düzeyi azalır.Wilson
klinik,sonra seroloji yıllar içerisinde de ince bağırsaktaki histo- hastalığında ayrıca bakırın eritrosit membranına yaptığı tokisk
patoloji tamamen düzelir.Çölyak tanılı hastalarda glutensiz di- etkiden dolayı Coombs negatif hemolitik anemi dolayısıyla
yetle hasta düzelmiyorsa en sık nedeni diyete uyumsuzluktur. indirekt bilirubinemi,retiklositoz gibi laboratuar bulgularıda
beklenebilir.

35 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

16. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisi kronik hepatit B 18 - A


enfeksiyonu tedavisinde kullanılmaz? PNH kazanılmış stem cell defektidir. Normal hematopoezde
A) Gansiklovir B)  Tenofovir stem cell yüzeyinde, eritrositlerin komplemana bağlı yıkımını
C) Lamivudin D)  Telbivudin önleyen glikoproteinler bulunur (DAF (CD55), MIRL (CD 59)).
E) Entekavir PIG-A mutasyonu sonucu GPI glikolipidinin sentezi azaldığı için
(glikozil fosfatidil inozitol), bu glikoproteinlerin (CD59 ve 55)
16 - A
ekspresyonu azalır. Dolayısıyla eritrositler kompleman aracılık-
Gansiklovir, sitomegalovirus (CMV) enfeksiyonu tedavisi ve pro- lı hemolize duyarlı hale gelirler.
filaksisinde kullanılan antiviral ilaçtır. Diğer seçeneklerde yer
alan ilaçlar kronik hepatit B tedavisinde kullanılabilen oral an-
tiviral ilaçlardır. 19. Aşağıdakilerden hangisi antikoagülan sisteme ait bir
Bu antiviral ilaçlardan Tenofovire şu ana kadar direnç bildiril- eleman değildir?
memiştir. Lamivudine ise YMDD mutasyonu sonucu yüksek A) Damar endotelinden salgılanan nitrik oksit
oranda direnç gelişebilir. B) Antirombin
C) TFPİ
17. Aşağıdakilerden hangisi “intravasküler hemolizin belir- D) Protein C
gin olduğu” bir hemolitik anemi nedeni değildir? E) Doku faktörü
A) Yanlış kan transfüzyonu 19 - E
B) Paroksizmal soğuk hemoglobinürisi Antikoagülan sistemin elemanları damar endoteli, antikoagü-
C) Paroksizmal noktürnal hemoglobinüri lanlar (AT III, protein C ve S, TFPI) ve fibrinolitik sistemdir.
D) G-6-P dehidrogenaz enzim eksikliği Damar endoteli normalde hem içerdiği hemde salgıladığı
E) Sıcak tip otoimmün hemolitik anemi maddelerle trombüs oluşumunu önleyen antikoagülan özel-
17 - E liğe sahiptir, bu sayede tıkanıklık olmadan normal kan akımı
Tabloda görülen hastalıklarda heomoliz intravasküler ağrırlıklı- sağlanır. AT III gibi maddeler ise koagülasyon kasakdının deği-
dır, sıcak tip OİHA’de ekstravasküler ağırlıklı hemoliz olur. şik aşamalarını inhibe ederler. Doku faktörü ise ta tersine koa-
gülasyon kaskadında rol alır, prokoagülandır.
Tablo: İntravasküler ağırlıklı hemoliz görülen önemli hastalıklar
Hastalık Başlangıç Mekanizma Tanı Yorum
Yanlış kan Ani ABO Cross- ATN, DİK 20. Dasatinib, nilotinib gibi ilaçlar hangi hematolojik malgi-
transfüzyonu uyumsuzluğu match
nitenin tedavisinde etkilidir?
PNH Kronik/ CD59 (-) Akım Tromboz,
akut eritrositlerin sitometrisi pansitopeni A) AML B) KML
ataklar komplemana
bağlı yıkımı C) ALL D) KLL
PSH Akut İmmün yıkım D-L Viral E) Miyelodisplastik sendrom
antikoru enfeksiyon
tetikler 20 - B
Sepsis Ani C) perfiringes Kan Başka KML tedavisinde ilk seçenek tedavi tirozin kinaz inhibitörleri
ekzotoksin kültürü etkenlerde
yapabilir
(Gleevec = imatinib mesylate, dasatinib veya nilotinib).
Marş Ani Travmaya Öykü Hafif hemoliz Dasatinib ve nilotinibi kaldıramayan hastalarda hastaya göre
hemoglobinürisi bağlı yıkım hidroksiüre, interferon, sitozin arabinozid tercih edilebilir. Re-
Kapak hemolizi Kronik Travmaya Öykü, Destek
bağlı yıkım PY’de tedavisi, ağırsa farkter vakalarda kemik iliği nakli yapılır.
şistosit reoperasyon
MAHA Akut/ Travmaya Öykü, Birçok neden
kronik bağlı yıkım PY’de 21. Aşağıdakilerden hangisi lenfoma riskini artıran bir du-
şistosit rum değildir?
G6PD eksikliği Akut Tetikleyici G6PD Enfeksiyon,
faktörle yıkım tayini ilaç, favism A) Klienfelter sendromu gibi immün yetmezlik durumları
B) Sjögren sendromu
18. Paroksizmal noktürnal hemoglobinüride eritroid hüc- C) HİV enfeksiyonu
relerin membranında ekspresyonu azalan aşağıdakiler- D) Uzun süreli fenitoin kullanımı
den hangisidir? E) Uzun süreli NSAİİ kullanımı
A) CD 55 ve 59 B) CD 34 21 - E
C) CD 41, 61 D) CD 15, 45 Uzun süreli NSAİİ kullanımının lenfoma ile bir ilişkisi yoktur,
E) CD 3 diğer seçeneklerde riski artıran durumlar belirtilmiştir.

www.tusem.com.tr 36
Klnik Bilimler / T 40 - 5

Kalıtsal immün yetmezlikler Otoimmün hastalıklar 24. On iki yıllık Raynaud fenomeni öyküsü olan 42 yaşında
   Klinefelter sendromu    Sjögren sendromu bir hastada son 1 aydır giderek artan ne-fes darlığı orta-
   Chédiak-Higashi sendromu    Çölyak hastalığı ya çıkıyor. Fizik muayenede ciltte kalınlaşma, gerginlik ve
   Ataxia-telangiectasia sendromu    RA ve SLE
   Wiskott-Aldrich sendromu Kimyasallar ve ilaçlar parmak uçlarında digital skarlar saptanıyor. Laboratuvar
   Common variable immunodeficiency    Fenitoin incelemelerinde ANA 1/320 titre ile pozitif, antisentro-
disease    Böcek ilaçları mer antikor (+) olarak bulunuyor.
Kalıtsal immün yetmezlikler    Radyasyon
   İyatrojenik immünsupresyon    Kemoterapi ve radyoterapi Bu hastada nefes darlığına aşağıdakilerden hangisinin
   HIV-1 enfeksiyonu öyküsü neden olduğu düşünülmelidir?
   Hipogamaglobülinemi Efeksiyöz ajanlar
A) Pulmoner hipertansiyon  B) Pulmoner nodüller
C) Pulmoner tromboemboli D) Pulmoner vaskülit
E) Bronşiyal astım
24 – A
22. Tümör lizis sendromunda hangi organa ait yetmezlik sık Progresif sistemik sklerozis (skleroderma), küçük arter, mikro-
bir ölüm nedenidir? damar ve bağ dokusunun fibrozisi ile giden ve viseral organları
A) Akciğerler B) Beyin da tutan nadir bir kronik hastalıktır. GİS (en sık ösofagial hipo-
C) Karaciğer D) Böbrekler motilite), böbrek (malign HT ve oligüri (ABY), kalp (sessiz peri-
kard effüzyonu, fibrozis ve band nekrozu), kas-iskelet sistemi
E) Pankreas
(RA benzeri artrit, myopati ve kas atrofisi, keratokonjiktivitis
22 - D sicca, xerostomi) ve pulmoner tutulum (plevral effüzyon, pul-
Tümör lizis sendromu, tümör yükü ve turnoveri fazla olan yük- moner HT, fibrozis, rstriktif akciğer hastalığı) olabilir. Pulmoner
sek dereceli lenfomalarda ve lösemilerde, tedaviye bağlı aşırı tutulum sklerodermada en sık ölüm nedenidir. Pulmoner HT’un
miktarda tümör hücresinin yıkımına bağlı oluşan, biyokimya- en erken bulgusu trikuspit yetmezliğidir. Diffüzyon kapasitesinin
sal bozukluklar ve ağır vakalarda akut böbrek yetmezliği ile ölçümü en duyarlı testtir. Raynaud fenomeni sklerodermalı has-
seyreden klinik tablodur. talarda çok sık saptanır. Laboratuvar incelemelerde Scl-70 (anti
topoizomeraz), antisentromer antikor, ANA (%70-90), RF (%25),
hipergamaglobulinemi ve sedimentasyon artışı vardır.
25. Yetmiş yaşında bayan hasta uzun süren ishal sonrası iştah-
sızlık, halsizlik, bulantı, baş dönmesi, letarji ve oligüri nede-
23. Yoğun bakım ünitelerinde en sık nazokomiyal (hastane niyle getirildi. Fizik incelemesinde mukoz membranları ve dili
kaynaklı) invaziv ishale neden olan sporlu anaerob bak- kuru, hipotansif, taşikardik; BUN= 100 mg/dl, Cre=2 mg/dl,
teri aşağıdakilerden hangisidir? Na=153 mEq/L, pH=7.28, idrar Na 5 mEq/lt olarak bulunuyor.
A) Enteroinvaziv E. coli Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
B) Klebsiella oxytoca A) Prerenal ABY    B) Akut tübüler nekroz
C) Clostridium difficile C) Akut glomerülonefrit  D) Akut intersitiyel nefrit
D) Saureus enterotoksin B E) Renal arter stenozu
E) Clostridium perfringens 25 - A
23 - C Prerenal ABY, en sık ABY nedenidir. Hipovolemi, kardiyak out-
putun azalması veya sistemik vazodilatasyon yapan hastalıkla-
Yoğun bakım ünitelerinde en sık nozokomiyal (hastane kaynak-
ra bağlı oluşur. Böbrekte yapısal hasar yoktur, renal hipoper-
lı) invaziv ishale neden olan sporlu anaerob bakteri Clostridium
füzyona fonksiyonel bir cevap olarak oluşur, renal perfüzyon
difficile’dir. Yine antibiyotik kullanımı ile ilişkili ishal, kolit ve psö- ve glomerüler filtrasyon basıncı düzeltilirse hızla düzelir. Fakat
domembranöz enterokolitin en sık etkeni Clostridium difficile’dir. tedavisiz kalırsa böbrek parankim hasarı ve akut tübüler nek-
Yoğun bakım ünitelerinde en sık nozokomiyal enfeksiyon (has- roz ile sonuçlanır.
tane kaynaklı) üriner sistem enfeksiyonu etkeni E. coli’dir. En Soruda hipovolemi yapan uzamış ishal tablosu mevcuttur, ce-
önemli risk faktörü ise üriner kateter kullanımıdır. vap pe-renal ABY veya ATN olmalıdır. İdrar Na düşük, BUN/Cre
Yoğun bakım ünitelerinde en sık kateterle ilişkili kan dolaşımı >20 pre-renal ABY lehine ipuçlarıdır.
enfeksiyonu etkeni Staphylococcus epidermidis (slime fakörü Prerenal ABY Akut tübüler nekroz
mevcuttur) ’dir. İdrar Na, mEq/lt <20 >40
Fraksiyone Na atılımı (%) <1 >1
Yoğun bakım ünitelerinde en sık ventilatörle ilişkili pnömoni
Böbrek yetmezliği indeksi (%) <1 >1
etkenleri; Acinetobacter baumannii, Pseudomonas aeruguni- İdrar dansitesi >1020 <1010
sa, Klebsiella türleri, metisiline dirençli Staphylococcus aureus İdrar osmolalitesi, mosm/kg >500 <350
(MRSA) ’dur. İdrar üre nitrojeni/BUN >8 <3
İdrar kreatinin/serum kreatinin >40 <20
Serum BUN/kreatinin oranı >20 <20

37 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

26. Otuzbeş yaşındaki erkek hastanın motor kazasında sol ba- Bu gruba giren hastalıklar; Ankilozan spondilit, Reiter/reaktif
cak ve kalça kırıkları mevcut. Kan basıncı 80/60 mm Hg, artrit, Psöriyatik artrit ve İnşamatauvar barsak hastalıklarıyla
PCV= 30. Hastaya 2 ünite kırmızı küre veriliyor ve kırıklar ilişkili artrit’tir.
stabil hale getiriliyor. 2 gün sonra tekrar 1 ünite transfüzyon Ankilozan Spondilit
ihtiyacı doğuyor. Hastada aynı gün konfüzyon ve taşikardi
Tanım: Aksial iskeletin en sık inşamatuvar hastalığıdır. En
meydana geliyor. Akciğer sesleri doğal. Vücudunda ekimoz
önemli bulgusu semptomatik sakroileitdir (genellikle bilate-
ve peteşiler tesbit ediliyor. Göğüs radyogramında yama tar-
ral). HLA-B27 en sık AS’de pozitiftir (% 80-90). AS‘de primer
zında alveoler opasiteler ve hipoksemi tesbit ediliyor.
patoloji entesis (ligamentöz yapıların kemiğe bağlandığı böl-
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisi olabilir? geler) bölgesindedir.
A) Yağ embolisi Klinik: Genç erkek hastalığıdır. Bel ağrısı en sık görülen semp-
B) Pulmoner tromboemboli tomdur, sabah sertliği ile birliktedir ve egzersizle hafişer,
C) Serebral ödemle birlikte nörojenik pulmoner ödem normal lordoz kaybolmuştur. Göğüs ekspansiyonu azalmıştır.
D) Göğüs kontüzyonu Lumbal vertebra hareketliliği (şeksiyonu) kısıtlıdır ve Schober
E) Menengokoksik menenjit testi ile (öne doğru eğilme) saptanır. Geç dönemlerde kalça ve
boyunda şeksiyon kontraktürleri gelişir. Periferik eklemlerden
26 – A
en sık kalça ve omuz tutulur.
En muhtemel teşhis yağ embolisidir. Bu teşhisi destekleyen
Göz en sık tutulan eklem dışı organdır (akut anterior üveit şek-
bulgular; uzun kemik kırıları, ciddi yanık ya da nadiren liposuc-
linde). Sistemik tutulum olarak apikal pulmoner fibrozis, aort
tiondan 72 saat sonra gelişen diffüz alveoler infiltrasyon, se-
yetmezliği, amiloidoz, IgA nefropatisi (4A) olabilir. Kauda equ-
rebral disfonksiyon ve peteşiel döküntülerdir. Retinal hemoraji
ina sendromu görülebilir.
ve exudalar bu sendromda görülebilir. Yama tarzında infiltras-
yon pulmoner tromboembolizm ile uyumludur. Laboratuvar: Sedimantasyon yüksekliği, CRP(+)’liği, anemi,
ALP yüksekliği olabilir. Sinoviyal sıvı bulguları non-spesifiktir.
Serum IgA düzeyleri yüksek olabilir.
27. Aşağıdakilerden hangisi böbrek naklinde rejeksiyon ris-
ki yüksekse kullanılır?
29. Alzheimer hastalığında ilk etkilenen kognitif fonksiyon
A) Antitimosit globulin B) Anti-CD25
aşağıdakilerden hangisidir?
C) Anti-CD3 D) Anti-CD52
A) Praksi B) Dikkat C) Gnozi
E) Anti-CD20
D) Yakın hafıza E) Konuşma
27 - B
29 - D
Renal transplantasyonun en önemli konularından biri immünsüp-
resif tedavidir. Profileksi (kortikosteroid, siklosporin A, azotioprin) İlk dejenerasyon hipokampusta dır bu da özellikle yakın bellek
veya rejeksiyon riski yüksekse CD25 antikorları (basiliximab, dasi- kaybına neden olur.
lixumab) kullanılır. Anti-CD25, indüksiyon amacıyla kullanılmasına
rağmen belirgin lenfosit azaltıcı etkide bulunmaz. 30. Posterior inferior serebellar arter (PICA)’in medial dalı-
nın tıkanması sonucunda beyin sapında hangi yapı etki-
28. Asimetrik oligoartrit aşağıdakilerden hangisin özelliğidir? lenmez?
A) Polimiyaljia romatika B) SLE A) Nukleus ambigius
C) Ankilozan spondilit D) Osteoartrit B) Kortikospinal yol
E) Romatoid artrit C) Lateral spinotalamik yol
D) İnferior serebellar pedinkül
28 – C
E) 5. kraniyal sinirin desendan nükleusu
Asimetrik oligoartrit (2-4 arası eklem tutulumu) seronegatif
artritlerin özelliğidir (GO-PARİS kısaltmasının PARİ kısmı: pso- 30 - B
riyasis, ankilozan spondilit, reiter, İBH artriti). Hastada güç kaybının olmaması bu tıkanıklığın en ilgi çeken
SERONEGATİF SPONDİLOARTROPATİLER noktasıdır.
Tanım: RF negatişiği ve omurga tutulumu ile giden bir grup
romatizmal hastalığın ortak ismidir. Bu hastalarda inşamatu- 31. Sinir biyopsisi ile tanı konulamayan hastalık aşağıdaki-
var periferik artrit yanında oral aft, psoriyatik deri ve tırnak lerden hangisidir?
lezyonları, konjuktivit ve üveit gibi göz lezyonları görülür. Peri- A) Vaskülit   B) Amiloidozis
ferik eklem tutulumu genellikle asimetrik ve oligoartikülerdir. C) Dev aksonal nöropati  D) Metakromatik lökodistrofi
Ailesel bir yatkınlık olup çoğunda HLA-B27 pozitiftir.
E) Guillain-Barre Sendromu

www.tusem.com.tr 38
Klnik Bilimler / T 40 - 5

31 - E 36. Hangisi deliryum tremens tedavisinde sedasyon için ilk


Guillain-Barre Sendromu BOS da albiminositolojik dissasias- olarak tercih edilen ilaçtır?
yon ile tanıya gidilir. A) Haloperidol B) Diazepam
Sinir biopsisi; genelde ayak bileğinin hemen yukarısından su-
ral sinir örneklerinin alınması ile gerçekleştirilen sinir biyop- C) Propranolol D) Vitamin B12
sisi, özellikle demiyelinizan, inflamatuar ve infiltratif periferik E) Karbamazepin
sinir hastalıklarında tanı için oldukça yardımcıdır. 36 - B
Delirium tremens’in temel özelliği, kişinin alkol alımını bırak-
32. Aşağıdaki afazi tiplerinden hangisinde tekrarlama ko- ması veya azaltmasından sonraki bir hafta içinde ortaya çıkan
runmuştur? deliryum tablosudur. Ancak bu sendrom, Deliryum’la birlikte,
A) Broca afazisi    B) Global afazisi Otonomik hiperaktivite (taşlikardi, terleme, ateş, anksiyete,
C) Kondüksiyon afazisi    D) Transkortikal afazisi uykusuzluk, hipertansiyon), idrak bozulmaları (başlangıçta
E) Wernicke afazisi görme ve temas hallüsinasyonları olmak üzere hallüsinasyon
32 - D ve illüzyonlar) ve Psikomotor aktivitenin dalgalı bir seyir gös-
Transkortikal afazide tekrarlama mükemmeldir. termesi (hipereksitabiliteden letarjiye kadar) ile karakterizedir.
33. Allerjik kontakt dermatitte etkenin saptanması amacıy- 1- Vitamin verilmesi: Derhal 100 mg thiamine IV veya IM ola-
la aşağıdaki yöntemlerden hangisi kullanılır? rak uygulanmalı daha sonraki günler aynı dozda thiamine oral
A) Yama testi ya da IM verilmelidir.
B) Delme testi Folik asid, B12 ve diğer B Kompleks vitaminler ve nikotinamid
C) Tzanck testi ve di¤er vitaminler (polivitamin) yeteri kadar verilmelidir.
D) Radioallergosorbent test (RAST) 2. Sedasyonun sağlanması: Deliryum gelişmiş bütün hastala-
E) Serum total IgE değeri ra, her iki saatte bir oral yoldan, 50-100 mg chlordiazepoxide
33 - A veya diazepam 10-20 mg başlanmalı, oral tedavi mümkün de-
Yama testi allerjanı saptamak için, allerjik kontakt dermatit ğilse IV yoldan sedasyon sağlanıncaya kadar verilmelidir.
(AKD) tanısında kullanılan temel testtir
34. Kemik patolojilerinin görüntülenmesinde başvurula- 37. Yirmi dokuz yaşında kadın hasta. Halsiz olduğunu, son
cak yöntem aşağıdakilerden hangisi değildir? altı ayda yüksek lisans sınavları nedeniyle yoğun çalıştı-
A) Manyetik rezonans görüntüleme ğını ve aşırı zayıfladığını (45 kilodan 29 kiloya düşmüş)
B) Direkt grafi belirtiyordu. Ergenlikten bu yana şişmanlama ve zayıfla-
C) Sintigrafi ma dönemleri, bir yıldır amenore tanımlıyordu. Açlık kan
D) Bilgisayarlı tomografi şekeri 29 mg/ml, karaciğer fonksiyon testleri normalin
E) USG 3-4 katı ve hiponatremi saptandı.
34 - E Bu hastanın tanı ve tedavisi aşağıdakilerden hangisidir?
USG kemik patolojileri ve akciğer parankim problemleri için A) Depresyon - Psikiyatri kliniğine yatırılır ve EKT uygulanır
kullanılmaz B) Anoreksiya nervoza - Psikiyatri kliniğine yatırılır ve
35. Aşağıdakilerin hangisinde negatif tip şizofrenideki te- mirtazapin başlanır
mel bulgular verilmiştir? C) Anoreksiya nervoza - Psikiyatri kliniğine yatırılır ve %
A) Apati, anerji 5 glikoz ile tedavi başlanır
B) Sanrı, varsanı D) Anoreksiya nervoza - Psikiyatri kliniğine yatırılır, Aci-
C) Sirkumstansiyalite, tanjansiyalite len İç Hastalıkları kliniğine konsülte edilir
D) Garip ve dezorganize davranışlar E) Anoreksiya nervoza İç Hastalıkları polikliniğine yön-
E) Enkohorans, dezoryantasyon lendirilir
35 - A
37 - D
Negatif belirtiler
Anoreksiya nervoza hastalığında temel hedef kişinin kilosunun
Duygulanım Bozukluğu (Duygulanımda yüzeysellik donuklaşma yada
küntleşme) sağlıklı düzeylere gelmesini sağlamaktır. Hasta tedaviyi kabul
Düşüncede fakirleşme, Soyut düşüncenin bozulması Dikkat azalması, bellek etmiyorsa ya da ciddi metabolik sorunlar ortaya çıkmışsa,
azalması
hastaların zorunlu olarak hastaneye yatırılması gerekebilir.
Avolisyon-Apati: (Amaca yönelik davranışların başlatılmasında azalma tüm
etkinliklere karşı dürtü, enerji ve ilgi azlığı) Beslenme sorununa bağlı ortaya çıkmış metabolik sorunların
Keyif  alamama ( Anhedoni ) tedavisinde iç hastalıkları hekimlerinden yardım istenir. Has-
Konuşma Bozukluğu (fakirleşmesi, dağınıklık, yavaşlama, Aloji (Konuşamazlık) tane yatısı sürecinde kişinin beslenmesi yakından takip edilir.
Sosyal geri çekilme, Depresif duygudurum, anksiyöz duygudurum, suçluluk
duygusu, gerginlik, sinirlilik ve kaygı Sorumluluk almama, iş ve toplumsal Önceden belirlenmiş bir plan çerçevesinde yakın takipli bir bes-
uyumda bozulma lenme programı uygulanarak kişinin sağlıklı kiloya gelmesi sağlanır.

39 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

38. Yergason testi hangi tendon patolojisi için tanı koydu- 40 - A


rucudur? 2 gurup alınmış biri vaka diğeri kontrol gurubudur.
A) Supraspinatus tendonu
B) İnfraspinatus tendonu 41. 40. sorudaki çalışmadan hangi sonuca ulaşılabilir?
C) Biseps tendonu A) Tahmini rölatif risk 6  B) Rölatif risk 6
D) Subskapularis tendonu C) Atfedilen risk 2   D) Tahmini rölatif risk 2
E) Teres minör tendonu E) Tahmini rölatif risk 6
38 - C 41 - D
Bisipital tendinit: Biceps kası iki parçadan oluşan bir kastır. Bu
80/100 : 40/ 100: 2
kasın uzun başının tendonu humerus kemiğinin baş kısmında
bulunan büyük ve küçük çıkıntılar arasındaki oluktan (Bisipital
oluk) geçer. Bisipital oluk içinde tendonun devamlı sürtünmesi 42. Aşağıdakilerden hangisi işyeri hekiminin görevleri ara-
ve kronik travması ile olur. Özellikle başın üzerinde fırlatma ve sında yer almaz?
vuruş yapan sporcularda görülür. Bisipital tendinit ve rotator A) İşyeri sağlık koşullarını izlemek
cuff tendiniti bir arada bulunabilir. B) İşçilerin işe giriş muayenelerini yapmak
Hastalarda omuzun ön tarafında lokalize olan ve biseps bo-
C) İşyerindeki kreş ve çocuk bakım yerlerini izlemek
yunca yayılan ağrı yakınması bulunur.
D) İşyeri mutfak ve yemekhane düzenini izlemek
Yergason testi önkolun zorlu supinasyonu sırasında ağrı oluş-
turulur. E) Toplu sözleşmelerde gözlemci olarak bulunmak
42 - E
39. Elli yaşında bir ev hanımı sağ elinin 4 ve 5. parmaklarında
uyuşma, karıncalanma ve parestezi, kavrama gücünde
azalma şikâyetleriyle başvuruyor.
43. Annede bağımlılık yapan aşağıdaki maddelerden hangi-
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? sinin yenidoğanda yoksunluk belirtilerine neden olmaz?
A) Karpal tünel sendromu A) Kokain B) Eroin
B) Epikondilit C) Metadon D) Alkol
C) Omuz sıkışma sendromu E) Fenobarbital
D) Kübital tünel sendromu
43 - A
E) Tetik parmak
Kokain bağımlılığı gebe kadınlarda sıktır (olay elbette ameri-
39 - D kada geçiyor I), ancak bebeklerde yoksunluk olağan değildir;
Ulnar oluk sendromu (Kubital tünel sendromu) gebelik prematüre doğum, plasenta dekolmanı ve fetal asfiksi
• N. Ulnaris; girsekte kubital tunelde (veya el bileğinde Gu- ile komplike olabilir. Bebeklerde ise İUGG, nörolojik ve davra-
yon kanalında) sıkışabilir. nışsal defektler, gelişme geriliği ve öğrenme güçlükleri olabilir.
• Elin hipotenar bölgesinde atrofi, son birbuçuk parmakta Yenidoğanda yoksunluk yapan ilaçlar ve semptomlar.
ağrı ve hipoestezi görülür
• Elin dış kısmı ve 1.5 parmakta uyuşma, kavramada azalma,
hipotenar atrofi
44. Otuz iki gebelik haftasında normal vajinal yolla doğan
• Kesin tanı EMG, sinir ileti çalışması
bebeğin ilk saat içinde takipne, inleme ve subkostal çe-
• Tedavi; NSAİ ilaçlar, İstirahat ateli, Geçmeyen semptoma-
kilmeleri başlar. Nazal oksijen tedavisine rağmen siyanoz
tolojide cerrahi
geliştiren bebeğin 6 saatlik iken çekilen akciğer grafisinde
ince retikülogranüler infiltrasyonlar ve hava bronkogram-
40. Günlük kahve tüketimi ile pankreas kanseri gelişimi ları saptanıyor.
arasında nedensel ilişkinin incelendiği bir araştırmada,
pankreas kanseri olan 50 hastanın % 80 inin, pankreas Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
kanseri olmayan 100 kişiden ise % 40 ının günde 3 fincan A) Siyanotik kalp hastalığı
ve üzerinde kahve tükettiği saptanmıştır. B) Yenidoğanın geçici takipnesi
Bu bilgilere göre, bu araştırmanın tipi aşağıdakilerin C) Primer pulmoner hipertansiyon
hangisidir? D) Hiyalen membran hastalığı
A) Vaka-kontrol B) Kesitsel E) Amniyotik sıvı aspirasyonu
C) Retrospektif kohort D) Kohort 44 - D
E) Tanımlayıcı

www.tusem.com.tr 40
Klnik Bilimler / T 40 - 5

45. Önceki soruda tanımlanan hasta için en uygun tedavi 47. Diyabetli kadınlarda görülen yüksek riskli gebeliklerde,
aşağıdakilerden hangisidir? fetal akciğer matüritesinin belirlenmesine yönelik aşa-
A) Basınçlı nazal oksijen (CPAP) ğıdaki yöntemlerden hangisi daha duyarlıdır?
B) Inhaler nitrik oksit A) Amniyotik sıvıda fosfatidilgliserol ölçümü
C) Endotrakeal eksojen sürfaktan B) Amniyotik sıvıda lesitin/sfingomiyelin oranının belir-
D) Intravenöz PGEı lenmesi
E) Antibiyotik tedavisi C) Matemal serum alfa-fetoprotein ölçümü
D) Gerçek zamanlı ultrsonografi
45 - C
E) Fetoskopi
Prematüre bir bebekte doğumdan hemen sonra başlayan
takipne ve solunum sıkıntısı tablosunda ilk akla gelecek tanı 47 - A
respiratuar distres sendromudur (hiyalen membran hastalığı). Matemal diyabet RDS’nin önemli risk faktörlerinden biridir.
Nazal oksijene rağmen siyanoz ve kliniğin kötüleşmesi de ge- Fetal hiperinsülinizm sürfaktan oluşumunu engeller. Nor­
çici takipneden çok RDS’yi düşündürmektedir. Diğer şıklarda malde, gebeliğin 36. haftasında, lesitin / sfingomiyelin oranı
solunum sıkıntısı ve siyanoza neden olabilecek durumlar ve- 2/1’e ulaştığında akciğer matüritesi tamamlanır, RDS riski dü-
rilmiştir. Ancak hastanın akciğer grafisi bulguları diğerlerinden şer. Ancak diabetik anne bebeklerinde sürfaktan yapısındaki
ayrımı sağlamaktadır. Grup B streptokok sepsis ve pnömonisi fosfolipidlerin üretimi yetersiz olduğundan, L/S oranı 2/1 oldu-
klinik ve radyolojik olarak RDS’den ayırt edilemeyebileceği için ğunda dahi, yaşıtlarına göre RDS riski daha yüksektir. Fetal ak-
seçenekler arasına konulmamıştır. Primer pulmoner hipertan- ciğer matüritesini belirlemede amniyotik sıvıda fosfatidilkolin
siyon prematürelerden çok matürlerin hastalığıdır. Aspirasyon ve fosfatiditilgliserol gibi sürfaktan yapısında bulunan fosfoli-
sendromları ise İU hipoksi yaşayan bebeklerin sorunudur. pidlerin ölçümü, lesitin/ sfingomiyelin oranının belirlemesine
RDS için en uygun tedavi eksojen sürfaktan verilmesidir. Oksijen göre daha duyarlıdır.
(nazal, CPAP) ve mekanik ventilasyon destekleyici tedavilerdir. RDS Diğer seçeneklerin fetal akciğer matüritesinin belirlen­mesiyle
veya uygulanan tedavilere bağlı komplikasyonlar gelişebilir: entü- doğrudan ilgileri yoktur.
basyona bağlı subglottik stenoz, umblikal kateterizasyona bağlı
renovasküler hipertansiyon ve portal ven trombozu (hipertansiyo-
48. Aşağıdakilerden hangisi A vitamini (retinoik asit) emb-
nu), oksijen tedavisine bağlı retinopati ve kronik akciğer hastalığı,
ryopatisinin özelliklerinden biri değildir?
sürfaktan tedavisi ve RDS’ye bağlı pulmoner kanama ve diğerleri...
A) Mikrotia (küçük kulaklar)
B) Renal agenezi
46. Hayatın ilk günü sarılığı başlayan ve anne sütü ile besle-
C) Konotrunkal kalp malformasyonları
nen bebekte 2 günlük iken indirekt bilirubin 12 mg/dl,
direkt bilirubin 1 mg/dl, hemoglobin 12. 5 g/dl ve direkt D) Posterior fossa malformasyonları
Coombs testi pozitif bulunur. Anne kan grubu O Rh (+) ve E) Timus hipoplazisi
be­bek kan grubu A Rh (-) saptanır. 48 - B
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? Retinoik asit nöral krest ve brankiyal arktan türeyen yapılarda
A) Anne sütü sarılığı anormalliklere neden olur: Mikrotia (küçük kulaklar), Konot-
runkal kalp malformasyonları, Posterior fossa malformasyon-
B) Fizyolojik sarılık
ları ve Timus ve paratiroid anormallikleri.
C) intrauterin enfeksiyon
D) ABO uyuşmazlığına bağlı hemolitik hastalık
E) Rh uyuşmazlığına bağlı hemolitikhastalık 49. Aşağıdakilerden hangisi glikojen depo hastalıklarının
özelliği değildir?
46 - D
A) Mental gerilik B) Hepatomegali
Hayatın ilk günü başlayan sarılık daima patolojiktir ve en sık ne-
deni kan grubu uyuşmazlığına bağlı hemolitik hastalıktır. Pato- C) Kardiyomegali D) Miyopati
lojik sarılığın bir diğer ölçütü bilirubin artış hızının günde 5 mg/ E) Hiperlipidemi
dl’den fazla olmasıdır, ki hemolize işaret eder. Hastanın ikinci bi- 49 - A
lirubin düzeyinin 12 mg/dl olması patolojiktir, indirekt hiperbi- Beyinde glikojen depolanmadığı için, glikojen depo hastalıkları
lurubinemi + anemi (2. gün Hb: 12.5) hemolizi, Coombs testinin (tip 8 hariç) beyni etkilemez. Persistan hipogisemilere sekon-
pozitif olması immün hemolitik anemiyi gösterir. Anne ve bebek der mental gerilik olasıdır, ancak iyi tedavi bu durumu önler.
kan gruplarına bakarak uyuşmazlığın tipini belirlememiz gerekir. Halbuki, mukopolisakkarid ve lipid depo hastalıklarının ana
Anne O grubu ise ABO, Rh (-) ise Rh uyuşmazlığı mümkündür. özelliği mental gerilik veya yıkımdır. Glikojen depo hastalıkları
Anne kan grubu O Rh (+) ve bebek kan grubu A Rh (-) olduğuna esas itibarıyla karaciğer ve kası tutar.
göre yanıt ABO uyuşmazlığına bağlı hemolitik hastalıktır.

41 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

50. Klasik fenilketonürinin kesin tanısı aşağıdaki laboratu- 52. Bir yaşında çocuk aniden başlayan bacaklarını ve dizlerini
ar yöntemlerinden hangisi ile konur? karnına çekerek yüksek sesle ağlama atakları ve kusma
A) Fenilalanin hidroksilaz enzim aktivitesinin ölçümü yakınmalarıyla getirilir. Abdominal muayenede sağ üst
B) Guthrie testi kadranda kitle palpe edilir. Rektal muayenede çilek jölesi
kıvamında kan ve mukus içeren dışkı saptanır.
C) Kan fenilalanin düzeyinin ölçümü
D) FeCI3 testi Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
E) Tandem mass spektrometri A) Intestinal volvulus B) Barsak lenfoması
C) Toksik megakolon D) Intussussepsiyon
50 - C
E) Perfore Meckel divertikülü
Guthrie, fluorometrik ve tandem mass spektrometriler tara-
ma testi olarak kullanılır. Tarama testi pozitif olan hastanın 52 - D
kesin tanısı kan fenilalanin düzeyinin ölçümü ile konur. Klasik Soruda tipik bir intussussepsiyon olgusu tanımlanmıştır. 1 ya-
fenilketonüride düzey 20 mg/dL’nin üzerinde bulunur. Fenila- şındaki çocukta %90-95 neden bulunmaz, idiyopatiktir. Büyük
lanin hidroksilaz ve kofaktör eksikliklerinin hafif formlarında çocuklarda ise barsak lenfoması olasılığı düşünülmelidir.
düzey 2-20 arasındadır; bu hastalarda idrara fenilketonlar çık-
maz. Demir klorür ile idrarda fenilketonların belirlenmesi ta- 53. Aşağıdakilerden hangisi glüten sensitif enteropati pre-
rama programlarında kullanılmaz, ancak bu tür programların valansının arttığı hastalıklardan biri değildir?
yeterli olmadığı ülkelerde, semptomatik bebeklerin tanısı için A) Down sendromu B) Romatoid artirit
basit bir yöntem olarak kullanılabilir. Enzim çalışmasının yeri C) Tip 1 diyabet D) Selektif lgA eksikliği
yoktur, fakat kan fenilalanin düzeyi 20’nin üzerinde olan hasta-
E) Aganglionik megakolon
larda kofaktör eksikliğinin ekarte edilmesi gerekir.
53 - E
Down sendromu, romatoid artirit, Tip 1 diyabet, selektif IgA ek-
sikliği, lenfositik tiroidit, Addison hastalığı, pernisiyöz anemi ve
alopesi olan çocuklarda glüten sensitif enteropati prevalansı art-
mıştır. Çölyak hastalığına dermatitis herpetiformis eşlik edebilir.

54. Dört yaşında kız çocuğu bebekliğinden itibaren büyüme-


sinin iyi olmadığı yakınmasıyia getirilir. 75cm ölçülen boy
51. Kronik ishal, steatore, ödem, hipoalbüminemi, hipoga- uzunluğu 1 yaşındaki bir çocuğun boyuyla uyumludur. Fizik
maglobulinemi, lenfopeni ve gaitada alfa-1 antitripsin incelemede infantil yüz görünümü, burun kökü basıklığı,
yüksekliği saptanan çocukta en olası tanı aşağıdakiler- alın belirginliği, bifid epiglot, orantılı kısa yapı ve küçük el ve
den hangisidir? ayaklar dikkat çeker. Kemik yaşı 2 yıl ile uyumlu bulunuyor.
A) Intestinal lenfanjiektazi Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
B) Kistik fibrozis A) Konjenital hipotiroidizm
C) Abetalipoproteinemi B) İskelet displazisi
D) Ağır kombine immün yetmezlik C) Russel-Silver sendromu
E) Konjenital enterokinaz eksikliği D) Konstitüsyonel boy kısalığı
51 - A E) Büyüme hormonu eksikliği
Tanımlanan kronik ishalli hastada 3 ana özellik vardır: (1) Yağ 54 - E
malabsorpsiyonu (steatore), (2) lenfopeni - düşük Ig, (3) in- Fizik özellikler büyüme hormonu eksiliği ile uyumludur; özellikle
testinal protein kaybı (ödem, hipoalbüminemi, gaitada alfa-1 bidid epiglot gibi orta hat defekti hipofizer patolojiyi destekler.
antitrpisinin varlığı). Kistik fibroziste (1) ana özelliktir, (3) ola- İskelet displazisi orantısız boy kısalığı yapar. Konjenital hipoti-
bilir, (2) olmaz. Abetalipoproteinemide sadece (1) vardır. Ağır roidi tedavisiz olarak 4 yaşına geldiğinde miksödematöz krete-
kombine immün yetmezlik hayatın ilk 6 ayında virüs ve mantar nizmin bulgularını verir ve kemik yaşının en geri olması gerekir.
ilişkili kronik ishalle başlar, (2) ana özelliktir, ancak (1) ve (3) Russel-Silver sendromunda kısa boy, asimetrik vücut yapısı (he-
olmaz. Enterokinaz eksikliğinde sadece ödem ve hipoalbümi- mihipertrofi), üçgen yüz görünümü ve mikrosefali vardır. Kons-
nemi vardır. Lenfatik damarlardan barsağa lenf sızıntısına bağlı titüsyonel boy kısalığı daha çok erkek çocukların sorunudur ve
yağ, protein, lenfosit ve ig kaybı olan intestinal lenfenjiektazi boy sapması bu kadar ağır değildir. TY:4 > KY:2 > BY:1 kombinas-
tüm klinik tabloyu açıklar. Gaitada alfa-1 antitripsinin bulun- yonu da büyüme hormonu eksikliğini desteklemektedir.
ması protein kaybettiren enteropati için tanısal bir özelliktir. BH eksikliğinde IGF-1 ve IGFBP-3 düzeyleri düşüktür, ancak kesin
Protein kaybettiren enteropatisi olan bir hastada öncelikle dü- tanı en az 2 provokasyon testine yetersiz BH yanıtı alınmasıyla tanı
şünülmesi gereken bir tanıdır, intestinal lenfenjiektazi. konur. Daha sonra etiyolojiyi belirlemek üzere hipofiz MRG yapılır

www.tusem.com.tr 42
Klnik Bilimler / T 40 - 5

55. Mikropenis, hipospadiyas, kriptorşidizm ve hipertan- 57. Kulak arkası ve arka servikal zincirde lenfadenopati, yu-
siyon olan erkek çocuğun laboratuar incelemelerinde muşak damakta kırmızı lekeler ve yüzden başlayan ve 24
hipokalemi, plazma deoksikortikosteron düzeyinde yük- saat içinde tüm vücuda yayılan makülopapüler döküntü
seklik yanı sıra aldosteron, renin aktivitesi ve testosteron olan çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
düzeylerinde düşüklük saptanır. A) Kızamık   B) Kızamıkçık
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? C) Suçiçeği   D) Eritema infeksiyozum (5. hastalık)
A) 3-Hidroksi steroid dehidrogenaz eksikliği E) Ekzantem subitum (6. hastalık)
B) 11 beta-Hidroksilaz eksikliği 57 - B
C) 17alfa-Hidroksilaz eksikliği Kızamıkçığı (rubella) diğer döküntülü hastalıklardan ayırtan en
D) 17 beta-Hidroksi steroid dehidrogenaz eksikliği karakteristik bulgu postauriküler, posterior servikal ve suboksipi-
tal LAP dir. Kızamıkçıkta yumuşak damakta birbirinden ayrık gül
E) Steroidojenik akut regülatör protein defekti
renkli lekeler (Forchheimer spots) görülür. Kızamıkta ise bukkal
55 - C mukozada Koplik lekeleri görülür. Yüzden başlayıp gövdeye yayı-
Testis Leydig hücresindeki, kolestrolden testosteron sentezin- lan makülopapüler döküntü kızamık ve kızamıkçıkta olur. Kızanık-
de görev alan 5 enzimin (Steroidojenik akut regülatör protein, çıkta döküntü 1 günde tüm vücuda yayılıp 3 gün içinde.
3(3-Hidroksisteroid dehidrogenaz, 17a-Hidroksilaz, 17-20 liyaz
ve 17(3-Hidroksisteroid dehidrogenaz) eksikliği erkek yalancı 58. Omenn Sendromu için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
hermafroditizme (EYH) neden olur. Bu enzimlerden bazıla- A) Lenfopeni   B) Eozinofili
rı aynı zamanda adrenal bezdeki aldosteron ve kortizol sen- C) Alopesi   D) Tüm vücutta yaygın döküntü
tezinde de yer aldığından tuz kaybı veya hipertansiyon eşlik
E) Küratif tedavi kemik iliği naklidir
edebilir. Bunlardan StAR ve 33-Hidroksisteroid dehidrogenaz
defektinde mineralokortikoid eksikliğine bağlı tuz kaybı (düşük 58 - A
aldosteron, yüksek PRA, hiponatremi ve hiperkalemi) olurken, Kombine immün yetmezliklerde hem T hem de B hücre yet-
17a-Hidroksilaz ve 17-20 liyaz eksikliğinde mineralokortikoid mezliği söz konusudur. T hücre yetmezliğinin göstergelerinden
birisinin lenfopeni olmasına karşın, Omenn sendromunda an-
(deoksikortikosteron-DOC) fazlalığına bağlı hipertansiyon, hi-
neden geçen lenfositler nedeniyle baskın bulgu lenfositozdur.
pokalemi, renin-aldosteron supresyonu olur. Androstenodionu
testosterona çeviren 17B-Hidroksisteroid dehidrogenaz (17-ke-
toredüktaz) eksikliği sadece EYH yapar. 11 (3-Hidroksilaz eksik- 59. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda astım gelişimi için
liği de DOC fazlalığına bağlı hipertansiyon ve hipokalemi yapsa risk oluşturmaz?
da, aşırı androjen üretimiyle virilizasyona neden olur; kızlarda A) Annede astım öyküsü
interseks, erkeklerde periferal erken puberte nedenidir. B) Bebeklikte atopik dermatit
C) Kontakt egzama
D) Hastaneye yatış gerektiren bronşiolit
E) Düşük doğum ağırlığı
59 - C
56. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi Staphylococcus aure-
Astım gelişim için en büyük risk faktörü bireysel veya ailesel
us enfeksiyonuna bağlı nadiren görülür?
atopi öyküsüdür. Bunun yanı sıra geçirilmiş bronşiolit, vizing
A) Tonsillofarenjit ve pnömoni (özellikle RSV’ye bağlı), sigaraya maruziyet diğer
B) Akut endokardit risk faktörleridir. Kontakt dermatit ise tip IV reaksiyon olması
C) Besin zehirlenmesi nedeniyle atopiye yatkınlık yaratan bir durum değildir.
D) Toksik şok sendromu
E) Renal apse 60. Obstrüktif ve restriktif akciğer hastalıkları için hangisi
yanlıştır?
56 - A
A) Hem restriktif hem de obstrüktif hastalıklarda ret-
S. aureus’un toksin üreten türleri toksik şok sendromu, besin
raksiyonlar görülebilir
zehirlenmesi, haşlanmış deri sendromu yaparken bazı türler
A) Restriktif hastalıklarda dinlemekle ral duyulurken
fokal enfeksiyonlara yol açar. Stafilokokların en sık neden ol-
ekstratorasik obstrüktif hastalıklar stridor vardır
duğu fokal enfeksiyonlar arasında piyojenik cilt enfeksiyonları,
C) Restriktif hastalıklarda akciğer grafisinde volüm kay-
osteomiyelit, artirit, endokardit, renal ve perinefrik apseler
bı mevcuttur.
yer alır. S. aureus’a bağlı üst solunum yolu enfeksiyonları (ton-
sillofarenjit, otit, sinüzit) çok nadirdir. Solunum yolu enfeksi- D) Restriktif hastalıklarda solunum hızı azalmış ve de-
yonu olarak pnömoni, özellikle kistik fibrozislilerde, daha sık rinliği artmıştır.
görülür. S.aureus’a bağlı menenjit de sık değildir. E) Her iki hastalık grubunda da yardımcı solunum kasla-
rı kullanılabilir.

43 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

60 - D
Obstrüktif
Bulgu Restriktif Ekstratorasik İntratorasik
Solunum Hızı Artmış Azalmış N veya artmış
İnspirasyon Süresi Azalmış Uzamış Değişmez
Ekspirasyon Süresi Azalmış Değişmez Uzamış
Yardımcı solunum kası kullanımı inspiratuvar inspiratuvar İnspiratuvar ve Ekspiratuar
Retraksiyon Var Var Sıkça var
Solunum hareket amplitüdü Yüzeyel N veya Azalmış N veya Azalmış
Oskültasyon Ral İnspiratuvar Ekspiratuvar Vizing
Akciğer grafisi Azalmış akciğer Stridor Artmış akciğer hacmi

61. Aşağıdakilerden hangisi pirüvat kinaz eksikliğinin klinik 63. Önceki soruda tanımlanan hastanın aşırı kanaması olması
veya laboratuar bulgularından biri değildir? halinde, tedavide ilk seçenek aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kernikterus B) Splenomegali A) Epsilon amino kaproik asit
C) Sferositoz D) Ozmotik frajilitede artış B) Taze donmuş plazma
E) Otohemolizde artış C) Faktör VİN konsantresi
61 - D D) Desmopresin asetat
Pirüvat Kinaz Eksikliği Otozomal resesif geçişli bir hastalıktır. E) Kriyopresipitat
Klinik ve laboratuar bulgular: Ciddi neonatal hemolitik ane- 63 - D
miden, erişkinlikte ortaya çıkan hafif, iyi kompanse anemiye Kanama yatkınlığı olan bir hastada diğer testler normalken
kadar değişen klinik tablo vardır. Neonatal dönemde sarılık ve uzun PTT ve kanama zamanı birlikteleği von VVİllebrand has-
anemi olabilir. Kernikterus bildirilmiştir. Çocuk ve erişkin dö- talığı ile uyumludur. Olguların %85’i hafif form olan tip 1 dir.
nemlerinde kronik hemoliz nedeniyle, Hb düzeyleri 8-12 gr/dl Bu tipte laboratuar testleri normal veya soruda sorulduğu
arasında değişen hastalarda solukiuk, sarılık ve splenomegali gibi hafif bozuktur. Bu hastalarda ağır kanama olması halinde
vardır. Genellikle transfüzyon gerektirmez. vasküler endotelde von VVİllebrand faktör sentezini artıran
Hafif makrositoz ve polikromatofili, retikülosit sayısındaki ar- desmopresin kullanımı yeterli olur. Desmopresin ayrıca hafif
tışı yansıtır. Sferositoz nadirdir, fakat birkaç spiküllü (iğneli) hemofili A ve trombosit fonksiyon bozukluklarına bağlı kana-
piknosit genellikle bulunur. Osmotik frajilite testi normal- maların tedavisinde de kullanılır.
dir. Otohemoliz orta derecede veya belirgin artmıştır, ancak
ortama glukoz eklenmesi anormalliği düzeltmez. Herediter 64. On yaşında erkek çocuk sağ bacakta ağrı ve şişlik yakın-
sferositozda da otohemoliz artmıştır, ancak ortama glukoz ek- ması ile getiriliyor. Radyografide sağ femur orta kesimin-
lendiğinde tam düzelme görülür. Tanı eritrosit hücresi içindeki de litik harabiyetle birlikte periostreaksiyonu saptanır.
prüvat kinaz (PK) aktivitesi-nin azaldığının gösterilmesi ile ko- Toraks bilgisayarlı tomografisinde sağ akciğer alt lobda
nur. Hemoglobin elektroferezi normaldir. kitle görünümü saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eozinofilik granülom
62. Tekrarlayan burun kanaması ve ekimozları olan 10 yaşın- B) Osteosarkom
daki erkek çocuğun laboratuar incelemelerinde trombo- C) Ewing sarkom
sit sayısı 300.000 /mm3, PT:11 sn, PTT: 48 sn ve kanama D) Nöroblastom
zamanı 12 dk. saptanıyor.
E) Rabdomyosarkom
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
64 - C
A) Hemofili A
Kemikte -lezyon + akciğerde kitle birlikteliği kemik sarkomu
B) Glanzman trombastenisi ve akciğer metastazına işaret ediyor. Femur metafizinde litik
C) Bemard-Soulier hastalığı harabiyet ve periost reaksiyonu osteomiyelitle uyumlu bulgu-
D) Von Wİllebrand hastalığı lardır ve Ewing sarkom radyogafiyle osteomiyelittien ayırt edi-
E) Disfibrinojenemi lemeyebilir; başvuruda akciğer metastazı olması tanıyı kolay-
62 - D laştırır. Osteosarkom diafizde sklerotik harabiyet ve sunburst
paternine neden olur.

www.tusem.com.tr 44
Klnik Bilimler / T 40 - 5

65. Akut lenfoblastik lösemi tanısı alan çocukta, aşağıda- 67 - E


ki bulgulardan hangisinin saptanması halinde yüksek Soruda Sturge-Weber hastalığının ana özellikleri verilmiştir
rölaps riski nedeniyle ilk remisyonda kemik iliği trans-
plantasyonu gere­kir?
A) B progenitör hücre immünfenotipi
B) Translokasyon (9;22)
C) Hiperdiploidi
D) Lökositoz
E) Trombositopeni
65 - B
ALL’de Rölaps: En sık rölaps yeri kemik iliğidir. % 15-20 görülür. 68. Pulmoner darlık aşağıdaki hastalıkların hangisine belir-
Bu vakalar % 80-90 remisyona sokulabilir ve %15-20’sinde kür gin olarak artmış sıklıkla eşlik eder?
sağlanabilir. Bu hastalara kemik iliği transplantasyonu yapılması
kür şansını artırır. ALL’de KİT zamanı 2. remisyon olmakla bir- A) Noonan sendromu
likte Filedelfiya -t(9;22)- kormozomu pozitif olanlar gibi kötü B) Wilson hastalığı
prognoz özelliği taşıyanlara ilk remisyonda KİT yapılabilir. C) Down sendromu
ALL’de Prognoz: Çocukluk çağı ALL’si için toplam kür oranı %80’dir. D) Turner sendromu
En önemli prognostik faktör uygun riske yöne­lik tedavidir. 1 yaş- E) Konjenital toksoplazma
tan küçük çocuklarda veya 10 yaşından büyüklerde tedaviye yanıt 68 - A
iyi değildir. Lökosit sayısı yük­sek olan hastaların standart tedavi-
ye yanıtları iyi değildir, rekkürens oranı fazladır. İki kromozomal Trizomi 21 (Down S) Endokardiyaİ yastık defekti, ÂSÎ), VSD
translokasyon, t (9;22) ve t (4; 11), prognozu kötü etkiler. Bu XO (Turner) Biküspid aort kapağı, aort koarktasyonu
hastalar için ilk remisyonda Kİ transplantasyonu önerilir, t (1 Klinifelter(XXXXY) PDA.ASD
;19) olan B-progenitor ALL’lilerin prognozu diğerlerine göre kötü- Frajil X Mitral kapak prolapsusu, aort kökü
dilatasyonu
dür. SSS tutulumunda 5 yıllık sağ kalım oranı %35’ dir.
DiGeorge sekansı, CATCH 22 Aort kavsi anomalileri, konotrunkal
anomaliler
66. Turner sendromunun doğumda saptanabi­lecek ilk kli- Alagille sendromu Periferik pulmoner darlık
(arteriohepatik displazi)
nik bulgusu aşağıdakilerden hangi­sidir?
Konjenital rubella PDA, periferik pulmoner darlık
A) Yele boyun B) Kısa boy Fetal hidantoin sendromu VSD, ASD, aort koarktasyonu, PDA
C) Lokal lenfödem D) Kubitus valgus Fetal alkol sendromu VSD, ASD
E) Madelung deformitesi Fetal valproat etkisi Aort koarktasyonu, hipoplastik sol kalp,
aort darlığı, pulmoner atrezi, VSD
66 - C
Ellis-van Creveld Tek atrium, VSD
Turner sendromlu birçok hasta el ve ayak sırtında (lokalize)
Holt-Oram s. ASD, VSD, birinci derece kalp bloğu
karakteristik lenfödem ve ensede gevşek cilt kıvrımları nedeni
Diyabetik anne bebeği Hipertrofik kardiyomiyopati, VSD,
ile doğumda tanınabilir. Çocuklukta yele boyun, düşük ense saç konotrunkal anomaliler.BAT
çizgisi, küçük mandibula, belirgin kulaklar, epikantal kıvrımlar, Noonan s. Pulmoner darlık, ASD, kardiyomiyopati
yüksek damak, ayrık meme uçları, geniş göğüs kafesi, kubitus VVİlliams sendromu Supravalvüler aort darlığı, periferik
vaigus ve hiperkonveks tırnaklar ile karşımıza çıkar. Tanıdan pulmoner darlık
çoğu kez seksüel olgunlaşmanın görülmediği pubertede kuş- Lyme hastalığı Aritmi, miyokardit
kulanılır. Kısa boy tüm Tumer sendromlu kızlarda kardinal (en Glikojen Depo Hastalığı tip İla Kısa PR aralığı, kardiyomegali, kalp
sık) bulgudur. Büyüme yavaşlaması bebek­likte başlar ve gide- (Pompe) yetmezliği, aritmi
rek belirginleşir. Madelung deformitesi Turner’de görülebilen, Homosistinüri Koroner tromboz
SHOX gen defektiyle ilgili, iskelet anormalliklerinden biridir. Marfan Aort ve mitral yetmezliği, dissekan aort
anevrizması, MVP
Ehlers-Danlos Mitral kapak prolapsusu, dilate aort kökü
67. Fasiyal nevüs, buftalmos, fokal tonik-klonik konvülzi- Tuberoskleroz Kardiyak rabdomiyom
yonlar, mental gerilik ve serebral kalsifikasyonlar sap- Kearns-Sayre s. Kaip bloğu
tanan çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tuberoskleroz Yukarıdaki tablonun biraz daha geniş versiyonu kardiyolojik
B) Nörofibramatozis bulgular içeren birçok hastalığın derlenip bir araya getirilme-
C) Von Hippel Lindau hastalığı siyle oluşturulan büyük bir özetidir ve bu açıdan önemlidir!!
D) inkontinensiya pigmenti
E) Sturge-Weber hastalığı

45 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

69. Akut romatizmal ateşin ilk atağını geçiren 9 yaşındaki bir 70. Aşağıdakilerden hangisinde ikinci kalp sesi tek olarak
kız çocukta, apekste pansistolik üfürüm duyulmakta ve duyulur?
telekardiyografide belirgin kardiyomegali görülmektedir. A) Atrial Septal Defekt
Ateşi 38.6 C ölçülmüştür. Diz ekleminde beliren takiben B) Atrioventriküler septal defekt
sol dirseğinde de ortaya çıkan şişlik, kızarıklık, ısı artışı-
C) Trunkus Arteriozus
ve şiddetli ağrı olan çocuğun laboratuvar tetkiklerinde;
beyaz küre sayısı 20.000/mm3, C-reaktif protein pozitif D) Total anormal pulmoner venöz dönüş
ve sedimentasyon 120 olarak saptanmıştır. EKG’sinde PR E) Mitral darlık
mesafesi uzun olarak ölçülüyor. 70 - C
Bu çocuk için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Tek S2 nedenleri;
A) Bu çocukta iki majör ve beş minör kriter mevcuttur Fallot tetralojisi
B) Olgudaki minör kriterlerden birisi PR uzamasıdır Büyük Arter Transpozisyonu
C) Tedavisinde tek başına aspirin yeterlidir Ağır Pulmoner stenoz
D) Bu dönemde saptanması en olası kapakçık lezyonu Ağır Aort stenozu
mitral yetmezliktir
Aort atrezisi
E) Olgudaki minör kriterlerden birisi artraljidir
Trunkus Arteriozus
69 - D
Akut Romatizma! Ateş TUSta çokça didiklenmiş bir alan.Bu
amaçla bilgilerinizi şöyle bir toparlayacak ve bundan sonra
oluşturulabilecek soru formlarında kullanılabilecek bazı bilgi-
leri içeren bir kapsam soru bu...
Olgunun tanısı ARA...Peki hangi kriterlere göre? Şöyle bir ha-
tırlarsak; ARA tanısında Jones’a göre 2 majör kriterin birlikte
olması veya 1 majörle 2 minör belirtinin bulunmasi ve A grubu 71. Fallot tetralojisi tanısıyla takip edilmekte olan 4 yaşındaki
streptokok enfeksiyonunun geçirilmiş olduğunu gösteren des- çocuk idrarının kırmızı renkte olması yakınmasıyla hasta-
tekleyici bulguların tespiti gereklidir. neye başvurmuştur. Fizik muayenesinde böğür bölgesinde
kitle palpe edilmekte ve abdominopelvik ultra-sonografide
Maior (Jones) Kriterleri:
her iki böbrek normalden belir­gin büyük olarak gözlenmek-
Kardit
tedir. Tam kan sayımında Hemoglobin değeri 22 g/dl, beyaz
Poliartrit küresi 11000/mm3, trombosit sayısı 15000/ mm3 olarak
Cilt altı nodülleri saptanan ve yapılan periferik yaymasında fragmente kırmızı
Eritema marginatum küreler. burst seller, helmet hücreler dikkat çekiyor.
Korea Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
> Minör kriterler: A) Hemolitik Üremik Sendrom
Artralji B) Postenfeksiyoz glomerülonefrit
Ateş C) Renal ven trombozu
EKG’de P-R uzaması D) Goodpasteur sendromu
Akut faz reaktanlarında yükselme E) Renal abse
> Destekleyici bulgular. Boğaz kültüründe AGBHS üremesi ve
71 - C
ASO (+)
Renal ven trombozu genellikle ani gross hematüri ve böğürde
Hastamızda mevcut olanlar işaretlenmiştir. Yani 2 majör 2 mi-
kitle, mikroanjiopatik hemolitik anemi ve trombositopeni ile sey-
nör kriter mevcuttur.
reder. Yenidoğan ve bir yaşın altında daha sıktır. Renal Ven Trom-
PR uzaması majör kriterler arasında kardit mevcutken minör bozu (RVT ile ilişkili olabilecek önemli bazı durumlar arasında;
kriter olarak alınmaz. Keza artralji de artrit varlığında minör
kriter olarak göz önünde bulundurulmaz. Çocuklarda endokar- Yenidoğan ve infantlarda;
dite bağlı en sık Mitral yetmezlik olur.Bu hastada da en ola- Asfiksi, Dehidratasyon, Şok, Sepsis, Umblikal ven kateterizas-
sı olan kapakçık lezyonu mitral yetmezliktir(hastada duyulan yonu , annede diabet;
üfürümden de anladığınız üzere...). ARAnın kaide olarak mitral Büyük çocuklarda ;
darlıkla başlaması beklenmez. Nefrotik sendrom, Siyanotik doğumsal kalp hastalıkları, Hiperko-
Genellikle çocuk büyüdükçe mitral yetersizliğin derecesi bir agulopati (Ör.faktör V leiden mutasyonu, hipovolemi, polisitemi),
azalma gösterir ve zamanla Mitral darlık gelişir. Bu vakada te- Travma, Anjiografik kontrast ajanlara maruziyet sayılabilir.
davide tek başına salisilat yeterlidir.

www.tusem.com.tr 46
Klnik Bilimler / T 40 - 5

72. Beş yaşındaki çocuk idrar çıkımında azalma, idrar renginde 74 - E


koyulaşma ve karın ağrısı yakınmalarıyla başvuruyor. Öykü- Meme başı akıntıları spontan ise patolojik kabul edilir. Patolo-
sü derinleştirildiğinde 2 hafta kadar önce üst solunum yolu jik meme başı akıntıları;
enfeksiyonu geçirdiği öğreniliyor. Fizik muayenesinde diz Spontan,
ekleminde artrit bulguları saptanan ve ayaklardan başlayıp Tek taraflı,
bacaklara ve kalçaya doğru yayılan purpurik cilt döküntüleri Tek duktustan,
de gözlenen çocukta böbrek biyopsisinde glomerüler kapil- Kanlı,
lerlerde lgA1 içeren immün komplekslere rastlanmıştır. Kitle ile beraber olmaları ile inceleme gerektirir. Bu işlem sito-
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? lojik tetkiklerle başlayıp patolojiye göre usg, mamografi, mr,
duktografi, duktoskopi gibi birçok incelemeyi gerektirir.
A) Akut poststreptokoksik glomerülonefrii
Patolojik meme başı akıntılarının en sık nedeni intraduktal pa-
B) Ig A nefropatisi pillomlardır. Daha sonra duktal ektaziler gelir. Meme karsino-
C) Goöd Pasteur sendromu mu, enfeksiyoz nedenler daha geri plandadır.
D) Henoch-Schonlein Nefriti
E) Alport sendromu 75. Otuz iki yaşında meme kanseri tanısı almış hastanın
72 - D aile hikayesinde meme ve over kanseri açısından po-
Olguda tipik bir Henoch Schonlein Purpurası (diğer adıyla Anaf- zitif bulgular elde edildiyse, en olası genetik bozukluk
laktoid purpura) tariflenmiştir.Purpurik raş, artrit, abdominal hangisidir?
ağrı ve glomerülonefrit ile karakterize sistemik bulguları olan bir A) BRCA1 B) RET C) PTEN
küçük damar vaskülitidir. Bir ÜSYE’yi takiben 1-3 hafta sonra or-
D) STK 11 E) MMR
taya çıkar. HSP nefritinde cilt, barsak ve glomerüler kapillerlerde
polimerik lgA1 içeren immun kompleksler gözlenir. Böbrek bi- 75 - A
yopsisinin IgA nefritindeki patolojik bulgularla çok benzer oldu- Brca 1ve brca 2 mutasyonları meme kanseri ile ilgili en sık
ğu görülür. Ha bir dakikaa..;lg A birikimini görüp de B seçeneğini mutasyonlardır. Brca 2 mutasyonu olanlarda bu oran %85 dü-
işaretlediğinizi duymayayım sakın! IgA nefropatisi bu şekilde so- zeylerine çıkar.her iki mutasyonda da aynı zamanda over kar-
rulaştırılamaz..Bu diğer sistem tutulumları da vurgulanarak (böb sinomu riski de vardır. (brca 1 de daha yüksek tir). Brca 2 mu-
rek,cilt,eklem,gastrointestinal..) HSP nefriti gözünüze sokulmuş tasyonlu erkek hastalarda da artmış meme kanseri risiki vardır.
neredeyse... Aman diyeyim,böyle sorular asla kaçırılmamalı..
76. Aşağıdaki tiroid patolojilerinden hangisinde eşlik eden
73. Meme ultrasonografisinde 3 cm lik basit kist saptanan ilerleyici retroperitoneal fibrozis gelişebilir?
hastanın ,kist aspire edilmiş açık sarı renli sıvı gözlen- A) Riedel tiroidit B) Tiroid medüller ca.
miştir. Tekrar muayenesi ve USG de rezidü izlenmeyen
C) Tiroid lenfoması D) Akut supuratif tiroidit
bu hastaya ne önerilir?
E) Granulomatoz tiroidit
A) 1 hafta sonra tekrar USG
76 - A
B) Kist bölgesinden tru cut biyopsi
Riedel tiroiditi etyolojisi bilinmemektedir. Tiroid bezinin fibrozi-
C) Tamoksifen kullanımı
si ile karakterizedir. Bez çevre yapılara invazyon gösterir ve çok
D) Kistin sitolojik incelemesi serttir. Tiroid bezinin bu kadar sert olduğu bir diğer durum ise
E) Rutin takip anaplastik kanser olduğundan doku biyopsisi ile ayırıcı tanısı
73 - E mutlaka yapılmalıdır. Bası semptomlarına yol açabilir ancak
Kistik hastalık otopsi ser,ilerinde %60 lar düzeyinde görülür. ağrı beklenmez. Troid fonksiyonları normal kalabileceği gibi
Çok nadiren intrakistik karsinom olabilir. Öncelikli yaklaşım as- hipotiroidi de görülebilir. Daima bilateral tutulum gösterir. Raı
pirasyon ve takiptir. Sitolojik inceleme her hastaya önerilmez. tutulumu genellikle düşmüştür. Hormonal bozukluk veya bası
Ancak, kanlı aspirat, kitlenin kaybolmaması veya nüksetmesi semptomu dışında tedavi endikasyonu yoktur. Gerekirse hor-
veya aile hikayesi gibi durumlarda doku incelemesi gerekir. mon replasmanı veya rezeksiyon yapılır. Mediastinel, retrope-
ritoneal, retroorbital fibrozisle beraber görülebilir.
74. Meme başı akıntıları ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi doğrudur? 77. Medüller tiroid kanseri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
A) Vakaların 1/3 ünde sebep meme kanseridir hangisi doğrudur?
B) Bilateral akıntı malignite için daha risklidir A) En sık görülen tiroid karsinomudur.
C) Akıntı spontan ise ek bir inceleme gerekmez B) Tiroid foliküler hücre kökenlidir
D) İlk yaklaşım subareolar yaklaşımdır C) Postoperatif RAI ablasyonu uygulanmalıdır
E) Tek duktustan kanlı akıntılarda en sık neden duktal D) İİAB ile tanı konulabilir
papillomlardır. E) Ailesel olanlarda BRAF mutasyonu olabilir

47 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

77 - D 80. Hiperkalsemili hastada PTH düzeyleri normal ise hangi


Medüller karsinom tiroid parafaliküler (c hücreleri) kaynak- testin öncelikle yapılması uygun olur?
lıdır. Familyal, herediter veya sporadik olabilir. Etyolojide ret A) Magnezyum bakılması B) PTHrP bakılması
onkogeninin rolü kanıtlanmıştır. C hücreleri kalsitonin salgılar. C) İdrar Ca bakılması D) ALP bakılması
Genellikle tiroid kitle ve servikal lap ile tanınırlar. İiab ile tanı E) İdrar P düzeyi
konulabilir. Metastazlı hastalarda şiddetli ishal ortaya çıkabilir,
80 - B
mekanizması tam olarak tanımlanmamıştır. 50-60 yaş kadın-
Bu durumda öncelikle pthrp bakılması gerekir ki yüksek olma-
larda biraz daha sık görülür.kalsitonin tümörün büyüklüğü ve
metastazla orantılı bir yükseklik göstermesi bakımından son sı durumunda başta akciğer tmleri olmak üzere pthrp salınımı
derece önemli bir markerdır (300pg/ml tanısaldır). Multisent- yapan tümörler akla gelmelidir.
risite oranı oldukça yüksektir. Tedavi bilateral total tiroidekto-
midir. Santral lenf nodu diseksiyonu rutin olarak yapılmalı, lenf
nodu tutulumu varsa veya primer tümör iki cm den büyükse
modifiye radikal boyun diseksiyonu da yapılmalıdır. Tanı, teda-
vi veya takipte raı veya tiroglobülinin yeri yoktur. 81. Gastrik rezeksiyon geçiren hastalarda ileride gelişecek
olan aneminin en sık sebebi nedir?
A) E vit. Eksikliği B) K vit. Eksikliği
C) B12 Eksikliği D) Fe Eksikliği
78. Aşağıdaki özofagus patolojilerinin hangisinde mutlak
E) Selenyum Eksikliği
cerrahi endikasyonu vardır?
81 - D
A) Paraözofageal herniler
Anemi
B) Mallory Weis sendromu
Fe eksikliği, vit b12 ve folat eksikliğine bağlı anemiler görülebilir.
C) Sliding herniler Fe eksikliği anemisi: gastrektomi geçiren hastaların % 30’unda
D) Epifrenik divertiküller 5 yıl içinde fe eksikliği anemisi gelişir.
E) Reflü özofajit Nedenleri şunlardır:
78 - A 1. Gastrektomi sonrası hcl azalır. Hcl, vitamin c aracılığı ile
Mallory weis genellikle semptomatik tedaviye yanıt verir. ferrik demirin ferröze çevrilmesini ve absorbsiyonunu sağ-
Slıdıng herniler reflü özofajit nedeniyle öncelikle medikal te- layamadığından fe eksikliği anemisi gelişir.
davi edilirler. 2. Demir absarbsiyonunu kolaylaştıran gastrik faktör (gastro-
Epifrenik divertiküller çoğunlukla asemptomatiktir. ferrin) kaybolur.
Paraözofageal herniler yüksek komplikasyon riskleri nedeniyle 3. Fe emiliminin tamamının gerçekleştiği duodenum devre
cerrahi olarak tedavi edilmelidir. dışı bırakılmıştır.
H. Pilori enfeksiyonu (%100 taşıyıcılıkta risk 6 kat). Profilaktik olarak tüm hastalara 300 mg oral fe preperatı veri-
Intestinal metaplazi varlığı lir. Fe eksikliğinin duedonumun by pass edildiği ameliyatlardan
Parsiyel gastrektomi sonrası (> 15 yıl) gastrik güdükte karsi- (billroth ıı, roux en y…) sonra tamamlanması zor bir manuplas-
nom gelişme olasılığı artar. yondur ve mutlaka parenteral uygulamayı gerektirir.
Polipozis sendromları (FAP, Herediter non polipozis)
Mide ülseri hikayesi

82. Aşağıdakilerden hangisi feokromasitoma ile ilişklili bir


sendrom değildir?
A) MEN (Multipl Endokrin Neoplazi) Tip 2
79. Erişkinlerde en sık görülen cerrahi gerektiren akut karın B) Von Hippel Lindau sendromu
nedeni aşağıdakilerden hangisidir? C) Carney sendromu
A) A.Apandisit B) A. Gastroenterit D) Lynch sendromu
C) A.Kolesistit D) A.Divertikülit E) Von Recklighausen sendromu
E) Ülser perforasyonu 82 - D
79 - A Herediter non polipozis kolorektal kanser sendromu olan
Erişkinlerde en sık cerrahi gerektiren akut karın nedeni lynch sendromunda en sık görülen ekstrakolonik malignite
a.apandisittir. Cerrahi gerektirmeyen en sık akut karın nedeni endometrium karsinomu cadır.mide, safra, üriner sistem, over
ise a. Gastroenterittir. tümörleri görülebilir. Feokromasitoma ile direkt ilişkili değildir.

www.tusem.com.tr 48
Klnik Bilimler / T 40 - 5

83. Splenektomi sonrası hastalar özellikle hangi organiz-  Disfaji başlangıçta intermittan olabileceği gibi zamanla sü-
malara karşı duyarlıdırlar? rekli bir hal alır.
A) P.Aureginosa, E. Coli, C.Pneumonia  Kural olarak başlangıçta özellikle soğuk ve sulu gıdalar ile
B) C.Difficile, L.Monocytogenes disfaji daha fazladır, paradoksik disfaji de denilir.
C) S.Pneumonia, H.İnfluenza, Meningokok  Göğüs ağrısı sık görülür. Ağrı hastalığın başlangıcında daha
D) E.Histolitika, E.Granülosis fazladır, dilatasyon arttıkça azalır.
E) S. Aureus, Staph. Epidermidis  Hasta pnömoni ile gelebilir. AC grafisi
 özefagus sineradyografisi (aperistaltizm, AÖS’de relaksas-
83 - C
yon eksikliği)
Splenektomi yapılan hastalarda özellikle kapsüllü mikroorga-
 özefagus manometrik çalışmaları (özefagus gövdesinde ve
nizmalara karşı direnç düşer. Bu yüzden elektif operasyonlarda
AÖS’de basıncın normale göre artması, ortalama basınç
tercihen 2 hafta önce, acil splenektomilerden sonra ise hasta-
nın majör travmanın etkisini atlattığı en erken günlerde aşıla- genelde 26 mmHg’nin üzerine çıkmaz)
ma yapılmalıdır.  endoskopi (özellikle dar segmentteki mukozanın normal
olması) tanıda yardımcı y
 Baryumlu grafide kuş gagası görünümü veya kolon halini
84. Aşağıdaki laboratuar bulgularından hangisi primer hi-
almış tortüöz görünüm tipiktir. Ancak tanısal değildir.
perparatiroidizmde beklenen bulgulardan biri değildir?
 Kronik belirgin bir hastalık olmasına rağmen, akalazya
A) Üriner c AMP artışı gastroözofageal bileşkeyi tutan bir malignitenin ilk belirtisi
B) Üriner hidroksiprolin artışı de olabilir.
C) Hipofosfatemi  Özofagus karsinomu için predispozandır.
D) Hiperkalsemi
E) Hipokalsiüri 86. Elli beş yaşında erkek hasta sağ üst karın ağrısı ve siyah
84 - E dışkılama şikayeti ile acil servise başvuran hastanın anam-
Primer hiperparatiodizmde hiperkalsemi ve normal veya norma- nezinden; Ağrının 2 gündür aralıklarla devam ettiği ve
lin üst sınırında PTH (paratiroid ca. istisnadır) esas labaratuar bul- gaita renginin değişimini ise yeni fark ettiği anlaşılmıştır.
gulardır. Bu tetkiklerden sonra gelen en önemli tetkik üriner Ca dü- Hastaya birkaç hafta önce karaciğerindeki bir kitle nede-
zeyidir. Zira Primer hiperparatiroidili olgularda böbrek eşiğini aşan niyle iğne ile biyopsi girişimi yapıldığı tespit edilen hasta-
Ca idrarla atılır ve hiperkalsiüri beklenir.Diğer labarutuvar bulgu- nın FM’de dinlemekle barsak sesleri normal batın sağ üst
lar Ca vePTH nın özellikle kemik ve böbrek etkileri sonucu gelişir. kadranda minimal hassasiyet dışında patoloji saptanma-
Böbrek tubullerinde HCO3 atılımına bağlı idrar alkalidir, hastada dı. Labaratuvar tetkiklerinde Hemoglobin 11 g/dl, Hema-
metabolik asidoz (Hiperkloremik met.asidoz) görülebilir. Hastala- tokrit30 g/dl, T.bilirubin 4 mg/dl, Direkt Bilirubin 3 mg/dl.
rın büyük kısmında fosfat atılımı arttığı için hipofosfatemi görülür. ALP 2 kat yüksek tespit edilen hastada en olası tanı nedir?
ALP ve üriner hidroksiprolin artışı, kemik etkilerin sonucu olabilir. A) Akut kolesistit B) Kolanjit
C) KC hemanjiom rüptürü D) Hematobiliya
85. Akalazya için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? E) Akut Pankreatit
A) Baryumlu özofagus grafisinde kuş gagası görünümü 86 - D
tanısaldır. Hemobilia travma, K.C biyopsisine vs. sekonder oluşan kana-
B) Özefagus gövdesinde peristaltizm kaybı vardır. ma nedenidir.. Sağ üst kadran ağrısı, tıkanma sarılığı, hema-
C) Özefagus kanseri gelişimi için risk faktörüdür. temez ve melena ile karakterize. Hepatik arteriografi hem
D) Alt özofagus sfinkterde relaksasyon defekti mevcuttur. tanı hem tedavide etkin yöntem.
E) Özeliikle sıvı gıdalara karşı yutma güçlüğü ön plandadır.
85 - A 87. İki yıldır özellikle yemeklerden sonra ara ara karın ağrısı
 Primer AÖS bozukluğudur. olan hastanın 4 gündür sarılığı başlıyor. Gayta renginin
 Özefagusun en sık görülen motilite bozukluğudur beyaz olduğunu söyleyen hastanın kan biyokimyasında
 Sıklıkla özefagusun tümünde, nadiren, düz kas ihtiva eden Direkt bilüribin hakimiyetinde normalin 6 katı yükselmiş,
idrarda bilüribin izlenmektedir.
2/3 distal kısımda aperistaltizm ve peristaltizm ile senkron
çalışan AÖS relaksasyon bozukluğu sonucu ortaya çıkan Bu hastaya tanım amaçlı olarak ilk yapılacak görüntüle-
klinik bir durumdur. me yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
 Erkeklerde ve kadınlarda eşit sıklıkta görülür, her yaşta gö- A) USG B) MRCP C) PTK
rülebilir ancak en sık 30-50 yaş arasında görülür. D) Karın BT E) Anjiografi

49 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

87 - A 90 - C
Tüm safra kesesi ve safra yolları patolojilerinde ilk yapılacak rad- DVT için Risk faktörleri:
yolojik tanı yöntemi Ultrasonografidir. Bu hasta ile safra yolları (Virchow triadı) Staz, endotel travması, hiperkoagülasyon
tıkanıklığı ile giden obstrüktif sarılıklı bir hasta anlatılmaktadır.
– Hiperkoagülasyon (en önemli risk faktörü): Toplumda en
sık neden aktive protein C resistansı (faktör V-Layden mu-
88. Behçet hastalığı nedeniyle takip edilen hastaya femo- tasyonu)
ral arter anevrizması gelişmesi üzerine vasküler stent – Geçirilmiş DVT
uygulanıyor. Bu uygulamadan sonra hastaya warfarin – Majör cerrahi, malignite, obesite, travma, kalp hastalığı
başlanıyor ve INR 2 katı düzeyinde tutuluyor. Aylık im-
– Varikoz venler, yüzeyel trombofilebit
münsüpresif kürü alan hastada Tip III KC kist Hidatiği
– İmmoblizasyon, parapileji
tesbit edilince elektif operasyon planlanıyor. Hastaya
kullandığı warfarin için ameliyat öncesi yapılması gere- – Gebelik
ken aşağıdakilerden hangisi ile uyumludur? – Venöz kateterizasyon
A) Operasyondan 1 hafta önce ilaç kesilir.
B) K vitamini ve TDP ile operasyona alınır.
C) Warfarin kesilip düşük molekül ağırlıklı heparine ge-
çilir, INR normale yaklaşınca operasyon yapılır. 91. Aşağıdakilerden hangisi sürekli kardiak monitorizasyo-
D) Operasyondan 2-3 saat önce ilacın kesilmesi yaterlidir. nu yapan bir hastada potasyum replasmanı yapılırken
E) Temiz kontamine yaralarda profilaksiye gerek yoktur. uyulması gereken kurallardan biri değildir?
88 - C A) 24 saatte maksimum 160 mEq potasyum verilebilir.
Heparin veya Warfarin kullanan hastalarda elektif ameliyat ya- B) Saatte maksimum 80 mEq potasyum verilebilir.
pılacaksa bunlar kesilir yerine düşük molekül ağırlıklı heparin C) Replasman sıvısına maksimum 80 mEq/L potasyum
başlanır. Hasta INR ile takip edilir. INR normalin 1.5 katı altına konabilir.
inerse hasta ameiyata alınır. D) Olabildiğince sürekli infüzyon ile replasman yapılır.
E) EKG de T dalgalarının görülmesi durumunda replas-
89. Kırsalda 5 gün geçiren bir kişide dönüşünde şiddetli kan- man durdurulmalıdır.
lı ishal başlıyor. İshali 4.günden sonra azalmaya başlayan
91 - A
hastada 7.günden itibaren karın sağ üst tarafında ağrı,
Potasyum hücre dışı sıvıda dar bir aralıkta bulunur. Replasman
ateş başlıyor. Yapılan karın ultrasonografinde KC’de içinde
yoğun sıvı olan yapı izleniyor. tedavisi kontrolsüz yapıldığında hızla hiperpotasemi gelişebilir.
En korkulması gerekende hiperpotasemiye bağlı kardiak etki-
Bu hastanın tanısına en uygun tedavi aşağıdakilerden
lerin ortaya çıkmasıdır. Bu yüzden Replasmanda
hangisidir?
• Maksimum 40 mEq/lt verilir
A) Mebendazol başlanır
• Maksimum hız 40 mEq/saat olmalıdır
B) Perkütan drenaj yeterlidir.
• Günlük maksimum doz 160 mEq verilir. Ancak sıkı EKG mo-
C) Mutlaka laparotomi ile drenaj yapılmalıdır.
nitorizasyonu ile tüm bu rakamlar iki katına çıkarılabilir.
D) Gr(-)bakteriye yönelik antibiyotik verilir.
E) Metranidazol başlanır.
89 - E
Anlatılan klinik KC amip apsesi ile uyumludur. Amip apsesinin
tedavisi oral metranidazol dür.
92. Ciddi Alt Gastrointestinal kanama nedeni ile hastaneye
90. Aşağıdaki durumların hangisinde DVT için profilaksi ge- yatırılan hasta erken dönemde aşağıdaki hormonlar-
rekmez? dan hangisinde artış beklenilmez?
A) Obesite cerrahisi yapılacak hastalar A) Kortizol B) Katekolaminler
B) Apendisit nedeni ile opere edilecek gebeler C) ADH D) TSH
C) Tiroidektomi plamlanan daha önce radyoaktif iyot E) Growth Hormon
almış graves hastaları 92 - D
D) Travmatik uzun kemik kırığı nedeni ile ameliyat edi- Travmada azalan hormaonlar: İnsülin (geç dönemde artar), Ti-
lecek yaşlı hastalar. roid hormonları, seks steroidleri, FSH/LH, İnsülin benzeri BF-1
E) Rektum kanseri nedeni ile ameliyat edilecek hastalar. (azalması protein yapımını azaltır)

www.tusem.com.tr 50
Klnik Bilimler / T 40 - 5

93. Kırk altı yaşında vücut kitle indeksi 29 olan erkek hasta • Obstrüksiyon: Fıtık kesesi içinde kıvrılıp obstrüksiyon ya-
karın ağrısı için tomografi planlanıyor. Tetkik için öğleden pan barsak ansı mevcuttur.
sonraya kadar aç bekleyen hasta bekleme sırasında so- • Strangülasyon: Fıtık kesesi içinde bulunan dokunun kan
ğuk terlemesi başlıyor, bilinç bulanıklığı oluyor. Yanında- akımı bozulduğu için iskemi ve nekroz varlığı söz konusu-
ki eşi daha öncede aç kalınca böyle şikayetleri olduğunu dur.
söylüyor. Bakılan kan şekeri 48 mg/dl olarak bulunuyor. • Littre Fıtığı: Fıtık kesesi içersinde Meckel divertikülünün
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? bulunmasıdır.
A) Diabetüs Mellitüs B) Glukagonoma • Richter Fıtığı (Pincement lateral): Kese içersinde barsağın
C) Feokromasitoma D) Surrenal adenoma yan duvarında bir parçasının bulunmasıdır. Obstrüksiyon
E) İnsülinoma olmadan strangülasyon gelişebilir.
• Sliding Herni: Fıtık kesesinin duvarının tamamen peritonla
93 - E
değil, kısmen kayarak fıtık kesesine eşlik eden kolon veya
• İnsülinoma: En sık görülen adacık hücre tümörü. Beta
mesane gibi retroperitoneal organlarca oluşturulmasıdır.
hücrelerinden köken alır
En sık indirek ingüinal hernilerde görülür.
• Whipple triadı:
• Spiegel Fıtığı: Rectus kas kılıfının yan kenarında m. trans-
Açlıkla ortaya çıkan hipoglisemi bulguları
versus abdominis aponörozu bölgesinden (semilunar hat)
Semptomlar sırasına KŞ<50 mg/dl
fıtık oluşmasıdır.
İv glukoz verilmesi ile semptomların gerilemesi
• Indirek Fıtık: Erkek ve kadınlarda en sık rastlanan herni
tipidir. E/K=5-10/1 Direk hernilerden 5 kat daha sık. Pedi-
94. Postoperatif en sık izlenen pulmoner komplikasyon atrik ing. hernilerin yaklaşık tamamı indirektir, inkarseras-
aşağıdakilerden hangisidir? yon riski yüksektir, %75 sağdadır ve genelde bilateraldir.
A) Atelektazi B) Pnömon % 10 oranında bilateral açık prosesus vajinalis bulunabilir.
C) Aspirasyon D) Pulmoner emboli Inmemiş veya inguinal kanalda testis, hidrosel varlığı po-
E) Yağ embolisi tansiyel olarak indirek herni ile ilişkilidir.
94 – A • Direk Fıtık: Doku zayışığı nedeni ile Hasselbach üçgeni
Atelektazi: En sık postoperatif pulmoner komplikasyondur ve içinden çıkar. Inf. epigastrik damarların medialinde. Defekt
postoperatif ilk 24 saatte en sık ateş nedenidir. genelde geniş tabanlıdır ve inkarserasyon ve strangülas-
yon riski daha azdır.Artan yaşla birlikte sıklığı artar, fiziksel
Risk faktörleri: İmmobilizasyon, uzun süreli anestezi, sigara,
aktivite ile de ilişkilidir.
KOAH, obesite, kanser, üst abdominal cerrahi (subkostal insizyon,
• Pantolon herni: Direk + Indirek herni. Inf. epigastrik da-
kolesistektomi, splenektomi) Tanı: Postoperatif ilk 24 saatte geli-
şen ateşin en sık nedenidir. Taşikardi, hipoventilasyon, takipne, marların medial ve lateralinden aynı anda herniasyon var-
solunum seslerinde azalma, hipoksi, hiperkapni, solunumsal asi- dır.
doz AC grafisinde çizgilenmeler (ilk yapılacak tetkiktir). • Femoral herni: Ing. ligamanın arkasından, femoral kılıf bo-
yunca femoral damarların medialinde femoral kanala fıtık-
laşmadır. Fizik egzersiz ve gebelikle ilişkili. Kadınlarda daha
95. Karın duvarı fıtıklarından hangisinde fıtık kesesi içinde
sık. Inkarserasyon ve strangülasyon riski yüksek, %30-40.
Meckel divertikülü bulunmaktadır?
• Rekürren ing. Herni: Tedavi sonrası tekrarlayan fıtıklardır.
A) Richter fıtığı • Umbilikal herni: Umblikustaki fıtıktır. Asit ve gebelikle iliş-
B) Litre fıtığı kili. Kadınlarda 10 kat daha sık görülür.
C) Epigastrik fıtık • Epigastrik herni: Linea alba defekti sonucu gelişir. E/K=3/1
D) Kayan (sliding) fıtık oranındadır.
E) Spiegel fıtığı • Ventral herni: Inguinal bölge dışındaki ön duvar fıtıklarıdır.
95 – B En sık şekli insizyonel hernidir.
Tanımlar: • Parastomal Herni: Kolostomi veya ileostomi kenarından
• Komplet (tam): Hem fıtık kesesi, hem de içeriği tamamen gelişen hernilerdir.
defekt dışına uzanmaktadır. • Lomber Fıtık: Lomber bölgesinde vertebra, kosta ve iliak
• Inkomplet: Defektin varlığına rağmen fıtık kesesi veya için- kemik arasında oluşur. Üstte Grynfeltt üçgeninden, inferi-
dekiler defektten tamamen geçmemiştir. orda ise Petit üçgeninden fıtıklaşma olur.
• Redüktabl: Fıtık içeriği abdomene geri itilebilir. • İnsizyonal Fıtıklar: İatrojenik bir fıtıktır, % 0.5-13.9 oranın-
• Inkarsere (Irredüktabl): Fıtık içeriği sıkışmıştır, abdomene da görülür. Genellikle ameliyattan sonraki ilk yıl içinde ve
geri itilmesi mümkün değildir. nadiren de 2-3 yıl sonra gelişir.

51 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

Pelvik Fıtıklar: 98 - B
• Obturator herni: Obturator foramenden herniasyon. Sinir Konjonktiva haricinde nadirende olsa gözyaşı yolarıda tutulur.
basısı ile Howship-Romberg bulgusu olur. Trahom
• Siyatik Fıtık: Tüm fıtıkların en nadir görülenidir. Büyük Gözlerde yabancı cisim hissi, kızarıklık, sulanma, fotofobi, ağrı,
veya küçük siyatik foramenden fıtıklaşma. mukopürülan eksudasyon, göz kapağında ödemle seyreder.
• Perineal fıtık: Pelvik tabandaki zayışığa bağlı olarak oluşur. Kulak önünde hassas LAP vardır. 2 hafta sonra diğer göze geçer.
Primeri nadirdir, genelde sekonderdir. Konjonktivanın kornea tabakaları arasına damarlanma, lenfo-
sit ve plazma hücresi ile infiltrasyonu ile oluşan korneal pan-
96. Yanık hastasında ilk yapılması gereken müdahale aşağı- nus oluşumu görülür ve pannusun tabanında keskin sınırlı çö-
dakilerden hangisidir? küntüler (Herbert çukurları) gelişir.
Ülserlerin skatrizasyonu ile kapak kenarına paralel fibrozis hat-
A) Damar yolu açılması
tı oluşur (Arlt çizgileri).
B) Eskaratomi
Fibrovasküler dokunun (pannusun) ilerleyerek korneal lökom
C) Sıvı resusitasyonu
oluşturması körlük nedenidir.
D) Hava yolunun açık tutulması
Mac Callan sınıflamasına göre trahom 4 devreye ayrılır:
E) Morfin yapılması
Evre I (insipient trahom): Üst kapak konjonktivasında imma-
96 – D tür foliküller belirir.
Yanık hastasında tedavi : Evre II (aktif trahom): Kapaklarda matür foliküller, limbal foli-
1 - ABC küller, papiller hipertrofi ve korneada keratit (pannus) bulgu-
- Sıvı elektrolit tedavisi ları vardır.
- Ağrı kontrolü Evre III (skatrizasyon): Üst kapak konjonktivasında kapak ken-
- Antibiyotik tedavisi arına paralel sedef renkli skar (Arit hattı)
- Tetanoz profilaksisi Evre IV (iyileşmiş trahom): İnaktif bu dönem kornea ve ka-
- Gastrik dekompresyon paklarda folikülsüz, papillasız değişen derecelerde skarlarla ve
- Metabolik ve nütrisyonel destek (fibrovasküler pannus) trikiazisle karekterizedir.
- Eskaratomi Trahom komplikasyonları; trikiazis (kipriklerin içe dönmesi),
entropiun (göz kapağının içe dönmesi), xserozis (kuruma),
Tüm travmalarda olduğu gibi tedavi ABC ile başlamalıdır.
semblefaron (kapak ve bulber ülserlerin birbirine yapışarak
göz kapağının göze yapışmasıdır), mekanik tipte pitozis, kor-
97. Hangisi Swan-Ganz kateteri kullanılarak direk olarak nea bulanıklığı, pannusta nedbeleşme, korneada ülserler, per-
monitörize edilemez? forasyon, körlük meydana gelir.
A) Kardiyak debi Trohomda körlük nedenleri: korneal fibrovasküler pannus,
B) Sol ventrikül diastol sonu dolma basıncı skatrize konjiktiva
C) Pulmoner arter kama basıncı Tanı için Mc coy hücre kültüründe üretilebilir ve PCR (en iyi
D) Mikst venöz oksijen satürasyonu yöntem) kullanılabilir.
E) Santral venöz basınç Tedavide oral ve topikal tetrasiklin (ilk seçenek) ve eritromisin
kullanılır. Diğer seçenekler rifampisin ve sülfonamidli antibio-
97 - B
tiklerdir.
Normal şartlarda pulmoner arter kama basıncı sol ventrikül
diastol sonu basıncına denktir. Fakat bu indirekt olarak yapılan
bir ölçümdür. Sistemik ve pulmoner vasküler direnç’te indirekt
99. Retinitis pigmentosa buluna bir vakada sağırlıkta varsa
olarak ölçülür.
hangisi daha olasıdır?
A) Laurence-Moon sendromu
98. Trahomla ilgili olarak aşağıdalilerden hangisi yanlıştır?
B) Basen-Kornzweig sendromu
A) Hastalık C. Trachomatisin A, B, Ba, C serotipleriyle C) Usher sendromu
görülür.
D) Friedrich ataksisi
B) Nedbelenme sadece konjonktivadadır.
E) Refsum sendromu
C) Özellikle üst tars bölgesinde arlt çizgileri gelişir.
99 – C
D) Tedavide tetrasiklin kullanılır.
Usher sendromu sağırlık ve körlüğün bir arada olduğu vakala-
E) Ağır konjonktival nedbelenme, entropium ve triki-
rın yarısından sorumludur. Pigmenter retinopati puberte ön-
yazis gelişebilir
cesi ortaya çıkar.

www.tusem.com.tr 52
Klnik Bilimler / T 40 - 5

100. Çocukluk çağında hidronefrozun en sık nedeni aşağıda- ESWL’nin komplikasyonları:


kilerden hangisidir? 1- Ciltte sıyrık,yara hematom
A) Megaüreter 2- Kolik renal 5- Taş yolu
3- Hematüri 6- Sepsis, bakteriyemik şok
B) Üreterosel
4- Subkapsüler ya da intrarenal 7- Milier Tbc.
C) Üreter dublikasyonu
d) Üreterorenoskopi (URS): Üreter taşları için endikedir. Ayrı-
D) Konjenital üreteropelvik darlık ca son dönemde kullanılan Fleksibl URS 10-20 mm arası kaliks
E) Renal ektopi taşları için kullanılabilir.
100 – D e) Perkütan nefrolitotripsi(PCNL): Büyük boyuttaki pelvis taşla-
Konjenital Üreteropelvik darlık rı, koraliform taşlar, sert taşlar, 20 mm ’den büyük kaliks taşlar
için ideal bir yaklaşımdır.
• Üreterin en sık konjenital anomalisidir.
f) Açık cerrahi yöntemler
• Erkeklerde ve solda daha sık görülür.
a- Pyelolitotomi (posterior- d- Nefrektomi
• Çocukluk çağında hidronefrozun en sık ve en önemli ne- anterior)
denidir. e- Üreterolitotomi
b- Nefrolitotomi
Komplikasyonları c- Parsiyel nefrektomi f- Sistolitotomi
 Obstüriksiyon  Üreterolitiazis
 Enfeksiyon  Hidronefroz 102. Aşağıdakilerden hangisi akkiz işitme kayıpları
• Tanı; IVP, retrograd pylelografi, diüretikli renogram ile ko- nedenlerinden değildir?
nulabilir. A) Klippel -Feil Sendromu
B) Richards -Rundle Hastalığı
101. Kırk yaşında erkek hastada sol pelvis renaliste 1.5x1 cm C) Fabry Hastalığı
boyutunda sistin taşı saptanıyor. İntravenöz piyelografide
D) Alport Sendromu
böbrek toplayıcı sisteminde dilatasyonu olmayan bu has-
tada taş için en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir? E) Waardenburg Sendromu

A) Ekstrakorporeal şok dalga litotripsi 102 – E


B) Sol piyelolitotomi Non sendromik işitme kayıplarında en sık otozomal resesif
hastalıklar görülür(DFNB)
C) Retrograd intrarenal cerrahi
Kongenital işitme kayıpları
D) Bol sıvı ve radyolojik takip Genetik nedenli
E) Medikal tedavi (amonyum klorür) 1- Sadece işitme kaybı olanlar
101 - C a-Michel aplazisi c-Scheibe Aplazisi
Sistin taşı ewsl dirençli taştır tedavide ilk tercih Retrograd int- b-Mondini aplazisi d- Alexander Aplazisi
rarenal cerrahidir. 2. Diğer Anomalilerle Birlikte
Tedavi a) Waardenburg Sendromu →Otozomal dominant geçişlidir.
a) Semptomatik tedavi Beyaz bir perçem lateral yerleşimlı medial kantus, irisin hete-
b) Hidrasyonun artırılması(Çapı 5 mm olan taşlar kendiliğin- rokromisi ve konjenitai işitme kaybı vardır.
den düşebilir.) b) Albinizm
c) Ekstrakorporeal Shock-wave Litotripsi (ESWL): Vücut dışı c) Pendred Sendromu (En sık) →Triadı; kongenital işitme
kaybı,guatr ve patolojik perklorat testidir.
şok dalgaları ile taş kırma
d) Jervell-Lange-Nielsen Sendromu ( Uzun QT )
Kalsiyum oksalat monohidrat, brushite gibi sert taşlar, sistin gibi
e) Usher Sendromu ( Retinitis pigmentoza + vestiküler bozukluk )
organik taşlar dışında, 20 mm’ye kadar pelvis taşları ve 15 mm’ye
f) Trisomi 13,18,21
kadar kaliks taşları ve 10 mm’ye kadar üreter taşları için ideal bir
Akkiz İşitme Kayıpları
yöntem.
Genetik Sebepli
ESWL ‘nin kontrendikasyonları:
1-Sadece İşitme Kaybı Olanlar
1- Kanama ve pıhtılaşma bozukluğu olanlar
a) Familial Progressif SNİK
2- Gebelik
2- Diğer Anomalilerle Birlikte
3- Renal arter kalsifikasyonu
a) Alport Sendromu f) Richards -Rundle Hastalığı
4- Kreatinin değeri erişkinler için >3 , çocuklar için >1.5 olması
b) Hurler ve Hunter Sendromu g) Nörofibromatosis
5- Üreteropelvik veya vezikoüreteral bileşke darlığı
c) Fabry Hastalığı
6- Çok sayıda taş h) Crouzon Hastalığı
d) Refsum Hastalığı
7- Böbrek enfeksiyonu
e) Alström Hastalığı ı) Klippel -Feil Sendromu
8- Birlikte üriner sistem Tbc. olması

53 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

103. Nazofarenks kanseri gelişen bir hastada, aşağıdaki be- 106. Bir yaşındaki erkek bir bebekte, fizik muayenede sağ tes-
lirtilerden hangisinin görülme olasılığı en yüksektir? tis palpe edilemiyor. Kasık kanalı ve karın ultrasonografisi
A) Seröz otit B) Epistaksis çekiliyor ancak testis görüntülenemiyor. Bunun üzerine
manyetik rezonans görüntüleme isteniyor. Ancak bu
C) Nazal obstrüksiyon D) Disfaji
tetkikte de testis görüntülenemiyor.
E) Boyunda kitle
Bu hastada bu aşamadan sonra en uygun yaklaşım aşa-
103 – A ğıdakilerden hangisidir?
Nazofarinks Kanseri A) Bilateral kasık kanalı eksplorasyonu
• Nazofarinksin posterilateralinden köken alan malign
B) Sağ kasık kanalı eksplorasyonu, testis bulunamaz
tümördür. ise, 6 ay sonra diğer kasık kanalının eksplorasyonu
• En sık Skuamöz hücreli karsinom görülür. C) Önce laparoskopi, laparoskopik sonuca göre kasık
• Etiyolojide en önemli faktör Ebstein barr virüsüdür. kanalı veya karın eksplorasyonu
• Tümör nazofarenksten köken aldıktan sonra nazal kavite- D) Önce HCG stimülasyon testi, sonuca göre gerekirse
ye veya kafa kaidesine doğru büyümektedir. laparoskopi
Semptom ve bulgular E) Önce laparoskopi, sonra HCG stimülasyon testi
 Östaki tüpünün invazyonu ile tek taraflı seröz otit ve
106 – C
buna bağlı iletim tipi işitme kaybı görülmektedir.
 Erken dönemde posterior servikal üçgende (mastoid
107. On üç yaşında erkek hasta, sağ uyluk orta bölümünde lo-
ile alt çene köşesi arasında) ağrısız şişlik (LAP) bulunur
kal ağrı, lokal ısı artışı, şişlik ile polikliniğe başvuruyor.
 Kafa kaidesine ve kafa içine yayılım foramen lacerum-
Laboratuvar tetkikinde: lökositoz, sedimantasyon artışı, LDH
dan ve Rosenmüller çukurundan olur. artışı, röntgende periostal yeni kemik oluşumu izleniyor.
 Kafa çiftlerine ait belirtiler görülür. İlk tutulan sinir 6.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
kraniyel sinirdir(Diplopi görülür). Ayrıca 9-10-11. kra-
A) Dev hücreli kemik tümörü
niel sinirlerde tutalabilir.
B) Ewing Sarkomu
 Ayrıca; epistaksis ,horner sendromu egzoftalmus ve
tinnitus yapabilir. C) Osteosarkom
• Tanı Nazofarinksteki şüpheli dokudan biyopsi alınarak D) Multipl myelom
kesin tanısı konur. E) Malign mezenkimal tümör
107 – B
Ewing Tümörü
• Nöral orjinli primitif mezankimal hücrelerden çıkan,
104. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi plesantayı geçmez?
çocukluk çağının küçük yuvarlak hücreli maling tümrüdür.
A) Atropin B) Tiyopental • Klasik görünümü çocukta uzun kemik diafizinde permea-
C) Alfentalin D) Glikopirolat tif lezyondur (%40).
E) Morfin • Erkeklerde ve en sık 2 dekadda görülür.
• Metafiz, yassı kemiklerde de reaktif yeni kemik oluşumu,
104 – D
yamalı görünüm olabilir.
• Soğan zarı, spiküler periost reaksiyonu ve güve yeniği
105. Kırk yaşında bir kadın tenisçi, raketi sol eliyle kullandığın- manzarası olabilir.
da baş ağrısı, baş dönmesi, göz kararması ve görmede • Osteomiyelitle karışabilir.
bulanıklaşmayla birlikte, bu kolda intermitant kladikasyo • En sık tutulum yeri olan alt ekstremite uzun kemiklerinin
ve uyuşukluk yakınmalarıyla polikliniğe başvuruyor. Bu diafizleri ve pelvis, olguların %70’ini oluşturur.
koldaki kan basıncı karşı tarafa göre 35 mmHg daha az • Tedavi; neoadjuvant kemoterapi + ekstermite koruyucu
bulunuyor. Sol komün karotid arter üzerine bası yapıldı- cerrahi.
ğında aynı yandaki radiyal vurudaazalma tespit ediliyor. • Akciğer İskelet ve beyin metastazı yapabilir.
Bu hastada en olası tanı aşadakilerden hangisidir?
108. Beyinde anevrizmaların en sık kaynaklandığı arter aşa-
A) Subklaviyan çalma sendromu ğıdakilerden hangisidir?
B) Toraks çıkışı sendromu A) Orta serebral arter
C) Pancoast sendromu B) Posterior komunikan arter
D) Arteriya magna sendromu C) Baziler arter
E) Ehlers-Danlos sendromu Tip I D) Anterior komunikan arter
105 – A E) Vertebral arter

www.tusem.com.tr 54
Klnik Bilimler / T 40 - 5

108 - D 112. Vulva kanseri ile en sık ilişkili HPV tipi aşağıdakilerden
Anterior komunikan arter anevrizmanın en sık lokalize oldu- hangisidir?
ğu arterdir. A) Tip 6 B) Tip 11
C) Tip16 D) Tip 18
109. M. Transversus perinei profundus ve fasyalarının majör E) Tip 33
fonksiyonu aşağıdakilerden hangisidir? 112 - C
A) Uterusun anteversiyonunu sağlamak Vulva kanseri kadın genital sistem kanserlerinin %4’ünü oluş-
turur. En sık postmenopozal dönemde görülür. Kesin etyolojisi
B) Uterusun antefleksiyonunu sağlamak
bilinmemektedir. Risk arttıran faktörler.
C) Normal üretro – vesikal açının korunmasını sağla-
mak HPV 16-18
 İmmünsüpresyon

Liken sklerozus
 Daha önceden serviks kanseri

D) Uterin arter ve üreteri desteklemek VIN(Vulvar intraepitelyal
 hikayesi
E) Santral perineal tendonu oluşturmak neoplazi) Kötü hijyen

Sigara
 Kronik kaşıntı

109 - C
HPV en önemli risk faktörüdür. Vulva kanseri ile en fazla ilişkili
M. transversus perinei profundusun ve fasyalarının esas fonksi-
olan tip 16’dır.
yonu ürogenital diaframı oluşturmaktır. Derin perineal aralıkta
bulunmaktadır. Bu diaframın esas fonksiyonu ise üretro-vesikal
açının korunması ve desteklenmesini sağlamaktır. Derin peri- 113. Biyopsi sonucu stromaya 2 mm invazyon gösteren ser-
neal tabakada bulunan diğer bir kas ise m.sfinkter üretra’dır. vikal malign tümör saptanan yirmi dört yaşındaki nul-
lipar bir hastada en uygun yaklaşım aşağıdakilerden
hangisidir?
110. Overinde neoplastik bir kitle saptanan altı yaşındaki kız
A) Smear takibi
çocuğunda, mevcut kitlenin en olası tanısı aşağıdakiler-
B) Konizasyon
den hangisidir?
C) Basit histerektomi
A) Folikül kisti B) Teka lutein kisti
D) Radikal histerektomi ve pelvik lenfadenektomi
C) Seröz kistadenom D) Disgerminom E) Kemoradyoterapi
E) Granüloza hücreli tümör
113 - B
110 - D Evre Ia1 serviks kanseri (Mikroinvaziv kanser): İnvazyon de-
Prepubertal dönemde neoplastik ovarian kitlelerin %80’i ma- rinliği≤3 mm’dır. Tanı biyopsi ile konmuş ise öncelikle koni-
ligndir. En sık da germ hücreli ovarian tümörler gözlenir. En sık zasyon yapılmalıdır. Konizasyon ile tanı doğrulanmış ve daha
görülen malign germ hücreli ovarian tümör disgerminomdur. ileri evre değil ve çocuk istemi de varsa bu tedavi yeterlidir.
Çocuk istemi yoksa konizasyon sonrası tip I histerektomi yapı-
labilir. Serviks kanserinde tümör parametriuma geçtikten son-
111. Aşağıdaki ektopik gebelik yerleşim yerlerinden hangisi, ra yani Evre 2B ve sonrasında tek tedavi kemoradyoterapidir.
diğerlerine göre daha ileri gebelik haftalarına kadar gi-
debilir? 114. Pitüiter yetmezliğe bağlı infertilitesi olan bir kadının
A) İstmik B) İntersitisyel tedavisinde aşağıdakilerden hangisinin kullanılması en
C) Ampüller D) İnfindibüler uygundur?
E) Abdominal A) Klomifen sitrat
111 - E B) Metformin
Tubal ektopik gebelikler içerisinde özellikler; C) İnsan menopozal gonadotropini
• En sık yerleşim yeri: Ampüller D) İnsan korionik gonadotropin
• En erken rüptür lokalizasyonu: İstmik E) Bromokriptin
• En geç rüptür olan lokalizasyon: İntersitisyel ( kornual) 114 - C
Ancak soru şıkları dikkatli okunur ise abdominal gebelikte gö- Hipotalamus ve hipofiz yetmezliğine bağlı infertilite Hipogo-
rülmektedir. Abdominal nadotropik hipogonadizm olarak tanımlanır. İçerisinde hipo-
ektopik gebeliklerin diğer yerleşim yerleri içerisinden en belir- talamik amenore, strese bağlı amenore, anoreksiya nevroza
gin farkı ileri gebelik ve Kallman sendromu bulunur. FSH ve estrojenleri düşüktür,
haftalarına kadar gidebilir olmasıdır. Literatürde doğum olan prolaktinleri normaldir. Bu grupta human menopozal gona-
vakalar vardır. dotropin ve rekombinant FSH-LH preperatları ilk tercihtir. Klo-
Sezaryen ile gerçekleşen bu doğumlarda plasenta çıkarılma- mifen sitrat normogonadotropik ovulatuar disfonksiyonu olan
maktadır. kadınlarda (PKOS) ovulasyon indüksiyonu için ilk tercihtir.

55 www.tusem.com.tr
Klinik Bilimler / T 40 - 5

115. Bir yıldır adet kanama miktarında azalma tarif eden otuz 118. Doğum eyleminde fetusun aşağıdaki kardinal hareket-
yedi yaşındaki hastanın özgeçmişinde 3 kez geçirilmiş lerinden hangisi omuzların doğumuna yardımcı olur?
elektif küretaj öyküsü bulunuyor. A) Angajman B) Fleksiyon
Bu hastanın tanısında en değerli yöntem aşağıdakiler- C) İç rotasyon D) Dış rotasyon
den hangisidir? E) Ekstansiyon
A) Progesteron challenge testi 118 - D
B) TSH ve prolaktin Doğumun ana hareketleri:
C) Histeroskopi Angajman, iniş, fleksiyon, iç rotasyon, ekstansiyon, dış rotas-
D) Endometrial biyopsi yon ve atılımdır. Omuzların doğumu dış rotasyon sonrasında
E) Bazal FSH ve Estradiol gerçekleşir.
1. Angajman: Başın en büyük transvers çapı olan bipariyetal çapın linea
115 - C terminalis (pelvik girim) hizasına inmesidir. Bu sırada başın en alt noktası
Asherman sendromu: Sık geçirilen küretajlara bağlı olarak spina iskhiadikalar seviyesindedir (başın seviyesi O dadır). Angajman
nulliparlarda genelde doğumdan önce gerçekleşir. Multiparlarda eylem
intrauterin sineşiler oluşur. Eğer yapışıklık tam ise amenore, başlangıcında veya hemen öncesinde olur.
yarım ise hipomenoreye (en sık ) neden olmaktadır. Fizik mu- 2. İniş
ayenede bulgu vermez. Gonadotropin seviyesi normaldir, 3. Fleksiyon: Bu sayede suboksipitobregmatik çap sağlanır.
4. İç rotasyon: Amacı kemik pelvisin en dar yeri olan orta pelvise uyum
overler normal çalışmaktadır, ancak overlerden üretilen est- sağlamaktır. Oksiput öne dönerek s. pubis altına gelir. İnternal rotasyon
rojen ve progesteronun etki edeceği endometriyum tabakası bittiğinde baş perineye dayanmıştır.
5. Ekstansiyon
yoktur. Kesin tanısı ve tedavisi histeroskopi ile yapılır. Histe- 6. Dış Rotasyon: Amacı omuzları pelvik çıkımın en geniş yeri olan ön-arka
roskopik olarak adezyonlar açılır ve hormonal tedavi verilir. çapına getirmektir.
Uterin kavitenin total kapalı olduğu vakalarda hormonal teda- 7. Atılım
vi ile kanama elde edilemez. Bunların dışında asherman send-
romu, tüberküloz endometrit, uterin şistozomiazis ve PID’nin 119. İntrauterin hipoksik bir fetusta aşağıdaki non-stress
bir komplikasyonu olarak da görülebilir. test bulgularından hangisinin görülmesi beklenmez?
A) Variabilitede azalma
116. Levonorgestrelli implant kullanıcılarında implantı çıkart-
B) Geç deselerasyon
tırma isteğinin en sık nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
C) Fetal bradikardi
A) Baş ağrısı B) Düzensiz kanama
D) Uzun süreli değişken deselerasyon
C) Akne D) Kilo artışı
E) Akselerasyon
E) Depresyon
116 - B 119 - E
İmplant kullanıcılarında devamlı progestagen etkisi altındaki Akselerasyon fetal kalp atımlarının baseline değerlere oranla
endometriumda atrofi ve desidualizasyon meydana gelir. Bu 5-15 atımlık artış göstermesidir. Bu durum sıklıkla fetal ha-
da progesteron kırılma kanamaları şeklinde ortaya çıkar. En sık reketle ilişkilidir ve saptanması uteroplasental akımın yeterli
kullanımın ilk yılı içinde görülür ancak herhangi bir zamanda da olduğunu düşündürür. 20 dakikada en az 2 akselerasyon sap-
oluşabilir. İmplantı çıkarttırma isteğinin en sık nedeni bu beklen- tanması durumunda NST reaktif kabul edilir. Diğer şıklarda ve-
meyen düzensiz kanamalardır. Tedavisinde kısa süreli estrojen rilenler intrauterin hipoksi ile ilişkili fetal kalp atım bulgularıdır.
verilir. 2. Sırada en sık implant çıkarttırma nedeni baş ağrısıdır.

117. Kombine oral kontraseptif kullanımında aşağıdakiler- 120. Hamile bir bayanın gebe olmayan bir bayana göre gün-
den hangisinde artış beklenmez? lük ek olarak ne kadar kalori almalıdır?
A) Kemik yoğunluğu A) 250 kcal/gün B) 300 kcal/gün
B) Hemoglobin C) 500 kcal/gün D) 750 kcal/gün
C) Steroid hormon bağlayıcı globülin E) 1000 kcal/gün
D) Hipertansiyon 120 - B
E) Protrombin zamanı Gebelikte Kilo alımı:
117 - E • Tüm gebelik boyu ortalama 12,5 kg alınması önerilmektedir.
KOK kullanımında antitrombin-3, total ve serbest protein-S Ancak bu miktar kadının gebelik öncesi kilosuna göre değişir.
azalır. Faktör 1-7-10 ve protrombin artar. Sonuçta protrombin • Gebelikteki kalori ihtiyacı ise normale göre 300 kcal/gün
zamanı artmaz, kısalır. Kemik yoğunluğu artar, osteoporoz artar.
riski azalır, SHBG artar, menstrüel kan kaybı azalması nedeniy- • Gebede yiyecek kısıtlamasına gerek yoktur. Önemli olan
le hemoglobin ve hematokritte artış beklenir ve demir eksikliği
dengeli beslenmedir.
olanlarda ek fayda sağlar. KOK kullanımı sırasında ilacın estro-
• Demir ve folik asit genelde diette eksik kalmaktadır. Bunun
jen içeriği ile ilişkili olarak karaciğerde anjiotensinojen yapımı-
nı artar, hipertansiyonu ağırlaştırabilir. için demir ve folik asit replasmanı yapılmalıdır.

www.tusem.com.tr 56

You might also like