You are on page 1of 1

SAKRAL OTORİTESİ “İçgüdülerinize Kulak Verin.


Doğru karar alma süreciniz “içgüdülerinize kulak vermenizi” ve onlara güvenmenizi
gerektirir. Ciddi ciddi size hayattaki en iyi kararlannm kamınızdan gelen bir hisle
alınacağını mı söylüyorum? Evet, öyle. Hatta, siz içgüdülerinizi dinlemek üzere
doğal bir eğilimle doğdunuz, ama bu sizin, Zihin merkezinizi kullanmanız yönünde
koşullandırma sağlayan iyi niyetli ebeveynleriniz ve öğretmenleriniz tarafından
engellendi. Sakral Otoriteye sahip herkes için en önemli şey, bu içsel kılavuzluk
sisteminin yalnızca yanıtsal olduğunda etkili olduğunu anlamaktır. Bu proaktif
değil; yan ıtsaldır. Dolayısıyla otoriteniz, kamınızdan gelen bir “hı-hı” veya “ıh-
ıh” ile veya bir şeye doğru çekildiğiniz ya da o şeyden itildiğiniz hissiyle net
bir yanıt alana dek beklemek üzere tasarlandı. Hiçbir yanıt alamıyorsanız, bu bile
zaman içinde o şeye karşı ilginizi kaybedeceğiniz anlamına gelir. Bu otorite,
yaşamda her şeye uygulanmalıdır. Sizin için, önce bekleyip sonra olumlu bir
içgüdüsel yanıt almadan herhangi bir işe kalkışmak sağlıklı değildir.
Etrafınızdaki insanlann koşullandırmalanna dayanarak karar alma konusunda dikkatli
olmalısınız. Bulaşıcı bir heyecana sahip duygusal bir arkadaşınız kulağa muhteşem
gelen bir fikir sunabilir; güçlü iradeye sahip bir meslektaşınız, engin yaşam
kuvveti enerjinizi önemli bir projeye adamanız için ikna edici bir argüman
sunabilir. Böyle zamanlarda, otoriteniz oturmanızı ve içgüdüsel yanıtı beklemenizi
gerektirir. Çünkü hepimizin bildiği gibi, kendinizi bir işe adadığınızda, Sakral’m
amansız hareket gücü sayesinde o işi bitirene kadar devam edeceksiniz. Zihninizden
kopup içgüdülerinize güvenmeyi öğrenmek, daha akıllı kararlar almanızı
sağlayacaktır. Tanımlı Sakral merkezi olan pek çok insan içgüdüsel yanıt ile
duygusal tepkiyi aynşürmakta güçlük çeker. Bir tepki bilinçsiz, refleksif ve
aceleciyken, bir yanıt sabırlı, sakin ve ölçülüdür. Üzerinde çalışarak bu farkı
anlamayı ve içinizdeki bu otoriter beceriyi geliştirmeyi öğreneceksiniz. Bu sırada
size üzerinde düşünmeniz gereken başka bir şeyden bahsedeyim. Yaşamınızda, önemli
bir karar verdiğiniz, sonra da pişman olduğunuz bir zamanı düşünün. Bu bir evlilik
veya ayrılık, evinizi satma veya bir ev alma, başka bir ülkeye veya sokağa taşınma
karan olabilir. Şimdi bu karan nasıl aldığınızı hatırlayın. Üzerinde kafa yorup çok
mu düşünmüştünüz? Bir başkası sizi ikna etti mi? Kendinizi o işe kalkışmak zorunda
mı hissettiniz? Geriye alıp her şeyi düşünün. O kötü karan vermenizde neyin etkili
olduğuna bakın. Şimdi her şeyin iyi sonuçlandığı ve sizin içsel bir uyum
hissettiğiniz önemli bir kararınızı düşünün. O karan nasıl verdiniz? Belki de
içgüdüsel yanıtınızı dinleyip sonra harekete geçmişsinizdir? Doğru ve daha iyi
kararlar almak için altın anahtannız, bu soruların yanıtlarında saklıdır. Önemli
Bir Not Dalak ve Sakral merkezleriniz tanımlı olduğunda, içgüdüsel yanıt, Dalak
İlişleriyle şiddetlenir. Yani içgüdüleriniz, anlık, saliselik bir yanıt ile
harekete geçer.

You might also like