You are on page 1of 7

(·, c

{ " \..i
'\

TÜRKiYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI /189

•• ••
ENDULUS'TEN

1SPAN'-YA'YA

,_,
r.
,,
1

ANKARA 1996
TÜRKiYE DiYANET VAKFI
YAYlN MATBAACILIK VE TiCARET iŞLETMESi

Meşrutiyet Cad. Bayındır Sk. t--;o: SS • Kızılay/ANKARA


TeL 13121 418 59 49 • 41 7 09 04 • 425 27 75
Telex: 43 433 tdvk tr. • Fax: (312) 417 00 09

Yayın No: 189


Sempozyumlar-Paneller: 10

ISBN 975-389-200-4
96.06.Y.0005. 189

Bu kitap
Türkiye Oiyanet Vakfı
Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesi'nin
Dizgi, Fotomekanik, Ofset ve Cilt tesislerinde
hazırlanmıştır.
Cezayirli Türklerin Endülüs Müslümanlarını
Kuzey Afrika 'ya Nakli ve Neticeleri
Prof. Dr. Ercüment KURAN

3 Ocak 1492'de Endülüs müslümanlannın hakimiyetindeki son şehir


Gımata, Katolik İspanyol hükümdarlan Ferdinando ve izahella'ya teslim
oldu( 1l. Böylece İspanyollann "Reconquista" dedikleri, İberik ya-
nmadasının Hıristiyanlar tarafından geri alınması hareketi tamamlandı.
Bilindigi gibi, Müslüman Araplann 711'de fethine başladıklan bu ya-
nmadada İslam medeniyeti 800 yıla yakın bir zamanda yüksek bir se-
viyeye ulaşmıştı. Endülüs hakimiyeti sona erdikten sonra memlekette
kalan müslümanlara İspanyollar "morisko" veya "mudejar" adını ver-
diler. "Mudejar" sözü Arapça "mudaccan"dan bozma olup Osmanlı kay-
naklarında çok kere "müdeccel" şeklini almıştır(2).

Gımata'nın teslim andıaşmasında müslümanlara can ve mal em-


niyetiyle din ve ibadet hürriyeti tanındıgı halde, İspanyollar bu şartlara
uymadılar ve 1499'dan itibaren onlan hıristiyanlaştırmaya başladılar.
Bunun üzerine müdeeceller ayaklandılar. isyan Gımata bölgesinde
geniş bir sahaya yayıldı. İspanya kralı 150 1'de çıkardıgı bir fermanla
müslümanlan ya hıristiyan olmak veya İspanya'dan çıkmak zorunda bı­
rakınca da müdecceller, dinlerini korumak için, daglık bölgelere sı­
gındılar. Bazıları da görünüşte hıristiyanlıgı kabul ettiler.

Endülüslü müslümanlar birçok defa Fas hükümdarlanna mektup


yazarak yardım istemişlerdir. Fakat, bu sıralar İspanyol ve Por-
tekiziiierin Magrib kıyılarını istilaya girişmeleri sebebiyle Faslılar din
kardeşleri lehine herhangi bir harekatta bulunamadılar. Gımatalı müs-
lüman bir şair, XVI. yüzyıl başlannda, Osmanlı padişahı II. Bayezid'e

(I) E. Levi-Provençal, "Al-Andalus", Encyclopedie de l'Islam. Yeni baskı, c. I (1960), s.


511.
(2) M. Cavid Baysun, "Moriskolar", İslôm Ansiklopedisi, c. VIII (4. baskı: 1987), s.
428.

63
gönderdigi manzum şikayetnarnede müdeccellerin acıklı halini ar-
zetmiştir(3J. Ne var ki, 1499'da Venedik'e karşı açılan savaş 1503'de Os-
manlılann zaferiyle sona ermişse de, ardından İran şahı Safevi'nin kış­
kırttıgı Alevi Türkmen aşiretleri Anadolu'da ayaklanmışlardır. Bu
yüzden Il. Bayezid'in Endülüs müslümanlanmn yardım isteklerini ce-
vapsız bıraktıgı kuvvetle muhtemeldir(4J.
Gırnata'mn düşüşünden önce de, 1486 yılı ortasında, son Endülüs
hanedanı olan Beni Ahmer'in bir elçisi İstanbul'a gelmiş ve Ebu'l-Beka
Salih bin Şerif in bir agıtım Padişaha sunarak yardım istemişti(5). O yıl­
larda Osmanlı devletinin denizaşın sefere çıkacak donanınası bu-
lunmaması ve Malta şövalyelerinin Cem Sultan'ı 1482'den beri ellerinde
rehine tutmaları bu istegin yerine getirilmesine imkan vermemişti(6l.
Bununla birlikte, Türk korsanı Kemal Reis'in, Osmanlı devleti hizmetine
girdigi 1494'den önce, 1487 yılında gemileriyle İspanya kıyılanm vur-
dugu anlaşılmaktadır(?).
Osmanlı Türklerinin Endülüs müslümanianna yardım elini uzatması
Kanuni Süleyman'ın saltanatı başlannda gerçekleşmiştir. Şöyle ki, Oruç
ve Hızır adlı iki kardeş Türk denizeisi Antalya valisi Şehzade Korkud'a/
tabi olarak hıristiyanlara karşı Akdeniz'de mücadele ederken, Şehzade
Selim'in, babası Bayezid'in yerine, 1512'de padişah olması ve kardeşi
Korkud'u öldürtmesi üzerine, cezalandınlacaklan korkusuyla Magrib
taraflanna kaçmışlardı. Oruç Reis Tlemsen civarında İspanyollarla sa-
vaşırken 1518'de şehit olmuş, Hızır Reis ertesi yıl Cezayir şehrini zap-
tetmişti. Anavatandan uzak bu diyarda kendi kuvvetleriyle tu-
tunamayacagım anlayan Hızır Reis, Yavuz Selim'e müracaat ederek
Osmanlı devletine tabiyetini bildirmişti. Bu arada Sultan Selim ölmüş,
yenipadişah Süleyman 1520 yılında Hızır Reis'e 2.000 yeniçeri ve top-
çular gönderdigi gibi, onu Cezayir-i garb beylerbeyligine tayin etmişti.
Bu tarihten itibaren Barbaros Hayreddin adıyla tamnan Hızır Reis,

(3) Azmi Yüksel, "Endülüs'ten II. Bayezid'a yazılan anonim bir şiir", T.T.K. BeUeten,
C. LU (1989), s. 1576. ,
(4) İsmail Hakkı Uzunçarşılı II. Bayezid'in 1505'de Kemal Resi kumandasında İs­
panya sulanna bir filo gönderdigi ve bir miktar Müslüman ve Yahudinin kur-
tanlarak Türkiye'ye getirildigini, sayfa göstermeden, Kitab-ı bahriye'ye dayanarak
yazıyorsa da (Osmanlı tarihi, Ankara, 1949, c. II, s. 192), Piri Reis'in Kitab-ı bah-
riye'sinde böyle bir kayda rastlanmamaktadır.
(5) Katib Çelebi, Takvim üt-tevarih, İstanbul, 1147, s. lll; Efdaleddin, "Bir vesika-i
müellim", T.O.E.M., c. I (1329-1911), s. 203. Ebu'l-beka'nın agıtının Türkçe çe-
virisi için bk. Sezai Karakoç, İsldm'ın şiir anıtlanndan, 3. baskı: İstanbul, 1985, s.
85-90.
(6) Uzunçarşılı, göst. yer.
(7) Katib Çelebi, göst. yer.

64
1525'den Kapudan paşalığa getirildiği 1533'e kadar 70.000 müdeeceli
gemilerle İspanya'dan Kuzey Afrika'ya taşıdı(BJ.
Hayreddin Paşa Kapudan-i deıyalık görevine başlamak üzere İs­
tanbul'a giderken, mutemed adamlanndan Hasan Ağa'yı Cezayir'de
vekil bırakmıştı. Memleketin batısında Vahran şehri 1509'dan beri İs­
panyollann hakimiyeti altında bulunuyordu. Mukaddes Roma im-
paratoru ve İspanya kralı V. Karlos, Barbaros'un 1534'de işgal ettiği
Tunus'u, ertesi yıl geri almıştı. 1541 Ekim'i sonunda Karlos, Cezayir'i de
ele geçirmek maksadıyla, büyük bir donanınayla gelerek şehrin doğu kı­
yısına asker çıkardı. Lakin, Hasan Ağa'nın kumandasındaki Cezayir
kuvvetleri karşısında yenilgiye uğradı ve çekildi. Bu durumdan ce-
saretlenen Gırnata müdeccelleri, aynı yılın sonlarında, Osmanlı pa-
dişahına bir mektup gönderdiler. Mektupta Faslıların yardım et-
memesinden şikayet olunduktan sonra, Hayreddin Paşa'nın Endülüs
müslümanlarını Hıristiyan zulmünden kurtardığı şükranla belirtiliyor,
Paşa'nın Cezayir-i garb beylerbeyliğine yeniden tayini istirham olu-
nuyordu(9J. Ancak bu dilek gerçekleşmedi ve Hayreddin Paşa 1546'da
öldü. Söz konusu mektupta dikkate değer bir husus İspanya'da
364.000 Müdeccel yaşadığının kaydedilmiş bulunmasıdır. Ülke nüfusu
1541'de 6 milyon tahmin olunduğuna göre, Müdeccellerin sayısı epeyce
yüksektir.
1558'de İspanya tahtına oturan II. Filip'in zamanında müdeccellerin
durumu daha kötüleşti. Çünkü, Katolik Kilisesi'nin Engizisyon mah-
kemeleri memlekettekalan Müdeccel ve Yahudileri şiddetli baskı altında
tuttu. 1567'de çıkarılan bir kanunla Müdeccellerin kendilerine mahsus
elbise giymeleri, evlerinin kapısını kilitlemeleri, hamama gitmeleri ve
Arapça konuşmaları yasaklandı. Buna tepki olarak Müdeeceller 1568
yılında isyan ettiler. İki yıl süren isyan kanlı bir şekilde bastınldı(lOJ.
Cezayir-i garb beylerbeyi Uluç Ali Paşa Endülüs mücahitlerine silah ve
muhimmat yollamışsa da, Kıbrıs seferine hazırlanmakta olan Osmanlı
devleti doğrudan yardım yapmamış ve adanın fethinden sonra İs­
panya'ya donanma göndermeyi tasarlamıştır(lll. Kıbrıs 1571 Ağus-

(S) Aziz Samih İlter. ŞimaliAftika'da Türkler, İstanbul, 2. baskı, c. I, s. 94.


(9) Abduljelil Temimi, "Une lettre des Morisques de Grenade au sultan Suleiman al-
Kanuni en 1541" Revue d'Histoire Maghrebine, sayı 3 (Ocak 1975), s. 103-104.
Mektubun aslı Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'ndedir. Belgeyi bulan Prof. Temimi
Arapça metni R.H.M., sayı 3, s. 44'de yayımlanmıştır.
(lO) Fernand Braudel, La Mediterranee et le monde mediterraneen d l'epoque de Phi-
lippe II, Paris, 1966, c. II, s. 125-126.
(ll) Safvet, (Bir vesika-i müellim'e) "Zeyl", T.O.E.M., c. LI, s. 218-222.

65
tos'unda fetholundu. Uikin, aynı yılın Ekim'inde Osmanlı donanınası
İnebahtı deniz muharebesinde Müttefik Hıristiyan donanınası ta-
rafından bozguna ugratılınca Endülüs müslümanianna yardım tasansı
gerçekleşmedi.

İspanyollar Müdeecellere son darbeyi XVII. yüzyıl başlarında vur-


dular: Kral III. Filip 22 Eylül 1609 tarihli bir fermanla onlan mem-
leketten kovdu. 300.000 kadar Müdeccel vatanlarını terkettilerll2l. Bu
facia karşısında Osmanlı padişahı I. Ahmed Endülüs göçmenlerine
elden gelen yardımı yapmalannı Cezayir, Tunus ve Trablusgarb bey-
lerbeyilerine emretti. Aynca İngiltere, Fransa ve Venedik nezdinde te-
şebbüslerde bulundu. 1610 sonbahannda elçilikle İngiltere'ye gön-
derilen Müteferrika İbrahim Efendi, Kral'a Padişah'ın bir namesini
sundu. Bunda "İngiltere'ye iltica eden Berberilerin İngiliz gemilerine ko-
nulup, salimen Memalik-i Osmaniye'ye yollamalan" rica ediliyordu03l.
Bu teşebbüs sonuç vermedi. Padişahın Fransa kral naibesi Marie de
Medicis'ye yolladıgı mektubun ne derece fayda sagladıgı ise bi-
linmemektedir( ı 4).

I. Ahmed'in Venedik dojuna 1614 Haziran'ında yazdıgı Türkçe mek-


tupta şöyle denilmekteydi: " ... zikrolunan müslüman müdeccel taifesi is-
panyadan kalkub memalik-i mahrusamıza gelürken Venedik vilayetine
ugradıklarında menzil ve merahilde ve magberlerde kendülerine ve da-
varlarına ve esbab'u erzaklarına ahd ü arnana muhalif bir ferdi dahl ü
taarruz etdirmeyüb emin ve salim memalik-i mahrusamıza isal eyleyesiz
şimdiye degin hüsn-i ihtimamınız zuhura getürüldük acilden bu. fu-
karanın dahi suhulet ile dar ül-aman olan memalik-i mahrusamıza gel-
melerine müsaadeniz zuhuru ve tahsil-i rizay-i iktizanıza hadi ve esas-ı
müsalaha ve muahedenin istihkam ve imtidadı olacagında iştibah yok-
dur ona göre takayyüd gösterüb merzi ül-hal ve merfih ül-bal revane
kılmalarına say ü himmet eyleyesiz"(l5l.

Müdeccellerin bir bölümü Osmanlı memleketlerine göçettiler. Çu-


kurova'ya ve Suriye kıyısına iskan olunanlar üretici hale gelinceye

(12) Braudel, c. II. s. 129.


(13) Akdes Nimet Kurat, Türk-İngiliz münasebetlerinin başlangıcı ve gelişmesi. 1553-
1610, Ankara. 193, s. 174.
(14) Abdeljelil Temimi, "Lettre du sultan ottoman Ahmed ler au doge de Venise en
1614 au sujet des Morisques", R.H.M., sayı 7-8 (Ocak 1977). s. 260.
(15) Temimi, R.H.M., sayı 7-8. s. 12. Evasıt-ı cemaziyülevvel 1023 tarihli bu belgeyi
Prof. Halil Sahillioglu Venedik Devlet Arşivi'nde bulmuş ve fotokopisini Prof. Ab-
deljelil Temimi'ye vermiştir.

66
kadar beş yıl süreyle vergiden muaf tutuldular06J. İstanbul'un Galata
semtine de yerleştirildiler. Oturdukları mahalledeki cami bu sebeple
Arap Camii adını aldı( 1 7 1. Müdeccellerin çogu Fas, Cezayir, Tunus ve
Trablusgarb'a gittiler. Ziraat ve sanayide gelişmiş bir toplum ol-
duklarından yeni vatanlarının iktisadi ve içtimai hayatına katkıda bu-
lundular08l. Yerli halkla karıştılar; fakat Endülüslülük şuurunu kay-
betmediler. Endülüs üslübu mimaride özellik taşıdıgı gibi, Endülüs
musikisi Kuzey Mrika ülkelerinde hala yaşamaktadır.

(16) Uzunçarşılı, c. II, s. 193-194.


(17) Evliya Çelebi, Seyahatname, İstanbul, 1314, c. I, s. 231, 430.
(18) İlter, c. I, s. 189., c. II, s. 137.

67

You might also like