You are on page 1of 6

DIYANEf

IŞLERI BAŞKANLIGI
DERGISI
DiNi, AHLAKİ, EDEBİ, MESLEKİ AYLIK DERGİ
7. Cilt Ağustos - Eylül - 1968 Sayı: 75-76

IİÇİNDEKİLER 1 Sayfa

ANADOLU FATİHİ, TüRK YURDUNU KURAN, BÜ-


YüK SELÇUKLU Ht!KÜMDARI HAKAN SULTAN
MEHMET ALP-ARSLAN'IN 16 AGUSTOS 196<1 ZA-
FERİ. • ••••••••••••••••• 179
Cemender ARSLANOöLU
AVRUPALlLAR İLİM ALMAK İÇİN ENDÜLÜS'E
HEY'ETLER GöNDERMİŞLERDİ • • • • • • • • 184
Yazan: Selim Taha Et-TEKRİTİ
Çeviren: Doç. Dr. İsmail CERRAHOöLU
BİRLİK (Şiir) • • • • • • • 188
Orhan Seyfi ORHON
DiLEK VE SORU KUTUSU • • 189
Sefer DÖNMEZ
GöRÜNMEYEN YARATlKLARUAN CİN VE ŞEYTAN 190
Dr. Ali Arslan A"fDIN
Bt:J"Yt.)K İSLAM BİLGİNLERİNDEN iMAM-I Ş.AFll • 197
Dr. Esat KILIÇER
DUA NEDİR, NE ZAMAN VE NASIL YAPlLlR? • • 21H
Mehmet· çt:FTçt
DlN DÜŞMANLARINA KARŞI AVUSTURYA CEZA
KANUNU , • • • • • • • • • • • • • 206
Hakkİ MAVİŞ
HUTBE (DOöRULUK İNSANI İYİLİGE VE KURTU-
LUŞA GöTüRÜR) • • • • • • • • • • • • • 209
Fazlı LEKESİZ
OSMANLI ŞEYHt!LlSLAMLARININ TERACİM-İ AH-
VALl (ABDURRAHMAN EFE]',T))İ) . • • • • • • • 213
Ahmed REFİK
ESKİŞEHİR'DE MÜFTÜLt!K BİNASININ TEMELI
ATlLDI • • • • • • • • 217
M. Şevld. ÖZMEN
Mt!FTü VE V AtzLER KURSU • 219
Ahmet YÜZENDAu
TAYİNLER- NAKtı.I.ER • • 222
BAŞARILI MESLEKDAŞLARIMIZ • 22<1
·AVRUPALlLAR İLİM ALMAK İÇİN ENDüLüS'E BEYETLER
GöNDERMİŞLERDİ (*)

Yazan Çeviren
Selim Taha et-TEKRİTİ Doç. Dr. İsmail CERRAHOGLU

Son zamanlarda Avrupalı alimler ve tarihçiler, taassublarına rağ­


men, kitaplarında, ilme ve tarihe ait tetkiklerinde, İslam medeniyetinin,
Avrupa'mn uyanmasına ne derece tesir ettiğini yazmağa başladılar.. On-
lar; batı· medeniyetinin menşeinin, İslam medeniyeti olduğu hususundaki
örnekleri de vermektedirler. İslam akliyyatımn mahsulü olan yeni :bu-
liı§ların ortaya koy'duğu feyzden, heyetler gönderme devrinde ilim ve
maarifte hatta fen ve sanatta, batılı alimler istifade ettiler.
Şüphesiz, Endülüs, İslam medeniyetinin batıya intikalinin ilk yolu
olmuş ve İslam - Arab kültürünün Avrupa'ya girmesiyle, orada sağlam
bir medeniyetin temelini atmış oluyordu.
Endülüsün en ileri ve en parlak bir dereceye varması yönünden ulaş­
tığı şöhret, o zamanki Avrupa'nın çok sayıdaki hükümdar ve krallanm,
ilerleme ve medeniyet alanında Endülüs müslümanlanyle benzer bir du-
ruma getirmek için, harekete geçirdi ..Bu iş için onlar, kendilerinden mey-
dana gelmiş heyetler teşkil edip, Endülüs'teki enstitü ve üniversitelerde
tetltikler yapmaktan baŞka bir yol bulamadılar.
Fransız tarihçisi Falier, "Endülüs'ün İstirdadı" (Raprisa Oaindelo-
ussia) adlı eserinde, Avrupa'da teşkil edilen ilim heyetleri, müslüman En-
düJüs'e gönderilecek ve oradaki büyük enstitülerden ilimleri, fenleri ve
sanatları alacaklardı. Bu karşılıklı davetierin neticesi olarak, İngiltere,
Fransa, Almanya, Hollanda ve Taskana gibi Avrupa ülkelerinde büyük
merkezler ve saraylar meydana getirildi, demektedir.
Avrupa'da teşkil edilen heyetler, seneden seneye artm:ak suretiyle
Endülüs'e !gitmeye başladılar. H. 3l2JM. 1293 (1) senelerinde bunların
ıniktarı 700 erkek ve kız talebe civannda idi. Bu heyetlerden biri Fran-
sa'dan, Fransa Kıralı VI. Lui'nin dayısının kızı olan Prenses Elizabeth
riyasetinde gönderilınişti. Britanya'dan gönderilen heyetlerden biri de,

(*} Bu makale Kuweyt'te aylık olarak neşredllen "el-Wa'yu'l-!siami" adlı mec-


muanın 37. (sene IV, Muharrem 1388 - Mart 1968, s. 90-93} sayısında ne§redll-
mi§tir. Bu makalede bulunan bazı özel isimler sıhhatli bir §ekilde okunamadı­
ğında.n, dipnot olarak makaledeki §ekliyle Arap harfleriyle yazınayı uygun
gördük ..
(1) Bu tarihte bir ya.nll§lık olsa gerek, zira Hicri 312 tarihinin Miliidi kar§ılığı
924 senesidir. Miladi 1293 senesinin Hicri kar§ılığı ise 692 senesidir.

184
lngiltere'nin Wels (2) eyaletinin hükümdirı Kral George'un kardeşinin kızı
Duban (3) başkanlığındaki heyettir. Daha sonra Savoy, Bavyera, Ren,
Saksonya ve daha başka yerlerden de heyetler gönderilmiştir.
Bavyera Kralı Filib, Halife I. Hişam'a bir mektub göndererek, bu
mektubunda ondan, memleketinden bir heyetin Endülüs'e kabul edilme-
Bini ve o heyetin, oramn ahvali, nizamları, hukuku, kültürü hakkında
bilgi edinmelerini ve kendi men;ıJ.eketi için faydalı olabileceklerini almala-
rına müsaade edilmesini taleb ediyordu.
Halife Hişam bu talebi uygun karşılamıştır. Bunun üzerine Filib
hemen I. Veziri :Wilembin (4) başkanlığında bir heyeti Endülüs'e gönder-
miştir.' Arab tarihçileri bu vezirin ismini !Wilyem ·el-Emin şeklinde isimlen-
dirmektedirler.
Diğer Avrupa kralları da bu şekilde hareket etmişlerdir. Wels Kralı
George'un kardeşinin kızı riyasetinde teşkil ettiği heyette, eşraf ve ayan
kızlarından 18 kişi bulunuyordu. Biı heyet İşbiliyye'ye hareket ederken,
yolculuklarında onlara :Wels sarayımn saray nazırı asil Sıfaylik (5) refakat
ediyordu. Bu saray nazırı Kral George'dan, Halife III. Hişam'a bir mek-
tub da getiriyordu. Bu mektubu, İngiliz tarihçisi Jhon Doinburth "Orta-
çağda Efendilik Unsuru olan Arablar" (Arabs: element of Surerniacy in
the Meadeuel Centuries) adlı kıymetli eserind~ neşretti. Bu mektub şöy­
ledir:
"İngiltere, Gal, isveç ve Norveç Kralı II. George'dan ·Endelüs'teki
müslümanların Halifesi, azarnet sahibi, makamı yüce III. Hişam'a,
Ta'zim ve tebcilden sonra, ma'mur beldenizdeki ilim ve sanaat ens-
titülerinizin feyziyle meydana gelen büyük terakkiyi işittik. Dört elliet-
ten cehaletin hüküm sürdüğü memleketimizde, ilim nurlarının yayılma­
sı, eserinize tabi' olmakta ·iyi bir başlangıç olması için, şu faziletlerden
bir parça çocuklarımızın da faydalanmasım istiyoruz.
Kardeşlıİıizin kızı Prenses Duban (6) 'ı, İngiliz eşrafından teşekkül eden
bir heyetin başına koydum. Kendilerine ihtimam gösterilmesini, arkadaş­
lariyle birlikte büyük yardımlarımzla himayenizde öğrenimlerinde iler-
lemeleri hususundaki lütUflarınızı bekleriz.
Küçük Frensesle birlikte; yüce makamımza mütevazı bir hediyye
de sunuyorum. Samimi sevgi ve tazimlerimle bu ikram edilen hediyyeyi
kabili buyurmanızı rica ederim.
itaatkar hizmetkarınız
George"

~.L.J,., ı6) ~
-
(5) ~... .. ...IJ
(4) . ~ ~ .J ~ (3) ) ..J (2)

185
1Ialife m. Hişam, Kral George'un bu mektubuna, müslümanların
müsamaha ve lütUflarını temsil eden şu ince ve belagatlı cevabı ver-
miştir: ·
"Rahman ve Rahlm. olan Allah'ın adiyle;
Alemierin Rabbı olan Allan~a hamdolsun, salat ve selam Rasfıllerin
Efendisi olan Nebisi üzerine olsun.
İngiltere, İskoçya ve İskandinavya Kralına.
Giriştiğiniz · teşebbüse muttali oldum ve devlet erkaniyle yaptığım
istişareden sonra teklifinizi kabul ettim. Kırallığınıza karşı muhabbeti-
miZi tekid için de göndereceğiniz heyetin geçimini, müslümanların beytü'l-
. malinden karşılıyacağız. '
. Hediyyenize gelince, onu memnuniyetle kabili ettim. Bilmukabele si-
.. 'Ize Endelüs'ün kıymetli halılarından gönderiyorum. Bunlar evladlarımı-
zın emekleridir. Zat-ı alinize hediyyedir. Bu hediyyede muhabbet ve it-
tifakımJzın delillerini gösteren kafi maksat mevcuttur. Selam.

Endelüs Diyarında
Allah'ın Rasiliünün Hallfesi
Hişam"

Türk tarihçisi Abdurrahman Şeref, bu hediyyeler hakkında şöyle


der: Wels Kralınııi, Halife Hişam'a gönderdiği hediyyeler şunlardan iba-
rettir: 3 zira. boyunda saf altından iki şamdan ve altından mamul 22 par-
çalık yemek takımı.
Başında WUerobin '(7)'nin bulunduğu Bavyera Kralının gönderdiği he-
yete gelince, bu heyet 215 erkek ve kız talebeden ibaretti. Bunlar, Endü-
lils'teki bütün enstitülere dağıtıldılar. Oralarda felsefe, ilim, sanat, do-
kuma, nakış, tababet, tedavi, silah sanatı, cam, kağıt, gemi inşası, barut
yapmak, kaleler bina etmek ve bunlara ilaveten astronomi, kimya, fizik,
ziraat ve bunlardan başka ilimleri öğrenmeye çalıştılar. Bu heyetten 8
kişi İsLamiyeti kabili ederek, memleketlerine gitmediler ve Endülüs'de kal-
dılar. Yine bu heyetten üç kız o zaman Endülüs ricalinden olan meşhur­
larla evlendiler ve bu kızlar zeki, necib eviadlar dünyaya getirdiler. Me-
sela, Abbas b. Mirdas el~Felekl onlardan biridir. Böylece, Fransa, Hollan-
da, İtalya, Almanya ve Belçika'dan gelen heyetler içerisinde çok sayıda
genç kız Endülüs'e geldiler ve orada müslüman oldular. Belçika'dan Pren-
ses Marie Gobje (8), Alnianya'dan Robika $tart (9), İngiltere'den rahibe
Janet Simpson (10) ve Hollanda'dan Kont Sir Jack (11) 'ın kızı Svetta
(12) gibi pek çokları müslümanlarla evlendiler.
*
**

.. \:..ı~~)
l..)j ...
(9)
~~ı.§.) Le (8)
~.J (7)

186 L~ (12) ~~~(11) 0~~~ (10)


Avrupa;daiı ,,Endülüs;e gönderilen pek çok sayıdaki heyetiere il~ve
olarak Avrupa'daki bazı kırallar ve hükümdarlar, Endülüsiü alim, mü-
hendis ve sanatkarları, memleketlerinde medreseler, fabrikalar; yüksel-
me ve nizann tanzim eden müesseseler kurmak için davet etmişlerdi.
Miladi IX. asrın başlangıcında ve daha sonraları, İngiltere, Hollanda,
Saksonya ve diğer Avrupa ülkelerinde muhtelif ilimiere sahip 90'a yakın
müslüman alimi anlaşma .ile Endülüs'den getirtilmiş bulunuyordu. Bunlar
bUlundukları ülkelerde çeşitli enstitüler inşa edeceklerdi. Bu eelbedilen
alimler, Arapça'mn yanında Latince ve ispanyolca'yı bilenler arasından
seçilirdi.
Bu hükümetler bunlardan başka, çeşitli sanatlarda mütebahlıir olan
200 kadar mütehassısı da anlaşmalarla memleketlerine çağırdılar. Bun-
lar bilhassa gemi inşası, dokuma, cam, bina sanatı ve ziraat fenlerine
ait idi.
Bazı müslüman mühendisler, Britanya'da Taymis nehri üzerindeki
Helichem adındaki en büyük köprüyü yaptılar. Bu kelime, Endülüs Hali-
fesi Hişam'ın isminin bozulmuş şeklidir. İngilizler, onun faziletini i'tiraf
ve müslüman mühendislerini oraya -göndermiş olmasından dolayı, köprü-
ye onun ismini izafe etmişlerdir. Yirie müslüman mühendisler tarafından
Bavyera'daki kili.selerin kubbeleri yapılmıştı. Bugün Almanya'mn Stut-
gard şehrindeki su deposu Amedeo diye isimlenir ki, bu da onu yapan
müslümamu ismi olan Ahmed'in bozulmuş şeklinden başka bir şey de-
ğildir. Keza 1512 senesinde Lizbon'da İngiltere'ye galib gelen Hollanda
donanması, müslümanların yapısı idi. Ve Hollanda donanınası komuta-
m, kendini "Tarık Denizi Amirali" diye isimlendirirdi.
*
'**
Endülüs enstitülerinde tahsil gorup, İslam medeniyetini Avrupa'ya
yayanlardan biri de M. 945 · senesinde doğan Fransız rahip Gerbert'dir.
Endülüs'e gelen Gerbert, İşbiliyye ve Kurtuba enstitülerinde üç sene ri-
yaziye, felek ve diğer ilimleri tahsil etmişti. Sonra memleketine dönen bu
adam, İslami kültürü öğretmeye çalışmışsa · da, kendi halkından bazıları
onun bu yaptıklarım küfür ve·-sihirle damgalamışlar ve onu itharn etmiş­
lerdi. Bunun üzerine memleketinden ayrılıp Avrupa'yı dolaşan bu adam
Roma'ya gelmiş, orada Roma Hükümdarının müsteşarı olmuş, daha son-.
ra da kardinalliğe yükselmişti. 999 · senesinde de II. Sylvestre adıyla Pa-
palık makamına oturmuştur. İşte bu papaz ilk olarak Arap rakkamla-.
rını ve onların nizamım Avrupa'ya sokmuş, halen bugün bu sistem de-
vam etmektedir. Yine bunlar arasında Abyar ismindeki başka bir
Fransız rahibi, İslami kaynaklara dayanan felsefe ve diğer ilimlerde müte-
bahhir olmuş, M. XII. asırda şöhrete ulaşmıştı. Kurtuba'da ders görüp,

187
İslam !limlerinin elinden mezun, olanlar arasında, Kuzey İspanya;da bu~
lunan Asturya ve Leon ülkelerinin meliki ·Sancho da bulunmaktadır.
Walmasya (Dalmaçya olabilir) Kralının oğlu Herman İslam medeni-
.· yetine ait olan feleki aletleri ve usturHibı, E'ndülüs'te tahsil gören Av-
rupalı talebelerden öğrenerek memleketine getirmiştir.
Endülüs'teki, İşbiliyye ve Kurtuba gibi şehirlerdeki tıp enstitülerin-
den 20'ye yakın Avrupalı tal;ıib mezun olmuştu. Bunlar arasında bulu-
nan İngiliz rabibi Sibur~an ı:, lo~ Papa m .Pi'ye hususi' doktorluk
yapmıştır.

Parlak devrinde Endüli.\s, İslam medeniyetini Avrupa'ya yaydıktan


sonra, orada müslümanlara karşı girişilen kati ve luristiyanlaştırma ha-
reketleri neticesinde, müslüman alimier, İspanya'mn muhtelif vilayetle-
rine, Fransa'ya, İtalya'ya ve çeşitli ülkelere dağılmış, sağlam AVr-upa
medeniyetinin doğmasına sebep olan ilim ve fenlerini de yanlarında gö-
türmüşlerdi.

BİRLİK

İkilik yok birlik var


Yalnız bunda dirlik var
Yalnız bundadır feıah
La iılahe illa'lliUı

Bir aşkiçin gönüller


Çırpınırken beraber
İkiye tapmak günalı
La M.ahe illa'lliUı
Şu mü.nafık karanlık
Sona erecek artık
Sabah olacak sabah
La iilalıe illa'lliUı
Her türlü nimet bunda
Beklenen cennet bunda
yalnız bir din, bir Allah
La iil.ahe illa'lliUı
Orhan Seyfi ORHON

188

You might also like