Professional Documents
Culture Documents
BASKI 2023
Orijinalinden Çeviren
Reşad Halife, Ph.D.
(Revize Edilmiş Baskı)
Bu kitabın tüm yayın hakları Ozan Yayıncılık’a aittir. Tanıtım için yapıLacak alıntılar dışında
tüm alıntılar, Kültür Bakanlığı Telif Hakları Sözleşmesi gereği yayınevinin iznini gerektirir.
ISBN: 978-625-7554-71-8
Sertifika No: 42194
Dağıtım:
İstanbul: Remzi Kitabevleri, Odak Kitap, Emek Kitap, D&R, Alfa
Ankara: Kıta Dağıtım, Dost Kitabevleri,
İzmir: Kitapsan
Adana-Mersin: Kitapsan
Diğer tüm şehirler: www.yaykoop.com
İnternet satış:
www.ozanyayincilik.com
ve
Kitap satılan her yerde...
Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım ve sözlerimi onun ağzının
içine koyacağım; kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecektir. Eğer bir kişi, onun
Benim adıma konuştuğu sözleri dinlemezse, Ben Kendim ona cezasını çektireceğim.
(Yasa’nın Tekrarı 18:18-19)
Ben Baba’dan isteyeceğim ve O size başka bir Paraklit verecek — daima sizinle olması için:
GERÇEĞİN RUHU. (Yuhanna 14:16-17’de İsa).
GERÇEĞİN RUHU size geldiğinde, sizi tüm gerçeğe yönlendirecek ve size gelecek şeyleri
duyuracaktır. (Yuhanna 16:13’te İsa)
Tanrı TEK BAŞINA anıldığı zaman Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri nefretle daralır.
Onlar ancak O’nun yanında başkaları da anıldığında sevinirler. [39:45]
H.Ö. (Hicretten Önce) 13 yılında (M.S. 610’da), Ramazan’ın 27.
gecesinde, Muhammed peygamber (ruh—gerçek kişi—beden değil)
Dünya gezegeninden milyonlarca ışık yılı uzaktaki mümkün olan en
yüksek noktaya çağırıldı ve bu Kuran onun kalbine yerleştirildi (2:185,
17:1, 44:3, 53:1-18, 97:1).
Daha sonra, Kuran, Cebrail aracılığıyla 23 yıllık bir süre boyunca,
M.S. 610 ila 632 arası Muhammed’ in hafızasına bırakıldı (17:106).
Bırakıldığı anda, Muhammed onu kendi eliyle titizlikle kâğıda döktü
(Ek 28). Muhammed’den kalan şey, vahiylerin Tanrı’nın karar verdiği
sıraya konulması için ayrıntılı talimatlar ile birlikte vahiylerin krono-
lojik sırasıyla yazılmış olan tam/eksiksiz Kuran’dı.
Yeniden düzenleme süreci esnasında, Peygamberi putlaştıran kâtip-
ler, Medine’de vahyolunan son sure olan Sure 9’un sonuna iki ayet ek-
lediler. Bu küfür eylemi, bir tarafta Ali Bin Ebu Talip ve onun taraf-
tarları ile diğer tarafta Kuran’ın tahrifçileri arasındaki 50 yıllık bir
savaşla sonuçlandı. Savaş, Hüseyin Bin Ali ve ailesi Kerbela’da şehit
edildiğinde sona erdi.
Muhammed’ in eliyle yazılmış orijinal Kuran’ı, “yeni anlaşmazlıkla-
rın patlak vermesinden korkarak” imha eden Emevi hükümdarı Mer-
van Bin El-Hakem’di (MS 684’te öldü).
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi, 9:128-129’un Kuran’a ait olmadığına
dair karşı konulmaz delil sundu (Ek 24). Bu sahte ayetlerin kaldırılma-
sıyla, Kuran nihayet eski haline getirilmiş oldu. Bizim neslimiz, Kuran’ı
arındırılmış ve nihai şekli ile alanların ilkidir (bkz. Ek 1 ve 28).
x
İÇİNDEKİLER
Sure No.............İsim.................................................................. Ayet Sayısı... Sayfa
Önsöz....................................................................................................................xiii
Giriş....................................................................................................................... xv
1....................... Anahtar..................................El-Fatiha............................. 7........... 1
2....................... Düve......................................El-Bakara........................ 286........... 2
3....................... İmran Ailesi...........................Al-i İmran....................... 200......... 28
4....................... Kadınlar.................................El-Nisã’........................... 176......... 42
5....................... Ziyafet...................................El-Ma’ide........................ 120......... 57
6....................... Çiftlik Hayvanları..................El-En’am......................... 165......... 68
7....................... Araf.......................................El-A’raf........................... 206......... 81
8....................... Savaş Ganimetleri.................El-Enfal............................. 75......... 94
9....................... Ültimatom.............................Berâe............................... 127......... 99
10..................... Yunus.....................................Yunus.............................. 109....... 110
11...................... Hûd........................................Hûd................................. 123....... 117
12..................... Yusuf.....................................Yusuf............................... 111....... 125
13..................... Gök Gürlemesi......................El-Ra’ad............................ 43....... 132
14..................... İbrahim..................................İbrahîm.............................. 52....... 135
15..................... Hicr Vadisi.............................El-Hicr.............................. 99....... 139
16..................... Arı.........................................El-Nahl............................ 128....... 142
17..................... İsrailoğulları..........................Benî İsrail........................ 111....... 150
18..................... Mağara...................................El-Kehf........................... 110....... 156
19..................... Meryem.................................Meryem............................. 98....... 163
20..................... T.H.........................................Tã Hã.............................. 135....... 167
21..................... Peygamberler.........................El-Enbiya........................ 112....... 173
22..................... Kutsal Yolculuk.....................El-Hac............................... 78....... 179
23..................... İmanlılar................................El-Muminun.................... 118....... 184
24..................... Işık.........................................El-Nur............................... 64....... 189
25..................... Yasa Kitabı ...........................El-Furkan.......................... 77....... 194
26..................... Şairler....................................El-Şu‘arã’........................ 227....... 198
27..................... Karınca..................................El-Neml............................. 93....... 204
28..................... Tarih......................................El-Kasas............................ 88....... 209
29..................... Örümcek................................El-Ankebut........................ 69....... 214
30..................... Romalılar...............................El-Rum.............................. 60....... 219
31..................... Lokman.................................Lokman............................. 34....... 222
32..................... Secde.....................................El-Secde............................ 30....... 225
33..................... Taraflar..................................El-Ahzâb........................... 73....... 226
34..................... Saba.......................................Saba’.................................. 54....... 232
35..................... Başlatan.................................Fãtır................................... 45....... 236
xi
ÖNSÖZ
31 Ocak 1990’da, şafak vaktinden bir süre önce, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi olan Dr. Reşad
Halife, o gecenin erken saatlerinde mescide giren ve gelmesini bekleyen bir veya daha fazla inkâr-
cı tarafından şehit edildi. Dr. Halife’nin bu çeviri üzerindeki çalışmalarını sürdürmek için her
gün erken saatlerde geldiği bilinen bir gerçekti.
Tanrı’nın lütfuyla, önceki akşam Sure 49’a kadar bitirerek bu çevirinin büyük bölümü üze-
rindeki gözden geçirmesini tamamlamıştı. Yapmış olduğu belirli değişiklikler ve yapmayı plan-
ladığı değişiklikler hakkında düzeltme işine katılan kişilere ayrıntılı talimatlar vermişti. Onun
tarafından belirtilen bu değişiklikler ve açık gramer veya basım hataları dışında, metin, el değ-
memiş şekilde bırakıldı.
Eklerin ikisine—15 ve 17’ye—yeni materyal eklendi. Dr. Halife’nin ölümünden önceki son
birkaç ay içinde, 5 İletişim Duasını doğrulayan müthiş matematiksel mucize, Mescit Tuscon’daki
kardeşler tarafından keşfedilmişti. Dr. Halife, bu mucizeleri, editörü olduğu United Submitters
International’ın (Uluslararası Birleşik Teslim Olanlar) aylık bülteni olan Submitters Perspective’in
(Teslim Olanların Bakış Açısı) 1990 Ocak sayısında yayımladı. Onlar burada, Ek 15’teki İletişim
Duaları bölümünün altına aslına uygun şekilde kopyalandı.
Ölümünden önce de yazıp basmış olduğu Şubat 1990 Submitters Perspective (Teslim Olan-
ların Bakış Açısı) sayısında, Dr. Halife, doğru kişilerin gerçekte ölmediğini Kuran aracılığıyla
doğruladı—onlar direkt Cennete giderler. Bu makale, Ölüm ile ilgili olan Ek 17’ye aslına uygun
şekilde kopyalandı.
Böylelikle, Ekler onun kendi materyali kullanılarak güncellendi. Ek 1, 2, 24 ve 29’daki bazı
matematiksel tablolarda minör düzeltmelerin yapılması da gerekiyordu; iki tablonun yanlış oldu-
ğu görüldü ve bu nedenle silindi.
Dr. Halife’nin şehit edilişinden sonraki aylarda, Kuran’a yerleştirilmiş sayısal parametrelerin
keşifleri için onun açtığı kanalın kapanmadığına yönelik güvenceye sahip olduk. Bu keşifler ak-
maya devam ediyor ve diğer çalışmalarda yayımlanmaya devam edecek.
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi Dr. Reşad Halife, kendinden önceki diğer tüm elçiler gibi öldü
fakat arındırılmış mesaj diridir ve bu dünyada sonuna kadar sürmeye devam edecektir. O da
Kuran’dır.
GİRİŞ
En Lütufkâr, En Merhametli olan Tanrı’nın adıyla
Bu, Tanrı’nın insanlığa son mesajıdır. Tanrı’nın tüm peygamberleri bu dünyaya geldi ve
tüm kutsal yazılar iletildi. Tanrı’nın peygamberleri tarafından iletilen tüm mesajların
arındırılıp tek bir mesajda birleştirilmesinin ve bundan böyle Tanrı’nın kabul ettiği tek dinin
“Teslimiyet” (3:19, 85) olduğunun duyurulmasının zamanı geldi. “Teslimiyet,” Tanrı’nın
mutlak otoritesini tanıdığımız ve tüm güce sahip olanın YALNIZCA Tanrı olduğuna; O’ndan
bağımsız başka hiç-bir varlığın herhangi bir güce sahip olmadığına dair sarsılmaz bir kanaate
ulaştığımız dindir. Böyle bir farkındalığın doğal sonucu, yaşamlarımızı ve tapınmamızı mutlak
bir şekilde YAL-NIZCA Tanrı’ya adamaktır. Bu, Eski Ahit, Yeni Ahit ve bu Son Ahit de dâhil
olmak üzere tüm kutsal yazılardaki İlk Buyruktur.
Şu andan (1990) itibaren Dünya’nın sonuna (2280) kadar olan Dünya nüfusu.
[Siyah alan, Âdem’den bu yana olan dünya nüfusunu temsil etmektedir]
Yaratılıştan Önce
Her şey milyarlarca yıl önce, Tanrı’nın yüksek rütbeli yaratıklarından biri olan Şeytan’ın, bir
hâkimiyet alanını, Tanrı’nın yanında bağımsız bir tanrı olarak yönetebileceği konusunda kibirli
bir fikir geliştirmesiyle başladı. Tanrı’nın mutlak otoritesine olan bu meydan okuma sadece bir
küfür değildi, aynı zamanda hatalıydı da. Şeytan, yalnızca Tanrı’nın bir tanrı olma kabiliyetine
sahip olduğu ve tanrılığın onun idrakinden çok daha fazlası olduğu gerçeği konusunda cahildi.
Şeytan’ı, bir hâkimiyet alanının sorumluluğunu bir tanrı olarak üstlenebileceğine ve onu hastalık,
sefalet, savaş, kazalar ve kaos olmadan yönetebileceğine inandıran şey egoydu—cehaletle artmış
kibir. Tanrı’nın yaratıklarının ezici çoğunluğu Şeytan’la aynı fikirde değildi. Yine de çeşitli dere-
celerde onunla aynı fikirdeki sayıca çok az olan egoist azınlık, milyarlarca sayıda idi. Böylelikle,
Göksel Topluluk içinde derin bir münakaşa patlak verdi (38:69). İsyancıların Tanrı’nın mutlak
otoritesine karşı olan haksız meydan okuması en etkin şekilde karşılanıp çözüldü. İsyancılara
suçlarını kınamaları ve O’na teslim olmaları için yeterince şans verildikten sonra, Tanrı en inatçı
isyancıları Dünya adında bir uzay gemisine sürgün etmeye ve kendilerini günahın bedelinden
kurtarmaları için onlara yine de başka bir şans vermeye karar verdi.
Eğer bir uçağı uçurabileceğinizi iddia ediyorsanız, iddianızı test etmenin en iyi yolu size bir
uçak vermek ve onu uçurmanızı istemektir. Tanrı’nın, Şeytan’ın bir tanrı olabileceği iddiasına
yanıt olarak yapmaya karar verdiği şey tam da buydu; Tanrı onu minik zerre olan Dünya’da geçici
bir tanrı olarak atadı (2:30, 36:60). Şeytan’ la aynı fikirde olanlara gelince, onlara egolarını öldür-
meleri ve Tanrı’nın mutlak otoritesine teslim olmaları için bir şans verildi. Suçlu yaratıkların ezici
çoğunluğu bu fırsattan yararlanırken, yaklaşık 150 milyar yaratıktan oluşan ufacık bir azınlık bu
tekliften yararlanmakta başarısız oldu (33:72).
xvii
(1) Melekler
Tanrı’nın mutlak otoritesini asla sorgulamayan yaratıklar melekler olarak sınıflandırıldı; yalnızca
Tanrı’nın tanrı olma yeteneğine ve niteliklerine sahip olduğunu biliyorlardı. Tanrı’nın yaratıklarının
ezici çoğunluğu—sayısız çoklukta—bu kategoriye aittir. Meleklerin sayısı o kadar muazzamdır ki, me-
lekler bile kendilerinin kaç tane olduklarını bilmezler; onların sayısını ancak Tanrı bilir (74:31).
(2) Hayvanlar
Melekler, isyancıların ve liderlerinin Tanrı’nın krallığından sürgün edilmeleri gerektiğini
önermiş olmalarına rağmen (2:30), En Merhametli Olan, isyancılara suçlarını kınamaları, tövbe
etmeleri ve O’nun mutlak otoritesine teslim olmaları için bir şans vermeyi irade etti (33:72).
Yukarıdaki şemada gösterildiği gibi, asilerin büyük çoğunluğu Tanrı’nın krallığına yeniden ka-
tılma yönündeki lütufkâr tekliften faydalandı. Egolarını öldürüp, küfürlerinin bir kefareti
olarak teslimiyetçi bir rolü yerine getirmek için bu dünyaya gelmeyi kabul ettiler. Bu dünyadaki
tesli-miyetçi rollerine karşılık olarak, bu yaratıklar, günahın bedelinden kurtarılarak Tanrı’nın
son-suz krallığına geri alınırlar (6:38). At, köpek, ağaç, Güneş, Ay, yıldızlar, aynı zamanda
deforme olmuş ve retarde çocuklar, suçlarını kınayan ve tövbe eden zeki yaratıklar arasındadır:
Atın egosu yoktur. Atın sahibi zengin veya fakir, uzun veya kısa, şişman veya zayıf, genç veya yaşlı
olabilir ve at hepsine hizmet edecektir. Köpeğin egosu yoktur; sahibi ne kadar zengin ya da fakir olursa
olsun kuyruğunu sahibine sallayacaktır. Güneş her gün tam olarak Tanrı’nın tayin ettiği zamanlarda
doğar ve batar. Ay, Dünya etrafındaki senkronize yörüngesini en ufak bir sapma olmadan takip eder.
İnsan vücudu—geçici bir elbise—yeryüzüne aittir; bu bakımdan, o da bir teslim olandır. Kalp, akciğer-
ler, böbrekler ve diğer organlar kontrolümüz dışında fonksiyonlarını yerine getirirler.
(3) İnsanlar
Sabit fikirli isyancılar—insanlar ve cinler—suçlarını kınamayı reddettiler ve Şeytan’ın iddia-
sının bir gösterisine şahitlik etmeyi seçtiler. Tanrı’nın mutlak otoritesine, bunu yapmaları için bir
şans önerildiğinde bile teslim olmayı başaramayan bu egoist yaratıklar ikiye bölündüler. Şeytan’ın
bakış açısına daha az ikna olmuş olan yarısı, insanlar olarak sınıflandırıldı. Şeytan’ın iddiası hak-
kında şüphe barındırdıkları halde, Tanrı’nın mutlak otoritesi konusunda sağlam bir duruş sergi-
lemeyi başaramadılar. Bu yaratıkların Tanrı’nın her şeye gücü yetmesini takdir etmelerine engel
xviii
olan şey egodur, kendilerine böylesi bir fırsat sunulduğunda (33:72) teslim olmalarını engelleyen
şey egodur ve çoğumuz ile günahın bedelinden Tanrı’nın krallığına kurtuluş arasında duran şey
de egodur (25:43). Bu nedenle, “Egonu öldür!” Kuran’daki ilk buyruklardan biridir (2:54).
(4) Cinler
Suçlu yaratıkların diğer yarısı, Şeytan’ın bakış açısına daha yakın olan ve en büyük egola-
rı sergileyenler, cinler olarak sınıflandırıldı. Doğumdan ölüme kadar her insanoğluna bir cin
atamak Tanrı’nın planıydı. Bu cin yoldaş Şeytan’ı temsil eder ve onun bakış açısına teşvik eder
(50:23, 27). Hem cinlere hem de insanlara kendilerini yeniden eğitmeleri, egoistliklerini kınama-
ları ve Tanrı’nın mutlak otoritesine teslim olarak kendilerini günahın bedelinden kurtarmaları
için bu dünyada değerli bir şans verilmektedir. Ne zaman bir insan doğsa, bir cin doğar ve bu yeni
insana atanır. Kuran’dan cinlerin Şeytan’ın soyu olduğunu öğreniyoruz (7:27, 18:50). Bir cin do-
ğup bir insana atandığı zaman, bu cin, o insan ölünceye kadar o insanın daimî bir yoldaşı olarak
kalır. Bu cin daha sonra serbest bırakılır ve birkaç yüzyıl boyunca yaşar. Hem insanların hem de
cinlerin yalnızca Tanrı’ya tapınmaları gerekmektedir (51:56).
En Lütufkâr, En Merhametli
Dünyevi boyutumuzda bile, herhangi bir işletme, çalışanlarının sadık ve kendilerini işlet-
menin refahına adamış olmalarını bekler Eğer bir çalışan, işletmeye bütünüyle adanmamışsa
veya bölünmüş sadakat göstermişse, derhal işten çıkarılır. İnsanlar ve cinler Şeytan’ın tarafını
tuttukları, ardından da isyankâr eylemlerini yeniden gözden geçirme teklifini geri çevirdikleri
için, melekler Şeytan’ın ve müttefiklerinin Tanrı’nın krallığından kovulmasını beklediler (2:30).
Suçumuzu kınamamız ve kendimizi günahın bedelinden kurtarmamız için bize bu ek şansı bah-
şetmesi, Tanrı’dan büyük bir rahmetti.
Bu son derece merhametli olan günahın bedelinden kurtuluş planını gerçekleştirmek için
Tanrı “ölümü yarattı” (67:1-2). İlahi plan, isyancıları göksel kavga ile alakalı hiçbir belleklerinin
olmadığı başka bir varoluşa getirmeyi gerektiriyordu. Bu hayatın koşulları altında, insanlar ve
cinler hem Tanrı’nın mesajlarını alırlar, hem de Şeytan’ın mesajlarını, sonra her iki taraftan birini
özgürce seçerler. Özgür iradeleri ile aldıkları karara dayanarak, ya günahın bedelinden Tanrı’nın
krallığına kurtulurlar yahut Şeytan ile birlikte kalıcı olarak sürgün edilirler.
yarattı. Eğer ışık hızında Güneş’e doğru (93.000.000 mil) seyahat edersek, ona sekiz dakikada
ulaşırız. Eğer gitmeye devam edersek, Samanyolu Galaksimizin sınırına ışık hızında 50-70.000
yıl sonra ulaşırız. En yakın galaksiye ulaşmak, ışık hızında 2.000.000 yılımızı alacaktır ve “bizim
evrenimizde” en az 2.000.000.000 galaksi vardır. En güçlü teleskoplarla Dünya, evrenimizin sınırı
şöyle dursun bizim kendi galaksimizin sınırından tümüyle görünmezdir. Bizim evrenimiz yete-
rince geniş değilmişçesine, Tanrı evrenimizi çevreleyen altı tane daha yarattı, üstelik daha geniş
evrenler (2:29, 67:3). Tanrı daha sonra Şeytan’a, en küçük ve en içteki evrende bulunan ufacık
bir zerrenin, Dünya gezegeninin onun hâkimiyet alanı olduğunu bildirdi. Tanrı’nın planı, insan-
ları ve cinleri Kendi fiziksel varlığına dayanamayan bir evrene yerleştirmeyi icap ettirdi (7:143).
Böylelikle Şeytan, Tanrı’nın tüm bilgisi ve kontrolü ile birlikte, minik krallığını Tanrı’nın fiziksel
varlığından uzakta idare etmektedir. Ayrıca dikkat edilmelidir ki, tövbe eden isyancıların sayı-
sı oldukça fazlaydı, öyle ki Dünya gezegeninin onların hepsine kalacak yer sağlaması mümkün
değildi. Bu gezegen üzerinde hayvanların insanlardan oldukça fazla olması bundandır. Tövbe
etmiş tüm asilere ev sahipliği yapmak, yönetilemez bir yeryüzü meydana getirecekti. Yaratıkların
sayısız desilyonlarının uzay boşluğunda yerleştirilmesi bu nedenledir.
Âdem ve Havva
İlk insanın bedeni, Tanrı’nın melekleri tarafından, Tanrı’nın talimatlarına uygun olarak yer-
yüzünde şekillendirildi (7:11). Tanrı daha sonra ilk kişiyi, yani Âdem’i bu bedene atadı. Tan-
rı meleklere, test süresi boyunca insanlara hizmet edeceklerini bildirdiğinde—onları korumak,
rüzgârları sürmek, yağmuru ve rızıkları dağıtmak vb.—”secdeye kapanmayı” reddeden tek kişi
Şeytan’dı (2:34, 15:31, 38:74). Âdem’in eşi, dişil özelliklerle Âdem’den klonlandı ve Tanrı ikinci
insanı onun bedenine atadı. Âdem ve Havva’nın boş (ruhsuz) bedenleri burada, yeryüzünde ka-
lırken, ruhları, yani gerçek kişiler Cennette ikamet etti. Âdem ve Havva, Tanrı’nın buyruklarına
sarıldıkları sürece Cennette kaldılar. Bunun yerine Şeytan’ı dinledikleri an, hepimizdeki kusurlu
insan doğasını yansıttılar ve hemen Şeytan’ın yeryüzündeki hâkimiyetine ait oldular—“bedenleri
kendilerine görünür hale geldi” (7:20, 20:121). Gerisi tarihtir.
çoktanrıcılığa meyillidir. Yalnızca Tanrı’ya tapmaya yönelik dâhili içgüdümüze ek olarak, Tanrı
kendimizi günahın bedelinden kurtarmamıza yardımcı olmak için elçiler gönderir. Tüm bu un-
surları göz önüne aldığımızda, (eğer ölünceye kadar devam ettirilirse) bağışlanamaz tek suçun
puta tapmak olduğu gerçeğini takdir edebiliyoruz: Tanrı’nın yanında herhangi birinin herhangi
bir güce sahip olduğuna inanmak
.
Gerçeklik Kanıtı:
Fiziksel, Somut, Çürütülemez.
Bilgisayar çağının gelişiyle birlikte, Kuran’ın matematiksel kodunun, 74:30-35’te belirtildiği
gibi “En büyük mucizelerden biri” olduğunu keşfettik. Önceki elçilere verilen mucizeler zaman
ve mekânla sınırlı kalırken, Kuran’ın mucizesi daimidir. Sadece birkaç insan Musa’nın ve İsa’nın
mucizelerine şahit oldu, fakat Kuran’ın mucizesine herhangi bir zamanda herhangi bir kişi tara-
fından şahit olunabilir. Dahası, Kuran’ın mucizesi önceki tüm mucizeleri belgelemekte ve kanıt-
lamaktadır (5:48).
Ek 1’de detaylıca anlatıldığı gibi, Kuran’ın matematiksel mucizesi “19” sayısına dayanmak-
tadır. Bu müthiş mucizeyi okuyucu ile paylaşmak için, İngilizce metin boyunca “TANRI” keli-
mesi koyu renkli büyük harfle yazılmıştır ve geçişlerin eklenerek artan sayısı her sayfanın sol alt
köşesinde gösterilmektedir. Kuran’ın sonunda bu en önemli kelimenin toplam geçişi 2698 olarak
gösterilmektedir. Bu, 19’un katıdır. İlaveten, “Tanrı” kelimesinin geçtiği her ayete atanan sayıları
topladığımızda, toplam 118123 eder, bu da 19’un katıdır (19x6217). “Tanrı” kelimesinin geçtiği
ayet numaralarının eklenerek artan toplamı her sayfanın sağ alt köşesinde gösterilmektedir. Bu
xxi
basit fiziksel gerçekler, okuyucu tarafından kolaylıkla teyit edilebilir ve Kuran’ın matematiksel
yapısının insan-üstü doğasını kanıtlamak için yeterlidir.
Saçmalık Yok
Kuran’da hiçbir saçmalığın olmaması, aynı derecede mucizevidir. Kuran’ın vahyedilişi sıra-
sındaki cehalet ve batıl inançların baskınlığı göz önüne alınırsa, bu bilhassa önemlidir. Mesela,
geleneksel Müslümanlar arasında en saygın tefsir İbn-i Kesir’inkidir. Peygamberden yüzyıllar
sonra yazılmış bu ünlü referansta, yeryüzünün dev bir balinanın tepesinde duran 40.000 boy-
nuzlu dev bir boğa üzerinde taşındığını okuyoruz (İbn Kesir’in 68:1 Ayetinin tefsirine bakınız).
Daha 1975 yılında ve Kuran’ın vahyedildiği aynı yerde, Suudi Arabistan Medine İslam Üni-
versitesi Rektörü Şeyh Abdul Aziz Bin Baz, yeryüzünün düz olduğunu ve sabit bir şekilde durdu-
ğunu deklare etti (Bkz. Ek)!!
xxii
Bin Baz’ın kitabından çeviri, sayfa 23: “Dünya iddia ettikleri gibi dönüyorsa, ülkelerin,
dağların, ağaçların, nehirlerin ve okyanusların hiçbir temeli olmayacaktır ve insanlar
doğu ülkelerinin batıya, batı ülkelerinin doğuya hareket ettiğini görecektir.”
Bu kanıtlanmış Ahit boyunca çok sayıda ayette, Tanrı, imanlıların şimdi ve sonsuza dek
mutluluğunu şahsen garanti etmektedir:
masıdır. Eğer tapınılan şey bir ve aynı ise, tüm imanlılar arasında mutlak bir birlik olacaktır. Yan-
lış yola iletilmiş imanlılar arasında bölünme, nefret ve acı savaşlara yol açan şey insan faktörüdür,
yani İsa, Muhammed ve azizler gibi böylesi güçsüz insanlara karşı olan adanma ve tarafgirliktir.
Doğru yola iletilmiş bir imanlı YALNIZCA Tanrı’ya adanmıştır ve YALNIZCA Tanrı’ya adanmış
başka herhangi bir imanlıyı görmekten mutluluk duyar, böyle bir imanlının kendi dinine verdiği
isim ne olursa olsun.
Reşad Halife
Tuscon
Ramazan 26, 1409*
*İlk baskının son taslağı Kader Gecesi 1409’da tamamlandı. Eğer bu tarihin gün, ay ve yılını toplarsak, 1444 veya
19x19x4 elde ederiz. [Ramazan 26, 1409: 9 + 26 + 1409 = 1444.]
Anahtar (El-Fatiha) 1:1-7 ♦ 1
*1:1 Kuran’daki ilk ayet, 19 sayısına dayalı insanüstü matematiksel mucizenin üzerine inşa edildiği
temeli temsil etmektedir. Bu önemli cümle 19 Arap harfinden oluşmakta ve içindeki kelimelerin her
biri tüm Kuran’da 19 sayısının katları şeklinde geçmektedir (Detaylar için Ek 1&29’a bakınız).
*1:1-7 Sure 1, günlük İletişim Duaları yoluyla Tanrı ile iletişime geçmemiz için Tanrı’nın bizlere
armağanıdır. Bu hakikat, fevkalade, anlaşılması-kolay-ancak-taklidi-imkânsız olan, dünyadaki en
büyük matematikçilere meydan okuyan ve onları şaşkına çeviren matematiksel kompozisyon ile
desteklenmektedir; bu, insan kabiliyetlerinin çok ötesindedir:
(1) Sure numarası, ardından ayet numaraları yan yana yazıldığında 1 1 2 3 4 5 6 7 sayısı meydana
gelir. Bu sayı 19’un katıdır.
(2) Eğer ayet numaralarının yerine her bir ayetteki harf sayı- Ayet Harf Sayısal
Numarası Sayısı Değer
sını yazarsak şu sayıyı elde ederiz: 1 19 17 12 11 19 18 43.
Bu sayı da 19’un katıdır. 1 19 786
(3) Eğer araya her bir ayetin sayısal değerini de eklersek şu 2 17 581
sayıyı elde ederiz: 1 19 786 17 581 12 618 11 241 19 836 18 3 12 618
1072 43 6009. Bu sayı 19’un katıdır. 4 11 241
(4) Üstteki sayı, Sure 1’ in tüm parametrelerini içermekte ve 5 19 836
38 basamaktan oluşmaktadır (19x2). 6 18 1072
(5) Şurası dikkate değerdir ki bu 38 basamaklı sayı, bileşenle- 7 43 6009
rini Arapların uyguladığı gibi sağdan sola, geriye doğru yaz- Toplamlar 139 10143
dığımızda hâlâ 19’a bölünebilmektedir. Yani, 6009 43 1072
18 836 19 241 11 618 12 581 17 786 19 1 sayısı da 19’un
katıdır.
(6) Yukarıda sözü edilen matematiksel simgeler, birçok olağanüstü matematiksel olguya iştirak ede-
rek günlük beş vakit İletişim Duasının tüm detaylarını doğrulamaktadır (Ek 15).
(7) Daha birçok hayret verici olgu Ek Bir’de verilmiştir. Böylelikle okuyucu, daha girişte bunun Tan-
rı’nın dünyaya bir mesajı olduğuna dair somut kanıtı elinde bulundurur.
TANRI kelimelerinin eklenerek artan sıklığı= TANRI geçen ayetlerin eklenerek artan toplamı=
2 3
2 ♦ Düve (El-Bakara) 2: 1-9
2. Bu kutsal yazı hatasızdır; doğrular için bir 7. TANRI onların zihinlerini ve işitmelerini
yol gösterici; mühürler ve onların gözleri perdelidir. On-
lar şiddetli azabı üzerlerine çektiler..
Üç İnsan Kategorisi
(1) Doğrular. (3) İkiyüzlüler
3. ki onlar görünmeyene iman edenlerdir, İle- 8. Sonra imanlı olmadıkları halde “Biz TAN-
tişim Dualarını (Namazı)* yerine getiren- RI’ya ve Son Gün’e iman ediyoruz” diyen-
ler vardır.
**
*2:1 Bu başlangıçlar, 1400 yıl boyunca ilahi bir şekilde korunan bir sır olarak kaldı. Bunların Ku-
ran’ın olağanüstü matematiksel kodunun önemli bir bileşeni olduğunu şimdi fark ediyoruz (bkz. Ek
1, 2, 24 ve 26). A.L.M.’ in anlamı 2. ayette belirtilmektedir: “Bu kutsal yazı hatasızdır.” Bu durum,
bu üç başlangıç harfinin bu suredeki geçiş sıklıklarının sırasıyla 4502, 3202 ve 2195 olduğu gerçeği
ile inkâr edilemez bir şekilde kanıtlanmıştır. Bu sayıların toplamı 9899 veya 19x521’dir. Böylelikle,
Arapça dilinin bu en sık geçen harfleri, insanüstü bir modele göre matematiksel olarak yerleştiril-
miştir. Bu aynı başlangıçlar Sure 3, 29, 30, 31 ve 32’nin başına da konulmuştur ve geçiş sıklıklarının
toplamı bu surelerin her birinde 19’un katı etmektedir.
*2:3 İletişim Duaları, günde beş defa olarak hükme bağlandığına göre ruhlarımız için en önemli
besin kaynağını oluşturmaktadır. Teslimiyet’teki diğer tüm pratikler ile birlikte İletişim Duaları da
ilk başta İbrahim aracılığı ile vahyedilmiştir (21:73, 22:78). Bu günlük beş vakit namaz, Kuran’ın
vahyedilişinden önce uygulanmasına rağmen, her bir İletişim Duasından Kuran’da özellikle bahse-
dilir (24:58, 11:114, 17:78 & 2:238). Ek 1 & 15, her bir namazdaki ünite sayıları (Rekâtlar), eğilme
ve secde sayıları ve Teşehhütler dâhil olmak üzere İletişim Dualarının tüm detaylarını destekleyici
fiziksel delil sunmaktadır.
**2:3 Tanrı çoğul kipi kullandığında, bu, diğer varlıkların, genellikle meleklerin işin içinde oldu-
ğunu gösterir. Tanrı Musa ile konuştuğunda tekil form kullanılmıştır (20:12-14). Ek 10’a bakınız.
*2:4 Önceki kutsal yazıları etkileyen ciddi bozulmalara rağmen, onlarda hala Tanrı’ya ait gerçek
bulunabilir. Hem Eski Ahit hem de Yeni Ahit, hala YALNIZCA Tanrı’ya mutlak bağlılığı savunmak-
tadır (Yasa’nın Tekrarı 6:4-5, Markos 12:29-30). Tüm bozulmalar kolayca tespit edilebilir.
*2:6-7 Tanrı’yı reddetme kararı verenlere bu yönde yardım edilir; böyle bir kararı sürdürdükleri
sürece, Tanrı tarafından herhangi bir kanıt veya rehberlik görmekten engellenirler. Böylesi feci bir
kararın sonuçları 7. ayette ayrıntılarıyla açıklanmaktadır.
5 27
Düve (El-Bakara) 2:10-25 ♦ 3
12. Gerçek şu ki kötülük edenler onlardır, fa- TANRI Her Şeye Gücü Yetendir.
kat farkında değiller. 21. Ey insanlar! Sadece Rabbinize tapın—sizi
13. Onlara “İman etmiş olanlar gibi iman edin” ve sizden öncekileri yaratmış Olana—ki
denildiğinde, “İman etmiş olan o aptallar kurtarılasınız.
gibi mi iman edelim?” derler. Gerçek şu ki
aptal olanlar kendileridir, fakat bilmezler. 22. Yeryüzünü sizin için yaşanabilir kılan ve
gökyüzünü bir bina yapan. Size rızık olarak
14. İmanlılarla karşılaştıklarında “Biz iman
ediyoruz” derler, fakat şeytanları ile baş her çeşit ürünü çıkarmak için gökyüzünden
başa kaldıklarında “Biz sizinle beraberiz; su indirir. Artık bildiğinize göre, TANRI’ya
sadece alay ediyorduk” derler. rakip olacak putlar oluşturmayın.
15. TANRI onlarla alay eder ve onlar taşkın- Matematiksel Meydan Okuma
lıkları içinde bocalar durumda iken onları 23. Eğer kulumuza* vahyettiğimiz ile alakalı
doğru yolda olduklarına inandırır.
*******
* 2:20 “He/O” ve “She/O” Arapçada ille de doğal bir cinsiyeti ima etmez (Ek 4).
*2:23-24 Kuran’ın mucizevi matematiksel kodu, burada bahsedilen Tanrı’nın kulunu, ‘’Reşad Ha-
life’’ ismi olarak ayrıntılarıyla açıkladığı şekliyle çok sayıda kanıt sağlamaktadır. El-Mütenebbi ve
Taha Hüseyin’in de dâhil olduğu bazı edebiyat devleri, edebi meydan okumaya yanıt vermişlerdir,
fakat Kuran’ın matematiksel kompozisyonu hakkında hiçbir bilgileri yoktu. Bu, Tanrı’nın Antlaşma
Elçisi Reşad Halife aracılığıyla vahyedilen Kuran’ın matematiksel kodudur, gerçek meydan okuma
budur—çünkü asla taklit edilemez. Ayrıntılı kanıtlar için Ek 1, 2, 24 & 26’ya bakınız.
13 153
4 ♦ Düve (El-Bakara) 2:26-35
Orada tertemiz eşlere sahip olacaklar ve yeryüzüne bir temsilci (geçici bir tanrı)
orada sonsuza dek kalacaklar. yerleştiriyorum.” Onlar, “Biz Seni öv-
26. TANRI minik sivrisinekten ve daha bü- dükçe övüyorken, Seni yüceltiyorken ve
yüğünden herhangi bir alegori**zikret- Senin mutlak otoritene sarılıyorken, orada
mekten çekinmez. İman edenlere gelince, kötülük yayacak ve kan akıtacak birini mi
onlar bunun Rablerinden bir gerçek oldu- oraya yerleştireceksin?” dediler. O dedi ki
ğunu bilirler. İnkâr edenlere gelince, onlar “Ben sizin bilmediğinizi bilirim.”
da “TANRI böyle bir alegori ile ne demek
Test Başlar
istedi ki?” derler. O, bununla birçoğunu
31. O, Âdem’e tüm isimleri* öğretti, sonra da
saptırır ve birçoğuna rehberlik eder. An-
“Eğer haklı iseniz bana bunların isimlerini
cak O bununla asla kötülerden başkasını
verin” diyerek onları meleklere sundu.
saptırmaz,
32. Dediler ki “Sana yücelik olsun. Senin bize
27. ki onlar sarılacaklarına söz verdikten son-
öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgi-
ra TANRI’nın antlaşmasını ihlal ederler, miz yok. Sen Her Şeyi Bilensin, En Bilge
TANRI’nın birleştirilmesini emrettiği Olansın.”
şeyi kesip ayırırlar ve kötülük işlerler.
Bunlar kaybedenlerdir. 33. Dedi ki: “Ey Âdem! Şunların isimlerini
söyle onlara.” İsimlerini onlara söyleyin-
İnkârcılar için İki Ölüm ve İki Hayat* **
*2:26 Cennet ve Cehennem hakkında daha fazla tartışma için Ek 5’e bakınız.
*2:28 Doğrular gerçekte ölmezler; onlar direkt Cennete giderler. Bu dünyadaki geçici süreleri sona
erdiğinde, ölüm melekleri onları Âdem ve Havva’nın bir zamanlar yaşadığı aynı Cennete gitmeye
sadece davet ederler (2:154, 3:169, 8:24, 22:58, 16:32, 36:20-27, 44:56, 89:27-30). Böylelikle, doğru-
lar sadece ilk günahımızdan sonraki ilk ölümü tecrübe ederlerken, doğru olmayanlar iki ölümden
geçerler (40:11). Ölüm anında, inkârcılar sefil akıbetlerini bilirler (8:50, 47:27), sonra onlar Cehen-
nem yaratılana dek süren sürekli bir kâbusa maruz kalırlar (40:46, 89:23, Ek 17).
*2:29 Evrenimiz, milyarlarca ışık yılı uzaklığındaki milyarlarca galaksisi ile yedi evrenin en küçüğü
ve en içte olanıdır (Ek 6). Lütfen 41:10-11’e bakınız.
*2:30-37 Bu ayetler, “Neden buradayız?” gibi kritik sorulara cevap veriyor (Ek 7’ye bakınız).
*2:31 Bunlar hayvanlar, otomobil, denizaltı, uzay uydusu, VCR ve insanların dünyada karşıla-
şacakları diğer tüm nesnelerin isimleridir.
18 234
Düve (El-Bakara) 2:36-53 ♦ 5
36. Fakat şeytan onları kandırdı ve oradan 43. İletişim Dualarını (Namazı) yerine geti-
çıkarılmalarına sebep oldu. “Birbirinizin rin, zorunlu bağışı (Zekâtı) verin ve rükû
düşmanı olarak inin aşağıya. İkametiniz edenlerle birlikte rükû edin.
ve rızkınız bir süreliğine yeryüzünde ola- 44. Kutsal yazıyı okuduğunuz halde, kendini-
caktır” dedik. zi unutuyorken insanları doğru olmaya mı
teşvik ediyorsunuz? Anlamıyor musunuz?
Özel Kelimeler* ****
mi ucuz bir fiyata satmayın ve Beni göze- 52. Yine de ondan sonra sizi affettik ki min-
tin. nettar olasınız.
42. Gerçek olanı sahte olan ile karıştırmayın, 53. Hani Musa’ya kutsal yazıyı ve yasa kitabı-
bile bile gerçeği de gizlemeyin. nı vermiştik ki rehberlik edilesiniz.
*2:37 Benzer şekilde, Tanrı bize Kendisiyle iletişim kurmamız için matematiksel olarak kodlanmış
özel kelimeler verdi, 1’inci surenin kelimelerini (Dipnot 1:1 ve Ek 15’e bakınız).
*2:51 Bu olay, insanların putperestliğe eğilimini yansıtıyor. Musa’nın takipçileri, esaslı mucizelere
rağmen onun yokluğunda buzağıya taptılar ve neticede Musa sadece iki imanlıyla kaldı (5:23). Giriş
bölümünde belirtildiği gibi, insanlar, tanrıları kendi egoları olan isyankârlardır.
18 234
6 ♦ Düve (El-Bakara) 2:54-63
Egonu Öldür* *
Daha Fazla Mucize
54. Hani Musa halkına, “Ey halkım! Buzağıya 60. Hani Musa halkı için su aramıştı. Dedik ki
taparak ruhlarınıza kötülük ettiniz. Yaratı- “Değneğinle kayaya vur.” Bunun üzerine
cınıza tövbe etmeniz şart. Egolarınızı öl- oradan on iki pınar fışkırdı. Her bir kabile-
dürün. Yaratıcınızın gözünde bu sizin için nin üyeleri kendi suyunu bildi. TANRI’nın
daha hayırlıdır” demişti. O sizi günahın rızıklarından yiyin, için ve yeryüzünde boz-
bedelinden kurtardı. O, Günahın Bedelin- gunculuk yaparak dolaşmayın.
den Kurtarandır, En Merhametli Olandır.
İsrail İsyancıları
61. Hani demiştiniz ki, “Ey Musa! Tek çeşit
Fiziksel Delil*
yiyeceğe artık dayanamıyoruz. Rabbine çağ-
**
*2:54 Şeytan’ın düşüşüne yol açan şey egodur. Bu dünyaya sürülmemize yol açan şey egodur ve
birçoğumuzu Tanrı’nın Krallığı’na geri dönüşten alıkoyan şey de egodur.
*2:55 Bu ayetteki “TANRI” sözcüğünün 19. geçiş sırasında yer alması ve bunun da insanların “fi-
ziksel delil” istediği ayet olması dikkate değerdir. Kuran’ın 19 sayısına dayanan matematiksel kodu
böyle bir fiziksel delil sunmaktadır. Ayrıca 2 + 55 = 57 = 19x3 olduğuna dikkat edin.
23 472
Düve (El-Bakara) 2:64-77 ♦ 7
olduğumuza güçlü bir şekilde sarılın ve “Şimdi gerçeği getirdin” dediler. Bu uzun
içindekileri hatırlayın ki kurtarılasınız.” isteksizliğin ardından sonunda onu kurban
64. Fakat daha sonra yüz çevirdiniz ve eğer ettiler.
TANRI’nın size karşı lütfu ve merhameti ol-
Düvenin Amacı
masaydı sizler mahkûm edilmiş olurdunuz.
72. Siz bir şahsı öldürmüştünüz, sonra da ken-
65. Aranızdan Şabat Günü’ne saygısızlık eden di aranızda çekişmiştiniz. TANRI, gizle-
kimseleri bilmişsinizdir. Onlara “insansı meye çalıştığınız şeyi ifşa edecekti.
maymunlar kadar aşağılık olun” dedik. 73. “(Düvenin) parçasıyla (maktule) vurun”
66. Biz onları hem kendi nesilleri için hem de dedik. İşte bu, anlayasınız diye, TAN-
sonraki nesiller için bir emsal ve doğrular RI’nın maktulü hayata g eri getirdiği ve
için bir aydınlanma yaptık. size Kendi işaretlerini gösterdiği andı.
74. Buna rağmen kalpleriniz kaya gibi katılaş-
Düve*
tı, hatta daha da katı. Çünkü öyle kayalar
***
*2:67 Bu surede iletişim duaları, oruç, kutsal Hac yolculuğu ile evlilik, boşanma vb. kanunları içe-
ren önemli yasa ve buyruklar olmasına rağmen, bu sureye “Düve” ismi verilmiştir. Bu, Tanrı’ya
teslimiyetin ve Yaratıcımıza gecikmeksizin, tereddütsüz itaat etmenin kritik önemini yansıtır. Böyle
bir teslimiyet, Tanrı’nın her şeye gücünün yettiğine ve mutlak otoritesine olan inancımızı kanıtlar.
Ayrıca Kitab-ı Mukaddes’in Çölde Sayım Kitabı, Bölüm 19’a bakınız.
34 1120
8 ♦ Düve (El-Bakara) 2:78-89
78. Aralarında kitap ehli olmayanlar da var bir antlaşma yaptık. Kabul edip şahitlik
ki, kulaktan dolma bilgiler dışında kutsal ettiniz.
yazıyı bilmezler, üstelik onu bildiklerini 85. Yine de, işte birbirinizi öldürüyorsunuz
zannederler. ve onlara karşı günahkârca ve kötü niyet-
79. Bu nedenle, az bir maddi kazanç elde et- le birleşerek aranızdan bazılarını yurtla-
mek için kutsal yazıyı kendi elleri ile çar- rından çıkarıyorsunuz. Hatta onlar teslim
pıtıp, sonra da “TANRI’nın vahyetmiş olduklarında dahi onlardan fidye talep et-
olduğu budur” diyenlere yazıklar olsun. tiniz. Onları yurtlarından çıkarmak size en
Böyle bir çarpıtmadan ötürü yazıklar ol- başından haram kılınmıştı. Kutsal yazının
sun onlara ve haram kazançlarından ötürü bir kısmına iman ediyor ve bir kısmını da
yazıklar olsun onlara. inkâr mı ediyorsunuz? Aranızdan böyle ya-
panlar için bu hayatta aşağılanma ve Diriliş
Cennet ve Cehennemin Ebedi Oluşu* *
*2:80-82 Bozulmuş Müslümanlar arasında, Cehennemde sadece işledikleri günahların sayısı ile
orantılı olarak azap çekip, sonra da Cehennemden çıkıp Cennete gideceklerine dair yerleşmiş bir
inanç vardır. Ayrıca Muhammed’in onların yararına şefaat edeceğine ve onları Cehennemden çıka-
racağına inanırlar. Bu gibi inançlar Kuran’a aykırıdır (Ek 8).
42 1624
Düve (El-Bakara) 2:90-102 ♦ 9
olduğu ve onu doğruladığı halde ve inkâr- 96. Aslında, onları yaşamın en hırslıları ola-
cılarla konuştuklarında onun geleceğini rak bulacaksın; hatta puta tapanlardan
haber verip durdukları halde, kendi haber bile daha fazla. Onlardan her biri bin yıl
verdikleri gerçekleşince onu inkâr ettiler. yaşamak ister. Fakat ne kadar uzun yaşar-
TANRI’nın laneti, inkârcılara işte böyle sa yaşasın, bu onu hiçbir bir azaptan ko-
dokunur. rumayacaktır. TANRI yaptıkları her şeyi
90. Karşılığında ruhlarını sattıkları şey gerçek- görendir.
ten de berbat—TANRI’nın, lütfunu kulları
arasından seçtiği kişiye ihsan etmesini çe- Cebrail Vahiyde Aracılık Eder
kememekten ötürü TANRI’nın bu vahiyle- 97. De ki, “Kim Cebrail’e karşı gelirse bil-
rini reddetmek. Sonuç olarak, gazap üstüne melidir ki, TANRI’nın iradesiyle, önce-
gazabı üzerlerine çektiler. İnkârcılar aşağı- ki kutsal yazıları doğrulayıcı, imanlılara
layıcı bir azabı üzerlerine çektiler. rehberlik ve müjde verici olarak bunu
(Kuran’ı) senin kalbine o indirmiştir.”
91. Kendilerine “TANRI’nın bu vahiylerine
iman edin” denildiğinde, “Biz sadece bize 98. Kim TANRI’ya, meleklerine, elçilerine,
indirilene iman ederiz” derler. Böylelikle Cebrail’e ve Mikail’e karşı gelirse bilme-
sonraki vahiyleri inkâr ederler, o, Rablerinden lidir ki, TANRI da inkârcılara karşıdır.
gelen bir gerçek olduğu halde, yanlarında 99. Biz sana böyle apaçık vahiyler indirdik ve
olanı doğruladığı halde! De ki, “Eğer iman- onları sadece kötüler reddedecektir.
lılar idiyseniz o halde neden TANRI’nın
peygamberlerini öldürdünüz?” 100. Onlar bir antlaşma yapıp onu tutmaya
söz verdiklerinde, bazılarının onu daima
İsrail Tarihinden Öğrenmek göz ardı ettikleri bir gerçek değil midir?
92. Musa size esaslı mucizelerle gitmişti, Aslında birçoğu iman etmez.
buna rağmen onun yokluğunda buzağıya
taptınız ve kötülere dönüştünüz. Tanrı’nın Kutsal Yazılarını
Göz Ardı Etmek
93. Sina Dağı’nı üzerinize kaldırıyorken “Size
101. Artık kendilerine TANRI’dan bir elçi
verdiğimiz buyruklara güçlü bir şekilde sa-
rılın ve dinleyin” diyerek sizinle bir antlaş- gelmiştir***ve o onların kendi kutsal
ma yaptık. “İşitiyoruz ama itaat etmiyoruz” yazılarını ispatlayıp doğrulamasına rağ-
dediler. İnançsızlıklarından ötürü kalpleri men, kutsal yazı takipçilerinden bazıları
buzağıya tapma duygusuyla doldu. De ki, (Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslüman-
“Eğer bir imanınız varsa, imanınızın size lar), sanki hiç kutsal yazıları olmamış
dikte ettiği şey gerçekten de berbat.” gibi TANRI’nın kutsal yazılarını arkala-
94. De ki, “Eğer Ahiret yurdu TANRI katın- rına atıp göz ardı ederler.
da diğer tüm insanlara değil de size ayrıl- Büyücülük Kınandı
mışsa, o halde ölmek için can atmalısınız, 102. Onlar, şeytanların Süleyman’ın krallığı
eğer doğru sözlü iseniz.” hakkında öğretmiş olduğu şeylerin peşi-
95. Ellerinin önden yolladıkları sebebiyle ona ne düştüler. Oysaki Süleyman bir inkârcı
asla heveslenmezler. TANRI kötülerin ta- olmadı, fakat o şeytanlar inkârcıydı. On-
mamen farkındadır. lar insanlara büyüyü ve Babil’in iki me-
*2:101 Tanrı’nın Antlaşma Elçisi, Eski Ahit’te (Malaki 3:1-3), Yeni Ahit’te (Luka 17:22-37) ve bu
Son Ahit’te (3:81) önceden haber verilmektedir.
55 2386
10 ♦ Düve (El-Bakara) 2:103-112
leği Harut ve Marut vasıtasıyla indirileni RI’nın Her Şeye Gücü Yeten olduğunu
öğretmişlerdi. Bu ikisi, bu tür bir bilgiyi anlamaz mısın?
şunu belirtmeden yaymadılar: “Bu bir 107. Göklerin ve yerin saltanatının TANRI’ya
testtir. Bu tür bir bilgiyi kötüye kullan- ait olduğu gerçeğini fark etmez misiniz;
mayın.” Fakat insanlar, onu evlilikle- ki Sahibiniz ve Efendiniz olarak TAN-
rin parçalanması gibi kötü emeller için RI’nın yanında hiç kimseniz yoktur?
kullandılar. Onlar TANRI’nın iradesine
aykırı olarak hiç kimseye zarar veremez- 108. Siz elçinizden, geçmişte Musa’dan talep
ler. Onlar böylelikle kendilerine faydalı edilen şeyleri mi talep etmeyi arzu edi-
olan şeyleri değil, kendilerine zarar ve- yorsunuz? Kim iman yerine inkârı seçer-
ren şeyleri öğrenirler ve onlar büyücü- se, o, doğru yoldan gerçekten sapmıştır.
lük yapanların Ahirette hiçbir paylarının 109. Kutsal yazı takipçilerinin birçoğu, artık
olmadığını iyi bilirler. Uğruna ruhlarını iman etmiş olduğunuza göre, inkârcılığa
sattıkları şey gerçekten de berbat, keşke döndüğünüzü görmeyi tercih ederler-
bilselerdi. di. Bu, kendilerine hakikat belli olduk-
103. Eğer iman edip doğru bir hayat sürer- tan sonra onlarda oluşan kıskançlıktan
lerse, TANRI’dan gelen ödül çok daha kaynaklanmaktadır. TANRI yargılama
iyidir, keşke bilselerdi! yapıncaya kadar onları affedin ve onla-
rı kendi hallerine bırakın. TANRI Her
Yakarış Sözlerini Eğip-Bükmek
Şeye Gücü Yetendir.
104. Ey iman edenler! “Raina”* (çobanımız
ol) demeyin. Onun yerine “Unzurna” 110. İletişim Dualarını (Namazı) yerine getirin
(bizi gözet) demeli ve dinlemelisiniz. ve zorunlu bağışı (Zekâtı) verin. Ruhları-
İnkârcılar acı veren bir azabı üzerlerine nızın yararına önden yollamış olduğunuz
çektiler. her iyiliği TANRI katında bulacaksınız.
TANRI yaptığınız her şeyi görendir.
Kıskançlık Kınandı
105. Ne kutsal yazı takipçileri arasındaki Dinlerinin İsmi Ne Olursa Olsun Tüm
inkârcılar ne de puta tapanlar, size Rab- İmanlılar Günahın Bedelinden Kurtarılır
binizden herhangi bir nimet indiğini gör- 111. Bazıları, “Yahudilerden veya Hristiyan-
mek istemezler. Ancak TANRI, nimet-
lardan başka hiç kimse Cennete gire-
lerini seçtiği kimselere yağdırır. TANRI
sonsuz lütuf sahibidir. meyecek!” dediler. İşte böyledir onların
hüsnükuruntusu. De ki, “Eğer haklı ise-
Nihai Mucize: niz bize kanıtınızı gösterin.”
Kuran’ın Matematiksel Kodu* *
*2:104 “Raina” sözcüğü İbranice konuşan bazı insanlar tarafından suistimal edildi ve ayıp bir
sözcük gibi ses çıkarılarak eğilip-büküldü (Ayrıca 4:46’ya bakınız).
*2:106 Kuran’ın matematiksel mucizesi daimîdir ve önceki mucizelerden daha büyüktür (34:45,
74:35). Tıpkı Kuran’ın kendisi gibi, o da önceki tüm mucizeleri doğrular, tamamına erdirir ve onla-
rın yerini alır.
67 3240
Düve (El-Bakara) 2:113-125 ♦ 11
113. Yahudiler “Hristiyanların hiçbir temeli da bir uyarıcı olarak hakikat ile gönder-
yok” dediler, Hristiyanlar “Yahudilerin dik. Sen Cehennemi üzerlerine çekenler-
hiçbir temeli yok” dediler. Oysa her iki- den sorumlu değilsin.
si de kutsal yazıyı okurlar. İşte böyledir 120. Dinlerine uymadığın sürece, seni ne Ya-
hiçbir bilgiye sahip olmayanların sözleri. hudiler kabul eder, ne de Hristiyanlar.
TANRI, anlaşmazlığa düştükleri husus- De ki, “TANRI’nın rehberliği gerçek
larda Diriliş Günü’nde onları yargılaya- rehberliktir.” Aldığın bilgiye rağmen on-
caktır. ların arzularına razı olursan, TANRI’ya
karşı sana yardım edecek bir müttefik
Mescitlere Sık Sık Gidin
veya destekçi bulmayacaksın.
114. TANRI’nın, içinde O’nun adının anıl-
dığı mescitlerini boykot edenlerden ve 121. Kutsal yazı almış olan ve onu gereği gibi
onların terkedilişi için katkıda bulunan- bilenler buna da iman edeceklerdir. İnkâr
lardan daha fena kimdir? Bunlar oraya edenlere gelince, onlar kaybedenlerdir.
ancak korkuyla girebilirler. Onlar bu 122. Ey İsrailoğulları! Size ihsan ettiğim iyi-
hayatta aşağılanmaya uğrayacaklar ve liğimi ve sizi diğer tüm insanlardan daha
onlar Ahirette korkunç bir azaba uğraya- fazla nimetlendirdiğimi hatırlayın.
caklar.
123. Hiçbir ruhun bir başka ruha yardım et-
115. Doğu da TANRI’ya aittir, batı da; nere- meyeceği, hiçbir fidyenin kabul edilme-
ye giderseniz gidin TANRI’nın varlığı yeceği, hiçbir şefaatin fayda vermeyece-
orada olacaktır. TANRI Her Zaman Her ği ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği
Yerde Var Olandır ve Her Şeyi Bilendir. günden sakının.
Büyük Küfür İbrahim
116. Onlar, “TANRI bir oğula baba oldu!” 124. Hani İbrahim Rabbi tarafından belli
dediler. O’na yücelik olsun; asla! O’na emirler vasıtasıyla teste tabi tutulmuş ve
aittir göklerde ve yerde olan her şey; onları yerine getirmişti. (Tanrı,) “Seni in-
hepsi O’na boyun eğmiştir. sanlara bir imam olarak tayin ediyorum”
117. Gökleri ve yeri Başlatan: bir şey yapmak dedi. O, “Ya soyumu?” dedi. O dedi ki
için ona sadece “Ol” der ve o olur. “Benim antlaşmam haddi aşanları kapsa-
118. Hiçbir bilgiye sahip olmayanlar derler ki maz.”
“Keşke TANRI bizimle konuşabilseydi 125. Biz mabedi (Kâbe’yi) insanlar için bir
yahut bize bir mucize gelebilseydi!” On- odak noktası ve güvenli bir sığınak haline
lardan önce başkaları da benzer sözler getirdik. İbrahim’in mabedini bir namaz/
dua evi olarak kullanabilirsiniz. Biz İbra- 132. Dahası, İbrahim evlatlarını da aynısını
him’i ve İsmail’i görevlendirdik: “Evimi, yapmaya teşvik etti ve Yakup da öyle
ziyaret edenler, orada yaşayanlar ve rükû yaptı: “Ey evlatlarım! TANRI sizin için
ve secde edenler için arındırın.” bu dini işaret etti; teslim olanlar olarak
126. İbrahim dua etti: “Rabbim! Burayı hu- ölmenin dışında ölmeyin.”
zurlu bir memleket yap ve halkını ürün- 133. Ölüm döşeğinde Yakup’a şahit olmuş ol-
lerle rızıklandır. TANRI’ya ve Son saydınız; evlatlarına dedi ki, “Ben öldük-
Gün’e iman edenlere rızık sağla.” (Tanrı) ten sonra kime tapacaksınız?” Dediler ki
dedi ki “Ben inkârcılara da rızık sağla- “Senin tanrına tapacağız; ataların İbra-
yacağım. Geçici olarak yararlanmalarına him’in, İsmail’in ve İshak’ın tanrısına; o
izin vereceğim, sonra onları Cehennem tek tanrıya. O’na teslim olanlarız biz.”
azabına ve berbat bir kadere mahkûm 134. İşte böyledir geçmişteki bir topluluk.
edeceğim.” Onlar kendi kazandıklarından sorum-
ludurlar, siz kendi kazandıklarınızdan
Teslimiyet’in (İslam’ın)
sorumlusunuz. Siz onların yaptığı hiçbir
Tüm Uygulamalarını İbrahim İletti şeyden sorumlu değilsiniz.
127. İbrahim İsmail’le birlikte mabedin te-
mellerini yükselttiğinde (onlar dua etti- Teslimiyet (İslam):
ler): “Rabbimiz! Bunu bizden kabul et. İbrahim’in Dini*
Sen İşitensin, Her Şeyi Bilensin.”
*
*2:135 Kuran, Teslimiyet’in İbrahim'in dini olduğunu bize tekrar tekrar bildirir (3:95, 4:125, 6:161,
22:78). İbrahim, uygulamalı bir “kutsal yazı” aldı, yani Teslimiyet’in tüm görev ve uygulamalarını
[İletişim Duaları (Namaz), zorunlu bağış (Zekât), Ramazan orucu ve kutsal Hac yolculuğu]. Mu-
hammed, 16:123'te gördüğümüz gibi İbrahim'in dininin takipçisiydi; o, bu Son Ahit’i, Kuran’ı iletti.
Teslimiyet’in üçüncü elçisi ise dinin gerçeklik kanıtını iletti (bkz. 3:81 ve Ek 1, 2, 24 & 26).
79 4330
Düve (El-Bakara) 2:138-148 ♦ 13
mış olurlar. TANRI seni onların başkal- ri ve topukları üzerinde geri dönenleri
dırışlarından koruyacaktır; O İşitendir, ayırt edelim diye değiştirdik. Bu zor bir
Her Şeyi Bilendir. testti, fakat TANRI tarafından rehberlik
138. İşte böyledir TANRI’nın sistemi ve ki- edilenler için değil. TANRI tapınmanı-
min sistemi TANRI’nınkinden daha iyi- zı asla boşa çıkarmaz. TANRI insanlara
dir? “Yalnızca O’na taparız biz.” karşı Şefkatlidir, En Merhametli Olandır.
139. De ki, “O bizim de Rabbimiz sizin de Kıble Mekke’ye Geri Çevrildi
Rabbinizken, bizimle TANRI hakkında 144. Yüzünü (doğru yönü aramak için) gök-
mı tartışıyorsunuz? Biz kendi eylemle- yüzüne çevirdiğini gördük. Şimdi seni
rimizden sorumluyuz, siz kendi eylem- hoşnut edecek bir Kıble tayin ediyoruz.
lerinizden sorumlusunuz. Yalnızca O’na
Bundan böyle yüzünü Kutsal Mescide
adandık biz.”
çevir. Nerede olursanız olun hepiniz yüz-
140. Siz İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve To- lerinizi ona doğru çevirin. Önceki kutsal
runlarının Yahudi veya Hristiyan olduğu- yazıları alanlar, bunun Rablerinden bir
nu mu söylüyorsunuz? De ki, “Siz TAN- gerçek olduğunu bilirler. TANRI yaptık-
RI’dan daha mı iyi biliyorsunuz? TAN- ları hiçbir şeyden asla habersiz değildir.
RI’dan öğrendiği bir tanıklığı gizleyen-
145. Kutsal yazı takipçilerine her tür mucize-
den daha fena kimdir? TANRI yaptığınız
hiçbir şeyden asla habersiz değildir.” yi göstersen bile senin Kıblene uymazlar.
Sen de onların Kıblesine uyma. Hatta
141. O, geçmişteki bir topluluktu. Onlar ken- onlar birbirlerinin Kıblesine de uymaz-
di kazandıklarından sorumludurlar, siz lar. Sana bu bilgi geldikten sonra onların
kendi kazandıklarınızdan sorumlusunuz. arzularına razı olursan, haddi aşanlarla
Onların yapmış olduğu hiçbir şeyden so- birlikte olursun.
rumlu değilsiniz.
Kutsal Yazıların Suistimal Edilmesi:
Bağnazlık ve Ön Yargıya Seçici Vurgu ve Gizleme
Son Verilmesi*
146. Kutsal yazı almış olanlar buradaki gerçe-
**
*2:142-145 “Kıble,” birinin İletişim Duaları (Namaz) esnasında yüzünü çevirdiği yöndür. Cebrail
Muhammed’e Mekke yerine Kudüs’e yüzünü çevirmesi emrini ilettiğinde, ikiyüzlüler ifşa olmuştu.
Araplar, Kâbe’nin “Kıbleleri” olması yönünde son derece ön yargılıydılar. Sadece gerçek imanlılar ön
yargılarını aşmayı başarabildi; onlar elçiye seve seve itaat ettiler
93 5461
14 ♦ Düve (El-Bakara) 2:149-161
*2:149 Bugünkü “Müslümanların” işlediği putperestliğin bariz bir kanıtı da, Muhammed’ in meza-
rını bir “Kutsal Mescit” olarak göstermeleridir. Kuran sadece tek bir “Kutsal Mescit”ten bahsetmek-
tedir.
*2:154 Doğrular gerçekte ölmezler; sadece bedenlerini burada bırakır ve bir zamanlar Âdem ve
Havva’nın yaşadığı aynı Cennete giderler. Kanıt ve detaylar için Ek 17’ye bakınız.
*2:155 Test, her koşulda yalnızca Tanrı’ya taptığımızı kanıtlamak için tasarlanmıştır (29:2).
101 6551
Düve (El-Bakara) 2:162-173 ♦ 15
162. Ebediyen orada kalırlar. Onlar için azap rının pişmanlıktan başka bir şey olma-
asla hafifletilmez, onlara mühlet de veril- dığını gösterir; onlar Cehennemden asla
mez. çıkamayacaklar.
163. Sizin tanrınız tek tanrıdır; En Lütufkâr,
Şeytan Helal Şeyleri Haram Kılar
En Merhametli olan O’nun dışında tanrı
168. Ey insanlar! Yeryüzünün helal ve iyi olan
yoktur.
ürünlerinden yiyin, Şeytan’ın adımlarını
Tanrı’nın Karşı Konulmaz İşaretleri takip etmeyin; o sizin en azılı düşmanı-
164. Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve nızdır.
gündüzün birbiri ardınca gelişinde, in- 169. O size sadece kötülük ve ahlaksızlık yap-
sanların yararı için okyanusta akıp giden mayı ve TANRI hakkında bilmediğiniz
gemilerde, ölü toprağı diriltmek ve onda şeyler söylemeyi emreder.
her çeşit canlıyı yaymak için TANRI’nın
gökten indirdiği suda, rüzgârların yön- Statükonun Sürdürülmesi:
lendirilmesinde ve gökyüzü ile yeryüzü Bir İnsan Trajedisi
arasına yerleştirilen bulutlarda anlayan 170. Onlara “TANRI’nın burada vahyetmiş
insanlar için yeterli kanıtlar vardır. olduklarına uyun” denildiğinde, “Biz
sadece atalarımızı yapıyor bulduğumuz
Putlar Kendilerini Putlaştıranları şeye uyarız” derler. Ya ataları anlamamış
Sahiplenmezler* ****
duğunun ve TANRI’nın azabının dehşet 172. Ey iman edenler! Size sağladığımız temiz
verici olduğunun farkına varacaklar. şeylerden yiyin ve TANRI’ya müteşekkir
olun, eğer yalnızca O’na tapıyorsanız.
166. Takip edilmiş olanlar, kendilerini ta-
kip etmiş olanları sahiplenmeyecekler.* 173. O size sadece (insan müdahalesi ol-
Azabı görecekler ve aralarındaki bütün madan) kendi kendine ölen hayvanla-
bağlar kopacak. rı, kanı, domuzun etini ve TANRI’dan
167. Takip etmiş olanlar diyecekler ki “Eğer başkasına adanmış hayvanları yemeyi
başka bir şans elde edebilirsek, tıpkı on- haram kılar. Bir kimse kötü niyetli veya
ların şu an bizi sahiplenmemesi gibi biz kasıtlı olmaksızın (bunları yemeye) zor-
de onları sahiplenmeyeceğiz.” TANRI lanırsa günaha girmiş olmaz. TANRI
böylelikle, onlara yaptıklarının sonuçla- Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır.
*2:165-166 İsa, Meryem, Muhammed, Ali ve azizler, Diriliş Günü’nde kendilerini putlaştıranları
sahiplenmeyecekler. Ayrıca 16:86, 35:14, 46:6 ve Matta İncili 7:21-23’e bakınız.
*2:172-173 Kuran boyunca sadece dört et haram kılınmaktadır (6:145, 16:115, Ek 16). Bu dördü
dışındaki beslenme haramları puta tapmakla eşdeğerdir (6:121,148,150; 7:32).
113 7731
16 ♦ Düve (El-Bakara) 2:174-182
leyenler, karınlarına ateş dışında bir şey 178. Ey iman edenler! Cinayet durumunda denklik
doldurmazlar. TANRI Diriliş Günü’nde sizin için hükme bağlanmış bir yasadır—
hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına
onlarla konuşmayacaktır, onları arındır-
karşı kadın. Eğer bir kişi maktulün ailesi
mayacaktır da. Onlar acı veren bir azabı
tarafından affedilirse, usule uygun olan,
üzerlerine çektiler.
memnun edici bir karşılık vermektir ve
175. Hidayet yerine dalaleti seçenler onlardır adil bir tazminat ödenmelidir. Bu, Rabbi-
ve bağışlanma yerine de azabı. Sonuç nizden bir hafifletme ve rahmettir. Bunun
olarak, Cehenneme katlanmak zorunda haricinde kim haddi aşarsa acı veren bir
kalacaklardır. azabı üzerine çeker.
176. Bunun nedeni TANRI’nın, üzerinde ger- 179. Denklik sizin için hayat kurtaran bir ya-
çeği taşıyan bu kutsal yazıyı vahyetmesi sadır ki doğru kimseler olasınız ey akıl
ve kutsal yazılar hakkında tartışanların sahipleri.
en azılı muhalifler olmasıdır.
Vasiyet Yazmak
Doğruluk Tanımlandı 180. Ölüm yaklaştığında ana-babanızın ve ak-
177. Doğruluk, yüzünüzü doğuya veya batı- rabalarınızın yararı için adil bir şekilde
ya doğru çevirmeniz değildir. Doğrular vasiyet yazmanız hükme bağlanmıştır. Bu,
TANRI’ya, Son Gün’e, meleklere, kut- doğru kimselerin üzerine bir görevdir.
sal yazıya ve peygamberlere iman eden 181. Kim duymuş olduğu bir vasiyeti değiş-
kimselerdir; onlar içten gelerek akraba- tirirse, değiştirmenin günahı bu değiş-
lar, yetimler, yoksullar, yolculuk halin- tirmeden sorumlu olana aittir. TANRI
deki yabancılar, dilenciler ve kölelerin İşitendir, Bilendir.
serbest bırakılması için para harcayan- 182. Kim vasiyet sahibi tarafında büyük bir
lardır; onlar İletişim Dualarını (Namazı) adaletsizlik veya tarafgirlik görürse ve
yerine getirip zorunlu bağışı (Zekâtı) ve- vasiyet için adaleti onarmaya yönelik
rirler; onlar bir söz verdiklerinde sözle- düzeltici faaliyette bulunursa bir günah
rini tutarlar; onlar zulüm, zorluk ve sa- işlemiş olmaz. TANRI Bağışlayıcıdır,
vaş karşısında kararlılıkla sebat ederler. En Merhametli Olandır.
tikleri zaman Ben onların dualarını ya- getirmekle ve açık sözlü olmakla elde
nıtlarım. İnsanlar da rehberlik edilmek edilir. TANRI’yı gözetin ki başarılı ola-
için Bana karşılık versinler ve Bana iman sınız.
etsinler. Savaş Kuralları* *****
187. Oruç gecelerinde eşlerinizle cinsel bir- 190. Size saldırıda bulunanlara karşı TANRI
leşmeye izin verilmiştir. Onlar sizin sır- uğrunda savaşabilirsiniz, fakat saldırma-
larınızın koruyucularıdır, sizler de onla- yın. TANRI, saldırganları sevmez.
*2:183-187 Teslimiyet’teki tüm görevler gibi oruç da İbrahim aracılığıyla hükme bağlandı (22:78,
Ek 9 & 15). Kuran’ın vahyedilişinden önce, oruç boyunca cinsel birleşme haram kılınmıştı. Bu kural,
2:187’de Ramazan gecelerinde birleşmeye izin verecek şekilde değiştirildi.
*2:189 Kuran’ın lafzi deyimi şöyle der: “Evlere arka kapılardan girmeyin.” Ay’ın evreleri ile alakalı
soru, bir lafı dolandırma örneğidir; bu sorunun arkasında kötü art niyetler vardı.
*2:190 Bütün savaşlar 60:8-9’daki temel kurala göre düzenlenir. Savaşa kati surette kendini savun-
mak için izin verilirken, Kuran’da saldırganlık ve zulüm şiddetle kınanmaktadır.
128 9372
18 ♦ Düve (El-Bakara) 2:191-201
191. Size karşı savaş yürütenleri öldürebilir yedi gün—toplamda on gün—oruç tutun,
ve onların sizi çıkardıkları yerden siz de Kutsal Mescit civarında yaşamıyor olma-
onları çıkarabilirsiniz. Zulüm cinayetten nız şartıyla. TANRI’yı gözetin ve bilin ki
daha kötüdür. Onlar Kutsal Mescitte size TANRI ceza uygulamada şiddetlidir.
saldırmadıkça orada onlarla savaşmayın.
Eğer size saldırırlarsa onları öldürebilir- Dört Hac Ayı
siniz. O inkârcılar için adil ceza budur. (Zilhicce, Muharrem, Safer &
192. Eğer vazgeçerlerse TANRI Bağışlayıcı- Rebiülevvel)
dır, En Merhametli Olandır. 197. Hac belirli aylarda* yerine getirilmeli-
dir. Kim Haccı yerine getirmeye koyu-
193. Baskı ve zulmü ortadan kaldırmak ve
**
202. Bunlardan her biri kazanmış oldukları 210. TANRI’nın kendilerine meleklerle bir-
payı alacaklardır. TANRI hesap görme- likte yoğun bulutlar içinde gelmesini mi
de en etkili olandır. bekliyorlar? Bu olduğunda bütün mesele
sona erdirilecek ve her şey TANRI’ya
Mina: Haccın Son Ritüelleri döndürülecektir.* ***
acele ederse günah işlemiş olmaz ve kim 211. İsrailoğullarına, kendilerine nice esaslı
daha uzun süre kalırsa o da günah işle- mucizeler gösterdiğimizi sor! TANRI
miş olmaz. TANRI’yı gözetin ve bilin ki tarafından kendilerine ihsan edilen ni-
O’nun huzurunda toplanacaksınız. metleri önemsemeyenler için TANRI
cezalandırmada en şiddetli olandır.
Görünüşler Aldatıcı Olabilir
204. İnsanlar arasından kimisi, bu hayatla alakalı İleriyi Görememe
konuşmalarıyla seni etkileyebilir ve hatta 212. Bu dünya hayatı inkârcıların gözlerinde
en içteki düşüncelerine TANRI’yı şahit süslenmiştir ve onlar iman edenlerle alay
tutabilir, oysa o en azılı bir düşmandır. ederler. Ancak, Diriliş Günü’nde doğru
kimseler onlardan çok daha üstte olacak-
205. Ayrılır ayrılmaz yeryüzünde bozguncu- lardır. TANRI irade ettiği kişiyi sınırsız
luk yapar, malı-mülkü ve yaşamları tah- şekilde nimetlendirir.
rip eder. TANRI bozgunculuğu sevmez.
206. Kendisine “TANRI’yı gözet” denildi- Felaket Getiren Kıskançlık
ğinde kibirle hiddetlenir. Sonuç olarak, 213. TANRI, peygamberleri müjdeleyici ve
onun tek kaderi Cehennemdir; ne kötü aynı zamanda uyarıcı olarak gönderdi-
bir mesken. ğinde, insanlar eskiden tek bir topluluk-
tu. Anlaşmazlıklarında insanlar arasında
207. Sonra bir de hayatlarını TANRI’ya hiz- hükmetmeleri için onlarla birlikte gerçe-
met etmeye adamış olanlar vardır; TAN- ği taşıyan kutsal yazıları da indirdi. İro-
RI böylesi tapınan kimselere karşı şef- nik bir şekilde, kutsal yazı almış olanlar,
katlidir. kendilerine apaçık kanıtlar verilmesine
rağmen her yeni kutsal yazıyı reddeden
208. Ey iman edenler! Tam teslimiyete sarı-
kişilerdi. Bu onlardaki kıskançlıktan
lın; Şeytan’ın adımlarını takip etmeyin,
kaynaklanmaktadır. TANRI, Kendi ira-
çünkü o sizin en azılı düşmanınızdır.
desine uygun olarak iman edenleri diğer-
209. Size apaçık kanıtlar geldikten sonra geri- lerinin tümü tarafından tartışılan gerçeğe
ye dönerseniz, bilin ki TANRI Kudretli- yönlendirir. TANRI, irade edene dos-
dir, En Bilge Olandır. doğru bir yolda rehberlik eder.* *****
*2:210 Bu dünya bir testtir; puta tapmayı kınayarak kendimizi Tanrı’nın krallığına geri aldırmak
için son şansımızdır (GİRİŞ’e bakınız). Eğer Tanrı ve melekleri görünse herkes iman edecek ve artık
test geçerli olmayacaktır.
*2:211 Kuran’ın matematiksel mucizesi büyük bir nimettir ve onunla birlikte müthiş bir sorumluluk
getirir (lütfen 5:115’e bakınız).
*2:213 Tüm dinlerden YALNIZCA Tanrı’ya tapan herkes gerçek anlamda birliktir.
159 13418
20 ♦ Düve (El-Bakara) 2:214-221
214. Sizden öncekilere yapılana benzer test- 218. İman edenler ve göç edip TANRI uğrun-
lere sokulmadan Cennete girmeyi mi da çaba sarf edenler TANRI’nın merha-
umuyorsunuz? Onlar zorluk ve sıkıntı ile metini hak etmişlerdir. TANRI Bağışla-
test edildiler ve sarsıldılar, ta ki elçi ve yıcıdır, En Merhametli Olandır.
beraberindeki iman etmiş olanlar “TAN-
RI’nın galibiyeti nerede kaldı?” diyene Sarhoş Ediciler ve Kumar
dek. TANRI’nın galibiyeti yakındır. Haram Kılındı* *
*2:219 Artık dünya, alkollü içkilerin ve yasa dışı uyuşturucuların imal edilmesindeki ekonomik fayda-
ların, trafik kazalarına ve alkolik annelerin çocuklarında meydana gelen beyin hasarına, aile krizleri-
ne ve diğer felaketli sonuçlara değmeyeceğini kabul ediyor. Daha fazla bilgi için “Alcoholics Anonymous
(İsimsiz Alkolikler)” ile “Gamblers Anonymous (İsimsiz Kumarcılar)”a danışın. Ayrıca bkz. 5:90-91.
173 15158
Düve (El-Bakara) 2:222-231 ♦ 21
TANRI yaptığınız her şeyden tamamen 238. İletişim Dualarını istikrarlı bir şekilde
Haberdardır. yerine getirin, özellikle de orta namazı
*2:238 Beş vakit namazın tümü 2:238, 11:114, 17:78 ve 24:58’de bulunur. Kuran vahyedildiğinde
İletişim Duaları (Namaz) zaten vardı (Ek 9). Beş vakit namazın tüm ayrıntıları ─ne okunur ve her
namazdaki ünite (Rekât) sayısı vb.─ matematiksel olarak doğrulanmaktadır. Örneğin beş vakit na-
mazın her biri için ünite sayısını yan yana yazarsak 24434, 19x1286 elde ederiz. Ayrıca, eğer Sure
1’i (El-Fatiha) temsil etmesi için [*] işaretini kullanırsak, yani [*] = sure numarası (1), ardından
ayet sayısı (7), ardından her bir ayetin numarası, her bir ayetteki harflerin sayısı ve her bir harfin
sayısal değeri yazıldığında 2 [*] [*] 4 [*] [*] [*] [*] 4 [*] [*] [*] [*] 3 [*] [*] [*] 4 [*] [*] [*] [*]
19’un katını meydana getirir (Bkz. 1:1).
204 18594
Düve (El-Bakara) 2:239-249 ♦ 23
*2:246 Aynı hikâye, Kitab-ı Mukaddes’in 1. Samuel Kitabı Bölüm 9 ve 10’da da anlatılmaktadır.
225 21027
24 ♦ Düve (El-Bakara) 2:250-258
*2:252 Tanrı, Kuran'ın matematiksel yapısına uygun olarak, burada belirtilen elçinin adının ma-
tematiksel olarak ifade edilmesini irade etti. Kuran’ın 19 temelli mucizevi kodunun keşfi, Tanrı’nın
Antlaşma Elçisi için ilahi olarak saklandı. Bu ayetin numarası (252) artı “Reşad”ın sayısal değe-
ri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) toplandığında 252+505+725 =1482 veya 19x78 elde
ederiz. Bu ayetin açıkça işaret ettiği Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin kanıtlanmış kimliği ile ilgili tüm
detaylar için lütfen Ek 2 ve 26’ya bakınız.
*2:254 Şeytan’ın zeki hilelerinden biri, şefaat gücünü İsa ve Muhammed gibi aciz insan putlarına
mal etmektir (Ek 8).
239 22809
Düve (El-Bakara) 2:259-266 ♦ 25
O, “Ben de yaşatır ve öldürürüm” dedi. bunu kat kat çoğaltır. TANRI Cömerttir,
İbrahim, “TANRI Güneş’i doğudan ge- Bilendir.
tirir, sen onu batıdan getirebilir misin?” 262. TANRI uğrunda paralarını harcayıp ar-
dedi. İnkârcı şaşkına döndü. TANRI kö- dından aşağılamak veya incitmek sure-
tülere rehberlik etmez.
tiyle bağışlarının peşine düşmeyenler,
Ölüm Hakkında Ders* mükâfatlarını Rablerinden alacaklardır;
onların korkacakları hiçbir şey yoktur,
***
*2:259 Burada öğrendiğimiz ders, ölüm periyodu bir gün gibi geçer—sadece doğru olmayanlar ölür;
doğrular ise direkt Cennete giderler (18:19-25 ve Ek 17’ye bakınız).
255 24909
26 ♦ Düve (El-Bakara) 2:267-277
erişmiştir. Sadece akıl sahipleri dikkate 275. Aşırı yüksek faiz talep edenler, şeytanın
alacaktır. tesiri ile kontrol altına alınmış olan kim-
selerle aynı konumdadırlar. Bunun nedeni
İsimsiz Bağış Daha İyidir tefeciliğin ticaretle aynı olduğunu iddia et-
270. Yaptığınız herhangi bir bağış olsun veya meleridir. Oysaki TANRI ticarete izin ve-
yerine getireceğiniz bir hayır sözü olsun, rir, tefeciliği haram kılar. Böylece her kim
TANRI bunların tamamen farkındadır. Rabbinden olan bu buyruğu dikkate alırsa
Kötü kimselere gelince, onların hiçbir ve tefecilikten kaçınırsa geçmiş kazancını
yardımcısı olmayacaktır. tutabilir ve onun yargılanması TANRI’ya
271. Eğer bağışlarınızı duyurursanız onlar kalmıştır. Tefecilikte ısrar edenlere gelin-
hâlâ güzeldir. Fakat onları isimsiz tu- ce, sonsuza dek içinde kalacakları Cehen-
tarsanız ve fakirlere verirseniz bu sizin nemi üzerlerine çekerler.
için daha da güzeldir ve günahlarınızdan 276. TANRI tefeciliği kınar ve bağışları be-
daha fazlasını örter. TANRI yaptığınız reketlendirir. TANRI hiçbir günahkâr
her şeyden tamamen Haberdardır. inkârcıyı sevmez.
*2:275-278 Kredilerdeki aşırı faizin tüm ülkeyi tamamen yok edebileceği yerleşmiş ekonomik bir
ilkedir. Son birkaç yılda, aşırı faiz uygulanan birçok ülke ekonomisinin mahvoluşuna tanık olduk.
Kimsenin mağdur edilmediği ve herkesin tatmin olduğu normal faiz—%20’den az—tefecilik değil-
dir.
268 27081
Düve (El-Bakara) 2:278-285 ♦ 27
278. Ey iman edenler! TANRI’yı gözetin ve TANRI nazarında adaletlidir, daha iyi
tefeciliğin her türünden kaçının, eğer bir şahitliği güvence altına alır ve sizde
imanlılar iseniz. olabilecek tüm şüpheleri ortadan kaldı-
279. Eğer yapmazsanız, o zaman TANRI’dan rır. Peşin yürüttüğünüz ticari işlemleri
ve elçisinden bir savaş bekleyin. Fakat kayıt altına almayabilirsiniz, fakat onlara
eğer tövbe ederseniz anaparanızı tutabi- da şahit olunmasını sağlayın. Hizmet-
lirsiniz, haksızlık etmeden veya haksızlı- lerinden dolayı hiçbir kâtip ya da şahit
ğa uğramadan. zarar görmesin. Eğer onlara zarar verir-
280. Borçlu kişi ödeme yapamıyorsa daha uy- seniz sizin açınızdan kötülük olur. TAN-
gun bir zaman için bekleyin. Borcu bağış RI’yı gözetin, TANRI size öğretecektir.
olarak bırakırsanız bu sizin için daha iyi TANRI Her Şeyi Bilendir.
olurdu, bir bilseydiniz. 283. Seyahat ediyorsanız ve hiçbir kâtip yok-
281. TANRI’ya döndürüleceğiniz günden sa geri ödemeyi garantilemek için bir
sakının, herkese yaptığının karşılığı en senet gönderilsin. Eğer birine bu şekilde
ufak bir haksızlık olmaksızın ödenir. güveniliyorsa o kişi senedi vadesi dol-
duğunda geri göndersin ve Rabbi olan
Finansal İşlemleri Kaydedin TANRI’yı gözetsin. Şahit olduklarını-
282. Ey iman edenler! Herhangi bir süre için zı gizli tutmak suretiyle hiçbir tanıklığı
bir borç alıp verdiğinizde onu kâğıda saklamayın. Kim bir tanıklığı saklarsa
dökün. Yazma işlemini tarafsız bir kâtip kalben günahkârdır. TANRI yaptığınız
yapsın. Kâtip bu hizmeti TANRI’nın her şeyin tamamen farkındadır.
öğretilerine uygun şekilde yerine getir-
mekten imtina etmesin. O yazarken borç 284. TANRI’ya aittir göklerdeki ve yerdeki
alan da şartları söyleyip yazdırsın. Rabbi her şey. En içteki düşüncelerinizi ister
TANRI’yı gözetsin ve asla aldatmasın. açığa vurun, ister gizli tutun, TANRI sizi
Borcu alan zihinsel açıdan yetersiz ya onlardan sorumlu tutar. O, irade ettiği ki-
da çaresiz ise veya söyleyip yazdıramı- şiyi bağışlar, irade ettiği kişiyi cezalandı-
yorsa velisi adil bir şekilde yazdırsın. İki rır. TANRI Her Şeye Gücü Yetendir.
erkek şahitlik etsin; eğer iki erkek yoksa
bir erkek ve şahitliği herkes tarafından Tanrı’nın Elçileri Arasında
kabul edilen iki kadın.* Böylelikle, eğer
**
Hiçbir Ayrım Yapmayın
bir kadın etki altında kalırsa diğeri ona 285. Elçi, Rabbinden kendisine indirilene
hatırlatacaktır. Şahitler bunu yapmak iman etti ve imanlılar da öyle yaptılar.
için çağrıldığında tanıklık etmeleri zo- Onlar TANRI’ya, meleklerine, kut-
runludur. Ne kadar uzun olursa olsun; sal yazısına ve elçilerine iman ederler:
ayrıntıları, geri ödeme zamanı da dâhil “O’nun elçilerinden hiçbiri arasında
olmak üzere yazmaktan üşenmeyin. Bu, ayrım yapmayız.” Onlar derler ki “İşi-
*2:282 Finansal işlemler, iki kadının şahit olarak bir erkeğin yerini alabileceği TEK durumdur. Bu,
bir şahidin diğer şahitle evlenebilmesi ve dolayısıyla kadının etki altında kalma olasılığına karşı
koruma sağlamaktadır. Kadınların erkeklerden duygusal açıdan daha savunmasız oldukları kabul
edilmiş bir gerçektir.
283 29053
28 ♦ Düve (El-Bakara) 2:86 & İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:1-11
tiyoruz ve itaat ediyoruz.**Bizi bağışla 5. Yerde veya gökte hiçbir şey TANRI’dan
Rabbimiz, Sanadır nihai varış.” gizli değildir.
286. TANRI bir ruha asla imkânlarının öte- 6. O’dur size rahimlerde irade ettiği gibi bi-
sinde yük yüklemez: Kendi kredisinedir çim veren. O’nun yanında başka bir tanrı
kazandığı şey ve aleyhinedir işlediği şey. yoktur; Kudretlidir, En Bilge Olandır.
“Rabbimiz! Unutursak veya hatalar ya-
7. Kutsal yazının özünü oluşturan anlaşılması
parsak bizi kınama. Rabbimiz! Ve bizden
kolay ayetlerin yanı sıra, çok anlamlı veya
öncekilerin yapmış olduğu gibi Sana kar-
alegorik ayetlerin bulunduğu bu kutsal ya-
şı küfre düşmekten bizi koru. Rabbimiz!
zıyı sana O indirdi. Kalplerinde şüphe ba-
Tövbe etmemiz için çok geç olana dek
rındıranlar, karışıklık meydana getirmek ve
bizi günah işlemekten koru. Bizi affet
belirli bir anlamı çıkarmak için çok anlamlı
ve bizi bağışla. Sensin bizim Sahibimiz
ayetlerin peşine düşeceklerdir. TANRI’nın
ve Efendimiz. İnkâr eden insanlara karşı
ve ilimde sağlam temelli kişilerin dışında
bize galibiyet bahşet.”
onların doğru anlamını bilen kimse yoktur.
♦♦♦♦ Onlar, “Biz buna iman ediyoruz—hepsi
Rabbimizden gelir” derler. Sadece akıl sa-
Sure 3: İmran Ailesi hipleri dikkate alacaklardır.
(Al-i İmran) 8. “Rabbimiz! Mademki bize rehberlik ettin,
kalplerimizin tereddüte düşmesine izin
En Lütufkâr, En Merhametli olan verme. Bize rahmetini yağdır; Sen Bahşe-
Tanrı’nın adıyla dicisin.
9. “Rabbimiz! Sen insanları kaçınılmaz bir
1. A.L.M.* **
*2:285 En önemli buyruklardan biri şudur: “Tanrı’nın elçileri arasında hiçbir ayrım yapmayın”
(2:136, 3:84, 4:150). İmanlılar “İşitiyoruz ve itaat ediyoruz” diyerek tepki verirken, puta tapanlar
diğer tüm elçileri hariç tutarak, Tanrı’nın adının yanında Muhammed’in adını anmaktaki ısrarları-
nı haklı çıkarmak için tepki gösterirler. Bozulmuş Müslümanlar, iman beyanlarında (Şehadette) ve
İletişim Dualarında Muhammed’i anarlar. (Bakınız 72:18).
*3:1 Dipnot 2:1 ve Ek Bir’e bakınız.
293 29387
İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:12-23 ♦ 29
12. İnkâr edenlere de ki, “Mağlup olacaksınız, böyle şahitlik ederler. Gerçekten ve adil
ardından Cehennemde toplanacaksınız; ne bir şekilde O, mutlak tanrıdır; O’nun dı-
berbat bir mesken!” şında tanrı yoktur, Kudretlidir, En Bilge
Olandır.
İmanlılar: Nihai Galipler
13. Çarpışan iki ordudan sizin için bir emsal Teslimiyet: Tek Din
oluşturulmuştur—bir ordu TANRI uğrunda 19. TANRI’nın onayladığı tek din “Teslimi-
savaşırken diğeri inkâr ediyordu. Gözleriyle yet”tir. İronik bir şekilde, kıskançlıktan
onların kendilerinin iki katı kadar oldukla- dolayı bu gerçeğe itiraz edenler, aldıkları
rını gördüler. TANRI irade ettiği kimseleri bu bilgiye rağmen kutsal yazı almış olan-
Kendi galibiyetiyle destekler. Bu, basiret lardır. TANRI’nın vahiylerini reddeden
sahibi olanlar için bir güvence sağlamalıdır. böyleleri için TANRI hesap görmede en
şiddetli olandır.
Farklı Öncelikler 20. Seninle tartışırlarsa, o zaman de ki, “Ben
14. Kadınlar, evlat sahibi olmak, külçe külçe kendimi bütünüyle TANRI’ya teslim et-
altın ve gümüş, eğitilmiş atlar, çiftlik hay- tim; ben de beni takip edenler de.” Kutsal
vanları ve mahsuller gibi dünyevi hazlar yazı almış olanlara da, almamış olanlara
insanlar için süslü kılınmıştır. Bunlar bu da ilan et: “Teslim olur musunuz?” Eğer
dünyanın maddiyatıdır. TANRI katında teslim olurlarsa onlar rehberlik edilmiş-
çok daha iyi bir mesken ayrılmıştır. lerdir, fakat eğer yüz çevirirlerse senin tek
15. De ki, “Size daha hayırlı bir alışverişten görevin bu mesajı iletmektir. TANRI tüm
haber vereyim: Rablerinin katında akan insanları Görendir.
nehirleri olan bahçeler, tertemiz eşler 21. TANRI’nın vahiylerini reddedenler, pey-
ve TANRI’nın nimetlerinin verdiği haz, gamberleri haksız yere öldürenler ve in-
doğru bir hayat sürenler için ayrılmıştır.” sanlar arasında adaleti savunanları öldü-
TANRI Kendisine tapanları Görendir. renlere gelince, onlara acı veren bir azabın
16. Onlar, “Rabbimiz! Biz iman ettik, o halde sözünü ver.
günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem 22. Onların işleri hem bu hayatta hem de Ahi-
ateşinin acı ızdırabından koru” derler. rette boşa çıkmıştır ve onların hiçbir yar-
17. Onlar kararlı olanlardır, doğru sözlülerdir, dımcısı olmayacaktır.
teslim olanlardır, hayırseverlerdir ve şafak 23. Dikkat ettin mi kutsal yazıdan kendileri-
vaktinde tefekkür halinde bulunanlardır. ne bir pay verilmiş olanlara, TANRI’nın
bu kutsal yazısına sarılmaya ve onu kendi
En Önemli Buyruk* ***
hayatlarına uygulamaya davet edildikten
18. TANRI şahitlik eder ki O’ndan başka sonra bazıları nasıl da nefretle yüz çeviri-
tanrı yoktur, melekler ve ilim sahipleri de yor?
*3:18 Tanrı’nın hükme bağladığı iman beyanı (Şehadet): “Tanrı’dan başka tanrı yoktur,” Arapça-
sı “La İlahe İlla Allah” (Ayrıca 37:35, 47:19’a bakınız). Bozulmuş Müslümanlar, ısrarla ikinci bir
“Şehadet” eklemeyi savunuyorlar: Muhammed Tanrı’nın elçisidir. Bu, tanım olarak “Şirk”tir (put-
perestlik) ve Tanrı’ya ve elçisine açık bir meydan okumadır. Ayrıca bu, Tanrı’nın elçileri arasında
ayrım yapmayı haram kılan 2:136, 2:285, 3:84 ve 4:150-152’deki temel buyrukları çiğnemektedir.
“Muhammed Tanrı’nın bir elçisidir” beyanını yapıp İbrahim, Musa, İsa, Salih ve Yunus gibi diğer
elçiler için aynı beyan yapılmayarak bir ayrım yapılmakta ve temel bir buyruk çiğnenmektedir.
306 29530
30 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:24-39
24. Bunun nedeni “Birkaç gün dışında bize 31. İlan et: “Eğer TANRI’yı seviyorsanız
cehennem ateşi dokunmayacak” demele- bana uymalısınız.” O zaman TANRI da
ridir. Onlar böylelikle kendi uydurmaları sizi sevecek ve günahlarınızı bağışlaya-
tarafından kendi dinlerinde aldatıldılar. caktır. TANRI Bağışlayıcıdır, En Merha-
25. O kaçınılmaz günde onları topladığımızda metli Olandır.
onlar için nasıl olacak? Her bir ruha, en 32. İlan et: “TANRI’ya ve elçiye itaat edin.”
ufak bir haksızlık yapılmaksızın kazandığı Eğer yüz çevirirlerse TANRI inkârcıları
ödenecektir. sevmez.
40. Dedi ki “Ben bu kadar yaşlıyken ve karım 48. “Ona kutsal yazıyı, bilgeliği, Tevrat’ı ve
da kısırken nasıl bir erkek çocuğum ola- İncil’i öğretecek.”
bilir?” O, “TANRI irade ettiğini yapar” 49. İsrailoğullarına bir elçi olarak: “Size Rab-
dedi. binizden bir işaret ile geldim—size balçık-
41. “Rabbim! Bana bir işaret ver” dedi. O, tan bir kuş şekli yaratır, sonra ona üflerim
“Senin işaretin şudur ki üç gün boyunca ve o, TANRI’nın izni ile canlı bir kuş olu-
insanlarla işaretlerden başka bir yolla ko- verir. Körleri görmelerine kavuştururum,
nuşmayacaksın. Rabbini sık sık an; gece cüzzamlıları iyileştiririm ve TANRI’nın
gündüz derin derin düşün” dedi. izniyle ölüleri diriltirim. Size ne yediği-
nizi ve evlerinizde ne biriktirdiğinizi söy-
Meryem ve İsa leyebilirim. Eğer imanlılar iseniz bunlar
42. Melekler dediler ki “Ey Meryem! TANRI sizin için birer kanıt olmalıdır.
seni seçti ve seni arındırdı. O, tüm kadın-
50. “Önceki kutsal yazıyı—Tevrat’ı—doğru-
ların arasından seni seçti.
luyorum ve size yüklenen belirli haramla-
43. “Ey Meryem! Rabbine teslim ol, secde et rı kaldırıyorum. Size Rabbinizden yeterli
ve rükû edenlerle beraber rükû et.” kanıtla geliyorum. Bundan dolayı, TAN-
RI’yı gözetin ve bana itaat edin.
44. Bu, sana vahyettiğimiz geçmişten haber-
lerdir. Onlar Meryem’in koruyucusunu 51. “TANRI benim de Rabbimdir sizin de
seçmek için kura çekerlerken sen orada Rabbinizdir;* yalnızca O’na tapın. Doğru
*
46. “Beşikteyken de yetişkinken de insanlarla 53. ‘Rabbimiz! Biz Senin indirmiş olduğuna
konuşacak, o, doğrulardan biri olacak.” iman ettik ve elçiye uyduk; bizi şahitler
arasında say.”
47. Dedi ki “Rabbim! Bana bir erkek dokun-
mamışken nasıl bir oğlum olabilir?” O da İsa’nın Ölümü* **
şöyle dedi, “Demek ki TANRI irade etti- 54. Onlar komplo kurup plan yaptılar, fakat
ğini yaratır. Bir şeyi yapmak için ona sa- TANRI da öyle yaptı. Ve TANRI en iyi
dece ‘Ol’ der ve o olur. plan yapandır.
*3:51 İsa’nın Yeni Ahit boyunca söylediği şey tam olarak budur. Örneğin, Yuhanna İncili 20:17’ye ve
Lisa Spray tarafından yazılan “Jesus: Myths and Message (İsa: Mitler ve Mesaj)” kitabına bakınız,
Bölüm 4 (Universal Unity, Fremont, California, 1992).
*3:54-55 İsa’nın gerçek kişi olan ruhunun yükseltildiğini, yani onun boş, ruhsuz, fizyolojik olarak
yaşayan bedeninin tutuklanması, eziyet edilmesi ve çarmıha gerilmesinden önce İsa’nın yeryüzün-
deki hayatına son verildiğini öğreniyoruz (Detaylar için Ek 22’ye bakınız).
338 30289
32 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:55-73
55. Nitekim TANRI şöyle dedi, “Ey İsa! Se- başkasına tapmayalım; ne O’nun yanına
nin hayatını Ben sonlandırıyorum, seni herhangi bir put yerleştirelim, ne de TAN-
Kendime yükseltiyorum ve seni inkârcı- RI’nın yanına rab olarak herhangi bir in-
lardan kurtarıyorum. Seni takip edenleri sanı yerleştirelim.” Eğer yüz çevirirlerse
Diriliş Günü’ne kadar inkâr edenlere üstün deyin ki “Şahit olun, bizler teslim olanla-
kılacağım. Sonra hepinizin nihai varışı Ba- rız.”
nadır, o zaman anlaşmazlıklarınız hakkın-
da aranızda yargılamayı Ben yapacağım. 65. Ey kutsal yazı takipçileri! Tevrat ve İncil
ondan sonrasına kadar vahyedilmemiş-
56. “İnkâr edenlere gelince, onları dünyada ve ken, neden İbrahim hakkında tartışıyorsu-
Ahirette acı veren bir azaba çarptıracağım.
nuz? Anlamıyor musunuz?
Onların hiçbir yardımcısı olmayacaktır.”
66. Bildiğiniz şeyler hakkında tartıştınız; ne-
57. İman edip doğru bir hayat sürenlere gelin-
ce, O onlara karşılığını eksiksiz verecektir. den bilmediğiniz şeyler hakkında tartışı-
TANRI haksızları sevmez. yorsunuz? TANRI bilir, oysa siz bilmez-
siniz.
58. Bunlar, bilgelik dolu bir mesaj olarak sana
okuduğumuz vahiylerdir. 67. İbrahim ne Yahudi ne de Hristiyandı; o,
tek tanrıcı bir teslim olandı. O hiçbir za-
Matematiksel Doğrulama* * man bir puta tapan olmadı.
59. İsa’nın örneği, TANRI söz konusu olduğun- 68. İbrahim’e en layık insanlar onu takip et-
da Âdem’in örneği ile aynıdır; onu toprak- miş olanlardır, bu peygamberdir ve iman
tan yarattı, sonra ona “Ol” dedi ve o oldu. edenlerdir. TANRI imanlıların Sahibi ve
60. Bu, Rabbinden gelen gerçektir; hiçbir şüp- Efendisidir.
heye kapılma.
69. Kutsal yazı takipçilerinden bazıları sizi
İnkârcılara Meydan Okuma saptırmayı arzu ederler, onlar farkında ol-
61. Aldığın bilgiye rağmen kim seninle çeki- madan yalnızca kendilerini saptırırlar.
şip tartışırsa de ki, “Haydi evlatlarımızı 70. Ey kutsal yazı takipçileri! (Bunun gerçek
ve evlatlarınızı, kadınlarımızı ve kadınla- olduğuna) tanık olduğunuz halde TAN-
rınızı, kendimizi ve kendinizi toplayalım, RI’nın bu vahiylerini neden reddediyorsu-
sonra da TANRI’nın lanetinin yalancıla- nuz?
rın üzerine olmasını talep edelim.”
71. Ey kutsal yazı takipçileri! Neden gerçeği
62. Kesinlikle bu, gerçeğin anlatımıdır. Kesinlikle sahte olan ile karıştırıyorsunuz ve neden
TANRI’dan başka tanrı yoktur. Kesinlikle bile bile gerçeği gizliyorsunuz?
TANRI Kudretlidir, En Bilge Olandır.
72. Kutsal yazı takipçilerinden bazıları derler
63. Eğer yüz çevirirlerse, TANRI kötülük eden- ki “İmanlılara indirilene sabah iman edin,
lerin tamamen farkındadır. akşam reddedin; belki bir gün dönerler.
Bütün İmanlılara Davet 73. “Ve dininize uyanlardan başkasına da inan-
64. De ki, “Ey kutsal yazı takipçileri! Haydi mayın.” De ki, “Gerçek rehberlik TAN-
gelin sizinle bizim aramızda şöyle man- RI’nın rehberliğidir.” Eğer sizinle aynı
tıklı bir uzlaşmaya varalım: TANRI’dan rehberliğe sahip olduklarını iddia ederlerse
veya Rabbiniz hakkında sizinle tartışırlarsa lit etmek için dillerini eğip-bükerler ve
deyin ki “Tüm lütuf TANRI’nın elindedir; TANRI’dan olmadığı halde onlar bunun
O kimi irade ederse ona ihsan eder.” TAN- TANRI’dan olduğunu iddia ederler. Yani
RI Cömerttir, Her Şeyi Bilendir. bile bile yalanlar uydururlar ve onları
TANRI’ya isnat ederler.
74. O, rahmetini irade ettiği kimselere özgü
kılar; TANRI sonsuz lütuf sahibidir. 79. TANRI'nın kutsal yazı ve peygamberlikle
nimetlendirdiği bir insanoğlu, asla insan-
Bütün İnsanlara Karşı Dürüst Ol lara “TANRI’nın yanında beni de ilahlaş-
75. Kutsal yazı takipçilerinden bazılarına dün- tırın” demez. Aksine, vaaz ettiğiniz kutsal
ya kadar emanet verilebilir ve sana onu geri yazı ve öğrendiğiniz öğretiler uyarınca
verirler. Onların arasından başkalarına bir (şöyle der) “Kendinizi mutlak bir şekilde
tek dinar bile emanet edilmez; tepelerine yalnızca Rabbinize adayın.”
dikilmedikçe sana geri ödemezler. Bunun 80. Size melekleri ve peygamberleri rabler
nedeni onların, “Kitap ehli olmayanlar* ile olarak putlaştırın diye de emretmez. Siz
muamelede dürüst olmak zorunda değiliz” teslim olanlar olduktan sonra sizi inkâra
demeleridir. Böylelikle bile bile TANRI’ya mı teşvik edecekti?
yalan isnat ederler.
76. Doğrusu, kim yükümlülüklerini yerine ge- Büyük Kehanet Gerçekleşti:
tirip doğru bir hayat sürerse, TANRI doğ- Tanrı’nın Antlaşma Elçisi* **
*3:75 Kuran’ın matematiksel kodunun keşfinden önce, bazı âlimler Muhammed’in böyle harika bir
kitabı yazamayan, okur-yazar bir adam olmadığını yanlış bir şekilde iddia ettiler. “Ümmi” kelimesinin
“okuma-yazma bilmeyen” anlamına geldiğini iddia ederek anlamını tahrif ettiler. Bu ayet, “Ümmiy-
yin” kelimesinin “kitap ehli olmayanlar” anlamına geldiğini kanıtlar (Ayrıca bakınız 62:2 ve Ek 28).
*3:81 Bu büyük kehanet artık gerçekleşti. Bu ayette ve Kitab-ı Mukaddes’ in Malaki 3:1-21, Luka
17:22-36 ve Matta 24:27’de önceden haber verildiği gibi, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi, Tanrı’nın pey-
gamberleri tarafından iletilen Tanrı’nın mesajlarını arındırmak ve birleştirmek zorundadır. Ya-
hudilik, Hristiyanlık, İslam, Hinduizm, Budizm vb. ciddi şekilde bozulmuştur. Onları arındırmak
ve yalnızca O’na tapmanın sancağı altında birleştirmek Yüce Tanrı’nın iradesidir. Kuran’ın mate-
matiksel kodu içinde ismi “Reşad Halife” olarak tartışmasız bir biçimde belirtilmiş olan Tanrı’nın
Antlaşma Elçisini desteklemek için Tanrı tarafından karşı konulmaz kanıt sağlanmıştır. Örneğin,
“Reşad”ın sayısal değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) artı bu ayetin numarası (81)
toplamı 1311 veya 19x69 eder (Detaylı delil için Ek 2’ye bakınız).
364 31527
34 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:82-96
*3:86 3:82-90 ayetleri bize, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ni reddedenlerin artık teslim olanlar (Müslü-
manlar) olmadıklarını bildirir, çünkü onlar artık Kuran’a iman etmezler. 3:86’da belirtilen kanıtlar,
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi aracılığıyla vahyedilen Kuran’ın matematiksel kodunu göstermektedir.
Hem 3:86 hem de 3:90, “iman ettikten sonra inkâr etmek”ten bahseder.
*3:96 Bu, M-başlangıçlı bir suredir ve “Mekke”nin “Bekke” şeklindeki alışılmamış yazımı, “M”nin
Kuran’ın matematiksel koduna uymasını sağlar. “Mekke”nin normal yazımı, “M”nin geçiş sıklığını
artıracaktı (Ek 1).
373 32237
İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:97-112 ♦ 35
97. İçinde apaçık işaretler vardır: İbrahim’in men bölünen ve ihtilafa düşenler gibi ol-
makamı. Ona giren herkese güvenli bir ge- mayın. Çünkü bunlar korkunç bir azabı
çiş sağlanmalı. Güçleri yettiği zaman bu üzerlerine çektiler.
mabede Haccı yerine getirmek insanların
106. Gün gelecek, birtakım yüzler (sevinçle)
TANRI’ya olan bir borcudur. İnkâr eden-
parlayacak, öteki yüzler ise (bedbahtlık-
lere gelince, TANRI hiç kimseye ihtiyaç
duymaz. la) kararacak. Yüzleri kararan kişilere
gelince, onlara sorulacak, “Siz iman et-
98. De ki, “Ey kutsal yazı takipçileri! TANRI tikten sonra inkâr etmediniz mi? Bu ne-
yaptığınız her şeye şahitken neden TAN- denle, inkârınızdan ötürü tadın azabı.”
RI’nın bu vahiylerini reddediyorsunuz?”
107. Yüzleri parlayanlara gelince, onlar
99. De ki, “Ey kutsal yazı takipçileri! Ta-
TANRI’nın rahmeti içinde sevinçlidir-
nık olduğunuz halde neden iman etmek
ler; sonsuza dek orada kalırlar.
isteyenleri TANRI’nın yolundan dön-
dürüyorsunuz ve onu çarpıtma uğraşına 108. Bunlar TANRI’nın vahiyleridir; onları
giriyorsunuz?” TANRI yaptığınız hiçbir sana gerçek olarak okuyoruz. TANRI
şeyden asla habersiz değildir. insanlar için hiçbir zorluk dilemez.
100. Ey iman edenler! Kutsal yazı alanların 109. TANRI’ya aittir göklerdeki her şey ve
bazılarına uyarsanız, iman ettikten sonra yerdeki her şey ve tüm işler TANRI ta-
sizi inkârcılara döndürürler. rafından kontrol edilir.
101. TANRI’nın bu vahiyleri size okunmuş-
ken ve O’nun elçisi size gelmişken nasıl En İyi Topluluk
inkâr edebilirsiniz? Kim TANRI’ya sım- 110. İnsanlar arasında şimdiye kadar yetişmiş
sıkı tutunursa ona doğru yolda rehberlik en iyi topluluk sizsiniz: siz doğruluğu
edilir. savunur, kötülüğe engel olursunuz ve
TANRI’ya iman edersiniz. Eğer kut-
102. Ey iman edenler! TANRI’yı gözetilmesi
gerektiği gibi gözetin ve Teslim Olanlar sal yazı takipçileri de iman etselerdi bu
olmadan ölmeyin. onlar için iyi olurdu. Onlardan bazıları
iman eder, fakat çoğunluğu kötü kimse-
İmanlılar Birliktir lerdir.
103. TANRI’nın ipine sımsıkı tutunun, he- 111. Hakaret etmek dışında size asla zarar ve-
piniz ve bölünmeyin. TANRI’nın üze- remezler. Eğer sizinle savaşırlarsa dönüp
rinizdeki nimetlerini hatırlayın—sizler kaçacaklardır. Onlar asla kazanamazlar.
düşman olmuştunuz da kalplerinizi O
uzlaştırmıştı. O’nun lütfu sayesinde kar- 112. TANRI’nın antlaşmasını ve aynı şekilde
deş oldunuz. Sizler ateş çukurunun ke- sizinle olan barış antlaşmalarını yerine
narındaydınız ve O sizi oradan kurtardı. getirmedikleri sürece, onlarla her kar-
TANRI vahiylerini size bu şekilde açık- şılaştığınızda aşağılanacaklardır. Onlar
lar ki rehberlik edilesiniz. TANRI’nın gazabını üzerlerine çektiler
ve sonuç olarak rezalete mahkûm edilir-
104. İçinizden iyi olana çağıran, doğruluğu ler. Bunun nedeni TANRI’nın vahiyleri-
savunan ve kötülüğe engel olan bir top- ni reddetmeleri ve peygamberleri haksız
luluk olsun. Bunlar kazananlardır. yere öldürmeleridir. Bu onların itaatsiz-
105. Kendilerine verilen apaçık kanıtlara rağ- liklerinden ve haddi aşmalarındandır.
394 33383
36 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:113-127
Doğru Yahudi & Hristiyanlar ruz” derler, fakat ayrılır ayrılmaz size
113. Onların hepsi aynı değildir; kutsal yazı olan öfkelerinden parmaklarını ısırırlar.
takipçileri arasında doğru kimseler de De ki, “Öfkenizde can verin.” TANRI en
vardır. Onlar gece boyunca TANRI’nın içteki düşüncelerin tamamen farkındadır.
vahiylerini okurlar ve secdeye kapanır- 120. Size herhangi bir iyilik ulaştığında üzün-
lar. tü duyarlar ve başınıza kötü bir şey gel-
114. Onlar TANRI’ya ve Son Gün’e iman diğinde sevinirler. Eğer kararlılıkla sebat
ederler, doğruluğu savunup kötülüğe eder ve doğruluğu sürdürürseniz, planları
engel olurlar ve doğru işler yapmak için size asla zarar veremeyecektir. TANRI
yaptıkları her şeyin tamamen farkındadır.
acelecidirler. Onlar doğru kimselerdir.
115. Yaptıkları hiçbir iyilik karşılıksız kalma- Bedir Muharebesi
yacaktır. TANRI doğru kimselerin tama- 121. Hani imanlıları muharebe için mevzileri-
men farkındadır. ne yerleştirmek amacıyla yola çıktığında
sen (Muhammed) halkının arasındaydın.
116. İnkâr edenlerin paraları veya evlatları TANRI İşitendir, Her Şeyi Bilendir.
TANRI’ya karşı kendilerine asla yardım
edemez. Sonsuza dek içinde kalacakları 122. Aranızda bulunan iki grup neredeyse
başarısız olmuştu, fakat TANRI onların
Cehennemi üzerlerine çekmişlerdir.
Rabbiydi. TANRI’ya güvensin imanlılar.
117. Onların bu hayattaki başarılarının örneği,
123. TANRI zayıflığınıza rağmen Bedir’de
ruhlarına kötülük eden insanların hasadı- size galibiyet bahşetti. Bundan dolayı,
na çarpan ve onu silip yok eden şiddetli minnettarlığınızı göstermek için TAN-
bir rüzgâra benzer. TANRI onlara hiçbir RI’yı gözetin.
zaman kötülük etmedi; kendilerine kötü-
lük edenler yine kendileridir. Tanrı’nın Melekleri
İmanlılara Yardım Eder
İkiyüzlüleri Dost Edinmeyin 124. İmanlılara şöyle söyledin, “İndirilmiş üç
118. Ey iman edenler! Sizin zarar görmenizi bin melekle Rabbinizin sizi desteklemesi
arzulamaktan asla vazgeçmeyecek siz- size yetmez mi?”
den olmayanları dost edinmeyin; hatta 125. Doğrusu, eğer kararlılıkla sebat eder ve
onlar sizin acı çekmenizi görmeyi arzu- doğruluğu sürdürürseniz, sonra size ani-
larlar. Ağızlarından nefret taşmaktadır, den saldırırlarsa, Rabbiniz sizi iyi eğitil-
üstelik göğüslerinde gizledikleri şey çok miş beş bin* melekle destekler.
*
daha kötüdür. Sizin için vahiylerimizi bu 126. TANRI, size müjde vermek ve kalple-
şekilde açıklığa kavuşturuyoruz, eğer an- rinizi tatmin etmek için sizi bu şekilde
larsanız. bilgilendirir. Galibiyet sadece Kudretli
119. İşte, onlar sizi sevmiyorken siz onları ve En Bilge olan TANRI’dan gelir.
seviyorsunuz, üstelik siz bütün kutsal 127. O böylece bazı inkârcıları yok eder veya
yazılara iman ediyorsunuz. Onlar sizinle onları etkisiz hale getirir; onlar eninde
karşılaştıklarında “Biz de iman ediyo- sonunda daima kaybedenler olurlar.
*3:124-125 Kuran’da otuz farklı sayı geçmektedir. Toplamları 162146, 19x8534’tür. Bu, Kuran’ın
matematiksel mucizesi ile uyumludur (Ek Bir’e bakınız).
408 34689
İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:128-145 ♦ 37
128. Bu sana bağlı değil; O onları günahın be- Doğrular İçin Galibiyet
delinden kurtarabilir veya haddi aşmala- 137. Sizin için geçmişte emsaller oluşturul-
rından ötürü onları cezalandırabilir. du; yeryüzünü dolaşın da imansızların
akıbetlerine bir bakın.
129. TANRI’ya aittir göklerdeki ve yerdeki
her şey. İrade ettiği kişiyi bağışlar ve 138. Bu, insanlar için bir bildiri ve doğrular
irade ettiği kişiyi cezalandırır. TANRI için bir rehberlik ve aydınlanmadır.
Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. 139. Tereddüde düşmeyin, üzülmeyin de,
çünkü eğer imanlılar iseniz nihai galipler
Tefecilik Haram Kılındı* **
sizlersiniz.
130. Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olan
aşırı yüksek faizi almayın. TANRI’yı 140. Eğer siz sıkıntı çekiyorsanız düşman da
gözetin ki başarılı olasınız. aynı sıkıntıyı çekiyor. Biz insanlar ara-
sında galibiyet ve mağlubiyet günlerini
131. İnkârcıları bekleyen cehennem ateşinden döndürürüz. TANRI böylelikle gerçek
sakının. imanlıları ayırır ve bazılarınızı şehitlikle
132. TANRI’ya ve elçiye itaat edin ki rahme- nimetlendirir. TANRI haksızlığı sevmez.
te erişesiniz. 141. TANRI böylelikle imanlıları sağlamlaş-
tırır ve inkârcıları küçük düşürür.
Doğruların Özellikleri
133. Rabbinizden bağışlanmaya ve genişliği İddialarımız Test Edilmeli
gökleri ve yeri kuşatan bir Cennete doğ- 142. TANRI aranızdaki çabalayanları ayır-
ru hevesle yarışmalısınız; o, doğruları madan ve kararlı olanları ayırmadan
bekliyor, Cennete gireceğinizi mi umuyorsunuz?
134. ki onlar iyi zamanlarda olduğu gibi kötü 143. Ölümle yüz yüze gelmeden önce onu
zamanlarda da bağış yapanlardır. Onlar arzu edip duruyordunuz. Şimdi onunla
öfkeyi bastıranlardır ve insanları affe- yüz yüze geldiniz, hemen gözlerinizin
denlerdir. TANRI hayırseverleri sever. önünde.
135. Eğer günaha düşerlerse yahut ruhlarına 144. Muhammed, kendisinden önceki elçiler
kötülük ederlerse TANRI’yı hatırlarlar gibi bir elçiden fazlası değildi. Ölürse
ve günahları için bağışlanma dilerler— veya öldürülürse topuklarınız üzerinde
günahları TANRI’dan başka kim bağış- geriye mi dönecektiniz? Topuklarının
layabilir—ve onlar günahlarda bile bile üzerinde geri dönen kişi TANRI’ya en
ısrar etmezler. ufak bir zarar veremez. TANRI, minnet-
tar olanları ödüllendirir.
136. Onların mükâfatı Rablerinden bağışlan-
ma ve akan nehirleri olan bahçelerdir; Ölüm Vakti Önceden Belirlenmiştir
orada sonsuza dek kalırlar. Çalışanlar 145. Hiç kimse TANRI’nın izni olmadan,
için ne kutlu bir ödül! önceden belirlenmiş bir vakit dışında
*3:130 Banka mevduatlarındaki faizler ve kredilerden alınan faizler aşırı değilse (%5-15) helaldir.
Bankalar yatırım yapar ve kârları mevduat sahiplerine aktarılır. Tüm taraflar mutlu ve kimse mağ-
dur olmadığı sürece bankadan faiz almak tamamen helaldir (Bakınız 2:275).
422 36061
38 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:146-156
bunu kalplerinde üzüntü kaynağı yapar. 163. Onlar kesinlikle TANRI katında farklı
Hayatı da ölümü de TANRI kontrol eder. farklı derecelerde yer alırlar. TANRI on-
TANRI yaptığınız her şeyi Görendir. ların yaptığı her şeyi Görendir.
157. TANRI uğrunda öldürülür yahut ölür- 164. TANRI, içlerinden onlara vahiylerini
seniz, TANRI’dan gelen bağışlanma ve okuması, onları arındırması ve onlara
rahmet onların topladıkları her şeyden kutsal yazıyı ve bilgeliği öğretmesi için
çok daha iyidir. kendilerinden bir elçi çıkararak imanlıla-
rı nimetlendirir. Bundan önce tamamen
158. Ölseniz de öldürülseniz de TANRI’nın
sapmışlardı.
huzurunda toplanacaksınız.
165. Siz bir başarısızlığa uğramışken ve hatta
Elçinin Nezaketi çektiğiniz acının iki katını (düşmanınıza)
159. Onlara karşı şefkatli olman TANRI’dan yaşatmış olmanıza rağmen şöyle demiş-
bir rahmetti. Onlara karşı sert ve katı tiniz, “Bu neden başımıza geldi?” De ki,
yürekli olsaydın seni terk ederlerdi. Bu “Bu, kendi eylemlerinizin bir sonucu-
nedenle onları affet, onlar için bağışlan- dur.” TANRI Her Şeye Gücü Yetendir.
ma dile ve onlara danış. Bir karar verdi- 166. İki ordunun çarpıştığı gün başınıza ge-
ğinde planını yerine getir ve TANRI’ya lenler TANRI’nın iradesine göreydi ve
güven. TANRI, Kendisine güvenenleri imanlıları ayırt etmek içindi.
sever.*
167. Ve kendilerine “TANRI uğrunda sava-
*
160. Eğer TANRI sizi desteklerse, sizi hiç şa gelin ya da katkıda bulunun” denilen
kimse yenemez. Eğer sizi terk ederse, ikiyüzlüleri ifşa etmek içindi. Dediler ki
sizi başka kim destekleyebilir? TAN- “Nasıl savaşılacağını bilseydik size ka-
RI’ya güvensin imanlılar. tılırdık.” Onlar o an imandan daha çok
inkâra yakındılar. Kalplerinde olmayanı
Hiç Kimse Kanunun Üstünde Değildir ağızlarıyla söylediler. TANRI gizledik-
161. Peygamber bile savaş ganimetlerinden lerini bilir.
hakkı olandan fazlasını alamaz. Kim
hakkı olandan fazlasını alırsa, Diriliş 168. Geride kalıp akrabaları için şunu söyle-
diler, “Bize uysalardı öldürülmezlerdi.”
Günü’nde bunun hesabını vermek zo-
De ki, “O halde kendi ölümünüzü önle-
rundadır. İşte bu, her bir ruha en ufak bir
yin, eğer doğru sözlü iseniz.”
haksızlık olmaksızın kazandığının karşı-
lığının verildiği vakittir. Doğrular Gerçekte Ölmezler* **
162. TANRI’nın hoşnutluğunu arayan kimse 169. TANRI uğrunda öldürülenlerin ölü ol-
ile TANRI’nın gazabını üzerine çeken duğunu sanmayın; onlar Rablerinin ka-
ve kaderi Cehennem, o en berbat mesken tında diridirler, O’nun rızıklarının tadını
olan kimse bir midir? çıkarıyorlar.
*3:159 ABD para birimi, “In God we trust (Tanrı’ya güveniyoruz biz)” ifadesini taşıyan tek para
birimidir. Amerikan dolarının dünyanın en güçlü para birimi olduğu ve diğer tüm para birimlerinin
ölçüldüğü standart olduğu bir gerçektir.
*3:169 Kuran’dan doğruların gerçekte ölmediklerini öğreniyoruz; onlar sadece dünyevi bedenlerini
bırakıp direkt bir zamanlar Âdem ve Havva’nın yaşadığı aynı Cennete giderler. (2:154, 8:24, 16:32,
22:58, 44:56 ve 36:26-27; ayrıca Ek 17’ye bakınız).
458 39216
40 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:170-183
170. TANRI’nın lütfu içinde büyük sevinç 178. İnkâr edenler, onları gittikleri yolun doğru
duyuyorlar ve kendileriyle beraber öl- olduğuna inandırmamızın kendilerinin iyiliği
memiş olan yoldaşları için, onların kor- için olduğunu sanmasınlar, günahkârlıklarını
kacakları hiçbir şey olmadığına, onların kesinleştirmek için onları gittikleri yolun
üzülmeyeceklerine dair müjdeleri var. doğru olduğuna inandırıyoruz. Onlar küçük
171. TANRI’nın nimetlerine ve lütfuna ve de düşürücü bir azabı üzerlerine çektiler.
TANRI’nın imanlıları ödüllendirmekten 179. TANRI iyiyi kötüden ayırt etmeden siz
asla geri durmayacağına dair müjdeleri imanlıları içinde bulunduğunuz halde
var. bırakacak değildir. TANRI size gelece-
172. Çektikleri eziyete rağmen TANRI’ya ği de bildirmez fakat TANRI bu tür bir
ve elçiye yanıt verenler, iyi işlerini sür- bilgiyi elçileri arasından kimi seçerse
dürenler ve doğru bir hayat sürenler için ona ihsan eder.* Bu nedenle, TANRI’ya
*
büyük bir ödül var. ve elçilerine iman edin. Eğer iman edip
doğru bir hayat sürerseniz büyük bir
173. İnsanlar kendilerine, “Halk size karşı
mükâfat alırsınız.
seferber oldu; onlardan korkmalısınız”
dediğinde, bu onların ancak imanını güç- 180. TANRI’nın rızıklarını tutup istifleyenler,
lendirir ve derler ki “TANRI bize yeter; bunun kendileri için iyi olduğunu sanma-
O, en iyi Koruyucudur.” sınlar; bu onlar için kötüdür. Çünkü onlar
174. Onlar TANRI’nın nimetlerini ve lütfunu Diriliş Günü’nde istiflediklerini boyunla-
hak etmişlerdir. Onlara asla hiçbir zarar rında taşıyacaklardır. TANRI göklerin ve
dokunmaz, çünkü onlar TANRI’nın ka- yerin nihai vârisidir. TANRI yaptığınız
bulüne eriştiler. TANRI sonsuz lütuf sa- her şeyden tamamen Haberdardır.
hibidir.
İnsanlar Tanrı’ya Meydan Okumaya
Korku: Şeytanın Aracı Devam Ediyorlar
175. Vatandaşlarına korku aşılaması şeytanın 181. “TANRI fakir, biz ise zenginiz” diyenle-
yöntemidir. Eğer imanlılar iseniz onlar- rin sözlerini TANRI işitmiştir. Biz tıpkı
dan korkmayın, onların yerine Benden peygamberleri haksız yere öldürmelerini
korkun. kaydettiğimiz gibi söyledikleri her şeyi
kaydedeceğiz ve diyeceğiz ki “Tadın Ce-
176. İnkâr etmekte acele edenlerden dolayı
hennem azabını.”
üzülme. Onlar asla TANRI’ya en ufak
bir zarar veremezler. Bunun yerine, 182. “Bu sizin kendi işlerinizin sonucudur.”
TANRI onların Ahirette hiçbir pay sahi- TANRI insanlara karşı asla adaletsiz de-
bi olmamasını irade etti. Onlar korkunç ğildir.
bir azabı üzerlerine çektiler. 183. “Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedik-
177. İman yerine inkârı seçenler TANRI’ya çe hiçbir elçiye iman etmeyeceğimize
en ufak bir zarar veremezler; onlar acı dair TANRI bizimle bir antlaşma yaptı”
veren bir azabı üzerlerine çektiler. dediler. De ki, “Benden önceki elçiler,
*3:179 Dünyanın sonu, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne vahyedilen gelecekteki olaylara bir örnektir.
72:27’nin dipnotuna bakınız.
480 41334
İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:184-195 ♦ 41
*3:186 Kabul testlerini geçtikten sonra, kanıtlanmış olarak YALNIZCA Tanrı’ya tapanlar şimdi ve
sonsuza dek mükemmel bir hayatın tadını çıkarırlar. Bakınız 29:2-3, 10:62 ve 24:55.
*3:191 Zamanın çoğunda zihninizi kim veya ne meşgul ediyorsa sizin tanrınız odur. Gerçek imanlı-
lar, zamanın çoğunda Tanrı’yı hatırlayan kişilerdir. 23:84-89 ve Ek 27’ye bakınız.
484 41901
42 ♦ İmran Ailesi (Al-i İmran) 3:196-200 & Kadınlar (El-Nisa) 4:1-7
bahçelere kabul edeceğim.” İşte böyledir sayıp gözetin ve ana-babayı sayıp gözetin.
TANRI’dan gelen ödül. TANRI nihai TANRI sizi izlemektedir.* *
ödülün sahibidir.
Yetimleri Sayıp Gözetin
196. İnkârcıların görünüşteki başarısından et- 2. Hakları olan mal-mülkleri yetimlere devre-
kilenme. din. Kötüyü iyinin yerine koymayın ve onla-
197. Onlar sadece geçici olarak yararlanırlar; ra ait mal-mülkleri kendinizinki ile birleşti-
sonra Cehennemi boylarlar; ne kötü bir rip tüketmeyin. Bu büyük bir haksızlık olur.
kader!
198. Rablerini gözetenlere gelince, onlar akan Çok Eşlilik İçin Gerekçeler*
nehirleri olan bahçeleri hak ettiler; onlar 3. Yetimler için en iyisinin o olduğunu düşü-
orada sonsuza dek kalırlar. TANRI tara- nüyorsanız anneleri ile evlenebilirsiniz—
fından onlara verilen mesken işte böyle- ikişer, üçer veya dörder evlenebilirsiniz.
dir. TANRI’nın sahip olduğu şey doğru- Haksızlık yapmaktan korkuyorsanız sadece
lar için çok daha iyidir. bir taneyle veya hâlihazırda sahip olduğu-
nuzla yetinin. Buna ek olarak, böylelikle
Doğru Yahudi & Hristiyanlar maddi sıkıntıyı da engelleyebilirsiniz.
199. Elbette ki önceki kutsal yazıların bazı 4. Kadınlara gereken mehirlerini adil bir şe-
takipçileri TANRI’ya, size vahyedilene
kilde verin. Eğer kendi istekleriyle herhangi
ve kendilerine vahyedilene iman ederler.
Onlar TANRI’ya derin saygı duyarlar ve bir şeyden cayarlarsa onu kabul edebilirsi-
TANRI’nın vahiylerini asla ucuz bir fi- niz; bu sizin meşru hakkınızdır.
yata satmazlar. Onlar mükâfatlarını Rab- 5. TANRI’nın sizi koruyucu olarak görevlen-
lerinden alacaklar. TANRI hesap görme- dirdiği mal-mülkleri, olgun olmayan yetim-
de en etkili olandır. lere vermeyin. Siz onların geçimlerini bun-
200. Ey iman edenler! Kararlı olun, sebat lardan sağlayın, onları giydirin ve onlara
edin, birlik olun ve TANRI’yı gözetin ki nazik davranın.
başarılı olasınız. 6. Ergenliğe ulaştıklarında yetimleri test edin.
♦♦♦♦ Onları yeterince olgun bulunca vakit kay-
betmeden onlara mal-mülklerini verin.
Sure 4: Kadınlar Onlar büyümeden önce, mal-mülklerini
alelacele savurganlıkla tüketmeyin. Zengin
(El-Nisã’) vasî ücret almasın, fakat fakir vasî adil bir
En Lütufkâr, En Merhametli olan şekilde ücret alabilir. Onlara mal-mülklerini
Tanrı’nın adıyla verdiğiniz zaman şahitleriniz olsun. Hesap
Görücü olarak TANRI yeter.
1. Ey insanlar! Sizi tek bir varlıktan yaratan
ve ondan da eşini yaratan, sonra o ikisin- Kadınların Miras Hakları
den birçok erkek ve kadın yayan Rabbinizi 7. Erkekler, ana-babanın ve akrabaların geri-
gözetin. Adına yemin ettiğiniz TANRI’yı de bıraktıklarından bir pay alır. Kadınlar da
*4:1 Bu, ikinci en uzun suredir ve başlığı kadın haklarını savunmayı amaçladığını gösterir. Yapıla-
cak herhangi bir yorum kadın haklarından yana olmalıdır, tersi değil.
*4:3 Çok eşlilik üzerine ayrıntılı bir tartışma için Ek 30’a bakınız.
497 42705
Kadınlar (El-Nisa) 4:8-14 ♦ 43
*4:11 Genellikle oğul bir aileden sorumluyken, kıza bir koca tarafından bakılır. Ancak Kuran,
2:180'de, ölen kişinin özel koşullarına uygun bir vasiyet bırakılmasını tavsiye eder. Örneğin, oğul
zengin ve kız fakirse, kıza her şeyi veya oğlunun iki katını veren bir vasiyet bırakılabilir.
506 42764
44 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:15-24
Sağlık Karantinası *
ne çokça vermişseniz, ona vermiş olduğu-
15. Kadınlarınızdan zina suçu işleyenler için nuz herhangi bir şeyi geri almayın. Hiley-
aranızdan onlara karşı dört şahidiniz ol- le, kötü niyetle ve günah işleyerek mi onu
malıdır. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o za- geri alacaksınız?
man bu gibi kadınları ölünceye kadar veya
21. Birbirinizle içli dışlı olduktan ve onlar siz-
TANRI onlara bir çıkış yaratıncaya kadar
evlerinde tutun.* den ciddi bir söz aldıktan sonra nasıl olur
da geri alabilirsiniz?
16. Zina suçu işleyen çift cezalandırılsın.*
Eğer tövbe edip kendilerini düzeltirlerse Babaya Saygı
onları yalnız bırakın. TANRI Günahtan 22. Daha önce babalarınızla evli olan kadınlarla
Kurtarandır, En Merhametli Olandır. evlenmeyin, çünkü bu büyük bir suçtur ve
iğrenç bir davranıştır—mevcut evlilikler
Tövbe
17. Tövbe, TANRI tarafından, günaha ceha- muaf tutulmuştur ve parçalanmamalıdır.
letten dolayı düşüp de ardından hemen
Ensest Yasaklanmıştır
tövbe eden kişilerden kabul edilir. TANRI
onları günahın bedelinden kurtarır. TAN- 23. Size (evlilikte) haram kılınmış olanlar
RI Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. şunlardır; anneleriniz, kızlarınız, kız kar-
deşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek
18. Ölüm kendilerine gelinceye kadar günah kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerini-
işleyen, ardından da “Ben şimdi tövbe ettim”
zin kızları, sizi emziren anneleriniz, si-
diyenlerin tövbesi kabul edilmez. İnkârcı
zinle aynı kadını emen kızlar, eşlerinizin
olarak ölenlerinki de kabul edilmez. Bunlar
için acı veren bir azap hazırladık. anneleri, kendileri ile gerdeğe girdiğiniz
eşlerinizin kızları—eğer gerdeğe girme-
19. Ey iman edenler! Kadınların geride bırak- mişseniz kızları ile evlenebilirsiniz. Ge-
tıklarına, onların iradelerine aykırı olarak
netik oğullarınızla evlenmiş olan kadınlar
mirasçı olmanız size helal değildir. Onlar
da size haramdır. Ayrıca aynı anda iki kız
ispatlanmış bir zina suçu işlemedikçe onlara
vermiş olduğunuz herhangi bir şeyden vaz- kardeşle evlenmeyin—ancak mevcut evli-
geçmeye onları zorlamayın. Onlara güzel likleri bozmayın. TANRI Bağışlayıcıdır,
davranın. Eğer onlardan hoşlanmıyorsanız, En Merhametli Olandır.
TANRI’nın, içine birçok hayır yerleştirdiği
bir şeyden hoşlanmıyor olabilirsiniz. Karşılıklı Cazibe ve
Mehir Gereklidir
Kadınlar İçin Koruma 24. Ayrıca, size hâlihazırda evli olan kadınlar
20. Eğer mevcut eşinizin yerine başka bir eş da haramdır; sizinle savaş halinde olan
ile evlenmek istiyorsanız ve onlardan biri- inkârcı kocalarından kaçanlar hariç.*
*4:15 Dört farklı ortamda dört farklı partnerle zina yaptığına dört kişinin şahit olduğu bir kadın,
halk sağlığı için tehlike oluşturmaktadır. Böyle bir kadın bir mikrop deposudur ve bir sağlık karan-
tinası toplumu ondan korur. Karantinadaki bir kadını kurtaran iyi bir çıkış örneği evliliktir—birisi
onunla evlenmek ve böylece onu ve toplumu korumak isteyebilir.
*4:16 Günahkârların umumi ifşası büyük bir caydırıcılıktır, 5:38 ve 24:2’de gördüğümüz gibi.
*4:24 Eğer iman eden kadınlar, imanlılarla savaşta olan inkârcı kocalarından kaçarlarsa, yeniden
evlenmeden önce boşanmalarına gerek yoktur. 60:10’a bakınız.
513 42854
Kadınlar (El-Nisa) 4:25-33 ♦ 45
Bunlar size TANRI’nın buyruklarıdır. 28. TANRI sizin yükünüzü hafifletmeyi diler,
Kendilerine gereken mehirlerini ödedi- çünkü insan zayıf yaratılmıştır.
ğiniz sürece diğer tüm kategoriler evlilik
için size helaldir. Zina etmeyerek ahlakı- Cinayet, İntihar ve Gayrimeşru
nızı koruyun. Bunun için onların arasın- Kazançlar Haram Kılınmıştır
dan kimden hoşlanırsanız onlar için hük- 29. Ey iman edenler! Birbirinizin mallarını
me bağlanan mehri kendilerine ödeyin. gayrimeşru şekilde yemeyin—sadece kar-
Mehir ile alakalı herhangi bir ayarlamada şılıklı rızaya dayanan alışverişler helaldir.
karşılıklı anlaşırsanız hiçbir hata işlemiş Kendi kendinizi öldürmeyin. TANRI size
olmazsınız. TANRI Her Şeyi Bilendir, En karşı Merhametlidir.
Bilge Olandır.
30. Kim kötü niyetle ve bilerek bu suçları iş-
25. Aranızdan iman eden hür kadınlarla ev-
lerse onu Cehenneme mahkûm edeceğiz.
lenmeye gücü yetmeyenler iman eden
Bunu yapmak TANRI için kolaydır.
köle kadınlarla evlenebilirler. İnancınız
ile alakalı en iyisini TANRI bilir ve söz 31. Size haram kılınan büyük günahları işle-
konusu iman olduğunda sizler birbirinize mekten kaçınırsanız, günahlarınızı örter
eşitsiniz. Onlarla evlenmeden önce vasî- ve sizi onurlu bir kabul edişle kabul ede-
lerinden izin alın ve gereken mehirlerini riz.
adil bir şekilde onlara ödeyin. Onlar zina
etmeyerek veya gizli sevgililer edinmeye- Erkeklere de Kadınlara da
rek ahlaklarını korusunlar. Evlilik yoluyla Eşsiz Nitelikler Verilmiştir
serbest kaldıklarında, eğer zina ederlerse 32. TANRI tarafından her birinize bahşedilen
cezaları hür kadınlarınkinin yarısı olsun. * niteliklere imrenmeyin; erkekler belirli
Köle ile evlenmek, bekleyemeyen kişiler niteliklerden yararlanırlar, kadınlar belir-
için son çare olsun. Sabretmek sizin için li niteliklerden yararlanırlar. Size lütfunu
daha hayırlıdır. TANRI Bağışlayıcıdır, En ihsan etmesi için TANRI’ya yalvarabilir-
Merhametli Olandır. siniz. TANRI her şeyin tamamen farkın-
26. TANRI size bir şeyleri açıklamayı, geçmiş dadır.
emsaller yoluyla size rehberlik etmeyi ve
sizi günahın bedelinden kurtarmayı irade Tanrı Tarafından Getirilen Miras
eder. TANRI Her Şeyi Bilendir, En Bilge Kanunlarına İtiraz Etmeyin
Olandır. 33. Her biriniz için, ana-baba ve akrabalar ta-
rafından bırakılan mirasa ait payları belir-
Tanrı’nın Merhameti ledik. Ayrıca evlilik yoluyla sizinle ilişkili
27. TANRI sizi günahın bedelinden kurtar-
olanlar var ya, onlara da gereken paylarını
mayı diler, oysa şehvetlerinin peşinden gi-
denler sizin büyük bir sapma ile sapmanızı verin. TANRI her şeye şahittir.
dilerler.
*4:25 Bu yasa, zinanın cezasının, bozulmuş Müslümanların yasalarında belirtildiği gibi taşlayarak
öldürme olmasının mümkün olmayacağını kanıtlar (24:2’ye bakınız).
527 43108
46 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:34-42
*4:34 Tanrı, en iyi psikolojik yaklaşımı kullanarak eşe vurmanın önüne geçer. Örneğin ben sizin
Market X’ten alışveriş yapmanızı istemiyorsam, size Market Y, sonra Market Z, daha sonra son çare
olarak Market X’ten alışveriş yapmanızı söylerim. Bu sizi, onurunuzu kırmadan en etkin şekilde
Market X’ten alışveriş yapmaktan alıkoyacaktır. Benzer şekilde, Tanrı koca-dayağı için alternatifler
sunar; önce onu ikna etmek, sonra da bazı negatif teşviklere başvurmak. Hatırlayın, bu surenin te-
ması kadın haklarını savunuyor ve kadına olan yaygın zulme karşı koyuyor. Bu surenin ayetlerinin
herhangi bir yorumu kadınların lehine olmalıdır. Bu surenin teması “kadınların korunması”dır.
**4:34 Bu ifade, basitçe Tanrı’nın kocayı “geminin kaptanı” olarak atadığı anlamına gelir. Evlilik bir
gemi gibidir ve kaptan, görevlileri ile gereken istişarede bulunduktan sonra gemiyi çalıştırır. İmanlı
bir eş, Tanrı’nın tayin ettiğini isyan etmeden, seve seve kabul eder.
541 43409
Kadınlar (El-Nisa) 4:43-56 ♦ 47
larını (Namazı) yerine getirmeyin, ta ki ne irade ettiği kişinin daha küçük suçlarını
dediğinizi bilinceye kadar. Seyahat amacıyla bağışlar. Kim TANRI’nın yanına putlar
yolda olmadığınız sürece cinsel orgazmdan yerleştirirse, korkunç bir suç işlemiştir.
sonra banyo yapmadan da yerine getirmeyin; 49. Kendilerini yüceltenlere dikkat ettin mi?
eğer hastaysanız veya yolculuk yapıyorsanız, Ne var ki TANRI en ufak bir haksızlık
idrar veya dışkı ile ilgili boşaltımda bulun- yapmadan irade ettiği kişiyi yüceltir.
duysanız (gaz çıkarma gibi) veya (cinsel
olarak) kadınlarla temasta bulunduysanız 50. Bak, nasıl da TANRI hakkında yalanlar
ve su bulamıyorsanız, kuru toprağa dokunup uyduruyorlar; bu ne büyük bir suç!
sonra onunla yüzlerinizi ve ellerinizi sile- 51. Kutsal yazıdan bir pay alanlara dikkat
rek Teyemmüm (kuru abdest) alın. TANRI ettin mi? Nasıl da putperestliğe ve yanlış
Affedicidir, Bağışlayıcıdır. doktrinlere inanıyorlar, sonra da “İnkârcı-
44. Kutsal yazıdan bir pay alanlara dikkat et- lar imanlılardan daha iyi rehberlik edili-
tin mi, nasıl da sapmayı seçiyorlar ve sizin yor” diyorlar.
de yoldan sapmanızı arzu ediyorlar? 52. Onlar, TANRI’nın lanetini üzerlerine çe-
45. Düşmanlarınızın kim olduğunu en iyi ken kimselerdir ve TANRI kimi lanetler-
TANRI bilir. TANRI tek Sahip ve Efen- se, sen onun için bir yardımcı bulamazsın.
didir. TANRI tek Yardımcıdır. 53. Egemenlikten bir paya mı sahipler? Eğer
46. Yahudiler arasında bazıları, kelimeleri ger- öyle olsaydı insanlara bir zerrecik kadar
çeğin ötesinde çarpıtırlar ve dinle alay etmek bile vermezlerdi.
için dillerini eğip-bükerek “İşitiyoruz ama 54. İnsanları, TANRI onlara nimetlerini yağ-
itaat etmiyoruz” ve “sözleriniz havaya gi- dırdığı için mi kıskanıyorlar? Biz İbra-
diyor” ve “Raina* (çobanımız ol)” derler.
3
*4:46 “Raina” kelimesi, İbranice konuşan bazı insanlar tarafından ayıp bir sözcük gibi seslen-
dirilerek bükülmüştü. 2:104’e bakınız.
*4:48 Puta tapmak, eğer ölünceye kadar sürdürülürse bağışlanmaz. Bir kimse ölüm gelmeden önce
putperestlik dâhil herhangi bir suçtan her zaman tövbe edebilir (4:18 ve 40:66’ya bakınız).
555 43899
48 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:57-72
57. İman edip doğru bir hayat sürenlere ge- Kayıtsız-Şartsız Teslimiyet:
lince, onları akan nehirleri olan bahçelere Gerçek İmanlıların Özelliği
kabul edeceğiz; orada sonsuza dek kalır- 64. Biz TANRI’nın iradesi ile kendisine itaat
lar. Orada tertemiz eşleri olacaktır. Onları edilme amacı dışında hiçbir elçi göndermedik.
saadet dolu bir gölgeliğe alacağız. Onlar ruhlarına kötülük ettiklerinde sana
gelselerdi ve bağışlanma için TANRI’ya
Dürüstlük & Adalet Desteklendi dua etselerdi ve elçi de bağışlanmaları için
58. TANRI, insanların size emanet ettiği her- dua etseydi, TANRI’yı, Günahın Bedelin-
hangi bir şeyi onlara geri vermenizi emre- den Kurtaran, En Merhametli Olan olarak
der. Eğer insanlar arasında hükmederseniz bulacaklardı.
adil bir şekilde hükmedin. En iyi aydın- 65. Asla! Rabbine ant olsun ki; anlaşmazlık-
lanma, şüphesiz TANRI’nın size önerdiği larında senin hakemliğine başvurmadıkça,
aydınlanmadır. TANRI İşitendir, Gören- ardından kalplerinde hiçbir tereddüt duy-
dir. maksızın senin hükmünü kabul etmedikçe
59. Ey iman edenler! TANRI’ya itaat edin, el- onlar imanlılar değildirler. Onlar tam bir
çiye itaat edin ve aranızdan görev başında teslimiyetle teslim olmalıdırlar.
olanlara da. Eğer herhangi bir meselede
Tanrı’nın Testleri Asla
anlaşmazlığa düşerseniz, onu TANRI’ya
Mantıksız Değildir
ve elçiye havale edin, şayet TANRI’ya ve 66. Onlara “Hayatlarınızı feda edin” veya
Son Gün’e iman ediyorsanız. Bu sizin için “Evlerinizi terk edin” diye hükme bağla-
daha iyidir ve size en güzel çözümü sağlar. mış olsaydık, onlardan pek azı hariç bunu
yapmazlardı. (Böyle bir emir verilmiş ol-
İmanlılar veya İkiyüzlüler? saydı bile) emrolundukları şeyi yapmış ol-
60. Sana vahyedilene de senden önce vah- saydılar bu onlar için daha hayırlı olurdu
yedilene de iman ettiklerini iddia edip, ve imanlarının gücünü ispatlardı.
daha sonra putlarının haksız yasalarını
savunanlara dikkat ettin mi? Onlar bu tür 67. Ve onlara büyük bir mükâfat bahşederdik.
yasaları reddetmekle emrolunmuşlardı. 68. Ve onlara doğru yolda rehberlik ederdik.
Doğrusu, onları derin bir sapkınlığa sü-
İmanlıların Eşitliği
rüklemek şeytanın arzusudur.
69. TANRI’ya ve elçiye itaat edenler, TAN-
61. Onlara “TANRI’nın vahyettiğine ve elçi- RI'nın nimetlendirdiği kimseler olan—
ye gelin” denildiğinde, ikiyüzlülerin sen- peygamberler, azizler, şehitler ve doğru-
den büsbütün uzaklaştığını görürsün. lar—arasındadır. Bunlar en iyi arkadaş
62. Kendi yaptıklarının bir sonucu olarak on- topluluğudur.
lara bir musibet isabet ettiğinde nasıl ola- 70. Böyledir TANRI’dan nimet; TANRI en
cak? Sonra sana gelip TANRI adına ye- iyi Bilendir.
min edecekler: “Niyetlerimiz iyi ve doğ- 71. Ey iman edenler! Tetikte kalın, bireysel
ruydu!” olarak veya hep birlikte harekete geçin.
63. TANRI onların en içteki niyetlerinin ta- 72. Şüphesiz, aranızda işi ağırdan alanlar var,
mamen farkındadır. Onlara aldırış etme, sonra size bir musibet dokunsa “TANRI
onları aydınlat ve onlara iyi tavsiyeler ver beni nimetlendirdi de onlarla birlikte şehit
ki ruhlarını kurtarsınlar. edilmedim” diyeceklerdir.
572 44477
Kadınlar (El-Nisa) 4:73-83 ♦ 49
73. Fakat TANRI’dan bir nimete kavuşursa- Her Şeyi Yapan Tanrı’dır*
nız, sizinle onlar arasında sanki hiç dost- 78. Nerede olursanız olun ölüm sizi yakala-
luk olmamış gibi “Keşke onlarla olsay- yacaktır, heybetli kalelerde yaşasanız bile.
dım, o zaman böyle büyük bir galibiyette Onlara iyi bir şey olduğunda “Bu, TAN-
pay sahibi olabilirdim” derlerdi. RI’dandır” derler; onlara kötü bir şey
dokunsa seni suçlarlar. De ki, “Her şey
74. TANRI uğrunda canı gönülden savaşanlar,
TANRI’dan gelir.” Neden bu insanlar ne-
bu dünyayı Ahiret yararına terk edenlerdir.
redeyse her şeyi yanlış anlıyorlar?
Kim TANRI uğrunda savaşır, sonra öldü-
rülür veya galibiyete erişirse, biz kesinlikle Tanrı’dan Kötü Hiçbir Şey Gelmez
ona büyük bir mükâfat bahşedeceğiz. 79. Sana olan iyi bir şey TANRI’dandır, sana
olan kötü bir şey sendendir. Biz seni in-
İmanlılar Korkusuzdur
sanlara bir elçi olarak gönderdik* ve şahit
75. Güçsüz erkekler, kadınlar ve çocuklar:
olarak TANRI yeter.
“Rabbimiz! Bizi halkı baskıcı olan bu top-
luluktan kurtar, Sen ol bizim Sahibimiz ve 80. Kim elçiye itaat ederse TANRI’ya itaat
Efendimiz” diye yalvarırken neden TAN- etmiş olur. Yüz çevirenlere gelince, biz
RI uğrunda savaşmayasınız. seni onlara bekçi olarak göndermedik.
76. İman edenler TANRI uğrunda savaşırlar, 81. Onlar itaat sözü verirler, fakat senin yanın-
inkâr edenler ise zorbalık uğrunda sava- dan ayrılır ayrılmaz bazıları söylemiş ol-
şırlar. Bu nedenle şeytanın müttefikleriyle duklarının tersi niyetler barındırırlar. TAN-
savaşın; şeytanın gücü hiçtir. RI onların en içteki niyetlerini kaydeder.
Onlara aldırış etme ve TANRI’ya güvenip
77. Kendilerine, “Siz savaşmak zorunda de- dayan. Destekleyici olarak TANRI yeter.
ğilsiniz; tek yapmanız gereken İletişim
Dualarını (Namazı) yerine getirmek ve İlahi Yazarlığın Kanıtı
zorunlu bağışı (Zekâtı) vermektir” denilen
***
*4:78 Kötü şeyler kendi eylemlerimizin sonuçlarıdır (42:30, 64:11), bununla birlikte her şeyi yapan
Tanrı’dır (8:17). Tanrı, ateşi bize hizmet etmesi için yarattı ancak parmağını ona sokmaya karar
verebilirsin. Böylece kendimize zarar veririz. Parmağını ateşe sokman durumunda yanması Tan-
rı’nın yasasıdır.
*4:79 Muhammed’e herhangi bir peygamberlik kanıtı verilmedi. Dolayısıyla “Şahit olarak Tanrı ye-
ter” ifadesi kullanıldı (29:51-52). Muhammed’ in sayısal değeri 92’dir ve 92 + 79 = 171 = 19x9’dur.
*4:82 Kuran karanlık çağlarda ortaya çıkmış olsa da içinde herhangi bir saçmalık bulamazsınız; işte
ilahi yazarlığın bir başka kanıtı (Giriş ve Ek Bir’e bakınız).
588 45335
50 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:84-93
94. Ey iman edenler! Eğer TANRI uğrunda 99. Bunlar TANRI tarafından affedilebilir.
çarpışırsanız, kesin olarak emin olun. Size TANRI Affedicidir, Bağışlayıcıdır.
barış teklif edene, bu dünyanın ganimet- 100. Kim TANRI uğrunda göç ederse, yeryü-
lerini arayarak “Sen bir imanlı değilsin” zünde büyük cömertlikler ve zenginlik-
demeyin. Çünkü TANRI sınırsız ganimet ler bulacaktır. Kim TANRI’ya ve elçisi-
sahibidir. Hatırlayın daha önce sizler de ne göç ederek evinden ayrılır da ardın-
onlar gibiydiniz ve TANRI sizi nimetlen- dan ölüm onu yakalarsa, onun mükâfatı
dirdi. Bu nedenle, (çarpışmadan önce) ke- TANRI tarafından ayrılmıştır. TANRI
sin olarak emin olmalısınız. TANRI yap- Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır.
tığınız her şeyden tamamen Haberdardır. 101. Savaş sırasında seyahat ettiğiniz zaman
inkârcıların size saldırabileceğinden kor-
Çaba Gösterenler İçin Yüksek Dereceler karsanız, İletişim Dualarınızı (Namazını-
95. İmanlılardan, engelli olmayanlar arasındaki zı) kısaltmakla hata işlemiş olmazsınız.
yerinden kımıldamayanlar ile paraları ve ha- Şüphesiz, inkârcılar sizin azılı düşman-
yatlarıyla TANRI uğrunda çaba gösterenler larınızdır.
eşit değildir. TANRI, paraları ve hayatlarıy-
Savaş Tedbirleri
la çaba gösterenleri, yerinden kımıldama- 102. Sen onlarla birlikte olduğunda ve onlar
yanların üzerine çıkarır. TANRI ikisi için için İletişim Dualarına (Namaza) imam-
de kurtuluş sözü verir, fakat TANRI, çaba lık ettiğinde bazılarınız nöbete dursunlar;
gösterenleri büyük bir mükâfatla yerinden silahlarını tutsunlar ve siz secde ederken
kımıldamayanların üzerine çıkarır. arkanızda dursunlar. Sonra, henüz namazı
96. Daha yüksek dereceler O’ndan gelir, aynı kılmamış olan diğer grup seninle birlikte
namaza dursun, bu sırada diğerleri nöbete
zamanda bağışlanma ve rahmet de. TAN-
dursun ve silahlarını tutsunlar. İnkâr edenler
RI Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. size bir anda saldırmak için silahlarınızı
ve ekipmanlarınızı ihmal etmenizi arzu
İlgisiz Kalmak Kınandı ederler. Yağmurdan veya yaralanmadan
97. Ruhlarına kötülük ediyor bir durumday- dolayı engellenirseniz, tetikte kalmak
ken hayatları melekler tarafından son- koşuluyla silahlarınızı bırakmakla hata
landırılan kimselere melekler soracaklar, yapmış olmazsınız. TANRI inkârcılara
“Sizin sorununuz neydi?” Onlar diyecek- utanç verici bir ceza hazırlamıştır.
ler ki “Biz yeryüzünde baskı altındaydık.”
Onlar da “TANRI’nın toprağı orada göç İletişim Duaları
edecek kadar geniş değil miydi?” diyecek- 103. İletişim Duanızı (Namazınızı) tamamla-
ler. Bunlar için son mesken Cehennemdir dıktan sonra da TANRI’yı aklınızdan çı-
ve berbat bir kader. karmayın;* ayakta iken, otururken veya
uzanırken. Savaş bittikten sonra İletişim
98. Bir çıkış yolu bulmaya gücü olmayan, im- Dualarını (Namazı) sürdürün; İletişim
kânı da olmayan güçsüz erkekler, kadınlar Duaları (Namaz) imanlılar için belirli
ve çocuklar muaf tutulmuştur. vakitlerde hükme bağlanmıştır.
*4:103 Günün büyük bölümünde zihninizi kim veya ne meşgul ediyorsa sizin tanrınız odur. Tan-
rı’nın krallığına ait olmak ve O’nun lütuf ve korumasından yararlanmak için Kuran bizi şuna teşvik
eder: Tanrı’yı “her fırsatta” hatırlayın (2:152 & 200, 3:191, 33:41-42). Bu derin hakikat, Tanrı’ya
iman edenlerin “çoğunun” Cehenneme gideceğini söyleyen birçok ayeti açıklamaktadır (12:106,
23:84-89, 29:61-63, 31:25, 39:38, 43:87). Dipnot 3:191 ve Ek 27’ye bakınız.
622 46915
52 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:104-118
104. Düşmanı izlemekte gevşeklik gösterme- dolayı masum bir kişiyi suçlarsa, bir kü-
yin. Eğer siz acı çekiyorsanız onlar da für ve büyük bir suç işlemiş olur.
acı çekiyorlar. Bununla birlikte, onların
113. Eğer TANRI’nın sana karşı lütfu ve
asla ümit etmedikleri şeyleri siz TAN-
merhameti olmasaydı, onlardan bazıları
RI’dan ümit ediyorsunuz. TANRI Her
Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. seni saptırırdı. Onlar sadece kendilerini
saptırırlar ve onlar sana en ufak bir zarar
105. İnsanlar arasında TANRI’nın sana gös- veremezler. TANRI sana kutsal yazı ve
terdiği ile hükmetmen için sana kutsal
bilgeliği indirdi ve sana daha önce hiç
yazıyı gerçek olarak indirdik. Hainlerin
bilmediğin şeyleri öğretti. Gerçekten de
tarafını tutma.
TANRI’nın senin üzerindeki nimetleri
106. Bağışlanma için TANRI’ya yalvar. büyük oldu.
TANRI Bağışlayıcıdır, En Merhametli
Olandır. 114. Bağış yapmayı veya doğru işleri yahut
insanların arasını düzeltmeyi savunanlar
Haddi Aşanları Müdafaa Etme hariç onların gizli toplantılarında hiçbir
107. Kendi ruhlarına kötülük edenler adına hayır yoktur. Kim bunu TANRI’nın öğ-
savunma yapma; TANRI ihanet eden retilerine karşılık olarak yaparsa ona bü-
hiçbir günahkârı sevmez. yük bir mükâfat bahşedeceğiz.
108. Onlar insanlardan gizlerler de, TAN- 115. Kendisine rehberlik gösterildikten sonra
RI’dan gizlemeyi umursamazlar, üstelik kim elçiye muhalefet eder ve imanlıların
O’nun hoşlanmadığı düşünceleri besler- yolundan başka bir yol takip ederse, onu
lerken O onlarla beraberdir. TANRI yap-
seçtiği yöne yönelteceğiz ve onu Cehen-
tıkları her şeyin tamamen farkındadır.
neme sokacağız; ne kötü bir kader!
‘’İyi’’ Olmakla Onlara Yardım Etmiş
Olmazsınız Bağışlanamaz Günah
109. İşte onların yararına bu dünyada tartışı- 116. (Eğer ölünceye kadar devam ettirilirse)
yorsunuz; Diriliş Günü’nde TANRI’ya TANRI puta tapmayı bağışlamaz* ve
karşı onların yararına kim tartışacak? daha küçük suçları irade ettiği kimse için
Onların avukatı kim olacak? bağışlar. Her kim TANRI’nın yanında
herhangi bir putu ilahlaştırırsa derin bir
110. Kim bir kötülük işler veya ruhuna kötü-
lük eder, sonra da bağışlanma için TAN- sapıklıkla sapmıştır.
RI’ya yalvarırsa, TANRI’yı Bağışlayan, 117. Hatta O’nun yanında dişi tanrılara bile
En Merhametli Olan olarak bulacaktır. tapıyorlar, gerçek şu ki onlar sadece asi
111. Kim bir günah kazanırsa, onu kendi ru- bir şeytana tapıyorlar.
hunun zararına kazanmış olur. TANRI 118. TANRI onu lanetledi ve o da dedi ki
Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. “Ben mutlaka Sana tapanlardan belli bir
112. Kim bir günah kazanır da sonra bundan pay alacağım.*
*4:116 Putperestliğin basit bir tanımı: Tanrı’nın yanında herhangi bir şeyin size yardımcı olabile-
ceğine inanmak.
*4:118 Tanrı’ya iman edenlerin büyük çoğunluğu putperestliğe düşer (12:106).
641 48236
Kadınlar (El-Nisa) 4:119-130 ♦ 53
119. “Ben onları saptıracağım, onları ayarta- 126. TANRI’ya aittir göklerdeki ve yerdeki
cağım, onlara çiftlik hayvanlarının ku- her şey. TANRI her şeyde tam kontrol
laklarını işaretleyerek (belirli etleri ye- durumundadır.
meyi yasaklamalarını) emredeceğim ve 127. Sana kadınlar hakkında danışırlar: De ki,
onlara TANRI’nın yaratışını bozmala- “Kutsal yazıda size okunduğu gibi, TAN-
rını emredeceğim.” Kim TANRI yerine RI onlarla alakalı sizi aydınlatmaktadır.
şeytanı bir rab olarak kabul ederse, esaslı Kendileri ile evlenmek istediğiniz zaman,
bir kaybı üzerine çekmiştir. ödenmesi gereken mehirlerinden mah-
120. Onlara vaatte bulunup onları ayartır; rum bıraktığınız yetim kızların haklarını
şeytanın vaadi bir illüzyondan fazlası iade edin: Onlardan çıkar sağlamayın.
değildir. Yetim kalmış erkek çocukların hakları da
aynı şekilde korunmalıdır. Yetimlere adil
121. Bunlar nihai meskenleri olarak Cehen-
davranın. Her ne iyilik yaparsanız TAN-
nemi üzerlerine çektiler ve ondan asla
RI onun tamamen farkındadır.”
kaçıp kurtulamazlar.
122. İman edip doğru bir hayat sürenlere Boşanma Caydırılmaktadır
gelince, onları içinde ebedi kalacakla- 128. Eğer bir kadın kocasından baskı veya
rı, akan nehirleri olan bahçelere kabul terk edilmişlik hissi duyuyorsa, çift, fark-
edeceğiz. Böyledir TANRI’nın gerçek lılıklarını uzlaştırmaya çalışsın, çünkü
vaadi. Kimin sözleri TANRI’nınkinden uzlaşma onlar için en iyisidir. Bencillik
daha doğrudur? bir insan özelliğidir, eğer iyilik yapar ve
doğru bir hayat sürerseniz, TANRI yaptı-
Yasa ğınız her şeyden tamamen Haberdardır.
123. Bu sizin arzularınıza veya kutsal yazı
halkının arzularına göre olmaz: kim kö- Çok Eşlilik Caydırılmıştır*
tülük işlerse bedelini öder ve TANRI 129. Ne kadar denerseniz deneyin birden
karşısında bir yardımcısı veya destekçisi fazla eş ile uğraşırken asla adil olamaz-
olmayacaktır. sınız. Bu nedenle, onlardan birini askı-
124. Erkek veya kadın, kim iman edip doğru da bırakacak kadar tarafgir olmayın (ne
bir hayat sürerse Cennete girer; en ufak evlilikten keyif alıyorsunuz, ne de bırak-
bir haksızlık olmadan. mıyorsunuz ki başkası ile evlensin). Eğer
bu durumu düzeltip doğruluğu sürdürür-
İbrahim: İslam’ın İlk Elçisi* seniz TANRI Bağışlayıcıdır, En Merha-
metli Olandır.
***
*4:125 Âdem’den beri tüm elçiler bir ve aynı dini vaaz ettiler. İbrahim, “İslam” adındaki inanç
sisteminin ilk elçisiydi (22:78, Ek 26). “İslam,” bir isimden ziyade “Teslimiyet” anlamına gelen bir
tanımdır.
*4:129 “Çok Eşlilik” başlıklı Ek 30’a bakınız.
656 49365
54 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:131-144
131. TANRI’ya aittir göklerdeki ve yerdeki 138. İkiyüzlülere haber ver, onlar acı veren
her şey ve biz, sizden önce kutsal yazı bir azabı üzerlerine çektiler.
alanlara da TANRI’ya derin saygı du- 139. Onlar, imanlılar yerine inkârcıları müt-
yun diye tembih ettik, size de. Eğer inkâr tefik edinenlerdir. Onlarla itibar mı arı-
ederseniz, TANRI’ya aittir göklerdeki yorlar? Tüm itibar yalnızca TANRI’nın
ve yerdeki her şey. TANRI’nın hiç- yanındadır.
bir şeye ihtiyacı yoktur, Övgüye Layık
Olandır. 140. O, kutsal yazıda size şu talimatı verdi:
Eğer TANRI’nın vahiyleriyle alay edi-
132. TANRI’ya aittir göklerdeki ve yerdeki lip eğlenildiğini işitirseniz, başka bir
her şey ve TANRI’dır tek Koruyucu. konuya girmedikleri sürece onlarla otur-
133. Eğer irade ederse, ey insanlar, sizi yok mayın. Aksi takdirde siz de aynı şekilde
edebilir ve yerinize başkalarını geçire- onlar gibi suçlu olursunuz. TANRI iki-
bilir. TANRI kesinlikle bunu yapmaya yüzlüleri ve inkârcıları Cehennemde bir
kadirdir. araya toplayacaktır.
134. Kim bu dünyanın maddiyatını ararsa
İkiyüzlüler
bilmelidir ki, TANRI hem bu dünyanın
141. Onlar sizi seyredip beklerler; eğer TAN-
hem de Ahiretin maddiyatına sahiptir.
RI’dan galibiyet elde ederseniz, onlar
TANRI İşitendir, Görendir.
(size) “Biz sizinle birlikte değil miydik?”
Yalancı Şahitlik Yapmayın derler. Fakat eğer sıra inkârcılara gelirse,
135. Ey iman edenler! Şahitlik ettiğiniz za- (onlara) “Biz sizin tarafınızı tutmuyor
man kendinizin veya ana-babanızın ya- muyduk ve sizi imanlılardan korumuyor
hut akrabalarınızın aleyhine bile olsa muyduk?” derler. TANRI Diriliş Gü-
tümüyle adil olun ve TANRI’yı gözetin. nü’nde aranızda yargılama yapacaktır.
Sanık ister zengin olsun ister fakir olsun, TANRI inkârcıların imanlılara üstün
TANRI her ikisini de gözetir. Bu neden- gelmesine asla izin vermeyecektir.
le, kişisel arzularınıza göre yanlı davran- 142. İkiyüzlüler TANRI’yı kandırdıklarını
mayın. Eğer saparsanız veya (bu buyru- zannederler, gel gör ki onları doğru yol-
ğu) önemsemezseniz, TANRI yaptığınız da olduklarına inandıran O’dur. İletişim
her şeyden tamamen Haberdardırr. Duaları (Namaz) için kalktıklarında tem-
136. Ey iman edenler! TANRI’ya, elçisine, bel bir şekilde kalkarlar. Bunun nedeni,
elçisi yoluyla vahyettiği kutsal yazıya ve insanların önünde sadece gösteriş yap-
bundan önce vahyettiği kutsal yazılara maları ve TANRI’yı nadiren akılların-
iman edin. Kim TANRI’ya, melekleri- dan geçirmeleridir.
ne, kutsal yazılarına, elçilerine ve Son 143. Onlar arada bocalayıp dururlar, ne bu
Gün’e iman etmeyi reddederse, gerçek- gruba aittirler, ne de o gruba. TANRI
ten derin bir sapıklıkla sapmıştır. kimi saptırırsa, onun hidayetine asla bir
137. Şüphesiz, iman edip ardından inkâr eden- yol bulamazsın.
ler, sonra iman edip tekrar inkâr edenler, 144. Ey iman edenler! İmanlılar yerine inkâr-
sonra inkârda daha da derine dalanlar var cıları müttefik edinmeyin. Kendi aleyhi-
ya, TANRI onları bağışlamayacaktır, on- nize TANRI’ya apaçık bir kanıt mı sun-
lara hiçbir şekilde rehberlik etmeyecektir. mak istiyorsunuz?
681 51152
Kadınlar (El-Nisa) 4:145-157 ♦ 55
lışanlar ve “Biz bir kısmına iman ediyoruz, 157. Ve TANRI’nın elçisi Meryemoğlu İsa Mesih’i
bir kısmını reddediyoruz” diyenler ve ara- öldürdüklerini iddia ettikleri için. Gerçek şu
da bir yol izlemeyi arzu edenler var ya; ki onu asla öldürmediler, onu asla çarmıha
germediler—yaptıklarını zannetsinler diye
151. işte bunlar gerçek inkârcılardır. Biz inkâr- yaptırıldılar. Bu hususta tartışmakta olan
cılara utanç verici bir azap hazırladık. tüm gruplar, bu konu ile alakalı şüpheyle
152. TANRI’ya ve elçilerine iman eden ve doludurlar. Onlar hiçbir bilgiye sahip de-
onlar arasında hiçbir ayrım yapmayanla- ğildirler; onlar sadece zannediyorlar. Kesin
ra gelince, O onlara mükâfatlarını bah- olarak, onu asla öldürmediler.*
şedecektir. TANRI Bağışlayıcıdır, En 158. Aksine, TANRI onu Kendisine yükselt-
Merhametli Olandır. ti; TANRI Kudretlidir, En Bilge Olandır.
*4:157-158 İsa, gerçek kişi, ruh, herhangi bir doğru kişinin ölümünde olduğu gibi yükseltildi. Daha
sonra, düşmanları onun yaşayan, fakat boş bedenini tutukladılar, işkence ettiler ve çarmıha gerdiler.
Ek 17 & 22’ye ve yazarı Lisa Spray olan “JESUS: MYTHS AND MESSAGE (İSA: MİTLER VE ME-
697 52509
56 ♦ Kadınlar (El-Nisa) 4:158-173
159. Kutsal yazı halkı arasında bulunan her- 167. Şüphesiz, inkâr edenler ve TANRI’nın
kesin, ölümünden önce ona iman etmesi yolundan alıkoyanlar derin bir sapma ile
gerekiyordu. O, Diriliş Günü’nde onlara saptılar.
karşı bir tanık olacaktır. 168. İnkâr edip haddi aşanları TANRI bağış-
160. Taşkınlıklarından ötürü, eskiden kendi- lamayacak, onlara hiçbir yolda rehberlik
lerine helal olan yiyecekleri Yahudilere de etmeyecektir;
haram kıldık; ayrıca sürekli olarak TAN-
RI’nın yolundan alıkoydukları için de. 169. içinde sonsuza dek kalacakları Cehenne-
161. Ve yasaklanmış olan tefeciliği uyguladık- me giden yol hariç. Bunu yapmak TAN-
ları için ve insanların parasını gayrimeş- RI için kolaydır.
ru bir şekilde yedikleri için. Aralarındaki 170. Ey insanlar! Elçi size Rabbinizden hakikat
inkârcılar için acı veren bir azap hazırladık. ile geldi. Bu nedenle, kendi iyiliğiniz için
162. Aralarından ilimde sağlam temelli olan- iman edin. Eğer inkâr ederseniz, TANRI’ya
lara ve imanlılara gelince, onlar sana aittir göklerdeki ve yerdeki her şey. TANRI
vahyedilene de senden önce vahyedilene Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır.
de iman ederler. Onlar İletişim Dualarını
(Namazı) yerine getiren ve zorunlu bağı- Üçlü Birlik: Sahte Bir Doktrin
şı (Zekâtı) verenlerdir; onlar TANRI’ya 171. Ey kutsal yazı halkı! Dininizin sınırla-
ve Son Gün’e iman ederler. Biz onlara rını aşmayın ve TANRI hakkında ger-
büyük bir mükâfat bahşederiz.
çek dışında bir şey söylemeyin. Merye-
Tanrı’nın Elçileri moğlu İsa Mesih TANRI’nın bir elçisi,
163. Nuh’a ve ondan sonra gelen peygam- Meryem’e göndermiş olduğu Kelimesi
berlere vahyettiğimiz gibi sana da vah- ve Kendisinden bir vahiydi. Bu neden-
yettik. Ve İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, le TANRI’ya ve elçilerine iman edin.
Yakup’a, Torunlarına, İsa’ya, Eyüp’e, “Üçlü Birlik” demeyin. Kendi iyiliğiniz
Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vah- için bundan kaçının. TANRI tek bir tan-
yettik. Ve Davut’a Mezmurlar’ı verdik. rıdır. O’na yücelik olsun; O, bir oğul sa-
164. Sana bahsettiğimiz elçilere ve sana hiç hibi olmayacak kadar şanlıdır. O’na aittir
bahsetmediğimiz elçilere. Ve TANRI göklerdeki ve yerdeki her şey. Sahip ve
Musa ile doğrudan konuştu. Efendi olarak TANRI yeter.
165. Müjdeler ve aynı zamanda uyarılar ileten 172. Mesih hiçbir zaman TANRI’nın bir kulu
elçilere. Böylece, onlara tüm bu elçiler olmaktan gücenmedi, en yakın melekler
gelmiş olduktan sonra, TANRI ile kar- de öyle. Kim O'na tapınmaktan gücenir ve
şı karşıya geldiklerinde insanların hiçbir
O’na teslim olmayacak kadar kibirli olur-
mazeretleri kalmayacaktır. TANRI Kud-
retlidir, En Bilge Olandır. sa, O, hepsini huzurunda toplayacaktır.
166. Fakat TANRI, sana vahyettiği şeye iliş- 173. İman edip doğru bir hayat sürenlere ge-
kin şahitlik ediyor; O, onu Kendi bilgi- lince, O onları eksiksiz şekilde ödüllen-
siyle vahyetti. Ve melekler de aynı şe- direcek ve onlara lütfunu yağdıracaktır.
kilde şahitlik ederler, fakat şahit olarak Gücenenlere ve kibirlenenlere gelince,
TANRI yeter. onları acı veren azaba mahkûm edecek-
tir. Onlar TANRI’nın yanında ne bir rab nize izin verilmiştir. Kutsal Hac yolculuğu
bulabilecekler, ne de bir kurtarıcı. boyunca avlanmaya izin vermeyin. TANRI
irade ettiği hükmü verir.
Kuran’ın Matematiksel Kodu:
2. Ey iman edenler! TANRI'nın tayin ettiği
Somut, Çürütülemez Kanıt
174. Ey insanlar! Rabbinizden size bir kanıt ritüellere de, Kutsal Aylara da, sunulan hay-
gelmiştir; biz size esaslı bir yol gösterici vanlara da, onları işaretleyen gerdanlıklara
indirdik. da, Rablerinden nimetler ve onay aramak
için Kutsal Mabede (Kâbe’ye) yönelen in-
175. TANRI’ya iman eden ve O’na sımsı-
sanlara da saygısızlık etmeyin. Kutsal yol-
kı tutunanları O, Kendisinden bir mer-
hamete ve lütfa kabul edecek ve onları culuğu tamamladığınızda avlanabilirsiniz.* *
dosdoğru bir yolda Kendisine yönlendi- Bir zamanlar Kutsal Mescide gitmenizi en-
recektir. gelleyen insanlara olan kininiz sizi saldır-
ganlığa sevk etmesin. Doğruluk ve takva
176. Sana danışırlar; de ki, “TANRI, tek başı-
na kalmış kişiyle ilgili size tavsiyede bu- hususlarında iş birliği yapın; günahkârlık
lunuyor. Eğer birisi ölür de geride hiç ço- ve kötülük hususlarında iş birliği yapma-
cuk bırakmazsa ve bir kız kardeşi varsa, yın. TANRI’yı gözetin. TANRI ceza uygu-
kız kardeş mirasın yarısını alır. Eğer kız lamada şiddetli olandır.
önce ölürse ve hiç çocuk bırakmazsa, er-
kek ona mirasçı olur. Eğer iki kız kardeş Sadece Dört Et Haram Kılındı
varsa onlar mirasın üçte-ikisini alırlar. “Kendi kendine ölen hayvanlar”
Eğer kardeşler, erkekler ve kadınlar ise Tanımlandı
erkek kadının iki katı pay alır.” TANRI 3. Kendi kendine ölen hayvanlar, kan, domu-
sapmayasınız diye sizin için bu şekilde zun eti* ve TANRI’dan başkasına adanmış
açıklığa kavuşturur. TANRI her şeyin hayvanlar size haram kılındı. (Kendi ken-
tamamen farkındadır. dine ölen hayvanlar şunları içerir;) boğu-
♦♦♦♦ lan, bir cisimle vurulan, yüksekten düşen,
boynuzla vurulan, vahşi bir hayvanın saldı-
Sure 5: Ziyafet rısına uğrayan—hayvanınızı ölmeden önce
(El-Ma’ide) kurtarmanız hariç—ve sunaklar üzerinde
kurban edilen hayvanlar. Ayrıca eti bir şans
En Lütufkâr, En Merhametli olan oyunuyla bölüştürmek de haramdır; bu bir
Tanrı’nın adıyla iğrençliktir. Bugün inkârcılar dininizin (or-
tadan kaldırılması) konusunda pes ettiler;
1. Ey iman edenler! Antlaşmalarınızı yerine onlardan korkmayın, onların yerine Benden
getirin. Burada belirgin bir biçimde haram
korkun. Bugün dininizi nihayete erdirdim,
kılınanlar hariç çiftlik hayvanlarını yeme-
*5:2 Doğal kaynakların korunması için kutsal yolculuk sırasında avlanma ve bitkilerin kesilmesi
yasaktır. Eğer avlanmaya izin verilmiş olsaydı, Mekke’de bir araya gelen binlerce hacı ile birlikte
arazi kısa sürede doğal kaynaklarından yoksun kalacaktı. Hayvan sunuları, bir araya toplanan
hacıların yanı sıra yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak ve tükenen erzakı takviye etmek için kutsal
yolculuğun bir parçasıdır. Bkz. 2:196.
*5:3 Domuzun “eti” haramdır, “yağı” değil. Kuran’da belirgin bir biçimde haram kılınmayan her-
hangi bir şey helal sayılmalıdır. Bkz. 6:145-146.
727 55031
58 ♦ Ziyafet (El-Maide) 5:4-12
*5:12 Bu ayette belirtilen şartları yerine getirirseniz, Tanrı sizinle birlikte olduğunu size gösterecek-
tir; bundan hiç şüpheniz olmayacaktır. Tanrı’nın işaretleri arasında en belirgin olanları, Kuran’ın
mucizesini anlayanlar için matematiksel işaretlerdir (Ek Bir).
745 55088
Ziyafet (El-Maide) 5:13-19 ♦ 59
zorunlu bağışı (Zekâtı) verdiğiniz, elçile- bulunuyor. TANRI’dan size bir yol göste-
rime iman edip onlara saygı gösterdiğiniz rici ve esaslı bir kutsal yazı geldi.
ve TANRI’ya bir doğruluk borcu verme- 16. Onunla TANRI, rızasını arayanlara reh-
ye devam ettiğiniz sürece Ben sizinle be- berlik eder. Onları esenlik yollarına iletir,
raberim. O zaman günahlarınızı örterim izniyle onları karanlıklardan aydınlığa çı-
ve sizi akan nehirleri olan bahçelere kabul karır ve onlara dosdoğru bir yolda rehber-
ederim. Kim bundan sonra inkâr ederse, lik eder.
gerçekten de doğru yoldan sapmıştır.”
Büyük Küfür
Tanrı’nın Antlaşmasını 17. TANRI Meryemoğlu Mesih’tir diyenler
İhlal Etmenin Sonuçları gerçekten de paganların ta kendileridir. De
ki, “Eğer Meryemoğlu Mesih’i, annesini
13. Onları lanetlememiz ve kalplerini kaska-
ve yeryüzündeki herkesi yok etmeyi irade
tı hale getirmemiz o antlaşmayı ihlal et- etseydi, kim TANRI’ya karşı koyabilir-
melerinin bir sonucuydu. Sonuç olarak, di?” TANRI’ya aittir göklerin ve yerin ve
kelimeleri bağlamından kopardılar ve de ikisi arasındaki her şeyin egemenliği.
kendilerine verilmiş olan buyruklardan bir O, neyi irade ederse onu yaratır. TANRI
kısmını hiçe saydılar. Pek azı hariç onla- Her Şeye Gücü Yetendir.
rın ihanetlerine tanık olmaya devam ede-
ceksin. Onları affet ve onlara aldırış etme. Yahudilere, Hristiyanlara ve
TANRI iyi davrananları sever. Müslümanlara Tanrı’nın Elçisi
18. Yahudiler ve Hristiyanlar, “Biz TAN-
Hristiyanlar da Tanrı’nın Elçisine RI’nın çocukları ve sevgilileriyiz” dediler.
İtaat Etmek Zorundadır De ki, “Öyleyse neden sizi günahlarınız-
14. Ayrıca “Biz Hristiyanız” diyenlerle de ant- dan dolayı cezalandırıyor? Siz de O’nun
laşma yapmıştık. Fakat onlar kendilerine ve- yarattığı diğer insanlar gibi insanlarsınız.”
rilmiş olan buyrukların bir kısmını hiçe say- O, irade ettiği kişiyi bağışlar ve irade et-
dılar. Sonuç olarak, onları Diriliş Günü’ne tiği kişiyi cezalandırır.” TANRI’ya aittir
göklerin ve yerin ve de ikisi arasındaki her
kadar kendi aralarında husumet ve nefrete
şeyin egemenliği ve O’nadır son varış.
mahkûm ettik. TANRI o zaman yapmış ol-
dukları her şeyi onlara bildirecektir. Tanrı’nın Antlaşma Elçisi
19. Ey kutsal yazı halkı! “Biz hiçbir vaiz veya
Kuran: Tanrı’nın Yahudilere ve uyarıcı almadık” demeyesiniz diye, elçisiz
Hristiyanlara Mesajı geçen bir zaman periyodunun ardından,
15. Ey kutsal yazı halkı! Kutsal yazıda gizle- bir şeyleri açıklamak üzere elçimiz size
miş olduğunuz birçok şeyi size ilan etmek gelmiş bulunuyor. Artık size bir vaiz ve
ve işlemiş olduğunuz birçok başka taşkın- uyarıcı geldi. TANRI Her Şeye Gücü Ye-
lığı affetmek amacıyla elçimiz size gelmiş tendir.***
*5:19 Bu ayet, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin gelişi ile alakalı Kitab-ı Mukaddes’e ve Kuran’a ait
kehanetin gerçekleştiğini bildirmektedir (Malaki 3:1, Kuran 3:81). Bu elçinin adı Kuran’ın içine
matematiksel olarak “Reşad Halife” şeklinde kodlanmıştır. Bu çok özel ayet, spesifik delilin takdim
edilmesini icap ettirir. “Reşad”ın sayısal değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) artı sure
numarası (5) artı ayet numarası (19) değerleri toplandığında 505 + 725 + 5 +19 = 1254 veya 19x66
elde ederiz. On dokuz, Reşad Halife aracılığıyla vahyedilen Kuran’ın ortak paydasıdır. Daha fazla
delil ve spesifik ayrıntılar Ek İki’de bulunmaktadır.
757 55200
60 ♦ Ziyafet (El-Maide) 5:20-33
20. Hani Musa halkına şöyle demişti, “Ey 28. “Sen beni öldürmek için elini uzatsan
halkım! TANRI’nın üzerinize olan nimet- bile ben seni öldürmek için elimi uzatmı-
lerini hatırlayın: Aranızdan peygamberler yorum. Çünkü ben kâinatın Rabbi olan
tayin etti, sizi krallar yaptı ve başka hiçbir TANRI’ya derin saygı duyuyorum.
insana bahşetmediği şeyleri size bahşetti.
29. “Ben senden, kendimden değil, benim gü-
Tanrı Kutsal Toprakları İsrail’e Verir nahımı da kendi günahını da yüklenmeni,
21. “Ey halkım! TANRI’nın sizin için karara sonra da Cehennemin sakinlerinin yanına
bağladığı kutsal topraklara girin ve isyan varmanı istiyorum. İşte böyledir haddi
etmeyin yoksa kaybedenler olursunuz.” aşanlara verilecek karşılık.”
22. Dediler ki “Ey Musa! Orada güçlü bir halk 30. Egosu onu, kardeşini öldürmeye kışkırttı.
var, onlar oradan çıkmadıkça biz oraya
Onu öldürdü ve kaybedenlerden oldu.
girmeyeceğiz. Eğer çıkarlarsa giriyoruz.”
23. Derin saygı duyan ve TANRI tarafın- 31. Sonra TANRI ona kardeşinin cesedini na-
dan nimetlendirilen iki adam şöyle dedi, sıl gömeceğini öğretmek amacıyla toprağı
“Haydi kapıdan girin. Sadece kapıdan eşelemesi için bir karga gönderdi. Dedi ki
girerseniz kesinlikle galip geleceksiniz. “Yazıklar olsun bana; şu karga kadar akıllı
Eğer imanlılar iseniz TANRI’ya güven- olup da kardeşimin cesedini gömmeyi be-
melisiniz.” ceremedim.” Pişmanlığa boğulmuştu.
*5:27-31 Bu ilk cinayete karışan iki oğlun isimleri konuyla ilgili değil. Fakat Kitab-ı Mukaddes’te
Habil ve Kayin olarak verilmiştir (Yaratılış 4:2-9).
765 55383
Ziyafet (El-Maide) 5:34-43 ♦ 61
içindir, sonra onlar Ahirette çok daha kötü ğine sahip olduğunu bilmez misin? İrade
bir azaba maruz kalırlar. ettiği kişiyi cezalandırır, irade ettiği kişiyi
34. Ancak siz onları mağlup etmeden önce bağışlar. TANRI Her Şeye Gücü Yetendir.
tövbe edenler bunun dışındadır. Bilmelisi- 41. Ey elçi! Kalpleri iman etmiyorken ağızlarıyla
niz ki TANRI Bağışlayıcıdır, En Merha- “Biz iman ediyoruz” diyenlerin arasından
metli Olandır.
inkâr etmekte acele edenlere üzülme. Ya-
35. Ey iman edenler! TANRI’ya derin saygı hudiler arasından bazıları yalanlara kulak
duyun, O’na yollar ve vesileler arayın ve verdiler. Seninle hiç görüşmemiş ve keli-
O’nun yolunda çaba sarf edin ki başarılı
meleri bağlamından koparmış, ardından da
olasınız.
“Eğer size bu verilirse kabul edin, fakat size
İnkârın Maliyeti farklı bir şey verilirse sakının” demiş olan
36. Hiç şüphe yok ki, inkâr etmiş olanlar, eğer insanları dinlediler. TANRI kimi saptırmayı
yeryüzündeki her şeye, hatta iki kat fazla- irade ederse, TANRI’ya karşı ona yardım
sına sahip olsalardı ve kendilerini Diriliş edecek hiçbir şey yapamazsın. TANRI onla-
Günü’ndeki azaptan kurtarması için fidye rın kalplerini temizlemek istemez. Onlar bu
olarak sunsalardı bile onlardan kabul edil-
dünyada rezil oldular ve Ahirette korkunç
mezdi; onlar acı veren bir azabı üzerlerine
bir azabı üzerlerine çekecekler.
çektiler.
37. Onlar Cehennemden çıkmak isteyecekler 42. Onlar yalanlara sarılanlardır ve haram ka-
fakat heyhat, oradan asla çıkamazlar; on- zanç yiyenlerdir. Eğer aralarında hüküm
ların cezası ebedidir. vermen için sana gelirlerse, aralarında
hüküm verebilirsin veya onlardan yüz çe-
Matematiksel Kanıt Kuranî virebilirsin. Onlardan yüz çevirmeyi se-
Adaleti Destekler
çersen sana en ufak bir zarar veremezler.
38. Hırsızın, erkek veya kadın, işledikleri su-
Fakat eğer aralarında hüküm verirsen adil
çun cezası olarak ve TANRI’dan bir ib-
ret teşkil etmesi için ellerini işaretleyin.*** bir şekilde hüküm ver. TANRI adil olan-
TANRI Kudretlidir, En Bilge Olandır. ları sever.
39. Eğer birisi bu suçu işledikten sonra tövbe 43. Yanlarında TANRI’nın yasalarını içeren
edip kendini düzeltirse, TANRI onu gü- Tevrat olduğu halde, neden senden arala-
nahın bedelinden kurtarır. TANRI Bağış- rında hüküm vermeni istiyorlar ve neden
layıcıdır, En Merhametli Olandır. onu göz ardı etmeyi seçtiler? Onlar imanlı
40. TANRI’nın göklerin ve yerin egemenli- değiller.
*5:38 Sahte Müslümanlar tarafından hükme bağlandığı gibi hırsızın elinin kesilmesi uygulaması,
Kuran’da temeli olmayan şeytanî bir uygulamadır. Bu örneğin özel önemi nedeniyle, Tanrı, hırsızın
elini kesmek yerine onu işaretlemeyi doğrulayan matematiksel kanıt sağlamıştır. 12:31 ayeti, Yusuf ’a
çok hayran kalıp ellerini “kesen” kadınlara atıfta bulunur. Onlar elbette ki ellerini “kesmediler;”
bunu hiç kimse yapamaz. Sure ve ayet numaraları toplamı 5:38 ve 12:31 için aynıdır, yani 43. Aynı
zamanda Tanrı’nın iradesi ve merhametidir ki, bu matematiksel ilişki, Kuran’ın 19-temelli kodu ile
de uyuşmaktadır. 12:31 ayetinden on dokuz ayet sonra aynı kelimeyi görüyoruz (12:50).
778 55695
62 ♦ Ziyafet (El-Maide) 5:44-51
5:44 Tevrat, İsa Mesih’ten önceki tüm İsrail peygamberleri aracılığıyla vahyedilen tüm kutsal yazı-
ların bir koleksiyonudur, yani bugünkü Eski Ahit. Kuran’ın hiçbir yerinde Tevrat’ın Musa’ya veril-
diğini görmüyoruz.
*5:51 Diğer insanlarla olan ilişkiler 5:57 ve 60:8-9’daki temel kurala tabidir. Kendileri ile dost olu-
namayan Yahudi ve Hristiyanlar, 5:57’de belirgin bir biçimde belirtilir; onlar imanlılarla alay edip
eğlenen veya onlara saldıran kişilerdir.
791 56029
Ziyafet (El-Maide) 5:52-64 ♦ 63
52. Kalplerinde şüphe barındıranların, “Ye- 59. De ki, “Ey kutsal yazı halkı! TANRI’ya,
nilgiye uğramaktan korkuyoruz” diyerek bize vahyedilene ve bizden önce vahye-
onlara katılmak için acele ettiklerini göre- dilmiş olana iman ettiğimiz ve çoğunuz
ceksin. TANRI onlara bir galibiyet veya doğru kimseler olmadığınız için mi bizden
katından bir emir getirsin ki, bu onların nefret ediyorsunuz?”
gizli düşüncelerinden pişman olmalarına 60. De ki, “Haydi size TANRI nazarında daha
neden olsun. kötü olan kimseleri söyleyeyim: Onları
53. O zaman imanlılar diyecekler ki “Bun- maymunlar ve domuzlar (kadar aşağılık)
lar, sizinle birlikte olduklarına dair bütün yapıncaya dek O’nun gazabını üzerlerine
güçleriyle TANRI adına yemin eden aynı çektikten sonra TANRI tarafından kı-
kişiler mi?” Onların yaptıkları boşa çıktı; nananlar ve de putperestler. Bunlar çok
onlar kaybedenlerdir. daha kötüdürler ve doğru yoldan çok daha
54. Ey iman edenler! Eğer dininizden döner- uzaktırlar.”
seniz, o zaman TANRI, sevdiği ve Ken- 61. Size geldiklerinde “Biz iman ediyoruz”
disini seven insanları sizin yerinize ko- derler, oysa onlar girdiklerinde de inkâr
yacaktır. Onlar imanlılara karşı yumuşak ile doludurlar ayrıldıklarında da inkâr ile
başlı, inkârcılara karşı ise amansız ola- doludurlar. TANRI gizledikleri her şeyin
caklardır ve hiçbir kınamadan korkmadan tamamen farkındadır.
TANRI uğrunda çaba göstereceklerdir. 62. Birçoğunu canı gönülden kötülük işler-
İşte böyledir TANRI’nın lütfu; onu irade ken, haddi aşarken ve haram kazançtan
ettiği kişiye ihsan eder. TANRI Cömerttir, yerken görürsün. Gerçekten de berbattır
Her Şeyi Bilendir. yaptıkları şey.
55. Sizin gerçek müttefikleriniz TANRI ve 63. Keşke hahamlar ve papazlar onları günah-
elçisidir ve de İletişim Dualarını (Namazı) kâr söylemlerinden ve haram kazançların-
yerine getiren, zorunlu bağışı (Zekâtı) ve- dan menetseydiler! Gerçekten de berbattır
ren imanlılardır ve onlar rükû ederler. yaptıkları şey.
56. TANRI’yı ve elçisini ve de iman etmiş
olanları müttefik edinenler, TANRI’nın Tanrı’ya Karşı Küfür
tarafındadır; onlar kesinlikle galiplerdir. 64. Hatta Yahudiler “TANRI’nın eli bağlıdır!”
dediler. Elleri bağlı olan kendileridir. Böy-
Hangi Yahudi ve Hristiyanlar le bir küfrü dillendirdikleri için kınandılar.
57. Ey iman edenler! Önceki kutsal yazıları Aksine, O’nun elleri sonuna kadar açıktır,
alanların arasında olup dininizle alay edip irade ettiği gibi harcar. Şüphesiz, Rabbinin
eğlenen kişileri dost edinmeyin, inkâr- sana vahyettikleri, birçoğunun azgınlık ve
cıları da dost edinmeyin. Eğer gerçekten inkâra dalmasına neden olacaktır. Sonuç
imanlılarsanız TANRI’ya derin saygı du- olarak, onları Diriliş Günü’ne kadar kendi
yun. aralarında husumete ve nefrete mahkûm
ettik. Onlar ne zaman savaşın alevini tu-
Kutsal Yazılar Alanlar Haddi Aşıyor tuştursalar TANRI onu söndürür. On-
58. Sen İletişim Dualarına (Namaza) çağırdı- lar yeryüzünde günahkârca dolaşırlar ve
ğında onunla alay edip eğleniyorlar. Bu- TANRI kötülük edenleri sevmez.
nun nedeni onların anlamayan kimseler
olmasıdır.
808 56600
64 ♦ Ziyafet (El-Maide) 5:65-74
ilet—bunu yapıncaya dek O’nun mesajını 72. Doğrusu, TANRI Meryemoğlu Mesih’tir
iletmiş olmazsın—ve TANRI seni insan- diyenler paganların ta kendileridir. Me-
lardan koruyacaktır. TANRI inkâr eden sih’in kendisi şöyle dedi, “Ey İsrailoğulla-
insanlara rehberlik etmez. rı! TANRI’ya tapın; benim Rabbime* ve
sizin Rabbinize.” Kim TANRI’nın yanına
68. De ki, “Ey Kutsal yazı halkı! Tevrat’a, İn-
herhangi bir put yerleştirirse, TANRI ona
cil’e ve Rabbinizden burada size indirile-
Cenneti haram kılmıştır ve onun kaderi
ne sarılıncaya dek hiçbir dayanağınız yok-
Cehennemdir. Kötülerin hiçbir yardımcısı
tur.” Şüphesiz, Rabbinden olan bu vahiy- yoktur.
ler onlardan çoğunun azgınlığa ve inkâra
daha da dalmasına yol açacaktır. Bundan 73. TANRI üçlü birliğin üçüncüsüdür diyen-
dolayı, inkâr eden insanlar için üzülme. ler gerçekten de paganların ta kendileridir.
O tek tanrıdan başka tanrı yoktur. Bunu
Kurtuluş İçin söylemekten sakınmadıkça, aralarından
Minimum Gereksinimler inkâr edenler acı veren bir azabı üzerlerine
69. Şüphesiz, iman edenlerden, Yahudilerden, çekeceklerdir.
başka dine dönmüş olanlardan ve Hristi- 74. Onlar TANRI’ya tövbe edip O’nun bağış-
yanlardan; her kim (1) TANRI’ya iman lamasını istemezler mi? TANRI Bağışla-
eder, (2) Son Gün’e iman eder ve (3) doğ- yıcıdır, En Merhametli Olandır.
*5:72-76 Yuhanna 20:17’de görüyoruz ki, İsa kendisinin ne Tanrı ne de Tanrı’nın oğlu olduğunu
öğretti. Pek çok ilahiyatçı, dikkatli araştırmalardan sonra, bugünkü Hıristiyanlığın İsa tarafından
öğretilen Hıristiyanlıkla aynı olmadığı sonucuna varmıştır. Bu konuyla ilgili iki seçkin kitap şunlar-
dır: “The Mit The Incarnate” (The Westminster Press, Philadelphia, 1977) ve “Mythmaker” (Harper
& Row, New York, 1986). “Mythmaker”ın ön tarafında şu ifadeyi okuyoruz: “...Hyam Maccoby,
Hristiyanlığın kurucusunun İsa değil Pavlus olduğuna yönelik görüşünü desteklemek için
yeni argümanlar sunmaktadır... ‘insanlığı kurtarmak için ölen ilahi bir Kurtarıcı olarak İsa’
şeklindeki kendi vizyonuyla yeni bir din yaratan yalnızca Pavlus’tu.”
820 57026
Ziyafet (El-Maide) 5:75-89 ♦ 65
75. Meryemoğlu Mesih kendinden önceki göreceksin. Bunun nedeni onların arasın-
elçiler gibi bir elçiden fazlası değildi ve da papazların ve keşişlerin olmasıdır ve
onun annesi bir azizdi. İkisi de yemek yer- onlar kibirli değildirler.
lerdi. Onlar için vahiyleri nasıl açıkladığı- 83. Elçiye vahyedileni işittikleri zaman orada-
mıza bak ve onların hâlâ nasıl saptıklarına ki gerçeği tanıdıkça gözlerinin yaşla dolup
dikkat et! taştığını görürsün ve derler ki “Rabbimiz!
76. De ki, “TANRI’nın yanında size ne zarar Biz iman ettik, o halde bizi tanıklardan
verebilecek ne de fayda sağlayabilecek say.
güçsüz putlara mı tapıyorsunuz? TANRI 84. “Biz niçin TANRI’ya ve bize gelen ger-
İşitendir, Her Şeyi Bilendir.” çeğe iman etmeyelim ve niçin Rabbimizin
bizleri doğru insanlarla birlikte kabul et-
Dostlarınızı Dikkatli Seçin mesini arzu etmeyelim?”
77. De ki, “Ey kutsal yazı halkı! Dininizin
sınırlarını gerçeğin ötesinde aşmayın ve 85. Bunu söyledikleri için TANRI onları
yanlış yola sapmış, çok sayıda insanı da ödüllendirdi; onları akan nehirleri olan
saptırmış insanların fikirlerini takip etme- bahçelere kabul edecektir. Onlar sonsuza
yin; onlar doğru yoldan uzak bir sapıklık dek orada kalacaklardır. İşte böyledir doğ-
içerisindedirler.” ruların ödülü.
78. İsrailoğulları arasından inkâr etmiş olan- 86. İnkâr edip vahiylerimizi reddedenlere ge-
lar, Davut’un ve Meryemoğlu İsa’nın di- lince, onlar Cehennemin sakinleridir.
liyle lanetlenmişlerdir. Bunun nedeni ita-
Helal Şeyleri Haram Kılmayın
atsizlik etmeleri ve haddi aşmalarıydı.
87. Ey iman edenler! TANRI tarafından helal
İlgisiz Kalmak Kınandı kılınmış iyi şeyleri haram kılmayın ve sal-
dırganlaşmayın; TANRI saldırganlaşanla-
79. Birbirlerini kötülük işlemekten menetmi-
rı sevmez.
yorlardı. Yaptıkları şey gerçekten de ber-
bat! 88. Ve TANRI’nın size sağlamış olduğu iyi
ve helal şeylerden yiyin. Kendisine iman
80. Onlardan birçoğunun inkâr edenleri müt-
ettiğiniz TANRI’ya derin saygı duyun.
tefik edindiğini göreceksin. Ellerinin ruh-
ları adına önden yollamış oldukları ger- Tanrı’nın Adını
çekten de berbat! TANRI onlara kızgındır Boş Yere Ağzınıza Almayın
ve sonuç olarak onlar sonsuza dek azap 89. TANRI sizi kasıtsız söylenmiş yeminler-
içinde kalacaklardır. den sorumlu tutmaz; O sizi gerçek niyet-
81. TANRI’ya, peygambere ve burada ona lerinizden sorumlu tutar. Eğer bir yemini
vahyedilene iman etmiş olsaydılar onla- bozarsanız, kendi ailenize sunduğunuz
rı dost edinmezlerdi. Fakat onların çoğu aynı yiyecekten on yoksulu doyurarak
fena kimselerdir. veya onları giydirerek veya bir köleyi öz-
gürleştirerek telafi edin. Eğer buna gücü-
Gerçeğin Bir İfadesi nüz yetmiyorsa o zaman üç gün oruç tutun.
82. İmanlıların en azılı düşmanlarının Yahudi- Bu, tutmak için yemin ettiğiniz yeminleri
ler ve puta tapanlar olduğunu göreceksin. bozmanın kefaretidir. Yeminlerinizi tutun.
Ve imanlılara dostlukta en yakın insanla- TANRI vahiylerini size bu şekilde açıklar
rın “Biz Hristiyanız” diyenler olduğunu ki minnettar olasınız.
832 57696
66 ♦ Ziyafet (El-Maide) 5:90-102
Sarhoş Ediciler ve Kumar Haram Kılındı veya ona denk bir oruçla kefaret verebilir.
90. Ey iman edenler! Sarhoş ediciler, kumar, TANRI geçmiş suçları affetti. Fakat eğer
putlara ait sunaklar ve şans oyunları şeyta- birisi böyle bir suça geri dönerse TANRI
nın iğrençlikleridir; bunlardan kaçının ki onun intikamını alır. TANRI Kudretlidir,
başarılı olasınız. İntikam Alıcıdır.
91. Şeytan, sarhoş ediciler ve kumar yoluyla Tüm Deniz Canlıları
aranızda kin ve nefrete yol açmak ve sizi
Yemek için Helaldir
TANRI’yı hatırlamaktan ve İletişim Dua-
96. Tüm deniz avı yemeniz için helal kılın-
larını (Namazı) yerine getirmekten alıkoy- mıştır. Kutsal yolculuk sırasında bu, seya-
mak ister. Artık sakınacak mısınız? hat boyunca ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.
92. TANRI’ya itaat edin, elçiye itaat edin ve Kutsal yolculuk süresince avlanmayın.
sakının. Eğer yüz çevirirseniz, o zaman bi- Huzurunda toplanacağınız TANRI’ya de-
lin ki elçimizin tek görevi mesajı etkili bir rin saygı duyun.
şekilde iletmektir. 97. TANRI, Kutsal Mescit** olan Kâbe’yi in-
93. İman edip doğru bir hayat sürenler, buy- sanlar için bir sığınak olarak tayin etti ve
rukları gözettikleri, iman edip doğru bir aynı zamanda Kutsal Ayları, (Kutsal Mes-
hayat sürdükleri, sonra kendi takvalarını cide olan) hayvan sunularını ve onları işa-
ve imanlarını muhafaza ettikleri, takvayı retleyen gerdanlıkları da. Bilmelisiniz ki,
ve doğruluğu gözetmeye devam ettikleri TANRI göklerde ve yerde olan her şeyi
sürece herhangi bir yiyeceği yemekle bir bilir ve TANRI Her Şeyi Bilendir.
suç yüklenmiş olmazlar. TANRI doğru 98. Bilin ki TANRI ceza uygulamada şiddetli
kimseleri sever. olandır ve TANRI Bağışlayandır, En Mer-
hametli Olandır.
Av Hayvanını Koruma
94. Ey iman edenler! TANRI sizi (kutsal yol- 99. Elçinin tek görevi mesajı iletmektir ve
TANRI açığa vurduğunuz ve gizlediği-
culuk sırasında) ellerinizin ve oklarını-
niz her şeyi bilir.
zın ulaşacağı bazı avlarla test edecektir.
TANRI böylelikle aranızdan yalnızken de 100. İlan et: “Kötü ile iyi bir değildir, kötünün
Kendisini gözetenleri ayırır. Bundan sonra çokluğu seni etkilese bile. Ey akıl sahip-
haddi aşanlar acı veren bir azabı üzerleri- leri! (Azınlıkta olsanız bile) TANRI’ya
ne çektiler. derin saygı duyun ki başarılı olasınız.”
95. Ey iman edenler! Kutsal yolculuk boyun- 101. Ey iman edenler! Olması gereken za-
ca hiçbir av hayvanını öldürmeyin. Kim mandan önce size bildirildiği takdirde
herhangi bir av hayvanını kasten öldürür- sizi incitecek olan meseleler hakkında
se, cezası öldürmüş olduğu av hayvanla- soru sormayın. Eğer onları Kuran’ın ışı-
rına eşit sayıda çiftlik hayvanıdır. Karar ğında sorarsanız size açık olurlar. TAN-
aranızdaki iki adil kişi tarafından verilsin. RI kasıtlı olarak onları görmezden geldi.
Onlar kurbanların Kâbe’ye ulaştığından TANRI Bağışlayıcıdır, Hoşgörülüdür.
emin olsunlar. Aksi takdirde, suçunu te- 102. Sizden önce başkaları da benzer sorular
lafi etmek için yoksul insanları doyurarak sordular, sonra o konuda inkârcı oldular.
*5:97 Puta-tapan Müslümanlar, Peygamberin mezarını kutsal sayarak iki “Kutsal Mescit” tesis et-
tiler. Kuran sadece tek bir Kutsal Mescitten bahseder.
850 58752
Ziyafet (El-Maide) 5:103-112 ♦ 67
103. TANRI, erkek ve dişilerin belli birleşim- “Bizim şahitliğimiz onlarınkinden daha
lerini yavrulayan çiftlik hayvanını da, bir doğrudur; biz taraflı olmayacağız. Aksi
yeminle salıverilen çiftlik hayvanını da, takdirde haddi aşanlardan olacağızz.”
peş peşe iki erkek yavrulayanı da, on 108. Bu, önceki şahitlerinki gibi yeminlerinin
kez döl veren boğayı da haram kılmadı. hiçe sayılmasından korkarak üzerlerine
TANRI hakkında bu tür yalanlar uydu-
düşen dürüst bir tanıklığı teşvik etmek
ranlar inkârcıların ta kendileridir. Onla-
için daha uygundur. TANRI’yı gözetin
rın çoğu anlamazlar.
ve dinleyin. TANRI kötü kimselere reh-
Atalarınızın Dinini berlik etmez.
Körü Körüne Takip Etmeyin
Ölmüş Elçiler
104. Onlara “TANRI’nın vahyettiğine ve el-
Tamamen Habersizdirler
çiye gelin” denildiğinde, “Atalarımızı ne
109. Gün gelecek, TANRI tüm elçileri topla-
yapıyor bulduysak o bizim için yeterli-
dir” derler. Ya ataları hiçbir şey bilme- yıp onlara soracak: “Size verilen karşılık
diyse ve kendilerine rehberlik edilme- nasıldı?” Onlar diyecekler ki “Bizim hiç-
diyse? bir bilgimiz yok. Tüm sırları Bilen Sen-
sin.”
105. Ey iman edenler! Siz sadece kendi akıbe-
tiniz için endişe duymalısınız. Eğer baş- 110. TANRI diyecek ki, “Ey Meryemoğlu İsa!
kaları saparsa, rehberlik edildiğiniz süre- Senin ve annenin üzerine olan nimetleri-
ce size zarar veremezler. TANRI’yadır mi hatırla. Ben seni, insanlara beşikten
nihai varışınız, hepinizin, sonra O, yap- konuşmanı sağlayacak Kutsal Ruh’la des-
mış olduğunuz her şeyi size haber vere- tekledim, aynı zamanda bir yetişkinken
cektir. de. Sana kutsal yazıyı, bilgeliği, Tevrat’ı
ve İncil’i öğrettim. Hani Benim iznimle
Bir Vasiyete Şahit Olmak balçıktan bir kuş şekli yaratıyordun, sonra
106. Ey iman edenler! Sizden biri ölmek üze- ona üflüyordun da Benim iznimle o canlı
reyken, vasiyete şahitlik aranızdan iki
bir kuş oluyordu. Sen körü ve cüzzamlıyı
adil insan tarafından yapılsın. Eğer se-
Benim iznimle iyileştiriyordun ve ölüleri de
yahat ediyorsanız, bu durumda şahitliği
Benim iznimle diriltiyordun. Hani kendi-
başka iki kişi yapabilir. İletişim Duasını
(Namazı) yerine getirdikten sonra, şahit- lerine göstermiş olduğun esaslı mucizelere
ler şüphelerinizi hafifletmek için TANRI rağmen sana zarar vermek isteyen İsrai-
adına şöyle yemin etsinler: “Vasiyet eden loğullarından seni korumuştum. Onların
bizimle ilişkili olsa bile bunu kişisel ka- arasındaki inkârcılar, ‘Bu besbelli ki sihir’
zanç elde etmek için kullanmayacağız. dediler.
TANRI’nın tanıklığını da gizlemeyece- 111. “Hani havarilere vahyetmiştim: ‘Bana ve
ğiz. Aksi takdirde günahkârlardan olu- elçime iman edin.’ Onlar dediler ki ‘Biz
ruz.” iman ettik ve şahit ol ki bizler teslim
107. Eğer şahitler taraflı olmaktan suçlu bulu- olanlarız.’ ”
nurlarsa, o zaman başka iki kişiden onla-
rın yerlerini almaları istensin. İlk şahitler Ziyafet
tarafından mağdur edilen iki kişiyi seçin 112. Hani havariler demişlerdi ki, “Ey Merye-
ve onlara TANRI adına yemin ettirin: moğlu İsa! Rabbin gökten bize bir ziyafet
861 59604
68 ♦ Ziyafet (El-Maide) 5:113-120 & Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:1-4
indirebilir mi?” O dedi ki “TANRI’ya de- 118. “Eğer onları cezalandırırsan onlar Senin
rin saygı duymalısınız, eğer imanlıysanız.” kullarındır. Şayet onları bağışlarsan, Sen
113. Onlar, “Biz ondan yemek, kalplerimizi Kudretlisin, En Bilge Olansın.”
tatmin etmek ve senin bize gerçeği söy- 119. TANRI ilan edecek, “Bu, doğru sözlü-
lediğini kesin olarak bilmek istiyoruz. lerin doğru sözlülükleriyle kurtarılacağı
Biz onun tanıkları olarak hizmet edece- bir gündür.” Onlar akan nehirleri olan
ğiz” dediler.
bahçeleri hak ettiler. Onlar orada sonsu-
Daha Büyük Mucizeler za dek kalacaklar. TANRI onlardan hoş-
Daha Büyük Sorumluluk Getirir** nuttur ve onlar da O’ndan hoşnutturlar.
114. Meryemoğlu İsa dedi ki “Tanrımız! Rab- Bu, en büyük zaferdir.
bimiz! Gökten bize bir ziyafet indir. Her 120. TANRI’ya aittir göklerin ve yerin ve de
birimize ve hepimize bereket ve Senden içlerinde olan her şeyin egemenliği ve O,
bir işaret getirsin. Bize rızık sağla; Sen Her Şeye Gücü Yetendir.
en iyi Rızık Sağlayıcısın.”
♦♦♦♦
115. TANRI, “Onu size indiriyorum. Aranız-
dan kim bundan sonra inkâr ederse, onu
daha önce hiç kimseye vermediğim ceza Sure 6: Çiftlik Hayvanları
ile cezalandıracağım” dedi.*
(El-En’am)
Diriliş Günü’nde En Lütufkâr, En Merhametli olan
116. TANRI diyecek ki “Ey Meryemoğ- Tanrı’nın adıyla
lu* İsa! Sen insanlara ‘Beni ve annemi
TANRI’nın yanında putlar edinin’ dedin 1. Gökleri ve yeri yaratmış, karanlıkları ve ışı-
mi?’ ” O diyecek ki “Sana yücelik olsun. ğı var etmiş olan TANRI’ya övgüler olsun.
Ben doğru olmayan bir şeyi söyleyemez-
Yine de Rablerini inkâr edenler yoldan sap-
dim. Eğer söylemiş olsaydım Sen zaten
maya devam ediyorlar.
onu bilirdin. Sen benim düşüncelerimi
bilirsin, fakat ben Senin düşüncelerini 2. O’dur sizi balçıktan yaratmış, sonra da ya-
bilmem. Sen tüm sırları bilirsin. şam sürenizi önceden belirlemiş Olan, sa-
117. “Ben onlara sadece Senin bana söyleme- dece O’nun bildiği bir yaşam süresi. Yine
mi emrettiğin şeyi anlattım, o da şudur: de şüphe etmeye devam ediyorsunuz.
‘Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan 3. O, göklerdeki ve yerdeki tek TANRI’dır.
TANRI’ya tapın.’ Onlarla yaşadığım sü- Sizin gizlediklerinizi de açığa vurduklarını-
rece ben aralarında bir şahittim. Sen yer-
zı da bilir ve O, kazandığınız her şeyi bilir.
yüzündeki hayatımı sona erdirince, artık
onların üzerinde İzleyici Sen oldun. Sen 4. Rablerinden onlara ne tür bir kanıt gelirse
her şeye şahitlik edersin. gelsin ondan nefretle yüz çevirirler.
*5:114-115 Kuran’ın karşı konulmaz mucizesi (Ek Bir), 74:35 ayetinde “En büyük mucizelerden
biri” olarak tanımlanmaktadır ve beraberinde olağandışı büyük bir sorumluluk getirir.
*5:116 Kuran’ın İsa’yı sürekli olarak “Meryemoğlu” şeklinde çağırması ve Kitab-ı Mukaddes’in de
onu “insanoğlu” olarak çağırması dikkat çekicidir. Tanrı, bazılarının küfre gireceğini ve onu “Tan-
rı’nın oğlu” olarak çağıracağını biliyordu!
871 60307
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:5-21 ♦ 69
5. Kendilerine hakikat geldiğinde onu reddet- 14. De ki, “O, gökleri ve yeri Başlatan ve
tikleri için pervasızlıklarının sonuçlarını besleyen ama beslenmeyen olduğu halde,
üzerlerine çektiler. TANRI’dan başkasını mı Sahip ve Efen-
6. Kendilerinden önce nice nesilleri yok etti- di olarak kabul edeyim?” De ki, “Ben en
ğimizi görmediler mi? Sizin için yaptıkla- adanmış teslim olan olmakla ve ‘puta ta-
rımızdan daha fazlasıyla onları yeryüzünde pan biri olma’ diye emrolundum.”
yerleştirdik, onlara cömertçe nimetler yağ- 15. De ki, “Eğer Rabbime itaatsizlik edersem
dırdık ve onlara akıp giden ırmaklar sağla- müthiş bir günün azabından korkarım.
dık. Sonra günahlarından ötürü onları yok 16. “Kim o gün (azaptan) kurtarılırsa O’nun
ettik ve onların yerine başka bir nesli geçir- rahmetini elde etmiştir. Ve bu en büyük
dik.
zaferdir.”
7. Eğer onlara kâğıt üzerinde yazılı olan fi-
ziksel bir kitap indirseydik ve ona elleriyle Mutluluğu Sadece Tanrı Kontrol Eder
dokunsaydılar bile, inkâr etmiş olanlar, “Bu 17. Eğer TANRI sana bir sıkıntı dokundurur-
zekice bir sihirden fazlası değil” derlerdi. sa, O’ndan başka hiç kimse onu gidere-
8. Ayrıca şunu da söylediler, “Keşke onunla mez. Ve eğer sana bir nimet dokundurursa,
birlikte bir melek gelebilseydi!” Eğer bir O, Her Şeye Gücü Yetendir.
melek gönderseydik bütün mesele sonlan- 18. O, yarattıkları üzerinde Mutlak Hâkimdir.
dırılmış olurdu ve onlara artık süre tanın- O, En Bilge Olandır, Haberdardır.
mazdı.
Kuran, Tüm Kuran,
Testin Gereklilikleri Kuran Dışında Hiçbir Şey
9. Onlara bir melek göndermiş olsaydık, onu 19. De ki, “Kimin tanıklığı en büyüktür?” De
bir adam şeklinde gönderir ve onları şu an ki, “TANRI’nın. O, benimle sizin aranız-
kafaları nasıl karışıksa aynı şekilde kafaları da şahittir ki, size ve ulaştığı herkese vaaz
karışmış bir halde bırakırdık. etmem için bana bu Kuran* vahyedildi.
10. Senden önceki elçilerle de alay edildi. On- Doğrusu siz, TANRI’nın yanında başka
larla dalga geçenler, alaylarının sonuçları- tanrılar***olduğuna şahitlik ediyorsunuz.”
nı çektiler. De ki, “Ben sizin yaptığınız gibi tanıklık
etmem; sadece tek bir tanrı vardır ve ben
11. De ki, “Yeryüzünü dolaşın ve reddediciler sizin putperestliğinizi kabul etmiyorum.
için sonuçlara dikkat edin.”
20. Kendilerine kutsal yazı verdiklerimiz,
12. De ki, “Kime aittir göklerdeki ve yerdeki bunu kendi evlatlarını tanıdıkları gibi ta-
her şey?” De ki, “TANRI’ya.” O, merha- nırlar. Ruhlarını heba edenler ise iman et-
metin Kendi niteliği olduğunu karara bağ-
meyen kimselerdir.
ladı. Hepinizi kaçınılmaz olan Diriliş Gü-
nü’nde muhakkak toplayacaktır. Ruhlarını 21. TANRI hakkında yalan uyduran veya
heba edenler inkâr edenlerdir. O’nun vahiylerini reddedenlerden daha
13. O’na aittir gecede ve gündüzde hayat sü- fena kimdir? Haddi aşanlar asla başarılı
ren her şey. O İşitendir, Bilendir. olamazlar.
*6:19 Bu ayet, dini rehberliğin tek kaynağının Kuran olduğunu ilan ediyor. (Peygambere atfedilen
yalanlar olan) Hadis & Sünnet gibi ilave kaynaklara sarılanlar, putperestler olarak tanımlanıyor.
877 60390
70 ♦ Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:22-35
*6:23 Puta tapanlar, şimdi ve sonsuza dek putperest olduklarını şiddetle reddederler.
*6:28 Çünkü bizler dünyevi boyutumuza girer girmez, Tanrı ve melekleri ile Cennet ve Cehennemin
görülebildiği ruhların boyutundaki olaylardan tamamen habersiz oluruz. Dolayısıyla suçlu, bu son-
suz boyutu gördükten sonra bile davranışlarını değiştirmeyecektir.
882 60546
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:36-50 ♦ 71
*6:38 Hayvanlar, ilk günahı işledikten sonra Tanrı’nın tövbe etme teklifinden yararlanan yaratıklar
arasındaydı (Giriş bölümüne bakınız).
**6:38 Ebedi Ahiret hayatımızla alakalı tüm bilgiler Kuran’da yer almaktadır. Gerçek imanlılar,
Tanrı’nın “Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık” ifadesini tereddüt etmeden kabul ederler. Bu
ifadenin ve benzer ifadelerin önemi, her birisinin 19 Arapça harften oluşması gerçeği ile yansıtıl-
maktadır (Ek 19).
*6:44 Suçlular pencereden atılmadan önce yüksek bir kata çıkarılırlar.
892 60886
72 ♦ Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:51-65
51. Ve Rablerinin huzurunda toplanmaya de- saydım, tüm mesele uzun zaman önce sona
rin saygı duyanlara bu (Kuran’la) vaaz et erdirilmiş olurdu. Kötülerin kim olduğunu
ki kurtuluşa ersinler—onların O’nun ya- en iyi TANRI bilir.”
nında bir Sahipleri ve Efendileri yoktur,
bir şefaatçileri de yoktur. Yüce Tanrı
59. O’nun yanındadır tüm sırların anahtarları;
52. Ve kendilerini yalnızca O’na adayarak onları O’ndan başka hiç kimse bilmez. O,
gece gündüz Rablerine yalvaranları kov- karada ve denizde olan her şeyi bilir. O’nun
ma. Onların hesabından sen sorumlu de- bilgisi dışında bir yaprak dahi düşmez. Ne
ğilsin, senin hesabından da onlar sorumlu toprağın derinliklerindeki bir dane, ne de
değiller. Eğer onları kovarsan haddi aşan- yaş veya kuru hiçbir şey yoktur ki, esaslı
lardan olursun. bir kayıtta kaydedilmiş olmasın.
53. Biz insanları birbirleri ile bu şekilde test Ölüm ve Yeniden Diriliş:
ederiz ki, (alaycı bir şekilde) “Aramızda Her Gün*
TANRI tarafından nimetlendirilen insan- 60. O’dur geceleyin sizi öldüren ve gün için-
lar bunlar mı?” diyebilsinler. TANRI min- deki en küçük eylemlerinizi dahi bilen.
nettar olanlardan haberdar değil midir? Yaşam süreniz tamamlanıncaya dek sizi
54. Vahiylerimize iman edenler sana geldikle- her sabah yeniden diriltir, sonra O’nadır
nihai dönüşünüz. O zaman size yapmış ol-
rinde de ki, “Selamun Aleykum (Size esenlik
duğunuz her şeyi haber verecektir.
olsun). Rabbiniz merhametin Kendi niteliği
olduğunu karara bağladı. Nitekim sizden 61. O, yarattıkları üzerinde Mutlak Hâkimdir
kim cehaletten dolayı bir suç işler ve ondan ve sizi korumak için korumalar tayin eder.
sonra tövbe edip kendini düzeltirse, o zaman Sizden herhangi birine, tayin edilmiş olan
ölüm vakti geldiğinde, elçilerimiz gecik-
O Bağışlayandır, En Merhametli Olandır.”
meksizin onu öldürür.
55. Biz vahiyleri bu şekilde açıklarız ve kötü-
62. Sonra herkes, gerçek Sahibi ve Efendisi
lerin yollarına böyle dikkat çekeriz.
olan TANRI’ya döndürülür. Kesinlikle O,
56. De ki, “TANRI’nın yanında taptığınız şey- nihai hüküm verendir; O, en dakik hesap
lere tapmaktan menedildim.” De ki, “Sizin görendir.
fikirlerinizi takip etmeyeceğim. Aksi halde 63. De ki, “Karanın veya denizin karanlığın-
yoldan saparım ve rehberlik edilmem.” dan sizi kim kurtarabilir?” O’na yüksek
57. De ki, “Rabbimden sağlam bir kanıtım var sesle veya içinizden yalvarırsınız: “Eğer
ve siz onu reddettiniz. Getirmem için bana O bizi bu kez de kurtarırsa sonsuza dek
meydan okuduğunuz azabı ben kontrol et- minnettar olacağız.”
miyorum. Karar yalnızca TANRI’nın ya- 64. De ki, “TANRI sizi bu sefer de kurtarır
nındadır. O, gerçeği anlatır ve O en iyi karar başka zamanlarda da. Ardından siz yine de
verendir.” O’nun yanına putlar yerleştirirsiniz.”
58. De ki, “Getirmem için bana meydan oku- 65. De ki, “O’nun kesinlikle tepenizden veya
duğunuz azabı eğer ben kontrol etmiş ol- ayaklarınızın altından size azap yağdırma-
*6:60 Doğrular gerçekte ölmezler; onlar direkt olarak bir zamanlar Âdem ve Havva’nın yaşadığı
aynı Cennete giderler. Doğru olmayanlar ölürler ve Diriliş Günü’ne kadar sürecek olan bir kâbusu
tecrübe ederler (2:154, 3:169, 8:24, 16:32, 22:58, 36:26-27, 40:46, 44:56 ve Ek 17’ye bakınız).
899 61236
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:66-80 ♦ 73
ya gücü yeter. Veya sizi hiziplere bölebilir katılırız.’’ De ki, “TANRI’nın rehberliği
ve size birbirinizin zulmünü tattırabilir. doğru rehberliktir. Biz kâinatın Rabbine
Anlasınlar diye vahiylerimizi nasıl açıkla- teslim olmakla emrolunduk.
dığımıza dikkat et.”
72. “Ve İletişim Dualarını (Namazı) yerine
66. Senin halkın bunu reddetti, gerçek olması- getirmekle ve O’na derin saygı duymakla
na rağmen. De ki, “Ben üzerinize bir bekçi da—O’dur (hesap vermek için) huzurunda
değilim.” toplanacağınız Kişi.”
67. Buradaki her bir kehanet gerçekleşecektir 73. O’dur gökleri ve yeri gerçek olarak yara-
ve siz mutlaka öğreneceksiniz. tan. Ne zaman “Ol” derse, o olur. O’nun
sözü mutlak gerçektir. Boruya üflendiği
Tanrı’nın Kelamına Saygı gün tüm egemenlik O’na aittir. Tüm giz-
68. Eğer vahiylerimizle alay edenleri görür- lenenleri ve açığa vurulanları Bilendir, O,
sen, onlar başka bir konuya geçinceye ka- En Bilge Olandır, Haberdardır.
dar onlardan uzak dur. Eğer şeytan unut-
mana neden olursa, o halde hatırladığın İbrahim Puta Tapanlarla Tartışıyor
anda böyle kötü insanlarla oturma. 74. Hani İbrahim babası Azer’e demişti ki,
69. Doğru kişiler bu insanların söylediklerin- “Heykellere tanrı olarak nasıl tapınabilir-
den sorumlu değildirler fakat onlara hatır- sin? Görüyorum ki, sen ve halkın uzak bir
latmak yardımcı olabilir; belki de kurtarı- sapıklıktasınız.”
labilirler. 75. Biz İbrahim’e göklerin ve yerin harikala-
70. Dinlerini sanki toplumsal bir işlevmiş gibi rını gösterdik ve onu kesinlik ile nimetlen-
hafife alanları ve tamamen bu dünya ha- dirdik:
yatına dalanları umursama. Bir ruh kendi 76. Gece çöktüğünde parlayan bir gezegen
kötü kazancının sonuçlarını çekmesin diye gördü. “Belki benim Rabbim budur” dedi.
bu (Kuran’la) hatırlat. Onun TANRI’nın O kaybolduğunda, “Ben kaybolan (tanrı-
yanında bir Sahibi ve Efendisi yoktur, bir ları) sevmem” dedi.
şefaatçisi de yoktur. Eğer o, her çeşit fid-
77. Ay’ın yükseldiğini gördüğünde “Belki de
yeyi sunabilseydi yine de kabul edilmezdi.
bu benim Rabbimdir!” dedi. O da kaybo-
Onlar kazandıkları kötü işlerin sonuçlarını lunca, “Rabbim bana rehberlik etmediği
çekerler; inkârlarından ötürü cehennem sürece ben sapmışlarla birlikte olacağım”
içeceklerini ve acı veren bir azabı üzerle- dedi.
rine çektiler.
78. Güneş’in doğuşunu gördüğünde “Benim
71. De ki, “TANRI’nın yanında, bize hiçbir Rabbim bu olmalı. En büyüğü bu” dedi.
fayda sağlama yahut zarar verme gücü- Fakat battığında dedi ki “Ey halkım! Ben
ne sahip olmayan şeylere mi yalvaralım sizin putperestliğinizi kınıyorum.
ve TANRI bize rehberlik ettikten sonra
topuklarımızın üzerinde gerisin geriye 79. “Ben kendimi mutlak bir şekilde gökle-
mi dönelim? Bu durumda, arkadaşları ri ve yeri Başlatana adadım; ben asla bir
‘Bizimle beraber doğru yol üzerinde ka- puta tapan olmayacağım.”
lın’ diyerek onları kurtarmaya çalışırken, 80. Halkı onunla tartıştı. Dedi ki “O bana
şeytanlar tarafından etkilenen ve kafaları rehberlik ettikten sonra benimle TANRI
tamamen karışık hale getirilen kimselere hakkında mı tartışıyorsunuz? Ben oluş-
904 61457
74 ♦ Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:81-93
*6:92 Bugünün “en önemli topluluğu,” Tanrı’nın mesajının orijinal haline döndürüldüğü Ameri-
ka’dır. Kuran vahyedildiğinde en önemli topluluk Mekke’ydi.
912 61900
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:94-108 ♦ 75
seydin! Melekler şöyle söyleyerek ellerini 100. Yine de TANRI’nın yanına cinlerden
onlara uzatırlar: “Bırakın ruhlarınızı. TAN- putlar yerleştirirler, onları da yaratan O
RI hakkında gerçek olmayan şeyler söyledi- olduğu halde. Hatta onlar hiçbir bilgileri
ğiniz ve O’nun vahiylerini kabul etmeyecek olmadan O’na oğullar ve kızlar isnat eder-
kadar kibirli olduğunuz için bugün utanç ve- ler. O’na yücelik olsun. O, Yüceler Yüce-
rici bir azabı üzerinize çektiniz. sidir, onların iddialarının çok ötesindedir.
94. “Sizi yarattığımız ilk andaki gibi bize bi- 101. Gökleri ve yeri Başlatan. O’nun asla bir
rey olarak döndünüz ve size verdiklerimi- eşi olmadığı halde nasıl bir oğlu olabilir?
zi de arkanızda bıraktınız. Putlaştırdığınız Her şeyi O yarattı ve O, her şeyin tama-
ve size yardım edeceklerini iddia ettiğiniz men farkındadır.
şefaatçileri de sizinle birlikte görmüyoruz.
Aranızdaki tüm bağlar kopmuş; oluştur- Tanrı
duğunuz putlar sizi terk etmiştir.” 102. İşte böyledir Rabbiniz TANRI, her şe-
yin Yaratıcısı olan O’ndan başka tanrı
Tanrı’nın Büyüklüğü yoktur. Yalnızca O’na tapın. Her şeyi O
95. TANRI’dır danenin ve çekirdeğin çat- kontrol eder.
layıp filizlenmesini sağlayan. O, ölüden 103. Hiçbir bakış O’nu kuşatamaz, fakat O
diriyi çıkarır ve diriden de ölüyü. İşte böy- tüm bakışları kuşatır. O Şefkatlidir, Ha-
ledir TANRI; nasıl sapabiliyorsunuz! berdardır.
96. O, şafak söktüğünde sabahın ortaya çık- 104. Size Rabbinizden aydınlanmalar geldi.
masını sağlar. O, geceyi sakin kıldı, hiz- Görebilenlere gelince, onlar kendi iyilik-
met etmeleri için Güneş’i ve Ay’ı hesap- leri için görürler ve görmezden gelenler
lama araçları haline getirdi. İşte böyledir ise bunu kendi zararlarına yaparlar. Ben
Kudretli Olan'ın, Her Şeyi Bilen'in tasarı- sizin bekçiniz değilim.
mı. 105. Biz vahiylerimizi, senin bilgi aldığını is-
97. Ve O’dur karanlık esnasında karada ve de- patlamak ve onları bilen insanlara açıklı-
nizde size yol göstersin diye yıldızları ya- ğa kavuşturmak için işte bu şekilde açık-
pan. Biz bilen insanlar için vahiylerimizi larız.
bu şekilde açıklığa kavuştururuz. 106. Rabbinden sana vahyedileni takip et,
98. O sizi tek kişiden başlattı, sizin yolunuza O’ndan başka tanrı yoktur; puta tapanla-
ve aynı zamanda son kaderinize karar ver- ra aldırış etme.
di. Biz anlayan insanlar için vahiyleri bu 107. TANRI irade etmiş olsaydı onlar putlara
şekilde açıklığa kavuştururuz. tapmazlardı. Biz seni onlara bekçi olarak
99. O’dur gökten kendisiyle her türlü bitkiyi tayin etmedik, sen onların avukatı da de-
bitirdiğimiz suyu indiren. Biz yeşil mad- ğilsin.
deden çok sayıda kompleks çekirdekler, 108. TANRI’nın yanına yerleştirdikleri putla-
salkım salkım hurma ağaçları ve üzüm ra sövmeyin ki, onlar da cehaletten ötürü
bahçeleri, zeytinler ve nar üretiriz; birbiri- küfre girip TANRI’ya sövmesinler. Biz
ne benzeyen ancak farklı meyveler. Onlar her grubun işlerini kendi gözlerinde süs-
büyürken ve olgunlaşırken meyvelerine ledik. Sonunda onlar Rablerine dönerler,
dikkat edin. Bunlar, iman eden insanlar sonra da O, yapmış oldukları her şeyi on-
için işaretlerdir. lara bildirir.
920 62412
76 ♦ Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:109-121
109. TANRI’ya ciddiyetle yemin ettiler, eğer olarak Rabbinden vahyedildiğini bilirler.
kendilerine bir mucize gelseymiş mutla- Hiçbir şüpheye kapılma.
ka iman ederlermiş. De ki, “Mucizeler 115. Rabbinin kelamı doğruluk ve adalet
sadece TANRI’dan gelir.” Hepinizin bakımından tamdır.* Hiçbir şey O’nun
bildiği üzere, onlara bir mucize gelseydi, kelimelerini yürürlükten kaldıramaz. O
inkâr etmeye devam ederlerdi.
İşitendir, Her Şeyi Bilendir.
110. Biz onların zihinlerini ve kalplerini kont-
116. Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna
rol ederiz. Nitekim onların kararı inkâr
uyarsanız sizi TANRI’nın yolundan sap-
etmek olduğu için, onları taşkınlıkları
tırırlar. Onlar sadece zanna uyarlar; onlar
içinde bocalar durumda bırakırız.
sadece tahminde bulunurlar.
Kendi Kararlarının Bir Sonucu 117. Senin Rabbin Kendi yolundan sapanların
111. Onlara melekleri indirseydik bile; hat- tamamen farkındadır ve O, rehberlik edi-
ta kendileriyle ölüler konuşsaydı; hatta lenlerin de tamamen farkındadır.
her mucizeyi önlerinde toplasaydık bile;
118. Eğer O’nun vahiylerine gerçekten iman
TANRI irade etmedikçe onlar iman ede-
ediyorsanız, üzerine TANRI’nın adı
mezler. Doğrusu onların çoğu cahildir.
söylenmiş olandan yiyin.
Hadis & Sünnet:
Peygamber Düşmanlarının Uydurmaları Tanrı’yı Hatırlama Şansı:
112. Biz her peygamberin düşmanlarına—in- Yemeden Önce
san ve cin şeytanlarına—aldatmak için Tanrı’nın Adını Zikredin
birbirlerine süslü sözler vahyetmelerine 119. Neden üzerine TANRI’nın adı zikredil-
müsaade ettik. Rabbin irade etmiş olsay- miş olandan yemeyesiniz ki? O, mecbur
dı onlar bunu yapamazlardı. Onlara ve kalmadığınız sürece size haram kılınan-
uydurmalarına aldırış etme. ları sizin için detaylandırdı. Gerçekten
de birçok insan bilgisizce, kendi kişisel
Önemli Kriter görüşleriyle başkalarını saptırır. Senin
113. Bu, Ahirete iman etmeyenlerin zihin- Rabbin haddi aşanların tamamen farkın-
lerinin bu tür uydurmaları dinlemesine dadır.
ve onları kabul etmesine izin vermek ve
120. Günahların açığından da gizli olanından
böylelikle onların gerçek inançlarını or-
da sakının. Günah kazananlar, kesinlikle
taya çıkarmak içindir.*
taşkınlıklarının bedelini ödeyeceklerdir.
*
*6:113 Kuran, bizim Ahirete gerçekten iman edip etmediğimizi ya da sadece dilde kalan sahte sözler
mi söylediğimizi gösteren kriterler sunar. Bu önemli kriterler, burada ve 17:45-46 ve 39:45’te belir-
tilmiştir.
*6:113-115 Kuran’ın yanında herhangi bir kaynağa sarılmak, Kuran’a inançsızlığı yansıtır (Ek 18).
*6:121 Tanrı’dan başkası tarafından konulan beslenme haramları, putperestliği temsil eder.
928 63220
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:122-135 ♦ 77
122. Ölmüş olup kendisine hayat bahşettiği- üzerinde hak iddia ettiniz.” Onların insan
miz ve kendisine insanlar arasında ha- yoldaşları diyecekler ki “Rabbimiz! Bize
reket edebilmesi için ışık sağladığımız biçtiğin ömrü boş yere tüketinceye dek
kişi, asla çıkamayacağı zifiri karanlıkta birbirimizin yoldaşlığından keyif aldık.”
olan kişiye eşit midir? İnkârcıların işleri O da, “Cehennemdir sizin kaderiniz” di-
kendi gözlerinde böyle süslenmiştir. yecek. Onlar TANRI’nın iradesine uygun
123. Biz her topluluğun önde gelen suçlula- olarak orada sonsuza dek kalacaklardır.
rına, komplo kurup plan yapmaları için Senin Rabbin Bilgedir, Her Şeyi Bilendir.
izin veririz. Ancak onlar farkında olma- 129. Böylece biz, taşkınlıklarına bir ceza olarak,
dan sadece kendi ruhlarına karşı komplo kötüleri birbirlerinin yoldaşı olacak şekilde
kurup plan yaparlar. eşleştiririz.
Tanrı’nın Hikmetini Sorgulamak* 130. Ey cinler ve insanlar! Size vahiylerimi
124. Kendilerine güçlü bir kanıt geldiğinde, aktaran ve sizi bugünkü buluşma ile ilgi-
“TANRI’nın elçilerine verilen bize veril- li uyaran aranızdan elçiler almadınız mı?
mediği sürece iman etmeyeceğiz!” derler. Onlar da “Biz kendi aleyhimize tanıklık
TANRI, mesajını iletmesi için kimin en ediyoruz” diyecekler. Kafaları sürekli ve
uygun kişi olduğunu kesin olarak bilir.* Bu tamamen dünya hayatıyla meşguldü ve
gibi suçlular, TANRI katında aşağılanma- inkârcı olduklarına dair kendi aleyhleri-
ya ve hileli tuzaklarının bir sonucu olarak ne şahitlik edecekler.
korkunç bir azaba maruz kalacaklardır. 131. Bu, halkı habersizken Rabbinin herhangi
bir topluluğu asla haksız yere yok etme-
Kuranî Bilgi İnsanlığın Katettiği diğini göstermek içindir.
Mesafenin Çok İlerisinde*
132. Herkes, yaptığı işler ile orantılı bir dere-
****
*6:124 Kıskançlık ve ego, bazı insanları Tanrı’nın elçilerini seçmedeki hikmetini sorgulamaya iten
insan özellikleridir. Bozulmuş Müslüman âlimler, Kuran’ın matematiksel kodunun Tanrı’nın Ant-
laşma Elçisi aracılığıyla vahyedilişi hakkında aynı sözü söylediler.
*6:125 Kuran’ın vahyedilişinden asırlar sonra öğrendik ki, gökyüzüne doğru tırmandıkça oksijen
oranı azalıyor ve nefessiz kalıyoruz.
934 63597
78 ♦ Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:136-143
tıldılar.* Gerçek şu ki putları onlara bü- 141. O’dur çardaklı ve çardaksız bahçeleri,
yük acılar verir ve kendileri için dinlerini hurma ağaçlarını, tatları farklı olan ekin-
karmakarışık hale getirir. TANRI irade leri, zeytinleri ve narı—birbirine benze-
etmiş olsaydı onlar bunu yapamazlardı. yen ancak farklı meyveleri Oluşturan.
Onlara ve uydurmalarına aldırış etme. Onların meyvelerinden yiyin, ödenmesi
gereken zekâtını hasat gününde* verin
Dini Bidatler Kınandı ve hiçbir şeyi israf etmeyin. O, müsrifleri
138. Dediler ki “Bunlar haram kılınmış çift- sevmez.
lik hayvanları ve ekinlerdir; izin verdik-
142. Bazı çiftlik hayvanları, sizin taşımacı-
lerimiz dışında onları kimse yemesin,”
lık ve aynı zamanda yatak malzemeleri
böyle iddia ettiler. Ayrıca, belli çiftlik
ihtiyacınızı karşılar. TANRI’nın size
hayvanlarına binmeyi de haram kıldı-
sağladığı rızıklardan yiyin ve Şeytan’ın
lar. Hatta yedikleri çiftlik hayvanlarını
adımlarını takip etmeyin; o sizin en azılı
kurban ederken asla TANRI’nın adını
düşmanınızdır.
söylemediler. İşte bunlar O’na atfedilen
bidatlerdir. O, bidatlerinden ötürü onları İcat Edilen Beslenme Yasakları
kesinlikle cezalandıracaktır. Kınandı
139. Bir de dediler ki, “Bu çiftlik hayvanları- 143. Sekiz tür çiftlik hayvanı: İki tür koyun
nın karınlarındakiler sadece aramızdaki ve iki tür keçi ile ilgili olarak de ki, “O,
erkeklere mahsustur ve eşlerimize haram iki erkeği mi haram kıldı yoksa iki dişiyi
kılınmıştır.” Fakat eğer o ölü doğum- mi yahut iki dişinin rahimlerindekini mi?
sa, eşlerinin oradan pay almalarına izin Eğer doğru sözlü iseniz bildiğinizi bana
verirlerdi. O, bidatlerinden ötürü onları söyleyin.”
*6:137 Tam uygun bir örnek, 1978'de Suudi Arabistan’lı bir prensesin zina iddiasıyla infaz edilmesi
hakkındaki uluslararası kötü üne sahip olaydır. Tanrı'nın yasası, infazı değil kırbaçlamayı zina
cezası olarak tesis ederken (24: 1-2), putperest yasalar infazı şart koşar. 42:21' de belirtildiği gibi
gelenekçiler, Tanrı'nın yetkilendirmediği bir dini takip ederler.
*6:141 Zekât bağışı o kadar önemli ki, En Merhametli Olan, rahmetini onu verenlere has kılmıştır
(7:156). Ancak bozulmuş Müslümanlar bu önemli buyruğu kaybettiler; onlar Zekâtı sadece yılda
bir defa verirler. Burada Zekâtın “gelir elde ettiğimiz günde” verilmesi gerektiğini görüyoruz. İbra-
him aracılığıyla bize gelen oran, net gelirimizin %2,5’udur.
943 64290
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:144-151 ♦ 79
144. İki tür deve ve iki tür sığır ile ilgili ola- dık ne de atalarımız, hiçbir şeyi de ha-
rak de ki, “O, iki erkeği mi haram kıl- ram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de
dı yoksa iki dişiyi mi yahut iki dişinin azabımızı üzerlerine çekinceye dek aynı
rahimlerindekini mi? TANRI sizin için şekilde inkâr ettiler. De ki, “Bize göste-
bu haramları hükme bağladığında siz şa- rebileceğiniz ispat edilmiş herhangi bir
hitler miydiniz? Böyle yalanlar icat edip bilginiz var mı? Siz zandan başka bir
onları TANRI’ya atfedenden daha fena şeye uymuyorsunuz; siz sadece tahmin-
kimdir? Onlar böylelikle bilgileri olma- de bulunuyorsunuz.”
dan insanları saptırırlar. TANRI böyle
kötü insanlara rehberlik etmez.” En Güçlü Argüman* ***
*6:145-146 Sadece dört çeşit hayvansal ürün haram kılınmıştır: Kendi kendine ölen hayvanlar,
akan kan (etin içinde sıkışıp kalan değil), domuzun eti ve Yaratıcılarından başkasına adanan hay-
vanlar. 146’ıncı ayet, bu tür haramların çok belirgin olduğunu bize bildirir; Tanrı ya “eti” ya “yağı”
ya da her ikisini haram kılar, eğer O böyle irade ederse.
*6:149 Kuran’ın matematiksel kodu, bunun Tanrı’nın dünyaya mesajı olduğunun somut ve tama-
men tartışmasız bir kanıtıdır. Herhangi bir okuyucunun bu olağanüstü olguyu takdir etmesini, son-
rasında ise secde etmesini ve bu karşı konulmaz mucizeyi kabul etmesini önlemek için ilahi müda-
hale gerekir (Bakınız 17:45-46, 18:57, 56:79 ve Ek Bir).
951 65177
80 ♦ Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:152-164
*6:157 Kuran’ın matematiksel kodunun rolü, ayet numarası (157) artı kodun kendisi ile vahyedildiği
“Reşad Halife”nin sayısal değerinin (1230) toplamının 1387 veya 19x73 etmesi gerçeğinden açıkça bellidir.
*6:158 İman ettikten sonra ruh, Tanrı tarafından kuralları belirtilen ibadet pratikleri yoluyla bü-
yümeli ve gelişmelidir.
956 65971
Çiftlik Hayvanları (El-Enam) 6:165 & Araf (El-A'raf) 7:1-19 ♦ 81
yüklenmez. Sonunda Rabbinize dönersi- haksız bir şekilde vahiylerimizden yüz çe-
niz, sonra da O, tüm anlaşmazlıklarınız virmelerinin bir sonucu olarak ruhlarını
hakkında sizi bilgilendirir.” heba edenler* olacaklardır.
165. O’dur sizi yeryüzünün vârisleri yapan ve 10. Sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada sizin
O, size vermiş olduğu şeylere göre sizi test için geçim araçları sağladık. Nadiren min-
etmek için bazılarınızı derece olarak di- nettarsınız.
ğerlerinin üstüne çıkardı. Şüphesiz, senin
Rabbin ceza uygulamada etkili olandır ve 11. Sizi biz yarattık, sonra size biçim verdik,
O Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. daha sonra da meleklere “Âdem’in önün-
de secdeye kapanın” dedik. Onlar secdeye
♦♦♦♦
kapandılar, İblis (Şeytan) hariç; o, secde
edenler arasında değildi.
Sure 7: Araf (El-A’raf)
En Lütufkâr, En Merhametli olan Test Başlıyor
Tanrı’nın adıyla 12. Dedi ki “Sana emir verdiğimde seni secde
etmekten ne alıkoydu?” O da “Ben ondan
1. A.L.M.S.* daha iyiyim; beni ateşten yarattın, onu ise
2. Bu kutsal yazı sana vahyedilmiştir—kal- çamurdan” dedi.
binde onunla alakalı şüphe barındırma—ki 13. O da “Öyleyse aşağıya inmek zorundasın,
onunla uyarasın ve imanlılara bir hatırlatıcı çünkü burada kibirli olamazsın. Defol; sen
sağlasın diye. alçaltıldın” dedi.
3. Siz hepiniz, Rabbinizden size ne vahyedildiyse
14. O dedi ki “Diriliş Günü’ne kadar bana
onu takip edin; O’nun yanında birtakım putları
mühlet ver.”
takip etmeyin. Nadiren dikkate alıyorsunuz!
4. Nice toplulukları yok ettik; azabımızı uyku- 15. “Sana mühlet verilmiştir” dedi.
dayken veya tamamen uyanıkken üzerlerine 16. O dedi ki “Madem benim sapmamı Sen
çektiler. irade ettin, * ben de Senin dosdoğru yolu-
5. Azabımız onlara geldiğinde söyledikleri şu nun üstünde onlar için pusuya yatacağım.
oldu: “Gerçekten biz haddi aşan kimseler 17. “Onlara önlerinden, arkalarından, sağla-
olduk.” rından ve sollarından yaklaşacağım ve Sen
6. Biz kesinlikle mesaj alanları da sorguya çe- birçoğunu nankör olarak bulacaksın.”
keceğiz, elçileri de sorguya çekeceğiz.
18. Dedi ki “Horlanmış ve mağlup edilmiş
7. Biz onları yetkili bir biçimde bilgilendire- olarak oradan defol. Onlar arasından sana
ceğiz, çünkü biz asla habersiz değildik. uyanlara gelince, Ben Cehennemi hepiniz-
8. O gün teraziler adil bir şekilde kurulacak. le dolduracağım.
Tartıları ağır basanlar kazananlar olacaktır. 19. “Sana gelince Âdem, eşinle birlikte Cen-
9. Tartıları hafif basanlara gelince, onlar da nete yerleşin ve oradan canınızın istediği
*7:1 Bu başlangıç harflerinin Kuran’ın matematiksel mucizesindeki rolü için Ek 1’e bakınız.
*7:9 Yaratıcımıza kulak vermemek ruhsal açlığa ve sonunda ruhun “heba olmasına” neden olur.
*7:16 Şeytan, kanıtlanmış bir yalancıdır ve onun vatandaşları da öyle (bkz. 2:36, 6:22-23 & 7:20-
22).
956 65971
82 ♦ Araf (El-A'raf) 7:20-34
gibi yiyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, duk ve TANRI da bize bunu yapmamızı
yoksa günaha düşersiniz.” emretmiştir.” De ki, “TANRI asla günahı
20. Kendilerine görünmeyen bedenlerini or- savunmaz. TANRI hakkında bilmediğiniz
şeyler mi söylüyorsunuz?”
taya çıkarmak için şeytan onlara fısıldadı.
Dedi ki “Rabbiniz, sırf melek olmanızı ve 29. De ki, “Benim Rabbim adaleti ve her iba-
ebedi varoluşa erişmenizi engellemek için det yerinde yalnızca O’na adanarak dur-
sizi bu ağaçtan menetti.” mayı savunur. İbadetinizi mutlak bir şekil-
21. Onlara yemin etti: “Size iyi tavsiyelerde de yalnızca O’na adayın. Tıpkı sizi başlat-
bulunuyorum.” tığı gibi, nihayetinde O’na döneceksiniz.”
*7:46-49 Başlangıçta 4 yer olacaktır: (1) Üst Cennet, (2) Alt Cennet, (3) Araf ve (4) Cehennem. Araf,
Alt Cennete eklenecektir.
970 66289
84 ♦ Araf (El-A'raf) 7:47-60
47. Gözlerini Cehennemin sakinlerine doğru daha iyi işler yapmamız için bizi geri gön-
çevirdiklerinde şöyle diyecekler, “Rabbi- derir misiniz?” Onlar ruhlarını heba ettiler
miz! Bizi bu kötü insanlarla birlikte bu- ve onların mahkûm olmalarına kendi bi-
lundurma.” datleri neden oldu.
Çoğunluk Mahkûm Edildi 54. Sizin Rabbiniz o tek TANRI’dır; gökleri
48. Araf’ın sakinleri, görünüşlerinden tanı- ve yeri altı günde** yaratan, sonra da tüm
dıkları insanlara çağrıda bulunarak diye- otoriteyi üstlenen. Gece, onu aralıksız ola-
cekler ki, “Sayıca çokluğunuz size hiçbir rak kovalayan gündüzü bürüyüp örter ve
şekilde fayda sağlamadı, kibriniz de. Güneş, Ay ve yıldızlar O’nun emri ile hiz-
49. “TANRI’nın onlara asla rahmet ile do- met etmeye adanmışlardır. Kesinlikle O,
kunmayacağına yemin ettiğiniz insanlar tüm yaratılışı ve tüm emirleri kontrol eder.
bunlar mı?” (Araf’taki insanlara sonra En Yücedir Kâinatın Rabbi olan TANRI.
şöyle söylenecek,) “Cennete girin; sizin 55. Rabbinize aleni olarak ve kendi başınızay-
korkacağınız hiçbir şey yoktur, üzülmeye- ken tapının; O, haddi aşanları sevmez.
ceksiniz de.”
56. Düzeltildikten sonra yeryüzünü bozguna
50. Cehennemin sakinleri Cennetin sakinleri- uğratmayın ve O’na derin saygı ve umut-
ne çağrıda bulunacaklar: “Suyunuzun bir
la tapının. Şüphesiz, TANRI’nın rahmeti
kısmını veya TANRI’nın size sağladığı
rızıkların bir kısmını bize doğru akıtın.” doğrulara erişilebilirdir.
Onlar da “TANRI onları inkârcılara ha- 57. O’dur rüzgârı ellerinden bir rahmet olarak
ram kıldı” diyecekler. iyi alametle gönderen. Ağır bulutları top-
51. O gün, dinlerini ciddiye almayanları ve layınca onları ölü topraklara süreriz ve her
kafaları sürekli ve tamamen bu dünya ha- türlü meyveyi üretmek için onlardan su in-
yatıyla meşgul olanları unuturuz, çünkü diririz. Biz ölüleri işte bu şekilde diriltiriz
onlar da o günü unutmuşlardı ve vahiyle- ki dikkate alasınız.
rimizi küçümseyerek reddetmişlerdi.
58. İyi toprak, Rabbinin izniyle bitkilerini ko-
Kuran: layca üretirken, kötü toprak zar zor yararlı
Tamamen Detaylı bir şey üretir. Biz minnettar olan insanlar
52. Biz onlara bilgi ile tamamen detaylandırıl- için vahiyleri bu şekilde açıklarız.
mış, iman eden insanlar için rehberlik ve
rahmet olan bir kutsal yazı verdik. Nuh
59. Biz Nuh’u halkına gönderdik, dedi ki “Ey
53. Tüm (kehanetler) gerçekleşinceye kadar
halkım! TANRI’ya tapın; sizin O’nun ya-
bekliyorlar mı? Böyle bir gerçekleşmenin
nında başka bir tanrınız yoktur. Sizin için
olacağı gün, geçmişte onu önemsemeyen-
korkunç bir günün azabından korkuyo-
ler diyecekler ki, “Rabbimizin elçileri ger-
rum.”
çeği getirmiş. Bizim adımıza şefaat edecek
herhangi bir şefaatçi var mı? Tutumumuzu 60. Halkından ileri gelenler dediler ki “Görü-
değiştirmemiz ve geçmişte yaptığımızdan yoruz ki sen uzak bir sapkınlıktasın.”
*7:54 Yaratılışın altı günü alegoriktir; bizim son derece küçük gezegenimiz olan Dünya’nın göreceli
karmaşıklığını anlamamız için bir ölçüt görevi görürler—o, “4 günde” yaratıldı (Bakınız 41:10).
977 66557
Araf (El-A'raf) 7:61-77 ♦ 85
61. O da dedi ki “Ey halkım! Ben sapıtmış de- 71. Dedi ki “Siz Rabbinizden kınanmayı ve
ğilim; Ben kâinatın Rabbinden bir elçiyim. gazabı üzerinize çektiniz. TANRI tara-
62. “Size Rabbimin mesajlarını iletiyorum, fından hiçbir zaman yetkilendirilmeyen,
size öğüt veriyorum ve sizin bilmedikleri- sizin uydurduğunuz—sizin ve atalarını-
nizi ben TANRI tarafından biliyorum. zın—bidatleri müdafaa etmek için mi be-
nimle tartışıyorsunuz? O halde bekleyin,
63. “Rahmete erişesiniz diye sizin gibi bir ben de sizinle birlikte bekleyeceğim.”
adam vasıtasıyla sizi uyarmak ve doğru
olmaya iletmek için Rabbinizden size bir 72. Sonra biz onu ve onunla beraber olanları
hatırlatıcı gelmesi gerektiği çok mu şaşır- katımızdan bir rahmetle kurtardık ve va-
tıcı?” hiylerimizi reddedip imanlı olmayı kabul
etmeyenleri yok ettik.
64. Onu reddettiler. Sonuç olarak, biz onu ve
onunla birlikte gemide olanları kurtardık Salih
ve vahiylerimizi reddedenleri boğduk; on- 73. Semûd’a kardeşleri Salih’i gönderdik.
lar kördü. Dedi ki “Ey halkım! TANRI’ya tapın; si-
zin O’nun yanında başka bir tanrınız yok-
Hûd tur. Rabbinizden size kanıt sağlandı: İşte
65. Ve Âd’a kardeşleri Hûd’u gönderdik. Dedi size bir işaret olsun diye TANRI’nın de-
ki “Ey halkım! TANRI’ya tapın; sizin vesi burada. TANRI’nın toprağından ye-
O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur. mesine izin verin ve ona herhangi bir zarar
O halde doğruluğu gözetecek misiniz?” dokundurmayın, yoksa acı veren bir azabı
66. Halkından inkâr eden ileri gelenler dediler üzerinize çekersiniz.
ki “Görüyoruz ki akılsızca davranıyorsun 74. “Hani O, Âd’dan sonra sizi vârisler yap-
ve biz senin bir yalancı olduğunu düşünü- mış ve sizi yeryüzünde yerleştirmişti,
yoruz.” vadilerinde köşkler inşa ediyor ve dağla-
67. O dedi ki “Ey halkım! Bende akılsızlık rından evler oyuyordunuz. TANRI’nın
yok; Ben kâinatın Rabbinden bir elçiyim. nimetlerini hatırlayın ve yeryüzünde boz-
68. “Ben size Rabbimin mesajlarını iletiyo- gunculuk yaparak dolaşmayın.”
rum ve ben size dürüstçe öğüt veriyorum.
Mesaj:
69. “Sizi uyarmak için, sizin gibi bir adam Elçiliğin Kanıtı
vasıtasıyla Rabbinizden size bir mesaj 75. Halkı arasındaki kibirli önderler, iman et-
gelmesi gerektiği çok mu şaşırtıcı? Hani miş olan sıradan insanlara şöyle dediler,
O sizi Nuh halkından sonra vârisler yap- “Salih’in, Rabbi tarafından gönderildiğini
mıştı ve sayınızı çoğaltmıştı. TANRI’nın nereden biliyorsunuz?” Onlar da “Getirdi-
nimetlerini hatırlayın ki başarılı olasınız.” ği mesaj bizi imanlılar yaptı” dediler.
Atalarını Körü Körüne Takip Etmek: 76. Kibirli olanlar, “Biz sizin iman ettiğiniz
Bir İnsan Trajedisi şeyi inkâr ediyoruz” dediler.
70. Dediler ki “Sen bizi yalnızca TANRI’ya 77. Sonunda deveyi boğazladılar, Rablerinin
tapmaya ve atalarımızın taptığı şeylerden emrine karşı isyan ettiler ve şöyle dediler,
vazgeçirmeye mi geldin? Eğer doğru söz- “Ey Salih! Eğer sen gerçekten bir elçi isen
lü isen bizi kendisi ile tehdit ettiğin azabı bizi kendisiyle tehdit ettiğin kötü sonu ge-
getirmen için sana meydan okuyoruz.” tir bakalım.”
986 67041
86 ♦ Araf (El-A'raf) 7:78-96
78. Bunun üzerine, o sarsıntı onları evlerinde TANRI aramızda hükmünü verinceye ka-
ölü bırakarak yok etti. dar bekleyin; O, en iyi hüküm verendir.”
79. O, “Ey halkım! Ben size Rabbimin mesa- 88. Halkı arasından kibirli önderler şöyle de-
jını ilettim ve size öğüt verdim, fakat siz diler, “Ey Şuayb! Dinimize geri dönmedi-
hiçbir öğütçüden hoşlanmıyorsunuz” di- ğiniz sürece seni ve seninle birlikte iman
yerek onlardan yüz çevirdi. etmiş olanları şehrimizden çıkaracağız. O
da dedi ki “Bizi zorlayacak mısınız?
Lut:
89. “TANRI bizi ondan kurtardıktan sonra
Eşcinsellik Kınandı
eğer sizin dininize geri dönersek, TAN-
80. Lut, halkına şöyle dedi, “Siz öyle bir iğ-
RI’ya karşı küfür işlemiş oluruz. Rabbi-
rençliği işliyorsunuz ki; dünyada daha
miz TANRI’nın iradesine aykırı olarak
önce hiç kimse bunu yapmamıştı!
ona nasıl geri dönebiliriz? Rabbimizin bil-
81. “Siz, kadınların yerine erkeklerle seks ya- gisi her şeyi kuşatmıştır. Biz TANRI’ya
pıyorsunuz. Gerçekten de siz haddi aşan güvenip dayandık. Rabbimiz! Halkımıza
bir topluluksunuz.” karşı bizlere kesin bir galibiyet bahşet.
82. Halkı ise, “Onları kentinizden çıkarın. On- Sen destek verenlerin en iyisisin.”
lar temiz olmak isteyen insanlarmış” diye- 90. Halkı arasından inkârcı önderler dediler ki
rek karşılık verdi. “Eğer Şuayb’ı takip ederseniz kaybeden-
83. Sonuç olarak, biz onu ve ailesini kurtar- lerden olursunuz.”
dık, fakat karısı hariç; o, mahkûm edilen- 91. O sarsıntı onları evlerinde ölü bırakarak
lerle birlikteydi. yok etti.
84. Biz onlara belli bir sağanak yağdırdık; 92. Şuayb’ı reddedenler sanki hiç var olma-
suçluların akıbetlerine dikkat et. mış gibi yok oldular. Şuayb’ı reddedenler
kaybedenler oldular.
Şuayb: Hilekârlık, Sahtekârlık Kınandı
93. O, “Ey halkım! Ben size Rabbimin me-
85. Midyan’a kardeşleri Şuayb’ı gönderdik.
sajlarını ilettim ve size öğüt verdim. İnkâr
Dedi ki “Ey halkım! TANRI’ya tapın; sizin
eden insanlara nasıl üzülebilirim” diyerek
O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur.
onlardan yüz çevirdi.
Size Rabbinizden kanıt gelmiş bulunuyor.
Ticaret yaptığınız zaman tam ağırlığında ve
Şer Gibi Görünen Nimetler
eksiksiz verin. İnsanları haklarından mah-
94. Ne zaman herhangi bir topluluğa bir pey-
rum etmeyin. Düzeltildikten sonra yeryüzünü
gamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye
bozguna uğratmayın. Eğer imanlılar iseniz
onun insanlarını sıkıntı ve zorluğa uğrattık.
bu sizin için daha hayırlıdır.
95. Sonra o zorluğun yerine esenlik ve refah
86. “Her yolu tıkamaktan, iman edenleri
getirdik. Fakat heyhat! Aldırış etmediler ve
TANRI’nın yolundan alıkoymaktan kaçı-
“Atalarımız da refahtan önce bu zorluğu ya-
nın ve onu çarpık hale getirmeyin. Eski-
şamışlardı” dediler. Sonunda beklemedikleri
den az olduğunuzu ve O’nun sayınızı ço-
bir anda onları aniden cezalandırdık.
ğalttığını hatırlayın. Kötülerin akıbetlerini
anımsayın. Birçok İnsan Yanlış Seçim Yapar
87. “Mademki bir kısmınız benimle gönderi- 96. Bu toplulukların insanları iman edip doğru-
lene iman etti ve bir kısmınız da inkâr etti, luğa dönmüş olsaydı, biz göklerden ve yer-
993 67388
Araf (El-A'raf) 7:97-120 ♦ 87
den üzerlerine nimetler yağdırırdık. İnkâr 106. Dedi ki “Eğer bir işaretin varsa o halde
etmeye karar verdiklerinden dolayı, kazan- onu ortaya koy, eğer doğru sözlü isen.”
dıklarına karşılık onları cezalandırdık.
107. Değneğini yere attı ve muazzam bir yıla-
97. Şimdiki toplulukların insanları, azabımı- na dönüştü.
zın gece vakti uyurlarken kendilerine gel-
108. Elini çıkardı, seyredenlere beyaz olarak
meyeceğini garanti altına aldılar mı?
göründü.
98. Bugünkü toplulukların insanları, azabımı-
zın gündüz vakti eğlenirlerken kendilerine 109. Firavun’un halkından ileri gelenler şöyle
gelmeyeceğini garanti altına aldılar mı? dediler, “Bu zeki bir sihirbazdan fazlası
değil.
99. Onlar TANRI’nın planlarını hafife mi
almışlar? Kaybedenler dışında hiç kimse 110. “O sizi topraklarınızdan çıkarmak isti-
TANRI’nın planlarını hafife almaz. yor; ne öneriyorsunuz?”
100. Önceki nesillerden sonra yeryüzüne vâ- 111. Onlar dedi ki “Ona ve kardeşine mühlet
ris olanların, eğer irade edersek onları ver ve her kente toplayıcılar yolla.
günahlarından ötürü cezalandırabilece- 112. “Onlar her deneyimli sihirbazı toplasın-
ğimiz ve kalplerini mühürleyerek sağır lar.”
hale getirebileceğimiz hiç mi akıllarına
gelmiyor? 113. Sihirbazlar Firavun’a geldiler ve şöyle
dediler, “Eğer kazananlar biz olursak
101. Sana o toplulukların tarihini aktarıyoruz: karşılığını alacak mıyız?”
Elçileri onlara apaçık kanıtlarla gitmiş-
lerdi, fakat daha önce reddetmiş oldukları 114. O da, “Kesinlikle evet; hatta siz bana ya-
şeylere iman edecek değillerdi. TANRI kın olacaksınız” dedi.
inkârcıların kalplerini işte böyle mühürler. 115. Onlar, “Ey Musa! Ya sen at ya da biz atı-
102. Birçoğunu antlaşmalarını göz ardı edi- yoruz” dediler.
yorken bulduk; birçoğunu kötü kimseler 116. O da “Siz atın” dedi. Onlar attıkları za-
olarak bulduk.* man insanların gözlerini yanılttılar, onla-
rı korkuttular ve büyük bir sihir ortaya
Musa
koydular.
103. (O elçilerden) sonra, Musa’yı işaretleri-
mizle birlikte Firavun’a ve halkına gön- 117. Biz de o zaman Musa’ya “Değneğini
derdik, fakat onlar haddi aştılar. Kötüle- yere at” diye vahyettik, bunun üzerine o,
rin akıbetlerine dikkat et. uydurdukları ne varsa hepsini yuttu.
104. Musa dedi ki “Ey Firavun! Ben kâinatın
Hakikat, Uzmanlar Tarafından Tanındı
Rabbinden bir elçiyim.
118. Böylelikle hakikat üstün geldi ve yaptık-
105. “TANRI hakkında gerçek dışında bir şey ları her şey boşa çıktı.
söylememek benim üzerime bir yüküm-
119. O zaman orada yenildiler; küçük düşü-
lülüktür. Rabbinizden size bir işaret ile
geliyorum; İsrailoğullarının gitmesine rüldüler.
izin ver.” 120. Sihirbazlar secdeye kapandılar.
*7:102 Bu hayat kendimizi günahın bedelinden kurtarmamız için son şansımızdır, fakat insanların
çoğunun inatla isyankâr ve kötü olduğu kanıtlanmıştır (GİRİŞ’e bakınız).
997 67693
88 ♦ Araf (El-A'raf) 7:121-138
121. Dediler ki, “Biz kâinatın Rabbine iman lara bir zorluk dokunduğunda Musa’yı
ediyoruz. ve onunla birlikte olanları suçladılar.
122. “Musa’nın ve Harun’un Rabbine.” Aslında, alametlerine sadece TANRI ta-
rafından karar verilir, fakat onların çoğu
123. Firavun dedi ki “Ona benim iznim olma- bilmez.
dan mı iman ettiniz? Bu, halkını çıkarıp
götürmek için şehirde planladığınız bir 132. Dediler ki “Sihrinle bizi kandırmak için
komplo olmalı. Siz kesinlikle anlayacak- bize ne tür bir işaret gösterirsen göster,
sınız. inanmayacağız.”
139. “Bu insanlar bir küfür işliyorlar, çünkü retilere güçlü bir şekilde sarıl ve halkını
yaptıkları şey kendilerine bir felaket getirir. da onlara sarılmaya teşvik et—bunlar en
140. “O sizi dünyadaki herkesten daha fazla iyi öğretilerdir. Size kötülerin akıbetini
göstereceğim.”
nimetlendirmişken, tanrınız olması için
TANRI’dan başkasını mı arayayım?”
İlahi Müdahale
İnkârcıları Karanlıkta Tutar
İsrailoğullarına Hatırlatma
146. Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri
141. Hani oğullarınızı öldürüp kızlarınızı sağ
vahiylerimden çevireceğim. Sonuç ola-
bırakarak sizi en kötü zulme uğratan Fi-
rak, her türlü kanıtı görseler de iman
ravun’un halkından sizi biz kurtarmıştık.
etmeyecekler. Ve hidayet yolunu gör-
Bu, Rabbinizden sizin için zorlu bir imti-
düklerinde onu yolları olarak benim-
handı.
semeyecekler, fakat sapıklık yolunu
gördüklerinde onu yolları olarak benim-
Dünyamız Tanrı’nın Fiziksel
seyeceklerdir. Bu onların kanıtlarımızı
Varlığına Dayanamaz
reddetmeleri ve onlara tamamen kayıtsız
142. Biz Musa’yı otuz* gece için çağırdık ve
kalmalarının sonucudur.
onları on* ekleyerek tamamladık. Böy-
lelikle, Rabbi ile görüşmesi kırk* gece 147. Vahiylerimizi ve Ahiret buluşmasını red-
sürdü. Musa kardeşi Harun’a dedi ki dedenler var ya, onların işleri boşa çık-
“Burada halkımla birlikte kal, doğruluğu mıştır. Onlara sadece işlediklerinin kar-
muhafaza et ve bozguncuların yollarını şılığı verilmiyor mu?
takip etme.”
Altın Buzağı
143. Musa, tayin ettiğimiz vakitte gelip Rab- 148. Onun yokluğunda, Musa’nın halkı, mü-
bi kendisiyle konuştuğu zaman dedi ki cevherlerinden buzağı sesi* çıkaran bir
“Rabbim! Sana bakmama ve Seni gör- buzağı heykeli yaptı. Kendileriyle konu-
meme izin ver.” O da “Beni göremez- şamadığını veya kendilerine herhangi bir
sin. Şu dağa bak; eğer yerinde durursa yolda rehberlik edemediğini görmediler
o zaman Beni görebilirsin” dedi. Sonra mi? Ona taptılar ve böylelikle kötü kim-
Rabbi dağa tecelli etti ve onu param- selere dönüştüler.
parça etti. Musa baygın düştü. Kendine 149. Nihayet, yaptıklarına pişman oldukların-
geldiğinde dedi ki “Sana yücelik olsun. da ve sapmış olduklarını anladıklarında,
Sana tövbe ediyorum ve ben imanlıların “Rabbimiz rahmeti ile bizi günahın be-
en emin olanıyım.” delinden kurtarmadığı ve bizi bağışla-
144. Dedi ki “Ey Musa! Mesajlarımla ve se- madığı sürece biz kaybedenler olacağız”
ninle konuşmamla tüm insanlar arasın- dediler.
dan seni seçtim. Bu nedenle, sana verdi- 150. Musa, kızgın ve hayal kırıklığına uğra-
ğimi al ve minnettar ol.” mış bir şekilde halkına döndüğünde dedi
145. Biz ona levhalarda her türlü aydınlanma- ki “Yokluğumda ne berbat bir şey yap-
yı ve her şeyin detayını yazdık: “Bu öğ- mışsınız öyle! Rabbinizin buyruklarını
*7:142 Bu sayıların belirtilme şekli önemlidir. Ek 1’de ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, Kuran’da
geçen tüm sayıların toplamı 162146, 19x8534’tür.
*7:148 Altın buzağının nasıl bir buzağı sesi elde ettiği Dipnot 20:96’da açıklanmıştır.
1001 68092
90 ♦ Araf (El-A'raf) 7:151-159
iman edenler ve
lisisin.”
157.“(4) kendi Tevrat ve İncillerinde* yazılı
152. Şüphesiz, buzağıyı putlaştıranlar Rab- buldukları, kitap ehli olmayan peygam-
lerinden gazabı ve bu hayatta aşağılan- ber (Muhammed) elçiyi takip edenler. O
mayı üzerlerine çektiler. Biz bidatçilere onları doğru olmaya teşvik eder, kötüden
böyle karşılık veririz. meneder, onlar için tüm güzel yiyecek-
153. Günahlar işleyen, ardından sonrasında leri helal kılar ve kötü olanı haram kılar,
tövbe edip iman edenlere gelince, senin onlara yüklenen yükleri ve vurulan pran-
Rabbin—bundan sonra—Bağışlayıcıdır, gaları kaldırır. Ona iman edenler, ona
En Merhametli Olandır. saygı duyanlar, onu destekleyenler ve
154. Musa’nın öfkesi yatıştığında, Rablerine onunla gelen ışığı takip edenler başarılı
derin saygı duyanlar için rehberlik ve olanlardır.
rahmet içeren levhaları aldı. 158. De ki, “Ey insanlar! Ben sizin hepinize
TANRI’nın elçisiyim. O’na aittir gök-
155. Sonra, Musa bizimle kararlaştırılmış gö-
lerin ve yerin egemenliği. O’ndan başka
rüşmeye gelmeleri için halkından yetmiş
tanrı yoktur. Hayatı ve ölümü O kontrol
adam seçti. Deprem onları sarstığında
eder.” Bundan dolayı siz, TANRI’ya ve
dedi ki “Rabbim! Eğer öyle irade etsey-
kitap ehli olmayan peygamber elçisine
din benimle birlikte onları geçmişte de iman edin, ki o, TANRI’ya ve O’nun ke-
yok edebilirdin. İçimizdeki beyinsizlerin limelerine iman eder. Onu takip edin ki
eylemleri yüzünden bizleri de mi yok rehberlik edilesiniz.
edeceksin? Bu, bizim için belirlediğin
bir test olmalı. Onunla irade ettiğin kişiyi Rehberlik Edilen Yahudiler
kınar, irade ettiğin kişiye rehberlik eder- 159. Musa’nın takipçileri arasında gerçeğe
sin. Sen bizim Sahibimiz ve Efendimiz- uygun olarak rehberlik eden kimseler
sin, öyleyse bizi bağışla, bize rahmetini vardır ve o gerçek onları doğru kimseler
yağdır; Sen en iyi Bağışlayıcısın. kılar.
*7:156 Zorunlu bağışın (Zekâtın) önemi bundan daha iyi vurgulanmış olamaz. 6:141’de belirtildiği
gibi Zekât, gelir elde edince verilmelidir—kişinin net gelirinin %2,5’u şu sırayla verilmelidir: ana-ba-
ba, akrabalar, yetimler, yoksullar ve yolculuk halindeki yabancılar (bkz. 2:215).
*7:157 Muhammed, Yasa’nın Tekrarı 18:15-19 ve Yuhanna 14:16-17 ile 16:13’te önceden haber
verilmiştir.
1004 68250
Araf (El-A'raf) 7:160-171 ♦ 91
*7:172 Bu sayede, her insan Tanrı hakkında içgüdüsel bir bilgi ile doğar.
*7:174 Bu hayat, Tanrı’nın Krallığı’na dönmek için son şansımızdır (GİRİŞ’e bakınız).
1010 69312
Araf (El-A'raf) 7:187-203 ♦ 93
*7:187 Bu bilgiyi ortaya çıkarmak için doğru zamanın Tanrı’nın Antlaşma Elçisi aracılığıyla (M.S.)
1980 olması mukadderdi. (Bakınız 15:87, 72:27 ve Ek 2 & 11).
**7:187 “Saat” sadece inkârcılara “ansızın” gelir (Ek 11’e bakınız).
1017 70656
94 ♦ Araf (El-A'raf) 7:204-206 & Savaş Ganimetleri (El-Enfal) 8:1-12
204. Kuran okunduğu zaman onu dinleyip imanlıların gönülsüz imanlılar oldukları or-
dikkate alın ki rahmete erişesiniz. taya çıktı.
205. Rabbini kendi içinden, herkesin önünde, 6. Her şey onlara açıklandıktan sonra bile ger-
kendi başınayken ve sessizce, gece gün- çeğe karşı seninle tartıştılar. Sanki kesinleş-
düz hatırla; gaflete düşme.* miş bir ölüme sürükleniyorlarmış gibi dav-
206. Rabbinin katındakiler, asla O’na tapın- ranıyorlardı.
mayacak kadar kibirli değildirler; O’nu 7. Hani TANRI size belli bir gruba karşı ga-
yüceltirler ve O’nun huzurunda secdeye libiyet vaat etmişti, ancak siz yine de zayıf
kapanırlar. olan grupla karşılaşmak istemiştiniz. Bu,
♦♦♦♦ sözleri ile gerçek olanı tesis etmek ve inkâr-
cıları yenmek için TANRI’nın planıydı.
Sure 8: Savaş Ganimetleri 8. Çünkü O şunu karara bağladı, kötülük ya-
panlara rağmen gerçek olan üstün gelsin ve
(El-Enfal) sahte olan yok olup gitsin.
En Lütufkâr, En Merhametli olan Tanrı’nın Görünmeyen Askerleri
Tanrı’nın adıyla 9. Nitekim Rabbinize imdada gelmesi için
1. Sana savaş ganimetleri konusunda danışırlar. yalvardığınızda size yanıt verdi: “Ben sizi
De ki, “Savaş ganimetleri TANRI’ya ve elçi- peş peşe bin melekle destekliyorum.”
ye aittir.” Eğer imanlıysanız TANRI’yı göze-
Galibiyet, İmanlılar İçin
tin, birbirinizi doğru kimseler olmaya teşvik
Garanti Edilmiştir
edin ve TANRI'ya ve elçisine itaat edin.
10. TANRI size bu müjdeleri kalplerinizi
Gerçek İmanlılar güçlendirmek için verdi. Galibiyet sadece
2. Gerçek imanlılar, TANRI’dan bahsedildi- TANRI’dan gelir. TANRI Kudretlidir, En
ğinde kalpleri ürperenlerdir ve O’nun va- Bilge Olandır.
hiyleri kendilerine okunduğunda imanları 11. O, sizi kuşatıp sakinleştirmek için huzurlu
güçlenir ve onlar Rablerine güvenirler. bir uyuklama getirdi ve sizi onunla temiz-
lemek için gökten su indirdi. Sizi şeytanın
3. Onlar İletişim Dualarını (Namazı) yerine
lanetinden korudu, kalplerinize güven ver-
getirirler ve kendilerine sağladığımız rızık-
di ve ayaklarınızı sağlamlaştırdı.
lardan bağış yaparlar.
4. İşte böyledir gerçek imanlılar. Onlar Rableri Tarihten Dersler* **
katında yüksek dereceler elde ederler ve aynı 12. Hani Rabbin meleklere vahyetmişti: “Ben
zamanda bağışlanma ve cömert bir rızık. sizinleyim; öyleyse iman etmiş olanları
destekleyin. İnkâr edenlerin kalplerine
Zayıf İmanlılar korku salacağım. Onlara boyunlarının üs-
5. Rabbin belirli bir planı yerine getirmek tünden vurabilirsiniz ve hatta her parmağa
için evinden ayrılmanı irade ettiğinde, bazı vurabilirsiniz.”
*7:205 Günün büyük bölümünde zihninizi kim veya ne meşgul ediyorsa sizin tanrınız odur. Bu,
Tanrı’ya iman edenlerin çoğunun Cehennem için mukadder olduğu gerçeğini de açıklar (bkz.
12:106, 23:84-90 ve Ek 27).
*8:12-16 Tüm savaşlar 60:8-9’daki temel kuralla yönetilir.
1026 70676
Savaş Ganimetleri (El-Enfal) 8:13-29 ♦ 95
*8:17 Tanrı’ya iman etmek O’nun niteliklerine iman etmeyi gerektirir, bunlardan biri de her şeyi
O’nun yapıyor oluşudur. Tanrı’yı tanımadan iman olmaz (23:84-90). Kötü şeyler, Tanrı’nın kanun-
larına uygun olarak bizden kaynaklanır ve Şeytan tarafından gerçekleştirilir (4:78-79, 42:30).
*8:24 Ek 17’ye bakınız. Doğrular bedenlerinden çıktıkları zaman direkt Cennete giderler.
*8:25 Eşcinselliği tolere eden bir topluluk, örneğin, bir depremle vurulabilir.
1044 70957
96 ♦ Savaş Ganimetleri (El-Enfal) 8:30-41
larınızı örter ve sizi bağışlar. TANRI son- sanları (dışarıya iterek) bir uzaklaştırma
suz lütuf sahibidir. aracından fazlası değildi. Bu yüzden inkâ-
rınız için tadın azabı.
Tanrı, Elçisini Korur* *
30. İnkârcılar seni etkisiz hale getirmek, seni Paralarını Tanrı ile Savaşmak için
öldürmek veya seni sürmek için komplo Harcamaları*
kurup plan yaparlar. Lakin onlar komplo
***
*8:30 Tanrı, son peygamberi olan Muhammed’i Arabistan’ın en güçlü kabilesinden seçti. Kabilele-
rin kanun ve gelenekleri—Tanrı’nın izni ile—inkârcıların Muhammed’i öldürmesini engelledi. Aynı
şekilde, Kendi Antlaşma Elçisi’ni, öldürülmüş olabileceği Orta Doğu’dan Tanrı’nın mesajının gelişip
dünyanın her köşesine ulaşabileceği ABD’ye götürmesi de Tanrı’nın iradesiydi. Bu, matematiksel
olarak da doğrulanmaktadır: sure & ayet numaraları = 8+30 = 38 = 19x2.
*8:35 İslam’daki tüm dini uygulamalar bize İbrahim aracılığıyla geldi; Kuran vahyedildiği zaman
“Teslimiyet”teki tüm ritüeller hâlihazırda mevcuttu (21:73, 22:78).
*8:36 Bozulmuş İslam’ın puta tapan liderleri, Suudi Arabistan, Tanrı ve mucizesi ile savaşmak için
her yıl büyük miktarda para tahsis etti. Örneğin, (milyonların bildiği) ünlü Lübnan yayıncısı Dar
El-İlm Lil-Malayin, Mart 1983’te “The Miracle of the Quran (Kuran’ın Mucizesi)”nin Arapça versi-
yonunu yayımlandı. Suudiler bütün kopyaları satın alıp yok ettiler.
1055 71206
Savaş Ganimetleri (El-Enfal) 8:42-54 ♦ 97
lere, yoksullara ve yolculuk halindeki ya- 47. Evlerini isteksizce, sadece gösteriş amaçlı
bancılara verilmek üzere beşte biri TAN- ve aslında başkalarını TANRI’nın yolunu
RI’ya ve elçiye gitsin. Eğer TANRI’ya ve takip etmekten caydırmak için terk eden-
karar gününde, iki ordunun çarpıştığı gün- ler gibi olmayın. TANRI yaptıkları her
de kulumuza vahyettiğimize iman ediyor- şeyin tamamen farkındadır.
sanız bunu yaparsınız. TANRI Her Şeye
Gücü Yetendir. Şeytan Tanrı’nın Görünmeyen
Askerlerini Görür
Tanrı İmanlılar İçin Her Şeyi 48. Şeytan onların işlerini gözlerinde süslemiş
Kontrol Eder ve Planlar ve şöyle demişti, “Bugün hiçbir insan ta-
42. Hani onlar vadinin diğer tarafındayken siz rafından mağlup edilemezsiniz” ve “Ben
vadinin bu tarafındaydınız. O zaman onla- de sizinle birlikte savaşacağım.” Fakat iki
rın kervanı daha aşağıdaki yere taşınmak ordu karşı karşıya gelir gelmez, “Ben sizi
zorunda kaldı. Siz bu şekilde planlamaya sahiplenmiyorum. Sizin görmediğinizi gö-
kalkmış olsaydınız bunu yapamazdınız. rüyorum. Ben TANRI’dan korkuyorum.
Fakat TANRI önceden belirlenmiş bir işi TANRI’nın azabı korkunçtur” diyerek to-
yerine getirecekti, bu sayede yok edilme- puklarının üzerinde geriye dönüp kaçtı.
ye mukadder olanlar apaçık bir sebepten 49. İkiyüzlüler ve kalplerinde şüphe barındı-
ötürü yok edildi ve kurtarılmaya mukad- ranlar dediler ki “Bu insanlar dinleri ta-
der olanlar apaçık bir sebepten ötürü kur- rafından aldatılıyor.” Hâlbuki kim TAN-
tarıldı. TANRI İşitendir, Her Şeyi Bilen- RI’ya güvenip dayanırsa, TANRI Kudret-
dir. lidir, En Bilge Olandır.
43. TANRI onları rüyanda sayıca az gösteri- 50. Melekler onları vefat ettirdiğinde inkâr
yordu (Ey Muhammed). Onları daha fazla edenleri bir görebilseydin! Onların yüzle-
sayıda göstermiş olsaydı başarısız olurdu- rine ve arka taraflarına vuracaklar: “Tadın
nuz ve kendi aranızda anlaşmazlığa düşer- Cehennem azabını.
diniz. Fakat TANRI durumu kurtardı. O, 51. “Bu, ellerinizin önden yollamış olduğu
en içteki düşünceleri Bilendir. şeylerin bir sonucudur. TANRI kullara
asla haksızlık yapan değildir.”
44. Ve zaman gelip de onlarla karşılaştığınız-
da, sizin gözlerinizde onları az gösteriyor- 52. Bu, Firavun halkının ve onlardan önceki
du ve onların gözlerinde de sizi az göste- inkâr edenlerin akıbeti ile aynıdır. On-
riyordu. Çünkü TANRI belirli bir planı lar TANRI’nın vahiylerini reddettiler ve
gerçekleştirmeyi irade etti. Bütün kararlar TANRI da onları günahlarından dolayı
TANRI tarafından verilir. cezalandırdı. TANRI güçlüdür ve O’nun
cezası şiddetlidir.
45. Ey iman edenler! Bir ordu ile karşılaştı-
ğınızda dayanıp TANRI’yı sık sık anın ki Azap: Günahın Bir Sonucu
başarılı olasınız. 53. TANRI, kendileri değişmeye karar ver-
46. TANRI’ya ve elçisine itaat edin ve ken- medikleri sürece hiçbir halka ihsan ettiği
di aranızda çekişmeyin, yoksa başarısız bir nimeti değiştirmez. TANRI İşitendir,
olursunuz ve gücünüz dağılır. Kararlılık- Her Şeyi Bilendir.
la sebat edin. TANRI, kararlılıkla sebat 54. Firavun'un halkı ve onlardan önceki baş-
edenlerin yanındadır. kalarının durumu da böyleydi. Onlar önce
1079 71767
98 ♦ Savaş Ganimetleri (El-Enfal) 8:55-72
Rablerinin işaretlerini reddettiler. Sonuç 64. Ey peygamber! TANRI ve seni takip eden
olarak onları günahlarından dolayı yok imanlılar sana yeter.
ettik. Firavun’un halkını boğduk; kötüler 65. Ey peygamber! İmanlıları savaşa yürek-
sürekli cezalandırıldı. lendir. Eğer sizden kararlı yirmi kişi olur-
55. TANRI nazarında en kötü yaratıklar inkâr sa iki yüz kişiyi yenebilir ve sizden yüz
etmiş olanlardır; onlar iman edemezler. kişi, inkâr edenlerden bin kişiyi yenebilir.
56. Onlarla anlaşmalar yaparsın, fakat her se- Bunun sebebi, onların anlamayan insanlar
ferinde anlaşmalarını ihlal ederler; onlar olmasıdır.
doğru kimseler değildirler. 66. Artık (size birçok yeni insan katıldı),
57. Bu nedenle, eğer savaşta onlarla karşıla- TANRI size daha kolay hale getirdi, çün-
şırsan, onları arkalarından gelenler için kü eskisi kadar güçlü olmadığınızı biliyor.
caydırıcı bir ibret haline getir ki dikkate Bundan böyle, yüz kararlı imanlı iki yüz
alsınlar. kişiyi yenebilir ve sizden bin kişi iki bin
58. Eğer bir grup insan tarafından ihanete uğ- kişiyi TANRI’nın izni ile yenebilir. TAN-
rarsan, onlara karşı aynı şekilde harekete RI, kararlılıkla sebat edenlerle beraberdir.
geç. TANRI hainleri sevmez. 67. Hiçbir peygamber, savaşa katılmadıkça
59. İnkâr edenler paçayı kurtarabileceklerini esir edinemez. Siz insanlar bu dünyanın
sanmasınlar; onlar asla kaçamazlar. maddiyatını arıyorsunuz, oysa TANRI
Ahireti savunuyor. TANRI Kudretlidir,
Hazırlıklı Olmalısınız: İlahi Bir Buyruk En Bilge Olandır.
60. Onlara karşı toplayabileceğiniz tüm kuv- 68. Eğer TANRI tarafından önceden belirlen-
veti ve seferber edebileceğiniz tüm mal- miş bir hüküm olmasaydı, aldıklarınızdan
zemeleri hazırlayın ki TANRI’nın düş- ötürü korkunç bir azap çekerdiniz.
manlarını, kendi düşmanlarınızı ve aynı
zamanda bilmediğiniz başkalarını korku- 69. Öyleyse, kazandığınız ganimetlerin helal
tabilin; Onları TANRI biliyor. TANRI ve iyi olanından yiyin ve TANRI’yı göze-
uğrunda ne harcarsanız size en ufak hak- tin. TANRI Bağışlayıcıdır, En Merhamet-
sızlık yapılmadan cömertçe geri ödene- li Olandır.
cektir. 70. Ey peygamber! Elinizde bulunan savaş
61. Eğer onlar barışa yanaşırlarsa siz de öyle esirlerine söyle, “Eğer TANRI kalpleri-
yapın ve TANRI’ya güvenip dayanın. O nizde iyi bir şey olduğunu bilseydi, size
İşitendir, Her Şeyi Bilendir. kaybettiğinizden daha iyisini verir ve sizi
bağışlardı. TANRI Bağışlayıcıdır, En
Tanrı İmanlılara Yeter Merhametli Olandır.”
62. Eğer seni aldatmak isterlerse, o zaman 71. Ve eğer sana ihanet etmek isterlerse, za-
TANRI sana yetecektir. Sana Kendi des- ten TANRI’ya ihanet etmişlerdi. İşte on-
teği ve imanlılar ile yardım edecektir. ları bu yüzden kaybedenler haline getirdi.
63. O, (imanlıların) kalplerini uzlaştırdı. Dün- TANRI Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olan-
ya üzerindeki tüm serveti harcamış olsay- dır.
dın bile onların kalplerini uzlaştıramazdın. 72. Şüphesiz, iman etmiş olanlar, göç etmiş
Fakat TANRI onları uzlaştırdı. O Kudret- olanlar ve TANRI uğrunda paraları ve ha-
lidir, En Bilge Olandır. yatlarıyla çaba sarf edenler, bununla bir-
1101 72673
Savaş Ganimetleri (El-Enfal) 8:73-75 & Ültimatom (Berâe) 9:1-7 ♦ 99
likte onlara ev sahipliği yapıp sığınma ve- bestçe dolaşın ve bilin ki TANRI’dan kaça-
renler ve onları destekleyenler, onlar bir- mazsınız ve TANRI inkârcıları rezil eder.
birlerinin müttefikidirler. İman eden fakat
3. Burada, TANRI’dan ve elçisinden tüm
sizinle göç etmeyenlere gelince, onlar göç
halka, büyük hac günü bir bildiri yayım-
edinceye dek onlara herhangi bir destek
lanmıştır; ki TANRI puta tapanları reddetti
borcunuz yoktur. Ancak, eğer iman kar-
ve elçisi de öyle yaptı. Nitekim eğer tövbe
deşleri olarak yardımınıza ihtiyaç duyar-
ederseniz bu sizin için daha iyi olur. Fa-
larsa, kendileriyle barış antlaşması imza-
ladığınız insanlara karşı olmamak şartıyla kat eğer yüz çevirirseniz, o zaman bilin ki
onlara yardım edin. TANRI yaptığınız her TANRI’dan asla kaçamazsınız. İnkâr eden-
şeyi Görendir. lere, acı veren bir azap vaat et.
73. İnkâr etmiş olanlar da birbirlerinin müt- 4. Eğer puta tapanlar sizinle bir barış anlaş-
tefikidirler. Bu buyrukları tutmadığınız ması imzalar ve onu ihlal etmezlerse, size
sürece yeryüzünde bir kargaşa ve korkunç karşı başkaları ile iş birliği de yapmazlarsa,
yozlaşma olacaktır. sona erme tarihine kadar onlarla olan anlaş-
manızı uygulayın. TANRI doğru kimseleri
74. İman edip göç etmiş olanlar ve TANRI sever.
uğrunda çaba sarf etmiş olanlar, bununla
birlikte onlara ev sahipliği yapıp sığın- 5. Kutsal aylar geçer geçmez (ve barış yap-
ma vermiş olanlar ve onları desteklemiş mayı reddettiklerinde), onlarla karşılaştığı-
olanlar, bunlar gerçek imanlılardır. Onlar nız zaman puta tapanları öldürebilir, onları
bağışlanmayı ve cömert bir karşılığı hak cezalandırabilir ve yaptıkları her harekete
ettiler. karşı koyabilirsiniz. Eğer tövbe eder, İle-
75. Sonradan iman etmiş olanlar, göç etmiş tişim Dualarını (Namazı) yerine getirir ve
olanlar ve sizinle birlikte çaba sarf etmiş zorunlu bağışı (Zekâtı) verirlerse onları
olanlar var ya, onlar sizdendir. TAN- serbest bırakın. TANRI Bağışlayıcıdır, En
RI’nın buyruklarına göre, birbirleri ile Merhametli Olandır.
akraba olanlar birbirlerini destekleme ko-
6. Eğer puta tapanlardan biri, senin vasıtanla
nusunda öncelikli olsun. TANRI her şeyin
güvenli geçiş istediyse, ona güvenli geçiş
tamamen farkındadır.
sağla, böylelikle TANRI’nın kelamını işi-
♦♦♦♦ tebilsin, sonra da onu kendi güvenlik böl-
gesine geri gönder. Çünkü onlar bilmeyen
Sure 9: Ültimatom insanlardır.
(Berâe) 7. Puta tapanlar nasıl olur da TANRI’dan ve
elçisinden bir güvence talep edebilirler?
Besmele yok* *
*9:1 Bu suredeki Besmelenin yokluğu, sadece bu sure ile oynandığına dair Kuran’ın Yüce Yaza-
rı’ndan gelen esaslı bir işaret olmakla kalmaz, aynı zamanda kendi başına harika bir mucizeyi de
temsil etmektedir. Ek 24 & 29’daki detaylara bakınız.
1116 72850
100 ♦ Ültimatom (Berâe) 9:8-23
8. Eğer üstün gelme şansları olsa sizinle araların- elçisinin düşmanlarını yahut imanlıların
da ne bir akrabalık hakkını ne de bir anlaşmayı düşmanlarını asla müttefik edinmediğini
asla gözetmedikleri halde, onlar nasıl olur da ayırt etmedikçe yalnız bırakılacağınızı mı
(bir güvence talep edebilirler). Kalpleri tam sandınız? TANRI yaptığınız her şeyden
tersini söylerken dilleriyle sizi yatıştırdılar ve tamamen Haberdardır.
onlardan birçoğu kötü kimselerdir. 17. Puta tapanlar inkârlarını itiraf ederlerken
9. TANRI’nın vahiylerini ucuz bir fiyata sattı- TANRI’nın mescitlerine düzenli gelme-
lar. Sonuç olarak, insanları O’nun yolundan melidirler. Bunlar işlerini boşa çıkardılar
alıkoydular. Gerçekten de berbattır yapmış ve Cehennemde sonsuza dek kalacaklardır.
oldukları şeyler!
18. TANRI’nın mescitlerine düzenli gitmesi
10. Hiçbir imanlıya karşı asla hiçbir akrabalık gerekenler, ancak TANRI’ya ve Son Gün’e
hakkı gözetmezler, antlaşmalarına bağlı da iman eden, İletişim Dualarını (Namazı) ye-
kalmazlar; bunlar gerçek haddi aşanlardır. rine getiren, zorunlu bağışı (Zekâtı) veren
ve TANRI’dan başkasından korkmayan
Tövbe: Geçmişe Sünger Çekmek
11. Eğer tövbe eder, İletişim Dualarını (Na- insanlardır. Bunlar şüphesiz rehberlik edi-
mazı) yerine getirir ve zorunlu bağışı lenler arasında olacaklardır.
(Zekâtı) verirlerse, o zaman onlar sizin din
kardeşlerinizdir. Biz bilen insanlar için va- Araplara Soru
hiyleri bu şekilde açıklarız. 19. Hacılara su vermeyi ve Kutsal Mescidin
bakımını yapmayı, TANRI’ya ve Son
12. Eğer antlaşmalarını sürdürmeyi taahhüt Gün’e iman etmenin ve TANRI uğrun-
ettikten sonra yeminlerini ihlal eder ve da çaba sarf etmenin yerini alacağını mı
dininize saldırırlarsa paganizmin önder- zannettiniz? Onlar TANRI nazarında bir
leri ile savaşabilirsiniz—artık onlarla olan değildir. TANRI kötü insanlara rehberlik
antlaşmanıza bağlı değilsiniz—ki çekin- etmez.
sinler.
13. Anlaşmalarını bozan, elçiyi sürgün etme- Müjde
ye çalışan ve savaşı ilk başlatanlar olan 20. İman edenler, göç edenler ve TANRI uğ-
insanlarla savaşmaz mısınız? Onlardan runda paraları ve hayatları ile çaba sarf
korkuyor musunuz? Korkmanız gereken edenler, TANRI nazarında derece olarak
TANRI’dır, eğer imanlılar iseniz. çok daha üstündürler. Bunlar kazananlardır.
14. Onlarla savaşın, çünkü TANRI onları sizin 21. Rableri onlara müjde verir: Kendisinden
ellerinizle cezalandıracak, onları rezil ede- rahmet ve onay ve de sonu gelmeyen sa-
cek, onlara karşı size galibiyet bahşedecek adet içinde sevinecekleri bahçeler.
ve imanlıların göğüslerini ferahlatacaktır. 22. Onlar orada ebediyen kalırlar. TANRI bü-
15. O ayrıca imanlıların kalplerinden hiddeti yük bir mükâfata sahiptir.
kaldıracaktır. TANRI irade ettiği kişiyi
günahın bedelinden kurtarır. TANRI Her Eğer Bir Seçim Yapmanız Gerekiyorsa
Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. 23. Ey iman edenler! Eğer inkâr etmeyi iman
etmeye tercih ederlerse, ana-babanızı ve
Kaçınılmaz Test kardeşlerinizi bile müttefik edinmeyin.
16. TANRI aranızdan kimin çaba gösterdiği- Aranızdan onları müttefik edinenler haddi
ni, kimin TANRI’nın düşmanlarını veya aşmaktadırlar.
1135 73013
Ültimatom (Berâe) 9:24-32 ♦ 101
Önemli Kriter* *
29. Kutsal yazı alanlar arasından TANRI’ya ve
24. İlan et: “Eğer ana-babanız, evlatlarınız, kar- Son Gün’e iman etmeyen, TANRI’nın ve
deşleriniz, eşleriniz, aileniz, kazanmış oldu- elçisinin haram kıldığını haram kılmayan ve
ğunuz paralar, endişe duyduğunuz bir iş ve gerçek dine bağlı kalmayan kimselere, onlar
çok sevdiğiniz evler, size TANRI’dan ve ödenmesi gereken vergiyi isteyerek veya is-
elçisinden** ve de O’nun yolunda çaba sarf temeyerek ödeyinceye kadar karşı koyun.
etmekten daha sevgili ise o zaman TANRI
hükmünü verinceye kadar bekleyin.” TAN- Küfürler
RI kötü insanlara rehberlik etmez. 30. Yahudiler “Ezra TANRI’nın oğludur”
25. TANRI çoğu durumda size galibiyet bahşetti. dediler, Hristiyanlar “İsa TANRI’nın oğ-
Fakat Huneyn gününde, sayıca çokluğunuzla ludur!” dediler. Bunlar kendi ağızlarının
aşırı gururlandınız. Sonuç olarak, bunun size dillendirdiği küfürlerdir. Onlar böylelikle
hiç yardımı olmadı ve geniş yeryüzü size geçmişte inkâr etmiş olanların küfürleri ile
çok dar geldi, ki arkanızı dönüp kaçtınız. eşleşiyorlar. TANRI onları kınamaktadır.
Onlar kuşkusuz yoldan çıkmışlardır.
26. Sonra TANRI, elçisinin üzerine de imanlı-
ların üzerine de gönül ferahlığı indirdi. Ve Tanrı’nın Öğretileri Yerine
görünmez askerler indirdi; O, inkâr eden- Dini Liderlerin Öğretilerine Sarılmak
leri bu şekilde cezalandırdı. İnkârcılar için 31. Onlar TANRI’nın yerine kendi dini lider-
karşılık budur. lerini ve âlimlerini rabler* edindiler. Baş-
27. Nihayetinde, TANRI irade ettiği kişiyi kaları da Meryemoğlu Mesih’i tanrılaştır-
günahın bedelinden kurtarır. TANRI Ba- dı. Onların hepsine, tek bir tanrıya tapma-
ğışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. ları emredildi. O’ndan başka tanrı yoktur.
28. Ey iman edenler! Puta tapanlar kirlidir; bu O, herhangi bir ortağa sahip olmanın çok
yıldan sonra Kutsal Mescide yaklaşmala- ötesinde yüceltilsin.
rına izin verilmesin. Eğer gelir kaybından 32. Onlar ağızlarıyla TANRI’nın ışığını sön-
korkarsanız, TANRI, iradesine uygun ola- dürmek isterler, fakat TANRI inkârcılara
rak size rızıklarını yağdıracaktır. TANRI rağmen ışığını tamamlamakta ısrar etmek-
Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. tedir.
*9:24 Herhangi bir insanın gerçekten iman etmesine ve tapınmasını/ibadetini yalnızca Tanrı’ya
adamasına engel olan olasılıklar ezici çoğunlukta olduğu için (12:103, 106), bütün bir ailenin iman
ettiğini görmek neredeyse imkânsızdır. Bu nedenle, birçok imanlı şu tercihle yüz yüze kaldı: “Ya
ben ya da Tanrı ve elçisi.” Bu soru sürekli olarak imanlıların eşleri veya onların ana-babaları, onla-
rın evlatları vs. tarafından ortaya konulmaktadır. İmanlılar daima doğru seçimi yaptılar. Bu, tüm
imanlılar için zorunlu bir testtir (29:2).
**9:24 Kuranî matematiksel delil özellikle Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ni işaret etmektedir. “Reşad”ın
sayısal değerini (505) artı “Halife”nin sayısal değerini (725) artı ayet numarasını (24) toplarsak
505+725+24=1254=19x66 elde ederiz.
*9:31 Eğer “Müslüman âlimlere,” bu kanıtlanmış kutsal yazıda öğretildiği gibi yalnızca Tanrı’ya
tapmak ve yalnızca Tanrı’nın sözüne sarılmak hakkında danışırsanız size onun tersini tavsiye ede-
ceklerdir. Eğer Papa’ya İsa’nın kimliği hakkında danışırsanız size üçlü birliğe sarılmayı öğütleye-
cektir. Eğer Tanrı’nın öğretilerine aykırı tavsiyeleri olan “Müslüman âlimlere” uyarsanız veya eğer
Tanrı’nın tavsiyesi yerine Papa’nın tavsiyesini alırsanız, Tanrı’nın yerine bu dini liderleri tanrılar
edinmiş olursunuz.
1152 73265
102 ♦ Ültimatom (Berâe) 9:33-40
*9:33 Bu ifade harfi harfine burada ve 61:9’da geçmektedir. Eğer “Reşad”ın sayısal değerini (505),
ardından “Halife”nin sayısal değerini (725), ardından bu ifadenin geçtiği sure ve ayet numaralarını
(9:33 ve 61:9) yazarsak 505 725 9 33 61 9 elde ederiz, 19’un tam katıdır. Bu da buradaki elçinin
Reşad Halife olduğunu doğrulamaktadır. Buna ek olarak, 9:33’ten 61:9’a kadar ayet sayısı (3902)
+ 9 + 33 + 61 + 9 + “Reşad Halife”nin değeri (1230) 5244 eder, bu da 19’un tam katıdır. Her bir
harfin değeri eklenerek hesaplanan 9:33 ve 61:9 ayetlerinin sayısal değeri 7858’dir. Bu sayı ile her
iki ayetteki harf sayısını (120) artı 9:33’ten 61:9’a kadarki ayetlerin sayısını (3902) artı “Reşad Ha-
life”nin değerini (1230) toplarsak, 7858 + 120 + 3902 + 1230 = 13110 = 19x690 elde ederiz. Ek 1,
2 ve 26’ya bakınız.
*9:36 “Ay” kelimesi Kuran’da 12 kez ve “gün” kelimesi 365 kez geçmektedir.
*9:37 Bozulmuş Müslüman Dünyaya göre, Kutsal Aylar Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem’dir
(İslami Takvim’in 7., 11., 12., ve 1. ayları). Kuran’ın dikkatli bir şekilde incelenmesi, onların Zilhicce,
Muharrem, Safer ve Rebiülevvel (12., 1., 2., ve 3. aylar) olması gerektiğini ortaya çıkarır. Ek 15’e bakınız.
1165 73489
Ültimatom (Berâe) 9:41-54 ♦ 103
onu görünmeyen askerlerle destekledi. O, 47. Sizinle birlikte harekete geçseydiler, karı-
inkârcıların sözünü alçalttı. TANRI’nın şıklık yaratırlardı ve aranızda çekişmelere
sözü en üstün derecede hüküm sürer. ve bölünmelere yol açarlardı. Bazılarınız
TANRI Kudretlidir, En Bilge Olandır. onları dinlemeye eğilimliydiniz. TANRI
haddi aşanların tamamen farkındadır.
Daha İyi Olan İmanlılar
Tanrı Uğrunda Çaba Sarf Ederler 48. Geçmişte aranızda karışıklık yaymak iste-
41. İster hafif ister ağır, canı gönülden hareke- diler ve senin için meseleleri karışık hale
te geçin ve TANRI uğrunda paranızla ve getirdiler. Ancak, gerçek olan eninde so-
hayatlarınızla çaba sarf edin. Bu sizin için nunda hâkim olur ve onlara rağmen TAN-
daha iyidir, keşke bilseydiniz. RI’nın planı gerçekleştirilir.
49. Onlardan bazıları, “Bana (geride kalmam
Yerinden Kımıldamayan için) müsaade et; bana böyle bir zorluk
42. Eğer hızlı bir maddi kazanç ve kısa bir yol- yükleme” der. Aslında, onlar böylelikle
culuk olsaydı onlar seni takip ederlerdi. Ama korkunç bir zorluğu üzerlerine çekmişler-
bu çaba onlar için çok fazla. TANRI adına
dir; Cehennem, inkârcıları çepeçevre sar-
yemin edecekler: “Gücümüz yetseydi sizinle
mıştır.
birlikte seferber olurduk.” Onlar böylelikle
kendilerine zarar veriyorlar ve TANRI on- 50. Eğer sana iyi bir şey olsa incinirler ve eğer
ların yalancı olduğunu biliyor. sana bir sıkıntı gelse, sevinerek dönüp gi-
derlerken “Biz sana söylemiştik” derler.
43. TANRI seni affetti: Doğru sözlüleri ya-
lancılardan ayırt etmeden, neden onlara 51. De ki, “TANRI’nın bizim için karara bağ-
(geride kalmaları için) izin verdin? ladığından başkası bizim başımıza gel-
44. TANRI’ya ve Son Gün’e gerçekten iman mez. O bizim Sahibimiz ve Efendimizdir.
edenler, paraları ve hayatları ile çaba sarf TANRI’ya güvensin imanlılar.”
etme fırsatından kaçmak için senden izin 52. De ki, “Siz sadece bizim için iki iyi şeyden
istemezler. TANRI doğru kişilerin tama- birini (galibiyeti veya şehitliği) bekleyebi-
men farkındadır. lirsiniz, oysa biz sizin için TANRI’dan
45. Mazur görülmek isteyen yegâne insanlar, kınama ve O’ndan veya bizim elimizden
TANRI’ya ve Son Gün’e gerçekten iman azap bekleriz. Öyleyse bekleyin, biz de si-
etmeyen kimselerdir. Onların kalpleri şüp- zinle beraber bekliyoruz.”
he ile doludur ve şüpheleri onların tered- 53. De ki, “Harcayın, isteyerek veya isteme-
düt edip bocalamalarına sebep olur. yerek. Sizden hiçbir şey kabul edilmeye-
46. Harekete geçmeyi gerçekten isteseydiler, cektir, çünkü siz kötü insanlarsınız.”
onun için tamamen hazırlanmış olurlardı.
Fakat TANRI onların katılımlarını beğen- İletişim Duası Muhammed’den
medi, bu yüzden onların cesaretini kırdı; Önce de Vardı* ***
onlara, “Geride kalanlarla birlikte geride 54. Harcadıklarının kabulüne engel olan şey,
kalın” denildi. onların TANRI’yı ve elçisini inkâr etme-
*9:54 Bu, İletişim Dualarının (Namazın) Kuran’dan önce de var olduğunu ve İbrahim’den itibaren
(bkz. 21:73) kuşaktan kuşağa aktarıldığını gösteren başka bir kanıttır. Bu ayrıca, “Kuran’da İletişim
dualarının ayrıntılarını nerede bulabiliriz?” sorusunu sorarak Kuran’ın eksiksiz ve tamamen detaylı
olduğuna dair Tanrı’nın ifadesine meydan okuyanları afallatıyor (6:19, 38, 114).
1181 74002
104 ♦ Ültimatom (Berâe) 9:55-69
leri, İletişim Dualarını (Namazı)* yerine 62. Onlar, sizi memnun etmek için size TAN-
getirdikleri zaman onu tembelce yerine RI adına yemin ederler, hâlbuki TANRI ve
getirmeleri ve bağış yaptıklarında bunu elçisi memnun edilmeye daha layık olması
isteksizce yapmalarıdır. gerekir, eğer gerçekten imanlılar iseler.
meşgul oldu. Aynı şekilde, sizin de kafala- söylemediklerine dair TANRI’ya yemin
rınız sürekli maddi varlıklarınızla meşgul ederler; onlar teslim olanlar olduktan
oldu, tıpkı sizden öncekilerin kafalarının sonra inkâr ettiler. Aslında, asla sahip ol-
sürekli meşgul olması gibi. Onların umur- madıkları şeyden vazgeçtiler. TANRI ve
samaz olması gibi siz de tamamen umursa- elçisi onlara, O’nun lütuf ve rızıklarını
maz oldunuz. İşte böyleleri, hem bu dün- yağdırmalarına rağmen isyan ettiler. Eğer
yada hem de Ahirette işlerini boşa çıkaran tövbe ederlerse, bu onlar için en iyisi olur.
insanlardır; onlar kaybedenlerdir. Fakat eğer yüz çevirirlerse, TANRI onları
bu hayatta ve Ahirette acı veren bir azaba
Kaybedenler
70. Önceki nesillerden hiçbir şey öğrenme- mahkûm edecektir. Yeryüzünde sahipleri
mişler mi; Nuh’un halkı, Âd, Semûd, İb- ve efendileri olacak kimseyi bulamaya-
rahim’in halkı, Midyan sakinleri ve (So- caklardır.
dom ve Gomora’nın) kötülük yapanları? 75. Hatta bazıları söz verdi: “Eğer TANRI
Elçileri onlara apaçık kanıtlarla gittiler. bize lütfunu yağdırsaydı biz hayırsever
TANRI onlara asla kötülük etmedi; kendi olurduk ve doğru bir hayat sürerdik.”
ruhlarına kötülük edenler kendileriydi.
76. Fakat O onlara rızıklarını yağdırınca onlar
Kazananlar cimrileştiler ve nefretle yüz çevirdiler.
71. İman eden erkek ve kadınlar birbirlerinin 77. Bunun üzerine, O, Kendisiyle buluşacak-
müttefikidirler. Onlar doğruluğu savunup ları güne kadar kalplerindeki ikiyüzlülük-
kötülüğe engel olurlar, onlar İletişim Dua- le onları sürekli rahatsız etti. Bu, onların
larını (Namazı) yerine getirip zorunlu ba- TANRI’ya verdikleri sözden dönmeleri
ğışı (Zekâtı) verirler ve onlar TANRI’ya ve yalan söylemeleri yüzündendir.
ve elçisine itaat ederler. Bunlara TAN-
RI’nın rahmeti yağdırılacaktır. TANRI 78. TANRI’nın onların sırlarını ve komplola-
Kudretlidir, En Bilge Olandır. rını bildiğinin ve TANRI’nın tüm sırları
Bilen olduğunun farkında değiller mi?
72. TANRI iman eden erkeklere ve iman eden
kadınlara içinde ebedi kalacakları, akan 79. Cömert imanlıları çok verdikleri için eleş-
nehirleri olan bahçeler ve Aden bahçele- tirenler ve fakir imanlılarla çok az verdik-
rinde görkemli köşkler vaat eder. Üstelik leri için alay edenler var ya, TANRI onları
TANRI’nın nimetleri ve onayı daha da hor görür. Onlar acı veren bir azabı üzerle-
büyüktür. Bu en büyük zaferdir. rine çektiler.
*9:80 Eğer Muhammed kendi amcası ve kuzenleri yararına şefaat edemediyse, onunla hiç görüş-
memiş olan yabancılara, onun kendileri yararına şefaat edeceğini düşündüren nedir? Ne İbrahim
babası yararına şefaat edebildi ne de Nuh oğlu yararına şefaat edebildi (11:46 & 60:4).
1215 75358
106 ♦ Ültimatom (Berâe) 9:81-94
Sonra siz tüm sırları ve açığa vurulanları içinde ebedi kalacakları, akan nehirleri
Bilen’e döndürüleceksiniz, sonra size yap- olan bahçeler hazırladı. Bu en büyük za-
mış olduğunuz her şeyi bildirecektir. ferdir.
95. Onlara döndüğünüzde, kendilerini yok
sayasınız diye TANRI adına size yemin İkiyüzlüler İçin Azap İkiye Katlandı* *
edecekler. Onları yok sayın. Onlar kirli- 101. Çevrenizdeki Araplar arasında ikiyüzlü-
dirler ve kazanmış oldukları günahların ler vardır. Ayrıca şehir sakinleri arasında
bir karşılığı olarak onların kaderi Cehen- da ikiyüzlülüğe alışık olanlar vardır. Sen
nemdir. onları tanımazsın, fakat biz onları tanı-
rız. Onlar için azabı ikiye katlayacağız,
96. Onları affedesiniz diye size yemin ederler. sonra onlar korkunç bir azaba uğratıla-
Siz onları affetseniz bile, TANRI böylesi caklardır.
kötü insanları affetmez.
102. Günahlarını itiraf etmiş olan başkaları da
Araplar vardır; onlar iyi eylemlerle kötü eylem-
97. Araplar, inkâr ve ikiyüzlülük bakımından leri birbirine karıştırdılar. TANRI onları
en kötü olanlardır ve TANRI’nın, elçisine günahın bedelinden kurtaracaktır, çünkü
vahyettiği yasaları görmezden gelme ko- TANRI Bağışlayıcıdır, En Merhametli
nusunda en muhtemel olanlardır. TANRI Olandır.
Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. 103. Onları arındırmak ve günahlarından te-
98. Bazı Araplar, (Tanrı uğrundaki) harcama- mizlemek için paralarından bir bağış al.
larını bir kayıp olarak görürler ve hatta Onları teşvik et, çünkü senin teşvik et-
size bir felaketin vuracağı beklentisi için- men onlara güven verir. TANRI İşiten-
de beklerler. En kötü felaketi üzerlerine dir, Her Şeyi Bilendir.
çekenler onlardır. TANRI İşitendir, Her 104. Onlar, TANRI’nın O’na tapanların töv-
Şeyi Bilendir. besini kabul ettiğinin, bağışları aldığının
99. Öteki Araplar ise TANRI’ya ve Son Gün’e ve aynı zamanda TANRI’nın Günahın
iman ederler ve harcamalarını TANRI’ya Bedelinden Kurtaran ve En Merhametli
doğru bir araç olarak ve elçiyi destekleme- Olan olduğunun farkında değiller mi?
nin bir aracı olarak görürler. Şüphesiz, bu 105. De ki, “Doğruluğa çalışın; TANRI işle-
onları daha da yakınlaştıracaktır; TANRI rinizi görecektir, elçisi ve imanlılar da
onları Kendi rahmetine kabul edecektir. öyle. Sonunda, tüm sırları ve açığa vuru-
TANRI Bağışlayıcıdır, En Merhametli lanları Bilen’e döndürüleceksiniz, sonra
Olandır. O, yapmış olduğunuz her şeyi size bildi-
100. Göç eden ilk öncülere (Muhacirlere) ve recektir.”
onlara sığınma veren destekçilere (Ensa- 106. Başkaları da TANRI’nın kararını bekli-
ra) ve onları doğrulukta takip edenlere yor; O onları cezalandırabilir veya onları
gelince, TANRI onlardan hoşnuttur ve günahın bedelinden kurtarabilir. TANRI
onlar da O’ndan hoşnutturlar. O onlara Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır.
*9:101 İkiyüzlüler imanlıların arasında otururlar, mesajı ve kanıtları dinlerler, sonra da zehirli
şüphelerini yayarlar. Bu, Kuranî bir yasadır ki, onlar iki katı azaba uğrarlar, şimdi ve sonsuza dek.
1248 77339
108 ♦ Ültimatom (Berâe) 9:107-117
*9:107 Uygulamaların mutlak bir şekilde YALNIZCA Tanrı’ya adanmadığı herhangi bir mescit
Şeytan’a aittir, Tanrı’ya değil. Örneğin, Ezanda ve/veya Namaz ibadetinde İbrahim, Muhammed ve/
veya Ali’nin adını anmak Tanrı’nın 2:136, 2:285, 3:84 ve 72:18’deki buyruklarını ihlal eder. Ne yazık
ki bu, bozulmuş Müslüman dünyasında yaygın bir putperest uygulamadır.
1264 78458
Ültimatom (Berâe) 9:118-127 ♦ 109
*9:1 & *9:127 Bu, başına Besmele eklenmemiş tek suredir. Bu olgu, 14 yüzyıl boyunca Kuran
öğrencilerinin kafasını karıştırdı ve bunu açıklamak için birçok teori geliştirildi. Şimdi anlıyoruz ki
Besmele’nin dikkat çeken yokluğu üç amaca hizmet etmektedir: (1) İlerideki bir ilahi ilanı temsil
eder ki, puta tapanlar 2 sahte ayet eklemek suretiyle Kuran’la oynamaya mukadderdiler (9:128-
129). (2) Tanrı’nın Kuran’daki matematiksel kodunun fonksiyonlarından birini göstermektedir,
yani Kuran’ı herhangi bir değişikliğe karşı koruması. (3) Kuran’ın kodunun ekstra mucizevi özellik-
lerini sunmaktadır. Olağanüstü öneminden dolayı, ayrıntılar Ek 24 ve 29’da verilmiştir. Yakın bir
gözlem; Sure 9’un sonuna kadar “Tanrı” kelimesinin geçiş sayısı 1273’tür (19x67). Eğer iki sahte ayet
olan 128 & 129 eklenirse, bu olgu − ve daha birçoğu − yok olacaktır.
1273 79186
110 ♦ Yunus (Yunus) 10:1-13
*10:1 Bu harfler, Kuran’ın müthiş matematiksel kodunun majör bir bölümünü ve ilahi yazarlığın
kanıtını oluşturmaktadır. Detaylar için Ek 1’e bakınız.
1280 79225
Yunus (Yunus) 10:14-23 ♦ 111
*10:15 “Kuran” kelimesi Kuran’da 58 kez geçmektedir, fakat bu ayet “başka bir Kuran”a işaret etti-
ğinden hariç tutulmalıdır. “Bu Kuran” ifadesi Kuran’da 57, 19x3 kez geçmektedir.
*10:20 Geriye dönüp baktığımızda, artık görüyoruz ki, “En büyük mucizelerden biri” (74:30-35)
olan Kuran’ın mucizesinin Muhammed’den 14 yüzyıl sonra ortaya çıkması, gerçekten de ilahi olarak
önceden belirlenmiştir. Geleneksel Müslümanların şu anki durumu göz önüne alındığında, eğer bu
mucize Muhammed’e verilmiş olsaydı, Muhammed’i Tanrı’nın yanında putlaştıran bu Müslüman-
lar ona Tanrı’nın ete kemiğe bürünmüş hali diye taparlardı. Ayrıca, bu mucize açıkça bilgisayar çağı
için ve matematiksel olarak gelişmiş nesiller tarafından takdir edilmek üzere tasarlanmıştır.
1288 79339
112 ♦ Yunus (Yunus) 10:24-36
24. Bu dünya hayatının kıyası şöyledir: Biz, 30. İşte o zaman her bir ruh, yapmış olduğu
yeryüzünden her türlü bitkiyi üretmek, in- her şeyin muhasebesini yapacaktır. Onlar,
sanlara ve hayvanlara yiyecek sağlamak gerçek Sahipleri ve Efendileri olan TAN-
için gökyüzünden su indiririz. Sonra, yer- RI’ya döndürülecek ve uydurmuş olduk-
yüzü mükemmel bir şekilde süslenmişken
ları putlar kendilerini sahiplenmeyecektir.
ve oranın halkı onun kontrolüne sahip ol-
duklarını düşünürlerken hükmümüz gece 31. De ki, “Sizin için gökten ve yerden kim rı-
vakti veya gündüz vakti gelir,* sanki bir zık sağlıyor? Tüm işitme ve görmeyi kim
önceki gün hiçbir şey yokmuş gibi onu ta- kontrol ediyor? Ölüden diriyi ve diriden
mamen çorak bırakır. Biz düşünen bir top- ölüyü kim çıkarıyor? Her şey kimin kont-
luluk için vahiylerimizi bu şekilde açıkla-
rolünde?” Onlar “TANRI” diyecekler. De
rız.
ki, “O halde neden buyrukları yerine getir-
25. TANRI esenlik yurduna davet eder ve ira- miyorsunuz?”
de ettiği kişiye dosdoğru bir yolda rehber-
lik eder. 32. İşte böyledir gerçek Rabbiniz olan TAN-
RI. Gerçek olandan sonra sahte olandan
Cennet ve Cehennem Ebedidir başka ne vardır? Bütün bunları nasıl gör-
26. Doğrular için ödül kat kat çoğaltılmış ola- mezden geldiniz?
caktır. Onların yüzleri asla bir yoksunluk
veya utanç yaşamayacaktır. Bunlar Cen- 33. Kötü olmayı tercih edenlere Rabbinin ka-
netin sakinleridir; sonsuza dek orada ka- rarının yaptığı budur: Onlar iman edemez-
lırlar. ler.
27. Günah kazananlara gelince, onların karşı-
lığı günahları ile eşdeğerdir. Aşağılanma- Putlarınızın Üzerinde Tefekkür Edin
dır onların nasibi ve TANRI’dan başka hiç 34. De ki, “Putlarınızdan herhangi biri yaratı-
kimse koruyamaz onları. Yüzleri karanlık lışı başlatıp sonra onu tekrarlayabilir mi?”
geceden parçalarla kaplanmış görünecek. De ki, “Yaratılışı TANRI başlatır, sonra
Onlar Cehennemin sakinleri olacaktır; da onu tekrarlar.”
sonsuza dek orada kalırlar.
35. De ki, “Putlarınızdan herhangi biri gerçe-
Putlar Kendilerine Tapanları ğe yönlendiriyor mu?” De ki, “Gerçeğe
Sahiplenmeyecekler TANRI yönlendirir. Gerçeğe yönlendiren
28. Hepsini topladığımız gün, putlara tapmış biri mi takip edilmeye daha layıktır yoksa
olanlara diyeceğiz ki “Sizi putlarınızla birlikte yönlendiremeyip kendisi yönlendirilmeye
topladık.” Onları birbirleri ile yüzleştireceğiz
muhtaç olan mı? Ne biçim hüküm veriyor-
ve putları kendilerine şöyle diyecek, “Bizi
putlaştırdığınıza dair hiçbir fikrimiz yoktu. sunuz?”
29. “Bizimle sizin aranızda bir şahit olarak 36. Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz
TANRI yeter, ki biz, bize taptığınızdan ve zan, gerçeğin yerini tutmaz. TANRI
tamamen habersizdik.” yaptıkları her şeyin tamamen farkındadır.
*10:24 Elbette Tanrı, hükmünün gündüz vakti mi yoksa geceleyin mi geleceğini bilir. Fakat dünya-
nın sonu geldiğinde, dünyanın yarısı gündüz ve yarısı gece olacaktır. Kuran’ın bir başka “bilimsel
mucizesi.”
1297 79618
Yunus (Yunus) 10:37-54 ♦ 113
*10:62-64 Birçok kişi, doğruluk için ödüllerini almadan önce veya kötülük için ceza, Diriliş Günü’ne
kadar beklemek zorunda olduklarını düşünürler. Fakat Kuran defalarca imanlılara güvence verir
ki, onlara mükemmel mutluluk burada, bu dünyada garanti edilmektedir, şimdi ve sonsuza dek.
Buradaki geçici dönemlerinin sonunda onlar direkt Cennete giderler (Ek 17’ye bakınız).
1319 80503
Yunus (Yunus) 10:71-88 ♦ 115
İnsanlar İlk Günahlarında Israr Ediyor 84. Musa dedi ki “Ey halkım! Eğer gerçekten
74. Sonra onun ardından kendi halklarına el- TANRI’ya iman ettiyseniz o zaman O’na
çiler gönderdik ve onlara apaçık kanıtlar güvenip dayanın, eğer gerçekten teslim
gösterdiler. Fakat onlar geçmişte reddet- olanlarsanız.”
miş olduklarına inanacak değillerdi. Biz 85. Dediler ki “Biz TANRI’ya güveniyoruz.
haddi aşanların kalplerini böyle mühürle- Rabbimiz! Bizi bu baskıcı insanların ettik-
riz. leri eziyetten muhafaza et.
89. Dedi ki “(Ey Musa ve Harun!) Dualarınız na da katılma, yoksa kaybedenlerden olur-
yanıtlandı, öyleyse kararlı olun ve bilme- sun.
yenlerin yollarını izlemeyin.” 96. Şüphesiz, Rabbinden verilen bir karar ile
90. İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun mahkûm edilenler iman edemezler.
ve birlikleri saldırganca ve günahkârca 97. Onlara ne tür bir kanıt gösterirsen göster,
onları kovaladılar. Boğulma onun için bir acı veren azabı görünceye dek (iman ede-
gerçeklik haline geldiğinde şöyle dedi, mezler).
“İman ediyorum ki, İsrailoğullarının iman
İman Eden Uluslar Refaha Ererler
etmiş olduğundan başka tanrı yoktur; ben
98. İman eden her topluluk, iman ettikleri
bir teslim olanım.” için mutlaka ödüllendirilecektir. Örneğin
91. “Çok geç!* Çünkü daha önce isyan etmiş Yunus’un halkı: İman ettiklerinde bu dün-
ve haddi aşan biri olmayı seçmiştin. yada çekmekte oldukları aşağılayıcı azabı
kaldırdık ve onları refaha erdirdik.
Firavun’un Bedeni Korundu* 99. Rabbin irade etmiş olsaydı, yeryüzündeki
92. “Bugün, seni gelecek nesillere bir ders tüm insanlar iman ederdi.* İnsanları iman-
olarak bırakmak için bedenini koruyaca- lılar olmaya zorlamak mı istiyorsun?
ğız.”* Ne yazık ki birçok insan, işaretleri-
mize tamamen ilgisizdir. İnkârcılar Bloke Edilirler*
100. Hiçbir ruh TANRI’nın iradesine uygun
93. Biz İsrailoğullarına onurlu bir makam olmadan iman edemez. Çünkü O, anla-
bahşettik ve onları güzel rızıklarla nimet- mayı reddedenlerin üzerine bir lanet yer-
lendirdik. Yine de kendilerine bu bilgi leştirir.
geldiğinde anlaşmazlığa düştüler. Senin 101. De ki, “Göklerdeki ve yerdeki tüm işaret-
Rabbin, Diriliş Günü’nde anlaşmazlığa lere bakın.” Bütün kanıtlar ve bütün uya-
düştükleri her şey hakkında aralarında rılar, inkâr etmeye karar vermiş insanlara
yargılama yapacaktır. asla yardımcı olamaz.
102. Geçmişteki kendi emsallerinin akıbetle-
Elçinin Şüphesi rinden başka bir şey bekleyebilirler mi?
94. Eğer Rabbinden sana vahyedilen hakkında De ki, “Sadece bekleyin, sizinle birlikte
herhangi bir şüphen varsa, o halde önceki ben de bekliyorum.”
kutsal yazıları okuyanlara sor. Gerçekten
de Rabbinden sana hakikat geldi. Şüphe Garantilenmiş Galibiyet
103. Biz en nihayetinde elçilerimizi ve iman
edenlerle birlikte olma.
edenleri kurtarırız. İmanlıları kurtarma-
95. TANRI’nın vahiylerini reddedenler arası- mız bizim değişmez yasamızdır.
*10:91 Tanrı’ya iman etmek ilk adımdır. Bundan sonra, kişinin ibadet uygulamaları yoluyla ruhu
beslemesi ve geliştirmesi gerekir (Ek 15’e bakınız).
*10:92 Tanrı Mısırlılara mumyalamanın özel bilgisini bahşetti. Günümüzde, Firavun’un mumya-
lanmış bedeni Kahire Müzesi’nde sergilenmektedir.
*10:99-101 Test, başlangıçtaki kararımızda ilahi müdahale olmaksızın putperestliği kendi başımıza
kınamayı gerektirir. Tanrı, inkâr etmeyi seçenleri bloke eder.
1329 81173
Yunus (Yunus) 10:104-109 & Hûd (Hûd) 11:1-7 ♦ 117
104. De ki, “Ey insanlar! Eğer benim dinim Sure 11: Hûd
hakkında herhangi bir şüpheniz varsa,
ben sizin TANRI’nın yanında taptıkla- (Hûd)
rınıza tapmam. Ben yalnızca TANRI’ya
taparım; sizin hayatlarınızı sonlandıracak En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla
Olana. Ben bir imanlı olmakla emrolun-
dum.” 1. A.L.R. Bu, ayetleri kusursuz hale getiril-
miş, sonra da açıklığa kavuşturulmuş bir
105. Bana emredildi: “Tek tanrıcılık dinine kutsal yazıdır.* Bir En Bilge Olan’dan, En
adanmayı sürdür; puta tapmayı uygula-
***
*11:1 Bizim neslimiz Kuran’daki iki müthiş olguya şahit olduğu için şanslıdır: (1) Olağanüstü bir
matematiksel kod (Ek 1) ve (2) olağanüstü boyutlardaki edebi bir mucize. Eğer insanlar matema-
tiksel olarak yapılandırılmış bir eser yazmaya kalkışırlarsa, sayısal manipülasyonlar edebi kaliteyi
olumsuz yönde etkileyecektir. Kuran, edebi mükemmellik için de standart oluşturmaktadır.
1337 81611
118 ♦ Hûd (Hûd) 11:8-17
yeri altı günde* yaratmış Olan—ve O’nun Kuran: Taklit Edilmesi İmkânsız
(dünyevi) mülkü tamamen su ile kaplıydı.** 13. Eğer “(Kuran’ı) o uydurdu” derlerse on-
Buna rağmen sen “Siz ölümden sonra diril- lara de ki, “O halde bunun benzeri uydu-
tileceksiniz” dediğinde, inkâr edenler “Bu rulmuş on sure meydana getirin ve TAN-
açıkça büyüdür” derler. RI’dan başka kimi davet edebilirseniz
8. Eğer üzerlerine çektikleri azabı erteler- davet edin, eğer doğru sözlü iseniz.”*
sek—çünkü biz onu belirli bir topluluk 14. Eğer meydan okumanızı karşılayamazlar-
için ayırıyoruz— “O’nu tutan nedir?” der- sa, o zaman bilin ki bu, TANRI’nın bilgisi
ler. Gerçek şu ki, onlara geldiğinde hiçbir ile vahyedilmektedir ve O’ndan başka tan-
şey onu durduramaz ve alay etmeleri ken- rı yoktur. O halde teslim olacak mısınız?
dilerini kuşatmak için geri gelecektir. 15. Bu dünya hayatının ve onun maddi gös-
9. Ne zaman insanoğlunu katımızdan rahmet- terişlerinin peşine düşenlere, bu hayattaki
le nimetlendirsek, sonra da onu kaldırsak, işlerinin karşılığını en ufak bir eksiltme
olmaksızın ödeyeceğiz.
umutsuz, nankör hale döner.
16. Ahiretteki paylarını bırakanlar onlardır ve
10. Ona sıkıntı dokunduktan sonra ne zaman
sonuç olarak, Cehennemdir onların nasibi.
onu nimetlendirsek, “Tüm sıkıntılar benden
Tüm işleri boşa çıkmıştır; yapmış oldukla-
gitti” der; heyecanlanır, gururlanır. rı her şey geçersiz kılınmıştır.
11. Kararlılıkla sebat edenlere ve doğru bir
hayat sürenlere gelince, onlar bağışlanma- Kuran’ın Matematiksel Kodu
yı ve cömert bir karşılığı hak ederler. 17. Rablerinden kendilerine, O’ndan bir şa-
hidin bildirdiği sağlam kanıt* verilenlere
Tanrı’nın Vahyi Ağırdır gelince ve ondan önce de Musa’nın kitabı
12. Sana vahyedilenlerin bazısını göz ardı et- bir emsal ve bir rahmet teşkil etmişti,**
meyi arzulamış olabilirsin ve ondan rahatsız onlar kesinlikle iman edeceklerdir. Çeşit-
olmuş olabilirsin. Ayrıca onlar şöyle söyle- li gruplar arasından inkâr edenlere gelin-
yebilirler, “Nasıl olur da ona hiçbir hazine ce, Cehennem kendilerini beklemektedir.
Hiçbir şüpheye kapılma; bu, Rabbinden
inmez veya bir melek?” Sen sadece bir uya-
gelen gerçektir, fakat insanların çoğu
rıcısın; her şeyi TANRI kontrol eder.
inkâr eder.
*11:7 Altı gün, sadece bize pek çok bilgi sağlayan bir ölçüttür. Öyle ki, “Dünya” denilen kü-
çücük zerre dört günde yaratılmışken (41:10-12) uçsuz bucaksız olan hayatsız fiziksel kâinatın
iki günde yaratıldığını öğreniyoruz. Yeryüzü sakinleri için yiyecek, su ve oksijen temininin tam
olarak hesaplanması ve düzenlenmesi gerekiyordu.
**11:7 Yeryüzü başlangıçta su ile kaplıydı. Ardından kara kütlesi ortaya çıktı ve kıtalar sürük-
lenip ayrıldı.
*11:13 Kuran’ın matematiksel mucizesi taklit edilemez (Ek 1’e bakınız).
*11:17 Kuran’ın 19-temelli matematiksel kodu ilahi yazarlığın dâhili bir kanıtıdır. “Beyyine”
(kanıt) kelimesinin Kuran’da 19 defa geçmesi dikkate değerdir.
**11:17 Sonradan anlaşıldı ki, Musa’nın kitabı da “19” ortak paydası ile matematiksel olarak
oluşturulmuştu. Dipnot 46:10 ve Ek 1’e bakınız.
1340 81650
Hûd (Hûd) 11:18-35 ♦ 119
18. TANRI hakkında yalanlar uyduranlardan ğe sahip değilsiniz. Doğrusu sizin yalancı
daha fena kimlerdir? Onlar Rablerinin hu- olduğunuzu düşünüyoruz.”
zuruna çıkarılacaklardır ve şahitler, “Bun- 28. O dedi ki “Ey halkım! Ya Rabbimden
lar Rableri hakkında yalan söyleyenlerdir. sağlam bir kanıtım varsa? Ya beni rah-
TANRI’nın kınaması haddi aşanların ba-
metinden nimetlendirdiyse fakat siz onu
şına geldi” diyecekler.
göremiyorsanız? Sizi ona imana biz mi
19. Onlar TANRI’nın yolundan alıkoyarlar zorlayacağız?
ve onu çarpık hale getirmeye çalışırlar ve
29. “Ey halkım! Ben sizden herhangi bir para
onlar Ahireti de inkâr edenlerdir.
istemiyorum; benim ücretim sadece TAN-
İnkâr Edenler RI’dan gelir. Ben imanlıları kovacak deği-
20. Onlar asla kaçamayacaklar, TANRI’ya lim; onlar Rableri ile buluşacaklar (ve on-
karşı onlara yardım edecek hiçbir sahip ve ları yalnızca O yargılayacak). Görüyorum
efendi de bulamayacaklar. Onlar için azap ki sizler cahil insanlarsınız.
ikiye katlanacaktır. Onlar işitmeyi ve gör- 30. “Ey halkım! Eğer onları kovarsam TAN-
meyi beceremediler. RI’ya karşı beni kim destekleyebilir? Dik-
21. Bunlar ruhlarını zayi edenlerdir ve uydur- kate almaz mısınız?
muş oldukları putlar kendilerini sahiplen-
meyecektir. Tüm Güç Tanrı’ya Aittir
22. Hiçbir şüphe yoktur ki, Ahirette en büyük 31. “Ben TANRI’nın hazinelerinin yanımda
kayba uğrayanlar onlar olacaktır. olduğunu iddia etmiyorum, geleceği de
bilmiyorum, bir melek olduğumu da id-
İmanlılar dia etmiyorum. Gözlerinizin hor gördüğü
23. İman edip doğru bir hayat sürenlere ve kimselere TANRI’nın hiçbir nimet ihsan
kendilerini Rablerine adayanlara gelince, etmeyeceğini de söylemiyorum. Onların
onlar Cennetin sakinleridir; orada sonsuza en içteki düşüncelerinin ne olduğunu en
dek kalırlar. iyi TANRI bilir. (Eğer bunu yapsaydım)
24. Bu iki grubun örneği, gören ve işitenle haddi aşan biri olurdum.”
karşılaştırıldığında kör ve sağır gibidir. 32. Dediler ki “Ey Nuh! Bizimle tartıştın ve
Onlar eşit midir? Dikkate almaz mısınız? tartışmayı uzattın. Eğer doğru sözlü isen,
bizi kendisi ile tehdit ettiğin azabı getir-
Nuh men için sana meydan okuyoruz.”
25. Nuh’u halkına gönderdik, şöyle söyledi: “Ben
size apaçık bir uyarıcı olarak geliyorum. 33. Dedi ki “Onu size TANRI getirir, eğer öyle
irade ederse, o zaman siz kaçamazsınız.
26. “TANRI’dan başkasına tapmayın. Sizin
için acı veren bir günün azabından korku- 34. “Size tavsiye etmeme rağmen eğer TAN-
yorum.” RI’nın iradesi sizi saptırmaksa, benim
tavsiyem size fayda sağlayamaz. Sizin
27. Halkı arasından inkâr eden önderler de-
Rabbiniz O’dur ve siz O’na döndürülecek-
diler ki “Görüyoruz ki sen de bizim gibi
bir insanoğlundan fazlası değilsin ve seni siniz.”
takip eden ilk insanların da aramızdaki en 35. Eğer “Bu hikâyeyi o uydurdu” derlerse o
aşağı insanlar olduğunu görüyoruz. Görü- zaman de ki, “Eğer onu ben uydurduysam
yoruz ki bizim üzerimizde hiçbir üstünlü- o zaman suçumdan ben sorumluyum ve
1352 81890
120 ♦ Hûd (Hûd) 11:36-48
ben sizin işlediğiniz herhangi bir suçtan 43. O dedi ki “Beni sudan koruması için bir
sorumlu değilim.” tepenin başına sığınacağım.” O da “Bugün
36. Nuh’a vahyedildi: “Hâlihazırda iman eden hiç kimseyi TANRI’nın kararından koru-
kimselerin ötesinde, artık halkından kim- yacak hiçbir şey yoktur; sadece O’nun
se iman etmeyecek. Onların yaptıklarına rahmetine layık olanlar (kurtarılacaklar-
üzülme. dır)” dedi. Dalgalar onları ayırdı ve o, bo-
ğulanlar arasındaydı.
37. “Dikkatli bakışlarımız altında ve vahyi-
mizle gemiyi inşa et ve haddi aşmış olan- Gemi Nereye İndi
lar adına Bana yalvarma; onlar boğulmaya 44. Şöyle ilan edildi: “Ey yeryüzü, suyunu
mukadderdirler.” yut” ve “Ey gökyüzü, son ver.” Su o za-
man yatıştı; karar yerine getirildi. Gemi
Son Gülen İyi Güler sonunda Yahudiye* tepelerine oturdu. O
38. Gemiyi inşa ediyorken ne zaman halkın- zaman şöyle ilan edildi: “Haddi aşanlar
dan birileri yanından geçse, ona gülüyor- helak oldu.”
lardı. Dedi ki “Siz bize gülebilirsiniz, fa-
45. Nuh Rabbine yalvardı: “Rabbim! Oğlum
kat biz de size gülüyoruz, tıpkı sizin bize
ailemin bir ferdidir ve Senin vaadin ger-
güldüğünüz gibi. çektir. Sen bilgelerin en bilgesisin.”
39. “Kimin utanç verici bir azaba uğrayacağı-
nı ve kimin sonu gelmeyen bir cezayı üze- Şefaat Efsanesi* *
rine çektiğini mutlaka bileceksiniz.” 46. O dedi ki “Ey Nuh! O senin ailenden de-
ğil. Bilmediğin bir şeyi Benden istemen
40. Hükmümüz geldiğinde ve ortam kayna-
doğru değil.* Cahiller gibi olmayasın diye
yıp taştığında dedik ki, “Her türden birer seni aydınlatıyorum.”
çifti,* kınananlar hariç ailenle birlikte ona
yükle. İman etmiş olanları kendinle bera- 47. Dedi ki “Rabbim! Bilmediğim bir şey için
ber taşı,” onunla birlikte sadece birkaç kişi Sana tekrar yalvarmaktan Sana sığınırım.
iman etti. Beni bağışlamazsan ve bana merhametin-
le muamele etmezsen, kaybedenlerle bir-
41. Dedi ki “Atlayın gemiye. Onun yol alma- likte olurum.”
sı ve demir atması TANRI’nın adıyladır.
48. İlan edildi: “Ey Nuh! Hem senin üzeri-
Benim Rabbim Bağışlayıcıdır, En Merha-
ne hem de sana eşlik edenlerin soyundan
metli Olandır.”
gelecek olan ulusların üzerine esenlik ve
42. Tepeler gibi olmuş dalgalar içinde onlarla nimetlerle karaya çıkın. Soyunuzdan gele-
yol alırken, Nuh bir yerde ayrı duran oğlu- cek olan diğer uluslara gelince, onları bir
nu çağırdı: “Ey oğlum! Gel bizimle birlik- süre nimetlendireceğiz, sonra onları acı
te bin; inkârcılarla birlikte olma.” veren bir azaba çarptıracağız.”
*11:40 & 44 Bu, Tanrı’nın kanıtlanmış gerçeğidir: Nuh’un gemisi ilkel halatlarla bağlanmış kütüklerden
yapılmıştı (54:13). Yaygın inancın aksine sel, bugünün Ölü Deniz’inin etrafındaki alanla sınırlıydı ve
hayvanlar da sadece Nuh’un çiftlik hayvanlarıydı; yeryüzünde yaşayan her hayvan değil.
*11:44 11:40’ın dipnotuna bakınız.
*11:46 Şefaat, insanları puta tapmaya ikna etmek için Şeytan’ın en etkili yemidir. Gel gör ki, ne
İbrahim babasına yardım edebildi, ne Nuh oğluna yardım edebildi, ne de Muhammed kendi akra-
balarına yardım edebildi (2:254, 9:80 & 114).
1354 81974
Hûd (Hûd) 11:49-65 ♦ 121
49. Bu, sana vahyettiğimiz geçmişten haber- 58. Kararımız geldiğinde, katımızdan rahmet
leridir. Bundan önce onlar hakkında hiçbir ile Hûd’u ve onunla birlikte iman etmiş
bilgin yoktu—ne senin ne de halkının. Bu olanları kurtardık. Onları korkunç bir
yüzden sabırlı ol. Nihai galibiyet doğru azaptan kurtardık.
kimselere aittir.
59. İşte Âd böyleydi—onlar Rablerinin va-
Hûd: hiylerini göz ardı ettiler, O’nun elçilerine
itaatsizlik ettiler ve her inatçı zorbanın yo-
Bir ve Aynı Mesaj
50. Âd’a kardeşleri Hûd’u gönderdik. Dedi lunu takip ettiler.
ki “Ey halkım! TANRI’ya tapın; Sizin 60. Sonuç olarak, bu dünyada ve Diriliş Günü’nde
O’nun yanında başka bir tanrınız yoktur. kınanmayı üzerlerine çektiler. Doğrusu Âd,
Siz uyduruyorsunuz. Rablerini reddetti. Doğrusu, Hûd’un halkı
51. Ey halkım! Sizden herhangi bir ücret iste- Âd yok oldu.
miyorum. Benim ücretim sadece beni baş-
latmış Olandan gelir. Anlamıyor musunuz? Salih:
Bir ve Aynı Mesaj
52. “Ey halkım! Rabbinizden bağışlanma di- 61. Semûd’a kardeşleri Salih’i gönderdik.
leyin, ardından O’na tövbe edin. O zaman Dedi ki “Ey halkım! TANRI’ya tapın;
gökten size rızıklar yağdıracak ve gücünü- sizin O’nun yanında başka bir tanrınız
zü artıracaktır. Haddi aşanlara dönüşme- yoktur. Sizi yeryüzünden başlattı, sonra
yin.” sizi orada yerleştirdi. O’ndan bağışlanma
53. Dediler ki “Ey Hûd! Sen bize herhan- dileyin, ardından O’na tövbe edin. Benim
gi bir kanıt göstermedin ve biz de senin Rabbim daima yakındır, yanıt verendir.”
söylediklerinden dolayı tanrılarımızı terk
62. Dediler ki “Ey Salih! Sen bundan önce
etmiyoruz. Asla seninle birlikte iman eden
aramızda popüler biriydin. Sen bizleri ata-
kimseler olmayacağız.
larımızın taptığı şeylere tapmaktan men
54. “Tanrılarımızdan bazılarının seni lanet- mi ediyorsun? Bize anlattığın her şey hak-
lediklerine inanıyoruz.” O dedi ki “Ben kında şüphe doluyuz.”
TANRI’nın huzurunda şahitlik ediyorum
ve aynı şekilde siz de şahitlik edin ki, ben İnkârcılar Daima Kaybedenlerdir
kabul etmiyorum yerleştirdiğiniz putları 63. O dedi ki “Ey halkım! Ya Rabbimden sağ-
55. “O’nun yanına. Öyleyse gecikmeden hak- lam bir kanıta ve O’ndan rahmete sahip-
kımdaki ortak kararınızı verin. sem? Eğer O’na itaatsizlik etseydim TAN-
RI’ya karşı bana kim destek olabilirdi?
56. “Ben, benim de Rabbim sizin de Rabbi-
Siz sadece benim kaybımı artırabilirsiniz.
niz olan TANRI’ya güvenip dayandım.
O’nun kontrol etmediği hiçbir yaratık 64. “Ey halkım! Bu, size bir kanıt olsun diye
yoktur. Benim Rabbim doğru yolun üze- TANRI’nın devesidir. İzin verin TAN-
rindedir. RI’nın toprağından yesin ve ona herhangi
57. “Eğer yüz çevirirseniz, ben kendisiyle bir zarar dokundurmayın, yoksa ani bir
gönderildiğim şeyi size ilettim. Rabbim azabı üzerinize çekersiniz.”
yerinize başka insanları geçirecektir; siz 65. Onu boğazladılar. Bunun üzerine dedi ki
O’na en ufak bir zarar veremezsiniz. Her “Yaşamak için sadece üç gününüz var. Bu,
şey Rabbimin kontrolündedir.” kaçınılmaz olan bir kehanettir.”
1361 82322
122 ♦ Hûd (Hûd) 11:66-84
85. “Ey halkım! Ölçüyü ve tartıyı adil bir şe- 93. “Ey halkım! Dilediğinizi yapmaya devam
kilde tam tutun. İnsanları hakları konusun- edin, ben de öyle yapacağım. Siz hangimizin
da aldatmayın ve yeryüzünde bozguncu- utanç verici bir azabı üzerine çekeceğini
luk yaparak dolaşmayın. kesinlikle öğreneceksiniz; kimin yalancı ol-
duğunu öğreneceksiniz. Sadece beklentiyle
86. “TANRI size ne rızık sağlarsa sağlasın, ne
bekleyin, ben de sizinle birlikte beklentiyle
kadar az olursa olsun, sizin için çok daha
bekleyeceğim.”
iyidir, eğer gerçekten imanlılar iseniz. Ben
sizin üzerinizde bir bekçi değilim.” 94. Hükmümüz geldiği zaman Şuayb’ı ve
onunla beraber iman etmiş olanları tarafı-
87. Dediler ki “Ey Şuayb! Senin dinin, sana mızdan rahmetle kurtardık. O kötü kişilere
atalarımızın dinini terk etmemiz yahut iş- gelince, onlar evlerinde ölü bırakan bir fe-
lerimizi tercih ettiğimiz şekilde yürütmek- laketle vuruldular.
ten vazgeçmemiz gerektiğini mi dikte edi- 95. Sanki hiç var olmamışlardı. Böylelikle Mid-
yor? Kuşkusuz sen yumuşak huylu, bilge yan yok oldu, tıpkı bundan önce Semûd’un
olarak biliniyorsun. yok oluşu gibi.
88. Dedi ki “Ey halkım! Ya Rabbimden sağ-
lam bir kanıtım varsa; ya O bana büyük Musa
96. Biz Musa’yı işaretlerimizle ve esaslı bir
bir nimet sağladıysa? Benim arzum sizi
yetki ile gönderdik.
bir şeylerden menetmek değil. Ben sadece
elimden geldiğince yanlışları düzeltmeyi 97. Firavun’a ve kıdemlilerine. Fakat onlar
arzu ediyorum. Benim rehberlik etmem Firavun’un emrine uydular ve Firavun’un
tamamen TANRI’ya bağlıdır; ben O’na emri akıllıca değildi.
güvenip dayandım. Tamamen O’na teslim 98. Diriliş Günü’nde halkına Cehenneme ka-
oldum. dar öncülük edecek; yaşamak için ne ber-
89. “Ve ey halkım! Bana muhalefetiniz sizi bat bir mesken!
Nuh’un halkı veya Hûd’un halkı yahut Sa- 99. Onlar bu hayatta olduğu gibi Diriliş Gü-
lih’in halkı gibi aynı felaketleri üzerinize nü’nde de kınanmayı üzerlerine çektiler;
çekmenize neden olmasın; ve Lut’un halkı takip etmek için ne berbat bir yol!
da sizden çok uzak değil.
Öğrenilecek Dersler
90. “Rabbinize bağışlanma için yalvarın, ar- 100. Bu, sana aktardığımız geçmiş topluluk-
dından O’na tövbe edin. Benim Rabbim lardan bir haberdir. Bazıları hala ayakta,
En Merhametli Olandır, Sevendir.” bazıları ise yok olmuştur.
91. Dediler ki “Ey Şuayb! Bize söyledikleri- 101. Biz onlara asla kötülük etmedik; onlar
nin çoğunu anlamıyoruz ve senin aramız- kendi ruhlarına kötülük ettiler. Rabbinin
da güçsüz olduğunu görüyoruz. Eğer ka- hükmü geldiğinde, TANRI’nın yanı sıra
bilen olmasaydı seni taşlardık. Bizim için çağrıda bulundukları tanrıları onlara en
hiçbir değerin yok.” ufak bir yardımda bulunamadı. Aslında,
92. Dedi ki “Ey halkım! Benim kabilem TAN- onlar sadece kötü sonlarını garantilediler.
RI’dan daha mı çok saygı hak ediyor? Bu 102. Topluluklar haddi aştığında, işte böy-
yüzden mi O’na karşı pervasız oldunuz? leydi Rabbin tarafından uygulanan ceza.
Benim Rabbim yaptığınız her şeyin tama- Doğrusu, O’nun cezası acı vericidir, yı-
men farkındadır. kıcıdır.
1369 82924
124 ♦ Hûd (Hûd) 11:103-119
103. Bu, Ahiretteki azaptan korkanlar için bir 112. Bu nedenle, seninle beraber tövbe eden-
ders olmalıdır. O, tüm insanların topla- lerle birlikte takip etmeniz için emredi-
nacağı bir gündür—şahit olunacak bir len yolda devam edin ve haddi aşmayın.
gün. O, yaptığınız her şeyi Görendir.
104. Onun gerçekleşmesi için belirli bir za- 113. Haddi aşmış olanlara meyletmeyin, yok-
man tayin ettik. sa Cehennemi üzerinize çekersiniz ve
105. Onun gerçekleşeceği gün, hiçbir ruh TANRI’ya karşı size yardım edecek hiç-
O’nun iradesine uygun olması dışında bir müttefik bulamazsınız, sonra kaybe-
tek bir söz söyleyemeyecek. Bazısı bed- denlerden olursunuz.
baht olacak, bazısı mutlu olacak.
106. Bedbaht olanlara gelince, onlar Cehen- Beş Namazın Üçü
nemde olacaklar, orada iç çekip acı acı 114. Gündüzün her iki ucunda ve geceleyin
ağlarlar. İletişim Dualarını (Namazı) yerine getir.
Doğru işler kötü işleri silip yok eder. Bu,
107. Rabbinin iradesine uygun olarak, gökler dikkate alacaklar için bir hatırlatmadır.
ve yer durduğu sürece onlar orada ebe-
diyen kalırlar. Senin Rabbin, irade ettiği 115. Kararlılıkla sebat et, çünkü TANRI doğ-
her ne varsa yapandır. ru kimseleri ödüllendirmeyi asla ihmal
108. Şanslı olanlara gelince, onlar Cennette etmez.
olacaklardır. Rabbinin iradesine uygun 116. Keşke önceki nesiller arasından bazıla-
olarak, gökler ve yer durduğu sürece rı, kötülüğe engel olmak için yeterince
onlar orada ebediyen kalırlar—kalıcı bir idrake sahip olsalardı! Onlardan sadece
ödül. birkaçı, bizim tarafımızdan kurtarılmayı
hak etti. Haddi aşanlara gelince, kafaları
Atalarımızı Körü Körüne Takip Etmek sürekli maddi zevkleri ile meşgul oldu;
Büyük Bir İnsan Trajedisi
onlar suçluydu.
109. Bu insanların taptıkları şeyler konusunda
herhangi bir şüpheye kapılma; onlar atalarını 117. Halkı doğru kimseler iken senin Rabbin
taparken nasıl bulduysalar tamamen öyle hiçbir topluluğu asla haksız yere yok et-
taparlar. Onlara eksilme olmadan kendi mez.
payları olan karşılığı tamamen vereceğiz.
Biz Niçin Yaratıldık
110. Biz Musa’ya kutsal yazı verdik, fakat
onda anlaşmazlığa düşüldü ve eğer Rab- 118. Rabbin irade etmiş olsaydı, tüm insan-
bin tarafından karara bağlanan önceden lar (imanlılardan oluşan) tek bir cemaat
belirlenmiş bir söz olmasaydı, onların olurdu. Fakat onlar (gerçeği) hep tartışa-
hükmü derhal verilirdi. Bunun hakkında caklardır.
da şüphe ile doludurlar, kuşkuludurlar. 119. Sadece Rabbinin rahmeti ile nimetlendirilmiş
111. Rabbin mutlaka herkese yaptıklarının olanlar (gerçeği tartışmayacaklardır). O
karşılığını verecektir. O onların yaptığı onları bu nedenle yarattı.**Rabbinin yargı-
her şeyden tamamen Haberdardır. laması zaten sonuçlanmış bulunuyor: “Ben
*11:119 En Merhametli Olan, ilk suçumuzu kınamamız ve günahın bedelinden kurtarılmamız için
bir şans daha vermek üzere bizleri bu yeryüzü üzerinde yarattı (Giriş’e ve Ek 7’ye bakınız).
1371 83152
Hûd (Hûd) 11:120-123 & Yusuf (Yusuf) 12:1-13 ♦ 125
**11:119 Tanrı Cehenneme tek bir kişiyi koymaz; Cehenneme gitmeyi kendileri seçerler ve onda
ısrar ederler.
*12:1 Kuran’ın başlangıç harfleri, büyük bir mucizenin majör bir bileşenini oluşturmaktadır (Ek 1).
*12:2 Kuran neden Arapça vahyedildi? 41:44 ve Ek 4’e bakınız.
*12:9 Yusuf ’un rüyasından öğreniyoruz ki o, parlak bir gelecekle mukadderdi. Nitekim kardeşleri
kaderini belirlemek için bir araya toplandıklarında, kaderi hâlihazırda Tanrı tarafından kararlaştı-
rılmıştı. Her şey Tanrı tarafından yapılır (8:17) ve hâlihazırda kaydedilmiştir (57:22).
1372 83275
126 ♦ Yusuf (Yusuf) 12:14-29
14. Dediler ki “Doğrusu eğer çoğumuz etraf- RI’nın emri her zaman yerine getirilir, fa-
tayken kurt onu parçalayıp yerse, biz o za- kat insanların çoğu bilmez.
man gerçekten kaybedenleriz.” 22. Olgunluk çağına ulaştığında ona bilgelik
ve bilgi bahşettik. Biz doğruları böyle
İmanlılar Tanrı’nın Güvenceleri ile ödüllendiririz.
Nimetlendirilirler
15. Onunla birlikte gittikleri ve onu oy birliği Tanrı İmanlıları
ile kuyunun dibine atmaya karar verdik- Günah İşlemekten Korur
leri zaman kendisine vahyettik: “Bir gün, 23. Yaşadığı evin hanımı onu baştan çıkarma-
hiçbir fikirleri yokken onlara tüm bunları ya çalıştı. Kapıları kapattı ve “Tamamen
anlatacaksın.” sana aitim” dedi. O dedi ki “TANRI beni
16. Akşamleyin ağlayarak babalarına geri korusun. O, bana güzel bir yuva veren
Rabbimdir.**Haddi aşanlar asla başarıya
döndüler.
ulaşamazlar.”
17. Dediler ki “Babamız! Yusuf’u eşyamızla
24. Kadın adeta ona dayanamıyordu ve eğer
bırakarak birbirimizle yarışmaya gitmiş- Rabbinden gördüğü bir kanıt olmasaydı o
tik ve kurt onu parçalayıp yemiş. Gerçeği da adeta ona dayanamıyordu. Biz kötülü-
söylüyor olsak bile bize asla inanmaya- ğü ve günahı ondan böyle çevirdik, çünkü
caksın.” o bizim adanmış kullarımızdan biriydi.
18. Üzerinde sahte kan olan gömleğini sundu- 25. İkisi de kapıya doğru koştular ve bu es-
lar. Dedi ki “Doğrusu siz, belli bir planı nada kadın onun elbisesini arkadan yırttı.
yerine getirmek için birlikte komplo kur- Kocasını kapıda buldular. Kadın dedi ki
muşsunuz. Yapabileceğim tek şey, sessiz “Karını taciz etmek isteyen birisi için ha-
bir sabra başvurmaktır. Komplonuz karşı- pis ya da acı veren bir azap dışında başka
sında TANRI bana yardım etsin.” ne ceza olabilir ki?”
26. Dedi ki “Beni baştan çıkarmaya çalışan
Yusuf Mısır’a Alınıyor odur.” Kadının ailesinden bir şahit öneride
19. Bir kervan yoldan geçti ve kısa süre sonra bulundu: “Eğer elbisesi ön taraftan yırtıl-
sucularını gönderdiler. Kovasını sarkıttı, mışsa o zaman kadın doğruyu söylüyor ve
sonra “Ne şans! Burada bir çocuk var!” o bir yalancı.
dedi. Onu ticari bir mal olarak yanlarına
27. “Ve eğer elbisesi arkadan yırtılmışsa o za-
aldılar ve TANRI yaptıklarından tama- man kadın yalan söylemiştir ve o doğruyu
men haberdardı. söylüyor.”
20. Onu ucuz bir fiyata—birkaç Dirheme— 28. Kocası, elbisesinin arkadan yırtılmış ol-
sattılar, çünkü ona hiçbir ihtiyaçları yoktu. duğunu gördüğünde şöyle dedi, “Bu bir
21. Onu Mısır’da satın alan kişi karısına dedi kadın planıdır. Gerçekten de sizin plan ku-
ki “Ona iyi bak. Belki bize yardım edebilir ruşunuz çetindir.”
veya belki onu evlat edinebiliriz.” Yusuf’u 29. “Yusuf, bu olayı yok say. Sana gelince
bu sayede yeryüzünde yerleşik kıldık ve (hanım), sen de günahın için bağışlanma
ona rüyaların yorumunu öğrettik. TAN- dilemelisin. Sen bir hata işledin.”
*12:23 Yusuf bu ifadeyi öyle bir tarzda söyledi ki, valinin karısı kocası hakkında konuştuğunu zan-
netti, aslında o an Tanrı hakkında konuşuyordu.
1376 83356
Yusuf (Yusuf) 12:30-43 ♦ 127
30. Şehirdeki bazı kadınlar dedikodu yaptılar: rebilirim. Bu, Rabbim tarafından bana ih-
“Valinin karısı hizmetkârını baştan çıkar- san edilen bazı bilgilerdir. Ben TANRI’ya
maya çalışıyor. Ona deliler gibi âşık. Görü- iman etmeyen halkın dinini terk ettim ve
yoruz ki tamamen yoldan çıkmış.” Ahiret konusunda, onlar gerçekten inkâr-
31. O onların dedikodularını işitince onları da- cıdırlar.
vet etti, onlar için rahat bir ortam hazırladı 38. “Ve bunun yerine ben atalarım İbrahim, İs-
ve her birine birer bıçak verdi. O sırada ona hak ve Yakup’un dinine uydum. Biz TAN-
“Onların bulunduğu odaya gir” dedi. Onu RI’nın yanına asla putlar yerleştirmeyiz.
gördüklerinde ona öylesine hayran kaldılar İşte böyledir bizim üzerimize ve insanların
ki ellerini kestiler.* Dediler ki “TANRI’ya üzerine TANRI’nın nimeti, fakat insanla-
yücelik olsun. Bu bir insan değil; bu şerefli rın çoğu nankördür.
bir melek.” 39. “Ey hapishane arkadaşlarım! Çeşitli tanrı-
32. “Kendisine âşık olduğum için beni suçla- lar mı daha iyidir, yoksa yalnızca Tek ve
dığınız kişi işte bu. Ben gerçekten de onu Mutlak Hâkim olan TANRI mı?
baştan çıkarmaya çalıştım ve o reddetti. 40. “Siz, O’nun yanında, sizin ve atalarınızın
Ona emrettiğim şeyi yapmazsa kesinlikle uydurmuş olduğu bidatlerden başka bir şeye
zindana gidecek ve küçük düşürülecek” tapmıyorsunuz. TANRI bu gibi putlara asla
dedi. yetki vermemiştir. Tüm hüküm TANRI’ya
33. O dedi ki “Rabbim! Zindan onlara boyun aittir ve O, Kendisinden başkasına tapma-
eğmekten daha hayırlıdır. Onların tuzakla- manıza hükmetmiştir. Mükemmel din bu-
rını benden savmazsan onları arzulayabilir dur, ancak insanların çoğu bilmez.
ve cahiller gibi davranabilirim.” 41. “Ey hapishane arkadaşlarım! Sizden biriniz
34. Rabbi duasını yanıtladı ve onların planları- rabbinin şarap kâhyası olacak, diğeri ise
nı ondan savdı. O İşitendir, Her Şeyi Bilen- çarmıha gerilecek—kuşlar onun başından
dir. yiyecek. Bu, sorduğunuz meseleyi çözer.”
35. Daha sonra, apaçık kanıtlara rağmen onu bir 42. Sonra kurtulacak olan kişiye dedi ki “Beni
süre hapsetmeleri gerektiğine karar verdiler. rabbinin yanında hatırla.”* Böylece şeytan
36. İki genç adam da onunla hapishanedeydi. onun Rabbini unutmasını sağladı ve sonuç
Onlardan biri, “(Rüyamda) şarap yaptığı- olarak birkaç yıl daha hapishanede kaldı.
mı gördüm” dedi ve diğeri, “Ben kendimi
başımın üstünde ekmek taşırken gördüm, Kralın Rüyası
kuşlar ondan yiyordu. Bu rüyaların yoru- 43. Kral dedi ki “Ben, yedi şişman ineğin yedi
munu bize bildir. Senin doğru biri olduğu- sıska inek tarafından yendiğini ve (buğda-
nu görüyoruz” dedi. yın) yedi yeşil başağı olduğunu ve diğer-
37. Dedi ki “Size herhangi bir yiyecek verilse, lerinin ise kuruduğunu gördüm. Ey benim
siz onu almadan önce ben onu size bildi- kıdemlilerim! Eğer rüyaların nasıl yorum-
*12:31 Bu, hırsızın eli için 5:38'de kullanılan kelimenin aynısıdır ve sure ve ayet numaralarının
(12+31 ve 5+38) toplamı aynıdır. Bu nedenle hırsızın eli, bozulmuş İslam'ın uyguladığı gibi kesil-
memeli, işaretlenmelidir (bkz. Dipnot 5:38).
*12:42 Yusuf, yoldaşından rica minnet kendisi adına krala aracılık etmesini istediğinde, hapishane-
den kurtulmak için Tanrı’dan başkasına bağımlılık sergilemiş oldu. Bu, gerçek bir imanlıya uygun
düşmez ve böylesine ciddi bir yanılgı Yusuf ’un birkaç yıl daha cezaevinde kalmasına mal oldu.
Kuran’dan öğreniyoruz ki, başımıza gelen bir zorluğu sadece Tanrı kaldırabilir. Gerçek bir imanlı
Tanrı’ya güvenir ve yalnızca O’na tamamen bel bağlar (1:5, 6:17, 8:17, 10:107).
1383 83541
128 ♦ Yusuf (Yusuf) 12:44-62
landığını biliyorsanız rüyam hakkında 52. “Umarım onun yokluğunda ona asla iha-
beni bilgilendirin.” net etmediğimi anlayacaktır, çünkü TAN-
RI ihanet edenlerin planlarını destekle-
44. Dediler ki “Anlamsız rüyalar. Rüyaların
mez.
yorumlanması ile ilgili bilgi sahibi değiliz.”
53. “Kendim için masumiyet iddiasında bu-
45. (Hapishaneden) kurtulan kişi artık niha-
lunmuyorum. Rabbimden rahmete erişmiş
yet hatırladı, “Ben size onun yorumunu
olanlar hariç olmak üzere, benlik, ahlak-
söyleyebilirim, bu yüzden beni (Yusuf’a) sızlığın bir savunucusudur. Benim Rab-
gönderin” dedi. bim Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olan-
dır.”
Yusuf Kralın Rüyasını Yorumluyor
46. “Yusuf, dostum! Bizi yedi şişman ineğin Yusuf Önem Kazanıyor
yedi sıska inek tarafından yenilmesi ve 54. Kral dedi ki “Onu bana getirin, böylece
yedi yeşil başağın oluşu ile diğerlerinin benim için çalışsın diye onu işe alabili-
kuruması hakkında bilgilendir. İnsanlara rim.” Onunla konuştuğu zaman şöyle söy-
birkaç bilgiyle dönmeyi dilerim.” ledi, “Bugün yanımızda önemli bir konu-
mun var.”
47. Dedi ki “Gelecek yedi sene boyunca ekip
55. Dedi ki “Beni hazinedar yap, çünkü ben
biçtiğiniz var ya, hasat zamanı geldiğinde
bu alanda tecrübeli ve bilgiliyim.”
yedikleriniz hariç tahılları başaklarında
bırakın. 56. Böylelikle Yusuf’u yeryüzünde yerleştir-
dik, dilediği gibi yönetti. İrade ettiğimiz
48. “Bundan sonra, depoladıklarınızın çoğunu kişiye rahmetimizi yağdırırız ve doğru ki-
tüketecek olan yedi yıllık kuraklık gele- şileri ödüllendirmeyi asla ihmal etmeyiz.
cektir.
57. İlaveten, iman edip doğru bir hayat süren-
49. “Ondan sonra da insanlara ferahlık getiren ler için Ahiretteki ödül daha da iyidir.
bir yıl gelecek ve onlar bir kez daha mey- 58. Yusuf’un kardeşleri geldiler; içeri girdik-
ve-sebze suyu sıkacaklar.” lerinde o onları tanıdı, oysa onlar onu ta-
50. Kral dedi ki “Onu bana getirin.” Elçi ona nımadılar.
geldiğinde şöyle dedi, “Rabbine geri dön 59. Onlara erzaklarını verdikten sonra dedi ki
ve ellerini kesen kadınları araştırmasını “Bir dahaki sefere yanınızda üvey kardeşi-
iste. Benim Rabbim onların planlarından nizi de getirin. Size eksiksiz verdiğimi ve
tamamen haberdardır.” size cömert davrandığımı görmüyor mu-
sunuz?
51. (Kral, kadınlara) dedi ki “Yusuf’u baştan
çıkarmaya çalıştığınız olay hakkında ne 60.“Eğer onu bana getirmeyi başaramazsanız
benden hiçbir pay alamazsınız; hatta yak-
biliyorsunuz?” Dediler ki “TANRI koru-
laşamazsınız bile.”
sun; biz onun tarafından işlenmiş hiçbir
kötülük bilmiyoruz.” Valinin karısı dedi 61. Dediler ki “Babasıyla onun hakkında gö-
ki “Şimdi gerçek açığa çıkmış oldu. Onu rüşeceğiz. Bunu mutlaka yapacağız.”
baştan çıkarmak isteyen bendim ve doğru 62. Sonra asistanlarına talimat verdi: “Malla-
sözlü olan ise oydu. rını yüklerinin içine geri koyun. Ailelerine
1385 83644
Yusuf (Yusuf) 12:63-78 ♦ 129
79. Dedi ki “TANRI esirgesin, biz yanında alıp getirin ve asla TANRI’nın lütfundan
malımızı bulduğumuz kişiden başkasını umudunuzu kesmeyin. İnkâr eden insanlar
alamayız. Aksi halde haksızlık edenlerden dışında hiç kimse TANRI’nın lütfundan
oluruz.” umudunuz kesmez.”
80. Onun fikrini değiştirmekten umutlarını
kestiklerinde hep birlikte müzakere ettiler. İsrail Mısır’a Gidiyor
Yaşça en büyükleri şöyle dedi, “Babanız 88. (Yusuf’un) konutuna girdiklerinde dediler
sizden TANRI’nın huzurunda ciddi bir ki “Ey asil kişi! Ailemizle birlikte birçok
söz almıştı farkında mısınız? Geçmişte zorluk çektik ve değersiz mallar getirdik.
Yusuf’u kaybettiniz. Babam bana izin Fakat umuyoruz ki sen bize eksiksiz vere-
verinceye kadar veya TANRI benim için ceksin ve bize karşı hayırsever olacaksın.
hükmünü verinceye kadar ben buradan ay- TANRI hayırseverleri ödüllendirir.”
rılmıyorum; O, en iyi Hüküm Verendir. 89. Dedi ki “Sizler cahilken Yusuf’a ve karde-
81. “Babanıza dönün ve ona söyleyin…” şine ne yaptığınızı hatırlıyor musunuz?”
90. “Sen Yusuf olmalısın” dediler. O dedi ki
Filistin’e Dönüş
“Ben Yusuf’um ve işte benim kardeşim.
‘Babamız! Oğlun bir hırsızlık yaptı. Kesin
TANRI bizi nimetlendirdi. Bunun nedeni,
bir şekilde biliyoruz çünkü buna şahit ol-
kim doğru bir hayat sürer ve kararlılıkla
duk. Bu beklenmeyen bir olaydı.
sebat ederse, TANRI doğruları ödüllen-
82. ‘Bulunduğumuz yerdeki topluluğa ve bi- dirmeyi asla ihmal etmez.”
zimle dönen kervana sorabilirsin. Biz doğ-
ruyu söylüyoruz.’ ” 91. Dediler ki “TANRI’ya ant olsun, TANRI
gerçekten seni bize üstün tutmuştur. Biz
83. O dedi ki “Doğrusu, belli bir planı yerine kesinlikle yanılmışız.”
getirmek için komplo kurmuşsunuz. Ses-
sizce sabretmek benim başvuracağım tek 92. Dedi ki “Bugün üzerinizde hiçbir suçla-
şeydir. TANRI hepsini bana geri getirsin. ma yoktur. TANRI sizi bağışlasın. O, tüm
O, Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır.” merhametlilerin en Merhametlisidir.
84. “Ben Yusuf’a kederleniyorum” diyerek 93. “Bu gömleğimi alın; onu babamın yüzüne
onlardan yüz çevirdi. Çok fazla kederlen- attığınızda görmesi eski haline döndürü-
mekten gözleri beyaza dönmüştü; gerçek- lecektir. Tüm ailenizi getirin ve bana geri
ten üzgündü. dönün.”*
85. Dediler ki “TANRI’ya ant olsun ki hasta 94. Kervan daha ulaşmadan babaları dedi ki
oluncaya yahut ölünceye dek Yusuf’a ke- “Ben Yusuf’un kokusunu alıyorum. Biri
derlenmeyi sürdüreceksin sen.” beni aydınlatacak mı?”
86. Dedi ki “Ben kendi açmazımı ve kederi- 95. “TANRI’ya ant olsun sen hâlâ eski şaş-
mi sadece TANRI’ya şikâyet ediyorum, kınlığın içindesin” dediler.
çünkü ben TANRI’dan sizin bilmediğiniz 96. Müjdeci ulaştığında (gömleği) onun yüzü-
şeyleri biliyorum. ne attı, bunun üzerine görmesi eski haline
87. “Ey oğullarım! Gidip Yusuf’u ve kardeşini getirildi. “Ben size TANRI’dan sizin bil-
*12:93 Bu, İsrailoğullarının Mısır’daki başlangıcına işaret eder. Musa onları birkaç yüzyıl sonra
Mısır’dan çıkardı.
1411 85187
Yusuf (Yusuf) 12:97-111 ♦ 131
mediğiniz şeyleri bildiğimi söylemedim 105. Onlara göklerde ve yerde çok sayıda ka-
mi?” dedi. nıt verilmektedir, fakat onların yanından
97. “Babamız! Bağışlanmamız için dua et; biz umursamadan geçerler!
gerçekten de yanılmışız” dediler.
İmanlıların Çoğu
98. “Rabbime sizi bağışlaması için yalvara- Cehennemle Mukadderdir
cağım; O Bağışlayıcıdır, En Merhametli 106. TANRI’ya iman edenlerin çoğu, bunu
Olandır” dedi. puta tapma suçunu işlemeksizin yapmaz.
100. Ana-babasını tahtın üzerine çıkardı. 108. De ki, “Benim yolum budur: Ben TAN-
Onlar onun önünde secdeye kapandılar. RI’ya apaçık bir kanıt temelinde davet
Dedi ki “Babacığım! Bu eski rüyamın ederim ve aynı şekilde beni takip edenler
gerçekleşmesidir. Rabbim onu gerçek- de öyle yapar. TANRI yüceltilsin. Ben
leştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin bir puta tapan değilim.”
arasını açtıktan sonra O beni nimetlen- 109. Senden önce, çeşitli toplulukların halk-
dirdi, beni hapishaneden kurtardı ve sizi larından seçip vahyettiğimiz adamlardan
çölden getirdi. Benim Rabbim irade etti- başkasını göndermedik. Yeryüzünü dola-
ği kişiye En İyi Olandır. O Bilendir, En şıp kendilerinden öncekiler için sonuçla-
Bilge Olandır.” rın ne olduğunu görmediler mi? Doğru
101. “Rabbim! Sen bana saltanat verip bana bir hayat sürenler için Ahiret yurdu çok
rüyaların yorumunu öğrettin. Gökleri ve daha iyidir. O halde anlayacak mısınız?
yeri Başlatan; Bu hayatta da Ahirette de
Galibiyet Eninde Sonunda
benim Sahibim ve Efendim Sensin. Bir
Teslim olan olarak ölmeme izin ver ve İmanlılara Aittir
beni doğrularla birlikte say.” 110. Elçiler umutsuzluğa düştükleri ve redde-
dilmiş olduklarını sandıkları anda gali-
102. Bu, sana vahyettiğimiz geçmişten ha- biyetimiz onlara gelir. O zaman kimi se-
berlerdir. Onlar birlikte komplo kurarak çersek onu kurtarırız, buna karşın suçlu
(Yusuf’u kuyuya atmak için) topluca karar insanlar için azabımız kaçınılmazdır.
aldıklarında sen orada bulunmuyordun.
Kuran, İhtiyacımız Olan Her Şeydir
İnsanların Çoğu 111. Onların tarihlerinde akıl sahipleri için bir
İman Etmezler ders vardır. Bu, uydurulmuş bir Hadis
103. İnsanların çoğu, ne yaparsan yap iman değildir; bu (Kuran), önceki tüm kutsal
etmeyecektir. yazıları doğrular, her şeyin detayını verir
104. Sen onlardan herhangi bir ücret istemi- ve iman edenler için bir yol gösterici ve
yorsun; sen sadece bu hatırlatıcıyı tüm rahmettir.
insanlara iletiyorsun. ♦♦♦♦
1416 85607
132 ♦ Gök Gürlemesi (El-Ra'ad) 13:1-13
Sure 13: Gök Gürlemesi 6. Doğru olana dönmek yerine, onlara kötü
akıbeti getirmen için sana meydan okuyor-
(El-Ra’ad) lar! Geçmişte onlar için yeterince emsal
oluşturuldu. Gerçekten de, taşkınlıklarına
En Lütufkâr, En Merhametli olan rağmen Rabbin insanlara karşı bağışlayıcı-
Tanrı’nın adıyla lıkla doludur ve aynı zamanda senin Rabbin
ceza uygulamada da şiddetli olandır.
1. A. L. M. R.* Bu (harfler), bu kutsal yazı-
7. İnkâr etmiş olanlar derler ki, “Keşke Rab-
nın kanıtlarıdır. Rabbinden sana vahyedilen binden ona bir mucize inebilmiş olsaydı
şey hakikattir, fakat insanların çoğu iman (biz o zaman iman ederdik).” Sen sadece bir
etmez. uyarıcısın—her topluluk bir rehber öğret-
2. TANRI, görebileceğiniz direkler olmak- men alır.
sızın gökleri yükselten, ardından tüm oto- 8. TANRI, her dişinin ne taşıdığını ve her rah-
riteyi üstlenendir. Güneş’e ve Ay’a boyun min neyi bıraktığını veya neyi edindiğini
eğdirmiştir, her biri (kendi yörüngesinde) bilir. Yaptığı her şey mükemmel bir şekilde
önceden belirlenmiş bir süre boyunca akıp ölçülüdür.
gitmektedir. O, her şeyi kontrol eder ve va- 9. Tüm sırları ve açığa vurulanları Bilen; En
hiyleri açıklar ki Rabbinizle buluşma konu- Büyük, Yüceler Yücesi.
sunda kesinliğe erişesiniz. 10. Düşüncelerinizi gizleseniz de onları ilan
3. O’dur yeryüzünü inşa eden ve üzerine dağlar etseniz de veya gecenin karanlığında sak-
ve nehirler yerleştiren. Ve farklı meyve türle- lansanız da gündüz vakti hareket etseniz
rinden erkek ve dişi olmak üzere onları çiftler de aynıdır.
yaptı. Gece, gündüzü bürüyüp örter. Bunlar 11. (Meleklerin) vardiyaları, her birinizle kala-
düşünen insanlar için sağlam kanıtlardır. cak şekilde sırayladır—onlar sizin önünüzde
4. Yeryüzünde—ikievcikli ve ikievcikli olma- ve arkanızdadırlar. Sizinle kalırlar ve TAN-
yan—üzüm bahçeleri, ekinler, hurma ağaç- RI’nın emirlerine uygun olarak sizi korurlar.
ları sağlayan birbirine bitişik toprak parça- Böylelikle, kendilerini değiştirmeye karar
ları vardır. Onlar aynı su ile sulanmalarına vermedikçe, TANRI hiçbir halkın durumunu
rağmen, biz yeme noktasında bazılarını değiştirmez. Eğer TANRI herhangi bir halk
diğerlerine üstün kılarız. Bunlar anlayan in- için bir zorluk irade ederse, hiçbir güç onu
durduramaz. Çünkü O’ndan başka hiçbir
sanlar için sağlam kanıtlardır.
Sahipleri ve Efendileri yoktur.
Kurtuluş İçin 12. O’dur size korku kaynağı olmasının yanı
Ahiret İnancı Gereklidir sıra umut kaynağı olarak da şimşeği Gös-
5. Eğer şaşıracaksan, asıl şaşılacak olan onların teren ve yüklü bulutları da O başlatır.
“Biz toprağa dönüştükten sonra yeniden mi 13. Gök gürlemesi O’nun şanını över ve O’na
yaratılacağız?” demeleridir. Bunlar Rablerini olan derin saygılarından ötürü melekler de
inkâr etmiş kimselerdir. Bunlar, boyunlarına öyle yaparlar. O, çarpan yıldırımları ira-
prangalar geçirilenlerdir. Bunlar, içinde ebe- desine uygun bir şekilde gönderir. O’nun
di kalacakları Cehennemi üzerlerine çekmiş gücü muazzam olduğu halde, yine de
olanlardır. TANRI hakkında tartışırlar.
*13:1 Bu başlangıç harfleri, ilahi yazarlığın Kuran’daki dâhili kanıtı olan mucizevi matematiksel
kodun majör bir bileşenini oluşturmaktadır. Ek 1’e bakınız.
1422 85641
Gök Gürlemesi (El-Ra'ad) 13:14-25 ♦ 133
14. Akla uygun tek yakarış O’na yalvarmak- olsalardı—hatta iki katına bile—onu can
tır, kaldı ki O’ndan başka yalvardıkları atarak fidye olarak verirlerdi. Onlar he-
putlar asla yanıt veremezler. Nitekim on- sabın en kötüsünü üzerlerine çektiler ve
lar ellerini suya uzatan fakat ağızlarına onların nihai meskenleri Cehennemdir, ne
hiçbir şey ulaşmayan kimselere benzerler. kötü bir kader.
İnkârcıların yakarışları boşunadır.
İnkârcılara karşı İmanlılar
Tüm Yaratılış Tanrı’ya Teslim Olmuştur (1) İmanlılar
15. TANRI’ya secde eder göklerde ve yerde 19. Rabbinin sana olan vahiylerinin gerçek
olan herkes, isteyerek veya istemeyerek olduğunu fark eden, kör olanla bir midir?
ve gölgeleri de sabahları ve akşamları öyle Sadece akıl sahipleri dikkate alacaktır.
yapar.*
20. Onlar TANRI’ya verdikleri sözü yerine
16. De ki, “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” getirenlerdir ve antlaşmayı ihlal etmeyen-
De ki, “TANRI.” De ki, “Öyleyse neden lerdir.
O’nun yanına, kendilerine dahi fayda
sağlama yahut zarar verme gücü olma- 21. Onlar TANRI’nın birleştirilmesini emret-
yan efendiler yerleştiriyorsunuz? “ De ki, tiği şeyi birleştirirler, Rablerine derin say-
“Kör olan, gören gibi midir? Karanlık, gı duyarlar ve kötü hesaptan korkarlar.
aydınlık gibi midir?” O’nun yaratmasına 22. Onlar Rablerini aramakta kararlılıkla se-
benzer yaratma ile yaratan TANRI’nın bat ederler, İletişim Dualarını (Namazı)
yanında putlar bulmuşlar da, iki yaratış yerine getirirler, kendilerine sağladığımız
arasında fark görmeme noktasındalar mı? rızıklardan gizlice veya açık bir şekilde
De ki, “TANRI her şeyin Yaratıcısıdır ve harcarlar ve kötülüğe iyilikle karşılık ve-
O Tektir, Mutlak Hâkimdir.” rirler. Onlar en iyi meskeni hak ettiler.
Batıla karşı Hak 23. Onlar, atalarının, eşlerinin ve evlatlarının
17. O, gökten su indirerek vadilerin dolup arasından doğru olanlarla birlikte Aden
taşmasını sağlar, sonrasında hızlı akış bol bahçelerine girerler. Melekler onlara her
miktarda köpük meydana getirir. Aynı kapıdan gireceklerdir.
şekilde, mücevherlerini ya da eşyalarını 24. “Size esenlik olsun, çünkü siz kararlılıkla
yapmak için madenleri eritmek amacıyla sebat ettiniz. Ne sevindirici bir kader.”
ateş kullandıklarında da köpük elde eder-
ler. TANRI hak ile batıl için kıyaslamaları (2) İnkârcılar
böyle verir. Köpüğe gelince, o boşa gider, 25. Tutacaklarına söz verdikten sonra TAN-
oysa insanlara faydası olan şey yere yakın RI’nın antlaşmasını ihlal edenlere, TAN-
kalır. TANRI kıyaslamaları böyle verir. RI’nın birleştirilmesini emrettiği şeyi ke-
18. Rablerine yanıt verenler güzel ödülleri senlere ve kötülük işleyenlere gelince, on-
hak ederler. O’na yanıt vermeyenlere ge- lar ise kınanmayı üzerlerine çektiler; onlar
lince, eğer yeryüzündeki her şeye sahip en kötü kaderi üzerlerine çektiler.
*13:15 İnkârcılar bile secde ederler; onlar, örneğin kalp atışlarını, akciğerlerini veya bağırsak hare-
ketlerini kontrol edemezler. Gölgeler, Güneş ve Ay yörüngelerinin Tanrı tarafından dizaynı ve dört
mevsime yol açan Dünya gezegeninin özgün şekli ile önceden belirlenir. Güneş/Dünya ilişkisinin
mutlak hassasiyeti, güneş saatlerinin ve onların gölgelerinin keşfi ile kanıtlanmıştır.
1432 85755
134 ♦ Gök Gürlemesi (El-Ra'ad) 13:26-36
Tüm Rızıkları Tanrı Kontrol Eder veya yakınlarına felaket vuracaktır. TAN-
26. TANRI, irade ettiği kimse için rızkı ar- RI, önceden belirlenmiş olan kaderi asla
tıran yahut kesintiye uğratandır. Kafaları değiştirmeyecektir.
sürekli bu dünya hayatı ile meşgul oldu;
ancak bu hayat, Ahiret ile kıyaslandığında Mutlaka Tüm Elçilerle Alay Edilmiştir
sıfırdır. 32. Senden önceki elçilerle de alay edildi;
27. İnkâr edenler derler ki “Keşke Rabbinden inkârcıların bunu sürdürmelerine müsaade
ona bir mucize gelebilmiş olsaydı (biz ettim, ardından onları cezalandırdım. Be-
iman ederdik).” De ki, “TANRI irade et- nim cezalandırmam nasıl da korkunçtu!
tiği kişiyi saptırır ve Kendisine yalnızca 33. Her bir ruhu Kontrol Eden’e denk olan var
itaat edenleri yönlendirir.” mıdır? Yine de onlar TANRI’ya rakip put-
28. Onlar kalpleri TANRI’yı hatırlamakla lar oluştururlar. De ki, “Onları isimlendi-
hoşnut olan kimselerdir. Kesinlikle, kalp- rin bakalım. Siz yeryüzünde O’nun bilme-
ler TANRI’yı hatırlamakla hoşnut olur. diği bir şeyi mi O’na haber veriyorsunuz?
29. İman edip doğru bir hayat sürenler mutlu- Veya boş sözler mi uyduruyorsunuz? Doğ-
luğu ve sevinçli bir kaderi hak ettiler. rusu, inkâr edenlerin planları gözlerinde
süslenmiştir. Onlar doğru yoldan böyle
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi**
çevrilirler. TANRI’nın saptırdığı kimse
30. Geçmişteki diğer topluluklar için yaptığı- asla bir rehber öğretmen bulamaz.
mız gibi (Ey Reşad)* seni de bu toplulu- 34. Onlar bu hayatta acı veren bir azabı üzer-
ğa gönderdik. Sana vahyettiğimizi onlara
lerine çektiler, üstelik Ahiretteki azap çok
oku, çünkü onlar En Lütufkâr Olan’ı inkâr
daha kötüdür. Hiçbir şey onları TANRI’ya
ettiler. De ki, “O benim Rabbimdir. O’n-
karşı koruyamaz.
dan başka tanrı yoktur. Ben yalnızca O’na
güvenip dayanıyorum; O’nadır nihai varı- Cennet Alegorik Olarak Tanımlanmıştır
şım.” 35. Doğrular için söz verilen Cennetin alego-
risi, akan nehirler, tükenmez rızıklar ve
Kuran’ın Matematiksel Mucizesi
serin gölgelerdir. Böyledir doğruluğu gö-
31. Eğer dağları yürüten yahut yeryüzünü pa-
zetenlerin kaderi, inkârcıların kaderi ise
ramparça eden veya ölüleri konuşturan bir
Cehennemdir.
Kuran olsaydı bile (onlar iman etmezler).
Her şeyi TANRI kontrol eder. İmanlıların 36. Kutsal yazı alanlar sana vahyedilene sevi-
vazgeçip şunu anlamalarının vakti gelme- nirler; başka birileri ise onun bir kısmını
di mi ki, eğer TANRI irade etseydi tüm reddedebilirler. De ki, “Ben sadece TAN-
insanlara rehberlik edebilirdi? İnkârcılar, RI’ya tapmakla ve asla hiçbir putu O’na
TANRI’nın vaadi yerine gelinceye kadar ortak koşmamakla emrolundum. Ben
kendi yaptıklarının bir sonucu olarak fe- O’na davet ediyorum ve benim nihai va-
laketlere uğramaya devam edeceklerdir rışım O’nadır.
*13:30 Eğer “Reşad”ın sayısal değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) artı sure numarası
(13) artı ayet numarasını (30) toplarsak, 505+725+13+30 = 1273 = 19x67 elde ederiz. Tanrı, elçi-
sinin adını bu şekilde belirtmektedir (Detaylar için Ek 2’ye bakınız).
1444 85970
Gök Gürlemesi (El-Ra'ad) 13:37-43 & İbraihm (İbrahîm) 14:1-6 ♦ 135
*13:37-38 Ayet numarası (38) = 19x2. “Reşad”ın (505) ve “Halife” nin (725) değerlerini 13:37-38’in
yanına koymak, 505 725 13 37 38 veya 19x26617112302 verir (Ek 2).
*14:1 Bu başlangıç harfleri, Kuran’ın matematiksel kodu M.S. 1974’te keşfedilinceye kadar ilahi
olarak korunan bir sır olarak kaldı. Bu başlangıç harflerinin önemi için Ek 1’e bakınız.
1455 86230
136 ♦ İbraihm (İbrahîm) 14:7-18
vun’un adamlarından sizi O kurtardı. Bu, 11. Elçileri onlara dediler ki “Biz de sizin gibi
Rabbinizden zorlu bir imtihandı.” insanlardan fazlası değiliz, fakat TANRI
kulları arasından kimi seçerse onu ni-
Nanköre karşı Minnettar metlendirir. TANRI’nın iradesine uygun
7. Rabbiniz karara bağladı: “Bana ne kadar olmadığı sürece size herhangi bir yetki
çok şükrederseniz, size o kadar çok veri- belgesi göstermemiz mümkün değildir.
rim.” Fakat eğer nankörlüğe dönerseniz, o TANRI’ya güvensin imanlılar.
zaman Benim azabım şiddetlidir.
12. “O bize yollarımızda rehberlik etmişken
8. Musa dedi ki “Yeryüzündeki tüm insanlar- neden TANRI’ya güvenmeyelim? Biz
la birlikte inkâr etseniz de, TANRI muhtaç eziyetiniz karşısında kararlılıkla sebat
değildir, Övgüye Layık Olandır.” edeceğiz. TANRI’ya güvensinler tüm gü-
venenler.”
Egoistçe Karşı Koyma:
Bir İnsan Özelliği 13. İnkâr etmiş olanlar elçilerine dediler ki
9. Sizden öncekilerin haberlerini almadınız “Bizim dinimize dönmediğiniz takdirde
sizi yurdumuzdan kovacağız.” Rableri on-
mı—Nuh’un halkı, Âd, Semûd ve onlar-
lara vahyetti: “Biz haddi aşanları kaçınıl-
dan sonra gelip sadece TANRI’nın bildiği
maz bir şekilde yok edeceğiz.
diğerlerinin? Elçileri onlara apaçık kanıt-
larla gitmişti, fakat onlara küçümseyerek 14. “Ve onlardan sonra, onların toprağında
davrandılar ve dediler ki “Sizinle gönderi- sizi oturtacağız. Bu, Benim haşmetime
len şeyi inkâr ediyoruz. Mesajınız hakkında ve Benim vaadime derin saygı duyanların
kuşkuluyuz; şüphe doluyuz.” (ödülüdür).”
15. Onlar bir meydan okuma yayımladılar ve
Atalarımızı Körü Körüne Takip Etmek: sonuç olarak her inatçı zorba kötü sonu
Büyük Bir İnsan Trajedisi boyladı.
10. Elçileri dediler ki “TANRI hakkında şüp-
heleriniz mi var; gökleri ve yeri Başlatan? 16. Cehennem onu bekliyor, ki orada tiksindi-
rici bir sudan içecek.
O sizi sadece, günahlarınızı bağışlamak
ve kendinizi günahın bedelinden kurtarın 17. Ona katlanamadığı halde onu yutuvere-
diye size bir şans daha vermek için davet cek, ölüm ona her yönden gelmesine rağ-
ediyor.” Dediler ki “Sizler, bizi ana-baba- men o asla ölmeyecektir. Onu bekleyen
mızın eskiden taptığı yoldan uzaklaştır- korkunç bir azaptır.*
mak isteyen bizim gibi insanlardan fazlası 18. Rablerini inkâr edenlerin alegorisi: Onla-
değilsiniz. Bize esaslı bir yetki belgesi rın işleri, fırtınalı bir gündeki şiddetli bir
gösterin.” rüzgârın içinde olan küllere benzer. Ka-
*14:17 Tanrı’ya karşı isyan ettiğimizde ve büyük kavga sırasında Şeytan ile hemfikir olduğumuzda
(38:69), melekler bizim Cehenneme sürülmemiz gerektiğini önerdiler (Ek 7). Fakat En Merhametli
Olan, kendimizi günahın bedelinden kurtarmamız için bize bir şans daha vermeye karar verdi.
Meleklere “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” dedi (2:30). Tanrı şunu biliyordu ki, birçok insan, Cehen-
nemin ne kadar kötü olduğu konusunda hiçbir fikrimiz yoktu diye protesto edecekti. Cehennemin
14:17 ve 22:19-22 ayetlerindeki dehşet verici tasviri böyle bir protestoyu geçersiz kılar. Artık bizim
Cehennemin ne kadar kötü olduğu konusunda oldukça iyi bir fikrimiz var.
1463 86280
İbraihm (İbrahîm) 14:19-32 ♦ 137
*14:21 Kuran, Ahiretten sıklıkla geçmiş zaman kipiyle bahseder. Çünkü bunlar, Tanrı’nın önceden
şahit olduğu gelecekteki olaylardır ve mutlaka gerçekleşecektir.
1477 86528
138 ♦ İbraihm (İbrahîm) 14:33-48
amacıyla gökten su indirir. O, emrine uy- biri yap ve evlatlarımı da. Rabbimiz! Lüt-
gun olarak gemileri denizde hizmetinize fen dualarımı yanıtla.
vermiştir. Aynı şekilde nehirleri de hizme- 41. “Rabbim! Hesabın görüleceği günde beni,
tinize vermiştir. ana-babamı ve imanlıları bağışla.”
33. O, Güneş’i ve Ay’ı daimî olarak sizin hiz-
42. Haddi aşanların yaptıklarından TAN-
metinize verdi. Geceyi ve gündüzü de hiz-
RI’nın habersiz olduğunu asla zannetme.
metinize verdi.
Onları sadece, gözlerin dehşet içinde ba-
34. Ve O’na yalvardığınız her türlü şeyi size kakalacağı bir güne kadar ertelemektedir.
verir. Eğer TANRI’nın nimetlerini saymaya
kalkarsanız, onları asla kuşatamazsınız. Doğ- 43. Onlar (kabirlerden) fırlarken yüzleri yu-
rusu, insanoğlu haddi aşandır, nankördür. karı doğru bakacak, gözleri bir an bile
kırpılmayacak ve akılları dehşete düşürül-
İbrahim müş olacaktır.
35. Hani İbrahim demişti ki, “Rabbim! Burayı
huzur dolu bir yurt yap, beni ve evlatları- Tanrı, Emirlerini Elçileri Vasıtasıyla
mı putlara tapmaktan koru. Gönderir
36. “Rabbim! Onlar birçok insanı yoldan çı- 44. Kendilerine azabın geleceği gün konusunda
kardılar. Beni takip edenlere gelince, onlar insanları uyar. Haddi aşmış olanlar diyecekler
bendendir. Bana itaat etmeyenlere gelince, ki “Rabbimiz! Bize bir mühlet daha ver. Biz
Sen Bağışlayıcısın, En Merhametli Olan- o zaman Senin çağrına yanıt vereceğiz ve
sın. elçilere uyacağız.” Geçmişte, sonsuza dek
37. “Rabbimiz! Ben ailemin bir kısmını bu kalacağınıza yemin etmemiş miydiniz?
ekinsiz vadiye, Senin Kutsal Evinin yanı- 45. Siz, ruhlarına kötülük eden sizden önce-
na yerleştirdim. Rabbimiz! Onlar, İletişim kilerin meskenlerinde ikamet ediyordunuz
Dualarını (Namazı) yerine getirmek zorun- ve onlara ne yaptığımızı açıkça görmüştü-
dalar, öyleyse büyük insan kalabalıklarını nüz. Sizin için birçok emsal yerleştirdik.
onlara yaklaştır ve onları her türlü meyve-
lerle rızıklandır ki minnettar olsunlar. 46. Onlar planlarını yaptılar ve TANRI on-
ların planlarından tamamen haberdardır.
38. “Rabbimiz! Her neyi gizlesek ve her neyi Aslında, planları dağları yerinden kaldır-
ilan etsek Sen onu bilirsin—ne yerde ne maya yeterdi.
de göklerde hiçbir şey TANRI’dan gizli
değildir. Tanrı’nın Elçileri İçin
39. “Yaşlılığıma rağmen bana İsmail’i ve İs- Garanti Edilmiş Galibiyet
hak’ı bahşeden TANRI’ya övgüler olsun. 47. TANRI’nın, elçilerine verdiği sözden dö-
Rabbim duaları yanıtlar. neceğini sanma. TANRI Kudretlidir, İnti-
kam Alıcıdır.
İletişim Duaları:
Tanrı’dan Armağan Yeni Gökler ve Yeni Yeryüzü*
40. “Rabbim! Beni İletişim Dualarını (Na- 48. Gün gelecek, bu yeryüzünün yerini yeni
mazı) devamlı olarak yerine getirenlerden bir yeryüzü alacak ve aynı zamanda gök-
*14:48 Bu kehanet, Eski Ahit (Yeşaya 65:17 ve 66:22) ve Yeni Ahit’te de bulunmaktadır: “Bekledi-
ğimiz şey, onun vaadine dayanarak, Tanrı’nın adaletinin hüküm süreceği yeni gökler ve yeni bir
yeryüzüdür.” (2. Petrus 3:13).
1484 86774
İbraihm (İbrahîm) 14:49-52 & Hicr Vadisi (El-Hicr) 15:1-19 ♦ 139
lerin de, herkes Tek ve Mutlak Hâkim olan 7. “Neden melekleri getirmiyorsun, eğer
TANRI’nın huzuruna getirilecek. doğru sözlü isen?”
49. Ve o gün suçluları prangalarla zincirlen- 8. Biz melekleri belirli amaçlar dışında in-
miş göreceksin. dirmeyiz. Aksi takdirde, kimseye mühlet
50. Giysileri katrandan olacaktır ve yüzlerini verilmez.
ateş kaplayacaktır.
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi*
51. Çünkü TANRI, her bir ruha kazandığını 9. Kesinlikle hatırlatıcıyı biz vahyettik ve
ödeyecektir; TANRI en etkili hesap gö-
kesinlikle onu biz koruyacağız.*
rendir.
10. Senden önce, geçmiş topluluklara da (elçi-
52. Bu, kendisiyle uyarılmaları, O’nun tek bir
ler) gönderdik.
tanrı olduğunu bilmeleri ve akıl sahipleri-
nin dikkate almaları için insanlara bir ilan- 11. Ne zaman onlara bir elçi gitse onunla alay
dır. ettiler.
♦♦♦♦ 12. Biz suçlu kimselerin zihinlerini böyle
kontrol ederiz.
Sure 15: Hicr Vadisi 13. Nitekim ona iman edemezler. Geçmiş ne-
(El-Hicr) sillerden bu yana sistem bu olmuştur.
En Lütufkâr, En Merhametli olan 14. Onlar için gökyüzüne içinden tırmandık-
Tanrı’nın adıyla ları bir geçit açsak bile;
15. Onlar diyecekler ki “Gözlerimiz aldatıldı.
1. A.L.R.***Bu (harfler), bu kutsal yazının
Biz büyülendik.”
kanıtlarıdır; esaslı bir Kuran.
2. Şüphesiz, inkâr etmiş olanlar, keşke teslim 16. Gökte galaksiler yerleştirdik ve seyreden-
olanlar olsaydık diye arzu edecekler. ler için onları süsledik.
3. Bırak onları, yesinler, tadını çıkarsınlar ve 17. Ve onu kovulmuş her şeytana karşı koru-
boş ümitlerle kör kalsınlar; öğrenecekler. duk.
4. Biz hiçbir topluluğu, önceden saptanmış 18. Eğer onlardan herhangi biri, dinlemek için
belirli bir zaman doğrultusunda olmaksı- etrafta sinsice dolanırsa, onu kuvvetli bir
zın asla yok etmedik. mermi kovalar.
5. Hiçbir topluluğun sonu asla öne alınamaz, 19. Yeryüzüne gelince, onu biz inşa ettik ve
geciktirilemez de. üzerine sabitleyiciler (dağlar) yerleştirdik
6. Dediler ki “Ey bu hatırlatıcıyı alan! Sen ve üzerinde her şeyin kusursuz bir denge-
delinin tekisin. sini geliştirdik.
*15:1 & *15:9 Kuran’ın ilahi kaynağı ve mükemmel korunması, Kuran’ın matematiksel kodu ile
kanıtlanmıştır (Ek 1). Tanrı’nın Antlaşma Elçisi, bu büyük mucizeyi açığa çıkarmaya mukadderdi.
“Zikr” kelimesi, birkaç ayette Kuran’ın kodunu ifade etmektedir (15:6, 21:2, 26:5, 38:1, 38:8, 74:31).
“Reşad Halife” nin değeri (1230) + 15 + 9 = 1254, 19x66.
1487 86873
140 ♦ Hicr Vadisi (El-Hicr) 15:20-50
20. Onu sizin için* ve rızıklarını sizin sağ- 33. Dedi ki “Ben, çömlekçi çamuruna benzer
lamadığınız canlılar için yaşanabilir hale yıllanmış balçıktan yarattığın bir insanoğ-
getirdik. lunun önünde secde etmem.”
21. Ondan sonsuz miktarda sahip olmadığı- 34. Dedi ki “O halde defol! Kovuldun.
mız hiçbir şey yoktur. Fakat biz onu belirli 35. “Yargı Günü’ne kadar Benim lanetimi
ölçüde indiririz. üzerine çektin.”
22. Ve rüzgârları polen taşıyıcılar olarak gön- 36. Dedi ki “Rabbim! Diriltilecekleri güne ka-
deririz ve içmeniz için gökten suyun in- dar bana mühlet ver.”
mesini sağlarız. Aksi takdirde, siz onu içi-
37. Dedi ki “Sana mühlet verildi.
lebilir olarak muhafaza edemezdiniz.
38. “Belirlenen gün ve zamana kadar.”
23. Hayatı ve ölümü kontrol eden biziz ve biz
nihai mirasçılarız. 39. Dedi ki “Rabbim! Madem benim sapmamı
Sen irade ettin, ben de yeryüzünde onları
24. Ve biz aranızdan kimin ilerlediğini tam
ayartacağım; onların hepsini saptıracağım.
olarak biliriz ve kimin geride kaldığını da
tam olarak biliriz. 40. “Sana tapanlar arasından mutlak şekilde
yalnızca Sana adanmış olanlar hariç.”
25. Senin Rabbin kesinlikle onları toplaya-
caktır. O, En Bilge Olandır, Her Şeyi Bi- 41. O da dedi ki “Bu, ihlal edilemez bir yasa-
lendir. dır.
42. “Benim kullarım üzerinde senin hiçbir gü-
İnsan Türü cün yoktur. Sadece sana uyan sapmışlar
26. Biz insanoğlunu, çömlekçi çamuruna ben- üzerinde gücün vardır.
zer yıllanmış balçıktan yarattık. 43. “Ve Cehennem onların hepsini bekliyor.
27. Cinlere gelince, onları ondan da önce 44. “Onun yedi kapısı olacaktır. Her bir kapı
alevli ateşten yarattık. onlardan belirli bir pay alacaktır.”
28. Rabbin meleklere dedi ki “Ben, çömlekçi 45. Doğrulara gelince, onlar bahçelerin ve pı-
çamuruna benzer yıllanmış balçıktan bir narların tadını çıkaracaklardır.
insanoğlu yaratıyorum.
46. Oraya girin, huzur ve güven içinde.
29. “Onu tamamlayıp ona Ruhumdan üfledi-
47. Onların kalplerinden bütün kıskançlığı
ğimde onun önünde secdeye kapanacaksı- kaldırırız. Tıpkı tek bir aile gibi, yan yana
nız.” mobilyalarda olacaklar.
30. Melekler secdeye kapandılar; hepsi, 48. Orada onlara hiçbir yorgunluk ilişmez;
31. İblis (Şeytan) hariç. O, secde edenlerle oradan asla çıkarılmayacaklar.
birlikte olmayı reddetti. 49. Kullarıma şunu haber ver, Ben Bağışlayı-
32. O, “Ey İblis (Şeytan)! Neden secde eden- cıyım, En Merhametli Olanım.
lerle birlikte değilsin?” dedi. 50. Ve azabım ise en acı verici azaptır.
*15:20 Uzaya astronotlar gönderdiğimizde, onlara tam olarak ölçülü miktarlarda gıda, su ve oksi-
jen sağlarız. Tanrı, Dünya uzay gemisini, çalışan ve çoğalan milyarlarca astronotla birlikte yarattı;
onlara oksijen, tatlı su ve çok çeşitli nefis yiyecek ve içecekler üretip kendi kendine yeten bir sistem
sağladı.
1487 86873
Hicr Vadisi (El-Hicr) 15:51-85 ♦ 141
Melekler İbrahim’i Ziyaret Ediyorlar 67. Kent halkı neşe içinde geldi.
51. Onlara İbrahim’in misafirlerinden haber 68. Dedi ki “Bunlar benim misafirlerim; beni
ver. mahcup etmeyin.
52. Onun konutuna girdiklerinde “Esenlikler” 69. “TANRI’dan korkun ve beni utandırma-
dediler. O dedi ki, “Biz sizden endişe edi- yın.”
yoruz..
70. Dediler ki “Seni herhangi biri ile iletişim
53. Onlar dediler ki “Endişelenme. Sana bir
kurmaktan menetmemiş miydik?”
müjdemiz var: Aydın bir oğul.”
71. Dedi ki “Eğer gerekirse, işte kızlarım bu-
54. O, “Ben bu kadar yaşlı iken bana nasıl
rada.”
böyle bir müjde verebiliyorsunuz? Bana
yine de bu müjdeyi veriyor musunuz?” 72. Fakat heyhat, şehvetleri yüzünden tama-
dedi. men kör olmuşlardı.
55. Dediler ki “Sana verdiğimiz müjde ger- 73. Sonuç olarak, sabahleyin felaket onları
çektir; umutsuzluğa kapılma.” vurdu.
56. Dedi ki “Sapmışların dışında hiç kimse 74. Onun altını üstüne getirdik ve onlara yıkı-
Rabbinin rahmetinden umudunu kesmez.” cı kayalar yağdırdık.
57. “Vazifeniz nedir Ey elçiler?” dedi. 75. Bu, akıl sahipleri için bir derstir.
58. Dediler ki “Biz suçlu halka gönderiliyo- 76. Sistem her zaman bu olacaktır.
ruz.
77. Bu, imanlılar için bir işarettir.
59. “Lut’un ailesine gelince, hepsini kurtara-
78. Orman halkı da haddi aşanlardandı.
cağız.
60. “Fakat karısı hariç; o, mahvolmaya 79. Sonuç olarak, onlardan intikam aldık ve
mahkûm edilenlerle birlikte olmaya mu- her iki topluluk tamamen belgelenmiştir.
kadderdir.” 80. Hicr halkı elçileri inkâr etti.
81. Kendilerine vahiylerimizi verdik, fakat
Lut
onları umursamadılar.
61. Elçiler Lut’un şehrine gittiler.
62. O, “Siz tanınmayan insanlarsınız” dedi. 82. Onlar dağlardan güvenli evler yontuyor-
lardı.
63. Dediler ki “Biz sana onların şüphe duy-
dukları şeyi getirdik. 83. Felaket onları sabahleyin vurdu.
64. “Biz sana gerçeği getirdik; biz doğru söz- 84. İstifledikleri şeyler onlara yardım edemedi.
lüleriz.
Dünyanın Sonu
65. “Geceleyin aileni al. Onların arkasında Açığa Çıkarıldı*
dur ve unutma, sizden hiç kimse geriye 85. Biz gökleri ve yeri ve de onların arasın-
dönüp bakmasın. Emredildiği gibi düm- daki her şeyi, belirli bir amaç dışında ya-
düz gidin.” ratmadık. Dünyanın sonu gelecektir, öy-
66. Ona şu emri ilettik: Bu insanlar sabahleyin leyse, onlara iyi niyetli bir şekilde, aldırış
yok edilecek. etmeyerek muamele et.
*15:85-88 Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin vazifelerinden biri de, Kuran’ın MS 2280 yılında Dünya’nın
sona ereceğine ilişkin beyanını iletmektir (20:15, 72:27 & Ek 25).
1488 86942
142 ♦ Hicr Vadisi (El-Hicr) 15:86-99 & Arı (El-Nahl) 16:1-12
86. Senin Rabbin Yaratandır, Her Şeyi Bilen- herhangi bir putun çok üzerinde olan Yüce-
dir. ler Yücesi.
87. Biz sana yedi çifti ve büyük Kuran’ı ver- 2. O, melekleri, emirlerini taşıyan vahiylerle
dik. birlikte kullarından seçtiğine indirir: “Be-
88. Diğer (elçilere) ihsan ettiklerimizi kıs- nim yanımda başka bir tanrı olmadığını
kanma, (inkârcılardan ötürü) üzülme ve vaaz edin; Bana derin saygı duyun.”
imanlılara kanatlarını indir. 3. O, gökleri ve yeri belirli bir amaç için yarat-
89. Ve ilan et: “Ben apaçık bir uyarıcıyım.” tı. O çok Yücedir, oluşturdukları tüm putla-
rın çok üstünde.
90. Bölücülerle biz ilgileneceğiz.
4. İnsanı ufacık bir damladan yarattı, sonra o
91. Onlar Kuran’ı sadece kısmen kabul edi- azılı bir hasıma dönüştü.
yorlar.
5. Ve sizin için çiftlik hayvanlarını yarattı ki,
92. Rabbine ant olsun ki onların hepsini sor- size yiyeceğin yanı sıra ısınma ve daha bir-
guya çekeceğiz, çok fayda sağlasın.
93. yaptıkları her şey ile alakalı.
6. Onlar ayrıca, boş zamanlarınızda ve seya-
94. Bu nedenle, sana verilen emirleri yerine hat ederken size konfor sağlarlar.
getir ve puta tapanlara aldırış etme.
95. Seni alay edenlerden koruyacağız, Tanrı’nın Nimetleri
7. Ve yüklerinizi, büyük bir sıkıntı çekmeksi-
96. ki onlar TANRI’nın yanına başka bir tanrı zin ulaşamayacağınız yerlere taşırlar. Şüp-
yerleştirirler. Onlar kesinlikle öğrenecek- hesiz sizin Rabbiniz Şefkatlidir, En Merha-
ler. metli Olandır.
97. Onların sözlerinden ötürü rahatsız olabile- 8. Ve atları, katırları ve eşekleri binesiniz diye
ceğini çok iyi biliyoruz.
ve konfor için (O yarattı). İlaveten, O, bil-
98. Rabbine daima övgüler sun ve secde eden- mediğiniz şeyleri de yaratır.
lerle birlikte ol.
9. Yolları TANRI gösterir, yanlış olanları da
99. Kesinliğe erişmek için Rabbine ibadet et.* *
eğmişlerdir. Bunlar, anlayan insanlar için 23. Kesinlikle, TANRI onların gizledikleri
(yeterli) kanıtlardır. her şeyi ve açığa vurdukları her şeyi bilir.
O, kibirli olanları sevmez.
13. Ve sizin için yeryüzünde değişik renklerde
şeyler (yarattı). Bu da dikkate alan insan- 24. Onlara “Rabbinizden gelen bu vahiyler
lar için (yeterli) bir kanıttır. hakkında ne düşünüyorsunuz” diye sorul-
duğunda, “Geçmişin masalları” derler.
14. Ve denizi sizin hizmetinize verdi; oradan
taze et yersiniz ve takındığınız ziynet eş- 25. Diriliş Günü’nde kendi günahlarının tü-
yalarını çıkarırsınız. Ve sizler O’nun cö- münden, ilaveten, cehaletlerinden ötürü
mertçe verdiği nimetleri ararken, gemile- tüm saptırdıklarının günahlarından sorum-
rin ticari çıkarlarınız için onda dolaştığını lu tutulacaklardır. Ne berbat bir yük!
görürsünüz ki minnettar olasınız. 26. Geçmişte onlar gibi olan başkaları da
planlar yaptılar ve sonuç olarak TANRI
15. Ve sizinle birlikte altüst olmasın diye yer-
binalarını temelinden yıkıp tavanı üzerle-
yüzüne sabitleyiciler (dağlar) yerleştirdi, rine çökertti. Azap onları beklemedikleri
aynı zamanda size yol göstersin diye ne- bir anda vurdu.
hirler ve yollar da yerleştirdi.
27. Sonra, Diriliş Günü’nde O onları rezil
16. Ve doğal işaretler, aynı zamanda yıldızlar; edecek ve “Benim yanıma yerleştirdiğiniz
yön bulma için kullanılsınlar diye. ve uğruna Bana muhalefet ettiğiniz or-
17. Yaratan, yaratmayan gibi olur mu? Artık taklarım nerede?” diye soracak. Bilgi ile
dikkate alacak mısınız? nimetlendirilenler diyecekler ki “Bugün,
utanç ve bedbahtlık inkârcıların üzerine-
18. Eğer TANRI’nın nimetlerini saymaya dir.”
kalksanız, onları kuşatmanız mümkün de-
ğildir. TANRI Bağışlayıcıdır, En Merha- İnkârcılar İçin Ölüm
metli Olandır. 28. Kendi ruhlarına kötülük ettikleri bir du-
19. Ve TANRI, gizlediğiniz her ne varsa ve rumda melekler onları vefat ettirir. İşte bu,
açığa vurduğunuz her ne varsa bilir. sonunda teslim olup, “Biz yanlış bir şey
yapmadık!” dedikleri andır. Kesinlikle
Ölmüş Peygamberler ve Azizler öyle. TANRI yapmış olduğunuz her şeyin
20. TANRI’nın yanına yerleştirdikleri putlara tamamen farkındadır.
gelince, onlar hiçbir şey yaratamazlar; on- 29. Bu nedenle, içinde ebedi kalacağınız Ce-
ların kendileri yaratılmıştır. hennemin kapılarından girin. Kibirli olan-
21. Onlar ölüdürler, diri değildirler ve nasıl lar için ne berbat bir kader.
ya da ne zaman diriltilecekleri konusunda
İmanlılar Gerçekte Ölmezler*
hiçbir fikirleri yoktur.
30. Doğrulara gelince, onlara “Rabbinizden
22. Sizin tanrınız tek tanrıdır. Ahirete iman et- gelen bu vahiyler hakkında ne düşünüyor-
meyenlere gelince, onların kalpleri yalan- sunuz” diye sorulduğunda, onlar “Hayırlı”
lıyor ve onlar kibirlidirler. derler. Doğru bir hayat sürenler için mut-
*16:30-32 Doğrular, sadece hepimiz tarafından hâlihazırda tecrübe edilmiş olan ilk ölümü tadarlar
(44:56’ya bakınız). Bu dünyadaki geçici yaşamlarından sonra, ölüm melekleri bir zamanlar Âdem
ve Havva’nın yaşadığı Cennete geçmeleri için onları davet ederler (2:154, 3:169, 8:24, 22:58, 36:27).
1498 87182
144 ♦ Arı (El-Nahl) 16:31-47
luluk vardır, üstelik Ahiret yurdu daha da etmiş olduğu kimselere rehberlik etmez.
hayırlıdır. Doğrular için ne saadet dolu bir Nitekim onlara hiç kimse yardım edemez.
mesken.
Fikirlerine Saplanmışlar
31. İçinden ırmaklar akan Aden bahçeleri on-
38. Onlar TANRI adına ciddiyetle yemin
lara ayrılmıştır. Orada istedikleri her şeye
ederler: “TANRI ölüyü diriltmeyecek.”
sahiptirler. TANRI doğruları böyle ödül-
Kesinlikle, böyledir O’nun bozulmaz va-
lendirir.
adi, fakat insanların çoğu bilmez.
Onlar Direkt Cennete Giderler 39. Sonra, anlaşmazlığa düştükleri her şeyi her
32. Onlar doğruluk üzere bir durumdayken birine gösterecek ve inkâr edenlerin, yalan-
melekler, “Size esenlik olsun. Yaptıkla- cı olduklarını bilmelerini sağlayacaktır.
rınız için bir ödül olarak (şimdi) Cennete
giriniz”* diyerek onların hayatlarını son- Ölüyü Diriltmek
landırır. 40. Bir şeyi yapmak için biz ona sadece “Ol”
deriz ve o olur.
İnkârcılar 41. Zulme uğratıldıklarından dolayı TANRI
33. Meleklerin kendilerine gelmesini yahut uğrunda göç edenler var ya, biz onlar için
Rabbinin yargılamasının gerçekleşmesi- kesinlikle bu hayatta üzerimize düşeni cö-
ni mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de mertçe yapacağız, ancak Ahiretin karşılığı
aynı şeyi yaptılar. Onlara kötülük eden daha da büyüktür, bir bilselerdi.
TANRI değildir; kendi ruhlarına kötülük
edenler kendileridir. 42. Bunun nedeni onların kararlılıkla sebat et-
meleri ve Rablerine güvenmeleridir.
34. Kendi kötü işlerinin sonuçlarını üzerlerine
çektiler ve alaya aldıkları şeyler onları ku- 43. Biz senden önce, kendilerine vahyettiği-
şatmak için geri geldi. miz adamlardan başkasını göndermedik.
Eğer bilmiyorsanız kutsal yazıları bilenle-
Ünlü Bahane re sorun.
35. Puta tapanlar derler ki “TANRI irade et- 44. Onlara kanıtlar ve kutsal yazılar sağladık.
miş olsaydı, biz de O’nun yanında baş- Ve kendilerine indirilen her şeyi insanlara
ka putlara tapmazdık, ana-babamız da. ilan etmek için sana bu mesajı indirdik,
O’nun haram kıldıklarının yanında hiçbir belki de derin derin düşüneceklerdir.
şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan önce-
45. Kötü planlar tasarlayanlar, TANRI’nın
kiler de aynı şeyi yaptılar. Elçiler, mesajın
kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğini
tamamını iletmek dışında başka bir şey
yahut beklemedikleri bir anda azabın ken-
yapabilirler mi?
dilerine gelmeyeceğini garanti mi ettiler?
36. Biz her topluluğa, “TANRI’ya tapın ve
putperestlikten sakının” diyen bir elçi gön- 46. Onlar uykudayken onları vurabilir; asla
derdik. Ardından, bazılarına TANRI tara- kurtulamazlar.
fından rehberlik edildi, diğerleri ise sapma- 47. Ya da onlar onu korkuyla beklerken onları
ya mahkûm edildi. Yeryüzünü dolaşın ve vurabilir. Rabbiniz Şefkatlidir, En Merha-
reddedenlerin akıbetlerine dikkat edin. metli Olandır.
37. Onlara rehberlik etmek için ne kadar uğ- 48. Onlar her şeyin TANRI tarafından ya-
raşırsan uğraş, TANRI, sapmaya mahkûm ratıldığını görmediler mi? Gölgeleri,
1509 87526
Arı (El-Nahl) 16:49-66 ♦ 145
TANRI’ya tam bir teslimiyet içinde ve gönülsüzce tutmalı mı, yoksa onu toprağa
isteyerek, onları sağdan ve soldan çev- mı gömmeli diye kafa patlatır. Verdikleri
reler. hüküm gerçekten de berbat.
49. TANRI’ya secde eder göklerdeki ve yer- 60. Ahirete iman etmeyenler en kötü emsal-
deki her şey—her yaratık—ve melekler leri teşkil ederler, oysaki en ulu emsaller
de; en ufak bir kibir olmadan.* TANRI’ya aittir. O Kudretlidir, En Bilge
Olandır.
50. Kendilerinden çok üstün olan Rablerine
derin saygı duyarlar ve kendilerine emre- İlk Günah
dileni yaparlar. 61. Eğer TANRI insanları haddi aşmalarından
51. TANRI ilan etti: “İki tanrıya tapmayın; ötürü cezalandırsaydı, yeryüzündeki tüm
sadece tek bir tanrı var. Yalnızca Bana de- yaratıkları yok ederdi. Fakat onlara, önce-
den belirlenmiş belirli bir süre için mühlet
rin saygı duyun.”
verir. Onların geçiş dönemleri bittiğinde,
52. O’na aittir göklerdeki ve yerdeki her şey onu ne bir saat geciktirebilirler, ne de öne
ve bu nedenle, din mutlak bir şekilde yal- alabilirler.
nızca O’na adanmalıdır. TANRI’dan baş- 62. Kendileri namına hoşlanmadıkları şeyleri
kasına mı tapacaksınız? TANRI’ya isnat ederler, sonra da kendi
53. Keyfini çıkardığınız her nimet TANRI’dan- dilleri ile doğru kimseler oldukları yalanı-
dır. Yine de, ne zaman üzerinize herhangi bir nı söylerler! Hiçbir şüphe yok ki isyan et-
sıkıntı çekseniz, hemen O’na şikâyetlenirsi- tikleri için Cehennemi üzerlerine çektiler.
niz. 63. TANRI’ya ant olsun, biz senden önceki
54. Buna rağmen, O sıkıntınızı giderir gider- topluluklara da (elçiler) gönderdik, fakat
şeytan onların işlerini gözlerinde süsledi.
mez bazılarınız putperestliğe geri döner.
Sonuç olarak, onların rabbi artık odur ve
55. Bırakın onları kendilerine verdiğimizi onlar acı veren bir azabı üzerlerine çekti-
inkâr etsinler. Buyurun geçici olarak tadı- ler.
nı çıkarın; muhakkak öğreneceksiniz. 64. Biz sana bu kutsal yazıyı, onlara ihtilaf et-
56. Kendilerine ihsan ettiğimiz rızıklardan, tikleri şeyleri göstermek ve iman eden in-
cehaletten ötürü oluşturdukları putlara bir sanlara rehberlik ve rahmet sağlamak için
pay ayırırlar. TANRI’ya ant olsun ki bi- vahyettik.
datlerinizden sorumlu tutulacaksınız.
Tanrı’dan İlave Kanıtlar
Kız Bebeklere Karşı Yobaz Ön Yargı 65. TANRI, ölümünden sonra toprağı tekrar
diriltmek için gökyüzünden su indirir. Bu,
57. Hatta, O’na yücelik olsun, kız çocuklarını
işiten insanlar için (yeterli) kanıt olmalı-
bile TANRI’ya isnat ederler, oysa beğen-
dır.
diklerini kendilerine tercih ederler.
66. Ve çiftlik hayvanlarında sizin için bir ders
58. Ne zaman onlardan birinin kız bebeği olsa, vardır: Size onların karınlarından bir içe-
yüzü kedere gark olup kapkara kesilir. cek sağlarız. Sindirilmiş yiyecek ile kanın
59. Ona verilen kötü haber nedeniyle utanç ortasından, içenler için lezzetli olan saf süt
duyar, insanlardan saklanır. Hatta bebeği elde edersiniz.
*16:49 İnsan bedeni, ister bir imanlıya ait olsun isterse bir inkârcıya, Tanrı’ya teslim olur; kalp atım-
ları, akciğer hareketleri ve bağırsak hareketleri bu teslimiyeti resmetmektedir.
1521 88155
146 ♦ Arı (El-Nahl) 16:67-79
67. Ve hurma ağacının meyveleri ile üzümler- olmayan ve onlara herhangi bir şey sağla-
den sarhoş ediciler ve aynı zamanda iyi rı- mayan şeylere taparlar.
zıklar üretirsiniz. Bu, anlayan insanlar için 74. Bu nedenle, TANRI için örnekler verme-
(yeterli) kanıt olmalıdır. yin; TANRI bilir, oysa siz bilmezsiniz.
Arı Zengin İmanlı Fakir İmanlıdan
68. Ve Rabbin arıya vahyetti: Dağlarda, ağaç- Daha İyidir
larda ve sizin için kurdukları (kovanlarda) 75. TANRI, güzel rızıklarla nimetlendirdi-
evler yap. ğimiz, oradan gizli ve alenen bağış için
69. Sonra da Rabbinin tasarımını tam olarak harcayan kişiye nazaran, sahiplenilmiş ve
takip ederek bütün meyvelerden ye. Karın- tamamen güçsüz bir kölenin örneğini ve-
larından çeşitli renklerde bir içecek çıkar ki rir. Onlar eşit midir? TANRI’ya övgüler
onda insanlar için şifa vardır. Bu, düşünen olsun, onların çoğu bilmez.
insanlar için (yeterli) kanıt olmalıdır.** 76. Ve TANRI iki adamın örneğini verir: Biri-
70. TANRI sizi yarattı, sonra da yaşamlarınıza si dilsiz, bir şey yapma yeteneğinden yok-
son verir. Sadece, edinebilecekleri bilginin bir sun, tamamen efendisine bağımlıdır—ki
sınırı olduğu ortaya çıksın diye bazılarınızı onu hangi yola yönlendirirse yönlendirsin
en ileri yaşa kadar yaşatır. TANRI Her Şeyi güzel bir şey üretemez. Bu kişi, adaletle
Bilendir, Her Şeye Gücü Yetendir. hükmeden ve kendisine doğru yolda reh-
berlik edilen kişi ile eşit midir?
Tanrı’nın Hiçbir Ortağı Yoktur
71. TANRI bazılarınıza diğerlerinden daha Bu Hayat Çok Kısa
fazla rızık sağlamıştır. Kendilerine bol bol 77. TANRI’ya aittir göklerin ve yerin gele-
verilenler, kendi varlıklarını emirleri altın- ceği. Söz konusu O olduğunda, dünyanın
dakilere, onları ortakları yapacak derecede sonu (Saat) bir göz kırpması uzaklığın-
asla vermezler. Onlar TANRI’nın nimet- dadır veya daha da yakındır. TANRI Her
lerinden vazgeçebilirler mi?* Şeye Gücü Yetendir.
72. Ve TANRI sizin için aranızdan eşler var 78. TANRI sizi annelerinizin karnından hiç-
etti ve eşlerinizden de size evlatlar ve to- bir şey bilmezken çıkardı ve size işitme,
runlar meydana getirdi ve size güzel rızık- görme duyusu ve beyinler verdi ki minnet-
lar sağladı. Onlar batıla inanıp TANRI’nın tar olasınız.
nimetlerine nankör mü kesilmeliydiler?
79. Göğün atmosferinde kendini uçmaya ada-
Puta Tapmak: mış kuşları görmüyorlar mı? Onları ha-
Pek Akıllıca Değil vada TANRI’dan başkası tutmuyor. Bu,
73. Buna rağmen, TANRI’nın yanında, onlar iman eden insanlar için (yeterli) kanıt ol-
için göklerde ve yerde hiçbir rızka sahip malıdır.
*16:69 Bilinen besleyici değeri yanında, balın belirli alerjilerin ve başka rahatsızlıkların iyileştirici
bir ilacı olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır.
*16:71 Madem insanlar kendi güçlerinden bu kadar vazgeçemiyorlardı, neden Tanrı’dan bunu yap-
masını ve Kendisi için ortaklar yaratmasını bekliyorlar?
1537 88900
Arı (El-Nahl) 16:80-93 ♦ 147
80. Ve TANRI size yaşayabileceğiniz sabit 87. O gün, TANRI’ya tamamen teslim ola-
evler verdi. Ve size çiftlik hayvanlarının caklar ve uydurmuş oldukları putlar ken-
derilerinden yapılmış taşınabilir evler de dilerini sahiplenmeyecek.
verdi, böylelikle onları seyahat ettiğiniz- 88. İnkâr edip TANRI’nın yolundan alıko-
de ve yerleştiğinizde kullanabilirsiniz. yanlara gelince, taşkınlıklarından ötürü
Ve onların yünlerinden, kürklerinden ve azaplarını daha fazla azap ekleyerek artı-
kıllarından bir müddet için mobilyalar ve rırız.
süsler imal edersiniz.
89. Gün gelecek, her topluluktan, aralarından
81. Ve TANRI yarattığı şeylerden sizin için bir şahit çıkaracağız ve seni de bu insan-
gölgeler ve dağlarda barınaklar sağladı ve lara bir şahit olarak getireceğiz. Biz sana
sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ile savaş- bu kitabı, her şey için açıklama sağlasın
larda vuruştuğunuz zaman sizi koruyacak ve teslim olanlar için rehberlik, rahmet ve
elbiseler sağladı. Teslim olasınız diye üze- müjde olsun diye vahyettik.
rinizdeki nimetlerini böyle tamamlıyor. 90. TANRI adaleti, bağış yapmayı ve akra-
82. Eğer hâlâ yüz çevirirlerse, o zaman senin baları gözetmeyi savunur. Ve kötülüğü,
tek görevin (mesajı) net bir şekilde ilet- ahlaksızlığı ve taşkınlığı yasaklar. Dikkate
mektir. alasınız diye sizi aydınlatıyor.
*16:93 Tanrı, aramızdan günahın bedelinden kurtarılmayı hak eden samimi imanlıları bilir. Buna
göre onlara rehberlik ederken, inkâr etmeyi seçenleri ise bloke eder.
1548 89685
148 ♦ Arı (El-Nahl) 16:94-108
Yeminlerinizi Bozmak: Ciddi Bir Suç sen uydurdun!” derler. Doğrusu onların
94. Aranızdaki yeminleri suistimal etmeyin, çoğu bilmez.
yoksa güçlü bir adım attıktan sonra geriye 102. De ki, “İman edenleri sağlamlaştırmak
kayarsınız, ardından bedbahtlığı üzerinize ve teslim olanlara bir yol gösterici ve
çekersiniz. İşte böyledir (kötü bir emsal müjde sağlamak için Kutsal Ruh onu
teşkil etmek suretiyle) TANRI’nın yolun- Rabbinizden gerçek olarak getirdi.”
dan geri çevirmenin neticesi; korkunç bir
azabı üzerinize çekersiniz. Kuran, Kitab-ı Mukaddes'ten
95. TANRI’nın huzurunda yeminlerinizi az Kopyalanmamıştır
bir değere satmayın. TANRI’nın sahip ol- 103. Onların “Ona bir insan öğretiyor!” de-
dukları sizin için çok daha hayırlıdır, bir diklerinin tamamen farkındayız. İma et-
bilseydiniz. tikleri kaynağın dili Arapça değildir, bu
96. Sizin sahip olduklarınız tükenir, fakat ise mükemmel bir Arapça dilidir.
TANRI’nın sahip oldukları sonsuza dek 104. Şüphesiz, TANRI’nın vahiylerine iman
devam eder. Biz kararlılıkla sebat edenleri etmeyenlere TANRI rehberlik etmez. Onlar
kesinlikle ödüllendireceğiz; doğru işleri acı veren bir azabı üzerlerine çektiler.
için onları ödüllendireceğiz.
105. Sahte doktrinler uyduranlar, ancak TAN-
Şimdi ve Sonsuza Dek RI’nın vahiylerine iman etmeyenlerdir;
Garanti Edilmiş Mutluluk onlar gerçek yalancılardır.
97. Kadın veya erkek, kim iman ederek doğ-
ruluğa çalışırsa, biz kesinlikle onlara bu Lafta Bağlılık Hesaba Katılmaz
dünyada mutlu bir hayat bahşedeceğiz ve 106. İmanı elde ettikten sonra TANRI’yı
kesinlikle doğru işleri için onlara tam kar- inkâr edenler ve inkâr ile tamamen hoş-
şılıklarını (Yargı Günü’nde) vereceğiz. nut olanlar TANRI’dan bir gazabı üzer-
lerine çektiler. Mazur görülenler, ancak
Önemli Bir Buyruk* kalpleri imanla dolu iken inkârı itiraf et-
98. Kuran okuduğunda, kovulmuş Şeytan’dan
meye zorlananlardır.***
TANRI’ya sığın.
99. Onun, iman edip Rablerine güvenenler Zihnin Sürekli Bu Hayatla Meşgul
üzerinde hiçbir gücü yoktur. Olması Tanrı’dan Sürülmeye Yol Açar
100. Onun gücü, onu kendilerine efendi ola- 107. Bunun nedeni Ahiret yerine bu hayata
rak seçenler, onu kendilerine tanrı olarak öncelik vermeleridir ve TANRI böyle
seçenler ile sınırlıdır. inkârcı insanlara rehberlik etmez.
101. Biz bir vahyin yerine diğerini geçirdiği- 108. Onlar TANRI’nın kalplerini, işitmelerini ve
miz zaman, üstelik TANRI ne vahyetti- görme yetilerini mühürlediği kimselerdir.
ğinin tamamen farkındadır, onlar “Bunu Sonuç olarak, onlar habersiz kalırlar.
*16:98 Kurtuluşumuz, Tanrı’nın bize olan mesajını, yani Kuran’ı bilmekle elde edilir ve Şeytan gü-
nahın bedelinden kurtarılmamıza engel olmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Bu buyruk bu
nedenledir.
*16:106 Tanrı’nın bilgeliği şunu hükme bağlar, eğer birisi başınıza silah dayayıp size Tanrı’yı inkâr
etmenizi emrederse, ona istediğini verebilirsiniz. Hesaba katılan, kalbin barındırdığıdır.
1561 90699
Arı (El-Nahl) 16:109-123 ♦ 149
109. Hiç şüphesiz, onlar Ahirette kaybedenler man TANRI Bağışlayıcıdır, En Merha-
olacaklardır. metli Olandır.
110. Zulüm yüzünden göç eden, ardından 116. Yalanlar uydurup onları TANRI’ya at-
çaba gösterip kararlılıkla sebat etmeye fetmek için, kendi dillerinizle “Bu he-
devam edenlere gelince, senin Rabbin, laldir, şu haramdır” diyerek yalanlar
tüm bunlardan dolayı, Bağışlayıcıdır, En söylemeyin. Şüphesiz, yalanlar uydurup
Merhametli Olandır. onları TANRI’ya atfedenler asla başarı-
111. Gün gelecek, her ruh, kendi kendinin ya ulaşamazlar.
avukatı olarak görev yapacak ve her bir 117. Onlar kısa bir süre keyfini sürerler, sonra
ruha, en ufak bir haksızlık olmadan her acı veren bir azaba uğrarlar.
ne yapmışsa karşılığı tamamen ödene-
118. Yahudilere, sana daha önce aktardığımız
cektir.
şeyleri haram kıldık.* Onlara kötülük
Helal Yiyecekleri Haram Kılmak eden biz değildik; kendi ruhlarına kötü-
Yoksulluk Getirir lük edenler kendileridir.
112. TANRI, kendilerine her taraftan rızıkla- 119. Yine de, cehaletten dolayı günaha düşen,
rın geldiği, güvenli ve refah içinde olan sonra bunun ardından tövbe edip kendi-
bir topluluğun örneğini verir. Fakat son- lerini düzeltenlere gelince, senin Rabbin,
ra, TANRI’nın nimetlerine karşı nankör bu yapıldıktan sonra, Bağışlayıcıdır, En
kesildiler. Sonuç olarak, TANRI onlara Merhametli Olandır.
açlığın ve güvensizliğin zorluklarını tat-
tırdı. İşte böyledir yaptıklarının bedeli. İbrahim
120. İbrahim gerçekten de TANRI’ya tes-
113. Aralarından kendilerine bir elçi de git-
limiyeti ile öncü bir örnek, putlara asla
mişti, fakat onlar onu reddettiler. Sonuç
tapmamış bir tek tanrıcıydı.
olarak, haddi aşmalarından ötürü azap
onları vurdu. 121. Çünkü Rabbinin nimetlerine karşı min-
nettardı, O onu seçti ve ona dosdoğru bir
114. Bu nedenle, TANRI’nın helal ve iyi olan
yolda rehberlik etti.
rızıklarından her şeyi yiyin ve TAN-
RI’nın nimetlerine karşı minnettar olun, 122. Biz ona bu hayatta mutluluk bahşettik ve
eğer yalnızca O’na tapıyorsanız. Ahirette de o, doğrularla birlikte olacaktır.
domuzun etini****ve TANRI’dan başka- 123. Sonra da sana (Muhammed), tek tanrı-
sına adanmış yiyeceği haram kılar. Eğer cı olan İbrahim’in dinini* takip et diye
birisi, kasıtlı ve kötü niyetli olmaksızın vahyettik; o hiçbir zaman bir puta tapan
(bunları yemeye) mecbur kalırsa, o za- olmadı.
*16:115 & 118 En tahrip edici trişinoz parazit, Trichinella spiralis, (ayrıca domuz tenyası Tenya
solium) domuzların etinde yaşar, yağında değil. Amerika Birleşik Devletleri’nde yılda 150.000’den
fazla kişi enfekte olur. 6:145-146 ve Ek 16’ya bakınız.
*16:123 Bu bize, İbrahim aracılığıyla bize gelen tüm dini uygulamaların, Muhammed'in zamanın-
da bozulmamış olduğunu bildirir (22:78 ve Ek 9’a bakınız).
1571 91276
150 ♦ Arı (El-Nahl) 16:124-128 & İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:1-12
Şabat Günü Yürürlükten Kaldırıldı 3. Onlar, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın so-
124. Şabat Günü, sadece onda anlaşmazlığa yundan gelenlerdir; o, minnettar bir kuldu.
düşenler (Yahudiler & Hristiyanlar) için 4. Biz İsrailoğullarına kutsal yazıda şöyle ses-
hükme bağlanmıştı. Senin Rabbin, anlaş- lendik: “Siz yeryüzünde iki defa büyük kö-
mazlıkları konusunda Diriliş Günü’nde tülük işleyeceksiniz. Siz kibrin doruklarına
onları yargılayacak olandır.
çıkmaya mukaddersiniz.
Tanrı’nın Mesajını Nasıl Yaymalı? 5. “Birincisinin zamanı geldiğinde, büyük güç
125. Rabbinin yoluna bilgelikle ve güzel bir sahibi olan kullarımızı size karşı göndere-
aydınlatma ile davet et ve onlarla müm- ceğiz ve onlar evlerinizi ele geçirecekler.
kün olan en güzel biçimde tartış. Kimin Bu, mutlaka gerçekleşecek olan bir keha-
Kendi yolundan saptığını ve kimin de nettir.
rehberlik edildiğini en iyi Rabbin bilir. 6. “Akabinde onlara karşı size bir üstünlük ve-
126. Ve eğer ceza verecekseniz denk bir ceza receğiz ve sizi bol servet ve evlatla destek-
uygulayın. Fakat eğer (intikam yerine) leyeceğiz; size üstünlük sağlayacağız.
sabra başvurursanız, bu, sabreden kim- 7. “Eğer doğruluğa çalışırsanız, kendi iyiliği-
seler için daha hayırlı olur.
niz için doğruluğa çalışırsınız, fakat eğer
127. Sen sabra başvur—ve sabrın sadece kötülük işlerseniz, bunu kendi zararınıza
TANRI’nın yardımıyla elde edilebilir. yaparsınız. Nitekim ikincisinin zamanı gel-
Onlardan dolayı üzülme ve planlarından diğinde, onlar sizi yenecekler ve mescide
dolayı canın sıkılmasın. girecekler, aynen birincisinde yaptıkları
128. TANRI doğru bir hayat sürenlerle ve ha- gibi. Başarmış olduğunuz bütün kazanımla-
yırseverlerle beraberdir. rı da yok edecekler.”
♦♦♦♦ 8. Rabbiniz size rahmetini yağdırır. Fakat eğer
siz haddi aşmaya dönerseniz, biz de azap ile
Sure 17: İsrailoğulları karşılık veririz. Biz Cehennemi inkârcılar
için son mesken olarak belirledik.
(Benî İsrail)
Kuran: Kurtuluş Aracımız
En Lütufkâr, En Merhametli olan 9. Bu Kuran en iyi yola yönlendirir ve doğru
Tanrı’nın adıyla bir hayat süren imanlılara büyük bir mükâ-
fat hak ettiklerinin müjdesini getirir.
1. En yücedir, kendisine bazı işaretlerimizi gös-
termek için kulu (Muhammed’i) geceleyin 10. Ahireti inkâr edenlere gelince, onlar için
(Mekke’nin) Kutsal Mescidinden, çevresini acı veren bir azap hazırladık.
kutsal kıldığımız en uzaktaki secde yerine** 11. İnsanoğlu iyi bir şey için dua ettiğini zan-
çağırmış Olan. O İşitendir, Görendir. nederek, sıklıkla kendisine zarar verebile-
cek şeyler için dua eder. İnsanoğlu sabır-
2. Aynı şekilde, biz Musa’ya da kutsal yazı
verdik ve onu İsrailoğullarına bir yol göste- sızdır.
rici kıldık: “Benim yanıma Sahip ve Efendi 12. Biz geceyi ve gündüzü iki işaret kıldık. Ge-
olarak hiçbir put yerleştirmeyin.” ceyi karanlık ve gündüzü de aydınlık yap-
*17:1 “Aksa Mescidi,” milyarlarca Işık Yılı uzaklıktaki “secdenin olduğu en uzak yer” anlamındadır. Bu
ayet, Muhammed’in, yani ruhun, Kuran verilmek üzere en yüksek Cennete alındığını bize bildiriyor
(2:185, 44:3, 53:1-18 ve 97:1).
1573 91531
İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:13-28 ♦ 151
tık ki onda Rabbinizin rızıklarından araya- 20. Her birinin rızkını sağlarız; onlara da bun-
sınız. Bu ayrıca, sizin için bir zamanı ayar- lara da Rabbinin cömertçe verdiği nimet-
lama yöntemi ve hesaplama araçları tesis lerden sağlarız. Rabbinin cömertçe verdiği
eder. Biz her şeyi böyle detaylıca açıklarız. nimetler tükenmez.
21. Bazı insanları (bu hayatta) diğerlerinden
Videokaset*
üstün tuttuğumuza dikkat et. Ahiretteki
13. Biz her insanın kaderini kaydettik; o, onun
farklılıklar çok daha fazla ve çok daha
boynuna bağlıdır. Diriliş Günü’nde ona
önemlidir.
erişilebilir bir kayıt vereceğiz.
14. Kendi kaydını oku. Bugün, kendi kendinin Başlıca Buyruklar
hesap sorucusu olarak kendin yetersin. 22. TANRI’nın yanına başka herhangi bir
tanrı yerleştirme, yoksa sonunda aşağıla-
15. Kime rehberlik edilirse kendi yararına reh-
nıp rezil olursun.
berlik edilir ve kim de saparsa bunu kendi
zararına yapar. Hiçbir günahkâr bir başkasının 23. Rabbin, Kendisinden başkasına tapma-
günahlarını yüklenmeyecektir. Biz önce bir manızı ve ana-babanıza hürmet gösteril-
elçi göndermeden asla cezalandırmayız. mesini hükme bağladı. Onlardan birisi
yahut her ikisi yaşadığı sürece, onlara asla
16. Eğer herhangi bir topluluğu yok etmemiz
“Öf” deme (rahatsız edecek en ufak bir
gerekiyorsa, liderlerinin orada büyük yol-
hareket), onlara bağırma da; onlara dostça
suzluk yapmalarına izin veririz. Onlar azabı
davran.
hak ettiği anda ise onu tamamen yok ederiz.
24. Ve onlar için alçak gönüllülük ve şefkat
17. Biz Nuh’tan sonra nice nesilleri yok ettik.
kanatlarını indir ve de ki, “Rabbim! On-
Senin Rabbin, kullarının günahları ile il-
lara merhamet et, çünkü onlar beni bebek-
gilenmede en etkin olandır; O tamamen
likten itibaren yetiştirdiler.”
Haberdardır, Görendir.
25. Rabbiniz sizin en içteki düşüncelerinizin
Bu Hayatta Önceliklerini tamamen farkındadır. Eğer doğruluğu mu-
Dikkatlice Seç hafaza ederseniz, O, tövbe edenleri Bağış-
18. Kim kendi önceliği olarak bu geçici hayatı layıcıdır.
seçerse, kendisine vermeye karar verdiği- 26. Akrabalara, muhtaçlara, fakirlere ve yol-
miz şeyi ona çabuklaştırırız, sonra da onu culuk halindeki yabancılara ödenmesi ge-
Cehenneme mahkûm ederiz, orada sonsu- reken zekâtı verin, fakat aşırıya kaçmayın,
za dek aşağılanmış ve mağlup edilmiş ola- savurgan olmayın.
rak acı çeker.
27. Savurganlar şeytanların kardeşleridir ve
Ahiret şeytan Rabbine karşı nankördür.
19. Kendi önceliği olarak Ahireti seçenlere ve 28. Rabbinin rahmetinin peşinden koşarken
iman ederek doğruluğa çalışanlara gelin- onlardan yüz çevirmek zorunda kalsan
ce, onların gayretleri ise takdir görecektir. bile, onlara en güzel şekilde davran.
*17:13 Sizin hayatınız, doğumdan ölüme, sanki bir videokasetteymiş gibi hâlihazırda kayıtlıdır. Bu aynı
kayıt, yeniden diriltilmemizin akabinde bizim için erişilebilir hale getirilecektir. 57:22 ve Ek 14’e bakınız.
1574 91553
152 ♦ İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:29-46
*17:46 Arapça “yalnızca” kelimesi 7:70, 39:45, 40:12 & 84 ve 60:4 ayetlerinde Tanrı’ya atıfta bu-
lunur. Bu sayıları topladığınız zaman 361, 19x19 elde edersiniz. Fakat eğer Kuran’a atıfta bulu-
nan 17:46’yı dâhil ederseniz, ortaya çıkan sonuç 19’un katı değildir. “Yalnızca” ifadesi, bu nedenle
17:46’da Kuran’a atıfta bulunur (Ek 18).
1576 91625
İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:47-62 ♦ 153
47. Seni dinledikleri zaman ne işittiklerinin ve nızı giderecek hiçbir güçleri yoktur, onları
gizlice komplo kurduklarında—inkârcıla- önleyemezler de.
rın “Siz deli bir adamı takip ediyorsunuz”
dediklerinin tamamen farkındayız. Doğruluk Üzere Olan Putlar
48. Seni nasıl tanımladıklarına ve bunun onla- Yalnızca Tanrı’ya Taparlar
rı nasıl yoldan çıkardığına dikkat et. 57. Yalvardıkları putlar bile Rablerine yollar
49. Dediler ki “Biz kemiklere ve ufak parçala- ve vesileler arıyorlar. Onlar O’nun rahme-
ra dönüştükten sonra yeniden mi diriltile- ti için dua ederler ve cezasından korkarlar.
ceğiz?!” Şüphesiz Rabbinin cezası korkunçtur.
50. De ki, “İsterse kayalara veya demire dönü- 58. Hiçbir topluluk yoktur ki, Diriliş Günü’n-
şün. den önce onları yok edecek veya onlara
51. “Hatta imkânsız gördüğünüz her türlü ya- şiddetli bir azap dokunduracak olmaya-
ratığa dönüşseniz bile.” O zaman şöyle di- lım. Bu, zaten kitapta yazılıdır.
yecekler, “Bizi kim geri döndürecek?” De
ki, “Sizi ilk defa yaratan.” Ardından başla- Eski Tür Mucizelerin Modası Geçti
rını sallayacaklar ve diyecekler ki “Bu ne 59. Mucizeler göndermemize engel olan şey,
zaman olacak?” De ki, “Düşündüğünüz- önceki nesillerin onları reddetmiş olma-
den daha yakın olabilir.” larıydı. Örneğin Semûd’a o deveyi gös-
52. Sizi çağıracağı gün O’na övgüler sunarak terdik, esaslı bir (mucize), fakat ona karşı
karşılık vereceksiniz ve o zaman bu hayat- haddi aştılar. Biz mucizeleri sırf derin say-
ta ancak kısa bir süre geçirmiş olduğunu- gı aşılamak için gönderdik.
zun farkına varacaksınız.
60. Rabbinin insanları tamamen kontrol ettiği-
Birbirinize Dostça Davranın ni sana haber verdik ve sana gösterdiğimiz
53. Kullarıma, birbirlerine mümkün olan en görümü insanlar için bir test haline getirdik
iyi şekilde davranmalarını söyle, çünkü ve Kuran’da lanetlenen ağacı da.* İçleri-
**
şeytan sürekli aralarını açmaya çalışacak- ne derin saygı aşılamak için onlara sağlam
tır. Şüphesiz, şeytan insanın en azılı düş- kanıtlar gösterdik, fakat bu onların sadece
manıdır. azgınlığını artırdı.
54. Sizi en iyi Rabbiniz bilir. Kendi bilgisine
göre size rahmet de yağdırabilir veya sizi Şeytan İnsanları Aldatır
cezalandıradabilir. Biz seni onların avuka- 61. Meleklere “Âdem’in önünde secdeye ka-
tı olman için göndermedik. panın” dediğimizde secdeye kapandılar,
55. Senin Rabbin göklerdeki ve yerdeki herke- Şeytan hariç. Dedi ki “Çamurdan yarattı-
si en iyi bilendir. Bu bilgiye göre biz bazı ğına mı secde edeyim?”
peygamberleri diğerlerinden üstün tuttuk. 62. “Madem onu benden fazla onurlandırdın,
Örneğin Davut’a Mezmurları verdik. eğer Diriliş Günü’ne kadar bana mühlet
56. De ki, “O’nun yanına yerleştirdiğiniz han- verirsen pek azı hariç onun tüm soyuna
gi puta yalvarırsanız yalvarın.” Sıkıntıları- hâkim olacağım” dedi.
*17:60 17:1 ve 53:1-18’de belirtildiği gibi, Muhammed’in, Kuran’ı almak için en yüksek cennete olan
yolculuğu bir testtir, çünkü insanlar güven ve itimat üzere Muhammed’e iman etmek zorundaydılar.
1576 91625
154 ♦ İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:63-79
63. Dedi ki “Öyleyse git; sen ve sana uyanlar 71. Gün gelecek, her insanı kendi kaydı ile
karşılığınız olarak Cehennemi boylaya- çağıracağız. Kendilerine doğruluk kaydı
caksınız; adil bir karşılık. verilen kimselere gelince, onlar kendi ka-
yıtlarını okuyacaklar ve en ufak bir hak-
64. “Sesinle onları ayartabilirsin, tüm güçleri-
sızlığa uğramayacaklar.
ni ve tüm adamlarını onlara karşı harekete
geçirebilirsin, paralarına ve evlatlarına or- 72. Bu hayatta kör olanlara gelince, onlar Ahi-
tak olabilirsin ve kendilerine vaatte bulu- rette de kör olacaklar; hatta çok daha kötü-
nabilirsin. Şeytanın vaat ettiği her şey, bir sü.
illüzyondan fazlası değildir.
Tanrı Elçisini Sağlamlaştırır
65. “Kullarıma gelince, sen onlar üzerinde 73. Onlar neredeyse sana verdiğimiz vahiy-
hiçbir güce sahip değilsin.” Bir savunucu lerden seni çevireceklerdi. Sana bir dost
olarak Rabbin yeter. nazarıyla bakmak için başka bir şey uy-
66. Rabbiniz, O’nun cömertçe verdiği nimet- durmanı istediler.
leri arayasınız diye gemileri okyanus üze- 74. Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, onla-
rinde yüzdürendir.* O size karşı En Mer- ra neredeyse bir parça meyledecektin.
hametli Olandır. 75. Eğer bunu yapmış olsaydın, senin için bu
hayatta ve ölümden sonra azabı ikiye kat-
Kötü Gün Dostları lardık ve bize karşı sana yardım edecek
67. Eğer denizin ortasında size sıkıntı doku- hiç kimseyi de bulamazdın.
nursa, putlarınızı unutur ve samimiyetle
76. Senden kurtulmak için neredeyse seni ül-
yalnızca O’na yalvarırsınız. Fakat sizi
keden süreceklerdi, böylece onlar da sen
kurtarıp kıyıya ulaştırdıktan hemen sonra
ayrılır ayrılmaz eski hallerine dönebile-
eski halinize dönersiniz. Doğrusu insa- ceklerdi.
noğlu nankördür.
77. Senden önce gönderdiğimiz tüm elçiler
68. Kıyıda, yerin sizi yutmasına yol açmaya- için sürekli böyle olmuştur ve sistemimi-
cağını garanti mi ettiniz? Ya da üzerinize zin asla değişmediğini göreceksin.
bir fırtına göndermeyeceğini? O zaman
hiçbir koruyucu bulamazsınız. Öğlen Namazı
69. Başka bir zaman sizi denize geri döndü- 78. Güneş, öğlen vaktindeki en yüksek nokta-
rüp, sonra da üzerinize inkârınızdan dolayı sından gün batımına doğru inişe geçtiğin-
sizi boğacak bir fırtına göndermeyeceğini de İletişim Duasını (Namazı) yerine getir.
garanti ettiniz mi? Bu gerçekleştiğinde, Ayrıca şafak vaktinde Kuran (okuması-
size başka bir şans tanımayacağız. nı) da yerine getir. Şafak vaktinde Kuran
(okunmasına) şahit olunur.
70. Biz Âdemoğullarını onurlandırdık ve on-
ların karada ve denizde yolculuk etmesini Tefekkür Halinde Bulunma
sağladık. Onlara güzel rızıklar sağladık ve 79. Fazladan kredi için geceleyin tefekkür ha-
onlara yarattıklarımızın birçoğundan daha linde bulun ki, Rabbin seni şerefli bir ma-
büyük avantajlar bahşettik. kama yükseltsin.
*17:66 Artık fizikten ve fiziksel kimyadan öğreniyoruz ki, su, çeşitli ihtiyaçlarımızı karşılaması için,
onu mükemmel şekilde uygun hale getiren eşsiz niteliklere sahiptir.
1576 91625
İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:80-97 ♦ 155
80. Ve de ki, “Rabbim! Beni onurlu bir kabul 89. İnsanlar için bu Kuran’da her türlü örneği
edişle kabul et ve onurlu bir çıkışla çıkar verdik, fakat insanların çoğu inkârda ısrar
ve Katından bana güçlü bir destek bahşet.” ediyor.
81. İlan et: “Gerçek olan üstün geldi, sahte Tanrı’nın Elçilerine Meydan Okundu
olan yok olup gitti; sahte olan, kaçınılmaz 90. Dediler ki “Yerden bir kaynak fışkırtma-
bir şekilde yok olacaktır.” dıkça sana inanmayacağız.
86. Eğer irade edersek sana vahyettiğimizi 95. De ki, “Eğer yeryüzünde melekler yaşa-
geri alabiliriz, o zaman bize karşı hiçbir saydı, biz onlara gökyüzünden bir melek
elçi gönderirdik.”
koruyucu da bulamazsın.
87. Bu, Rabbinden ancak bir rahmettir. Onun Tanrı Benim Şahidimdir
senin üzerindeki nimetleri çok büyük ol- 96. De ki, “Benimle sizin aranızda şahit ola-
muştur. rak TANRI yeter. O, Kendisine tapanlar-
dan tamamen Haberdardır, Görendir.”
Kuran’ın Matematiksel Yapısı 97. TANRI kime rehberlik ederse, o ger-
88. De ki, “Eğer tüm insanlar ve cinler böyle çekten hidayete ermiş kişidir. Ve O kimi
bir Kuran meydana getirmek için bir ara- saptırırsa, sen onun için asla herhangi bir
ya gelselerdi, birbirlerine ne kadar yardım sahip ve efendi bulamazsın. Biz Diriliş
ederlerse etsinler asla onun gibi bir şey Günü’nde onları yaka paça toplayacağız;
meydana getiremezlerdi.” kör, dilsiz ve sağır bir halde. Onların varış
*17:93 Tanrı’nın Antlaşma Elçisi Reşad Halife’ye de yeni bir kitap getirmesi ya da gökyüzünden küt-
leler indirmesi için meydan okuma dâhil bu şekilde meydan okundu. 3:81 ayeti Tanrı’nın Antlaşma
Elçisi’nin görevlerini belirtmektedir. Karşı konulmaz kanıt Ek 2 & 26’da detaylandırılmıştır.
1580 92004
156 ♦ İsrailoğulları (Benî İsrail) 17:98-111 & Mağara (El-Kehf) 18:1-2
yerleri Cehennemdir; o ne zaman soğusa, 106. Bir Kuran ki, tek seferde indirmemize rağmen
biz onların ateşini artıracağız. insanlara uzun bir zaman dilimi boyunca
okuman için onu yavaş yavaş bıraktık.
Onların En İçteki Düşünceleri 107. İlan et, “Ona ister inanın ister inanma-
98. İşte böyledir vahiylerimizi reddetmelerin- yın.” O, önceki kutsal yazılardan bilgisi
den dolayı onların azabı. Dediler ki “Biz olanlara okunduğu zaman, secde ederek
kemiklere ve ufak parçalara dönüştükten çeneleri üzerine kapanırlar.
sonra yeni bir yaradılışa mı diriltileceğiz?”
108. Derler ki “Rabbimize yücelik olsun. Bu,
99. Onlar gökleri ve yeri yaratan TANRI’nın, Rabbimizin kehanetini gerçekleştiriyor.”
aynı yaratıkları yaratmaya gücünün yete-
109. Onlar, secde ederek ve ağlayarak çene-
bileceğini göremediler mi? Kendileri için
leri üzerine kapanırlar. Çünkü o onların
değiştirilemez bir yaşam süresini önceden
derin saygılarını artırır.
tayin ettiğini de mi? Yine de inkârcılar
inkârda ısrar ederler. 110. De ki, “O’nu ister TANRI diye çağırın,
ister En Lütufkâr Olan diye çağırın; han-
100. İlan et, “Eğer Rabbimin rahmet hazine- gi ismi kullanırsanız kullanın, O'na aittir
lerine sahip olsaydınız, tüketip bitirece- en güzel isimler.”
ğiniz korkusuyla onları alıkoyardınız.
İnsanoğlu cimridir.” İletişim Dualarının
(Namazın) Ses Tonu
Musa ve Firavun İletişim Dualarını (Namazı) ne çok yük-
101. Biz Musa’yı dokuz esaslı mucize ile des- sek sesle telaffuz et, ne de gizlice; orta
tekledik—İsrailoğullarına sor. O onlara bir ses tonu kullan.
gittiğinde, Firavun dedi ki “Musa! Ben
111. Ve ilan et: “TANRI’ya övgüler olsun, ki
senin büyülendiğini düşünüyorum.”
hiçbir zaman bir oğula baba olmamıştır,
102. Dedi ki “Sen de çok iyi bilirsin ki gök- Kendi saltanatında bir ortağı da yoktur
lerin ve yerin Rabbi dışında besbelli ki ve zayıflıktan ötürü herhangi bir mütte-
hiç kimse bunları ortaya koyamaz. Ben fike ihtiyacı da yoktur” ve O’nu hiç dur-
senin sonunun kötü olduğunu düşünüyo- madan büyükle.
rum Firavun.” ♦♦♦♦
103. Onları ülkeden kovduğu halde peşlerine
düştüğü zaman, biz de onu, onun tarafın- Sure 18: Mağara
da olanlarla birlikte hepsini boğduk.
(El-Kehf)
104. Ve ondan sonra biz İsrailoğullarına şöy-
le dedik, “Gidin bu ülkede yaşayın. Son En Lütufkâr, En Merhametli olan
kehanet gerçekleştiğinde, hepinizi tek bir Tanrı’nın adıyla
grup halinde toplayacağız.”
1. Kuluna bu kutsal yazıyı vahyeden ve onu
Ezberlemeyi Kolaylaştırmak için kusursuz hale getiren TANRI’ya övgüler
olsun.
Kuran Yavaş Yavaş Bırakıldı
105. Biz onu gerçek olarak indirdik ve o, ger- 2. O’ndan gelecek şiddetli azaba karşı uyar-
çek ile geldi. Biz seni bir müjdeci ve aynı mak ve doğru bir hayat süren imanlılara ise
zamanda bir uyarıcı olman dışında gön- cömert bir karşılık kazandıklarını müjdele-
dermedik. mek için mükemmel bir (kutsal yazı).
1584 92325
Mağara (El-Kehf) 18:3-17 ♦ 157
3. Ki içinde sonsuza dek kalırlar. 12. Daha sonra da iki taraftan hangisinin onla-
rın orada kalış süresini hesaplayabileceği-
4. Ve “TANRI bir oğula baba oldu!” diyenleri
ni görmek için onları dirilttik.
uyarmak için.
13. Onların tarihini sana gerçek olarak aktarı-
5. Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur, yoruz. Onlar Rablerine iman etmiş genç-
atalarının da yoktu. Ağızlarından nasıl bir lerdi ve biz de onların hidayetini artırdık.
küfür çıkıyor! Söyledikleri kocaman bir ya-
14. Onlar ayağa kalkıp şöyle ilan ettiklerinde
lan.
onların kalplerini sağlamlaştırdık: “Bizim
6. Bu anlatıya verdikleri tepkiden ve onu inkâr tek Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir.
etmelerinden ötürü kendini suçluyor olabi- Asla O’nun yanında başka bir tanrıya tap-
lirsin; üzülüyor da olabilirsin. mayacağız. Aksi halde tamamen sapmış
oluruz.
Dünyanın Sonu 15. “İşte bizim halkımız, O’nun yanına tanrı-
7. Onları test etmek için yeryüzündeki her lar yerleştiriyorlar. Duruşlarını destekle-
şeyi süsledik ve bu sayede aralarından doğ- yecek herhangi bir kanıt getirseler ya! Ya-
ruluğa çalışanları ayırt ediyoruz. lanlar uydurup onları TANRI’ya atfeden
8. Kaçınılmaz bir şekilde, tamamen çorak bı- kişiden daha fena kimdir?
rakmak suretiyle üzerindeki her şeyi yok
Efes’in Yedi Uyuyanları*
edeceğiz.*
**
*18:8-9 Anlaşılan o ki, Efes’in Yedi Uyuyanları olan bu Hristiyan imanlıların tarihi, 18:9&21’de
belirtildiği gibi doğrudan dünyanın sonu ile bağlantılıdır. Dünyanın sonunun ortaya çıkmasında bu
imanlıların rolü Ek 25’te detaylıca anlatılmıştır.
*18:16-20 Efes, antik İznik’in 200 mil güneyinde ve günümüz Türkiye’sinde bulunan İzmir’in 30 mil
güneyinde yer almaktadır. Mağara sakinleri, İsa’nın öğretilerini takip etmek ve yalnızca Tanrı’ya
tapınmak isteyen genç Hristiyanlardı. Onlar, Üçlü Birlik öğretisinin ilan edildiği İznik Konferan-
sı’nı takiben, İsa’dan üç asır sonra bozulmuş Hristiyanlığı ilan eden neo-Hristiyanların zulmünden
kaçıyorlardı. 1928 yılında, Avusturyalı bir arkeolog olan Franz Miltner, Efes’in yedi uyuyanlarının
mezarını keşfetti. Onların tarihi birkaç ansiklopedide iyi belgelenmiştir.
*18:17 Bu işaret veya ipucu bize mağaranın kuzeye baktığını söylemektedir.
1589 92377
158 ♦ Mağara (El-Kehf) 18:18-28
dayete ermiş kişidir ve O kimi saptırırsa, zincileri köpekleri idi. De ki, “Onların
sen onun için bir rehber öğretmen bulama- sayısını en iyi bilen Rabbimdir.” Doğru
yacaksın. sayıyı yalnızca birkaçı bildi. Bu nedenle,
18. Onlar aslında uyurlarken, sen onların uya- onlarla tartışma; sadece onlarla iyi geçin.
nık olduğunu zannederdin. Köpekleri kol- Bu konuda kimseye danışmak zorunda de-
larını ortalarında uzatmışken, biz onları ğilsin.
sağ tarafa ve sol tarafa çeviriyorduk. Eğer
onlara baksaydın, dehşete kapılarak onlar- Her Fırsat Bulduğumuzda
dan kaçardın. Tanrı’yı Hatırlamak
23. Gelecekte herhangi bir şey yapacağını
19. Onları dirilttiğimizde, birbirlerine “Ne söyleme,
zamandır buradaydınız?” diye sordular.
“Bir gün ya da günün bir parçası kadar 24. “TANRI irade ediyorsa” demedikçe.* **
buradaydık” diye cevap verdiler. “Burada Eğer bunu yapmayı unutursan, hemen
ne kadar kaldığımızı en iyi Rabbiniz bilir, Rabbini hatırlamalı ve “Rabbim bir dahaki
şimdi içimizden birini bu parayla şehre sefere daha iyisini yapmak için bana reh-
gönderelim. Gidip bize en temiz yiyece- berlik etsin” demelisin.
ği getirsin ve bazı şeyler satın alsın. Göze
batmamaya çalışsın ve dikkat çekmesin. [300 + 9]* ***
*18:21 Ek 25’te detaylıca anlatıldığı gibi, bu hikâye dünyanın sonunun vaktini bulmaya yardımcı oldu.
*18:24 Bu önemli buyruk bize Tanrı’yı hatırlamak için günlük fırsatlar verir.
*18:25 300 güneş yılı ile 300 ay yılı arasındaki fark dokuz yıldır. Bu nedenle, Dünya’nın sonunun,
Dünya’nın sonundan 300 yıl (309 ay yılı) önce, MS 1980 (HS 1400) yılında keşfedilmiş olması, Her
Şeye Kadir Olan tarafından önceden belirlenmişti (72:27 ve Ek 25’e bakınız).
1592 92448
Mağara (El-Kehf) 18:29-44 ♦ 159
gözlerini onlardan kaçırma. Kalplerini me- 36. “Dahası, bence hepsi bundan ibaret; Sa-
sajımıza karşı ilgisiz kıldıklarımıza, yani at’in (Ahiretin) hiçbir zaman gerçekleşe-
kendi arzularını takip eden ve önceliklerini ceğini sanmıyorum. Rabbime döndürül-
karıştırmış olan kimselere de uyma. sem bile, orada daha iyisine sahip olacak
(kadar akıllı olacağım).
Mutlak Din Özgürlüğü
29. İlan et: “Bu, Rabbinizden bir gerçektir,” 37. Arkadaşı onunla tartışırken kendisine şöy-
o halde bırak isteyen iman etsin, isteyen le dedi, “Sen, seni topraktan, sonra da ufa-
inkâr etsin. Biz, haddi aşanlar için onları cık bir damladan yaratıp, ardından seni bir
tamamen saracak bir ateş hazırladık. Yar- adama tamamlayanı mı inkâr ettin?
dım için feryat ettiklerinde, onlara kon- 38. “Bana gelince, benim Rabbim TANRI’dır
santre asit gibi yüzleri haşlayan bir sıvı ve ben asla Rabbimin yanına başka her-
verilir. Ne berbat bir içecek! Ne berbat bir hangi bir tanrı yerleştirmeyeceğim.
kader!
Önemli Buyruk
30. İman edip doğru bir hayat sürenlere gelin-
39. “Bahçene girdiğin zaman şöyle deme-
ce, biz doğruluğa çalışanları asla karşılık-
liydin, ‘Bunu bana TANRI verdi (Maşa-
sız bırakmayız.
Allah), TANRI’dan başka hiç kimsenin
31. Onlar, içinden ırmaklar akan Aden bahçe- gücü yoktur (La Kuvvete İlla Billah).’ Be-
lerini hak ettiler. Orada altın bileziklerle nim senden daha az paraya ve daha az ev-
süslenecekler, yeşil ipek ve kadifeden giy- lada sahip olduğumu görüyor olabilirsin.
siler giyecekler ve rahat mobilyalar üze-
rine yaslanacaklar. Ne harika bir ödül; ne 40. “Rabbim senin bahçenden daha iyisini
harika bir mesken! bana bahşedebilir. Senin bahçene de gök-
yüzünden, tamamen çorak bırakarak yok
Bir Put Olarak Mal-Mülk * edecek şiddetli bir fırtına gönderebilir.
32. Onlara iki adamın örneğini ver: Onlardan 41. “Veyahut onun suyu, senin ulaşamayaca-
birine hurma ağaçlarıyla çevrili ve arala- ğın kadar derine çekilebilir.”
rında başka ekinlerin de olduğu iki üzüm
42. Nitekim ekinleri yok edildi ve mal-mül-
bahçesi vermiştik.
künün çorak kesilmesiyle, boşu boşuna
33. Her iki bahçe de mahsullerini tam zama- harcadıklarına dövünerek kederli bir sona
nında ve bol bol verirdi, çünkü biz onların uğradı. Sonunda dedi ki “Keşke mal-mül-
arasından bir nehir akıtıyorduk. kümü Rabbimin yanına bir tanrı olarak hiç
34. Bir keresinde, hasattan sonra, övünerek koymasaydım.”
arkadaşına dedi ki: “Ben senden çok daha 43. TANRI’ya karşı, yeryüzündeki hiçbir güç
zenginim ve insanların daha fazla saygı ona yardım edemezdi, onun herhangi bir
göstermesini hak ediyorum.” yardım alması da mümkün değildi.
35. Bahçesine girdiği zaman, şöyle söyleye- 44. Bunun nedeni, tek gerçek Sahip ve efen-
rek ruhuna kötülük etti, “Bunun hiçbir za- dinin TANRI olmasıdır; O, en iyi karşılığı
man biteceğini de sanmıyorum. verir ve O’nun yanındadır en güzel kader.
*18:32-42 Kuran, insanların Tanrı’nın yanında taptığı birçok farklı tanrı örneklerini aktarmakta-
dır; evlatlar (7:190), dini liderler ve âlimler (9:31) mal-mülk (18:42), ölmüş azizler, peygamberler
(16:20-21, 35:14 ve 46:5-6) ve ego (25:43, 45:23).
1597 92612
160 ♦ Mağara (El-Kehf) 18:45-57
45. Onlara bu hayatın örneğini ver, aynen su na asla izin vermedim. Kötülerin Benim
gibidir, ki onu gökten yeryüzünü bitkilerle krallığımda çalışmasına da izin vermem.***
donatmak için indiririz, sonra onlar rüzgâ-
52. Gün gelecek, O şöyle diyecek, “Çağırın
rın savurduğu çer çöpe dönüşürler. TAN-
bakalım Benim yanımda tanrılar olduğunu
RI’nın her şeyi yapmaya gücü yeter. iddia ettiğiniz o ortaklarımı,” onlara çağ-
rıda bulunacaklar, fakat onlar kendilerine
Önceliklerimizi Yeniden Düzenlenmek
cevap vermeyecekler. Aşılamaz bir engel
46. Para ve evlatlar bu hayatın neşeleridir, fa-
onları birbirinden ayıracaktır.
kat doğru işler, Rabbinden sonsuz bir ödül
ve çok daha iyi bir umut sağlar. 53. Suçlular Cehennemi görecekler ve onun
içine düşeceklerini anlayacaklar. Oradan
47. Gün gelecek, dağları silip yok edeceğiz ve
hiçbir kaçış yolları olmayacaktır.
sen yeryüzünü çorak olarak göreceksin.
Biz, onların tek bir tanesini bırakmaksızın İnkârcılar Kuran’ın Tam Oluşunu
hepsini toplayacağız. Kabul Etmeyi Reddederler
48. Rabbinin huzuruna sırayla sunulacaklar. 54. Biz bu Kuran’da her türlü örneği verdik,
Tıpkı sizi ilk başta yarattığımız gibi bize fakat insanoğlu en tartışmacı varlıktır.
tek kişi olarak geldiniz. Gerçekten de asla 55. Kendilerine rehberlik geldiği zaman in-
olmayacak diye iddia ettiğiniz şey budur. sanları iman etmekten ve Rablerinden ba-
49. Kayıt gösterilecek ve suçluların onun içe- ğışlanma dilemekten alıkoyan şey, geçmiş
riğinden korkuya kapıldığını göreceksin. nesillerle aynı (tür mucizeler) görmeyi ta-
Diyecekler ki “Vay halimize. Nasıl oluyor lep etmeleri yahut azabı peşinen görmek
da bu defter küçük büyük saymadık hiçbir için meydan okumalarından başkası değil-
şey bırakmamış?” Önden getirmiş olduk- di.
ları her şeyi bulacaklar. Rabbin hiç kimse- 56. Biz elçileri sadece müjde vericiler ve aynı
ye karşı asla adaletsiz değildir. zamanda uyarıcılar olarak göndeririz.
İnkâr edenler, gerçek olanı yenmek için
Tanrı’nın Yarattığı Varlıkların
sahte olan ile karşı gelirler ve Benim ka-
Sınıflandırılması nıtlarımı ve uyarılarımı boş verirler.
50. Biz meleklere, “Âdem’in önünde secdeye
kapanın” dedik. Onlar secdeye kapandılar, İlahi Müdahale
Şeytan hariç. O bir cin oldu, çünkü Rabbi- 57. Kendilerine Rablerinin kanıtları hatırla-
nin emrine itaatsizlik etti.* Sizin düşman- tıldıktan sonra, ne yaptıklarının farkın-
larınız olduğu halde, Benim yerime onu da olmayarak onları göz ardı edenlerden
ve soyunu mu rabler olarak seçeceksiniz? daha fena kimlerdir. Sonuç olarak, onu
Ne berbat bir değiş-tokuş! (Kuran’ı) anlamalarını engellemek için
51. Ben onların göklerin ve yerin yaratılışına kalpleri üzerine örtüler yerleştiririz ve
yahut kendi yaratılışlarına şahit olmaları- kulaklarına da sağırlık. Böylece, onlara
*18:50 Göksel toplumdaki büyük kavga cereyan ettiğinde (38:69), tüm yaratıklar melekler, cinler ve
insanlar olarak sınıflandırıldı (Ek 7).
*18:51 Tanrı, Şeytan’ın ve destekçilerinin (cinler ve insanlar) yanlış karar vereceklerini biliyordu.
Yaratılış sürecine tanık olmaktan dışlanmaları bu nedenledir.
1598 92657
Mağara (El-Kehf) 18:58-79 ♦ 161
rehberlik etmek için ne yaptığının bir öne- 69. Dedi ki “TANRI irade ediyorsa beni sa-
mi kalmaz, onlara asla ama asla rehberlik bırlı bulacaksın. Bana verdiğin hiçbir
edilemez. emre itaatsizlik etmeyeceğim.”
58. Yine de senin Rabbin Bağışlayıcıdır, mer- 70. O, “Beni takip edeceksen, hakkında sana an-
hamet doludur. Eğer yaptıklarından dolayı latmayı tercih etmediğim sürece bana hiçbir
onları hesaba çekseydi, onları hemen ora- şey hakkında soru sormayacaksın” dedi.
cıkta yok ederdi. Bunun yerine, onlara ön- 71. Böylece gittiler. Bir gemiye bindiklerinde
ceden belirlenmiş belirli bir zamana kadar onda bir delik açtı. Dedi ki “Onun insanla-
mühlet verir; sonra asla kaçamazlar. rını boğmak için mi onda bir delik açtın?
59. Taşkınlıklarından ötürü yok ettiğimiz nice Sen korkunç bir şey yaptın.”
topluluk; biz onların yok oluşları için be- 72. O dedi ki, “Benimle birlikte olmaya daya-
lirli bir zaman belirlemiştik.
namazsın demedim mi?”
Musa ve Öğretmeninden 73. Dedi ki “Özür dilerim. Unutkanlığımdan
Değerli Dersler dolayı beni azarlama; bana karşı çok sert
60. Musa hizmetkârına dedi ki “Ne kadar sü- olma.”
rerse sürsün iki nehrin buluştuğu noktaya 74. Böylece ilerlediler. Genç bir delikanlı
ulaşıncaya dek dinlenmeyeceğim.’’ ile karşılaştıklarında onu öldürdü. O da,
61. Buluştukları noktaya ulaştıklarında balık- “Başka birini öldürmemiş olan böyle ma-
larını unuttular ve o da sinsice yolunu bu- sum bir kişiyi neden öldürdün? Sen çok
lup nehre geri döndü. korkunç bir şey yaptın” dedi.
62. Onlar o noktayı geçtikten sonra hizmetkâ- 75. Dedi ki “Sana benimle birlikte olmaya da-
rına şöyle dedi, “Haydi öğle yemeğini yi- yanamazsın demedim mi?”
yelim. Tüm bu seyahat bizi iyice yordu.” 76. O, “Eğer sana başka bir şey daha sorar-
63. Dedi ki “Oradaki kayanın yanına ne za- sam, o zaman beni yanında tutma. Benden
man oturduğumuzu hatırladın mı? Balığa yeterince özür dinledin” dedi.
hiç dikkat etmedim. Onu unutmama yol
77. Böylece devam ettiler. Belli bir toplulu-
açan şeytandı ve o da garip bir biçimde
ğa vardıklarında insanlardan yiyecek is-
yolunu bulup nehre geri döndü.”
tediler, fakat onlar onları misafir etmeyi
64. (Musa) dedi ki “Aradığımız yer orasıydı.” reddettiler. Çok geçmeden, çökmek üzere
Geriye doğru adımlarının izini sürdüler. olan bir duvar buldular ve o, duvarı onar-
65. Kendisini rahmetle nimetlendirdiğimiz ve dı. “Bunun için bir ücret talep edebilir-
kendi bilgimizden ihsan ettiğimiz kulları- din!” dedi.
mızdan birini buldular.
Her Şey İçin İyi Bir Sebep Var
66. Musa ona dedi ki “Sana ihsan edilen bilgi- 78. Dedi ki “Artık birbirimizden ayrılmak zo-
nin ve rehberliğin bir kısmını bana öğret- rundayız. Fakat ben sana dayanamadığın
men için seni takip edebilir miyim?” her şeyi açıklayacağım.
67. O dedi ki “Benimle birlikte olmaya daya- 79. “Gemiyi soracak olursan, o, yoksul ba-
namazsın. lıkçılara aitti ve ben onu kusurlu hale ge-
68. “Kavramadığın şeye nasıl dayanabilir- tirmek istedim. Onları takip eden bir kral
sin?” vardı, her gemiye zorla el koyuyordu.
1599 92726
162 ♦ Mağara (El-Kehf) 18:80-98
80. “Delikanlıya gelince, ana-babası iyi iman- 88. “İman edip doğru bir hayat sürenlere ge-
lılardı ve biz onun taşkınlığı ve inkârı ile lince, onlar güzel bir ödül alırlar; biz onla-
onlara yük olacağını gördük.* *
ra nazik davranacağız.
81. “İrade ettik ki, Rabbin onun yerine doğ- 89. Sonra başka bir yolu takip etti.
ruluk ve iyilik bakımından daha iyi olan 90. Uzak doğuya ulaştığında, Güneş’i, kendile-
başka bir oğul versin. rini ondan koruyacak hiçbir şeye sahip ol-
82. “Duvara gelince, o, şehirdeki iki yetim oğ- mayan insanların üzerine doğarken buldu.
lana aitti. Onun altında, onlara ait bir gömü 91. Elbette biz onun bulduğu her şeyin tama-
vardı. Babaları doğru bir adam olduğu için, men farkındaydık.
Rabbin onların büyüyüp tam güçlerine ka-
vuşmalarını, sonra da gömülerini çıkar- 92. O, sonra başka bir yolu takip etti.
malarını istedi. İşte böyledir Rabbinden 93. Savunma amaçlı yapılmış iki çitin arasın-
gelen rahmet. Ben bunların hiçbirini kendi daki vadiye ulaştığında, dilleri zar zor an-
irademle yapmadım. İşte dayanamadığın laşılabilen insanlar buldu.
şeylerin açıklaması budur.”
Yecüc ve Mecüc*
Zu’l-Karneyn: İki Boynuzu veya 94. Dediler ki “Ey Zu’l-Karneyn! Yecüc ve
İki Nesli Olan Mecüc yeryüzünün bozguncularıdır. On-
83. Sana Zu’l-Karneyn hakkında sorarlar. De larla aramıza bir bariyer oluşturman için
ki, “Size onun tarihinin bir kısmını aktara- sana ödeme yapabilir miyiz?”
cağım.” 95. Dedi ki “Rabbim bana büyük ikramlarda
84. Ona yeryüzünde otorite bahşettik ve ona bulundu. Eğer benimle iş birliği yaparsa-
her türlü imkânı sağladık. nız, ben sizinle onlar arasında bir set inşa
85. Sonra o, bir yolu takip etti. ederim.
86. Uzak batıya vardığında Güneş’i büyük bir 96. “Bana demir kütleler getirin.” İki çitin
okyanusta batarken buldu ve orada insan- arasındaki boşluğu doldurduğunda “Kö-
larla karşılaştı. Biz, “Ey Zu’l-Karneyn! rükleyin!” dedi. Kızgın ateş haline gelir
Dilediğin gibi yönetebilirsin; ister ceza- gelmez, “Üstüne katran dökmeme yardım
landır, ister iyi davran” dedik. edin” dedi.
87. Dedi ki “Haddi aşanlara gelince, onları 97. Böylelikle, ona ne tırmanabildiler ne de
cezalandıracağız, sonrasında onlar Rab- ondan delikler açabildiler.
lerine döndüklerinde, O onları daha fazla 98. Dedi ki “Bu, Rabbimden bir rahmettir.
azaba uğratacaktır. Rabbimin kehaneti gerçekleştiğinde, sed-
*18:80 Adolf Hitler, şirin ve görünüşte masum bir çocuktu. Eğer bir çocuk olarak ölseydi, birçok kişi
üzülürdü ve birçok kişi de Tanrı’nın hikmetini sorgulardı. Bu derin derslerden öğreniyoruz ki, her
şeyin arkasında güzel bir sebep var.
*18:94-98 Tanrı’nın Antlaşma Elçisi olarak görevlerimden biri, dünyanın sonundan önceki son
işaret olan Yecüc ve Mecüc’ün sondan tam 10 yıl önce, M.S. 2270 yılında (Hicri 1700’de) ortaya
çıkacağını belirtmektir. Dikkat edin, Yecüc ve Mecüc 18. ve 21. surelerde her bir surenin bitiminden
tam olarak 17 ayet önce geçmektedir, 17 ay yüzyılını temsil etmektedir (72:27). (72:27 ve Ek 25’e
bakınız.)
1599 92726
Mağara (El-Kehf) 18:99-110 & Meryem (Meryem) 19:1-7 ♦ 163
din parçalanmasına yol açacaktır. Rabbi- tedarikini ikiye katlasak dahi, Rabbimin
min kehaneti gerçektir.” kelamı tükenmeden önce okyanus tüke-
99. O zaman onların birbirlerini istila etmele- nirdi.”
rine izin vereceğiz, sonra boruya üflene- 110. De ki, “Ben sizin gibi bir insandan faz-
cek ve biz onları hep birlikte toplayacağız. lası değilim, bana sizin tanrınızın tek
100. O gün Cehennemi inkârcılara sunacağız. tanrı olduğu vahyediliyor. Rableri ile
buluşmayı umanlar doğruluğa çalışsın
101. Onlar, gözleri Benim mesajımı görmeye- ve Rabbinin yanında asla başka herhangi
cek kadar perdeli olanlardır. Onlar işite-
bir tanrıya tapmasın.”
mezlerdi de.
♦♦♦♦
102. İnkâr edenler, kullarımı Benim yanıma
tanrı olarak yerleştirmekle kurtulacak-
larını mı zannediyorlar? Biz Cehennemi Sure 19: Meryem
inkârcılar için ebedi kalış yeri olarak ha-
zırladık.
(Meryem)
En Lütufkâr, En Merhametli olan
Kendinizi Gözden Geçirin Tanrı’nın adıyla
103. De ki, “Size kaybedenlerin en kötüleri-
nin kimler olduğunu haber vereyim mi? 1. K. H. Y. ‘A. S.****(Kãf Hã Yã ‘Ayn Sãd)
104. “Onlar, bu yaşamdaki işleri doğru yol-
dan tamamen sapmış olanlardır, gel gör Zekeriya
ki onlar iyilik yaptıklarını zannederler.” 2. Rabbinin, kulu Zekeriya’ya olan rahmetiyle
ilgili bir anlatım.
105. İşte onlar, Rablerinin vahiylerini ve
O’nunla karşılaşmayı inkâr edenlerdir. 3. O, gizli bir seslenişle Rabbine seslendi.
Bu nedenle işleri boşa çıkmıştır; Diriliş 4. Dedi ki “Rabbim! Vücudumdaki kemikler
Günü’nde onların hiçbir ağırlığı yoktur. zayıfladı ve saçlarım ağardı. Rabbim! Ben
106. İnkârlarına, vahiylerim ve elçilerimle Sana yalvarırken asla umutsuzluğa kapıl-
alay etmelerine karşılık olarak adil ceza- mam.
ları Cehennemdir. 5. “Bakmakla yükümlü olduklarımın benden
107. İman edip doğru bir hayat sürenlere ge- sonraki halleri için endişeleniyorum ve eşim
lince, onlar ikametgâhları olarak saadet de kısır. Bana Senden bir mirasçı bahşet.
dolu bir Cenneti hak ettiler. 6. “Benim vârisim ve Yakup soyunun vârisi
108. Sonsuza dek orada kalırlar; onlar asla başka olsun ve onu makbul kıl Rabbim.”
bir şeyle değiştirmek istemeyeceklerdir.
Yahya
Kuran: İhtiyacımız Olan Her Şey 7. “Ey Zekeriya! Sana bir müjdemiz var; adı
109. De ki, “Eğer Rabbimin kelamı için ok- Yahya olacak bir erkek çocuk. Daha önce
yanus mürekkep olsaydı, hatta mürekkep onun gibisini hiç yaratmadık.”
*19:1 Bu, Kuran’ın Başlangıç Harflerinden en fazla sayıda olanıdır, çünkü bu sure, Yahya’nın muci-
zevi doğumu ile İsa’nın bakireden doğumu gibi kritik konuları ele alır ve İsa’yı Tanrı’nın oğlu olarak
gören büyük küfrü şiddetle kınar. Beş başlangıç harfi, bu konuları desteklemek için güçlü fiziksel
kanıt sağlar (Ek 1 & 22’ye bakınız).
1599 92726
164 ♦ Meryem (Meryem) 19:8-31
8. Dedi ki “Rabbim! Eşimin kısır oluşuna ve 21. O dedi ki “Böyle söyledi Rabbin, ‘Benim
benim yaşlılığıma rağmen bir oğul sahibi için kolay. Biz onu insanlar için bir işaret
mi olacağım?” ve bizden rahmet kılacağız. Bu, önceden
9. Dedi ki “Rabbin böyle söyledi: ‘Onu yapmak belirlenmiş bir husustur.’ ”
Benim için kolaydır. Bundan önce de seni
İsa’nın Doğumu
yaratmıştım ve sen hiçbir şey değildin.’ ”
22. Ona hamile kaldığında, kendini uzak bir
10. Dedi ki “Rabbim! Bana bir işaret ver.” O yere kapattı.
da “Senin işaretin art arda üç gece boyun-
23. Doğum süreci ona bir hurma ağacının
ca insanlarla konuşmayacak olmandır”
yanında gelip çattı. Dedi ki “(Çok utanı-
dedi.
yorum;) keşke bu gerçekleşmeden önce
11. Mabetten ailesinin yanına çıkıp geldi ve ölmüş olsaydım ve tamamen unutulup git-
onlara işaret yoluyla bildirdi: “Gece gün- seydim.”
düz (Tanrı üzerinde) derin derin düşünün.”
24. (Bebek) ona altından seslendi, şunu diye-
12. “Ey Yahya! Kutsal yazıya kuvvetlice sa- rek, “Üzülme! Rabbin sana bir akarsu sağ-
rıl.” Biz ona bilgelik bahşettik, hatta genç- ladı.
liğinde bile.
25. “Eğer bu hurma ağacının gövdesini sallar-
13. Ve katımızdan iyi kalplilik ve arınmışlık san, senin için olgun hurmalar dökecektir.* *
17. Kendisini onlardan bir engel ayırmışken, Bebek Bir Açıklama Yapıyor
ona Ruhumuzu gönderdik. Ona bir insan 29. Onu işaret etti. Dediler ki “Beşikteki bir
şeklinde gitti. bebekle nasıl konuşabiliriz?” .
18. Dedi ki “En Lütufkâr Olan’a sığınıyorum 30. (Bebek konuştu ve) dedi ki “Ben TAN-
ki sen doğru biri olasın.” RI’nın bir kuluyum. O bana kutsal yazı
19. Dedi ki “Ben sana tertemiz bir oğul bah- verdi ve beni bir peygamber tayin etti.
şetmek için Rabbinin elçisiyim.” 31. “Nereye gidersem gideyim beni kutlu kıl-
20. O, “Bana hiçbir erkek dokunmamışken dı ve yaşadığım sürece bana İletişim Dua-
nasıl bir oğlum olabilir; ben asla iffetsiz larını (Namazı) ve zorunlu bağışı (Zekâtı)
olmadım” dedi. gözetmeyi tembih etti.
*19:25 Dolayısıyla İsa, Eylül ayının sonlarında yahut Ekim başında doğdu. Bu, Orta Doğu’da hur-
maların ağaçtan düşme noktasına olgunlaştığı zamandır.
1600 92756
Meryem (Meryem) 19:32-55 ♦ 165
32. “Anneme hürmet göstereceğim. Beni ita- 44. “Ey babacığım! Şeytana tapma. Şeytan,
atsiz bir asi yapmadı. En Lütufkâr Olan’a karşı isyan etti.
33. “Ve doğduğum gün, öldüğüm gün ve yeni- 45. “Ey babacığım! En Lütufkâr Olan’dan
den diriltildiğim gün bana esenlik olsun.” gelen azabı üzerine çekmenden, sonra da
şeytanın bir müttefiki olmandan korkuyo-
Kanıtlanmış Gerçek rum.”
34. İşte Meryemoğlu İsa buydu ve şüphe et-
meye devam ettikleri bu işin gerçeği de 46. Dedi ki “Sen benim tanrılarımı terk mi et-
budur. tin ey İbrahim? Eğer buna son vermezsen
seni taşlarım. Beni rahat bırak.”
35. Bir oğula baba olmak TANRI’ya yakış-
maz, O’na yücelik olsun. Bir şey yapmak 47. O da “Sana esenlik olsun. Seni bağışla-
için sadece “Ol” der ve o olur. ması için Rabbime yalvaracağım; O bana
karşı Çok İyi olmuştur.
36. O ayrıca ilan etti, “TANRI benim de Rab-
bimdir sizin de Rabbinizdir; yalnızca O’na 48. “Ben seni ve TANRI’nın yanında taptığın
tapın. Doğru yol budur.”*** tanrıları terk edeceğim. Ben sadece Rabbi-
me tapacağım. Yalnızca Rabbime yalvar-
37. Çeşitli gruplar (İsa’nın kimliği ile alakalı) makla yanlış yapmış olamam.”
aralarında anlaşmazlığa düştüler. O halde,
müthiş bir günün müşahedesinden ötürü 49. Onları ve TANRI’nın yanında taptıkları
tanrıları terk ettiği için biz ona İshak’ı ve
vay o inkâr edenlerin haline.
Yakup’u bahşettik ve onların her birini bi-
38. Onları, bizimle karşı karşıya geldiklerinde rer peygamber yaptık.
duyup görünceye dek bekle. Haddi aşanlar
o gün tamamen hüsrana uğrayacaklardır. 50. Onlara rahmetimizi yağdırdık ve tarihte
onlara şerefli bir makam bahşettik.
39. Kararın verileceği pişmanlık günü hakkın-
da onları uyar. Onlar tamamen ilgisizdir- Musa
ler; onlar iman etmezler. 51. Kutsal yazıda Musa’dan da bahset. O
40. Biziz yeryüzüne ve üzerindeki herkese vâ- adanmıştı ve o, peygamber olan bir elçiy-
ris olan; herkes bize döndürülecektir. di.
52. Ona Sina Dağı’nın sağ tarafından seslen-
İbrahim
dik. Görüşmek için kendisini yaklaştırdık.
41. Kutsal yazıda İbrahim’den de bahset; o bir
azizdi, bir peygamberdi. 53. Ve rahmetimizden dolayı kardeşi Harun’u
kendisine bir peygamber olarak bahşettik.
42. Babasına dedi ki “Ey babacığım! Ne işi-
tebilen, ne görebilen, ne de sana hiçbir 54. Ve kutsal yazıda İsmail’den de bahset. Bir
şekilde yardım edemeyen şeylere niçin söz verdiğinde samimiydi ve o, peygam-
tapıyorsun? ber olan bir elçiydi.
43. “Ey babacığım! Ben senin almadığın ke- 55. Ailesine İletişim Dualarını (Namazı) ve zorunlu
sin bir bilgi aldım. Bana uy ve ben de sana bağışı (Zekâtı) gözetmelerini tembih ederdi;
dosdoğru bir yolda rehberlik edeyim. o, Rabbi tarafından kabul gören biriydi.
56. Ve kutsal yazıda İdris’ten de bahset. O bir 66. İnsanoğlu sorar, “Ben öldükten sonra tek-
azizdi, bir peygamberdi. rar hayata döner miyim?”
57. Biz onu yüce bir makama yükselttik. 67. İnsanoğlu unuttu mu ki, kendisini zaten
58. Bunlar, TANRI’nın nimetlendirdiği pey- biz yarattık ve o bir hiçti?
gamberlerden bazılarıdır. Onlar Âdem’in
soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın Önderlere Özel Uyarı
soyundan, İbrahim ve İsrail’in soyundan 68. Rabbine ant olsun ki biz onları şeytanlarla
ve rehberlik edip seçtiğimiz kimseler ara- birlikte kesinlikle toplayacağız ve aşağı-
sından seçildi. Onlara En Lütufkâr Olan’ın lanmış bir şekilde Cehennemin çevresinde
vahiyleri okunduğunda ağlayarak secdeye bir araya getireceğiz.
kapanırlar.
69. Sonra her bir gruptan, En Lütufkâr Olan’ın
İletişim Dualarını (Namazı) Kaybetmek en azılı düşmanlarını seçip ayıracağız.
59. Onlardan sonra, onların yerine, İletişim 70. Biz orada yanmayı en çok kimlerin hak
Dualarını (Namazı) kaybeden ve hevesle- ettiğini gayet iyi biliriz.
rinin peşinden giden nesilleri geçirdi. On-
lar sonuçlarına katlanacaklar. Herkes Cehennemi Görür*
60. Sadece tövbe eden, iman eden ve doğru 71. Her biriniz onu görmelisiniz; bu, Rabbinin
bir hayat sürenler Cennete girecekler, en değiştirilemez bir kararıdır.
ufak bir haksızlık olmadan.
72. Sonra, doğruları kurtaracağız ve haddi
61. Kendi başlarınayken bile O’na tapınanlar aşanları ise orada aşağılanmış bir şekilde
için En Lütufkâr Olan’ın söz verdiği üzere
bırakacağız.
Aden bahçeleri kendilerini bekliyor. Ver-
diği sözün kesinlikle yerine gelmesi gere-
kiyor. Çoğunluk
73. Vahiylerimiz kendilerine apaçık bir şe-
62. Orada hiçbir saçmalık işitmeyecekler; sa- kilde okunduğunda, inkâr edenler iman
dece esenlik. Orada rızıklarını gece gün- edenlere şöyle söyler, “Hangimiz daha
düz alırlar.
müreffeh? Hangimiz çoğunluktayız?”
63. İşte böyledir Cennet; biz onu doğru olan
kullarımızın arasında olanlara bahşederiz. 74. Onlardan önce nice nesli yok ettik; onlar
daha güçlü ve daha müreffehtiler.
64. Biz Rabbinin emri olmadan inmeyiz. O’na
aittir bizim geçmişimiz, geleceğimiz ve 75. De ki, “Kim sapmayı seçerse, onlar kendi-
aralarındaki her şey. Senin Rabbin asla leri için söz verileni—ya azabı ya da Sa-
unutkan değildir. at’i—görünceye dek, En Lütufkâr Olan,
65. Göklerin ve yerin ve de ikisi arasındaki onları gittikleri yolun doğru olduğuna
her şeyin Rabbi; O’na tap ve O’na tap- inandırır. İşte bu, kimin gerçekten duru-
makta kararlılıkla sebat et. O’na denk olan munun daha kötü ve güç olarak daha zayıf
birini tanıyor musun? olduğunu öğrenecekleri andır.”
*19:71 Ek 11’de detaylıca anlatıldığı gibi biz, Tanrı’nın evrenimize fiziksel olarak gelişine kadar
diriltilmiş olacağız. Tanrı’nın yokluğu Cehennem demek olduğu için, bu da Cehennemin geçici bir
tattırılması olacaktır. Tanrı geldiği zaman (89:22) doğrular kurtarılacaktır. 19:72’ye bakınız.
1605 92982
Meryem (Meryem) 19:76-98 & T.H. (Tã Hã) 20:1-4 ♦ 167
76. TANRI, rehberlik edilmeyi seçenlerin hi- 90. Neredeyse gökler parçalanacak, neredey-
dayetini artırır. Çünkü iyi işler, Rabbin ta- se yer yarılıp ayrılacak ve neredeyse dağ-
rafından ebedi olarak ödüllendirilir ve çok lar çökecek.
daha iyi sonuçlar getirir. 91. Çünkü onlar En Lütufkâr Olan’ın bir oğu-
77. Vahiylerimizi reddedip, ardından “Bana la baba olduğunu iddia ediyorlar.
servet ve evlatlar verilecek” diyen kişiye 92. Bir oğula baba olmak En Lütufkâr Olan’a
dikkat ettin mi?! yakışmaz.
78. Geleceği mi görmüş? En Lütufkâr Olan’ 93. Göklerdeki ve yerdeki her bir kişi En Lü-
dan böyle bir söz mü almış? tufkâr Olan’ın bir kuludur.
79. Gerçekten de biz onun söylediklerini kay- 94. O onları kuşatmış ve tek tek saymıştır.
dedeceğiz, sonra onu gittikçe artan bir
azaba mahkûm edeceğiz. 95. Onların hepsi, Diriliş Günü’nde O’nun
huzuruna bireyler olarak gelecektir.
80. Sonra onun sahip olduğu her şeyi miras
alırız ve o bize yapayalnız döner. 96. İman edip doğru bir hayat sürenler var ya,
hiç şüphe yok ki, En Lütufkâr Olan onlara
81. Kendilerine yardımcı olsunlar diye TAN- sevgi yağdıracaktır.
RI’nın yanında başka tanrılara tapınırlar.
97. Doğrulara müjde veresin ve karşı çıkanla-
Putlar Kendilerine Tapanları rı onunla uyarasın diye bu (Kuran’ı) senin
Sahiplenmezler dilinde böylelikle kolaylaştırdık.
82. Aksine, onlar onların putperestliğini red- 98. Onlardan önce nice nesli yok ettik; onlar-
dedecekler ve onların düşmanları olacak- dan herhangi birini algılayabiliyor musun
lardır. yahut onlardan herhangi bir ses işitebili-
83. İnkârcıları kışkırtmak için şeytanları onların yor musun?
üzerine nasıl saldığımızı görmüyor musun? ♦♦♦♦
84. Sabırsız olma; biz onlar için bazı hazırlık-
lar yapıyoruz. Sure 20: T.H.
85. Gün gelecek, doğruları bir grup halinde En
Lütufkâr Olan’ın huzurunda toplayacağız.
(Tã Hã)
En Lütufkâr, En Merhametli olan
86. Ve suçluları ise, ebedi kalış yerleri olacak
Tanrı’nın adıyla
olan Cehenneme süreceğiz.
87. En Lütufkâr Olan’ın yasalarına bağlı ka- 1. T.H.* **
*20:1 Kuran’ın müthiş matematiksel mucizesinin bileşenleri olarak, bu Kuranî başlangıç harflerinin
rolü Ek 1’de ayrıntılı olarak verilmiştir.
1607 93139
168 ♦ T.H. (Tã Hã) 20:5-40
5. En Lütufkâr Olan; O, tüm otoriteyi üstlen- 20. Onu yere attı, bunun üzerine hareketli bir
miştir. yılana dönüştü.
6. O’na aittir göklerdeki, yerdeki, ikisi arasın- 21. Dedi ki “Al onu; korkma. Onu ilk haline
daki ve toprağın altındaki her şey. döndüreceğiz.
7. Kanaatini ister açıkla (ister açıklama), O, 22. “Ve elini koltuğunun altında tut; lekesiz
sır olanı ve hatta daha gizlisini bilir. beyaz olarak çıkacak; işte başka bir kanıt.
8. TANRI: O’nun yanında başka bir tanrı 23. “Biz böylelikle sana büyük alametlerimiz-
yoktur. O’na aittir en güzel isimler. den bazılarını gösteriyoruz.
9. Musa’nın tarihine dikkat ettin mi? 24. “Firavun’a git, çünkü o haddi aştı.”
25. Dedi ki “Rabbim! Öfkemi yatıştır.
10. Bir ateş görünce ailesine, “Burada kalın.
Bir ateş gördüm. Belki size onun bir kıs- 26. “Ve bu işi benim için kolay kıl.
mını getirebilirim yahut ateşin yanında bir 27. “Ve dilimden düğümü çöz.
yol gösterici bulabilirim” dedi.
28. “Böylece konuşmamı anlayabilirler.
11. Oraya vardığında kendisine seslenildi,
29. “Ve ailemden bana bir yardımcı tayin et.
“Ey Musa!
30. “Kardeşim Harun’u.
12. “Ben senin Rabbinim; çarıklarını çıkar.
Sen kutsal vadide, Tuva’dasın. 31. “Beni onunla güçlendir.
13. “Ben seni seçtim, öyleyse vahyolunanı 32. “Onu bu işte benim ortağım yap.
dinle. 33. “Ki Seni sıkça yüceltelim.
14. “Ben TANRI’yım; Benim yanımda baş- 34. “Ve Seni sıkça analım.
ka bir tanrı yoktur. Yalnızca Bana tapın 35. “Sen bizi Görensin.”
ve Beni hatırlamak için İletişim Dualarını
36. Dedi ki “Talebin kabul edilmiştir Ey
(Namazı) yerine getir.
Musa!
Dünyanın Sonu Gizli Değildir* *
37. “Biz seni bir kez daha nimetlendirmiştik.
15. “Saat (dünyanın sonu) mutlaka gelecektir; 38. “Annene vahyettiğimiz şeyi vahyettiğimiz
onu neredeyse gizli tutacağım. Çünkü her zaman.
ruha, yaptıklarının bedeli ödenmelidir. 39. “Şöyle diyerek: ‘Onu sandığın içine at,
16. “Ona iman etmeyenler—kendi fikirleri- sonra da nehre bırak. Nehir onu, Benim ve
ni takip edenler—seni ondan çevirmesin, onun bir düşmanı tarafından alınmak üze-
yoksa düşersin. re kıyıya atacak.’ Sana tarafımdan sevgi
yağdırdım ve seni gözümün önünde hazır-
17. “Bu sağ elindeki nedir Musa?”
lamıştım.
18. Dedi ki “Bu benim değneğimdir. Ben ona
40. “Kız kardeşin onlara doğru yürüdü ve
dayanırım, onunla koyunlarımı güderim
‘Size ona iyi bakabilecek emziren bir an-
ve onu başka amaçlar için de kullanırım.” neden bahsedebilirim’ dedi. Biz seni böy-
19. Dedi ki “Onu yere at, Musa.” lelikle annene geri döndürdük ki, o mutlu
*20:15 Dünyanın sonu, Tanrı’nın son mesajı olan Kuran’da verilmektedir (15:87).
1609 93161
T.H. (Tã Hã) 20:41-64 ♦ 169
olsun ve endişelenmeyi bıraksın. Ve sen 53. O’dur yeryüzünü sizin için yaşanabilir kı-
bir kişiyi öldürdüğünde, biz seni elim so- lan ve sizin için onda yollar açan. Ve O,
nuçlardan kurtardık; gerçekten de biz seni gökyüzünden kendisi ile birçok bitki tür-
iyice test ettik. Sen Midyan halkı ile sene- leri meydana getirdiğimiz suyu indirir.
lerce kaldın ve şimdi belli bir plana uygun 54. Çiftlik hayvanlarınızı yiyin ve yetiştirin.
olarak geri geldin. Bunlar, akıl sahipleri için yeterli kanıtlar-
41. “Ben seni sırf Kendim için hazırladım. dır.*
42. “İşaretlerimle desteklenmiş bir şekilde 55. Ondan yarattık sizi, ona döndüreceğiz sizi
kardeşinle gidin ve Beni hatırlamakta gev- ve bir kez daha sizi ondan ortaya çıkarırız.
şeklik göstermeyin. 56. Ona tüm kanıtlarımızı gösterdik, fakat o
43. “Firavun’a gidin, çünkü o haddi aştı. inkâr edip reddetti.
44. “Onunla güzel konuşun; dikkate alabilir 57. Dedi ki “Sen buraya bizi sihrinle yurdu-
veya saygılı hale gelebilir.” muzdan çıkarmak için mi geldin Ey Musa?
45. Dediler ki “Rabbimiz! Onun bize saldıra- 58. “Biz sana kesinlikle benzer sihir göstere-
bileceğinden veya haddi aşmasından kor- ceğiz. Bu nedenle, ne senin ne de bizim
kuyoruz. ihlal edemeyeceğimiz bir randevu ayarla;
tarafsız bir yerde.”
46. Dedi ki “Korkmayın, çünkü Ben dinleye-
rek ve izleyerek sizinle olacağım. 59. Dedi ki “Sizin için kararlaştırılan zaman
bayram günü olsun. Hepimiz öğleden
47. “Ona gidin ve deyin ki ‘Biz senin Rabbin- önce buluşalım.”
den iki elçiyiz. İsrailoğullarının gitmesine
izin ver. Onlara zulmetmekten sakınmalı- 60. Firavun güçlerini topladı, ardından geldi.
sın. Biz Rabbinden bir işaret getiriyoruz 61. Musa onlara dedi ki “Yazıklar olsun size!
ve esenlik, rehberliğe kulak verenlerin na- TANRI’yla savaşmak ve böylelikle O’nun
sibidir. azabını üzerinize çekmek için mi yalanlar
uyduruyorsunuz? Bu gibi sahtekârlar ke-
48. “ ‘Bize, azabın kaçınılmaz olarak inkâr
sinlikle kaybedeceklerdir.”
edip yüz çevirenlere dokunacağı vahye-
dilmiştir.’ ” 62. Onlar gizlice görüşerek aralarında tartıştı-
lar.
49. Dedi ki “Rabbiniz kimdir Ey Musa!”
63. Dediler ki “Bu ikisi, sihirleri ile sizleri
50. “Bizim Rabbimiz, her şeye varlığını ve
yurdunuzdan çıkarmak ve ideal yaşam bi-
rehberliğini bahşetmiş Olandır” dedi.
çiminizi yok etmek isteyen sihirbazlardan
51. Dedi ki “Peki ya geçmiş nesiller?” fazlası değiller.
52. O dedi ki “Onların bilgisi Rabbimin ka- 64. “Haydi bir plan üzerinde uzlaşalım ve on-
tında bir kayıttadır. Benim Rabbim asla larla birleşik bir cephe olarak yüzleşelim.
yanılmaz, unutmaz da.” Bugün kazanan, üstünlük elde edecektir.”
*20:54 Akıl sahipleri şu gerçeği takdir edeceklerdir ki biz bu ‘Dünya Uzay gemisi’ üzerinde uzaya
fırlatılmış astronotlarız. Bu geçici uzay macerasına giriştiğimiz için Tanrı bize yenilebilir yiyecekler,
evcil hayvanlar ve çiftlik hayvanları sağlamıştır. Tanrı’nın ‘Dünya Uzay gemisine’ olan tedarikini,
bizim astronotlarımıza verdiğimiz tedarikler ile karşılaştırın (Ek 7).
1610 93222
170 ♦ T.H. (Tã Hã) 20:65-87
65. Dediler ki “Ey Musa! Ya sen at yahut ilk 76. Altından ırmaklar akan Aden bahçeleri,
atan biz olacağız.” sonsuza dek onların meskeni olacaktır.
İşte böyledir kendilerini arındıranların
66. “Siz atın” dedi. Bunun üzerine, halatları
ödülü.
ve sopaları, sihirlerinden dolayı kendisine
hareket ediyorlarmış gibi göründü. 77. Musa’ya vahyettik: “Kullarımı dışarı çı-
kar ve onlar için deniz boyunca kuru bir
67. Musa biraz korku duydu. yol aç. Yakalanırım diye korkma, endişe
68. Dedik ki “Korkma. Sen üstün geleceksin. de etme.”
69. “Sağ elinde tuttuğunu at ve o da onların 78. Firavun, askeri birlikleri ile birlikte onları
uydurduklarını yutsun. Onların uydurdu- takip etti, ancak onları boğmaya mukad-
ğu şeyler, bir sihirbazın plan yapışından der olduğu üzere deniz onları sarıp boğdu.
fazlası değildir. Sihirbazın yaptığı başarı- 79. Böylece, Firavun halkını saptırdı; onlara
ya ulaşmaz.” yol göstermedi.
80. Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kur-
Uzmanlar Gerçeği Tanıyor tardık, sizi Sina Dağı’nın sağ tarafına ça-
70. Sihirbazlar, “Biz Harun’un ve Musa’nın ğırdık ve size man ve bıldırcınlar indirdik.
Rabbine iman ediyoruz” diyerek secdeye
81. Size sağladığımız iyi şeylerden yiyin ve
kapandılar.
haddi aşmayın, yoksa Benim gazabımı
71. Dedi ki “Benim iznim olmadan mı ona üzerinize çekersiniz. Gazabımı her kim
iman ettiniz? O sizin sihir öğreten şefiniz üzerine çekerse düşmüştür.
olmalı. Kesinlikle sizin ellerinizi ve ayak- 82. Şüphesiz Ben, tövbe edenleri, iman eden-
larınızı çapraz şekilde keseceğim. Sizi leri, doğru bir hayat sürenleri ve kararlılık-
hurma kütükleri üzerinde çarmıha gerece- la rehberlikte kalanları Bağışlayıcıyım.
ğim. Hangimizin en kötü cezayı uyguladı-
ğını ve kimin kimden daha kalıcı olduğu- İsrailoğulları Asilik Ediyor
nu öğreneceksiniz.” 83. “Neden aceleyle halkından ayrıldın Ey
Musa?”
72. Dediler ki “Bize gelmiş olan apaçık ka-
nıtları ve bizi yaratmış Olanı bırakıp seni 84. Dedi ki “Onlar beni sıkı bir şekilde takip
tercih etmeyeceğiz. Bu nedenle, hangi ediyorlar. Hoşnut olasın diye Sana doğru
hükmü vermek istiyorsan ver. Sen sadece acele ettim Rabbim.
bu aşağı hayatta hüküm sürebilirsin. 85. O dedi ki “Sen ayrıldıktan sonra halkını
teste tabi tuttuk, fakat Samiri onları saptır-
73. “Biz Rabbimize iman ettik ki, günahları-
dı.”
mızı ve senin bize zorla yaptırdığın sihri
bağışlasın. TANRI çok daha hayırlıdır ve 86. Musa öfkeli ve hayal kırıklığına uğramış
Kalıcı Olandır.” bir halde, şunu diyerek halkına döndü,
“Ey halkım! Rabbiniz size güzel bir va-
74. Kim Rabbine suçlu olarak gelirse, içinde atte bulunmadı mı? Bekleyemediniz mi?
asla ölmeyeceği, diri de kalmayacağı Ce- Rabbinizden bir gazabı üzerinize çekmek
hennemi üzerine çeker. mi istediniz? Bu yüzden mi benimle olan
75. O’na, doğru bir hayat sürmüş imanlılar anlaşmanızı bozdunuz?”
olarak gelenlere gelince, onlar yüksek de- 87. Dediler ki “Seninle olan anlaşmamızı kas-
recelere erişirler. ten bozmadık. Fakat biz mücevherlerle
1611 93295
T.H. (Tã Hã) 20:88-110 ♦ 171
yüklüydük ve yüklerimizi içine atmaya başka bir tanrı olmayan. O’nun bilgisi her
karar verdik. Bu, Samiri’nin önerisiydi.” şeyi kuşatmıştır.
88. O, onlar için buzağı sesi çıkaran bir buza- 99. Biz böylelikle sana geçmiş nesillerden
ğı heykeli üretti.** Dediler ki “Bu sizin de bazı haberler aktarıyoruz. Sana katımız-
tanrınızdır, Musa’nın da tanrısıdır.” Nite- dan bir mesaj vahyettik.
kim o unuttu. 100. Onu göz ardı edenler, Diriliş Günü’nde
89. Onlar göremediler mi ki, o ne onlara ya- bir (günah) yükü yüklenirler.
nıt veriyordu, ne de onlara zarar verecek 101. Ebediyen orada kalırlar; Diriliş Günü’n-
veya fayda sağlayacak güce sahipti? de ne berbat bir yük!
90. Ve Harun onlara demişti ki, “Ey halkım! 102. İşte o, boruya üfürülen gündür ve biz suç-
Bu sizin için bir testtir. Sizin tek Rabbiniz luları o günde morarmış olarak toplarız.
En Lütufkâr Olan’dır, öyleyse bana uyun
ve emirlerime itaat edin.” 103. Aralarında fısıldaşarak diyecekler ki
“Siz (ilk hayatta) on günden fazla kal-
91. Onlar, “Musa geri dönünceye kadar biz madınız!”
ona tapmaya devam edeceğiz” dediler.
104. Onların söylediği şeylerin tamamen far-
92. (Musa) dedi ki “Ey Harun! Onları sapar- kındayız. Aralarındaki en isabetli olanı,
ken gördüğünde seni engelleyen neydi, “Siz bir günden fazla kalmadınız” diye-
93. “benim emirlerime uymaktan? Sen de mi cektir.
bana isyan ettin?”
Diriliş Günü’nde
94. Dedi ki “Ey anamın oğlu! Beni sakalım- 105. Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki,
dan ve başımdan çekme. Ben, ‘İsrailo- “Rabbim onları silip yok edecektir.
ğullarını böldün ve emirlerime itaatsizlik
ettin’ diyebileceğinden korktum.” 106. “Onları çorak düz bir arazi gibi bıraka-
cak.
95. Dedi ki “Senin derdin ne Ey Samiri?”
107. “Hatta orada ne en ufak bir tepe görecek-
96. O dedi ki “Onların göremediğini gördüm. sin ne de bir çukur.”
Elçinin durduğu yerden bir avuç (toprak)
aldım ve onu (altın buzağıya karıştırmak) 108. O gün herkes, en ufak bir sapma olmak-
için kullandım. Bu, aklımın bana yapma- sızın çağırıcıya uyacak. Tüm sesler En
mı ilham ettiği bir şeydi.”* Lütufkâr Olan’ın huzurunda kısılmış
olacak; fısıltılardan başka bir şey duy-
97. Dedi ki “Öyleyse çek git ve hayatın bo- mayacaksın.
yunca yakına bile gelme. Asla kaçıp kur-
109. O gün, En Lütufkâr Olan tarafından izin
tulamayacağın (son hükmün için) tayin
verilenlerinki ile söyledikleri O’nun ira-
edilmiş bir vakit var. Tapmakta olduğun
desine uygun olanlarınki hariç şefaat işe
tanrına bak; onu yakıp denize atacağız,
yaramayacaktır.
sonsuza dek orada kalması için.”
110. Hiç kimse O’nun bilgisini kuşatamaz-
Sadece Bir Tanrınız Var ken, O onların geçmişini ve geleceğini
98. Sizin tek tanrınız TANRI’dır; yanında bilir.
*20:88 & 96 Samiri, Tanrı’nın Musa ile konuştuğu noktaya gitti ve üzerinde Tanrı’nın sesinin yan-
kılanmış olduğu bir avuç toprak aldı. Bu toprak, erimiş altınla karıştığı zaman altın heykelin bir
buzağı sesi kazanmasına yol açtı.
1612 93393
172 ♦ T.H. (Tã Hã) 20:111-130
111. Tüm yüzler Diri Olan’a, Ebedi Olan’a çalıştılar. Âdem böylelikle Rabbine ita-
teslim olacaktır ve taşkınlıklarını yük- atsizlik etti ve düştü.
lenmiş olanlar hüsrana uğrayacaklardır. 122. Sonra, Rabbi onu seçti, onu günahın be-
112. İman ediyorken doğruluğa çalışmış olan- delinden kurtardı ve ona rehberlik etti.
lara gelince, onların haksızlık veya sıkın- 123. Dedi ki “Hepiniz oradan aşağına inin.
tıya dair korkuları olmayacaktır. Siz birbirinizin düşmanısınız. Benden
113. Biz böylelikle onu Arapça bir Kuran ola- size rehberlik geldiğinde, Benim rehber-
rak vahyettik ve onda her türlü kehanet- liğime uyan hiç kimse sapmayacak, hiç-
ten bahsettik ki kurtulsunlar veya dikka- bir bedbahtlık da çekmeyecek.
te almalarına vesile olsun.
İnkârcılar için:
114. En Yücedir Tek gerçek Kral olan TAN- Bedbaht Hayat Kaçınılmaz
RI. Sana vahyedilmeden önce Kuran’ı 124. “Benim mesajımı göz ardı eden kimseye
dile getirmekte acele etme ve “Rabbim! gelince, onun bedbaht bir hayatı olacak
Bilgimi artır” de. ve biz onu Diriliş Günü’nde kör olarak
dirilteceğiz.
İnsanlar Sağlam Bir Duruş 125. Diyecek ki “Rabbim! Ben daha önce gö-
Göstermeyi Başaramadılar** ren biriyken, neden beni kör olarak getir-
115. Biz geçmişte Âdem’i test ettik, fakat o din?”
unuttu ve biz onu kararsız bulduk.
126. O, “Çünkü sana geldiklerinde sen bizim
116. Hani meleklere demiştik ki “Âdem’in vahiylerimizi unuttun, şimdi de sen unu-
önünde secdeye kapanın.” Onlar secde tuluyorsun” diyecek.
ettiler, Şeytan hariç; o reddetti. 127. Biz haddi aşanlara ve Rablerinin vahiy-
117. Bunun üzerine şöyle dedik, “Ey Âdem! lerine iman etmeyi reddedenlere böyle
Bu senin ve eşinin düşmanıdır. Sizi Cen- karşılık veririz. Ahiretteki azap ise çok
netten çıkarmasına izin vermeyin, yoksa daha şiddetli ve kalıcıdır.
perişan olursun. 128. Önceki nesillerden nicelerini yok ettiğimiz
118. “Orada asla aç kalmaman garanti edil- hiç mi akıllarına gelmez? Şimdi kendile-
miştir, açıkta kalmaman da. rinden öncekilerin yurtlarında dolaşıyorlar.
Bunlar akıl sahipleri için işaretlerdir.
119. “Orada ne susuzluk çekeceksin ne de sı-
caktan zarar göreceksin.” 129. Eğer Rabbinin önceden belirlenmiş planı
olmasaydı, derhal yargılanırlardı.
120. Fakat şeytan, “Ey Âdem! İzin ver de sana
130. Bu nedenle, onların sözlerine karşı sa-
ölümsüzlük ağacını ve bitmeyen saltana-
bırlı ol, gün doğumundan önce ve gün
tı göstereyim” diyerek ona fısıldadı.
batımından önce Rabbine övgüler sun ve
121. Ondan yediler, bunun üzerine bedenleri O’nu yücelt. Ve hem geceleyin, hem de
kendilerine görünür hale geldi ve ken- gündüzün her iki ucunda O’nu yücelt ki
dilerini Cennet yaprakları ile örtmeye mutlu olasın.
*20:115 Şeytan, Tanrı’nın mutlak otoritesine meydan okuduğunda (38:69), siz ve ben Şeytan’a karşı
sağlam bir duruş gösteremedik. Tanrı bize, Şeytan’ı kınayıp Tanrı’nın mutlak otoritesine sarılarak
kendimizi günahın bedelinden kurtarmamız için bu dünyada bir şans veriyor (Ek 7).
1613 93507
T.H. (Tã Hã) 20:131-135 & Peygamberler (El-Enbiya) 21:1-13 ♦ 173
*21:3 Kitab-ı Mukaddes (Malaki 3:1) ve Kuran (3:81), Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin gelişini önce-
den haber vermesine rağmen, ‘en büyük mucizelerden biri’ (74:30-35) ile desteklenerek göründüğü
zaman ilgisizlikle ve muhalefetle karşılandı. Her bir ‘yeni’ kanıta karşı gelinir şeklindeki ilahi beyan
Arapların Kuran’ın mucizesine muhalefeti ile kanıtlanmış oldu (Ek 1 & 2).
1613 93507
174 ♦ Peygamberler (El-Enbiya) 21:14-32
14. Dediler ki “Yazıklar olsun bize. Biz ger- ların çoğu gerçeği tanımaz; bu kadar sal-
çekten kötüymüşüz.” dırgan olmalarının sebebi budur.
15. Biz onları tamamen silip yok edinceye dek
Tek Tanrı / Tek Mesaj / Tek Din
bu onların ilanı olmaya devam etti.
25. Senden önce hiçbir elçi göndermedik ki,
16. Biz gökleri ve yeri ve de aralarındaki her şu vahiyle göndermiş olmayalım: “Ben-
şeyi, sırf eğlence olsun diye yaratmadık. den başka tanrı yok; yalnızca Bana tapın.”
17. Eğlenceye ihtiyaç duysaydık bunların hiç- 26. Yine de dediler ki “En Lütufkâr Olan bir
biri olmaksızın başlatabilirdik, eğer yap-
oğula baba oldu!” O’na yücelik olsun.
mak istediğimiz bu olsaydı.
Tüm (elçiler O’nun) onurlu kullarıdır.
18. Aksine, onu yenmek için sahte olana karşı
gerçek olanı desteklemektir bizim planı- 27. Onlar asla kendi başlarına konuşmazlar ve
mız. Söylediğiniz sözlerden ötürü yazıklar onlar sıkı bir şekilde O’nun emirlerini ta-
olsun size. kip ederler.
19. O’na aittir göklerdeki ve yerdeki herkes Şefaat Efsanesi
ve O’nun katındakiler O’na tapınmayacak 28. O, onların geleceğini ve geçmişini bilir.
kadar asla kibirli değildirler, asla tereddüt
Onlar, O’nun zaten kabul ettiği kimseler-
de etmezler.
den başkası için şefaat etmezler ve onlar
20. Onlar gece gündüz yüceltirler, hiç usan- da kendi akıbetlerinden endişe ederler.**
maksızın.
29. Eğer onlardan herhangi biri, O’nun yanın-
Tek Tanrı da kendisinin de bir tanrı olduğunu iddia
21. Yeryüzünde yaratabilen tanrılar mı bul- ederse, biz ona Cehennemle karşılık veri-
muşlar? riz; biz kötülere böyle karşılık veririz.
22. Eğer onlarda (göklerde ve yerde) TAN-
Big Bang Teorisi Doğrulandı*
RI’nın yanında başka tanrılar olsaydı kaos
olurdu. TANRI’ya yücelik olsun; mutlak 30. İmansızlar, gökler ve yer bitişik tek bir
otorite sahibi olan Rab. O onların iddiala- kütle iken onu varoluşa patlattığımızı fark
rının çok üstündedir. etmiyorlar mı? Ve tüm canlıları sudan ya-
rattık. İman ederler miydi?
Tanrı’nın Hikmetini Asla Sorgulamayın
31. Ve onlarla birlikte altüst olmasın diye yer-
23. O, yaptığı hiçbir şeyden asla sorulamaz,
yüzüne sabitleyiciler yerleştirdik ve oraya
oysa tüm diğerleri sorguya çekilir.
düz yollar yerleştirdik ki yol gösterilsinler.
24. O’nun yanında başka tanrılar mı bulmuş-
lar? De ki, “Bana kanıtınızı gösterin. Bu, 32. Ve gökyüzünü korunaklı bir tavan yaptık.
benim neslime olan mesajdır, önceki tüm Buna rağmen, onlar oradaki tüm alametle-
mesajları tamamına erdirir.” Doğrusu, on- re karşı tamamen ilgisizdirler.
33. Ve O’dur geceyi ve gündüzü Yaratan ve de çekten de onlar Rablerinin mesajına tama-
Güneş’i ve Ay’ı; her biri kendi yörünge- men ilgisizdirler.
sinde yüzer. 43. Kendilerini bizden koruyabilecek tanrıla-
34. Senden önce asla hiç kimse için ölümsüz- rı mı var? Onlar kendilerine bile yardım
lüğü karara bağlamadık; senin ölmen ge- edemezler. Bizimle karşılaşmak için çağı-
rekirken, onlar ölümsüz müdür? rıldıklarında biri diğerine eşlik de edemez.
35. Her ruh ölümü tadacaktır, biz sizi zorluk 44. Biz bu insanlara ve atalarına ileri bir yaşa
ve refah ile test ettikten sonra, ardından en kadar rızık sağladık. Yeryüzündeki her
sonunda bize geri dönersiniz. günün kendilerini sona daha da yaklaş-
tırdığını görmüyorlar mı? Bu süreci geri
Tüm Elçilerle Alay Edildi çevirebilirler mi?
36. İnkâr edenler seni gördüklerinde seninle 45. De ki, “Ben sizi ilahi vahye göre uyarıyo-
alay ederler: “Sizin tanrılarınıza meydan rum.” Ne var ki, sağır olanlar uyarıldıkla-
okuyan kişi bu mu?” Bu arada, En Lütuf- rında çağrıyı işitemezler.
kâr Olan’dan gelen mesaja karşı da tama-
46. Kendilerine Rabbinin azabının bir örneği
men pervasızdırlar.
dokunduğunda, hemen anında “Biz ger-
37. İnsanoğlu doğası gereği sabırsızdır. Ben çekten de kötüydük” derler.
kaçınılmaz surette size işaretlerimi göste- 47. Biz Diriliş Günü’nde adalet terazileri ku-
receğim; bu kadar acele etmeyin. racağız. Hiçbir ruh en ufak bir haksızlığa
38. Meydan okuyorlar: “Nerede şu (azap), uğramayacaktır. Bir hardal tanesinin kar-
eğer doğru sözlü iseniz?” şılığı bile hesaba katılacak. Biz en etkili
hesap görenleriz.
39. Keşke inkâr edenler, ateşi yüzlerinden ve
sırtlarından savmaya çalışırlarken kendi- Musa ve Harun Peygamberler
lerini bir tahayyül edebilselerdi! O zaman 48. Biz Musa'ya ve Harun’a, doğrular için bir
hiç kimse onlara yardım etmeyecek. yol gösterici ve bir hatırlatıcı olan Yasa
40. Gerçekten de o onlara ansızın gelecek ve Kitabı’nı verdik.
tamamen şaşkına dönecekler. Ne onu ön- 49. Ki onlar, kendi başlarına yalnızken bile
leyebilirler ne de herhangi bir mühlet ala- Rablerine derin saygı duyarlar ve onlar
bilirler. Saat hakkında endişelenirler.
41. Senden önceki elçilerle de alay edildi ve 50. Bu da indirdiğimiz kutlu bir hatırlatıcıdır.
sonuç olarak, onlarla alay edenler, alay et- Onu yalanlıyor musunuz?
tikleri için azabı üzerlerine çektiler.
İbrahim
Öncelikler Karışmış 51. Ondan önce de İbrahim’e hidayetini ve
42. De ki, “Geceleyin veya gündüz, sizi En anlayışını bahşettik, çünkü biz onun tama-
Lütufkâr Olan’dan kim koruyabilir?” Ger- men farkındaydık.*
*21:51 Tanrı’yı keşfetme konusunda İbrahim mi çok zekiydi yoksa onun kurtulmayı hak ettiğini
bildiği için Tanrı mı ona anlayış bahşetti? Anlaşıldığı üzere, tüm bu dünya, aramızda kurtarılmayı
hak edenleri günahtan kurtarmak için yaratıldı. Melekler tüm asilerin, insanların ve cinlerin Tan-
rı’nın krallığından sürülmesi gerektiğini önerdiklerinde, ‘Ben sizin bilmediğinizi bilirim’ (2:30). Aynı
zamanda, bu dünya Şeytan’ın bir tanrı olarak yetersizliğini ispatlamaktadır (Ek 7).
1615 93529
176 ♦ Peygamberler (El-Enbiya) 21:52-75
52. Babasına ve halkına dedi ki “Kendinizi 66. Dedi ki “O zaman siz, TANRI’nın yanın-
adadığınız şu heykeller de ne?” da size fayda sağlama yahut zarar verme
gücü olmayan şeylere mi tapıyorsunuz?”
53. Onlar, “Biz atalarımızı bunlara tapıyorken
bulduk” dediler. 67. “TANRI’nın yanında putlara tapmakla
utancı üzerinize çektiniz. Anlamıyor mu-
54. “Gerçekten de siz ve atalarınız tamamen sunuz?”
sapmışsınız” dedi.
55. Onlar, “Sen bize gerçeği mi söylüyorsun Esaslı Mucize
68. Dediler ki “Onu yakın ve tanrılarınızı des-
yoksa oyun mu oynuyorsun?” dediler.
tekleyin, eğer yapmaya karar verdiğiniz
56. Dedi ki “Sizin tek Rabbiniz göklerin ve şey bu ise.”
yerin Rabbidir, ki onları O yaratmıştır. Bu, 69. “Ey ateş! İbrahim için serin ve güvenli ol”
şahitlik ettiğim şeyin ifadesidir. dedik.* *
57. “TANRI’ya yemin ederim ki, siz ayrılır 70. Böylelikle, ona karşı plan yaptılar ancak
ayrılmaz heykellerinizin hakkından gel- biz onları başarısız kıldık.
mek için bir planım var.” 71. Biz onu da kurtardık, Lut’u da kurtardık,
58. Ona başvururlar diye büyük bir tanesi ha- tüm insanlar için nimetlendirdiğimiz top-
riç onları paramparça etti. rağa.
59. “Bunu tanrılarımıza kim yaptıysa, gerçek- 72. Ve biz ona, bir armağan olarak İshak’ı ve
ten haddini aşmış birisidir” dediler. Yakup’u bahşettik ve ikisini de doğru kim-
seler yaptık.
60. Dediler ki “Bir gencin onları tehdit ettiğini
işittik; kendisine İbrahim deniyor.” İbrahim:
İslam’ın Tüm Dini Görevlerini İletti
61. “Onu tüm halkın gözleri önüne getirin ki
73. Onları buyruklarımıza uygun olarak reh-
şahitlik etsinler” dediler. berlik eden imamlar yaptık ve onlara
62. Dediler ki “Bunu tanrılarımıza sen mi doğruluğa nasıl çalışılacağını, İletişim
yaptın ey İbrahim!?” Dualarının (Namazın) ve zorunlu bağışın
(Zekâtın) nasıl yerine getirileceğini öğret-
İbrahim Bakış Açısını Kanıtlıyor tik.* Bize göre, onlar adanmış tapınanlar-
63. Dedi ki “Onu şu büyük olan yaptı. Konu- dı.
şabiliyorlarsa gidin onlara sorun.”
Lut
64. Afalladılar ve kendi kendilerine şöyle de- 74. Lut’a gelince, biz ona bilgelik ve bilgi
diler, “Gerçekten de siz haddi aşanlardan- bahşettik ve onu iğrenç şeyler işleyen o
sınız.” topluluktan kurtardık; onlar kötü ve yol-
65. Yine de eski fikirlerine döndüler: “Bunla- dan çıkmış insanlardı.
rın konuşamayacağını sen gayet iyi bili- 75. Biz onu rahmetimizin içine kabul ettik,
yorsun.” çünkü o doğru biriydi.
*21:90 Kuran boyunca çoğul kipinin kullanılması meleklerin katılımına işaret etmektedir. 3:39 aye-
tinden ve Kitab-ı Mukaddes’ten açıkça görüleceği üzere, melekler Yahya ile ilgili müjdeyi verirken
Zekeriya ile yoğun bir şekilde ilgilendiler. Ek 10’a bakınız
1618 93719
178 ♦ Peygamberler (El-Enbiya) 21:92-112
*21:96 MS 2270 yılına kadar, Tanrı’nın Kuran’daki matematiksel mucizesi sayesinde (Ek 1) Ame-
rika İslam’ın kalbi olacak ve dünya çapında milyarlarca kişi Kuran’a iman etmiş olacaktır (9:33,
41:53, 48:28, 61:9). Yecüc ve Mecüc (kötü toplumların alegorik isimleri) putperestliğin tek kaleleri
olacak ve teslim olanlara saldıracaklardır. İşte o zaman Dünya sona erecektir (15:87, 18:94, Ek 25).
Yecüc ve Mecüc 18:94 ve 21:96 ayetlerinde her bir surenin sonundan 17 ayet önce geçmektedir; bu
onların görünme zamanını işaret ediyor olabilir.
1619 93817
Kutsal Yolculuk (El-Hac) 22:1-13 ♦ 179
Sure 22: Kutsal Yolculuk toprağa bakarsınız, sonra biz ona su yağdırır
yağdırmaz yaşamla titreşir ve her türlü güzel
(El-Hac) bitkiyi yetiştirir.
En Lütufkâr, En Merhametli olan 6. Bu, TANRI’nın Gerçek olduğunu, ölüleri
Tanrı’nın adıyla dirilttiğini ve O’nun Her Şeye Gücü Yeten
olduğunu ispatlar.
1. Ey insanlar! Rabbinize derin saygı duyun, 7. Ve Saat’in geliyor olduğunu, onda hiçbir
çünkü Saat’in sarsıntısı korkunç bir şeydir. şüphe yoktur ve de TANRI’nın kabirdeki-
2. Ona şahit olduğunuz gün, emziren bir anne leri yeniden dirilttiğini.
bile bebeğini gözden çıkaracak ve gebe bir
Yaygın Bir Durum
kadın karnındaki bebeği düşürecek. Sarhoş
8. İnsanlar arasından öylesi vardır ki, bilgi ol-
olmadıkları halde insanları sanki sarhoşlar-
maksızın, rehberlik olmaksızın ve aydınla-
mış gibi sendelerken göreceksin. Bunun ne-
tıcı bir kutsal yazı olmaksızın TANRI hak-
deni TANRI’nın azabının çok dehşet verici
kında tartışır.
olmasıdır.
9. Kibirli bir şekilde insanları TANRI’nın
3. İnsanlar arasında bilgisizce TANRI hakkın- yolundan saptırmak için çaba gösterir. Böy-
da tartışanlar ve her isyankâr şeytana uyan- lelikle bu hayatta rezilliği üzerine çeker ve
lar vardır. biz Diriliş Günü’nde ise onu yanmanın şid-
4. Karara bağlanmıştır ki, her kim onu mütte- detli ızdırabına mahkûm ederiz.
fik edinirse, o onu saptırır ve Cehennemin 10. Ellerinin senin için önden yolladığı budur.
şiddetli ızdırabına yöneltir. TANRI insanlara karşı asla adaletsiz de-
ğildir.
Biz Nereden Geldik?
5. Ey insanlar! Eğer yeniden diriliş hakkında İyi Gün Dostları
herhangi bir şüpheniz varsa, (unutmayın ki) 11. İnsanlar arasından öylesi vardır ki, TAN-
biz sizi topraktan ve akabinde, asılı bir (emb- RI’ya şartlı tapınır. İşler yolunda giderse
riyoya) dönüşen ufacık bir damladan yarattık, memnundur. Fakat kendisine bazı sıkın-
sonra o, hayat verilmiş veya cansız olarak tılar dokunursa yüz seksen derece dönüş
addedilen bir fetüs haline gelir. Sizin için bir yapar. Böylece hem bu hayatta kaybeder,
şeyleri bu şekilde açıklığa kavuşturuyoruz. hem de Ahirette. İşte böyledir gerçek ka-
İrade ettiğimizi, önceden belirlenmiş bir sü- yıp.
reye kadar rahimlere yerleştiririz.***Ardından 12. TANRI’nın yanında, kendisine zarar ver-
sizi bebek olarak çıkarırız, sonra siz olgunlu- me yahut fayda sağlama gücü olmayanları
ğa erişirsiniz. Bazılarınız genç yaşta ölürken, putlaştırır; işte böyledir gerçek sapma.
ötekiler ise sırf belirli bir sınırın ötesinde daha 13. Kendisine fayda sağlamaktan çok zarar
fazla bilgiye ulaşılamayacağını görmeleri için vermeye eğilimli olanı putlaştırır. Ne ber-
en kötü yaşa kadar yaşarlar. Ayrıca, ölü bir bat bir rab! Ne berbat bir yoldaş!
*22:5 Kuran’ın matematiksel mucizesi 19 sayısı üzerine kurulmuştur. Anlaşıldığı üzere, bu sayı Ya-
ratıcının yarattıkları üzerindeki imzasını temsil ediyor. Nitekim sizin ve benim vücudumuzda 209
(19x11) kemik bulunmaktadır. Tam süreli bir fetüs için gebelik süresi 266 gündür (19x14) (Lang-
man’s Medical Embryology, T.W. Sadler, Sayfa 88, 1985).
1628 93885
180 ♦ Kutsal Yolculuk (El-Hac) 22:14-27
14. TANRI, iman edip doğru bir hayat süren- 20. Bu, derilerinin yanı sıra içlerinin de erime-
leri akan nehirleri olan bahçelere kabul sine sebep olacaktır.
eder. Her şey TANRI’nın iradesine göre- 21. Onlar demir kaplara kapatılacaktır.
dir.
22. Ne zaman böyle bir perişanlıktan çıkmaya
Şimdi ve Sonsuza Dek Mutluluk çalışsalar, oraya zorla geri çevrilirler: “Ta-
15. Kim TANRI’nın kendisine bu hayatta ve dın yanmanın şiddetli ızdırabını.”
Ahirette yardım edemeyeceğini sanıyorsa,
tamamen göğe (oradaki Yaratıcısına) yö- Cennet Saadeti
23. TANRI, iman edip doğru bir hayat süren-
nelsin ve (başkasına bel bağlamayı) kes-
leri akan nehirleri olan bahçelere kabul
sin. O zaman bu planın kendisini rahatsız
edecek. Onlar orada altından bileziklerle
eden her şeyi ortadan kaldırdığını göre- ve incilerle süslenecekler ve orada giysile-
cektir. ri de ipekten olacak.
16. Biz böylelikle bunun içinde apaçık vahiy- 24. Onlar güzel sözlere yönlendirildiler; onlar
ler vahyettik, ardından TANRI kimi irade En Çok Övülen’in yoluna rehberlik edildi-
ederse ona rehberlik eder. ler.
Tanrı: Tek Yargıç 25. Şüphesiz, inkâr edip başkalarını TAN-
17. İman edenler, Yahudiler, başka dine dön- RI’nın yolundan alıkoyanlara ve—yerli
müş olanlar, Hristiyanlar, Zerdüştler ve olsun yahut ziyaretçi olsun—tüm insanlar
puta tapanlar var ya, Diriliş Günü’nde on- için belirlediğimiz Kutsal Mescitten geri
lar arasında yargılama yapacak olan TAN- çevirenlere ve onu kirletip yozlaştırmaya
RI’dır. TANRI her şeye şahittir. uğraşanlara acı veren bir azap dokundura-
cağız.
18. Göklerdeki ve yerdeki herkesin, Güneş’in,
Ay’ın, yıldızların, dağların, ağaçların, hay- İslam’daki Tüm Görevler Gibi
vanların ve birçok insanın TANRI’ya secde Kutsal Yolculuk da İbrahim Aracılığı ile
ettiklerini görmez misin? İnsanlar arasın- Hükme Bağlandı*
dan diğer birçoğu ise kötü sona mahkûm
**
*22:19-22 Cehenneme gitmek için diretmiş olan insanlar kaçınılmaz olarak şöyle şikâyet edecekler:
‘Biz bunun ne kadar kötü bir şey olduğunu bilmiş olsaydık farklı davranırdık.’ Cehennem dehşetleri-
nin sembolik olsa da en açık ve net terimlerle kendilerine belirtildiği söylenecektir. Şuna dikkat edil-
melidir ki Kuran’da Cennetten ve Cehennemden hemen hemen her zaman birlikte bahsedilmektedir.
*22:26-27 İbrahim, Teslimiyet’in (İslam’ın) ilk elçisiydi. 22:78 ve Ek 9’a bakınız.
1639 94013
Kutsal Yolculuk (El-Hac) 22:28-40 ♦ 181
28. Ticari menfaatler elde etmeye çalışabi- 35. Onlar, TANRI’dan bahsedilmesi üzerine
lirler ve kendilerine çiftlik hayvanlarını kalpleri ürperen kimselerdir, sıkıntı sıra-
rızık olarak sağladığı için belirli günler- sında kararlılıkla sebat ederler, İletişim
de TANRI’nın adını ansınlar. “Onlardan Dualarını (Namazı) yerine getirirler ve
yiyin ve umutsuzluğa kapılmış olana ve kendilerine sağladığımız rızıklardan bağış
fakire de yedirin.” yaparlar.
29. Yükümlülüklerini tamamlasınlar, adak- 36. Hayvan sunuları, TANRI’nın sizin kendi
larını yerine getirsinler ve kadim mabedi iyiliğiniz için hükme bağladığı ritüeller
ziyaret etsinler. arasındadır.****Onlar sıra halinde ayakta
dururlarken üzerlerine TANRI’nın adını
30. TANRI’nın hükme bağladığı ritüellere zikredin. Kurban olarak takdim edildiğin-
derin saygı duyanlar, Rableri katında iyi de onlardan siz de yiyin, fakirlere ve muh-
bir ödülü hak ettiler. Sizin için belirgin bir taçlara da yedirin. Onları size bu şekilde
biçimde haram kılınanlar hariç tüm çiftlik boyun eğdirdik ki minnettarlığınızı göste-
hayvanları yemeniz size helal kılınmıştır. resiniz.
Putperestliğin iğrençliğinden ve yalan 37. Onların ne etleri TANRI’ya ulaşır, ne
yere şahitlik etmekten kaçının. de kanları. O’na ulaşan sizin doğruluğu-
31. Yalnızca TANRI’ya olan mutlak adanmış- nuzdur. Onları size boyun eğdirdi ki, size
lığınızı sürdürün. Kim TANRI’nın yanına rehberlik ettiği için TANRI'yı yücelterek
herhangi bir put yerleştirirse, gökyüzün- minnettarlığınızı gösteresiniz. Hayırsever-
den düşüp ardından akbabaların kaptığı lere müjde ver.
kimse gibidir yahut rüzgârın derin dar bir
Tanrı İmanlıları Müdafaa Eder
vadiye sürüklediği kimse gibidir. 38. TANRI iman edenleri müdafaa eder.
32. Doğrusu, TANRI tarafından hükme bağ- TANRI hiçbir nankör haini sevmez.
lanan ritüellere derin saygı duyanlar kalp-
lerindeki doğruluğu sergilemiş olurlar. Sinagoglar, Kiliseler ve Mescitler
39. Zulme uğrayanlara izin verilmiştir, çünkü
Kutsal Yolculuk Sırasındaki onlar haksızlığa uğramışlardır ve TANRI
Çiftlik Hayvanı Sunuları* elbette onları desteklemeye kadirdir.
33. (Çiftlik hayvanları,) kadim mabede hibe 40. Onlar, “Bizim Rabbimiz TANRI’dır”
edilmeden önce bir süre için size birçok demelerinden başka hiçbir sebep yokken
faydalar sağlarlar. yurtlarından haksız yere çıkarıldılar. Eğer
TANRI’nın, bazılarına karşı bazı insanla-
34. Her cemaate, kendilerine rızık olarak çift- rı desteklemesi olmasaydı—TANRI’nın
lik hayvanlarını sağladığı için TANRI’nın adının sıkça anıldığı yerler olan—manas-
adını anacakları ritüeller hükme bağladık. tırlar, kiliseler, sinagoglar ve mescitler yı-
Sizin tanrınız bir ve aynı tanrıdır; hepiniz kılır giderdi. Muhakkak ki TANRI Ken-
O’na teslim olun. İtaatkâr olanlara müjde disini destekleyenleri destekler. TANRI
ver. Güçlüdür, Kudretlidir.
*22:36 Hacılardan gelen hayvan sunuları, kutsal yolculuk bölgesindeki kaynakları korur. Yaklaşık
2.000.000 hacının kutsal yolculuk sırasında Mekke’de buluştuğuna dikkat edin.
1658 94393
182 ♦ Kutsal Yolculuk (El-Hac) 22:41-56
41. Onlar öyle kimselerdir ki, eğer onları yer- Tanrı’nın Antlaşma Elçisi
yüzünde idareciler olarak tayin etseydik, 49. De ki, “Ey insanlar! Ben size esaslı bir
İletişim Dualarını (Namazı) ve zorunlu ba- uyarıcı olarak gönderildim.”*
ğışı (Zekâtı) tesis ederlerdi ve doğruluğu 50. İman edip doğru bir hayat sürenler bağış-
savunup kötülüğe engel olurlardı. Nihai lanmayı ve cömert bir mükâfatı hak ettiler.
idareci TANRI’dır.
51. Vahiylerimize meydan okumak için ça-
42. Eğer seni reddederlerse, onlardan önce balayanlara gelince, onlar da Cehennemi
Nuh’un halkı, Âd ve Semûd da inkâr et- üzerlerine çektiler.
mişlerdi.
43. Ayrıca İbrahim’in halkı ve Lut’un halkı Sistem*
da. 52. Biz senden önce hiçbir elçi ve hiçbir pey-
gamber göndermedik ki, şeytan onun ar-
44. Ve Midyan sakinleri. Musa da reddedildi. zularına karışmış olmasın. TANRI sonra
Ben tüm bu insanları gittikleri yolun doğ- şeytanın yaptığını boşa çıkarır. TANRI,
ru olduğuna inandırdım, sonra onlardan vahiylerini sağlamlaştırır. TANRI Her
hesabını sordum; Benim misillemem nasıl Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır.*
da (yıkıcıydı)!
İkiyüzlüler Ayrılırlar
45. Nice topluluğu kötülüklerinden dolayı
53. O bu sayede, şeytanın planını kalplerinde
yok ettik. Onlardan geriye harabeler, ses-
şüphe barındıranlar ile kalpleri katılaşan-
siz kuyular ve büyük boş köşkler kaldı.
lar için bir test olarak ayarlar. Kötüler mu-
46. Yeryüzünü gezip dolaşmadılar mı, ar- halefette kalmalıdırlar.
dından da anlamak için akıllarını ve işit-
54. Bilgi ile nimetlenenler Rabbinden gelen
mek için kulaklarını kullanmadılar mı?
gerçeği tanıyacaklardır, ardından da ona
Doğrusu gerçek körlük gözlerin körlüğü
iman edeceklerdir ve kalpleri onu kolay-
değil, göğüslerin içindeki kalplerin kör-
ca kabul edecektir. Muhakkak ki TANRI
lüğüdür.
imanlılara doğru yolda rehberlik eder.
47. Azabı getirmen için sana meydan okuyor-
55. İnkâr edenlere gelince, Saat kendilerine
lar, ne var ki TANRI, Kendi kehanetini ansızın gelip çatıncaya yahut korkunç bir
yerine getirmekte asla başarısız olmaz. günün azabı onlara ulaşıncaya dek şüphe-
Rabbinin bir günü sizin bin yılınız gibidir. ler barındırmaya devam edecekler.
48. Geçmişteki nice topluluk kötülük işledi ve
Ben onları bir süreliğine gittikleri yolun Şeytan’ın Geçici Saltanatı
doğru olduğuna inandırdım, sonra da on- 56. O gün tüm egemenlik TANRI’ya aittir ve
ları cezalandırdım. Banadır nihai varış. onlar arasında O hüküm verecektir. İman
*22:49 Bu emir, spesifik olarak Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne yöneliktir. Bu gerçek ve elçinin spesifik
ismi Kuran’ın içinde matematiksel olarak kodlanmıştır. Ek 2 ve 26’daki detaylara, çürütülemez ka-
nıtlarla birlikte bakınız.
*22:52 Bu dünyevi sınav boyunca, kendi bakış açısını sunması için Şeytan’a izin verilmiştir (bizler
vücudumuzda Şeytan’ın bir temsilcisi ile birlikte doğarız). Bu, insanların Tanrı’nın delili ile Şey-
tan’ın delili arasında bir seçim yapmasına olanak tanır. Şeytan’ın delili her zaman yalanlar üzerine
kuruludur. Bu sistem, şeytanın temsilcilerinin sürekli olarak her elçiye karşı en absürt yalanları,
hakaretleri ve suçlamaları ileri sürmesi gerçeğini açıklar (Bkz. 6:33-34, 8:30, 17:76-77, 27:70).
1665 94643
Kutsal Yolculuk (El-Hac) 22:57-73 ♦ 183
edip doğru bir hayat sürenlere gelince, on- 66. O’dur size hayat bahşeden, sonra sizi öl-
lar saadet bahçelerini hak ettiler. düren, ardından sizi hayata geri döndüren.
57. İnkâr edip vahiylerimizi reddedenler ise Şüphesiz, insanoğlu nankördür.
utanç verici bir azabı üzerlerine çektiler. 67. Her bir cemaat için, sarılmaları gereken
bir dizi ritüel hükme bağladık. Seninle
Tanrı Uğrunda Çaba Sarf Etmek bundan dolayı çekişmesinler. Sen herkesi
58. TANRI uğrunda göç edip sonra öldürü- Rabbine davet etmeye devam et. Muhak-
lenler veya ölenler, TANRI kesinlikle on- kak ki sen doğru yol üzerindesin.
lara güzel rızıklar yağdıracaktır. TANRI
68. Eğer seninle çekişirlerse o zaman de ki,
kesinlikle en iyi Rızık Sağlayıcıdır.
“TANRI yaptığınız her şeyin tamamen
59. Muhakkak ki, onları, hoşnut edecek bir farkındadır.”
kabul ile kabul edecektir. TANRI Her
69. Diriliş Günü’nde, ihtilafa düştüğünüz her
Şeyi Bilendir, Hoşgörülüdür.
şey hakkında TANRI aranızda yargılama
Ezilenlere İlahi Yardım yapacaktır.
60. Hükme bağlanmıştır ki, eğer birisi kendi- 70. TANRI’nın göklerdeki her şeyi ve yerde-
sine uygulanan bir haksızlığın intikamını ki her şeyi bildiğinin farkında değil misin?
adil bir şekilde alır, ardından bundan do- Tüm bunlar bir kayıtta kayıtlıdır. Bunu
layı zulme uğrarsa, TANRI kesinlikle onu yapmak TANRI için kolaydır.
destekleyecektir. TANRI Affedicidir, Ba- 71. Yine de TANRI’nın yanında, O’nun ken-
ğışlayandır. dilerine hiçbir güç vermediği putlara tapar-
lar ve onlar hakkında hiçbir şey bilmezler.
Tanrı’nın Her Şeye Gücü Yetmesi
Haddi aşanların hiçbir yardımcısı yoktur.
61. Şu bir gerçektir ki, TANRI geceyi gün-
düzün içine katar ve gündüzü de gecenin Şiddet & Agresiflik:
içine katar ve TANRI İşitendir, Görendir.
İnkârcılık Belirtileri
62. Şu bir gerçektir ki, TANRI Gerçek’tir, oysa 72. Vahiylerimiz kendilerine apaçık bir şekil-
O’nun yanına herhangi bir putun yerleştiril- de okunduğunda, inkâr edenlerin yüzle-
mesi bir sahteliği meydana getirir ve TANRI rindeki kötülüğü fark edersin. Kendilerine
Yüceler Yücesidir, En Büyüktür.. vahiylerimizi okuyanlara neredeyse saldı-
63. TANRI’nın, yeryüzünü yeşile çevirsin rırlar. De ki, “Size daha kötüsünü haber
diye gökten su indirdiğini görmez misin? vereyim mi? İnkâr edenlere TANRI tara-
TANRI Uludur, Haberdardır. fından Cehennem vaat edilmiştir; ne ber-
bat bir kader!”
64. O’na aittir göklerdeki ve yerdeki her şey.
Kesinlikle TANRI En Zengin Olandır, Onlar Bir Sinek Yaratabilirler mi?
Övgüye En Layık Olandır. 73. Ey insanlar! İşte üzerinde dikkatle kafa
65. TANRI’nın yeryüzündeki her şeyi sizin yormanız gereken bir mesel: TANRI’nın
hizmetinize verdiğini görmez misin? Ge- yanına yerleştirdiğiniz putlar, asla bir si-
miler O’nun emriyle okyanusta akıp gider. neği yaratamazlar, hatta bunu yapmak için
Kendi emrine göre meydana gelmesi ha- bir araya toplansalar bile. Dahası, eğer si-
riç gök cisimlerinin dünyaya çarpmasını nek onlardan herhangi bir şey kapsa, onu
O engeller. TANRI insanlara karşı En İyi geri alamazlar; takip eden de zayıftır, ta-
Olandır, En Merhametli Olandır. kip edilen de.
1687 95558
184 ♦ Kutsal Yolculuk (El-Hac) 22:74-78 & İmanlılar (El-Muminun) 23:1-17
74. TANRI’ya değer verilmesi gerektiği gibi 3. Ve onlar boş konuşmadan kaçınırlar.
değer vermiyorlar. TANRI En Güçlü 4. Ve onlar zorunlu bağışlarını (Zekâtlarını)
Olandır, Kudretlidir. verirler.
75. TANRI, insanlar arasından seçtiği gibi 5. Ve iffetlerini korurlar.
melekler arasından da elçiler seçer. TAN-
6. Sadece eşleri veya meşru olarak sahip ol-
RI İşitendir, Görendir.
dukları ile cinsel münasebetleri vardır; bun-
76. O onların geçmişini ve geleceğini bilir. lar kınanacak değiller.
TANRI’ya aittir tüm işlerin nihai kontrolü. 7. Bu sınırları çiğneyenler, haddi aşanlardır.
77. Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, 8. Kendilerine bırakılmış emanetler ve aynı za-
Rabbinize tapının ve doğruluğa çalışın ki manda yaptıkları herhangi bir anlaşma söz ko-
başarılı olasınız. nusu olduğunda, onlar güvenilir kimselerdir.
İbrahim: 9. Ve onlar İletişim Dualarını (Namazı) düzen-
li olarak yerine getirirler.
İslam’ın İlk Elçisi*
*
78. TANRI uğrunda, O’nun uğrunda çaba gös- 10. Böyleleridir mirasçı olanlar.
termeniz gerektiği gibi çaba gösterin. O 11. Sonsuza dek kalacakları Cenneti miras
sizi seçti ve dininizi uygularken size hiç- alacaklardır.
bir zorluk yüklemedi—babanız İbrahim’in
dini. Size ilk başta “Teslim Olanlar” ismini İsabetli Embriyoloji
veren odur. Böylelikle, elçi sizin aranızda 12. Biz insanoğlunu belirli bir tür çamurdan
yarattık.
bir şahitlik görevi görsün ve siz de insanlar
arasında şahitlik görevi görün. Bunun için, 13. Akabinde, iyi korunmuş bir depoya yer-
İletişim Dualarını (Namazı) yerine getirin, leştirilen ufacık bir damladan çoğalttık.
zorunlu bağışı (Zekâtı) verin ve TANRI’ya 14. Sonra o damlayı asılı bir (embriyoya) dö-
sımsıkı tutunun; O sizin Rabbinizdir, en iyi nüştürdük, sonra o asılı (embriyoyu) bir
Rab ve en iyi Destekçi. çiğnem (fetüs) haline getirdik, sonra bu
çiğnem (fetüsü) kemikler halinde yarattık,
♦♦♦♦ sonra da o kemikleri etle kapladık. Biz yeni
bir canlıyı bu şekilde üretiriz. En iyi Yaratı-
Sure 23: İmanlılar cı olan TANRI en kutlu olandır.
(El-Muminun) 15. Ardından, ilerleyen zamanlarda ölürsünüz.
16. Sonra, Diriliş Günü’nde yeniden diriltile-
En Lütufkâr, En Merhametli olan
ceksiniz.
Tanrı’nın adıyla
Yedi Evren
1. Gerçekten de başarılı olmuştur imanlılar;
17. Üstünüzde yedi evreni katmanlar halinde
2. ki onlar, İletişim Duaları (Namaz) boyunca yarattık ve onların içindeki tek bir yaratık-
derin saygı içindedirler. tan bile asla habersiz değiliz.
*22:78 Tüm elçiler “Yalnızca Tanrı’ya tapmak” olan tek ve aynı mesajı vaaz etmelerine rağmen,
İbrahim “Teslimiyet” (İslam) ve “Teslim Olan” (Müslüman) sözcüklerini türeten ilk elçiydi (2:128).
İbrahim’in Teslimiyet’e katkısı ne oldu? 16:123’ten öğreniyoruz ki Teslimiyet’teki tüm dini görevler
İbrahim aracılığı ile vahyedildi (Ek 9 & 26’ya bakınız).
1695 95875
İmanlılar (El-Muminun) 23:18-40 ♦ 185
*23:27 Masalcılar, Nuh’un hikâyesinin alay konusu olmasına neden oldular. Nuh’un gemisi, ilkel
halatlarla birbirine bağlanmış olan (54:13) kütüklerden yapılmış düz bir su taşıtıydı, tufan ise yerel-
di, Ölü Deniz bölgesinin çevresindeydi ve hayvanlar da Nuh’un evcil hayvanlarıydı.
1700 96020
186 ♦ İmanlılar (El-Muminun) 23:41-68
41. Onları azap vurdu, adil bir şekilde ve böy- 54. Bu nedenle, sadece bir süre için onları
lelikle onları harabelere çevirdik. Kötü in- kafa karışıklıkları içinde bırak.
sanlar yok oldular. 55. Zannediyorlar mı ki, onlara para ve evlat
42. Akabinde, onların ardından başka nesiller verdik diye,
meydana getirdik. 56. kendilerine nimetler yağdırmak zorunda-
43. Hiçbir topluluk, önceden belirlenmiş olan yız? Doğrusu, hiçbir fikirleri yok.
akıbetini ne öne alabilir, ne de onu gecik- 57. Şüphesiz, derin saygıyla Rablerinin bilin-
tirebilir. cinde olanlar
44. Sonra elçilerimizi ardı ardına gönderdik. 58. Ve Rablerinin vahiylerine iman edenler
Her ne zaman bir elçi kendi topluluğuna
gitse, onu inkâr ettiler. Sonuç olarak, onla- 59. Ve Rablerinin yanına asla herhangi bir put
rı birbiri ardınca yok ettik ve onları tarihe yerleştirmeyenler var ya
gömdük. İnkâr etmiş olan insanlar helak 60. Onlar bağışlarını verirken kalpleri tam bir
oldu. derin saygı ile doludur. Çünkü onlar Rab-
lerinin huzurunda toplanacaklarının far-
Musa ve Harun kındadırlar,
45. Daha sonra, vahiylerimizle ve esaslı bir
61. Doğru işler yapmaya isteklidirler; onları
kanıtla birlikte Musa ve kardeşi Harun’u
yapmak için yarışırlar.
gönderdik.
46. Firavun’a ve kıdemlilerine. Ancak onlar İnkârcılar Nankördür
kibirlendiler. Onlar baskıcı insanlardı. 62. Biz hiçbir ruha imkânlarının ötesinde yük
47. Dediler ki “Halkı bizim kölelerimiz olan yüklemeyiz ve biz gerçeği söyleyen bir
iki adama mı inanalım?” kayıt tutarız. Hiç kimse haksızlığa uğra-
mayacaktır.
48. İkisini de reddettiler ve sonuç olarak yok
edildiler. 63. Çünkü zihinleri buna karşı ilgisizdir, buna
uymayan işler yaparlar; onların işleri çok
49. Biz Musa’ya kutsal yazı verdik ki rehber- kötüdür.
lik edilsinler.
64. Sonra da, önderlerine azapla karşılık ver-
50. Biz Meryemoğlu’nu ve annesini bir işaret diğimizde şikâyet ederler.
yaptık ve onlara yiyecek ve içeceği olan
65. Artık şikâyet etmeyin; bizden gelen tüm
bir tepede barınak verdik.
yardımlardan elinizi çekmiştiniz.
Tek Tanrı / Tek Din 66. Kanıtlarım size sunuldu, fakat siz topukla-
51. Ey elçiler! Güzel rızıklardan yiyin ve doğ- rınızın üzerinde geriye döndünüz.
ruluğa çalışın. Ben yaptığınız her şeyin 67. Onları kabul etmeyecek kadar kibirliydi-
tamamen farkındayım. niz ve meydan okurcasına onları göz ardı
52. Böyledir sizin cemaatiniz—tek cemaat— ettiniz.
ve Ben sizin Rabbinizim; Bana derin saygı 68. Neden bu kutsal yazı üzerinde düşünüp ta-
duyun. şınmıyorlar? Ataları tarafından asla ulaşı-
53. Fakat kendilerini çekişen hiziplere ayırdı- lamamış bir şey aldıklarını fark etmiyorlar
lar; her fırka sahip oldukları ile mutlu. mı?
1700 96020
İmanlılar (El-Muminun) 23:69-92 ♦ 187
69. Elçilerini tanımayı başaramadılar mı? Bu 82. Dediler ki “Bizler ölüp toprak ve kemik
yüzden mi onu göz ardı ediyorlar? olduktan sonra diriltilecek miyiz?
70. Onun deli olduğuna mı karar verdiler? 83. “Geçmişte de bize ve atalarımıza böyle
Doğrusu, o onlara hakikati getirdi, fakat vaatler verilmişti. Bunlar geçmişin masal-
onların çoğu hakikatten nefret eder. larından fazlası değil.”
71. Doğrusu, hakikat onların arzularına uygun
olsaydı, göklerde ve yerde kaos olurdu; İmanlıların Çoğu Cehennemle
içlerindeki her şey bozulurdu. Biz onlara Mukadderdir* *
kanıtlarını verdik, fakat onlar kanıtlarını 84. De ki, “Kime aittir yeryüzü ve üzerindeki
göz ardı ediyorlar. herkes, eğer biliyorsanız?”
72. Sen onlardan bir ücret mi istiyorsun? Rab- 85. Diyecekler ki “TANRI’ya.” De ki, “O
binin verdiği ücret çok daha hayırlıdır. O, halde neden dikkate almıyorsunuz?”
en iyi Rızık Sağlayıcıdır. 86. De ki, “Kimdir yedi evrenin Rabbi; büyük
73. Muhakkak ki sen onları dosdoğru bir yola hâkimiyetin Rabbi?”
çağırıyorsun. 87. Diyecekler ki “TANRI.” De ki, “O halde
74. Ahirete iman etmeyenler kesinlikle doğru neden doğru olana dönmüyorsunuz?”
yoldan sapacaklardır.
88. De ki, “Her şey üzerindeki tüm egemen-
75. Onlara rahmetimizi yağdırdığımızda ve liği elinde bulunduran ve hiçbir yardıma
problemlerini çözdüğümüzde bile, azgın- muhtaç değilken tek yardım edebilecek
lığa daha da dalıp bocalamaya devam etti- kimdir, eğer biliyorsanız?”
ler.
89. Diyecekler ki “TANRI.” De ki, “Nerede
76. Onlara azap dokundurduğumuzda bile yanıldınız?”
yalvararak Rablerine dönmediler.
90. Biz onlara gerçeği verdik, oysa onlar ya-
77. Sonra, üzerlerine çektikleri şiddetli azapla lancıdırlar.
kendilerine karşılık verdiğimizde şok ol-
dular. 91. TANRI hiçbir zaman bir oğula baba ol-
madı. O’nun yanında asla başka herhangi
78. O’dur size işitme, görme ve beyinler bah-
bir tanrı da yoktu. Aksi takdirde, her bir
şeden. Nadiren minnettarsınız.
tanrı kendi yarattıklarıyla bağımsızlık ilan
79. O’dur sizi yeryüzüne yerleştiren ve O’nun ederdi ve hâkimiyet için birbirleri ile çeki-
huzurunda toplanacaksınız. şirlerdi. TANRI yüceltilsin; onların iddia-
80. O’dur hayatı ve ölümü Kontrol Eden ve larının çok üzerinde.
O’dur gece ile gündüzü birbiriyle Değişti- 92. Tüm sırları ve açığa vurulanları Bilen;
ren. Anlamıyor musunuz? Herhangi bir ortağa sahip olmanın çok üs-
81. Atalarının söylediklerini söylediler. tünde olan O’na yücelik olsun.
*23:84-89 Tanrı’ya olan iman, ancak eğer birisi Tanrı’nın niteliklerini tanıyorsa geçerlidir, örneğin
Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiği gerçeği gibi (8:17). Tanrı’yı tanımayan imanlılar gerçekte imanlılar
değildirler. İmanlıların çoğu, peygamberler ve azizler gibi güçsüz putları ilahlaştırarak imanlarını
geçersiz hale getirirler (6:106).
1705 96372
188 ♦ İmanlılar (El-Muminun) 23:93-118
93. De ki, “Rabbim! Onların üzerlerine çek- bizleri alt etti ve bizler yoldan çıkmış in-
tikleri (azabı) bana göstersen de gösterme- sanlardık.
sen de, 107. “Rabbimiz! Bizi buradan çıkar; eğer
94. “Rabbim! Haddi aşan insanlardan biri ol- (eski davranışlarımıza) dönersek, o za-
mayayım.” man biz gerçekten kötüyüz demektir.”
95. Onlar için ayırdığımız (azabı) sana göster- 108. Diyecek ki “Aşağılanmış bir şekilde ora-
mek kolaylıkla yapabileceğimiz bir şeydir. da kalın ve Benimle konuşmayın.
96. Bu nedenle, onların kötü işlerine iyilikle
Onlar İmanlılarla Alay Etmişlerdi
karşılık ver; biz onların iddialarının tama-
109. “Kullarımdan bir grup şöyle derdi, 'Rab-
men farkındayız.
bimiz! Biz iman ettik, öyleyse bizi bağış-
Şeytan’dan Korunmak İçin la ve bize merhamet et. Sen tüm merha-
97. De ki, “Rabbim! Sana sığınıyorum şeytan- metlilerin En Merhametlisisin.’
ların fısıltılarından. 110. “Fakat Beni unutacak kadar onlarla alay
98. “Ve bana yaklaşmalarından Sana sığınıyo- edip eğlendiniz. Siz onlara gülüp duru-
rum Rabbim.” yordunuz.
111. “Kararlı olmalarına karşılık, kazananlar
Ölüler Diriliş Günü’ne Kadar yaparak bugün kendilerini ödüllendir-
Asla Geri Gelmez dim.”
99. Onlardan birine ölüm geldiğinde der ki
“Rabbim! Beni geri gönder. 112. Dedi ki “Yeryüzünde ne kadar süre kal-
dınız? Kaç yıl?”
100. “O zaman terk ettiğim her şeyde doğru-
luğa çalışacağım.” Doğru değil. Onun bu 113. “Bir gün veya günün bir kısmı kadar kal-
yaptığı sahte bir iddiadan ibaret. Bir en- dık. Sayanlara sor” dediler.
gel, ruhunu yeniden dirilinceye kadar bu 114. Dedi ki “Aslında sadece kısa bir geçiş
dünyadan ayıracaktır. dönemi kaldınız, keşke bilseydiniz.
101. Boruya üflendiği zaman, o gün araların- 115. “Sizi boş yere yarattığımızı; bize döndü-
da hiçbir akrabalık bulunmayacaktır, biri rülmeyeceğinizi mi sandınız?”
diğeriyle de ilgilenmez.
116. En Yücedir gerçek Egemen olan TANRI.
102. Tartıları ağır basanlara gelince, onlar ka- O’nun yanında başka bir tanrı yoktur; Tüm
zananlar olacaktır. otoritenin sahibi olan En Şerefli Rab.
103. Tartıları hafif basanlar, ruhlarını heba 117. Kim TANRI’nın yanında başka bir tanrı-
etmiş olanlardır; onlar Cehennemde son- yı putlaştırırsa, üstelik herhangi bir kanıt
suza dek kalırlar. olmaksızın, onun hesabı Rabbine kal-
104. Yüzlerini ateş kaplayacaktır ve orada pe- mıştır. İnkârcılar asla başarılı olamazlar.
rişan bir şekilde kalırlar. 118. De ki, “Rabbim! Bize bağışlanma ve
105. Benim vahiylerim size okunmadı mı ve merhamet yağdır. Sen tüm merhametli-
siz sürekli onları reddetmediniz mi? lerin En Merhametlisisin.”
106. Diyecekler ki “Rabbimiz! Kötülüğümüz ♦♦♦♦
1707 96605
Işık (El-Nur) 24:1-15 ♦ 189
*24:2 Sosyal baskı, yani cezaya halkın tanık olması temel cezalandırmadır (Ayrıca 5:38’e bakınız).
Kırbaçlar sembolik olmalıdır, şiddetli değil.
*24:11 Bu, Peygamberin eşi Ayşe’nin yanlışlıkla çölde bırakıldığı ve sonrasında Peygamberin ker-
vanına yetişmesi için kendisine yardım eden genç bir adam tarafından bulunması şeklindeki tarihi
olaya atıfta bulunur. Bu, Ayşe’ye karşı ünlü ‘Büyük Yalan’ı tetikledi.
1719 96694
190 ♦ Işık (El-Nur) 24:16-30
yük bir şeyken, siz onun basit bir şey ol- Büyük Günah
duğunu zannettiniz. 23. Şüphesiz, takva ehli olan imanlı evli ka-
dınlara yalan yere iftira atanlar, bu hayatta
Ne Yapmalı da Ahirette de kınanmayı üzerlerine çek-
16. Onu işittiğiniz vakit, “Bunu dilimize dola- tiler; onlar korkunç bir azabı üzerlerine
mayacağız. Sana yücelik olsun. Bu büyük çektiler.
bir yalandır” demeliydiniz. 24. Gün gelecek, kendi dilleri, elleri ve ayak-
17. TANRI, onu bir daha asla yapmayasınız ları onların yapmış oldukları her şeye şa-
diye size öğüt veriyor, eğer imanlılar ise- hitlik edecek.
niz. 25. O gün, TANRI onlara yaptıklarının karşı-
lığını tam olarak verecektir ve onlar TAN-
18. TANRI vahiylerini sizin için bu şekilde
RI’nın Gerçek olduğunu öğreneceklerdir.
açıklar. TANRI Her Şeyi Bilendir, Bilge-
dir. 26. Kötü kadınlar kötü erkekler için, kötü er-
kekler kötü kadınlar içindir ve iyi kadınlar
19. İmanlılar arasında ahlaksızlığın yayılma- iyi erkekler için, iyi erkekler de iyi kadın-
sını görmekten hoşlananlar, bu hayatta da lar içindir. İkinci kısım bu tür suçlamalar-
Ahirette de acı veren bir azabı üzerlerine dan uzaktır. Onlar bağışlanmayı ve cömert
çektiler. TANRI bilir, oysa siz bilmezsi- bir ödülü elde ettiler.
niz.
20. TANRI size lütfunu ve merhametini yağ- İlahi Görgü Kuralları
27. Ey iman edenler! Kendi evlerinizden baş-
dırır. TANRI imanlılara karşı En İyi Olan-
ka evlere, orada oturanlardan izin almadan
dır, En Merhametli Olandır. ve onları selamlamadan girmeyin. Bu si-
zin için daha iyidir ki dikkate alasınız.
Şeytan Asılsız Suçlamaları
Teşvik Eder 28. Eğer onlarda hiç kimseyi bulamazsanız,
21. Ey iman edenler! Şeytan’ın adımlarını izle- izin alıncaya kadar onlara girmeyin. Eğer
meyin. Şeytan’ın adımlarını izleyen herkes size “Geri dönün” denildiyse geri dönme-
bilmelidir ki, o, kötülüğü ve ahlaksızlığı lisiniz. Bu sizin için daha nezihtir. TANRI
savunur. Eğer TANRI’nın size karşı lütfu yaptığınız her şeyin tamamen farkındadır.
ve merhameti olmasaydı, hiçbiriniz arınma- 29. İçerisinde size ait bir şeylerin olduğu otu-
mıştınız. Fakat TANRI irade ettiği kişiyi rulmayan evlere girmekle hiçbir hata işle-
arındırır. TANRI İşitendir, Bilendir. miş olmazsınız. TANRI, açığa vurduğu-
nuz her şeyi ve gizlediğiniz her şeyi bilir.
22. Aranızdan imkânlarla ve zenginlikle nimet-
lendirilmiş olanlar, akrabalarına, yoksullara İmanlılar İçin Giyinme Kuralı*
ve TANRI uğrunda göç edenlere karşı ha-
*
*24:30-31 Haliyle, mütevazı giyim, iman eden erkek ve kadınların bir özelliğidir. Bir kadının elbisesi
için minimum gereklilikler giysisini uzatması (33:59) ve göğsünü örtmesidir. Zorba Arap gelenekleri,
bir kadının tepeden tırnağa kapanması gerektiği konusunda yanlış bir izlenim verdi; böylesi, Kuranî
veya İslamî bir elbise değildir.
1736 96923
Işık (El-Nur) 24:31-40 ♦ 191
31. Ve imanlı kadınlara, gözlerine hâkim ol- ayna gibidir. O cam kap ise parlak, inci
malarını ve iffetlerini korumalarını söyle. benzeri bir yıldız gibidir. Yakıtı ne doğuya
Gerekli olanlar dışında vücutlarının her- ne batıya özgü olmayan, yağ üreten bere-
hangi bir bölümünü teşhir etmesinler. Gö- ketli bir ağaçtan sağlanır. Yağı neredeyse
ğüslerini örtsünler ve kocaları, babaları, kendi kendine ışık verir; tutuşturmak için
kocalarının babaları, oğulları, kocalarının ateşe ihtiyaç yoktur. Işık üstüne ışık. Kim
oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşle- (rehberlik edilmeyi) irade ederse, TAN-
rinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, RI onu Kendi ışığına yönlendirir. TAN-
diğer kadınlar, cinsel iktidara sahip olma-
RI böylelikle insanlar için meseller verir.
yan erkek hizmetçiler veya işçiler ya da
TANRI her şeyin tamamen farkındadır.
ergenliğe ulaşmamış çocukların varlığı
dışında bu kuralı esnetmesinler. Vücutla- 36. TANRI tarafından yüceltilen evlerde
rının belli detaylarını sallayıp teşhir etmek (Tanrı’nın rehberliği bulunur), çünkü ora-
için yürürken ayaklarını vurmasınlar. Ey larda O’nun adı anılır. O’nu yüceltirler
siz imanlılar! Hepiniz TANRI’ya tövbe oralarda, gece gündüz—
edin ki başarılı olasınız.*
Mescitlere Sıkça Gidenler
Ahlaksızlığı Önlemek İçin 37. Ticaretin veya alışverişin kendilerini TAN-
Evliliği Teşvik Edin RI’yı anmaktan alıkoymadığı insanlar; onlar
32. Aranızdan bekâr olanları evlenmeye teş- İletişim Dualarını (Namazı) yerine getirir-
vik edin. Eğer fakirlerse, aranızdaki erkek
ler, zorunlu bağışı (Zekâtı) verirler ve onlar
ve kadın hizmetçilerden doğru kimselerle
akılların ve gözlerin dehşete düşeceği günün
evlenebilirler. TANRI onları Kendi lüt-
fundan zengin edecektir. TANRI Cömert- bilincindedirler.
tir, Bilendir. 38. TANRI onları iyi işleri için kesinlikle
33. Maddi olarak evliliğe gücü yetemeyenler, ödüllendirecektir ve onlara lütfunu yağdı-
TANRI onlara lütfundan verinceye kadar racaktır. TANRI, irade ettiği kişiye sınır-
iffetlerini muhafaza etsinler. Hizmetkâr- sız şekilde rızık sağlar.
larınızdan evlenmek için serbest kalmak
isteyenlerin dürüst olduklarını fark etti- Bir Serabın Peşine Düşmek
ğinizde onların isteğini yerine getirin. Ve 39. İnkâr edenlere gelince, onların işleri çöl-
TANRI’nın size ihsan ettiği Kendi para- deki bir serap gibidir. Susuz bir kişi onun
sından onlara verin. Eğer iffetli olmayı is- su olduğunu zanneder. Fakat ona ulaştı-
tiyorlarsa, bu dünyanın menfaatini arayıp ğında onun hiçbir şey olmadığını bulur
kızlarınızı fuhşa zorlamayın. Kim onları ve onun yerine orada işlerinin karşılığını
zorlarsa, o zaman TANRI, onlar zorlandı- tam olarak verecek olan TANRI’yı bulur.
ğı için Bağışlayıcıdır, Merhametlidir. TANRI en etkili hesap görendir.
34. Biz size açıklığa kavuşturucu vahiyler,
geçmiş nesillerden örnekler ve doğrular Tanrı’dan Sürgün:
için bir aydınlanma vahyettik. Büsbütün Karanlık
40. Başka bir alegori, yoğun bir sisle birlikte
Tanrı dalgalar üstüne dalgaların olduğu, azgın
35. TANRI göklerin ve yerin ışığıdır. O’nun bir okyanusun ortasında büsbütün karan-
ışığının alegorisi, bir cam kabın içine yer- lıkta olmaktır. Karanlık üstüne karanlık—
leştirilmiş lambanın arkasındaki bir çukur eğer kendi eline baksaydı, onu zar zor
1752 97204
192 ♦ Işık (El-Nur) 24:41-56
görebilirdi. TANRI’nın ışıktan yoksun 50. Kalplerinde bir hastalık mı var? Kuşku mu
bıraktığı kimsenin hiçbir ışığı olamaz. duyuyorlar? TANRI’nın ve elçisinin ken-
41. Göklerde ve yerde bulunan herkesin, hat- dilerine haksızca davranmasından mı kor-
kuyorlar? Aslında, haksız olanlar onlardır.
ta bir dizi halinde uçarlarken kuşların bile
TANRI’yı yücelttiğini fark etmiyor mu- İmanlılar Tanrı’ya ve Elçisine
sun? Her biri kendi duasını ve yüceltme Tereddüt Etmeden İtaat Ederler
şeklini bilir. TANRI onların yaptığı her 51. İşlerinde hüküm vermesi için TANRI’ya
şeyin tamamen farkındadır. ve elçisine davet edildiklerinde, imanlıla-
42. TANRI’ya aittir göklerin ve yerin ege- rın tek sözü “İşitiyoruz ve itaat ediyoruz”
menliği ve TANRI’yadır son varış. demeleridir. Bunlar kazananlardır.
43. TANRI’nın bulutları sürdüğünü, sonra on- 52. TANRI’ya ve elçisine itaat edenler ve
ları bir araya getirdiğini, sonra onları birbiri TANRI’ya derin saygı duyup O’nu göze-
tenler, işte bunlar muzaffer kimselerdir.
üstüne yığdığını, ardından da senin onlar-
dan çıkan yağmuru gördüğünü fark etmi- 53. TANRI adına ciddiyetle yemin ederler, eğer
yor musun? İrade ettiği kimseleri kaplamak harekete geçmelerini emretseymişsin, onlar
için gökyüzünden yığınla kar indirirken, harekete geçerlermiş. De ki, “Yemin etme-
irade ettiği kimselerden de onu çevirir. Ka- yin. İtaat bir yükümlülüktür. TANRI yaptı-
rın parlaklığı neredeyse gözleri kör eder. ğınız her şeyden tamamen Haberdardır.”
44. TANRI geceyi ve gündüzü kontrol eder. 54. De ki, “TANRI’ya itaat edin ve elçiye de
itaat edin.” Eğer reddederlerse, o zaman o
Bu, gözleri olanlar için bir ders olmalıdır.
kendi yükümlülüklerinden sorumludur ve
45. Ve TANRI her canlı yaratığı sudan yarattı. siz de kendi yükümlülüklerinizden sorum-
Bazıları karınları üzerinde yürür, bazıları lusunuz. Eğer ona itaat ederseniz rehberlik
iki ayak üzerinde yürür ve bazıları da dör- edileceksiniz. Elçinin tek görevi (mesajı)
dü üzerinde yürür. TANRI irade ettiğini iletmektir.
yaratır. TANRI Her Şeye Gücü Yetendir.
Tanrı’nın Vaadi
46. Biz sana açıklığa kavuşturucu vahiyler in- “Yeryüzünde Krallar ve Kraliçeler”
dirdik, sonra TANRI, her kim irade ederse 55. TANRI, aranızdan iman edip doğru bir
ona dosdoğru bir yolda rehberlik eder. hayat sürenlere, kendilerinden öncekileri
yaptığı gibi onları da yeryüzünde egemen-
Tanrı, Elçisi Yoluyla ler yapacağına, onlar için seçtiği dini onlara
Talimatlar Gönderir tesis edeceğine ve onlar için korkunun yeri-
47. Onlar, “TANRI’ya ve elçiye iman ediyo- ne barışı ve güvenliği geçireceğine söz ve-
ruz ve de itaat ediyoruz” derler, fakat öte rir. Bütün bunlar, yalnızca Bana taptıkları
yandan bazıları sonradan geriye çekilir. içindir; onlar Benim yanıma asla herhangi
Bunlar imanlılar değildirler. bir put yerleştirmezler. Bundan sonra inkâr
48. Aralarında hüküm vermesi için TAN- edenler gerçekten kötü kimselerdir.
RI’ya ve elçisine davet edildiklerinde, on-
Başarının Formülü
lardan bazıları mutsuz olur. 56. İletişim Dualarını (Namazı) yerine getirin,
49. Ancak, eğer hüküm onların lehine ise onu zorunlu bağışı (Zekâtı) verin ve elçiye
seve seve kabul ederler! itaat edin ki rahmete erişesiniz.
1773 97915
Işık (El-Nur) 24:57-64 ♦ 193
57. İnkâr edenlerin yanlarına kâr kalacağını erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız
sanmayın. Nihai meskenleri Cehennem- kardeşlerinizin evlerinde veya amcaları-
dir; ne berbat bir kader! nızın evlerinde veya halalarınızın evle-
rinde veya dayılarınızın evlerinde veya
Görgü Kuralları teyzelerinizin evlerinde veya size ait olan
Adıyla Bahsedilen İki Namaz ve anahtarlarına sahip olduğunuz evlerde
58. Ey iman edenler! (Odalarınıza girmeden veya arkadaşlarınızın evlerinde yemeniz-
önce) hizmetlileriniz ve ergenliğe eriş- den dolayı kınanamazsınız, aynı şekilde,
memiş çocuklarınız izin istemeliler. Bu, kör de kınanamaz, topal da kınanamaz ve
üç durumda yapılmak zorundadır—Şafak engelli de kınanamaz. Birlikte yahut ayrı
Namazından önce, öğle vakti dinlenmek ayrı yiyerek de yanlış bir şey yapmış ol-
için giysilerinizi değiştirdiğinizde ve Yat- mazsınız. Herhangi bir eve girdiğinizde,
sı Namazından sonra. Bunlar sizin için üç birbirinizi TANRI’dan kutlu ve güzel bir
özel vakittir. Diğer vakitlerde birbirinizle selam ile selamlayın. TANRI sizin için
haşir neşir olmanız sizin için yahut onlar vahiyleri bu şekilde açıklar ki anlayasınız.
için yanlış değildir. TANRI sizin için va-
62. Gerçek imanlılar TANRI’ya ve elçisine*
hiylerini bu şekilde açıklığa kavuşturur.
iman edenlerdir ve bir cemaat toplantısın-
TANRI Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olan-
da onunla birlikte olduklarında onu izinsiz
dır. terk etmezler. İzin isteyenler, TANRI’ya
59. Çocuklar ergenliğe eriştiklerinde, kendi- ve elçisine iman edenlerdir. Bazı işleri ile
lerinden önce yetişkin olanlar (girmeden meşgul olmak üzere senden izin isterlerse,
önce) nasıl izin istedilerse, onlar da (gir- dilediğine izin verebilirsin ve TANRI’dan
meden önce) öyle izin istemeliler. TANRI onları bağışlamasını isteyebilirsin. TAN-
vahiylerini sizin için bu şekilde açıklığa RI Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır.
kavuşturur. TANRI Her Şeyi Bilendir, En 63. Elçinin taleplerine, birbirinizin taleplerine
Bilge Olandır. verdiğiniz karşılık gibi karşılık verme-
yin. TANRI, aranızdan sudan bahanelerle
Mütevazı Giyinin gizlice sıvışanların tamamen farkındadır.
60. Evlenme beklentisi olmayan yaşlı kadın- Onun emirlerine itaat etmeyenler, bir fe-
lar, vücutlarını çok fazla teşhir etmemek laketin kendilerini vurmasından veya şid-
kaydıyla giyinme kuralını esneterek yanlış detli bir azaptan sakınsınlar.
bir şey yapmış olmazlar. Mütevazılığı mu-
hafaza etmek onlar için daha iyidir. TAN- 64. Kesinlikle, TANRI’ya aittir göklerdeki
ve yerdeki her şey. O, içinde bulunabile-
RI İşitendir, Bilendir.
ceğiniz her durumu tam olarak bilir. O’na
Yemeğinizin Helal Olduğundan döndürüldüğünüz gün, yapmış oldukları
Emin Olun her şeyi onlara bildirecektir. TANRI her
61. Siz, evlerinizde veya babalarınızın evle- şeyin tamamen farkındadır.
rinde veya annelerinizin evlerinde veya ♦♦♦♦
*24:62 Bu ayet, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne atıfta bulunuyor; “Reşad”ın sayısal değeri (505) artı
“Halife”nin sayısal değeri (725) artı ayet numarası (62) toplandığında 1292 elde ederiz, 19’un tam
katıdır (1292=19x68). Ek 2’ye bakınız.
1787 98342
194 ♦ Yasa Kitabı (El-Furkan) 25:1-12
*25:2 Astronotları uzaya fırlattığımızda, yolculuk boyunca yiyecek, su, oksijen ve diğer ihtiyaçların
miktarını tam olarak ölçeriz. Benzer şekilde, Tanrı bizleri—Dünya uzay gemisinde—uzaya fırlattı
ve hem bizim için hem de diğer yaratıklar için yenilenebilir erzakların tüm çeşitlerini tasarladı,
mükemmel bir tasarım. Örneğin, bitkilerle bizim aramızdaki simbiyotik ilişkiyi düşünün; bizler on-
ların fotosentezle ürettiği oksijeni kullanırken, onlar da bizim solunumla ürettiğimiz karbondioksiti
kullanırlar.
*25:5 Muhammed’in çağdaşları, onun okuyabilen ve yazabilen, okur-yazar biri olduğunu biliyor-
lardı; o, Tanrı’nın vahiylerini kendi elleriyle yazdı (Ek 28’e bakınız).
*25:6 İnkârcıların iddialarına inkâr edilemez cevap olan Kuran’ın mucizevi matematiksel kodu,
1400 yıl boyunca ilahi bir şekilde korunan bir sır olarak kaldı. Tanrı’nın Antlaşma Elçisi, Tanrı’nın
izniyle onu ortaya çıkarmaya mukadderdi (Ek 1, 2 & 26’ya bakınız).
1787 98342
Yasa Kitabı (El-Furkan) 25:13-29 ♦ 195
13. Tümü zincirlenmiş bir şekilde, dar bir yer- Böylelikle sizi birbirinizle test ederiz; ka-
den onun içine atıldıklarında pişmanlıkla- rarlılıkla sebat edecek misiniz diye? Senin
rını beyan edecekler. Rabbin Görendir.
14. O gün sadece tek bir pişmanlık beyan et- 21. Bizimle karşılaşmayı ummayanlar dediler
meyeceksiniz; çok sayıda pişmanlık yü- ki “Keşke melekler bize de inebilseydi ya-
zünden acı çekeceksiniz. hut biz de Rabbimizi görebilseydik (o za-
Doğrular İçin Ödül man inanırdık)!” Doğrusu onlar büyük bir
15. De ki, “Bu mu daha iyidir yoksa doğru- kibir sergilediler ve büyük bir küfür ortaya
lar için söz verilen ebedi Cennet mi? O, koydular.
onların tamamen hak edilmiş ödülleridir; 22. Melekleri gördükleri gün, suçlular için
tamamen hak edilmiş bir kader.” sevindirici bir haber olmayacaktır; “Artık
16. Onlar orada ebedi olarak arzu ettikleri her geri dönülemez bir şekilde kuşatıldık” di-
şeyi elde ederler. Bu, Rabbinin değişmez yeceklerdir.
vaadidir.
23. Yapmış oldukları tüm işlere bakacağız ve
17. Onları, TANRI’nın yanına yerleştirmiş onları boş ve geçersiz kılacağız.
oldukları putlarla birlikle çağırdığı gün
şöyle diyecek, “Benim bu kullarımı siz mi 24. Cennet sakinleri ise o gün fazlasıyla iyi-
yoldan çıkardınız yoksa kendi kendilerine dirler; onlar daha da fazla sevindirici ha-
mi saptılar?” ber işiteceklerdir.
18. Onlar da şöyle diyecekler, “Sana yücelik 25. Gök, bulut kütleleri halinde birbirinden
olsun. Senin yanına herhangi bir rab yer- ayrılacak ve melekler büyük kalabalıklar
leştirmek bizim için doğru olmazdı. Fakat halinde inecektir.
Sen keyiflerine bakmaları için ataları ile
birlikte onlara müsaade ettin. Sonuç ola- 26. O gün tüm egemenlik En Lütufkâr Olan’a
rak mesajı göz ardı ettiler ve böylelikle aittir. İnkârcılar için zor bir gün olacaktır.
kötü insanlar haline geldiler.”
19. Onlara verdiğin mesajı inkâr ettiler ve so- Tanrı’nın Antlaşma Elçisi* **
nuç olarak, ne onları üzerlerine çektikleri 27. Gün gelecek, haddi aşan kişi (üzüntüden)
azaptan kurtarabilirsin, ne de onlara her- ellerini ısırıp şöyle diyecek, “Ah keşke
hangi bir şekilde yardım edebilirsin. Ara- elçi ile birlikte aynı yolu takip etseydim.
nızdan kim kötülük işlerse, onu şiddetli 28. “Ah, yazıklar olsun bana, keşke şu kişiyi
bir azaba çarptıracağız. dost edinmeseydim.
Elçiler Sadece İnsandırlar 29. “Bana ulaştıktan sonra beni mesajdan o
20. Senden önce, yemek yemeyen ve çarşılar- saptırdı. Gerçekten de şeytan, insan kur-
da dolaşmayan hiçbir elçi göndermedik. banlarını yüzüstü bırakır.”
*25:27-30 Bu ayet, ismi Kuran’da matematiksel olarak “Reşad Halife” şeklinde kodlanmış olan Tan-
rı’nın Antlaşma Elçisi’ne atıfta bulunuyor. Eğer “Reşad”ın sayısal değerini (505), ardından “Ha-
life”nin sayısal değerini (725), ardından bu surenin numarasını (25), ardından 27, 28, 29 ve 30
ayetlerini yazarsanız, nihai sayı (5057252527282930) 19’un tam katıdır (Detaylar için Ek 2 & 26’ya
bakınız). Muhammed Peygamber de Yargı Günü’nde 25:30 ayetindeki gibi bir açıklama yapacaktır.
1788 98359
196 ♦ Yasa Kitabı (El-Furkan) 25:30-53
30. Elçi* dedi ki, “Rabbim! Halkım bu Ku- 42. “Eğer onlara kararlılıkla bağlı kalmasay-
ran’ı terk etti.” dık, neredeyse bizi tanrılarımızdan çe-
31. Biz ayrıca her peygambere karşı suçlular virecekti.” Azabı gördüklerinde, yoldan
arasından düşmanlar oluşturduk. Bir rehber gerçek sapanların kimler olduğunu kesin
olarak, bir efendi olarak senin Rabbin yeter. olarak öğrenecekler.
32. İnkâr etmiş olanlar dediler ki “Neden Bir tanrı Olarak Ego
Kuran onunla tümü aynı anda gelmedi?” 43. Tanrısı kendi egosu olan kişiyi gördün
Senin hafızana yerleştirmek için biz onu mü? Sen mi onun avukatı olacaksın?
sana aşama aşama bıraktık. Biz onu belirli
44. Onların çoğunun işittiklerini yahut anladıkla-
bir dizilişle okuduk.
rını mı zannediyorsun? Onlar tıpkı hayvanlar
Tanrı’nın Delilleri Diz Çöktürücüdür gibidirler; hayır, onlar daha da beterdirler.
33. Hangi argümanı ileri sürerlerse sürsünler,
Tanrı’dan Sonsuz Nimetler
biz sana gerçeği ve daha iyi bir anlayışı
45. Rabbinin gölgeyi nasıl tasarladığını gör-
sağlarız.
medin mi? Eğer irade etseydi onu sabit
34. Cehenneme yaka paça toplananlar en kötü kılabilirdi, o zaman biz de Güneş’i buna
konumdadırlar; onlar doğru yoldan en göre tasarlardık.
uzakta olanlardır.
46. Fakat biz onu yavaş hareket edecek şekil-
35. Biz Musa’ya kutsal yazı verdik ve kardeşi de tasarladık.
Harun’u kendisine yardımcı olarak atadık.
47. O’dur bir örtü olması ve uyuyup dinlen-
36. “Siz ikiniz vahiylerimizi reddeden şu hal- meniz için geceyi tasarlayan. Ve gündüzü
ka gidin” dedik ve ardından o reddedicile- de bir yeniden diriliş yaptı.
ri tamamen yok ettik.
48. O’dur rahmetinin iyi alametleri ile birlikte
37. Aynı şekilde, Nuh halkı da elçilerini inkâr rüzgârları gönderen ve biz gökyüzünden
ettiklerinde onları boğduk ve insanlar için saf su indiririz.
onları bir işaret olarak yerleştirdik. Biz
49. Onunla ölü toprakları canlandırırız ve ya-
haddi aşanlar için acı veren bir azap hazır-
rattıklarımız için—çok sayıda hayvan ve
ladık.
insan için—içecek sağlarız.
38. Ayrıca Âd, Semûd, Ress sakinleri ve onlar
50. Dikkate alsınlar diye biz onu aralarında
arasındaki birçok nesilleri de.
tam ölçüsünde dağıttık. Fakat çoğu insan
39. Bu grupların her birine, onları yok etme- inkârda ısrar etmektedir.
den önce yeterli örnekler ilettik.
51. Eğer irade etseydik her topluluğa bir uya-
40. Onlar, berbat bir sağanak yağdırılan toplu- rıcı gönderebilirdik.
luğun (Sodom’un) yanından geçtiler. Onu
52. Bu yüzden, inkârcılara itaat etme ve on-
görmediler mi? Gerçek şu ki onlar yeni- lara karşı bununla mücadele et, büyük bir
den dirilişe asla inanmadılar. mücadele.
Elçilerle Alay Edildi 53. O’dur iki denizi birleştiren; biri tatlı ve
41. Seni gördüklerinde seninle daima alay et- içilebilirken, diğeri tuzlu ve içilemez. Ve
tiler: “Bu mu TANRI’nın bir elçi olarak onları zorlu, çiğnenemez bir engel (buhar-
seçtiği kişi? laşma) ile ayırmıştır.
1789 98400
Yasa Kitabı (El-Furkan) 25:54-75 ♦ 197
54. O’dur sudan bir insan yaratan, sonra da hiller kendilerine laf attığında, onlar sade-
onu evlilik ve çiftleşme yolu ile çoğaltan. ce esenliği dillendirirler.
Senin Rabbin Her şeye Gücü Yetendir. 64. Gecenin yalnızlığında Rableri üzerine te-
55. Yine de kendilerine fayda sağlayamayan, fekkür ederler ve secdeye kapanırlar.
zarar da veremeyen putları TANRI’nın
65. Ve derler ki “Rabbimiz! Bizi Cehennemin
yanına yerleştirirler. Gerçekten de inkârcı
ızdırabından koru; onun azabı korkunçtur.
kişi, Rabbinin bir düşmanıdır.
66. “O, en kötü meskendir; en kötü kaderdir.”
56. Seni biz gönderdik (Reşad), bir müjdeci
ve aynı zamanda bir uyarıcı olarak. 67. Verdikleri zaman ne savurgandırlar ne de
57. De ki, “Ben sizden herhangi bir ücret iste- cimridirler; makul ölçüler içinde verirler.
miyorum. Tek istediğim Rabbinize ulaşa- 68. TANRI’nın yanında başka herhangi bir
cak doğru yolu bulmanız için size yardım tanrıya asla yalvarmazlar, adaletin olağan
etmek, eğer seçiminiz buysa.” seyri hariç kimseyi de öldürmezler—çün-
kü TANRI yaşamı kutsal kıldı. Zina da
Peygamberler ve Azizler Ölüdürler etmezler. Bu suçları işleyenler bedelini
58. Diri Olana güvenip dayan—hiç Ölmeye- ödemek zorunda kalacaktır.
ne—ve O’na övgüler sun ve O’nu yücelt.
O, yarattıklarının günahlarından tamamen 69. Diriliş Günü’nde onlar için azap ikiye kat-
Haberdardır. lanır ve orada aşağılanmış olarak kalırlar.
59. O’dur gökleri ve yeri ve de aralarında- 70. Tövbe eden, iman eden ve doğru bir hayat
ki her şeyi altı günde yaratan, ardından sürenler bundan muaf tutulmuştur. TAN-
tüm otoriteyi üstlenen. En Lütufkâr Olan; RI onların günahlarını kredilere dönüştü-
O’nu ilimde sağlam temelli olanlara sor. rür. TANRI Bağışlayıcıdır, En Merhamet-
li Olandır.
Nankör İnsan 71. Kim tövbe edip doğru bir hayat sürerse,
60. Onlara “En Lütufkâr Olan’ın huzurunda TANRI onları tam bir kurtarışla günahın
secdeye kapanın” denildiğinde, “En Lü- bedelinden kurtarır.
tufkâr Olan da neymiş? Senin savunduğun
şeye mi secde edeceğiz?” derler. Nitekim Doğruların İlave Özellikleri
bu onların ancak nefretini artırır. 72. Onlar yalan yere tanıklık etmezler. Boş
61. En kutludur gökyüzüne takımyıldızları sözle karşılaştıklarında, onu görmezden
yerleştiren ve ona bir lamba ile parlayan gelirler.
bir ay yerleştiren. 73. Rablerinin vahiyleri hatırlatıldığında, on-
62. O’dur geceyi ve gündüzü, birbirini izle- lara asla sanki sağır ve körmüş gibi tepki
yecek şekilde tasarlayan: Dikkate almak vermezler.
veya minnettar olmak isteyenler için ye- 74. Ve derler ki “Rabbimiz! Eşlerimizi ve ev-
terli bir kanıt. latlarımızı bizim için neşe kaynağı yap ve
Doğruların Özellikleri bizi doğruların ön safında tut.”
63. En Lütufkâr Olan’a tapanlar, yeryüzünde 75. Bunlar, kararlı olmalarının karşılığında
yumuşak başlı olarak yürüyenlerdir ve ca- Cennete erişmiş kimselerdir; onlar orada
*25:56 “Reşad Halife”nin sayısal değeri (1230) artı sure ve ayet numarası toplamı (25+56) 1230 +
25 + 56 = 1311 = 19x69 verir.
1795 98664
198 ♦ Yasa Kitabı (El-Furkan) 25:76-77 & Şairler (El-Şu‘arã’) 26:1-26
27. Dedi ki “Size gönderilen elçiniz bir deli.” Uzmanlar Gerçeği Görüyor
28. Dedi ki “Eğer anlıyorsanız doğunun, batı- 46. Sihirbazlar secdeye kapandılar.
nın ve onlar arasındaki her şeyin Rabbi.” 47. Dediler ki “Biz kâinatın Rabbine iman
ediyoruz.
29. Dedi ki “Eğer benden başka bir tanrıyı ka-
bul edersen seni zindana atacağım.” 48. “Musa’nın ve Harun’un Rabbine.”
30. Dedi ki “Sana esaslı bir şey göstersem de 49. Dedi ki “Ben size izin vermeden mi ona
mi?” iman ettiniz? O size sihir öğreten hocanız
olmalı. Kesinlikle göreceksiniz. Ellerini-
31. Dedi ki “O halde göster bakalım onu, eğer zi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim.
doğru sözlü isen.” Hepinizi asacağım.”
32. Sonra değneğini attı, bunun üzerine esaslı 50. Dediler ki “Bu bizim kararımızı değiştir-
bir yılan oluverdi. meyecek; biz Rabbimize döneceğiz.
33. Ve elini çıkardı, bakanlar için beyaz oldu. 51. “Özellikle ilk imanlılar olmamızdan ötürü
34. Etrafındaki kıdemlilere dedi ki “Bu usta Rabbimizin günahlarımızı bağışlayacağı-
bir sihirbaz. nı umuyoruz.”
35. “Sihri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak isti- 52. Musa’ya vahyettik: “Kullarımla yola çık;
yor. Ne önerirsiniz?” siz takip edileceksiniz.”
53. Firavun kentlere çağırıcılar gönderdi.
36. Dediler ki “Ona ve kardeşine mühlet ver
ve her kente toplayıcılar gönder. 54. (Şöyle ilan ediyorlardı,) “Bu küçük bir çe-
tedir.
37. “Her bir usta sihirbazı toplasınlar.”
55. “Onlar şimdi bize başkaldırıyorlar.
38. Sihirbazlar kararlaştırılmış günün karar-
laştırılmış vaktinde bir araya getirildiler. 56. “Hepimiz onlara karşı teyakkuzda olalım.”
39. İnsanlara şöyle söylenildi: “Herkes gelsin; Kaçınılmaz Azap
burada toplanalım. 57. Sonuç olarak, biz onları bahçelerden ve
40. “Eğer kazanan olurlarsa, belki sihirbazlara pınarlardan mahrum bıraktık.
uyarız.” 58. Hazinelerden ve şerefli bir makamdan.
41. Sihirbazlar geldiklerinde Firavun’a dedi- 59. Sonra da onu İsrailoğullarına miras bıraktık.
ler ki “Eğer kazananlar olursak, bize öde- 60. Onları doğu tarafına doğru takip ettiler.
me yapılacak mı?”
61. Her iki taraf birbirlerini gördüklerinde,
42. “Evet kesinlikle; üstelik bana yakın kim- Musa’nın halkı “Yakalanacağız” dediler.
seler olacaksınız” dedi.
62. Dedi ki “Mümkün değil. Rabbim benimle-
43. Musa onlara “Atacağınızı atın” dedi. dir; O bana rehberlik edecektir.”
44. Halatlarını ve sopalarını attılar ve dediler 63. Biz çok geçmeden Musa’ya vahyettik:
ki “Firavun’un görkemi adına biz üstün “Değneğinle denize vur,” bunun üzerine
geleceğiz.” yarıldı. Her bir parçası koca bir tepe gi-
45. Musa da değneğini attı, bunun üzerine uy- biydi.
durdukları her şeyi yuttu. 64. Ardından hepsini geçirdikk.
1795 98664
200 ♦ Şairler (El-Şu‘arã’) 26:65-105
65. Biz Musa’yı ve onunla beraber olanları 85. “Beni saadet dolu Cennetin vârislerinden
böyle kurtardık. biri yap.
66. Ve diğerlerini boğduk. 86. “Ve babamı da bağışla, çünkü o saptı.
67. Bu yeterli bir kanıt olmalıdır, fakat insan- 87. “Ve Diriliş Günü’nde beni yüzüstü bırak-
ların çoğu imanlı değildir. ma.”
68. Muhakkak ki senin Rabbin Kudretlidir, En 88. Ne paranın ne de evlatların yardım edeme-
Merhametli Olandır. yeceği gündür o.
89. Sadece tüm kalpleri ile TANRI’ya gelen-
İbrahim
ler (kurtarılacaktır).
69. Onlara İbrahim’in tarihini aktar.
90. Cennet doğrulara sunulacaktır.
70. Babasına ve halkına dedi ki “Bu taptığınız
şeyler de nedir?” 91. Cehennem, doğru yoldan sapanlar için ku-
rulacaktır.
71. Dediler ki “Heykellere tapıyoruz; biz ta-
mamen onlara adandık.”
Onlar Putlarını Terk Edecekler
72. Dedi ki “Yalvardığınız zaman sizi işitebi- 92. Onlara sorulacak, “Nerede tapmış olduğu-
liyorlar mı? nuz o putlar
73. “Size fayda sağlayabiliyor yahut zarar ve- 93. “TANRI’nın yanı sıra? Şimdi size yardım
rebiliyorlar mı?” edebilirler mi? Peki kendi kendilerine yar-
74. Onlar, “Hayır; ama biz atalarımızı bunu dım edebilirler mi?”
yapıyorken bulduk” dediler. 94. Onlar, yoldan sapanlarla birlikte oraya atı-
lacaklardır.
75. Dedi ki “Taptığınız bu putları görüyor mu-
sunuz? 95. Ve Şeytan’ın tüm askerleri.
76. “Sizin ve atalarınızın. 96. Orada çekişirlerken diyecekler ki,
77. “Ben onlara karşıyım, çünkü ben ancak 97. “TANRI’ya ant olsun ki biz tamamen sap-
kâinatın Rabbine adandım. mıştık.
78. “Beni yaratmış ve bana rehberlik etmiş 98. “Nasıl oldu da sizi kâinatın Rabbinin dere-
olan. cesine yükseltebildik?
99. “Bizi saptıranlar kötü kimselerdi.
79. “Beni yediren ve içiren.
100. “Şimdi hiçbir şefaatçimiz yok.
80. “Ve hastalandığımda O’dur beni iyileşti-
ren. 101. “Tek bir yakın dostumuz da.
81. “Beni vefat ettiren, ardından hayata dön- 102. “Keşke başka bir şans elde edebilseydik,
düren. o zaman iman ederdik.”
82. “Yargı Günü’nde günahlarımı bağışlaya- 103. Bu iyi bir ders olmalıdır. Ancak insanla-
cağını umduğum. rın çoğu imanlı değildir.
104. Senin Rabbin Kudretlidir, En Merhamet-
83. “Rabbim! Bana bilgelik bahşet ve beni
li Olandır.
doğrular arasına dâhil et.
84. “Benim gelecek nesiller için teşkil ettiğim Nuh
örneklik iyi bir örneklik olsun. 105. Nuh’un halkı elçileri inkâr etti.
1798 98943
Şairler (El-Şu‘arã’) 26:106-143 ♦ 201
106. Kardeşleri Nuh onlara dedi ki “Doğru 125. “Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçi-
kimseler olmaz mısınız? yim.
107. “Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçi- 126. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana
yim. itaat edin.
108. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana 127. “Sizden herhangi bir ücret istemiyorum.
itaat edin. Benim ücretim kâinatın Rabbinden gelir.
109. “Sizden herhangi bir ücret istemiyorum. 128. “Siz gösteriş uğruna her tepenin üzerine
Benim ücretim kâinatın Rabbinden gelir. bir köşk inşa ediyorsunuz.
110. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana 129. “Sanki sonsuza dek yaşayacakmış gibi
itaat edin.” yapılar kuruyorsunuz.
111. Dediler ki “Aramızdaki en aşağılık kim- 130. “Ve vurduğunuzda acımasızca vuruyor-
seler seni takip etmişken, biz seninle be- sunuz.
raber nasıl iman edebiliriz?” 131. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana
112. Dedi ki “Ben onların ne yaptıklarını ne- itaat edin.
reden bileyim? 132. “Bildiğiniz her şeyi size sağlayana derin
saygı duyun.
113. “Onların hükmü ancak Rabbime aittir,
keşke bir anlayabilseydiniz. 133. “Size çiftlik hayvanları ve evlatlar sağla-
dı.
114. “Ben imanlıları asla kovmayacağım.
134. “Ve bahçeler ve pınarlar.
115. “Ben açıklığa kavuşturan bir uyarıcıdan
fazlası değilim.” 135. “Sizin için müthiş bir günün azabından
korkuyorum.”
116. Dediler ki “Ey Nuh! Eğer vazgeçmezsen
taşlanacaksın.” 136. Dediler ki “Öğüt versen de vermesen de
aynıdır.
117. Dedi ki “Rabbim! Halkım beni inkâr etti.
137. “Bu bela atalarımızla sınırlıydı.
118. “Onlara karşı bana galibiyet bahşet, beni
ve beraberimdeki imanlıları kurtar.” 138. “Bize asla hiçbir azap dokunmayacak.”
119. Onu ve beraberindekileri yüklü gemide 139. Onlar böylelikle inkâr ettiler ve sonuç
kurtardık. olarak onları yok ettik. Bu bir ders olma-
lıdır, fakat insanların çoğu imanlı değil-
120. Sonra diğerlerini boğduk. dir.
121. Bu bir ders olmalıdır, fakat insanların 140. Muhakkak ki senin Rabbin Kudretlidir,
çoğu imanlı değildir. En Merhametli Olandır.
122. Muhakkak ki senin Rabbin Kudretlidir,
En Merhametli Olandır. Salih
141. Semûd, elçileri inkâr etti.
Hûd 142. Kardeşleri Salih onlara dedi ki “Doğru
123. Âd, elçileri inkâr etti. kimseler olmaz mısınız?
124. Kardeşleri Hûd onlara dedi ki “Doğru 143. “Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçi-
kimseler olmaz mısınız? yim.
1802 99418
202 ♦ Şairler (El-Şu‘arã’) 26:144-180
144. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana 162. “Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçi-
itaat edin. yim.
145. “Sizden herhangi bir ücret istemiyorum. 163. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana
Benim ücretim kâinatın Rabbinden gelir. itaat edin.
146. “Sonsuza dek bu vaziyette güvenlik için- 164. “Sizden herhangi bir ücret istemiyorum.
de bırakılacağınızı mı zannediyorsunuz? Benim ücretim kâinatın Rabbinden gelir.
147. “Bahçelerin ve pınarların tadını çıkarı- 165. “Siz tüm insanlar arasından erkeklerle
yorsunuz. mi seks yapıyorsunuz?
148. “Ve ekinlerin ve lezzetli meyvelerle be- 166. “Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi
raber hurma ağaçlarının. bırakıyorsunuz! Gerçekten de siz haddi
aşan insanlarsınız.”
149. “Dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz.
167. Dediler ki “Ey Lut! Eğer vazgeçmezsen
150. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana
kovulup sürgün edileceksin.
itaat edin.
168. Dedi ki “Ben davranışlarınızı esefle kını-
151. “Uymayın haddi aşanlara.
yorum.”
152. “İyi işler değil kötülük yapanlara.’’
169. “Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptık-
153. Dediler ki “Sen büyülenmişsin. larından kurtar.”
154. “Sen de bizim gibi bir insandan fazlası 170. Biz onu ve tüm ailesini kurtardık.
değilsin. Eğer doğru sözlü isen bir muci-
171. Fakat yaşlı kadın hariç; o, kötü bir sona
ze ortaya koy.”
mahkûm edildi.
155. Dedi ki “İşte bir deve, sadece onun için
172. Sonra diğerlerini yerle bir ettik.
tahsis edilmiş bir günde su içer; sizin be-
lirlenmiş su içme günlerinizden farklı bir 173. Onlara berbat bir sağanak yağdırdık; uya-
günde. rılmış olanlar için ne korkunç bir yağış!
156. “Ona herhangi bir zarar dokundurmayın, 174. Bu bir ders olmalıdır fakat insanların
yoksa müthiş bir günde azabı üzerinize çoğu imanlı değildir.
çekersiniz.” 175. Muhakkak ki senin Rabbin Kudretlidir,
157. Onu boğazladılar ve bu nedenle kederi En Merhametli Olandır.
üzerlerine çektiler.
Şuayb
158. Azap kendilerini çepeçevre kuşattı. Bu 176. Orman Halkı da elçileri inkâr etti.
bir ders olmalıdır fakat insanların çoğu
imanlı değildir. 177. Şuayb onlara dedi ki “Doğru kimseler
olmaz mısınız?
159. Muhakkak ki senin Rabbin Kudretlidir,
178. “Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçi-
En Merhametli Olandır.
yim.
Lut 179. “TANRI’ya derin saygı duyun ve bana
160. Lut halkı da elçileri inkâr etti. itaat edin.
161. Kardeşleri Lut onlara dedi ki “Doğru 180. “Sizden herhangi bir ücret istemiyorum.
kimseler olmaz mısınız? Benim ücretim kâinatın Rabbinden gelir.
1806 100054
Şairler (El-Şu‘arã’) 26:181-213 ♦ 203
183. “İnsanları haklarından mahrum bırakma- 199. Ve ona onu (Arapça diliyle) okutmuş
yın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak olsaydık, ona iman etmeleri mümkün ol-
dolaşmayın. mayacaktı.
184. “Sizi ve önceki nesilleri yaratana derin 200. Biz böylece onu suçluların kalplerinde
saygı duyun.” (yabancı bir dil gibi) kılarız.
185. Dediler ki “Sen büyülenmişsin. 201. Böylelikle onlar ona iman edemezler; ta
ki acı veren azabı görünceye dek.
186. “Sen de bizim gibi bir insandan fazlası
değilsin. Doğrusu senin bir yalancı oldu- 202. O onlara ansızın, hiç beklemedikleri bir
ğunu düşünüyoruz. anda gelecek.
187. “Eğer doğru sözlü isen hadi gökten üze- 203. O zaman diyecekler ki “Bize bir mühlet
rimize kütleler düşür.” verilebilir mi?”
188. Dedi ki “Rabbim yaptığınız her şeyi bi- 204. Onlar azabımıza meydan okumadılar mı?
lendir.” 205. Gördüğün gibi, onların yıllarca yararlan-
189. Onu inkâr ettiler ve sonuç olarak Gölge- malarına izin verdik.
lik Günü’nün azabını üzerlerine çektiler. 206. Sonra da söz verildiği üzere azap kendi-
O, müthiş bir günün azabıydı. lerine geldi.
190. Bu bir ders olmalıdır, fakat insanların 207. Onların geniş imkânları kendilerine en
çoğu imanlı değildir. ufak bir yardımda bulunamadı.
191. Muhakkak ki senin Rabbin Kudretlidir, 208. Biz uyarıcılar göndermeden bir toplulu-
En Merhametli Olandır. ğu asla yok etmeyiz.
Kuran 209. Dolayısıyla bu bir hatırlatıcıdır, çünkü
192. Bu, kâinatın Rabbinden bir vahiydir. biz asla adaletsiz değiliz.
193. Güvenilir Ruh (Cebrail) onunla birlikte Yalancı Elçiler
indi. YALNIZCA Tanrı’ya Tapmayı
194. Onu senin kalbine vahyetmek için, uya- Vaaz Etmekten Acizdirler*
rıcılardan biri olasın diye. 210. Bunu asla şeytanlar vahyedemezler.
195. Kusursuz bir Arapça dilde. 211. Ne yaparlardı, ne de yapabilirlerdi.
196. O, evvelki nesillerin kitaplarında önce- 212. Çünkü onlar işitmekten menedilmişler-
den haber verilmiştir. dir.
197. İsrailoğulları arasındaki bilginlerce bili- 213. Bu nedenle, TANRI’nın yanında başka
niyor olması onlar için yeterli bir kanıt bir tanrıyı putlaştırma, yoksa azabı üze-
değil midir? rine çekersin.
*26:210 Yalancı bir elçi, Şeytan’ın bir elçisidir çünkü en korkunç yalanın uydurucusudur. Böyle bir
elçi asla putperestliği kınayamaz ve YALNIZCA Tanrı’ya tapmayı vaaz edemez.
1807 100267
204 ♦ Şairler (El-Şu‘arã’) 26:214-227 & Karınca (El-Neml) 27:1-10
*26:214-223 Bu ayetler, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ni kast etmektedir: “Reşad Halife”nin sayısal de-
ğeri (1230) artı ayet numarası (214) toplamı 1230 + 214 = 1444 = 19x76 = 19x19x4 eder ve 214’ten
223’e kadar ayet numaralarının toplamı 2185 = 19 x 115 eder (Ek 1).
*27:1 Bu Kurani başlangıçların anlamları için Ek 1‘e bakınız.
1810 100511
Karınca (El-Neml) 27:11-29 ♦ 205
11. “Bir suç işleyenler hariç, sonra işlenen gü- Seni memnun edecek doğru işler yapmaya
nahın ardından yerine doğruluğu koyanlar yönelt. Rahmetinle beni doğru kullarının
var ya; Ben Bağışlayanım, En Merhametli topluluğuna kabul et.
Olanım.
20. Kuşları denetledi ve farkına vardı: “Hüt-
12. “Elini cebine sok; lekesiz beyaz olarak çı- hütü neden görmüyorum? Neden kayıp?
kacaktır. Bunlar Firavun ve halkına dokuz
mucize arasındadır, çünkü onlar kötü in- 21. “Bana iyi bir mazeret sunmazsa onu şid-
sanlardır.” detli bir şekilde cezalandıracağım ya da
onu kurban edeceğim.”
13. Mucizelerimiz kendilerine açıkça ve esas-
lı bir şekilde sunulduğunda dediler ki “Bu 22. Çok fazla beklemedi. (Hüthüt) dedi ki
besbelli ki sihir.” “Sende olmayan haberlere sahibim. Sana
14. Kibirlerinden ötürü onları reddettiler ve Saba’dan bazı önemli bilgiler getirdim.
yanlış olan yollarına tamamen inandırıl- 23. “Onları yöneten bir kadın buldum, her şey
mışlardı. Bozguncuların sonlarına dikkat ile nimetlendirilmiş birisi ve muazzam bir
et. saraya sahip.
Davut ve Süleyman 24. “Onu ve halkını, TANRI yerine Güneş’e
15. Biz Davut’a ve Süleyman’a bilgi bahşettik secde eder buldum. Şeytan onların işlerini
ve onlar dediler ki “Bizi imanlı kullarının gözlerinde süslemiş ve onları yoldan çı-
birçoğundan daha fazla nimetlendirdiği karmış; sonuç olarak rehberlik edilmemiş-
için TANRI’ya övgüler olsun.” ler.”
16. Süleyman, Davut’un vârisiydi. Dedi ki 25. Göklerdeki ve yerdeki tüm gizemleri açı-
“Ey insanlar! Bize kuşların dilini anlamak ğa çıkaran, gizlediğiniz ve açığa vurduğu-
bahşedildi ve her türlü şey ihsan edildi. Bu
nuz her şeyi bilen TANRI’nın huzurunda
gerçekten de gerçek bir nimettir.”
secde ediyor olmalıydılar.
17. Süleyman’ın hizmetinde seferber edilen-
ler, onun cinlerden, insanlardan ve aynı 26. TANRI: O’nun yanında başka bir tanrı
zamanda kuşlardan oluşan itaatkâr asker- yoktur; büyük hâkimiyetin Rabbi.
leriydi; hepsi onun emrindeydi. 27. (Süleyman) dedi ki “Gerçeği mi söyledin
18. Karıncaların vadisine yaklaştıklarında bir yoksa sen bir yalancı mısın göreceğiz.
karınca şöyle söyledi, “Ey karıncalar! Yu- 28. “Bu mektubu benden al onlara ver, sonra
valarınıza girin ki, Süleyman ve askerleri bekleyip tepkilerini gözle.”
farkında olmayarak sizi ezmesinler.”***
19. Gülümsedi ve onun sözüne güldü,* dedi Tekrar Saba’da
ki “Rabbim! Beni, bana ve ana-babama ih- 29. Kadın dedi ki “Ey danışmanlarım! Ben şe-
san ettiğin nimetlere minnettar olmaya ve refli bir mektup aldım.
27:18-19 Belirli bir suredeki olaylar ne kadar olağandışı olursa, onları destekleyen matematiksel
kanıt da o kadar güçlü olur. Bu bize, böyle garip olguların Tanrı’nın gücünün göstergesi olduğu
konusunda güvence verir. Bu surenin başlangıç harfleri olan T.S., Kuran’ın başlangıç harfleri ile ala-
kalı matematiksel mucizelerin kompleks bir parçasını oluşturur. İsa’nın olağandışı doğması ve mu-
cizeleri, beş adet Kuranî başlangıç harfi ile başlayan 19’uncu surededir. Detaylar için Ek 1’e bakınız.
1814 100601
206 ♦ Karınca (El-Neml) 27:30-46
30. “O, Süleyman’dandır ve ‘En Lütufkâr, 40. Kitabın bilgisine sahip olan kişi dedi ki
En Merhametli olan TANRI'nın adıy- “Sen göz açıp kapayıncaya kadar ben onu
la’dır.* *
sana getirebilirim.” Onun önüne kondu-
31. “İlan ediyor: ‘Büyüklük taslamayın; bana ğunu görünce dedi ki “Bu, Rabbimden bir
teslim olanlar olarak gelin.’ ” nimettir, minnettar ya da nankör olup ol-
madığımı göstermek için beni onunla test
32. Kadın dedi ki “Ey danışmanlarım! Bu ko- ediyor. Kim minnettar olursa kendi iyiliği
nuda bana tavsiyede bulunun. Sizler bana için minnettar olur ve kim nankörlük eder-
tavsiyede bulununcaya dek hiçbir şeye ka- se, zira Rabbimin ona ihtiyacı yoktur, En
rar vermiyorum.” Şerefli Olandır.”
33. Dediler ki “Gücümüz var, savaş kabiliyet- 41. Dedi ki “Köşkünün şeklini onun için de-
lerimiz de var ve nihai emir senin ellerin- ğiştirin. Görelim bakalım ona rehberlik
de. Ne yapacağına sen karar ver.” edilecek mi yoksa yanılgıya düşmeye de-
34. Kadın dedi ki “Krallar işgal ettikleri ülke- vam mı edecek.”
leri bozguna uğratırlar ve onun haysiyetli 42. Kadın vardığında kendisine soruldu, “Se-
insanlarına boyun eğdirirler. Genelde yap- nin köşkün buna mı benziyor?” O da “Gö-
tıkları şey budur. rünen o ki bu o” dedi. (Süleyman dedi ki)
35. “Onlara bir hediye gönderiyorum; baka- “Kadının ne yapacağını önceden biliyor-
lım elçiler ne ile geri dönecekler.” duk ve biz zaten teslim olanlardık.”
36. Hüthüt Süleyman’a döndüğünde (ona ha- 43. O ise TANRI yerine putlara taparak saptı-
vadisleri bildirdi), o da (Saba halkına) rılmıştı; o, inkârcı bir halktandı.
şöyle yanıt verdi: “Bana para mı veriyor- 44. Ona “Sarayın içine gir” denildi. İç kıs-
sunuz? TANRI’nın bana verdiği, size ver- mını görünce onu su havuzu zannetti ve
diğinden çok daha iyidir. Bu tür hediyeler- (elbisesini yukarı çekip) bacaklarını açtı.
le sevinenler sizlersiniz.” (Süleyman) dedi ki “Bu iç kısım artık kris-
37. (Hüthüte dedi ki) “Onlara geri git (ve kendi talle kaplıdır.” O da dedi ki “Rabbim! Ben
lerine şunu bildir), onlara hayal edemeye- ruhuma kötülük etmişim. Ben artık Süley-
cekleri güçlerle geleceğiz. Onları aşağılan- man ile birlikte kâinatın Rabbi olan TAN-
mış ve küçültülmüş olarak çıkaracağız.” RI’ya teslim oluyorum.”
*27:30 Bu ayete dâhil olan ‘Besmele,’ 19 sure önceki Sure 9’dan kayıp olan ‘Besmele’yi telafi ediyor.
Bu da ‘Besmele’nin geçiş toplamını 114’e, 19x6’ya tekrar kavuşturuyor. Bu ‘Besmele’ye bağlı geniş ve
esaslı bir mucizenin detayları için Ek 29’a bakınız.
1820 100845
Karınca (El-Neml) 27:47-65 ♦ 207
47. Dediler ki “Biz seni kendimiz için kötü bir Tanrı’nın Elçileri Arasında
alamet olarak görüyoruz, seni de sana ka- Hiçbir Ayırım Yapmayın
tılanları da.” O dedi ki “Sizin alametiniz 59. De ki, “TANRI’ya övgüler olsun ve seç-
tamamen TANRI tarafından kontrol edi- tiği kullarına esenlik olsun. TANRI mı
lir. Doğrusu sizler sapmış insanlarsınız.” daha iyidir, yoksa bazılarının oluşturduğu
48. Şehirde, kötülük peşinde olan ve asla iyi bir putlar mı?”
şey yapmayan dokuz çete mensubu vardı.
YALNIZCA Tanrı Tapılmaya Layıktır
49. Dediler ki “Onu ve ahalisini öldürüp son- 60. Gökleri ve yeri yaratan kimdir? Gökten su
ra da kabilesine, ‘Onların ölümü hakkında indiren, onunla güzelliklerle dolu bahçe-
hiçbir şey bilmiyoruz. Biz doğru sözlü- leri—ki siz onun ağaçlarını üretemezdi-
yüz’ diyeceğimize TANRI adına yemin niz—bitiren kimdir? TANRI ile birlikte
edelim.” bir başka tanrı mı? Gerçekten de onlar
sapmış insanlardır.
Tanrı İmanlıları Korur
50. Komplo kurup plan yaptılar, fakat biz de İsa, Meryem, Muhammed, Azizler vs.
komplo kurup plan yaptık, onlar farkına Asla İştirak Etmediler
varmadan. 61. Yeryüzünü yaşanabilir kılan, içinden ır-
51. Kurdukları komplonun sonuçlarına dikkat maklar akıtan, üzerine dağlar yerleştiren
et; biz onları ve tüm halklarını yok ettik. ve iki su arasında bir engel yaratan kim-
52. Haddi aşmalarından ötürü, işte tamamen dir? TANRI ile birlikte başka bir tanrı mı?
çökmüş evleri. Bilen insanlar için bunda Gerçekten de onların çoğu bilmez.
bir ders olmalı. 62. Çaresiz kalıp Kendisini çağıranları kurta-
53. Biz iman edip doğru bir hayat sürenleri ran, sıkıntıyı dindiren ve sizi yeryüzünün
kurtarırız. vârisleri yapan kimdir? TANRI ile birlikte
başka bir tanrı mı? Pek az dikkate alıyor-
Lut sunuz.
54. Lut halkına dedi ki “Gördüğünüz halde, 63. Karanın ve denizin karanlığında size yol
nasıl olur da alenen böyle bir iğrençliği
gösteren kimdir? Rahmete işaret eden rüz-
işleyebilirsiniz?
gârları müjdeyle gönderen kimdir? TAN-
55. “Kadınları bırakıp şehvetli bir şekilde er- RI ile birlikte başka bir tanrı mı? En yü-
keklerle seks yapıyorsunuz. Doğrusu siz cedir, herhangi bir ortağı olmaktan üstün
cahil insanlarsınız.” olan TANRI.
56. Halkının tek yanıtı, “Kentinizden Lut’un 64. Yaratılışı başlatan, ardından onu tekrarla-
ailesini çıkarın; onlar temiz olmayı arzu- yan kimdir? Gökten ve yerden size rızık
layan insanlarmış” demek oldu. sağlayan kimdir? TANRI ile birlikte baş-
57. Nitekim biz onu ve ailesini kurtardık, ka bir tanrı mı? De ki, “Eğer doğru sözlü
karısı hariç; onu, kötü bir sona mahkûm iseniz bana kanıtınızı gösterin.”
olanlar arasında saydık. 65. De ki, “Göklerde ve yerde TANRI’dan
58. Biz onlara belirli bir sağanak yağdırdık. başka hiç kimse geleceği bilmez. Nasıl ve
O, uyarılmış olan insanların üzerine yağan ne zaman diriltileceklerinin bile farkına
berbat bir yağıştı. varmazlar.”
1831 101375
208 ♦ Karınca (El-Neml) 27:66-88
*28:1 Kuran’ın mucizevi matematiksel kodunun detayları ve bu Kuranî Başlangıçların anlamı için
Ek 1’e bakınız.
1835 101722
210 ♦ Tarih (El-Kasas) 28:13-28
13. Böylelikle, kendisini hoşnut etmek, endi- 21. Korkmuş ve tetikte olarak şehirden kaçtı.
şelerini gidermek ve TANRI’nın sözünün Dedi ki “Rabbim! Beni bu zalim insanlar-
gerçek olduğunu bilmesini sağlamak için dan kurtar.”
onu annesine geri döndürdük. Ancak onla-
rın çoğu bilmez. Midyan’da
22. Midyan’a doğru yola çıkarken, “Rabbim
14. Olgunluğa ve güce eriştiğinde ona bilge-
lik ve bilgi bahşettik. Biz doğruları böyle bana doğru yolda rehberlik etsin” dedi.
mükâfatlandırırız. 23. Midyan suyuna ulaştığında, orada hay-
vanlarını sulayan bir insan kalabalığı bul-
Musa Kazara Adam Öldürüyor du ve yan tarafta iki kadının beklediğini
15. Bir zamanlar, insanlar tarafından fark fark etti. Dedi ki “İhtiyacınız olan nedir?”
edilmeksizin habersizce şehre girmişti. Dediler ki “Kalabalık dağılıncaya kadar
İki adamın kavga ettiğini gördü; biri kendi hayvanlarımızı sulayamıyoruz ve babamız
halkından (bir İbrani), diğeri ise düşman- yaşlı bir adam.”
larından (bir Mısırlı) idi. Kendi halkından 24. Onlar için hayvanlarını suladı, ardından
olan, düşmanına karşı onu yardıma çağır- şunu diyerek gölgeye çekildi, “Rabbim!
dı. Musa ötekine bir yumruk vurup onu öl- Bana ne nimet gönderirsen gönder, ona
dürdü. Dedi ki “Bu şeytanın işidir; o ger- aşırı muhtacım.”
çek bir düşman ve esaslı bir saptırıcıdır.” 25. Çok geçmeden, o iki kadından bir tanesi
16. “Rabbim! Ben ruhuma kötülük ettim. Lüt- ona yaklaştı ve utanarak dedi ki “Babam,
fen beni bağışla” dedi, O da onu bağışladı. hayvanlarımızı sulamana karşılık ücretini
O Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. ödemek üzere seni davet ediyor.” Onunla
buluştuğunda ve ona hikâyesini anlattığın-
17. Dedi ki “Rabbim! Üzerimdeki nimetlerine da, o dedi ki “Korkma. O zalim halktan
karşılık olarak, bundan böyle asla suçlula- kurtulmuş oldun.”
ra arka çıkmayacağım.”
Musa Evleniyor
18. Sabahleyin, korkmuş ve tetikte bir halde
26. İki kadından biri dedi ki “Babacığım! Onu
şehirdeydi. Dün onun yardımını arayan
işe al. O, işe alınacakların en iyisi çünkü
kişi tekrar yardımını istedi. Musa ona, güçlü ve güvenilir birisi.”
“Sen gerçekten bir baş belasısın” dedi.
27. Dedi ki “Bana sekiz hac boyunca çalış-
Musa’nın İşlediği Suç Ortaya Çıktı mana karşılık, seni iki kızımdan biri ile
19. Ortak düşmanlarına vurmaya teşebbüs evlendirmeyi teklif etmek istiyorum; eğer
etmeden önce, o dedi ki “Ey Musa! Dün onu on tane yaparsan, bu senin açından
öteki adamı öldürdüğün gibi beni de mi gönüllü olur. Bu meseleyi senin için çok
öldürmek istiyorsun? Belli ki sen yeryü- da zorlaştırmak istemiyorum. TANRI ira-
zünde bir zorba olmak istiyorsun; doğru de ediyorsa beni doğru bir kimse olarak
biri olmak istemiyorsun.” bulacaksın.”
20. Şehrin diğer tarafından koşarak gelen bir 28. Dedi ki “Bu seninle benim aramda bir an-
adam şöyle dedi, “Ey Musa! İnsanlar seni laşmadır. Hangi süreyi yerine getirirsem
öldürmeyi planlıyorlar. Hemen gitsen iyi getireyim, ikisine de karşı olmayacaksın.
olur. Sana iyi bir tavsiyede bulunuyorum.” Konuştuklarımıza TANRI kefildir.”
1838 101790
Tarih (El-Kasas) 28:29-44 ♦ 211
olarak benimle gönder. Beni inkâr ederler 43. Önceki nesilleri yok ettikten ve onlar
diye korkuyorum.” yoluyla emsaller oluşturduktan sonra, in-
sanlar için bir aydınlanma, rehberlik ve
35. Dedi ki “Seni kardeşinle güçlendireceğiz rahmet sağlamak için Musa’ya kutsal yazı
ve ikinize de apaçık yetki sağlayacağız. verdik ki dikkate alsınlar.
Bu sayede ikinize de dokunamayacaklar.
Mucizelerimizle ve sizi takip edenlerle Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne Hitaben
birlikte ikiniz de galipler olacaksınız.” 44. Musa’ya emri verdiğimiz zaman, sen ba-
*28:43 Tevrat, Musa’nın kitabı da dâhil olmak üzere İsrail peygamberlerinin tamamına vahyedilen
tüm kutsal yazıların koleksiyonudur. Kuran, sürekli olarak Musa’ya bir kitap ya da “Yasa Kitabı”
verildiğini belirtmektedir. Kuran’ın hiçbir yerinde, Musa’ya “Tevrat” verildiğini görmeyiz. Bugünkü
Eski Ahit, bundan dolayı Tevrat’tır (3:50, 5:46’ya bakınız).
1839 101820
212 ♦ Tarih (El-Kasas) 28:45-58
*28:44 Bu elçinin ismi matematiksel olarak doğrulanmaktadır: “Reşad Halife”nin sayısal değerini
(1230), ayet numarası (44) ile yan yana yazarak 123044 = 19x6476 elde ederiz.
1843 101975
Tarih (El-Kasas) 28:59-76 ♦ 213
59. Çünkü senin Rabbin, kendilerine vahiyle- 69. Senin Rabbin, açığa vurdukları her şeyi
rimizi okuması için oranın orta yerine bir bildiği gibi, göğüslerinde saklı olan en iç-
elçi göndermedikçe asla bir topluluğu yok teki düşünceleri de bilir.
etmez. Halkı kötü kimseler olmadıkça bir
topluluğu asla yok etmeyiz. 70. O, tek TANRI’dır; O’nun yanında başka
bir tanrı yoktur. O’na aittir tüm övgüler,
60. Size verilen her şey, sadece bu hayatın bu ilk hayatta da, Ahirette de. Tüm karar-
maddiyatı ve gösterişidir. TANRI’nın ya-
lar O’nun yanındadır ve O’na döndürüle-
nında olan, çok daha iyi ve kalıcıdır. Anla-
mıyor musunuz? ceksiniz siz.
61. Kendisine mutlaka gerçekleşecek olan gü- Tanrı’nın Nimetleri
zel bir vaatte bulunduğumuz kişi, kendi- 71. De ki, “Farz edelim TANRI Diriliş Gü-
sine bu hayatın geçici maddiyatını sağla- nü’ne kadar geceyi sürekli kılsaydı? TAN-
dığımız, ardından Diriliş Günü’nde ebedi RI’dan başka hangi tanrı size ışık sağlaya-
kötü sona uğrayan kişi ile eşit midir?
bilir? İşitmiyor musunuz?”
Putlar Kendilerine Tapanları 72. De ki, “Farz edelim TANRI Diriliş Gü-
Sahiplenmezler nü’ne kadar gündüzü sürekli kılsaydı?
62. Gün gelecek, “Benim yanıma yerleştir- TANRI’dan başka hangi tanrı dinlenme-
diğiniz şu putlar nerede?” diyerek onlara niz için size bir gece sağlayabilir? Görmü-
sesleneceğiz. yor musunuz?”
63. Hüküm giyenler diyecekler ki “Rabbimiz! 73. O’ndan bir rahmettir ki, (gece boyunca)
Bunlar bizim saptırdıklarımızdır; biz onları
dinlenesiniz, ardından (gündüz boyunca
ancak kendimiz de sapmış olduğumuz için
saptırdık. Şimdi kendimizi tamamen Sana da) O’nun rızıklarını arayasınız diye sizin
adadık. Onlar aslında bize tapmıyorlardı.” için geceyi ve gündüzü yarattı, ki minnet-
tar olasınız.
64. Denilecek ki “(Size yardım etmeleri için)
putlarınıza çağrıda bulunun.” Bunun üzeri- Putların Hiçbir Gücü Yoktur
ne onlara çağrıda bulunacaklar, fakat onlar 74. Gün gelecek O onlara soracak, “Bana
yanıt vermeyecekler. Azaba uğrayacaklar ve
denk tutmak için uydurduğunuz o putlar
keşke rehberlik edilmiş olsaydık diye istek
duyacaklar! nerede?”
75. Her topluluktan bir şahit seçeceğiz, sonra
Elçilere Verdiğimiz Karşılık da “Kanıtınızı ortaya koyun” diyeceğiz. O
65. O, o gün herkese soracak, “Elçilere nasıl zaman tüm gerçeğin TANRI’nın yanında
karşılık verdiniz?” olduğunu fark edecekler, uydurmuş olduk-
66. O gün, gerçekler karşısında öyle şaşkına ları putlar ise kendilerini terk edecekler.
dönecekler ki, dilleri tutulacak.
Karun
67. Tövbe eden, iman eden ve doğru bir hayat
sürenlere gelince, işte onlar sonunda kaza- 76. Karun (köle çalıştırıcısı), Musa’nın hal-
nanlardan olacaklardır. kından biriydi ancak onlara ihanet etmişti
ve onlara eziyet ediyordu. Ona, anahtarla-
68. Senin Rabbindir irade ettiğini yaratan ve
irade ettiğini seçen; başka hiç kimse her- rının en güçlü topluluk için bile neredeyse
hangi bir seçim yapamaz. Çok Yüce olan çok ağır geldiği pek çok hazineler verdik.
TANRI’ya yücelik olsun. O, ortaklara ih- Halkı ona dedi ki “Bu kadar kibirli olma;
tiyaç duymanın çok üstündedir. TANRI kibirli olanları sevmez.
1852 102467
214 ♦ Tarih (El-Kasas) 28:77-88 & Örümcek (El-Ankebut) 29:1-2
*29:1 Kuran’ın matematiksel kompozisyonunun detayları ve önceden gizemli olan Kuran’ın bu baş-
langıç harflerinin anlamı için Ek 1’e bakınız.
1862 103040
Örümcek (El-Ankebut) 29:3-18 ♦ 215
3. Onlardan öncekileri de test ettik, çünkü 11. TANRI iman edenleri mutlaka ayırt ede-
TANRI doğru sözlüleri ayırt etmeli ve ya- cektir ve ikiyüzlüleri mutlaka ifşa edecek-
lancıları ifşa etmelidir. tir.
4. Yoksa günah işleyenler bizi kandırabilecek- 12. İnkâr etmiş olanlar iman etmiş olanlara
lerini mi sanıyorlar? Yargıları gerçekten de dediler ki “Eğer bizim yolumuzu takip
yanlış. ederseniz günahlarınızdan biz sorumlu
olacağız.” Doğru değil! Onların günahla-
5. Kim TANRI ile buluşmayı umuyorsa (bil- rından hiçbirini yüklenemezler. Onlar ya-
melidir ki), TANRI ile olan böyle bir bu- lancıdırlar.
luşma mutlaka gerçekleşecektir. O İşitendir, 13. Aslında, onlar kendi günahlarına ek ola-
Her Şeyi Bilendir. rak, günahlarının sorumlusu oldukları di-
6. Çaba gösterenler, kendi iyilikleri için çaba ğer insanların günah yüklerini de taşırlar.
Muhakkak ki Diriliş Günü’nde sahte iddi-
gösterirler. TANRI’nın hiç kimseye ihtiya-
alarından sorulacaklardır.
cı yoktur.
7. İman edip doğru bir hayat sürenlere gelince, Nuh
biz onların günahlarını kesinlikle örteceğiz 14. Nuh’u halkına gönderdik ve onlarla birlik-
ve doğru işlerinden ötürü onları cömertçe te bin yıldan elli eksik kaldı.* Ardından,
ödüllendireceğiz. haddi aşmalarından ötürü tufana yakalan-
dılar.
Ana-Babanıza Hürmet Gösterin 15. Biz onu ve gemide ona eşlik edenleri kur-
8. Biz insana, ana-babasına hürmet gösterme- tardık ve bunu da tüm insanlar için bir ders
sini tembih ettik. Ancak eğer Benim yanı- kıldık.
ma putlar yerleştirmen için seni zorlarlarsa
onlara itaat etme. Nihai dönüşünüz Banadır, İbrahim
16. İbrahim halkına dedi ki “TANRI’ya tapın
sonra yapmış olduğunuz her şeyi size bildi-
ve O’na derin saygı duyun. Bu sizin için
receğim. daha iyidir, keşke bilseydiniz.
9. Biz, iman edip doğru bir hayat sürenleri ke- 17. “TANRI’nın yerine taptıklarınız güçsüz
sinlikle doğrular ile birlikte kabul edeceğiz. putlardır; siz bir yalan uydurdunuz.”
İyi Gün Dostları Tanrı: Rızıkların Tek Kaynağı
10. İnsanlar arasından “Biz TANRI’ya iman TANRI’nın yanında taptığınız putların
ediyoruz” diyenler vardır, fakat TAN- size sağlayacakları herhangi bir rızıkları
RI’dan ötürü bir sıkıntıya uğradıkları an, yoktur. Bu nedenle, rızıkları sadece TAN-
insanların zulmünü TANRI’nın azabı ile RI’dan arayın. Yalnızca O’na tapın ve
bir tutarlar. Fakat eğer senin yoluna Rab- O’na minnettar olun; O’nadır nihai dönü-
binden nimetler gelirse, “Biz seninle bera- şünüz.
berdik” derler. TANRI insanların en içteki 18. Eğer inkâr ederseniz, sizden önceki nesil-
düşüncelerinden tamamen haberdar değil ler de inkâr etmişlerdi. Elçinin tek işlevi
midir? (mesajı) iletmektir.
*29:14 Kuran’ın mucizesi matematiksel olduğundan, sayılar özellikle 19-temelli kodun önemli bir
bölümünü oluşturmaktadır. Nitekim Kuran’da geçen sayıların toplamı 162146 veya 19x8534’tür
(Detaylar için Ek 1’e bakınız).
1875 103108
216 ♦ Örümcek (El-Ankebut) 29:19-34
Sosyal Baskı: Esaslı Bir Felaket 32. “Ama orada Lut yaşıyor” dedi. Dediler ki
25. Dedi ki “Bu dünya hayatında, sırf aranız- “Biz orada yaşayan herkesin tamamen far-
daki bazı dostlukları korumak adına, çev- kındayız. Biz elbette onu ve ailesini kurta-
re baskısından dolayı TANRI’nın yanında racağız, karısı hariç; o, kötü sona mahkûm
güçsüz/aciz putlara tapıyorsunuz. Fakat olmuştur.”
sonrasında, Diriliş Günü’nde birbirinizi 33. Elçilerimiz Lut’un mekânına vardıkla-
sahiplenmeyeceksiniz ve birbirinizi lanet- rında kendilerine kötü davranıldı ve o da
leyeceksiniz. Sizin kaderiniz Cehennem- onların varlığından dolayı utandı. Ancak
dir, orada birbirinize yardım da edemezsi- şöyle söylediler, “Korkma ve endişe etme.
niz.” Biz seni ve aileni kurtaracağız, karın ha-
26. Lut onunla birlikte iman etti ve dedi ki riç; o, kötü sona mahkûm olmuştur.
“Ben Rabbime göç ediyorum. O Kudret- 34. “Biz bu kent halkının üzerine, kötülükle-
lidir, En Bilge Olandır.” rinin bir sonucu olarak gökten bir felaket
27. Ona İshak’ı ve Yakup’u bahşettik, soyu- boşaltacağız.”
*29:19-20 Kuran’dan öğreniyoruz ki evrim ilahi olarak yönlendirilen bir süreçtir. Detaylar için Ek
31’e bakınız.
1884 103803
Örümcek (El-Ankebut) 29:35-47 ♦ 217
35. Anlayan insanlar için esaslı bir ibret olsun gibidir; tüm evlerden en dayanıksız olanı
diye onların bazı kalıntılarını ayakta bı- örümceğin evidir, keşke bilselerdi.*
raktık. 42. TANRI, onların O’nun yanında taptıkları-
nın gerçekte bir hiç olduğunu çok iyi bilir.
Şuayb
O Kudretlidir, En Bilge Olandır.
36. Midyan’a kardeşleri Şuayb’ı gönderdik.
Dedi ki “Ey halkım! TANRI’ya tapın, Son 43. Biz bu örnekleri insanlar için veriyoruz ve
Günü kazanmaya çalışın ve yeryüzünde onları bilgili kimselerden başkası takdir
bozgunculuk yaparak dolaşmayın.” etmez.*
37. Onu inkâr ettiler ve sonuç olarak deprem 44. TANRI gökleri ve yeri gerçek olarak ya-
onları yok etti; sabahleyin evlerinde ölü- rattı. Bu, imanlılar için yeterli bir kanıt
sağlar.
me terk edildiler.
38. Aynı şekilde Âd ve Semûd da (yok edil- İletişim Duaları (Namaz)
di). Bu, onların yıkıntıları aracılığıyla size 45. Kutsal yazıdan sana vahyedileni oku ve
açıkça gösterilmiştir. Şeytan onların işle- İletişim Dualarını (Namazı) yerine getir,
rini gözlerinde süslemiş ve gözleri olduğu çünkü İletişim Duaları kötülüğü ve ahlak-
halde onları yoldan saptırmıştı. sızlığı önler. Fakat (Namaz yoluyla) TAN-
RI’nın hatırlanması en önemli amaçtır.*
Tanrı’nın Değişmez Sistemi TANRI yaptığınız her şeyi bilir.
39. Ayrıca Karun, Firavun ve Haman; Musa
onlara apaçık işaretlerle gitti. Fakat onlar Tek Tanrı/Tek Din
yeryüzünde tiranlık yapmaya devam ettiler. 46. Kutsal yazı halkıyla (Yahudilerle, Hristi-
Sonuç olarak, (azaptan) kurtulamadılar. yanlarla ve Müslümanlarla)—onlar haddi
40. Tüm bu inkârcılar günahlarının bir sonu- aşmadıkça—mümkün olan en güzel şeklin
cu olarak kötü sona mahkûm oldular. Bir dışında tartışmayın ve deyin ki “Biz bize
kısmını şiddetli rüzgârlarla yok ettik, bir vahyedilmiş olana da, size vahyedilmiş
kısmı sarsıntı ile yok edildi, bir kısmını olana da iman ediyoruz ve bizim tanrımız
yerin yutmasına yol açtık, bir kısmını ise ve sizin tanrınız bir ve aynıdır; O’na tes-
boğduk. Onlara kötülük eden TANRI de- lim olanlarız biz."
ğildi; kendi ruhlarına kötülük edenler ken- 47. Bu kutsal yazıyı sana biz vahyettik ve ön-
dileriydi. ceki kutsal yazılarla nimetlendirdiğimiz
kimseler ona da iman edeceklerdir. Ayrı-
Örümcek ca, senin halkından bazıları da ona iman
41. TANRI’nın yanında başka efendiler kabul edecektir. Doğrusu, vahiylerimizi göz ardı
edenlerin alegorisi, örümcek ve onun evi edenler gerçek inkârcılardır.
*29:41-43 Kara Dul örümceğinin eşini öldürdüğünü bilmek, bilgili bir kişi olmayı gerektirir. 29:41’de
örümceğe dişi referansın kullanılması bu nedenle önemlidir. Bu, örümcek ağının fiziksel olarak çok
dayanıksız olduğu gerçeğine ektir.
*29:45 Zamanın çoğunda zihninizi meşgul eden her ne ise sizin tanrınız odur (20:14 ve Ek 27’ye
bakınız).
1891 103518
218 ♦ Örümcek (El-Ankebut) 29:48-63
*29:48-51 Kuran’ı, müthiş matematiksel mucizesinden 1400 yıl boyunca ayırmak En Bilge Olan’ın irade-
siydi. Müslümanların Muhammed’i topluca nasıl putlaştırdıkları göz önüne alınırsa, belli ki eğer Kuran’ın
matematiksel mucizesi de Muhammed aracılığıyla vahyedilseydi, birçok insan ona Tanrı’nın ete kemiğe
bürünmüş hali diye tapardı. Görüldüğü üzere Tanrı, Kuran’ın büyük mucizesinin (74:30-35) bilgisayar
çağını beklemesini ve onun, Kendi Antlaşma Elçisi ile vahyedilmesini irade etti (Ek 1, 2 & 26’ya bakınız).
*29:53 40 yaşından önce ölen herkes Cennete gider ve herkes bunu hak etmez. İnsanlar bazen, kötü
bir suçlu derhal idam edilmediği zaman adaletin yavaşlığından yakınırlar. Tanrı kimin Cenneti hak
ettiğini bilir (46:15 ve Ek 32’ye bakınız).
1898 103866
Örümcek (El-Ankebut) 29:64-69 & Romalılar (El-Rum) 30:1-12 ♦ 219
67. Etraflarında insanlar sürekli tehlike içinde 7. Onlar sadece bu dünyanın kendilerine gö-
iken, güvenli kıldığımız Kutsal bir Sığı- rünür şeylerini önemserler, Ahirete karşı ise
nak tesis ettiğimizi görmediler mi? Hala tamamen ilgisizdirler.
batıla inanıp TANRI’nın nimetlerini ret 8. Neden kendileri üzerinde düşünmüyorlar?
mi edecekler? TANRI gökleri ve yeri ve de aralarındaki
68. Yalanlar uydurup onları TANRI’ya atfe- her şeyi, belirli bir amaç dışında ve belirli
denden yahut kendisine gerçek gelince bir yaşam süresi olmadan yaratmadı. Bu-
onu reddedenden daha fena kimdir? İnkâr- nunla birlikte, insanların çoğu Rableri ile
cılar için Cehennem adil bir ceza değil buluşma konusunda inkârcıdırlar.
mi? 9. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekiler
69. Bizim yolumuzda çaba sarf edenlere ge- için sonuçların ne olduğuna dikkat etme-
lince, biz kesinlikle yollarımızda onlara diler mi? Eskiden onlar yeryüzünde daha
rehberlik edeceğiz. Muhakkak ki TANRI güçlü, daha varlıklı ve daha üretkendi. Elçi-
takva ehliyle beraberdir. leri onlara apaçık işaretlerle gitmişti. Sonuç
olarak, onlara kötülük eden TANRI değildi,
♦♦♦♦
kendi ruhlarına kötülük edenler kendileriy-
di.
Sure 30: Romalılar
10. Kötülük işleyenler için sonuçların da kötü
(El-Rum) olması gerekiyordu. Bunun nedeni onların
En Lütufkâr, En Merhametli olan TANRI’nın vahiylerini reddetmeleri ve
Tanrı’nın adıyla onlarla alay etmeleriydi.
*30:1 Önceden gizemli olan bu başlangıç harflerinin açıklaması için Ek 1’e bakınız.
1912 104188
220 ♦ Romalılar (El-Rum) 30:13-30
13. Putlarının onlar adına şefaat etme gücü ol- 23. Geceleyin veya gündüzün uyumanız ve
mayacak; buna karşılık onlar da putlarını O’nun rızıklarının peşinde çalışmanız
sahiplenmeyecekler. O’nun kanıtları arasındadır. Bunda, işiten
14. Saat’in gerçekleştiği gün onlar birbirlerin- insanlar için yeterli kanıtlar vardır.
den ayrılacaklar. 24. Korku ve aynı zamanda umut kaynağı
olarak size şimşeği göstermesi, ardından
15. İman edip doğru bir hayat sürenlere gelin-
ölmüş olan toprağı tekrar diriltmek için
ce, onlar Cennette sevinç içinde olacaklar.
gökten su indirmesi O’nun kanıtları ara-
16. İnkâr edenler ile vahiylerimizi ve Ahiret- sındadır. Bunlarda, akleden insanlar için
teki buluşmayı reddedenlere gelince, onlar yeterince kanıt vardır.
da sonsuza dek azap içinde kalacaklar.
25. Göğün ve yerin O’nun emrinde durması
da O’nun kanıtları arasındadır. Sonunda,
Tanrı’yı Hatırlayın, Her Fırsatta
sizi yeryüzünden çağırdığında, ki tek bir
17. Bu nedenle, geceleyin bir köşeye çekildi-
çağrı, derhal çıkacaksınız.
ğinizde ve sabahleyin kalktığınızda TAN-
RI’yı yüceltin. 26. O’na aittir göklerde ve yerde bulunan her-
kes; hepsi O’na itaatkârdır.
18. Göklerde ve yerde, akşam boyunca ve
aynı zamanda gününüzün tam ortasında 27. Ve O’dur yaratılışı Başlatan, sonra da onu
tüm övgüler O’nun hakkıdır. Tekrar Eden; hatta bu O’nun için daha kolay-
dır. O’na aittir göklerdeki ve yerdeki en ulu
19. O, ölüden diriyi çıkarır ve diriden de ölü- teşbih ve O Kudretlidir, En Bilge Olandır.
yü çıkarır ve ölmüş olduktan sonra yeryü-
zünü yeniden O diriltir; siz de aynı şekilde Puta Tapmanın Saçmalığı
diriltilirsiniz. 28. O burada size kendinizden bir örnek akta-
rıyor: Siz hiç hizmetkârlarınızı veya emri-
Evlilik: İlahi Bir Kurum niz altındakileri, kendinize rakip olacakla-
20. Sizi topraktan yaratması, sonra da çoğalan rı seviyeye ve size sunulan kadar sizin de
insanlar olmanız O’nun kanıtları arasında- onlara bağlılık sunacağınız noktaya yük-
dır. seltir misiniz? Biz anlayan insanlar için
21. Birbirinizle huzur ve gönül ferahlığı bula- vahiyleri bu şekilde açıklarız.
sınız diye aranızdan sizin için eşler yarat- 29. Doğrusu, haddi aşanlar bilgi olmadan ken-
ması ve eşlerinize karşı kalbinize sevgi ve di fikirlerini takip ettiler. TANRI tarafın-
ilgi yerleştirmesi O’nun kanıtları arasın- dan saptırılmış olan kimselere artık kim
dadır. Bunda, düşünen insanlar için yeterli rehberlik edebilir? Onlara hiç kimse asla
kanıtlar vardır. yardım edemez.
22. Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin 30. Bu nedenle, kendini koyu tek tanrıcılığın
ve renklerinizin farklılığı O’nun kanıtları dinine ada. İşte böyledir TANRI’nın in-
arasındadır. Bunlarda, bilgi sahipleri için sanların içine yerleştirdiği doğal içgüdü.
işaretler vardır. TANRI’nın bu tür yaratışı asla değişme-
*30:30 Sahibimiz ve Efendimiz olarak YALNIZCA Tanrı’yı kabul edişimiz doğal bir içgüdüdür. Bu
dünyaya böyle bir içgüdü ile doğarız. 7:172-173 ve Ek 7’ye bakınız.
1916 104264
Romalılar (El-Rum) 30:3-46 ♦ 221
yecektir. Mükemmel din budur, fakat in- 39. Birilerinin serveti artsın diye uygulanan
sanların çoğu bilmez. tefecilik TANRI katında hiçbir şey kazan-
dırmaz. Fakat eğer TANRI’nın hoşnut-
31. O’na teslim olun, O’na derin saygı duyun,
luğunu arayarak bağış yaparsanız, bunlar
İletişim Dualarını (Namazı) yerine getirin
ödüllerini kat kat alan kimselerdir.
ve—ne yaparsanız yapın—asla putperest-
liğe düşmeyin. Kim Tapılmaya Layıktır?
40. TANRI’dır sizi yaratmış olan. O’dur size
Mezhepçilik Kınandı rızık sağlayan. O’dur sizi öldüren. O’dur
32. Dinlerini mezheplere bölenler gibi (putpe- sizi tekrar dirilten. Putlarınızdan herhangi
restliğe düşmeyin); her fırka sahip olduk- biri, bu şeylerden herhangi birini yapabilir
larıyla seviniyor. mi? O’na yücelik olsun. O, herhangi bir
ortağı olamayacak kadar yücedir.
Kötü Gün Dostları
33. İnsanlara bir sıkıntı dokunduğunda, kendi- 41. İnsanların işlemiş olduklarından ötürü
lerini tamamen O’na adayarak Rablerine karanın ve denizin her yanına felaketler
dönerler. Fakat sonra O onlara rahmetini yayıldı. O, böylelikle bazı işlerinin sonuç-
yağdırır yağdırmaz bazıları putperestliğe larını tatmalarına müsaade eder ki (doğru
geri döner.* **
işlere) dönsünler.
34. Bırakın kendilerine verdiklerimize karşı Tarihten Ders Almak
nankör olsunlar. Geçici olarak tadını çıka- 42. De ki, “Yeryüzünü dolaşın ve sizden önce-
rın; ileride kesinlikle öğreneceksiniz. kiler için sonuçların nasıl olduğuna dikkat
35. Kendilerine putperestliklerini haklı göste- edin.” Onların çoğu puta tapandı.
ren yetki mi vermişiz? 43. Öyleyse, TANRI tarafından kaçınılmaz
36. İnsanlara rahmet ihsan ettiğimizde buna kılınmış olan bir gün gelmeden önce ken-
sevinirler. Fakat kendi yaptıklarının bir dini tamamen bu mükemmel dine ada. O
sonucu olarak onlara sıkıntı dokunduğun- gün, onlar şok olacaklardır.
da umutsuzluğa kapılırlar. 44. Kim inkâr ederse, kendi ruhunun zararı-
37. TANRI’nın, irade ettiği kimse için rızkı na inkâr eder, doğru bir hayat sürenler ise
artırdığını yahut irade ettiği kimse için kendi ruhlarını güçlendirip geliştirmek
onu azalttığını fark etmiyorlar mı? Bunlar için bunu yaparlar.
iman eden insanlar için dersler olmalıdır. 45. Çünkü O, iman edip doğru bir hayat sü-
38. Bu nedenle, akrabalara (bağıştan) hakları renleri, cömertçe verdiği nimetlerinden
olan paylarını ver, aynı zamanda yoksula bol bol ödüllendirecektir. O, inkârcıları
ve yolculuk halindeki yabancıya da. Bu, sevmez.
samimiyetle TANRI’nın hoşnutluğunu 46. Size rahmetini bahşetmesi, Kendi kuralla-
arayanlar için daha iyidir; onlar kazanan- rına uygun olarak gemileri denizde yürüt-
lardır. mesi ve (ticaret yoluyla) O’nun cömertçe
*30:33 Yaygın bir örnek, kendilerini iyileştirdiği için Aziz Yahuda’ya teşekkür eden insanlar ta-
rafından yapılan, gazetelerde gördüğümüz küçük ilanlardır. Ameliyata girmeden önce kendilerini
iyileştirmesi için içtenlikle Tanrı’ya yalvarırlar. Fakat ameliyat başarılı geçince vakit kaybetmeden
Aziz Yahuda’ya teşekkür ederler!!!
1922 104461
222 ♦ Romalılar (El-Rum) 30:47-60 & Lokman (Lokman) 31:1-4
verdiği nimetlerinden aramanız için rüz- 55. Saat’in gerçekleştiği gün, suçlu olanlar
gârları iyi alametle göndermesi O’nun ka- (bu dünyada) sadece bir saat geçirdikle-
nıtlarındandır ki minnettar olasınız. rine yemin edecekler. Onlar işte bu kadar
yanılıyorlardı.
İmanlılar İçin
56. Bilgi ve iman ile nimetlendirilenler diye-
Garanti Edilmiş Galibiyet
47. Biz senden önce de elçileri halklarına cekler ki “Siz, TANRI’nın hükmüne uy-
esaslı işaretlerle göndermiştik. Sonra, gun olarak Diriliş Günü’ne kadar kaldınız.
haddi aşanları cezalandırdık. İmanlılara Şimdi, işte bu Diriliş Günü’dür, fakat siz
galibiyet bahşetmek bizim görevimizdir. onu fark etmekte başarısız oldunuz.”
48. TANRI’dır, iradesine uygun olarak gökyüzünde 57. Bu nedenle, haddi aşanlara o gün hiçbir
dağılsın diye bulutları harekete geçirmek için özür fayda sağlamayacaktır, onlar mazur
rüzgârları gönderen. Sonra bulutları üst üste da görülmeyeceklerdir.
yığar, ardından oradan yağmurun yağdığını 58. Böylelikle, biz bu Kuran’da insanlara her
görürsün. Kullarından seçtiklerinin üzerine türlü örneği verdik. Buna rağmen, inkâr-
yağdığı zaman onlar sevinirler. cılara ne tür bir kanıt sunarsan sun, “Siz
49. Üzerlerine yağmadan önce onlar umutsuz- tahrif edenlersiniz” derler.
luğa kapılmışlardı.
İlahi Müdahale
50. TANRI’nın aralıksız rahmetini ve ölmüş 59. TANRI, bilmeyenlerin kalplerini işte böy-
olan yeryüzünü nasıl canlandırdığını tak- le mühürler.
dir et. O kesinlikle, ölüleri de tıpkı bu şe-
kilde diriltecektir. O, Her Şeye Gücü Ye- 60. Bu nedenle, kararlılıkla sebat et—çünkü
tendir. TANRI’nın vaadi gerçektir—ve kesinliğe
erişmemiş kişiler seni yıldırmasın.
51. Bunun yerine üzerlerine sarı bir kum fırtı-
nası yollamış olsaydık, onlar inkâr etmeye ♦♦♦♦
devam ederlerdi.
52. Sen ölülere çağrıyı işittiremezsin ve dö- Sure 31: Lokman
nüp gittiklerinde sağırlara da. (Lokman)
53. Körlere de sapmışlıklarından dolayı reh-
En Lütufkâr, En Merhametli olan
berlik edemezsin. Sen sadece vahiylerimi-
Tanrı’nın adıyla
ze iman edenler ile teslim olanlar olmaya
karar verenler tarafından işitilebilirsin.
1. A.L.M.**
lerdir ve Ahiret konusunda tümüyle kesinli- hiçbir put yerleştirme; putperestlik büyük
ğe erişmişlerdir. bir haksızlıktır.” *
**
*31:13 Eğer bir çocukla ilgilenir, ona en iyi eğitimi verir ve onu hayata hazırlarsanız, onun yalnızca
başkalarına teşekkür ettiğini görmek size ne hissettirir? Putperestlik böyle bir şeydir; haksızlıktır.
1939 104893
224 ♦ Lokman (Lokman) 31:21-34
Sure 32: Secde 8. Sonra onun üremesini belirli bayağı bir sıvı
ile devam ettirdi.
(El-Secde) 9. Ona biçim verdi ve ruhundan üfledi. Ve size
En Lütufkâr, En Merhametli olan işitme, görme yeteneği ve beyinler verdi;
Tanrı’nın adıyla nadiren müteşekkir oluyorsunuz.
10. Onlar hayret ederler, “Biz toprağa karışıp
1. A.L.M.* ** kaybolduktan sonra yeniden mi yaratıla-
cağız?” Nitekim onlar Rableriyle karşılaş-
2. Bu kitap, kuşkusuz, kâinatın Rabbinden bir
ma konusunda inkârcıdırlar.
vahiydir.
11. De ki, “Üzerinize görevlendirilen melek
3. “Onu o uydurdu” dediler. Doğrusu bu, reh-
tarafından vefat ettirileceksiniz, ardından
berlik edilirler diye, senden önce kendile- Rabbinize döndürüleceksiniz.”
rine hiçbir zaman bir uyarıcı ulaşmamış
insanları uyarmak için Rabbinden gelen Çok Geç
gerçektir. 12. Suçluları, Rableri huzurunda başlarını öne
eğmiş durumda iken bir görebilseydin:
Tanrı ile Aranızda Hiçbir Aracı Yok “Rabbimiz! Artık gördük ve işittik. Bizi
4. TANRI’dır gökleri ve yeri ve de aralarında- geri gönder, biz doğru kimseler olacağız.
ki her şeyi altı günde yaratan, ardından tüm Biz artık kesinliğe eriştik.” * ***
otoriteyi üstlenen. Sizin O’nun yanında bir 13. İrade etmiş olsaydık her bir ruha hidayeti-
Rabbiniz yoktur, bir şefaatçiniz de yoktur. ni verirdik, fakat Cehennemi topluca cin-
Dikkate almaz mısınız? ler ve insanlarla dolduracak olmam zaten
5. Gökten yere kadar tüm işler O’nun tarafın- önceden karar verilmiştir. *
****
dan kontrol edilir. O’na göre gün, sizin bin 14. Bugünü unutmanızın sonuçlarını tadın;
yılınıza eşdeğerdir. şimdi de biz sizi unutuyoruz. Kendi yap-
6. Tüm sırları ve açığa vurulanları Bilen; Kud- tıklarınızın karşılığı olarak ebedi azabı
retli, En Bilge Olan. üzerinize çektiniz.
15. Vahiylerimize gerçekten iman eden yegâ-
İnsanın Kökeni ne insanlar, onları işitmeleri üzerine sec-
7. O’dur yarattığı her şeyi mükemmel hale ge- deye kapananlardır. Herhangi bir kibir ol-
tiren ve insanın yaratılışına balçıktan başla- madan Rablerini yüceltir ve O’na övgüler
yan. sunarlar.
*32:1 Bu harflerin anlamı bir sonraki ayette verilmektedir: “Bu kitap, kuşkusuz, kâinatın Rabbin-
den bir vahiydir.” Detaylar için Ek 1’e bakınız.
*32:12 Geri gönderilselerdi aynı suçları işlerlerdi. Dipnot 6:28’e bakınız.
*32:13 İnsanların çoğu, Tanrı’nın onları günahın bedelinden kurtarma davetini göz ardı etmeyi
seçerek Cehenneme gitmekte “ısrar ediyorlar.” Tanrı tek bir insanı bile Cehenneme koymayacaktır.
Putperestliklerini kınayıp, YALNIZCA Tanrı’ya adanarak kendilerini günahın bedelinden kurtar-
mayı başaramayanlar ve Yaratıcımızın emrettiği uygulamalarla ruhlarını geliştiremeyenler, kendi
iradeleriyle Cehenneme koşacaklardır. Tanrı’nın enerjisinin fiziksel varlığına dayanamayacak ka-
dar zayıf olacaklardır.
1961 105258
226 ♦ Secde (El Secde) 32:16-30 & Taraflar (El-Ahzâb) 33:1-3
16. Derin saygı ve umutla Rablerine tapınmak 24. Onların arasından, buyruklarımız doğrul-
için, onların yanları yataklarını zorlanma- tusunda rehberlik edilmiş olan imamlar
tayin ettik, çünkü onlar kararlılıkla sebat
dan terk eder ve onlar kendilerine sağladı-
ettiler ve vahiylerimiz konusunda kesinli-
ğımız rızıklardan verirler. ğe eriştiler.
Cennet: Tarif Edilemez Güzellikte 25. Çekiştikleri her şey hakkında Diriliş Gü-
nü’nde onların arasında yargılama yapa-
17. (Doğru) işlerinize karşılık bir ödül olmak cak olan senin Rabbindir.
üzere sizi ne kadar çok sevinç ve mutlu-
26. Kendilerinden önce nice nesilleri yok et-
luğun beklediği hakkında hiçbir fikriniz miş olmamız hiç mi akıllarına gelmiyor?
yok. Onlar şimdi atalarının yurtlarında yaşayıp
dolaşıyorlar. Bunlar yeterli kanıtlar sağla-
18. İmanlı olanla, kötü olan bir olur mu? On-
malıdır. Onlar işitmezler mi?
lar eşit değildirler.
27. Suyu kıraç topraklara sürerek, onları ve
19. İman edip doğru bir hayat sürenlere gelin- çiftlik hayvanlarını beslemek için onunla
ce, onlar ebedi Cenneti hak ettiler. Böyle- ekinler çıkardığımızı fark etmiyorlar mı?
dir yaptıklarına bir karşılık olarak onların Onlar görmüyorlar mı?
meskenleri. 28. Meydan okuyorlar: “Eğer doğru sözlü ise-
niz nerede şu galibiyet?”
20. Kötülere gelince, onların kaderi ise Ce-
29. De ki, “Böyle bir galibiyetin geldiği gün
hennemdir. Oradan her çıkmaya çalıştık- iman etmek, ondan önce iman etmemiş
larında, geri dönmek zorunda kalacaklar. olanlara yarar sağlamayacak, onlara başka
Onlara, “İnkâr edip durduğunuz Cehen- bir şans da verilmeyecektir.”
nem azabını tadın” denilecektir. 30. Bu nedenle, onları umursama ve bekle,
onlar da beklemektedirler.
Bir Anlam Çıkarıp Ona Göre Hareket Et
♦♦♦♦
21. Belki (bir anlam çıkarıp ona göre hareket
ederler ve) kendilerini düzeltirler diye, Sure 33: Taraflar
(Ahiretin) daha büyük azabını üzerlerine
çekmeden önce (bu dünyanın) daha küçük
(El-Ahzâb)
azabını tatmalarına izin veririz. En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla
22. Kendisine Rabbinin bu vahiyleri hatırlatı-
lan, ardından onları göz ardı etmekte ısrar 1. Ey peygamber! TANRI’ya derin saygı duy,
edenden daha fena kimdir? Biz suçluları inkârcılara ve ikiyüzlülere itaat etme. TAN-
RI Her Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır.
kesinlikle cezalandıracağız.
2. Rabbinden sana vahyedileni takip et. TAN-
23. Biz Musa’ya kutsal yazı verdik—O’nunla RI hepinizin yaptığı her şeyden tamamen
buluşma konusunda herhangi bir şüpheye Haberdardır.
kapılma—ve onu İsrailoğulları için bir 3. Ve TANRI’ya güvenip dayan. Bir savunucu
rehber yaptık. olarak TANRI yeter.
1966 105264
Taraflar (El-Ahzâb) 33:4-16 ♦ 227
Tanrı’ya Olan Adanmışlık Bölünemez Musa ve Meryemoğlu İsa ile. Onlardan cid-
4. TANRI hiçbir adama göğsünde iki kalp di bir söz aldık.*
vermedi. (Geleneğinize göre) kendinize ya- 8. Akabinde, O, doğru sözlüleri doğru sözlü-
bancılaştırdığınız eşlerinizi annelerinize de lükleri konusunda sorgulayacaktır ve inkâr
dönüştürmedi.* Evlat edindiğiniz çocukları edenler için (bu Kuranî gerçekte) acı veren
genetik evlatlarınıza da dönüştürmedi. Tüm bir azap hazırlamıştır.
bunlar, icat edip uydurduğunuz sözlerden
ibarettir. TANRI gerçek olanı konuşur ve Tarafların Muharebesi
O, (doğru) yolda rehberlik eder. 9. Ey iman edenler! TANRI’nın üzerinizde-
ki nimetini hatırlayın; askerler size saldır-
İsimlerinizi Değiştirmeyin dığında, onların üzerine şiddetli rüzgâr ve
5. Evlatlıklarınıza, onların genetik ebeveynle- görünmeyen askerler gönderdik. TANRI
riyle ilişkilerini koruyan isimler verin. Bu, yaptığınız her şeyi Görendir.
TANRI katında daha adildir. Eğer onların 10. Onlar üstünüzden ve altınızdan geldikleri
ebeveynlerini bilmiyorsanız, o zaman onlara vakit gözleriniz dehşete kapılmış, kalple-
din kardeşleriniz olarak ailenizin fertleri gibi rinizin tahammülü kalmamıştı ve TANRI
davranın. Bu hususta bir hata yaparsanız bir hakkında uygun olmayan düşüncelere ka-
günah işlemiş olmazsınız; sizler kasıtlı olan pılmıştınız.
niyetlerinizden sorumlusunuz. TANRI Ba-
11. İşte o zaman imanlılar gerçekten test edil-
ğışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. di; şiddetle sarsılmışlardı.
6. Peygamber imanlılara, onların birbirlerine
12. İkiyüzlüler ve kalplerinde şüphe barındı-
olduklarından daha yakındır ve onun eşleri ranlar, “TANRI’nın ve elçisinin bize vaat
onların anneleri gibidir. Akrabalar, TANRI’nın ettiği şey bir illüzyondan fazlası değil-
kutsal yazısına göre birbirleriyle ilgilenmeli- miş!” dediler.
dirler. Bu nedenle, imanlılar, ilk önce kendi
aileleriyle ilgilenmeleri şartıyla kendilerine 13. Onlardan bir grup, “Ey Yesrib halkı! Ga-
göç eden akrabalarıyla ilgilensinler. Bunlar, libiyete ulaşamazsınız; geri dönün” de-
diler. Diğerleri de peygambere bahaneler
bu kutsal yazının buyruklarıdır.
uyduruyorlardı: “Evlerimiz korumasız,”
Muhammed de hâlbuki evleri korumasız değildi. Sadece
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne kaçmak istiyorlardı.
Destek Sözü Verdi* *
14. Düşman istila edip onlardan kendilerine
7. Hani peygamberlerle antlaşma yapmıştık, katılmalarını istemiş olsaydı, tereddüt et-
(Ey Muhammed) sen dâhil, Nuh, İbrahim, meden düşmana katılırlardı.
33:4 Arabistan’da, eşin, kocanın annesi gibi olduğu ilan edilerek yabancılaştırılması bir gelenekti.
Burada, böylesi adil olmayan bir uygulama iptal edilmiştir.
*33:7 Bu antlaşma 3:81’de detaylandırılmıştır. Tanrı, Muhammed’den sonra gelen ve onların mesaj-
larını arındırıp birleştirecek olan Kendi Antlaşma Elçisi’ni destekleyeceklerine dair peygamberlerle
bir antlaşma yaptı. Bu antlaşma, dünya yaratılmadan önce yapıldı ve Mekke’de, 3 Zilhicce 1391’de
(21 Aralık 1971’de) yerine getirildi. İslami ay (12) artı gün (3) artı yıl (1391) toplandığında 1406,
19x74 eder. Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin Reşad Halife olduğunu ortaya koyan karşı konulmaz ka-
nıt Kuran boyunca verilmektedir (Ek 2 & 26).
1977 105325
228 ♦ Taraflar (El-Ahzâb) 33:17-28
15. Onlar arkalarını dönüp kaçmayacaklarına 22. Gerçek imanlılar, tarafları (saldırıya hazır)
dair geçmişte de TANRI’ya söz vermiş- gördüklerinde dediler ki “İşte bu, TAN-
lerdi; TANRI’ya bir söz vermek, berabe- RI’nın ve elçisinin bize vaat ettiği şey-
rinde büyük bir sorumluluk gerektirir. dir, TANRI ve elçisi doğru sözlüdür.” Bu
16. De ki, “Kaçsanız bile, asla ölmekten yahut (tehlikeli durum) onların sadece imanlarını
öldürülmekten kaçamazsınız. Ne olursa ol- güçlendirdi ve teslimiyetlerini artırdı.
sun sadece kısa bir süre daha yaşarsınız.” 23. İmanlılar arasında, TANRI’ya ettikleri
17. De ki, “Eğer TANRI herhangi bir sıkıntı yeminleri yerine getirenler vardır. Onlar-
irade etseydi, sizi O’ndan kim korurdu ya- dan bazısı öldü, diğerleri ise asla tereddüt
hut size herhangi bir iyilik irade etseydi?” etmeden hazır bekliyor.
Onlar TANRI’nın yanında asla bir Sahip 24. TANRI, doğru sözlüleri, doğru sözlü-
ve Efendi bulamazlar. lüklerinden ötürü kesinlikle ödüllendire-
18. TANRI, içinizden engel çıkaranların ve cektir; ikiyüzlüleri ise, eğer irade ederse
yoldaşlarına “Hepimiz geride kalalım” cezalandıracaktır yahut onları günahın
diyenlerin tamamen farkındadır. Savunma bedelinden kurtaracaktır. TANRI Bağışla-
için nadiren harekete geçerler. yıcıdır, En Merhametli Olandır.
19. Ayrıca, sizinle ilişkilerinde aşırı derece-
Muhammed’in Dönemi Boyunca
de pintidirler. Eğer topluluğu tehdit eden
25. TANRI inkâr edenleri öfkeleriyle birlikte
herhangi bir şey varsa, sanki kendilerine
geri püskürttü ve onlar avuçlarını yaladı-
daha şimdiden ölüm gelmiş gibi gözleri-
lar. TANRI bu sayede imanlıları herhangi
nin korku ile döndüğünü görürsün. Kriz
bir savaştan korudu. TANRI Güçlüdür,
bittiğinde ise sivri dilleriyle sizi incitirler.
Kudretlidir.
Kendi servetleriyle alakalı da aşırı derece-
de pintidirler. Bunlar imanlılar değildirler 26. Ayrıca O, onların kutsal yazı halkından
ve sonuç olarak TANRI onların işlerini olan müttefiklerini güvenli konumların-
boşa çıkarmıştır. Bunu yapmak TANRI dan indirdi ve kalplerine dehşet saldı. Bir
için kolaydır. kısmını öldürdünüz bir kısmını da tutsak
aldınız.
20. Tarafların geri dönebileceğini düşündüler.
Bu durumda, sizin haberlerinizi uzaktan 27. Sizleri onların toprağına, evlerine, parala-
sorarak çölde kaybolmuş olmayı arzu rına ve daha önce hiç basmamış olduğu-
ederlerdi. Taraflar size onlar sizinle bir- nuz topraklara mirasçı kıldı. TANRI her
likteyken saldırmış olsaydılar, size pek az şeyde tam kontrol durumundadır.
destek verirlerdi.
Yakın Olmanın Getirdiği
Peygamberin Cesareti* * Özel Sorumluluk
21. TANRI’nın elçisi, aranızdan TANRI’yı 28. Ey peygamber! Eşlerine de ki, “Eğer bu
ve Son Gün’ü arayanlar ile sürekli TAN- hayatı ve onun gösterişlerini arıyorsanız,
RI’yı düşünenler için iyi bir örnek teşkil o zaman gelin sizi tazmin edeyim ve gü-
etmişti. zellikle gitmenize izin vereyim.
29. “Yok eğer TANRI’yı, elçisini ve Ahiret kadınlar, saygılı erkekler, saygılı kadınlar,
yurdunu arıyorsanız, o zaman TANRI hayırsever erkekler, hayırsever kadınlar, oruç
aranızdan doğru olanlara büyük bir ödül tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, iffetli
hazırlamıştır.” erkekler, iffetli kadınlar ve TANRI’yı sıkça
anan erkekler ile sıkça anan kadınlar var ya;
Özel Sorumluluk TANRI onlar için bağışlanma ve büyük bir
30. Ey peygamber eşleri! Eğer herhangi biri- ödül hazırladı.
niz büyük bir günah işlerse, onun için azap
ikiye katlanacaktır. Bunu yapmak TANRI Muhammed Tarafından
için kolaydır. İşlenen Büyük Hata
31. Sizden kim TANRI’ya ve elçisine itaat
eder ve doğru bir hayat sürerse, biz ona İnsan Muhammed, Elçi Muhammed’e
ödülü iki kat bahşedeceğiz, onun için cö- İtaatsizlik Ediyor
mert bir rızık hazırladık. 36. Eğer TANRI ve elçisi herhangi bir emir
verirse, hiçbir imanlı erkek ve imanlı ka-
Örnek Teşkil Etmek dın bu emir ile alakalı seçim hakkına sahip
32. Ey peygamber eşleri! Eğer doğruluğu değildir. Kim TANRI’ya ve elçisine itaat-
gözetirseniz, sizler diğer kadınlarla aynı sizlik ederse açık bir biçimde sapmış olur.
değilsiniz. (Sizin daha büyük bir sorum- 37. Hani hem TANRI tarafından hem de senin
luluğunuz var.) Bu nedenle çok yumuşak tarafından nimetlendirilmiş olan kişiye
konuşmayın, çünkü kalplerinde hastalık şöyle demiştin, “Eşini tut ve TANRI’ya
olanlar yanlış düşüncelere kapılabilirler; derin saygı duy” ve TANRI’nın ilan et-
sadece doğruluktan bahsedin. mek istediğini sen kendi içinde saklamış-
33. Evlerinize alışın ve eski cahiliye günle- tın. Nitekim sadece TANRI’dan çekin-
rinde yapmaya alıştığınız gibi halkla çok men gerekirken sen insanlardan çekindin.
fazla haşir neşir olmayın. İletişim Duaları- Zeyd eşi ile tamamen ilişkisini kestiğinde
nı (Namazı) yerine getirin, zorunlu bağışı biz seni onunla evlendirmiştik ki, bir ada-
mın evlatlığının boşanmış hanımıyla ev-
(Zekâtı) verin ve TANRI’ya ve elçisine
lenebilecek olmasına emsal teşkil etsin.
itaat edin. Ey Kutsal Mabedin etrafında
TANRI’nın emirleri yerine getirilecektir.
yaşayanlar! TANRI sizden dine aykırı
olan tüm şeyleri gidermek ve sizleri tama- 38. Peygamber, TANRI’nın helal kılmış ol-
men arındırmak istiyor. duğu bir şeyi yaparak bir hata işlemiş ol-
muyor. Böyledir eski nesillerden bu yana
34. Evlerinizde okunmakta olan TANRI’nın
TANRI’nın sistemi. TANRI’nın emri
vahiylerini ve onda bulunan bilgeliği ha-
kutsal bir görevdir.
tırlayın. TANRI Uludur, Haberdardır.
39. TANRI’nın mesajlarını iletenler ve yal-
Erkek ve Kadının Eşitliği nızca O’na derin saygı duyanlar, TANRI
35. Teslim olan erkekler, teslim olan kadınlar, hariç hiç kimseden hiçbir zaman korkma-
imanlı erkekler, imanlı kadınlar, itaatkâr er- malılar. TANRI en etkili hesap görendir.
kekler, itaatkâr kadınlar, doğru sözlü erkekler,
doğru sözlü kadınlar, kararlı erkekler, kararlı
2017 105863
230 ♦ Taraflar (El-Ahzâb) 33:40-52
*33:40 Muhammed’in açık tarifine rağmen, çoğu Müslüman onun son peygamber ve aynı zamanda
son elçi olduğu konusunda ısrar ederler. Bu, 40:34’te gördüğümüz gibi trajik bir insan özelliğidir.
Tanrı’ya tereddütsüz iman eden kimseler, Tanrı’nın son peygamber Muhammed’den sonra, Kendi
arındırıcı ve birleştirici Antlaşma Elçisi’ni göndereceğini fark ederler (3:81, 33:7).
*33:41-42 Zamanın çoğunda düşüncelerinizi her ne meşgul ediyorsa sizin tanrınız odur. Tanrı’yı
anmak ve O’nu gece gündüz yüceltmek buyruğu bu nedenledir. Ek 27’ye bakınız.
2028 106186
Taraflar (El-Ahzâb) 33:53-62 ♦ 231
kılınmış olanlarla yetin. TANRI her şey edip onu desteklerler. Ey iman edenler! Siz
üzerinde gözetleyicidir. de ona yardım edip onu destekleyin ve ona
saygı duyulması gerektiği gibi onu sayın.*
Görgü Kuralları
57. Şüphesiz, TANRI’ya ve elçisine muhale-
53. Ey iman edenler! Yemek yemeniz için
fet edenler var ya, TANRI bu hayatta ve
müsaade edilmedikçe peygamberin evleri-
ne girmeyin, herhangi bir şekilde böyle bir Ahirette bir lanetle onlara ızdırap verir;
davete de zorlamayın. Eğer davet edilirse- onlara utanç verici bir azap hazırlamıştır.
niz girebilirsiniz. Yemeği bitirdiğinizde 58. Hiçbir yanlış yapmamış olan imanlı erkek-
ayrılın; uzun muhabbetlerle onu meşgul lere ve imanlı kadınlara zulmedenler, sade-
etmeyin. Bu, peygamberi incitmekteydi, ce yalancılık yapmakla kalmadılar, fakat
ancak size söyleyemeyecek kadar çeki- aynı zamanda da büyük bir günah işlediler.
niyordu. Fakat TANRI hakikatten çekin-
mez. Eğer eşlerine bir şey sormak zorunda Kadınlar İçin Giyinme Kuralı
kalırsanız onlara bir bariyer arkasından 59. Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve
sorun. Bu hem sizin kalpleriniz, hem de imanlıların eşlerine, elbiselerini uzatmala-
onların kalpleri için daha nezihtir. TAN- rını söyle. Böylelikle (doğru kadınlar ola-
RI’nın elçisini incitemezsiniz. Kendisin- rak) tanınacaklar ve hakarete uğramaktan
den sonra eşleri ile evlenmeyin, çünkü bu kurtulacaklardır. TANRI Bağışlayıcıdır,
TANRI katında büyük bir suç olur.* En Merhametli Olandır.
54. Herhangi bir şeyi ister açığa vurun ister 60. İkiyüzlüler, kalplerinde hastalık bulunan-
onu gizleyin, TANRI her şeyin tamamen lar ve kentin kötü niyetli palavracıları
farkındadır. (size sıkıntı vermekten) kaçınmazlarsa, biz
55. Kadınlar (kendi giyinme kurallarını) ba- kesinlikle sana üstünlük bahşederiz, ardın-
balarının, oğullarının, erkek kardeşlerinin, dan onlar kısa bir süre içinde ayrılmaya
erkek kardeşlerinin oğullarının, kız kar- zorlanırlar.
deşlerinin oğullarının, başka kadınların 61. Onlar nereye giderlerse gitsinler kınanma-
ve kendi (kadın) hizmetçilerinin yanında yı üzerlerine çektiler; (size saldırmaya son
esnetebilirler. TANRI’ya derin saygı duy- vermezlerse) yakalanıp öldürülebilirler.
sunlar. TANRI her şeye şahittir.
62. Bu, TANRI’nın ebedi sistemidir ve TAN-
Peygamber Yaşadığı Sürece * *** RI’nın sisteminin değişmez olduğunu gö-
56. TANRI ve melekleri peygambere yardım receksin.
*33:63 Örneğin bir asırdan daha az bir süre önce, televizyon ve uzay uyduları hakkında sadece
Tanrı bilgi sahibiydi. Bu bilgiyi, önceden belirlenmiş bir zamanda vahyetti. Benzer şekilde, Tanrı,
bu dünyanın sonu için tayin edilen vakti de vahyetti (Ek 25).
*33:72 Bu en lütufkâr tekliften hayvanlar, ağaçlar, yıldızlar vb. yararlandılar. Ek 7’ye bakınız.
2052 107111
Saba (Saba') 34:6-20 ♦ 233
21. Onlar üzerinde asla hiçbir gücü yoktu. An- müjdeci ve aynı zamanda bir uyarıcı olarak
cak biz Ahirete iman edenleri, onun hak- gönderdik, fakat insanların çoğu bilmez.
kında şüphe duyanlardan bu şekilde ayırı- 29. “Eğer doğru sözlü iseniz bu vaat ne zaman
rız.* Senin Rabbin her şeyde tam kontrol gerçekleşecek?” diye meydan okurlar.
durumundadır.
30. De ki, “Belirli bir günde belirli bir vakti-
22. De ki, “Yalvarın TANRI’nın yanına yer- niz var ki, onu bir saat de olsa erteleye-
leştirdiğiniz o putlara. Onların göklerde mezsiniz, geri de alamazsınız.”
veya yerde zerre kadar bir şeyleri yoktur.
Orada hiçbir ortaklıkları yoktur, O onların 31. İnkâr edenler dediler ki “Biz bu Kuran’a
iman etmeyeceğiz, önceki kutsal yazılara
Kendi yardımcıları olmalarına izin de ver-
da.” Bu haddi aşanları Rablerinin huzu-
mez.”
runda dururken bir görebilseydin! Birbir-
Şefaat Yoktur leriyle ileri geri tartışacaklar. Takipçiler
23. O’nun iradesi ile örtüşmediği sürece önderlerine diyecekler ki “Eğer siz olma-
O’nun katında şefaat faydasızdır. Nihayet saydınız biz imanlılar olurduk.”
akılları başlarına geldiğinde ve “Rabbiniz
Diriliş Günü’nde
ne söyledi” diye sorduklarında, “Gerçeği” 32. Önderler kendilerini takip edenlere diye-
derler. O, Yüceler Yücesidir, Uludur. cekler ki “Size rehberlik geldikten sonra,
24. De ki, “Size göklerden ve yerden kim rı- sizi ondan çeviren biz miydik? Hayır; kötü
zık sağlıyor?” De ki, “TANRI” ve “Ya biz olanlar sizlerdiniz.”
hidayetteyiz ya da siz veya ya biz uzak bir 33. Takipçiler ise önderlerine şöyle diyecek-
sapıklık içindeyiz ya da siz.” ler, “Gece gündüz plan kuran, sonra da
25. De ki, “Siz bizim suçlarımızdan sorumlu TANRI’ya karşı nankör olmamızı ve put-
değilsiniz, biz de sizin yaptıklarınızdan lar oluşturup O’na denk tutmamızı emre-
sorumlu değiliz.” den sizlerdiniz.” Azabı gördüklerinde piş-
26. De ki, “Rabbimiz hepimizi huzurunda bir manlıkla dolu olacaklar, çünkü biz inkâr
etmiş olanların boyunlarına prangalar vu-
araya toplayacaktır, sonra aramızda adil
racağız. Yaptıkları şeylerin karşılığını adil
bir şekilde yargılama yapacaktır. O, Yar-
bir şekilde almıyorlar mı?
gıçtır, Her Şeyi Bilendir.”
27. De ki, “Gösterin bakalım bana, O’nun ya- Her Zaman!
nına ortaklar olarak yerleştirdiğiniz o put- 34. Ne zaman bir topluluğa bir uyarıcı gön-
ları!” De ki, “Hayır; O, Kudretli, En Bilge dersek, o topluluğun önderleri dediler ki
olan o tek TANRI’dır.” “Sizinle gönderilen mesajı reddediyoruz.”
*34:21 Ahirete iman edip etmediğimizi bildiren kıstaslar 6:113, 17:45 & 39:45 ayetlerinde yer al-
maktadır. Bu üç kıstas, sözlü ifadelerimiz ne olursa olsun gerçek inançlarımızı ortaya çıkarmaktadır.
*34:28 Ek 2’de detaylandırıldığı gibi, bu elçinin ismi Kuran’ın içine matematiksel olarak “Reşad
Halife” şeklinde kodlanmıştır. “Reşad” isminin sayısal değeri (505) artı “Halife” isminin sayısal de-
ğeri (725) artı sure numarası (34) artı ayet numarası (28) toplandığında, Reşad Halife aracılığıyla
ortaya çıkarılan Kuran’ın 19-temelli matematiksel mucizesi ile uyumlu bir toplam elde ederiz. (505
+ 725 + 34 + 28 = 1292 = 19x68). Daha fazla bilgi 5:19 ayetinde ve onun dipnotunda verilmiştir.
2057 107225
Saba (Saba') 34:35-49 ♦ 235
35. Ayrıca dediler ki “Biz daha fazla para ve Kuran’ın Matematiksel Mucizesi * ***
evlat sahibi olarak daha güçlüyüz ve biz 43. Kanıtlarımız kendilerine tamamen apaçık
cezalandırılmayacağız.” bir şekilde okunduğunda, “Bu sadece sizi
atalarımızın tapınma şeklinden çevirmek
36. De ki, “Benim Rabbimdir tüm rızıkları
isteyen bir adam” dediler. Ayrıca dediler
kontrol eden; O, irade ettiği kişiye rızıkla-
ki “Bunlar uydurulmuş yalanlardır.” İnkâr
rı bahşeder veya onları azaltır, fakat insan- etmiş olanlar, kendilerine gelmiş olan ger-
ların çoğu bilmez.” çek hakkında ayrıca şunu da söylediler,
37. Sizi bize yaklaştıran şey paranız veya ev- “Bu besbelli ki sihir.”
latlarınız değildir. Sadece iman edip doğru 44. Biz onlara incelemeleri için başka kitaplar
bir hayat sürenler, yaptıkları için ödülü kat vermedik, onlara senden önce başka bir
kat çoğaltılarak alacaklardır. Onlar, Cen- uyarıcı da göndermedik.
net yurdunda tam bir huzur içerisinde ya-
şayacaklar. 45. Kendilerinden öncekiler de inkâr etmiş-
lerdi ve hatta onlar bu nesle verdiğimiz
38. Sürekli olarak vahiylerimize meydan oku- (mucizenin) onda birini * dahi görmemiş-
****
yanlara gelince, onlar azapta kalacaklar. lerdi, onlar benim elçilerimi inkâr ettikleri
39. De ki, “Benim Rabbimdir tüm rızıkları zaman Benim azabım ne kadar da şiddet-
kontrol eden; O, kulları arasından seçtiği liydi!
kimseler için rızıkları artıran veya onları
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi*
azaltandır. (Tanrı uğrunda) ne harcarsanız
*****
*34:43 “Reşad”ın sayısal değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) artı ayet numarası (43)
toplandığında 505 + 725 + 43 = 1273 = 19x67 elde ederiz. Ek 1 & 2’ye bakınız.
*34:45 Musa’ya ve İsa’ya verilen büyük mucizeler zaman ve mekânla sınırlıydı; onlara o zamanda,
o yerde var olan birkaç insan tanık oldu. Fakat Kuran’ın matematiksel mucizesi daimidir (74:30-35
ve Ek 1’e bakınız).
*34:46 “Reşad”ın sayısal değeri (505), “Halife”nin sayısal değeri (725), ardından sure numarası (34)
ve ayet numarası (46) yan yana yazıldığında, 5057253446= 19x266171234 elde ederiz.
2059 107318
236 ♦ Saba (Saba') 34:50-54 & Başlatan (Fãtır) 35:1-11
50. De ki, “Eğer saparsam kendi kusurlarım elçiler de inkâr edildi. Her şey TANRI’nın
yüzünden saparım. Ve eğer rehberlik edi- kontrolündedir.
lirsem, bu, Rabbimin vahyi sayesindedir. 5. Ey insanlar! TANRI’nın vaadi gerçektir; bu
O İşitendir, Yakındır.” nedenle bu aşağılık hayat tarafından başka
51. O büyük dehşet onları bulduğunda, keşke tarafa çevrilmeyin; önemsiz illüzyonlarca
onları bir görebilseydin; onlar o zaman ka- TANRI’dan başka tarafa çevrilmeyin.
çamazlar ve zorla götürülürler. 6. Şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse ona bir
52. Onlar o zaman “Biz ona artık iman ediyo- düşman gibi davranın. O sadece kendi tarafını
ruz” diyecekler, fakat çok geç olacak. Cehennemin sakinleri olmaya davet eder.
53. Onu geçmişte reddettiler; yerine zan ve 7. İnkâr edenler şiddetli bir azabı üzerlerine
tahmine sarılmaya karar verdiler.** çektiler ve iman edip doğru bir hayat süren-
54. Sonuç olarak, arzuladıkları her şeyden ler bağışlanmayı ve büyük bir karşılığı hak
mahrum edildiler. Bu, geçmiş nesillerdeki ettiler.
emsalleri ile aynı akıbettir. Onlar birçok 8. Kötü işi, onun doğru olduğunu zannedince-
şüpheler barındırdılar. ye dek gözlerinde süslenen kişiye dikkat et.
♦♦♦♦ TANRI (sapmayı) irade edeni böyle saptırır
ve (rehberlik edilmeyi) irade edene de reh-
Sure 35: Başlatan berlik eder. Bu nedenle, onlar için üzülme.
TANRI onların yaptığı her şeyin tamamen
(Fãtır) farkındadır.
9. TANRI’dır bulutları harekete geçirmek için
En Lütufkâr, En Merhametli olan rüzgârları gönderen, sonra biz onları kıraç
Tanrı’nın adıyla topraklara doğru süreriz ve bu gibi toprak-
ları ölmüş olduktan sonra diriltiriz. İşte di-
1. Gökleri ve yeri Başlatan ve melekleri ka- riliş böyledir.
natlı—ikişer, üçer ve dörder (kanatlı)—el-
çiler olarak tayin eden TANRI’ya övgüler Tüm İtibar Tanrı’nın Yanındadır
olsun. O, yaratılışı irade ettiği ölçüde artırır. 10. İtibar arayanlar bilmelidir ki, TANRI’ya
TANRI Her Şeye Gücü Yetendir. aittir tüm itibar. O’na yükselir tüm güzel
2. TANRI insanlara rahmet yağdırırsa, hiçbir sözler ve doğru işleri ise O yükseltir. Kötü
güç onu durduramaz. Ve eğer onu alıkoyar- işler planlayanlara gelince, onlar şiddetli
sa, O’ndan başka hiçbir güç onu göndere- azabı üzerlerine çekerler; bu gibi insanla-
mez. O Kudretlidir, En Bilge Olandır. rın planları yenilgiye mukadderdir.
3. Ey insanlar! TANRI’nın üzerinizdeki ni- Tanrı Tam Kontrol Durumundadır
metlerini hatırlayın. TANRI’dan başka, 11. TANRI sizi topraktan, sonra ufacık bir
size gökten ve yerden rızık sağlayan her- damladan yarattı, daha sonra ise eşleriniz
hangi bir yaratıcı mı var? O’nun yanında yolu ile çoğalmanızı sağlar. Hiçbir dişi,
başka bir tanrı yoktur. Nasıl sapabildiniz? O’nun bilgisi olmadan ne hamile kalabi-
4. Eğer seni inkâr ederlerse, senden önceki lir ne de doğurabilir. Önceden var olan
*34:53 Tüm dinlerin insanları, Tanrı’nın kelamını terk edip insanların kelamına sarılmaya meyil-
lidirler. Yahudiler ve Müslümanlar Mişna (Hadis) ve Gemara’ya (Sünnet) sarılırken, Hristiyanlar
ise İsa’dan 325 yıl sonra İznik Konferansı tarafından uydurulan bir üçlü birliğe sarılmaktadırlar.
2072 107371
Başlatan (Fãtır) 35:12-27 ♦ 237
bir kayda uygun olması dışında hiç kimse yüklenemez. Eğer günahlarla yüklenmiş
uzun bir ömür hayatta kalmaz ve hiç kim- bir ruh, kendi yükünün bir kısmını yük-
senin hayatı kısa tutulmaz. Bu, TANRI lenmesi için bir başkasına yalvarsa, diğer
için kolaydır. ruh onun hiçbir kısmını taşıyamaz, hatta
akraba olsalar bile. Senin uyarılarına ku-
Tanrı’nın Büyüklüğünü Takdir Etmek * **
diğimizi fark etmiyor musun? Dağlar bile kabul etti. Burada asla sıkılmayız, asla yo-
farklı renklere sahiptir; tepeler beyaz veya rumlayız.”
kırmızı yahut başka bir renktedirler. Ve
kuzgunlar da siyahtır. İnkârcılar
36. İnkâr edenlere gelince, onlar asla ölümle sona
28. Ayrıca insanlar, hayvanlar ve çiftlik hay-
erdirilmedikleri, onlar için asla azabın da
vanları da çeşitli renklerde ortaya çıkarlar.
Bu nedenle, TANRI’ya tam anlamıyla de- hafifletilmediği Cehennem ateşini üzerlerine
rin saygı duyan insanlar bilgili kimseler- çektiler. Biz nankörleri böyle cezalandırırız.
dir. TANRI Kudretlidir, Bağışlayandır. 37. Orada feryat edip bağırırlar, “Rabbimiz!
Eğer bizi buradan çıkarırsan, yapmayı âdet
29. Şüphesiz, TANRI’nın kitabını okuyanlar,
edindiğimiz işler yerine doğruluğa çalışa-
İletişim Dualarını (Namazı) yerine geti-
cağız.” Biz size, dikkate alacak kimseler
renler ve kendilerine sağladığımız rızık- için aralıksız hatırlatmalar ile beraber bir
lardan—gizli veya alenen—harcayanlar, ömür boyu şans vermedik mi? Uyarıcı al-
asla kaybettirmeyecek bir yatırıma girmiş- madınız mı? Öyleyse, (sonuçlarını) tadın.
lerdir. Haddi aşanların kendilerine yardım ede-
30. O, onları cömertçe mükâfatlandıracak ve cek hiç kimsesi olmayacaktır.
onlar üzerindeki nimetlerini çoğaltacaktır. 38. TANRI göklerin ve yerin geleceğini Bilen-
O Bağışlayandır, Takdir Edendir. dir. O, en içteki tüm düşünceleri Bilendir.
ler! Bununla birlikte, artık onlara uyarıcı 4. Dosdoğru bir yol üzerinde.
gelmiş bulunuyor, bu onları sadece daha 5. Bu vahiy, Kudretli ve En Merhametli
derin bir nefrete sürükledi. Olan’dandır.
43. Onlar yeryüzünde kibirlendiler ve kötü 6. Ataları asla uyarılmamış olan insanları
planlar kurdular, kötü planlar, sadece on- uyarmak içindir ve bu nedenle, onlar haber-
ları yapanların üzerine geri teper. Onlar, sizdirler.
geçmişte aynı şeyi yapanların akıbeti dı-
şında bir şey mi beklemeliler? TANRI’nın 7. Birçoğunun iman etmemesi önceden belir-
sisteminin asla değişken olmadığını göre- lenmiştir.
ceksin; TANRI’nın sisteminin sabit oldu- 8. Çünkü biz onların boyunlarının etrafına,
ğunu göreceksin. çenelerine kadar prangalar takarız. Sonuç
44. Onlar yeryüzünü dolaşıp kendilerinden olarak, inkârlarında kilitli hale gelirler.
öncekiler için sonuçların ne olduğuna dik- 9. Ve onların önlerine bir engel ve arkalarına
kat etmediler mi? Hatta onlar kendilerin- da bir engel yerleştiririz ve böylelikle onları
den daha güçlüydüler. Ne göklerde ne de perdeleriz; göremezler.
yerde hiçbir şey TANRI’dan gizlenemez. 10. Onları uyarsan da uyarmasan da fark et-
O, Her Şeyi Bilendir, Her Şeye Gücü Ye- mez, onlar iman edemezler. *
tendir.
***
15. Dediler ki “Siz de bizim gibi insanlardan 28. O kişiden sonra, halkının üzerine gökten
fazlası değilsiniz. En Lütufkâr Olan hiçbir askerler indirmedik; onları indirmeye ge-
şey indirmedi. Sizler yalancısınız.” rek de duymadık.
16. Dediler ki “Rabbimiz biliyor ki bizler size 29. Sadece tek bir darbe, bunun üzerine hare-
gönderildik. ketsiz kaldılar.
17. “Bizim tek görevimiz mesajı iletmektir.”
18. Dediler ki “Sizi kötü alametler olarak gö- Elçilerle Alay Etmek:
rüyoruz. Eğer vazgeçmezseniz sizi kesin- Trajik Bir İnsan Özelliği* **
likle taşlayacağız veya size acı veren bir 30. O insanların hali ne kadar da acı! Ne za-
azap dokunduracağız.” man kendilerine bir elçi gitse daima onun-
la alay ettiler.
19. Onlar da dediler ki “Sizin alametiniz vere-
ceğiniz yanıta bağlıdır, artık size hatırlat- 31. Kendilerinden önce nice nesli yok ettiği-
mada bulunuldu. Doğrusu, siz haddi aşan mizi ve bir daha kendilerine dönmedikle-
rini görmediler mi?
insanlarsınız.”
32. Onların her biri huzurumuzda toplanacak-
20. Şehrin öteki ucundan bir adam şöyle diye-
tır.
rek geldi, “Ey halkım! Elçilere uyun.
21. “Sizden hiçbir ücret istemeyenlere ve reh- Tanrı’nın İşaretleri
berlik edilenlere uyun. 33. Ölü toprak onlar için bir işarettir: Onu di-
riltiriz ve besinleri için ondan daneler çı-
22. “Beni başlatmış Olana ne diye tapmaya- karırız.
cakmışım ve O’nadır nihai dönüşünüz?
34. Onda hurma ve üzüm bahçeleri yetiştiririz
23. “O’nun yanına tanrılar mı yerleştireyim? ve oradan pınarlar fışkırtırız.
Eğer En Lütufkâr Olan bana herhangi bir
zarar vermeyi irade ettiyse, onların şefaati 35. Bu, kendilerine mahsuller sağlasınlar ve
ihtiyaç duydukları her ne varsa kendi elle-
bana en ufak bir fayda sağlayamaz, onlar
ri ile üretsinler diyedir. Müteşekkir olurlar
beni kurtaramazlar da.
mı?
24. “Bu durumda tamamen sapmış olurum. 36. Yeryüzünden her türlü bitkiyi ve aynı za-
25. “Ben sizin Rabbinize iman ettim, lütfen manda kendilerini ve hatta bilmedikleri
beni dinleyin.” yaratıkları yaratmış Olana yücelik olsun.
37. Onlar için bir başka işaret de gecedir: Biz
Doğrular Direkt Cennete Giderler* *
*36:26 Doğrular gerçekte ölmezler; onlar sadece Âdem & Havva’nın yaşadığı aynı Cennete geçerler.
Aktif ve ideal bir yaşamdaki peygamberlere, azizlere ve şehitlere katılırlar (Ek 17’ye bakınız).
*36:30 Eğer elçi, elçiliğin somut kanıtını sunar, yalnızca Tanrı’ya tapmayı savunur ve bizden para
istemezse neden inanmayalım ki? (Ek 2’ye bakınız).
2095 107930
Y.S. (Ya Sîn) 36:39-66 ♦ 241
39. Ay’ı da eski bir kavisli kılıç kını oluncaya 52. “Eyvah bize! Bizi ölümümüzden kim di-
dek, evre evre görünecek şekilde tasarla- riltti? En Lütufkâr Olan’ın bize vaat ettiği
dık. şey budur. Elçiler haklıymış” diyecekler.
40. Güneş asla Ay’a yetişecek değildir—gece 53. Sadece tek bir darbe, bunun üzerine huzu-
ve gündüz asla sapma göstermez—her biri rumuzda toplanırlar.
kendi yörüngesinde yüzer. 54. O gün, hiçbir ruha en ufak bir haksızlık
yapılmayacaktır. Yaptığınız her şeyin be-
İlk Geminin İcadı
delini tam olarak ödeyeceksiniz.
41. Onlar için bir başka işaret de atalarını yük-
lü gemide taşımamızdı. 55. Cennetin sakinleri o gün mutlu bir meşgu-
42. Sonra binsinler diye kendileri için de aynı- liyet içinde olacaklar.
sını yarattık. 56. Konforlu mobilyaların keyfini çıkararak
43. Eğer irade etseydik onları boğabilirdik, eşleri ile birlikte güzel bir gölgelikte ika-
öyle ki ne çığlıkları duyulabilirdi ne de met ederler.
kurtarılabilirlerdi. 57. Orada onlar meyvelere sahip olacaklardır;
44. Bunun yerine, onlara rahmet yağdırırız ve istedikleri her şeye sahip olacaklardır.
bir süreliğine yararlanmalarına izin veri- 58. En Merhametli olan bir Rab’ten esenlik
riz. selamları.
45. Ancak kendilerine “Geçmişinizden ders 59. Size gelince ey suçlular! Siz bir tarafa ay-
alın, geleceğiniz için doğruluğa çalışın ki rılacaksınız.
rahmete erişesiniz” denildiğinde,
Şeytan Diğer Alternatiftir
46. Onlara Rablerinden ne tür bir kanıt verilir-
60. Ey Âdemoğulları! Sizinle antlaşma yap-
se verilsin, ondan mutlaka yüz çevirirler.
madım mı, şeytana tapmayın diye? O sizin
47. Kendilerine “TANRI’nın size sağladı- en azılı düşmanınız diye?
ğı rızıklardan verin” denildiğinde, inkâr
61. Ve yalnızca Bana tapın diye? Doğru yol
edenler iman edenlere, “TANRI’nın irade
budur.
ettiği takdirde besleyebileceği kimselere
biz neden verelim? Siz gerçekten iyice sa- 62. O, çoğunuzu saptırdı. Hiç aklınız yok
pıtmışsınız” derler. muydu?
48. Onlar ayrıca meydan okurlar, “Eğer doğru 63. Size vaat edilmiş olan Cehennem işte bu-
sözlü iseniz şu vaat ne zaman gerçekleşe- dur.
cek?” 64. İnkârınızın bir sonucu olarak bugün onun
49. Tüm gördükleri, çekişip dururlarken ken- içinde yanacaksınız.
dilerini ezecek tek bir darbe olacak. 65. O gün onların ağızlarını mühürleyeceğiz;
50. Bir vasiyet bırakmaya dahi vakitleri olma- yapmış oldukları her şeye elleri ve ayakla-
yacak, kendi insanlarına dönemeyecekler rı şahitlik edecek.
de. 66. Eğer irade edersek gözlerini perdeleye-
51. Boruya üflenecek, bunun üzerine kabirle- biliriz ve sonuç olarak, aradıkları zaman
rinden kalkıp Rablerine gidecekler. yolu göremeyeceklerdir.
2097 107977
242 ♦ Y.S. (Ya Sîn) 36:67-83 & Düzenleyenler (El-Saffat) 37:1-5
67. Eğer irade edersek onları oldukları yerde 78. O bize—ilk yaratılışını unutarak—bir
dondurabiliriz; böylelikle ne ileri gidebi- soru yöneltir, “Çürüdükten sonra kemikle-
lirler ne de geri dönebilirler. ri kim diriltebilir?”
68. Kime uzun yaşaması için izin verirsek onu 79. De ki, “Onları ilk önce kim başlattıysa O
zayıflığa geri döndürürüz. Anlamıyor mu- diriltecektir. O, her türlü yaratmanın tama-
sunuz? men farkındadır.”
69. Ona (elçiye) öğrettiğimiz bir şiir değildi, o 80. O’dur yeşil ağaçlardan sizin için ışık saç-
(bir şair) de değildi. Bu ancak müthiş bir sın diye yaktığınız yakıtı yaratan.
kanıt* ve esaslı bir Kuran’dır.
81. Gökleri ve yeri yaratmış Olan, onların
*
70. Diri olanlara vaaz etmek ve inkârcıları ifşa benzerini tekrar yaratmaya güç yetiremez
etmek içindir. mi? Kesinlikle evet; O Yaratandır, Her
71. Sahip oldukları çiftlik hayvanlarını kendi Şeyi Bilendir.
ellerimizle onlar için yarattığımızı görme- 82. Herhangi bir emri yerine getirmek için
diler mi? yapması gereken tek şey ona "Ol" demek-
72. Biz onları, onlara boyun eğdirdik; bir kısmı- tir ve o da oluverir.
na binerler ve bir kısmını da yerler.. 83. Bu nedenle, her şeyin egemenliğini elin-
73. Onlardan başka faydalar ve aynı zamanda de bulundurana yücelik olsun ve siz O’na
içecekler elde ederler. Minnettar olmazlar döndürüleceksiniz. * **
mı? ♦♦♦♦
Güçsüz Putlar
74. TANRI’nın yanına başka tanrılar yerleşti-
Sure 37: Düzenleyenler
rirler, belki kendilerine yardım edebilirler (El-Saffat)
diye!
En Lütufkâr, En Merhametli olan
75. Aksine, onlara yardım edemezler; kendi- Tanrı’nın adıyla
leri onlara hizmet eden sadık askerler ko-
numuna düşerler. 1. Sütunlar halinde düzenleyenler.
76. Bu nedenle, onların sözlerinden dolayı 2. Suçlanacak olanları suçlayanlar.
üzülme. Biz gizledikleri her şeyin ve açığa
vurdukları her şeyin tamamen farkındayız. 3. Mesajları okuyanlar.
77. İnsanoğlu, kendisini ufacık bir damladan 4. Sizin tanrınız bir tektir.
yarattığımızı görmez mi? Sonra ateşli bir 5. Göklerin ve yerin ve de ikisi arasındaki her
hasıma dönüşür. şeyin Rabbi ve doğuların Rabbi.*
*36:69 “Zikr” kelimesi çoğunlukla Kuran’ın büyük matematiksel mucizesine atıfta bulunur, ki bu
kuşkusuz edebi olması değildir, şiir olması da değildir. Lütfen 38:1,8; 15:6,9; 16:44; 21:2,24; 26:5 &
36:11'i inceleyin.
*36:83 Şurası dikkate değerdir ki “Reşad”ın sayısal değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725)
artı sure numarası (36) artı ayet sayısı (83) toplamı 19’un tam katı eden bir toplam verir (505 + 725
+ 36 + 83 = 1349=19x71). Ayrıca Sure 36, 29 başlangıç harfli sure arasında 19. sıradadır.
* 37:5 Her gök cismi Dünya gezegeni üzerinde doğar ve batar. Her doğuş, “doğu” olarak adlandırılır.
2098 108051
Düzenleyenler (El-Saffat) 37:6-43 ♦ 243
44. Birbirine yakın mobilyalar üzerinde. 62. Bu mu daha iyi bir kader, yoksa zakkum
45. Onlara saf içeceklerin olduğu kâseler su- ağacı mı?
nulacaktır. 63. Biz onu haddi aşanlar için bir ceza kıldık.
46. İçenler için tertemiz ve lezzetli. 64. O, Cehennemin bağrında yetişen bir ağaç-
47. Asla kirletmeyen ve asla bitkin bırakma- tır.
yan. 65. Onun çiçekleri şeytanların başları gibidir.
48. Yanlarında harika yoldaşlar olacaktır. 66. Onlar karınları dolana kadar ondan yiye-
49. Hassas yumurtalar gibi korunan. cekler.
Cennet Sakinleri Cehennem Sakinlerini 67. Sonra onun üstüne cehennemî bir içecek
Ziyaret Ederler ekleyecekler.
50. Onlar birbirlerine gelecekler ve birbirle- 68. Ardından Cehenneme geri dönecekler.
riyle görüşecekler.
51. Onlardan biri diyecek ki “Eskiden bir ar- Atalarını Körü Körüne Takip Ettiler
kadaşım vardı. 69. Atalarını sapmış buldular.
52. “Alay ederdi: ‘Sen bütün bunlara inanıyor 70. Ve onların adımlarını körü körüne takip
musun? ettiler.
53. “ ‘Öldükten, toza toprağa ve kemiklere dö- 71. Önceki nesillerin çoğu aynı şekilde saptı.
nüştükten sonra hesaba mı çekileceğiz?’ ” 72. Onlara uyarıcılar gönderdik.
54. Diyecek ki “Sadece bir göz at!” 73. Uyarılanlar için sonuçlara bir bak.
55. Baktığında arkadaşını Cehennemin orta-
74. Sadece, mutlak bir şekilde yalnızca O’na
sında görecek.*
adanmış olan TANRI kulları (kurtarılırlar).
*
*37:55 Cennete giren insanlar, olumsuz neticeler olmaksızın Cehennemdeki akrabalarını ve arka-
daşlarını ziyaret edebilecekler. Ahirette herkes aşağı doğru hareket edebilecektir fakat belli bir sını-
rın ötesinde yukarıya doğru hareket edemeyecektir. Bu sınır, kişinin büyüme ve gelişme derecesi ile
belirlenir (Ek 5).
2103 108279
Düzenleyenler (El-Saffat) 37:83-117 ♦ 245
*37:102 En Merhametli Olan asla kötülüğü savunmaz (7:28). Eyüp’te olduğu gibi Şeytan, İbra-
him’in, oğlunu çok sevdiğini iddia etti ve İbrahim’i bu ciddi teste sokması için ona izin verildi.
2106 108563
246 ♦ Düzenleyenler (El-Saffat) 37:117-155
118. Onlara doğru yolda rehberlik ettik. 138. Ve geceleyin de. Anlayacak mısınız?
119. Onların tarihlerini sonraki nesiller için
Yunus
koruduk.
139. Yunus da elçilerden biriydi.
120. Musa’ya ve Harun’a esenlik olsun.
140. Yüklü gemiye kaçtı.
121. Biz doğruları böyle ödüllendiririz.
141. Başkaldırdı ve böylelikle kaybedenlere
122. Onların ikisi de bizim doğru kullarımız
katıldı.
arasındaydı.
142. Sonuç olarak balık onu yuttu ve sorum-
İlyas lusu kendisiydi.
123. İlyas elçilerden biriydi.
143. Eğer (Tanrı üzerine) tefekkür halinde bu-
124. Halkına dedi ki “Doğruluğa çalışmaz lunmaya başvurmasaydı,
mıydınız?
144. Diriliş Günü’ne kadar onun karnında ka-
125. “En Üstün Yaratıcı’nın yerine bir heyke-
lacaktı.
le mi tapıyorsunuz?
126. “TANRI’nın yerine; hem sizin Rabbiniz 145. Onu bitkin bir halde çöle attık.
hem de atalarınızın Rabbi!” 146. Onun için yenilebilir bir meyve ağacı ye-
127. Onu inkâr ettiler. Sonuç olarak, onlardan tiştirmiştik.
hesap sorulması gerekiyordu. 147. Onu yüz bin* veya daha fazlasına gön-
*
*37:147 Kuran, 30 tane sayıdan söz eder: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 19, 20, 30, 40, 50, 60, 70,
80, 99, 100, 200, 300, 1000, 2000, 3000, 5000, 50000 ve 100000. Bu sayıların toplamı 162146 veya
19x8534’tür (Ek 1’e bakınız).
2109 108969
Düzenleyenler (El-Saffat) 37:156-182 & S (Saad) 38:1-6 ♦ 247
168. “Eğer atalarımızdan doğru talimatları al- 2. İnkâr edenler, kibre ve muhalefete gömül-
mış olsaydık, düler.
169. “yalnızca TANRI’ya adanan tapınanlar 3. Onlardan önceki nice nesli yok ettik. Yar-
olurduk.” dım için boşuna çağrıda bulundular.
170. Fakat inkâr ettiler, onlar ileride kesinlik- 4. Kendilerine aralarından bir uyarıcının gel-
le anlayacaklar. mesi gerektiğine şaştılar. İnkârcılar dediler
ki “Bir sihirbaz; bir yalancı.
Elçiler İçin Galibiyet 5. “Tanrıları tek tanrı mı yapmış? Bu gerçek-
Garantidir ten de tuhaf.”
171. Elçi olan kullarımız için kararımız zaten 6. Önderler duyuruda bulundular, “Gidin ve
karara bağlanmıştır. tanrılarınıza tapınmakta kararlılıkla sebat
172. Onlar kesinlikle galiplerdir. edin. Arzu edilen budur.
*38:1 Bu başlangıç harfi (Saad) 7, 19 & 38 numaralı surelerde toplam 152, 19x8 kez geçmektedir
(Ek 1).
**38:1 “Zikr” kelimesi Kuran’dan ayrı tutulur ve açıkça Kuran’ın mucizevi matematiksel koduna
işaret eder. Bkz. 15:6, 9; 16:44; 21:2, 24; 26:5; & 36:11, 69.
2113 109639
248 ♦ S (Saad) 38:7-27
7. “Biz babalarımızın dininden bunu hiç işit- 21. Gizlice onun mabedine giren ihtilaflı
medik. Bu bir yalan. adamların haberini aldın mı?
8. “Kanıt neden biz dururken ona inmiş?” 22. Odasına girdiklerinde irkildi. Dediler ki
Gerçekten de onlar Benim kanıtımdan kuş- “Korkma. Biz birbirimizle anlaşmazlık
ku içindedirler. Gerçekten de onlar Benim içindeyiz ve senin adil hükmünü talep edi-
azabımı henüz tatmadılar. yoruz. Bize haksızlık etme ve bize doğru
yolda rehberlik et.
9. Kudretli, Bahşedici olan Rabbinin rahmet
hazinelerine mi sahipler? 23. “Benim bu kardeşim doksan dokuz* ko- *
*38:23 Burası, 99 sayısının geçtiği tek yerdir. Kuran’da otuz farklı sayı geçmektedir ve toplamları
162146, 19x8534’tür. Ek 1’e bakınız.
*38:24 Bu açık örnekte, bir tarafta 99’a karşılık diğer tarafta 1, Davut’un doğru kararı verme konu-
sundaki aşırı titizliği onun bağışlanma dilemesine neden oldu. Biz bu kadar dikkatli miyiz?
2115 109665
S (Saad) 38:28-49 ♦ 249
inkâr edenlere yazıklar olsun; onlar Ce- 39. “Sana ihsanımız budur; limit olmadan, cö-
hennemde acı çekecekler. mertçe verebilirsin yahut tutabilirsin.”
28. İman edip doğru bir hayat sürenlere, yer- 40. O, katımızda şerefli bir konum ve harika
yüzünde kötülük işleyenlere davrandığı- bir mesken hak etti.
mız gibi mi davranalım? Doğrulara, kötü-
lere davrandığımız gibi mi davranalım? Şeytan Eyüp’e Musallat Oldu*
29. Bu, sana indirdiğimiz kutsal bir metindir— 41. Kulumuz Eyüp’ü hatırla: Rabbine seslen-
belki onun ayetleri üzerinde derinlemesine di: “Şeytan bana sıkıntı ve ızdırap ile mu-
düşünürler. Akıl sahipleri dikkate alacak- sallat oldu.”
lardır. 42. “Ayağınla yere vur. Bir kaynak, sana şifa
ve içecek verecektir.”
Süleyman’ın Örnek Adanmışlığı
30. Davut’a Süleyman’ı bahşettik; iyi ve itaat- Tanrı İmanlılar İçin Telafi Eder
kâr bir kul.
43. Onun için ailesini eski haline getirdik; iki
31. Bir gün, gece çökünceye dek kafası sürek- kat fazlasıyla. Böyledir bizim rahmetimiz;
li güzel atları ile meşgul oldu. akıl sahipleri için bir hatırlatıcı.
32. Ardından dedi ki “Ben, Güneş kaybolun- 44. “Şimdi, yeminini yerine getirmek için
caya dek, Rabbime tapınmaktan daha çok ülkeyi dolaş ve mesajı vaaz et.” Biz onu
maddi şeylerden keyif aldım.* **
*38:32 Süleyman atlarından dolayı ikindi namazını kaçırdı. Şeytan’ın, Süleyman, atlarına Tanrı’ya
olan sevgisinden daha fazla sevgi besledi şeklindeki olası iddiasını boşa çıkarmak için atlarından
vazgeçti.
*38:34 & 41 Süleyman ve Eyüp, test spektrumunun her iki ucunu temsil etmektedir. Her koşulda
yalnızca Tanrı’ya tapıp tapmadığımızı görmek için servet, sağlık veya onların yokluğu yoluyla teste
tabi tutuluruz.
* 38:41 38:38 & 41’in dipnotuna bakınız.
2115 109665
250 ♦ S (Saad) 38:50-77
50. Aden bahçeleri kapılarını onlar için aça- 63. “Onlarla alay edip dururduk; onlardan
cak. gözlerimizi çevirirdik.”
51. Orada rahatlık içindedirler, kendilerine 64. Bu, önceden belirlenmiş bir gerçektir: Ce-
çeşit çeşit meyve ve içecek verilecektir. hennem halkı birbirleriyle çekişip tartışa-
52. Harika eşlere sahip olacaklardır. caklardır.
53. Bu, sizin Hesap Günü’nde hak ettiğiniz 65. De ki, “Sizi uyarıyorum; Tek ve Mutlak
şeydir. Hâkim olan TANRI’nın yanında başka bir
tanrı yoktur.
54. Bizim rızıklarımız tükenmez.
66. “Göklerin ve yerin ve de ikisi arasındaki
İnkârcılar: Birbirleriyle her şeyin Rabbi; Kudretli, Bağışlayan.”
Kavga Ederler
55. Haddi aşanlara gelince, onlar berbat bir Büyük Kavga
kaderi üzerlerine çektiler. 67. De ki, “İşte muazzam bir haber.
56. Cehennem onların yanacakları yerdir; ne 68. “Ki siz ona tamamen ilgisizsiniz.
berbat bir mesken!
69. “Daha önce, Yüce Toplum’daki kavga
57. Orada tadacakları şey cehennem içecekle- hakkında hiçbir bilgim yoktu.*
ri ve acı yiyecektir.
*
*38:69 Yüce Toplum’daki kavga, Şeytan’ın Tanrı’nın mutlak otoritesine meydan okumasıyla tetik-
lendi. Bu, kesinlikle insan ırkının tarihindeki en önemli olaydır. Bizler Tanrı’nın mutlak otoritesi ile
alakalı sağlam bir duruş sergileyemedik. Bu hayat, kendimizi günahın bedelinden kurtarmamız için
üçüncü ve son şansımızdır (Giriş’e ve Ek 7’ye bakınız).
2116 109730
S (Saad) 38:78-88 & Yığınlar (El-Zümer) 39:1-7 ♦ 251
78. “Diriliş Günü’ne kadar Benim lanetimi malıdır. O’nun yanına putlar yerleştirenler
üzerine çektin.” derler ki “Sadece bizleri TANRI’ya yaklaş-
79. Dedi ki “Rabbim! Diriliş Günü’ne kadar tırsınlar diye onlara tapıyoruz; çünkü onlar
bana mühlet ver” daha iyi bir mevkideler.” TANRI, anlaş-
mazlıkları konusunda onları yargılayacak-
80. Dedi ki “Sana mühlet verildi.
tır. TANRI böylesi yalancılara, inkârcılara
81. “Belirlenmiş güne kadar.” rehberlik etmez.
82. Dedi ki “Senin haşmetine yemin ederim ki 4. Eğer TANRI bir oğul sahibi olmak iste-
onların hepsini saptıracağım. seydi, yarattıkları arasından irade ettiğini
83. “Sana tapanlar arasından mutlak bir şekil- seçebilirdi. O’na yücelik olsun. O, Tek ve
de yalnızca Sana adanmış olanlar hariç.” Mutlak Hâkim olan TANRI’dır.
84. Dedi ki “Gerçek budur ve söylediğim her
şey gerçektir. Dünya’nın Şekli *
**
*39:5 Bu ayet açıkça bize yeryüzünün yuvarlak olduğunu bildirir. “Yuvarlar” ifadesinin Arapçası
(Yukevvir), “top” (Kura) kelimesinden türetilir. Dünya tam olarak yuvarlak olmadığından, onun
şekli için özel bir referans 79:30 ayetinde verilmektedir. Kuran, Kuran’ın vahyedilişinden asırlar
sonra ortaya çıkan bilimsel bilgilerle doludur. Ek 20’ye bakınız.
2126 109753
252 ♦ Yığınlar (El-Zümer) 39:8-23
8. İnsanoğlu bir sıkıntı yaşadığında, samimi- 17. Putların tümüne tapınmayı terk eden ve
yetle O’na adanarak Rabbine yalvarır. Fa- kendilerini tamamen yalnızca TANRI’ya
kat kendisini nimetlendirir nimetlendirmez adayan kimselere gelince, onlar mutluluğu
önceki yalvarışını unutur, TANRI’ya denk hak ettiler. Kullarıma müjde ver.
tutmak ve başkalarını O’nun yolundan sap-
tırmak için putlar oluşturur. De ki, “Geçici Tanrı’nın Sözünü Takip Edin
olarak inkârının keyfini sür; sen cehennem 18. Onlar tüm sözleri inceleyen, ardından en
ateşini üzerine çektin.” güzelini takip edenlerdir. Bunlar TAN-
9. Secde edip uyanık kalarak, Ahiretin farkın- RI’nın rehberlik ettiği kimselerdir; bunlar
da olarak ve Rabbinin rahmetini arayarak akıl sahibi kimselerdir.
geceleyin tefekkür halinde bulunanlardan 19. Azabı hak etmiş olanlara gelince, sen, za-
olmak daha iyi değil midir? De ki, “Bilen- ten Cehennemde olanları kurtarabilir mi-
lerle bilmeyenler bir midir?” Sadece akıl sin?
sahipleri dikkate alacaklardır.
Doğrular
10. De ki, “Ey Benim iman etmiş kullarım!
20. Rablerine derin saygı duyanlara gelince,
Rabbinize derin saygı duyun.” Bu dünya-
onlar kendileri için üst üste inşa edilmiş,
da doğruluğa çalışmış olanlar için iyi bir
akan nehirleri olan köşklere sahip olacak-
ödül vardır. TANRI’nın toprağı geniştir
lardır. Bu, TANRI’nın vaadidir ve TAN-
ve kararlılıkla sebat edenler, sınırsızca,
RI vaadinden asla caymaz.
cömert bir şekilde karşılıklarını alacaklar-
dır. 21. TANRI’nın gökten su indirdiğini, sonra
onu yeraltındaki kaynaklara yerleştirdiği-
YALNIZCA Tanrı ni, sonra onunla çeşitli renklerde bitkiler
11. De ki, “Ben, dini mutlak bir şekilde yal- ürettiğini, sonra onların sararıncaya kadar
nızca O’na adayarak TANRI’ya tapmakla büyüdüklerini, sonra da onları çer çöpe çe-
emrolundum. virdiğini görmez misin? Bu, akıl sahipleri
12. “Ve ben en ileri teslim olan olmakla emro- için bir hatırlatıcı olmalıdır.
lundum.’’ 22. Eğer TANRI birinin kalbini Teslimiyet ile
13. De ki, “Eğer Rabbime itaatsizlik edersem, hoşnut kılarsa, o, Rabbinden bir ışığı takip
büyük bir günün azabından korkarım.” ediyor olacaktır. Bu nedenle, TANRI’nın
mesajına karşı kalpleri katılaşmış olanla-
14. De ki, “TANRI’dır dinimi mutlak bir şe- rın vay haline; onlar uzak bir sapıklıkta-
kilde yalnızca O’na adayarak taptığım tek dırlar.
Kişi.
15. “O halde, O’nun yanında dilediğinize ta- En Güzel Hadis
pın.” De ki, “Gerçek kaybedenler, Diriliş 23. TANRI burada en güzel Hadisi vahyetti;
Günü’nde hem kendi ruhlarına, hem de ai- tutarlı ve her iki yolu da (Cenneti de Ce-
lelerine kaybettirenlerdir.” Hiç şüphe yok hennemi de) gösteren bir kitap. Rablerine
ki, gerçek kayıp budur. derin saygı duyanların derileri ondan ür-
16. Onların üstlerinde ve altlarında ateş küt- perir, ardından onların derileri ve kalple-
leleri olacaktır. TANRI kullarını böyle ri TANRI’nın mesajına karşı yumuşar.
ikaz eder: Ey kullarım! Bana derin saygı Böyledir TANRI’nın rehberliği; onu kime
duyun. irade ederse ona ihsan eder. TANRI tara-
2142 109933
Yığınlar (El-Zümer) 39:24-42 ♦ 253
fından saptırılanlara gelince, onlara hiçbir iyi işlerinden dolayı onları cömertçe ödül-
şey rehberlik edemez. lendirir.
24. Diriliş Günü’nde yüzünü o korkunç azap-
Esaslı Soru
tan kurtarmaktan daha güzel ne olabilir?
36. TANRI yetmez mi kuluna? Seni O’nun
Haddi aşanlara denilecek ki “Tadın kazan-
yanına yerleştirdikleri putlarla korkutur-
dıklarınızın sonuçlarını.” lar. TANRI kimi saptırırsa, hiçbir şey ona
25. Onlardan öncekiler de inkâr ettiler ve so- rehberlik edemez.
nuç olarak, azap kendilerini hiç bekleme- 37. Ve TANRI kime rehberlik ederse, hiçbir
dikleri yerden vurdu. şey de onu saptıramaz. TANRI Kudretli
26. TANRI bu hayatta onları aşağılanmaya ve İntikam Alıcı olan değil midir?
mahkûm etti, üstelik Ahiretteki azap çok
daha kötü olacaktır, bir bilselerdi. Tanrı’ya İman Ediyorlar,
Yine de Cehenneme Gidiyorlar
Kuran: Anlam Belirsizliği Yok 38. Eğer onlara “Gökleri ve yeri kim yarat-
27. Dikkate alsınlar diye biz insanlar için bu tı?” diye sorsan “TANRI” diyeceklerdir.
Kuran’da her türlü örneği verdik. De ki, “O halde neden TANRI’nın yanına
28. Doğru kimseler olsunlar diye hiçbir anlam putlar yerleştiriyorsunuz? Eğer TANRI
belirsizliği olmayan Arapça bir Kuran. bana bir sıkıntı irade etmiş olsa, onlar böy-
le bir sıkıntıyı giderebilirler mi? Ve eğer
29. TANRI, tutarlı tek bir kaynak (Kuran) ile O bana bir nimet irade etmiş olsa, onlar
uğraşan bir adama kıyasla, tartışmalı or- böyle bir nimeti engelleyebilirler mi?” De
taklar (Hadis) ile uğraşan bir adamın ör- ki, “Bana TANRI yeter.” O’na güvensin
neğini verir. Onlar aynı mıdır? TANRI’ya güvenenler.
övgüler olsun; onların çoğu bilmez. 39. De ki, “Ey halkım! Elinizden geleni yapın,
ben de elimden geleni yapacağım; kesin-
Hadis: Büyük Bir Küfür likle öğreneceksiniz.
30. Sen (Muhammed) kesinlikle öleceksin,
tıpkı onların öleceği gibi. 40. “Kim utanç verici bir cezayı üzerine çekti
ve kim ebedi bir azabı hak etti (öğrenecek-
31. Diriliş Günü’nde, siz insanlar Rabbinizin siniz).”
huzurunda birbirinizle kavga edeceksiniz.
41. Biz kutsal yazıyı, senin aracılığınla insan-
32. TANRI’ya yalan atfedip aynı zamanda lar için gerçek olarak vahyettik. Sonra,
kendisine gelen gerçeği inkâr edenden kim hidayete ererse kendi iyiliği için hi-
daha fena kimdir? Cehennem, inkârcılar dayete erer ve kim saparsa kendi zararına
için adil bir karşılık değil midir? sapar. Sen onların avukatı değilsin.
Kuran: Mutlak Gerçek 42. TANRI, hayatlarının sonu geldiğinde ve
33. Gerçeği teşvik eden ve ondakine iman bir de uyku anında ruhları öldürür. Böy-
edenlere gelince, işte onlar doğrulardır. lece bazılarını uykuları sırasında geri
alırken, diğerlerinin ise yaşamaya devam
34. Onlar Rableri katında arzu ettikleri her etmelerine izin verilir, ta ki önceden be-
şeyi alacaklardır. Böyledir doğruların ödü- lirlenmiş olan geçiş dönemlerinin sonu-
lü. na kadar. Bu, derin düşünen insanlar için
35. TANRI onların günahkâr işlerini örter ve dersler sağlamalıdır.
2156 110208
254 ♦ Yığınlar (El-Zümer) 39:43-59
*39:45 İslam’ın İlk Direğinin “Eşhedü En La İlahe İlla Allah (Tanrı’nın yanında başka bir tanrı
yoktur)” olarak ilan edilmesi olduğuna dair 3:18 ayetinde yer alan açık buyruğa rağmen, “Müslü-
manların” çoğunluğu Muhammed’in adını eklemekte ısrar ediyorlar. Bu En Büyük Kriter, Muham-
med’in adını veya herhangi başka bir ismi eklemekten sevinç duymanın Ahirete inançsızlığı ifşa
ettiğine dair bizleri ikaz eder. Ayrıca Dipnot 17:46’ya bakınız.
2165 110605
Yığınlar (El-Zümer) 39:60-73 ♦ 255
*39:67 Bizim evrenimiz, milyarlarca ışık yılını kapsayan milyarlarca galaksisiyle, milyar trilyon yıldı-
zıyla, sayılamayan desilyonlarca göksel cismiyle yedi evrenin en küçük ve en içte olanıdır. Yedi evrenin
bu akıl almaz genişliği Tanrı’nın elinin içindedir. Tanrı’nın büyüklüğü işte böyledir. Ek 6’ya bakınız.
*39:68 Diriliş Günü’ndeki olaylar dizisi, borunun sembolik olarak üflenmesiyle başlar. Borunun—
baygınlıktan korunan bir yaratık tarafından—ikinci üflenişi, tüm insanların dirilişine işaret eder;
onlar bugünün dünyasında diriltilecekler. Ardından bu dünya, Tanrı’nın fiziksel gelişi ile yıkılacak,
sonra yeni bir dünya ve yeni gökler yaratılacaktır (14:48). Ardından bizler gelişim derecemize göre
katmanlara ayrılacağız (Ek 11).
2173 111116
256 ♦ Yığınlar (El-Zümer) 39:74-75 & Bağışlayıcı (Ğafir) 40:1-11
olsun; siz kazandınız. Bu nedenle, burada Sonuç olarak, Ben de onları cezalandırdım;
sonsuza dek kalacaksınız.” Benim azabım nasıl da korkunçtu!
74. Diyecekler ki “Bize verdiği sözünü yeri- 6. Böylelikle, onların Cehennem sakinleri ol-
ne getiren ve yeryüzünü bize miras kılan, duklarına dair Rabbinin hükmü, inkâr eden-
Cennetin tadını istediğimiz gibi çıkarma- lerin üzerine zaten damgalanmıştır.
mızı sağlayan TANRI’ya övgüler olsun.”
Çalışanlar için ne güzel bir karşılık! Melekler İmanlılar İçin Dua Ederler
7. Tahta hizmet edenler ve etrafındakilerin
75. Melekleri, Rablerini yücelterek ve O’na tümü, Rablerini yüceltip O’na övgüler su-
övgüler sunarak tahtın etrafında dönerken narlar ve O’na iman ederler. Ve onlar iman
göreceksin. Herkes için adil bir yargılama edenler için bağışlanma dilerler: “Rabbi-
yapıldıktan sonra ilan edilir: “Kâinatın miz! Senin merhametin ve bilgin her şeyi
Rabbi olan TANRI’ya övgüler olsun.” kuşatır. Tövbe edenleri ve Senin yolunu
♦♦♦♦ takip edenleri bağışla ve onları Cehennem
azabından koru.
Sure 40: Bağışlayıcı 8. “Rabbimiz! Onlara ve ataları, eşleri ve ev-
latları arasından doğru olanlara vaat ettiğin
(Ğafir) Aden bahçelerine onları kabul et. Sen Kud-
En Lütufkâr, En Merhametli olan retlisin, En Bilge Olansın.
Tanrı’nın adıyla 9. “Ve onları günaha düşmekten koru. Günaha
düşmekten koruduğun kişi, o gün Senden
1. H.M.* *
bir rahmete erişmiştir. En büyük zafer işte
2. Kutsal yazının bu vahyi, Kudretli Olan, Her budur.”
Şeyi Bilen TANRI’dandır.
YALNIZCA Tanrı:
3. Günahları bağışlayan, tövbeyi kabul eden, İnkârcılar İtiraf Ederler
azabı uygulamada şiddetli ve tüm gücün 10. İnkâr edenlere denilecek ki “TANRI’nın
sahibi olan. O’nun yanında başka bir tanrı size karşı olan nefreti, sizin kendinize kar-
yoktur. O’nadır nihai varış. şı olan nefretinizden bile daha büyüktür.
4. İnkâr edenler dışında hiç kimse TANRI’nın Çünkü siz iman etmeye davet edildiniz,
vahiylerinin aleyhinde olmaz. Onların gö- fakat inkâr etmeyi seçtiniz.”
rünüşteki başarısından etkilenme.
YALNIZCA Tanrı:
5. Onlardan önce Nuh halkı ve onlardan sonra İnkârcılar İki Ölüm Tadarlar ***
da başka birçok muhalif inkâr ediyordu. Her 11. Onlar diyecekler ki “Rabbimiz! Bizi iki
topluluk kendi elçisini etkisiz hale getirmek kez öldürdün* ve bize iki hayat verdin; ar-
için ona sıkıntı verdi. Ve gerçeği yenmek tık günahlarımızı itiraf ettik. Herhangi bir
için sahte olanı kullanarak tartışıyorlardı. çıkış yolu var mı?”
*40:1 “Ha Mim” başlangıçları 40-46. surelerde geçmektedir. “Ha” ve “Mim” harflerinin yedi surede
geçiş sıklığı 2147 veya 19x113’tür (Ek 1).
*40:11-12 Doğru olan imanlılar hâlihazırda tecrübe ettiğimiz ölüm haricinde ölüm tatmazlarken
(44:56), inkârcılar iki ölümden geçerler. Lütfen Ek 17’ye bakınız. Cehenneme gitmenin nedeni açık-
tır; Tanrı’ya iman edenler bile başkalarını O’na ortak ederler (39:45’e bakınız).
2178 111281
Bağışlayıcı (Ğafir) 40:12-28 ♦ 257
YALNIZCA Tanrı: Sebebe Dikkat Edin hiçbir şeyi yargılayamazlar. TANRI İşi-
12. Bunun nedeni YALNIZCA TANRI savu- tendir, Görendir.
nulduğunda inkâr etmeniz, fakat O’nun 21. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden önceki-
yanında başkaları anıldığında iman etme- lerin sonuçlarına dikkat etmemişler mi?
nizdir. Haliyle de TANRI’nın yargılaması Onlar kendilerinden daha güçlüydüler
sonuçlanmıştır; O Yüceler Yücesidir, Bü- ve yeryüzünde daha üretkendiler. Fakat
yüktür. TANRI onları günahlarından ötürü ceza-
13. O’dur size kanıtlarını sürekli olarak göste- landırdı ve hiçbir şey onları TANRI’dan
ren ve size gökyüzünden rızıklar indiren. koruyamadı.
Sadece tamamen teslim olanlar dikkate 22. Bunun nedeni elçilerinin kendilerine apa-
almayı başaracaklardır. çık kanıtlarla gitmeleri, fakat onların inkâr
etmeleriydi. Sonuç olarak, TANRI onları
14. Bu nedenle, inkârcılar hoşlanmasalar da
cezalandırdı. O Kudretlidir, ceza uygula-
tapınmanızı mutlak bir şekilde YALNIZ-
mada şiddetlidir.
CA TANRI’ya adayın.
15. En yüksek derecelerin Sahibi ve tüm hâ- Musa
kimiyetin Yöneticisi. O, Toplanma Günü 23. Musa’yı işaretlerimizle ve esaslı bir yetki
hakkında uyarmak için kulları arasından ile gönderdik.
seçtiği kişiye emirlerini taşıyan vahiy gön- 24. Firavun’a, Haman’a ve Karun’a. Fakat on-
derir. lar, “Bir sihirbaz; bir yalancı” dediler.
16. Bu, herkesin tamamen ifşa olacağı gün- 25. Onlara tarafımızdan gerçeği gösterdiğin-
dür; onların hiçbiri, TANRI’dan hiçbir de dediler ki “Onunla birlikte iman etmiş
şey gizleyemeyecektir. O gün tüm ege- olanların oğullarını öldürün ve kızlarını
menlik kime aittir? Tek ve Mutlak Hâkim sağ bırakın.” Nitekim inkârcıların planı
olan TANRI’ya. hep aşağılıktır.
o doğru sözlü ise siz onun vaatlerinden TANRI ve iman edenlerce en nefret edi-
faydalanırsınız. Şüphesiz, TANRI hiçbir len bir özelliktir. İşte TANRI, her kibirli
haddi aşana, yalancıya rehberlik etmez. zorbanın kalbini böyle mühürler.
29. “Ey halkım! Saltanat ve üstünlük bugün 36. Firavun dedi ki “Ey Haman! Benim için
sizdedir. Fakat bize gelmesi durumunda, yüksek bir kule inşa et, belki erişip keşfe-
TANRI’nın hükmüne karşı bize kim yardım debilirim.
edecek?” Firavun dedi ki “Benim uygun 37. “Göğe ulaşmak ve Musa’nın tanrısına bir
gördüğüme uymak zorundasınız; ben size göz atmak istiyorum. Ben onun bir yalan-
sadece doğru yolda rehberlik edeceğim.” cı olduğuna inanıyorum.” Böylelikle Fira-
vun’un kötü işleri gözlerinde süslendi ve
30. İman etmiş olanlardan biri dedi ki “Ey böylelikle (doğru) yolu izlemekten alıko-
halkım! Sizin için önceki muhaliflerin uğ- nuldu. Firavun’un planı gerçekten kötüy-
radığı aynı akıbetten korkuyorum. dü.
31. “Nuh’un muhalifleri ve Âd, Semûd ve 38. İman etmiş olanlardan biri dedi ki “Ey
onlardan sonra gelenler. TANRI insanlar halkım! Bana uyun, ben size doğru yolda
için herhangi bir haksızlık dilemez. rehberlik edeceğim.
32. “Ey halkım! Sizin için Toplanma Günü’n- 39. “Ey halkım! Bu ilk hayat geçici bir illüz-
den korkuyorum. yondur, Ahiret ise ebedi kalma yeridir.”
33. “O, arkanızı dönüp kaçmak isteyeceğiniz En İyi Anlaşma
gündür. Fakat sizi TANRI’dan hiçbir şey 40. Kim bir günah işlerse sadece onun karşılı-
koruyamayacaktır. TANRI kimi saptırır- ğını alır ve her kim—erkek veya kadın—
sa, ona hiçbir şey rehberlik edemez.” iman edip doğruluğa çalışırsa, bunlar ise
içinde limitsiz olarak rızıklanacakları
Son Elçi Kimdir?* * Cennete gireceklerdir.
Trajik Bir İnsan Özelliği
34. Ondan önce Yusuf da size apaçık vahiy- İman Eden Mısırlı
lerle gelmişti, fakat siz onun mesajından Kendi Halkı İle Tartışıyor
41. “Ey halkım! Ben sizi kurtarılmaya davet
şüphe etmeye devam etmiştiniz. Sonra o
ederken siz beni cehennem ateşine davet
öldüğünde, “TANRI ondan sonra herhan- ediyorsunuz.
gi bir elçi göndermeyecek. (O son elçi-
dir)!”** demiştiniz. TANRI haddi aşanla- 42. “Siz beni TANRI’ya nankör olmaya ve
tanımadığım putları O’nun yanına yerleş-
rı, şüphecileri böyle saptırır.
tirmeye davet ediyorsunuz. Ben ise sizi
35. Onlar, hiçbir temel olmadan TANRI’nın Kudretli ve Bağışlayıcı olana davet ediyo-
vahiylerinin aleyhinde konuşurlar. Bu, rum.
*40:34 Yahudiler Mesih kendilerine geldiğinde ona iman etmeyi reddettiler, Hristiyanlar Muham-
med kendilerine geldiğinde onu reddettiler ve bugünkü Müslümanların çoğunluğu Muhammed’in
son elçi olduğuna inanırlar. Bu hatalı temelde, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ni kabul etmeyi reddetti-
ler.3:81-90 ve 33:7 ayetlerinden, “Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne iman et ve onu destekle” şeklindeki
kesin Kuranî emri kabul etmeyenlerin artık imanlılar olmadığını öğreniyoruz. Ek 2 & 26’ya bakınız.
**40:34 Şurası dikkat çekicidir ki Arapça metinde “Reşad” ismini, “son elçi” denilmesine karşı olan
uyarının tam olarak dört ayet öncesinde ve bir de dört ayet sonrasında görüyoruz.
2201 111635
Bağışlayıcı (Ğafir) 40:43-60 ♦ 259
43. “Hiç şüphe yok ki, beni davet ettiğiniz şahitlerin çağırıldığı günde elçilerimize ve
şeyin ne bu dünyada bir dayanağı var, ne iman edenlere galibiyet vereceğiz.
de Ahirette, bizim nihai dönüşümüz TAN- 52. O gün, inkârcıların özürleri kendilerine
RI’yadır ve haddi aşanlar cehennem ateşi- yarar sağlamayacaktır. Onlar kınanmayı
ni üzerlerine çektiler. üzerlerine çektiler; onlar en kötü kaderi
44. “Şu an size söylediğimi bir gün hatırla- üzerlerine çektiler.
yacaksınız. Ben bu meselenin yargısını
TANRI’ya bırakıyorum; TANRI tüm in- Tarihten Ders Alın
sanları Görendir.” 53. Biz Musa’ya rehberlik verdik ve İsrailo-
45. Sonra TANRI onu onların kötü planların- ğullarını kutsal yazıya vâris kıldık.
dan korudu, Firavun’un halkı ise en kötü 54. (Onların tarihi) akıl sahipleri için bir ders
azabı üzerine çekti. ve bir hatırlatıcıdır.
Kabirdeyken: 55. Öyleyse sabırlı ol, çünkü TANRI’nın va-
Sürekli Bir Kâbus adi gerçektir ve günahın için bağışlanma
46. Cehennem onlara gece gündüz gösterile- dile ve Rabbini gece gündüz yücelt ve
cek ve Diriliş Günü’nde: “Firavun’un hal- O’na övgüler sun.
kını en kötü azabın içine alın.” 56. Şüphesiz, kanıt olmaksızın TANRI’nın
47. Cehennemde tartışırlarken, takipçiler ön- vahiylerinin aleyhinde olanlar, göğüsle-
derlerine şöyle diyecekler, “Biz sizin ta- rinin içinde saklı olan kibirlerini ifşa edi-
kipçilerinizdik, bu Cehennemin herhangi yorlar ve onlar bunun farkında bile değil-
bir parçasından bizi koruyabilir misiniz?” ler. Öyleyse TANRI’ya sığın; O İşitendir,
Görendir.
48. Önderler diyecekler ki “Hepimiz bu işte
beraberiz. TANRI insanlar arasında yar- Kâinatın Muhteşem İnşası
gılama yaptı.” 57. Göklerin ve yerin yaratılışı, insanın yara-
tılışından daha da muhteşemdir, fakat in-
Çok Geç
sanların çoğu bilmez.
49. Cehennem ateşinde olanlar, Cehennemin
bekçilerine diyecekler ki “Rabbinize çağ- 58. Kör ile gören bir değildir. İman edip doğ-
rıda bulunun da bizim için bu azabı hiç ruluğa çalışanlar da günahkârlarla eşit de-
değilse bir gün olsun hafifletsin.” ğildir. Nadiren dikkate alıyorsunuz.
50. Onlar diyecekler ki “Size apaçık mesaj- 59. Kesinlikle Saat (Yargı Günü) geliyor, onda
lar ileten elçileriniz gelmedi mi?” Onlar hiç şüphe yok, ne var ki insanların çoğu
“Evet” diyecekler. Onlar da, “O halde iman etmez.
(dilediğiniz kadar) yalvarın; inkârcıların
yalvarışı daima boşunadır.” Yakarış: Bir Tapınma Şekli ***
*40:60 Yakarış, herhangi bir şey için Tanrı’ya yalvarmak, maddi zevkler için bile olsa bir tapınma
şeklidir. Ne zaman herhangi bir ihtiyacımız olsa Tanrı’ya yalvar buyruğu bundan dolayıdır. Bir
ateist Tanrı’ya asla hiçbir şey için yalvarmayacaktır.
2209 111926
260 ♦ Bağışlayıcı (Ğafir) 40:61-77
61. TANRI’dır içinde dinlenesiniz diye ge- nız daha erken ölür. Önceden belirlenmiş
ceyi tasarlayan ve gündüzü aydınlatan. bir yaşa erişirsiniz ki anlayasınız.
TANRI insanlara birçok nimetler ihsan 68. O’dur hayatı ve ölümü kontrol eden tek
eder, fakat insanların çoğu şükretmez. Kişi. Bir şeyin yapılmasını sağlamak için
62. İşte böyledir her şeyin Yaratıcısı olan Rab- ona sadece “Ol” der ve o da olur.
biniz TANRI. O’ndan başka tanrı yoktur. 69. TANRI’nın kanıtlarına karşı çıkanlara ve
Nasıl sapabildiniz? onların nasıl saptıklarına dikkat ettin mi?
70. Onlar, kutsal yazıyı ve elçilerimizle gön-
63. Sapanlar, TANRI’nın vahiylerini göz ardı
derdiğimiz mesajları reddedenlerdir. Bu
edenlerdir. nedenle, onlar ileride mutlaka anlayacak-
64. TANRI’dır yeryüzünü sizin için yaşana- lar.
bilir kılan ve gökyüzünü müthiş bir yapı 71. Boyunlarının etrafında prangalar olacak
haline getiren ve sizi O tasarladı, üstelik ve onları sürüklemek için zincirler kulla-
güzel tasarladı. O’dur size güzel rızıklar nılacak.
sağlayan.* İşte böyledir Rabbiniz TAN- 72. Onlar İnferno’da ,* sonra Ateşte yanacak-
**
*40:78 Biz, 17:45-46, 18:57 ve 56:79 ayetlerinden öğreniyoruz ki imansızlar Kuran’a erişemezler;
sadece imanlıların ve samimi arayışçıların onu anlamalarına Tanrı tarafından izin verilir. Kuran’ın
matematiksel kodu, “Büyük mucizelerden biri” (74:30-35), Tanrı tarafından yetkilendirildi ve Ken-
di Antlaşma Elçisi vasıtasıyla vahyedildi (Ek 2).
*41:1 Bu Kuranî Başlangıçların önemi için Dipnot 40:1’e bakınız.
2228 112934
262 ♦ Detaylandırılmış (Fussilet) 41:7-21
8. İman edip doğru bir hayat sürenlere gelince, 15. Âd’a gelince, onlar yeryüzünde büyük-
onlar tamamen hak edilmiş bir mükâfat alır- lük tasladılar, gerçeğe muhalefet ettiler ve
lar. dediler ki “Kim bizden daha güçlüdür?”
9. De ki, “Yeryüzünü iki günde* yaratanı
*
Onlar, kendilerini yaratan TANRI’nın
inkâr ediyor ve O’na denk tutmak için put- kendilerinden daha güçlü olduğunu fark
lar oluşturuyorsunuz, kaldı ki O, kâinatın etmediler mi? Onlar bizim vahiylerimize
Rabbidir.” karşı nankörlük ettiler.
10. Onun üzerine sabitleyiciler (dağlar) yer- 16. Sonuç olarak, birkaç berbat gün için üzer-
leştirdi, onu verimli kıldı ve tüm sakin- lerine şiddetli rüzgâr gönderdik. Böylelik-
lerinin ihtiyaçlarını karşılamak için onun le onlara bu hayatta aşağılayıcı bir azap
rızıklarını dört günde hesapladı. dokundurduk, Ahiret azabı ise daha aşağı-
11. Sonra gökyüzüne döndü, hâlâ gaz olduğu layıcıdır; onlar asla kazanamazlar.
sırada ona ve yerküreye dedi ki “İsteyerek 17. Semûd’a gelince, onlara rehberlik sağla-
veya istemeyerek varlık haline gelin.” De- dık, fakat körlüğü rehberliğe tercih ettiler.
diler ki “İsteyerek geliyoruz.” Sonuç olarak, kazandıklarından ötürü o
12. Böylece O,* yedi evreni iki günde tamam- felaket getiren ve utanç verici azap onları
ladı ve her bir evren için yasalar oluşturdu. yok etti.
Ve biz* en alt evreni lambalarla süsledik 18. Biz daima iman edip doğru bir hayat sü-
ve onun etrafına muhafızlar yerleştirdik. renleri kurtarırız.
İşte böyledir Kudretli Olan’ın, Her Şeyi
Bilen’in tasarımı. 19. Gün gelecek, TANRI’nın düşmanları hor-
lanarak cehennem ateşine çağırılacaklar.
Uyarı 20. Oraya vardıklarında, kendi işitmeleri, gözleri
13. Eğer yüz çevirirlerse o zaman de ki, “Ben ve derileri yapmış oldukları her şeye şahitlik
sizi Âd’ı ve Semûd’u yok eden felakete edecek.
benzer bir felaket ile uyarıyorum.”
14. Elçileri kendilerine, onlardan önce ve Video Kaydı
onlardan sonra olduğu gibi “TANRI’dan 21. Derilerine diyecekler ki “Neden bize karşı
başkasına tapmayın” diyerek gitmişti. On- şahitlik ettiniz?” Onlar yanıt verecekler,
lar da dediler ki “Rabbimiz irade etmiş “Bizi TANRI konuşturdu; O’dur her şeyi
olsaydı melekleri gönderebilirdi. Biz sizin konuşturan. O’dur sizi ilk başta yaratan ve
söylediklerinizi inkâr ediyoruz.” şimdi siz O’na döndürüldünüz.”
*41:9-10 Yaratılışın “günleri” bir ölçütü temsil eder. Nitekim fiziksel kâinat iki günde yaratılmışken,
yeryüzündeki tüm yaratıklar için rızıkların hesaplanması dört gün gerektirdi. Bu, aynı zamanda
bize yaşamın sadece bu Dünya gezegeninde olduğunu öğretmektedir.
* 41:12 Tanrı kâinatı tek başına yarattı (18:51), fakat melekler en alt evrende belirli işleri yürütmeye
dâhil oldular. Bizim evrenimiz Tanrı’nın fiziksel varlığını kaldıramaz (7:143). Çoğul kipi, meleklerin
evrenimizdeki rolünü bildirmektedir (Ek 10).
2232 113003
Detaylandırılmış (Fussilet) 41:22-40 ♦ 263
22. Kendi işitmenizden, gözlerinizden veya 31. “Biz bu hayatta da Ahirette de sizin mütte-
derilerinizden saklanabilmenizin bir yolu fikleriniziz. Orada arzu ettiğiniz her şeye
yok. Aslında siz yaptıklarınızın çoğundan sahip olacaksınız; istediğiniz her şeye sa-
TANRI’nın habersiz olduğunu zannettiniz. hip olacaksınız.
23. Rabbiniz hakkında böylesi bir düşünce 32. “(İşte böyledir) bir Bağışlayıcıdan, En
sizin düşmenize sebep olacaktır ve sizler Merhametli olandan ebedi kalma yeri-
kaybedenler olacaksınız. niz.’’
24. Eğer oldukları gibi devam ederlerse, on-
Teslim Olanlar
ların kaderi Cehennem olacaktır ve eğer
33. TANRI’ya davet eden, doğruluğa çalışan
mazeretler uydururlarsa, mazur görülme-
ve “Ben teslim olanlardan biriyim” diyen
yeceklerdir. kişiden daha güzel sözü kim söyleyebilir?
Cin Yoldaşlar 34. Güzel yanıt vermek ile kötü yanıt vermek
25. Onlara, yaptıkları her şeyi gözlerinde süs- bir değildir. Sen mümkün olan en güzel
lü gösteren yoldaşlar atarız. Böylelikle, karşılığı verme yoluna git. Böylelikle,
onlar eninde sonunda önceki cin ve insan düşmanın olan kişi en iyi dostun olabilir.
toplulukları ile aynı akıbeti paylaşırlar, ki 35. Buna, kararlılıkla sebat edenler dışın-
onlar da kaybedenlerdi. da hiç kimse erişemez. Buna, son derece
26. İnkâr etmiş olanlar dediler ki “Bu Kuran’ı şanslı olanlar dışında hiç kimse erişemez.
dinlemeyin ve onu çarpıtın ki kazanası-
nız.” Şeytan Seni Ayarttığında
36. Şeytan sana bir fikir fısıldadığında TAN-
27. Biz kesinlikle bu inkârcılara şiddetli bir RI’ya sığın. O İşitendir, Her Şeyi Bilendir.
azap dokunduracağız. Biz kesinlikle kötü
işleri için onlara karşılıklarını vereceğiz. Tanrı’nın Kanıtları
28. İşte böyledir TANRI’nın düşmanlarını 37. Gece ve gündüz, Güneş ve Ay O’nun ka-
bekleyen karşılık. Ebedi kalma yerleri Ce- nıtlarındandır. Güneş’in veya Ay’ın önün-
hennem olacaktır; vahiylerimizi bir köşe- de secde etmeyin; onları yaratan TAN-
ye attıkları için adil bir karşılık. RI’nın huzurunda secdeye kapanın, eğer
gerçekten yalnızca O’na tapıyorsanız.
Yargı Günü’nde 38. Eğer bunu yapmayacak kadar kibirliyse-
29. İnkâr edenler diyecekler ki “Rabbimiz! İki ler, zira Rabbinin katındakiler gece gün-
türden—cinlerden ve insanlardan—bizleri düz O’nu yüceltirler, hiç usanmadan.
saptıranları bize göster ki, onları ayakla-
rımızın altına alalım ve onları en aşağılık 39. O’nun kanıtlarından biri de şudur, sen
hale getirelim.” toprağı durgun görürsün, sonra biz ona su
yağdırır yağdırmaz yaşamla titreşir. Onu
Mükemmel Mutluluk: dirilten, elbette ölüyü de diriltebilir. O,
Şimdi ve Sonsuza Dek Her Şeye Gücü Yetendir.
30. “Bizim Rabbimiz TANRI’dır” diye ilan 40. Kesinlikle, vahiylerimizi çarpıtanlar biz-
edip ardından doğru bir hayat sürenlerin den gizli değildirler. Cehenneme atılan mı
üzerlerine melekler inerler: “Hiçbir korku- daha iyidir yoksa Diriliş Günü’ne güven
nuz olmayacak, üzülmeyeceksiniz de. Cen- içinde gelen mi? Dilediğinizi yapın; O,
net size ayrılmıştır müjdesi ile sevinin. yaptığınız her şeyi Görendir.
2238 113189
264 ♦ Detaylandırılmış (Fussilet) 41:41-52
*41:41 “Zikr” kelimesi, 38:1’de açıkça belirtildiği gibi Kuran’ın matematiksel kodunu kastetmektedir.
*41:42 Kuran’ın matematiksel mucizesinin majör fonksiyonlarından biri de, Kuran’ın her harfini ve
her yönünü korumaktır. Böylelikle, herhangi bir oynama hemen fark edilir (Ek 1 & 24).
*41:43 Matematiksel kanıt, bu ayetin Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ni kastettiğini göstermektedir. “Re-
şad”ın sayısal değeri (505) artı “Halife”nin sayısal değeri (725) artı bu ayetin numarası (43) toplan-
dığında, 505 + 725 + 43 = 1273 = 19x67 elde ederiz. Ek 2’ye bakınız.
* 41:47 Tanrı bu bilgiyi Kendi Antlaşma Elçisi aracılığıyla vahyetti (Ek 25).
2239 113241
Detaylandırılmış (Fussilet) 41:53-54 & İstişare (El-Şura) 42:1-13 ♦ 265
*41:53 Bu ayeti oluşturan harfler 19 adettir ve sayısal değerlerinin toplamı 1387, yani 19x73’tür.
9:33, 48:28, 61:9 & 110:2 ile birlikte bu büyük kehanet bize, tüm dünyanın Tanrı’nın değiştirilmemiş
mesajı olarak Kuran’ı kabul etmeye mukadder olduğunu bildirir (Ek 38’e bakınız).
*42:1 Bu başlangıçlar Kuran’ın mucizesinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır (Dipnot 40:1).
*42:2 ‘A.S.Q (Ayn, Sin, Qaf) başlangıçlarını gördüğümüz tek sure budur ve bu üç başlangıcın bu su-
redeki toplam geçişi 209, 19x11’dir. Ayrıca, “Q” harfi bu surede 57, 19x3 defa geçer. “Q” başlangıcını
gördüğümüz diğer tek sure 50. suredir ve bu harf o surede de 57 defa geçmektedir (Ek 1’e bakınız).
2247 113295
266 ♦ İstişare (El-Şura) 42:14-23
miz, İbrahim, Musa ve İsa için de hükme kutsal yazıyı indiren. Tüm bildiklerinizin
bağladığımız şuydu: “Bu tek dine sarılın aksine, Saat (Yargı Günü) çok yakın olabi-
ve onu bölmeyin.” lir.
15. Senin vaaz etmen gereken budur ve yap- 21. Onlar, kendileri için TANRI’nın asla yet-
mayı emrolunduğun şeyi kararlılıkla sür- kilendirmediği dini yasalar hükme bağla-
dür, onların arzularına uyma. Ve ilan et: yan putları takip ederler. Eğer önceden be-
“Ben TANRI’nın indirdiği tüm kutsal lirlenmiş karar olmasaydı, onlar hakkında
yazılara iman ediyorum. Sizin aranızda derhal yargılama yapılırdı. Doğrusu, haddi
adil bir şekilde hüküm vermekle emrolun- aşanlar acı veren bir azabı üzerlerine çek-
dum. TANRI bizim de Rabbimizdir, sizin tiler.*
de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, 22. Haddi aşanların, işlemiş oldukları her şey
sizin yaptıklarınız sizedir. Bizimle sizin için kaygılandıklarını göreceksin; her şey
aranızda hiçbir tartışma yoktur. TANRI geri dönecek ve onları kuşatacaktır. İman
hepimizi bir araya toplayacaktır; O’nadır edip doğru bir hayat sürmüş olanlara ge-
nihai varış.” lince, onlar Cennet bahçelerinde olacak-
16. TANRI hakkında, O’nun mesajını aldık- lardır. Onlar, Rablerinden ne dilerlerse
tan sonra tartışanlara gelince, onların ar- onu alacaklardır. Büyük nimet budur.
gümanı Rablerinin katında geçersizdir. 23. Bu, iman edip doğru bir hayat süren kul-
Onlar kınanmayı üzerlerine çektiler ve larına TANRI’dan bir müjdedir. De ki,
şiddetli bir azabı hak ettiler. “Ben sizden herhangi bir ücret istemiyo-
17. TANRI’dır gerçeği ve yasayı iletmek için rum. Ben her birinizden kendi akrabaları-
*42:21 Bugünün Müslüman dünyasının İslam’ı çok bozuldu, Şeytanî bir inanç haline geldi. Ulema
veya din âlimleri, Tanrı tarafından asla yetkilendirilmemiş birçok harici yasalar, haramlar, kıyafet
kuralları, beslenme düzenlemeleri ve dini pratikler eklediler. Bu, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin gön-
derilmesinin ana sebeplerinden biridir (9:31, 33:67 ve Ek 33).
2255 113406
İstişare (El-Şura) 42:24-40 ♦ 267
nızla ilgilenmenizi istiyorum.” Kim doğru 31. Siz asla kaçamazsınız ve TANRI’nın ya-
bir iş yaparsa onun için ödülünü katlarız. nında bir Sahibiniz ve Efendiniz yoktur.
TANRI Bağışlayıcıdır, Takdir Edendir.
32. Bayraklar gibi yelkenlerle denize açılan
Tanrı Sahte Olanı Siler ve gemiler de O’nun kanıtlarındandır.
Gerçek Olanı Tasdik Eder* **
33. Eğer irade etseydi, rüzgârları dindirir, on-
24. Onlar, “O (Reşad),* TANRI hakkında ya- ları suyun üzerinde hareketsiz bırakabi-
lanlar uydurdu!” mu diyorlar? Eğer TAN- lirdi. Bunlar, kararlı olan, minnettar olan
RI irade etseydi senin zihnini mühürleye- kimseler için kanıtlardır.
bilirdi, fakat TANRI sahte olanı siler ve
34. Onları, kendi yaptıklarının bir sonucu ola-
Kendi kelimeleriyle gerçek olanı tasdik
rak yok edebilir. Bunun yerine, (günahla-
eder. O, en içteki düşüncelerin tamamen
farkındadır. rının) birçoğunu görmezden gelir.
25. O’dur kullarından tövbeyi kabul eden ve 35. Kanıtlarımıza itiraz edip karşı çıkanlar
günahları örten. O, yaptığınız her şeyin ta- hiçbir temellerinin olmadığını görecekler.
mamen farkındadır. 36. Size her ne verilirse, bu hayatın geçici
26. O’na yanıt verenler, iman edip doğru bir maddiyatından fazlası değildir. İman edip
hayat sürenlerdir. O onlara nimetlerini Rablerine güvenenler için TANRI’nın ya-
yağdıracaktır. İnkârcılara gelince, onlar nında bulunanlar çok daha iyidir ve kalıcı-
şiddetli bir azabı üzerlerine çektiler. dır.
27. Eğer TANRI, kulları için rızkı çoğaltsay-
dı yeryüzünde azgınlaşırlardı. Bu nedenle, İmanlıların Özellikleri
onu irade ettiği kişiye belli ölçüde gönde- 37. Onlar büyük günahlardan ve ahlaksızlık-
rir. O, kullarından tamamen Haberdardır tan kaçınırlar ve öfkelendikleri zaman ba-
ve onları Görendir. ğışlarlar.
28. O’dur umutlarını kesmiş olduktan sonra 38. İletişim Dualarını (Namazı) yerine getire-
yağmuru indiren ve rahmetini yayan. O, rek Rablerine yanıt verirler. Onların işleri
tek Efendidir, Övgüye En Layık Olandır. kendi aralarında istişarede bulunduktan
29. Göklerin ve yerin yaratılışı ve onlarda sonra kararlaştırılır ve kendilerine sağla-
yaydığı yaratıklar O’nun kanıtlarındandır. dığımız rızıklardan (bağış) yaparlar.
İrade ettiği zaman onları toplayabilir. 39. Başlarına büyük bir haksızlık geldiğinde
haklarını savunurlar.
Sadece Bir Sonuç
30. Başınıza gelen herhangi bir kötülük, kendi 40. Bir haksızlığın adil karşılığı denk bir ceza
eylemlerinizin bir sonucudur ve O, (gü- olsa da, affedip doğruluğu sürdürenler TAN-
nahlarınızın) birçoğunu da görmezden ge- RI tarafından ödüllendirilirler. O, haksızlık
lir. yapanları sevmez.
*42:24 İnkârcılar, kendi putları olan Muhammed peygamberi anmak için Sure 9’un sonuna 2 sah-
te söz eklediler. Tanrı bu küfrü silmek ve gerçeği inşa etmek için karşı konulmaz deliller vahyetti.
“Reşad Halife”nin sayısal değeri (1230) artı ayet numarasını (24) topladığımızda 1254, 19x66 elde
ederiz (Lütfen detaylar için Ek 2 & 24’e bakınız).
2263 113564
268 ♦ İstişare (El-Şura) 42:41-53 & Süsler (El-Zuhruf) 43:1-3
41. Kuşkusuz, başlarına bir haksızlık geldi- 49. TANRI’ya aittir göklerin ve yerin ege-
ğinde haklarını savunanlar herhangi bir menliği. O, irade ettiği kişiye kız evlatlar
hata işlemiş olmuyorlar. bahşederek ve irade ettiği kişiye de oğul-
42. Yanlış olanlar, insanlara haksızca davra- lar bahşederek ne irade ederse onu yaratır.
nan ve kışkırtma olmadan saldırganlığa 50. Yahut erkekleri ve dişileri birbirleriyle ev-
başvuranlardır. Bunlar acı veren bir azabı lendirip ardından irade ettiği kişiyi de kısır
üzerlerine çektiler. bırakabilir. O, Her Şeyi Bilendir, Her Şeye
43. Sabra ve bağışlamaya başvurmak, gerçek Gücü Yetendir.
bir karakter gücünü yansıtır.
Tanrı Bizimle Nasıl Haberleşir
44. TANRI kimi saptırırsa, o asla başka bir 51. İnsanoğlu TANRI’yla, vahiy yoluyla veya
rab bulamayacaktır ve azabı gördüklerin- bir bariyer arkasından veya O’nun irade
de böylesi haddi aşanların, “Başka bir şan- ettiği şeyi vahyettiği bir elçi göndermesi
sımız var mı?” diyeceklerini göreceksin. dışında haberleşemez. O, Yüceler Yücesi-
45. Onların, aşağılanmış ve küçük düşmüş bir dir, En Bilge Olandır.
şekilde onunla karşı karşıya kaldıklarını, 52. Böylelikle, biz sana buyruklarımızı ilan
baktıklarını ama bakmaktan kaçınmaya eden bir vahiy vahyettik. Senin kutsal yazı
çalıştıklarını göreceksin. İman etmiş olan- veya iman hakkında hiçbir fikrin yoktu.
lar ilan edecekler: “Gerçek kaybedenler, Ancak bunu, kullarımızdan seçtiğimiz
Diriliş Günü’nde kendi ruhlarına ve ailele- kimselere rehberlik etmek için bir yol gös-
rine kaybettirenlerdir. Haddi aşanlar sonu terici yaptık. Kesinlikle sen dosdoğru bir
gelmeyen bir azabı hak etmişlerdir.” yolda rehberlik ediyorsun.
46. TANRI’ya karşı onlara yardım edecek hiçbir 53. Göklerdeki her şeyin ve yerdeki her şeyin Ken-
müttefik olmayacaktır. TANRI’nın saptırdığı disine ait olduğu TANRI’nın yolu. Kesinlikle
kimseye asla rehberlik edilemez. tüm işler TANRI tarafından kontrol edilir.
47. TANRI tarafından kaçınılmaz olduğu ♦♦♦♦
karara bağlanmış bir gün gelmeden önce
Rabbinize yanıt verin. O gün sizin için ne Sure 43: Süsler
bir sığınak olacak, ne de bir avukat.
(El-Zuhruf)
Elçinin Tek Görevi
En Lütufkâr, En Merhametli olan
48. Eğer yüz çevirirlerse, biz seni onlara bekçi
Tanrı’nın adıyla
olasın diye göndermedik. Senin tek göre-
vin mesajı iletmektir. Biz insanoğluna rah- 1. H.M.*
met yağdırdığımızda gururlanır ve kendi
*
*43:1 Dipnot 40:1’e bakınız. “H” (Ha) ve “M” (Mim) harflerinin yedi H.M.- başlangıçlı suredeki
geçiş sıklığı sırayla 292 ve 1855’tir. Bunların toplamı 2147 veya 19x113 eder.
*43:3 Arapça, özellikle buyrukları, kanunları ve zor yasaları ifade etmede en etkili dildir. Bu neden-
le, Kuran’ın Arapça vahyedilmesi, dilleri ne olursa olsun tüm halkların açık bir şekilde anlamaları
içindir. Detaylar için Ek 4’e bakınız.
2271 113854
Süsler (El-Zuhruf) 43:4-24 ♦ 269
4. O, katımızda orijinal ana kayıtta korunmak- 16. Yarattıkları arasından kızları Kendine
tadır, şereflidir ve bilgelik doludur. seçmişken sizi de oğullarla nimetlendirdi
5. Sınırları aşmış olduğunuz gerçeğini gör- öyle mi?
mezden mi gelelim? * ***
7. Kendilerine ne zaman bir peygamber gitse 18. (Derler ki) “Güzel olması için yetiştirilen
onu alaya aldılar. ve savaşta yardım edemeyen bir yavru
neye yarar?”
8. Sonuç olarak, bunlardan bile daha güçlü
insanları yok ettik. Böylelikle, önceki top- 19. En Lütufkâr Olan’ın kulları olan melek-
lumlardan emsaller oluşturduk. lerin dişi olduğunu iddia ettiler! Onların
9. Onlara “Gökleri ve yeri kim yarattı” diye yaratılışına şahit mı olmuşlar? İddiaları
sorsaydın, “Onları Kudretli Olan, Her Şeyi kaydedilmektedir ve kendilerinden soru-
Bilen yarattı” derlerdi. lacaktır.
10. O’dur sizin için yeryüzünü yaşanabilir 20. Hatta dediler ki “Eğer En Lütufkâr Olan
kılmış ve doğru yönü takip edesiniz diye irade etseydi biz onlara tapmazdık.” Böyle
sizin için orada yollar yaratmış Olan. bir iddia için hiçbir temelleri yok; sadece
11. O’dur ölü beldeleri diriltmek için gökten tahminde bulunuyorlar. * ****
tam ölçüsünde su İndiren. Benzer şekilde, 21. Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik
siz de diriltileceksiniz. de ona mı sarılıyorlar?
12. O’dur tüm türleri çiftler (erkek ve dişi)
halinde yaratan ve O, binesiniz diye sizin Miras Alınan Gelenekler Kınandı
için gemiler ve çiftlik hayvanları da yarat- 22. Gerçek şu ki: onlar, “Atalarımızı belli uy-
tı. gulamaları sürdürürken bulduk ve biz on-
13. Onların tepesinde rahat ettikçe, Rabbiniz- ların adımlarını takip ediyoruz” dediler.
den gelen böyle bir nimeti takdir edin ve 23. Aynı şekilde, herhangi bir topluluğa bir
deyin ki “Bunu bize boyun eğdirene yüce- uyarıcı gönderdiğimizde, o topluluğun
lik olsun. Onları kendi başımıza kontrol önderleri şöyle derlerdi, “Biz atalarımızı
altına alamazdık.
belli uygulamaları izlerken bulduk ve biz
14. “Biz eninde sonunda Rabbimize döneriz.” onların adımlarını takip edeceğiz.”
Kız Çocukları Olarak Melekler: 24. (Elçi) derdi ki “Ya eğer ben size ataları-
Bir Küfür nızdan miras aldığınız şeyden daha iyi bir
15. Hatta onlar, O’nun kendi yarattığından rehberlik getirdiysem?” Onlar da, “Biz se-
O’na bir pay ayırdılar! Şüphesiz, insanoğ- nin getirdiğin mesajın inkârcılarıyız” der-
lu son derece nankördür. lerdi.
25. Sonuç olarak, onlara karşılıklarını verdik. 35. Ayrıca birçok süslemeler. Tüm bunlar, bu
Reddediciler için sonuçlara dikkat et. aşağı hayatın geçici maddiyatıdır. Rabbi-
nin katındaki Ahiret ise doğrular için çok
İbrahim’in Örneği daha iyidir.
26. İbrahim, babasına ve halkına dedi ki “Ben
sizin taptıklarınızı reddediyorum. Görünmez, Şeytanî Yoldaşlar* *
27. “Sadece beni başlatmış Olan bana rehber- 36. Kim En Lütufkâr Olan’ın mesajını göz
lik edebilir.” ardı ederse, ona sürekli yoldaş olacak bir
şeytan atarız.*
28. (İbrahim’in) bu örneği, sonraki nesiller
için kalıcı bir ders haline getirildi; belki 37. Bu tür yoldaşlar onları yoldan saptıracak,
ruhlarını günahın bedelinden kurtarırlar. yine de onları rehberlik edildiklerine inan-
dıracaklar.
29. Doğrusu, Ben bu insanlara ve atalarına ye-
terince şans verdim, ardından onlara haki- 38. Huzurumuza geldiğinde diyecek ki “Ah
kat geldi ve açıklığa kavuşturucu bir elçi. keşke sen benden iki doğu* kadar uzak
olsaydın. Ne berbat bir yoldaş!”
30. Onlara hakikat geldiğinde dediler ki “Bu
bir sihir ve biz onun inkârcılarıyız.” 39. O gün bu sizi teselli etmeyecektir, her iki-
niz de haddi aşanlar olarak azaba ortak
Muhammed’le Alay Edildi olacaksınız.
31. Dediler ki “Keşke bu Kuran, iki topluluk-
tan (Mekke veya Yesrib’den) önde gelen Tanrı’nın Antlaşma Elçisi
başka bir adam aracılığıyla indirilseydi!” 40. Sen sağırlara işittirebilir misin; körlerin
veya apaçık bir şekilde sapanların görme-
32. Rabbinin rahmetini tayin edenler onlar lerini sağlayabilir misin?
mı? Birbirlerine hizmet ettirmek amacıyla
bazılarını seviye olarak diğerlerinin üstü- 41. Ondan önce seni vefat ettirsek de, ettirme-
ne yükselterek bu hayattaki paylarını tayin sek de, onlardan kesinlikle intikam alaca-
ettik. Rabbinden gelen rahmet, biriktirebi- ğız.
lecekleri her maddiyattan çok daha iyidir. 42. Veya onlar için söz verdiğimiz (azabı)
sana gösterebiliriz. Biz onlar üzerinde tam
Bu Dünyanın Maddiyatı: kontrol durumundayız.
İnkârcıların Elde Ettiği Tüm Şey
33. Eğer tüm insanların (inkâr eden) tek bir 43. Sana vahyedileni kararlılıkla vaaz et; sen
cemaat haline gelebilme ihtimali olma- doğru yoldasın. ***
saydı, En Lütufkâr Olan’ı inkâr eden her 44. Bu, sana ve halkına bir mesajdır; hepiniz
bir kişiye gümüş tavanları ve üzerinde tır- sorguya çekileceksiniz.
manabilecekleri merdivenleri olan köşkler
45. Senden önce gönderdiğimiz elçileri soruş-
bahşederdik. tur: “Biz hiç—En Lütufkâr Olan’ın yanın-
34. Köşklerinin etkileyici kapıları ve lüks mo- da—tapılacak başka tanrılar tayin etmiş
bilyaları olurdu. miyiz?”
*43:36-39 Her birimiz, daimî bir yoldaş olarak Şeytan’ın bir temsilcisine sahibiz (Ek 7).
*43:38 “Doğular” gün doğumu, ayın doğuşu ve göksel cisimlerin doğuşunun yerlerini kastet-
mektedir.
*43:43 “Reşad Halife”nin sayısal değeri (1230) ile 43 toplamı 1273, 19x67’dir.
2271 113854
Süsler (El-Zuhruf) 43:46-66 ♦ 271
46. Örneğin biz Musa’yı kanıtlarımızla Fira- 58. Dediler ki “Bizim tanrılarımıza tapmak
vun’a ve onun kıdemlilerine gönderdik, mı daha iyi yoksa ona tapmak mı?” Bunu
“Ben kâinatın Rabbinden bir elçiyim” sadece seninle tartışmak için söylediler.
diye ilan ediyordu. Doğrusu, onlar muhalefete katılmış insan-
47. Kanıtlarımızı kendilerine gösterdiği za- lardır.
man onlara güldüler.
59. O, kendisini nimetlendirdiğimiz bir kul-
Musa ve Firavun dan fazlası değildi ve biz onu İsrailoğulla-
48. Onlara gösterdiğimiz her işaret bir önce- rı için bir örnek olarak gönderdik.
kinden daha büyüktü. Belki tövbe ederler 60. Eğer irade etseydik, sizi yeryüzünde kolo-
diye başlarına felaketler getirdik. niler kuran ve çoğalan melekler yapabilir-
49. Dediler ki “Sen ey sihirbaz! Bizim yerimi- dik.
ze Rabbine yalvar, çünkü senin (bu fela-
keti dindirmek için) O’nunla bir anlaşman İsa ve Dünya’nın Sonu ****
var; biz o zaman hidayete ereriz.” 61. O, dünyanın sonunu bilmek için bir işa-
50. Fakat biz onların sıkıntılarını giderir gi- retleyici görevi görecektir,* öyleyse artık
dermez geri döndüler. onun hakkında herhangi bir şüphe barındı-
51. Firavun halkına duyurdu: “Ey halkım! Mı- ramazsınız. Beni izleyin; doğru yol budur.
sır üzerindeki saltanat benim değil mi ve
62. Şeytanın sizi geri çevirmesine izin verme-
şu akan nehirler bana ait değil mi? Gör-
müyor musunuz? yin; o sizin en azılı düşmanınızdır.
52. “Hangimiz daha iyi; ben mi yoksa şu dü- 63. İsa kanıtlarla gittiğinde dedi ki “Ben size
şük seviyede olup zorlukla konuşabilen bilgeliği getiriyorum ve tartıştığınız bazı
kişi mi? konuları açıklığa kavuşturuyorum. TAN-
53. “Onun nasıl olur da altından bir hazinesi olmaz; RI’ya derin saygı duyun ve bana itaat
nasıl olur da melekler ona eşlik etmez?” edin.
54. Böylece halkını kandırdı ve onlar da ona 64. “TANRI benim de Rabbimdir, sizin de
itaat ettiler; onlar kötü insanlardı. Rabbinizdir, yalnızca O’na tapın. Doğru
55. Bize muhalefet etmekte ısrarcı oldukların- yol budur.”
da onları cezalandırdık ve hepsini boğduk. 65. Muhalifler kendi aralarında tartıştılar. Acı
56. Onları başkaları için bir ibret ve bir örnek veren bir günün azabından ötürü vay o
durumuna getirdik. haddi aşanların haline.
İsa: Başka Bir Örnek 66. Onlar Saat’in (Yargı Günü’nün) kendile-
57. Meryemoğlu örnek olarak gösterildiğinde rine hiç beklemedikleri bir anda ansızın
senin halkın onu hiçe saydı. gelmesini mi bekliyorlar?
*43:61 Ek 25’te detaylıca anlatıldığı gibi, Dünya’nın Sonu Kuran’da verilmektedir ve İsa’nın doğum
tarihi, hesaplamaların doğru olduğuna dair önemli işaretlerden birini sağladı. Dünya’nın, İsa’nın
doğumundan sonra 2280 (19x120) yılında sona ereceğini öğreniyoruz (47:18’e bakınız). Ek olarak,
hem ay yılı (1710) hem de güneş yılı (2280) İsa’nın doğumundan Muhammed’in doğumuna kadarki
yıl sayısı olan 570’e de (19x30) bölünür. Nitekim İsa’nın doğumu bir işaretleyicidir.
2273 113981
272 ♦ Süsler (El-Zuhruf) 43:67-89 & Duman (El-Duhan) 44:1-5
67. O gün, doğrular hariç yakın dostlar birbir- 82. O’na yücelik olsun. O, göklerin ve yerin
lerine düşman olacaklar. Rabbidir, büyük hâkimiyetin Rabbidir, on-
ların iddialarının çok ötesindedir.
Doğrular 83. Bırak onları, kendilerini bekleyen günleri
68. Ey kullarım! O gün korkacağınız hiçbir ile buluşuncaya dek bocalayıp oynasınlar.
şey olmayacaktır, siz üzülmeyeceksiniz
de. 84. O’dur gökte de bir ilah, yerde de bir ilah
olan tek Kişi. O, En Bilge Olandır, Her
69. Onlar vahiylerimize iman etmiş kimseler- Şeyi Bilendir.
di ve onlar teslim olanlardı.
85. En yücedir göklerin ve yerin ve de onlar
70. Eşlerinizle birlikte Cennete girin ve sevi- arasındaki her şeyin egemenliğine sahip
nin. olan. O’nun yanındadır Saat’in (dünyanın
71. Onlara altın tepsiler ve kadehler sunula- sonunun) bilgisi ve O’na döndürüleceksi-
cak, kalplerin arzu ettiği ve gözlerin dile- niz siz.
diği her şeyi bulacaklar. Siz orada sonsuza 86. O’nun yanında putlaştırdıklarından hiç-
dek yaşayacaksınız. biri, şefaatleri gerçekle örtüşmedikçe ve
72. İşte böyledir yaptıklarınıza karşılık olarak onlar tam olarak bilmedikçe şefaat etmeye
miras aldığınız Cennet. güç yetiremez.
73. İçinde, oradan yiyeceğiniz her çeşit mey- 87. Eğer onlara kendilerini kimin yarattığını
veye sahip olacaksınız. sorsan “TANRI” diyeceklerdir. Öyleyse
74. Şüphesiz, suçlular Cehennem azabında neden saptılar?
sonsuza dek kalacaklar. 88. İlan edilecektir: “Ey Rabbim! Bu insanlar
iman etmiyor.”
75. Azap onlar için asla hafifletilmeyecek; on-
lar orada hapsedilecekler. 89. Sen onlara aldırış etme ve “Esenlikler” de;
onlar kesinlikle öğrenecekler.
76. Onlara kötülük eden biz değildik, kendi
ruhlarına kötülük edenler kendileriydi. ♦♦♦♦
77. Şöyle yalvaracaklar: “Ey Mâlik! Rabbin
işimizi bitirsin.” O da diyecek ki “Siz son-
Sure 44: Duman
suza dek kalıyorsunuz. (El-Duhan)
Onlar Gerçek Olandan Nefret Ederler En Lütufkâr, En Merhametli olan
78. “Biz size gerçeği verdik, fakat çoğunuz Tanrı’nın adıyla
gerçek olandan nefret ediyorsunuz.”
1. H.M.
79. Onlar bazı planlar mı kurmuşlar? Biz de
plan kuruyoruz. 2. Ve bu aydınlatıcı kutsal yazı.
80. Sırlarını ve komplolarını duymadığımızı 3. Onu bereketli bir gecede indirdik, çünkü biz
mı sanıyorlar? Kesinlikle evet; elçilerimiz uyarmalıyız.
kaydederek onlarla birliktedirler. 4. Onda (kutsal yazıda) her bilgelik meselesi
81. İlan et: “Eğer En Lütufkâr Olan’ın bir oğlu açıklığa kavuşturulur.
olmuş olsaydı, yine tapanların en başında 5. Katımızdan önceden belirlenmiş bir emirdir
ben gelirdim.” ki, biz elçiler göndeririz.
2274 114068
Duman (El-Duhan) 44:6-38 ♦ 273
6. Bu, Rabbinden bir rahmettir. O İşitendir, 21. “Eğer iman etmeyi istemiyorsanız, o halde
Her Şeyi Bilendir. sadece beni yalnız bırakın.”
7. Göklerin ve yerin ve de aralarındaki her şe- 22. Ardından Rabbine yalvardı: “Bunlar kötü
yin Rabbi. Keşke kesinliğe erişebilseydiniz! insanlar.”
8. O’nun yanında başka bir tanrı yoktur. Haya- 23. (Tanrı dedi ki) “Kullarımla birlikte gecele-
tı ve ölümü O kontrol eder; sizin de Rabbi- yin yola çıkın; sizin peşinize düşülecek.
niz, atalarınızın da Rabbi. 24. “Denizi hızlıca geçin; onların orduları bo-
9. Doğrusu, onlar şüphe doludurlar, pervasız- ğulacaktır.”
dırlar. 25. Böylece, onlar arkalarında birçok bahçeler
ve pınarlar bıraktılar.
Duman: Büyük Bir Kehanet*
26. Ekinler ve lüks bir hayat.
*
*44:10 Sadece iki işaret henüz gerçekleşmedi, bu duman ile Yecüc ve Mecüc (Ek 25).
*44:13 Sure ve ayet numaraları toplamı (44+13) 57, 19x3 eder ve bu Kuranî kod, Tanrı’nın Antlaş-
ma Elçisi tarafından ilan edildi (Ek 1, 2 & 26).
2276 114105
274 ♦ Duman (El-Duhan) 44:39-59 & Diz Çöküş (El-Casiye) 45:1-8
39. Onları belirli bir amaç için yarattık, fakat 57. İşte böyledir Rabbinden gelen nimet. İşte
onların çoğu bilmez. böyledir büyük zafer.
40. Karar Günü, onların hepsini beklemekte- 58. Dikkate alsınlar diye, onu senin dilinde bu
dir. şekilde açıklığa kavuşturduk.
41. O, hiçbir dostun kendi dostuna hiçbir şe- 59. Öyleyse bekle; onlar da beklemek zorunda
kilde yardım edemeyeceği gündür; kimse- kalacaklardır.
ye yardım edilemez. ♦♦♦♦
42. Ancak TANRI’dan rahmete erişenler
müstesna. O Kudretlidir, En Merhametli Sure 45: Diz Çöküş
Olandır.
(El-Casiye)
İnkârcılar
En Lütufkâr, En Merhametli olan
43. Elbette, zakkum ağacı—
Tanrı’nın adıyla
44. günahkâr olana yiyecek sağlayacak.
45. Alkali çözelti gibi midelerde kaynayacak. 1. H.M.
46. Cehennem içeceklerinin kaynaması gibi. 2. Bu kutsal yazının vahyi, Kudretli Olan, En
47. Tutun onu ve Cehennemin ortasına atın. Bilge Olan TANRI’dandır.
48. Sonra başının üstüne İnferno’nun azabını 3. Gökler ve yer, imanlılar için kanıtlarla do-
boşaltın. ludur.
49. “Bunu tat; sen çok güçlü, çok şerefliydin 4. Ayrıca sizin yaratılışınızda ve tüm hayvan-
ya.” ların yaratılışında, kesinliğe erişmiş insan-
50. Bu, şüphe edip durduğunuz şeydir. lar için kanıtlar vardır.
5. Ayrıca, gece ve gündüzün birbirinin ye-
Doğrular rini almasında ve ölü toprakları diriltmek
51. Doğrular güvenli bir makamda olacaklar- için TANRI’nın gökten indirdiği rızıklar
dır. ile rüzgârların yönlendirilmesinde de; tüm
52. Bahçelerin ve pınarların keyfini çıkararak. bunlar, anlayan insanlar için kanıtlardır.
53. Kadife ve atlas kumaş giyerek; birbirleri- Hangi Hadis? *
ne yakın şekilde.
**
*44:56 Ek 17’de detaylıca anlatıldığı gibi, doğrular gerçekte ölmezler; onlar direkt bir zamanlar Âdem
ve Havva’nın yaşadığı aynı Cennete geçerler. Bu ifadeyi, 40:11’deki inkârcıların ifadesi ile karşılaştırın.
*45:6-7 Tanrı, “Hadis”i ismiyle kınamaktadır ve onun uydurma bir küfür olduğunu bizlere bildir-
mektedir.
2282 114168
Diz Çöküş (El-Casiye) 45:9-25 ♦ 275
9. Vahiylerimiz hakkında herhangi bir şey öğ- 18. Ardından doğru yasaları yerleşik kılmak
rendiğinde onları alaya alır. Bunlar utanç için seni görevlendirdik; sen bunu takip et
verici bir azabı üzerlerine çektiler. ve bilmeyenlerin arzularını izleme.
10. Cehennem onları bekliyor. Kazançları 19. Onlar, TANRI’ya karşı sana hiçbir şekilde
kendilerine yardım edemeyecektir, TAN- yardım edemezler. Birbirlerinin müttefiki
RI’nın yanına yerleştirdikleri putlar da. olanlar haddi aşanlardır, doğru kimselerin
Onlar korkunç bir azabı üzerlerine çektiler. Rabbi ise TANRI’dır.
11. Bu bir yol göstericidir, Rablerinin bu va- 20. Bu, insanlar için aydınlanmalar, rehberlik
hiylerini inkâr edenler kınanmayı ve acı ve kesinliğe erişmiş olanlar için de rahmet
veren bir azabı üzerlerine çektiler.
sağlar.
12. TANRI’dır denizi sizin hizmetinize ve-
21. Kötülüğe çalışanlar, kendilerine iman edip
ren, böylece gemiler O’nun yasalarına
göre onu dolaşabilirler. Siz böylelikle doğru bir hayat süren kimselerle aynı şe-
O’nun rızıklarından ararsınız ki minnettar kilde davranacağımızı mı umuyorlar? On-
olasınız. ların yaşamları ve ölümleri aynı olabilir
mi?* Muhakemeleri gerçekten de bozuk.
13. O, göklerdeki ve yerdeki her şeyi sizin
***
hizmetinize verdi; hepsi O’ndandır. Bun- 22. TANRI gökleri ve yeri belirli bir amaç
lar, derin düşünen insanlar için kanıtlardır. için yarattı ki, her bir ruha en ufak bir hak-
sızlık olmadan kazanmış olduğu ne varsa
14. İman etmiş olanlara, TANRI’nın günleri-
ni ummayanları bağışlamalarını söyle. O, karşılığını ödesin. *****
*45:21 Şimdi anlıyoruz ki doğrular gerçekte ölmezler—onlar direkt Cennete giderler (16:32)—oysa
doğru olmayanlar ölüm melekleri tarafından dövülürler (8:50 & 47:27).
*45:22 Tanrı bize bu hayatı, kendimizi günahın bedelinden, Şeytan’la olan eski ittifakımızı kınamamız ve
Tanrı’nın krallığına tekrar girmemiz için değerli bir şans olarak verdi. Giriş’e ve Ek 7’ye bakınız.
2290 114268
276 ♦ Diz Çöküş (El-Casiye) 45:26-37 & Kum Tepeleri (El-Ahkâf) 46:1-5
şunu söylemektir, “Eğer doğru sözlü ise- 35. “Bunun nedeni TANRI’nın vahiylerini
niz atalarımızı geri getirin.” boş vermiş olmanız ve kafanızın sürek-
26. De ki, “TANRI size hayat bahşetti, sonra li ilk hayatla meşgul olmasıydı.” Sonuç
olarak, onlar oradan asla çıkamayacaklar,
sizi öldürür, sonra da sizi kaçınılmaz olan
onlar mazur da görülmeyecekler.
Diriliş Günü’ne toplayacaktır. Fakat in-
sanların çoğu bilmez.” 36. TANRI’ya aittir tüm övgüler; göklerin
Rabbi, yerin Rabbi, kâinatın Rabbi.
27. TANRI’ya aittir göklerin ve yerin tüm
egemenliği. Saat’in (Yargı’nın) gerçek- 37. O’na aittir göklerdeki ve yerdeki tüm üs-
leştiği gün, tahrif edenlerin kaybettiği tünlük. O Kudretlidir, En Bilge Olandır.
zamandır. ♦♦♦♦
2298 114435
Kum Tepeleri (El-Ahkâf) 46:6-17 ♦ 277
nimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O 15. Biz insanoğluna ana-babasına hürmet
Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır.” göstermesini tembih ettik. Annesi onu
zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu ve otuz
9. De ki, “Ben öteki elçilerden farklı değilim.
ay boyunca onunla yakından ilgilendi. O,
Bana veya size ne olacağı hakkında hiçbir olgunluğa erişince ve kırk yaşına* varınca
fikrim yok. Ben sadece bana vahyedileni şöyle söylemelidir, “Rabbim! Beni, bana
takip ediyorum. Ben esaslı bir uyarıcıdan ve ana-babama ihsan ettiğin nimetlere
fazlası değilim.” minnettar olmaya ve Seni memnun edecek
doğru işler yapmaya yönelt. Evlatlarım da
Dindar Haham Yahuda* doğru kimseler olsun. Ben Sana tövbe et-
10. De ki, “Ya o TANRI’dansa ve siz de onu tim; ben bir teslim olanım.”
inkâr ettiyseniz? İsrailoğullarından bir şa-
16. İşte bunlardır doğru işlerini kabul edip gü-
hit de benzer bir olguya* şahitlik etti ve nahlarını görmezden geldiklerimiz. Onlar
iman etti, siz ise kibirlendiniz. Şüphesiz, Cenneti hak etmişlerdir. Bu, kendilerine
TANRI kötü insanlara rehberlik etmez.” söz verilmiş gerçek vaattir.
11. İnkâr etmiş olanlar iman etmiş olanlar 17. Sonra öylesi de var ki, ana-babasına şunu
hakkında şöyle dediler, “İyi bir şey olsay- der, “Yazık size; siz bana (ölümden sonra)
dı bizden önce kabul etmezlerdi.” Onlar, hayata geri geleceğimi mi söylüyorsunuz?
ona rehberlik edilmediklerinden, “Bu eski Nasıl oluyor da bizden önce ölmüş olan-
bir uydurma!” dediler. lar hiç geri dönmüyorlar?” Ana-baba ise
*46:6 Ayrıca Matta 7:21-23’e bakınız: İsa kendisini “Rab” olarak çağıranları açık bir biçimde sahip-
lenmeyecektir.
*46:10 Bu şahit, aynı 19-temelli matematiksel kodu kutsal yazıların bozulmamış parçalarında keş-
feden Dindar Haham Yahuda’dır (M.S. 11. Yüzyıl) (Ek 1’e bakınız).
*46:15 Tanrı, kimin Cennete gitmeyi hak ettiğini ve kimin Cehenneme gitmeyi hak ettiğini tam
olarak bilir. Bu O’nun bir yasasıdır ki kimi 40 yaşından önce vefat ettirirse o kişi Cennete gidecektir.
Tanrı’nın engin rahmeti, çoğu insanın bu ilahi merhameti kabul etmekte zorluk yaşadığı gerçeğinde
yansır; şöyle karşı gelirler: “Onları Cehenneme koy!” Ek 32’ye bakınız.
2302 114466
278 ♦ Kum Tepeleri (El-Ahkâf) 46:18-31
TANRI’nın yardımını ister ve derler ki bu, (Hûd’a) getirmesi için meydan okudu-
“Yazık sana; lütfen iman et! TANRI’nın ğunuz şeydir; acı veren bir azabın olduğu
vaadi gerçektir.” O der ki “Geçmişin ma- şiddetli bir rüzgâr.
salları!” 25. Rabbi tarafından emrolunduğu gibi her
18. İşte böyleleridir her cin ve insan neslinden şeyi yıkıp yerle bir etti. Sabaha, evleri dı-
inkârcı damgası vurulanlar; onlar kaybe- şında hiçbir şey ayakta duramıyordu. Biz
suçlu insanlara böyle karşılık veririz.
denlerdir.
19. Onların hepsi, yaptıklarına uygun olarak Elçinin Uyarılarını Alaya Aldılar
hak etmiş oldukları dereceleri elde ederler. 26. Sizi yerleştirdiğimiz gibi aynı şekilde on-
O, en ufak bir haksızlık olmadan yaptıkla- ları da yerleştirmiştik ve onlara işitme,
rının karşılığını kendilerine ödeyecektir. gözler ve akıllar vermiştik. Fakat onların
işitmesi, gözleri ve akılları kendilerine
20. İnkâr etmiş olanların cehennem ateşine su- hiçbir şekilde yardım etmedi. Bunun ne-
nulacakları gün gelecek: “Dünya hayatınız deni onların TANRI’nın vahiylerini göz
boyunca size verilen iyi şansları boşa har- ardı etmeye karar vermeleriydi. Böyle-
camış ve onlarla eğlenip durmuştunuz. So- likle, alay ettikleri kehanetler ve uyarılar
nuç olarak, bugün, hiçbir dayanağınız ol- onların kötü sonlarına neden oldu.
madan yeryüzünde büyüklük taslamanızın 27. Kanıtları, tövbe edebilsinler diye açıkla-
ve kötü işlerinizin bir karşılığı olarak utanç dıktan sonra çevrenizdeki birçok toplulu-
verici bir azabı üzerinize çekiyorsunuz.” ğu yok etmiştik.
Hûd 28. O zaman neden kendilerini TANRI’ya
21. Hani Âd’ın kardeşi halkını kum tepelerin- yaklaştırsınlar diye oluşturdukları putlar
de uyarmıştı—ondan önce de, ondan son- onlara yardım edemedi? Tam tersi, onları
ra da çok sayıda uyarı iletilmişti: “TAN- terk ettiler. İşte böyleydi putlaştırdıkları
RI’dan başkasına tapmayacaksınız. Sizin sahte tanrılar; işte böyleydi uydurdukları
için büyük bir günün azabından korkuyo- bidatler.
rum.”
Cinler Arasındaki İmanlılar* *
22. Dediler ki “Sen bizi tanrılarımızdan çe- 29. Hani cinlerden birkaçını, kendilerine Ku-
virmeye mi geldin? Eğer doğru sözlü isen ran’ı işittirmek üzere sana yönlendirmiş-
tehdit ettiğin (azabı) getirmen için sana tik. Oraya vardıklarında “Dinleyin!” dedi-
meydan okuyoruz.” ler. Biter bitmez uyarmak üzere aceleyle
23. Dedi ki “Bunun hakkındaki bilgi TAN- kendi halklarına döndüler.*
RI’nın yanındadır; Ben sadece size iletmek 30. Dediler ki “Ey halkımız! Biz Musa’dan
için gönderildiğim şeyi iletiyorum. Ancak sonra vahyedilen ve önceki kutsal yazıla-
görüyorum ki siz insanlar cahilsiniz.” rı doğrulayan bir kitap işittik. O, gerçeğe
24. Fırtınanın yollarına çıktığını gördüklerin- rehberlik ediyor; doğru yola.
de dediler ki “Bu fırtına bize çok fazla ih- 31. “Ey halkımız! TANRI’nın çağrısına yanıt
tiyaç duyulan yağmuru getirecek.” Aksine verin ve O’na iman edin. O zaman günah-
*46:29 Cinler, milyarlarca yıl önce Şeytan ünlü küfrünü başlattığında onunla tamamen hemfikir
olan yaratıklardı. Onlar bu dünyaya Şeytan’ın soyu olarak getirilirler. Ne zaman bir insan doğsa,
bir de cin doğar. Yeni doğan cin, yeni doğan insanla aynı bedene atanır ve sürekli Şeytan’ın bakış
açısını pompalar (Ek 7).
2309 114612
Kum Tepeleri (El-Ahkâf) 46:32-35 & Muhammed 47:1-10 ♦ 279
larınızı bağışlayacak ve sizi acı veren bir günahlarını örter ve onları gönül ferahlığı
azaptan koruyacaktır.” ile nimetlendirir.
32. TANRI’nın çağrısına yanıt vermeyi başa- 3. Bunun nedeni inkâr edenlerin sahte olanı
ramayanlar kaçıp kurtulamazlar ve O’n- izliyor olmaları, iman edenlerin ise Rab-
dan başka bir Rableri olmayacaktır; onlar lerinden gelen gerçeği izliyor olmalarıdır.
uzak bir şekilde saptılar. TANRI böylelikle insanlara, kendilerinin
33. Gökleri ve yeri en ufak bir zahmet olma- örneklerini verir.
dan yaratan TANRI’nın, ölüleri de dirilte-
4. Eğer (savaşta) inkâr edenlerle karşılaşır-
bileceğinin farkına varmıyorlar mı? Doğ-
sanız boyunlara vurabilirsiniz. Eğer onları
rusu evet; O, Her Şeye Gücü Yetendir.
esir olarak alırsanız, onları serbest bıraka-
34. İnkârcılar Cehennem Ateşine sunulacak- bilir veya fidye karşılığı salıverebilirsiniz,
ları gün kendilerine sorulacak, “Bu ger- ta ki savaş bitinceye kadar. TANRI irade
çek değil mi?” Onlar da, “Evet kesinlikle, etmiş olsaydı size savaş olmadan da galibi-
Rabbimize ant olsun” diye cevap verecek- yet bahşedebilirdi. Fakat O, böylelikle sizi
ler. O da, “O halde inkârınızdan dolayı çe- birbirinizle test eder. TANRI uğrunda öl-
kin azabı” diyecek. dürülenlere gelince, O onların fedakârlığını
asla heba etmeyecektir.
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi *
**
35. Bu nedenle, senden önce güç sahibi olan 5. Onlara rehberlik edecek ve onları gönül fe-
ve sabra başvuran elçiler gibi sen de sa- rahlığı ile nimetlendirecektir.
bırlı ol. Onlara kaçınılmaz bir şekilde ge-
lecek olan azabı görmek için acele etme. 6. Onları, kendilerine tarif ettiği Cennete ka-
Onu gördükleri gün, sanki günün bir saati bul edecektir.
kadar sürmüş gibi gözükecek kendilerine. 7. Ey iman edenler! Eğer TANRI’yı destek-
Bu bir ilandır: Sürekli olarak yok edilenler
lerseniz O da sizi destekleyecek ve bastığı-
kötüler değil midir?
nız yerleri sağlamlaştıracaktır.
♦♦♦♦
8. İnkâr edenler bedbahtlığı üzerlerine çeker-
Sure 47: Muhammed ler; O onların işlerini tamamen boşa çıkarır.
En Lütufkâr, En Merhametli olan
9. Bunun nedeni onların TANRI’nın vahyet-
Tanrı’nın adıyla
tiği şeyden nefret etmeleridir ve sonuç ola-
1. İnkâr edip TANRI’nın yolundan alıkoyan- rak, O da onların işlerini boşa çıkarır.
lar var ya, O onların işlerini boşa çıkarır. 10. Onlar, yeryüzünü gezip kendilerinden öncekiler
2. İman edip doğruluğa çalışanlar ve Muham- için sonuçların ne olduğunu görmemişler
med’e indirilene—ki o Rablerinden gelen mi? TANRI onların işlerini mahvetti; tüm
gerçektir—iman edenler var ya, O onların inkârcılar aynı akıbeti çekeceklerdir.
*46:35 Kuranî ve matematiksel delil, burada hitap edilen elçinin Reşad Halife olduğunu ispatlıyor.
“Reşad Halife”nin sayısal değeri (1230) artı sure numarası (46) artı ayet numarası (35) toplandığın-
da, 1311 veya 19x69 elde ederiz. Bu, Kuran’ın kodu ile uyumludur (Ek 2).
2318 114711
280 ♦ Muhammed 47:11-24
11. Bunun sebebi iman edenlerin Rabbinin bekliyorlar? Onunla ilgili tüm işaretler za-
TANRI olması, inkârcıların ise bir rable- ten geldi.* Saat onlara geldiğinde mesajla-
rinin olmamasıdır. rından nasıl fayda görecekler?
12. TANRI, iman edip doğru bir hayat süren-
La İlahe İlla Allah:
leri akan nehirleri olan bahçelere kabul
eder. İnkâr edenlere gelince, ömür geçi- İlk Buyruk
rirler ve hayvanların yediği gibi yerler, 19. Şunu bilmelisin ki: “TANRI’nın yanında
ardından da cehennem ateşini boylarlar. başka bir tanrı yoktur”* ve hem kendi
günahların için, hem de tüm imanlı erkek
13. Nice topluluk, seni kentinden çıkaran o ve kadınların günahları için bağışlanma
topluluktan çok daha güçlüydü; onları yok dile. TANRI, kararlarınızın ve nihai kade-
ettiğimizde hiç kimse onlara yardım ede- rinizin tamamen farkındadır.
medi.
14. Rableri tarafından aydınlananlar ile kötü İkiyüzlülerin İfşa Olması
işleri kendi gözlerinde süslenenler ve ken- 20. İman etmiş olanlar dediler ki: “Ne zaman
di fikirlerini takip edenler aynı mıdır? yeni bir sure vahyedilecek?” Fakat için-
de savaşa değinilen açık ve kesin bir sure
15. Doğrular için söz verilen Cennetin alego- vahyedildiğinde, kalplerinde şüpheler ba-
risi budur: Kirletilmemiş temiz sudan ır- rındıranların sanki kendilerine o an ölüm
makları, taptaze sütten ırmakları, şaraptan gelmiş gibi sana baktıklarını görürsün.
ırmakları—içenler için lezzetli—ve süz- Onlar böylece ifşa oluyorlardı.
me baldan ırmakları vardır. Orada her tür-
lü meyveye ve Rablerinden bağışlanmaya Muhammed’in Devrinde
sahiptirler. (Onlar mı daha iyi) yoksa son- İmanın Kanıtı
suza dek cehennem ateşinde kalan ve ba- 21. Onlardan beklenen itaat etmeleri ve doğru
ğırsaklarını parçalayan cehennem suyunu söz söylemeleridir. Seferberlik çağrısı ya-
içenler mi? pıldığında keşke TANRI’ya güven göster-
16. Onlardan bazıları seni dinler, sonra ayrılır selerdi, bu onlar için daha iyi olurdu.
ayrılmaz aydınlatılmış olanlara sorarlar, 22. Ayrıca, niyetiniz ayrılır ayrılmaz kötülük
“Şimdi ne dedi bu?” TANRI böylelikle işlemek ve akrabalarınıza kötü davranmak
onların kalplerini mühürler ve sonuç ola- öyle mi?
rak kendi fikirlerini takip ederler. 23. İşte onlar, TANRI’nın kendilerine lanet
17. Rehberlik edilenlere gelince, O onların edip onları sağır ve kör hale getirdiği kim-
hidayetini artırır ve onlara doğruluklarını selerdir.
bahşeder.
Kuran’ı İnceleyin
Dünyanın Sonu* * 24. Neden Kuran’ı dikkatlice incelemiyorlar?
18. Saat’in kendilerine ansızın gelmesini mi Yoksa zihinleri üzerinde kilitler mi var?
*47:18 Kuran, Son Ahit olarak, MS 2280 olan dünyanın sonunu tespit etmek için gerekli olan tüm
işaretleri sağlamaktadır. Detaylar için Ek 25’e bakınız.
*47:19 Dinin “İlk Direği,” anlamlı bir biçimde Muhammed başlıklı bu surede belirtilmiş ve mutlak
bir şekilde yalnızca Tanrı’ya adanmıştır. Muhammed’in adı, kendi iradesine aykırı olarak kendisini
putlaştıranlar tarafından eklendi.
2325 114813
Muhammed 47:25-38 & Galibiyet (El-Fetih) 48:1-2 ♦ 281
*47:38 Kuran, 1400 yıl boyunca Araplara kendi dillerinde verildi fakat onlar açıkça onu reddettiler
ve onun tam olduğuna iman etmeyi kabul etmediler; Hadis & Sünnet’i uydurdular.
*48:1 Bu esaslı ifade 19 harften oluşmakta olup, bizim neslimizin Tanrı’nın saflaştırılmış, birleştiril-
miş ve sağlamlaştırılmış dini—Teslimiyet için galibiyet nesli olduğuna işaret etmektedir (3:19, 85).
Tanrı’nın Kuran’daki büyük mucizesinin vahyedilişine tanık olan bizim neslimizdir (Ek 1).
2339 115100
282 ♦ Galibiyet (El-Fetih) 48:3-16
3. Buna ek olarak, TANRI seni sarsılmaz bir Araplar diyecekler ki “Kafamız sürekli
destek ile destekleyecektir. paramızla ve ailelerimizle meşgul oldu,
bu yüzden bizim için bağışlanma dile!”
4. O’dur imanlarına ilaveten, imanlarını daha
Onlar kalplerinde olmayanı dilleri ile söy-
da artırmak için imanlıların kalplerine gö-
lerler. De ki, “Eğer sizin için herhangi bir
nül ferahlığı yerleştiren. TANRI’ya aittir
sıkıntı irade etmiş olsa veya sizin için her-
göklerin ve yerin tüm güçleri. TANRI Her
hangi bir nimet irade etmiş olsa, sizi TAN-
Şeyi Bilendir, En Bilge Olandır. RI’dan kim koruyabilir?” TANRI yaptı-
5. O, kesinlikle imanlı erkek ve kadınları için- ğınız her şeyden tamamen Haberdardır.
de ebedi kalacakları, akan nehirleri olan 12. Siz, elçinin ve imanlıların yenileceğine ve
bahçelere kabul edecektir. Onların günahla- ailelerine asla geri dönmeyeceklerine giz-
rını örtecektir. Bu, TANRI nazarında büyük liden gizliye inandınız ve bu sizin kalple-
bir zaferdir. rinizde sağlam bir şekilde yer edindi. Siz
6. Ve O, ikiyüzlü erkek ve kadınları ve puta kötü düşünceler besleyip kötü insanlara
tapan erkek ve kadınları cezalandıracaktır, dönüştünüz.
çünkü onlar TANRI hakkında kötü düşün- 13. Kim TANRI’ya ve elçisine iman etmeyi
celer beslediler. Onların kötülükleri kendi- reddederse, biz inkârcılar için bir cehen-
lerine karşı geri tepecektir. Çünkü TANRI nem ateşi hazırladık.
onlara kızgındır, onları kınamaktadır ve on- 14. TANRI’ya aittir göklerin ve yerin ege-
lar için Cehennemi hazırlamıştır. Ne berbat menliği. O, irade ettiği kişiyi bağışlar ve
bir kader! irade ettiği kişiyi cezalandırır. TANRI Ba-
7. TANRI’ya aittir göklerdeki ve yerdeki tüm ğışlayıcıdır, En Merhametli Olandır.
güçler. TANRI Kudretlidir, En Bilge Olan- 15. Geride kalan yerinden kımıldamayanlar,
dır. sizden savaş ganimetlerini toplamanız
8. Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı beklendiğinde şöyle diyecekler, “Bırakın
olarak gönderdik. da bunda pay sahibi olmak için biz de pe-
şinizden gelelim!” Böylelikle TANRI’nın
9. Ki siz insanlar TANRI’ya ve elçisine iman
sözlerini değiştirmek isterler. De ki, “Siz
edesiniz, O’na derin saygı duyasınız, O’nu
bizim peşimizden gelmeyeceksiniz. Bu,
gözetesiniz ve gece gündüz O’nu yüceltesi-
TANRI’nın kararıdır.” O zaman da diye-
niz.
cekler ki “Siz bizi (geri kaldığımız için)
Tanrı’nın Elçisine Destek Verin kıskanıyor olmalısınız.” Doğrusu, onlar
10. Şüphesiz, sana bağlılık sözü verenler bir şeyi nadiren anlardı.
TANRI’ya bağlılık sözü vermektedirler.
İlk Nesiller İçin Test
TANRI onların sözünü kabul etmektedir;
16. Geride kalan yerinden kımıldamayan
ellerini onların ellerinin üzerine koymak-
Araplara de ki, “Sizler güçlü bir toplu-
tadır. Böyle bir sözü ihlal edenler, bu ih-
lukla yüz yüze gelmeye ve onlar teslim
lali kendi zararlarına yaparlar. TANRI’ya
olmadıkça onlarla savaşmaya davet edi-
olan sözlerini yerine getirenlere gelince, O leceksiniz. Eğer itaat ederseniz, TANRI
onlara büyük bir karşılık bahşedecektir. sizi cömert bir karşılıkla ödüllendirecektir.
11. Geride kalan yerinden kımıldamayan Fakat eğer geçmişte yaptığınız gibi tekrar
2359 115213
Galibiyet (El-Fetih) 48:17-28 ♦ 283
yüz çevirirseniz, sizi acı veren bir azapla 24. Size onlar üzerinde galibiyet bahşettikten
cezalandıracaktır.” sonra, Mekke vadisinde, onların size karşı
17. Kör olan suçlanamaz, sakat olan suçlana- olan saldırganlık ellerini tutan da sizin on-
maz ve hasta olan suçlanamaz. Kim TAN- lara karşı olan saldırganlık ellerinizi tutan
RI’ya ve elçisine itaat ederse, onu akan da O’dur. TANRI yaptığınız her şeyi Gö-
nehirleri olan bahçelere kabul edecektir. rendir.
Yüz çevirene gelince, onu da acı veren bir 25. İnkâr edip sizi Kutsal Mescitten alıkoyan-
azapla cezalandıracaktır. lar ve hatta kurbanlarınızın varış noktala-
18. TANRI, o ağacın altında sana bağlılık rına ulaşmasını engellemiş olanlar onlar-
sözü veren imanlılardan hoşnuttur. O on- dır. (Düşman kampında) tanımadığınız
ların kalplerinde neyin olduğunu biliyordu imanlı erkek ve kadınlar vardı ve nere-
ve sonuç olarak onları gönül ferahlığı ile deyse bilmeden onlara zarar verecektiniz.
nimetlendirdi ve onları yakın bir galibiyet- TANRI böylelikle kimi irade ederse onu
le ödüllendirdi. Kendi rahmetine kabul eder. Eğer onlar
inat ederlerse, aralarından inkâr edenleri
19. Buna ek olarak, birçok savaş ganimeti de acı veren bir azapla cezalandıracağız.
elde ettiler. TANRI Kudretlidir, En Bilge
Olandır. 26. İnkâr etmiş olanlar öfkeli ve kalpleri cahi-
liye günlerinin kibri ile dolmuşken, TAN-
20. TANRI size elde edeceğiniz nice gani- RI, elçisini ve imanlıları gönül ferahlığı
metler vaat etti. Böylelikle bu hayatta si- ile nimetlendirdi ve onları doğruluk kela-
zin için bazı faydaları öne aldı, halkın size mına sarılmaya yönlendirdi. Onların tam
karşı olan saldırganlık ellerini sizden çekti olarak hak ettiği şey buydu. TANRI her
ve bunu da imanlılar için bir işaret kıldı. şeyin tamamen farkındadır.
O, böylelikle size dosdoğru bir yolda reh-
berlik eder. 27. TANRI, elçisinin hakikate uygun olan
görümünü gerçekleştirdi: “TANRI irade
21. Mağlup edebilmeniz imkân dâhilinde ol- ediyorsa, tam bir güvenlik içinde Kutsal
mayan gruba gelince, onlarla TANRI ilgi- Mescide gireceksiniz ve (kutsal yolculu-
lendi; TANRI Her Şeye Gücü Yetendir. ğun ritüellerini yerine getirirken) orada
saçlarınızı tıraş edeceksiniz veya kısalta-
İmanlılar İçin Galibiyet Garantidir caksınız. Hiçbir korkunuz olmayacak. O
22. Eğer inkârcılar sizinle savaşsalardı arka- sizin bilmediklerinizi bildiğinden, bunu
larını dönüp kaçarlardı. Onların Sahipleri yakın bir galibiyetle birleştirdi.”
ve Efendileri yoktur; onların yardımcıları
yoktur. Büyük Kehanet* *
23. Böyledir tarih boyunca TANRI’nın sis- 28. O’dur elçisini rehberlikle ve gerçek dinle
temi ve TANRI’nın sisteminin değişmez gönderen, onu diğer tüm dinlere üstün kıl-
olduğunu göreceksiniz. mak için. Bir şahit olarak TANRI yeter.*
*48:28 Bu önemli kehanet, bize Teslimiyet’in kaçınılmaz olarak tüm dünyaya hâkim olacağını bil-
dirmektedir. Bu, 9:33, 41:53 ve 61:9 ayetleri ile birlikte Tanrı’nın Kuran’a ait matematiksel mucize-
sinin bu kehanette majör rolü oynayacağına dair hiçbir kuşku bırakmıyor. Sağlam Kuranî matema-
tiksel delil bu kehaneti yerine getirdiği gibi, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’ne de işaret etmektedir. Delil
ve belirli detaylar için Ek 2 & 26’ya bakınız.
2374 115461
284 ♦ Galibiyet (El-Fetih) 48:29 & Duvarlar (El-Hucurat) 49:1-9
*49:2 Ne zaman “peygamber” (Nebi) kelimesi Muhammed’e atıfta bulunsa, sürekli olarak onu ya-
şamı sırasında kasteder, ölümünden sonrasını değil. Açık bir şekilde, artık o öldüğü için sesimizi
Muhammed’in sesinin üzerine yükseltmemiz mümkün değildir. Ayrıca 33:56’ya bakınız.
*49:3 Elçiye saygı duymak, yabancıların ve ziyaretçilerin Tanrı’nın mesajına gelmelerine yardımcı
olur.
2389 115523
Duvarlar (El-Hucurat) 49:10-18 & Q (Qaf) 50:1-3 ♦ 285
*50:1 “Q.” Başlangıcı ile bağlantılı harika mucizeler için Ek 1’e bakınız.
2404 115638
286 ♦ Q (Qaf) 50:4-35
4. Yeryüzünün tükettiği onlardan herhangi 19. Sonunda, kaçınılmaz olan ölüm baygınlığı
birinin tamamen farkındayız; kesin bir gelir; işte senin kaçmaya çalıştığın şey bu-
kayda sahibiz. dur.
5. Kendilerine geldiğinde gerçeği reddetti- 20. Boruya üflenir; bu, söz verilen gündür.
ler; kafaları tamamen karışıktır.
21. Her ruh bir sürücü ve bir şahit ile gelir.
6. Üstlerindeki göğe ve onu nasıl kusursuz
bir şekilde inşa edip süslediğimize bak- 22. Sen bundan bihaberdin. Artık senin perde-
mamışlar mı? ni kaldırıyoruz; bugün senin görüş kabili-
yetin çelik (kadar güçlüdür).
7. Ve yeryüzünü biz yarattık, dağları onun
üzerine dağıttık ve onda her çeşit güzel 23. Yoldaşlık yapan dedi ki “İşte benim çetin
bitkiyi yetiştirdik. tanıklığım.”* *
8. Bu bir aydınlatmadır ve takva ehli her ta- 24. Atın her inatçı inkârcıyı Cehenneme.
pınan için bir hatırlatıcıdır. 25. Hayra engel olan, saldırgan, şüphe dolu ola-
9. Gökten bereketli bir su indirdik, onunla nı.
bahçeler ve biçilecek ekinler yetiştirmek 26. O, TANRI’nın yanına başka bir tanrı yer-
için. leştirdi. Atın onu şiddetli azaba.
10. Birbiri üstüne dizilmiş meyveleriyle bir- 27. Yoldaşı dedi ki “Rabbimiz! Onu ben sap-
likte uzun boylu hurma ağaçları.
tırmadım; kendisi derin bir sapıklık için-
11. İnsanlar için rızıklar. Ve onunla ölü top- deydi.”
rakları yeniden canlandırırız; siz de benzer
28. Dedi ki “Benim huzurumda çekişmeyin;
şekilde diriltilirsiniz.
Ben sizi yeterince uyardım.
12. Onlardan önce Nuh halkı, Ress sakinleri
29. “Artık hiçbir şey değiştirilemez. Ben in-
ve Semûd da inkâr ediyordu.
sanlara karşı asla adaletsiz değilim.”
13. Ve Âd, Firavun ve Lut’un kardeşleri de.
30. Bu, Cehenneme, “Sana yetti mi?” diye so-
14. Ve orman sakinleri ile Tubba’ halkı da. racağımız gündür. Diyecek ki “Bana daha
Hepsi elçileri inkâr ettiler ve sonuç olarak fazlasını verin.”
Benim azabım başlarına geldi.
31. Cennet, kolaylıkla doğrulara sunulacaktır.
15. İlk yaratılış bize çok mu ağır gelmiş? Bu
yüzden mi yeniden diriliş hakkında şüphe 32. Her tövbe edene, her kararlı olana vaat
duyuyorlar? edilen budur.
16. İnsanı biz yarattık ve biz onun kendi ken- 33. Onlar, yalnız başlarınayken En Lütufkâr
dine ne fısıldadığını biliriz. Biz ona şah Olan’a derin saygı duydular ve tüm kalp-
damarından daha yakınız. leriyle geldiler.
17. Sağında ve solunda bulunan iki kaydedici 34. Ona esenlik içinde girin; bu, Sonsuzluk
(melek) sürekli kaydediyorlar. Günü’dür.
18. Tetikte olan bir tanık olmadan tek bir söz 35. Orada diledikleri her şeyi elde ederler ve
söyleyemez. hatta biz daha fazlasına sahibiz.
*50:23-28 Sizin hayat-boyu yoldaşınız yaptığınız her şeye şahit olur. Ek 7’ye bakınız.
2405 115664
Q (Qaf) 50:36-45 & Rüzgârları Sürükleyenler (El-Zariyat) 51:1-25 ♦ 287
36. Onlardan önce, daha güçlü olan nice nesil- 3. Rızıkları getiren.
leri yok ettik. Ülkeyi arayıp taradılar; bir 4. Emredildiği gibi onları dağıtan.
kaçış buldular mı?
5. Size söz verilen kesinlikle gerçekleşecektir.
37. Bu, bir akla sahip olan yahut işitip şahitlik
etmeyi başarabilen herkes için bir ders ol- 6. Yargı Günü kaçınılmazdır.
malıdır. 7. Mükemmel şekilde yaratılmış bir gökyüzü-
38. Biz gökleri ve yeri ve de aralarındaki her ne rağmen.
şeyi altı günde yarattık ve bize hiçbir yor- 8. Siz gerçeği tartışmaya devam ediyorsunuz.
gunluk dokunmadı.
9. Ondan sapıyorlar sapanlar.
39. Bu nedenle, onların sözleri karşısında
10. Kahrolsun o tahrif edenler.
sabırlı ol, gün doğumundan önce ve gün
batımından önce Rabbine övgüler sun ve 11. Şaşkınlıkları içinde, tamamen umursamaz
O’nu yücelt. bir haldedirler.
40. Geceleyin O’nun adı üzerinde tefekkür et 12. Yargı Günü’nü sorgularlar.
ve secde ettikten sonra da. 13. Ateşe sunulacakları günü.
41. Çağrıcının yakın bir yerden çağıracağı 14. Tadın azabı; meydan okuyup durduğunuz
güne hazırlan. şey işte budur.
42. Kaçınılmaz olan çığlığı duyduklarında; 15. Doğrular bahçeleri ve pınarları hak ettiler.
işte bu, çıkacağınız gündür.
16. Onlar Rablerinin ödüllerini alırlar, çünkü
43. Biz hayatı ve ölümü kontrol edenleriz; bi- onlar önceden takva ehliydiler.
zedir son varış.
17. Bütün geceyi uyuyarak geçirdikleri nadi-
44. Gün gelecek, yeryüzü hızla yarılıp onları ren olurdu.
meydana getirecek. Böyle bir toplamayı
18. Şafak vaktinde bağışlanma için dua eder-
yapmak bizim için kolaydır.
lerdi.
45. Senin onlar üzerinde hiçbir gücün yokken,
19. Paralarının bir kısmı dilenciler ve ihtiyaç
biz onların söylediği her şeyin tamamen
sahipleri için ayrılırdı.
farkındayız. Bu nedenle, Benim uyarılarıma
derin saygı duyanlara bu Kuran ile hatırlat. 20. Kesinliğe erişen kimseler için yeryüzü işa-
retlerle doludur.
♦♦♦♦
21. Ve kendi içiniz; görebiliyor musunuz?
Sure 51: Rüzgârları 22. Göktedir rızkınız ve size vaat edilen her
şey.
Sürükleyenler
23. Göğün ve yerin Rabbine ant olsun ki, bu
(El-Zariyat) sizin konuşuyor olduğunuz gerçeği kadar
En Lütufkâr, En Merhametli olan gerçektir.
Tanrı’nın adıyla 24. İbrahim’in şerefli misafirlerinin hikâyesi-
ne dikkat ettin mi?
1. Esen rüzgârlar. 25. “Esenlikler” diyerek onu ziyaret ettiler. O
2. Yağmuru taşıyan. da “Esenlik size olsun yabancılar!” dedi.
2405 115664
288 ♦ Rüzgârları Sürükleyenler (El-Zariyat) 51:26-60
26. Ailesinden semiz bir buzağı hazırlamala- 46. Ve ondan önce de Nuh halkı; onlar kötü
rını istedi. insanlardı.
27. Onu onlara ikram edince dedi ki “Yemez
“Evrenin Genişlemesi Teorisi”
misiniz?”.
Doğrulandı
28. Onlardan ötürü korkuya kapıldı. “Korkma” 47. Göğü ellerimizle biz inşa ettik ve onu ge-
dediler ve bilgili bir oğul müjdelediler. nişletmeye devam edeceğiz.
29. Karısı hayrete düştü. Buruşuk yüzüne dik- 48. Ve yeryüzünü yaşanabilir kıldık; mükem-
kat çekerek: “Ben kısır yaşlı bir kadınım.” mel bir tasarım.
30. Dediler ki “Böyle söyledi Rabbin. O, En 49. Dikkate alasınız diye her şeyden bir çift
Bilge Olandır, Her Şeyi Bilendir.” (erkek ve dişi) yarattık.
31. Dedi ki “Neyin peşindesiniz ey elçiler?” 50. TANRI’ya kaçıp kurtulun. Ben O’nun
tarafından size apaçık bir uyarıcı olarak
32. Dediler ki “Suçlu halka yollandık.
gönderildim.
33. “Onlara balçıktan kayalar yağdıracağız.
51. TANRI’nın yanına başka herhangi bir
34. “Haddi aşanlar için Rabbin tarafından işa- tanrı yerleştirmeyin. Ben O’nun tarafın-
retlenmiş.” dan size apaçık bir uyarıcı olarak gönde-
35. Sonra tüm imanlıları kurtardık. rildim.
36. Orada teslim olanlara ait bir tane evden 52. Sürekli olarak, önceki nesillere ne zaman
başkasını bulamadık. bir elçi gitse “Sihirbaz” veya “Deli” der-
lerdi.
37. Onu, acı veren azaptan korkanlar için bir
53. Onlar birbirleriyle bir anlaşma mı yapmış-
ders olarak yerleştirdik.
lar? Doğrusu onlar haddi aşanlardır.
38. Musa’da (bir ders vardır). Onu Firavun’a 54. Onlardan yüz çevirebilirsin; sen suçlana-
apaçık işaretlerle gönderdik. mazsın.
39. Fakat o, kibirle yüz çevirdi ve dedi ki “Ya 55. Ve hatırlat, çünkü hatırlatmanın imanlılara
sihirbaz ya da deli.” yararı dokunur.
40. Sonuç olarak, onu ve askerlerini cezalan-
Varlığımızın Amacı
dırdık. Onları denize attık ve suçlanacak
olan odur. 56. Ben cinleri ve insanları, yalnızca Bana
tapma amacı dışında yaratmadım.
41. Âd’da (bir ders vardır). Üzerlerine, fela-
ket getiren bir rüzgâr gönderdik. 57. Onlardan rızık almaya ihtiyacım yok,
Beni beslemelerine muhtaç da değilim.
42. Üzerine geldiği her şeyi tümüyle yok etti.
58. TANRI Rızık Sağlayıcıdır, tüm gücün Sa-
43. Semûd’da (bir ders vardır). Onlara, “Geçici hibidir, En Üstün Olandır.
olarak keyfini sürün” denildi. 59. Haddi aşanlar önceki emsalleri ile aynı
44. Rablerinin emrine karşı isyan ettiler. So- akıbeti üzerlerine çektiler; meydan oku-
nuç olarak, bakınırlarken onları bir yıldı- mamalılar.
rım çarptı. 60. Kendilerini gözlemekte olan günden ötürü
45. Ne yerlerinden kalkabildiler, ne de yardım inkâr etmiş olanların vay haline.
gördüler. ♦♦♦♦
2408 115823
Sina Dağı (El-Tur) 52:1-35 ♦ 289
Sure 52: Sina Dağı 21. İman etmiş olanlar ve ayrıca onları iman-
da takip etmiş evlatları için, evlatlarının
(El-Tur) onlara katılmasını sağlarız. Biz herhangi
bir iş için onları asla mükâfatsız bırak-
En Lütufkâr, En Merhametli olan mayız. Her bir kişiye yaptıklarının bedeli
Tanrı’nın adıyla ödenir.
1. Sina Dağı. 22. Onlara sevdikleri meyvelerden ve etlerden
tedarik edeceğiz.
2. Kaydedilmiş kutsal yazı.
23. Asla bozulmamış ve asla günaha sokma-
3. Kitaplar halinde yayımlanmış. yan içeceklerin tadını çıkaracaklar.
4. Sık sık ziyaret edilen Mabet. 24. Onlara korunaklı inciler gibi olan hizmet-
5. Yükseltilmiş tavan. kârlar hizmet edecektir.
6. Ateşe verilen deniz. 25. Birbirleri ile buluşup eski günlerden konu-
şacaklar.
7. Rabbinin misillemesi kaçınılmazdır.
26. Diyecekler ki “Biz halkımızın arasında
8. Kâinattaki hiçbir güç bunu durduramaz.
nazik ve alçakgönüllüydük.
9. Gün gelecek, gökyüzü şiddetli bir şekilde 27. “TANRI bizi nimetlendirmiş ve bizi kötü
gürleyecek. rüzgârların ızdırabından korumuştu.
10. Dağlar silinip yok edilecek. 28. “Biz O’na yalvarıp dururduk; O, En İyi
11. O gün vay haline inkârcıların— Olandır, En Merhametli Olandır.”
12. ki onlar umursamaz bir halde bocalayıp
Elçi
duruyorlar.
29. İnsanlara hatırlat. Rabbinin senin üzerin-
13. Onlar horlanarak Cehennemin içine sürü- deki nimetleri sayesinde sen ne bir kâhin-
lecekler. sin, ne de bir deli.
14. İşte, inkâr edip durduğunuz Ateş budur. 30. “O bir şair; o ölene kadar sadece bekleye-
15. Bu bir sihir mi yoksa siz mi görmüyorsu- lim” diyebilirler.
nuz? 31. De ki, “Bekleyin bakalım; ben de sizinle
16. Yanmanın ızdırabını çekin. İster sabırlı is- birlikte bekleyeceğim.”
ter sabırsız olun, sizin için aynı olacaktır. 32. Gördükleri hayaller mi davranışlarını dik-
Bu, sadece yaptığınız şeylerin karşılığıdır. te ediyor yoksa onlar doğuştan mı kötüler?
17. Doğrular bahçeleri ve saadeti hak ettiler. 33. Onlar, “Hepsini o uydurdu” mu diyorlar?
Aksine, onlar tek kelimeyle inkârcıdırlar.
18. Rablerinin kendileri için ayırdığı şeylerin
keyfini sürerler; Rableri onları Cehennem “Muhammedîler” Tanrı’ya Meydan
azabından korumuştur. Okuyup Hadis Üretiyorlar
19. Çalışmalarınızın karşılığı olarak afiyetle 34. Haydi bunun gibi bir Hadis üretsinler,
yiyip için. eğer doğru sözlü iseler.
20. Onlar lüks mobilyalarda rahat ederler ve 35. Onlar hiçlikten mi yaratıldılar? Onlar mı
onları güzel eşlerle eşleştiririz. yaratıcı?
2409 115850
290 ♦ Sina Dağı (El-Tur) 52:36-49 & Yıldızlar (El-Necm) 53:1-20
39. Kızlar O’nunken, oğullar sizin mi? 2. Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, aldatıl-
madı da.
40. Sen onlardan herhangi bir ücret istiyorsun
da, onlar bu yüzden yük altındalar mı? 3. Kişisel bir arzuyla da konuşmuyordu.
41. Yoksa geleceği biliyorlar da, onu kayıt al- 4. O, ilahi vahiydi.
tına mı almışlar? 5. En Güçlü Olan tarafından dikte edilen.
42. Onlar komplo kurup plan mı yapıyorlar? 6. Tüm otoritenin Sahibi. O’na ait en yüksek
İnkârcıların planları kendilerine karşı geri mevkiden.
teper. 7. En yüksek ufukta.
43. Onların TANRI’nın yanında bir başka 8. Aşağı inerek yaklaştı.
tanrıları mı var? Ortaklara sahip olmanın
9. Mümkün olduğunca yakın hale gelinceye
çok üstünde olan TANRI yüceltilsin.
dek.
44. Onlar gökten kütlelerin düştüğünü gör-
10. Sonra kuluna vahyedilmesi gerekeni vah-
dükleri zaman, “Üst üste yığılmış bulut-
yetti.
lar!” diyecekler.
11. Zihin gördüğü şeyleri asla uydurmuş de-
45. Onlar vurulacakları güne kavuşuncaya
ğil.
dek onlara aldırış etme.
12. Onun gördüğü şeylerden kuşku mu duyu-
46. O gün, planları kendilerini korumayacak-
yorsunuz?
tır, onlara yardım da edilmeyecektir.
13. Onu başka bir inişte de görmüştü.
47. Haddi aşanlar burada da azap çekerler, fa-
kat çoğu bilmez. 14. En son noktada.
48. Rabbinin emrini yerine getirmekte karar- 15. Ebedi Cennetin bulunduğu yerde.
lılıkla sebat et—sen bizim gözetimimiz 16. Tüm bölge kuşatılmıştı.
altındasın—ve kalktığın zaman Rabbini 17. Gözler bocalamadı, kör de olmadı.
yücelt ve O’na övgüler sun.
18. Rabbinin büyük işaretlerini gördü.
49. Geceleyin de O’nu yücelt ve şafak vaktin-
de yıldızlar yavaş yavaş gözden kaybolur- Uydurmasyon Putlar
ken de. 19. Bunu dişi putlar Lat ve Uzza ile kıyasla.
♦♦♦♦ 20. Ve üçüncüleri olan Menat ile.
*53:1-18 Muhammed, Kuran’ı kalbine almak için en yüksek evrene çağırıldı. O, yıldızlar arasından
milyonlarca ışık hızında seyahat ederken yıldızlar düşüyordu. Daha sonra, Kuran yavaş yavaş onun
hafızasına bırakıldı. Lütfen Ek 28’e bakınız.
2411 115893
Yıldızlar (El-Necm) 53:21-56 ♦ 291
21. Siz oğullara sahipken, O da kız evlatlar ken O sizin tamamen farkınızda olmuştur.
olarak bunlara mı sahip? Bu nedenle kendinizi yüceltmeyin; O, doğ-
22. Ne rezil bir dağıtım! ru kimselerin tamamen farkındadır.
23. Bunlar sizin ve atalarınızın uydurmuş ol- 33. Yüz çevirmiş olan kişiye dikkat ettin mi?
duğu isimlerden başka bir şey değil. TAN- 34. Nadiren bağış yaptı ve ayrıca çok az.
RI hiçbir zaman böyle bir küfrü yetkilen-
35. Geleceğin bilgisine mi sahipti? Onu göre-
dirmemiştir. Kendilerine Rablerinden bu-
biliyor muydu?
rada gerçek rehberlik geldiğinde, zanna ve
kişisel arzulara tabi olurlar. 36. Musa’nın kutsal yazısındaki öğretiler hak-
kında bilgilendirilmedi mi?
24. İnsanoğlunun arzuladığı şey nedir?
37. Ve gereğini yerine getiren İbrahim’in?
25. TANRI’ya aittir hem Ahiret, hem de bu
dünya. 38. Hiçbir ruh bir başka ruhun günahlarını
yüklenmez.
26. Gökteki melekler bile şefaat etme yet-
kisine sahip değiller. TANRI tarafından 39. Her insan kendi işlerinden sorumludur.
müsaade edilen yegâne kişiler, O’nun ira- 40. Ve herkesin işleri gösterilecektir.
desine ve onayına uygun olarak hareket
edenlerdir. 41. Sonra bu gibi işler için onlara karşılığı ta-
mamen ödenecektir.
27. Ahireti inkâr edenler, meleklere dişil isim-
ler verdiler. 42. Rabbinedir son varış.
28. Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktu; 43. O’dur sizi güldüren yahut ağlatan.
sadece zanda bulundular. Zan ise gerçeğin 44. O’dur ölümü ve hayatı kontrol eden.
yerini tutmaz.
Bebeğin Cinsiyetini Koca Belirliyor
Dostlarınızı Dikkatlice Seçin 45. O’dur yaratan iki cinsi, erkeği ve dişiyi—
29. Mesajımıza sırt çevirenlerden ve kafaları 46. ufacık bir damla meniden.
sürekli bu dünya hayatıyla meşgul olanlar-
dan yüz çevir. 47. Tekrar dirilişi de O gerçekleştirecektir.
48. O’dur sizi zengin yahut fakir yapan.
30. Onların bilgilerinin boyutu işte budur.
Senin Rabbin Kendi yolundan sapanların 49. O, galaksilerin Rabbidir.
tamamen farkındadır ve O, rehberlik edi- 50. O’dur kadim Âd’ı ortadan kaldıran.
lenlerin de tamamen farkındadır. 51. Ve Semûd’u silip yok eden.
31. TANRI’ya aittir göklerdeki her şey ve 52. Ayrıca ondan önce Nuh halkını da; onlar
yerdeki her şey. Kötülük işleyenleri, yap- haddi aşan kötülerdi.
tıklarından ötürü cezalandıracaktır ve
53. (Sodom ve Gomora’nın) kötü toplulukları
doğruları, doğruluklarından ötürü ödül-
en aşağılarıydı.
lendirecektir.
54. Sonuç olarak, onlar tamamen tarihe karış-
32. Onlar küçük kusurlar dışında büyük günah-
tılar.
lardan ve taşkınlıklardan kaçınırlar. Senin
Rabbinin bağışlaması çok büyüktür. Sizi 55. Rabbinin harikalarından hangisini yalan-
topraktan başlattığından beri ve sizler an- layabilirsin?
nelerinizin karınlarında embriyo halindey- 56. Bu da eskiler gibi bir uyarıdır.
2415 115998
292 ♦ Yıldızlar (El-Necm) 53:57-62 & Ay (El-Kamer) 54:1-25
57. Kaçınılmaz olan yakındır. 10. Rabbine yalvardı, “Ben baskı altındayım;
58. TANRI’dan başka hiç kimse onu kaldıra- bana galibiyet bahşet.”
maz. 11. Bunun üzerine bardaktan boşanırcasına su
59. Siz bu meseleyi mi sorguluyorsunuz? yağdırarak göğün kapılarını açtık.
12. Ve yeryüzünden pınarlar fışkırttık. Sular
60. Ağlamak yerine gülüyor musunuz?
önceden belirlenmiş bir kararı gerçekleş-
61. Gidişatınızda ısrar mı ediyorsunuz? tirmek için birleşti.
62. TANRI’nın huzurunda secdeye kapanın
ve tapının. Gemi
13. Biz onu kütük ve halatlardan yapılmış bir
♦♦♦♦ su taşıtı üzerinde taşıdık.
*54:1 Dünyanın yaklaşan sonunun bu önemli işareti, insanların Ay’a iniş yaptığı ve yeryüzüne Ay’a
ait parçalar getirdiği 1969’da gerçekleşti. Aynı zamanda, Tanrı’ya ait olan Kuran’ın matematiksel
Mucizesi kademeli olarak ortaya çıkıyordu. Geleneksel Müslümanlar, onların uygulamalarının yan-
lışlığını ifşa ettiği için ona karşı çıktılar (Ek 25).
2417 116118
Ay (El-Kamer) 54:26-55 & En Lütufkâr Olan (El-Rahman) 55:1-4 ♦ 293
26. Küstah yalancının kim olduğunu yarın öğ- mı iyi? Yoksa siz kutsal yazı tarafından
renecekler. aklanmış mıydınız?
27. Deveyi onlar için bir test olarak gönderi- 44. Belki de “Biz kazananlar olacağız” diye
yoruz. Onları seyret ve sabırlı ol. düşünüyorlar.
28. Onlara, suyun aralarında bölüştürüleceği- 45. Hepsi yenilecek; dönüp arkalarını kaça-
ni bildir; (devenin) kendisi için belirlenen caklar.
günde içmesine izin verilsin. 46. Saat onları beklemektedir ve Saat çok
29. Fakat onlar arkadaşlarını (deveyi) öldür- daha feci ve daha acı vericidir.
meye ikna ettiler ve o da mecbur kaldı. 47. Kesinlikle, suçlular yoldan sapmıştır ve
30. Sonuç olarak, azabım nasıl da korkunçtu! Cehennemi boylayacaklardır.
Onlar uyarılmışlardı. 48. Onlar horlanarak cehennem ateşinin içine
31. Onların üzerine tek bir darbe gönderdik, sürükleneceklerdir. Azabın şiddetli ızdıra-
bunun üzerine biçilmiş saman haline gel- bını çekin.
diler. 49. Yarattığımız her şey tam bir ölçü iledir.
32. Biz Kuran’ı öğrenilsin diye kolaylaştırdık. 50. Emirlerimiz göz açıp kapayıncaya kadar
Var mı aranızda öğrenmek isteyen? yapılır.
33. Lut’un halkı da uyarıları reddetti. 51. Biz sizin benzerlerinizi yok ettik. Var mı
34. Onların üzerine kayalar yağdırdık. Sadece aranızda öğrenmek isteyen?
Lut’un ailesi şafak vakti kurtarıldı. 52. Yaptıkları her şey kutsal yazılarda kayıtlı-
35. Onu ve ailesini nimetlendirdik; biz min- dır.
nettar olanı bu şekilde ödüllendiririz. 53. Her şey, küçük veya büyük, yazılmıştır.
36. O, misillememiz hakkında onları uyardı, 54. Şüphesiz, doğrular bahçeleri ve nehirleri
fakat onlar uyarıları alaya aldılar. hak ettiler.
37. Onunla misafirleri hakkında pazarlık etti- 55. Bir şeref makamında, Her Şeye Gücü Ye-
ler; biz de onları kör ettik. Çekin azabımı; ten bir Kralın katında.
siz uyarılmıştınız.
♦♦♦♦
38. Ertesi sabah erkenden yıkıcı bir azap vur-
du onları.
Sure 55: En Lütufkâr Olan
39. Çekin azabımı; siz uyarılmıştınız.
40. Biz Kuran’ı öğrenilsin diye kolaylaştırdık.
(El-Rahman)
Var mı aranızda öğrenmek isteyen? En Lütufkâr, En Merhametli olan
41. Firavun’un halkı uyarıldı. Tanrı’nın adıyla
5. Güneş ve Ay mükemmel bir şekilde hesap- 27. Sadece senin Rabbinin varlığı sürer. Haş-
lanmıştır. met ve Şeref Sahibi.
6. Yıldızlar ve ağaçlar secde ederler. 28. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
lanlayabilirsiniz?
7. O, gökyüzünü inşa etti ve yasayı oluşturdu.
29. O’na yalvarmaktadır göklerde ve yerde
8. Yasayı çiğnemeyin.
olan herkes. O, her gün tam kontrol duru-
9. Adaleti tesis edin; yasayı ihlal etmeyin. mundadır.
10. O, yeryüzünü tüm yaratıklar için yarattı. 30. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
11. Orada meyveler ve salkımlarıyla hurma lanlayabilirsiniz?
ağaçları vardır.* *
13. (Ey insanlar ve cinler!) Rabbinizin harika- 32. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
lanlayabilirsiniz?
larından hangisini yalanlayabilirsiniz?
33. Ey cinler ve insanlar! Eğer göklerin ve
14. İnsanı çömlekçi çamuruna benzer yıllan-
yerin dış sınırlarını aşıp geçebiliyorsanız
mış çamurdan yarattı.
buyurun geçin. Yetki olmadan aşıp geçe-
15. Ve cinleri alevli ateşten yarattı. mezsiniz.
16. (Ey insanlar ve cinler!) Rabbinizin harika- 34. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
larından hangisini yalanlayabilirsiniz? lanlayabilirsiniz?
17. İki doğunun ve iki batının Rabbi. 35. Ateş ve metal mermileriyle bombalanırsı-
nız ve siz kazanamazsınız.
18. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
lanlayabilirsiniz? 36. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
lanlayabilirsiniz?
19. O, iki denizi buluştukları yerde ayırır.
37. Gökyüzü parçalandığında ve sanki boyan-
20. Sınırı aşmalarını önlemek için aralarına
mış gibi gül rengine dönüştüğünde.
bir engel konulmuştur.
38. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
21. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
lanlayabilirsiniz?
lanlayabilirsiniz?
39. O gün hiçbir insan günahlarından sorul-
22. İkisinden de inci ve mercan elde edersiniz. maz, hiçbir cin de.
23. Rabbinizin harikalarından hangisini ya- 40. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
lanlayabilirsiniz? lanlayabilirsiniz?
24. Denizde bayraklar gibi dolaşan gemileri 41. (Bunun nedeni) suçluların görüntülerin-
size verdi. den tanınacak olmasıdır; onlar perçemle-
25. Rabbinizin harikalarından hangisini ya- rinden ve ayaklarından tutulacaklardır.
lanlayabilirsiniz? 42. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
26. Yeryüzündeki herkes yok olur. lanlayabilirsiniz?
*55:11 Yeryüzü uzay gemisinin yenilenebilir sistemlerini ve üreyip çoğalan astronotlarını, uzaya
fırlattığımız en sofistike uzay gemileriyle kıyaslayın. Tanrı yüceltilsin.
2417 116118
En Lütufkâr Olan (El-Rahman) 55:43-78 ♦ 295
43. İşte bu, suçluların yalanlayıp durdukları 61. Rabbinizin harikalarından hangisini ya-
Cehennemdir. lanlayabilirsiniz?
44. Onlar, onunla tahammül edilemeyen in- 62. Onların altında da iki bahçe vardır (biri
ferno arasında dönüp dolaşacaklardır. * **
59. Rabbinizin harikalarından hangisini ya- 78. En Yücedir, Haşmet ve Şeref Sahibi olan
lanlayabilirsiniz? Rabbinin adı.
*55:44 Üst Cennet, Alt Cennet, Araf, Cehennem ve tahammül edilemeyen inferno hakkındaki tüm
detaylar Ek 5 ve 11’de verilmiştir.
2417 116118
296 ♦ Kaçınılmaz Olan (El-Vakıa) 56:1-43
Sure 56: Kaçınılmaz Olan 19. Onlar asla bitmezler, usanmazlar da.
20. Tercih ettikleri meyveler.
(El-Vakıa) 21. Arzu ettikleri kuş etleri.
En Lütufkâr, En Merhametli olan
22. Güzel eşler.
Tanrı’nın adıyla
23. Korunmuş inciler gibi.
1. Kaçınılmaz olan gerçekleştiğinde. 24. Çalışmalarına karşılık ödüller.
2. Onun meydana gelişini hiçbir şey durdura- 25. Orada asla herhangi bir saçmalık yahut
maz. günah sözler işitmezler.
3. Bir kısmını alçaltacak, ötekilerini ise yük- 26. Tek söz: “Esenlikler, esenlikler.”
seltecektir.
4. Yeryüzü sarsılacak. Alt Cennet
27. Sağ taraftakiler sağ tarafta olacaklar.
5. Dağlar silinip yok edilecek.
28. Gür meyve bahçelerinde.
6. Sanki hiç var olmamışlar gibi.
29. Güzel kokulu meyveler.
7. Sizler üç çeşit olarak sınıflandırılacaksınız.
30. Uzamış gölge.
8. Saadeti hak etmiş olanlar saadet içinde ola-
caklar. 31. Bol su.
9. Bedbahtlığı hak etmiş olanlar bedbahtlık 32. Birçok meyve.
içinde olacaklar. 33. Asla bitmeyen; asla yasaklanmayan.
10. Bir de elitlerin elitleri vardır. 34. Lüks mobilyalar.
11. Bunlar (Tanrı’ya) en yakın olacak kimse- 35. Onlar için eşler yaratırız.
lerdir.
36. Daha önce hiç dokunulmamış.
12. Saadet bahçelerinde.
37. Mükemmel şekilde eşleştirilmiş.
13. Birçoğu ilk nesillerden.*
38. Sağ tarafta olanlar için.
*
*56:13-40 İman eden ve yalnızca Tanrı’ya tapınma/ibadet etme yoluyla ruhlarını besleyenler Üst
Cennet için mukadderdirler. Her elçinin çağdaş takipçileri, değişmez bir şekilde gelenekçilerden ve
bozulmuş dine mensup olanlardan zulüm görürler. Böylece, kendileri için Üst Cennette ayrılmış özel
bir yere sahiptirler. 40 yaşından önce ölen tüm insanlar en azından Alt Cennete giderler (46:15).
*56:40 56:13-40 için olan dipnota bakınız.
2417 116118
Kaçınılmaz Olan (El-Vakıa) 56:44-80 ♦ 297
44. Asla serin değil, asla tahammül edilemez. 62. İlk yaratılışı biliyorsunuz. Aklınıza gelmi-
45. Onlar daha önce varlıklıydılar. yor mu?
63. Biçtiğiniz ekinlere dikkat ettiniz mi?
46. Büyük küfürde ısrar ettiler.
64. Onları siz mi yetiştirdiniz yoksa biz mi?
47. Dediler ki “Biz öldükten, toz ve kemiklere
dönüştükten sonra diriltileceğiz öyle mi?” 65. Eğer irade edersek onu kuru ota çevirebili-
riz. O zaman feryat figan edersiniz:
48. “Atalarımız da dâhil mi?”
66. “Zarar ettik.
49. De ki, “Hem önceki nesiller, hem de son-
raki nesiller. 67. “Yoksun bırakıldık”
68. İçtiğiniz suya dikkat ettiniz mi?
50. “Önceden belirlenmiş bir gündeki buluş-
ma için toplanacaklardır. 69. Onu bulutlardan siz mi indirdiniz yoksa
biz mi?
51. “Sonra siz, ey inkârcı sapanlar!
70. Eğer irade edersek onu tuzlu yapabiliriz.
52. “Zakkum ağaçlarından yiyeceksiniz. Müteşekkir olmalısınız.
53. “Karınlarınızı onunla dolduracaksınız. 71. Yaktığınız ateşe dikkat ettiniz mi?
54. “Sonra onun üzerine cehennemî içecekler- 72. Onun ağacını siz mi başlattınız yoksa biz
den içeceksiniz. mi?
55. “Sonra da kumdan içecekler ilave edecek- 73. Biz onu bir hatırlatıcı ve kullananlar için
siniz.” yararlı bir araç kıldık.
56. Böyledir Yargı Günü’ndeki nasipleri. 74. Büyük olan Rabbinin adını yücelt.
59. Onu siz mi yarattınız yoksa biz mi? 77. Bu, şerefli bir Kuran’dır.
60. Sizin için ölümü önceden belirledik. Hiç- 78. Korunmuş bir kitaptadır.
bir şey bizi durduramaz— 79. Samimilerden başka hiç kimse onu kavra-
61. sizin yerinize yeni nesilleri getirmekten ve yamaz. *****
*56:75-76 Yedi evrenin en küçüğü ve en içteki olan bizim evrenimiz, milyarlarca ışık yılı mesafede,
bir milyar galaksi, bir milyar trilyon yıldız içerir. Bu sayısız desilyonlarca gök cismi, ilahi olarak
kontrol edilen bir hassasiyet altında kendi yörüngelerini korurlar. Ne kadar çok öğrenirsek, bunun
ne müthiş bir yemin olduğunu o kadar çok idrak ederiz. Ek 6’ya bakınız.
*56:79 Yalnızca Kuran ile tatmin olmayan samimiyetsiz kimseler, Kuran’ı anlamaktan ilahi olarak
engellenirler. Bu kavram Kuran boyunca tekrarlanmaktadır (17:45, 18:57). Sonuç olarak, onlar bu
ayeti anlayamazlar. Örneğin 7:3, 17:46, 41:44 ve 56:79 ayetlerine ait bu çeviriyi diğer çevirilerle
karşılaştırın.
2417 116118
298 ♦ Kaçınılmaz Olan (El-Vakıa) 56:81-96 & Demir (El-Hadid) 57:1-10
81. Bu anlatımı umursamıyor musunuz? yatı ve ölümü O kontrol eder. O, Her Şeye
82. Siz inkâr etmeyi iş mi ediniyorsunuz? Gücü Yetendir.
93. o zaman infernonun olduğu yerde— 8. Elçi sizi Rabbinize iman etmeye davet ettiğin-
de neden TANRI’ya iman etmeyesiniz ki? O
94. ve Cehennemde yanma.
sizden bir söz almıştı, eğer imanlılar iseniz.
95. Bu, mutlak gerçektir.
9. O’dur sizleri karanlıklardan aydınlığa çı-
96. Büyük olan Rabbinin adını yücelt. karmak için kuluna apaçık vahiyler indiren.
♦♦♦♦ TANRI sizlere karşı Şefkatlidir, En Merha-
metli Olandır.
Sure 57: Demir 10. TANRI göklerdeki ve yerdeki tüm zengin-
(El-Hadid) liklere sahip olduğu halde, neden TANRI
uğrunda harcamıyorsunuz?
En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla Özel Onur
Aranızdan galibiyetten önce harcayanlar
1. TANRI’yı yüceltmektedir göklerdeki ve ile çaba sarf edenleri, geri kalanlardan
yerdeki her şey. O Kudretlidir, En Bilge ayırmıştır. Onlar, galibiyetten sonra harca-
Olandır. yıp çaba sarf edenlerden daha büyük bir
2. O’na aittir göklerin ve yerin saltanatı. Ha- derece elde ederler. Her biri için TANRI
*57:4 Yaratılışın altı günü, çeşitli bileşenlerin göreceli önemini bizlere bildirmek, Dünya gezegeninin
önemini vurgulamak ve Dünya’nın yaşanan tek gezegen olduğunu bizlere bildirmek için sadece bir
ölçüttür. Dipnot 41:9-10’a bakınız.
2426 116162
Demir (El-Hadid) 57:1-22 ♦ 299
kurtuluşu söz vermektedir. TANRI yaptı- dırlar, ki zamanla kalpleri katılaştı ve sonuç
ğınız her şeyden Haberdardır. olarak çoğu kötü kimselere dönüştüler.
11. Kim karşılığında kendisi için kat kat artı- 17. Bilin ki TANRI ölümünden sonra yeryü-
rarak almak ve sonunda cömert bir karşı- zünü diriltir. Anlayasınız diye vahiyleri
lık kazanmak için TANRI’ya bir doğruluk sizin için bu şekilde açıklıyoruz.
borcu vermek ister? 18. Şüphesiz, hayırsever erkek ve kadınlar TAN-
RI’ya bir iyilik borcu vermiş oldular. Onlar
Büyük Zafer ödüllerini kat kat çoğaltılmış olarak alacak-
12. Gün gelecek, imanlı erkek ve kadınları, lardır; onlar cömert bir karşılığı hak ettiler.
önlerinden ve sağ yanlarından ışıkları ya-
yılırken göreceksin. Size müjdeler olsun 19. TANRI’ya ve elçilerine iman etmiş olan-
lar azizler ve şehitlerdir. Rableri katında
ki, o gün, akan nehirleri olan bahçeleriniz
onlar için ayrılmış olanlar, onların ödülle-
olacak. Orada sonsuza dek kalacaksınız.
ridir ve onların ışığıdır. İnkâr edip vahiy-
İşte büyük zafer budur.
lerimizi reddetmiş olanlara gelince, onlar
Cehennemi üzerlerine çektiler.
En Kötü Kaybedenler
13. O gün ikiyüzlü erkek ve kadınlar, iman et- Zihnin Sürekli Bu Hayatla Meşgul
miş olanlara diyecekler ki “Lütfen ışığını- Olması Kınandı
zın bir kısmını almamıza izin verin.” On- 20. Bilin ki bu dünya hayatı bir oyun ve eğlen-
lara, “Arkanıza geri dönün ve ışık arayın” ceden, aranızda övünmeden, para ve evlat
denilecek. Aralarına, iç taraftaki rahmeti biriktirmekten fazlası değildir. Bu, bitki-
dış taraftaki azaptan ayıracak kapısı olan leri yetiştiren ve inkârcıları memnun eden
bir bariyer yerleştirilecektir. bol yağmur gibidir. Fakat sonra bitkiler
14. “Biz sizinle birlikte değil miydik?” diye işe yaramaz kuru ota dönüşür ve rüzgâr ta-
onlara seslenecekler. Onlar da şöyle cevap rafından sürüklenip uçurulur. Ahirette ya
verecekler, “Evet ama siz ruhlarınızı aldat- ciddi bir azap yahut TANRI’dan bağışlan-
tınız, tereddüt ettiniz, şüphe duydunuz ve ma ve onay vardır. Bu dünya hayatı geçici
TANRI’nın yargısı gelinceye kadar kurun- bir illüzyondan fazlası değildir.
tular tarafından saptırıldınız. İllüzyonlar ile
Akıllı Seçenek
TANRI’dan başka tarafa çevrildiniz.
21. Bu nedenle, Rabbinizden bağışlanmaya
15. “Bu nedenle, ne sizden ne de inkâr etmiş ve genişliği göğü ve yeri kapsayacak bir
olanlardan hiçbir fidye alınamaz. Meske- Cennete doğru yarışın. O, TANRI’ya ve
niniz ateştir; odur sizin rabbiniz ve sefil elçilerine iman etmiş olanları beklemekte-
meskeniniz.” dir. Böyledir TANRI’nın irade ettiği kişi-
ye ihsan ettiği lütfu. TANRI Sonsuz Lütuf
Dinin Bozulması Sahibidir.
16. İman etmiş olanların TANRI’nın mesajına
ve burada vahyedilen gerçeğe kalplerini aç- Derin Gerçek* **
malarının zamanı gelmedi mi? Onlar, önce- 22. Yeryüzünde meydana gelen veya sizin ba-
ki kutsal yazıların takipçileri gibi olmamalı- şınıza gelen her şey zaten kaydedilmiştir,
*57:22 Bizler Tanrı’nın veya Şeytan’ın tarafında olmakta tamamen özgürüz. Tanrı her birimizin ne
tür bir karar alacağını kesin olarak bilmektedir. Doğumdan ölüme kadar hayatınızın video kaydı
zaten kaydedilmiştir. Ek 14’e bakınız.
2438 116298
300 ♦ Demir (El-Hadid) 57:23-29 & Tartışma (El-Mücadele) 58:1-3
hatta yaratılıştan önce bile. Bunu yapmak malarına rağmen, aralarından iman etmiş
TANRI için kolaydır. olanlara ödüllerini verdik.
23. Bu nedenle, kaybettiğiniz herhangi bir şey 28. Ey iman edenler! TANRI’ya derin saygı
üzerine üzülmemelisiniz, O’nun size ihsan duyun ve elçisine iman edin. O zaman
ettiği hiçbir şeyle de övünmemelisiniz. rahmetinden size iki katı ödül bahşedecek,
TANRI, kendini beğenmiş, övünen kim- size rehberlik etmek için ışık sağlayacak
seleri sevmez. ve sizi bağışlayacaktır. TANRI Bağışlayı-
cıdır, En Merhametli Olandır.
24. Onlar cimridirler ve insanlara cimriliği
tembih ederler. Kim yüz çevirirse, o za- 29. Bu nedenle, önceki kutsal yazıların takip-
man TANRI Zengindir, Övgüye Layık çileri bilmelidirler ki, onlar TANRI’nın
Olandır. merhametini ve lütfunu tekellerine alma-
dılar ve tüm lütuf TANRI’nın elindedir.
Demir: En Faydalı Metal O, onu irade ettiği kişiye ihsan eder. TAN-
25. Biz apaçık kanıtlarla desteklenen elçile- RI Sonsuz Lütuf Sahibidir.
rimizi gönderdik ve onlara kutsal yazı ve ♦♦♦♦
yasayı indirdik ki, insanlar adaleti ayakta
tutsunlar. Kendisinde güç ve insanlar için Sure 58: Tartışma
birçok fayda bulunan demiri biz indirdik.
Bütün bunlar, O’nu ve elçilerini kimin (El-Mücadele)
güven ve itimat üzere destekleyeceğini En Lütufkâr, En Merhametli olan
TANRI’nın ayırt etmesi içindir. TANRI Tanrı’nın adıyla
Güçlüdür, Kudretlidir.
1. TANRI, seninle kocası hakkında tartışan ve
Peygamberler TANRI’ya şikâyette bulunan kadını işitti.
26. Biz Nuh’u ve İbrahim’i gönderdik ve soy- TANRI ikinizin konuştuğu her şeyi işitti.
larına peygamberlik ve kutsal yazı bahşet- TANRI İşitendir, Görendir.
tik. Onlardan bazılarına rehberlik edildi,
2. Aranızdan, eşlerini (cinsel ilişkide haram ol-
birçoğu ise kötü kimselerdi.
duklarını beyan ederek) sanki anneleriymiş
Dinin Bozulması gibi kendilerine yabancılaştıranlar iyi bilirler
27. Onları takiben elçilerimizi gönderdik. ki, onlar kendilerinin anneleri değildirler.* *
*58:2 Bir eşi, annesi gibi olduğunu beyan ederek haram kılmak Arabistan’da kadim bir gelenekti.
Bu, her ayette “Allah” kelimesinin geçtiği tek suredir.
2455 116482
Tartışma (El-Mücadele) 58:4-16 ♦ 301
4. Eğer azat edecek bir köle bulamazsanız, me yapmayın. Doğruluğa ve takvaya çalış-
cinsel münasebete devam etmeden önce iki mak için görüşme yapın. Huzurunda topla-
ay peş peşe oruç tutun. Eğer oruç da tuta- nacağınız TANRI’ya derin saygı duyun.
mazsanız, o zaman altmış yoksul insanı 10. Gizli komplo kurmak şeytanın fikridir,
doyurun. TANRI’ya ve elçisine iman edin. o bu yolla iman etmiş olanları incitmeyi
Bunlar TANRI’nın yasalarıdır. İnkârcılar amaçlar. Hâlbuki o, TANRI irade etme-
acı veren bir azabı üzerlerine çektiler. dikçe onları incitemez. TANRI’ya güven-
5. Şüphesiz, TANRI ve elçisi ile savaşanlar sin imanlılar.
yenilgiye mahkûmdurlar, tıpkı önceki em- 11. Ey iman edenler! Size “Lütfen yer açınız”
sallerinin yenilgiye mahkûm olmaları gibi. denildiğinde birbirinizin oturması için yer
Biz apaçık kanıtlar indirdik ve reddediciler açın. O zaman TANRI da size yer açacak-
utanç verici bir azabı üzerlerine çektiler. tır. Sizden kalkıp gitmeniz istendiğinde
6. Gün gelecek, TANRI hepsini diriltecek, ise kalkıp gidin. TANRI aranızdan iman
sonra da yapmış oldukları her şeyi kendi- edenleri ve bilgi sahiplerini daha yüksek
lerine bildirecektir. Onlar onu unuttukları derecelere yükseltir. TANRI yaptığınız
halde TANRI her şeyi kaydetti. TANRI her her şeyden tamamen Haberdardır.
şeye şahittir.
12. Ey iman edenler! Elçi ile görüşmek istedi-
Tanrı Şuanda Sizinle ğinizde, bunu yapmadan önce (fakirlere)
7. TANRI’nın göklerdeki her şeyi ve yerdeki bir bağış sunun. Bu sizin için daha iyi ve
her şeyi bildiğinin farkında değil misiniz? daha nezihtir. Eğer buna güç yetiremezse-
Gizlice komplo kuran üç kişi yoktur ki, dör- niz, o zaman TANRI Bağışlayıcıdır, En
düncüleri O olmasın yahut beş kişi yoktur Merhametli Olandır.
ki, altıncıları O olmasın, ne bundan daha az, 13. Eğer görüşmeden önce bağış yapamadıy-
ne de daha çok, nerede olurlarsa olsunlar sanız, ardından sonrasında tövbe ettiyse-
O kendileriyle beraberdir. Sonra O, Diriliş niz, TANRI tövbenizi kabul eder. İletişim
Günü’nde, yapmış oldukları her şeyi ken- dualarını (Namazı) yerine getirin, zorunlu
dilerine haber verecektir. TANRI her şeyin
bağışı (Zekâtı) verin, TANRI’ya ve elçisi-
tamamen farkındadır.
ne itaat edin. TANRI yaptığınız her şey-
Komplo Kurmayın den tamamen Haberdardır.
8. Gizlice komplo kurmaktan menedilen, son-
Dostlarınızı Seçin
ra da komplo kurmakta ısrar edenlere dikkat
ettin mi? Onlar, günah işlemek, haddi aşmak 14. Dikkat ettin mi TANRI’nın kızgın olduğu
ve elçiye itaatsizlik etmek amacıyla komp- insanları dost edinenlere? Onlar ne siz-
lo kurarlar. Sana geldiklerinde, seni TANRI dendir, ne de onlardandır. Onlar bile bile
tarafından hükme bağlanandan başka bir se- yalan yere yemin ederler!
lamla selamlarlar. Kendi içlerinde, “TANRI 15. TANRI onlara şiddetli bir azap hazırla-
bizi sözlerimizden ötürü cezalandırmaya- mıştır. Yapageldikleri şey gerçekten de ne
cak” derler. Onların tek karşılığı, içinde ya- berbat.
nacakları Cehennemdir; ne berbat bir kader. 16. Onlar yeminlerini TANRI yolundan bir
9. Ey iman edenler! Eğer gizlice görüşmeniz alıkoyma aracı olarak kullandılar. Sonuç
gerekiyorsa, günah işlemek, haddi aşmak olarak, utanç verici bir azabı üzerlerine
ve elçiye itaatsizlik etmek amacıyla görüş- çektiler.
2478 116612
302 ♦ Tartışma (El-Mücadele) 58:17-22 & Çıkış (El-Haşr) 59:1-7
tiği şeyleri almayın. TANRI’ya derin saygı 14. Onlar, iyi korunmuş yapılarda veya surların
duyun. TANRI azap uygulamada şiddetlidir. ardında olmadıkça sizinle savaşmak için
8. Göç etmiş olan muhtaçlara (verin). On- bir araya gelmezler. Onların gücü, kendi
aralarında aşılması zor görünür. Sen onların
lar evlerinden çıkarıldılar ve malların-
birlik olduklarını zannedersin, oysa onların
dan-mülklerinden mahrum bırakıldılar,
kalpleri ayrılık içindedir. Bunun nedeni on-
çünkü onlar TANRI’nın lütfunu ve hoşnut-
ların anlamayan insanlar olmasıdır.
luğunu aradılar ve çünkü onlar TANRI’yı
ve elçisini desteklediler. Onlar doğru sözlü- 15. Onların akıbeti, kendilerinden önce gelen
lerdir. emsallerininki ile aynıdır. Onlar kararları-
nın sonuçlarını yaşadılar. Onlar acı veren
9. Onlara bir ev ve bir sığınak sağlamış olanlar
bir azabı üzerlerine çektiler.
ve onlardan önceki imanlılara gelince, onlar
kendilerine göç etmiş olanları severler ve 16. Onlar şeytan gibidirler: insanoğluna
onlara yardım etmekte kalplerinde hiçbir te- “İnkâr et” der, ardından o inkâr eder etmez
reddüt duymazlar. Doğrusu, bağışladıkları “Ben seni sahiplenmiyorum. Ben kâinatın
şeye kendileri muhtaç olsalar bile seve seve Rabbi olan TANRI’dan korkarım” der.
onları kendilerinden önde tutarlar. Gerçek- 17. Her ikisinin kaderi de içinde ebedi kala-
ten de kendi doğal cimriliklerinin üstesin- cakları Cehennem Ateşidir. İşte bu, haddi
den gelenler başarılı olanlardır. aşanların cezasıdır.
10. Onlardan sonra imanlı olanlar şöyle söy- 18. Ey iman edenler! TANRI’ya derin saygı
lerler, “Rabbimiz! Bizi ve iman etmede duyun ve her ruh yarın için ne yolladığını
bizden önce davranmış kardeşlerimizi gözden geçirsin. TANRI’ya derin saygı
bağışla ve kalplerimizi iman etmiş olan- duyun; TANRI yaptığınız her şeyden ta-
lara karşı herhangi bir nefret beslemekten mamen Haberdardır.
koru. Rabbimiz! Sen Şefkatlisin, En Mer-
hametli Olansın.” 19. TANRI’yı unutan, bu yüzden O’nun da
onlara kendilerini unutturduğu kimseler
11. Dikkat ettin mi ikiyüzlülüğe boğulmuş gibi olmayın. Bunlar kötü kimselerdir.
kişilere ve onların, kutsal yazı halkından
inkârcılıktaki yoldaşlarına nasıl da şöyle 20. Cehennem Ateşinin sakinleri ile Cennet
dediklerine, “Eğer çıkartılırsanız biz de si- sakinleri bir değildir; Cennet sakinleri ka-
zinle çıkacağız ve size muhalefet edenlere zananlardır.
asla uymayacağız. Kim sizinle savaşırsa,
biz sizin safınızda savaşacağız.” TANRI Kuran’ın Büyüklüğü
şahitlik eder ki, onlar yalancıdır. 21. Eğer bu Kuran’ı bir dağa vahyetseydik,
TANRI’ya olan derin saygısından ötürü
12. Aslında, eğer çıkarılsalardı onlarla birlikte onu titreyip paramparça olurken görürdün.
çıkmazlardı ve eğer birileri onlarla savaş- İnsanlar için bu örnekleri veriyoruz ki de-
saydı onları desteklemezlerdi. Destekle- rin derin düşünsünler.
selerdi bile dönüp kaçarlardı. Onlar asla
kazanamazlardı. Tanrı
13. Doğrusu, onların kalplerine, TANRI’ya 22. O, Tek TANRI’dır; O’nun yanında başka
olan korkularından daha çok dehşet salı- bir tanrı yoktur. Tüm sırları ve açığa vuru-
yorsunuz. Bunun nedeni onların kavrama- lanları Bilendir. O, En Lütufkâr Olandır,
yan insanlar olmasıdır. En Merhametli Olandır.
2515 116885
304 ♦ Çıkış (El-Haşr) 59:23-24 & Test (El-Mumtahine) 60:1-8
23. O, Tek TANRI’dır; O’nun yanında baş- da yargılama yapacaktır. TANRI yaptığınız
ka bir tanrı yoktur. Kral, En Kutsal Olan, her şeyi Görendir.
Esenlik, En Güvenilir Olan, Mutlak Hâ-
kim, Kudretli, En Güçlü Olan, En Saygın İbrahim: Bir Örnek
Olan. TANRI yüceltilsin; ortaklara sahip 4. İbrahim ve beraberindekilerden, size iyi bir
olmanın çok üstünde. örnek oluşturuldu. Onlar halklarına dediler
24. O, Tek TANRI’dır; Yaratan, Başlatan, Ta- ki “Biz sizi ve TANRI’nın yanında taptığı-
sarlayan. O’na aittir en güzel isimler. O’nu nız putları reddediyoruz. Sizi kınıyoruz ve
yüceltmektedir göklerdeki ve yerdeki her siz YALNIZCA TANRI’ya iman edinceye
şey. O Kudretlidir, En Bilge Olandır. kadar bizden düşmanlık ve nefret dışında
başka bir şey görmeyeceksiniz.”** Ancak,
♦♦♦♦ babasına “Ben senin bağışlanman için dua
edeceğim,** fakat seni TANRI’dan koru-
Sure 60: Test yacak hiçbir gücüm yok” dediğinde, İbra-
(El-Mumtahine) him tarafından bir hata işlenmiş oldu. “Rab-
bimiz! Sana güveniyoruz ve Sana teslim
En Lütufkâr, En Merhametli olan oluyoruz; Sanadır son varış.
Tanrı’nın adıyla
5. “Rabbimiz! İnkâr etmiş olanlar tarafından
ezilmemize izin verme ve bizi bağışla. Sen
1. Ey iman edenler! Benim düşmanlarımı ve
sizin düşmanlarınızı, size gelmiş olan ger- Kudretlisin, En Bilge Olansın.”
çeği inkâr ettikleri halde onlara sevgi ve 6. TANRI’yı ve Son Gün’ü arayanlar için
dostluk sunarak dost edinmeyin. Onlar, sırf onlardan iyi bir örnek oluşturulmuştu. Yüz
Rabbiniz olan TANRI’ya iman ettiğiniz çevirenlere gelince, TANRI’nın (onlara)
için elçiye de size de zulmederler. Nimetle- hiçbir ihtiyacı yoktur, Övgüye En Layık
rimi arayarak Benim yolumda mücadele et- Olandır.
mek için harekete geçiyorsanız, onları nasıl
gizlice sevebilirsiniz? Ben gizlediğiniz her 7. TANRI sizinle onlar arasındaki düşmanlığı
şeyin ve açığa vurduğunuz her şeyin tama- sevgiye dönüştürebilir. TANRI Her Şeye
men farkındayım. Aranızdan bunu yapanlar Gücü Yetendir. TANRI Bağışlayıcıdır, En
gerçekten de doğru yoldan sapmışlardır. Merhametli Olandır.
2. Ne zaman sizinle karşılaşsalar size düşman İmansızlar İle İlişkileri Düzenleyen
gibi davranırlar ve sizi elleriyle ve dilleriyle Temel Yasa
incitirler. Sizin inkâr etmenizi isterler. 8. TANRI, sizinle din nedeniyle savaşmayan
3. Akrabalarınız ve paranız size asla yardım ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimsele-
edemez. Diriliş Günü’nde, O sizin aranız- ri dost edinmenizi yasaklamaz. Onları dost
*60:4 “YALNIZCA” için kullanılan Arapça kelime (VAHDEHU) Kuran’da sadece altı defa geçmek-
tedir, bunlardan bir tanesi YALNIZCA Kuran’a sarılmaya işaret eder (17:46). YALNIZCA Tanrı’ya
olan referans 7:70, 39:45, 40:12 & 84 ve 60:4 ayetlerinde geçmektedir. Bu numaraların toplamı
(7+70+39+45+40+12+84+60+4) 361 veya 19x19’a eşittir. Bu da Kuran’ın ana temasının “YAL-
NIZCA Tanrı’ya tapmak” olduğunu vurgulamaktadır. Ek 1’e bakınız.
**60:4 Biz putperestlerin hidayeti için dua edebiliriz., bağışlanmaları için değil çünkü putperestliğin
bağışlanamaz tek suç olma-sı Tanrı'nın yasasıdır. (4:48 & 116)
2529 116961
Test (El-Mumtahine) 60:9-13 & Sütun (El-Saff) 61:1-6 ♦ 305
*61:9 Bu elçinin özel ismi matematiksel olarak dile getirilmiştir (Ek 2).
2563 117111
Cuma (El-Cuma) 62:8-11 & İkiyüzlüler (El-Münafikun) 63:1-8 ♦ 307
*63:1 “İslam’ın ilk direği,” 3:18 ayetinde belirtildiği gibi Tanrı’nın tek tanrı olduğuna şahitlik etmek-
tir. Fakat bozulmuş “Müslüman” âlimler, “Muhammed Tanrı’nın elçisidir” ifadesini eklediler ve bu,
birtakım buyrukları ihlal etmektedir (bkz. 2:285). 63:1 ayeti, Kuran’da böyle bir ifadenin yazıldığı
tek yerdir. Sadece ikiyüzlüler böyle bir açıklamayı yaparlar.
*63:6 Milyonlarca insan bu efsaneden dolayı peygamberlerini putlaştırırlar (Ek 8).
2579 117174
308 ♦ İkiyüzlüler (El-Münafikun) 63:9-11 & Karşılıklı Suçlama (El-Teğabun) 64:1-14
9. Ey iman edenler! Paranız ve evlatlarınız 6. Bunun nedeni elçilerinin onlara apaçık ka-
sizi TANRI’yı hatırlamaktan alıkoymasın. nıtlarla gitmeleri, fakat onların “Bizim gibi
Bunu yapanlar kaybedenlerdir. insanları mı takip edelim?” demeleriydi.
İnkâr ettiler ve yüz çevirdiler. TANRI’nın
10. Size ölüm gelip de, “Rabbim! Keşke bunu
onlara ihtiyacı yoktur; TANRI’nın hiçbir
kısa bir süre için erteleseydin! O zaman
şeye ihtiyacı yoktur, Övgüye Layık Olandır.
hayırsever olur ve doğrulara katılırdım!”
demeden önce size sağladığımız rızıklar- 7. İnkâr etmiş olanlar diriltilmeyeceklerini id-
dan verin. dia ediyorlar! Gerçekten de, Rabbime ant
olsun ki siz diriltileceksiniz ve yapmış ol-
11. TANRI, herhangi bir ruh için belirlenmiş duğunuz her şey için hesaba çekileceksiniz.
olan ölüm zamanını asla ertelemez. TAN- Bunu yapmak TANRI için kolaydır.
RI yaptığınız her şeyden tamamen Haber-
dardır. 8. Bu nedenle TANRI’ya, elçisine ve bunda
vahyettiğimiz ışığa iman edin. TANRI yap-
♦♦♦♦ tığınız her şeyden tamamen Haberdardır.
9. Gün gelecek, O sizi Toplanma Günü’ne
Sure 64: Karşılıklı çağıracak. İşte bu, Karşılıklı Suçlama Gü-
nü’dür. Kim TANRI’ya iman edip doğru
Suçlama (El-Teğabun) bir hayat sürerse, O onların günahlarını ör-
En Lütufkâr, En Merhametli olan ter ve onları akan nehirleri olan bahçelere
Tanrı’nın adıyla kabul eder. Orada sonsuza dek kalacaklar-
dır. En büyük zafer budur.
1. TANRI’yı yüceltmektedir göklerdeki her 10. İnkâr edip vahiylerimizi reddedenlere
şey ve yerdeki her şey. O’na aittir tüm sal- gelince, onlar da Cehennem Ateşinin sa-
tanat ve O’na aittir tüm övgüler ve O, Her kinleridir; orada sonsuza dek kalırlar. Ne
Şeye Gücü Yetendir. berbat bir kader!
2. O’dur sizi yaratmış Olan, sonra aranızda
İlahi Yasa
inkârcı da vardır, imanlı da. TANRI yaptı-
11. TANRI’nın iradesine uygun olması dı-
ğınız her şeyi tamamen Görendir.
şında başınıza hiçbir şey gelmez. Kim
3. O, gökleri ve yeri belirli bir amaç* için ya-
*
TANRI’ya iman ederse, O onun kalbine
rattı, sizi tasarladı ve tasarımınızı mükem- rehberlik edecektir. TANRI her şeyin ta-
mel hale getirdi, ardından O’nadır son varı- mamen farkındadır.
şınız. 12. TANRI’ya itaat edin ve elçiye de itaat
4. O, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir ve O, edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçi-
gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi mizin tek görevi mesajı iletmektir.
bilir. TANRI en içteki düşüncelerinizin ta- 13. TANRI: O’nun yanında başka bir tanrı
mamen farkındadır. yoktur. TANRI’ya güvensin imanlılar.
5. Geçmişte inkâr eden, ardından da kararları- 14. Ey iman edenler! Eşleriniz ve evlatlarınız
nın sonuçlarını çekenlere dikkat ettiniz mi? düşmanlarınız olabilir; dikkat edin. Eğer
Onlar acı veren bir azabı üzerlerine çektiler. affeder, unutur ve bağışlarsanız, bilin ki
*64:3 Biz Tanrı’nın engin rahmetinden ötürü bu dünyadayız. En Lütufkâr Olan, kendimizi günahın
bedelinden kurtarmamız için bize bir şans vermiştir. Giriş’e ve Ek 7’ye bakınız.
2597 117267
Karşılıklı Suçlama (El-Teğabun) 64:15-18 & Boşanma (El-Talak) 65:1-8 ♦ 309
*65:1 Boşanmış kimsenin geçiş dönemi, tekrar evliliğe uygun olmadan önce üç regl dönemi bekle-
mektir. Bu, boşanmış kimsenin hamile olmadığını garanti eder (2:228).
2618 117351
310 ♦ Boşanma (El-Talak) 65:9-12 & Haram Kılmak (El-Tahrim) 66:1-7
9. Onlar kararlarının sonuçlarını tattılar; esaslı için hükme bağlamıştır. TANRI sizin Rab-
bir ziyan. binizdir ve O, Her Şeyi Bilendir, En Bilge
10. TANRI onlara şiddetli bir azap hazırla- Olandır.
mıştır. Bu nedenle, ey akıl sahibi ve iman 3. Peygamber, eşlerinden bazılarına belli bir
etmiş olanlar! TANRI’ya derin saygı du- laf ile ilgili güvenmişti, ardından onlardan
yun. TANRI size bir mesaj indirdi ─* birisi onu yaydı ve TANRI bununla ilgili
11. bir elçi* ki, iman edip doğruluğa çalışan- kendisini haberdar etti. Sonra o da hanı-
mına meselenin bir kısmını bildirdi ve bir
*
*65:10-11 Buradaki “Elçi” açık bir şekilde Kuran’dır. 10. Ayet “bir mesaj indirmekten” bahsediyor ve
bu da 65:11’deki elçinin Kuran olduğuna işaret eder.
*65:11 65:10-11’in dipnotuna bakınız.
*65:12 Tanrı, Dünyamız ile aynı olan altı başka gezegen yaratmasına rağmen sadece bizim gezege-
nimizde hayat vardır. Böylelikle, Yargı Günü’nde evrimcilere gezegende hayatın sırf belirli koşullar-
dan dolayı “evrimleşmediği” gösterilecektir.
*66:1 Dünyanın dört bir yanındaki Muhammedîler, Muhammed’in hatasız olduğuna inanırlar. Bu
ayet bize, onun gerçekten de hata yapabilen bir insan olduğunu öğretir (18:110, 33:37, 40:66, 80:1).
2635 117400
Haram Kılmak (El-Tahrim) 66:1-7 & Saltanat (El-Mülk) 67:1-10 ♦ 311
11. Böylelikle günahlarını itiraf ettiler. Yazık- gözler ve beyinler bahşetmiş Olan. Nadi-
lar olsun Cehennem sakinlerine. ren minnettarsınız.”
12. Kendi başlarına yalnız olduklarında Rab- 24. De ki, “O’dur sizi yeryüzüne yerleştirmiş
lerine derin saygı duyanlara gelince, onlar Olan ve O’nun huzurunda toplanacaksı-
bağışlanmayı ve büyük bir ödülü elde et- nız.”
mişlerdir. 25. Meydan okuyorlar: “Eğer doğru sözlü ise-
13. Sözlerinizi ister gizli tutun, ister açığa vu- niz şu kehanet ne zaman gerçekleşecek?”
run; O, en içteki düşüncelerin tamamen 26. De ki, “Bu tür bilgiler TANRI’nın yanın-
farkındadır. dadır; Ben apaçık bir uyarıcıdan fazlası
14. Yarattığı şeyi bilmez olur mu? O Uludur, değilim.”
En Haberdar Olandır. 27. Onun olduğunu gördüklerinde, inkâr et-
miş olanların yüzleri perişan bir hal alacak
15. O’dur yeryüzünü sizin hizmetinize veren.
ve şöyle ilan edilecek: “Bu sizin alay edip
Köşe bucak dolaşın ve O’nun rızıkların-
durduğunuz şeydir.”
dan yiyin. O’nadır son toplanma.
28. De ki, “TANRI beni ve benimle birlikte
16. Gökte olanın yeryüzünü vurmayacağını olanları yok etmeye karar verse de yahut
ve onu alt üst etmeyeceğini garanti mi et- Kendi rahmetini bizlere yağdırsa da inkâr-
tiniz? cıları acı veren bir azaptan kurtaracak olan
17. Gökte olanın üzerinize şiddetli bir fırtına kimdir?”
göndermeyeceğini garanti mi ettiniz? Be- 29. De ki, “O, En Lütufkâr Olandır; biz O’na
nim uyarımın değerini o zaman mı takdir iman ediyoruz ve O’na güveniyoruz. Siz
edeceksiniz? kimin gerçekten uzak bir sapkınlıkta oldu-
18. Onlardan önce başkaları da inkâr ettiler; ğunu kesinlikle öğreneceksiniz.”
Benim misillemem nasıl da korkunçtu! 30. De ki, “Peki ya suyunuz çekilse size kim
19. Onlar, üzerlerinde sıralar halinde dizilmiş duru bir su sağlayacak?”
olan ve kanatlarını iki yana açan kuşları ♦♦♦♦
görmediler mi? Onları havada En Lütuf-
kâr Olan tutuyor. O, her şeyi Görendir. Sure 68: Kalem
20. En Lütufkâr Olan’a karşı kendilerine yar- (El-Kalem)
dım edebilecek şu askerler nerede? Doğ-
rusu, inkârcılar aldatılmaktadırlar. En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla
21. Eğer rızıklarını keserse, size rızık sağlaya-
cak olan kimdir? Doğrusu, onlar derin bir 1. NuN,**kalem ve onların (insanların) yaz-
şekilde azgınlık ve nefrete dalmışlardır. dıkları.
22. Yüzüstü yığılmış halde yürüyen mi daha 2. Sen Rabbinden büyük bir nimete eriştin;
iyi rehberlik edilmiştir, yoksa doğru yolda sen deli değilsin.
dosdoğru yürüyen mi? 3. Sen tamamen hak ettiğin bir mükâfata eriş-
23. De ki, “O’dur sizi başlatmış ve size işitme, tin.
4. Sen büyük bir ahlaki karakterle nimetlendi- 26. Fakat onu gördüklerinde şöyle dediler,
rildin. “Biz çok yanılmışız!
5. Sen de göreceksin, onlar da görecekler. 27. “Şimdi hiçbir şeyimiz yok!”
6. Hanginizin lanetlendiğini.
Onların “Tanrı İrade Ediyorsa”
7. Senin Rabbin, Kendi yolundan sapmış olan- Demeleri Gerekirdi
ların tamamen farkındadır ve O, rehberlik 28. İçlerinden doğru olan kişi dedi ki “Keşke
edilmiş olanların da tamamen farkındadır. (Tanrı’yı) yüceltmiş olsaydınız!”
8. Reddedicilere itaat etme. 29. Dediler ki “Rabbimize yücelik olsun. Biz
9. Senin taviz vermeni arzu ederler, böylece haddi aştık.”
onlar da taviz verebilirler. 30. Birbirlerini suçlamaya başladılar.
10. Yemin edip duran alçakların hiçbirine ita- 31. Dediler ki “Eyvahlar olsun bize. Biz gü-
at etme. nah işledik.
11. Bir iftiracıya, bir dedikoducuya. 32. “Rabbimiz bize daha iyi bir tane bahşet-
12. Hayra engel olana, bir haddi aşana, bir gü- sin. Biz Rabbimize tövbe ediyoruz.”
nahkâra. 33. İşte böyleydi karşılığı. Fakat Ahiret azabı
13. Nanköre ve açgözlüye. çok daha kötüdür, bir bilselerdi.
14. Yeterince para ve evlat sahibi olmasına 34. Doğrular, Rablerinin katında saadet bah-
rağmen. çelerini hak ettiler.
15. Ona vahiylerimiz okunduğunda, “Geçmi- 35. Biz Teslim Olanlara, suçlular gibi mi dav-
şin masalları!” der. ranalım?
16. Onun yüzünü işaretleyeceğiz. 36. Mantığınızın sorunu ne?
17. Biz onları test ettik, tıpkı sabahleyin hasat 37. Sarıldığınız başka bir kitabınız mı var?
edeceklerine yemin eden bahçe sahiplerini 38. İçinde istediğiniz her şeyi buluyor musu-
test ettiğimiz gibi. nuz?
18. Ki onlar çok kesin bir şekilde eminlerdi. 39. Veya Diriliş Günü’nde size arzu ettiğiniz
19. Onlar uykudayken, Rabbinden, bir gelip her şeyi bahşedeceğimize dair bizden sağ-
geçen (fırtına) onun yanından gelip geçti. lam güvenceler mi aldınız?
20. Sabahleyin çorak kalmıştı. 40. Sor onlara, “Bunu size kim garanti edi-
yor?”
21. Sabah olunca birbirlerine seslendiler.
41. Onların putları mı var? Haydi putları ken-
22. “Haydi ürünü hasat edelim.” dilerine yardım etsin, eğer doğru sözlü
23. Yoldayken birbirlerine sırlarını açıyorlar- iseler.
dı. 42. Gün gelecek, onlar ifşa edilecekler ve on-
24. O andan itibaren hiçbirinin fakir olmaya- lardan secdeye kapanmaları talep edile-
cağına dair. cek, fakat yapamayacaklar.
25. Hasatlarından öyle kesin bir şekilde emin- 43. Gözleri düşmüş bir şekilde onları aşağı-
lerdi ki. lanma kaplayacaktır. Onlar sağlam ol-
2643 117492
314 ♦ Kalem (El-Kalem) 68:44-52 & Tartışmasız (El-Hakka) 69:1-20
48. Rabbinin emirlerini yerine getirmede ka- 10. Onlar, Rablerinin elçisine itaatsizlik etti-
ler. Sonuç olarak, O onlara harap edici bir
rarlılıkla sebat et. Balığın içinden seslen-
misillemeyle karşılık verdi.
miş olan (Yunus) gibi olma.
11. Sel harap ediciydi, bu nedenle sizi yüzen
49. Eğer Rabbinin lütfu olmasaydı, bir günah-
(gemi) ile taşıdık.
kâr olarak çöle atılmıştı.
12. Onu sizin için bir ders kıldık ki dinleyen
50. Fakat Rabbi onu nimetlendirdi ve onu her kulak anlasın.
doğru bir kimse yaptı.
13. Boruya bir kez üflendiğinde.
51. İnkâr etmiş olanlar, mesajı işittiklerinde
alay ettiklerini gözleriyle belli edip “O bir 14. Yeryüzü ve dağlar alıp götürülecek ve
deli!” derler. parçalanacaktır; tamamen parçalanmış
olacak.
52. O aslında dünyaya bir mesajdır.
15. İşte bu, kaçınılmaz olayın gerçekleşeceği
♦♦♦♦ gündür.
*69:17 Bu Dünya, Tanrı’dan fiziksel uzaklığı nedeniyle sefaletle doludur çünkü yedinci evrendedir
(7:143). Ahirette, bizim yedinci evrenimizden daha da uzak olacak olan sekizinci evren yaratılacak-
tır; “Cehennem” olarak adlandırılacaktır (89:23).
2643 117492
Tartışmasız (El-Hakka) 69:21-52 & Zirveler (El-Mearic) 70:1-11 ♦ 315
7. “Ne zaman onları Senin tarafından bağış- Vedd’i, Suva’yı, Yeğus’u, Yeuk’u ve Nes-
lanmaya davet etsem, parmaklarını kulakla- r’i bırakmayın.’
rına tıkadılar, elbiselerine büründüler, ayak 24. “Birçoklarını saptırdılar. Bu nedenle, izin
dirediler ve kibirlendiler. ver de şu kötüler daha derin bir zarara uğ-
8. “Sonra onları alenen davet ettim. rasınlar.”
9. “Sonra onlara yüksek sesle ilan ettim ve on- 25. Günahlarından dolayı boğuldular ve ce-
larla özel olarak da konuştum. hennem ateşine havale edildiler. Kendile-
10. “Dedim ki ‘Rabbinize bağışlanma için yal- rini TANRI’dan koruyacak hiçbir yardım-
cı da bulamadılar.
varın; O, Bağışlayandır.
11. “ ‘Size o zaman bol bol yağmur yağdıra- 26. Nuh ayrıca dedi ki “Rabbim! Yeryüzünde
caktır. tek bir inkârcı bırakma.
12. “ ‘Ve sizi para ve evlatlarla, bahçelerle ve 27. “Çünkü onlara izin verirsen onlar sadece
pınarlarla donatacaktır.’ ” kullarını saptırırlar ve kötü inkârcılardan
başkasını doğurmayacaklardır.
13. Neden TANRI’ya derin saygı duymak
için çaba sarf etmeyesiniz ki? 28. “Rabbim! Beni, ana-babamı, evime bir
imanlı olarak giren herkesi ve tüm imanlı
14. O’dur sizi evreler halinde yaratmış Olan. erkek ve kadınları bağışla. Fakat inkârcı-
15. TANRI’nın yedi evreni katmanlar halinde lara yok oluştan başka bir şey verme.”
yarattığının farkında değil misiniz? ♦♦♦♦
16. Ay’ı bunların içinde bir ışık olacak şekilde
tasarladı ve Güneş’i de bir lamba olarak Sure 72: Cinler
yerleştirdi.
17. Ve TANRI sizi yerden bitkiler gibi bitirdi.
(El-Cin)
18. Sonra sizi onun içine geri döndürür ve sizi En Lütufkâr, En Merhametli olan
kesinlikle ortaya çıkaracaktır. Tanrı’nın adıyla
19. TANRI yeryüzünü sizin için yaşanabilir 1. De ki, “Bana, cinlerden bir grubun dinledi-
kıldı. ği, sonra da şöyle söyledikleri vahyedildi,
20. Ki orada yollar inşa edesiniz. ‘Biz müthiş bir Kuran işittik.**
21. Nuh dedi ki “Rabbim! Onlar bana itaat et- 2. “ ‘Doğruluğa yönlendiriyor ve biz ona iman
mediler, para ve evlatlarla nimetlendiğin- ettik; biz asla Rabbimizin yanına herhangi
de daha da yozlaşıp bozulmuş olan kimse- bir put yerleştirmeyeceğiz.
lere uydular.
3. “ ‘Yüceler Yücesi bizim tek Rabbimizdir.
22. “Onlar korkunç planlar kurdular. O’nun asla ne bir eşi olmuştu, ne de bir
23. “Dediler ki ‘Terk etmeyin tanrılarınızı. oğlu.
*72:1-28 Tanrı’nın kendisine dünyanın sonunu vahyettiği (Ek 25) buradaki elçi, matematiksel ola-
rak “Reşad Halife” şeklinde isimlendirilmektedir. 1:1 ayetinden, elçinin söz edildiği 72:27 ayetine
kadarki ayet sayısı 5472, 19x72x4’tür. “Reşede” kelimesi Sure 72’de 4 defa geçmektedir. “Reşede”nin
değeri 504’tür ve 504 + 28 (Sure 72’nin ayetleri) 532, 19x28’dir. “Reşad Halife”nin değeri (1230) +
72 + 28 = 1330 = 19x70. Sure 72’nin ve onun ayet sayısının (28) rakamları toplandığında, 7 + 2 +
2 + 8 = 19 eder. Ayrıca, “sadece seçtiği bir elçiye” şeklindeki kritik ifadenin değeri 1919, 19x101’dir.
2652 117624
318 ♦ Cinler (El-Cin) 72:4-28
4. “ ‘TANRI hakkında böyle saçmalıkları mesajını göz ardı edenlere gelince, O on-
söyleyip duran aramızdaki o akılsızdır. ları sürekli artan bir azaba sürükleyecektir.
5. “ ‘Biz ne insanların ne de cinlerin TANRI 18. İbadet yerleri TANRI’ya aittir; TAN-
hakkında yalanlar uydurmasının mümkün RI’nın yanı sıra hiç kimseye çağrıda bu-
olamayacağını sanmıştık. lunmayın.
6. “ ‘İnsanlar cinler vasıtasıyla güç arayıp du-
rurlardı, fakat onlar kendilerini sadece bir- Tanrı’nın Antlaşma Elçisi*
çok sıkıntıya soktular. 19. TANRI’nın kulu* yalnızca O’nu savun-
duğunda, ona muhalefet etmek için nere-
7. “ ‘Onlar da tıpkı sizin zannettiğiniz gibi
deyse hepsi tek vücut oldular.
TANRI’nın başka bir (elçi) göndermeyece-
ğini zannediyorlardı. 20. De ki, “Ben sadece Rabbime taparım; ben
O’nun yanına asla hiçbir put yerleştir-
8. “ ‘Biz göğe dokunduk ve onu zorlu muha- mem.”
fızlar ve mermilerle dolu bulduk.
21. De ki, “Ben size bir zarar verme yahut size
9. “ ‘Orada casusluk yapmak için otururduk.
rehberlik etme gücüne sahip değilim.”
Her kim dinlese, güçlü bir mermi tarafından
takip ediliyor. 22. De ki, “Hiç kimse beni TANRI’dan koru-
yamaz, O’ndan başka bir sığınak da bula-
10. “ ‘Yeryüzünün sakinleri için kötü bir şey
mam.
mi amaçlanıyor, yoksa Rableri onları gü-
nahın bedelinden kurtarmayı mı istiyor 23. “Ben TANRI’nın bildirilerini ve mesajla-
bilmiyoruz. rını iletiyorum.” Kim TANRI’ya ve elçi-
11. “ ‘Kimimiz doğrudur ve kimimiz daha az sine itaatsizlik ederse, içinde ebedi kalaca-
doğrudur; biz çeşitli yolları takip ediyo- ğı Cehennem ateşini üzerine çeker.
ruz. 24. Kendilerini bekleyen şeyi gördüklerinde,
12. “ ‘Yeryüzünde TANRI’dan asla kaçama- gerçekten kimin güç olarak daha zayıf ol-
yacağımızı gayet iyi anladık; biz asla ka- duğunu ve sayı olarak daha az olduğunu
çıp kurtulamayız. öğrenecekler.
13. “ ‘Biz rehberliği işittiğimiz vakit onda ola- 25. De ki, “Size söz verilen yakında mı ola-
na iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, cak, yoksa Rabbim onu bir süreliğine erte-
ne herhangi bir haksızlıktan korkar, ne de leyecek mi bilmiyorum.”
herhangi bir sıkıntıdan. 26. O, geleceği Bilendir; O, geleceği kimseye
14. “ ‘Aramızda teslim olanlar da var, taviz vahyetmez.
verenler de var.’ ” Teslim olanlara gelince, 27. Sadece seçtiği bir elçiye,* geçmişten ve
onlar doğru yoldadırlar.
*
2662 117734
Örtülmüş (El-Müzzemmil) 73:1-20 ♦ 319
Sure 73: Örtülmüş 16. Firavun elçiye itaatsizlik etti ve sonuç ola-
rak onu şiddetli bir şekilde cezalandırdık.
(El-Müzzemmil) 17. Eğer inkâr ederseniz, yeni doğan bebekle-
En Lütufkâr, En Merhametli olan ri saçları ağarmış yapan çok korkunç bir
Tanrı’nın adıyla günden nasıl kurtulabilirsiniz?
37. Aranızdan ilerlemek yahut geride kalmak 4. Doğrusu; onun parmak uçlarını da yeniden
isteyenleriniz için. inşa etmeye gücümüz yeter.
38. Her ruh, günahları tarafından tutsak edil- 5. Fakat insan sadece önünde gördüğüne inan-
miştir. maya eğilimlidir.
39. Sağ taraftakiler hariç. 6. Diriliş Günü’nden şüphe eder!
40. Cennette iken soracaklar.
7. Görüş keskinleştiğinde.
41. Suçlular hakkında.
8. Ve Ay tutulduğunda.
42. “Sizi bu azaba ne getirdi?”
9. Ve Güneş ile Ay birbirine çarptığında.
43. Diyecekler ki “Biz iletişim dualarını (Na-
mazı) yerine getirmedik. 10. O gün insanoğlu “Kaçacak yer nerede?”
44. “Yoksulu doyurmadık. diyecek.
45. “Bocalayıp duranlarla birlikte bocalayıp 11. Kesinlikle, hiçbir kaçış yok.
durduk. 12. O gün son varış Rabbinedir.
46. “Yargı Günü’nü inkâr ettik. 13. O gün, insanoğlu kendini ilerletmek için
47. “Ta ki kesinliğin bize şu anki gelişine dek.” yaptığı her şey ve kendini geriletmek için
48. Şefaatçilerin şefaati onlara asla bir fayda yaptığı her şey hakkında haberdar edile-
sağlamayacaktır. cektir.
49. Neden bu hatırlatıcıya bu kadar karşılar? 14. İnsanoğlu kendi kendinin yargıcı olacak-
50. Zebralar gibi koşuyorlar. tır.
51. Aslandan kaçan! 15. Hiçbir mazeret kabul edilmeyecektir.
52. Onlardan her biri şahsen kutsal yazı mı al-
mak istiyor? Muhammed’in
Kuran’ı Açıklamaktan Menedilişi
53. Doğrusu, onlar Ahiretten korkmuyorlar.
54. Doğrusu, bu bir hatırlatıcıdır. 16. Onu aceleye getirmek için dilini oynatma.
55. Dikkate almak isteyenler için. 17. Onu Kuran şekline toplayacak olan biziz.
56. TANRI’nın iradesi olmadıkça dikkate ala- 18. Onu okuduğumuzda, sen böyle bir Ku-
mazlar. O, doğruluğun kaynağıdır; O, ba- ran’ı izle.
ğışlamanın kaynağıdır. 19. Sonra, onu açıklayacak olan da biziz.
♦♦♦♦ 20. Doğrusu, siz bu fani hayatı seviyorsunuz.
29. Her bacak diğer bacağın yanında hareket- 7. Onlar sözlerini yerine getirirler ve son dere-
siz duracaktır. ce zor olan bir güne derin saygı duyarlar.
30. O gün toplanma Rabbinedir. 8. En sevdikleri yiyecekleri yoksullara, yetim-
31. Çünkü o ne bağış yapmayı, ne de iletişim lere ve esirlere hibe ederler.
dualarını (Namazı) gözetti. 9. “Biz sizi TANRI uğrunda yediriyoruz; siz-
32. Fakat inkâr etti ve yüz çevirdi. den ne bir karşılık bekliyoruz, ne de teşek-
kür.
33. Ailesiyle birlikte, kibirli davrandı.
10. “Biz sefalet ve bela dolu bir günde Rabbi-
34. Sen bunu hak ettin. mizden korkuyoruz.”
35. Gerçekten de sen bunu hak ettin.
11. Sonuç olarak, TANRI onları o günün fe-
36. İnsanoğlu hiçliğe gideceğini mi zannedi- nalıklarından korur ve onları sevinç ve gö-
yor? nül ferahlığı ile ödüllendirir.
37. O, atılan meniden bir damla değil miydi? 12. Kararlı olmalarından ötürü onları Cennet-
38. Sonra ondan bir embriyo yarattı! le ve ipekle ödüllendirir.
39. Onu erkek ya da dişi haline getirdi! 13. Orada lüks mobilyalarda rahat ederler. Ne
güneşin sıcağından etkilenirler, ne de bir
40. Öyleyse O’nun ölüleri diriltmeye gücü
soğuktan.
yetmez mi?
♦♦♦♦ 14. Orada üzerlerini gölge kaplar ve meyveler
ulaşılabilir noktaya getirilir.
Sure 76: İnsan 15. Onlara gümüş kaplar ve şeffaf bardaklarda
içecekler servis edilir.
(El-İnsan) 16. Gümüşten yapılmış olsa da şeffaf bardak-
En Lütufkâr, En Merhametli olan lar; onlar haklı olarak tüm bunları hak etti-
Tanrı’nın adıyla ler.
1. İnsanoğlunun sözü edilecek bir şey olma- 17. Lezzetli tatların oluşturduğu içeceklerin
dığı bir zaman diliminin olduğu bir gerçek tadını çıkarırlar.
değil midir? 18. “Selsebil” olarak bilinen oradaki bir kay-
2. Biz insanı, kendisini test etmek için iki ebe- naktan.
veynden, sıvı bir karışımdan yarattık. Böy- 19. Kendilerine ölümsüz hizmetçiler servis
lece onu işiten ve gören yaptık. yapacaktır. Onları gördüğünde, saçılmış
3. Ona iki yol gösterdik, ardından o ya min- inciler gibi gözükürler.
nettardır ya da nankör. 20. Nereye baksan saadet ve mükemmel bir
4. İnkârcılar için zincirler, prangalar ve alevli hâkimiyet göreceksin.
bir Cehennem hazırladık. 21. Üzerlerinde yeşil kadifeden elbiseler, atlas
5. Erdemlilere gelince, onlar nektarla tatlandı- ve gümüş ziynetler olacaktır. Rableri onla-
rılmış bardaklardan içeceklerdir. rı saf içeceklerle rızıklandıracaktır.
6. TANRI’nın kulları için ayrılmış bir pınar; 22. İşte bu sizi bekleyen ödüldür, çünkü gay-
onların istediği gibi fışkıracaktır. retleriniz takdir edilmiştir.
2675 117867
İnsan (El-İnsan) 76:23-31 & Sevk Edilen (El-Mürselat) 77:1-31 ♦ 323
23. Biz sana bu Kuran’ı vahyettik; tarafımız- 6. Müjdelerin yanı sıra uyarıları.
dan özel bir vahiy. 7. Vaat edilen gerçekleşecektir.
24. Kararlılıkla Rabbinin buyruklarını uygula 8. Nitekim yıldızlar söndürüldüğünde.
ve onlardan hiçbir günahkâr inkârcıya ita-
at etme. 9. Gökyüzü açıldığında.
10. Dağlar patlayıp dağıldığında.
25. Ve gece gündüz Rabbinin adını an.
11. Elçiler toplandığında.
26. Geceleyin O’nun huzurunda secdeye ka-
pan ve O’nu birçok uzun gecede yücelt. 12. İşte bu, kararlaştırılmış gündür.
27. Bu insanlar, kafası sürekli şu fani hayatla 13. Karar Günü’dür.
meşgul olanlardır, oysa—hemen önlerin- 14. Ne Karar Günü ama!
de duran—ağır bir günü önemsemezler.
15. O gün, reddedicilerin vay haline.
28. Onları biz yarattık ve biz yerleştirdik ve
16. Biz evvelki nesilleri yok etmedik mi?
irade ettiğimiz zaman onların yerine baş-
kalarını geçirebiliriz. 17. Sonra da diğerlerini onların izinden yürüt-
medik mi?
29. Bu bir hatırlatıcıdır: Her kim irade kulla-
nırsa, Rabbine varan yolu seçsin. 18. İşte suçlulara yaptığımız şey budur.
30. Ne irade ediyorsanız edin TANRI’nın ira- 19. O gün, reddedicilerin vay haline.
desine göredir. TANRI Her Şeyi Bilendir, 20. Sizi bayağı bir sıvıdan yaratmadık mı?* *
*77:20-23 Langman Medikal Embriyoloji’ye göre, yazarı T.W. Sadler (Beşinci baskı, sayfa 88):
“Genel olarak, tam süreli bir fetüs için gebelik süresi, döllenmeden sonra 266 gün veya 38 haftadır.”
266 ve 38’in her ikisi de 19’un katıdır (Ek 1).
2677 117897
324 ♦ Sevk Edilen (El-Mürselat) 77:32-50 & Olay (El-Nebe) 78:1-32
43. Yaptıklarınıza karşılık olarak afiyetle yi- 17. Karar Günü belirlenmiştir.
yin için. 18. Boruya üflendiği ve sizin yığınlar halinde
44. Biz erdemlileri işte böyle ödüllendiririz. geldiğiniz gündür.
45. O gün, reddedicilerin vay haline. 19. Gök, kapılar gibi açılacak.
20. Dağlar, sanki bir serapmış gibi ortadan
46. Yiyin ve geçici olarak yararlanın; siz suç-
kaldırılacak.
lusunuz.
21. Cehennem kaçınılmazdır.
47. O gün, reddedicilerin vay haline.
22. Haddi aşanlar için; onların meskeni o ola-
48. Onlara “Rükû Edin” denildiğinde rükû et-
caktır.
mezler.
23. İçinde çağlar boyu kalacaklardır.
49. O gün, reddedicilerin vay haline.
24. Onun içinde asla ne serinlik tadarlar, ne de
50. Bundan başka hangi Hadise sarılırlar?
bir içecek.
♦♦♦♦
25. Sadece bir inferno ve acı yiyecek.
Sure 78: Olay 26. Adil bir karşılık.
27. Hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı.
(El-Nebe)
28. Ve işaretlerimizi tamamen reddettiler.
En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla 29. Biz her şeyi bir kayıtta saydık.
30. Sonuçlarını çekin; biz sadece azabınızı ar-
1. Onlar neyi sorguluyorlar? tıracağız.
2. O büyük olayı. 31. Doğrular, bir mükâfatı hak ettiler.
3. Bu, onlar tarafından tartışılmaktadır. 32. Meyve bahçeleri ve asmalar.
2677 117897
Olay (El-Nebe) 78:33-40 & Koparanlar (El-Naziat) 79:1-31 ♦ 325
*79:30 Arapça “dehaha” kelimesi, anlamı yumurta olan “Dehya” kelimesinden türetilmiştir.
2678 117922
326 ♦ Koparanlar (El-Naziat) 79:32-46 & Surat Astı (Abese) 80:1-34
35. Annesinden ve babasından. 14. Her ruh, getirdiği her şeyi bilecektir.
36. Eşinden ve evlatlarından.
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi
37. Her biri o gün kendi kaderinden endişeli- 15. Ciddiyetle yemin ederim galaksilere.
dir.
16. Tam olarak yörüngelerinde akıp giden.
38. O gün bazı yüzler mutlu olacaktır
17. Çökerken geceye.
39. Gülerek ve neşe içinde.
18. Nefes aldığı sırada sabaha.
40. O gün diğer yüzler bedbahtlıkla kaplı ola-
caktır. 19. Bu, şerefli bir elçinin sözüdür.* *
41. Pişmanlık ile dolup taşmış. 20. Tahtın Sahibi tarafından yetkilendirilmiş,
42. Bunlar kötü inkârcılardır. tamamen desteklenmiş.
♦♦♦♦ 21. Ona itaat edilsin ve güvenilsin.
22. Arkadaşınız (Reşad) deli değildir.
Sure 81: Yuvarlanma 23. Onu yüksek ufukta gördü.*
(El-Tekvir)
**
3. Dağlar silinip yok edildiğinde. 28. Dosdoğru gitmeyi dileyen kimseler için.
4. Üreme durdurulduğunda. 29. Ne irade ediyorsanız edin kâinatın Rabbi
olan TANRI’nın iradesine göredir.
5. Yabani hayvanlar toplandığında.
♦♦♦♦
6. Okyanuslar ateşe verildiğinde.
7. Ruhlar bedenlerine kavuşturulduğunda. Sure 82: Parçalara Ayrılma
8. Diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğun-
da:
(El-İnfitar)
9. Hangi suçtan ötürü öldürüldü? En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla
10. Kayıtlar bilinir hale getirilir.
11. Gök ortadan kaldırılır. 1. Gök parçalara ayrıldığında.
12. Cehennem tutuşturulur. 2. Gezegenler saçılıp savrulduğunda.
13. Cennet sunulur. 3. Okyanuslar köpürtüldüğünde.
*81:19 Sure numarası artı ayet numarası artı “Reşad” isminin sayısal değeri (505) artı “Halife”nin
değeri (725) toplandığında 1330, 19x70 elde ederiz. Bu, bu elçinin Reşad Halife olduğuna dair Ku-
ranî matematiksel kanıt sunar.
*81:23 Reşad Halife, Ek 2’de detaylıca anlatıldığı gibi yüksek ufka çağırıldı.
2679 117951
328 ♦ Parçalara Ayrılma (El-İnfitar) 82:4-19 & Hile Yapanlar (El-Mutaffifin) 83:1-28
29. Kötüler, iman etmiş olanlara gülüp duru- 13. Kendi ahalisi arasında kibirli bir şekilde
yorlardı. davranırdı.
30. Yanlarından geçtikleri zaman alay edip 14. Hesap vermek için asla çağırılmayacağını
dururlardı. düşünüyordu.
31. Ahalileri ile bir araya geldiklerinde alay 15. Gerçekten de Rabbi kendisini Görendi.
konusu yaparlardı.
16. Ciddiyetle yemin ederim kızıl alacakaran-
32. Onları ne zaman görseler derlerdi ki “Bu lığa.
insanlar uzak bir sapıklık içindedirler!
17. Kaplarken geceye.
33. “Onların (görünmez) korumaları diye bir
şey yok.” 18. Ay’a ve onun evrelerine.
34. Bugün de iman etmiş olanlar inkârcılara 19. Siz aşamadan aşamaya geçeceksiniz.
gülüyorlar. 20. Onlar neden iman etmiyorlar?
35. Lüks mobilyalar üzerinde seyrediyorlar. 21. Ve kendilerine Kuran okunduğunda sec-
36. Muhakkak ki inkârcılar yaptıklarının kar- deye kapanmıyorlar.
şılığını görürler. 22. Bunun nedeni inkâr etmiş olanların (Ku-
♦♦♦♦ ran’ı) reddetmiş olmalarıdır.
23. TANRI onların en içteki düşüncelerinin
Sure 84: Yarılma tamamen farkındadır.
(El-İnşikak) 24. Onlara, acı veren azabı vaat et.
En Lütufkâr, En Merhametli olan 25. İman edip doğru bir hayat sürmüş olanlara
Tanrı’nın adıyla gelince, onlar tamamen hak etmiş oldukla-
rı bir ödül alırlar.
1. Gökyüzünün yarılacağı vakit gelecek. ♦♦♦♦
2. Rabbine teslim olup sona erecek.
3. Yeryüzü dümdüz edilecek. Sure 85: Galaksiler
4. Patlarken içindekileri dışarı atacak. (El-Buruc)
5. Rabbine teslim olup sona erecek. En Lütufkâr, En Merhametli olan
6. Ey insanlar! Rabbinizle olan bir buluşma Tanrı’nın adıyla
için geri dönüşü olmayan bir şekilde gidi-
yorsunuz. 1. Gökyüzü ve galaksileri.
7. Kaydını sağ eline alan kişiye gelince, 2. Vaat edilen gün.
8. Onun hesabı kolay olacaktır. 3. Şahit olan ve şahit olunan.
9. Kendi ahalisine sevinçle dönecektir. 4. Yazıklar olsun kanyon halkına.
10. Kaydını arkasından alan kişiye gelince, 5. Alevli bir ateş tutuşturdular.
11. Pişmanlıkla dolu olacaktır. 6. Sonra da etrafında oturdular.
12. Ve Cehennemde yanacaktır. 7. İmanlıların yanışını seyretmek için.
2681 117993
330 ♦ Galaksiler (El-Buruc) 85:8-22'den Yüceler Yücesi (El-A'la) 87:1-8'e kadar
8. Sırf onlar Kudretli Olan, Övgüye Layık 5. İnsan kendi yaratılışı üzerine derinlemesine
Olan TANRI’ya iman ettikleri için onlar- düşünsün.
dan nefret ettiler. 6. O, atılan sıvıdan yaratıldı.
9. O’na aittir göklerin ve yerin saltanatı. Ve 7. Omurga ile iç organlar arasından çıkan.
TANRI her şeye şahittir.
8. O, onu diriltmeye elbette kadirdir.
10. Şüphesiz, imanlı erkek ve kadınlara zul-
medip, sonra tövbe etmeyenler Cehennem 9. Tüm sırların açığa çıkacağı gün.
azabını üzerlerine çektiler; onlar yanma- 10. Onun ne gücü olacaktır, ne de yardımcısı.
nın azabını üzerlerine çektiler.
11. Ant olsun (suyu) geri çeviren göğe.
11. Şüphesiz, iman edip doğru bir hayat sür-
müş olanlar akan nehirleri olan bahçeleri 12. Ant olsun (bitkileri yetiştirmek için) çatla-
hak ettiler. En büyük zafer budur. yan yere.
12. Doğrusu Rabbinin darbesi şiddetlidir. 13. Bu ciddi bir anlatıdır.
13. O’dur başlatan ve tekrarlayan. 14. Hafife alınamaz.
14. Ve O Bağışlayandır, En İyi Olandır. 15. Onlar komplo kurup plan yaparlar.
15. Şanlı tahtın Sahibi. 16. Fakat Ben de öyle.
16. İrade ettiği her ne varsa Yapan.
17. Sadece, inkârcılara kısa bir süre mühlet
17. O orduların tarihine dikkat ettin mi? tanı.
18. Firavun’un ve Semûd’un? ♦♦♦♦
19. İnkâr edenler, yalanlama hastalığına tutul-
muşlardır. Sure 87: Yüceler Yücesi
20. TANRI onların tamamen farkındadır. (El-A’la)
21. Doğrusu o, şanlı bir Kuran’dır. En Lütufkâr, En Merhametli olan
22. Korunmuş bir ana levhadadır. Tanrı’nın adıyla
♦♦♦♦
1. Yüceler Yücesi olan Rabbinin adını yücelt.
Sure 86: Parlak Yıldız 2. O, yaratır ve biçim verir.
9. Bu nedenle sen hatırlat; belki de hatırlatma 11. İçinde hiçbir saçmalık işitilmez.
fayda sağlayacaktır. 12. İçinden bir kaynak akar.
10. Saygılı olan dikkate alacaktır. 13. İçinde lüks mobilyalar vardır.
11. Kötü olan, ondan kaçınacaktır. 14. Ve içecekler ulaşılabilir kılınmıştır.
12. Sonuç olarak o, büyük Cehennem Ateşine 15. Ve sıra sıra sürahiler.
maruz kalacaktır.
16. Ve baştanbaşa halılar.
13. Orada asla ölmez, hayatta da kalmaz.
17. Neden develerin ve onların nasıl yaratıl-
14. Gerçekten başarılı olmuştur ruhunu güna- dıklarının üzerinde derinlemesine düşün-
hın bedelinden kurtaran. müyorlar?
15. Rabbinin adını hatırına getirerek ve ileti- 18. Ve gökyüzünün ve onun nasıl yükseltildi-
şim dualarını (Namazı) gözeterek. ğinin.
16. Doğrusu siz, kafası sürekli bu ilk hayatla 19. Ve dağların ve onların nasıl dikildiğinin.
meşgul olanlarsınız.
20. Ve yeryüzünün ve onun nasıl inşa edildiği-
17. Ahiret çok daha iyi ve kalıcı olduğu halde. nin.
18. Bu, önceki öğretilerde de kayıtlıdır. 21. Sen hatırlat, çünkü senin görevin bu hatır-
19. İbrahim’in ve Musa’nın öğretilerinde. latıcıyı iletmektir.
♦♦♦♦ 22. Senin onlar üzerinde hiçbir gücün yoktur.
23. Yüz çevirip inkâr eden kimselere gelince.
Sure 88: Bunaltıcı 24. TANRI onları büyük azaba mahkûm ede-
(El-Ğaşiye) cektir.
25. Bizedir nihai varışları.
En Lütufkâr, En Merhametli olan
Tanrı’nın adıyla 26. Sonra onları hesaba çekeceğiz.
♦♦♦♦
1. Bunaltıcı’dan haberdar mısın?
2. O gün yüzler utanç içinde olacaktır. Sure 89: Şafak
3. Uğraşmış ve bitkin düşmüş. (El-Fecr)
4. Alevli bir Cehennem Ateşinde acı çekmiş.
En Lütufkâr, En Merhametli olan
5. Kızgın bir kaynaktan içmiştir. Tanrı’nın adıyla
6. Yararsız çeşitten başka yiyecekleri olmaya-
caktır. 1. Ant olsun şafağa.
7. Asla beslemez, açlığı tatmin de etmez. 2. Ve on geceye.* *
6. Dikkat ettin mi Rabbinin Âd’a ne yaptığı- 27. Sana gelince ey tatmin ruh!
na? 28. Rabbine geri dön, hoşnut olmuş ve hoşnut
7. Ya İrem’e; yüksek binaları olan şehre. etmiş olarak.
8. Hiçbir yerde onun gibisi yoktu. 29. Kullarımın arasına hoş geldin.
9. Ayrıca, vadilerindeki kayaları oyan Se 30. Cennetime hoş geldin.
mûd’a. ♦♦♦♦
10. Ve kudret sahibi Firavun’a.
11. Hepsi memleketlerde hadlerini aşmışlardı. Sure 90: Kent
12. Her tarafa kötülük yayarlardı. (El-Beled)
13. Sonuç olarak, Rabbin onların üzerine bir En Lütufkâr, En Merhametli olan
azap kamçısı yağdırdı. Tanrı’nın adıyla
14. Senin Rabbin her an gözetleyicidir.
1. Ciddiyetle yemin ederim bu kente.
15. İnsanoğlu Rabbi tarafından nimetler ve
sevinç ile test edildiğinde der ki “Rabbim 2. Yaşadığın kente.
bana karşı cömerttir.” 3. Bir evlada baba olana ve bir babaya evlat
16. Fakat eğer onu rızıklarda azaltma yoluyla olana.
test ederse, “Rabbim beni aşağılamaktadır!” 4. Biz insanoğlunu (kendini günahın bedelin-
der. den kurtarması için) sıkı çalışsın diye yarat-
17. Yanlış! Onu kendi üstünüze getiren sizsi- tık. *
*
15. Yine de onlardan sonra gelenler gaflette 20. Sadece Yüceler Yücesi olan Rabbini arar.
kalır. 21. O kesinlikle kurtuluşa erecektir.
♦♦♦♦ ♦♦♦♦
2688 118074
334 ♦ Kuşluk Vakti (El-Duha) 93:1-11'den Embriyo (El-Alak) 96:1-2'ye kadar
*95:1-3 İncir, zeytin, Sina ve Mekke muhtemelen sırayla Âdem, İsa, Musa, İbrahim ve Muhammed’i
sembolize eder. Böylece tüm büyük dinler temsil edilmektedir.
*96:1-19 96’dan 114’e kadar 19 sure vardır. İlk vahiy (96: 1-5) 19 Arapça kelime, 76 (19x4) harftir.
Bu sure, 19 ayet ve 304 Arapça harften oluşmaktadır (Ek 1 & 23).
2689 118082
Embriyo (El-Alak) 96:3-19'dan Kanıt (El-Beyyine) 98:1-8'e kadar ♦ 335
3. Oku! Ve En Yüce olan Rabbin. 3. Kader Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4. Kalem yoluyla öğretir. 4. Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her
5. O, insana hiç bilmediğini öğretir. emri yerine getirmek için onda aşağı inerler.
*97:1 Kuran, Muhammed’in ruhuna Ramazan’ın 27. gecesinde, H.Ö. (Hicretten Önce) 13’te yerleş-
tirildi. Ayrıca 17:1, 44:3, 53:1-18 ve Ek 28’e bakınız.
*98:1-2 Kanıt, Kuran’ın matematiksel kodudur (Ek 1) ve elçi de Reşad Halife’dir. Sure numarası (98)
artı ayet numarası (2) artı “Reşad Halife”nin sayısal değeri (1230) 1330 (19x70) eder, 81:19’daki ile
aynı toplamdır (Ek 2).
2692 118111
336 ♦ Sarsıntı (El-Zilzal) 99:1-8'den İstiflemek (El-Tekasür) 102:1-2'ye kadar
2694 118117
338 ♦ Hayır İşi (El-Maun) 107:5-7'den Dikenler (El-Mesed) 111:1-5'e kadar
2698* 118123*
*Böylelikle, tüm Kuran boyunca kritik kelime olan “Tanrı”nın (Allah’ın) toplam geçişi 2698,
19x142’dir. Okuyucu, bu kitabın herhangi bir sayfasının altındaki “Tanrı” kelimesinin sayılarını
rastgele kontrol ederek bu toplamın doğruluğunu saptayabilir. Ayrıca, eğer birisi “Tanrı” kelime-
sinin geçtiği ayetlerin numaralarını toplarsa, toplam 118123 eder, bu da 19’un katıdır (118123 =
19x6217). Kuran’ın benzersiz matematiksel yapısının ayrıntıları Ek 1, 2, 24, 25, 26 ve 29’da veril-
miştir.
340
341
EKLER
Ekler ♦ 342
Ekler
Ek ...........................................................................................................................Sayfa
Ek 1
Büyük Mucizelerden Biri [74:35]
Kuran, herhangi insan yazması bir kitapta hiçbir zaman bulunamamış ben-
zersiz bir olguyla karakterizedir. Kuran’ ın her bir bileşeni matematiksel
olarak oluşturulmuştur—sureler, ayetler, kelimeler, belirli harflerin sayısı,
aynı kökten gelen kelimelerin sayısı, ilahi isimlerin sayısı ve çeşitliliği, belirli
kelimelerin benzersiz yazımı, belirli kelimelerin içindeki belirli harflerin
yokluğu veya kasıtlı olarak değiştirilmesi ve Kuran’ ın, içeriğinin yanı sıra
diğer birçok unsuru. Kuran’ ın matematiksel sisteminin iki önemli yönü
vardır: (1) Matematiksel edebi yapı ve (2) Sure ve ayetlerin sayılarını içeren
matematiksel yapı. Bu kapsamlı matematiksel kodlama nedeniyle, Kuran’ ın
metninin veya fiziksel düzenlemesinin en ufak bozuluşu hemen ifşa olur.
Anlaşılması Kolay
Taklidi İmkânsız
Tarihte ilk defa, dâhili ilahî yazarlık kanıtının olduğu bir kutsal metne sahibiz—insanüstü bir
matematiksel yapı.
Bu kitabın herhangi bir okuyucusu, Kuran’ın matematiksel mucizesini kolayca teyit edebi-
lir. “Tanrı” (Allah) kelimesi metin boyunca kalın büyük harflerle yazılmıştır. “Tanrı” kelimesinin
eklenerek artan geçiş sıklığı her sayfanın altındaki sol alt köşede belirtilmiştir. Sağ köşedeki sa-
yı, “Tanrı” kelimesini içeren ayetlerin sayılarının eklenerek artan toplamıdır. Metnin son sayfa-
sı, sayfa 372, “Tanrı” kelimesinin toplam geçişinin 2698 veya 19x142 olduğunu göstermektedir.
“Tanrı” kelimesinin geçtiği tüm ayet numaralarının toplamı 118123 eder, bu da 19’un bir katıdır
(118123 = 19x6217).
On dokuz, Kuran’ın matematiksel sistemi boyunca ortak paydadır.
Tek başına bu olgu, Kuran’ın Tanrı’nın dünyaya mesajı olduğuna dair inkâr edilemez bir ka-
nıt olarak yeterlidir. Hiçbir insanoğlu, “Tanrı” kelimesinin 2698 geçişini ve geçtiği ayetlerin nu-
maralarını takip edemezdi. Bu, özellikle (1) Kuran’ın vahyedildiği cahiliye çağı ve (2) sure ve
ayetlerin, vahyin zamanı ve yeri noktasında geniş ölçüde ayrık olması göz önüne alındığında im-
kânsızdır. Vahyin kronolojik sırası, son formatından çok büyük ölçüde farklıydı (Ek 23). Bunun-
la birlikte, Kuran’ın matematiksel sistemi “Tanrı” kelimesi ile sınırlı değildir; son derece geniş,
son derece kompleks ve tamamen kapsamlıdır.
Ek 1 ♦ 344
Basit Gerçekler
Kuran’ın kendisi gibi, Kuran’ın matematiksel kodlaması da çok basitten çok komplekse kadar uzanır. Ba-
sit Gerçekler, herhangi bir araç kullanmadan tespit edilebilen gözlemlerdir. Kompleks gerçekler ise, bir he-
sap makinesinin veya bilgisayarın yardımını gerektirir. Aşağıdaki gerçekler, teyit edilmek için herhangi bir
araç gerektirmez fakat lütfen hepsinin orijinal Arapça metni kastettiğini unutmayın:
1.. “Besmele” olarak bilinen ilk ayet (1:1).........................................................19 harftir.
2.. Kuran 114 sureden oluşmaktadır, bu sayı.....................................................19 x 6’dır.
3.. Kuran’da toplam ayet sayısı 6346 veya........................................................19 x 334’dür
. [6234 numaralı ayet ve 112 numarasız ayet (Besmeleler)
. 6234+112= 6346] Ayrıca şuna da dikkat edin 6 + 3 + 4 + 6 = ....................19.
4.. Besmele, Sure 9’daki dikkat çekici yokluğuna rağmen
114 kez geçer (Sure 27’de 2 kez geçer) ve 114= .........................................19 x 6.
5.. Sure 9’daki kayıp Besmele’den Sure 27’deki ekstra Besmele’ye kadar
. tam olarak.....................................................................................................19 sure vardır.
6. . Bunu, 9’dan 27’ye kadar sure numaraları toplamlarının
(9+10+11+12+...+26+27) 342 olması takip eder veya.................................19 x 18.
7.. Bu toplam (342) ayrıca Sure 27’de geçen 2 Besmele arasındaki toplam
kelime sayısına eşittir ve 342 =....................................................................19 x 18.
8.. Meşhur ilk vahiy (96:1-5) toplam.................................................................19 kelimeden oluşur.
9.. Bu 19 kelimelik ilk vahiy 76 harften oluşur.................................................19 x 4.
10.. Kronolojik sıraya göre ilk sure olan Sure 96.................................................19 ayetten oluşur.
11.. Kronolojik olarak bu ilk sure son .................................................................19
. surenin üstüne yerleştirilmiştir.
12.. Sure 96, 304 Arapça harften oluşur ve 304 =................................................19 x 16.
13.. Son vahiy (Sure 110).....................................................................................19 kelimeden oluşur.
14.. Son vahyin ilk ayeti (110:1)..........................................................................19 harften oluşur.
15.. 14 farklı Arapça harf, “Kuranî Başlangıçların” 14 farklı setini
oluşturur (2:1’deki A.L.M. gibi) ve 29 surenin başında yer alırlar.
Bu sayıların toplamı, 14+14+29 = 57 =........................................................19 x 3.
16. . Bu Kuranî Başlangıçların geçtiği 29 surenin numaralarının toplamı
2+3+7+...+50+68=822 ve 822+14 (14 başlangıç seti) 836’ya eşit veya.......19 x 44.
17.. İlk başlangıçlı sure (Sure 2) ile son başlangıçlı sure (Sure 68)
. arasında 38 başlangıçsız sure vardır..............................................................19 x 2.
18.. İlk ve son başlangıçlı sureler arasında...........................................................19
. değişen “başlangıçlı” ve “başlangıçsız” sure seti vardır.
19.. Kuran 30 sayıdan bahseder: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 19,
. 20, 30, 40, 50, 60, 70, 80, 99, 100, 200, 300, 1000, 2000, 3000,
. 5000, 50.000 & 100.000. Bu sayıların toplamı 162146, eşittir.....................19x8534.
Tanrı TEK BAŞINA anıldığı zaman Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri nefretle daralır.
Onlar ancak O’nun yanında başkaları da anıldığında sevinirler. [39:45]
Yusuf Ali, kritik kelime olan “TEK BAŞINA” kelimesini çevirisinden çıkarmış ve ayetin
kalan bölümünü “(tanrılar)” kelimesini ekleyerek değiştirmişti. Böylelikle, en önemli Kuranî
kriteri tamamen yok etmişti. 39:45’i şöyle çevirmişti:
Bir ve Tek olan Tanrı anıldığı zaman ahirete iman etmeyenlerin kalpleri iğrenme ve nef-
retle dolar; fakat ne zaman O’ndan başka (tanrılar) anıldığında, bakın, onlar sevinçle
dolarlar. [39:45]
(A.Yusuf Ali’ye göre)
“Bir ve Tek olan Tanrı anıldığı zaman” ifadesi, “Tanrı tek başına anıldığı zaman” demek-
le aynı değildir. Birisi, “Bir ve Tek olan Tanrı’yı” anabilir ve ayrıca Muhammed’i veya İsa’yı da
anabilir ve kimse üzülmeyecektir. Fakat “Tanrı TEK BAŞINA anıldığı zaman” başka kimseyi
anamazsın ve birçok insan—Muhammed’i veya İsa’yı putlaştıranlar—üzülecektir. Nitekim Yu-
suf Ali, yozlaşmış inancını ifşa eder diye Kuran gerçeğini sunmaya cesaret edemedi.
Marmaduke Pickthall “TEK BAŞINA” kelimesini doğru olarak çevirmiş fakat kendi kişisel
inancını paranteze ekleyerek kriteri yıkmıştır; 39:45’i şöyle çevirmiştir:
Ve Allah tek başına anıldığı zaman Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri geri çevrilir
ve O’nun yanında (taptıkları) anıldığında, bakın! onlar memnundurlar. [39:45]
(Marmaduke Pickthall’a göre)
Tanrı kelamının bu şekilde tahrif edildiği gerçeğini fark ettiğimde, en azından kendi çocuk-
larımın yararı için Kuran’ı tercüme etmeye karar verdim. Ben meslek olarak kimyacı olduğum-
dan ve geniş dini alt yapıma rağmen—babam Mısır’da meşhur bir Sûfi lideriydi—bir ayeti tam
olarak anlamadan bir sonrakine geçmeyeceğime dair Tanrı’ya yemin ettim.
Bulabildiğim mevcut tüm Kuran çeviri ve yorum (Tefsir) kitaplarını satın aldım. Onları ge-
niş bir masaya koydum ve çevirime başladım. İlk sure, Anahtar, birkaç gün içinde tamamlandı.
Sure 2’nin ilk ayeti “A.L.M.”dir. Bu ayetin çevirisi ise dört yıl sürdü ve Kuran’ın büyük mate-
matiksel Mucizesi olan “sır”rın ilahi ortaya çıkışına rastladı.
Kuran tefsiri kitapları, “hiç kimse Kuranî Başlangıçlar olan A.L.M. veya diğer herhangi
bir başlangıcın anlamını veya önemini bilmez” şeklinde ittifakla hemfikirdi. Kuran’ı bilgisayara
yazmaya, tüm metni analiz edip bu Kuranî Başlangıçlar arasında herhangi bir matematiksel iliş-
ki olup olmadığını görmeye karar verdim.
Telefon aracılığıyla dev bir bilgisayara bağlanmış olan bir zaman paylaşım terminali kul-
347 ♦ Ek 1
landım. Hipotezimi test etmek için tek-harfli Kuranî Başlangıçlara bakmaya karar verdim—Sure
42 ve 50’deki “Q” (Kaf), Sure 7, 19 ve 38’deki “S” (Sad) ve Sure 68’deki “N” (Nun). İlk kitabım
MIRACLE OF THE QURAN: SIGNIFICANCE OF THE MYSTERIOUS ALPHABETS’te [KU-
RAN’IN MUCİZESİ: GİZEMLİ ALFABENİN ÖNEMİ] (Islamic Productions, 1973) detaylandı-
rıldığı gibi, gizemi çözmek için daha önce yapılan birçok girişim başarısız olmuştu.
Kuran’ın matematiksel yapısının belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştı. Örneğin, Lut’u inkâr
eden insanlardan 50:13’te bahsedildiği ve Kuran’da 13 kez geçtiği—7:80; 11:70, 74, 89; 21:74;
22:43; 26:160; 27:54, 56; 29:28; 38:13; 50:13 ve 54:33—gözlemlendi. Tutarlı bir şekilde onlar-
dan “Qavm” olarak bahsedilir, “İhvan” olarak söz edildikleri Q-başlangıçlı Sure 50’deki tek is-
tisna hariç. Belli ki eğer her zamanki Q-içeren kelime olan “Qavm” kullanılsaydı, Sure 50’deki
“Q” sayısı 58 olacaktı ve tüm bu olgu ortadan kalkacaktı. Matematiğin geçerliliği kabul edilmiş
mutlak kesinliği nedeniyle, tek bir harfin değişikliği sistemi yok eder.
Konu ile ilgili bir başka örnek ise, Mekke’ye 3:96’da şu şekilde referans verilmesidir: “Bek-
ke”! Meşhur şehrin bu tuhaf yazımı, yüzyıllarca İslam âlimlerini şaşırtmıştı. Mekke, Kuran’da
Ek 1 ♦ 348
48:24’te doğru bir şekilde yazılmasına rağmen, “M” harfi 3:96’da “B” harfiyle değiştirilmiştir.
Anlaşıldı ki Sure 3, M-başlangıçlı suredir ve eğer “Mekke” 3:96’da doğru olarak yazılsaydı, “M”
harfinin sayısı Kuran’ın kodundan ayrılmış olacaktı.
NuN (Nun)
Bu başlangıç benzersizdir; tek bir surede, sure 68’de geçer ve harfin adı orijinal metinde 3
harfle yazılmaktadır—Nun Vav Nun—ve bu nedenle iki N olarak sayılır. N-başlangıçlı surede bu
harfin toplam sayısı 133’tür yani 19x7.
“N”nin son Kuranî Başlangıç olması gerçeği (bkz. Tablo 1), birtakım özel gözlemleri orta-
ya çıkarır. Örneğin, ilk Kuranî Başlangıçtan (2:1’deki A.L.M.) son başlangıca (68:1’deki N.) ka-
dar olan ayet sayısı 5263’tür veya 19x277.
“Tanrı” (Allah) kelimesi ilk başlangıçla son başlangıç arasında 2641 (19x139) kez geçer.
“Tanrı” kelimesinin toplam geçişinin 2698 olmasından dolayı anlaşılıyor ki bir tarafta 2:1’deki
başlangıçlar “A.L.M.,” diğer tarafta 68:1’deki başlangıç “N” dışındaki geçiş sayısı 57’dir, 19x3.
Tablolar 9'dan 20'ye kadar “NuN” başlangıcının iki N şeklinde yazılması gerektiğini kanıtlıyor.
Tablo 2: Sad-Başlangıçlı
S (Sad) Surelerdeki “S” Harfinin
Bu başlangıç üç surenin başında yer alır, 7, 19 ve 38. Ve “S”
Geçiş Sıklığı
(Sad) harfinin bu üç suredeki toplam geçişi 152’dir, 19x8 (Tablo
2). 7:69’daki “Bastatan” kelimesinin bazı basımlarda “Sin” ye- Sure “S”nin Sıklığı
rine bir “Sad” ile yazılması dikkate değerdir. Bu, Kuran’ın ko- 7 97
dunu bozan hatalı bir çarpıtmadır. Kuran’ın mevcut en eski kop- 19 26
yası olan Taşkent Kopyasına bakılarak, “Bastatan” kelimesinin 38 29
doğru olarak bir “Sin” ile yazıldığı tespit edildi (aşağıdaki foto- 152
kopiye bakınız). (19x8)
349 ♦ Ek 1
Tarihsel Not
Kuran’ın ortak paydasının “19” oluşunun önemli keşfi, H.S. Zilhicce 1393 yılına denk ge-
len Ocak 1974’te gerçekleşti. Kuran, H.Ö. (Hicretten Önce) 13’te vahyedildi. Bu, Kuran’ın vah-
yinden mucizesinin vahyine kadar olan yıl sayısını 1393 + 13 = 1406 = 19x74 yapar. Yukarıda
belirtildiği gibi, mucizenin ortaya çıkışı Ocak 1974’te gerçekleşti. 19x74 ay yılı ile 1974 güneş
yılı arasındaki korelasyon dikkatten kaçamazdı. Bu, “19”un 74. surede bahsedildiği gerçeğinden
dolayı özellikle esrarengizdir.
Tablo 10, Kuranî Başlangıçların Tablo 10: Tüm Kuranî Başlangıçların Kendi
toplam geçiş sıklığı, artı bu harflerin Surelerindeki Toplam Sayısal Değerleri
tüm sure içindeki toplam sayısal değe- Başlangıçların Suredeki Top.
rini sunmaktadır. Tüm başlangıçlı su- Sure Başlangıç Sıklığı Say. Değer
reler için Genel Toplam 1089479’dur. 2 A.L.M. 9899 188362
Bir milyonun üzerindeki bu sayı 19’un 3 A.L.M. 5662 109241
katıdır (1089479 = 19 x 57341). En 7 A.L.M.S. 5320 103719
ufak değişiklik veya tahrifat, sistemi 10 A.L.R. 2489 80109
yok eder. 11 A.L.R. 2489 90190
12 A.L.R. 2375 77066
13 A.L.M.R. 1482 52805
Not: Belirli bir suredeki Kuranî Baş- 14 A.L.R 1197 46145
langıcın toplam sayısal değeri, her 15 A.L.R 912 29383
bir harfin sayısal değeriyle o baş- 19 K.H.Y.‘A.S. 798 17575
langıcın suredeki geçiş sıklığının 20 T.H. 279 1507
çarpımına eşittir. 26 T.S.M. 611 25297
27 T.S. 121 5883
28 T.S.M. 581 24691
Kuranî Başlangıçların 29 A.L.M. 1672 31154
30 A.L.M. 1254 25014
Önemli Parametreleri 31 A.L.M. 817 16177
(Sureler, Ayetler, Geçiş 32 A.L.M. 570 11227
36 Y.S. 285 5250
Sıklığı, İlk Sure & 38 S. 29 2610
Son Sure) 40
41
H.M.
H.M.
444
324
15712
11424
Tablo 11, Kuranî Başlangıçların bu-
42 H.M.-‘A.S.Q. 562 28224
lunduğu sure ve ayetlerin numaralarını,
43 H.M. 368 13312
başlangıcın bu suredeki geçiş sıklığını,
44 H.M. 166 6128
artı başlangıcın olduğu ilk surenin nu-
45 H.M. 231 8248
marasını, başlangıcın olduğu son sure-
46 H.M. 261 9288
nin numarasını göstermektedir, 44232
50 Q 57 5700
veya 19x2348’e eşit olan bir toplam
68 N,N 133 6650
meydana getirmektedir. Böylelikle,
41388 1048091
başlangıçlı surelerdeki Kuranî Başlan-
41388 + 1048091 = 1089479 (19X57341)
gıçların dağılımı son derece girifttir ki,
sayıları ve sure içindeki yerleşimleri 19’un katı olan bir genel toplam vermek için iç içe geçmiş-
tir.
“N” başlangıcının iki N olarak sayılması gerektiği dikkate değerdir. Bu da orijinal Kuran met-
ninin bu başlangıcı 2 N ile yazdığı gerçeğini göstermektedir.
Ek 1 ♦ 354
Özel bir matematiksel kodlama, Kuranî Başlangıçların kendilerinin bulunduğu yerin ayet sa-
yısının doğruluğunu ispatlar. Tablo 11’de detaylandırıldığı gibi, Sure 42’deki hariç tüm Kuranî
başlangıçlar ilk ayette yer alır (ondaki başlangıçlar Ayet 1 ve 2’dedir). Bu gerçek, Tablo 12’de
detaylandırılan dikkat çekici matematiksel olgu ile desteklenmiştir. Eğer Tablo 12’deki ilk iki sü-
tunu toplamak yerine çarparsak, yine sonucu 19’un katı olan bir Toplam elde ederiz. (Tablo 13’e
bakınız).
355 ♦ Ek 1
Tablo 12: Başlangıçlı Ayetlerin Tablo 13: Tablo 12’nin İlk İki Sütununu
Sayısının Matematiksel Kodlaması Toplamak Yerine Çarpmak
Sure Başlangıçların Başlangıçlı Sure Başlangıçların Baş. Ayetlerin
No. Sayısı Ayetler No. Sayısı Sayısı
2 3 1 2 x 3 1
3 3 1 3 x 3 1
7 4 1 7 x 4 1
10 3 1 - - -
11 3 1 42 x 5 2
12 3 1 - - -
13 4 1 50 x 1 1
14 3 1 68 x 2 1
15 3 1 ………………………. ……..
19 5 1 2022 30
20 2 1 2022 + 30 = 2052 (19x108)
26 3 1
27 2 1 Açıkça görülüyor ki Kuran’ın matematiksel
28 3 1 koduna uyması için Sure 42’de iki farklı başlan-
29 3 1 gıçlı ayet olması çok kritiktir. Gerçek şu ki Su-
30 3 1 re 42’nin 1. ayetinin iki Kuranî Başlangıç olan
31 3 1 “H.M.” içermesi ve ikinci ayetinin de üç Başlan-
gıç olan “ ‘A.S.Q.” içermesi 14 yüzyıl boyunca
32 3 1
Müslüman âlimlerin ve oryantalistlerin kafasını
36 2 1 karıştırmıştır.
38 1 1
40 2 1 Bu Ek’in sonunda okuyucu, Kuran’ın bütün
unsurlarının matematiksel olarak doğrulandığını
41 2 1
görecektir. Bizim şu anda ilgilendiğimiz unsur-
42 5 2 lar, “Her bir başlangıçlı surenin Kuranî Başlan-
43 2 1 gıçlarının sayısı” ve “Kuranî Başlangıçları içeren
44 2 1 ayetlerin sayısıdır.” Tablolar 11 ila 13 bu iki un-
45 2 1 sura değinmiştir.
46 2 1 Ek matematiksel doğrulama Tablo 14 ve Tab-
50 1 1 lo 15’te gösterilmiştir. Tablo 14’te her suredeki
68 2 1 ayetlerin sayısına eklenen tüm başlangıçlı sure-
822 79 30 lerin numaraları, artı başlangıçları içeren ayetle-
822 + 79 + 30 = 931 (19x49) rin sayısı, artı bu başlangıçların sayısal değerleri
mevcuttur. Genel Toplam 7030 veya 19x370’tir.
Ek 1 ♦ 356
Her surenin numarasını bir sonraki surenin nu- Tablo 17: Sure Numaralarının Ardışık
marasına ekleyerek ve bu süreci Kuran’ın sonuna Eklenmesiyle Elde Edilen Değerler
kadar sure numaralarını toplayarak devam ettirdiği- Sure Numarası Hesaplanan Değer
mizde, her bir sureye karşılık gelen bir değere sahip 2 3
olacağız. Böylelikle, Sure 1’in karşılık değeri 1, Su-
3 6
re 2’nin karşılık değeri 1 + 2 = 3, Sure 3’ün karşı-
lık değeri 3 + 3 =6, Sure 4’ün karşılık değeri 6 + 4 = 7 28
10 olacaktır ve Kuran’ın sonuna kadar böyle devam 10 55
eder. Başlangıçlı ve başlangıçsız sureler için toplam 11 66
değerler bağımsız olarak 19’a bölünebilir. Başlan- 12 78
gıçlı sureler için değerler Tablo 17’de gösterilmiştir. 13 91
Tablo 16: Başlangıçlı Surelerin Ayetlerinin 14 105
Matematiksel Yapılanması 15 120
Sure Ayetlerin Ayet No. 19 190
No. Numarası Toplamı Toplam 20 210
2 286 41041 41239 - -
3 200 20100 20303 44 990
7 206 21321 21534 45 1035
- - - - 46 1081
50 45 1035 1130 50 1275
68 52 1378 1498 68 2346
822 2743 186568 190133 15675
(19x10007) (19x825)
Başlangıçsız sureler için hesaplanan değerlerinin toplamı ise 237785’tir, ki bu da 19’un bir ka-
tıdır (237785 = 19x12515).
Ek 1 ♦ 358
Genel Toplam 8170 veya 19 x 430 eder. Veri- çiş ise Tanrı’ya atıfta bulunur. Bu veriler, kla-
lerin kısaltılmış bir gösterimi Tablo 19’da gös- sik referans INDEX TO THE WORDS OF QU-
terilmektedir. RAN’da [KURAN KELİMELERİ FİHRİSTİ]
[7] Kuran’ın baskın mesajı, sadece “Bir bulunmaktadır.
Tanrı” olduğudur. Arapçası “Vahid” olan Kuran’ın temel mesajı olarak “BİR” kelimesi-
“Bir” kelimesi Kuran’da 25 kez geçer. Bun- nin kritik önemi, Kuran’ın ortak paydası olan
ların altı tanesi Tanrı dışındakilere atıfta bulu- 19’un “BİR” kelimesinin sayısal değeri olma-
nur (bir çeşit yemek, bir kapı vs.). Diğer 19 ge- sı gerçeğinde belirtilmektedir.
NEDEN 19!
Bu Ek’te sonra da değinileceği gibi, Tanrı’nın tüm kutsal metinleri, sadece Kuran değil, “19” sa-
yısı ile matematiksel olarak kodlanmıştı. Hatta evren bütünüyle bu ilahi işareti taşıyor. 19 sayısı-
na, Yüce Yaratıcı’nın yarattığı her şey üzerindeki imzası olarak bakılabilir (bkz. Ek 38). “19” sa-
yısı, bu Ek’in kapsamı dışında benzersiz matematiksel özelliklere sahiptir. Örneğin:
Tablo 7’de gösterildiği gibi, Arami, İbrani ve Arap alfabeleri, evrensel olarak kurulmuş bir
sisteme göre sayılar olarak işlev görürlerdi. “BİR” için İbranice kelime “VAHD”dir (V-EHED
şeklinde telaffuz edilir). Arapçada, “BİR” için olan kelime “WAHD”dır (VAHİD olarak telaffuz
edilir). Tablo 20’ye bakınız.
Tablo 21: “Kuran” Geçen Sure ve Ayetler
Sure Ayet Sure Ayet
2
4
185
82
30
34
58
31
“Kuran” Kelimesi
Kuran’da “Kuran” kelimesi, “başka
5 101 36 2 Kuran’a” atıfta bulunan 10:15’teki bir
6 19 - 69 tane ile birlikte 58 kez geçmektedir. Bu
7 204 38 1 özel geçiş, bu nedenle hariç tutulmalı-
9 111 39 27 dır. Böylelikle, “bu Kuran’ın” geçiş sık-
10 37
- 28 lığı Kuran’da 57 veya 19x3’tür.
- 61
41 3 “Kuran” kelimesinin diğer iki gra-
12 2
- 26 mer formu 12 ayette geçmektedir. Bun-
- 3
15 1 42 7 lar arasında “Kuranun” kelimesi ile
- 87 43 3 “Kuranehu” kelimesi bulunmaktadır.
- 91 - 31 Bu geçişlerden bir tanesi, 13:31’de, dağ-
16 98 46 29 ların parçalanmasına neden olan “başka
17 9 47 24 bir Kuran’a” atıfta bulunur. 41:44’te-
- 41 50 1
ki başka bir geçiş ise “Arapça olmayan
- 45 bir Kuran’a” atıfta bulunur. Bu iki ge-
- 45
- 46 çiş bu nedenle hâriç tutulmalıdır. Tablo
54 17
- 60 21, “Kuran” kelimesinin bütün gramer
- 22 formlarında geçtiği sure ve ayetlerin bir
- 78
- 32 listesini göstermektedir.
- 82
- 40
- 88
- 89 55 2
- 106 56 77
SAĞLAM BİR
18 54 59 21
20 2 72 1 TEMEL
- 113 73 4
Kuran’ın ilk ayeti, Besmele olarak bi-
- 114 - 20 linen “En Lütufkâr, En Merhametli
25 30 75 17 olan Tanrı’nın adıyla” ifadesi 19 Arap-
- 32 - 18 ça harften oluşmaktadır. Onu oluşturan
27 1
76 23 kelimeler, Kuran’da tutarlı bir şekilde
- 6
- 76
84 21 19’un katları şeklinde geçer.
85 21
- 92
28 85 …… ……
1356 3052
1356 + 3052 = 4408
(19x232)
361 ♦ Ek 1
Yukarıda belirtildiği gibi, sayısal değeri 19’a bölünebilen tek İlahi İsimler tam olarak Besme-
le’deki dört kelimenin geçiş sıklıklarının karşılığıdır. Alttaki figür bu dikkat çekici olguyu gös-
termektedir.
Besmele’nin dört kelimesi sol tarafta gösterilmektedir ve sayısal değerleri 19’a bölünebilen
sadece dört ilahi isim vardır ve onlar da sağ taraftadır. Ortadaki sayılar, Besmele kelimelerinin
geçiş sayılarıdır ve aynı zamanda dört ilahi ismin sayısal değerleridir.
1. Şehadet: Tanrı’nın yanında başka Tablo 22: LA İLAHE İLLA HU’nun İlk Geçişinden
bir tanrı olmadığına tanıklık etmek. Son Geçişine Kadar Olan Tüm Sure ve Ayetler.
2. Salat: Günlük beş vakit İletişim Sure Ayetlerin Ayet No.
Dualarını yerine getirmek. No. Sayısı Toplamı Toplam
3. Siyam: İslamî takvimin dokuzun- 2 123 27675 27800
cu ayı (Ramazan) boyunca oruç tutmak. 3 200 20100 20303
- - - -
4. Zekât: Birinin net gelirinin %2,5’-
unu belirli kişilere bağış olarak hibe et- 9 127 8128 8264
mesi. - - - -
72 28 406 506
5. Hac: Gücü yetenlerin ömürde bir
73 9 45 127
defa Mekke’ye kutsal yolculuğu.
……. ……. ……… ………
Kuran’daki her şey gibi bunlar da 2700 5312 308490 316502
matematiksel olarak yapılandırılmıştır. (19x16658)
1. Tek Tanrı Tablo 23: Kritik İfadenin Tüm Oluşumlarının
Listesi: “LA İLAHE İLLA HU”
(Şehadet): (O’nun yanında başka tanrı yoktur.)
Daha önce bahsedildiği gibi, Tan- Sure Şehadet’in Şehadet’in
rı’ya atıfta bulunan “BİR” kelimesi No. No. Olduğu Ayetler Sıklığı
Kuran’da 19 kez geçer. “YALNIZCA”
1. 2 163, 255 2
Tanrı’ya yapılan atıf 5 defa geçer ve bu
beş geçişi bulduğumuz sure ve ayet nu- 2. 3 2, 6, 18 (iki kez) 4
maralarının toplamı 361, 19x19’dur. 3. 4 87 1
4. 6 102, 106 2
“İslam’ın İlk Direği” 3:18’de “LA
5. 7 158 1
İLAHE İLLA HU” (O’nun yanın-
da başka bir tanrı yoktur) olarak belir- 6. 9 31 1
tilmektedir. Bu önemli ifade 19 surede 7. 11 14 1
geçmektedir. İlk geçişi 2:163’tedir, son 8. 13 30 1
geçişi ise 73:9’dadır. Tablo 22 gösteri- 9. 20 8, 98 2
yor ki sure numaralarının toplamı, artı 10. 23 116 1
ilk ve son geçiş arasındaki ayetlerin sa- 11. 27 26 1
yısı, artı bu ayetlerin numaralarının top- 12. 28 70, 88 2
lamı 316502 veya 19x16658’dir. 13. 35 3 1
Ayrıca, LA İLAHE İLLA HU ge- 14. 39 6 1
çen 19 surenin numaralarının toplamı, 15. 40 3, 62, 65 3
artı kritik ifadenin bulunduğu ayet nu- 16. 44 8 1
maraları, artı toplam geçiş sayısı (29) 17. 59 22, 23 2
toplandığında, Genel Toplam 2128 ve- 18. 64 13 1
ya 19x112 eder. Detaylar Tablo 23’te
19. 73 9 1
gösterilmektedir.
…… ……. …….
507 1592 29
507 + 1592 + 29 + 2128 = 19x112
363 ♦ Ek 1
3. Oruç (Siyam):
Oruç buyruğundan 2:183, 184, 185, 187, 196; 4:92; 5:89, 95; 33:35, 35; & 58:4 ayetlerinde
bahsedilmektedir. Bu sayıların toplamı 1387 veya 19x73’tür. Şu dikkate değerdir ki 33:35 oruç-
tan iki defa bahsetmektedir, birisi imanlı erkekler için, diğeri ise imanlı kadınlar için.
KURAN’IN
MATEMATİKSEL YAPISI
Kuran’ın sureleri, ayetleri, kelimeleri ve harfleri sadece matematiksel olarak oluşturulmamış-
tır, aynı zamanda tamamen matematiksel olan insanüstü bir yapı halinde de düzenlenmiştir, diğer
bir deyişle edebi içeriğin böyle bir düzenleme ile bir ilgisi yoktur.
Kuran’ın fiziki yapısı tamamen matematiksel olduğundan, Kuran’da geçen sayıların da Ku-
ran’ın 19 tabanlı koduna uygun olması beklenir.
Kuran boyunca toplam 30 farklı sayı geçmektedir ve bu sayıların toplamı 19’un katı olan
162146’dır (162146 = 19x8534). Tablo 24, tekrarlar olmadan Kuran’da belirtilen tüm sayıları
listelemektedir.
Ek 1 ♦ 364
Kuran’da sadece bir kez geçen sayılar şunlardır: 11, 19, 20, Tablo 24: Tüm Kuranî Sayılar
50, 60, 80, 99, 300, 2000, 3000, 5000, 50000 ve 100000. Bulunma Yeri
Kuran’da, tekrarlarla birlikte geçen tüm sayılar 285 kez ge- Sayı Örneği
çer ve bu sayı 19’un bir katıdır; 285 = 19x15. 1 2:163
2 4:11
Sure ve Ayetlerin 3 4:171
Numaraları 4
5
9:2
18:22
Kuran’ın sure ve ayetlerinin numaralandırma sistemi mü- 6 25:59
kemmel bir şekilde korunmuştur. Sadece birkaç yetkisiz ve ko- 7 41:12
layca tespit edilebilen basımlar ilahi olarak korumalı standart 8 69:17
sistemden sapmaktadır. 9 27:48
Tüm surelerin numaralarını, her bir suredeki ayetlerin sayı- 10 2:196
sını, ayet numaralarının toplamını birbirine eklediğimizde, tüm 11 12:4
Kuran için Genel Toplam 346199, 19x19x959 eder. Tablo 25 12 9:36
bu verilerin kısaltılmış bir sunumudur. Böylelikle, tek bir su- 19 74:30
re veya ayetteki en ufak bir değişiklik bu sistemi tahrip ederdi. 20 8:65
Tablo 16’da gösterildiği gibi, eğer sadece 29 başlangıçlı sure-
30 7:142
yi ele alırsak, bu benzer veri yine 19’a bölünen bir Genel Top-
40 7:142
lam verir. Bunu, başlangıçsız sureler için olan verinin de aynı
zamanda 19’a bölünmesi takip eder. 50 29:14
60 58:4
Tablo 25: Sure ve Ayet Numaralarının
70 9:80
Matematiksel Kodlaması
80 24:4
Sure Ayet Ayetlerin 99 38:23
No. Sayısı Toplamı TOPLAM 100 2:259
1 7 28 36 200 8:65
2 286 41041 41329 300 18:25
- - - - 1000 2:96
9 127 8128 8264 2000 8:66
- - - - 3000 3:124
113 5 15 133 5000 3:125
114 6 21 141 50000 70:4
---- -- --- ----- 100000 37:147
6555 6234 333410 346199 162146
(19x19x959) (19x8534)
Tablo 26, başlangıçsız 85 sureyle ilgili aynı verilerin kısaltılmış bir sunumudur.
Şimdi sure ve ayet numaralarını içeren başka bir mucizeler kümesine bakalım.
365 ♦ Ek 1
Tablo 27: Sure, Toplam Ayet Sayısı, Şimdi, bir suredeki ayetlerin toplam sayısını,
Ayet Numaraları & Her bir Sure için ardından ayet numaralarının toplamını yazın ve
Ayetlerin Toplamı tüm sayıları sola yaslayın. Örneğin, Sure 1’de-
ki ayet sayısı 7’dir ve ayet numaralarının topla-
Sure, Ayet Sayısı,
mı 28’dir. Böylelikle, Sure 1 için birleştirilmiş
Ayet Numaraları, sayı 7 28, Sure 2 için 286 41041, Sure 3 için
Sure Ayet Numaraları Toplamı 200 20100
1 17123456728 olacaktır; bir- Tablo 28: Her bir surenin ayet
2 228612345……..28641041 leştirilmiş sa- sayısı & ayet numaralarının
- - yısı 6 21 olan toplamı, sola yaslamış olarak
114 114123456621 Sure 114’e
Toplam Ayet &
Toplam 759 basamaktır ve 19’un katıdır. kadar böyle
devam eder. Sure Ayetlerin Toplamı
Bu sayıların, Tablo 28’de gösterildiği gibi sola doğru yazıldığı- 1 728
nı unutmayın. Sonra bunları sağdan sola, her zamanki gibi top- 2 28641041
layın. Bu sola yaslanmış sayıların toplamı 4,859,309,774 veya 3 20020100
19 x 255753146’dır. - -
Son olarak, yukarıda yaptığınızın aynısını yapın (tüm sayı- 114 621
ları sola yaslamaya devam edin), şu hariç; toplam ayet sayısı 4859309774=
Tablo 29: Ayet numaraları ve Ayet numara- yerine her bir 19x255753146
larının Toplamı, sola yaslanmış olarak ayetin numa-
rasını yazın. Örneğin, Sure 1 için olan sayı, ye-
Ayet Numaraları & di ayet numarasının (1234567), bu numarala-
Sure Ayetlerin Toplamı rın toplamı (28) ile birleştirilmiş halinden olu-
1 123456728 şur. Böylelikle, Sure 1 için birleştirilmiş sayı
2 1234…28641041 1234567 28 olacaktır. Sure 114 için birleştiril-
- - miş sayı 123456 21 olacaktır. Tablo 29 bu işle-
114 12345621 mi göstermektedir. Tüm bu sola yaslanmış sa-
yıların toplamı 757 basamaktan oluşur ve hâlâ
Toplam 757 basamaktır & 19’un bir katıdır
19’un bir katıdır.
Ek 1 ♦ 366
Şimdi, her suredeki her ayetin numarasını, ardından her sure için ayet numaralarının topla-
mını yazalım. Sure 1, 7 ayetten oluşmaktadır ve ayet numaralarının toplamı 1 + 2 + 3 + 4 + 5 +
6 + 7 = 28’dir. Böylelikle, Sure 1’i temsil eden sayı şu şekilde gözükür: 1234567 28.
Sure 2 için ayet numaralarının toplamı 41041’dir (1 + 2 + 3 + ... + 286). Böylelikle, Sure 2’yi
temsil eden sayı şu şekilde gözükür: 12345…284 285 286 41041.
6 ayetten oluşan son sureyi temsil eden sayı şu şekilde gözükür: 123456 21 çünkü 1 + 2 + 3
+ 4 + 5 + 6 = 21.
Tüm Kuran’ı temsil eden bütün sayı 12836 basamaktan oluşmaktadır ve 19’un bir katıdır.
Şu şekilde gözükür.
Tüm Kuran için ayet numaralarının toplamını (333410), ardından numaralı ayetlerin toplam
sayısını (6234), sonra sure sayısını (114) yazın. Her sure sonra kendi numarası ve ayetlerinin sa-
yısı ile temsil edilir. Sure 1 ve 2’yi temsil eden sayılar 1 7 ve 2 286’dır. Kuran’ın tüm surelerini
kapsayan tam sayı 474 basamaktan oluşur ve 19’un bir katıdır—şu şekilde gözükür.
Teşekkür
Tüm övgü ve teşekkürler, Kendi Kuran Mucizesinin şu zamanda vahye-
dilmesini irade eden Tanrı’nın hakkıdır. Aşağıdaki şahısları ayırt etti ve
bu önemli keşfin birçok bölümünü onlar aracılığıyla vahyederek ken-
dilerini nimetlendirdi. Abdullah Arık, Mahmud Ali Abib, Lisa Spray,
Edip Yüksel, İhsan Ramazan, Firuz Karmally, İsmail Bereket, Getut
Adisoma, Ahmed Yusuf, Cesar A. Majul, Muhteşem Erisen ve Emily
Key Sterrett.
Ek 2 ♦ 372
Ek 2
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi birleştirici bir elçidir. Onun misyonu, mevcut tüm dinleri arındır-
mak ve bir taneye birleştirmektir: İslam (Teslimiyet).
İslam bir isim DEĞİLDİR; kişinin İsa’ yı, Meryem’i, Muhammed’i veya azizleri putlaştır-
madan YALNIZCA Tanrı’ya tam teslimiyetinin ve adanmasının bir tanımıdır. Kim bu kritere
uyarsa o bir “Müslümandır” (Teslim Olandır). Bu nedenle, bir kişi Müslüman Yahudi, Müs-
lüman Hristiyan, Müslüman Hindu, Müslüman Budist veya Müslüman Müslüman olabilir.
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi Tanrı’nın şu ilanını iletir, “Tanrı'nın kabul ettiği tek din Tes-
limiyet’tir” (3:19) ve “Kim din olarak Teslimiyet’ten başkasını ararsa, bu ondan kabul
edilmeyecektir” (3:85).
Tanrı’nın bir elçisi, Tanrı’nın elçisi olduğuna dair kanıt sunmak zorundadır. Tanrı’nın her
elçisi, Her Şeye Kadir Olan tarafından mesajlarını iletmeye yetkili olduğunu kanıtlayan
inkâr edilemez ilahi işaretlerle desteklenir. Musa değneğini yere attı ve bir yılana dönüştü,
İsa Tanrı’nın izni ile cüzzamlıyı iyileştirdi ve ölüyü diriltti, Salih’ in işareti o ünlü deve idi,
İbrahim ateşten çıktı ve Muhammed’ in mucizesi Kuran’ dı (29:50-51).
Kuran (3:81, 33:7, 33:40) ve Kitab-ı Mukaddes (Malaki 3:1-3), birleştirici elçinin, Tan-
rı’nın Antlaşma Elçisi’nin gelişini önceden haber verdi. Böylesi kritik bir misyonla gelen
bir elçiye, ancak en güçlü mucize ile desteklenmek uygun düşer (74:30-35). Önceki elçilerin
mucizeleri zaman ve mekânla sınırlı iken, Tanrı’nın, Kendi Antlaşma Elçisini destekleyen
mucizesi daimidir; herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde
şahit olunabilir.
Bu Ek, Reşad Halife’nin Tanrı’nın Antlaşma Elçisi olduğuna dair fiziksel, incelenebilir,
teyit edilebilir ve çürütülemez deliller sunmaktadır.
373 ♦ Ek 2
Tanrı şöyle diyerek peygamberlerle bir antlaşma yaptı, “Size kutsal yazı ve hikmet ve-
receğim. Daha sonra, mevcut tüm kutsal yazıları doğrulamak için bir elçi gelecek. Ona
iman edecek ve onu destekleyeceksiniz.” Dedi ki “Bunu kabul ediyor musunuz ve bu
antlaşmayı yerine getirmeye söz veriyor musunuz?” Onlar da “Kabul ediyoruz” dedi-
ler. O da “O halde siz tanıklık ettiniz, ben de sizinle birlikte tanıklık ediyorum” dedi.
(3:81)
Muhammad Marmaduke Pickthall, 3:81’i aşağıdaki gibi çevirdi:
Allah (Kendi) antlaşmasını Peygamberlerle yaptığı zaman (dedi ki): İşte size Kutsal
Yazı ve bilgi verdim. Ve ondan sonra size sahip olduğunuzu doğrulayan bir elçi gelecek.
Ona inanacak ve ona yardım edeceksiniz. Dedi ki: Kabul ediyor musunuz ve bu (konu-
daki) Benim (size yüklediğim) yükümü üstlenecek misiniz? Onlar cevap verdiler: Kabul
ediyoruz. O da dedi ki: O halde şahit olun. Ben de sizinle birlikte bir şahit olacağım.
Sure 33’ten öğreniyoruz ki Tanrı’yla bu sağlam antlaşmayı yapan peygamberlerden biri de
Muhammed’di.
Biz Peygamberlerle antlaşma yaptığımızda ve seninle (Ey Muhammed), Nuh ile, İb-
rahim ile, Musa ile ve Meryemoğlu İsa ile, onlarla sağlam bir antlaşma yaptık. (33:7)
(Muhammad Marmaduke Pickthall’a göre)
3:81 ayeti, diğer pek çok ayetin yanı sıra “Nebi” (Peygamber) ve “Resul” (Elçi) tanımları-
nı verir. Yani, “Nebi” yeni bir kutsal yazı ileten Tanrı’nın bir elçisi iken, “Resul” mevcut kutsal
yazıları doğrulamak için Tanrı tarafından görevlendirilen bir elçidir; o, yeni bir kutsal yazı getir-
mez. Kuran’a göre her “Nebi” bir “Resul”dür fakat her “Resul” bir “Nebi” değildir.
Her elçiye yeni bir kutsal yazı verilmedi. Bazı Müslüman “âlimlerin” ifade ettiği gibi, Tan-
rı’nın bir peygambere bir kutsal yazı verip, sonra onu kendisi için özel olarak saklamasını iste-
mesi mantıklı değildir (2:42, 146, 159). Kuran’a yeterince aşina olmayanlar, Harun’un 19:53’te
belirtildiği gibi bir “Nebi” olup bir kutsal yazı almadığını düşünme eğilimindedirler. Ancak, Ku-
ran açıkça yasa kitabının bilhassa “hem Musa’ya hem de Harun’a” verildiğini ifade eder (21:48,
37:117).
Kuran’dan, 33:40’dan öğreniyoruz ki Muhammed son peygamber (Nebi) idi fakat son elçi
(Resul) değildi:
Muhammed adamlarınızdan herhangi birinin babası değildi; o, Tanrı’nın bir elçisi (Re-
sul) ve son peygamberdi (Nebi). [33:40]
Ek 2 ♦ 374
Bu kritik ifade, Kuran’ın matematiksel kodu ile doğrulanmaktadır. 33:40’ta kullanılan “Mu-
hammed Hateme El-Nebiyyin” (son peygamber) ifadesi 1349, 19x71 sayısal değerine sahipken,
“Muhammed Hateme El-Murselin” (son elçi) ifadesi 19’un bir katı değildir.
Çok eski zamanlardan beri, aynı zaman dilimine ait yaşayan bir elçiyi reddetmek bir insan
özelliği olmuştur. Yusuf da “son elçi” olarak ilan edildi (40:34). Ancak ondan sonra Musa, Da-
vut, Süleyman, İsa ve Muhammed dâhil olmak üzere birçok elçi geldi.
Kanıt
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin ismi, Kuran’ın içine “Reşad Halife” olarak kodlanmıştır. Bu
kesinlikle, bilgisayar çağında Tanrı’nın elçisini dünyaya tanıtmanın en uygun metodudur.
(1) Ek 1’de gösterildiği gibi, Tanrı’nın Kuran’da-
ki büyük mucizesi 19 asal sayısına dayanır ve 1406 Tablo 1: “Reşede” ve “Halife”
(19x74) yıl boyunca gizli kalmıştır. Bu müthiş mu- geçen Sure ve Ayetler
cizenin Reşad Halife aracılığıyla ortaya çıkarılma- “Reşede” “Halife”
sı, Yüce Tanrı tarafından önceden belirlenmişti. Son No. Sure Ayet Sure Ayet
14 yüzyıl boyunca yüzlerce Müslüman ve Oryanta-
1. 2 186 (2) 30
list âlim boşuna uğraştı, ne var ki hiçbirinin Kuranî
Başlangıçların önemini çözmesine izin verilmedi. 2. - 256 38 26
3. 4 6
(2) Kuran, samimi imanlılar ve arayışta olan- 4. 7 146
lar için kolaylaştırılmıştır (54:17, 22, 32, 40 &
5. 11 78
39:28). Kendisine özel ilahi yetki verilmiş olan sa-
mimi bir imanlı olmadığı sürece hiç kimsenin, bırak 6. - 87
büyük mucizesini, Kuran’a erişimine müsaade edil- 7. - 97
memesi değiştirilemez ilahi bir yasadır (17:45-46, 8. 18 10
18:57, 41:44, 56:79). Kuran’ın mucizesinin Reşad 9. - 17
Halife aracılığıyla ortaya çıkarılması onun elçiliği- 10. - 24
nin büyük bir işaretidir. 11. - 66
(3) “Reşad ” isminin kök kelimesi “Reşe- 12. 21 51
de ”dir (doğru rehberliğe sarılmak). Bu kök 13. 40 29
kelime Kuran’da 19 defa geçmektedir. On dokuz, 14. - 38
Kuran’ın ortak paydasıdır (INDEX TO THE WOR- 15. 49 7
DS OF QURAN’a [KURAN KELİMELERİ FİHRİS- 16. 72 2
Tİ] bakınız, İlk Baskı, Sayfa 320). 17. - 10
(4) “Reşad” kelimesi 40:29 & 38’de geçer. “Hali- 18. - 14 (Sure 2 bir
fe” kelimesi ise 2:30 ve 38:26’da geçer. İlk “Halife” 19. - 21 Tekrardır)
insan olmayan “Halife”ye, yani Şeytan’a atıfta bulu- ____ ____ ____ ____
nurken, ikinci geçiş (Sure 38) bir insan “Halife” ye 224 1145 38 56
atıfta bulunur. Eğer “Reşad” (40: 29, 38) ve “Hali- 224 + 1145 + 38 + 56 = 1463 = 19x77
fe” (38:26) ayet ve surelerinin numaralarını toplar-
sak, 40 + 29 + 38 + 38 + 26 = 171 = 19x9 elde ederiz.
Ek 2 ♦ 376
(5) Ayrım gözetmeksizin tüm “Reşede” ve tüm “Halife” geçen sure ve ayet numaralarının
toplamı 1463, 19x77 eder (Tablo 1).
(6) “Reşede” kök kelimesinin geçtiği tüm sure ve ayetlerin toplamı 1369 veya (19x72) + 1
iken, “Halife”nin tüm geçişlerinin toplamı 94, (19x5) ‒ 1’dir. Gerçek şu ki “Reşede”nin bir faz-
la ve “Halife”nin bir eksik olması, bu ismi, “Reşad Halife” şeklinde olmak zorunda bırakır, her-
hangi bir “Reşad” veya herhangi bir “Halife” değil.
(7) “Reşad”ın sayısal değe- Tablo : Kuran’ın Başlangıcından,
ri 505 ve “Halife”nin sayısal de- “Reşede” Kök Kelimesinin İlk Geçişine Kadar Olan
ğeri 725‘tir (Tablo 7, Ek 1). Eğer Her Suredeki Tüm Ayet Numaraları
“Reşad Halife”nin sayısal değeri-
Sure Ayetlerin Ayetlerin
ni (1230), Kuran’ın başlangıcın- No. Numarası Toplamı
dan “Reşede”nin ilk geçişine kadar
1 7 28
olan sure numaralarına ve ayet nu- 2 185 17205
maralarına eklersek, toplam 1425, —— —— ———
19x75 eder. Detaylar Tablo 2’de 17233
3 192
verilmiştir. (19x907)
(8) Kuran’ın başlangıcından Ayrıca, “Reşad” (505) + “Halife” (725) + Toplam Sure
“Reşede” kök kelimesinin ilk ge- (3) + Ayetlerin Toplamı (192) = 1425 (19x75)
çişine kadar olan her suredeki tüm 505 + 725 + 3 + 192 = 1425 = 19x75
ayet numaralarını, yani ayet numa-
ralarını (1 + 2 + 3 + … + n) toplarsak, toplam 17233’e, 19x907’ye gelir (Tablo 2).
(9) Kuranî Başlangıçlar, Kuran’ın mucizesinin Tablo 3: “Reşede” Kök Kelimesinin
temel dayanağını oluşturur. Bu başlangıçlar 2, 3, 7, Geçtiği Sureler.
10, 11, 12, 13, 14, 15, 19, 20, 26, 27, 28, 29, 30, 31,
32, 36, 38, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 50 ve 68 nu- Sure Ayetlerin
maralı surelerde yer alır. Eğer bu numaraların top- No. Numarası Toplam
lamını (822) “Reşad Halife”nin değerine (1230) 2 286 288
eklersek, toplam 2052, 19x108 eder. 4 176 180
7 206 213
(10) Tablo 3’te gösterildiği gibi, “Reşede” kök 11 123 134
kelimesinin geçtiği tüm surelerin numaralarını, ar- 18 110 128
tı ayetlerin numarasını toplarsak, 1368 veya 19x72 21 112 133
elde ederiz. 40 85 125
49 18 67
(11) Eğer “Reşede” kök kelimesinin ilk geçi- 72 28 100
şinden (2:186) “Reşede”nin son geçişine (72:21) —— —— ——
kadar sure numarasını, ardından ayetlerin sayısı- 224 1144 1368
nı, ardından tek tek ayet numaralarını yazarsak ve (19x72)
bunları yan yana koyarsak, 11087 basamaktan olu-
şan ve 19’un katı olan çok uzun bir sayı elde ede-
riz. Bu çok uzun sayı Sure 2’nin numarası ile başlar, ardından 186. ayetteki “Reşede”nin ilk ge-
çişinden sure sonuna kadar olan Sure 2’deki ayetlerin sayısı (100 ayet) takip eder. Böylelikle, sa-
yının başlangıcı şu şekilde gözükür: 2 100. Bu 100 bireysel ayetin numaraları (187’den 286’ya
kadar) bu sayının yanına konulur. Dolayısıyla, Sure 2’yi temsil eden sayı şu şekilde gözükür: 2
377 ♦ Ek 2
100 187 188 189 …. 285 286. Aynı işlem, “Reşede” kökünün son geçişi olan 72:21’e kadar de-
vam eder. Tüm sayı şu şekilde gözükür:
(19) 3:81 Ayetinin sayısal değeri 13148, 19x692’dir. Bu değer ayetteki her harfin sayısal de-
ğerleri eklenerek elde edilir.
(20) Eğer 3:81 Ayetindeki özellikle Antlaşma elçisine atıfta bulunan bölüme bakarsak: “Size,
sizde olanı doğrulayan bir elçi gelecek,” Arapçası:
Halife”nin sayısal değerini (505 + 725), ar- Tablo 8: İlk “Reşede”den 36:3’e kadar olan
tı “Muhakkak ki sen elçilerden birsin” olan Sure ve Ayetler
36:3 ayetinin sayısal değerini (612) toplar- Sure Ayetlerin
sak, toplam 666 + 505 + 725 + 612 = 2508= No. No Toplamı
19x132 olur.
1. 2 (186-286) 23836
(29) “Reşede” kök kelimesinin ilk ge-
çişinden (2:186), 36:3’e (Muhakkak ki sen 2. 3 20100
elçilerden birsin) kadar ayet numaraları-
nın toplamını (1 + 2 + 3 + ... + n), surele- 3. 4 15576
rin toplamına (35), artı surelerin kendi nu- 4. 5 7260
maralarına eklersek, toplam 241395 veya
19x12705 olur (Tablo 8). - - -
(30) “Reşede” kök kelimesinin ilk geçi- 10. 9 8128
şinden 36:3’e kadar sure numaralarının top-
lamı 665, 19x35’tir. Bunların 35 sure oldu- - - -
ğuna dikkat edin (Tablo 8). 33. 34 1485
(34) Sure 98, “Kanıt” 2. Ayet, “Kutsal Yazı Halkının (Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslüman-
lar)” faydası için Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin gelişini ilan eder. “Reşad Halife”nin sayısal de-
ğeri (505 + 725), artı sure numarası (98), artı ayet numarası (2) toplandığında, 505 + 725 + 98 +
2 = 1330 = 19x70 elde ederiz.
DÜNYANIN SONU
(38) Tanrı geleceğin tek Bilenidir; O, bu dünyanın ne zaman son bulacağını tam olarak bilir
(7:187, 31:34, 33:63, 41:47, 43:85). Kuran’dan, Tan- Tablo 10: 1:1’den 44:13’e kadar
rı’nın geleceğin bazı yönlerini Kendi seçilmiş elçile- Sure ve Ayetler
rine vahyettiğini öğreniyoruz. Ek 25’te, Reşad Hali- Sure Ayet
fe’nin 72:27 uyarınca dünyanın sonunu açıklamakla No. Sayısı Toplam
nimetlendirildiğine dair delil sunulmaktadır. 1 7 8
(39) Kuran’ın başlangıcından 72:27 Ayetine ka- 2 286 288
dar olan ayet sayısı 5472 veya 19x72x4’tür. Kendisi- 3 200 203
ne geleceğin bilgisi verilen elçinin 72:27’de olduğuna 4 176 180
ve bu surenin 4 adet “Reşede” kelimesi içerdiğine dik- 5 120 125
kat edin (72:2, 10, 14, & 21). “Reşad Halife”nin değe- - - -
ri (1230), artı sure numarası (72), artı “Reşede” geçen
9 127 136
4 ayetin numaraları toplandığında, 1230 + 72 + 2 + 10
- - -
+14 + 21 = 1349 = 19x71 elde ederiz.
41 54 95
42 53 95
(40) 72:27 ayeti “ ” (Sadece 43 89 132
seçtiği Elçi) ifadesi ile başlar. Gelecek hakkında haber- 44 13 57
ler almak üzere Tanrı tarafından seçilen elçiye olan bu —— —— ——
referans, 1919 sayısal değerine sahiptir. Tablo 11 veri- 990 4425 5415
leri sunmaktadır.
(19x19x15)
Ek 2 ♦ 382
Tanrı’nın elçisi ile sahte bir elçi arasındaki en önemli farklılık, Tanrı’nın elçisi Tanrı
tarafından desteklenirken sahte elçi desteklenmez:
Böylelikle, Tanrı’nın elçisinin doğruluğu her zaman galebe çalarken, sahte bir elçinin yalanı
her zaman, er ya da geç ifşa olur.
383 ♦ Ek 2
Ek 3
Kuran’ı Kolaylaştırdık [54:17]
11:1 ayeti bize, Kuran’ın Mucizesinin, [1] onun fiziksel yapısının insanüstü matematiksel ta-
sarımını ve [2] olağanüstü mükemmellikteki bir edebi eserin eş zamanlı yapısını içerdiğini haber
verir.
Birinci madde, basit bir matematiksel modelin sayısal dağılım gereksinimlerini karşılayabi-
lir. Ancak buna daima edebi kalite pahasına muvaffak olunur. Edebi tarzın ve Kuran boyunca bi-
reysel harflerin iç içe geçmeli matematiksel dağılımının (Ek 1) eş zamanlı kontrolü, Kuran’ın ez-
berlenmesinin, anlaşılmasının ve zevk alınmasının kolaylaştırılması gerçeğiyle gün gibi ortada-
dır. İnsan yapımı bir kitaptan farklı olarak, Kuran’ı sonsuz kez ve tekrar tekrar okumak zevklidir.
Bu Ekin başlığı, 54’üncü surenin 17, 22, 32 ve 40. ayetlerinde tekrarlanmaktadır. Anlaşıldı-
ğı üzere, Kuran’ın Arapça metni, sonraki doğru ifadeyi yahut sonraki ayeti okuyucuya veya ez-
berleyene hatırlatacak şekilde oluşturulmuştur. Bizi yaratmış olan Tanrı’dır ve edebi materyal-
leri hafızamıza sabitlemenin en etkili yolunu O bilir. Yazılı kitapların az bulunduğu bir devirde
Kuran’ın ezberlenmesi, orijinal metnin nesilden nesile korunmasında hayati bir rol oynamıştır.
1) 2’inci surenin 127, 128 ve 129. Ayetlerinin her biri, Tanrı’nın iki farklı ismiyle biter. Bu
isim çiftleri sırasıyla şunlardır: “El-Semî’ El-‘Âlîm (İşiten, Her Şeyi Bilen)”, “El-Tevvâb El-
Rahîm (Günahın Bedelinden Kurtaran, En Merhametli Olan)” ve “El-‘Azîz El-Hakîm (Kudretli,
En Bilge Olan)”. Eğer bu sıradan bir kitap olsaydı, biri bu altı ismi kolayca yanlış eşleştirebilir-
di. Fakat Kuran’da böyle bir şey söz konusu değildir. Bu çiftlerin her biri, aynı ayette, öncesinde
bize doğru isim çiftini hatırlatan bir “Bellek Çanı” ile gelmiştir. Nitekim 127. Ayet, İbrahim ve
İsmail’in Kâbe’nin temellerini yükseltmesinden bahseder. Ayet “El-Semî’ El-‘Âlîm” isimleriyle
biter. Buradaki belirgin sesler “S,” “M” ve “ ‘Ayn”dır. Bu üç harf “İsmail” kelimesinde belirgin-
dir. Edebi niteliğini geliştirirken, bu kelimenin cümle içinde dikkat çekici bir şekilde geciktiril-
diğini görüyoruz. Böylece, ayetin şöyle devam ettiğini görüyoruz: “İbrahim Kâbe’nin temelle-
rini yükseltirken, İsmail’le birlikte…” Normalde insan bir yazar şöyle derdi, “İbrahim ve İsmail
Kâbe’nin temellerini yükseltirken…” Fakat “İsmail”deki sesleri ertelemek, onları cümlenin so-
nuna yaklaştırır ve böylelikle bize Tanrı’nın bu suredeki doğru isimlerinin “El-Semî’ El-‘Âlîm”
olduğunu hatırlatır.
128’inci ayetteki belirgin kelime olan “Tubb,” “El-Tevvâb El-Rahîm” kelimelerinden hemen
önce gelir. “Tubb” kelimesi böylelikle bellek çanı olarak hizmet görür. 2:129’un sonundaki Tan-
rı’nın isimleri “Azîz, Hakîm”dir. Buradaki belirgin sesler “Z” ve “K”dir. Belli ki bu ayetteki bel-
lek çanı olan kelime “Yuzekkihîm”dir.
2) Bir diğer güzel örnek 3:176, 177 & 178’de bulunur. Burada, inkârcılar için olan azap sıra-
sıyla “ ‘Azîm (Korkunç),” “Elîm (Acı Veren)” ve “Muhîn (Küçük Düşürücü)” olarak tanımlan-
maktadır. İnsan yapımı bir kitapta, ezber yapan biri bu üç tanımı kolaylıkla karıştırabilirdi. Fakat
bu sıfatların her birinin, öncesinde böyle bir karışıklığı engelleyen güçlü bellek çanlarıyla gel-
diğini görüyoruz. 176’ıncı ayetteki “ ‘Azîm” kelimesi, öncesinde şeddeli “Z” harfi ile karakteri-
ze olan “Huzzun” kelimesiyle gelmiştir. Bu, ayetin sonundaki özel sıfatı bize hatırlatma görevi
görür. Bellek çanı olarak hizmet etmesi için “İman” kelimesindeki ses, 177’inci ayetteki “Alîm”
385 ♦ Ek 3 - Ek 4
kelimesinden önce gelmektedir ve 3:178’deki “Muhîn” kelimesinden önce bu ayet boyunca bol
miktarda “M” ve “H” gelir.
Bellek çanlarına dair diğer örnekler, 3:173’ün sonu ile 3:174’ün başında, 4:52’nin sonu ile
4:53’ün başında, 4:61’in sonu ile 4:62’nin başında, 18:53’ün sonu ile 18:54’ün başında ve daha
birçok yerdedir.
*********************
Ek 4
Kuran Neden Arapça Vahyolundu?
41:44’ten öğreniyoruz ki, anadilleri ne olursa olsun samimi imanlılar Kuran’a erişirler. Öte
yandan, Arapça dil profesörü olsalar bile inkârcıların Kuran’a erişimlerine izin verilmemektedir
(17:45, 18:57, 41:44 & 56:79).
Arapça, özellikle de yasaların hassas ifadeleri söz konusu olduğunda dünyadaki en etkili dil-
dir. Kuran bir Yasa Kitabı olduğundan, bu tür yasaların açıkça belirtilmesi çok önemliydi. Bu
amaç için en uygun dilin Arapça olması, Tanrı’nın, Son Ahit’i için Arapçayı seçmesinin bariz
nedenidir. Arapça, verimlilik ve kesinlik bakımından benzersizdir. Örneğin İngilizcedeki “they
(onlar)” kelimesi, size “onlar”ın erkek mi yoksa dişi mi olduğunu söylemez. Arapçada erkekler
için bir tane “onlar” vardır; “HUM” ve bir tane “onlar” da dişiler için vardır; “HUNNA.” Hat-
ta iki erkek için bile bir tane “onlar” vardır; “HUMA” ve iki dişi için de bir tane “onlar” vardır;
“HATAN” Bu özellik dünyadaki başka hiçbir dilde mevcut değildir. Örneğin ben, Arapça dilinin
bu verimliliğini 2:228’i tercüme ederken takdir ettim. Bu ayet, boşanan kadın hamile olduğunu
fark ederse ve kocası da uzlaşmak isterse, kadının kocasından boşanmak için kendi arzularından
vazgeçmesini tembih eder—çocuğun refahı önceliklidir. Arap dilinin verimliliği, bu yasanın be-
lirtilmesinde son derece yardımcı oldu. Başka herhangi bir dil, kimin arzularının yerine getiril-
mesi gerektiğini ifade etmeyi neredeyse imkânsız hale getirirdi, en azından 2: 228’de gördüğü-
müz gibi birkaç kelimeyle değil.
Örneğin 28:23’teki “Kaleta” kelimesi İngilizceye dört kelime olarak çevrilir: “the two wo-
men said (iki kadın dedi ki).” İşte Arap dilinin verimliliği böyledir.
Arapçanın seçilmesinin bir başka olası nedeni de “He (erkekler için O)” ve “She (dişiler için
O)” kelimelerinin illa doğal cinsiyet anlamına gelmediği gerçeğidir. Nitekim Tanrı’ya “He” ola-
rak atıfta bulunulduğunda, bu hiçbir şekilde cinsiyet anlamına gelmez. Tanrı yüceltilsin; O ne er-
kektir, ne de dişidir. İngilizcede “He”nin Tanrı için kullanımının, örneğin yanlış bir Tanrı imajı-
nın oluşmasında payı vardır. Buna, Tanrı’ya atıfta bulunurken “Baba” gibi böylesi tahrif edilmiş
ifadeler yardımcı olmadı. Kuran’da hiçbir zaman Tanrı’ya böyle bir atıf bulamazsınız.
*********************
Ek 5 ♦ 386
Ek 5
Cennet ve Cehennem
Kuran boyunca Cennet ve Cehennem tarifleri alegoriktir. Ve Kuran bize, bu tür tanımlama-
ların genel bir konu içinde değil, bağımsız ifadeler olarak ortaya çıktığı her yerde bunu söyler.
2:24-26, 13:35 ve 47:15’e bakınız. Bu ayetlerde “Mesel” (alegori) kelimesi kullanılmıştır. Dil-
bilimsel olarak, bu ayetlerdeki “Mesel” kelimesi kaldırılabilir ve hala muhteşem cümlelere sahi-
bizdir. Fakat o kelime oradadır çünkü Cennet ve Cehennem tarifleri alegoriktir.
Cennet ve Cehennemin gerçekte neye benzediği, kavrayışımızın çok ötesindedir. Bu yüzden
alegoriye ihtiyaç vardır.
Birisi, örneğin çikolatayı hiç tatmamış bir kişiye çikolatanın tadını nasıl tanımlayabilir? Ale-
gori kullanılmak zorundadır. Kişi, çikolatanın tadının neye benzediğini bilmek için onu gerçek-
ten tatmayı beklemek zorundadır. Çikolatanın tadını tarif etmek için hangi alegoriyi kullanırsak
kullanalım asla gerçeğine yaklaşamaz.
Âdem ve Havva masumiyet günleri süresince oraya yerleştirildiklerinden beri Cennet zaten
mevcuttur (2:35). 55'inci sureden öğreniyoruz ki, iki tane “Üst Cennet”—biri insanlar için, biri
cinler için—ve iki tane “Alt Cennet”—biri insanlar için, biri cinler için—vardır (daha fazla de-
tay için Ek 11’e bakınız).
Cehennem henüz yaratılmamıştır. Yargı Günü’nde yaratılacaktır (69:17 & 89:23). Daha faz-
la detay Ek 11’de verilmiştir.
Her kim Cehennemden güç bela kurtulmayı başarır ve Cennete kabul edilirse, büyük
bir zafer elde etmiştir. [3:185]
*********************
387 ♦ Ek 6
Ek 6
Tanrı’nın Büyüklüğü
39:67 ayetinden öğreniyoruz ki, Tanrı’nın büyüklüğü insan kavrayışının çok ötesindedir—
ayet, yedi evrenin hepsinin “Tanrı’nın eli içinde dürülmüş” olduğunu belirtir.
Kuran’ın müthiş matematiksel koduyla desteklenmiş olarak, evrenimizin yedi evrenin en kü-
çüğü ve en içteki olduğu bize öğretilmektedir (41:12, 55:33, 67:5 & 72:8-12). Aynı zamanda bi-
limsel gelişmelerimiz de gösterdi ki Samanyolu galaksimiz 100.000 ışık yılı çapındadır ve evre-
nimiz bir milyar böyle galaksi ve bir milyar trilyon yıldız, artı sayısız desilyonlarca göksel cis-
mi içerisinde barındırmaktadır. Evrenimizin 20.000.000.000 ışık yılını aşan mesafeleri kapsadı-
ğı tahmin edilmektedir.
Yıldızları Sayın!
Eğer yıldızların yalnızca bir kentilyonunu [1.000.000.000.000.000.000] alıp, onları saniyede
bir tane olmak üzere gece gündüz [0’dan kentilyona doğru] öylece sayarsak 32 milyar yılımızı
alacaktır (evrenimizin yaşından daha fazla). Bu onları sadece “saymanın” alacağı vakittir; fakat
Tanrı onları “yarattı.” İşte böyledir Tanrı’nın büyüklüğü.
Eğer bir uzay macerasına çıktığımızı hayal edersek evrenimizin genişliğini takdir edebili-
riz. Işık hızında Güneş’e doğru Dünya gezegeni-
ni terk ettiğimizde, Güneş’e 93.000.000 mil ve 8
dakika sonra ulaşırız. Galaksimizden çıkmamız ise
ışık hızında 50.000 yıldan fazla zaman alacaktır.
Dünya gezegenimiz Samanyolu’nun dış sınırından
görünmez durumdadır. En güçlü teleskop bile mi-
nik “Dünyamızı” tespit edemez.
Komşu galaksimize ulaşmak için ışık hızıyla
2.000.000 yıldan fazla zaman harcamak zorunda-
yız. Evrenimizin dış sınırına ulaşmak için ışık hı-
zında en az 10.000.000.000 yıl harcanmalıdır. Ev-
renimizin dış sınırından Samanyolu bile büyük bir
odadaki bir toz lekesi gibidir.
İkinci evren bizim evrenimizi çevrelemektedir. Üçüncü evren ikincisinden daha geniştir ve bu
böyle devam eder. Daha doğrusu, evrenimiz, altıncı evrenle çevrili olan yedinci evren olarak görül-
melidir, ki o da beşinci evrenle çevrilidir ve bu böyle devam eder. En dıştaki ilk evrenin genişliğini
hayal edebiliyor musunuz? İlk evrenin çapını tanımlayacak bir sayı yoktur. Bu akıl almaz genişlik
“Tanrı’nın avucunun içindedir.” En dıştaki evrenin dış sınırından Dünya gezegeni nerededir? Ne
kadar kayda değerdir? Dünya denilen sonsuz küçüklükteki zerrede İsa, Meryem, Muhammed gibi
ufacık canlılar yaşadı. Buna rağmen bazı insanlar bu güçsüz insanları tanrılaştırdı!
Tanrı’nın büyüklüğü, sadece O’nun yedi evreni elinde tuttuğu gerçeği ile değil, aynı zaman-
da bu büyük evrenin her yerindeki tüm atomları, hatta atom altı bileşenleri tamamen kontrol et-
tiği gerçeği ile de temsil edilir (6:59, 10:61 & 34:3).
*********************
Ek 7 ♦ 388
Ek 7
Biz Niçin Yaratıldık?
Biz bu dünyadayız çünkü korkunç bir suç işledik ve kendimizi günahın bedelinden kurtar-
mak, suçumuzu kınamak ve Tanrı’nın krallığına tekrar katılmak için bu hayat bizim şansımızdır.
Her şey birkaç milyar yıl önce “Göksel Toplum’da bir kavganın yükselmesiyle” başladı
(38:69). Yüksek rütbeli mahlûklardan biri olan Şeytan, Tanrı-vergisi güçlerinin kendisini Tan-
rı’nın yanında bir tanrı olmaya yeterli kıldığı şeklinde kibirli düşüncelere kapıldı. Böylelikle
Tanrı’nın mutlak otoritesine meydan okumuş oldu. Şeytan’ın iddiası sadece küfür değildi, yan-
lıştı da—sadece Tanrı, yani başka hiç kimse değil, bir tanrı olma niteliğine ve yeteneğine sahip-
tir. Şeytan’ın küfrü sonucunda, Göksel Toplum’da bir bölünme meydana geldi ve Tanrı’nın kral-
lığının bütün unsurları dört kategoride sınıflandırıldı:
1. Melekler: Tanrı’nın mutlak otoritesine sarılan yaratıklar.
2. Hayvanlar: Önce isyan eden, fakat sonra Tanrı’nın tövbe davetini kabul eden yaratıklar.
3. Cinler: Şeytan’la aynı fikirde olan yaratıklar; onda bir “tanrı” olma yeteneği var.
4. İnsanlar: Bir karara varmayan yaratıklar; onlar Tanrı’nın mutlak otoritesinden yana sağlam bir
duruş sergileme konusunda başarısız oldular.
En Merhametli Olan
Melekler, Tanrı’nın mutlak otoritesine sarılmayan yaratıkların sürgün edilmesini bekliyorlar-
dı (2:30). Fakat Tanrı En Merhametli olandır; O, suçumuzu kınamamız için bir şans vermeye ka-
rar verdi ve melekleri onların bilmediklerini bildiğinden haberdar etti (2:30). Tanrı, bazı yaratık-
ların günahın bedelinden kurtarılmak için bir şansı hak ettiklerini biliyordu.
Eğer bir uçağı uçurabilme yeteneğinizin olduğunu iddia ediyorsanız, iddianızı test etmenin
en iyi yolu size bir uçak vermek ve onu uçurmanızı istemektir. Bu tam olarak Tanrı’nın Şeytan’ın
iddiasına cevaben yapmaya karar verdiği şeydi. Tanrı yedi büyük evren yarattı, sonra meleklere
Şeytan’ı “Dünya” adı verilen minik zerre üzerinde bir tanrı olarak atadığını söyledi (2:30). Şey-
tanın geçici bir “tanrı” olarak atanmasıyla ilgili Kuranî açıklamalar (36:60) önceki kutsal yazıla-
rı doğrulamaktadır.
Tanrı’nın planı ölümü yaratmayı gerektiriyordu (67:1-2), sonrasında ise cinleri ve insanları
bu dünyaya getirmeyi. Böylece onlar herhangi bir ön yargı olmaksızın yeniden başlarlar ve Tan-
rı’nın mutlak otoritesine yahut Şeytan’ın çoktanrılı teorisine sarılmak için tam özgürlük kullanır-
lar. Bu kritik kararı vermek için her insan, Tanrı’dan, O’nun mutlak otoritesini savunan bir me-
saj ve aynı zamanda Şeytan’dan onun çok tanrılı ilkelerine itici bir mesaj alır.
Bize avantajlı bir başlangıç vermek için, En Merhametli Olan, bizi dünyaya göndermeden
evvel tüm insanları huzurunda topladı ve biz de yalnızca O’nun Sahibimiz ve Efendimiz olduğu-
na şahitlik ettik (7:172). Bu sayede, Tanrı’nın mutlak otoritesine sarılmak her insanın ayrılmaz
bir parçası olan doğal bir içgüdüdür.
İsyancılar öldürüldükten sonra, insanların ve cinlerin ruhları özel bir depoya yerleştirildi.
Daha sonra Tanrı, test dönemi boyunca insanlara ve cinlere ev sahipliği yapması için uygun
389 ♦ Ek 7
İlk Günah
Yaygın inanışın aksine, “İlk Günah” Âdem’in yasak ağaçtan yediğinde Tanrı’nın yasasını
çiğnemesi değildi. İlk Günah, Büyük Kavga sırasında bizim Tanrı’nın mutlak otoritesine sarıl-
makta başarısız olmamızdı. Eğer insan olan kişi, kendi cin yoldaşını bu ilk günahı kınamaya ve
Tanrı’nın mutlak otoritesine sarılmaya ikna ederse, her iki yaratık da Yargı Günü’nde günahın
bedelinden Tanrı’nın ebedi krallığına kurtarılırlar. Fakat eğer cin yoldaşı, insanoğlunu Şeytan’ın
putperest görüşlerine sarılmaya ikna ederse, bu takdirde her iki yaratık da sonsuza dek Tanrı’nın
krallığından sürgün edilir.
Ek 7 & Ek 8 ♦ 390
Şeytan ve temsilcileri, kendi bakış açısını yaymak için Muhammed, İsa, Meryem ve azizler
gibi güçsüz yaratıkların putlaştırılmasını savunurlar. Çoktanrılı eğilimlerimiz nedeniyle burada
olduğumuzdan, çoğumuz Şeytan için kolay avız.
Şeytan’ın bir “tanrı” olarak beceriksizliği, hâkimiyeti boyunca var olan kaos, hastalık, kaza-
lar, sefalet ve savaşın yaygınlığı ile zaten kanıtlanmıştır (36:66). Öte yandan Şeytan’ı kınayan,
Tanrı’nın mutlak otoritesine sarılan, İsa ve Muhammed gibi güçsüz ve ölü mahlûkları putlaştır-
maktan sakınan insanlar, Tanrı’nın korumasına geri döndürülürler—onlar bu dünyada ve sonsu-
za dek mükemmel bir hayatın tadını çıkarırlar.
Bu dünyadaki yaşamımız, çok tanrılı fikirlerimizi açığa çıkarmak için tasarlanmış bir dizi
test olduğundan, puta tapmak bağışlanmayan tek suçtur (4:48, 116). Dünya, ya Tanrı’nın mutlak
otoritesine ya da Şeytan’ın putperest görüşlerine sarılma kararımızı açıkça göstermek için ilahi
olarak tasarlanmıştır (67:1-2). Gündüz ve gece, Şafak Namazını yerine getirerek ve en sıcak ile
en uzun günlerde oruç tutarak Tanrı’nın yasalarına sarılma istekliliğimizi test etmek için sürekli
olarak değişir. Sadece Tanrı’nın mutlak otoritesi hakkında tamamen kesin olanlar günahın bede-
linden kurtarılırlar. (26:89).
*********************
Ek 8
Şefaat Efsanesi
Günahlarımızın bağışlanması veya arzularımızın yerine getirilmesi için Tanrı’dan başka her-
hangi birinin bizim yararımıza şefaat edebileceğine inanmak, Tanrı’ya ortaklar oluşturmaktır. Bu
putperestliktir. Kuran şunu ilan eder, “Tüm şefaat Tanrı’ya aittir” (39:44) ve “Yargı Günü’nde
hiçbir şefaat olmayacaktır” (2:254).
Şefaat efsanesi, milyonlarca insanı puta tapma tuzağına düşürdüğü için Şeytan’ın en etkili
hilelerinden biridir. Milyonlarca Hristiyan, İsa’nın kendileri için Tanrı katında şefaat edeceğine
inanır ve milyonlarca Müslüman, Muhammed’in kendileri yararına şefaat edeceğine inanır. So-
nuç olarak, bu insanlar Muhammed’i ve İsa’yı putlaştırırlar.
Şefaat konsepti tamamen mantıksızdır. Muhammed’in şefaatine inananlar, örneğin, O’nun
Tanrı’dan onları bağışlamasını ve onları Cennete kabul etmesini isteyeceğini iddia ederler. On-
lar, Yargı Günü’ndeki Muhammed’i, şefaati için adaylar seçerken hayal ediyorlar. Eğer şefaate
inananlara, “Muhammed şefaatini hak edenleri nasıl tanıyacak?” diye sorsanız, size “Ona Tan-
rı söyleyecek!” derler. Bu konsepte göre, bir kişi Muhammed’e gidecek ve ondan şefaatini talep
edecek. Ardından Muhammed Tanrı’ya bu kişinin şefaatini hak edip etmediğini soracak. Tanrı
Muhammed’e o kişinin Cennete gitmeyi hak ettiğini bildirecek. Muhammed daha sonra tekrar
Tanrı’ya dönecek ve o insanın Cennete gitmeyi hak ettiğini söyleyecek! Küfür ortadadır; şefaa-
te inananlar, Tanrı’yı putları Muhammed’in sekreteri yaparlar. Tanrı yüceltilsin.
Kuran en isabetli kitap olduğundan, Cennetteki herkesin sevdikleri yararına şefaat edeceği-
ni kabul eder: “Lütfen Tanrım, annemi Cennete kabul et.” Bu şefaat, o kişinin annesinin Cenne-
te gitmeyi hak etmesi durumunda işe yarayacaktır (2:255, 20:109, 21:28). Dolayısıyla, bu şekil-
de gerçekleşse bile şefaat tamamen yararsızdır.
Kuran’dan öğreniyoruz ki, Tanrı’nın sevgili kulu İbrahim, babası yararına şefaat edemedi
391 ♦ Ek 8 & Ek 9
(9:114). Nuh, oğlu yararına şefaat edemedi (11:46). Muhammed, amcası (111:1-3) veya akraba-
ları (9:80) yararına şefaat edemedi. Herhangi birine, bir peygamberin veya bir azizin bütünüyle
yabancı olduğu biri yararına şefaat edeceğini düşündüren nedir?! Bakınız: 2:48, 123; 6:51, 70,
94; 7:53; 10:3; 19:87; 26:100; 30:13; 32:4; 36:23; 39:44; 40:18; 43:86; 53:26 & 74:48. Muham-
med’in şefaati 25:30’dadır.
*********************
Ek 9
İbrahim: İslam’ın İlk Elçisi
Yaygın efsanelerden biri, Muhammed’in İslam’ın kurucusu olduğudur. Yalnızca Tanrı’ya
tam teslimiyet olan İslam, Âdem zamanından beri Tanrı tarafından tanınan tek din olmasına rağ-
men (3:19, 85), Kuran’da İbrahim’in “İslam” (Teslimiyet) sözcüğünün ilk kullanıcısı ve bizi
“Müslümanlar” yani Teslim Olanlar olarak adlandıran kişi olduğu haber verilmektedir (22:78).
İbrahim’in örnek niteliğindeki teslimiyeti, bunun Tanrı'nın emri olduğunu düşündüğünde tek oğ-
lu İsmail'i kurban etmeye yönelik ünlü istekliliğiyle kanıtlanır. Anlaşıldığı üzere, böyle bir emir
aslında Şeytan'dan geliyordu.
Tanrı Hiçbir Zaman İbrahim’e Oğlunu
Kurban Etmesini Emretmedi
Tanrı, En Merhametli Olan’dır. Kendi yasasını asla ihlal etmez (7:28). En Merhametli Olan’ın
İbrahim’e oğlunu öldürmesini emrettiğine inanan birinin, Tanrı’nın Cennetine girmesi mümkün
değildir. Tanrı hakkında böylesi şeytanî bir düşünce, ağır şekilde küfürdür. Kuran’ın hiçbir ye-
rinde, Tanrı’nın İbrahim’e oğlunu öldürmesini emrettiğini görmüyoruz. Tam tersine Tanrı, İbra-
him’i ve İsmail’i Şeytan’ın komplosundan kurtarmak için müdahale etti (37:107) ve İbrahim’e
dedi ki: “Sen rüyaya inandın” (37:105). Şüphesiz o, Şeytan’ın esinlediği bir rüyaydı. Tanrı’nın
değiştirilemez yasası şudur: “Tanrı günahı asla savunmaz” (7:28).
Millet-i İbrahim
İslam, Kuran boyunca “Millet-i İbrahim” (İbrahim’in Dini) olarak adlandırılır (2:130, 135;
3:95; 4:125; 6:161; 12:37-38; 16:123; 21:73; 22:78). Dahası, Kuran bize Muhammed’in İbra-
him’in bir takipçisi olduğu bilgisini verir (16:123).
İbrahim’in İslam’ın ilk elçisi olduğu gerçeğinin genel olarak farkında olunmamasından dola-
yı, birçok sözde Müslüman Tanrı’ya meydan okur: “Eğer Kuran, (Tanrı tarafından ileri sürüldü-
ğü gibi) eksiksiz ve tamamen detaylı ise, her bir iletişim duasının (Namazın) Rekâtlarının (ünite-
lerinin) sayısını nereden bulabiliriz?” Kuran’dan, İslam’ın (Teslimiyet’in) tüm dini uygulamala-
rının Kuran’ın vahyinden önce zaten kurulmuş olduğunu öğreniyoruz (8:35, 9:54, 16:123, 21:73,
22:27, 28:27). 16:123 ayeti, İslam’daki tüm dini uygulamaların Muhammed doğduğunda bozul-
mamış olduğunun direkt kanıtıdır. Muhammed, “İbrahim’in dinini takip etmekle” emrolundu.
Eğer ben sizden renkli bir TV almanızı istesem, sizin renkli TV’nin ne olduğunu bildiğiniz var-
sayılır. Benzer şekilde, Tanrı Muhammed’e İbrahim’in uygulamalarını takip etmesini emrettiğin-
de (16:123), bu tür uygulamalar çok iyi biliniyor olmalıdır.
İbrahim’e verilen İslamî uygulamaların ilahi olarak korunduğunun bir başka kanıtı, bu tür
uygulamaların “Evrensel Kabulü”dür. Günlük beş vakit namazın Rekât sayısı ile alakalı hiçbir
Ek 9 & Ek 10 & Ek 11 ♦ 392
anlaşmazlık yoktur. Bu, Namazın ilahi olarak korunduğunu ispatlar. Kuran’ın matematiksel ko-
du, günlük 5 vakit namazın Rekât sayısının sırasıyla 2, 4, 4, 3 ve 4 olduğunu doğrular. 24434 sa-
yısı 19’un katıdır.
Kuran sadece bozulmuş olan uygulamalarla ilgilenir. Örneğin, bozulmuş abdest 5:6 ayetinde
kendi orijinal dört basamağına geri getirilir. İletişim duaları (Namaz) sırasındaki ses tonu bozul-
muştu—birçok Müslüman sessiz namaz kılar. Bu, Kuran’da düzeltildi, 17:110. Ramazan süre-
since tutulan oruç, Kuran’da gece boyunca cinsel birleşmeye izin verecek şekilde değişikliğe uğ-
radı (2:187). Zekât 6:141’de onarılır ve Hac dört doğru ayda yapılacak şekilde onarılır (Ek 15’e
bakınız).
*********************
Ek 10
Tanrı’nın Çoğul Kipi Kullanımı
Üçlü birlik doktrininin yaygın olduğu İngilizce konuşulan dünyada, Tanrı’nın Kuran’daki ço-
ğul kipi kullanımı bazı insanlarda merak uyandırmıştır. Kuran’ın kesinlikle hiçbir tavizin olma-
dığı baskın mesajı şudur, “TANRI BİRDİR” (2:133, 163; 4:171; 5:73; 6:19; 9:31; 12:39; 13:16;
14:48, 52; 16:22, 51; 18:110; 21:108; 22:34; 37:4; 38:65; 39:4; 40:16; 41:6; 112:1).
Ne zaman Her Şeye Kadir Olan tarafından birinci çoğul şahıs formu kullanılsa, bu her zaman
melekler gibi diğer varlıkların katılımına işaret eder. Örneğin bu Kuran’ın vahyi, melek Cebra-
il ve Muhammed peygamberin katılımını içermektedir. 15:9’daki çoğul formun kullanımı bu ne-
denledir: “Bu kutsal yazıyı biz vahyettik ve onu biz koruyacağız.” Buradaki çoğul form, açıkça
melek Cebrail ve Muhammed peygamberin Kuran’ın iletilme sürecine katılmaları gerçeğini yan-
sıtmaktadır.
Başka bir örnek de yaşam nefesinin Âdem’e ve İsa’ya üflenmesi ile ilgilidir. Âdem’in yara-
tılışı Cennette gerçekleşti ve Tanrı yaşam nefesini doğrudan onun içine üfledi. Nitekim sürekli
olarak birinci tekil şahıs formu kullanılır: “Ben Âdem’e Ruhumdan üfledim” (15:29, 38:72). Öte
yandan, İsa’nın yaratılışı yeryüzünde gerçekleşti ve Cebrail, Tanrı’nın “kelimesini” Meryem’e
taşıdı. İsa’nın yaratılışına değinildiğinde sürekli olarak çoğul form kullanılmaktadır (21:91,
66:12).
Tanrı Musa ile meleklerin aracılığı olmadan direkt olarak konuştuğunda, Tanrı’nın özellikle
tekil kipiyle konuştuğunu görüyoruz: “Ben Tanrı’yım. Benim yanımda başka bir tanrı yoktur. Yal-
nızca Bana tapın ve Beni anmak için düzenli iletişim dualarını (Namazı) yerine getir.” (20:12-14).
Her ne zaman Tanrı’ya tapmaktan bahsedilse, tekil kip kullanılmaktadır (51:56).
*********************
Ek 11
Diriliş Günü
Boruya üflenir, bunun üzerine Tanrı'nın kurtardıklaı hariç göklerde ve yerde bulunan herkes
baygın düşecektir. Sonra ona ikinci bir kez üflenecek, bunun üzerine onlar ayaklanacaklar.
[39:68]
393 ♦ Ek 11 & Ek 12
İnsanların ve cinlerin tüm nesilleri bu dünya üzerinde diriltileceklerdir; yaklaşık 150 milyar
kişi. Fakat toprağa bağımlı olmayacağız. Tanrı bize tırtıl örneği üzerinden öğretir; o, kozada (me-
zarda) bir pupaya dönüşür, sonra kozadan, havalanan bir kelebek olarak çıkar. Benzer şekilde,
biz burada yeryüzünde yaşıyoruz ve Diriliş Günü’nde mezardan çıktığımız zaman toprağa ba-
ğımlı olmayacağız; tıpkı kelebek gibi (101:4).
Meleklerle beraber evrenimize gelince (89:22) yeryüzü Tanrı’nın ışığı ile parlayacaktır
(39:69). Bizim evrenimiz Şeytan için geçici bir hâkimiyet alanı olduğundan, Tanrı’nın fizik-
sel varlığına dayanamaz (7:143). Her Şeye Kadir Olan yaklaştıkça yıldızlar birbirine çarpacak
(77:8, 81:2) ve yeryüzü ayaklarımızın altında paramparça olacaktır (69:14, 89:21). Bu dehşetler
imanlıları endişelendirmeyecektir (21:103).
Üst Cennet
Yüce Tanrı’nın gelişi üzerine, tüm insanlar ve cinler büyüme ve gelişme derecelerine göre
otomatik olarak sınıflandırılacaklardır. Yalnızca Tanrı’ya tapınarak, Ahirete iman ederek ve doğ-
ru bir hayat sürerek ruhlarını beslemiş olanlar Tanrı’ya yakın kalmak için yeterince güçlü olacak-
lardır; en yüksek kademelerde bulunacaklardır (Ek 5’e bakınız).
Alt Cennet
Ruhlarını daha az derecede geliştirenler ve aynı zamanda kırk yaşından önce ölenler Alt Cen-
nete doğru ineceklerdir. Büyüme ve gelişme derecelerinin izin verdiği ölçüde Tanrı’ya yakın ola-
bilecekleri konuma gideceklerdir.
Araf
Kendilerini Cehennemden korumaya yetecek ancak Alt Cennete girmeye yetmeyecek kadar
ruhlarını besleyen insanlar olacaktır. Onlar ne Cehennemdedirler ne de Cennettedirler. Kendile-
rini Alt Cennete kabul etmesi için Tanrı’ya yalvaracaklardır (7:46-50). Tanrı onlara acıyacak ve
Araf’ı Alt Cennete katacaktır.
Cehennem
Zayıflıkları yüzünden Tanrı’dan bucak bucak kaçanları barındırmak için yeni bir sekizinci
evren yaratılacak; onlar ruhlarını beslemek ve geliştirmek konusunda başarısız oldular (69:17).
Tanrı Cehenneme tek bir varlık koymaz; onlar ona kendi iradeleriyle giderler (Ek 5).
*********************
Ek 12
Kuran’ı iletmek öylesine mühim ve asil bir görevdi ki, Peygamberin başka herhangi bir şey
yapacak vakti yoktu. Dahası, Peygamber Kuran’ın yanında herhangi bir dini öğreti tebliğ etmek-
ten en güçlü sözlerle menedilmişti (69:38-47). Hatta O, Kuran’ı açıklamaktan da menedilmiş-
ti (75:15-19)—Kuran’ın tek öğretmeni Tanrı’dır (55:1-2) ve Kuran en güzel Hadistir (39:23 &
45:6).
Bu Kuranî gerçekler, Peygambere atfedilen söz ve eylemlerin (Hadis & Sünnetin), ölümün-
den sonraki ikinci yüzyıla kadar ortaya çıkmamasının tarihi gerçekliğinde tecelli eder. Kuran,
Peygamber düşmanları tarafından yapılan Hadis ve Sünnet uydurmasyonunu önceden bildirmiş-
tir (6:112-115). Kuran bize, kalpleriyle değil, sadece dudaklarıyla iman edenleri ifşa etmenin öl-
çütü olarak işlev görsün diye Hadis ve Sünnetin icat edilmesine müsaade etmenin Tanrı’nın ira-
desi olduğunu öğretir. Hadis ve Sünnetin cezbettiği kimselerin sahte imanlılar olduğu kanıtlan-
mıştır (6:113). İronik bir şekilde, Hadis kitapları Peygamberin kendisinden Kuran dışında hiç-
bir şey yazılmamasını emrettiğini söyler! Aşağıda, Hadisçilerin en güvenilir kaynaklarından olan
Sahih-i Müslim ve Ahmed İbn-i Hanbel’den alınan böyle iki Hadis gösterilmektedir:
*********************
395 ♦ Ek 13
Ek 13
İslam’ın (Teslimiyet’in) İlk Direği:
“La İlahe İlla Allah” (Tanrı’dan başka tanrı yok)
3:18 ayeti, İslam’ın (Teslimiyet’in) İlk Direğini belirtmektedir: “Tanrı şahitlik eder ki, O’nun
yanında başka bir tanrı yoktur, melekler ve ilim sahipleri de öyle şahitlik ederler.”
Bu en kritik direk, tahrif edilmiştir. Milyonlarca Müslüman, Şeytan’ın çoktanrılı versiyonu-
nu benimsedi ve Tanrı’nın adının yanında Muhammed’in adını zikretmekte ısrar ediyorlar. Bu-
nunla birlikte, Kuran’ın 39:45’teki büyük kriteri, bu gibi Müslümanları inkârcı olarak damgala-
maktadır: “Tanrı TEK BAŞINA anıldığı zaman Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri nefretle da-
ralır. Onlar ancak O’nun yanında başkaları da anıldığında tatmin olurlar.”
Bu kriter hakkında geniş kapsamlı araştırmalar yaptım ve şaşırtıcı bir sonuca vardım: 3:18’de
dikte edilen İslam’ın İlk Direğine sarılmayan puta tapanlar, doğru Şehadeti söylemekten Tan-
rı tarafından menedilmişlerdir. Onlar Muhammed’in adını zikretmeden, kendi başına şunu ya-
lın bir biçimde söyleyemezler: “Eş-hedu Ella İlahe İlla Allah.” Bunu, Müslüman olduğunu iddia
eden herhangi bir puta tapanla deneyin. Onlara şunu söylemeleri için meydan okuyun: “Eş-he-
du Ella İlahe İlla Allah.” Bunu asla söyleyemezler. Bu, İbrahim’in dini olduğundan (2:130, 135;
3:95; 4:125; 6:161; 12:37-38; 16:123; 22:78; Ek 9), TEK amentü “LA İLAHE İLLA ALLAH (o
Tek Tanrı’dan başka tanrı yoktur)” olmalıdır. Muhammed, İbrahim’den önce yeryüzünde var ol-
madı.
*********************
Ek 14 & Ek 15 ♦ 396
Ek 14
Kader
Biz, Tanrı’ya iman etmekte yahut O’nu inkâr etmekte tamamen özgürüz. Bizim özgürce irade
kullanmamız Tanrı’nın iradesidir (18:29, 25:57, 73:19, 74:37, 76:29, 78:39, 80:12).
İlk günahımızı (Ek 7) işledikten sonra, Tanrı bize suçumuzu kınamamız ve O’nun mutlak oto-
ritesini kabul etmemiz için bir şans verdi (33:72). Fakat biz, Şeytan’ın bir tanrı olarak yeterliliği-
nin gösterisini seyretmek istediğimize karar verdik. Birçok insan, Tanrı’nın kendilerini bu korkunç
teste sokmak için yarattığı gerçeğini protesto eder. Belli ki bu gibi insanlar şunun farkında değil-
ler, [1] onlar korkunç bir suç işlediler (Giriş & Ek 7) ve [2] onlara suçlarını kınamaları ve kendile-
rini günahın bedelinden kurtarmaları için bir şans verildi, fakat onlar testten geçmeyi seçtiler.
57:22’den öğreniyoruz ki yaşamlarımız, etrafımızdaki her şeyle birlikte videokaset benzeri bir
şeyde önceden kaydedilmiştir. Tanrı her birimizin ne tür bir karar vermeye mukadder olduğumuzu
tam olarak bilir; O hangimizin Cennete gideceğini, hangimizin Cehenneme gideceğini bilir. Hat-
ta bu dünyaya doğmadan önce bile, Tanrı hangi ruhların iyi hangi ruhların kötü olduğunu biliyor-
du. Tanrı’nın her şeyi bilmesi söz konusu olduğunda, herkesin alnında “Cennet” veya “Cehennem”
yazan bir damga olduğunu hayal edebiliriz. Ancak söz konusu biz olduğumuzda, Tanrı’nın mutlak
otoritesinden yahut Şeytan’ın çok tanrılı görüşlerinden yana olmakta tamamen özgürüz. Bu neden-
le kader, söz konusu Tanrı olduğunda bir gerçektir, söz konusu biz olduğumuzda değil.
Bu anlayış, “Tanrı irade ettiği kişiye rehberlik eder ve irade ettiği kişiyi saptırır”ı ifade eden
çok sayıda ayeti açıklar. Kendi bilgisine istinaden, Tanrı ruhlarımızı hak ettiğimiz koşullara atar.
Tanrı meleklere “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” (2:30) dediğinde, bu, bazılarımızın kendimizi
günahın bedelinden kurtarmak için bir şansı hak ettiğimiz anlamına geliyordu. Hidayeti hak eden-
ler için Tanrı’nın rehberliğinin bir örneği 21:51’de bulunmaktadır: “Biz İbrahim’e hidayetini bah-
şettik, çünkü biz onun tamamen farkındaydık.” Diğer bir ifade ile Tanrı İbrahim’in rehberlik edil-
meyi hak eden iyi bir ruh olduğunu biliyordu ve Tanrı ona hidayetini ve anlayışını bahşetti. Diğer
bir güzel örnek ise 12:24’te belirtilmektedir. Yusuf, Mısırlı asilzadenin karısına aldandı ve “eğer
Rabbinden bir işaret görmeseydi” neredeyse zina edecekti. Tanrı bizlere 12:24’te öğretiyor ki O,
“Yusuf’tan kötülüğü ve günahı çevirdi, çünkü o Benim adanmış kullarımdan biriydi.” Şehvetini
kontrol eden Yusuf muydu? Yoksa onu iffetli kılan Tanrı’nın günahtan koruması mıydı? İşte böy-
ledir kader.
*********************
Ek 15
Dini Görevler: Tanrı’dan Bir Armağan
İbrahim 14:40 ayetinde Tanrı’ya yalvardığında, zenginlik veya sağlık istemedi; uğruna yal-
vardığı armağan şuydu: “Lütfen Tanrım, beni iletişim dualarını (Namazı) yerine getirenlerden
biri yap.” Tanrı’nın tayin ettiği dini görevler, aslında O’ndan gelen büyük bir armağandır. Onlar
ruhlarımızın büyümesi ve gelişmesi için gerekli beslenmeyi oluştururlar. Böyle bir beslenme ol-
madan, Tanrı’nın Yargı Günü’ndeki fiziksel varlığı ile bağlantılı olan muazzam enerjiye dayana-
mayız. Tanrı’ya olan iman tek başına kurtuluşumuzu garantilemez; ruhlarımızı da beslemeliyiz
397 ♦ Ek 15
(6:158, 10:90-92). Buna ek olarak, 15:99 ayeti, Tanrı’nın tayin ettiği dini görevleri gözetmenin
kesinliğe erişme vesilelerimiz olduğunu belirtir: “Kesinliğe erişmek için Rabbinize ibadet edin.”
ğiştirebilir ve yine aynı sayıda harfi sağlaya- Sure 1’in, Anahtar’ın Özellikleri
bilir. Ancak, aşağıdaki matematiksel olgu bu Ayet No Harf Sayısı Sayısal Değer
olasılığa imkân vermez. Çünkü her bir harfin
1 19 786
sayısal değeri dikkate alınır. İşte burada:
2 17 581
[4] Her ayetin sayısal değerini dâhil ede- 3 12 618
lim ve her bir ayetteki harf sayısını takiben 4 11 241
yazalım:
5 19 836
1 19 786 17 581 12 618 11 241 19 836 18 6 18 1072
1072 43 6009 sayısı da 19’un katıdır. 7 43 6009
[5] Şimdi her bir ayetin numarasını, ar-
dından bu ayetteki harf sayısını, daha sonra bu ayetin sayısal değerini ekleyelim. Şunu elde ede-
riz:
1 1 19 786 2 17 581 3 12 618 4 11 241 5 19 836 6 18 1072 7 43 6009 sayısı 19’un katıdır.
[6] Her ayetin sayısal değeri yerine, Sure 1’deki her bir harfin sayısal değerini yazalım. Bu
tam anlamıyla müthiş mucize, elde edilen 274 basamaklı uzun sayının da 19’un tam katı olduğu-
nu gösterir. ALLAHU EKBER.
1 7 1 19 2 60 40 1 30 30 5 1 30 200 8 40 50 1 30 200 8 10 40 2 17...50
Bu sayı sure numarasıyla başlar, ardından suredeki ayet sayısı, ardından ayet numarası, ar-
dından bu ayetteki harf sayısı, ardından bu ayetteki her bir harfin sayısal değeri, ardından bir son-
raki ayetin numarası, ardından bu ayetteki harf sayısı, ardından bu ayetteki her bir harfin sayısal
değeri gelir ve surenin sonuna kadar böyle devam eder. Böylelikle, en son bileşen 50 olur, “N”-
nin (son harf) değeridir.
[7] Buraya çok uzun sayıları yazamadığımdan dolayı, her ayetin numarası, ardından ayette-
ki harf sayısı, ardından ayetteki her bir harfin sayısal değerinden oluşan uzun sayının yerine [*]
yazalım. Eğer sure numarasının ardından o surenin ayet sayısını yazarsak 17 elde ederiz, gün-
lük beş vakit namazın ünite (Rekât) sayısı. 17’nin yanına ilk namazın numarasını (1), ardından
2 olan Rekât sayısını yazın, sonra iki tane [*]; ardından ikinci namazın numarasını (2), ardından
ikinci namazın Rekât sayısını (4), ardından dört tane [*] yazın ve bu şekilde devam edin. Sadece
elde edilen uzun sayı 19’un katı değil, aynı zamanda onu oluşturan basamak sayısı da 4636’dır
(19x244)… Lütfen şuna dikkat edin, Sure 1’in herhangi bir temsili, sonucu etkilemeden [*]’ın
yerini alabilir; hepsi de 19’un katlarını verir. Örneğin “Anahtar”ın kısa bir sunumu, Sure numa-
rası (1), onu takiben ayet sayısı (7), ardından Sure 1’deki harflerin toplam sayısı (139), ardından
tüm surenin toplam sayısal değerinden (10143) oluşur. Ortaya çıkan sayı (1713910143) da [*]
işaretini temsil edebilir.
1712[*][*]24[*][*][*][*]34[*][*][*][*]43[*][*][*]54[*][*][*][*]
ma Namazını doğrular. Aşağıda gösterilen uzun sayı, Cuma gününün 5 namazını temsil eder; bu,
19’un katıdır.
1512[*][*]24[*][*]34[*][*][*][*]43[*][*][*][*]54[*][*][*][*]
11224124482344824336254482
Bu uzun sayı şunları içerir, 5 vakit namazda okuduğumuz sure (1), onu takiben birinci nama-
zın numarasını (1), sonra bu namazda okuduğumuz “Anahtar”ların sayısını (2), sonra eğilmele-
rin (Rükû) sayısını (2), sonra secdelerin sayısını (4), sonra Teşehhütlerin (oturma pozisyonunda)
sayısını (1), sonra ikinci namazın numarasını (2), sonra ikinci namazda okuduğumuz “Anahtar”-
ların sayısını (4), sonra bu namazdaki eğilmelerin (Rükû) sayısını (4), sonra secdelerin sayısını
(8), sonra Teşehhütlerin sayısını (2), sonra üçüncü namazın numarasını (3) ve böylelikle son na-
maza kadar böyle devam eder. Bu uzun sayı 19’un katıdır ve bu, Rükû, Sücûd ve Teşehhüdün sa-
yısına varıncaya kadar namazların en ufak ayrıntılarını doğrular.
Oruç
Oruç ile ilgili tüm detaylar 2:183-187’de verilmektedir.
Hacı daha sonra şafak vaktinden Güneş batıncaya dek bir gün boyunca ibadet etmek, tefek-
kür halinde bulunmak ve Tanrı’yı yüceltmek için Arafat’a gider (2:198). Güneş battıktan son-
ra, Yatsı Namazını yerine getireceği Müzdelife’ye gider ve Mina’da Şeytan’ın sembolik taşlan-
ması için 21 adet taş toplanır. Hacı, Müzdelife’den Mina’ya iki veya üç gün geçirmek için gider
(2:203). Mina’daki ilk sabahta, hacı, fakirleri beslemek ve Tanrı’nın İsmail ve İbrahim’i Şey-
tan’ın hilesinden kurtarmak amaçlı müdahalesini (37:107, Ek 9) anmak için bir hayvan kurba-
nı sunar. Taşlama merasimleri Şeytan’ın çok tanrıcılığını reddetmeyi sembolize eder ve üç mer-
kezin her birinde Tanrı’yı yücelterek yedi taş atılmasıyla yapılır (15:34). Hacı daha sonra Mek-
ke’ye döner ve son defa Kâbe’nin yedi kez tavafını yerine getirir.
Maalesef, bugünkü Müslüman hacıların çoğu, Muhammed peygamberin mezarını ziyaret et-
meyi gelenek haline getirmişlerdir, ki orada en küstah putperestlik eylemlerini işlerler ve böyle-
ce haclarını geçersiz hale getirirler. Kuran, sürekli olarak “Kutsal Mescit”ten bahseder, oysa gü-
nümüz Müslümanları “İki Kutsal Mescit”ten bahseder. Bariz bir putperest eylemi olarak, Müs-
lümanlar Muhammed’in mezarını başka bir “Kutsal Mescit” olarak kurdular. Bu, Kuran’ın bir
küfürle ihlal edilmesidir ve hatta ironik bir şekilde Hadisi de ihlal eder. Aşağıda gösterilen Ha-
dis bu garip ironiyi resmetmektedir.
Fiziksel Faydalar
Paha biçilemez ruhsal faydalarına ek olarak, iletişim dualarını (Namazı), zorunlu bağışı
(Zekâtı), Ramazan ayı boyunca orucu ve Haccı yerine getirmenin bol miktarda fiziksel, ekono-
mik ve sağlıkla alakalı faydaları vardır.
Şafak namazını yerine getirmek uyku boyunca uzun süreli hareketsizliği kesintiye uğratır;
bunun eklem iltihabını önlemeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Aynı zamanda, sabah erkenden
kalkmak depresyonla ve diğer psikolojik problemlerle mücadeleye yardımcı olur. İletişim duala-
rı sırasında tekrarlanan secde pozisyonu, daha fazla kan alması için beynimizdeki kan damarla-
rını genişletir ve bu da baş ağrılarını engeller. Bel ve eklemlerin tekrar tekrar bükülmesi sağlıklı
bir egzersizdir. Bunların hepsi bilimsel olarak saptanmış gerçeklerdir.
İletişim dualarından önce gerekli olan abdestler bizi tuvaleti daha sık kullanmaya teşvik eder.
Bu alışkanlık bizi yaygın ve yıkıcı bir kanser olan kolon kanserinden korur. Zararlı kimyasallar
idrar ve dışkılarla dışarı atılır. Eğer bu dışkılar uzun süre kolonda tutulursa, zararlı maddeler vü-
cuda tekrar geri emilir ve kansere yol açar.
Ramazan ayı boyunca oruç tutmak, genişlemiş midelerimizi normal boyutlarına geri getirir,
Ek 15 & Ek 16 & Ek 17 ♦ 402
geçici sıvı kaybı yolu ile kan basıncımızı düşürür, zararlı toksik maddeleri vücuttan atar, böbrek-
lerimize çokça gerekli olan bir dinlenme sağlar, aşırı ve zararlı yağları eriterek kilomuzu azaltır.
Zekât bağışı ve kutsal Hac yolculuğu çok geniş ekonomik ve sosyal faydalara sahiptir.
*********************
Ek 16
Beslenme Haramları
Kuran, Kuran’da belirgin bir biçimde haram kılınmayan herhangi bir şeyi haram kılanlardan
Tanrı’nın son derece hoşnutsuz olduğunu öğretir (16:112-116). Kuran’da belirgin bir biçimde
bahsedilmeyen herhangi bir harama sarılmak putperestlikle eşdeğerdir (6:142-152). Bu gibi ha-
ramlar, Tanrı’nın yanında bazı başka tanrı(ları) temsil etmektedir. Eğer YALNIZCA Tanrı’ya ta-
pıyorsanız, YALNIZCA O’nun öğretilerine sarılacak ve sadece O’nun tayin ettiği buyruklara ve
haramlara hürmet edeceksiniz.
Kuran’daki beslenme yasaklarının mutlak belirginliği en iyi şekilde 6:145-146’da resmedil-
mektedir. Bu iki ayetten öğreniyoruz ki, Tanrı “eti” haram kıldığı zaman “eti” haram kılmıştır,
başka bir şeyi değil ve Tanrı “yağı” haram kıldığı zaman O’nun belirgin bir biçimde haram kıl-
dığı şey budur. Bu iki ayet bize domuzun “eti”nin haram olduğunu bildirir, “yağı”nın değil. Bel-
li ki Tanrı, birçok ülkede domuz yağının unlu mamullerde ve diğer gıda ürünlerinde kullanılaca-
ğını biliyordu ve bu tür bir kullanım yiyecekleri Haram (yasaklı) kılmaz. Kuran, belirgin bir bi-
çimde dört eti haram kılar (2:173, 5:3, 6:142-145 ve 16:112):
De ki, “Bana vahyedilende, hiçbir yiyen için
şunun dışında haram kılınmış hiçbir yiyecek bulamıyorum,
(1) leş, (2) akan kan, (3) domuzun eti, çünkü o pistir ve
(4) küfürle Tanrı’dan başkasına adanmış et.”
Eğer birisi kasıtlı veya kötü niyetli olmaksızın
bunları yemeye mecbur kalırsa,
o zaman Rabbin Bağışlayıcıdır, En Merhametli Olandır. [6:145]
*********************
Ek 17
Ölüm
Ölüm çoğu insan için büyük bir gizemdir. Kuran öğrencileri için öyle değil. Ölümün tıpkı
uyumak gibi olduğunu öğreniyoruz; rüyalarla tamamlanan (6:60, 40:46). Ölüm ve diriliş arasın-
daki süre bir gecelik uyku gibi geçer (2:259; 6:60; 10:45; 16:21; 18:11, 19, 25; 30:55).
Ölüm anında herkes kendi kaderini bilir; Cennet ya da Cehennem. İnkârcılar için ölüm kor-
kunç bir olaydır; melekler onların ruhlarını koparıp çıkarırlarken yüzlerine ve arkalarına vurur-
lar (8:50, 47:27, 79:1).
Kuran sürekli olarak iki ölümden bahseder; ilk ölüm, Tanrı’nın mutlak otoritesi konusunda
bir duruş sergilemekte başarısız olduğumuz zaman gerçekleşti (Ek 7). Bu ilk ölüm biz bu dünya-
ya doğana dek sürdü. İkinci ölüm ise bu dünyadaki hayatımızı sonlandırır (2:28, 22:66, 40:11).
403 ♦ Ek 17
Not: Aşağıdaki bölüm, United Submitters International’ın aylık bülteni olan Submitters Pers-
pective’nin Şubat 1990 tarihli sayısındaki ana makalenin bir kopyasıdır. Bu sayı, Aralık 1989’da
vaktinden önce tamamlandı ve postalandı. Dr. Halife 31 Ocak 1990’da şehit edildi ve ruhu di-
rekt Cennete alındı.
3:81 ve 46:9’ da belirtildiği BENİM KENDİ TECRÜBEM hiçlik hali (40:46). Cehennem
gibi, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi Tanrı’nın peygamberlerle henüz var olmamıştır (40:46,
yeni bir şey getirmez; aldığım olan antlaşması 3:81 uyarınca 89:23).
ve size aktardığım her şey za- yerine getirildiğinde, doğrula- Elbette, Doğrular
ten Kuran’ dadır. Bununla rın ŞU AN yaşadığı (4:69) Cen- Göçerler
birlikte, Kuran, Yüce Tanrı nete götürüldüm. Vücudum Söz konusu yeryüzündeki
tarafından belirli bir zaman- burada yeryüzündeyken, ben insanlar olduğunda, doğrular
da vahiy için tutulan bilgilerle Âdem & Havva’nın olduğu “ölürler.” İnsanlar doğrula-
doludur. Şimdi yukarıda gös- aynı Cennetteydim. rın sadece bedenlerini terk
terilen ayetlere bakmanın ve ettiklerini ve Cennete devam
harika haberi öğrenmenin za- İNKÂRCILAR ettiklerini fark etmezler. Yu-
manı geldi: DOĞRULAR ÖL- İnkârcılara gelince, onlar karıda gösterilen ayetler kendi
MEZLER; onların hayatları ölüm anında Cehennelik ol- kendini açıklayıcıdır. Onlar
bu dünya üzerinde önceden duklarını bilirler. Melekler on- bize doğruların sadece bir kez
belirlenmiş olan sona geldiğin- ların yüzlerine ve arkalarına öldüğünü söylüyor — büyük
de, ölüm meleği onları sadece vururlar (8:50 & 47:27), ruh- kavganın bir sonucu olarak,
dünyevi bedenlerini terk etme- larını çıkarmalarını emreder- zaten tecrübe ettiğimiz tek
ye ve bir zamanlar Âdem ve ler (6:93), sonra da “ruhlarını ölüm (38:69). Arkadaş ve ak-
Havva’nın yaşadığı aynı Cen- koparırlar” (79:1). Kuran bize rabaları hâlâ dünyada yaşar-
net olan Cennete gitmeye da- inkârcıların 2 ölümden geçe- ken doğruların Cennete git-
vet ederler. Cennet, Âdem ve ceğini öğretir (2:28 & 40:11). tiğine dair en iyi delili 36:26-
Havva’dan beri var olmuştur. Onlar öldürülecekler — Yargı 27’de görüyoruz. Hawaii’ye
89:27-30’ dan, Tanrı’nın iman- Günü’ ne kadar süren sürekli gidip bizi orada beklemek gibi.
lıların ruhlarını davet ettiğini bir kâbus içinde, gece gündüz Ayrıca 16:32 & 6:60-62’ye de
öğreniyoruz: “Cennetime Gi- Cehennemi seyrettikleri bir bakınız.
rin.”
*********************
Ek 18
Kuran: Kurtuluş için İhtiyacınız Olan Her Şey
Kuran’ın sözleri 19:64’te konuşur ve derler ki, “Biz Rabbinin buyruklarına uygun olarak in-
dik. O’na aittir geçmiş, şimdi ve gelecek. Senin Rabbin asla unutmaz.” Örneğin Tanrı bize na-
sıl uyunacağını söylemeyi unutmadı (18:109, 31:27). Buna rağmen, Hadis & Sünnet gibi böyle-
si sahte doktrinleri uyduranlar, takipçilerine nasıl uyuyacaklarını ve hatta tırnaklarınızı nasıl ke-
seceğinizi dikte eden dini öğretiler ortaya attılar. Mekke’deki Kutsal Mescitte ve Medine’deki il-
legal “Kutsal Mescit"te, yorgun ziyaretçileri arayıp bulmak ve eğer onlar yanlış taraflarına yatıp
uyuyorlarsa onları sopayla dövmek için ücret verilerek bazı kişiler tutuluyor!
Kuran, Kuran’ın eksiksiz, mükemmel ve tamamen detaylı olduğunu (6:19, 38, 114, 115;
50:45) ve Kuran’da belirgin bir biçimde bulunmayan dini düzenlemelerin İslam’dan yani Tes-
limiyet’ten başka bir dini teşkil ettiğini (42:21, 17:46) ilan eder. Gerçek imanlılar Kuran’a sa-
rılırlar, tüm Kuran’a ve başka şeye değil sadece Kuran’a. Bu ilke, Kuran’ın matematiksel ko-
du tarafından da doğrulanmaktadır. 17’inci surenin 46’ıncı ayeti YALNIZCA Kuran’a sarılma-
mız gerektiğini ilan eder. “YALNIZCA” kelimesi Kuran’da 6 defa geçmektedir: 7:70, 17:46,
39:45, 40: 12 & 84 ve 60:4. Tüm bu geçişler, 17:46 dışında Tanrı’ya atıfta bulunur. “YALNIZ-
405 ♦ Ek 18 & Ek 19
CA TANRI” ile ilgili olan sure ve ayetlerin numaralarını topladığımızda 361, 19x19 elde ederiz.
Bu, 17:46’nın “YALNIZCA Kuran”a atıfta bulunduğunu ispat eder.
*********************
Ek 19
Hadis & Sünnet: Şeytani Bidatlar
Tanrı’dan ve O’nun vahiylerinden başka hangi Hadise sarılırlar?
[45:6]
Kuran, uydurulmuş bir Hadis değildir; …her şeyi detaylandırır.
[12:111]
Bazı insanlar başkalarını Tanrı’nın yolundan saptırmak için boş Hadislere sarılırlar.
[31:6]
Takip edilecek tek Sünnet Tanrı’nın Sünneti olmalıdır.
[17:77, 33:62, 48:23, 6:114]
Kuran bize, Peygamberin “insan ve cin şeytanlar” diye tanımlanan bazı düşmanlarının, ya-
lanlar uydurup onları Peygambere atfedeceklerini bildirir (6:112, 25:31). Muhammed peygam-
berin vefatından sonra tam olarak gerçekleşen buydu; Hadis (sözel) ve Sünnet (eylemler) uydu-
ruldu ve Peygambere atfedildi. Hadis ve Sünnet şeytani bidatlerdir çünkü onlar: [1] Kuran’ın ek-
siksiz, mükemmel, tamamen detaylı ve dini rehberliğin tek kaynağı olması gerektiği gibi ilahi
ifadelere meydan okurlar (6:19, 38, 114 & 45:6-7), [2] Peygambere karşı küfürdürler ve onu Ku-
ran’a uymayan şedit bir zalim olarak tasvir etmektedirler ve [3] batıl inanç, cehalet ve savunula-
maz saçma geleneklere dayanan sahte doktrinler yaratmaktadırlar. Muhammed peygamber, çok
güçlü sözlerle Kuran’ın yanında başka bir dini öğreti göstermekten menedilmiştir (69:38-48).
Bazı Müslümanlar orta yolu bulurlar: “Eğer bir Hadis Kuran’a uyarsa onu kabul edeceğiz
ve eğer Kuran’la çelişirse onu reddedeceğiz!” Böyle bir ön kabul, bu kişilerin Tanrı’nın şu ifa-
delerine iman etmediklerini ispatlar: Kuran “eksiksiz, mükemmel ve tamamen detaylıdır.” Ku-
ran’ın yanında başka bir şeyden rehberlik aradıkları an, ne kadar “doğru” görünürse görünsün
Şeytan’ın tuzağına düşerler (bkz. 63:1). Çünkü Tanrı’nın sözünü reddetmiş olurlar ve Tanrı’nın
yanına başka bir tanrı yerleştirmiş olurlar (18:57). Ek 33’e bakınız.
Kuran’ın matematiksel mucizesi, Kuran’ın dini öğretiler için tek kaynağımız olması gerekti-
ğine dair matematiksel delil sunmaktadır. İşte sadece 2 örnek:
1. “ = Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık,” 38. (19 ×
2) Ayettedir ve 19 Arap harfinden oluşmaktadır (6:38).
2. “ = O, bu kitabı tamamen detaylı olarak indirdi,” 114. (19 ×
6) Ayettedir ve 19 Arap harfinden oluşmaktadır (6:114).
*********************
Ek 20 & Ek 21 & Ek 22 ♦ 406
Ek 20
Kuran: Başka Hiçbir Kitaba Benzemez
Kuran, Tanrı’nın dünyaya Son Ahitidir ve O, onu en ufak bir bozulmadan korumaya söz ver-
miştir (15:9). Bu nedenle Kuran, onu koruyan ve ona hizmet eden görünmez kuvvetlerle çevrili-
dir (13:39, 41:42, 42:24).
Başka herhangi bir kitabın aksine Kuran, Tanrı tarafından öğretilir (55:1-2); O, ihtiyacımız olan
vakitte ihtiyacımız olanı bize öğretir. Bu yüzden Kuran’ı yüzlerce kez sıkılmadan okuruz. Mesela
bir romanı sadece bir kez okuyabiliriz. Fakat Kuran sonsuz sayıda okunabilir ve biz her zaman on-
dan yeni ve değerli bilgiler çıkarırız. Öte yandan, samimi olmayan okuyucular—yani Kuran’ı, on-
da hata bulmak için okuyanlar—Kuran’dan çevrilirler (7:146, 17:45, 18:57, 41:44). Doğrusu, Tan-
rı’nın görünmez güçleri aradıkları hataları bulmalarına yardımcı olur. Kuran mükemmel olduğun-
dan, böyle “hatalar” sadece Tanrı’nın düşmanlarının aptallığını açığa vurmaya hizmet eder.
Tanrı, Kuran’ı tanımlamak için Kendi sıfatlarını kullanır; Kuran’ı “ ‘Azim = Büyük” (15:87),
“Hakim = Bilgelik dolu” (36:2), “Mecid = Şanlı” (50:1) ve “Kerim = Şerefli” (56:77) olarak
isimlendirir. Biz ne diyebiliriz ki?
Kuran, dillerinden bağımsız olarak tüm insanlara Tanrı’nın mesajı olduğundan, Kuran, dil-
lerinden bağımsız olarak imanlılar için erişime açıktır (41:44). Bu, derin bir olguyu açıklamak-
tadır: Arapça bilmeyen imanlılar, Kuran’ı, Arapça konuşan imansızlardan daha iyi bilirler. Ku-
ran’a hizmet eden görünmez kuvvetlerden dolayı o, samimi imanlılara kolayca ve zevkli bir şe-
kilde ulaşılabilirdir ve imansızlar için ise tamamen erişime kapalıdır (17:45, 18:57, 56:79).
*********************
Ek 21
Şeytan: Düşmüş Melek
Tanrı’nın krallığında, belirli yaratıklara görevlerini yerine getirmeleri için ihtiyaç duyulan
güçTanrı’nın krallığında, belirli yaratıklara görevlerini yerine getirmeleri için ihtiyaç duyulan
güçler verilir. Şeytan, Tanrı-vergisi güçlerinin kendisini bağımsız bir tanrı olarak faaliyette bu-
lunmaya yetkin kıldığına inandı. Onun hâkimiyetindeki sefalet, hastalık, kazalar ve savaşın yay-
gınlığı ile kanıtlandığı gibi, artık Şeytan’ın yetersiz olduğunu biliyoruz.
Kuran açıkça şunu belirtir, Şeytan, kendisine ihsan edilen muazzam güçler ve rütbe dolayı-
sıyla bir melekti. Bu yüzden, düşüşünden önce bir melek olarak adlandırılır (2:34, 7:11, 15:29,
17:61,18:50, 20:116, 38:71). Tanım olarak, bir cin, düşmüş bir melektir (18:50). Şeytan’ın isyanı,
bize meleklerin kendi akıllarıyla ve mutlak bir seçim özgürlüğüyle yaratıldıklarını öğretir (2:34).
*********************
Ek 22
İsa
Kuran bize şunu haber verir, İsa, tek görevi Tanrı’nın mesajını iletmek olan Tanrı’nın beşer
bir elçisiydi; onun asla bir gücü yoktu ve o şu anda ölüdür (4:171, 5:75, 117). İsa’yı Tanrı veya
Tanrı’nın Oğlu yahut üçlü birliğin bir parçası olarak kabul edenler “pagan”dırlar (5:17, 72, 73).
407 ♦ Ek 22
Önde gelen Hristiyan âlimler, bunlara benzer sonuçlara ulaştılar (THE MYTH OF GOD INCAR-
NATE, John Hick, ed., The Westminster Press, Philadelphia, 1977 & THE MYTH MAKER, Hyam
Maccoby, Harper & Row 1986). Hristiyanlık İznik’in ürünüdür (MS 325).
“Ben kendi başıma bir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargılamam adildir, çün-
kü ben kendi irademi değil ancak beni gönderen onun iradesini arıyorum.”
[ Yuhanna 5:30 ]
İsa dedi ki: “Benim öğretim benim kendimin değil; o, beni gönderen ondan geliyor.”
[ Yuhanna 7:16 ]
“İsrailoğulları, beni dinleyin! Nasıralı İsa Tanrı’nın size mucizelerle, harikalarla ve kendi kimli-
ği olan belirtilerle gönderdiği bir adamdı. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, Tanrı bunları onun ara-
cılığıyla içinizde yaptı.” [ Elçilerin İşleri 2:22 ]
“… Sözümü duyan ve beni gönderene iman eden adam sonsuz yaşamın sahibidir.”
[ Yuhanna 5:24 ]
“Beni kabul eden, beni değil, beni gönderen onu kabul etmiş olur.”
[ Matta 10:40, Markos 9:37, Luka 9:48 & Yuhanna 13:20 ]
“… Ben kendiliğimden gelmedim. Gönderme hakkına sahip olan tarafından gönderildim ve siz
onu tanımıyorsunuz. Ben onu tanıyorum çünkü ondan geliyorum; beni o gönderdi.”
[ Yuhanna 7:28-29 ]
İsa göğe baktı ve dedi ki “… Sonsuz yaşam budur: tek gerçek Tanrı olan seni ve senin gönder-
diğin onu, İsa Mesih’i tanımaları.” [ Yuhanna 17:1-3 ]
İsa yukarı baktı ve dedi ki “Baba! Beni işittiğin için sana şükrediyorum. Beni her zaman işitti-
ğini biliyorum, fakat bunu kalabalığın iyiliği için söyledim ki, beni senin gönderdiğine iman et-
sinler.”
[ Yuhanna 11:41-42 ]
Ek 22 ♦ 408
Yola çıkmak üzereyken bir adam koşarak yanına geldi, önünde diz çöküp ona sordu: “İyi Öğ-
retmenim, sonsuz yaşamdan pay almak için ne yapmalıyım?” İsa cevap verdi, “Neden bana iyi
diyorsun? Yalnızca Tanrı’dan başka hiç kimse iyi değildir.” [ Markos 10:17-18 ]
“Bana ‘Rab’ diyenlerin hiçbiri Tanrı’nın krallığına girmeyecektir, sadece göklerdeki Babamın
isteğini yapanlardan başka.” [ Matta 7:21 ]
“… Kardeşlerime git ve onlara de ki, Ben Babama ve sizin Babanıza, benim Tanrıma ve sizin
Tanrınıza yükseliyorum.’ “ [ Yuhanna 20:17 ]
“Tanrı benim de Rabbimdir sizin de Rabbinizdir; yalnızca O’na tapın. Doğru yol budur.”
[ Kuran 3:51, 19:36 & 43:64 ]
Üçlü Birlik, Hristiyanlar tarafından öğretilen ve Tanrı’nın, özünde bir, ancak “kişide” Baba,
Oğul ve Kutsal Ruh olarak üç olduğunu ileri süren Tanrı doktrini. Yeni Ahit’te ne Üçlü Birlik ke-
limesi, ne de bu şekilde açık bir doktrin görünür, İsa ve takipçileri Eski Ahit’teki Temel İtikatle
çelişmek de istemezler: “Dinle ey İsrail: Tarımız Rab birdir”
(Yasa’nın Tekrarı 6:4).
[ Ansiklopedi Britannica, 1975 ]
İsa’nın Ölümü
Bu, dünyadaki tek başına en tartışmalı konu olmuştur. Kuran’ın mucizevi matematiksel ko-
du, artık bu konuya nihai yanıtı sağlamıştır:
Tanrı merhamet ederek, neslimize, ruhu bu dünyadan ayrılmış fakat bedeni 19 ay daha yaşa-
mış bir kişinin canlı örneğini verdi. 25 Kasım 1984’te, Humana Louisville Hastanesi’ndeki dok-
torlar Bay William Schroeder’in hasta kalbini aldılar, yerine plastik ve metal bir pompa yerleş-
tirdiler (THE NEW YORK TIMES, Pazartesi, 26 Kasım 1984).
Bu tarihi operasyondan sonraki 19. günde—13 Aralık 1984, Perşembe—Bay Schroeder, ruh
olan, gerçek kişi, bu dünyadan göçtü. Bay Schroeder öldü. Fakat bedeni, bedenine eklenmiş ya-
pay kalp ile fonksiyonlarını sürdürmeye devam etti. Dünyaya “muhtemelen bir felç geçirdi” şek-
linde duyuruldu (THE NEW YORK TIMES, 14 Aralık 1984). Anlamlı bir biçimde, Bay Schroe-
der, vefatından sadece bir gün önce Başkan Ronald Reagan ile ulusal kanalda konuşmuş ve Sos-
yal Güvenlik Kurumu’nun vadesi geçmiş çekini göndermesini talep etmişti. Tamamen uyanıktı.
O andan itibaren “bir felç geçirdi”; günü veya zamanı yahut aile fertlerini tanımıyordu. İşin aslı,
Bay Schroeder artık bu dünyada değildi.
İnciller açıkça, İsa’nın, tutuklanmış bedeni etrafında gerçekleşen olaylardan habersiz olduğu-
nu belirtir:
“Bu arada başrahipler,
İsa’ya karşı birçok suçlamada bulundular.
Pilatus onu tekrar sorguya çekti:
“Elbette birkaç yanıtın vardır?
Sana karşı kaç suçlama yapıldığını gör.’’
Fakat Pilatus’a büyük ölçüde sürpriz oldu;
İsa başka yanıt vermedi.
[ Markos 15:3-5 ]
Herodes İsa’yı gördüğüne fazlasıyla sevindi. Onun hakkındaki haberlerden dolayı uzun süredir
onu görmek istiyordu ve bazı mucizeler sergilemesini umuyordu. İsa’ya oldukça uzun süre soru-
lar sordu fakat İsa hiç yanıt vermedi. Başrahipler ve yazıcılar onu şiddetle suçlamak için hazır-
lardı. Herodes ve muhafızları ona aşağılayıcı ve suçlayıcı şekilde davrandılar.
[ Luka 23:8-11 ]
Kurtarıcı bana dedi ki “Ağaçta gördüğün, sevinen ve gülen, işte bu yaşayan İsa’dır. Fakat beri-
ki, ellerini ve ayaklarını çiviledikleri et parçasıdır. [Apocalypse of Peter, VII, 3, 81] THE NAG
HAMMADI KÜTÜPHANESİ’nden (Harper & Row, 1977, James M. Robinson, ed, Sayfa 339).
Gerçek şu ki, (1) Bay Schroeder’in ruhunun operasyondan sonraki 19. günde bu dünyayı terk
etmesi ve (2) bedeninin 19 ay daha yaşaması esrarengiz birer hatırlatıcıdır ki, Tanrı, dünyanın
Schroeder’in durumu ile İsa’nın ispatlanmış olgusu olan ruhsuz bedeninin tutuklanması, işken-
ce edilmesi ve çarmıha gerilmesinden önceki ayrılığı arasındaki benzerliği bilmesini istemiştir.
*********************
Ek 23 ♦ 410
Ek 23
Vahyin Kronolojik Sırası
Sıra Sure 17........107 34.........50 51........10 68........88 85........29 102........24
1.........96 18........109 35.........90 52........11 69........18 86........83 103........22
2.........68 19........105 36.........86 53........12 70........16 87........2 104........63
3.........73 20........113 37.........54 54........15 71........71 88........8 105........58
4.........74 21........114 38.........38 55........6 72........14 89........3 106........49
5.........1 22........112 39.........7 56........37 73........21 90........33 107........66
6.........111 23........53 40.........72 57........31 74........23 91........60 108........64
7.........81 24........80 41.........36 58........34 75........32 92........4 109........61
8.........87 25........97 42.........25 59........39 76........52 93........99 110........62
9.........92 26........91 43.........35 60........40 77........67 94........57 111........48
10........89 27........85 44.........19 61........41 78........69 95........47 112........5
11........93 28........95 45.........20 62........42 79........70 96........13 113........9
12........94 29........106 46.........56 63........43 80........78 97........55 114.......110
13........103 30........101 47.........26 64........44 81........79 98........76
14........100 31........75 48.........27 65........45 82........82 99........65
15........108 32........104 49.........28 66........46 83........84 100......98
16........102 33........77 50.........17 67........51 84........30 101......59
411 ♦ Ek 24
EK 24
Tanrı’nın Sözü ile Oynamak
İnsanüstü matematiksel bir sistem, Kuran’ın her tarafına yayılır ve onun içindeki her bir
öğeyi korumaya ve gerçekliğini kanıtlamaya hizmet eder.
Peygamberin ölümünden on dokuz yıl sonra, bazı kâtipler, Medine’de vahyolunan son sure olan
Sure 9’un sonuna iki sahte ayet sokuşturdular. Bu Ek’te sunulan deliller, tartışmasız bir şekilde
bu insan sokuşturmalarını ortadan kaldırır, Kuran’ı bozulmamış saflığına geri döndürür ve
Kuran’ın matematiksel kodunun büyük bir işlevini yani Kuran’ı en ufak bir sokuşturmaya
karşı korumayı sergiler. Nitekim kod SADECE 9:128-129 sahte sokuşturmalarını reddeder.
Kuran, Tanrı’nın Son Ahitidir. Onu mükemmel bir şekilde korumak için verilen ilahi söz bu
nedenledir. Hem ilahi yazarlık, hem de Kuran’ın mükemmel korunması hususunda bizleri emin
kılmak için, Yüce yazar, Kuran’ı matematiksel olarak oluşturmuştur. Ek 1’de fiziksel delil ile is-
patlandığı gibi, böylesi bir matematiksel yapı insan yeteneklerinin çok ötesindedir. Tanrı’nın Son
Ahitinin en ufak bozuluşu, göze batan bir uyumsuzlukla dikkat çekmeye mukadderdir. Sadece
1—bir sure, bir ayet, bir kelime, hatta bir harf—ile olan sapma anında ifşa olur.
Muhammed Peygamber’in ölümünden on dokuz yıl sonra, Halife Osman’ın halifeliği döne-
minde, yeni Müslüman topraklara gönderilmek üzere Kuran’ın birkaç kopyasını yapmak için bir
yazıcı komitesi atandı. Kopyaların, Muhammed’in eliyle yazılmış olan orijinal Kuran’dan yapıl-
ması gerekiyordu (Ek 28).
Bu komite, Osman bin Affan, Ali bin Ebu Talip, Zeyd bin Sabit, Ubey bin Kab, Abdullah bin
Zübeyr, Saîd bin Âs ve Abdurrahman bin el-Hâris bin Hişâm tarafından gözetilip denetlenmek-
teydi. Peygamber, elbette ki Kuran’ı kronolojik vahiy sırasına göre (Ek 23), her parçayı uygun
pozisyonuna yerleştirmek için gerekli talimatlarla birlikte yazmıştı. Medine’de vahyolunan son
sure, Sure 9’du. Sadece çok kısa bir sure olan Sure 110, Sure 9’dan sonra Mina’da vahyedildi.
Yazıcılar komitesi nihayet Sure 9’a geldiler ve onu doğru yerine koydular. Yazıcılardan biri,
Peygamberi onurlandırmak için birkaç ayet eklemeyi önerdi. Yazıcılardan birçoğu kabul etti. Ali
ise öfkelendi. Tanrı’nın, son peygamberinin eli ile kâğıda dökülmüş olan sözünün asla değiştiril-
memesi gerektiğini şiddetle savundu.
Ali’nin protestosu birçok referansta belgelenmiştir ancak ben burada Celalettin Suyuti ta-
rafından yazılmış EL-İTKAN Fİ ULUMİL KURAN, Al-Azhareyyah Press, Kahire, Mısır, Hicri
1318, Sayfa 59 [bkz. İlave 1] klasik referansını alıntılayıp aslına uygun kopyalıyorum.
Ek 24 ♦ 412
Tuhaf bir şekilde, 9:128-129 sokuşturmaları geleneksel Kuran baskılarında “Mekkî” olarak
sınıflandırılmaktadır [bkz. İlave 2].
Son dönem ‘Medineli’ bir Müslüman olan Huzeyme’de bu ‘Mekkî’ ayetler nasıl bulunabil-
di?! Evrensel kabul Peygamberin Mekke’den Hicretinden sonraki tüm vahiyleri “Medenî” ola-
rak sınıflandırmışken, nasıl olur da Medenî bir sure Mekkî ayetler içerebilir??!! Bu tutarsız-
lıklara, ayrıca 9:128-129 Ayetleri ile alakalı göze çarpan çelişkilere rağmen, hiç kimse onların
gerçekliğini sorgulamaya cesaret edemedi. Bununla birlikte, Kuran’ın matematiksel kodunun
1974’te keşfedilmesi, Kuran’daki her unsurun gerçekliğinin kanıtlandığı yeni bir çağ açmıştır
(Ek 1).
Anlaşıldığı üzere, iki sahte Ayet olan 9:128-129’un sokuşturulması şu sonuçları ortaya çıkardı:
(1) Kuran’ın matematiksel sisteminin asıl fonksiyonunu göstermek,
(2) başlı başına harika bir mucize ortaya koymak,
(3) gerçek imanlıları ikiyüzlülerden ayırmak (onlar geleneklere sarılırlar).
İki sahte ayetin tercümesi İlave 3’te gösterilmektedir:
“İçinizden size bir elçi gelmiş bulunuyor, ki size hiçbir sıkıntının ilişmesini istemez ve
size düşkündür, imanlılara karşı şefkatli, merhametlidir. Eğer yüz çevirirlerse o zaman
de ki, ‘Tanrı bana yeter, O’ndan başka tanrı yoktur. Ben O’na güveniyorum. O, büyük
tahtın Rabbidir.’ “ [İlave 3 ]
FİZİKSEL DELİL
[1] Kuran’ın kodunun 9:128-129 Ayetleri tarafından ilk ihlali, Kuran’daki “Tanrı” (Allah)
kelimelerinin sayısının bir tane çıkarmadığımız sürece 19’un katı olmayan 2699 olduğu tespit
edildiğinde görüldü. Bu çeviride her sayfanın altında, “Tanrı” kelimesinin sayısı gösterilmekte-
dir. Kuran’ın sonunda gösterilen sayı toplam 2698, 19x142’dir çünkü sahte sokuşturmalar olan
9:128-129 çıkarılmıştır.
Ek 24 ♦ 414
[2] “Tanrı” kelimesinin geçtiği tüm ayet numara- Tablo 1: Başlangıçlı bölüm dışındaki
larının toplamı 118123 veya 19x6217’dir. Bu toplam, “Tanrı” kelimesinin geçişi
“Tanrı” kelimesinin bulunduğu her ayet numarası ekle- Sure “Tanrı” Sure “Tanrı”
nerek elde edilir. Eğer sahte 9:129 Ayeti dâhil edilirse No. Sayısı No. Sayısı
1 2 84 1
bu olgu kaybolur. 69 1 85 3
[3] Bu çeviride bulunan Sure 9’un sonunda gös- 70 1 87 1
71 7 88 1
terildiği gibi, Sure 9’un sonuna kadarki “Tanrı” keli- 72 10 91 2
melerinin toplam geçişi 1273, 19x67’dir. Eğer sahte 73 7 95 1
9:128-129 sokuşturmaları dâhil edilseydi, toplam 1274 74 3 96 1
76 5 98 3
olurdu ki 19’un katı değildir. 79 1 104 1
[4] İlk Kuranî başlangıçtan (2:1’deki “A.L.M.”) 81 1 110 2
82 1 112 2
son başlangıca (68:1’deki “N”) kadarki “Tanrı” keli- 57
mesinin geçişi toplamda 2641 veya 19x139’dur. Ku- 19x3
ran’ın başlangıçlı bölümünün dışında kalan sureleri
listelemek daha kolay olduğu için, Tablo 1 bu bölüm- Tablo 2: Kayıp Besmele’den
ekstra Besmele’ye kadar olan
deki 57 tane “Tanrı” kelimesinin geçişini göstermek-
“Tanrı” kelimesi
tedir. İlk başlangıçtan son başlangıca kadar olan top-
Sure “Tanrı” geçen
lam “Tanrı” kelimesinden 57 çıkarmak, bize 2698-57 = No. No. Ayet Sayısı
2641, 19x139’u verir. Eğer insan sokuşturmaları olan 1. 9 100
9:128 ve 129 dâhil edilseydi, başlangıçlı bölümdeki 2. 10 49
3. 11 33
“Tanrı” kelimesinin sayısı 2642 olurdu ki 19’un katı 4. 12 34
değildir. 5. 13 23
6. 14 28
[5] Sure 9 başlangıçsız bir suredir ve eğer 85 baş- 7. 15 2
8. 16 64
langıçsız sureye bakarsak, “Tanrı” kelimesinin bu su- 9. 17 10
relerden 57, 19x3 tanesinde geçtiğini görürüz. “Tanrı” 10. 18 14
kelimesinin bulunduğu surelerdeki ayetlerin toplam sa-
11. 19 8
yısı ise 1045, 19x55’tir. Eğer 9:128-129 dâhil edilsey- 12. 20 6
di, “Tanrı” kelimesini içeren ayetler 1 artardı. 13. 21 5
14. 22 50
[6] “Tanrı” kelimesi, kayıp Besmele’den (Sure 9) 15. 23 12
16. 24 50
ekstra Besmele’ye (Sure 27) kadar 19 Sure içerisinde 17. 25 6
513, 19x27 ayette geçer (Tablo 2). Eğer sahte Ayetler 18. 26 13
9:128-129 dâhil edilseydi, “Tanrı” kelimesini içeren 19. 27 6
….. …… ……
ayetlerin sayısı 514 olurdu ve bu olgu kaybolurdu. 19 342 513
Sure Sayısı: 19,
[7] 9:129 Ayetinde “tanrı” anlamına gelen “İlah” Sure numaralarının toplamı= 342 = 19x18
kelimesi geçer. Bu kelimenin Kuran’daki toplam geçi- Ayetlerin toplamı = 513 = 19x27.
şi 95, 19x5’tir. 9:128-129’un dâhil edilmesi, bu kelime-
nin 1 artarak 96 olmasına yol açar.
415 ♦ Ek 24
[8] INDEX TO THE WORDS OF THE QURAN (KURAN KELİMELERİ İNDEKSİ) 116 tane
“Resul” (Elçi) kelimesi listeler. Bu kelimelerden bir tanesi 9:128’dedir. Bu sahte ayetin kaldırıl-
masıyla, 115 “Resul” kelimesi kalmaktadır. Sayımdan çıkarılması gereken bir diğer “Resul” ke-
limesi ise 12:50’dedir çünkü Tanrı’nın elçisine değil “Firavun’un elçisine” atıfta bulunur. Böyle-
likle, Tanrı’nın “Resulü” geçişinin toplamı 114, 19x6 olur.
[9] Sahte 9:128-129 Ayetlerinde geçen bir diğer önemli kelime ise “Rahim” (Merhametli)
kelimesidir. Bu kelime Kuran’da özellikle Tanrı’nın bir ismi olarak kullanılmaktadır ve toplam
sayısı, peygambere atıfta bulunan 9:128’deki “Rahim” kelimesi çıkarıldıktan sonra 114, 19x6
olur. 7:188, 10:49 ve 72:21’e göre, Peygamber hiçbir şekilde rahmet edip kurtarma gücüne sahip
değildi.
[10] İNDEKS, 22 tane “ ‘Arş” (Taht) kelimesi geçişi listeler. Sahte sokuşturma 9:129,
12:100’de geçen Yusuf’un “ ‘Arşı” ve Saba Kraliçesinin “ ‘Arşı” (27:23) çıkarıldıktan sonra, so-
nunda 19 tane “ ‘Arş” kelimesi kalır. Bu da 9:129’daki “ ‘Arş” kelimesinin Kuran’a ait olmadı-
ğını ispatlar.
[11] Kuranî emir olan “Kul” (De ki), Kuran’da 332 defa geçer. Ayrıca “Kalu” (Dediler ki) de
aynı sayıda, 332 defa geçer. Sahte Ayet 9:129 “Kul” (De ki) kelimesini içerdiğinden, onun dâhil
edilmesi bu tipik Kuranî olguyu yok ederdi.
[12] Kuran, 6234 numaralı ayet ve 112 numarasız ayet (Besmeleler) içermektedir. Böylelik-
le, Kuran’daki toplam ayet sayısı 6346, 19x334 olur. Sahte Ayetler 9:128-129 Kuran’ın koduna
ilişkin bu önemli kriteri ihlal etmektedir.
[13] Yukarıda listelenen kelimelerin ihlal edilmesine ek olarak, 9:128-129 Kuran’ın matema-
tiksel yapısını da ihlal etmektedir. Her bir suredeki ayet sayısını, artı ayet numaralarının toplamı-
nı (1 + 2 + 3 + … + n, n= ayetlerin sayısı), Tablo 3: Kuran’ın sure & ayetleri için
artı her bir surenin numarasını toplayıp ek- “19” temelli Matematiksel kodlama
lediğimizde tüm Kuran için eklenerek ar- Sure Ayet Ayet
tan toplam 346199 veya 19x19x959 eder. No. Sayısı Toplamı Toplam
Bu olgu, Kuran’daki her ayetin gerçekliği- 1 7 28 36
ni doğrularken, 9:128-129’u dışlar. Tablo 2 286 41041 41329
3, Madde 13’teki hesaplamaların kısaltıl- . . . .
mış bir gösterimidir. Bu olgu, eğer 9:128- 9 127 8128 8264
129 Ayetleri dâhil edilirse imkânsızdır. . . . .
114 6 21 141
[14] Yukarıdaki Madde 13 ile aynı he-
6555 6234 333410 346199
saplamaları bu sefer Sure 9’u da içeren sa- (19x19x959)
dece 85 başlangıçsız sure için yaptığımız-
da, eklenerek artan toplam yine 19’un katıdır. Tüm başlangıçsız sureler için eklenerek artan toplam
156066 veya 19x8214’tür. Bu sonuç, Sure 9’un 129 değil 127 ayetten oluşmasına dayanmaktadır.
Veriler Tablo 4’te gösterilmektedir. Sahte ayetler bu kriteri yok ederdi.
Ek 24 ♦ 416
Tablo 4: Kuran’ın 85 başlangıçsız [15] Tüm başlangıçsız surelerin (85 sure) içinde,
suresi için matematiksel kodlama Sure 9'un sonuna kadar olan başlangıçsız surelerin sure
Sure Ayet Ayet numaralarını, artı onların ayet sayılarını birbirine ekle-
No. Sayısı Toplamı Toplam diğimizde 703, 19x37 elde ederiz. Detaylı veriler Tablo
1 7 28 36 5’te gösterilmektedir.
4 176 15576 15756
Bu olgu, Sure 9’un 127 ayetten oluşmasına dayan-
. . . .
maktadır.
9 127 8128 8264
. . . . [16] Kayıp Besme- Tablo 5: Baştan Sure 9’a
114 6 21 141 le’den (9:1) Kuran’ın kadar başlangıçsız sureler
156066 sonuna kadar başlangıç- ve onların ayetleri
156066 = (19x8214) sız surelerin sure numa- Sure Ayetler Toplam
ralarını, artı ayet sayıla- 1 7 8
rını, artı ayet numaralarının toplamını birbirine eklediğimizde ge- 4 176 180
nel toplam 116090 veya 19x6110 eder. Bu veriler Tablo 6’dadır. 5 120 125
Eğer 9:128-129 Ayetleri dâhil edilirse, Sure 9’un ayet sayısı 129 6 165 171
olur ve genel toplam 116349 olur, 19’un katı değildir. 8 75 83
Tablo 6: Başlangıçsız sureler & onların [17] Madde 16’da- 9 127 136
kayıp Besmele’den (Sure 9) Kuran’ın ki aynı hesaplama- 703
sonuna kadar olan ayetleri lar, Sure 9’un kayıp (19x37)
Sure Ayet Ayet Besmelesinden Su-
No. Sayısı Toplamı Toplam re 27’nin ekstra Besmelesine kadar yapılırsa, genel
9 127 8128 8264 toplam 119966 veya 19x6314 eder. Eğer Sure 9’da-
16 128 8256 8400 ki ayet sayısı 129 olsaydı bu olgu yok olurdu ve top-
. . . . lam artık 19’a bölünemez olurdu. Bu olgu aynı za-
113 5 15 133 manda Sure 9’daki Besmele’nin yokluğuyla da ilgili
114 6 21 141 olduğundan, açıklanmış ve ayrıntılı veriler Ek 29’da
116090 tablo biçiminde verilmiştir.
(19x6110)
Tablo 7: Kayıp Besmele’den 74:30’a
[18] Madde 16 ve 17’deki aynı hesaplamalar kadar sure ve ayetler
kayıp Besmele’den (9:1) 19 sayısının geçtiği aye-
Sure Ayet Ayet
te (74:30) kadar yapıldığı zaman, 207670 veya No. Sayısı Toplamı Toplam
19x10930 eden genel bir toplam buluruz (Tablo 7). 9 127 8128 8264
Sure 9, 127 ayetten oluşmalıdır. 10 109 5995 6114
[19] Sure 9, 127 ayetten oluşmaktadır. 127’nin . . . .
rakamları toplamı 1 + 2 + 7 = 10’dur. Sure 9’un ka- 73 20 210 303
yıp Besmelesinden, Sure 27’nin ekstra Besmelesine 74 30 465 569
kadar rakamları toplamı 10 eden tüm ayetlere baka- 2739 4288 200643 207670
lım. Eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı, genel top- (19x10930)
417 ♦ Ek 24
lam 2470 (19x130) yerine 2472 olurdu; 2472 19’un Tablo 8: 9:1’den 27:29’a kadar
katı değildir ve bu olgu kaybolurdu. Veriler Tablo rakamları toplamı 10 eden ayetler.
8’dedir. Toplamı
Sure Ayet 10 olan Toplam
[20] Tahrifçiler, Sure 9’un 129 ayetten oluştuğu-
No. Sayısı kaç tane Sayı
na inanmamızı istediler. 129 sayısı “9” rakamıyla biti- 9 127 12 148
yor. Ayet sayısı “9” ile biten ilk sure ve son sureye ba- 10 109 10 129
kalım. Bunlar Sure 10 ve Sure 104’tür. Sure 10’dan 11 123 11 145
Sure 104’e kadar sure numarası, artı ayet sayısı, artı 12 111 10 133
ayet numaralarının toplamını birbirine eklediğimizde 13 43 3 59
14 52 4 70
23655 veya 19x1245 olan genel bir toplam elde ede- 15 99 9 123
riz. Detaylar Tablo 9’da gösterilmektedir. 16 128 12 156
Yanlış ayet sayısı -129- ile birlikte Sure 9’un dâ- 17 111 10 138
18 110 10 138
hil edilmesi ayet numaralarının toplamını ve kümü- 19 98 9 126
latif toplamı değiştirirdi — ayet numaralarının topla- 20 135 12 167
mı 627 + 129 = 756 olurdu ve kümülatif toplam da 21 112 10 143
23655 olmazdı — ve Kuran’ın kodu ihlal edilmiş olur- 22 78 7 107
du (Tablo 9). 23 118 11 152
24 64 6 94
[21] Sahte sokuşturmalar Sure 9’un sonundaki 25 77 7 109
128. ve 129. Ayetlerden oluşuyordu. Eğer 128 ve 129 26 227 22 275
sayılarına bakarsak, iki tane 1, iki tane 2, bir tane 8 27 29 2 58
342 1951 177 2470
ve bir tane 9 görürüz. Şimdi Kuran’daki tüm ayetle-
342 = 19x18 & 2470 = 19x130
re bakalım ve gördüğümüz tüm 1’leri sayalım. Yani
1, 10, 11, 12, 13… 21, 31 vb. ayetlerinde gördüğümüz Tablo 9: Ayet sayıları
1’ler. Sure 9’da doğru “9” ile biten tüm sureler.
Tablo 10: 85 başlangıçsız
ayet sayısı, 127 kulla- Sure Ayet Ayetlerin
suredeki tüm “1”lerin
nılması şartıyla 1’lerin No. Sayısı Toplamı Toplam
sayılması 10 109 5995 6114
toplam sayısı 2546’dır
Ayet 1’ lerin 15 99 4950 5064
(19x134). Eğer 128 ve
Sure Sayısı sayısı 29 69 2415 2513
129 dâhil edilirse genel 43 89 4005 4137
1 7 1
4 176 115 toplam, 19’un katı ol- 44 59 1770 1873
mayan 2548 olur (Tab- 48 29 435 512
. . .
lo 11). 52 49 1225 1326
9 127 61 57 29 435 521
. . . [22] Sure 9, baş- 81 29 435 545
113 5 1 langıçsız bir sure oldu- 82 19 190 291
114 6 1 ğundan 85 başlangıç- 87 19 190 296
..... sız suredeki tüm ayet 96 19 190 305
1406 104 9 45 158
numaralarına bakalım 748 627 22280 23655
(19x74) ve gördüğümüz tüm (19x1245)
Ek 24 ♦ 418
1’leri sayalım. Tablo 10’da gösterildiği gibi, başlangıçsız surelerdeki “1” rakamının toplam sayı-
sı 1406 veya 19x74’tür. Açıkça görülüyor ki eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı, 128 ve 129’dan
iki tane fazla 1 görürdük ve kod ihlal edilirdi.
[23] “1” rakamı için Madde 22 ve 23’te açıklanan aynı işlemi takip ederek, tüm Kuran’ın tüm
ayet numaralarındaki tüm 2’leri, 8’leri ve 9’ları sayalım. Tablo 11’de gösterildiği gibi, 2’lerin,
8’lerin ve 9’ların toplam sayısı 3382 veya 19x178’dir. Bu da tüm 1’ler, 2’ler, 8’ler ve 9’lar için
büyük toplamı 2546 + 3382 = 5928, 19x312 meydana getirir.
[26] Mucizevi bir şekilde, eğer Kuran’daki her bir surenin rakamlarının toplamını hesaplar
ve toplamak yerine her sure için toplamını, ayet sayısının rakamlarının toplamı ile çarparsak, yi-
ne de sonunda 19’un katı olan genel bir toplam elde ederiz. Örneğin Sure 2, 286 ayete sahiptir.
Rakamların toplamı 2 + 8 + 6 = 16’dır. Dolayısıyla, Madde 26’da yaptığımız gibi 2 + 16 topla-
mak yerine 2 ile 16’yı çarparsınız ve 32 elde edersiniz. Bu, tüm Kuran için yapılır. Tüm sureler
için genel toplam 7771 veya 19x409’dur. Bir kez daha, Kuran’daki her ayet doğrulanırken sahte
ayetler tamamen reddedilir. Tablo 13’e bakınız.
[27] Gerçekten harika olan bir diğer olgu: Sure 9 tek-sayılı bir suredir ve eğer yukarıda ta-
rif edilen hesaplamaları sadece tek-sayılı sureler için yaparsak, sureler için toplam 513 (19x27),
ayetler için toplam 437 (19x23) ve her ikisi
için büyük toplam 513 + 437 = 950 (19x50) Tablo 14: Tablo 12’deki aynı veriler fakat sadece
olarak buluruz. Tablo 14, bu olağanüstü ol- tek-numaralı sureler için
guyu göstermektedir. Sure Ayet Rakam Toplamı
[28] 127 veya daha az ayetten oluşan No. Sayısı Sureler Ayetler Toplam
tüm sureleri alalım. Böyle 105 sure var- 1 7 1 7 8
dır. Bu 105 surenin sure numaraları topla- 3 200 3 2 5
mı, artı ayet numaralarının toplamı 10963 . . . .
veya 19x577’dir. Sure 9, 127 ayete sahip 9 127 9 10 19
tek suredir. Tablo 15’e bakınız. Eğer Sure . . . .
9, 129 ayetten oluşsaydı, bu surelerin liste- 113 5 5 5 10
sine dâhil edilemezdi, toplam 10827 olurdu ..... ..... .....
(10963-136), bu olgu kaybolurdu ve Ku- 513 437 950
ran’ın kodu ihlal edilirdi. (19x27) (19x23) (19x50)
Ek 24 ♦ 420
[29] Sure 9 tek-sayılı olduğundan ve ayetlerinin Tablo 15: 127 veya daha az ayetten oluşan
sayısı da tek-sayılı olduğundan, şimdi ayet sayısı da tüm surelerin matematiksel kodlaması
tek olan tüm tek-sayılı surelere bakalım. Bu bize 27 Sure Ayet
sure verir: 1, 9, 11, 13, 15, 17, 25, 27, 29, 33, 35, 39, Numarası Sayısı Toplam
43, 45, 57, 63, 81, 87, 91, 93, 97, 101, 103, 105,107, 1 7 8
111 ve 113. Bunlar sırasıyla 7, 127, 123, 43, 99, 111, 5 120 125
77, 93, 69, 73, 45, 75, 89, 37, 29, 11, 29, 19, 15, 11, 8 75 83
5, 11, 3, 5, 7, 5 ve 5 ayetten oluşmaktadır. Bu sure 9 127 136
numaralarının toplamı, artı onların ayet numaraları- . . .
nın toplamı 2774, 19x146’dır. Eğer Sure 9 için yanlış 113 5 118
ayet sayısını, yani 129’u alırsak bu mucize kaybolur. 114 6 120
6434 4529 10963
[30] Sure 9’daki gerçek ayet sayısı 127’dir ve bu (19x577)
bir asal sayıdır—1 ve kendisi dışında herhangi bir sa-
yıya bölünmez. Ayet sayısı bir asal sayı olan tüm surelere bakalım. Bunlar Sureler 1, 9, 13, 33,
43, 45, 57, 63, 81, 87, 93, 97, 101, 103, 105, 107, 111 ve 113’tür. Bu surelerdeki ayet sayıları sı-
rasıyla 7, 127, 43, 73, 89, 37, 29, 11, 29, 19,11, 5, 11, 3, 5, 7, 5 ve 5’tir. Eğer bu surelerin rakam-
larını toplarsanız 137 elde edersiniz, aynı zamanda ayetlerin rakamları toplamı 129 eder. Bu, tüm
rakamların genel toplamını 137 + 129 = 266 = 19x14 yapar.
[31] Tahrifçiler, Sure 9’a iki sahte ayet eklediler ve bu da Tablo 16: Ayet sayısı 3 rakam-
surenin 129 ayet olmasına neden oldu. 129, 3 rakamdan oluş- lı olan ve 3’e bölünebilen tüm
tuğu ve 3’e bölündüğü için, ayet numarası 3’e bölünebilen ve sureler
3 rakamdan oluşan surelere bakalım. Bu surelerin numaraları- Sure Ayet Sayısı Toplam
nın toplamı 71’dir ve ayetlerin toplam sayısı 765’tir. Bu ise 71 5 120 125
+ 765 = 836 veya 19x44 genel toplamını verir. Veriler Tablo 6 165 171
16’da gösterilmektedir. 11 123 134
12 111 123
Tablo 17: 129 veya daha Eğer Sure 9, 129 ayete sahip 17 111 128
fazla ayetten oluşan tüm olsaydı bu tabloya dâhil edilirdi ve 20 135 155
sureler. bu olguyu yok ederdi. 71 765 836
Sure No. Ayet Sayısı [32] Eğer Sure 9, tahrifçi- (19x44)
2 286 lerin inanmamızı arzu ettiği gibi
3 200 129 ayetten oluşsaydı, o halde bir de 129 veya daha fazla ayetten
4 176 oluşan tüm surelere bakalım. Böyle 8 sure mevcuttur. Verileri Tab-
6 165
lo 17’de gösterilmektedir.
7 206
20 135 Eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı ayetlerin toplam sayısı
26 227 1577 + 129 = 1706 olurdu ki 19’un katı değildir.
37 182
1577
(19x83)
421 ♦ Ek 24
[33] 127, 128 ve 129 sayıları iki tane ortak rakama sahiptir, Tablo 18: Söz konusu ayet-
“1” ve “2”. Ayet sayıları 1 ve 2 rakamlarını içeren tüm sureleri ler (127, 128 ve 129) ile or-
göz önüne alalım. Sure numaralarını toplayıp ayet sayılarını ek- tak olarak son ayeti “1” ve
lediğimiz zaman, 1159, 19x61 elde ederiz. Tablo 18’e bakınız. “2” rakamlarına sahip olan
Eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı toplam 1159 + 2 = 1161 sureler.
olurdu ki 19’un katı değildir. Sure Ayet
No. Sayısı Toplam
[34] Sure 9, ayet sayısı 1 ve 2 rakamlarını içeren tek haneli
5 120 125
bir suredir. Bu özelliklere sahip başka tek bir sure vardır: Sure 5,
9 127 136
tek basamaklı bir suredir ve 120 ayet içermektedir. Tablo 19’da
görüldüğü gibi, bu iki suredeki ayetlerin sayısı 120 + 127 = 247 11 123 134
= 19 x 13’tür. 16 128 144
21 112 133
Tablo 19: Sayısı tek basamaklı olan ve ayet sayısı da “1” ve 37 182 219
“2” rakamlarını içeren sureler. 65 12 77
Sure Numarası Ayet Sayısı 66 12 78
5 120 92 21 113
9 127 ..... ..... .....
..... 322 837 1159
247 (19x61)
(19x13)
Eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı toplam 247 + 2 = 249 olurdu ki, 19’un katı değildir.
[35] Ayet sayısı “1” ve “2” içeren tüm surelere baktık. Şim- Tablo 20: Sure numaraları ve
di ayet sayısı “1” ile başlayan tüm surelere bakalım. Bu özelliği ayet sayılarının rakamlarının
taşıyan 30 sure vardır: Sureler 4, 5, 6, 9, 10, 11, 12, 16, 17, 18, toplamı 19 yapan tüm sureler.
20, 21, 23, 37, 49, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 82, 86, 87, 91, 93,
Sure Ayet
96, 100 ve 101.
No. Sayısı Toplam
Bunların ayet sayıları şöyledir: 176, 120, 165, 127, 109, 123, 9 127 136
111, 128, 111, 110, 135, 112, 118, 182, 18, 13, 14, 11, 11, 18, 12, 22 78 100
12, 19, 17, 19, 15, 11, 19, 11 ve 11. Bu 30 sure için ayet numara- 26 227 253
ları toplamı (1 + 2 + 3 + … + n) 126122 veya 19x6638’dir. 45 37 82
Eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı, ayet numaralarının top- 54 55 109
lamı 126122 + 128 + 129 = 126379 olurdu ve bu toplam 19’un 64 18 82
katı değildir. 72 28 100
[36] Sure 9, 127 ayetten oluşmaktadır ve 9 + 1 + 2 + 7 eşit- 77 50 127
tir 19. Sure ve ayet rakamları toplamı 19 yapan tüm surelere 78 40 118
bakalım. Bu tarifi karşılayan 10 sure vardır ve sure numarala- 84 25 109
rı ile ayet sayılarının toplamı 1216 veya 19x64’tür. Veriler Tablo . . . . . . . . . . .....
20’de gösterilmektedir. 531 685 1216
(19x64)
Ek 24 ♦ 422
[40] Sure 9, ayet sayısı “9” ile biten Tablo 24: Ayet sayısı “9” ile biten
tek-sayılı bir suredir. Şimdi ayet sayısı tek-sayılı sureler
“9” ile biten tüm tek-sayılı surelere ba- Sure No. Ayet Sayısı Toplam
kalım. Tablo 24’te gösterildiği gibi, sure 15 99 114
numarası ile bu surelerdeki ayet sayısının 29 69 98
toplamı 646 veya 19x34’tür. Eğer Sure 9, 43 89 132
129 ayete sahip olsaydı o da bu gruba dâ- 57 29 86
hil edilirdi ve toplam şu şekilde olurdu: 81 29 110
646 + 129 + 9 = 784, ki bu 19’un katı de- 87 19 106
ğildir. 312 334 646
(19x34)
[41] Şimdiye kadar tartışmasız olarak
Sure 9’un 127 ayetten oluştuğu kanıtlan- Tablo 25: Ayet sayısı “7” rakamı ile biten sureler
dı. Şimdi ayet sayısı “7” ile biten surelere Sure No. Ayet Sayısı Toplam
bakalım. Böyle 7 tane sure vardır; bunlar 1 7 8
Sure 1, 9, 25, 26, 45, 86 ve 107. Onların 9 127 136
ayet sayıları sırasıyla 7, 127, 77, 227, 37, 25 77 102
17 ve 7 ayettir. Sure numaraları, artı bu 26 227 253
yedi sure için ayet sayılarının genel top- 45 37 82
lamı 798, 19x42’dir. Detaylar Tablo 25’te 86 17 103
gösterilmektedir. Böylelikle, ayet sayısı 107 7 114
“7” rakamı ile biten her bir sure, Sure 9 299 499 798
da dâhil, bu koda uymaktadır. (19x42)
[42] Sure 9’un son iki ayeti 126 ve
127’dir. Tahrifçiler iki ayet ekledikle- Tablo 26: Kuran’daki her surenin son iki ayeti
arasından “7” rakamının toplam sayısı
rinden, Kuran’daki her surenin son iki
ayetine bakalım ve bu iki ayet arasın- Sure No. Son 2 Ayet Son 2 Ayetteki 7’ ler.
dan hepsindeki “7” rakamını sayalım. 1 6, 7 1
2 285, 286 0
Tablo 26’da gösterildiği gibi, Ku- 3 199, 200 0
ran’daki her surenin son iki ayeti ara- 4 175, 176 2
sındaki “7” rakamının toplam sayısı 38, . . .
19x2’dir. 9 126, 127 1
Eğer Sure 9’daki son ayet 127 yeri- . . .
ne 129 olsaydı, “7” rakamının geçiş sa- 25 76, 77 3
yısı 38 değil 37 olurdu ve bu kriter yok . . .
olurdu. 114 5, 6 0
38
Ek 24 ♦ 424
[43] Sure 9’un 129 ayetten oluştuğunu varsayıp, numarası 129 Tablo 27: “129”
olan bir ayet içeren tüm surelere bakalım. Bu, 129 veya daha faz- numaralı bir ayet
la ayet içeren tüm surelere bakacağımız anlamına gelir. Örneğin Su- içeren tüm sureler
re 2, 286 ayetten oluşmaktadır. Bu nedenle, “129” olarak atanan bir Sure
ayet içerir. O halde bu ayeti alırız ve Kuran’da 129 numarası verilen No. Ayet No.
tüm diğer ayetlere ekleriz. Bu varsayım uyarınca, numarası 129 olan 2 129
ayet içeren 9 sure vardır. İlginç bir şekilde, bu 9 surenin toplam su- 3 129
re numarasını 19’un katı (114) bulurken, dokuz 129’un toplamı, eğer 4 129
toplamlarından 2 eksiltilirse 19’un katı olabilir. Başka bir deyişle, bi- 6 129
ze bu 9 surenin 2 ekstra ayet içerdiği söylenmektedir. Detaylar Tablo 7 129
27’dedir. 9? 129
20 129
114 ile 1161’i toplayıp 2 çıkardığımızda, 1273 veya 19x67 el- 26 129
de ederiz. Bu toplamı (1273’ü) aşağıdaki Madde 44’te verilen top- 37 129
lam ile karşılaştırın. Tablo 27’de listelenen 9 sureden hangisi ekstra 2 114 1161
ayete sahiptir? Cevap, Madde 44’te verilmektedir. (114 + 1161 – 2 =
[44] Bu iki sahte ayetin yerini saptamak için, Sure 9’un 129 ayet- 1273 = 19x67)
ten oluştuğunu varsaymaya devam ederken, 128 No’lu bir ayet içe-
Tablo 28: Bir “128”
ren tüm surelere bakalım. Bu bize Tablo 27’dekiyle aynı surelerin lis-
numaralı ayet içeren
tesini verecek ve aynı zamanda tam olarak 128 ayeti olan Sure 16’yı tüm sureler
da sunacaktır.
Sure
Tablo 28’de gösterildiği gibi, Sure 9 göze batan uyumsuzlukla No. Ayet No.
öne çıkıyor; sahte ayetleri içeren sure olarak diğerlerinden ayrılıyor. 2 128
Surelerin ve ayetlerin toplamı, ancak Sure 9 çıkarılırsa 19’a bölü- 3 128
nebilir hale geliyor. Bölünebilir toplamın Sure 9’un çıkarılmasından 4 128
sonra 1273, 19x67 olduğunu, bunun da 2 ayeti çıkardıktan sonra yu- 6 128
karıdaki Madde 43’te elde edilenle aynı olduğuna dikkat edin. Bu 7 128
dikkat çekici olgu, Sure 9’un 128 No’lu bir ayet içermediğini kanıtlı- 9? 128
yor. 16 128
20 128
[45] Sure 9, son iki ayeti 126 ve 127 olan başlangıçsız bir suredir.
26 128
85 başlangıçsız sureyi alalım ve her bir suredeki son iki ayetin nu-
37 128
maralarını toplayalım. Örneğin, Sure 1’deki son iki ayet 6 ve 7’dir. 6 130 1280
+ 7’yi toplayın 13 elde edersiniz. Bir sonraki başlangıçsız sure, Sure (130 + 1280 = 1410,
4’tür; onun son iki ayeti 175 ve 176’dır. 175 + 176’yı toplayın 351 el- 19’un katı değil) Eğer
de edersiniz. Bunu tüm başlangıçsız sureler için yapın. Veriler Tablo sure 9’u 128 ayeti ile
29’dadır. Böylelikle, Sure 9’un son iki ayeti 126 ve 127 olarak doğ- çıkarırsak, 1410 – 9 –
rulanır. 128 = 1273 = 19x67
elde ederiz.
425 ♦ Ek 24
yor ki eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı, son rakamı 7 değil 9 olurdu ve son rakamların toplamı
19’un katı olmayan 40 olurdu. Detaylı veri Tablo 31’de gösterilmektedir. Böylelikle, ayet sayı-
larındaki son rakam üzerine yoğunlaştıkça, gittikçe daha da kesin ve apaçık oluyoruz.
[49] 47 ve 48. Maddelerin aynı sure gruplarıyla çalışmaya devam edelim. Sure 9 tek-sayılı bir
sure olduğundan, şimdi Madde 47’de gösterilen sure listesindeki tüm çift sayılı sureleri kaldıra-
lım. Artık tek-saylı ayetlere sahip tek-sayılı surelerimiz var. Tüm Kuran’da böyle sadece üç tane
sure var: 9, 11 ve 17. Onların ayet sayısı 127, 123 ve 111’dir (Tablo 32). Eğer Sure 9, 129 ayet-
ten oluşsaydı bu olağanüstü olgu yok olurdu.
[50] Madde 49’da listelenen üç sure ile çalışmaya devam ede- Tablo 32: Ayet sayısı tek
lim. Bunların hepsi, Kuran’da numarası tek olan surelerdir (Sure olan ve 3 rakamdan oluşan
9 gibi), ayet sayıları 3 basamaklıdır (Sure 9 gibi) ve ayet sayıları tek sayılı sureler.
da tektir (Sure 9 gibi). Sure No. Ayet Sayısı
Tablo 32’de gösterildiği gibi, bu 3 surenin ayet sayıları 127, 9 127
123 ve 111’dir. Sadece tek tek rakamları toplayın, 1 + 2 + 7 + 1 + 11 123
17 111
2 + 3 + 1 + 1 + 1 = 19 elde edersiniz.
361
Açıkça görülüyor ki bu olgu Sure 9’un 127 ayetten oluştuğu (19x19)
kanıtlanmış gerçeğine bağlıdır. Eğer Sure 9 129 ayetten oluşsay-
dı, Kuran’da yukarıda belirtilen niteliklere sahip yegâne sureler toplanmış olduğunda 1 + 2 + 9
+ 1 + 2+ 3 + 1 + 1 + 1 = 21 ederdi. Başka bir deyişle, Kuran’ın matematiksel kodunun bu önem-
li bileşeni ortadan kalkmış olacaktı.
[51] (1) Numaraları tek olan, (2) ayet sayıları tek olan ve (3) ayet sayıları 3 basamaktan olu-
şan üç tane sure vardır. Onlar Sure: 9, 11 ve 17 (bu konu akışı için Madde 48’den Madde 50’ye
kadar bakınız). Sadece bu üç sure numarasını oluşturan tek tek rakamları toplayın, 9 + 1 +1 + 1
+ 7 = 19 elde edersiniz.
[52] 129 sayısı 3’e bölünebilir. Eğer Sure 9, tahrifçilerin iddia ettiği gibi 129 ayetten oluş-
saydı, o zaman (1) tek sayılı bir sure olurdu ki (2) ayet sayısı 3 basamaktan oluşan, (3) ayet sayı-
sı tek olan ve (4) ayet sayısı 3’e bölünebilen. Tüm Kuran’da bu niteliklere sahip sadece iki sure
vardır: 123 ayetli Sure 11 ve 111 ayetli Sure 17. Her iki surenin numarasının ve ayet sayısının ra-
kamlarının toplamı 1 + 1 + 1 + 2 + 3 + 1 + 7 + 1 + 1 + 1 = 19 eder. Bu, sadece Sure 9 127 ayet-
ten oluşursa gözlemlenebilir.
[53] Sure 9 (1) tek sayılı, (2) ayet sayısı tek olan, (3) ayet sayısı “7” rakamı ile biten, (4) ayet
sayısı bir asal sayı olan ve (5) sure numarası 3 ve 9 ile bölünebilen bir suredir. Bu niteliklere sa-
hip sadece iki sure vardır: Sure 9 (127 ayet) ve Sure 45 (37 ayet). Bu rakamları toplayın, şunu
görürsünüz:
[54] Sure 9’un 129 ayetten Tablo 33: Numarası “9” ile başlayan ve ayet sayısı
oluştuğunu varsayalım. Bu du- “9” ile biten sureler.
rumda, Kuran’ın tamamında Sure No. Ayet Sayısı Ayetlerin Toplamı Toplam
numarası 9 ile başlayan ve ayet 9 129? 8385 8523
sayısı 9 ile biten sadece iki sure 96 19 190 305
olacaktır: Sure 9 (129 ayet) ve 105 148 8575 8828
Sure 96 (19 ayet). Tablo 33’te (19’un katı değil)
detaylandırıldığı gibi, sure nu-
marasının genel toplamı, artı Tablo 34: Sure 9’un ayet sayısı düzeltildikten sonra
ayet sayısı, artı ayet numarala- Tablo 33’teki aynı veri.
rının toplamı 19’un katı olma- Sure No. Ayet Sayısı Ayetlerin Toplamı Toplam
yan 8828’dir. 9 127 8128 8264
Şimdi sahte ayetleri (128 96 19 190 305
& 129) Sure 9’dan çıkaralım 105 146 8318 8569
ve aynı hesaplamaları tekrar- (19 x 451)
layalım. Bu düzeltmenin so-
nucu ise Tablo 34’te gösteril- Tablo 35: Sure numaraları ve ayet numaraları toplamı
mektedir. Genel toplam 8569, 21 eden sureler, Sure 9’un 129 ayetten oluştuğunu
19x451 olur. varsaydığımızda
[55] Sure 9’un 129 ayetten Sure No. Ayet Sayısı Ayetlerin Toplamı Toplam
oluştuğunu varsayalım. Bu ra- 9 129? 8385 8523
kamların toplamı 9 + 1 + 2 + 9 = 25 77 3003 3105
21’dir. Ayet sayılarının rakam- 27 93 4371 4491
ları toplamı 21 olan tüm surele- 37 182 16653 16872
re bakalım. Böyle 7 sure vardır: 68 52 1378 1498
9, 25, 27, 37, 68, 94 ve 97. 94 8 36 138
Sure numaraları, artı her bir 97 5 15 117
suredeki ayet sayıları, artı ayet ..... ..... ...... ......
numaralarının toplamı toplandı- 357 546 33841 34744
ğında, genel toplam 19’un katı (19’a bölünemez)
olmayan 34744 eder (Tablo 35).
Tablo 36: Sure 9’un ayetleri düzeltildikten sonra
Şimdi, Sure 9 için doğru Tablo 35’teki hesaplamalar.
ayet sayısını kullanalım ve Tab- Sure No. Ayet Sayısı Ayetlerin Toplamı Toplam
lo 35’teki aynı hesaplamaları 9 127 8128 8264
tekrarlayalım. Bu, genel topla- 25 77 3003 3105
mın 34485 veya 19x1815 etme- 27 93 4371 4491
sine yol açar. Tablo 36’ya bakı- 37 182 16653 16872
nız. 68 52 1378 1498
[56] Son kez, Sure 9’un 129 94 8 36 138
ayet içerdiğini varsayalım. (1) 97 5 15 117
Tek sayılı bir sure olan, (2) nu- ..... ..... ...... ......
marası 3’e bölünebilen, (3) 129 357 544 33584 34485
olan ayet sayısı da 3’e bölüne- (19x1815)
Ek 24 ♦ 428
bilen ve (4) ayet sayısı “9” rakamı ile biten burada bir sureye sahibiz. Bu niteliklere sahip sade-
ce bir tane sure vardır: Sure 15, 3’e bölünebilir, ayet sayısı 3’e bölünebilen 99’dur ve “9” raka-
mı ile bitmektedir. Eğer Sure 9, 129 ayetten oluşsaydı ve bu iki sure için sure ve ayet numarası-
nı toplasaydık, takip eden şu sonucu elde ederdik: 9+ 129 + 15 + 99 = 252—19’un katı değildir.
Eğer sahte numara olan 129’u atarsak, Kuran’da numarası tek olan sadece tek bir sureye sa-
hip oluruz, onun ayet sayısı 3’e bölünebilir ve 9 rakamı ile biter—Sure 15. Artık aşağıdaki sonu-
ca sahibiz:
15 + 99 = 114 = 19x6.
[57] Bir süredir rakamlarla uğraşıyoruz. Şimdi de Tablo 37: Kuran’ın başlangıcından
sahte sokuşturmalar olan 9:128-129’da geçen belirli Sure 9’a kadar her surenin ilk ve son
kelimeler ve harflere bakalım. harflerinin sayısal değeri.
9:127’deki son ifade, inkârcıları “LA YEFKA- Sure İlk
HUN” (onlar kavramazlar) şeklinde tanımlar. Dolayı- No. Harf Son Harf Toplam
sıyla, Sure 9’daki son harf “N”dir (Nun). 1 B=2 N = 50 52
Tahrifçilere göre son ayet 129’dur ve son harf “M” 2 A=1 N = 50 51
(Mim)’dir çünkü son kelime “AZİM”dir. 3 A=1 N = 50 51
Şimdi, Kuran’ın başlangıcından Sure 9’a kadar her 4 Y = 10 M = 40 50
surenin ilk harfine ve son harfine bakalım ve onların 5 Y= 10 R = 200 210
sayısal (nümerik) değerlerini hesaplayalım. Tablo 37, 6 A=1 M = 40 41
Sure 9’daki son doğru harfin “M” değil “N” olması
gerektiğini gösteriyor. 7 A=1 N = 50 51
8 Y = 10 M = 40 50
[58] Mescit Tuscon’dan kardeşimiz İhsan Rama-
9 B=2 N = 50 52
zan, Sure 9’un son harfi olan “N” (Nun) harfi ile biten
Kuran’daki tüm sureleri saydı. ..... ....... ....
38 570 608
Sure 9’daki aynı harf (N) ile biten 43 sure tespit etti— (19x2) (19x30) (19x32)
sure 1, 2, 3, 7, 9, 10, 11, 12, 15, 16, 21, 23, 26, 27, 28, 29,
30, 32, 36, 37, 38, 39, 40, 43, 44, 46, 49, 51, 58, 61, 62, 63, 66, 67, 68, 70, 77, 81, 83, 84, 95, 107 ve
109. Sadece sure numaralarını + “N” ile biten surelerin sayısını toplayıp şunu elde edersiniz:
1919.
Böylece, Sure 9’daki son harfin “M” değil “N” olduğu bir kez daha doğrulanmış oldu.
[59] Şimdi şu kritik ifadeye bakalım, “LA İLAHE İLLA HU” (O’ndan başka tanrı yoktur).
Bu ifade, sahte sokuşturma olan 9:129’da geçmektedir.
Bu çok özel ifade 19 surede 29 defa geçmektedir (Tablo 38). 19 surenin sure numarası, ar-
tı “LA İLAHE İLLA HU” ifadesinin geçtiği ayet numaraları, artı bu kritik ifadenin geçiş sayısı
toplandığında, genel toplam 2128 veya 19x112 eder. Bu harika sonuç, 9:128-129’un Kuran’a ait
olmadığı gerçeğine bağlıdır.
Açıkça görülüyor ki eğer 9:129 dâhil edilseydi, kritik ifade olan “LA İLAHE İLLA HU” ya-
ni İslam’ın İlk Direği matematiksel kod ile uyumlu olmazdı.
429 ♦ Ek 24
[60] “LA İLAHE İLLA HU”nun ilk geçişi Tablo 38: 9:129’un çıkarılmasından sonra
2:163’tedir ve son geçişi ise 73:9’dadır. Eğer su- kritik ifade: “LA İLAHE İLLA HU”nun
re numarası, artı ayet sayısı, artı ayet numarala- (O’nun yanında başka hiçbir tanrı yoktur)
rının toplamını birbirine eklersek genel toplam tüm geçişlerinin listesi.
316502 veya 19x16658 eder. Sure Anahtar ifadenin İfadenin
Tablo 39 detaylandırılmış verileri sunmakta- No. No. geçtiği ayetler sıklığı
dır. Doğal olarak, sahte ayet 129’daki “LA İLA- 1. 2 163, 225 2
HE İLLA HU” dâhil edilseydi, bu olgu ortadan 2. 3 2, 6, 18 (2x) 4
kalkardı. 3. 4 87 1
4. 6 102, 106 2
[61] “LA İLAHE İLLA HU” ifadesi, Sure 5. 7 158 1
9’un kayıp Besmelesi ile Sure 27’nin ekstra Bes- 6. 9 31 1
melesi arasında 7 kez geçmektedir, 9:31, 11:14, 7. 11 14 1
13:30, 20:8, 20:98, 23:116 ve 27:26. Bu 7 aye- 8. 13 30 1
tin numaraları toplandığında 323 veya 19x17 el- 9. 20 8, 98 2
de ederiz. Detaylandırılmış veri Tablo 40’ta gös- 10. 23 116 1
terilmektedir. 11. 27 26 1
12. 28 70, 88 2
Tablo 40: Kayıp Besmele’den ekstra 13. 35 3 1
Besmele’ye kadar olan 14. 39 6 1
“LA İLAHE İLLA HU” ifadesinin geçişleri. 15. 40 3, 62, 65 3
16. 44 8 1
Sure İfadenin Geçtiği
17. 59 22, 23 2
No. Ayet Numaraları 18. 64 13 1
9 31 19. 73 9 1
11 14 .... ..... ....
13 30 507 1592 29
20 8 507 + 1592 + 29 = 2128 = 19x112
20 98
Tablo 39: “LA İLAHE İLLA HU”nun
23 116 ilk geçişinden son geçişine kadar olan
27 26 tüm sure ve ayetler.
323 Sure Ayet Ayet
(19x17) No. Sayısı Numaraları Toplam
2 123 27675 27800
(286-163)
Eğer 9:129 Kuran’ ın bir parça- 3 200 20100 20303
. . . .
sı olsaydı, Tablo 40’taki toplam 9 127 8128 8264
323+129 = 452 olurdu, 19’un . . . .
katı değil. Tanrı ikiyüzlülerin söy- 72 28 406 506
lediklerini reddeder, hakikat bile 73 9 45 127
.... ..... ...... ......
olsa (63:1). 2700 5312 308490 316502
(19x16658)
Ek 24 ♦ 430
der kişi” olduğu matematiksel olarak kodlanmıştır (Ek 2’ye bakınız). Burada sunulan madde, bu
sayısız kanıtlardan bir diğeridir; bu Ek ile olan ilgisinden dolayı seçilmiştir.
“Reşad” kelimesinin sayısal değeri, Kuran’da yazıldığı şekliyle (40:29, 38) 505’tir (R=200,
Ş=300, A=1 ve D=4). “Halife” kelimesinin sayısal değe- Tablo 41: 3:81’den Sure 9’un
ri ise Kuran’da yazıldığı şekliyle (38:26) 725’tir (Ğ=600,
L=30, I=10, F=80 ve H=5). “Reşad”ın sayısal değerini, ar- sonuna kadar olan ayet sayıları
dından “Halife”nin sayısal değerini, ardından Sure 9’un Sure Ayet Ayetlerin
numarasını, ardından bu suredeki doğru ayet sayısını ya- No. Sayısı Toplamı
zarsak, sonuç 5057259127’dir. Bu sayı 19’un katıdır; 19 x
266171533’e eşittir. 3 119 16860
4 176 15576
[67] Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin önceden haber veril-
diği 3:81’den, Sure 9’un sonu olan 9:127’ye kadarki ayet 5 120 7260
sayısı 988 (19x52)’dir. Tablo 41. 6 165 13695
[68] 3:81’den 9:127’ye kadarki ayet numaraları toplamı 7 206 21321
da 19’un katıdır (Tablo 41). 8 75 2850
[69] Ayet 3:78’de, Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin ilan 9 127 8128
edilişinden sadece 3 ayet önce 361 (19x19) numaralı “Tan- ——— ————
rı” kelimesi geçmektedir. Bu ayet (3:78), bazı tahrifçilerin 988 85690
“Kuran’a sahtelik ekleyeceklerine, sonra da onun Kuran’ın
bir parçası olduğunu iddia edeceklerine; onların bile bile (19x52) (19x4510)
Tanrı’ya yalanlar atfedeceklerine” dair bizi bilgilendirir.
Tablo 42: 3:78’den Sure 9’un
[70] “Tanrı” kelimesi, tahrifçileri ifşa eden 3:78 ayetin- sonuna kadar “Tanrı”
den 9:127’ye kadar 912 (19x48) defa geçer. kelimesinin geçişleri
[71] 3:78’deki harf sayısı artı kelime sayısı, 9:128- Sure
129’daki ile aynı toplamı verir, 143. 3:78 Ayeti 27 kelime
ve 116 harften oluşur & 9:128-129 115 harf ve 28 kelime- Numarası “Tanrı” Sıklığı
den oluşur. 3 132
4 229
5 147
6 87
7 61
8 88
9 168
———
912
(19x48)
Biz Ne Diyebiliriz ki?
Her Şeye Kadir Olan tarafından Kendi mesajını koru-
mak ve doğrulamak için sağlanan karşı konulmaz fiziksel deliller hiçbir şüphe bırakmaz ki: (1)
Kuran’a hiçbir şekilde tahrif giremez, (2) 9:128-129 ayetleri Kuran’a ait değildir ve (3) Ku-
ran’daki her unsur insan yeteneklerinin çok üstünde matematiksel olarak yapılandırılmıştır—
sure sayısı, ayet sayısı, surelere ve ayetlere atanan numaralar, anahtar ifadelerin geçiş sıklığı,
kelimelerin sayısı, harflerin sayısı ve belirli kelimelerin benzersiz ve çoğu kez alışılmamış
yazılışları.
Bu Ek, kendi içinde esaslı bir mucizeyi belgelemektedir. Kapsamlı ve tümüyle karşı konu-
Ek 24 ♦ 432
lamaz olmasına rağmen, Ek Bir’de ayrıntılı olarak anlatılan Kuran’ın genel matematiksel muciz-
esine üstün gelmez, hatta eşleşemez. Bu yalnızca, Kuran’ın Yüce Yazarı’nın Sure 9’a iki ayetin
küfürlü eklenmesine kasten izin vermiş olduğu gerçeğini doğrular ki:
Mahmoud Ali Abib, Gatut Adisoma, Abdullah Arık, İhsan Ramazan, Lisa
Sprey ve Edip Yüksel’ in değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu
Ek’ te sunulan şaşırtıcı matematiksel gerçeklerin bazıları Mescid Tuscon’ daki
bu çalışkan araştırmacılar tarafından keşfedilmiştir.
*********************
Ek 25
Dünyanın Sonu
(Tanrı) geleceği Bilendir;
O, böylesi bir bilgiyi kimsenin açığa çıkarmasına izin vermez.
Sadece seçtiği elçiler aracılığıyla
gelecek ve geçmiş olayları vahyeder. [72:27]
Tanrı’nın Antlaşma Elçisi olarak bana yüklenen görevler arasında dünyanın sonunu açığa çı-
karmak da var (Sayfa 383). 18:7-8 ve 69:13-15’ten bu dünyanın sona ereceğini öğreniyoruz. Ye-
ni bir yeryüzü ve yeni gökler, mevcut göklerin ve yeryüzünün yerini alacaktır (14:48).
larına dair ikaz eder.” Yeryüzü toprağından yaratılmış olan Yaratık ortaya çıktı ve Kuran’ın sa-
yısal kodunu açığa çıkarmada ve dünyanın Tanrı’nın mesajını ihmal ettiğini ilan etmede aracı
oldu; o yaratık bilgisayardır. 27:82’yi oluşturan rakamların toplamının 19 ettiğine dikkat edin.
4. Tanrı’nın Antlaşma Elçisi’nin Görünmesi (3:81): Ek 2’de detaylıca anlatıldığı gibi, tüm
peygamberler kutsal yazıları ilettikten sonra, arındırmak ve birleştirmek için Kuran’da önceden
haber verilen sağlamlaştırıcı bir elçi gelir. Bu kehanet Ramazan 1408’de gerçekleştirildi.
5. Duman (44:10): Tanrı’nın Antlaşma Elçisi birleştirilmiş mesajı ilettikten ve İslam’ın (Tesli-
miyet’in) Tanrı’nın kabul ettiği tek din olduğunu ilan ettikten sonra gerçekleşir.
6. Yecüc ve Mecüc: Tanrı’nın planına göre, Hicri 1700’de (MS 2271’de) yeniden ortaya çıkarlar.
Yecüc ve Mecüc’ten 18:94 ve 21:96’da bahsedilir. Eğer 18:94’ten Sure 18’in sonuna kadar ayetle-
ri sayarsanız, 17 bulursunuz. 21:96’dan Sure 21’in sonuna kadar ayetleri sayarsanız, yine 17 bulur-
sunuz. Bu, Yecüc ve Mecüc’ün Hicri 1700 yılında tekrar ortaya çıkacağına dair Kuran’ın işaretidir.
yüzyıllarındaki tarihi olaylar, yerel gelenekler ve âdetler hakkında birçok bilgi çıkarabiliriz. Ha-
dis kitapları, Kuranî Başlangıçların Müslüman Ümmetinin ömrünü belirlediğine inanıldığını be-
lirtmektedir. Beydavi tarafından yazılan klasik tefsir, Kuranî Başlangıçların olası bir açıklaması
olarak aşağıdaki tarihi olayı aktarır. Aynı olay Suyuti’nin İTKAN’ında detaylıca anlatılmaktadır,
İlk Baskı, Hicri 1318, Cilt 2, Sayfa 10.
Tablo 2: Sureler ile İbrahim, Muhammed Tablo 1: İbrahim’in İlk Geçişinden Son
ve Reşede’nin Geçişleri Geçişine Kadar olan Sure & Ayetler
Sure Geçiş Sayısı Sure Ayet Ayetlerin
No. İbrahim Muhammed Reşede No. No. Sayısı Toplam
2 15 - 2 2 163 33415 33580
3 7 1 - 3 200 20100 20303
4 4 - 1 4 176 15576 15756
6 4 - - 5 120 7260 7385
7 - - 1 - - - -
9 3 - - 9 127 8128 8264
11 4 - 3 - - - -
12 2 - - 84 25 325 434
14 1 - - 85 22 253 360
15 1 - - 86 17 153 256
16 2 - - 87 19 190 296
18 - - 4 3827 5835 323598 333260
19 3 - - (19x17540)
21 4 - 1
22 3 - - [6] Eğer İbrahim, Muhammed ve Reşe-
26 1 - - de’nin geçtiği surelerin numaralarını artı her su-
redeki geçiş sayılarını birbirine eklersek, toplam
29 2 - -
1083, 19x19x3 olur (Tablo 2).
33 1 1 -
37 3 - - [7] Eğer İbrahim, Muhammed ve “Reşe-
de” kök kelimesinin geçtiği tüm sureleri alırsak
38 1 - -
ve sure numaralarını, artı her üç kelimenin geç-
40 - - 2 tiği her bir surenin ilk ayet numarasını birbirine
42 1 - - eklersek, toplam 2793, 19x147 eder (Tablo 3).
43 1 - -
47 - 1 -
48 - 1 -
49 - - 1
51 1 - -
53 1 - -
57 1 - -
60 2 - -
72 - - 4
87 1 - -
…… ….. …. …..
991 69 4 19
991 + 69 + 4 + 19 = 1083 = 19x19x3
* “Reşede” 19 defa geçer
* Toplam 19x19x3’tür, 3 elçi
437 ♦ Ek 26
[8] Üç kelimenin geçtiği tüm surelerin nu- Tablo 3: İbrahim, Muhammed & Reşede
maralarının tekrarsız toplamı, artı tüm ayet nu- Geçen Sureler & İlk Ayet
maralarının tekrarsız toplamı toplandığında Sure Geçiş Sayısı
6479, 19x341 eder. Bu sureler, 2, 3, 4, 6, 7, 9,
No. İbrahim Muhammed Reşede
11, 12, 14, 15, 16, 18, 19, 21, 22, 26, 29, 33,
37, 38, 40, 42, 43, 47, 48, 49, 51, 53, 57, 60, 72 2 124 - 186
ve 87’dir. Bu sayıların toplamı 991’dir (Tablo 3 33 144 -
3’e bakınız). Bu üç kelimenin tekrarsız geçtiği 4 54 - 6
ayetler 2, 4, 6, 7, 10, 13, 14, 16, 17, 19, 21, 24, 6 74 - -
26, 29, 31, 33, 35, 37, 38, 40, 41, 43, 45, 46, 51, 7 - - 146
54, 58, 60, 62, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 74, 75, 9 70 - -
76, 78, 83, 84, 87, 95, 97, 104, 109, 114, 120, 11 69 - 78
123, 124, 125, 126, 127, 130, 132, 133, 135, 12 6 - -
136, 140, 144, 146, 161, 163, 186, 256, 258 ve
14 35 - -
260’dır. Bu sayıların toplamı 5488’dir ve 5488
+ 991 = 6479 = 19x341’dir. 15 51 - -
16 120 - -
[9] Eğer İbrahim, Muhammed ve Reşe- 18 - - 10
de’nin geçtiği sure numarasını, artı ayet numa-
19 41 - -
rasını, artı ayet sayısını toplarsak 7505, 19x395
eden genel bir toplam elde ederiz (Tablo 4). 21 (51) - (51)
22 26 - -
Dolayısıyla, İbrahim, Muhammed ve Re- 26 69 - -
şad’ın İslam’ın (Teslimiyet’in) üç elçisi oldu-
29 16 - -
ğu Kuran’a matematiksel olarak kodlanmıştır.
33 7 40 -
37 83 - -
38 45 - -
40 - - 29
42 13 - -
43 26 - -
47 - 2 -
48 - 29 -
49 - - 7
51 24 - -
53 37 - -
57 26 - -
60 4 - -
72 - - 2
87 19 - -
…… ……. ……. ……
991 1123 215 464
991 + 1123 + 215 + 464 = 2793 =
19x147
*21:51 Ayeti iki defa eklenemez.
Ek 26 ♦ 438
[10] Tablo 4’te görüldüğü gibi, “Reşede” kök kelimesinin 19 geçişi, 186, 256, 6, 146, 78, 87,
97, 10, 17, 24, 66, 51, 29, 38, 7, 2, 10, 14 ve 21 numaralı ayetlerdedir. Bunlar 38 rakamdır,19x2.
[11] Tablo 4, “Reşede” kök kelimesinin 19 geçişini gördüğümüz ayet numaralarının toplamı-
nın 1145 olduğunu göstermektedir. Ayet numaralarının bu toplamını (1145) “Reşad” isminin sa-
yısal değeri (505) ile “Halife” isminin sayısal değerine (725) eklediğimize 1145 + 505 + 725 =
2375, 19x125 elde ederiz.
[12] Eğer bu sayıları yan yana yazarsak, yani, ayet numaralarının toplamı (1145), ardından
“Reşad” isminin sayısal değeri (505), ardından “Halife” isminin sayısal değeri (725), yine 19’un
katı olan bir sayı elde ederiz: 1145505725 = 19x60289775.
19 “Reşede” Geçen Ayet Numaraları Toplamı……………………………………….= 1145
“Reşad” İsminin Sayısal Değeri………………………………………………………= 505
“Halife” İsminin Sayısal Değeri………………………………………………………= 725
Zamanın çoğunda zihninizi kim veya ne meşgul ediyorsa sizin tanrınız odur.
Sizin tanrınız çocuklarınız (7:190), eşiniz (9:24), işiniz (18:35) yahut egonuz (25:43) olabilir. Bu
nedenle, Kuran’daki en önemli ve en çok tekrarlanan buyruklardan birinin şu olduğunu fark ediyoruz:
Ey iman edenler! Tanrı’yı sık sık hatırlayın; O’nu gece gündüz yüceltin.
[33:41]
Bu buyruğu pratiğe dökmek için, Tanrı’nın zihinlerimizi her şeyden daha fazla meşgul et-
mesini garanti ettiğimiz belli alışkanlıklar edinmeliyiz. Kuran, böyle ruh kurtarıcı alışkanlıklar
edinmemize yardımcı olur:
1. İletişim Duaları (Namaz): Günlük beş vakit namazı yerine getirenler, uyanık oldukları saatle-
rin önemli bir kısmında Tanrı’yı anma yolunda büyük ilerleme kaydederler. Namaz, Tanrı’yı sa-
dece birkaç dakikalık ibadet esnasında değil, aynı zamanda bekleme zamanlarında da hatırlama-
Ek 27 & Ek 28 ♦ 440
mıza yardımcı olur. Sabah 11’de, birisi öğlen namazının vaktinin gelip gelmediğini görmek için
saatine bakabilir. Bu hareket kişinin Tanrı hakkında düşünmesini sağlar ve kişi buna göre kredi-
lendirilir (20:14).
2. Yemeden önce Tanrı’yı an: 6:121 ayeti, yemeden önce Tanrı’nın adını zikretmemizi tembih
eder: “Üzerine Tanrı’nın adı zikredilmemiş olandan yemeyin.”
3. Tanrı irade ediyorsa (İNŞAALLAH): “ ‘Tanrı irade ediyorsa’ (İNŞAALLAH) demeden ‘Yarın
bunu veya şunu yapacağım’ deme. Eğer bunu yapmayı unutursan, o zaman özür dile ve de ki,
‘Rabbim bir dahaki sefere daha iyisini yapmam için bana rehberlik etsin.’ ” [18:24]. Bu, kimin-
le konuşuyorsak konuşalım yapmamız gereken doğrudan bir buyruktur.
4. Tanrı’nın Hediyesi (MAŞAALLAH): Sevdiğimiz şeylerden dolayı—çocuklarımız, arabaları-
mız, evlerimiz vs.—Tanrı’nın korumasını talep etmek için 18:39’da “MAŞAALLAH” (Bu Tan-
rı’nın hediyesidir) dememiz tembih ediliyor.
5. Gece gündüz Tanrı’yı yücelt: Herhangi bir şey yediğimizde hayvanlar gibi olmamalıyız; Tan-
rı’nın yediğimiz yiyeceği yaratması üzerinde derin derin düşünmeliyiz—lezzet, Tanrı’nın bize
verdiği duyulardan ötürü aldığımız haz, muz veya portakalın mükemmel bir şekilde paketlen-
mesi, Tanrı’nın yarattığı deniz ürünü çeşitleri vs.— ve sağladığı rızıkların tadını çıkarırken O’nu
yüceltmeliyiz. Güzel bir çiçek veya bir hayvan yahut günbatımını gördüğümüzde Tanrı’yı yü-
celtmemiz gerekir. Tanrı’yı anmak ve yüceltmek için mümkün olan her fırsatı değerlendirmeli-
yiz ki Tanrı bizim Tanrımız olsun.
6. İlk Söylenen Söz: Her sabah kalktığınız an şunu söylemeyi bir alışkanlık haline getirin: “En
Lütufkâr, En Merhametli olan Tanrı’nın adıyla. Tanrı’nın yanında başka bir tanrı yoktur.” Eğer
bu güzel alışkanlığı edinirseniz, diriltildiğiniz zaman söyleyeceğiniz söz de bu olur.
*********************
Ek 28
Muhammed Tanrı’nın Vahiylerini
Kendi Eliyle Yazdı
İlk vahiy “Oku” idi ve “Tanrı kalem yoluyla öğretir” (96:1-4) ifadesini içeriyordu ve ikinci
vahiy “Kalem”di (68:1). Kalemin tek işlevi yazmaktır.
Kuran’dan sonraki ilk iki yüzyılın cahil Müslüman âlimleri, Kuran’ın, kendisi gibi bir şey
üretmeye dair meydan okumasını anlayamadılar. Kuran’ın matematiksel yapısı hakkında hiçbir
fikirleri yoktu ve biliyorlardı ki, birçok edebiyat devi Kuran’la karşılaştırılabilir yapıtlar meyda-
na getirebilirdi. Aslında böyle birçok edebiyat devi, Kuran kadar mükemmel bir edebi eser üret-
me kabiliyetini iddia ettiler. En son iddia ünlü Mısırlı yazar Taha Hüseyin’den geldi.
Daha sonra cahil Müslüman âlimler, Muhammed’i okuma-yazma bilmeyen bir adam olarak
ilan etmeye karar verdiler! Bunun, Kuran’ın olağanüstü edebi mükemmelliğini gerçekten muci-
zevi hale getireceğini düşündüler. Peygambere okuma-yazma bilmemeyi kondurmak için dayan-
dıkları kelime ise “ÜMMİ” idi. Bu “âlimler” için üzülerek belirtmek gerekir ki bu kelime açıkça
441 ♦ Ek 28 & Ek 29
“Kitap Ehli olmayan” veya herhangi bir kutsal yazıyı (Tevrat, İncil veya Kuran’ı) takip etmeyen
kişi anlamına gelir [bkz. 2:78, 3:20 & 75, 62:2]; “okuma-yazma bilmeyen” anlamına gelmez.
Peygamber başarılı bir tüccardı. Okuma-yazma bilmeme yalanını uyduran “Müslüman âlim-
ler,” Peygamber dönemi boyunca sayı olmadığını unuttular; alfabenin harfleri sayı olarak kulla-
nılırdı. Her gün sayılarla uğraşan bir tüccar olarak, Peygamberin birden bine kadar alfabeyi bil-
mesi gerekiyordu.
Kuran bize Kuran’ı Muhammed’in yazdığını söyler—Muhammed’in çağdaşlarının şöyle
söylediği alıntılanır, “Bunlar onun yazdığı geçmişin masallarıdır. Ona gece gündüz dikte edili-
yorlar” (25:5). Okuma-yazma bilmeyen bir kişiye “dikte” edemezsiniz. Onu okuma-yazma bil-
memekle itham eden Peygamber düşmanları, özellikle önceki kutsal yazılarla ilgili olan 29:48
ayetini suistimal ediyorlar.
Ramazan’ın 27. Gecesi H.Ö. (Hicretten Önce) 13’te, ruh olan Muhammed, yani gerçek kişi,
yani beden değil, en üst evrene çağırıldı ve kendisine Kuran verildi (2:97, 17:1, 44:3, 53:1-18,
97:1-5). Daha sonra melek Cebrail, ruhtan Muhammed’in hafızasına her seferinde Kuran’ın bir-
kaç ayetini bırakmada Muhammed’e yardımcı oldu. Peygamber, zihnine bırakılan yeni ayetleri
kâğıda döktü ve ezberledi. Peygamber öldüğünde, her ayetin nereye yerleştirileceğine dair tali-
matların yanı sıra, vahyin kronolojik sırasına göre kendi eliyle yazılmış olan tamamlanmış Ku-
ran’ı bıraktı. Peygamber tarafından kaydedilen ilahi talimatlar, Kuran’ı Tanrı’nın dünyaya Son
Ahiti olacak şekilde planlanan nihai formatta bir araya getirmek için tasarlanmıştı (75:17). Er-
ken dönem Müslümanlar, Raşid Halife Osman zamanına kadar Kuran’ı bir araya getiremediler.
Bu görevi yerine getirmek için bir komite atandı. Detaylar için Ek 24’ü okuyunuz.
*********************
Ek 29
Kayıp Besmele
Kuran’daki her bir sure, Sure 9 istisnası ile birlikte Besmele olarak bilinen “En Lütufkâr, En
Merhametli olan Tanrı’nın adıyla” ifadesi ile başlar. Besmele’nin Sure 9’daki bu göze çarpan
yokluğu, 14 asırdan beri Kuran’ın merak uyandırıcı bir özelliği olmuştur. Bu olguyu açıklamak
için birçok teori geliştirilmiştir.
Şimdi öğreniyoruz ki o kayıp Besmele, [1] Kuran’ın matematiksel mucizesinin önemli bir bi-
leşeni ve [2] Sure 9’un tahrif edildiğine ve arındırılması gerektiğine dair (Ek 24) En Lütufkâr, En
Merhametli Olan’dan göze çarpan bir işaret olarak önemli bir rol oynamaktadır. Kayıp Besme-
le’nin her iki rolü de Kuran’ın matematiksel kodunun keşfi ile ortaya çıkmıştı. Gerçek gözlem-
lere dair aşağıdaki liste, kayıp Besmele’nin mucizevi özelliklerini göstermektedir:
[1] Besmele, 19 Arap harfinden oluştuğu ve bir tane hariç tüm surelerin başında yer aldığı
için, Kuran’ın 19-temelli kodunun üzerine inşa edildiği temel sayılabilir. Fakat Besmele’nin Su-
re 9’daki yokluğu, bu önemli açılış ifadesinin 113 tane olmasına yol açar, bu da Kuran’ın kodu-
na uymayan bir sayıdır. Bununla birlikte, bu kaybın Sure 27’de telafi edildiğini görüyoruz. Su-
Ek 29 ♦ 442
Tablo 1: Kayıp Besmele’den re 27’de iki Besmele geçer, bir tanesi açılışta, bir tanesi ise 30.
Ekstra Besmele’ye Kadar Ayettedir. Bu, Kuran’daki Besmelelerin toplam sayısını 114’e,
“Allah” Kelimesini İçeren 19x6’ya kavuşturur.
Ayetler [2] Sure 9’un kayıp Besmelesi’nden Sure 27’nin ekstra Bes-
Sure “Allah” Geçen melesi’ne kadar 19 sure vardır.
Numarası Ayetler
[3] Kayıp Besmele’den (Sure 9) ekstra Besmele’ye (Sure 27)
9 100
kadar sure numaraları toplamı 9 + 10 + 11 + 12 + ... + 25 + 26
10 49
+ 27 = 342, 19x18’dir. Bu, matematiksel bir özelliktir, herhan-
11 33 gi ardışık 19 sayı toplandığında 19’un bir katı eder. Fakat muci-
12 34 zevi olan olgu şudur, bu sayı, yani 342, Sure 27’deki ilk Besme-
13 23 le’den 27:30’daki ikinci Besmele’ye kadar olan kelime sayısına
14 28 eşittir.
15 2
[4] Ekstra Besmele’nin 27:30’daki geçişi, Kuran’ın kodu ile
16 64
şu şekilde uyum içindedir, sure numarası ile ayet numarası top-
17 10
lamı 19’un katıdır (27 + 30 Tablo 2: Kayıp Besmele’den
18 14 = 57 = 19x3). Ekstra Besmele’ye Kadar Olan
19 8 Sure & Ayetler
20 6 [5] Ekstra Besmele’nin
30. Ayette geçmesi, 19 sa- Ayetlerin
21 5 Sure Ayetler Toplamı
yısının kendisinin 30. Ayet-
22 50 9 127 8128
te (Sure 74) geçişi ile karşı-
23 12 10 109 5995
laştırılır.
24 50 11 123 7626
25 6 [6] Kuran, 6234 adet
numaralı ayet içermekte- 12 111 6216
26 13 13 43 946
27 6 dir. Sure 9’dan Besmele’nin
bulunmayışı ve Sure 27’nin 14 52 1378
342 513 15 99 4950
30. Ayetiyle telafi edilişi bi-
(19x18) (19x27)
ze iki tane numaralı Besme- 16 128 8256
le, yani 1:1 ve 27:30 ile 112 tane numaralandırılmamış Bes- 17 111 6216
mele verir. Bu da Kuran’daki toplam ayet sayısının 6234 + 18 110 6105
112 = 6346, 19x334 olmasına yol açar. 19 98 4851
[7] Kayıp Besmele’den ekstra Besmele’ye kadar “Allah” 20 135 9180
kelimesini içeren ayet sayısı 513, 19x27’dir. 27’nin ekstra 21 112 6328
Besmele’nin geçtiği sure numarası olduğuna dikkat edin. 22 78 3081
Veriler Tablo 1’dedir. 23 118 7021
24 64 2080
[8] Kayıp Besmele’den ekstra Besmele’ye kadar olan
ayet numaraları (1 + 2 + 3 + ... + n), artı ayet sayısının topla- 25 77 3003
mı 119624, 19x6296’dır. Tablo 2’ye bakınız. 26 227 25878
27 29 435
[9] Bu madde ayrıca Sure 9’un 129 değil 127 ayetten
342 1951 117673
oluştuğunu da kanıtlamaktadır (bkz. Ek 24). 127’nin rakam-
1951 + 117673 = 119624 =
larının toplamı 1 + 2 + 7 = 10’dur. Sure 9’daki kayıp Bes-
19x6296
443 ♦ Ek 29
mele’den Sure 27’deki ekstra Besmele’ye ka- Tablo 3: Kayıp Besmele’den Ekstra
dar rakamları toplamı 10 olan tüm ayetleri bu- Besmele’ye Kadar Rakamları
lup, ardından bu ayetlerin sayısını kayıp Bes- Toplamı 10 Yapan Ayetler
mele’den ekstra Besmele’ye kadar olan top- Sure Ayet Geçiş
lam ayet sayısına eklediğimizde, 2128 veya No. Sayısı Sayısı
19x112 elde ederiz (Tablo 3). 9 127 12
[10] Sure 9, ayet sayısı da (127) tek olan 10 109 10
tek-sayılı bir suredir. Kayıp Besmele’den eks- 11 123 11
tra Besmele’ye kadar bu özelliği taşıyan 7 sure 12 111 10
vardır; bunlar ayet sayıları da tek olan tek-sa- 13 43 3
yılı surelerdir. Tablo 4’te detaylıca anlatıldığı 14 52 4
gibi, bunlar Sure 9, 11, 13, 15, 17, 25 ve 27’dir. 15 99 9
Bu sure numaralarını oluşturan rakamlar ve 16 128 12
ayetlerin sayıları toplandığında, genel toplam 17 111 10
114, 19x6 olur. 18 110 10
[11] Sıradaki iki özellik, Sure 9’daki hem 19 98 9
kayıp Besmele’yi hem de (iki sahte ayetin so- 20 135 12
kuşturulmuş olduğu) Sure 9’daki ayet sayısı- 21 112 10
nı doğrulamaktadır. Tablo 4’te listelenmiş olan 22 78 7
aynı sureleri, yani ayet sayıları da tek olan 23 118 11
tek-sayılı sureleri alıp her surenin numarasını, 24 64 6
ardından ayet sayısını yazarsak, sonuçta elde 25 77 7
edilen (30 basamaklı) uzun sayı 19’un bir katı 26 227 22
olur (Şekil 1).
27 29 2
[12] Kayıp Besmele’den ekstra Besmele’ye 342 1951 177
kadar olan tüm ayetlerin son rakamını alalım. (19x18) & 1951 + 177 = 2128 = 19x112.
Eğer her surenin numarasını, ardından o sure-
deki her ayetin son rakamını yazarsak, sonun- Tablo 4: Ayet Sayısı da Tek Olan
da 1988 basamaklı, 19’un katı olan uzun bir Tek-sayılı Sureler
sayı elde ederiz (Şekil 2). Sure Rakamların Ayet Rakamların
No. Toplamı Sayısı Toplamı
9 9 127 10
11 2 123 6
13 4 43 7
15 6 99 18
17 8 111 3
25 7 77 14
27 9 29 11
45 69
45 + 69 = 114 = 19x6
Ek 29 & Ek 30 ♦ 444
tane ile yetinmelisiniz.” (4:3) “Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, çok eşli bir ilişkide adil olamazsı-
nız.” (4:129)
Çok eşliliğe karşı getirilen Kuranî sınırlamalar, Tanrı’nın yasasını suistimal etme ihtimaline
işaret eder. Bu nedenle, Tanrı’nın yasasının suistimal edilmeyeceğinden tamamen emin olmadık-
ça, şehvetimize karşı direnmemiz ve çok eşlilikten uzak durmamız daha iyi olur. Eğer koşullar
çok eşliliği dikte etmiyorsa, tüm ilgimizi tek eşe ve tek çocuk grubuna vermemiz daha iyi olur.
Çocukların sosyal ve psikolojik refahı, özellikle çok eşliliğin yasak olduğu ülkelerde neredey-
se değişmez bir şekilde tek eşliliği dikte eder. Çok eşlilik üzerine düşünürken birkaç temel kriter
gözetilmelidir:
1. Acı ve ızdırabı hafifletmeli ve herhangi bir acıya veya ızdıraba neden olmamalıdır.
2. Eğer genç bir aileniz varsa, çok eşliliğin bir suistimal olduğu neredeyse kesindir.
3. Mevcut eşin yerine genç bir eşi geçirmek için yapılan çok eşlilik Tanrı’nın yasasını suisti-
maldir (4:19).
*********************
Ek 31
Evrim: İlahi Kontrollü
Kuran’dan, evrimin ilahi olarak tasarlanmış bir gerçek olduğunu öğreniyoruz:
Tesadüf eseri olan bir yaşamın olasılığı, bir baskı imalathanesinde meydana
gelen bir patlama sonucu oluşan Kısaltılmamış Sözlüğün olasılığına benzer.
*********************
Ek 32
Kritik Yaş 40
Sorumluluk yaşı kaçtır? Eğer bir çocuk, Tanrı hakkında bir şey duymadan dahi 12 yaşında
ölürse, bu çocuk Cennete mi gider yoksa Cehenneme mi? Ya çocuk 15 yaşındaysa veya 21 ya-
hut 25? İnsanoğlu hangi yaşta inançlarından sorumlu tutulur? Bu soru uzun bir süre tüm dinlerin
araştırmacılarının kafasını karıştırdı.
Kuran, sorumluluk yaşını 40 olarak belirlemektedir; bu yaştan önce ölen herkes Cennete gi-
der (46:15). Eğer kişi Tanrı’ya iman etmiş ve ruhu besleyip geliştirerek imandan faydalanmışsa
(bkz. Ek 15) o, Üst Cennete gider. Aksi takdirde kişi Alt Cennete gider.
Sizin bu bilgi parçasına ilk tepkiniz itiraz etmek olacaktır: “Ya bu kişi gerçekten kötü, şerir ve
bir ateistse, eğer 40 yaşından önce ölmüşse Cennete mi gidecek?” Bunun nedeni sizin çok acıma-
sız olmanızdır, oysa Tanrı En Merhametli Olandır. Bizim eğilimimiz “hepsini Cehenneme koy-
mak” yönündedir.
Bu İlahi merhamete şiddetle itiraz eden insanlar bir sorumluluk yaş limiti öneremezler. “Ya
kişi gerçekten kötüyse?” gibi sorular sorarlar. Cevap şöyledir, “Tanrı bu kişinin kötü olduğunu
biliyor mu?” “Evet.” “Tanrı bu kişinin Cennete gitmeyi hak etmediğini biliyor mu?” “Evet.” “O
halde bu kişi 40 yaşından önce ölmeyecektir.” İşte bu kadar basit! Bu dünyada yaşamlarımıza
son veren yalnız Tanrı’dır. Kimin Cennete gitmeyi hak ettiğini, kimin Cehenneme gitmeyi hak
ettiğini tam olarak O bilir.
447 ♦ Ek 32 & Ek 33
1989’un başlarında, Theodore Robert Bundy adındaki bir adam, bir dizi kadını öldürmekten
idama çarptırıldı. Tüm ulus, onun tarihin en iğrenç suçlularından biri olduğu konusunda hemfi-
kirdi. Öyle ki onun idam cezasının infazı, idam cezası karşıtlarının protesto etmediği ender du-
rumlardan biriydi. Tam tersine, birçok insan onun infazını bilfiil kutladı. Çok sayıda gazeteci,
başyazı ve politikacı, Ted Bundy’nin infazı için adaletin on bir yıl alması gerçeğinden yakını-
yordu. Bundy’nin mahkûmiyetinden sonra en fazla altı yıl içinde idam edilmesi gerektiğini ifade
ediyorlardı. Kuran’a göre bu, herhangi bir kişinin Bundy’ye yapabileceği en büyük iyilik olur-
du. İdam edildiğinde 42 yaşındaydı. Beş yıl önce, 37 yaşındayken idam edilmiş olsaydı doğru-
dan Cennete gitmiş olacaktı ve o bunu hak etmiyordu.
Şimdi anlaşılıyor ki Bundy, 40 yaşından önce ölen birinin Cennete gideceğini doğrulamak
için Tanrı’nın bize verdiği işaretlerden biriydi. Bundy’nin adı, Theodore Robert Bundy 19 harf-
ten oluşuyor ve idamından bir gün önce 19 kadını öldürdüğünü itiraf etti. Tanrı’dan, başka bir-
çok işaret vardı.
Bu önemli bilgi parçasını iletmek bana Tanrı’nın Antlaşma Elçisi olarak verilen sorumluluk-
lardan biridir. Bu benim şahsi fikrim değildir.
Martin Luther King ve Malcolm X’in 40. yaş günlerinden sadece birkaç ay önce öldürülme-
leri dikkat çekicidir.
*********************
Ek 33
Tanrı Neden Şimdi Bir Elçi Gönderdi?
3:81 ve Ek 2’de belirtildiği gibi, Tanrı tüm peygamberlerin ilettiği mesajları sağlamlaştırmak,
arındırmak ve onları tek bir dinde—Teslimiyet’te—birleştirmek için bir elçi gönderdi. Aşağıdaki
nedenlerden ötürü, bu önemli kehanetin gerçekleşmesi için zamanlama kesinlikle uygundur.
1. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam tanınmayacak ölçüde bozulmuştur.
2. Tanrı’nın tüm mesajları iletildi; Kuran, Son Ahit’tir.
3. Bu dünyada yaşamaya mukadder olan insanların %93’ten fazlası henüz gelmedi. Giriş bö-
lümünde gösterildiği gibi, Sayfa xvi, Âdem’den bu yana bu dünyada yaşamış olan insanlar, ön-
görülen toplam insan nüfusunun sadece on beşte biridir.
Yahudilik
Bugünün bozulmuş Yahudiliğinin en iyi örneği ünlü bir Haham olan Harold S. Kushner’in
kitaplarında bulunabilir. En çok satan WHEN BAD THINGS HAPPEN TO GOOD PEOPLE
(KÖTÜ ŞEYLER İYİ İNSANLARA OLDUĞUNDA) isimli kitabında, Avon Books, 1981, Haham
Kushner şunları belirtir:
Ek 33 ♦ 448
Hristiyanlık
Eğer İsa bugün hayata geri dönse, Hristiyanlar onu çarmıha gererdi. Önde gelen Hristiyan
âlimler, bugünkü Hristiyanlığın İsa ile hiçbir ilgisinin olmadığına ve öğretisinin kötü namlı İznik
Konferansı’nda (M.S. 325) ölümcül biçimde bozulduğuna dair sağlam sonuçlara varmışlardır.
Bkz. THE MYTH OF GOD INCARNATE (TANRI’NIN CİSİMLEŞME ENFANESİ), Westminster
Press, Philadelphia, 1977.
İslam
Eğer Muhammed bu dünyaya geri dönse, “Müslümanlar” onu öldürmek için taşlarlardı. Bu-
gün izledikleri dinin İbrahim ve Muhammed tarafından vaaz edilen İslam’la, yani Teslimiyet ile
hiçbir ilgisi yoktur. “Müslümanların” yaptığı her şey yanlış: İlk Direk (Şehadet), Namaz ibadeti-
ne çağrı (Ezan), abdest (Vudu), günlük Namaz ibadetleri, Zekât bağışı, Hac ve İslam’ın diğer tüm
pratikleri (bkz. Ek 2, 13 & 15).
Çok sayıda haram içeren acayip bir beslenme sistemi 6:145-150; 16:115-116.
Kutsal Ayları değiştirmek 9:37
Zekât bağışını çarpıtma yoluyla ihmal etmek 6:141, Ek 15.
Kadınları baskı altına almak ve onları başörtüsü takmaya ve makul olmayan kıyafetler 2:228; 3:195; 4:19, 32; 9:71.
giymeye zorlamak; onları miras, evlilik, boşanma vb. tüm haklarından mahrum bırakmak
“Eğer bir maymun, köpek veya bir kadın namaz kılan birinin önünden geçerse, onun
namazı geçersiz olur (Hadis)” diyerek kadınlara hakaret etmek
Abdestten namaza, uyumaya, birinin tırnaklarını kesmesine kadar sayısız kural icat etmek 2:67-71; 5:101; 42:21.
Bu, “Müslümanlar” tarafından günlük hayatta işlenen ihlallerin yalnızca ufacık bir örneğidir.
İşte bu yüzden Tanrı, Kendi Antlaşma Elçisini şimdi gönderdi.
*********************
Ek 34 & Ek 35 ♦ 450
Ek 34
Bekâret
Bugünün toplumu, birinin ayartılmasına yol açacak tesirli şeylerle doludur. Seksenlerin Ame-
rikan toplumunda, ebeveynler bile kızları için erkek arkadaş ve oğulları için kız arkadaşlardan
bahsetmeye başladılar. Ergenlik çağına eriştiklerinde, birçok ebeveyn çocuklarına doğum kont-
rol araçları bile temin ediyor. Ergenlik çağına erişenlerin endişe verici bir oranı, fizyolojik ola-
rak olgun olmamalarına rağmen ve hiçbir ahlaki sınırlama olmaksızın cinsel olarak aktif durum-
dalar. ABD’de her ay milyonlarca illegal hamilelik ve bunlarla bağlantılı trajediler, artı milyon-
larca trajik kürtaj gerçekleşmektedir.
Bu ahlaki çöküşün sonuçları arasında şunlar yer almaktadır; istenmeyen ve destek görmeyen
çocuklar, ihmalkâr ve sorumsuz babalar, insanların yaşamlarına ve mülklerine saygısız suçlular,
sosyal açıdan milyonlarca uyumsuz kişi, tedavisi olmayan genital uçuk, tedavisi olmayan geni-
tal siğiller, tahrip edici frengi ve bel soğukluğu, displazi, öldürücü AIDS ve daha önce hiç bilin-
meyen yeni hastalıklar.
Çoğu insanın bilmediği şey, bu ahlaki çöküşün hayatları boyunca onlara pahalıya mal oldu-
ğudur. Çünkü dünyayı idare eden tek yasa Tanrı’nın yasasıdır ve Tanrı’nın yasasının bu bariz ih-
lalleri, kendileri için çok fazla sefalete ve problemlere mal olmaktadır (20:124).
Çocuklarını önemseyen gerçek imanlılar, iffetlerini korumaları için onlara sürekli olarak ve
ısrarla (20:132) tavsiyelerde ve hatırlatmalarda bulunacaklardır. Bu, kendi mutlulukları için dü-
ğün gecelerine kadar bakire kalmaları, sonrasında ise eşlerine sadık kalmaları—asla zina etme-
meleri—anlamına gelir. Tanrı’nın, iffetimizi evlilik öncesi ve sonrası sürdürme tavsiyesi kendi
iyiliğimiz içindir. Sağlığımızı, refahımızı ve mutluluğumuzu yahut bedbahtlığımızı kontrol eden
Tanrı’dır (53:43, 48).
*********************
Ek 35
Uyuşturucu Maddeler & Alkol
Yasa dışı uyuşturucular ve alkollü içkiler konusunda hiçbir şekilde taviz yoktur; onlar, “Şey-
tan’ın işi ve iğrençlikleri” olarak adlandırılmaktadır (5:90). 2:219 ve 5:90’da görüyoruz ki “sar-
hoş ediciler, kumar, putlara ait sunaklar ve şans oyunları” katı bir biçimde haram kılınmıştır. Sar-
hoş ediciler için kullanılan kelime “örtmek” anlamına gelen “Hamara” kökünden türetilen
451 ♦ Ek 35 & Ek 36
“Hamr”dır. Bu nedenle, aklı örten veya engelleyen her şey haramdır. Buna esrar, eroin, kokain,
alkol, haşhaş gibi aklı değiştiren her şey ile aklı etkileyen daha başka şeyler de dâhildir.
Ek 36
Büyük Bir Ulusun Bedeli
Kutsal yazı halkı (Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar) iman edip doğru bir hayatı
sürdürürlerse, onların günahlarını sileceğiz ve onları saadet dolu Cennetin içine kabul
edeceğiz. Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve Rablerinden burada vahyedileni gözetmiş olsay-
dılar, üstlerinden ve ayaklarının altından gelen rızıklardan faydalanırlardı. Onlardan
bazıları doğru kimselerdir fakat çoğu kötülük eden kimselerdir. [5:65-66]
Keşke çeşitli toplumların halkları iman edip doğru bir hayatı sürdürseydi, onlara gök-
ten ve yerden nimetler yağdırırdık. [7:96]
Mutluluğunuzu veya bedbahtlığınızı kontrol eden Tanrı’dır.
… sizi zengin yahut fakir yapan Tanrı’dır. [53:43, 48]
Tanrı’nın yasalarına sarılan bir ulus, dünyanın tüm ulusları arasında önem, galibiyet, refah
ve mutluluğu garanti eder (10:62-64, 16:97, 24:55, 41:30-31). Öte yandan, Tanrı’nın yasalarını
ihlal eden bir ulus ise sefil bir yaşama mahkûm olur (20:124). Tanrı’nın yasalarına sarılıp ayak-
ta tutan bir ulusun büyük bir ulus olması garantidir. Bu, saf idealist bir hayal değildir; Tanrı tam
kontrol durumunda olduğundan (10:61), O’nun garantileri ve vaatleri yapılır. Tanrı’nın yasaları-
na sarılan bir ulusun nitelikleri şunlardır:
1. İnsanlar için maksimum özgürlük—din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, seyahat etme özgürlü-
ğü ve ekonomik özgürlük (2:256, 10:99, 88:21-22).
2. Irkları, renkleri, inançları, sosyal statüleri, maddi durumları veya siyasi ilişkileri ne olur-
sa olsun, tüm insanlar için insan hakları garantisi (5:8, 49:13).
3. Tüm insanlar için refah. Tanrı’nın ekonomik sistemi servetin sürekli dolaşımına, tefecili-
ğin olmamasına ve üretken yatırımlara dayanmaktadır. Kumar, piyango ve yüksek faizli krediler
gibi üretken olmayan ekonomi helal değildir (2:275-7, 59:7).
4. Herkes için sosyal adalet. Zorunlu bağış (Zekât) sayesinde kimse aç veya korunaksız kal-
mayacaktır (2:215, 70:24-25, 107:1-7).
5. Oy birliği ile alınmış mutabakata dayanan siyasi bir sistem. Karşılıklı istişare ve ifade öz-
gürlüğü yoluyla, belirlenmiş herhangi bir meselenin bir tarafı, tartışmadaki tüm katılımcıları ik-
na eder. Sonuç oy birliğiyle yapılmış bir anlaşmadır, %51 çoğunluğun %49 azınlığa dayattığı bir
fikir değildir (42:38).
6. En yüksek ahlaki davranış standartlarını muhafaza eden ve sürdüren bir toplum. Alkoliz-
min, yasa dışı uyuşturucuların, gayrı meşru hamileliklerin, bebek aldırmaların ve neredeyse hiç
boşanmanın olmadığı güçlü bir aile olacaktır.
Ek 36 & Ek 37 ♦ 452
dürürse veya hür bir kişi bir köleyi öldürürse, idam cezası uygulanamaz. Kuran, katilin maktu-
lün ailesine tazminat vermesine öncelik verir. Katili öldürmek maktulü geri getirmez, maktulün
ailesi katilin infaz edilmesinden bir fayda da görmez. Bununla birlikte, tazminat başkaları için
caydırıcı olacak ölçüde yeterli olmalıdır. İslam’da (Teslimiyet’te), maktul ve/veya maktulün ai-
lesi tüm suçların yargıcıdır; onlar cezanın ne olması gerektiğine, Kuran’ı bilen birinin gözetimi
altında karar verirler.
*********************
Ek 38
19: Yaratıcı’nın İmzası
19 sayısının ortak payda olduğu, Tanrı’nın matematiksel olarak oluşturulmuş şekilde yarat-
tığı tek şey kutsal metinler değildir. Galileo’nun sarf ettiği meşhur sözü gerçekten de derindir:
“Matematik, Tanrı’nın evreni yarattığı dildir.” Çok sayıda bilimsel bulgu artık şunu göstermiştir
ki belirli eserler üzerinde Tanrı’nın imzasını 19 sayısı temsil eder. Bu ilahi damga evren boyun-
ca, tıpkı Michelangelo ve Picasso’nun kendi imzaları ile eserlerini tanımladıkları şekilde görü-
nür.
1. Güneş, Ay ve Dünya her 19 yılda bir aynı göreli pozisyonlarda hizalanırlar (bkz. ENCYC-
LOPEDIA JUDAICA, “Calendar” başlığı altında).
2. Esaslı bir göksel olgu olan Halley kuyruklu yıldızı, güneş sistemimizi her 76, 19x4 yılda
bir ziyaret eder.
3. Tanrı’nın sizin üzerinizdeki ve benim üzerimdeki damgası, insan vücudunun 209, 19x11
kemik içerdiği gerçeğinde tecelli eder.
4. LANGMAN’S MEDICAL EMBRYOLOGY, T. W. Sadler, A.B.D.’deki Tıp Fakültelerinin
çoğunda ders kitabı olarak kullanılmaktadır. Beşinci baskının 88. sayfasında takip eden ifadeyi
okuyoruz: “Genel olarak, tam zamanlı bir fetüs için hamilelik süresi, son âdet kanamasının baş-
langıcından itibaren 280 gün veya 40 hafta olarak yahut daha doğrusu döllenmeden itibaren 266
gün veya 38 hafta olarak kabul edilir. 266 ve 38 sayılarının her ikisi de 19’un katlarıdır.
*********************
TANRI YÜCELTİLSİN.
454
EVRENSEL BİRLİK
İnsanlık tarihini incelediğimizde fark ediyoruz ki Âdem’in soyundan gelenlerin tek bir ortak
noktası var ― Tanrı, Yaratıcı. Bugün dünyaya bakarsak çeşitli ırklar görürüz: Kafkasyalılar, Do-
ğulular, Afrikalılar, Hispanikler… Onların birleştirici faktörü Tanrı’dır. Farklı dinleri göz önüne
alırsanız: Hristiyanlık, Yahudilik, İslam, Hinduizm vb., tek ortak faktörümüz var ― Tanrı.
Bizi bölen nedir? Dinlerimizdeki insan faktörleri. Tüm elçilerin insanlığa getirdiği mesaja
konsantre olabilirsek, o zaman sorunumuz çözülür.
Tüm elçiler tek bir mesaj getirdi ― yalnızca Tanrı’ya tapmak. Bu nedenle, haydi Tanrı’ya ve
yalnızca Tanrı’ya odaklanalım.
1) İnsanların Tanrı'nın var olduğu sonucuna varmalarına yardımcı olacak bilgiler sunmak.
2) Bilimin, matematiğin, astronominin vb. sınırlarında yapılan büyüleyici yeni keşiflere bak-
mak. Onları dünyadaki kutsal metinlerin ışığında inceleyeceğiz ve böylelikle Tanrı hakkında
anlamlı kavrayışlar kazanacağız.
3) Tanrı’nın hepimizi tek bir halk olarak, eşit yarattığını ve kendimizi çeşitli cemaatlere ayı-
ranların biz insanlar olduğunu şüphe götürmez bir şekilde kanıtlamak.
111 64290