You are on page 1of 3

MERZİFON İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü


SİYS415 Kent Sosyolojisi Dersi
Final 15.1.2024 14.00

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE TOPLUMSAL İZOLASYON SORUNU

Ahmet Melih Özentürk, 212503010

Bugün başta yoğun insan ve araç aktivitesi olmak üzere birçok sorun ile başa çıkmak zorunda
kalan kentlerde yaşayan insanların fizyolojik ve psikolojik sağlığını korumak oldukça güç hale
gelmiştir. Kentler; modern, büyük ancak kapladığı alanın ve yakın çevresinin büyük bir kısmının
verimsiz topraklardan oluştuğu, doğal çevresi ile ilişkisinin tamamen koparıldığı alanlar haline
dönmüştür. Nüfus artışı ve göç hareketleriyle de milyonlarca arazi her geçen yıl kırsal alandan
kentsel alana katılmaktadır. Bu durum, kentte birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir.
Sosyal yaşam ve eğitim olanaklarına ulaşma zorluğu, trafik problemi, çarpık kentleşme, doğal
kaynaklar ve hava kirliliği, güvenlik sıkıntısı vb. problemler her geçen yıl artmaktadır. Tüm
bunlarla savaşan ancak eğitim, sağlık, sosyal hayat gibi getirilerinden dolayı kentte yaşamak
zorunda olan insanoğlu kentlerin sahip olduğu bu koşullarda salgın hastalıklarla, kanser
çeşitleriyle, kalp-damar rahatsızlıklarıyla, obeziteyle ve bunlar gibi fizyolojik rahatsızlıklarla
ayrıca depresyon, kaygı bozukluğu, konsantrasyon eksikliği gibi psikolojik rahatsızlıklarla yüz
yüze gelmektedir. Dolayısıyla kentler, bireyin sağlıklı ve iyi olma halini tehdit eden yapılara
dönüşmektedir. Günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte teknolojinin her alanda
kullanımı da hızla artmaktadır. İnternet kullanımının yaygınlaşması, bilgisayarlar, akıllı
telefonlar ve diğer iletişim cihazlarının hızlanması ve gelişmesi sayesinde insanlar birbirlerine
istenilen yer ve zamanda ulaşabilir hale gelmiştir. Yaşanan bu gelişmeler sayesinde çevrimiçi
hizmetler; eğitim, sağlık, alışveriş, bankacılık ve eğlence gibi pek çok alana yayılmıştır. Bu
kullanımlara bağlı olarak insanların iletişim kurma ve sosyalleşme biçimleri de değişmektedir.
Sosyal medya kullanımı da bu değişime paralel olarak yaygınlaşmakta ve farklı sosyal medya
platformları çok farklı kesimlerden, farklı insanlar tarafından kendini ifade etme, iletişim
kurma ve sosyalleşme aracı olarak kullanılmaktadır. Bu durumla beraber hayatımıza teknoloji
bağımlılığı ve bu durumun beraberinde gelen toplumsal izolasyon sorunu girmiştir.
Günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi, insanları birbirine daha yakın hale getirirken aynı
zamanda paradoksal bir şekilde toplumsal izolasyonu artırdığı gözlemlenmiştir. Gelişen
teknoloji ile birlikte insanlar dünyanın her köşesine anında bağlantı kurma yeteneğine sahip
ancak bu sınırsız bağlantı ağı aynı zamanda bireyleri toplumsal izolasyona itmektedir. Bu
durumun insanlar arasında bir devrim yarattığı fark edilmiştir. Dijital dünyanın karmaşıklığına
rağmen teknolojik bağlantılarla gerçek, anlamlı ilişkiler kurmanın yollarını aramak toplumsal
izolasyonun önüne geçmede kritik bir adım olabilir. Dengeli bir yaklaşımla teknolojiyi
kullanmak gerçek ve anlamlı bağlantıları güçlendirmek için önemli bir adım olacaktır.
Teknoloji iyisiyle ve kötüsüyle ele alındığında kullanma ya da çocuğun kullanmasına izin
verme noktasında kafa karışması, ikileme düşmek çok normaldir. Ancak meseleye herhangi
bir taraftan bakıp meselenin bir yüzünü görmek yerine her iki taraftan da bakmaya çalışıp
meseleye hâkim olmak en doğru tavır olacaktır. Bir çocuğun parmağını emme sorununa karşı
nasıl parmağını kesmek çözüm olarak düşünülmüyorsa teknolojiyi hayatımızdan toptan
kaldırıp atmak da çözüm olarak düşünülmemelidir. Bunun yerine en doğrusu teknolojiyi nasıl
kullanmamız/kullandırmamız ya da nasıl kullanmamamız/kullandırmamamız gerektiği üzerine
düşünmek, alternatifler geliştirmektir. Bu noktada en çok üzerinde durulması gereken grup hiç
şüphesiz çocuklar ve gençlerdir. Çünkü öncelikli olarak çocukların ve gençlerin yaşları gereği

1
MERZİFON İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
SİYS415 Kent Sosyolojisi Dersi
Final 15.1.2024 14.00

teknolojinin ve sunduklarının doğrusunu/yanlışını ayırt etme noktasında kat etmeleri gereken,


yetişkinlere göre daha fazla yol vardır. Hiç şüphesiz insan, özellikle teknoloji bağımlılığında,
bağımlılık noktasına genellikle bir anda gelmez, süreç adım adım gelişir. Bu adımlar
bağımlılığın gelişmekte olduğuna dair ciddi ve önemli işaretlerdir. Dolayısıyla bu işaretlerin
takip ve kontrol edilmesi bağımlılığın başlamadan önlenmesi ve engellenmesi adına ciddi
önem arz etmektedir. Ekran başında geçirilen süre son yıllarda ciddi oranda artış göstermiştir.
Yapılan araştırmalar tipik bir kullanıcının günün takribî 22 saatini telefonuyla geçirdiğini ve
kullanıcıların %80’inin sabah kalktığında ilk iş olarak telefonunu kontrol ettiğini ortaya
koymaktadır (Facebook & IDC, 2013). ABD gibi gelişmiş ülkelerde gözlenen bu bulgular
Türkiye için de geçerlidir. İnternet başında geçirilen en uzun süreye nazaran 16. sıraya
yerleşen Türkiye’de günlük olarak bilgisayar başında geçirilen vaktin 5 saatin üzerine çıktığı,
mobilde çevrim içi kalınan vaktin ise ortalama 3 saat olduğu saptanmıştır. Bu zaman zarfında
yaklaşık 3 saatin de sosyal medyaya ayrıldığı belirlenmiştir. Türkiye’de 48 milyon kişiye
tekabül eden sosyal medya kullanıcılarının neredeyse %88’i tarafından bu mecralara mobil
cihazlardan erişim sağlanmaktadır (We Are Social, 2017). TV izlenme oranının da günde
ortalama 4,5 saat olduğu ülkemizde, teknoloji kullanımının artık hayatın vazgeçilmezleri
arasına girdiğini söylemek yanlış olmayacaktır (T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2013).
Aşırı teknoloji kullanımı bir önceki bölümde kısaca değinilen çeşitli psikolojik problemlere
sebep olmasının yanı sıra, sürekli bölünme durumuna da yol açarak bireylerin verimliliğini
ciddi oranda etkilemektedir. Bu konuda yapılan bir araştırma, belirli bir faaliyete odaklanmış
bireyin mobil bildirim mesajı gibi bir uyaranla bölündüğünde yaptığı işe tekrar odaklanabilmesi
için 25 dakika geçmesi gerektiğini göstermektedir. Ayrıca bu tür bir uyaranla bölünen bireyin,
bu bölünmenin ardından kendisini farklı biçimlerde bölme ihtimalinin de %8 oranında arttığı
tespit edilmiştir (Leroy, 2009). Toplumsal izolasyonda, bireyin sağlıklı bir sosyalleşme alanının
olması aynı zamanda sağlıklı bir psikolojik yapının da yansımasıdır. Çevresiyle iletişim hâlinde
olma durumu aynı zamanda sevgi, hoşgörü, beğenilme, takdir görme, mutluluk ya da
mutsuzluk duygularının yaşandığının da göstergelerinden biridir. Bu noktada bireyin sosyal
anlamda kısıtlanması aynı zamanda duygularının ve günlük yaşamdaki rutinlerinin
baskılanması anlamına gelmektedir.
Teknolojik bağımlılığın her yaşta olumsuz ve farklı etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum
toplumsal izolasyonu da beraberinde getirmiştir. Çözüm olarak teknoloji kullanımına dengeli
yaklaşım, ekran süresinin kısaltılması ve sanal dünyadan çok gerçek dünya ile bağlantı
kurulmasının faydalı olacağı anlaşılmıştır. Teknolojinin iyi tarafları olduğu kadar kötü
taraflarının da olduğu bir gerçektir bu gerçekle yüzleşip yaşamımıza yön vermemiz
gerekmektedir.

Kaynakça
Filiz KARAFAKI , Cigdem CETİN , (2023), Asya Studies, Cilt 7, Sayı 23, 2023, 275 - 287,
10.31455/asya.1224710

Fatma AVCI , Hasan ER , (2019), Language Teaching and Educational Research, Cilt 2, Sayı 2,
2019, 132 – 159

M Dinç - Gençlik Araştırmaları Dergisi, 2015 - researchgate.net

İpek Beyza ALTIPARMAK , Aynur AS , (2023), Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi


Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 24, Sayı 45, 2023, 487 - 504

2
MERZİFON İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
SİYS415 Kent Sosyolojisi Dersi
Final 15.1.2024 14.00

You might also like