Professional Documents
Culture Documents
Yemek Kültürü
Editörler:
Mükerrem Bedizel Zülfikar-Aydın & Ravza Aydın
Osmanlı’da Mimari,
Sanat ve Yemek Kültürü
A. Sefa Özkaya, Serap Durmuş, M. Mithat Özgen, Gözde Çelik,
Seda Kula Say, Ömer İskender Tuluk, Emriye Kazaz, Mehmet
Nuhoğlu-Ahmet Dolunay, Mehmet Memiş, Elif İlter, Birsen Çileroğlu-
Raziye Çelik, Mine Can, Ferdi Koç, Cemal Karabaşoğlu, Tahir Çağman,
Birsel Hasçelik-Emel Demirgen, Erol Işıldak, Özge Samancı, Priscilla
Mary Işın, Osman Güldemir-Tolunay Sandıkçıoğlu-Nermin Işık
Editörler:
Yayına Hazırlayanlar
Mükerrem Bedizel Zülfikar-Aydın & Ravza Aydın
Baskı / Cilt
Step Ajans Rek. Matbaacılık Tan. ve Org. Ltd. Şti.
Göztepe Mah. Bosna Cad. No:11 Bağcılar/İstanbul
Sertifika No: 12266 T (0212) 446 88 46
7 133
Sunuş Ömer İskender Tuluk
Emriye Kazaz
9 Trabzon Değirmendere Vadisi’nde
Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Geç Dönem Osmanlı Mirası:
Yemek Kültürü’ne Medhal Kırsal Cami Geleneği Üzerine
Bir Tipoloji Denemesi
19
A. Sefa Özkaya 149
Siyasi Bir Mekân Olarak Mehmet Nuhoğlu
Atmeydanı’nın Fiziki Değişim Ahmet Dolunay
ve Dönüşümü(1453-1620) Hünernâme I’deki Cülus
Merasimleri Sahnelerinin
41 Mekânsal Tasarımı ve Kuramı
Serap Durmuş
Metinsel Var Olma Biçimi Olarak 171
Osmanlı Mimarlığı: Mehmet Memiş
Usûl-i Mi’mârî-i Osmânî Son Dönem Osmanlı
Hattatlarından Hasan Rıza Efendi
61 ve Oğlu Ahmed Süreyya Bey
Muhammet Mithat Özgen
II. Abdülhamid Döneminde İnşa 203
Edilen Redif Binaları Elif İlter
Hat Sanatında Mushaf Kitâbeti ve
89 Hasan Rıza Efendi Mushafları
Gözde Çelik
İstanbul Suriçi’nde 235
Şehremaneti Binaları Birsen Çileroğlu
Raziye Çelik
111 Osmanlı Padişah ve Şehzade
Seda Kula Say Zıbınlarının Özellikleri
The Motivations and Inspirations
for the Foundation of Ottoman 253
Imperial School of Fine Arts and Mine Can
Its Campus : A Comparison with Osmanlı İmparatorluğu Döneminde
Paris Écoledes Beaux Arts Deri Üzerine Yapılan İşlemeler
263 327
Ferdi Koç Erol Işıldak
XV. Yüzyıl Osmanlı Coğrafyasında Ahmet Avni Konuk’un Hânende
Türk Müziği Nazariyatı Mecmuası ile Hâşim Bey
Çalışmaları Mecmuası’nın İçeriklerinin
Karşılıklı Olarak
283 İncelenmesi
Cemal Karabaşoğlu
Osmanlı Dönemi Türk 339
Müziği’nde Eğitim Kurumları Özge Samancı
ve Müzikal Aktarım Geç Dönem Osmanlı Saray
Mutfak Kültüründe
299 Ziyafetler ve Yemekler
Tahir Çağman
XIX. Yüzyıl Batı Literatürü 357
Osmanlı Mûsiki Çalışmalarına Bir Priscilla Mary Işın
Bakış: Abbê Maxmilian Stadler ve Döner Kebabın Geçmişi
Batı Notalarıyla Neşredilmiş İlk
Âyin-i Şerif Mecmuası 375
Osman Güldemir
315 Tolunay Sandıkçıoğlu
Birsel Hasçelik Nermin Işık
Emel Demirgen Osmanlı Ramazan Mutfak Kültürü
Tanzimat Dönemi Mektep ve Günümüze Yansımaları
Şarkılarının Okullarda Okutulma-
sının Gerekliliği, Derlenmesine 393
Yönelik Çalışmalar ve İcrâsı Dizin
DÖNER KEBABIN GEÇMİŞİ
Priscilla Mary Işın*
Giriş
Bu makalede Osmanlı dönemine ait yazılı ve görsel kaynaklara da-
yanarak, döner kebabın ortaya çıkması, gelişmesi ve hangi ortamlar-
da pişirildiği konularına ışık tutulmaya çalışılmıştır. “Döner kebap”
ismine tarihi kaynaklarda rastlanmamasına rağmen, verilen detaylar
sayesinde döner kebaptan bahsedildiği anlaşılan yazılı kaynaklar bu-
lunmaktadır. Ayrıca Osmanlı mutfağında önemli bir yeri olan kebap
kültürünün bir parçası olarak, belgelenmiş diğer kebap çeşitleri ve ke-
bapçılar konularına değinilmiştir.
Günümüzde ifade edilen kebap ve kebapçı dükkânlarının İstanbul
mutfağını yozlaştıran bir yenilik olduğu görüşü, tarihî gerçeklerle bağ-
daşmamaktadır.[1] Kebap çeşitleri Osmanlı dönemi boyunca yaygın ve
padişah dahil herkes tarafından sevilen; bugün olduğu gibi, ev mut-
faklarından çok bahçe ve mesirelerde, açık havada pişirilen veya aşçı
dükkânlarında hazırlanan yemeklerden olmuştur. Osmanlı şehir ve
kasabalarında kebapçı dükkânlarının bulunması oldukça eskiye da-
yanmaktadır.
*
Araştırmacı, yazar, (mary.isin@gmail.com).
[1] İstanbul’un tarihini “kebaptan önce” ve “kebaptan sonra” olarak ikiye ayırmak ge-
rektiği savı bile ortaya atılmıştır. Bkz. Aydın Boysan, Deneme – İnceleme, (İstanbul: Bas
Yayınları, 1991), s. 72.
358 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
[2] Ömer Lütfi Barkan, “XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde Eşya ve Yiyecek
Fiyatlarının Tesbit ve Teftişi Hususlarını Tanzim Eden Kanunlar I: Kanunnâme-i İht-
isab-ı İstanbul-el-mahrûsa,” Türk Tarih Vesikaları II/7 (1942), s. 327; Ahmet Akgündüz,
Osmanlı Kanunnameleri ve Hukukî Tahlilleri, (İstanbul: Osmanlı Araştırmaları Vakfı, İs-
tanbul, 1990), II, s. 201. 1640 tarihli narh defterinde köfte kebabı yer alır. Bkz. Müba-
hat S. Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, (İstanbul:
Enderun Yayınları, 1983), s. 93. Âsım Efendi, tava büryanını şöyle tarif eder: “Tava ke-
babıdır. İbtida eti bir tencerede kızartıp badehu tava içre koyup sirke ve taze sarımsak, mevsimi-
yse patlıcan ve kabak gibi sebzevat izafesinden sonra fırına salıp itidal üzere pişirirler” Bkz.
Mütercim Âsım, Burhân-ı Katı, haz.: Mürsel Öztürk ve Derya Örs, (Ankara: Türk Dil
Kurumu, 2000), s. 747.
[3] Evliyâ Çelebi, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, ed.: Seyit Ali Kahraman v. dğr., (İstanbul:
Yapı Kredi Yayınları, 1996-2007), II, y. 228b.
[4] Henry Blount, A Voyage into the Levant. A Breife Relation of a Journey, (London, 1636),
s. 104-105.
[5] Surnâme-i Hümâyun, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, H1344, y. 343a.
Döner Kebabın Geçmişi · 359
koyun eti kebabı ki şiş kebab derler”);[6] 1640 tarihli narh defterinde köfte
kebabı (“halis koyun etinden köfte kebabı”) ve “koyun kebabı” (muhteme-
len şiş kebabı) yer alır.[7] Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Bursa’nın
meşhur yemeklerinden biri olan kestaneli şiş kebabını anlatır: “Kirde
kebabıyla kestaneyi yarup şişde kebab ile pişüp kebab yağıyla mülemma olup
nevr olur.”[8]
17. yüzyılın ikinci yarısında Dr. John Covel, şehirlerde satılan şiş
kebabı, “kibob dedikleri ufak kızarmış et parçaları” şeklinde tarif eder.[9]
Şiş kebap ateşin üstünde kızartıldığı gibi bazen tandıra asılarak pişi-
riliyordu. 1778 yılında Üsküdar’da bir kebapçıda yemek yiyen İtalyan
papaz ve gezgin Domenico Sestini bu pişirme şeklini detaylı olarak an-
latmıştır:
Bu iş için çok sayıda kısa şişleri bulunduran kebapçı, bunlara
ufak et parçalarını geçirir. Sonra şişlerini alır ve fırın içinde
bulunan iki zincire asar. Etlere yağ sürerler ve kısa sürede
hazır olan kebab çok lezzetlidir. Zaten bu fırınlar yuvarlak
[6] Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, D6747, 14 Rebiülevvel 932 (29 Aralık 1525), s. 1.
[7] Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh Müessesi, s. 93.
[8] Evliyâ Çelebi, Seyahatnamesi, II, y. 231b.
[9] Theodore Bent (ed.), Early Voyages and Travels in the Levant, (London: Hakluyt Society,
1893), s. 174.
360 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
[10] Domenico Sestini, Lettres de Monsieur l’abbé Dominique Sestini, (Paris III. Paris: Chez
la Veuve Duchesne & Fils, 1789), III, s. 243-244.
[11] A. L. Castellan, Moeurs, Usages, Costumes des Othomans, et abrege de leur histoire, 6 cilt,
(Paris: Nepveu, 1812), VI, s. 197.
[12] Charles G. Addison, Damascus and Palmyra: with a Sketch of the State and Prospects of
Syria under Ibrahim Pasha, 2 cilt, (London: Richard Bentley, 1838), I, s. 187-188.
[13] Castellan, Moeurs, VI, s. 197.
[14] Hakkı Aksoyak (haz.), Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Divanları (Divan-I), (Boston: Har-
vard University, 2006), s. 105; Nil Sarı, “Osmanlı Sarayında Yemeklerin Mevsimlere
Göre Düzenlenmesi ve Devrin Tababetiyle İlişkisi,” Türk Mutfağı Sempozyumu Bildirileri,
(Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1982), s. 248.
[15] Fuat Bayramoğlu, “Türk Mutfağı ve Yazılı Kaynaklar,” Birinci Milletlerarası Yemek
Kongresi, Türkiye, 25-30 Eylül 1986, (Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1988), s. 44.
Döner Kebabın Geçmişi · 361
[16] Kırklareli Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Gülay Çakır’ın verdiği bilgi (13 Ekim
2014).
[17] Lütfi Ömer Barkan, “İstanbul Saraylarına Ait Muhasebe Defterleri,” Belgeler, IX, S.
13 (1979): 188, 190, 194, 200, 223 vs.
[18] Arif Bilgin, “Seçkin Mekanda Seçkin Damaklar: Osmanlı Sarayında Beslenme
Alışkınlıkları (15.-17. Yüzyıl),” Yemek Kitabı: Tarih - Halkbilimi - Edebiyat, haz.: M. Sabri
Koz, (İstanbul: Kitabevi, 2002), s. 49.
[19] Sestini, Lettres, III, s. 243-244.
[20] Ali Rıza, Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı, haz.: Ali Şükrü Çoruk, (İstanbul: Kitabevi,
2001), s. 103 d.n.
[21] Kökeni İtalyanca locanda olan “lokanta”, 19. yüzyılın ikinci yarısında Türkçeye
362 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
Döner Kebap
Döner kebabın ilk yazılı kaydı Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde
bulunur.[23] 1666 yılında Kırım Tatarları’nın hazırladıkları yatay şişte
kebap, Evliyâ’nın ilgisini çekmiştir ve detaylı anlatımından bu keba-
bın döner kebap olduğu anlaşılmaktadır: “Elli vukıye gelir bir semîn ko-
yunu kurban edip şukka şukka edip bir demir kebap şişine o koyunun etini
saplayıp iki başları ince ortası kalın tek parça et gibi dizerler ki bir zerre yeri
birinden taşra dizmezler.” Bu kebabı çok beğenir, “güya ilik gibi olur” ve
“Bu mertebe latîf ter ü tâze ve nerm kebâb pişirirler kim rub’-ı meskûnda eyle
kebâb pişmek ihtimâli yoktur” diye metheder. Kırım’ın her tarafında kış
geceleri toplantılarında pişirildiğini, yakıt olarak bir araba tekerleğini
kullanmanın şart olduğunu ifade ederek bu geleneğin nasıl başladı-
ğına dair bir hikâye de anlatır. Hikâyeye göre, konar göçer bir Tatar,
bir Nogay’a konukseverlik göstermek amacıyla koyunlarından birini
boğazlar ve odun bulunmadığından, arabada duran sevdiği kadını bu
ıssız bozkırda terk etmek pahasına arabasının tekerleklerinden birini
kırarak kebap pişirir. Bu fedakârlığın karşılığı olarak konuğu olan No-
gay, bir zaman sonra ona yedi araba dolusu mal getirip verir. O günden
giren bir kelimedir. Ahmet Vefik Paşa, 1889 tarihli Lehce-i Osmanȋ sözlüğünde lokantayı
“aşçı dükkânı ve bekâr konağı, hanın alafrangası” olarak tanımlar.
[22] Charles White, Three Years in Constantinople or, Domestic Manners of The Turks in 1844,
3 cilt, (Londra, 1846), III, s. 80-82. 1870’lerde Edmondo d’Amicis İstanbul’da böyle bir
lokantada yemek yediğini anlatır. Bkz. Edmondo de Amicis, Constantinople, çev.: Maria
Hornor Lansdale, 2. cilt, (Philadelphia, 1896), I, s. 212-214.
[23] Evliyâ Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, VII, y. 128b; Priscilla Mary Işın, “Evli-
ya Çelebi’nin Diliyle 17. Yüzyıl Yiyecek Manzaraları,” Çağının Sıradışı Yazarı: Evliya
Çelebi, haz.: Nuran Tezcan, (İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları, 2009), s. 197.
Döner Kebabın Geçmişi · 363
[30] Kars, Ardahan ve Erzurum’un cağ kebabı için taze kesilen koyun eti, dilimlendik-
ten sonra soğan ve baharatla ovularak biraz bekletilir (Ardahan Göle’li Hanım Özdağ’ın
366 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
verdiği bilgi).
[31] François de Tott, Memoirs of the Turks and Tatars, 2 cilt, (London: G.G.J. and J.Robin-
son, 1785), I, 2. kısım, s. 70.
[32] Ahmed Cavid, Tercüme-i Kenzü’l-İştihâ, ed.: Seyit Ali Kahraman ve Priscilla Mary
Işın, (Istanbul: Kitap Yayınevi, 2006), s. 43.
[33] White, Three Years, III, s. 88; Ayşe Fahriye, Ev Kadını, (İstanbul, 1300/1882-1883), s.
57-58; Mahmud Nedim, Aşçıbaşı, ed.: Priscilla Mary Işın, (İstanbul: Yapı Kredi Kültür
Yayınları, 1999), s. 53-54.
[34] F. C. H. L. Pouqueville, Voyage en Morée, a Constantinople, en Albanie, et dans plusieurs
autres parties de l’Empire Othoman pendant les années 1798, 1799, 1800 et 1801, 2 cilt, (Paris:
Chez Gabon et Compe, 1805), II, s. 122-123; F. C. H. I. Pouqueville, Travels through the
Morea, Albania, and Several Other Parts of the Ottoman Empire to Constantinople during the
Years 1798, 1799, 1800, and 1801, (London, 1806), s. 132.
Döner Kebabın Geçmişi · 367
[35] Théophile Gautier, Constantinople, (Paris: Michel Levy Frères, 1853), s. 97, 145, 222.
[36] Harry Harewood Leech, Letters of a Sentimental Idler, from Greece, Turkey, Egypt, Nu-
bia and the Holy Land, (New York: D. Appleton and Co., 1869), s. 74.
368 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
İzmir Kebabı
Koyun etinin but ve kaburga ve döşünden kemiksiz olarak
torik balığının tirfilleri [dilimleri] gibi tirfiller çıkarub ve üzer-
lerindeki ince derilerini traş edüb soğan suyu ve tuz ve pek
az revgan-ı zeyt ile yoğurub bir gece durdukdan ve fırıldaklı
şişe bir yağlı bir yağsız olarak geçirdikden sonra çevrile çev-
rile üstü pişdikçe traş ederek sıcak tabağa yığmalı ve piyazını
serpüb sıcak sıcak tenavül etmelidir.
Eğer bir akar su var ise bir sopanın baş tarafına sopayı devr
edecek mikdar ve cesametde bir pervane vaz’ ve pervanenin
iki cihetini iki çatal ile suyun içine ve alt ucunu diğer bir ça-
tal ile yere rabt edüb sopa mihver gibi dönmeğe başladıkda
hemân etleri geçirüb 99 numerodaki kaz palazı gibi altına bir
tava veya bir lenger ve yanına ateş vaz’ edüb ol vechle kebab
etmeli.
Bunun mütemadiyyen sür’atle devrinden dolayı leziz ve piş-
mesinin manzarası latif olduğundan erbab-ı zevkin pek me-
rakıdır.[43]
Yazarın İzmir kebabı ile o dönemde İstanbul’da yaygın olarak sa-
tılan döner kebabın benzerliğine dikkat çekmemesi ilginçtir. Halbuki
kitabında “çarşı usulü” kebap, börek ve işkembe çorbası için tarifler
veren yazar, kebapçı ve aşçı dükkânlarını bilen biri olmalıdır.[44]
[42] William J. Childs, Across Asia Minor on Foot, (New York: William Blackwood and
Sons, 1917), s. 73-74.
[43] Ayşe Fahriye, Ev Kadını, s. 57.
[44] Yazarın çarşı yemeklerini yakından tanıması ve kitabın ilk basımına (sonraki
370 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
basımlardan çıkarılan) rakı, şarap ve şampanya taklidi tarifleri koyması, “Ayşe Fahri-
ye”nin aslında erkek olan bir yazarın takma adı olduğunu düşündürmektedir.
Döner Kebabın Geçmişi · 371
Sonuç
Yazılı ve görsel kaynaklara dayanarak döner kebabın 17. yüzyılda
İstanbul’un saray çevrelerinde bilindiği ve mesire gezileri sırasında pi-
şirildiği, Kırım’da ise kışın yapılan oda sohbetlerinin geleneksel yemeği
olduğu anlaşılmaktadır. 18. yüzyılda, İstanbul ve diğer bazı Osmanlı
şehirlerinde, kebapçı dükkânlarında yapılan bir kebap türü haline gel-
miş ve burada özel raflı bir ocak geliştirilerek yatay şiş yerine dik şişte
pişirilmeye başlanmıştır. Başta İstanbul olmak üzere, Osmanlı’nın di-
ğer şehirlerinde de giderek yaygınlaşmış ve yabancı gezginlerin dikka-
tini çekmiştir. Diğer taraftan İzmir’de mesire yemeği olarak, yatay şişte
yapılmaya devam edilmiştir. Günümüzde Anadolu’nun kuzey doğu
illerinde cağ kebabı adıyla hâlâ yapılıyor olması, mesire yemeği kimli-
ğiyle oldukça geniş bir coğrafyaya yayıldığını göstermektedir. Kaynak-
ların yetersizliğinden ötürü döner kebabın ilk nerede yapıldığı ve nasıl
yayıldığı ile ilgili detaylı bilgiye sahip değiliz ve Osmanlı dönemine
ait kaynaklarda “döner kebap” ismiyle kaydına rastlanmaması, izini
sürme işini daha da zorlaştırıyor. Bu isim ilk olarak erken Cumhuri-
yet döneminde kaydedildiği halde, daha önce İstanbul’da kullanılıyor
olması akla yakındır. Açık havada yapıldığı zaman ise bir tür “orman
kebabı” sayılmış olabilir.
[45] Mrs Davidson, “Trailing Along Through Asia”, The Rotarian (Şubat 1930), s. 15.
372 · Osmanlı’da Mimari, Sanat ve Yemek Kültürü
KAYNAKÇA
Addison, Charles G. Damascus and Palmyra: with a Sketch of the State and
Prospects of Syria under Ibrahim Pasha, 2 cilt. London: Richard Bentley,
1838.
Akgündüz, Ahmet. Osmanlı Kanunnameleri ve Hukukî Tahlilleri. İstanbul:
Osmanlı Araştırmaları Vakfı, 1990.
Aksoyak, Hakkı. Gelibolulu Mustafa Âlî’nin Divanları (Divan I). Boston:
Harvard University, 2006.
Ali Rıza. Bir Zamanlar İstanbul. Editör: Niyazi Ahmet Banoğlu. İstanbul:
Tercüman 1001 Temel Eser, tarihsiz.
Ali Rıza. Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı. Hazırlayan: Ali Şükrü Çoruk. İs-
tanbul: Kitabevi, 2001.
Ali Seydi. Teşrifat ve Teşkilatımız. İstanbul: Tercüman 1001 Temel Eser, ta-
rihsiz.
Amicis, Edmondo de. Constantinople. Çeviren: Maria Hornor Lansdale, 2
vols. Philadelphia: Henry T. Coates & Co., 1896.
Ayşe Fahriye. Ev Kadını. İstanbul: Mahmud Bey Matbaası, 1300/1882-1883.
Barkan, Ömer Lütfi. “XV. Asrın Sonunda Bazı Büyük Şehirlerde Eşya ve
Yiyecek Fiyatlarının Tesbit ve Teftişi Hususlarını Tanzim Eden Kanun-
lar I: Kanunnâme-i ihtisab-ı İstanbul-el-mahrûsa.” Türk Tarih Vesikaları,
2.7 (1942): 326-344.
Barkan, Lütfi Ömer. “İstanbul Saraylarına ait Muhasebe Defterleri.” Belge-
ler, IX S. 13 (1979): 1-380.
Bayramoğlu, Fuat. “Türk Mutfağı ve Yazılı Kaynaklar.” Birinci Milletlera-
rasi Yemek Kongresi, Türkiye, 25-30 Eylül 1986. Ankara: Kültür ve Turizm
Bakanlığı, 1988, s. 38-49.
Bent, Theodore (haz.). Early Voyages and Travels in the Levant. London: Hak-
luyt Society, 1893.
Bilgin, Arif. “Seçkin Mekânda Seçkin Damaklar: Osmanlı Sarayında Bes-
lenme Alışkınlıkları (15.-17. Yüzyıl).” Yemek Kitabı: Tarih - Halkbilimi –
Edebiyat. Hazırlayan: M. Sabri Koz. İstanbul: Kitabevi, 2002, s. 35-75.
Blount, Henry. A Voyage into the Levant: A Breife Relation of a Journey. Lon-
don, 1636.
Boysan, Aydın. Deneme – İnceleme. İstanbul: Bas Yayınları, 1991
Brocquière, Bertrandon de la. “The Travels of Bertrandon de la Brocquiè-
re 1432, 1433.” Early Travels in Palestine. Hazırlayan: Thomas Wright.
Döner Kebabın Geçmişi · 373