Professional Documents
Culture Documents
7476 Shahane - Dughun Robin - Hawdon 93s
7476 Shahane - Dughun Robin - Hawdon 93s
BİRİNCİ PERDE
görünmektedir.Kendine gelir, kaşları çatık mahmur gözlerle etrafa bakınır.Nerede olduğunu anlamaya
(Yorganın altındaki kabarıklığa bir kez daha bakar korkuyla.Kabarıklık yine kıpırdar ve saçı başı karma
karışık bir kadın kafası yorganın altından dışarı çıkar.Uykulu gözlerle etrafa bakar Bill’ i görür.)
JUDY : Merhaba
JUDY :Sanırım.
JUDY :Ne?
JUDY : Biliyorum.
BİLL : Bugün.
JUDY : Evet.
JUDY : Oldu bir kere.Biliyorum keşke olmasaydı.Senin olduğu kadar benimde hatam, ama oldu işte.
JUDY : Otelde.
BİLL : Aman Tanrım.Benim burada ne işim var?Burada olmamam gerek.Burası ilk gece için
BİLL : Öteki odada olmam gerekiyordu, burada değil.Yani şeye kadar…( Bağırır )Aman Tanrım.
BİLL : Ev çok uzakta ve bugün çok kalabalık.Felaket bir durumdayız.Gitmen gerek senin hemen
buradan yok olman gerek.( Telaşla etrafa dağılmış giysilerini toparlamaya başlar.) Şu odanın haline
Olabildiğince çabuk lütfen. (Telefonu kapatır.kapı çalar.BİLL kızın giysilerini toplamasına yardım
JUDY : Eyvah.
BİLL : Sakin ol panik yama.Çabuk ol banyoya geç orda giyinirsin.(Kızı banyoya götürür , tam kapının
önünde durur.) Bak eğer biriyle karşılaşacak olursan sen oda hizmetçisisin, anladın mı?(JUDY başıyla
onaylar .BİLL kızı banyoya sokar arkasından giysilerini aceleyle arkasından atar.Kapıyı kapatır bir an
JUDY : Ne adımı bile hatırlamıyor musun?(Kafasını banyo kapısından dışarı çıkarırken hemen ardından
bir tuvalet fırçası atılır.ve ona çarparak yere düşer.BİLL çabucak kapıyı kapatır.TOM bir kez daha kapıyı
BİLL : Kim o?
TOM : Tom.
BİLL : Oh Tanrıya şükürler olsun.(Kapının kilidini çevirir ve açar) Tom seni gördüğüme ne kadar
sevindim bilemesin.
TOM : (Tom nikah kostümleri giymiştir ve elinde de içi soda dolu bardak ve zarflar vardır ) Burada ne
hatırlamıyorum.
TOM : Ben senin yerinde olsam biraz acele ederdim.Rachel neredeyse gelmek üzeredir.
BİLL : Biliyorum.
BİLL : Bundan çok daha berbat bir durumla karşı karşıyayım Tom.
TOM : Ne oldu?
TOM : Herkes gibi yatmaya gittin.Yani ben öyle sanıyorum.Eğer tahminimden çok farklı bir şey
yapmadıysan, tabii..
BİLL : Biliyorum ama…TOM çok korkunç bir şey oldu biliyor musun?
BİLL : Evet.
BİLL : Evet, tanımıyorum sadece uyandım kafamda kocaman bir şiş.. ve yanımda tanımadığım bir kız.
TOM : Eeeeee
TOM : Nikahtan önce yaşanan bu benzer bir sürü hikaye duymuştum, ama bu hepsini bastırdı.
TOM : Ama bende en az senin kadar sarhoştum.Eve zor gittim.En son gördüğümde, seni
TOM : Oda servisi göndermiş olmasın (BİLL ona bakar) Peki şimdi nerede?
TOM : Tanrım! BİLL sen inanılmasın.Sana tepsinin içinde bir kız sunuluyor ve sen onunla ne yaptığını
bile hatırlamıyorsun.
BİLL : TOM sorun benim onunla ne yaptığım değil.Onun burada olmaması gerekiyordu.Ben Rachel ‘ le
evleniyorum (Pencereden kiliseyi işaret eder) Hem de şu kilisede ve iki saat sonra.
BİLL : Sağ da sol da fink atma günleri bitti artık.Ben sorumlulukları olan evli bir adam olmak üzereyim.
BİLL : Eğer Rachel öğrenirse kesinlikle sonuncu olacak zaten.(Odada dolanır) Rachel çok haklıydı.Ben
umutsuz bir vakayım.Nikah günümde bile doğru dürüst duramıyorum.(Durur)Sence ne zaman burada
olur?
TOM : Her an (Cebinden cep telefonunu çıkarır) Bu sabah beni cep telefonundan aradı.
TOM :….uyanık olup olmadığımı sormak için ki, o arada uyanık değildim.Her şeyin yolunda olup
olmadığını sordu ki, yolunda değildi.Senin nasıl olduğunu sordu ki, ben bunu da bilmiyordum.Hiç
sansım yok her şeyi yoluna koyma sorumluluğu beni öldürecek zaten.Onun için sabahın köründe ilk
TOM : Evet,hem balayı dairesini , hem de kabul odasını aynı otel de tut, hem de bekarlık gecesini
BİLL : Etraftaki en nezih otel buydu, başka ne yapabilirdik ki? Bak TOM şu kızı bir an önce buradan
çıkarmamız gerek.(Hızla banyoya gider ve kapıya vurur.Tom yerde tuvalet fırçasını görür ve eline
BİLL : Bilmiyorum.
BİLL : Hatırlamıyorum.
BİLL : Hayır.Çünkü her şeyi benden daha iyi hatırlıyordu.(Yeniden kapıya vurur)Heyyy? (Sessizlik)
TOM : Neden?
TOM : ( Ara kapıyı kilitler) Odanın ortasında dolanmaktan vaz geçip bir an önce giyinsen iyi olacak.
BİLL : (telaşla giysilerini giyinmeye çalışır) Nereden çıktı bu kız TOM?Meraktan çatlıycam kim bu?
BİLL : Ne yazık ki evet.Tanrım onu bir an önce buradan çıkarmamız gerek.(Banyo kapısına dayatır ve
omuzlamaya başlar) Lütfen, bak senden rica ediyorum.Buradan bir an önce gitmen gerek:Rachel her
TOM : Rachel
BİLL : (bir yandan giyinmesini tamamlamaya çalışırken boğuk bir fısıltıyla) Bu felaketten kurtulmanın
TOM : Nedir o?
BİLL : Kızın senin olduğunu söyleyeceğiz.
TOM : Kim?
BİLL : Tom.
BİLL : Tamam biliyorum, ama onu henüz kimse görmedi ki, nerden bilecekler.
TOM : Bugün hepiniz göreceksiniz.Londra’ dan buraya onca yolu sizinle tanışmak için geliyor.
TOM : Sizin nikahınız için buraya geliyor.En iyi arkadaşımla tanışmak için dört gözle bekliyordu.Ve en
iyi arkadaşımın müstakbel eşiyle de.Geldiği zaman onu ne yapayım.Halının altına mı saklayayım yani?
BİLL : Rachel aradaki farkı anlayamaz.O sırada evliliğin sarhoşluğuyla meşgul olacaktır.
TOM : Elbette fark edecektir.Rachel her şeyi fark eden bir kadındır.
TOM : Judy
TOM : Sen olsan burada başka bir kızla geceyi geçirdiğimi duyunca bir şey söylemez misin?
BİLL : Ama o geceyi başka bir kızla geçirmediğini biliyor.Çünkü dün gece birlikteydiniz zaten.
TOM : Hayır, birlikte değildik.Çünkü gecenin büyük bir bölümünü seninle içki içerek geçirdim.Eğer
gecenin kalan kısmını bir başka kızla geçirdiğimi duyarsa, her şey biter, başlamadan biter, anladın mı?
BİLL : ( tuvalet fırçasını Tom’ un eline tutuşturur) Bu acil bir durum tom lütfen?
BİLL : İşte sonum geldi.Hoşça kal evliliğim.(Kapıya doğru seslenir) Günaydın sevgilim.
RACHEL : Sen orada ne arıyorsun Bill? Senin diğer odada olman gerekmiyor muydu?
RACHEL : Nedenmiş o?
( BİLL derin bir nefes alır, kapının kilidini açar, elinde tuvalet fırçası vardır.Hemen arkasından da Tom)
BİLL :(Racheli öpmeye uzanır) Merhaba sevgilim.
RACHEL: Her şey sana bağlı Tom. Her şeyin kusursuz gitmesi sana bağlı.Bill’ e asla güvenemem.
TOM : (Pekiştirerek)Kesinlikle.
RACHEL : Ne demek isteyeceğiz? Kendine bir bak, korkunç görünüyorsun.Dün gece ne yaptın
bakalım?
BİLL : ( Onu dürter) Azıcık ölçüyü fazla kaçırdık.(Sahte bir duygusallıkla)Ama her şey bitti artık, asıl gün
bu gün.
RACHEL: Evet, doğru.Sende bir an önce bugün için hazırlansan iyi olacak sevgilim.Sadece birkaç
RACHEL : Ev tam bir curcuna.Bütün akrabalarım bizim evde giyiniyor.Ben birazcık huzur ve yalnız
kalmak istiyorum.
BİLL : Haklısın.
görebilseydi.Babam da her zaman ki gibi sağa sola emirler yağdırarak damlar.Sen de kendi odana git
ve bizi biraz yalnız bırak.(Bill’ in yanaklarına sıkar)nikahtan sonra buraya gelmene izin vereceğim
elbette.
RACHEL : Ne sorunu?
RACHEL : ( Tuvalet fırçasına bakarak) Onun yerine sen temizleyeceksin galiba.Daire hazır
TOM : Kullanmışlar.
RACHEL : Tom.?
RACHEL : Haaa…anladım.
BİLL : Sen gelmeden önce odayı boşaltmaları koşuluyla burayı yatabileceklerini söyledim.
RACHEL : Anladım.
BİLL : Tom biraz utandı ama ben senin bu tür şeylere pek aldırmadığını söyledim.Kız şimdi banyoda
giyiniyor.
RACHEL : Ne kadar?
TOM : Umarız.
TOM : ( Zoraki bir gülümsemeyle) Çok teşekkür ederim çok iyisin Rachel.
RACHEL: Neden?
RACHEL : Ben şimdi tanışmak istiyorum.Tom’ un kız arkadaşı.Benim için çok önemli bir an.Sen de gidip
kendini giydirsen.
RACHEL : O zaman bir tane daha iç.Akşamdan kalma bir suratla görünmeni istemiyorum.
BİLL : Doğru.
( Rachel mesajları okumak için masanın başında kalır.Tom elinde biletler Bill’ in yanına gelir)
TOM : Neden?
BİLL : Onu görünceye kadar bekle.Kimse onun oda hizmetçisi olduğuna inanmaz.
TOM : O zaman neden öyle söyleyecek?
BİLL : O anda aklıma gelen en parlak fikir buydu da ondan.(Rachel onlara bakar)
(Bill fırçayı Tom’ a verir ve Tom çaresiz bir şekilde Rachele döner.)
TOM : Evet, oda hizmetçileri.Birini bulmam gerek.Acele edip bulmalıyım adı her neyse.
TOM : Kimin?
RACHEL : İnsanların tanışacakları kişinin adını öğrenmek istemeleri normalden sayılır biliyorsun.
TOM : Evet.
TOM : Judy.
RACHEL : Judy.
TOM : Evet.
TOM Tamam.
RACHEL : (Sıcak bir tonda) Umarım bu kız sana uygundur Tom.Senin iyiliğin için söylüyorum.Sen bizim
TOM : (Mırıldanır)Umarım öyle olmakta devam eder.( Tom banyoya yönelir Judye seslenir, umudunu
JULİE : Merhaba.
JULİE : Ne?
TOM : Evet.
TOM : Evet.
TOM : Biraz geç kaldın ama.Asıl dün akşamki işler olmadan önce elinden geleni yapmalıydın.
TOM : Yok yok sen dün akşam çalışmışsın, hem de bayağı çok çalışmışsın.
TOM : Evet, böyle davranmaya da hakkım var sanırım.Çünkü çok zor bir durumdayım.
JULİE : Neden?
TOM : Soru soracak zamanımız kalmadı artık.Bana yardımcı olda Bill’ in kıçını kurtaralım olur mu?
TOM : Evet.
JULİE :Neden?
TOM : Tamam, her neyse, dün çok sarhoş olmuş bu herkesin başına gelebilir.
TOM : Evet.
TOM : Güzel.
JULİE :Ne?
TOM : Senin de bildiğin gibi Rachel, dün gece bu odanın kullanıldığını öğrendi.
JULİE : (Yatağa bakarak) Evet bu gerçekten de belli oluyor.
TOM: Doğru.Ama istersen bu konuya girmeyelim.Bizim asıl sorunumuz şu; Çok hızlı
TOM : Evet.
TOM : Evet.
TOM : (Sabırla)Bak şimdi iyi dinle lütfen. Açıkçası bunun seni çok ilgilendirmediğini biliyorum.Ama
JULİE : Tamam.
TOM : Her ne sebeptense Bill, dün geceyi bu odada, bu yatakta başka bir kadınla birlikte
geçiriyor.Anladın mı ?
TOM : Ve Rachel durumu öğrenecek olursa, bu her şeyin sonu demektir, evlilik mevlilikte olmaz,
tamamı?
JULİE :Tamam.
TOM : Tanrım sana şükürler olsun.Bill’ in tek umudu Rachel’ i dün gece burada Bill değil de başka bir
adam olduğuna inandırmak.Ne yazık ki etrafta başka bir salak olmadığı için; o başka bir adam da ben
oluyorum.Şimdi biz eğer Rachel’ i senin benim kız arkadaşım olduğuna ve dün geceyi burada birlikte
geçirdiğimize inandırırsak,Bill’ in itibarını kurtarmak için bir şansımız olabilir.sonra sen kendi yoluna
JULİE :Tamam.
JULİE : Eğer nikahtan bir gece önce böyle boklar karıştırdıysa, başına gelenleri sonuna kadar hak etmiş
JULİE : Elbette eleştire bilirim.Bir kere onu hiç tanımıyorum ve olup bitenler hakkında en ufak
TOM : Onu birazcık olsun tanımanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyormusun?
JULİE : Benim işim başımdan aşkın. Oooo öyle her müşteriyi tanımaya çalışamam değil mi?
TOM : Müşteri mi?(Gizli bir şeyi ortaya çıkarmış gibi)Oh, şimdi anlıyorum, o bir müşteriydi
tabii.
TOM : (Gözleri bir başka bakmaktadır)Büyük Tanrım! Buranın öyle bir yer olduğunu nasıl da
fark etmemişim.
TOM : İlk bakışta sevimli, hoş bir taşra oteli gibi görünüyor, değil mi? Sanırım böyle günlerde
JULİE : (Bir kez daha duruma ayılıyor gibi) Ah, demek böyle oldu?
JULİE : George tele-kız ayarladı, zaten arkadaşınızda bekarlığa veda partisinde iyice kafayı
JULİE : Ne ?
JULİE : Ne zaman?
TOM : Vay be! Sevgili arkadaşım Bill her şeyi raconuna uydurmuş. Neyse şimdi bunu
RACHEL : Tom.
TOM : Rachel.
JULİE :Merhaba.
RACHEL : Merhaba.
JULİE : Ne ?
BİLL : Bu o değil.
TOM : Hıı?
JULİE :Hıı?
RACHEL : Ne diyorsun sen?
arkadaşı değil.
TOM : Evet, o.
BİLL : Yani demek istiyorum ki …ben Tom ‘ un kız arkadaşının başka bir kız olduğunu
BİLL : Evet.
RACHEL : Tom’ un kaç tane kız arkadaşı olduğunu bilmiyorum, ama sanırım burası onu
BİLL : Eh, şey tabii,kuşkusuz öyle (Julie’ nin elini sıkar) memnun oldum.
davrandığım için beni bağışla lütfen.Eminim Tom’ un diğer kız arkadaşları için üzülmeye
değmez.
(Rachel döner ve Bill’ i görür.Bill hemen hareketlerini fizik jimnastik hareketine dönüştürür)
RACHEL : Sen bu sabah çok tuhaf davranmıyor musun Bill.?Bu gün nikah günümüz, şok mu
geçiriyorsun?
BİLL : Biraz.
TOM : Bende.
RACHEL : O zaman ikiniz birbirinizi düzeltin.Neredeyse iki saatten az zamanımız kaldı ve ben
BİLL : Tamam.Ben sadece bu ikisiyle özel olarak birkaç şey konuşmak istiyorum.
RACHEL : Neden?
BİLL : Sadece hazırlıkların yolunda gidip gitmediğine emin olmak için ( Tom’ u kapıya doğru
iteler) Her hangi bir şey için üzülmeni istemiyorum o kadar.( Rachel çıkar)
TOM : Kim?
BİLL : Bu olamaz.
BİLL : Eğer banyodan çıkan birini görmediysen bunu nasıl bile bilirsin ki?
TOM : ( Banyonun kapısına gider) Sana söyledim ben onu banyodan çıkarken gördüm.
TOM : Evet gördüm.Bana inanmıyorsanız.(Kapıyı açmaya çalışır hala kilitlidir)İçeride biri var.
JULİE : Evet.
TOM : Olamaz.
JULİE : Ben asla tele-kız olduğumu söylemedim. (banyoyu gösteri) Sen içerdekinin tele- kız
olduğunu söyledin.
TOM : Ama sen bana onun “Ben oda hizmetçisiyim “ diyeceğini söylememiş miydin?
JULİE : (Oda hizmetçisi üniformasını göstererek) Eğer ben oda hizmetçisi değilsem, bunları
JULİE : Eh, bu konuyu aydınlığa kavuşturduğumuza çok sevindim.(Üniformayı yere bırakır Bill’
TOM : Şimdi bir kere daha aklımı oynatacağım.Yani biz şimdi bütün bu sıkıntıyı boş yere mi
yaşadık.?
TOM : Bilmiyorum.
JULİE : Evet.
JULİE : O söyledi.
BİLL : Susun! ( Hepsi susar.Derin bir nefes alır dikkatli ve tane tane konuşmaya başlar.) Şimdi,
kim kiminle karşılaşmış, kim neymiş, kim kime ne demiş, bunları bir an için unutalım.
TOM : Tamam.
JULİE : Tamam.
TOM : Evet.
JULİE : Evet.
BİLL : Lanet olsun! Aklımı kaybedecek kadar sarhoş olmuşum demek ki.
BİLL : Kes sesini( Tom susar) Durum daha da kötüye gidiyor.(Kararlı bir şekilde) Tamam ne
yapacağımızı buldum.Tom sen Rachel i bir süre buradan uzak tut.(Julie’ ye) Sen de… adın
neydi senin.
JULİE : Julie.
BİLL : Julie sen de git ne gerekiyorsa al getir ve odayı bir an önce tertemiz yap.
JULİE : Tamam.
BİLL : Ben de şu içeridekini önce banyodan sonra da buradan dışarı çıkarayım.Eğer birazcık
TOM : Onu oradan nasıl çıkaracağını merak ediyorum doğrusu.Sabahtan beri beceremedin
çünkü.
BİLL : Artık bütün umudumu kaybetmek üzereyim.Eğer gerekirse kapıyı bile kırarım, tamam
daha bu olayın içine sokayım deme sakın.Julie George’ ca söyle bir tele-kız daha görmeyeyim
(Julie koridor kapısından çıkar.Tom yatak odasını tıklar ve girer.Bill’e banyo kapısını
dinlemeye başlar)
BİLL : Affedersin (Kapıyı zorlar kilitlidir) Kusura bakma ama artık oradan çıkman lazım.Daha
fazla böyle devam edemez.Eğer sen kendiliğinden çıkmasan ben kapıyı kıracağım.(Kısa bir
sessizlikten sonra kilidin açılma sesini duyar.Kapı açılır Judy banyodan çıkar ve bir süre
bakışırlar)
JUDY: Merhaba.
JUDY : Saklanıyordum.
JUDY : Hayır.
JUDY : Evet.
BİLL :Neden?
(Susma)
JUDY: Hayır.
JUDY: Evet.
BİLL : Aman Tanrım( Susma) Bu nasıl oldu peki?
BİLL : Eveeeeet.
BİLL : Nasıl?
JUDY : Hoş.
BİLL : Yapmamalıyız.
JUDY : Yapmamalıyız.
BİLL : Kesinlikle.
(Coşkulu, enerjili ve çekimli bir andır bu.Birbirlerinin etrafında dolanırlar, yavaşça göz göze)
BİLL : Evet.
JUDY : Ah.
JUDY : Evet.
BİLL : (sabırla) Ben bir tele- kız istediğimde seni George mu gönderdi?
BİLL : Hayır.
JUDY : İyi o zaman.
JUDY: Sende bir kızın kendini muhteşem hissetmesini sağlayan bir şey var.Bunu biliyor
muydun?
BİLL : Senden çok özür diliyorum.Gerçekten.Ben sadece…hala olup bitenlerden ötürü birazcık
şaşkınım.
JUDY : O halde seni olup bitenleri düşünebilmen için yalnız bırakayım.Bir an önce birisi
(Judy kapıya döner, aynı anda Julie elinde temiz yatak çarşaflarıyla kapıyı açar ve içeri girer)
JUDY : Evet.
JULİE : Bu iyi oldu. Aslında burası senin hiç bulunmaman bir yer biliyorsun. Burası senin
BİLL : Julie.
JULİE : Boşuna kendini bana bağışlatmaya çalışma.Bu işe nasıl karıştım bilmiyorum.Eğer otel
RACHEL : Bu kim?
JUDY : Şey…
JUDY : (Alınarak) Evet oda hizmetçisi.(Julie’ nin üniformasını alır.)Yatağı değiştirmek için
RACHEL : Ne?
RACHEL : Artık daireyi bana terk etmeye ne dersiniz? Nikahım için hazırlanman gerekiyor,
biliyorsunuz.
JULİE : Bence bu bir kızın vereceği en önemli karardır.Evleneceği adamı iyi tanımış olması
yani.
JULİE : (Bill’ e imalı bir bakış atar) Peki bu, ona güvenebileceğin anlamına gelir mi?
JULİE : Eh, ona istediğin kadar güvenebilirsin o zaman Bundan sonrası senin hayatın nede
olsa.
RACHEL : Sen neden söz ediyorsun bakalım?Daha bizi yeni tanıdın.Tam da nikah sabahı, bize
BİLL : Banyoda
JUDY : Tamam.
RACHEL : Ne istiyormuş?
TOM : Hayır.
RACHEL : Elbette evde değildir(Julie’ li kastederek) Çünkü burada.
TOM : (Durumu kavrar) Ah, hah hah hah haaa, doğru ya burada.
RACHEL : Hazır hepiniz buradayken söylemek istediğim bir şey var.Lütfen bir an önce burayı
terk eder misiniz? Çünkü aslında şu anda burada olması gereken tek kişi benim.
BİLL :Doğru
TOM : Doğru.
JULİE : Doğru.
RACHEL : Bende onu söylüyorum işte.Lütfen ona da gitmesini söyler misin sevgilim.?
TOM : Peki.
BİLL : Tamam.
BİLL : Yani şey…belki başka bir yerde banyo yapmak isteyeceğini düşündüm de.
( Tom bavulu yere bırakır ve elinde makyaj çantası banyoya doğru yürür.Bill banyonun
kapısını kesmiştir.Aynı anda judy elinde çarşaflarla Bill i iter ve banyodan çıkar.)
(Judy çarşafların arkasına gizlenerek Tom’ un yanından geçer.Tom dikkatle ona bakar ve
BİLL: Peki
JUDY : Peki.
( Bill ara kapıya gider.Tom da banyodan çıkar ve diğer odaya gitmek üzere yürür.Judy
TOM : Evet.
(Tom judy’ nin poposuna bakar.judy yatak odasının kapısına gider ve kapıyı kapatır.)
TOM : Ne oldu?
TOM : Kıza.
TOM : İçerideki?
BİLL : Rachel.
JULİE : Ne?
TOM : (Julie yi kastederek) Oda hizmetçisi olan o.
JULİE :Doğru.
JULİE : Kim?
TOM : Neden?
BİLL : Neden?
TOM : Salak salak konuşma (Julie konuşulanları dinlemek için yaklaşır Tom fark eder) Konu
TOM :(Billi yanına çeker) Sana söylememiştim ama geçen gece bayağı kötü kavga ettik.
TOM : Onu yalnız bırakmam yüzünden.İlk kez birlikte olacaktık. Ama senin bekarlığa veda
BİLL : Bekarlığa veda partisine kızların davet edilmediğini bilmiyor muymuş yani?
TOM : Canım elbette biliyor.Ama bu hafta sonunu sadece ikimiz için planlamıştık.İlk kez
olacaktı.
TOM : Ben onun son kız arkadaşım olacağını düşünüyordum ve onunla anlaşmıştık.
TOM : Neyse neyse fazla üzülmene gerek yok.Çünkü seninle bir şey yaşanmayacak.
TOM : (Yeniden Billin yanına geçer) Gerisi de bildiğin gibi.Ben onu evde bırakıp senin partine
geldim.O da evi terk edip çıkmış.Ben de eve dönünce onunla konuşmayı düşünüyordum.
BİLL : Yaaaaa
görmeden buraya geldim.İşte az önce telefonda konuştuğumda annem onun bütün gece
BİLL : Ne?
BİLL : Sen tam o büyük anı yaşamak üzereyken, başka bir adamla birlikte olmayan türden
JULİE : Bana sorarsanız ikinizde birbirinizden kötüsünüz.Ne sen, ne de sen öyle büyük bir anı
hak etmiyorsunuz.
TOM : beni dinle akıl hocası, senin yapacak başka işin yok mu?
JULİE: İçine düştüğünüz çukurdan benim yardımımla kurtuldunuz, ama artık bana ihtiyacınız
BİLL : Senin yardımınla mı kurtulduk? Sen her şeyi berbat ettin be!
JULİE : Ben siz benden ne istediyseniz onu yaptım.Oda hizmetçilerini ve tele-kızlarını bile
tanımayan siz değimlisiniz.(Bill’ e yan odayı işaret ederek) Yatak odasındaki hizmetçiyi nasıl
açıklayacaksın bakalım.
BİLL : Bak lütfen sessiz ol ve hayatında bir kere olsun soru sorma.
JULİE : Hıh! Eğer işimi kaybetmek istemiyorsam bir an önce işimin başına dönmeliyim.
TOM : Biz de.Ben hala masaları ve yer kartlarını düzenlemiş değilim.(Saatine bakar) Seninde
(Hepsi birden aynı anda kapıdan çıkmaya çalışır.Sonra bir an geri çekilirler)
TOM : Sırayla.(Çıkarlar)
JUDY: Tom.
JUDY: Şey…
TOM : Ney?
JUDY : Eee..şeyyy..
TOM : Şeyy…
JUDY : Evet.
Tom Evet.
JUDY : Evet..
TOM : Yani demek istediğim, yani ben onu daha görmeden önce aramıştım.Eh, artık onu
JUDY : Evet.
TOM : O zaman biz burayı terk edelim de Rachel nikah hazırlıkları için işini bitirebilsin.Sen
TOM : Vay be, az daha her şey ortaya çıkıyordu.Durumu çok iyi idare ettin.
TOM : Eğer Rechel senin burada ne yaptığını anlasaydı…Dur bir dakika, sen burada ne
arıyorsun?
TOM : Ha şu tele-kız.
BİLL : Evet.siz buradayken ben onu alt kata götürdüm.Lobide de Judy le karşılaştık.
yi o kızın yerine geçirmiştik ya.Judy de Julie nin yerine geçer diye düşündüm. İşte…
TOM : Neden?
BİLL : Eğer Rachel başka bir oda hizmetçisi isterse otel yetkilileri peki juli ye ne oldu diye
sormasınlar diye.
BİLL : Neyi?
TOM : Daha önce neden söylemedin.Judy nin kaybolduğunu sana söylediğim zaman.
TOM : Ben sana onun popo sunun tanıdık olduğunu söylediğim zaman.
JUDY : Ne?
TOM : Ney?
JUDY : Gördüğün gibi Tom ben dün geceyi burada, bu otelde geçirdim.
TOM : Ne?
BİLL : (Şaşırmış)Judy..
JUDY : Kavgadan sonra çok sinirlerim bozulmuştu.Seni görmek için buraya geldim.Ama seni
bulamayınca da bir daha annenlerin evine gitmeye yüzüm tutmadı.mecburen geceyi burada
geçirdim.
TOM : Peki nerde kaldın? Bütan odalar düğün konukları için ayrılmıştı.
değildi.Bende ona yardım ettim.Cebinde iki anahtar vardı.Onu bu odada bıraktım bende
TOM : Anlıyorum.
JULİE : Bütün bu konuşmalardan bunun senin gerçek kız arkadaşın olduğu anlaşılıyor, doğru
mu?
TOM : Evet.
JULİE : Hani dün gece evde olmayan kız?
TOM : Evet.
TOM : Ne?
TOM : O bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyor, neden pişman olacakmış ki?
BİLL : Juile..
JULİE : Bildiklerimin tümünü anlatacak değilim.Ama bildiğim bir şey var ki..
TOM : Neymiş o?
BİLL : Bazen insanların sıcağı sıcağına öğrenmemeli gereken durumlar vardır.Tıpkı şimdi
olduğu gibi.
JULİE : Tam tersi.Bence bu insanların bazı şeyleri sıcağı sıcağına öğrenmelerinin daha iyi
JULİE : İnsanlar içine düştükleri bir durumdan kolayca çıkabilmek için , kendileri ne tür bir
BİLL : (Julie’ ye) sen şu anda kendini asla sonunu getiremeyeceğin bir belanın içine sokmak
üzeresin.
JULİE : Ben bir şekilde belanın içine battım zaten.O kendini daha kötü bir belanın içine
sokmuş durumda.Hele şurada duran kızın içine battığı şey iyice kötü.
TOM : Tanrım aklımı kaybetmek üzereyim.Neden herkes bu kadar karmaşık şeyler söylüyor?
BİLL : Eyvah..
TOM : Senden ve benden başka herkes burada olup bitenleri biliyor sanırım.
(Kapı çalar, hepsi birden dönüp kapıya bakar.Kapı açılır ve Rachel’ in kız arkadaşı içeri
girer.Çok şık giyinmiştir,başında şapka ve elinde göz alıcı bir gelinlik vardır)
DAPHNE : İşte geldiiiiiiimm.Herkese merhaba.Ne mükemmel bir şey öyle değil mi.Şahane
bir düğün olacak bu.Belki bende kendime evlenecek birini bulabilirim.Ha..ne dersin Tom.
İKİNCİ PERDE
(Birkaç dakika sonra.Herkes hep bir ağızdan konuşmaktadır.)
DAPHNE : Anlamıyorum! Ne yapmalıydım yani? Bütün söylediğim bunun şahane bir olmasını
istemekten ibaret…aslında…
RACHEL : Burada ne olup bittiğini kesinlikle bilmek istiyorum.Ben geldiğimden beri hepiniz
TOM : Burada çok tuhaf bir olay cereyan ediyor. Ve ben bunun ne olduğunu öğrenmek
JULİE : Ben hayatımda böyle bir karmaşayla karşılaşmadım.Siz işinizi gücünüzü birbirine
BİLL : Kendimi bu duruma nasıl düşürdüm, bir türlü laklım almıyor.Bütün hayatım kafamın
JUDY : Bu kadar yaygara çıkaracak ne var anlamıyorum, doğrusu! Neden herkes bunu
(Rachel parmaklarını ağzına götürür.ve kulakları sağır eden bir ıslık çalar.Gürültü susar.)
RACHEL : (Emredercesine) Tamam.Sen(Bill’ i işarat eder) ve sen (Tom’ u işaret eder) buraya
RACHEL : Bu sabah herkesin neden bu kadar dengesiz olduğunu ve burada neler olup bittiğini
RACHEL : Ne?
BİLL : Senin de gördüğün gibi Tom hangi kız arkadaşını düğüne çağıracağını karıştırmış.Tabii
BİLL : Tam bu kafa karışıklığında, Julie’ yi düğüne davet ettiğini unutup, Judy’ i de düğününe
RACHEL : Peki, neden ben onu gördüğümde Julie oda hizmetçisinin yerine geçmişti?
TOM : Çünkü o…
BİLL : Çünkü o, Judy’ nin de düğüne geldiğini öğrenince Tom’ un gözüne girmek için oda
hizmetçisinin yerine geçmeyi kabul etti.Judy onun kim olduğunu anlamasın diye, tabii..
TOM : Evet.
RACHEL : Anlıyorum.Tom sanırım sen hayatı hep böyle büyük karmaşalar içinde yaşamayı
seviyorsun.
gelemiyorsun ki?
TOM : Ben…yani…şeyyy…
BİLL : Ben ne öneriyorum…? Ben sana önce hangisini daha çok istediğini düşünmeni
öneriyorum.Böylece hangisini istemediğin ortaya çıkar. Daha sonra, o istemediğini gider, onu
sona ulaşırsın.
BİLL : Açıkcası ben bildiğinden pek emin değilim.Onun için böyle bir karmaşa yaşıyor
RACHEL : Onun bütün hayatı Friudian ikilem aslında.Hadi acele et de bu düğümü bir an önce
TOM : Tamam.
RACHEL : Ama ben senin yerinde olsam, Judy’ i seçerken biraz daha düşünürdüm.
TOM : Neden?
RACHEL : Tam evleneceğim gün, bana doğru adamı seçip seçmediğim konusunda tavsiyede
bulunmaya kalkıştı.
TOM : (Bill’ e kötü kötü bakarak) Kötü bir tavsiye olduğunu mu düşünüyorsun?
TOM : Peki.
TOM : Peki..
BİLL : Evet.
DAPHNE : Ah canım(ona giderek) Rachel ne kadar çok iş var.Bir sürü de insan toplanmış.Bay
RACHEL : Her şey yoluna girecek Daphne merak etme.Ben şimdi banyo yapacağım.Gelinliğin
(Rachel banyoya girer.Daphne gelinliği açar eline iğne ve iplik alıp yatak odasına girerken)
BİLL : Şeyy….
JULİE : Tamam.
TOM : (Tuvalet fırçasını sallayarak) Bir kez olsun kendi işinle meşgul olamaz mısın? Hadi
TOM : (Bill’ e) Sen git de nikahın için hazırlan.Eğer vakit bulursan diğer aktivitelerini de
yaparsın, kuşkusuz.
BİLL : Tamam(Kuşkulu gözlerle Judy’ e bakar.)Söylediklerine dikkat et.Güzel bir ilişkiyi berbat
etmesin umarım.
JULİE : Hah!
( Bill ve Julie’ yi kapıdan dışarı iteler)(Tom üstündekileri çıkarmaya çalışan Juy’ ye döner)
TOM : Eee?
JUDY : Gördün mü sonunda ne oldu.Dün gece seninle yaptığımız kavgadan sonra, ilişkimiz
TOM : Evet.
JUDY : Ama, aramızda geçen o büyük kavgadan sonra, içimdeki tüm hevesi kaybettim.O
büyük anın hiçbir anlamı kalmadı içimde.Ve sana telefon edip eve dönmeye karar verdim.
TOM : Ama daha büyük şeyler oldu, burada.Gereksiz bir öfke yüzünden, her şey berbat oldu.
JUDY:Üzgünüm.
TOM : Bana anlatman gereken başka bir şey daha yok mu?
TOM : Neymiş o?
JUDY :O umduğumuz büyük anı yaşama ihtimali ortadan kalkınca, bende hoş.küçük bir anın
JUDY : Evet.
JUDY : Dün gece, seni burada bulamayınca, tam ne yapacağım diye düşünürken, bir kaza
JUDY : Evet.
JUDY : Evet.
JUDY ( fırçayı ondan alır) Eğer, böyle bağırmaya devam edersen gerisini açıklamam.
JUDY : Benim söylemeye çalıştığım şey şu; hayatımda ilk kez öylece donup kaldım.İstersen
buna ilk ağızda aşk ta diyebilirsin.Ben onu kastetmedim ama, öyle birden bire kendiliğinden
TOM : Şunu dolandırmadan, açıklığa kavuşturalım istersen; (Tom diğer odayı işaret eder) sen
şimdi dün gece şu odada, ilk kez tanıştığın bir adamla, aynı yatakta mı yattın?
JUDY Hayır.
TOM : Birazcık nezaketi olan bir adam, başkalarının kız arkadaşına tasallut etmez.
JUDY : O bana öyle bir şey yapmadı, sana söyledim.Bu tamamen bir rastlantı.
JUDY : Barda.
JUDY : Ben geldiğimde parti bitmişti.Zaten onun için seni bulamadım ya!
JUDY : Ben onu barda tavladım.O zil zurna sarhoştu.Ayakta bile duramıyordu.
JUDY : Büyük olasılıkla hayır.Onun sadece ağlayacak bir omuza ihtiyacı vardı.Kim olsa ona
TOM : Evlimiydi?
JUDY :Hayır.
TOM : Neden?
JUDY : Aslında düşünürsen, Tom; biz öyle büyük an filan yaşamayacaktık değimli?
görünmüyorum zaten.
TOM : Ama , aşığın olacak alçağa söyle, onu bulur bulmaz geberteceğim.
JUDY : Peki.
JUDY : Bat, Tom.Bugün burada yeterince sorun çıkardım zaten.Ben gitsem iyi olacak.
DAPHNE : İşte gelin geliyor…Gelinliği bembeyaz. (Elinde gelinlikle onların yanına gelir) Ah siz
hala sorunlarınızı çözmediniz mi? Tom istersen seni bu sefil hayattan alır, sorunsuz bir
gelecek sağlayabilirim.
DAPHNE Lütfen!
DAPHNE : Çok teşekkür ederim (Onu yatak odasına sürükler) Siz giyinin ben geliyorum.Tom
BİLL : Çok iyi , şu yakayı düzeltmeme yardım et.Kiliseye kabul günümden beri, böyle şey
giymemiştim.
TOM : Gel buraya (Tom Bill’ in yakasını iki eliyle tutar, birkaç saniye öyle durur, birden
BİLL : Gğğğğğğ!
TOM : Onu oyma bıçağı ile doğrayacağım.
BİLL : Gğğğğğ!
TOM : Bundan sonra hiçbir kahpeyle hiçbir şey yaşamayacağım.Anlıyor musun?Büyük anmış.
TOM : Adamın biri sakin sakin yaklaşıyor ve benim kız arkadaşımı işte böyle, burnumun
ucundan çalıveriyor.
TOM : Aramızda boktan bir tartışma çıktı diye onun böyle bir şey yapmaya hakkı yok.
TOM : Ne biliyorsun?
BİLL : Ne mi biliyorum?
TOM : Dün gece başka bir adamla birlikteymiş.İşte benim bildiğim bu.
TOM : Evet.Piç kurusunun biri onu çok duygusal bir anında yakalamış ve tabii beynine
girmiş.Ve onun kim olduğunu öğrendiğimde, bacaklarının arasındakini oyma bıçağı ile
doğrayacağım.
BİLL : Şu demek; Tanrım düğün günümde benim başıma böyle bir felaket getirmediğin için,
BİLL : Evet.
TOM : Ne zaman?
TOM : Bana, adamın çok sarhoş ve çok kötü bir durumda olduğunu ve birbirlerinin omzuna
TOM : Ve artık benimle o büyük anı yaşayamayacağını, çünkü o adamla bunu yaşadığını
söyledi.
BİLL : Açıkçası hayatının en büyük anını mahvetti.Beni hayatımın en boktan duygularıyla baş
başa bıraktı.
TOM : Ve ben o adamı bulduğumda, onu hayatının en büyük prostat ameliyatına yatıracağım.
TOM : Olay anında adam zil zurna sarhoşmuş ve bar sandalyesinden düşmüş.Bazı kadınların
TOM : Neden onunla bunu konuşacaksın ki? Senin uğraşacak yeterince işin var zaten.
istemiyorum.Nerede şimdi?
DAPHNE : (Şarkı söyleyerek) işte gelin geliyor. Gelinliği bembeyaz…(Gelinliği giymiş Judy
DAPHNE : Ne oldu? (Gelinliğe övgüyle bakmaktadır) Nasıl? Müthiş değimli? Aslında gelinlik
TOM : (Bill ve Judy’ nin arasına girer) Senin burada olmaman gerek biliyorsun.Gelinliği
DAPHNE : Rachel beni asla affetmeyek. Çabuk yatak odasına geç.(Daphne judy’ i yatak
odasına sürükler)
BİLL : Mmmmm…
TOM : Ben değilde piç kurusu bir alçak onun gönlünü çalıveriyor.
BİLL : Hımmmm…
JULİE : Sanırım ben… (İkisinde donmuş yüzüne bakar) Hey ne oluyor? Bu bir cenaze törenimi
yoksa?
TOM : Ne istiyorsun?
JULİE: Size söylemem gerektiğini düşündüm. Aşağıda, lobide uzun, kırmızı suratlı bir adam var
JULİE : Otel çalışanlarına bir üsteğmen edasıyla emredip duruyor.iki taşıyıcı, mutfağın da
yarısı işi terk etti. Şef garsonun da istifa etmesi çok uzun sürmez. Anlayacağınız geriye bir tek
ben kalıyorum.
JULİE : Ne var?
JULİ : Kimin?
BİLL : Benim.
JULİE : sen ölmeyi çoktan hak ettin zaten. İğrenç bir ölümü hem de. En yakın arkadaşının,
BİLL : Lütfen bana inan julie. Eğer bana yardım etmesin. Bu gün, evlilik tarihinin en büyük
felaketiyle sonuçlanacak.
BİLL : Evet.
BİLL : Lütfen!
( Bill kapıyı açar ve onu yatak odasına iter. Kendisi de odaya döner ve beklemeye başlar)
(Daphne koşarak çıkar Julie de arkasından çıkar.Judy Daphne nin çıktığından emin olduktan
BİLL : Biraz.
JUDY : Ah!
BİLL : Olanların bir anlamı olmadığını söyle bana Judy. Bunun sadece tensel bir şey olduğunu
söyle.
JUDY : Oh!...
BİLL : Öylemiydi Judy? Bunu bilmeliyim, çünkü hayatımın en önemli adımını atmak üzereyim.
JUDY : Her neyse. Bu saatten sonra hiçbir şeyi değiştirmez. Değiştirir mi?
BİLL : Bilmiyorum ama… tam olarak ne oldu? Biz nasıl karşılaştık? Anlat ban.
JUDY : Peki. Ben otele geldiğimde saat oldukça geçti. Parti bitmiş, herkes çoktan evine
dönmüştü. Sadece barda birkaç sızmış adam vardı, birde gece bekçisi. O da konyakla kafayı
parlatıyordu.
JUDY : George, seni yukarı odasına götürdüğünü, ama beş dakika sonra senin yeniden aşağıya
indiğini söyledi, yada merdivenden aşağı yuvarlandığını ve içki istediğini. Böyle bir durumda
JUDY : Doğru şeyi yapıp yapmadığın konusunda kafanın çok karışık olduğunu söylemişsin.
JUDY : Evliliği.
JUDY : Ben senin yanına oturdum ve benim kafamın da çok karışık olduğunu söyledim. Ve bir
konyakta ben istedim. Sonra George bizi konyak şişesiyle baş başa bıraktı ve masasına gitti.
JUDY : Hayır.
değildim.
JUDY : Sonra kalbini açtın bana. Evleneceğin kızın doğru kişi olup olmadığını bilmediğini; ama
onunla evleneceğini, çünkü herkesin, onun senin için doğru kişi olduğunu söylediğini,
anlattın.
JUDY : Ve ben de kalbimi sana açtım tabii. Hafta sonunda ziyarete geldiğim adamın, aslında
benim için yanlış adam olduğunu; ama hafta sonunu onunla birlikte geçirmeye karar
JUDY : Kafanı yere çarptın.yarı baygın gibiydin. Bende koluna girdim ve odana çıkman için
sana yardım ettim. Ben tam senin odanın kapısının önünde bir yandan seni ayakta tutmaya
JUDY : Ben. Tabii sarhoş olduğunun farkındaydım ve aslında kastettiğin şey o değildi. Ama
BİLL : Neymiş?
JUDY : Beni öpmek.
BİLL : Sonra?
BİLL : Ve…
BİLL : Söylemelisin.
JUDY : Senin için bir anlamı var mıydı, bilmiyorum, ama benim için çok anlamlıydı.
JUDY : Ben dizlerimin üzerine düştüm, sende tabii. Bir mucize eseri sen sanki ayılmaya
başladın. Ve ben ansızın kendimi senin kucağında buraya taşınırken buldum. Bunu
yapmamam gerektiğini düşündüm. Sonra beni tekrar öptün. Ben kendimi bundan
JUDY : Yaklaşık yüz kişi kilisede ve bahçede toplanmış sizi bekliyor ve sabahleyin siz karınızla
BİLL : Judy,judy…
BİLL : Öp beni.
JUDY : (ayrılır) Hayır bunu yapmamalıyız.
RACHEL : Daphe, Daphne ( Bill içgüdüsel olarak dizlerinin üstüne düşer. Judy’ nin arkasında
kalır. Kanepenin arkasına sürünür. Rachel Judy’ i görür.) Ah sen hala burada mısın?
JUDY : Evet.
JUDY : Deniyorum.
RACHEL : Ne?
RACHEL : Haa!
( yudy yatak odasına yönelir. Rachel da arkasından. Bill hırsla koridor kapısına gider. Tam bill
, kapıya vardığında, kapı açılır ve Bill kapının arkasında kalır. Deli bakışlarıyla Tom girer. Elinde
bıçak vardır.)
TOM : Rachel?
(Tom kapıyı kapatır ve sahne önüne gelir. Bill yine dizlerinin üzerine düşer ve kanepenin
TOM : Aşağıda, Rachel’ in babasının bütün organizasyonu berbat etmesine engel olurken,
bütün otel görevlilerinin istifa etme karmaşasını önlemeye çalışırken ve otel müdürünün bizi
JUDY : Kiminle?
TOM : George’ la
TOM : Evet. Şu gece bekçisi George. Aşağıda cerayan eden karmaşanın gürültüsü yüzünden,
JUDY : Yani?
TOM : Yanisi, ben de onun dün gece olanları; hani şu senin bana anlattıklarını adama sordum.
JUDY : Sonra?
TOM : Sonra, dün gece barda Billden başka adam olmadığını söyledi.
( Onların arkası dönükken Bill, kapıya ulaşmak için bir hamle yapar)
RACHEL : Tom, şu anda senin sorununla uğraşmak zorunda olduğumuzdan emin misin? Sen
TOM : Kusura bakma Rachel, ama bu benim kesinlikle aydınlatmam gerek bir sorun.( Judy’ e)
Eeee?
JUDY : Şeyyy…
(Biil Kapıya gider. Kapı yeniden açılır ve Bill , kapının arkasından kaybolur.Daphne girer)
DAPHNE : Aşağısı bir felaket. Baban deli gibi ortalığı darmadağın etti. Bütün otel görevlileri işi
RACHEL : (Kesin bir ifadeyle) Senin aşk hayatın şu anda beni hiç ilgilendirmiyor, Tom. Bu
benim nikah günüm ve sen de sağdıcımızsın. Bütün işler senin sorumluluğunda. Git bir şeyler
yap.
RACHEL : O bıçağı da onlara ver. Pastayı kesmek için daha uzun bir bıçağa gerek olabilir.
DAPHNE : (Pencereye) Ah bakın tüm konuklar kiliseye doluştu bile. Asla zamanında hazır
olamayacağız.
( Bill koridorun kapasına tam ulaştığında, kapı ansızın, yeniden açılır ve Bill, bir kez daha
kapının arkasında kaybolur. Kapıdan Julie görünür. Rachel ve Judy yatak odasına gitmiştir.
JULİE : Hah!
RACHEL : Ne istiyorsun?
JULİE : Beni otel müdürü gönderdi. Oteli işlemez hale getirmeden birinin gelip, gelinin
(Bill, sonunda kapı girişine ulaşır ve henüz içeri girer gibi kapı ağzında durur)
RACHEL : Ben hazırım, sadece gelinliğimi giyeceğim o kadar. Asıl sen cadılar bayramına
hazırlanmış görünüyorsun.
RACHEL : Al götür onu o zaman. Herkesi al götür buradan. Artık giyinmek istiyorum.
TOM : Tamam.(Bill ve Julie’ yi elindeki bıçakla tehdit ederek,ikisini de yan odaya götürür ve
kapıyı kapatır)
TOM : (Tom, Bill ve Julie odadan çıkar) Şimdi şu işin aslını astarını ortaya çıkaralım bakalım.
TOM : Bana bak. Seninle bir işimiz kalmadı artık. Git yatakları düzelt yada kendine başka bir
meşguliyet bul.
JULİE : Ne kadar da naziksiniz. Ayrıca burada düzeltilecek başka bir yatak yok.
TOM : Var! Git yatak odasına bak.(Tom karşı odayı işaret eder).
BİLL : JUlie.
JULİE : Ben hangi odada yatıp yatmadığını sizden iyi bilirim. (Julie kapıya gider)
BİLL : (Judy’ nin bıraktığı yerden tuvalet fırçasını alır) Hayır sanmıyorum…
TOM : (Bıçakla yavaş yavaş yaklaşır) Judy, dün gece başka bir adamla yattı.
BİLL : (Tuvalet fırçasıyla tehdit ederek) Başka bir adamla başka bir yerde…
TOM : Sen dün geceyi hiç tanımadığın başka bir kızla geçirmiştin, değil mi?
TOM : (Hala yaklaşmaktadır) Judy, dün geceyi o yatakta değil, bu yatakta geçirdi…
BİLL : Ne?
BİLL : Barda sandalyeden düştüm.(Tom haykırarak onun üstüne yürür) Hayır,hayır, lütfen…
( Tom elinde bıçakla kanepenin etrafında onu kovalamaya başlar.Bill tuvalet fırçasını ona
TOM : Bu evliliğin gerçekleşme ihtimalini sonsuza kadar kaldırıyorum. İşte olan bu!
RACHEL : Neden?
DAPHNE : Bende?
TOM : Şimdi zamanım yok. Sonra anlatırım (Kapıya hücum eder sonra durur) Hayır, hayır
RACHEL : Neyi?
düşer.
TOM : senin nişanlım; yani dün gece, ben bu yatakta kız arkadaşımla yatarken, diğer odada
yalnız yatını sandığım nişanlın ki, ben de onu yalnız yattı sanıyordum. Bu sabah buraya
gelince kimin yalnız, kimin başka biriyle yattığını, sonunda anlamış bulunuyorum. Aslında ben
dün gece, bu yatakta kız arkadaşımla birlikte yatmıyordum ki, dün gece onunla birlikte
RACHEL : Ne?
DAPHNE : Ne?
TOM : Evet.
TOM : Evet.
TOM : Evet.
DAPHNE : Hangisiyle?
TOM : Judy.
TOM : Kesinlikle. Şimdi izninizle bayanlar, sizin gitmeniz gereken bir nikah var, benim de
DAPHNE : Bilmiyorum…
JULİE : sizi tekrar rahatsız ettiğim için özür dilerim. Otel müdürü diyor ki, eğer babanızı bir an
önce otelden uzaklaştırmaz, elinde bıçakla oradan oraya koşup duran sadıcınıza engel
olmazsanız, otel sizinle olan anlaşmasını feshedecek ve siz geri kalanlar çimenlerin üstünde
devam etmek zorunda kalacaksınız. (Susma. Diğer ikisi ona bakmaktadırlar. Julie duruma
ayılır) eh şey…bunlar otel müdürünün size söylememi emrettiği ve benim de size söylemek
RACHEL : Lütfen bizi biraz yalnız bırakır mısın Daphne. Judy’ le biraz özel konuşmam gerek.
RACHEL : Merak etme. Git ve babama sahip ol. Ve ne olursa olsun sakın buraya gelmesine
RACHEL : Şimdi!
JULİE : Ne yani?
RACHEL : Bu ne cüret. Sen kim oluyorsun da benim kişisel ilişkilerimi yargılıyorsun? Ama
JULİE : Neymiş?
RACHEL : Kıskançlık.
JULİE : Ne?
JULİE : Eeee…şeyyy..
JULİE : Ama geceyi Tom’ la geçirmemiş olmam, Bill’ le geçirmemiş olmam anlamına gelmez ki.
RACHEL : Evet.
JULİE : Ne zaman?
RACHEL : Az önce.
RACHEL : Baştan beri Tom, geceyi burada seninle birlikte geçirdiğini söylemek zorunda
kalmış. Oysa bütün gece o başka bir yerdeydi. Geceyi burada ve Bill’ e geçiren sensin Judy.
(Julie ara kapıya doğru bir hamle yapar. Rachel onu kovalar. Aynı anda kapıya ulaşırlar. Bill’ e
BİLL : Ah!
BİLL : Sor.
RACHEL : Elbette değil. Salak. Soru şu; dün geceyi bu kadınla mı geçirdin?
RACHEL : Evet.
RACHEL : (Şaşkın) Hiçbir şey anlamadım şimdi. Peki neden Tom, böyle bir şey söyledi?
BİLL : (Tuvalet fırçasını ondan alır) Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin?
RACHEL : Neden, tom tam da düğün günümde, en yakın arkadaşı için böyle bir şey söylesin?
RACHEL : Neden?
RACHEL : Neden bilmemesi gerekiyormuş ki? O tekrar Tom’ a geri dönmedi mi?
BİLL : Evet.
JULİE : Tamam, o zaman! Her şey aydınlandığına göre, ben sizi evliliğinizle baş başa
bırakıyorum. Eğer evleneceğinizden yeterince eminseniz. (Julie’ nin yüzü ışıldar ve çıkar)
RACHEL : (Saatine bakar) Neredeyse bir saat kaldı.(Pencereden dışarı bakar) Herkes kilisede
ağaç oldu. Sense idama götürülüyor gibi darma dağınık bir haldesin.
BİLL : Tamam.
RACHEL : Nişanlın olarak beni son kez öpebilirsin.(Bill onu öpmeye gider) Ama, makyajımı
bozma sakın.
RACHEL : Ben de bu hafta sonunu planladığın gibi geçirmene engel olduğum için özü dilerim.
BİLL : Judy.
BİLL : Nereye?
( Bill, onun ellerini tutar. Bir an duraklar. Öpüşmelerine engel olamazlar. Kucaklaşmanın tam
TOM : Aha!
BİLL : Aman Tanrım!
JUDY : Hayır, hayır..( Tom Bill’ i gırtlağından yakalar ve onu kanepeye çökertir) Durun!
DAPHNE : Durun!
RACHEL : Durun!
BİLL : Gğğğğğğğ….
(Julie girer. Durumu görür görmez kulakları sağır edecek bir şekilde ıslık çalar. Bağrışmalar
kesilir)
JULİE : Hah tamam! Sonunda olacağı buydu. Sizden sıkıldım artık. Ben hayatımda böyle
saçmalık görmedim. Sizin gibi manyakların yüzünden otel başımıza yıkıldı. Ve bunun için de
beni suçluyorlar. Sizi tavşanlara benzetmek onlara hakaret olur. Hiç kimse dün gece hangi
yatakta yattığını bilmiyor. Hiç kimse bu günün ne olduğunu bilmiyor. Sabah uyandıklarında
ancak fark ediyorlar. Ve tavşanlıktan vazgeçip kafası koparılmış tavuk olmayı kabul ediyorlar.
birbirini boğazlayanlar.
RACHEL : Bir dakika dedim.
JULİE : Sonunda resepsiyon memuru istifa etti, çünkü bütün odalar birbirine karıştı. Şef
garson istifa etti çünkü bütün masalar birbirine karıştı. Gece bekçisi istif etti, çünkü bütün
tele-kızlar bir birine karıştı. Son olarak ben işten kovuldum, çünkü sizin aranıza karışmak
zorunda kaldım.
JULİE : (Kapıya gider) Evet. Son görevim olarak da size müdürün bir mesajını iletmek
zorundayım. Hepiniz buradan defolun ve gidin başka bir yerde evlenin. Artık bu otelde bir
DAPHNE : Müdür bizi böyle dışarı atamaz. Aşağıda tören başlamak üzere.
JULİE : Tören nasıl başlayabilir ha? (Bill’ i gösterir) Gelin odası futbol sahasına dönmüş. (Tom’
u gösterir) sadıç hücre kaçkını bir hayduta dönmüş. (Daphne’ yi gösterir) Gelinin arkadaşı
DAPHNE : Ah!
JULİE : (Alt katı işaret ederek) Gelinin babası hayvanat bahçesinden kaçmış.
DAPHNE : Bu ne cüret!
RACHEL : Anlamadığım bir şey var. Bütün bu olanlarla senin ne alakan var.?
JULİE : Eveeeeeeet.
JULİE : O Judy.
RACHEL : Ne?
RACHEL : Tamam. Artık bir tek yalan yok. Bir tek hikaye daha duymak istemiyorum. Bu
DAPHNE : (Pencereden) Nikah töreni her an başlayabilir, Rachel. Babanı kilisenin kapısında
RACHEL : Nikah biraz bekleyebilir Daphne. Burada birileri bana gerçeği anlatmadan hiçbir
JUDY : Judy.
RACHEL : Julie, Judy adının ne olduğu hiç önemli değil. Bana gerçeği anlat yeter.
JUDY : Gerçek şu ; Ben dün geceyi Bill’ e birlikte geçirdim.(İşaret ederek) İşte bu kanepede.
TOM : Hah!
JUDY : Aslında tam bir kaza oldu. Çünkü ikimizde sarhoştuk ve bu durumdan ötürü, hangi
TOM : Hah!
RACHEL : Ne?
JUDY : Maalesef…
DAPHNE : Ne?
TOM : Ne?
RACHEL : Neye?
RACHEL : Ne?
TOM : Ne?
JUDY : Bill, kafasını çarpmıştı. Ne olduğunu bile hatırlamıyor. Hatırlıyor musun Bill?
BİLL : Hayır.
JUDY : Ve ben…aslında ben bir şeyler olmasını çok istedim. Ama olamazdı, çünkü Bill
evleniyordu.
JUDY : Her ne kadar, onun kafası bu konuda biraz bulanık olsa bile, bu onun kararıydı. Benim
de öyle.
BİLL : Ben….
olabileceğimizi… ama sonuç olarak beceremedik. Karmaşa gittikçe kötüye sardı. İşte durum
RACHEL : Anlıyorum.
JUDY : Yani aslında, evliliğinize engel olacak hiçbir durum yok ortada.
JUDY : Ne?
RACHEL : Ne oldu?
TOM : (Judy’ e) Şimdi bize aranızda hiçbir şey olmadığını mı söylemek istiyorsun.
JUDY : Evet.
TOM : Yani hiçbir şey olmaması şanslı bir tesadüftü öyle mi?
JUDY : Evet.
JUDY : Ne?
TOM : Peki, neden bunun senin hayatının en büyük anı olacağını söyledin, o zaman?
TOM : Son olarak, ama en son olduğunu sanmıyorum az önce ben odaya girdiğimde. Bill,
TOM : Evet.
BİLL : Eee…şeyy…ben…
RACHEL : Neden?
JUDY : Çünkü…
RACHEL : Eeeeee…
BİLL : Oh Judy…
RACHEL : Bill?
(Daha derin bir nefes alır hepsi. Daphne ufak bir hırıltılı davranır)
(Rachel bayılmak üzereyken, Tom onu tutar, kanepeye taşır ve önünde dizlerinin önünde
RACHEL : Aaaaaaahhhh!
(Pencereden kilisenin tek tek vuran çanı duyulur. Daphne nefes alır.)
BİLL : Tom?
RACHEL : Tom?
DAPHNE : Toooommm?
JULİE : Tanrıya şükürler olsun. (Fırçayı sallayarak) Hadi bakalım, kilisede sizi bekliyorlar. Kim
JULİE : sorun nedir? Birbirinizi seviyorsunuz. Kilise de sizi bekliyor. E, hadi ozaman.
JULİE : Bunu yatağa girmeden önce düşünecektiniz. Sizi tavşanlar. (Fırçayı sallar) Hadi, hepiniz
JULİE : ( Daphne ve Rachel’ i itiliyerek) Dışarı, dışarı. Herkes burayı terk etsin yoksa polis
çağıracağım.
(Hepsi Julie’ le kavga etmeye başlar. Bill Judy’ e işaret eder, ara kapıya giderken uzaklaşırlar)
(Dapne, elindeki çantayla Julie’ ye vurur. Dördü birbirine vurarak kilitlenir.Bil ve Judy ara
(Yan odadaki kavga şamataya dönüşmüştür. Sessizce yatak odasından sıvışırlar. Kilisenin
KİŞİLER