RESİMLERLE

TÜRKÇE-İNGİLİZCE SÖZLÜK
İÇİNDEKİLER 14
CONTENTS
İNSANLAR
PEOPLE

36 66

YİYECEK VE
EVDE İÇECEK
AT HOME FOOD AND
DRINK

104 130

YOLDA ŞEHİRDE
ON THE GO IN THE CITY

152 176

EĞİTİM VE İŞ İLETİŞİM
EDUCATION COMMUNI­
AND WORK CATION
192 224
SPOR VE
SAĞLIKLI
YAŞAM BOŞ ZAMAN
SPORT AND FREE TIME
FITNESS

250 280

BEDEN VE ACİL
SAĞLIK DURUMLAR
BODY AND EMERGENCIES
HEALTH

290 334
SAYILAR
DÜNYA VE VE ÖLÇÜ
DOĞA BİRİMLERİ
EARTH AND NUMBERS AND
NATURE MEASURE-
MENTS

346 369

TÜRKÇE İNGİLİZCE
DİZİN DİZİN
TURKISH ENGLISH
INDEX ­I NDEX
 4 IÇ INDEK ILER – C ONTENTS

INSANLAR – Çalışma odası – The study 52

PEOPLE   14 Banyo – The bathroom 53
Isıtma ve su tesisatı – Heating and plumbing 54
AİLE – FAMILY 16 Banyoda – In the bathroom 55
Aile ağacı – Family tree 16 Çamaşır odası – The laundry room 56
ILIŞKILER – RELATIONSHIPS 18 Temizlik malzemeleri – Cleaning equipment 57
Aile ve yaşamın evreleri – Tamir takımları – The workshop 58
Family and life’s phases 18 Dekorasyon – Decorating 61
Selamlaşma ve vedalaşma – Elektrik ve ısıtma tesisatı – Electricity and heating 62
Saying hello and goodbye 19 BAHÇE – THE GARDEN 63
HAYATIN DÖNÜM NOKTALARI – LIFE’S MILESTONES 20 Bahçıvanlık aletleri – Gardening tools 64
Kutlamalar – Celebrations 20 Bahçe işleri – Gardening 65
Dönüm noktaları – Turning points 21
YIYECEK VE IÇECEK –
İNSANLARI BETIMLEME – FOOD AND DRINK    66
DESCRIBING PEOPLE 22
Yüz – The face 22 HAYVANSAL ÜRÜNLER – ANIMAL PRODUCTS 68
Saç – Hair 23 Et – Meat 68
Dış görünüş – Outer appearance 24 Kümes hayvanları – Poultry 69
Duygular ve kişilik – Balık – Fish 70
Feelings and personality 25 Deniz mahsulleri – Seafood 71
GIYSILER – CLOTHING 27 Süt ürünleri ve yumurta –
Bebek eşyaları – Baby things 27 Dairy products and eggs 72
Üniseks giysiler – Unisex clothing 28 SEBZELER – VEGETABLES 74
Erkek giysileri – Menswear 29 Kök sebzeler – Root vegetables 75
Kadın giysileri – Women’s clothing 30 Yaprağı yenen sebzeler – Leafy vegetables 76
Aksesuarlar – Accessories 32 Meyvesi yenen sebzeler – Fruit vegetables 77
Ayakkabı ve deri eşyalar – Bakliyat – Pulses 78
Shoes and leather goods 33 MEYVELER – FRUIT 79
KIŞISEL BAKIM – PERSONAL HYGIENE 34 Taneli ve çekirdekli meyveler – Berries and stone fruits 79
MAKYAJ MALZEMELERI – COSMETICS 35 Egzotik meyveler – Exotic fruit 80
Narenciye ve kavun-karpuz –
EVDE – Citrus fruit and melons 81
AT HOME   36 Kuruyemiş ve kabuklu yemişler– Nuts and dried fruit 82

APARTMAN DAIRESI – THE FLAT 38 ŞIFALI BITKILER VE BAHARATLAR –

HERBS AND SPICES 83
EV – THE HOUSE 40 Şifalı bitkiler – Herbs 83
Giriş – The entrance hall 41 Baharatlar – Spices 84
Oturma odası – The living room 42 Çeşni ve soslar – Seasoning and sauces 85
Yemek odası – The dining room 43
Mutfak – The kitchen 44 TAHILLAR VE UNLAR – GRAINS AND FLOUR 86
Mutfak araçları – Kitchen appliances 45 Ekmek – Bread 88
Mutfak ve fırın gereçleri – TATLILAR VE PASTALAR – DESSERTS AND CAKES 89
Cooking and baking utensils 46 Ekmeğe sürülen şeyler – Spreads 89
Yatak odası – The bedroom 49 Pasta ve kurabiyeler – Cakes and pastries 90
Çocuk odası – The nursery 50 Tatlılar ve pudingler –
Genç odası – The teenage bedroom 51 Desserts and puddings 91
 IÇIND EK I L ER – C ON TEN TS 5

İÇECEKLER – DRINKS 92 ŞEHIRDE –

Alkolsüz soğuk içecekler – Soft drinks 92 IN THE CITY    130
Sıcak içecekler – Hot drinks 93
Alkollü içecekler – Alcoholic drinks 94 ŞEHIR MERKEZI – THE CITY CENTRE 132
Şehir merkezinde binalar –
YEMEK YAPMA – COOKING 95 Buildings in the city centre 134
Yemek hazırlama – Food preparation 95 Sokakta – On the streets 135
ÖĞÜNLER VE YEMEKLER – Otel – The hotel 136
MEALS AND DISHES 96 Banka – The bank 138
Kahvaltı – Breakfast 96 ALIŞVERIŞ – SHOPPING 140
İngiliz kahvaltısı – Full breakfast 97 Çarşıda – At the shops 140
Çerez ve atıştırmalıklar – Alışveriş merkezi – The shopping centre 142
Snacks and nibbles 98 Büyük mağaza – The department store 143
Hazır yemek – Fast food 99 Süpermarket – The supermarket 144
Ana yemekler – Main dishes 100 Gazete bayii – The newsagent 146
Restoranda – In a restaurant 101
Yemek takımı – Crockery and cutlery 102 KAFELER VE BARLAR – CAFÉS AND BARS 147

BESİN VE DIYET – FOOD AND DIET 103 GEZIP GÖRÜLECEK YERLER – THE SIGHTS 148
MIMARI – ARCHITECTURE 149
YOLDA –
ON THE GO    104 PARKLAR VE OYUN BAHÇELERI –
PARKS AND PLAYGROUNDS 150
YOLLAR VE TRAFIK –
ROADS AND TRAFFIC 106 EĞITIM VE İŞ –
Trafik işaretleri – Road signs 108 EDUCATION AND WORK    152

ARABA – THE CAR 109 OKULDA – AT SCHOOL 154

Araba çeşitleri – Types of car 109 Sınıfta – In the classroom 155
Araba dış aksamı – The car exterior 110 Okul dersleri – School subjects 156
Araba iç aksamı – Laboratuvarda – In the laboratory 158
The car interior 112 Teneffüste – At breaktime 160
Benzin istasyonunda – At the petrol station 113 Spor salonu – The sports hall 161
OTOBÜS – THE BUS 115 ÜNIVERSITEDE – AT UNIVERSITY 162
MOTOSIKLET – THE MOTORBIKE 116 İŞ DÜNYASI – THE WORLD OF WORK 165
BISIKLET – THE BICYCLE 118 İş başvuruları – Job applications 165
Meslekler – Occupations 166
KAMYON – THE TRUCK 120 Kurumsal yapı – Organizational structure 170
BAŞKA ARAÇLAR – FURTHER VEHICLES 121 OFIS – THE OFFICE 172
TREN – THE TRAIN 122 Ofis mobilyası – Office furniture 172
Tren istasyonunda – At the railway station 123 Ofis malzemeleri – Office supplies 173
UÇAK – THE AEROPLANE 124 Toplantı odası – Conference room 174
Uçakta – Inside the plane 125 Ofis yaşamı – Office life 175
Havaalanında – At the airport 126
GEMI – THE SHIP 128
Limanda – At the port 129
 6 IÇ INDEK ILER – C ONTENTS

İLETIŞIM – KIŞ SPORLARI – WINTER SPORTS 218

COMMUNI­C ATION   176 DIĞER SPORLAR – OTHER SPORTS 220
BILGISAYAR – THE COMPUTER 178 SAĞLIKLI KALMA – KEEPING FIT 222
Masaüstü bilgisayar – The desktop computer 178
Donanım ve aksesuar – BOŞ ZAMAN –
Hardware and equipment 179 FREE TIME   224
Bilgisayarda çalışmak – TIYATRO – THEATRE 226
Working on a computer 180
İnternet – The Internet 182 MÜZIK – MUSIC 228
Mobil cihazlar – Mobile devices 183 Orkestra – The orchestra 228
Müzik enstrümanları – Musical instruments 229
TELEFON – THE TELEPHONE 184 Konserler – Concerts 232
MEDYA – THE MEDIA 185 Müzik dinlemek – Listening to music 233
Televizyon – Television 185 HOBILER – HOBBIES 234
Radyo – Radio 187 Resim ve elişi – Arts and crafts 235
Basılı yayın – Print 188 Dikiş ve örgü – Sewing and knitting 238
POSTA – POST 190 Sinema – Cinema 241
Fotoğraf – Photography 242
SPOR VE SAĞLIKLI YAŞAM – Oyunlar – Games 244
SPORT AND FITNESS    192
TATILLER – HOLIDAYS 246
TOP SPORLARI – BALL SPORTS 194 Plajda – At the beach 246
Futbol – Football 194 Kamp yapma – Camping 248
Hentbol – Handball 197
Voleybol – Volleyball 198 BEDEN VE SAĞLIK –
Basketbol – Basketball 199 BODY AND HEALTH    250

DIĞER TOP SPORLARI – BEDEN – THE BODY 252

OTHER BALL SPORTS 200 El ve ayak – Hand and foot 254
RAKET SPORLARI – Baş – The head 255
RACKET SPORTS 201 Kaslar – Muscles 256
Badminton – Badminton 201 İskelet – The skeleton 257
Tenis – Tennis 202 İç organlar – Internal organs 258
Masatenisi – Table tennis 203 Vücuttaki sistemler – The body's systems 259
Cinsel organlar – Sexual organs 260
GOLF – GOLF 204
GEBELIK VE DOĞUM –
ATLETIZM – ATHLETICS 206 PREGNANCY AND BIRTH 262
JIMNASTIK – GYMNASTICS 207 DOKTORDA – AT THE DOCTOR’S 264
SU SPORLARI – WATER SPORTS 208 BELIRTILER VE HASTALIKLAR –
Yüzme – Swimming 208 SYMPTOMS AND ILLNESSES 265
Yelken sporu – Sailing 210
Dalgıçlık – Diving 211 ENGELLILIK – DISABILITIES 268
Sörf – Surfing 212 YARALANMALAR – INJURIES 269
DÖVÜŞ SPORLARI – MARTIAL ARTS 213 DIŞÇIDE – AT THE DENTIST’S 270
BINICILIK – EQUESTRIANISM 214 GÖZLÜKÇÜDE – AT THE OPTICIAN’S 272
BALIK TUTMA – FISHING 216
 IÇIND EK I L ER – C ON TEN TS 7

HASTANEDE – IN HOSPITAL 273 BITKILER – PLANTS 319

Ameliyat – Surgery 274 Ağaçlar – Trees 319
Acil Servis – Emergency Room 275 Yabani bitkiler – Wild plants 320
ECZANE – THE PHARMACY 276 Süs çiçekleri – Ornamental flowers 321
Bahçe bitkileri – Garden plants 323
ALTERNATIF TIP –
ALTERNATIVE THERAPY 278 HAYVANLAR – ANIMALS 324
Memeliler – Mammals 324
KIŞISEL BAKIM – WELLNESS 279 Kuşlar – Birds 328
ACIL DURUMLAR – Sürüngenler ve ikiyaşayışlı hayvanlar –
EMERGENCIES   280 Reptiles and Amphibians 330
Balıklar – Fish 331
İLKYARDIM – FIRST AID 282 Böcekler ve örümcekler – Insects and spiders 332
POLIS – THE POLICE 284 SAYILAR VE ÖLÇÜ BIRIMLERI –
İTFAIYE TEŞKILATI – THE FIRE BRIGADE 286 NUMBERS AND MEASUREMENTS    334
DAĞLARDA – IN THE MOUNTAINS 287 SAYILAR – NUMBERS 336
DENIZDE – AT SEA 288 Sayma sayıları – Cardinal numbers 336
DIĞER ACIL DURUM TERIMLERI – Sıra sayıları – Ordinal numbers 337
OTHER EMERGENCIES 289 Kesirler – Fractions 338
Sayılarla ilgili diğer terimler – Further numerals 339
DÜNYA VE DOĞA – ZAMAN – TIME 340
EARTH AND NATURE    290 Günün saatleri – The time of day 340
UZAY – SPACE 292 Gündüz ve gece – Day and night 342
Takvim – The calendar 343
DÜNYA – PLANET EARTH 295
ÖLÇÜ BIRIMLERI – MEASUREMENTS 344
DÜNYA HARITASI – WORLD MAP 296
AĞIRLIK – WEIGHT 345
BM ÜYE DEVLETLER –
UN MEMBER STATES 299 PARA BIRIMI – CURRENCY 345
Avrupa – Europe 299 TÜRKÇE DIZIN –
Kuzey ve Orta Amerika – TURKISH INDEX   346
North and Central America 302
Güney Amerika – South America 303 İNGİLİZCE DIZIN –
Afrika – Africa 304 ENGLISH INDEX   369
Asya – Asia 307
Okyanusya – Oceania 310
Uluslararası Örgütler –
International organizations 311
HAVA – THE WEATHER 312
Doğal afetler – Natural disasters 314
AÇIK ARAZI – THE LANDSCAPE 315
KAYALAR VE MINERALLER –
ROCKS AND MINERALS 317
Değerli ve yarı değerli taşlar –
Precious and semi-precious stones 318
 8 Ö NSÖZ - P R EF A C E

GÖRSELLER HAFIZAYI HAREKETE GEÇIRIR –

AMA NASIL?

Sevgili okur,
Eğitim psikolojisi uzmanları uzun yıllardır dil öğreniminin görsellerle destek-
lenmesini teşvik ediyorlar. Belki bunu siz de yaşamışsınızdır; bir sözcüğü bir
görsel eşliğinde gördüğünüzde hafızanızın harekete geçme ihtimali, bir sözcü-
ğü tek başına gördüğünüz zamandakine göre daha yüksektir. Eğer amacınız
sadece sözlükten sözcüklerin anlamlarına bakmaktan öte, bu sözcüklerin
anlamlarını kavramak ve aklınızda tutmaksa, sözcükleri görsellerle birleştir-
mek, başarı düzeyinizi artırmanız için oldukça etkili bir yöntemdir. Bunun
bazı temel nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
ÆÆGörseller bizi daha hızlı ve doğrudan etkiler. Küçük çocuklar resimlerle
düşünürler ve görselleri yorumlayarak kavrama yeteneğine sahiptirler.
Bu görseller sözcüklerle eşleştirildiğinde, zihnimizde tek bir birim olarak
algılanıp işlenerek daha etkili bir şekilde hafızamızda kalırlar.
ÆÆGörseller anlamlandırmayı destekleyici rol oynar. Görseller bize sözcük-
leri anlamamız için bir bağlam sunar ve sözcüklerin tek başına verebile-
ceklerinden çok daha fazla bilgi verirler.
ÆÆGörseller bize duygusal düzeyde de hitap ederler. Görseller ilgimizi çeker,
motivasyonumuzu artırır ve hafızamızda sadece yazıdan oluşan bir met-
nin bırakabileceğinden çok daha derin bir etki bırakırlar.
ÆÆGörseller eğlencelidir. Paragraflarca yazılı metin caydırıcı bir rol oynaya-
bilecekken görseller öğrenme sürecini eğlenceli hale getirerek kolaylaştırır;
bu da bizim öğrenme isteğimizin daha uzun sürmesine katkıda bulunur.
Görün, kavrayın, aklınızda kalsın! İşte görsellerle öğrenmek bu kadar basit.
Denemek ister misiniz?
Sizler için özenle hazırladığımız bu kaynağı keyifle kullanmanız dileğiyle,
Redhouse Ekibi
 ÖN S ÖZ - P REFAC E 9

IMAGES ACTIVATE THE MEMORY –

BUT HOW?

Dear reader,
For many years educational psychologists have encouraged the use
of images in language study. Perhaps this is something you have
experienced yourself - if you see a word coupled with an image, your
memory is more likely to be activated than if you simply encounter the
written word on its own. So if your goal is to understand and memorize
vocabulary as well as to simply look it up, combining words with images
is an effective way of ensuring greater levels of success. This is due to a
few simple reasons:
ÆÆImages affect us more quickly and more directly than text alone.
As small children we think in images and are able to interpret and
absorb them intuitively. When these pictures are linked to words, they
form a unit which the mind is able to process and store efficiently.
ÆÆImages support comprehension. They provide us with a context and
deliver much more information than words alone.
ÆÆImages speak to us on an emotional level. They capture our
interest, increase our motivation and lodge themselves in our memory
in a way that pure text fails to.
ÆÆImages are fun. While blocks of text may deter us, pictures keep the
learning process light and easy - and that keeps us going for longer.
See it, understand it, memorize it - that's how simple visual learning can
be. Why don't you give it a go?
We hope that you will enjoy using this useful resource,
Redhouse Editorial Team
 10 SÖ Z LÜ ĞÜ N NASIL KUL L A NIL A CA Ğ I ÜZE RINE NOTL A R - NOTES ON D I C TI ON ARY U S E
SÖZLÜĞÜNÜZDEN EN IYI ŞEKILDE FAYDALANMANIN
YÖNTEMLERI
çilek
strawberry
[ˈstrɔ:bəri]
frambuaz
raspberry
[ˈrɑ:zbəri]
İster öğrenmeye yeni başlıyor olun, ister öğrendiğiniz
dilde oldukça yol katetmiş olun, bu sözlük tam size
göre. Her iki dilde yaklaşık 6000 terimi içeren sözlük
gündelik hayatın bütün alanlarını kapsamaktadır.
Sözcüklerle görsellerin bir arada verilmesi söz-
lükte sözcükleri arama, anlamlarını öğrenme ve
aklınızda tutma aşamalarında yardımcı olacaktır.
Sözlüğünüzü kullanmaya başlamadan önce, söz-
lükten en iyi şekilde nasıl faydalanacağınızı belirten
tavsiyelerimize bir göz atın:
1. Sözcükleri bağlam içerisinde öğrenme
Bir bağlam içerisinde öğrendiğiniz sözcüklerin
aklınızda kalma ihtimali daha yüksektir. Bu nedenle
sözlüğü gündelik hayatın değişik alanlarını kap-
sayacak şekilde bölümlere ayırdık. Alışveriş, giyim,
yemeklik malzeme ya da aile gibi, konu başlığı
ne olursa olsun, bir bölümdeki terimleri bir bütün
olarak düşünün ve hepsini birden öğrenmeye gayret
edin. Bu şekilde kısa bir sürede ne kadar çok sözcük
öğrenebildiğinizi görünce siz de şaşıracaksınız.
böğürtlen
blackberry
[ˈblækbəri]
maviyemiş
blueberry
[ˈblu:bəri]
Whether you’re just starting out or already have
sound knowledge of your chosen language – this
dictionary is the perfect companion. With around
6000 terms in each language, it covers all areas
of day-to-day usage. The combination of word
and image helps you to look up, translate and
memorize words with ease. Before you start, here
are a few tips on how to get the most from your
dictionary:
1. Learning words in context
You are more likely to remember words if you
learn them in context. For this reason we have
divided the dictionary according to different
aspects of everyday living. Whichever topic you
start with – be it shopping, clothing, groceries or
family – try to regard the subject in its entirety
and memorize as many words belonging to it as
possible. You will be amazed how many words
you learn in no time at all.
 S Ö Z LÜ ĞÜ N NASIL K U LLA NIL A CA Ğ I ÜZERINE NOTL A R - NOTES ON D I C TI ON ARY U S E 11

HOW TO GET THE MOST OUT OF YOUR DICTIONARY

Tebrikler Congratulations! [kənˌgrætʃʊˈleɪʃənz]

Doğum günün kutlu olsun! Happy birthday! [ˌhæpi ˈbɜ:θdeɪ]

Saat Kaç? What’s the time, please? [ˌwɒts ðə ˈtaɪm pli:z]

Saat iki. It’s two o’clock. [ɪts ˌtu: əˈklɒk]

Afiyet olsun! Enjoy your meal! [ɪnˈʤɔɪ jɔ: mi:l]

Alkış! Cheers! [tʃɪərz]

2. Anahtar yapılar ve cümle kalıpları 2. Key phrases at a glance

İster saati sormak için, ister birinin doğum gününü
kutlamak için olsun, 13 bölümün her birinde o
bölümün konusuyla ilgili en önemli ve yaygın olarak
kullanılan tamlamaları ve örnek cümle yapılarını
bulabilirsiniz . Bu anahtar cümle yapılarını
öğrendiğinizde hedef dilde iletişim becerilerini
kazanmak için sağlam bir temel atmış olacaksınız.
Whether asking for the time or saying happy
birthday, you will find the most frequent and
important phrases surrounding a topic in each of
the 13 chapters . Master these key sentences
and you will have the laid the foundations for
sound communication skills.

3. Sözcüklerin doğru seslendirilişi 3. Correct pronunciation

Her bir sözcüğün doğru seslendirilişini öğrenmenizi
sağlamak amacıyla, sözlükte verilen her mad-
denin fonetik alfabe ile seslendirilişini sunuyoruz
. Fonetik alfabedeki işaretlerin hangi seslerin
karşılığı olduğunu öğrenmek için sözlüğün arka iç
kapağındaki kılavuza göz atabilirsiniz.
To ensure that you pronounce each word cor-
rectly, we have compiled a phonetic transcription
for all the terms and phrases in the book . Sim-
ply turn to the back inside cover for an overview
of the phonetic symbols we have used.
 12 SÖ Z LÜ ĞÜ N NASIL KUL L A NIL A CA Ğ I ÜZE RINE NOTL A R - NOTES ON D I C TI ON ARY U S E
TÜRKÇE DIZIN –
TURKISH INDEX   346
İNGILIZCE DIZIN–
ENGLISH INDEX   369
4. Aradığınız sözcüklere kolay ve çabuk erişim
Aceleniz mi var? Sözlüğün arkasındaki dizinden
faydalanarak sözlükteki bir sözcüğün diğer dildeki
karşılığına kolayca ulaşabilirsiniz . Dizinde
sözlüğün içindeki bütün Türkçe ve İngilizce sözcük-
leri bulabilirsiniz.
5. Acil durumlardal
Resim evrensel bir dildir ve herkes tarafından
anlaşılabilir. Söylemek istediğiniz şeyi ifade edecek
sözcükleri bulamadığınız bir durumda, sözlükteki
görseli işaret etmeniz yeterli olacaktır . Otelde,
restoranda ya da sokakta, dünyanın neresinde
olursanız olun, resimler sayesinde sözcük kullanma-
dan da iletişim kurabilirsiniz.
glutensiz laktozsuz
gluten-free lactose-free
[ˌglu:tənˈfri:] [ˌlæktəʊsˈfri:]
4. Translating quickly and easily
In a hurry? Simply look up a translation in the
alphabetical index at the back of the book .
Here you’ll find every Turkish and English word
you need in no time.
5. In emergencies
Pictures are universal and understood by all.
Should you ever find yourself short of the
words you need, simply point to what you want
to say . Whether you are in a hotel, a restaurant
or out and about – pictures help you to commu-
nicate without language wherever in the world
you may be.
 S Ö Z LÜ ĞÜ N NASIL K U LLA NIL A CA Ğ I ÜZERINE NOTL A R - NOTES ON D I C TI ON ARY U S E
banka memuru öğretmen
bank clerk teacher
[ˈbæŋk klɑ:k] [ˈti:tʃəʳ]
Bu sözlükte kullanılan İngilizce üzerine not
Bu sözlükte bulunan terimler çoğunlukla tekil hal-
lerinde verilmiştir. Bunun tek istisnası, sadece çoğul
halde kullanılan terimlerdir.
Bu sözlükte verilen bütün sözcükler ve örnek
cümlelerin yazılışı, seslendirilişi ve kullanımı konu-
sunda standart İngiliz İngilizcesi temel alınmıştır.
İngiliz İngilizcesi ile Amerikan İngilizcesi yazılış,
seslendiriliş ve kullanım açısından bazen önemli
düzeyde farklılıklar gösterebilir. Ancak, ne yazık ki,
yer kısıtlamasından dolayı sözlükte bu farklılıkları
belirtemedik.
13
mühendis garson
engineer waiter
[ˌenʤɪˈnɪəʳ] [ˈweɪtəʳ]
Note on the English used in this dictionary
The terms in this dictionary are always given in
the singular unless they are normally used only in
their plural form.
Standard British English spelling, pronunciation,
and usage have been chosen as the basis for all
the vocabulary and sample phrases included in
this dictionary. The differences between British
English and American English could sometimes be
significant in spelling, pronunciation, and usage.
Lack of space has, regretfully, prevented us from
indicating these differences in the dictionary.