You are on page 1of 21

SÖZLÜ İLETİŞİM KAVRAMI VE

SÜRECİ

• Sözlü İletişim Kavramı


• Sözlü İletişimin Özellikleri
SÖZLÜ İLETİŞİM VE
İÇİNDEKİLER

• Sözlü İletişim Süreci ve HİTABET


Ögeleri
• Sözlü İletişimin Önemi
Doç. Dr. Ayça ÇEKİÇ
• Sözlü İletişime Etki Eden AKYOL
Faktörler
• Sözlü İletişimde Dikkat
Edilecek Hususlar

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;


• Sözlü iletişim kavramını
HEDEFLER

açıklayabilecek,
• Sözlü iletişimin özelliklerini
sayabilecek,
• Sözlü iletişim süreci ve ögelerini
tanımlayabilecek,
• Sözlü iletişimin önemini
kavrayabilecek,
• Sözlü iletişime etki eden faktörleri
sayabileceksiniz.
ÜNİTE

1
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

Kavram
Sözlü İletişim
Tanımı

Kültür

Resmîlik ve
Gayriresmîlik

Doğrudan-Dolaylı
İletişim

Sözlü İletişimin
SÖZLÜ İLETİŞİM KAVRAMI VE SÜRECİ

Soyutluk- Somutluk
Özellikleri

Argo ve Espriler

Metinlerarasılık

Jargon

Kaynak

İleti

Süreç ve Ögeleri Kanal

Hedef
Sözlü İletişimin Önemi

Geri Bildirim
Sözlü İletişime Etki
Eden Faktörler

Sözlü İletişimde Dikkat


Edilecek Hususlar

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

GİRİŞ
İnsanlar günlük yaşamlarını sürdürebilmek için diğer insanlarla, hatta
toplumsal sistemin parçası olan tüm yapılarla, kurum/ kuruluşlarla iletişim kurma
ihtiyacı içerisindedir. Örneğin sabah uyanan insan aile bireyleriyle, iş yerinde iş
arkadaşları ya da yöneticilerle, ihtiyaçlarını karşılamak üzere satın alma davranışı
gerçekleştirirken satıcılarla iletişime geçme ihtiyacı duyar. Bu iletişim eyleminin ise
büyük bir kısmı konuşma ile diğer bir deyişle sözlü iletişim biçiminde
gerçekleşmektedir. Söz söyleme becerisi ve kabiliyetine sahip olan herkes, içinde
yaşadığı toplumun ya da kültürün dili aracılığıyla bu edimi gerçekleştirmektedir.
Bazı durumlarda ise bu durum konuşulacak dilin ait olduğu kültürü bilme
gerekliliğini de doğuracaktır. Konuşma engelli bir insan ise yine işaret diliyle kendi
dilini kullanarak yine o dili anlayan insanlarla konuşarak sözlü iletişim edimini
gerçekleştirecektir. Dil varlığı üzerine kurulu olan sözlü iletişim, çoğunlukla yüz
yüze gerçekleşmektedir. Karşılıklı ve eş zamanlı bir iletişim biçimi olması sebebiyle
iletişimin başarısı açısından oldukça önemlidir.
Sözlü iletişim; insanın kendini ifade edebilmesi, istek ve ihtiyaçlarını
aktarabilmesi, diğer insanları anlaması ve sosyalleşebilmesi ya da başka birçok
nedenle hayatın önemli bir yerinde konumlandırılmaktadır.
Bu ünitede sözlü iletişim kavramının ne anlama geldiği ve neyi kapsadığı
anlatılmaya çalışılacaktır. Bununla birlikte sözlü iletişim süreci ve ögeleri de
açıklanacaktır. Sözlü iletişimin özellikleri, sözlü iletişimin önemi, sözlü iletişime etki
eden faktörler ve sözlü iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde
durulacaktır. Ünitenin sözlü iletişimin kapsamının anlaşılması açısından yol
gösterici olması amaçlanmaktadır.

SÖZLÜ İLETİŞİM KAVRAMI


Sosyal bir varlık olan insanın varoluşundan bu yana varlığını sürdürebilmek,
ihtiyaçlarını, duygu, düşünce ve isteklerini aktarabilmek için kullandığı sesler,
sözler ve kelimeler sözlü iletişimin çok eskiye dayanan varlığını ortaya
koymaktadır. Modern zamanların ihtiyacı olarak gösterilen iletişimin aslında ilkel
Sözlü iletişim, sözlü
insanın evrilmesine olan katkısı da görmezden gelinemez.
kültürlerde yüz yüze
ve doğrudan Kavram olarak baktığımızda “Sözlü iletişim (verbal communication) duygu
gerçekleşirken, yazılı ve düşüncelerin sözlerle aktarıldığı en eski ve en etkili iletişim türüdür” (Aziz,
kültürlerde ise dolaylı, 2010).
yazıyla, kitle iletişim
araçları dolayımlı sözle
gerçekleşmektedir. • Mağazalarda müşterilerle ilgilenen satış temsilcilerinin
Örnek

müşteriyi ikna etmek için ya da istek ve ihtiyaçlarını


öğrenmek amacıyla sorular sorması sözlü iletişime örnek
verilebilir. Kişisel satış olarak değerlendirilen bu tutundurma
yöntemi aynı zamanda sözlü iletişimin oldukça etkili bir
biçimidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

Sözlü iletişim, iletişim kuracak olan tarafların birbirlerini anlayabilecekleri dil


ile gerçekleştirilir. Söz konusu dil ise aktarım için sembollere gereksinim duyar.
Sembollerin ise iletişimin tarafı olan kişilerin söylemek istedikleri şeyleri temsil
etmesi gerekmektedir. Semboller bir şeyin yerine geçerek o şeyi temsil ederler.
Örneğin bir olayı, bir kişiyi, bir yeri ya da objeyi, elle tutulup gözle görülebilen
somut objeleri veya bir duygu ya da soyut bir kavramı da işaret edebilir. Somut
kavramlarda iletişimin daha kolay ve anlaşılır olmasına karşın, soyut kavramların
aktarımında iletişim biraz daha güçleşebilmektedir. Bu yüzden sözleri aktaran
sembollerin, iletişimde kullanılan dilin ortak bir dil olması iletişimin başarısında
gereklidir (Aziz, 2010).
Örnek

•Zeytin dalı, barışın sembolü olarak kullanılır. Dört yapraklı


yonca, şansı simgeler. Sözlü iletişimde de birçok kelime bir
başka şeyi daha etkili anlatmak için kullanılabilir.

Örneğin ülkemize gelen turistlerle iletişim kurabilmek için otak bir dile
ihtiyaç duyarız. Genellikle sözlü iletişimin yoğun gereksinim hâline geldiği bu
durumlarda ya onların bizim dilimizi yani Türkçeyi biliyor ve konuşuyor olması ya
da bizim onların dilini (İngilizce, Almanca, Fransızca ya da diğerleri) biliyor ve
konuşabiliyor olmamız gerekir. Ancak burada sadece dilin sembollerini anlamak ve
aktarmak yeterli olmayacaktır. Daha sonraki bölümlerde detaylandıracağımız dil
ve kültür ilişkisi de burada iletişimin başarısında önemli bir rol oynamaktadır.
Mesela kahve kelimesini duymak, anlamak ya da söylemek çoğu zaman
yetmemekte kahve kelimesinin kültürel çağrışımlarını da bilmek gerekmektedir.
Buna ek olarak Aziz (2010)’in de belirttiği üzere, iletişim sürecinde alıcı ile
verici farklı dil kullanabilir. Yukarıda verilen turist örneğinde olduğu gibi. Bu
durumlarda ise iletişimi sağlayan bir üçüncü ya da dördüncü kişi olabilir. Bu
kişi/kişiler konuşulan her iki dili de bilen, çevirmen/tercüman olarak adlandırılan
kişilerdir ve her iki tarafın söylediklerini birbirine çevirerek iletişimi sağlarlar. Bu
ise aynı dili kullananlar kadar etkili bir iletişime olanak vermez. Bunun sebebi ise
vericinin ne kadar iyi söz dizinini kullanırsa kullansın, bir başkasının dili ile
düşüncelerini aktaracağından iletişimde bulunan kişinin kullanacağı dil kadar etkili
olamaz. Aynı zamanda kullanılan sözcükler bir başka dile çevrilirken çeviriyi yapan
kişinin süzgecinden geçirilerek verilecektir. Bu da yine söylenmek istenenin
istendiği gibi aktarılamamasına neden olacaktır.
Semboller bir şeyin
yerine geçerek o şeyi Özetle İletişim sürecinin tarafları olarak tanımladığımız kaynak ve hedef,
temsil ederler. diğer bir deyişle alıcı ve vericinin kullandıkları sembollerin aynı dile ait olması
önemlidir, aksi takdirde iletişim gerçekleşemez. Bu, sadece sözlü iletişim için değil,
tüm iletişim biçimleri için önemli bir noktadır. Ancak sözlü iletişimde tarafların
iletişim sürecini doğru işletebilmeleri için mesajı kodlarken ve kod açarken aynı
anlama ulaşabilmeleri ortak bir kod sistemi, ortak bir dilin varlığını

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

gerektirmektedir. “Sözlü İletişim ve Dil” başlıklı 6. Ünite’de dil ve sözlü iletişim


ilişkisi daha detaylı anlatılmaktadır.
Medya ve İletişim Sözlüğü’nde (Chandler ve Munday, 2018) sözel iletişim ve
sözlü iletişim iki farklı kavram olarak verilmektedir. Günlük kullanımda çoğu zaman
aralarında ayrım yapılmamasına karşılık akademik anlamda bir ayrıma gidildiği
görülmektedir. Sözel iletişim (verbal communication), “bir dilsel biçim içinde
sözcüklerin kullanımı veya iletiler vasıtasıyla gerçekleştirilen insan etkileşimi”
Sözlü iletişim mutlaka olarak tanımlanmaktadır. Günlük kullanım, konuşmaya yani sözlü iletişime
konuşma yoluyla ve özellikle de yüz yüze iletişime gönderme yapar. Ancak akademik kullanım
çoğunlukla yüz yüze dolayımlanmış biçimleri, yazılı iletişimi ve zaman zaman da işaret dilini
gerçekleşen bir içermektedir. İletişim biçimlerinin birçoğunda bunlar tamamlayıcı unsurlar olsa da
iletişim türüdür.
mantıksal olarak sözsüz iletişimden ayrılmaktadır (2018).
Chandler ve Munday (2018) sözlü iletişimi İngilizce oral communication
kavramının karşılığı olarak maddelendirmektedir. Sözlü- işitsel iletişim, vokal
iletişim kavramlarını da içerecek şekilde başlıklandırılan maddeye göre sözlü
iletişim “konuşma veya sözlü iletiler aracılığıyla gerçekleşen insan etkileşimi”dir.
“Yaygın kullanımda, geniş anlamda sözel iletişim, özellikle de yüz yüze etkileşim
olarak anılır fakat daha dar anlamda, söylenen sözlere ek olarak vokal ipuçlarının
da kullanılmayı sürdürdüğü, söylenen sözlerin aracılanmış kullanımını da içerir.”

•Telefon konuşmaları ise buna verilebilecek en iyi


Örnek

örneklerden biridir.

Erol Mutlu (2008) ise İletişim Sözlüğü’nde sözel iletişim (verbal


communication) ve sözel olmayan iletişim (Nonverbal Communication) şeklinde
bir ayrım yapmış ve sözel iletişimi insanlar arasında doğal dil aracılığıyla
gerçekleşen iletişim şeklinde tanımlamıştır. Bununla birlikte sözel olmayan iletişim
kavramını ise insanlar arasında konuşma dışındaki araçlarla gerçekleşen iletişim
olarak tanımlamıştır.

•Kıyafetinize eklediğiniz bir rozet ya da aksesuar bir


Örnek

mesaj aktarma özelliğine sahipse sözel olmayan iletişim


içinde değerlendirilebilir. Siyasi bir partinin rozetini
takmak siyasi görüşünüz hakkında karşı tarafa mesaj
verir.

Burada önemli iki nokta karşımıza çıkmaktadır. Sözlü iletişim mutlaka


konuşma yoluyla ve çoğunlukla yüz yüze gerçekleşen bir iletişim türüdür.
İnsanların yaşamın büyük bir kısmında bu iletişim türü ile faaliyetlerini
sürdürdüğünü söylemek yanlış olmaz. Günümüz teknolojisi bu durumu biraz
farklılaştırıp sınırlandırmış olsa da hâlâ etkisini kaybettiğini söyleyemeyiz.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

Günlük yaşam faaliyetlerinde insanlar arasındaki karşılıklı konuşmanın her


türü sözlü iletişim olarak nitelendirilir. Örneğin yüz yüze görüşme, resmî ya da
gayriresmî toplantılar, sohbetler, hitaplar, selamlaşmalar, hâl hatır sormalar vb. Bu
sebeple insan yaşamının uyku dışındaki zamanlarında sözlü iletişim önemli bir yer
tutar. İnsan günün büyük bir kısmını konuşarak ya da dinleyerek geçirmektedir
(akt: Gökçe, 2013). Örneğin sabah kalkar kalkmaz aile ya da hane bireylerine
günaydın dileyerek başlamak, alışveriş yaparken satıcı ya da satış temsilcisi ile
iletişime geçmek, sosyal aktivite planı yapmak için arkadaşlarla fikir alışverişi
yapmak ve buna benzer birçok şey için sözlü iletişime ihtiyaç duyarız. Kimi zaman
da duygularımızı aktarmak ya da paylaşmak için.
Bu yüzden sözlü iletişim en temel ve birincil iletişim yöntemidir ve ister
Sözlü iletişim en
temel ve birincil doğrudan ister bir araç aracılığıyla olsun mutlaka dil ile gerçekleşmektedir. Bu
iletişim yöntemidir. yüzden sözlü iletişimin en temel unsuru konuşulan ya da yazılan dildir (Gökçe,
2013).
Gökçe (2013) sözlü iletişimin etkili bir iletişimde tek başına yeterli
olamayacağına, sözsüz iletişim becerisinin de geliştirilerek sözlü iletişimin
tamamlayıcısı olması gerektiğine önemle vurgu yapmaktadır. Bununla birlikte
insanları anlamak ve insanlar tarafından anlaşılabilmek için hem sözlü hem sözsüz
iletişimde yeterli donanım ve beceriye sahip olmak gerektiğini söylemektedir.
Ayrıca insanlar sözsüz boyutta hiçbir şey söylemeden de iletişim kurup mesaj
gönderebilirken sözlü iletişimde ileti göndermeme, mesaj vermeme imkânı yoktur,
somut dil kullanımını şarttır.

•Karşınızdaki kişinin söylediklerine inanmadığınızı sözlü


Örnek

olarak söylemeseniz bile beden dilinizle, jest ya da


mimiklerinizle, yüz ifadenizle belli edebilirsiniz. Fakat sözlü
iletişimde bir şeyi söze dökmeden söylemenin yolu yoktur.
Sessiz sinema oynadığınızı düşünün, bir filmi anlatmak için
bile birçok kavramı sözlü olarak anlatmak ihtiyacı
duyarsınız.

Söz, insanın bütün bir iletişimsel eylemi bilinçli ve niyetine uygun biçimde
örgütlemesine imkân vermesi yönüyle sözsüz iletişimden ayrılır (Güngör, 2011).
Özetle sözlü iletişimle gönderdiğiniz mesajların oluşturmasını istediğiniz etki
tasarlanmış bir etkidir diyebiliriz. Karşınızdakine bağırarak bir şey söylemek ile
yumuşak bir şekilde söylemek de bilinçli ve niyetli bir biçimdir.

SÖZLÜ İLETİŞİMİN ÖZELLİKLERİ


Sözlü iletişim en yaygın ve en etkili iletişim biçimlerinden biridir. Sözlü
iletişimin özellikleri aslında dil ile olan ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu
özelliklerden biri temel söz varlığı diğeri ise yabancı sözcüklerin kullanılmasıdır.
Sözlü iletişimin, buna çoğu zaman yazılı iletişimde dâhil edilebilir, etkili olabilmesi
dilin alıcı tarafından anlaşılabilmesi gerekir. Bunun için de temel söz varlığına

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

gereksinim duyulur. Bu ise iletişime girecek kişilerin içinde yaşadığı toplumun


yüzyıllar boyu kullandığı ve geliştirdiği dilidir (Aziz, 2010).
Toplumsal gelişme zamanla temel söz varlığını da genişletebilir. Örneğin
dijital iletişim kanalları, toplumsal yaşamda dilin kapsamını geliştirmiştir. Daha
önce konuşurken kullanmadığımız birçok kelime, simge bugün düşünce ve
İletişimde alıcının dil duyguları anlatmak için dile yerleşmiştir. Emojiler bunun en güzel örneklerinden
varlığı kapasitesinin biridir. Ayrıca İstanbul Türkçesi ayrımı da Anadolu’da kullanılan halk dili ile
öğrenilmesi ve mesajın Türkçenin sözlü iletişimde nasıl farklılaştığını göstermektedir.
bu dil çerçevesinde
oluşturulması
önemlidir.
•Bir şeyin bizi çok eğlendirdiğini, güldürdüğünü biraz
Örnek

abartılı biçimde anlatmak için "gülmekten öldüm" derken,


dijital konuşma diline eklenen emojiler ile bunu ifade
etmek için gözünden yaşlar gelen gülen surat kullanmak
gerekiyor.

Ayrıca iletişimde bulunan taraflar, anlaşmak için yabancı sözcük kullanmak


zorunda kalmaktadırlar. Böyle durumlarda yaygın olarak bilinmeyen sözcüklerin
açıklanması sözlü iletişimin başarısı için oldukça önemlidir. Alıcı, kaynağın
kullandığı kelimeleri anlamadığında iletişim başarıya ulaşmaz. Bu sebeple
iletişimde alıcının dil varlığı kapasitesinin öğrenilmesi ve mesajın bu dil
çerçevesinde oluşturulması önem kazanır (Aziz, 2010).

•Girift kelimesi Türkçedeki karmaşık kelimesinin yerine çok


sık kullanılmaktadır. Ancak yabancı kökenli bu kelimenin
Örnek

herkes tarafından anlaşılacağını söyleyemeyiz. Sözlü


iletişimde bazen söylediklerimizin, kullandığımız
kelimelerin; alıcının, diğer bir deyişle iletişime geçilen
kişinin zihninde, söz dağarcığında bir karşılığı olması
gerekir. Paradigma, sofistike vb. kelimeler bu yabancı
sözcüklerden birkaçıdır.

Sözlü iletişimi diğer iletişim biçimlerinden ayıran özellikler ise şu şekilde


sıralanmaktadır (Güngör, 2011):
• Sözlü iletişim kültürle biçimlenir: Sözlü iletişim kültürden bağımsız olamaz.
Söz ve dil, kültürün içinde şekillenip anlam kazanır ve her kültürün kendine
has bir iletişim tarzı vardır. Geleneksel kültürlerde sözlü iletişimin kullanım
Söz ve dil, kültürün
içinde şekillenip anlam alanı oldukça geniş olmakla birlikte kırsal kültürel ortamlarda iletişim
kazanır ve her nerdeyse tümüyle sözlü olarak gerçekleşir. Aynı ağırlık yerel kültürel
kültürün kendine has ortamlar için de söz konusudur. Modern kent kültürlerinde yazının yaygın
bir iletişim tarzı vardır. olması, sözlü iletişimin etkinlik alanını kısıtlar. Yüz yüze ilişkilerin ve sözlü
iletişimin hâkim olduğu kültürler, sözlü kültür olarak adlandırılırken;
yazının hâkimiyetindeki kültürlere, yazılı kültür adı verilmektedir. Bu,
kültürlerdeki iletişim biçimi açısından da önemli bir ayrımdır. Sözlü

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

kültürel ortamlarda sanat, edebiyat vb. de sözlü iletişim temeli üzerine


biçimlenirken yazılı kültür ortamlarında ise sözün kullanımı aracılanır. Söz
her durum ve ortamda insan iletişiminde temel araçtır. Ancak kültüre göre
yapısal değişiklikler gösterebilir.
• Resmîlik ve Gayriresmîlik: İletişim ortamının koşulları, iletişime giren
taraflar arasındaki ilişkinin biçimi ve konuşmanın konusuna göre, sözlü
iletişim; resmî veya gayriresmî olabilir. Örneğin aile, gayriresmî sözlü
iletişimin en bilinen ortamlarındandır. İletişim ailede resmî olmayan bir
Sözlü iletişim, iletişime biçimde daha samimi ve belki de kuralsız diyebileceğimiz bir biçimde işler.
giren kişilerin birçok Arkadaş gruplarında da aynı şekildedir. Ancak gayriresmî iletişim de
özelliğinden etkilenir. grubun yapısına göre kendi içinde farklılık gösterebilir. Örneğin arkadaşlar
Sosyokültürel arasındaki sözlü iletişim aileye göre daha gayriresmî olabilir. Bunun sebebi
özellikler, eğitim ise ailede yazılı kurallara bağlı olmasa da kurumsal bir yapı ve bir
durumu ve düşünsel hiyerarşinin söz konusu olmasıdır. Bu da iletişimin biçimini etkilemektedir.
özellikleri bunlardan Arkadaş gruplarında iletişimin biçimini etkileyen durumlar da söz
birkaçıdır. konusudur. Kamusal bir yanı olan arkadaş gruplarında beğenilme arzusu,
kabul görme, takdir edilme gibi istekler, tavır ve davranışlara etki eder. Bu
da sözlü iletişimin resmî ya da gayriresmî boyutunu belirler. Bu, ilişkilerin
birincil ve ikincil düzeyde olmasıyla resmî ve gayriresmî olması arasında
birebir bir ilişki olduğunu gösterir. Kısaca birincil ilişkilerde iletişim
gayriresmî iken ikincil ilişkiler iletişim daha çok resmiyet üzerine kurulur.
• Doğrudan veya dolaylı iletişim: Sözlü iletişimin doğrudan mı yoksa dolaylı
mı olduğu da iletişimin biçimini etkilemektedir. Doğrudan yüz yüze
gerçekleştirilen iletişimde, tarafların söz üzerindeki denetimleri güçtür.
Söylenen sözün geri alınması, etkisinin değiştirilmesi, hiç söylenmemiş gibi
olması düşünülemez. Örneğin arkadaşınıza yaptığınız bir şakaya
arkadaşınızın kırıldığını anladığınızda bunu düzeltmek için, onun gönlünü
almak için yeni mesajlar üretebilirsiniz. Kendisinden özür dileyebilirsiniz
Birincil ilişkilerde
ancak hiç söylenmemiş gibi etkisini azaltamazsınız. Ancak dolaylı olarak
sözlü iletişim
gerçekleşen sözlü iletişimde, söylenenleri denetleme söylemekten
gayriresmî iken ikincil
vazgeçmek mümkündür. Burada özellikle yazılı iletişimden bahsedebiliriz.
ilişkiler iletişim daha
Yazılı iletişimde kodladığınız mesajları tekrar tekrar okuyup değişiklikler
çok resmiyet üzerine
yapabilir, karşınızdaki kişinin ya da kişilerin yanlış anlayabileceği ifadeleri
kurulur.
değiştirebilirsiniz. Sözlü iletişimin dolaylı olduğu durumlarda yüz yüze
iletişimde iletişimin etkisini destekleyen sözsüz iletişim unsurları yani jest,
mimik, beden dili ifadelerinin olmayışı duygusal etkiyi ortadan
kaldırdığından mesajdan öznel çıkarımlarda bulunmak da söz konusu
olmaz. Ancak bunun da duyguları aktarırken tarafların zorlanmasına sebep
olduğu söylenebilir. Örneğin sosyal ağlarda anlık mesajlaşmalarda insanlar
dolaylı olarak sözlü iletişimi gerçekleştirmektedir. Duyguların
aktarılamaması ya da yanlış anlaşılmaların meydana gelmesinden olsa
gerek duyguları aktarmak için emoji kullanımları ya da çeşitli hareketli
resimlerin kullanımı ihtiyaç hâline gelmiştir. Resmî iletişim söz konusu
olduğunda ise iletişimin dolaylı olması, doğrudan olmasından daha
etkilidir. Örneğin kurum içinde sözlü iletişim dedikodu olarak

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

algılanabileceğinden yönetimle ilgili istek, şikâyet ya da bilgilendirmenin


dolaylı iletişim yoluyla, diğer bir deyişle yazılı olarak gerçekleşmesi daha
etkili olacaktır.
• Soyutluk ve Somutluk: Sözlü iletişim, iletişime giren kişilerin birçok
özelliğinden etkilenir. Buna sosyokültürel özellikler, eğitim durumu,
düşünsel özellikleri vb. etki edebilir. Bu da anlatı örgüsünün somut ya da
soyut oluşunu belirler. Örneğin eğitim düzeyi düşük, alt sosyokültürel
kesimde yaşayan insanların iletişim kurarken kullandıkları kelime sayısı,
yüksek eğitimli üst kültürel yapıya ait insanlara göre daha azdır. Kullanılan
kelimeler, kendini ya da olayları ifade biçimleri, diğer bir deyişle sözel
iletişim örgüsü daha gündelik ve somuttur. Sözlü iletişimin entelektüel
boyutunda ise iletişimsel edim daha soyut sözcüklerle gerçekleşir. Kavram
ve tanımların, terimlerin kullanımı ağır basar.
• Argo ve Espriler: Sözlü iletişimin günlük yaşamda çoğunlukla argo olarak
tanımlanan sokak dili ile gerçekleştirdiğine de şahit oluruz. İnsanlar
özellikle kişiler arası iletişimde argo sözcük ve deyimlere sıklıkla
başvururlar. Bunu samimiyetin, özgürlüğün, dürüstlüğün, dobralığın bir
göstergesi olarak da gördükleri söylenebilir. Argo kullanımına toplumun alt
kesiminde ve onların yüz yüze iletişime girdikleri yerlerde (kahvehaneler,
pazarlar, varoş semtlerde vb.) daha çok rastlandığı düşünülse de popüler
kültürün sardığı dünyada alt üst sınıf ayrımı yapmak da çok doğru
görünmemektedir. Örneğin bugün sanatçılar, siyasetçiler, yazarlar vb. ile
eğitim seviyesi yüksek kişilerin de sözlü iletişimde argo sözcüklere
başvurdukları görülmektedir. Espri ise sözlü iletişimde konuşmacının
dinleyicinin dikkatini çekmek, bazen dağılan dikkati toplamak ya da
konuşmayı renklendirmek amacıyla mizaha başvurduğu zamanlarda
sıklıkla görülür. Konuyla ilgili espriler dinleyicinin konuya yaklaşmasını
sağlamakla birlikte konuşmacının ya da kaynağın yaşadığı gerilimi de
azaltıcı bir rol oynar (Gürüz ve Temel Eğinli, 2013). Espri, doğru ve yerinde
yapılması gereken bir konudur. Sözlü iletişimde ağızdan çıkan sözcüklere
ve tonlamaya dikkat etmek gerekir. Yapılan espri, konuşmanın kötüye
gitmesine sebep olabilecek yanlış anlamalara da sebebiyet verebilir. Bu
yüzden dinleyiciyi tanımak ve onun rahatsız olabileceği esprilerden
kaçınmak gerekir.
• Metinlerarasılık: Sözlü iletişimin içeriği, diğer bir deyişle dilin basit ya da
zengin oluşu da iletişimin kalitesini, etkisini farklılaştırır. Mesajların çeşitli
metinlerle desteklenmesi, örneğin; fıkra, deyim, atasözü, yeri geldiğinde
bir film sahnesi, yeri geldiğinde bir öykü ile süslenmesi, mesajın dinlenmesi
açısından da fark yaratır. Örneğin cimri bir insanı anlatırken ya da cimri bir
insana cimriliğini anlatmak için “cebinde akrep var” demek “çok cimrisin”
demekten daha etkilidir. İkinci ifadede karşı tarafın tepkisine sebep olacak
bir itham varken, birinci ifadede ise kişiyi düşündürürken gülümsetebilmek
mümkündür.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

• Jargon: “Jargon, dilin ve sözün bir tür paradigmasıdır” (Güngör, 2011).


Toplumsal yaşamda birçok jargonun varlığından söz edilebilir. Her sınıfın,
her mesleğin, her kültürün, her dilin, yaş ya da cinsiyet gruplarının
kullandığı bir jargon vardır. Hatta günümüz dijital toplumlarında iletişimin
gerçekleştiği ortam bile dilin jargonunu belirlemektedir. Örneğin sosyal
medyanın dili ya da jargonu ile günlük yaşamda yüz yüze ya da sözlü
iletişimde bile bu değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla sözlü iletişim de bu
jargon ile biçim bulur. Örneğin bir doktorun meslektaşları ile konuşurken
jargon kullanması sözel iletişim açısından önemlidir, ancak sosyal yaşamda
Her sınıfın, her mesleki jargon ile konuşması kendini beğenmişlik, diğer insanları ya da
mesleğin, her karşısındakini küçümseme olarak anlaşılabilir. Bu sebeple sözlü iletişimde
kültürün, her dilin, yaş istenen kalitenin yakalanabilmesi, iletişime girilen tarafın jargonunu
ya da cinsiyet
bilmeyi de gerektirir.
gruplarının kullandığı
bir jargon vardır.
SÖZLÜ İLETİŞİM SÜRECİ VE ÖGELERİ
Günlük yaşantımızın büyük bir bölümünde diğer insanlarla ya da kurum/
kuruluşlarla sürekli bir iletişim hâlinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu iletişim
biçimimiz kimi zaman sözlü, kimi zaman yazılı, kimi zaman da sözsüz olarak
gerçekleşebilmektedir. Örneğin bir arkadaşınızı gördüğünüzde ona seslenip el
sallamanız ya da gördüğünüz hâlde kafanızı çevirip gitmeniz de iletişim sürecini
başlatmaktadır. Olumlu ya da olumsuz birçok mesajı çevremize bilinçli ya da
bilinçsiz bir şekilde verebiliriz. Ancak etkili bir iletişimde, süreci bilinçli olarak
yönetmek gerekir. Bunun için de özellikle iletişim sürecinin yapısını ve ögelerini iyi
bilmek gerekir. Öncelikle iletişimin durağan olmadığını, süreklilik arz eden bir
süreç olduğunu bilerek işe başlamak gerekir. Kimi zaman kesintiye uğrasa da
iletişim süreci tekrar tekrar farklı zamanlarda farklı amaçlar için başlayan, devam
eden ve biten bir süreçtir.
İletişim süreci diğer insanları bilgilendirmek, yönetmek, ikna etmek,
eğlendirmek ve bunun yanında bilgilenmek gibi amaçları içermektedir (Tuna,
2012).
Anlamların ya da bilgilerin paylaşılması olarak tanımlanabilen iletişim süreci
4 ana ögeden oluşmaktadır. Bunlar; kaynak, ileti, kanal/araç ve hedeftir. Ancak
iletişimin etkinliğini artıran ve çift yönlü olmasını sağlayan önemli bir öge de geri
bildirimdir. Özellikle kişiler arası iletişim ve sözlü iletişimde oldukça önemlidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

Geri Konuşmacı
bildirim (Kaynak)

Dinleyici
Kodlama
(hedef)

İleti
Kodaçma
(Mesaj)

Kanal
(ses, söz,
konuşma)

Şekil 1.1. Sözlü İletişim Süreci

Sözlü İletişim süreci genel iletişim sürecinden çok farklı değildir. Burada en
önemli husus, mesajın dil varlığından kaynaklanan bir konuşmayla ve çoğunlukla
yüz yüze gerçekleşmesidir. Geri bildirim ögesinin belirgin ve genellikle eş zamanlı
olması, iletişimi de döngüsel hâle getirmektedir. Bu süreç planlı bir konuşma ve
dikkatli bir dinlemeyi gerektirir.
İletişim sürecinin bu temel ögeleri şu şekilde tanımlamaktadır (Gökçe, 2013;
Aziz, 2010; Zıllıoğlu, 2018):

Kaynak
İletişim biliminde İngilizce “communicator” teriminin karşılığı olup içerik
açısından oldukça kapsamlıdır. Reklam iletişimi söz konusu olduğunda kaynak
Kaynak, “algılama, reklamveren kurum ya da kuruluş iken, bir konuşma, sempozyum ya da toplantıda
seçme, düşünme,
konuşmacı kaynak konumundadır. Genel iletişim sürecinde olduğu gibi sözlü
yorumlama
süreçlerinde ürettiği iletişimde de (hangi biçimi olursa olsun) başka bir kimseye/kimselere araç ve
anlamlı iletileri kanallar aracılığıyla bir şey iletmek isteyen ve iletişimi başlatan kişi anlamında
simgeler aracılığıyla kullanılmaktadır.
gönderen kişi ya da
kişilerdir”. Zıllıoğlu (2018)’na göre kaynak, “algılama, seçme, düşünme, yorumlama
süreçlerinde ürettiği anlamlı iletileri simgeler aracılığıyla gönderen kişi ya da
kişilerdir”.

İleti (Mesaj)
İleti (communicate) iletişime giren konuşmacı/kaynak ile dinleyici/hedef
arasındaki ilişkiyi sağlayan temel ögedir. Bu yüzden iletişim sürecinin merkezini
iletiler oluşturmaktadır. Örneğin yolda yürürken yanımızdan geçip giden kişinin
bize bakıp kafasını çevirmesi iletişimsel bir anlam ifade etmemektedir. Ancak o
kişinin durup bize adres sorması iletişimi başlatmaktadır. Burada bizden bilgi
almak için oluşturacağı ileti, iletişimin dolayısıyla iletişimi başlatma amacında
başarıya ulaşmasına yol açacaktır. Diğer bir deyişle ileti, güncel olarak belli

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

ortamlarda üretilen ve karşılıklı paylaşılan sözlü ve sözsüz ifade biçimlerinin


tümünü içermektedir.

Kanal/ Araç
İletişimin tarafları yani kaynak ile hedef arasında işaret hâline dönüşmüş
iletinin gitmesine olanak sağlayan yola kanal adı verilmektedir. Kanal/araç, iletinin
aktarılmasında/gönderilmesinde ve karşı taraftan alınıp algılanmasında aracı rolü
oynar. Bu yüzden kanal/araç seçiminin iletişimin etki ve başarısında önemi oldukça
Kanal/araç iletinin büyüktür. Kime, hangi amaçla, ne söylemek ya da neyi iletmek istediğimiz
aktarılmasında/gönder aracı/kanalı belirler.
ilmesinde ve karşı
taraftan alınıp Hedef
algılanmasında aracı İletinin ulaşması, algılanması istenen kişi/kişiler iletişim sürecinde hedef
rolü oynar.
olarak tanımlanır. Kaynaktan gelen iletileri biyolojik ve psikososyal süreçlerden
geçirip yorumlayan ve sözlü ya da sözsüz tepkide bulunan kişilerdir (Zıllıoğlu,
2018). Bu, ders dinleyen öğrenciler olabileceği gibi televizyonda bir reklamı gören,
haberi izleyen kişiler de olabilir. Kimi zaman da bir kitap okuyucusu ya da mektup
yazılan kişi. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.

•Televizyon izleyicisi, gazete okuyucusu, radyo dinleyicisi,


Örnek

internet kullanıcısı, Twitter takipçisi, konferans


dinleyenler, sinema izleyicileri vb. çeşitli hedef
örneklerindendir.

Kısaca hedef; gönderilen iletiyi algılayan, algıladığını ve anladığını gösteren


kişidir. Burada yani hedef kavramında, kaynağı şahsen tanıyıp tanımamakla ilgili
bir ayrım söz konusu değildir.

Geri Bildirim (Feedback)


Geri bildirim, alıcının mesaja olan tepkisini kaynağın öğrenmesi ile ilgilidir.
Bu ögenin olmadığı ortamlarda iletişimin tek yönlü olduğu söylenebilir. Çünkü
mesajın hedef tarafından alınıp alınmadığı, derecesi, bu mesaja olan tepki, hatta
mesajın oluşturduğu etki, bu ögenin olmadığı durumlarda bilinemez. Geri bildirim,
iletişimde bulunan kişinin/kaynağın diğerleri ile olan ilişkisini şekillendirir.
Yukarıda sayılan 4 öge, iletişim sürecinde bulunması zorunlu ögeler iken;
geri bildirim, etkili iletişim için gerekli bir ögedir. Özellikle sözlü iletişimde ve kişiler
arası iletişimde son derece önemlidir. İletişim ediminin sürüp sürmeyeceği, hangi
içerikte ne kadar devam edeceği bu ögenin, yani geri bildirim varlığına bağlıdır
(Aziz, 2010).
Geri bildirim 4 önemli şekilde meydana gelebilir (Aziz, 2010):
• Olumlu-olumsuz geri bildirim: Mesajın kabul edildiğini ya da kısmen kabul
edilmediğini, reddedildiğini gösterir. Bu durum, mesajın kaynak tarafından

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

yeniden kodlanıp, içeriğinin değiştirilip gönderilmesini gerektirir.


• Hemen/ gecikmiş geri bildirim: Kişiler arası iletişimde ister yüz yüze ister
araçlı olsun geri bildirimin anında gerçekleşmesi beklenir. Geri bildirim
anında gerçekleşmediğinde, iletişimin etkisinin azaldığı, koptuğu
söylenebilir.
• Eleştirel/ destekleyici geri bildirim: Normalde geri bildirimden beklenen,
mesajın kabul edilmesi/ desteklenmesi sonucudur. Ancak bu bazen
eleştirel ve yargılayıcı olabilir. Olumsuz bildirimin bir derece öncesidir. Bu
geri bildirim sürecin sonrasındaki gelişmeleri de belirleyicidir.
• İleri bildirim: Bazı durumlarda mesaja verilen geri bildirimler, gelecek asıl
mesajı da öngörebilir. Bu tür geri bildirime ileri bildirim denir. İleri bildirim
iletişim engellerini ortadan kaldırarak iletişimi kolaylaştırır. Bu durumda
kaynağın verdiği mesaja ilişkin eleştiri ya da tartışma ya azdır ya da hiç
yoktur. Gelen tüm mesajlar kabul edilir.

SÖZLÜ İLETİŞİMİN ÖNEMİ


İletişimi iletiyi gönderen ya da iletişimi başlatan ve iletiyi alan arasındaki etki
sürecine indirgemek yanlıştır. Nasıl ya da hangi düzeyde gerçekleşirse
gerçekleşsin, iletişimde temel olan ortaklaşma ve paylaşımdır (akt: Tuna, 2012).
Sözlü iletişimde ya da bunun en çok vücut bulduğu kişiler arası iletişimde
tek taraflılık hiçbir zaman söz konusu olmamaktadır ve olamaz (Gökçe, 2013).
Anlamların paylaşılması ve bir hedefi gerçekleştirmek üzere sözlü iletişime
başvuran kişi ya da kişilerin bu çift yönlü iletişim fırsatına sahip olmaları, bu
iletişim türünün önemini oldukça artırmaktadır. Çünkü anında geri bildirim fırsatını
yakalayan kaynak, hem karşı tarafı anlayıp yeni mesajlar üretebilmekte hem de
yanlış giden bir şeyler varsa anlayıp düzeltme imkânına sahip olmaktadır. İkna
Sözlü iletişimde temel edici iletişim söz konusu olduğunda sözlü iletişimin önemi daha da artmaktadır.
olan, ortaklaşma ve Örneğin kitle iletişim araçlarında gördüğümüz ve bir ürün ya da hizmeti satın alma
paylaşımdır. konusunda ikna edici mesajlar veren reklam dolayısıyla reklamveren sözlü iletişim
sürecindeki anında geri bildirim ya da çift yönlülükten mahrumdur. Ancak bir
ürünün (Word of mouth) ağızdan ağıza iletişim yoluyla potansiyel alıcıları daha
kolay satın almaya ikna ettiği durumlar söz konusudur. Örneğin kişisel satış
uzmanları sözlü iletişimi kullanarak alıcıları daha kolay ikna edebilmektedir
diyebiliriz.
Sözlü iletişimde karşılıklı duygu paylaşımı da söz konusudur. Kişiler mesajları
sözsüz iletişim göndergeleriyle birlikte değerlendirerek anlam üretirler. Örneğin
mesajınızı iletirken ses tonunuzun yumuşak ya da sert oluşu mesajın anlamını
etkiler. Kaynağın vermek istediği mesajı kodlarken alıcının da mesajı açarken
doğru bir anlam yüklemesi sözlü iletişim açısından önemlidir. Sözlü iletişimle
ağızdan çıkan ve kulağa ulaşan mesajların ne amaçla, nasıl kodlandığı, nasıl
gönderildiği, nasıl açımlandığı ve hangi etkinin ortaya çıktığı oldukça önemlidir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

Sözlü iletişim kontrol edilebilir ve denetlenebilme özelliği ile kaynak ve hedef


arasında etkili bir iletişimin gerçekleşmesi için önemli bir iletişim türüdür.

SÖZLÜ İLETİŞİME ETKİ EDEN FAKTÖRLER


İletişimin yalnızca sözlü simgelerin oluşturduğu dil ile gerçekleştiği
düşünülse de gerçekte kişiler arası iletişimde hem sözlü hem de sözsüz simge ve
işaretler eş zamanlı olarak kullanılır. Hatta beden dili ya da sözsüz iletişim unsurları
olarak değerlendirilen iletiler (yüz ifadeleri, el kol hareketleri, bedenin duruşu, ses
tonu vb.) iletişimde kullanılan iletilerin büyük bir kısmını kapsamaktadır. Bu
yüzden hiçbir iletişim etkinliğinin sözsüz simgeler olmadan gerçekleşmesi
düşünülemez (Gökçe, 2013). Bu da gösteriyor ki sözlü iletişim, sözsüz simgelerle
tamamlanmakta ve çoğu zaman daha da güçlenmektedir.
Sözlü iletişim dinamik bir yapıdır ve hem iç zihinsel süreçleri hem de dış sözel
etkileri içinde barındırır. Sözlü iletişim eylemi yaygın olarak şunlardan etkilenir
(Janoušek, 2019):
• Konuşmacının iletişim eylemi ile ilgili motivasyonu,
• Konuşmacının niyet ya da hedefi,
• Konuşmacı için iletişimin anlamının ne olduğu, diğer bir deyişle neden
iletişim kurmak istediği,
• Konuşmacının mesajın görünümü ve müteakip kodlaması hakkında karar
Sözlü iletişim dinamik vermesi,
bir yapıdır ve hem iç • İletişimin maddi içeriği ile ilgili ifade,
zihinsel süreçleri hem
• Alıcının mesajı kabul etme ve müteakip kod çözme işlemine karar vermesi,
de dış sözel etkileri
içinde barındırır. • Alıcı için iletişimin anlamının ne olduğu,
• Konuşmacının alıcının, niyeti, hedefi ya da motivasyonuna ilişkin tahmini,
• İletişimin alıcının üzerindeki etkisi (alıcının motivasyonunu da içeren
etkisi).
Bunun dışında sözlü iletişime etki eden birçok faktör düşünülebilir. Kaynağın
özellikleri (biyolojik, sosyopsikolojik özellikler vb.), kaynağın güvenilirliği, sempatik
olup olmayışı vs., alıcının özellikleri, iletişim ortamı, mesajın yapısı, kullanılan dil,
argo kullanımı, simgeler, sosyokültürel yapı, yasa, yönetmelikler vb.
Günümüzde yasa ve yönetmelikler de sözlü iletişim sürecini belirleyici rol
oynamaktadır.

•Magazin dünyasında sıkça gördüğümüz hakaret


Örnek

davalarına konu olan sözlü iletişim yanlışlarını


yapmamak için neyi nasıl söylersek suç işlemiş oluruz
bilmemiz gerekir.

SÖZLÜ İLETİŞİMDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR


Sözlü iletişimde iletişim sorunlarına sebep olabilecek durumları bilmek
doğru ve etkili bir iletişim için önemlidir. İletişimde yaşanan sorunlar ve bunlara

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

yol açan sebepler, sözlü iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlar olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden sözlü iletişim sürecini etkileyen bazı konulara
kısaca değinmekte yarar görülmektedir.
Algı: Duyu organları aracılığıyla beyne ulaşan verilerin/ uyaranların
örgütlenmesi, yorumlanması, anlamlandırılması süreci olarak tanımlanan algı,
sözlü iletişimde özellikle hedef yani alıcı açısından önemlidir. Kaynağın verdiği
mesajın duyu organlarına ulaşması, algılama olmadan bir şey ifade etmez. Bu
yüzden duyusal verilerin algılanması, yani anlamlandırılması gereklidir. Alıcının
mesaja ne tepki vereceği, ancak algılama sonrasında kararlaştırılabilir. Aynı
duyusal uyarıcılar farklı kişilerce farklı şekillerde algılanabilir, bu da kişiler arası
iletişimde çeşitli sorunlara yol açabilir. Örneğin kaynağın ya da konuşmacının
kullandığı bir kelime, bir kişi tarafından şaka olarak algılanabilirken bir başkası
tarafından hakaret kabul edilebilir. İnsanların neyi nasıl algılayacakları ise içinde
yaşanan kültür ve geçmiş yaşantıdan etkilenir (Dökmen, 2010). Bu yüzden sözlü
iletişimin başarısı için alıcının algılaması ile ilişkili hususlara dikkat edilmesi gerekir.
İletişimi engelleyen ya da güçleştiren durumlardan biri de iletinin ve iletişim
taraflarının yapısından kaynaklanan sorunlardır. Bunlar ise (Gökçe, 2013);
• Kaynağın kendisi hakkındaki imajı,
• Alıcının kendisi hakkındaki imajı,
• Alıcının kaynak hakkındaki imajı,
• Örtülü anlamlar olgusudur.
Bir diğer faktör dil engelleridir. Hem içerik hem de ilişki bazında söz konusu
olan dil engelleri de ya anlaşılmamaya ya da yanlış anlaşılmaya sebep olur. İçerik
düzeyinde anlaşamama, kaynak ve alıcının aynı dil kod sitemini kullanmamaları
Toplumsal roller, olarak açıklanabilir. İlişki bazında dil engelleri ise (Gökçe, 2013);
kurumsallaşarak
kişinin pozisyonuna • Simgelerin yanlış anlaşılması,
göre oynanması • Konuşma eylemlerinin yanlış yorumlanması,
beklenen tutum ve
• Dinleme ve algılama yetersizliği olarak sıralanabilir.
davranışlarıdır.
Rol ve statü farklılıkları da sözlü iletişimde önemli bir yere sahiptir. Kaynağın
ya da alıcının toplumsal statüsü, kişinin toplumsal yerinin neresi olduğunu anlatır.
Toplumsal rol ise kişinin ne yaptığını anlatır. Toplumsal roller, kurumsallaşarak
kişinin pozisyonuna göre oynanması beklenen tutum ve davranışlarıdır. İnsanlar
çok farklı rollere sahip olabilirler ve kendilerinden beklenen tutum ve davranışlara
bağlı olarak iletişim kurmaktadırlar.

• Örneğin anne rolündeki bir kadın çocuğuyla iletişim


Örnek

kurarken ayrı, kendi annesi ile iletişim kurarken farklı bir


yol izleyecektir.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

Kısaca rol ve statü farklılıkları da iletişim sorunlarına sebebiyet verebilir.


Bunu da genellikle şu şekillerde daha çok görürüz (Gökçe, 2013):
• Tanımlama ve buna bağlı olarak beklenti farkından doğabilecek sorunlar,

• Rol ve statü ilişkilerinin ortama göre değerlendirilmesinden


kaynaklanabilecek sorunlar: Kişinin patronunun gerçekte akrabası olması
ve iş yerinde akraba ilişkileri üzerine iletişim kurmaya çalışması gibi.

• Belli bir rolü gereği olan otoritenin bilinmemesi ya da azımsanması


nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunlar: Kişinin amiri ile nasıl konuşacağını
bilmemesi gibi.

• İnsanların genelde eşit ya da daha üst statüde olanlarla iletişim kurma


isteğinden kaynaklanabilecek sorunlar: Toplumsal yaşamda bu statülerden
yararlanma amacıyla kurulan iletişim gibi.
Cinsiyet farklılıkları da önemli iletişim sorunlarına sebep olabilir. Kadın ve
erkek arasında kültürden kültüre değişebilen farklı sözsüz iletişim yöntemleri
vardır. Özellikle geleneksel toplumlarda önemli bir engeldir. Kadın erkek arasında
Dinlemek, karşıdakini
yetişme tarzı açısından farklılık gösteren toplumlarda sözlü iletişimde de farklılıklar
etkilemenin en basit
gözlenmektedir. Kadınlar konuşma ve samimi bir dil kullanma hususunda daha
yoludur.
duyarlı iken, erkekler konuşmayla birlikte dilde statü ve bağımsızlık konularına
daha fazla önem vermektedirler. Ayrıca kadın erkek arasında sosyal mesafe de çok
fazla görülmekte, bu da iletişim biçimlerini olumsuz yönde etkilemektedir (Gökçe,
2013).
Bu iletişim sorunlarını ortadan kaldırmanın da birçok yolu vardır. Özellikle
sözlü iletişimde iletişim kurduğumuz bireylere beden dilimizi de kullanarak değerli
olduklarını hissettirmek gerekir. Bunun için ise onları iyi dinlemeliyiz. Dinlemek
karşıdakini etkilemenin en basit yoludur.
Bireysel Etkinlik

• Siz de sözlü iletişimde karşılaştığınız zorlukları


düşünerek bunların nedenlerini sıralayınız.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

•Sosyal bir varlık olan insan, günlük hayatını devam ettirebilmek için diğer
insan/ insanlarla, toplumsal sistemin parçası olan kurum ve kuruluşlarla
kısacası hayatın birçok alanında iletişim kurma ihtiyacı duyar. İletişim
eyleminin büyük bir bölümü konuşma yoluyla gerçekleşmektedir. Sözlü
iletişim olarak da değerlendirilen bu süreç söz söyleme becerisi ve
kabiliyetine sahip olan herkesin geçtiği bir süreçtir.
Özet
•SÖZLÜ İLETİŞİM KAVRAMI
• Dil varlığı üzerine kurulu olan sözlü iletişim çoğunlukla yüz yüze
gerçekleşmektedir. Sözlü iletişim, iletişim kuracak olan tarafların birbirlerini
anlayabilecekleri dil ile gerçekleştirilir. Söz konusu dil ise aktarım için
sembollere gereksinim duyar. Sembollerin ise iletişimin tarafı olan kişilerin
söylemek istedikleri şeyleri temsil etmesi gerekmektedir.
•Sözel iletişim (verbal communication) “bir dilsel biçim içinde sözcüklerin
kullanımı veya iletiler vasıtasıyla gerçekleştirilen insan etkileşimi” olarak
tanımlanmaktadır. Günlük kullanım konuşmaya, yani sözlü iletişime, özellikle
de yüz yüze iletişime gönderme yapar. Ancak akademik kullanım
dolayımlanmış biçimleri, yazılı iletişimi ve zaman zaman da işaret dilini
içermektedir.
•Sözlü iletişim bir başka tanımda “konuşma veya sözlü iletiler aracılığıyla
gerçekleşen insan etkileşimi” olarak verilir ve bir önceki tanıma göre
konuşmayı da açıkça içine alır.
•Sözlü İletişim günlük yaşam faaliyetlerinde insanlar arasındaki karşılıklı
konuşmanın her türü olarak nitelendirilir. Örneğin yüz yüze görüşme, resmî
ya da gayriresmî toplantılar, sohbetler, hitaplar, selamlaşmalar, hâl hatır
sormalar vb.
• Daha önce de vurgulandığı gibi sözlü iletişimin en temel unsuru konuşulan
ya da yazılan dildir.
•İnsanlar sözsüz boyutta hiçbir şey söylemeden de iletişim kurup mesaj
gönderebilirken sözlü iletişimde ileti göndermeme, mesaj vermeme imkânı
yoktur, somut dil kullanımını şarttır. Söz insanın bütün bir iletişimsel eylemi
bilinçli ve niyetine uygun biçimde örgütlemesine imkân vermesi yönüyle
sözsüz iletişimden ayrılır.
•Sözlü iletişim en yaygın ve en etkili iletişim biçimlerinden biridir. Sözlü
iletişimin özellikleri aslında dil ile olan ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu
özelliklerden biri temel söz varlığı diğeri ise yabancı sözcüklerin
kullanılmasıdır. Sözlü iletişimin, buna çoğu zaman yazılı iletişim de dâhil
edilebilir, etkili olabilmesi için dilin alıcı tarafından anlaşılabilmesi gerekir.
Bunun için de temel söz varlığına gereksinim duyulur. Bu ise iletişime girecek
kişilerin içinde yaşadığı toplumun yüzyıllar boyu kullandığı ve geliştirdiği
dilidir. Temel söz varlığı toplumsal gelişmenin etkisiyle zamanla
genişleyebilir. Ayrıca iletişimde bulunan taraflar anlaşmak için çoğu zaman
yabancı sözcük kullanmak zorunda kalabilmektedir. Böyle durumlarda yaygın
olarak bilinmeyen sözcüklerin açıklanması sözlü iletişimin başarısı açısından
oldukça önemlidir. Alıcı kaynağın kullandığı kelimeleri ve niyetini anlamalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

•SÖZLÜ İLETİŞİMİN ÖZELLİKLERİ


•Sözlü iletişimin özellikleri ise şunlardır (Güngör, 2011):
•Sözlü iletişim kültürle biçimlenir.
• İletişime girenlerin ilişki boyutu sözlü iletişimin resmilik ve gayriresmiliğini
belirler.
• Sözlü iletişimin doğrudan veya dolaylı olması,
Özet (devamı)

• Sözlü iletişimde kullanılan kelimelerin soyut ve somut olması,


•Sözlü iletişimde argo ve esprilerin kullanılması,
•Sözlü iletişimin gücünü arttıran metinlerarasılık,
• Sözlü iletişimde kullanılan jargonlar.
•SÖZLÜ İLETİŞİM SÜRECİ VE ÖGELERİ
•Anlamların ya da bilgilerin paylaşılması olarak tanımlanabilen iletişim süreci
4 ana ögeden oluşmaktadır. Bunlar Kaynak, İleti, Kanal/Araç ve Hedeftir.
Ancak iletişimin özellikle de sözlü iletişimin etkinliğini artıran ve çift yönlü
olmasını sağlayan önemli bir öge de Geri bildirimdir. Özellikle kişiler arası
iletişim ve sözlü iletişim söz konusu olduğunda en önemli ögelerden biridir.
•SÖZLÜ İLETİŞİMİN ÖNEMİ
•Nasıl ya da hangi düzeyde gerçekleşirse gerçekleşsin, iletişimde temel olan
ortaklaşma ve paylaşımdır. Anlamların paylaşılması ve bir hedefi
gerçekleştirmek üzere sözlü iletişime başvuran kişi ya da kişilerin bu çift
yönlü iletişim fırsatına sahip olmaları bu iletişim türünün önemini oldukça
artırmaktadır. Çünkü anında geribildirim fırsatını yakalayan kaynak hem karşı
tarafı anlayıp yeni mesajlar üretebilmekte hem de yanlış giden bir şeyler
varsa anlayıp düzeltme imkanına sahip olmaktadır.
•SÖZLÜ İLETİŞİME ETKİ EDEN FAKTÖRLER
•Sözlü iletişim dinamik bir yapıdır ve hem iç zihinsel süreçleri hem de dış sözel
etkileri içinde barındırır.
•SÖZLÜ İLETİŞİMDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
•Sözlü iletişimde ortaya çıkabilecek sorunları ortadan kaldırmak amacıyla
dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlardan ilki sözlü iletişime
geçen taraflardan özellikle alıcının mesajı algılama durumudur. Algılama
dışında sözlü iletişimde iletinin ve iletişim taraflarının yapısından
kaynaklanan sorunlar, dil engelleri, rol ve statü farklılıkları ile cinsiyet
farklılıklarından kaynaklanabilecek sorunlar dikkat edilmesi gereken
konulardır.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi sözlü iletişim sürecinde yer alan ögelerden biri
değildir?
a) Kaynak
b) Hedef
c) Kanal
d) Mesaj
e) Algı

2. Aşağıdakilerden hangisi aracılanmış sözlü iletişim örneğidir?


a) Televizyon reklamı
b) Gazete haberi
c) Telefon konuşması
d) Yüz yüze iletişim
e) Sözsüz iletişim

3. Aşağıdakilerden hangisi geri bildirim türlerinden biri değildir?


a) Hemen/ gecikmiş geri bildirim
b) Eleştirel/ destekleyici geri bildirim
c) Olumlu/ olumsuz geri bildirim
d) Ters bildirim
e) İleri bildirim

4. Aile üyeleri ile kurulan sözlü iletişim ile iş arkadaşları arasında kurulan
sözlü iletişimin farklılık göstermesi, sözlü iletişimin hangi özelliği ile
ilişkilidir?
a) Metinlerarasılık
b) Jargon
c) Resmîlik/ gayriresmîlik
d) Soyutluk/ somutluk
e) Kültür

5. Sözlü iletişim sürecinde “bir kimseye/ kimselere araç ve kanallar


aracılığıyla bir şey iletmek isteyen ve iletişimi başlatan kişi” olarak
tanımlanan öge aşağıdakilerden hangisidir?
a) Kaynak
b) Mesaj
c) Hedef
d) Kanal
e) Geri bildirim

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

6. Sözlü iletişim sürecinde alıcının mesaja olan tepkisini kaynağın öğrenmesi


ile ilgili olan öge aşağıdakilerden hangisidir?
a) Mesaj
b) Geri bildirim
c) Kanal
d) Kodlama
e) Hedef

7. Aşağıdakilerden hangisi sözlü iletişimin önemini arttıran unsurlardan


biridir?
a) Konuşmaya dayanması
b) Çift yönlü olması
c) Keyfi olması
d) Kişiler arası olması
e) Araca ihtiyaç duymaması

8. Aşağıdakilerden hangisi sözlü iletişimi etkileyen unsurlardan biri olamaz?


a) Konuşmacının niyet ya da hedefi
b) Konuşmacının iletişim eylemi ile ilgili motivasyonu
c) Konuşmacı için iletişimin anlamının ne olduğu, diğer bir deyişle neden
iletişim kurmak istediği
d) Konuşmacının iletişim eylemi ile ilgili motivasyonu
e) İletişimin manevi içeriği ile ilgili ifade

9. Aşağıdakilerden hangisi iletişimi engelleyen ya da güçleştiren durumlardan


biri olamaz?
a) Dil engelleri
b) Cinsiyet farklılıkları
c) Öğrenme
d) Algı
e) Rol ve statü farklılıkları

10. Aşağıdakilerden hangisi iletişimi engelleyen ve iletinin ve iletişim


taraflarının yapısından kaynaklanan sorunlardan biri olamaz?
a) Kaynağın kanal hakkındaki imajı
b) Kaynağın kendisi hakkındaki imajı
c) Örtülü anlamlar olgusu
d) Alıcının kaynak hakkındaki imajı
e) Alıcının kendisi hakkındaki imajı

Cevap Anahtarı
1.e, 2.c, 3.d, 4.c, 5.a, 6.b, 7.b, 8.e, 9.c, 10.a

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20


Sözlü İletişim Kavramı ve Süreci

YARARLANILAN KAYNAKLAR
Aziz, A. (2010). İletişime giriş,(Genişletilmiş 3. Basım). İstanbul: Hiperlink Yayınları.
Chandler, D. ve Munday, R. (2018). Medya ve iletişim sözlüğü, B. Taşdemir (Çev.),
İstanbul: İletişim Yayınları.
Dökmen, Ü. (2010). İletişim çatışmaları ve empati (44.basım). İstanbul: Remzi
Kitabevi.
Gökçe, O. (2013). İletişim (nasıl daha iyi anlar ve anlaşılırım). Konya: Çizgi Kitabevi.
Güngör, N. (2011). İletişime giriş. Ankara: Siyasal Kitabevi.
Gürüz, D. ve Temel Eğinli, A. (2013). Etkili sunum teknikleri (2. Baskı). Ankara:
Detay Yayıncılık.
Janoušek, J. (2019). Verbal communication as a psychological problem, Journal of
Russian & East European Psychology, 56 (1),1–85.
Mutlu, E. (2008). İletişim sözlüğü (5. Basım). Ankara: Ayraç Yayınları.
Tuna, Y. (2012). İletişim kavramı ve iletişim süreci, içinde İletişim (1. Baskı). İ. Vural
(Ed.), Ankara: Pegem Akademi Yayınları.
Zıllıoğlu, M. (2018). İletişim nedir? (6.basım). İzmir: Cem yayınevi.

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

You might also like