You are on page 1of 585

lTDY

AZAP
ORTAKLARI

ROMAN
8 MAY YAYINLARI
BabtAii Caddesi 19. Ca§aloOiu.
Istanbul - Telefon: 27 n 61
EROL TOY

AZAP

OATAI<LAAI

Cilt: 1

/5"· ll·lf(3
AZAP ORTAKLARI • Yazan: Erol Toy • Kapak : Can Siimer
• Dizildigi bas1ld•g• yer: SOmer Matbaas1 • May1s 1973
• May Yaymlan: Bab1Aii Caddesi 19, Cagaloglu, Istanbul Tele-
fon: 27 71 61
EROL TOY

AZAP
ORTAKLARI
Cilt :I

may yaytnlart
Bab1Ali Caddesi 19,
Cagaloglu, Istanbul
BIRINCI BOLOM

Evrenos Bey, Kayser saraymm geni~ sayvanmda,


ipek yOziO, ku~ tuyO i~li minderlere bagda~ kurmu~.
Ktztla ~alan san sakallanm stvazhyordu.
Geni~. kut gOvdesi. kurulu bir yay gibi. ftrladt, ftr-
layacak etkisi uyandmyordu ki~inin Ostunde. Abdal
Boga'yla. Cavlak Toga tam annacma dikilmi~lerdi.
l~aret etti Evrenos ...
Cavlak Toga bir ad 1m att1 ... Bekledi. ..
- Anlat ...
Biran. duvarlann kO~elerinde yanktlanan Evrenos'-
un buyrugunu yakalamak istermi~ gibi bakmd1. Sonra;
- Buyrugun Ozere, lsrail Gazi'nin ardmda dO~­
tOk yola, Beyim, - diye anlatmaya ba~ladi - Dimetoka
sancagm1 ardtmtzda btrakaraktan, kam~tladtk atlan-
mtzt. Gecenin karanhg1 inceldi incelecek. Belli belirsiz
golgeler ella tutulur hale gelecek ve dahi alacakaran-
hk nerdeyse kendini gosterecekti. Ama, yolun iki ba-
~tndaki aga~lann OstOnde, bir yorgan gibiydi gece.
Hafiften esen yel. aga~lardaki ht~lrttyla. nal sesleri-
mize e~lik ediyordu. Bundan Ote oyle bir susku sarm1~
ki ~evreyi, anlattlabilemez. Biz bu suskunun gObegin-
de. alevli oklar Orne('Ji vmlay1p deliyoruz karanhg1. Bu
senin has bir kulun Cavlak Toga'n, kendisini, yeryO-

7
zunde yeni bir geli~im saglama kavgasmdaki Turkmen
~aman1 sanmakta. Yelin sesine, nahn yank1sma ve da-
hi nefeslerimizin hmlt1sma kapt1rm1~1m, ben benio 0 0

Birden lsrail Gazi'nin dizgin kast1Qm1 sezinleyende


ai.:oilladlm. Biz ki. vuru~manm gobeginde ko9eklige so-
yunmu~ ademler. Biz ki, nerde ne yapmak gerektigini
sezgileriyle bulup, uygulayan sava~ erleri, ~a~kmhg1-
m1zdan attan du~eyazd1ko Gayri bu senin Abdal mis-
kinini hie; sorma. Bire ne olmaktad1r demeye kalma-
dan, atlaum1zm ustahgma s1gmd1k ki, bebeler gibi gu-
llir.9 olmaktan s1ynlahm. Bereket atlanm1z yamano
Kendiliginden duruveriyorlar. Birlikte vuru~mu~ olma-
nm ah~kanhg1 bu. Aynlmaz bir tum olmu~uz hayvan-
lanmlzla. Ne etmek gerektigini c;ok zaman bizden iyi
biliyorlaro Sorard1m, ken dim ken dime her zaman, ne-
0 0

den, «At, avrat, pusat,>> denilmi~tir alpler ic;in? Co-


zumleyemezdimoo. Gecenin karanhg1 ve dahi suskusu
ic;inde aydmlan1verdi kafam. Anlad1m ki, bunlar bir
yigitte birle~tiginde, s1rtm1n yere gelebilmesi mum-
kunsuzdliro Eskilerimizin ustahgm1 bir kez daha be-
gendimo 01 zaman anlad1m ki, lsrail ogullugun, babas1
Abdlilaziz gaziden kahr degil. Nas1l ki, Orhan Gazimiz,
toprag1 bol olsun Alaeddin Pa~am1z, Cennetmekan Os-
man gazimizden kahr degilseoo. Ve dahi nas1l siz ga-
zilerimiz, alplerimiz eskiden art1ksan1zoo Ogul babay1
0

a~makta, Beyim. 00A~makta ki, kolba~u dedigin i!?te


bOyle olur. Ben, ardmdan seyreyliyorum, Evrenos Ga-
zi Beyimin kolba~1 atad1g1 yigitioo GOzlerini k1sm1~oo.
0

Ensesinden belli ki, di~leri birbirine kenetlio Karanhkta


gorOr benim gozlerimooo Bu yuzden tak1lmaz m1sm
aradabir, Cavlak kuluna; «Yarasa m1sm, nesin be ko-
tO dervi~,)) deyioo. Evrenos Beyimiz agzmdan ovgudur
bu soz, bilmez miyimoo. l~te oyleyim yine... A<;t1m
oqOzpmarlanm1. Tutum ve durumunu bir iyice seyrey-
00

8
lemek i~in... Gozlerinde, ~elik grisi bir balktma var.
Vuru~ erinin karanm kesinler bu balktma... Yigitin
ag!rhgmt, bakt~mdan sezmek gerek, demi~ler. Seninki
de, oyle... Samrsm ki, onunu aydmlatmakta bakt~la­
n. Ktttz ensesi, uzanmt~ one dogru. Borkunun sivrisi,
atmm kulaklanna degecek nerdeyse. Bir binici, kendi-
ni boyle hafifledi mi, u~ar o at ... U~uyoruz biz de ...
Suskunlugu yanp ge~en ak sunuler gibi ... Mavi ~ak­
lllrl terkisinde u~u~uyor... <;tplak dizleri, atm sagnst-
"' demirci mengenesi gibi stkmakta ... Atlanmtzm us-
tallgmdan olsa gerek, doneme~lerde htz kesmiyoruz.
Ardtmtzda yet, ba~tmtzda buyrugunun htzt turkule~­
mi~ ... Kulaklanm zonkluyor beyim ... Act zonklamast
sanma ... $olen k1vanmas1. .. l~imde bir ko~ma dilleni-
yor; oyle ki, nah bu Abdal Boga Zlptnnm ytrlan, bul-
bul ceh cehi yanmda, karga gaklamast kalsm... lki
yantmtz bir aga~ denizi gibi ... Aga~lar, atlanm1z1n her
uzan1~mda geriye dogru akmakta ... Topaga~lar bitti,
bitecek, diyordum. Zmkladt senin lsrail Gazi ... Biz de
uyduk ona. St~raytp, yaylandt parmaklannm ucunda.
G&za~tp kapaymcaya ke~eledi atmtn ayaklann1. $<:?-
ttm da kaldtm Evrenos Gazim ... Abdal Boga kulun az-
biraz htmhtmcadtr... Am a, Cavlak yolda:;>1111 bi!irs:n
bir iyice .At ke~elemede ustOne adem yok san1rd1. ..
Yantlmt~ ki, hem de nice yanllmt~... Daha ben, ke-
~enin birini ~ekiyordum attmm ayagma, lsrail yeniden
ztpladt, egerine ... Bire, dedim Abdal Boga'ya ... Bu ne
mene i~tir ki, gencecik yigit, bizden tez davranabilsin?
Senin Abdal miksinin, «EI elden Ostundur, yigit y;gi-
de cirit ~alar.» diye htrlamaz mt? Bire bu sozu ezber-
den bilemezdi bu ft~km, nerden uydurdu ki, diye da-
landa da, «Davran avanak Cavlak. kolba~t atmt hm~­
tt,» diyerekten ztrlamaz mt? Akhm horleyecekti ... He-
mr.n debelendim ... Ne var ki, ztplaytp bindigimde, kol-

9
ba~1 on at boyu ondeydi. Tepikledim kara gozliimii ...
Han~t1m biriki ... Yeti~mek ne miimkiin ... «Yigit atm-
dan. at binicisinden belli olur.» savlam1~ eskilerimiz.
Dogru da savlam1~lar ... l~te ornegi... Alm1~ ba~an1
gitmekte ... Our ogul... Azbiraz olanak tan1... Koca-
mJ~hgJmJZJ ademin yiiziine boyloilsi vurmak da, neyin
ncsi, diye m~r~ldanmaktay1m. Her zaman kulagJ it ku-
lagandan keskin olan sersem Abdal'an bile duymazla-
nJr beni ... Olan oldu dii~iincesiyle, top agaylann so-
n una geldik ki, buyurdugun hisar. gerdeklik ge!in gibi
oniimiizde may~1d1 ... Bire, dedim ken dim ken dime ...
Evrenos Beyimin, isterim, dedigince var... Gokyiizii-
ne agm1~ ince burylan, kunt kalln surlanyla, bir sag-
lamca yer ki, bizim kol neden seyilmi~. anlay1veriyor
ki~i ... Beyim, kusura kalma am a, ilkin lsrail Gazi ko-
lunu tak1mmdan ay1np, vann Simavna iistiine dedi-
ginde, kJzmJ~tJm sana ... Demi~tim ki, ken dim ken di-
me, Evrenos Gazimiz de akhn1 ~a~tJ, kocad1, kelek-
le~ti ... Bir kiiyiimencik hisar iyin, yedi elvan ada milk
kol ay1nr ... Voila Abdal Boga kulunla, Cavlak Toga
oglunu, iyindekileri tutsaklad1gmleyin dizyoktiirsiin
oniinde... 01 goriip anlad1m ki, hangi hisann ne me-
ne oldugunu bilmek iyin, adamm kafas1 seninkileyin
kocaman olmak gerek ... durdu. .. Yutkundu biriki ...
Kendi kendini azarlad1 hafif egilerek. - Op, aklls1z Cav-
lak... Koskoca Evrenos Beye soylenecek soz mii bu
~imdi? Ama, ucuzlamak ic;in demedim ... Tersine yii-
regine uygun bir gorkemli kellenin ovgiisiinii diizmek
istedim, bag1~la ... Topagaylann altmda, agz1m1zm su-
yu ~orlayarak dalm1~1z hisara. Karanhgan iyinde, ne
de gOzel g~rOni.lyor. Bir yar dudagmm ince, 1slak a~al­
mJ~hg• vard1r hani. .. Nice koyyigit olsan, nice tez i~in
olsa, alakoyup, ~erbetinden iyiren... Bu hisar da tam
oyle i~te ... K1vanc1m tepemin cavlagma vurup, gobe-

10
gimin di.igi.imi.inde segridi. .. Bire, dedim ... Bire, sag-
olsun Evrenos Beyimiz ... Boyle bir gi.izel hisann alm-
masmr bize bagr~ladr... Hemen atlanmrzr torbalayrp
egittik ki; susolun ... Bizden haber gelinceye kr~mrz­
daki sinegi kovmak yok ... Anladr garipler ... Burunla-
nnr torbalarmm derinlerine gomi.ip, oyle soluklanryor-
lar ... lsrail ogullugun, terkisinden kancalr ipi kaprp,
bir iki tarttr. Daha ba~lryor muyuz, demeden, i.ic; bay-
ku~ c;rglrgmr bekleyin, deyip yi.iri.idi.i karanlrga... Bire
gencecik oglan, bir halt kan~trrrr, yi.izi.imi.izi.i egri eder
koca Evrenos'un annacmda demeye brrakmadr... Bir
dOndi.i dart ayak i.isti.inde surun gevresini. Bir taradr
usta bakr~larla her bir yanr ... lki burg arasrnda bir yer
kestirdiginleyin, kolunu degirmen pervanesi gibi don-
dermeye ba~ladr. Sonra, ancak bencileyin dinleyenin
sezecegi ince bir vmrltr agdr gokyi.izi.ine, hemen ardm-
dan da, mumlu kancanrn belirsiz tokurtusu geldi. Bir-
iki tarttr ipi ... Sonra ucundan tuttugunleyin, sagrlrver-
di ayaklarmm ucunda gidercesine ... Bir baktrm, surun
tepesinde nefesini di.izenlemekte. Daha bir titizlendi
gozlerim. Aynntrlan saptayrp, sen takrmba~rma gerek-
li bilgiyi verebilmek amacryla, hig bir eylemini kagrr-
mamaya debeleniyorum. lki burgta, iki tolga beliriyor.
llkin dikiliyor titreyerek, sonra bir egri gizip, yitiyor-
lar ... Besbelli ki, bizi umursamryor bu akrlsrzlar ... Uru-
meli, Orhan Gazi yigitlerinin oni.inde titremekteyken.
bunlar kendilerini uykunun sevdasma daldrrrrlar... Eh,
neylersiniz ... Cagrmrz gozi.ini.i agma ve dahi srkrca CL!r-
ma gagrdrr ... Uyuyan dalar ki, bir dahi uyanamaya ...
lsrail yigitimiz de bunu kolayca saglamak amacryla, di-
kildi dizlerinin i.isti.inde. Srgrayrp a~tr burcu... A(fma-
sryla, tolganrn titremeleri, segrime halini aldr ... Sonun-
da duruverdi... - Yeniden duraksadr... Evrenos'u si.iz-
di.i, srkrlryor mu ku~kusuyla... Tatlr bir oyki.i dinleme-

11
nin geviemesiyle, dalgan dalgan giiliimsedigini goren-
de, siirdiirdii soziinu. - Azbiraz sonra bir de baktak ki,
tolga bir iyice dikildi. .. Besbelli, bukez dikilen lsrail og-
lumuzun kellesi. Demeye kalmada, bir baykui ~aghga
yartta gecenin karanhgan1. .. Ardandan bir, bir dahi. .. Ta-
m am ... Segirttik burcun altana. llkin :;!ahne Davut ogul-
lugumuz agda ipten ... Burcun ta~ana elini vururken, ben
savandam yukan... Abdal Boga itin, saraya dizilmii
beklemekte... Burca vardam ki, :;!ahne, yan bur~taki
nobet~iyi ~oktan ala~aga etmi~. Tolgasana ba~ana ge~i­
rip, nobete girmi~ yaganan yerine. Ben lsrail Gazi'den
buyruk bcklemekteyken, nah bu Abdal tarmanda hanl-
dayarak. Govdesini soguk ta~an Ostiine atarak, dav-
lumbaz koriigii gibi nefeslendi biriki ... Sonra, yan bur~­
taki nobet~iyi gosterip: «lndireyim mi?)) Demez mi?
Kendimi giicile tutup; Hadi bir dene ko~ek Abdal, de-
dim. Bir dene ki, hisar burcundan ka~Ostii dii~mek nice
bir i~tir ve dahi ka~anan kankhgana miskin Baba Tonus
onarabilmekte midir, bir gorelim ... 0 zaman, d;kkatle
b1r siizdii bur~takini ... $ahne Davut'umu goren de, ak-
h ba~ana geldi ki, flli sezinlemeden budunu ol<:;;amaya
durdu ... Daha ka~antasana bitirmemi~ti ki, Lenkoglu ye·
ti~tirmenle, Inee Samsa'maz ula~ta kervana ... Biz do-
nenirken, asker kogu~unun yerini saptama~ olan lsra-
il, yol gosterdi. Samsa ile Lenkoglunu bur~ta barakap;
kogu~un OstUnde biriktik. Camh hava deligini a~arak­
tan, siiziilmeye ba~ladak. Tavan dOverlerine, usta do-
gan ornegi dizelendikten sonra, i§aret verdik kapagan
ba~anda dikilmekte olan Abdal'a ... Bu sen in akalcaga al-
tanda olan Abdal'an, i~areti ahr almaz, kapaga kapatap,
zaplada. Ayaklanna altana ahp, sahverdi kendini a:;;aga-
ya ... Bir gOmburtU koptu Gazi babam ... Biz bekleyip
durmaktayken sanga bengi olduk. Uykunun derininde
dO~e dalma~ olanlan sen dO~On gayn ... Kimi zaplayap
kalkt1 yatagmdan, kimi toperlenip, di.i~ti.i. Biz doverler-
den sallan1rken, Abdal oglun dogrulmaya debelenirdi.
Bunu punt sanan yag1 askerinin ~avu~ba~1s1, horleye-
yim demez mi? Hay anan ole aklls1z gavur ... Gidip Ab-
dala dogranmanm anlam1 ne ~imdi, demeye kalmad1.
Seninki kubar ~ekmi~ gibi keyiflenip, nacagm1 bir sal-
dl ~avu~ba~Hyao Kellesiz bir govde dikildi ilkinooo Son-
0.

ra gev~edi, p6rsi.idi.i ve dahi ~ignenmi~ sak1z gibi Sl·


va~tl yere. Ba~larmdakinin s1vanmasmdan gi.i~ alan bi-
riki sersem dahi k1h~lanyla, m1zraklanna seyirtmeye
yekindi ... Eh, hep Abdal'1 sevindirecek degil ya bu
ak1ls1Z uykulular. Birer dahi bizim k1smetimize di.i~­
00

ti.i
0 Kelleler u~uverince, akh ~a~t1 kalanlanno Is rail og-
0.

lum, onlann dilinden patlatmca; deprenmeyin, komu-


tunu, ellerini ba~lannm i.isti.ine kenetleyip, $ahne'nin
baglamasm1 beklemeye durdular. Onlar baglanmca, ka-
PI burcundakilerin usti.ine horledik ti.imi.imi.iz birden o. o
Ve dahi sonunda, nice yag1 le~keri var ise, tutsak ey-
lediko Oylesine sessiz olup bitti ki bu i~ler, ben dahi
0 0

~a~kolozlugumdan, ~enemi a~may1 unutmu~umo lsrail


Gazi yigiti, tezden toparlan1p, bizim Abdal'1 ~aplaklad1.
«Hadi bakahm.» diye buyurdu «Naralan da, hisar
0 0 0

i~inde kendini gi.ivenlikte san1p, uykunun derinine dal-


ml~lan dok alana .. o» 0 bunu deyende, durur mu Cav-
lak kolda~m Bir ~aplak dahi ben yap1~t1rd1m Abdal'-
0 0 0

m ak1l ki.ipi.ineo Beri bak Tonus baba u~ag1, dedimo


0 0

Narana kurt ku~ titreyip, odleri ag1zlanna tlrmanarak-


tan, kedi kopek dahi segirtmezse. keyif anmda baba-
nln kubarma pislerim 0.. Daha ben sozi.imi.i bitirme-
mi~tim ki, senin bu kubar sarho~u oglun, bir debelen-
dio o• Biriki ~1rp1mp horozlanaraktan bir bogurmeye
b::~~lad1 ki, he he hey!.. Zaten bu Abdal tayfasmm, an-
nacma ge~ Gazi babam Sa~mdan t1rnagma s1van,
0 0.

gi.ilup ge~er, kern soz sahibine bula~1r, diyerekten de,

13
babasmm sakahna ak dO§mi.i§ desen, delilenmeye
oturur ... l§te yine oyle olup, ellerini agzrnrn k1y1sma
koymak geregini bile duymaks1zrn bir ba§ladl ... Ben
kulaklanm1 t1kamak zorunda kald1m... «Hey, Kayser
Uiag1, S1rp K1rmas1, Urum Katiri Simavna ahalisi!..
Kalkrn bire heyl.. Orhan Gazi alplerinden, Suleyman
Pa§a yigitlerinden, Evrenos Bey kolba§llarrndan, Tonus
Baba canlanndan Koca lsrail Gazi geldi... Titreyin
Heyl.. lne Bey aslanlanndan, Yah§i Bey yamanlann-
dan, Tonus Baba kulu Abdal Boga bile geldi ... Dikilin
heyl.. Kose Mihal z1p1rlanndan, Kalenderi kotulerin-
den, lsrail c;opurlanndan, Cavlak Toga bile geldi ...
Z1play1n hey I.. Akc;akoca kaplan Iann dan, Karamursel
toramanlanndan, ba§ kesen, govde bic;en Lenkoglu
Done bile geldi ... » Bire sus, diyoruz ... Yeter o!sun,
ketO cazg1r. .. Hisar ahalisi c;oktan ayaklamp, korkudan
helamn yolunu §a§lraraktan yatagmrn ortahk yerine
pisledi ... A' a ... Bilirsin Abdal zevzegini ... Birkez ba§-
ladl m1 honkurmeye, zemberegi bo§ahp, ezberindeki
tukeninceye sen olsan susturamazsrn ... «Balaban Bey
t1marrndan, Bozuyuk h1marrndan, Burc;lardan guzel bak-
tlran, palasrna kelle y1kt1ran $ahne Davut bile geldi ...
Korkun hey! .. Is rail Gazinin goz bebegi, Abdal Bog a'-
nrn bilgi emegi, KetO Cavlak'rn en guveni!ir destegi,
lnce Samsa bile geldi, hey!..» diyor da, ba§ka bir§ey
demiyor ... Samsa yakanr bir yandan, ben §amarlanm
ate yandan ... Dinletebilen beri gelsin ... Belli ki atko~­
turdugumuz suskunlukta kurmu~ bunlan. B:r iy:ce e::!-
berlemi~. $imdi s1ras1, yeridir diye, dehliyor gemsiz at
ornegi. Sonunda, akhndakiler tOkenmi~ olmah ki, agz1
ac;1k kalakald1. Biz, bir bakt1g1m1zleyin ne gorelim; Hi-
sar ahalisi, yan c1b1l f1rlam1~ ortahga. Alan, insan kor-
kusunun kOmesi, adem y1grnrnrn harmam olup, ta~­
m~~- Gelen ilkin, babahmn ac;1lm1~ agzma oykunerek

14
bir seyreyliyor bizi. Sonra ne olup bittigini anlamak
amac1yla, bakm1yor sersem sersem ... lsrail oglumuz,
soz anlatacak bir yetkili aramakta kalabahgm ortasm-
da. Sonunda iki ki~iyi ~tekti beri yana; <<Vann, bam-
OIZI !(aglnn,» buyurdu. Buyurdu ya, kimsede yerinden
k1p1rdanacak hal kalmam1~. Ben Abdal'm gerdanma bir
~aplak sOstOm. Bire hmz1r, dedim. Bak ~u insanclkla-
nn haline ... Dilini bilmedikleri bir dev bag1rt1s1ndan
depere tutularaktan, nice salk1m sa~tak oldular. Yeter
bogOrdOgOn. Hele agzm1 kapa da, hangisi ban, hangisi
ihvan bir anlayahm ... Abdahn pek ho~una gitti bu
oneri. .. lnsan kalabahgmm i~tine, kOmese dalm1~ san-
sar ornegi bir girdi, dag1t1verdi ... lki ki~iyi dahi bu ya-
kaladl ensesinden. «Banm1z nerde?» Diye debelen-
mekte ki, fare avkan kedi san1rsm. Sonunda zavalh-
Ciklann boyunlannm burulmasm1 ben engelledim. Ye-
ti~tim ardmdan bu adem ejderhasmm; Beri bak, de-
dim. BogOrOp durma bo~una... Bun'ar gavur... Ner-
den bilecekler ne istedigini de, seyirtip iletecekler ...
B1rak, birka~t tutsaktan edeceksin bizi ... 0 zaman bir
iyice ~a~kma dondO seninki ... B1rak1verdi elindekile-
ri. .. Ademcikler, kam!(l yemi~ keno gibi sepelendiler
yere... Bu tekke art1g1, bu durumu goren de, t:ifkeyle
don dO ban a... «Beri bak.» dedi. «lkide bir, dilbilmez-
Jjgimi ortaya at1p, beni gavurun t:inOnde utandmp dur-
ma, k1zd1racaksm abdahm1, lsrail Gazi'nin himmeti,
Tonus babam1zm inayeti ile ben de bu gavur dillerini
bulbul gibi ~ak1y1p, ne kt:i~ek oldugunu cOmle cihana
a~1klayacag1m. »Anla ~a~kmhgm1 seninkinin. Sanki dil
ogrenecek akh, ha~ha~ kesesinde ta~lyormu~ gibi, yi-
gitleniyor. Neyse, Abdah b1rak1p bi yanda, ben ba~­
ladlm kendi dilleriyle, banm1zm konagm1 gosterin,
diye donenmeye ... Yabanc1hk ve dahi avanakhk i~te ...
Kald1r kelleni, bir gt:izat yorene... En gt:irkemli konak

15
hangisiyse, dal i~eri, yap1~ i~indekilerin pa~asma, de-
gi:l mi? Akmc1y1z dedikse bey degiliz ki, bu di.i~i.ince­
leri kotarahm akhm1zda... lki ki~i on Orne dO~tO. He-
men sag1m1zdaki eyvandan i~eri dald1k. Vard1k ki, ka-
n k1zan topla~m·~· Kimi z1rlar siyim siyim, kimi aygm
baykm hopurdemekte... Ko~egin biri ise, dart don-
mekte ... Belli ki, pundunu bulsa savu~acak ... Hem en
yakasm1 toparlayaraktan, sen ban m1sm, dedim ... Kor-
kuyla gerildi yOzO... Gozleri f1r f1r etti yuvalannda ...
Ne onaylad• sorumu bir sozcOk soyleyip, ne yads1d1
eylemiyle... Ensesinden tutup sOri.ikleyerekten, bizim
babalmm online flrlatlverdim, ban bu olsa gerektir, di-
ye... Babah durur mu, hem en nacaga hamle eyledi.
Belinden tutup, yana yat1rd1 ki, tavuk ornegi bogaz-
laya... 0 anda, Gazi lsrail'in ayaklan dibine bir can
yumag• toperlendi. San sa~lan, oyluklannm ~ukurunu
yepe~lemekte, ipek ku~aklar gibi ... Ac1s1, s1rtmdaki
bOri.imcekte titre~iyor... Duru~u yap1s1yla bir melek
beyim ... Davran1~1 tutumuyla bir peri. .. Ti.imOmi.iz
agz1 a~1k bakakalm1~1z ... Tamksm1zd1r ki, her zaman
nacak kullanmakta bir e~i daha bulunmayan Abdal
Boga bile, eli havada ta~la~m·~··· Ben o an, ne di.i~i.in­
dOm biliyor musun? Bu cariye oyle bir yere gonderil-
meli ki, degeri biline ... - Durdu ... Evrenos'un ka~lanm
~atarak, pot k•rd1gm1 belirtmesini gozledi. Hemen sur-
dOrdi.i sozOnO. - Op op, aklls1z Cavlak ... Ah1rda t1mar
di.izmeyip, bey annacmda olay anlatt1gm1 unutmaya-
sm ... Ken dine gel ve dahi akhm ba~ma al. .. Koca bc-
yimizin keli k1zarsa, cavlagm1 ~aplak!ay1verir ki, boy-
nunu yerinden kopanr ... - Evrenos'un ka~lannm a~•l-
diQinl gorende, dO~Gndi.i ... Sonra ammsam1~ gibi sal-
lanarak, konu~tu. - Ne demekteydim? Hah, demektey-
dim ki, bir bulunmaz elmas par~as1 ki, yere dO~tOgi.i
anda, ellerim kendiliginden uzand1 kald1rmakhga ... Ne

16
var ki, ilkin yumu§ak, aglamah bir ses durdurdu biz1. ..
<(Babaml bag1§laym1z,» dedi ... Ardmdan da, «Orhan-
gazi akmc1lannm, kar§1 durmayanlara dokunmadl.klan-
nl duyard1k. Haks1zhktan sakmd1klanm i§itirdik ... Ya-
n1ld1k m1?» Diye horleyivermez mi? Dikildik kald1k ...
Ve dahi nefeslener. lsrail Gazi'nin i§aretiyle, Abdal
Boga, korkudan yan olmU§ ademi sahverdi. Sonra
egildi lsrail Gazimiz... 0 ipek yumagm1 incitmekten
sakmarak, omuzlanndan tutup kald1rmak istedi. N ·ol-
duysa, o an oldu ... K1z, omuzlarm1n yumu§akhgmda
sava§cl elinin nasmn1 alazlay1p, dogruldu. «Te§ekkUr
ederim komutan.» deyip, tutmaya komadan sanld1
boynuna lsrail"in. Ahalinin ve dahi bizlerin gOzU onUn-
de, §appadanak, opUverdi. Bakt1m Abdal kulun, agzm1
§aplrdataraktan beni dUrtUklemekte. Hemen §aplag1 ye-
ti§tirdim. Gayri bundan oteye, toremiz geregi bu kiZI
yagma paymdan silmek gerek ... Madem ortakhk
yerde, kolba§1m1zm k1zhgm1 dev§irmi§tir, gaynsm1 ya-
pabilemeyiz, dedigimde, bir sevinsin Abdal ak1ISIZI. ..
«Tore i§leyende, biz yagma pay1nm ~ogunu ahp, gone-
necegiz, desene ... Kendimizi naza ~ekersek, lsrail Ga-
zl'nin elini bo§ b1rakmz,» demez mi? Anla gayn sen
nasr-l ak1ls1zlara gUvenip kol kuruyorsun Koca Evra-
nos ... Unutuyor ki, tore i§lediginde., kolda§lar vc dahi
yolda§lar, e!leri bo§ kahr ... Bu arada biz horledik aha-
linin UstUne. Degerli gomUierin tUmUnU 91kann orta-
ya dedik. Biz ararsak, evleriniz y1k1hr, biryerleriniz kl-
nhr. Kendiliginizden getirin. lsrail oglumuz da, hi:>ar
banma azathk vermekle oya 1anmakta. Ahali, dag1ld1
evlerine. Degerli bildiklerini ta§1maya ba§lad,,:ar. Ban,
Boga'nm bogUrtUsUnU duyunca, tUm degerli e§yasml
bir 91km etmi§. Elleri dert gormesin. Kolaycac1k ald1m.
yagma y1gmmm gobegine b1rakt1m. 0 gidip gelme, r.c-
y1rtip ko~ma arasmda ku'ak kabartt1k ki lsra:l Gozimi-

Az£C) Ortaklar• F: 2/17


zin dediklerine, ak1l alas1 degil. .. Topla e§yan1, al ogu-
lunu, t;lk git hisardan diyor ... Eh, bir adam1, kalabah-
Qin onunde oylesi bir klz operse, §a§kmllgmdan di.iz
duvara agsa, ak1lhca davrand1 denir. Ben kendini to-
parlamasma zaman b1rakmadan at1ld1m... «Beri bak
kolba§lm,» dedim. «Hisar baskmla dl.i§tl.i. Canhdan ol-
sun, cans1zdan olsun her§ey, yagmaya girer. Ve dahi
yagmada, sag kalan akmc1mn ti.imu pay sahibidir. Os-
Ielik s·alt akmcllar degil. llkin Orhan Gazi ulumuz, ar-
dmdan Candaroglu Ali Pa~a kocam1z, onun ardmdan
Evrenos Gazi babam1z ve dahi artandan bir fazlayla,
kolba§l yigitimiz ... lyi ho§ ... Ama, tutsak olsun, altm
olsun, mal olsun, belirlenip say1lmad1kca, kimsen;n
pay1 a«r1ga «r1kmaz ... Hele bir gorelim yagma ne tutar,
pay nicedir. Ondan sonra, ban ve dahi ai!esi senin
olursa, diledigin gibi davranmakta ozgu rsun,» de dim.
Azonce ~a§lrml§ olan Gazi lsrail'imiz, tOmden afallad1.
Ve dahi, bu oyuna Abdal kulun bakakald1. lsrail, «pa-
y•ma di.i~mezse i.istOnu veririm. Bu verdigim sozun si-
ze dan1~madan uygulanmasmm bir kar§1hg1 olur,» de-
di. Ben tmmad1m ... «Yagma belli olmadan, hi«rbir ay•-
nm yapamay1z,» diye direttim. Ostelik, gavurcayla
soyluyorum bunlan. Ban kiZI anlasln ki b:r iyice, t6re-
miz yerini bulsun. K1z anlam1~ o'rnall. Bana bir bakt1
Beyim ... lnan olsun yuregimin derinlerinde bir§eyler
koptu san1p, titredim. lki alaz §im§eklenmi§ ki gozle-
rinde, bizim Saman potas1, yags1z kandii gibi kahr ya-
nmda. Sonra, ta derinliklerinden bir guli.icuk belirdi.
Oyle lsrail gaziye bak1p, sordu. «Bir yolu olmah sozu-
nuzi.i yerine getirmenin ?» lsrailimiz gen«r ... Yureginde
salt yigitlik ozlemi tutu§mU§. Alplerin torelerini uygu-
lamaktan sak1myor ... Kolba§IIIQin geregini du§Onuyor.
olmah. Ben at1ld1m soze ... Dedim ki. «beri bak Ban
K1z1... Bir yolu var kolba§lmlztn s6zQnQ yerine getir-

18
mesi i~in. Ama, ola ki, bu yol sana dikenli gele ... » Ye-
niden ~~llad1 gozleri k1zm. lsrail Gazimiz de toparland1
az biraz ... «Nedir?» Dedi ... «Tore ve dahi yasad1r ki,
vurulan hisarlann Mus!Uman ahalisi yagmalanmaz ve
dahi tutsak edilmez... Ostelik bu ahaliden biri, kolba-
~lmlz gazilerden biriyle evlenecek olursa, yagmaya hit:t
girmez,» dememle k1z1n guiUcukleri bayram veletleri-
nin z1plamalanna donmesin mi? Abdal oglun, «Ne edi-
yorsun? En degerli yagmalar elden gidiyor,» diye dur-
tUklemekte beni. Bense, Gazi Evrenos beyim boyle
ogretti, bunu belletti diyerekten direnmekteyim ... K1z
dedi ki, «Ki~i hakkma boylesine onem veren bir dine
girmeyi t:tok isterim. Evlenmeye gelince, ozgur bir in-
san olarak secrmek ulkusundeyim. llkin, isteyenin or-
taya cr1kmas1 gerek ... » Ben egittim bu kez ... «lsteye-
cek olan seni gorende, akhnm tavanma kandil asm1~,
gozleri ISSI kesmi~ bulundugundan, yerine SOzetmek,
kolda~1 olaraktan bana du~mektedir. Adm ne ilkin ba-
QI§Ia bize,» de dim ... «Ance',» dedi ... Siz de iyi bilir·
smiz ki, ad1 kendine boylesi denk di.i~en zor bu!unur
yeryuzunde. «Tamam Melek, hatun,» dedim... «Yeni
adm bu ... Seni isteyene gelince, kolba§1m1z ve c'alli
yigit yolda~1m1z Gazi lsrail talibindir, ver cevabm1 ba-
kahm,» diye e§ittim. Gazi lsrail'e bakt1 yeniden k1z ...
Gazi ogullugun, titremekte ki, eli ayag1 kesilmekte. Sa-
nlrsm ki. k1z olmaz dese, gogsunu tepik!emekte alan
sert:te ku~u benzeri yurekcigi f1rlay1p ~1kacak... K IZin
bak1~larmda oyle bir anlnm balk1yor ki, san1rsm bahar
mu~tusu ... Ben bile, bunca ya~1m, kocam1~ ba~1m ve
dahi gecrmi~ icrimle, titriyorum, gozlerini gozlerimde
sezdikge ... Bire ak1ls1z Cavlak, sagiamca tut sen. se-
ni. Yoksa devirdin belle ortas1 kovuk agacr gib! koca
govdeni, diyorum ... Gencecik oglan, tuvana yigit ney-
lesin? Birden 1~1d1 ki ISSI akhm, sevincimden kendimi
b1rakt1m. lyi ki, dedim, gen~ kolda~lar burda de~il.
Yoksa aralannda bir kap1~ma olurdu ki, bu k1z yOzOn-
den, ay1rabilmek ne benim, ve dahi ne de Abdal yol-
da~lmm haddine dO~ebilmeye ... lyi ki, b:z iki koca bir
dahi lsrail kolba~1m1z ~ozOmleyecegiz bu i~i ... Neden
dersen, k1z degil kar~1m1zdaki ... Oguz Hanm su klyl-
sma indiginde gordOgO peri, bunun yanma yakla~sa,
kamagan ko~eri gibi ocO kallr ... Deli Dumrul yumrugu
yemi~ gibi oluyor ki~i Gazi Beyim ... Bir peri k1zmm
gOIO!?O nas1l dO~e salar ademi ... Nas1l kendinden ge~ir­
terek, bilinmez bir dOnyanm cennetine yollar. Bu dahi
oyle ... Bakmaya doyamazsm, opmeye k1yamazsm, di-
ye bir ko!?mas1 vard1r bu sen in akils1z Abdal Bog a'-
mn ... On dan bile daha bir gOzel. daha bir anlat1lmas1
mOmkOnsOz ... Sonunda agzm1 a~t1 k1z ... lnci di~leri­
nin, ak parlak l~lltiSI dO~tO ate~ kiZIII dudaklannm US·
tOne ... Gazi lsrail, olumsuz bir yan1t gelirse ni~lerim
diye dO~Onmekte ki, OzOncO benim yOregimi titret-
mekte ... «Eger ozgOr bir ki~i olarai< yan1t vermemi is-
tiyorsamz, ilkin torenin gerektirdigini uygulaym1z,» de-
di... Basbelli o'nun da Gazi lsrail'imize vuruldugu. Ne
olsa, k1z yOregi... Kar~1smdaki oyle bir sava~ eri ki. ..
Hani ben, k1z olsam, hisar vururum goniOne girmek
i~in. Adamm ayagma gelmi~ k1smeti. Ka~1rmak ola-
bilemez degil mi? Ben kulun. ~ektim ko~eye, tanlkl1k
getirtip, Tann'ya inancm1 a~1klatt1m. Ardmdan babas1
Kara Andon nam katir at1lmaz m1?. «KIZim bilgili bir
insand1r. KetO yere gitmez ... Ben de dininize giriyo-
rum,» diye ... Bire iyi ki, hisar ahalisi tam anlamad1
s6ylediklerimizi diye seviniyorum. Hani nerdeyse, tO-
mO MOsiOman kesilecek ve dahi biz yagmadan tOm-
den elibo~ kalacag1z... Ardmdan Kara Andon'u da
Abdal Boga'nm nacag1yla sOnnet!eyip, azbiraz baglrt-
tlraraktan, Kara Ayd1n ettik. K1z dikildi bukez ... «Bir

20
Musll.iman kadm1 ve dahi ozgur bi; insan olarak, ben
ba§mlz, kolda§lniZ lsrail Gaziyle evlenmeyi onur saya-
nm,» dedi. Ben anlarun ademden sayende Beyim ...
Sen den ogrendim... Hani derim ki, bu k1z tam Bacl-
yan-1 Rum tiimeninde komutan olacak cinsinden. Ne
yaz1k ki, kay1rd1k elden. Bir gazimize kapt1rd1k dogii§-
cOiuk defterine yazacag1m1za... lsrail Gazi'ye bir goz
attlm, sevincinden z1plamakta ki, ba§l gage erecek sa-
mrsm... Gayn haz1r musiOman olup, ve dahi erini se-
ymce Melek'imiz, bir de yeyiz olaraktan babasmm di-
nimizc l<at1lmasm1 getirince diyebilecek hiy sozumOz
kalmad1. Siz, bulunmaz bir cariyeden oldunuz benim
yigit beyim ... Bize gelende ... - OO§Ondu ... Akhndakile-
ri nas1l tart1p biyecegini kurdu yutkunarak ... Akm to-
resini, c;apul yasasm1 yOk iyi biliyordu ... Ostelik §imdi
bu yasay1 koyanlardan birinin annacmda duruyor. Ev-
renos sesin kesildigini sezinler sezinlemez sorgu dolu
bak1§lann1 dikti gozlerine ... Aceleyle sOrdOrdO sozO-
nO. - Alanm ortasma y1g1lm1§ yagma malm1 Ole§tirmek
bana dO§Oyordu. Neden dersen, biz nikah1 k1y1p ve
dahi lsrail ogullugunla, Melek gelinligini t1kad1k Ban
konagm1n en bir gOzel odasma. lstedik ki, murad ahp,
murad versinler. Ve dahi Evrenos beyimize bir kol ye-
ti§tirsinler ki, lsrail oglumuz gibi yigitba§llar olsun ...
Bundan siz babam1z dahi pek k1vany duyarsm1z diye
dO§OndOk. Coktuk, mal y1gmm annacma... Bir, Beyi-
miz, Tann, gOcOnO art1rsm, Orhan Gazi iyin, dedik ...
Bir dahi Urumeli Fatihi Pa§am1z SOieyman Han iyin,
dedik ... $u bir dahi, tak1mba§1m1z, komutan1m1z Ev-
renos Gazi ulumuzundur, dedik... Geri kalan1 biz ga-
ziler aram1zda payettik. Tutsaklan buyruguna ula§tlr-
mak iyin, dizeledik iplerinen yola ... Sonunda, bu sen in
Abdal oglun, «ak1nc1 yasas1, bey toresi bildirmektedir
ki. bir gazi, boyle gozonOnde dOgOn dernek gerdege

21
g1rende, oteki gaziler hatlrlnJ ha~etmek ZOiundadlr,»
egitti ... Di.i~i.indi.ik biz kal alarak. Hak verdik ak1ls1z
Baga'ya ... Hakkm var yerden gage diyende, seninki
bir aturdu ki.i~i.imencik curasm1n ba~ma Gazi yigitim ...
B1r dOkti.irmeye ba~lad1 ki, ahali yagma ta~1may1 unu-
ta ... Zaten arada h1rs1Z1 haym1 ~1km1~ ... $ahne Davut
kulun, biriki ev bas1p, biriki can yakm1~ gomi.idekileri
bularak. Bunun i.isti.ine ne varsa getirmeye debelen-
mi~ insanc1klar. Kendilerini yataktan ugratan ugrunun
sesinin ~imdi bir ba~ka, yamk ve dahi ki~iye ~adllk, ~a­
danllk veren bir bi~imde ~mlad1gm1 gorende, ak11lan
~a~t1. Tapland1lar yoresine... Dinlemeye, dinlemekten
ate, aynamaya kayuldular Bey babam. Koyuldu:ar ki,
az once canm yangas1 alan mall, aralanndan sekiz anu-
nu k1yama vermi~ almanm ac1sm1 unuttular ti.imden.
Bir di.igi.in dernek gitmede. Bir ti.irki.i ayun sarma~­
makta ki ... Anlat1labilemez. Nice geveze alsa da. Cav-
lak tak1mda~m dahi dillendiremedikten ate, anla alup-
biteni ... Sanki biz hisan vurmam1~1z. Ger~ekten gelin
almaya gitmi~iz. Sanki anlar, bayrak dikip, at ka~tui­
mu~lar gitmemiz i~in ... Bakt1k ki, boyle pek bir iyi kay-
na~llmakta ... Ben ba~ta almak uzere, yagma pay1m1z1
odi.il alarak b1rakt1k agullugunla, gelinine ... Sanradan
dedik ki, tutsaklan goti.irsek ve dahi durumu ba§tan
sana bir bir anlatsak, Evrenas Gazi Beyimiz de kendi
paymdan ve dahi oteki beylerimizin paymdan ge~er,
i.istilne Ostli.ik armagan dahi verir ... Bu yuzden, sana,
Simavna hisarmm fethedildigi ve dahi AI Osman bey-
liginin hasbir mall aldugunu anuria duyururuz. Ne var
ki, hi~ yagma allnmad1gm1, hisardan salt askerlerin
tutsak edildigini de bilgine sunanz ...
Daha sozi.inil bitirmeden, Zlpladl Evrenas Gazi ...

- Bire ettigin nice i~tir? Beylik paym1 kim bagl§-

22
layabilmi~ ki, biz vazgelelim 7.. Tez sutra git. Tez getir
bey(ik payam. Yoksa olacaklan kendin bilirsin ..•
Abdal Boga hi~ soze kan~mama~ta. Evrenos ofke-
lenince, bir adam atta.
- Baka Bey kannda~amaz ... Toreleri yasalar, bir-
likte koduk biz. Alnamazan teri, nacagamazan hakk. ola-
rakt<Jn... H i~bir yasamaza, h i~bir teremizi bozat,;ic::me-
yiz... Ba~tan buyru(du ki, guzellikle elde edilen yer-
den yagma tutulmayacak, ~apu( aranmayacaktar. Top-
raga bol olsun Osman Gazi yolda~amaz dahi, bunu boy-
Ieee belirtmedi mi? $imdi sen nice Beyba~a olaE n ki
vazgelinmi~ yagmadan pay isteyesin?..
- Bire ko~ek Abdal, vazgelinmi~ yagmadan pay
isteyen mi var? l~te bu Cavlak yolda~anan belirtt.gine
gore. yagmaya toplama~sanrz. Sonra payla~mr~sanaz.
Bey payana, alp hakkana gi:izetmi~siniz. Ondan ate, bir
ki~iye armaganlamuk neyin nesidir? Bu toreyi yrKrnak-
tar ve dahi cezalandanlmasa gerekli bir su~tur ...
- Biz sandrk ki, Koca Evrenos, bizim hatarunaza.
hileyle alanma~ bir kalenin, yagmasaz vireyle tesiim ol-
dugunu yazacaktar deftere. Adana oyle davrandak ve
dahi istedik ki, isr.Jil karanda~amaza, bir buyruk yazap,
bir sancak gondere. Ve dahi diye ki, Kolba~alanmdan
lsrail Gazi, Simavna kalesi kadalagana, $ahne Davut ise
yasavu((uguna atanma~tar. Samsa, Lenkoglu, Cav(ak
Toga ile Abdal Boga kullanm da, yeni hisarlar almak
i.izere gorevlendirilmi~lerdir ...
Evrenos Gazi yeniden oturdu... Sakallannr srgaz-
layarak analara dondu. Toga ve Boga'yla, ~aktaga Ana-
dolu akan(an. Bilecik, lznik, Bursa kavga(an ge<;ti ak-
hndan. 0 zaman nasallarsa, yine degi~meden surduru-
yorlar ugra~a... Kocamadan, yalmadan... Kendisi gi-
bi ... lsteseler ~imdi onlar da, kendi durumunda o(ur,
buyruk verir. bey atarlarda ... Yeryuzunde sav<J~mak-

23
tan ba~ka i§lev olmad1g1 du~uncesiyle, hi~bir Beylik
odevini yukumlenmezlerdi nedense ... Bu yuzden, bun-
larl k1rmak mumkun degil. ..
Akmc1l1k yasas1 adma ne yazllmi§Sa sogut Bey-
liginde, tlimunde imzalan vard1... :;;imdi k1rarsa onlan,
bir daha birlikte vuru~mazlar. Kararh olduklan belli.
:;;imdiye degin ka~kez tak1m ba~1 degi~tirdiler. Akl!la-
nna eserse, ~ekip giderler, kimseden buyruk almadan.
Keyifleri dilerse, dogru Bey yanma vanp, diled1klerini
sayler, kendi ba~lannm buyrugunu kendileri verirler.
Tanmm1~ iki alp, sayg1 uyand1ran iki yolda~t1!ar ...
Koldan kola, tak1mdan tak1ma aktanrlar kendi dilekle-
rince. :;;imdi bir ters soz etse, kuserler ... Alttan ald1,
yigitliklerine sayg1 duymanm bilinciyle .. .
- Biz burda, Orhan Bey adma gorev yap1p, bey-
li9in ~1kann1 korumakla yukumluyi.iz. Ettiginiz i~. bizi
zora ko~ar gibime ge(mektedir yolda~lar. Hani a(lnma-
ym, kmlmaym ama, bildigim bir i§i soylemekten vaz-
gelmem, zarar verir beyligimize.
Cavlak Toga'nm tepesi at1yordu. Evrenos Gazi iyi
bilir bunu. (:1plak kafas1 k1zarmaya, etsiz yuzu scgn-
meye ba~lad1. Abdal, yolda~m1 boyle gordu rnu, eclcp-
sizlenir ki, gayn agzmdan ~1kan1 bilmeyesiye... Bunu
da ~ok gormli§tUr Evrenos Bey ... Hatta, b1rakm1z kar-
§ISmda bir akmc1 beyinin bulunmasm1, dogrudan Or-
han Gazi olsa, say1p doker i~indekini. Beymi§, ba§·
bugmu~ d!nlemeksizin ...
Bu yuzden, daha Cavlak, sesini ~1karmadan sur·
durdu sozunu.
- Ne varki, bukez kar§lmda toreyi uyguladlkla-
n ve dahi hisann kendiliginden teslim oldugunu, hat-
ta beyinin, beyk1zmm Musluman olup, kolba§1m1z Is-
rail Gazi'nin haremine girdigini belirleyen iki yo(da§lm
bulunmaktad1r. Bu yuzden, ben de Beye gidecek na-

24
meme yazanm ki, Simavna hisanndan yagma pay1
ahnmam1~t1r ...
Yuzu guldu Cavlak'm . . . Keyifle egildi Evrenos
Gazi'nin onunde.
- Ben de, bir yanh~ i~ yapt1k; Gazi kolda§1m1z1
k1rd1k ki, keyfini ka~1rd1k demekteydim kendim kendi-
me ...
Abdal Boga arada olupbiteni hi~ sezinlememi§ gi-
bi Osteledi:
- Bir noksanl1k kald1 samrsam Gazi yolda§ ...
Evrenos, §a§kmhkla bakt1 Bogn'ya.
- Hi~bir noksanhk kald1gln1 sanmam. Ne soyle-
dinizse, nameye onu yazacag1m1 belirttim. Dedim ki,
Beylik ve dahi tak1mba§1hk paylanndan vazgeline. c;a-
pul ve yagmadan Simavna hisan bagl§lk b1rak1la . ..
Abdal, bacaklann1 ay1rd1. Anlams1z anlams1z bak-
tl Evrenos Gazinin yuzune. Agzm1 a~tl . Yutkundu he·
men ardmdan . Ba§lnl sallayarak, yen iden dikildi.
- lyi bire ... Ben de derim ki, as1l noksanl1k bur-
dadlr i§te... Cavlak yolda§lm buyurmu§tur ki azonce,
biz sen;n adma lsrail Gazi kolba§lmiZI, Simavna'ya ka-
dl olarak atad1k ve dahi beratm1 mubarek elinden al-
makhga, kendimiz geldik.
Evrenos ka§lanm ~att1 bir an. DO§Onmeye dald1.
«Kendi ba§lanna i§ yap1hr yap1lmaya . Hem de yapam
Ccvlak Toga'yla, Abdal Bog a olursa alkl§lamr bile ...
Ama beylik hakkma, adam gorevlendirme yetkisine
kan§llmamak gerekmez mi? Ne var ki, §imdiye ne yap-
ml§larsa, dogrulugu anla§llml§ bu iki koca'nm bukez
y3pt1g1 da dogrudur. Nas1lsa birini atam1yacak m1?
Ostelik nas1lsa, hisar ahnd1gmda kad1l1k i~in lsrail'i du-
§Onmedi mi? Niye bir ayn kol kurup, ba§ma ge~irdi
o'nu? .. Bunlar kendinden once davrand1g1 i~in mi, k1-
z1yor? K1zmamas1 gerek. Ne var ki, Abdal ofkelenme-

2
ye ba~lad1. Azbiraz daha ktzdlrlp, berat1 ondan sonra
vermeli ...
Ah, lne, Karaoglan, Timurta~. Karamursel ve
Samsa beyler burda olmahlar. Abdal Boga'nm ofke-
lenmesini seyreylemelilerdi ki ... ))
Cavlak, Evrenos Gazi'nin akhndan get;:enleri sez-
mi~ti ... Sava~c1hgm verdigi bir it;:guduyle, y1llar boyu
yolda~hk ettigi ki~inin, canyolda~tyla biraz oyna~aca­
gmt anlayarak, keyiflendi.
Evrenos, soylenenleri hit;: duymamt~ gibi degi~tir­
di tart1~may1.
- Uzak yoldan geldiniz. Bize bir hisar kazandtrd•-
ntz. Yorgun olmahsmtz. Hele oturun. Bir doyunup se-
rinleyin. Sen de aktlstz Abdal yolda~•m. azbiraz nefes-
len kubann1. Azbiraz 1slat ~arabia dudaklann1. ..
Abdal, sorunun busbutlin unutulacagmdan ku~­
kuya du~tO.
- Beri bak Evrenos Kocas1... Bizim sozumuz
bey sozu degildir ki, alt1m1zdan t;:tka. Ve dahi gerekti-
ginde degi~tirilip, dondurule ... Cavlak Toga yolda~•m­
la, lsrail'e kadtltgl, Davut'a yasavullugu vermi~ gelmi-
~iz, Evrenos Bey denilen ko~ek adma ... $imdi burda
soz donduruldu, berat unutulclu mu, biz bir dahi ga-
ztler arasma giremez, hisarlar onunde dolanebileme-
ziz ...
- Bire sozu veren sizsiniz. Bana dant~madan soz
vermek haddiniz midir ki, ~imdi gelmi~ bana t;:lkt§mak-
tasmlz.
lyi bire ... Biz derdik ki her zaman, bu beyler
arasmda agz1 suratmm ortasmda olan birtek Evrenos
Gazi yolda~1m1z kalm1~t1r. Guvenecegimiz, bizi anlaya-
cak ve dahi yapt1gtm1z i~i degerlendirecek bir o var-
dlr ... Yamldtk mt? Seninki de onlannki gibi, ye!led;k-
t;:e ~a~kalozla~1yor mu?

26
- Ben de derim ki, siz benim adm1a nas1l ata-
mada bulunursunuz?
- Bire bulunduksa n'olmu~? Yeri ge:mi~tir ki,
biz Osman ve dahi Orhan gazi adma atamada bulun-
mu~uzdur da, berat istedigimizde boyle umducu gibi
yakartmam1~t1r bizi. Yaz1y1 yaz1p, muhrunu basarak-
tan yollam1~t1r kendi ulaklanyla. $imdi sen mi yetki-
den, gorevden soz edip, geri dOndereceksin bizi kotli
Evrenos ... Bil ki, ~a rap ve dahi kubar da ~ekmem bir
lokma ekmegini de yemem. Konagm onunde almm cu-
raml elime, tlim Urumeline seni rusvay edinceye, ta~-
1ama duzerim ...
- Dur bire kotu ozan ... Siz ne istediniz de yap-
madlm ben? Hadi ~1kann atama belgesini. Nas1lsa gel-
meden onu da haz1rlami~Sm1Zd1r. Basay1m muhru de.
ugursuz agzm1zdan kurtaray1m yakam1.
Yuzleri guluverdi. Cavlak, ku~agmm arasmdan
atama belgesini ~1kard1. Uzattl ...

Cavlak Toga, atmm dizginini koyuverip, kendini


cnrasma kapt1rm1~ Abdal Boga'nm s1rtma bir ~aplak
att1. Boga, birden irkilip ters ters bakt1 Toga'ya ... Son-
ra surdurdu i~levini ... Toga, aldm~s1zhgm1 onemseme-
den. soze girdi.
- Bak1yorum. kuban 9ekende yine b1rakt1n sen
seni. .. Bir bak bakahm yo rene. biz buralardan ge~mi~
miydik?
- Zora ko~ma beni kotli ko~ek ... Bilirsin ki, sen-
cileyin tarih du~urmeye hevesim olmad1g1 gibi, kafamm
cavlagmdan, k1~1m1n eger vuruguna ~eytanla pazarhk

27
kurmaya da istegim yoktur ... Neyse akhndaki, bildir
hele ...
- Derim ki, Abdal yolda~. biz burda yillar once
bir i~ etmi~tik. Etmi~tik de, hep k1vanm1~tlk yaptiQI-
m•zdan. Ammsadm m1?
Abdal yoresine bakmd1 gormezcesine. Sonra bir-
den at1ld1:
- Bildim bildim... Is rail oglumuzu gavur dilbe-
rinin eline teslim eyleyip ...
Cavlak elini kald1rarak kesti sozi.ini.i.
- Op derim sana ko~ek Abdal. .. Op derim ki,
agzmdan yel ala sozi.ini.i ... Gavur k1z1 m1 kald1 bire
ak1ls1z ... Kendimiz dine dOnderip, sen in koti.i curanm
~mg1rt1smda gerdege gondermedik mi7
- Eh, gonderip de ne olmu~... Ba~ta Evrenos
Gazi, ti.imi.imi.izi.i oyuna getirip, yagma paymdan yok-
sun b1rakm1~tm bizi7 Gene akhna bir ~eytanhk gel-
mesin ...
- Hie; bi~ey geldigi yok da. Edirne havasm• ne-
feslenende, akhma di.i~ti.i. Bir yoklaya(lm istedim ko-
yup gittiklerimizi... Neden dersen, Bir dald•k yillard1r
Tuna otelerine... Bir dahi kendimizi alabilirsek alahm
S1rp ve dahi Macar dilberlerinin c•v•lt•lanndan. OZ':edim
kolda~lanm• bire ...
- lyi ya ... l~te o yolday1z. Varahm da, haberle-
yelim odlek sand1g1m1z Kara Andon nam kefere bam-
nm, Kara Aydm olanda nice yigit c;•ktiQinl. K1z1 Me:ek
hatun ile damad1 lsrail Gazi sevinirler mi. yerinirler mi
bir gOrelim.
- Kac; sefere birlikte gittik.. Hie; birinde de ge-
rilemedi.
- Dobruca olsun, Nikebolu olsun, bizden onde
seyirtirdi.

28
- Kefere iken odlek olan nice adem, dine donen-
de bizden yigit olmakta he mi 7
- Eh, bo~una dememi~!er, donme yobazdan be-
terdir, diyeo 00
- Opo 00 Olmi.i~e de s1vanmaya bailadmo
S1vansam ne, s1vanmasam ne, yalan m1 yigit-
ligi7
Dogrudur ki, hem de nasll.. 0 Bacagm1 bir yer-
de bulduk ~ak~mndan tamy1p, kellesini, kolunu baika
yerde 000 Dahas1 var m1 bunun 7
Olabilemezo 00 Ve dahi yigitlik bOylesi oli.ime
deniro
Eh, umahm da sen in i~in de oyle olao 00
Op op, Horasan art•9•0 Payda~mm koti.ili.igU-
ni.i isteyen, paym1 ele kaptmr, demi~ atalanm1zo
- Demi~ de, hemen olmui mu? Biz pay derdini
unuttuk gayri. Gordi.ik ki, az1 da t;:ogu da anlamsJzd1r,
degersizdiro Urumelinin havas1 oyle ho~. geliri oyle bol
ki, payda~ oli.imi.i beklemeye degmezo 00
- Ahrsm at1n1 vurursun egerinio Dalarsm gavur
i~reo lnersin bir hisarm tepesineo lstediginden artJQinl,
umdugundan alasm1 ~eker sokersino
- Amma ahp gittik ba~1m1Z1 be yahuoo 0 Evrenos
Gazi. sakallanm avut;:layaraktan, <Nann he:e ~u name-
yi Candoroglu'na iletino 0 dahi Orhan Beye ula~t1rsm.»
diye buyrugu patlatmasa, Tuna'y1 ai•P. ate yanda so-
zu edilip duran deryadan suvaracakt1k atlanm1z1. 00
- Ne var ki, Evrenos kocam1z, Hac1 II ve lne Be-
yJmizle oturum kurup, Mihaloglu, Karaoglan, Akt;:ako-
ca ve dahj Yah~i ve Ece beyleri de yanma alaraktan,
S1rp Min;esi i.isti.ine varmak dilermi~o Bu haberi bizim
iletmemiz gerekmi~o Boylelikle azbo1raz dinlenmi~ olur-
mu~uzooo

- Sanki biz etegine vanp, mola istemi{liz gibi. 0°


Ne edersin ki, Evrenos'un agzmdan sbz, bir kez ~1kar.
lkinciye kalmadan ~teker palasm1, bni.inde dbndi.iri.ir ki
ki~iyi, bizim babah ko~teklerinin samah1, acemi molla
donenmesi gibi kala yanmda ... Az dahi unutuyordum.
de hele: ~imdi biz Simavna'ya ugrarsak, gecikmez mi-
yiz?
- Neden gecikelim? Kalaca!< degiliz ki ... Saba-
ha du~eriz yola ...
- lyi iyi. .. Nas1lsa birkez uyduk akhna ...
- Oyleyse d1rlan1p durma. Varal1m hele Simav-
na'ya ... Gorelim Kad1 Kolba~1m1zla, ~ahnemizi ...
- Dehle uyuz kat1nm baka(lm. Nice gidermi~ ...
- Benim kuheylana soz edecek adem, altmdaki-
nin hlzma guvenmelidir her ~eyden once ...
- Ben guvencimden, ilk yagma paym1 ortaya ko-
rum. Eh diyorsan, ~al kam~1y1, derim.
- Kim bir yerine iki pay almaktan vazgelebilir-
mi~. Hadi u~le de tezden gels in yagma hakk1. ..
- O~li.iyorum ... Allah, Muhammed, Ali ...
Abdal sozunu bitirmeden kam~IYI salladl Cav(ak ...
At f1rlarken, tamamlad1.
- Sonras1 ve evveli, Kalenderiyi Veli, Cavlak To-
ga huneri, Abdal Boga kucaklad1 semeri. Deh, kuhey-
lan•m, ~undan once varahm ...
Abdal sesinin ti.im gucuyle naraland1. At1, bir iki
salland1 oldu§u yerde. Sonra alabildigine h1zland1 ai-
tmda. Vanp yetmek, vurup almak istercesine yattllar
hayvanlann boyunlanna. Dizlerini birer mengene gibi
s1k1p, kendilerini yegnile~tirdiler bir iyice. Sonra hay-
vanlann yelelerini ok~ay1p, birbirlerini gOzleyerek yan~­
maya ba~Jad1lar.
Cevre n5betcilerini denetlemeye ~1kan ~ahne Da-
vut, g5revlilerin naralardan urkerek, kap1lan kapama-
ya u§ra~1klanm g5r0nce bakmd1. Sonra oklamaya ha-

30
z1rlanan bur~ gozci.ilerine gozatt1. Hemen ardmdan da,
gelenlere bakt1. Bakar bakmaz da hayk1rd1 ti.im sesiy-
le.
- A~m bire ... Tez olun ... Beni bir kap1dan ede-
ceksiniz ... Sonra kendi kendine soylenerek merdiven-
lerden giri~ alanma indi. - Hay anan1z ole, deli dervi~­
ler. Kimbilir nesine tutu~tular yine. N'ola, ne bite de-
meden sahvermi~ler kendilerini. Yag1 san1hp oklan-
ma~. yad bilinip yoklanmak umanm bile bir yana at-
ml~lar.

Daha alana ad1mm1 atarken, yel gibi girip, atlan-


nl ~ahland1rarak zmklad1lar olduklan yere. lnmeden ba-
g1rd1 Cflvlak:
Bire Sahnem, canyolda~1m.
Ho~ gelip, ho~ getirdin Cavlak kolda~1m, bu-
yur.
Selam yigit $ahne. Nas1lsm 7
Selam babahm. Sayenizde, sag eseniz. Sen
nas1Jsm?
- Sayle bire gozi.ini.i sevdigimin $ahnesi... Be-
nim di.ildi.il, ~u koti.i Cavlak'm katmn1 depere tutulmu~
yoz ayg1r gibi gerilerde b1rakt1 he mi?
- Op op ... At1ma soz soyleyen, yamtm1 tepigin-
den shr. Sen geride kaldm.
$ahne, z1play1p gelirken, dala~may1 si.irdi.iren iki
eski kolda!?ma bakt1.
- Hirt degi~memi~siniz yolda~lanm. Be~ y1l on-
ce, beni burda koyup gittiginizden bu yana, adm1z1,
Oni.ini.izi.i 90k duydum. Akmc1lar derlermi~ ki, Cavlak
Toga ile Abdal Boga bizimle bile ge!di mi, hisar alm-
ml~tlr. Yel olur eser, sel olur ta~ar, ku~ olur u~ar ve
dahi nacak olur birter, yine de ahrlar kaleyi. ..
lki koca adam da, su~ i~lemi~ bebe'er gibi k1za-

31
np, ba§lannt yere egdiler. Cavlak, mtnldantr gibi ya-
nttladt :;lahne'yi:
- Yok bire :;lahnem ... Biz ne ediyorsak, kavga-
ntn tadtnr almt§ erler olarak, keyfimizden ediyoruz.
Genc;:ler, nedense bOyOtOyorlar gozlerinde cengimizi .. .
0 yOzden, bil ki sana aktaran yalan yanlt~ uydurmu~ .. .
Belli ki, sen in bizi nice sevdigini bilmekte ...
- Hadi hadi ... Ben yolda~lanmt bilmez miyim?
Ne ki soylenmi§tir sizin ic;:in, az bile soylenmi~tir. -Son-
ra akltna yeni bir ~ey gelmi~ gibi gOIUp, kt§ktrtmak is-
tegiyle. sOrdOrdO sozOnO.- Hatta, Evrenos Gazi'nin,
ikinize de birer sancak vermekte ayak direttigini; sizin
de, biz ttmar istemeyiz, hele adem ttmarma hie;: gele-
meyiz diye yadstdtgtnJzda, Evrenos Beyin, buyrugum
daga ta;;;a, kurda ku~a gec;:mektedir de, siz nice bir
adem olastntz, ona uymayasm1z, diye c;:•kr~mast Oze-
rine, Akc;:akoca'yla Balaban koca'ntn ayaklarma dO~Op,
bu buyruktan size srgmmz, dediginizi duymayan mt
kaldt ...
Abdal, $ahne'nin soluksuz bir ovgOyle ba~lama­
smdan keyiflenmi~. agztnt ac;:tp dinlemekteyken, srgtn-
ma sozcOgOnO duyar duymaz, irkildi bir. Sonra ta~:an
OJnatrrcasma debelendi.
- Tann, Tonus babamtz ve dahi o dedigin koca-
lar tantkttr ki, biz kimseden kimseye srgmmr~ degiliz.
Demi~izdir ki, kocalar oturumunda Evrenos Gaziye; Be-
ri bak yigitba~r... Biz, U rumeline kolda~tn olaraktan
geldikse . Tann a~ktyla vuru~up, hak yolunda kelle ver-
mek ic;:indir. Bir hisann golgesinde yan gelip, gobek
bOyOtmek ic;:in degil ... Onerini tezden geri al, yoksa biz
hangi hisan almaya srvanacagrmrz• iyi bilmekteyiz ...
SozOnOn burastnda ~amarladr Boga'yr Cavlak. $a-
marladt ya, Abdal birkez ac;:mt~tr agztnr. Be~ yr!dtr bir
hisann golgesinde bulunan $ahne'yle konu~makta ol-

32
duklann1 ~oktan unutmu~tu. 0 yine ne yapt1m gibiler-
den bak1p, biran susunca, sOze girdi.
- Hani bizim sersem Abdal'1m1zlr, demesi, oyle
olanlar i~indir.
$ahne, Cavlak'm sQ_~i.i dondi.irme ~abalamas1yla
birlikte, Abdal'm pot k1rd1gm1 sezip;·. k1vranmasm1 go-
ri.ince, kahkahay1 bast1. . )'-
- Abdal Boga'nm sozm.e gllcenecek adam m1
kalmad1 yeryi.izi.inde ki, beni avutmak istersin Cavlak
kocas1. .. - Sanld1 her birine.- Gelmenizle, k1vanc1m1z
ta~1p, yalmzhg1m1z u~up gitmi~tir.
- Yalmzllk?l .. lsrai! Gazimiz nerde?
- $imdi Edirne'de Kad1hk etmekte.
- Melek k1z1m1z?
- <;oktan ana oldu? Burdan giderken, ikincisi
geldi gelecek idi. $imdi i.i~ oglan o:mu~ ki, her biri ote-
kini a~a. bilgide, yigitlikte, demektelerdi... Demek siz
de Evrenos'!a r;:at1~t1mz? Kimbilir ~ice kopi.irrni.i~ti.ir
koca kurt ... Nice donenmi~tir topuklanna basaraktan.
- Sorar m1sm? Ne zamand1r gaziler ve dahi alp-
ler buyrugumuzdan ~1kar oldu deyende, bu senin Ab-
dal yolda~1n bir kopi.irsi.in. Bire Evrenos Kocas1, biz
ne gaziyiz ne de alp senin kap1 itin olacak. Biz Urum
erenleri ve dahi abdallany1z ki, buyrugu bir Tanndan,
bir babalanm1zdan bir de Hi.inkardan ahnz and1m1z i.iz-
re ... Ak1nc1 beyleri yol gosterir, cyvallah ... Amac be-
lirtir, evelallah ... Am a on dan otesine kan~abilemez, ha-
di yallah, demesin mi. ..
- Evrenos Gazi ne etti bunun i.izerine ...
- Ne etsin? Kocalara yakm1p, bize bakmaraktan
dedi ki: Ben de bir daha buyrugu Handan ~·kartmaz­
sam, sakahm oni.ime gelsin koti.i Abdal.
- Neyse ki, iyi kurtarm1~sm1z pa~ay1. Evrenos

Azap Ortaklar1 F: 3/33


Gazi'nin sakah nas1lsa onunde olduguna gore, buyrugu-
nu yinelemeye hiy niyeti yok demektir.
Belli olmaz ki bu eski kurtlar ~ahne yolda-
flm ...
Ya, Belli olmaz.
Ban konagmm bak1mh sayvanmdan geyip, merdi-
veni y1km1~lard1 ki, Oy ya~larmda bir yocuk, ayaklan-
na t1rmand1 Davut'un. ~alvannm ~okune tombul elle-
riyle yap1~t1.
Abdal Boga, kocamun eliyle ba~m1 ok~ad1 kuyu-
gun. Cavlak kucaklad1 hemen.
- Senin mi?
- Tann bag1~larsa.
- Bag1~lam1~ Davut kannda~. Hem de tam akm-
CI yigitine yak1~acak bir delikanl1.
- Ya, demek seni de yitirdik bizim defterden.
Boga'nm ac1h ac1h bakmd1gm1 goren Toga, yocu-
~u z1platt1 kucagmda.
- TOrkmene yigit gerek, yolda~. Bizim yerimizi
kim dolduracak? Bunlar... Biz den geymi~, evlenip bir
yere baglanmak. Kimimiz abdalhga, kimimiz cavlakh-
ga soyunmu~uz hOppedek. Unutmu~uz bir ayal. ev, yO-
cui< s1cakhgm1. ~ahne kolda~1m1z, lsrail yolda~1m1z gi-
biler olmasa, kuruyup gidecegiz sava~ alanlannda. Ka-
fir bizim k1rmam1zla tOkenecek degil a ... Gelip, yete-
cek yeniden. lyi ediyorsunuz. <;ok bir iyi ediyorsunuz
hem de ...
Abdal, yeniden ba~m1 ok~ad1 yocugun.
- Adm ne sen in?
<;ocuk, yumuk ellerini ylizi.inde, agzmda gezdirdi
bir si.ire. Di.i!?Ondi.i. Gozlerini k1rp1!?t1rd1 sevimli sevim-
n...
Botog ...
Botog mu? Hiy duymad1m ...

34
~ahne, a~1klamak zorunda kald1. Bir cenkda§lan-
na bakt1 sevecenlikle, bir oglunun yi.izOnde gezdirdi
gozlerini.
- Di.i§i.indi.im ki, ogluma en sevdiklerimin adm1
vereyim. Ama, sizi birbirinizden ay1rmak ne mi.imki.in.
Babalanmz, §eyhleriniz, gazilerimiz, Alplerimiz ay1ram1-
yor. K1saltt1m ben de adlann1z1. Birinizin Bo'sunu al-
d;m, otekinizin, Tog'unu ... Bizim yigitin ad1 ~1k1verdi
ortaya ...
Bu a~1klama ikisinin de gozlerini ya§arttl bir an-
d::~ ... Cavlak, gozi.ini.in ya§ard1gm1 sezinleyince burnu·
nu ~ekti sesli sesli. Z1platt1 oglan1.
- Sago! ~ahne kannda§. .. Oglun, oglumuzdur
bundan ote ...
Abdal, ku§agma s1vand1 birden. Cavlak koluna
yapl§tl. Ve si.irdi.irdi.i sozi.ini.i.
- ~imdi, Abdal emmisi bir ko~aklama der, Bo-
tok oglumuza. Oder sevgimizi, y1r ko§arak.
Abdal, ~okti.i konagm eyvanma ...
- Bir vururuz, bin ses gelir katirden, -Bir ekilir,
yOzbin IJiteriz yerden,- Nice §eyh:er, babam1z erenler·
den, -Bir armagan bize Botog oglumuz ... Di.i§man ezer
k1hcJm1z kirmani,- Oldugumuz yerde kavga harman1,
- Kavga gi.ini.i, kolda§, eren sarmam, - Bize candan
odi.il Botog oglumuz ... Abdal Bog a, bunu size soyledi,
- <;ok yolda§llk, ~ok canda§hk eyledi,- Ya§am boyu
birkez boyun egmedi, - Egiliben opti.i Botog oglumuz ...
Cavlak, dedigini yaptl kolda§IOIO. Egilip opti.i og-
lam. Sonra uzatt1, Abda1'1n kocaman ba§ma dogru. De-
minden beri sessiz dinleyen Botog, kollann1 uzatt1 Ab-
dal'a ...
- Calsana em mi. ..
- Calay1m... Sen iste yeter ki ...
Yeniden vurdu curanm tellerine. Bir CO$kunun,

35
unutulmamanm borcunu odeme klvancmm yucelerinde
ken din den ge~ti Abdal. ..
Cavlak'la Davut, haz1rlanm1~ sofran1n ba~ma ge~­
tiler. Abdal, bir siire daha vurdu curasma. Kii~iimencik
oglanla, giire~ tuttu, bogu~tu.

Kad1 lsrail'i ilk soru~ta buldular. Ak~am karanhg1


~okerken, kap1sma dayandllar. lsrail, beklenmedik ko-
nuklannm geli~iyle, kutland1 birden.
- Hele hele, gelenlere ... Yan1lm1yorum degil mi?
- Sonra i~eri seslendi.- Hatun ... Yeti~ bir ... Bak, kim-
ler geldi ...
Melek, eteklerini u~u~turarak seyirtti sayvana
dogru. Gelenleri goriince, yanm Tiirk~esiy:e donenme-
ye ba~lad1 yorelerinde.
- Bakmd1 kimler gelmi§... Mutluluk borcumun
alacakhlan. Cavlak Toga efendimizle, Abdal Boga Sul-
tammlz ... Nas1l ammsaml§lar bizi? Nerden bulmu~lar
yolumuzui' ..
- Siz, unutulur musunuz?
- Dogrusu ya, be~-alt1 y1ld1r golgenizi evimizin
onunde gormeyende, Oyle sanml§tlk
- Bire bizim Kad1 lsrail'in pa~asmdan yap1~mca,
oyle s1k1 tutmu~sun ki, akmda raslamaz olduk gayri ...
Evrenos Gazi Eren, Edirne'ye gorevle gondermese, bir-
birimizi gorecegimiz yoktu. Biz samrd1k ki, lsrail'imiz,
koydugumuz yerdedir. Simavna KadiSinl gormeye git-
tik, annac1m1zda ~ahne Davut'un igri gagasm1 bulduk.
Bire, lsraH'imiz ne oldu dedik ki, sangll1g1m1zdan ben-
g1Jigimiz tavana vura.
Abdal, Cavlak'm nefeslenmesinden yararlanarak.
soze girdi.
- Meger, Kolba~1m1z, Tuna dolaylanm, S1rbis-

36
tan dilberleriy:e, Macaristan pili~lerini hepten yolda~la­
rma terkeyleyip ...
Cavlak, ~aplag1 yap1~t1rd1.
- Bire densiz ... Melek k1z1m1Z1n dizimiz dibinde,
agz1m1z1n ~ahni~ine bakt1gm1 gormez misin 7 Kolba~1-
m1zm hali mi kalm1~t1r dilber i~re hayallensin de, senin
g•bi dumanaltma gelsin.
Melek, kahkahalarm1 koyuverdi Abdal'm ~a§km
bak1~lanna.
- Siz ald1rmaym1z Cavlak efendimize Abdal Sul-
tanlmlz. Buyurunuz dO§OndOklerinizi.
- Hah, gordOn mO kotO Cavlak. Bir gunden bir
gOne bana da hak veren, benden yana da «;1kan oldu.
Aldm m1, egri boyunun 6I«;Os0n0 ~imdi. Ya~a be k1z1-
m1z. Sagol bire gelinimiz. $adettin bizi ki, y1r ko~tur·
macasma ...
- Hah ... Sen b1rak salakcasma «;uvallamayl da,
vur curanm teline, ko~ ko~abildigince y1rm1. Bakarsm
senden sonrakiler, bir i~e yaranm bulup gonenmi~ler
birinden ...
Jsrail, agz1n1 a«;makSIZin, birbinne, bir otekine kay-
dlnyor gozlerini. Sevin«;li ... Onlan, ilk Rumeliye ~lktlk­
lan gunun k1vancmda gormenin co~kusu i«;inde.
Tutkuyla kucaklad1 ikisini de... Kahn govdelerin-
de, birer «;omak gibi kald1 kollan. Ama, eski gOcOnden
bi~ey yitirmemi~ oldugunu kamtlamanm «;abas1yla Slk-
tl.
- Hey bire Suleyman Pa~a aslanlan, Akmc1 pi~­
darlan ko«;yigitlerim benim. Umanm dogru bana geldi-
niz.
Cavlak, kolda~mm nas1'l sevindigini bu davranl~m­
dan kavrad1. Sevgiyle sanld1.
- Elbet... Evrenos Gazi, HOnkftra name yazml!;l.
Bizden ba!}kasml bulamam1~ ulakhk i«;in. <;andaroglu-

37
nun kara yi.izi.ini.i gormeden, Kad1 lsrail'imizin aydmil-
gmda bir nefeslenelim, dedik. Hem bu arada Melek k1-
z1m1zm bir ayranm1 i~er, bir hatmn1 soranz.
Abdal ofkeyle tartaklad1 Cavlak'1. ..
- Bunca yolu bir ayran i~in mi teptik... Poh ...
- Daha ne istersin bire koca Abdal. .. Kad1 evin-
d~ misket ~arab1 yudumlayacak degilsin a ...
- Helbet misket ~arab1 yudumlayacag1m. Kadl-
ilk mahkemede ve dahi cam ide ... Abdal ereninin gon-
li.indeyse, ~arabm ti.irab1 yatmaktad1r ki, gozi.i kalma-
Sin meyhanede ...
lsrail, ~arap sozci.igi.i ge~ince, belli belirsiz irki'di.
Melek, at1ld1 keyifle.
- Merak buyurmaym1z Abdal Sultamm... Mah-
zende tam istediginiz gibi yudumlugumuz bulunur. Ka-
dl evidir diye i.ist kata pek ~1karmay1z. Ama, siz buyur-
dunuz madem. Konugumuzsunuz ...
Abdal, kubann1 curasma vurdurarak debelendi.
- Yok Melek gelinimiz. Sen hi~ toreni bozmaya-
sm. Bize mahzenin yolunu gaster. Kad1 katma ~arap
r;1kmam1~ olsun.
- Beri bak Boga .A.bdal'1, kad1 evi dedikse, lsrail
Kolda~m1zm evidir aym zamanda. Ne demekmi~ sen
gibi konugumuz geldiginde, yalanc1 tore. Buyur ki, sof-
randa istedigini OnOnde bulasm ...
Abdal bir Cavlak'a, bir lsrail'e bakt1. ..
- Baka Cavlak yolda~. bizim kolba~1. kad1 olah
elis1k1hga m1 girdi dersin?
- Elbet ... Sofraya gelen ~arabm kokusu «;lk-
maz ... Neden dersen, sen tO mOnO mideye indireceksin.
Ne varki, mahzene inersen, nice ~arap olsa, tOketmeye
andi~eceginden, kad1 evinin mahzenine giren, ~arap
s1zgm1 oluyor, diye Edirne i~inde rOsvay edersin kolba-
~lmiZI. Korkusu bundand1r benim bildigim. Git meyha-

38
neye, fu~:mm i~ine gir, ama, kad1 evinde, kokusunu al-
ml~ olmak yeterlidir.
- Bire vazgel sen bu kad1ilktan. Nedir? Topluma
ornek olacag1m diye, goniOnOn ~ektiginden sakm1p ~e­
kineceksin. Nasllsa Melek k1Z1m1z bakar yig1tlerimize.
Biz gidelim yine gavur i~lerine. Basallm kaleleri. i~e­
lim f1~1 dolusu ~araplan tepemizden akmacasma. Ce-
kelim dilberleri ... -Durdu, yutkundu. Cavlak'm ~am an
dikilmi~ti yeniden.- Cevremizde donenip, tas1m1za ~a­
rap doldursun i~in ...
- Oh ... Ozledim bunlann tOmOnO biliyor musu-
nuz. 0~ yll once, Edirne vurgununa kat1ld1m bir. 0 gUn-
den bu yana, tam kalem adam1 olup ~1kt1m. Bazen yok-
luyorum kendimi yolda~lar. Sang1m1, kaftan1m1 att1-
g1mleyin, segirtip geleyim yammza diyorum. Sonra bir
dO~OnOyorum ki, kent i~inde dert ~ogalmakta. Beyligi-
miz geli~ip, geni~lemekte. Salt akmc1hk yeterli gelme-
mekte gayn... Alman yerleri yonetecek, k1il~ yerine
kalem oynatacak efendiler gerek. Bunlan biz yeti~tirir­
sek, bizim yolumuzdan, ba~kalan yeti~tirdi mi, onlarm
yolundan giderler. C1gmndan ~1kabilir gelecek. 0 yOz-
den bir fiske vuruyorum sang1ma, biraz daha yerle~iyor
ba~1ma. Kaftana daha bir s1k1 sanllyorum. Neden der-
seniz, o s1rada siz geliyorsunuz akhma. Ben bunca
hamlamadan sonra, onlann bir kollannm yapt1g1 i~i be-
ceremem nas1lsa, diyorum. Cavlak'la, Abdal, benim ye-
rime de k1h~ O~OrOr, kelle dO~GrGr. Benim odevim bur-
da ... Medrese'de ...
Abdal, ac1yarak bakt1 lsrail'e.
- Vay, demek kalem efendiligi s1va~t1 bir iyicene
herbir yanma he mi? Ostelik medreseli o!dun, Beylige
efendi yeti~tirmek Gzere ... Yand1m Is rail Gazi. ..
Cavlak dGzeltti Abdal'm alaym1;
- Gene delilendin sersem Abdal ... lsrail Gazimi-

39
zin bu karan, bizi vuru~mada kavi krlar. Bir di.i~Onse·
ne, kent yonetecek, kale tutacak adam yeti~mezse, fer-
manr ku~agrna soktugunleyin kadrlrk koltuguna sen ya
da ben oturacagrz. Eli, bellegi dert gtirmesin ki kolba~r­
mrzrn. Biz, palamrzrn nacagrmrzrn panltrsrna tutsak ede-
lim kafiri. Yoksa zor alrrsrn sen, seni Evrenos Beyimi-
zin elinden.
Konagrn bi.iyi.ik odasrna girdiler. Ko~e minderlerine
kuruldular keyiflice. Abdal, kalrn, ki.it bacaklannr altrna
alarak, bagda~ kurdu. Kubannr, curasrnr ~rkanp, yanr-
ba~rna kodu. Ba~rnr salladr Cavlak'rn sozlerine:
- Oyle ya ... Okur yazar takrmr yeti~ip, yonetim-
den haberli olmadr mr, i~ ba~a kalacak. Akrnlar duracak
ki, yeniden hrz almak gi.i~le~ecek.
- Salt o da degil. Biz yonetimi, palayla kurup,
nacakla yi.iri.iti.iri.iz. Oysa, bilgi sovgi.iyi.i de, dtivgi.iyi.i
de yasaklar. Bilgili yonetim, insanlarrna ho~lukla, yon
verir. Ho~lukla yon verildi mi, toplumlar ilerler, geli-
~ir ... Vurup krrmak insanr prstrnr bir sOre. Prstrrrr ya,
bir gi.in gelir dikilir yoneticiye. Oy!e bir gi.indi.ir ki bu,
sen porsGmi.l~sGndi.ir. Nacagrn panltrsrnr yitirm1~tir.
Zorun dogurdugu zor, senden gG~IGdGr Gstelik. Deviri-
verir. Bilgi, bilim bunu engeller. 0 yGzden bizim vu-
ru~mam;zdan daha gereklidir kalem. Gerekli oldugun·
dan da, lsrail Gazimizin i~levi bizimkinden yGce ve da-
hi degerlidir. Bir dahi kern soz ~rkardrgrnr duyarsam
agzrndan, kulagrnadek yrrtanm o kahn dudaklann1 bil-
mi~ ol. ..
- Biz gorevimizi yapanz Cav~ak kannda~. Hani
Abdalrm1zrn da hakkr yok degil. Ki~i giderek kol gi.ici.i-
ni.i yitiriyor. Palamrzrn agrrlrgr, bilegimizi agntrr oldu.
Oysa nasrl oyna~rrdrk onunla, bir sevdalr gibi. $imdi
sardrrdrk kitaplara. Okuduk~a, yepyeni evrenlerin, ev-
rimini anhyor ki~i. Ogrettik~e. ogrenme istegi ~i~ekle-

40
nip geli~iyor i~tinde. GorOyorsun ki, ardrnda bir pa-
la, almmr~ birkal( kale brrakmaktan yegdir, biriki oku-
mu~ brrakmak ...

- Ve dahi yazrlmr~ bir yaprt brrakmak... Pala


kOflenir durunca. Kale el degi~tirir gOce gore. Ama,
edinilmi~ bilgi, bir de kagrt OstOnde belleklere sunul-
mu~sa, kalrr yOzyrllar boyunca. Sen bizim kolba~rm•z­
dm. Gormekteyim ki, en bir dogru ve de ge~erli yolu
se~mi~sin. Abdal'la ben nas1lsa salmr~rz kendimizi. Ka-
famrz ke~telenmi~, gozOmOz pe!felenmi~ bilimden ya-
na. · Durdu. Nefeslenerek baktr. .. - Hatta, Abdal bile
benden ko~uklu bu bakrmdan. lyi kotO, birkac; yrr
ko~mu~. Urumeli vurgunlanndan, Anadolu yangrnlarr-
nadek soylenip c;alrnan. Bakarsm bellekten bellege ge-
r;:er. Ula~rr gelecek ku~aklara. Bire, derler. Vuruour-
ken, yrrla~an ademler varmr~ zamanm birinde. Benimki
bOsbOtOn yoksulluk ... TOm den yoksulluk ...
Abdal, daldr Cavlak'rn anlattrklarrna. Boylesi ir;:ten
yandrgmr gormemi~ti bunca yrlhk yolda~rnrn. israil Ga-
zinin evindeki agrr hava mr neden oluyordu buna ... DO-
~undO, derin derin, soluklandr ...

- Tasa·ianma hire kotO dervi~. Senin ic;in de bir


yrr ko~arrm. Hem de ko~tuklarrmm en gOzelini ... Eger
dedigin c;rkar, gelecek ku~aklar anrmsarsa birgOn bizi,
Abdal Boga'yr, Cavlak Toga'dan ayrramazlar. Derler ki:
lki yolda~ varmr~ Urumeli erenlerinin ic;inde. Hie;: yakrn-
mamr~lar zamanlarrndan. Hie; kac;mmam•~lar amanlarrn-
dan. Ya~ain1~lar ve dahi, ya~amrn gerektirdigi her ko-
~ulu yerine getirmi~ler. Sevmi~ler, sevi~mi!;ller. Vur-
mu~lar, vuru~mu~lar... YeryOzOne gelmenin anlamrnr
bilerek, bir fidanrn boy atmasrnr gori.ip, bir nara.1rn yan-
krlanmasmr i~iterek. Sanmr~larki, yankrlanan kendi na-
ralarrdrr. Vuru~maktan ba~ka i~ gelmezmi~ ellerinden.

41
Gelmezmi~ ya, yine de iyi ademlermi~ ... Vuru~malan
da, duru~malan da yigitce gelip, ge~mi~ .. .
israil. i~tenlikle bakt1 onlara. Ozi.in~leri ger~ekti.
K1van~lan gibi. Ya~amak ... Kavganm ortasmda har-
manlanmak nice geli~tiriyor ki~iyi? Ay1plamalan. di.i-
~i.incelerinden oti.iri.i kmamalan gerekirdi. Oysa. Cav-
lakla Abdal. bir di.izenin ancak bilim yoluyla tutunup,
geli~ebilecegini bilmenin co~kusuyla, yereceklerinc,
ovi.iyorlar onu. Durumu onlar bile dogrulad1gma gore.
ogullan da kendi yerini do!durmaiJ. Hi~ olmazsa, biri ...
En ki.i~i.igi.i ...
Cavlak, i.i«;:i.ini.in de dal1p gitmesinden kayg1lanm1~
gtbi, sozi.i degi~tirdi.
- Duydugumuza gore, oglanlan i.i~lemi~sin.
- Ya ... Melek k1z1n ardardma i.i~ ogul bag1~lad1
bana. En ki.i~i.igi.i i.i~ ya~mda. Adm1 Mahmud koydum.
Otekiler de. ishak'la Ismail ...
Hangi yolda~m otagma varsak, hep ogul Slra-
I.:J,1iyOr. Bunca ogula bir k1z gerekmez mi?
- Eh. verenin i~i belli mi olur? Bakarsm1z bu kez
iw gelmi~.
Me 1 '!~. c~r;yelerin seyirtmesiyle sofray1 kurdur-
mL~. mahzenden kendi eliyle testiyi doldurmu~tu. l~er­
dekileri ~agnlamak amac1yla kap1y1 a~t1gmda, Mahmut.
eteginin arasmdan f1rlad1.
-· Baba. emmilerimiz gelmi~ ... Anamm emmile-
riymi~. byle mi?
- l~te bu Mahmud, - dedi kollarm1 a~arak lsrail.
S"Jnra Mahmud'u kucaklarken, • Geldiler ya oglum. Ha-
''' ananm sana anlattiQI iki yigit vard1 ... Kale kapllann1
k1ran, surlan yerle bir eden ... l~ta ontar ... Bu. Toga,
bu da Boga emmin ...
Abdal kucaklad1 Mahmud'u. San, ipek sa«;:larmt
ok!;lad1.

42
- Anlat bakahm, Melek anan sana neler soy;u-
yordu, bizim ic;in?
- Siz, Cavlak emmimle ikiniz, en yuce akmcJia-
nm•zmJ~SmJz. Kale vurmakta, yagma almakta bir e~i­
niz daha bulunmazm1~? Hele sen Abdal emmi ... Cura-
nJ ahrm1~sm kucagma ... Daglarm yelini, derelerin selini,
ku~lann dilini, ve de yamac;lann belini anlatJrmJ§Sin ki,
agzmdan bal akar, gozlerin sevgi doker, sesin dinleye-
ni yakarm1~. Birkez de, tepeniz att1, naralandm•z m1,
daglar inlermi~. lnsanc•klar korkudan kac;acak delik
ararm•§. Doga sizi yeryuzune korkuyu da sevgiyi de
s1mgelemek i~tin salm1~ ...
- Bire, bire bu benden ozan, - diye sarmalad1
Mahmud'u Abdal. Z1platt1. - Senden de ~tok bir akilll
ketO dervi~ ... $uncac1k bebe, gunlerce belletsen ar·
darda dizeleyemez bunca sozu. Vay ki, Abdal ba~Jm,
uzam1~ sa~t•m ve dahi kocam1~ ya~1m, vay ... Bire ye-
genim kim belletti bunlan sana?
- Anam ... Ak~am olup, ekelerimle uzand1k m•
yatag•m•za, hep sizi anlat1r bize.
Go;,deri ya~ard1 Abdal'm. Ba~m• gogsune dogru
egdi. GurultOyle burnunu ~tekti. Mahmud urktu bu gu-
rUitOden. Gozlerini k1rp1~tmrken Cavlak at1ld1.
- Op op, yorgun at ornegi koyuverme kendini.
Bebeyi z•plat1yorsun ...
- Yemek hamm•~ yigitler, - dedi lsrail. - Buyrun
da karn•m•z• doyurahm.
- Benim istedigim var m• sofrada?
Melek kap1 agzmda bekliyordu. Abdal'•n sozler;-
ni hemen yan1tlad1.
- Haz1r istediginiz Boga Sultan. Kendi elimle bir
testi doldurdum size.
- Hay bire... Gelinimiz gibisi yoktur ~u yeryu-
zunde. Baka ugursuz Cavlak, bunca diyar gezdim, bun-

43
ca hile sezdim ... Dede Korkutdan Tapduk'a, Koca Yu-
nus'tan. Baba Tonus'a bunca ytr belledim, yine de se-
nin gi.ici.ine bir ti.iriU ula§amadtm. Bir bak1~ta sezinli-
yorsun insanm ic;indeki cevheri. $imdi di.i~i.inUyorum
da, o gi.inku §aplaklamalannda ne denli hakh oldugu-
nu anhyorum bir iyice.
- Sus bire nekre Bog a ... Bir tas §a rap ic;in bun-
ca yagcthk edilir mi? $unu iyice yerle~tir ki aktlstz ka-
factgma, ben seni ne zaman ki ~aplakhyorumdur, bu-
yuk bir hay1r i~liyorumdur. Yoksa uzun boyundan ar-
ttk koca l<afan, bin naneyi bir herzeye kan§tlrlp, ne
haltlar doktUrUr.

Onlar sofraya otururlarken. Melek Mahmud'u kap-


tt. Tum debelenmelerini bo~a «;tkararak, odasma kapat-
tt. Bir sure, kendi ba~lanna oturdular. Sessizlikten, c;o-
cuklann odada bulunmadtgmt sezinleyen Cavlak, dur-
makstzm donene Melek'e seslendi.
- Bey k1z1, hani yegenlerimiz? Bizi yoksun mu
ktlacaksm onlardan?
- Hele yemeginizi rahathkla yiyin.
- Biz yemegimizi rahathkla yeriz gelinim. Yegen·
lerimiz donenmeli ki yoremizde, her lokmamtzda, sag.
lam bir yuvani!J mutlulugunu yudumlayaltm.
Melek kap1y1 ac;ar ac;maz, Mahmud, top gibi dal-
dt ic;eri. Hem seyirtiyor, hem ekelerine bagmyordu:
- Gelin gelin... Emmilerimiz babamla birlik.

<;ocuklann ko~u~mas1 arasmda yemeklerini yedi-


ler. Boga, ikisi uc;uyle birden sanhp bogu§maya, top
gibi tutup, Toga'ya atmaya ba~lad1. Arada bir israil.
baba sertligine stgmmayt deniyorsa da, gormezlikten
gelmenin daha iyi olacagm1 anlay<Jrak, ko~esine kay-
kt~tyordu iyice ...

44
3

Murad Hi.idavendigar, kendi istedigince bir saray


yaptmnca, Edirne Kayser saraym1 ekul elarak Kad1 ls-
rail'in buyruguna verdi. K1sa zamanda di.izeltilip, a~llan
m~dresenin ic;i kayna~1yerdu. Ogle namazmda, vaze-
derken teplulugun ti.imOnO agzma bakt1ran Mella Ma-
tufi, ogleden senra ekula gelecekmi~. Dediklerine go-
re, ogretmenleriyle tart1~1p, kendisine bir yer ac;1lma-
sm1 isteyecekmi~ lsrail Gazi'den ...
Haber ekulun i~ine yayllmca, ogrenciler dersleri
unuttular ... Bakallm hangi sm1fa girecek? Bakallm tar-
w~ma nasll gec;ecek? Mella Yusuf, Mella Turhan vc Is-
rail Kad1, bir Acem mollasmm hakkmdan gelebilecek-
ler mi?
Uzay1p giden serular... Durmaks1zm artan geri-
hm ... Senugta, Mella Matufi'nin, karaya c;alan keyu ye-
~~~. kaftan1 ugu~tu, ekulun avlusunda. Gazier dikildi
ad1mlanna... Kap1dan gec;ti. Keriderlarda mestlerinin
sessiz tlplrtiSinl dinlediler yOrekleri kutleyerek. Senun-
da bir kap1 ac;1hp kapand1. .. Ve Mella Matufi, Mel:a
Turhan'm, dersligine girdi.
Mella Turhan, ya~am1 boyu, Kur'anm ekunma ve
yazllma bigimleri i.izerinde durmu~. bilimin oteki dal-
lanna bula~maml!iJtl. Matufi, kendisinin yerum ustas1
eldugunu belirtiyerdu. Daha c;ek Kad1 lsrail'in alanm:::
giren bu dalda, Acemden bu yana bilgisini yuceltip
geldiginden soz ediyer. Ostune kimsenin bulunmayn-
cagml sOyiOyerdu.
Mahmud, Mella Turhan'm dersini izlemekteyd1.
Adamm gelip, Hoca'dan, izin ald1ktan senra, kendisini
ovmeye ba~lamasmdan can1 S1k1id1. Kendi kendine,

45
«Bir at1m:1k barutu var bun uno Belki o da yok .. 0 Bil-
gin, bilgisini kamunun yararma sunaro Bildigiyle ogi.in-
mezo Bir ki~i ki, bir ~eyle ogi.ini.iro 0 onda yokturo 00»
diye di.i~i.indi.io
Bilinciyle bu karara vard1ktan sonra, ogrencmm
gozi.inde giderek devle~en adam, Mahmud'un gozi.inde
porsi.idi.i, doki.ildi.i. Hele doksi.in bakallm incilerini de,
sonu nereye varacak diye dald1. 00
Matufi, Fatiha suresini okudu ilkino <;etrefil Arap-
gaslyla, gi.ig anla~1llr bir bigimde belirtti kelimeleri. Son-
ra, arada bol bol Farsga sozci.ik kullanarak, ayetleri
ag1klamaya ba~lad1. «Uzym Rabbine ~i.iki.irler olsun
k1. 00» «Bu birinci Ayet, yeryi.izi.i di.izleminin ve gi.ine~in
ve ylld1zlarm yaratiCISI alan Tannya insanm te~ekki.i­
ri.iyle ba~lar,» diye girdi sozeo 00
Mahmud, yi.izi.ini.i buru~turdu. Daha birinci ayetin
ag1klanmasmda, nice ham bilgin oldugu ortaya c;:1k1ve-
riyordu. Molla Turhan bile, ag1klama bilimiyle ugra~­
madiQI halde, kar~1 g1kt1 bu gori.i~e .. 0
- Molla efendi, bizim bildigimizce, buyurdugu-
nuz ayet, uzaylann Tanrl's1 alan, yi.ice varhktan soz et-
mektediro Ve yine bildigimizce, yeryi.izi.i di.iz degil, yu-
varlaktlr. 00
- Efendim, bu buyurduklanmz, Batinilerin, cahi-
liyye donemi bilgisiz filozoflardan aktarmalar yaparak,
gergek inanm1~lan aldatma amacm1 gi.itmektediro Dog·
rusu budur ki, yeryi.izi.i gergekten di.izdi.iro Dag!ar, te-
p'O'Ier d1~mda bir tepsi gibidir. 00 Ben Acem'den bu yana
geliyorumo Higbir yuvarlakhk gormedim 000 Okudugum
kitap'arda da, tek uzaydan soz edildi hepo 00 Dine fesat
kan~tmp, saf inanglan gi.iri.itmek gabasmdakiler,
birgok dinsiz filozofun yap1tm1 gevirip, ordan aktarma-
lar yaparak, insanlan aldatacaklann1 sanmaktad1rlar.
$i.iki.irler olsun ki, Kur'an apa~;1kt1ro Bunu anlay1p, an-

46
latmay1 kendisine gi:irev edinmi~ bizim gibi bilginler
c;1kmaktad1r.
Mahmut daha ~ok buru~turdu yOzOnO. Matufi,
~evresine bakmd1 aldm~s1z. TOmOnO kapsam1~t1 i~te.
T <.~rhan Molla, adam Ia tart1~maya girmenin guc;IOgOnO
anlad1. Ama, i:igrencilerinin i:inOnde hi~bir~ey bilmiyor
duruma dO~mesi de dogru degildi. Vine bir c;1k1~ yapt1.
- Ama, buyurdugunuz gibi olmas1 mOmkOn de-
gil bence. C:OnkO, dediniz ki, birtek uzay vard1r. Oysa,
Tann, kendi kitabmda demektedir k1, «RabbOialemin,»
bu sonuna gelen«in» eki, c;ogul anlammdad1r. Oyleyse,
uzaylardan si:iz edilmektedir.
- Demek Edirne Medresesinecek uzand1 elleri ol
zmd1klann. Yazil<. .. Ozi.i!dOm Moll a karmda~1m. Ba~ka
anlamlar vermeye hie; gerek yok. Nereye gittimse, o
Sukretes imans1zmm fikirleriyle sava~may1 kendime
bore;: bildim... Her gittigim yerde, Aristo, Demos ten
gibi Hristiyanhktan bile once, insanlan kendilerinin
Tannhg1na inandm:nak istemi~ birk3~ fersudeye dayan-
d1k!ann1 gi:irdOm... Anlatt1m onlara ki, bu bilimler,
Kur'an yeryOzOne indirildikten sonra gec;mi~tir. Hi~bir
degeri kalmam1~t1r ...
Molla Turhan, belki de hocanm sayd1g1 adlan ilk
duyuyordu. Kendi dahndan ba~kas1yla ilgilenmemi~ ol-
duguna i:iyle yand1 ki ... Bu adamlar kimdi? Neier de-
mi~lerdi? Hi~ bilmiyor .. .
Oteki sm1flardaki i:igrenciler, Matufi'nin vaazmda
bulunmu~ olanlardan dinledikleri c;etrefil ama, agzmdan
cehennem alevleri c;1k1yor, i:iykOicrinden etkilenerek
izin ald1lar i:igretmenlerinden. Kad1 lsrail, yagma paym-
d'ln medrese hakkm1 almak i~in C:andaroglunun yanma,
yeni saraya gitmi~ti. Matufi'nin geleceginden haberi
yoktu ... Molla Yusuf, i:igrenr.ilerinin izin istemesinden
yararlanarak, hafiften kestirmeye ba~lad1. Molla Tur·

47
han'ln Slnlfl, doldu ta~tl okuldaki ogrencilerle ... Nefes·
siz dinliyorlard1. Matufi, kalabahgm artt1gm1 gordi.ik~e
co~uyor, daldan dala atlayarak, veryansm ediyordu.
Molla Turhan, gozlerini duvarlarda, tavan ko~ele­
rinde bir si.ire gezdirip, Matufi'ye cevap veremez duru·
rna di.i~i.ince, Mahmud'dan imdat istedi ... Mahmud, bir
si.ire daha dinledi Matufi'yi ...
Sonunda Molla Turhan'a dogru c;evirdi ba~m1.
- lzin verirseniz Hocam, Molla Matufi'ye sora-
caklanm vard1r ...
Matufi, Turhan Molla'y1 Hocam deyip, kendisini
ad1yla ~ag1ran ogrenciyi bir si.izdi.i. Turhan'dan once
atllc;h ...
- Efendil llkin bilginlerin nas1l ~agnlacagm1 bil-
meniz gerekir ... Gori.iyorum ki, bu medresede ogren-
cilere yanh~ ~eyler belletilmekte ve de ogrenci niteli-
giyle bagda~m1yacak davran1~lar ogretilmektedir. HO-
davendigar efendimize durumu sunup, dOzeltilmesi go-
revini isteyecegim ...
Mahmud hie; ald1rmad1 adam!n dediklerine. Yine-
ledi sorusunu.
- Hocam izin verirseniz Matufi Molla'ya sora-
caklanm vard1r ...
Ogrenciler kulak kesilmi~lerdi... lyi bir tartl!?ma
olacakt1... Mahmud, kolay girmez tart1;;;maya. Am a,
birkez de girerse, sonunacak goti.irOr. Ve kar~nsmdaki­
ni bir iyice zorlar. Ka~ bilim adam1, kar~1smda zml Zl-
nl ter dokmO~tlir. Sevin~le ellerini ogu~turdular. Tur-
han Molla, ba~1n1 sallad1 ... Ama, Matufi, etkisini yitir·
mekte oldugunun ikirciklenmesine dO~erek, yeniden
bag1rmaya ba~lad1.
- Efendi efendi, ben yanh~1r11 dOzeltip, seni dog-
ru yola 9agmyorum. Bir bilgine nas1l davran1lacagm1
ogretiyorum. Sen, hi~ duymam1~ gibi yineliyorsun aym

48
yanh~l. Benden yamt almak istiyorsan, once sormanm
kurallann1 bilmen gerekir ...
Adam giderek yOkseltiyordu sesini. Molla Turhan,
ikirciklenmiiti oldugu yerde. Mahmud, hi~ boylesiyle
tart1~mad1. ~imdi bir yanh~hk ederse, tOm okulun adm1
pisler. Aray1 dOzeltmek i~in adamm susmasm1 bekledi.
Tam agzm1 a~acagmda, Mahmud soze girdi. Sesi din-
gin, bak1~lan kararh ve duruydu ...
_...:... Efendi buras1 Medresedir ... Kar~m1zdakiler bi-
rer bilgin aday1. Ve ilk ogrendikleri, ger~ek bilginin bg-
rendigini kamuya sunmas1, kendine bundan pay ~1kar­
mamas1d1r. Siz bana soru sormanm kurallann1 ogret-
mek istiyorsunuz. Kendinizce dogru olabilir bu. Ama
biz, bilgisini saptamad1g1m1z, kesinlikle inanmad1g1m1z
ki~ilere, bilginlik sayg1sm1 kolaycac1k sunuvermeyiz.
lnsan olarak size sayg1m1z bOyOktOr. Hele bilginizden
de gOven duyahm, o zaman sayg•lanm1z1n tOmO OstO-
nuze olsun.
Matufi, yerinde k1p1rdand1. Gozler;nin tOm OrkOn~­
IOgOyle Mahmud'un gbzlerine bakt1. 0, gencecik, daha
sakallan belirmemi~ beyaz yOzde, gekincenin gizigini
bile goremedi. Biran ikirciklendi. Yeniden ba~lad1 bag•r-
maya ...
- Bu dahi bOyOk bir yanl1~t1r efendi. ilkin gerekli
sayg1y1 gostereceksiniz. Sonra kendinizi yeti~tirdiginiz­
de sayg1 isteyeceksiniz. Siz bize, soru soracagm1z1
belirtiyorsunuz. Oysa soy(ediklerinizle smamak ister
gibi bir havamz vard1r. Herkes haddini bi(ip akhnm
ermedigi konularda cirit atmaya heveslenmemelidir.
Mahmud, adam1n yine de sayg1h olmaya c;:abala-
dlglnl, «sen» derken, «siz» demeye ba~lad1gm• hemen
anlad1. Ama, gOrOitOsOnden hig bir~ey yitirmemi~ti. ..
Ayn1 ding in sesle, yan1tlad1. ..
- Ben de aym ~eyi soyleyecektim efendi ... Ak-·

Azap Ortaklar• F: 4/49


l1m1n ermedigi sorunlan ogrenmeye cah~an bir insa-
nlm ... Tumumuz oyleyiz ... Hocalar1m1zm bellettigine
inanmz, aksi ispatlanmcaya, ya da isbatlaymcaya. 0
yi.izden, size sormak istiyorum. Ogrenmek i~in ...
- Ben bunca yer gezdim. Bunca bilim edindim ...
Sir kendini bilmez ogrencinin boyle konu~mas1 i~in mi?
Bukez sozunu kesti Mahmud ...
- Kervancllar da cok yer gezer efendi... Kor·er
de bazen ba~larm1 kaldmp, gune~e bakarlar. Bu onla·
nn ne c;ok bildigini ispatlar, ne de gordi.iklerini. ..

Matufi birden topland1... $a~km!lkla bakt1 Mah-


mud'a ... $imdiyedek, biri c1k1p, kar!?1smda soz edeme-
mi~ti. Bu Ostelik, 6yle vuruyor ki sozu, altmdan ka(kl-
lasl degil. .. Yeniden gurultuye vursa, sozunu kesiyor.
E:1 iyisi, tart1~may1 ac;mak. Ama, yenildi derler. Etkisi
tum den yiter ... Yine de debelendi ...

- Guzel soyluyorsunuz. Ama, bu, ogrencilerin


bilginler kar~1smda boylesine edepsizlenmesine yine de
gerekce olamaz ...
- Edepsizlik, ki~iye gore degi~ir. Bilgi eger verim-
li bir urun olarak kabullenilirse, bunu edinen ve de cev-
resine dag1tmak isteyen, ne denli sayg1degerse, urunde
zehir oldugunu 6grenen birinin, yiyenlerin elinden ka-
PIP yere atmas1 da o denli sayg1degerdir. Ve edepsiz-
lik say1lmamak gerekir ...
- Ne demek istiyorsunuz?
- Demek istiyorum ki, biz bilgin adaylan olarak, her
bilginim diyene kul kale olamay1z. Eger olursak, 6gren-
menin kurallanm yoketmi~ sayl(mz. Her bilgiyi ele~tir­
mek. incelemek ve dogrusunu egrisinden ay1klamak zo-
runlugundaylz. Bilgi, ancak bunu yapabilenin elinde bir
degerdir. Ve ancak o zaman insanhgm geli~mesine ya-
rarll olur. Yoksa, donmu~ bilginin, anlams1z saygmm

50
kimseye bir yaran olmaz ... Am a, yarars1z bilgi kamuya
oyle zarar verir ki, kimse agllan yaray1 kapatamaz ...
- Bu sozleriniz, benim bilgin olmadJgJmJ m1 sez-
dirmek ister ...
- Bilginizi isbatlay1p bize kabul ettirinceye degin
oyle efendi. ..
- Ya sizinle tart1~mazsam ...
- BOyOk gOrOitOierle buraya tart1~maya geldigi-
nJzi duyurdunuz. Tart1~1p tartJ~mamak sizin bileceginiz
i~tir. Her insanm kendi bilisine sr.yg1 duyanz biz ...
Ama, o zaman, burda bulunanlarm tOmOnOn bilginiz-
den ku~kulanmasm1 da bag1~lamak zorundasm1z.
Salonun tavanmda m1nltrlar yankrland1. Matufi.
Slk1~tmlm1~ gibi bakmd1 yoresine. Mella Turhan·a goz-
attL Az once, sesinin tOm gOcOyle yOklendigi adam-
dan, bir yard1m umdu ... Mella Turhan, gozlerini kapa-
m,~. hie ilgisiz, dinliyordu sozleri ..
Ben sizinle degil, hocalann1zla tart1~mak i~t"'-
dim ...
Bilginin derecesi, rOtbesi, makam1 yoktur be-
nim bildigim. Hocam1z, soru sormama izin vererek, si-
zinle tart1~may1 ho~kar~1lamJ~t1r. Okuma yazma dalm-
da, yeti~mi~ ustalann en bOyOklerinden biridir, kendi-
leri ... Eger izin vermese!erdi, ben susup oturur, dinler-
dim sizin yanh~hklanniZJ. lzin verildigine gore, konu~­
mam bir zorunluluktur.
- Benim yanh~hklanm1 m1?
- Evet... Yanh~hklannJzJ. Daha Kur'anm birinci
ayetinde, oylesine bagnaz, oylesine yanh~ yorumlara ve
sonuglara vardm1z ki, hangibirini dOzeltmek gerektigi-
ne karar veremiyorum ...
- Siz gizmeyi a~1yorsunuz ...
- Higbi~eyi a~t1g1m yak. Bilimsel bir tart1~ma m1
yapacag1z? Yoksa birbirimizi mi suglayacag1z? lstersc-

1
mz ilkin buna karar verelim. Ondan sonra, soze gire-
lim ...
Matufi, Mahmud'un dinginliginden iyice ku~kulan­
mayn ba~lad1... Bir ki~inin boylesine ken dine guven
duyabilmesi ic;in, tart1~acag1 konuyu ~ok iyi bilmesi
gerekirdi. Ostelik hie; yilgmhk gostermiyor. Ya~ sayg1::;1
filan da duymuyordu ... K1sa sure gittigi ve akh alma-
d•9• ic;in hemen b1rakt1Q1 Bagdat Medresesi'nde, bilgin-
ler boyle demi~lerdi. «Bilginin ya~• yoktur. Kim ki dog-
ruyu bilir, hi9 sakmmadan, egri soyleyene anlatmah-
d•r. Ne rutbe, ne ya~ bilgiyi baglamamah ... >>
Yeniden k1p1rdand1. .. Yeniden ba!?lad1g1 yere don-
mek istedi:
- Bilgilerin ba!?l sayg1d1r benim bildigim ...
- Evet. Sayg1d1r. In sana, bilg1ye sayg1. .. Ve si-
zin anlad1gm1zdan c;ok ba!?ka ~eydir. Degerlendirme-
ya, deger vermeye dayan1r. Sayg1 gosteren ic;in, sayg1
gSsterilenin ayn1 hakk1 oldugunu bilmiyorum ben ... 0
yuzden size derim ki, efendi, konumuza donelim ... Ki-
~iliklerimizin ne denli sayg1deger oldugunu b1rakahm
ba~kalan kararla!?tlrsm ...
Derin derin soludu Matufi... Ayaklanna Ia net et-
ti. Nerden girmi~ti bu sm1fa ... Nerden gelmi!?ti Med-
reseye ... Bir parmakhk c;ocuk kuyrugundan tutmu~.
alayla yerden yere c;ahyor ... Hie; ba~ma gelmedi ki
boyle bi~ey... Burda ogretmen olsa, hemen tutar ku-
lagmdan atar dl!?lr. Hadi edepsizlerle benim i~im yok,
der ... Degil ki ...
lster istemez surdurecek konu~may1. Sayg1 usti.i-
ne kayd1rabilseydi, biraz altmdan kalkard1. Ama, hi~
oyuna da gelmiyor ki ...
- Bana soracaklann1z oldugunu belirttiniz. Son-
•a. birden bilgisizligimi one surdi.inliz. Ya sizin yanh~­
lanmz ...

52
- Oyle yapt1msa. ger~ekten yal"'li~ davrand1m ...
Ben san1yorum ki, sizin bilgisizliginizi one si.irmedim.
Tam tersine, ogrenmek istedigimi belirttim. Siz ki~ili­
ginizden alarak, ofkeye kap1ldm1z. Bilginin en bi.iyi.ik
di.i~manl ofkedir, diyorum ben. lstiyorum ki, soraylm.
Sizden yan1t alay1m ...
- Buy run so run ...
- Ayeti yorumlarken dediniz ki: «Yeryi.izi.i di.iz·
lemi ... Ay, gi.ine~ ve y1ld1zlar ... »
- Evet ...
- Gokbilim konusunda ben bir iki bilgin oku·
dum. Acaba siz lbni Salt'm lktisar'm1 gordi.ini.iz mi.i?
- Hay1r, gormedim ...
- Peki donenceler konusunda uzun ara~t1rmalar
yapan Ibn Benna'nm Mainhac'm1?
- Gokbilimle hi~ ugra~madim? Benim konum,
yorumdur.
- Ya, pek gi.izel... 0 zaman Tabari yorumunu
gormi.i~ olacaksm1z.
- Tabari. .. - Di.i~i.indi.i biran ... - Ha evet. Bir bak
m1~t1m ... Pek degerli say1lmaz ...
Ogrenciler ilkkez alayll bir nefeslenme sallverdi·
ler. Matufi giderek, ku~kusunu bast1ramaz duruma ge·
liyordu. Ogrencilerin ti.imi.ini.in dediklerine kar~1 r;1kma·
s1, bo~lukta b1rak1vermi~ti o'nu ...
Aceleyle at1ld1;
- Hatta bir risaleyle yads1m3 bile yazd1m o'na ...
- Pek iyi etmi~siniz efendi. Yaln1z, Tabariyi biz
daha yeni okuduk. Der ki, sizin k1Zd1klanmza k1zarak.
Hani az once, dinsizlikle. cahillikle suc;ladiklarmiZI ele$·
tirerek: «Tann. uzaylann yaratiCISidlr ... >> Bu konuda siz
y3lmz kallyorsunuz. Yeryi.izO dOzlemi deyip, gokbili·
min birinci basamagm1 r;OrOtOyorsunuz. Sonra ili~kim
yJk diyorsunuz. Yorum bilginiyim, diyor sonra da ken-

53
di fikrinize yakrn say1labilecek a..i.iyuk bilgin:eri yads•-
maya kalk1~1yorsunuz. Bana oyle geliyor ki efendi, siz
yanh~• sadece bilgisizlere, bilisizlere yutturabilecek bir
ta§ra vaizisiniz. Osmanogullan beyliginin yeni geli~­
mekte olmas1, kulah kapmaya itmi§ sizi. Bursa'da Emir
Buhari oldugundan Edirne'nin yolunu tutmu§sunuz.
Burda da, Mella Yusuflar, Kad1 lsrailler, Mella Tur-
hanlar oldugunu unutmu§sunuz. Bunlann her biri, bil-
gileri i~in ya~amlann1 vermi§lerdir Ve hi~ bir zaman
bizim kar§1m1za ge~ip de, ogunmemi§lerdir. Kendile-
riyle her yeni bilgiyi, k1yas1ya tartl§abiliriz. Benim size
onerim dii§Ondugunuzden vazge~menizdir... Muezzin-
lik i~in !:>ag1rmak yeterlidir. Ama, bilgin olmak i~in oku-
mak. ~al•§mak. dli§Gnmek, ele§tirmek, incelemek ve
saglam yorumlara, kesine yakrn sonu~lara ula§mak ge-
rekir. Bilmem daha sozun burasrnda anla§abildik mi?
Yoksa devam edelim mi?..
Matufi. korkuyla bakrnd1 ~evrcsine.. Ogle nama-
zmdan sonra, buraya gelirken. medresenin ba§6gret-
menligini kendisine vereceklerini san1yordu. Oysa !?im-
di.. K1stmlm•:;; bir av gibi, dort yanma bakrn1yor. Og-
rencisi boyle alan bir okulda. ogretmenlik yapmak. ko-
lay degil. .. Mella Turhan'm se!Jsizle:;;ivermes:nin nc·
denini iyi anlad1 §imdi. .. Bir ders verdiler ki o'na.. Hi~
ba:;;ma gelmemi:;;ti boylesi ...
- Burda b1rakahm ... Hocasm• a§mak amacmda-
ki ogrencilerle i§im yak benim ... Ho:;;~a kahn ...
Oh, kurtulmu§tu sonunda. Son sozu yine kendin-
de b1rak1p, atlld1 kap1ya. 1'.;1kt1 gitti ... Mo!la Turhan, bir
sure ardrndan bakt1. Bak•:;;larmda sevgi k•v•lc•mlanaral<.
Mahmud'a ~evirdi yOzOnO.
- Hocasm1 a§mayan ogrenci. ogrendigine h•ya-
net etmi§tir... Bilginin ufuklan geni§, doruklan yuce-
dir efendiler ... Kim ki t1rmanmay1 bilir, ula§may• kurar,

64
alabildigine yi.iri.ir gider ... Oteki bilimlerden pek habe-
rim yoktur. Usta:anmdan ogrendim ki, bir ogrenci, ho-
casrn• a~maya debelenmedi mi, bilim durur. Yi.iri.i-
mez ... Oysa, tarih ve toplumlar geli~mek, ge!ecege
varmak zorunlugundad1rlar. Arada boyleleri ~1kar. Al-
dirmayrn ... Siz, bilginize kar§l odevinizi yerine geti-
rin ...

Ne ba§kayd1... Kendi o~retmen!eri, ger~ek bilim


adamlan bilginim diye ortaya ~1kanlardan nas1l aynh-
variyordu... Dald1g1m sand1lar. Tam gitmeye haz1rlan1·
yorlard1 ki, yeniden konu§tu Moll a Turhan ...
- Mahmud efendi oglumuz ... Sizden ~ok ho~­
nuduz. Dileriz ki, ya§amrnlz boyunca, dogru bildigini-
zi ayn• gi.i~. aym guzellikle savunasrn1z. Hi~ kimseden
kokmayasrn1z. Bilgi, bilisizler i~in korkun~ bi:;;eydir.
Gt:irdi.ini.iz adamrn dediklerini. .. Yarrn sizlere de boyle
diyenler ~1kabilir. Biran once bizleri a§arak. sizi geride
b1rakacak ogrenciler yeti§tiriniz. Yoksa ~ok si.irmez,
gen;:ek bilim adamlan kabuklanna ~ekilir. Boyle adem-
:er, egemenliklerini kurup, her iyi ve gi.izel ~eyi sustur-
maya ~abalarlar ...
Turhan Molla'n•n boylesine gi.izel konu~tu{Junu bi!-
mezlerdi. Sayg1yla durdular oni.indc. Beklediler. Kalkt1,
s1mftan ~1kt1. Kendisi oturdugu surece, kimsenin git-
meyecegini anlam•§tl. Yusuf Molla'nrn yanrna vanp,
olanlan anlatmaya ba§ladl.
Ogrenciler, Mahmud'un ~evresini ald1lar.
- Ger~i bize sOyledi. Ama, sozlerinin ti.imi.i sa-
nayd• Turhan Hocanrn .. .
- Sago I Mahmud .. .
- Medresemizin yuzi.ini.i agarttrn ki ...
Mahmud utan~la ba§rnl egdi. Sonra dikti gt:izlerini
r~rkada~larrna. Tek tek suzdu.

55
- l~inizden hanginiz o:sa, bu adam1 ettigine pl~­
man duruma sokabilirdi. ..
' - Yok yok ... Biz biran etkisinde kald1k dogrusu.
Adam pi.iski.irmeye ba~laymca, konu~mas1 kavrad1 ti.i-
mi.imi.izi.i. Sen olmasaydm, ~oktan postun birinc yer·
le~mi~ti ki, Kad1 lsrail bile i.istesinden gelemiye ...
- Sanmam. Kad1 lsrail, bildigini iyi bilir. Adamm
bir bo~lugunu yakalad1 m1, tutar kulagmdan silkeleyi-
verir. 0 buray1 okul haline getirmek gorevini ald1g1 za-
man, HUdavendigarla anla~maya vard1. Okulun ozerk-
ligini ve ogretmenlerin dokunulmazhgm1 saglad1. lste-
mezse HUdavendigar bile ferman yazsa, kap1dan i~eri
sokmaz kimseyi. Ama, istememesi i~in de, bilgin de·
gil, ~arlatan oldugunu kesinlemesi gerekir.
Sevin~le sanldllar Mahmud'a ...
Ders bitmi~ti ...
Kitaplann1 kucakladdar. Yat1hlar, kogu~lanna gi-
derken, Mahmud ve agabeyleri evin yolunu tuttular.
Odalanna girip, kitaplarm1 b1rakt1ktan sonra, Mah-
mud'un yoresini ald1 lshak'la, ism~il.
Kitaplanm b1rak1r b1rakmaz, SIVI~1rlard1 sava~ egi-
tlmi gormek i~in. BugUn nedense oturdular. Ara~tmc1
gozlerle bakt1 ekelerine. Ishak, lsmail'le bak1~t1ktan
sonra:
- Baka Mahmud Mella ... Biz lsmail'le di.i~i.indUk.
Bilimi yUrUtemeyecegimize iyice akhm1z yattl. Deriz ki,
babamiZin kadl olmadan onceki yolunu tutahm. Ve de
dileriz ki, sen bize yard1mc1 olasm.
Mahmud, egitime gitmemelerinin nedenini anla-
ml~tl. Duru duru bakt1 ikisine de.
- Sezinliyordum ekem. Dersten sonra gizli gizli
okmeydanma, acemioglan ortalanna S1V1~man1zdan se-
zinliyordum ki, birgUn bu tutkuya kap1lacaksm1z.
- Bizi oras1 9ekiyor kannda$1m. Bir yigitin k1h9
u§urmesi, bir akmcmm hisar vurma oykusu, l<itaplarm
sergiledigi bilgilerden daha !fOk etkiliyor bizi. Bag1§la,
sen in gozunde bilim, yeryuzunun en yi.ice degeri ...
Belki dogrusu budur, ama bizim ic;in oyle degil.
- Bagl§lamak ne demek. Anl1yorum sizi. Ama is·
terdim ki, her birimiz bilimde bir dal sec;elim kendimi-
ze ...
Ishak, sozi.inu keserek at1ld1:
- Sen nas1lsa bilimin her dalmda uzman olacak
yetenege sahipsin karmda§lm. Biz sava§l s~iyorsak,
senin gibi bir bilgin blrakt1g1m1zdan guvenli olarak se-
c;iyoruz. 0 yuzden izin ver bize. Ve de, anababam1zdan
izin isterken bizden yana ol. Neden dersen, sen tan•k-
hk ettin mi, anlarlar tutkumuzun kaynagm1.
Ismail, agzma bak1yor Mahmud'uno Sanki o o:ur.
der demez yola du§ebileceklermi§ gibi bir sezgi dogu·
yor ic;inde. Mahmud, hie; du§unmeden yan1tllyor:
- Size yard1mc1 olurum, ama, anababam1zdan
once benim bir ko§ulum var.
Hemen onay1 bast1rdllar.
- Kabul. Tum ko§ullann §imdiden kabul. 0 0

- Neye ko§ullayacag1m1 ogrenmediniz.


- Nasllsa iyiligimizedir.
- Oyleyse, anla§tlk. Hemen yann. name gonde·
recegim emmilerimize. Gelip, sizi aismlar. Bir sure bir-
likte girersiniz kavgayao Sonra. sizin bileceginiz i§
gayn.
Am a biz hemen gitmek istiyorduko 0 0

Emmilerimiz kimbilir nerdedirler?


Ko§ulumu kabullendinizo Bulacag1zo Ve onlar
gelinceye bekleyecegiz. En son ald1g1m haberlere gore.
Pe§te dolaylannda olmalan gerekli. Oraya gidecek bir
bildik var m1?
Gozleri parlad1 lshak'm. $aplaklad1 lsmail'i. 0.

57
- Ne diyordu Karah Tak1mmm ~avu~ba~1s1, anlm-
sadm m1?
- Tamam ... Pe~te yoresinde Yah~i Bey taklml-
na kat1lacag1z, diyordu.
- Demek oyle ... Ben hemen yazay1m nameyi. Siz
de yann 9avu~ba~m1 bulun.
SozUnU bitirmesine b1rakmadllar. ikisi birden ba-
~ma dikilip, direnerek, nameyi bugUnden vermek iste-
diklerini bildirdiler. Biri rahleyi kapt1 ko§turdu. btcki,
diviti mUrekkepleyip uzatt1. Mahmud, sesini ~lkurma­
dan, ekelerinin isteklerini yazd1. Altma mUhrunu bas1p,
du rerek uzatt1.
Buyurdugunuz gibi yazd1m. Gonderin, yeti~tir-
sinler.
Babam k1zmasm sonra?
Haber vermeden i~ goruyoruz diye cr1k1~masm.
GUidu Mahmud. Elini biraz geri 9ekti.
- lsterseniz vazge9elim ...
- Yok vazgelemeyiz. - lkisi birden konu~up, kap-
tllar nameyi.
- Hadi bakahm, tezden yollaym da, seyirtsin-
ler ... Benim sizden ba~ka bir dilegim var. Ola ki bir
daha konu~amay1z bunlan. Madem, bilgiyi, banCJ blrak-
tmlz, bir gun ondan sapt1g1m1 ya du .;:1kanm ugruna
dogruyu sapt1rmaya .;:abalad1g1m1 gorurseniz o zaman
kullanmakta .;:ok ustala~m1~ olacagm1z palalarm1z1 .;:e-
kin. Herkesten once, siz aim ba§lml. c;unku y.:mh§, ge-
lecegi karart1r.
Ishak, ilkkez dikkatle bakt1 karde~ine ... Akhndan
n31er ge.;:tigini sezemiyor. Soylediklerinden anlad1g1
dogruysa, gelecege adayhgm1 koyuyor Mahmud ... Oy-
lesine tutkuyla baglan1yor ki, gelecege. Gen;ekter1 b;r
buyuk bilim adam1 olacagma ku§kusu kalmad1. Bir ki-
:;;i, tutkusuyla boyle yand1 m1, sonunda amacma ulu-

58
~m. Kendilerinden biliyor. Ka~may1 bile kurdular ... Bir-
gi.in, bir tak1mm ardma tak1l1p, Urumeli derinliklerinde
yitivereceklerdi. Mahmud, daha olumlu bir yol goster-
di. Beklemekten bir§ey ~1kmaz ... Ama, bununki bam-
ba§ka ... Bir yasavulluk, bir kad1hk, belki de beylikten
ate ... ~imdiki insanlarm, ~agmln toplumlanmn ba§ma
gegip, onlan yonetmek degil bunun istegi. Gelecege
bile damgasm1 vurmak ... Tum aydmhk ba§larda, bil-
ginin l§lgml tutu§turarak, di.inya durduk~a ya~ay1p git-
mek ...
Titredi ...
Kendi karde§i, boylesine bir tutkunun adam1yd1. ..
«Nasll uzag1z on dan? .. Daha §lmdi yanaklanm op-
ti.im ... kucag1mdayd1 birka~ y1l oncesine gelinceye ...
:;limdi, bi.iyi.idi.i, devle§ti ve uzay1p gitmekte devam edi-
yor ... Cok ba:?ka bi~imde adayhglmlz bizim. Ve o seg-
mi~ olmanm bilinciy:e, keskinle~iyor. Cok durmaz bur-
da ... Gidecek ... >>
D ik dik gozlerine bakt1 birden ...
- Bunlan neden soyledigin! anhyorum Mah-
mud ... Demek sen de yolcusun?
- Daha karar vermedim eke ... Am a, san1r1m, za-
man yakla§tl. Di.i~i.inuyorum ki, ilkin Bursa'ya gide-
yim... Emir Buhari'ye... Sonra, Konya'ya uzanaca-
gJm. Teftezani'nin en yetenekli ogrencilerinden Fev-
zullah'm orda oldugunu ogrendim. Ordan da M1s1r'a,
Ehzer'e ge~mek dilegindeyim. Ehzer, Magnb ve Ma§-
nkJ'n en bi.iyuk bilginlerini toplad1. .. lstiyorum ki, ben
de kendimi bir tophyay1m. Ogrendiklerimi iyice berrak-
la~t1ray1m kafamda ... Sonra yola dO§erim ...

Ismail, biran dald1 ... Tek ba§ma bunca uzun ycla


dayanamaz Mahmud ... Birinden b1rini katarsa yanma
babalan... Akmc1hk gitti. Ishak agabeyi kurtanr pa~a-

59
sm1. 0 bi.iyi.ik aldugu icin, akmCf·Jga kayar ... lsma:l'in
ba~ma dalamrsa i~ ...
Tam saracakt1 ki, Mi.ieyyet, adaya dald1. Bak bu-
nu unutmu~lardJ. Yakm akrabalan Mueyyet Malia cJu-
ruyarken, Kad1 lsrail, anlardan birini gondermezdi, pa-
zarcJSJ almad1klan pazara ... Sevincle kar§Jiadllar Mi.iey·
yet'i ...

Elindeki name di.irGgUnG sallayarak, gUIGmsi.iyar-


du. Di~leri parhyar, yGzUnUn ablakllg1 bUsbi.iti.in artaya
C1k1yardu. Venice terlemeye ba~lam1~ bJy1klan, al ya-
naklarmda belli belirsiz esmer tGyleriyle, tam bir mal-
laydJ. Mahmud geleni gori.ince gi.ili.imsedi ...
- Gel bakahm Mi.ieyyet Malia ... Bizi sevindirecek
bir haberin alma h...
- Yahu emmiagullan, bu Mahmud Malla'dan da
hicbi~ey gizlemek mGmkGn almuyar.
Ishak gGimeden duramadJ.
- Hey Malia kJrmtJsJ... Boyle Ayla gibi smt1p,
Mu~teri gibi goz k1rparak gel... Kalayc1 Ahi'nin c1rag1
gibi calkalan. Sanra da, Mahmud Mallam1zdan bi~ey
gizlemeye kalk1~. AkJisJziJk derim ki buna, acemi ag-
lana ak amachgJ etmeden ate ...
Mi.ieyyet amuzlanm silkti.
- Cavlak emmimin safrasmda aturmad1n m1 sen?
Elbet boyle alaya alacaksm ademi. Benim sozum, ce-
lebi mallam1za. Mu§tumu isterim ki, elimden ucuz kur-
tulmak mi.imkGn almaya.
- Baka Mi.ieyyet Malia, - dedi Ismail.- Mu~tu­
ya degmezse getirdigin haber, ucuzlanm ki, kopege at-
san yemeye ...
- Deger. Yeter ki, haber sahibi mu~tunun dege-
rini bicsin.
- Soz Mueyyet <;elebi. Eger mu§tun sevindiri-

60
ciyse, Tabari yorumunu bir kez dana birlikte ge«;eriz ...
Oldu mu?
- Hoppala ... Biz olumlu mu~tu getire!im, «;e:ebi
karmda~ bizi zora ko~sun. Gorulmu~ i~itilmi~ bir odul-
lendirmeyse bu, ben de ne olay1m.
- Arayan bulur, demi~ler, -dedi gulerek lshak.-
AI odulunu, sann yuki.ini.i demi~, bilgelerimizden biri.
Hadi oyalanma da, duyur haberini bakahm. Sonra da
Taberi efendinin yorum bah«;esine dahp, geli~tir azb:-
raz kaltaban kelleni.
Yamt veremedi Mueyyet. Mahmud, gozlerini dik-
mi~. azarlarcasma bak1yordu. Elindekini uzat1rken;
- Ulak dedi ki, bu name senin. Kad1askerog!u
Musa <;elebi'den geliyormu~. lc;inde yazam bilmiyo-
rum. Ama, koca Musa <;elebi sana name yazd1gma go-
re, Lin lin ora lara ula~t1 demektir. Oyle sevindim ki ...
Ekeleri Mi.ieyyet'i Slk1~t1nrken. bir «;1rp1da okudu
nameyi Mahmud.
- Bana oyle gelir ki, sen ic;indekini ac;1p okudun,-
diye yukleniyordu Ishak.
- Neden okuyay1m. Name bana degil ki, Mah-
mud Mollaya.
Olsun ... Okunacak bi~eydir diye, yutmu~sun-
dur.
Bana ne be ... Ulak agas1, devlet c;a~1t1 m1y1m
ben, ki, ondan ana giden nameyi okuyay1m.
- Mollalann i~i hie; belli olmaz ki.
Mahmud, okumay1 bitirip, ba~m1 kald1rd1.
- Musa <;elebi, HudavendigArla birlikte Edirne' •
ye gelecekmi~. 0 gi.inlerde burda bulunmam1 istiyor.
Benimle mutlaka konu~mak dilegindeymi~.
- Eh, bizim de hemen bir yerlere gidecegimiz o!-
madlgma gore,· dedi Mi.ieyyet.
- Bazan raslant1lar di.i~i.ince'eri birle~tiriyor,- di·

61
ye gUidi.i Mahmud. - Musa Celebi gelmeyecek olsa,
ben Bursa'ya gitmeyi kuruyordum. lsterdim ki, Emir
Buhari'den okuyay1m. Kad1askerden pekle~tireyim bil-
d1klerimi.
- Kad1askeroglunun gok biliminde usta oldugu-
nu soyluyorlar dogru mu?
- Sanmm oy:e ...
Mektuba dalip gitmi~ti bu yanm ag1z yan1ttan son-
ra.
Demek ustalar bir bir toplan1yordu yoresinde.
Smav gi.inlerinin iyice yakla~t1g1m belirler bu.
Kendini yoklad1. Sakals1z yUzli belli beiirsiz gol-
gelendi.
Derin di.i~Unce!ere dald1 ...
Karde~leri bir bak1~ta durumunu anladllar. Oste-
lik Mahmud'la olan i~leri de bitmi~ti. Mi.ieyyet'e biz gi-
d1yoruz, i~aretini yap1p ~1ktllar.
0 nasllsu her zaman begeniyle izlerdi Mahmud'un
bu hallerini.

Bursa Medresesinin hi.icreye benzeyen dar kogu-


~unda, Taftazani'nin gokbilimi ince:eyen kitabm1 a~­
ml~. y1ld1zlar di.inyasmm renkli di.i~i.ine dalip g:tmi~
olan Mahmud, irkildi. Kapmm a~1ld1gm1 sezinlememi~ti.
l~eri dolan bol gi.ine~i, iki iri golgenin kestigini sezin-
leyince, ba~m1 kald1rd1.
Kald1rmas1yla, z1play1p dogrulmas1 gelenlerin i.is-
ti.ine atdmas1 bir oldu ...
- Emmilerim ... Ho~gelip, safa getirdiniz ...
- Bire bu ne dalgmllk Mahmud ... Bir goren sa ..
mr ki, kendinden ge~ip, Tonus Babam1zm dergahmda

62
semaha oturdun ki, gayri di.inyana donebilemezsin ...
Kahn kollan alabildigine a~1lmr~t1 Abdal Bogt~'nm.
Cavlak Toga, hemen yan1ba~mda, sanlmi:l :Jirasmm
kendine gelmesini bekliyordu. Mahmud, cevapiad1 Bo-
ga'yl ...
- Dalm1~1m emmi. Taftazani ustam1z, oylesine
gi.izel anlat1yor ki y1ldlzlann donencesini. U7.:ay di.ize-
ninin doni.i~i.im ve olu~umlanm, dalmamak elde degil. ..
Siz, siz, nerden ~aktm1z boy:e? .. Hangi olumlu geli§-
meye borr~luyum size kavu~may1? ..
Cavlak, gi.ildi.i ...
- Korkanm Urumeli uclannm calkaland1g1 ha-
berlerden senin bir bilgin, bir duygun yok Mahmud ye-
genirn?..
- Hangi haberler? ..
Cavlak, Abdal'a baktl. Mahmud hemen yer act•
yanmda Oturdular ...
- Ben bilmez miyim ... Bu oglan, bir kitabm ki.i-
fi.ine dahp gitti mi, di.inyayla ili§kisini kesmektedir ki,
Cavlak ve dahi Abdal emmileri gelse, ba~m1 kaldmp
bakabilmeyesiye ...
- Azarlamaym emmilerim. Geleli ~ok mu o'du?
Bukez Abdal ~aplaklad1 Cavlak'1. ..
- Yok ogul, yenj geldik. Ve dahi hemen sana
ko~tuk. Bakma Cavlak emminin tak1lmasma. l<apmm
acllmaSJnl duymad10 ya, hemen alaya oturur bilmez
misin?
- Gelirken yolda konu~mu~tuk seni. Demi~tik ki,
Mahmud, bizim geldigirr.izi sezinlemez ...
Mahmud, utan~la ba~m1 egdi. Usullac1k kapatt1
oni.indeki kitabl.
- Comezler, sagolsunlar, su. a~ gibi gereksinim-
leri getirip b1rak1yor'ar. Arada bizim Mi.ieyyet de ug-

63
ray1p, bir baloyor. Onun d1~mda, kimseyi beklemedi-
gim i~in, gir:p ~1kana bakm1yorum. Bag1~laym ...
- Bag1~lad1k ~oktan ... Seni yolunda, kendinden
ge~mi~ gordi.ik ya, Kad1 lsrail'imize en bi.iyi.ik mu~tu­
muzdur bu bizim. Hem belli olmaz, yakmda belki ken-
disi de gelip gori.ir seni. ..
Abdal Boga, s1rtm1 s1gazlad1 Mahmud'un ... Seve-
cenlikle bakt1 yi.izune ...
- Urumeli uclanndan Bursa'ya, belki daha oteye
ge~sek, oralaracek hep seni dinledik yegenim... Og-
rendik ki. yolunda ilerlemi~sin... Her nereye gitsen.
hangi caminin minberine ve dahi kursi.isi.ine ~1ksan, in-
sanlan agzma baktmr olmu~sun. Biliminle ya~h gen~.
er avrat, insanlan uyarmak gorevini birguzel yapmak-
tayml~sm ki, gogsi.imi.izi.in kabankhg1, demirci kori.igu-
ni.i ge~mi~tir.
Cavlak at1ld1 sozi.in burasmda ..
- Urumelinden bu yana vamken, Gelibolu'da du-
raklaml~tlk azbiraz ... Gemi bekliyorduk, Gemlik i.istGn-
den gelmek i~in. Bilmem sen tan1r m1sm, Yah~i Bey
kot;eklerinden, bizim can bir kannda~1m1z, ~ok bir bi.i-
yi.ik ozamm1z Seyhoglu Satu'muz vard1r. O'na rast~a­
dlk. Bu yana gelmekteymi~ ... Birlikte bindik gemiye ...
Mahmud, ba~mdan ince sangm1 ~1kard1. Sanya
yakm kumral sa~lanm ka~1d1 anlar.-~s1z an!ams1z. Son-
ra, gozlerini iki kocaya ~evirip, du~unceli du~i.inceli yi-
neledi.
- Seyhoglu Satu? Seyhoglu Satu?
Abdal Boga, daha ilk davram~larmda, Mahmud'un
Satu'yu ~1karamad1gm1 sezmi~. curasm1 kucaklay1p,
pek sevdigi ko~aklamay1 bezemek amac1yla, teller Os-
tGnde doland1rmaya ba~lam1~t1 parmaklarm1.
Sorular ardardma gelince, sanki cevaphyormw;; gi-
bi nefesi dizeledi hemen:

64
- Bu ~erh-i felek:eyin, durmadan donen benem,
-l~k elinden kadehi, i~iben kanan benem,- Ar~ bizim
seyrammtz, ktyamet bayramtmtz, - Can-u gonul, din
iman, ~ukrane varan benem,-
Mahmud'un yuzunde, tantdtk ~izgiler belirmeye
ba~laymca, atladt dortlukleri. En sonuncusunu vurdu,
bitirmi~ olmak i~in.
- Bir zaman Yunus oldum, cumle cihane dol-
dum, - ~eyhog:u Satu olup, yine beliren ben em ...
Mahmud, bitirinceye bekledi. Sonra, kollannt ok-
!?adt Abdal emmisinin.
- Bildim bildim... Bizim Urumeli kocalanndan
ozan Satu.
Medrese hucresinden gelen cura sesi, ogrencile-
rin tUmunu kapmtn agzma ytgmt~i.l. Olanakstz bir du-
rumu saptamak dilegindeki kaygtlar, goz goz birbiri-
ne ~evrilmi~ti. Ostelik, seslerin Mahmud'un hucresin-
den yaytlmast, ~a~kmllgt daha bir arttrdt.
Olast degildi bu ...
Ogretmenlerin belki en genci, ama en ~attkka~h­
lanndan biri alan Mahmud Molla, nefeslerle oyalansm.
Mueyyet'in sesleri duyup, ztplamasma varmcaya,
buyudu kaygt ... 0, eteklerini u~u~turup, kaptya seyir-
tince, dalgalandt kalabaltk. Mueyyet, kimseyi gormu-
yordu.
- Emmilerimiz gelmi~. Abdal Boga ve dahi Cav-
lak Toga emmilerimiz gelmi~ ... - deyince, kaygt co~­
kuya donu~erek, kapmm onunu kapattt bir sur gibi.
Urumeli uclanndan, Anadolu derinliklerine degin,
bu iki kocantn ununu duymayan yoktu.
Mueyyet'in a~tklamast, co~kuyu sevecenlige do-
nu~turmu~tu. Kaptdan ba~mt uzate.n, gozucuy!a, gor-
meden eteginden ~ekiliyor. Bir ba~ka ba~ uzantyordu

Azap Ortaklar1 F: 5/65


onlan gormek i~in. Nefes biter bitmez i~eri dald1 Mi.iey·
yet.
- Emmilerim, ho~ ~elmissiniz. Bize sadllk, safa-
hi< vermi~siniz. Nasllsm1z? lyi misiniz?
Sorulanyla co~kusunu belirtince, sanld1lar birbirle-
rine.
- Vay Mueyyet Mella, gormeyeli geli~mi~, yig;t-
le!?mi§sin. Derslerin nice gider? Daha b1kmadm m1 mol-
!allktan,- diye tak1ld1 Cavlak ...
Mueyyet, ah~km ah~km ba~1n1 sallad1.
- Vine ba~hyorsun Cavlak emmi. Mahmud ka-
rmda~lmlz da, size yakm1yorum, sanacak ...
- Bire yakmsan da hakkm var. Bu bizim bilge
y~genimiz, aklm1 yaz1lann Ostunune, esresine taktlra-
raktan di.inyay1 unutunca, kimbilir nice canm Slkdmak-
ta, nice pi~manl1k kaplamaktad1r i~ini.
- Yok bire em mi. .. Ben de okuyor ve tad ahyo-
rum her bir bilgiden.
Abdal Boga, durtukledi Cavlak'1.
- Satu yolda~1 anlat1yorduk Mahmud oglumuza.
Y;mm kalmasm.
- Ya ... Az daha unutuyorduk,- diye dikildi Cav-
lek.
Abdal. yeni bir bo~lugunu yakalam1~ gibi sevindi.
Gevrek gevrek gOidO.
- Gayri kocamaya ba~ladm kotu Cavlak ... Do-
nu~te diyecegim ki, Evrenos Beyime, bu benim Ka-
lenderi yolda~1m, ibigini dikti. Gozu yere bakmaya ba~­
ladl. Bundan Ote, vuru~abilemez. AI konagma, acemi-
oglanlara ba~hk edip, harem yOnune gOzcUIOkte bu-
lunsun ... 01 zaman belki daha bir i~e yarar olabJiir ...
Cavlak Ofkeyle ~aplaklad1 Abdal'1. ..
- Beri bak Abdal Boga... Kubarma pisletirsin
~imdi. .. Evrenos Bey bilmez mi. benim ne adem oldu-

66
gumu. Haremi teslim etsin de, kumesine sansar m1
yerle~tirsin kendi eliyle. Ba~latma Tonus Babanm pos-
t!..lndan. Kendin degil misin soze y1r kan~tlrlp, curayla
bi:l~1m1zm dumanm1 dag1tan ... $imdi bir de kar~1m1za
gegip, delilenmek neyin nesi? De k1, biz de anlayallm,
bir oyun mu duzmektesin oturdugun yerde?
- Hadi hadi, soz do!and1rma sen. Anlat anlataca-
gml. Noksanlarm1 ben tamamlanm.

Cavlak, Abdal'm tak1lmasm1 ho~gordu nedense ...


Mahmud, ~imdi sararlar birbirlerine. Anlatacaklan ya-
rma kallr diyordu. Sesini g1karmadan, soze girdi Toga ...
- l~te bu Urumeli kocas1, ozan Satu'ya rastla-
dlk ... Yolda an!att1 ki, siz Candaroglu'yla, Gel.bolu'ya
geldiginizde, i.inun oni.inden seyirtip varm1~. Camiye
g:rmi~sin. Halk yoreni alm1~. Demi~ler ki, Mahmud
Molla, bir ogi.idunu i~itmeden seni b1rakmay1z. Ve da-
hi Candaroglu Yasavullanyla gelip istese, elimizden
alabilemez ... Sen de ba~lnm1~sm kursi.iye tlrmanarak-
tan. Bir ogi.it vermi~sin. In san ustline ... Satu'nun agz1
ag1k kalm1~. 0 ara (:andaroglu'nu gordum, diyordu. Ka-
labahgm arasmdan yolag1p yakmma gelmeyi kurarm1~
kendince. Ama, yol vereni bu!sun da, gegebilsin ... So-
nllnda donup gitmi~. Biz ilkin inanmad1k Satu'ya ... Ye-
genimiz oldugunu bilmektedir ya, b1ze alk1~ sunup, ge-
miye almam1zm kar~11igm1 odi.iyor, dedik. Ama, Gem-
lige inip ahaliden dinleyince ordaki oykuni.i, ve dahi
Bursa'ya vanp, duyunca aradan gegen zaman iginde-
ki konu~malanm, eglenemedik. '.'arallm, ~u yegenimiz
n'cedir, o1r halini soral1m, dedik. Savu~tuk geldik ...
Gordi.ik ki, Mahmudumuz, eskisinden higbir degi~iklik
gostermeyerekten kitaplann ustline kapanml~tlr. $a-
dolduk ... $adhk bulduk ... Dileriz ki, umdugun, bek'e-
digin yere vanr. Ve dahi biz o gi.inleri g.Orebiliriz ...

67
Abdal, ilkin ikirciklenerek bakt1 Toga'ya. Sonra
pundunu bulmu~ olmanm keyfiyle, sata~t1 yeniden.
- Demedim mi ben sana Mahmudum... Gayn
bu senin Toga emmin, di.inyadan elini etegini gekmeye
s1van1r. Her sozi.ini.in sonunda, yann vanp ~cyhinin
kuyruguna yapl§acakml~ gibi, olumsuz(ugu dillendirir.
diye ... Our hele, deyip geki§tirmekteyim. Oi.iny<Jda i~i­
miz var. Neier gori.ip, i§itip iletecegiz gelecege, demck-
teyim. Dinletebilirsen beri gel ... Hakh m•v•m Evrenos
gaziye vanp gitmekte ...
- Bire ~imdi ba§latacaksm ... Din diyanet yerin-
de, sovdi.ireceksin ki, agzlml pisletmecesine ... l<i~i ge-
lecekten soz etti mi, belirsizligi kor ortaya. Senin gibi
yanndan habersiz, di.inden bilisiz si.iri.ip gidecek mi ya-
§am• boyu ...
Mahmud, sevincini d1§a vurmaktan gekinmeyen
bir igtenlikle, sanld1 ikisine de ...
- Oyle 6zlemi~tim ki, bizim oralann1. Oyle bur-
numda ti.iti.iyordu ki, Edirne sokaklanmn ahi kastan,
sara~ goni.i ve dahi yaseminlerinin burculugu, anlat•la-
maz. Siz ge(diniz ~imdi. TOm Urumeli gelmi~ gibi. ..
Gozlerimin onOnde, cigerimin nefesinde ve yOregimin
atl§mda, evim, anam, babam gelmi~ gibi ... Sevindirdi-
niz beni ... Ekelerim nas1l? YOzi.inOzO kara ~•karmazlar
ya ... Gelip ald•9m•za, gotOri.ip egittiginize pi~manhk
duymazsm1z degil mi?
Cavlak Abdal'a bakt1 ... Abda! Cav.!ak'a... Mah-
mud, bak1~lanndaki bulutlanmay1 gorOr gormez, ikircik-
lenerek dikildi.
- Yoksa bir olumsuzlugu mu gizlemek istersi·
niz?
Cavlak, suskunlugun Ozecegini anlad•{Jmdan, ag-
zm• a~t1. Soluklamp kapad1 biran. Sonra, yeniden ba~­
ladl ...

68
- Sen bilmiyorsun olup bitenio Ekelerin deyince,
bir co~ku kapllyor yOregimizio Ne iyi ettin yazdig!n<Jo
A lip gittik 0Biz en ugtayd1k Evrenos Bey in buyruguy-
0 0

lao Macaristan, hatta gok zaman Macaristan sm1rlarm1


da a~arak, Avusturya topraklanna dallyorduko Senyor
denilen ademler var ordao Bizans tekfurlanndan daha
bin beteroo Tepelerin ba~lanna ~atolar yapt1rm1~lar.
0

KOt, kahn hisarlaro c;evresine hendek kazdmp suyla 0 0

doldurmu~laroo Vanp almak, girip vurmak gOc. ... is-


0

hak ve dahi Ismail yegenlerimiz, k1sa zamanda, bizden


iyi ata binip, bizden kavice pala urmay• ogrendiler ki,
akhm1z ~a~aooo Kendi ba~larma bile hisar vurmaya va-
nrlard•o Biz ardlanndan, seyislik etmeye raz1hk getirip,
segirtirdiko GorOrdOk ki, iki yigit yeti~mekte Osmanog-
lu beyligindeo lki akmc1 ki, ilkgenglik gOnlerimizin ko-
0 0

calan gibi. Naralan dag1 ta~1 titretip, bilekleri korucu


0 0

yasavullan inletmekteo Sevincimiz, lst1ranca dagla- 0 0

nndan ulu ve dahi bOyOko Diyoruz ki, Abdal Boga 00

e:nminle, gayn bir ko~eye gekilebil!rizo Son vurulan hi-


sarda sen bir tekke agarsm, kubar heveslileri igino Ben
bir tekke annacmdao Toplanm Cavlakhk ozlemindekile-
rlo lkrar verdirip, ka~1n1, kirpigini, sakah ve dahi sagm1
kaz1yaraktan, yeti~tiririz ~eyhlerimizin, babalanm•zm
yolu, toresinceo Kocaml![lhgm tadm1 bildigimizi bildir-
mekle gec;iririz 0 0 0

Sustuo 0 0

Yard1m istermi~ gibi bakt• Abdal Boga'ya .. o


Ba~m1 yere indiriverdi Abdal. ..
Mahmud anlad1o
Anlatmak istemiyorlardl. Bir OzOne; kaplad1 ic;inio
YOzO al &I oldu 0 0 0

- Anlatmak sizi OzOyorsa b1rakmo Babamdan og-


renirim name yaz1p 0 0 0

- Bire hangi yigitligi anlat1rken susmu~uz biz ki,

69
yegenlerimizin degerini saptarken Ozi.ing duyahm ... De-
digimiz gibi, senin de bizim de ogi.inebilecegimiz iki
akmc1 oldular. Vurup k1nyor, vanp y1k1yorlar... Burg-
lardaki nobetgiler, gelenlerin Ishak ve dahi Ismail gazi
oldugunu ogrendiler mi, kendiliklerinden ag1yorlar ka-
p.lan. Biliyorlar ki, kapllar agllmazsa, onlar yine gire-
cek ve dahi tOmOnO kesecektir. Ci.inki.i, oykOsi.i dillere
destan senin Ismail ekenin ...

Mahmud, soz Ismail Osti.ine gelince anlad1. .. lkisi


birden yitti san1yordu. Salt lsmai:'se yiten, anas1 bir
avuntu bulur yine. Oteki oglum sag diye, di.i!ilOnOr ...
Sesini c;1karmadan, aCISinl belirten gozlerle bakt1
ikisine de ...
MOeyyet, c;ar!il1ya segirtip 91km1!ilt1. $erbetci A hi'-
den, nar !ilerbetleri doldurtup ko!ilturdu ... Onlerine si.ir-
di.i ... Abdal, yan yan bakmd1 yoresine ... MOeyyet'in
kulagma ...
- Bire yegenim, madem bunca zahmete katlan-
dm, biriki ad1m daha atamadm m1?
Mi.ieyyet !ilap!ilal !ilaP!ilal bakt1 yi.izi.ine. Oyle bakm-
ca daha bir beliriyordu yi.izi.ini.in ablakhg1 ... Bog a !ilap-
lakladl bukez ... Mi.ieyyet az daha yere yapl!illyordu.
- Anlamad1m emmi, bag1!illa ...
l!il. bi.isbi.iti.in ag1ga c;1kmca, !ilakaya vurdu Abdal.
Van gozle Mahmud'u si.izerek:
- Bire, !ilerbetci tezgahmm yanmda ne ahisi var?
- Kebapc1. ..
- Ya onun yanmda?
«Hik.» etti Mi.ieyyet. Onun yanmda !ilarapg1 Rum
vard1... Ve Abdal emmisinin ne istedigini c;ozi.iverme-
nin k1vanc1yla yerinden f1rlad1!..
$imdi em mi... 0 dedigin !ilerbetten ahr, geli-
rim ...

70
Mahmud, olup biteni sezmemi~ gibi yaparak, Cav-
lak't sil<l~ttrd• yeniden ...
- Ismail ekemi anlat1yordun?
Cavlak dald1 bir sure ... Sonunda kaldtrdt ba~m1,
Aydmhk aydmhk bakt1 Mahmud'a ..
- Ismail eken bir yaman akmc1 ~t•ktl ki Mahmud
yegenim, anlat1labilemez ... ~imdi Kad1oglu, hisan ad•-
n• alan Macaristan ortalanndaki bir yeri, tek ba~ma a'-
dt ...
Cavlak'm du~une du~une surdurdugu sozler ara-
smda, Mueyyet, elinde ~arap tas1yla girdi. lkisi birden
soluklandtlar.
Abdal, hemen ald1 tas1. Ba~ma dikti. Sonra, guv
alm1~ gibi anlatmaya ba~lad1 sozu Cavlak'tan kaparak:
- Bir gun ekelerinle birlikte, dordumuz, Paron
Derbendinde konaklam1~t1k. Macaristan sm1nnm ba!;lla-
d•9• yerde, sarp, eski bir manast1r idi Paron. Ke~i$1eri
~ta~lthglmlza SIVantp, biz otesine at ko~turdugumuzdan
beri, derbentlik bag1~1 verdigimizden, ~imdi boyle am-
hr oldu. Manastmn bir bolumunu konak yeri haline ge-
tirdiler. Yolculardan ogrendikleri zengin hisarlan, ku-
laglmtza flstldaytveriyorlar. Anla sen gavur ulusuna
ogut verenlerin durumunu. Onlara gore, bire deg'n kt-
nlmast gerekli kAfir say1lan bizlere ~ta~1thg1 onur say•-
yorlar, kendi dinda!;llanm b1rak1p. Dordumuzun birden
topland1gtn1 goren ba~ke~i~. kendis1 stvand• hizmetimi-
ze. Neden dersen, senin Ismail ekenin unu, korkudan
s1ynld1. Masala kan~t1 ~toktan... Meger bu Kad1oglu
dedigimiz hisann bir bam, banmm da bir k1z1 varm1~
ki, k•z derim sana moll a oglum... l~te bu k1zm yure-
cigini, alazlay1p tutu~turmu~ Ismail kolda$1m1z... C•r-
ptmrmt~ ki, bir gun yolu o yoreye du~e ... Kap1lan ktr-
dtgmleyin, sa~tmdan surukleyip g5tlire... Ismail eken
ise. nerdense duymu~ k1z1n gOzelligini. Hani bizim bir

71
hekac1 Kamagan'1m1z vard1 ... Birbirlerine dO~te sevda-
lanan dilber ve dahi yigitlerden soz ederdi. l~te onun
gibi bi~ey bunlarmki de ... On One dolan1p, yakar gen~
yOrecikleri... - Nefeslenip, bakmd1 Cavlak'a ... Cavlak
{:ipil g~zlerini k1rp•~t1np, k1~k1rtmca, sOrdOrdO b•raktJ-
9• yerden.- l~te boyle, k1zm goniO ekende, ekeninki
k1za baglanm1~, birbirinden habersiz yanmaktalar. Biri
gelip alsa, diyormu~ kendisi kendisine... Oteki vanp
alsam... Biz koca ko~ekler de, her~eyden bilisiz, sO-
rOyoruz ba~ka sava~lara lsmailimizi ... Oysa, yigitleri-
mizin zaman1 ~oktan gelmi~ de, ge~mekte... Meger
bunu bilmeyen bir biz kalm1~1Z. $arap co~kunluguyla,
ba~ke~i~i SJkJ~tJrdJm, ban k1zmm pek gi.izel oldugu bir
hisar ad1 versin i~in ... Papaz demez mi ki, sal yigiti,
k1smetine gider ... Hele bak, dedim. Neier olmakta ...
Ve dahi biz nice kocam1~ duruma di.i~mekteyiz. Hemen
bir ko~eye {:ekip, anlat, dedim. Soyledigin sozler nice
bir sozlerdir. Ve dahi neyi anlatmak dilegindesin. 0 za-
man a~t1 agzm1, anlatt1 duyduklarm• ve dahi sezdikle-
rini. Bire durmak yara§Jr m1 bize ... Hele bir sabah ol-
sun, hele bir at binip, k1h~ O~Orelim. Bakahm civamm•-
ZJn gonlundeki kafese nice ku§lar inmekte, diye sah-
nlp, uykuya vard1k. Ve dahi sabahm alacall9• daha ka-
ranhgJ delmeden, dOrtOkledim Cavlak emmini ... Uyku-
sunu almamJ§Iann ~alkalanmas1yla duymazlanmca, §a-
marlad•m biriki. .. Dikilip kalkt1 seninki ... Ve egittim
ki, durum boyle boyledir. , S1van hisar vurmakhga ve
dahi gelinimizi ~ekip almakhga ... Hem en uyand1 ... Ko-
~ekce naraland1. Sabah ~orbasm1 i~mege bile bJrak-
maks•zm, tavlaya yolland1. Vard1k ki, derbende katir,
bizi beklemekte. Ve dahi, geciktiniz. Ismail yigiti bir
ba§ma atlan1p savu~mu~tur, demekte. Durur muyuz?
Biz dahi seyirttik ardmdan. Seyirtt!k ki, nacag1m1z yar-
dJmlyla §enlikli bir gerdek dOzelim ogullugumuza ... Is-

72
hak ekenle birlikte i.iv ath, kanath gibi gitmekteyiz. Ne
var ki, hi!f bir yerde de ekene rastgelmemekteyiz. Bire
ugtu mu bu? Yoksa yanh~ bir yol tuturup gerilerde mi
kald1, diye di.i~i.inmekteyiz. - Sonuca bir ti.irli.i varama-
manm s•kmt1s1yla, durmaks1z1n stiz doland1nyor. Yine
de giderek as1l anlatmas1 gerekene yakla~tiQinl sezin-
lemenin ikirciklenmesinde.. Meger lsmail'imiz !foktan
varm1~ hisara ... Kti~ek kafir, boyle bir damat buldu-
gundan sevinecek yerde, pusuya oturmaz m1? Diye-
ceksin ki, kog lsmailimiz pusudan y1lar adem midir?
$imdiye bin pusu bozmam1~ m1d1r? Hakhsm ... Y1lmaz
ve dahi bozmu~tur. Ama, bu kez ba~ka... Ban k1z1
sevdiginin geldigini duyanda, kendisi ko~up segirtmi~­
tir. Ve dahi elcegiziyle agm1~t1r hisann kap1s1m. Yi.ire-
gi p1rp1rland1 m1 bir ademin, akiiCIQinl g•kanp torbaya
kor, bilirsin. lsmailimiz de tiyle ... Sevdigini ol gtiri.ip,
ozlemle seyirtmesiyle, katir le~lerinin ba~ma i.i~i.i~mesi
bir olur ... Biz yettik ki, hisann kap1s1 hala ag1k, ban
k•z• kan ya~ igindedir. 0 tifl<eyle bir dald1k pala nacak ...
Ekin biger gibi bigmekteyiz tini.imuze geleni. Sonunda
bir nefeslenmemizden yararlanaraktan egittiler ki, sug
ban ve dahi adamlanndad1r. K1zm da, ahalinin de bir
kusurlan yoktur, duraklad1k.
Sonucu sezdigi halde, gtizleri ya:;;arm1~t1 Mah-
mud'un. Cavlak, Abdal susar susmaz at1ld1. Kendi su<;:-
lanm bag1~latmak istermi~cesine boynunu bukerek:
- Ishak eken sagd1r ve dahi Edirne'de ananm ya-
nmda kalm1~t1r biz buraya gelirken. Sana bin selam ey-
lemi:;;tir. Tasalanmaman1 istemi~tir. Neden dersen, ilk
Ofkemiz gegende, kendiliginden dinimize giren ban k•-
zml, ki.ir;ugun k1smeti, bi.iyugi.in hakk1d1r diyerekten, Is-
hak ekenle evlendirip, gtinendirmi~izdir. $imdi o dahi
anan katmda bulunup, pek sevi~mektedirler ...
Mahmud, suglu suglu bakman iki kocanm arkasm-

73
dan d1~anlara dald1. .. Biran, olanlan i~inde ya~ayarak,
silkindi.
- Umanm ki, Ishak ekem, akmc1hg1 ba~ka bir
gorevle degi~tire ...
- lletiriz dO~Onceni, - dedi Cavlak.- Eger kabul-
lenirse, Abdal emminle hemen varmz Evrenos Gazi'nin
katma ... Bir kad1hk dileyip, aparmz atanma belgesini.
Hemen yeti~tirip, elcegizimizle yerle~tiririz yerine.
Mahmud, dO~Onceliydi. Ba~m1 kald1rd1 ag1r ag1r. ..
- Birkez sava~a bulanan, kolay vazgelebilir ml?
Bakahm raz1lanacak m1 bizim istegimize?
- Benim bildigim Ishak olmazlanacakt1r, - dedi
Abclal.- tJeden derseniz, palasmm annacmda duracak
adem bulamamaktayken, sava~1 b1rakmak odleklik sa-
Yihr bizim defterimizde ...
- Ben bir name yaz1p, des em ki. ..
Abd<:!l horozlanarak, sozOnu kesti Mahmud'un.
- Baka Mahmud Molla!.. Kimse senin bilginligi-
ne s1van1yor mu? Birkez yolunu se~en, yurumelidir or-
da gidebildigince ... B1rak Ishak Gazi, kendiliginden vaz-
gelinceye gitsin yolunda. Ben bu Cavlak kocasmm de-
digine de kat1lm1yorum. Sen in dedigine de ...
Mahmud, ba~m1 onune egmi!,)ti. Bir sure ses ~~­
karmadl. ..
- Hakhsm Abdal emmi. Kan~mak haddimiz de·
gil. Ki§i kendi yolunu se~ip, karann1 kesinlemekte oz-
gOrdOr. Ozellikle dogruysa yolu, kan~mak kimsenin
yetkisi degildir. Eh, akmc1hk en bir dogru yoldur ~im·
diki dOzen de ...
Abdal, Mahmud'un kendisine hak vermi§ olmasm-
dan k1vanc; duydu. Kabard1 oldugu yerde. Devle~erek,
tepeden bakt1 Cavlak'a ...
Mahmud, Osteledi.

74
- Urumelinde dolanan ve benim duymad1g1m bir
haberden daha soz etmi~tiniz.
Cavlak, di.i~i.indi.i biran ... Hangisinden der gibi
bakt1 ... Sonra an1msam1~ olmamn rahathg1 gi.ili.ici.ikle~­
ti, buru~uk suratmda.
- Bayezid Beyimiz evlenmektedir, duymadm m1?
- Bayezid Bey mi? - diye sordu.- Kulag1ma oyle
bi~ey c;almm1~t1. Samrsam Germiyanoglu'nun k1z1n1 al-
maktaym•~···
- Val, Devlet Hatun, gelinimiz olmakta. Ostelik,
c;eyiz olarak, beyligin yans1, topraklanm1za katllmak-
ta ... Bu yi.izden bi.iyu:, bir ~olen olacak Bursn'd<:J ...
Bizimle bile gelirsin he mi Mahmud oglumuz?
Mahmud, olmazlan1p, s1ynlacakt1 bu i~ten. Abdal,
atlld1:
- Gelirsin gelirsin ... Derler ki, ~imdiye Osman-
ogullan Beyliginde boylesi bir di.igi.in gori.ilmi.i~ ve da-
hi i~itilmi~ olmayacakm1~... Gormende yarar vard1r.
- Egemenin israfm1 gormek igin mi gagnlars1-
n1z beni. ..
- Egemenin degil ogul, egemenlerin ... Gel ki go-
resin neler olmakta. Goresin ki, kendince di.i~i.incelere
dald1gmda, daha bir aydmhklara vard1rasm akhndakini.
Abdal, ~a~kmllkla bakt1. Di.irti.ikledi Cavlak'1. ..
- Beri bak, sizin dediginize gore, bir koti.i i~ ya-
pllacak gibi geliyor bana.
- Koti.i ... Boylesi ~enlik, belli ki, yagm1n gozu-
ni.i kama~t1rmak amac1yla di.izenleniyor. Ama, beyligin
hazinesine girip, halkm geli~mesine harcanmas1 gere-
ken degerler, bir kibir ve gozboyama arac1 o!arak c;ar-
c;ur edilecektir ...
Cavlak sevinc;le ok~ad1 Mahmud'u ...
- Hemen de buldun yerini. Bunu duyarsa Hi.ida-
vendigAr, medreseleri ac;t1gma pi~man olur ...

75
Abdal'1n derdi ba~kayd1 ...
- Hey beri bakm. Sard1rmay1n kocaman sozlere
soyleyi~i ... Ko~tugum y1r n'olacak?
-Y1r m1?
Caviak a.;:JkladJ.
- Bu senin Abdal emmin, bir ki.ilah da ben ka-
panm diye, ~olenin gorkemi igin ~imdiden bi ko~uk di.i-
zenlemi~ti de ... Gi.ime gitmesinden ikirciklenir ...
- Abdal emmi, sen, ~oleni gordi.ikten sonra, or-
doki yersiz harcamay1 y1rlasan, gelecek ku~aklann go-
zi.ini.i agan bir armagan b1rakm1~ olursun ...
Abdal, curasm1 yandaki postun i.isti.ine gald1 ...
- Vay ki vay ... Oglum Mahmudum, sen her onli-
ne gelene boyle toslarsan, birgi.in iyiye varmaz kisile-
rin sana yi.iklenmesi. .. B1rak el adamm1, kursun ~ole­
nmi de, kama~t1rsm katirin gozi.ini.i ...
Cavlak cevaplad1 Abdal'1 ...
- Bire ak1lsJz ozan, ~olen torenle goz kama~tJr­
manm anlam1 ne ... Biz, can verip alaraktan ba~arma­
makta m1y1z o dedigini ... Daha borklerimizin golgesi
vuranda, kendiliginden a.;:Jimamakta m1 hisarlar ... Koy-
li.isi.i kentlisi, bize l;(a~Jt!Jga s1van1p, kendi banlann1 vur-
makta m1? Nas1l bir sozdi.ir ki seninki, bilgine korku
vermek dilersin ... Osman Gazi'den mi gorenektir bOy-
lesi di.igi.inler. Orhan Beyden mi? Murad HOdavendigar,
daha :?imdiden Bizans Kayserlerine mi ozenmektedir
yoksa? .. Bir dO~i.insene ... Bir yorsana ku~ca kafacJgJ-
nJ. .. Bunca harcamay1 saglayan kimdir? Saraydan sa-
ray a eglenti dOzen Hi.idavendigar m1? Yoksa tutsak-
layJp getirdigin cariyelerin koynunda may~1m1~ ke~kek
gibi yay1lan <;andaroglu mu?
- N'olmu~ bire ... Bir beyligin uydusu olup. onun
adma vuru~an, gazileri, alpleri ve dahi Abdal\ Bacl's1,
Cavlak'J, le~keri tOkenmi~ mi ki, beylerin gidip vuru~-
masm1 tinerirsin? Yak1~1r m1 bir koca beye, ki.igi.imen-
cik hisann dibine s1van1p, yaganmak? Biz ne gi.ine dur-
maktay•z ki, §blene ttirene kan~makllga hak kazanabi-
linsin? ..
Abdal Boga, ymnm yangmmdan, yanllm•~llgm tif-
kesinden boyle konu~maktayd1. Ama ikisinin de alayll
alayh tepinmesini seyrettiklerini gori.ince, gev~eyiverdi.
- Anlad1k bire. Diyelim ki dediginiz gibidir. Ama,
elbette bir· di.i~i.indi.igi.i vard1r bunca beylerimizin ki, kl-
namak yerine, armagan ko~tururlar gemi dolusu ...
Yoksa, dedesiyle at ko~turup, babas1yla bile kent vur-
mu~ bunca yigitba~llar, Hi.idavendigar Murad tini.inde
nacaga yeni s1vanan acemi oglan gibi niye r;;alkalansm-
lar7
Mahmud, tini.ine bak1yordu. Ses etmeden dogrul-
du hafiften... lkisinin de gtizlerine bakt1:
- Ac1km1~ olmallsm1z .Kebapcl ahiyecek gidelim
mi, Mi.ieyyet kannda~1m1zdan bir ricada m1 buluna-
l•m?.
Mi.ieyyet, Abdal'm bag1rmas1 dinecek mi diye bek-
lemekteydi. S1grad1 ...
- Benim ir;;in hava ho~ ... Nas1l isterseniz ... lkin-
cikez gidi~imde, kebaplan Jsmarlaml~, bir saglamca
tembihlemi~tim ahi kulunuza ... Beri bak, bu ISmarlad•-
g•m kebaplan, Abdal Boga ve dahi Cavlak Toga emmi-
lerim yiyecektir. Begenmediler mi, ktiti.i olmu~ demez-
ler. Gelip kulaklarm1 keserek, k1zart1p ktipeklere atar-
lar ki, bun dan i:ite, kulaks1z hizmete s1van1rsm ...
Cavlak dayanamad1 sonunda.
- Bire MUeyyet, sen kendi ag1z tadm1 bizim kor-
kumuza m1 saglamaya ba~ladm7
- Yok emmi. Agzm1za lay1i< bir kebap yapt•ra-
bilmek kolay degil... Bursa bugi.inlerde olagani.isti.i
giinlerini ya~1yor ... Mahmud Mollam1z sezinlememi~-

77
trr bile. 0 burda kitaplann i~inde, Musa <;elebi ve da-
hi Kadrasker efendimizden gaynsmr pek gi:irmemekte.
Arada bir, ders zamam, i:igrencilerin annacma ~rkmak­
ta. Bun dan i:itesinde ne olur, ne biter habersizdir ... Oy-
sa, bey!igin di:irt bir yanmdan kervanlar salt di.igi.in
harcr getirmekte. Kurullar, ~alene yeti~menin debelen-
mesiyle ko~turmaktadrr ...
Konu~ma olanagr bulmanm tadryla, anlatryor olup-
brteni Mi.ieyyet ...
Abdal kr~krrttr o'nu ...
- Hele hele neler de bilmekte ...
- Biz, sayenizde gezip gi:irmekte, Bursa i~in-
de dolanrp, Mahmud karmda~rmrzm gereksinim'erinl
saglad1g1m1zdan yaranrm1z pek ~oktur. Eh, ahi agz1 bir
kez de a~1ld1 mr, ceddinin terligrndeki, nak1~1 kimin
yapt1gmr anlatrr ...
Abdal, ac1yarak baktr Mahmud'a.
- Sen hi~ ~ar~1ya, pazara gitmez misin?
- Sagolsun Mi.ieyyet kannda~rmrz. Bizi bu yor-
gunluklardan kurtarmaktadrr.
- Bire oglum, arada bir ~1k gezin ... Azbiraz gi.i·
ne~ gi:ir ...
- Biz gi.ine~imizi ~oktan gi:irmu~uz emmi. ..
Mi.ieyyet, Mahmud'un agzmdan ald1 sozu:
- 0 istese bile ~1kabi'emez emmi. Neden derse-
ni2, ahi takrmr, kervancr u~agr ve dahi yasavul ku$agr,
molla karmda~1m1zl gi:irdi.iler mi, hemen c;:evresini ahr-
lar. Ninesinin gi:iz fersi1ligine ilag isteyenden tut, kaza
namazmda okunacak duadan, macun i:ilgegi sorana de-
gin, adrm att1rmaz:ar. Eh, bizimki, Tannya ~i.iki.irler o'-
sun, kimseyi k1rmam1~t1r bu gi.ine ... Krrabilemez ... Ha-
di kendi derdini unutup, onlarmkine di.i~er... 0 yi.iz-
den, d1~an ~1kmaktan ti.imden vazgelmi~tir. $imdiler-
d~. bir derse gider ... Ve dahi size de rim ki emmilerim ..

78
Emir Buhari efendimiz ders verirken, cami nice dolmak-
taysa, fegeniniz Mahmud molla gi.inUnde de oylecene
dolup ta~maktad1r.
Mahmud, daha ~ok konu~masm1 engelledi hemen.
- Sagolsun kannda~1m1z, bizi ~ok sevdiginden
abartmaktad1r. Ve bana oyle gelmektedir ki, Kebapc1
.ahisi, 1smarlananlan bir ba~ka mi.i~teriye yedirmekte-
dir esenlikle.
Cavlak, toparlan1p dogrulmak i~in yekindi.
- Biz armagan katarma ba~llk ettigimizden, Hi.i-
davendigann sofrasma ~agnlly1z ...
- Olmaz oyle ~ey... KonuklanmiZ, hem de em-
milerimiz bizi k1rarsa, i.izi.ili.iri.iz,- dedi Mahmud.
Abdal, ~agrmm yinelenmesinden k1vangll, daha bir
yay1ld1.
- Beri bak ko~ek Cavlak; Pislemi~im Hi.idavendl-
gar sofrasmm i~ine. Kap1 iti g1bi, alt sayvanlardan bi-
rine ~oreklenip t1kmmaktansa, burda Mahmud oglu-
muzun tatll dilini dinleyerekten doyunmay1 yeglerim
ben. lstersen, sen vargit ... Nas1lsa gi.inlerce burday1z.
Ve dahi dOgOn bitinceye nas1lsa, ~ok kopekleriniriz sa-
raym mutfagmda ...
Mi.ieyyet, Mahmud'un bir i~areti i.izerine s1~ray1p
kalkt1. 0 ~1karken, yanm kalan yerden si.irdi.irmelerini
istedi Mahmud.
- c;ok mu tinemliymi~ Bayezid Beyin ev 1enme-
si?- diye sordu.
- Bana sorarsan, - diye stize girdi Cavlal<. - Hi.i-
davendigar beyimiz, eglenceye pek di.i!?tligi.inden, Bi-
~zans, S1rp, Ulah ve dahi Macar mirgelerinin sarayiarm-
dan yay1lan olumsuz haberlerin annacma, k1l1gla vara-
cagma, bakm ne gorkemliyim, diye gosteri~le dikilmeyi
y3glemektedir.
- Olumsuz haberler dogru olabilir mi?

79
- c;a~1tlanm1z bilirler ki, getirdikleri haber dogru
~tlkarsa, odi.illenirler,- diye ~a~k1n ~a~km soze girdi Ab-
dal. - Ama, bir de yalanlan1rsa, i~te o zaman Bizans
tekfurunun, harem dairesine gizlenseler, biz onlan bu-
Jur, ~tlkanr ve dahi haklanndan geliriz. 0 yi.izden, ne ki
bildirdiler dogrudur. Ve dahi o yi.izden kocalar ikircikli,
Hi.inkann Urumeline ge~tmesine yakanc1d1rlar.
- lyi ama, Hi.inkar s1k s1k gegerdi Edirne'ye?
- Ogul!.. lginde k1vranan kaygllar, benim de yi.i-
regimi yakar. 0 yi.izden, Evrenos, bu gorevi onerince
sevingle kabullendim. Hi.idavendigar, bugi.in degilse.
yann Boga emminle birlikte gag1racakt1r odasma. Ha-
berleri sorup, fikrimizi alacakt1r. 01 zaman, durumu bir
iyice anlat1p, yanh~m1 di.izeltmeyi umanz ...
Abdal, gozlerini k1rp1~t1rd1 biriki. ..
- Di.i~i.indi.ik ki, sen bizden iyi bilmektesin yapll-
masl gerekeni. Bir iyice bellet bize. Soyleyelim Hi.ida-
vendigara... lyiligine soyledigimizi bilir. Ve dahi ba~­
kalanna k1zsa bile bize k1zabilemez. Neden dersen, yi-
nB bilir ki, biz umursamay1z Ofkesini. .. Daha bir Osti.i-
no giderim, gerekirse. Edeps:zlenirim annacmda. Pi~­
man ederim, k1zd1gma. Anla~llmakta ki, dogruyu soy-
leyecek bir biz kalm1~1z. Olsun bire... Pilavdan done-
mn ka~1g1 kmlsm.
Mi.ieyyet, Abdal tam pilav, derken kap1ya dikil-
mi~ti. Boynunu bi.ikti.i. Utanarak:
- Bag1~laym emmilerim, - dedi ... - Kebabm ya-
nma pilav almay1 unuttum. Diliyorsamz, hemen ko~tu­
raylm.
- Bire gozi.inl1 sevdigimin Mi.ieyyet yegeni, - di-
ye at1ld1 Cavlak. _ Senin akhna yemekten ote biri~ gel-
mez mi? Bunca okudun, bunca tuvana yigit oldun. Az-
biraz da mutfak i~i d1~mda yorsan o gi.izelim kelleci-
gini k1yamet mi kopar?

80
MUeyyet anlams1z anlams1z bakt1 yUzlerme.
\ - Etmeyin be emmilerim ... Zaten Mahmud ka-
\rlnda~llmlzm azarlamas1 yetip art1yor. ~imdi sizinki de
ustUne binince, tUmden ~a~kma dondereceksiniz beni.
N'olmu~. yemegi dU~UndUmse. ~Ukretsin mollam1z.
Yanmda ben olmasam, ogUnleri birbirine kan~tmp, da-
hl ogrenecegini belleyemeden, ate dUnyada cevelana
1;1kard1 ki, geldiginizde tozunu bile bulamayasm1z. Ne
y3mek, ne uyku dU~unmeksizin, o sizin dediginiz i~!e­
rin tumunu birden ~ozumlemeye debelenir. Eh, bana
i~ kalmad1gmdan ben de mutfag• duzene koyanm.
N'aparsm1z? Herkes kendine du~ene raz1 gelmeli. Be-
nim midem, onunki gibi u~enge~ degildir Tannma ~u­
kur. Azbiraz bo~ald1, zamanc1g1 da ge~iverdi mi. ba~­
lar ki aglay1p, y1rtmmaya, ag1tc1 ~aman1 hig kala yanm-
da. Anlayacagm1z, benim bogaz derdim olmasa, molla
kannda~1m1z, a~hktan tUkenirdi ~imdiye.

Abdal, keyifli keyifli agzm1 ~ap1rdatt1.


- Ya~a bire Ml.ieyyet oglum. Tam bir molla ol-
dugunu apa~1k kodun ortaya. Yagh gordOn, yumu~ak­
ca buldun mu, sen sen ol, at1~t1rmadan durabilme. Sen
de geri al tum soylediklerini Cavlak emmisi. .. Geri a:
ki, soguyup tad1 ka~madan, kebab1n taamm• tekmille-
yelim.
Hemen bagda~ kurup, bir ~enber yaptllar. Dovme
bak•r sininin ustUnde, sogumasm diye toprak kaplara
yerle~tirilmi~ kebabm ba~ma c;:oreklendi'er. Kokusu bu-
gusuyla, daha yemeden Mueyyet'in tembihinin nice
ge~erli oldugu hemen anla~1hyordu.
Mueyyet. ~arap dolu tas1, Abdal'm online l'Zattl.
- Bu senin ~erbetin emmi. Otekiler bizim igin.
Abdal, sevin~'e gUidO. Mueyyet'in ensesine hflfif-
ce dokunarak, titretip, z1platt1 yerinden. Mueyyet ken-

Azap Ortaklar1 F: 6/81


tlmi toplay1p, yeniden yerle~meya ugra~1rken, tas1 di-
kiverdi kafasma.
Derin derin nefeslendi tas1 siniye b1rak1rken.
Kebaba sundu elini. Biriki gignedi.
- Vargit yedikten sonra ... 0 ahi'ye de, de k~
Emmilerim kebabm1 pek begendiler ... Ve demektedir-
ler ki senin igin, bunca yer gezip gordOk. Kebaba boy-
lesi tad veren bir ustaya daha rastlamad1k. Ellerine
sagllk dileyip, kulaklannm saglamca yerinde kalmasm1
kutlamaktad1rlar ...
MOeyyet lokmasm1 yuttu. Abdal Boga'nm alay
edip etmedigini anlamak igin sOzdi.~ bir iyice ... Soyl·~­
diklerinin igtenligine inanmca yakmd1 Mahmud' dan ...
- Diyorum ki gok zaman ustaya, iyi olsun. Mah-
mud Mella karmda~1m1z, iki gOndOr agzma lokma koy-
maml~tlr. Vine de koymaya pek niyetli degildir. Oyle
bir koku, oy:e bir tad ver ki, pi~irdiginin tOmOni..i silsir.
sOpumun... Hay hay diyor. <;1raklanna b1rakmaks1zm
kendi eliyle pi~iriyor, hunerini gosterip. Getiriyorum ...
Sizinki iki lokma ya allyor, ya almadan ka'k•yor sofra-
dan. Doydum, diye ...
Mahmud, k1zgmllk, biraz da ho~nudlukla bakt1
Mueyyet'e ... Abdal, keh keh gUidO. Cavlak, eski gun-
leri ammsam1~ olmanm diriligiyle, kocaman bir lokma
t1kt1 agzma.
- Sen de hep benim yememden yakm1rsm. Kar-
mm doyuncaya yiyorum ... Ne var k1, gok yemek uya-
mkllgml yitirir insanm. Kafanm gall~mas1, midenin ~;_:a­
ll~masma yegdir. Bunu siz de bilirsiniz. Gile (.ektiginiz-
de oyle samyorum ki, gok daha hafifti ba~1mz.
Cavlak dogrulad1.
- Hakkm var oglumuz ... Ben Ka'enderilige s•-
vanlp, Cavlak'llga soyundugumda, gileye girdim bir sO-
re ... Derim ki, a~llk tokluktan kotOdur. Ama ki~i inan-

82
c1, bilgisi icin katlamyorsa buna ... V1z geliyor ... Oste-
lik all~1yor ... Oc gun yeme, dordOncO gun canm iste-
mez, demi~ler ... Bizimki de oyle oluy.:>r .. .
Abdal, lokmasm1 gOrOitOyle yuttu .. .
- Sagolsun Baba Tonusumuz, bizi boyle gOciOk-
lerle ko~ullamam1~t1r... Dergahma yOzsOrOp sevgisini
bizden yana dondOrOnceye az debelenmedik. lkrar ve-
rip, T1g-1 bend ald1k. MOridlikten, baballga ve dahi so-
nunda Abdalllga yOkselip, icazet kopard1k. Ama, hep
~ad:1kla, hep ~adanllkla .. .
- Eh ne yaparsm ... Bizim gell~memiz ~ileyle,. se-
ninki kubann dumamyla olmu~ ko~ek Abdal! ... $imdi
bu ya~tan sonra, Cavlakllktan vazgelip, Abdalllga Sl-
v<mabilemeyiz zaten. Bo~una ~i~inme ...
- Sen s1vansan, Abda'!ar dart gozle bekliyordu
gelmeni... Koca Cavlak, birkez Kalenderi ko~ekligine
dadan1p, Abdalllga s1rt ~evirmi~sin y1llar once. $imdi
seni aram1za almak icin, cektigin cileleri yineletmek var
ki, yansmda z1banp, nallan dikersin gage ... Bana da
yanmak kallr, vay yolda;llml yitirmi~im, gezerim garip
d:ye y1r ko~araktan... Hadi vargit i~ine, sOrgit yo lu-
na ... Sen boyle de yararsm bize ...
Seslerini kestiler bir sOre ...
Kebabm kokusu, tOmOnO agllgm e:z;g1sme daldln-
verdi. Mahmud bile, hig yemedigi olgude, uzat1p c;eki-
yor elini. MOeyyet, onun i~tahll tutumuna sevind!.
- Bundan ate diyecegim ki. einmilerim burda-
dlr. San1yorum kebapc1, Mahmudumuzun sevgisinden
gok, sizin korkunuza daha bir tad katm1~ kebab a ...
- Oyledir ogul, dedi Cavlak ... Cok zaman korku
sevgiyi yener. Ne var ki, sevgi yenildigi zaman bile gu-
zeldir. Korku degil ...
Abrlal, gOidu Cavlak'1n sozOne ...

83
- Bire aram1za allnz dedikse, hemen ozanl1g1 eli-
mizden kap demedik ...
Kannlan doyuncaya konu§mad1lar bir daha. MUey-
yet sofray1 toplarken, Cavlak komr§tu.
- Biz iznini isteyelim yegen ... Sen dUgUne gele-
CE;k misin?
- lc;imden gelmiyor emmi ...
- lyi ... Biz, ugranz sana. Geisen iyi olurdu. Ho§
bir §enlik seyreylerdin.
MUeyyet at1ld1.
- TUm Bursa seyreyleyecek -§enligi... Buralara
gelirlerse, biz de gorUrUz nas1lsa, di.igun alaylanm. Ben
uyannm Mahmud kannda§lmlZI. ..
Geldikleri gibi c;1k1p gittiler ...
Mi.ieyyet, elinde sini bir sUre arkalanndan bakt1.
- Hie; kocam1yacaklar bizim emmilerimiz degil
mi Mahmud Mella ...
- Kavga, canllhk verir insana Mi.ieyyet kann-
da§ ... Bunlar da, kavganm harmam ic;inde savruluyor-
lar durmaks1zm. Bazen savurarak ... Ya§amlan haline
getirerek. 0 yi.izden, kocamazlar hie; bir zaman ...
Mueyyet, c;1kt1 kogu§tan ...
Mahmud, bir sure ac;1k b1rakt1 kap1y1. GUne§e ba§l-
m vererek, nefeslendi. Kebabm kokusu, odanm ic;inde
donendi biriki... Bahar yelinin 1hmma kan§tl yitti so-
nunda. Don dO ... Rahlesinin online bagda§ kurarak, ye-
niden Taftazani'ye dald1.
**•
Mi.ieyyet, yemek zaman~annm dJ§mda, pek orta-
likta gorUnmUyordu. Eski huyu oldugu igin, ald1rm1yor-
da Mahmud... Am a, geceleri uzay1p giderken, gokyu-
z!~nu balk1tan, l§lldaklan sezinleyince, di.igUnU., ba§ladi-
Qinl anlad1... Mi.ieyyet, herkes gibi seyre ko§mU§ ol-
mahydl. .. Biran yoklad1 kendini. Eglence, <;in Maytap-

84
ian, fi§ekler, c;:alg1 gOrOltOieri, bulundugu yerden goru-
IOp, duyuluyor. Eski yap1, gOmbOrtOieri bir ugultu gibi
i~ine c;:ekiyor. Bursa, bir dev burun gibi nefeslenip, sa-
llyor gOmbOrtOyO. «Bir gidip, baksam neler oluyor ...
Kitleler ic;:in, OzOne;: de, sevinc;: de hastallk nobeti gibi-
dlr. Kalaballk ic;:ine girdi mi insan, ister istemez sOrO-
Ie§ir. Onlann yapt1klanndan tad almaya, uygulamaya
ba§(ar... MOeyyet, gorOndOgOnde, oyuncag1 elinden
almml§ c;:ocuk ornegi yOzOnO buru§turuyor. Belli ki mut-
lu o gOrOitOnOn ic;:inde.»
Bir gidip baksa m1, Akhnda bir burgu gibi donen-
di bu soru ... Derinliklerini dinledi.. Sevinc;: ozlemi, eg-
lence istegi arad1 bellegenin en koyu noktalannda. Oy-
lesine aldm§SIZ yamtlad1 ki, sorusunu. Sevindi ...
Dl§ dOnyada olup bitenler ilgilendirmiyordu o'nu ...
Kitle heyecan1, burnunun ucundaki §enlik c;:ekmiyordu
tOm gOrOitOsOne kar§m ...
«YOz ad1m atsam,» diye gec;:irdi. ..
«YO?: ad1m atsam, avluyu a~anm ... Elvan k~p1dan
iki ad1mda c;:1kanm ... Demek ki yOz iki ad1m sonra, o
kalabahgm ic;:indeyim ... Eglentilerinden bir pay da ben
ahnm. c;alg1lara veririm kulaklanm1. Oynayanlan, sey-
reylerim... Canbaz, perendebaz, hOnerbaz pehlivanla-
nm gorOrOm, nice hOner gostermektedirler ... Dalanm
bakarsm kitlenin ic;:ine. Birlikte soluklanmm... Hem
kendimi smaml§ olurum, eglencey!e ... »
Derin derin soludu ...
«Deger mi7»
Yeniden ba§l gogsOne dO§tll ... lnce beyaz boy-
nu, sang1yla g1d1kland1 bir s!.ire. Sonra ba§lnl kaldlr-
dl. Gozlerinin alev balk1mas1, ilkin yag kandilinin titrek
l§lgmda durdu. Sonra, duvarlan, kitap raflanm tarad1
bir bir ... «Degmez.» diye yan1tlad1 yeniden. «Sen in
odevin ba~ka Mahmud ... Eglenmek, oyalanmak zama-

85
nm yok... Daha okumad1!:'11n yi.izlerce, belki binlerce
kitap var ... Arap, Fars, Ti.irk ve Yunan bilginlerini oku-
dun. Ostelik kendi dillerinden. Ama, ti.imi.ini.in ti.im ya-
pltlanm degil... Daha Endi.ili.is var. Bildigin bir ibn
Ri.i~d. ordan... Dortyi.iz y1ld1r, Avrupanm son ucuna
tutunmu~. gorkeminin, biliminin ve sanatmm doruk
noktasma ula~m1~ bir Endi.ili.is var ... Sars1ld1Q1, boli.in-
dijgi.i soylenmekte. Ama, yine de bilimin ve sanatm
ustalanm yeti~tirmi~. Kolay degil el topraklannda tu-
tunmak. Bunun nedenini iyi ara~t1rmak gerekli. Ci.in-
ki.i senin ulusun da, ayn1 durumda ... Ken din in olma.
yan topraklarda devlet kurmaya s1van1r... l<1lu~: hakk1,
nice direnmeyi dogurur bilirsin. Tarih bunu ogretiyor.
Roma lmparatorlugu, kendinin olmayan topraklan bir
b:r b1rakmakta ... Cogunu 90k onceleri b1rakm1~ ... isa
dogdugunda Kudi.is, Roma'ya baghym1~ ... M1s1r, l<ar-
taca, Britanya adalarma vanncaya ... Hani ~imdi ner-
de bunlar? .. Her birinin i.isti.inden birka9 degi~ik devlet
gelip ge9mi~ ... Ken din in a! mayan topraklar. nice dire-
nilirse direnilsin, ya~atm1yor uluslan ... Bunun nedeni-
ni ara~t1rmahsm. Buldugunda, belki de en ger9ek, en
saglam bilgiyi elde etmi~ olacaks!ll. lnsanhgm temeli.
bilimin bu a~amasmda yatmaktadlr.>>
Durdu ...
Kendi di.i~i.incelerinden i.irkmli~cesine ~;evresine
bakmd1.
Kendi nefeslerinin yank1s1n1 dinledi bir si.ire ...
Di.izeltti aklmdan ge9irdiklerini.
«Tann, neden baz1 topraklar i9in baz1 toplumlan
sahiplige atam1~ da, otekiler bi!g1 ya da zor yoluyla bu-
raya geldiklerinde tutunam1yorlar? Endi.ili.is'i.in duru-
mu ~,;ok ibret verici. .. Ziyadm oglu Tank, lberik yan-
madasma t,;:lklp, gemilerini yakt1ktan sonra, uygarhk
bak1mmdan yeryi.izi.ini.in en saglam, en onde gelen dev-

86
rletini kuruyor. Yaptlan saraylarm i~lemesi, yazllan ki-
taplann degeri anlatlla anlattla bitirilemiyor. Sonra ne-
den boiunup par~alamyor bu devlet ... Ve Avrupah,
nastl zorlayabiliyor, kalmttst bile kendinden ~ok ilerde
alan bilgiyi ... Santyorum temel burda ... Roma'nm ege-
menligi bin ytldan fazla surmu~... Bizanst sayamaytz
~:mdi. Bir yuz yll daha dayanabilecegini sanmak yanh~
olur. Hatta bitmi~. tOkenmi~tir. Son kalmtllannm te-
mizlenmesi, daha bile ktsa surebilir. Eger Osmanoglu,
aKIIh davrantrsa... Am a, sanmtyorum... $enlikle, ~6-
lenle zaman olduruyor. 0 zaman uzar bu i~ ... Berberi-
lerin En dOlus egemenligi, daha ktsa suruyor ... Kahn-
tllannt temizlemek daha zaman ister. Ttpkt Bizans gi·
bi ... »
Yeniden daldt.
Ba~mm i~inde giderek bir aydmhk beliriyor ...
Kendi du~uncelerinin t~llttsmda, daha bir hafifle·
digini sezinliyor. Uykuyla dania II ~ok oldu ... Hem za-
ten bii ara basttnyor uyku ... Eger kemendine alabilir-
se Mahmud'u bir yanm saat, dahyor. Sonra yine kal-
dtgt yerden devam ederek, yurutOyor du~uncelerini.
Yak, alamazsa, topluyor eteklerini. <;ekiliyor biraz zor-
ladtktan sonra ... Yeni bir zorlamaya degin, i~levini sur-
duruyor Mahmud ... $imdi, uyantk zaman'armm en
gQ~IU anmda ...
«Dur,» dedi ... «Dur hele Mahmud Moll a ... Tarih
i~inde Heredot'tan, Batuta'dan ogrendiklerinle, bir st-
rala bakahm lmparatorluklann, surecini. 0 zaman daha
umutvar bir sonuca varacaksm gibime gelir benim ... »
Kendi kendisiyle konu~maya oyle ah~ktn ki. .. Du-
daklarmt ktptrdatmadan, i~ dunyasmm renkleriyle oy-
nuyor. Belleginin, du~unusunun tadmt yudumladtkca
keyifleniyor.
«Herha:de, Abdal emmim de, kubanm ~ektiginde

87
ancak bunca keyiflenmektedir,» diye ge~irdi. Onlar ak-
hna gel' nee guldu bir sure... Cavlak'la, Abda1'1 du-
§Ondo ... lki insan ki, ak1llan erdiginden, bir beyligin,
bir avu~ topraktan, giderek bir devlet olmaya adayllgl-
m koydugu sOreden beri, sava§ yolda§l olmu§lard1r.
Yme de, durmaks1zm birbirleriyle ~eki§mektedirler. in-
san denen varhgm, canhhgmm, yuceliginin bir kan1t1 bu
i§te ...
Ismail geldi aklma ...
Kendisi bilimi, onlar sava§l se~tiklerinde ne de-
mi§ti ... Bir kitabmm, bir k1y1c1gma yaz bizi ... Cavlak
Toga'yla, Abdal Boga'nm anlattlklanm g~irdi aklm-
dan ... «Soz ekem,» dedi ... «Ilk yazacag1m kitaba, hem
de emmilerimizin anlatt1g1 gibi gegirmeye gabahyaca-
gJm sizi. Noksam olursa, begenmezseniz ilerde, kusu-
ruma kalmaym. Hale sen Ismail ekem.. Danlma ba-
na ... CunkO, onlar ozan ... Sanatc1 ... Bir sozo. en slis-
lli, en guzel bigimde bezeyerek sunar!ar ki§ilere ... An-
nm, bin gigegi suzerek yapt1g1 bal gibi ... Renkli, tath,
uzun emek OrOnO ve yogun ... Ben bilginlige SJvanml-
§lm... En dolambags1z, en ag1k bi~imde belirtmekle
ko§uluyum bildigimi. .. Ama, size bi§ey soyliyeyim mi
bu yalmzhg1mda ... Giderek korkum buyOyor benim ...
Bilginin derinliklerine dald1kga gorOyorum ki, sonu yok-
tur. Her ula§Jiandan sonra, bir ula§Jimaz var ... 0 za-
man, daha bir iyi anllyorum sizin kolaya ka~man1z1.
Korkusuzluk sizin en bOyuk ba§<mmz. Oysa benimki
tersi ... Korku ve ku§ku ... Ogrenirken, ogrendigimi
a~1klarken, bir sozun anlamma uygun etkileyip, etkile-
medigini tartarken ... Hep korku ve ku§kU ... Dayanl-
lasl degil. Ama, ne var ki size verdigim soz ... Sizden
once ke!'ldime verdigim soz ... »
Azonce uyamk clan bellegi, giderek uyu§uyor ...
Uykunun zorlamas1 yakm ... Direndi. lsmail'i dO§On-

88
meye ba~lad1. c;ocuklarm1. Oyunlann1... Emmilerinin
geli~lerinde, ya~amlannm renkleniveri~ini. Rumeli akm-
CIIannm en taze, en giizel oykiilerini ag1zlan a~tu< din-
leyi~lerini.
Onlar da yahn ve yogun anlat1yorlard1 her anlat-
tlklannl. Anlatllanm giizelligi, eylemin gorkeminden ge-
liyordu ... Sanat~tl olsun, bilgin olsun, giizeli en yahn
bi~timiyle anlatmak zorunda ... c;unkii en giizel olan,
lflplak ...
Direnmesi yarad1. ..
Giderek a~t•ld• bellegi ...
Dii~iinmeye ba~lad1 yeniden ...
«Ne diyordum... lmparatorluklann ya~ama sure-
em• hesaplayacag1m ... Tarih, Cin, M1s1r, Eti, Asur im-
paratorluklannm ya~m1 bildirmiyor bize ... Heniiz bilim,
o ya~1 saptayacak durumda degil. Ama, tarihcilerin an-
~attlklarma gore, bin y1ldan fazla ya~am1~lar ... Sonra,
Pers ve Yunan imparatorluklan geliyor. Onlann ya~1 da
biro ol~tiide ... Sonu Rom a ... 0 da bin yll... Hatta da-
ha fazla ... Endl.lliis ... Birden azahyor y11lar ... Ayn1 ka-
deri dokursa, Osmanoglulan daha bir k1sa siirecek de-
mektir. Nedir bunlan y1kan gii~f? .. Egemen, yonettigin-
den ak•lh ve ondedir her zaman. c;unkii, bilgiyi kullan-
ma giicii salt onda vard1r ... Oyleyse, nas1l y•k•lmakta-
d•r devlet!er?
c;ok ara~t1rmam gerekiyor bunu. K1d1m k1d1m bi-
~eyler duyuyorum... Am a, kesin degil. Kesin olmaya-
m soylemek, dahi dogru degil. Dii~iinmeliyim. Ara~t•r­
mahylm ... $imdilik, bir ba~langu; buldum gibi... lm-
paratorluklan bir degi~ik, bir ba~ka uygarhk y1k1yor.
Bi~tim degi~ikligi degil bu ... Oz degi~ikligi. .. lskender,
c;mg1z say1lmaz bunlann arasmda ... Hatta Sel~tuklula­
n hie; sayamay1z... Onlarm y1k1lmasmda birkac; ku~ak
yeterli olmu~tur.

89
Benim ara§t1rd1g1m, uygarllk degi§ikligi. San1nm
yakalad1m as1l ipucunu... M1s1r'1 ala lim ele ... Tevrat
olsun, l<ur'an olsun, hatta lncil olsun, y1k1m1 Musa'n1n
sagladlglnl sayler ... Musa ne yapml§ MISir'a?.. Ne
yapml§ ki, y1kabilmi§ o gorkemli yap1y1? Soru burda ...
M1s1r'1 Musa y1kt1ysa, Roma'y1 kim y1kt1? .. Bizansh
tarihciler, Teodosyos'lar, Milanu§'lar, Farsi! Nu§;re-
van, Arap Ibn Mukaffa, l<ad1 Ebubekir Tartu§i, Yunanll
Aristo, Eflatun, hep dev(etin varolmas1, gel i§mesi ku-
rallanm say1p dokml.i§ler ... Biri de, y1k1(masmm temel
nedenlerini incelememi§ ... »
Du~undu ... Nu§irevan'm sozlerini an1msamaya
~tah§tl be((eginde. Gozlerini k1rp1§t1rd1. Not etmi§tim,
dedi sonra ... Bakmd1 raflara. Kitab1 buldu ...
Not ettigi yeri a~ttl ...
Okumaya ba§lad1. ..
«Devlet, askerle korunur, asker para ile besienir,
para hara~tla elde edilir, hara~t ulkenin geli§mesiyle sag-
lamr, ulkenin geli§mesi ise adaletle mumkundur ... »
Sonra otekileri dl.i§l.indu. Bu ya c!a buna yakm
sozler ... Hi~tbiri arad1g1 kar§1hg1 vermiyor. Musa nasr:
y1kt1 M1s1r'1? .. Cevaps1z kalacak bir soru ... Mesudi'nin
anlatt1klanm bir dli§l.indu ... Yahudilerin iki yuz ylldn.
alt1 - yedi yuzbin ki§ilik ordu kurmalan buyuk bir abart-
maydl ku§kusuz ... M1s1rdayken, Yusuf doneminde
yetmi§, seksen ki§ilik bir ~tekirdekten bu ~tlkmaz ... Oy-
leyse ...
0 eski donem, yava§ yava§ beliriyor belleginde ...
0 buyuk abartmaya, salt aym kandan gelen bir uretim
girmiyor demektir ...
Musa'nm yapt1g1 bliyUyor gozUnde ... «Asas1yla
firavun sihirbaz(anm yenmek, suyu tersine ak1tmak.
ayn i§ ... As1l bUylik olan, bu ... M1s1rda, bir firavun
var ... Yan Tann ... Hatta giderek tann(a§ml§ ... Bunun

90
cevresi, rahipleri var ... Onun d1~maa, oldurucu bir du-
zeni ... Ve dayanaks1z, katlanmaya ko~ullanm1~ in san-
Jar ... Cunku, Firavun'un askerleri cok ... Yenilmesi ola-
nakslz. En uygar alan, firavun ve ctevresindekiler. Bilgi
bak1mmdan da oyle ... Musa'nm on ian yen en uygarllg1,
ins an ustOne ... Toplum ustune. Yeni bir dayanak veri-
yor onlara. Kac1p, daha ozgur, daha bag1m1sz bir dOzen
sunuyor ...
l~te, sanmm ki, tarihcilerin sezinlemedigi gergegi
yakalad1m ... Bu o zamanki in san lara olaganustu gel-
mi~ olmah ... Tann buyruguyla davramyor demeleri
bundan. Degi~iklik yi.izeydeki gori.ini.imlerde degil. Tam
tersine, derinde ... lnsanm ozlemlerini dile getirmesin-
de. Ve bunu gergekle~tirmesinde ... K1z1l Deniz kurumu-
yor. Belki Musa, denizi a~acak yolu, insanlann cesed-
lerinden kuruyor. Olsun ... Kar~1ya gegiyor ya ... Yeni
bir uygarhg1n temelini at1p, M1s1r'm amans1z di.izer:~ini
y1k1yor ya ... l~te, imparatorluklann temelindeki goki.in-
ti.i bu ... Elbet hemen ylkllm1yorlar ... Am a, yeryi.izi.in-
den bir daha dirilmeyesiye silinip yitiyorlar ...
lyice ara~tJrmaiJylm bunu. lyice incelemeliyim ...
Ylllanm1 verebilirim igime doganlan kesinlemek icin.»
Sevin~tle ellerini ogu~turdu.
Bir ger!(egi, bedeninin her yanmda duymanm co~­
kusuyla, gerindi. ..
«Bundan sonra, gah~malanm1 bu yone amagla-
mahylm ... Her yerde. her bilgider. bu gergeg1 SIZdlr-
maya !(ah~mahy1m. Amac1m belirlendi... Oyle rahat-
ladJm ki. .. »
Art1k uyuyabilirim.
Coktand1r duymuyordu uyuma istegini. Yolunu
sezmi~ olmanm sevinciyle, anyor ~imdi. Gokte renk
renk tutu~an maytaplar, ilgilendirmiyor onu. Ba~m1 yas-
tJga koyup, bir kez daha akhndan ge!(irmek istiyor bul-

91
gulanm. Mant1gm si.izgecinden ge~irip, bir iyice yogun-
la~tlrmak amacmda.
Akhna geldi ...
«Mil€mu~. kitabmda, Roma'nm y1k1l1~ gi.Jn!enncen
~ok, lsa'dan yetmi!;_; be~ yll kadar once bir olaydan soz
ediyordu. Spartaki.is adh, Makedonyah bir gladyatt:ir,
Roma yurtda~1 olmak i~in ayaklamyor. K1sa su1ede
~evresine yi.izbinler toplan1yor. Dogrudan Roma usti.i-
ne yurumek istiyor. Sonra, yon degi~tiriyor. Ve Roma
b•J ayaklanmay1 gu~li.ikle bast1nyor. Tarihci, oluylar: ve
ki~iyi anlat1rken, sovguler s1ral•yordu. Kolelik duzenini
yitirmek amac1yla ~al1~an ... Kendine kat1lan hcrkese
e!?it i~lem yapan bu Gladyatore ... Ay1ld1 birden ... Ro-
ma'nm y1k1m1n1 haz1rlayan bu o!ay ve bu ki~iydi i~te.
Roma'nm Musa's1. ..
lnsanlara daha geni~ bir ozgurli.ik saglamak, yurt-
da~hk yani efendilik elde etmek i~in yola ~1k1yor. K1sa
bir sure de olsa, saghyor bile bunu ... Hatta, deni!ebi-
lir ki, o da Musa gibi Roma'dan ~1k1p gitmek istiyor ...
Denilebilir degil... Oyle ... Am a, b1rakm1yorlar ...
l~te bir delil daha ... »
Uykuyla uyamkhk arasmda, o gunlere eri~ti bilin-
ci. Kolelerin ba~kald1rmasm1 ya~ar gibi oldu urpere-
rek... «YOzbinler'in e~itle~tigi bir ortam... Roma'nm
kayg1s1. .. Oyunlar. Binlerin meydana getirdigi bir gEl(( ...
Sava~... Kan ... ve yitirilen in san, ins an, in san ...
Roma. belki o k61elere yurtda~hk hakk1 vermek-
ten kurtuldu. Spartakus'O ve ~evresine toplanan yuz-
binleri yitirdi... Senatosunda generalleri alk1~land1 ...
Onlara diktatorlukler verildi. Ve ba~an. kurtulu~ sevin-
ci ~olenlerle kutland1 ... Ne yanh, ...
Samld1 ki, 6ldOrOIUnce biter her~ev ...
Ve sanald1 ki, Musa'nm ba~ans1, 6ld0r01memesin-
de ...

92
Ve Roma oldjjrdU SpartakUs'U Ne degi~ti?
0 0 0

Hiy ... Roma da oldU ... »


Duraklad1 birden ... Goz(eri yeniden ay1ld1 ... Bur-
sa gecesi, sabaha donU~mek Uzere... Bir yalanc1 ay-
dmhk s•z•yor kUyUcUk pencere(erden. Yoksa gece daha
sUrUyor da, aydmllk Mahmud'un gozlerinden mi geli-
yor? Eliyle yoklad1 gozlerini. Yankapall ...
l<.alk1p, bir ad1m otedeki yatagma gitmeye U~enio
yor ... Nefeslendi ... Kalkt1 sonunda ... Yorganm UstUn-
deki ortUyU yekti. Ag1r ag1r soyundu 0. Biliyor ki, uyu-
0

masl mUmkUnsUz. Yine de ayaklann1 dinlendirir biraz


u2.anarak ... Yataga girdi. Ellerini ba~mm altmda kenet-
leyip, az onceki dU~Uncelere dald1 ...
«Peki lsa ne oluyor bu duruma gore? lkinci Spar-
takUs ... Roma'dan, KudUs'e ancak yay1:1r dalga ... Ve
burdan h1z ald1 m1, daha gUyiU gelir .. Geldi de ... Spar-
0

takUs salt yurtda~llk istiyordu. lsa, karde~ligi onerdio 0 0

Oyleyse, dogrudur dU~Uncemiz ... lsa, SpartakUs tohu-


munun meyvesidir ...
Roma, lsa'y1 da oldUrdU ... Ve hemen ardmdan.
bir daha dirilmemek Uzere bitti i~i... c;unkU kavga et-
tigi insan yUregiydi ... lnsan yUregi her zaman kazan-
ml~tlr. .. »
Uyku yeniden bastmyor.
lstedigince bast1rsm bun dan sonrasma .. 0

Yeni bir kamt buldu.


llerliyor durmaks1zm.
«Ama, Bizans neyin nesi?»
Soru yeniverdi uykusunu ... Bellegi aylldl, geni~­
ledi yeniden.
Gece, karanhgmm torbasm1 buzmeye ba~lad1 bu
kez. Ger9ekten ... Pencerelerden, gri birer dOrtgen dU~­
tO yag kandilinin titrek I~Hgma ...
«Bin y1ld1r daha sOrOpgelmesi neden? Yeni dOze-

93
ne uydugundan m1? Evet ... Biraz o ... BolOn me, yeni
di.izeni getirdi Dogu Roma'da ... Am a, bin ylld1r boli.i-
M boli.ine yuvarlay1p getirdi. Di.izen toplumla ~at1~ma­
d1g1 si.irece, gorkemliydi ... <;at1~ma ba~laymca, balun-
me bi.iyudu. H1z ald1. .. Ve bizim di.izenimiz geldi ardm-
dan ... Daha bir h1zland1 boli.inme. Bukez yitikligi de
ardmdan si.irukliyerek ... Bunlann ti.imundeki temel ne-
den ne?
Cozmem gereken soru bu ... Ula~mam gereken
ama~ ...
<;ogunu ge~tim... Kan1tlanm tam am... Bir de
salt arne~ olarak izleyeyim ... Bizim din in yay1l1p geli~­
mesini saglayan ne? Bizans di.izenini y1kan daha dog-
rusu... Sapt1rmamahy1m soruyu... Birkez saptmrsam,
sonu~ yanh~ ~1kar ... Hi~ yitirmede1~ aym sorunun kuy-
ruguna yap1~acag1m s1k1ca ... »
Daha bir rahatlad1.
0 rahathkia, yeniden bast1ran uykuya direnmedi ...
K1sac1k bir an, ya surdu. ya si.irmedi uykusu ...
Tath bir ses, ri.izgarla~1p ok~ad1 kulaklarm1. .. Og-
rencilerden biri, sabah ezanm1 okuyordu ... Yansma ge-
linceye dinledi. kendini sesin yeline b1rakarak.
Dopruldu sonra ...
*
**
Mailmud, ak~amdan vard1g1 karara uyarak, oku-
dugu kitaplan yeniden gozden ge~irmeye ba~lad1 ...
Si.irup gidiyordu heyecan1 ... Azalacagma artarak ... Ya-
nmda getirmediklerine hay1fland1. Medresenin ki.iti.ip-
hanesi, pek yoksuldu daha... Arad1gm1 bulam1yordu.
Emir Buhari, gelirken ne getirdiyse, tek zengin 1igi on-
lar saghyordu. Yeterli degildi Mahmud i~in bu ...
Bir nobete yakalanm1~ gibi, durmadan okuyor.
Ckuduklanm aklmdan ge~irip, bir s1raya dizmek isti-

94
yordu ... Yakallyacak. Aradrgr gen;cgi nasr![a bu':;c:ak
bir gi.in .. .
Mi.ieyyet, uyandrkca bakryor gecenin ig!.1do ...
Bir Mahmud'un penceresinde r~rk var ... $2~r-
yor ... lnsan direncinin bu denli ge!i§mesi i."rrkutl.!;or
o'nu .. .
Arada bir geliyor ...
Uykusunu dagrtmadan gitmek i.izere ...
Acaba gerr;ekten okuyor mu? Yoksa, rahl·=sinin
i.isti.ine kapaklanrp, uyuyor mu?
Her geli§inde, o yitirilmeyen uyanrklrgryla kar§rir-
yor.
Gi.ilerek ...
- Gel bakallm Mi.ieyyet Malia ... Vine uykun mu
daglldr?
- Baka Mahmud karrnda§rm. Birgi.inden bir t~i.i­
ne, benim dagrttrklarrmr sen toparlasan olmaz mr? Az
biraz dinlen ... Azbiraz uyu ... Uyku da gereklidir ... Ara-
drgrnr daha kolay bulmana yarar. Dinle beni ...
- Ben di.i~lerde ararnryorum Mi.ieyyet efendi ka-
rrnda§rmrz. Aradrgrm burda ... Bu kitaplarrn ic;:inde. Bel-
legimin derinliklerinde. Bazen yakahyorum bir ucunu.
Sonra hem en yine kac;:rrryorum ...
- Kar;rrrrsrn elbet. Ac;:srn ve dahi uykusuzsun ...
Dinlensen, beslensen bir gi.izelce ...
- Bir daha yakalamam mi.imki.insi.iz olur degil
mi7
Darrhrdr o zaman Mi.ieyyet ... Ablak suratrnr ?sar,
doni.ip giderdi yatagrna ...
l~te ...
Kaprnrn oni.indeki o'nun golgesi yine ...
Girsem mi, girmesem mi di.i~i.incesinde sallanryor.
Bazen daha kaprnrn oni.inde, yeniden bastrrrverir uy-

95
kusu. Don up gider ses etmeden. Sokulur yatagma ...
Bekledi ...
Mueyyed, kap1y1 ac;t1. .. Yuzunde bir gulc;ukle, so-
kuldu.
- Keyfin iyi gorunmekte Mueyyet karmda~Hm1z ...
- lyidir Tannma ~Okur. Yiyorum, ic;iyorum, ~en-
liklerden pay1m1 ahp, yat1yorum bir guzelce. Gunduz
dersleri izliyorum ... Siz Musa c;elebiyle, y1ld1z bilimine
kapaklanmca, «;1k1p dolan1yorum. Ahi dostlanm1 gorup,
~adlan1yorum ...
Oh, oh... Tam istediklerini yapmaktasm oyle
yD ...
Sana bi~ey diyeyim mi Mahmud Mollam ... Ya-
~!yorum ben ...
- Dilerim daha c;ok ya~arsm ...
- Sayende ya~anm ki, ~ukrumu bir iyice bilme·
cesine ...
Suzdu Mueyyet'i. ..
- Bi~ey soylemek ister gibisin ...
- Dugun ~enlikleri yann sana eriyor. Birkez gi·
dip seyreylemedin. Dediklerine bak1hrsa, en gorkemli
gosteriler yannm1~ ... Gidelim mi?
- l~im izin vermiyor mollam ... Beni bag1~la ...
- Bugun bizim emmileri gordum... Sana selam
ettiler ... Geleceklermi~ bugunlerde.
- Onlar nas1ld1? Keyifleri yerinde mi?
- Of, gOrecektin ... Abdal Bog a em mime bir bak-
san, samrs1n ki, ~arap kupOdur ... Yanaklan al at. bur-
nu ofke k1zankhgmda. Yakla~1yorsun, bir keyifli. .. lki-
de bir curasm1 kucaklay1p c;oreklenmede... Aman ne
koc;aklamalar bilirmi~ o ... Ne ko~malar dizilmi~ belle-
gina. Anlatamam ... Ben ki, Kur'an'1, Yusuf Molla ve
dahi Turhan Molla hocam1zdan yedi makamda belle·
mi~im ... Hie; kahrm1~ bellegemdekiler ...

96
- Bir daha ugramad1lar. Nedenini sormad1n m1?
- Sordum ... Cavlak emmiye... Abdal emmim
.dedi ki, ban a bi~ey sorma moll a yegen 0.. Cevap ala-
.mazsm ki, goniOn k1nhr. En iyisi vargit Cavlak emmi-
nin ku~agma yap1~ ...
- Ee ...
- Eesi .. Vard1m ben de ... Gorunmediniz em-
0

mim, de dim... Gorunecegiz. SOyle molla oglumuza,


~imdilik ba~kalanna gorunmekle zaman oldurmekteyiz.
Yararh m1 olur, zararll m1 bilmemekteyiz ama, konu~­
tuklanmiZI bir bir uyguluyoruz .. Bu dediklerin neye
0

i~arettir emmim, dedim ... Sen ilet, o anlar, dedi .. An-


0

ladm m1?
- Anlad1m ...
- Ben anlam1yay1m m1?
- Anla ...
Mueyyet bakt1, terslenecek Mahmud ... Boyle za-
manlarml iyi bilir. Kestirip att1 m1, ~ah~maya dalacak-
tlr. Ne anlar bunca kitaptan, bir turlu ~1karam1yor ki ...
Birkez okur kitap dedigini adam. Sonra, bir ba~kasma
ge~ersino Bu oyle degil. Okuyor. Sonra yine okuyoro
Bak1yorsun, sonra yine elinde ... Kt~fas1 alm1yor m'ola?
Olamaz ...
Anlamasa ~at1r ~at1r nas1l konu~ur. Herhalde, her
bak1~1nda, bir ba~ka an lam bulup ~1kanyordur ... Bakm-
dl bir sure daha. Mahmud, okumaya dalm1~t1 yineo
- Gideyim mi?- diye sordu i~li i~li ...
Mahmud glildi.i ...
Sevecenlikle bakt1. ..
- Baka Mueyyet Molla .. Benim tek yolda~1m
0

osensin ... Beni ne denli sevdigini bilirim. Bilirsin ki, ben


de seni pek severim ... Y1llard1r, b1rlikte bOyi.idOk. Bir-
likte geli~tirdik akhm1z1. Emmilerimiz, Murad Hi.idaven-
digAr'l uyarmak isterterdi. Samyorum, soyled@ bu ...

Azap Ortaklan F: 7/97


~imdi i~in rahat etti mi? Bilesin ki, senden gizlim yok-
tur ...
- Abov ... Hunkara ~1k1p, boyle boyle mi diye-
ceklerdi?
Evet ...
K1zar bire adam ... Kap1y1 ardm1zdan kapaym,
der ...
Bildigimce onlara diyemez ...
Neden diyemezmi~ ... Koca hunkar bugune bu-
gun ...
Mueyyed'in akh boyle i~lere hict ermiyecek ... Yo-
neticiligin, baz1 ele~tirilere dayanmak sanat1, baz1 yenil-
gilere katlanmak bilinci oldugunu anlatmaya kalksa ...
Sabah1 bulurlar ... Yumu~ak bir sesle, cevaplad1.
- Diyemez, ctlinku o hunkarsa, bunlar da dede-
sinden kalma unlli iki akmc1. .. Hem, hictbir pislige, hict-
bir ~1kara elleri bula~mam1~ ... Vuru~mu~lar. Ya~amla­
rml kavgayla butunle~tirmi~ler. OIL.im, ~oktan unuttuk-
lan ve galiba onlan da unutmu~ olan bir korku... Bir
istekleri yok ki~ilikleri i~in. Murad Hudavendigar'm si-
lahlan, istegi ve ozlemi olanlarla, korkanlara gecterli. ..
Bunlar i~in gerekli siiAh bulunmad1 daha. 0 zaman, k•z-
sa ne olur, k1zmasa ne olur sorusu kahyor. Hi~bir hun-
karda da bo~a gidecek k1zgmhk yoktur. Bunu iyi bil...
- Simdi anlad1m ... ~oyle bir tarasan alpleri, ga-
zileri, bu dedigin ele~tiriyi yapabilecek bunlardan uy-
gununu bulamazsm, demek istiyorsun ...
- Tam ustlinden vurdurdun ...
- Sago I... Demek ~imdi bu gorevi yerine getir-
diler bunlar ...
- Pundunu bulabildilerse, getirmi~lerdir. I~ ki,
hOnkAnn yanma gidebilsinler ...
- Hah bak. bunu da ben gozumle gordum. Gidi-
yorlar ... Hem de ellerini kollanm sallaya, sallaya. Sa-

98
raym yasavullarr, bunlarr gordO mu, hemen selama du-
rup, saygllann1 belirtiyorlar ... Gec;en gun. bir acemi ya-
savul yollarrn1 kesmi~ ...
Mueyyed, bi~eyler anlatmay1 koymu~ kafasma ...
Kald1g1 yeri i~aretledi belli etmeden ... ic;ten gorunme-
ye c;abalayarak, sordu.
- Ee ...
- Abdal emmim, baka yasavul can, demi§. Biz
ki, a~1lmaz hisarlara selams1z girenlerdeniz. Kendi hun-
kanm•zm sarayma izinle, torenle girecek olmak, yara~­
maz. Sal da gidelim ...
Salm1~ m1 bu soz ustune? ..
Salmam•~···
Desene vay geldi zavallm•n ba~ma ...
Gelmi~ ... Gelmi~ ki, oldugumuz yerden 1rak .. .
Abdal emmim, direndigini gorunce. alttan alm1~ yine .. .
Baka yigit. anlad1k ki, her ananm dogurmad•gmdan-
sm ... Sal bizi ha... Demi~;... Kar~1dan eski yasavullar,
c;avu~ba~llar durmaks1zm i~aret verirlermi~. sal gec;-
sinler diye. Anlamazm1~ zavalh ... Yanma gelip i~aret
verseler, k1zacak bizimkiler ... K1zacaklar ki, dugunun
ic;ine edecekler. C•rpm1rm1~ tum gorevliler ... Yasavu!,
d:renince, tutmu~ Boga emmi. Bir hmc;m•~ oglanc•g• ...
Sonra da c;avu~ba~1y1 yakalay1p, dizlerini depere tutul-
mu~casma ~aplaklam1~. Bire bu ne i~tir ... Dugun gO-
nO, acemiler konur mu kap1ya ... Konuklardan birine
etseydi bana ettigini. Beyligimizin bunca ~oleni bo~a
c;•kmaz m1yd1? Diye ba~lam1~ debelenmeye. <;avu~ba­
~IYI Cavlak Toga emmim kurtarm1~ elinden ... Oteki
yasavula gelince. kac; gundur belini tutamay1p, altma
kac;1nyormu~ derler. Bilmem yalan, bilmem dogru ...
- Boga emmim hmc;t1ysa, dogrudur dedikleri
Mueyyed ...
- Bire bunca ya~... Bunca guc;. nas1l bagda~1r

99
hala ... $al?llacak ill ... - Esneyerek dogru:du yerinden.-
Hadi bana izin. Gideyim de, sen surdur kaldagm yer-
den,- dedi.
- Otur istiyorsan ... Ben okuyacak olsam, yanm-
da da okurum ... - diye cevaplada Mahmud.
- Yok yok... Uyku bastarda. Uzanayam yataga-
mm ahkhgma ... Neme gerek. Burda bir stize tutarsan
beni l?imdi. Sabaha dar ettirir, yann akl?ama esnetir-
sin ... Hadi kal saghcakla ...

Geceler uzuyor ...


Gunduzler yetmiyor Mahmud'a ...
Bir tOriU tam cevabana bulamayor sorusunun ... Ka-
zasker, kendinden alacaganan bittigini stiyledi. Musa
durmaksazan sakal?tanyor Konya'ya uzanmak igin... Bu-
hari de, doguya ytinelmesini tinerdi. Hatta, tanadaklaran-
dan birkac;: ustaya mektup bile yazda, Mahmud'a iyi
davranmatlan ic;:in.
Kullanmayacagam, demil?ti o zaman. Ayna karar-
da ... Ben kendimi, oldugum gibi kabul ettiremedikten
tite, yardam bil?ey gatirmez ... Gidecegim ... Tartal?ma-
lara girecegim. llkin dinleyip, sonra konul?arak. Ustalar-
dan tigrendigimi tigrenecegimi bir iyice toplayarak ...
Ezan okundu yine ...
0 dOl?Oncelere dahp gidince, zaman kendiliginden.
eriyiveriyor.
Camiden Musa <;elebiyle birlikte gaktllar ...
Mahmud'un ko{Jul?una dogru yOrOdOier ...
Musa, direnmelerinin cevabm1, gtizleriyle almak
astercesine sGzOyor Mahmud'u... Ses gelmeyince. yi-
ne agta eyna konuyu ...
- Yola ne zaman gakacagaz?
Babandan izin aldan ma?
- Almm ...

100
- lste iznini oyleyse ... Biraz da Fevzuliah usta-
nrn rahlesine diz yokelim .. .
- Hep bu cevabrnr beklemi~trm ... Hemen bugun
soylerim bahama ... - Durakladr. - Olmaz ...
- Neden olmasrn?..
- BugOn di.igOni.in son gunu. Baham ortalrkta
gori.lnmez ... Bizim ogrenciler bile dagrldr di.igun ba~la­
yalr ... Sen derse yrkmadrn degil mi?
- c;rkmadrm... Kimi arasan di.igi.inde ...
- Yarrn, yorgunluk guni.idi.ir. Oyle sanryorum ki.
divan toplanrr. Hi.inkar, di.igi.ini.in sonuylarrnr gozden
ge~irmek ister ...
Oyleyse, sen hafta sonunda ancak alrrsrn iz-
ni ...
Samrrm dedigin gibi. ..
- lyi. Agrrdan alayrm hazrrlrk i~in ...
- Nasrl istersen ...
*
**
Ogle yemegini bitirmi~lerdi ki, iki gilndi.ir bekle-
dikleri Abdal ve Cavlak sOki.in ettiler. Sevindiklerini go-
ri.ince, seyrek di~lerini gOstere gOstere gi.ildi.iler ... Cav-
lak;
- Umudunu kesmi~tin biz den he mi yegenim?
- Dogrusu Oyle ...
- Biz sOz verdik mi yaparrz, bilirsin ... diye krkrr-
dadr Abdal. _ Azbiraz fazla kayrrrp, srzmr~1m tanrr ba-
gr~lasrn ... Bu benim Cavlak da sanm1~ ki, nallarr dik-
tim ... Miras1ma konmak i~in ba~rmda beklermi~;, ..
- Bire kO~ek Abdal ... Duyan da san1r ki. yagh
ku~agmda ~ok altm vard1r. Srvamr bir gi.ln harami gibi
yolunu kesmeklige ... GOrOrsOn.
- Haramiden korkumuz yoktur babamrza ~Oki.ir.
Biz as1l s1zgmlrg1m1zda dOnenenden sakm1rrz.
Cavlak sovgi.iye ba~lamak i.izereyken, yer a~tr

101
Mahmud. Kitabm1 kapat1p, rahles:ni uzak·a~t1rd1 ken-
dinden.
- Keyfiniz yerinde bakanm,- dedi. - Oturun he-
le bir. Din lenin azbiraz ...
Abdal, kocaman govdesini egip bUkerek, yerle~­
meye cabalarken;
- Bu Cavlak yolda~1m1z sayesinde, dinlenmemiz
k•yamete kalm1~t1r yegenim. DUgUn boyunca, gerdege
kendisi girecekmi~ gibi donendi ortahkta. Sand1m ki,
Bayezid beyimizin sad•ch9• UstUne gorev verilip, HU-
davendigar saraymm el degmedik cariyeleri buna ar-
maganlanm•~tlr.
- Sen Qok bir ak1lh ademsin Mahmud yegenim,-
diye soze girdi Cavlak. - Abdal emminin dil gev~ekli­
ginden anlarsm ki, hangimiz donenip, yaranmak ~aba­
sma s•vanm1~t1r ...
- $imdi oyle mi olduk ak1ls1z Cavlak. HUdaven-
digann annacma ge~ende, dilini yutup, bellegini yitire-
rekten, yUzUme dogan gormi.i~ ser~e ku~u ornegi bakan
kimdi? Dehle bire yolda~1m, ben kalakald1m diye sal-
lamp, yakaran ve dahi sonra beni alk1~layan kimdi?
- Bire kll~ek, sanki hi.inkar annacmda ba~kasma
sOz b1rakm1~ gibi. .. Daha selam verip almadan sozi.in
dcngesini yitirip, sllzci.igi.in kantann1 ka~1raraktan, Hi.in-
kann surat1m gerdek car~afma dllndOr sen. Ondan ote-
ye ettiginden kendin kork. Cavlak Toga yigitim, ofke-
den bizi sakm ki, ku~ca cam kurtarahm diye yagan.
$imdi gel, Mella ogullugumuzun yanmda horozlan.
Hangi yigitlik defterinin, hangi sayfas1nda yaz1lm•~t•r
bu ti.iriO oyun, - diye ~1k1~t• Cavlak.
Abdal keh keh gOidO Cavlak'm llfkelenmesine,
Aldm~s1z, Mahmud'a dondu.
MOeyyet yegenimizden duydugumuza gllre,

102
sen burnunu ~:1kanp bir bakmam1~sm di.igi.in ~enlikle­
rine he mi?
- Bakamad1m ... Nas1lsa emmilerim, benim go-
recegimden daha bir gi.izel anlat1rlar, di.i§i.incesiyle dal-
dlm kitaplara ... Anlayacagm1z, sizden dinlemeyi, gor-
meye yegledim .. .
Abdal, yan ac1yarak, yan begenerek bakt1 Mah-
mud'a. En unlu bilginler, §enligin kaymagmda k1van1r-
ken, bu gencecik adamm kitaplara dalmaSI hem UZdU,
hem sevindirdi onu.
- K1vand1rdm bizi, dedi Cavlak.
- Anlat1rsm1z degil mi dugunu?
- Elbette anlatmz, -dedi Abdal. -Sana anlatma-
yacag•z da, kime dinletecegiz masahm1z1?
- Oyleyse, ilkin Hudavendigar'la soyle§inizi anla-
tin.
Cavlak, bu ilgiyi bekliyormu~ gibi yerle~ti bir iyi-
ce. Derin derin nefeslenerek;
- Bu senin Abdal emmin, az once de dedigim
gibi dikildi. Hudavendigar Murad'1m1zm annacma.
Hunkar bizi gormekten ho§nud... l~tenlikle belirtiyor
bunu. Kap1dan ayag1yla kar§lladl. Gorenekleri ~igne­
yip, yer gosterdi oturahm, diye ... «Siz lalalanm1 gor-
mek, beni mutlu k1ld1 ... Y1llar var ki, r~stla§lp, bir kar-
~ilhkh soyle§i kuramad1k. Hep haberlerinizi ahnm. Bey-
ligimizin onuru olarak, vuru~mialan surdurup gittigi-
nlz iletilir durmaks1z1n... Macaristan i~lerinde, Turk-
mt:ln'in adm1 sayg1 ve dahi korkunun simgesi haline ge-
tirdiginizi duydukca, sevincim daha bir artar,» dedigin-
leyin, atlld1g1 agzm1n gemini tutamayaraktan ... Dedi ki,
«bire koca Hudavendig~r ... Bizim bir dogru yolda ol-
dugumuzu, yararh kullann arasmda bulundugumuzu bi-
lirsin he mi7» Hunkar anlamad1, sozun nereye varaca
gm1. «Bilirim ki, in an~ gibi. .. » «Bebe!iginden, deden,

103
rahmetli Osman Gazi'nin sevdigi yolda~lar oldugumu-
LU da bilirsin ... >> «Bilirim elbet.>> diye yan1tlad1 Murad
beyimiz ... «Baban Orhan Gazi rahmetlinin annacm<~
gec;ip, gozumi.izu k1rpmadan dogru bildigimizi dedigi-
mizi de bilirsin,» sorusunu yoneltti nefes almadan. Mu-
rad Hudavendigar, aym ic;tenlikle kar~1:1k verdi ... «Kim
bilmez ki ... » B1rakm1yor ardm1 sozen ... «Bilirsin ki, sen
ata binmeye korkarken, ben yedeginde ozengi tutmak-
ta, Cavlak kulun dahi, k11ic; kabzasmm nasll kavrana-
cagml belletmekteydi sana ... » Gozlerini k1rp1~t1rd1 ol
zaman Hunkar... «Bunlan hep bilmekteyim... Hatta,
babam Orhan Gazi rahmetli, ekemin ac1sma dayana-
maylp, ol anda yanma gitmeye s1vanmca, lznik'e yeti-
~ip, beni Bursa'ya aparanm da siz oldugunuzu unut-
mu~ degilim, hic;bir zaman ... Eger bunlan, benden
bir mans1p istemek ic;in say1p dokuyorsan, sen ve da-
hi Cavlak lalam, mans1b1 kac;kez haketmi~ durumdasl-
mz. Buyrunuz, dilediginiz yeri sec;iniz ... » Deyende, bir
kopursun bu ko~ek ... Bir ba~lansm soylenmeye ...
Nefeslendi bir iki. Abdal'm atilmasma b1rakmadan,
surdurdu anlatmay1. .. - «Bire Murad Beyim,» dedi. ..
«Biz mans1p istemeklige, ta Macaristan ucundan kal-
klp, Bursa'ya m1 seyirtirmi~iz?.. Bir kuc;uk dunya ni-
meti ic;in, gelip HOnkar ayagma yuz surecek kullardan
m1y1z? Nice uzakla~m1~sm bizden ki, en k1vanc;ll gOn-
lerimizde sOvmekten beter edersin?.. Bunca sOzOn Sl-
ralanmasl nereye varmaktad1r bilmez misin? Yoksa.
dediklerince c;1ktm m1 z1vanadan? <;1k1p, bir iyice akhm
ba~mdan yitirdin mi? .. » Murad HOdavendigar ba~la­
dl k1p1rdanmaya. Anlam1~t1 ba§ma gelecegi ... Anla-
ml!?tl ki, deli Abdal'1n agz1 ac;1landa, say1p dokecek ay-
km i~lerini birbir ... Bak1myor bana ... Lala Cavlak'1m,
diyor gozleriyle. AI bu kO~egi gOtOr ... Sonra gel sen,
konu§ahm ... GOrmezleniyorum ben. Birkez edepsiz-

104
lenmeye ba~lad1 ya Abdal ... Sallver yakasm1. Doksi.in
bir iyice i~indekini ... Ve dahi i~imizdekini. Rahatlaya-
llm ... S1k1lmak, zmnc1mak s1ras1 Hi.idavendigara gel-
sin... Bu seninki, debelenmekte o!dugu yerde ... «An-
la~llmakta ki, Hi.inkanm,» demekte... <<Sen ve dahi
yOrendekiler. mal, kul, para ve dahi mans1p allp vere-
rekten, devlet i~ini bir kar di.izeyine indirgeyip. keyfi-
nize bakmaktasm1z. Ta, beyligimizin uclarmda soy:en-
mektedir ki, Hi.idavendigar, eglenceden ba~m1, haram-
dan gozi.ini.i alamamaktad1r... Bunlar ne mene sozler-
dir? Ve dahi, nas1l bir davran1~ iginde olmallsm ki,
sOz ayaga di.i~i.ip, halkm dilinde ri.isvallk durumuna
giri:mektedir? .. Biz buraya, oglun Bayezid Bey'in hiz-
metine ula§maya gelmedik... Gori.iri.iz ki, buna s1van-
m1~ pek~tok kap1 iti vard1r ... As1l amac1m1z, uc!arda
soylenerek. gazileri ve dahi alpleri pek ziyade kay-
g1land1ran, i.izen dedi-kodulann aslln1 ogrenip, seni
uyarmakt1r. Bilirsin ki, bizim di.inya nimetinde ve da-
hi, hi.inkar armaganmda gozi.imi.iz, alk1~ ya da kargl~­
ta aklim1z yoktur ... Bilirsin ki, Osman Gazi rahmetli-
den bu yana. hizmetimizi goni.il bag1yla surdi.irmckte-
yiz ve dal'li si.irdi.iregidecegiz. 0 yi.izden, mans1pta
gozi.i olan, aferine te~ne ademler gelip soyleyemezler
bizim diyeceklerimizi. .. Lala $ahin sen den beter bat-
ml~ eglencenin, yanll~l1gm i~tine. Oysa pek iyi bilir-
dik ki, babas1 Hi.iseyin Alp, dedes1 ulu ~eyhimiz Ede-
bali efendimizden temiz bir miras alrru~t1r. Ve dahi bO-
yi.ik deden olan ~eyhimizin gi.izel ahlakm1 sana iletmi~­
tir. Yamld1k m1 yoksa? .. Bunca geli~me ic;:indeki bey-
ligimiz, ba~m1z1 donderip, bunca alpin, gazinin, cavlak,
torlak, abdal ve bac1 kullannm c;:abas1 bo~una m1 ol-
maktadlr? $ehidolanlar bo~a m1 harcanm1~, gazi ka-
lal'llar yarars1z i~ yapt1klannm ac1sma m1 kafanacak-
lardlr? Bunun hesabm1 sormaya geldik as1l... Soz is-

105
teriz sen den ... Sbz isteriz ki, bugunden bte, eglen-
conin her turune s1rt ~evirip, deden ve baban yolun-
dan gazaya s1vanacaksm ... Bizansm kayserine bzen-
mekten vazgelip, Turkmen'in devlet kurma i~levine da-
iacaksm. Kayser bitmi~tir. Onu brnek edinenler de bi-
tecektir, onunla birlik ... Biz devlet kurmaya s1van-
d1k Hudavendigar beyimiz ... AmacJmJz, dogrulugun,
ahlakm ve dahi toplum mutlulugunun egemen oldu-
gu bir y1kllmaz yap1 meydana getirmektir. isteriz ki.
~imdiden temellerine kbtuluk harc1 kan~masm ... Sen
kurulacak bu yapmm temel diregisin. Nasllsa torun-
lann almacak yer tukenip, boyun egecek ulke kalma-
ymca, senin §imdiden ozendigini bin kat1yla yapacak-
lar ve dahi sarsacaklard1r devleti. .. Bir du~unsene Bi-
zans, u~ alpin, dart akmcmm onunde gumbur gumbur
niye sarsllmaktad1r? .. Kayserler olumsuz eglenceye da-
hp, soyguna oturduklan i~in degil mi?.» Deyende.
sr~tradJ HOdavendigar ... «Yoksa bizim de soyguna sJ-
vandJgJmJz m1 soylenmektedir?» O;ye ~1rpmmaya ba~­
ladJ. .. 01 zaman, ben girdim soze ... Abdal eminin ag-
zmdan !<.ap1p ... Yok, ~ukurler o sun ki, oyle bi~ey dc-
nilmemektedir daha ... Am a, eglence boyle slirup gi-
derse, senin zamanmda olmasa, ogullanndan ya da
torunlanndan biri zamanmda ba~lanacakt1r. Neden
dersen, i~rete para dayanmaz ... Dayanmayanda, sur-
durmek soyguna s1var egemeni... Sanma ki, ba~taki
bir soyanda, bu birde kahr ... Suya atllm1~ ta~1n may-
dana getirdigi dalga gibi yay1hr ki, tabana indiginde tO-
men olur... 01 zaman, du~unceye vard1 Murad bey ...
Kestik biz de ... Sakahm sJgazlayJp, ba~m1 gogsune ya-
pl~tJraraktan, kendi kendisiyle kahp, ozele~tirisini yap-
maya durdu. Gozettik birbirimize .. Ses ~rkarmadan,
~ekildik divan dan... Dediler ki, iki gUn sonra, H unkfH
katmdan aranmaktasrn1z... Vard1k yanma yeniden ...

106
Bakt1k ilk g6rdi.igi.imi.izde nas1l davran1yorsa, 6y.e ...
Lala ~ahin'i de alm1~ yanma ... Yer gosterdiler. Otur-
duk ... Bakallm nice olacak sonu, d1yoruz ... Lala ~ahin
egitti ki, «bire kocalar, siz nice edepsiz olmallsm1z ki,
biz dururken gelip, Hi.inkann camn1 s1kasm1z ... » Bak-
tlm, Abdal emminin tepesi at1verdi yine ... «Bire ko~ek
koca.>> diye f1rlatmaz m1 s6zi.i ... La Ia ~ahin. bir kudur-
mu~ ad3mdir ... ~imdi pala nacaga gelecekler. diye kur-
maktaylm. Gevrek gevrek gi.ili.ip, «ya~a bire Abdal.
ummaz::l1m bunu.» demez mi. Hi.inkar ... Sonunda eski
1llk havay1 kurduk aram1zda. Dedi ki, «vann gidin Uru-
meline egitin ki, Hi.inkar biran bir yak1~1ks1z i:? yapm1:;;-
t1r. Bundan 6te, at s1rtmdan inmemeye ikrar vermi:;;-
tir kendi kendine.» Hani azbiraz daha kalk1p boynu-
na sanlacakt1k. Bilmekteyiz ~i.inki.i Murad Beyimizi ..
Birkez soz verirse, yapar dedigini ... Uzatmayallm, on-
d•ln 6te biz bizi yitirmi~iz yegenim. Bir dalml:;liZ di.igi.in
~enligine ... Bir ge~mi~iz kendimizden. Ve dahi anlamJ-
:;liZ ki, safadan ge~mek ~ok bir gi.i~ i~tir ... Ki~i kendini
kendinden yitirmektedir ki, zor bula. Hi.inkara ~1k1~an
b•J Abdal emmin bile, ~enlik bittikten iki gun sonra
kendine gelememi~tir. Ve dahi nerdeyse. c:yagmdan
suri.ikleyerek, getirmeklige ikrar vermi~imdir ...
Cavlak. yutkunarak susunca, Abdal girdi soze ...
- Bire yegenim, ka~mlacak bir ~olen degildi Ba-
yezid beyimizin evlenmesi... Dilerdik ki. kendi gozi.in-
le g6resin. Ve dahi tadma varasm doyas1ya ... Hani
Mi.ieyyet oglumuz demi:;;ti. Bursa'nm i~i ka)1 namakta-
dJr. Ben de demekteyim ki, salt i~i degil. dl:;ll bile kay-
namaktadlr ... Neden dersen, anlat1lmas1 kolay biri~
dagildir de on dan ... Bir di.i:;;i.in ogul:ugumuz.. Bir di.i-
~i.in ki. Macaristan mir~esi, kendisi gelememi~tir ama.
en tanmml!i senyorlerinden bir kuru! kuraraktan. say-
gilanyla ve mutluluk dilekleriyle. bir kervan yiiki.i ar-

107
magan gondermi~tir. Srrp mir~esi, Osmanoglu toprak-
lanna girmekten korkmu~ olmal1... Karde~ini, emmisi
oglunu susleyip pusleyerek, bindirmi~ ata, ~enlige al-
kr~ tutmaya ve dahi armagan sLonmaya ko~turmu~tur ...
Ulah, Erdel mir~eleri, tolgalarmr Hunkar katma surup,
azbiraz sertle~tirmek amacryla olsa gerek, seyirtip gel-
mi~lerdir. Kostantaniyye Kayseri, gemi dolusu mal, di·
zi dizi cariye, duzuneyle kale yollamr~trr oglunu ba~la­
nna katrp ... Germiyanoglu, Mevlana efendimizin toru-
nu, Turkmen guzeli Devlet Hatunumuzu gelin vermesi
yetmez gibi, damadma Kutahya'yr sunmu~tur oturmak
uzere. Kendi merkezini. Ve dahi ge~imleri guzel olsun
du~uncesiyle, U~ak\ Afyon'u, Dinar, Simav, Gediz.
E~me ve dahi Seyitgazr, Krrka'yr sunmu~tur ki, kendi-
sine bir Kula, Selendi kalmacasma ... Denilebilir ki, gay-
n bundan ote, Germiyan beyi bizim Bayezid beyimiz·
dir ... Kaymbabasr, o'nun beyliginde, bir kadr durumu-
nu gelmi~tir ... Karamanoglu, Konya, Ak~ehir'in en un-
lu urunlerini sunmakta, Osmanoglundan sonraki en bu-
yuk bey olmanm onurunu belirtmek istercesine comert
davranmr~trr ... lsfendiyaroglu, srrmah kaftanlar, mu·
rassa krlr~lar gondermi~tir ki, sunucular gcisterirken,
benim agzrmrn suyu aka ... Kadr Burhaneddin, Kayseri
dokumasr hahlann ~iceginde, Bayezid Beyimizin ~ole­
nini canlandrrmr~trr ... Artukoglu, el i~lemesi soflar,
simle oyalanml~ ipekliler yollaml~ ki, bakmca otesi go-
runur. Ve dahi, o burumcOk dokuma, hangi kmah elden
«;:rkmr~ diye du~undurur insanr ... Anlar ki, huner ki:;;i
parmagma indiginde, yaratrcrhk salt Tann'nm tekelin-
de kalmamaktadrr. Neden dersen, ~u gozlerimle gorup
bcgenimi dile getirmekten yoksun kalmaktayrm ben.
0 ince ipek Ostune, altm iplikle i~lenmi~ oyalar, tum
TOrkmen gelenegini tOrkule~tirmekteydi. .. Ramazanog-
lu, Taros yaylalarmrn yelinde krprrdanmr~. Akdeniz bu-

108
lutunun yagmurunda yeti~mi~ ve dahi <;ukurova u~a­
gmm goznurunda Oretilmi~ pamuklular yi.iklemi~ ker-
vanlara ... Kolemen sultam Berkok, Nil k1yllarmm sev-
dasml, lskenderiye bilgisinin ferdasm1 ve dahi Kahire
cabasmm yongasml gostermeyi dilemi~ ... i~lenmi~ ki-
tapllklan, ebrulanm1~ kitaplar ve- oahi hangi ustalann
oldugu bilinmez ipekliler, yOniOier ... Iran Sultan I, Se-
markant TOrkmenlerinin, Buhara Uygurlannm, Hera-
san Oguzlanmn Orettiklerinden bir demet sunmu~ ki ...
Ki~i kendi di.i~lerinin dOnyasmda ya~1yor san1r. ..
<;evre beylikler ve dahi sultanllklar birbiriyle yan~ tut-
turmu~lar benim bilgin yegenim ... Maim, kolenin ve
dahi sanat yap1tlannm say1s1 bil:nmez, degeri say1lmaz
bir harmam ki, ba~dondOre, gonOI gektire ... Her birini
alsam ele, her birini anlatmak ve otekilerden ayncallk-
lannl belirtmek gerekli... Top top gegiyorum kusura
kalma ... Neden dersen, anlatmaya bu Abdal emminin
dahi nefesi yetemez ve dahi Cavlak emmin yard1m et-
se, sozOmGz aylarca bitemez ... Bu sogOt beylig!ne yad
olanlann gonderdikleri. .. $imdi as1!, bizim ko~ek!erin
armaganlanm dinle ... Dinle ki, biz nice bir gOglenmi~.
geli~mi~iz... II kin Osman Gazi rahmetli doneminden
kalma ve dahi beyligimizin ba~tutan olmakta sOrOpgi-
denlerden ba~layal1m ... <;andaroglu, Kara Ali'mizin ar-
maganml sayallm; Oniki dilber katir k1z1 ve dahi klzla-
ra gegin gidin, biz vanz diyen oniki kafir oglanc1g1 ki ...
GOzellikleri can y1k1CI, genglikleri ak1l allc1 ... Ardmdan,
OOidOI kanmdan gelme, oniki ki.iheylan ki, hemen at-
lanaslm, ugup kanatlanas1m geldi... Ardmdan, ok,
yay, sadak ve dahi murassa kil19, gOmO~. altm zeber-
cet kakmall eyer tak1m1 ta~1yan oniki seyis ki, hisar
tekfurlarmdan aldlglm yagma gozOmOn onOnde dize-
lendi. .. 0 s1ra gegip, Lala $ahin Bey in armaganlan go-
rOndO ... Yirmi S1rp elinin en segme saraylarmdan 91-

109
kanlm1~ cariye ki, dudaklannm 1~1:t1S1, gozlerinin panl-
tiSI uzaktan aklm1 ~eliyor insanm. Hani ben olsam diyo-
rum Bayezid beyimizin yerine, bunlara kuluncumu k1r-
d1rmay1, Devlet Hatunla evlenmeye yeglerim.. Soz
etmi~ olmayal1m ... Yuzunu gormedim ama, gorenler-
den duydum ki, Devlet Hatunumuz da, bir dilbermi~ ...
Germiyanoglu, bin ~i~ek dolan1p, bir oz alm1~ gibi su-
zup yeti~tirmi~ dilberini. Osmanoglu, boylesini dunya-
YI dola~sa bulamaz, diyorlard1... Ama, bu cariyeler
ba~ka gozum yegenim ... Dedim ya, hi~bi~eye degi~i­
lecek degil... Hemen ardlannca yirmi kale surudu ki
ayaklann1 ... Bunca ya~ ya~ad1m, bunca 6mur sur-
dum ... Daha u~ gun once vanp Hunkar saraymda Hu-
davendigan azarlad1m ... Ben bile, ensemin segridigini,
yuregimin titredigini sezinledim. Ve dahi dedim ki, ben,
bana, bire kendine gel Abdal koca ... Bunca doga ku-
rallanna uygun ya~amadan sonra, kocahgmda m1 Sl-
vanmaktasm oglanc1hga. Gayn var niteliklerini sen du-
~un geni~ belleginde ... Ellerinde, i~lemeli tepsiler ... Sir-
mall kaftanlar... Elm as, yakut, inci serpelenmi~ yatak
tak1mlan... Kupeler, bilezikler, gerdanhklar ... An dan
6te, ine Beyimizin armaganlan sokun etti ... Atlas yor-
gan:ar, ipek ~ar~aflar, ku~tl.iyu yast1klar, altm tugralar,
i~lemeli kolluklar, yakut kakmah han~er ve dahi pala-
larla, ku~aklar, yirmibe~ bakmaya k1y1lmaz, ok:;;amaya
doyulmaz cariye ve dahi, gozleri kendiliginden surme-
li, kirpikleri Tann'dan rast1kh, ag1zlan hokka. burunlan
ku~umencik kafir oglan1 koleler ... Biz dalm1~1z sen in
bu Cavlak emminle gecenin guzelligine ... Oyle bir ge-
~it ki bu ... <;ey·iz ta~1mamn en gorkemlisini gormO~ bu
g3zlerimiz, her beyin ad1 anild1gmcla, yeni bir ~a§kmh­
gm z1plamasma ugruyor ... lne Beyimizden sonra. Hac1
II Beyimizin armaganlan sokOn etti... Onun ardmca.
Ece beyimizin, Faz1l Beyimizin, Balaban beyimizin,

110
Kongur Alpimizin, Aykut Alpimizin, Karaoglanrmrzm
armaganlarr birbirini unuttururcasma gelip ge~ti ... Bir
de baktrk ki ,srra bizim Evrenos Gazimize gelmi~ ...
Breh, dedik biz dahi... Cavlak em min, bir sava~ eri
olaraktan, ~eyiz sunmakhgr kendine yedirememi~ olma-
lr ki, ~avu~ba~rlardan birini surmu~ armaganlarrn sunu-
culuguna ... Biz dahi getirdigimizin nasrl bir hazine ol-
dugunu bilmemekteymi~iz yegenimiz ... lnan olsun ki,
bire, gotUrdugumuz nice bir degerdir diye, bakmak ak-
lrmrzm ko~eciginden ge~memi~. Ne zaman ki, onumuz-
den ge~ip gitmeye ba~ladr getirdiklerimiz, sangr ben-
gi olduk. Ve dahi egittik ki kendimiz kendimize, Sogut
Beyliginin bir sancak beyi, koskoca hunkarlarr a~mr~­
trr gu~ olarak ... Du~un nasrl bir ~apul ve dahi yagma
ger~ekle~tirmi~iz biz ... Ve dahi anla ki, Bin yrllrk Bi-
zans, bizim ~u yirmi yrlda becerdigimiz soygunu yapa-
mamr~ ... Ogren ki, Avrupa denilen yer nice bir zengin.
Nice bir verimli ... Bunca ~apul verdig; halde, hala ni-
ce parrltrlr kalabiliyor ... <;avu~ba~r. becerikli ki~i olma-
lr ... Cariyeleri ve dahi koleleri onar onar takrmlamr~ .. .
Bitti sanryorsun, hemen ardr geliyor ... Bak dinle ogul .. .
Dinle ki, Evrenos Gazimiz, Bayezid Beyimize neler sun-
makta ... - Gorduklerini yeniden ya~arcasma gozlerini
yumdu biran... Yuzu aydmlandr giderek. Co~kuyla.
uzun kollarrnr savurtup, kahn govdesini titreterek an-
latmayr surdurdu kaldrgr yerden... - Ka~ cariye, ka~
kale sundugunu bilmiyorduk. <;avu~ba~r egitti sonra-
dan. Yuz cariye, yuz dahi kole imil? sunulan ... Ama, na-
srl sunulu~ ... Asrl onemli yanr burasr i!;lin ... On de on
guzel cariye var demi~tim ... Onunun da elinde, birer
altm tabak ... Tabaklarrn i~inde, Urumeli krrgmrndan
e!de edilmil?. mucevherler parrldryor ki, gozunu cariye-
lere mi tutasm, tabaklarrn i~inde binbir renge girip, ka-
ma~rkltgmdan kor edecek balkrmaya mr, ~a~rrryor-

111
sun ... Hemen ardmdan gelen on kolenin elinde, on a!·-
tm tepsi ... l~leri tepeleme, filorj ve dahi Bizans altmly-
la gebe~ birer kann gibi doldurulmu~... Uzaktan, yu--
mu~ak birer yuvarlakhk gorunmekte ki, ok~ayas1n ge-
liyor ... Arkadaki on cariyenin elinde. on altm tabak da-
hi ... l~leri, ~ig aydmhga vurmu~ kar tanecikleri gibi
1~1ldayan gumli~le dolu ... Bunlann ardmdan on cari-
ye ve dahi sekiz kolenin elinde, gumu~. altm legen ve
ibrikler ... Her biriyle, durmaks1zm boy abdesti alsm ki
Bayezid beyimiz, piru pak olup, devlet hatunumuzun
ve dahi onca guzel cariyenin hakkmdan anca gelsin ..
Onlann ardmdan, on iki kole ve dahi cariyede altm, su ..
~arap tak1mlar1. .. On koledc, gumu~ hamam taklmla-
n ... On cariyede dahi elmas ve yakutlarla i~lenmi~, tas-
lar, kupalar ... Ardlannca gelen kolelerde, buhurdanhk-
lar, ~i~ekleri elmas, inci ve dahi yakutla i~lenmi~ ~i~elerr
kadehlerle bir gorkem ge~idi ki ... Gorenlerin parmak-
lan agzmda kalmakta ... Dcmekte ki, yan1ba~1mdaki
kervanc1lardan biri, <<ya~amlm yollarda ge~ti ... Hind'-
den gelip, Endlilus'e yol teptim ... Macaristan\ Avus-
turya ve dahi Britanya'y1 gezdim ... Hi~birinde boylesi
bir zenginligi seyrcylemek mutluluguna ermedirn ... Os-
telik, ora krallarmda, ~ahlannda, padi~ahlarmda gor-
medim bunu. Bakmaktay1m ki, bir bey, koca mulk sa-
hiplerinden on de armagan sunabilmekte... Nas1l bir
gu~ olmah ki Sogi.it beyligindc, beyleri padi~ahlardan,
Kayserlerden daha bir zengin ola ... Simdi anlad1m bu
devletin temelleri saglamca at1lmaktad1r. At1lmaktad1r
ya, umDhm ki, kotuye sarmaya sonu,» dedi ... Hakil
da ... Bir dliili.in yegenim ... Bunca kitap o!wdun sen ...
Bilmem eski gorkemlerj yazar m1 o kitaplar? Eger ya-
zryorsa bir kar~rlailtrr... Bunca degeri armagan olarak
verebilen beyleri var mryd1 o kitaplan derinligine go-
mi.ilmu~ hunkarlann ... Sanmam ki olsun ... Ve dahi um-

112
mam ki, bundan ote de boylesi comertlikler gorulsun ...
Neyse, armagan kervan1 sona erdi, ~ununki, bununki
diye~kten ... Ba~lad1 pehlivanlann ge~tidi. .. Ilk in sarac.
ahisi 'gorundu, davulunu zurnasm1 vurduraraktan. Ve
kagnl, hunkarm onunden ge~tinceye, ustaslyla, kalfasl,
ayaklan gokyuzi.inl.i dovi.ip, ba§lan minderde durarak-
tan, bir murassa eyer diktiler ... Bayezid Beyimize sun-
dular orac1kta ... Davullarm1n tokmag1 kalk1p inmeyi
si.Jrdi.irurken, bak1rc1 ahisinin tmg1rt1s1 kaplad1 yoreyi ...
Hi.inkar sayvanmm oni.inden gecinceye, onlar dahi bir
sofra tak1m1 dovdi.iler, elmas kakmah ... Tasmdan ibrigi-
ne, sinisinden sahamna, sundular ... Arkalanndan ke-
ceci ahisi gori.indu ... Alt1 manda arabasm1 di.izletip, bir
koca alan yapm1~lar. Do~emi~ler has•rlarm•. dokmu~­
ler yi.inlerini. Dolay1p, toperlemekteler ki ... Honki.iri.ile-
rmden yer yanhp, gok devriliyor sand1m... lki ad1m
at1p, bir sekerek bastmyorlar yun durugi.ine... Sonra
iki ad1m, bir sekme ... Ve dahi g1rtlaklannda nagme 1 ~:'­
mi:;;, en bir gi.izel ko:;;ugun havas1yla bir nefeslenip,
yineleme ... Ardmdan kopi.ik!u su serpeleyerek bir bir
dahi ... Ardmdan dizleriyle 1km1p, kaval kemikleriyle
doverekten, honkurtl.iye oturuyorlar ki, seyri en bir gii-
zel kocegin seyrinden ho:;; ... Aiay, gecmeden, bir ke-
cs cadlr ~t•kardllar ISiak ISiak... Am a kuruyunca oyle
san1yorum ki, Oguz otagmdan daha bir iyi av cad1n
olacakt1r Bayezid beyimize ... Onlar gitti ... S•rcac1 ahi-
si gori.indu potasmm alazmda ... Mevlevi nayzeni gibi
uzatt1g1 karg1s1yla, cam topagm1 i.iflemeye ba~lad1 us-
tasl. .. Dudaklan bi.izi.ik, yanaklan zurnac1 koruklenme-
sinde. Elleri nayzen ustahg1yla donduruyor karg1y1. Ve
giderek cam topu, ~i:;;ip egriliyor. Buki.iliip inceliyor ...
SOrahi oluyor I§ II 1:;>1!... Kadeh oluyor pml pml... Kal-
falar ellerinde elmaslan, yamak'ar simlenmi~ flr~talany­
la bekliyorlar bu hi.inerin sonucunu. Sonra, elden ele

Az~ Ortaklan F: 8/113


ge~iyor. Ve dahi, bak1yorsun ki, bir koca billur tepsinin
i.isti.inde, dizelenmi~ ~erbet tak1m1. .. Tuvana bir ahi
~1rag1, sayg1yla goti.iri.ip sunuyor armaganlann1. .. Us-
ta, bir yeni topag1 alm1~ karg15101n ucuna. Gozi.im ona
dalm1~ken bir de bak1yorum, helvac1 ahisinin 1kllt1S1
kaplam1~ yoreyi ... Ocag1 k1z1l kor igmde ... Kazan1 helva
~ogeniyle dolmu~. Kuregini saplam1~ ustam ... Alnmda
boncuklanan tere ald1rmaks1Z1n ~eviriyor... H 1k h 1k,
diye ~ogen dogen kalfas1, hoy hoy diye kurek c;eviren
ustasma uymu~ ... Sayvanm ortasma geldiklerinde do-
ki.iveriyorlar bir koca kazan helvay1. .. Di.igi.ine gelmi~­
lere dag1t1lmak Ozere, taze yumu~aklig1yla, yay1hp git-
mede agz1m1za lay1k ... Davul zurnalar yeniden gi.imbi.ir-
demekte ki, bakmd1Q1m1zda, gordi.igi.imi.izden biz de
~a~t1k ... Kalayc1 ahisi, kurmu~ tezgahm1. Yap1~m1~ ar·
magan edilen bak1rlara, ~1raklan kum havuzunda bal-
d1rlann1 ~alkalamakta, kori.igi.ini.i ~ekmekteyken, par-
latmakta onca bak1r kab1. .. Bin hi.iner gosterir ahi ta·
k1m1 bir ge~itte demi~ eskilerimiz ... Biz kalaycmm ya-
m<~klanna, elinin tezligine dalm1~ken bir de ne gore-
lim ... Demirci ahisi gelmemekte m1? Beri bak Mahmud
yegenim. Ag1r zenaattlr demirci ahiligi ... Ama, ustasl-
m seyreylemek oyle bir zevk vermektedir ki, ki~iye,
Edebali sultamm1zm ~eyhligi ol~i.isi.inde ... Bire gozle-
rine inanamlyor in san... Demirci ustaSI, deriden on-
li.igi.i, ~~likten k1skac1yla k1zd1rm1~ demirin hasm1. ..
Daha alan1n ba~lang1c1nda, akkor haline celmi~ cevhe-
ri, kl.i~iik ~ekiciyle yol gosterip tmlatarak. Kalfasmm
balyozuyla toklat1p, ezerek, bir pala haline getirdi, bir
~elikledi, bilenmesi mumkl.in degil. .. Ve dahi zaten ge-
reldi degil. .. Neden dersen, ben uzaktan sezinliyorum
keskinligini. Sonra, hemen oyalanmadan. bir km dok-
ti.i gumi.i~ten ... Hi~ eksiz ve dahi, i~lemesini ors us-
tun de kotararak ... Bir e~er tak1m1 i~ledi, ardmdan dahi
1

114
bir z1rh dovdi.i ki ... Adamm ustallgma §a§mamak e:-
den gelmez, diyorduk Cavlak emminle ... Bu bizim Ahi
tarikatmda nice ustalar var ki, ki§i bakt1kca parmagm1
agzmdan t;:ekebilemez emzikli bebeler ornegi ... Ne-
den dersen, oymac1y1 gordi.im demircinin ard1ndan,
kakmac1y1, ~iniciyi, ebrucuyu, yazmac1y1 ve dahi t;:ul-
h::~yl gordi.im ... Bire dedim kendim, kendime ... Sen ki,
dovi.i§ hi.inerinde ustahk taslarsm. Bu zen aat erbabm m
bir t1rnagmca ustala§ml§ olsan, oni.inde ordu dayan-
maz ... $a§mamak elde mi yigitirn ... Adam, uzatml§
iki smg1 gokyi.izi.ine. Araya yuvarlac1k bir ba§ka smk
takml§ ... Sonra yi.ine renk vermi§ ki, san1rs1n gi.ine§
tilmastan si.izi.ili.ip, yere inmekte ... Elleri gori.inmi.iyor ...
Uzay1p giden yol boyunda, bir seccade dokudu ki, i.is-
tL.inde alamn §enligi tasvirlenmi§ ... Ard1s1ra, dokuma-
CI esnaf1mn ustalan soki.in etti. Soflar. ipekliler, pa-
muklular. ibri§im ve dahi yi.inli.iler nice kuma§ haline
gelirmi§, gordi.ik bir iyice... As II !?enlikliyi, alaym so-
n una saklaml§lar megerse... Bu gegidi hangi gavu~­
ba§l di.izenlediyse. ti.im alk1~1m1 ald1 benim ... Tam, ze-
naat erbabmm hi.ineriyle ~<Jdlan1p, i.irettikleriyle ho§lan-
manm doruguna varmaktayd1k ki, sihirbaz, perende-
baz, canbaz, sazbaz ve dahi sozbaz ahileri, Hind diya-
rmdan gogmi.i§ t;:ingen kogekleri. Endi.ili.is'ten kopup
gelmi§ kuklabaz ustalan, Uygur hi.inerbazlan, hayalbaz
tayfas1 s1raya dizilmez mi ... Bire c!edim ken dim, ken-
dime ... Bunlann arasmda bir koti.i ozanlarla dervi§ ta-
klmmm curcunabazlan yoktur ... Yan1lm1~1m ... Daha
ben sozi.imi.i bitirmeden, onlar da gostermez mi ugla-
nnl. .. Bursa'nm niye kaynay1p ta§t1gm1 bir iyice ani a-
dim o zaman. Kervanlann neden durmaks1zm di.igi.in
harc1 ta§ldlklan danketti aklls1z ba§lma ... Bun!ann her
biri bir ko§ede kendi hi.inerlerini gostermeklige yer tu-
tadursun, biz saraym ir;: avlusuna dallp, ordaki eglen·

115
celere kapt1rd1k kendimizi ... Kayser, saraymdan tiyat-
ro denilen bir tema~a ornegi gondermi~ ... Meger, Or-
han Gazi beyimiz, OskOdar'a vanp, Prenses Teodora·-
Y' haremine katarken, Murat Beyimiz ve dahi SOiey-
man Pa~am1zm Haremi bile gidip, bu hOnerbazlan Kay-
ser saraymda seyreylemi~ler imi~ ... 0 zamandan pek
ho~lanna gittiginden, ~imdi dugOn eglencesine katkl-
da bulunsunlar ic;in, gondermi~ler ... Bir garip hi.inerdir
ki, !flklp hOnerbazlar, s1rayla konu~makta, bir tak1m
davran1~larla, hay ali oyunlar sunmaktad1r... Hayalbaz
ustalar, gergin perdede, deve derisinden tasvirleri ge-
«;lrtmekte... Seyreyleyenleri gulmekten, z1platmakta-
d1r... Sofralar ac;1lm1~, gelene kim sin, gidene nereye
gidiyorsun demeksizin buyur edilen... c;ad1rlar kurul-
mu~ her bir yana. Hanlarda ac;1kta kalan, HOnkar yata-
gmda yorgunlugunu dindirsin diye... Ozanlar soyle~­
mekte dOnyanm dart bucagm1 burcu!a§tlraraktan ...
Ve dahi Dede Korkud Abdahm1zm oykOieri anlatllmak-
ta usta sozbazlar agz1yla ki ... Biz dahi nice yigitlikleri
gormi.i~ olmam1za kar~m. agz1 ac;1k dinlemekteyiz ...
Hangi birinin annacma gec;ip, seyreyleyerek ~adhk bu-
lacag1m1z1 ~a~1rmaktay1z ki, Cavlak emmin beni c;eki~­
tirmekt£1, bu yana gel diye ... Ben anm kirli ku~agma
yap1~maktay1m. Hele bu yana bir ugrayal1m, dOrtOk-
lemesiylc... Dola~1p durmaktayken sezinledik... $a-
rape! katirler, fl!fllann parasm1 hOnkardan alm1~lar. Al-
m·~lar da, MOsiOman dOgOnOdOr, dO~Oncesiyle, haslr-
ln~m alt:na gizlemi~ler Kevser suyunu ... Birinin ba~ma
diki'di!< bu sen in ak1ls1z Toga emminle ... Bire Katirog-
lu, dedit-: ... Bunca ki~i donenmekte, gordOgOnden sar-
ho~luga vurarak, sen nice bir ade1n olmahsm ki, saklar-
Sin hOnerini ... Boyun bOktO ak1ls1z ... Dedi ki, «sakla-
mam ... Ne var ki, yasavullar, fazla ic;ilmesini yasak-
laon1;,;iard1r. 0 yi.izden, Ostleri ortUIO ... » Bire dedik,

116
sen den ba~kas1 var m1? «Her ko~&de, ortOIO has1rlan
gbrmez misiniz,» demez mi? Gel sen benim yerime ol
da, gayr1 seyreyle ondan otesini. Cavlak emmin geki~­
tirdikce ben ko~eleri dolanmaktay1m ... Ve dahi bir ka-
fir, bir ademe bir tastan fazla veremediginden, her ko-
~eyi dolanmaktay1m ki, ard1 ardma kag tas igtigimin
hesabm1 ~a~1rmacasma... Ostelik salt bununla da ye-
tinmemekteyim... Hunkar sofralannda, saygll1 ko~ek­
lere, istedigince ~arap sunmaktayoilar... Eh, bizim g1-
k1~madan sonra, her bir yanda ad1m1z ve dahi kahbl-
mlz tan:nm1~ oldugundan, nereye varsak, tuysuz ko-
leler, tas1 ve dahi surahiyi ko~turmaktalar. Karl1 ~erbet
yudumlar gibi gekmekteyiz ~arab1 ... Cekmekteyiz ki,
kendimi.zden gegmekteyiz ... Ve dahi, Cavlak yolda~l­
m:z olmasa, biryerlerde tak1hp k.Jiacaglmlz ku~kusuz.
Neden dersen, bizi azbiraz paytakla~m1~ gorenler, yigit-
liklerini smamaya s1vanmaktad1rlar ... Bereket ki, Cav-
lak emmin, ya~am1 boyunca birkez olsun, ~arabm ho~­
lugunda keyif surmeye s1vanmam1~t1r. Her zaman akh
ba~mdad1r ki, ba~1 omuzlannm ustonde durmacasma ...
Bize sorarsan, ne senin gibi bilgin, ne de bu ko~ek gi-
bi dervi~ olmakl1ga s1vanmad1k Babam1za ~Okur ... Bir
akils1z ozan kalmakhga nza gosterdigimizden, kimse
de etegimize tak1lmaz... Yuregimizle, du~Onur, agz1-
m1zla avaz eder, saz1m1zla sayler gideriz, ya~am1m1z
boyunca... Eh, bizden de ba~kasonl isteyen olmad1,
he mi?
Ozan, soruyu kendi kendine sorarm1~ gibi, sustu.
DO~Ondu bir sure ... Mahmud, anlat1mm guzelligine
kapt1rm1~t1 kendini. Sanki, olup bitenleri gidip, kendi
gozuyle gormu~cesine o gorkeme, o renk oyna~masl­
na dalm1~t1... Cavlak bile. ~a~km)lkla bak1yordu Ozan
Boga'nm yuzune... Sonunda dayanamad1.
- Breh... Ben de samrd1m ki, sen ezberindeki-

117
nin dl§mda soz bilmez, belleginden ba§ka iz suremez-
sin ... Yan1lm1~1m ki, boylesi bir meddahhktan kayma-
macasma ... Hay anan ole kotu ozan ... Sanmaktayd1m
ki, sarho§lugundan hi~bi§ey gorememi§sin. Ve Mah-
mud og:umuza dugun dernegi de anlatmak i§levini bi-
ze yukleyeceksin. Agzma sagllk derim yolda§lm ... Ag-
zma sagllk ki, tlim alk1~1m ustline olsun ...
Mahmud atlld1 Abdal'm blizulmesine ald1rmaks1-
Zln.
- Cavlak emmimin hakk1 var ... Dogrusu boyle
bir anlat1m1, Dede Korkud bile, Seh;ukogullanna arma-
gan ettigi kitabmda dile getirmemi§tir... Dilerdim ki,
yazay1m agzmdan 1;1kanlan. Gelecek ku§aklara Abdal
emmimin bir armagan1 olarak kalsm. Ve anlasmlar, Os-
manoglu'nun daha emeklemeden yurudugunu ...
- Oyle ya ... Orhangazi beyimiz bile, Kayser k1z1-
n1 ahrken, boylesi bir §Olen duzmemi§tir Bizansm on-
ca usta §enlikcisi ...
Mueyyet, sozun ba~mdan beri, ko§ede buzulmu~
anlat1lanlan dinliyordu. Agz1 yan a~_;1k, gozleri yan ka-
pah, suzdu oturanlan. Bir soz de kendisi etmi§ olsun
diye at1ld1.
- Emmilerim, siz salt sava~ ustas1 degilsiniz.
Soz ustasiSiniZ ki, bunca caminin, medresenin, soylev-
Cisi hi~_; kalsm yammzda ...
Sonra dogrulup kalkt1 ...
- Bunca guzel sozu, §erbetle 1slatmak gerek. He-
le eglenin azbiraz. Ben seyirtip, ~erbetci ahiye bir ug-
rayaylm... Ugrayay1m ki, agzm1za lay1k, kar1 i~_;inde
~erbetler ko~turay1m size. Sonra da kebapc1 ahiye, di-
yeyim ki ...
Konu§turmadl Cavlak ...
- Beri bak Mueyyet efendi yegenimiz ... Sagol
1smarlad1klarm i~_;in. Ama, ustumuzde HOnkar odevi

118
vard1r. Tez Urumeli'ne gecrip. gazilere ve dahi alplere
veri(ecek mu~tumuz bulunmaktad1r. 0 yuzden, ~erbe­
tini i~mi~. kebabm1 yemi~ gibi olduk. Otur oturdugun
yerde ki, biz izninizi ahp, Gemlik yoluna du~elim ...
Mahmud, ikisinin de kalkmak i.izere k1p1rdand1kla-
nn1 gori.ince, dikildi.
- Madem iznimizi istemektesiniz, vermiyoruz ...
Oturun azbiraz ... Bir daha birbirimizi gorecegimiz belli
degil .. Siz, Urumeli'ye ge~iyorsunuz. Biz Konya ve
otelerine niyetleniriz Tann'nm izniyle... Bulu~mu~ken
doyallm birbirimize ...
Abdal alttan ald1 Mahmud'un direndigini gorun-
ce ...
- Bire yegenim ... Birbirimize doymanm mumki.i-
nu var m1 ki, bizi yolumuzdan alakoymak istersin ...
Vargit esenlikle yoluna... Dangel saghcakla, bekleriz
seni biz ... Sal bizi de biran once gidip, mu~tumuzu ile-
telim bekleyenlere ...
Kalkt1lar ...
Sanldllar birbirlerine, bir daha goremeyeceklerinin
korkusunu belleklerinin derinlerinde duyarak ... Kap1ya
yoneldiler. Mahmud, kap1dan ~1karken, dondu Cavlak.
- Sen hie; ugra~ma gelmeye. Duyduk burdaki
ununu ... Kap1dan g1kt1n m1, biliriz yeniden giri~in ak-
~aml bulur. 0 yOzden, burdan sal bizi. Kal sagllcak-
la ...
- Gidin esenlikle ... Selam1m1z1 ve sayg1m1z1 bile
goturun. Ve de anababam1za. ekemize de iletin nice
zahmetse ...
- lletiriz tasan o:masm ...
Tam c;1karlarken, Abdal, Mi.ieyyet'i yakalad1, da-
lmdan kopanlml!;? yaprak gibi. D1~kap1ya kadar Geki~­
tirip gotlirdi.i. Kapm1n agzm1 dondllklerinde, durakladl-
lar ...

119
Abdal, gozlerinin i~ine bakt1 Mi.ieyyet'in ...
l~inden ge~enleri ti.im a~1khg1yla okumak amacly-
la, si.izdi.i bir si.ire.
Sonra, yumu~ak, f1S1It1h bir sesle, konu~tu.
- Baka Miieyyet Molla ... Burda bulundugumuz
sure i~inde duyup i~ittik ki, Mahmudumuz, kendinden
umulan1 vermeye ba§lam1~t1r. Ve dahi gorduk ki, bun-
da kalmaz, yurutl.ir bildigini ... :}imdi sen den di.eriz ki,
bize soz veresin ... Ve dahi diyesin k1, emmilerim, Mah-
mud kannda~1mm yoluna can adam1~1m ben ... Hi~
ku~kunuz, hi~. korkunuz olmasm. oliim, beni ~igneme­
den o'na dokunabilemez ...
Mueyyet anlamad1 ilkin ... Sanki soylediklerini
yapmaya ba~tan s1vanm1~ m1yd1 o? Neden slkl§tlrlyor-
lardl durduk yerde ... Anlamadan, yamtlada. ..
- Soz emmilerim ... Buyurdugunuz gibi soz hem
de ...
Cavlak, s1rtm1 s1gazlad1 Mueyyet'in ...
- Sago I ogulluk. Sen den bunu bekliyordu:< ...
Gi.i~ bir i~e s1vamr Mahmudumuz ... Bize kahrsa, ~a­
g1m1zda bilgin diye ad1 ge~en kim varsa, nerde olursa
olsun, tl.imuyle tam~mak, tlimunu sagmak dileginde-
dir oglumuz ... Yolu uzun. dar, guglliklerle doludur. Or-
da, bir guvenilir cam olmad1 m1, gii~luklerle kar~lla~1r
adem ... Sen, bu dertlerden kurtar o'nu. Yok, yureci-
ghlde ~uncac1k ku~ku varsa. soyle ... Biz Mahmud'u
oyalanz. Hemen mu~tumuzu iletir, yeti§iriz burda ol-
mazsa Konya'da ... Bilece gideriz. nereye gidecekse ...
Ne ki, korkumuz o surece dayanmamakt1r ... Sen gen~­
sin daha ... Anladm m1 neden ikrar almz.
Mueyyet, bu i~ten sevginin kar§lsmda irkildi il-
kin. GOzleri hafif bugulanarak bakt1... Sesi titriyordu
konu§tugunda.
SOz emmilerim. Gorurum ki, siz bencileyin

120
sevmektesiniz Mahmud'umuzu ... Soz ki, bun dan tHe,
kendim i~in olmasa, sizin buyrugunuz i~in kendimden
ozge bakacag1m o'na. Hi~ tasamz kalmasm, hi~ ku~­
kunuz olmasm ...
Abdal, Cavlak'a bakt1 kocaman gozlerle... Cav-
lak. ku~agmdan bir kese ~1kard1. Ag1rhg1 ilk bak1~ta
belli alan ... Uzatt1 Mueyyet'e ...
- Bunu al... Bizim verdigimizi soyleme Mah-
mud'a ... Bir gereksinim dogunca harcarsm1z.
- Bizim har~hg1m1z tamamd1r emmilerim ... lste-
meyiz ...
- AI bire ... Bu yeryuzunde, birbirimizden ba~ka
kimsemiz yoktur bizim... Ve dahi bun dan ate pek ya-
~ama da sahip degiliz. Oyle olanda, bir gazinin, alpin
cebine pirecek nas1lsa bu altmc1klar ... Diledik ki, ger-
~ekten bilim yapacak bir aydm1n har~hg1 olsun. Ya-
rm o'nun kazand1g1 sevaplardan bir k1ynam1 da bize
du~erse, yatt1{11m1Z yerde k1vanc1m1z artar ...
Mueyyet, zorlanmad1 daha ~ok ... Abdal'm da i.is-
telemesiyle, kaftanm1n cebine ~oktan yerle~tirilmi~ti
kese. Ellerini Optu ikisinin de ... Sanld1lar ... Ve iki ko-
ca, ag1r ag1r uzakla~t1lar ...

Musa, Mueyyet ve Mahmud, Kazasker'le, Emir


Buhari'nin tam kar~1sma diz~OkmO~Ier ... Emir Buharl.
hafif yanlayarak, gOzlerini yankapatm1~... Kazasker,
ogluna ve iki yol arkada~ma bak1yor ... Derin derin so-
luyor. Arada bir gozunlln kuyruguyla Buhari'yi si.ize-
rek, sozlerini tane tane dizeliyor ...
- l~inde tutu~an ate~i bilmekteyim oglum ...
GOkbilimi geli~tirmek, bugOnkO sm1rlanm zorlayarak,

121
yuce:tmek dilegindesin ... Oglum gibi bildigim Mahmud
mollam1z da daha bir derinle~mek ister ... Kutlamak
gerek ki, Mueyyet ogullugumuz, ikinize de yolda~hkta
ikrar vermi~tir ... Ben ya~land1m ... Ya~hhg1m, bilgimi
salt surdurmemi gerektiriyor... Derinle~ip, yucelmek
bizden sonrakilerin i§i ... Siz ki, bt;yuk bir olanak elde
ettiniz. Buhari hazretlerinin Bursa'da bulunmasmdan
yararlandm1z ... Ger~egin yalandan, dogrunun uydurul-
mu~tan nas1l aynldiQinl ogrendiniz. Sizden dilegim
odur ki, hi~bir zaman, hi~bir yerde, ogrendiginizin, bil-
diginizin tersini savunmaym ...
Musa, babasmm gozlerine bakt1... Sanki, son
sozlerini sayler gibi bir duru~u. en yuce bilgileri anlat1r
gibi bir tutumu vard1. .. Dinledi sevgiyle ...
lhtiyar, beyaz sakallanyla oynayarak, devametti.
, - Burda, Emir Buhari hazretlerinin yanmda, sizle-
re ogut vermeyi kendim i~in dogru bulmam. Ama,
kendileri de bilirler ki, bilene bildigini soylemek du~er ...
Elbette kendilerinin de buyuracaklan vard1r... Onlan
da dinler, son bilgilerimizi gonulho~luguyla ahrsm1z
bizden ... Sen Musa'm ... Taftazani ustanm kalfalann-
dan degerli bilgin, Fevzu1Jah'1n yanma gideceksin. Sa-
nlnm yetmiyecek bu... Ordan otelere ge~meyi kura-
caksm. Bilgin, bilginin gerektirdigi her tOrlu ozgurluge
sahip olmahd1r. 0 yuzden, ~oyle yap, boyle et demek
bana du~mez ... Nasll gerekirse oyle davran ... YalniZ,
habersiz koma bizi. Bildiklerinden kamuyu yoksun kli-
ma ... 0 iletir ... Eger s~n insanlardan sakmmazsan,
insanlar sevginin haberini herbir yuna yayarlar ... Nasll
ki, Mahmud kannda~mm unu, kendinden ~ok once
geldi bi.lraya ...
Mahmud'un sozu ge~ince, Em1r Buhari'nin gtizleri
a91ld1. .. Kazasker hem en sayg;yJa sustu ... Buhari, ba-
kl~lanyla ok~ad1 ikisini de ... Sakallann1 ~eki~tirdi soz-

122
lerini ararm1~casma ... Durdu sonra ... Duru duru bakt1
yeniden ...
- Baka karmda~lar1m, dedi. ..
Mahmud ve Musa egildiler yere dogru ... Mi.iey-
yed ba~m1 dikti. Ve gozleri 1sland• kendiliginden ... Ka-
zasker, ya~ammm en buyi.ik odi.illerinden birini alm•~-
casma sevincle z1plad1 ... Buhari, yineledi sozuni.i ...
- Kannda~lanm ... Bilgi ortaklanm, demek isti-
yorum bununla. Ki~i. dostlugun en yi.icesine kafas1yla
eri~ir ... Yurek, sevginin simgesidir bildiginiz gibi ... Bi-
zim sevgimiz salt dogruyad1r kannda~lanm1z. Oylesi-
ne doldurmu~tur ki yi.iregimizi o 8Evgi, birba~ka nes-
neye yer b1rakmamJ~t1r. 0 yi.izden, salt kafam1zm de-
rinliklerindeki dostluk hi.icreleri ac•lrnl~tlr bilginler icin ...
Belki aklm1za neden kannda~lanm, dedigim takllabilir.
Tak1lmayacagm• iyi bilmekteyim. Ama, ola ki tak1hr.
A~Jklayay1m izninizle ...
Sevgiyle, co~kuyla baktllar Buhari'ye ... 0 dingin-
ligini si.irdi.iri.iyor dogalhkla... lctenligi burdan belli.
Hem hicbir zorunlugu yok bunlan soylemek icin ... Dik-
kat kesildiler ... Mi.ieyyet bile, ya~h gozlerini egdi ha-
fiften ...
- Siz ki, Mahmud Molla ve Musa <;e!ebi, siz ki,
ictenlikle geldiniz. Bir ogrenci olarak, bizim rahlemize
dizcoktunuz. Oysa biz bilmekteydik ki, sizden ogre-
neceklerimiz vard1r. Ya~amJmJzm ti.imi.ini.i, bir dogru-
nun ardmda tuketmi~iz. Hadis biliminden oteye, pek
ilgilenememi~iz, gencligimiz gunlerinden bu yana. Salt
v3rmedik size ... Ald1k ... Hele sizden Mahmud kann-
da~JmJz... llk~eyhimiz, Arabi hazretlerinin en gi.izel
ac•klamasmJ sizden duyduk. Bagdat'a gittigimizde, c•-
raklanyla tart1~mak olanagm1 bulmu~tuk. Ne var ki.
onlann hie biri, gercekleri sizin guzelliginizde soyleye-
mediler ... Bunu bilesiniz. Ve bilesiniz ki, sizin bugun-

123
ku bilim dunyasmdan alacagm1z pek bi~ey kalmaml~­
tlr. Gidip ogrenmek i~in tutu~uyorsunuz yine... Kut-
lanz bu istegi... Ama, biliniz ki, almaktan ~ok vere-
ceksiniz ... c;unku, biz sizden ald1k ... Ald1g1m1z ic;in de
deriz ki, :;leyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabi efendimiz, di-
nimizin gune~i olmu~tur. Siz de bedri olacaksm1z. 0
yi.izden, bu ad1 biz sunmak isteriz. Bir ogrencisinden,
ogretmeni kabOI ederse bundan boyle Mahmud, adl-
mzm yanma bir de Bedreddin, adm1 koyunuz ...
Bedreddin daha c;ok dayanamad1. .. Hafif egildi. ..
- Bana verilebilecek odullerin en buyuguni.i siz-
den alm1~ oldum efendim ... Bilmekteyim ki, yeryuzi.i
egemenlerinden hic;biri sizin agzm1zdan boylesi co~tu­
rucu, ki~iye yap1~t1g1 ipin saglaml1gm1 anlat1r sozleri
duymam1~t1r. Belki duyam1yacakt!r da... Ben ki, bir
kO!fOk bilgin aday1, nice ovunsem azd1r ... Gittigim her
yerde, bulundugum her soyle~ide, kendi ad1mdan bile
once, sizin bag1~lad1glniZI sunmak, boynumun borcu-
dur. .. Neden derseniz, kendi ad1m, babiilmm bilgiye ye-
ni ba~lad1g1 s1rada sec;ilmi~ bir dogum ad1d1r. Oysa si-
zin bag1~m1z, as1l dogumumu adland1rmaktad1r... Bi-
lesiniz ki, Bedreddin oglunuz sizden ogrendigini ilerle-
tecek, yuzi.ini.izu kara ~1karm1yacakt1r. Kazasker efen-
di Hocam, Musa Celebi kannda~1m ve Mueyyet Mal-
Ia yolda~1m, sizden ve onlardan once Tann tan1g1m ol-
sun ki, benden umdugunuzu tGmi.iyle yerine getirece-
gim ...
Buhari, bir el i~aretiyle sozunu kesti ...
- Bilirsin ki, bir ki~iye hakettiginin tamamm1 ver-
meye c;abalar1z. Bukez ic;imizden byle gelmektedir ki,
azm1 verdik ... Dileriz ki, Bedreddin'imiz, ikrarmdan da
oteye gec;ecektir. c;unku bilmekteyiz, buna gucu ye-
ter ... - Dondurdu hafifce ba~m1... Musa Celebi'ye ...
.. Size gelince Celebi karmda~1m1z... Siz, gokbilim us-

124
tas1sm1z ... Y1ld1zlann dunyam1z duzeniyle ili~kisini de-
gerlendirip, saptayacaksm1z. lnsan geleceginin, yara-
tllmasma emek vereceksiniz. Sizden de c;ok ~ey al-
dik ... Umanz ki, aldiklar1m1Z1 bize helal edersiniz ...
Musa, sevgiyle kapakland1... Ellerini yakt1lad1
Buhari'nin. Dudaklanna gotururken c;ekti, sakmd1 ...
- Kannda~lar sevgilerini kucakla~arak belirtir-
ler ... Gel hele bakahm. Bir kucakla~al1m sizinle ...
Sozlinli bitirmeden ayaga f1rlad1. lster ,istemez
izlediler ... Sanldilar birbirlerine. llkin Buhari ile, sonra
Kazasker ile... Mueyyet, sanlmalarma b1rakmadan,
at1hp ellerini optu ikisinin de .. .
Art1k yo Ia !flkabilirlerdi .. .
lkisi de, hatta be~i de, buyuk bir heyecanm tadl-
na varm1~lard1. Mueyyet, onlann bu co~kusuna, yure-
ginin ti.im safhg1yla kat1ld1. «Ben burnumun ucunda
bilginin, y1ld1zlanm seyreylemekteyim ... Ne mutlu ki,
bu seyri bag1~lamaktalar bana ... » diye soylenmeye
ba~lad1... Buhari, daha yok durmam1~t1. Kaftanm1 to-
parlaylp, ylktl geni~ salon dan... Kazasker, yeniden sa-
nidi ikisine de ...
- Buhari gibi bir bilginden boylesi ovgu alanla-
ra benim soyleyecegim bi~ey yoktur. Oglum olmasan,
hatta olsan bile ne gam ... - Sanld1 Musa'nm eline ...
Egildi. ..
Musa deminden beri ya~ad1g1 sahnenin olagan-
UstuiUgune dayanamad1. Att1 kendini yere... Dizleri-
nin usti.inde klvrandl bir sure ...
- Baba ... Sevgili hocam benim ... Yetmez mi
yaptiQiniZ. Soz size, soz ki, oglunuz en k1sa zamanda
bu borcunu odediginin mu~tusunu duyuracaktlr ...
Bedreddin, Kazaskerin aklmdan ge!(eni daha on-
ceden anlam1~t1. Hemen sakm1p, c;ekildi k1y1ya ... Sa-
nidi bir yeni davran1~1 onlemek ic;in ...

125
- Efendim, yapmaym1z ... Buhari hazretlerinin bi-
zi utand1rd1g1 yetmiyormu~ gibi, siz de yuklenmeyiniz.
Tl.iml.imuz bilmekteyiz ki, degerinizd1r bizi bugune eri~­
tiren. 0 yuzden, f;elebi kannda~1m1zm buyurdugu gi-
bi, birtek soz verebiliriz size... Umudunuzu en k1sa
zamanda ger~ekle~tirecegiz ...
Kazasker, Musa'nm yerden kalkm1yacagm1 sez-
digi i~in, durmad1. f;1kt1. ..
Mus a yerde k1vran1yordu ...
Kulak verdiler ...
- Tannm, Tannm ... Sen ne yuce, ne buyuksun
ki. yeryuzunde ger~ek bilim adamlan bulunuyor. Ne
rnutlu bana ki, bunlardan biri babam ... Ve bilginin
onunde, kendi oglu bile sahiplensa ana, sayg1yla egi-
lebiliyor... Bu i~tenlik, bu degerlendirme ~ag1m1zm
gune~idir bence ... Ve bilginlerin ya~am kaynag1, bu
dur ... Hi~bir koti.i lekeyle bezenmemi~. hi~bir ard du-
~i.incenin ~amuruna s1va~mam1~ saf inan~ ... Sana ~i.i­
kurler, ve dahi andolsun ki, bu borcu odeyemem ben ...
Babamm oni.imde egildigini gorme borcu, senin bi.iyi.ik-
·li.igi.ine inanc1m1 daha bir derinle~tirdi ...
Bedreddin, sevgiyle egildi arkada~m1n ustune ...
Omuzlarm1 ok~ayarak kald1rd1 a~w a~)lr ... Gozlerinin
darinlerine bakt1 ...
- Mutluluk bu f;elebi. .. Gormekteyim ki, mut-
lulugun dorugundasm... lki bilgin oyle bir ate~i tutu~­
turdular ki i~imizde. ti.im ogrettiklerinden otede ... Bu
borcun altmdan kalkabilmenin birtEk yolu var ... Oya-
lanmaya(lm karmda~1m. Biran once ~1ka(lm yola... Bi-
ran once, yeryi.izi.i bilgisinden yukleyebilecegimizi yi.ik-
leyelim kervan1m1za ... Ve tumi.int: hi~kimseden, hi~-
bi~ey istemeden sunallm kamunun yararma ... f;i.inki.i,
hi~kimse bize bun dan bi.iyi.ik odi.il veremez .. .
Nefeslenip bakmd1lar.

126
Mueyyet, kendinden ge~mi~ti. Bir cezbenin aydm·
hgmda, durmaks1z1n say1kllyor. Oldugu yerde, dur-
maks•zm donuyordu... Kollan yan a~1k, ba91 gogsu-
nun ustOne egilmi~ alabildigine. Kaftanmm etekleri bir
dongO haline gelmi~. Ayak parmaklan, yerden kesildi,
kesilecek ...
Hem donuyor, hem soyleniyor ...
- Tannm, ben bilgi dunyasmm ~i~eklendigin1
gordum ... Tomurcugun gl.ilu ge~tigini gordum ... Tohu-
mun agac1 a~tiQinl gordum ... Ama, ki~inin kimliginin o
bilgi dunyasmda, hi~e indirgendigini bilmezdim... Bil-
mezdim ki, baba eger daha degerliyse oglun 6n0nde
egilecek ... Tannm ben bug lin bunu gordum ... Ve og-
rendim ki, sen gormesini bilmeyenlere bile gostermek·
te ustasm ... Doldum Tannm ... Ta§maktay•m ~imdi ...
Ve co~kumdan, y1kt1m bendlerimi ... Akmaktay1m, a~­
maktay•m ...
Bedreddin, bir Musa'ya bak1yor, bir Mueyyet'e ...
Hangisini yat1~t1racagm1 bilmeksizin, kendi co~kusu­
nun sevinciyle dopdolu duruyor ... Bekledi ... 0~ co~­
kun yi.irek, kendi kendine ag1rla~1p, bilincin ag•rhgm-
da duruldular ... Yi.iklendikleri gorevi ilkkez sezinleyen
acemiler gibi dondular ilkin ... Eziklikler yi.iklin altmda.
Sonra, derin birer soluklanmayla, ag1r ag1r dogruldu-
Jar.
Bedreddin, Musa'y• kucaklay1p ok~ad1. ..
- Kesin gi.ivenim var ki, sen bu yi.iki.i ta~1yacak
ve ufkunun otesine gotureceksin ...
Musa sevgiyle yamt verdi.
- Y'tJ ben nas1l gi.iveniyorum sana. Ve inamyorum
ki, bana bi~ey olursa, sen gokbilimde bile ti.im ustala-
r• ~a~1rtc.cak gen;ekleri a~1klay1p, ogreteceksin ...
Mi.ieyyet, bir birine, bir otekina dalm1~tl yeniden ...
Yeni bir co~kunun k1p1rt1s1 ~i~ekleniyor i~inde ... lkisi-

127
nin de kendinden yana dondugiinii gorunce, dikildi ye-
rinde.
- Hic;bi~ey soylemeyin ... Benden hizmet, sizden
gitmek ... Buyurun, ba~rm yolunuza kurbandrr ... Ben
ne oldugumu bilmekteyim ... Sizi de tanrmaktayrm ki,
iliklerime degin ... 0 yiizden, az izin verin bana. Yiikii-
muzii sanp, kervanrmrzr diizeyim. Ne zaman buyurur-
sanrz c;rkabiliriz yola ...
Hi~t beklemeksizin ikisi birden yanrtladrlar.
- Hemen ... Yarrn sabah ...
- Yarrn sabah hazrrrz ...
... ..
lnegol c;ar~rsrnrn kryrsrnda Roma zamanrndan kal-
ma, Kur~unluhan'rn konuklarr, saygryla dogruldular
yerlerinden ... Bursa' dan tanrdrklan iki bilginin yanyana
gitmesi, ~a~rrtmr~tr onlan ... Kervancr, ~tar~r ic;inde hay-
vanlarrnrn noksanrnr gidermekle ugra~ryordu. Her za-
man oldugu gibi, demirci, nalbant, ve c;ulha ahileriyle
soyleyi~e dalmr~tl, kalfalar istediklerini hazrrlarken ...
<;ulha takrlryordu kervancrya ... Zahireci Yahudi,
gczlerini krsarak sokuldu yanrna. Bozuk Tiirkcesiyle,
bir soz de o attr ...
- Her soru~umuzda, yOkiinOn degerli, korucunun
~tok oldugundan soz edersin ... Bukez nasrl bakalrm
yukOn? ..
Kervancr, gerindi keyifle ...
- Sana bi~ey diyeyim mi Musa'nrn oglu ... Bu-
kez yiikiim, tum geli~ gidi~lerimden degerli. .. Korucum
da salt Tanrr ...
Ahiler de, Yahudi de irkildiler bu soz i.istune ...
Kervancr hi~t boyle yanrt vermezdi onlara ... Gozlerini
krrpr~trrdr Nalbant...
- Hayro~a Kervancrba~r... Bir evliya sandukasr
mr goti.irmektesin?

128
- Bilemediniz ... Tam tersine, iki bilgin gotOrmek-
teyim ki, Bursa, onlerinde sayg1yla egilmi~. Onleri gok
uzaklara yay1lm1§t1r ...
Yahudi atlld1. ..
- Bir degil iki tane Ostelik ... Kim bun:iar? ..
- Biri Kazasker oglu Musa <;elebi ...
Demirci, ba§lnl dikti. ..
- Bildim bildim ... Derler ki, gokbilimde gok bir
ustaym1~ ...
- Oteki dahi, Bedreddin Mahmud ...
Birden duruldu ahiler ... Ellerini oniOklerinin altln-
dan gegirip, gobeklerinde kenetlediler. Yahudi, saygly-
la toplad1 kaftan1n 1. ..
- Ne denli ogOnsen hakk1n vard1r Kervanclba-
§1... Dogrusu boylesi bir yOk, hazineye degi§ilmez ...
·isterdim ki, ben de bulunay1m o kervanda. lsterdim
ki, hig olmad1 Bilecik'e degin gelip. yararlanay1m ...
- Sen in igin bir yer buluruz istiyorsan ...
- Sahi mi? Hemen top!ayay1m tezgah1m1. Haber
b1rakay1m evdekilere. Zaten i§lerim vard1 gorOiecek ...
Hemen varay1m katma Kervanc1ba~1m ...
Oteki ahiler gOidOier ...
- l§i olmasa gelmez bu ya ...
- Nas1l raslatt1 yine ...
- Baka BezirgAn dart ayag1n1n ustGne du~tOn,
,gordOn mG?
Culha at1ld1 birden ...
- Bire haber iletelim kente ... Bu kervanc1 durak-
lamaz kolay ... Ogleni kag1rmayalim ... Vanp kentin on-
degelenleri, sunahm sayg•m•z•. Ve dahi isteyelim bir
ogutlerini ...
Kervanc1, ovanmenin bOyle kar§•hk gOrmesinden
mutluydu ... Ne iyi olmu§tu MOeyyet Molla'mn ilk ge-
lip kendisiyle konu§masJ. Hangi kervanc1ya gitse, i~i-

Azap Ortaldan F: 9/129


ni gucunu b1rak1r, yo Ia dO§erd~ btiylesi yolcular iyin ...
Sevinci daha bir artt1. ..
Yahudi, aceleyle tezgah1m toplay1p, hesap defter-
lerini kan§tJrmaya ba~lamJ§tl ... Sokuldu dukkana dog·
ru ...
- Beri bak bezirganba~1... Alacaklanm vard1r,
yem ot gibi... Hayvanlanmm gereklerini vermeden mi
toplayacaksm tezgahm1 ...
- Stizu olmaz ve dahi olyu tart1 gerekmez. Sen
beni ahyorsun kervanma. Dilersen, Eski~ehre degin ge-
rekli olacak ne varsa tezgah1mda, al gtitur ...

Kuru~un ardmdan sopayla kovalayan Yahudi Be-


zirganml btiylesi ctimert kllacak bilginlere, sayg1s1 da-
ha bir artt1. Duyduguna gore, Konyaya gideceklerdi. ..
Hatta gerekirse daha titelere de gtiturmeye stiz verdi
kendi ken dine... Btiylesi bir yolcu bulunmaz bir daha.
Ostelik ikisi birden ...
Kervanc1, Bezirgan'm tezgahmda, gereksinimlerini
aymrken, ahiler, Kur~unluhan'a seyirtmi~lerdi ... Alt1,
yedi ki~ilik bir gurup kurarak, geldiklerinde, hanc1 dtirt
dtinenmekte, unlu konuklarml nasi! aglrlayacagml bi-
lememekteydi ... Yana~tllar ... lylerinde, Bedreddin'i de
Musa'y1 da tamyan yoktu ... <;ulha, egildi kulagma han-
Clnln.
- Beri bak usta ... Biz konugun olan sayg1n ki-
~ilerle konu~mak dileriz. Nerde buluruz onlan?
Hanel, tela~mm ustune bir de bu ylkmca, omuz
:. I .,
silkti. ..
- lyerde oturmaktalar ...
<;ulha, s1kmt1yla sorgusuna devam etti.
- Hani biz tan1m1yoruz da kendi'erini. Bir i~aret
ediversen ...
Birbirlerine i~i dU~en adamlann yabuk uyu~mas1y-

130
Ia dogruldu hanc1 ... Kap1ya gitmeden pencereden gos-
terdi ikisini de ...
- ~u sagda oturan Kazasker oglu Musa !;ele-
bi. .. Soldaki de Bedreddin Mahmud molla ...
- Sagol Hanc1ba~1. .. Tann i~ini kolaylasm ...
- Siz de sagolun ...
Girdiler i~eri ... Elleri gobeklerinin OstOnde kenetli,
yakla~t1lar birbirlerine sokularak ... Kent in ahi kahyas1
alan <;ulha, soze girdi. ..
- Duyduk ki, kentimizi onurland1rmaktasm1z .. .
Size saygllanm1z1 sunup, ogOtlerinizi dilemeye geldik .. .
Bedreddin hafif dogruldu yerinden.
- Oturun hele ... As1l biz onurland1k kasabanlz-
da bulunmakla.
- Aman efendimiz ...
Ka~lanm ~attl ... Gozlerinin mavi duruluguyla bak-
tl <;ulha'ya ...
- Begenmedim konu~man1z1 ...
Musa, kendi ken dine k1k1rd1yordu ... MOeyyet, er-
da olsa ~oktan basard1 kahkahay1 ... Mahmud'u iyi bi-
lirlerdi... In sana, gerektiginden ~ok sayg1 gosterildi-
ginde k1zar, ~eki~irdi kar~1smdakiylc ... Bu tutumu kar-
~lsmdakini daha bir teiA~a kaptmr.
Culha da oyle ... Bir pot k1rm1~ olmamn ku~kusuy­
la bakm1yor. Sagmdan, solundan yard1m diliyor. Ama,
tOmO donup kalm1~lar. Daha oncecien handa oturmak-
ta olanlar da, bak1yorlar tOm dikkatleriyle ...
- Kusurumu bag1~laym efendimiz. Biz cahil in-
santar ...
Mahmud, daha bir «;atmd1. ..
- Evet siz insanlar ... Karde~lerimiz ... E~itligimi­
zi yudumlamakla onur duydugumuz, yarat1klann en
gOzeli olduguna inand1g1m1z. Ve bunun i~in hizmetleri-
ne ko~may1 bar~ bildigimiz kimseler... Biliniz ki, tek

131
efendi vard1r ... Tanr1 ... Herkes, her§ey O'nun kuludur.
Boyle olanda, siz nas1l gelip, sizin gibi bir ademoglu-
na, kulluk sunmaktasm1z. Bu yuzden begenmedik ko-
nu§mamzl. Ve istediginiz ogudO sunduk, size ... San•-
nz ki, ba§ka dilegimiz kalmaml§tlr. ..
Ahi gurubu, Bedreddin'in agzmdan ~·kan her ke-
lime:yi i~erce dinliyordu. Sozun yansmda azarlama, gu-
cenme degil, tam bir ogut oldugunu anlay•vermi§ler-
di ... Yuzunun akl•gmda, bak•§lannm duru maviliginde
oylesi bir sevecenlik yans1maktayd1 ki. ..
Musa ~elebi, Bedreddin'in sozu boylesine ustaca
getirmesini seyretmekte ... Ka~kez. ogutlerinde bulun-
du camide ... Herkezinde artan bir sevginin ve hayran-
hgm belirtisiyle yana§tl. Dostu olmanm, yolda§l olma-
nm k1vancm• duydu icinde ... $imdi de, oyle kabanyor
gog sO... Birlikte ~ah§malanm. Taftazani'nin, Ptoleme'-
nin, Ibn Sina, Ibn RO§d ve Ferganeli'nin kitaplann1
okurkendi co§kunlugunu ammsad1. .. $imdi birlikte yo-
la ~1k1yorlar ... Hesaplarm, a~1klamalarm yorumunu ya-
parken nas1l rahatsa Bedreddin, §imdi de oyle ... Kitle,
donuklugunu surdurmekte. Sanki, sarho§laml§lar ...
Bek!iyorlar ayakta... Bedreddin, dayanamad1 so-
nunda ...
- Samyorum ba§ka bir isteginiz kalmad1... Buy-
run oturun... Oturun ki, bizi yormaym ...
Culha ve birlikte gelen ahiler, dO§OnOyorlar. Zor-
Juyorlar. belleklerini. .. Ka~kez gidip ogut dilediler bil-
ginlerden ... Ka~;kez yahm yahm yakartt1 onlan bilgi-
nim diyenler ... Herkezinde, bOyOk bir bagJ§ta bulunur-
casma, kendilerinin gokten indiklerine inamp, inand•r-
mak istercesine davrand1lar ... Bu gencecik insanlar ...
Hi~ ald1rm•yorlar. E~itliklerini, e§itliklerinden gOvenli
olarak haykmyorlar ... Ne denli inanmasa ki~i. e§itlige,
boylesi gOzel anlat•lmca, iman eder ...

132
Bukez, yOzOnO Musa l;elebi'ye dondOrdO l;ulha ...
- Biz kendimiz i~in gelmedik ... isteriz ki, ahali si-
zi dinlemek mutluluguna ersin ... lsteriz ki, buyurduk-
lannl bir de sizin agzm1zdan dinlesin ... Ogrensin ...
Uygulasm. 0 yOzden k1rmaym1z bizi. ..
l;elebi, sevgiyle bakt1 gelenlere ...
- Bedreddin kannda§1m1z, dedi ki, istediginiz
ogOdO sunduk ... Hem size, hem bize ogOtlerin en gO-
zelini bag1§lad1lar ... Umanz ki, karde§lerimiz, bunu
tOm karde§lerimize iletirler ... Boylelikle Tann'nm buy-
wgu yerine gelir. Her inanan, yeryOzOndeki tOm insan-
lann karde§ oldugunu anlar bir iyice ... Anlar ki, bilgi
insanhgm ortak mahd1r... llerleyen, geride kalana bu-
nu iletmekle yOkOmiOdOr. Kim ki yOkOmOnO yerine ge-
tirmez, sorumludur ...
Hangisine bakacaklanm §8§1rml§lardl. Hi~ boyie-
si bir §enlik gormedi kasaba. Her, biri otekinden bilgin,
ner biri otekinden i~ten ... Kendilerini herkesle e§it sa-
y•yorlar ... Nazlanm1yorlar ... Ve en gOzeli, en dogru-
yu, en anla§•llr bi~imde seriveriyorlar insanm onOne ...
Sanki biri i§aret etmi§, ya da gelip enselerinden
bastmvermi§ gibi, tOmO birden diz~okerek oturdular ...
Ag1zlan yan a~1k, gozleri sOzgOn, sevecenliklerinin tOm
safhgm1 ortaya sererek, bakmaktalar ...
MOeyyet, Hancmm yoresinde dolamp, buyruk ve-
riyor ... Yok, o yemegi Musa l;elebi sevmez ... Bunu
a.:dreddin yemez ... Sen en iyisi §Unu yap, diye yol
gosteriyordu ... Girdi kap1dan ... Kasabahmn iki bilgi-
mn yoresini ald1klanm gorOnce, bir bakmd1. ..
Nas•l da haber alm1§lard1? .. Daha hana ineli, ya-
nm saat bile olmad1 ... Sanki biri Onden segirtip h&-
. berliyor menzilleri... Candarogluyla yapt1klan yolculuk
geldi akhna ... Cavu§ba§llar, yasavullarla yeti§ip, men-
zilleri haberliyor, gerekli hazhrhklan gorOyorlard1. .. Oy-

133
sa bu Kur§unluhan'a, enaz be§ kervan konaklamak-
ta ... Hangisinde kim var, nerden ogreniyor bur car-
~•117 ..
Yuzlerine bakt1 ikisinin de ... Hie bi§ey belli etmi-
yorlar ki... Bir ka§lanm catsalar, bir i§aret verseler.
hem en savar onlan. Dinlenmeleri gerek... Dinlenip,
zindele§meliler ... Nerdeyse ayaklamp, kapan1rlar ki-
taplanna ... Nas1l direndiler, onlan bir sand1ga koyup,
kilitlemeyi onerince ... Odleri koptu ... Her ellerini uza-
tl§ta yanlannda, olmal•yml§ ... Bakarsm bir§BY gelir-
mi§ ak1llanna ... Hemen bakmalan gerekirmi§ ... lki yuk
ldtab1 aOz• ac•k sand1klarda ta§•yorlar bu yuzden. $im-
d! nerdeyse kapaklan1rlar yeniden. Art1k, yemek yedi·
rebilirsen, yedir ...
Yemek sozcugu akhndan gecer gecmez, karm gu-
ruldamaya ba§ladJ •••
«Hamlaml§lm,» diye dO§Ondu ... «Medreseden ca-
miye, camiden car§•Ya gidip gelmeye ah§t1g1mdan,
uzun yola c•kmca, ac1k1veriyorum... Ke§ke yo Ida, ker-
vanc•nm onerisine uyarak, birkac lokma atl§tlrsay-
dlm ... Bunlar1n aklllarma gittim ... Bir ka~;1msam ei-
Jen, gitti bizim ogle yemegi... En iyisi kendiligimden
katllmaktlr soze ... »
Adamlann kendilerinden ge~;mi~ce bakmmalarm·
dan yarsrlanarak, tam annaclarma oturdu ... Bir sure
bakt1 tek tek ...
- Bir isteginiz varsa, buyrun iletin... Uzun yola
gitmekteyiz. .. <;elebilerimiz yorgundur. Azbiraz din-
lenmelerine izin verin ...
<;ulha, birden an1msam1~ gibi irkildi. ..
- Bagl§laym ... Dilekte bulunmaya gelml§tik ...
Bu Ogleyin, ahaliye ogOt vermenizi isteyecektik ...
Mahmud, MOeyyet'in k1zgmhg1n1 anlad1. Musa
<;elebiye bakt1... 0 da gGIGyor, hakk1 var gibilerden

134
bakarak. Mueyyet, ikisinin de kendisiyle alaya otura-
caklann• sezinleyince, ofkeyle dondu on lara ...
- Eee... Nas1lsa namuzl cam ide k1lacaksm•z.
Soyleyelim ahi ustalanna. Soyleyelim ki, istediklerini
vereceksiniz. Yormayallm ...

~a~kmllklan daha bir artt1... Bunlar, tamd1klan,


bildikleri insanlar degil... Boylesine irtten, boylesine
yuklendikleri yuku sezinlememi~cesine duranlarla kar-
~·la~madJ onlar... c;ulha, bir birine, bir otekine bakl-
yor ...
- Bu bizim iletecegimiz en bOyuk mu~tudur,
ahaliye ...
c;elebi, dayanamad1 sonunda. Dayansa, Mueyyet,
etmedigin birini komazd1. .. Gulerek, yan1tladJ adam1. ..
- Madem, ahali bizim yetersiz bilgimizden yarar-
lanmak ister, ogle namazmda birlikte olmak sevindirir
bizi. ..
Ahiler, sevinrtle z1pladllar ... Geri geri giderek, ka-
pidan ftjkt•lar ... c;ar~mm irtine, bir buyuk sevinci ta~J­
mC~k istercesine, h1zh h1zh yoneldiler ...
Ve daha ilk ad1mlanm att1klannda ba~lad1lar tar-
tJ~maya ...

Bir bo~ On degil bunlarmki. ..


Hirt boylesini gormemi~tim ...
Biriki Arapca soz rtatlatan, Oct dizeyi yanyana
~etiren, kas1m kas1m kas1hr biriki ki~i gordugunde ...
Bunlarda bilgi, kervan yukuyle... Sanki utan1yorlar
soylemeye ...
- Ustam rahmetli derdi ki, bir ki~i zenaatm1 pi-
~irmi~se, ogunmez, yarat1r. .. Ve gorOrlur ki, yaratt1g1
tyidir, guzeldir ... Yok, pi~irmemi~. beceremiyorsa, dili
e!inden rtok i~ yap1p, kar~1smdakinin gozlerini, hune-
rinden ba~ka yere rtekmeye debelenir ... Oylesini b1rak

135
eec;. Yapt1gmm ne oldugunu anlamasan bile, yuzver-
me ... Kotudur ...
- Evet ... Hakhsm ... Kendi i~levimden bilmekte-
yim ki, tam istedigim gibi «;1kard1g1mda, ~oyleydi, boy-
le oldu demem. Ki~inin online ac;1verip, nasll, diye so-
ranm ...
- Gerc;ek bilgin de, gerc;ek zenaatc1 gibi anla~l­
lan ... Bunlarm unO c;oktan dart bir yan1 tuttu ... Bir
naz etseler, biz yalvar yakar daha bir ayaga du~ece­
giz ... Yok ... Tam tersine ... Sanki sezinlenmi~ olmak-
tan, unlenmi~ olmaktan c;ekiniyorlar ... Ama, bildikle-
rini oyle biliyorlar ki ...
- Agz1m ac;1k kald1 ... Ben efendimiz, dedigimde
ho~lanacak, sevinecek samyordum. Nas1l azarlad1. ..
Otekiler, bilgine efendim demek gereklidir diye c;1k1~1
~endileri yapar. Bunlarsa e~itlik diyorlar ...
- Bir o bilmezlere bak ... Bir bun lara... Bo~una
degil ... Rahmetli ustam derdi ki, bilgi guzelligini yara-
nndan ahr ... Zenaat degerini bilgiden ... Hakhym1~ ...
- Durmayahm ahiler ... Biran once iletelim kasa-
baya ... lletelim ki ,iki mi.icevher inmi~tir kentimize .. .
Bizi onurland1rmakta ve dahi nurland1rmaktad1rlar .. .
Herkes i~ini gi.ici.ini.i b1raksm, camiye dolu~sun ... Hat-
ta ben derim ki, evdeki avratlar bile gelip yer tutsun-
·lar... Boyle bir olanak, kimbilir bir yi.iz y1l sonra ge-
cer mi elimize ...
- Evet. Dogru dedin... lki bilgin, birarada geli-
yor buraya ... Kolay rastlamr bir sevinc; degil bu ... Ka-
dmlar da gelsinler ...
Her biri, bir ortaya ugramak amac1yla, sokaklara
dag1ld1lar ...
Kervanc1, daha Yahudi'nin di.ikkanmda oyalanmak-
taydl. ..

136
<;ulha, mu~tuyu getirdi... Hem te~ekkur etti ker-
vancrya. Hem anlattr konu~malan ..
Yahudi, sevin~le dikildi ...
- Ben de bizim topluluga ileteyim ki, ka~tmlacak
punt degildir bu ... Hemen toplamp gelsinler ...
<;ulha, hi~t sesini ~trkarmadr... Pek ho§nud olma-
drgr belliydi. Ama, gelene de git, diyemezlerdi. Kula-
pma giderse bilginlerin, gucenirler sonra... Ne dediler
azonce, e~ittir insanlar ... Bu da e~:t kendisiyle ... Gel-
sin, gelecekse ...
- Ya, haber ver ... Bir kryrya da siz yerle~in ...
Ahiler, gorevlerini yapmr~lann sevinciy:e di.ikkan-
lanna donduklerinde. Bir kayna~ma ba~ladr lnegol'-
de. <;ocuklar ko~u~uyor ... Kadmlar, ocaklannm ba~ma
E:Qilmi~. tutu~turmak i~tin, durmaksrzm ufiOyorlar ...
Tencereler kaymyor. Krzlar, gelinler, sofralan biran on-
ce kurmanm tela~mda ...
Biliyorlar ki, erkekler, erkenden gelecekler.
Erkenden seyirtip, cam ide yer kapacaklar ...
Ostelik kadmlann da gidebilecegi haberi, bir yll-
drnm hrzryla yaylldr kentin i~tine. Daha ~imdiden, baz-
lamasmm i~tine peynirini, koltugunun altma \tOCugunu
srkr~tmp yola du~enler var ...
Kur~unluhan soyle~isi, hemen her yana yayrlmr~ ...
lki gencecik insan ...
Borklerinin i.isti.ine sank bile sarmamr~lar ...
Yalnrz yi.izlerinde bilginin pan1t1s1. Bakr~lannda
sevginin r~rltrsr balkrmaktaymr~ ... TOm Bursa'da, Ka-
7asker ve Emir Buhari'den sonra gelen iki i.inli.i egret-
men ... Daha bi.iyi.ik bilgiler edinmek i~tin, Konya'ya,
daha otelere gitmekteler ...
Kasaba, kasaba olalr boyle bir olanak daha ele
ge!tirmedi ... Herkes gidip, dinlemeli. Denilmekte ki,
bunlann agzmdan bal akryor ... Her~eyi oyle guzel an-

137
1at1yorlar ki, hi~ anlamayanlar bile, i~iyor ag1zlanndan
l,(lkam ...
Esnaf ortalanndan kapanma sesleri yukseldi. ..
Yahudi, Hristiyan topluluklarmm eylemi bile, Mus-
lumanlara uygun ...
lnegol'lu, yay1lan unun, bir seyirlik elde etmenin
heyecanmda... Bursa gormu~lerin an lata an lata bitire-
medikleri iki bilgin birden gelmi~... Biri b1rak1p, biri
alacakm1~ sozu. Kimbilir neler diyecekler ... Kimbllir,
nas1l ag1zlanna bakt1racaklar ... Ve kimbilir ne onemli
geli~meler olacak belleklerde bun dan sonra ...
Sorular, tart1~malar, yeni kayna~malara neden
()luyor ... Herkes oyalanmadan camiye girmenin acele-
cil:gine kapt1rm1~ kendini. ..
MOeyyet, tOm kasabahdan daha aceleci ...
Hancmm c;evresinde dolamyor ... Gune~in gidi~ine
kaldmp dikiyor gozlerini. gimdi nerdeyse, yemek na-
mazdan sonraya kalsm, diyecekler ... Hem de aklllan-
na gelirse, yaparlar bu oyunu ... Yaparlar ki, namaz ve
ogut boyunca Mueyyet'in karm guruldasm onlara da,
ak~ama degin eglence c;•ksm ...
Elinden gelse, gune~in gidi~ini durduracak Muey-
yet ... Elinden gelse, bacagm1 ocagm altma sokup, ye-
megin pi~mesini saglayacak. Gelmiyor ...
Onlarm umurunda degil. .. Yemek yemi~ler, ye-
memi~ler ...
Ald1rd1klar1 yok ...
Peki nas1l insan bunlar? .. Bunca y1ld1r c;ozemedi
1~1n gizini... Mahmud, kendisi zorlamasa agzma lok-
ma koymaz ... Salt havayla gec;inmiyor ya bu ... Kac;kez
denedi, kendi kendini. .. Kac;kez, direndi Mahmud ac•k-
mad•kca, ben de ac•kmayacag1m ... Birkez de, «Muey-
yet kannda~.» des in... <<Ac1kt1m ... »
Hie; bir kezinde de dayanamad1. .. Agzm1 ac;1p, sOy-

138
Jemiyor bile ... Birkez kafas1 k1zd1 iyice ... Doland• ke-
bapc• ahiye ... BirgOzel doyurdu karmm... l~ine sinmi-
yordu. Bogazmda tak1hyordu lokmalar. Ama, istiyordu
ki, Mahmud, ac1kt1m, desin ... DoJan1yordu Bursanm
:~:nde ... Uludag eteklerine sanyor... lnip, tOrbenin,
medresenin yoresinde dolamyor. Zaman ge~sin de,
Mahmud arasm ...
Ak~am, kendiliginden geldi ...
HOcresine girdi ki, Mahmud, azarlayan gozlerle
baksm. Arad1gm1 soylesin ... Ha~lasm. Bilsin ki, MOey-
yet, o da ac1kmaktad1r. .. Kendiliginden ...
Ne gezer...
Niye geldigini sorar gibi, gozlerini dikip bakmaz
m1? ~a~kmhgmdan kendi sordu sonunda, «ac•kmadm
m1?» Ve ~a~t1 kald1, «Erken degil mi?» yamtm1 ahnca ...
<(Bire Mahmud, kannda~1m ... Ogleyin yemedin ... Ak-
~am, geyti geyecek ... HaiA erkenden soz ediyorsun ...
Bu gidi~le Melek yengem beni dovecek ki, ayaklanm•
Abdal emmiye tutturup, sopam1 Cavlak emmiye attl-
raraktan,» demi~. gOIOvermi~ti Mahmud ... «Ben yedim
samyordum. Demek yememi~iz. Hi~ ac1kmad1m,» di-
ye ...
~imdi yine oyle olursa, olan MOeyyet'e olurdu hi~
ku~kusuz. Oteki, Mahmud'dan kahr degil. .. Bir kapan-
d•lar m1, san1rsm ki, yileye girdiler ki, erbain ~ekmek­
teler... En, iyisi, yol a~hgmm OstOne, ogle yemegini
erkenden haz1rlatmak ...
Am a, Hanel kalfasm1 kodunsa bul. ..
Tencereyi ocagm OstOne b1rakm1~... Kendisi or-
tahkta yok ... Herkesle birlik, camiye mi seyirtti yok·
sa?.. Hanm i~indeki yolcular bile, c;ekiliverdiler. Bas-
belli, erkenden gidip, yer tutacaklar... Kasaba ayak-
lanm•~· .. Hana girip ~1karken, gordOgOnce, tOm lnegol
cam ide topla~acak ... Topla~sm ... Ne demeli ~tok insan

139
duyarsa dediklerini. 0 denli yararll. Yararll ya, bu han-
CI nerede?
Ke~ke, mola verseydiler ... Golk•y•s• derbendinde
mola verip, bir gOzelce doyursayd•lar karmlanm. lste-
mediler ki... Biran once, yola ~1k1p, lnegole varmay•
Kurmu~lar. Geldiler i~te ... Eski~ehre ne kald1. .. Bir Bi-
iecik ...
Anlatamazsm ki ...

Sanki gOne~le yan~a ~1kacaklar. B1rak1versen, ka-


r.atlan•p U!tacaklar. Kervanlann en h1zll gidecegini tut
demeleri, neden? Hi!tbir yerde oyalanmama istekleri
hep bu biran once varmak, ozleminden dogmuyor mu?
«Ah bire hanc1,» diyor... «Tam SIVI~acak zaman•
buldun ... >>
Mahmud, MOeyyet'in dolanmalanndan, karnmm
ac1kt1Q1n1 anlam1~ ... Girip c;1karak !tevreye bakmmasm-
dan belli ... Musa'y1 uyanyor ...
- Seninki ac1kt1 Celebi... Dolanmasmdan belli
ki, k1vranmakta ...
Celebi, tam yeniden ic;eri girerken dogruldu.
- Hadi Bedreddin karmda~1m ... Biran once va-
rahm, camiye ...
Bedreddin, ba~m1 egdi. Yerincien dogrulmak Oze-
reydi ki, MOeyyet at1ld1.
- Kimse biyere gidemez ... Su hanc1 keferesini
bir yakalay1p, kafasm1 ate~in ic;ine sokaraktan o ye-
rr.egi pi~irtmez ve dahi karn1m1 bir gOzelce doyurmaz-
~am, bana da MOeyyet Molla, demesinler ...

lkisinin birden kih kih gOidOgunO anlaymca, yine


i: ogaz derdine oyuna geldigini sezinledi. Sezinledi ya,
Hanc1 elinde siniyle gOrOnunce, onlann gUimesine ka-
t•ld• o da ...

140
6

Eski~ehir beyligini babasm1n yerine yonetmekte


bulunan Samsa oglu Ertugrul Alp, kentin kap1smda
kar~llad1 Bedreddin'ls, Musa'y1. .. Atm1 yanlarma si.ire-
rek, kucaklad1 her ikisini de ...
- Yollarda oyalanm1~ olmallsm1z. lki gOndOr, her
kervan gorOndOgi.inde Bilecik yonunde, hisar kap1sma
seyirtiyorum. Samyorum ki, gelen sizsiniz .. .
Musa, gecikmelerinin nedenini anlattl .. .
- Biliyorsun, Bedreddin kannda~1m1z, Urumeli-
H... Bilecik, i.istunden gelirken, dedelerimizin nerden
ba~lad1g1m gostermek istedim ... Bizim Sogut'e gittik
i!kin. Babalar1m1z, akma gittiginde, oynad1g1m1z yerleri
dola~t1k bir bir ...
- Anlam1~t1m zaten. Bir ara, akllma esti ... So-
gut' a vurup gelecektim ... Bayezid Beyden, bir name
geldi ... Sizin mutlaka KOtahya'ya da ugraman1z1 isti-
yor ... Bir name de size gondermi~. Ne yazd1gm1 bilmi-
yorum... Enc;ok da bu yuzden, gelmedim Sogi.it'e ...
Sand1m ki, siz nameyi ve haberi allrsan1z, lnonO Os-
tl.inden, dogru gec;ersiniz ...
Mus a, Ertugrul'a bakt1 sevgiyle ...
- Burdaki kannda~lmiZI c;igneyip, oyle mi? Hie;
ummazd1m Samsa emmimin oglundan ...
- Ben seni bilirim <;:elebim... Bildigimden, ku~­
kum yok ... Am a, Bedreddin Mollam1z, direnirse. Ba-
yezid Bey katma gitmek ic;in. K1ramazsm ... Bilirim ki,
bilgi yolda~llg•. arkada~llktan otedir ...
Musa, Ertugrul'un kendini k1y1ya c;ekivermesinden
ahnd1. ..
- Sen benim Bedreddin yoldaey1m1 tan1m1yorsun

141
~nla~;~lan ... Bunu bir de ken dine de de, bir iyice anla,
ger~ek ne yondedir... Bak Bedreddin kannda~1m, Er-
tugrul Bey ne demekte, diye sozo aktard1 oldugu gi-
oi ...
Bedreddin gOIOmsedi. Yolda anlatm1~t1 Ertugrul'u,
Mus a ... «Birlikte bOyOdOk... Sam sa emmim erkenden
rahmetli olunca,. babam bir sure Eski~ehir sancakbeyli-
gini bo~ tuttu ... Ertugrul buyur bOyOmez de, atamasl-
nt ~1kart1verdi Murad HOdavendigann ilk y1llannda. Ti-
murta~ Pa~a. komutan1m Samsa ~avu~tu ama, biz Es-
ki~ehir'i birlikte ald1k. Urumeli'nin havas1 yaram1yor ba-
na. Bu yana ge~mek dilerim, diye ~ok y1rt1nd1. Kopa-
ramadl ... »
Musa sozOnU bitirince, yamtm1 verdi hemen ...
- Biz Bursa'dayken, Bayezid Bey de ordayd1 ...
YOzOni.i gormek onuruna ermedik ... $imdi bir yolda-
~1m1zm kannda~tan ileri arkada~m1 ~igneyip varmay1z
]{atma ...
Ertugrul Bedreddin'in bu yamtm1 duyunca, ~evre­
sine bakmd1 elinde olmaks1zm. Bayezid beyin, onuru-
na ne denli di.i~kun oldugunu iyi bilirdi. Bu soz kulag1
na giderse, beylik SlnJrlanndan ~1kmadan, i.istUne ge-
llrdi Bedreddin'in ... Gelir ve hesap sormaya kalkard1. ..
Musa, bakmd1gln1 gorunce, anlad1 durumu. Bedred-
din'e goz k1rpt1. ..
- Bu sozi.inU duymahyd1 ki Bayezid Bey ... Otke-
sinden kuplere binip, seni cezaland1rmaya kalka ... Ve
dahi, Ertugrul karmda~1m1zm araya girmesi bile para
etmeye ...
Gi.ildU Bedreddin ...
- $0ki.irler olsun ki. biz kul cezasmdan korkuyu
geride b:rakt1k ... As1l korkumuz Tann cezas1d1r .. .
Kentin i~inden, bir ba~an alay1 gibi ge~tiler ... Ahi-
ler, bezirganlar. tuccarlar ve sarraflar dizelenip, bak1-

142
yor:ard1... Ka~ gi.indi.ir onlann da beyleriyle birlikte
bekledikleri besbelli... Yi.izlerinde gi.ili.ici.ikler u~u~u-
yor. Musa, ~evresine bakmarak;
- Ozlemi~im buralanm karmda~1m,- diye sozu
degi~tirdi. - Ki~i ~ocuklugunun anllarma donende, yeni-
i!"niyor. Burnumda ti.iti.iyormu~ ne zamand1r... ~imdi
sezinliyorum ...
Bedreddin, gozlerini a~1p, ~evresine bakm1rken,
iki eski arkada~. sevin~lerine dald1lar. Konagm geni~
avlusuna girinceye konu~mad1lar.
Bedreddin, ~i~eklerin gi.izelligiyle oyalamrken, at-
~anndan indiler ... Ertugrul'un onci.ili.igi.iyle, kendileri
i~in haz1rlanan daireye yoneldiler ... Kap1dan girer gir-
mez, Bayezid'in namesini uz01tt1 Bedreddin'e. .. 0 da
oyalanmadan, Musa'ya aktard1gmda, Ertugrul atlld1. ..
- Name size ... Musa Celebi eski tam~ oldugun-
dan, ~agns1 soziU .. .
Bedreddin, a~1p okumaya ba~lad1 bunun i.izeri-
ne ... Kendilerini mutlaka bekledigini bildiriyordu Baye-
zid. Ertugrul;
- Nameyi getiren ulag1 beklettim. Hemen gide-
ceginizi bildirmek istiyorsamz, ~ag1rtay1m.
Bedreddin, bir Ertugrul'a, bir Musa'ya bakarak;
- Az once size verdigim yamtr bildirmek istiyo-
rum. Sir kag1t, bir divit getirmeleri mi.imki.in mi.i?
Bedreddin'in ne denli kararh oldugunu anlayan
Ertugrul, Musa'ya bakt1. Musa, alttan alan bir yumu-
~akhkla at1ldr ...
- Ben ~igneyip ge~emem Bayezid Beyi. .. Ne ol-
sa eski arkada~1m. Eger beni k1rmak istemiyorsan, bir-
likte gidelim ...
Ertugrul, Musa'y1 desteklemek amac1yla at1ld1;
- Bayezid Beyi tamsaydm1z, name yaz1p OzOr
cJilemesine bile ~a~ardm1z. ~imdi siz ugramadan ge~er-

143
seniz, sanrr ki, ben brrakmadrm. Hakkr da var ... Brrak-
mak istemem sizi ... Ne var ki, §imdi KOtahya beyligi
I::Sayezid'in elindedir. Ve dahi kom~umuzdur. Eger git-
mek dilerseniz, iki menzillik yoldur. Hemen haber sa-
lip, hazrrhkh olmalannr buyururum.
Bedreddin baktr ki, gitmediginde Ertugrul'un ba~n
derde girecek.
- Birka~ gun konugunuz olup, dinlenelim. Sonra
da sizin ve Musa Celebi karrnda~rmrzrn istegi Ozerine
!<atrna vanp, gi:irelim ne istemektedir.
Derin bir nefes aldr Ertugrul. ..
Sevindi Musa ...
- Ben de gelmeyi kuruyorum sizinle, - dedi Er-
tugrul.
- Bi:iylelikle yolda da aynlrr.ayrz birbirimizden,-
diye sevincini belirtti Musa.
- Ben kervancrya sayler, ulakla haber iletirim
Rayezid Beye diyerek ~rktr Ertugrul.
Ve o ~rkar ~rkmaz, ellerinde gOmO~ ibrikler, i~le­
meli legenlerle 0~ cariye daldr i~eriye. Kollarrnr srvayrp,
yrkandrlar bir gOzelce. Suyun serinligi, yOzlerinde, en·
5elerinde biriken tozu silip sOpOrdO ...
Temizligin rahathgrna ula~rnca, karnr acrktr MOey-
yet'in. Tam yeni bir takrlma olanagr c;rkarmaktaydr l<i,
~ukez aynr cariyeler, ellerinde siniler, sahanlarla gi:irOn-
duler. Daha sofra kurulmadan Ertugrul don dO ...
- Eger izniniz olursa, anam da gelmek diler ...
Musa, yerinden frrladr ...
Sonra birden durgunla~tr ...
Bedreddin'e baktr ...
- Bize onur verir anamrz ...
Bedreddin'in bu cumlesi, ikisinin de yuzunu par-
iattr birden. Hem en don up, kapryr 8«;tr Ertugrul. .. On-
~0 akrncr beyi Samsa c;avu~un kansr, giysilerinin sim-

144
'ierini r~rlatarak girdi. Kalkrp, srrayla elini opti.iler ... Kar-
~rhkh oturdular sofranrn ba~rna.
- Musa <;elebi oglumuz, i.ini.ini.i oni.inden koi)tur-
du geldi... Bize konuk olmakla, ti.im sevinc;leri bagri)-
iadr ... Di.i~i.indi.ik ki, Samsa emmisini unutmamr~ ... <;i-
~ek teyzesinden ve dahi Ertugrul karrnda~rndan yi.iz
;;evirmemi~ ...
Musa, acrlr acrh baktr <;ic;ek Hatun'a ...
- Mi.imki.in mi.i bu dediklerin <;ic;ek teyzem?
- Bilgin ic;in yakrn, salt bilgisidir bilirdik ... In san-
dan ate olduklarrndan insanr unutur sanrrd1k. Yanllm•-
§IZ ..•
- Yanllm1~rnrz ki. ..
- lmdi, gelmesi sizden, yollamas1 bizden, demii)
eskilerimiz ...
- Yok <;ic;ek teyzem ... Ben Bedreddin kannda~r­
m• da kand1np, mi.imki.in oldugunca oyalanmadan gel-
dim. Ve mi.imki.in oldugunca c;ok kalmak isteriz burda.
1\le var ki, Bayezid Bey' den de c;agr1 ald1k ... Gi.inleri-
miz krs1tlanmakta ...
- Gider gelirsiniz... Evimiz, sizin gibi konuklara
konakhk etmekle yi.icelir ...
- Sagol <;ic;ek ana... Bize ozlemimizi unutturur-
sun ...
- Sen Bedreddin olacaks1n he mi koc;yigitim? ..
Ertugrul, anasmm kendiliginden bulup c;rkarmasr-
na sevinmii>ti.
- Evet ana ... Bu da kannda~lanm1zrn canyolda-
$1, Mi.ieyyet Mo'la .. .
- Pek sevindim sizleri gordi.igi.ime ... Kac;gi.indi.ir
Eski~ehir c;alkalanmakta ... Hi.inkar gelse, boyle sevinci
:JOremezdik kentimizde ... Rahmetli Samsa em min der-
di ki, «beri bak <;ic;ek ... Bilim beyin oni.inden yi.iri.idi.i
rr.i.i, aydmhg1 daha bir kolaylar yolu... Yok, bey den

Azap Ortaldar• F. 10/145


geride kald1 m1, beyin golgesi tum karanhgm bask1s1
olur ... » Hakhym1~ ... Ve dahi ~imdi siz bize gelmekle,
aydmlattm1z... Sagolun ...
*.•
Ebrucu ahisi, bogazm• s1kmaya ba~layan gomlegi-
nin ust dugmesini a9t1. .. Kaftamm 91kanp, tezgahmm
JstOne b1rakm1~t1 ~toktan... Borkune elatt1 dug men in
rrdmdan. Sa!(lannm dibinden dogru ince bir ter bas-
tmyordu.
Onunde. dart parmak derinliginde duzgun oyulmu~
.nermer bir tekne var ... l~ti su dolu ...
Gozlerini suya dikmi~ ahi ...
Bak1~lan, k1p1rt1SIZ birinkintinin derinliklerinde bir
kitab1 okur gibi. ..
Dugme bogazm1 neden1 s1kt1?.. Yakas1z gomlegi
s1rtma neden dar gelmekte7
Sa~tlannm dibinden, alnmm k1n~1khklanna savru-
luyor teri...
Elini alnmda gezdirdi, gozlerini sudan ay1rmaks1·
zm.
Diz~tOktu bir saglamca.
Kalfas1, elleri gobeginin ustOnde. saygmm doru-
gunda dikilmi~ kalm•~· .. Ustas1 boyle dalgmla~t• m1,
yepyeni bir yap1t1n guzelligi bezeniyordur i~tinde ... Hep
boyle yapar ... Suya gozlerini diker ... Cevresindeki ta~
boyalara. flr!(alara, ebru i~tin ozel olarak yapllm1~ kft-
9•tlara bakmaz art1k ... Suyun derinliklerinde, klplrtiSIZ
durulugunda bir~eyler arar ...
Bulur da ...
(:1raklar, kalfanm sessizliginden etkilenmi~ler ...
T1pk1 onun gibi, elleri gobeklerinin ustOnde, !(Ocuk sa-
b1rs1zh~m1 unutmu~lu~un eylemsizligindeler ...
Usta, ag1r ag1r kollanm s1vad1. ..
l~tinden, beyninin damarlanna do~ru, soluksuz bir

146
•l•m yurumekte. Bir alazm ktptrttst damarlannda kan
yerine dolanmaya ba~lamakta ... Ebruculuk sanatmm
t:n guzel orneklerini bezemekle unludur pu usta ... Ger-
miyan beyliginin onurudur... Onun ebrulanyla kaplan-
rnt~ kitaplar, suslenmi~ ~ekmeceler, ulkenin dart bir
yanmda sevgiyle, sayg1yla tutulur ...
Uygur'dan bu yana belki de daha eski, <;in usta-
lanndan beri surupgelmekte olan sanatm, son buyuk
temsilcilerinden biridir... Sel~ukoglu ulkesinden, bin
yakanyla getirmi~ babasmt, Germiyanoglu'nun baba-
SJ. .. Kendi konagmtn hemen ilerisinde, ahi ortalannm
tam ba~mda yer vermi~ on lara... Ahi orgutlinun se-
vin~Ji izniyle tezgah sahibi ktlmt~... 0 zamandan bu-
yana, baba ogul, ebruculugun geiJ§mesine adamt§lar-
dtr kendilerini... Tekduze i~leri, kalfalan yapmaktadtr
hep ... Ve bu usta irtin, birkez motifi rt•kardt mt, i~ tek-
duzeye inmektedir hem en ...
Gozleri giderek kocamanla~tyor.
Duru suyun ic;inde, sanki ~ekiller kendiliginden be-
~iriyor, ahinin gozlerini kama~ttnrca&ma, uste dogru yl-
kJyor ... K•rmtzmm en a1Jm1Js1, morun en parlagt, sar•-
nm ·~•1-t~JIItgmda daha bir gozalan mavinin ~ekilleni~i
canlan1yor ... Suyun derinlerinden, ustune dogru fl§kt-
ran, yok haytr, ag1r ag1r sallanarak, dalgalanarak yukse-
'en bir renk ve ~ekil sevecenligi beliriyor ...
Menek~e ve gelincik oluyor renkler... Bir ruzga-
nn sallanttsmda gibi dalgalan•yorlar tarhlannda ... Son-
ra giderek yerlerini altyorlar... Birbirleriyle kucakla§tp,
ye~ilin ustunde birer gulucuk haline geliyorlar.
Her c;ic;ek, rengi, birtimi, sap1, tomurcuguyla yeni-
den dalyalamyor ...
Bir bir duruluyor yeniden ...
Artlk, suyun dibinde. bir karma§JkiJk irtinde gor-
r!ukleri, yuzeyde klptrdanmaktadtr ~imdi ... Her biri ala-

147
~e:g1 yeri kendiliginden se~m1~t1r ... Renk cumbu~Onun
l!:(ine ~akd1p kallyor gozleri ... Kendini alam1yor ...
Kollarmda bir kesiklik .. .
Gozleri, yeni bir evren sezinlemenin sevinciyle ·~li
~~~~- ..
Alnmda biriken ter damlacJklan, tutunamay1p, ka-
y•yorlar a~agJiara ... B1y1klarmm ince u~larmda donuk,
bulan1k birer tane olarak parlay1p, iniyorlar yere ...
Kollan sJvandJk~a. beyaz, tombul dirsekler ~Jkl­
yor meydana ... Cizgili diminin karaya ~alan koyulugun-
da daha bir beliriyor kollan ... Ve kollannm ucunda,
kendiliginden k1p1rdanmaya ba~llyor parmaklan usta-
nm ...
Yuzundeki solukluk, giderek pembele~iyor ...
Kollanndaki dermans•zhk, damlayan ter tanecikle-
riyle yitip gitmekte ...
Bir gu~ sarmalamyor bedeninde ~imdi ...
Gozlerinden, parmak uc;lanna bir kanncalanma yu-
:!"'Oyor, her yanm1 urperten ...
Ba~m1 gogsilne dogru egiyor usta ... Cenesini bag-
1 na yap1~tmyor goz:lerini sudan ay1rmadan ...
Y1llardJr ustasmm buyrugunda pi~menin all~kan­
llgmda kalfa ... Onunla yugrulmanm kendinden ge~­
mi~liginde... Ustasmm davram~lanndan belli yeni bir
ebru ~e~idi belirmekte... Ba~m1 boyle yap1~t1rd• m1
bagnna, hemen c;all~maya ba~layacak demektir.
Gozlerini duru sudan ald1. ..
Ustasm1n yam ba~mda dizelenmi~, tel, tahta, k1l
f.r~alara c;evirdi biran. Tumu tamamd• ... Kendi elleriy-
le haz1rlad•klan, ta~. kok boyalanna gozatt1 hemen ar-
dmdan... Ustasmm all~km oldugu s1raya gore dizil-
mi~lerdi. ..
Derin bir soluk ald1. ..
Her~ey tamamd1 ...

148
Ebru ahisi Burhan, c;enesini kopanyormu~casma
Jy1rd1 bagrmdan ...
Kanncalanan parmaklan, f1rc;alara uzand1. ..
C1raklar, kalfalanm izleyerek soluklandllar. Bir
~enlik sevinci kaplad1 tezgahm ic;ini. Gun 1~1gmm oy-
na~masmda panldayan somut bir k1vnmlanma belir-
di ...
Ahi Burhan, parmaklanm oynatarak, f1rc;alan bo-
ya kaplanna dald1rd1... Sonra, gozle guc; izlenen bir
Qabuklukla, gidip gelmeye ba~lad1 ~ag eli ... F1rc;ay1 bo-
~aya bamyor, sol elinin usta fiskeleriyie, boyalan su-
yun ustune serpi~tiriyordu.
Giderek ba~dondurucu bir h1z kazan1yor ellerinin
eylemi ...
Kalfa, y1llarm ah~kanl1g1 olmasa, yitirecek izleme-
yi.
C1raklar, c;oktan ustalarmm ellerini unutmu~lar.
Mermer kabm ustl.inde, kuc;uk kabarc1klarla dalgalanan
~uya dikmi~ler gozlerini. Durmadan serpelenen boya
tanecikleri, tohumunu c;at1rdatan bir filiz gibi k1p1rdan1-
yor. Sonra dag1hp, toparlanarak, vuru~un etkisine go-
re, tomurcuklan1p, ac;1hyor sanki ...
Suyun ustO, giderek bir renk alaca:l1gma burunu-
yor. Kalfamn bak1~lannda, §imdiye hie; gormedigi bir
ebru motifleniyor ... Kendi kendini s1myor kalfa ... He-
men yapamaz bunu, bir belki iki kez daha gormesi ge-
rekli. ..
Burhan ustan1n elleri durmuyor ...
Sac;lannm dibinden, yuzunden f1~k1ran terler, da-
ha bir donuk ... S1rtmdan dogru daha bir 1hkl1kla bu-
harlanlyor bedeni... Kollan gorulmez hale geliyor ar-
~.lk ... F1rc;alar birbirine kan~1yor. Renkler durmaks1z1n
aynhr, daha belirgin hale gelirken, parmaklan c;oktan
gozOn izleme yetenegini a~m1~ ...

149
Elini uzattyor Burhan usta ...
Kalfastmn haztr tuttugu ipek kagtdtm mermer tek-
nenin i~ine ustaca yerle~tiriyor. Derin bir soluklanma-
nm ardmdan, iki ucundan tutup kaldmveriyor ...
Kagtt, suyun UstUndeki tUm boyayt emmi~;... Su
eski duruluguna kavu~mu~ yeniden... Kalfa, ok~ayan
gozleriyle kagtdt ipteki mandallara astp donerken, Bur-
han usta, yeniden dahyor i~levine ...
Bukez, serpintilerin yerini daha bir iyi se~iyor kal-
fa... Boyantn rengini, suyun kabarctklanmasmt daha
btr yerle~tiriyor kafasma... Am a, gU~ i~ bu... Ayntnt
yapmak. ~ok gUc; bir i~ ...
lkinci kagtt da parmaklanntn ucunda sallanmca,
dikiliyor Ahi Burhan ... Kollannt kaldmyor yukan dog-
ru ... Ahi duastnt bitirip, tra!ilt yUzUnde gezdiriyor elle-
r:ni. Gomleginin stvanmt~ltgtnt dUzeltirken, marangoz
ahisi Davut usta giriyor i~eri. ..
Se:amladtktan hemen sonra,
- Duydun mu haberleri ... diyor ve susup kaltyor
birden ...
GOne~ t~tgtntn aydmltgmda bir CO!ikunun ktvan-
ctyla bezenmi~ ebrularu taktltyor gozleri ... Yepyeni, an-
lattlmast olanakstz bir evren gormU~ olmantn irkilme-
siyle, dili tutuluyor sanki... Agzt ac;tk, gozleri agztn-
dan kocaman, ktptrttstz kaltyor ...
Burhan usta, kom~usunun hayranltgma baktyor
bir sUre ... Hie; ses ~tkarmadan bekliyor ... Davut ahi,
gozlerini gUc;IUkle ahyor ebrulardan ...
- Duymu~sun,- diyor ... - Duymu~ ve dahi arma-
jantnt bile haztrlamt~stn Burhan ahi. .. Oyle bir arma-
gan ki, ancak sanatctlar ve dahi bilginler degerlendire-
"'ilir ... Bildigimce, hic;bir bey, hic;bir hUnkar boylesi eb-
rulara sahiplenmemi~tir ...
Burhan ahi, utanarak ba~tnt egdi yeniden.

150
- DO~OndOm ki, yara~JQJ budur ... Gencecik ya~­
iarmda, bilginin doruguna t1rmanm1~ iki degere, ki~i.
saygJSJnJ sanatmm OrOnOyle sunmah ...
- Ve dahi bu OrOn oyle bi~ey olmah ki, ancak
Burhan ahi gibi bir usta yaratabilmeli ...
- Beni oldugumdan usta san1yorsun kom~um ...
lc;imden geldigince do~eniverdim i~te ...
- Bir gerc;ek sanatcm1n ic;inden gelen oylesine
saf, oylesine gOzel olur ki, benim gibi yabamn bile so-
iugunu keser ...
- Anla~Jid1, bugOn bizim utanc; gOnOmOz ...
- Beri bak Burhan Ahi... Boylesi bir ebruyu
renkleyebilen usta, ogOnOr, utanmaz ... Hem salt ken-
di de degil, kom~usu, ahileri de ogOnOr ... Ve dahi bu-
nunla yetinilmez ... Bu iki, bilgin, KOtahya'dan ne Ger-
miyan k1zmm gOieryOzOnO, ne Bayezid Beyin sayg1s1nJ
yOklenip giderler ... Ahi Burhan'm ebrulanna sanl1rlar
k1, gerc;ek bilgin olduklan birkez daha anla~1lsm ...
Sonra dikildi ... «Gidiyor muyuz?» Diye sordu Ahi'-
~e ...
- Ebrular kuruyuversin de ...
- Yeti~ir miyiz?
- Hie; tasan olmasm ... lslakhg1 gitti bile ...
Yeniden s1vand•lar ... C•raklar ibrik ve legen ko~­
tururken, abdest almaya haz1rland1lar ... Namazdan on-
ce sunarlard1 ebrulan... Sonra da ...
*
••
Bayezid Bey, s1rt1nJ tepeye dayam1~ Germiyan ko-
nagmm avlusunda bekliyordu. Konuklarmm kente gir-
digi haberi ula~m1~t1. Nerdeyse, konagm avlusunda be-
lirirler ...
Gidip yolda kar~•lamad1gma pi~man oldu. Gozle-
rini konagmm oymalannda, bahc;enin dOzenli c;ic;:ekle-

151
rinde doland1rd1. S1kmt•yla kameriyelerden birine gel(ip
oturdu ...
Hemen bir tas ~erbet ko~turdu, cariyelerden bi-
ri. ..
Gozlerini yan arallyarak dald1. ..
0 anda, avlu kap1smdan sesler geldi. Doni.ip bak-
tlgmda, konuklan belirmi~ti giri~te ... Kalkt1. .. Ag1r ag1r
merdiven ba~ma yoneldi. ..
0, ilk basamaga ula~1rken, konuklar atlanmn diz-
ginlerini l(ekmi~lerdi. Yeti~en seyislerin ellerine b1rak-
t1lar hayvanlar1. .. Ilk in Ertugrul'la kucakla~t• Bayezid ...
- Konuklanm1z1 b1rakmay1p, seninle bile onurlan-
dlrd•gm il(in, bizi mutlu k1larsm kannda~1m1z ...
Sonra, Musa c;elebi'ye sanld1 ozlemini gidermek
!:.::tercesine ...
- c;elebi karmda~1m1z, biz gormeyeli daha bir
aydmllk bakar olmu~. Belli ki, Bedreddin mollam1zm
yanmda bulunan, aydmlanmakta bir iyice ...
Bedreddin, sevecenlikle bakt1 Musa'ya ...
- As1l aydmhgmm birazm1 bize aktard1gmdan, ol-
dugunca gori.inmemektedir size ...
Bayezid, Bedreddin'in c;ok ince bir bic;imde, kendi
potunu duzeltivermesinden irkildi. TOm kusurlanm ba-
9•~1atmak isteyen bir din dar gibi kollanm ac;t1. ..
- Bizi bag1~lam1~ olmamzdan oyle mutland•k
KL .. Ne yalan soyleyelim, nameyi yazarken il(imiz tit-
riyordu. Onca zaman Bursa'da birlikte bulunduk. Bir
gelip, bilginizden aydmlanma olanagm1 bulamam1~trk.
$imdi, diyorduk, bizi c;igner gec;er Bedreddin Mollam1z.
Ve ya~am1m1z boyunca unutulmayacak bir ac1 sapla-
rllr yuregimize ...
MOeyyet s•c;rad• oldugu yerde. Mahmud, dingin-
ligini alm1~t1. Boyle durdu mu, kar~1smdakine bi~ey di-
yecektir. Ve dahi diyecegi olumsuz olacakt1r. Ku~kuy-

152
Ia bakmd1. Bedreddin aldm~s1z bellrtiverdi igindekini.
- Biz umard1k ki, kamunun ba~ma gegenler, sa-
va~mayl bildikleri olgi.ide bilginin de ardma di.i~erler ...
Ve san1rd1k ki, bilgi sava~tan daha yararlld1r. Ostelik,
beylige adayllgm1 koyanlar sava~t1racak gok ada.n bu-
lurlar. Ne var ki, buna yeterli bilgileri olmak gerektir ...
0 yi.izden kmld1k. Ve ugramadan gegmeyi kurard1k.
Ama, ogrendik ki, Musa <;elebi karmda~1m1zm gok iyi
arkada~1s1mz. Hatmm ho~etmeyi diledik ...
Bedreddin gekincesiz dizeleyince azanm, irkildi
i3ayezid. Yi.izi.ini.in k1zard1g1, yumuk gozi.ini.in durmak-
~IZin kayd1g1 sezilmekte ... Ertugrul, Musa ve Mi.iey-
yet, korkulu bir sessizl@n ikirciklenmesindeler ...
Bayezid sonunda gi.ildi.i ...
- Demek sizinle bulu~mak onurunu, Musa karm-
da~1m1za ve dahi Ertugrul yolda~1m1za borgluyuz. Oy-
leyse izin verin, katm1zda ikisine de te~ekki.ir edeyim ...
Bi.iyi.ik bir gev~eme ve sinirli gi.ili.i~meler geldi ar-
J:ndan. Bedreddin, olupbiteni hig sezinlememi~ gibi.
si.irdi.irdi.i sozi.ini.i.
- Karmda~lanm1zm ho~nud olmas1, bizi daha bir
ho~nud kllar ...
Daha gok konu~mad1 Bayezid ... Yolgosterdi ... Ar-
dma di.i~ti.iler ... Konagm geni~ divanhanesinde, ku~ti.i­
yi.i minderler dizelenmi~. Ti.imu birden bagda~ kurup
oturdular ...
Bayezid agt1 sozU ...
- Sizin igin derler ki, bin yoksulu, bin kusurun-
dan bag1~lar da, bir beyi, yanm kusurundan bagl~la­
maz. Hakllym1~lar... Kendi davran1~1m1zla ogrendik
bunu. Ama, Bey de insand1r. Kusur i~ler ... Neden ba-
g1~lamazsm1z o'nu?..
- Bag1~layan Tann'd1r Bey ... Bizim haddimiz de-
gil kimseyi yarg1lamak da, bag1~lamak da. Biz, gordO-

153
gi.imi.izce kusurlan dile getiririz. Ve iyi biliriz ki, yoksul
binkez de hata yapsa, bu kendisine ili~kindir. Oysa, bey
hata yaptr mr, kamu zarar gori.ir. Bu yi.izden, onlarrn
hatalarr beyliklerinin bi.iyi.ikli.igi.iyle orantrlrdrr. Yoksu-
iunki, kendi vanyla ...
Bayezid di.i~i.inceye daldr. .. Bir yanlr~ kararrn, kart
ki~iyi yitirdigini sava~lardan bilir o ... Beylik yi.iki.imi.ini.i
aldrgr anda, ki~inin nasrl bir sorumlulugun altrna gire-
cegini, ilkkez sezinlemi~ gibi irkildi.
- lyi am a, bey de insandrr, dedim azonce ...
- Elbet insandrr. Kendine ili~kin zararlardan kim-
senin haberi bile olmaz. Bizim ele~tirdigimiz, kamuya
ili~kin hatalardrr. Ve yine iyi biliriz ki, beyin kusurunu
ortmek, dostluk degil, di.i~manlrktrr ... c;unki.i, yoksulun
kusurundan, kimse yararlanamaz. Beyin kusurundansa,
lii.i~man yararlanrr. Ne denli insan olursa olsun, bey
egemenligini bilgiy:e kurar, bilimle yi.iri.iti.irse... Kusur-
lar azalrr. Ama, genellikle bu egemeni srkar ... Kendisi-
nin de insan oldugunu, insancrl zevklerin ti.imi.ini.i tad·
mak istedigini di.i~i.ini.ir. Bunu uyguladrgrnda, beylik gi-
der o ki~iden. Hele uyarrlara da kulak asmryorsa, di.i-
~i.ince artrsrndan yonettiklerinden biri di.izeyine iner ...
Di.i~i.ini.ini.iz ki, yoneteni, temsilcisi, srradan biri olan
Beylik, srradan bir beyliktir ... Devlet degildir ... Diye-
ceksiniz ki, bu arada insanlrk ne oluyor? Ve srradan
rnsanlar devlet yonetirse, sarsrlmayacak temeller na-
srl atrlmalrdrr? 0 zaman yine deriz ki biz, her kulun
bey gibi dil~i.inmesi, ki~ilik sahibi olmasr, karar verme-
si ve uygulamasrnr saglayacak olan da bilgidir. Egeme-
l"li bulundugunuz insanlarr bu di.izeye getirirseniz, o za-
rr.an sizin de insanca davranma hakkrnrz olur ... Yoksa,
sorumlulugunuzu unutur, si.iri.iyi.i c;obansrz brrakmr~.
si.iri.iden biri haline gelmi~ olursunuz ...
Bayezid, soylenenleri soluksuz dinliyordu... Azar

154
11ard1 sozlerinin i~inde. Apa~1k, ~ekincesiz. her~eyi yu-
zune soylliyordu insanm. Kendisi gibi ~ok sinirli biri bi-
le. hi~ gocunmadan dinliyor. Neden? Guzel soyledigi
;~in mi? Sanm1yor ... Soyledigine inand1g1, ger~ekten
yuzy1llard1r birikmi~. insan beyninin en ince uretimi
olan bilgiyi tam i~ermi§ oldugundan ...
Emir Buhari'nin tumune, hatta babasma bile, ya
gidin, ya ~agnlaym, yararlanlrsmz soyle~isinden. dedigi
cl~ude var ... Bo~ ge~en Bursa gunlerine yand1. .. Kim-
bilir daha neler ogrenirdi. ..
Canyeler. ibrik legen ko~turunca, uyand1 Baye-
.zid ...
- Kusura bakmaym, size oylesine ozlem duy-
maktaydlk ki, gelir gelmez soze tuttuk. Yorduk. Hele
bir temizlenin. Bir karn1m1z1 doyurahm ... Umanz daha
mce gunter konu~makhg1 ve bi:gil'lizden yararlanmak-
hgl bag1~larsm1z bize ...
Bedreddin duru duru bakt1 ...
- Biz mumkun oldugunca erken gitmek isteriz ...
Oaha edinecegimiz bilgi. gorecegimiz bilginler vard1r.
lzninizle biran once gidip, tez zamanda donmeyi kura-
nz ...
Bayezid, ~ok tutam1yacagm1 anlam1~t1. Ses ~lkar­
madl. .. Burda bulunduklan gunlerden alabildigine ya-
•arlanmak i~in, soz verdi kendi ken dine ... Yarm. Er-
tugrul Bey ve bilgin konuklan adma dlizenledigi av ~o­
leninden vazge~mek gerekiyordu. Hemen buyrugunu
iletti. ..
Oturdu onlarla birlik ...
Sofra getirildiginde, yeni bir soru hamhyordu ka-
fasmda.
Germiyan camiinin imam1 yeti~ti, daha sofra ku-
rulmadan. Sayg1yla sokuldu ...

155
- Gel hoca buyur. Konuklanm1z1 tan1yorsun de-
gil mi7
- Tammayan var m1 Beyim ... Ben dilekte bulun-
maya geldim yi.ice ki~iliginizden. Ki.itahya ahalisi daha
~imdiden doldurmu~tur ~i.iki.irler olsun Camimizi ... lki
bilginimizden, ogi.it istemektedirler ... lzninizle, bunu
haberliyeyim, diye seyirttim ...
- lzni kendilerinden ahmz ...
Bayezid'in deminden beri degi§en davran1~1 kar~l­
s nda, ~a~kma doni.iyor iki eski arkada~1. Birbirlerine
hak1yorlar sevin~le ... Ve Bedreddin'e alan sayg1lan bir-
kat daha art1yor... Heran sinirlenip, y1kil, demesini
bekledikleri i~in mi ne, onlann ~a~kmhg1, imammkini
ge~iyor, boyle yamt veri nee ...
Bedreddin, arkada~lannm neden degi~ip durduk-
lannl anlamam1~ gibi, ba~mr salhyor ...
- Madem ahali, bizimle soyle~i kurmak diler ...
6oynumuz k1ldan incedir.
Imam, bir krsa an i~inde, korkusundan herkesin
titredigi Bayezid Bey'i bu hale getiriveren insana ~a~­
tl. Kendisinin eli gobeginde dikilip kalmasmdan daha
bir rahats1z oldu ... Bakmd1 yoresine ... Bayezid at1ld1. ..
- Buyrun .. .
Hem en diz~oktO sofranm kry1sma... Konuklarla
uirhkte, uzattr elini. ..
...
......
Gece geni~ divanhanenin, yurnu~ak minderlerine
L1agda~ kurup, oturmu~lard1. Devlet Hatun, kahn per-
delerle aynlm1~ kafesli bolmenin ardmda, nefessiz ko-
nu~malan dinliyor ... Ti.irkce bilen cariyeleri ~evresinde
toplanm1~. Hammlarmm yi.izi.indeki hayranhktan pay
alm1~lar gibi, k1p1rt1srz diz ~okmu~ler.
l~erde soyle~i koyula~ml~ ...
Bedreddin brrak1yor, Musa ahyor ... Musa'nm ag-

156.
zmcfan daha bir rahatlayarak, Bayezid kap1yor sozu ..
Zaman, avu~lanmn i~inde yugrulan bir hamur gibi.
- Musa Celebi kannda~1m1z, Sogi.it'te, Bilecik'-
te oyaland1gm•zr, eskilerle konu~tugunuzu soyledi ...
Umanm size yararh olmu~tur ...
- Cok yararh oldu ... Ki~i bilincinin ve direncinin,
l::ir obadan, nas•l bir devlete yoneldigini gordi.ik ... Goz-
lerimizin oni.inde, di.inle bugi.ini.i kar~lla~tlrarak, durmak_
s:zm boyatan bir fidanm geli~mesini seyreyler gibi ...
Dedeniz Ertugrul Gazi'nin, Osman ve Orhan gazilerin
yapt1g1 i~in gorkemi daha bir belirdi di.i~i.incemizde ...
Sancak beylerinin gi.ici.inO hangi kaynaktan sGzdi.irdOk-
lerini anlad1k bir iyice ... Ve korktuk ...
Biran sessizllik kaplad1 her yan1... Sanki herkes.
Aedreddin'in dokunuvermesiyle, geriye donmi.i~. bi1
(;eli~imi izler gibiydi...
- Korktunuz mu7
- Evet korktuk ... COnkO gordOk ki, bu geli~me,
kan ve can yitirerek meydana gelmi~tir. Bu agacm to·
humu kanla sulanmr~. tenle gObrelenmi~tir ... En krsa
zamanda, saglam bir i>rgOtllenmeye ula~mak bir zorun-
luluktur. Ve agacm ba~ma ~1kanlar, bu zorunluluktan
saparsa, dokOiecek kan, di>kOieni kat kat a~acakt1r ...
DOn bir obayd1 belki Kay1 ... Topu tGmG, Gg-dortyi.iz,
bilemediniz bin insan... BugQn oyle degil. .. YOzbinler
egemenligi altmda. Ve o ilk ba~lang1gtaki insanlardan
cogu, bir bilinmez topragrn altmda, bu agaca gi.ibrelik
ctmektedirler ... Dedeniz Osman Gazi zamanmdan ka-
:anlar belirli... Bir bak1~ta say1verir ki~i onlar1. .. Am a,
1enileri ~1kmakta. Durmaks1zm geli~mekte bir dev gi-
IJi. .. Korktuk ve kendi kendimize sevindik aym za-
manda ...
- Sevinmek mi?
- Evet ... Sevindik ... Ve dedik ki, Bedreddin, se-

.157
vinmekte hakhsm. Sen durmaks1zm buyuyen bu dev-
de sorumluluk alm1yorsun... Henuz hic;bir sorumlulu-
gun yok, belki aday da degilsin. Ama, bir sars1:1rsa,
kac;bin ki~i birden yiter? .. Bunca insanm hesabm1 na-
si! verirsin sen 7 Sevin ki, boyle hesaplardan uzaksm ...
Belki sen yukunu yukleyip dondugunde, devin gerek-
sinimi bile kalmayacak ... Sorumluluk ac;1smdan kalma-
:tacak. Belki de daha bir artacak gereksinimi ... En iyi-
sini, en ilerisini sec;mek zorundasm bilginin.oo Ve hie;
sakmmadan sunmahs1n bunu kamuyao Yoksa .. 0 0 0

Yeni bir Orperti belirdi bedenlerindeo. Sesinin to- 0

nunda m1, bak1~mm durulugunda m1 bilinmez. Bir c;e-


kicilik var Bedreddin'deo Her ke!imesini ya~at1yor in-
0 0

san bellegindeo 0 Canlan1p, buyuyor, geni~leyip yerle-


0

!j>iyor bir iyice


0. Bayezid bile, Orkunc; bir~ey gormO~·
0

~esine k1p1rdand1. 0 0

Bedreddin, sesini yank1latt1rarak surdurdu 0 0.

- Yoksa y1kmtmm altmda kalmak, gelecege bu-


nun hesabm1 verememek durumundasmooo Binler, mil-
yonlarca insano Ozgurlugun tadm1 yudumluyor, e~it­
0 0

ligin k1vancma ortak oluyor. Bunlan yitirdi mi, tumO


0 0

kale durumuna indirgenir ... 0 zaman. tarihin ak1~1 du-


rur. Vay ki, bu sorumlulugu omuzlanna alanao <;ok 0 0

guc;IO olmak gerek ... Biz, degilizo ..


- Bir zorunluksa yukOmlenmek ...
Sorusundan belliydi ki, ikirciklenmi~ti Bayezido 0 0

Musa Ertugrul'a bakt1. Ertugrul, tam yerinden yakalad1


Qibilerden, goz k1rpt1 Musa'yao Bedreddin yan1tlad1
0 0

soruyuooo
- l~te as1l ondan korktuko Bir ki~i. boylesine 0 0

haz1rhks1z yOkOmlendi mi bu sorumlulugu, hem ege-


menligi k1sa sOrer. Hem egemen oldugu insanlann bu
rarde~lik ortam1. ..
Ne yapardm1z siz olsamz?

158
- Hemen bilginleri toplard1k. Salt Kazasker, Emir
Buhari degil... On yapm1~. kendi dahnda uzmanhgm1
kabul ettirmi~ tum bilginleri toplar, dan1~ma kurulu
meydana getirirdik. Her uygulamanm hesabm1 verir,
yeni uygulamalar i~in, onlardan oneri ahrd1k... En
onemlisi, adaletin bir saglamca durup, e~itligi ve kar-
de~ligi bozmasm1 engellerdik ... 0 zaman belki ki~i ola-
rak sorumlulugumuzdan kurtulurduk biraz ...
Bayezid, borkunun ustlindeki ince sang1 titreten
bir ba~egmeyle, du~unceye dald1 ... Sessizlik alabildigi-
ne yogunla~tl odan1n i~inde ... Devlet Hatun, kulagm1
k<!fese yap1~t1rd1 arkadan... «Nefeslerini duyuyorum.»
diye ge~irdi i~inden ...
Ertugrul; «Kalsa... Beyligin yonetimini sakmcas1z
tlllerine b1rakmm ... Ama, benimki b1r sancak ... Murad
Bey'in yerine olsam, yad yabana gtindermezdim bu-
nu,» diye du~unuyordu.
Mueyyet, birka.; kez ofkelenecegini sanm1~ken,
Bayezid'in yumu~ad1g1n1 gormenin rahathg1yla yan ka-
paml~ gozlerini. «Bedreddin, korkusuzluguyla, sava~
crlerini ~oktan ge~ti... lstedigi bi~ey olmad1gmdan
bu... Olsa, yagc1hk yapard1 o da,» dO~uncesinin gev-
~ekliginde ...
Musa, Bayezid'in dO~unceye varmasmdan klvan.;-
h ... «Gtikbilim konusunda nas11 rahat konu~uyorsam
!Jen, din ve dunya i~lerine ili~kin bilimlerde de Bedred-
cin, oyle rahat ... Gittik.;e keskinle~tigini sezinliyo-
rum ... Gittikcte olgunla~t1gmdan ku~kum yok ... Korku-
suzlugu burdan ge(iyor. Biliyor ki, ~u yeryuzunde kor-
kulacak kimse ve gl.ift yoktur. Bu bilincin etkisiyle, di-
,·eniyor insanlann kar~1smda. Dogruyu stiyledigini ka-
bul ettiriyor herkese... Buyuk gOy bu ... Bedreddin'in
elinde olunca bu gOft, yapmayacag1 yoktur. Bayezid bi-
le, kOctlimsenmeyi nas1( kabullendi ... »

159
Bayezid, soylenenleri i~ine sindirmi~cesine ba~m1
Jrald1rd1. ..
- lyi ama, o zaman yetkinin payla~llmas1 gibi
bir durum dogmaz m1?
- Yetkisizin sorumlulugu olmaz Beyim ... E;bet-
te sorumluluk oranmda yetki de payla~llmalld1r ... Yak-
sa, yetkisiz sorumluluk, ki§inin kuklala~mas1 demektir.
Hic;:bir bilgin bu durumu kabullenemez. Hic;:bir insan, bi-
;inc;:liyse boyunegmez boyle bir tutu rna ... Bakm1z, Tan-
n ve kul durumunda da sozkonusudur bu ... Tann, ya-
salannl gostermi~tir. llkin uyarma gorevini yapm1~t1r.
Ondan ote, kulun uyup uymamas1 kendi yetkisindedir.
Uymazsa sorumludur. Yonetim de ayn1 dengeyi gerek-
1irir. Ki~iyi sorumlu k1lmak ic;:in, bilgili ve yetkili duruma
getirmek gerektir. Bir ba~ka ornek daha vereyim ... Si-
Lin de bileceginiz gibi, <;mg1z, bugi.ine degin yeryi.izO-
ne gelmi~ hi.inkarlann en bi.iyi.igi.idi.ir... Bir omi.ir bo-
}'Unda, otuz, k1rk ki~ilik obadan, yeryOzOni.i kaplayan,
y1k1p deviren, imparatorluklan gi.imbOr gi.imbOr toper-
leyiveren bir devlet kurmu~tur ... Bu devletin temelleri,
salt sorumluluk OstOne dayanmaktad1r. Salt kan ve
can Ia yugrulmaktad1r harc1. .. Ve demektedir ki, benim
okudugumca <;mg1z, «Kesinlikle buyruk verilmedikce,
kentleri, hisarlan yagmadan vazgec;:mek, insanlann ti.i-
mOni.in kesilmesinden iyilikseverlik duygulanyla kac;:m-
mak yasakt1r ... lnsanlar hayvan si.iri.ileri gibidirler. Ve
<mcak ~iddetten anlarlar. Kim ki buyruguma aykm dav-
l'amr, o, derhal giderilir ... » $imdi bir bakm1z geriye
dogru ... <;mg1z'1n kinini anlamak belki mi.imki.in olur.
dey ku~agmdan geldiginden, ya~aMmm bi.iyOk c;:ogun-
lugunu tutsak olarak gec;:iriyor. Boynuna kopeklerinki
Qibi dikenli tasma, kollanna ag1r demirler tak1yorlar ...
Genc;:liginin en gOzel gQnlerini, okumak, ogrenmek ve
ya~amakla gec;:irecegine, kin duyguiann1 ve beden c;:e-

160
vikligini geli~tirmekle yitiriyoro 00Bu adam, zincirlerini
k1rd•g• gun, kendisine yapllanlann hesabm1 sormakta,
ama donemin egemeninden sormakta hakll olabiliro 0 0

Degildir ya, kin ate~inin sonmesi i~in gereklidir, diye-


limooo TOm insanlardan igrenmesi ve onlan salt gO~Ie
yonetmeye kalkmas1 i~in bir neden degildir. Ozellikle
egemen olunca, degi~mesi, yumu~amas1 gerekirdio 0 0

Bilgiye onem vermesi bir zorunluluktuo Yapmad1 bu-0 0

nu.oo Birtek ~ey biliyorduo ~iddeto.o Ve kendisi oldO-


0 0

gO anda, devleti oldOOOO c;onkO, ogullarm•n gOcO, ba-


Lalanndan daha ~iddetli davranmaya yetmiyorduo Her
tOrOnO uygulamJ~tJ c;mg1z .. o Onlara bir~ey kalm•yor-
duoo• Hulagu, BabOr, biraz daha tutundular, Babi.ir ayn
bir deV':etin kuruculugunu yapt1gmdan, hala uzay1p gel-
mekte. 0. Am a, Hulagu, babasmm yontemini uygulad1g1
i9in, yok ~imdi. .. Bu mudur yetkili olmak?o. Bu mu-
dur devlet kurmak? Ve bu mudur egemenligi yetkili-
Pin 7 Eger bilgiye on em verseydi c;mg1z, bilgi ~iddeti ya-
saklayacaktJ. lnsanlann yi.iceltilmesini saglayacaktlo
Birligi, karde~ligi onerecekti. Ve c;mg•z•n devleti, si.irOp
gelecekti. llerleyip geni~leyerek 0 Osman Gazi, a1ple-
0 0

rinin Urumelinde yapt1klanm, Cmg1zm alpleri yapacak-


!ardJ. 0. GorOimO~ degildir ki, bir devlet ki~i ya~am1yla
kay1th olsun ... lki cihangir vard1r ki, salt y1kmt1yla yi.i-
rOdOkleri i~in, devletleri kendileriyle birlikte ~okmi.i~tOro
Biri dedigim gibi c;mgJZ, oteki de lskender ...
Bayezid, gilzlerini 1~1latarak bakt1 Bedreddin'eoo.
Silylediklerinin i~inde bir kO~Ok tutars1zhk yoktuo Yt- 0 0

ne de dO~Oncesini belirtti.
- Biz ikisini de bOyOk cihangirler olarak bilirizo 0 0

Oysa bu anlattJgJmza gilre siz su~luyorsunuz onlan 0 0 0

Bedreddin, gozlerinin tum durulugunu gozlerine


c1ikti Bayezid'in .. Anlatmak istediklerinin
0 sonucunu
toparlar gibi yava~ yava~ yukseltti sesini. 0 0

Azap Ortaklar1 F: 11/161


- Ki~iliklerine sayg1 duymak bir bonttur ... Ci-
hangir olmak kolay degil ... Am a, bilgi, toplumsal olay-
lan degerlendirirken, as II sonuglar:na bakar... Bu so-
nuglan doguran nedenler de gok bnemlidir. Sonuglar
i:ilgusunde onemlidir. Yadsmmaz ... Bir bakal1m ~imdi.
!5kender'in Makedonya'dan, Hindistan'a vanncaya yu-
rumesinden ne kalm1~t1r geriye? Yanm1~, y1k1lm1§ u!-
keler ... Yokedilmi~ milyonlarca insan ... <;:mg1z'1n tum
Asya'ya yay1lmasmdan ne kalm1~t1r? Gi:izya~1. kan.
kellelerden yap1lm1~ piramidler ve yak1lm1~, y1k1lm1~
kentler ... Egemen yap1c1 olmak zorundad1r. Yap1c1ysa
ltallr ... Y1klc1llk daha i:irgutlu, daha geni~ bir haramilik-
ten ba~ka bi~ey degildir. 0 yuzden de, sugludurlar ...
lnsanl1ga kar~1. tarihe kar~1. gelecege kar~1. ..
- Onlar bunu bilmiyorlard1 ki ...
- l~te sozOn burasmda, konu~mam1zm ba~langl-
cma geldik ... Egemenin en ::>OyOk sugu, bilgisizligidir.
<;unkO, yoksulun bilgiyi edinecek olanaklan yoktur.
Ama, egemen bu olanaklann en yOcelerine sahiptir. Ki-
<:;isel duygulann1 doyurmak yerine, ki~iligini egemenli-
ginin ya§amasma adarsa, bilgiyle zaman kazan1r. Kin-
den, ofkeden, ac1 verme kotO duygulanndan ann1r ...
Saglamca atar dOzeninin temellerini. Yoksa, sorumiu
bulundugu insanlara ac1 vermi~ olmanm gOmbOrtusOy-
le y1k1hp yiter ... Yiter ya, kendini bag1~latamaz. Yitti-
ginde bir ba§mad1r ... Yitirdikleriyse binler, yOzbinler,
rr.ilyonlar. Bunlarm g1ghgm1 bir dO§imOnOz ... Nas1l dev
bir yas meydana gelecegini anlarsm1z.

Bir segrime gelip gaklld1 Bayezid'in yOzOne ... Geg-


oni~in ac1lann1 geker gibi bak1yordu Bedreddin'in yOzO-
.,e... Orpermesi artt1 giderek. Derin bir nefes alarak,
i<orkusunu bast1rd1. .. Yeniden gOimeye ba~lad1 yOzO ...
<;ok korkung bir tabla ~iziyorsunuz ...

162
- Biz ~izmiyoruz. <;izilmi~lenn OstOndeki perdeyi
araliyoruz sadece ...
- Evet haklismrz... lnsanligrn ge~irdigi acrlarr
soyiOyorsunuz. Hunharlrgm, sonunda herkese yitirtti-
gini anlatryorsunuz. Geldiginize, bunlan soylediginize
~ok sevinmeliyiz. Ama, o oi~Ode pi~manrz zaman yitir-
digimizden. Bursa' da hOcrenize gelmeli, soyleyi~'erini­
:in tadma varrp, her konuda sizden bilgi edinmeliydik.
Bagr~layrn. Akledemedik ...
- Dedik size Bayezid Bey ... Yargrlamak da, ba-
gr~lamak da Tanrr'nrn i~i ... Biz aktarmacryrz. Ve ama-
crmrz, dogru aktarmaktrr... Eger bunu ba~arabildikse,
kendimizi kutlarrz.
- Ba~ardmrz ... Hem de uykularrmrzr ka~rracak
oi~Ode ... Dileriz ki, geziniz krsa surer. Osmanogullarr-
r.rn sizden ogrenecegi ~ok~ey var ... Doner donmez,
bizi yoksun krlmaym. Egemen oi~OsOnde, bilginin de
sorumlulugu vardrr. Belki lskender ve Cmgrz'm en bO-
yOk yoksunlugu sizin gibi bilginleri bulunmamasrydr. ..
Kendilerini bir uyaran olmadrgmdan yanrlgrya dO~tO­
Ier ...
- Daha dogrusu uyaranlarr dinlemediklerinden,
demeliyiz. COnkO, lskender'in ogretmeni, bunca yOzyrl
sonra bile bilginlerin ilkogretmen dedikleri Aristo'dur ...
0 lskender'e ne ogrettiyse, lskencier tersini yapmr~trr
bizim bildigimiz.
- Ne yazrk ...
- Belki de degil... Tarih gelecektekilere ders ver-
mek istemi~tir ...
Yeni bir susku, salonun tavanma asrh kaldr. ..
Mueyyet, ~oktan yerinde kaykrlarak uykuya dalmr~tr. ..
Musa ve Ertugrul uyanrkliklarrnr surduruyorlar ... Baye-
"' id, hafif dogruldu ...
- Doyum olmuyor soyle~ini7.e... Yorgunlugunu-

163
zu bile unutturuyorsunuz bize... Ev sahipligtmizi tam
yapamtyoruz ... Dinlenmenizi saglayamtyoruz. Sabahle-
yin uzunca bir yoldan geldiniz. Ogleyin halktn dilegini
yerine getirdiniz. Gece, yanyt ge~ti, bizi uyarmaya, ay-
dmlatmaya devam ediyorsunuz. Oysa dinlenmeniz ge-
rek. Bize izin ... Yann, kaldtgtmtz yerden surdi.iri.iri.iz,
sakmmazsamz .. .
- Sakmmak, gorevimizi bagt~lanmaz ol~i.ide ak-
satmak demektir .. .
- Sagolun ... lyi geceler ...
Kalkt1. .. Kaptya yoneldi. Kapt kendiliginden a~ildt.
Bayezid ~tkttktan sonra, bir golge gibi kaptdan sagilan
~avu~ba~t, yerlerinin haztr oldugunu, yandaki dairele:-
rin kendileri ic;in aynldtgmt bildirdi. Cariyeler, ellerinde
;brikler, legenlerle ko~u~tular ...
Ertugrul, gozlerinin panlttsmda, ti.im hayranltk.~art
toplamt~casma baktyordu. Bedreddin'in kalkmasmt
bekledi. Ellerini sezinlemeden gobeginin i.isti.inde birle~­
tirerek yo I verdi. ..
- Siz buyrun ...
Ardmdan Musa yi.iri.idi.i. Ertugrlll oyle duruyor·
du. Cavu~ba~m•n yol gi>sterniesiyie, odalanna gidecek-
:eri koridora girince, ftstldadt Musa'nm kulagma ...· . .
- Bayezid'i' tlamu'r gibi yugu~d"u ... Bu ba§k.a ..
Bamba~ka ... · ·• .· " ·
- Getirdigi tantklar ~ok gi.i~li.iydO,.,. Bir hayran.
lt9.t bir fis~~-~e Y•.~r:nak kol_~y degil... BeY.. ogullanna
hep cihangirler anlattltr. Nastl yuceldikl.eri, nastl dOn-
yaya egem,en oldl!klan, aynnttl~nyla sunul:ur. Ama, bu
y6l")~el') baktlmal!lt~t!r hi~ ...
- OQ§.rus~ ~~t•\1:1•• b~ d\.·· ~im;!i.• dl),lOf,l,(lY,~
ntm ... Degerlendirmesi ~ok hakh ...
*.•
164
Devlet Hatun, usullac1k rtekildi kafesin on On den ...
Cariyeler ktptrtllanyle izlediler o'nu ...
Geni~, yumu~ak yatagmm ba~ma vard1. Soyunup,
tekledi Bayezid'i ...

Kocas•. kap1dan girdiginde, sarho~ gibiydi ...


Yatag1n OstOne oturdu ...

- Bize ogretilenler hep yanh~m·~ hatunumuz ...


,.\nlatllanlan bir bir y1kt1 konugumuz. $a~1rd1k ... Bilgi-
n.n ogretenden, soyleyene nastl degi~tigini gormenin
~a~kml1g1 bu ... Oteki anlattm, eylemimize uygun oldu-
gu irtin, bize daha dogru geliyordu. Ama, ~imdi dO~On­
mekteyiz ki, dogrusu budur.
- Dinledim efendim ... Ogrendimo ..
- Dinlediniz demek. Ne iyi etmi~siniz .. 0

- Dilerdim ki, dondOgOnde, saglamca tutahm


eteginden. Ve dahi btrakmaytp, ~tocuklanmtzm egitimi-
ni bilgili ellerine teslim edelimo 0 0

Bayezid, derin derin bakt1 kansm•n ablak, yer yer


alazlanm•~. beyaz yuzOneo. 0

- As1l biz dilerdik ki, hirt btrakmaytp, kendimizi


egitelim ...
Sonra kalkt1. Soyundu ...
Kansmtn arttiQI yorganm irtine kaydlo Ba~m1 el- 0 0

lerinin altma ahp, tavanm yaldtzlarmda gezdirdi gozle-


rini... Devlet Hatun'un yatttgm1, kendisi gibi, tavana
dahp, azOnceki konu~may1 birkez daha akhnm derinlik-
IPrinde aktartp, dOnderdigini sezin,•emedi .. 0

Sabah1n alacahgt bir tO.I gibi yelleninceye oyle kal-


dtlar.
Sonra ag•rla§an gozkapaklan, yegnile~en bedenle-
riyle, kendilerini uykunun kayg•s•zhgma btrakttlar.

165
7

Karatay Medresesinde son ortak derslerini verdik-


ten sonra yola 91kacaklard1. Mara~·a degin birlikte gi--
:!ip, biri dogu'ya, biri guneye inecekti.
Haz1rhkt~anm tamamlar tamamlamaz, Mueyyet,
Kervancl'y1 haberliyecekti. Onlar, Konya' da, Fevzullah'-
tan ders ahrlarken, birkac;: kez gidip gelmi§ti kervanc1.
Her kezinde, yolculuk gunlerini soru~turup, kendisinden
ba§kas1yr:a anla§mamalanm onermi§ti.
$imdi, yeniden geli§inde, gideceklerini ogrenir
6grenmez, buyruklann1 bekliyordu.
Mueyyet, sabahleyin yola 91k1lacagm1 ogren1r og-
renmez, Kervanc1'ya durumu bi.ldirmek ic;:in, kap1ya yo-
neldi.
Elinde saz1yla iri bir golgenin, e§igi kapsad1g1n1
gOrunce, z1plad1 ilkin.
Daha Bursa'da soz verdikleri uzere, Abdal Boga
ile, Cavlak Toga gelmi§lerdi, demek. Sava§tan el yuyup,
bilgeye yolda§IIQI amac;:lam1§lard1 sonunda.
Gaige, biran ikircikli duraksad•ktan sonra, kandil
aydmhgma girdi.
Yar1 dO§ kmkhg1, yan sevinc;:Je kar§1lad1 MOey-
1·et ...
- Vay Satu emmi. .. Sen misin? Buyur gel. ..
- Benim Molla MOeyyet... Rahats1zhk vermek-
ten Orkerim.
Bedreddin seslendi bukez ...
- Ozan emmimiz salt k1vanc;: verir bize. Rahat-
Sizhk ne demek ola?
- Yoksa kendini naza c;:ekip, bizi yakartmak m1-
d1r amac1,- diye tamamlad1 Musa.

166
Satu, o zaman direnci krsa kesip, hemen yanlan-
na rroreklen di.
- Konya- gidi§inizle galkalanmakta. Sizi yitir-
mekten i.izi.inrrli.i i.izi.inrrli.i soz ediyorlar. Son konu§ma-
r.rzr dinledim. Ti.im alkr§rmr, kendim sunayrm istedim.
- Begeniniz rnutluluk verir bize,- dedi Musa.
- Demek burdasrn da, ugramadrn kag zamandrr.
D~Trldrm ozan emmi,- diye azarlad1 Mi.ieyyet.
- Yok ... Ben de yeni geldim.
- Gelir gelmez niye haberlemedin bizi, - dedi
Bedreddin. - Bunca zamandrr i.ilkemizin ozlemiyle bu-
rulmu§ yi.iregimizi serinletmekten mi gekindin?
- Bundan gekinilebilir mi Bedreddin Bilge ... Di.i-
~i.indi.im ki, soylemeye degmez ... Ve dahi i.izi.ing kis.iye
~<.almahdrr, krvanrr kamuya duyurulmahdrr, demi§ usta-
·'arrmrz.
Ogi.i birden irkildiler.
Bedreddin, ti.imi.inden once davrandr;
- Hangi olumsuzluklan dile getirmekten sakrnrr-
srn ozan koca 7
- Anababamrza bi§ey mi olmu§tur? diye i.iste-
ledi Musa.
- Kadr lsrail yolda§rmrz da, Kazasker efendimiz
de, sag esendi biz yola grktrgrmrzda.
Mi.ieyyet, dalgrn dalgrn baktr.
- Oyleyse, soylesene bire Satu Emmi... Nedir
a{Jzmda donendirip durdugun?
Satu, suskun suskun yere baktr. Sonra;
- Bunca olumsuzlu{Ju anlatrp, keyfinizi kac;:rrmak
istemezdim.
Sozleri bir baskr aracr gibi bindi omuzlanna_ O~;i.i
de, ilkin bOzOidOier. Sonra Bedreddin'in toparlanmasr-
na uyarak, a{Jrr a{Jrr dogruldular.
Gozlerini gozlerine dikti Bedreddin. Gen;egi o{l-

167
renmenin susuzluguyla kararh kararh bakt1 uzun sure.
Sonra, ince sangm1 u~u~turarak, ba~m1 sallad1;
bak1~lan kararh bukez ... Satu'nun bildiklerini ogrenme-
cten rahat etmiyecek.
- Anlatm bakahm, olumsuz i~leri. ..
Satu direnmeme karanm alm1~t1 zaten. Madem bir-
kez ucunu soylemi~ti, devam etmesinin bir zorunluluk
oldugunu bilmekteydi ...
- Belki siz ordayken kulagm1za ~ahnm1~t1r. Ulah,
Macar ve dahi S1rp, Papa'ya da SIQinlp, Bizans'm yar-
dJmml saglayarak, bize s1vanmak pundunu kollarlar-
dl. ..
Bedreddin, gozlerini a~t1 ...
- Evet evet ... Emmilerim Bursa'ya geldiklerin-
de, boyle bi~ey demi~lerdi. Yoksa ger~ekle~ip, ~ok ka-
Y•P m1 verdirdiler bizimkilere... Oysa pek ummuyor-
<.luk. Kendi kendimize demekteydik ki, Avrupa daha
Osmanoglu'nun annacma varamaz ... Varsa bile, yene·
rnez ...
- Ken din in ken dine demekte oldugu dogru ... Be-
:"lim anlatacag1m ba~ka ...
- Anlat bire gozunO sevdigimin ozan emmisi, di-
~'e soze girdi Mueyyet ... - Bizim yamm1zda da sozu
sOslemek i~in doland1rma ...
- Ba~layacak yeri bir bulsam, siz sus deseni2
susmam... Ne var ki, hep sonu gelmekte akhma. Ge-
iende de, dolanmaktay1m dili yanm1~ azap h1man gi-
bi... - DO~undO ... GOzlerini kapatt1 ... -En iyisi ba~tan
ba~lamak ... Dedik ya, pundumuzu kollamaktalar. Can·
daroglu oli.ip, Edirne saltanatml Lata $ahin'e b•rakt•gm-
;)an, seninki de, devinmekte HOnki\r Urumeline ge~sin
1~in ... Birglln bir de bakarlar, S1rp krah, otekinlerin dE
gonderdigi yard1ma gQvenip, bizim s•mrlanm1zdan i~e­
ri dalm1~t1r. Ve dahi, Edirne Ostuno dogru at ko~tur·

168
maktad1r... Bizim gaziler, alpler toplanml§lar. Boylesi
dii§manm annacma ordusuz varmak adem yitirmektir
ciiye karar vermi~ler. Ve dahi, kar§•dan bakar olmu~lar.
S1rp k1rah, elini kolunu sallayaraktan gitmekte ki, onli-
ne ardma bakmamakta ... Lala ~ahin, name OstOne na-
me, yakmc1 iistOne yakanc1 gondermekte gemiyle, at-
la ... Aman Hunkaram yeti~ ... Yeti~ ki, Urumeli elden
gitmekte, diye ... Bu arada, Hac• II Bey komutasmda,
hir biiyOk tak1m dOzenlenmekte ... Rumeli kocalan, ab-
dallan, erenleri ve dahi bac1larmdan, dortbin ath se~il­
mekte ki, her biri bir orduya be del... Emmileriniz ve
nahi ben de bu tak1mm sava~c1lan arasmday1z ... S1rp
Krall, tOm Ortaavrupa'dan edindigi yard1mla, ben diye-
yim elli bin ki~i. siz deyin yetmi~ bin ki~ilik bir ordu-
nun komutan1... Makedonya ovalarmda, ~enlik yapa-
rak ilerlemekteler. Edirne OstOne, keyifle gelmekteler
ki koca ko~eklerin ~ogunlugu, mal derdini unutup can
derdine dO~mii~ler... Kimi bogaz• atlayahm, gO~Ienin­
ce doneriz, demekte... Kimi Edirne'yi bo~altip, ark a-
dan dolanahm... - Nefeslendi, keyifle bakarak. -Biz
dortbin ath, kanat takm1~ eski zaman devleri gibi do-
ianip durmaktay1z, keferenin ardmca ... Kefere askeri,
hi~bir gO~Ie kar~•la~mamanin ~olen in de ... YiirOyor bi-
re yOrOyor ... Vardar ovasmm tOm baglara, kefere or-
dusunun ~a rap gereksinimini kar~1lama ~abasmda ...
Bir dO~Oniin, ~arab• zaten OniOdiir Vardar Yenicesi-
nin ... K1zlan deseniz, bizim akmc1lann pek ~oguna vu-
ru~mayl unutturmakta ... Keferenin askere yaziimi:;> er-
leri ise, ~arab1 ~ekip, k1hc1 ku:;;anmanm gOcOyle daha
bir pervas1zla~mca, o gi.izelim dilberlerle goni.il egle-
mel<te... Bir ~enlik ki, anlat1las1 degil... Her gittikleri
yerde ~apulun, si.iriiklenip soyulan ve dahi hemen ar-
dmdan olmu~ bir yemi~ gibi ki.iti.irdetilen dilberlerin he-
sab• yok ... K•z kadm, bebe ya~IJ dinlememekte, ~ara-

169
b1n ~arp1khgmdaki kof yigitler... Biz akmc1 kocalan.
kudurmaktay1z, yi.iri..iyen ordunun ardmca i;?lenen kbti..i-
li.igi.i gormekten ... Uzatmayahm, ha~ll ordusu, Edirne-
ye vard1 varacak ... Meri~ 1rmagmm derin kollarmdan,
Tunca kly1smda son molas1m vermekteler ... Kendi
hesaplannca, Edirne'de nas1lsa bir bi.iyi.ik vuru;?ma ola-
cak ... Ve dahi nice bi.iyi..ik olursa olsun bu vuru;?ma,
kazanacaklar ... Baksana, bunca yol geldiler. Bir adem
onlerine ~1kabilip, sormad1, hey yaban, nerden gelip,
nereye gitmektesin, diye ... Gi.ivenceleri bu... Sogi..it
beyliginin akmcllan, hepten suskunluga kap1ld1 ki, ke-
fere aklma gore, dilerse, Anadolu otelerinden bile, si.i-
ri..ip ~1kabilir ... Eh, keyifler boylesine denk olanda, ta-
;ilnlp gelmi;? ;?arap f1~Jiarm1n ti.imi.ini.in birden agz1 agJ-
hr ... Toplanrp si.iriiklenmi§ dilberlerin ve dahi hi.iner-
tazlarm. en gi..izel hi.inerleri ortaya sag11Jr ... Yakt1klan
alan ate;;lerinin alaz1, orman yang1m gibi, yi.izlerce fer-
sahtan belirtiyor klzllllgml ... Zillerin, borularmm ;?a-
rnatasl, yoredeki ti.im vah;;i mahlukat1 korkusundan
titretmekte... F1~dar durmaks1z1n bo;?altlhyor ... Oyun-
lar, koyunlara ~ekilen dilberlerin bugusu. bir iyice ser-
semletiyor asker dedigin dev§irmeyi ... - Merak:a izle-
diklerini gori.ince. durup si.izdi.i i.i~i.ini.i de ... Sonra, da-
ha bir helecanla si.irdi.irdi..i anlat1m1... - Dedim ya, biz
dortbin ath, bu koca ordunun izini <:ignemekteyiz gi..in-
lerdir. Bir yanlann1 Tunca 1rmagmm gi..ivenine verip,
..rdlanm ti.imden gi.i~lerinin kayg1s1zhgma b1rakarak,
eglenceye dalanda. Her yandan kola~an altma ald1k
Hac1 II Beyimizin buyruguyla ... Bakt1k ki. i~lerine ka-
dar varan bizim gozci.ileri bile sezinlemezler. liettik du-
rumu koca II Bey' e ... Seninki bir yerle;?ti atmm egeri-
ne ... Sakahm avu~lan ic;ine alaraktan, bir dald1 gitti ki.
eyvah. dedik. biz bize ... Bu koca kendinden ge~ti. An-
,d~llan i~ilen ;?arabm kokusundan sarho;?ladl ... Degil-

170
mi~ ... Gi.inahm1 alm1~1z koca akmcmm ... Meger bir di.i-
zen di.i~i.inmekteymi~ eski kurt... Oyle bir di.izen ki,
anlattlgmda, bizim bile akllm1z ~a~t1 ... Bunca ylll1k sa-
va~ erleriyiz ... Bunca eski kurda yolda~llk etmi~iz vu-
ru~manln her ti.iri.inde... Bi:iylesini akllm1z almay1p,
beynimizin kafatas1m1z1n tavanmda z1plad1 bizim bile .. .
Tak1mba~lanm, kolba~larm1 toplad1 acele yi:iresine .. .
Gavurun ~enligi si.iri.ipgitmekteyken, yi:irede nice ko-
yun, kec;:i ve dahi bo~ta bulunan mekkare hayvan1 var-
sa. ti.imi.ini.i toplatt1rd1 ... Acele, gam c;:1ralnr1 yontturdu,
yontturabildigince ... Koc;:larm, erkec;:lerin k1vnk boynuz-
lanna. hayvanlarm semer c;:atmalanyla, eyer kaltaklnn-
na baglatt1 bunlan ... Dortbin akmcmm. iki b:nini ay1r-
d1. .. Kendi komutasmda, ardc;:1 diye alakodu ... Oteki
ikibinimiz, daglld1k i.ic;: bir yandan ... Tak1m tak1m aynl-
dik biz dahi. .. Bir iki s1ra dizelendik ... Hac1 II Bey in
di.izeni i.izere, haz1rhg1m1Z1 gi:iri.ip, gozlemcileri yollad1k
~'eni ba~tan ... Baksmlar ki, ~enlik a!an1 nice bir :;;ekle
Qirmi~tir. Gozlemciler. doni.ip egittiler ki. i~ler tam kl-
vammdadlr... Keferenin nobetci olarak gorevlendirdik-
leri dahi, sarho~lugun son kertesinde kulac;: atmakta-
dlrlar. Durulmaz gayri elbet ... Atlarla onlerini tuttugu-
muz c;:1rah, si.iri.ileri 1~1lat1p, sallverdik... Davullan
tablalan di:igi.ip, hep bir ag1zdan naralanarak. bir salvet
eyledik ordugahm i.isti.ine dogru, aman ... Si.iri.iler, i.irk-
ti.imi.i gi.imbi.irti.imi.izden, kat1rlar k1c;:at1p, koc;:lar boynuz
c;:alaraktan bir seyirtmeye ba~lad1. Biz ardmdan, palala-
nmlzl, nacak ve dahi si.ini.ilerimizi c;:ekip at ko~turarak­
tan bir dald1k harman yerine dalar gibi ... Keferenin san-
g1l1gmdan akh ~a~1p, z1vanas1 yerinden oynad1. Si.iri.iler
1~1ldak alaylan gibi dald1 ordugahm ic;:ine ... Biz aman-
slz sald1rd1k oni.imi.ize gelene ... $arabm mahmurlugun-
daki dev~irme sava~c1lar, k1l1klanm c;:ekerek bir hor-
~Pdiler birbirlerinin i.isti.ine ... Gecenin karanhg1 ic;:inde.

171
biz atlanm1z1 geri ~evirip, sard1k ~evrelerini. Bir seyra-
na dald1k ki, gozlerimizle bi~ey gormesek de, kulakla-
nm•zla i~itiyoruz olupbiteni... Feryatlar, inlemeler, bC:I-
Qirtl ve dahi bogurtuler kaplad1 gokyuzunu ... lnan ol-
&un, iki pala sallay1p, bir sunG susmeden, at1m1zm sa-
va~ helecanm1 bast1rmaga ugra~maktay1z... Ve dahi
keferenin dev~irme askeri birbirini k1rmakta ki, bir ko-
ca ordu duzenleyip, amans1z bir meydan sava~1 ver-
mi~ olsak, bunca ustahg1m1zla biz beceremeyiz... Ki-
mi, kendi yolda~1n1 dlirtuklemekte uzun m1zrag1yla. Ki-
rni ko~lann 1~1lt1smdan korkup, Tunca'n1n derinliginde
nefeslenmekte ki, ilk hmk1rt1smda bogulup gitmecesi-
ne ... 0 gumburtu arasmda, arada bir biz k1z1~t1nyoruz
kavgay1... 0~ yandan ans1zdan bastmyor, beyaz don-
lan, gomlekleriyle mezar ka~kmlanna donmu~ ak•ls•z-
lan bi~iveriyoruz. Biz at surup geri dondugumuzde, on-
lar tamamhyorlar bizden art1k kalam ... Gece karanl1k
m1 karanl1k ... C•ralarm, mumlarm 1~1gmdan, bizim gu-
rl.iltumuzden urkmu~ olan hayvanclklar, kendilerinden
korkmu~ askerleri de onlerine katarak, Tunca'nm su-
l'unda debeleniyorlar. Su, onlarm I~IQinl da sondurdu-
gunden salt ses geliyor gayri. .. Ve dahi seslerin gide-
rek azalmasmdan anhyoruz ki, kefere kendisi, kendisini
tliketmi~tir bir iyice ... Bize kalsa kalsa, son kesenti-
lerin ay1klan1p yitirilmesi kalacakt1r... Durur muyuz ...
Hac1 II Beyimizin gok gumburtusu gibi yank1lanan son
komutuyla, tlimumuz birden u~u~tuk kalmtllann ustu-
ne ... Oyle bir duzen kurmu~tuk ki ba~tan, biz bizi bi-
liyoruz ... Kefere bilmiyor ba~ma gelen nice i~tir ... Ka-
canl bile kurtulabilmemekte... Ya pa!alanm1za teslim
etmekte ku~ca camm, ya 1rmagm serin sulanna ... - Ye-
niden durdu ... Ba~m1 gogsune yat1rarak, du~undu soz-
!crini toplamak istercesine. Sab1rla bekliyorlard1. .. Kal-
dlrdl bak1~lanm. Gozleri alev ale'l yan1yordu... - Bir

172
Ortgen s1ra halinde dizelenmi~iz biz ... Yolda~lanm1za
olanak tan1yarak, durmadan daralt1yoruz Ortgenin kol-
lannl. Ve dahi giderek, bir yanm ay durumuna giriyo-
nuz ... Kefere, gOne~ altmdaki kar ornegi, durmaks1zm
elimekte ... Ve dahi zaten gOne~ de, gOI yUzUnU gi:iste-
recegini mu~tulamakta ... Karanhk aydmllga di:inU~tU
donU~ecek ... Sabahm 1~1ltiSI, i~levimizin sonucunu her-
kese gi:isterecek ... Atalanm1z1n ba~1, ormanm koyuiu-
gu daha bir belirginle~meye ba~llyor ... Aman yok bu
ugra~1da ... Aman dinleyecek zaman ve olanak olmadl-
gmdan. Durmadan kalk1p iniyor kollar ... Ve durmak-
SIZin kan s1z1yor palalanm1zm, nacaklanm1z1n ucun-
Jan ... Y1kllm1~ gi:ivdeler y1gmla~1yor ... l<esilmi~ ba~­
lar, ti:iperlenemiyor bile ... Karanllgm irtinde, IShklan-
rmz, seslerimiz birbirine kan~ml~ ... Ama, s1ralanm1z
birtUriU kan~mamakta ... Ats1k1hg1 demi~ti Hac1 II Be-
yimiz ... Ats1khgm1, yani sizin anlayacagm1z moll a ye-
genlerim, Ozengi yap1~1kl1gm1 yitirmiyoruz ta~ gatlasa.
Yitirmedigimizden de, kmlm1yoruz biz ... Kmyoruz dur-
makslzm ... Sabah aydmllg1, nurlu bir bilgin yUzU gibi
gi:ikyUzUnU, toprag1 ve dahi bu ikisinin arasmdakileri
1~1latmaya ba~laymca, anla~1ld1 durum ... Ben ki, bun-
ca sava~ta pala sallam1~, bunca ugra~m en koyusun-
da, kol bacak, gi:ivde yUiemekle tanmm1~ $eyhoglu
Satu'yum ... Ben ki, higbir yag1 ac1sma yUz buru~turup,
gi:iz k1rp1~tlrmam1~1m ... Ben dahi, ba~1m1 gevirdim or-
tallk aydmland1gmda ... Neden derseniz, insanlar, sanki
lcasap kOtUgilnOn Ostone yat1nllp, kUrt kebapc1lann sa-
t;rlanyla k1ymaya di:inU~tUrUlmO~!erdi ... Tunca 1rmag1-
nm UstOnde, kefelere kellesinden sallar meydana gel-
mi~ ... Geni~ alan insan kamyla k1pk1z11 kesilmi!?ii ...
Kan k1zan, toplay1p geldikleriyle birlikte, sanki yer yanl
illl~, gi:ikten bulutlar dag olup Ustlerine kapanm,~casl­
:·1:., bir y1gm ezik bOzUk et pargas1 kalm1~t1 o koca or-

173
dudan ... Kurtulabilenler, yok denilecek kadar az ... Ba~
lanndaki biriki kavat, daha ilk karga~ahkta selameti
ka~makta bulup, s1ynlm1~lar ... O~be~bin asker, yana
dogru seyirtip, suya bat1p kalmaktan k1l pay1 kurtul-
mu~lar. Bu kavgadan ve kendi kmmlanndan kurtula-
bilen, i~te buncac1k ... Biz at surup ardlanna du~tUgu·
muzde, k1rmak gelmiyordu gayri i~imizden. Tutsak et-
t:k tumunu ... Tuna ortalannda ba~lay1p, Vardar Yeni-
cesinden ~arapla beslenerek, bir ~1g gibi buyuyen kof
yigitler ordusu, eriyip tUkenivermi~ti, Hac1 II Beyin
dortbin aklnCISI onunde ...
Bedreddin, sakallarm1 ok~ad1 parmaklanyla ... Mu-
sa Celebi'nin panltll1 yuzu daha bir aydmlanm1~t1 ...
Mueyyet, keyifle k1k1rd1yordu, sozlerini bitirirken Sa-
tu ...
Dogrusu yam an kocaym1~ Hac1 II Bey .. .
Boylesi bir duzen kolay kurulabilemez .. .
Kimbilir Urumeli nas1l korkuyor ~imdi bizimki-
lerden?
Satu, ba~m1 yere egdi... Kederli bak1~lanm gos-
termekten sak1n1r gibi, omuzlanyla kaplad1, kulaklan-
nL ..
Mueyyet, durtuklemek istercesine, yeni bir 66z
C. ttl.
Hac1 II Bey tak1mmdan1z dediniz mi, hisarlar
-
gu~u goguveriyordur onunuzde ...
- Oyle olmasma oyle Mueyyet Moll a ... Oyle ya!..
Yeniden dald1 Satu... Birden k1p1rdand1 Bedred-
din ... Boylesi bir ba~andan sonr3, ozanm surup gel-
mesi anlams1z degil miydi? Mutlaka olumsuz bi~eyler
vc.rd1... Sordu ...
- Bir olumsuzluk suruklemi~ seni buralara .. .
Umanm ki, gok kotU bir i~ gelmesin Ulkemizin ba~ma .. .
Satu, derdinin anla~1lm1~ olmasmdan ikircikli, ba-

174
~m1 kald1rd1. Gozleri dolu doluydu. Bir sOre s(izdO kar-
;;;tsmdakileri ... Ag1r ag1r yeniden ba~lad1 soze ...
- e;~ olumsuzluk, evet ... Geldi bir olumsuzluk ...
Beyligimizde, ilk htyanet ve ilk cinayete tamk o:mak
~ahtst:£11gma da ugradtk, bu bOyOk ba§andan sonra ...
- Anlamadtm ...
- Htyanet mi?
- Cinayet mi?
Satu, anlatmak istemezcesine baktyordu. Ama,
drdtardma sorulan sorular, bir zorunluluk haline getiri·
yor an:at1m1. .. Dudak!ann1 bOzdO .. l~ini ~ekti uzun
uzun ...
- Evet, htyanet ve dahi cinayet... Hact II Bey, bu
t:Lizeni, dart bin ak•nc1s:n1n ~abasm1 bir!~:?tir:p, Can-
daroglu Ali ve dahi Lala $ahin'in tOm yakan!ann1, hat-
ta Ururr.eline ge~me:<ten c;ekinip, Anadolu yakasmda
oyalanan hOnkarm korkusunu bile bo~a ~1karanda, il-
'<in birk<:~ gOne§ daha dogdu sand;k, yoremizde ... Ye-
ti!?:::n bizi alk1~llyor, uta~an tahsinleyerek ovgOye bo-
guyo:·du ... Tum Urumeli kocalan. Hac1 il Beyin yore-
~,inde, 1~1k ~evresindeki pervaneye donmO~Ierdi ... Bi-
zim kayb1m1ztn ad1 bile edilrnezdi bu kavgada. Ama,
Ortaavrupa, asker ~1karma glicOnO tOm den yitirmi~ti ...
~olenler birbirini izliyor. Torenler, gOmbOrtOmOzO gok-
K ubbede yans1t1yordu... Sonunda, La Ia $ah in, Edirne
saraymda bir ~olen dOzenledi ... TOm Urumeli kocala-
rmm bulundugu bir bOyOk toy hamlam1~ ... Biz kendi
••ramtzda, pOryanlar, tancltrlar yap~rak, soframtzt dOz-
mO~ ve dahi, Hac1 II Bey in etegine sanlm1~t1k ... Btrak
l<oca, bir C.id 1egin toyundan hay1r c;tkmaz, gel bizimle
bile doyun, demi~tik ... «Lala $ahin. bug One bugi..in be-
nim komutantmdtr, toy ~agns1 bile olsa, buyrugudur
,]itmekligimiz. Ho~cakallp, ho~ca doyunun,» diyerek-
ten, atsOrOp gitti. .. Gitti ya. bir dahi gelmedi Hac1 II

175
Bey1miz ... TOm Urumeli, Anadolu ve dahi HOnkar ken-
disi bilmekte ki, Lala ~ahin domuzu, dortbin yigitle aft-
lnl~bin ki~ilik bir orduyu yit1rmenm onurunu, ca01y·la
odetti II Beyimize ...
Musa Celebi, ucundan k1ymdan da olsa, devlet
yonetiminden haberli olmanm aceleciligiyle at1ld1 ...
- Boylesi bir yigite k1ymaya eli varmaz kimse-
uin. Ostelik, eski gazilerden Hac1 h Bey ...
- Vard1 Celebim... Biz Lala ~ahin'in klskanyiiQI-
01 bilmekteyiz yak eskiden beri... Hatta, Abdal Bo-
ga'yla. Cavlak Toga, pala ve dahi nacaklarm1 yekerek,
Lala ~ahin'in otagma baskma vardllar ... Niyetleri oydu
1~i. Hac1 II Beyin ocOnO alalar ve dahi tOm gazilerin
gozya~lann1 kurutalar ... Ama, olaylann sarpa sardlgl-
01 anlayan ko~ek, HOnkar kaftanmm altma gizlenmi~ ve
dahi, ecel olduguna yemine varm1~ ...
- Ya peki onca Beylerbeyi? .. Onca akmc1 koca-
~1? .. TOrnO suspus, yere mi bakm1~lar?
- l~te benim ca01m1 s1k1p, sava~1 blraktlrarak-
tan, yollara atan da bu ya Bedreddin Mollam. H1r ~~­
kanp, bir koca daha yitirmenin anlam1 yak, birkez yan-
l·~llk olmu~. bir dahi olmasm diye boyun bOkmeleri
delirtti bizi ... Emmilerin, sava~tan elyuyup, benimle bi-
19, seni aramaya geleceklerdi. S1tk1m1z s1yr1ld1, Osman-
gazi ogullanndan da, beylerinden de. Ve dahi bize oy-
le gelir ki, bunun ard1 gelecektir. Neden dersen, su~u
·iileyen cezalanmamaktad1r ...
Satu susmu~tu ...
DordO birden, ba~lan01 onlerine egerek, dO~Once­
~·e dald1lar ... Hac1 II Beyin yasm1 tutarcasma ... Bir sO-
re sessizlik solukland1 odanm i~inde.
Kondildeki yag tOkendi... Fitil, C1Z1rd1yor... Ve fi-
,:lin CIZII11SI, tOmOnOn beyninde b!r t1rmalanma yaratl-
yor. Hi~ biri, kalk1p, kandile yag koymay1 dO~OnmO-

176
yor yine de... Bir dermans1zllk kaplaml§ bedenlerini.
Sanki, bir buyunun iyine girmi~:er... Ostlerinde, bu-
lutlamp. ortule§en uzuny, klplrdansalar buyusu bozul-
mu§casma tOm unO kapsay1p, yitiriverecek ...
Son bir kez alevlendi fitil. .. Sonra. c1z1rtmm sesi-
ni bast1ran, bir «pof»lemeyle, sondu ... c;evrelerini alan
karanhk, tumunu birden irkiltti... Dikilip kald1lar birsu-
re ... Birbirlerinin gozlerini arad1l<1r ...
Mueyyet, tOmunden once davrand1. Ostlerine yO-
Icen S1kmt1y1 Slrtlarml§casma dogruldu ag1r ag1r ... Yan
odalardan birinde, yanmakta olan kandili getirmeye
gitti. ..
Satu, karanllkta daha bir ag1rla§an sessizligi ylrt-
mak istercesine, boguk boguk seslendi. ..
- Hakh m1y1m, b1rak1p gelmekte?
Sessiz:ik onaylad1 sorusunu .. Bedreddin, kendi
Kendine gibi konu~tu.
- Emmilerim n'oldu?
- 0 ofkeyle son birkez diyerekten. daldllar Ur-u-
meli derinliklerine ... Ben yola g1karken, bir haber yoJ...-
tu. Ve dahi denilmekteydi ki, Evrenos Gazi ve lne Bey
tak1m(an. onlan aramaktad1r ...
- Anla~1ld1, Hac1 II Beyin yanma tezden gitmek
istediler ... Yaz1k ...
Yeni bir sessizlik, Mueyyet kandille aydmlatmca-
ya gevreledi karanhg1 ...
Ag1r ag1r yataklann1 yaparlarken, Satu. curasmc·a
bir ag1t1n g1gllklanm dillendirmeye ba§lad1. ..

Kudus'te oyalanma amac1 sona ermi§ti Bedred-


din'in.

Aza.p Ortaldar1 F: 12/177


ibn-i Aklan'la, yapt1klan incelemeler bitmi~ti art1k.
Kar~1hk:\ konu~malar yeterince aydmlatm1~t1 Bedred-
din'i. .. Aklan, bilan ya~am1 boyunca, ogrendiklerini, us-
ta sorularla sag1p bitiren gene;: bilgeye sevecenlikle,
esenlikler dilemi~ti.
Oturduklan kira evinin sofasmda, Mueyyet'i bek-
liyor Bedreddin.
En k1sa zamanda, bir kervan bulup, Kahire'ye dog-
ru yo Ia c;:1kmalann 1 onerecek.
Ama, Mueyyet gorunmuyor ortahkta.
llkin, sabah c;:orbas1 ic;:in, c;:ar~1ya inmi~tir. diye C:J-
~undu. GOne~. ku§lluga dogru c;:izmce egimini k1zgm klz-
gm. gerec;: all~ - veri~ini de goruveriyordur dedi.
Sonra. bir kitab1n sat1rlarma dalarak unuttu Mi.i·
ey~·et'i de, yolculugu da ... Naslisa, ogle yemegini ,,;),r:l·
satmak ic;:in c;:1kar ge!ir. Ve nasllsa, c;:eki§e c;:eki~e yo-
mek yedirmeye oturtur onu.
Bugun olmazsa, yann haznhk gorurler ...
Yok ... Yolcu yolunda gerek.
Oyalanmak, zaman yitirmektir. Ve Mueyyet bilir
huyunu. Birkez gitme kuran ald1 m1, yerinde duramaz
oldugunu c;:ok iyi bilir. Bildigi hal de, neden gecikiyor ...
lc;:inde beliren helecan, okudugunu tam anlamasl-
na engel oluyor. Gozleri sat1rlarda yeniden yeniden gi-
d:p ge!iyor. Ke!imeler, cum Ieier yaban yab;: n bak1yor
ilkin. Sonra zorluyor kendisini. Ve yeniden dahyor sa-
tlrlura ...
.....
MOeyyet, sac;:aklan birbirine degen evlerin koyu
k;:mml1Qa bOrOdOgO de.; <:okakta, ad1m iidlm izliyor
onGndekini.
Harmaniyesinin uclann1 iyicc toplam1:;;. Bir omu-
Z!I, s1rtmdaki zembilin ag1rhgmdan nerdeyse duvarbra

sOrtecek.

178
«Car~1da ne bulursan doldurur musun Zembilin icti-
ne ... Cek bakahm ~imdi yi.iki.ini.i,» diye sayleniyor ken-
di ken dine ... Oni.inde, kocaman adunlarla yi.iri.iyen zen-
ciyi kag1rmamak igin de, h1zlandmyor ad1mlann1.
«Bire, yemini yi.iklenen e~ek gibi gitmekteyim,>>
diye di.i~i.ini.iyor. «Adem, hig olmad1 ucundan tutar bun-
ca a{)lr harem ... » Ne gezer ... Daha bir h1zlan1yor zen-
ci. .. Ve ko~arad1m izlemesini si.irdi.iri.iyor Mi.ieyyet.
Sokaklardaki kapllan sayar gibi gidiyor. Bellegine
kaz1mak istercesine si.izi.iyor gevresini. Ama, karanhk,
garmesine engel. ..
Sonunda bir evin ani.inde durakhyor Zenci ... Mi.i-
eyyet arallg1 yitirmeden dikiliyor oldugu yerde.
Sagma, soluna bakt1ktan sonra, kapm1n ipini cte-
kiyor anci.i ...
Agllmaymca, i.ig kez tokmaklay1p, azbiraz bekle-
dikten sonra, k1sa, kesik bir i.igkez daha tokmakllyor ...
lgerden, kahn, erkek sesine yakm bir ses f1S1ld1yor.
-Kim o?
- Benim yabanc1 degil. ..
Kap1 usullac1k ag1hyor ... Sanki bir kol ans1zdan
icteri gekiyor Mi.ieyyet'i ...
Bir mumun aydmhgmda, avluyu gegiyorlar ... Kahn
duvarlar yi.ikseliyor dart bir yanda. Tam ortaya gelecek
bigimde, d1~ duvarlardan da daha kahn duvarlar var ...
Darac1k bir kap1dan giriyorlar ... lgerisi aydmlat1lm1~ ge-
ni~ bir salon ...
Ki.igi.ik ki.igi.ik hucrelere aynJm1~ .. .
Yerlerde yumu~ac1k minderler ... Hi.icrelerin kapi-
Jannda ag1r, atlastan perdeler var. Ayakh kasnaklar
ustlinde, geni~. parlak bak1r siniler ...
Ya~ll kadm kap1dan sokarken, zembili alakodu ...
Mi.ieyyet, gevresine bakmarak girdi igeri ... lri yan bir
zenci kale, ellerini gOg sOnde gaprazlayarak egildi ... K1-

179
zil ku~agma soktugu bir ince palayla, ki~inin gozi.inde
daha bir devle~iyordu. Geni~ pa~ah ~alvannr r~rlatarak
yer gosterdi ...
Mi.ieyyet, gosterilen hi.icreye girdi hi~ sessiz .. .
Yumu~ak mindere bagda§ kurarak oturdu .. .
Srrtmr, ku§ti.iyi.i yastrklara yerle~tirince, aklma gei-
di Bedreddin ...
Gi.ildi.i kendi kendine ...
Dilnyadan habersiz, Aklan'la tartr~maya dalmr~trr
~imdi... Gi.indi.iz ki, tartr§madan biliyor ki, bu ak~a­
mr, sabaha baglar onlar ... Aklan'm hi.icresinde, kandil-
lerin biri biter, bir ba~kasr yakl!rr... Sezinlemez bile
Mi.ieyyet'in nerde oldugunu ...
Oysa bir bilse ...
Yi.iksek tavandnn sarkmr~ avizeler, kandillerin ·~·­
gmr bir renk ~oleni haline getiriyorlar. Kristaller ma-
viden sanya, ye~ilden mora yankr yankr beziyor insa-
nm gozi.ini.i. Derinlerden bir tatll ses dolduruyor ki~inin
kulak!anm ... Ud, tanbur ve def bir uyum i~inde r~rk­
larda oyna~ryor ...
Zenci kole, sininin i.isti.ini.i ki.i~i.ici.ik tabaklar r~rn­
de, ~e§itli yiyecekle donatryor. Gidi~ geli~ler durulma-
ya ba~larken, iyi srrlanmr~ bir koca testi, iki de gi.imi.i~
tas brrakryor. Mi.ieyyet, keyifle geriniyor oturdugu yer-
de. Ellerini ogu~turuyor. Tas iki konduguna gore. bu-
giln gonli.inil yaptr kumrusunun ...
Gi.in'erdir gelip gidiyor ...
Gi.inlerdir goz si.izi.i§mekteler ...
Ne var ki, tas hep tek konulmaktaydr srnrnrn i.is-
ti.inc... Bu gi.in, ya§ammrn en gi.izel gece!erinden biri
ba§hyor Mi.ieyyet igin... Kumrum dedigi oyuncu lm,
hi.icresine gelecek. Bir gelse... Sonra bir ...
Krkrrdayarak susuyor Mi.ieyyet ... Birkez gels in
hele ... Birkez otursun yamba~ma ...

180
Hucfenin perdesi aralan1yor ...
Mueyyet bir bak1yor ilkin. Sonra, gozlerini yan ka-
patarak, bekliyor biran. Yeniden ag1r ag1r kaldmyor goz-
kapaklarml. ..
lnce, en incesinden Hind ipeklisinin pembele~tirdi­
gi portakal iriligindeki gogi.islerini goruyor ilkin ... Son-
ra omuzlanmn yuvarlagmda, belinin inceligine dola~tm­
yor gt:izlerini ... Kalgalarmm k1vnm1 dalgalan1yor beyni-
nin derinliklerinde ...

Dudaklannm kalm k1vnkhg1... lnce burnunun,


onurlu kalk1khg1... Gozlerinin kristal yank1lann1 korel-
ten 1~1kh bak1~lan ... Kendinden gegiyor Mi.ieyyet ... Da-
ha bir kayk1hyor oturdugu yerde. 00 Kollan k1p1rdamaz
oluyor. Bedeni bir halsizligin ezgisiyle kesik kesik ...
Hemen ardmdan bir co~ku yi.ikseliyor karnmm derinlik-
lerindeno Gi.ici.inu art1np, bellegini aydmlatano Gordi.igi.i
gi.izelligi, ti.im gi.ici.iyle gekip almak istegiyle dikiliyor
Mi.ieyyet ...
Parmaklarmm usti.inde sekerek yakla~lyor kiZ ...
Dudaklannda gi.ili.ici.iklerin en s1cag1yla, tam annacma
diz goki.iyor. Mi.ieyyet hemen uzat1yor elini. .. Yanma
si.iri.ikli.iyor sevecenlikle ...
- Geldin mi7
- Asll gelen sensin efendim ... Nas1l sevindirdin
beni bir bilsen .. .
Seving ... Benim mahm o ... Burdas1n ya ~im-
di ...
Hep burda olmak dilegiyle ...
lnce, ki.igi.ik parmaklanyla testiyi yakalad10 Narin-
rllginden umufmaz bir gi.igle kaldmp, taslara ~arap bo-
!jalttl ...
GOmO~ taslann iginde, k1zm boyah dudaklan gibi
1~1ldad1 !}arap ... lki eliyle kavrad1g1 tas1 uzatt1 k1zo ..

181
Mueyyet, parmaklanm avu~lannrn i~inde tutuklayarak.
son yudumuna degin devirdi tas1 ...
lnce parmaklar, bukez sininin ustUnde gezinerek.
dudakr~anm ok~ad1 Mueyyet'in. Kara sakallanm yellen-
diren bir incelikle, yanaklannda elinin ayasrn1 dolandl-
rarak lokma lokma sundu mezesini. ..
- Bir~ok armagan getirmi~sin bana efendim. Bir-
~ok zahmetler etmi~sin ...
- Zahmet senin kolen olsun kumrum ... Mueyyet
de ...
Aceleci bir at1hmla. sanlmak istedi k1za ... Bir ku-
c;uk kanat ~1rp1~1 gibi uzakla~1verdi. .. Yeni bir tas. yeni
mezelerle 1llkllgrn1 bedeninde gezdirdi Mueyyet'in ...
- Nasll te~ekkur edecegimi bilemiyorum efen-
dim ... Kudus ~ar~1srnrn en guzel ipeklileri, ~am usta-
lannrn pek pahall kupeleri ve daha neler ... Bir benim
i~in mi bunlar?
- Daha istediklerimi bulamad1m dilberim... Ara-
du11 ... Tum ~ar~1y1 doland1m ... Ne gordumse. sana la-
y1grn1 bulamad1m ...
- Oh efendim ... ~1mart1yorsunuz beni. ..
- As1l ~1maran benim ... Tum Kudus'un bir seki-
~ine canrn1 verecegi bir kumru. bana ?arap sunmakta
~imdi. Tann'ya nas1l bir adakta bulunmu!/ o'mally1m ki,
bana bu oduiU bagl~lamakta ...
Buy run efendim ... Afiyet ~eker olsun ...
- Sen ... Sen i~miyor musun?
- Oyle guzel i~iyorsunuz ki... Size bakmaktan
kendimi unutuyorum ...
Her tnsrn gidip ge!mesinc!en sonrn. kesik kesik du-
~unuyor Mueyyet... «Abdal Bog a emmim, beni gor-
meli ~imdi ... Hunkar gibi hurilerden, kevser gibi ~arap
yudumlad1g1m1 bir gormeli... Kimbilir nas1l afallar ...
Mol!a yegenim, akllm ba~rndan ur;:urmu~ ki ... Bir dahi

182
donmezlenesiye,» der ... «Des!n ... Gerl$ekten de ucur-
dum u:,ilrn: ... Am a, oy!esi bir diinya buluyorum ki, de-
gcr aklis•zilga ... »
Taslar gidip gelmekte ...
Arada bir duraklama oldu mu,· ktz ayaklanmakta
he men... Derinlerden gel en miizigin dalgalanmalarma
uyarak salmmakta. Parmaklannm ucunda donerek, iis-
tiindeki ipegi notalara uygun bir yumu~akllkta h•~•r­
datmakta ...

Yeniden uzanmakta bukez Miieyyet ... Kendiligin-


den doldurdugu tas1, oncekiler gibi ba~mdan devirmek-
te ... K1z igiyor mu, yoksa testideki ~arabt durmaks1zm
kendisine mi sunmakta, kal$1rd1 art1k Mi.ieyyet ...
Sormamakta ...
Muzik, giderek yakmla~makta ...
Ud, beyninin i~inde bir yerlerde ~ahnmakta ...
Tambur, kulaklannm memesine asmakta tellerini ...
Def, k1zm ayaklan altmda k1p1rdamakta ...
l~1klar giderek knrarmakta... Miieyyet'in gozleri
kocaman kocaman ... Ama, yine de, bakt1{pn1 tam go-
rememekte ...

Perde d1~anyla ili~kisini kesercesine kapand1. ..


K1z, bir yorgunluk arasmda, dizlerinin dibine di.i~tii ...
lpek giysilerinclen kurtulan bedeninde, ter tanecikleri
~iglenmi~. Gi.il i.isti.inde gibi donuk parlakhklan gozleri-
ni ahyor MOeyyet'in .. .
Elleri uzamyor .. .
Sessiz bir sokulganilkla, sanyor kollan k1zm ...
Mi.ieyyet'in sakallan, bedenindeki teri kurulamak
amac1yla yelpazelenmi~ ... Dudaklan en doyumolmaz
yem:~leri ezmekte sanki .. .
B!r ho~luk kaphyor ti.im bedenini ... Bir hafiflik var
ba~mm i~inde ... Gozleri, kendiliginden kapamyor ... Ag-

183
zmrn i~inde hi~t tanrmadrgr bir tadla, bulutiarrn OstOne
dogru kanatlanryor, krzrn kollarrnda ...
*
**
Bulutlarrn Ostunden, birden yere du~er gibi srzladr
bedeni. ..
Gozlerini a~ttr ...
Krprrdama gucOnden yoksun ...
Bir soguklugun titremesi var her yanmda. Agzmm
i~ti avu~tla biber yemi~cesine acr. .. Dogrulmak istedi .. .
MOmkOn degil. .. Bir sOre daha kaldr oldugu yerde .. .
Sonra, omuzlarrndan dogru yayrlan bir rslaklrgrn etki-
siyle, yeniden krprrdandr ... Agrr agrr dogrulup oturdu ...
Yoklandr biriki ...
Sonra birden sr~tradr ...
«Bire aman ... Ben nerdeyim N'oldu?»
Soru·'ar ardrardma yrgmla~tr kafasmda ... Yoklandr
birkez daha ... Ba~r rslaktr. .. Gormeyen gozlerle ~tevre-
sine bakmdr. .. Giderek, beliriyor her~ey .. .
Bir kO~tOk derenin kryrsma uzanmr~ ... Cakrlta~larr-
nm sertligi bedenini acrtan ... Kryrdan ta~an bir kO~tOk
srzmtr, sa~tlarrndaki rslaklrk ... «Oiamaz,» dedi kendi
ken dine. «Burda bir i~im yok benim ... »
Yeniden yok·'andr. ..
Mintanr, ~alvarr ve harmaniyesi srrtrndaydr... Sa-
rrgr toperlenmi~ yana dogru ... Ku~agr beline dolalr ...
Ama ...
Elleri hrzlr bir ara~trrmayla, her yanrnr taradr. .. Pa-
ra keselerinin tOmO yitmi~ ... Haramiden, yagrdan bin
gizlilikle korudugu tOm varlrklarr, bir gece i~tinde ka-
natlanrp UftUVermi~ ... Ayrldr birden ...
Bir gece once, ~tevreyi kola~tan ederek girdigi eve
dogru seyirtti, gun aydmlrgmda. Sokaklarr ~a~rrdr ...
Yeniden ~tar~r i~tine dOnGp, arandr... Sonunda, ak~am

184
girdigi sokag1 buldu ... Duvarlan. kap1lan sayarak girdi-
gi evin onunde durdu ...
lpe as1ld1 •.. A~1lm1yor. .. Kap1y1 vurdu, ses gelmi-
yor ... Yeniden daha gu~le vurdu tokmag1 ... Birden
a~1ld1 kap1... Ellerinde palalanyla, u~ iri zenci, i~eri
c;ekmek i~in uzandllar ... Geriledi Mueyyet ... Ad1m
ad 1m... Sonra, ko§arak uzakla§tl ordan ...
Eve dondu ...
Cevresinde dolamyor, gidip geliyordu. Ama, bir
turlu giremiyordu kap1dan ic;eri ... Dayanamad1. .. Ba§l
yerde, ayaklannm ucuna basarak girdi kap1dan. Bed-
reddin'e sezinletmeden odasma c;ekildi. .. Tam, ne ya-
pacagml du§unmek uzereydi ki, Bedreddin yanma gel-
di.
- Burdaki i§imiz bitti art1k Mueyyet kannda-
§lm ... Yarm sabah yola dli§ebili. ..
Tamamlamad1 sozunu ...
Mueyyet'in halindeki degi§iklik, dondurdu Bedred-
din'i... $a§kmllkla bakt1 yuzune.
- Hasta m1sm?
Aglamaya ba§lad1 Mueyyet ... H1c;k1rarak, kendini
yere att1. ..
- Ke§ke hasta olsayd1m ...
- Ne var? Nadir bu uzOntunun temeli. .. Yoksa
olumsuz bir haber mi aldm?
- Ke§ke oyle olsayd1 ...
- Anlat bire kannda§lm ... - Oturdu ... Ba§lnl ok-
§8dl bir sure ... -Ani at hele ne oldu? Bir ogrenelim ...
Belki c;aresini buluruz ...
- c;aresiz Bedreddinim ... Caresiz uzuntDm ..
- De ki. ..
Vine sustu ...
Bir degi§iklik vard1 Mueyyet'te ... Ostlinde bir ko-
ku buharlanmakta yatt1g1 yerde ...

185
- Yoksa ...
Mueyyet atrldr sonunda ...
- Oyle bakma bana ... Bir yanlr§lrktrr yaptrrn ..
Bir suc;tur i;>ledim ... Ben sana layrk degilim bi!:J!n karrn-
da§rm. l§rete daldrm ve dahi, tOm paramrzr galdrrdrm ...
Bagr§la beni. Bagr§la ya, bu yeterli degil ... Burda, kim-
sesiz, ustelik parasrz kalakaldlk ...
Birkez agrlmr~tr. Bo§almr~tr... Bedreddin'in ses
«;:rkarmadan baktrgrnr gori.ince, daha bir co~kuyla an-
latmaya ba§ladr. ..
- Sen geceleri galr~maya dalryordun... Ben, na-
mazdan sonra canrmrn srkrntrsrnr gidermek amacryla,
bu buyuk kenti dola§maya grkryordum ... Her gun bir
sokak, bir mahalle gezerek egleniyor. Boylece kenti de
ogreniyordum ... Derken bir gece, onumde iki ki~i ko-
nu~arak yi.iri.iyorlardr. Elimde olmadan kulak kabart-
trm ... Bi§eylerden soz etmekteler. Am a, bir ti.irli.i grka-
ramamaktayrm nedir ... Di.i~ti.im ardlarrna ... $olen den,
mi.izikten, oyundan konu§uyorlar. Ben bunca yer gez-
dim, gormedim boyle bi~ey... Birkez gorey:m dedim ...
lzledim ... Bir eve girdiler ... Ben de girdim ... Bir batak-
haneymi~ burasr ... Girdim ve bir dahi ayrrlamadrm.
Sen her gece tartr~malarla zamanr i~erken, ben dogru
oraya seyirtiyordum. Uzatmayalrm, boyle kag geceler
gittim bilmiyorum... Bir dilbere tutuldum... Birkez ta-
d rna bakacagrm ... Ki~i, kendince boyle bi~ey kurdu
mu, nasrl kudurmakta ... Her gece, ben herkesten on-
deyim ... Sonunda ogrendim dilberin fiatrnr ... Para de-
gilmi~ de, armaganmr!J ... Aldrm KudOs c;ar~rsrndan ar-
maganlarrmr. Bir zembile dolturtup, kendi elim!e ta~r­
drm ...
Bedreddin, hi~ sozi.ini.i kesmeden, dinliyordu anla-
trlanr ... Mi.ieyyet'in sozi.in burasrnda dalrp gittigini go-
runce, dayanamad1.

186
- Sonra da, sabahleyin uyandm ki, her~ey u~·
mu~ooo

- Ya, nerden biliyorsun?


Ba~tan kendin soylemi~tino Unuttun mu?
- Bi~ey soylemiyecek misin?
- Ki~i ilk i~retinde, boyle o(aylara rastlar Mi.iey-
yet Mollam o$imdi b1rakahm olupbiteni de, ne ede-
0 0

cegimizi dO~i.inelim 0 0 0

Mi.ieyyet c;(lrplmyorduo Bedreddin anlamad1 gali-


baoo $a~km(lk(a bakt1 yuzuneooo
0

- Demekteyim ki kannda~1m, d1md1zlak kald1k


ortahk yerdeo Du~i.inecek bi~ey de yok art1ko Hers.e-
0 0

yimiz yitti.. 0

- Nedir yiten Mi.ieyyeto Para m1? Eh, ne yal~a­


0 0

hmo Biz de bundan ote, paraSIZ gitmenin yolunu bulu-


ruzo0 0

- Nas1l?
- Bir kervanc1 buluruz ki, bizi M1s1r'a goti.ireo 0 0

Am a, parasm1, bir dahaki geli~inde isteyeo 0 0

- 0 da, hem en olur diyeo Ve dahi bizi al1p go- 0 0

tOre oyle mi?


- Niye olmasm?
Oylesine uzakt1 ki bu i~lerden Bedreddin Oyle- 0 0 0

sine anlam1yordu ki, ~a~kmhg1 ve o ~a~kmhkla kendi-


ne alan ofkesi daha bir artt1 Mueyyet'in Oyle ya 0 0 0 0 0 0

Parayla, gereksinimle bir ilgisi yoktu kiooo Ne gereki-


yorsa, Mueyyet, ku~agmdaki altmlarla hemen yerine
getiriyorduo Daha o istemedeno San1yordu ki, kendfsi-
ne onca hayranhk duyan kervanc1, salt gc5zlerinin sev-
gisine getirmi~tir o'nu Bursa' dan, l(udi.is'eo 0 0

San1yordu ki, burdan oteye de, Mi.ieyyet, hemen


bir kervan donat1p, yola di.i~ecektiro Anlam1yordu 0 0 0

An'amamakta da hakhyd1 kendince .. 0

187
Kervdncrlar boyle bir all~-veri!?i knbC:!'·:!nm:::;:-
ler,_.
Baka MOeyyet, erzak1m1z1 yuklenir, di."l$eriz yo-
la biz de ... Kona goc;e, biraz zaman yitirerek vann:
amac1m1za ... Ne edelim? ..
- Sen bekle beni burda ... Varny1m, Edirne'den
biraz para bulay1m. Yeniden dO§elim yollara ...
Bu daha r;ok zaman yitirtir bire ...
- Ku~ gibi gider gelirim ...

- Olmaz ... Kalk hele sen ... Azbiraz toparian ...


Git, Kl§miri'yi bul gel ban a ...
- K1~mir'i? ..

- Hani derslerimizde bulunmay1 seven, seyrek


sakalll bir TOrkmen kocas1 var ya ... Ke~mirli oldugunu
s5yleyip durmakta ...
- Bildim ... Ne olacak o?
- Sen git, bul gel. .. Otesine karl§ma ...
F1rlad1 yerinden MOeyyet ... Ko§arak C(lktl ...
Bedreddin, dizlerinin OstOne r;okerek, di.i§Onceye
dald1. .. Boylesine uzun yol. .. Hakh MOeyyet ... lnsan-
lann gozO OstOnde bulundugundan, hic;bir ayk1nhk ya-
pamlyordu. KudOs bOyOk kent... Batakhaneleri bol. ..
Burda kendini bir yitiklikte samp, dahverdi ... Dalar dal-
maz da, uyand1 ... Uyand1 ya, gaynya gereksinim zo-
runluluk oldu ...
Ardm.da K1§mir'i oldugu hal.de, yeti§ti MOey-
yet ...
- Buyur buyur efendi... Bedreddinimiz si.zi gor-
mek dilemekte ... Buyur ...
Bir buyru{Junuz varsa, mutluluk verirsiniz efen-
dim ...
Siz bana yard1m Onermi§tiniz degi: mi K1smiri
kannda§1m1z ...

188
- Siz oyle luyuruyorsunuz. Ben kulunuz olmay1
onermi~tim ...
- Bunun konu~masm1 daha once yapm1~tlk. Siz-
den bir dilegimiz vard1r... M1s1r'a gidecek bir kervan-
da, bize yer a~1lmas1 i~in destek olur, gOvence verir
misiniz?
- M1s1r'a m1 gidiyorsunuz? ?
- Evet ...
Sevin~le z1plad1 adam ... Bak1~lann1 gokyOzOne
dikip, ellerini kald1rd1.
- Tann'dan istedigim oldu Ben biraz sonra size
gelip, aym oneride bulunacakt1m. Ve dahi diyecektim
ki, kervamma onur veriniz ...
- Te~ekki.ir ederiz kannda~1m1z... Bizi mutlan-
d1rd1mz ...
MOeyyet, sevecenlikle bakt1 Bedreddin'e ... Sonra
egildi. K1~m1ri'nin elini optO, engellemesine olanak ta-
mmadan.
Ne zaman yola lflkmak istersiniz?
- Siz ne zaman isterseniz ...
- Benim kervamm haz1r. Ancak, sizin i~leriniz
olc:tbilir. Bekletirim. Hi~ kayg1ya kap1Jmaym. Ne zaman
gitmek dilerseniz, yola o zaman ~1kanz .. .
- Bize kalsa, yann sabah, derdik .. .
- Size kald1 efendim ... Size kald1 ve kervan ya-
nn sabah .. b~,~yrugunuzd<ll;l1r .. .
- Acele ettirmjyoruz degil mi?
- Hay1r... Beniii\ .niyetim. de, yann sabah yo fa
~1kmakt1. ..
Adam1n,. ba.ktndtgmt gOrUnce, atddt MUeyyet ...
- Bize yeter b"", iyilik ef,eQdim ... Yeter de artar
bile ...
- lyitik.. rnil Kim .. kime,jyilik etmektedir Mileyyet
Molla ... Kervan1mtzda bir bilginin bulunrnast, bizim i~in

189
unutulmayacak bir ho~luktur ... DemeK istiyorum ki,
ev sahibinizle ben konu~aytm... Kiracthgmtzm bittigini
bildireyim ...
- Bun a gerek yok ... Daha ay dolmadt ... Haberi
ben iletirim kendisine ...
- Peki nastl isterseniz ... Sabahleyi-n, sizi almaya
ge:irim.
- Sagolasmtz ...
Adam ~tktJ g1tti. .. Bedreddin sevin~le baktt Mi.iey-
yet'e ...
- Eh, molla kannda~Hmtz, yolculuk sorununu ~oz­
di.ik ... Eger erda da istedigimiz gibi olabilirsek, ktsa za-
manda yitirdiklerini geri verme olanagma kavu:;;uruz ...
- Sabahtan beri oylesine kaygtlanmaktaydtm ki,
anlattlamaz ... $imdi rahatladtm bir iyice ...
- Oyleyse, yol hamhgtmtzt gorelim. Ne dersin?
- Sen tasa!anma. Ne gerekiyorsa yapanm ben ...
Var, saghcakla izin iste hoca'anmtzdan.
- Peki ... Hoilcakal. ..
Mi.ieyyet, dagllmt:;; kitaplan, iilaretleri, notlan boz-
madan topladt ... Tahta sandtklara yerleiltirdi bir bir ...
Sonra, goti.irebilecekleri yazt taktmmt, rahle gibi eilya-
lan gozoni.ine koydu ...
.....
Kervan bir kum tepesini yenice ailmliltl. Uzaktan
kararttlar belirdi. Kervanct dikkatle kararttlara bakttk-
tan sonra, «Haramiler!..» diye bagtrarak Kt~miri'nin ya-
nma sokuldu. Kervan ilkin durakladt. Sonra bir ~ember
olarak, koruculan ve yolculan siperledi.
Kararttlar giderek belirginleilti. Kervanct'nm, Ktil-
:ntri'nin rengi atmt~. sesleri ktstlmtiltl.
Gelenler yakla:;;ttkca ~ogaltyor, bi.iyi.iyorlardt.
Bedreddin, birden atmt mahmuzlayarak, gelenlere
dogru koilturmaya ba~ladt.

190
Bir suskL1, ku§kuyo donu~erek, k•p•rt•s•zla§tl ...
Bir yanda, kalaballk bir gurup. Bir yanda, tek bu-
~ma Bedreddin ... l<ervanc1, yard•mcllnn ve Mueyyct.
bogazlann1 t1kayan bir k1p1rt•s•zl•gm ku§kusunc.Jalnr ...
Kalaballk giderek yakla§Jyor ... Bedreddin, kararll bir
dik!ikle, suruyor atm1. ..
Haramiba§l, yakla§tlkca daha bir §a§Jyor ... Ha-
y•r ... $a~:(mllk degil bu aciam1n yapt1g1. Dogrudan us-
tune gelmekte ... Bir ba§ma ... Silahs1z ...
Birden ~ekti atmm dizginini ... Ardmdakilerle b!r-
likte, §aha kalkarak durdu atlar. Beklediler ... Gc!sin
hele ... Kimdir, nesine gi.ivenmektedir?
Bedreddin, ~ig aydml1kta panldayan palalara goz-
ucuyla olsun bakmad1. Atm1 durdurdu aralanna soku-
lurcasma yakla§tlktan sonra... En ba§ta, ti.imi.inden
gorkemli bir bigimde bekleyene yakla§tl. ..
- Ba§lan sen misin?
Soru, dingin, ald•n§SIZ ama kararll bir bi((imde yo-
nelmi§ti adama. Her zaman soru yoneltme hakkm1 elin-
de tutan Haramiba§l, afallad1.
- Benim ...
- Nedir istediginiz?
Giderek daha bir kararll Q1k1yor sesi. .. Sorular, da-
ha bir gi.ivenle belirtiliyor ... Hem de, kendi dillerinin en
se~kin konu§mas1yla ... lrkiliyor Haramiba§l. .. Adamla-
n, giderek palalarm1 daha gev§ek tutmaktalar ...
- Ya cammz1, ya mallmz1. ..
Gi.ildO Bedreddin ...
- Mahm kalsm, ilkin camm deyen oldu mu hig?
Alay ediyor ... lnsanla, yapt1g1 i§le, kendileriyle ...
BOylesi gori.ilmi.i§ degil. $a§kmllklan daha bir artmak.-
ta haramilerin ... Palalar daha bir inmekte, atlann sag-
nlanna dogru ... Haramiba§l ne cevap verecegini bi!me-
den bak1yor adamlarma. Ti.imi.ini.in ba§l yerde ... Bed-

191
reddin'in duru, mavi bak1~lan i.istlerinde gezindikce,
gev~emi~ler. Besbelli ki, bu adam, ~imdiye degin kar-
~lla~tlklanndan degil ... Besbelli ki, ilkkez ~a~1ran on-
lar ...
Ah~kanhklan ba~ka ... Ilk vuru~u yapmalan ge-
rekli. .. Kervan1 sanp, koruculan yitirmek, on dan sonra
mallanna da, canlanna da elkoymak toreleri ... ~imdi,
sava~ duruyor. Vuru~ma, yerini konu~maya b1rakm1~ ...
Ba~m1 kald1rd1 Haramiba~1. .. Gozlerinin ictine bakt1
Bedreddin'in ...
Sonra, cevaplarken di.i~i.indi.i. «Ben bunu bir yer-
den tan1yorum ... » diye .. .
- Olmad1 ~imdiye .. .
- Ama, siz ilkin canm1 ald1gm1z ictin, sormuyor-
dunuz degil mi?
Azarhyor ...
Yirmiden fazla palah adamm arasma girmi~. Goz-
lerine dik dik bakarak, suctluyor onlan ... Canmdan
korkmuyor mu bu?
Korkmuyor olmah ... Bak1~lan Oylesine dingin ki. ..
- Bu bizim toremizdir efendi. .. llkkez soruyoruz
i~te. Verin cevabm1z1. ..
- Can tathd1r. Elbette buyrun mah dilediginiz ye-
re goti.iri.in. Ama, size yarayacagm1 sanmay1z.
- Kervanlardaki herti.ir mal bize yarar ...
- Bukez yarayacagm1 sanmay1z. Buyrun aim ...
Dondi.i geriye dogru ... Eliyle, kervanc1ya yi.iril i~a­
retini verdi. ..
Uzakhk, eylemlerin gori.ilmesine engel. .. Am a, ker-
vandakiler, Bedreddin'in, adamlan durdurdugunu, ko·
nu~tuklanm. Sonra, kendilerine i~aret ettigini sezinle·
diler. korku dikkatiyle... DOngQyO ctozOp, ilerlemeyE
ba~Jad1lar..
Bedreddin, haramileri ardma takarak. dondi.i ...

192
Kervana dogru yuruduler. Birden akhna gelmi§ gibi du-
rakladl. ..
- Siz bizi malla, can arasmda sec;im yapmaya
zorladm1z. Kabullendik se~iminizi ve mah size blrak-
tlk. Dilegimiz odur ki, siz de sozunuzde durup, cam
bize blrakasmiZ. Ve dahi yolculugumuzu sagesen sur-
durmek olanagm1 tan1yasm1z ...
- Anlamad1m ...
- Demekteyiz ki, can guvenligimizi bagl§ladiQinl-
za, gore, hayvanlanm1z1 ve dahi, yiyecek, ic;ecegimizi
b1rakm1z ki, ilkkente varabilelim...
- Kabul efendi. ..
Kervana geldiler ...
Haramiba§l, her yam doland1. .. Sand1klan indirtti
yere ... Kapaklanm zorlad1. .. kendiliginden ac;1lmca, da-
ha bir ba§tl ... Tum kervanc1lar, haramiye zorluk 91-
karmak ic;in demir sand1klar yapt1np, ac;llmaz kilitler
takt1nrlar. Bunlar oyle degil. .. Neden? ..
Kapak ac;1hnca, anlad1 nedenini ... Kitaptan ba§ka
bir deger yoktu kervanda ... Biraz erzak, biraz su ...
Ag1r ag1r sokuldu Bedreddin'e... Sonunda 91kar-
ml§tl kimligini... Ozengisini tuttu eliyle. Bak1§lanm ya-
va§ yava§ kald1rd1 gozlerine dogru ...
- Siz, Zekeriya camiinde ogut veren efendi degil
misiniz?
- Zekeriya camisinde kannda§lanmla soyle§i kur-
dugumuz dogrudur. Ama, Tann tamg1m1zd1r ki, biz
kimseye ogi.it vermi§ degiliz ...
lki dizinin Osti.ine c;oktO Haramiba§l... Ozengisini
opmek isterken, kac;md1 Bedreddin ... Utanc;la atlarm-
dan atlad1 haramiler ... Ba§lanm izleyerek, s1raya dizil-
mek istediler. Engel oldu ...
- Baka Haramiba§l, pazarhg1m1z niceydi sizinle ...

Azap Ortaklan F: 13/193


Malian alacak, canJmiZI b1rakacaktm1z. Buyrun, ~ekin
yi.iki.inOzi.i ...
Haramiba~1 aghyordu ... Sonra dikildi birden ...
- Bag1~laym efendim ... Mal da sizin olsun, can
da ... Hatta, salt kendinizinki degil. .. Benim ve dahi
adamlanmm can1 da ... Bu yoldak1 ilk haramiyim ben ...
Ama, bilesiniz ki, sonuncusu degilim ... 0 yi.izden izin
verirseniz, birlikte gitmek istiyorum gOvenlige ~1kmcaya
degin ...
- Ama, bizim suyumuz, yiyecegimiz kendimize
gore dOzOimi.i~tOr. Yolda ag1rlayamay1z sizi. Utanmz ...
Sahn biz gidelim ... Tann ne gosterecekse, gormektir
dilegimiz ...
- Bizim suyumuz da, yiyecegimiz de vard1r efen·
dim ... Yeter ki, siz izin verin ...
Sonra birden atlad1 atma, sOrdO arkada~larmm ya-
nma ...
- Siz yolunuza devam ediniz ... Biz yeti~iriz.
Adamlar1m da, sizinle bile olmak dilegindeler. Esirge-
meyeceginizi, kovmayacagmJZI biliyorum. C:OnkO, sizin
kap1mzdan kimse geri dtinmemi~ ~imdiye ...
Yiyeceklerini saklad1klan yere _dogru seyirttiler ...
Kervan, ag1r ag1r yola dOzOidi.i yeniden ...
K1~miri, MOeyyet'in yanma sokularak, fJslldadl ...
- Molla kannda~1m, bag1~la bi~ey soracag1m sa·
na ...
- Buyur sor ...
- Bildigimce, bu Harami, ~ciOn en azgm yolkese-
nidir. llkin, kervanda nice canh varsa yitirir. Sonra so-
rar, maim m1 canm m1 diyerekten ... ~imdi Bedreddini-
miz ne yapt1 ki, adam meslek degi~tirip, haramilikten
koruculuga s1vand1?
- Bire Efendim!.. Ben de senin bildigini bilmek-
teyim, gormez misin?

194
- Hani sormas1 ay1p ama ...
Soramad1. ..
Sustu ...
Suskunlugu ~ignedi hayvanlar ...
Mi.ieyyet, dayanamad1 sonunda ...
- Niye somurtursun oyle ... Bir koti.i ~ey mi so-
racaksm yoksa ...
- Demekteyim ki kendim kendime, demindenbe-
ri ... Olanaks1z bu ... Tekba~ma seyirtip gidiyor. Tek
ba~ma, bunca haramiyi dize getirip, ardma tak1yor ...
Olas1 degil ...
- Biz Bedreddin kannda~1m1z1n yanmda, ~ok ola-
nakslzm oldugunu gormedik mi ~imdiye?
- Gordi.ik Tannma ~i.iki.ir... Gordi.ik de, bunca
y1ld1r kervan di.izerim bu yollarda ... Hi~ duyulmu~. i~i-
tilmi~ degil bu gordi.igi.imi.iz ... Demekteyim ki .. .
Mi.ieyyet, adamm akhnda dolanan1 anhyor ... llkin
kendi aklmda da, aym soru doland1. Hi~ ili~kisi olmadl-
gml bildigi halde, acaba salt nefes gi.ici.iyle mi durdur-
du bunca haramiyi, diye di.i~i.indi.i biran. 0 yi.izden, i.is-
teledi ...
Ne demekteymi~sin bakahm .. .
- Bir bi.iyi.i falan m1 yapt1 onlara .. .
- Hey koca K1~m1r1!.. Sen de mi, bilgiden
vazgelip, sihre dalmak dilegindesin bunca ya~tan son-
ra ... Bilmez misin Bedreddinimizi ... Duysa soyledikle-
rini, kimbilir nas1l i.izi.ili.ir.
- 0 yi.izden sana soruyorum. Ama, sen de bir
~ozi.im getirmiyorsun bana. Nas1l oldu bu i~?
- Varal1m kendisine sorahm ...
- Sorahm ...
Bedreddin, gi.ilerek yamtlad1 sorulanm .. .
- Bu adamlann meslegi ne? Haramilik ... Sen ki,
K1~miri Kannda~. ka~ y1lhk yol ustas1sm ... Hi~ duydun

195
mu, silahs1z, tek ba~ma kalabahk harami ilstune gide-
ni7
- Duymad1m ...
- Eh, i~te i~in ba~ans1 burda ... Bu adamlar da,
ya~amlan boyunca gormediler boyle bir~eyi ... Herkes
kac;:t• onlerinden. En cesurlar da, vuru~tu yitinceye ...
Eger gOc;:IOyseler, haramiyi kac;:•rd1lar. Degillerse, ken-
dileri yittiler ... Bir dO~On ki, biri c;:•k•p. hot be hot Ost-
lerine geliyor. ~a~•rd1lar ilkin. Sonra merakland1lar. Bu
adam gOcOnO nerden ahyor7 Daha sonra da, kabullen-
diler bizi tamy1p ...
- Ya bi~ey olsayd1 size? Saldmverselerdi7
- Nasllsa saldJrJyorlardJ ... Burda beklemek, da-
ha bir k1~k1rtmaz m1 onlan7 ..
Anlam1~tJ K1~miri. .. Ha Ostlerine gitmek ... Bir-
ba!?Jna gitmek .. ; Ha burda beklemek. Ostelik kavga
ba!?larsa, kendi dOzenlerinde olacaklarmdan, kavganm
kurah yOrOr. 0 zaman hie;: soz din Jemez Harami. .. Oy-
sa, kendilerininkinden birba!?ka dOzen gelince, afalla-
ylp, ap1!?1veriyor ... Eh, bu duzeni de, Bedreddin gibiler
kurabilir ancak .. .
Atm1 c;:evirdi eski yerine dogru ...
MOeyyet, yOzOnO yay1p, bakm1rken, Haramiler, ko-
rucu olarak c;:evrelerinde bittiler. Kendi yiyecek ve ic;:e-
cek yOklerini sarmm1~ hayvanlan da kervana katarak,
birlikte yOrOmeye ba!?lad1lar ...
Bogazm serin Jo~luguyla birlikte, {:Ol gecesi de,
ag1r ag1r yorgamm sermeye ba~lam•!?tl ...

Gilnler durmadan gec;:iyor ...


Ehzer'in kahn duvarlan, sJcag• serine {:eviriyor ...

196
Oylesine bir ses yay1m1 var ki, koca dersanenin k1y1sm-
daki f1s1lt1, oteki uca gOmbOr gOmbOr gidiyor.
Daha bir tOriO lbn-i Haldun'la kar§l(a§amadllar.
Seyid $erif olsun, Mubarek~ah olsun, durmaks1zm
erteliyorlar bulu~may1. Haldun usta, kitab1yla ugra~nyor
gerekcesi, en kahn duvarlardan daha gorkemli bir en-
gel oluyor onOnde .. . Ve boynunu bukuyor Bedreddin ...
Ucundan k1y1smdan duyduklan, istegini daha bir
art1nyor. Ve bekliyor sab1rs1zhkla ... Bu bekleme i9in-
de, soyle§i kuruyorlar ... Ve soyle~i duyuldu mu Ehzer
i9inde, dolup ta!illyor yoreleri ...
Bir ogle sonras1. ..
Seyid $erif, Mubarek~ah ve Bedreddin, bir 09gen
bi9iminde oturmu!?lar Surdurdukleri tart1~manm, derin-
ligine dal1p yitmi~ler sanki. ..
- Tanr1; «Sizi bir damla sudan yaratt1m,» buyu-
ruyor, - dedi Mubarek~ah ...
- Bu soz, bize ilk yarat1h~m ipucunu vermel<te-
dir,- diye yan1tlad1 Bedreddin. - Aray1p bulmam1z, bilim
gozOyle ger9egi aydml1ga 91karmam1z i9in.
- Yarat1h~ sozkonusu olunca, 9amura gitmek
gerekmez mi?- Diye at1ld1 Seyid $erif ...
Ve sozunu bitirmeden ayaga dikildi sayg1yla ...
Mubarek~ah da onu izleyince, bir k090k duraksa-
madan sonra Bedreddin de k1p1rdand1 yerinde. Geleni
izledi tammak istercesine .. . <;ok ince keten goruntO·
sOnde sade bir ipekten kaftam, uzunca boyu, esmer
teninde ak sakallanyla ilk bak1~ta sayg1 uyand1ran ya~­
h biriydi gelen .. . Yanlanna degin, ya~hhgmdan umul-
maz bir 9eviklikle sokuldu.
- Ogrencilerim, gorkemli bir tart1~maya dald•9•-
mzl haberlediler ... Yararlanahm, dedik ...
Seyid, aksakallarm1n arasmda bir alev topu gorun-
tusundeki dudaklanyla gOIOmsedi;

197
- Bedreddin kannda~rmrzm tutkusunun, boyle
bir kar~rla~mayla giderilecegini ummazdrk. Kitabmrzdan
bir punt buldugumuzda, biz gelmeyi kurardrk ...
Haldun, iki eliyle kavradr Bedreddin'in ellerini.
- Tanr~mak bizi mutlu krldr.
Bedreddin, gelenin kimligini anlamr~tr. Hafif egile-
rek selamladr. Ellerindeki diri elleri srktr sevecenlikle ...
- Boylesi bir onuru nice oderiz Haldun ustamrz,-
dedi tanr~trrmayr beklemeden.
Ve elinde olmadan, Haldun'un kitabmdaki bir ci.im-
le canlandr belleginde.
«Bu benim yazdrgrm tarih, yeni bir bilimin i.iri.ini.i-
di.ir. Bu bilimi ilkkez ben buldum ve uyguladrm.»
Boylesine kesin konu~abilmek ic;in, gerc;ekten bil-
ginin anlammr iyi kavramak gerek. l~te kar~rsrndaki
boyle bir usta ... Ve ogi.inme degil sozleri. Okudugu
kadanyla, bir gerc;egin ac;rklanmasr. .. lc;tenlikle tamam-
ladr sozlerini suskuyu bolmek ic;in ...
- Son di.izenlemeyi bitirdiginizde, okuma olana-
grnr da bagr~lamanrzr dilerim ...
- Ben ise, bitmeden once, di.izeltmeleri birlikte
yapmayr isterdim ...
- Aman efendim. Salt ogrenmek, aydrnlanmak-
trr amacrm ...
- lnsan vardrr, bildigini unutur. lnsan da vardrr
ki, ogrenirken ogretir Bedreddin Bilge.
Gozleri mavi mavi balkrdr Bedreddin'in ...
Ba~rnr egdi, istekleri gergekle~mi~ gibi. ..
Haldun, bagda~ kurup oturduktan sonra, saran
bakr~lal'la si.izdO ti.imOnO.
Mubarek~ah, hemen anladr bakr~lardaki soru i~a­
retini. Bedreddin'e dondi.i.
- Diyordunuz ki, insanhk c;e~itli a~amalar gec;i-
rerek gelmektedir. Bir geli~imin c;izgisinde durmaksrzrn

198
ilerlemektedir. Camurdan yarat1lma, bir damla suya in-
dirgeme hep bu dogal geli~imin ba~lang1c1 ve uzant1-
s1d1r. Biz burda bir noktanm unutuldugu kan1smdayd1k.
Siz, unutulan hi~ bir ~ey olmad1gm1 belirtiyordunuz.
SurdOrelim mi?
Haldun tart1~manm en canallc1 noktasma geldigini
anlayarak sevindi. Bedreddin, borkunu belli belirsiz
egip, yan1tlad1 Mubarek~ah'1 ...
- Evet... Biz unutulan bir nokta bulunmad1gm1
savunuyoruz. <;unku insanhg1n geli~mesini izledigimiz-
de, varllklann durmaks1zm ilerledigini seziyoruz. Oste-
lik salt insan da degil ilerleyen. Tum varhklar ... Oyley-
se, surupgiden bir geli~me kayna~mas1 oldugu apag1k-
t1r. Ve kutsal kitap:ar, gozlerimizi bu geli~meye ~evirme
~abasmdad1rlar... Sozunu ettikleri kan1tlar, hep bunu
saglamak amacma yoneliktir. Biz bagnazca degerlendi-
rip, gergegi gormezlikten gelirsek, sonu~larda yamld1-
g1m1z bir yana, bilimin ilerlemesini engelleriz. Buna da,
bilgelik sanm1 yuklenen ya da yukumlenen ki~ilerin hak-
kl olmamak gerektir.
lbn-i Haldun, sevin~le a~t1 gozlerini ...
Onun bir nefeslenmesi san1p, bekledi bir sure.
Bedreddin'in kendisine bakt1gm1 gorunce, kat1ld1 tartl~­
maya.
- Biz, bu konuda tGmuyle Bedreddin kannda~•­
mlza kat1hyoruz.
Bir soluk gibi doland• sozleri. .. Dinleyenler o so-
lugun onunde direnmek mumkun degilmi~cesine klplr-
dandllar. Bir dalgalanma kaplad1 geni~ salonu ... Surup
gitti bir sure ... Arkas1 gels in diye bekle~erek, kulak Ia-
nni uzatt1lar bilgelere dogru ...
Daha bir topJa~1p, yumakla~tl ogrenciler ... Sanki,
Haldun ustaya oldugu gibi, Sultan sarayma da haber
iletilmi~cesine, Berkok'un ayaklannm ucuna basa ba-

199
sa sokuldugu gori.ildi.i. Dinleyiciler, gi.iri.ilti.i etmeksizin
kalkmaya davramyorlard1 ki, bir i~aretiyle durdurdu
onlan Berkok ... Dizlerinin i.isti.ine ~okerek, aralanna
kan~t1.
Seyit $erif, gozlerini k1st1.
- Siz de bu konuda llkogretmen Aristo'nun fik-
rine kat1hyorsunuz demek? Hirt bir ~ey yoktan varol-
maml~tlr gori.i~i.ini.i payla~1yorsunuz?
Mubarek~ah, kendince en ozgi.in sozleri bulmak
amac1yla yutkundu bir iki.
- Sokrates de aym gori.i~i.i kesinlemektedir ken-
dince. Ancak, kutsal kitaplann ti.imu, Tann'nm her ~eyi
yoktan varettigini savlamaktad1r. 0 zaman, bilgimiz,
inanc1m1zla ~at1~ma haline gelmemekte midir?
Haldun, gelir gelmez tart1~manm yonetmeni duru-
muna girmi~ti. Bak1~lanm Bedreddin'e rtevirdi. .. Gozle-
riyle, yamtla soruyu k1~k1rtmasmda bulundu.
Bedreddin:
- lnanc1m1zm temeli olan kutsal kitaplar, ilk olu-
~umdan soz etmektedirler. Biz burda geli~imi tartl~­
maktaylz. Elbet Tann, yoktan varedicidir. Bu tart1~ma­
m1zm d1~mda kalmaktad1r. Ci.inki.i, kutsal kitaplann ti.i-
mi.inde buyurdugunuz gibi yaz1lmaktad1r. Soylemek is-
tedigimiz, bilimin, ara~t1rmalanm bu ilk olu~umdan ba~­
layarak getirmesi gerektigidir. Ve rtamur dedigimiz za-
man, suyun toprak ve oteki madenlerle kan~masmdan
olu~an bir varhg1 belirtiyoruz biz ... Geli~im, i~te bu be-
lirtilen noktadan ba~lam1~t1r, diyoruz ...
Yeni bir duraklamayla, gozlerini gezdirdi bilgelerin
Osti.inde ...
Haldun, Bedreddin'in duraklamasmdan yararlana-
rak at1ld1 ...
- Evet ... Biz de, varhklarm madenlerden ba~laya­
rak, yava~ yava~ ve benzeri gori11memi~ bir ~ekilde, ta-

200
baka tabaka yaratrlm1~ oldugunu gormO~OzdOr ... Ma-
den, bitki ve hayvanlann bile~iminde aym elementlere
rastlamaktay1z. Madenin en geli~mi~ torO, bitkinin en
ilkel tOrOne, bitkinin en geli~mi~ ti.irO de hayvanm en
a~ag1 ti.irOne ~ok yakmd1r ... Hayvamn en geli§mi§ tO-
rO ise, insanm ilkel ti.irOne yakmd1r. Bu konuda ornek
vermek de mOmkOndOr ... Madenler, hep bilmekteyiz
ki, tohumsuz yeti§ir. Tohumsuz yeti§en bitkiler de var-
dlr ... Bitkilerin en geli§mi§i ise, hurma ve OzOmdOr. Ve
hayvanlarm en ilkeli sayrlan, inci sedefi ile salyangoza
yakmd1rlar ... Nitekim, usta ara§t1rmacrlanm1z kesinlik-
le ortaya koymu§lard1r ki, bu hayvanda, salt dokunma
ve yoklama duyulan vard1r. Diger duyular henOz geli§-
memi§tir. SozOnO ettigimiz bitkiler, bu hayvan ti.irOne
girmeye elveri§lidir. Sorunu boyle ald1g1m1z zaman, bu
hayvanlar arasmdaki bile§iklik soz konusu olmaktad1r.
Ve bu ti.irlerin, kendi ailelerindeki en geli§mi§ olan1,
kendinden daha geli§mi§ hayvan tOrOnden en ilkelinin
bi~imine girmeye elveri§lidir. l§te, Bedreddin karmda-
§lmlzm sozOnO ettigi ve dogal geli§im diye ~ok gOzel
adland1rd1g1 kural boyle meydana gelmi§tir. Ve hayvan
torOnOn en geli§mi§i, giderek dO§Once sahibi insanm
meydana gelmesine kadar yOkselmi§tir. Crnegin, may-
mun ve §ebek gibi. .. Baz1 hayvanlar, anlay1§ ve duyu-
lan bak1mmdan, insan ortamma yOkselmi§lerse de, fi-
kir ve dO§Oncede aym yOcelige ula§amam1§lard1r ... l§-
te bu hayvanlardan, insanm en ilkel olan1 ba§laml§tlr. ..
Bir sessizlik kaplaml§tl yoreyi. .. Herkes, nefes al-
maktan sakm1rcasma, gozlerini Haldun'un agzma ya-
PI§tlrml§, kulaklarmdan bellegine inen sozlerin ger~ek
mi, bir dO§On bulamkhgm1 m1 ta§1d1gm1 ol~mekle ugra-
§lyorlar ... Bedreddin, birden k1p1rdand1 ...
- Evet, bizim de soylemek istedigimiz bu ... Us-
tamlz, ger~ek bilginin keskinligiyle, tOm ah§kanhklan-

201
.nrLI, inc:~JJs.:•anm•z• y1kan bir kan1t getirdi ... lnan1yoruz
ki, insan dedigimiz yarat1k, ancak bu degi~ikliklere ug-
raya ugraya, gunumuze varabilmi~tir ... Buna, dogal
yoksunluklan ya da fazlahklan da eklersek, kimi bol·
gelerin geli~mi~ligini, kimi bolgelerde ilkelliginin sUrUp
gitmesini de yorumlam1~ oluruz ...
- Tam dediginiz gibi ... Yunan'm, Roma'nm ge-
li~mi~liQi, hatta Yunan filozoflarm•n bizden ~ok ilerde
bilgileri kurallara baglayabilmesinin nedeni de bu ... Do-
ga kurallan oras1 icin verimli olmu~. Ve insanlar erken
geli~mi~ler. Buna tart1~ma olanag1 da eklenince, ufuk-
lan a~acak bir geli~me ~izgisini tutturmu~lar.
Biri b1rak1p, biri ahyordu. Bilgi cavlanmm gUrUI-
tusu, medresenin tavanmda yank1lar uyand1rarak, daha
bir geni~liyor, bUyUyor ... Bedreddin sUrdUrdU konu~­
mayl. ..
- Nitekim, bugUn bu bilgiler bizim icin, yola c•k•l-
mas• gerekli ba~lang1~ niteligindedir. Ve ustari'11zm de-
rin bir gorU~Ie belirttikleri gibi, ancak soylenenlerin Us-
tUne yeni bi~ey ekleyebildigimizde, geli~meden soz et-
me hakkm1 kazan1nz ...
- Bedreddin kannda~1m1z hakhd1r ...
Derken, ezan okundu ... Biran sayg•yla susup, din-
lediler. Sonra tUmU birden, ak~am namazma davrand•-
lar... Dart bilgin de, Berkok'un orda oldugunu o za-
man sezinlediler ...
l<endi tartl§malanna oylesine dalml~lardl ki, ge-
len gidenden habersizdiler. Kalk1p onlarla birlikte yuru-
yunce, irkildiler ... Sonra, yol verip, ardma dU~erek, og-
rencilerin onunden, hemen yandaki camiye yoneldiler ...
Berkok, tUm direnmelerine kar~m. aralanna so-
kuldu hem en ...
- Biz ge~iciyiz ustalar ... Ancak size deger verdi-
gimiz ol~ude gelecege kalabilecek, ustooe insanlarm

202
yonetilmesi gibi bir ag1r yOk yOklenmi~ insanlanz ... Oy-
Jesi bir tart1~ma ve bilgi hazinesi sundunuz ki bize, onO-
nOzde yOrOmek utancmdan kurtanmz. B1rakm1z, sizinle
olmamn onurunu payla§ahm... Ve namazdan sonra,
ayr11maym1z. Bu gOzel tart1~may1, sarayda sOrdOre-
lim ...
Bir koluna Haldun'u, bir koluna seyid $erif'i ald1 ...
Mubarek $ah, elini uzatan hocas1 $erife dogru kayar-
ken, Hal dun da Bedreddin'in elini yakalad1. .. Ehzer
avlusunun ortasma bir sanat amt1 olarak dikilmi~ ~a­
dJrvanm yoresinde c;ozOidOier. Aceleyle abdest alarak.
camiye girdiler ...
Namazdan sonra, bekletilmekte alan atlara bine-
rek, korunmacJiann arasmda, saraya yoneldiler ... Ber-
kok, geli~im kurallan konusundaki bilgilerini durmak-
SIZJn aklmdan gec;iriyordu ...
Atm1 $erif'in yanma sOrdO ...
- Kaftanm1z1n altmda bir hazine sakladJgJniZI
bildirmediniz bize... Ne denli gOcensek, hak!J oldugu-
muz inancmday1z ...
- Yepyeni bilgiler getiriyordu Sultan 1m... Dile-
dim ki, kendisi de ~ok derin, ~ok anlamh yeni bilgiler
getirmi~ bulunan lbn-i Haldun ustamn smavmdan bir
ger;:sin. Ama, bizim gotOrmemize zaman b1rakmadan,
kendileri onurland1rdJiar ... Ve gordOgOnOz gibi, smav,
fikirda~hkla sonur;:Jand1 .. .
- Evet ... Gormekten de k1vand1m aynca .. .
Haldun, Bedreddin'in yanmda at sOrOyordu .. .
- Sizinle daha onceden tan1~mak isterdim ...
Soylediklerinizden ~ok yararland1m ... Kitab1mm dOzelt-
melerini, a~Jklamalanmzl da goz onOnde bulundurarak
yapacag1m. 0 yuzden bana yard1m edeceginizden ku~­
ku duymuyorum ...
- Az once de belirttim efendim ... M1s1r'a geldi-

203
gimden bu yana kitabmrzdan soz ediliyor. Ustalarrm
brraksaydrlar, c;oktan eteginize yuz surmu~. bilginizden
aydmlanmayr istemi~tim. Ama, sanryorum ki, onlar be·
nim bu olgunluga geldigimden ku~kulandrklarr ic;in sizi
rahatsrz etmekten c;ekinmi~lerdi. ..
- Rahatsrzlrk ... 0 ne demek ... Sizin gibi bir yol-
da~ kazanmak ancak sevindirir beni.
- Hep layrk olmadrgrm bic;imde yuceltiyorsunuz
beni efendim ... Umarrm ve dilerim ki, yuzunuzu kara
c;rkarmamooo
- Ben bun dan guvenliyim ... Yarrn sabahtan ba~­
layarak, herglin zamanmrzrn yarrsmr bana veriniz. Ara~­
trrmalarrmr, belgelerimi, tanrt ve kanrtlarrmr birlikte in-
celeyelim ... Salt okumakla yetinmemi~. her cumle,
her konu ustunde, tartr~arak birlikte aydrnlrga varmr~
oluruzo 0. Kabul ediyor musunuz?
- Bana kalsa yarrnr bekleyemem efendimo 0 He-
0

men derimoo•
- Oyleyse, bundan ate, tarihi alr~rlmr~rn dr~m­
da, gevezeliklere, du~lere dayanarak degil de, maddi
verilere dayanarak incelerken, bir yolda~ edindigimden
guven duyabilirim degil mi?
- Bir c;rrak buldugunuzdan ku~kunuz olmasm 0 ••

Saraya yakla~mr~lardr... Kaprlar kendiliginden


ac;rldr.
0. Muhafrzba~r ko~turup, Sultan'm atmr tuttu .. 0

Onu izleyen oteki gorevliler, her birinin inmesine yar-


drmcr oldular. Mermer basamaklarda, konuklarrn gel-
mesini bekledi Berkok... Sonra adrmlamaya ba~ladr.
Yuzyrllardrr gelenegi ve gorenegi alan bir sarayr
ilkkez gorOyordu Bedreddin. Bu nedenle, belli etmeksi-
zin inceliyor her yanmro 0. Si.irekli geli~en bir inceligin,
nice gorkem yarattrgmr yerle~tiriyor bellegine.
Ehzer' de yarrm kalan tartr~manrn surmesi ic;in ye-
rinde duramryor Berkok.

204
Ama, ilkin sofraya c;agnllyor ti.imi.inO.
*
**
Vine sarayda oturduklan bir gi.in okuma zamam
gelen oglu Ferec'in ogretmeni kim olacak, sorusu ta-
klliyor aklma Berkok'un.
Bilgelerden her birini dondi.iri.ip dola§tmyor.
Her biri, bir otekinden ag1r bas1yor ilk bakl§ta ...
Hal dun, yepyeni bir tarih bilimcisi. .. Mubarek§ah, kut-
sal kitabm yorumunda bi.iyi.ik usta ... Seyid ~erif, hu-
kuk alanmda en tanmml§ olanlan ...
Bir de Bedreddin var ...
Her alanda, doruktakilerle en yetkin tartl§malan
yap1p, sozi.ini.i ti.imi.ine kabul ettiren.
Sec;im gi.ic;li.igi.i §a§lrttl Berkok'u...
Kendisi onerse, birini k1rabilir... K1randa da, bil-
ge gi.icenikligini sann1r durduk yerde. Gonli.i Bedred-
din'e agd1rmakla birlikte, kendilerinin kararla§t1rmasm1
saglamak amac1yla ortaya att1 di.i§i.incesini;
- Di.i§i.indi.ik ki, Ferec okuma donemine gelmi§-
tir, Sizden dilegimiz vard1r.
Soz, egemenin ogrenmesine dondi.i bir si.ire ...
Sonra duruldu, duraksad1 tartl§ma. Ve Haldun, kendi
di.i§i.incesini belirtti;
- Bize sorarsamz, boylesine ag1r bir yi.iki.imli.ili.i-
gi.i kald1rmak ic;in gene; ve sag lam omuzlar gerekli. ..
Eger yadsmmazsa, Bedreddin kannda§1m1zm ogret-
menligi almasm1 dilerdik ...
Mubarek§ah'la, Seyid de sakallann1 avuc;layarak
kat1ld11ar bu oneriye.
Berkok, gozlerini Bedreddin'e dikti ...
- Umanz esirgemezsiniz bu onuru bizden?
- Bi.iyi.ik bir sorumluluk bu,- diye soylendi Bed-
reddin, ikircikli ikircikli. .. - Ostesinden gelmek gi.ic; ...

205
Degerli ogretmenlerimiz, bizden yard1mlannr esirge-
mezlerse, yukleneni kald1rmak igin gabalanz.
Sevecen sevecen nefeslendi Berkok.
- Bize bir odev dOl.lende, yerine getirmek boy-
numuzun borcudur,- dedi Seyid $erif.
- Dul.lecegini sanmamakla birlikte, Bedreddin
Bilgemizin buyruguna uymak sevindirir bizi, - dedi Mu-
barekl.lah ...
Haldun, ses 91karmadan bak1yordu tOmune.
Onerisinin begenilip, kabullenilmesinden mutluy-
du sanki. Bir degeri, gergek yerine oturtmu§lcasma se-
vingli, k1p1r k1p1rd1 davranl§lan.
- Ferec'imizin egitimi igin hemen bir salon hazlr-
Jansm, - diye buyurdu Berkok, ellerini g1rparak. Sonra:
- Ogretmeni Bedreddin Bilge igin de rahat edecegi bir
daire haz1rlansm tezden,- diye tamamlad1.
Bedreddin, buyrugu alan kolenin sekerek glkma-
smdan sonra;
- Biz dilerdik ki Sultan1m, sarayda kalmayahm.
Neden derseniz, Haldun ustam1zdan ogreneceklerimiz
vard1r ...
Haldun, sevgiyle atlld1;
- Yard1mlann1zdan oturu, unutulmayacak min·
net altmda b1rak1rsm1z bizi. .. lbret kitab1m1z, esirgeme-
diginiz duzeltmelerle, oyle san1yoruz ki. kendi konusun-
da yaz1'm1§ en derli toplu bir yap1t oldu ... Ozellikle
dogu bilimleri konusunda, sakmmad1Qm1z katk1lara Sui·
tan oni.inde sayglmiZI belirtmek olanag1n1 baQI§IIadlniZ.
Bedreddin, uzun uzun si.izdu Haldun'u ...
- Bilmem neden, bugun bizi utand1rmak istiyor-
sunuz ustam ... Biliniz ki, almaktan ate bir kayg1m1z
olmad1 kitabm1zdan... Okumu§l, sizinle gorO§mi.i§ ol-
maktan ya§lam1m1z1n en buyuk mutluluguna erdilc ..
$erif ve Mubarek§lah ustalanm1zm ogutleriyle, gordO-
gi.imi.izi.i daha aydrnllk, ogrendigimizi daha derin kavra-
mak k1vancma erdik ... Asll biz bunca minneti nice ode-
yeceg1z "' ?...
Berkok, bir birine, bir digerine ~eviriyor bakl~(an­
nl ... Ger~ek bilim adamlannm i~tenligi ve al~ak goni.il-
li.ili.igi.i i~inde, birbirlerini yi.iceltiyorlar... Bun·~ ann ra-
hatllgma ermemi~ olanlan di.i~i.indi.i... Y1llard1r, Eh-
zer'de ders izler ... Bir ba~kasm1n bir ki.i~i.ici.ik yanll~m1
yakalayan ham bilginleri ge~irdi akllndan... ilk i~leri,
kendinden onceki ustay1 y1k1p, onun tahtma oturmak
~abasma giri~mek olurdu ... «Bunlar oyle degil ... Her-
biri kendi bilgisinin saglam(lgmdan gi.ivenli ... Tartl~lr­
ken, incitici olmuyorlar hi~ ... Ucuzlay1cl, ki.i~i.imseyici
degil, tam tersine ovi.ici.i, yi.iceltici davran1yorlar ... Ne-
den bu?))
Sanki soruyu sesli sormu~ ... Mubarek~ah, ceva-
bmJ veriyor ...
- Boyle konu~maym1z Bedreddin karmda~1m1z ...
Bilmekteyiz ki, birlikte olmanm yararm1 ti.imi.imi.iz pay-
la~Jyoruz... Yeni bilgiler filizlenecekse, bizim birbiri-
mizle tart1~ma olanag1 bulmam1zdan fil izlenecektir ...
Eski Bagdat'm ve o Bagdat'ta geli~en bilimin yi.iceligi,
bilginlerin bi.iyi.ikli.igi.inden ~ok, bir arada bulunup, tar-
tl~abilmelerindendir ...
Berkok ~a~kmllkla bakt1 ... Bu kam yanll~ geliyor-
du o'na ...
- Ama, Arabiler, Farabiler, Sinalar, ~iraziler ol-
masa nas1l yi.icelirdi bilgi?
Birbirlerinin dediklerini ~ok iyi anlam1~lann birli-
ginde, gi.ili.iverdiler ... Haldun, ti.imi.ini.in yerine cevapla-
dl Berkok'un sorusunu ...
- Bizim on'an ki.i~i.imsedigimizi sanmadm1z uma-
nz ... Tam tersine, yi.icelttik. Bir dagda doruk yoksa,
etekle tepe birbirine ~ok yakmd1r. Bilgi de oyledir ...

207
Eger bir doruk olursa bilgide ... Sonrakiler onu a~mak
isteyeceklerinden, geli~me hep dorukta olur ... Abbasi
doneminin Bagdat'1 da oyle i~te ... Her biri, deniz gibi
bilgi yuklenmi~ ka9 bilgin var birarada ... Ve bunlann
tart1~mas1 nice yuce olmaktad1r ki, en ak•ls1zm beyni-
ne bilgi ak1tmaktad1r... Bulutlann 9arp1~masmdan ~im­
~ek ve dahi y1Jdmm dogar Sultamm ... Bilgilerin tartl~­
masmdan ise, gen;:ek ... l~te, bugun Seyid $erif, Mu-
barek~ah ve dahi Bedreddin gibi bilginlerle bulunmak
mutluluguna eriyorsak, o gunlerdeki tart•~malann sonu-
cudur bu ...
- Ben sanm1~t1m ki, eger o tart1~maJar olmasa,
o yuce bilginler de olmayacakt1r ...
Bukez, Bedreddin kimseye b1rakmad1 sozu.
- 0 yuce bilginler olacakt1r Sultan 1m ... Ama,
yOcelikleri boylesine gozkama~tmc1 olmayacakt1r ...
Bilgi toplumsal bir i~levdir ... Ancak, toplumun yaran-
na sunuldugunda bir geli~im saglar. Geli~imlere katkl-
da bulunur ... Tek tek bir bilginin elinde kalmas1, yara-
nm ku~Oitur. <;unku, bilgi yeryuzunun engu9 elde edi-
•len degeridir ... Ve tek bilgin, bun a yucelinceye, bunu
kamunun yararma sununcaya, ~ok zaman gegebilir.
Gecikmi~ bilgi de yarars1zd1r ... Oysa tart1~malar, ele~­
tiriler ve kar~1t dO~Oncelerle olgunla~1p kayna~an bir
bilgi, gergege yakla~m·~ demektir ...
- Yakla~m·~ m1?
Tart1~ma, giderek h•zlan1yordu ... 0~ bilgin gulerek
bakt1lar Berkok'a ... Bedreddin;
- Evet... Ilk ogretmen Aristo'nun bir sozu var-
dlr ... «Ger~ege en yakm alan veri, rakamlard1r. .. On-
Jar da, insan beyninin Orettigi varsay1mlard1r.» der ...
- Varsay1m ... <;ok tuhaf ...
- Evet ... Bilgi, varsay1m ve bu varsay1mlara
duyulan ku~kunun getirdigi yeni varsay1mlardan geli-

208
~ir ... Bakm1z, hemen akhma geliveren bir varsay1m1
vard1r Aristo'nun ... «Gorece diye, tUm varhg1, ba~ka
nesnelere bagh oldugu veya her hangi bir §ekilde bir
ba§ka §eye oranlanma niteligine denir ... Sozgelimi en
buyuk, tUm varhg1 ba§ka bir §eye gore soylemi§ ol-
maktan ileri gelir. <;unku, onun daha buyuk olmas1, bir
§eye goredir ... » l§te rakamlar da, bu goreceligin, ger-
gege en yakm bigimde belirtilmesidir ...
Mubarek§ah, ozellikle, kutsal kitabm ag•klarnala-
nnda doruga g•kml§tl. Bedreddin, kendisinin bile bil-
medigi yeni §eyler getiriyor §imdi ... Yads1madan on-
ce, bir iyice anlamah denilenleri. ..
- Buyurduklarm1z, Aristo ustanm kesin sozleri
mi?
- Evet ... Akhmda kald1gmca, kitabmda §oyle
demekteydi. «Bazl §eylerin kendilerinden ba§ka bir ne-
deni var. Ba~ka baz1 §eyler iginse, nedenleri kendilerin-
den ayn degildir. Bundan, ozler arasmda da dogrudan
dogruya olanlar, ba§ka bir deyimle, ilke olanlar bu-
ilundugu anla§Jhyor. Ve bu, ozlerin salt varoldukla-
nnm degil, aym zamanda ne olduklannm varsay1l-
mas1 veya bunlan ba§ka tUriG bildirmek gerekir.
Aritmetikcinin yapt1g1 tam budur ... <;unku o, hem bir-
ligin ne oldugunu, hem de varoldugunu varsayar ... »
<;ok iyi an1ms1yorum, soyledikleri tam buydu ... Boyle
olunca, say1lann bir varsay1m oldugu da ag1kt1r. ..
Haldun, soylenenleri akhnda evirip gevirdi bir su-
re... llkogretmen, ilerleyen bilgiye kar§m bile, buyru-
gunu yurutmekte daha ...
- DG§Gnuyorum da, ~a§Jyorum gok zaman ...
Mubarek§ah, Aristo'nun sozleri bir kamt gibi ge-
lince susmu§tU... Biliyor:ard1 ki, Bedreddin, eski usta-
lan, kendi dillerinden, eski kitaplardan okumu§tur. 0

Azcp Ortaklar1 F: 14/209


yuzden, kendilerinden ilerdedir bu konucla ... Haldun,
;3~kmhgm1 belirtince, Berkok girdi soze ...
- $a~1yor musunuz? Neden 7
- Ben ki, tarih a~amalar1 ic;inde, insanhgm, ma-
denden, bugunku olu~umuna varmcaya durmaks1zm
yuceldigini kan1tlayarak yazm1~ bir insan1m ... Bizden,
ikibin y1l once ya~aml§ bir insan, hala soyle~ilerimize
1~1k tutuyor ...

Beklediler ... SozunOn sonunu getirmiyordu. Akh-


na bir§ey gelmi~ de, onu c;ozOmlemeye ugra~1yor gibi
dahp gitmi§ti ... Berkok, Bedreddin'e bakt1 ... Biran da-
ha sOrdOrdOier suskunlugu. Bedreddin, yan1tlad1 Hal-
dun'un konu~masm1. ..
- Bu eskinin bug One gore yOceliginden degil ...
Haldun, bir c;ozOm yakalam1~, bir gizin ucunu bul-
mu~ gibi sevinc;le bakt1. ..
- Degil mi? Nas1l?
- Sizin kitabm1zda yazllanlara yurekten inamyo-
rum ben. Ayr1ca, ikibin y1l onceki bilgilerin sonucu ol-
duguna da ... <;onku, siz ara~t1rmalarm1Z1, yeryi.izi.inde
hic;bir~ey yoktur, hic;bir bilgi bu!unmamaktad1r diye
ba~lamadm1z ... lkibin ylld1r, Yunan ustalarmdan bu
yana yogunla~1p, geli~erek gelen bilgiyi kullanarak yap-
tmlz ... Ornegin, pekc;ok tarihcinin yanh~larm1 buldu-
nuz ... Belirttikleri rakamlann mumkun olmayacagm1
kesin kamtlarla ortaya koydunuz ... Birinci kitapta, Mu-
sa ve Firavun olaym1n yanh~hgm1 anlat1rken, rakam-
Jarla, insan Oremesinin kar§1la~t1rmasm1 yaptm1z. Bir
varsay1mm kar~1sma, daha kesin ba§ka varsay1mlarla
c;1karak kar~1la~t1rdm1z. Ve hakhhgm1z kesinle~tigi ic;in,
yanh~1 belirttiniz ... Bunu yaparken, ister sezinleyin, is-
terseniz bilinc;sizce davranm1~ olun, bu eski ustanm
koydugu kurallardan yola c;1ktm1z. Ama, c;ok daha ge-

210
Ji~mi~ ve kar~•la~tJrmayJ kolayla~tJrm•~ bi: uygulamay-
la yaptm1z bunu ...
- Aristo'ya dayandJgJmJ bilmiyordum ...
- Ama, kar~Jia~tJrma bilimini biliyordunuz. Bilin9-
altJnJza yerle~tirmi~ ve sizden onceki belgelere ku~ku
duyarak bakmay1, onlan kar!illla!iltlrmalardan, bilimin ve-
rilerinden ge9irdikten sonra dogruluguna inanmay1 og-
renmi~tiniz .. .
- Evet ... Cok hakllsm1z Bedreddin Mol:am1z ...
Azonce 9ozemedigim buydu ... Aristo, ikibin yJI once
bunlan ilk sezinleyen olmu!il ... 0 sezinlemese, bilim
dOnyasmm bir ba~ka y•ld•z• sezinleyecekti... Am a er,
ama ge9 ... Onun i9in, ogrencileri i9in bu ilk bilgiydi. ..
Kimbilir nasJI heyecanlanmJ~IardJr. Bizim ic;inse, bilin9-
altmda bir sezgi haline gelmi!il ... ~imdi daha iyi anh-
yorum zaman deni!en en bOyOk a!ilamay1 ... Ya~am1m
bunu aramakla ge9ti ... Bilimsel yontemlerle ag1klad1m
geli~imleri. .. Am a, bu k090k tarw;;ma, yapt1g1mm gO-
zelligine ve saglaml•gma daha bir inand1rd1 beni. Te-
~ekkOr ederim ...
- AsJI ben ve bizden sonrakiler te!?ekkOr edecek
size ... Aristo nasJI, ilkogretmen olarak, bilimin varsa-
y•mlara ve kar!?JtiJklara dayandiQJnl getirdiyse, siz de
bu kar~Jtllklardan, yine Aristo'nun deyimiyle belirtmek
istiyorum izninizle, «diyalektik» yoldan, yepyeni bir ta-
rih anlaYI!?InJ getirdiniz. TOm eski bi!imiE:ri de. geli~tir­
mektir bu ... Ve oyle san1yorum ki, deijerli ogretme-
nim, yapJtJnJZ yOzy1llar sonrasmda bile, yine eskilerin
deyimiyle, «akademilerin» en degerli bi!im tohumu sa-
Y•Imaya devam edecektir ...
- Ben buncasm1 ummad1m ... DO!?Unmedim de ...
Zaman1m1n bilgisiyle, gegmi$i bir tarayiJJ, degerlendir-
mekti tOm amac1m ...
- Ama, bunu yapmakla yepyeni, bir bilim dal1

211
buldunuz. Ve bu bilim dah, gelecekte insanr!Jk i~in ~ok
bOyOk a~amalar getirecektir ... Y1llard•r aramaktay1m
ben ... Ashnda arad1klanm, sizin yap1tm1zda gozler onO·
ne serilivermi~ ... Cozemedigim biryok soruyu, sizin ki-
tabm•z• okudukca, size sorup, ay1klamalann•z• ogren-
dikce kavnyorum. Daha bir aydmlamyodar ayrmt1lar
onOmde ... lnsanhgm madenden bugOne geli~mesi ...
Go~ebelikten yerle~iklige geyi~ ... Ve sizin daha ba§-
lang•~ta belirttiginiz gibi «gereksinimin bilgiden once
gelmesi ... » l~te, ashnda olaylara bak•~ a~•s•m bu cOm-
lenin i~inde vermi~siniz bence... lnsanhgm geliiJmesini
bu gozle yeniden inceleyecek olanlar, yeni dOnyalar, ye-
ni geli~meler dO~OnOp bulacaklard1r kuiJkusuz ... Onlar·
dan biri olmayl oyle isterdim ki ...
- Olacaksm1z ... Ger~ekten tOm bilgi yaiJam1m,
bu cOmlenin keskinligine varmak i~in aramakla ge~ti
benim ... Ce~itli nedenlere day1yordum ate~in bulun-
masml, giysinin yapllmasm1... Ilk tekerin arabaya ta·
k•lmas•, ilk ta§ln sivriltilip, silah haline getirilmesi on-
celeri hep bir akllhnm bulu~u gibi geliyordu bana ...
Sonra, anlad1m ki, insan denen yarat1k, binlerce y1l eti
~ig yemi~tir. Ate~te 1smmanm ve pi~irmenin gOzelligini
bir rastlantJy.la ogrenmi~tir. Ve degiiJmez bir yasas1
haline getirmi~tir bunu ... Ilk tekerlek de oyle, gerektigi
i~in ogrenilmi~ ve yapllm1~t1r ... Sonraki tarih olaylan-
na da bu gozle bakt1g1m zaman, sizin azonce buyurdu-
{Junuz sonucu gordum. Bilim, tOm toplumsal ~ilelerin
kar~•hg1d1r. Once uygulanmaktad1r bir§ey, sonra belli
bir kura.l haline gelmektedir. Ah~kanhk olmaktad1r de-
mek daha yerinde bir soyleyi~tir. Ben, sezinlemeden
nas•l «diyalektigi» uygulay1p yepyeni bir tarih bilimi
buldumsa, siz de bundan ilerleyerek gelecekteki aiJa·
malan belirliyeceksiniz.
Berkok, Mubarek~ah'm sessiz, dalgm ama COiJkU·

212
lu bir gozlemcilikle izledigini sezinleyince, daha bir dik-
kat kesildi.
~imdi, burda konu~ulanlar, bilginin anahtanm se-
riyordu onune... Biri nerdeyse seksenine yakla~m~~.
oteki daha ya~am merdiveninin ba~mda sayllacak ya~­
ta iki in san ... lki akran, iki ya~da~ gibi surdurmekteler
soyle~iyi. Bilginin ya~1 yoktur sozu, onunde dogrulan-
makta. l~te Haldun ... Yazd1g1 kitapla, dogru samlan
pek~ok ~eyin yanh~hgm1, olanaks1zhgm1 isbatlam1~.
Ve i~te Bedreddin, bilginin surekliligini kendi ozunde
ozumlemi~lerin rahathg1yla, bu dogrulara kendi aydm-
l1gm1 eklemekte ...
Ve ya~h bilge, yeni a~amasm1 hie; almmadan ka-
bullenip, daha bir sanhyor gencine.
Gozleri ya~ard1 ...
~u tart1~ma, vurup k1rmadan, yengi ya da yenil-
giden nice uzak ... lnsan i~in nice ~ekici ... «Sultan ol-
mak yerine, bilgin olmay1 ister miydim ?» Sorusu bur-
gulandl belleginde biran ... Orperdi hemen ardmdan ...
«~u gencecik adam, dunyan1n oteki ucundan geliyor.
Bilgisini daha da derinle~tirmek, en tepeye t1rmanmak
amac1yla ... Ve goruyoruz ki, seksen y1lhk ya~am1, bil-
ginin ardmda tuketmi~ birinden a~ag1 degil... Demek
ki, bilgi de kendi adamm1 aynca se~mekte ... Taht, nice
se~iyorsa ... »
Rahatlad1 kendi sorusunu yamtlamaktan. Gecenin
bu zamanmda, onlan yollamasmm olanaks1zhgm1 du-
§undu aym anda .. .
Ellerini c;1rpt1 .. .
Bilgelere, dairelerinin gosterilmesini buyurarak,
tumune iyi uykular dileyip, kalkt1 ...
Berkok c;1kar c;1kmaz, bilgeler de, sozleri tukenmi§-
lerin suskusuy.la, yol gostericilerinin ardma du~tUler,
yorgun yorgun ...

213
IKINCI BOLOM

Durmaks1zm yaz1yor Bedreddin... Ost Uste y1g1-


lan kitaplar, §imdiye degin ogrendiklerine gore, yorum-
Jar getiriyor kutsal kitaba ... Yazmaktan zorla kopanp
ald1g1 zamanlan da, Ferec'e vermekte ... Oylesine bir
i~levin iginde ki, Ehzer' deki derslerine gOg yeti§iyor ...
Okuma salonu olarak aynlml§ dairede, Ferec'le
kar§l kar§lya dizgokmU§Ier ...
Kendisi ogrenime nas1l ba§lad1ysa, Ferec'e de ay-
m bilgileri aktanyor... Ferec, gocukluktan ~1kmanm
kavgasm1 vermekte kendi iginde ... Sesi giderek degi-
§iyor, inceli kahnh bir duruma giriyor ... Gozleri zaman
zaman bugulu. Zaman zaman gun 1§191 gibi panlt1h ...
Ogretmenine sayg1 ve baghhk duymanm gah§kanllgm-
da ...
Art1k, egitimi iyice Slkila~tmldl. ..
Bedreddin, sabahlan kitaplarma gah~1p, ders okut-
tugundan, Ferec, sava~ egitimi gorUyor komutanlarm
gozleminde ... Ogle den sonra da, gorekleniyorlar kcndi
derslerinin ba~ma. Bir dinlenme gibi ahyor dersini. ..
Bedreddin, s1kmadan, somut ornekler, f1kralar ve ~ok
zaman da deneylerle gosteriyor bilgiyi. .. Ferec de, yad-
s1mas1z ahyor verileni... Direnmeden, gUgiUk ~!karma­
dan ...

214
Yine boyle oturmu§lar, ~ah§maktalarken, iri zenci
kale girdi i~eri. ..
Ayaklannrn ucuna basarak sokuldu ...
Bedreddin'in kulagrna egilerek, f1s1ldad1. ..
- Sultan, eger dersinize engel degilse, katrna
varman1z1 ister ...
- Olur, vannz ...
Kalkt1 ...
Sultan'rn kapiSI onune gelince, hemen ~ekildi ko-
runmacJiar ...
- Sizi beklemektedirler ...
Kap1dan ge~ti... Her zaman oturduklan ozel sa-
londayd•lar ... Geni§ taht salonunu ardrnda b1rakt1 ...
Yeni korumac1lan da a§tl... Berkok'un yanrnda ak
sakalh, kocaman sankh biri vard1. Duraklad1 kaprnrn
onunde ... Bcrkok gorunce eletti ... Yurudu ...
- l~te ~eyhim ... Onunu, ovgusunu duyup mut-
.laka konu§mak istediginiz Bedreddinimiz ...
$eyh hafif dogruldu ... Gozlerini k1sarak ba§lndan
ayaklanna suzdu Bedreddin'i. ..
- Gorkeminiz nerden geliyor diye dG§Gnurdum
hep ... Anhyorum ki, ger~ek nurlan sarayrn1zda bann-
d•rmakml§ bunun temeli ... Tahttaki, bilime sayg1 gos-
terdi mi. gOne§ hep yanrnda dogar ... Daha bir aydrnhk
gorur ~evresini... Daha bir gorkemli olur saltanat1 ...
Kutlanm sizi Sultamm ...
Berkok, iki ellerini birlikte uzat1p, selamla§anlara
bakt1 bir ...
- $eyh Huseyin'i Ahlati ... Sizinle gorG§mek is-
tedi ... K1ramad1m ... Dersinizden alakodumsa bagl§la-
yrn ... Biraz ovun~ var i~imde anla§llan ... Oglumu, do-
neminin en buyuk bilgini egitiyor diye sevincimden,
her onume gelenle sizi konU§Uyoruz ...
$eyh, sozcugu irkiltti Bedreddin'i. .. Ses ~·karma-

215
dan gosterilen yere oturdu ... Berkok'un bilmesi gere-
kirdi ... Tarikatlarla Bedreddin'in bir ili~kisi yok... Belli
etmedi irkilmesini ... Suskun suskun oturdu ... Bekle-
di ...
Ahlati, ic;indekileri okurmu~casma gozlerinin derin-
liklerine baktr. Bukez, belli etmemek elinde degildi
Bedreddin'in. Enikonu irkildi... Bir ba~ka bakr~ vardr
bu adamrn gozlerinde... HOiyah, derin am a, apaydm-
hk ... Sanki ba~mrn ardrna uzanmakta gozlerinin kokO.
Ve ordan r~rk ahp, daha bir bOyOterek gozOnO kama~­
trrmakta kar~rsrndakinin. Direnerek baktrlar birbirleri-
ne ...
~eyh, gOIOmsedi... Bedreddin yanrtladr gOIOmse-
meyi ...
Berkok, salt bakr~lardan bir bagrn kurulmakta ol-
dugunu sezinledi. .. Bedreddin' e ...
- Belki bilirsiniz, ~eyhimiz, Mesnevi'ye ac;rklama
yazmr~trr ...

- Evet,, okumu~lugum var ... Ancak, ben MevUI-


na'ya oylesi bir co~ku duydugu ve co~kusunun pota-
srnda, bilginin saglam verilerini erittigi ic;in, krrgmrm,
bilirsiniz.
Ahlati, gOIOmsOyordu hep ...
- Anhyorum ki, siz tOm yorumlarrnrzr, mantrgrn
katr mihengine vurarak yapryorsunuz .. .
- Evet ... Geregi budur efendim ... Gerc;ek, somut
bir nesnedir .. .
- Gerc;ek somut bir nesnedir. Dogru ... Ama, bir
de soyuttan bakma vardrr ...
- Yurek vardrr diyorsunuz yani ...
Ahlati, Bedreddin'in hafif alaylr sozlerini duymaz-
hktan geldi ...
- Evet diyorum ... Am a, sevginin, bilginin ve co~­
kunun anlamrnr salt o et parc;asma baglayarak degil. .

216
Tam tersne, beynin co~kulanm en iyi imgeledigi it;in
vard1r diyorum. Bir at1~mda, kendi tekduzeligini surdu-
rurken bile, ya~amm kaynagm• belirlemesi yuzunden
vard1r, diyorum... Ve co~kulann insan yuregini daha
bir h•zland1rd•gm1. Bu h1zlanmanm pompasmda beyne
daha t;ok kan gonderildigini ve ki~i akhndan daha ate-
de du~unme yetenegi kazand1rd•gm1 da, diyorum ...
Bedreddin, yeniden irkildi. .. Bas it bir tarikat ~eyhi
degildi kar~•smdaki... In san bedenini, her ayg1tm gor-
dugu i~i ve beyinle baglant1sm• t;ok iyi biliyordu ... 0
zaman, tart1~ma daha renklenecek demekti. ..
Berkok, ellerini ogu~turarak, bir birine, bir otekine
bak1yor. .. Bak1~larmda k•~k1rt1c1 bir ok~ama var ... Dur-
maym, surdurun tart1~may1 der gibi. ..
- Co~ku, du~unme yetenegini yitirir bilirdim ...
Ki~i davran•~lanm ayarlayamaz. Bir kendinden ge~mi~­
lik, bir sarho~luk it;inde dengesini yitirir ...
- l~te, bizim anlad1g1m1z dervi~lik budur ... 0
sarho~lukta dengeli olmak ... 0 co~kuda, du~unce ye-
tenegini yitirmemek. Tam tersine insanhgm yaranna
geli~imler it;in kullanmak ... Ogrenmek kolayd1r... <;a-
h~maya bakar. Ama, ki~i du~uncesinin istendigi gibi
~ekillenmesini, kendi bilincini bilemesini saglamak, da-
ha bir gut;tur ... Bizim yapt1g1m1z bu. Co~kuyu du~un-
ceye t;evirmek ... Bunu ba~ard1 m1 ki~i, gelecege uza-
nan yolu bulabilir ...
- Bizim inanc1m1za gore, bu bilim yoludur. Co~ku
yolu degil. ..
- Ben co~kuyu anlatamad1m... Sozunu ettigim
co~ku, bilgiyi yads1m1yor ki. .. Tam tersine, bilgiden ey-
leme get;iyor... Daha oteye varmak it;in, beynin huc-
relerine daha t;ok kan gitmesi gerektigini biliyor ... Bu-
nun it;in t;abahyor ... Bir ba~ka bit;imde anlatlrsak bu-

217
nu. Beyin buyuyor. Hl.icreler geli~iyor ve insanlardan
daha kolayhkla aynhyor ki~i.
- Bilgi insanlardan aynlmaz ...
- Bilgin aynhr .. .
Soluklandr Ahlati ... Bedreddin'in giderek yumu~a-
drgmr goruyordu ... Ozellikle, beynin geli~mesi sorunu,
ilgilendirmi~ti o'nu ... Anhyordu bunu. Sezgileri yamlt-
maz o'nu. Yamlmadr da ...
- Beyin hlicrelerinin bliyl.imesi sorununu dl.i~l.in-
dl.im ... Hakhsmrz .. .
- Elbette ... Kan bir yere ne denli c;:ok ula~rr, ne
denli c;:ok olursa devinmesi, oras1 o oranda geli~mi~
olur ... Bizim yaptrgrmrz budur. Kam mOmkOn oldugun-
ca fazla dola~trrmak. Ve bu dola~rmm c;:ogunlugunu
beyne gondermek ... 0 yOzden kocamandr Mevlananm
beyni. Ve o yOzden, Oc;:yOzelli yrldrr ellerden dO~mO­
yor yaprtlan ...
Bunu bir incelemek isterdim ...
- GOc;:tOr ...
- GOc;:!Ok kame;: liar insan1... Daha bir artar hrr-
51. .. Ve c;:ozOm daha kolayla~rr ...
- Anladrm... Siz hrrsla saghyorsunuz bilginizi.
Biz tersine sevgiyle ...
Bilim hrrsr sevginin kendisidir ...
- Ama, sevginin kendisi, her tOr hrrstan annmr~-
trr ...
Yeni bir dOnyanm ac;:rldrgmr sezinliyor Bedred-
din ... $imdiye ucundan krymdan ilgilenip, kOc;:Omseye~
rek brrakt1g1 bir yeni dal belirdi ... Ahlati. bilgiyi hamur
gibi yugurmu~ avuc;:Jannda. Ve sanki. hap haline getir-
mi~;. .. Yutulmaya hazrr bir bic;:imde sunuyor kar~rsm-
dakine ... Mevlana'yr dO~OndO biran ... Sonra $ems'i .. .
lc;:inde bir istek, bir degi~iklik belirtisi krprrdadr .. .
Ogrenecegi c;:ok ~ey var biliyor. Bu yOzden, zaman ayr-

218
ramaml§tl co§kulu dO§Lince bi~imlerine... Haz1r son
donemin en yuce ki§ilerinden biri yanma gelmi§ken, bir
denemeli bunu ...
Sevgi bir h1rs degil midir §eyhim?.
- H1rsa verdiginiz anlama bagh ...
- H1rs, kanm dolalll1mm1 h1zland1ran istektir di-
yorum, ben ...
- Olur mu7 lstek de bir h1rst1r sorunu boyle ko-
yunca ... Duyulann kendi ken dine kas1lmas1, kamn do-
la§lmm• art1rsa bile, kaslann gerilmesi diye de alabiliriz.
Hem samyorum boyle bir tan1m, t1p bilimine daha uy-
gun olur ...
- Evet, yuzeyden ahnca oyle ...
- Siz, mant1ga vurmakla yuzeyden alm1yor mu-
sunuz? ..
- Sizin daha derinden mi kavrad1gm1Z1 savunu-
yorsunuz7 ..
Evet ...
- Ama ...
- Amas1 yok ... Ben a~1k koyuyorum sorunu ...
Co§kunun h1zland•rd1g1 dola§lmm tOmunu beyne gon-
derme ~abas1d1r bizim ~ilemiz ... Birkez, bilin~li olarak
bunu becerdik mi. gerisi kendiliginden gelir... Cunku,
beynimizin birden aydmlandiQinl, oteki insanlardan
ba§ka gormeye ba§lad1gm1 sezinleriz hemen. Eger bu
goru§ bir de bilginin aydmhg1yla suzge!(ten ge~erse ...
- Anhyorum efendim... Dilerdim ki, sizinle bu
yolu ge~elim ...
- As1l ben dilerim bunu ... <;unku, hakkm1zda
edindigim bilgiye gore, ~ag1m1zm tum bilgisi, bir cev-
her y1gm1 gibi tmazlanml§ ba§mlzm i~inde ... Kitap:an-
niZI okudum ... Seyid $erif, Mubarek§ah, Haldun usta
ve emir Zaylai ile tartl§ma.lannlzl dinledim ... Anlad1m

219
ki, siz bir ay degil, gOne~ olabilirsiniz. Benim gUne~im ..
- Am an efendim ...
- Amam yok ... Biz, ilkel insanm dey1miyle. de-
gerleri yuregimizle saptanz ... Inane;: Ozerine kurulmu~-
tur taremiz ... Sizinkiyse, ku~ku Ozerinedir ... San1r mJ-
smJz ki, sizin yolunuzda hie;: yUrOmedik ... YUrOdOk ...
Am a, sizin yuceliginize eremedik hic;:bir zaman ... Sonra
kendi yolumuza dandUk ... Ku~kuyu b1rak1p, inanca,
kayg1y1 b1rak1p guvence sar1ld1k. GardUk ki, dunya biz
olmu~uz... Ve biz dUnyada yans1maktay1z... lnand1k
ki, Tann bizdedir. Biz Tann'y1 simgelemekteyiz ... Ya-
rat•lml~ ve yarat1lacaklan biz sunuyoruz yeryUzOne. Ve
biz derliyoruz onlardan nimetleri ... Aydmland1k ... lnan-
CJmJz daha bir pekle~ti. .. Mansur' a hak verdik yerden
gage ... Mevlana'ya tutulduk ~ems'ten ate ... Ve dahi
Ahlati'yiz deyip dikildik ... ~imdi sizi garmekteyiz ... An-
lamaktaylz ki, daha olmam1~1z. Daha yolumuz c;:ok ...
Ve bu yolda yolda~ gerek ...
Co~kunun gUcU, bilginin sertligini bir bir kopan-
yor. Yumu~at1yor ... Bedreddin, beyninin derinliklerinde
bir k1p1rt1 sezinliyor ... Gazlerini hafif k1s1p dinliyor ken-
dini. Berkok, bir unutulmu~lugun ic;:inde, bulutlann ara-
smda gibi... l~te, bir yanmda bilginin dorugu eriyip
hamurla~makta. Ote yanmda sevginin tmaz1 kabarmak-
ta giderek ...
Bedreddin ba~m• dikti sonunda ... Gazlerinde, bir
yangmm alaz1 tutu~makta ...
- Dileriz ki Sultan1m1z bizi bag1~lar ... ~eyh Ah-
lati'nin etegine yOz surmek gelir ic;:imizden. Anlanz ki,
agrendiklerimiz, agreneceklerimizin yanmda bir damla
gibidir ...
- As1I, sizin dagm1zdan, biz, kervan yUklemek
dileriz Bedreddin kannda~1m1z ... Sultamm•z iznini ba-
9•~1arsa, sizinle olmay1, ya~am1m1zm onuru sayanz.

220
Berkok, se·11ecenlikle bakt1 ikisine de ...
- Bana soyleyecek tek ~ey blraktlniZ kocala-
nm... Siz ozgOr insanlarsm1z. Yeter ki, varhgm1zdan
bizi yoksun k1lmaym. Arada bir de olsa, onurlandmn
saray1m1z1 ...
lkisi birden kalkt1lar...
Berkok arkalanndan dogruldu ...
Kabul salonuna ge~terlerken, ellerini !ilrplp, ha-
rem agasm1 ~tag1rd1 ...
- Tez, Mariye ile Cazibe kullanma haber iletin ...
Haz1rlan1p yeti~sinler ... On lara oyle bir odi.il vermek-
teyim ki, ya~amlan boyu bana dua edecekler ...
Kap1ya vard1klannda, Haramagas1 ardmda iik Ha-
be~ cariye ile gori.indi.i ... Berkok, Mariye'nin omuzun-
dan sevgiyle tuttu. Ahlati'ye dogru itti. ..
- Mariye kulumuz, bundan ate kulunuz ve ca-
riyenizdir ... - Sonra Cazibe'yi itekledi Bedreddin'e ...
- Cazibe kulumuz da, sizin hizmetinizi gormekle mutlu
olacakt1r ...
Dondi.i, ~tevik ad1mlarla basamaklan 1t1kt1 ...
Ahlati Bedreddin'e bakt1 ne diyecegini bilmezlerin
saran gozleriyle ... Bedreddin Ahlati'yi sOzdi.i uzun
uzun ...
- Sultan armagamd1r ... Yi.iki.imlenmek zorunda-
YIZ ...
- Eh, gidelim. Biran once soyle~inize dalmak is-
terim ...
-Ben de ...
Sa ray dan ~t1kt1lar ...
Ardlarmda, koyu esmer, uzun boylu ve kara goz-
lerinde sevin~t 1~1ltllan yamp sonen iki gencecik kadm-
la yi.irOdOier bir sOre... Don up bakam1yorJard1. .. Ta~
sokaklarda, ad1mlannm sesini dinleyerek, Ahlati'nin
tekkesine yoneldiler ...

221
Bir ada gosterdi a'na Ahlati. ..
Kendisi, Mariye'yi alarak adasma yonelirken ...
- Bu ak~am dinlenelim kannda~1m... Sa bah, na-
mazdan sanra b1rakt1g1m1z yerden sOrdOrOrOz soyle~i­
mizi ...
- Nasll buyurursan1z ...
- Buyurma durumunda alan sizsiniz ... Gece ya-
nya varmak Ozere... Ban a kalsa, unuturum her~eyi. ..
Sizinle almaya yegleyecegim hi~bir~ey yak ...
- Ben unuttum bile ...
Cariyeler, ellerini kavu~turup, sayg1y,:a dinlediler
kanu~may1 ...
- Unutmak dagru degil. ..
- Ya da tam tersine, en gOzel alan ...
- Ya acelesi olanlar i~in ...
- Zaman in sana bagh degildir ...
Baglamasm1 bilmek gerekmez mi7
- Gerekeni birlikte bulacag1z .. .
- Birkez ca~ku kapiad1 i~imi ... Hemen ba~lamak
isterdim ...
- Bekledikce istek artar ... Sabaha ne kald1 ki. ..
- Peki madem istiyarsunuz ... Sabah alsun ...
- lyi geceler ...
Ad1mlad1 avluyu ... Mariye hemen ardma dO~tO ...
Bedreddin, ken dine gosterilen adaya yoneldi. .. Ca-
zibe, tam kap1ya vanrken, on One ge~ip a~t1... Sanra,
hafif egilerek, yal verdi. .. Bedreddin, bekledi biran. YO-
rOdO sanra ... Kadm yine onundeydi. ..
Kap1y1 ge~er ge~mez, yeniden egildi kadm. lnce
deriden yumu~ak papu~larm1 ~1kard1 Bedreddin'in ...
Sanra, kaftanma elattl... Usta tutu~larla ~1karmastn1
kalayla~t1rarak s1y1rd1 Slrttndan... Kendisi sayunma-
dan, minderi, duzeltti. ..
Buyrunuz efendim ...

222
Bedreddin, bagda~ kurarak oturdu minderin us-
tune ... Sonra, belirsiz davran1~larla odanm iginde do-
lanan, kandili bulup yakan Cazibe'ye dald1 ... lnce, uzun
bir golge gibiydi kandil yanmcaya. Sonra birden ipek
giysilerin iginde, esmerligin elmas gibi 1~1ldad•gm• se-
zinledi ... Yuvarlak yuzu, kara gozlerinin aydmhg•yla
panl panl ... Bedeninde saghgm ve esenligin k1p1rt1S1
dalgaianmakta ...
Kaftam ast1 ...
Sonra, kendi ustundeki ipekli harmaniyeyi g1kar"
d1 ... Feracesini usta ell erie yuzunden ald1 ... Bedreddin,
gozlerini kapad1 ... Teninde, ince bir ipek giysi kalm1~t1.
Ve gogi.islerinin yuvarlak dikligi, ipegi zorlamakta ...
$alvannm k1vnmlannda, ya~amm en gorkemli sevinci
~t•rpmmaktaydl ...
Cazibe, minderin onune diz goktO i~levini bitirin-
ce ... Sayg1yla kapand1 yere dogru ... Bedeninin ISISiyla
Bedreddin'i yakmak istercesine sokuldu dcymeden .. .
- Efendim, bana bakmak istememekte hakh .. .
Sultan1m1z, daha gegerli bir armagan sunabilirlerdi .. .
Kendilerine .lay1k olmad1g1m1 bilmekteyim ...
Sesi, bas1k odanm tavanmda, duvarlannda hig du-
yulmaml~ bir muzigin dalgalanmasl gibi doland• ... Bed-
reddin, aceleyle gozlerini agt1... Elini Cazibe'nin ba~•­
na koydu ...
- Biz insana alan sayg1m1zdan dald1k ... Sultan
armaganm1 begenip begenmemek gibi bir du~Uncemiz
yok ...
- Begenmemekte hakhd1r efendim... Size, gu-
ne~in gozlerinde dogdugu, aym dudaklarmda batt1g1,
doganm goguslerinde dillendigi bir dilber gerekliydi.
Ne yaz1k ki, ben bu niteliklerden yoksunum .. .
Bedreddin, ~a~kmhkla bakt1 Cazibe'ye ... Sozleri
su ~m:'t1s1 gibi ak1p gidiyor kulagma. Ve o konu~tukca,

223
ba~mdan bir ag1rlig1n yellendigini, bulutlamp, kanat-
landiQinl seziyor ... «Sultanlar,» diyor kendi kendine ...
«Sultanlar, bir miras1 nas1l kullanmaktalar. Cariyeleri
bile, ozanca konu~may1 ogreniyor ... Tahtlara neden
s1ms1k1 sanhnd1gm1 anllyorum bir iyice ... Neden oiO-
nOp oldiirOidOgOnO, en kO~Ok sallant1dan Orkerek, k•-
YICIIik yaplldiQinl. Ama, b1rakmay1 neden ak1llarmdan
ge~irmediklerini. .. Egemenlik bu i~te. Her~eyin en iyi-
sini, en giizelini kendine ay1rabilmek. Ve sahiplenebil-
mek buna ... »
Sa~lanm ok~ad1 hafif hafif ...
Bir ipek ok§amasmm g1d1klamasm1 duydu avu~la­
rmda ... lrkildi. ..
- Ki§i niteliklerini kendisi yarat1r. Sizde oyle bir
maya var ki, bizi bile kendimizden ge~irmektedir ...
Umanz ki, geli§ecektir o maya ... Geli§ecek ve olma-
yan nitelikler, kendiliginden ye§erecektir ...
- Utanc1mdan kurtanyorsunuz beni efendim ...
Egildi Cazibe ... <;oraplanm ~1kard1 Bedreddin'in ...
Inee, beyaz ayaklanm ok§ad1 belli etmeden... Gun de
be§kez y1kanman1n panltiSI yamp SOniiyordu ...
Bedreddin, kahn pembe dudaklannda, yuvarlak
omuzlarmda gezdirdi bak1§lanm. Bakl§larmm her deg-
d@ yerde belli belirsiz bir titremenin oynakligm1 se-
zinledi. .. Gozlerini yan kapayarak, f1s1ldad1. ..
- llkkez geliyorum buraya. Ne nerdedir bilmiyo-
rum7
Cazibe, odan1n hi~ yabanc1s1 degilmi§ gibi kalkt1. ..
Salmarak, dolaplan elden ge~irdi. Yiikliikten ald1g1 ya-
tagl serdi yere... Temiz ~ar§af ve i§lemeli yorganla
bezedi ustunii ... Yeniden sokuldu Bedreddin'e ...
- Sultan Ferec'ten ~ok ~all§tlglniZI duymu§tum
efendim ... Yorgunsunuzdur ... Buyrunuz, yatm1z .. .
Topland1 Bedreddin ... Bakmd1 yoresine ... So-

224
yunmas1 gerekliydi... Gerekliydi ya, ilkkez bir kar~1
cinsin yanmda bulunuyordu. Ne yapacagm1 bilemez bir
durumda bakmd1 yeniden. Cazibe anlamJ~tJ ... Uzand1.
Kendi elleriyle soy maya ba~lad1 Bedreddin'i. ..
Yakas•z gomlegini -;:•kard•. lbri~im i-;: gomlege uza-
mrken, elini tutu Bedreddin ... lrkildi Cazibe ... Sonra
dudaklannda tath bir gulumseyi~, sesinde i-;:ten bir ok-
~ay•~la direndi ...
- B•rakm1z efendim. Bundan sonra ya~amm1 ko-
leliginizle mutland1rm•~ kulunuza b1rakm1z. Bag•~laym•z
bu onuru bana ...
Oylesine i-;:ten ama oylesine duzgun cumlelerle f•-
s•ld•yordu ki, elinin ustl.inde direnen Bedreddin'in eli,
ag1r ag1r kalkt1. .. 1-;:indeki son direnme, bir sevecenlige
b1rakt1 yerini... Cazibe, bildigince, ince ok~ay1~larla
soydu bilgeyi ... Ak bedeni, kandil aydmhgmda urper-
melerle pembele~irken, kendini yataga att1 Bedreddin.
Cazibe, ba~ucuna oturdu ... Becerikli parmaklany-
da, kulun-;:lanm, kollann1 ogdu uzun uzun ... Dinlendirici
bir hafiflik yay1ld• bedenine giderek. Gozleri k•s•ld•. Be-
deninde balk1yarak h1~1rdayan tek ipekliyi -;:•kanp att1
Cazibe ... 0 zaman daha bir a-;:•ld1 goz!eri Bedreddin'-
in ... lpegin yumu~akllgmda neler gizlendigini gormli!?-
tl.i yan aydmhkta. Gormu~. puruzsuz tenin tath esmer-
ligini bellegine kaz1mJ~t1 sanki. ..
Yamba~ma uzand1 Cazibe ... Kara yumu~ak sac;:-
lannJ, ak bedeninin ustl.ine dag1tt1. .. Yanagm1n alaz•y-
l!a tam gogsunde bir yangm tuturturdu Bedreddin'in ...
Sozlerinizden anlamaktay•z ki, iyi yeti~tirilmi~-
siniz.
Oh efendim ... Sizin gozunuzde boylesine yu-
celtilmek eri~ilmez bir mutluluktur.
- Tam bir kadmsm1z Cazibe ... Sultan, bizi boy-
Jesine bir armaganm yuku altmda b•rakmamal•ydl.

Azap Ortaldar1 F: 15/225


- As1l yOk altmda kalan benim efendim.
- 0 niyeymi~?
- Bana dOnyam1zm en bOyOk bilginine hizmet
etme olanagm1 tan1d1klar1 i~in.
Bak Cazibe ... Sizin(e bir anla~maya varahm.
- Buyrunuz efendim.
- $imdi burda, yorgan1n gizinde iki ~1plak beden
yatmaktay1z ... Ve ~1plak!1g1mlzda, iki e~it insan1z ...
Efendilik, kulluk yok. Olmayanda, bir dahi boyle sozler·
soy:'emeyesin iz.
Sanld1 Cazibe ... lnce ko!lanndan, s1rtmm ortasma
dogru bir ~1t1rt1 yOrOdO. Bedreddin bedeninde ~embar­
le~en bir a(azm dOrtOsOyle k1p1rdand1 yatakta.
- Efendim ... Efendim benim ...
- Hani anla~1yorduk.
- Siz buyurduktan ate, kulunuza ba~egmek
odevdir.
- Kul efendi olmayacaktl aram1zda.
- Sizi utand1rmayacag1m efendim. Her buyrugu-
nuzu Tanr1 yasas1 gibi uygulayacag1m.
Parmaklan kendiliginden a~ll1p kapan1yor Bedred-
din'in. Avu~lan, Cazibe'nin ipek teninde doln~t1kca be-
denini saran alaz beynine dogru yOrOyor.
- Saraydaki cariyelerin tOmO sizin gibi mi?
- Biz ~ocuklugumuzdan bu yana iyi yeti~tiriliriz
efendim. Sultana hizmet edecegimizden, her konuda
bilgi sahibi k1hnmz.
TOmOnOz mO?
Ki~i istegine gore, ileri de gidebilir, geri de ka-·
labilir.
Anlad1m. Siz en bilgililerisiniz.
Ve en mutlulan efendim ...
Mutlulan? ..
Evet. CunkO, sizin cariyeniz olmaktay1m ...

226
Beni Oi:dugumdan daha I(Ok yuceltiyorsunuz.
Siz hep oldugunuzdan yuceydiniz efendim.
Ki~i en iyi kendisi bilir degerini Cazibe. Biz,
bilgi di.inyasmda bir damla oldugumuzu I(Ok iyi bilmek-
teyiz. Tum istegim;."! ve umudumuz odur ki, bir damla-
nln ger~tek berrakligma erelim. <;abam1z bunun i~tindir.
- Siz derya ustOne dogmu§ gune§siniz efendim.
Benim gune§im ... Ve kulunuz, ya§amasml, geli§mesini
varolmasm1 o gune§e baglaml§tlr tumuyle.
Konu§tukca daha bir ho§laRiyor Bedreddin ... Alev
~tevresinde pervane gibi Cazibe. Kendini bir blrakilml§-
llgm bo§lugunda sunuyor Bedreddin'e ... Ve f1s1ld1yor.
- DO§Omde gorseydim efendim. DO§Omde sizin
·kulunuz olacag1m1 gorseydim, ger~te9e yorumlayamaz-
dlm. Ferec, sizden ogrendiklerini saraym harem boiU-
mi.inde kendi kendine yineler, ertesi gOne haz1rlan1r-
ken, sevecenlikle dolard1k. Bazen, tum cariyeler Slra-
ya bincJirird:k sizi gozlemeyi ... Ders zamanlannda, du-
ru bakl§lann1z1 gormek, i~timizde pmarlar f1§k1rt1rd1.
Ferec'ten I(Ok biz yararlan1rd1k. Karaya ~talan kumral
sakallann1z, gen~tliginiz ve bu gen~tliginizde eri§tiginiz
doruk ... Her zaman i~timizden bir§eyler kopard1. Biz ki.
Sultan elinde, ya§aml buyruguna bagh kolelerdik. Biz
ki, ogrenmenin tadma varm1§ tutsaklard1k. Biz bile,
salt derslerden sizin yi.iceliginizi kavrayabiliyorduk. lna-
nmlz ki efendim, sizi seyreylerken, i~timizden koti.iiUk
gel(miyordu. Ge~temezdi de ... <;i.inki.i siz, bizim ula~a­
m1yacag1m1z yi.iceliklerdeydiniz ...
- Ne gi.izel anlat1yorsun.
- Sizden ogrendim efendim.
- Ne ~tabuk? ..
- (:abuk degil. .. Bize ogret:lenlerin ters1n; yapl-
yorum ~imdi. Ya~am1mda ilkkez, ozgi.irli.igi.i tL1d1yorum.
·ve kanmak istiyorum efendim.

227
- Kanmak ...
- Evet kanmak... Ki§i 51z1n yanm1zdayken tut-
sakilgl unutuyor. Ogrendik.'erini de ...
- Neier ogretmi•1lerdi ki?.
- Efendimizin buyruguna kay1ts1z uymay1 ... Biz
Sultanm gonli.ini.i eglendirmek i~in yeti§tirildik. $iir
okur, ti.irki.i soyleriz. Gi.izel konu§up, avutucu sozler di-
zeriz. Ellerimiz yorgun bedeni ogu§turarak dinlendir-
mekte ustad1r. Ve efendimiz isterse, istedigi an yata-
gma girmek i~in ko§ullanmi§IZ ... Ne var ki, her birimi-
ze s1ranm gelmesi yillar ister. <;ok zaman, eldegmemi§-
ligimizde saner yiteriz ... Oysa, §imdi biz ... Mariyeyle
ben, iki yi.ice efendinin kullany1z ... Ozellikle de ben ...
Oylesine mutluyum ki, kusur i§lersem bagl§laym efen·
dim... Hi~ olmazsa bugece i~in bagl§laym.
- Kusur mu? Bir kusurun yok Cazibe ...
- Efendim benim ... Kusurum oyle ~ok ki. ..
- Neymi§7
- Ornegin bu durum ... Belki istemiyorsunuz be-
ni... Hi~t buyrugunuzu beklemeden, sokuldum yanml-
za. Oysa, yaln1z uyumak isteyebilirdiniz.
- Sen nerde yatacaktm?
- Bunun sozi.i bile olmaz efendim. Benim ode-
vim, sizin rahatm1z1 saglamakt1r. Neresi olursa oraya
yatard1m.
- Yok Cazibe ... Bundan ate, her zaman yammda
yat ...
Daha bir sanld1 k1vranarak. Her k1vranmasmda,
Bedreddin'i biraz daha ISitlp, unuttugu sinir uclannda
canlanmalar yaratarak ... Kalm, etli ama ki.i~ucuk du-
daklannl uzatt1 Cazibe ... Kumral sakallarm yumul?ak-
hgmda bir si.ire oyna§tlnp, agzmdan opti.i Bedreddin'i. ..
Sonra, usullac1k elini uzatarak, kandilin fitilini eziverdi
iki parmag1 arasmda.

228
Sabah ezan1 ilkkez uykusunun derinliklerinde ya-
kaladl Bedreddin'i ... Cazibe ~oktan kalkm1~. gusulha·
neyi haz1rlam1~t1. Ag1r ag1r soku 1du. lhk nefesini yi.izi.in-
de, sakallannda u~u~turarak uyard1.
- Ezan okunmakta efendim... Ge~ kalmak iste-
miyeceginizi di.i~i.indi.im bagl§laym.
- Bagl§laym sozci.igi.ini.i bir daha duymak iste-
miyorum.
F1rlad1 yerinden. A~1k kapaktan dogru y1kanmaya
dald1. .. Aceleyle 1hk suyu doki.ini.ip, muezzin son ~ag­
nsml yaparken, caminin yolunu tuttu ...
Van yo Ida yanyana geldiler Ahlati'yle ... 0 da ge-
cikmi~ti ...
Camiden c;1ktllar .. .
Tekkeye dondi.iler .. .
Kar~1hkh iki postun i.isti.ine oturup, nefeslendiler
bir sOre ... Ahlati ba~lad1 soze.
- Bizim kurallar1m1z insan i~in ag1rd1r. Ama, di.in
b1rakt1g1m1z yerden si.irdi.irelim soyle§iyi.
- Nas1: isterseniz. Ama, ~unu belirtmeliyim. In-
san i~in ag1r yoktur.
- Ta~1maya te~ne olunca oyle.
- Te~ne olmak gorevdir.
- Diyorduk ki, kanm beyne daha h1zh gitmesi,
yuregin sevgiyle co~masma baghd1r. Co~kuyu sevgiden
alacag1z ... Am a, tGmuni.i de beyin i~in harcayacag1z.
- Bu nas1l olmaktad1r. Du~unce yoluyla m1?
- Salt onunla olsayd1, siz §imdiye saglam1~tm1z
bunu. Varm1§tm1z vanlacak yere ~oktan.
- Soylemiyecek misiniz?
- Bir dG§Gnun bakahm ... Pompalanan kanm bey-
ne daha ~ok gitmesi i~in bedenin nas1l olmas1 gerekli ...
- Anhyorum ... <;ile dediginiz bu ...
- Evet. l§te, Mevlana'nm $emsten ogrendigi ...

229
Beden, kan1n bask1sm• tiimiiyle beyne gondermek i~in,
ba~ka yerlerin kana gereksinimi olmayacak bir bi~im­
de zorlan1r. Ornegin, ~ok darda kalmad•kca, yemek ye-
memek gibi. ..
- Ben derdim ki kendi kendime, yeryiizii insan-
lara nimet olarak bag•~lanm1~t1r. Bir insanm kendini
zorla a~llga tutuklamas1, yanll~t1r.
- Elbette yanll~t1r ... Am a~. salt a~llk olursa, ya
da ilkel beyinlerin bir tutku gibi buna sanlmas1 bi~imin-
de yans1rsa ... Ama, ne siz oylesiniz, ne de biz ...
- Evet ... Am a~ onemli. Bir bilisizlik, bir bilin~siz-
lik co~kusuyla degil. Belirli bir ama~ i~in, bedenin egi-
timi gerekli. Hak veriyorum size ...
- l~te, bizim baz1lan i~in gii~liik denilen kurall-
m•z. Bedeni giice sokmak. Ama, bunun kar~1l1gmda,
beyni en yiicc dii~iince olanaklanyla zorlamak ... 0 za-
man, goreceksiniz ki, is1:er bir konuda, ister degi~ik
konularda, sorunlar aydmlan1p, ~ozumlenmektedir.
- Ben neden kii~iimsiiyordum dervi~ligi biliyo:
musunuz?
- Biliyorum ...
Ahlati, Y•llar siirmii~ bir inceleme, gozlem ve ya-
~antmm sonu~lanm sakmmadan seriyor Bedreddin'in
gOzleri oniine ...
- Biliyorum, ~iinkii siz de oteki mant1k adamlan
gibi, salt kuru bir bi~imde allyordunuz bizim davram~­
lanm•z•. Ve a~mllk olarak goriiyordunuz. Ki~inin akhy-
la bulamad1gm•. co~kusuyla bulam1yacagmdan giiven-
liydiniz. Bizim «;:ilemizin gizi, burdayd1 i~te. Bilin~sizin
a~•nh9•. ardmdaki biiyiik ger~egi gizlemekteydi. Ama,
sizin i~in giz olmaz. Bugun olmazsa yarm, ben olmaz-
sam bir ba~kas1 a~1klayacak bunu. Ya da as1l onemlisi
siz kendiniz bulacaksm1z.
Kendim mi?

230
Evet ve sezgiyle bulacaksrmz hem de ...
Sanmam ...
Sizden ornek vererek a~rklayayrm ... Bir sorun
ustunde du§unurken, yemeyi unuttugunuz olmuyor
mu?
- Oluyor. Ve Mueyyet karrnda§tmrz bundan hep
yakrnmr§ttr.
- Cozume yakla§ttkca heyecanlanmryor, a~hgr
tumden unutup, daha bir aydrnhkta dola§trrmryor mu-
sunuz belleginizi?
- Hakhsrmz.
- l§te bizim yaptrgrmrz bu ... Biz bilin~liyiz, siz
degilsiniz ... Ve birgun bilincine varacaksrnrz bunun.
Sorunun ardrna heyecanla takrhp, kendinizi bedensel
krvan~lardan uzak tutacaksrnrz. Ve artrk bir daha geri
donmeyeceksiniz. Benim yaptrgrm nedir burda? 0 za-
manr krsaltmak ... Bun dan oturu de sevinirim ancak.
- Oysa bir evreni a~ryorsunuz onumde. Yepyeni,
bamba§ka bir evreni. ..
- Hi~ degil. .. Ula§acagrnrz bir amacr, biraz daha
yak rna getiriyorum. Tumu bu ...
Daldr Bedreddin ... Gecelerini anrmsryor §imdi. Sa-
bahrn aydrnhgrnda eriyip yiten uzun gecelerini. Gunun
dolanrp, karanlrkla kavu§masrnr. Ve Mueyyet'in ~evre­
sinde donenerek, ogle yemegini atlattrn. Ak§am da gu-
me gidiyor Bedreddin karrnda§rm, deyi§lerini ... Evet ...
Bedeni yoksunluklara katlandrkca, beyninin daha bir
iyi ~ah§trgrnr samyor. Ahlati'nin dedikleri bunu daha
bir dogruluyor. $imdi anladr dervi§ligi ... Daha tam ol-
masa bile ...
Bir co§ku sarryor i~ini ...
Yokluyor ...
Cazibe'nin frsrltrlarrnrn yarattrgr co§ku da ancak
bu ol~ude derinden gelebiliyordu. Eti kemigiyle duy-

231
mak denilen bu ... Di.i§i.incelerini etinde, kemiginde du-
yuyor §imdi. Salt tart•§manm, mant•gm kurallarmda
kar§JtiJklann kU§kUSUyla olc;i.ip bic;menin yanmda, bir
sorunun derinliklerine inmek. Sonra bunu mant1gm si.iz-
gecinden elekliyerek, yeniden di.izene sokmak_ Ve ar-
dmdan yeni bir co§kunun panlt1s1nda bilemek ...

Anhyor Ahlati'nin dediklerini.


Uygulamak istegi daha bir art1yor ...
- Dilerdim ki ~eyhim, kazand1rmak istediginiz
zamam bo!?una harcam1yallm ...
- Harcamak ... Bizim defterimizde yaz1h degil bu
soz ... Biz tersini deriz hep ... Kazanmak.
- Olumsuzluk yak sizde ... Benim mant•g•mdan
gelen bir k1p1rdanJ§ bu.
- Hayn· Be:Jreddin ... MantiQinl hi~ unutma ... 0
hep gerekli bize ... Hep I§IQimJz o!acak. Ve her zaman,
onun aydmhgmda di.i§i.ini.ip, tartJ§acagJz ...
- Anhyorum ... Anhyorum ...
- Oyleyse di.i§i.in §imdi ... Haldun, $erif ve dahi
Mubarek§ah'la, Zaylai ve otekilerle yapt1gm konu§ma-
lar• di.i§i.in ... Sozi.i goti.iri.ip goti.iri.ip baglad•9m•z di.igi.i-
mi.i di.i§i.in .. .
- Di.igi.im ... - Durdu Bedreddin ... Ahlati yoklu-
yor olmas•n o'nu ... Yineledi ... - Di.igOm .. .
- Evet, dOgQm ...
- Tann bizim di.igi.imi.imi.iz ... Mant•9•m•zm sonuc;:
noktas1. .. Siz bana o'nu a§mam• buyuruyorsunuz ... Ki-
§i Tann'y1 nas1l a!?ar?
Ter bast1rm1§tl... Di.i§i.incesi bir noktada top1an-
ml§, derinligine inmeye gabahyor. Yard1m arayan ba-
kl§lan Ahlati'nin i.istOnde geziniyor.
Ahlati suskun ...

232
2

<<~ems Mevlana'ya ne verdi. .. Mevlana ~ems'e


neyi uzatt1. .. Tann ... Tann'nm burdaki a{wllg1 ne?
Bir gece ic;inde, bir insan nas11 degi§ir7.. Bana ne ol-
du7 Degi§ikligin nedeni ne7 ~ems ... Mevlana ... Tan-
n ... ~~te Uc; isim ki, yan yana geliyorlar durmakSIZin.
Sonra ayr•llyorlar birbirlerinden... Kayan y•ld•zlar gi-
bi... Hemen ardmdan yeniden birle§iyorlar. Kayna~l­
yor. Birbirlerinde topak olarak, yans1yorlar gozlerimde.
Sonra yenj bir aynllgm izi. ..
Onlar gidiyor. Ahlati geliyor ... Mev lana Ahlati'de
yans1yor biran. Hay1r, Mevlana bende yans1yor. ~ems,
Ahlati ... Beynin nas1l c;all~tmlmasJ gerektigini anlatl-
yorlar. Co~ku boyun damarlanm1 patlatacak gibi. Evet,
duyuyorum ... Cok iyi duyuyorum. Kalbim, beynimde
at1yor ... Tann ... 0 neden yok ~imdi? .. Nerde?
lc;imizde .. .
Kayna~t1k ya... Birle~ip bir potada eridik. Sonra
yeniden kendimize dondUk ya ... Olmaz bu ... Neden
olmasm? Olmayacak nedir? A~. dedi Ahi<Jti ... A~mak ..
Uc; dese uc;abilir misin? A~ deyince z1play1p a~­
mak mUmkUn mU? Ama ... »
Durakhyor. Kendi dU~Uncelerinden Urkmi.iyor es-
kiden oldugu gibi. Cevresine bakmm1yor. Tam tersine.
Her bulgunun, her aydmllg•n daha derinlerine c;cviriyor
bak•~·ann•. Kendi kendisiyle c;eki~iyor bedeni. Kendi
kendisinden kopuyor an an ... Sonra yeniden donUyor.
Ba~lad•9• yerden bir c;elik yay gibi belleginin derinlikle-
rini oyarak sUrdi.irUyor dU~Unceyi ...
«Evet ... $em sin Mevlana'ya verdigi bu. Ahlat!'-
nin bana verd1gi. K1skanmadan, sakmmadan. Bilinci-

233
min Ostune bir balyoz inmi~ gibi ... Eski bilgim nas1l ~o­
cukca geliyor bana. Tann isterse, diyordum ... Tann
in san... Ben de yans1m1~ tumuyle. Beynimin ula~aml­
yacagl uzakhk yok. Elimin eremiyecegi olguyu tanlml-
yorum. lnsanla ba~l1yor her~ey ...
Bir du~Onelim ~imdi. .. Haldun'un bilin~siz buldu{lu
olgulan yeniden gozden ge~irelim. Ne diyor kitabmda.
Madenin en yuksek geli~imi, bitkinin en ilkel bi~imine
yakmd1r. Bitkinin en geli~mi~i ise, hayvanm ilkeline do-
nO~tO donu~ecek ... Hayvan ve insan ... llkelden geli~-
mi~e ... Ba~lang1~tan doruga ... Tann ... Nerde bunun
yeri ... Ilk yarat1lma nas1l oluyor?.. Tanns1z ya da ~ok
Tannh dinler s1rasmda yeti~mi~ bilginler. mant1k yoluy-
la nasll ula~abiliyorlar gunumuze ... Salt mant1kla m1?
T1b, gokbilim, matematik ve otekiler ... Dogal ge!i~im
demi~tim ... Oy!e ya ... Bu dogal geli~imin neresinde
inanc1m1z?.. Vine Hadun ve onculeri, Heredot, Batu-
ta, Mesudi, diyorlar ki, gok gurlemesine, ~im~e{le, ulu
aga~lara, y1rt1c1 hayvanlara tapanlar var ... Gorduk bun-
Jan ... Oyleyse ...
Bunlar Tann m1? Yaratan m1 her biri? Yoksa ya-
ratamn duzeninde basit birer olgu mu? lnsan ilkel ol-
gulara da tapabildi{line gore, Tann yetenegi ve korku-
su mu yaln1zca ... Co~kusu ya da sevgisi mi? Oldugu
gibi insan m1 Tann? .. Tann insan m1?
Cozemiyorum ...
Ama sordukca, ~ozecegime inanc1m var ... Kim o
kap1n1n onundeki. Rahat b1rakm beni. Rahat kalmak,
dO~Onmek alabildigine dO~Onmek ve ~ozmek istiyo-
rum. Kim olursan1z olun, rahat b1rakm ... »
B1rakm1yorlar ...
Cazibe, elinde ogleyin b1rakt1g1 yemek kab1, bak1-
n1yor iki yanma ... Yememi~ ka~ gOn var ki, a{lzma lok-
ma koymad1. BOyOk bir diren~. bOyOk bir inan~la dal-

234
g1n oturmakta... Cile odasmm kap1s1 hiy ayllm1yor.
Gun yOzO, hava kokusu alm1yorlar. Mariye de Cazibe
de bir boynu bOkOkiOgOn yaresizligindeler ...
MOeyyet haberleniyor.
Kapmm onOnde dolamyor.
- Bedreddin kannda~1m... $eyhim... Hele bir
aymlz. GOnler var ki, siz insanlardan yoksunsunuz. ln-
sanlar sizin sevginizden alakonulmu~ ...
Ses gelmiyor iyerden.
Belki mmldamyorlar. Belki yamthyorlar dl~ardaki­
leri. Duyulmuyor.
Bedreddin'in yOzOnde yagmur 1slakhg1... Beynin-
de gi.ine~ler dogmakta. Her soru, bir yeni burgu gibi
donenip, saplanmakta daha derinlere. Ve aydmlanan
her soru, yenilerini getirmekte ... D1~arda korku var
besbelli ... Yaks a girerler iyeri. Rahats1z ederler ani an
Etmesinler. Birkez boli.ini.irse dO~Onceleri. Birkez, yan-
da kahrsa, yeniden ayn1 co~kuyu yakalamak gOy olur ...
Giderek bir uyu~ma belirmi~ bedenlerinde. Baglrsakla-
n, mideleri duruyor sanki ... Bi.izO~menin sonucu degil
bu. Yoksunluga all~mak Ozereler. $imdi yeniden dol-
dururlarsa onlan, zaman yitirirler.
Bedenleri boylesine derin bir uyu~uklugun ra:latl-
na erince, dO~Once yetenekleri daha bir art1yor. Ve
Bedreddin, kapmm onOnde kesilen seslerden rahats1z
olmuyor art1k.
«Peygamberler ... Cogu yileden, ac1dan yoksunluk-
tan ve yokluktan geliyor. Demek ki, dO~Onceyi geli~ti­
ren. Beyinleri, insanlann ula~amad1g1 uzakhklan aydm-
latlp, di.izenlerini olu~turan bu. Evet evet ... Eski uygar-
hkla c;:arp1~an insan beyninin Oretimidir. Yeni dOzen
budur. Ve lnsanlar, kendi aklllan yetmediginden, be-
yinleri aym yetenegin burcuna eri~emediginden, bun-
lann olaganOsti.ili.igOnO tart,~m,yorlar ... Neden Hira'da

235
magaraya gekiliyordu Muhammed? .. Ne yap1yordu o
yaln1zllkta? $imdi benim yapt1g1mJ herhalde ...
Di.i~ilnilyordu ...
Higkimsenin di.i~ilnmed@ bigimde. Tarihin derin-
liklerinde kalm1~, kutsal kitaplara gegmi~ ti.im olgulan,
belleginde duruyor, gorilyordu ... Is a neden magaralar-
da ya~ad1? Aym doruga ermek i~in ... Musa Sina'ya ni-
ye gidiyordu? Soru!ar sorular... Ve ardmdan giderek
geni§leyen aydmhk ... Ki§i birkez buraya ula§tJ m1, oteki
insanlardan nas1l da ayr11lyor? .. Mansur ... Evet ba~­
lang•c• ate~leyen o ... Ki~i di.i~ilncesinin nereye varabi-
lecegini ilk soyleyen. Ve bunun cezasm1 da kellesiyle
odeyen ger9ek dO§iln.i.ir.»
Ordan oraya atllyor di.i~i.inceleri. Sorulardan ce-
vaplara. Ta1ihin bir ba~mdan otekine. Sonra bir ba~ka
adama. Ama, belleginin derin'iklerinde gori.iyor ki, bu
dola~1mlar hep aym yumagm 9evresindeki ipleri 90z-
mekte.
«Ibrahim diyorduk ... Bir odun y1gmm i.isti.inde ya-
kllmaya atllan ve bir ot serinliginde capcanh kalan ...
Bence yanmak ya da yanmamak onemli degil o anda.
Ac1 duyup duymamak. Beynimin hi.icrelerini ti.imi.iyle
bedenimden kopanp, du~i.incemin buyruguna verdigim-
den beri ben de a9hk ya da oteki insancll gereksinim-
lerin hi9birini duymuyorum. Boyle bir beden, ac1 duyar
m1? Beni yaksalar ~imdi, ince bir SIZI bile sezinlemem.
Ibrahim de boyle yapml§ olmah ... Kendini di.i~i.incele­
rinin dorugunda serinletmi~ ve ac1 duymadan gitmi!?-
tir. Bagmp 9a{wmad1gmdan insan dil~ilncesi ya da di.i-
~i.i o'nu capcanll bir 9imenlige oturtmu~tur. Ordan ala-
hm yeniden. Ve bu yalmzhk, kendi di.i~ilncelerinde go-
zOime temrinleri, ki§iyi yllceltiyor. l§te peygamberlerin
asll gizi ... Ve Muhammed, peygamberligj bitirdigine go-
re, bir son kahyor geriye ... Bizim dO~unOp bulmam1za

236
brrakilmr~ bir son ... Madem peygamberlerin sonuncu-
sudur Muhammed ... Bizim i~in geriye kalan Tanrr'drr ...
l~te $ems Mevlana'ya bunu soyledi. Ve Ahlati di.i-
~i.in, derken, beni buraya iteklemek istiyordu. Ba~ardr
da ... Dokunulmaz saydrgrm. tabu bildigim konuya bir-
kez ne~ter atrnca nasrl gev~eyip ~ozi.ildi.igi.ini.i gordi.im.
lnsan bilgisi ve mantrgr gelip tabularrn oni.inde irkiliyor.
Ve ona gorelikle sonu~landrrryor durmaksrzrn. Co~kuy­
la sarrlrp, korkusuz. ku~kusuz dahnca derinliklere. go-
ruyor aydrnlrgr insan. Gori.iyor ve anlryor kendi yi.icel!-
gini.
Mansur neden, «Ben Tanrr'yrm,» dedi? .. Ve nederr
hi~ degi~tirmedi inancrnr? Neden hi~ acr duymadr boy-
nu vurulurken? Ebu Hanife. neden sonradan ovdi.i
Mansur'u? .. Ovdi.i ve oli.imi.ine karar verenler arasrn-
daydrnrz, bu ovgi.ileri neden o zaman yapmadrnrz, di-
yenlere neden. «Mansur'un dinde a~trgr gedik oylesine
bi.iyi.ikti.i ki, ancak ba!?ryla kapayabilirdi,» yanrtrnr ver-
di? Gi.izel soz ... Gorkemli bir anlatrm. Ama, bilginin
kuru mantrk ve di.izen a~rsrndan katrlrp kalmr~'rgrnrn.
yeteneksizliginin de a~rklanmasr degil mi bu? Ba~ka
neyle yorumlayabiliriz?
Yaz1k ...
Ebu Hanife gibi bir bilgin. kimbilir nasrl a~ardr
yollarr Mansur'dan gerekli dersi alrp, di.i!?i.incenin bu
noktalarrna gelebilseydi. <:;ok yazrk ... Am a, ni~in krzr-
yorum o'na ... 0 ilkin yitirmi~ Mansur'u. sonra bir na-
mus borcunu oder gibi ovmi.i~ ... Ben daha, birka~ ay.
birka~ hafta once, yalanlamaya ugra!?m1yor muydum?
Boylelikle, birkez daha oldi.irmek <;abasrnda degil miy-
dim? Oyleyse degi!?en ne? Ogrenmek ... Ve Ahlati ... »
Gozlerini a~tr.
Ahlati. i.irkek bakr~la11'a si.izi.iyordu o'nu.
Dikildi. Etegine yapr!?tl Ahlati'nin.

237
- $eyhim ... $eyhim ...
B1rakmad1 Hi.iseyin... Hemen kucaklad1 Bedred-
reddin'i,
- Gozlerindeki aydmhga bakam1yorum Bedred-·
din. Benim ~ozemedigimi mi ~ozdi.in. Sanlma bana oy-
le. Biliyordum ki, sen benim varamad1g1m yere vara-
caksm. Ve ~ozemedigimi kolaylay1p oni.ime atJverecek-
sin ...
- $eyhim!.. c;ozemedim daha. Ama, ~ozecegim­
den kU§kUm yak. Yorulmadlm. Tersine, oyle bir dingin-
lik i~indeyim ki. Kendimden temizlenmek istiyorum.
Yard1m edin bana. Di.i§i.ini.irken, Mansur akhma geldi.
Ebu Hanife'yi di.i~i.indi.im sonra. Ve utand1m kendim-
den. Ben ki, kitaplanmda hep onunla ugra§tJm. A~lk­
lamalanmda, notlanmda durmaks1zm Mansur'un yanll-
dJQJnJ anlatmaya ~abalad1m. $imdi anhyorum. Di.i~i.in­
cenin derinliklerine inince bir iyice kavnyorum ki, yam--
lan benim. Mansur bir bo§lugu dolduruyordu. lnsan
di.i~i.incesini kendinden ~ok sonra bile varam1yacagr
bir dorugun i.isti.inden bak1yordu biz zavalh 1ara. Ve kor-
kusuzca belirtiyordu gordi.iklerini ... $imdi anhyorum ni-
ce koti.i bir i~ yapm1~1m. Bag1§la beni l?eyhim. Ve yar-
dJm et ...
- Bag1~1amay1 Mansur'dan dile Bedreddin. Ya da
daha iyisi kendinden. 0 demi~tir ki, ben. Oyleyse, sen-
de yans1yan Mansur'dur. Mansur'un dediQi gibi. BagJ~­
IiamayJ dile kendinden. Bag1~layabilirsen rahatlarsm.
Mansur? Ka~ yi.izy1hn ardmda. Ahlati, o'ndan ba-
QJ~Ianma dile diyor. Ne demek bu?
Yeniden dahyor di.i§i.incelerine Bedreddin.
Oni.inde yeni bir yol a~1lm1§ gibi ...
«Evet ... Mansur' dan dilemem gerekli bagr~'anma­
yJ. Nasll? Mansur bende yans1d1gma gore, ti.im yadsl--
dJklanmJ kabullenerek mi? Oyle olmah ... »

238
Di.i~i.incelerin a{whg1 u~u~maya ba~lad1 ba~mm
lcinde.
Sonra giderek hafifledi. Meltemin oni.inde kay1p
giden bir bulut gibi kalkt1 ba~mdaki ag1rhk. Bedreddin,
uyu~uk bedeninin klplrtiSIZiiQina ald1rmaks1zm dogrul-
du yerinden. Ayaklannm sonra ayakparmaklannm i.is-
ti.inde yi.ikseldi ...
Duram1yordu ... Durmas1 olanaks1z bir dongi.iye
kapt1nyordu kendini. Di.i§i.incelerinin yay gibi burkul-
masma uygun bir k1p1rdan1~ seyrimekte icinden. Co~­
kunun yeli pervaneye dondi.irmekte onu ... D1~ardaki
dut agacmm dahnda bir serce oti.iyor. Ve beyninin de-
rinliklerinde bir mi.izigin ~agilt1s1 dongi.isi.ine h1z veri-
yor Bedreddin'in ... Giderek haM:edi bedeni ... Giderek
ayuklan yere degmiyormu~ gibi bir sezgi doldu icine.
Mansur «Ben Tanny1m,» demi~ti. Sanm1§lard1
ki, o, salt kendine yi.iki.imlemektedir Tannhg1. Degil oy-
sa ... Tann insand1r. Ti.im geli§imlerin, ti.im birikimlerin
tek yarat1c1S1 alan insan. Tapmak da, tap1lmak da an-
cak onad1r. Ona olanda, neden arar durmaks1zm ki§i?
Madenden bugi.inki.i geli§meye uzamp gelen dogalhk
nedir? Muhammed'in yi.ice beyninden peygamberleri
sonu~lama di.i§i.incesi neden gecmektedir? lnsana tan-
niiQI b1rakmak i~in degil mi? Geli§meler bir yerde bit-
mi§tir demek mi.imki.in mi.i? Degil. .. Olmayanda, si.iri.ip
gidecek geli§:m icinde, insan, Mansur'un vard1g1 sonu-
ca varacak birgun ... Sorunu, egemenlik ac1smdan aim-
ca. durum apaydmhk ~1k1ver:yor ortaya ... Madem, bir
ki~iden, pek~ok ki§iye dogru bir dag1hm gostermekte-
dir egemen,'ik. Birgi.in mutlaka herkesin mall olacak-
tlr ... Ama bu herkes kim olacak? .. $ahlar, beyler mi?
Ti.iccarlarla ciftciler mi? Yoksa tezgah ba§mdakiler mi?
S1ray1 yeniden gozden ge~irelim ... Bir a§ama sonrasl-
nln egemeni kim oluyor. Bir oncenin u§aQI, kolesi ...

239
Oyleyse, gelecek kolelerin ya da kale i§lemi gorenlerin
alacaktrr. <;i.inki.i, asrl emek veren, insan!rgrn birikimini
de a§amasrnr da saglayanlar anlardrr.»
Ahlati, Bedreddin'in hrzlanan doni.i~une bakryar.
Ba§rnrn duru§unu, gozlerinin yarr aydrnlrgrnr suzuyar
bir iyice ... Bedreddin'in kimseye gereksinimi almadrgr-
nr anlryar krvanc;la. 0 yalunu bulmu§tur artrk. Bundan
oteye, ancak kendi istedigince gidebilir. Gelecegin ka-
prsrnr aralamr§trr birkez beyninin derinliklerinde. Bun-
dan sanrasr ic;in, asrl ~eyh Bedreddin. Ve ana gereksi-
nimi alan Ahlati'dir ...
Bedreddin, kendini di.i§i.incelerinin hrzrna kaptrr-
mr§. Yargunlugunu duymuyar. Oylesine bir di.i§i.ince
darugunda ki ~imdi, ti.im agrrlrklardan arrnmr§. Ser~e.
caktan ba§ka dala uc;mu§... Beyninin i«;inde mi.izigi,
di.i§i.incelerinin gi.imbi.irti.isi.i surdurmekte ... Hayrr. di.i-
~i.incelerinin degil... Saptadrgr egemenlik sahiplerinin
gi.imburti.isu bu ... Tezgahta i§ goren «;rragrn, tarlada «;ift
suren kolenin, her i.irettigine alnrnrn terini karr~trran
emekcinin ~alr§masrndan «;rkan uyumlu ses bu ...
Kendi bilincinden bekledigi, yrllardrr ula~mak i«;in
ardrna du~ti.igi.i di.i~i.ince, oni.inde gi.ine:;; r~rnlarryla yr-
kanmr~ bir bahar sabahr gibi tertemiz uzanmakta. Oy-
lesine bir mutlulukla dalu ki bellegi, ca§kunun yelinde
ucup yitmekten karkuyar.
«Yanrlgrm nerde, diyardum hep. Bu bulanrklrgrn
nedeni ne? !;>imdi anlryarum. Ben, Haldun ustanrn dagal
geli§iminden habersizdim. Kendimce, «;e§itli adlar veri-
yardum geli§ime. Uygarlrk diyardum. Pay, diyardum ...
Daha bir suru §ey ... Ve peygamberler getiriyar bu ge-
li§meyi, sanryardum bagnazlrgrmdan ... Haldun usta, bir
zincirimi kapardrysa, Ahlati ti.im baglarrmdan arrtrver-
di beni. Ve artrk apaydrnlrk, tertemiz aldum ... Ti.im le-

240
keleri de sildim mi, gelecegin kurgusunu buldum, de-
mektir.»
Diz!eri ag1r ag1r bukuldu. Her yanm1 saran tere al-
d1rmaks1zm, uzand1. Bedeninin giderek sogudugunu
sezinledigi halde, parmagm1 k1p1rdatacak guc;ten yak-
sun. Ahlati, «Kalk OstOnO degi~tir,» demek amac1yla
egildi. Bedreddin'in dald1gm1 gorunce, Ostonu ortup
91ktl.
Mueyyet. Cazibe, Mariye, kapmm onunde bekle~i­
yorlardl. Tam ag1zlann1 ac;acaklan s1rada i~aret etti. Ah-
lati. «Susun, uyuyor ... >> Birlikte bir kac; ad 1m yurudu-
Jer. Avlunun ortasma gelince, ahlati gulerek konu9tu
sesli sesli.
- f;ok yorgun ...
- Yorgun mu7 ..
- Yorgun evet. B1rakm, kendisi uyanmcaya uyu-
sun.
Sonra kendi odasma dogru yurudu.
Ardma d09tO Mariye ... Cazibe"yle Mueyyet, diki-
lip kaldllar.
Bir sure birbirlerine bakt1lar anlams1z anlams1z .. .
Sonrfl, kol!an du~tu yanlanna. Ag1r ag1r donduler .. .
Kendi odalannm kap1sma gelince, Mueyyet duralad1. ..
- Siz girin. Ben de gideyim evime ...
- Olmaz, Biraz sonra ke11dilerine gelir efendimiz.
Konu!?uruz ...
MOeyyet, §a91yordu bu i~e ... Bedreddin ki, y1llar-
d1r alay etmi~ti c;i!eyle, dervi~likle. $imdi kendisi bir
kapan1yordu ...
- Ne kadar oldu bunlar kapanah?
Cazibe cevap vermedi... Ba§Jnl onUne egip, goz-
lerini karnmda gezdirdi. Mueyyet anlad1. .. Oc; ay1 ge-
r;iyordu... Bir hucrede, glin1~1gmdan yoksun, gunlerce
yemeden ic;meden, dO~OnmO~Ierdi ...

Az~ Ortaklar1 F: 16/241


0~ ay1 ge~iyor benim bildigim ...
Ge~iyor evet ...
Dayan1hr g!bi degil. ..
Gu~ i~e sarmd1gm1 bilmekteydi efendim .. .
Gu~ ki, anlat1lamaz ... Yemeden icmeden .. .
- Ilk zamanlar yiyorlard1 efendim ... lki gun de bir
yiyorlard1. Giderek uzattllar yemek i~ini ... Mariye de
ben kulunuz da, dolu koyuyorduk kaplan sundurmaya.
Dolu ahyorduk. Siz bile kackez gelip uyarmak istediniz.
Dinlemediler.
Dinlemezlerdi ... Gormedin mi $eyhi ...
- Sanki sofradan kalkm1~ gibiydi degil mi?
- Gen~le~mi~. dinginle~mi~ti bir iyice... Demek
bir~ey var o hucrede ...
- Hi~bi~ey yok efendim. Mariye kulunuzla biz
haz1rlad1k orasm1. Girmeden once buyruk vermi~ $ey-
himiz ... Rahat olsun, buyurmu~.
- Demem oylesi bi~ey degil. .. Du~Gnsel an lam-
dan soz ediyorum ben ...
- DG~unsel an lam ... Hakhsm1z efendim.
- Yeni bir dunya bulmu~ olmah Bedreddin kann-
da~•m•z. DG~Gncelerine aykm ge!en bir i~leve girmez
o ... Girse bile, biryerde terslik gordO mu, hemen belir-
tiverir bunu. $imdi boylesine dayand•gma bak1hrsa,
dG~Gnce yoluna uygun yeni bulgular gormu~ olmah.
Eger oyleyse bac1m ... Eger birkez daha yakalad1ysa
saglamca bir u~. art1k arad1gm1 buldu demektir.
- Benim de guvencim tamd1r efendim. lnanc1m
saglamd1r efendime kar~'· .. Yoruldunuz biraz oturup
bir~eyler yemek istemez misiniz?
- lyi olur. Zaman ge~irmi~ oluruz boylelikle.
- Uyand1gmda dikkatlice bak1n efendim. Siz yol-
da~lslmz o'nun. Kannda~1 gibi ... Bir noksan1 varsa,

242
bildiriniz bana. Hemen tamamlayay1m ... COnkO biliyor-
sunuz ki ...
Vine utanct!a egdi ba~m1. «Ben bir gece gordOm
o'nu ... Bir gecede insan tan1mak da, kimsenin gOcOy-
le bagda~maz,» diyecekti. Diyemedi ... H1zla sofra ha-
mlamaya ba~Jad1. MOeyyet icteri girip, bir serin yer
arad1. Buldu da, iki pencerenin ortasma gelen mindere
bagda~ kurup oturdu.
Cazibe, hamlad1g1 yemegi tepsinin OstOnde geti-
rirken, kap1 act1ld1. ..
Mariye, elinde bir ba~ka tepsiyle gird! kap1dan.
- $eyhimiz buyurdular ki, yemegi burda yiyelim.
Ve Bedreddin ~eyhimizi, birlikte bek(eyelim. $imdi ken-
dileri de geleceklerdir ...
MOeyyet dikildi.
Bedreddin $eyhimiz mi?
GOimek geldi ictinden. Kendini tuttu... $eyh ince
uzun govdesiyle kap1dan giriyordu ... Girdi. MOeyyet'in
kar~1sma oturdu bagda~ kurup.
- MOeyyet Malia karmda~1m1z!.. Bedreddinimiz
oyle bir ~eyhtir ki, etegine yOz sOrmek, kendisiyle bu-
lunmak ki!?iye verilecek odOIIerin en bOyOgOdOr. Ne
mutlu size ... Ne mutlu ki, bugOnecek ya~amm1z o'nun-
la ge~mi~tir ...
Sanki, kendi dO~Oncelerini okumu~tu Ahlati ... On-
lara yamt veriyordu kendiliginden.
- $eyh ...
- Evet ~eyh ... $eyh Bedreddin' djr bun dan sonra
yolda~lmiZin adl. .. Ve oyle ki, Ahlati inanml~l olmak-
tan onurlanmaktad1r ... Size bir mu~tu getiriyorum hOc-
reden. Bir ctilede boylesine bilgi katlarm1, erme a~ama­
lannl flrlaylp gectene rastlamadl yOzylllmiZ. Bizden on-
ceki ku!?aklarda birtek Mevlana var, boylesine oluve-
ren ... $imdi bir de Bedreddin ...

243
- Beni bag1~laym1z $eyhim... Tam anlayam•yo-
rum ...
- $eyhimiz anlatacakt1r size... Oyle san1yorum
ki, yeryi.izi.inde higkimse ondan daha gi.izel anlatamaz.
Bir yere vanncaya ben izledim di.i~i.incelerini. Ama, bir
yerden sonrasma izlemek olanag1 kimsenin elinde de-
gil. Salt bizim ku~agm, biz den sonrakilerin degil. .. Kor-
kanm gelecek ku~aklann da, yetenegini a~acakt1r on-
Jar ...
- Gelecegi okur gibisiniz efendim ...
- Okuduklanmdan i.irkmesem, ti.imi.ini.i st>ylemek
gelir ic;imden. Ama, insan1 olgunla~tlran tum dertleri
gori.ir gibiyim ~imdi ...
- Dertler mi, Tann korusun ...
- Tann Bedreddin, Mi.ieyyet... Kim, kimi, kim-
den koruyacak 7..
Mi.ieyyet birden f1rlad1 yerinden. Sonra durakla-
dl. .. Cokti.i, bellegini yitirmi~ gibi. Ahlati si.irdi.iri.iyordu
sozi.inu ...
- Belirli bir a~amadaki insanm di.i~i.incesi kapsa-
maz bunu. Ta~ar, ta~kmmdan y1k1c1 olmacasma. Ama,
peygamberligi geride b1rakm1~ Bedreddin gibi bir us-
ta, oy!esine kavrarki di.i~i.incenin s1mrlanm. lnsanhgm
yararma i~ler bundan otesi. l~ler ya ...
Mueyyet ayaklanna kapand1 Ahlati'nin ...
- Sizin ku~kulann1z var efendim ... Buy run bize ...
Biz ki, yolda~•y•z Bedreddin'in ...
- Ku~ku ... Hie; ku~kum yok. Her gOne~ yolunu
bulacakt1r. Her Tann uydusunu ... Ama, egemenin c;ar-
klyla ~atll?tlgmda, Tann m1 kaz<Jnlr, egemen m1, 1~te
bunu bilmiyorum. Ve samyorum ki, $eyhimiz bunu bil-
mektedir. Kendisine sorahm ...
Suskuyla uzatt1lar ellerini sofraya dogru... Mari-

244
ye ve Cazibe, ayakta saygryla bekliyorlardr. Ahlati ba-
~mr kaldrrdr.
- Buyurunuz hatunlar ... Bizim di.izenimiz herkes
i~in e~itligi getirir. Sakmmadan buyrunuz ...
lkiletmediler.
<;okti.iler kadmlar da... Sofraya dort el birden
uzand1. ..

Yerinden bir dogrulabilse ... Birkez dikilebilse ye-


niden ayaklan i.isti.ine... Yapacagmr biliyor. Kendini
zorlamakta durmaksrzm. Zorlamakta ya, teriyle uyuyup
kalmanm srkmtrsrm ~ekiyor ~imdi. ..
Bedeni sancrlar i~inde krvramyor.
Hankahm kendisine aynlmr~ odasma gidecek gi.i-
ci.i yok ...
Oysa, uykunun karanhgmda beyni nasrl da parla-
mr~tr. Ti.im di.i~i.indi.ikleri birkez daha aklmdan ge~irin­
ce, yapuklanndan nasrl utanmr~tr. Kitaplannda ki.i~i.im­
sedigi, saldrrdrgr dervi~lerden bagr§lanma dilemek i~in
yanrp tutu§makta. Ne var ki, kendini brrakmr~hgrn so-
nucuna dayanamadr bedeni. .. ·
Yokluyor kendini ... Ate~ gibi avu~lan, bedeni. Ve
kemiklc-~inde dayanrlmasr gi.i~ bir agn geziniyor dur-
maksrzm.
Odasmda beklemekte olanlar, durmadan kaprya
bakryor'ar. !;)imdi gelecek, nerdeyse geldi diye ... Ahla-
ti dayanamadr sonunda. Kalktr ... Hi.icrenin kaprsmr a~­
tr. Yankaranhkta, Bedreddin'in yatmakta oldugunu go-
ri.ince, ~a~rrdr ... Hi~bir cezbe sonu uykusu bunca agrr
olmaz. Tam tersine, bir hafifligin yucelmi§liginde dog-
ruluverir insan.

245
Bedreddin neden boyle?.
Yanma yakla~mca an!adr nedenini ... Terli beden.
oynayacagr oyunu oynamr~tr i~te. Hastalanmr~tr Bed-
reddin ... Yokladr usta elleriy,:e. Alnmr, bedeninin ate~i­
ni ara~trrd1. Yanryordu. lnce bir inilti ~rkryor agzmdan.
Ama, belli etmemek i~in kendini srkmakta.
- Tedbirsiz davrandrk ~eyhim ... Terli bedenle ya-
trp kaldrk ... lzniniz olursa ben iyile~tiririm sizi. Dayanm
azbiraz ...
- $eyhim mi? Bana ~eyhim mi diyorsunuz? Hem
de siz ... Huseyin-i Ahlati ...
- Evet, biz ... Huseyin-i Ahlati size ~eyhim diyo-
ruz ... c;unku biliyoruz ki, bizim eri~emedigimiz yerlere
eri~tiniz. c;unku biliyoruz ki, siz donmeye ba~layanda,
bir evren oldunuz. Yaratmr~ ve dahi yaratrlmr~ ne var-
sa parmaklannrzm ucunda aktr gitti. Salt ruh oldunuz
etten kemikten kurtulup. Salt du~Once kestiniz Tannla-
~arak ... 0 yuzden, bundan ate, biz ba~kalannm ~eyhi
olabiliriz. Ama, siz, bizim ~eyhimizsiniz.
- $eyhim ... Efendim, hastayrm. Ve hastahgrm-
da, en ku~ultOcu, bedeni acrlanmm i.istOnde ~ok daha
buyuk acrlar verici tek davranr~ bu olurdu.
- Bedeni acrlar ... Ge~icidir bunlar ~eyhim... Biz
beden acllarmr ge9irecek melhemleri 90ktan kardrk.
Hi~ ku~kunuz olmasm. Asrl acr odur ki, ya~am boyu
surer... Sapma acrsrdrr bu ... Ki~i birkez dogru olarak
gordugunden saparsa. Evrenin, ya~amm gorkemine da-
lrp, bildiginden vazgelirse, asrl acry1 kendi yarat1r. Ve
dahi sizin bilincinizde olunca, onun ilacr, melhemi de
yoktur.
Bedreddin, bir ~ocuk gibi ellerini uzatt1. Gormezli-
ge geldi Ahlati. .. Dt>ndu ... MOeyyet'i de yanma alarak,
geri geldi. Bedreddin, Mueyyet'i uzun zamandrr gorme-
mi~ti.

246
- Mueyyet ... Kannda~nm, yolda~1m benim ...
- $eyhim .. .
Ba~ucuna diz t;oktO Mueyyet ... Sonra Ahlati'nin
yard1m1yla kucaklad1 Bedreddin'i. Hankah'm hucresin-
den alarak, odasma ta~1d1lar. Cazibe, yatagm1 t;oktan
yapm1~t1. Yat1rd1 incitmeden. Yorgan1 OstOnden t;eker-
lerken, Ahlati, ba~ka bir odaya girdi. ..
Ara~t1rma, ince~eme odas1 olarak kullandJQJ aydm-
llk ama kut bir odayd1 buras1. Ahlati, bo~ zamanlann-
da buraya kapamr, t;e~itli hastal1klar it;in, ilac hamlard1.
Ot koklerinden, hayvan odlerinden, yapraklardan, t;e-
~itli yaglardan ... Kimisini ezer, birbirlerine kan~tmr. Ki-
mini eritir, deneyler yapard1. .. Odanm duvarlarmda, t;e-
~itli kavanozlar, kuru, duru ilat;lar dizelenmekte ... Elini
uzatt1 bunlardan birine. Kuru tabletler vard1 it;inde. Bi-
raz ald1... Geri don dO ...
Cazibeye uzat1rken, kullan1lma bit;imini de anlattl
bir iyice.
- Baka hatun, durmaks1zm t;orba pi~ir ~eyhimi­
ze. lcsin ... lt;tikten sonra, 1hk suyla bunlardan ~u bu-
yuklukte kopanp, verirsin gun de Ot;kez ...
Elinde, t1rnak buyuklugunde kopanlm1~ bir tablet
vard1. Uzatt1 ve surdurdu sozlerini;
- Biz ugranz. Sizi yaln1z b1rakmay1z hit;bir zaman.
<;ok iyi bakmah ki, tezgunde iyile~sin. Tezgunde l~lkla­
nallm kendilerinden.
Cazibe t;orbayl t;oktan ISitml~tl... Ba~m1 dizine
ald1 Mueyyet ... Ka~1k ka~1k sundu Cazibe ... Ot;Oncu-
de durdu Bedreddin. lstemiyordu ... Zorlad1lar. Bir ka-
~~k daha ald1. Sonra, iki yudum suyla hapm1 it;ip, dald1
ate~inin derinliklerine ...
Arada bir Orperiyordu. Ve her Orpertisinde, bir
pembelik ruzgarlan1yor beyaz teninde. Bir ate~in dola-
~Jml, gozle goruiOyor ...

247
Cazibe, yarganm altmdan elini gezdirdi bedenin-
de ... Bir gece birlikte alabildigi efendisi, hastayd1. c;a-
resiz gozlerle bakt1 Mi.ieyyet' e ...
- $eyhimiz iyile~ir bac1m. Hi~ ku~kun almasm
iyile~ir. Biz a'nunla neler atlatt1k bugi.ine gelinceye.
Hem daha gen~tir ve dahi gi.iyli.idi.ir ... Bir di.i~i.in, da-
gunun ve dahi batmm en bi.iyi.ik ~eyhi alan Hi.iseyin'i
Ahlati efendimiz, kannda~1m1zdan ~eyhimiz diye sozet-
mektedir. Bizim ~eyhimiz ... Efendimiz, kannda~1m1z
Bedreddin iyin demektedir bunu. Nasi! bir ovi.inci.in
iyinde aldugumu anlatamam. Daha ya~1 atuzbe~ degil ...
Anhyar musun bunun degerini?.
Cazibe, dizlerinin i.isti.ine aturmu~tu oteki yanda ...
- Anlamaz alur muyum efendim ... Benim bi.iyi.ik
bilim adam1, bi.iyi.ik ~eyh diye tan1d1klanmm ti.imi.i, ar-
tlk ya~amlannm sanuna gelmi~ kacalard1. Oylesine gi.i-
zel gelecegi a!an bir insanm1~1m, Tann oylesine bi.iyi.ik
bir~eyle odi.illendirdi ki beni ... Gece gi.indi.iz, ha~nud-
lugumu bildirmekteyim zaten .. .
- Ben de bildirecegim. Birkez kendine gelse ...
Birkez kanu~abilsek ... Gi.inlerdir, ne gi.inleri, aylard1r a
kapal1 yerde ne buldu, bir anlayabilsek ...
- Sakmmaz m1 biz den efendim ...
- Biri atuzbe~ yllhk yalda~1, kannda~1 ... Biri de
bundan sanmki y1llarda kulluguna s1vanm1~ iki insan1z
biz ... Bana oyle gelmektedir ki Cazibe bac1m, ~eyhimi­
zin bu di.inyada bizden yakm1 yaktur.
- Elbette yaktur. Dileyelim ki almasm ...
- Yak vard1r. Bir de, Ahlati ~eyhimiz... Birden
degi~tigine, birden yi.icele~tigine bak1l1rsa, a'na bizden
yakmd1r bOyilk ~eyh ...
lkirciklenivermi~ti Cazibe ...
Bedreddin, ya~ammdaki ilk kadm aldugunu soyle-
mi~ti a gece ... Kans1 almu~tu ~imdi. Karnmda a gece-

248
nin armaganm1 ta~;~yordu, a~Jian, geli§en bir tohum gi-
bi. .. MOeyyet, dogdugundan, ilk ad1mlarm1 attJgmc!an
bu yana yolda§JYdJ o'nun. ~imdi, bir aksakalh gelip, tu-
mi.ini.in yerini ahveriyordu.
Mi.ieyyet, Cazibe'nin bakJ§Iarmm bulutlandJgmJ go-
rOnce, gOIOmsedi.
- Yok bac1m. K1skanmak yok ... Bizim yerimiz
aynd1r. Ahlati"nin yeri ayn ...
- K1skanmak m1? Tann korusun.
- BakJ§Ianndan anlad1m ki, biran dO§Ondi.in bu-
nu. Bir kocanm ba§kO§eyi alarak, yi.iregindeki yerimizi
golgelemesini istemedin. Ama, bu bilginler, birkez der-
vi§lige soyundular m1, k1skanmak ki§iyi kO~OitOr ...
Ben Mevlana olaymdan gok iyi bilirim ki, bunlann sev-
gisi ve tutkusu bir ba§kad1r. Biranda siler tOmOmOzO ...
Elbette sevdigini sevmezsek ... ~imdi ben sana derim
ki Cazibe hatun, Seyhimiz Ahlatj efendimizi ~ok mu
sevmektedir. Biz ondan gok sevecegiz. Hem de yi.izO-
ne, yOzeyden degil ha... l~imizin en derin yerlerinden
tutulmu§casma ... Gorecegiz ki o zaman ~eyhimizin bi-
ze sevgisi daha artmakta ... Anlayacag1z ki, dervi§in
tum sevgisi §eyhine donmektedir.
- ~eyh... ~eyh kim burda?
- Dogrusunu ararsan, ben de §a§tJm ... Bunlar
ikisi, t1pk1 MeviAna ile $ems ... Onlar da oyleymi§ oku-
dugum, bildigimce ... Mevlana dermi§ ki, beni aydmla-
tan sensin ... ~ems hemen yadsJrmll?··· Bende yansJ·
yan senin J§JQJndJr. Sen kendi J§Jgma bak1p, bende ay-
dmhk hayallenmektesin ...
- Demek tOm Osti.iniOklerden soyunup, e§itlel?i-
yorlar bunlar ...
- Hah bak en dogrusunu sen buldun hatun ba-
cJm... Oyle bir e§itle§iyor ve birbirlerine oyle bir tut-
kuyla san!Jyorlar ki, ogreten kimdir, ogrenen kim ...

249
Belleyen kimdir, befleten, kim ay1ram1yorsun. Ham bir
yurek ta~nyanlar, ham bir kafa ta~1yanlar bu tutkuyu
anlayamazlar. Ama, biz, Tannya ~ukurler olsun ki, ~ey­
himiz gabas1yla pi~ip, kotanld1k. Bir iyice ogrendik ki,
insanhg1m1z igin, o'nun tutkusu bizim tutkumuz alma-
h. Onun sevgisi bizim sevgimiz ... Siz de bu yolu tutar-
sanlz, mutlu o~ursunuz.
- Ben mutluyum efendim ... Efendimizin yanm-
da olmak, o'na hizmette bulunmak, benim hig hayal
edemedigim bir mutluluktu zaten ...

Durmaks1z1n terliyor. Terledikce, bedenindeki ag1r-


!1gm, agnlann yittigini anhyor Bedreddin ... Giderek i~­
tahl art1yor ... $imdi Cazibe'nin eliyle pi~irdigi gorbalan
daha gok igiyor ... Tum istegi kalkmak ... Am a, Ahlati
izin vermiyor. lki gun daha yatmas1 gerekiyormu~ ... lki
gun daha k1p1rdamadan, terlemeyi surdururse, hasta-
hgl tum den atacak ustunden ...
lpek yorgan1 ba~mdan gektigi an, f1rlay1p kalkmak
istiyor. Kalk1p, kendine verdigi sozu yerine getirmek.
Tum yapt1klarm1 silmek. Yeniden ba~lamak ya~ama ...
Ahlati'nin yapt1g1 gibi. TUm dervi~lerin yapt1g1 gibi.
Aynlmaks1zm... In san e~itliginin en uc noktasma it-
mek istiyor kendini. S1rtmda bir gul abayla, ~eyhinin
eteginden yap1~mak geliyor iginden. Bir de ...
Gece ylld1zlann1 l!;?llatarak ilerlemekte.
Yany1 buldu bulacak ...
MUeyyet, $eyh hasatland1gmdan beri, hankahta
kendisi igin aynlm1~ odaya gekildi gok oldu ... Cazibe,
dizlerinin UstUnde kaykllm1~. uyumakta .. .
Uzun uzun bakt1 o'na Bedreddin .. .
Venice uyanm1~t1 kendi. Ve gUgiU oldugundan,
hastahg1 tUmi.iyle att1gmdan gi.ivenliydi ... Bu gi.ivenle,
yapmak istedigini yapabilir. Kimseye gori.inmeden, ak-

250
hndan gegenleri gergekle§tirirdi ... Gergekle§tirirdi ya ...
K1p1rdand1 ...
Cazibe uyuyor...
Uyand1rmadan SJynlabilirse, ba§ardJ say1hr.
Yeni bir k1p1rdanma ...
l<imbilir kag gunun uykusuzlugu ve yorgunlugu
bast1rm1§ Cazibe'nin omuzlarmdan. Eskiden, onceki
gunlerde en kliguk klplrtJsmda gozlerini ag1yordu. Ka§-
lanna dogru klvnlml§, gozlerinin altm1 golgeliyen kirpik-
leri oyna§Jyordu hemen. «Bir§ey mi buyurdunuz efen-
dim? Bir isteginiz varsa, kulunuza soyleyiniz.» Diyerek
kar§1lard1 klplrdanJ§IarmJ. ~imdi oyle degil. .. Kendisin-
den gegmi§ti. ..
Dogruldu yatagm1n iginde ...
Halsiz ...
Her klplrdanJ§mda, kaldJramJyacagJ bir yOkun al-
tma girmi§cesine gO«; harcamas1 gerekiyor. Ama, ka-
rarh ... Kalkabiliyor §imdi. .. Kendisinden gOvenli ... Ak-
hna kodugunu uygulayacak. Yeter ki, Cazibe uyanma-
sm. Hankahtakilerden kimse sezinlemesin eyleme ge«;:-
tigini. ~eyhi ... HOseyin-i Ahlati, bir oldubittiyle kar§Jia-
§lnca, ses edemez ...
Ostelik sevinir bile ...
Bedreddin'in, kendiliginden kusurlann1 temizledigi-
ni ogrenince, kimbilir nas1l sevinir. BagJ§Iar kondinden
oncekiler de ... TOm yuklendikleri, saldJrdJklan ve kO-
gOmsedikleri. .. Yeter ki, birkez akhna kodugunu uygu-
layabilsin.
Cazibe, oturdugu yerde uyumakta ...
Son birkez denedi o'nu Bedreddin.
OstOnden att1g1 yorgam, dizlerinin omuzlarmm us-
tOne gekti Cazibe'nin.
Sezinle.medi kadm.
Gull.imsedi. ..

251
Karanlrkta, solukla~mr~ pembe dudaklarr daha bir
belirdi sakallarmm arasmdan. Bedeninde, bir ca~ugun
yaramaz allrgr dalandr. Tumuni.i atlatmaktan bi.iyuk bir
sevin~ duyarak kaprya yoneldi ...
Ses ~trkarmadan a~rp, dr~arr ~rktr. ..
Hankah avlusunda, ayr~rgryla yrldrzlar ayna§mak-
ta ...
lnsanlar, uykunun derinliginde yitmi§ler ~aktan.
Adrmladr avluyu... Hankah kaprsmm her zaman
a~rk durdugunu biliyar. Yi.irudu ~trktr ... Sakaklara dal-
dr. Bir yalnrzlrgrn baynubi.iki.ikli.igi.i golgelenmi~ her
yanda ... Sakaklar insansrz ne denli ba~ ve anlamsrz ...
Bakrndr yoresine. Tek ayak trprrtrsr canlrlrk getir-
miyar. Bir mezarlrkta yurur gibi. Berkak'un buyruguyla
ti.im evler beyaza boyanmr~. Ayr~rgmda gorkemli birer
mezar ta~r gibi durmaktalar ... Uyuyanla, olu arasmdaki
ayrrrm ne kadar ki zaten ?..
«Nefeslenmesi, midesinin, barsaklarrnm ~talr~masr
mr? Asrl a zaman olu degil mi insan. Di.i~unceden yak-
sun kalrnca, yitmi~ sayrlmaz mr yeryi.izi.inu yonetmeye,
Tanrrla~maya gelmi~ alan? .. Yiter... Benim gozi.imde
de insanlarrn belleginde de ... Di.i~i.in Bedreddin oy-
leyse. Gelecek ~ta9r a~acak anahtar ellerine sunuldu
senin. 0 cezbe gunlerinin boylesine bir hastalrgr getir-
mesi neden? Pu~unmen gerekenden fazla di.i~undun
de andan ... >>
Bundan oteye daha da fazla du~unecek ... Gelece-
gin insanlrgmr ~t6zme sava~r bu. lnsan beyniyle, kanr-
nm, bellegiyle sinirlerinin sava~r. .. Heran uyanrk kalrp,
he ran bir bilginin derinliginde kulaylanmak gli~t i~ ...
Taplumlarr, taplumlarm geli~mesini ve bunlarr boll.ip
ayrmtrlarm niteligini kar~rla~trrmak.
Yukunun agrrlrgmr biliyor. Bilinci keskinle~tikce,
ku~kusu artryar. Tek yanlr~ yapmamalr ... Bayezid, ile

252
konu:;;malan geciyor aklmdan. Bas!t insanm sorum.'u-
lugu kendisiyle ba~lay1p biter, demi~ti. Yonetenin so-
rumlulugu ise, yonettiginin coklugu olcUsUndedir ... Ya
bilginin sorumlulugu ...
0 zaman akma gelmiyordu bu ... 0 zaman, kendi-
nin bir sorumlulugu olduguna inanm1yordu. Oysa, §im-
di oylesine bir sorumluluk yUklendi ki, ogrendikleriyle ...
Bir yerinde yan1hrsa, insanhga en bUyUk kotUIUgU ede-
bilir. CUnkU, tabulann annacma dikilecek. Tabulan yl-
karak, yeni bir geli~menin tohumlann1 atacak insan
beyninde. Bu en bUyUk sorumluluk. Y1k1mlar gelirse,
hinter, yUzbinler ve belki de milyonlarm aciSinl yUregin-
de duyacak. Kendinden sonra bile olsa ...
Acele etmeli. ..
Biran once ula~mah varacag1 yere. Biran once te-
mizlemeli kusurlanm. Ve sonra, ~eyhinin buyrugunu
yerine getirmek icin, temiz bir yUrekle uzanmah yatagl-
na. lki gUn daha, gerekirse on gUn daha yatar. Onemli
degil. Ama, madem ken dine soz verdi birkez ... Bu so-
zU yerine getirmesi gerekli. .. Ve bu sozU yerine getir-
dikten sonra, yeni ya~amma, yeryUzUne yeni gelen bir
cocuk safhg1 ve temizligi icinde ba~lamas1 gerekli ...
$imdi oyle degil. ..
Be•'eginin derinliklerinde, kendisine gelecegin anah
tarm1 sunan adama haks1zhk etmenin kirini ta~1yor ...
«Boyledir in san.>> diyor ... «lnanmad1g1 ~eye, inanmak-
tan ote, ogrenemedigi, bilmedigi degere kar~1 Clkma-
nm ilkel rahathgm1 duyar. Yok saymakla, ta!ill, havay1,
evreni yokedebilirmi~ gibi ... Nice bir ilkelliktir ki, ince-
lemek, ara~tlrmak ve ogrenmek gucunU gostermek
yerine, silip at1verir yuce degerleri ... »
Egemene yaramr boylelikle ... «Benim gibi orne-
gin... Kendi bel!egimde, yeni bir dOzen olu!?turmanm
kavgasm1 veriyorum ... Am a. oteki bilginler gibi, kola-

253
yma ka~rp, duzeni sarsacak, yeni duzenin ba~langrt;
noktalannr sunacak bilgilere srrt ~eviriyorum. Bu yad-
srma egemenn i~ine geldigi i~in odullendiriyor beni ... >>
Du~uncesinde yeni geli~meler oldugunu sezinle-
menin bilinciyle durmaksrzm yuruyor. Gozleri yarr ka-
pah. Sanki, ba~mm ardmda kendince ~izilmi~ bir yo:
var. Ve gozleriyle bakmaksrzm goruyor onunu Bedred-
din ...
Oylesine kararh bir gidi~i var ki, kendisi bile ~a~-
makta ...
Ehzer kutuphanesinin onunde durakladr ...
Kapmm tokmagma uzattr elini ...
Biran, verdigi emege yandr.
Bir krsa an ... Eli tokmaga uzanmcaya degin ...
Ve yanh~a verilmi~ emegin degersizligini du~undu
ardmdan.
Kendi kendini yokladr yine de ...
l~inde hi~ acrma yoktu ...
Tokmagr u~kez saga dogru ~evirdi. Kapr, kendili-
gindenmi~ gibi agrr agrr a~rldr.
Girdi i~eri. ..
Ta~m serinligi, bedeninde urpertiler yarattr. .. Al-
drrmadr.
l<apmrn yanrnda, durmaksrzrn yanan me~aleden,
bir kandil tutu~turdu. Kitaphgrn, derin, uzayrpgiden
dehlizlerini adrmladr.
Simavnah Bedreddin boiUmune gelince durakladr.
Rafta dizili duran kitaplarrna son birkez baktr. Krrkbe~
cilt, yan yana dizelenmi~ti.
Tumunu topladr. Kaftanmm eteklerini krvrnp, alt
rata koyarak, usti.lne yerle~tirdi. lki eliyle, eteginin uc-
larrndan tuttu ...
Gerileyerek yeniden baktr rata ...
Yoksunla~rvermi~ti. ..

254
Yaln1zhgm boynubi.iki.ikli.igi.iyle, garip garip bakl-
yordu sanki.
Gozlerini k1rp1~tlrdl.
Dondu ...
k:inden geli~en karann ~on itkisiyle, ko~arad1m
kap1ya yoneldi.
C•ktl ...
Ardmdan gird@ gibi, yeniden kilitledi kap1y1. So-
kaklara dald1 yeniden .. .
Yurudu, yurudu .. .
Gozleriyle degil. teniyle yol ay1rarak ilerledi.
Bedeninde, Nil'in nemini duyunca duralad1.
l~te, amacma ula~m1~t1. Kutsal Nil nehrinin sula-
nnda armacakt1 tOm kirlerinden. TOm kusurlanm bur-
da, suyun gorkemli grisinde b1rak1p, donecekti Ahlati'-
ye ... Ve bun dan sonra, ogrendigini daha bir kesinleye-
rek, di.i~i.incesinin doruguna c;•kacaktl.
Ilk kitabm1 ald1 eline ...
Sonra etegindekilerj oldugu gibi dokti.i •s'ak kum-
lann i.isti.ine.
Elindeki kitab1n yapraklarm1 bir bir c;evirdi. Gar·
meyen gozlerle, yazd1klanm harf hart yeniden okudu.
Parmaklannm eylemi, dO~Oncesinin h1zma yeti~emi­
yordu.
Ciltlenmi~. yald1zlan1p, bir iyice i~lenmi~ kitap,
ic;indekileri korumak amac1yla avuc;lannm ic;inde c;•rp•-
n•yor ... Bag1~lanma dileyen, yap1tm yanh~hgm• ba~kCJ
yads•malardan bekleyen bir yakar1 gibi, yapraklann1
uc;u~turuyor. Di.i~Oncesindekilerden Orkmi.i~cesine di-
reniyordu.
Nil'den ince bir nem ok~uyordu yOzOnu.
Yel. parmagmm eylemine yard1mc1. Sayfalann ac;•l-
masml, kan~masm1 sa~hyor. Ve Bedreddin, her yapra-
9• gOc;IOkle kopanyor ciltten. Ay1rd•gm1 gittikc;e hafif-

255
leyen bir yi.ikten, ti.imden kurtulurcasma bir bir savuru-
yor sulara ...
Giderek art1yor sevinci. ..
Co~ku, i~inde donmek istegi yaratarak, kaban-
yor ...
Yapraklan koparan parmaklannda bir gi.i~ ... Daha
h1zlan1yor eylemi ... Ag1r ag1r donmeye, her doni.i~te bir
yaprag1 buru~turup, kolunun ti.im gi.ici.iyle savurmaya
ba~hyor ...
Annd1gmdan ku~kusu yok ... Ti.im yanl1~lan te-
mizleniyor i~te ... Ay1~1gm•n beyaz(lgmda 1~1ldayan NiL
her yaprak di.i~ti.ikce biran karar1yor ... <;ini mi.irekkebi,
yaralanm1~ bir bedenden kan s1zmas1 gibi, bi.iki.ilen bir
iz b1rak1yor biran. Sonra, yeni bir ~1rpm1~ ve yeni bir
iz ...
Kitaplar, tek tek Nil'in ak1~ma uygun ~alkalan­
makta ... Bedreddin'in kendi ~evresindeki doni.i~i.i ala-
bi(digine h1zlanmakta son(ara dogru ve olagani.isti.i bir
h1zla, sayfalar u~u~makta suyun i.isti.inde. llkin, 1slak-
hg1 emen bir gev~eklige girip, sonra karasm1 salarak
par~alan1p yitmekte.
Her yiti~. biraz daha h1zland1nyor Bedreddin'i. ..
K1y1daki kumlarm i.isti.inde izi yitiyor sanki ... lslak-
hg• bir golge gibi oyan parmaklan duymaz oluyor sogu-
gu. Son yapraklan da bitirdikce, kollarm1 iki yana a~a­
rak, donmesine daha bir h1z veriyor.
- l~te ~imdi ula~t1m as1l doruga... Oldurdugu-
mu oldi.irdi.im ... Yaratt1g1m1 yitirdim ... Evet, aranmasi
gerekeni, kendimde aramahy1m. Bize bu yol gori.inc:J.i.i
bun dan ate ... Ve bu yolu, sonuna degin yi.iri.iyi.ip git-
meliyim ben ... Nilin serinligi yok ~imdi. Kitaplanm•n ki-
ri de. Osti.imden tOm ag1rhklar yitti. Yere basm1yorum
belki. Belki de, derinliklerinde cevalan etmekteyim. Be-
ni baglamaz ki. .. DO~Oncenin son yeteneklerini harca-

256
m1~1m kendi elimle. Ve daha yOce!erini bulmu~um ...
Benim kitab1m yok bun dan Cite ... Kitap benim ...
*
**
Cazibe, dOrtOimO~ gibi gozlerini a9t1. A9mas1yla
dikilip kalkmas1 biroldu ... Ahlati, yataktan c;•kmamas•-
m buyurmu~tu Bedreddin'in ... Ama, yatagmda degildi.
Hem de, yorgan1 kendi Ostune ortmO~tO. Bakmd1 oda-
n•n i9ine. Gorunmuyor ... Helaya gitmi~ olmasm ...
Oyle ya ...
S•k•~m1~t1r. S•kllm1~t•r da ... Gucunun yerine gel-
mekte oldugunu kendisi bile bildikten, gordukten Cite,
Bedreddin bilmez mi? Bir deneme yapm1~t1r ... Helaya
gidip gelebilecegini isbatlayacakt•r kendi kendine ...
Ama ...
Donmesi gerekmez mi ~imdiye ... Yorgam ne za-
man Ostune orttOgOnO bilmiyor. Bir baksa m1? Ya gitti
de, halsizlikten dOnemediyse ...
Ko~tu ...
Hankah'ta lie; tane he Ia vard1. ..
S1rayla her birinin kapiSinJ vurup, ses dinledi. ..
Sonra birer birer ac;t1 kap1lanm. Yoktu .... Cile hOcre~e­
rini dola~maya ba~lad1 hemen ardmdan. Ahlati, «tutu~­
mu~ bir me~aledir o art1k. l~1gmdan tumOmOzOn, tom
insanllgm aydmlanacag1,» demi~ti. Yeniden girmesin
~ileye ...
Yoktu ...
Sonunda ak1l etti... Mueyyet'in kap1sma vurdu.
Derin derin nefeslenmelerden Ote cevap a·lamad1 ilkin.
Biraz daha sertce vurunca, dikildi Mueyyet.
-Kim o?
- Ben efendim. Cazibe kulunuz ...
- Buyur bac1m bi~ey mi var?
- Efendim yok ...
Mueyyet ilkin anlamad1. Gozlerini ogu~turdu. 0y:'e

Azap Ortaklan F: 17/257


kald1. Kelimeleri tek tek, birer ~ivi gibi bellegine yerle~­
tirinceye. Sonra birden s1~rad1.
- Yok mu? Nerde?
- Nerde oldugunu bilmiyorum. Hankah'1 arad1m.
Yok ...
KaftanJnJ g09Ii.ikle giyerek, kap1dan 91kt1 MOy-
yet ...
- Nereleri aradJn bac1m 7
Heryeri ...
~eyhin odasJna baktJn m1?
Bir oras1 kald1, bir de oteki dervi~lerin odala-
rJ .••

- Hadi sen §eyhin odasJna bak. Otekilere ben·


bakanm ...
- Sagol efendim ...
Dondi.iler ... MOeyyet, bir bir odalan a91p, ara!l)tJr-
maya ba~lad1. Cazibe, Ahlati'nin kap1s1m vurdu ~ekine­
rek. Mariye'nin fJsJitJh sesi geldi i9erden.
- Kimsin7
- Mariye bakar m1sJn 7
Mariye, 91plakhgJn1 ortecek bir bi9imde aralad1 ka-
PIYJ.
- Ne var?
- ~eyhim yok yatagJnda. Acaba, dedim, akhna
bi~ey geldi de, ~eyhimle konu~maya m1 vard1?
Mariye cevap vermemi~ti ki, Ahlati ba!l)JnJ kald1r-
dJ.
-N'oluyor hatun7
-Efendimiz, !l)ey ...
-Cabuk soyle. Birine bi~ey mi olmu~ ...
-Bedreddin ~eyhimiz yokmu~ yatag~nda.
-Ne? Ben o'na iki gi.in daha kalkmamasJnJ soy-
lememi~ miydim? Hay aksilik. ~imdi yeniden hasta
olacak ...

258
Dagrulup kalkt1. .. Giyindi bir iyice ... Kap1da go-
rOndO.
- Ne zamandan beri yak? ..
- Bag1~laym1z ~eyhim, bilemiyarum ... Bir ara
dalm1~1m aturdugum yerde. Kalkm1~. Yargan1 bana or-
tOp g1km1~. Uyand1ktan sanra, bir sOre bekledim. Ama,
gelmeyince, haber vereyim de dim ...
Cazibe sozi.inO bitirmi~ti ki, MOeyyet karkuyla yO-
.zO kararm1~ bir bigimde sakuldu.
- Hankahta yak ...
Ahlati, dO~i.inceye dald1 biran. Cilede degi!se. hi.ic-
relerden birine kapanmad1ysa. nereye gidebilirdi? Cile
bayunca kanu~tuklanm bir bir akhndan gegirdi ... San-
ra birden, gi.ic;le yap1~t1 MOeyyet'in kaluna.
· - Gelin benimle ... Galiba anlad1m nerde aldugu-
nu ...
YOrOdOier.
Hankahtan g1karak, kitapl1ga yoneldiler tOm hlz-
lanyla ...
Ahlati'nin agt1g1 kap1dan girer girmez, yanmakta
alan kandili gordOier. Ahlati, bak1~lannda ac1h bir an-
latlmla dondO.
- Galiba ka~1rd1k. Ama, yine de bir bakahm ace-
leyle ...
lgeri girdiler. Bedreddin bOIOmOnde tek kitap yak-
tu ...
Ahlati yeniden dO~Oncelere dald1.
Nereye gidebilir7
Bir tOriO gozemiyardu. Ama, kitaphkta almad1g1
belli. O'nun yakt1g1 kandille girdikleri apag1k. Oyleyse.
g1kt1 burdan. Hankaha donmO~ almas1 gerekirdi. Ya da
·yalda rastlarlard1... Rastlamad1klarma gore. oteki yon-
·de gitmi~ almah. Nil yOnOnde ...
Birden gozleri 1~1d1 Ahlati'nin.

259
- Bulduk galiba Malia ... Durmayahm ...
Hiv ses etmedi Mueyyet ... Ahlati'nin ya~hhgmdan
umulmaz bir veviklikle yurudugunu sezinledi a an ...
Guvlukle yeti~iyardu. «Bunlar.» diye gevirdi akhndan.
«Bunlar kacam1yarlar da ... $uraya bak ... Nas1l git-
mekte... Bana oyle gelmekte ki, kallannl aviVerse,
uvacak ... Nasll bir guv var bu adamlarda ... Anlaya-
mad•m ya~am1m bayu ... Bundan oteye hiv anlayam•-
yacag•m anla~1lan. lzlemek yetti bana, yetsin.»
Uzaktan, ay1~1gmm altmda birtek golgenin varhgl-
nl hemen sezinlediler. Bedreddin, kitaplarm1 vaktan yi-
tirmi~ alaganustu bir h1zla donmeye kapt1rm1~t1 kendi-
ni. .. Ahlati'yle, Mueyyet yakla~1rken, birden kapaklan-
dl yere ...
Ka~tular ...
Kendinden gevmi~ti. ..
Kucaklad1 MOeyyet ... Geriye, Hankaha dagru yu-
rOduler. Kitaplanm Nil'e att1g1 besbelliydi. Kanu~ma­
nln anlam1 yak. Mueyyet, online bakarak yuruyar, Ah-
.lati, yanmda a'nu izliyardu ...
*
**
Bedreddin'in kitaplanm Nil'e att1g1 hemen duyul-
du.
Mubarek~ah, Mueyyet'i yakalad1 medresenin av-
lusunda. Cekti kO~eye... .
- $eyhin yapt1klarm1 hiv begenmedim Mueyyet
Malia ... Once degerli bilim yap1t1 suya at1hr m1?
- Atm1~ birkez ...
- Ben senin yerinde alsam, yolda~hg1n geregini
yerine getiririm.
- Anlamad1m efendim.
- Zorlanm ~eyhi... Edirne'ye gitmeye kand•n-
nm. Olmad1, babasmdan haber gelmesini, va9nlanma-
smJ saglanm ...

260
Hakhyd1 Mubarek§ah ... Ol.i§l.indu Mueyyet. En k•-
sa zamanda, dediklerini yerine getirmesi gerekiyordu.
Gozlerine bakt1 uzun uzun ...
- Evet ... Dogru ... Dediginizi yapmaya ~ah§aca-
9•m. Tasamz olmasm.
- Yapmaya ~ah§ma. Yap Mueyyet Molla. Yap ki,
dervi§lik dunyas1, bilim dunyasmm bir ger~ek I§IQinl
~ekip almasm.
- Olur. Ba§l.istune ...

261
OCONCO BOLOM

Gilne~, ~ol sJcag1na ak1tmakta tOm gOcOnO. ~ah­


ne Musa, kopOren atmm dizginini gev~etti. At, h•z•m
bozmadan sOrdOrOyor ko~usunu. Binicinin ustahg1, Os-
tiindeki ag1rhg1 hi~e indiriyor sanki. .. Sert dizler, ko~u­
suna uygun bi~imde bedenini s1kmakta.
Varacaklan yere biran once ula~manm ~abas1yla
gidiyorlar ...
Musa, ince bedenini s1cagm bask1sma b1rakm•~·
Bir $am' a varsa ... Dinlendirecek atm1. .. BOtOn gece
uyuyacak ... Sabahleyin yeniden yola dil~mek istegin-
de ...
At, hJZJnJ giderek artmyor. Binicisinin dO~Oncesini
an lam•~ gibi. .. KopOklenen sagns•. sanki gi.i~ vermekte.
Musa dalgm ...
Bir kum tepecigini a~maktayken, atmm ~aha kalk-
mas• Ozerine silkiniyor... 8Jrakt1g1 dizginleri kavraya-
rak, dikiliyor hayvamn i.istOnde. Usta gozleri, aym an-
da bir tehlike sezmenin ikircigiyle, kola~an ediyor ~ev­
reyi... Daha bir kas1yor dizginleri... Daha bir dikiliyor
bakarken ...
ColOn alanmda, k1yamet kopmakta ...
lki yanda, gerilerde otaglar kurulmu~ ... Ye~il ipek
~ad1rlar, s•ca{Jm annacmda, bir serinlik gibi... Beyaz

262
ke~e ~ad1rlann aydmhkla kan~mas1, bir ba~ka gorunum
yarat1yor ... a~•khkta, iki ordu k1yas1ya giri~mi~ birbiri-
ne ...
S1rp Smd1gmm oykuleriyle y1kanm1~ kulaklarmda,
binlerce k1hcJn ~ak1rt1sJ silip goturuyor eski anlatllan-
lan .. Bu ba~ka ... Bamba~ka bir sava~ bi~imi ... Musa,
akmc1hk torelerini iyi bilir ... Yeke yek vuru~mamn, az-
hkla ~oklugu yenmenin kurallan ezberindedir. Ama,
boylesine buyuk bir meydan sava~m1 hi~ gormedi ~im­
diye ... Belli ki, beyaz ~ad1rlllar ListOn ... Ye~il otaghla-
n kmyorlar durmaks1zm ...
At1, sava~J sezinlemenin ~1rp1m~mda.
Tepinip, ~aha kalk1yor durmaks1zm.
Biran once, biz de kat1lahm dercesine ba~m1 sal-
layJp, ki~nemekte ...
Sonunda, dizginleri bo~alt1veriyor Musa ...
Durmaks1zm kmlmakta olan ye~il ~ad1rhlann ara-
sma dogru sOrOyor atm1 ...
Ve palasm1 ~ektiginleyin, beyaz ~ad1rhlara dogru
at1hyor ... Bir yeni gO~ kazand1rm•~casma, ilerliyor dur-
makslzm ... Palasmm her k1vram~1, bir kellenin du~me­
sine, bir bedenin k1z1la boyanmasma yetiyor ...
$ahne yorgunlugunu unutmu~ ...
Uyuma istegi, dinlenme karan ~ok eskilerde ve-
rilmi~ sanki ... Ve uygulanm1~ ... Arapca bag1rt1lar ara-
smda, $ahne'nin TOrkce naralanmalan, ~a~1rt1yor kar-
~·smdakileri. COnkO, onlar da TOrkce naralanmakta ...
Am a, kazamyorlar ...
Yenilenden yana olma gelenegi, gO~Iendiriyor Mu-
sa'yl. ..
GOne~. ag1r ag1r dongOsOnO tamamlamakta ...
Ve TOrkce konu~anlar, giderek ag1rhklanm bast1r-
maktad1rlar ... Arapca konu~anlar son ~abalanm har-
cayarak, ak~am1 yakalama istegindeler. Besbelli bu ...

26~
Besbelli ya, Gi.ine~ onlarrn istegine uymamakta ...
Gittikce ag1rla~1yor dongi.isi.i ...
K1hc;larm parrlt1sma tutunup kalm1~ gibi, dikiliyor
tepelerinde.
Ve beyaz c;ad1rhlar, bendi patlam1~ bir sel gibi son
saldmlarrm tazeliyorlar.
Arapca konu~anlarm sonu gelmi~tir ...
Musa, biran bak1myor yoresine ...
Kendinden ba~ka vuru~an kalmam1~. Ald1rm1yor ...
Birkez girdigi sava~1 sonuna dek si.irdi.irmeye al1~m1~­
t1r o ... «Bizim toremizde pesetmek yaz1(1 degil.» diye
bag1rmakta arada bir. Boylelikle, kendisine yeni gi.ic;
kaynag1 buldugunu samyor.
Altmdaki at, sava~larda pi~menin ustahgmda. K1-
l1c1n eylemine gore yon degi~tiriyor. Ve arada bir ar-
kasma yana~an k1t1z Tatar atlarma yap1~t1rd1g1 c;ifte-
lerle, koruyor binicisini. Musa, c;evresini alanlarla ug-
ra~makta ... Vuru~anlar, bir onemli buyruk alm1~ gibi,
oldi.iri.icO darbe savurmuyorlar. c;evresindekiler giderek
art1yor ... Sallanan k1hc;lar, klvilc1mlan1yor. Ama, tek
ki~i di.i~i.iremiyor art1k Musa ... Bir c;ak1~ma anmda. kl-
hcmln hafifleyiverdigini gori.iyor. Pala, elinde sapm1 bi-
rakarak yitmi~tir.
Sag kolu gi.irzi.ine giderken. birkac; kol birden uza-
myor Musa'ya ... Cevresini daraltan atlar, atma yon
veriyorlar biranda. Ve tutsakhgm c;aresizligi, kollarrnda
ag1rhk haline geliyor birden. Bakmd1gmda, kendiyle
birlikte vuru~anlardan kimse yoktur. Yoktur ya, beyaz
c;ad1rhlar, bir yone dogru goti.irmektedirler o'nu ...
Kahn, beyaz kec;enin i.istQne yald1zlar bezenmi~ ...
Musa'nm bildigince. Edirne Saray1 bi.iyOkiGgOndeki ke-
c;e otagm ic;ine, Iran hahlarr do~enmi~ ... Tam kar~1da
di.inyamn en yi.ice zenginligini kakmalarmda ta~1yan bir
taht... Tahtm yOresinde en y1rt1c1 hayvanlarm postla-

264
n ... Ve i.istUnde, bak1~lannda ince bir alaym yan1p son-
di.igi.i, ~1k1k elmac1k kemikli, ipek giysili, ince deri ~iz­
meli bir adam... Ki.it parmaklarmda, nas1l gi.iclu oldu-
gunu belirten k1vnmlarla, tahtm sedeflerini ok~uyor.
Elden ele getirildigi tahtm oni.inde yere b1rak1hyor
Musa ... Ve hemen f1rlay1p kalk1yor. Ardmdan bir gi.i~.
ensesine binmek i.izereyken, kut el k1p1rd1yor koltugun
k1y1smdan. Omuzlan arasmdaki ag1rllk, yel yemi~ yap-
rak gibi u~u~uveriyor.
Yeniden dikiyor ba~m1 Musa ...
Gozleri k•v•lc•mlanarak bak1yor kar~•smdakine ...
Sonra, sayg1yla e§iyor bakl§lanm ...
- lyi dogi.i~i.iyorsun delikanll ... Adm ne senin?
- ~ahne Musa derler ...
~ahne Musa? .. Ti.irkmen misin?
Evet ...
Kolemenlerden misin?
Hay1r. ..
Geli~ini gordi.ik ... Yoksa yolcu musun?
Evet ...
- Yolcu ha ... Oyleyse aferin. Gelenegi yerine
getirdin ...
- Evet ...
- Sen geleli epeyce oldu ... Demek sava~ o za-
man bitmi~ti oyle mi?
- Ben yeni tutuldum efendim.
- Dogru... Sava~. son sava~c1 b1rakmcaya sO-
rer ...
- Oyle ogretildi bize ...
- lyi bellemi~sin. Begendik seni... Vuru§man•
da ... Ba§•~lad•k ...
- Ben gerekeni yapt1m.
- Bilmekteyiz ... Nereye gitmekteydin?
-- M1s1r'a ...

265
- Niye yoluna gitmedin??
- Bakt1m ki, bir yan gO~IOdOr ... Sizin yanm1z ...
YOklendikce bunaltmakta kar~1smdakin i... Ve yenilgi
yakmla~m,~tlr bir iyice ... Ucundan tutay1m, dedim. Ola
ki, gO~IOnOn gOcOnO azalt1r, gO~sOze bir olanak sagla-
nm.
- Bu toremizdir. Ho~land1k ... Ama, vuru~anlar­
dan biri Turk, oteki Arap idi ...
- Ve gO~sOz olan Araplar idi efendim ...
- Peki peki... Anladlg1m1zca, bir sava~c1sm
sen ... Yoksa, sava~c1hktan vazgelip, habercilige mi sl-
vandm?
- Birkez i~in oyle ...
- M111r aultamna, sultanmdan ne haberler gotOr-
mekteydin bakahm,
- Devlet gorevi degildi OstOmdeki ... Ozel bir go-
rev ...
- Belki bizi ilgilendirmekte ...
- Hi~t ilgilendirmemekte efendim ...
- SOylemekte bir sakmca var m1?
- Yok ...
- SOy.le Oyleyse ...
- M1s1r'da bir bilgini gorOp, babasmm ~agnsm1
iletecektim.
- Bilgin kim?
- Bedreddin Mahmud derler ...
- Duydum ... Yoruldun ... Oyalan bugOn ... Sa-
bahleyin yola !flkarsm. Benden de, selam gatOr etegi-
ne vard1gmda .. .
- Sizden .. .
- Evet ... Dogu sultam Timur'un se1am1 var, bi-
zi beklesin, s5yle~isinde bulunmak Ozere M1s1r'a var-
maktaylz buyurdu, dersin ...
Olur ... Ba~llstune Hakan1m ...

266
El yeniden kalkt1... Bir kol sayg1yla yol gosterdi
Musa'ya ... Don dO, kolu izleyerek otagdan ~1kt1 ... Ar-
dmdan gelen, kapmm onunde yeni bir pala uzatt1 Mu-
sa'ya ...
- Efendimizin armagan1d1r... Dogu~mesini bilen-
lere saglam pala yara~1r, demektedirler.
- Efendinize sayg1lanm1 soyleyiniz. Ba~ariSinl
huzurunda kutlayamad1m. Ama, yigitligine de buyuk-
lugune de hayran kald1g1m1 bildiriniz.
- Efendimiz bunu bilmektedirler... Buyrunuz ...
KO~Ok, rahat bir otaga goturdOier Musa'y1... Az-
Once kendini tutsak edenler, ordu kazanmdan gelen ba-
~an yemegini payla~maktayd1lar. GOne~. ~oktan karan-
hgm yorgam altma uykuya ~ekilmi~ti ...
Hem en bir sahan uzatt1lar Musa'ya ...
- Ge~ kahrsm1z diye, paym1z1 ay1rm1~t1k. Buy-
run ...
- Te~ekkur ederim yolda~lanm ...
Saham onune ald1... Copur yuziO, di~lek sava~c1,
yanma sokuldu, yerken.
- Atm1z bizimkilerin yanmda. T1mann1 yapt1rd1k.
- Sagolasm1z.
Cok iyi vuru~uyorsunuz.
Siz de ...
Dogrusu pek begendik ...
Ben de ...
Efendimiz de begenmi~ olmah ...
Oyle buyurdu ...
- Yigitleri pek sever ...
Yemegi bitirdiklerinde, soyle~i daha bir koyula~­
ml~tl. Musa geldigi yollan anlatt1 az once vuru~tuklarl­
na. Onlar ge~tikleri bolgeleri, y1kt1k'ar1 duzenleri anlat-
tllar... Ba~an sevincini dilleyerek, a{Jir a{w uzand1lar

267
olduklan yere ... Sava~an agarllga, gozkapaklannda ba-
sm~tla~ayordu giderek ...
Bir all~kanllgan yorgunlugu gibiydi olupbiten ... Az
once, bir pala uzanaverirdi birinin boynuna. Bir kallc sap-
lamverirdi bedenlerine ... Yaralllann iniltisi, bir yakan-
ma toreninin bugusu gibi agayordu gokyOzi.ine. Ama,
sava~a kanaksama~lann aldm~sazllgayla, giderek uyku-
nun sevgenliginde nefesleniyorlarda ...
Gun, akllgayla, sava~ alananan yakmtasana yakama-
dan kalkta Mus a... Sava~calar, atanan kendi atlaranan
yananda oldugunu soylemi~lerdi. Birka~t cadan dolanda.
Sonunda buldu atam. Dedikleri dogruydu. lyi bakalma~.
bir iyice dinlenmi~ti. Gemini takap, egerini vururken,
dOn yol gosteren geldi.
- ~ahne kannda~amaz, Sultammaz buyurmakta ki,
he men yo Ia cakalmaya ...
- Nedenmi~L DOn OzgOr baraktagma bugOn tut-
sak ma eyler sultanmaz? ..
Adam, etsiz yOzOnO buru~turdu. Sivri tolgasana
sallada begenmemi~ gibi.
- Sultammazm agzandan her zaman soz, birkez
~t•kmaktadlr.
- Dun kendileri buyurmadalar ma, yann gidersiniz,
diye?
- Benim iletmek istedigim bir ba~ka haberdir.
Celallenmekten, dinlememektesiniz ki.
- Buyrun iletin oyleyse ...
- Sultamm1z, bugi.in kendilerine yakan i~tin bir
bilginler kurulunun gelecegini ogrenmi~ bulunmaktalar.
M1s1r Sultanman bilgeleri de arlarandayma~. Belki ara-
daganlz da onlarla bile olabilir ... Bekleyip, gOrOn hele,
buyurmaktad1r ...
- Yakarmaya gelecelderse, benim arad1g1m i~tin­
de d~ildir o kurulun.

268
GuidO adam ... Musa'nrn akhndan ge~enleri anla-
ml~ gibi bakrnd1 bir sOre.
- Anlanm aceleniz vard1r. Ama, bir bakmamz1
ben de oneririm ...
- Dedim ya, eger yakan kuru.luysa. Bedreddin
yoktur i~inde.
- Neden?
- Bildigimce, o'nun yakard1g1 gorOimemi~tir ...
Timur, sabah denetimini yap1yordu ...
Ilk komutanhgrndan bu yana, gorenek haline ge-
tirmi~ti. Askerini. onlar sezinlemeden denetler. Herkes
uykudayken uyamkt1r Timur ... Herkes i~ yaparken, ya-
mba~rnda sezinler o'nu ... Ordusu ne denli bOyOk. cep-
hesi ne denli geni~ olursa olsun ... Her asker bilir ki.
Timur, kendisiyle omuz omuza vuru~maktad1r ...
Komutanlanyla ~ok sozO olmu~tu bunun ... Timur.
herkezinde gO.IOp ge~mi~ti. Musa'mn otagc•ba~•s•yla
~teki~tigini duyunca. ~tad1nn ardrndan sokulmu~tu bir
iyice. $ahne, sOzilnO bitirir bitirmez. kendisi at1ld1 so-
ze ...
- Demek soyledigin gibidir Bedreddin Mollam1z?.
Musa irkildi.
- Elbette Oyledir ...
Timur, ortadan k•sa boyu, sivri sakahy.la belirdi bir
iyice.
- Oyleyse. gelmemi~se bile. biz getirtiriz Musa
yigiti. ..
- Siz ...
- Evet biz ... Egle~in hele ...
Musa, gOzlerinin derinliklerine bakt1 bir sOre ...
Titredi... S1kmaya ugra~t•9• pal am gev~etti. Egeri al-
d•9• yere koydu ... Gemi c•kard• hayvanm ba~rndan.
Torbasm• gecirdi boynuna ...
- Buyrugunuz ba~1m Ostunedlr efendim.

269
Timur, dingin gozlerini ~evresinde doland1rd1. Se-
sini hie; yukseltmeden surdurdu sozunu.
- Gerc;ekten dediginiz gibiyse bir smamak ister-
dik kendimizi. Bizim de bilgiye sonsuz sayg1m1z vard1r.
Ve bilmekteyiz ki, bilgiye gosterilen sayg1, bedelini he-
men oder. Kahvaltm1 ettikten sonra, otag1m1za gel. ..
-Hay hay .. .
Yurudu gec;ti .. .
Ofkesi, dillere destan, gorkemi kulaklarda gulistan,
olan Timur, gec;ti gitti yanmdan. Musa, derin derin du-
~undu. Sava~1, sava~m kurallanm, ba~any1... Sonra,
dun sava~ sonu tutsak olarak online gotl.irlildugu ada-
m• gec;irdi akhndan. ~imdi, kar~1la~1verdigi komutam
izledi bir sure. «Bizim kocalar,» dedi ... «Bizim sava~
erleri t1pk1 bunun gibi ... Our durak bilmeden c;abalar-·
lar ... En yeni eriyle yan~1rlar dovu~ alanmda ... Ve bey-
lerimiz, c;ocuklar gibi k1van1r naray1 duydugunda ... De-
mek ki, Timur'un mayas• da onlannki gibi ... <;olun ku-
munca askeri olan bir ba~bug, nice ya~am nedeni ha-
line getirmi~ ki kavgay1, akmc1 beylerimizden daha bir
vuru~kan o!maktad1r. Siler gec;er online c;•kam ba~bug
boyle olanda ... Siler gec;er ve c;oga kalmaz, vuru~ma­
n•n naras1 bizim ellerde de patlar bir iyice ... »
Ag1r ag1r dondu ...
<;admndaki sava~c1lar daha uyumaktalar.
Bagda~ kurup aralanna oturdu.
,.
••
~am ondegelenleri, Zekeriya Camisinin sayvanag-
zmda biriktiler. Gunlerdir, Bagdat'm Hulagu tarafmdan·
nas1l yerle bir edildigi konu~ulmakta saraylarda. Ber-
kok ve ordulan, <;ol yonunde c;ekilip gittiler. ~am kendi
yazg1s1yla ba~ba~a ... Am a, belli ki, Timur'un annacma
g1kacak gOc; kalmad1 Arap topraklannda ... M1s1r'a de-
gin sOrup gidecek. Berkok'la birlikte $am'a gelmi~ bil-

270
gin:er, a!:w ag1r sabah namazlarm1 kJIJyorlar. Dunden
Berkok ordulan yenilir yenilmez aman dilemek ic;in,
~am bilginlerini gonderme karan almJ~IardJ. !;)imdi bun-
Jara M1s1r bilginlerini de katarlarsa, daha bir guglu olur-
Jar. Timur'dan tek dilekleri, !;)am'•n y•kllmamasJ. Tes-
lim olmaya haz1rlar. Yeter ki, y1kmasm kenti. .. Yeter
ki, dokunmas•n kendilerine ...
lbn-i Haldun, ince sangm1 uc;:u~turarak bitirdi na-
mazmJ... Seyid Bendevi, hemen kapaklandJ dizlerine.
- Ey yiice bilgin... Biz, bir beyogullan ve bilgin-
Jer kurulu duzenledik. lsteriz ki, yeni efendimiz Timur'-
un ayaklarma yuz sOrsUn. Ve kurtarsm kentimizi. Ama,
siz bilginlerin en yiicesisiniz... Dileriz ki, kurulumuza
ba~kanllk ediniz. Ve arkada~lanmJZI da yammza alln1z.
Bizim ad1m1za, kentimizin y1k1mdan kurtulmasm1 sagla-
ymJz ...
Haldun, sesini c;:•karmadan duasm1 etti... Ellerini
yuziine surdu ... Oteki bilginler de o'nu izlediler. Ma-
dem, kentlinin de istegiyle ba~kan segilmi~ti, ses c;:•kar-
madan beklemek gerekliydi. Beklediler ...
Gun, Haldun'un elleriyle birlikte yava~ yava~ yU-
celdi. Aydmllk ilkin caminin bahc;:esini, sonra ic;:ini dol-
durdu. Miiezzinler, avizelerdeki mumlan sondurduler
bir bir ... D1~ardakiler de, korku dolu k1p1rdam~larla ic;:e-
ri girdiler. TumOnOn gozleri Haldun'un davran1~lannda
sar1ld• birbirine.
- Ben yabanc1y1m burda. Ha.lkm1z ic;:in gerekli
sozleri beceremem ...
- Siz ki, dunyanm hic;:bir halkma, hic;:bir bilgisine
yabanc1 degilsiniz. K1rmaym1z bizleri. Ve biliriz ki, Do-
gu Sultan• ofkeli bile olsa. sizin yuce sozleriniz kar~l­
smda, yumu~ayacak, ofkesini unutacakt1r.
Ki~ilere fazla gUveniyorsunuz.
- Siz guvenilecek ki~isiniz ...

271
- Ben hi~bir zaman guvenilecek insan olacagm1
gormedim ... Halklar, ilkin kendilerine guvenmelidirler ...
Sultan Berkok, ordusuna ~ok guvenmekteydi. Yenil-
di...
- Ama, siz ordulara degil, bilgiye guveniyorsu-
nuz. Ostelik onun dorugunda bulunuyorsunuz. HOnkar
asker a~1smdan gO~IOdOr. Am a, b~lgi a~1smdan ...
- Durmaks•zm yenen adam, kendisinin en bilgili
olduguna gOvenmektedir.
- YamlgiSinl sizden iyi anlatacak var m1d1r?
Haldun bakmd1 yoresine ...
Bedreddin, ba~um gogsune egmi~. derin dO~Once­
lere dalm1~t1. .. Kumral sakallan, abasmm i.istunde ~1)­
zulmu~ bir yumak gibi darmadagm. Biran dO~OndO ken-
di ken dine... Olmaz, dese... Cekip gitse ... Gidecegi
yer yok ... TOm Arabistan Egemeni Timur ~imdi. .. Va-
np annacma dikilmekten ote, yap•lacak bir davram~
yanll~t1r. Bendevi'ye baktl derin derin ...
- Bedreddin karmda~1m1z1 da alahm, gideriz ...
Seviniverdi adam ...
Caminin i~ini bir tek soluk doldurdu. Sevin~ solu-
gu ... Bir dua sonu gibi, tavana dogru agd1 nefesler.
-Uzamlsa, tutulabilecek oi~Ode somut ve kesin ...
Bilginler, en i.inlilleri dileklerini kabul etmi~lerdi.
Timur bunlan k1ramaz. Dogu'nun ve Batl'nm en onde
gelen bilgin:leri bunlar. Haldun ve Bedreddin ... Gelen
Timur bile olsa, bunlann onunde ba~eger... Dilekleri-
ni k1ramaz ... B1rakm Timur'u, salt y•rt•c•, y1k1c1 olarak
ad• gec;en Hulagu bile ...
Haldun, ag1r ag1r dogruldu ... K1l abasmm ic;inde,
kendinden ge~mi~ Bedreddin'e sokuldu. Bir sure bakt1
aydmhk yuzune... Sevecenlikle uzatt1 elini... Omuzu-
na dokundu usullac1k.
Bedreddin irkildi ...

272
Haldun'un bak1~lanyla y1kad1 gozlerini. Dikildi. ..
Bi~ey mi buyurdunuz hocam?
- Kentlinin bizden dilegi vard1r kannda~1m.
- Dilekleri Tann'ya olsun ...
- Timur'a gitmemizi isterler.
- Timur'a? Ni~in?
Bakmd1 kentliye ... Haldun'un buyruk vermek ye-
rine, dilekte bulunurcasma konu~tugu bu dervi§, git-
mem, diyebilir mi? Yeniden ikirciklendi caminin i~inde­
kiler.
- Bir y1k1m olmasm i~in .. .
- Evet ... Y1k1m olmamall ... Gidelim ...
Kalkt1... Se~ilmi§ kurulu da ardlanna alarak yi.iri.i-
dOler otaglara dogru ...
GOne§, ad1mlanna uyarak ag1r ag1r yOkseldi.
Kentli en yeni giysilerini ge~irmi~ti s1rtma. Kendi-
lerini begendirmek istegiyle ... Kokular si.iri.inmi.i§lerdi
efendisine yeni sunulan cariyeler gibi ...
Seyid $erif, Mubarek§ah, Bendevi, Kundavi, Savii
Cundavi ve $am ondegelenleri ...
Ag1r ag1r a~Jian kale kap1!anndan ~1kt1lar.
K1zgm gOne~in altmda, elleri gobeklerinde bir ya-
kan kervam gibi dizildiler yola ... Kentli, Osti.inden bir
ag1r yi.ik atml§ olmanm k•vanc•yla bakt1 gidenlere ...
Onlar, ~ozi.imlerlerdi akLIIanndakini... Haldun ve Bed-
reddin... Gerektiginde yakanr, gerektiginde azarlarlar-
dl. Kendilerine yapt1klan gibi. .. Ve Timur, yola gelirdi.
Anlard1 ki, kentin bir su~u yok. Yak1p y1kmak bir§ey
saglamaz. Tersine, kendi avu~lanndaki bir garip ku~u
oldOrmek gibidir bu .. .
Kuru I ilerliyor .. .
Gi.ine~ yi.ikseliyor doni.incesinde.
Ve Timur ota{J1, k1m1l k1m11 kaymyor ~61 sabahm-
da ...

Azap Ortaklan F: 18/273


Musa, kahvaltiSinl ettikten sonra. Timur armaga-
m palasm1 kah;alanm ok~atarak, ad1mlad1 9ad1rlann
arasm1. Otag1n onune geldiginde, hemen yol verdiler.
Timur, tahtmda oturuyordu.
lnce giysilerinin i~inde keskin yuzu. az1c1k sakal•y-
la bunca insanm. bunca topragm egemeni o degildi
sanki. Musa, elinde olmadan du~Ondu yururken. «Bizim
akmc1 beyleri bundan gorkemli. Bizim ba~bug saray-
lardan 91km1yor y1llard1r. Bu. at s1rtmda ve bir igreti
otagda gecesini gunduzune takm1~ sava~makta. Gele-
cek avu9lannm i9inde gibi duruyor. Ve gelecege buyu-
ruyor ku~kusuz ... >>
Ba~ k1rd1 .. .
Komutanlan, vezirleri elleri gobeginde ayakta di-
kiliyorlardl. Timur, bir el i~aretiy:~e yer gosterdi. Musa,
gerileyerek 9ekildi bir k1y1ya.
- Gelmekteler ... Bak bakahm, arad1gm aralann-
da m1?
Musa, donmek istedi. Durdurdu Timur ...
- llkin gelsinler ...
- Ba~Ostune Hakamm ...
Sessizligin i~inde, suruklenip gelen ayaklar goru-
yor Musa ...
Timur'a yakla~1yorlar.
F1slltllar degi~ toku~ ediliyor. Kesin, k1sa ...
Ayaktlar. otagm agzma yoneliyor yeniden.
Musa. du~Oncelere sahyor kendini.
«Her~ey ellerinin arasmda Timur'un ... Her~eye ka-
rar veren kendisi. Tum yetkiler. tum sorumluluklar bir-
tek beynin k1vnmlan arasmda yeretmi~. Sava~ ve
ban~. alUm ve dirim ~u kar~lda oturan adamm dudak-
Jan arasmda geli~ip, yitiyor. Tum Asya, Onasya ve
Arap dOnyas1 buyrugunun onunde ba~egmi~. Yine de,
gorkemi salt ellerinde ve gOzlerinde beliriyor. Herbir

274
askerinin payma dO~en ~apu!, bizim akmc1 beylerinin-
kinden fazla. Ama, kimse gostermiyor zenginligini ...
Bakahm, Bedreddin bunu gorOnce ne yapacak ?..
Nastl da kesin konu~uyor. «Eger gelmezse, dedigin gi-
bi, biz getirtiriz ... » Getirtir ... Ama, nastl? GO~Ie mi,
gOzellikle mi? GOce bindirirse, gelmez Bedreddin ... Bil-
digimce, ba~egmezmi~ egemene ...
Ya zorlarsa ba~egdirmek i~in? ..
Kimbilir nastl bir ~eki~me ge~er aralannda? MOey-
yet Molla, dondOgOnde neler anlatm1~t1. Bilginler, Sul-
tanlar onOnde ba~egiyordu bizim Bedreddinimizin. Ama,
o gitti, bir dervi~in onOnde ba~ ktnp, abalara bOrOndO ...
Sultan Berkok'un oglu Ferec'e ders veriyordu. Btraktt
bunu ... ~imdi salt hOcreye kapantyor. Erbain ~ekiyor ...
Oysa bilirsiniz ki, o, ktzardt boyle davrananlara. Sev-
medigi, ktzdtgt i~i i~lemekte ~imdi. ..
Kadt Is rail, nastl ikirciklenmi~ti anlattlanlara ...
Biz o'nu, bilgin yeti~tirmek istedik. Dervi~lik yakt-
~·r mt, diye dolanm1~t1. Soylenenlerden ku~ku duyma-
dan tepti yollan ... Edirne'den ~am' a... Ka~ gOndOr,
atmtn dayanma gOcOnO zorlamakta. Yollarda bir, gece-
leri oyalamp, gOndOzleri yel gibi esiyor. Yine de, aylar
gegti aradan. Hi~ dO~Onmedi !;limdiye ... Bunca bilgiyi
belleginde toplamt~ adam, niye dervi~ olsun?»
Soru, dalgalantp geni~liyor kafasmda ...
«Bir nedeni olmah bunun ... Ono, Timur'un bile ku-
lagma gidecek olgOde bOyOk olduguna gore, bir nede-
ni olmalt. Kimsenin ~ozemeyecegi bir giz olmah bu i!;l-
te. Kendisini gordOgOnde anlayacak bir iyice ...
Ne demi~ti Kad1 lsrail?
Ya vazge~ir, ya kap getir buraya. Ben vazgelme-
sini saglanm ...
lsrail mi buyuk bilgide? Bedreddin mi?

275
Ya sonunda, babasm1 kandmr dervi~lige soyar-
sa?..
«Gorup ogrenecegiz Musa ... Gorup ogrenecegiz ... »
Bir ak~am once, kendisine yol gosteren gorevli,
ayaklarmm ucuna basarak girdi. Yakla~tl Timur'a ...
Kulagma egildi. Bir sure dinledi Timur ... Sonra birden
dikildi ...
- Tez getirin. Oyalamaym ...
Adam donerken yerinden dogruldu ... Biriki ad1m
att1 otagm kap1sma dogru.
Sayg1yla dikildi ~evresindekiler.
Hakan ~ok onemli birilerini kar~1layacak olmall ...
Timur ki, ayaga kalk1p bekliyor. Gelenlere sayg1 duy-
makta demektir ...
Musa, gozlerini dikti kap1ya.
Herkesten once, herkesten iyi gormek ~abas1yla,
boynunu ~arp1tt1.
Ve kap1da once kahn, kan~1k golgeler belirdi. Ar-
dmdan bir kalabahk girdi ...
Timur, bir sure bakt1 gelenlere ... Gelenler de goz-
lerini diktiler o'na. Beklediler. Geriledi Timur ... Tahtma
oturdu ... Yeniden suzdi.i tek tek ...
Haldun'un her zamanki sade ama guzel giysilerine
taklld1 uzun sure... Bedreddin'in abasma bakt1 derin
derin ... Ve dudaklan k1p1rdad1. Sonra, deGi~meyen,
yi.ikselip algalmayan ama, kesinliginden ki~inin ilikleri-
ne i~leyen sesi yank1land• otagm iginde.
Siz lbn-i Hal dun olacaksm1z yan•lm•yorsam ...
Evet SuJtan1m.
Siz de Bedreddin Mahmut ...
Dogrudur ...
Demek sizlerle tam~abilmek i~in boyle bir yen-
gi kazanmakhg•m gerekmekteymi~. Bilseydim daha on-
ce ve daha gorkemlilerini sererdim ayaklanmza ...

276
Haldun ve Bedreddin'in ardmdakiler, geni~ bir ne-
fes ald1lar. Rahatlad1lar ... Timur onlan iyi kar~1lam1~t1.
Kar~1lad1gma gore, kenti kurtarabilirlerdi ofkesinden.
Bedreddin'in dingin sesi ~mlad1 birden ...
- Bizimle tam~mak i~in bunca insanm oldi.iri.il-
mesi gerekmezdi Hakan1m ... Bir haber salardm1z, say-
g1m1z1 iletmek onur olurdu bizim i~in ...
Sozler, ke~e otagm yald1zlan gibi salland1 bir si.i-
re ... Fazla yuksek olmayan tavanda doland1 nereye gi-
decegini bilmeden. Dalgaland1 ... Sonra kelime kelime
Timur'un kulaklanna akarm1~casma yitti. ..
Sessizligin urkuntusO irkiltti tOmi.inli ...
Beklediler ...
Timur ki, 6fkesi yeryllzunun dart bucagmda bir
dev solumas1 gibi duyulmaktad1r.
Timur ki, egemenligini salt kan ustOne kurmu~tur.
Doktugu kan, u~urttugu kelle, ba~anlannm an1t1
haline gelmi~tir dort bir yanda. Ve parmagm1 klplrdat-
tiQI anda yakanc1 kurulunun ba~s1z govdeleri, l;iam ka-
lesinin kap1lanna as1hverir ...
Kurul uyeleri, geldiklerinden pi~man, kentin kade-
rini paylaimamak i~in yuzsurmuye ko~maktan korkulu,
k1p1rdandllar ... Vezirler komutanlar, ~a~kml1kla baktllar
Timur'un yl.izune. Hala ne beklemekte? Neden patlat-
mamakta buyrugunu ...
Timur, gozlerini Bedreddin'in gozlerine dikmi~ ...
Ku~uk kara g6zleri, mavi bir ~elik alaz1 gibi panldamak-
ta olan gozlerde s1myor gOcOnu. Belleginin derinliklerin-
de bir k1vanmanm sevinci titriyor ... Ve du~unuyor bi-
ran ... «Bu kelleyi u~urtuvereyim mi?)) lrkiliyor kendi
du~unduklerinden. Herkes kaderine raz1... Beklemekte
alum buyrugunu ... Ama, Bedreddin 6yle bak1yor ki. ..
Saylediginden guvenli olmamn. dogruyu savunmanm

277
ikirciksizligiyle oyle duruyor ki ... «K1y1lmaz bu kelleye,»
diye tamamhyor di.i~i.incelerini. Ve gi.iluyor Timur ...
- Biz insanlan, devletimizin kurallan gerektirdigi
i~in oldi.irmekteyiz.
- Devlet uyrugunu ve uyrugu olmasa bile insan-
lan ya~atmak ic;indir.
Bendevi. elini uzat1p eteginden ~ekmek istiyor
Bedreddin'i. .. Pundunu bulabilse, c;1k1~acak. «Ne yapl-
yorsun? Kimin oni.inde bulundugundan habersiz misin?
Biz buraya insan1!an kurtarmak i~in geldik. Elbette on-
celikle kendimizi. .. Ama, sen aslanm agzma kellesini
sokan canbazlar gibi, oli.imle oynamaktasm. Kendin
i~in olsa. sesimizi ~1karmay1z. Ku~ca can senindir. Di-
ledigin gibi oyna ... Ama bizimkiler var ... Bizden ate,
ti.im $am halkmmki var ... » Diyecek ... Diyecek ya, kor-
kudan donmu~. Parmagm1 k1p1rdatam1yor. Yeni bir ses-
sizlik kaplam1~ yoreyi ... Nefesler birbirine kan~1yor.
Sarma~•P. dolan1yor bir iyice. Ve ti.imi.i birden soluk-
lan~yor sanki ... Timur ve Bedreddin d1~mda ...
Uzatmad1 Timur ... $ahne'ye dondi.i ...
- Hakhym1~sm .. .
Bi.iti.in ba~lar. Timur'un bak1~larm1 izleyerek $ah-
ne'nin usti.inde durdu. Bedreddin ge~mi~ten bir~ey
an~msamak ister gibi bakt1 sava~c1ya. An1msamad1. ..
Timur. yeniden dondi.i bilginlere. Bukez, dogrudan Hal-
dun'a t;evirdi sozlerini.
- Kitabm1z1n i.ini.inO duyduk. Okumak mutlulugu-
na eremedik bir ti.iriO.
-Son di.izeltmeleri yapmaktay1z Hakan1m ... Bed-
reddin karmda~1m1z1n odenmez yard1mlanyJa eskisin-
den ~ok daha iyi oldu. Bitirmi~ olsayd1k, sunmak onu-
ru bizi mutlu k1lard1 ...
- Siz burdasm1z ya ... Biten yerine kadar bol bol
konu~ma olanag1m1Z var ya ...

278
- Siz buyurduktom ate, boynumuz klldan incedir
Sultanrm.
Bedreddin, dogrudan TOrkce konu~uyordu. Konu~­
tugunu herkes anlryor. Salt Arap bilginleri, frsrltryla bi-
lenden ~eviriyorlar. Haldun'un Arapca konu~masr, Ti-
mur'un az bildigi bir dili sindirmesini gerektiriyor. 0
yOzden, agrr agrr soyiOyordu Haldun. Ve soylediklerini
anlryordu Timur ...

Devlet adamlrgr da yaptrgrnr duymu~tu Haldun'-


un. Konu~malarrndan hemen belli oluyor. Bedreddin
oyle degil ... Soz, aklrnda nasrl belirirse, hi~ sOsleme-
den. en yalrn, en yogun bi~imiyle iletiveriyor kar~rsrn­
dakinin kulagrna... l~te, iki bilgin... Biri, pervasrz ve
b-lgisinin kesinligini herkesin yOzOne ~arpmaya hazrr.
Oteki, daha yumu~ak ve saygrlr. Bunlarr birbirinden
ayrran ne? lkisi de bilginin dorugunda ...
Ellerini ogu~turdu ...
Kimbilir bunlarla tartr~ma nasrl geli~tirir ki~inin
ufuklarrnr. ..
Zamam var her~eyin .. .
Hele bir bitsin i~ler ... OncO gO~Ier Mrsrr'rn tOmOy-
le ahndrgrnr bildirsinler .. .
Birden aklrna geldi .. .
Bunlar, !;)am'r kurtarmak istiyorlar. Yagma ve ~a­
puldan, 610m ve acrdan korumak istiyorlar. Bakalrm is-
teklerini nice belirtirler.
- Yasavullarrm, bizden dileginiz oldugunu soy-
lediler ...
Haldun, kelimelerin OstOne basa basa konu~maya
ba~ladr.
- Ey sahibimiz alan emir! Biz, buraya kitlenin is-
tegi Ozerine geldik. Bilmekteyiz ki, bir kentin yazgrsr,
krlrg hakkrnr elinde bulunduranrn dilegine baglrdrr. An-

279
cak, biz bu dilegin iyi yonde olmasm1 saglamak iste-
dik ... Umduk ki, sahibimiz, bag•~lay1c1d1r. ..
Timur, kelimeleri i~ercesine dinledi. .. Sonra, yerin-
den dogruldu.
- Oturunuz... Bunu konu§uruz ...
Hal dun ikiletmedi...
Konu§masm•n dinlenmesinden, sonu~ almaya ah§-
kmdl. Timur, Bedreddin'in ~1k1§lan kar~1smda nas1l ge-
rilemedigi halde, ilerlemediyse, kendi konu~mas1 kar§l-
smda da oyle, suskun kalml§tl. Ayaklan, bunca yol
yOrOmenin yorgunluguyla zaten bOkOimek Ozereydi.
Oturdu ... Bedreddin, hemen kendisini izledi. Oteki bil-
ginler bir sOre daha nazland•lar. Timur eliyle, oturun i§a
reti yapmca, ~oktOier.
Ba~yasayul, ardmda altm tepsiler ta~1yan gorevli-
1-erle girdi. ..
Tepsilerin OstOnde, kurutulmu§ et par~alan vard1.
Her birinin onOnde durdular.
Cogunluk, elini kalbine bast1rarak te~ekkOr etti.
Almad1 sun ulan eti. .. Bedreddin'in on One geldiklerinde,
elini uza1t1 ... Y1llard1r ozlemini ~ektigi bir dosta kavu~­
mu~ gibi sevinerek yedi. .. Hal dun da ... Hi~ ikiletme-
den, ag1r ag1r t;tignemeye ba~lad1. .. Timur. etin dagll-
masml izliyordu. Onlar yemeye ba~larken, i~marlad1. ..
Bir tepsi on One uzat1ld1... Bir par~a ald1, Haldun ve
Bedreddin'le birlikte yemeye giri~ti.
Yemek bitip, k1m1z bardaklan uzat1ld1gmda. i§aret
eni. ..
Haldun ve Bedreddin'den otesini d1~an t;t1kard1lar.
Komutanlar ve Vezirler de, otag1 bo§alttllar ... Timur.
Haldun ve Bedreddin, bir sOre bak1~t1lar sessizce ...
- Sundugum eti bir siz yediniz.
Hal dun, ba~m1 sayg1yla egdi. ..
Biz hOkumdarlann yemegini kann doyurmak

280
ic;in yeriz. Emirlerinkini ise onur kazanmak amac1yla ...
- Yemegimizi yemeniz, as1l bize onur kazandmr.
- Biz, Doguda ve Bat1da dola§tlk ... Endi.iiOs sul-
tanlanndan, Arap sultanlanna, Iran sultanmm saraym-
dan, kolemen sultanmm gorkemine varmcaya tan1khk
ettik. Kitab1m1zda, iyi ve dogruda olarak yanna kalma-
ya degenlerini ya§attlk. Yanh§lan yi.izi.inden insanhga
zarar verenlerini kotOiedik. Gelecek ku§aklar ogrensin-
ler istedik ... Am a, yapt1g1m1z incelemeler, sizin yerinizi
ay1rmaktad1r. Dilerdik ki, zaman1m1z olsun. lsterdik ki,
kitab1m1zda sizin ic;in ayn bir boli.im ac;ahm ...
- Buyurduklarm1z1 aynen yazd1racag1z. Katiple-
rimizi c;ag1rtacagJz tart1§malanm1za. Eger esirgemezse-
niz, bu istegi neden duyuyorsunuz? Neden boyle bir
ayncahk gosteriyorsunuz, belirtiniz. Biz bunlan yazdJra-
cagJz. lsteriz ki, sizin agz1mzdan c;1kanlar, gelecegin bi-
rer hazinesi olarak devletimizin temel direkleri bic;imin-
de korunsun.
- Bize oldugumuzdan daha c;ok onem veriyorsu-
nuz efendimiz.
- Hay1r ... Biz bilginin ne demek oldugunu c;ok iyi
biliriz... Kendi ya§ant1m1zdan biliriz. In san beyninin,
dogruda c;ah§tJQI zaman, o'nu hangi yi.icelere goti.irdu-
gi.ine, bir basit sava§ erinin o yi.icelerden yarar!anma-
smJ bildiginde, nice bir devletin ba§ma gec;ebildigine
kendimizden tamg1z. 0 yuzden, ya§am1m1z boyunca
gerc;ek bilgiyi, gerc;ek bilgini arad1k. Buldugumuzda,
yeryuzuni.in en mutlu insam bizdik. Ci.inki.i, yine bilmek-
teyiz ki, yeryOzOnde sava§la elde edilemeyen, parayla
satmahnamayan tek §ey gerc;ak bilgidir. Sizin buraya
gelmenizden Oyle kutluyuz ki. ..
Bedreddin, Timur'un davrant§larmt gOzluyordu ...
Ytllardtr, solu~u korku olarak bOyOyOp yankJian-
mt§ bu adam, kendilerinin yanmda tum basitligiyle ken-

281
dini koyuyor. Ama, gucu belli ... Bilgiyi sagmcaya hi~
sakmmadan saygmhk gosteriyor. Sonra ... Bi!giye bu
denli tutkun alan, sonra da surdurur sayg1sm1. ..
Denemek istedi yeniden.
- Siz boyle tutkun olunca, elbette kar~lla~acak­
tlk. Ama, ~imdi bizi buraya getiren, su~suz kitlenin
korkusudur ...
- Sur;:suz kitle?
Timur duraklad1 yeniden ... Bedreddin, yeni §eyler
soyleyecekti. ..
- Evet sur;:suz kitle ... $am halk1 ornegin ...
- Su~suzluguna nerden karar veriyorsunuz?
- Karar vermiyoruz, biliyoruz.
- Nerden?
- $urdan ki, ashnda surdurulen kavga, ya~ama
kavgas1 degil. Oyle olsa, Asya size yeter, Onasya So-
gutluye, Arabistan da burdaki sultanlara ... Kavga ege-
menlik kavgas1d1r. Birkez kendi dongusune girdiginde,
duraksamas1z yeni alanlar arayan egemenligin kavga-
SI... Ve durmaks1zm kolele~en insanlar ir;:in, ba~lann­
daki efendinin degi~mesi bir an lam ta~1maz ... Onlar
ir;:in onemli alan, efendinin somurusunu azap ~ektire­
rek, surdurmesiyle, bagl§layarak devamettirmesidir.
Bugunun anlayl§l buna zuli.im ya da adalet demektedir.
Ama siz ba§ka bir ad veriyorsunuz oyle mi?
Bizce. somi.iri.i oldukca, §eklinin bir onemi yo"-
tur ...
Sevincimiz bo~una degildi. Biliyoruz. Sizin bur-
da bulundugunuzu ogrenince, i~imizde bir titreme be-
lirdi. Bedreddin Mahmud bilgemiz, sizin bir konugunuz
var. Alakoyduk. Samnz, kendisiyle konu~mak istersi-
niz. Dilerseniz, once konU§Unuz. Sonra surdi.iruruz tar-
tl§mamiZI. ..

282
- Konuk?!. Hie; beklemiyorduk. Bekledigimiz, si-
zin bag1~1n1Zd1.
- Bag1~, dileyene gore verilmesi gerekli b1r ar-
magandlr. Yeryuzunde kmlacak insanlar vard1r... Biz
oylelerinin milyonlarcasm1 k1rd1k. Hie; du~unmeden ...
Bir de k1nlmayacak insanlar vard1r ... Hal dun ustaml-
zm buyurduklan gibi, Emirler tarafmdan bile ... Ki~i, on-
lann istegini yerine getirdiginde mutludur. <;unku bil-
mektedir ki, oyleleri, kendileri ic;in bi~ey istemezler ...
lstedii<Jieri gelecek ic;in, toplum ic;indir ... Timurleng'in
onlan k1rd1gm1 kimse duymam1~t1r ~imdiye ... Bun dan
ate de duymayacaktlr.
Haldun, ilkkez sesi titreyerek konu~tu.
- Bir emir ki, bilginlerin dilegini boyle kar~llamak­
tadlr, tarihin o emir ic;in yenilgi yazabilecegini du~un­
meyiz biz.
- Dilerseniz bag1~lanmay1 kendi ellerinizle yazl-
nlz. Dilerseniz, biz bildirelim ki, $am, halk1, degerleriy·
le bag1~lanm1~t1r.
- Bizim ic;in, sizin buyrugunuz en buyuk arma-
gandlr Sultan1m.
Ellerini c;1rpt1 Timur.
Yasavulba§l kap1da belirdi.
- Ebu Bekir kuluma soyleyin, $am bag1~lanm1~­
t1r. Bedreddin bilgemizi de, konugunun yamna gotu-
run ...
Bedreddin kalkt1... Tam c;1karken, Timur yeni bir
buyruk bildirdi.
- Konu~malanm1z1 surdurmek ic;in acele ediniz.
Sizi bekledigimizi unutmaym1z.
Ba~m1 sallad1 Bedreddin ... Yasavul'un ardma du~-
tu.
Kap1dan c;1kar c;1kmaz, $am ondegelenleriyle bil-
ginlerinin kendisini beklemekte oldugunu gordO. Yuzle-

283
rinde, korkunun resimle~tigini sezince gi.ili.imsedi. Gu-
li.imsemesinden, bekledikleri haberi alm1~ gibi sevindi
ti.imi.i. Belliydi ki, ~am kurtulmu~tu. Biran once doni.ip,
mu~tuyu iletmek i~in sab1rs1zland1lar.
Yasavul, ilkin ~ahne'ye dogru yi.iri.idi.i.
- Sultamm1z buyurdu ki, bilgemizi ~ok oyalam1-
yas1mz. Kendisine gereksinimi vard1r.
Bedreddin, yeniden gerilere dogru uzatt1 di.i~i.ince­
lerini. Amlarm1 kan~t1rd1 bir iyice. Hi~ yabanc1 gelmi-
yordu bu sava~cmm yi.izO. Ama, kimdi? ..
Birlikte yi.irOdi.iler bir sOre.
Musa, ak~am konuk oldugu t;admn online gelin-
ce, yol gosterdi. Girdiler ...
l~erdeki sava~c1lar, hemen dogrulup, sayg1yla se-
IAmladllar. Bedreddin'in Timur annacmda soyledikleri
bir anda yay1lm1~t1 ordugAhta ...
Bo~alttllar ~ad1n ...
~ahne yaln1z kahnca, suskunlugu bozdu.
- Belki beni an1msarsm1z efendimiz. Ad1m Mu-
sa'dlr ... ~ahne Musa derler ...
Birden irkildi Bedreddin. Birden ammsad1 yuzu ...
- Sen, Davut emmimizin oglu ve Botog kannda-
~1m1zm ku~i.igu olacaksm ...
Evet ...
Buyur, emmimizden bir buyruk mu iletmekte-
sin?
K a d 1 emmimden gelmekteyim Bedreddin
Ekern ... Babamz buyurmakta ki, tez Edirne'ye sefer ey-
leyesiniz ...
- Bir yaramaz i~ yoktur ya?
- Hay1r. Sizinle konu~mak dilerler ...
- Ha, anlad1k... Mueyyet kannda~1m1z korkulu
haberler iletmi~ olmah ...

284
- lletilen haberler. sizden umudu kesmemizi ge-
rektiriyordu efendimiz. Am a...
- Ama? ..
- Ama, gorduk ki, anlat1Janlar bir tela~m kalmtl-
landlr. Ve dahi siz, yolunuzda durmaks1zm ilerlemek-
tesiniz. Ama, bilirsiniz ki, bir sava~ erine bir gorev ve-
rilende, alum bahasma bunun yerine getirilmesi gere-
kir. 0 yuzden, bir k1sa sure i~in bile olsa, varahm Edir-
ne'ye. Babamz gorsun ki, korktugu gibi degildir durum.
- Babama soyleyiniz ki, durum korktugu gibidir.
Ve biz uzunca bir suredir, dervi~lige soyunmu~ bulun-
maktaylz. Bundan Ote, vazgelmeye de hi~ niyetli degi-
liz. Gorkemde bulamad•g•m•z•, yoksunlukta bulduk.
- Benim gorevimi gu~le~tiriyorsunuz efendimiz.
Babamz buyurdu ki, gelmezseniz bile, dervi~likten vaz-
geliniz. Sizin gibi ya~amm1 bilgiye bag•~lam1~ bir bilge·
ye, sorumsuz cahillerin i~levi yara~maz.
- Siz de babama iletseniz ki, tohum topragmr
buldugunda verim ger~ekle~ir. Onemli alan gorkem de-
gil verimdir ...
- Beni umutsuzluga salmak istersiniz. Ke~ke,
olseydim vuru~mada.
- Hangi vuru~mada?
- Dunku kavgaya ben de kat•ld1m.
- Siz sava~c1lar, kavgas1z duramaz m1sm1z?
- Bakt1m ki, bir yan yenilmekte. Ucundan tuta-
y•m. dedim.
- Anlad1m ... Dinlendiginizde vann gidin geldiQi-
niz yere. Ve iletiniz ki, meyva, olgunla~mad1kca, dahn-
dan dil~mez.
- Yani gelmeyeceksiniz.
- Gelemiyecegiz.
- Dervi~ligi de b•rakm•yacaks•mz?

285
- Mumkun olmayan1 insandan istemek dogru
degildir.
- Nas1l buyurursamz.
- Buyurmak bizim harc1m1z degil. Bak, bunca
sultan, bunca emir var yeryuzunde ... Bunlann tumu-
nun ustGnde de, kutsal buyurucu var ... Biz ki, bir ba-
sit dervi~iz. Sadece, dilekte bulunabiliriz insanlardan.
Sadece yakam ve onlann iyiliklerine SIQinlnz.
Musa, birden yere kapakland1.
Az once, dunyanm en buyuk gucu kar~1smda dev-
le~en, o'nu gekincesiz azarlayan ayn1 ki~i degildi san-
ki ... BCSylesine yuceligi, ne sava~m ba~ansmda, ne bil-
ginlerin tart1~masmda gormedi o.
Ellerini, ayaklanm opmek istedi Bedreddinin.
Omuzlarmda yumu~ak ama gugiU iki elin ag1rhgm1 duy-
du. Ag1r ag1r dikti o'nu Bedreddin. Ok~ad1 bir sure ...
Gozlerine bakt1 derin derin.
Ve ardma bakmadan g1k1p gitti. ..
Musa, azonceki cevaplan yeniden gegirdi akhn-
dan. Kelimeleri ezberlemek amac1yla tekrarlad1 durmak-
s•zm. Yapacak i~i yoktu burda. F1rlad1 gad1rdan. Atm1
egerledi. ..
Ve gune~in altmda, gittikce k1sahp yiten bir gol-
ge haline geldi kimseye ho~cakal demeden ...

Timur, tahtma oturmay1 unutmu~tu. Postun us-


tUne, Haldun ve Bedreddin'in yapt1g1 gibi bagda~ ku-
rup, oturdu. Gozlerinde k•v•lc•mlar ugu~uyor. etsiz yu-
zu durmaks1zm guiUyordu. Yapt1klanm tarihin sayfala-
rma yayar gibi, iki b~'ginin onune seriyor. Onlarla dur-
maks•zm tart1~1yor.

286
- Siz dediniz ki, Bedreddin bilge, bizim yapt1g1-
m1z egemenlik sava~1d1r. Egemenlik kurulmadan, top-
lum yararma bir i~ yap1labilir mi?
- Egemenlik kimin oluyor? Diye sormak gerek-
lidir burda ... Toplumun mu? Ki~inin mi?
- Bir yasakc1 gerekli degil mi? Haldun bilgemizin
bildirdigi gibi, yasa koyucu, bunun uygulanmasm1 de-
netleyici biri ...
- Bir an diyelim ki gereklidir. Ve hatta zorunlu-
dur. 0 zaman bir de bu yonden incelemeliyiz. Siz, <;a-
gatay Hanhg1 tahtma ge!(erken, bir kurultay karan ald1-
gm1z1 soylemi~tiniz. Kurultay, isteginizi onaylamasayd1
ne yapardm1z?
- Kurultay Gyelerini asar, yenilerini sec;:erdik.
- 0 zaman, verilen yetki, korkudan dogmaktad1r.
Toplum, yasakc1slm korkusundan se~tmektedir degil
mi? Eski ustalann anlatt1g1 demokraside yasakc1, sev-
giyle se~tilir.
- Biz onu bunu bilmeyiz kocalar ... Bildigimiz ~u­
dur ki, egemenlik gG!f i~idir. Hi~t kimse, durdugu yerde
egemenlik sahibi olamaz. Vuru~ur, guci.inu isbatlar ve
zorla ahr, onu.
- l~te as1l sozu edilecek durum budur. Zora ne
gerek var? Toplumlar, egemenligi kendi ellerinde bu-
lundururlarsa, birinin bunu almaya kalk1~mas• olanak-
SIZdlr.
- Ama, toplumlarm da o egemenligi zorla alma-
51 bir zorunluluktur. <;unku, azonce soyledigimiz gibi,
egemenlik ancak zorla ahnd1gmda vard1r. .. Yoksa ...
Beklediler ... Timur, ardm1 getirmedi. Sozu orda bi-
raktl. Onun as1I isted;gi, kendi durumunun saptanma-
51. lyi bi!iyor. $imdi burda, bunlann goru~G. yarm ta-
rihin goru~Gdur. 0 yuzden, bekliyor.
Haldun, sakallann1 s1gazlad• bir sure. Sonra, Ti-

287
mur'un konu~mayacagma inanm1~ gibi dudaklann1 k•-
plrdattJ. Timur kulak kesilince, konu~maya ba~lad1.
- Anllyoruz emirim ... Siz burda bizimle, tarihle
hesapla~1r gibi konu~mak istiyorsunuz. Ama, bizim bil-
digimiz tarih ancak yap1ld1glnda bir anlam kazamr. He-
sapla~mak neyi getirecektir? Ilk gun de dediginiz gibi,
tarih yapmak durumunda alan insanlarSiniZ. Sizden on-
ce, sizin ko~ullann1zla bir Cmg1z'1 bi.liyoruz biz. Devleti
kendisiyle ba~layan. Bir tutsak iken, gorkeminden ye-
rin titredigi bir imparatorluk kurabilen bir o var. Oteki
emirler, bir soyun devam1d1r. Ya da ba~lang1c1 bile ol-
sa:!ar, devletleri, kendilerinden sonra kurulmu~tur.
- Cmg1z'1 iyi biliriz. Bizim topraklanm1zda ye~e­
ren bir mey,tedir. Tarihin o'nun i~in soylediklerini de ...
Kinle yogrulmu~. hm~la bOyOmO~. kanla yOrOmO~, deh-
§etle olu~mu~tur. Bizim i~in de ayn1 ~eyleri soyleyebi-
lirsiniz. Ama. bizim ko~ullanm1z1 bilmedikten ate, ne-
ye yarar soylentiler. Biz dagllm1~, kag~am1~, yorulmu~
topluluklara, yeniden varolma olanaklanm gosterdik.
DOn, korkunun tutsakhgmda titreyen insanlar, bugOn
dOnyanm en yOce degerlerine sahip bulunuyorlar. Kav-
ganm yanmda bilgiyi de geli~tirdik. Ke~. Semerkant,
Buhara, Fergana, Ta~kent bugOn dOnyanm en gozde
kentleri. Sizin sozOnu ettiginiz yerle~iklige h1zla yOrO-
mekteyiz. Kendimiz bir go~ebe olsak bile, toplumumuzu
uygarhg1n en Gst duzeyine ~1karmaktay1z. BOtun bun-
Jar. gelecegin bizim uzant1m1z olmas1 i~in yeterli ne-
denler degil mi?
- Gelecege oynadiQinJZin bilinci olumlu bir ge!i-
~imdir hakan1m. Bunu yads1yamay1z. Ama, gelecege
neyle gidiyorsunuz? $imdi ardm1zda bJraktiQiniZ iz ne-
dir? Tarihin as1l sorulan bunlard1r. Siz, uygar bir top-
,!um ya da toplumlardan aldJgm1zla kuruyorsunuz uy-
garhgmJZJ. Buyurdugunuz kentler, bugun belki en ileri

288
kentlerdir. G6rmedigimiz i~in kesin konu~amay1z. Ama,
siz de yalan soylemiyorsunuz. En uygar kentleri gor-
mo~. sonra da onlan y1km1~ ya da alm1~ bir emir olarak,
:kar~Jia~tlrmalarmlz dogrudur. Ne var ki, yap1Jan, uygar-
liQin geregi bir geli~im degildir.
Timur, Bedreddin'in soylediklerinde vazge~ilmez
bir ger~ek bulmasa, ~oktan yitirecek. Hala yads1ma
i~inde. Hep kendini savunmada b~rak1yor. Soyledikle-
rini bir kalemde silip ge~iveriyor. l~te yine, oyle bir ye-
re soktu ki konu~may1.
- Sizin sozOnO ettiginiz geli~im nice bi~eydir?
- Bizim soyledigimiz, uygarl1gln yaratllmasJdlr.
Ta~mmas1, gotOrO!mesi degil. Demek isteriz ki, dunya-
nm yeti~tirilmi~ en bulunmaz meyvesini yemek onemli
degildir. Bu sonunda gO~ ya r.la para sorunudur. 0 mey-
veyi yeti~tirebiliyor musunuz?
- YOklendiginiz ~apul mudur?
- Hay1r ... Egemen1lik anlayJ~m1z.
- Bizim anlayJ~Jmlz, ba~kalanndan farkli m1? Biz
·bir egemenligin nas1l kuruldugunu biliyoruz. CunkO,
'harem! kendimiz kard1k. Her ta~m1 kendimiz ta~1d1k.
Hesaplanm kendimiz yap1p, bi~imledik. Ve binasm1
kendimiz kurduk. Hi~ kimse diyemez ki, benim de b;r
katk1m var. Bir pay1m ve hakk1m var ...
l~te as1l c;at1~ma noktam1z burda efendim ...
- Niye?
- COnkO, siz bunu ortaya koymakla, yaptlklan-
mzm tOmOnde kendinizi hakli say1yorsunuz. (:ag1m1z
egemenlik anlay1~1 da hakh sayacak sizi. Dogru ... Am a,
madem gelecege de hesap vermeniz gerekeceginin bi-
lincindesiniz. 0 zaman, gelecek adma konu~mak ve he-
1;aplamak bir zorunluktur. Bizim sozOnO ettigimiz de
bu ... Saptad1g1m1za gore gelecek emekcinindir. Ve bu
gelecekte degerlendirilecektir egemenlikler

F: 19/289
- Emekci ...
Yerinden dogruldu Timur . ..
Hi~ duymad1g1, ~imdiye edindigj bilgilerde hi~ ras-
lamadlgl bir sorunla kar~1la~1vermi~ti . Bir sultanm, bir
kesin egemenin onunde bulundugundan habers iz mi bu
adam?
Topuklannrn ustune basarak doland1 bir sure. Du-
~undu aklmm tum yetenegiyle. l~inden ~1kamad1. Ya-
savulba~l yemek zamanm1 an1msatmak i~in sokuldu.
Kovalad1 adam1. <;ozmeliydi onerileni. <;agda~ bilginin
en i!erisiyle ozumlenmedikce geli~menin olanakslzhgml
biliyordu. 0 yuzden, oturdu yeni ba~tan.
- Anlat1r m1s1mz?
Bedreddin, Haldun'a bakt1. .. Haldun, bakl~lann1
yere dikmi§, olaganustO yurekliligin sonu~lanm bek!i-
yordu. Elleri sakalmda, kedisini ok~ayan bir ya§ll ka-
dm gibi, durmaks1zrn s1gazhyor.
Bedreddin, dingin gozlerini Timur'a ~evirdi.
- Biz anlatmadan, Haldun ustam1z insanhgm ge-
li~imini anlatmal1d1r. Ba~lang1cmdan bu gOne, kutsal
kitaplarda o!dugu gibi degil. Kendi kitabrnda yaz1ld1g1
gibi. 0 zaman, gelecegin ko~ullann1 daha iyi tartl~abi­
liriz. Ve yann daha aydmhk belirebilir onumuzde. Yok-
sa, yansmdan ba~lam1~ oluruz. Sizi s1kanz bo~ yere ...
- Olur . .. Biz dinleriz... lnanmz ki kocalanm1z,
anlatt1klarm1z en buyuk ba~anm1z tii~Osunde sevindir·
mektedir bizi. Kendimizi y1llar tincesinde say1yoruz ~im­
di. .. Tek ba~1m1za kald1g1m1z o gunlere dtinuyor gibi-
yiz ... Askerlerimiz bizi b1rakm1~lar. Komutanlanm1z, ye·
ni efendi aramaktalar kendilerine. Biz, Taragay oglu ga-
rip Timur'uz ... lnsanlardan tiksiniyoruz. TOmunO elleri-
mizle bogmak geliyor i~imizden .. . Cmg1z gibiyiz anla-
yacagmlz. Ve ogreniyoruz ki, hlyanet cezaSIZ kahrsa,
egemenlik anlams1zla~ur. Ve oyle bulunmaz bir degerdir

290
ki egemenlik, ele ge~irdikten sonra korumak daha bir
gU~tOr. l~te bizim durumumuz. Bir gece i~inde, ke~
emirliginden bir ba~ma blrak1lm1~ bir yoksul oluverdik.
Her~eye yeniden ba~lamak gerek. Ba~lad1k ... Kim ki
bize hlyanet etmi~tir, borcunu ya~amlyla odedi. .. $im-
di, milyonlar bizim buyrugumuza bagll. Ama, bu mil·
yonlar bilmektedirler ki, Timur'a h1yanet edilemez. 1~­
te, ikinci kavgam1z bu oldu bizim. Ba~anp, kuru!to:y ka-
ranyla <;agatay han(lgmm tahtma oturdugumuz gUn,
kavgam1zm sonu~land:gm1 san1yorduk. Bitmemi~ ...
Bedreddin bilgemizin dedigi gibi, kendi dongUsUnde
h1zlanarak yeni ba~lam1~ megerse ... Madem bunu bil-
diniz, sUrdUrelim. Ger~ekten o gUnkU kadar sevin~liyiz.
<;UnkU, ba~an kazand1kca, i~imizdeki bo~luk bUyUyor-
du. Neden? Diyorduk kendi kendimize? Ni~in? Diyor-
duk ... Cevap veremedigimiz sorular3 cevap getiriyor-
sunuz siz ...
Ki~i. soyledigine inan1rsa, inand1rmas1 kolayla~1r ...
Bedreddin olsun, Ha!dun olsun, ya~amlan boyu dogru
bildiklerini ~ekincesiz soylemi~lerdir. Biri sUs(li, biri sUs-
sOz de olsa ... Ama, Timur'un ger~ek ilgisi, ikisinin
de konu~ma istegini daha bir artmyor. Bedreddin'in
sozU kendisine aktanvermesi, irkiltti Haldun'u ... Belli
ki, kitabmm ozetlenmesini istiyor ondan. Gerisini ken-
disi getirecek. Ve belki, ilkkez geli~mi~ dU~Unceleriyle
kar~1la~acak Haldun.
Soze ba~lad1... Ozellikle geli~im kurahn1n UstUn-
de durarak sOrdOrdO konu~masm1. Arada Bedreddin so-
ru(ar sordu. En ~ok da kendisinin doga( geli~im d;ye
adland1rd1Q1, geli~im katlann1 a~Jklatt1rd1. Eski. devlet-
leri, devletlerin kurulmasm1, kurulduktan sonraki ya~a­
ma ko~ullanm ve sOre~lerini bir bir sayd1rd1. ..
Bitmiyordu tart1~malar.
Timur, okula yeni ba~Jam1~ bir ogrenci i~ten(igiyle

291
Haldun'u dinliyor. Bedreddin'in sorularryla ar;tlan, ge-
li§en yepyeni bir dunyantn gorkemine daltp gidiyor.
Dart bir yandan haberler geliyor.
Ba§tnt salltyor Timur ...
Bazen ara veriyorlar tartt§maya. Yeni hesaplar,
yeni sava§ duzenleri haztrlamast gerekli. lzlenenler, tu-
tuklananlar bildiriliyor bir bir. Kararrnt veriyor, alt§kan-
ltgt uzere... Yitirin, bagt§laym. Tutsak edin. GotOrup
satm, gibi buyruklar birbirini izliyor. Otag ~am'dan Mt-
str'a, Mtstr' dan doguya dogru gotOrulup, getiriliyor.
Ve Haldun'un anlattmt suruyor daha ...
Timur'un dinlemesi de ...
Gunler sonra, ba§tnt kaldmyor Haldun.
- Bizim kitabtmtzda anlatttklarrmtz burada bit-
mektedir emirim ...
- Bize oyle §eyler ogrettiniz ki, mulkumuzle ode-
meye kalkt§sak borcumuz daha agtr basar.
- Bizim ogrettiklerimiz bedeli odenecek §eY':er
degildir emirim.
- Biliyoruz. Siz bilgiyi kamunun yararrna sunu-
yorsunuz. Ve Bedreddin bilgemizin buyurduguna gore.
bu kamu, §imdilik biziz ...
Haldun'un anlatacaklarr bitince, Bedreddin'e ~evi­
rivermi§ti sozu Timur... Zaten, gunlerdir gozlerindeki
parrltt, tartt§maya biran once ba§lamantn heyecantnt
mu§tu!uyordu. Her attlmaya haztrlant§tnda, Bedreddin
yine bir soruyla konuyu daha bir derinle§tiriyor ve Hal-
dun ptnarrndan kana kana i~mesini sagltyordu. Arttk
Haldun kendiliginden susunca, tartt§ma ka~tntlmaz ha-
le geldi.
Bedreddin, hemen yantt 1adt Timur'u ...
<;evreleri, dogu ellerinin en onde gelen bilginleriy-
le sarrlm1§tt. Timur'un ba§veziri Ebu Bekir, bilgin'erin·
ba§I olarak bilinen Cezeri, hep yorelerindeler. Tumu,

292
Timur'la Bedreddin tartq?masml soluksuz izliyorlar ...
- Kamu ... - Nefeslendi Bedreddin ... Uzun uzun
sOzdO Timur'u. SOrdOrdO konu~masm1. - Bizim kamu-
muz, bilgiyi ogrenebilen ve uygulayand1r. $imdilik bil-
giden en c;;ok pay alma olanag1 sizin elinizde. Ama, ge-
lecekte gittikce yay1lacak. Salt se~tkinler, egemenler
degil, tOm kamu ogrenecek bilgiyi... Bilgin, bilgisini
asll o zaman ic;tin sunar. Ki~iler ge!ficidir. Biz, siz hep
bu kurala bag1mhy1z. Gorkeminiz ya da yoksullugumuz
ne denli gO!fiO olursa olsun, yokluk dOzeyinde birer
damlay1z biz. Gelecege yapt1klanm1zdan, gozlerimiz
ve dO~Oncelerimizden birer kO~tOk ornek b1rakmz sa-
dece ... Biz, kitap yazard1k yOce Hakan ... K1rkbe~i bul-
mu~tu yazd1klanm1z. Bunlann yanh~hgm1 anlad1g1m1z
anda, Nil'in sulanna at1verdik ... Siz, ~imdi, ~u an, tari-
hi boydan boya kapl1yorsunuz. Ama, bizim olanaklan-
mlza sahip degilsiniz. Hi~bir yapt1gm1z1 degi~tirmek si-
zin i~tin mOmkOn degildir. COnkO siz egemenliginizi kur-
mak i!fin egemenlikleri y1k1yorsunuz. BugOn ararsamz
bile, y1kt1Qm1z egemenliklerin ger~tek sahiplerini bula-
mazsmlz. COnkO, yitirdiniz onlan. Sizin yolunuz donOI-
mez. Bizimkiyse, her dogruyla biraz daha dOzelip geli-
§ir. Ayn1 ko~ullarda degiliz ... Ve sizin kahc1hgm1zla, bi-
zim kaiiCihglmlz ~ok ba~kad1r. 0 yOzden, ~imdilik siz
kamu bile olsan1z, bizim ~tabamlz sizi a~makt1r. Haldun
ustam1z, ~oktan a~m1~t1r sultanlan, emirleri. .. Egemen-
ligini toplumun yaranna kullanan emir, o'nun kitabmda
yanmn ku§aklarma iyi ornek olarak kalm1~t1r. Ama, ke-
tO kullanan... Hem en, bir kO~Ok ornek vermek isteriz
o kitaptan size. Bir hOkOmdardan soz edilmektedir. Yer-
le~ik donem anlat1hrken ... Sadece bir cOmle ile ... COn-
kO, dOnya tarihi yaz1hd1r erda. Diyebiliriz ki, ba~langl­
cmdan bu gOne ... Orda, bir omOr boyu insanlarm mut-
lulugu ya da mutsuzlugu i~tin !(ah§anlara ancak bir cOm-

293
lelik yer vardrr. Siz ~imdi tarihi boydan boya kaplar go-
rOnseniz bile, yarrn, yOz, bin yrl sonra kimbilir hangi or-
nekle ne denli yer kaphyacaksrnrz. Ama, Haldun usta-
mrzrn kitabr, yine yazrldrgr olgOde kalacaktrr. l~te, bil-
ginle kendilerini o'nun kamu oyu sayan egemenlerin
oranr budur. Bunu biliyorsanrz, tarihin hOkmOnden kor-
kar, davranr~rnrzr ona gore ayarlarsrnrz. Yok, hala bil-
gisizlikten soz ederseniz, ilkin bilim bagr~lamaz sizi ...
Asrl soy.lemek istedigini en sona saklamak, oyle
ornekler getirip beziyordu ki, Timur, ofkelenmeye punt
bulamryor. «Bedreddin usta,» diye gegiriyor iginden.
«Kendisini en bOyOk yargrcrn yerine koyuyor hig gekin-
cesiz. Ve kesin sonuca varmr~ olmanrn acrmasrzlrgryla
vuruyor zulmOnO insanrn yOzOne. Dogrusu boylesini
ummazdrm. Hig boylesini gormedim de ondan.>>
YOzO aydrnlandr.
- Bu soyle~ilere doyum olmaz. lsterdik ki, Hal-
dun bilgemizin kitabr burda olsun. Siz, yanrmrzda kala-
srnrz. HergOn bir parga okuyalrm. Tartr~alrm yeryOzO
geli~mesini.
Haldun, aylardrr Timur'un otagrndan dr~arr grkma-
manrn srkrntrsrnr gekiyordu. Kendiliginden gelen bu ola-
nagr kagrrmak istemedi. Atrldr hemen.
- Kulunuza izin veriniz Sultanrm. Mrsrr'a varrp
gelelim. Kitabrmrzr ve notlarrmrzr bilginize sunmak ama-
cryla, hemen yola grkahm.
- Olmaz, soyle~inizden biran bile ayrrlmaklrga
gon!OmOz razr degildir. Siz yerini soyleyin, yasavullarr-
mrz alsrn gelsin ...
- Bilemezler ki Hakanrm. HenOz kitabrmrzr tam
bitirmemi~ olmanrn dagrnrkhgr var hOcremizde. Bir kO-
gOk not, bizim yrllarrmrzr gotOrOverir. Ancak bilgiler bir
bGtOn oldugunda bize yararh olacaktrr. Bagr~layrnrz bir
sUre ... Hemen gidip gelelim ...

294
Du~undu Timur ...
Haldun hakh ...
- Siz bilirsiniz. Hemen hamhk gorulsun. Rahat
ediniz yollarda. Ve tez geliniz.
Haldun, ikiletmedi Timur'un agzmdan 'rlkan1. Og-
rencilerini, Ehzer'deki rahatm1 ozlemi~ti. Hem, Timur'un
~imdilik kendisiyle i~i bitmi~ti. Hamhk gorup, biran on-
ce yola ~1kmak i'rin davrand1. Ama, tart1~may1 surduru-
yordu Timur. 0 yuzden oturmak zorunda kald1.
Timur, Bedreddin'e dondO.
- Bu ge~icilik ve ogrendiklerimizin 1~1gmda dev-
letimizi tart1~mak isteriz. Ve dileriz ki, donO~unde Hal-
dun ustam1zm ba~kanhgmda sizlere b1rakahm devleti-
mizin gelecegini. Yeryuzunun gormedigi bir orgutlenme
isteriz sizden. Oyle ki, bizden sonra da surOp gitsin ay-
m gorkemle. Bunun i~in neler gerekmekteyse soyleyi-
niz. Hemen uygulanmaya ba~lansm.
- Biz, sizin devletinizin tarih i'rinde surup gide-
ceginden umutvar degiliz ...
Haldun bile irkildi bu soz OstOne. Timur s1'rrad1
yerinden. Topuklannm Ostunde dolanmaya ba~lad1.
Olas1 degildi bu Bedreddin. lnsam en ac1mas1z yerin-
den vuruyordu. «Ben o'na, yeryOzOnOn en bOyuk gu-
cOnO sunuyorum, o gOcOn tOm h1~mm1 bir ~amar gibi
surat1ma c;ahyor.))
DandO ...
Tam on One dikildi Bedreddin'in ...
- Neden?
Soru, bir balyoz a!:'J1rl1g1yla dO~tO otagm ortasma.
Bilginler, vezirler topland1lar ardmdan gelecegi kar~lla­
mak amac1ya. Haldun, Bedreddin'den once atlld1.
- Efendimiz, daha once de bilgilerinize su.,mu~­
tuk ki, yeryOzOnde sOrOpgidecek hi'rbir devlet yoktur.
Elbette her devlet birgOn sona erecektir. Bedreddin ka-

295
nnda§1m1z bunu belirtmek istediler. Dilerseniz bu ko-
nuyu belgelere de dayayarak, biz dondOkten sonra ko-
nu§uruz.
Ge~ olmu§tu.
Soluklanmak, dO§Onmek istiyordu Timur. Bedred-
din boylesine kesin soyledigine gore, bir bildigi olma-
hydl. Biran once ogrenme istegini duymad1. Hem Hal-
dun, ortahg1 dOzeltmi§ti. Bundan sonraki tartl§malar
daha sert ge~ecekti ku§kusuz. Bedreddin'in soyledikle-
rini yumu~at1p, yenilir yutulur duruma getirecek bir
Haldun da yoktu art1k. 0 gelinceye kendini. iyice bile-
meliydi. Bilemeli, Bedreddin'i bir iyice sagmahyd1 Hal-
dun'un yoklugunda.
Sesini ~1karmad1.
Kalkt1, otagmm ardmda, yatmas1 i~in haz1rlanan
yere ge~ti.
Cariyeler, yorgun ba~m1 dinlendirmek i~in her tOr·
10 dOzeni ~oktan tutmu~lard1.
Haldun, ~ad1nna ~ekilirken, Bedreddin, kendi ~a­
dmndan i~eri girdi. Timur'un buyruguyla hizmetine ve-
rilmi~ 0~ cariye, kap1da kar~1lad1lar. Her biri gorevini iyi
bilenlerin titizligiyle sard1lar yoresini.
Kimi ~oraplanm ~ekti yagmdan. Kimi minderini ka-
barttl. Bedreddin, bir sOre oturdu. Dalg1n gozlerini dikti
~admn ko~esine ... Oglunu dO~OndO biran. Cazibe ge~­
ti akhnm k1vnmlarmdan. S1cakhgm1, sokulganhgm1 oz-
ledi. ..
Haldun, sabahleyin ~1kacak yola. TOm b1rakt1kla-
rma kavu~acak birka~ hafta sonra. Bedreddin oyh'! de-
gil. .. Timur, yeni a~1lan bir ~i~egin hava ozlemi gibi.
Durmaks1zm soluklamyor bilgiyi ... Bo~una degil bunca
ba~ans1... Bir ki~i ki, bunca k1y1c1hgm ardmda, boyle-
sine saglam bir bilgi yOkOyle ag1rla~tmr omuzlanm,
yenmek ko1ay degil. HOkOmdarlann ~ogunlugu, salt

296
dinlerler. Bilginleri tart1~t1nr baz1s1. Ya da, kor bir inat-
la, kendi bildiginin dogruluguna fetva isterler.
Timur oy.le degi(. ..
Dinlemesini de konu~masm1 da iyi biliyor.

Gilnlerce, agzm1 a~madan dinliyor soylenenleri.


Sonra, bir yerinde, soruveriyor. Ve kendi dO~Oncesini
seriyor ortaya apa~1k ... Elbette apa!flk serecek. 0 ~im­
di en gO~IO egemen. TOm ba~bug·'ar onunde ba~egmi~.
Ordulan dort bir yanda, kale dO~OrOp, kelle O~Ormekle
ugra~1yor. Timur,. salt bOyOk sava~larda bulunuyor. As-
kerleri, komutanlan Ba!}buga gerek duymayacak kerte
usta ...
Osmanogullan Olkesinin daha otelerinden haberler
geliyor. Avusturya i~tinden, EndulOs, Frank diyanndan
haberciler yeti~mekte. Hangi prensin hangisiyle aras1
iyi ya da a~1k. Hangi senyor otekiler Ostunde egemen
olmamn kavgasm1 vermekte. Hangi papaz, hangi kili-
seye ge!(mek i~tin, bir ba~kasmm ayagm1 kayd1nyor ...
Bolge bolge haritalar cizdirmi~ ...
Haritalar Ostunde, beige egemenleri, yerine ge!(e-
bilecek olanlar ad ad yaz1lm1~. 0 bolgede ka~ ki~i var?
Ekonomik durumlan ne? Hangi kervan yollanyla, nere-
lere bagh? Kalelerin yap1s1 nas1J? Her birinde ka~ tane
korunmac1 var? Bir bak1~ta belli oluyor. Baglant1 bol-
geleriyle, derbentler bir bir i~aratlenmi~. Timur icin, do-
gu ve bat1'da bilinmeyen yer yok. Aynca, ca~1tlan sar-
m•~ her bir yan1. Dinleyen binlerce kulak, ogrendiklerini
ileten binlerce ag1z var. TOmu Timur i!(in ~tah~makta.
HergOn, tamar tamar bilgi geliyor. Haritalar Ozerinde
degerlendirilip, Timur'a sunuluyor.
Oyle ki, bir yere sald1rmadan once, her~eyiyle bi-
liyor. Ve o yer i~tin uygulanmas1 gerekli yontemi, he-
men kararla~tmyor. Hemeni fazla, kararla~t1rm1~ daha

'2!J7
ba~tan. Yenilmesi olanaksrz Timur'un ... Bir sel bu akrp
gitmekte... Surekli akar mr?
l~te bugun tartr~rp yanda brraktrklan bu konu ...
Biliyor ki, Timur ardrnr brrakmaz.
Yine soracak. Yine tartr~acaklar. En gu~lu oldugu-
nu, en buyuk oldugunu yadsrnmaz bi~imde kabul ettir-
mek ~abasrnda Timur ...
0 lkesinde neler olupbitmekte? So gut beyligi el
degi~tirdi mi? Bir tanrdrk bulsa ... Bir konu~sa durumu ...
Sogut beyine bir haber iletse ... Berkok da, ilk in aldrr-
mryor. agrrdan alryordu. Oysa, $am sultanryla birle~­
tigi halde, hakkrndan gelemedi. Mrsrr elde edildikten
sonra, ister istemez gozunu Anadolu'ya, hatta daha
otelere dikecek Timur. Ka~rnrlmaz yolu Batr'ya gitmek-
te.
«Ke~ke, $ahne'yi oturtup konu~saydrk,>> diye ge-
~irdi. «Ogrenirdim Ulkemdeki o~aylarr. Olmadr ... 0 be-
ni goturmeye gelmi~ti. Ben biran once ba~rmdan sav-
mak zorundaydrm. $imdi Mueyyet don up gelse ... Bul-
sa beni. Anlatrr ne olup bittiyse ... 0 zaman daha bir
dogru konu~urum Timur'la... Konu~uyorum bildigim
dogrulan. Ama, belki daha yumu~ak davranmasrnr s::g-
layabilirim ... »
GUidO kendi kendine ... Azarladr ardrndan.
«Bedreddin, srla ozlemi burnunda tutmekte anla-
~rlan. Sen ki dogrulan hi~ ~ekincesiz belirttigini bel-
lersin. $imdi Anadolu soz konusu olunca, saprtmaya
mr ba~ladrn? Timur istese durabilir mi? Egemenligin ve
somurunun set tanrmaz ~arkr degil mi o'nu buralara
itekleyen? Ba~an kazandrgrna gore, ne durdurabilir? Gi-
decek ... Yenilinceye ya da yeni bir hedef buluncaya
yuruyecek yolunun ustGnde. Ta ki, Anadolu ve Uru-
melinde ~apul olanagr kalmasrn. Ya da daha verimli
b0!1geler ortaya ~rksrn. Birtek engeli vardrr bu gidi~n.

298
Timur'un olumu... 0 zaman ~a~krna donerler. c;unku,
devletimiz, demekte ama ... Devlet degil. .. Bir buyuk
c;apul orgutu bu. Dogrudan ba~c;apulcuya baglr bir or-
gut. Yak1p y1kma ve tlim direnc; guc;lerinden ListOn bir
yurutme bilincine baglr bir y1grn. Bilinc; yitti mi, kolunu
k1p1rdatamaz. Beyin hastalan1rsa beden nas1l durur oy-
le ... c;unku, Timur'un akletmedigi, geleneksiz ve ku-
rumla~makslzrn devletin olmayacag1d1r ... l~te sorun
burda. lyi oldu Timurla tartl~malanm ... Bak, bunu og-
rendim kesinkes ... Yann sorarsa, soyleyecegim apac;1k.
Bir sensizligi du~un bakahm hunkanm, diyecegim. Sen
olmadrn m1, bu argOt de yok ... Devlet degilsin. Olman
ic;in zamnas1z buyudun. Salt c;apula dayanmak yerine,
belli bir uretime dayanmahydrn ... Hah tamam. Somuru
yerine uretim. Devletin ana ogesi bu ... Uydulanmrn
tliketici olmas1 yerine, uretici olmas1. .. lyi buldum. Ar-
tlk, elimden kurtulamazsm. Yann yinelersen sorunu,
cevabm haz1r. c;oktan buldugum bir~eyi yeniden bulu-
yorum ... Oyle ya, Tann isterse, Tann bOyle buyuruyor
yerine, somut gerc;egi belirtivermek. Kimbilir nas1l ~a­
~~nr.

Our hele, dur sen ...


Bir de, haberim olsayd1 Lilkemden.
Timur'un otagmdan «;1kam1yoruz ki. Hie; olmazsa
askerlerin aralannda konu~tuklarmdan bir~eyler ogre-
nebilsem ... Otagda da, bizim tart1~malanm1z d1~mda
her~ey oylesine bir sessiz;lik ic;inde yurutlili.iyor ki. .. »
Rahatlam1~t1.
Egerba~larsa, yannki tart1~man1n yontemini bir
iyice haz1rlam1~t1 akhnda.
Di.i~i.incelerini yeniden c;evirdi. ..
Art1k, uyuyabilir ...
Arap as1ll1 cariye, gozlerinin ic;ine bak1yor. Yatagl-
nl yapay1m m1 efendim, diye soruyor bak1~lanyla. Tam

299
i~aret edecekti, bir yasavul girdi diregi t1k!atarak. Top-
land! cariyeler. Gelene bakt1 Bedreddin.
- Biri sizi aramakta Bedreddin Bilgemiz ...
- Biri mi aramakta? Ne istermi~ ki? ..
Cadmn d1~mdan, gOrli.igOnO koruyan bir ses ula~­
tl kulaklarma.
- Seni istemekteyim Bedreddin Mollam ...
Sonra, ilkin sazm1 uzatarak Satu girdi kap1dan.
Bedreddin ilkin tan1mayan gozle11le bakt1. Sonra birden
irkilip s1grad1.
- $eyhoglu emmimiz. Bize bu onuru nice ba{JI~-
Iaml~ olmah ...
Kar~llad1.
Sar1hp kokla~t1lar uzun uzun.
- Seni gormek mOmkOn mO bilge yolda§lm ...
Kagkez arand1m durdum. HOnkar ota{Jmdan g1kmaya
tovbe etmi~ olmahs1n ki, biz yoksullar igin aynlacak
zamanm olmaya.
- 0 nice bir sozdOr ki, dam1m1z da, goniOmOz de
her zaman size a.;1kt1r.
- Ag1kt1r da, buluncaya gobegim neden ((atladl?
Yasavula dondi.i sonra ... S1rt1n1 ok~ad1.
- Yigit Tatanm1z olmasayd1, biz yine seni bula-
maylp, k1vranacakt1k ordugah iginde. Dedi ki, ben ye-
rini bilmekteyim. HOnkar yanmdan aynhr aynlmaz se-
ni haberleyip, gotOrurum. Bu seving OstOne bir gorek-
lenmi~im gadmna bunlarm. Tum Tatar askeri yoremde
topland1 saatlerdir. <;ald1k bire, soyledik s1lam1Z1 an1m-
sam1~casma.

- Pek bir iyi etmi§siniz. Dilinize saghk, elleriniz


dert gOrmeye. Kimbilir sava~g1 yolda§lar nice gonen-
mi~lerdir?
Yasavul, kirpiksiz gozlerini k1rp1~t1rd1 kara kara.
Sevingle gGidO.

300
- OzanlmiZ ~adhk soyledi bilgemiz. $adanhk bl-
raktl gonlumuzde. Borcumuz odenebilmez.
- Sagolas1n asker yolda~. Bizi ozlemimize kavu~­
turdun. Daha nice bir bor~tan soz etmektesin. Sagola-
Sin ki ...

Yasavul, omuzlann1 ok~ayan koca ozan elinin al-


tmdan s1ynld1. Kap1ya vanrken dondu.
- Bir buyrugunuz olursa ozan koca, hemen bana
haber iletesin. Ad1m Karagay'd1r. Kohne Karagay da
derler ... Bilesin ki, yoluna ba~ verecek bir yolda~m. bir
ogullugun vard1r.
Cevap verilmesine zaman kalmadan g1k1p yitti ...
Bedreddin yer gosterdi.
OturdUI!ar.
Bir sure konu~amad1. Sonra, sevgen suzdu ozan1.
- Demekteydim ki az once, bir Olkeda~1m gelmi~
olsa buralara. Bulu~mu~ olsak da. anlatsa Anadolu·
.muzda, Urumelimizde neler gelip gegmektedir.
- Ben de senin burda oldugunu duydugumdan
beri yerimde duramamaktay1m. Ah, bir gorsem. bir
varsam dizinin dibine diye donenmekteyim ki, anlatlla-
maz ...
- Kimbilir nice zahmetler ettin ...
- Zahmet ne demek. Timur ko~eginin kazanm-
dan azbriaz kemik de biz yalad1k hey ogul. Bir ozam
doyurmaktan cekinecek degil ya bunca gorkem ...
- Yorgun musun?
- Seni gorende yorgunluk kim olmaktad1r ki.
ku~ca bedenimizde eglenebilsin.
Oh iyi ... Konu~abilecegiz oyleyse ...
Bizim ba~ka bir i~imiz mi kalm1~t1r.
Bir daha donmedin mi Urumeline?
Donmeden durmak mOmkOn mu? Ben ozamm
Bedreddin bilge ... Senin gibi bilgin olsam. bilim ag1sm-

301
dan sulak yerde otianm. Benimki oyie degil. Bir yOrek
koymu~lar gogOs kafesinin icine, demirci alaz1 gibi tu-
tu~makta. Bir sOre doland1m dogu ellerinde. Sonra ici-
me Urumeli kocalannm alaz1 dO~tO ... Varay1m birkez
daha bakay1m, dedim ... Biz uzaktayken, neler olup bit-
mekte? Vard1m ve kavgaya tutu~tum yeniden.
- Emmilerimi gordOn mO bir dahi?
- Cavlak'la Abdal kannda~1m1 sormaktasm he
mi? Sapasaglam c1k1p gelmi~ler.
- Demek bir~ey olmam1~? $imdi nerdeler?
- Sonkez gordOgOmde, Avusturya sm1rlarm1
zorlay1p, German Olkesinde cevalana g1kmak istemek-
teydiler. Birkez de, kuzey yanma vurup, dilberlerin ta-
dma varahm, sonra Bedreddin ogullugumuzun dizi di-
bine ula~1p, arm1nz tOm kirlerimizden, demekteydiler.
Ben de kendi kendime mmldan1yordum onlar boyle kl-
vanlrken. Bunlar hi~t kocam1yacaklar. Daha SogOt bey-
liginde, birka~t beyi tepesinin OstOne dikecek'er, diye.
Eh, gelmediler?
Gelebilemezlerdi de ondan ...
Yoksa olumsuz bir i:;; mi oldu?
Bire Bedreddin yegenim, yuz ya~m1 ~;:oktan
a~m1~ kocalan konu~uyoruz. Vine de olumsuz bir i§
mi oldu demektesin. Kavgada gittiler, tOmumuze or-
nek ...
- Kavgada m1? lkisi birden mi?
- Diriyken birbirinden aynld1lar m1 ki, oiOme gi-
derken biri geri dursun.
Ellerine yap1~t1 Satu'nun.
- Ani at hele, an lat ...
- Dedim ya, Kuzey'e t1rman1p, yeni yerler vur-
maya s1vamrlard1 diye. Nerden bilsinler ki, kuzey igin
dcnemleri gegmi~tir. Kendilerini, seksen y1l oncesinin
yigitleri san1p, genglerin online du~mO:;;Ier. Ula~m1~lar

302
ki, eski Viking denilen vah~ilerin Olkesine, her yan bu-
za kesmi~ .. Bire buralan nice bir Olkelerdir diye birbir-
0

lerine sorup, ~a~rrmaktalarken, bir kalenin dibine var-


masrnlar mr? Elbirligi edip, yekinmi~ler ki, tekfurunu
tutsak eyleyip, yagmaya srvansrnlaro Bir sava~trr bn~­
lamr~ aralannda. Kaleyi almr~lar sonundao Almr~lar ya,
boynuzlu kulakr bark giyip, deri kakanlarla gogOslerini
koruyan korunmacrlar, bizim iki kocayr yitirmi~lero Kat):
okOze benzer kelle kestiklerini bilmiyoruz, diyordu yan-
larrnda bulunanlardan birio Abdal Boga emmimizle, Cav-
lak Toga kocamrzr yitirdigimizi, kaleyj aldrktan ate se-
zinlediko Bizden once il):eri daiJp, kapryr al):an onlarmr~
megero 0Yigitlerimiz, tam istedikleri gibi yitmi~ler ye-
0

genimo OzOIOp srkma ku~ca canrn1. 0 Tum Urumeli,


0

yaslarrnr tuttuo Onlan yitiren korunmacrlar hemen ora-


crkta cezalarrnr bulmu~ I):Oktano Kaleyi bir vurmu~ bi-
zimkiler. Geyik bacaklr, uzun san sal):lr cariyeden gel):il-
mez oldu Urumelinde bir zamandrr. Yol al):tr kocalar
yao0 0 Genl):ler ceylan bakr~lr krzlara bir srvanmaktalar
ki, l):ekecegi vardrr kefere Olkesinin.
- Ya, demek sava~ta gittiler?
- Ya nerde giderdi oylesi yigitler? Yatakta mr?
Yatak eski akrncr beyleri il):indir, ogullugumo Biz sava~
erleri, nasrl kendimizi kavga alanrnda dogmu~ belliyor-
sak, yitikligimiz de oyle bir alandadrro Denildigine go-
re, daha onceden biriktirdiklerini baban lsrail Kadr'ya
getirip brrakmr~laro Demi~ler ki, Bedreddin yegenimiz
dondOgOnde, bunu o'na veresin lsrail yolda~rmrz. HOn-
kara da selam edesin bizden yana, yetmeyenini yetir-
sino Bir bilim ocagr al):srn ki ogullugumuz, Urumelinin
en bir bOyOk merkezi olsun 0 0 0

- Tasalanmasrnlar, dileklerini yerde komamak


il):in l):aba harcanzo
- Yalnrz, ben ba~ka bi~eyler de duydum yegen-

303
ligim ... Derler ki, sen medreseden vazgelip, tekkeye
kapanmaktaym1~sm... Ben kendi ad1ma sevindim bu-
n a. Bizden yana donmenden otOrO, cavlak emmin gibi
zil tak1p oynayas1m geldi. Ama, biz bilirdik ki, bilgin
medresenin kahn duvarlan arasmda, koyun bak1~lara.
diyecektir bildigini. Dervi~ tekkesinde, bilginin ~oze­
mediQi gizi a~1klay1p, ula~acakt1r dostuna. Bu nice bir
i§tir ki, sen erenler tayfasma ylllarca hor bakt1g1n hal-
de ...
- Bilginin yeri yurdu, tarikat1, toresi mi olurmu~
bire Satu emmi? Diye atlld1 Bedreddin.
Bir sOre bak1~tllar. Satu'nun gozleri daha bir 1:;;1 ..
lamaya ba~lad1. Bunca bilginin ardmdan dervi~lige Sl-
vandlgma gore, diye ge~irdi i~inden.
Benim demek istedigim de buydu. Pek sevin··
dim.
Ben de sevindim ... Bunca yll verdigim emek-
lerin hi~biri bo~a gitmi~ degil, hi~kimse tasalanmasm.
Dogru bilmedigimi yapmamak ko~ulunday1m ben. Bil-
gim, ~abam bunu gerektirir. Bakt1m ki, dervi~lik yolu-
mu daha bir k1saltmaktad1r. Hemen soyundum. Slrtlm-
da ha ipekliler olmu~. ha k1l aba ... Bu demek degil ki
kendime eziyet etmekteyim. Giyim kolayhg•. istek az-
hgm• getirmekte senin anlayacagm.
- Anlamamaktay1m ...
- Demekteyim ki, ki~inin dOnyadan istegi azahn-
ca. ilerde olmaktan sakmcas1 kalmaz. Yani daha a~•k-­
casl, kimin ki, vazgelecegi azd1r, o daha aydmhk, daha:
ilerdedir. l~te ben dervi~ligi bunun irtin se~tim. Vazge-
lecegim neyim var benim. lki lokma yedigim, bir k1l aba
giydigim. degil mi? Hangi sultan beni daha azla kor-
kutabilir? Hi~biri. Ve ben korkmayanda, bildigimi dos-
dogru, ~a mar gibi diyebilir miyim?
- Hem de diyebilmekteymi~sin ki, askerler ve:

304
dahi yasavullar arasmda bile OnOn dolanmakta. Diye-
siymi§sin ki, benim duydugumca, sen sen ol, hey ko-
ca Timur. Bilesin ki, devlet degildir devletin. Ve dahi
y1k1lacakt1r ...
- Askerler arasmda da, soz amma crabuk dolan-
maktadlr ha, $eyhoglu emmim ...
- Dolanmaktad1r ki, haberci gOvencinleri yan
yolda kalmacasma.
- Sen, Olkemizden haberler iletecektin. Bildirece-
gin buncac1k m1?
- Oh benim yegenim, hi9 buncac1k olur mu? So-
gOt beyliginde oyle i§ler olupbitmekte ki. ki§inin par-
magi agzmda kalmacasma.
- Anlat hele an lat ...
Sonra birden duralad1. ..
Gece yanya ula§tl ula§acak. Satu, yorgun oldugu-
nu ba§tan belirtti. Kendisi de ondan a§ag1 kalmaz. Bir-
kez buldular birbirlerini. Anlat1r zaman1 gelince. Bakt1
yorgun gozlerine ozanm. Ellerini ok§ad1 bir sOre.
- lstersen yarma b1rakallm anlatmay1. Yorgun-
sun besbelli. Dinlen biraz.
Hani hi9 de fena olmaz.
Peki peki ... Hemen yer haz1rlasmlar sana.
Benim yerim vard1. Yasavullann arasmda.
Olmaz. Madem ki. bana geldin. bende kalma-
llsm.
Ellerini 91rpt1. Cariyeler annacma dikildiler hemen.
Buyrugunu iletti k1zlara. Van yana cradmn icrine serilen
yataklar, acrdml§ sevgili kollan gibi duruyordu.
Uzanddar ...

F: 20/305
3

Bedreddin, gun agarmadan ~ok once, gozlerini a~-


tl. - -
Satu, sakals1z yi.izi.ini.i her nefesleni~inde ~i~ire-
rek uyumaktayd1 daha.
D1~an ~1kt1. ..
Dondi.igi.inde, ozan kalkm•~. sazm1 kucaklam1~tl.
Oturdu dizinin dibine. __
Satu, buyruk aim•~ gibi saz1yla oyna~t1 bir sure ...
Anadolu pmarlannm ak1~1n1, ~evrelerindeki ~i~ek nak1-
~m1 dillendirmek ister gibi vuruyordu tellere.
Bedreddin, tellerden ~·kan notalann tadma blrak-
tl. Ozan da, giderek co~uyordu. Van gozle bakt1 Bed-
reddin'e ... K1l abasmm i~inde, beyaz teniyle, buluta
sanlm1~ Ay gibi durmakta. Birden Yunus'un bir nefesi
kelimele~ti dilinin ucunda. Biraz dahu doland1 tellerde.
Ve soylemeye ba~ladL
- Ben dervi~im diyene, - Bir On edesim ge"ir, -
Tamyuben ~imdiden, - Vanp yetesim gelir, - S1rat kll-
dan incedir, - Ki11~tan keskincedir, - Varup anun Osti.i-
ne, - Evler yapas1m gelir ... - Altmda gayya vard1r, - lc;i
nar ile pOrdi.ir, - Vanben ol golgede, - Biraz yatas1m
gelir ... - Taneylemen hocalar, - Hat1nn1z ho~ olsun, -
Varuben ol tamuda, - Biraz yanas1rn gelir ... -An dan
Cennete varam; - Cennette hakk1 gorem, - Huri ile gil-
manu, - Bir bir k1ras1m gelir ...
Satu'nun soyledigi her dortli.ikle, gOne§ biraz da-
ha yOkselmiyormu~casma ·~•9•yla bogdu yoreyi. Sanki,
bir ip atml§tl saz1yla gOne~e... Ve her nota, ipi biraz
daha geriyordu. Bedreddin, Yunus'un yOz yillar otesin-
den ki~i yOregindeki alaz1 nasi! yi.icelttigini di.i~Onme-
ye ba~lad1. Satu, nerden bulup ~1karm1~t1 bu nefesi ...
Sozler bittiginde, h1zl!ca vurdu saz1n tellerine.
- Ya i~te boyle yegenim ... Yunus koca, deyiver-
mi~ i~imizden ge~enleri. Bir nefesin serinliginde, gele-
cege oynayanlann ~ilesini yelleyivermi~. Biz koti.i ozan-
lar da, iki yOz yJid1r o'nu a§maya s1vanmz durmaks1zm.
Ve tam kendimizce a§Jyoruz dedigimizde, bir de lx::ka-
nz Yunus usta ~ok onlerde seyirdi.iben ko~makta.
- Yok oyle deme ... Elbet. ozanlarm besiend;gf
en yi.ice kaynaklardan biridir Yunus. Ama, sizin soyle·
dikleriniz de, hi~bir zaman ondan a~ag1 kalmaz. Baz1·
lan vard1r ki, a§ar bile ... Hatta neydi o, hani Konya
medresesinde soyledigin. Yunus'un oyle bir nefes ey-
iedigini bilmemekteyim ben.
- Bilmemektesin. Ama, oyle nefes!er de eylemi§-
tir ki, daha bir dizesini soyleyebilen ~Jkmaml~tir. $imdi
sen de, dervi~lige soyunmu~ bir bilginsin. Anlad1g1m
kadanyla, yarmdan otelere uzanmak dilegindesin. Uzu·
n1rsm da ... c;i.inki.i seni iyi bilmekteyim. Salt yaptlkla-
nn bile, bunca giri~imi hakll kilar.. Dediler ki, kitap-
.:anmda yanll~ var diye, Nil'e doki.ivcrmi~sin ti.imOnO.
- Dogru demi~ler ...
- Hi~bir bilgin duymad1m ki, yanll~mdan boylesi
kesin donebilsin. Benim bildi{jim, bilginler, yanll~1 i~ler,
sonra da, dogruyu buna uydurmak i~in ~arp1t1r.
- Bilgin degildirler de ondan.
- Hah, dogru bir soz. l~te bizim gibi ozanlann
Yunus'u a§amamasl bundan. Siz en yOce ornekler di-
ye allyoruz onlan. Ondan ote, bilginin geli~mesinden
yararlanam1yoruz. Bir kavga var bildigimiz. Oysa, bilgi
neler getirmekte. Yunus geride kalm1~ ya~am1, kavga-
Siyla. c;ag1 geride kalml§ ~OnkO.
- Ne var ki. Yunus, bir karga~anm i~inde ya§a-
mJ~tlr. Donemini bir alacak olursan, tekkelerin kavga-

307
srndan, beylik kavgasrna vanncaya bin ~e~it ~atJ~ma­
nrn ortallk yerinde bulunmaktad1r. Kavga, ki~iyi hiler.
Bilin~lendirir. Birkez yoksuldan yana ~1kt1 m1, gelecege
kalmasrn1 saglayacak yontemi buldu demektir. Sorun
burda Ozan Satu'm ... Yunus, kendisi yoksul oldugun-
dan, beylere kar~1 ~1km1~ nefesleriyle. $imdi bir de ba-
k•yorsun, donem gene 6yle kag~am1~. Bir yanda Timur
var silip si.ipUren. Zengini bir anda yoksullugun derini-
ne indiren. Ote yanda beyler, beyler ... Bak1yorsun ki,
onlann arasrndaki pmlt1, Yunus'un bir nefesi. .. l~te,
sorun bu ...
- Hakhsrn. $imdi seninle konu~unca, bak1~1m
uzaklara saplanmakta. De bakahm bana, gelecek ki-
min? Ve dahi kahc1 olmakllga neler i~lemem gerekli. ..
- Gelecek emekcinin. Yunus'un boyle bir nefesi
olacakt1, an1ms•yor musun?
- Si.ileyman zembil tirdi.i, -Kendi emegin yerdi ...
Dizelerini stiylemektesin bana kahrsa.
- Evet ... Bak ~imdi dtinemler, ashnda kendi
emegini yiyenlerin olacakt1r. Sen ozan olarak, bunu bi-
lebiliyor musun? Buraya uzanmak geliyor .mu i~inden?
l~te o zaman has ozansrn. Neden dersen, sen de kav-
ganrn i~indesin. Bir karga~ad1r gitmekte ki, Jelecek
daha bir karanhk olacak. l~te bunu bilir, stiylersen, ka-
ranhgrn ardrndaki aydrnhg1 ...
Karanllgm ardrndaki aydrnhk m1?
Elbette ... Her geceyi bir gUndUz izlememekte
mi?
lzlemekte, dogru ...
Her karga~ay1 da bir dinginlik, bir durgunluk
izler insanllk tarihinde. AI Yunus'un dtinemini ... Bir
karga~a demi~tik. Ondan sonra ne oldu? StigUt bey-
li]i bOyi.imeye ba~lad1. BUyi.idU, geli~ti, yi.iri.idi.i Avru-
pa ortalanna varrncaya ... $imdi, bu yanda bir ba~ka

308
egemenlik yurumekte. Ama, bana kahrsa, Soglit bey-
ligi ka~ ku~akt1r devlet olma sava~m1 vermeKte. Bun-
Jar verebilir mi?
- Neden vermesin. Denildigine gore, Dogu dev-
letinin ba~mda bir sultan bulunmakta ki, yeryuzunde
bir e~i daha yok ...
- Bir devlete bir sultan yeter mi hey koca Ozan ...
- Yetmez mi7
- Bir sultan ka~ y1l ya~ar? Bilemedin yuz, hadi
biraz daha uzatahm, yuz on, yuz yirmi .. Sonra, topragm
altma ge~er ki, parmagm1 k1p1rdatam•ya ... Oysa, dev-
let sureklidir ... Ve dahi, ilkin saglamca tutunma gerek-
tirir. Hani Timur, nereye tutunmu~7.. Caput ustline
devlet mi olurmu~7..
- Oluyor ya i~te7
- Az once dedik ki, seninle, biz gelecege donuk
olmak zorunday1z. Bilim de, sanat da, ge~erli olmak
i~in, ancak gelecege yonelebilir. Gunlinu gun etmek,
ku~Uk ba~anyla yetinmek budalahkt1r.
- Our ~imdi yegenim. Azbiraz nefeslen burda.
Ben kocad1m. Dedigini ~'P diye kapamamaktay1m. An-
let bir iyice ki, ben Yunus'u nice a~abilirim? Ogrenmek
istedigim bu benim. Sen demektesin ki, c;:agmdan ote-
ye atacaks1n ad1mm1. Anlad1k ... Ne var ki, benim bil-
digim, Yunus kendi ~agm1 soylemi~tir yine dedigince.
Bir ~eli~ki olmuyor mu burada7 Oluyorsa, nice kalabi-
liyor gunUmuze?
- Azbiraz once ne dedik7 Yunus. ezileni tutmu~­
tur. Cagmm ezileni, sonradan somUren olsa bile, yine
ezilenler vard1r.
- Demektesin ki, ezilenler, somurUienler oldugu
surece ge~erli olacakt1r Yunus? Ya somUrulen o~maz­
sa?
- Hi~bir ozan, hi~bir bilgin, yeryuzu durdukca

309
durarnaz Satu emmim. Nice bir h1rst1r seninki ki, tari-
hin en uzak c;aglanna at1lmak istemektesin? Somuru-
len olmazsa bile gec;erli olabilir Yunus. Neden dersen,
ornek olarak. Bakm, yuzyillar, binyillar gerisinde neler
varm1~. diye ... l~te sen in ogrenmek istedigm1 san1yo·
rum.
- Yuzy11Jar, binyillar m1? Nice bir yuk yuklemek-
tesin bizim omuzlanm1za hey Bedreddin Mahmud bil-
ge?
- Ne sandm 7 Bir bilgin ki, bilgisini ortaya attlgm-
dan yuz yil sonra gec;ivermi~ onemi, bir sanatc1 ki, d<:-
ha kendi c;agmda unutulmu~ soy!edikleri, ne degeri var-
dlr bunun? Kendi c;agmda ~ok ge~erli bile olmu~ olsa ...
Sen san1yor musun ki, Yunus c;agmda c;ok gec;erliydi?
- Ustalanmdan dinledigime gore, bizim gibi bi-
riymi~ o da. Bulundugu yerde sayg1 gorur, sazmm tei-
lerine vurdugunda begenilir, sevilirmi~.
- Ya dilden dile dolamr m1ym1~ soyledikleri?
- Kendi ya~am1 boyunca, gezdigi yerlerde soy-
lenip, dinlenirmi~ bildigim.
- GordOn mu? $imdi tam yuz y1l geride Yunus.
l';ag1 bak1mmdan geride. Ama, demektesin ki, benden
once seyirtiyor. Oyleyse, kimbilir birkac; yuzyil sonra.
nice yay.1lacak soyledikleri. Bilgin ve sanatc1, birbiriyle
yan~1rlar toplumu degi~tirmek, gelecegin mutluluguna
~ah~mak i~in. Oyle olursa, kendi donemlerinde sayg1
gormeleri onlar ic;in ki~isel bir ba~and1r. Ama, genel-
likle horlan1rlar. Kotlilenirler ... Ne var ki, kendi c;agla-
rmda, ~aglanm degi~tirmek i~in ne denli c;aba harcadl-
larsa, o denli unutturulmak istenenler, yaglar; yUzy11Jar
gec;tikce, sulak bir topraga dU~mU~ c;mar tohumu gibi.
bUyOr, ulula~1r, sayg1 kazan1r.
- Anhyorum. Bundan ote, hep bu soylediklerinin
bilinciyle yazacag1m. Ve umanm ki, diledigince ba~a-

310
nh olurum. (:ok yanmaktay1m gegm1~1me. Orda burda
si.irtecegime, bu tart1~may1 seninle y1l!ar once yapsay-
d•m. nice zaman kazamrd1m.
- Sanatg1, zaman yitirmi~ sayilmaz ozan1m. Yi.iz
ylllar otesine, bazen ti.im yap1tlan kal1r onun, bazen bir
dizesi. Yeter ki, kahc1 olabilecek ~eyler i.iretsin. Gele-
cegin insanlarma soyleyecek !lOZi.i bulunsun.
- Ve dahi bu yi.izden, gagmda durmaks1zrn scpa
altma yatsrn he mi?
- Belli olmaz_ Bakars1n bazen sopa altma yatar ...
- Bazen de Mansur gibi kelleyi verir ...
- Verir ... Mansur kelleyi vermese bunca etkin
olmazd• bana sorarsan. (:ag1yla gatJ~masJ, kamyla bel-
gelenince ki~inin, dogrulugu daha bir ortaya g1kar. (:i.in-
ki.i gag1 tutucudur. Tutucu ise, insanm degi~mesini,
yanna daha bir at1hmh ula~masm1 istemez. lstemeyen-
de, degi~tirme gabasmdakine gullan1r.
- Sen bi.itOn bunlan bilmektesin he mi? Bilmek-
tesin de, yine g1rpmmaktasm insam degi~tirmek, ge!e-
cege haz1rlamak igin.
- Elbette. Bilingli olunca daha bir saglam basar
ki~i. Daha bir gi.iglenir. Korkusunu yitirir. Yeter ki, inan-
cmm, bilgisinin dogrulugundan gi.ivenli olsun. Ancak o
zaman, ilk ag1zda yenilse bile, egemenden daha gOgli.i-
di.ir.
- Anhyorum. Bunca yitik oldugu halde. yeni yi-
tik adaylan nice ba~m• dikmektedir. ~imdi bir iyice an-
hyorum.
- Elbette anlayacaksm. Bu bilginin olsun, sana-
trn olsun egemenlikle gatJ~masJdJr. Bir bak, gagmda
egemenlikle gatl~t•9• hal de, eli.istGnde tutulan var m1?
Baz1 olagani.isti.i durumlar d•~mda, gagm• iyi gegirip
de, yarma kalabilen c;•kmJ~ m1?
Satu, i.izgi.in i.izgi.in bakt1. Sanki gelecegi gori.iyor-

311
mu~casma, ku~kuyla suzdu Bedreddin'i... Biliyordu.
Olacaklan iyi biliyor, ama ad1m ad1m ustune yurumek-
ten ~ekinmiyordu. Bir ba~anrsa bu ... Bir dedigini ya-
pabilirse ... Ne yapmay1 du~unuyor ki?
l~inden ~1kamad1. Yine de direndi.
- Hi~ yok mu?
- Var Cag1yla ~atJ~maks1zm. salt egemen olan
bir ku~uk azmhg1 egiterek yanna uzanabilenler de var ...
Ornegin bizim Haldun ustam1z... Bir kitap yazmJ~tJr.
Bana sorarsan. ge(ecege kalacakt1r. Hem de etkileye-
rek. Ama, kitabm1 ancak egemenler anlar. Bilginin ode-
viyse. bilgiyi herkesin anlamasm1 saglamakt1r. Bunu
sag(adJQJ anda, ~imdiye en yuce devlet gorevlerinde
bulunmu~. el ustunde ta~man Haldun usta, birden cel-
lat satmna uzat1verir ba~m1. Cok iyi bilmektedir bunu.
Bi:diginden de, oyle kalmasmda direnmektedir.
- Anl1yorum ...
Cariyeler, ellerinde yiyecek tepsisi ve k1m1z testi-
siyle girdiler.
Ozan Satu, bir sure sesm1 ~1karmadan karnm1 do-
yurdu. Bedreddin, bir iki Jokma ald1 getirilenlerden. Son·
ra ,s1rtm1 yumu~ak minderlere dayayarak, bakmd1.
Satu, Bedreddin'in ulkesinden haber beklemekte
oldugunu an1msad1.
- Beni beklemektesin he mi?
- Beklemek.
- Oyle ya, hakkm var ... 0Jkemizden haberler is-
tiyorsun. Nicedir uzaktasm. Habersizsin. Anlatay1m ...
Ama, azbiraz once dedigin gibi, bizim Ulkemizde de oy-
le bir karga~a var ki, nerden ba~layacagJmJ bilememek-
teyim. Sana S1rp s1ndJQJ olaym1 anlatmJ~tJm degil mi?
- Evet ... Konyada anlatm1~tm.
- Oyleyse, ben dondukten sonraki geli~meleri
anlatay1m bir bir ...

312
- Sagolasrn. Kimbilir ne gi.izel anlatacaks1n.
- Gi.izel mi? Dilerdim ki, olaylar ozanca olsun.
Ne ki olupbitti, saz1mla anlatay1m. Ama, hig de oyle
de{Jil. ..
- Eh, geli~mekte olan bir devlet.
- Evet evet. An1ms1yorum. Konya'da, olacaklan,
hemen hemen oldugu gibi soylemi~tin sen. $imdi anl1·
yorum bir iyice. Neden olaylar geli~tikce, bana daha
once bunlan gormi.i~i.im gibi geliyordu. Tamam ... Sen
soylemi~tin medrese hi.icresinde, yol boyunda .. .
- lnsan, gok zaman birgok ~eyler sayler.
- Seyler ya, olaylar o'nu boylesine dogrulamaz.
Bak anlatay1m da hak ver bana. Sana da bildiginden.
olabilir dediginin ger~ekle~mesinden ote, yeni gelecek
mi olanlar?
- <;ok mu onemli ~eyler oldu?
- Neier olmad1 ki ... $imdi Sogi.it Beyliginin ba-
~rnda. Y1ldmm Bayezid Bey var ...
- Bunu duymu~tum.
- Nas1l oraya geldigini de duydun mu?
- Yok. Biz o zaman kitaplarla ugra~maktayd1k.
- Oyle ya, sen kitaplara daldrn m1. di.inyayla ili~-
kini kesmektesin goktan. Ben Malat'ya i.isti.inde si-
zi b1rakt1m. Bir sOre. Musa <;elebimizle yolda~hk et-
tim. Murat suyundan serinleyip, Nemrud dagrndan ke-
kiklendim. Sonra, yen1den Bat1'ya dogru vurdum. Ka-
raman, Germiyan topraklarrn1 gegip, lzmirogullarrnrn
Olkesine ula~tlm. Deniz k1y1srnda dola~tlm bir sOre ...
Bakt1m, ad1mlanm a{w ag1r, menzil derbent. Bursa -
Mudanya yonune yakla~makta. Sahverdim kendimi. Bir
gemiye atlay1p, Gelibolu'ya gegtim. Derken Edirne ve
ordan Oteleri. Emmilerini gordum. Akrnc1larrn, Dimeto-
ka, Serez Ostunden Vardar ovasrnda toplanmakta ol-
duklanm sezinleyince, saz1m1 ~ignime as1p, palam1 k1-

313
nmdan ~1kard1m. Bir olumsuzluk olmah. Bir bi.iyi.ik vu-
ru~mamn hamhg1 gori.ilmeli diye di.i~i.inmekteydim. Atl-
ml si.iri.ip yeniden Edirne'ye geldim. Bakt1m ki, Hi.inkar
ve dahi vezirleri, durmakSIZin asker derlemekte. Bire
ne olmaktad1r, demeye kalmad1. Macar, S1rp ve dahi
Ulah beylerinin, katirlerin ba~1 Papa'mn da yard1m1yla.
ta Avrupa u~lanndan athlar derleyerek, yeni bir Ha~h
Seferi di.izenlediklerini ogrendim. Bire daha di.in bun-
ian sopadan ge~irip, k1rmad1k m1 biz, demeye kalma-
dl. Bir kara bulut gibi soki.in etmeye ba~lad1 kefere as-
keri. Akmcl(ar, dort bir yanmdan saldmp, kemiriyorlar
gi.in be gi.in. Ama, bukez ak!llanm1~ kefere ... Ne ~ara­
ba yi.iz vermekte, ne dilbere goz kayd1rmakta. Ha bire
Sogi.it akmc1lann1 aramakta ki, buldugunu buldugu
yerde yitire. Biz bu haz1rhklan gormekteyken, kocalc;r
bir i~ anlatt1lar. Zaten Hac1 II Bey olaymdan bilmekteyiz
sen ve dahi ben. Birkez Sogi.it Beyliginin tahtma kalle~­
lik kaderi bula~m1~t1r, diye. Dedigim o i~te... Sen in
onca ogi.idi.in bo~a gitmi~ olma(l ki, Ylldmm Bayezid
Beyimiz, durmaks1z1n karde~ini fitler babasma. Yak,
Bizansm prensi ile iyi ili~kiler i~indeymi~. lkisi birden
ans1zdan k1yama kalk1p, babalanm yitirecek ve dahi
tahtlara oturarak, bir ba~ka dostluk kurup, si.irdi.irecek-
lermi~. devran1. Hi.idavendigar akh ba~mda bir bey el-
sa, gi.iler geger bunlara. Ama, zevke dalm1~ ki~inin, hig
vazgelesi olmuyor. Elinden gelse, Azrail'i tutup yitirir
ki, kendine dokunulmaya. Boylelikle, bir zaman etkili
olmasa bile bu fitneler, si.iri.ipgidince, yava~ yava~ gi.i-
ri.iti.iyor Hi.idavendigar'm igini ... Sonunda, dayanam1yor
baba. Ve ogul Savc!'y1, tahtta gozi.i var diye, yitiriyor.
Bir oyun oynan1yor. Anlatmak istemiyorum. Kanlanan
taht oyunlann1 sen kagkez, tarihte okumu~sundur. Bi-
zans nas1l birbirini yak eden baba ogullarla doluysa,
Murat Hi.idavendigar da, gelecektekilere bol bol ornek-

314
ler, ama, koti.i ornekler vermektedir. Oglunu gagnllyor.
Ve gelirken daha yolda, i~ini bitiriyor senin anlayaca-
gm. Asll, hak Savcr'da <;i.inki.i. Ve Yrldmm Beyimiz,
fitneyi bunun i.isti.ine kuruyor. Saver Bey'; ben yakm-
dan bilirim. Sen de Yrldmm'r bilirsin bildigimce ... Oy-
lesi akrlll bir adam, dahnan i~ret di.inyasmm ki~iyi ga-
bucak gi:iti.irecegini iyi bilir. Koyuversen, Hudavendi-
gar kendiliginden gidici zaten. Durup dururken kryam
etmenin bir anlamr var mr? Yok ... Dinletemezsin bunu
Bayezid'e de, Murad' a da ... Bayezid Beyimiz bi:iylelik-
le asrl tehlikeden kurtulmu~tur. Ne yar ki, Yakub Bey,
gi:izunun oni.inde durmaktadrr. Ve ikinci ~ehzadenin de,
aynr oyuna kalkr~trgmr yutturmak kolay degildir. Bu
arada, du~man, nefes aldrrmayacak olgi.ide srkr~trr­
maktadrr. Atabinenlerle donatllmr~. Papa' dan dua al-
mr~. Arnavutluktan, Macaristan'a vanncaya destek
saglamr~. Srrplar, U lahlar ve dahi Bulgarlar Kosova
ovasma akmakta, gi.in gegtik<;e karmca ornegi gogal-
maktadrrlar, bire gogalmaktadrrlar... Bizim Si:igut!uleri
aIsm mr bir ikirciklenme ... Beyler bir yandan durmak-
srzm gerilemekte. Salt, Abdalan-r Rum'a brrakmakta-
lar almmr~ yerlerin egemenligini. Asker, akmcr, ti.im
yolda~ tayfasr, Kosova berisinde Hudavendigar'm
buyruguna girmekte. Oyle ki, ordu bile altrya bolun-
mekte. Komutan gok ... Asker de oylesine geli~mi~ ...
Hatta diyebilirim ki, Tatar askeri bile Si:igutli.i'ye yar-
drmda. Serdarlan Sa rae beyle birlikte ... lhtiyar Evrenos
bir kolun komutanr. Ardmdan gelen kollara ortadan yol
agmaktalar. Geride kalan asker yeniden altrya bi:ilunup,
onlan izlemekte. Birincinin komutanr Ba~vezir Ali Pa~a
Yanmdaki ikinci ise senin arkada~·rn Bayezid Boy'in
komutasmda. Oguncu kol, Satu emminin kolba~larm­
dan lne Bey'in buyruguna verilmi~. DorduncOsu yigit-
likte Osman gazi torunlarmrn en onde gelenlerinden

315
~ehzade Yakub'umun gu~IU ellerine b1rak1lm1~. Be~in­
cisine Urumeli akmcllannm ve dahi Anadolu kavgalan-
nm buyuk ad1 Saruca Pa~a yol gostermekte ... Altmc1
kola ise Hudavendiganm1z, kendisi komut vermektedir.
Komutanlarma bir bakmak yeterli degil mi bu yedi ko-
lun. Gayri sava~1 anlatmasam da olur. Ama. dur daha
bitmedi soyleyeceklerim. DG~man, binler, onbinlerle
gelip doldurmu~ koca Kosova ovasm1. M1zraklanm1zm
Gstunde gok durur demekteler. Ve dahi kollann1 kaldu-
dlklannda, gok m1zraklannm GstGnde durmaktad1r. Ne
var ki, gok'Gn durmasmdan da, yurumesinden de, kor-
kacak ademler gerekli. l~te ~a~kml1klan burda ki, biz
Sogut beyliginin gazileri, hi~ boyle ~eylerden y1lgmhk
getirmemekteyiz. S1rp krah Lazar, karde~ioglu Vuk
Brankovig annac1m1zda. Ve dahi Arnavutluk krah Tu-
varko'nun karde~ioglu Valodkovi~ onunla birlik. Diyece-
gim o ki, keferenin ne denli atabineni var ise, annacl-
mlzda yer almaktayd1. Belki bilmektesin atabinen ne-
dir? Ben ag1klayay1m. Kefere dilinde buna ~ovalye de-
mekteler. Bizim gazi babalardan biri, nas1lsa frenkce
bilmekteymi~. Bu mered, atabinen demektedir, demi~.
0 zamandan bu yana, biz akmc1lar arasmda, ~ova!ye'­
nin kar~1hg1 atabinen olarak kullamlmakta. Neden der-
sen, k1st1rdlglm1zda, bindi~i attan indirip, e~ege bin-
dirmekteyiz de, ondan. <;attln yine Satu emmine degil
mi? Bir soz anlatacak, durmaks1zm doland1rmakta ...
- Duraklad1. Suzdu Bedreddin'i. .. Keyifle dinledigini go-
runce, surdurdu yeniden.- Oy!e ya, buldun bir geveze.
oldurGiecek zamana da sahipsin besbelli. durmaks1zm
yedirmektesin degil mi? Bitirecegim zaten ben de ...
Nerde kalm1~t1k ... Hah, kefere atabinenleri ve dahi
binmeyenleriyle, Kosova ovasm1 doldurmaktaydl, de-
gil mi? Bizimkiler kendi aralannda bir sava~ kurultay1
toplamaktalar. Sultan Murad'd1r, i~retten yenice ba~m1

316
alml§. Muhmurlugundan, gokleri tutan m1zraklann sa-
y•s•m sap1tmakta besbelli. Kurultay'da, beyler s1k1§tJr·
maktalar Sultan!. Demekteler ki, Hac1 II Bey, bize bir
buyuk ornektir. Keferenin en guvenli oldugu bir s•rati3
saldmya ge~mek gostermi§tir ki, ~ogunlugunu kendi
kendine dli§lirmektedir. Biz de bu duzeni uygulayalnn.
Sanmaktad1r ki, kefere beyleri, Kosova ovas1, yag1 i~in
ollim otag1d1r. Ve dahi hi~ kimse oralara sokulamamak-
tad•r. Biz yedi kol lizerinden ve dahi yedi yerinden vu-
rursak, birden §a§alatJr, yitiririz. Murad sultan1m1z, az-
biraz dli§linelim, daha olumlu bir yer bulahm demek-
tedir. Demektedir ya, tlim Akmc1 beylerinin onuruna
dokunmaktad1r zaten. Akmc1lann uzand1klan yerden bir
dolu geriye ~ekilinmi§tir. Burda ezip yitirmezlerse bu
orduyu, yeniden kale almakla zaman oldurlilecektir bu-
raya kadar. Sonunda, beylerin ag1rhg1, Hudavendigann
mahmurlugunu dag1t1r bilge yegenim. Ve anlatt•g•m
komutanlann dOzeninde, sagdan sola dogru bir yelpa-
ze ornegi tutturulup, saldmya ge~ilir. Bire aman, SogOt
beyliginin askerlerinin kendine haz1r yol ac;:acak samsm-
daki kefere bir afallasm. Bizi dersen, hi~ gorme derim.
Ans1z bast1rman1n keyfiyle ~ekiyoruz gi.ilbenkleri, salll-
yoruz palalan ki, keferenin m1zrak.lan Osti.inde egle§-
mekte olan gok, OrkOntOsOnden yOcelere ~ekilmekte
durmaks1zm ... GOne§, gayn onlann kara m1zraklanyla
dilim dilim olmamakta. Tam tersine bizim palalanm1zda
yans1y1p, seyrimekte ki, gozleri kama§tlrmacasma ...
Biz, sald1rmaktay•z gOcOmOzOn son kertesiyle. Ve bic;:-
mekteyiz kefereyi, ekin bi~er gibi. 0 bo§ mu durmak-
tadlr, diyeceksin. Bo§ durmamakta elbet. Birkac;: kez
direnmeye s1vanmakta kendiliginden. S1vanmakta ya,
bO§Una. Ondan ate, ku§ca camm kurtarmak ic;:in, dav-
ranlp, SIVI§m&yl kurmaktad1r. B1rakana a§kolsun. Ko-
mutanlar erlerden daha bir h1zh vuru§maktad•r inan

317
kio 00 Hani burda tamkhk etmek gerekse, neyime gerek,
a~1kca belirtirim ki, Hudavendigar bile, komutanlann-
dan a~ag1 olmad1Qm1 isbatlaman1n kavgasmda. Otag
ba~bugluk, komutanllk kalmam1~0 Sanki bir kocaman
tarlaya girilmi~. Toplamp imece geregince ekin bi~il­
mekteo Herkes palasm1 s1y1rm1~. Sunusunu ~ekmi~ yu-
rumekte bire yurumekte. Ve bizim her saldmm1zda,
du~man saflanndan bir ikisi eksilmekte ki, ka~an canm1
gu~ kurtarmaktao Gune~. bizim nacaklanm1zda, palala-
nmlzda panldamakta dedim. Dedim ya, her gun, kendi
zaman1 tiikendiginde, aydmhgm ardmdan geceyi getire-
cektir. Ya da senin dedigin gibi, karanhgm ardmdan ye-
ni bir aydml!g1 getirmek ~abas1ylao Bakt1k, gune~ aglr-
dan ag1rdan kuyrugunu titretmeye ba~lad10 Hava karard1
kararacako Birkez karanl!k ~oktl.i mu, bu kefere koste-
bek gibi bir kovuk bulup, s1V1~1r ki, biz bile bulamay1z.
Biran once ti.lketelim diyoruz. Diyoruz ya, daha gunun
batmasma bir ~eyrek gun kala, sava~ alam nacaklan-
mlzm ve dahi palalanm1zm golgesine b1rak1ld1o Bizden
gayrisi kalmad1 alanda. Osmanoglu beyliginin sancag1
ve dahi askerinin narasmdan 6te, yaralllann iniltisi bir
de binicisini yitirmi~ hayvanlann ~a~km bag1rt1s1 ku-
melendi. Murad Hudavendigar, ba~ansm1 sava~ alanm1
dola~arak, surdurmek, keyfini bir iyice art1rmak istedi. 00
Dolan1yor, bizden yarahlan, oluleri ay1rt1yoro Kefere ya-
rahlarml ayn bak1mhanelere gondertmek i~in ay1rt1yor-
duo Biri, bir S1rp delikanl!s1, !nildemekte durmaksiZino
Hem de keferenin oyununa bak ki, Turkce inildemek-
teo Hudavendigar bire bu ne demektedir, diye azbiraz
egilip kulak verdi ki, su, oistemekte keferenin onde ge-
leni. Eh, sava~ kazanm1~ gazi padi~ah, hemen uzat1lan
k1rbay1 kendi eliyle sunup, sevap kazanmak dile-
giyle egildi keferenin ustOne. Buyursayd1, birimiz ve-
rirdik suyu. Nerden bileceksin ki, bir buyuk oyun du-

318
zenlenmektedir. Neyse . . Soze bogmayahm yeniden.
K1z1yorum boyle i~lere ben. Merdce vuru~mak durur-
ken, namerdlige girdi mi i~, tepem at1yor yegenim. Eh,
kocad1k da art1k. Cenemiz du~ti.i bir iyice ki, toparlan-
masl mumkunsuz. Cok zaman azarhyorum kendim
kendimi ... Diyorum ki, beri bak Satu kocas1 ... Olkenin
dart bir yanmda ve dahi baz1 ba~ka ulkelerde de, ~eyh·
oglu Satu denildi mi, azbiraz aklldan noksan kullar
ayaklamp dikilmekte, sayg1sm1 belirtmek i~in s1raya di-
zilmektedir. Sen seni toparla azbiraz. Kocahktan m1d1r,
nedir, dinletebilirsen beri gel... Ha, nerde kalm1~t1k.
Hudavendigar Murad'1m1z, yag1ya su sunmaktayd1 de-
gil mi? Yok azbiraz daha ilerlemi~tik de, sundu, de-
mi~tik. l~te ol zaman, egildi ... Bir de dogruldu ki, sa·
n1rs1n i~ret sofrasmdan ~imdileyin kalkt1. Aynklan be-
denini ta~1maktan usanm1~. S1rt1 gittikce kanburla~1p,
ku~ulmekte. Ve dahi, sallanmakta dilber cariye elinden
bir testi ~arap icmi~cesine. Bire ne oldu bu kocaya, ne
olmaktad1r? Dememize kalmad1, y1k1ld1 yanustO Beyim.
Y1klld1 ki, o zaman bizim akhm1z tavans1z ba~1m1zdan
i~eri gire ve dahi sangiiiQimlzdan, yuregimiz bengiliye ...
Meger keferenin tohumu, bizim ba~bugumuza oyun et-
mekteymi~ ve dahi nas1lsa ben yolcuyum, yan1ba91m·
da, yag1 ba~bugunu da birlikte goti.ireyim, dememekte
miymi~? Han~eri, tam yiireginin ortasma yiyen Murad
Beyimiz, Tannsma selam veremeden yitince, bir kan~tl
ortahk. Palasm1 s1y1ran bir ii~u~tu ki, Brankovi~in ka-
nnda~loglu keferenin tepesine. Samrsm ku~ kavgasmda
tliyu yolundu ... - Nefeslendi yeniden. Derin derin bak-
tl Bedreddin'in gozlerine. Ac1masm1, yakmmasm1 i!e-
tircesine yutkundu. Sonra h1zla surdurdu konu~masl­
m. - O~urduk namerdin ustline palalanm1z1, k1h~lanm1-
z1. .. Yitirdik aman vermeksizin. Yitirdik ya, o da bizim
Ba~bugumuzu ~oktan yollad1 cedlerinin yanma. Ne ede-

319
cegiz? $a~km1z ki, birbirimizin yuzune bakamamakta-
YJZ. Biz ko~ekleri b1rak bir yana, sakahn& sava~ alanla-
nnda agartm1~ koca':ar dahi bilisiz bakmaktalar birbiri-
nin yOzOne. Bire devlet simgesiz, ulus ba~s1z kahr
m'ola? Kalmaz. Elbet bulunacak bir yak&~IQI. Bulunacak
ama, kimdir? l~te sana ucu ,.:atalh bir soru ki, ne yana
donmek istesen, sivri ucu beyninin en bir nazik yerine
saplanmakta. lk; yigit vard1r, SogOt beyliQi tahtma ku-
rulmaya haz&rlanan. lkisi de sava~ alanmda birbiriyle
yar&~makta. Ve dahi yan~tan ate, ikisi de gO,.:IO iki or-
dunun ba~mda bulunmakta ki, payla~m kozunuzu, de-
sen, dO~man& b1rak1p, birbirlerinin g&rtlagma sanl1rlar.
Burda bir kayd&rmaca daha yapacag1m benim bilge ye-
genim. Ben y&llard&r dO~OnOrOm. Kocad1m, &rak'a ya-
kmladlm bir iyice, ,.:ozemedim bir tOriO. Nedendir bu
insanlar&n, ~uncac1k bir taht i,.:in birbirini k1rmas1? Sen
bilginsin. Ya~amm bunlan ara~t&rmakla ge,.:ti. Elbet ce-
vabm& da bilirsin. Unutturma sozlerimin sonunda da,
egitiver ban a olmaz m&? Nedendir, bunca kmm? lnsan-
lar pek mi merakhd&rlar birbirlerine hukmetmeye ki,
bunu saglamak i,.:in gerektiginde, ana baba bir karmda-
~&nl kundakta bogmaktad&r? c;ozemedim bunu. Biri,
~imdi durup durmaktayken gelse, dese ki, $eyhoglu
Satu, bak bunca gorkemli taht, bunca geni~ Olke ve
dahi bunca milyon insan, senin buyrugunu beklemekte-
dir. Yeter ki, gel ~u postun k&y&c&gma otur. Odom yanhr
da, ben benden ge,.:erim korkumdan. Neden dersen,
zaman olmakta ben kendim, kendime sormaktay1m, hey
Satu, sen, sana kar~1 alan hakk• odeyebilmekte misin?
Ve dahi cevap vermekteyim ki, kendim kendime, a'ah ...
Durum boyleyken, nice olur ki, ba~kalarmm da yukO-
mOnu OstOme almak budalahgm& gosteririm? Ve dahi
kavga dogU~. g6sterirler, bilememekteyim. Bunca m•
kendilerine gOvenmektedirler? Yoksa bu bilisizligin,

320
:salt egemen alma tutkusunun sersemce bir atakhg1
.tmd1r? Cevap verememekteyim ... Sen bunlann tamu-
sunu cevapJam1~. aydmhgma kavu~mu~sundur. Dilerim
ki, ban a da soyle ... Bu sen in ak1ls1z em min de ogren-
sin bir iyice... Evet, bizim bilisizliklerimiz si.irer ak~a­
ma, anlatmaya kalksak. Biz Osmanogullannm, durum-
lannl sergilemekteyiz burda. Herkes, ~a~kmhktan gok-
yi.izi.inun rengini ti.im siyah sanmaktayken, c;andaroglu
Ali Pa~am1z, devlet adamhgm1n ustahg1yla, k1p1rdamp,
f1s1lda~maya ba~lad1. Bayezid Beyimiz de babas1yla bir-
lik, sava~ alanm1 dolanmaktayd1, gazilerin oni.inde. F1·
s1lda~manm ardmdan bir de bakt1k ki, Akmc1 Beyleri
vezirler ve dahi Bayezid Beyimiz, otaga dogru hamle
,eylemekteler. Onlar oraya varadursunlar, hi!( bir ~eyden
habersiz Yakub Beyimiz, katm1~ online keferenin ar-
tlklannl, geldikleri yere degin kovalamakhga andic;erek·
ten seyirtmekte. Otagdan bir haberci yetti. Atm1 c;atla-
tlrcasma si.irmekte, ko~anlann ardmdan. Gun, sava~
.alanmm ay1bm1 ortmek dilercesine, ag1r ag1r inmekte
yuvasma dogru. Ortahk karard1 kararacak. Nerdeyse,
beyler, pa~alar ve dahi kocalar otagda toplanacaklar.
Gidenin defteri di.iri.ilecek, gelenin gi.ilbanki c;ekilecek
elbirligi, ag1zbirligiyle... c;ekilecek ya, bir kara bulut
koptu Bat1 yoni.inden. Benim ihtiyar gozlerim bile azbi-
raz sonra gordO geleni. Yakub Bey, babasmdan haber
alm1~ gibi, seyirtip gelmekte otaga dogru. Atmdan at-
Jadl c1van1m bilisiz. Otagdan ic;eri girdi olandan haber-
·siz. Ve dahi, gUn batt1ktan sonra alan ate~leri yan1p,
ortal1k yeniden dirildiginde gordilk ki, Murad Beyimizin
yanmda Yakub Beyimiz de uzamp yatmaktad1r. Otag-
da bir pusu Beklermi~ aslamm1. Ve Osmanoguilan, ogul
'kanmdan sonra, kannda~ kan1yla da y1karJarm1~ elle-
rini. Sabah olanda, tilmi.imilzil dizdiler annacma Bayezid
·eeyin. Ve dahi dediler ki, bundan ote bal?bugumuz bu-

F: 21/321
duro Hadi gi.i(bank ~ekin, alkl§ vurup tahsinleyino Bire,
dedik, biz kocalar; Bu nice bir i§tir ki. Hadi anlad1k,
0 0

koca Sultan Murad Hi.idavendigar §ehid olmu§tur Slrp-


h'mn kamas1y(ao Ve dahi bunu biz kendi goz(erimizle
gormi.i§i.izdi.iro Ve lakin dipdiri otaga giren Yakup Bey
nice yitmi§tir? Kuru(tay toplan1p hesap sorulsuno Ve
dahi kat(inden sorum(u kimse, tore geregince boynu
vurulsuno Nice bir gelenek kurulmak istenir ki, Os-
man(! toresinde, karmda§ kannda§l, hem de kurul-
tay hakk1 dinlenmeksizin yitirmekte, tahtm ba§ma
oturmaktad1ro Biz ba§1m1zda, eli kan(l birinin bulunma-
smdan s1kmt1 duyanzo Ve dahi bunun hesab1 sorulma-
dlkca, kimseye biat edip, gi.ilbank okumay1z, diye bir
ayak diredikooo Urumeli kocalarmm ak1llan §a§tlo Bire
kti§ekler, diye i.isti.imi.ize horlemek dilediler ilkino Siz
kim olmaktasm1z ki, dev(etin i§!erine ve dahi di.izenine
kan§makhga s1vanmaktasm1z? Oturun oturdugunuz
yerde ve dahi uyun verilen buyruklara, gibi sozler ge-
veledilero Bire biz, dediko Pa!a elde, Sogi.it'ten bir ki.i-
~i.imencik beyligi ahp, ardmca si.iri.ikleyerek buraya geo
tirenler degil miyiz? Devletin di.izeni ve dahi yasas1, ku-
rultay karar(an uyannca yi.iri.imemekte midir? Ve dahi,
ba§bugumuzu en yara§lrJ arasmdan biz se~mekte mi-
yiz §imdiye? Kti§ekler, bu sorunun annacmda, 1k, z1k,
etmeye ba§ladllaro Candaroglu camuzu yetti imdatlan-
nao Bire, dedi. Hadi §imdi kurultay kurahmo Se~in ba-
0 0

kahm, diye(imo Hi.idavendigar ogullanndan kim ka(ml§-


tlr ki, se~eceksiniz? Bir Bayezid beyimiz degil mi sag
bulunano Oyleyse, yine parmagm1z o'nun ic:;:in kalk1p,
postu ba§mdan gegirmeyecek miyiz? Niye d1rlamp dur-
maktasmlz, yok yere, demez mi? $a~wd1ko 0 Adam
0

dogru sayler bire. dedik, biz. bize ... Ve dahi, gi.ilbanki


c;:ekip boyun k1rd1k Bayezid Beyin oni.indeo K1rd1k ya,
i§ i§ten ge~ip, biz, bize geldigimizde ay1(1verdiko Bire

322
toredir, demek istedik. Bire, bir han, kannda~mm ya
da babasmm kan1yla kirletti mi elini,ba~ka aday bile ol-
masa kendi ogullanndan biri kaganl1k tahtma g1kanllp,
ancak naiplik verilmesi gerekir, diyemedik. Diyemezdik.
Neden dersen, aram1zda devlet yonetimini ti.im kural-
tanyla bilen, eski bi'gelerden biri yoktu da ondan. Ak-
IJmJz ba~1m1za geldi. Geldi ya, hakanl1k postunu i.igkez
gi.ilbankeyip. Bayezid Beyin ba~mdan gegirdikten son-
ra ... Gayri anlad1m ki, bir iyice, oralar durulas1 olmadJ.
Hem, benim akran1m kocalar da, goktan b1rak1p yitmi~­
terdi beni. DO~Ondum, ta~md1m, $eyhoglu, dedim, ben,
ban a ... Durma buralarda. <;ek git, eski Turkmen top-
raklarma. Vuru~maysa, ba~m yere egilmeyecek olgude
yaptm elinden geleni. Duru~maysa, isteyip, yitirdin
torenin gerektirdigini. Gayri, bir ku~ca canm, bir de-
linesi postun kalm1~t1r elinde. l~te, bir de eskimeye
yuz tutmu~ babadan kalma kopuzun. Vargit ... Bun-
r-an bilmeyen, ogrenmeyen kimseler ka'mJ§tJr. Anlat bir
bir olanlan, Osman ogulannm nicl3 gi.iri.imekte oldugu
anla~1lsm bir iyice ... Ve dahi, yi.irOdOm gel dim. Konya
iglerindeyken, yeni bir haber duydum. Kosova yenilgisi
daha bir korku salm1~ Avrupal1'nm igine. 0 korkuyla,
Cermen, Frenk, Papallk Olkesin in asker 1erin den, atabi-
nen, kendi ayac1klarma binenlerinden adam toplamaya
ba~lanmJ§ yeniden. Y1Idmm, Anado 1u'ya donme haz;r-
llgmdayken bast1rmak istemi~ler ans1zdan. Nikebolu'yu
ku~atmJ~Iar. Nikebolu korunmacJSJ, Cavlak Toga ve da-
hi Abdal Bog a emminin yeti~t:rmeler:nden Dogan Bey'-
dir ... Belki bilirsin. Belki de bi'mezsin ... Bir polat yigit-
tir ki, anlatllmakla tOkenmez kavgalan. Oyle d:renr,:li,
oylesine yOreklidir. <;ok zaman, Cavlak emmin bi 1e der
idi. .. Bunca akmc1 beyi yeti~tirdim. Dogan'm onunde
kendimin bile sergele~tigini sanmaktan alam1yorum
kendimi. .. Anla nice bir dogO§ eri, nice bir korunmac1-

323
d1r kefere annacmda. Y1ld1nm bunu duyanda, seg1rt1p
vanyor. Bir gece karanllg1 yanp, du~man1n arasmdan
s1ynlaraktan, kalenin kap1sma kendisi ula§lyor. Bir
akmc1 i~in bulunmaz yurek, yenilmez bilek derim buna.
Ama, bir hakan i~in, tehlikeye ayag1yla varmakt1r. Ne
var ki, Ylldmm gazimiz, anasmdan iyigunde dogmu~
olmall. Kimseler gormemi§, hi~bir yag1 akh sezinleme-
mi~ gelip ge~eni. Vanyor seninki kapmm altma. Ses
ediyor Dogan'1ma ... Bire Dogan ... Bire Dogan, diyerek-
ten ~agmyor. Dogan, pek~ok kez birlikte bulundugu
Bayezid'in sesini hemen ahyor. Dediklerine gore, ko-
nu~ma surmu~ daha bir zaman. Bayezid egitmi§, nasll-
sm? Dogan yamtlam1~. iyiyim ve dahi seni gorende
daha bir iyi oldum ki, kefere burcumun ok at1mma
ula~amaz ... Azbiraz daha sab1rll ol, diyor beriki. Ordum
ve dahi beylerimle yettim ki, ardmdan kmp gelirim
sana kavu~makhga ... Dogan, biz bile yeteriz bunlan
k1rmaya Hakamm, diyor. Gelmeseydin de, ben burdan
bir ta~ vermem, yag1ya ... Ve don up gidiyor Bayezid.
Geld@ gibi. .. Vanyor ordugahma ve dahi hunkar ota-
gma. Topluyor kocalanm, komutanlanm. Ben kendi
gozlerimle gordum, dO§mamn durumu budur, kalede-
kilerinin bu ... Oyleyse, sabah ezam okunmadan sava~
selas1 verilsin ve dahi mehter kosleri saldm vurup, ko~­
yigitlerim yuklensinler kefereye ... Dediklerine gore, ke-
fere ordusunda Frenklerin en uniO atabinenleri varm1§.
Rodas atabinenlerinin Granmator'leri Filibert de Nayak,
bunlar arasmdayml§. Frenklerin Korkusuz Jan'lan, di-
ye bilinen Burgondiya DUkas1 Jean Sens Peur ba§l ~e­
kenlerin ba§1ndaym1§. Contabl d'Eu'lan kocaman klll-
clyla var m1 bize yan bakan demekteymi§. Kont de La-
mars, Jak Burbon, Hanri ve Filip DUbar, dahi otekilerle
yan§maktayml§ ki, bunlar Frans1z kralmm yakm akra-
basl, karde§ ~ocuklan gibi bi§eylermi§ ... Frenk atabi-
nenleri bunlarla bitmemekte. Akhmda kald1gmca, Hip
d'Artua. Amiral Jak, Mare~al Busiko. buyrugunda da.
ioplam olarak sekiz bine yakm Frans1z askeri varm1~ ...
Cermenlere gelende, Frederik von Hohonzolleren komu·
tasmda bayrak a.;:m1~larm1~. Bavyera atabinenleri, Kant
de Nornebrag'm buyrugunda toplanmJ~IarmJ~. Avus-
turya ve ltalya sava~cllarma, Kant Herman de Silli ba~­
kanlrk ediyormu~. Sonu~ olarak denilebilir ki, yuzbini
a~km dovu~ eri, Nikebolu'nun .;:evresini alm1~ imi~ ...
Macar krah Sigismond, Ulah beyi, Erdel Voyvodas1,
Venedik, Rodas donanmalan hep birden .;:oku~arak, So-
gut sava~~1lanna, nas1l dogu~uldugunu ogretmek isti-
yorlarmJ~. lstiyorlarm1~ ya, gunlerdir ugra~t1klan halde,
bizim birka~ akmc1yla ahverdigimiz bir kaleye bayrak-
lanm dikememi~ler. Ostelik, Bayezid Beyimiz de ardla-
nndan yeti~tikten tHe, Dogan, canm1 di~ine tak1p sur-
durmu~ korunmay1. Bire biz bunca sava~c1, nice olur
da, direnir bir kale beyi, diye bakmmaktalarken, tam
ardlanndan ve dahi dart bir yanlarmdan bir sarm1~ Os-
man gazi yigitleri ... He he hey.. Nikebolu onu, du~man
kanmdan derecikler meydana getirmi~. Ve dahi bu de-
recikler, k1z1l k1z1l, Tuna'ya dogru ak1p, koca 1rmagm
rengini degi~tirmi~. Uzatmayahm, ak~am oldugunda,
Frenklerin, Cermenlerin ve dahi Avusturya ve ltalyan-
larm en yuksek atabinenleri, kelleyi kapt1rmad1ysa, el-
lerini havaya kaldmp, akmc1lann palas1 ucunda Y•ld•-
nm'm ota~ma yolcu edilmi~. Bir Macar krah kendini
can havliyle bir kay1~a atarak, Rodas atabinenlerinin
donanmasma ula~abilmi~. Birkac; dokOntO atabinen de,
ard1 s1ra, yeti~mi~ler, oncac1k ... On dan ote, kmlm1~ as-
kerleri, tutsak olmu~ beyleriyle, Avrupa bir dahi ba~m1
dikememesiyle ezilmi~. Bunlan bana anlatan yolda~1m,
demekteydi ki, sen Kosova alanmda kar~1 ~1km1~tm
Bayezid'in HOnkArh~ma. Bak gordOn mO, yel gibi yetip,

325
balyoz gibi inmekte dO~manm tepesine. Ostelik, tutsak
ettikleri, birkez daha kendisiyle sava~mayacaklanna
andi~ince, hemen at1lm1~. Sakm ha ... Ben dilerim ki,
Olkenize dondOgOnuzde daha ~ok asker, daha gu~IO
komutanlarla Ostlime gelesiniz, demi~. Gelesiniz ki, ba-
na daha bOyOk yengiler kazanmay1 saglayasm1z. Kefere
demekteymi~ ki, bu soz Ostline. Bunlar yenilmeyecek-
lerinden oylesine gOvenliler ki, ger~ekten yenilmezler.
~u son yirmi y1l i~inde, biz adam tOketircesine O~kez
ha~h seferi dOzenledik. O~Onde de, ne oldugumuzu an-
Jamaya zaman kalmadan, yeniliverdik. Bun'arla ba~edil­
mez ve dahi Avrupa, bunlannd1r. Hem ne demektey-
mi~ler bilmekte misin? Atilla nas1l gelip yerle~ti bura-
lara. Macaristan halk1 nas1l o'nun kanmdan gelmektedir.
~imdi bunlar da, tOmden yerle~ip, bize din degi~tirte­
cekler ... Oylesi bir korkunun esmesine neden olmu~.
Arkada~1m o yUzden, tak1hyordu bana. Biran ben de
sapland1m dedigine. Pi~manhk geldi i~ime. Sonra dikil-
dim. Nedendir bilmiyorum. Bire ko~ek, dedim. Ben yi-
gitlige kar~1 ~1kmad1m ki, torenin ve dahi adaletin uy-
gulanmaslnl istedim. Y1ldmm, Osmangazi kanmdan
gelmektedir de, otekiler benim kammdan m1 sOrOp ~~k­
m1~lard1r? Kim ki, devletin ba~mda olur, gerektiginde
gozOnO budaktan sakmmas1z vuru~mak zorundad1r. 0
yOzden, bir haberciysen vargit. Ben k1rgmi1Q1m1 sOrdOr-
mekteyim. Bildir Beyinize. Ve dahi Satu, geri donmeye-
siye andi~mi~tir, de, dedim ... lyi demi~ miyim? ..
Yumu~ak yast1ga yasland1 nefes1enerek. Bo~al­
ml~ olmanm panlt1s1 yampsondO gOzlerinde. Eliyle yO-
ziinO ka~1d1 bir sOre. Uzun uzun, soylediklerimi dinledin
mi, sorusuyla Bedreddin'e bakt1. Bedreddin, ka~lanm
oynatt1. Hemen yan1tlad1.
- lyi etmi~sin ~imdilik. Bakal1m, ilerisi ne goste-
rir. Oyle guzel anlattm ki her bir ~eyi, sanki kendi go-

326
zOmle gormO~cesine yerle~tirebiliyorum kafamm igine.
- Sagolasm yegenim ... Bizim odevimiz de anlat-
mak i~te. Bir ogrenebildigimiz bu ...
- Yok, bir yetenektir has anJat1m. En k1sadan
ama, en gorkemli bir bic;imde soyleyi~. Bilir misin Satu
emmi, hep sanatc1 oJmay1 kurmu~umdur ben. Bizim
soylediklerimizin de, sizinkiler gibi, en ilkel kafaya yer-
le~mesi igin, hep sizin gibi yazmak istemi~imdir. Ne var
ki, beceremedim bunu. Beceremiyorum ...
- Bire bizimki, igten geldiQi gibi, oylece soyleni-
veren sozler. Elbet seninki, bir soylemeden, bin dO~O­
nOimO~ bilgi yumag1d1r. Her onOne gelen anlay1verse,
insanl1k boylesine yava~ m1 ilerler? .. Sen anlayana an-
latacaksm. 0 anlayana ... Oyle oyle, birgOn biz anlaya-
caglz. Biz de, bizden anlayanlara. Onlardan otekilere ...
Derken, ku~aklar gegmekte, ya~amlar yitmekted:r. 0
yOzden tasalanma sen. Biz bile, bizi anlam1yorlar, diye
yakmmaktay1z hanidir. Sizi anlamalan, bizden de ote
geli~meleriyle bag1mhd1r.
- lgimi rahatlat1yorsun.
- Rahatlatmm ... Ke~ke sozde degil de, gergekte
ba~arabilsem bunu.
Daha konu~acaklard1. SOrOyordu konu~ma. Ve
soz yumag1, sanat ve bilime doland1 m1 birkez, sOrOp-
giderdi de ... Satu olsun. Bedreddin olsun, dilediklerin-
ce konu~abiliyorlar, birbirlerini iyi anlamanm sevinciyle,
zaman1 yitiriveriyorlard1. Ne var ki, Yasavulba~1, gadmn
kap1smda gorOndO.
- Hakamm1z buyurmakta ki, eger sakmcas1 yok-
sa, otag1ma gelsinler. Konugunuz oldugu duyuldu.
Konugunuzla da tan1~mak dilerler ...
Satu irkildi birden. Bakmd1 yoresine. Sonra Bed-
reddin'in durumunu gorunce rahatlad1. Dogruldu. Bed-
reddin, gulumseyerek bak1yordu. lzledi Satu'yu ...

327
- Eger gormek istemiyorsan, ben soylerim ki, ko-
nugum yorgundu, dinlenmektedir.
- Yok bire yegenim. Az ko~ek gormedik bunca
ya~ ya~ay1p ... Bir de Timur'u gorelim nicedir. Neden
dersen, ben bunun babas1n1 bilirim. Taraga'y1. ..
Yasavulba~• irkildi birden.
- Taragay babay1 m1? Siz nerden bilirsiniz?
GOidi.i ozan. Ya~il belirsiz, yi.izi.i, buru~tu. lnce k•-
n~lkhklar, sanki gordi.iklerinin tan•g•yml~casma sarma-
lad• suratm1. Bakllmas1 gi.i~ zamanlarda gi.ine~ 1~mlan
gibi yay1ld1 ~ad1nn i~ine. Yi.iri.idi.i ti.imi.ini.in oni.inden ...
c; lktl. ..
Yasavulba~• aceleyle one di.i~til. Otaga geldiklerin-
de onden girip, buyrugunun yerine getirildigin; iletti ace-
leyle.
Bedreddin, ardmdan elinde saz•yla Satu girdiler.
Timur, postun OstOne bagda~ kurmu~tu. Yerinden
dogruldu Bedreddin girince. Sonra gozleri Satu'ya ta-
klldL Uzun uzun si.izdu ...
Size yabanc• gelmemektesiniz ...
Satu, keyifle suzdi.i Timur'u . Tamd1k tan1d1k ba-
kmd•.
- Ben bilirdim ki, hakanlann anllan gorkemleri
artt1kca zay1flar.
- Bakm, biz o konuda bir ayncahk meydana ge-
tirmekteyiz. lyilik ya da koti.iluk, bellegimize kazmmaz
bir bi~imde kaydedilmektedir.
- Duymu~tum. Duymu~tum da, yine de guvene-
memi~tim duyduklanma.
- llkin adm1z1 dediler. Bir irkildik. Boyle bir ta-
m~•m•z. yakm1m1z vard1, zaman i~inde. Ama, $eyhog-
lunu eklediklerinde, degildir, dedik biran. Bizim tam~•­
mlz, ~eyhoglu fiiAn degildi. ..
Eh, ki~i birkez yola girdi mi, adm1 ba~kalan ko-

328
maktad1r. ~eyhimiz, bizi ogul edinince, adlm·az beJir,Jen-
sin istediler. Ve dahi, ~eyhoglu deyiverdiler... Oylece
kald1.
- Akl•m•zda iyi kald1ysa, bizden bir karaca alaca-
gm•z vard1. Ilk av1m1zdan kalma. Siz ok.lam1~tm•z. Son-
ra da Taragay babanm online gelende, Timur ogullugu-
muz, bizden atik davrand1, demi~tiniz. ~imdi, k•zartll-
m•~;rm sunmaya izin var m1?

- Taragay kannda~hg•m•zm sag olup, birlikte ye-


mesini nas1l isterdik.
- Ne yaz1k ki, baz•lan, baz1 olanaklara hi~ u.:a~a­
m•yor.
- Ya Tekine bac1m1z? 0 dahi ula~amad1 m1?
- Vuru~tugumuzu gordO ... Gelecekten umutlu-
yuz oglumuz, deyip, gozlerini oyle yumdu.
- Eh, gordi.ik, duyduk ve dahi bildik ki, umudu
bo~a c;1kmam•~ bac1m1Zin.
- Sizden alk1~ almak, ya~am1m1zm mutlulugudur.
Satu emmimiz. ~imdi gayri, bundan ate, otaglmiZin
onuru olarak kalman1z1 dileriz. Belki o zaman, odeye-
biliriz borcumuzu ...
- Biz ne kimseden alacakh olduk ya~am1m1z bo-
yu, ne kimseye bore; takmanm ac1sma katlanabildik. 0
yi.izden, diledigimiz yerde, diledigimizce ozgi.ir olmay•
en bi.iyOk bag1~ sayanz kendimize ...
Bedreddin de ic;:lerinde oldugu halde, otagdaki bil-
ginler, bir birine baklyor, bir otekine c;:eviriyorlar goz-
terini. Elli, belki de daha eski bir zaman once aynlm•~
ki~iler, hangi ko~ullarla, hangi bic;:imde bulu~uyorlar ...
Timur, bunu anlam1~ gibi gi.ildO.
- Biliriz Satu emmimiz. Ama, onurland1rmaktan
sakmmadiQiniZI da biliriz. <;agnm1z o yOzdendir. Ve
topraklanm•zda, dilediginiz gibi, dilediginiz bic;:imde ya-

329
~amak hakk1 size tanmm1~t1r. Bizi di.i~i.indi.iren nedir
bilir misiniz?
- Nedir ki?
Di.inyanm buncac1k ki.i~i.ik olmas1. ..
- Di.inya adamma gore ki.i~i.ikti.ir yi.ice ba~bug ...
- Biz sizin i~in ba~bug degiliz. Eski tan•~'anm•z-
dan bir siz kaldm1z di.inyada. Sizin yanm1zda, kendimizi
hep o eski Timur olarak gori.iyoruz. Ya~ama yeni ba~­
lamJ~. di.inyada yapacagl i~lerin bi.iyi.ikli.igi.i oni.inde ge-
rileyen, ama yay1 ~ektikten sonra, okun gidi~ine ~a~km
bakan ki.i~i.ik ~ocugu an•ms1yoruz ...
Oyledir... Yeter ki, ki~i ni~amm iyi a~m1~ ol-
sun ...
Alsa bile, hazen ok, amac1 delip daha otelere
gitmektedir ...
- Ni~anc1 ustaysa, buna da hazJr(Jkl• olmak zo-
runda ...
- Biz hazJrhgJmJZJ yapt1k emm•m•z. Yapt1k ve
dahi, amac1 ~oktan a~an okun ardmda seyirtmekteyiz.
Ne var ki, zaman zaman yoruluyor ki~i. Hele tan1~1 ol-
makla ne denli ogi.inseniz az olacak Bedreddin bilgemiz
gibi bi.lginlerle tart1~t1ktan sonra, daha bir art1yor yor-
gunlugu. Neden derseniz, bilginler ki~inin i~ine ku~kuyu
sokuyorlar.
- Kendileri ku~kulu olduklarmdand1r bu ...
- Evet ... Ku~ku onlann mayas1. Bilgilerini bes-
leyip, geli~mesini saglayan toprak. Ama, yonetenler
gi.ivenli olmahd1rlar... Milyonlann sorumunu i.isti.ine
ahnca ki~i. onlann gelecegini mutland1rmak, ·~•klandJr­
mak borcunu da yi.iki.imlenmi~ oluyor. $imdi daha bir
iyi anlamaktay1z, Omer, Halife se~ilince, neden Orkti.i
oyle ... Neden, «Basra korfezinde yi.izen ba(Jktan, Mag-
rip yamacmda otlayan ke~iye vanncaya sorumlusu be-

330
nim,>> diye yakmd1 ... Bir dO§Onuyor da ki§i, bunca so-
rumlulugun hesabm1 nice verir?
- Ostelik, bal1klar y1rt1c1, ket;:iler de azgm olun-
ca degil mi?
Dald1 Timur ...
Satu, ba§ml gogsune verip sustu bir sure.
Sonra, tanmml§ olman1n co§kusu yaylld1 it;:ine.
Eli, sezinlemeden kopuzuna gitti. ..

Tellerden Ke§ dolaylarma ozgu bir ag1tm acll1, ama


umutlu t;:1ghklan doldurdu otagm it;:ini. Giderek ta§tl,
yuceldi ... Salt dO§Onceleri degil, durgun havay1 da tit-
retmeye ba§lad1 ...

Karagay, dirsegiyle. alnmm terini sildi. Eliyle onu-


nu kollayarak, kazmayl indirdi. Bir ince kiVIICim beli-
rince, yeniden duraklad1. Sivriltilmi§ demirle yoklad1
kazd1g1 yeri. Bir kaya part;:asma rastlaml§tl. Demirin
ucuyla, oydu dart bir yanm1 kayanm. lk1ldayarak, biriki
sarst1. K1p1rdam1yordu. Yeniden oymay1 surdurdu.
(:1kan toprag1, deri torbalara doldurup ta§lyan
Akalay, kulagmm dibine sokuldu.
- Komutan buyuruyor ki, adam boyundan buyuk
olsunmu§ ...
- Komutanmdan da, buyrugundan da ba§latma
adama. S1k1ysa gelsin kendisi becersin bakahm. Burda
adamm apl§l ter it;:inde kalmakta.
Bogucu s1cak, alabildigine bast1nyor. Topragm de-
rinlerine inildikce, daha da art1yor basmt;:. Ve sanki, her
yandan bogucu bir buhar g1rtlagm1 s1k1yor ki§inin. Aka-
lay, toprak torbasm1 gOt;:IOkle surukleyip, emeklerken
ardmdan baktr Karagay ... Sonra ba~m1 sallayarak, de-
miri soku§turdu yeniden.
Akalay, karanhkta iz brrakarak gidiyordu. «Kos·
tebekler gibiyiz,>> diye dU~undU. <<Durmaksrzm yerin
derinliklerini oyuyoruz. Kimbilir ka~ kol var bizim gibi.
Komutan, temiz havada, at ko~turuyor. Biz burda, can
ahp veriyoruz. Toprak ~oktl.i ~okecek. Bir de indi mi
tepene, oiUne toren dl.izecek $aman bulamazsln.))
Hrrsla soku~turuyordu demiri. Sonunda kayanm
!U!Japa~ !JA!S 'ai~!JaJa5uad ~!ua~ "!P8JU!zas rurqrpeu~o
yokladr. Yamlmamr~t1. Sallanan bir di§ gibi yumu~ayr­
vermi~ti kay a. «Azbiraz daha ugra§ Karagay ... Azbiraz
daha sarsaladrn mr, kaya toperlendi belle,>> diye dU~Un­
dO. Hcrr,:::n ardmdan da, «lyi ho~. Akalay bunu nasrl
ta§ryacak?)) Diye ge~irdi ... 0 dl.i§Unceleriyle dalgmla-
§lp, kayayla cebelle§mekteyken, Akalay di:indU.
- Komutan yoruldunsa, degi§tireyim demekte.
-- lyi haltetmekte ... Sen brrak onu bunu, bir kaya
var burda. Nice gi:itureceksin?
- Kolay be Karagay. Sen sokmenin yolunu bul-
dun da, bize ta§rmasr mr kaldr?
- Ta§rmasr kaldr ya ...
SOzunu bitirir bitirmez, ti:iperledi kayay1... Bir kU-
tUrdu yankrlandr tl.inelin derinliklerinde. Artarak Orkun-
tl.i haline geldi. Akalay sr~radr.
- Amma ses veriyoruz be ... Komutan dinlemek-
teyse, zrplamr§trr.
- Komutamn i§i yok da tOnelleri dinleyecek.
- Yok, hakkmr yeme adamm. Dinlemekte kula-
gmr verip. Ulgrmcr takrmrnrn komutanhgmr kolay mr
sanmaktasrn sen?
- Bak bak ... Tez tOperle g5tur kayayr. Tepem
atmakta.
- Bana ne krzryorsun be yahu?
Karagay sesini rttkarmadt. Kayanm btrakttgt bo~·
luga stvandt yeniden. Birkart adtm geride t~ildayan me-
~aleyi yakla~ttrdt. Kaya rttkanhnca, kolaylamt~tt i~ini.
Akalay, tkmtp stktnarak toperlemekte kayayt. Ftstldadt
ardtndan.
- Beri bak, sor bakahm komutana, daha ne ka-
dar e~memiz gerekiyor bu kostebek yuvastnt?
- Olur soranm ...
- Kac; adtmda vanyorsun agtza, ol«rtOn mO?
- Demedin ki, demin «rtkarken.
- Eh, bu geli§inde Hlrt de, sonra sorarstn.
- Olur, nastl dilersen ...
Yeniden kazmaya ba~ladt. Topraga kOc;Ok darbe-
ler vurarak kaztyordu. Ses rttkarmaktan sakmarak ...
Ustahgt burdaydt i~in. Yapttgtnt kimse sezinlemeyecek.
Hele yerustOndekiler, olupbiteni anlamsyacaklar bile ...
Akalay, durmakstzm sOrOkiOyor kayayt. Her me-
~aleyi ge«ri~te, golgesi bir yitiyor. Bir beliriyor yeniden.
Posta degi§tirmek akltna gelmiyor olmah bu komutantn.
Ya da, oylesine «rogalttt ki, lagtmt, adam yeti~tiremi­
yor. Boyle uclara gelindiginde acemiye de verilmez ki
i§ ...
Caresiz sOrdOrecek kazmayt ...
Yeni bir kaya «rtkmasa bari. ..
Toprak, tam istedigi gibi. Her kazma darbesinde,
top top dO§Oyor a§agt. .. KO«rOk kOrekle, hem en doldu-
ruyor torbalan, Yeti§medigi yerde, Akalay yardtm edi-
yor. lyi bir yardtmct. S6yleyecek «r•kttgtnda. Bundan
3te, Akalay da, ustalar stntftna ge«rebilir. 0 zaman, «ra-
puldan alacagt pay artar. Yeniden Asya i«rlerine don-
dOklerinde, birkac; ytlltk gec;imini saglamt!? olur boy-
Ieee ...
Komutan, Akalay'tn, kayayt c;tkarmak ic;in zorlan-
dtgtnt gorOnce, i§aret etti. Hemen d6rt asker yeti~tiler.
Deligin agzmdan c;ekip ald1lar koca ta~J. SJrtmJ sJgaz-
ladJ komutan. «Aferin Aka lay ... Dogrusu, bunca bUyUk
kayay1 getirmek ic;in gUc; ister. Bu i~ bitsin, ben de seni
adUIIendirecegim,» dedi ...
Akalay, ba~m1 sallad1. Karagay'm saylediklerini
iletmedi komutana. l~i vard1 ~imdi. Ad1m ad1m saya-
caktJ giderken. Kimbilir ne hesaplar yapacak ustas1.
Deligin ba~mda ilk ad1m1 atarken, ba~lad1. «Bir ... »·
Karagay, biran 1~1kla dolan ag1za bakt1. lncecik bir
beyazllk beliriyor. Gaz karanyla ad1mlad• geldigi yeri.
«Daha var.» diye gec;irdi akhndan. «Azbiraz daha kaza-
cagJz gibime gelir.»
0 h•rsla, UstUste sallamaya ba~lad1 kazmay1. Top-
rak, yumu~ak yumu~ak kopuyor, ayaklannm dibinde
birikiyordu durmaks1zm. E~elendi, kendine yeniden yer
ac;t•. Torbalan doldurmay1 unutarak, ha bire kaz1yordu.
Akalay, yanmda durdugunda, «Dart yUz otuz iki ... »
dedi. ..
- Dart yUz otuz iki. .. Yany1 yeni gec;mi~iz bana
sorarsan Aka lay .. .
- Yok deve ... Ne demekteydi komutan. Be~yUz-
de durun, benden haber bek.!eyin dememekte miydi?
- TUh, ben unuttum yakmdaki agac;:hktan yere
gamUidUgUmUzU. Akhm eski lag•mlara tak•ld1. Oyle
ya ... Bukez daha az kazacag1z. Ama, sen yine de dan-
dUgUnde sayle. Gelirken be~ yUze yakmd1, de ... Baka-
lhm ne buyuracak ...
- Olur ba~UstUne. Dolu torba var m1? 7
- Hah sahi, gelmi~ken, ~u torbalan da bir do.l-
dur. Ben kazmay1 sUrdUreyim, olmaz m1?
- Olur, nas1l dilersen ...
«Cok iyi bir yigit bu,» diye gec;irdi Karagay ... «Us-
tam bana saylediginde, k1zard1m. Ne ki soyiUyorsun,
hemen yerine getiriyor. Tez zamanda, yUcelir boyle gi-

334
derse. Kendi ba~ma pay sahibi olur, yakmd1r. Timur
toresi, ~all~ana hakkm1 verir benim bildigim. Hele ~u
i~ bitsin ... Hemen varacag1m komutan1n annacma. Ve
diyecegim ki, boyle boyle ... >>
Akalay'la ilgilenmedi bir daha. Haber gelinceye,
kazma kendiligindenmi~ gibi inip ~1kt1. lyi gunundeydi
bugun ... DurmaksiZin kazma salllyor, kayaya rastlam•-
yordu bir daha. Topragm derinlerine dogru ilerliyor dur-
maks•zm. Akalay gidip geliyor. Gun karard1 m1, yoksa
surupgitmekte mi unuttu. Derinle~tikce, d1~ardaki ~~~­
gm s•z•lt•s• azahyor ~unku. Ve Karagay'm sevinci art•-
yor. «Sonuna yakla~1yorum. Bukez her zamankinden
daha kolay ve daha ~abuk bitecek i~im. Ondan sonra,
yapt1g1mm ~enligini seyreyliyecegim ki, deyme keyfi-
ne,>> diye z1pllyor arada bir ...
Akalay, giderken mi, yoksa donu~te mi yeniden
ad1mlad1 tOneli ... C1k1p, komutana yakla~t1, torbay1 o:-
dugu gibi b1rakarak.
- Be~yuzon ad1m oldu benim bildigim ...
- Bezyuzon mu? Ko~ bire Akalay. Ne yapmak-
ta bu deii. .. Ko~ haber ver ki, ~1ksm d1~ar1. Ba~1m1za
i~ a~acak ...
Aka lay, ko~arak yanma geldi Karagay'm ...
- Komutan bildirmekte ki, tamamland1 i~imiz.
C•kmam1z1 buyuruyor.
- C•kmak m1? lyi saydm m1 delioglan. Ka~ ad1m-
day1z ~imdi.
- Demin geli~imde be~ yuz on idi. ..
- Bire niye uyarmadm. Gune!il gormO!il solucan
gibi az daha ortallklanna m1 ~1kacakt1k heriflerin. Hadi
durmayal1m. C•k•p bir nefeslenelim de, i!illevimizi sur-
durelim.
- Komutan da oyle buyurdu.

335
- lyi iyi ... Sen ~u torbay1 al. .. Otekileri ben si.i-
ri.iklerim. Hadi oyalanma.
lki torbaya birden yap1~t1. Yanya kadar iyi gitti.
Sonra giderek ag1rla~t1 torbalar. Osti.inde bir yi.ik var-
ml~casma iki bi.ikli.im oldu. lplerini uzat1p, omuzlarma
takt1. Topuklanm yere saplayarak, si.iri.ikledi a{Jir ag1r.
«Hadi bakahm Karagay... Anandan m1 ge~ sana bu
e~eklik, babandan m1? K1lu; oynat1p, at i.isti.inde vuru~­
mak dururken, Uig1mc1hga aynhr m1s1n kendi isteginle.
Ta~1 bunca yi.iki.i bakahm. Ta~1 ki, ~enlik gormeye me-
rakh olan ak1ls1z ba~m, tepesine binen cezay1 creksin
bir iyice ... >>
A~ac;h~a <;1kt1gmda, derin derin solukland1. Taze
toprak kokusuna oyle ah~ml~tl ki, ilkin yadsldl temiz.
havay1. Sonra ah~t1. Ba~1 dondi.i... Cigerleri sudan <;1-
kanlml~ bir bahg1n kulakc1klan gibi ac;1l1p kapan1yordu_
Seziyor gori.iyormu~casma ... Oturdu yere. Ayakta du-
ramlyacaktl. Ba~1 bir ho~ oluyor. Nefeslendikce, ayak-
lan birbirine dolamyordu ... Aka lay, sokuldu.
- Bir terslik mi olmakta? ..
- Yok ... Ki~i. yeraltmda bunca kahp, havas1zhga
ah~t1ktan sonra, yerusti.ine c;1kt1 m1 bir degi~ik oluyor.
San1yorum ki, k1m1z1 fazlacana kac;1rd1m. Hatta, i.isti.i-
ne de, kefere testisinden bedava ~arap diktim ... Oy.le
i~te ...
- Nedendir dersin bu hal?
- Temiz havadan olsa gerek.
- Ordaki hava temiz degil mi?
- Belki temizdir. Ama, bunca yeterli de~il.
- Ha ...
Karagay, kendini toparlamadan, 6teki lag1mlann
da ham oldugu haberi geldi. Ti.imi.i birden dald1lar ye-
niden. Ellerinde barutla~m~~ ki.iherc;ile torbalan, bez bal

336
yalanyla, tUnellerin ucuna dogru segirttiler. Sonra,
Akalay'm getirdigj yeni torba ve ince dallarla do§eyip,
doldurarak geri geri ~1kt1lar. TUm lag•mc•lar ~1kmca, ko-
mutan sUrUp geldikleri barut izine ~ahverdi elindeki
me§aleyi. Bir sUre, barutun k•z•lla§•P uzayan bir yllan
gibi derinlere dogru tutu§tugunu gordUier. Sonra, koyu
dumanlar gelmeye ba§lad1. Gece karanllgm• sUrdUri.iyor
daha ...
Haberciler ko§turuldu d6rt bir yana.
Koyu dumanlar, karanllga agd1 gitti bir bacadan
~•kar gibi. ..
Karagay'm usta g6zleri, karanhkla dumanlan bir
bakl§ta aymyordu. Akalay'm omuzundan kavrad1. Bi-
riki §aplaklaylp, gUidi.i.
- Bak bakahm, ka~ yuva a~mi§IZ, bir denetle.
Aka lay, dumanlan sayd1 kendince ...
- Ben dort gormekteyim.
- Az biraz daha debelen bakal1m.
Akalay yeniden ugra§tl.
- Bir tane daha gordi.im .. .
- Ben alt1 sayd1m ~oktan ... $imdi seyreyle ~en·
ligi sen. Azbiraz sonra, tamamd1r i:;; ...
Daha sozi.ini.i bitirirken, topragm derinlerinden bir
sarsmt1 geldi. Hemen ardmdan da, s1rtmdakileri atmak
isteyen bir dev ofkesiyle kabard1 toprak. Karagay, ye-
rinden s1~rad1. Gi.indi.iz, a§llmaz bir ge~it gibi onlerini
kesen Sivas kalesi, Karagay'm davranl§lna uyarml§ gi-
bi biran yi.ikseldi ... Sonra, gi.imbi.irtUye, in san korkusu-
nu belirten c;•ghklar da kan§arak, ~okti.i ...
Aym anda, Tatar athlarmm korkun~ sava~ naralan
patlad1, kulaklan sag1r edercesine ...
Panldayan palalar, hendekleri z1play1p ge~erek,
c;okmi.i~ kale duvarlanndan atlayan atlann h1z1yla don-
gOier yapt1. .. Daha korunmac1lar kendilerini toplaya-

F: 22/337
madan, bogaz bogaza bir ~at1~ma ba~lad1 kalenin i~in­
de.
Sivas almmas1yla gorevlendirilmi~ komutan Ay-
gan, askerlerinin biranda kaleden i~eri sarklvermesin-
den sevin~li, hemen f1rlad1. !;)ehzade Ertugrul, yatagm-
dan sava~1n ortasma atlam1~t1. !;ogu uykuda bastmlan
askerler, ne olduklanm bilemeden, Tatar palalarma uzat-
tllar boyunlanm. Ertugrul'un ince u~lu k1vnk k1hc1, ~ev­
resini almaya ~aballyan Timur askerlerine aman tam-
mlyor. Karanhgm i~inde, onOne gelene savuruyor klh-
cml. Ve durmaks1zm kelle u~uruyor ...
Aygen, vuru~masmdan belledi !;iehzade'yi ...
Atmdan atlad1.0 0

Kendisine yol veren askerlerini ge~ti ...


Size kaleyi teslim edin buyurmu~tuk Ertugrul
Bey ...
Biz de gel in aim buyurmu~tuko. 0

lnadmdan, vuru~ma gOcOnden bir~ey y1t1rmemi~


olanlann direnciy(e dikiliyordu. Aygen, ilkin gO(dO soz-
lerine.
- Geldik ve dahi ald1ko o•
- Daha oras1 belli degil ...
Biran hayranhkla baktlo K1hc1 elinde, yan giyinik
kar~1smda duran ki~i, yenilgiyi hala kabul etmemi~ti.
Son bir deneme yapmahyd1. 0 0

- Art1k belli oldu Ertugrul Bey 0Buyruk verin


0 0

de, teslim olunsuno


- Bize buras1 teslim edilsin diye bJrak1lmad1.
- <;aresizlik baz1 ~eyleri zorunlu k1laro Kan dok-
mek ne size yarar ne bize .. 0

- Sizin yerinizde olup konu~mak kolayd1ro 0 0

- Biz her zaman boyle konu~uruz. Soyleyiniz as-


kerterinize teslim olsunlar. Siz de, k1hcm1Z1 en k1sa za-
manda geri verilmek Ozere b1rakm1z.

338
- Fazla soz etmek, sava~c1ya degil, kanlara ya-
kl~lr Aygen Alp ... Bizim i~imiz bu degildir ...
- l~imizin ne oldugunu ~ok iyi bilmekteyim. Ama,
dilerim ki, mi.imki.in oldugunca az kanla gorelim bunu ...
- Oyledir de, gecenin yansmda lag1m patlat1p,
bunca insam oldi.irmek hangi merhametin sonucudur.
Oyalanma efendi ... l~in neyse gar ve dahi gorelim ...
Belliydi. ..
Yenilginin ofkesi, ki~inin gozlerini karart1r. Aygen,
hi~bir sonu~ ahnmayacagm1 bilmekteydi. Timur da bi-
lir bunu. Bilir ya, yine de, kazand1g1n1Z anda, enaz kan-
la bitirin i~i, diye buyruk vermekten geri durmaz ...
Daha kll1clm ~ekmemi~ti Aygen ...
Ertugrul beklemedi sozi.ini.in i.isti.ine. At1ld1. .. Ama,
Tatar komutan1, durumu ~ok iyi ayarlam1~t1. Ya~ammm
ti.imi.ini.i sava~a vermi~ olmanm ustahg1yd1 bu. Geriler-
ken, kll1cln1 ~ekip, kar~1lad1 Ertugrulu. Ve oyalanma-
dan, sal d1nverdi. Ertugrul gerileyemeden, kll1cm keskin
agzm1 bogazmda duydu. lnce bir s1z1 sapland1 ilkin.
Sonra, unuttu her ~eyi ... Kellesi ayaklarmm yanma
di.i~mu~tu ...
Aygen hemen kaptl kelleyi, KIIICinln usti.ine ge~i­
rerek, gosterdi korunmac1lara. Askerler bunu bekliyor-
larml~casma, k1h~lanm at1verdi.!er ...
Art1k, salt Tatar pusatlannm panlt1s1 ve yagmacl-
lann i~levi kald1. ..
Aygen, Timur'un buyrugu uzere, yagmay1 ozgi.ir
k1hp, ak~ama ordugahta olunmas1 buyruguyla, yard1m-
c1sma b1rakt1 komutay1.
K1hcmm ucundaki kelleyi, bir armagan olarak Ti-
mur'a sunmak uzere, atma atlay1p, kam~1lad1. ..

**
Timur, oni.ine konulan kesik ba~a bakt1 uzun uzun.

339
Sonra gozlerini Satu ile Bedreddin'e r;evirdi. lnce bir
ac1, belirip sondu bak1~lannda.
- Bayezid, buyrugumuzu dinlemedi. Ad1m1za
hutbe okutmasm1 ve ulkesinde hOkum surmesini bil-
dirdik. Ucuzlayan bir cevap gonderdi. Kuc;uk bir ders
vermek istedik. Oglunun sancakbeyligi yapt1g1 bir ka-
leyi y1kt1rd•k. l~te, kuc;uk Osmanoglu'nun ba~1 da ayak-
lanm•zm dibinde. Sanmz ki, bundan oteye daha bir
sertle~ecektir. Ama, bilmezler ki, gliclin annacmda
sertligin anlam1 yoktur. Ve dahi, sertle~tikce kmhp yit-
meye daha bir haz1r duruma gelmektedirler.
Ses c;•karmad• Satu ... Ylllar sonras1 konuklugunu
bozmadan ger;i~tirmek istedi. lhtiyarlam1~tl... Am a, yi-
ne de, kavganm varhg• ya~amm1 surduruyordu. Kendi
ir;inde yoklad1 bir ... Ertugrul'u bebekliginden tammak-
ta. $irndi, gencecik yuzunde sapsan bir s1ntmayla, ba-
k•yor gibi ... Biran duyguland1. Hemen ger;ti duygulan-
masl. Kavga boyle gerektirende, yap1lacak ne var?
Kendisi de, kar;kez ayn1 i~levi yerine getirmedi mi?
Bedreddin ir;in oyle degil durum. Tiksintiyle bak•-
yor yerdeki kelleye. Timur, her birinin bak1~lanndaki
anlam1 hemen seziyor. Bedreddin'in ger;irdiklerini og-
renmek istegiyle hir; sesini r;•karm•yor.
Bekleyi~i uzun sOrmedi ...
Bir banaml•k r;ocuk bu ...
- Ama, bir kalenin sancakbeyi ...
- Sancakbeyligi, beylik ya da sultanllk, ki~iye
bOyOkllik vermez ki ... Eger ki~i gerr;ekten bOyukse, bu
s1fatlara gorkem kazand1m, anlam verir.
- Belki bilim ir;in dedikleriniz dogrudur. Ama.
devlet ya da yonetim ir;in de§jl.
- Neden?
- c;onku yonetim, kendisi ayn bir ki~ilik ta~•mak-
tad•r. Bir belirsiz ki~iliktir bu. Varsay1md1r ...

340
- Varsay1mlan yaratan ve bunlardan ger~tegl ct•·
karan insand1r. Oyle olanda, ki~iligin aymmma akhm1z
ermiyor bizim. Ozel olmu~, tuzel olmu~ neyi degi~tirir.
Diyelim ki, y1kt•gm1z bir sancakbeyligidir. Ama. uguru-
lan ba~. §U c;:ocukcag1zm olmakta ...
- Dedik ya, tOzel ki~iliklerin c;:at1~mas1, ozel ki~i­
liklere de zarar verebilir.
- Tuzel ki~ilikler neden c;:at1~maktad1r?
Timur, tart1~manm hi~ istemedigi bir yere dokul-
mek Ozere oldugunu gordO. Bedreddin, bunca yild1r
yapt1klann1, bir ki~inin yaratabilecegi en yuce degerle-
ri ele§tirecekti yine. Zaman zaman. «boylesine ozgur
b1rakt•!:'J•m ic;:in, dogru davranmad1m m1?» Diye du~unO­
yor kendi ken dine ... Sonra, yamtm1 yine kendisi veri-
yor. «Neyi degi~tirir bu? .. Bedreddin, bir gerc;:ek bil-
gin ... Gerc;:ek bilgin de, sozOnu ~imdi soylemese, yan-
na ula~tmr ... Bana demese, ben den sonralara diyebi-
lir. 0 zaman, daha bir kotu ... Cunku, bunun soyledik-
leri aydmlat1yor ki§iyi. Yararlamyorum ... Neden ba~ka­
lan yararlansm? Elime gec;:mi~ en degerli hazineyi, ben-
den sonrakilere b1rakmak olmaz m1 bu? Hi~ dokunma-
dan, hi~ yararlanmadan... Hem de gereksinimim var-
ken ... »
Timur'un dalgmla~an gozlerinden urktu Satu ...
Y1llar once, bir kuc;:uk ~ocuk b1rakm•~t1 ardmda. Ana-
dolu, ordan Rumeli ic;:lerine giderken, yeni avlanmaya
ba§layan bir bebe vard1. Arkada~1 Taragay'm, akraba
say1labilecek kadar yak1n Tekine Hatun'un buyuk og-
lu ... Ilk oglu ... Galiba son ogul da ... $imdi, kar~•sm­
da. Yer yuzunlin bilinen topraklannm uc;:te ikisinden faz-
lasmda buyrugu yasa olan bir hakan var ... Neyi, ner-
den nas1l soylemek gerekli? Bedreddin, c;:ok eskiden
burda... Bilmese ...
Duraklad1 du~Onceleri ... «Bilmez ki o ... Kar§•sm-

341
daki gO~. ister yumu§ak bir uydu, ister y•rttct bir dO§·
man olsun, dogrulan s•ralay1verir. Hem de, suratma
§amar gibi ~arparak. Ge~tigi yerlerde ne demekteydiler
ardmdan... Yoksula, bilgisize kar§l, bir babadan daha
sevecen. Bilgili ya da gO~LO annacmda da, amans•z bir
ele§tirmen ki, birgOn ba§tna dert agmazsa, iyidir ... »
!;iimdiye a~tmad•gma gore, dogru yolda olmah.
Ama, Timur'un gozleri boyle k1slld1 m1, bir ofke ~1kar
ardmdan. <;ocuklugunu ge~irdi gozlerinin onOnden. Na-
SII tepinirdi gozlerini boyle k1st1ktan sonra. Bakal1m ne
~1kacak ...
Timur, gozlerindeki bulutlanmay1 savd1. Tartl§ma
gitsin bakahm. Gidebi.lecegi yeredek gotOrecek bugOn.
Madem istiyor, ogrenecegini tam ogreninceye sOrdOre-

- TOzel ki§ilikler, otekilere kendi dOzenini kabul


ettirmek i~in ~att§tr.
- DOzen ... Sizin dOzen dediginiz, dOzensizlik mi-
dir?
- DOzensizlik olsa, bunca buyuyup, geli§mek
mOmkun mudur?
- BOyOyOp geli§mek ba§ka §eydir, dOzen ba§ka
§ey... Biz birtek ~atl§maya hak veririz yeryOzOnde ...
Yann1n bugunle, ilerinin geriy.le, aydmhgm karanhkla,
dogrunun yanh§la ve dahi gelecek dOzenin bugOnkO dO-
zenle ~tatl§masma ... Bundan ate, siz hangi yeniligi ge-
tirmektesiniz? Ne aynhgm1z var HOseyin, Berkok ya da
Bayezid'ten? Hangi yanm simgeliyorsunuz?
- Biz istiyoruz ki, tOm dOnya birtek bayrak al-
tmda toplansm. Birtek devlet o~sun ...
- Ni~tin?
- Ni~ini yok ... 0 zaman daha kolay.la§acak iler-
lemek. Birtek di.izen gelecek yeryuzOne. Bizim dOzeni-
miz. Ve dahi, insanlann mutlulugu artacak.

342
- Nas1l?
- Sm1rlar, bayraklar, ayn ayn hukumdar.lar olma-
yanda, catl~malar olmayacak. c;atl~malar olmayanda,
insanlann dertleri kalmayacak. Daha mutlu bir donem
ba~layacak. c;onkO bizim dO~OndOgumOz devlette, ar-
tlk hukumdar tektir ve dahi mutlakt1r. Tum yeryOzOnO
yoneten o ki~i. dan1~ma kurullanyla birlikte, halk1 icin
en yara~h yontemleri bulacak ve uygulayacakt1r ...
- l~te, kiminle tart1~t1ysak, tum hukumdarlarm
yanll~1 burda ba~hyor. As1l sorun, ki~ilerin iyi ya da
kotO olmas1 degildir. Bilgili ya da bilgisiz, aklll• ya da
ak•ls•zl•k her zaman duzenin golgesinde kahr. Onemli
olan ve bizim belirtmek istedigimiz somurunun duru-
mudur. Siz, tek ba~m1za, tOm dunyanm egemeni olsa·
mz, degi~ecek mi durum? Dunya insan1anna bunu
vaadedebiliyor musunuz? $imdi, ~u dOzen ya da sizin
deyi~inizle duzen:~er icinde varolan somuru kalkacak m1,
kalecak m1? Seyler, derebey.leri, toprag1 ve ins am mOik
sayanlar surdurecekler mi egemenligini? Yoksa, bun-
lara son verilip, yepyeni, somurOsOz bir dOzen mi ku-
rulacak? Ornegin, toprak i~leyenin mi olacak? Tezg5h
Oretenin sahipligine mi verilecek? KOcOk Oreticinin te·
pesine binmi~. hatta dOzenin ~ekline gore t1mar, zea-
met, mOtevelli ya da mOtesillimlerin bile ensesine bin·
mi~ olan tefecilik kalkacak m1? Sizin kuracagm1z dO-
zenda daha ac•k soylemek gerekirse, herkes Orettigin-
ce pay ahp, diledigince ozgOr olacak m1?
Timur, icercesine dinliyordu Bedreddin'i ... Sayle·
digi dOzen, tarihin hicbir yapragmda yok ... «Hay•r var,»
diye irkildi. «Muhammed'in ilk zaman:'an boyle. lyi
ama ... » Duraklad1. Tart1~mak gerek. lyice ac•lsm so-
run. DokOisun tOm bilgiler ortaya.
- lyi ama, bu soy:~ediginiz dOzensizliktir ...
- l~te aram1zdaki gorO~ aynhg1 budur Sultamm.

343
Ve uzla~maz bir tutumdur bu ... Bizce di.izenlerin en gi.i-
zeli budur. Ki~inin topluma katk1da bulundugunca pay
sahibi olmas1. Ve yeryi.izi.inde hic;bir somi.iri.ici.ini.in kal-
mamasl. .. Sultan, bey, aga, ~u ya da bu adla hic;bir
ki~inin, bir ba~kas1 i.isti.inde hak sahibi bulunmamas1. ..
Siz buna di.izensizlik diyorsunuz. Ve bugi.inki.i di.izeni
si.irdOrmek ic;in, daha geni~. daha bi.iyi.ik bir somi.iri.i
c;arkm1, birtek dingile, sizin buyrugunuza tak1p, dondi.ir-
mek istiyorsunuz. Boylesine dag1lm1~ egemenligi, birel-
de toplay1p, yonetmek dilegindesiniz. Ba~anlar dileriz.
Dileriz ya, mi.imkOn degildir bu. $imdi, soygunun kar-
~lsmda, soygunla, gi.ici.in kar~1smda daha bi.iyi.ik bir
gi.ic;le siz egemen oluyorsunuz ... Ne var ki, somi.iri.i her
egemenligi bir gi.ive gibi ic;inden yer bitirir. Ostte gor-
kemli bir kabuk vard1r. Kar~1dan bakanlar san1rlar ki,
bu panlt1 gozleri kama~t1rmakta. Ama, bir dokunan c;1-
k1verirse, kabugun c;oki.ip daglld1g1 hemen goruli.ir. Ro-
ma, sizin gibi di.i~i.inmu~ti.i. Yeryi.izi.inde bir Romahlar
vard1r. Bir de Romah olmayanlar... Romahlar efendi-
dir. Di.inyanm egemeni olmak ic;in yaratllm1!iilard1r ...
Otekiler de, kale ... Uygulad1lar bu di.izeni ... lki bin yll
hemen hemen. Hala si.iri.ipgelen bir ucu var, Bizans
ad1yla ... Ama, Bizans art1k ne direnc; gosterebilir tari-
hin kar~1s1nda? Sizin ic;in bir gilc; mi.idilr Bizans?
- De{Ji.ldir ...
- Oysa, bin y1l once Roma. da Atilla ic;in bir guc;
degildi ... Yuri.idi.igi.inde ~nOne kat1p si.iruverdi tOm or-
dulanm ba~kentlerine degin ... Ve unutmaym1z ki, on-
dan bile once Anibal var ... Diyebiliriz ki, Roma'nm ka-
buguna ilk vuran o'dur. Ve hemen hemen yedi yi.iz y1l
once, Roma'nm dokunulmazhgm1 kaldmvermi~tir. Son-
ra Atilla gelmi~tir. Ve bir vuru~ta ikiye b~lmi.i~ti.ir ko-
ca sOmilrO c;arkm1. On dan sonra da ...

344
- lyi am a, diye at1ld1 Timur ... Bir du~unsenize ...
Arada ka~ yuz y1llar var ...
Bedreddin guldu. Sanki, tart1~ma istedigi yere gel-
mi~ti.
- 0 yuzy11lar i~inde bir~ey olmam1~ degildir ki .. .
As1l i~ sorunlar var. Gorkemi bir kabukta b1rakan .. .
Spartakus var birkez ... Kolelere, Roma yurtda~l•9• is-
teyerek, duzeni yeniba~tan kuracak olrtl.ide geli~en ...
Sonra, lsa var ... Bunlan hesaba kattm1z m1, somUru
~ark1 ne denli gU~IU olursa olsun, y1k1lmaya ko~ulu ol-
dugunu gormektesiniz. Ve siz, ~imdi, binbe~yuz y1l
sonra, ilk Roma imparatoru gibi dU~Unmektesiniz. Bi-
lim neden ilerlemekte? lbn-i Haldun ustam1z, insanllk
geli~mesini maddesel verilere dayand1rarak neden yaz-
makta kocaman tarih kitabm1? Bo~a m1? Yoksa, insan-
lann donUp donup aym yerden ba~lamamas1 i~in mi? ..
- Elbette, aym yerden ba~lamamak i~in. Ama, si-
zin ogutlediginiz dUzenin bir ornegi var m1? Tarihin hi~­
bir doneminde gorulmu~ mU boyle bir~ey? ..
Cevrelerinde toplanm1~ bilginler, sayg1yla dikilmi~
komutanlar, daha bir ilgiyle izliyorlar tart1~may1.
Bedreddin, konu~malan diledigi yere getirmi~ ol-
mamn co~kusunda. Aylard1r sOyle~i kuru.luyor Timur'-
la ... Ve aylard1r, hep bug line haz1rlamyorlar. $imdi,
ipin son ucuna varm1~casma, ikisi de direnmekte ...
- Tarihin derinliklerine inelim ilkin, diye soze ba~­
ladl Bedreddin. Zamanm1z1 almaktan korkanz yaln1z ...
- Zaman ... Yitirildiginde korkmaya degen bir
a~amad1r. Kazan1ld1gmda sevin~ duyar ki~i. Belirttikleri-
nizden zamam kazand1g1m1z kamsmday1z biz.
- ~yleyse, delillerimizi ve kan1tlanm1z1 dizeleye-
biliriz. Tarihin ba~lang1~ donemini alahm ele ... Haldun
ustam1z1n belirttigine gore, ilk insan, hayvanm geli~mi~
bi~imidir. Ot ya da et yemektedir. Ve yeryuzU kendi-

345
sine, eri~ebildigini edinme olanagm1 bag1~lamaktad1r.
Salt kendi gOcO ve c;abasly.:a doyunabilmekte, lsmabil-
mektedir. Bizim kutsal kitab1m1z, «YeryOzO nimetleri-
nin insanlar ic;in yarat1ld1gmm sayler, kac;kez, kac; ye-
rinde... «R1zk e~ittir,>> der Nahl suresinin yetmi~inci
ayetinde ... Dememiz odur ki, Haldun ustam1zm verile-
rini, kutsal kitaplar da dogrulamaktad1r. Ilk insan, top-
luluk olmadan once, ya~amm1 diledigince sOrdOrmek-
tedir. Sonra, insanhgm geregi topluluklar ba~'amakta­
dlr. Ve bu topluluklarda da, yasa, yasakc1 gibi kurallar
yoktur. lnsanlar, ya~amlann1 salt kendi emekleriyle yO-
rOtmektedirler. Ondan sonra, tam e~itlik ilkesi bozul-
maya ba~lar. <;unkO, top'uluklardan biri, raslantllann
yard1m1 ya da iklimin dOrtOsOyle otekilerc!en daha gok
geli~mi~tir. Ornegin, ate~i kullanmay1 ogrenmi~tir. Bir
ylld1nm ya da orman yangm1 sonucu. Ate~. otekiler igin
korku verici oldugundan, bunu kullanm1~t1r korkanlan
yoketmek amac1yla. Ve topluluklar aras1 bir egemenlik
ba~lam1~t1r. Sonra, bu egemenligi sOrdOrmenin bir
yonteme baglanmas1 gerekmi~tir. Ilk zorba, kendi top-
lulugu iginde, gOcOnOn yard1m1yla, ilk yasakc1 olmu~­
tur. Oteki'erden daha gok pay almak amac1yla ... Ama,
bunun da oncesi vard1r. Ilk insanda, e~itlik tamd1r, de-
dik. Kadm ya da erkek ay1nm1 yoktur. Sonra, aile ku-
rulmu~tur. Ve burda, kim gOgiOyse onun sozO geger
olmu~tur. Ornegin baz1 topluluklarda erkek yoneticidir.
Baz1lannda ise, kadm ... Zaman1m1zda bile, Hindistanm
baz1 yerleriyle, Afrika'nm baz1 bolgelerinde, kadmlar
diled!gince erkekle evlenirler. Bu somOrOdOr. E~itligin
kalkt1g1 her ortamda, somOrO geli~ir. Bizde ise biliyorsu-
nuz. Erkek, diledigince kadmla evlenebilir. Sonra, ai-
leden kiana vanlm1~t1r. Ailesi iginde kendini sayd1ran,
giderek kiana da kabul ettirmi$tir gOcOnO. Zorba'1k
yoluyla elbette ... Sonra, oteki klanlan ken dine bag Ia-

346
maya giri~mi~tir. Bunu da ba~armca, egemen!igi bi.i-
yi.imi.i~. a~iret haline gelmi~tir, topluluk. Burda dikkat
edecegimiz sorun, hep somi.iri.idi.ir. Kim, kimi, nas1l
somi.irmekte7 ~imdi OstOnde bulundugumuz toprakla-
nn azbiraz otesinde, deniz kiYISinda bir top!uluk ya~a­
maktayml~. SOieyman Peygamber zamanmda ... Tarih-
ci Heredot, bir sav bildiriyor o zamandan. «Bu topluluk-
tan biri, bir sorun konusunda, bir karar verdi mi, art1k
adaletiyle OniO SOieyman Peygamber'e ba~vurulmaz­
mJ~ ... <;onkO o dahi, onlann verdigi karara uyarm1~ ... »
Neden derseniz, somOrOnOn en geli~mi~. en deh~et ve-
rici yagmda, o topluluk e~it ya~arm1~ da ondan ... Her-
~ey ortakm1~ toplumda ... 1~. a~. ve hatta e~ ... Bir ka-
dm i~ini gordOkten ate, diledigi erkegi e~ seyebilirmi~
ken dine ... Ve erkek de, diledigi kadm1. .. <;ocuk'ar top-
lumun mahym1~lar ... 0 yOzden, kimse kim sen in mall
durumuna giremezmi~. Ya~hlara da yocuklara oldugu
gibi toplum bakarm1~. Bu nedenle ya~amlar uzun, in-
sanlar alabildigine mutluymu~lar. Kimse bir oteki Os-
tOnde OstOniOk ya da efendilik tas 1 ayamazm1~. Ve en
onemlisi o toplumda herkes yasakc1, herkes ozgOr-
mO~ ... Milanu~. Rom a belgelerine dayanarak, Rom a on-
cesi Cermen a~iret'erinin de boyle oldugunu bildirmek-
te ... Toplum her y1L ya da iki y1lda bir, ~iftcilcr, askcr-
ler diye aynhrm1~. <;iftciler askerleri bes 1er, as!(erler
yiftcileri korurmu~ ... Ertesi donemde, durum degi~ir,
askerler yiftcilik, yiftciler askerlik yaparm19. Boylece
yurtda~lar, heran, hertOriO odev iyin yeti~irlermi~. Kim-
se de, kimseyi somOremezmi§ ... Am a, somOri.inOn gO-
cO, bunlan ezip geymi~. M1s1r israilli 1eri, Roma Cermen
e~itlerini... Kendi dOzenlerini koymu~:ar toplum di.ize-
ni olarak ... Neden? Nasll? l~te sorun burda ... COnki.i
onlar, her~eyi e~it payla~Jp, kimseyi somi.irmediklerin-
den, bOyOk birikimler sag'ay1p, sava!? araylann1 geli~ti-

347
rememi~!er ... Geli~tiremezlerdi de ... c;unku, onlann or-
tam I, tam anlam1yla ban~ ortam1d1r... Oyle bir ortam-
da, tam anlam1yla somuri.i arac1 alan sava~ ara~lanm
geli~tirmek, du~unUimez bile ... Oysa, somuru olanda,
ya daha ~ok insan1 somurmek ya da somurduklerinin
durumu kabullenmesini saglamak i~in, ka~m1lmazd1r
sava~ ... Bu yOzden de, ara~lar geli~tirilir, gu~ art1nllr ...
Sava~ yat1rimlan buyudukce, buyur... Ve bu durum,
ilk zorbadan bu yana surupgelir ... - Nefeslendi... Ba-
kmdl... llgiyle dinlediklerini gi:irunce, surdurdu si:izi.i-
ni.i ... - Diyebi!irsiniz ki, insanlar buna kar~1 koymaml~­
lar m1d1r hi~? Kar~1 koymasalard1, o zamandan bu ya-
na sava~lar da surupgelir miydi? Sava~tan ate, yeryi.i-
zune bunca din gelir miydi? lsa, insan karde~ligini ne-
den onermektedir? Kolelik, daha dogrusu somuru ol-
masm, diye ...
Muhammed, «Din Karde~ligini» neden savlaml~­
tlr? Aym ama~ i~in ... c;unku ikisi de bilmektedirler ki.
karde~Jer her tOr Gretimden ortak pay sahibidirler ... Tlp-
kl, her bebegin, anasm1 yeterince ve e~it oranda emme-
si gibi ... 0 yuzden de, kendi d1~lanndaki di.inyay1 yag-
malamak, yeglenmi~tir. Ta ki, onlar da ayn1 dine girip,
kannda~ oluncaya ... 0 zaman, yagma alanlan ti.iken-
mekte, pay, salt Gretime dayanmaktad1r ... Zorbanm da-
yanamadiQI budur.. Dinler ilk ag1zda, e~itligi saglaml~­
ken, sonra bu e~itligin, bir ki~iyi ya da azmllktaki bir kit-
le yaranna bozulmas1 bu yuzdendir. l~te, sizin yaptlgl-
mz da budur ... Bu oldugu i~in de, i:iteki si:imuru du-
zenleri nas11 y1k1ld1ysa, sizinki de y1k1lacakt1r ... Ama,
ne zaman 7 ?l~te bun a bir yamt bulmam1z kolay degil. ..
Tek kestirebilecegimiz, otekiler kadar uzun ya~amh bir
devlet kuram1yacagm1zd1r ...
Nefes alm1yorlard1... Sanki, ~Oy!e istedikleri gibi
bir nefeslenseler, anlat1lanlann bOyOsunO bozacaklard1.

348
En ba~ta Timur, gozlerini dikmi~. duyuyor mu, di.i~i.ini.i­
yor mu belli degil. ..
Bedreddin, nefeslenerek susunca irkildi birden.
- Neden kuramaz m1~1z?
0 zaman anladllar ki, her kelimesini dikkatle din-
lemektedir. Bedreddin, aym dingin sesiyle doldurdu ye-
niden otagm i~ini.
- Kuramazsm1z, ~i.inki.i insanlar geli~mi~tir. Ucun-
dan k1ymdan da olsa, egemenligin tadm1 alanlar gogal-
ml~tlr. D1~tan gelmese bile direni~. igten gelen daha
k1sa si.irede gi.iri.itecektir. Bizim bundan sonras1 1gm
kestirmemiz odur ki, bir di.inya egemenligi kurulsa bile,
somi.iri.iye dayand1g1 takdirde, tam egemenlik, be~yi.iz,
tam somi.iri.i yi.iz-ikiyi.iz y1h gegemez.
- Be~yi.izy1l, az zaman degil ...
- Tarih iginde bak1ld1gmda da, san1ld1gmca gok
degil ... lsa'dan bu yana, hemen hemen bin dortyi.iz yll
gecmi~ ... Muhammedden alacak olursan1z yediyi.iz alt-
ml~ yll... Bir di.i~i.inOn bakahm, di.in gibi bunlar ... Anni-
bal diyoruz. Hemen hemen ikibin y1l otesinden selam-
hyor bizi. Atilla diyoruz, bin y1ldan otede... Hele ilk
insan falan dedigimizde, y11lar bile anlamm1 yitirmek-
te... Oyleyse, tarihin a~amas1 iginde, be~yi.iz yl!, bu-
gOnle yarm gibi ...
Timur, gozlerini ac1yla yumdu. Yi.izi.i buru~tu bir
iyice... Dalgm dalgm kafasm1 sallad1 bir si.ire. Dikildi
hemen ardmdan.
- Ya sizin dediginiz dOzen ne kadar sOrebilir?
- Herhalde, ba~lang1gtan bu gOne si.irdi.igunce ...
COnkO somOri.i olmaymca, sava~ olmaz. Sava~ ortadan
kalkmca, giderek geli~ir karde~lik, yucelir. Ve insanlar
kayna~1r birbiriyle iyice. San1yoruz ki, son di.izeni budur
insanllgm. Ve birkez bu kurulursa, ondan Oteye rahat-
tlr insanoglu ... GOvenlidir ...

349
- Peki ~imdi biz bunu kurmak istesek. lnsanhgm
gelecegine §imdiden damgam1z1 vursak ..
- Kuramazsm1z ...
- Nedenmi§?..
- Di.izeniniz gapul i.izerine kurulmu~tur da on·
dan. Siz di.izeni degi~tirmek istediginizde, kimlerle na-
sll sava§arak buraya geldinizse, her§eye yeni ba§tan
ba~laman1z gerekecektir. Paylann1 kestiginiz anda, si-
ze ilkin komutanlanmz ba§kaldmrlar. Ardmdan !(apul
payma ah~ml§ askerleriniz. Ve siz yeniden ba~layacak
ya§l geride b1raktm1z art1k. Doganm yasas1 denilen bir
kural vard1r. Bir ki§i, belirli zaman iginde ya§ar. Ve sa-
Va§ gi.ici.i bel:rli bir si.ire gegerlidir. 0 yi.izden, insanlar
kendi di.izenlerini ancak kendilari kurabilirler. Siz boyle
bir i:;;e kalk1§samz bile, yeni ag1kgoz!erin, yeni zorba-
lann g1kmasm1 engelleyemezsiniz. <;i.inki.i, sizin ve yo-
renizdekilerin buna raz1 olmas1 olanaks1zd1r.
- Ya olurlarsa ...
- Siz, gergegin k1hg yaras1 gibi Slzlat1c1, gi.ine:;;
l§lgl gibi aydmlat1c1 oldugunu bilmektesiniz. Be 1ki biz
bilgin'-er, bizden de ate Satu emmimiz gibi sanntc1lar
hayalle zaman oldi.irebilirler. Ama, sizin gibi higten hep
olmu§ bir yonetici, bir saniyesini bile hayale ay1ramaz.
0 yi.izden, siz garkm1z1 dilediginiz mile oturtmak ic;:;n
sava§acaksm1z. Biz insanl1ga ge!ecegini ogretip, dav-
ranmasml saglamak igin ...

Mimarba:;;1, ku§kuyla s1grad1 yerinden. Su'tan, ar-


dmda vezirleri ve bilgeleriyle, camiyi kolagann gelmek-
te. lsc;iler ~~ai:'pda yukselmi~ duvarlann enqeliyle. bu
geli:;;i goremezler. Kimbilir nice g1k1~1r Sultan. Haber

350
vermek amac1yla seyirtmeyGl kalmadan, atmdan indi
Bayezid ...
Ulucami bitmek Ozere. Her geli~inde, ir;:ini bir tut-
ku sanyor ... Osmanogullan beyliginin en yi.ice yap1tm1
diktirmekten mutlu ... Gozlerini r;:evirdi yoresine ... l~r;:i­
ler r;:ah~m1yor. YOzO egrildi ... Ka~lan r;:atlld1 birden ...
Kulagmda r;:mlayan kahkaha!ar, ofkesini daha bir artlr-
dl. .. Gi.ine~ batmad1g1 hal de, i~i b1rakmalan yetmiyor-
mu~ gibi, gOIOyorlard1.
- Bu nice bir davran1~t1r Mimarba~1?
- Sultamm bagl~laymiZ ... Size r;.aha once de
sundugum gibi, lvaz ve Karagoz kullann1z yine soz
orgOsOne sard1rd1lar ...
- Bire duvar orgOsi.inO b1rak1p, soz orgOsO yap-
mak nice bir i~tir. Tez r;:ag1r onlan ...
Mimarba~1 tasah tasah seyirtti. l~ciler ilkin k1p1r·
dandllar. Sonra sultanm ge!diQi haberiyle ikircikli, tes-
bih taneleri gibi dag1l1verdiler. Mimarba~1, birbiriyle soz
dala~1 halindeki Hac1 lvaz'la, Karagoz'O online kat1p, ka·
pakland1 Bayezid'in onOnde.
- Bire i~ittim ki, siz kullanm1 i~ten a!akor ve dahi
yap:m1 geciktirirmi~siniz.
Bayezid'in patlamas1 annacmda, az once bOyi.ikler·
le nas1l konu~ulmas1 gerektigi konusunda ders veren
lvaz'm dili tutulmu~tu. Karagoz. boynunu bi.iktO.
lki garip, bunca gorkemli yap1t1 nice geciktire-
bilirmi~ ki? ..
- Sorulan ben yoneltiyorum burda ... Deyin ba-
kallm, neden gevezelik edip, kul 1an oyalarsm1z
Biz gevezelik etmemekteyiz.
- Ya ne haltetmektesiniz?
- lvaz r;:elebi ustam bana. onunuze geldigimde
nice kortu~mak gerektigini belletmektedir.
- Buras1 i~ yeri mi. okul mudur?

351
- Ogrenimin yeri mi olurmu~ Sultamm7 ..
- Bak hele ~una ... Ettiginden pi~manhk duyup,
bag1~lanma dileyecegi yerde, bize akll vermeye s1van·
maktad1r.
- Yok ne haddime sultan1m. Ben ustamm bellet-
tikleri dogru mudur, bir yaran olur mu, diye ol~mekte­
yim.
- Sorumu yamtlamadm 7 Neden toplanmakta in-
sanlar yorenize?
- Biz kimseyi ~agnlamamaktay1z. Ama ustamm
dili ince, benim kafam ise kalln oldugundan baz1 soz'er
akl1ma yatmamakta. Onlar da bunu saraka samp, gul-
mektedirler.
Bayezid, bakmd1 yoresine. Karagoz, yapt1gm1 be-
genenlerin cakas1yla s6z yeti~tirmekte durmaks1zm. 11-
kin dudaklannda bir gulucuk belirdi. Sonra, kendisinin
de denetimden alakondugunu du~unerek kopurdu bir-
den.
- lnsanlan i~ten nice alakodugunuz anla~1lmakta.
Biz kullanm1zm gevezeligi yuzunden, buyrugumuzun
savsanmasma meydan vermeyiz.
- Buyrugunuzun hi~ bir zaman savsanmayaca-
gmdan, tam guvenli olmallsm1z sultan1m. Siz buyurur-
sunuz, biz suresinde yapanz buyrugunuzu... Hi~ tasa-
.Janmayasmlz ... l~ler gecikmemi~tir... Gecikmeyecek-
tir ...
- Evet, bunu da guvence altma almak benim ode-
vimdir. Tez u~urun ba~larm1. ..
Daha bir sOz etmeye zaman kalmadan, cellat, iki-
sinin de ba~lanm ahvermi~ti. Buhari, elini uzatm1~.
mahkemesiz adam asmanm mumkun olmadiQJnl soy-
lemeye ~aballyordu. Ama, Y1ldmm'm ofkesi ~im~ekle~­
mi§ti birkez ...
~~~iler, as1k yOzle dikildiler biran. l~lerinde bir

352
korku k1VIIc1m1 yamp sondu. Mermerciler. ~eki~leriyle,
z1mbalanm b1raktllar. Ta~c1lar, keskin ag1zll ta~lama
balyozlarml attllar ellerinden. Tuglacllann k1vanc1 uzun·
ce dondu bir anda. Kum eleyiciler, kureklerini ~attllar
birbirine... Oruculerle, ta~•y•c•lar ac1(1 gozlerle suzdu·
ler cans1zlan ...
Kimsenin i~ yapmak gelmiyordu i~inden. Dalgm,
uzun~lu bak1~larla suzuyorlard1. Bayezid, irkildi ...
Belli belirsiz bir pi~manllk sard1 i~ini ...
Yap1y1 dola~madan dondu ...
Birka~ ad1m attlgmda, gozu dikilmi~ duranlara ta·
k1ld1. Buhari'ye dondu sonra.
- ~~~iyi i~ten alakoyana cezasm1 verdik. Bunla-
ra ne olmaktad1r?
- K1vanmak kullanmzm hakk1d1r Sultan1m. Bu
iki adem, onlan k1vand1rarak, yorgunluklarm1 unuttur-
makta, daha bir helecanla ~ah~malann1 saglamaktayd1.
- Bire i~ten alakoymaktayd1 tumunu ...
- Buna mahkeme karar verirdi. Sizin yapacag1·
mz, ikisini de kadmm onune gondermekti.
Bir yan(l~hk, bundan a~1k belirtilemezdi. Y1Jdmm'a
kar~1. Buhari, ba~m1 onune egip, sustu. 0 susar sus-
maz, bir k1l aba i~inde, ak sakallann1 gobeginedek sa-
llvermi~, Somuncu Baba'nm sesi duyuldu.
lvaz'la Karagoz'On ba~ma ~okerek, yakmd1;
- Hi~ olmam1~t1 ~imdiye... Ekmeklerim yan•ver-
di. Yamverince, c1z etti yuregim. SogUt Beyligi ulke-
sinde, bir olumsuz i~ olmakta, dedim. Seyirtip, mUm-
kOnse onleyeyim, diye dO~UndQm. Seyirttim seyirtme·
sine ... Ne var ki, zalim, ben den once davranm•!il·
Z1plad1 Y•ldmm. lki ad1mda yanma vard1 Somuncu
Baba'nm.
- Bire koca ne dedigini bilmekte misin?
- Elbet ... Demekteydim ki, yanh!illl9• engelleyebi-

Azap Ortaklan F: 23/353


lir bilgin;'er vard1r. Ama, zuiOm, bilgiden onde giderse,
bela eksik olmaz devletin ba~mdan.
- Biz burda Tanrmm binasm1 yapmaktay1z.
- Tann binalann1 y1karak oyle mi? Sorsana bir,
Tann, kanla yugrulmu~ harc1 istemekte midir?
Sen ya~llllgma m1 guvenmektesin?
- Hay1r ... Tann'ya guvenmekteyim ... Ve dahi
zalimin zulmunden o'na s1gmmaktay1m. Nice bir du-
zen kurulmaktad1r ki, Osmanogullannm ulkesinde, sor-
gusuz adam ba~1 kesilmekte, iki cana k1y1lmaktad1r.
Bundan ate, bu beylik topraklan i~inde bize ya~amak
olmaz. Devlet, kulunu, haks1z yere yitirmez. Yitirdi mi.
orda devlet yoktur. Ve dahi, bizim gibiler i~in, go~ et-
mek, ~er dilemekten yegdir ...
Elindeki ekmekleri, mezar ta~1 gibi dikti kesik ba~­
,:ann ustune. Dikildi oldugu yerde ... Ag1r ag1r yurudu ...
Bayezid, biran cellada yeni bir buyruk vermeyi ge-
~irdi i~inden. ~a~1 gozleri k1s1ld1 bir iyice ... Maviligi pa-
nldadl Somuncu Baba'nm ayaklannda. Sonra, boynu
bukuldu. Ag1r ag1r dondu ...
- Biz yann yeniden gelecegiz denetime. l~i iler-
lememi~ gorursek, kullanm1z du~unsOn gerisini, dedi ...
Atma binerken, Buhari'ye bakt1;
- Bu ya~ll kocanm Bursa'da kalmasm1 saglamak
mOmkun degil mi?
Buhari, ac1yla sallad1 ba~m1. ..
- Bir bilge olsayd1 Somuncu Baba ... Salt bilge
olsayd1, belki mant1gm sertligiyle, fikrini degi~tirmeyi
denerdik. Ama, bir ermi~in agzmdan soz, birkez ~1kar.
Ya kendi uygular o sOzi.l, ya Tann ...
- Peki bu iki adam neden boyle onemli olmakta.
- Belki Somuncu Baba i~in onca onemli o!an,
iki adam degil, yarg1s1z can allnmas1d1r. Ama, bildi~im­
ce, bu iki adem, kullann1zca ~ok sevilmekteydi. On!a-

354
nn ~aldiQinl sand1gm1z zamam, keyifle c;:ah~arak ode-
mekteydi!er. $imdi, her biri kendini sorumlu saymakta.
ilgilenmesek, i~imizi b1rakmasak, yolda!?lanm1z sag o!a-
caklardl, demekte. Bu daha bir Ozmekte onlan. 0 yOz-
den, birkac;: gun denetime gelmeseniz. Ve dahi, bir ba-
QI~Iama gosterseniz, belki yaran olur.
- Ne gibi? ..
- Bizim akhm1zdan ge~mekte ki, yann cenaze
torenlerine sultamm1z da gelsinler ve dahi. onlar ic;:in
bir ti.irbe yap1lmasm1 buyursunlar. Belki o zaman bun-
ca 9ah~anm goniU ahnabilir .. .
- Ya Somuncu Baba .. .
- 0 gitti gider Sultamm. Dilerim ve dahi umanm
ki, o'nu ba~kalan izlemeye ...
- Ba~kalan m1?
- Somuncu Baba'n1n bir bi.iyi.ik bilgin ve bir yOce
ermi~ oldugunu bilen, burdaki konu~masm1 duyan pek-
c;:ok bilgin ve dervi~. Slnlrlanmz otesine c;:ekilebilir!er.
Y11d1nm dO~Onceli dO~Onceli sOrdO atm1.
Ofkesine egemen olam1yordu bir tOriO. Ve anslz-
dan baStlriVeren ofkeler, durmakSIZin yanh~a saphyor-
du o'nu... Bedreddin'i ammsad1 biran... KOtahya' da,
DQvlet Hatunla yeni ev!endigi gOnlerdekj konu~malarm!.
Bireyin yanh~1. kendine zarar getirir. Ama, HOkOmdann-
ki, tOm uyruguna, demi~ti. .. Nice dogruymu~ ...
Akhndan silmek istedi karamsar dO~Onceleri. Dev-
let Hatun, OstOste dart ogul vermi~ti o gOnden bu gO-
ne. Ama, ~imdi ba~ka gonOIIerde sevda dokumakla ug-
ra~lyor Bayezid.
Ve akhna bu gelir gelmez. mahmuzlad1 atm1. Unu-
tuvermi~ti ge~enleri. ..
Olivera's I, o'nu beklemektedir ...
Di.i~Onceleri birkez geriye gidince, kurtaramad1
kendini. Bedreddin' den ahp, sOrdOrdO. «0 ne dediyse.

355
ben tersini yapt1m ... Pek de guzel oldu ... Dedigini uy-
gulasam, kannda~1m Savc1 idi ~imdi sultan ... Ben yine,
Germiyan topraklannda bir sancakbeyi. Oysa, ~imdi
Sultan benim ... Baz1 kuguk hatalar olmaktad1r. Olabi-
lir ... Am a, bu devlet gorkemine, sultan sozune gug ka-
tar ... »
Ordan ald1 sonra ... «Yakubu yitirmesem, beyler
kurultayda onu tutabilirlerdi. <;unku bilmekteyim ki, tu-
mu benden gok sevmekte o'nu. Atak ve kesin kararh
degilmi~ ... Bir yapacagm1, k1rkkez du~i.inurmu~. On la-
ra oylesi bir sultan gerekti. Ben gugluyum. Gur;:IU alan
da, diledigince davramr ... lki ki~i ast1m diye, bir bilge
ve dahi bir koca beni azarlamaya kalktllar. As1l hatay1
o zaman i~ledim. Uguruverecektim Somuncu Babamn
ba~m1. Gorecektik bakahm, evliyahk sat1nn annacmda
sOkuyor mu7»
Sonra, yeniden Yakub beye atlad1. Kosova sava-
~ma. Ve ordan ak1p yitti... Lazar Barankovigi, sava~ta
yitirmi~lerdi. Oglu, ayaklarma kapanm1~t1 Bayezid'in ...
S1rp krall1gml on a vermi~ti. .. Ve anas1 Miliga, bunun
kar~1hgmda, guvenlerini belirtmek amac1yla, k1z1m sun-
du Bayezid'e ...
Olivera, diye gegirdi akhndan.
Gegirir gegirmez de, ilk gunden surdurup getirdi
du~uncelerini.
Miliga, kuguk k1z1m suslemi~ti ustahkla ... Ama,
sOse geregi yoktu ki, Olivera'nm. On ug ya~mm yeni
geli~en gizgileri. Yuvarlak yuzunde, tatl1 bir meyille
beliren c;enesi ve her gUIO~unde, gukurla~an yanakla-
nyla, bir alev yumag1yd1. Daha ilk gorO~te, turfanda bir
meyvenin kokusunu alm1~t1 Bayezid. Sonra, hareminde
saygm bir yer kazand1. Cunku, insan ili~kilerini iyi bil-
mekteydi Olivera ... Salt kadm olarak yeti~tirilmi~ti.
Devlet Hatun, Mevlana'nm torunlarmdand1. Kafas1, bil-

356
giyle doldurulmul?, ak teninde derin anlaml1 m1sralar be-
lirginlel?mecesine sanp sarmallyordu Bayezid'i ... Olive-
ra gelinceye, bal?ka kadmlar, salt tad1mllk olmu~tu
o'nun icin. Ama, Olivera ...
Her akl?am, kendi dairesinde sofray1 kurdurmakta.
Kocaman balrengi gozleri, uzun kirpiklerinin gol-
gesinde, kap1ya dikilmekte. Bayezid biraz gecikse, kir-
piklerinin ucunda, inci panlt1smda yal?larla karl?1la:;;mak·
ta. Ama, kendisini gori.ir gormez, oyle bir gi.ili.ici.ik be-
lirtmekte ki, gamzelerinde. Yagmurun ardmdan gOne:;;
acml:;;casma ...
Yuvarlak omuzlan, ince beli ve di.imdi.iz karn1 bir
irkiltinin titre:;;imiyle oyna:;;makta hemen. Dikilip bekle-
mekte. Kollanm uzat1p, bir bebek sokulganllg1yla geni:;;
gogsi.ine yaslanmakta uzunca bir sure ... Bayezid, SIQI-
nllmanm, sevilmenin mutlulugunu duymakta iliklerinin
ucuna vanncaya.
Uzun saclan, ince ipeklinin altmdaki ~,tlplak bede-
nine ayn bir orti.i gibi dolanmakta o anlarda. Ve sun-
dugu, kendi eliyle sundugu her :;;arap yudumundan
sonra, dudaklannm doyum olmaz tad1yla mezelemekte
efendisini. Y11lard1r boyle bu ... Eskimeyen bir sevda
ti.irki.isi.ini.i, gorkemli bir yap1t gibi dokumakta Olivera ...
Ve Bayezid, her gecen gi.in, yi.ireginin ortasmda da-
ha bi.iyi.iyen bir alevle, ko:;;makta, ince uzun ama, di.iz-
gi.in ve yumu:;;ak kollann arasma. Kucag1nda dertop ol-
dugunda bir kedi sokulganllgmm yi.irek kabartiCIIIQinl
biran once duymak amac1yla, hareme kapanmakta, gi.in
boyu, gece boyu ...
l:;;te, :;;imdi yine tersliklerin i.isti.iste YIQ1ld1g1 bir
gi.ini.i, Olivera'n1n s1cakllgmda unutacak. Akllndan ge-
cirdikleri, ayaklannda titizlik haline geliyor. Ve hayva-
nm sagnlanm dogi.iyor topuklan.
K1rat, her topuklan1~mda hiZinl biraz daha artlra-
rak, sa ray a dogru e~kine geymekte ...
Ve saraya yakla~1ld1kca, Bayezid'in iyi kabarmak-
ta.
Yanm Ti.irkcesiy·:e soracak yine. Ve o tath tath
konu~tukya, gev~eyecek Bayezid. Unutacak olupbiten-
leri ... Salt sevmenin, sevilmenin potasmda eriyecek.
Olivera nas1l diliyor, nice istiyorsa oyle ...
Yasavullarm seyirtmesine b1rakmadan, atmdan at-
lad!. Dizginleri b1rak1p, merdivenleri t1rmand1 sekerek.
lyinde, ogullanyla yan~acak bir delikanlil1k ate~iyle,
bir solukta geyti saray1n mermer basamaklann1.
«Olivera bekliyordur ...
Gecikti yine ...
Gun batt1 batacak ...
Kimbilir, nice a~lamaktad1r ~u anda_ Biran once
ycti~meliyim. Gi.izel gozlerinin, k1zart1S1n1 belirtmemek
iyin, yumacak, ben yakla~mca... H1rymhk etse... Ya-
karsa ya da, boylesine dokunmaz. Ama, yan1mdayken
~ocuk sevinciyle bir gulucuk haline gelmesi. Ve gecik-
tigimde, bir unutulmu~lugun, b•rak•lm1~hg1n ac1s1yla
k1vranmas1, yuregime i~liyor.
Biran once varmahy1m yanma. Kucaklamah, gecik-
memin nedenini anlatmahy1m.
Ben den ba~kas1 anlatamaz. Anlamaz ki. .. >>
Koridorlan h1zla geyti. ..
Devlet Hatun, kendi dairesine girmekteydi. Gor-
medi Bayezid ... Ama, ilk kans1 gordi.i o'nu ... Gidi~ine
bakt1 bir sure ... Hemen kar~1daki daireden iyeri giri~ini
seyreyledi. Kaftanmm yelleni~ine, ad1mlarmm h1zma ta-
klldl biran. Ba~m1 sallad1. «Bu kMir k1z1, tam yureginin
bagmdan yakalad1 efendimizi. Korkanm ki, devlet i~­
leri geri kala ... »
Elini yOre~ine gOturdu ardmdan. Bir ince s1z1 yuk-

358
seliyardu ba~ilna dagru. «Ben, higbir zaman boyle ala·
mad1m. Yapamad1m ... Yapamazd1m da bana kal1rsa ...
Biz, devlet igin yeti~tirildik. Kadmllk, hep sanra geldi ..
Ama, Olivera oyle degil. Tam bir kadm aldu aradan ge-
gen y11Jar iginde. Ve bast1rd1 tumumuzu ... >>
K1skangllgm ac1s1 burkuldu beynindc. Sanra he-
men kendini taplad1 Devlet Hatun. «Biz, bildigimizce
davrand1k. 0 bildigince... Bayezid'i a kazand1 belki.
ama, devlet bizimdir. Dart ~ehzade verdik Yild1nm"a ..
Varsm, Olivera bedenini alsm ... >>
Sesli sesli soyiOyardu bunu. Ama, kendi de inan·
m1yardu soylediklerine. <;unku, Bayezid, anca yi!llk ka-
nsml gormeden gegip gitmi~ti. Bir duraklay1p, selam-
layabilirdi. Bir kOgOk gOIOcukle, hatmn1 sarabi!irdi. Hn-
ylr ... Sanki, bu saray1n iginde, Devlet Hatun diye, biri
yak ...
l!layezid, daha ad1mlarken agilan kapilardan. du-
raksamakslzln gegti. Olivera Sultan1n kap1s1 agild1gm·
da, igeride gorecegini bilmenin irkiltisiyle, duraklad1
e~ikte. Tam, dO!?lindOgO gibiydi goruntO ...
Gozlerinde belirli bir bulutlanma. Kirpiklerinde
renklenen 1p1slakllk ile dagruldu yerinden. Kallanm
ag1p, bir kOgOk k'1z s1rna~lkhglyla, t1rmand1 gogsune.
Y1ld1nmm geni~ amuzlan arasmda yitti yumu~ak yu·
varlakl1g1. Bacaklann1 taplad1 hemen. Bayezid'in kahn,
k1sa kalunun Ostline at1verdi kendiliginden. Gelecegini
bildigi halde, gelmemesinin deh~etini canland1rarak,
sakuldu. Yaklad1 uzun uzun. Sahibini arayan bir kugOk
kedi yavrusu gibi. Sanra, tamm1~hgm g(iveniyle, daha
derin bir nefeslenip, sal1verdi dudaklanm, Ylldmn:1'm
agzma ...
Bayezid, uzun uzun kaklad1 Olivers'y1 ... Y1llann
llzlemini dile getirircesine llptO... Ve sanra ag1r ni'm
aturdu safranm ba~ma ... Olivera kendi eliyle, kucagm-

359
dan inmeden doldurdu alt1n tas1. Daha bir yerle§erek
sundu efendisinin agzma. Sonra, dudaklanm uzatt1 da-
ha bir kanmas1, daha bir tadland•rmak istegiyle.
Yutkundu Bayezid ...
Tum ge~enleri unutmak amac1yla, sanld1 kucagm-
daki istek top una ...
Ve giderek uyu§tugunu, bir bulutun ustiinde, Q.li-
vera'nm kurdugu dunyaya dogru yuceldigini sezinleme-
nin, gev~emesi gelip c;ak1ld• beynine ... Unutuyordu ...
Yitirdigi iki ki~i. .. Somuncu Saba ... Hepsi bulutun ge-
risinde kallyorlar ...
Bir Olivera var, dunyasmda... Kucagmda... Belki
de tam tersine, kendisi o'nun kucagma oturmu~ yu-
celtmekte... Ve bir de, Osmanogullarmdan Y1ldmm
unuyle tanman Bayezid. Ama, burda ya§J k1rk1 c;oktan
a~m1~ bir Sultan yok ... Tek sultan Olivera ... Onun ku-
lu ve buyrugunu uygulayacak bir sava~c1 var.
K1llcmm en keskin ucu ol~usUnde tutkulu.
Okunun h1zmca bag1mll ...
Ve yuregindeki tOm yigitligi, ayaklarmm altma ser-
mek hmc1yla dopdolu bir gene; sava~c1. Dunyay1 yeni
ogrenen. Ogrendikleriyle ~a~mp, ne yapacagm1 bilme-
yen bir acemi gibi ... ~uncac1k k1z, buncac1k y1lllk ka-
dm Olivera, hergun bir ba~ka ... Heran bir degi~ikligin
~a~kmllg1yla, bagm1 daha bir saglamlamakta.
Onun yamndayken, tum ku~kulardan uzakla~1yor
Bayezid. «Biliyorum ki, Olivera'nm, benden birtek iste-
gi var ... Ben ... Otekiler oyle degil. ~ehzade anas1 her
biri. Hele Devlet. Bir bey k1z1. Bir yuce beyin kans1.
Ve dart ~ehzade'nin anas1 ... Olivera, salt Bazeyid'in
kans1 ... Ve yetiniyor bununla. Ba~ka bir istegi yok ...
Bir dilegi de ... »
Yeni bir yudum yuvarland1 g1rtlagmdan midesine ...
Hemen ardmdan Olivera'nm gUI dudaklan, en us-

360
ta a~c1lann haz1rlayabileceginden daha tadll bir lokma
gibi doland! dudaklannda. Dili, agzmm i~inde g1rtlagma
uzanm1~ bir al.ev oku haline geldi. Ve Ylldmm, ta ilik-
lerinden sarslld1.
Harem Agas1, ayaklanmn ucuna basarak yakla~t1.
ince sesiyle, «Hunkanm,» dedi. Dedi ya, birka~ kez yi-
nelemek zorunda kald1 ~agnsm1. Ylld1nm o zaman, of-
keyle ~att1 ka~lanm.
- Bizi rahat b1rakmamz1 buyurmad1k m1?
- Sultamm, buyrugunuza kar~1 gelmek kimin
haddine. Yaln1z ...
Korkuyordu Aga ...
Ylld1nm, aym ofkenin ~im~ekle~mesiyle bag1rd1.
- Neymi~?
- Bir haberci gelmi~tir Sivas vilayetinizden. Mut-
laka sizi gorup, iletmesi gereken haberleri varm1~. Buy-
rugunuzu beklemektedir.
- Haberler ... Yarm sabah bildirsin.
- Nas1l buyurursamz. Ama ...
Aga'nm direnmesi, ~a~1rtt1 onu. Bir buyrugunun
ikilenmiyecegini bilmesine kar~m. davran1~1 anlam(ly-
dl. Dikildi birden. Olivera, kucagmdan kayd1 hafifce.
Hemen tuttu. Bast1rd1 gogsune.
- Sayle gelsin ...
Sonra, ag1r ag1r kaldmp, yan1ba~ma oturttu kan-

Haberci, ko~arak girdi. Kapakland1 onOnde.


- Sultan1m, Timur'un Tatar asker:eri, Sivas ka-
lenizi yerle bir ettiler .. .
Z1plad1 Bayezid .. .
- Yerle bir mi? ~ehzadem Ertugrul, asker:erim
ne yapt1lar?
- Askerleriniz, oiOnceye vuru~tu Sultan1m. Os-

381
manogullarma lay1k kullar olduklann1 isbatiad1iar.
$ehzadeniz ve dahi beyimiz Ertugrul Gazi ...
Duraklad1.
Soylemekten, ya da soyledigini kendisi duymak-
tan c.;:ekiniyordu.
Gi.irledi Ylldmm ...
- Sayle bire ...
Haberciden once, Olivera Zlpladl. Ylldmm, Ylllard!r
bOylesine gi.irlememi~ti o'nun yanmda. Sesi hep yumu-
~ak, derinden gelen sevgenligi dillendirirdi. llkkez, sa-
va~ alanlannm Y1ld1nm'1 gibi parlay1verince, i.irkti.i.
Ve llkkez, korkusunu giderecek bir ok~ay1~1 esir-
gedi Bayezid. Bakmad1 bile o'ndan yana. Gozlerini kls-
ml~. habercinin agzmdan c_;:lkacaklan, daha soylenme-
den ogrenmeye c;ah~1yordu. Yeniden kapakland1 ha-
berci.
- Beyimiz sizlere omi.ir Sultamm ...
Dikildi bagda~ kurdugu yerde Bayezid. K1p1rdaya-
mad1. Dondu biran. Bekliyordu bunu. Habercinin duru-
~undan, soyleyi~inden biliyordu. Bir kale yerle bir olun-
ca, Ertugrul sag kalamaz. Kalsa bile, oli.inceye vuru-
~ur askerin ba~mda. Yeti~tirilmesi oyle ...
Demek, Timur beyliginin en ucundan vurdu o'nu.
Yi.ireginin de ucundan.
Elini sallad1. ..
Haberci, dikilip gerisin geri kap1ya ulal?tl.
Olivera, korkulu gozlerle si.izdi.i Bayezid'i ... Degi~­
mi~ti kocas1. Yanmdaki, azonceki adam gitmil?ti birden.
Bir kaplanm, y1rt1c1hga haz1rlanmas1 gibi nefeslenip, ka-
barmakta durdugu yerde ...
«Bu adam n'oldu birden? Gelen haber c.;:ok onemli
olmah. Tam anlamadlm soylenenleri. lyice ogrenmeyE
gerek duymad1m Turkce'yi. Biz efendimle, konu~ma­
dan anlal?abildigimiz ic;in, aynca ilerletmedim ... Keske

362
ogrenseydim bir iyice. ~imdi soylenenleri tam anlar,
ne olup bittigini ogrenirdim bir iyice.» diye ge~irdi. Son-
ra o da irkildi birden. Ertugrul'un ad1 ge~mi~ti. Sivas,
demi~lerdi bir de ... Tam am, buyuk ~ehzadeye bir~ey
oldu ...
Ac1sma kat1llrcasma elini arad1 Y1ld1nm'm.
lnce uzun parmaklann1 uzatt1. Pen~elerinin iginde
her zaman yiten, ku~ucuk elleriyle, sard1 elini. S1kt1
vargucuyle.
Birden, canlanm1~casma irkildi Bayezid ...
Dikildi ayaga ...
- Demek, bizi yuregimizden vurmak istersin?
Demek, oglumuzu, cigerparemizi yitirirsin? San1r m1sm
ki, Bayezid bunun hesabm1 kor?.. Hangi egemen dur-
dugu yerde senin buyruguna giriverir? Egemenlik, vu-
ru~arak alln1r efendi. Oyle buyrukla, bir kale y1k1p, bir
~ehzade yitirmekle, Ylldmm boyun egmez ... Elbet ve-
ririm sana cevabm1. Ve elbet soranm bunun hesabm1
topal bacagmdan.
Olivera'ya bir gulucuk b1rakmay1 unutarak, yOrO-
dO kap1ya.
Daha yolda buyrugunu iletti... Divan he men top·
lansm, diye ...
Ve divan toplanmca, karann1 bildirdi, hic;birinin ko-
nu~masma izin vermeksizin.
- Timur sergerdesi, Sivas kalemizi bas1p, ~ehza­
deniz Ertugrul'u yitirmi~tir. Bize s1gmm1~ olan beyle-
rin geri gonderilmesini ve adma hutbe okunmasm1 is-
temi~ti, bilmektesiniz. lstemi~ ve hakettigi cevab1 al-
ml~tl bizden. $imdi, boyle al!fakca bir ~apulda bulun-
maktadlr. Tez. tum beylerime ve dahi kocalanma bil-
dirilsin. Herkes, en k1sa zamanda Sivas yolunda buy-
rugumuza girsin. Kaymbiraderimiz ve S1rp krall olan
karmda!?1m1za da yazm1z ki, toplayabildigi askerle, bizi

363
bulsun. Biz, hemen yann Sivas ustune yola ~lkacagiZ.
Ve gerekli dersi tez zamanda verecegiz bu at h1rs1z1,
~apulcu Tatara ...

Timur, bir kocaman par~a et kopard1.


Bir sure geveledikten sonra, yutkundu.
Bir Bedreddin'e bakt1, bir Satu'ya ... Yeni bir lok-
ma di~lerken, guldu ...
- Bu sizin Beyiniz, ders almasm1 bilmemekte bi-
ze kahrsa. Sivas olaymdan sonra, yeni bir buyruk gon-
derdik. Dedik ki, tez zamanda sana s1gmm1~ olan bey-
Jeri gander. Ve dahi buyrugumuzu yerine getirdigini, iki
§ehzadenle bildirip, ad1m1za hutbe okut. Eger bunu,
~imdiden yaparsan, vakit ge~mi~ degil, biz de senin
beylii:jini tamy1p, ba~ka yonlere doneriz. Yok, oyle ol-
mazsa, Anadolu ve Urumeli y1k1mmm sorumlusu sen
olursun ... Verdigi cevab1 duymak ister misiniz?
Bedreddin, Y1ldmm'1 iyi tamyordu. Tam yureg1
yanmaktayken, Timur'dan mektup ald1ysa, mutlaka ko-
purmu~. o ofkeyle, ne dedigini bilmemi~tir, diye du~un­
du. Satu, ikirciklendi ... Ag1r ag1r, dudaklarm1 k1p1rdat1p,
bi~ey soylemek ister gibi davrand1. Sonra sustu. Timur,
ikisini de izliyordu. At1ld1. ..
- Buyur koca ozamm1z. Bi~ey soylemek istersi-
niz.
- Bilirim ki, Bayezid Bey, inatc1 ve dahi tez of-
kelenen bir ki~idir. ~imdi, bana oy(e gelmekte ki, bir
bi.iyOk sava~ olacak. Ve arada insanlar ezilecek ...
- Eh, sava~1n kurah budur bire koca ... Bilmez
misin ki, kavga oldu mu, yara bere ka~mdmazd1r. Sen
de ya~amm1 sava~ta bitirmi~ bir ki~i olarak, hak ver-
mez misin bize? ..
Bedreddin, sesini ~1karm1yordu? Satu, yanltlama-
dl Timur'u ... Timur, ak1 karasmdan trek alan ku~uk
gozlerini dikti Bedreddin'e ...
- Ya siz ... Hak vermez misiniz bize? ..
- Siz tarih yaz1yorsunuz Hakan1m ... Kimin hakli,
kimin haks1z oldugunu ancak o yuce kitap bildirir ge-
lecek ku~aklara.
- Oyle gelmektedir ki bize. siz haks1zliglm1za
~imdiden inanm1~SiniZ.
- Haks1zlik ... Size bunu soylersek, Bayezid bey
hakll duruma gelebilir. Oysa. bizim gozumuzde. ikiniz
de hakh degilsiniz.
Cok kesin konu~uyorsunuz.
- Belki hemen degil. ileride tarih de oyle konu-
~ur.

- Siz tarih degilsiniz.


- Hakllsm1z. Degiliz ve olaylann itrinde ya~amak-
tayJz. Ama, kendimizce, gelecegin notunu ~imdiden
~1kanp, aydmlanmay1 kuranz. Belirttiklerimiz o yuzden-
dir.
- Ama, Bayezid'in mektubunu gormediniz daha ...
- Gorsek, neyi degi~tirir. Mutlaka ag1r sovguler-
le doludur. Ki~iliginize, kimliginize sald1nyordur. Ka~
hOkumdann agzmdan i~ittik bunu. Kutrumsuyordur si-
zi. ..
- Ti.lmu ku~umsediler. Ve her kutrumseyen. sa-
va~•n sonunda, bizim iyiligimize s1gmmak zorunda kal·
dl ...
Bedreddin. bir ovunme mi diye bakt1 gozlerine.
Hay1r. Tam tersine, bir ac1ma seziliyor bak1~larmda. Bir
ac1ma ve bunun kendisine saglad•9• ba~ann•n guveni ...
- Ku~Gmserler... Ci.lnkO, onlar, birka~ ku~akt1r

365
kendilerini bey, hukumdar sayryorlar. Sanryorlar ki,
uzunca bir ge~mi§in simgesi o(mak, gi.i~IO kalmaya ye-
terlidir. Timur, Satu emmimizin anlattlgr, sizin de bu-
yurdugunuz gibi, onlann gozunde, soylu degildir. Belki,
ne i~ledigini bilmeyen bir sergerdedir ... <;unku, baba-
sr huku~~ndar degildi ... Oysa, bizce, tarih a~rsrndan de-
gil, ki~ilik a~rsrndan alrnrrsa, Timur, yeryuzu egemen-
lerinin en soylusudur. Neden derseniz, gorkemini ken-
dinden ba~kasrna borylu degildir de, on dan, deriz ...
- Hay ya~ayasrn Bedreddin bilgemiz... Bizim
i~in de ki§inin soylulugu kendisiyle ba~layrp biter. Eger,
yilreginde ger~ekten gil~ duymaktaysa ki~i. gu~li.idi.ir ...
Bizi brrakahm bir yana ... Sizi alahm ... Hadi, ana yanrn-
dan bir bey krzrna dayandrgrnrz i~in, sizi de brrakahm ...
Satu emmimizi alalrm ... Biliyoruz ki, yazdrklarryla, pek
gok soyludan da soydan da daha kalrcrdrr ... Ve insan
i~in onemli alan budur ...
- Oyleyse, Bayezid Beyimizin mektubunu gorme-
mize gerek yok ...
- Zaten bildiniz i~indekileri ... Sanki dart ku§ak
onceki dedesi, babamrzdan daha soyluymu~ gibi, ko-
kilmuze srvanryor. Hadi, soy ozentisiyle. bunlara aldrr-
mayahm. Ama, oyle ucuzlamalan dizelemi~ ki, bir soy·
lu sultanrn agzrna degil, itin agzrna bile yc:ra~t1ramayrz.
Ostelik bununla da yetinmeyip, bize srgrnanlan geri is-
temekte ... Yerinde duramayrp, hazrrlrk bile gormeksi-
zin ilstilmilze horlemektedir ...
Gozleri parlryordu Timur'un ...
Belli ki, istedigi ger~ekle~mi~. Yrld~nm oyununa
gelmi~ti ...
Bir sozilnO anrmsadr Bedreddin. «Hasmrn senin
kurallannla oynarsa, ba~tan kazanrrsrn. Birkez de yanr-
lrp, onun kurallarrna daldrn mr, ~ok usta olmalrsrn ki,
ilkin ba§aba~ gelesin. Sonra da ~ok kurnaz ve daya-

366
nrklr olursan belki yenersin. Bir ki~ide bunca yetenek
bulu~mu~sa, zaten oynamasma gerek kalmaZ,)) der
sat ran~ oynarken ...
$imdi anla~rlryor bu si:izOn degeri ...
KO~OcOk hatta salt kendisine dayanan bir ~eteden
eyleme ge~erek bi:iylesi bir egemenliQi nice kurdu ... Ve
~imdi anla~rlryor ki, bu egemenlige kar~m. Yrldrnm'la
oynamaktadrr ... Ve kO~Omsemektedir Bayezid'i ...
Dayanamadr Bedreddin;
- Sizi kOgOmsedigini si:iyiOyordunuz ... Oyle an-
la~rlmakta ki, siz de onu kO~OmsOyorsunuz.
- KO~OmsOyoruz, evet ... Ama, ucuzlamayrz aynr
bi~imde. COnkO biz bilmekteyiz ki, sava~ oyunlarrn en
tehlikelisidir. Ve boylesine akrlsrz bir hasrm bulanda,
krrrp ge~iririz tOm gOcOnO ... Krrrp ge~iririz ve bir yOrek
~i:ikOntOsOyle, acrrrz sonunda ...
Nice hesaph ...
Her davranr~r nice bir bilincin sonucu ...
lrkildi Bedreddin ... Ogrendigi, bildigince bu adam
ba~ka ... DOzeni, gapula dayansa bile bamba~ka ... Ci-
hangirler soyundan bu adam ... Tarih i~inde, arada bir
parlayrp yiten kuyruklu yrldrzlardan biri ... lskender,
Oguz, At ilia, Cengiz ve Timur ...
Her biri ya~am'larr sOrecinde, dOnyanm en yOce
egemenliklerini kurup, i:ildOklerinde darmadagm olma-
smr hazrrlayanlardan ...
«Soruyordum kendi ken dime ... lskender, Oguz.
Atilla ve Cmgrz ne yaptr? Neden kendileriyle var alan
gi:irkem, i:ildOklerinde gOmbOr gOmbOr ~i:ikmekte? ..
$imdi anlryorum... COnkO, i:iylesi bir egemenligi, an-
cak bi:iylesi bir biling ta~ryabilir ... Ve bu gOcOn sahibi
en azrndan bir yOzyr! sonra gelir ... >)
Timur, Bedreddin'in birden dalgrnla9rvermesinden
ku~kulandr.

367
Gozlerini k1s1p, bakt1 uzun uzun ...
Sonra k1p1rdad1Q1n1 sezinleyerek, sordu;
-- Yeni bir sorun mu taklld1 aklln1za?
Bedreddin gozlerini act1. GuiUmseyerek bakt1
Timur'un ku~kulu yuzune.
Bir sorunu cczdugumi.izu samyoruz da ...
Sakmcas1 yoksa, buyurur musunuz?
Devletinizin surekli olmayacagm1 soylerken, bir
noktay1 unutmu~uz. $imdi birden o geldi akllm1za ...
Ve samyoruz ki, en onemlisi de budur ...
- Nedir?
- $u ki Hakamm, ad1 ne olursa olsun boylesine
gorkemli bir orgutU, ancak sizin capm1zda biri yonete-
bilir. Oylesine capra~1k, oylesine gOc ve bilin~ isteyen
bir i~tir bu. Ancak, ad1m ad1m kendi emegiyle kuran
biri, Ostesinden gelebilir yonetimin. Oysa, boylesi ki-
~iler de, ku~aktan ku~aga yeti~ivermez ... Sizin yerinize
gececek ki~inin, sizden daha gOciO bir cihangir olmas1
gerektir. Oysa, cihangirler, cok gOc yeti~iyor. Bilebildi-
gimiz tarih icinde bunlann be~ tane olmas1 da, dogru-
lar bizi ...
Sayar m1s1mz adlann1?
- lskender, Oguz, Atilla, Cmg1z ve siz ...
- Biz Annibal'1 da cihangir bilirdik ...
- Yenikleri defterinize yazmak isterseniz, bilmek-
te devam ediniz.
- Bakm, bunu dO~Onmemi~tik. Ama, bizim ye-
nilmeyecegimiz nerden belli? Bakarsm1z Bayezid Be-
yiniz, OnOne katt1gmleyin Asya'nm ortasma degin sOrer
bizi. ..
- Bunun olanaks1zllgm1 siz de bizim olcOmuzce
biliyorsunuz... Askerlik biliminden anlamay1z. Ama
okuyup belledigimizce, komutanlar hasm1yla kar~lla~­
tlktan sonra kurarlar dOzenlerini. Oysa siz, hasmm1zla
nerde, ne zaman, hangi ko~ullar altmda kar~lla~acag•­
niZI ~ok onceden saptadm1z. Oyle ki, nerdeyse sava-
~un ka~ yitikle kapanacagm1 biliyorsunuz, diyesim ge-
liyor... Bu durumda, yenilmeniz olanaks1zd1r ... Bizim
Ozi.inci.imOz, aym kandan insanlann birbirlerini kJracak-
lan bir sava~tan ka~mamamaland1r .. .
- Bu, bizim de OzOncOmOzdOr ... Ne var ki, Boz-
kmmlzm yasas1, sava~ ba~layanda ka~mmay1 yasak-
lar bize ... Oyleyse, sava~1 tam istedigimiz gibi bitirmek_
ten ba~ka yol yoktur. Ve goreceksiniz, dedigimiz ola-
caktlr ...
- Hi~ ku~ku duymuyor musunuz?
- Duymaz olur muyuz ... Her kavgada, bitinceye
ku~ku duymu~uzdur... Samnz, teke tek sava~lardan
kalm1~t1r bu ku~ku ... Yapt1g1m1z hesaplar bir yanl1~
~1karsa, hasm1m1z bizden usta oluverirse, diye odOmOz
yanlmaktad1r. Bu yOzden, sava~ bitinceye, ne biz rahat
ederiz ne de askerlerimiz, komutanlanm1z ve «;:a~ltlan­
mlz ... Ba~an kesinle~ti mi de, ozgOr b1rak1nz onlan ...
Azbiraz soluklansmlar, istediklerini yapsmlar i~in. Ama,
bizim hesaplanm1zm d1~ma ta~an1 da bag1§lamay1z hiQ
bir zaman ...
- Bu kendinize olan gi.iveninizden boyledir.
- Hakhsm1z... Kendimize her zaman «;:ok gOven-
mi~izdir ... Bizim i«;:in, egemenlikle ba~an ayn1 anlam1
ta~m. Biri olmad1gmda, otekinin bir degeri yoktur ... Ve
zaten kalmaz ...· Bu bilin~le s1vanmca kavgaya, salt
buyrugumuzdakilerin degil, kar~1m1zdakilerin de davra-
n1~larm1 saptamak, bize di.i~er... Her zaman, saptad•-
Qimlz gibi davramr kar~1m1zdakiler de ... Ne var ki, ha-
zen, hie; umulmad1k zamanlarda, buyrugumuzdan r;;•k•-
veriyorlar ..• ltte o zaman, hemen yeni bir durum ahp,
istedigimize uydurmak gerekiyor kar~1m1zdakini ...
Bedreddin, son s6zleri anlamadan dinledi ilkin.

F: 24/369
Sonra, belleginin derinlerinde duydu ... Kar~rsmdaki or-
duyu yonetmekten soz ediyor Timur .. .
Dikildi oturdugu yerde ...
Alay mr ediyor di.i~i.incesiyle, si.izdi.i Timur'un ki.i-
~i.ik gozlerini. ..
l~tenligini anlaymca, atrldr;
- Elbette buyrugunuzu dinlemeyecek kar_>;mrz-
daki ordu ...
- Dinlemesi gereklidir.
- Am a, onu siz yonetmiyorsunuz ki ...
- Biz yonetmeyecek olanda, savai)manrn, sava-
i>a katrlmanm anlamr mr kahr? Yollarrz, ogullarrmrzr,
torunlarrmrzr. .. Yenerler, yenilirler bizim adrmrza ... Ne-
den derseniz, onlar da sizin gibi di.ii)i.ini.irler ... Hasrm-
larryla kar~rlai)rp, dOzen tutarlar. Saldrnr ya da geriler-
ler. Ve dahi, sonucu daha gi.i~li.i iti~en saglar ... Oysa
savai>. kutsal bir oyundur ... Bir itii>me degil. Bedreddin
Bilge ... - Gozleri parlryordu ... Kendini sava~m tam or-
tasmda, en gi.i~ koi>ullar altmda vuru~manrn tutkusun-
da sezinledigi belli.- Oye bir oyun ki, ancak soylu dav-
rami>lar toplu cinayetten ve pis itekle~meden ~rkanr
onu ... Biz boylesine saygr duyanz, sava~a ... Saygr
duydugumuzdan oturu de, iyi inceleriz annacrmrzdaki
ordunun olanaklarmr. Sonra oyle davranrrrz ki, o ordu,
yola ~rktrgr andan ba~layarak buyrugumuza girer de,
haberi bile olmaz ...
Bedreddin bunun olasrzhgmr di.i~i.indi.i biran ...
Sonra yadsrdr ic;inden.
Hemen ardmdan da, aylardrr izledigi hazrrhk,~arr,
gordi.igi.i davranri>larr bir degerlendirdi.. Timur ile her-
~ey olur ...
Timur COi>mUi>tu ...
Bedreddin'in akhnda gidip gelen kar~rtlara al-
drrmaksrzm, si.irdi.irecekti anlatmasmr ...

370
Tek dO~Oncesi, askerlikten anlamayan bir bilgeye,~
askerligin inceliklerini anlatmak. Oylesine gO~tOr ki.
bimeyen i~in.
Ama, Bedreddin gibi bir bilge, kavrar soyledikle-
rini. Tam anlamasa bile, oturur dO~OnOr, ~imdi olmasa,
sonradan karar verir ustahgma ...
<;evresine bakmd1 ... Hemen ko~undular buyrugu
mu var, diye ...
Bi~ey istemedigini belirten bir i~aretle savd1 cn'nn.
Daha bir tutkuyla anlatmaya ba~lad1;
- Bakm1z... Bunca ya~am1m1zm ~ocuklugunu
saymazsan1z, tOmO sava~ta ge~ti... Eger, salt vuru~­
mayla kalsayd1k, yaman bir sava~c1 olurduk ... Si~in
akmc1 kocalann1z gibi ... Oysa biz, sava~1n bilimini yap-
may• kurduk ba~mdan beri ... Yenilgiler neden olmak-
tad•r? Nice davran•l•rsa, yenilgi silinir defterden? Ve
kendimizce saptad1k sonucu... Bilinen sava~ dOzeni
O~e aynllyor. Saldm, savunma ve gerileme ... Ozellikle
ordu sava~lannda soz kousudur bu ... Bir de ki~ilerin
sava~1 var ... Bu da bir onceki sav1m1za dayan1r ... Kar-
~mdaki gOcO, davram~lann1 ve becerisini iyi saptamak
gereklidir. Biz, dO~OndOk ki, O~OnO kan~t~mp, kc:r~•­
m•zdakini de kendi kurallanm•zm i~ine sokarsak, sava~
oyununa yeni boyutlar getiririz. Yani anlayacagm1z, kit-
le sava~mda, ki~i dOzenini uygulad1k ... Zaman1 biz ka-
rarla~tJracak olduktan ate, en yararll bi~im olarak bu-
nu gordOk ... Oysa. sizin Osmanogullan i~in, bir itek-
le~meden ate degildir sava~ ... Ordular kar~1 kar~1ya
gelir ... YOklenir birbirine tUIO gure~i gibi ... Baskm ge-
l en kazamr ... Oyle ~ey yok... Ki~i egemenligini orta-
ya korken, en azmdan kafasm1 da kor ... Komad1 m1,
biri gelir, eziverir ... l~te bilgemiz, bizim oyunumuz
boyle ... Bayezid'i Bursa' dan at bindirip dO~OrdOk yol-
lara ... Bundan otesi, oyun bizim diJr.-:ligimizce sOrecek

371
ve istedigimizce bitecektir. Neden derseniz, ~imdiye
degin, bilincimize aykm tek dDvranl~ olmam1~t1r da,
on dan, deriz ...
Daha onceki sava~larm1 gormedi. Sivas yll<lmmm
karanm verdiginde boyleydi yuzu. Bu adam bamba~­
ka ... Kar~1smdakini uzun uzun inceliyor. Neresinden
vurursa oldurecegini, neresinden vurursa yarahyacagl-
nl ba~tan biliyor. Dedikleri gergek olmal1. Kar~1smdaki
orduyu da bu yonetiyor olmah. Yoksa, bunca ba~an
nas1l elde edilebilir? Salt guce, k1y1c1hga yani korkuya
dayanm1yor ki bu ... Bogu~tuklannm gogu, kendinden
gugiO. <;ok zaman, ordusunun tOmunO bile g1karm1yor-
mu~ kar~1larma. Daha az askerle, daha etkin vuru~ma
bi~imleri Ostunde ~all~t1g1n1 soylemi~ti Cihangir $ah ...
«Dedem bir sava~ eridir ki. vuru~makla kalmaz. Yone-
timini de geli~tirir sava~m. Bizim askerlerimiz, kar~l­
mlzdakine gore az m1y1z, gok muyuz demezler higbir
zaman. Ba~1m1zda kim var? Timur? Oyleyse bir bildigi,
bir du~Ondugu vard1r. Yenmiyecek olsak, ard1m1z1 bes-
lerdi, diye yamtlarlar sorularm1. Ve kazamrlar sava~1. .. »
Kendisi de biliyordu bunu Sivas'tan ...
Koca kaleyi y1k1p, igindekileri yitirenler, korunma-
cllann yans1 kadar bile yoktu. Nerden geliyor bu gOg?
Aslmda cevaplandmlmas1 gereken budur?
Ama, soram1yor Bedreddin. Timur, istediginden
ote bir soz soylemiyor gunku. Sorulsa bile ...
Yeni haberciler geldi.
Kulagma yeni ~eyler f1s11dad1.
Sanki her soyleneni onceden biliyormu~casma gu-
luyordu Timur ... Biliyordu da ku~kusuz ... Haritalan ge-
tirtiyor, parmagm1 bir yere bas1yor. Sonra ad!ar say1yor
Timur. Toplananlar da!:j1hyor. Sonra yeniden toplam-
yorlar. Aralanndan baz1lan eks1k ... Demek, on lara yeni
gorevler verilmi!?. Ve herkes gorevinin ba!?ma gegmi!?.

372
Anadolu iginde, bir ba~tan, bir ba~a dolan1yorlar.
Otagm yeri hergun degi~iyor. Bir kuzeye dogru ag•yor-
lar. Bir guneye iniyorlar. Kentler yak1hyor. Harmanlar
tutu~turuluyor. Sular zehirleniyor. Kuyular kapat1hyor.
Ve durmaks1z1n dola~1llyor ...
Bedreddin, hig bir ~ey sormuyor kimseye.
Timur, Yasavulba~m1 gonderdiginde gadmna giri-
yorlar.
Tartl§lmalar ba§lhyor yeniden.
Ve sonra, otaglar, gad1rlar gozUiuyor. Yolculuklar,
yolculul<'lar ...

*
**
Y1ld1nm, yerinde duram1yor.
Otagmm iginde, bir ba§ltan bir ba~a gidip gelmek-
te durmaks1zm.
Bursa'dan g1kt1g1 gibi, Sivas yonunde at ko§tur-
mu~tu kimseyi beklemeden. Ardmdan bir k1vnm yap1p,
Kayseri OstOne indi. Kad1 Burhanettin, can havliyle,
kendini Timur'un otagma att1. 0 s1rada, Timur asker-
lerinin ardmda, Sinop iglerinde doland1gm1 duydu. Si-
nop'a vard1gmda, Rumeli askerleri yeti~tiler.
Evrenos Gazi ve S1rp krall, toplayabildikleri as-
kerle, Y1ld1nm'm ordusuna kat1ld1lar. Yeni bir kovala-
maca ba§~lad1. ..
Timur'un Sakarya ovasmda oldugunu bildirdiler.
Asker, nefesl~nmeye olanak bulamadan, Sakar-
ya'ya yoneldi.
Ovaya geldiklerinde, yak1lm1§ y1k1lm1~ bir duzluk
buldular ancak. Timur ordusu, gerilere, guneye inmi§ti.
Yeniden adma du~tuler ... DO~tuler ya, bir bezginlik
ba§ladl askerde. Yorgunluklan her davranr§ta belli ol-
makta. Ostelik su yok gegtikleri yerlerde. Salt 1rmaktal'l
1rmaga su gereksinimlerini gidermekteler. GOneye iner-

373
lerken, bir ba§ka haber geldi. Timur askerleri, Germi-
yan topraklann1 yak1p, y1kmaktad1rlarooo
Konya ustunden Kutahya'ya donduler yeni ba§·
tan0 0Otag kurup, bakmd1laro Timur yine yoklara ka-
0

fl§ml§tl. Seyler, divan otagmda. Y1ldmm'1 bekledi-


0 °

ler toplan1po 0 0

Gun batah ~ok olduo Yakilan l§lldaklar, otagm 00

icini iyice aydmlat1yoro


D1§arda beliren k1p1rt1, Yild1nm'm gelmekte oldu-
gunu kan1thyoro
Ali Pa;;a. ellerini gobeginin ustune baglay1p, ayaga
f1rhyoro Oteki komutanlar, Ba§bakan1 izliyorlar hemeno 0 0

Ve Ylld1r:m, bak1~lar:nda k1V1Ic1mlanan hmc1yla, giriyor


kap1dano l;evresine bir goz atarak, k6§eye kuruhnu~
tahtma dogru yuruyor ag1r ag1rooo
Oturduktan hemen sonra. otekileri de oturtup, ha-
fif yanlayarak, dinlemeye hamlan1yoro Ali Pa~a. sakal-
lannl titreterek, gelen haberleri iletiyor;
- Sultan1m, ogrenildigine gore, Timur Ankara us-
tune yurumekteymi§ 0 0 0

- Madem haber iri~ti, biz niye dururuz lala?


- Buyrugunuzu bekleriz Hunkanmoo 0

- Buyrugumuz budur ki, hemen yola <;1k1lao 0 0

Evrenos, daha buyruk bitmeden sakallanm ku-


cakladL. Y1ldmm, bakl§lannm tUm sertligiyle bakt1
0

Evrenos'ao Yine bi§ey soyleyecek ... Bekledio


0 0 0 0

- Sultan 1m,- diye soze ba§lad1 Evrenoso- Anla-


d1g1ma gore, Timur bizi yormak, y1pratmak dilero 0 0

Akmc1 yasalanm uygularo $imd!ye degin bir degerlen-


dirme yapmam1z gerekirse, ba§anh da oluro Asker yor-
gun, hayvanlar bitkindiro Buldugumuz temiz suyu fer- 0 0

sah fersah ta§lmak zorunday1zo l;ogu hayvanm beslen-


mesi olanaks1z bir duruma gelmi§tir. Tedbir budur ki,
askerin bir sure dinlenmesi gerek. izniniz olursa, bur- 0.

374
da otag kurahm... Bir iyice saptayahm Timur'un yeri--
ni ... On dan ate i.isti.ine varahm ...
- Bire koca Gazim ... Timur da bizcileyin si.iri.ik-
leyip durmakta askerini. Onunkine bi~ey olmamaktad1r
da, bizim askerimiz mi porsi.iyi.ip, y1lacak ... Bilmez mi·
sin ki, durmaks1zm kabanp ta~maktad1r hesab1... Ve
biran once almam1z gerektir OCi.imi.izi.i ...
- Bilirim Sultan1m. Ama, siz de bilirsiniz ki, din-
gin askerle almacak oc, daha bir gi.ic;li.i olur ...
- Ya yakll1p y1k1lacak yeni illerin, sancaklarm
ac1s1 kimin yi.iregine c;oreklenecektir?
- Ac1, ti.imi.imi.izi.indi.ir Sultan1m ...

Sesini c;1karmad1 Bayezid ... Biran di.i~i.inceye dal-


dl. Soylediklerine hak verircesine bakt1 Evrenos'un yi.i-
zi.ine ... -
- Peki, yolculugumuz sabahleyin ba~lasm. - bu-
yurdu ...
Kocalar ve vezirler onemli bir olanak saglam1~lar
gibi sevindiler. Her biri sayg1yla selam verip, tek tek
dagrldllar otagdan. Evrenos gitmek i.izereyken, durdur·
du Bayezid.
- Lala, siz kalasm1z. Konu~acaklanm1z vard1r.
- Ba~Osti.ine Hi.inkanm ...
Otekiler yitinceye bekledi Bayezid. Bu Osmanogul-
larmm al1~kan1Jg1 idi ... Divan biterken, kocalardan bi·
rini alakor, birkez de onunla tart1~1rlard1 durumu. Ve
bu ki~i genellikle Evrenos olurdu. Osmangazi alplerinin
en ya~lls 1 ol dugu ic;in ...
- Az once dediniz ki, akmc1 toresini uygulamak·
tad1r.
- Evet ... Bizi ardmda bunca dola~t1rd1gma bakl-
hrsa, sava!ii toresi akmc1 yasalanna uygundur Timur'-
un ...

375
- AklnCI yasasl, kollar i.izere crah~lr. Nice bir i§-
tir ki, bunca askeri diledigince doland1rabilsin 000
- Askerinin ti.imune akmc1 egitimi uygulad1ysa,
ba~anr bunuo
- Bizim ne etmemiz gerek?
- Sava~ neyi getirir bilmemekteyim ~imdiliko
Ama, bana oyle gelmektedir ki, askerimizi yormamal!-
hyiZo Yorgun askerle, sava~a girmek, Timur'un anna-
cmda tehlikeli olabiliro
- Benim askerim, yorgunluk bilmemektedir Gazi
lalao 00 Bilirsiniz ki, biz Yenicrerimizle, Anadolu uclann-
dan, Rumeli sm1rlarma seyirtip gelmi~izdiro Gelmi~ ve
dahi yakalad1g1m1z yerde, yitirmi~izdir du~man1.
- Bukez annac1m1zdaki, bundan oncekiler gibi
degil bana kahrsao Cok dikkatli olmak gerekiro 00
- Bence, yurekli olmak yeterlidiro
- Nasi! buyurursan1z Sultamm .. 0
Konu~ma bitmi~tio Evrenos kalkt1. ..
Ag1r ag1r, otagm d1~ma ~1kt10
c;andaroglu kendisini beklemekteydio
Sokuldu yanma.
Pek uzun kalmadm1zo
- Kendi dedi§ini dinlemekteo
- Umutsuzsunuzo 00
- Timur usta .. 0 Cok usta ... Asya'dan bu yana
suri.ip gelmesi kolay degil.
- Ne etmek gerek sizce?
- Bir bilebilsem bunu .. 0
Yurudiiler c;andaroglu'nun otagma dogruo Evre-
nos, orda aynld1.
..
...
Timur, Cubuk Ovasmm kuzeyine du~en Ki.ire da-
gma dayam1~t1 ordugAhmm ardm1. Karabay1r'dan ba~­
layan ke~e ~ad1111ar, KJzJicakoy deresini a~larma ahp,

376
Bogrek tepeleri boyunca uzan1p gidiyordu. Kat kat ba-
ylrdan a~ag1, ovamn duzlugune dogru iniyor. Belli ki,
Timur, sava~1 burda yapmaya kararh. Birtek Ankara
yonunu a~1k b1rakm1~. Orda da, H1z1rhk tepesine ~;•kar­
d•9• gozcufer dolanmakta. Y1ld~r~m'm geldigini haber-
liyecekler. Ordu, ka~ gOndOr dinlenmekte ...
GOne§ a{l1r a{l1r yilkseliyor lndag1'nm Ostunden ...
l~1klan, <;ubuk ~aymda, K1z1lcakoy deresinde ignele~ip,
keskinle~irken, H1z1rhk Tepesi gozculeri, sOkOn ettiler.
Y1ldlrlm, <;ubuk ovasma girmekte.
Timur, sakals1z yuzunO ka~1d1 bir sOre.
Haritalanm istedi. ..
Miran~ah, Z1plad1 ko~turdu haritalan. $ahruh, ba-
basmm yanma dikildi. Timur, bakmd1. Torunu Mehmet
Mirza, Ulug ve Baysungur Beyleri ~ag1rd1 yanma.
- Siz de gelin... Sava~ ~ok yakmda ba~layacak.
Bir iyice kararla~t1rahm ne yapacag1m1Z1. Ondan sonra,
heran yeni bir buyruk beklemeyin.
Sayg1yla topfand1 oguflan ve torunfan ...
Timur, c;ok onceleri ~izdirdigi haritalan onune ser-
di ...
Uzun uzun inceledi. ..
Parmagm1 daha Onceden ~izdigi ~izgiler Ostunde
gezdirerek, konu~maya ba~lad1.
- Hemen hemen dart ayd1r, ard1m1zda ko~turu­
yoruz Bayezid'i. .. Bu. biz boyle istedigimizdendir. Go-
ruyorsunuz ki, Osmanogfu. pek akllh degif. Hep bizi iz-
lemekte. Birkez, bir harita ~izdirip, nereye gidebilir kes-
tirmiyor. Bizden haber gidiyor ki, fifanca yer vuruldu,
bir hafta on gOn arayla, oraya vanyor. Bir komutan ya
da ba§bu{l bOylesi !?a~kmla!?t• m1, yenildi demektir.
Simdi bizim yerimiz buras1 ... Ard1m1zda do{llar var ...
En gilvenli bi~imde yerle~tik. Bayezid'in ard1 a~1k. Duy-
dunuz ki, gelmekte. Kar~1m1za yerle~mesi i~in, bugO-

377
nun geemesi gerek. Bizim di.izenimiz annacmda hemen
saldmya geeecegini sanmryorum. Ama, gegerse, pi.is-
ki.irti.iruz ilkin. Sonra da, dart bir yanmcJan c;:evirip, yi--
tiririz tlimi.inu. Nasll olacagmr biliyorsunuz. Sen 1\/liran-
~ah, filler ve yedek!erin ba~ma geeip, son buyrugu bek-
leyeceksin. Bu dolanmada, seni de askerlerini de eok
yorduk. Azbiraz dinlensinler. Sen, $ahruh, Bayezid as-
keri hemen saldmrsa, sat tut. Ve dahi pi.iski.irt ... Mir-
za, Ulug ve Sungur iein yeni bir deneme yapacagrz ...
Mirza, Ebubekir'le birlikte, benim eski alplerimi alacak.
Sol kanadm, saldrn gi.ici.isi.ini.iz siz. Benden i§aret bek-
leyecel<siniz. Ve olaki bir kaean buluna. Hie zaman yi-
tirmeden ardma di.i~eceksiniz. 0 yi.izden, sava~ ba~la­
drgr anda, H rzrrllk Tepesine dogru kayacaksm. Gozci.i-
ler dikip, bekleyeceksin. Gerekirse, ordan a§agr sarkrp,
arkadan vuracaksm. Gerekmez, benden buyruk gel-
mezse, kaeanlan toplayacaksm. Ulug, Aygen'in akm-
cr1anyla, Ki.ir~at, Tir~ad ve Tolunay askerlerini allp, sag
yandan saldmya geeecek_ Ilk saldm sizin yandan ala-
cal< Ulug ... Biliyorum, senin iein k6§ene eekilip, kitap
okumak ve dahi yazmak daha iyidir. Ne var ki, ~imdi
kavga gi.ini.i. Tum kitaplan, pusatlarmrz yazacaktrr.
Unutmayasm ... Eger bir yadsrman varsa, ~imdiden
soyle ki, degi~tireyim seni?
Ulug oni.ine bakt1. .. «Dedesi, son bir smavdan
geeiriyor olmall. Hie gelmemeliydi buralara. Okumak.
okuduklanndan notlar erkarmak, ti.imi.inden iyi. lyi ya,
brrakmadr ki... Yann, devletin sahibi sen olabilirsin,
diye toplayrp getirdi. Hem, gittigimiz yerlerdeki Onli.i
bilginlerle de tartr~ma olanagr bulursun. $imdi birden
sava~a si.iri.iveriyor. Ostelik, en denenmi§, en gi.iveni-
lir komutanlann.r buyruguna vererek. Var bir bildigi de-
desinin. Var ki, boyle davranmakta.»
Nasrl buyurursanrz efendimiz ...

378
- Ya~a be torunumuz. Bizim de istedigimiz buy-
du ... Gorelim seni. Salt kalem efendisi olmay1p, yi.ice
bir yigit bulundugunu da isbatla oteki torunlamnlza ...
Evet ... $imdi s1ra orta boli.imde ... 0 da bize kalsm. Eger
sizin sald1nlann1z ve alpler bi~ey yapam1yacak olursa,
i~ bize di.i~ecek demektir. 0 zaman da, her zamanki
kurallanmiZI uygulayarak yitiririz di..!~manlmiZI. Hadi,
~imdi siz i~lerinizin ba~ma ge~in, durumunuzu buna
gore ayarlaym bakalim.
Gozlerini k1sarak bakt1 iki tepenin arasmdan ova-
ya giriii yapan geniiilige ... Daha gori.inmuyordu Ylldl-
nm ordusu. Yeniden ba~m1 egdi haritalanna_ Yi.izi.inde
bir gi.ili.ici.ikle, en bi.iyi.ik satran~ tahtasm1 a~t1rd1. Kar-
~lhkh ta§-lan dizerek, kendi kendine oynamaya ba~lad1.
Bir yandan, ta~lan si.iri.iyor, kmyor, dola~t1nyor. Bir
yandan da, di.i~OnOyordu ...
«Buraya kadar her~ey benim istedigim ve dahi
yonettigim gibi geldi. Oyle anla~1lmakta ki, bedeni ge-
li§mi~ bir ~ocuk, SogOt ba~bugu ... Yigit, yOrekli ...
Ama, akils1z ... $imdi bu akilslzlikla, neler yapabilir? ..
l~te, beni a~maza dO~Oren bu ... Bir ak1ls1zm ne yapa-
cagl hi~ belli olmaz ki. .. Bir belli olsa ... Biz yine de,
kendimizce, baz1 deneyimler yupahm. Oyunlar kura-
hm ... Bakahm hangisini oynayacak. Kar§1hgm1 sonra
veririz... Nikebolu' da olsun, Anadolu beylikleriyle tu-
tu~tugu kavgalarda olsun, ki~isel gosteriye ~ok me-
raklr ... Ne etmi~ Nikebolu'da? Te!< baiima ha~lrlann
arasmdan ge~ip, kale komutanma selam vermi~ ... Ne
~1kar bundan? Ki~isel yigitliginin ne denli yi.ice oldugu.
Ya bir sezinleselerdi o'nu ... Yitiriverselerdi ... Ha~l1lar,
ordulanm onlerine kattlgmleyin, sOrOp atarlard1 Avrupa'-
dan ... Olmam1~ ... Bir raslant1 bu ... Ha~hlarm, avanak-
hgl. Hani gelsin, benim ordumun arasmdan ge~sin ba-
kahm. Oiler gece, diler gOndOz. Tuttuklarmleyin, bacak-

379
Iann dan salland1nverirler... Burda, bunu yapamaz.
Ama, mutlaka bir gosteri~te bulunup, benim gozOmO
y1ld1rmak isteyecektir. Ne yapabilir burda? Tamam ...
Ya, bir sava~ oyunu dOzenler. Ya da daha gorkemli bir
gosteriye kalk1~1r. 0 gosteri ne olabilir?»
Dolamyor ...
Y1ldmm'm ki~iligi i.isti.ine ogrendiklerinin tOmOni.i
akhndan gec;iriyor. Yeniden amms1yor soylenenleri. Ve
birden yi.izi.i gi.ili.iyor ...
«Sava~ oyunu yapmazsa ava c;1kabilir. Pek merak-
hyml~. Ostelik askerin de i~ine gelir bu ... Belki umduk-
lannca avlan1rlar ... Yiyecekleri artar. Yiyecegi az as-
kere gerekli olan, dinlenmektir. Az eylemde bulunsun
ki, gi.ici.ini.i koruyabilsin. Ak1ls1z komutan da samr ki,
ne denli c;ok eylem olursa, o denli gi.ic;lenir topluluk/ar.
Yanh~ ... Bu yanh~ da o ba~bugun yenilgisine neden
olur. Neyse... $imdi biz yonetiyoruz Y1ldmm'1... Ba-
~mdan bu yana oldugunca ... Ava giderse, nereye gi-
der? Bir lndagmdaki ormanlar var, bir de bizim tuttu-
gumuz Ki.ire dagmm ormanlan ... Ard1m1zdan dolan ma-
Y' deneyebilir. $ahruh, o yana tetik olsun ... » Elini c;1rp-
t1. 0.
Yasavulba~1 ko~arak geldi.
- $ahruh'a soyleyin, Ki.iredagm1 gozetim altmda
tutsun. Gi.ivenligi o'na aittir.
- Ba~i.isti.ine efendimiz ...
«Ki.iredagmda ku~ uc;maz bizden habersiz. $imdi
gelelim. lndag!'na... Mirza H1z1rhk tepesinde ... Oray1
bo~ b1rakmak olmaz... Demek, kendimizden ay1raca-
g1z.»
Yine elini c;1rpt1 ...
Yasavulba~1, yan1ba~mda dikildi.
- Atalay Bey'le, Sevi.itekin'i c;ag1r ...
Yeniden bir ta§ surdu. Kar§rhgmr surerkcn, ~<Jgrr­
drklan girdiler.
- Oyalanmadan Ravh, Kalecik ustunden ge~in ...
Biriniz, Emirdagr ormanlanna dalacaksmrz dagrhp. C:he-
kiniz, lndagr ormanlanna ... Kendinizi belli etmeyin. Bi-
zim Ke§, bi~imi geregince, yitirebildiginizce Bayezid'i
yitirip, doneceksiniz. Elbette gelen olursa. Olmazsa,
yarm sabah, tlimunuz yerinizde bulunacaksmrz. Adam
yitirmek yak. Tamam mr?
Ba§egdi alpler. Gerileyerek ~rktrlar.
Yeni bir ta§ surdu ...
Otagmm yanmdan, at nallannrn sesi duyuldu biran.
Ba§Jnl uzatrp bakmadr.
Surdurdil dil§uncelerini.
«Eh, avcrlanmrzr avlayacak durumdayrz. Geriye ne
kahyor. Birden saldmya ge~mesi... Askerlerimiz bun a
da hazrr... Bekleyebiliriz.»
Cariyeler, krzarmr§ et doldurduklan sinileri sundu-
lar. Timur, keyifle kopardrgr par~ayr kemirerek, satran-
crnr surdurdil ...
*
**
Bayezid, Yenic;erilerinin ba§rnda, Hrzrrlrk tepesmr
a§tr... Daha mekkareler Ankara Cayma ula§madan,
Cubuk ovasrna girdi ...
Timur'un otagma, kec;e gadrrlanna baktr uzun
uzun. Ve tepeyi ardma alarak, ilerledi duziUkte. Gun,
tepesine dogru yucelirken, buyrugunu verdi. Ordugah
kurulsun. Ve daha, gadrrlar kurulup, ilk yemekler da·
grldrktan hemen sonra, av hazrrlrgr ba§ladr.
(:evreye c;rkanlan gozetlemeciler, 0~ yanlannm Ti-
mur askerlerince tutuldugunu bildirdiler.
«Acaba, Kure dagma dogru bir sefer eylese mi?
Olmaz ... Asker yorgun. Timur, ka~ gundur burda, be-

381
siye yat1rd1 askerini. En iyisi, doni.ip Elmadag'la, lnda-
gmda avlanmak.»
Hemen verdi karann1.
Komutanlannl otagmda toplad1. ..
- Biz, yeni!(erilerimizle, ortada bulunacag1z. Ce-
lebi Mehmet'imiz, Amasya, Sivas, Sinop, Kayseri as-
keriyle. Bayezid Pa~am1z, Sofi Bayezid Beyimiz, Mezid
ve dahi llyaz Beylerimizi de ahp, sag kanad1m1z1 tuta-
cak. isa Celebimiz, Tez Ali lalam1z, Timurt<J~ Pa~am1z
ve dahi Aygut Alpimizle, Ankara, Bursa, Germi:~an as-
keri Celebi Mehmet'le, bizim aram1z1 dolduracak ... Mu-
sa Celebimiz, Kaymbiraderimiz Mir!(e Brankovi!f, ve da-
hi U!( Akmc:lanmiZI buyruguna allp, hemen solumuz-
da gorev alacak. Si.ileymamm1za gelince, Ba§veziri-
miz Candaroglu Ali Pa~a, Yeni!(eri Agam1z Hasan Pa-
~a, Kosemihaloglu Mehmet Beyimiz, Timurta~oglu Ka-
raca Beyimiz, Kara Mukbil Beyimiz'le Urumeli askeri-
mizin komutan1d1r. Kendisine, Lalam1z Gazi Evrenos, ve
dahi lne beyimiz yard1mc1 olacaklard1r. Di.izenimiz be-
lirli ... Ovada oldugumuza gore, buyrugumuz Lizerine
alan sava~1 ba~layacakt1r. $imdi, yemegimizi yiyelim.
Biz, Yeni!(erilerimizle, bir ava !flkmak dileriz. Gostere-
lim Timur'luya ki, gOcOmOz ne denli bOyOk, vuruculu-
gumuz ne denli yOcedir ...
Candaroglu, yutkundu Bayezid sozlerini bitirince.
- Bi~ey mi soylemek dilersin Lala7
- Sultamm, diyecektim ki, asker bugOn dinlen-
sin. Dilerseniz yann ava !flkanz. Ve dahi kavgay1 oteki
gOn ba~latmz ...
- Ya Timur, yeniden sokOn edip bir ba~ka diyara
go!( eylerse7 ..
- Yerle~mesinden belli ki, kendisi i!(in en uygun
yer olarak se!(mi~ buray1 sultamm. Bakarsm1z, saldm-

382
ya gecebilir. Sizin burdan uzakla~tiQJniZI gi:izlemekte-
dir.
- Gecsin. Di:inup yetmek guc bir i9 mi? Ordu
ag1rl1g1 olmayanda, yel gibi yeter tasalanm<;y;n. Yetc:r
ve dahi orac1kta i~ini bitirir Timur"un ...
- Ben de Candaroglu yolda~1mm goru:;;une kat1·
llnm Hunkanm. Tedbir budur ki, yorgun askeri dinlen-
dirmek gerek ...
Y1ld1nm k1s1k gozlerini Evrenos'a dikti ... Bakl~lu­
rmda, buyruguna kar:;>l gelindiginde civile§en 0 1p1lt1
belirmi~ti.
- Burda komuta bizim elimizdedir ...
- Elbette Hunkanm ... Am a, tedbirli olmak baz;b:J-
gun gorevidir. 0 yuzden, biz de, Lalalann1zm goru:;;i.in-
de dogruluk bulundugu kamsmday1z ...
Bayezid Pa~a'mn Clkl~l. daha b!r biledi Ydd1nm'1. ..
- Bizce tedbir budur ki, asker bo~ durm<;ya. I'Je-
den derseniz, Timur, erken gelmenin olana(j1yla gor-
kemli gorunmektedir. Asker, o'nun foslugunu bilemez.
Gormemesi, kendi i~iyle ugra~mas1 daha bir akllhhkt1r.
Koca!ar, ba~lanm egdiler.
Y1ld1nm, sofraya uzand1 tUmunu cagnlayarak.
Karar verilmi~ti ...
lsteksiz uzand1lar. Lokmalan gucli.ikle ~igneyerek,
biran once gorevlerinin ba~ma gitmek istegiyle, izin al-
maya ba~lad1lar.
Bayezid, hie sesini c1karmad1.
Tumu gittikten sonra, dogruldu yerinden.
Yenicerilerinin atlanmasm1 buyurarak, ovada geni:;;
bir daire cizdi. Korkusuzlugunu, askerinin egitim gi.icu-
nu gostermek dilercesine donemecler alarak, Elmada-
gma dogru ak1p yitti ...
*
**
Timur, Y1ldmmm davram~lanna bak1yordu. As-

383
kerleri kesin buyruk alm1~ olmamn a!dm~s1zhgmda.
Kendisi de oyle... SatranCinln ba~mda, durmal<SIZin
ta~ suruyor. Ve kendi kendine guluyor ...

«DOzenlemelerim tam tuttu... Bir tek ~ey var ki,


benim hesaplanmdan daha degi~ik bir durum goste-
riyor. Ben gosteriyi, yann yapacagm1 umard1m. Demek,
hemen ba~lad1. Eh, ki~i Y1ld1nm ununu almca, buna uy-
gun davranmal1. Yann, daha gun dogarken kavga ba~­
layacak demektir. Bakahm, bizim avc1lar, ka9 Ylldmm'-
la avlayacaklar. Buna gore, sava~m sOrecini de bir he-
saplayallm ... >>
Ellerini 91rpt1 ...
Yasavulba~l yettiginde, satranc1 i~aret etti ... Oyun
bitmi~ti, dli~l.inceleriyle birlik. Aceleyle toplad1 adam.
Yeniden ellerini gobegine kavu~tururken, buyrugunu
bildirdi Timur ...
- Bilgelerimizi haberleyin de, ne denli zahmetse
buyursunlar. Nas1lsa bundan sonraki zaman1m1z bo~.
Degerlendirelim ...

Yeni9eriler, Y1ldmm'm ard1s1ra atko~turmaktalar ...


Biliyorlar l<i, yeni bir yenginin k1vancm1 tadd1racak
on lara Hakanlan... Ancak oyle zamanlarda boylesi
co~kulu olur ... Kavga bitende, kim kala, kim ole belli
degil... Olmayanda, ~imdi Hunkarlanyla omuz omuza
olmamn sevincini payla~maktalar. Ostelik, gunlerdir
taze et yememenin aCISinl 91karacaklar. Ormanlarda,
nice karaca, geyik varsa topar!ay1p, pliryanhyacaklar ...
Oyle bir ~!>len olacak ki, Timur ~a~a ...
Ova gittikce uzuyor onlerinde ...

384
GOne~. nerdeyse tepeye dikilecek... Onlar daha
dag1 tutamad1lar.
Bayezi d hmc;t• k1ratm 1. ..
At h1z alarak z•plamaya ba~lad1. .. Ayaklann1 ala-
bildigine uzat1yor ve onlan yere vurmadan yeniden sa-
llyordu sanki... Ardayaklanm basar basmaz kendisini
oyJe bir fJrJatJyordu ki, her Zlplamada birka«; at boyu
yo I allyordu ... Asker, he men ba~bugunun ardmda bitti
yine ...
Biranda kan~t1 saflar ... Ve Elmadag ormanlanna
dogru, herkes bildigince at ko~turmaya ba~lad1. Y•ldJ-
nm en on de ... Gec;ilmesi olanaks•z k1rat, ardmdakilerin
nal sesini dinleyip, oyun oynuyor sanki... T1p1rtJiar
yakla~anda yeni bir hamleyle z1p1Jyor ...
Bayezid keyifli. ..
Aradabir donOp ardma bak1yor .. .
Askeri de komutanlanna uymu~ .. .
Sevinc; naralanyla gogO inleterek, hemen ardm-
dan izlemekteler onu.
Elmadag eteklerine geldiklerinde, bakmd1 Bayezid.
l~aret vererek durdurdu askerini. Bunca ki~i. agac;.
· agac;. dal dal tarar bu ormam. Hemen ikiye boiOndO-
Ier. Bir boluk YJid•nmJ izleyerek, yeniden sallverdi diz-
ginleri ... Elmadag'da bJrakt•9• yirmi bine yakm Yeni-
c;eri'ye; «DonO~te allnm sizi ... Ak~am karanl•k basar-
ken, tumOnuz burda topla~m.» diyerek, kamc;•y• bast1 ...
*
**
Gece olmasma kar~m. Atalay Beyle, SevOktekln
Timur'un otagma dald•lar ... Kagan, Y•ld•nm'm donu~O­
nu gormO~. onlan beklemekteydi. Parmagm1 oynata-
rak, konu~malarml buyurdu.
Sevi.iktekin sozald1 ilkin;
- Yolda da§lan payla~tlk Sultamm. Atalay Bey
kulunuz, Elmadag1 ormanlarmda sinerken, ben kulunuz

Azap Ortakl•• F: 25/385


da, lndagJ'nda pusu kurdum ... Yigitlerim ve alplerim,
kahn aga~ govdelerinin ardmda ve dahi ormanm derin-
~iklerinde sindiler ... Bayezidlinin borulan ~tahp, av ba~­
Jayana bekledik. Sonra, dag1lan asker, onumuzden, ar-
d•m•zdan av ardmda segirttikce, bastmp, ses ~•karma­
sml engelledikten sonra i~ini bitiriverdik. Yigit ve alp-
lerimin belirttigince, bizim ormanda, Yeni~terilerden
be~bin kadan vah~i hayvanlara yem olarak terkedilmi~
bulunmaktad1r.
Timur, gozlerinde sevecen ·~•lt•larla, Atalay'a bak-
tl ...
- Benim yigit ve alplerimin dahi, Sevuktekin ka·
nnda~1m1zdan geri kalmadiQinl belirtirim Ba~bugum ...
- Eh, du~i.indi.igumi.iz ger~ekle~ti. Vann, yigitleri-
nize dinlenme olanag1 saglaym. Size kahrsa yann kav-
ga gi.ini.idur ...
Atalay'la, Sevi.iktekin, ba~bugun gozlerindeki be-
geniyi, en yi.ice alk1~ sayarak, ct•kt•lar geri geri. .. Onlar
gider gitmez, ellerini c;•rptl Timur. Yasavulba~•. ardmda
Otagc•ba~•yla birlikte sokuldular ...
Timur, dalgm, yeni i~ler di.i~unmekteydi. Geldikle-
rini sezinlemedi ilkin. Sonra ba~m1 sallad1.
- Tez, Kayseri ve Sivas Beyi, Kad1 Burhaned-
din'i ... Karaman Beyini, Sinop egemenigiyle, lzmirog-
lu'nu ve dahi oteki beyleri ~ta9mn.
lkisi birden c;•kt1lar. Ve daha onlar c;ad1rlan dola~­
maktayken, Bayezid'in, daha once de Hi.idavendigann
oni.inden dogu yakasma SIQinffil~ ti.im Anadolu beyleri
sokun etmeye ba~lad•lar ...
Tumu topland1gmda, ba~m• kald•rd• Timur ...
- :?imdi de sizi dinleyelim bakahm. Tuttugumuz
duzen bir nice gitmektedir. lli~kiler kurulmu~. kar~•hkh
anla~ma olanaklan bulunmu~ mudur?
Kad1 Burhaneddin dikildi ilkin.
- Yuce Hunkanm, buyrugunuz uzere, komutan-
lanml sabahtan sald1m askerlerimin arasma. Tumu, der-
li toplu bir bi~imde, <;elebi Mehmet komutasmda bu-
lunmaktayml~lar ... Komutan1m, tumuyle tek tek ko-
nu~mu~. Biz beyimize sad1k ve dahi saygm kullanz, de-
mi~ler. Ne ki buyurdu, yerine getirmek ba~hca odevi-
mizdir. Ve buyurdugunuz gibi, bizden i~aret allr almaz,
saflanm terkeyleyip, bize katllacaklanna soz vermi~­
ler ...
- Adamm guvenilir mi?
- Kendim kadar sultan1m ...
- Kac; asker varm1~?
- Sivas ve Kayseri sancaklanmzdan dortbin gu-
venilir yigit ...
- Evet sonra ...
Seyler tek tek ayaga kalk1p, kendilerine bagl• as-
ker say1s1m ve buyruk beklediklerini bildirdiler. Timur,
kafasmda hesapl1yordu soylenenleri. Eger, belirtilenin
yans1 ger~ekle~irse, Y1ldmm'1n bir kanadm1, kopanp
ald1 demektir. Ondan otesi, ba~anya inane• sars1!m1~.
kag~am1~ Llskerle vuru~mak kolayhg1d1r.
Cariyeler, gilmil~ kupalar ic;inde, nar ~erbetlerini
dola~t1rd1ktan sonra, tilmune izin verdi Timur ...
Seyler, birbiri ardmca, l)tagdan aynhrlarken, hari-
talan OnQne ~tekti ...
.
**
Av, umdugunu vermemi~ti Bayezid'e... Kac; gil-
nun a~hgm1, taze av etiyle gidermeyi du~unmli~tli.
Hem, askerin gucunu isbatlayacak, hem yann i~in gu-
vencesini art1racakt1. Gittiginin yans1, kmlm1~t1. Bun-
caclk bir avda, bunca buyuk kay1p, ak•l alas• degil. ..
$imdiye ka~kez ava c;•km1~t1r Yenic;erileriyle ... Hie; bi-
rinde, boylesi yitikle kar~1la~mad1. Bir neden; olmal•
bunun. Olmah ya ...

387
Somurtarak atlad1 atmdan.
Vezirleri, beyleri otagmda beklemekteydiler.
Gec;ti, tahtma oturdu.
- Av, umdugumuzu vermedi. Askerlenmlz, or-
man ic;inde yitiklere kan~t•. Biz ki, Yenic;erilerimize her
zaman, kendimizden fazla gi.ivenmi~izdir. Ve dahi, kav-
ga yerinde, hi9bir zaman, bu gi.ivencemizin yersizligi
belirmemi~tir. Ne var ki, bukez daha kavga ba~lama­
dan, yansm1n kac;t•9m• sanmaktay1z ...
Yenic;eri Agas1 Hasan Pa~a, ellerini birbirinin ic;in-
de s1karak dogruldu.
- Yenic;eri kullann1z, size baghd1rlar ki, Sultamm,
azat kabul etmemecesine ... Buyrugunuzu duymu~ ol-
salar, yi.irekten yaralanacaklarma ku~kunuz olmasm.
- Oyledir de, gidenin yansm1 zor toparlay1p ge-
tirebili~imiz nedendir?
- Asker yorgundu Sultan1m. Sizin avm1z ise, sa-
va~tan daha bir zorludur. Bunu bilmeyen yok. Oyle
sanmaktay•m ki, kocalanm1z bu yuzden, dinlenme ge-
rekliligi i.isti.inde durmu~lard1r. Yorgunlugun yitirdigi
Yenic;eri kullann1z ic;in bir de siz boyle du~Onurseniz,
ne sizin katm1zda, ne Tann'nm katmda utanc;tan kur-
tulamazlar.
- Demek siz kmld•klan, o yuzden derlenemedik-
leri kan1smdasm1z?
- Elbette sultamm. Siz de buyurmaktasm1z ki,
sadakatlanndan ku~ku duyulmaz ...
- Oyleyse, bizim davran1~1m1z1 kmamaktasm1z.
- Sizin davram~m1z1 kmamak... Bu olur i~ de-
gil sultan1m. Askeriniz, oiOm ya da dirim olsun, buy-
ruklann•za kesinkes uymak zorundad1r... Bizim, sun-
mak istedigimiz, bu oiOme ku~kusuzca uyanlar ic;in, si-
zin koti.i di.i~Onmemenizdir.

388
- Peki peki, Yeni«;:eri ku1Janm1zdan her zaman
oldugunca, ho~nuduz ...
Bir isteksizlik dOgOmleniyor bogazmda. Bunlann
burda toplanmalannm nedeni belli. $imdi sahverse tO-
mOnO, askerin yorgunluguyla ba~lad1klan tart1~may1
sOrdOrOrler.
Daha konu~malanna olanak kalmadan, kendisi
girdi soze ...
- Bakm kocalanm. Sizin tedbirli olmak onerinize
her zaman hak vermi~izdir. Siz de bilirsiniz ki, ozellikle
alan sava~lannda, yOregimiz korkuyla titremi~tir her
zaman. Bir kO«;:Ok hatanm, binlerce askerimizin kml-
masma neden olacagm1 dO~OnmO~OzdOr de ondan ...
0 yOzden, i«;:inizden tasay1 atm ... Timur, ~imdiye hep
kazand1ysa sava~larm1, kalle~liginden kazand1. Bir de
ve bizce as1l onemlisi de, annacmda kendine denk bir
gO«;: bulamad1g1 i«;:in, hep ba~anh olmu~tur. Oysa, biz
oyle degiliz. Ordumuzun, ka«;: bOyOk smavdan Ostelik
ba~anyla ge«;:tigini tOmOnOz biliyorsunuz. Siz komutan-
lanmln her biri, Timur'u yere «;:almaya yetersiniz. B1r
Ba~bug ki, kendini boylesine gO«;:IO sayanda, onOne
durabileceklerin aklma ~a~mak gerekir. Biz, daha ge«;:-
tigimiz y1l, Nikebolu onOnde, Timur ordusunca bOyOk
bir orduyu yokettik. Hi«;:birimize, boylesine bir gOnde,
kanlar gibi pinekleyip, dO~Onmek yara~maz. Vann, as-
ker kullanma egitin ki, yann, daha gun dogarken sava§
congO vurulacak ve dahi, Timur'a dersi verilecektir.
Otagda, Y1ld1nm'1 hemen ba~layacak bir sava~m
gO«;:IOkleri konusunda uyarmak i«;:in toplanm1~ bu!unan-
lar, ag1zlanm a«;:amad1lar. HOnkar buyrugu, onlann akii-
CI konu~ma(anndan once patlay1vermi~ti. lsteristemez
kalkt1lar. GonOisOzce bak1~t1lar birsOre. Sonra, her biri
selam verip, kendi komutasmdakilere buyrugu iletmek
amac1yla, bo~altt1lar otag1 ...

389
Bayezid, derin bir nefes aldr. ..
Karar verilmi~ti. ..
Direnmeye ah~k1n kocalarm hi~biri agzm1 a~1p, tek
soz etmemi§ti.
Anla~1hyordu ki, onlar da si.iri.ipgelen ama~s1z iz-
lemelerden b1km1~lard1. ..
*
**
Bedreddin, bilgeler i~in aynlm1~ boli.imde otur-
makta ... Daha, ordugah kurulurken, bir tepenin yama-
cma yerle~tirilmi~lerdi. Sava§ ba~layanda, olupbiteni
iyice gormelerini saglamak istiyordu Timur. Hem de,
hi~bir ~eye kan§maman1n temizliginde olacaklard1 boy-
lelikle. Salt seyreyleyecekler, bir sava~m gorkemini
gori.ip, belleyeceklerdi.
Cad1rmda, tek ba~ma oturmakta olan Bedreddin,
Satu'nun golgesiyle irkildi.
- Bilge yegenim, s1kk1n durursun?
- S1k1Jmayacak gibi degil ki ... Nicedir engelle-
mek i~in ~aba harcad1g1m1z vuru~ma, gozlerimizin
oni.inde olu§makta.
- Bazen olaylar, istekleri a~makta degil mi?
- A~makta ki, hem de nas1l... Daha sabahleyin,
yanma topland1g1m1zda dedim ki Timur'a, salm beni.
Gidip, Bayezid Bey(e gori.i§eyim bir iyice ... Bu sava§
anJams1z. Kmlacaklar, bo~una yitecek. lkiniz de, ayn1
soyun insanlansm1z. Ve di.inya, iki Ba~buga yetecek
ol~i.ide bi.iyi.ikti.ir. Siz Iran smmna, Endi.ili.is otelerine
degin Asya ve Afrika'ya sahiplenin. Anadolu ve dahi
Avrupa'y1 da Y1ld1nm'a b1rakm. Boylelikle, Islam bay-
ragl, Ti.irk gorkemi, di.inyan1n bilinen ti.im ufuklannda
yi.icelsin. Dinletemedim Satu em mi. .. I§ buraya varan-
da, vuru~mak zorunludur diyor, Timur ... Sizin i~in sa-
va§ln anlam1 yoktur. Bizim i~inse, §U andan ate, ban-
§10 ... Tartl§tlk uzun boylu ... Gi.in batana si.irdi.i sl>y-

390
le~imiz. Ama, izin alamad1k kar~1ya vanp, Y1ld1nm'' da
dO~i.indOgOmOz yola getirmek i~in. Ostelik demekte ki
Timur, sizin oraya varmamz, bizim aczimizi belirler.
Simdiye degin kazand1g1 birka~ ba~andan ba~1 donmi.i~
bulunan budala ~ocugun, daha bir co~masmdan ote
i~e yaramaz. Y1ldmm'1 di.i§Onmekteyiz kendi kendimize.
Hani pek haks1z degil ... Tarihi one sOrdi.ik. Siz ki, gi.i-
cOnOzden her zaman gOvenli olmu§sunuzdur, kar~mlz­
dakinin dO§i.inceleri hi~bir zaman baglamam1~t1r, de-
dik. Gi.ildO ... Simdi o, bana gorkemini isbatlamakla ug-
ra§lyor. Budala onurlarm kmlmas1 gereklidir. Uluslann
ba§mda, Y1ldmm gibi Hi.inkarlar bulunacagma, ylkllma-
lan yegdir, demekte. Bazen hak veriyoruz. Acaba, di-
yoruz kendi, kendimize. Timur, Y1ldmm'1 bizden daha
bir iyi mi tammakta ...
- Bana da oyle gelmekte bilge yegenim ... Ne-
den dersen, bunlar insanlarm yazg1larma hOkmetmek-
te ... Seninle biz, hi~bir zaman boyle bir sorumlulugun
altma girmedik. Bir de, o gozle bak1yor anla§llan ... Bi-
zim ~ozemedigimiz bir~ok gizi kendiliginden ~ozOyor.
0 yOzden, ~1rpmmak bo~unad1r. Tarih, oyununu oyna·
makta §imdi karanhklara bOrOni.ip, bagn alevlerle yer
yer de~ilmi§ olan <;ubuk ovasmda. Ve dahi bizim ug-
ra~lmlz, bo§ didinmeden oteye gidememekte ...
- l§te yand1g1m o... Kim yenerse yensin, Asya
ve dahi Anadolu, binlerce sava§ erini yitirecek. Kar~l­
la§an devletlerden biri ~okecek ... Ve, kalanlar i~in da-
ha ac1h, daha gO~ ko~ullar ba~layacak. <;OnkO, yenen,
yitirdiginin kar§1hgm1 kalanlann soygununu art1rmakla
~1karacak ... Neresinden bak1Jsa, bir ketO i§ ki bu, akii-
Sizlar bile sezinler olacaklan. Ne var ki, koskoca iki
HOnkar anlamamakta durumu ...
- Sen kendin egitmi§tin unuttun mu? Olaylan
ki§iler degil, ko§ullar yarat1r, diyordun. Simdi de, ko-

391
~ullar ~ak1~m1~t1r birbiriyleo Arada gidip gel en haber-
0 0

ler, yaz1lan ucuzlama ve sovgu dolu mektuplar, baha-


nesidir bunun 0 0 0

- Mektuplar unutuluro Sovgu, gelip ge~icidiro


Unutulmayan, y1k1md1r yOce ozano Ve dahi, senin
0 0

co~kulu nefeslerin bile, yaralarm OstOnde merhem ola-


mazo
- Bizim nefeslerimiz, hangi yaranm merhemligini
becerebilmi§ ki, §imdiyeo 0 0

- Yok oyle demeo Kavganm gorkemini anlatlr-


0 0

ken, yitikligin aciS In I unutturdugunu nice saymazsm?..


Oysa bukez, bir bOyOk sava§ seyreyleyecegiz ki, anla-
tllmasl olanaks1zd1ro
- Sen ki, hi~ kavga i~inde bulunmadmo Kitapla-
rm suskun dOnyasmda, gelecegin l§lltllanm ara~t1rdmo
Vine de, bu denli y1!1yorsun kavgadano Bizim ya~am1-
m1z kavgayla, gOcOmOz kanla yogrulmu~tur. Oyleyken,
yine de pek Orkmemek gerektigini savunuyoruz. Ti-
mur Han'm, hakk1 vard1r ban a sorarsan Eger, Osma- 0 0 0

nogullan beyliginin ba~mda, Savc1 ya da Yakub Bey


bulunsaydl, bu kavga olmazd1. Neden dersen, ikisini
de bilirdim bir iyiceo .. Ak1lh ve dahi her zaman, sava~
yerine, ban~m gOvencesini se~en ki~ilerdi. Bayezid,
kendini dOnyanm dOzenini yeni ba~tan kurmakla gorevli
say1yoro Ve samyor ki, bu dOzen kendi kannda~larmm­
kiler de i~inde olmak Ozere, salt kanla kurulur. Oysa,
bilmedigi bir i~ var. Senin, soyle~ilerde, derslerde dur-
makslzm sozOnO ettigin sorundur bu ... Yeni bir dOzen
i~in kan dokOIOr, eveto 0 Ama buyurdugun gibi, ancak
0

somOrOnOn ortadan kald1nlmas1 i~in olursa, insanl1gm


geli~mesine yard1m edilir. Yoksa Bayezid Beyimizin
ki~isel egemenligini art1rmak ~abas1yla oldu mu? 01-
masm daha iyi. 0.
lyi ya, Bayezid'in kar~1smdakinin durumu ne?

392
O'nun du~uncesi de, kendi egemenliginin artmas1, degil
mi? Oyle olanda, yann ya da daha sonraki gunler bu
ovada kopacak k1yametin ne anlam1 var. Bu, atlann
tepi~mesi sonucunda, sineklerin olmesi degil midir?
- Sen elinden geleni ardma komadm benim bil-
digimce ... Bu sava~1 onlemek igin, daha $am onlerin-
de, Timur'un otagma vard1g1ndan bu gOne <;lrpmmak-
tasm ...
- Bu sava~1 degil, ki~ilerin egemenligini art1ran
her tur sava~1 engellemeyi borg bilmekteyiz biz ... Ve
dahi, borg bilmekte devam edecegiz ...
- Dedigim de bu ya ...
Biri sava~1n iginde pi~mi~ bir ozan, oteki sava~tan
her zaman uzak kalm1~ bir bilgin. lkisi de, bir gun son-
ranm urkuntusunden uyuyam1yor ...
Timur, gece denetimlerinden birinde ...
Saba h. giderek yakla~makta ...
Askerlerinin her~eyden habersiz uyuduklann1 gor-
menin keyfiyle, dolan1yor gad1rlann yoresinde.
Bedreddin'in gad1nnda 1~1k yandiQinl sezinleyince.
~oyle bir bakmak gegti ir;inden. Kap1ya yakla~1rken,
ir;erden gelen sesleri duydu. Duraklad1... Satu ile tar-
tl~lyordu Bedreddin. Ve sava~1n anlams1zl1g1nl belirti-
yordu tam o s1rada.
Dikildi Timur ...
Son una degin din ledi tart1~may1. ..
Sonra, ag1r ag1r don du ...
lc;inde bir s1z1 vard1 ...
Kendisine hak vermiyordu Bedreddin. Vermiyordu
ya, Y1ldmm'a da hak vermiyordu. lstedigi sava~1. bir
turiU akl1 ermiyor Timur'un ... «Bizi a~1yor,» diye du-
~undu. «O'nun belirledigi dOzen, bamba~ka ... Her hal-
de, kurucusu biz olmayacag1z. Bizden sonrakiler de ...
Ama, belki birgun kurulur ... Bir ki~i. gelecege boylesi-

393
ne inand1 m1 7 Dilegi yerine gelir K1rk y1l once, biz 0 0 0

boyleydiko DO~Ierimizde, kendimizi <;agatay Han•


0 0

olarak gorOrdOko ~imdi, <;agatay hanhg1, bir kO~Ok


0 0

beylik gibi kahroo Kimbilir, Bedreddin'in dO~Ierinde de,


0

boyle bir Han ilk egemendiroo DO~OndOgO devlet, nice 0

bir ~eyse, o'nun ba~1, ba~kam olmak kuruyorduro 00

Yok amaooo Ka~kez agzm1 yoklatt1k.oo Dilerse, en yOce


gOrevleri ayagmm altma serelim, dediko 0 0))
Birden gozleri parlad1. 00

YOrOdO yoku~ a~ag1. 00

Atmm dizgininden ~eken yasavul, dalgm yOrOyen


Hakamm izledi sessiz sessizo 0 0

«AQIZ yoklatmakla olmazo Bir dervi~ oo Der- 0 0 0 0

vi~ler, dOnya gorkeminden ~ekinirlero Ancak, zorla ve-


rirsen, ki~iyi k1rmamak i~in ahrlar bir ~eyi. Dur hele .. 00 0

~u Y1ldmm sorununu bir ~ozelimo Hele bir yann ak~am


olsun .. o Biz biliriz yapacag1m1z1.oo))
Gece, sabahm geli~ini saglamak amac1yla, bat•
yon One dogru yOrOdO .. 0

Timur, otagma geldi. ..


<;oktan haz1rlanm1~, ama, bozulmadan duran ya-
tagma bakt1 birano Sonra, ba~m1 sallayarak, sessizce
uzand1. 0 0

*
**
Y1ldmm, komutanlann• tam dO~OndOgOnce sav-
manm sevinciyle girdi harem boiOmOneo Olivera, uzun 0 0

kirpik!erinde sab1rs1z bekleyi~lerini ·~•kland•rmaktay­


d•o Hem en kollanm a~tlo Hem en s1~rad1 yerinden
0 0 0 0 0 0 0

Ve daha sabahleyin aynlmam•~lar gibi sanld1 Ba-


yezid'e .. 0

- Biliyor musun tath kadm1m .. Yarm, vuru~ma 0

ba~IIYoro 0 0

H1zl1 h1zll nefeslenip, kelimeleri bir solukta dokO-

394
vermi~ti Bayezid ... Olivera, gozlerini dudaklanna dik-
ti... Ag1r, yanm TOrkcesiyle fJsJidadJ.
Seziyorum ki efendim, siz en gOylO, en bOyOk-
sOn Oz.
Senin bu dayanag1n yok mu, ordulanm olyO-
sOnde gO~ vermekte bana. Agabeyini gordOn mi.i bu-
gOn? Gelip yoklad1 m1 seni?
- Agabeyim burdayd1 Sultamm ... Siz ava gi-
dende, bana yolda§hk etmi§tir ...
- Timur derdini bir bitireyim Oliveram ... Agabe-
yini tOm Avrupa Olkelerinin krah yapacag1m. Hatta IS-
terse, Bizans lmparatoru yapacag1m ...
- Bizans ... Oh efendim ... Biz Brankoviyler i9in,
bag•~lanabilecek onurlarm en bOyOgOdOr. Ve biz Brar,·
kovi9ler, her zaman kulunuz olmaktan mutluluk duya-
cagJz ...
lnce, dOzgOn kollanndan umulmayacak bir gOyle
s1kt1 Bayezid'in govdesini. l9inden •Ilk bir istek belirdi
ilkin. Sonra, kollann sJki§Jn<l uygun bir biyimde ylicel-
di ba~ma dogru ... Alev!endi ... Lavla§tl ...
Biranda avm yorgunlugunu unuttu Yild1nm ...
Gen9lik gOnlerinin h1zma kavu§tu. Olivera, bir kul ~·r·
pmi§Jyla uzand1 dudaklanna. Karalan yer yer grile~ip,
beyazla§maya ba§laml§ sakallann ortasmdaki kalm et
paryalannm, pembe agz1 Osti.inde kapand1gm1 sezin!e-
yince, ince bir iniltiyle kendini b1rakt1. Bayezid, yuvar-
lak gogOslerini, sert kaburgalarmda ezdi geny kadmm.
Koluyla kavrad1g1 bedenini kOtOrdetti bir iyice.
Olivera, baygm, si.izgOn bir nazla k1p1rdand1
- Oyle g09IOsOnOz ki, efendim ...
- GOcOmO senden almaktay1m kadm1m. ~enin
yanmda, gen9le§mekteyim bir iyice.
Siz, ya§h degilsiniz efendim. Benim efer.dim,
ben den daha genytir ...

395
- Bu aldatmacalann da ustOne bindi mi, ger~ek­
ten ~ehzadelerimden gu~lu say1yorum kendimi.
Gu~li.isi.ini.iz ...
Dunya ayaklanm1n altmda ezilip, ki.i~i.ill.iyor bir
iyice ...
Ezilip, ku~i.ilmu~ti.ir ~toktan ...
Kollann1 gev~etti Bayezid ...
Hemen s1ynld1 Olivera ...
Haz1r sofradan, doldurulmu~ ~arap tasm1 uzatt1
iki eliyle tutarak.
Bagda~ kurdular ilkin. Sonra, her zamanki meze-
sini uzat1rken, kucagma t1rmand1 kadm. Bir si.ire, oy-
na~tllar yumu~ak hahlarm i.isti.inde. Ve bo~alan ~arap
taslarmm mahmurlugu, bedenini uyu~tururken, yataga
yoneldiler yan yana ...
*
**
Gi.ine~, Cand1r daglann dogu yoni.inden karanhg1
de~meye ba~lad1. Cubuk ovas1, yuce daglann golgesin-
de geceyi si.irdi.irmekte daha ... Ordugahlarda, nobet
degi~imi d1~mda, horultulanm si.irdi.iren askerler, ag1r
ag1r yataklanndan dogrulmaktalar. Kimi esniyor, kimi
gerinip, kollanyla dogay1 kucaklama istegiyle tutu~u­
yor ...
Cavu~lar, ~avu~ba~llar, ~ad1rdan ~ad1ra dolanarak,
herkesin haz1rlanmasma ugra~makta ... K1h~lar, kmla-
nnda yoklan1yor. Centiklerinin hesab1 tutuluyor aklm-
da. $u ~entik, ~u kavgadan, bu ~entik bir otekinden
kalm1~t1r... Biley ta~mda, nice parlat1hrsa parlat1lsm,
~entikleri yitirmenin mi.imki.ini.i yok ...
Timur, ~oktan ayakta ...
Yasavullarl, kapm1n oni.inde, elini ~1rpmasm1 bek-
liyorlar.
Otag1, ti.im sava~ alanm1 gorecek bi~imde kurul-
mu~. Hatta, tahtmda otururken, ovay1 tanyor gozleriy-

398
Je. Komutanlan, askerlerinin ba~mda gorevlerine ha·
Zlr. ..
Kurutulmu~ etler dag1t1llyor askere ...
Cay kazanlan, deri mataralara girecek pekmezli
c;aylan fokurdatmakta ...
Ustaba~1Jar, durmaks1zm kuzu, koyun kesmekte-
ler. Ak~ama ba~an yemegi verilecek. Bunun hamiiQinl
~imdiden gormek gerek ...
Timur, Him haz1rhklan, askerleri uyumaktayken
denetlemi~ olmanm rahathgmda. Gozlerini, ovanm an·
nacmda dizelenmi~ otaglara dikiyor ... Ordaki en ku-
c;uk k1p1rt1y1, belli belirsiz eylemi degerlendirmekte
~imdi ...
Kendini yokluyor Timur ... Bak1~lanm biran ic;tinin
derinlikler.ine c;eviriyor. «Asya'n1n ortasmdan buraya,
'bir hakan olarak gelmek ... Cmg1z ogullan bile, Bagdat
otesini korkulu bellediler... Ben, Anadolu'yu surup
gec;tim ... Bizansla sm1r kom~usu olacag1m bu ba~an­
dan sonra ... Osmanogullan Olkesini ahr almaz, ilk i~im,
Bizans1 tarihten silmek of mall... Bedreddin bilge'nin
belirtip durdugu son buyuk imparatorlugun y1k1C1S1 ben
olmally1m ... Kac; bin y1!d1r birikmi~ hazineler, Asya ic;t·
Jerine ta~mmah... Kiliseleri, altmdan amtlan ve one a
uzun somurunun biriktirdigi nice deger ... Bunlar be-
nim avuc;lanmda yucelmeli ...
Atilla. Roma'y1 ikiye bolmu~ ... Birincisi, Avrupa'-
daki c;oktan yitti say11!r. Kac; kra1J1ga parc;alanm1~ bir
durumda. Bunlarm c;ogunlugunu da Osmanogullan tli-
kettiler ... lkincisi ve Dogudaki de, aslmda s1k1~1p kal-
dl bir avuc; yere. Tarih demeli ki, iki Asyah ... Atilla ve
Timur, Roma'y1, tarihin sayfalarmdan battal ettiler.
Onlann yerine, kendi adlanm yazd1lar ki, kocaman. Salt
bunun l~l)tiSI bile, yapt1k)anm1 tidetir ...
Kac; ordunun, kac;kez debelendigi Bizans, sonun-

397
da bizim tuglanmiZ onunde ba~egip, teslim olur ... Ve
Timur ad1, dunya egemenliginin tepesine yazl11r. .. »
Yeniden ovada beliren aydmhga dikti bak1~lann1.
Kar~• yad•rlardaki eylem, daha bir belirgin ...
Gun dogdu, dogacak ...
**
Bayezid, kolunun ustOnde uyumakta olan OJivera'-
ya dikti bak1~lanm.
Uzun saylan, ylplakllgmm utancm1 payla~•rcasma
dag1lm1~ bedeninde. lpek yorganm buru~uklugunda.
Olivera'n•n guzelligine doyum olmuyor. Her nefesleni-
~inde, dik gogusleri •p•ldaylp, duz karm inip kalkmak-
ta ... Kolunu usul usul gekti ba~mm altmdan. Dirsegi-
ne dayanarak, bir sure seyretti bu sabah guzelligini.
«Goreceksin OJiveram ... Y•ldmm'm verdigi her
sozu nice tuttugunu goreceksin ... Timur, Bizans1 ele
gegirmeme engel oldu. Eski kaynatamm bir budalall-
gmdan yararlamp, sarm1~t1m gevresini. Ama, nedendir
bilmem, tarih, Bizansm surmesini istemekte anla~•­
lan ... Gegenkez, Nikebolu'nun sanld•gm•. Hac;:l•larm
Urumeli iginde cirit att1gm• ogrendik. Hmc;lan1p, yeti~­
tik du~manlanm1z1 yitirmek igin. Bukez, Dogu tehlikesi
alakodu istegimizi gergekle~tirmekten. Bize oyle gel-
mekte ki, Bizans, hem dogudan, hem bat1dan yard1m
almakta ... Tam. i~ini bitirecegimiz s1rada, bir aksilik
peydahlanrp, i~levimizden alakomakta ...
Bat1'y1 susturduk N ikebolu' da... Dogu'yu da <;u-
buk'ta altettik mi. gokten Mesih'i gelse. kurtaramaz
Bizans1 elimizden. Gerec;lerim, askerim ve dahi yaptrr-
drg•m Hisanm, bizim ad1mrza bekgiligi surdurmekte
nas1Jsa ... Ama, don up gittik mi burdan ... Bizansm i~i
bitiktir. Madem sen istemektesin, bitik bile olmasa
Agabeyini, Dizans sultam yapanz ... Sonra da, valimiz
olarak, diledigimizce hukmederiz orda ...

398
Yeter ki, birkez alahm ... Yeter ki, Osmanogullan
tugunu birkez dikelim Bizansm bur~larma. Ondan ote,
karar vermek elimizdedir ... Ne var ki, olmuyor bu ...
Y11lard1r, Bizans1 almanm hayaliyle tutu~maktay1z. Tam
eyleme ge~iyoruz ... Tam ba~an yakmla~1yor, kendi
topraklanm1z1n tela~ma sahyorlar bizi. Sahyorlar ya, bu
son ... Timur'dan daha bi.iyi.ik bir al~ak yeti~emez Do-
gu'da ... Bat1, ~oktan suskun ve buyrugumuz i.izre dav·
ran maya haz1r. ..
~u gi.in bir bitsin ... Timur'u topal bacagmdan bir
asal1m otag1m1zm diregine. Ve dahi altma ge~ip, bir
gi.izel zevk(enelim ... Sonra, tutsak edip, tOm gi.ivence-
lerini y1kt1g1m1z Bizans onOnde z1platahm saglam ba-
cagl Osti.inde. Ve dahi, bogazm sularma kurban olarak
gonderelim.
Bizans1 elimizden kimse kurtaramaz art1k... Ve
bilesin ki, Bizans bizimdir ... »
Tam sa~larm1 okli>ayacag1 s1rada, durdu. OrkOn-
tOyle geri ~ekti kolunu. ~imdi uyamverir. Baklli>lannda
ozlemin ve sevecenligin en an(am(l pan(t1s1yla baklve-
rir.
«lli>te o zaman, ka~ gOndOr ~evresinde dolanan ko·
calarm istegi olur. Bayezid, yatagmdan ~akamad1g1 i~in,
asker din Ienir ...
Din Ienir ya, as1l dinlenme bali>andan sonra ... Hele
Timur'a dersini bir versinler. Savali> nice olurmuli> bir
ogretsinler ... Kutsal bir dava i~in Avrupa i~lerinde at
koli>turan dindali> ve dahi 1rkdali>lannm Osti.ine varmak
nice olurmu~ bir ogrensin li>U topal kopek ...
On dan ote, dilediklerince soluklansmlar ...
Kendisi de, Olivera'nm kollan arasmdan ~lkmaya­
cak gi.inlerce ...
Sava~m tOm yorgunlugunu OstOnden atmcaya,

399
~tad•rlan ~tozun, ordugah1 kaldmn buyrugunu vermeye-
cek.
Bizans, ~imdiye hep yabanc1lann bask1s1 nedeniy-
le kurtard1 pa!(asm•. ~imdi de azbiraz, Y1ldmm Baye-·
zid'in keyfini beklesin ... »
Dogruldu ...
Nerdeyse sabah olacak ...
Askerleri goktan haz•rlanm1~t1r. Onlardan daha he-
vesli oldugunu, daha iyi dogu~tugunu gostermesi ge-
rek. Asker, komutan• kendinden gugluyse ba~eger. Da-
ha onde vuru§uyorsa a~ar ba~bugunu. Ve yener kar-
~•smdakini boy Ieee ...
Cariyelerin yard1m1 yeti~inceye giyindi.
En gorkemli kaftanm1 gegirdi s1rtma.
Otagmm online dikildi kiiiCIOI yoklayarak.
Atm1 ko~turdular.
Z1play1p bindi ...
Askerleri, Ylld1nm atma biner binmez kendiligin-
denmi~cesine eyleme gegtiler. Cevresinde bir yanm ay
gizip, beklemeye ba~lad•lar. Yanm Ay'm en onunde,
yaya askerler yer allyordu. Arkalannda, atlllar, atlan-
nm OstOnde dimdik durarak, Bayezid'in buyrugunu
beklemekteler.
lnsanlardan o!u~mu~ koca gemberin bir ucundan,
otekine gidip geldi ilkin. Sonra, aym iki ucunun birle~­
tigi yerde durdurdu atm1. Ozengilerin OstOnde dikile-
rek tOmunu birden suzdu ag1r ag1r ... DO~Ondu ... Yut-
kundu bir iki ...
Sonra, atmm kuguk adJmlarla yalpalayarak gidip
gelmesine uygun bir bigimde, konu~maya ba~lad1 ...
Sesinin tOm gucOyle bagmyor, arkadaki tepelerden,
yank•lanmasmJ bekler gibi kelimeleri soyledikten sonra.
durakl1yordu,
Askerlerim!.. Ko~tyigitleriml Bilmektesiniz ki.

400
sizinle biz, Urumeli ovalarmda, yaylalarmda, pervas1zca
dO~mamn OstOne varm1~1zd1r... Her biriniz, bizim ic;in
smanm1~, yigitligine tam gOvence getirilmi~ koc;aklar-
sm•z. Biz, ~imdiye degin, sava~ alanmda ne yapt1ksa.
kendi gOcOmi.ize kat1lan sizin yenilmezliginizle ba~arm•­
~IZdlr ... $imdiye degin sava~ alam hep sizin oldu ...
Bundan ate de, ayle olacagmdan hie; ku~kumuz yok-
tur ... Ve dahi, bilmektesiniz ki, bizim davam1z, dOnya-
ya yeni bir dOzen getirmenin yOce davas1d1r ... Ve dahi
isterdik ki, bu davay1 sOrdi.irelim. Tugumuzu dOnyanm
en garkemli gaklerine dikelim ... $imdilik olmad1, kesin-
tiye ugrad1. Neden derseniz, i~i c;apuldan ate olmayan
bir topal kapegin, engel c;abas1yla kar~1la~t1k. $imdi-
den ate, ak~am olurken sizin k•l•c;lannlzdan, oklanmz-
dan, gOrzlerinizden ve dahi sOnOierinizden gerekli der-
si alacak ... 0 yOce davanm, din davam1z1n anOne, ken-
disinin de MOsiOman oldugunu belirten, bizim kan•m•z-
dan bulunduguyla avOnen ki~i. peri~an olacak. Bun-
dan hie; ku~kumuz yoktur. Olmam1~t1r ...
Bakmd1. ..
GOne~. ldrisdagmm tepesine dikilmi~ti art1k. Or-
dan ag1r ag1r daha da yOcelere t1rmanmanm aydmhgm-
da ilerliyor ...
- $imdi, kavga ba~lamaktad1r. Her birinizden is-
tedigimiz, garevinizin kutsalllgm• bilerek, tOm i~i kal-
le~lik ve alc;akhk olan bir c;apulcuya gereken dersi ver-
mektir ... Size, amam yasakhyoruz ... Ve dahi, ba:;;an-
niZI ~imdiden kutluyoruz. Garelim sizi kogyigitlerim ...
Bizi utand1rmayacagm1zdan gOvenimiz tamd1r ...
Sonra, dizginlerini c;ekti atmm. Birkez daha dolan-
d• alamn ortasmda. Askerlerini birkez daha sOzdO, saz-
Jerini anlad1lar m1, diye ... Anla~•ld•gmdan gOven du-
yunca, tOm onurunu onlara gOg kaynag1 olarak vermek
amac1yla, atmm ba~m1 kast1. K1rat, boynunu bOktO il-

Azap Ol"ta<lar1 F: 26/401


kin. KOgOk ad1mlarla, oyna~arak ilerledi bir sOre. Son·
ra, birden ardayaklannm OstOnde ~aha kalkarak dondO
ldris Daglanna dogru ... Ki~nedi ...
Atm ki~nemesiyle birlikte, i~aret verilmi~cesine
sesi yOkseldi askerlerin. Ba~buglanmn gOci.ine gOven-
cin tizligiyle, tOmO birden bai,'Jirdilar.
- Tann bizimledir ...
Bir sOre yOceldi sesler ... Yi.iceldi, yOceldi. ..
Sonra, yel oni.indeki bulut gibi, yi.icelerden, Timur
askerinin i.istOne agmaya ba~lad1.
*
Timur, Bayezid'in at1 OstOnde, sava~ giysileriyle
dolanmaya ba~ladiQinl gori.ince, ellerini g1rpt1 ... Yasa-
vulba~l ko~arak yakla~t1gmda, buyruklann1 Slralama-
ya ba~lad1.
- Tez beylere var ... G6stersinler buyruklannm
gegerligini. Hemen adam sal kanatlara, gok dikkatli ol·
sunlar. Osmanoglu, dOzenledigimiz k1skacm igine gir-
medikce, bir eylemde bu!unmasmlar ... Okculanma du-
yur. Bo~a ok salmasmlar ...
YasavuJba~1. otagm oni.inde bekle~en yasavullan
dart bir yana ko~turdu. Kendisi de Kad1 Burhaneddin'-
in gadmnda bekle~en beylerin yanma girdi ... Buyrugu
bildirdi. Beyler, hemen atlanna atlay1p, kendi asker-
lerinin bulundugu yerlere yak1n tepelere ula~mak ama·
c1yla seyirttiler ...
Timur, uzun uzun dinledi ovay1. ..
Bayezid'in sesi kulaklarma eri~miyordu. Topra-
gm, sabah gOne~iyle sevi~mesinin g1t1rt1lanna kulak
verdi ... Dald1 konu~malara ... Gorevler c;:oktan bildiril-
mi~ti. O'nun ordusu, kendiliginden sava~maya ah~km ...
Hele ~imdi, tam istedigince hamlanm1~ bir dOzen de
olunca ...
«B1kkmhk veriyor art1k ... Sava~mak, ya~am nede-

402
nim oldu ... Oldu ya, bund<m ate ne kald1 anum de .. .
Dogu ve Bat1 benim ... Yeni yerler de yok dunyada .. .
Ard1m1 bir iyice saglama ald1ktan sonra, Hindistan uc-
lanyla, Cin var ... Bunlar da, sorun degil ... Benim git-
meme bile gerek yok. Ogullanm, torunlanm gotOrOrler
bu kavgalan. B1kkmhk veren, boylesine sava~m geri-
sinde, durmaks1zm buyruk vermek... Ben dovu~meye
ah~m1~1m... Ama, ~imdi, dovO~On en uzagmday1m ...
GonOI demekte ki, kalk atla atma ... Ge~ Bayezid'in
annacma ... Kavga nice olmaktaym1~ gaster ... Am a.
bunca insanm sorumlulugu ... l~te bundan b1kt1m ...
Bedreddin hakh galiba ... Bir ger~ek am a~ olmaymca.
ki~i sorumluluktan tad alm1yor. Asya bozk1rlannda, ki-
~isel ofke duydugum adamlan kovalarken, boyle de-
gildim ben. :;limdi ol, dedigim, olmakta. Ama, bana bi-
§ey eklememekte bu. Belki biraz daha onur ... Ne ~~­
kar? l~te §U annac1mdakiler ... Ak~am olanda ~ogunun
yerinde yeller esecek. Bir bag1rt1 ve ac1 kalacak ~ogun­
dan. Bana ne kalacak bunlann tOmOnden? Bir satran-
CI daha istedigim gibi bitirmekten ate ... Am a, ben bun-
dan ba~ka olamam ki... Herkes egemenligini kendi
saglamak zorundad1r. Bizim gibi ~apulculuktan hanl1ga
yukselenler de, onun dedigi gibi, - her kimlerse- emek-
ciler de ... Vuru~sunlar ve dahi alsmlar egemenligi ele.
Hadi bakal1m Timurlenk!.. Bayezid soylevini b!tirmek
uzeredir. Sonra. OrkOtOimu~ ku~ sOrOsO ornegi saldl-
racak. Sonra ?!..»
Ovay1 gozetledi yorgun yorgun ...
Y1ld1nm'm at1 ~aha kalkm1~t1.
«Tamam... Conk vuruldu... Kavga ba~hyor ...
Tam merkezden saldmya ge~ecek. Online ardma bak-
tlgl yok bu budalanm. Samyor ki, sava~ iki gOcOn kar-
§lhkh iti~mesidir. Sava~ bir oyundur Bayezid'im... Oy-

403
le bir oyun ki, ki~i, kar~1hgmda egemenligini kor. Ve
yitirdiginde!.»

*
**
Sag kanatta Anadolu beylerinin askerleri, C:elebi
Mehmet'in buyruguna uygun bir bi~imde atlanm si.ir-
mu~lerdi. Saray, yonunden Bogrek tepelerine dogru se-
yirtmekteyken, beyler belirdi bir bir. llkin Kad1 Burha-
neddin seslendi askerine: - Askerlerim, yigitleriml Siz-
lere kavu~mak beni mutlu k1ld1. Terkeyleyin du~mam­
m•zm saflanm. As•l yerinize, yamma gelinl ..
Sozunu bitirmeden, Sivas - Kayseri askerleri, to-
kezleyip, gerilediler. C:elebi Mehmet, atm1 Burhaned-
din'in ustOne surup, yitirmek dilegindeydi. Bayezid ise,
daha kar~1dan bir at belirir belirmez, yeni~erilerini b•-
raklp o yana segirtmi~ti. Sesi gurledi uzaktan: - Koma
bire C:elebim. Haymlann kan olumdur. Koma ha yet-
tim ...
S1vas - Kayseri askeri birden Burhaneddin'in yO-
resini ald1. Timur okculan, daha onceden belirlenmi~
kovugu a~1verdiler. Burhaneddin'le ardma du~enler, h•z-
la Timur otagma daldllar. Ardmdan lzmir, Karaman ve
lsfendiyar askeri beylerinin yoresinde dizelenmeye ba~­
lad•lar. Y1ldmm, birka~ hamle eylediyse de, hi~birine
yeti~mek olanag• bulamad1. Sag kanat, en onde gidi-
yordu sava§l duzen; geregi ... Ve birden ~okuverdi ...
Y1ldmm, yeniden Yeni~erilerinin ba§lma dondu.
Caresiz, daha bir hm~la k1hcm1 s1y1rd1. Sol kanat iyi
dayanmaktayd1. Sl.ileyman, babasmdan geri kalmamak
i~in. saldmsm1 surdurmekte.
Timur, gozlerini sald1ran atlann ayak izlerine dik-
mi§l.
Sungurtekin ise tersine, Timur'a bakarak bekle-
mekte.

404
Tahtm1, otagmm kap1sma, yasavullannm yanma
ald~rm1~t1,
daha sald1n ba~larken.
Yasavullar ellerinde renkli tuglar, ba~buglarmm
buyruklanm beklemekteler.
Gozleri, athlarm c;ignedigi toprag1 olc;Oyor kan~ ka-
n~.

Tam diledigi yere geldikleri inancma varmca, goz-


lerini k1rp1~t1rd1. Cipil. kirpiksiz gozleri bir i~aret teneri
gibi yan1p sondOier. Ardmdan her zamanki dingin sesi.
buy urdu:
- San tug ...
San tug gorevlisi yasavul, yat1k tuttugu sancag1
dikti amtla~arak. Sonra bir iki kez sallad1. Sungurtekin
atm1 c;evirdi Bayezidli'ye ... Kolunu kald1np naraland1:
- Haydal..
Ayn1 anda, kar~1ya dogru bir ok yagmuru ba~la­
dl ... Ilk saftakiler, atlanyla birlikte kapakland1lar. Ar-
dmdan gelenler, daha dizgin toplamaya zaman bulama-
dan, onlann OstOne y1g1ld1lar. Ylld1nm, naraland1 Yenic;e.
rilerin ortasmda.
- Bire kalle~ler ... Annac1m1za c;1kmaya korkmak-
ta miSin!Z?
Buna Sungurtekinin yenj bir naras1 cevap verdi. ..
Yeniden oklar yagd1 Bayezidlinin OstOne. Ve bir
duraklama oldu ... Bayezid hemen at1ld1 c;evresindeki
Yenic;erileri a~arak ...
- Koman yigitlerim... Kalle~lige bakman ...
Urun ...
Saldm gOc;lendi yeni ba~tan.
Timur. ellerini ogu~turdu ...
Hesaplan hie; ~a~madan. diledigince yOrOmekte.
- K1z1ltug, dedi ...
San indi. .. Verine k1z1l dikildi sallanarak ...

405
Sungurtekin, ok u~urerek, okcularm1 iki yana dog-
ru a~maya ba~lad1. ..
Bayezid komutanlan, sald1rm1n sertligindcn, ilk
saflann c;ozl.ildugunu sanarak, daha bir h1zlanddar. Ok-
cular, hemen ardlarmdaki atlara atlay1p, panige kap1J;n1~·
casma, geriye ka~t1lar ... Daha bir co~tu Yild1nm ...
- Haydi aslanlanm ... Gaza alan1 bizimdir. Ko·
man ha ...
Kendisi, k1l1cm1 sallayarak, yine en one gec;mi~ti ...
Timur, keyifle glildu ...
- Ye~iltug ...
Dedigi yapild1gmda, tepenin eteklerinde bekleyen
Timur atl1lan, ag1r ag1r yay1lmaya ba~lad1lar. Besbelli.
~ahruh c;ember yapmakta. Okcular, ovanm ortasmda.
oylesine kamc;1llyorlar ki atlarm1, Bayezid'in yeti~mesi
olanaks1z. Bu hmc;la, daha bir topukluyor atm1. Ve, Ye-
nic;erileriyle birlikte, iki kanad1 geride b1rak1p, durmak-
SIZJn ilerliyor. Bir yanm ay bic;iminde ba~lad1klan kav-
ga, ~imdi uc;genle~mekte ...
Timur, ag1r ag1r yay1lan athlara bakt1 bir sure ...
Kar~1dan gelenlerle, okc;ular arasmdaki geni~ligi olc;tu
gozleriyle. Bekledi biran... Derin bir nefes al1p b1rakt1.
- Aktug ...
Aktug'un ilk sallam~mda, Atmm dizginlerini bir-
den kast1 Sungurtekin. Aym anda, okculann atlan ~aha
kalkt1lar. Ardayaklannm ustlinde geri donduklerinde,
tOmOnOn k11iglan c;ekilmi~. omuzlanndaki sadaklar c;ok-
tan at1lm1~t1 ...
Dag1lm1~. panik ic;inde kac;an askerler birden top-
landllar. Ve bir yumruk gibi kar~1 saldmya gegtiler ...
~ahruh'un askerleri, hemen gerilerinden, iki kanadm
OstOne sald1rm1~lard1. Bay Sungur, okculan destekle-
me odevini tam yerine getiriyordu. Onlar dondOkleri
anda, kolunu kaldmp, Aktug'un gerektirdigini yapmaya

406
ba~lam1~t1. Daha, Bayezid askerleriyle Sungurtekin'in-
kiler kar~1la~madan yeti~ti. Birden dertop oldular. Ve
tam ortadan, Ortgenin iki kanadm1 sanverdiler ...
Saldm duraklad1 birden ... Timur otagma daha rtok
var. Ovay1 yanlamam1~lard1 bile ... Ve tam hesaplad1g1
gibi, otagmdan rtok otede ba~latm1~t1 sava~1 Timur ...
Art1k bundan otesi hesaplannm sonucunu toplamak
o'nun irtin ...
Ag1r ag1r kalkt1 tahtmdan ...
Yasavullan sayg1yla dikildiler.
- Mirza'ya haber iletin. Sava~ umdugumuzdan
tez bitecek. Tetikte olsun ...
Yasavul hemen atland1.
Timur. bir sure s1kkm s1kkm bakt1 ovaya ... O'nun
i~i bitmi~ti. Tum buyruklanm vermi~. ba~anmn kendin-
den yana dondugunu ~imdiden gormu~tu. Art1k sonu-
cu iyi biliyor. Bildigi bir~eyi yeniden seyretmek zorun-
da kalm1~lann slklntiSinl duydu irtinde.
«<;aresizlikle, sonunu bekleyecegiz,» dedi kendi
kendine ... «Kendi oyunumuz. Seyreylemek odevimiz-
dir.»
*
**
Bedreddin, durtukledi Satu'yu ...
- GordOn mu7
- Bu ~evirmeyi Kosova'da uygulam1~t1k biz ...
Uygulam1~t1k ya, boylesine bir bozgunu, yeniden saldl-
n haline getirerek degil... Bu bamba~ka bir ustallk ...
- Evet ... Bu adam ba~ka ...
- Askeri de ... Dogrusu ~a~t1m ... Bizim kocalar
afallam1~lard1r ki, gorulmeye deger ...
- Hicr bilmedikleri bi~ey bu ... Sen dag1(1p kart ...
Sonra birden yumrukla~1p, balyoz gibi donuver. Aske-
rin nice egitimli olmas1 gerek bir du~unuyor musun?
- Bak bak bilge yegenim ... Nice ku~at1verdiler.

407
- Ve dahi bundan otesi, ki~isel yigitlige kalml~­
tlr. Ama, ~ogun annacmda yigitlik kar etmez ki. .. Bak
Timur'a ... O'nun i<;in de bitmi~ sava~. Ama~s1z seyrey-
lemekte .. .
- Bu adam, ka~ zamand1r haz1rlan1yor bu kavga-
ya ... Bizimki, Frenk atabinenleri gibi, k111c1 <;ekip, sal-
dirmakla bitecek san1yor... GordOn mO sag kanadm1
nice ~okertti?..
- Sag kanad1 b1rak ... Sol kanadma bak Bayezid'-
imizin ... Orda da bi~eyler olmakta ...
- Tamam ... Sahruh Sultan ketO s1k1~t1rdl Uru-
meli askerini ...
- Geriliyorlar ...
- Evet ... Sahruh bastmyor ve dahi kmyor dur-
makslzm ...
GOne~ atlann sagnlannda kopOk olarak yucelmek-
te ...
Bayezid'in <;evresi, Yeni~erileriyle dertop ...

......
$ehzade SUieyman, S1rp ordusuyla. Rumeli akm-
CIIanm sol kanadm oncOsO olarak gonderdikten sonra,
Candarh Ali Pa~ayla, Hasan Pa~a'y1 yanma alarak,
yedeklerin ba~mda, dikildi. Sava~m durumuna, babasl-
nm buyruguna gore yeni bir sald1nya gec;ecekti.
Bayezid'den bir tOriO buyruk gelmiyor.
Sungurtekin ve Sahruh kollannm ag1rl1g1 ~okmO~
Yeni~erilerin OstOne. Y1ldmm dayanmakta ... K1hc1 kl-
nllyor, yeni bir k1h<; ko~turuyorlar. K1rat'la ba~lad1g1
kavga, ~imdi doru atla sOrOyor. Okcular ilk ag1zda atl-
nl vurdular. Degi~tirdi. Sungurtekin askeri, kiiiCinl
k1rd1ktan ote, al atm1 da yaralad1lar. Doru at, binicisi-
nin ustahg1yla oyna~makta. Yeni~erilerle. Sungurtekin
~apulculan birle~mi~ ... Yeni~eriler, gun tepeye t1rma-

408
mrken, son bir cabayla, Y•ld•nm'm ~evresindeki Timur-
lulan temizlediler.
YJid1nm, nefeslenip, yedekleri sava~a surecegi an-
da, Sungurtekin yeni bir saldm ile, yeniceri yumagm•
aymverdi.
Gi.ine~, tam tepelerinde dikilmekteyken, yerinden
memnun degilmi~cesine, Batl'ya dogru akmaya ba~la­
dl. ..
Celebi Mehmet, Bayezid Pa~a·ya bakt1 ...
Bayezid Pa~a. sesinin ti.im gucuyle bag•rdl.
- Gerile sultan1m... Amasya askeri bunca bas-
k•ya dayanamaz. Azbiraz gerile, baban1za yana~ahm,
dedi ...
Celebi, ag1r ag1r gerilemeye ba~lad1 ...
Si.ileyman, oteki uctan bakt1 karde~ine ...
Candaroglu'nun koluna yap1~t1 aceleyle.
Lala, Kannda~1m1z Mehmet celebi gerilemek-
te ...
Dagllmak i.izereler sultan1m.
Candaroglu sozi.ini.i bitirmeden, yi.ik!endi Bay Sun·
gur ... Athlan, Celebi'nin gerilemekte olan Anadolu as-
kerini, k•hctan gecirmeye ba~ladilar ... Celebinin gerile-
mesi daha bir h1zland1 ... Si.ileyman urkmli~ti.i bir iyi-
ce... Korkuyla bakmd1 yoresine. Yedekler, klplrdanl-
yor. Sanki, sava~m bittigini gormu~ler ...
Rumeli akmc1larmdan biri, uzengisinin ustl.inde
dogruldu.
Y•ld1mn, doru atm1 topuklay1p s1ynld• yeniden Ye-
niceriler arasmdan. Tam cevresini almak uzerelerken,
Doru at kapakland1. ..
Rumel-i akmc•s•. ac1h acil1 s1crad1 atmm ustunde.
«Hi.inkar vuruldu,» diye bag1rd1. Suleyman titredi ic-
ten ice. Dogrulup bakt1. Kan~m1~t1 Yeniceriler.
Ba~1111 cevirdi.

409
c;andaroglu kendisine bakmakta.
- La Ia, ne etmek gerek?
- En dogru yol s1ynhp gitmektir Sultan1m . Uru-
melinde toplamp, yeniden dOzen tutmakt1r ...
Si.ileyman, ikiletmedi sozi.i . . .
Buyrugunu bast1rd1, ikirciklenmi~ askere.
- Donelim ve dahi h1zla s1ynlal1m sava~ alanm-
dan.
Asker, b•J buyrugu bekliyormu~casma dizgin kas-
tl ilkin. Atlar, ba~lann1 titreterek dondi.iler. . . Sonra,
birden bo~ald1 dizginler... Rumeli askerinin yedekleri,
ba~lannda komutanlan oldugu halde, gerisin geri se-
yirtmeye ba~lad1lar ...
<;elebi Mehmet, babasma yana~maya r,;:ah~mak­
taydl. Birden, Si.ileyman ' m tugunu H1z1rl1k Tepesine yo-
nelttigini gordi.i ...
Lala, agabeyim bozulmu~. Ka.;;makta . . .
B!z daha onceden bozulduk Han1m .. .
Nice bir davram~ gostermeliyiz?
Hi.inkar da ortahkta gori.inmemekte ...
Ben de o'na bakanm deminden beri ...
Oyleyse durmayahm Sultamm ... Ekenizin bir
bildigi olmah ki, gerilemekte.
Gerilemek degil ki bu lala. Ka.;;mak .. .
- Biz de o'na uyahm, buyurursan1z .. .

<;elebi oyalanmad1. Hemen gerilemeyi h1zland1rdL


Askeri de ardmdayd1 zaten ... HJz1rl1k tepesi yamacm-
daki r,;:ay gec;idine dogru yoneldi Anadolu askeri de ...
lsa <;elebi, kmlan k1hcm1 yenilerken, babasm1 yi-
tirdi. Bakmd1 y.oresine. Sonra, ortaya dogru sey•rtti ...
Y1ldmm, at1n1 degi~tirmeye ugra~1yordu. Musa, iyice
s1k1~t1ran Atalay Bey koluyla vuru~makta ... Kol, gi-
derek slkl~tJnyor merkeze dogru o'nu .. .

410
Ylld1nm'm yeni~erileri, Brankovig'in S1rp askerle-
ri ve lsa ile Musa'n1n beylik atlllan, dertop oldular.
Bayezid yeniden atma bindiginde, ~evresine bakm-
dl. Ac11l gozlerle bir sure ka~anlan izledi ... Sonra hmg-
la at1ld1 one dogru ...
- Bizi b1rak1p kagan!ar utansm. Dayanm Yenigeri-
lerim ... Siz ve biz, ka~ sava~1 geride b1rakt1k. Direnin.
Ak~am olanda, tl.imunun hesabm1 goruruz ... Hayda bi-
re ...
Yeni~eriler, online ge~tiler atmm.
- Sultamm bizi ba~s1z koma. Sensiz sava~mak
yara~maz bize. Aynlma bizden. (:1kma alana ...
Dinlemiyordu Bayezid ... Kendi ogullarmm kanatlan
bo~ b1rak1p ka~mas1, Timur'un ekmegine yag surmek-
ti. Tum askeri, Y1ld1nm'l ~ember i~ine almaya ugra~­
makta. lki kanattan oylesine bir saldm geli~mekte ki,
Sungurtekin askerlerine i~ bile kalm1yor. Atm1 mah-
muzladl Bayezid... Biranda s1~rayan hayvan, Yeni~eri
saflann1 a~tl. ..
Yeni~eriler, bu S1~ray1~1n ardmdan, Hunkarlanm
yaln1z b1rakmamak amac1yla, at1ld1lar. At1ld1lar ya, ge~
kalm1~lard1. Sungurtekin, sanki Y1ldmm'1 tek ba~ma
blrakmak istermi~cesine, tlkaylvermi~ti onlerini.
...
Timur, bir, ogleyi ~oktan ge~en gune bakt1. Bir,
sava~ alanma ... Y1ldmm'm tek ba~ma kalmas1 uzeri-
ne, ac11l ac11l suzdu dipten doruga ...
Y1ldmm, son hamlesini yapmanm bilinciyle, otaga
dogru at ko~turmakta ... Timur, bir dikildi ilk in. Ovamn
ortasmda kendine yeti~mek istegiyle dolu atllya bak-
tl. «At1m1 getirin.>> sOzcugO belirdi belleginde. Yutkun-
du ... «Cocuk bu ... Annacma ~1kt1m m1, yitirmem gerek
Ama, yaz1k ... Yigitce vuru~uyor ... >>
Sungurtekin, s1k1~t1rd1Q1 yeni~erileri b1rakarak ge-

411
ri f1rlad1 ... ~ahruh kolundan, Bay Sungur kolundan
buyruk alan birer boli.ik de, tek ba~ma segirten atimm
ardma di.i~mi.i~lerdi.
Y1ld1nm iki yanmdan gittikce yana~makta olan as-
kerlere bakt1. .. Bunlar, Timur'un tugunu ta~•maktalar ...
Hi~ duraklatmadl atm1. Amac1, Timur'du o'nun. Ve
burdan bile gori.iyordu apa~1k. Tahtmda oturmu~. ald•-
r•~s•z kendisini, olupbiteni gozlemekte ... «Bir varsam
yanma ... Bir bi~sem kellesini, boynundan,» diye ge~ir­
di. .. Daha bir h1zland1rd• atm1. .. Am a, sava~ alanmdan
oylesine uzakt1 ki. ..
At, durmaks1zm seyirtiyor. Cevresindeki askerler
daha bir art1yor ... Ovamn duzli.igi.inde, s1~rayarak uza-
myor hayvan. Birden, ~evresinin sanld1gm1 sezinledi.
At, kendiliginden k1vnhyor, yoresinde ko~u~an atlan
ge~mek istiyordu. Olanaks1z bu ...
Y1ldmm, sesinin ti.im gi.ici.iyle bag1rd1. ..
- Timur ... Topal Hakan ... Bu kavga ikimizin. Er-
sen gel alana ... Ge~ annac1ma. Vuru~allm.
Kendisi ula~am1yordu. Ama, sesi ula~t• Timur'a ...
Sozleri kulaklarmda yank•land•ktan sonra, gi.ildi.i ac•h
ac1h ...
- l~te sen in anlamad1gm Bayezid yigiti ...
Yasavullan kulak kabartt1lar, ba~buglannm du-
daklarma ... Hi~ bir ~ey anlamad•lar dediklerinden. Ya-
savulba~•. egildi bir buyrugu mu var, diye. Timur se-
sini yi.ikseltti.
- l~aret ver ... Canll isterim ...
Santug salland1 biriki ... Sungurtekin dizgin kast1.
Bakt1 Otaga dogru ... Hemen boztug dikildi yukan ve
arkaya one salland1. Sungurtekin, ~evresi iyice sanlan
Bayezid'e dogru seyirtti. .. lyice s•k•~t1ran askerlere ba·
g1rd1. «Vurmak yok ... Tetik olun ... >>
Komutandan buyruk gelince, askerler, a~1l1p ya-

412
na~arak, k1h~ oyununa ba~lad1lar. Bayezid, durmaksl-
zm dondi.iri.iyor atm1. Durmaks1zm sald1nya gec;iyordu.
Timur yoni.ine gidemiyecegine akll kesmi~ti. Bagmyor,
Timur'u c;agmyordu sava~a ...
K1hc;lar uzamyor gogsi.ine dogru. Bayezid, usta
vuru~larla savuyor bunlan. Saldmyor hemen ardmdan.
Sonunda, k1llc1 k1nld1 ... Sungurtekin bu an1 bekliyor-
du. Okc;ularm gizlenme aglarmdan birini her zaman sa-
dak torbasmda ta~1rd1. <;1kard1 ag1. ..
Askerler, i~aretine bak1yorlard1. Biran ac;t1lar Ba-
yezid'in c;evresinL Yeti~ti Sungurtekin. Ag1 dolaylver-
di ba~mdan... Bayezid, ne ol dugunu ~a~1rd1. <;1rpm1r-
ken, attan di.i~i.iyordu. Tuttular ... Ve bir iyice dolad1lar
ag1 bedenine ...
Yenic;eriler, atlllarm ardmda olupbiteni gormi.iyor,
durmaks1zm vuru~uyorlard1. Sonunda lsa'nm ac1ll ba-
QirtiSI irkiltti ti.imi.ini.i ...
- Eke, babam1 tuttular ...
Sava~. anlamm1 yitirmi~ti.
K1hc;lanm att1 Yenic;eriler ...
Brankovic;, atmm i.isti.inde duraklad1 ... ~ahruh,
yakla~tl askerlere ...
- Beyler bu yana aynlsm ... Askerler annac1ma
gec;sinler ...
Herkes buyruga uydu ...
~ahruh, kendi askerlerine dondi.i ...
- Varm, otaglanm soki.ip bizim yana ta~;ym.
Mallar pay yerine, canlar tutsakllga ... Hi.inkar ve dahi
beylerin otagm1 Ba~bugun buyruguna goti.iri.in ...
<;evirdi atm1 ...
Tutsaklann online gec;erek, KIZIICa dereyi gec;ip,
BOgrek tepelerinin etegindeki otaga dogrulttu atm1. ..
*
**
Timur, «Canh isterim,)) dedigi anda kalkm1~t1 tah-

413
tmdan. Art1k bundan sonrasm1, gorevliler c;ozumler.
Yasavulba(?l, hemen iki yard•mc•s•yla, taht1 eski yerine,
otagm k6(?esine ta(?lddar. Ve daha Timur gelirken, otur-
masma haz•rlad1lar.
Oturdu ...
Ba(?IOI havaya kald•rarak, bogazml ka(?ldl bir sure.
Ve sava(?m, ba(?langlcmdan bu anma yeni ba(?tan goz-
den gec;irdi. Kendince kurdugu hesaplarda aksayan bir
yan var m1? Dli(?lindukleri bir bir uygulanml(?, ve yaya-
lanyla, fillerine gerek kalmaks1z1n bitirilmi(?ti sava(?. Gu-
llimsedi. ..
Dilini dudaklan arasmda gezdirdi.
Yasavulba(?l hemen perdenin ardmda yitti. Daha
perdenin klrl(?lklan durulmadan, elinde altm tepsiyle
bir cariye gorundu. Saygm, parmaklanmn ucuna basa-
rak sokuldu tahta dogru, tepsinin ortasmdaki altm ku-
payl uzatt1 ...
Timur, aid• kupay1. Dudaklanna goturdu.
- Cay getirin bana ...
Sunulanm nar (?erbeti oldugunu tadmca anlaml(?tl.
Bardag1 geri verirken, ekledi.
- Daha sava(? bitmedi. Askerim c;ay ic;mekte ...
Cariye titreyerek ald1 bardag1. H1zla dondli ... K•z-
ml(? olabilirdi ... Ve k1zmca, o an sonu gelirdi ki(?inin.
Ko(?arak c;•ktl. Ko(?arak, c;ay dolu bardakla dondu ...
Soguk c;ay1 yudumlad• Timur ... Diliyle dudaklarml
yalad1 yeni ba(?tan. Y•ldmm, nerdeyse getirilir ... Sun-
gurtekin, ne yapmak gerektigini iyi bilir. Hie; oyalanmaz
Ba(?bugunun buyrugunu a!Inca ...
Gozlerini otagm kap1s1na dikti ...
Bir gOige belirdi.
l(?aret etti ...
Yasavul, h•zla dizlerinin OstGnde ilerledi ...
Sultamm•z bildirmekteler ki, Bayezid Beyin bO-

414
yuk ve dahi ortanca ~ehzadesi ayn yo!larda ka~mak­
ta. Buyrugunuzu beklemekteler. Hangisinin izlenecegi
konusunda.
- Tez ilet ... Ag1rhg1 Buyuk ~ehzadede olmak
uzere ikisini de izlesin ...
- Ba§listune ba§bugum ...
Vine dizlerinin ustunde seyirtti geri geri. Kapmm
agzmda yaymdan f1rlayan bir ok gibi atlad1 atma ...
Timur, can slkmt1s1yla yeni bir golgenin belirme-
sini bekledi. Sonra, birden aklma gelmi§ gibi irkildi.
- Tez Bilgeleri ~agmn. Tartl~malanmJzl gorsun-
ler ...
Yasavulba~r kaprya ~1ktr. Buyrugu ilettikten sonra.
yan verdi.
- Sungurtekin kulunuz .. .
Gerisini beklemedi Timur .. .
- Gelsinler ...
Sungurtekin, otagm kap1sma gelindiginde Ylldl-
nm'm bedenine dolanan ag1 ~1kard1. Kapmm yanmda
durup, egildi yenigin onunde.
- Buyrun hakamm. Ba§bugumuz sizi bekler ...
Y1ldmm, Sungurtekin'in egilmesinde alaylann tu-
munu bulmu§casma ac1h ac1h bakt1. Sonra ba§m' di-
kerek, ag1r ad1mlarla otagdan i~eri girdi.
Timur, ilk ad1mmda tahtmdan kalkt1. Onunla blr-
likte ad1mlamaya ba§ladl yumu§ak hahlan. Yuzunde,
km~1klan art1ran bir gulucuk belirip sondu biran. Ylldl-
nm'm k1s1k, mavi gozlerine bakt1 uzun uzun .. .
- Felegin i§ini goruyorsunuz Bayezid Bey ... Dun-
yay!, sizin gibi bir korle, bizim gibi bir topala bJrak-
makta ...
Bayezid irkildi... Duraklad1 oldugu yerde. Timur
sokuldu aldrrmaks1zm. Elini uzattr. lkirciklenmesine al-
dlrmayarak, yakaladr elini. ..

415
- S1k1lmaym1z. Yenmek ya da yenilmek, dovi.i-
~enlerin yazg1s1d1r. Dileriz ki, kendinizi bizim konugu-
muz sayasm1z. Ve buyrugunuzun, buyrugumuz oldugu-
nu bilesiniz ...
Tahta yonelmedi. Hemen yandaki postun i.isti.ine
oturttu Bayezid'i. Kendisi kar~1sma bagda~ kurdu. Her
zaman, bilgelerle tart1~t1g1 gibi, rahatca yerle~ti.
- Yeniklerin buyrugu olmaz ...
- Oyle yenikler vard1r ki; yenen ol«;ri.isi.inde gi.i«;r-
li.idi.ir.
- Dilerdik ki, yenigin kim oldugu kar~1ma ge«;r-
menizde belirsin ...
- Biz de dilerdik ...
- Oyleyse «;ragnm1za neden yanlt vermediniz?
Timur tam cevap verecekti. Bilginler ve konu~ma­
lan yazmakla gorevlendirilmi~ yazmanlar, sayg1yla di-
kildiler yoresinde. Timur i~aret verdi. Oturdular. Yaz-
manlar, ellerinde d.ivitleri ve par~omenleri, kag1tlann
di.izgi.in durmasm1 saglayan altliklanyla yerle~tiler. Bil-
ginler daha yakma, tam ikisini «;rember i«;rine alacak bir
bi«;rimde dizelendiler.
Timur, yan1t1n1 bun dan sonra verdi. ..
- Yan1t veremezdik o an ...
- Neden?
- Ci.inki.i ti.im ordunun sorumlulugu bizim i.isti.i-
mi.izdeydi ...
- Ya bizim ordumuzun sorumlulugu kimin i.isti.in-
deydi? ..
- Onu siz bilirsiniz ...
Vine belirip yitti gi.ili.ici.igO. Besbelli alay ediyor.
K1zd1 Y1ld1nm ...
- Bir ba~bu§a tutsakla alay yara~1r m1?
- Biz alay etmeyiz. Dogrulan belirtiriz.
- Nedir do§ru dediginiz ...
- Bir ba~bugun, bir er gibi vuru~am;yacagJ. ..
- Yigitlik bunu gerektirmez mi?
- Yigitlik ... Anlayr~a baglrdrr ...
- Nice?
- Bir sizinki gibi yigitlik vardrr. Ki~isel yigitlik ...
Bir de bizimki gibi ...
- Biz sizinkini yigitlik saymamaktayrz ...
- Neden?
- c;unku, askeri vuru~urken, komutana bir ba-
yrrrn tepesinde oturmak yara~maz ...
- 0 komutan bo~ mu durmaktadrr sanryorsu-
nuz? Ve siz sava~r. salt komutanlarrn kendi <::ralann-
da, bilek gure~i olarak mr alryorsunuz?
- Oyle degil midir?
lrkildi Yrldmm. Soruyu agzrndan ka~rrdrktan son-
ra, yoresine bakrndr. Ilk in, Satu'yu gordO ... Ofkeyle kr-
srldr gl:)zleri. Dudaklarr titredi ...
- Degildir elbet ...
Yrldrnm, Timur'la ilgisini yitirmi~ti. Satu'ya bakr-
yordu durmaksrzrn. Patladr sonunda. KuskuniUk, acr ve
umutsuzlugun yogunla~trgr bir ofkeydi bu ... Krsrk, ge-
nlzden, ama yakrcr bir sesle konu~uyordu.
- Hi~ ummazdrk ozan koca ... Hi~ ummazdrk ki.
Beyligimize bunca degerli hizmetler etmi~. girdigi sa-
va~larda krlrcrnr en u~ta dolandrrmr~ bir koca, yagrmr-
za ~a~rtlrk etsin. Bize ~ok koydu, sol kanadrmrzrn blr-
den ~okertilmesi. Canrmrzr srktr, askerimiz saydrklarr-
mrzrn saf degi~tirip, bize krh~ ~ekmesi ... Size acr ver-
di, ogullarrmrzrn gerilemesi... Am a, seni burda ~a~rt
gOrmek, tilmOnO bastrrdr bu acrlarrn.
Timur, Satu'ya brrakmadr sozil. Kendisi atrldr.
- Bo~yere azarlarsrnrz Satu emmimizi ... Neden
derseniz, sizin ki!lili~iniz bile tartr!lma kohusu oldugun-
da, agzrnr a~rp tek kelime sOylememi~tir. Dediginiz

Azap Ortaklan F: 27/417


yanh~trr. Biz tanrkllk ederiz ki, Satu emmrmrz, boylesi
bir odeve srvanmayr ku~ukluk sayar. 0 ku~ukiUk sa-
yanda, y.:rarlanmayr biz daha da ku~Okluk sayanzo
_..:_ Clyleyse burda ne i~i vardrr?
- Oykusi.i uzun surer. Sizin konuklugunuz da
uzun surecektir. Konu~ursunuz o Dilediginizde buyu-
0 0

rursunuz, dilediginizce tartr~rr, soyle~irsiniz.


Yrldrnm, ilkin sarardr? Sonra, yanaklan al al belir-
di. Bedreddin'e dikti g6zlerini. Bir tanr~a daha rastla-
mr~ olmanrn ikircikligiyle baktr uzun uzuno
- Siz .. o
Bedreddin, krl abasmm i~inde , acryarak suzuyor-
du Yrldrnm'r... Ofkesinin i.inuyle ~evresmr yrldrrmr~
olan ki~i bu muydu? Tutsakllgrn acrsr, her bir yanmdan
belirmekte. Gozleri eski gucOnO yitirmi~ sanki. Bir be-
deni, dik durmaya zorlanryor. Timur, 6ylesine aldrn~­
srz kio oo
- Evet Hunkanm ...
- Demek siz de buradasmrz o Ve yenik!igimizce
kar~lla~acaktrko
Timur, ara krzr~trrmak istercesine atrldr o
- Bedreddin bilgemize kalsa, ~oktan Mrsrr'rn yo-
lunu tutmu~tu . Ne var ki, biz ~rkarrmrzr iyi koruruz o
Kendisinin otagrmrzda bulunmasrndan ne denli yarar-
landrgrmrzr bildigimizden, g6z0m0zun bebeg; gibi sakrn-
maktayrz.
- Bilirdik ki, Bedreddin bilgemiz, egemenin buy-
ruguna ba~egmez.
- Egmez Bayezid Bey Ama, konuklamamrzdan
0 0 0

ho~nud kalmr~ olmah ki, sesini de ~rkarmazo


Bedreddin, hem tutsakhk acrsrnr, hem kendi duru-
munu a~1klamak istercesine soze girdi.
-- Her yrldrzrn bir d6ng0s0 vardrr Hakanrmo Her

418
ki~inin bir belirli amac1. .. Buna yak1n olmak, bilincini
biler insanoglunun.
- Olmeliydik ki ...
- Ki~inin ya~amak i~in bir nedeni, olmek i~in de
bir degeri vard1r.
- Biz ne nedeni saglayabildik bilgem ... Ne de-
geri yaratabildik.
- Ya~amak goreviniz oldugundand1r ...
- Biz ki, hep sava~ alanmda olmeyi kurmu§tuk.
Cennetmekan atalanm1z ve HUdavendigar babam1z gi-
bi...
Timur, yeniden sBz att1 ...
- GordUk. Ve dahi bilmekteyiz oiUme nice ko§-
tugunuzu.
- Ama, ba~aramad1k ...
- Olmenin bir zaman1 vard1r kannda§1m1z. Tasa
etmeyiniz ...
- Zaman1 biz se~elim, dedik.
Se~emezsiniz... .
- <;UnkU, sava§l yenerek bitiren SIZSiniZ.
- Bu bir oyundur Bayezid Bey ... BugUn biz bi-
tir:riz, yarm siz bitirirsiniz.
- Bizim i~in bir yann olacagm1 sanm1yoruz.
- Neden7
- <;UnkU bize ka(lrsa, ba§aranm oyunu sUrmek-
tedir. Ve dahi, postumuzu ne zaman, nice deldirecegi-
ni o bilecektir.
- Bizim boyle bir niyetimiz yoktur. Dilerdik ki,
Urumeli egemeni, buyrugumuza zamanmda uysun. Bi-
zi tan1sm ve egemenligini surdursUn.
- Egemenligin payla§llmaz oldugunu bile bile mi?
- Evet ... Biz, kendimizi eski Asya hanlarmm ye-
rine gorevli sayanz. Ve bilmeniz gerekli ki. eski Ar;;ya
hakanlan, egemenligi payla§arak yonetirler.

419
- Nice bir payla~madar ki sizin buyurdugunuz.
hakana ilbay yerine komaktadar.
Eh, elbette egemenligin de bir bedeli vardar.
- Bizim du~undugumuz bedel, kellemiz olur.
- Kelleniz sizde kalacaktar. Az once buyurduk
ki, konugumuzsunuz. Ve dahi, askerlerimiz, gorevlile-
rimiz uzerinde, bizim olctumuzde buyurma hakkana sa-
hipsiniz.
- Niye bu hakk1 baga~liyorsunuz bize?
- Cunku biz yigitlere ve dahi olmesini iyi bilen-
lere sayga duyanz. Ostelik, ayna kandan bir karmaa§•·
mazsmaz. Ali§kanhklannaz aynen surdurulsun isteriz.
- Bizim ah~kanlagamaz ozguriUktOr.
- OzguriUk 7.. Burda da ozgursunuz ...
- Yerinizde olsaydak, bunca baga;;ta bulunmaz-

- Yerimizde degilsiniz. Olacagmaza da hi~ san-


mamaktayaz.
Neden7 .. Sava~ bu?
- Evet sava~ ...
- Oyleyse, siz yeneceginize biz yenebilirdik ...
- Yenemezdiniz.
- Neden?
- $undan ki, Bayezid Beyim, siz sava~masma
bilmiyorsunuz ...
- Ucuzluyorsunuz bizi.
- Hict degil. ..
- Bilmiyoruz da, nice olur bunca Urumeli onO-
mOzde titremekte, Hactlllar k•hcam1za boyun egmekte-
dir?
- Sizden daha bilgisiz olduklan ictin.
- Dogru olamaz ...
- Bakan1z, azonce deginip gectmi§tik ... Dilerse-
niz, tart1~allm nedenini... Ama, yorgunsunuz bilmek-

420
teyiz. Otagm1zm kuruldugu haberi ~imdi gelir. Dilerse-
niz, buyrunuz, dinleniniz, ba~ka bir zaman deginiriz bu
konuya ...
- Yorgun degiliz ...
- l~te bu da bir ba~ka yigitliktir. Bunca sava~-
tan sonra, yorulmamak elde degildir Beyim ... Biz ken-
dimizden biliriz ki, yorulur ki~i. ..
- Biz yorulmad1k. Buyrunuz konu~ahm ne dile-
mekteyseniz. Ola ki, sonra konu~amay1z.
- Soyle~inizi bizden esirgemek niyetinde degilsi-
niz umanz ...
Y1ld1nm, kendince kararlar al1yordu. Ama, bunla-
n nas1l uygulayacak. Kattmaya davransa, olanaks1zi1Q1
besbelli. Kendi tutsaklan kattabilir miydi? Ya kalk1p
sald1rsa ~u an ... Daha k1p1rdamadan yitirirler. Yitirsin-
ler ... Bu arad1g1 alum olur ...
Timur, kOttOk kara gozlerini gozlerine dikmi~ Ba-
yezid'in ... Aklmdan gettenleri okumakta ... Her dO~On­
dOgOnO, bir bir seziyor. Kurulmu~ bir yay gibi bekliyor
bir eylemini.
- Tutsagm soyle~i hakk1 olmaz.
- Neden durmaks1z1n bunu dolamaktasm1z akh-
mza?
- Dogrusu budur da ondan.
- Bakm1z Bayezid Bey, sava~c1ya gerttek saygi-
YI, bir dirJer sava~c1 duyar ... Biz ki, bunca ya~am1m1z
boyunca, kattkez oiOmO ardlmlzda blrakmi~IZ. Sizin de
oyle oldugunuzu gordOk bir iyice. Ve dahi begendik.
Alk1~lad1k kendi kendimizce ... Ne var ki, bu ele~tirme­
mizi engellemez ... Siz, sava~ boyunca, bir yigit asker
gibi davrandm1z. Oysa, ordulann ve askerin tOmOne
buyruk veren sizdiniz_ Ben buyrugumu ba~tan verdim,
herkes gorevini yapsa, h1yanetler olmasa, ba~an ben-
den yanad1r, demek, acemi komutanm i~idir. Siz ki,

421
bir bOyOk beyligin ba~mda, devletle~mi~ bir orgOtOn
tepesindesiniz. Sizin boyle dO~Onmeniz, erge~ yenil-
menizi saglar ... K1zmaym1z ... Ucuzlamak, a lay etmek
i~in soylemiyoruz. Sizden daha ya~h. sizden 90k daha
fazla sava~ gormO~ bir eski askerin ogOtleridir bunlar.
San1yor musunuz ki, biz teke tek dovO~meyi bilmeyiz.
Ve samyormusunuz ki, ku~ca can1m1z pek tatll oldu-
gundan bir tepenin yamacma yaslanmz. Hi~biri degil. ..
Bizim odevimiz olmek degildir ... Bizim odevimiz ya~a­
mak, ba~andan sonra yeni ba~anlann planm• yapmak·
t1r. l~te sizin bilmediginiz. OIOrsOnOz ... 0 zaman, bin-
ler, onbinlerce ki~iyi de kendinizle birlikte oldOrmeye
ne hakkm1z var? Biz, komutan olarak, ilkin askerlerimi-
zin ya~amm1 dO~OnOrOz. Onlann ba~ansmdan pay alma-
Sin! saglamaya ugra~mz. Kendimize, yigitlik OstO yigit-
lik On unO degil. ..
Bayezid, Timur konu~tukca dO~Oncelerinden s1y·
nllyor. Tart1~mak 9abas1yla, bir gev~iyor. Bir kemikle-
rinden iliklerine s1k1~t1ran diren~le dikiliyor.
- Asker komutanmm kendinden onde dogO~tO­
gOnO gormezse gev~er ...
Komutan dogO~ecek olanda, askerin ne geregi
var7
Bize boyle ogretildi ...
Yanh~ ogretilmi~. leyte yanl•~l1gm ac1s1111 ~ek­
mek de, size yukumlenmi~. Siz, akmc1 beyi ya da bo-
lukba~l m•sm1z? Hay1r ... Sava~cilann tOmunden so·
rumlu, sava~la birlikte egemenligini ortaya koymu~ ki-
~is:niz. Yigitlik unO gerekmez bize ... Egemenlik yeter
de artar bile. Dediginiz gibi, asker, sizin onde vuru~a­
cagmiZI bilecegine, kll1c sallad1g1 kolda, sizin bilincini-
zin 9elikle§tigini duyarsa, daha bir ba~ka sava~1r.
- Ok~ulann1zm ka91~1. bozgun degildi mi demek
istersiniz?

422
- Olur mu? Bozulan asker, boylesine bir anda
derlenip, saldmya ge~ebilir mi?
Demek ki, sizin askerinizin egitimi bizimkinden
Gstun.
Elbette ...
Ne yaz1k ki, bundan ate egitmeye bizim olana-
9•m•z yok.
- Belli mi olur? Ki~i birkez yenilmekle tOm ola-
naklan yitirmi~ say1lmaz ki. ..
- Bize oyle gelmekte ...
- Hi~ degil... Biz, tam G~kez yenildik ... Birba~•-
mtza kald1k herkezinde ... Ve dahi yeniden ba~lad1k, bir
oncekinden gorkemli olmak amac•yla.
lnamlas1 degil. ..
- Size oyle gelir ...
- Oyledir bildigimiz ...
- Yanh~ bilmektesiniz ... Tam G~kez yenildik.
Hem de bunlann ikisi, kendi askerlerimizeydi. Herke-
zinde, bir ba~1m1za, yeniden ba~lad1k i~e ... Siz, bir ko-
ca devlet aldm1z baban1zdan. 0 yuzden, baz1 ~eyler ina-
mlmaz gelir ... Ama, bir du~Onun o devletin geli~mesi­
ni ...
- Ku~aklar ge~mi~tir aradan ...
- Biz ku~aklann i~ini, kendi ya~am1m1za s•9d•r-
dlk i~te.
Timur, sozGnG bitirmeden Yasavulba~• girdi ... Da-
ha i~aretinden anlad1 durumu. SGrdOrdG konu~masl-
m ...
- Otagm1z haz1rd1r. Hareminiz ve dahi gozdeleri-
nizle, buyrugunuzu beklemektedir. Buyrunuz, dinleni-
niz. Sonra b1rakt1g1mlz yerden sGrdGrOr, sabah yeme-
gini birlikte yeriz dilerseniz.
Ses ~1karmad1 Y•ldmm.
Buyruk hakk1 Timur'dayd1 ... Ve ger~ekten bir ko-

423
nuk gibi davranryordu. «Bakallm, sonu nereye c;rka-
cak?» Diye dogruldu ... Yasavulba~mm ardma du~erek,
kendi ipekten ota~mm yolunu tuttu ...
lc;eri girerken, bir gozattr yoresine ... Otagm c;evre-
sinde, sunulerine dayanmr~ askerler gozculuk etmek·
teydiler ... «Bir bu kadarsa, iyi,» diye gec;irdi.
Timur, bir sure ardmdan bakt1. ..
Sonra ba~unr salladr iki yana ...
- Yenildigi halde, sezinlemiyor ne olupbitti{Jini.
Bedreddin, Timur'un kendisine soz attrgrnr anlama-
sma kar~rn ses c;rkarmad1. Yrldrnm'r du~unuyordu. Yr-
krlmr~llgmr gozleriyle gordO. Belli etmemek istiyor onu-
rundan. Am a, oylesine acrkh bir durumu var ki. .. Ti-
mur. Bedreddin'in daldrgmr gorOnce, yineledi.
- Neden bu denli anlamsrz oluyor insanlar?
- Yenilgi acrsrnr bilmeniz gerek Hakanrm ... Oc;-
kez yenildiginizi kendiniz buyurdunuz. Hep ba~anlr o!-
mu~. yengileriyle ovunmu~ bir egemenin, birden yenil-
giye ugramasr kolay deM. Hic;bir ki~i kolay kabullen-
mez yenilgiyi. Ba~anh biri ise. daha bir yrkrhr bizim bil·
digimiz. Yrkrlmr~ ki~i ic;in, genel dogrular yoktur. Kendi
dogrulan vardrr. Ve kendi do~rularrnrn yanh~Jrgrnr, c;ok
sonralan an Jar ... Anlayabilirse ...
- Anlayabilirse 7
- Evet ... Cok zaman da o, anlayamaz. Tarih be-
lirtir ogrenmek isteyenlere ...
- Hakllsrnrz... Ilk yenilgimizi anrmsryoruz ~im­
di. .. Bizim ic;in de oyleydi. .. Hie; suc;umuz yoktu bu ye-
nilgiye ugramak ic;in. Cevremizdekilerin hryanetinden
ote ... Ama. ~imdi siz soyledikten sonra ogreniyoruz ki,
c;evremizdeki hryanetin nedeni, bizim aceleciligimiz, da·
ha ac;rk soylemek gerekirse. acemiligimizdi. ..
- lkinci kez yenilginiz de oyledir sanryoruz.
Oyleydi... Kendi dogrulanmrz salt hryanete

424
sapland1gmdan, oc ahnca her sorunun ~ozumlendigini
sanml§tlk. Yamlmi§IZ ... Oc almak bir i§e yarad1. Bun-
dan hi~ ku§kumuz yok. Ama, yenilgiden kurtaramadJ
bizi. Sadece, adamlanm1z, son nefeslerine degin vuru§-
tular.
- Ama, bu da bir a§ama olmu§tur.
- Oldu ... Daha bir gu~lendik. Sonkezinde ise,
yenilgiyi ku~uk yara berelerle atlatt1k. Ondan bu ya-
na da, yenilgi yuzu gormedik.
- Gormezsiniz. Cunku, her yenilgi size, yenme-
nin kurallanm ogreni bir iyice. 0 yuzden, sava§a ka-
rar verdiginiz anda, yenilgiden titreyip, en kuc;uk dav-
ram§lann bile hesabm1 ba§tan yap1yorsunuz.
- Hem de salt kendi yonumuzden degil, kar~u­
m•zdakinin yonunden de ...
•••
Olivera'nm ya§h gozlerini ustOnde sezinleyince
dogruldu. Dik durup, yenilgiyi savu§turdugunu isbat-
lamak dilegiyle dikildi. Dikildi ya, Olivera'n1n al;o;;!w•
gozleri, daha sabahleyin, kapkara olan saclannJn tOm-
den apak kesildigini ilk bakJ§ta gordO. Ko~up sanld1
bedenine.
- Efendimiz ... Kac;kez yuregim agz1ma ge!di. Oy-
le bir vuru§tunuz ki, her an oiOmle oyna§macasma.
- Kahpe felek b1rakmad1 bizi kadm1m. Etti son
oyununu bir iyice. Ve sag kodu alanm ortasmda ... Bir
soysuzu eglendirmek istiyor olmall ...
- Size kotO davranmad1lar ya?
- Tam tersine ...
Oh ... lyi ...
- Degil. ..
- Biz kavga adam1y1z hatunum. KotO davranmak
kavganm geregidir. Ancak, kendini 90k OstOn sayan-
lar iyi davran1r yenilmi§e ... 0 yOzden. bize iyi C:avran1l-

425
d1gmda, geryekten iytenlikli mi, yoksa bizim Avrupall-
lara ettigimiz gibi alay m1 var altmda y6zemiyoruz. <;o-
zemeyende de oyle bir hmylan1yoruz ki. 61Um hiy kallr
yamnda.
- Hmylanmak neden ola efendimiz? .. Siz ki, yi-
gitce vuru~up, meydan okudunuz olume .. . Tann, ban a
bag1~hyorsa sizi, ac1 yekmek dogru olur mu?
- Tann, tutsakhg•m•zla eglenmek istiyor bize so·
rarsan.
- Aman efendimiz. Tann'ya kar~• gelmeyiniz.
- Ya biz onun kuluyduk, davam1z onun davas•y-
d•. onun bayragm1 ta~wd•k yeryuzunde de, bir dinsize
yenilmemize nice izin verebilirmi~?
Olivera. ilkin urkuntuyle baktl. Sonra tUm Slcak -
1•9•yla sanld• Bayez:d'e. <;mara t1rmanan bir sarma~•k
gibi, bedenini yukan agd1rarak. yuzunu yuzi.ine yap•~­
tJrdL
- Beni korkutuyorsunuz efendimiz.
- Di~leri soki.ill.ip. t1rnaklan kesilmi~ bir aslandan
korkulur muymuo 7
- !(ariwlur ... <;unkij siz, boyle ac•ll ve dii~unce­
li oldunuz mu, iirki.iny ~eyler kuruyorsunuzdur. Beni b•-
rakmayJmz efendimiz. Nereye gitmek diliyorsan1z, beni
de birlikte goturunuz. Cunku sizsizlik oll.imden beter-
dir benim iyin ...
Ylld•nm. dikildi birden. Nice kendini b1rakm1~ ol-
mal• ki. kans1 her~eyi anlasm bir bak1~ta . Toplanmaya
ugra~arak bir iki ad1m att1. Sonra y•9•ld• ipek minder-
lerin Ostiine. Kapakland1... S1rtmda Olivera'mn s1cak
ag•rhg1yla yOzi.inO mindere gomdU . Derinden sars1hp,
boguk boguk hlyk1rd1. Olivera, bir bebegi ok~ar gibi
yepe~ledi kocas1mn Slrtlnl .
Gunlerin yorgunlugu, ac1h sonun bask1s1, h1ykmk·
lanyla ylkan bir can gibi. sessizle~tiriverdi Bayezid'i ..

426

••
Kad1 Burhaneddin, elleri onunde kenetlenerek yak-
la~tl Yasavulba~l'ya.
Efendimizle goru~mek dilerdim.
Cagnldm1z m1?
Hay1r ... Soyleyeceklerim vard1r.
Efendimiz §imdi bilgelerle tartl§makta. Rahat-
SIZ edilmek istemezler.

- Diyeceklerim .;:ok onemliydi ...


- Olur iletiriz kendilerine. Cagnlarsa haberleriz.
Bekleyin ...
- Ba§Ostune efendimiz ...
Burhaneddin, ak sakallann1 avu.;:layarak dondu ...
Yasavullar, Mehmet Mirza'dan haber getirmi~ler-
di. Ellerindeki mektuplan ald1 Yasavulba§l. Ayaklarmm
ucuna basarak, otaga girdi. Uzatt1 Timur' a ..
Timur, mektubu a.;:t1 ...
Okudu ...
- H1mm, Osmanogullan ka.;:makta da ustay:-nl;>-
lar.
Biran. sessizlik ag1rla~t1 otag1n i.;:inde. Timur, di-
kilmekte olan Yasavulba§IYa bakt1.
- Bi§ey mi var7
- Kad1 Burhaneddin kulunuz, ayagm1za yuz sur-
mek dilermi~.
Ne istemekteymi§ ki?
Salt size soylemekte direnmektedir_
Eh, yemekten sonra gelsin bakal1m.
Ba~ustOne efendimiz ...
Bilgeler, yemek molas1 verildigini anlayaruk kalk•~­
tllar. Bedreddin, Satu ile payla~1yordu .;:admn1. YOrO-
dOier. Cezeri, ve otekiler de o'nu izlediler.
Yemek yenildikten hemen sonra. Kad1 Burhaned-
din'i onune katt1 Yasavulba§l.

427
- Gel baka(lm. Efendimize ne diyeceksen, tez bi-
tir sozOnO. l~leri vard1r.
- Nasi! buyurursan1z ...
Egile kalka, ula~tl Timur'un yanma. Etegini Ot;:kez
opOp, ellerini gobeginde kavu~turduktan sonra, bek!e-
di.
-Sayle ...
- Efendimiz, Bedreddin Mahmud kulunuzdan,
yakmmam1z vard1r ...
- Bedreddin Mahmut, kulumuz degildir. Yakm-
mamzl soy ley in ...
- Buyrugunuzdan aynlmakta, askerlerimiz ara-
smda dolanarak Y1ldmm'a h1yanette bulunduklanndan
otOrO kmamakta, azarlamakta, yOreklerine ku~ku ver-
mektedir. TOm Anadolu beyleri bu durumdan ikircik-
lenmekteyiz. Hakamm1za durumu sunmak it;:in, bende-
nizi gorevlendirdiler. Siz buyurursamz ki, boyle davra-
nllmasm, askerimiz arasmdaki ku~kunun giderilecegin-
den gOvenliyiz ...
Yasavulba~m1 t;:ag1rd1 Timur ...
- Bedreddin Bilge'yi ~agnlaym1z.
Burhaneddin, egildi etegine.
- Bendeniz daha t;:ok alakoymayay1m ...
- Alakoydugun yoktur. Bekle baka(lm. Hele gel-
sin. Davac1y1 da, davally1 da huzurumuzda bir gorelim.
Ondan ate karar veririz.
- Nas1l buyurursan1z efendimiz.
Bedreddin, ba~1yla Timur'u selamlayarak girdi.
Beni buyurmu~sunuz?
Sizden davac1lar vard1r ...
Her zaman davac1lanm1z olmu~tur.
Bukez bilgiden ~tOrO degil. askeri i~lerden otO-
rO dava edilmektesiniz.
Askeri i~ler? .. Neymi§ ki?

428
Timur, Burhaneddin'e i~aret etti.
- Soyleyin ...
Sunmu~tuk ki ...
Ba~tan, bize sundugunuz gibi ...
Ba§OstOne ... Bedreddin Mahmud kulunuz ...
Kulumuz degil. ..
Bedreddin Mahmud bilge, size s•gmml§ ve da-
hi sonra da Osmanogullan ordusundaki askerlerini
buyrugunuzla, cephe degi~tinmi~ olan bizlerin kullan-
m•z arasmda dolanmakta, onlan su~tlayarak, yaptikla-
nnm dogru olmadiQinl soylemektedir ...
- Dogru mudur?
Bedreddin, hem en yamtlad1 Timur'un sorusunu ...
- Dogrudur ...
Timur, yOziinde beliren bir gOIOcOkle, Burhaned-
din'e dondO. Sanki, Bedreddin'in ger~te9i apa!t•k soyle-
mesinden sevinmi~ti. Yeniden i~aret etti sUrdOrmesi
i~in.
- Evet, sonra?..
- Kullanm1z, bu ag1r sOzler kar~1smda ku~kuya
dO~Op, korkuya kap1lmaktad•rlar. 0 yOzden, s1gmtm1z
Anadolu Beyleri adma kendisini dava edip, cezalandl-
nlmasm• istemek Ozere bendeniz gorevlendirildi.
Timur, yeniden Bedreddin'e bakt1.
Ne dersiniz7
Sevindik ...
Sevindiniz mi? Neye?
Sozlerimizin askeri etkilemi~ olmasma.
Cezaland•nlabileceginizi hi!t dO~Onmediniz mi?
Ceza'nm dogruyu engelledigini ne duyduk, r.e
iljittik ...
Burh<medd:n sars1ld1... Sanki burda hesap soran
Timur ya da kendisi degildi de, Bedreddin'di ... Cylesi-
ne dik, oylesine kayg1s1z bakmakta ki ... Bir pi~manlik

429
kaplad1 i~ini ... Bu bilge ... ~imdi ister misin bir soz et-
sin. Bir soz etsin de, Timur'un ofkesini tumunun Ostu-
ne ~eviriversin... Nerden esti de, uydu oteki beylerin
sozune ... Bir daha m1, tovbe ... Kim yakm1yorsa, ken-
disi gelip soylesin.
Timur, Bedreddin'in yan1tmdan k1van~h. Surduru-
yor konu~may1.
- Askeri azarlayarak, beylerine kar~1 k1~k1rt1yor­
sunuz. Sava~ kurallan geregince, bunun cezasmm ag1r
oldugunu bilmeniz gerekir.
- Biz, dogru bildigimizi i~lemekteyiz. Cezay1 ver-
mek de egemen adma hOkum kesenlerin gorevidir. Bir
ki~inin kendi kendine yasak koyup, kendi kendine bu-
nu uygulamas1 yeryuzunun en buyuk yanli~1d1r. Meger
ki, kendisi yasakc1 ola ... Yok, degilse, yasag1 koyan
uygulasm. Nas1lsa uygulamak uzere gorevlileri vard1r.
Bizim gorevimiz ise, dogruyu insanlara anlatmakt1r.
Eger o asker, beyine bagll bulunsayd1, o'nunla bile vu-
ru~ur, bir ba~ka beyin buyruguna girmezdi. Yok, bagli
degilse, nice bir i~tir ki i~ledigi, sava~ alanmda saf de-
gi~t!rmektedir. Yanl1~ alan bu eylemi i~lemek mi, yan-
l•~ligon• soylemek mi?
- Siz genel dogrulardan eyleme gegiyorsunuz.
Oysa, sava~m kendine ozgu dogrulan vanllr.
- Hi~bir dogru, askerligin ve dahi merdligin dog-
rulugunu bozamaz.
- Ya o asker sava~a zorla surulmu~se beylerinin
annacmda?
- Askerin odevi, beyinin buyrugunda tilmektir
madem, buyrugundakinin annacmda ne i~i var?
- Bey, zor annacmda dayanamay1p ka~t1ysa?
- Siz buyurmadm1z m1 ki, egemenlik verilmez.
allmr. Siz buyurmadm1z m1 ki, ahnd1ktan ote bile, zor-
la surdurOIOr ... Bir bey ki, kor ka~ar egemenligini. 0

430
bey, nice hak sahibi oldugunu savunabilir? Ve dahi
siz. nice ondan yana olabilirsiniz?
Timur, yamtlamad1 Bedreddin'i. Burhaneddin'e
dondu ...
- Buyrun ... Cevaplaym ...
Burhaneddin, i~in buraya varacagm1 hi9 hesapla-
maml~tl. «Sanki sucrlu benim. Sanki, askeri ben k1~­
k1rtm1~1m. Davac1 gelip, daval1 olmak buna denir i~te.
Ne diyebilirim? Adamm soylediklerinin tOmO dogru.
Aklim suya ermi~ti Bedreddin'i crag1rtmca. Ba~edemi­
;ecegimi bilmekteydim. Ka9ay1m dedim, olmad1. Hadi
bakahm Burhaneddin Kad1, ver cevabm1 ~imdi. Ver ki,
yakan1 bir temiz kurtarabilesin.»
Dogruldu. Aklma gelmi~ gibi, yuvarlamaya ba~la-
dl kelimeleri.
- Biz efendimize hizmet etmek amac1yla ...
Timur, eliyle susturdu Burhaneddin'i. ..
- Anla~1ld1. Cevap vermiyeceksiniz ... <;:Onki.i,
soyledikleri dogrudur Bedreddin bilgemizin. Ve dahi
soz aram1zda bir~ey diyelim mi, sat degi~tiren askeri
biz de sevmeyiz bilgemiz kadar. 0 yOzden. siz suyle-
memi~ olun bunlan, biz de duymam1~ olal1m ...
- Efendimiz nice buyurursa. boynumuz k;ldan
incedir.
Gerileyerek 91kt1 Burhaneddin. Timur gOIOyordu.
- Size de bir~ey soyleyelim mi, dogrusu sut;la-
malan kabulleneceginizden ku~ku duymaktayd1k. Ya-
nilttmlz bizi ...
- Dogruyu savunan, bunu en guc; ko~ullar al-
tmda, ya~ammm soz konusu oldugu zamanlarda da
yapabiliyorsa, inanc1 tamd1r. Ve kim ki, inanmad1g1 bir-
~eyi savunmaktad1r, 91karma hizmet etmektedir'. Bizsc,
91kar sorununu c;oktan c;ozOmlemi~iz. Yara~maz inan-
madiQimiZI soylemek. Ve dahi hie; yak1:;;1k almaz do[Jru
bildigimizi s1zm annacm1zda bile savunmaktan vazgel-
mek ... 0 yi.izden, ku~kulanm1~ olmamz, bizi k1rmakta-
d1r.
- Ku~kuyu bize ogreten sizsiniz.
- Hay1r ... Biz ancak inanc1 dile getiririz. Ku~ku,
yanll~larda doland1g1m1z zamanm i~levidir. Ve dahi ge-
ride b1rakt1g1m1zl samrd1k.
- Bag1~laym ... Bizim dedigimiz ku~ku, soylenen-
ler i~indir. lnan~lar konusunda degil.
- Bizi tan1m1~ oJman1z gerekirdi.
- Tan1d1k. Zor anacmda da smad1k. $imdi gi.ive·
nimiz dah<1 bir artm1~t1r. lnanc1m1z da ...
- Sagolunuz ... lzninizle ...
Yeni bir~ey st:iylemesine kalmadan, geriledi Bed-
reddin. Otagdan d1~an ~1kt1. ..
Ag1r ag1r yuri.iyerek, Y1ldmm'1n otagma geldi. As-
kerler hemen si.ini.ilerini birbirine ~atarak, dikildiler.
Bedreddin ald1rmad1. .. Yi.iri.idi.i. Biranllk ikirciklenme-
nin ardmdan, geriledi askerler. (:avu~ba~1lan b1rakm
i~aretini yeti~tirmi~ti.
Y1ld1nm, kendisinden hemen sonra tutsak di.i~en
iki ~ehzadesiyle oturmaktayd1. Sava~ alanmda nas1lsa
oy!e ... Biri sol yanmda, biri sag yanmda.
Bedreddin'i gt:iri.ir gormez ayaga kalkt1.
$ehzadeler, sayg1yla babalann1 izlediler.
Ylld1nm ac1ll ac1ll izledi Bedreddin'in ad1mlann1.
- Bizi onurland1racagm1z1 hi~ ummazd1k.
- Hala uyrugunuz oldugumuzu unutmami~SiniZ-
dlr umanz.
- Uyrugumuz? .. Gayn uyruk biziz ... Ostelik de
tutsag1z.
Bunlar gelip ge~ici acllard1r Hunkanm ...
Oyle mi sanmaktasm1z?
Bilmekteyiz ...

2
Bir de biz bilebilsek ...
Eg~menligin ge~ici olduguna inandm1z m1?
Cok\,an ...
Oyleyse, tutsakhk da ge~icidir ... Yeter ki, ki·
§i kendi ic;inde tutsakhg1 surdurmesin.
- Kendi i~inde mi7
- Tutsaklann en kotusi.i ve sureklisi budur. Bir
ba§kastna tutsakhk, bir gun gelir son bulur. Amn, ki~i­
nin yanll§lara, sapmalara tutsakllgl, ya~aml boyu su-
rer.
- Bize Ki.itahya'da bi~ey demi~tiniz an1ms1yor
musunuz?
- Egemenlik konusunda m1?
- Egemenin yanh~1 konusunda... Demi§tin1z ki.
yoksulun hataSinl kendisi oder. Egemenin yanh~lnl ise
ti.im uyruklan ... ~imdi, biz ne yapt1k ki, boylesine bir
ac1ya tutukland1k.
- Siz yapt1klann1zdan otliri.i degil, yapmad1kla-
nn1zdan otliru ac1 c;ekmektesiniz.
Yapmad1klanm1z?
- Evet ...
- Yigitce vurul?mad1k m1? Oli.ime goz k1rpmak-
s1zm at1lmad1k m1?
- Hakan;m, goruri.iz ki, yanh~Jann1z si.irmektedir.
- Yanh~lanm1z ... Anlat1r miSiniZ?
- S1k1lmazsan1z .. .
- Sizin anlattlklanmzdan s1k1lmak m1? Bu ola-
naks1zd1r ... Neden derseniz, duyduk asker arasmdaki
konu~malanmz1. Hatta, baz1Jann1 l?ehzademiz Musa Ce-
leb; dinlemi§. Kendisi anlatt1... Demekteymi~siniz ki,
askere kalle§Jik yara~maz. Hangi safta sava~a kat1ld1y-
sa, o safta bitirmek, askerligin geregidir. Siz ki, kalle~­
lik ettiniz. Yann hesap vermeye yi.izi.inOz olmayacak-
tlr ... Bunlan, Timur'un ordugAhmda bulunan bir bilge-

Az Ortaklan F: 28 433
nin soylemesi, bizi mutlu k1lm;~t1r. 0 yi.izden, Slkllma-
YIZ soylediklerinizden. Daha da ote, bilisizligimizden
s1ynl1r, yanl1~1m1z1 gori.iri.iz ki, bir dahi i~lemeyelim
Bedreddin, gosterilen postun i.isti.ine yerle~ti bir
iyice ...
- Bize yanl!~m1z1 sormaktasm1z. Akl1m1zm erdi-
gince anlatallm Hi.inkanm. llkin, bir soruyu cevaplaya·
lim izniniz olursa ... Siz asker misiniz, Hi.inkar m1?
Hi.inkar idik ...
Oyleyse, odeviniz en on safta vuru~mak m1·

Bize kavgadan ka~may1 m1 ogi.itlemektesiniz?


Kavga gerekliyse, yap1lmahd1r. Kimseye boy-
le bir oneride bulunmak hakk1m1z yoktur. Tam tersi-
ne, kavganm kazan1lmas1 gerektigi i.isti.inde duruyoruz
biz. Baban1z Cennetmekan Hi.idavendigan anlatt1 Sa-
tu emmimiz. l<osova sava~1 sonrasm1. Su isteyen S1rp-
hy1 ... Baban1z1n bir i~aretiyle, ka~Y ki~i su ko~tururdu
yarallya. Sakahga ozenmek neyin nesidir? Dogru bir
i~ mi yapt1g1?
- Dogru degildi, ya~am1yla odedi ...
- Oyleyse, ayn1 sonuca geldik demekt1r ... Ti-
mur, c!edeniz Cennetmekan Ertugrul Gazi'den bu ya-
na, ti.im ceddinizi ve dahi sizinle, ~ehzadelerini7.in ya-
~am ve noksan yanlarm1z1 ezbere bi!mektedir. Siz Ti-
mur hakkmda ne biliyorsunuz? Nas1lsa devleti ele ge-
~Yirmi~ bir sergerde'den ote? Hi~ ... Timur, akmcllan-
mzdan, ba~buglanmza, ki~ilerinizden, ordularm1za va-
nncaya, nas1l vuru~tugunuzu biliyor ... Siz Timur ordu-
larm:n nice vuru!?tugu konusunda bir bilgiye sahip mi-
siniz?
- Ne geregi var bunun. Askerlerimin yanya ya-
k•n boli.imi.i saf degi~tirmese, yedeklerim ~ehzademin

434
komutasmda gerilemese, biz otagma girip ba~m1 ahr-
dlk Timur'un ...
- l~te asll yanll~ burda ... Siz ordularla vuru~u­
yorsunuz, ama yeke yek vuru~manm kurallann1 uygu-
luyorsunuz. Timur oyle degil... Annacmdaki orduyu,
daha kavga ba~lamadan nice gokerteceginin hesabm1
yap1yor ince ince ... Ba~ansmm gizi burda Sultanm1 ...
$imdiye dek durmaks1zm yenmesinin ve bi.iyi.imesinin
gizi de ...
Y1ldmm, direnip kar~1 g1kacakt1 yine ... Durakia-
dl... K1s1k gozlerini Bedreddin'in gozlerine dald1rd1 bir
sOre. Sonra, f1s1lt1yla direndi yine de ...
- Ama bu yigitlik degil?
- Sizden yigitlik istenmiyor ki ... Ba~and1r yigit-
ligi saglayan .. .
- Hay1r ... Gi.igti.ir, vuru~mad1r ...
Bedreddin, birden «Tutsak bir yigit ... Hig anlam1
yok bunun,» diyecekti. Yutkundu ... Kelimeler; gi.igli.ik-
le yuttu ... Bayezid, egemen olsayd1 hig sakmmayaca-
QI sozlerdi bunlar. Ama, tutsakt1 ... Bir tutsaga duru-
munu an1msatmak, yarasma b1gak sokup gevirmek de-
mektir. Ozellikle, ki~i olarak boylesine yigit bir insana
soylendiginde ...
Bayezid, Bedreddin'in yutkundugunu gorunce,
soyleyeceklerinden vazgeldigini anlad1. Oni.ine bakt1
bir si.ire ... Sozi.ine devam etti bir yan1t alm1~casma ...
- Ama, soylediginiz gibi bunda da ba~an gerek-
lidir ... Ki~iye kag ademle vuru~tugunu sormazlar. Ye-
nip, yenildigidir onemli olan ... Soylemek istediginiz bu
muydu?
- Hay1r... Sizin bir egemen olaral<, vuru~acak
adamlann1z1 kavgaya si.iri.ip, annacm1zdakini yenme zo-
runlulugunuzdan soz etmek istiyorduk ... Ne yaz1k ki,
gag1m1zda kavgalar yeke yek vuru~mayla sonuglanma-

435
makta ... lnsanlar var kavganm i~inde. Binler, yuz bin-
ler ... Ve bunlan yonetecek egemenler, ba§buglar ...
Ba~bug, erleriyle kavga yan~rna girdi mi, yedekteki ge-
·rileyebilir. Cunku, ardmda tutacak bir demir bilek yok ...
0 yuzden Timur, otagm1 tum ordusunun ardma kurdu-
ruyor. Tumune egemen olabilecek bir yukseklige ~lkl­
yor.
Demek sizce, Timur bizden daha gu~IU sava~-

Belki gu~lu degil. .. Kar~1 kar~1ya gelmediginiz


ic;in bilemeyiz. Ama, daha ak1lll ve daha az yanh~ yap-
tiQinl bilmekteyiz ...
- Bizi ak1ls1zhkla m1 su~luyorsunuz?
- Su~lamak bizim i~imiz degil Sultamm. Tartl~l-
yoruz. Eger rahats1z oluyorsamz ...
Tela~la at1ld1 Y1ld1nm ... Ac1 geliyordu Bedreddin'-
in soyledikleri. Ama, konu~tukca, Timur'un yanmday-
ken ogrenemedigi, kabullenemedigi pekc;ok §ey, a~lhp
geli~iveriyordu kafasm1n i~inde. Eski, ta, Kutahya' daki
konu~malanyla bagda~tmyor ~imdiki tart1~may1 ...
Ve bagda~t1rd1kca, yanh~lan kendi gozunde bile
a~1k se~ik beliriyor ... Bedreddin hakh ... Timur, ~imdi­
ye gormedigi bir sava~c1. .. Gel en haberlerden, hep ar-
kadan vuran bir kuc;uk ~apul c;etesi sanm1~t1 o'nu ve
askerini. Enazmdan, kar~1smda kendisinin iki kat1 as-
keri gorunce. irkilmesi, durup du~unmesi gerekirdi. Oy-
sa o, tam tersini yapm1~. en guvendigi askerin binler-
cesini bir gosteri ugruna k1rd1rm1~t1... Timur, sab1rla.
ustune at1lmasm1 beklemi~ti. Kendisi, sab1rs1zca o ne
istiyorsa, on a uygun davranm1~t1 ...
- Yok yok ... Aydmlat1yorsunuz. Ba~1m1zm geri-
lerinde bir gune~ doguyor ... Dileriz ki, bizi daha da ay-
dmlatmlz . . Ve bazen ~1k1~1rsak, bag1~layrn1z. <;:unku,
yaram1z c;ok derindedir. Bilisizligimizi Bgrendikce, yitir-

436
diklerimizin sorumlulugu daha bir gu~le yuklenmekte-
dir yenik omuzlanm1za ...
Musa, lsa'ya bakt1 ac11l ac1h ... Mustafa, yaral1 ol-
dugundan babasmm yanma gelemiyordu daha ... Ama,
hafif s1ynklarla atlatm1~ olan iki karde~. Y1ldJnm'm acJ-
sJyla irkildiler ... Bedreddin, ac1lann1 yureginin kokun-
de duyarak gozlerini klrpl~tJrdJ.
- Ge~mi~ olaylan sadece degerlendirmemiz ge-
rek Sultan 1m ... Eger kusurlanmlZin ustlinde salt yakm-
mayla durursak, yeni at11lmlara haz1r!anamay1z. Birkez
olmu~tur olan ... Yeter ki insan olarak, biz ders alma-
smJ bilelim ...
- Ya burda yapt1g1mJz nedir? Enine boyuna tar-
tl~arak, en saglam sonucu ~1karmak degil mi?
- Oyleyse, siz de bizi bagJ~Iaym1z. Dogrunun
yuzu, k11l~tan keskindir. Bazen, sezinlemeden yarala-
nnJza dokunursak, istedigimizden degil, dogru boyle
gerektirdigi i~in soyledigimize guveniniz ...
- GOvenimiz tamd1r size ... Her zaman tam ol-
mu~tur ...

Bedreddin, yeniden konu~acakt1 ki, iki ~ehzadenin


OrkOntliyle dikildiklerini gordO. Kendisi de, k1p1rdamp
donerken, Timur gorOndu kap1da. Tumunc i~aret ede-
rek, yOrudO.
- Dileriz ve dahi umanz ki, soyle~inizi bozmuyo-
ruz. Hem de yararlanmam1za engel olunmayacakt1r ...
Daha sozlerini bitirmeden, postun ustOne bagd~~
kurup oturdu.
- Yasavu!lanm1zdan duyduk ki, Bedreddin Bilge-
miz, Sultan kannda!?1m1zla soyle~iye oturmu~tur. Kim-
bilir, hangi bilgileri ka~1rmaktay1Z, dedik kendimiz ken-
dimize ... Hemen davramp geldik ... Eger bozuyorsak
soyle~inizi, bagl~lanma dileyip, ~ideriz.

437
Bedreddin, Y1ld1nm'a bakt1. Ylld1nm, ba§ml dikti
hemeno
- Bilgemiz, egemenligin gerekleri konusunda
uyarmakta bizi. Umanz ki, size de yararl1 oluro Onurla-
nmz burda oJman1zdano 00
- Sagolunooo
Bedreddin, b1rakt1g1 yerden ald1 sozu 000
- Getrmi§in olaylan, gelecegin kuruJmas1 ltrln bi-
rer deneyim, birer ornektiro Eger ordaki yanll§lar gere-
gince degerlendirilir, ayn1 kusurlar i§lenmezse, gelecek
daha bir aydmllk oluro Ne var ki, egemenlikler belirli
bir si.iretrten sonra, yanna donukli.ikten vazgelirlero Ne-
den derseniz, yann egemenligin daha trok ki§iye dag1l-
mas1 demektiro Buna raz1 gelemez. egemen ya da ege-
ITocnlero 00 0 yi.izden, hatalar yinelenip durur. 0 yi.izden,
herkezinde yeniden ba~lan1yormu~ gibi gelir ki~iyeo
Ama, aradan biny11Jar, yi.iz y1llar getrende bir de bakl-
hr ki, hitr yeniden ba~lanmam1~0 Bir dogal a~ama si.iri.ip
gelmi~tiro l~te bu yi.izden, tart1~mak trok yararl1d1r. Aim-
mama!-:, don!mamak tart1~anlann i.isti.ine di.i~en gorev-
lerin ba§ta gelenidiro Neden derseniz, siz ahnsan1z bi-
le. dogal geli~im si.iri.ip gidecektir de on dan 0 00

Timur, Y1ld1nm'a bakt1. Ydd~r~m Timur'ao 0 Bed- °

reddin konu~urken, kendi ya~amlannm ve yapt1klannm


ki.itri.ildi.igi.ini.i seziyorlard1. Koskoca bir tarih ve bin yll-
larla oltri.ilen bir si.iretr itrinde, bir insan ya~aml nedir
kiooO
Musa ve lsa, gozlerini sevecenlikle, begeniyle Bed-
reddin'e dikmi~lero Soylediklerini, dinlemiyor, itriyorlar
sanki. 00 Ve tartl§ma, Timur'un da kat1lmas1yla, daha
bir h1zlan1yoro Soz saldms1 ve savunma, bir Timur'a do-
ni.iyor, bir Y1ld1nm'a. 00

Ve gi.ine§, ag1r ag1r lndag1'na dogru sark1yor dl-


§ardao 00

438
8

Timur, Yrld~nm'm geldigini gorunce, tahtmdan


pasta indi. Kar~r(lkh aturdular. Soz, daha ilk agrzda
Bedreddin'in Gsti.ine getirildi ...
- Vaktiyle bize ogutlerde bulunmu~tu Bedreddin
bilge ... Hie birini tutmak alanagr almadr. Tahta ge~mek
istegi, tGmGnG engelledi bunlarm. Sanra da, sava!}lar-
dan ve daha da geli~mek dG~Gncesinden, uygulamaya
alanak bulamadrk. 0 yuzden, pi~manllgrmrz ~aktur.

Yrld~nm'rn bOylesine ,i~ten kanu~masr


Timur'u da
ca~turdu. Kendi dG~i.induklerini
soylemeye ba~ladr ...
- Ge~ende, birkez yakladrk agzmr. Diledik ki,
~eyhGiislf11nhgrmrzr alsm Gstune. Biz dunya gorevlerin-
den vazgeleli cak aldu, diye sozi.i agzrmrza trktr ...
- Kendiliklerinden bir istekte bulunmaz gerc;ek
bilgeler. Neden derseniz. kendi r~rklan oylesine gor-
kemlidir ki, bizden bir katkrya gereksinimleri yaktur.
- Biz de oyle du~Gnduk sanunda Sultan karm-
da~rmrz. Demekteyiz ki, gonulle yapmaz verecegim!z
i~i ... Oyleyse, biz zarunlu tutma(lyrz ... DG~Gncemiz
adur ki, kendisine krzlanmrzdan en kG~GgG alan Ay~e
sultanr verelim. Ve dahi, goreviniz budur. deyip <;:rkCJ-
(Im ...
- Yaprlmr~ i~lerin en dagrusu yerine getirilmi~
alur bizce ...
- Bizce de oyle... Aynca, bir sarun daha var
sizinle c;ozrnek istedigimiz. lc;tenligimizi kanrtlamak is-
teriz gonlunuzde ... Deriz ki, Mustafa Sultan aglumuz,
yaralardan kurtulamamr~, yazrk ki, yitiklere karr~mr~­
trr. Eger izniniz alursa, tarunumuz Mirza'ya, dul hatu-
nunu nikahlamak isteriz.
- Mirza sultan'rn yigitligini gormedikse de duy-

439
duk .. . lsterdik ki, yeti~kin k1z1mlz ola .. . Kendisini da~
mad1m1z gormek, bizi sevindirirdi.
- Damadm1z say1hr. Mustafa Sultan'm e~i. bir
k1z1n1z otduguna gore . ..
-Nas•l dilerseniz. Bursa ve Amasya Ostunden bir
haber var m1d1r1
- Ogrendigimize gore, buyuk oglunuz Suleyman,.
Bursa'da kurultay toplay1p kendisini Sultan ettirmi~ ...
Celebi Mehmet oglunuz da, Amasya'da ayn1 haz1rl1gm
iyindeymi~ .. .

- Bunlar nice bir i~lerdir ki, daha biz sagken,


taht1m1z bolunup, post kavgas1 surdurulmektedir ka-
nnda~lar aras1nda . ..
- Taht dedigimiz egreti oturak boyledir kannda-
~Jmlz... Birkez alt1m1zdan kay maya gorsun, en guven ..
diklerimiz kapmak i~in birbirini yer . ..
Ogullanm1zdan bunu beklemezdik.
Beklemel iydiniz ...
Umutlanm1z gittikce yJk1lmaktad1r.
Hi~y1k1lmasm ... Bugunun yann1 vard1r kann-·
da~1m1z ...Ve post hivbirimizin kallc1 mall degildir. Bed-
reddin bilgemizin dedigince, tarih iyinde hirer ku~uk
noktay1z biz. Ha I§Jiami§IZ alabildigine, ha kararm1~1z .
Onca onemli degil ...
- Onemlidir. Y1klm1m1za, y1k1m eklenmektedir
bu haberler geldikce. Dilerdik ki, birkay zaman iyin oz-
gur olallm . . . Dilerdik ki, ogullanm1za gereken dersi ve·
relim .. .
- Verirsiniz. Gunu gelende, insamn yapmayaca-
QJ yoktur. Hele sab1rl1 olun azbiraz ...
- Sab1r. .. Tutsag1n sabn, kurtulmak Ostunedir .. .
- Biz, lzmir Ostune vanp, Anadolu'daki tum Hris-
tiyan bayraklarm1 indirmek dileriz. Siz, yorgunsunuz .

440
Ak~ehir'de din(eniniz azbiraz ... DondOgi.imi.izde konu-
~ur, bir karara varmz ...
<;rkrp gitti yanrt vermeden ...
Timur'a ge(en haberler, hemen Bayezid'e de ula~­
tmlryordu. Gi.inlerdir acr ic;inde krvranmakta. Musa ve
Is a, babalarrnrn yanrndan ayrr!mryorlar ... Bayezid, der-
dini bir onlara dokilyor, bir de ugradrgrnda Bedred-
din'e... Ugramazsa, c;agrrtryor ... l~te, son haberler yi-
ne krvrandrrmaya ba~ladr. .. Gozlerini devirdi Bayezid ...
Musa'ya i~aret etti ...
- Srkrlmaktayrm §ehzadem ... Vargit. c;:agrr bil-
gemizi. Bizim dilimizden iyi anlamaktadrr. Acrmrz pan-
zehir ister, o zehir sunsa bile, sonradan anlamaktayrz
ki, ic;:imizin bunaltrsrn r hafifletmektedir. Katlanmakta-
yrz ...
- Baba, bildigimce dinlerim ki, Bedreddin, yi.ice
bir bilgindir. Hemen gidip c;:agrracagrm. Ama, gOcen-
mezseniz, bir~ey sormak dilerim ...
- Buyur sor ...
- Siz ki, c;:abuk krzan bir insansrnrz. Nice daya-
nryorsunuz Bedreddin'e?..
- Bedreddin, bundan c;:ok genc;:ken de, bizi azar-
lamr~trr da on dan ... Ki.itahya beyi ve ~ehzade iken,
zorlukla c;agrrtmr~trk yanrmrza. 0, Mrsrr yollarrna dO~­
mO~tO. 0 zaman da boyleydi. .. Diyelim ld, biz yenigiz.
Tutsaklarr azarlamak kolaydrr. Oysa, tutsak olmadrgr-
mrz zaman da daha dogrusu, Bedreddin'in deyimiy(e
egemen oldugumuz zaman da, bizi ha~lamr~trr. Kaldr
ki, kac;:kez Timur'u bile azarladrgrnr gormO~OzdOr ...
- Anlryorum baba. Degeri Timur'un begenisinden
degil, kendi bilgisine gOveninden gelmektedir. Sizin de,
Timur'un da hatta bizim de saygrnlrgrmrz bo~una de-
gil. ..
- Degil ~ehzadem ... BirgQn bu utandmcr ya~am-

441
dan kurtulur, ger!(ek guci.imuze kavu~ursak, ilk i~imiz
o'nu bulup, devletin en yi.ice gorevine oturtmak ola-
caktlr. Bir dedigini ikiletmeyecek bir yetk;yi ellerine
teslim etmeyi, gorev sayacag1z. Belki ilk a£pzda bizim
egemenligimize zararl1 gibi gelecektir. Ama, biz guven-
liyiz ki, Bedreddin, diledigini yapanda, i.ilkemiz, hem
daha geli~ecek, hem daha mutlu insanlann toprag1 ola-
caktlr.
Ben dahi sizin gibi di.i~Onmekteydim ...
Salt biz degil oglum ... Timur da ...
Acaba kahr m1 Timur'la ...
Bakal1m ... Hele bir gagmn, agzm1 yoklaya-
hm ... Ogreniriz niyeti nedir?
- Buyrugunuz ba~1m1z i.istune baba ..
Mus a seyirterek !(lktl otagdan ...
*
**
Gecenin koyu karanhgmda bir golge belirdi !(adlr-
lann arasmda ...
lkirciksiz ad1mlarla, Bedreddin'in !(admna dogru
yi.iri.idi.i ... Sessizce girdi ... Satu, !(Oktan derin uykuya
dalm1~t1. Bir sOre bekledi kapmm agzmda ... <;ad1rdaki
iki ki~iden hangisi Bedreddin ay1rmak i!(in. Sonra, usui-
Jaclk sokulup, omuzuna uzand1... Parmaklan deger-
ken uyand1 Bedreddin. Sanki, uyumuyordu ...
Kas1m Feyyumi'yi gorOnce, yOzO aydmland1 ... Di-
kilip oturdu yatagmda ...
Feyyumi karmda~1m1z ...
$eyhim ...
Bizi mutland•rdm1z.
Mutlanan biziz ...
Ag1r a!;w dogruldu sonra. Satu'yu uyarmamak 1gin,
d1~an ~1kt1 ...
GokyuzOnde bulamk bir Ay' dan par!(alar vard1.
l~1klan yeryOzOnO aydmlatmaya yetmiyor ama, yine

442
de belli belirsiz goruli.iyordu istenen. Feyyumi hemen
ardmdayd1.
<;ad1rdan bir iki ad1m uzakla~l.
Oturdu sonra ...

Bas1lmaktan iyice yat1p, kurumaya yuz tutmu;; ~i­


menlerin ustune bagda§ kuruverdiler.
- Bize bir haber mi getirmektesin?
- $eyhimiz buyurmaktalar ki, ozleminden gozle-
rimiz yollarda ka(ml§tlr.
- Oh ... Demek gel buyrugu verildi. Durmayal1m
oyleyse ...
- Gelirken bir at daha yedekleyip, hemen ;>u te-
penin ardma baglad1m. Tum gun sizi kollad1m, bir pun-
dunu bulup, ;>eyhimizin buyrugunu iletmek i~in.
- Hi~ beklenir mi kannda§lm ... Boyle gunde hi~
beklenir mi?
- Ola ki bir gi.i~li.ikle kar§lla§lnz, dedim. lbn-i
Haldun ustanm anlatt1g1 gi.i~li.ikler gozi.imi.izi.i y1ld1rd1
bir iyice.
- <;ok iyi yapmi§SiniZ. Ama, ak§am olur olmaz
haberleseydiniz.
- Siz sultanlara ogi.it vermekten, bu olanag1 ta-
mmadmlz ki bana §eyhim.
Hak!lsm1z. Hadi ... Hemen yola di.i;>elim.
Hay hay ... E§yan1z1 almayacak m151n1z?
Kendimizi a(lyoruz, yetmez mi?
Nice buyurursamz ...
- Yol gaster bakahm.
Yuri.idu bir ka~ ad1m. Duraklad1... Feyyumi de
onunla bir(ikte duraklad1.
- Hi~ birine degil ama, Satu emmimize bir ho:;;-
cakal. demek dilerdik.
- Buyrunuz deyiniz.

443
- Olmaz. Gittigimizden kimsenin haberi bulun-
mamah.
- Nasrl isterseniz ...
Yuruduler ... Adrmlannl uzun uzun ntryor, kimseye
gorunmeden hemen tepeyi a~mak amacryla ace:e edi-
yarlardr. Nobetciler guvenlikten gelen bir aldrrmazlrkla,
iyice seyrekle~tirilmi~ti ...
Tepenin ba~rnda, Ayr~rgrnda iki golge belirdi bi-
ran. Sanra bayrr a~agr kayrp, yitti ...
*
**
Musa ilkin ~adrra girdi. ~eyhaglu Satu, sazrnr ku-
caklamr~. kendi kendine soyleyip, ~almaktaydr. Cadr-
nn dr~rnda askerler taplanmr~. soylediklerini begeniyle
dinliyarlar. Kavgalardan, olUp oldurmelerden soz edi-
yar Satu... Ki~inin boylesi bir alu~um i~indeki ge~ici­
Jigini, yumrugun ak(l nice yendigini anlatryar her kav-
gada ... lhtiyar ama puruzsuz sesi, agrr agrr yukseliyar.
Cadrnn kryrlanndan ta~rp, tum avaya yayrlmak ister-
cesine gu~leniyar giderek. Musa, bir sure bekliyar ne-
fesin bitmesini. Bitecegi yak. Satu, Bedreddin'den hrz
almr~ gibi, bir destana ba~lamr~ ki, sanu belirsiz. Ara-
ya girip saramryar da ...
Bakrndr ... Cadrnn i~inde yak Bedreddin. <<Burda
almadrgrna gore, Timur'un yanrndadrr,» du~uncesiyle
~adrrlar arasrndan ataga yurOdu. Yasavulba~r ve goz-
culer buyruk almr~ almahlar ki, hie; engellemediler Mu-
sa'yr. Kaprdan girip, atag agasrna dagru yurudugunde
Timur seslendi: - Gel sultan agullugumuz. Biz de baba-
nrza bir haber iletecektik. Siz ula~trnrsrnrz artrk.
- Nasrl buyurursanrz efendimiz.
- ~imdi ilettiklerine gore, buyuk ekeniz Emir Su-
Jeyman, Bursa'dan devlet hazinesi ve gorevlilerini tap-
Jayarak, gemilerle Urumeline ge~mi§. lzmir OstOne var-
mayr kararla~trrmamr~ alsaydrk, hemen bitirirdik i~ini.

444
Vine de, Bizans kralma buyruk gonderdik. Bizim adum
za tutuklay1p, bekletsin, diye. Bakal1m nice o!acak. Oy-
sa biz dilerdik ki, Urumeli ve dahi Anadolu sultan!1~jl
ka~aklann degil, merdlerin eline ge~sin. Umardll< ki.
babasmdan 61i.imde, dirimde aynlmayanlar, bu gorke-
me lay1k bulunsunlar ...
- Babam1z sagd1r Sultan1m! Ve dahi Hakan odur!
- Biz kocalar art1k ya~am1m1zm ~ogunu geride
b1rakt1k. Sozi.imi.iz bizden sonrasmad1r.
- Sonrasma kimin kalacag1 bilinmemekte.
- Bilinmemekte hakiiSiniZ. Ama, s1ra gozetilirse
demekteydik.
- Bizim tahtta, gorkemde gozi.imi.iz yoktur. Di-
lerdik ki, herkes yerinde egemenligini sUrdi.irsUn.
- Biz de dilerdik ki, Sultanlar sizin gibi akl1 ba-
~mda ki~iler olsun.
- Bize oldugumuzdan ate bir deger verirsiniz.
- Hay1r, dogruyu soyleriz. Bedreddin Bilgenin
soyle~ilerinde bulundunuz. Bilirsiniz nice cesur, ama ni-
ce bilgili oldugunu. Neden, di.inyaya ili~kin isteklerden
s1ynlabildigi i~in. Bir sultan da, sizin gibi di.il?i.inende,
goreve en lay1kt1r. Neden derseniz, ki~i sorumlu!ugu
bilirse, odevini tam yerine getirir. 0 yi.izden, bizim di-
legimiz budur, dedik.
Musa, sesini ~1karmadan dOndi.i ...
Ekesinin yapt1gm1 soylerken. kendisini si.izmek-
teydi Timur. 0 yi.izden. duygulanm tam belirtemedi.
Ama, d1!?an «;1kar «;1kmaz, di§lerini s1kt1. Yanaklarmda
bir tik belirip, yitti. ..
«Bayezid, bunu kimsenin yanma komaz. Bili-
rim ... Bir kurtulursa, hesabm1 sorar herkesten bir bir ...
Ka~ak kocalardan da, Emir Si.ileyman ic;in toplanan ku-
rultaydan da ... Yeter ki, kurtulsun burdan. Am a, o kur-

445
tulamazsa, biz vanz. Ve dahi tumunden bunun hesabm1
sormak, and1m1z olsun ... »
Yurudu ...
Bedreddin yoktu hir; bir yerde ...
Ostelik bu yeni haber, busbutun s1kacakt1 baba-
smm canm1. Timur, haberleri kendisi vermi~ti daha on-
ce. Ama, :;;imdi gelenlerle, durum bir iyice peki~mek­
te ...
Bedreddin'i unuttu ...
Son haberleri babasma iletmek amac1yla, otaga
ula~tl. Ba~1 yerde, kendisine soylenenleri anlatt1, Sul-
tanllk onerisi dl~mdakileriyle. Sonra dikti gozlerini ba-
basmm k1s1k gozlerine. Bir sure du~undu Y1ldmm.
- Anla~1ld1... Mirza, istese yakalard1 Su!ey-
man'l. .. Timur, bizi bolmek ister. Mehmet bir yanda
Suleyman ate yanda Hunkar olacak. Belki bir de bizi
salacak sonradan ustlerine... Biz, Osmanogullan, ba-
ba ogul kavgaya tutu~acag1z. Anadolu birligi parr;ala-
nacak bir iyice. Ve dahi Timur'un ardmda hir;bir gur;
bulunmayacak. Bedreddin bilge'nin hakk1 var. Bu ya-
man bir adam. Buyuk bir sava~c1, ondan da buyuk bir
yonetici. Alacag1m1z r;ok ders var ... Var ya ne r;are ki,
tutsag1z ... Onceden ak1l etmeliydik bunu. Ak1l etmeli,
uyu~maya gitmeliydik. Size ogudum olsun yigit ~ehza­
delerim. Eger annacm1zdakini tam tan1m1yor kendinize
akilca guvenmiyorsanlz bir sure ir;in uyu~maya gidin.
Bilin ki o anda ban~. sava~tan iyidir ...
Dikildi birden.
- Hani Bedreddin Bilgemiz ... Tam o'nunla dert-
le~ecek s1rad1r. ..
- Her yere bakt1m Sultan 1m. Yok ...
*
**
Feyyumi, onune du~erek at!ann yanma getirdi
Bedreddin'i... lkisi de, uzunca b1rak1lm1~ ipleri nede-

446
niyle, otlamaktayd•lar. llkin Bedreddin bindi ... Ardm-
dan Feyyumi. .. Dag1n yoresini dolandllar ay 1~1gmda.
Yon tutturarak, Aksaray UstUne sarkt1lar ...
Hi~ konu~muyor, durmaks1zm, Timur'un denetim
bolgesinden uzakla~maya ~al•~•yorlardl. Bedredd:n,
«Eger bir gUn kazan1rsak, yeniden ~agnlamas1 mUm-
kUnsUzle~ir. Bir koca gUnde, Timur atl1lannm bile gi-
demiyecegi oi~Ude uzakla~m1~ oluruz. Yeter ki, bu ge-
ce ve yann sabah1, sonra da tUm gi.inU uykusuz gec;;i-
relim,)) diye dU~UndU.

Hankah'm bah~esine atlanyla girdiler ...


Toz igindeki bedenleri, yUzleriyle, yaban yaben
bakt1 onlara dervi~ler. Ahlati, kendi hUcres:nden g•k-
t•gmda duraklad1 birden. Scnra at1!1p, yere inmek Uze-
re olan Bedreddin'e sanld1. ..
- $eyhim, ~eyhim ... Ozleminiz oylesine bi.iyU-
du ki igimizde, dayanamay1p, Kas1m kannda~1m1z1 yol-
lamak zorunda kald1k.
- Bizde de oylesine ti.itmekteydi ki $eyhim, ge-
celerle gUndUzleri birle~tirdik Feyyumi ile. Ve dahi ha-
bercilerden daha once ula~t1k buyrugunuza. Sag escn
gormekten mutland1k. Yanndan daha bir umutland1k ...
- Ya biz ... Cazibe kulunuz, son gUn Jerde hi.ic-
remizden g•km1yordu. Feyyumi gittiginden beri, Mariye
ile birlikte, dU~Ierinde sizi goriiyorlar. Biz yollarda es-
tik, atm1z1n ayaklarma sard1k dO~iincelerimizi. ..
- Belli $eyhim ... At1m1z bu yiizden boylesine yu-
riik glklp, yolumuz dii~iincelerinizden otiirii boylesine
k1sa siirdii ...
- Biz ki, mucizelere inanmay1z ...

447
- Yaratt1gm1zdan otOri.i olsa gerek ...
- Oh. yi.izi.ini.izdeki toza, ayagm1zdaki bal~1ga
:bile yi.iz si.iri.ip, gonOI di.i~i.irmek dilerdik. Ama, bilmek-
teyiz ki, pek yorgunsunuz. Tez varm hi.icrenize. Tez
dinlenip, kavu~un kulunuza ...
- Aman ...
- Amam zamam yok Bedreddin $eyh.. Sizinle
konu~acaklanm1z uzun, bizim zaman1m1z pek azd1r. 0
yi.izden, kulunuza, oglunuza aymmz zamanm1z1. Yann.
sabahtan ba~layarak giri~iriz ozlemimizi gidermeye ...
- Nas1l buyurursamz. Biz umard1k ki, gelir gel-
mez eteklerinize kapanmakl•g•m•za izin vereceksiniz.
Hi.icremizin kokusu burnumuzda tOter. Sizin soyle~ile·
riniz i~imizde biter ...
- Ya biz ... Zamam do Ianda bir i.irki.inti.i girrii i~i­
m;:ze. Dedik ki, ya gelemezse, ya gelmezse ...
- Siz buyurduktan ote, gelmemek de gelememek
de mi.imki.in mi.idi.ir? ..
- Oyle bir egemenin yanmdasm1z, lbn-i H11fdun
usta oyle ~eyler anlatt1 ki. ..
Bilesiniz ki, o ne anlatt1ysa dogrudur ..
- 0 zaman pek hakhyd1k korkmaktan ...
- Hay1r, haks1zdm1z ... Bilmeliydiniz ki, di.inya
egemeni olsa Timur, oldu da ... Pek buyruguna agdi-
rcme7. bizi. Ama, siz ~ag1randa, durum degi~iktir. c;on-
ki.i Timur kuldur $eyhim... Egemen bile olsa ... Siz
se ... - Duraklad1. .. Uzun uzun, ozleminin ti.imi.ini.i gi-
dermek amac1yla bakt1 Ahlati'nin yuzOne. - Sizse, Tan-
rl'smlz ...
- Bizim Tanr1m1z, sizsiniz Bedreddin $eyh ...
Uzatmaym1z, dinleniniz. Yoksa. bizi karanm1zdan dtln-
dOreceksiniz. Ozlemimizi gideremeyip, hemen girecegiz
hOcreye. Hemen ba~Jayacag1z erbain c;:ekmeye ... Oy-
sa, dinlenmeniz, ondan ote, taraf1m1zdan bir gOzel de-

448
netimden ge~irilmeniz gerek. Bakallm verdigimiz ila~lar,
onerdigimiz dinlenme ne denli yararh olmu~.
- Biz, hastallg1 unuttuk ~eyhim. Siz nice dost-
sunuz ki, bizi bizden ate di.i~Onmektesiniz.
- Bilmekteyiz sizin degerinizi. Ve kulunuz olmak
mutlulugunu odemeye ~abalanz.
Bedreddin, birden diz ~okti.i. Ahlati'nin davranma-
sma b1rakmadan, kapakland1. Z1plad1 ya~h adam. Ya-
~mdan umulmayan bir ~eviklikle, z1play1p geriledi. ..
Sonra, sanld1 omuzlanndan Bedreddin'e... Ag1r ag1r
dogruldular. lkisinin de gozlerinden ya~lar SIZJyor, Ah-
lati'nin ak sakallanm 1slat1p, grile~tiriyordu ... Bedred·
din'in yOzO yol yol ... Ge~ip geldikleri ~ciOn ortasmdan
1rmak ak1t1rcasma damllyor gozya~lan ... Ahlati, son
bir h1~kmkla, dogruldu ... ltekledi Bedreddin'i ...
- Biliriz ki, kolay dinmez bizim &zlemimiz. Siz
akan bir 1rmaks1zmz. Biz, si.Jsuzluktan yanmakta olan
bir ~ol ... Siz bir aga~sm1z, biz golgeyi unutmu~ bir
kul. .. 0 yi.izden, gitmezseniz ~imdi. Gidemeyiz biz de ...
Ummuyorduk boylesine tez yeti~eceginizi. 0 yOzden,
baz1 i~ler kotarmak i~in soz vermi~tik. ~imdi, gelende,
oylesi ~a~kmla~tlk, oyle ~ok sevindik ki ...
Bedreddin, ba~m1 egdi. Boynu kendiliginden bO-
kOidO. Azarlanm1~ bir ~ocuk gibi, alt dudagm1 sarklta-
rak bakt1 Ahlati'ye. Sonra ag1r ag1r dondO ...
Geldikleri hankahm i~inde duyulmu~. Cazibe, ka-
pm•n ardmda titreyerek bekliyor Bedreddin'i. .. Oglu Is-
mail ise, ayaklannm dibinde dolan1p, m1z1ldanmakta.
Ka~ zamand1r yOzOnO bile unutmaya ba~lad•9• babas1·
n1 gorecek. Ne var ki, gelmiyor bir tOriO.
K1zgm gOne~in altmda, Ahlati ile durmaks1z1n sa-
nhp kokla~maktalar ...
Sonunda, Bedreddin, a~1r a{J1r ilerledi kendi hOc-

Azap Ortaklan F: 29/449


resine dogru... Ahlati, ardmdan bakt1, kap1dan girin-
ceye. Sonra o da doni.ip, d1~an ~akt1 ...
Cazibe, daha kapmm online geldiginde, yana ~e­
kilip, ardmadek a~t1... Bedreddin, duralamadan girdi.
Ismail, ayaklanna doland• hemen... Cazibe, kavray1p
~ekti oglam. Bedreddin'in yi.izi.ine bakmca, gerekli ola-
nJ gordi.i ...
- Efendim, oylesine beklenmedik geldiniz ki, si-
zin ozleminizle tutu~an Cazibeniz ve yavrumuz Ismail
bile ~a~md1k ... Biz, yollan hesaplamaktayd1k, insan di.i-
~i.incesinin h•z•yla. Atm1zm ad1mlanm say1yor, mola ve
dahi konak yerlerinde di.i~i.ini.ize girip, gi.ine~i i.isti.ini.ize
dogdurmamak i«;in ~aballyorduk. Ama, ti.im hesaplan-
mJz yamldJ. Vel olup estiniz ...
Daha ~ok konu~amad1. lsmail'i yana allp, atJldJ
boynuna ... Tozlu yi.izi.ini.i, dizgin tutmaktan sertle~mi~
parmaklanm opti.i uzun uzun. Sonra, oglunu kucagma
verdiginleyin, hankahm ortasma yap1lm1~ ~ad1rvana
ko~tu ... Bir tahta kova soguk su doldurdu ordan. Ote-
ki kovay1 kaparak, a~ocagmm kazanmdan s1cak su al-
dJ... lkisini birden yi.iklendigi gibi, hi.icreye getirdi. ..
Y1kansm Bedreddin ... Suyla antsm yorgunlugunu di-
ye ...
Duvara, yi.ikli.ikle birlikte bak•llnca oyulmu~ gibi
duran banyonun kapJSJnJ a~tJ. .. Koval an, bel yi.iksek-
ligindeki ~Jkmt•ya koyarak, bakmd1. ..
Bedreddin, ikiletmedi... He men gegti banyoya ...
Kansmm hazJrladJQJ suyu JIJ~tJrarak, kille gi.izelce ovu-
na ovuna y1kand1. Hemen ~1kanp uzattJQJ ipek havluy-
la kuru land• bir gi.izelce ... Ardmdan, Ahlati'nin doni.i-
~i.inde verilmek i.izere bJrakt•9• aba uzat1ld• eline. llkin
~a~1rd1. Almak istemedi. ..
- Bir yedek abam1z oldugunu bilmezdik ...
- ~eyhimiz bJraktJiar. Donu~Oni.izde, abamzm es-

450
kiyecegini dU~UndUklerini belirttiler ... Ben de sakladrm
bu gOne ...
- Bizim abamrz bundan daha sevgiliydi gozU-
mUzde.
- Yrkayrp saklamam igin bagr~laymrz. Dilerseniz,
sabahleyin yine onu giyersiniz.
- Dileriz kadmrm ...
Crktr banyodan.
Yumu~ak mindere bagda~ kurup oturdu bir sU-
re ... Og(unu kucagma ahp, ok~ad1. ..
- Eh ismail'im ... Bak gidip dondi.ik ... Nice bul-
dun bizi bakallm ...
- lyi buldum babam ... Cok iyi buldum ...
- Eh, demek ki, di.izeldik bir iyice. Yaradr $eyhi-
mizin ilaglan.
Birden gozleri kansma takrld1.
- Birtek ozlemimiz vardr igimizde, bizi yakrp ka-
vuran. $eyhimizden uzaktrk. Onun buyruguy!a. Ya niye
gotUrmemi~tik kadmrmrzr giderken ... Bu dU~Unce za-
man zaman igimizi eritti. Ne var ki, buyruk gelmeden
seyirtmek olmazdr ...
Cazibe, gozlerinde panldayan ya~larla diz goktU.
dizinin dibinde.
- Birkez bile anrmsamr~ olmanrz yeterli efendim.
- Birkez mi? Bizim baghllklanmrz sUreklidir ha-
tunum. Bizim bagllhklanmrz, gozUimeyesiyedir. DU~Un­
mek odevimiz oldugundan degi(, salt igimizi tutu~turan
ate~ ve dahi ozlem yUzUnden unutmadrk sizi ...
- Efendim ... Efendim benim ...
Kapaklandr kadm. Ismail, bir kolunu babasmrn ba-
cagma sardr. Oteki kolunu anasmm boynuna ... Uzun
uzun kokladr bir birini, bir otekini. Sonra, durumdan
srkrlmr~casma, kalktr. Kapryr ardmdan gekerek, avluya
zrpladr ...

451
Bedreddin de, Cazibe de, lsmail'in gittigini sezinle-
mediler. Biri boynunda, biri bacagmda, kolunun ag1rh·
{11m duydular uzunca bir sure. Sonra, ikisi aym anda
ac;t1Jar gozlerini. Ismail yok ...
Biran, ku~kuyla taradllar odamn ic;ini.
D1~an c;1km1~ ...
Kollanm ac;t1 o zaman Bedreddin... Sevgiyle so-
kuldu Cazibe ... Abanm k11Janna surttu burnunu. Kok-
ladl, uzun uzun. Ve kollannm tum gucuyle sanld1 ko-
casma ...
Bedreddin, kansmm ag1rhgm1 ta~1maktan yorul-
mu~casma uzand1 mindere... Mmltllar doland1 sakai-
Jannm arasmda... Gozleri kendiliginden kapand1. Ca-
zibe, yol yorgunlugunun nice bast1rd1gm1 birden sezin-
Jemi~ gibi dogruldu. I~Jemeli, ince yorgan1 alarak, ort-
tu boylu boyunca. Sonra, gozlerini dikerek, dizc;oktu
ba~ucunda.
*
**
Hucrenin yan karanhgmda, ba~ba~a oturdular ...
Bedreddin, gezisinden edindiklerini, ogrendiklerini an-
lattl tum ayrmt1lanyla. Ahlati, hie; sozunO kesmeden
dinledi. Timur, Bayezid ve Bedreddin'in uc;Ju konu~­
masml da bellegine yerle~tirdikten sonra;
- C1kard1g1n1Z sonuc; nedir ~eyhim? Diye sor-
du ...
- C1kard1g1m1z sonuc;... Daha once «;1kard1klan-
m1zdan hie; farkh degil... Ki~isel egemenligin hmc1 vu-
ru~tu bildigimizce. Ve dahi, akh daha iyi i~Jeyen ba-
~ardL
- Sizin deneyimleriniz ac;1smdan degeri nedir
bunun?
- $udur ki. Timur ya da Bayezid yenseydi, de-
gi~ecek hic;bir ~ey yoktu ... Bizim bildigimiz, insanlarm,
kendi egemenlikleri ic;in vuru~masmm bir anlam1 oldu-

4 2
"udur. Ger~i, Timur da, Bayezid de kendi egemenlikleri
i~in vuru§maktadrrlar. Ama, onlar adrna vuru§an yrgrn-
lar, bunun bilincinde degildirler. Sanmaktadrrlar ki, biri
kazanrrsa, egemenlik kendi·lerine ge~ecektir. Yanlr§ ...
Yrgrnlar t>grenmeli egemenligin ne oldugunu. Ve dahi
bunun ekonomik bir anlam ta§rdrgrnr. Bilmiyorlarsa, el
adrna degirmene su ta§ryorlar, demektir. 0 bakrmdan,
gorevimiz ~ok ... lnsanlara, emegin degerini anlatmalr-
yrz. Ba§arabilirsek bunu, bilin~lendiririz onlarr. 0 za-
man, ba§kasr adrna egemenlik kavgasr vereceklerine,
kendi adlarrna bula§rrlar kavgaya ... l§te, bizim vardr-
grmrz asrl sonu~ budur ...
- Anlamaktayrz $eyhim ... Anlamakta ve bu ge-
zinin sizin icin nice yararlr o~dugunu gormekteyiz. 0
yuzden kutluyoruz kendimizi. Tam zamanrnda doguya
gonderdik sizi. $imdi uzanrn. Bir guzel denetimden ge-
~irelim. Cigerlerinizi, barsaklarrnrzr gozlemliyelim ...

Direnmedi Bedreddin. Uzandr §eyhinin buyruguy-


la. Ahlati, uzun uzun nefes aldrrrp, oksurttu. lnce par-
maklarryla, gogsunu, srrtrnr yokladr. Barsaklarrnda gez-
dirdi elini ... Gozleri r§rldayarak dogruldu.
- Umdugumuzdan daha iyisiniz. 0 yuzden. asll
anlatmak istediklerimizi belirtebiliriz.
- Anlatmak istedikleriniz7
- Elbette ... Sizi niye cagrrdrk acele olarak? Niye
boylesine arttr ozlemimiz?
$a§rrarak baktr Bedreddin. Ahlati, sanki bir giz
acacaktr.
- Yeni bir a§ama gectiniz belledik gelirken. Biran
once, bizi de ula§trgrnrz yere gotureceksiniz umduk.
Ve dahi sevindik. Atrmrz bu yuzden kanatlanmr!;) gibi
seyirtti. Biz yorgunlugumuzu sizden aldrgrmrz dO§Once
gucuyle duymadrk ...

453
- A§ama ... Size yeti§mek mumkun mu ki, boyle
konu§ursunuz :;!eyhim...
- Bilmektesiniz ki. ..
Sonunu getirtmedi Ahlati. Hemen kesti sozunu ...
- 8irakrn1z bunlan. Bildigimizce, sozle ge~irecek
zamamm1z yok bizim. 0 yuzden, soz veriniz bize. Soz
veriniz ki, bundan ate soylediklerimiz ve yapt1klanm1za
yads1mas1z evet diyeceksiniz. Bizim i~imizde tutu§an
ate§ budur. Ozlemimize kaynakl1k eden ve dahi size
kavu§mayl ~abukla§tlran, as1l dO§Oncelerimizdir.
- Siz ki, hep dogruyu i§lemi§siniz ya§amrn1zda.
Nice olur ki, biz yads1yal1m. '
- Soz degil mi?
- lstediginiz salt soz mu :;leyhim ... Biz camm1z1
adaml§ken.
- Sagolun :;leyhim ... Sizden bunu beklerdik ...
Bekledigimiz i~in de, yamlmaktan ~ok korkard1k.
- Bu sozler k1rar bizi. GUcendirir.
- Biz, bize nice gucenirsek, §eyhimiz de o denli
gucenir. Korkumuz yoktur bundan.
- Buyruklann1z canba§ ile yerine getirilecektir.
Ku§kunuz mu var?
- Ba§kalan olsa, ku§ku duymay1z. Ama, siz bi-
zim §eyhimizsiniz. 0 zaman, direnme hakkrna da sahip-
siniz demektir. Ku§kumuz bu yuzdendir. $imdi rahat1z.
Ya§am1m1z boyunca arad1g1m1z prnara ula§ffil§ kadar
rahat ... Bir de i§levimizi bitirdik mi, gayri artacakt1r
mutlulugumuz.
Sesini ~1karmad1 Bedreddin. Sezinlemekteydi ar-
drndan gelecekleri. Sezinlemekle yetindi. (:i.inki.i, Ahlati
de, sesini ~1karm1yor, salt sevgen sevgen bakmakla ye-
tiniyordu.
Sonunda ayakland1.
Elinden tuttu Bedreddin'in. Bir ~ocugu yi.iri.iti.irce-

454
sine dikkatle, sOrOklemeye ba~lad1. Hankah'm toren
odasma gelinceye yOrOdOler yan yana ... Ne Bedreddin
bir kelime konu~uyordu, ne Ahlati. .. Geni~ avluyu, ye-
ni ~ad1rvam gegtiler. Dipteki, bir cami bOyOkiOgOndeki
salona ula~t1Jar. Kap1dan girer girmez irkildi Bedred-
din ...
DOnyanm dart bir yanma dag1lm1~ Ahlati dervi~Je­
ri, salonda toplanm1~lard1. TOrnO, yere diz gokmO~.
gozleri duvarlarda, sayg1yla bekle~mekteler ...
Ahlati, Bedreddin'le birlikte girince, tOmO birden
sayg1y(a ayaga dikildiler.
Ahlati, ag1r a{Jir aralarmdan gegirdi Bedreddin'i ...
Tam ko~ede otekilerden biraz yOksege konulmu~ pas-
tun OstOne g1kt1lar ... Diz goktOier yan yana ... Ahlati'-
nin bir i~aretiyle, dervi~ler de oturdular ...
Bir sOre, tek tek dervi~lerinin gozlerine bakt1 Ah-
lati. Sonra, yumu~ak sesinin tOm I(JmJyla soze ba~la­
dl. ..
- Dostlanm... Karmda~lanm ... Ya~am1m1z, el-
birligiyle gergek dosta ula~mak igin gaba(amakla gegti.
San1yoruz ki, dogru(arm aranmasmda, sezilip ogrenil-
mesinde, kannca karannca yard1m ettik birbirimize ...
Siz gOcOmOzOn yetmedigj yerde, inancm1z ve odenme-
si olanaks1z bag(lllgm•zla, bize destek oldunuz. Biz, dO-
~Oncemizin doruklarmda esen yelden size serinlikler
sunduk... BugOn, burda Hankah1m1zm tOm dervi~Jeri
toplanm1~ bu(unuyoruz. Bizden size soylenecekler
vard1r ... Belki sizin de bize iletecekleriniz bulunmakta-
dlr. Diledik ki, karanm1z birlikte ula~t1g1m1z gOzellikler
ortam1 olsun ... c;onkO, biz ne hOkOmdanz ... Ne de in-
sanlar Ozerinde egemenlik kurmak kayg1smdaki bir so-
mOrgen ... Tek di(egimiz o(mu~tur insanlardan. Biling-
Jenmeleri, kendi haklarma raz1 gelerek, dosta ula~ma­
lan. Bunun igin izledik onlan. Bu yOzden, her birine ve-

455
rebildigimizi verip, alabildigimizle yetindik... Diyecek-
siniz ki, HOseyn-i Ahlati, ~imdiye boyle konu~mazd1 ...
Nedenini a~1klanz tOm sorulanmzm. HOseyn-i Ahlati
boyle konu~maz ise, geni~ zaman1 oldugunu bildigin-
dendi ..• Ama, §imdi yine bilmektedir ki, zamam yok-
tur art1k ... Hankah1m1z, ~imdiye sizin gOzel inan~lan­
nlzla gorkemlendi. Dileriz ki, bundan boyle de, bilginin
pman olarak yeryOzOnOn tOm derelerinde aksm... 0
yOzden, uzak diyarlardan ~ag1rd1k her birinizi. Geldi-
niz... Biz, dosta ula~mak i~in nice ugra~t1ksa, siz de
oyle ugra~tlniZ, ugra~maktaSiniZ. Kendimizi ol~tOk, bi~­
tik ... Sizleri de ... Her birinizin a~amalanm, bilin~lenme
oi~OnOzO bilmekteyiz, kendi bilincimiz oi~OsOnde ...
Ama, her zaman belirttigimiz bir~ey daha var ki, tOmO-
nOz bunu bilmektesiniz. Bizim varacag1m1z son doruk,
Bedreddin ~eyhimizin ba~Jang1~ noktas1 oldu... Bizim
ula~acag1m1z menzilde o, y1llard1r mekan tutmu~ bu-
lunmaktaydl da, daha otelere varmak i~in, bizim ula~­
mamiZI beklemekteydi. 0 yOzden, ~imdi o menzile
ula~m~~ bir yolda~m1z olarak belirtiyoruz. Biz, sizin
tamkhg1n1zda, Bedreddin bOyOgOmOzO, ~eyh belledik.
Ve dahi yine sizin tan1khgm1z geregince, kendilerinin
dervi~i olmay1, ya~am1m1zm en bOyOk onuru bildik. Di-
Jeriz ki, yolumuzda bize dayananlar, bundan ate, asll
~eyhe sayg1 duysunlar. lsteriz ki, bizi ~eyh belleyen-
ler, ger~ek bilginin onOnde egilsinler ... Bu onuru ilk ta-
dan olmay1 bag1~larsm1z, umduk. 0 yOzden, hastahgl-
na, daha dogu havasma gereksinimi olmasma bakmak-
SIZin, Feyyumi yolda~1m1Z1 gonderip, ~agnlad1k. Sizleri
de, post verip dart bir yana gonderdigimiz halde, i~le­
rinizi b1rak1p gelmeye zorlad1k. Amac1m1z1 bilmiyordu-
nuz. ~irndi 6grendiniz. Bilirsiniz ki, kulun Tannsma uy-
masl, kullugunun geregidir. Ya bunun ger~egini buldu-
gundaki davran1~1 nice olmah? Bizim yapt1g1m1z gibi

458
demekteyiz. Yamlmadlg1m1z1 gostereceksiniz bize ...
TOmOnOze inanc1m1z tamd1r... Bedreddin ~eyhimiz,
yeryOzOne yeni bir dOzen gerektiginin karanna varm1~·
lard1r. Bu dOzen, kendilerinin de anlatacag1 Ozere, sizin
~abalanmzla tohumlan1p, filizlenecek, ger~ek sahipleri-
nin davran1~1yla meyve verecektir. Biz, tUmOni.izden
ho~nuduz. Dileriz ki, as1l ~eyhimiz de ho~nud kallr ...
Art1k, yolumuzu tUkettik yeryOzOnde. Dostumuzun bi-
lincinde eridik. As1l menzilimize ula~mak dileriz. Orda
kime kavu~acag1m1z1, daha dogrusu kavu~tugumuzdan
hi~ aynlmayacag1m1z1 bilerek. SozOmOz burda biter.
~imdiden dileriz ki, ger~ek ~eyhimize birlikte uyal1m.

Daha donmu~ kalabal1ktan tek nefes h 1~1rt1s1 gel-


meden dogruldu. Bedreddin'in dogrulmasma olanak
kalmadan, egilip kapakland1 onOnde. Sonra, ya~ll gov-
desi ag1r ag1r dikildi, rOzgar onOnde egilmi~ bir ~mar
gibi. .. Kollan dalla~tl, gokyOzOne ula~t1. .. BuyOdO Ah-
lati. .. Bulutlarla, yeryOzOnO birle~tiren bir mas aI insan1
haline geldi. .. Uzanan kollan, tUm insanlan kaps1yor·
mu~casma gerildi ... Ag1r, gOne~ yoresinde donen dun-
yanm eylemine uygun bir donO~Om ba~lad1 ...

Dervi~ler, soylenen sozlerin yagmurundan ISiak,


yelinden ~a~km dogruldular ardmdan. Bedreddin, tO-
munden once davran1p kalkt1. Ahlati'nin ayaklarma ka-
pandlktan sonra donguye uydu ... lki ~eyhin ayaklann-
dan ~1kan h1~1rt1 bir an dalgalandL Sonra giderek mO-
zikle~ti... Hi~ duyuJmad1k bir ses bile~imi doldurdu
Hankah'm i~ini ...
Dervi~ler bir Ahlati'nin, bir Bedreddin'in ayaklan·
na kapaklan1yor, sonra iki yOce aga~ gibi donmekte
olanlara kat1llyorlard1. Muzik giderek yi.ikseldi ... Don-
gO h1zm1 art1rd1 bir iyice. Kollarmm biri gokyOzi.ine dog-
ru uzamp, kapsad1 onu ... Otaki yer yuvarlagm1 s1kt1

457
parmaklarmda. Boyunlan govdelerinde bitti... Govde-
leri uzad1, geni~ledi ...
GokyUzUnde gOne~ durdu ...
Toprak tUm klplrtiSinJ yitirdi ...
Evren Hankah'ta belirdi. .. Hankah evrenle~ti ...
Ve Ahlati, giderek azaltt1 dongUsUnU ... Hemen
uydular ...
Ag1r ag1r durdular ... Ag1r ag1r oturdular ... Ahlati,
Bedreddin'in ellerine yap1~t1.
- Demi~tik size ~eyhiml.. Demi~tik ki, bizim ula-
~acag•m•z menzili siz ~oktan a~tm1z. Biz, dU~Unceniz­
de, bir yUzy1l sonrasma gidebildik ... Demir'in ve ~eli­
gin kullan•h~m• gordUk bir yUz y1l daha atlay1p ... Son-
ra orda kald1k ... Sizin kay an bir y•ld•z gibi ak1p ge~ti-
ginizi gordUk ... Duraksamas1z, ikirciksiz, bilin~li bir
ak1~t1 bu ... Nereye degin varacagm1, nerde yeniden
ba~layacagm• bilen bir gidi~ ... Ya~amak, sizin donen-
celerinizi gormek i~in bir sUre yeryUzUnde kalmak ister-
dik ... Ne var ki, biz tUkendik ... Hankah1m1z ve dahi
dervi~lerimiz size emanet ... Bize olan hakkm1z1 bag•~­
laymlz ...
- Biz de sizin dU~Uncenizdeyiz... Bir ara Man-
surla~t•g•m•z• gordUk ...
- S i z ~ag1m1z1n Mansur'usunuz Bedreddin
$eyh ...
Sonra avu~lann1 s1kan eller gev~edi. Gozleri ken-
diliginden kapand1. Derin bir uykuya dalar gibi uzan-
dl Ahlati ... Bir gUIUmseme belirdi yUzUnde. Mutluluk-
la balk1d1 yanaklan. Derin bir soluk sahverdi. Ve boy-
nu saga dogru donUverdi. ..
Hi~ kimse sezinlemedi Ahlati'nin oldUgUnU ... Oy-
le bakmd•lar. Bedreddin egildi Uzerine Kalbini yoklad1 ...
Tlklrtllar kesilmi~ti. l~aret etti Feyyumi'ye ...
Bir ayna getirin ...

458
Kas1m, h1zla seyirtti.
Dervi~ler mmldanarak doland1lar yoresinde. Kay-
gill gozlerle bakt1lar Bedreddin'e. Sesini ftlkanp bir ya-
mt vermedi gozlerdeki sorulara. Oyle bak1yordu Ahla-
ti'ye. ~imdi anhyordu niye acele ctag1rtt1gm1. Ya~ama
gOcOnO yitirmi~ti demek. Bitirmi~. biran once hanka-
hml, Bedreddin'e b1rakmak istemi~ti.
Kas1m, elinde bir gOmO~ aynayla dondO.
Burnuna tuttu aynay1 Bedreddin. Bekledi kendisi
bir kact nefes allp verinceye. Sonra, aynaya dikti goz-
lerini. KOctOk bir bugu izi arad1. Yoktu ... Kesindi Ahla-
ti'nin oldOgO. Ba~m1 kald1rd1 ag1r ag1r. ..
- Ne mutlu ~eyhimize. Varmak istedigi yere var-
dl. Hem de bize torenlerin en degerlisini yaptmp, ge-
Jecegin gorkemini seyrettirerek. Boylesi ictin yas tutul-
maz karmda~Janm. Yolunda yOrOmeye andictilir ... ~im­
di sizden dilegimiz, tOmOmOzOn andictmesi ve yeni §ey-
himizin sectilmesidir ...
Kas1m, bunca zaman yolda~llk ettigi Bedreddin'in
sectim diye ortaya ftlkmasl Ozerine. yOzOnO buru~turdu.
Dikilip bir ad1m geriledikten sonra, sesinin var guci.iy-
le konu~tu.
- ~eyhimiz olmeden, sectimi yapt1rd1. Bir kez uy-
duk size ~eyh Bedreddin ... l~te, oiOsOnO tan1k tuta-
rak bir kez daha uyuyoruz ki, ictinizdeki ku~kular tOrn
yitsin. Bun dan sonr<:~ bizim ~eyhimiz Bedreddin'dir ...
Kas1m'1 otekiler izlediler ...
Yeni bir donO~ ba~Jamak Ozereydi, durdurdu B:: · ·
reddin ... Gorevleri va~ ::1 ... Hankah salonunda, Cfll<~: ...
Ag1r ag1r, ~eyhin odasma doflru yoneldi. C2:cibe, Mari-
ye'nin odasmda oturmaktayd!. Bedreddin'in geJd:;Jini
gorOnce, dikildi. Kap1ya ftlktl.
Bir buyrugunuz mu var efend1m?
- Mariye bac1m1z icterde mi?

459
- l~erdedirler ...
- Soyleyiniz ortOnsOnler ...
Cazibe kap1y1 a~arak dOndO. Mariye, sesini duy-
mu~tu Bedreddin'in ... Yalmz gelmesinden ~a~km, ba-
km•yordu. Ahlati ardmdan m1 gelmekte... Bed red din,
anlad1 bak•~lardaki soruyu ... Sesini iyice yumu~atarak,
tane tane konu~tu.
- Anlad1g1m1z kadanyla, ~eyhimizi beklemekta-
siniz. Beklemeyiniz ...
Beklemeyeyim mi ~eyhim ... Neden 7
Bun dan ate gelmeyecekler .. .
Neden?
Kendileri i~in as•l yurt olan yere ga~mO~Ierdir
de ...
Anlad1 Mariye... llkin kapakland1 bir. Sonra, ak-
~am· konu~malanm an1msad1 ... Ahlati, gece boyunca
oturtmu~tu dizinin dibinde o'nu ... «Dinle Mariye,» de-
mi~ti. «Art1k dunyada i~imiz bitmek Ozere. Bir tek ade-
vimiz daha kald1. Onu da yerine getirdik mi, sanmz
yolculuk i~in tum haz•rhklanm1z tamam. Senden dile-
gimiz odur ki, bize yara~1r oldugunu isbatla. Ve ac1 ~ek­
tirme gittigimiz yerde. Hakk1m1z ~ok ge~ti sana. Dile-
riz ki, bag1~larsm. Bundan ate azgOr oldugunu yazd1k
b1rakt1k ... Diledigince ya~a. goniOnOn sevdigiyle yuva
kur ... »
Gazleri kendiliginden, ak~am gasterdigi yere gitti
Mariye'nin. Bedreddin, yOrOdO duvardaki dolaba dog-
ru. A~t1 ... ~eyhinin el yaz1s1yla, bir par~amen durmak-
ta. CazdO bagm1, okudu ... «Sultan Berkok tarafmdan,
kalemiz olarak bize bag1~lanan Mariye kulumuz, biz
sagken ve bize bag•~land1g1 andan ba~layarak, ozgOr
bir insan ve e~it bir yolda~1m1zd1r. Kendisi diledigince
yan1m1zda kahr, k•yd•rdiQiffiiZ nikAh sOrer. Dilemedigi
anda, t)zgOr bir ki~i olarak, diledigi yere gidip, diledi-
gince ya~ama hakkma sahiptir.»
Altmda, ad1, mOhrO ve bir de imzas1 ...
Yeniden bagladJ. UzattJ Mariye'ye ...
- Dilediginizce ya~ama hakkma sahipsiniz.
- Dilegim sizinle olmakt•r.
- Bizimlesiniz.
Daha konu~mad1lar. Aglamam1~, yJrtmmamJ~tJ. Ilk
andaki dikili~i. bir ~okOntO gibi yap1~t1 omuzlarma Ma-
riye'nin. Cazibe'nin gozlerinde beliren ya~lar, onu, go-
rOnce kurudu.

*
**
Kasrm Feyyumi, yanmda gen~ ama, iri bir dervi~le
hOcreden i~eri dald1... lkisi de diz ~okOp yakla~tJiar
Bedreddin'e ... Kas1m, tam kar~1srna oturdu. Gen~ der-
vi~ ardma .. .
- ~eyhim, size bir~ey sunmam gerekmekte ...
- Buyur Kasrm karmda~. Sayle ...
- Dervi~ler kendi aralarmda toplantr yapt1lar.
Dt)rt bir yana dagrlm•~ olan halifelerinizi de ~agrrdrlar ...
Samyorum bugi.inlerde toplanacaklar.
- Bilmekteyiz ...
- Akrllarmr ~a~rrm•~ olmahlar bunlar. Sizin i~in
konu~maktalar ...
- Bilmekteyiz ...
- Demekteler ki, Ahlati ~eyhimiz, bizi hep oteki
di.inya i~in hazrrlar, ger~ek dosta kavu!?mak ~abasryla
bilerdi. Oysa, Bedreddin §eyhimiz, tam tersini soyle-
mekte. K1yam1 onererek, asrl i§lerin bu dOnyada gorOI-
mesini istemektedir. Bu yOzden, biz di.inya ile ili§igi ke-
silmi§, salt ote dOnyanrn ademleri olmu§ ki§iler, yeryi.i-
zO k1yamrna davranamay1z. Ba§ka bir ~eyh dileriz ... Ki,
o bize, ~eyhimizin yonOnO onersin ve dahi ote dunya
i~in haz1rhg1m1z1 tamam(asm.
- Buda(alar. Bir ote dunya var m1 bellemekteler?
lrkildi Kas1m ... Bir urperti doland1 bedeninde. Ar-
dmdaki gen~ dervi~ bedenini dikti bu soz Ostune. Ka-
lm ama, ki~inin i~ine i~leyen sesiyle yan1tlad1 Bedred-
din'i. ..
- Oyle bellemekteler ~eyhim ... Neden derseniz,
sizi can kulag1yla dinleyip, soylediklerinizi gonOI go-
zOyle gormemekteler de ondan ...
Bedreddin, gozlerini gen~ dervi~e dikti... Sonra
Kas1m'a ~evirdi.
- Dogrudur ... 0 yuzden, kar~1 ~1karlar. Hele top-
lansmlar, konu~uruz. Bu yigit dervi~ kimdir?
- Kullanmzdan ...
At1ld1 Bedreddin.
- Ka~kez egitecegiz ... Kul biziz ... Kulumuz yok-
tur ...
Surdurdu Kas1m ...
Mustafa Dervi~tir ~eyhim ... Akranlan, tOibent-
li bark giydiginden, Borkluce demektedirler.
- Evet ~eyhim ... Ad1m1z Mustafa'd1r. .. Burda
bizi BorkiUce bellediler ... Ho~umuza gitti bu On ... Her
dervi~e. kendi admdan aynk bir ad gereklidir madem,
dedik. Bizimki de, BorkiOce olsun ... TOrkelinden bu-
ralara, izinizi kovanz... Bilmem ammsayacak miSI-
mz ... Siz, Timur otagmda Anadolu askerini azarlarken,
ben bir k1y1da dinlerdim dediklerinizi. Tutsak bir Yeni-
~eri olarak, nice su serpilirdi yO regime anlatamam ...
- Demek sonra, askerlikten vazgelip, dervi~lige
SIVandlniZ?
- Hay1r efendim ... Sizin kay1plara kan~mamz
Ozerine, izinizi sOrdOm. Ben de s1ynhp ~1kt1m ordugah·
tan ... Ve gele gele, sizi buldum. Kas1m bOyOgOmOzOn

462
dizine vardrm. Dervi~lerin soyle~ilerini begenmedigim-
den, size durumu bildirmek gerektigini di.i~i.indi.ik. Ola
ki, bir cana gereksiniminiz olur, dedik. lki olsun, yolu-
nuzdaki kurban ...
- Cana gereksinimiz olmaz Borkli.ice karrnda~r­
mrz. Tartr~ma i.izere goti.iri.iri.iz her bir i~imizi. Karar is-
teriz dervi~ler kurultayrndan. Gerisini kendileri bilir.
- Ne olursa olsun, bizcileyin bir kulunuz bulun-
dugunu unutmayrnrz.
- Gerekirse, ~agrrlarrz ...

*
**
Karanlrk, hankahrn avlusunda koyula~rrken, kendi
odasma yi.iri.idi.i Bedreddin. Cazibe, lsmail'i ~oktan
uyutmu~, yag kandilinin ba~mda oturmakta. Elindeki
igne oyasryla, oglunun ibri~im gomlegini i~lemekteydi.
Kapr a~rlrnca, toplandr hemen.
Elindekileri diki~ sepetinin i~ine yerle~tirip, yi.ikli.i·
ge dogruldu. Kendi yataklarrnr serip, ba~rnda dikildi el-
leri gobeginde. Bedreddin, hi~ sesini ~rkarmadan, gel-
di, yatagrn i~ine oturdu ...
Cazibe, eski alr~kanllgryla, krl abayr ok~ayarak ~~­
kardr bedeninden. llkkez, hastallgmdan bu yana ilkkez,
bedeninin ate~ i~inde oldugunu gorerek, irkildi.
Efendim, hastasrnrz ...
Hayrr. Bir ~eyimiz yok hatunum.
Bunca ate~ .. .
Ofkedendir .. .
lnanmadr Cazibe ... Ofkelenen insan boyle olmaz ...
Saraydan bilir o ... Agalarrn, hatta Sultan Berkok'un
ofkelendigi zamanlarr bilir. Saray, koskocamanlrgrndan
utanmadan titrer ... Oysa; gozi.inde Bedreddin tumlin-
den bi.iyi.ik. Vine de, ofkelendigini hi~ gormedi. ~imdi
bile. Ofkelenmi~ ki~inin ~esi, boyle mi olur7

463
- Siz mi ofkelisiniz7
- Evet biz ...
~a~md1... lkidir, ofkelendigini belirtiyordu. Bede-
nindeki atellten ballka belirtisi olmayan bu afke, nice
birlleydi acaba7 lrkildi birden ... Nice bOyOk olmall ki
ofkesi, hi~ belli etmemesine karllln, bedeni baylesine
tutullmakta ...
- Bana bir buyrugunuz var mJ7
- Var ... Gel yamm1za.
lkiletmedi ...
Yan yana uzand1lar yatagm i~inde. C•plak baden-
Jeri, birbirine sOrttO... Bedreddin'in atelli, yaktJ Cazi-
be'nin bedenini. .. Sessiz, bekledi ...
Hem en yarm, haZJrhk garebilir misin 7
Siz buyurduktan ate, yanna bile kalmay1z efen·
dim.
lyi, gun dogmadan yola ~1kmak dileriz.
- Nas•l buyurursan1z.
- Bir lley sormayacak m1sm 7
- Siz en dogruyu garur, en dogruyu sayler, en
dogruyu yaparsm1z efendim ...
Demek ki, bize guvenenler de var ...
- 0 nice bir sozdur ki. ..
- COnkO, biz, kimseden gOven istememekteyiz.
Salt kendimizin kendimize olan gOveni yetmektedir.
Ballkalanndan once, bizden ogrenmeni diledik. Art1k bu
Hankahm ~eyhi degiliz. Dervilller, salt ate dunyay1 is-
terlermi~. Biz, ote dunyanm burda oldugunu anlatma-
ya ~ah~t1k, olmad1. Yeni bir ~eyh se~mek dilediler. B•-
raktJk kendi ba~larma. Nice halleri varsa gorsunler. Di-
leriz ki, Anadolu'ya, ordan Urumeline gidelim. Kendi
Olkemizde kurahm hankahJmJZI... Haz•rl1g1 bunun i~in
isteriz. Dilerse, Mariye bac1m1z da, bizimle gelebilir.
Nas1l buyurursamz.

464
Bedenindeki ate~ gegti Bedreddin'in ... Gozlerini
kapatt1. Bir yorgunlugu ahrcasma, birka~ kez sesli ses-
li nefeslendi. Sonra, duzeldi n,efesleri. Uyumu~tu ...
Cazibe, dirseginin OstOnde dogrularak, bir sure
bakt1. Sonra, kandili sondurdu ...

Azap Ortaklar1 F: 30/465


DORDONCO BOLOM

Daha karanhk surmekte ...


Bedreddin, kanstna belli etmeden, yerinden dog-
ruldu.
Hankah'm odalan ttkhm ttkhm doluydu .. . Dolana-
rak, ogleyin yeni ~eyh sec;tecek olanlann uyumalannt
seyretti biraz. TOrnO ikircikliydi besbelli. Uykulannda
ktptrdantyor. Durmakstzm doni.iyorlardt. Kastm'm oda-
smt buldu .. . Kaptyt ac;tttgmda, BorkiOce dogruldu. Ge-
lenin ~eyh oldugunu gorende, dikildi yerinde. Saygty-
la titreyerek kalktt. Bedreddin elini dudaklannm i.isti.i-
ne basttrarak, «sus» i~areti yaptt. Karanhktan gorme-
di Mustafa. <<$eyhim,)) dedi. ..
Kastm, Mustafa'n·m seslenmesinden uyandt he-
men. Bedreddin, i~aret etti. Oteki dervi~lerin uyanma-
sma olanak kalmadan, dt~an c;ttktllar. Bedreddin'i Ka-
stm, Kastm't Mustafa izlemekteydiler. $eyh hi.icresine
girdiler birlikte. Bedreddin, yanmakta olan kandilin ·~·­
gmda si.izdO ikisini birden.
- Biz burdan gitmeye karar ktldtk. Hemen azbi-
raz sonra yola c;ttkacagtz.
Kastm, birden diz c;toktO. Kendisine haber verilmi~
olmastndan mutlu. Ellerini ogu~turarak baktndt yore-
sine.

466
Buyurdugunuz zaman t;:1kanz $eyhim.
Sizin bir sure daha burda kalmamz1 isteriz.
Size kar§l t;:1kanlann arasmda nice b1rak1rSm1z
bizi?
- Hankah'1n hesaplan ustOmuzdedir. Devir ola-
nagml bulamad1k. Olaylar t;:ok ustOste geldi. l§te, Han-
kah sand1g1 burda ...
Duvara dogru yurudi.i. Oyuktaki sand1g1 gtisterdi
Kas1m'a ...
- Gtirurum efendimiz.
- Yeni §eyh belli olunca, bunu verirsiniz. Sonra
diliyorsamz, biz KudOs, $am usti.inden Anadolu top-
raklanna, ordan da Edirne'ye varmak dO§Oncesindeyiz.
Bizi bulursunuz.
Kas1m'a b1rakmadan, Mustafa at1ld1.
- Kas1m bi.iyugumuz buyrugunuzla burda b1rak1l·
d1. Yol gitmektesiniz. Tek ba§ma olmaz efendim. Ben
de sizinle geleyim.
Mustafa'mn tinerisine Kas1m da kat1ld1.
- Yapayalmz olmaz ...
- Neden olmayacakml§. Bizim ne haramiden kor-
kumuz vard1r, ne de doga'nm afetlerinden.
- Bilmez miyim $eyhim ... Demem o degil ...
Yolda hizmetinizi gtirecek biri gerekli ...
- Hatunumuzu ve dahi Mariye bac1m1z1 yan1m1za
aJmaktay1z. Hizmet gtirecekleri, bir lsmail'imiz vard1r.
lki hatun da o'nun hakkmdan gelir elbet.
- Hayvanlara bakacak, yollarda dinlenmenizi sag-
layacak biri gerekli $eyhim. Bag1§laym1z bu onur be-
nim olsun ...
Mustafa'mn direnmesi, bo§a gitmedi. Yi.izu guldu
~eyhin. Ba§lnl egdi. ..
- Siz dediklerimi unutmaym1z. Eger bize kavu§-
mak dilerseniz, ba~ka dileyenlerle birlikte, hemen yola

467
~1k1mz. Fazla oyalanmamak niyetindeyiz. Gecikirseniz,
buralarda bizim ad1m1za uyamsm1z insanlan.
- Gecikmeyiz efendim. Hi~ gecikmeyiz ...
Sanld1 Kas1m'a... Omuzlann1 omuzlarma degdire-
rek boynundan optu ... Mustafa'y1 ardma takarak, ken-
di odasma dogru yurudu ...
Cazibe, yatagmdaki bo~lukla uyanm1~. hemen ha-
z•rhga giri~mi~ti. Zaten toplayacag1, kendi elinden ~~k­
ma, ibri~im gomlek ve ~ama~mlardan ba~ka bir~ey
yoktu. Burda, her~ey, hankah1n mahd1r. lnsanlar bile ...
Ko~up, Mariye'yi uyard1 ... Anlatt1 Bedreddin'in
karanm. Eger diliyorsa, burda kalabilecegini, belirtti.
Mariye, Cazibe'den aynlmak istemedigini, soyleyerek
bohcasm1 haz1rlad1. Bedreddin, kendi odasma geldigin-
de, kadmlan ve lsmail'i haZir buldu ...
Mustafa, elleri gobeginde beklemekteydi.
Bedreddin, du~unceli bakt1.
- Biz haZirhg1m1z1 u~ ki~i uzerine yapm1~t1k. Tav-
lada u~ at vard1r ki, bizimdir. Biri de, Kas1m Feyyumi
kannda~1m1zm.
Mustafa, ardmdan gelecegi anlam1~ gibi seyirtti.
Kas1m'm oturmakta oldugu hucreye dald1. Birlikte tav-
laya girdiler. Dort at1 ~ektiler avluya ...
- Borcumuzu nice tldeyecegiz?..
- Sozu olmaz $eyhim ... Mustafa kulunuza da
st>yledim atm parasm1 vermek istediginde. Biz dervi~
tayfas1, yaya da olsak yeti~iriz pirimize ...
Bedreddin, hi~ sesini ~1karmad1. Kendisi binmeden
kadmlan bindirdi hayvanlara. Sonra Mustafa'nm uzen-
gi tutmasma b1rakmayarak, atland1. Ardmdan Mustafa
s1~rad1 atma ... Kas1m, Hankah kap1s1n1 a~1p, ugurlarken,
derinden bir h1~kmgm bogazmda yukselmekte oldugu-
nu sezinledi. Yutkundu ... Ve hemen kapad1 kap1y1. ..

•••
468
Hankah'•n geni~ salonunda, top land• dervi~ler ...
Kendi aralannda bir se9im yapmanm gO!(Iugunu sezi-
yorlard• ilkkez... Birbirine bak1myor, ne yapacaklanm
§8§1rml§lann ku§kusuyla, birinin posta 91kmasm• bek-
liyorlardJ. Kas1m, bir sOre suzdu durumu. Sonra, a{Jir
ag1r, oturdugu yerden konu~maya ba~lad1 ...
- Bu dergahta, posta bilgi oturur. Ahlati §eyhi-
miz, bizim iyin en uygun ki~iyi, kendisi uydu olmak yo-
luyla seyip, b•rakm1~t1. Azgmllg•m•z. ba~1m1z1 ag1rtt1.
Gayri siz ~imdi yeniden, Bedreddin $eyhimizi se~rseniz,
faydas1 yoktur. Beni, istenmedigim yerde, hi!(bir gO!(
alakoyamaz deyip, Hankah1 b1rakm•~t•r. $eyhimiz tara-
fmdan kendisine verildigi halde... Biz, toreyi ~a~1rd1k.
Yarm sabah ben de izninizi dileyecegim. Neden derse-
niz, bir dergahta tore unutuldu mu, orda ne yanna, ne
de bugune gore i~ dOzenlenebilir. Ne var ki, ~eyhimiz,
Hankah sand1gm• OstOmOze vermi§tir. Bunu devralacak
birini se~rin ilkin. Sonra siz ~eyhinizi buluncaya, son-
mesin ocag•m•z. Bulursan1z, kutlanm... Bedreddin'in
yerini doldurulur sananlarm1z varsa, i~te post. Buyur-
sun otursun. Ben birkez uydugum ki~iye h1yanet et-
mem. 0 yOzden sizi b1rak1yorum. Dileyen de benimle
gelebilir.
Bekledi bir sOre. Ses gelmeyince, yeniden konu~-
tu.
- Anla~•lan siz, sand1k gorevlisini bile se~remi­
yeceksiniz. Kayyumi, ~eyhimizin gOcenecegi sozleri en·
\:Ok bag•ranlardan birisiniz. Sand•9• size teslim etmek
dilerim. Bir sakmcas1 yoksa. buyrunuz benimle hucreye.
Ald1g1m gibi durmaktad1r.
Kayyumi, §a~aladl. .. Durumun boyle olacagm• bil-
miyordu. Oteki dervi~lerin de, kendisine bakt1gm• go-
rOnce, yamtlamak zorunda ,kald1.
- Biz konu~tuksa, ~eyhimizin bizi b1rakmas1 i9in

469
konu~mad1k. Diledik ki, eski duzenimiz neyse, surup-
gitsin ...
- Eski duzenimiz surupgidecek olsayd1, $eyh
Ahlati, $eyh Bedreddin, yepyeni bir duzeni mu~tula­
maktadlr. Ona yeti~mek dilerdik, der miydi?
- lyi ama, boylesine h1zla giri~ilir mi?
- Siz evrim mi istemektesiniz, devrim mi? $eyh
Bedreddin bir devrimcidir yolda~lanm. Ve dahi bilmek-
teyiz ki, devrimciye ayak uydurmak gu~tGr. 0 yuzden
h1zla ba~lad1. Ba~lad1 ya, bizim haml1g1m1z1 hesaba
vuramad1. Vuramad1gmdan yan1ld1. l~te aim Hankah1. ..
Dilediginiz gibi surdurun duzeninizi ... Bizim i~tin, Han-
kah, $eyhimizin bulundugu yerdir.
Kolundan tuttu Kayyumi'nin. Hemen hemen su-
rukleyerek, hucreye gotGrdu. Sand1g1 gosterdi. ..
- l~te buyrun ... Dilerseniz, bir bir hesaplaym.
Ama, oyalamay1n bizi ...
<;ekilip, konuk hucrelerinden birine girdi.
Ak~am olmadan, yola ~tlksam m1, sabah1 m1 bek-
lesem, diye du~unurken, dervi~ler girmeye ba~lad1 oda-
ya. Oturacak yer kalmayanda, ayakta dikildiler.
Bir isteginiz mi vard1r?
Bizi de ~eyhimize ula~t1r Kas1m kannda~ .. .
Biz de varmak isteriz o pmara biran once .. .
Kalanlar ne halleri varsa gorsunler, dedi, ma-
dem $eyhimiz. Bizim ad1m1za da konu~tu ...
- Biz o'nsuz duramay1z.
Ve dahi, belledigimizden geri donemeyiz.
- Buyurdugunuza kat1lmaktay1z.
- Devrimse, $eyhimizin buyrugunda olur. Evrim-
se yine nice isterse ...
Kas1m, bazen bir ag1zdan, bazen tek tek konu~an-
Jara bakt1.

470
- Madem dileginiz budur, yann sabahleyin yola
~rkanz ...
'*
'*'*
KudOs kaprsma vardrklannda ak§am ~okmekteydi.
Bedreddin, Mustafa'ya dondO ...
- KudOs egemeni lbn-i Ka§miri'nin ~ok iyilikle-
rini gordOk BorkiUce karmda§. Ugramadan ge~mek is-
temeyiz. Gerek ogrenciligimizde, gerek ogreticiligimiz
zamanmda, hep elini uzatmr§ttr bize. Vanp soyleyin ki,
KudOs'e geldik. Kendisinde konaklamak isteriz.
lkiletmedi BorkiOce ... Hemen sOrdO atm1. ..
GOne§, KudOs sokaklarmda son golgeleri karartrr-
ken. saraym kaprsma dayandr. GozcOiere emiri gormek
istedigini bildirince, haber saldrlar. OnOne birini kata-
rak, saraya aldilar BorkiOceyi. Gencecik birinin onOne
gotOrdOklerinde §a§aladr. Durakladr Bork!Oce.
- Ben lbn-i Ka§miri ile gorO§mek dilerdim ...
- Babamrz oldO. Verine biz bakanz. Bir isteginiz
mi vardrr?
- $eyh Bedreddin haber saldr .. .
Gerisini dinlemedi Ka§mir oglu ... Gen~. aydmhk
yuzunde bir sevin~ panldadr. Hemen saygryla dikildi
tahtmm ustunden.
- Bir buyrugu mu vardrr $eyhimizin?
Mustafa dikildi bukez ... Egemen, saygryla dog-
rulup, bekliyor buyrugunu. «Budalalar,» diye ge~irdi
i~inden. «Boylesi bir insanm dervi§i olmak, onurdur.»
Sonra, haberi iletti. .. Egemen daha bir sevin~le yuru-
dO ...
- Demek bizde konaklamak ister. Demek, baba-
mrzr unutmamr§. Ve dahi KudOs onune gelir gelmez.
ilk kez bizi anrmsamt§ ... Onurlandrk efendi. .. Hem en
gidelim. Bekletmek olmaz oylesi konugu ...
YOrGdO ...

471
Mustafa, atmm yanma geldiginde duraklad1. Son-
ra, gozcunun elinde b1rakt1 dizginleri. Kap1ya vanncaya
ko~tular. Egemen kap1lan a~t1rd1 hemen. Gun batm1~,
ortahk kararm1~t1. Bedreddin, kapmm d1~mda, kadm-
larla beklemekte. Ka~miroglu, atmm dizginine yap1~t1.
- ~eyhim, babam1z sizlere omOr ... Ama, yerine
biz vanz. Sizden yararlanmak i~in, M1s1r'a, Hankahml-
za varmay1 kurard1k ka~ zamand1r. Babam1zm ogudu·
dur. Duyduklanm1z, ogrendiklerimizdir ki, ayaklarm1za
yuz surmemizi gerektirmekteydi. Burda oldugunuzu du-
yanda, nice ~a~lrd1g1m1Z1 anlatamay1z. Biz, sizin dostu-
nuz olmakla ogunen, Ka~miri'nin oglu, ldris'iz ...
- Bildim ... Cennetmekan babamz her zaman so-
zunuzu eder, egitimimize blrakmak dilegini yinelerdi.
Ne var ki, biz yolcuyuz ~imdi. Konuklugumuz surdu-
gunce, soyle~inizden yoksun kalmamayl dilerdik ...
- ~eyhim. Biz de dileriz ki, konuklugunuz ya~a­
m1m1z boyu sursun. Size hizmet etmenin tadma doyul-
mayacagml bilmekteyiz.
Dizginlerinden tutarak ~ekti atmm ba~m1.
Bedreddin, atlad1 yere ...
Birlikte yOrumeye ba~lad1lar. Borkluce dizgin-
leri kapt1. Ardlan s1ra ilerlediler KudOs sokaklanndan.
Saraya vard1klarmda, tum gozculer, gorevliler kap1da
bekle~iyorlard1. Egemenin boylesine sevin~le kar~lla­
maya ko~tugu kim ola? Meraklanm1~lar, seyre g1km1~­
lard1. Geldiklerini gorende, hemen tOmu bir yana dagl-
hp, gozetlemeye ba~lad1lar.
Sonunda i~lerinden biri, tan1d1. Ka~miri ile birlikte
Hacca gittiginde gormu~, efendisi eteginden aynlma-
ml~tl Bedreddin'in ... O'nun f1s1lt1S1 dolan mea, saraym
iginde yeni bir hava esti ... Ak~ama ~olen vard1 de-
mek ... Belki ldris, tum unO toplar, yararlanmalanm is-
terdi bu bilgeden ...

472
Taht odasmm yanmdaki salona buyur etti ldris ...
Kendisi one du~mu~. gorevlilere b1rakmadan seyirti-
yor, yol gosteriyordu. Bedreddin, ardmda kadmlar ve
en arkada Mustafa, ldris'in izini suruyor, ge~ttigi kapl-
lardan ge~terek, ilerliyordu. Sonunda, bi.iyuk salona gel-
diklerinde yer gosterdi ldris. Bedreddin oturmadan
oturmad1 ... Ve i~aret etti. ..
Yeti~en cariyeler, hemen kadmlara yol gosterdi·
ler.
Bedreddin, kar~1lamadan ho~nud kalm1~t1.
- Bir dervi~iz biz Sultan1m. Bir garibiz ashn1 arar-
samz. Oyle bir gorkemle kar~1ladm1z ki, bizi, ~a~1rd1k.
- Babam1zdan dinledik sizi efendim ... Ondan
ote, Timur otagmdaki oykuleriniz titretti i~timizi. Biz,
saltanatl, babadan ald1k. Ama siz, bilgiyi kendi eme-
giniz ve r;aban1zla edindiniz. Oylesine buyuk bir dege-
rin l~lltiSiyla yanmakta ki sarayrm1z. Bizim gozlerimiz
kama~up, §a§alamam1za neden olmaktad1r.
- Ka~miri gibi sade ama, yuce bir emirin, idris
gibi bir ogul yeti§tireceginden hi~ ku§kumuz yoktu za-
ten. $imdi gori.iri.iz ki, guvencemiz dogrudur. Bir Sul-
tan ki, bilgiye gerektigince onem verir, hem kendisi
mutlan!r ya~am1 boyunca, hem uyruklan ...
- Biz bilgiye tapanz $eyhim ... Babam1zdan edin·
diaimiz en bOyuk bilgi budur. Dilerdik ki, her zaman
ayaklanmza yuz surmek, sizin dervi§leriniz arasmda
bulunmak odevimiz olsun.
Sizin odeviniz insanlan yonetmektir Sultan ld-
ris ...
Ne yaz1k ki, ba§ka kannda§1m1z yoktur. Olsay-
dl, babam1zdan izin ahp, biz M1s1r'a, yammza varacak-
tlk. Bu olmayanda i~lerimizi duzenleyip, geliriz, dedik.
Bu da olmad1. ..
- Zaran yok ... Aranana biz varmz bakarsm1z.

473
- Vardm1z ki, ~eyhim ... Bizi, yanndan umutlu
k1lmacasma ...
Yorgundu ~eyh ... Olabilirdi. .. ldris, susuz bir ~ol
yolcusu gibi, onunde beliren pmardan kanaslya i~mek
istiyordu.
Gece durmaks1zm ilerliyor. Yolculugun ag1rllg1, ko-
nuklann listline ~okuyordu. Ama, ldris, geli~ip yuru-
yen a~1klamalann 1~1gmdan ba~ka bir ~ey gormuyor-
du.
Borkluce'nin iki dizi ustunde, giderek kendinden
ge~tigini sezince, dikildi birden. Sonra, dogrulup ayaga
kalkt1.
Bag1~laym1z ~eyhim ... Yoldan geldiginizi unut-
tuk.
Bilgiye susam1~larla birlikte bulunup, yararlan-
mak tlim yorgunlugumuzu almaktad1r ldris Sultun ...
- Nice i~ten oldugunuzu bilirim efendim. Ama.
konuga sayg1 taresinin d1~ma ~1kmaktan ~ekinirim yi-
ne de ... Buyrunuz. bu gun dinleniniz. Nas1lsa susuz-
Jugumuzu giderme zaman ve oJanagm1 tamrsm1z bize ...
Sesini ~1karmad1 Bedreddin ... Sevgiyle dikti goz-
Jerini Sultanm gozlerine.
Kap1ya degin geri geri gitti ldris ... Sonra yine geri
geri d1~an ~1kt1. ..

Honaz yaylas1, hemen yamba~lannda akbulutlar


i~ine yucelirken. cay1r cay1r yamyor ova... Bak1~lann1
o yana ~evirdiginde, karla ria serinliyor gozleri... Am a.
beyninden, bedenine ince ignelerini salan gune~. c;ol
s1cagmda gitmelerini ammsat1yor Bedreddin'e ...
Koyun k1y1smdan ge~mekteler.

474
lleride bulacaklan ilk golgelikte, sofralar a~1l1p,
ogle yemegi yiyecekler ...
Birden, atmm dizginlerine bir ya!?h kad1n yapl!?tl.
- Sen Bedreddin misin?
- Evet, o'yum ...
- Madem ki, Bedreddin'sin, benim konugum
olacaksm ... Hakanlar, beyler gelip oturmaz benim da-
mJmda ... GOne!? i~indedir, yagmur topragmda her
daim ... Aga, mi.iltezim tak1m1 hi~ ugramaz ... Alacak-
lannr, ~oktan alrp srVI!?ffil!?lardlr ... Kadr, Trmarh, gide-
cegi konagr iyi bilir ... Biz de armagan sunacak gO~ ol-
madlgmdan gOvenlidir ... OgOt vermek i~in yollara dO!?-
mO!?. suhte, sofra takrmr hepten kesmi!?tir bizden sela-
ml •.. COnkO, yammrza varmakta ~1karlan yoktur ...
Ama, gOvenliyim ki, Bedreddin, bize konuk olmaktan
sakmmaz ... Neden dersen, yoksuldan yana oldugunu
iyi bilirim ... Bildigimden, sayd1klanm gelse, dart konak
oteye ka~lrdlglm tavugumu kestim, klzarttlm, beklet-
mekteyim ... Ayran yayd1m kendi elimle ... Dilerim ki,
bOyOklenip, kO~Omseme beni ... <;igner ge~ersen, hak-
klm kal1r, bagl!}lamam seni ...
lrkildi Bedreddin ... <;agrmm i~tenligi, yOreginde
bir alaz yaratt1 birden ... Hem en atladr atmdan ... Yapr!?-
tr ya!?lr kadmrn koluna .. .
- Sen ~ag1randa bizi, gelmemek mOmkOn mO-
dOr?
YOrOdO. Bir yandan da, dO!?Onmekteydi. «Tek ta-
vugunu kesti bizim i~in ... Bilmekteyim ki, o tek tavuk,
tek dayanagrdrr yeryOzOnde. Boylesine i~ten bir dav-
ram!?r hi~bir bey, hi~bir hakanda raslamak mOmkOn de-
gil ... lyi ki, tembihledim BorkiOce'ye ... Yolda, hangi
yoksuldan ne allrsak, su bile olsa ald1grm1z, bedelini
~okca 6desin... $imdi, bu kadma hangi bedeli oder-
sin 7»

47
Dervi~leri, kadmlan kendisini izlemekteydiler. Ka-
dm, Bedreddin'in ~agnsma uymasmdan sevin~li, t)n-
den seyirtiyordu. BorkiOce'yi ~ag1rd1 yanma ...
- Bize Denizli'de armagan ettikleri tavuklar dur·
makta m1?
- Durmaktad1rlar ~eyhim ...
- Sag esendirler umanm?
- Bir boiOgOnO gonderdim onden, sofra i~in kes-
mi~Jerdir. Ama, bir boiOgO sag esen durmaktad1r,
- Biz bu ya~h kadm1n tavugunu tOketip kalkan-
da, on Jan damma sahver .. .
- Anlad1m $eyhim ... Buyrugunuz ba~1m Ostll-
ne ...
Cepe~evre oturdular damm i~ine.
Kadm hi!lz1r(ad1g1 tek tavukluk sofraya buyur etti
tumOnO. TOrnO de uzand1lar tavuga ... Bedreddin nice
kopanp ahyorsa, oyle kO~Ok par~alar ahp, avurtlanm
~i~irerek uzun uzun ~igniyorard1. Boylelikle, tavuk
tOmOnO doyurmu~casma bir hav~ verdiler.
Kalkarlarken, kadmm kollanna yap1~t1 Bedreddin ...
- Nice bir emek ve ic;tenlik koymu~sun ki, tavu-
gun ic;ine Bac1 Kadm ... Bunca insan1 t;ka basa doyur-
du ... Her zaman demekteyim dervi~lerime ... Emek gir·
di mi bir i~in ic;ine, Orer o i~. yeniden yaratllm1~casma
bOyur geli~ir ...
Kadmm ba~ka bir~ey soylemesine kalmadan, kalk-
tlgmleyin atma dogru yOrOdO ...
Ya~l1 kadm, dileginin gerc;ekle~mesinden kurumlu.
sevecen ugurlad1 Bedreddin'i.
- Dilerim ki, senin de muradm gerc;ekle~sin ~cy­
him ... Dilerim ki, yapt1klarm da, sana yap1lan da tam
yara~1r olsun ... Benim gibi yoksulu sevindirmekle, be-
nim gibilerden yana oldugunu gosterdin ... Umanm ki,

476
Tann da odullendire seni. .. Ve dahi hit; bir beyzade
annacmda utand1rmaya .. .
- Saga I kad1n bac1 ... Yemeginden ate, dileklerin-
den ve umutlarmdan otOrO c;ak sagal ... Sizin de Oret-
tiginiz ~ok. karmlanmz tak ala ...
Ardmdakilerle birlikte, surdO atm1. ..
Ya~h kadm, anlar yalun gokle birle~tigi yer de yi-
tinceye bakt1 arkalarmdan ...
... ..
lzmir ikiye b()JUnmO~tO ...
Bir yanda, korfezin tam bukiOm yerine gelen ilk
lzmir ...
Ote yanda, tepelerden surlarla c;evrilerek geli~en
yeni lzmir ...
Timur, yeni lzmir'in teslimini isteyip, Rumlann di-
renmesiyle kar~1la~mca, surlan yerle bir etmi~ti ... Ada-
lara ve eski lzmir'e s1gman lzmirliler, Timur'un c;ekilme·
sinden hemen sanra donup, yeniden yerle~mi~lerdi
kentlerine. Surlan anarmaya ugra~1yar. Ve Timur'ca
egemen atanan Aydmaglu Cuneyd beyin kapmasm1 en-
gellemeye c;ah~1yarlar ...
Rum lzmir'inin egemeni, aym zamanda Sak1z ege-
meni alan Akamenas ...
Kamutanlan arac1hg1yla kenti karuyup, kendisi
Sak1z' da aturmakta... Ve Turkler, bir yandan yerle~·
meye ugra~1rlarken, bir yandan surla c;evrili as1l lzmir'i
Gavur lzmir ad1yla tan1mlay1p, yaganmaktalar ...
Cuneyd, yerle~meyi h1zland1rmak, askerini ~agalt­
mak amac1yla, Balc;ava yoresinde ko~kler, evler yaptl-
rarak, damgasm1 vurma c;abasmda ...
Bedreddin'in lzmir'e geli~i bahara rastlad1. Ko~k­
lerden biri buyruguna verildi.
Dervi~leriyle birlikte aturuyar, dilediginde eski lz-
mir'e de diledigince girip ~1karak, zaman ge~iriyardu ...

477
Bir sabah gi.in, Nif daglarmdan alacah bulacah yi.i-
zi.ini.i gostermeye haz1rlan1rken, kap1s1 ~ahnd1 ko~ki.in ...
Borkluce s1~rad1 yerinden ... Vanp a~t1 ... Dart pa-
pazla, yabanc1 giysili bir ~ocuk, kapmm agzmda dikilip
duruyorlar ... :;ia~kmhkla buyur etti ... Bedreddin'in ya-
nma gelir gelmez, onlan d1~arda b1rak1p, kendi girdi.
- :;ieyhim, bir degi~ik kuru! var, sizinle goril~mek
dilerler ...
- Buyursunlar ...
Papazlar ve ~ocuk, i~eri ahnd1lar ...
En ya~hlan, birka~ ad1m attlktan sonra diz ~okti.i.
- Yamlm1yorsak, :;ieyh Bedreddin'in katmda bu-
lunmaktaylz.
- Yamlm1yorsunuz.
- Biz, Sak1z Adas1 egemeni Akamenos tarafm-
dan gonderildik ... Bu gordugunuz geng, og!udur ...
Egemenimiz, sizi ~agnlamaktad1r. Ve doni.inceye degin,
oglunu rehin b1rakmaktad1r lzmir Beyinin yanma ... 1~­
tenliginin, size alan gi.ivencesinin belirtisi olsun diye ...
- Bizi ~agntamak, i~tenliginin isbat1 i~in yeter-
lidir. Tutsakhktan ho~lanmay1z ... Hele rehineden hi~ ...
Bir de bizim i~in olursa, bi.isbutun i.irker, sakm1nz. 0
yuzden, ~agnya uyacag1z, ama rehinenin gereksiz ol-
dugunu biliniz.
- Uyacak m1Sm1z? Hem de rehinesiz oyle mi?
- Evet... Sakmacak bir~ey olmad1gmdan gi.iveni-
miz tamd1r.
- lnsanlara ~ok fazla gi.ivenmiyor musunuz?
- Kendimize gi.ivendigimiz i:il~i.ide ...
Papaz, dikildi birden. Sonra kapakland1.
- OnUni.izU duymu~tuk $eyhim ... Ama, boyle ol-
dugunu bilmemekteydik. Arkada~lanm1z sablrslzlan-
maktadlr(ar. Biran once onurlandmrsamz, bizi kutlu kl-
larsmlz.

478
Bedreddin, Borkli.ice'ye i~aret etti. Eli gobeginde
dikildi Mustafa ...
- Beye haber iletsinler. Biz Sak1z adasma vanp
donecegiz.
Borkli.ice ~akt1. ..
Cazibe, papazlara ~erbet sundu. Ismail, hi~t gemi-
ye binmemi~ti. <;ag1rd1 Bedreddin ...
- Gel Ismail. .. Bak sana bir yolda~ gelir adalar-
dano Birlikte oyna~1rsm1zo
0 0 0 0

- Babam, bizim dilimizi bilmekte midir?


- Belki o bizim dilimizi bilmemektedir, ama, sen
o'nun dilini bilmektesin. Ogretmi~tik ...
Ismail, ftOCUQUn yanma yakla~tl. Babasmdan og-
rendigi di.izgi.in grekce ile konu~maya ba~lad1. lki ~to­
cuk, he men kayna~t1lar 0 0.

Papaz, ~a~kmhkla bak1yordu ...


- Biz Arapca bilen kannda~lanm1z1 bir araya top-
lamak i~in, nicedir ~aba harcanz.
- Bize sorsaydm1z, gerek olmad1g1n1 bildirirdiko
Azbiraz Grekce bilmekteyiz.
- Oglunuza siz mi ogrettiniz?
- Eh ... ·
- Oyleyse, bizim ol~ti.imi.izde bilmektesiniz ...
Borkli.ice, yeniden girdi. Buyrugunun iletildigini
bildirince, dogruldu Bedreddin.
- Ozleyeni bekletmek yara~maz bize. Biran once
varahm gOzel adamza ...
Gemiler, ag1kta beklemekteydi. Kay1klara doldular.
Bedreddin, dervi~lerini de alm1~t1 yanma. Biranda por-
si.iyi.ip, bo~ald1 kO~k ... Kay1klar, ~talaki.irek, gemilere
yonel diler.
lp merdivenlerden, 0~ yelkenliye payla~t~nlarak
t1rmand1lar. 0 0

Yelkenler fora edildi.

479
Korfezin, ok~ay1c1 meltemi, biranda ~i~irdi bezleri.
Gemiler a!:'w ag•r Batl'ya yoneldiler. Bal~tova onlerin·
den, Mordogan, Karaburun k1y11ann• izleyerek, Sak1z
adasma ula~mak amac1yla, h•zland1lar ...
<;e~me ac;•klarmda, Ada'nm gorundugu anda, bir
f1rtma patlad1. .. Uzunca sure ~talkalad• gemileri. .. Bed-
red din, K1zlldeniz yolculugunu an1msad1 o arada. lnsan-
lann korkusuna gUierek bak1yor, Yelin yonunu olftup,
gucunO ara~tmyordu. Sonunda bak•~lanm korkuyla
kendisine dikmi~ olan papazlarla kaptana egitti ...
- Korkacak bir~ey yok ... $imdi duracak f1rtrna ...
lnanmaz inanmaz bakt1lar ... Onlar ki, Ege denizi-
nin i~tinde ya~amaktalar. Ve boyle f1rtrnalarla yolda~hk
etmekteler ya~amlan boyunca ... Birkez ba~lad1 m1, din-
mek bilmez ... Kurban almaks•zrn, h1z1m da gucunu de
azatmaz... Oysa, Bedreddin, ~imdi duracagm1 mu~tu­
lamakta ...
Ama, inan~ts•zhklan uzun surmedi. F1rtrna, onune
bir engel gerilmi~ gibi birden duruverdi. Vine, ilk yola
<;1kt1klanndaki ok~ay1c1 meltem esmeye ba~lad1. indi-
rilmi~ yelkenler fora edildi. Ada, giderek yakla!?tl goz-
lerinde ...
lskelede buyuk bir torenin hamland1g1 daha bir
beliriyor yakla~t1kca. Akemenos, askerleri, bayrakla-
nyla dizelenmi~... lki yandaki mermer kulelerde gun-
duzun bile beliren alevler u<;u~makta.
Gemiler demir at1p, durduklannda, kay1klar yana~­
t• <;evrelerine. Yuzlerce kay1k, boylesine saygrn bir ko·
nugu biran once gormek amac•yla, donenmekte. Gemi-
lerin sandallan indirildi. Sonra, iplerden sarkarak, yer-
le§tiler ...
llkin Bedreddin <;1kt1 karaya.
Ardmdan papazlar ve <;ocuklar ...
Akamenos oglunu gorunce, ~a~1rd1.

480
- Maksaferos geri mi geldi?
- $eyh rehineye gerek olmad1gmda direndi ege-
menim, diye yan1tlad1 ya~ll papaz.
Daha bir sevgiyle kar~1lad1 bunun i.izerine egemeno
Kollann1 a~1p, kucaklamak istedi Bedreddin'i. Sonra.
birden an1msam1~ gibi, topuklarm1 birbirine vurup, elini
kapt1. Bedreddin hemen kurtard1 elini. Selamlad1.
- Ho~geldiniz ~eyhim ...
Ho~gorduk ...
- Onur verdiniz .. .
- K1vanl( bulduk .. .
- Oyle korktuk ki, f1rtma patlaymca. Cunku bi-
liriz, bu f1rtma birka~ gemi yutar herkezindeo Tam 0 0

konugumuzun gelecegi zamam buldu, diye yi.iregimiz


agz1m1za geldi.
- Bukez vazgeldi bizi yutmaktan 0. 0

Papaz at1ld1 hem en0 0.

- Vine goturecekti efendimizo Ancak, $eyhimiz


0 0

bir dua ettiler, tumumuz kurtulduk ...


- F1rtma bir doga olay1d1r. Dua kar etmezo Bu· 0 0

kezinin gucil, bizi yitirecek ol~ude degildi. Bir hava bo~­


lugundan meydana gelmekteydi. Ge~ip gitti ...
Hi~bir~ey anlamam1~lard1. Birbirlerine bak1p, gi.i-
!Umsediler ... Yaratt1g1 mucizenin ortaya ~1kmasmdan
ho~lanm1yordu demek ... Ses etmemek gerekti. Etme-
diler.oo
. . ..
Dervi~Jerin ~ogunlugu, Arapca'dan ba~ka dil bil-
miyorlardl. 0 yuzden, tart1~maJar ba~Jad1gmda, salt
Bedreddin'e bak1yortar ... Borkluce, Yeni~eriligi done-
min de. Rumca ve S1rpcay1 ogrenmi~ti. Anadolu!u ol-
dugundan, Turk~e'yi de biliyordu. Son y11far i~inde,
Arapca'y1 da bir iyice soktugunden, hic; S1kmt1 c;ekmi-
yordu tart1~malan izlemek i~in ...

Azap Ortaklan F: 31/481


Papazlar, Aya Mariya kilisesinin s1ralann1 kar~lhk-
11 duzenlemi~lerdi. Bedreddin, yanma BorkiOce'yi alarak
bunlardan birine oturdu. Annacma dizelendi en bilge-
leri ... Sak1z egemeni, ortalanna gelecek bir bi~imde,
yanlanna oturmu~tu. lsmail'le, Maksaferos, yanyana
bir yer se~tiler kendilerine ...
Papazlardan biri ayaga kalkarak, Homeros'un 11-
yas destanmdan, Zeus bolumunu ezbere okumaya ba~­
ladl. ..
Dinlediler bir sure... Sonunda, ~agnlamaya gelen
ya~l1 papaz, soze girdi. ..
- Bizce, eski Yunan Tannlarmm yarat1c1s• Ho-
meros'tur ... Ve insanl1k, Tektannc!11ga, bu yoldan ge-
~erek gelmi~tir ... llkin kendinden ay1rmam1~t1r Tannla-
n ... Bildigince en yuksek yer alan, Olimpos'u onlann
yurdu olarak se~mi~tir. Sonra, insanoglu gibi uretmi~­
tir onlan da ... Ordan, yo!a ~1kan insan, bunca ~ok Tan-
n'nm duzeni bozacagm1 anlayamam1~t1r bir tOriO. l~te,
peygamberler bunun i~in gereklidir. Eger, biraz ho~go­
rOIO davramrsak, diyebiliriz ki; ilk peygamber, Home·
ros'tur ... c;unku, Tannlardan yazll1 olarak ilk sozeden
o'dur .. .
Bedreddin, dinliyordu... Papaz, bir diyecegi vnr
m1 diye bakmca, gulumsedi ...
- Bizim bildigimiz, Tektann, lbrahim'le ba~la­
maktadlr ... Ve Homeros'tan daha eskidir Ibrahim ...
M1s1r uygarhgmdan bile eskiclir. Oysa Homeros, Grek
uygarhg1yla one ge~mekteclir. Oyle olanda, Tann'nm
durumunu saptamak gerekir ilkin ... Tann nedir? 7
Papazlar, ayn1 anda ha~ ~1kard1lar. OrkOntOyle
baktllar yorelerine ... Birden boylesine derine dallvere-
ceklerine inanmaml§lardl ... Daha tart1~mamn ba§mda.
sorunu somut olarak koymu~tu Bedreddin... Ve sur-
duruyordu onlarm OrkuntOsune ald1rmaks1zm.
- Burda, bilimi tart1~acaksak, inanc;lanm1z1 bir
yana b1rakmak zorunlugunday1z ... Oyleyse, cografya-
ya bir goz atmahy1z ... Uygarlik, dogudan bat1ya dogru
geli~mekte. Tannlar da ... llkin <;inliler c;ok tannh din-
Jere aynlm1~lar. Sonra bir tann yoresinde birle~iyorlar.
Hintliler oyle ... Demek ki, insanoglu, inane; gereksini-
mini, ekonomik yap1s1yla belirliyor. Eger bilinc; ac;1sm-
dan alirsak sorunu, nas1l ki, ekonomik bak1mdan ~imdi
de gOc;IO olan, baz1 tabulardan s1ynhrsa. Toplum ola-
rak da durum ayn1d1r ... Toplum, eger ekonomik kay-
naklannl topraktan saghyorsa, topraga ve gokyOzOne
bag1mh kal1yordur. 0 zaman, Tanns•1 da toprak ve gok-
yuzOnde olu~uyor ... Yok, ticarete bag1mh ise, bun a bir
de deniz ekleniyor. Ve denizdeki c;e~itli etkenler tann-
la~lyor ... Homeros, sitelerin ticarete yeni ba!?lad1klan
zamanlann peygamberi ... Dogrudur dedikleriniz. 0 yuz-
den de, Deniz, F1rtma, gibi tannlann ilk sezicisi. Ilk ti-
caret sitelerinin, kendi arasmdaki kavgalan doneminin
ozan1d1r. Sava~ ve ban~ tannlan o yuzden yer a11r ya-
pitlannda ... Onlan, yaratan Homeros degildir ama. Ya-
zan o'dur. Neden? <;i.inki.i, Homeros bu inanc;lann top-
lumunun insan1d1r da on dan ... Ve bu yuzden, salt ozan
denilmi~tir Homerosa ...
Papazlar, ~a~kmhkla dinliyorlar. Kendi aralann da
y1llar boyu tart1~1p durduklan sorulann derinine nice ini-
veriyor Bedreddin... Enez' den gelmi~ olan ikisi birbiri-
ne bakt1lar ... Yuannis, Pelonis'e, Pelon is Yuannis'e
dald1 bir si.ire. Sonra, Yuannis sordu.
- Salt ozan m1?
- Evet salt ozan ... Neden derseniz, Peygamber,
gec;mi~in bilgilerini si.izOp, gelecege uzatabilen ki~idir.
Ozan ise, toplumun duzeyini saptayan yap1tlar verir ...
l~te, Homeros'la, Oteki peygamberler arasmdaki fark
budur. O'nun da kitaplan vard1r. 0 da, birtak1m bilin-

483
meyen ~ozulmeyen gu~lerden soz eder. Ne var ki,
a'nun sozunu ettiklerini, a zamanm taplumu da bilmek-
tedir. Belki bir iki ku~uk yenilik getirmektedir. Ama.
taplum bunu zaten kabullenmi~tir ... Oyle alanda. Ha-
meras azanhkta kahr ... Ama, bizim a~1m1zdan ilkel
taplum yap1s1m anlatan c;ak iyi bir beige, grek dilinin
daruklannda sevgiyi yelle~tiren ~ok guzel bir anlat•m-
dlr yazd1klan. 0 yuzden sever, yararlanmz ...
lhtiyar Papaz Kalapis, sayg1yla egildi s1rasmm us-
tOne. Gozleri Bedreddin'in gozlerinin derinliklerinde oy-
na~t• bir sure. Sanki, bilincindeki ·~•lt•dan bir~eyler al-
mak istercesine direnerek durdu. Sanra, ag1r ag1r sar-
du.
- $eyhim, buyurdunuz ki, Tann'y1 insanlarm eka-
namik duzeyi saptar ... Homeros'u a~1klaman1z §B~urttl
bizi ... Acaba, lsa kanusunda ne du~unuyorsunuz?
Bedreddin, Kalapis'in kendini s1k1~t1rmak istedigi-
ni anlad1. Belli etmedi anlad1~1n1. Ama, hi~ beklemedigi
yerden konuya dahverdi.
- Rama'ya bir tann gerekliydi karmda~1m1z. Yak-
sa, biranda dag1hp par~alamrd1. l~te a Tann lsa'd1r ...
lrkildi papaz.
- Anlamad1m, nice?
- $oyle ... Rama, somuru alanlannda sOzunu yi-
tirmi~ti. lejyanlan, kendi silahlann1 ku~amp sava~a gi-
den efendileri, geri donmez olmu~lard1. Yenseler bile.
oylesine bitik duruma du~uyarlardl ki, gittikleri ulke-
lerde eriyip yitiyarlard1. Rama buna nice dayanabilir?
Hangi egemen dayanabilir? Ostelik, sava~t1g1 tapraklar
kendinin sayd1g1 tapraklardl ... 0 tapraklann on de ge-
len ki~ileri, aileleri ilk pundunu bulduklannda Rama'ya
ba~kaldmyarlardl. Bunca ayn dil ve dahi 1rktan alan
insam nice taplayabilirsin bir bayrak altmda? Olanag1
var m1 bunun? Yak ... 0 zaman, bir Tann gerekti Ro-

484
ma'ya ... Oyle bir tann ki, di.inyanm her yerinde ayn•
adla an1hp, ayn• bi~imde di.i~i.ini.ilsi.in. Ve bunun ipferi
de, Roma'nm elinde olsun. l~te, isa tam bu donemlere
yakm ortaya ~1kt1. ..
- Ama yitirdiler o'nu ...
- Yitirecekler elbet ... Yoksa lsa egemen of ur-
du ... Roma, egemenligin elinde olmasm1 istiyordu. Bi-
rine devredilmesini degil ... O'nu yitirdiler, ilk inanml~­
lan da yitirdiler ... Ama, bu ilk inanm1~lar kimlerdi?
Koleler ... Yani, zatEm Roma'n1n somi.iri.isi.ine ba~kald•r­
ml~ olanlar ... Sonra bakt1 ki, Tann, as1l kendisi ic;:in
gereklidir ... Hemen kabullenip, kendi c;:arkma arac;: et-
ti ... Daha sonra, yeni boli.inmeleri engellemek ic;:in Ber-
gamon kurultaym1 toplay1p, Dogululann isteklerini de
kar~1lad1. .. Ama, hesap kendi c;:1karma ... Ve lsa, bin yll
daha si.iri.ip gitmesini saglad1 Roma somi.iri.isi.ini.in?
Titredi papazlar ... Yeniden hac; «;1kard1lar. Bedred-
din, gi.ilerek bakt1 ti.imi.ine ... Akamenos, kendisinin on-
de gelen gok bilginlerinden olduguna inamrd1 ... Papaz-
larm sessizlikle ic;: gec;:irip, hac; «;lkardlkfannl gori.ince,
soze girdi.
- Siz yola ~1kt1Qm1zda, yitirecegini sand1g1m1z
f1rtma'nm gec;:ici oldugunu soylemi~siniz. Biz, azbiraz
anlanz gokbilimden ... Ama, yine de y1k1c1 oldugunu
hesaplam1~t1k ... Siz neye day anarak hemen duracagm1
buyurdunuz?
Bedreddin, ah~m1~t1 bu ilk smavlara. Her kendini
bilgili sanan, gelip o'nun mihenk ta~mda smanmak is-
terdi ... Kendisi de, bir zamanlar oyle degil miydi? Og-
renme yolunu nice yanh~ sec;:tigini y1Jiar sonra anlama-
ml~ m1yd1? ~imdi bunlar da oyle ...
Vine de, sevgiyle bakt1 Akamenos'un yi.izi.ine.
- Biz hesaplanm1z1 yaparken, yefin h1z1n1, gi.ine-
~in durumunu, havanm basmcm1 saptad1k ilkin. Bun-

485
Jan birbiriyle oranlayarak, sOrecini bulduk f1rtmanm. 0
zamana dayamr m1 teknelerimiz, dedik. Yeniden hesap-
ladlko Tuttu ..
00 0

Fakat bunlar birbirinden ayn §eyler degil mi-


dir?
Gokbilimde, birbirinden ayn yoktur .. o TOm
gOne;lfer, y1ld•zlar ve bunlarm etkisiyle meydana gel·
mi;l evren, belirli kurallarla, birbirini etkileyerek denge
saglaro Yoksa, dOzen bozuluro F1rtma, bir yoredeki an-
s•z hava 1smmasmm ya da bo;llugunun, ba;lka bir bel·
gedekini emmesinden meydana gelir. l;lte bu olc;Oier
saglam saptamrsa, f1rtmanm gOcO ve sOreci de ko!ay-
hkla hesaplamro Yoksa, f1rtmay1 Gorgon ya da Hera'-
nm ofkesi samp, kurbana s1vanmak i;lten degildir .. 0

Akamenos, ba;llnl gogsOne yapl;ltlrml;l, ic;ercesi-


ne dinliyordu Bedreddin'i. 0 Soyledikleri, kendi belle-
0

gindekilere uymuyorduo Ama, h1z ve sOreci c;ok zaman


dogru bic;imde kendisi de hesaplayabildigine gore, de-
mek ki dogruydu Bedreddin'in dedikleri. Her hal de o,
0 0

daha saglam ve yeni bilgiler edinmi;l olmahyd1 bu ko-


nuda .. Yoksa tam bir uzman gibi konu;lamazd1.
0

Sayg1yla ba!?lnl sa1Jad1 Bedreddin susuncao. 0

*
Gece karanhgmm ic;inden, ayaklan c;•plak iki golge
yakla!?t• sessizce ...
$eyhin odasma giden koridora sapt1Jar ...
BOrkiUce, yere uzanml;l yatmaktayd1. Ak abas1yla
dogrulunca, gOigeler ilkin korkuyla irkildiler. Sonra,
ya!?lica bir ses, ikirciklenerek sordu;
Kimsin?
BOrkiOce. 0. Ya siz kimsiniz?
Biz, Enezli Pelon is ile Yuannis'iz ...
Ne istersiniz?
$eyhi gOrmek dilerizo 0.

486
~eyhim burda yoktur ...
Ya nerdedir?
Kilisede okumaktad1r ...
Okumakta m1?
Elbette ... Okumad1g1 birka~ eski kitap bulmu~
kilisenin kitapllgmda. Onlan ok~or ...
Bu zamanda?
Okumak i~in zaman1 yoktur ~eyhimizin ...
Geceyi a~t1k, sabaha yakla~t1k ...
Uyumaz m1 bu?
Belli olmaz... Eger degerli bir~ey bulduysa.
uyumay1verir ...
~imdi gitsek orda m1d1r?
- Gelmedigine gore, ordad1r ...
- Peki sago! kannda~1m1z ...
- Siz de sagolun ... Eger benim yapabilecegim bi-
ri~ varsa? ..
- Yok kendisini dilerdik ...
- O'na uydu olmak ic;in mi?
Dikiliverdiler... Bunlar nice bir insanlar ki, kar~l­
lanndakinin ic;inden ge~enleri bilmekteler ... Korkuyla
bakt1lar Borkll.ice'nin yOzOne. 0 aydm(lk ayd:n(lk gOIO·
yordu.
- DO~OndOk ki ...
- Peki peki anlad1m ... Dilerseniz, ~u annac1m1z-
daki oda bo~. Orda bekleyin. Gelir gelmez, yanm1za sa-
Janm ~eyhimizi... Dilediginizce konu~ursunuz.
Gelir mi yakmda ... Nerdeyse aydm(lk gelecek
de ...
Azonce yanma vard1m, azbiraz daha kald1, biti-
reyim, geliyorum, demi~ti.
Papazlar, ses ~1karmadan girdiler odaya ...
Uykusu kac;m1~t1 BorkiOce'nin... Oturdu bagda!;i
kurarak ... DO~Oncelere dald1 ... «GordOn mO Mustafa?

487
N!ce bir degerin yanmdasm. Keferenin bile en bilginleri,
11yt!usu olma:: i\=!n, canba~ koyuyorlar yoluna ... Sekiz
yi.izyrla yakla~an bir sOredir, bunca bilgin gelip gegmi~.
Bu in2tt;r pe1paz!ar, bildiklerinden donmemi~ler. 0 bir
konu~tu, ti.imi.i ayagma di.i~Oyor ...

Diledigi di.izeni kuracak ... Hele bir dolanalrm Ana-


dolu'yu .. SomOri.ilen insanlarrn arasrnda, yangmrmrzr
0

bir iyice tutu~turalrm. Ondan otesi, kendiliginden ge-


lir ... »
Daha si.irdi.irecekti di.i~Oncelerini. Kapr agrr agrr
ac;rldr. Kimseyi incitmemek istercesine ayaklarrnrn ucu-
na basarak girdi Bedreddin .. Borkli.ice'yi uyanrk gti-
0

rende, sokuldu yanma ... Srrtmr ok~adr. ..


- Borkli.ice yolda~. bizi bekleyerek kendinizr hrr-
palamaktasrnrz. Size yatrn demedik mi?
- Yatmr~trk $eyhim ... Buyrugunuza uyup, tam
dalmr~trk ki, iki papaz sokOn etti. .. Sizi gormek, aya-
gmrza yi.iz si.irmek dilerlermi~ ... Annacdaki odaya al-
drk. Beklemekteler ...
- Oyleyse, gel bakahm. Ne dilemektedirler? ..
Kalktr Borkli.ice ... Ardarda girdiler odadan ic;eri.
Papazlar hemen ayaklandr. Ve Bedreddin'i gorende,
ayaklarrna kapanmak istediler. Omuzlarrndan yakaladt.
- Biz lsa degil, kuluz. Ayaklarrmrz, yOrOmek ic;in
gereklidir. Bize brrakmrz.
lkisi birden oturdular dizlerinin OstOne.
Nice buyurursanrz.
Borkli.ice yolda~rmrz dedi ki, bizden dileginiz
vMmr~. Buyrunuz ...
Kalabalrkta belirtemezdik $eyhim, diye soze
girdi Yuannis ... Biz iki karrnda~, dO~OnOp ta~rndrk. Si-
zin uydularrnrzdan olmaya kararla~tardak ... Dileriz ki, dO-
~i.incelerinizi bulundugumuz, dola~tagamaz yerlere de

488
yayahm. Ancak, bunun i~in sizden izin gerekli. 0 yi.iz-
den ...
- 0 yi.izden, diye tamamladl oteki ... II kin dininl-
7e girip, sonra izninizi alahm, dedik.
- Biz din ay1rmay1z inanmak isteyenlerde.
- Ay1rmad1QiniZI biliyoruz. Ama, bir iyice saglam-
lamak isteriz kendi inanc1m1z1.
- Bir bask1 soz konusu olmasm bizden olman•z
i~in... Dilerseniz Hristiyan olunuz, dilerseniz putata-
pan ... Bizim ic;in, insan olman1z, di.i~i.incelerimizin bir-
le~mesi yeterlidir, bilesiniz ...
- Bunu ~ok iyi bilmekteyiz $eyhim ... Bildigimiz-
den Mi.isli.iman olmak isteriz ilkin.
- Borkli.ice, tamkhk etmekte misiniz bu iki ade-
min dediklerineL
- Etmekteyiz $eyhim ...
- Biz dileklerinin yerine gelmesi ic;in dua edebili-
riz ancak. Tann ile siz kar~1 kar~1yasm1z. Ve dahi um-
maktaylz ki, kurallan kendiniz bilmektesiniz.
- Bilmekteyiz $eyhimiz ... Siz bize birer ad ven-
niz. Dilegimiz odur.
Biran di.i~i.indi.i Bedreddin. Sonra, gozlerinde bir
panlt1 belirdi.
- $eyhimizin adm1 duymu~sunuzdur. Hi.iseym-i
Ahlati, derler idi. .. Birinizin ad1 Hi.iseyin olsun•.. Bir de,
yolda~1m1z1 yitirdik yol boyunda. Bize baghhg1 sonsuz,
gi.iveni ve inancl SlnlrSIZdl. .. Adl Kaslm idi, otekiniz de
boyle c;agnlsm bundan ate ...
- Siz bag1~laym bize $eyhim ... Hangimiz HOse-
yin, hangimiz Kas1m olacak?
Bedreddin, ilkin Yuannis'e bakt1. ..
- Siz $eyhimizin adm1 aim. Arkada~m1z da yol-
da~lmlzln ad1yla t;arJnlsln ...
lkisi de kapakland1lar yere ... Bundan ote, Bedred-

489
din dervi~leri arasma kat1lm1~lard1 ... Huseyin, ba~m1
kald1rd1 sonra ...
- Biz du~unduk ki, inancm1z1 tam yayabilmek
ictin, eski adlanm1z ve odevlerimiz ustumuzde kalsm.
Enez'e donelim ... Y1lda birkez yapt1g1m1z yolculuklan
yine yapahm. Bu arada, sizinle ili~kimizi hict kesmeye-
lim ...
- lyi du~unmu~sunuz ... Birden bizim yan1m1za
gecterseniz, sessiz ka 1mz sizin bulundugunuz yerlerde.
Oysa, Yuannis ve Pelonis olarak dola~1rsamz, daha et-
kili olursunuz.
- Buyrugunuz uzere yopacagiZ ~eyhim ...
- Bundan ate, Borkluce karmda~1m1zla haberle-
~ir, nerde oldugumuzu ogrenirsiniz. Biz, Edirne'ye sefer
eyleyip, azbiraz orda eglenmek isteriz. Yolculuga ~~k­
sak bile, k1sa arahklarla gidip gelecegiz. Sizin geli~leri­
niz, bulundugumuz donemlere raslarsa, soyle~ilerimizi
koyula~tlnr, bagl1hg1m1Z1 art1r1r1z ...
- Nice buyurursan1z efendimiz .. .
- Efendi yok bizim inanc1m1zda ... Yolda!?hk, ka-
rmda~hk ve dahi e!?itlik vard1r.
- Hakhsm1z ~eyhim ... Bag1~laym ...
Papazlar, geldikleri gibi, ayaklannm ucuna basarak
Q1kt1lar. Bedreddin, kendi odasma gitmek ictin yekinir-
ken, konu~tu.
- l§te bOyle BOrkiGce karmda~ ... lnsanlar, ger-
Qeklere nice susam1~ gormektesin ... Oyle gelmekte ki
bize, herkesi kabullensek, dervi~lerimizin say1s1 ordu-
lan urkutecek.
- Kabullenmemiz gerek $eyhim .. .
- Bizim yolumuz gGQtl.ir BorkiOce ... Kurulmasma
~;abahyacag1mlz dOzende, sa{!lam insan gereklidir. Ne-
den dersen bilmekteyiz ki. birgun k1yama kalkanda,
tum egemenler birle~ir ... TOrnO annac1m1za ~1k1p, bizi

490
yitirmege ugra~1r... 0 yuzden, dervi~ olacaklara c:tok
dikkat etmeliyiz ... Bir ayak sur~mesi, binlerce insanm
kan1yla odetir bize yanh~1m1z1. Bu sorumlulugu alamay1z
ustumuze ...
- lnsanlar severek k1yama kat1ld1klannda da m1?
- Nice olursa olsun, du~uncesiz bir davranl~l-
mlzdan otliru, bir ki~inin burnu kanayanda, bizim yure-
gimiz yanhr. Biz, kendi egemenligimiz i~in ugra~mlyo­
ruz Borkluce... lnsanlann, toplumlann egemenligi i~in
ugra~1yoruz.
- Oyle olanda, yitmek daha bir gi.izel degil mi?
- Bo~ bo~una yitmek bir an lam ta~1maz... 010-
mun guzelligi, aklls1z dervi~ ic:tin c;ekicidir Mustafam ...
Clum, gerektiginde uygulan1rsa bir anlam ta~m. Yoksa,
istedigimiz duzenin kurulmasml saglamadlktan ate.
hi~bir degeri yoktur.
Borkluce dald1. .. Dikilen Bedreddin'le birlikte, ken-
diliginden dikildi.
- Hakhsm1z $eyhim ...
- l~te bu yuzden. c:tok dikkatli olmam1z gerekli.
insanlann yanh~ haberlerine ku~kuyla bakmasm1 bil-
meliyiz ... Birgun ~erag1m1z1 yakanda, tlimunun birden
ayaklanmasm1, direnmesini ve dahi kendi hakkma sa-
hiplenmesini saglayam1yacak isek, hi~ bo~una davran-
mamahylz ... Bunun yerine, bunu saglayacak yeni ku-
~aklar yeti~tirmenin yollann1 aramahy1z ...
- Ama. insanlar, nice kar~1hyorlar bizi? Nice dav-
ranlyorlar?
- Annac1m1zda guc; yok ki BorklOce ... Olanda
gtiruruz davram~lann1.
Yurudi.i. Koridora ~1kt1gmda, duraklad1 Bedred-
din ... BorkH.ice de ...
Akamenos'un oglu. Maksaferos, elleri gobeginin
Osti.inde dikiliyordu.

491
Onlan gorunce bir ad1m att1. Sonra, dizlerinin us-
tune du ~tO ...
- ~eyhim, gunlerdir du~Onmekteyim ... Uyku
girmez oldu gozume ... Sizin uydulann1zdan biri olma-
dJkca, ya~am1m anlamm1 yitirmi~tir... Dilegimi kabul
buyrun ... Beni de kullanmz arasma yazm ne o(ur?
Bizim kulumuz yoktur Maksaferos ... Kannda~­
lanmJz, yolda~lanm1z vard1r ...
Ben bunca onuru isteyemem ...
Siz ki, yann bu adalann ve dahi lzmir'in ege-
meni olacaksm1z. Bunca insana hukmedeceksiniz.
Ay1ktan din degi~tirmekle, bu gorkemlerin tlimunu yJ-
tireceginizi bilmemekte misiniz?
- Bilsek de, gorkem anlamm1 yitirmi~tir go-
zumuzde. Bizim iyin mutluluklann, egemenliklerin en
yucesi, sizin yanm1zda, inancm1zda olmakt1r ...
- Gidiniz ~imdi Maksaferos... DO~unup, yann
gece yine geliniz. 0 zaman konu~uruz bunlan.
Maksaferos hiy sesini y1karmad1. Boynunu buktu.
Kalkt1. Geri geri odadan ylkt1.
*
**
BOrkiOce'yle diz dize oturmu~. konu~uyorlard1.
- Demek sen umutsuzsun Maksaferos'un gel-
mesinden?
- Oyle ya, gece yany1 buldu ~eyhim ... Geldigi
gelecegi yoktur baksamza ...
Biz tersine umudumuzu daha bir art1rd1k ...
- Siz iyisini bilirsiniz ...
- Yok oyle degil Mustafam... Bir ki~inin i<;:ine
ate~in du~Op du~medigini bak1~lanndan anlar olduk.
Ve dahi Ogrendik ki, birkez istemeye ba~lad1 m1 insa-
noglu, sonunadek gider.
Oyleyse dOn neden geri yevirdiniz?

492
- Dun helecanllyd•. Ak1lla degiL co~kuyla gel-
mi~ti bize. Oysa istedigimiz bu degildir.
- Co~ku degil midir?
- Salt co~ku degildir. Aklls1z co~kuyu yads1d1k
hep bilmez misin? Neden kovulduk Hankahtan. Co~ku­
nun yanma ak1h, di.i~i.incenin i.isti.ine eylemi komak is-
tedigimizden, degil mi?
- Bunu herkes her zaman anlayamaz ki $ey-
him ...
- Anlayan beri gelsin behey Borkluce ... Anlama-
yanla bizim ne i~imiz olabilir7
- Hakhsm1z efendim.
- Hadi sen var bak bakahm kap1ya. Gelmi~ ol-
mah Maksaferos oglumuz ...
Borkluce z•play1p kalkt1. Ger~ekten de gelmi~.
beklemekteydi. Hemen buyur etti... Birlikte girdiler
$eyhin yanma ...
- Duyduk ki, bizi beklemekteymi~siniz. Geciktik
bag1~lanma dileriz.
- Tam zamanmda geldiniz ... N.oldu? Bir karara
vardm1z m1?
- Vard1k efendim... DOn ne dedikse, direnmek-
teyiz ...
- Sevindik ogullugumuz ...
- Biz de bunu isterdik $eyhim ... Ismail kannda-
~lmiZI ~ok sevdik. Bize da o ad1 verirseniz, aynlmam•~
oluruz birbirimizden. Adca bile olsa ...
- Peki lsmail'imiz ... lstediginiz gibi olsun ...
Sevin~le ylrpmdl delikanll ... Diz yokOp oturdu.
- Buyruklanntz efendim.
- Buyrugumuz yoktur. Ada halkm•n ba~ma ge-
yinceye bekleyiniz. Sonra, onlan aydmlattp, bizden ol-
masml saglaymtz. Kimseyi somurmeyiniz.. Tam tersi-
ne, her zaman yoksulun yanmda olunuz. 0 zaman, ye-

493
rine getirirsiniz ozlemini duyduklanniZI ... Biliniz ki, ko-
tUii.ik, sahibine her zaman kotUii.ik getirmi~tir. lyilik de,
ilkag1zda degeri bilinmese bile, iyilik ...
Dinliyordu Ismail... Dinledikce, i~inden kaoaran
sevinci belirtmek amac1yla, titriyordu arada bir ... Bork-
li.ice, durmaks1z1n anlatan Bedreddin'e bakt1 bir ... An-
lattlklarmm ~ogunu ayn1 zamanda, kendisi i~in anlatl-
yordu. Bilmekte bunu. Bildiginden, o da i~ercesine din-
liyor ... Her zaman yanmda olmanm onuruyla bak1yor
Ismail' e ...
Sonunda, izin verildi delikanllya ...
0 gitti. ..
Bedreddin ag1r ag1r dogruldu yerinden.
- Bir haftad1r burday1z Borkli.ice ... iki i.i~ gi.in da-
ha kallp yolumuza devam edelim .. .
- Nas1l buyurursan1z $eyhim .. .
- Okuyacag1m1z bir iki kitap daha kald1. Nas1lsa,
yitirilmemi~ ... Ve samyoruz ki, papazlar bile sezinleme-
mi~ ellerinin altmdaki hazineyi ... Onlan da bir bitire-
lim.
- Hay hay efendim ...
Kendi odasma yoneldi Bedreddin.

*"
"
lsmail'in uykusu gelende, Mariye al1p, goti.irmi.i~-
ti.i. Onlar ikisi bir odada yat1yorlar ... Cazibe, kocasm1
bekliyor soyunmu~ ...
Bedreddin, kap1dan girince, ayakland1.
- Seni de ~ok i.izi.iyoruz degil mi hatunumuz?
- Ben onurum ve sevincimle oyle doluyum ki
efendim.
- Hep yalmz b1rak•yoruz. Ya okuyoruz, ya tart1-
~1yoruz insanlarla ...
- Onlara durmaks1zm yeni degerler kazandlrd•-
gm•z• bilmiyor muyum? Sizin k~leniz olmak mutlulugu

494
hangi kadmda var ~imdi? Bunu yudumlayan bir ben de-
gil miyim? 7
- Hani seninle kararla~t1rm1~t1ko Biz e~it iki in-
sandlko 00
- Bu mumkun mu?.. Ben, Cazibe kulunuzla, siz
$eyh Bedreddin, nice e~it olabilir ki ?Oo
- Ya bizim ~abalanm1z bo~una m1d1r?
- Siz bo~a ~abalamazsm1z efendimo
- Bir ki~i ki, yatagm1 payla~t1g1 kadmla e~it ol-
mamaktadlr, yeryOzOnOn insanlann1 nice e~itlige ~aglr­
sm? Umudumuzu yitirtmektesin bize Cazibe Hatun 000
Umutsuzluga salmaktasm ki, kendimizi bir tOriO bagl~­
lamamaktaylzo 00
Cazibe, Bedreddin'in keyifli oldugunu, ~akala~tlgl­
nl ~oktan anlam1~t10 Kadm i~gudusi.i, verimli bir gezi
yap1(d1gm1 hemen sezdio Ayaklanna atlid1 Bedreddin'ino
Ok~ay1p, operek ~1kard1 abasm1. 00 lki ((lp(ak beden. bir
sure, kar~1hkh iki alaz YIQinl gibi dikildilero Sonra. kol-
lan sanld1 Cazibe'nino Ok~ayarak, yataga uzand1 Bed-
reddino oo
- Efendim, efendim benimooo Sakalarm1za al1$tlm
art1ko 00 Am a, bazen soruyorum ken dim kendimeo 00 Cao
zibe, sen basit bir kolesino Lay1k m1s1n dunyanm ve da-
hi insanlann Ostune titredigi, bu yeni dOzen yaratiCISI-
na?oo Cekebilir misin yOkOnO yOklendigincle?
Peki sonra ne cevap vermektesin kendin, ken-
dine?
Demekteyim ki, lay1k degilim... Bir bag gibi,
bir yuk gibi ardmca dola~1p durmaktay1m 000 Ama, bir
kad1n olarak da, e~yal1ga raz1 ge(ememenin ikircikli-
gini duymaktay1m 0. 0 Haks1z1m bilmekteyim 000 Baz1 ge-
celer, siz olmuyorsunuz yammdao 00 Bir korku sanyor
i~imi. 0. Ben, Bedreddin'siz neylerim? Diyorum 00. Son-
ra geliyorsunuz birdeno Odamm e$iginde bir gOne~ gibi

495
doguyorsunuz. Ve mutlulugum, tOm ketO dO~i.inceleri
unutturuyor ban a ...
- Unut kadm1m. KetO dO~Onceler gelmesin ak-
hna ... Bilmektesin ki, biz dogruyu aramaktay1z durma-
dan. Ve bunu insanlar i~in en yararh bi~imde kullanma
yollanm ara~t1rmaktay1z ... Oyle olanda, ki~isel mutlu-
lugumuzu. oglumuzun anas1, bizim tOm yOkOmOzO c;e-
kebilecek tek kadm alan Cazibe Hatun' da bulrnakta-
YIZ ... Sen yine de, danhr, gOcenirsen bize, i~te o zaman
OzOntOmOz bOyOk olur ...
Yeniden sanld1 Cazibe ...
- Sen OzOime $eyhim ... Sen OzOiecegine, buyur.
ben oleyim ...
- Kimseden olmesini istemedik ~imdiye ... Nice
bir soz etmektesin sen ... Biz insanlan ya~atmak ama-
cmdaylz. Her gelen, olmek istegiyle ~1ralan1yor. Ama-
cmlz, bizi ~a~urtmak m1?
- Bu ~akalan bazan Oyle anyorum ki ... Gi.inler
si.iri.iyor kapan1yorsun bir hOcreye. Bensiz, a~s1z ek-
meksiz ...
Gerekli oldugundan. Buncac1k S1cakllg1 kim
b1rak1p, yaln1zhga tutuklar kendini.
- Haklls1n efendim. $imdi burdasm ... Yanlmda-
sm ... Ve dahi. ka~ zamanllk ikirciklenmemi. bir anda
mutluluga c;evirmektesin ...
- Ada ne gilzel degil mi Cazibe ... Ak~am karan-
hk ~okerken, kar~1 daglardaki ~oban ate~lerini seyrey-
liyorsun. Biliyorsun ki, oras1yla aranda bir koca deniz
vard1r. Ama, dil~Oncelerin uzamp gidiyor. Hele, denizin
k1y1ya senin ellerinin benim bedenimde dola~t1g1 yumu-
~akl1kla vurmas1. ..
- Ne gi.izel anlat1yorsun Bedreddin ...
- Bunca ozan okuyup, dinledik.. Azbiraz bize
de bula~masm m1?

496
Sen zaten ozansm 0. 0

Desena, kusurumuz ~ok olacako


T I Neden7
_.,. Ozan dedigin, yi.iregini kafasmda ta~ryan ki~i-
diro Oy$a biz, aklrmrza yUregimizde ta~rmak dilerdik ...
- Sen nice diliyorsan, oylesin efendimo Aldrrma
benim sazJerime.
- Olur mu7
Daha ~ok konu§madrlar ...
Bir mrrrltr ~oreklenmi§ti ikisinin de dudaklarrna ...
Geceden, sabaha dogru uzanrp giden bir turku gi-
bi ..
o

lnce. ipek yorganlarrn altrndaki terli bedenler kr-


prrdandr durmaksrzrno Turkunun uyagrnr muzikle~tirir­
cesine ..
0

Kandil, isli isli titre~ti ...

...
Akamenos ve Papaz Kalapis de gece konuklan
arasrna katrl1p, gizlice din degi~tirdikten sonra, yola ~Jk­
ma kararrna vard1 Bedreddin ... Tart1~malar, salt bege-
ninin sevecenligine donmu~tuo Art1k, tek ba~rna konu~­
malarr surduruyor, bir ~avian gibi, ogrendiklerini akJtJ-
yordu ...
Kalapis'le, daha ~ok Grek ozanlarr Ostunde duru-
yorlar, her birinin, Olkelerinden soz ederek, Anadolu
wprc-grnm vcrimini tnrt1~1yorlard:. En son o din degi~­
tirdi. .. Ama, kilisenin ba~ rahibi olarak, o'nun Bed red·
din'li olmas1, gelecek a~rsrndan ~ok onemliydi ...
Artrk, i~ini bitirmi~lerin, i~sizligi ba~lam1~tr son
a'.inlerceo Bedreddin, yanrnda Ada egemeni oldugu hal-
de, kryr bucak dolanryoro A~rk havada, Aristo Akade-
misinin tadrn1 yudumluyorduo <;evresine toplananlara.
trpkr Aristo'nun yapt1g1 gibi uzun uzun, bulgularrm an-

Azap Ortaklarr F: 32/497


latryor. Arada bir de, Sokrates'e ozenenler ~rktrkca, tar-
tr~mayr koyula~trrrveriyordu.
Cumhuriyet ustunde durulmu~tu sonkez ...
Bedreddin, Eflatun'u ezbere okumalarrna ses et-
meden dinledi uzun sure. Sonra, kar~rsrnda yrgrnla~mr~
gen~ ogrencilere keyifle baktr. ..
- Cumhuriyet, belirlediginize gore, hayranlrk ve-
rici bir yonetim ... Ama, bizi bagr~layrnrz, sizin goru~­
lerinize katrlmryoruz ... Aslrnda, sozunu ettiginiz, efen·
di gevezeliginden ate bir~ey degildir. Ada egemeniniz
burda ... Siz Cumhuriyeti tartr~abiliyorsunuz yanrnda ...
Bun a Eflihun Demokrasi derdi ... Am a, siz kilisenin
adamlarrsrnrz. Bir yerde, egemenligin ortaklarr ... Eger,
salt efendilere e~itlik saglayacaksanrz biz yokuz ... Ne-
den derseniz? Koleler olacak, onlar galr§f!p, efendileri
i~in uretecekler. 0 efendiler de, bo~ kalmanrn ~okun­
tusunu kar~rlrklr tartr~makla oldurecekler ... Ger~ek
cumhuriyet, tum insanlarrn e~it oldugu bir ortamda soz
konusu olur ... Herkes uretir. herkes ~alr:;m. ve ~alr~•P
urettigince pay alrr toplumdan ... 0 zaman bir deger
ta!?rr yasalar. 0 zaman, anlamlrdrr tartr~ma ... <;unku
~rkarrlan her yasa, herkes i~in ge~erlidir ve herkesin
payr vl!lrdrr onda ... Hatta denilebilir ki, o zaman yasa
bile gerekli degildir. <;unku, yasaklama gereksinimi
yoktur ... Her yurtda~. i~ini gerektiginden iyi yapacak-
trr. Bu yuzden biz, sizin anladrgrnrz gibi almryoruz cum-
huriyeti ... B<~zrlarrnrn, bazrlarrnr somurmesi sonucu do·
gacak bir egemenlige, dogrudan somuru duzeni deriz
biz. Ve bunun adr, gtirunurdeki !;lekli ne olursa olsun.
bal gibi gerici, tutucu bir ytinetimdir ... Ci.inki.i, insan-
larr ha bir ki~i egemen olarak somi.irmu~. ha pek~ok
ki~i. Madem stimi.iri.i vardrr, orda cumhuriyet olamaz ...
Papaz adaylarr, ~a~krnlrkla bakryorlardr. Eflatun ki,
bunca yrldrr ge~erli olmu~ ... Bin yrllarrn titesinden, in-

498
sanhga 1~1k tutmu~ bir bilge ... Ba~ka bir bilge gelip,
yads1y1veriyor ... Olas1 degil... Bedreddin, bakl~lann­
daki anlam1 gorUr gormez, dUzeltti ...
- Sak1n yads1yorum sanmaym ... Eflfltun, duru-
mu bir olgu bic;iminde allyordu. Efendili, koleli toplum
sUrecek, sUregeldigince diye ... Bilmiyordu i~in gerc;ek
yanm1. 0 yUzden, binbe~yUz y1l sonrasma yine de 1~1k
ta~1maktad1r... Oysa biz biliyoruz ... E~itligin olmad1g1
yerde, e~itligi varm1~ gibi gostermek bir anlam ta~1maz.
Yasalar onUnde, insanlan birbirine e~it kllsaniZ bile. 0
insanlar ozel ya~amlannda da e~it degilse, bo~una bir
gosteri~ olur kurdugunuz dUzen ...
Son gUnUn an1lann1 ya~at1yordu c;evres!nde top·
lananlara. Ada egemeni, gitmeleri geregini duyanda, di-
rendi ilkin. Ama, Bedreddin'in birkez aklma koydugunu
hemen uygulamaya gec;tigini de bilmekteydi ...
Yeni bir toren, Ada insanlann1 k1y1ya ko~turdu.
Ac1kll bir ugurlamanm sallant1s1 vard1 tUmUnde ...
Kay1klar, gemilere yana~tllar yeniden.
Bukez Egemen de, birlikte geliyordu ...
Yelkenler ac;ild1 ...
..•
BorkiUce, yan1ba~ma c;oreklendi ...
- Bag1~laym1z $eyhim ... Adada songUn dediniz
ki, yasalar onUnde e~it olan ki~iler, ozel ya~amlannda
da e~it degillerse, anlam1 yoktur e~itligin. Nice biri~tir
bu?
- Anlatahm BorkiUce karmda~ ... iki adem ala-
lim ele ... Yasalar demektedir kl, bu ikisi de e~ittir ...
- Evet ...
- Ama, bir de ozel ya~amlanna bakal1m bunla-
nn ... Diyelim ki, ikisi de c;iftcilik yapmaktad1rlar ... Ve
dahi yine diyelim ki, her ikisi de gUnde on saat topmk-
ta c;all~maktad1rlar.

499
- Evet efendim •..
- Ama, birisi ~all§llan topragm sahibidir. Oteki
de 1rgat1. .. E~itlik var m1d1r aralannda?
- Ola m1 bilir?
- l~te o zaman, yasanm annacma ge~ip, bu in-
sanlar e~ittir demek, kamuoyuyla eglenmek degil mi-
dir dupeduz?
- Ama, belki biri daha ~ok ~al1~1p kazand1 o top-
rag!?
- Demekteyiz ki, ikisi de on saat ~al1§maktad1r
hey Mustafa ... Akll nerde gezdirmektesin ?..
- Topragm sahipliginde Seyhim ...
- Hah, oyle de ... 0 ayn bir sorundur ... Toprak,
zorballkla ele ge~irilmi§tir ...
- Ya, babasmdan, dedesinden geliyorsa?
- Bir zorballgm surupgitmesinden ate nedir bu
i~lev ... Du~un, ilk sahiplenen nice elkoymu~tur top-
raga? Otekilerden daha zorba oldugundan degil mi?
Oyle olanda, bizim akmc1lan al ele ... Ne yapmakta-
dlrlar?
- Ald1klan topraklara sahiplenmektedirler ~ogun­
lukla ...
- Sonra ogullan. oralann sahibi olmaktad1r. Bir
zorba gelip, bir otekini tepelemektedir. Koyluler, ~ift­
ciler neden ses etmiyorlar bizimkiler vurup k1rarken?
Bu yuzden degil mi?
- Ostelik umuyorlar ki, bizim akmc1 beyleri ken-
dilerine daha ~ok pay b1rak1r.
- B1rak1yorlar da ... Avrupa'nm yuzuni.i degi~ti­
ren bu ba~anlar nice olurdu ba~ka turlu? ..
- Demek ki, aslmda, insan e~itligi yasa onundeki
e!;litlik degil. .. <;all~t1gmm kar~1!1gml almaktaki e~itlik ...
- Elbette ya ... Yoksa, istedigince soz hakk1 ver
at;:a ... Ne kazamr bun dan o?

500
- Hi~bir~ey $eyhim ...
- l~te bizim du~undugumuz duzen bunun tersi-
dir. Herkes ne ki uretmektedir. kar~11igm1 bir tamam
ahr. 0 zaman, emek e~itse, pay da e~ittir. Ve ger~ek
e§itlik budur i§te.
- Ya toprak, tezgiih kim in olacak?
- Tum ~al1~anlann... Ba~ka turlusu olabilemez
Borkluce Mustafam ... Mumkun degildir ...

Ylllar once, Candarogluyla birlikte duraklad1klan


derbentlerde, menzillerde, ~imdi Bedreddin'i kar~lllyor­
lar ... Urumeli topragm1 kokluyor derin derin ... Atmm
dizginlerini kasarak, zaman zaman yolun iki yanmdaki
ormanlara bak1yor. Sonra birden irkiliyor.

Ilk ge~i~inde, kel gordugi.l tepelerde, kocaman


~am aga~lan var ...
Dimo derbendine geldiklerinde, hemen atlad1 atm·
dan ...
Derbendci. orta ya~ll bir adamd1. .. Ellerini ogu!?tu-
rup, hafif saga dogru egilerek sokuldu. Bedreddin. te-
pelere bakmaktayd1.
Derbendci sen misin?
Benim $eyh efendimiz ...
Dimo nerde?
Dimo benim efendimiz ...
Yok sen olamazsm ...
Anlad1m babamdan st:iz etmektesiniz.. Yirmi
y1l var ki olmu!?tUr efendimiz ...
- Yirmi yll? ..
- Ya. yirmi y1l ...

501
A!;w a!;w, bir gam agacmm dibine oturdu Bedred-
din ... Ba§rnl arkaya atarak, dl.i~uncelere dald1. ..
«Yirmi yll olmu§ Dimo oleli ... Biz, ya§landlk ger-
gekten ... Kag y1ll1k bir ara ile gelmekteyiz yurdumuza?
Y1llar nice gegip gitmektc insanoglunun ya§amrnda?
Bir bak1yorsun, gencecik bir 90cuksun buralardan ge-
gerken. Tepelerin keline, agag dikseler diyorsun. Son-
ra donuyorsun ki, dikilen agaglann kalln1Jg1 belini geg-
mi§ ...

Yuzl.inde, tuy tl.iml.ir yokken gittigin yerlerden, sa-


kallanna ak dl.i§ml.i§ bir bigimde donuyorsun. Bunca ytl
gegtigini hig sezinlememi§tim ... Ismail' in buyudugunu,
delikanl1 oldugunu da ... 0 yOzden §a§1yordum arad;:.-
bir ... insanoglunun tarih iginde geli§mesini, bir su gibi
ak1p gelmesini incelerken, kendimizdeki degi§meyi hig
gormemek, ne §a~;HrtiCI ...
Dimo'nun ogluymu§ ...
Dimo da boyleydi ... Hafif kambur dururdu saygrn
bir konuk geldiginde. Cevresinde donenirdi ... l§te bu
da oyle ... >>
Derbendci Dimo, babasmm oldugunden habersiz
yolcunun yoresinde donOyor. 0 r;am agacmm altma
oturanda, hemen seyirtip bir minder getirdi ... Bedred-
din, sezinlemedi elinde minderle ba§ma dikildigini ...
Dervi§ler, kocaman tahta masanm yoresini a!ml§lar.
~eyhlerini beklemekteler ... Bir ara ba§Jnl kald1rd1 ...
- Zaman ne de gabuk ger;mekte degil mi der-
bendciba~l?
- Ya efendim ... Bir ku~ gibi ugup yitiyor ... Ytl-
lar var ki, gelip gegenler babam1 sormaz oldular ... $im-
di siz, soranda §a§1rd1m ilkin. Sonra anlad1m ki, siz de
y1llard1r burdan ge9memi§siniz. Babasm1 b1rakt1gm1z
yerde, oglunu bulmaktasrn1z ...

502
- Oy(e olmakta ... Ve ~a~rrmakta in san ... Yrllarrn
akrp gitmesi, pek~ok ~eylerin degi~mesi ...
Dimo, minderi koyup, Ostune oturtmak istiyordu
Bedreddin'i. .. Dogruldu ...
Buna oturursanrz. daha rahat edersiniz efendi·
miz.
Yok, kalkalrm Dimo... Varalrm yolda~larrmrz
arasrna. Acrkmr~lardrr ...
Dilerseniz, sizin yemeginizi buraya getirsinler ...
Olmaz ... Bizde ayrr gayrr yoktur ...
Madem yoktur, masayr buraya kursunlar.
Degmez ... Bir oguniOk ge~i~tirme i~in, in san-
lara eziyet etmek gereksizdir.
Eziyet mi olurmu~, gorevimiz bu bizim.
- Goreviniz bile elsa... Varalrm, yerimize otura·
lrm ...
Sofra hazrrlanmr~. srcaklarrn sogumamasr r~rn.
Bedreddin beklenmekteydi. Gelir gelmez ~orba taslarr
dolduruldu. Dervi~ler i~tahla. ka~rklamaya ba~ladrlar ...

Edirne medresesi ~ok degi~mi~, alanr. yaprlarryla


sarayr a~mr~tr... Kocaman bir bah~enin ~evresine ya-
yrlmr~ ~e~itli yaprlar, birbirinden ayrr bilgilcr iQin ayrr
okullar bi~iminde bollinmu~tu ... Ogretmenler. birinden
birine giderek. ders veriyor, bahgede ogrenciler dola·
~ryordu ...
Kaprdan girince durakladr. ..
Kendi okulu, bir eski saraydan bozmaydr. Bu yapr-
larrn ortasrna srkr~rp kalmr~, ki.igulmu~tO sanki. .. Uzun
uzun baktr Bedreddin ... Kokladr. .. Kendi zamanrnda,
cigerlerine sindirdigi kokularr aradr. .. Bulamadr ...
Ardrnda dervi~leriyle kaprnrn onunde dikilmesi
hem en dikkati gekti ... Tum Edirne, beklemekteydi za-
ten ... Gunlerdir. yol boylarrndan ula~anlar. calkryordu

503
Edirne'yi ... ~eyh Bedreddin gelmektedir ... Hatta, med-
rese ogrencileri, hocalannm dervi§lerden hi~ ho§lanma-
masma kar§rn, bir kurul kurup, bir gOniOk yoldan kar-
§rlamayr kararla§trrmr§lardr. Ama, haberler, ancak iki
gun sonra Edirne yoresinde olacagrnr bildiriyordu. $im-
di birden 91krp gelivermesi, bah~ede dolananlan §a§rrt-
tr ...
Birka~ i:igrenci, ilgiyle, ama, ~ekinerek yakla§tr-
lar ... Biri, bagnna bastrrdrgr kitap torbasrnr srkarak, so-
kuldu ...
- $eyh Bedreddin misiniz?
Oyle demekte!er ...
- Yeni mi geldiniz?
$imdi geldik yurdumuza.
- Beklemekteydik sizi ...
- Ya, sevindik ...
Si:izler, gO~IOkle 91kryor agzrndan. Bakr§lan yapr-
lar arasrnda, 90galan ogrenci ba§lannda dolandrkca. bir
hr~krrrk dOgOmleniyor ... Kelimeleri zorluyor ~rksrnlar
diye ... Dervi~leri, elleri gobeklerinde dikilmi~ler ardrn-
da. Beyazlardan bir kO~Ok y@n meydana getirmi§ler ...
Sonunda, yeni bir yutkunmayla dikildi Bedreddin ...
- Ba§i:igretmeninizi gormek isterdik ...
Ogrenci gi:izlerini krrpr§trrarak baktr. Bedreddin
sormayr istemedigi soruyu, kendiliginden yanrtladr.
- Ba§ogretmenimiz Kadr lsrail, ~u anda ders ver-
mektedir ...
Dershaneye girmek yasak mrdrr?
Yok degildir Seyhim ... Buyrun, birlikte gide-
lim ...
Size zahmet olacak .. .
Hayrr, onur verecek ... Buyrunuz ...
One dO§tO gen9 adam... Ardrsrra ilerledi Bedred-
din ... <;ocuklu§unun sevinci doldurmu§tu i~ini. Demek

504
babasr, derslerini si.irdi.irecek oi~Ude diri kalabilmi§ti ...
Giderken brraktrklarrnrn ~ogunun yoktugu, bir acr sap-
lamr§tr i~ine ... Babasrnrn, anasrnrn sag olduklarrnr bili-
yordu. Sanki, dersi kendisi veriyormu~ gibi bir seve-
cenlik fr~krrdr yanaklarrndan ... AI at oldu yUzU ...
Srnava giren bir ogrenci halecanryla vardr dersligin
online. Elleri titreyerek uzandr bUyUk, tahta kaprya ...
Kendiliginden a~rlrverdi ... Ogrenci, yine onU srra gir-
di... Ardrn dan, ayaklarrn rn ucuna basarak, Bedreddin
daldr ...
Ba§lar, ilkin biran ~evrildi yeni girenlere. Sonra,
birden gozler bi.iyi.iyerek, dervi~'in adrmlarrna takrldr. ..
Gidip, en arkada bir yere sessizce oturmasr, tUm bakr§-
larr arkaya dondUrdU ... Sessizlik i~tinde, bir§eyler olup-
bittigini sezinledi Kadr lsrail. ..
Bakrndr ...
Artrk, srralarrn gerilerini tam se~temiyordu. Bir g~l­
genin ak ak arkalara geytigini gordU. CUmlesini tamam-
ladrktan sonra, tUm gUcUyle baktr. .. Seyemiyordu. Oy-
sa, ondeki ogrencilerin ba§larrnr gorUyordu. TUmU don-
rna~ arkaya bakryorlardr. Bir ogrenci gey kalmr§ olsa,
boylesine dikkatli bakmazlardr ...
Bedreddin, oturur oturmaz. gozlerini babasrna dik-
mi~ti. Ya~lrlrgr hi~ belli olmuyor ... Salt bedenine bakrl-
drarnda, geno kalmr§ bile denilebilir. Ama, tUmden agar-
mr~ sakallarr, hatta bembeyaz dagrnrk yi.in par~alarrnr
andrran ka~larryla, nice kocadrgr ilk bakr~ta gorUnUyor.
Gozleri de uzaklarr se~temiyor olmalr ... Dersanenin ge-
risine yerle~en oglunu sezinlemedi. ..
Kadr lsrail, bakr~larrn krprrtrsrzlrgrndan ku§kulandr.
Arkada bir~eyler olmakta. Sonra ak golgeyi bagda§trr-
dr aklrnda. lrkildi birden. Sevin~tle zrpladr. ..
Hemen kalktr ogretmen postundan. Adrmlamaya
ba§ladr dersanenin sag! am tahtadan tabanrnr. .. Bed-

505
reddin, babasmm sezinledigini anlaymca dogruldu ye-
rinden. Yakla~tl. .. Yakla~anda apaydmlik gordO lsrail ...
Kollarm1 ac;t1 ...
- Bedreddinim ... Oglum ...
- Babam ...
ikisi de ya~lanm1~ koskoca bilginlerin, c;ocuklar
gibi kucakla~mas1, gozlerini ya~artt1 ogrcncilerin. Ni-
ce y1llann ozlemi, iki bilgeyi bile boylesine kendinden
gec;irdigine gore ...
lsrail, Bedreddin'in yanaklann1, gozlerini opuyor.
D urup durup kokluyordu ...
- <;ok ozlettin oglum ... Dedi(er ki, dervi~lige Sl-
vandl, uzuntumden yere gage s1gamaz oldum. Biz ki,
o'nunla sap1k du~uncelerden uzak, bilimin geli§'tirilme-
sine ugra~acakt1k ... Biz ki, gerc;ek bilimi her turlu duy-
gu ve co~kunun ustGne «;1karacakt1k ... Gidip, dervi~li­
ge soyunmas1, bizden once bilgisine h1yanettir, diye
du~unduk ...
- Sizin du~undugunuz anlamdaki dervi~lik ic;in,
biz de oyle du~unmekteyiz babam.
- Bizim du~undugumuz anlam ... Duyduk ki,
!;)eyh olmu~sun ... Dervi~lerinle donguye girdin mi.
ayaklann yerden kesilmekteymi~. Gorenleri dinledik.
lnanmad1k. Boyle bir i~ bilime ayk1nd1r, dedik ... Bizim
oglumuz, bilgindir ... Bilginlerin en yucesi ... <;unku, Ti-
mur katma varabilenlerden de oykulerini dinledik ...
!;)a~kma donduk anlayacagm. Gelmekte oldugunu du-
yunca, tGm karanhklann aydmlanacagmdan ku!?kumuz
kalmad1. Anania ikrar verip, kar~1ya ((lkacakt1k. Ama,
beklemedigimiz bir anda kollanm1zm arasmda bulduk
seni.
Bedreddin, kollanyla kucaklad1g1 babasm1n tUm
bedenini yokluyordu ... Ahlati, son c;agm en buyuk hc-
kimlerinden biriydi aym zamanda. Ve bilgisinin tGmunu
Bedreddin'e aktarmaktan c;:ekinmemi~ti ... 0 yoklama-
larla, bedeninin saglamllgma birkez daha inandr.
- Sizi iyi buldum babam ... Bir gozleriniz azbiraz
yorulmu~ ...
- Yorgunluk degil Bedreddinim ... Kocamr~ligm
belirtileri kendini sezinletmeye ba~ladr gayri... Uzakla-
n goremez oldum ... Tabipler c;:aresiz oldugunu soyledi-
ler.
- Caresizlik yoktur dunyada ... Yeter ki, arayrp
baksmlar ...
Arayrp baktrlar ... Kocalrktan gelmektedir, de-
dller ...
Eh, izn inizle, bir de biz bakanz ...
Ders kaymyordu.
Kimsenin du~undugu de yoktu zaten ...
Onu, c;:ok onceleri Glkede c;:alkanan Bedreddin gel-
mi~ti medreseye... Babasr ile sanhp kokla~mr~. ozle-
mini gidermek ic;:in, birbirlerinden aynlmak akrllanna bi-
le gelmemi~ti ikisinin de ... Oyle, kucak kucaga surdu-
ruyorlardr konu~mayr.
Sonunda Is rail oksurerek, aynldr oglundan ... Og-
rencilerine dOn up, derse son verdigini bil dirdi ...
Hemen eve gidelim ... Anan kimbilir nice sevi-
niri' ..
Gidelim babam. Gidelim ya, once izin verin,
yolda~lanm var benimle. Onlan bir yere yerle~tirmem
gerek ...
Buraya yerle~sinler ...
Medreseye dervi~ oturtmak olmaz ...
Eve gidelim ...
Kalabaliklar babam ... Hemen bir iki dakikalrk
izindir istedigim .. _
- Giderken sOylersin ne gerekse ... Bulduk seni
birkez ... Brrakmayrz ...

507
Dersaneden ~akt1Jar ...
- Medresemiz bOyOmO~, geli~mi~ ... Her par~a­
smda sizin emeginizi gt:irdOk... Gt:iniOmOz, gt:izOmOz
1~1d1 ... Dedik ki, kendimiz kendimize, bunu ancak Kad1
lsrail, babam1z, becerirdi ...
- OvgOye lay1k biri~ yapmad1k Bedreddin'im. Di-
lerdik ki, yerimize oglumuz ge~ip, ger~ek yOceligine
kavu~tursun ...
lsrail'in dt:inOp dt:inOp aym yere gelmesi, Bedred-
din'in durumundan nice yaraland•9m• isbatl1yordu.
Hem en yamtlamad1 Bedreddin... Dalgm dalgm yOrO-
meyi yegledi ... Birkez, ba~larsa bu tart1~ma ya§h bil-
gini k1rabilirdi. Oysa, yeri vard1 tart1~malarm ... Bilginin
ne oldugunu, salt kuru kitap st:izleriyle kavraman1n ye-
tersizligini gt:istermeliydi onlara. Belki o zaman rahat-
lard• Kad1 lsrail ... Ve Bedreddin'in yanh~ta olmad1gm•
an lard• bir iyice .. .
0 yOzden, dediklerini duymam1~ gibi yap1p, bir
t:ineri att1 ortaya.
- Yann dersiniz var m1d1r?
lsrail, kolunu s1kt1.
- Yann yoktur. Ama, yanndan sonra Islam Hu-
kuku Ozerine bir dersim var ...
- Eger izniniz olursa, o dersi, sizin gt:izetiminizde
biz yapal1m ...
- lzin?.. Bedreddin i~in izin st:iz konusu olamaz ...
- Yok, biz Medrese kurallanna sayg•h davrand1k
her zaman. Ba~t:igretmenden izin aJmaks1zm, st:iyle~i
kurmak dilemeyiz ...
Seviniverdi Kad1 lsrail ... Sanllverdi ogluna ... Bun-
casml ummuyordu. O'nun medreseyi yads1masm1, t:ite-
ki dervi~ler gibi, tekkenin yOceligini t:ivmesini bekliyor-
du. Tam tersi ~1kmca, ~a~km bir k1vancm devinmesi
doland• damarlannda ...

508
- Sizinle ovOnmekte hak(lllg•m•z boylelikle or-
taya ~1kacak ...
- Yalmz ba~tan belirte(im babam1z ... Biz, bir~ey
isbatlamak i~in soy(e~i kurmay1z ... Gelenegimiz, gore-
negimiz degildir bu ... Tek dO~Oncemiz vard1r. Yaral1 oi·
mak ... Ve dahi babamJZJn goniOnO ho~ etmek ...
- Bizim goniOmOz senden yana hep ho~ olmu~­
tur. Her zaman demi~izdir kendimiz, kendimize, bir ne-
deni olmasa, dervi~(ige soyunmazd1 Bedreddinimiz ...
- Nedenleri anlatacag1z s1ras1 gel en de ...
Kap1ya yakla~t•klarmda, BorkiOce dikildi hemen ...
Bedreddin, buyrugunu iletti oya(anmadan ...
- Biz anam1za gideriz... Siz, yo(da~lanmJZI yer·
le~tirin bir iyice ... Bizim i~in de yer aymn konakladl-
gmlz yap1da ... Bilmektesiniz ki, burda kahc•y•z ...
- Tasamz olmasm $eyhim ... Siz i~terdeyken, ben
buyrugunuzu yerine getirdim ...
- Yolda~lar ho~nuddur umanz ...
- Ho~nud(ar ...
- Oy(eyse, buyrun gidelim ...
Kad1 Is rail. evini degi~tirmi~ti. ..
One dO~tO ...
.
**
Avluya girdiklerinde, Melek Hatun S1~ray1p kalkt1
yerinden. Camdan bir sOre bakt1. Sonra, ipek ba~orti.i­
sOnO agarm1~ sa~(armm OstOnde u~u~turarak seyirtti
merdivenlerden a~ag1 ...
- Amanm, og(um ge!mi~... Bedreddinim gel-
mi~ ...
At1ld1 boynuna oglunun ... YOzOnO, gozOnO opOcOk-
lere bogarak, sanld1 bir iyice .. .
- Nas1lsm ana?
- Seni g5rende, nice o(mak gerekliyse oy(eyim
og(um ...

509
- V1llar boyu ozleminiz, burnumuzda tOtem bir
ac1 oldu ... $imdi oyle sevin~liyiz ki ...
- Va ben ... Mutlufugumdan kocal•9•m• unut-
maktayml ...
- Sen hi~ kocam1yacaks1n ana ... Hep benim o
Melek an am olarak kalmaktasm ...
- Sen in anan olarak kalmaktay1m dogru ... Ama,
sen bile kocamaktasm asian oglum ...
- Bak hakl1 soze nice yamt verilir ...
Sonra toparland1 Bedreddin ... Vanmda getirdikle-
riyle tan1~t1rmak gerekiyordu ...
- Tan1~t1ray1m anam ... Bu oglan, torununuz ls-
mail'dir ... Ekemizin adm1 verdik ... Hemen ardmdaki,
dert ortag1m1z, c;::ile yolda~1m1z Cazibe kulunuz, yanm-
daki de $eyh Huseyin-i Ahlati'nin hatunu Mariye bac•-
m•zd•r. $eyhimizi yitirdikten ate bizden aynlmadl. ls-
mail'imize kendisi kendisini ana atay1p, hatunumuza
yolda~hk, bize unutulmaz bac1hklarda bulundu. $u ya-
mmlzdan ay•rmad1g1m1z gene;; dervi~e gelince, BorkiUce
Mustafa'd1r ki, bir kannda~1m1z, canbir yolda~1m1zd•r. ..
Melek Hatun, tumune sanld• tek tek ... Vanaklann-
dan, gozlerinden optO ... Borkluce'nin c;::ekinmesine bl-
rakmadan, o'na da sanld1. ..
- Ho~ gelmi~siniz yavrulanm ... Bize safalar ge-
tirmi~siniz ki, Bedreddinimizin yolda~l bizim canbir ev-
latlanm•zdlr. Buyrunuz ...
Vol gosterdi. Vine, ba~ortusunO uc;::u~turarak, on-
den seyirtti.
Kad1 lsrail, kadmm birden canlamp. dirilmesinden
klvanc;::ll, ardmdan bakt1. ..
-Daha sabahleyin, agnlanndan, s1z1lanndan soz
etmekteydi hatunumuz. $imdi gorOrOz ki, bir genc;::k1z
canhh{J1 ve dahi c;::evikli{Jiyle dolanmaktad1r.

510
Melek hatun, sozlerin tamammr duymadrgr halde.
omuzlarmr oynatarak yanrtladr kocasmr ...
- Ana sevincini bilmektesiniz efendimiz ... Siz
ki, Medresenizi brrakrp eve seyirtmektesiniz daha ogle
olmadan, biz nice sevinsek yine de yeti~ememekten
korkanz ...
YOrOdOier ardlan srra.
Geni~ salona girdiler birbirini izleyerek.
Kadr lsrail yer gosterdi.
Cazibe. Melek Hatun'un gozlerini OstOnde sezin-
leyince, bir ikirciklenmeyle bakmdr yoresine. Sonra.
bakr~lannr ya~lr kadmm gozlerine ~iviledi. Durmaksrzm
a~rlan. geli~en bir sevginin ~i~eklenmesini gcrerek tit-
redi. Melek, kollannr a~anda, yerinden dogruldu hemen.
Vanp, yanma oturdu.
- Oglumuzu mutlu krlmr~sm krzrm ... Bize bir to-
run kazandrrmr~sm. Nice sevindik anlatrlamaz. San-
maktaydrk ki, durmaksrzrn dolanmakta, dOnyanrn ge-
rektirdigi tadlardan ho~lanmamakta. $imdi bir gelin, bir
torunla kar~rla~rnca, krvancrmrz doruga ula~mr~trr.
- Boyle sevgi dolu, yOce du~Onceler i~indeki in-
sanlarla kar~rla~mak beni kutlu krldr efendim ... Toru-
nunuz Ismail de size yakr~rr bir yigit olsun istedim ...
Babasrz zamanlannda bile, elimden geldigince bilgilen-
mesine ~aba harcadrm ... Ama, bilmekteyim ki, ben hi«:;
bir zaman Melek Hatun anamrz gibi bilge olamam. 0
yOzden, ellerinize teslimdir torununuz. Utandrrmadan.
yuzOnuzu kara crkarmadan yara~rrlrgrnr gosterecektir.
- Babasrndan ders aldr mr krzrm?
- Babasmdan ve dahi Ahlati efendimizden ders
almr~trr.
- Oyleyse, bizi coktan a~mr~ bulunmaktadrr.
- Am an efendim... $eyhimiz, sizin bilgeliginizi
ana ana biterememektedir.

511
- Bizim bilgeligimizden nice olurmu~ k1z1m. Bir
ilk ogrenim i~in, belki yararhd1r. Ama. ondan oteye, oy-
le bilginlerin pmanndan suJanm•~t•r ki, biz bellegine
ac1l1k veririz.
- Siz ki, yeryi.izi.ine bak1~Janm her ~evirende gi.i-
ne~Jer doguran Bedreddin $eyhin anas•sm1z. Yanm•z-
da olmak bile aydmlanmaya yeterlidir ...
lrkildi Melek Hatun ... Kad1 lsrail de ... Kans1 bu
denli bilgili olan Bedreddin, umduklanndan ~ok otedey-
di ku~kusuz ... Cariyeler, ~erbet bardaklann• onlerinde
doland•mlarken, onurla bakt1 ogluna ... lsrail, ti.im of-
kesini urtutm!~~. koluyla sarm1~t1 Bedreddin'i ... Gi.inler-
dir, yckmlp durmaktayd1. ..
«Yara~•r m1 bize? .. Bilgin olsun, dondi.igi.inde,
med; eseyi elimizden ahp, daha yi.icelere goti.irsi.in di-
ye, bilim ufuklanna sald•9•m•z ki~i, dervi~ olup ~•kagel­
sin. Nice bakacag1z insanlann yi.izi.ine ?.. Nice diycce-
giz ki, i~te bizim oglumuzdur?.. Demezler mi? Bire koca
lsrail. sen ki sabah ak~am dervi~leri koti.ilersin. Kendi
oglunun durumu nicedir? Deyende, ne yan1t bulup ve-
recegiz?.. Ostelik, i.ini.i s•mrlann otesinden, ufuklann
otesine uJa:?ml~ bir ki~inin bu davra01~1, ti.im ger~ek
bilimin sarsmt1sma neden olmaz m1?»
Oysa ~imdi, durumdan ho~nud gori.ini.iyor. Sesi
~1kmadJQI gibi, kolunu dolayarak, k1vancm1 belirtiyor.
Demek, salt bilgi degil. .. Babasm1 bile bir ~1rp1da boy-
Jesine yumu~atacak bir i.isti.inli.igi.i var oglunun.
Baba ogul, f•s•l f1S1l konu~malanm si.irdi.iri.iyorlar ...
- Gozlerini bir gozetimden ge~irelim baba ...
- Ge9irmenin bir yaran yok oglum ... Giderek,
azal1yor ·~•9•m ... Ben de bunu kabullendim ...
- lzin ver, bir babhm ... Yamm1zda, 9e~itli ila9·
Jar getirdik. Eger onlar olmazsa, yenilerini de yapabi-
liriz. Hipokrat'tan lbn-i Sina.ya, ve dahi $eyhimiz Ah-

512
lati'ye varmcaya tum t1p bilginlerinin iyile~tirme c;are-
lerini ogrendik. lnsanlara yaran olsun ic;in... Simdi ba·
bam1zm durumu, bizi uzuntuye salar.
- Ozulecek bir~ey yok ki ogul ... Biz durumumuz-
dan ho~nuduz: ..
- Biz degiliz ...
Sonunda kand1rd1 babasm1. .. Bahgeye ~1kard1, ba-
kanlarm ~a~kmllg• altmda... Gozuni.l gune~e vererek,
inceledi. Uzaktan, yakmdan baz1 ~eyler gosterdi ... Son-
ra yeniden inceledi ... Kokleri ince ince k1zarm1~ gtizda-
marlanm, golgelenen gozbebegini suzdu ... Ba~m1 sal-
lad!. ..
- Tasamz olmas1n baba ... Caresini bilmekteyiz ...
Ve dahi k1sa zamanda, sizi eskisinden iyi gtirecek du-
ruma getirebilecegiz ...
Caresiz demi~lerdi7
Belki onlar igin ~aresizdir. Ama, bizim igin de-
gil ...
Nice dilersen ...
- Dilegimiz odur ki, yapacag1m1z merhemi, bir
hafta sureyle duzenli kullanasm1z.
Anana dedin mi, zaten gereksiz bile olsa, kul-
lanmak zorunday1zd1r.
- Eh, oyleyse kaygllanmam1za degmez ...
Yeniden donduler. Bedreddin, Btirkluce'yi hemen,
yerle~tikleri yere sald1 ...
- Var kannda~1m1z... Bizim ililc; s~md1g1m1Z1 al
getir ...
- Bir acelemiz yoktur ogul ... Hele din lenin bi-
raz. Karmm1z1 doyurallm. Stiyle~elim .. .
- Burda yerle~meye geldik babe ... Yemek yeme-
ye de, sOyle~meye de ~ok zamamm1z vard1r.
BorkiUce, c;oktan kap1y1 tutmu~tu. Donup bakma-
d• bile ...

Azap Ortaklan F: 33/513


Bedreddin, hemen anasma ~evirdi bak1~lann1.
- Babam1n buyurduguna gore, senin de sanclla- .
nn varm1~ 6yle mi?
- Yok camm ... l~te arada bir ayaklanma, kollar1·.
ma bir ince s1z1 girmekte.
- Nice bir SIZI7
- Bilmem. Ozellikle sabahlan, yataktan kalkay•m
deyende, kollanmm ve dahi bacaklanmm ince ince s•z-
lad•9m• sezinlemekteyim.
Parmaklannda tutukluk yapmakta m1 bu s•z•?
Sabahlan azbiraz ...
Sonra bedenin •smanda gec;mekte ti.imi.iyle ha
mi?
Tam dedigin gibi. ..
lyi oyleyse, bunun ic;in de ilac1m1z vard1r ...
Bire ogul. sen gelir gelmez bizi ilaca m1 bog-
maktasm?
Kad1 lsrail'in yakmmas1 yarars1zd1. 0 yi.izden, ara·
ya s6z kan~t~rmak istegiyle, degi~tirdi ci.imlenin sonu-
nu ...
- Hele din lenin azbiraz ... Bunca uzun yoldan gel·
mektesiniz.
- Yollarda gereginden daha c;ok oyaland1k ... Bir
yolculuk degildi geli~imiz. Tam bir geziydi ... Her men-
zilde, her derbend ve dahi kentte, c;ok zaman da koy-
lerde zaman1m1z1 oldi.iri.iyor, bir iyice dinleniyorduk ... 0
yi.izden, yorgunluktan soz etmeye hakk1m1z yoktur.
- Olsun bire o!;jlum ... Vine de dinlenmek ge-
rek ...
Cariyeler sofray1 haz1rlamaya ba~Jam1~lard• ki,
BorkiOce, omuzlad•9• kocaman ilAc; sand•9•yla don-
dO ... Bedreddin, kavanozlardan birini actJ. .. lc;inden c;•-
kardJQI, san renkli bir pestili anas1na uzatt1 ... lki par-
mag•yla tutup, ucundan biraz kopard1.

914
- Bak anac1g1m ... Gunde urr Ogun, yemeklerden
·once, buncac1k k1np yutacaksm ... Bir aya varmaz, s•-
ZJiann seni bo~ay1p, bir yeni yavuklu arayacaklard1r.
- Ba~kasma gidecekse oglum, bende kalmalan
yegdir ...
- Yok, ba§kasma da gidemezler. c;unku, yitire-
cegiz onlan.
- 0 zaman iyi ... Gunde urr ogun dedin degil mi?
Bedreddin, Cazibe'ye bakt1. Cazibe at1ldJ hem en ...
Ben bakanm anama ... ltac1 ban a verin efen-'
cirn ...
Yemekten sonra mutfag1 azbiraz bize bJrak-
smlar ... Babamm ilacm1 da yapahm. Anam1z1n guzel
ellerine verelim ...

Kad1 lsrail,
..

••
..
kalabal•gm buyuklugunu gorende ir-
kildi. .. Okulun dersanesi yeterli olam<Jzd• bunca in san
i~tin. Medresenin cami olarak kullamlan buyiik dersane-
. sini arrt1rd1... Gelen, Bedreddin'in ders verecegini duy-
manm aceleciligi ile, rroktan doldurmu§tu dersaneyi.
Bedreddin'in buyuk dersanede konu~acag1 anla§Jimca,
"bir ak1n ba§ladJ o yana dogru ... Bahrrenin, ak rrakmak
ta§lanyla panlt•h bir gorunu~ verilen yollarmda birbi-
rini a§mak, biran once dersanede bir yer kapmak dO-
.iOncesindeki insanlar ko~u~uyordu.
Eylem halindeki bir kalabahgm dalgalanmasmJ go-
ruyor belli belirsiz Kad1 lsrail... Edirneli, y11lar sonra,
Bedreddin'i dinlemeye ko§uyor ... Medresenin hocalan,
dinleyiciler arasma s1k1~mak itrin didinmekteler. Her
zaman, rrok sayg1h olan o~renciler bile, rro~unu g6r-
mezlikten geliyorlar ...
Bir ~a§kmhk, bir dalgalanma sOrOp gitmekte.
Ders zaman1 geldiginde, yerinden dogruldu lsra-
.il. .. Kolundan tuttu Bedreddin'in ...

517
- lki gi.indi.ir ~almaktay•z merhemi Bedreddin.
Ama, gori.iri.iz ki, gozlerimiz eskiden sezinlemediklerini
bulan•k da olsa gorebilmektedir. Sagolasm ... Demek
k:, t1b bilgisinde de, en yucelerden birisin ... Anan da
demekteydi... S1z1lar, eskisince guvli.i degil, diye ...
- 6grendigimizi uyguluyoruz baba. Goni.il diler·
di ki, belletenlerden de oteye gevelim ...
- Zamam vard1r ogul... Hadi ~imdi, dersim:ze
ba~layallm ...
Baba ogul, bi.iyi.ik dersanenin ogretmen kap1smdan
girdiler ... Kalaballk ayaga kalkmak igin yekirrJi. lsmil
hemen koluyla i~aret vererek, oturttu herkesi. .. Bed-
reddin'i ki.irsuye kadar gotlirdi.i. Sor.ra, kendisi hemen
kursi.ini.in yanma bagda~ kurup oturdu.
Bedreddin, kitlenin gozlerini agzmda sezinlemeye
Sy!es:ne all~m 1.7t1 ki, aldm~s1z bakt1 ... Medrese ogren-
cileri, yer degi~tirmekten gerilere di.i~mi.i~lerdi. C~ret­
menler, ogrencilerin arasmda s1k1~1p kalm1~lar. Ama,
zaten s1k1~mayan yok ki. ..
- Kannda~lanm•z!.. Ogrendik ki, bugi.inku soyle-
~imizin konusu hukuk imi~ ... ~imdi sizlerle soyle~me­
mizi, hukuk i.isti.ine kurmak zorunday1z ... Ancak, izni-
niz olursa, biz sorunu ba;?tan almak di.i~i.incesindeyiz ...
.J,:Ierseniz, ve dahi sizi s1kmazsa, bu yontemi uygula-
yalm~ ...
Go.·derini gezdirdi kalabahgm i.isti.inde ...
Onay 11ayan bak1~larm durgunlugunu gori.ince, si.ir-
di.irdi.i konu~masm1.
- Hukuk ... Niye gerekmi~tir acaba? .. lnsanlann
davram~lanna yasak koymak zorunlugu nerden dog-
mu~tur? Hakh, hakslz sozci.ikleri neden ti.iretilmi~tir?
Bizce, as1l yamtlanmas1 gereken sorunlar bunlard1r ...
Yoksa, bir kutsat kitabm, baz1 boli.imlerini tamk goste-
•-..rek, ki~isel yorumlara girmek, sorunu ~ozemez ... 0

814
yOzden izin istedik sizden... Baz1 all~kanliklara kar§•
~·karsak, size yanh~ gelen sozler soylersek, hemen ne-
denini sorun ... Boylelikle, kar~•llkli soyle~mi~, <JiTia
dogruya giden yolda da ilerlemi~ oluruz ... Bakm•z in-
sanlarl Yasaklardan soz ediyoruz. Hukukun ana kurali
budur. Yasaklar ... Ne geregi vard1r yasaklann? l~te,
burdan ba~layahm ... Kutsal kitaplann bildirdigine, bi-
Jimsel ger~eklerin ortaya ~1kard1gma gore, yeryOzO in-
sanlara ortak olarak verilmi~tir ... Soruna nerden ba·
karsan1z bakm1z, insanlar e~ittir ... Kutsal kitaplar a<;::-
smdan bakarsan1z ilk insan Ademin ve o'nun kiirek ke·
miginden yarat1lm1~ alan Havva'nm ~ocuklany•z tiimii-
mOz ... Yani, yeryOzO, Adem in say1Jrrsa, biz, tOmOmOz
o'nun mirasc•lany•z ... Bir ana dan, bir babadan gelen
insanlann paylan da e~it olur ... 0 zaman, herkes ya-
rmmdan gOvenli, Orettiginden inan~lid1r ... Bilirsiniz ki,
harcad1gm•z emek, nice olursa olsun sizin oz malm•z
haline gelmektedir... DOnyanm ger~ek di.izeni, bu bi-
~imde kurulmu~tur. Ama, insanoglunun zorbas1, haym1
vard1r. Tarihin ~ok eski donemlerinde, bir a~•kgoz ~1k1p,
oteki insanlann emeklerini somOrerek, kendisinin onlar-
dan daha az ~ali~•P. daha iyi ya~ayacagm1 dO~i.inmi.i!?­
ti.ir. DO~OndOkten sonra da bunu uygulama alanma
koymu~tur. Onlardan once silah yapm1~, onlardan da-
ha gO~IO duruma gelmi~tir. Gelende, somi.iri.i ba~la­
ml~tlr ... Ne var ki, somOrOni.in bir smm olmak gerek.
Bilmem bilir misiniz, Ak~ehir'in, Sivrihisarh oldugu soy·
lenen bir Nasreddin Hoca's1 vard1r ... Oyki.ilerini anlat•r-
lar ... Bu adam, birgOn kafasma koymu~tur. Merkebini,
ag1r ag1r a~!lga al1~t•rarak, hi~ arpa vermeden yi.ik ta~•­
tacaktlr. Yani, somOrOyi.i son kertesine gotOrecektir.
BirgOn bakar ki, merkep olmO~ ... l~te, o ilk zorba in-
sanlar i.izerinde egemenlik kurdugu anda, hukuk dog-
mu~tur. Neden mi7 Haks1zhgm olmad•9• yerde, hakl•-

517
Jar da olamaz. 0 zaman, hukuk'un bir geregi yoktur.
Herkes e~it, herkes Orettiginin tam kar~1hgm1 alanda,
haks1zhk soz konusu olamaz. Olmayanda, haklmm,
haks1z1n aynlmas1 geregi duyulmaz. Boyle sozcukler
b;!~ olmaz o dildeo Oyleyse, ilk hukukun ba~lang1c1,
0 0

ilk somurgenin ortaya g1kmas1d1r. $imdi, sorunu da-


0 0

ha belirgin bir biQimde yurutebiliriz ... - Yeniden bakm-


dl... Kalabahk, nefesini tutmu~casma o'nu dinlemek-
teo TumunOn yuzlerinde besbelli bir ~a~kml!gm an-
0 0

lamslzhgl perdelenmi~. llkkez boyle ~eyler duymakta-


lar. Ama, bilginler olsun, ogrenciler ya da oteki dinle-
yiciler olsun, kendilerinde soru sorma gucunu bulama-
maktalar. SurdurdO konu~masm1 .. Demek ki, hukuk,
0 -

ilk haks1zhkla birlikte kendinin gerekli oldugunu duyur-


mu~tur. Oyleyse geli~mesi nice olmaktad1r? Haks1zl1k-
larm artmas1, ge~itlenmesi, r;ogalmas1 ve somOrOnun
durmaks1z1n i~lemesi ile. 0 zaman, her dalda, somO-
0 0

runOn girdigi her noktada bir haks1zhk belirmektediro 0 0

V,e dahi hukuk, bu haks1zhg1, insanlann kabul edebile-


cegi bir duzeye indirgemek igin varolmaktad1r. Nice mi?
$oyle anlatahm 0 0 Hoca'nm e~egini alahm eleo
0 Eger 0 0

arpay1 tumden kesmeseydi Hoca, merkep bir sure da-


ha ya~ar, somuru bir sure daha surerdi degil mi? - Ne-
feslendi .. Onay mmlt1lan yOkseldi tavana dogru. - 1~­
0

te hukuk da, bu ak1J odevini yOrutmektediro SomurO· 0 0

nun, egemen adma i~lemesi ve mOmkOn oldugunca go-


galmasml saglayan bir kurallar toplam1d1r... Ag1kca
bellidir ki, ilk hukuk, somOrgenin, somurusunu daha
saglam surdurmesini saglamak IQin konulmu~tur.
<;UnkO ilk yasaklardan biri, efendinin buyruguna kay1t·
s1z uyulmas1 geregini savunur ... Kay1ts1z uymak, kale-
Jig in kabul edilmesini zorunlu k1lar. Ondan sonraki ge-
li~meler, yeni yasaklar gerektirmi~tir. Kale dOzeni ka-
bUl ettirilince, bukez efendi - kale ili~kileri konusunda

518
yasaktar ba~Jam1~t1r. Ornegin, tarihin ilk caglannda, Hi-
titler diye bir kavim ya~am1~t1r Anadolu'da ... Bu ka-
vimde, Heredot'un dedigine gore, kolesiyle evlenen bir
kadm toplumdan Clkanlmakta. Efendisiyle evlenen bir
cariye ise, kole olarak kalmakta, cocugun kole olma-
masl ·icin krahn hazinesine dart at vermek gerekmek-
teydi. .. Bu bir hukuk kural1d1r ... Demek ki, bir ba~ka
ornege geciyoruz ~imdi ... Toplum, once yap1sm1 ku-
rar, egemenler belirir, hukuk ondan sonra bu egemen-
lerin haks1z isteklerini kurala baglayarak hakh gosterir.
Daha ac1k soylemek gerekirse, hukuk, egemenin hak-
Sizhklanm hakh gostermek arac1d1r. Ornegin, bir insa-
nm Otekini llldurmesi, insanhga ayk1nd1r ... Ama, ege-
menin istegiyle hukuk, iki insandan birini efendi, oteki-
ni kllle sayanda, efendinin koleyi llldi.irmesi hukuka ay-
km olmamaktad1r. Eski Yunan'da bu bir hukuk kurah-
dlr ... Ornekleri cogaltmak mumki.indi.ir. Ama, ornekler
bizi as1J sorundan uzakla~t1rabilir. Burda ac1klamak is-
tedigimiz, Hukukun yap1s1d1r. Yapanm durumunu sap-
tayan bir niteligin, niceligi bicimine doni.i~mesidir ... Hi-
titlerde, hukuk salt Krahn egemenligini percinleyen bir
di.izenleme icindedir. Eski Yunan'la, Roma'da ise salt
efendilerin egemenligini saglamla~t1ran bir kurallar ti.i-
mO ...
Kitle, gOzlerinde begeninin 1~1klanyJa sessiz, soluk-
suz dinliyordu Bedreddin'i. .. Ogrenciler hukuk denilin-
ce, kutsal kitaptaki kurallarm aclklanmasmdan ote bir-
~ey duymam1~Jard1. Oysa ~imdi aralannda, degi~ik din-
lerin inanm1~lan. on de gelenleri de var ... Ti.imi.i dinli-
yorlar ... Ve dinledikce, sorunu kavrama cabasm1n ~~~­
gma di.i~i.iyorlar ...
Durmuyor Bedreddin ...
- $imdi, yine bilimsel bir acldan. dinsel hukuklan
inceleyelim ... Ama, ba~mdan tunurdugumuz yontemi

519
hie ~a~mmadan ... Ilk dinsel Hukuk, Bat1 bilgelerinin
Hammurabi yasalan dedikleri on kutsal buyruk duzen-
lemesidir ... Ve dahi diyebiliriz ki, bu ilk on buyruk,
toplumsal hukukun ba~lang1c1 olmu~tur. ilkkez, ki~isel
c~crnenligi saglamla~t1rmak yerine, ki~isel varl1ga on-
celik tan1m1~t1r. 0 donem icin, devrimdir bu ... Belir-
lenen toplumsal egemenligi degil, Ozlenen duzeni sa-
vundugu icin... l~te, dinsel hukukta gecerli olan bu-
dur ... Yahudi din in in yasaklan, somurii diizeninin sag-
lamca siirdOrOimesi iyin degil. somOriiden pay alanla-
nn yogalmasl iyin yap1Lm1~t1r ... OldOrmek yasakt1r .. .
Daha once. efendi olmak kaydile ozgiir oldugu hal de .. .
Calmak yasaktlr... Daha once, ba~kalanmn mallann I
calmak k1~k1rtlldrgr halde ... Burda eski Yunan'dan bir
ornek verelim yine ... lspartalr cocuklar, usta h1rs1zlar
olarak yeti~tirilirlerdi, hem de devlet tarafmdan. Simdi
bir dO~iinOn ... H1rs1zhgm hukuk ku;ah olmas1 aklm1za
yatar m1? Demek ki, dOzen bunu gerektirmektedir ...
Evet, dinsel hukuk, egemenligi biraz daha yaymak, so-
mOrOyO azbiraz daha azaltmak iyin, ilk donemin ozlem-
leriyle ba!?lam1~t1r. TOm yetkileri, firavunlarm, krallann
elinden alrp, daha yOk insana, rahiplere de dag1tarak,
egemenligin, somOrOimO~ degerlerin daha yOk ki!?i ta-
rafmdan pay!a~tmlmasm1 getirmi~tir. Hristiyan huku-
ku, bun dan bir ad1m daha ileridir ... Koleligi kaldlrmak-
tadlr yery0zi1nden... lnsan(ann, 1rk, dil. din aynlmak-
SIZJn karde~ligini kurala baglamaktad1r ... Karde~ler ara-
smda kolelik, efendilik olur mu? Demek, hukuk toplum-
salhk yonOnden biraz daha ilerlemi~tir ... Ama, ~uras1
kesindir ki, karde~lik iyinde bile ilerlemenin geregi ola-
rak, ayncalrkh ki~iler, zi1mre(er dogmu~tur... Ornegin
senyorlerle elele veren ruhban s1mf1, top(umun som0-
r0ci1si1 o(mu~tur. Ne var ki, bir yoksul yocugu da ruh-
ban sm1f1na girerek, senyorlerle e~it olanaklara sahip

520
olabilmektedir ... Hristiyanhktan sonraki Islam Hukuku
ise, daha ileri bir toplumun mu§tusunu getirmektedir ...
Ornegin, ah§ - veri§te para kullan1lm1yor ise senct soz
konusu olmaktad1r Islam Hukukunda ... Guvenilir Yaz-
man diye ad1 ge~en, tan1klar bulunmaktad1r... Bunlar
ise, ticaretin geli§mesini saglayan bir ileriki hukuk du-
zeninin ozlemini dile getirmektedir. Ve egemenligin da-
ha da ~ok ki§i tarafmdan payla§1lmasm1 saglamaya, ye-
ni bir at1hmm gu~ kaynag1 olmaya yonelmektedir ...
Neden derseniz, bu hukuk ara§t1rmam1z1 yaparken, bir
nokta bilmem belirdi mi gozlerinizde ... lnsanhk belirli
a§amalardan ge~mektedir. Her hukuksal a§amada, ve
dahi dOnyanm her yerinde bu a§amalan gormek mOm-
kOndur... Ne demi§tik konu§mam1zm ba§mda, ilk in-
sanlar e§itti. lster kutsal kitaplara bakahm, ·ister bilim-
sel verilere, topluluk olmadan once, herkes ancak ken-
di ~abasm1n sonucuyla ya§amak olanagma sahipti ...
Sonra, efendiler belirdi ilk zorbalar olarak. Bu zorbalar-
la birlikte, insanlar topluluk olmaya, toplum olmaya
ba§ladJiar_ Cunku zorbanm somOrecegi insan ne denli
~ok, ne denli bir arada bulunursa, gOcu o denli artmak-
tadlr. Dinse! hukukun ba§lad1g1 donemde ise, giderek
efendilik - kolelik ortadan kalkmaktad1r. Ama bukez
de, toprak sahiplerinin, ister b:r senyor, isterse bir ruh-
ban olsun egemenligi ba§lamaktad1r. Toplumun efen-
dileri onlard1r bukez ... Hristiyanl1k, Yahudilikten bunu
devrahp getirmektedir. Sonra Islam Hukuku, yeni bir
egemenlik anlayl§lnl belgelemektedir ... Ticaret yapa-
nm, toprak sahibine bile egemenliginin delillerini gorOr-
sOnOz bu hukukta ... Demek ki, donem ticaret snhip-
lerinin egemenligi donemidir ... Kurallar onlann kural-
landlr. .. Bor~ ahp, veresiye i§ gorerek sonradan yalan-
lamayJ engellemek i~in, gl.ivenilir yazmanlar'dan, se-
netlerden soz edilmektedir ... Ya peki, insanl1k tarihi

521
burda kaz1k kak1p kalacak m1d1r? Bin y1llard1r surup
galen geli~me, duracakm1d1r boylelikle? .. Biz sanmlyo-
ruz ... Egemenlik durmaks1zm el degi~tirmektedir. Ve
gelecegin egemenligi de, hukuku da bu degi~ikliklere
uygun olacakt1r ... -Goz gezdirdi yeniden kalabal1ga .. .
Dedikleri tam olmasa bile, anla~1lm1~t1. .. Nefeslendi .. .
- Dilerseniz, bugi.inli.ik burda, ba~langu; boli.imi.ini.in tar-
t1~mas1yla yetinelim. Sonra si.irdi.iri.iruz soyle~imizi ...
Aynntllara iner, gelecegin hukukunu konu~uruz.
Sustu ...
Kimse k1p1rdam1yordu ...
Duyduklanndan ta~ kesilmi~ler gibi, oyle bak1yor-
lard1 ...
Orktliler ... lc;lerinden, bir titreme belirdi ince in-
ce ... Sonra artt1. .. Toplulugu saran bir nobet haline
geldi ...
Bir dalga.landl toplum.
Yeniden duruldu bir sure sonra. Ag1zlar ac;1k,
gozler duyduklanna inanmaz bir bic;imde yuvalanndan
f!rlaml~. oyle kaldllar, yeniden.
Bedreddin, bak1~lannda sevgi ve ho~goru, suzu-
yordu toplulugu ... Kolay degil, insanm ko~ullanmalan­
nm otesine gec;ivermesi birden bire ... Yutkunuyor in-
sanlar ... Guglukle bogazlarma s1gd1rdlklan bir lokmay1
yutmak ister gibi. ..
Co~kun bir ogut f1rtmasmm ruzgannda dalgalan-
maya gelmi~lerdi. Dingin bir ak1l durulugunun serinli-
ginde y1kanmca, irkilmemek elde mi? Bekledi Bedred-
din ...
Topluluk birdenmi~ gibi ayakland1 sonra. Ellerini
gobeklerinde birle~tirerek, sessiz, ama, saygllann en
yucesini bag1~lar gibi hafif egilmi~ durarak selamlad1lar
Bedreddin'i ... Evet, bilgiyi bOylesine ilk pmanndan, tum
ac;1kh{J1, tl.im «;1plakhg1 ve guzelligiyle sunuverecek biri

522
daha gelmemi~ti bu kente ... Anlad1klan kadanyla gele-
mezdi de ...
Kad1 lsrail, bir koca insan y1gu:unm bu deger bi~il­
mez sayg1sm1 belli belirsiz gorende, yerinden dogrul-
du... Ki.irsi.iden inmekte alan Bedreddin'in eline yapl~­
tl. Ama dudaklarma goti.irmek i.izereyken s1ynld1 Bed-
reddin ...
Ne yapmaktasm baba 7
- Bir ger~ek bilgine sayg1m1 sunmaktay1m ...
- Siz ki, Edirne Medresesinin ba~ogretmenisiniz.
Ogrencilerinize ornek olmamz gerekir. Herkese boyle
sayg1 dag1t1rsamz, nice olur bilginin gelecegi?
- Herkes bilir ki, Kad1 lsrail kendi oglu bile olsa,
kimseye bo~una sayg1 dag1tmaz ... Bu soylediklennizin
ne demek oldugunu biliyor musunuz siz? Bilim adma
bugi.ine degin ne biliniyorsa, ti.imi.ini.i tersine ~eviriyor,
ti.imi.iyle oyuncak gibi oynad1ktan ote, yepyeni bir ge-
li~menin mu~tusunu sunuyorsunuz. Belli ki, bo~una
ge~memi~ y11larm1z. Ve belli ki, neyi uyguluyorsan1z,
en dogrusu odur ...
- Bizi utandmyorsunuz. iJi2 bir garip dervi~. og-
rendigimizi kamunun bilmesini istedik. Ti.im ozlemimiz
buncac1kt1 ...
- Evet, sen bir garip dervi~. ama, bilginlerin en
yi.icesi ... Sen Bedreddin Mahmud ve bizim ki.i~i.ik og-
lumuzsun. $imdi anllyoruz dervi~ligin yi.iceligini. Ve dahi
iyi biliyoruz ki, sen bu yola saparak degil, tam tersine
dogruya ula~mak i~in girdin. Ula~tm da ... Hem salt
ken din degil ... Bizi de aydmlat1p, ula~tmrcasma ...
Bedreddin, ba~m1 yere egmi~. babasm1 dinlemek-
teydi. Ya~h bilginin ak sakallannda, gri gozya~1 damla-
Ciklan yuvarlamyor. Zaman zaman kuruyup, k1s1lan se-
siyle, i~indekileri hi~bir zaman soyleyemiyecekmi~­
cesine bir acelecilik i~inde dizeliyordu. Topluluk, kendi

523
du§Oncelerinin Kad1 lsrail agzmdan kelimele§mesinden
k1vanc;ll. aym sayg1h duru§unu surduruyor, Bedreddin'-
in stizlerine devam etmesini bekliyordu.
- Biz ne kimseyi bir yere ula§tlrabiliriz, ne aydm-
llk sunmak elimizdedir. Eger elimizde olsa, gokyuzun-
den gune§i inidirip, insanlann beyinlerindeki tUm :<a·
ranllklan parc;alamak dileriz. Ama, biliriz ki, kimseye
ta§lyabileceginden ote yuk yuklenemez ... 0 yuzden,
bir§ey yapt1Q1m1z1 sanmamaktay1z... Edirne Medresesi
bizi kendine lay1k gorurse, soyle§imizi b1rakt1g1m1z yer-
den surdururuz. Yok, bir dervi§in bilim otagmda yeri
yoktur bu~~rulursa, ke~dimize gore bir yer bulup, insan-
lardan bilgi edinmenin yolunu aranz ...
- Edirne Medresesi, sizin gibi bir bilginin dersle-
rine otagl1k etmekle onurlan1r ~eyh Bedreddin... Ne
zaman dilerseniz, nice isterseniz dersliklerimiz buyru-
gunuzdadlr ... Bize oyle gelmektedir ki, ogrencilerimiz
de t:>uyrugunuzdad1r. ..
Dinleyenlerden derin, sevecen nefeslerle Ba~og­
retmeni onaylan sesler geldi. Belliydi ki Bedreddin, tU·
munun begenisini kazanml§tl. Belliydi ki, tam anlama-
salar bile, yepyeni bir bilgi pmannm f1§k1rmakta oldu-
gunu sezebilmi§lerdi. 0 yuzden, Kad1 lsrail'in onerisini
sevinc;le kar~alad1lar.
Medresenin oteki ogretmenleri, ogrencilerin ara-
smdan s1ynlarak biran once Bedreddin'in yanma var-
mak ic;in c;aba harc1yorlard1. Vanp, saygmhklanm belir·
teceklerdi. Ogrenciler, ogretmenlerinin bu birbirini iter-
cesine seyirtmesi kar§ISmda, daha bir co§kuyla sars1l-
d1lar ...
Dervi§ler, ~eyhlerine olan guvenle, t1pk1 o'nun gi-
bi aldlri§SIZ baklyorlardl. Sonunda, ogretmenler ilkin
Kad1 lsrail'in ellerini avuc;lan ic;ine a!lp, s1karak kutla-
dllar o'nu ... «Boyle bir ogul yeti§tirmekten ne denli

524
Ovi.inse. azd1. .. » «Yallann ozlemini bo~a ge~irmemi~­
ti. .. » «Edirne Medresesi, ku~kusuz Dogu'nun ve Bat:'·
nan en yi.ice bilim ocaga olacakta bugi.inden sonra ... »
Kada lsrail. daha onceki utan~lanndan utanarcasana
ba~ana egiyordu. Az ma kazma~ta Bedreddin'e ... Dervi~
oldugunu duyanda, nasal ku~kuya kapalap, adam ko~tur­
mu~tu bulundugu yere.
$ahne Musa. dinleyenler arasandayda. Agar ag:r
yi.iri.idi.i Bedreddin'e dogru ... Kada lsrail'in yanana gel-
di ... lsrail. o'nu gorende ellerine sanlda.
- Soylemi~tin yegenim ... Oylesi bir bilginin i~a­
ne kan{lmak, siz babasana bile yara~maz, ne yaptagana
ti.imi.imi.izden iyi bilmektedir ki, bize boyunbi.ikmek, di.i ·
~er, demi~tin ... $imdi anlayoruz o kesin sozlerinin ne-
reye vardagana. Biz burda, bir sapmanan hesabana ken-
dimiz kendimize vermeye ugra~;mken, oglumuz, bilgi-
lerin en yi.icesine tarmanmaktaymt~ da. haberimiz yok-
mu~ ...

Musa, sanki soylenenler kendisine degilmi~ gibi


ellerine sanlda Bedreddinin. $eyh, hemen kucaklada
o'nu ...
Burda oldugunuzu bilmiyorduk kannda~tmaz ...
Sevindik sizi gordi.igi.imi.ize ...
- Ya biz $eyhim ... Sizi dinlerken nice ovi.indi.i-
gi.imi.izi.i bilemezsiniz.
- Ovi.inmek mi? Biz gorevimizi yapmamakta
maydak?
- Gorev ... Hep boylesiniz $eyhim ... Timur'u
azarlarken gordi.im sizi ben. Herkes titre~mekteyken,
siz dimdik, ha~layordunuz adam1. .. Sonra. benimle ko-
nu~urken degi~mi~. ba~ka biri olmu~tunuz ... 0 zaman
sezmi~tim i~in altandakini. Ama. buraya degin, yine de
bilmemekteydim tam anlamtyla, baga~layan. Ne olsa.
askerim ben ... Bilgiye aklam ermez ...

525
Bedreddin, durmaks1zm bak1myor. Gozleriyle birini.
anyordu. BorkiOce, kendisinin mi aranmakta oldugunu
bilmediginden sokuldu.
- Buyrugunuz ~eyhim ...
- Hi~bir dilegimiz yoktur. Biz ba~ka birini ara;
maktay1z ...
Kad1 lsrail. hem en an1msad1. .. Bedreddin'in arad•,
g1 MOeyyet olacak ... Gozlerini k1rp1~t1rd1. Apak ka§lan
inip kalktl biriki. .. <;evresindeki ogretmenlere baktl. ..
- MOeyyet Molla'y1 gormediniz mi?
Ogretmenlerden biri at1ld1.
- Bizimle birlikte en arka s1radayd1. .. Ders bit-
tiginde d1~an hamle eyledi. ..
- Bakm bakal1m nerdedir,
Kad1 lsrail'in bu istegini Bedreddin engelledi h~~
men.
- lzniniz olursa, biz kendimiz bakmak dileriz ...
- ~ey Bedreddin ... Samyoruz ki. ..
Daha ~ok konu§turmadl Bedreddin. GuidO ...
- Biz de aym §eyi sand1g1m1zdan aramaktay1z
o'nu ... Yanh§ta oldugunu belirlemek amac1yla boynu-
na sanhp, ozlemimizi gidermek dileriz. 0 yOzden b1ra-
km1z ...
Genye dogru gitmekte olan ogrenci durdu bu one-
ri Ozerine ... Bedreddin ilerledi. TOm dikilmekte olanlar
yol verdiler ... Beliren incecik arahktan bir su gibi ak1p
ge~ti... Kap1dan ~1kt1gmda, Medresenin avlusunu gun
I§IQtnln renklendirdigini gordO. Derin bir nefes ald1. Bir
sOre, yollarda gezdirdi bakl§lanm. Aga~lann yapraklan,
~i~eklerin renkleri oyna§tl belleginde. Sonra, ag1r ag1r
uzakla§makta olan MOeyyet't gordO.
Omuzlan dO§mG§, ba§l gogsOne yap•:;;m1~ bf!sbe!-
li. Bir utancm yOkOyle iyice ezilmi§, kamuoyunu bir ko
nu§mas1yla kendisine baglayan adamdan ka~1yordu

526
.. Seyirtti Bedreddin ...
Mueyyet'in sezinlemesine kalmadan, ardmdan ye-
. !i~ip, dolan1verdi boynuna ...
- Mueyyet kannda~1m1z... Edirne'ye gelir gel-
.mez ayagma varmadlglmlzdan oturu kuser bize oyle
mi?
- Mueyyet ya~larla 1slak al yanaklanm c;:evirdi Bed-
reddin'e dogru ...
- Kusmek mi? Utanc•m•zdan yuzunuze bakama-
y•z ~eyhim ...
- Utanacak ne vard1r ki?
- Daha ne olsun, Mubarek~a~·m kayg1sma kana-
rak Edirne'ye gelip, ya~IJ emmimle, Melek anallg•m•
. ku~kuya veren kimdir?
Cok eski bir oykuyu anlatmaktasm bize kal•r-
.sa ...
Eski oyku mu?
Ne sandm ... OstUmilzde bunca hakk1 olan bir
kannda~1m1z, bizi elin ortasmda bir ba~1m1za b1rakmak
jc;:in, bundan daha guc;:lu bir neden bulma(lyd1?
Mueyyet, o her zaman Bedreddin'i gulduren, ab-
lak, buyumu~ balkabag• bak1~1yla ~a~km ~a~km bakt•
yuzune.
- Ban a k1zmadm he mi ~eyhim?
- Sana k1zmak mumkiln mu ki Mueyyet kann-
, da~1m1z?
- Bag•~lad1n bir temizce oyle mi?
- Bag1~lamak haddimiz mi? Bag•~layacak biri
varsa o da sen sin ...
- Daha bir utand1rmak ic;:in soylemiyorsun bun-
'lan he mi?
Daha da ilzillmesine k1yamad1 Bedreddin. Sanld1
yeniden.
- Bunca bilgiyi sana borc;:luyuz bire Mileyyet

527
Molla. Vine annac1m1za dikilip, nice ters i~ler kurmak-
tasm ki, bizi terkeylemeyi yeglemektesin ...
Mi.ieyyet, Bedreddin'in bu azann1 duyuncaya inan
mad1 bag,~land1gma. Sonra vargi.ici.iyle sanld1 a·.,a:
Hu;:k1rarak, yOzOnO, gozlerini opti.i .. .
- lnand1m Bedreddin $eyhim ... lnand1m ki, b;:~-
~~~ladm bizi. ..
lki yolda~. el ele geriye, bakleyenlerin arasma don-
di.iler ...
Onlann yol Osti.inde sarma~ dola~ olmas1, tOm
dinleyenlerin ta~mak Ozere alan duygulann1 bo~altma­
ya bir neden olmu~tu ... Bir hu;:kmk kaplad1 bi.iyi.ik ders-
ligin it;:ini. Bir sevint;: h1gkmg1. ..

Celebi Mehmet, annacmda dimdik durmaya ga(l-


~lln Bayezid Pa~a'y1 oturttu.
- Buyur Iala ...
- Ankara Ahi'lerinin dersini vermek gerek Sul-
tanlm ... Hem de tez davranmal1y1z. Sava~ sonras1,
toparlanmcaya ses etmedik. Ama, kurduklan dOzen
ayk1n i~lemeye ba~lad1.
- Aykm m1?
- Evet Sultamm ... Her i~i dan1~ma Osti.ine kurup,
ba~Janm segimle i~ba~ma getirirler. Hit;: bir yere harag
ve dahi bag vermediklerinden k1sa zamanda bi.iyi.ik bir
zenginlik toplam1~1ard1r. Vasa ve dahi buyruk, hep
toptant1lar sonucu t;:1kanl1p, uygulanmakta ... Denildi-
gine gore, Ahi Evren ile Hac1 Bayram-1 Veli c:e aru 1c·
rmda bulunmakta imi~ ... Oteki kentlerin 2hileri gi.-:::-
lerini Ankara'ya diktiler ... Tez zaman iginde, yapt1!:lan

528.
aykmllgm nice kotU bir sonur,t verdigi ispatlanmazsa.
korkanz gU~ zaptedile otekiler ...
- Dedem cennetmek€m Orhan Gazi, hep soyler-
mi~ ... Ahiler koca Sel~ukluyu peri§an eylediler. Biz ne
denli onlara dayansak da, tez zamanda silahtan ant-
ma(lylz. Demek bo§ degildi sozleri.
- Orhan Gazimiz ne bo~ bir soz etmi~tir, ne de
bo~a k1hc; sallam1~t1r bir zaman ...
- Tezden haml1k gorUp, bir ordu gonderelim oy-
leyse ...
- Biz deriz ki Sultan1m, ordunun ba~ma kenu!-
niz gec;esiniz. Boylelikle ola ki, vuru~mas1z dikeriz san-
cagmiZI Ankara burcuna ...
- Bir kenti almak ic;in HOnkar m1 gitmelidir?
- Bir kenti almak i~in degil HOnkanm ... Bir ge-
ne( denetim gibi c;1kanz. Ve dahi Ankara onOne vanp.
bildiririz buyrugunuzu ...
- Peki... Madem boyle dO~OnmO~sOnUz ...
- Urumeli yakasmdan da olumlu haberler vard1r
efendimiz.
- Olumlu ...
- Kannda~m1z Emir SOieyman, iyice i~rete da-
lip, kendi uyrugunun k1zma k1zanma da goz diker ol-
mu~tur ...

- Desene ahali kan aglamakta ...


- Hem de nas1l Sultan1m ...
- Tedbir nedir sizce? Hemen vanp i~ini bitirelim
mi?
- HenOz erkendir... Ostelik, ki~i bunca i~rete
dald1 m1, ya~amm1n sonu yakla~tl demektir. Buyrugu-
nuz olur ise azbiraz da biz iteleriz ...
- Nice?
- Madem saraymda tOkenmi~tir cariye ve dahi
agzma yara~1k kale, iyi yeti~mi~lerden armaganlanz.

Azap Ortaklar1 F: 34/529


Hem boylelikle san1r ki, biz saygJmlzl surdOrmekteyiz.
- Cok bir iyi fikir one surersiniz lala... Hemen
uygulansm ... Cunku, onun ettikleri yanmda, sJgmtJSI
gorunen beylerden de b1kt1k ... Ostelik Bizans da ara-
mJzda oynay1p, haracm1 vermezlenir ...
- Biz deriz ki efendimiz, bu son yare de fayda
gostermezse, buyuk kannda~m1z. Musa Celebiyi salanz
OstOne ...
- lyi ho~ Iala... Am a, agabeyimizin boylesi bir
kavganm Ostesinden gelecegini sanmamaktay1z. Son
zamanlarda iyice bilime vermi~tir kendini. Kitaplardan
ba~ kald1rmamakta ...
- Hil( mi umudunuz yoktur?
- Ankara kavgasma degin, il(imizde en uslumuz,
en y1rt1Cim1z idi. ..
- Yenilgi ylld1rm1~ olmah efendimiz.
-- Y1ld1rm1~ ... Hem byle ylld1rml~ ki, nerdeyse
mollallga kesecek .. .
Boylesi daha bir iyi degil mi?
- Nice? ..
- Bilime dalan, tahtta hak istemez. Ama, birli-
gm saglanmas1 il(in kannda~m1z1 oyalayacak bir olay
gerekli.
Oyalayacak m1? lyice y1pratacak m1?
Y1pratacak demek daha dogrudur Sultan1m.
Evet ... Sonra ...
Birlik gerektigini inand1rabilirsek, Musa Celebi
kabullenebilir.
- Boylelikle, Emir SOieyman'm ba~ma bir dert
al(ar, biz de bundan yararlanmz demektesiniz ...
- Elbette oncelikle, Ankara ahilerini giderip, ar-
maganlan yola l(lkarmak gereklidir.
- Salt Ankara Ahileri mi?
- TOm Anadolu birligi efendimiz... Eger ard1m1z
saglam olur, ikide bir yon degi~tiren beylerden annrr-
sa, kannda~rnrz yalnrz brrakllrr.
- Nice yardrm edebiliriz Musa <;elebi'ye?
- Hi~ etmememiz gerekir. Ancak bize sorarsanrz,
bunlarr cevelandan sonra kararla~trrmak daha yerinde
olur.
Haklrsrnrz. Zaman kazanmr~ oluruz.
Nice buyurursanrz Hunkanm ...
Bunca i~ i~ledik lala, tumunde sizin aklrnrza,
bilginize ve dahi gucunuze dayandrk. Tanrrya ~Okurler
olsun ki, tumunden de alnrmrzrn akryla ~rktrk. Bundan
otesi de oyle olur, sayenizde ...
- Biz salt hunkanmrzrn buyruklannr yerine getir·
dik ... Tek krvancrmrz da budur ...
- Bizim imaret i~i nice gider lala ...
- Kullarrnrz ~ok ho~nuddur efendimiz. Her cuma,
kendi elinizle yiyecek dagrtmanrz, onlarr size daha bir
baglamaktadrr.
Ne zaman yola ~rkrlmasrnr onerirsiniz?
Hazrrlrklar biter bitmez ...
Onden Timurta~ Pa~a·yr gondermek iyi olur
mu?
- Timurta~·rn Ankara'yr isteyip durdugunu bil-
mekteyiz. lyi olur sultanrm.
Kendisine haber verilsin ... Biz de ardrndan gi-
deriz.
Hay hay ...
Bayezid, sozun bittigini anlayarak dogruldu yerin-
den. Geri geri ~rktr <;elebi'nin yanrndan. Ellerini ogu~tu­
ruyor, sevin~le gozlerini krsryordu ...
*
**
BOrklllce Mustafa, Hankah'rn gereklerini gormek
amacryla pazarda dolanmakta. Ce~itli ahilere ugraya-
rak, hem soyle~i kurmakta, hem ah~-veri~ yapmakta ...
<;omlekci ahisinin tezgahmdaki pasta oturmu~. An-
nacmda ahi, dertle~mekteler.
- Bilmekteyiz dervi~ Borkli.ice ... Bilmekteyiz ki,
!?eyhimizin bu i~Jere bula~mas1 gerek art1k
- Benim ~eyhim, bula~maz devlet i!}inc ...
- Bula~sm dedikse, vanp yonetimi a]s1n deme-
dik ... Dedigimiz o'dur ki, bir Sultan1 yola getirecek en
gi.it;li.i silah, o'nun elindedir ... Camilerde, Medrese ders-
liginde dogru]an soylemek, hankahmdaki torenler·
de ger~egi i]etmek yeter]i degildir ... Ba~1m1zda bir ka-
Sirga vard1r ki, bunun ti.ikenmesi gerek ... Bunu yapsa
yapsa Bedreddin ~eyh yapabi]ir, deni]mektedir Edirne
i~inde de, Urumeli uclarmda da ...
- Vanp kendiniz soyleyin bakahm ...
- Soylemeyi kuranz. Ama, dileriz ki. bizim soy·
lememize gerek kalmasm. 0 bilmemekte midir di.izenin
nice bozuk oldugunu.
- Ka~kez soyle~ilerinde bulundun $eyhimin ...
Sen bilmemekte misin somi.iri.i olanda dOzen bozuk-
tur... Somi.iri.ini.in ortadan kalkmas1 gerek ... ~eyhim,
bunun Ostunde ~a]l~maktad1r ... Call~maktad1r ya, in-
sanlarda yurek, direnende bilek gereklidir ...
- Bir buyrugunu iki ettigimiz mi var? Biz Ahiler,
her zaman $eyhin buyrugunday1z bilmez rnisin?
- Bu buyruk ba~ka ... ~eyhimiz ister ki, kendince
aydmlanan, dunyay1 tOm insan]ar it;in apaydmhk kl]sm.
0 zaman, insan]ar kendi duzenlerini kendilel'i kuracak-
Janndan ...
<;omlekci ahisi, birden irki]di. .. Borkli.ice'nin soy-
]edikleri, kendi di.i~i.indi.iklerinden ba~kayd1. 0 demek·
teydi ki, ~eyh vanp Sultana egitsin ki, boyle boyledir ...
Oysa Borkluce, bu di.izeni koki.inden degi~tirmek ge-
rektigini soylemekte... Olas1 degi] ...

532
- Aboovv ... - Dedi Ahi ... · Sen ne demektesin
Borkli.ice kannda~ 7
- Demekteyim ki, yi.irek gereklidir ki~inin kendi
di.izenin; kurmas1 i~in ... Tarihin i~inde, ti.im egemenler,
otekilerden daha ak1ll1, daha gO~Ii.i olduklarmda kur-
mu~lar egemenliklerini. $imdi de en gi.i~li.i olanlar. si·
zin gibi i~ sahipleridir ...
- Biz nice di.izen tutabilirmi~iz ki?
- Ya Celebi Mehmet devirmeden once, Ankara
Ahilerinin tuttugu di.izen nedir?
··- luttL!Iar da ne oldu?
- Ne olacak, birba~lanna kalanda, ~aresiz kenti
teslim eylediler ... Oysa, her yerdeki ahiler, ordakiler
gibi davransayd1, nice olurdu beylerin hali?
- Yahu sen de $eyhin gibisin. Bir dert yanahm
diyorsun, hemen i.isti.ine geliyorsunuz ademin ...
-- Pd.i zoylediklerimiz ger~ek mi degil mi?
- Gen;ek olmasma ger~ek, ama, boylesine sert
soylemsn;n bir geregi var m1?
- Ger~egin kendisi sert degil midir bire Ahi ...
Oi.i§i.insene bir, Si.ileyman Sultan, yeniden ba~lad1 i~­
rete. Hcrkesin k1z1 k1zan1 sokaga \=lkamaz olmu~ denil-
makte ... Oyle olanda, bu ac1 ve dahi sert bir durum
degil midir?
- Oyledir ...
- Eh, madem oyledir, bunun soylenmesi mi sert·
liktir, yap1lmasJ m1?
- Yapllr.ias• elbet ...
- l~te ~imdi dedigimize gel din ahi. .. Madem ki,
ger~egin kendisi daha bir serttir, nice soz bulunsa yu·
mu~atmak i~in, degi~mez onun durumu... Sorunu or-
taya apa~1k koymanm yanmday1z biz... $eyhim de,
tOm dervi~leri de ...
- lyi ama, bir gOvendigimiz, dayand•g•m•z ~eyh

533
Bedreddin vard1r. S1k1~anda ba~vuracag1m1z. - lki ya-
nma bakmd1 ku~kuyla. - Bir sarho~un ofkesine kurban
giderse diye sakmmaktay1z ...
- Bana kahrsa siz, dinleyen var m1 diye iki yana
bakmmaktasm1z.
Ahi, irkildi BorkiOce'nin su~lamasmdan.
- Bakmmaktay1m ... Dogrusu bu ya, tezgah11n1
yenice dOzene kodum ben ... Kalfalanm yeti~ti ... Bu kl-
sa gOnlerde kelleyi yitirmek istememekteyim .. .
- Hakhsm elbet ... lstemektesin ki, azbiraz daha
dOzene girsin ortahk. Sen in keyfin bozulmasm ... Ama,
ba~kalan nice olursa olsun ... Varsmlar SOieyman Sul-
tana, desinler ki boyle bl>yle ... DOzene gir ve dahi hi-
zaya gel ...
- Oyle ya ... Birkez Koca Evrenos geldi ... Bir sO-
re dOzene girdi i~ler. SOieyman Sultan, s1mrlar OstOn-
de dolan1p, i~retten uzakla~tl. Hemen belli oldu Sul-
tanm dOzene girmesi. Bizim i~ler geli~ti, artt1... Oysa,
yeniden kapanmca Hamama ...

Bork!Gce, k1z1yordu. Ama, tOmOnO de uyarmaktan


geri kalm1yordu. Ahi, direnecegi yerde, kendine ba~ka­
lannm destek olmasm1 istemekteydi. Anlatacak ~ar~l­
da gordOklerini, duyduklann1 bir bir ... Bakahm ne diye-
cek $eyhi ... Bir yamt bulur. Sayler. ger~e~i on lara ...
Sizin i~ler yeniden bozuldu he mi?
- Eh oyle ...
- Madem i~ler bozulmakta, toplamp kendiniz
varsan1za Sultanm ayagma. Desenize ki, durum bozul-
makta, ve dahi bahk ba~tan kokmaktad1r. Bu kokunun
Olkeye yay1lmasm1 engellemek i~in, ilkin si~in derlenip
toparlanmamz gerekmektedir.
- Peki, her i~i biz gOrecek ol~uktan l>te, bilgin-
lerin yeri neresidir Bl>rkiOce?

534
- Bilginler durumun bozuklugunu soylememekte
midirler?
- Soylemektedirler ama, camilerde, tekkelerde
ve dahi medresede ... Eh, egemen bu ucunden de aya-
gml ~ekip, elini yuduguna gore ...
- Peki ne istersin, bizim ~eyhimiz de vanp ha-
mama m1 girsin?
- Bizim ad1m1za, bizim i~in giriversin biryol. .. Ne
c1kar?
Adamlann hakk1 vard1. Bir Comlekci Ahisi degildi
yakman. Bugun pazarda kimi gorduyse, dun, onceki
gun kiminle kar~ula~t1ysa, hep aym sorunlardan yakml-
yordu. IJetmesi gerekti bun Jan ~eyhe ... Gerekti ya,
sanki ~eyh bilmemekte miydi?
- Ben vam varmaz yanma, iletirim soyledikleri-
nizi. Ama. $eyhim de bilmektedir durumun kotOye git-
tigini. .. Bilmektedir de, o yilzden bula~mak istememek-
tedir. Cunkil, anla~11m1~t1r ki, Suleyman Sultamn du-
zelesi yoktur ... Dilzelmeyecek bir hastay1 z1nnc1tmak
neye yarar?.
- Peki hi~bir ~are gOstermemekte midir ~eyhi­
miz?
- ~eyhimiz, bu dilzenlerin iyile~tirilmesi, dilzeltil-
mesi icin care gostermemektedir ~ilkilrler olsun. 0 y1I-
Jard1r, tum insanlara, yepyeni bir dilzenin mu~tusunu
getirmektedir. lnsanlar anJay1p degerlendirdiler ne mut-
lu ... Yok, boyle kostOier mi. yine kendileri bilir ...
- Ama, o dOzen kurulana, bunun duzgiln gitmesi
gerekmez mi?
- Tam tersine, bu dOzen kohnediginden kotO
gitmektedir i~Jer. Y1k1Jmak uzere olan bir yap1ya payan-
da vurmak, onu yenile~tirir mi?
Kalkt1, oteki ahilerle olan i~lerini gormeye gitti.

535
Kime gittiyse, birag1zdan yakrnmaktalar... Caresiz,
dondugunde, dizinin dibine oturdu $eyhinin ...
- $eyhim, ~tar~Jda denilmektedir ki, Sultan ~t•9•­
nndan ~1kt1 ... Bir ~tekiduzen verecegin belirip, kulagrn•
burmas1 gerekir ...
Eh, bulup, burdursunlar kulagrn1 Sultanrn.
- Sizden medet beklerler ...
- Biz egemenin i§line kan§lmamaktay•z bilmemek-
te misin?
- Bilmekteyim $eyhim ... Bildigimden, uzun su-
re oyalad1m onlan. Buyurduklarrn1z1 aynen soyledim.
Toplamp, gidin, nice duzenlemek isterseniz kendiniz
yapm, dedim. Dinlemiyorlar ... $eyhimiz bizim ad1m1za
vanp, soylesin gerekenleri, diyorlar ...
- Soylemekten ~tekinmeyiz BorkiUce ... Ama,
gordugumuzce, bir sure i~tin duzelse bile Suleyman
Sultan, bu ~oku~u uzatmak olur. Oysa, bunun yerine
ne, ya da kim gelecekse, tutum gelmesini cabukla§ltl-
nr ...
- Ya ahali gelirse $eyhim ?..
- Aha linin bu gucu yok daha... Birkac ahinin di-
renmesi, kellerinin yitmesi demek olur. Ankara Allile-
rinin davranJ§llnJ unutmamak gerek. Ahali, ilkin gOglen-
meli. Kendi bilincine sahiplenmeli ve dahi sonra bunun
yarannt gormeli. Ancak o zaman dikilip, direnebilir.
Yoksa, ya§lam• kurtanc1 beklemekle ger;er. 0 yuzden,
dileklerini yerine getirmemek yegdir .. .
- Siz nice dilerseniz $eyhim .. .
- Dilek degil BorkiUce ... Bilimin geregi budur ...
$imdi gidip biri daha kulagm1 bukecek Sultanrn. Bir
sOre daha dOzene girecek. Ama, Ozleyecek. Bukez da-
ha bir kotO salacak kendini. $imdi oyle olmaktad•r bi-
zim bildii:)imizce ... Demek ki, yakasrn• b1rakmak daha
iyidir. Hem dO~uncemize gore; kocalar uslanmazl1grna

6
inand1(arsa, ba~ka duzenler tutmaktad1rlar. c;elebi Meh-
met'in egemenligini peki~tirmeye gabalamaktad1rlar.
Bakal1m, gorelim i~ler nice olur. Biz ondan ate dO~O­
nurOz geregini ...
- Bekleye(im demektesiniz $eyhim ...
- Bekleyelim demekteyim. 0 arada, dervi~lerimi-
zin inancm1 peki~tirelim. Ahaliyi uyaralim.
- Siz iyisini bilirsiniz.
- Biz iyisini biliriz demedik higbir zaman. Soy(e-
diklerimizin dogru olup olmad1gm1 tarttlk ... Sizlerden
de, tartllmasm1, yanhl?mm g1kanlmasm1 istedik dedik-
lerimizin. 0 yuzden, eger aklma yatk1n gelmiyorsa, yad-
SJma(annl soy( e ...
- Sizin buyurduklann1z her zaman akla yatkm-
rilr $eyhim... Biz, arada tam bilinglenmemi~ olmanm
kayg1s1yla g1k1~lar yapmaktay1z. Herkezinde de duzelt-
mektesiniz. S1k s1k size gelmememin nedeni, birgun Sl-
kJ(ir, OzOIOrsOnOz diyedir.
- Bizim odevimiz, dogruyu yanlll?tan, gOzeli gir-
kinden ay1rmakt1r bire Mustafam1z... Boyle olanda,
OzOIOp Slkllmak anlamm1 yitirir. Eger oyle bir ~ey ya-
parsak, o zaman siz uyann bizi. Ve dahi deyin ki, bize
dO~Onmeyi ogOtleyen sen, nice ofkelenebilmektesin?

BorkiOce, sevecenligin dorugundaki bir Jlikl1kla


bakt1 Bedreddin'e ... Demek, hig kimseye, sozlerinden
otOrO g1k1~mas1 dogru degildi. .. Tam tersine, soyle-
nenlerin dogru olanlarm1 ay1klay1p, eyleme donO~tOr­
mesi gerekiyordu. Ne gOg i~ ...
Ama, iginden bir dayanagm, bir kavga mayasmm
kabarmakta oldugunu sezinliyor Borkli.ice ... Boylesine
sinirsiz duran Bedreddin'in, egemen annacmda ya da
Koca Urume(i Beyleri yanmda nice sert oldugunu da
gozden kag1rm1yor. Demek bilginin Odevi, bilmeyene en

537
yumu~ak bi9imde ogretmek bilene, bilmesi gerekene
de acrmasrz yanh~mr belirtmek ...
l~te, aradrgr sorunlardan biri buydu. $imdi 9~Z0-
m0yle birlikte buldu. Bundan ote, Ahilerle nice konu-
~acagmr bir iyice bilmekte ...

Celebi Mehmet, 9evik adrmlarla agabeyi Musa Ce-


lebi'nin yanma yakla~tr. Musa, yerinden dogruldu. Tam
ayaga kalkacagr srrada, omuzlarmdan tuttu Mehmet ...
- Konu~mamrz gerek agabey ...
Cevresine bakrndr. Musa, i~aret etti. .. Koyun Mu-
sa hemen anlad1. Toparlanrp, dr~an 91kt1. Kaprnm onun-
de bekleyerek, birinin habersiz girmesini engellemek
amacryla dikildi. ..
Mehmet, bakr~lannr agabeyinin gozlerinin derin-
Jiklerine daldrrdr.
- Urumelinden kotu haberler gelir Agabey ... Bu-
yOk karrnda~rmrz olumsuz i~lere sarmr~... Babamrzm
Timur yenilgisi Avrupa i9lerine yayrlmakta. Birkez da-
ha ba~rnr kaldrramaz sandrgrmrz Frank diyan, agrr agrr
dikilmektedir. Bizim ~imdilik, birka9 yrl i9inde Urume-
Jine ge9ip, dOzeni saglamla~trrmamrz olanaksrz. Ana-
dolu Beylerinden babamrzrn ve dahi aynr zamanda, bi-
zim kendi ocumOzO almadan, Urumeli ile ugra~mamayr
kararla~trrmr~ bulunuyoruz... Ardrmrz, boylesine frrrl-
daga donmu~ kalle~lerle doluyken, yanh~ olur z~ten.
Burdan krprrdandrgrmrz anda, topraklarrmrzm tOmOne
sahiplenmeye kalkarlar. Oysa, Urumeli de 90k onemli.
Yeni bir ha91t ordusunun hazrrlanmakta oldugu haber-
Jerini aldrk ... Hamamdan 9rkmayan bir Sultan bun I ar-
Ia ba~edebilemez ...

538
Musa, hi~ soluksuz dinlemekteydi karde~ini. Uru-
melinden kendisine de ozel olarak gelen haberler, kar-
de~inin soylediklerini dogrulamaktaydl. Ve sozUn ge-
lecegi yeri i~inde, derinlerde sezinliyordu Musa ... Ken-
dini yokluyordu durmaks1zm. Celebi Mehmet'in sozle-
ri uzad1kca, y11lard1r kendini haz1rlad1g1 oc saatinin se-
vincini duyuyordu ...
Celebi, sozlerinin etkisini anlamak amac1yla, Mu-
sa'yl gozaltma alm1~. yUzUnUn her k1p1rt1smda, gozle-
rinin her bulutlamp ya da a~1lmasmda bin anlam seze-
rek, sUrdUruyor ...
- CUnkU. en onde gelen kocalar bile b1km1~lar ...
Art1k soz dinlemez, laf anlamaz bir duruma gelmi~. Ha-
mama girerken, kapmm bir ba~ma haremagasm1, oteki
ba~nna cellad1 dikmekteymi~. Ve dahi, bizi kim rahat-
Siz etmek dilerse, nice i:inemli bile olsa, urun ba~m1
demekteymi~. 0 kocalar ki, devletimizin temel direkle-
ridir. Ve dahi kazara bile olsa birinin yitirilmesi gelece-
gimiz i~in en bUyuk tehlikedir. Bilin~li olarak alUm kor-
kusu altmda tutulmaktadlrlar ... 0 kocalar ki, ecel ge-
lip her birini yitirecek diye bizim i~imiz titremektedir.
Cnemli bir devlet i~ini sunmak igin, agabeyimizin ya-
nma girememektedirler... I~ bu kerteye gelende, Os-
manhhgln alnma ~ahnmak istenen lekeyi temizlemek,
bize dU~mektedir ... Bize derken, sizi kendimizden ay1r-
mamaktay1z ...
Derin bir nefes ald1. Sonuna gelmek istedigi yere
gelmi~ti. Sustu ... Bekledi Musa'dan bir soz g1ksm, di-
ye ... Ama, ses gelmiyordu. Zaten deminden beri, yO-
zUnde de tek tel oynam1yordu. Biran umudunu yitirdi
c;elebi... Sava~m y1lgmhg1, y1llard1r ya Timur'un, ya
kendisinin yanmda tutsak ya~amas1, bir iyice uyu~tur­
mu~ olmahyd1 o'nu ... Oyle olmasa, ayaklarmm altma
bir olanak serilmekte. ozgUriUgU bag1~lanmaktayd1.

539
Hemen s•cray1p kalkmas1, kannda~mm boynuna sanhp,
sevincini belli etmesi gerekmez miydi7
Musa, Celebi'nin sab1rs•zl•kla cevab1n1 bekledigini
bildiginden, ag1r ag1r gozlerini kald1rd1. Yine hafif zor
duyulur bir sesle, konu§maya ba§lad1.
- Baka kannda~1m1z. Demek istediklerinizi anla-
nz ... Anlanz ya, bizim dO~OndugOmOz ba~kad1r. lste-
riz ki, Osmanogullannm yapt1klan taht kavgas1 sonuc;:-
!;msm. Dokoten kan yetsin. lsa, Ak~ehir OstOnde k•ya-
ma kalkt1, hic;:bir sonuc;: almad1 ... Biz, aym dcvletin uy-
rugu olanlann birbirini k1rmasma goz yumamay1z ...
lmdi, bir k1yama kalk1lsa, bin terce ki~i olecek ... Bin!er-
ce sakat in san kalacak geriye .. . Oysa, tOmumuz bi!-
mekteyiz ki, Agabeyimiz c;:ok ya~amaz bu gidi~Je . ..
Edirne taht1 kendiliginden bo~ahr. Bo~alanda, ayncahk-
Jan ortadan kald•rmak kolayla~1r ...
- Bu bir varsay1md1r Ag3beyimiz ... Ve biz, dcv-
let sahibi olarak varsay•mlara gore davranamay1z. Or-
tada bir gerc;:ek vard1r. Agabeyimiz yonetimi elinden
kac;:•rm1~, egemenligi salt i~ret arac1 haline getirmi~tir.
Bizans bundan yararlanmakta, her y1l vermesi gereken
harac1, y•llard•r yollamamaktad1r. Salt Bizans olsa, hay-
di ses etmeyelim . . . Anadolu beylikleri de, biz s•k•~t•r­
d•g•m•zda, SOieyman Sultan'm uydusuyuz, gerekli ver-
giyi o'na gonderdik, demekteler. Herhalde o'na kar$1
da bizi kullanmaktad1rlar. Bun tar da bir yana ... Devleti-
mizin varllg1 guc;:IOdOr. Ama, Frenkler gerc;ekten klyu-
ma kalkar da, Urumelinden bizi stirOp atarlarsa, as•l
c;:okOntO o zaman olur ...
Musa ac1l1 ac1h bakt1 Celebi'nin yOzOne. Bir soru
c;:ak•ld• gozlerinden, gozlerine. Celebi irkildi ... «Sen, en-
c;:ok da kendi tahtmdan korkmaktasm oyle mi7» Diyor-
du sanki. .. Aceleyle sOrdOrdi.i konu~masm1. Soruyu ya-
mtlar gibi .. .

540
- Simdi ki~isel di.i~i.incelerin yeri kalmam1~t1r.
Ya devlet kurtanlacak, Frenklerin annacmda gi.i«;:li.i olu-
nacakttr. Ya da yi.iz y1l once oldugu gibi her~eye yeni-
den ba~lamak gerekecektir. Ama, siz de bilirsiniz ki,
birkez ki.i«;:i.ilme oldu mu bi.iyi.imi.i~ i~in, yeniden dirilip,
ya~ama gi.i~lelilir ... 0 yi.izden, i.isti.imi.ize di.i~en gorev-
leri yerine getirmek gereklidir ...
- Dedik ya <;elebi kannda~1m1z ... Gayri bu i.ilke-
nin de devletin de taht kavgalarma gi.ici.i yetmemekte-
dir. Simdi diyelim ki, sizin isteginiz i.izerine biz Si.iley-
man agabeyimizle kap1~t1k. Ve Tann'nm ve dahi alttan
alta htyanette hi~bir sakmca gormeyen kocalarm yar-
dtmtyla Edirne Sultanllgm1 kapt1k... 0 arada S·iz de
Anadolu'da birligi saglaytp, ardtmzt bir iyice gi.ivence
altma al dm tz. Sonra 7
<;elebi Mehmet, ti.im ustallgmt kullanarak, bu so-
rudan ka~mtyor, sozi.i buraya getirmemek i«;:in, agabe-
yinin ti.im yigitlik damanna basmayt kuruyordu. Biran
irkildi ... Timur'un tutsakhgmdan dondi.igi.inden beri,
sessiz, hi«;:bir ~eye kan~mayan, yakanyla c;;agnldtgl di-
van toplanttlarmda bile sadece dinleyen Musa bu muy-
du? Yoksa, aklma ~oyle bir geliverdigi i«;:in mi soruyor-
du soruyu? .. Kendi i«;:inde cevaplayamadt ... Musa. ti.i-
mi.inden aktlll ve dahi kurnaz mt, yoksa sersemlemi!?
olmanm dobracthgmda m1? Bunu bir cevaplasa, bilir
yapacagm1. Ama, cevaplayamadtgl i«;:in, gi.iver:: sagla-
rrn'~ nmncrrla kesinledi. ..
- Bizim Urumelinde gozi.imi.iz yoktur. Eger de··
diginiz gibi ba§anya ula§tr, Edirne tahtma oturursan:z,
gi.ivencemiz tamdtr ki, Urumelinden bize bir zarar gel-
meyecek. 0 zaman, Anadolu ti.imi.iyle bize kallr. Bi-
zansla birlikte ugra~tnz siz arkamz1 saglama aldtktnn
sonra ... Ve dilerseniz, Osmanoglu beyligini yine bir-
le~tirir, dilerseniz iki kannda~ bey si.irdi.iri.ip gideril ege-

541
menligi ... Bizim i~in onemli olan devletin varhg1d1r. lyi
ellerde bulunmas1d1r. Bundan otesi, can1m1z ya da ma-
hmlz di.i~i.ini.ilebilemez ...
Musa anlad1. .. <;elebi hiy olmazsa belirli bir si.ire
i~in Anadolu'da ozgur kalmak istiyordu. Ti.im Anadolu
Beylerinden gi.i~li.i oldugu kesin ... Teker teker, hatta
birle~seler bile, k1sa si.irede Anadolu birligini saglaya-
bilir. Ondan once Rumeline donmesi olanaks1z. Ama,
kesin kararla anla~ma istiyor. lstedigine gore, gerekti-
ginde <;elebi'ye kar~1 kullanmak i~in, Anadolu beyleri-
nin bir boli.imi.ini.i tutmak gerekli ...
- Ya Anadolu'da geryekten Edirne'ye bagll bey-
ler varsa?..
- Ger~ekten baglllarsa, soylenecek bir sozi.imi.iz
yoktur. Ama, biz ger~ekten bagh olmayanlann da, s1-
k1~t1klarmda bag1mllhk iddias1yla kar~lla~maktan blk-
tlk ... Yeter ki, kimler ger~ekten baghd1r bilelim. 0 za-
man, zaten Edirne ile aram1z di.izgi.in olanda, oraya
bagh olanm, bize bagl1 olmasmm fark1 yoktur ki ...
Musa, di.i~i.ini.iyordu.
Y1llard1r bekledigi punt, kendiliginden ayagma gel-
mi~ti... Birkez egemen olursa, birkez tahta ylkarsa,
haymlardan hesabm1 alabilir, ti.imi.ini.in cezasm1 vere-
bilirdi. Boylelikle, devlete h1yanet cezas1z kalmaz. lki-
si de ka~ak durumunda karde~lerinin. lkisi de bu hesab1
soramazlar hi~ bir bi~imde ...
Mehmet, gozlerini dikmi~ti Musa'nm i.isti.ine ye-
niden. En ku~i.ik nefeslenmesini bile kay1rmaks1zm bek-
liyor ... Musa, yeniden k1p1rdand1 ...
- Baka karmda~1m1z, biz bu ag1r yi.iki.i al1nz i.ls-
ti.imi.ize ... Sizin direnmeniz sonucu ald1g1m1z hi~bir za-
man unutulmamall ...
Mehmet sevindi. Gozlerinde, kurnaz bir 1~1k yan1p

542
sondu. Diledigi yere varm1~t1 sonunda ... Sevecenlikle
kucaklad1 agabeyini. ..
- Unutkan olmad•9•m•z• bilmektesiniz ...
- Bilmekteyiz ... Am a, devletimizin saglamla~ma-
ya gereksinimi vard1r. Kendi aram1zda kavgalarla boiO-
nup, yitirilmeye degil ...
- Bunca ~tabamlz, bunca yakanm1z niyedir ... Salt
bunu saglamak i~tin degil mi agabeyimiz?
Oyleyse, yanndan tezi yok, i~e koyuluruz biz ...
- Yaln1z bir derdimiz daha vard1r ...
- Buyur ...
- Size gerek paraca, gerek askerce bir yard1mda
bulunmakhg1m1z olanaks1zd1r.
Musa guldu ... l~tinden ge~irdiklerini bukez hi~t bel-
li etmedi. .. Am a, «Kurnaz ... lkili oynamaktasm he mi?
Hem bir ortaktan kurtulmay1 umuyorsun. Hem de o'nu
gO~tsOz b1rak1p, sonunda avucuna dO~mesini istiyor-
sun ... Olsun bire ... » diye du~Onmekten de kendini
alamad1. Gozlerinde belli belirsiz yan1p sonen 1~1k, Ce-
lebi'yi umutland1rd1. Musa, azbiraz nazland1 umutland•-
gm• gOrOnce ...
- GO~ i~e sararsm1z bizi. Dilerdik ki, ko~emizde
kalahm... Taht kavgalanna bula~madan, ba~lad1g1mlz
bilgi yolunda, diledigimizce ilerleyip, sonuca ula~a
hm ... Am a, yine gOrmekteyiz ki, devletimiz bizden
Odev ister ... Kannda~1m1z, gelip bunu kendisi iletmek-
tedir ... Bir sure ara verelim ... Ve dahi. geregi neyse
yapmaya davranahm ...
- Biz yard1m edemiyoruz. Ama, Urumeline ~t•­
kanda, yard1mcm1z ~tok olacagma da guvenmekteyiz.
Yoksa sizi aslanm agzma atmJyacagJmiZI bilmektesiniz.
- Elbette kannda~1m. Biz hi~tbir zaman, zorunlu
gereksinimler d1~11nda bir istekte bulunup s1kmad1k si-
zi ... Bilgi edinmekten Ote bir cabam•z olmad1. Gaven

543
duymasamz, boyle a{w bir tidevle yi.iki.imlemezsiniz bi-
zl ...
- Oyle agabey ... Belirtmek istedigimiz budur ...
- Ne edelim ... Zor gi.ini.ini.izde, nazlanmak bize
yara~maz... Cennetmekan ceddimiz, ordulara m1 da-
yanmaktaydl. Madem yeniden ba~lamak bize di.i~mek­
tedir. Odevi yerine getiririz ... Getiremezsek, ya~ama­
d1g1m1z i~tin yoksun kalm1~1zd1r bundan. Bilesiniz ...
Yeniden sanld1lar ...
Celebi Mehmet, sevin~tli, ellerini ogu~turarak ken-
di sarayma yoneldi. .. Divanda, ikirciklenerek beklemek-
te olan Bayezid Pa~a'nm yanma sokuldu.
Oldu lala ... Agabeyimiz, tidevj yi.iki.imlehdi-
ler ...
Hi~t bir ko~ul ileri si.irmeden mi?
Osmanhhk onuruna nice di.i~ki.in oldugunu bil-
mektesiniz. Biz bunu tine si.irdi.ik ... Hemen hemen hi~t­
bir ko~ul tine si.irmeden kabullendi. Yann haz1rhga
ba§layacagml stiyledi ...
- Ba~arabilir mi sizce Sultamm?
- Biz dediklerinizi dogru bulmaktay1z. Tutsakhk,
yaramam1~ agabeyimize ... Anam1z1n en gi.ivendigi ~eh­
zade, Timur tutsakhgmda sarsllm1~ olmal1 bir iyice ...
lsteksiz kabullendi. Biz de zorlad1k ...
- Demek tiyle ... Art1k ba~anrsa, Urumeliye de
bizim, gtizi.iyle bakabiliriz .. .
- Birkez ba~arsm ... On dan tite, yola getirmek
kolayla~1r. .. Pek yumu~ak, pek al~takgtini.illi.i davran-
dl. Bilgin olmaktan stiz etti. .. Bunlar gi.i~tli.i bir devlet
adammm stizleri degil... Y11lard1r yan1m1zda... Boyle-
sine sessiz, silik duramazd1 bizim bildigimiz agabeyi-
miz ... Am a, Timur otagmda neler oldu bilmemekteyiz ...
Biran ac1d1k inan olsun ... Vazgelelim, nice i~ gtirmek
gerekliyse kendimiz ba~arahm, dedim. Sonra tigi.itleri-

544
niz geldi aklrmrzao Devletin acrmasr olmazoo Bir ta~­
0 0 0

Ja iki ku~ vurmadan Sultan elini kaldrrmaz, demi~tinizo


Yeniden yuklendik ustuneo Sonunda kabullendio
0 0

- Sizi kutlarrm Sultanrmooo Musa Celebi, ba~arsa


bile, zayrf du~ecektiro Sonra biz yuklenende, eski duru-
munu kabullenip, golgeye ~ekilecektir yenideno Siz,
sonunda devletin tOmunu ellerinize almr~ olacaksrnrzo
- Ba~aramazsa da bir zararrmrz olmayacaktrr.
Bu kez buyOk agabeyimiz bir iyice zayrflamr~ olacak.
Durumu iyi izleyelim lata. Zamanr gelende, dalarsak bi-
le siz bizi uyarrn ...
- Hi~ tasanrz olmasrn Sultanrmo
. . ..
00

Celebi Mehmet ~rktrktan hemen sonra, Koyun Mu-


sa i~eri
girdiooo Musa Celebi, bakr~larrnda belli belirsiz
bir sevin~le kar~rladr o'nu ...
- Gel bakahm Musa Bey... Sanrrrz ki, yrllardrr
ozlemini ~ektigimiz ortam kendiliginden dogmaktad1r. ..
Yarrn i~in bir av dOzenleyin Ama, yanrm1za bizim i~in
0 0 0

canrn1 dO~Onmeksizin verebilecek olanlardan gayrrsl-


nr almayrn 00 Neden derseniz, bOyOk i~lere s1vanaca-
0

grz ... Can kavgasrna ba~hyoruz yeniden. Bunca y1l


miskinlik ettigimiz yetsino 0 0

- Nice buyurursanrz, yerine getirmek borcumuz-


dur Suitanrmooo
- Buyrugumuz odur ki, bizimle gelecekler ham-
ltkh olsun. Urumeline ge~ip, kavgaya girecegizoo. GO-
venmedigin kimseyi alma yanrm1zaoo. Yapacag1m1z i~­
lerden kimsenin haberi olmamahdrr .. 0

Hay hay efendimiz ...


- Hadi varrn, hazrrhk go rOn 00 0

- Ba~OstOneo 0.
Musa gerileyerek ~rktr. Musa Celebi, s1rtrnr yu-
mu~ak yastrklara gO mOp, du~Oncelere daldro «TOrnO- 0 0

Azap Ortaklan F: 35/545


nOz bizi budala belledinizooo Timur otag1ndan Slynlan-
da, k1(ic1 ~ekip kimsenin OstOne varmad1g1m1zdan otO-
rO, sandm1z ki, vazgeldik hakk1m1zdan .. Ne var ki, biz 0

kannda~1m1z lsa Celebi gibi bo~a sald1rmaktan ho~lan­


maylzo BirgOn bize gereksinimiz olacagm1, yeterli gu-
0 0

ven duygusuna kavu~tugunuzda avucumuza dO~ecegi­


nizi iyi bilmekteydik .. Isa, kO~OktO .. Hemen oc aIma-
0 0

ya giri~ti. Biz oy(e degilizo GO~sOzOn ocO, kendini ya-


0 0

kar .. Ama, gO~(OnOn ki, haym1 oy(e bir kavrar ki ..


0 0

Bekledik Mehmet'im .. o Bekledik ve i~te, senden yana


ku~kusuz yo(a ~1k1yoruzo Edirne tahtma oturuncaya 0 0

kimse bizim oc i~in davrandlglmiZI bilemeyecektiro 0 0

Ama birkez de otural1m, ondan otesini biz bilmekte-


yiz .. 0»
Bayezid Pa~a. nobetcileri ge~mi~. Musa Celebi'yi
goz(Oyorduo 0 eski puslu, kendi i~ine gomOimO~ dal-
gm(lgl hi~ degi~memi~ti .. o Kendi kannda~1 onune yep-
yeni bir olanak a~t1g1 halde, ne k1van~(l gorOnOyordu,
ne OzgOn .. Yine o, Timur'un yanmdan gelen Musa
0

idi .. o
Uzun sOre, bir ku~kunun dOrtOsOyle inceledi Mu-
sa'yl. .. Ku~kulann1 dogrulayacak hi~ bir belirti gore-
medi. Kendisini bile aldatacak oi~Ode kurnaz olabile-
0 0

cegini sanmam1~t1 hi~bir zamano $imdi de, gOvencesi


saglamla~mca, sokul du 0 0 0

Musa, Bayezid'in kendisini inceledigini sezinleme-


di. Ama, on y1ld1r duygulanm i~ine gommeye oyle ah~­
ml~tl ki, sezinlese bile durumunu bozmazd1. Bakl~(any­
la izledi ad1mlanm .. Yanma soku(uncaya gormemi~ gi-
0

bi davrandlo
- Sultamm .. o
- Buyur (ala .. Otur .. 0 0

Bayezid Pa~a. dikildi birano Musa direnince otur- 0 0

duooo

546
- Sultan1m1z sevinc;li bir haber duyurdu ...
- Kannda~Hm1zm gOc;IOklerine yard1mc1 olmay·•
istedik her zaman. Ama, biz bi!im yolunu sec;tigimiz-
den pek yaranm1z olmuyordu. Simdi, Urumelinin duru-
munu ogrenince, vanp dOzeltmeyi kuranz ...
- Biz de bunu konu~maya geldik efendimiz ...
Deriz ki, siz gizlice yitin ortahktan... Biz, yittiginizi,
arand1gm1zl bildirelim ...
- Anlanz Ia Ia... Devleti bu i~e bula~tnmak is-
temezsiniz ...
- Evet Sultan1m ... Devlet bu i~e bula~mamali ...
Ancak, sizinle bir konu~ahm, dedik... Yittiginizin he-
men mi bildirilmesini dilersiniz. Bir sOre gec;sin mi?
Sizce tedbir nedir?
Biz deriz ki, bir sOre gec;melidir ...
Bunu nice gizleyecegiz? ..
Siz bilginsiniz aym zamanda efendimiz ... Bir
hOcreye kapamrsm1z. Daha dogrusu oyle bildiririz .. .
Sonra gOnler gec;er. HOcreden c;•kmadiQiniZI yayanz .. .
Musa dalgml1gmdan hic;bir~ey yitirmeden m1nl-
dand1. ..
- Cok iyi bir dO~Once ...
- Dilerseniz buyruk gondeririz Medrese'ye hOc-
relerden biri aynlsm sizin ic;in ...
- Madem siz ijyle karar vermi~siniz ...
- Karar sorunu degil Sultamm ... Durumu gizle-
mek isteriz ...
- Acaba ba~ka bir yol yok mudur? Dervi~ler gi-
bi hOcreye kapanmaktan s1k1llrlz ... Hem de, bakars•-
mz baz1lan nice olmaktad1r ki, bir Sultan hOcreye gir-
mektedir diye meraklanabilir. 0 zaman, gOc;IUk dogmaz
m1?
Bayezid yeniden ku~kuland1. lnceledi yOzOnO ...

547
Ama, Musa s•kmt1srndan ba~ka bir yol anyordu besbel-
li ... GUidO ...
- Hakhsrn1z efendimiz. Nice bir yol tutal1m, der·
siniz7
- Bilmem ki lala ... Bizim akl1m1za bir yol gel-
mektedir. Ama, siz bunu dU~i.inmU~si.ini.izdi.ir diyoruz
kendimiz, kendimize ...
- Neyi dU~i.inmi.i~i.izdi.ir7
- Bir gezi diyoruz ... Urumeli k1y1lanna dogru bir
gezi di.izenlesek ...
Bayezid, bi.isbiltiln inand1 Musa'nrn sersemledigi-
ne. Nerdeyse davul ~alarak gidecekti Urumeline ... Bu-
nun gidi~inden bir~ey ~1kmazd1... C•kmazd1 ya, ~imdi­
lik ba~ka bir ~are bulamam•~lardl... <;aresiz, boyun
bOktO ...
- Gezi olabilemez Sultamm ... 0 zaman herkes
izleyecek sizi ...
- Ya, bak bunu hi~ dO~Onmemi~tik ...
Birden gozleri parlad1 Bayezid'in ...
- Gezi olamaz ama, samrsak akhm1za gelen fikir
olabilir.
- Nedir7 Nedir lala7
Sevin~le dogrulmu~tu Musa ... Bayezid, daha bir
inand1 oyun oynamad1grna. Musa boyleydi. Zaten, ~o­
cuklugunda ~ok ak1lh olanlar, sonralan aptalla~1rd1 bil-
digince. l~te Musa da Oyle olmu~. Belki yaraland1 sa-
va~ alanrnda. Belki Timur, annacrnda ak1lh istemedigin-
den, okutup Ofledi... Bilinmez. Bilinmez ya, ~ocuk gi-
biydi besbelli ...
- DU~i.inmekteyiz ki, Anadolu derinliklerine dog-
ru bir av dilzenlene ... Yon oras1 gOsterile ... Am a siz,
dogru bat1 yOn One giderek, Urumeline ge~iveresiniz ...
- Tam am Ia Ia... Tam buyurdugunuz gibi yapa-
•lm ... - Duraklad1. Ku~kuyla sordu. - Bu ~arenin bir sa-

548
kmcas1 yoktur degil mi7 Bir di.i~i.ini.in. Sizin aklm•z
erer ...
Bayezid bu degi~imleri izlemekten yorulmu~tu.
Kendince inane• saglamlananda, art1k rahat rahat ko-
nu§maktaydl. oo,ondu bir sure ...
- Bir sakmcas1 yoktur Sultamm. Yaln1z, yanm•-
za azbiraz adam almak gerekecektir. Dilerseniz biz se-
~elim o adamlan. Dilerseniz, siz kendi gorevlileriniz ara-
smdan ay1rm ...
- Olur, biz ay1rahm ... Pek kalabahk olmay1 is-
tememekteyiz zaten ...
- Hay hay... Azbiraz da para gonderdi Sultam-
m•z. Buyrunuz ...
0 0

Bir kocaman kese ~1kanp uzatt1. .. Musa ald1. Se.


vin~li gori.inmeye dikkat ederek, yanma koydu ... goz-
leri yine bulutland1. ..
- Acaba yamm1za ka~ ki~i alsak iyi olur?
- Bir boluk ahn efendimiz ... Biz, size azbiraz da-
ha para bulu~turahm .. .
- Sagolun I ala ... Bir i~e yarayacag1m1zdan oyle
mutland•k ki ...
- Siz devletimizin temel direklerindensiniz Sul-
tamm. Her zaman i~e yaradm1z ...
- Yok yok ... Karmda~1m1zm i.isti.inde bir yi.ik gi-
bi durmaktayd1k. Sagolsun, hi~ belli etmedi. ..
- Ho~nud kalmamz bizi sevindirdi Sultamm 0 0 0

Samrd1k ki, s•k•lmakta, Ozi.ilmektesiniz ...


- Ozi.ilup s1k1lmak niye lala? Biz ~ilemizi doldur-
maktayd•k ... Meger i§imiz bitmemi~ ... Bir odev di.i·
§ecegini hi~ ummam1~t1k. $imdi oyle bir odev yi.iki.im-
lendik ki ... Size de sevincimizi bildiririz .. Bize iyi ba-
0

kllmasmda sizin de katk1n1z oldu ...


Biz i.isti.imi.ize di.i~eni yapmakla ko~uluyuz Sui-

549
tan 1m... Ho~nudlugunuzu duymu~ olmak, ya~amrmrza
anlam katar ... Vanp, ak~enizi yedekleye(im ...
- Nice dilerseniz ... Biz se~tiklerimizi size bildiri-
riz, aayn siz de yardrmmrzr esirgemezsiniz ...
- Buyrugunuz ba~rmrz Ostundedir efendimiz ...
Bayezid, sevin~ i~inde ~rkrp gitti... Musa ellerini
ogu~turdu o gittikten sonra ... «Senin de alacagrn ol-
sun Bayezid Pa~a ... Elbet birgun sana da hesap sor-
mak krsmettir ... Nice dolanrp ka~trgrnrzr gormedik mi
sanrrsrnrz? Ama, tutsagrn gOcu yoktur ~imdilik. Olma-
yanda, kendinizi gu~IO sayarsrnrz... Go run baka(lm,
Musa Celebi ba~rnrza ne i~ler a~acaktrr sizin ... Anla-
yrn o zaman, nice olurmu~ ku~Omsemek. Arada bir se-
lam vermeyi, bir bagr~ gibi gostermek.»
*
**
Koyun Musa, ak~am karanllgr ~okmekteyken el-
leri gobe{Jinin Ostunde bag (I girdi... Musa alacagr so-
nucu beklediginden, yerinden krprrdamamr~tl ...
- Gel hele Musa Bey ... Geciktin ... Merakta br-
raktrn bizi.
- Tam guveneceginiz adamlar bulmak gO~ i~
Sultanrm. Herkes midesinden baglanmr~ bir yere ... En
kO~Ok ~rkar ili~kisi olanr sildim. Ba~rndan beri sizinle
bulunmayr kendine onur edinmi~ yigitleri se~tim ... Ki-
mi askerlikten ayrrlmr~. Kimi, Celebi Mehmet Beyimi-
zin ordusunda, ~avu~luk, ~avu~ba~rlrk almr~ ... Ama,
kulagrna frsrldadrgrmleyin, dikilip sevindiler ... Biz, bilir-
dik, dediler ... Biz bilirdik ki, $ehzademiz bizi unutma-
mr~trr. BirgOn odev yOkOmleyecek. Bilenip durmaktay-
drk yerimizde ... l~gO~ sahibi olanlan bile, hi~ dO~On­
mesiz kabullendi onerinizi... Gecikmem bu yOzdendir,
bagr~layrn ...
- Pek iyi yapmr~srnrz. Sana her zaman gOvendik
bilmektesin ... Bundan Ote, uzun, yorucu ve dahi yrp-

550
rat1c1 bir yolculuga 1t1kacag1z ... Birkez, kendi ba§1m1za
kalallm, a~1kca konu§acag1z bize destek olanlarla ... ls-
·<ersen sen §imdiden kulaklann1 doldur ... Bizim yolcu-
lugumuz, tam anlam1yla ya devlet ba§a, ya kuzgun le-
§edir ... Bunu gaze alabiliyorlarsa, di.i§si.inler ardlml-
za ... Yok, iglerinde bir kayg1, bir ku§ku beliriyorsa, bi-
zi §imdiden ozgi.ir b1raksmlar ... l§ler gi.ice saranda bir-
kez daha h1yanete ve ~oki.inti.iye dayanag1m1z kalma-
ml§tlr ...
- Hi~t tasan1z olmas1n Sultamm ... Ba§tan soyle-
dim buyurduklann1z1... Dedim ki, Sultan Musa, sizden
kendi buyrugunda olmenizi istese yeniden, nice dav-
ranlrSmlz? .. Ti.imi.ini.in yamt1, «Sultan1m1zm diledigin-
ce,>> oldu ... Sizin nice sava~tiQiniZI bilmekteler. Bildik-
lerinden, hig kayg1 duymadan buyrugunuza girmi§ bu-
lunmaktalar ...
Yann sabah yola g1kabilecekler mi?
- Dilerseniz hemen g1kabilecekler ...
- Oyleyse vargit, gorev alml§ olanlann listesini
ilet Bayezid Pa§a'ya ... Yaln1z asker olanlan bildir. Bi-
zim buyrugumuza verecekler ...
- Nice buyurursan1z ...
Musa ~1kt1. .. Hemen bir liste di.izenledi ... Yeni sa-
raya yolland1 Bayezid Pa§ay1 bulmak amac1yla ... He-
men el baglay1p ula~tl online ...
- Efendimiz buyurdular ki, bu listede yaz1h olan-
lar buyruguna verile ...
- Sultan1m1z yolculugu ne zaman di.i~i.inmekte­
dirler? ..
- Hemen yarm sabah.
- Peki. .. Biz onaylayallm bu adlan, siz gidip to-
parlaym ...
Nice buyurursamz efendimiz.
Aynca bunlarm bir sOre igin gegimlerini sagla-

551
yacak odenek de aynlm1~t1r. Size versek olur he mi?
- Oyle istemekteysenizl ..
- Baka Musa Bey, - diye birden sozu degi~tirdi
Bayezid Pa~a. - Sultan1m1z size emanettir. Devletli Hun-
kanmlz, klima hata gelmesini istememektedirler ... Bir
aksilik olur, C:)!Om sizden once onu bulursa, sorumlusu
sizsiniz.
- Tasamz olmasm koca vezir ... Olum hi~ bir za-
man bizden once efendimizi bulamaz.
- Oyleyse tedbirli olacagm1zdan guven duyabili-
riz. Neden derseniz, ~ok gli~ bir i~e s1vanmaktasm•z.
Ve akllh yardlmCI odur ki, oiUmli degil, yengiyi dli~li­
ne ...
- Gliveninizi bo~a ~1karmamak amac1yla nice ~a-
ll~acaglmlzl gorecek ya da duyacaksm1z.
- Dileriz, her~ey diledigimiz gibi olsun ...
Musa geri geri ~1karken;
- Biz de kat1hnz dileklerinize koca vezirim, - de-
di.
l~inden de; «Hi~ de senin istedigin gibi olmaya-
cak koca ku",» diye ge~irmeden duramad1. ..
.
**
Daha Amasya ye~illiginin koyulugu gitmeden top-
land• Musa'nm se~me adamlan ... Bayezid Pa~a sabah
namazmdan hemen sonra, kendi korunma birliklerinin
de kalaballkla~t•rd•9• bir kitle ile ugurlad1 Musa'y1.
Camilerden ~·kanlann, dukkan a~an ahilerin goz-
leri onlinde, Akdag yonune dizgin k1rd1lar ... Bayezid,
yolagzma varanadek birlikte geldi. Orda, dizgin k•sa-
rak, Musa'nm kulagma f1slad1; «Ba~anlar Sultan1m ... »
Musa'n•n yan1tlamasma b1rakmadan da, sesinin tlim
glicuyle bag1rd1; ·
- Atm1z h1zh, okunuz sivri olsun Sultamm ...
Gorkemli bir av donu~O beklemekteyiz sizden.

552
- Biz de umanz ki, -diye yan1tlad1 Musa. -Dag-
lanmlzdaki keklik ve dahi karacalardan azbirazm1 indi-
rip, Sultan kannda§1m1za armaganlayallm ...
Bayezid dondiL.. Ardmda askerleriyle, tozu du-
m ana katarak uzakla§tl.
Musa, bir sOre daha yilrildil aym yonde. Akdag
eteklerinin iyice ovayla birle§tigi noktadan, ilkin dogu-
ya, sonra bat1ya dogru at ko§turmaya ba§lad1. .. GOne§,
dagm tepesindeki karlarda ak ak yans1yanda durdu Mu-
sa ...
Yore aydmlanm1~, Amasya ovas1 tOm ye§illigiyle
gozlerinde balklml§tl. lss1z dag yamacmda kendilerin-
den ba§ka kimse yok ... At1n1 birlikte gelenlerin orta-
sma ~evirdi. Tek tek silzdil tO mOnO ... Koyun Musa.
i§ini iyi gormil§tO. Bir tek yabanc1 yok aralannda. TO-
mil, denenmi§, smanml§ ve gilvenilirligine kesin kan1
edinilmi§ yigitlerdi. Ka~kez oiOmle kucakla§tlklan hal-
de, baghllklanndan bi§ey yitirmeyen insanlar ...
- Baka yigitlerim. - diye soze girdi. - Musa Bey
sizinle konu§up, niyetimizi anlatmJ§tJr. Biz, yeniden be-
lirtmek geregini duymamaktay1z ... Amasya'dan pek
uzakla§ml§ say1lmay1z. GOne§, ku§luga ugrarken van-
labilir ... Am a, biz atJmJZJ ~evirdigimizde ard1m1za dil§-
tilnilz mil. donO§ yoktur. Bu nedenle, kimsenin gonill-
silz kanma girilsin istemeyiz ... Tek dilegimiz. yolda§-
lanm•zm OIOmil bile bile kalm<~sJdJr. Birkez daha ard•-
mJza donilp bakmak istemeyiz. 0 yilzden. kimseye gil-
cenmeyiz. Bir karanhk yola girmek istemeyen versa
i~inizde, 9ekilip gitsin.
Bir sOre bekledi. ..
Adamlan, sessiz, ama kararh kararh bakyorlard1.
Bedenlerinde belli belirsiz bir kasmt• yeti k1p1rdandL
Susku hemen emdi bu yelL. Salt Musa'mn belle§ine
yerle§ti. Nice kararh olduklan besbelliydi. ..

553
Bu belirginlik, sozunu kestirdi Musa·ya ... At1n1
yeniden cevirdi. Ve ardma donup bakmaks1zm, e~kin­
den dortnala art1rd1 h1zm1 ...
Biliyordu ki, bir tek fire vermeksizin yol almakta.
Ve biliyordu ki, eger birgun Edirne tahtma oturursa, bu
cekirdekten geli~ecektir oraya uzanmas1. ..
Ankara vuru~masmdaki saldm am belirdi bellegin-
de. Gozleri 1~1lad1. .. \'.;: o an1n co~kusuyla, elinde ol-
maksiZIO hayk1rd1 tum sesiyle;
- Yolunuz ac11<, kavgamz kutlu olsun yolda~la­
nm ...
~anki sesi, Akdag'1n yamaclannda degi~ik bir bi-
c;:imde yank1lan1rm•~ gibi gurledi hemen cumlesi biten-
de ...
- Yolumuz aclk, kavgamiZ kutludur Sultanlm ...
Ti.irnu:<'u sag yanlanna alarak Kuzey'e yoneldiler.
Daglann buklerinden, ormanlann patikalarmdan
ak1yorlard1 dizgin k1smaks1zm.
Turnuk'u geride b1rak1p, Akdag ormanlann1 bitirir-
ken, durdu Musa ...
Ogle ge~mi~ olmah. Atlan suvarmak, yigitleri do-
yurmak gerekli. ..
Kopuk i~inde kalm1~ mekkare ardlannca yeti~ip,
haz1r komanyalar dag1t1ld1 herkese ... Atlar bak1hp,
yemlendi.
K1sa bir moladan sonra, yeniden atland1 Musa ...
Yolda~lan izlediler ardmca ...
Bu h1zla giderlerse, ak~am molasm1 La~in - Saray-
Cik arasmdaki ISSizhkta verebilirlerdi.
Bir yandan at ko~tururken, bir yandan Bizans ara-
CIIIg•yla bogaz1 ge~meyi du~i.inmu~tu Musa ... Ne var
ki. guvenilmezligini bildiginden, hemen vazgeldi du~un­
celerinden. lnebolu'ya inmeden Kerempe'ye ul21~1p,
Aga~denizi'ni tutmak en iyisiydi ...

554
Karann1 degi~tirmedi bir dahao
...
0 0

BOrkiUce, Satu ile yanyana oturan Bedreddin'e so--


kulduo
Aga~denizi yanmdan haberler vard1r $eyhimo
Bizi ilgilendirmekte mi?
Bir ileteyim, dedimo
- Buyur ilet heleo 0 0

- Denildigine gOre, $ehzade Musa, eski Ankara


gazilerini sancagm1n altmda toplamaktayml~ .. 0

Bedreddin Satu'ya bakt1, Satu Bedreddin'eo 0

BOrkiOce girmeden, halkm yakmmasmdan soz


edip, nerdeyse k1yama kalkacagm1 belirliyordu, Satu 0 0 0

Bedreddin de, Beyler'le Osmanogullannm yeni bir dav-


ram~ta bulunacaklann1 umdugunu soylemi~tio
Borkluce ,haberi iletir iletmez irkildi Satu 0 0 0

- l~te, dediginiz ayan oldu $eyhim .. o $imd1 Su-


leyman'dan yakmanlar, Musa'y1 istemezleninceye, egi-
timi sOrdOrmek olanagml kazandm1z,
Bedreddin gulerek bakt1 Satu'ya .. 0

- Belki o zaman anlarlar birinin gidip, otekinin


gelmesinin temelden degi~iklik getirmeyecegini he mi?
- Degi~iklik de rahathk vard1r bire $eyhim 0 0 0

Varsm Suleyman'm yerine azbiraz da Musa otursuno


Otursun oturmaya da, bundan halka ne gele-
cek?
Belki ada let..
0

- Adalet, kulun kulu sOmurmemesidiro Bu ge-


0 °

lebilir mi, kendisi sOmurgenin ba~1 olan Sultanlar eliy-


le?
- Gelmeyecegini nerden bilecek kamu?
- Ya biz bunca u~ra~makta degil miyiz?
- Ugra~maktaysak, k1yama kalkacak bilince gel-

555
mi~ midir7 Gelmedigini azBnce kendin buyurmamakta
mtydm7
- Dogru ... Gelmemi§tir. Ama. bu a~amalar da,
belki o bilince getirir insanlan ... Kolay degildir kendi
ah~kanhklanndan styrthp, kendine sahiplenmek. IJkin
kendi gucunun yuceligini ogrenmelidir insan. Ogren-
meli ve bunun yuceliginde karar ktlmahdtr.
- Elbet birgun ktlacakttr Bedreddin ~eyh... Kt·
lacak ve isbatlayacakttr bunu. Yeter ki, egitmeni, olay-
lardan Slkthp, ogretmekten btkmastn.
- Bizim oyle bir niyetimiz yoktur Ozan koca ...
Tam tersine. her olay belirttigimizi isbatlayan yeni bir
beige niteligindedir. Ve bu belgeler cogaldtkca, insan
kendini bulacak. onurunun gerektirdigini yapacakttr.
- Bekleyecegiz demektesiniz $eyhim he mi7 -
Diyc soze girdi BOrkluce.
0 soze girince, anlatttgmt yanm btrakttrdtgtnt an-
layan Bedreddin, BBrklilce'ye dondO hemen.
Peki, asker toplayabilmekte miymi~ Musa Ce-
lebi7
Oerler ki, bu konuda hie stktntt cekmemekte.
Ostelik salt bizim Ankara gazileri degil. Strp ve dahi
Ulah mirceleri de buyruguna girdiklerini bildirmi~Jer.
Urumeli beyleri ve aktnct kocalan da. ne asker toplan-
masma. ne kapt~maya kan~maytp, tarafstz kalacaklart-
"' belirtmi~ler ...
- SOylenti mi bunlar, kesin mi7
- Kesinmi~. Asker yaztlmak isteyenler sormu~-
Jar. kocalar tarafstzhk yamtt vermi~ler.
- Desene Musa'yt destekliyorlar ...
- Yok ... Tarafstz kalacaklarmt belirtiyorlarmt~ ...
- Baka BorkiOce ... Tarafstzhk oyle bir yuttur-
macadtr ki, gOciOnOn i~ine yarar. Diyelim ki, iki adem
vuru~maktadtr. Biri adem ejderhast ve sava~ ustastdtr.
Oteki ufarak ... Sen tarafs1z kalanda, kim in i~ine yarar
d~vran1~1n? Adem ejderhasmm... l~te bizim Beylerin
tarafs1zhg1 da budur... Musa ust gelirse, alplerimizi
buyruguna verdik diyecekler. Suleyman ust gelirse.
karde~ kavgas1d1r, biz kan~mad1k, diyecekler. Boyle-
.likle, tam iki yanh oynay1p, yengiden pay kapacaklar.
Biliyorlar ki asker Musa'y1 desteklemekte. Babas1 ale-
ne degin tutsak durmu~. eski askerler Timur otagm·
dan ka~masm1 saglad1klan halde, bunu kabullen-
memi~tir, diye yoresinde toplanmaktad•rlar. Kar~• bile
~1ksalar soz dinletemezler. Oyleyse vuru~may1 k•z•~tlr­
mak en karhs1d1r onlar i~in.
Satu ba~m1 sa1Jad1;
- Hani bir a~•klamada bulunmaktan ka~mmaya­
caa•z... Bedreddin $eyhimiz, sorunu bt>yle koyma-
saydl, biz bile derlenip toparlanarak Aga~denizi t>tele-
rine vanp. yaz1lacakt1k ... Neden derseniz, Musa ka~ak
degil... Bizfm anlad•g•m•zca, omuzlanm1zda yucelmi~
bir devlet, saglani kurallarla yurumelidir. Bayezid'in
hanhgma nice kar~1 ~1kt1ks~. ~imdi Musa'y1 da oyle
destekleriz ... Ama, Ogrendik ki, o ya da bu. degi~en
bir~ey olmayacakt1r. $imdengeri parmag1m1z1 bile k1-
p1rdatmay1z.
- GordOn mu BorkiUce?..
- Anlanm bir iyice $eyhim ...
Satu dt>gOndO.
- Bire biz nice usanmaz ko~ekler olmahy1z ki,
biri ye~il ot tuttu mu, boynumuzu uzat1p u~uruma yu-
varlanmaktaylz ... Oyle ya, Bayezid'in ogullanndan biri
olmam1~ da, Oteki ge~mi~ tahta ... Bu neyi degi~tirir?
TumumOzun, yine bir ki~i adma k1h~ sallay1p, avanak-
ca ba~m1 paralamaktan ote ... Bedreddin $eyh, sen az-
biraz daha dolan halkm arasmda. Anlat onlara ege-
menligin ne mene biri~ oldugunu. Girsin beyinsiz ka-

557
fac1klanna kt, egemenlik ki~inin, toplumun kendi adma
davranmas1d1r. Yoksa, ku~aklann ya~am1 sepici kose-
lesi gibi dovulmekle gelip ge~ecektir ...
- Anlatmz ... Anlatt•9•m•z nedir ki? Dervi~lerimiz
dolanmakta dortbir yanda. Medrese ogrencileri, ege-
menligin ne mene biri~ oldugunu ogrendi, ogrenecek-
ler. Biz durmaks1z1n, sorulan yan1tlamaktay•z. Ama,
halk dirlik duzenlik istemekte hakhd•r. .. Bunca zaman-
dJr, boyle bir kayna~maya tamk olmam•~· .. Anadolu'-
nun ve dahi Urumelinin fokurdad•9m• gormemi~. Sa-
va~lar olmu~sa bile, kendinden uzakta olup ~ozumlen­
mi~ ... Taht kavgalan, hep ba~1n1 bile kald•rmad•9• yu-
celerde sonu~lanm•~··· $imdi birden kendini herbir ~e­
yin it;inde saymakta. Tam bilin~lenmedigi it;in, kendin-
ce bilge tan1d1klan ne dedi, o'nun agzma bakmakta ...
Herkes bir boy t;ekmekte Edirne'nin i~inde bile ... Biz-
den yana olanlar vard1r. Oyle gorunmeyi ~•karma uy-
gun sayanlar vard1r. Bizim kar~1tlanm1z giderek yumu-
~amakta, hak vermektedirler bizlere... Beylerin, bey-
lerbeyilerinin yanm1 kesinkes tutanlar vard1r. Boli.ik
boluk boli.inmu~tOr insanc1klar. Bunlan bir potaya at1p
eriterekten. yepyeni bir toplum t;1karmak kolay i~ mi
bellersiniz ki, dolanmak bir umar getirsin?
- 0 zaman uyan1rlar $eyhim ...
- Ya, BorkiUcemizin dedigi gibi, uyamp, bilint;-
lenirler.
- Bilint;lenme yeterli degildir. Eyleme ge~mek
gerekir. Ama, egemen b1rak1r m1? Annac1m1za bin tur-
lu engelle t;lkar.
- Y1kanz engelleri $eyhim. Siz dememekte mi-
siniz, ureten ve dahi yaratan yeryuzunun en yuce gi.i-
cudur ...
Oyledir Borkluce... Oyledir de, birle~tiginde.

558
Birer birer ald1gmda, asker k1hcmm onOnde ka~an da,
o Lireten ve dahi yaratand1ro
0 zaman orgOtleseniz yao 0 Durmak niye?oo
0

- Biz bo~ mu durmaktay1z?Oo


- Durmamaktas1n $eyhimo .. Durmamaktasm ya,
daha bir cevelan etmek gerekmez mi?
- Bunca zamand1r ugra~1m1z yannm as1l sahibi
alan Oreticinin orgOtlenmesi, ictin degil midir? Ama, bio
zim i~lerimiz yava~ yOrOmekteo Zaman gibi. 0.

- Zaman yava~ m1 yOrOmekte kio.o


Ne sandm ya BorkiOce ...
Oysa bize Oyle ~tabuk gectiyor gibi gelmekte
kiooo
Satu emmi, ki~i kendi ya~am1yla 6lcterse du-
rumu dediginiz hakhd1ro Ama, bir de, toplumlann ya-
~am1yla kar~lla~tlrdlgmda, oylesine yava~ olmaktadlr
ki degi~im, insanlar bunu sezinlememektedirler bile ...
- 0 da dogru ya ... Biz Orhan Gazi'nin buyru-
gunda k1hct sallamaya ba~ladi{Jifnlzda, lznik yoresinde
dolan1r, ah bir Urumeline ayak bassak, derdik ... Son-
ra ~imdi, Avrupa uclannda yank1lanmaktad1r naralan-
mlz... Kmm'la kap1 kom~u olduk Karadeniz klyllann-
da ... Birkact ku~aga daha kalmaz, Karadeniz bizim go-
IOmOz olurooo
- Bakarsm1z Akdeniz de ...
- TOm dOnya, bizim inanc1m1za gelebilir ...
- Bu lay1k davram~la gOcttOr o. Ama, bir bakl-
0 0

ma da iyidir ... Hristiyanhk, Osmanh bask1s1 annacmda


ilkin cad1 av1 bagnakl1gma dallp, sonra ucundan klym-
dan kendini yenilemeye ba!?lad1 bile ... Bir yer gelecek.
MOsiOmanhk da ayn1 yonteme girecektir ...
- Peki sizin yapt1g1n1Z yenile~tirme degil mi?
- Degil!.. Yenile~tirmeyi, kohne dOzenden yana
olanlar yapsm ... Bizim amac1m1z degi~tirmedir ... In-

559
san lara onerdigimiz. her~eyi degi~tirniektir... 0 za-
man, dinlere ancak kar~1dan bakanz ...
Satu, kac; zaman vard1 ki, Bedreddin boyle konu~­
tugunda OrkmOyordu. Din yolunda bunca uzun ad1mlar
atm1~. sonra bilinmez bir nedenden dervi~lige soyunup,
kendisi yeni bir din kurmakta olan ki~i. bilirdi ne yap-
makta oldugunu. Oyle ya, daha onbe~ • yirmi y1l once
kim Bedreddin'den daha koyu din dar olabilirdi ki. ..
$imdi yepyeni bir din ortaya sOrOyor. TOm dinlerin bi-
le~imi olmaktan ate ... TOm dinlerin getirdiginden da-
ha ba~ka dO~Onceler getiren bir din. lnsan karde~ligi,
e~itligi ve c;ah~anm katk1s1 kadar pay ald1g1 yepyeni bir
toplumun dini. ..
Hakhyd1 Bedreddin. Yepyeni bir dinin, ama insan-
lann duygularma, inane; gereksinimlerine kar~1hk veren
degil. tam tersine somut isteklerine cevap veren bir
inancm ba~latiCISI idi... Oyle olanda, dinler kar~1smda
degi~ik bir tutum almas1 kac;m1lmazd1. Onlara dokun-
makslzm. hic;birini otekinden ay1rmaks1zm. kendisine
kabOI etmesi, en dogru yoldu ...
(:1rpmarak dikildi.
- $imdi anhyoruz, neden Hristiyan, Yahudi ya da
bir ba~ka dinin inanm1~1 gelip, MuslOman olmak iste-
diginde, ald1rmadan kar~1hk verdiginizi ... Sizi bagfamt-
yor dinler ... Baglamaktan ote, inanc;larm duygulan so-
mOrmesinden sakmm1yorsunuz. COnkO, getirdiginiz
yepyeni inancm birgiln tUmOnOn yerini alacagm1 bili-
yorsunuz ...
- Bilmiyoruz Satu emmi ... lnamyoruz buna ...
lnand1g1m1z ic;in de, gelecege gOvenle bak1yoruz. Din-
ler bizim ayag1m1za bag degil. tam tersine c;1k1~ nokta-
m1zd1r. Ama, nice bir c;1k1~ noktas1? l~te onemli olan
buras1d1r. Biz dinleri, degi~imci ve dOzeltimci olarak
almz ... Getirdikleri dOzen de insanlara nice mutluluk ve

660
a~ama getirmi~lerdlr bakanz... On dan ote, ekonomik
degi~imlerdeki etkilerini inceleriz. Ve degerlendirmemizi
bona gore yapanz... t~te o yi.izden, dileyen diledigi
inanca sahip olabilir. Yeter ki, bizim bilincimize deger
versin. Buna ula~maya ~abalasm ...
Borkli.ice Mustafa, i~ercesine din Jiyordu ... Hergi.in,
her olay kar~1smdaki ~eyhinin davram~Jan ad1m ad1m
biJincinin keskinle~mesini sag(lyordu. M1s1r'a Hankah'a
vard1~mda, ~imdi bildiklerinin hi~birinden haberli degil-
di. Bildigi, Bedreddin'in bilginlerin en yi.icesi olduguydu.
Ama, ·aradan ge~en y•llar i~inde Ogrendi ki, di.i~i.ince­
nin doruklan, yepyeni bir mu~tunun yelleriyle sallan-
maktadlr ...
Bedreddin, yeniden olaylara dondi.i ...
- Satu emmi nice di.i~i.inmektesiniz? Musa Ce-
lebi Edirne'ye gelir mi?
- Gelir ~eyhim ... Dedim ya azbiraz once, bizim
gibi budala pek~oktur Urumelinde... Neden dersen,
bizim ogretimiz salt yi!:)itlik i.izerine kurulmu~tur. Eh.
ba~1m1zdaki ko~eklerden en yigiti de. Mus a Celebi ...
Babas1yla yaralanmcaya, tutsak oluncaya vuru~mu~.
Ostelik, tutsakh!:)mda bile yaln1z b1rakmam1~ o'nu ...
- Bizce gelirse, babasm1 b1rak1p ka~anlardan oc
alacakt1r ...
- Ahr m1 dersiniz?
- Buna ko~uludur ...
- Oh. o zaman bir iyi olur ki. .. H1yanetin bedeli
Odenir ...
- Ama, bu davram~mda kesin bir bilgiye ve dahi
bilince sahip bulunmad1gmdan, sonu~ alabilir mi bil-
memekteyiz ... Ostelik, kocalan danlt1p, ~imdi yamnda
sezinledigi gi1~leri elden ka~1rmas1 bir an sorunudur ...
- Anlamad1m?
- Anlamayacak bir,ey yok ... Ne dedi Borkli1ce?

F: 36/561
Kocalar, kendi adamlarmm bile Musa'ya kat1lmasma
ses etmemektedirler, demedi mi?
- lyi ama, onlar aym zamanda Bayezid'in adam-
landlr. ..
- Bayezid'in adamland1r dogru ... Ama, bir c;atl~­
ma c;1karsa, sen ilkin Evrenos'u mu dinlersin, Hunkan
m1?
- Hangisinin yanmdaysam o'nu dinlerim ...
- Eh, bir ki~i tahta gec;ince, her zaman askeriyle
birlik olabilir mi?
- Yani herkes, eski komutanm1n buyruguna m1
girecek demektesiniz?
- Sanmm Osmanll askerlik duzeni boyledir ...
- Sanmaktan ate hakllsm ... Biz nerden bilecegiz
ki, er olarak, komutanlar arasmda aynhk vard1r. Hun-
kar boyle buyurdu, dedi mi Evrenos. tumumuz k1llc1
c;eker. Hunkann ustOne sald1rmz ...
- Yok pek o kadar olmasa bile, Evrenos ile es-
ki dostsunuz. Gozunuzde Musa Celebi dunku c;ocuk-
tur. Nice ki, SOley man da oyle ...
Bak bu da var ...
- Emmilerim gelip, Hudavendigar Murad'1 azar-
lamaya gittiklerinden bilirim... Biri ata ben bindirdim.
demekteydi. Oteki, ilk c;ah~masmda amac1 ben tutmu~­
tum. Ama her ikisi de, o zaman bile, Evrenos gazinin
buyrugundayd1lar .. .
- Anl1yorum ... Derin baglardan soz etmektesin.
- l~te bunlar birle~ende, Beylere kar~1 c;1kamaz
Musa. C1kamayanda, k1sa zamanda, duzende bir yeni-
lik getirmesi, hatta bir duzelme sa~lamas1 guc;tur ... Oc;
almas1 ise, olanaks1zd1r bize kallrsa.
Oyle ya, ki~i dayanacag1 guc;ten oc mu alabi-
lirmi~?
Alamayanda si.irdurmeye bakacakt1r i~i.
Borkli.ice duyduklanm tamamlad1:
- Denilmekte ki, bizim dervi~lerimize rast(adl-
gmda, kendisinin de dervi~lerimiz arasmda bulundugu-
nu, size dam§madan hi~ bir §ey yapmayacagm1, son-
suz bir sayg1 bes(emekten ote durmayacagm1 ve en
onemlisi egittiginiz di.izenin biran once kurulmasm1 sag-
layacagml yaymaktayml§.
Satu heyecanlanm1~t1.
- Bu bir ba§lang1c icin, onemli bir geli§im sag-
layabilir bize.
- Hele Musa Celebi bir ba§arsm, ondan ote go-
ri.iri.iz i§(er nice gider.
- Ya gorev alman1z1 isterse ~eyhim?
Biz bu dOzen icinde gorev almamak kararm-
day1z.

••
0 uzun yolun yorgunluguna ald1rmad1 Evrenos.
Dogru hamama yone(di.
Kap1sma geldiginde, gozci.iler, si.ini.ilerini birbirine
~at1p, kap1y1 tuttular.
«Demek soylenenler dogru,» diye di.i§i.indi.i Evre-
nos. «Kimseyi almamakta yanma. l§rete dalanda, her
§eyden uzak, diledigince bogulmakta yolsuzlugun i~in­
de ... »
l§aret etti gozci.ilere.
Her zaman yapt1g1 gibi, elinin tersiyle, ~ekilmeleri-
n: buyurdu.
Ald~rmad1lar ...
Si.ini.ileri ~at1h, daha bir dikilerek oyle kald1lar.
lkisini de ayn1 anda §amar(adl Evrenos.
Gozci1(er §8§1rlp, salland1lar.
Korkusuzca yi.iri.idi.i ...
Bir yanda Sultan'm «kimse girmeyecek,» buyrugu.,
ote yanda ~ok iyi tan1d1klan Evrenos Gazi ... Kendile-

563
:rini ~aplaklamasrna kar~rn, el kaldmlmas1 mi.imki.insi.iz
biri. .. Caresizlikle bakt1lar ardrndan ... Haber vermek
i~in bile seyirtmelerine zaman b1rakmam•~t1 ... Bir rna-
sal kahraman. oldugunun bilinciyle, kar§Jsrnda duran-
Jan itekleyip, ge~ivermi~ti. ..
Yap1lacak bir ~ey yok.
Beklediler si.ini.ilerine dayan.p.
Evrenos, Hamam'rn buharh ortamrna girinceye iler-
ledi. lslanmaktan kayganla~m·~ Hi.inkarhamamrnrn ka-
p•srn• ardrnadek a~t1. Osti.ine sald1ran ince bir yazbu-
1utu Ornegi buharla irkildi biran. Sonra, ad•mlarrn• daha
da geni~ atarak gobekta~rna dogru yi.iri.idi.i.
0 irkilme anrnda, yi.izi.inde ac1ma ve tiksinti kan-
~·m• bir buru~ma belirip sl>ndi.i ...
Gobek ta~rnrn hemen azbiraz ilerisinde yapilm1~
mermer havuz, havuzun k1y1lan ve geni~ ta~rn yoresi
~ml~•plak insanlarla doluydu. !Jerde, mermer kapll y•-
kanma odalanndan birinde olduklanndan, sesJeri tOm
hamamrn i~ini dolduran saz toplulugu gori.inmi.iyordu.
Camh kubbelerden girip, buharla kmlan gi.inJ~IQI,
hamamrn i~ine bir ak~ami.isti.i aydrnllgrn1 yaymakta ...
~er~ey belirli yine de ... Azbiraz golgeli olsa bile, Ev-
renos'un ya~h gOzleri her~eyi gormekte ...
Sultan'rn ~evresinde, dudaklarrnrn k•z•lh9• yenice
ba~lam1~, yuvarlac1k omuzlu, ince bel ve di.iz karrnll
cariyeler, bedenlerinin ak pembeligi ve ipek yumu~akll­
{l•yla dOnenen oglanlar var. Tam kar~1ya, havuzun ya-
n.ba~rna gelen yerde, ~engiler zit vurarak oynamakta.
Evrenos, gl>zlerinin bulanmasrna al d•rmaks•zrn yi.iri.idi.i.
Si.ileyman'•n ba~ucuna geldiginde, ger~ekten irkil-
di bukez ...
Durdu ...
Gelmemi~ olmay1 yeOiiyerek bakrnd1 ~evresrne.
Haremagas1, o'nun geldigini gOrende, hamamrn derin-

S64
liklerinde yitmek amacryla, gerilemeye ba~lamr~tr. Su-
leyman, geni~, i~kiden iyice yayrhp kocamanla~mr~
govdesinin golgesinde, kucagrna bir ~ocuk almr~. Og-
lan mr, krz mr pek kestiremiyor Evrenos. c;ocuk, kuca-
grnda krprrdryor durmaksrzrn. Suleyman kendinden
ge~mi~ ... $i~ gozleri, kapanmr~ ... Hr~rrtrlr bir sessizlige
burunmu~ ...
Durakladr hic;bir~ey gormeden.
l~aret etti. ..
lki cariye, ko~u~up bedenini ok~amaya, kaslarrnr
ovmaya ba~ladrlar. Yeni bir i~aret, gencecik oglanlarr
eyleme gec;irdi. Aralanndan bir krzr tuttuklarrnleyin ha-
vuz'a attrlar. Bir c;rglrk ve hemen arkasrndan kahkahalar
yukseldi. Sazrn sesi daha bir arttr. ..
Suleyman'a uzandr ba§lar.
Her birinin dudaklarrnr, yanaklannr, goguslerini
opup di§ledi. ..
Cariyeler, ok~ayrp, ovmaya devam ettiler ...
Dayanamadr Evrenos ...
Birkac; adrm daha attr. Suleyman'rn kucagrndaki
c;ocugu c;ektiginleyin, frrlattr. ..
Sultan, ilkin §a~krn baktr. Sonra kollan havalandr.
Dudaklanndan belli belirsiz bir sovgu frrladr. Havalanan
kollan, gelenin kim oldugunu bilmeksizin, ~rplak, kl-
zarmr~ bedeninin on yanrnr kapattr ... Sonra sovguyO
belirli hale getirdi. ..
- Bire kimdir o ko~ek?
- Biziz Sultanrm ...
- Sen kimsin7 ..
Gittik~e ba~rna src;rayan Ofkeyle, krzrl krzrl baktr. ..
Annacrndaki bir hortlak olabilirdi. Evrenos'a benziyor-
du azbiraz. Ama, Evrenos, Serezin bilmez neresinde,
kendince eglenceler duzenliyordu bildigi. .. $a~krn ~a~­
krn bakrndr ...

565
Evrenos, ag1r, Orkunc;;: sesiyle yeniden konu~tu.
- Biz Sultan1m ... Evrenos kulunuz ...
- Evrenos ...
Yeniden ac;;:t1 kollarm1. Sonra birden ~lplak(lgm•·
ammsam1~ gibi ortundu. Ofkeyle c;;:•k•~tl.
- Y1k1l bire ...
- Sultamm, toplanm azbiraz ...
BusbutOn k1zd1 Suleyman... Evrenos'un Serez'-
den gelmesi olanaks1zd1. Dikildi ilkin. Yeni bir oyun bul-
mu~lann keyfiyle guldu. Hemen i~aret etti c;;:evresinde·
kilere.
Be~- alt1 oglanla, cariye sald1rd1lar Evrenos'a ...
Bo~ bulundu Koca Bey ... Sanld1 ilkin yoresi. Tam kal-
dmp, havuza atacaklan s1rada, toplan1p direndi. Diren-
mesiyle birlikte k1hcm1 c;;:ekip, sald1ranlan dogramas1 bir
oldu ...
Biran, korkulu bir klplrtiSizhk sard1 hamamm ic;i-
ni ...
Evrenos, elinde k1!1C1, hic;;:bir~ey olmam1:;; gibi don-
dO Suleyman'a ...
- Sultamm, toparlanm azbiraz ...
Suleyman korkuyla z1plam•:;;t1. <;evresine bakm•-
yor, gozleri gormezleniyordu. Sonunda, can kayg1s1yla,
gobekta~mm ortasmadek ilerleyip bag1rd1.
- Cel!iit!.. Cellat bire haym kul. Nerdesin ? ..
Ayak sesleri yeti~ti. Yeti~ti ya, Evrenos'un kanl1
k1hc1yla duru~u. onlan da Orkuttu. 0 masal kahraman1
daha bir devle~mi~. buyumu~tu c;;:•plak insanlann orta-
smda. SOieyman, birkac;;:kez daha c;;:•rp1n1p bag1rd1.
- lri~senize bire ... Yitirsenize ~u ko~egi tezden ...
Evrenos'un y11lar once, kale korunmac1lann• kor-
kudan titreten sesi patlad1 hamam1n ic;;:inde. Yank1lan1p.
daha bir UrkUnc;;:Je~ti.

566
- Y1kllm bire ... Sultanm1 c1b1l gormek hangi ku-
lun harc1d1r~ Y1k1lm .. .
Ses, kulaklarda oyle bir titre~im yarattl ki, cellat-
larla birlik cariyeler, oglanlar da dag1hverdiler. Muzik
sustu ... Hamamm i~inde salt Suleyman'm ofkeli ne-
feslenmeleri kald1. .. Bir sure, ses Clkarmadan bakmd1.
Sonra, dikildi.
- Madem kula Sultanm1 ~1plak gormek yara{i-
maz, sen nice girip bizi rahats1z edersin?

Evrenos sessiz, bir pe~temal ald1... Uzattl Suley-


man'a ...
- Toparlanm Sultamm ....
- Toparlan, toparlan... Buyrugumuzu beylerimiz
dinlemeyip, bize kar~1 gelende, toparlanmamn anlam1
nedir? Nice bir i~ i~lemektesin ki, keyfimizde blrakmaz-
sm bizi? Sen in odevin, beyligimizin uclarmda, du~manla
vuru~mak degil midir? Kimden izin ahp gelirsin bura-
ya?
- Gorurum ki Sultan1m, sozlerimiz anla~1l1r du-
rumda ... Tez kendnize gelesiz ... Konu~acaklanm1z ~;ok
onemlidir ... Birkez dolaym ~u pe~tamah Onunuze ...
Varal1m divanm1za ...
- Sayle tala. Diyeceklerini burda de, ve dahi var-
git gorevinin ba~ma.
- Bizim gorevimiz, bu devletin ayakta durmas1,
bir i~rete kurban edilmemesidir.
- Devletimiz ayakta degil midir? Bizim i~retimi­
zin kime ne zaran vard1r?
- Devlet sizinle ayaktad1r Sultan1m. Ama, goru-
ruz ki siz ayakta degilsiniz. l{iretinizin, hem kendinize.
hem devlete oyle bir zaran vard1r ki, saymakla tuken-
mez. Karar ve eylem anmda siz, oglanl<u ve dahi cari-
yelerle zaman oldurmektesiniz.

567
- Neymi~ ahnacak karar? Eylem gerekliyse, siz
ne gOne durmaktas•mz? Bir tehlike mi var?
- As•l tehlike bu i~ret yuvas1d1r. Ne yaz1k ki,
salt bununla kalmamakta.
Suleyman iyice ay•lm•~tJ. Bir buyuk kayg• soz ko-
nusu olmasa, Evrenos, Serez'den buraya taban tep-
mezdi. Oyteyse, ger~tekten toparlanmas• gerekiyordu.
- Neymi~ sOzunu etti~iniz?
- Tez zamanda ordulanmzm ba~ma ge~tmezseniz,
uydu umudunu kesecek sizden. Bir Hakan i~tin en kayg1
verici durum da, uydunun umudunu kesmesidir.
- Uydumuz hangi hakla bizim ya~amJmJZ8 k8n-
~ebilirmi~?
- Bizi ya~atan uydudur Hunkanm. 0 birkez ho-
murdanmaya ba~Jad1 m1, bunca du~manla ~evrelenmi~
devlet ayakta kalamaz. Biz Anadolu ve Urumelinde ba-
,anh olduksa, egemenin zulmunden bize s•gman uydu-
Jar yuzi.inden olduk.
- Ceddimiz ve dahi sizlerin yi{Jitligi n'olmaktad1r?
- Yigitlik, zorun annacmda ge~tersizdir. Babamz-
dan yigiti QUit bulunur. Ama n'oldu sonu?
- Bizi neyle tehdit etmektesin tala? - lyice ay-
mJ~tJ Si.ileyman. lrkilerek sordu sorusunu.
- Uydunun umutsuzluguyla, - diye si.irdurdO Ev-
renos. - Bu tehditlerin en ger~te9i. en ge~terlisidir. Neden
dersen, Musa Celebi kannda~m A9a~tdenizinde asker
toplamaktad•r. S1~p ve Ulah mir~teleri buyruguna gir-
mi~. ~imdiden Ankara gazileri ~tevresini alm•~lardJr.
- Bunu ba~tan sfiylesenize. ~imdi hakkmdan ge-
liriz, - diyerek z1pladJ Suleyman. Ellerini ~t•rptJ. Yeti~en
Yasavulba~ma: - Tez vanp, atlan haz•rlatm. Hemen yo-
Ja c;•kaca{JJz.

••
8&-kJDce, teaah tasal• girdi Bedreddin'in yanma.

568
Ard1s1ra Satu yeti~ti. Bedreddin, ikisine de gOierek ba-
karken, - YOzOnOzden dO~en bin par~a olmaktad1r, - di-
ye soz attl. BorkiOce hemen yamtlad1: - Haberler kotu
~eyhim. - Sonra Satu'ya bakarak. -Sen sava~ alanm-
dan gelirsin. Ani at emmi, - diye k1~k1rtt1. ..
Satu, kocaman govdesini Ozun~IO Ozun~IO sallad1.
Bo~almak gereksimiyle;
- Bire biz ne utanmaz ademler olmu~uz. - diye
anlatmaya ba~Jad1. - Canbir yolda~1m1z sayd1g1m1z ki-
~ilerin kalle~liginden usan~ geldi bize Bedreddin ~eyh ...
Musa'nm yoresinde topland•lar, yem gormO~ merkep
ornegi. Kendi mir~eliklerini sOrdurmek isteyen kefere
beyleri de i~inde olmak Ozere. S1rp ve dahi Ulahh da
ordularm• surOyup, kll1~lann• ~ekerek. buyruguna gir-
di. TOm Ankara gazileri, s•k•lm•~ yumruklar gibi omuz
omuzaydllar. SOieyman, atmm OstOnde duran bir ko-
~ek. Sallant1h titremelerle bir o yana bir bu yana seyirt-
mekte. Gozleriyle gordukleri halde, birden degi~ti du-
rum. lki ordu kar~1 kar~•ya gelende, bir de bakt1k ki, il-
kin Ulahlar saf degi~tirdiler. Ardmdan S1rpl•lar, yaln1z
kalm1~ gibi at1ld•lar Suleyman'm saflan arasma. Sey-
ler ... 0 guvenilen ki~iler, bir o yana giderler, bir bu
yana. Ak~amadek suren kavgada. birka~ kez saf degi~­
tirenleri gorduk. Nice bir insanhk, nice bir merdlik an-
lay•~•d•r ki bu, sanki kavgay1 k1zl~t1rmak i~in iki tOiu
arasma sokulan di~i deve ornegi, yalpalamaktad•r bey-
ler? Ve dahi bize oyle gelir ki. bir dGzendir bu. Musa'y1
gOclu gOsterip, ardmdakileri k1rd1rmak. SOieyman'dan
yana get;ip, k1nma yard•m etmek duzenin i~aretidir.
Ama, Ankara gazileri oyle bir direndiler ki, tOm ofke-
miz yitti. Dudaklanm1z1 kemirmez olduk kalle~liklere.
Gozlerimiz ya~ icinde kald1 sevecenlikten. Hani. Baye-
zid Beyin yoresinde niceydiler? Vine oyle ... Sultan bel-
lediklerini korumaktalar ki, kurt sOrOsU yana~abile-
mez ... Ne var ki, gOcOnO tOm den yitirmi§ olan Musa,
sava§l k1sa kesti ... Kan dokOimesini sOrdOrmemek i~in,
b1rakt1 bir yerde ... Askerini geri ald1 ... Yeniden orman-
lann i~inde yitip gitti ... Biz arkadan dolan1p, yanma
vard1k ... Ac1h gozlerle bakmaktayd1 sava§ alanma.
Egitti ki, biran once kazamp, $eyhimizin Hankahma var-
mak dilerdik, olmad1. .. Bunlar, ah§ml§(ar ~1kar i~in don-
meye ... DOn bizimleydiler. Sabahleyin kar:;n yana ge~­
tiler. Ogleye dogru yine bize gelip, daha gun tepemiz-
de dikilmeden, yeniden kar§lya ge~tiler. Ba§lannda, i§-
retten at Ostunde duramaz bir Sultan, altlarmda, bilin~­
sizliginden ne ettigini bilemez askerle, Bizans oyunlan
dOzmekteler. Vard1gmda ilet ki, $eyhimize, bu dOzenin
insanlan nice yozla§tlrdiQinl bir iyice anlasm. Ve dahi
bilsin ki, tOmden di.izeltilmedikce, insan onurundan ya-
ralanlr. Kendimiz i~in yakmmamaktay1z. Yakmmad1k
hi~bir zaman. Ama, bir o yana, bir bizden yana dolanan
bu insanlar hi~ mj di.i§i.inmezler ki, yigitlikte yan degi§-
tirmek yaz11i degildir. Ve dahi ki§i olesiye vuru§ur. Go-
ri.iruz bunlan ... Hmc1m1z daha bir bilenir. $imdi gitsek
bile, yine gelecegiz ... $imdi bizden olmayanlar da, o
zaman olacaklar. Ve bu beylerden oci.imi.izO mutlaka
alacag1z. Oc komak yara§maz bize. Birkez otural1m ba-
bamlzm tahtma .Birkez buyruk verme hakkm1 kazana-
hm, edecegimizi bilmekteyiz. $eyhimize iletiniz, o gun-
Jere haz1rhkh olsun ...
Bedreddin, ka§lannl egdi. .. Di.i§i.inceli bakt1 Satu'-
ya ...
- Bizim gorev almama karanm1z si.irmektedir.
Ama, bir ac1ma c;ak1ld1 ic;imize. Bir gencecik insan ki,
ya~am boyunca h1yanet gormektedir. Babasma h1yanet
edildiginin Ozi.inti.isO gec;meden, kendisi h1yanete ugro-
maktadlr. Deriz ki yard1m edelim.
Umudu oydu ... Bu koku§mU§ di.izene bula§-

570
m1~ tum insan(ardan igrenir gibiydi. Bize ka(1rsa, k1lu;
s1y1ranlan sevmekte yine. Ama, bilmekte ki, onlar ne
i~lediklerini sezinlememektedir(er. ~imdi pundunu ko(-
(ayacak ...
- Pundu da bulur samrsak ... Suleyman biran ay-
dl. .. ~imdi yeniden donecektir i~retin ba~ma. Donende,
en ba~ta koca(ar, bin pi~man olacaklard1r ... Size deriz
ki, onumuzdeki gunler gebedir. Ve dahi direncini yitir-
mezse, Musa kazanacakt1r.
*
Candarog(u, konagmda Hasan Pa~a ile, Timurta-
~oglu Karaca top(anm1~lard1.
- Baka kannda~Jar, i~ler kotuye gitmektedir. Sul-
tanln yeniden i~rete dalmas1, halk1 umutsuz(uga sald1.
Ulah krahnm toprak(annda, bu durumu beklemekte
alan Musa, yeniden Agac;denizine yurumu~ ve dahi bu-
kez eskisinden c;ok asker toplam1~ bu(unmakta. Denil-
mekteki son gelen haberlerde, katllan(ardan kesin ye-
min a(makta, tumune de soz vermekteymi~. Bize oyle
ge(ir ki, bukez gec;enkezden daha guc;IUdOr. Evrenos
Gaziye, lne Beye haber sa(d1k. Tedbir sorduk. Buraya
ge(ecek(erini bildirdiler. Anla~1lmakta ki, on(ar da ikir-
ciklidir.
Hasan Pa~a soze dald1.
- Hakhsm1z Vezirim. Bukez, gec;enkezden kotO-
dur durum. Neden derseniz, Yenic;eriler, gec;ende kazan-
dlklan ba~andan kendilerini suc;lu saymakta, Y1ld1nm
Bayezid Hana h1yanet etmi~ olduklann1 mmldanmakta-
dlr(ar. Aralannda Musa Celebi'nin yanma s1v1~anlar bi-
le var. Asker bu duruma girdi mi, biz ku~ku eder!z ve
dahi tedbir soranz sizden ...
- Yeni o(aylar var anla~1lan ... Nedir?
- BugOn ortalar arasmda gezinmekteydim, bir
toplantmm OstOne dO~tOm. Ne olmaktad1r? Diye me-

571
raklanarak vard1m toplulu~un k1y1sma. Kimseye belli
etmeksizin kulak verip, dinledim bir iyice.
Timurta~ogtu, sessiz bak1yordu. At1ld1.
- Dinlediniz mi7
- Dinledim ... Bir ortaya yakrn Yenitteri, toplan-
m•~lar ... San1rsm•z ki, kurultay tart1~mas1 kurmakta-
lar. Diyorlar ki, Musa c;elebi, yigit ki~i. .. Ankara sava-
~mda, babasmm yamndan bir ad1m aynlmad1. Biz, ba-
9•~1aym, katrn1zda soylemek zorunday1m, bizim ko~ek­
lere uyarak yuzgeri ettik. $imdi, o sava~ta sonuna de-
gin ttarpl~tlktan ba~ka, uclarda vuru~an karrnda~lan­
mlz, yoresini almakta. Biz gidememekteyiz buyruktan
ttlklp. Ama, size ~neririm ki, yolda~Jar! Bir ikinci kal-
le~lik yapmayahm yigitlere ... Vuru~mayahm onlarla ...
Dedikleri hemen hemen boyle. Bir dO~Ondum, Ostleri-
ne vanp, cezaland1ray1m, tOmOnO. Bir kald1m oldugum
yerde. Cezatand1rsam, ~tekiler Ostunde ketO etki ya-
pacak. Sesimi tt•karmasam, k1~k1rtma yay1lacak ... Si-
ze dan1~maya karar verdim.
- Hangi ortad1r bu7
- HOdavendigAr Ortas1 ...
- Tam da ordunun belkemigi he mi7
- Ne yaz1k ki ~yle ...
- Yine de cezatand1rmak gerek.
-Nice?
- Aymp bir g~reve gOndereJim. Sonra dO~OnOrOz
geregini.
- Nice buyurursamz ...
Karaca, bir~ey ammsam1~ gibi dikildi.
- Biz bir~ey duyduk, dogru mudur, dersiniz?
- Nedir duydugunuz?
- Musa c;etebi, kendine kat1lana toprak verece-
gini soylermi~.
Do{rru ...

572
- Hani Urumelinde toprak? KO~Ok buyuk, tum
beylere haber salalam tez zamanda. Topraklann kurtul-
masl gerek. Demek ki, elimizden alacagm1, baldm~1plak
sava~c1 tayfasma dag1tacak. Bunca beyler dururken.
topraklarda, yeni yetmeler egemen olacak. Oysa o bey-
ler. toprag1 vuru~arak alm1~lard1r. Vuru~sunlar uclar-
da, Avrupa i~inde toprak tukenmedi ya ...
- Bak bu da uygun bir fikir... Hemen yazalam
dOrt bir yana.
- Yazalam ya ... Uyumasmlar k1~ uykusuna yat1p.
Hasan Pa~a. ba~ka bir fikir one surdu ...
- Ya bizim yaz1m1z, uyuyanlan da ku~kuland1nr,
kapt1rmamak i~in Musa Celebi'den yana ge~erlerse?
- Bak bu da var ...
- Hi~ du~Onmemi~tik ...
- Her yandan s1k1~maktay1z agalar, beyler ...
- Durmadan dOzen tutmally1z.
- Hemen Evrenos lalay1 ~ag1rallm ... 0 bir ~are
bulur.
- En~ok yakmanlann ba~mda gelmektedir.
- Olsun. 0 hem yak1mr, hem gerekeni onerir bi-
ze ...
- Madem istiyorsunuz, o gelende tart1~allm bun-
Ian.
- lstiyoruz elbet.
- Ben de bunu dO~Ondugumden. haber salml~-
tlm ~oktan. Nerdeyse gelir ...
- Ya gelmezse?
Derin bir sessizlik kaplad1 geni~ salonu ... Ku~kuy­
la Orperdi 0~0 birden. Evrenos. ~agnlanna uymazsa,
Musa Celebi'yi destekliyor. demektir. Bu bir duyulursa,
~evrelerinde asker kalmaz. Kendini bag1~latmak i~in.
herkesten once davranm1~ olabilir. Evrenos. eski kurt-
tur ... Bilir ~1kannm nerde oldugunu. Bildiginden, he-

573
men oteki beylerin tumu, o'nu izler. Ostelik, lne Bey'-
den de bir haber yok ...
Birbirlerinin yuzune bakarak susuyorlar. Suskun-
luk. elle tutulacak ol~ude yogunla~m1~. Birkez ~ozulme
ba~larsa aralannda, tutunmalan olanaks1zla~1r. .. Suley-
man, olupbitenden habersiz ... Bursa, o'nun i~reti yu-
zOnden kapt1nld1. ~imdi Edirnede giderse, kendi(erine
s1gmacak yer yok ...
<;andaroglu, k1p1rt1s1z bak1yor. Bak1yor ya, kendi
i~inden hesaplamakta. «Musa, geldiginde bizi sadra-
zam bulacak ... Hi~ durdurmaz, yitirir ... Babam1z1n de-
desine, bizim babasma ve agabeyine, ettigimiz hizmet-
ler hi~e say1lacak ... Tek ba~1m1za dikilip kalacag1z an-
nacmda. Siz tutsaktm1z, devletin sOrekliligini saglad1k,
desek, dinfemez. Sava~ta dokl.ifen kanm hesabm1 sorar,
soracak olduktan ate ... Devlet i~in bunca emeklerimiz,
birer su~ olup dolamr boynumuza. Toprak verecegim
diyormu~ ... l~te, pek~ok ki~iyi gonendirecek toprag1,
bizi yitirerek elde eder ... Ya Hasan Pa~a ... »
Hasan Pa~a. kendi durumuna dalm1~t1.
«Biz asker ba~1y1z. Ve dahi, dogrudan bagi1I1Q1m1z
Sultana'd1r... Sultanad1r ya, hangisine. Ankara'da as-
kerimiz dovu~Orken, bize yOzgeri etmek yara~1r m1yd1?
Ama, sultan bizi. bOyOk ogfunun buyruguna vermi~ti.
0 gerifeyelim, deyende, biz buyruga uymad1k m1? Uy-
duk ... Oyteyse, yasay1 ~ignemi~ligimiz yok. ~imdi de,
Yeni~erileri azbiraz geri tutanz. Samr ki, biz den oldu ...
Yeni~erilerin sava~acag1 yok zaten. Biz itekfesek, onlar
gerileyecekler ... Bo~una adam k1rd1rmanm anlam1 ne?
Cezaland1rmak gerekmi§ ... Ne iyi etmi~im, kimseye el
vurmad1g1ma ... Yann, yeni bir hesap kap1s1 a~m1~ olur-
duk Musa <;elebi'ye ... Bun dan ate de, kimse cezalan-
dlramaz bizim askerimizi. Sultana iletsefer de, buyruk
verse, saklanm. Neyimize gerek ... »

574
Karaca Bey'in di.i§i.inceleri daha ba§ka yerlere sap-
ml~tJ. ..
«Si.ileyman'1 ba§a biz getirdik. <;andaroglunun
onerisine uyup, hakan ettik ... Sorumluluk pay1m1z ay-
nldlr. Biri «;1k1p, yanma i.ic;be§ asker toplad1 diye, §im-
diden teslim olmak dogru degil. .. Verdigimiz sozi.i, so-
nunadek yerine getirmek zorunday1z ... Eger, Ankara'da
yi.izgeri etmeseydik, bunlann hic;biri ba§1m1za gelmez-
di... Bayezid'i koyup kac;t1k birkez. Koyup kac;masak
da yenilirdik. Ama, o zaman, devletin surekliligini du-
§linmek, gerc;ek gorev sahiplerinin i.isti.ine olurdu. Yi-
gitce vuru§sayd1k, ba§1m1za bu korkular gelmeyecekti.
0 zaman yapamad1g1mlz1, §imdi yapmak gerek ... Ge-
rek ya, bunlann s1rtmda yumurta ki.ifesi yok ... 0 yana
oJmad1, bu yana egiliverirler. Bizim beylik onurumuza
yara§maz, uyrugu oldugumuz hakam b1rak1p kac;mak ...
Birkez surdi.ikse bu lekeyi, cumlenin davran1§ma uya-
rak yapt1k. Bari bundan ate yapmayahm ... »

Kendince karara varml§ olmanm aydmhg1yla bak-


tl otekilere. Evrenos'u bekleyip, karar almamay1 yegli-
yorlardl. Bir neden yakalam1~lard1 §imdi... Karars1z
durmak, dO§mana yap1Jacak yard1mlann en bOyi.igi.idOr.
Bunu bilmiyor m'ola bu kocalar?..
Bilmemeleri olanaks1z. Bildiklerinden boyle duru-
yorlar demek ki. .. Ah bire Sultan, bir toparlansan. Ken-
dine geliversen de, Musa <;elebiyi kac;1rsan Urumelin-
den. 0 zaman. bunlar senin en bag1mh kullann olarak
c;evrende donenirler yine.
Ne var ki, §imdi tOmO beklemekte... Pusuya yat-
ml§ kurtlar gibi. «Hayk1nversem bunu yi.izlerine. Tumi.i-
nun ne haym oldugunu soylesem bag1ra bag1ra ... Soy-
lendi de ne oldu7 Bedreddin, ag1z dolusu suc;lamad1 m1
tumi.ini.i. Gidip, kendinden tedbir sorduklannda, koyu-

575
vermedi mi ger~egi? Koyuverdi ki, ofkeden tabam yan-
m•~ it gibi doland•lar uzunca bir sOre ...
$imdi yine ofkelendirmenin ne anlam1 olacak.
Hi~ ... Yarar m1 bunlann SUieyman'dan yana davran-
malanna ... Bedreddin hakh. Duzen c;OrOmO~ bir iyice.
Egemenler bile kendi aralarmda uyu~up, saglam bir dO-
zen tutamamaktalar.
Boylesi c;urumu~lukte, soyumun onurunu kurtar-
mam gerek. Ne olursa olsun, kendi istegimle ba~a ge-
c;irdigim ki~inin ardmdan gitmeliyim sonuna degin ...
Gitmeli ve dahi, bunca h1yanetin ortasmdan kendimi s•-
ylrmahy•m. hie; olmazsa ... >>
*
**
Karac;avu~. Abdal Ogrek'in koluna yap1~t1. ..
- Bire koca kO~ek, seni buralarda m1 gorecektik?
- Vay Karac;avu~um ...
- Gormeden gec;mektesin he mi?
- Gormedik gerc;ekten. Nicesin? Nerelerdesin 7
- Herkesin gittiQi yo Ia uyduk ... Musa Celebi'nin
ordusuna yaz1ld1k.
- Biz de oyle ...
- Dedik ki, y•llard•r aylakhk ettigimiz yetsin. Bir
i~e yarayahm ve dahi yigidin yanmda bulunahm. Goru-
ruz ki, hep bizim kandan olanlar, toplanmaktad1r.
- Salt bizim gibi dOvO~ erleri degil Cavu~um ...
Ahi tak1m1 da sililhlan•p yetmekte.
- Bire nice bunalm1~1z biz?
- Sorulas1 degil... Sultan SOieyman burnumuz-
dan getirmi~ ya~am1.
- Salt Sultan m1?
- 0 da var ya ... Beyi pa~as1, tepemize binmi~
bir iyice.
- $imdi demekteler ki, Musa Celebi, kendine ka-
tllana toprak verecekmi~.
- Biz toprag1 neyleyelim. Oileriz ki, ba~1m1zda
yigit bir adem bulunsun.
- Vine savu~up gidelim Avrupa uclarma, vuru-
§ahm he mi?
- Ba§ka bir dilegimiz olabilemez ~OkOrler olsun.
Neden dersen, yaramaz bize toprak...
- Neden yaramasm bire?
- ~undan ki, toprak i~leyenin olmahd1r. Ancak
o zaman bir deger Oretir ... Bizim ne agz1m1za toprak?
l§lemesini bilmeyiz, ekmesini, bicmesini tOmden unut-
mU§UZ. Oysa, o'na sahiplenmek icin, her~eyden once
sevmesini bilmek gerek. Mayalandmp, havaland•rdlk-
tan ote, kulagm• yOreginin OstOne koyup, sezinlemeli-
sin l(ltlrtlsmda yazam ...
- Our bire ... Our hele ... Sen topraktan m• soz
etmektesin, Nemc;e ic;lerinde kald1g1 soylenen dilber
yarinden mi?
- Biri otekinden farkh degildir ki yigitba:?•lann
en bir ba§l Karac;avu~um ... lkisini de iyi tohumlay1p,
gOzel bakanda, filizlenip meyvelenir ki, k1vancmdan go-
nenesin ... Yok, ikisi de ketO bak1landa, icini karart1r
ki~inin ... Hem de bir karart1r ki, Karacavu~un, kara su-
ratl hie kalsm yanmda.
Host aptal oglan. Carpanm agzm1n OstOne ~a-
man.
N'oldu bire?
Oaha n'olsun ... Ourduk yerde surat1m1za s•-
vanmaktasm ...
Ogrek'le Cavufun tutu~mak Ozere oldugunu bo-
ren eskiler, hemen cevrelerini ald1lar ... Y11lar oncesinin
an•lan canland1 tOmOnOn gozlerinde. Yeniceri ortalan-
nm iki k1vanc kaynag1yd1 ki bunlar, bir araya geldikle-
rinde hem sevi~irler tath tath, hem de dOvO§Orlerdi.
l~te yine kap1~mak Ozereydiler ...

Azap Ortaklan F: 37/577


- Hoppala ... Gordunuz degil mi yaran ... Ki~i
durduk yerde nice haks1z suc;lanmaktad1r.
- Haks1z suc;lama m1?
Karac;avu~. ~a~kmhkla yoresine bakm1~t1. 0 eski
ortanm tum neferleri ve dahi yenilgi ustune Yenic;erilik-
ten aynlm1~ dogu~culeri, bir araya toplanm1~lard1.
- Haks1z ki, gunahtan ate ... Biz sen in suratma
ne zaman s1vanm1~1z ki, boylesine bic;imsizle~tirmi~iz.
Bizim gec;tigimiz yerden aydmhk balk1r bire c;;avu~ ...
Oysa, senin suratmdan gec;se gec;se, haremagasmm
pamuk elleri gec;mi~tir.
- Host dedik azbiraz once degil mi?
- Hostlemek, soz dinler katmn harc1d1r Karac;a-
vu~ ... Sen ne zamand1r mekkarecilige soyundun, bil-
memekteyiz ...
Seni goren de beri bire Ogrek ko~egi ...
Anlad1k ... Bizim ac;I1Q1m1z hemen bildirildi de-
mek.
Ohoho ... Sen in ac;hgm1 bilmeyen mi kald1 yer-
yuzunde?
- Gordunuz mu yolda~lar ... Ki~i dost diye boy-
lesine der ... Ac;hg1m1Z1 ogrenende, mekkiheye soyun-
makta ki, yukOn en ag1nn1 yOklenip, bize seyirtmekte.
Ve dahi, erzak1m1z1 art1np, kendi yeminden vazgelerek-
ten ...
Karac;avu~ dayanamad1... Z1play1p, yap1~t1 ense-
sinden Ogrek'in ... Bir iki elense c;ekip, sarsalad1 ... Ab-
dal, hemen c;emrenip, kabag1yla curasm1 yere sald1.
c;lplak bedeninde, ince bir urpertiyle dikildi.
Bir sure, birbirine elense c;ahp, itele~erek dolandl-
lar alanda. 0 arada, geli§lerinden sakmamayan birkac;
ki§iyi yere devirdiler. Karac;avu~ bir naraland1. ..
Hayda bire ... Yigit gelen, yigit gidermi§ bu

578
dunyadan . Bakanm ki, bunca y1l sonra Ogrek yolda§•-
mlz, yine o eski pehlivand1r . . .
- Gorduk bire gorduk . .. Kara~avu~umuz, urku-
tOcu gucuyle unutmad•9•m•z ihvand1r.
- Bire ozlemi§iz sizleri .. . Bakanm yoremiz eski
yolda§lar, orta erleriyle dolmu~tur .. .
Oturdular. Nefeslendiler. Kara~avu§, geni§ bedeni-
nin her soluklanmasmda dikilerek, bakmd1 yoresine.
Ogrek, co§kuyla vurdu curasma .. .
- San~r;m ki, yo Ia dO§mO§Oz yeniden ... Urumeli
Otelerinde, Hudavendigar buyruguna vuru§tugumuz
gunler akhma gelir. Bir araya toplananda, Rum Baclla-
rlnl da aram1za ahp, ne oyunlar ~eker, ne horonlar te-
perdik ... Bilirdik ki, att1g1m1z her ad1mda, yeni bir sm•r
~izmekteyiz Sogut Beyligine ... ~imdi n'oldu birden bi-
re bize be Kara~avu§ ... N'oldu ki, biz bize s1vamnz dur-
duk yerde?
- Biz bize s1vanmz gerekirse Ogrek ozan ... Sr-
vamr ve dahi k.ranz ... Am a, zamansrz bir i§ yapmama-
Y' kellemizin enbir derin yerine koymu§uzdur. Biz, Ye-
ni~erilikten s•ynlml§tlk y1llar var ki ... Unutahm dedik
ilkin. K1h~ oyunJann1, kalkan tmg1rt1lann• ve dahi ok,
sunu ~iziklerini. .. Az bir zaman dayanabildik . Sonra ,
toparlandlk, akmc•l•ga soyunduk ... Beylerin ti.irkusun-
den midir? Yi.iregimizin urki.intOsunden mi. bilinmez . . .
Biz all§mi§IZ avanakcasma kavgaya . . . <;ektik k•l•c•m•-
ZI, vsrd1k uclara. Bakt1k ki, yenilmi§ligin ezikligi yuregi-
mizi bunaltmakta, dogru durust sava§amamaktay•z.
S1rt1m1zda ag.r bir yi.iki.in ag.rhgm1 ta§1maktay1z. Ne
i~in, kimin i~in sorulan donenmekte ki akhm1zda, yanl-
tm• bulmak mOmkOnsuz. Biz, buraya Ti.irkmen beyligi-
nin gorkemini saglamak amac1yla gelmekteyiz. Ama
bir de gormekteyiz ki, TOrkmen beyi, Bizans tekfurun-
dan bin beter dalml§ i§retin i~ine. 0 zaman k1h~ salle-

579
mak anlamm• yitirmekte. Ki~inin sava~ gucu kendili-
ginden tukenmekte ...
<;evresini alanlar, azbiraz daha s1k1~t•lar. Tumunun
du~unduklerini Karac;avu~'un soyleyivermesi, ferahlat•-
yordu sanki. Bir neden, bir gerekce arar gibiydiler vu-
ru~malarma.
- Yak1myorsun, sesini duyan yok, - diye soze gi-
rip, gerisini tamamlamaya ba~lad1 Ogrek. - Neden der-
sen, Hakandan ornek alan eski ko~ekler, kendileri de
i~rete dalmakta yan~a girmi~ler. Bire, toplanm azbiraz,
diyorsun. Siz, size gelin bunca insandan S1k1hp, dinle-
yen yok ... Bir kurtanc1 aramaya ba~hyorsun. Biz ki, ye-
ri geldiginde, k1hcm1n panlt1s1 Frenk diyarmda gun•~•9•
gibi yank1lanm1~ hakanlara ba~kald.np, kurultay karan
istemi~iz. Vine toplan1p, denetleyelim, diyorsun. Kim-
sedan ses gelmemekte. Diyorlar ki, siz gidip vuru~ma­
n•za ve dahi curamzm saglam telinde nefes denemeye
bakm. Olas1 m1? Bir topal Timur'un gelip vurmas1, bizi
boylesine y1kabilsin, durulas• m•? Demektesin, anla-
yan bulunmamakta. 0 zaman bir umutsuzluk kaplamak-
ta ic;ini. Derken, bak1yorsun, yeni bir umut kap1s1 belir-
mekte. Yigitliginden hie; kayg1, ku~ku duymad•9m Mu-
sa Celebi, c;•kagelmekte. Agac;denizinden haberler sal-
makta dart bir yana ki, dedemize ve dahi babam1za
baghhkla hizmet gormu~ herkes, bizimle bile olmah-
d•r. Tutsakhk yolda~lanm, yigitlik canda~lanm, sanca-
9•mm altmda toplana. Sogut Beyligine eski gorkemini
ancak biz verebiliriz. Dikilmektesin ... Yitirecek neyimiz
kalm•~ bizim, kellelerimizden ate ... Varahm seyirtelim,
gerekse biz bize k1hc; u~urelim, demektesin. Ve dahi
yetmektesin boyle.
*
**
Borkluce, geli~iyle anlat1rd1 ic;indekini. Bedreddin,
konu'"'aslnt i,aret edince oturdu.

580
- Gelen son haberlere gore $eyhim, Musa Cele-
bi i.iste ge~mi~tir, - diye ba~lada anlatmaya. - Denildigi-
ne gore, yollanan Yeni~eriler, biz yolda~lanmaza kah~
~ekmeziz, deyip dikilmi~ler. Bunun i.izerine, yanp ge~­
mi~ Musa Celebi. .. Ve dahi bununla yetinmeyip, Yeni-
~erileri de ardma takaraktan doludizgin gelmekteymi~.
Edirne online varda, varacak deniliyor.
- Edirneli ne di.i~i.ini.iyor bu konuda?
- Ahiler; hele bir kapaya dayansm, a~masa biz-
dendir, demekteler.
- Anla~alda. Edirne tahtl, Musa Celebinin olacak-
tar.
- Candaroglu, Timurta~oglu ve dahi Yeni~eri
Agasa Hasan Pa~a·nm Sultan Suleyman'a desteklemek-
te surupgittikleri soyleniyor.
- Askersiz komutan nice destekleyebilirmi~ Sui-
tam?
- Orasa da var ya ... Desenize gitti gider Sultan
Sl.ileyman?
- 0 ~oktan gitmi~ti de, kocalann yon degi~tir-
mesinden kald1 azbiraz daha ... Sen vargit, ne ki olup-
bitmekte Edirne ic;inde, 6~ren .. .
Ba~ustllne, - diyerek farlada Borkll.ice. Geri geri
c;akt1 ...

**
Candaroglu, geni~ kaftananan i~inde bedeninin tit-
redigini belli etmiyor. Kollarma alabildigine a~arak, ~a­
resizlikle bakmayor, Hasan Pa~ayla Timurta~ogluna ...
- Kannda~lar durum kotl.i. Kentli kapalan a~mak­
tan soz eder. Asker vuru~maktan ka~mar. Hunkar ka-
panma~ hamama, biz yanma ula~amamaktayaz ...
Daha sozunu bitiremeden, yasavullardan biri ko-
pup geldi;
- Ahali Meric; Kapasma ac;mak uzere efendimiz.

581
Korunmac1larla bogu~maktalar. Komutan, tedbir sor-
makta. Neden derseniz, d1~ans1 daha bir kalabahk.
- Vargit ... Dirensin azbiraz, - dedi sertce Canda-
ro~lu.
Yasavul f1rlay1p gidince, bakmd1 yoresine. Hasan
Pa~a. birden Evrenos'un gec;enkezki davram~m1 amm-
sadl. Hamam kap1smda bekleyen cellatlann OstOne va-
np, buyurdu; «Y1k1hnh>
Cellatlar ~a~km bak1mrken, ic;eri girdi Yenic;eri
agas1. Ardmdan hamle eden Candarogluyla, Karaca
Bey, gogOslerini dOrten k1hc; engeliyle, dikilip kaldllar
kap1n1n onOnde.
Hasan Pa~a. kendinden gec;mi~ SOieyman'm yanl-
na degin yOrOdO aym diklikle ... Alabildigine yumu~ak
ve yakanc1 bir sesle konu~maya ba~lad1;
- Sultan1m, kannda~m1z Musa Celebi, sur kapl-
lanna dayand1. Asker sizi ba~mda gormek diler. Ahali
kap1lan ac;maya ugra~1rm1~. Ya~amm1z tehlike ic;inde-
dir. Tez davran1p, gec;in askerinizin ba~ma ... Ve defe-
din i.lstOmOze c;oken ac1y1 kutlu ellerinizle .. .
SOieyman yeni bir eglence gibi alm1~t1 ilkin. So-
nunda s1k1ld1 kulagmm dibindeki v1z11t1dan. GOrledi bir-
den;
- Sen ne demektesin bire koca ko:;;ek ... Y1k1l
annac1mdan ...
- HOnkanm, yakarmm ... Dinleyin azbiraz ... Biz
ki ...
Konu~turmad1 SOieyman. Cevresindekilere i!?aret
ederek, buyrugunu bildirdi.
- Yolun ~unu da, bizi eglentimizde rahats1z et-
mek neymi~ anlasm ...
lkiletmediler buyrugunu. Cokla~t1lar Hasan Pa~a·­
FIIn ba~ma ... Sac;m1, sakahm hatta ka~lann1 bile bir gU-

582
zel tra§lay1p, cavlak ko«re9i gibi tekmeleyiverdiler ka-
pmm online.
Hasan pa§a, bir yandan dogrulmaya «rabalarken,
bir yandan agllyordu. Candarogluyla, Karaca, ilkin ta-
mmad•lar Aga giysili cavlag1. .. Sonra, gi.ilmekle, uzOI-
mek arasmda salland•lar bir sure. Hemen yard1ma ko~­
tu Candaroglu ...
Yen; bir yasavul, kap1lann ac•ld1gm• bildirince,
elinden tuttu Hasan Pa§a'nm
- Biz gorevimizi yapt1k kannda§lm. Vanp Musa
Sultan'a bagll1•9•m•z• bildirelim.
- Bu halimle mi7
- Elbette. En dogrusu budur. Gorsun, karmda-
§lnln ettiklerini.
Karaca, gidenlerin ardmdan bakt1 bir sure. Sonra
irkildi birden. Kll1cm• «rektiginleyin horledi cellatlann
ustune. Onlar ka~•§•rken, ham am a dald1... Ordakileri
de dag1tt1 ilk ag1zda. Dogru Suleyman·m yanma vanp,
kolundan yapl§tl. Sultan gormeyen gozlerle bakmd1 yo-
resine;
- Ne olmaktad1r? Kimdir bizi rahats1z eden?
- Biz, Timurta~ torunu Karaca kulunuz Hunka·
nm. Tez davranasm1z.
- Bizi rahat b1rakm.
- B1rak•lacak s1ra degildir efendimiz. Bag•mllllg•-
m•z bizi zorlamaktad1r. Hemen saraya gec;ip, tedbir du-
~unmek gerektir.
- lstemeziz ... Bizim keyfimiz iyidir.
Soz uzayabilirdi. .. Tuttugu gibi kolundan c;ekti Su-
leyman'•. Ofkeyle ~1k1~t1 Hunkar.
- Baka Karaca, seni sevmekte ve dahi saymak-
taylz. Yoksa c;oktan cellad1 ~ag1rm1§t1k ...
Karaca dinlemiyordu. Bir pe§temalla orttilgunle-
yin, yuklendi Suleyman'1. ..

583
A{w yukOn altrnda, 1krnarak h1zh h•zh yurudu. Son-
ra aynlmasrn1 saglamak amac1yla soylenmeye ba~lad1:
- Cellat kullanmz bile korkudan SIVI~t•lar Sulta-
mm ... Bir biz kald1k yanrn1zda, bir de teslim olmad•-
larsa, saraym1zm korunmac•lan. Tez davranmaz isek,
onlar da soki.in edip, varakorlar da Musa Celebi'nin ya-
nrna, kalakahnz.
Kap1ya dayand1klan halde, kendine gelememi~ti
Suleyman. Ald1rmad1 Karaca ...
A~tmp, girdikten sonra, Sultan• Harem Agalanna
b1rak1p, giydirmelerini buyurdu. Kendisi de, hemen at
duzulmesini ve bir boluk korunmacrn1n aynlmasrn1 sag·
lamak i~in donenmeye ba~lad1. Asker naras1, kllu; ses-
leri, saray1n duvarlann1 a~maya ba~lam1~t1. Ak~am ka-
ranhgl da, perde perde inmekte. Bir ak~am o'sa, Musa
yanna b~rak1r saraya girmeyi. Ya b~rakmazsa ..
Tam ikircikleniyordu k\, Suleyman, ay1lm•~. giyin·
mi~ gorundu binek ta~m1r. yamnda.
- Tez toparlanmak mumkun degil mi Karaca Bey?
- Hunkanm ilkin ku~ca camm1z1 atahm guvenli-
Qe. . . Elbet toparlamnz.
- Ne onermektesin 7
- Bizanse1 vanp, s1grnahm ~imdilik. Sonra, duzen-
leriz gerisini.
- Demek her~ey bitti oyle mi7
- Ya da yeni b&§hyor ef&ndimiz. Siz sagsrnrz ya ..
- Yeter mi sag olmak ...
Bir hu;k1nk t1kad1 bogazm1 Suleyman'm. Biran di-
rendi. .. Sonra ba~• yerde, atland1. Karaca'nrn i~areti
Ozerine, arka kap1y1 a~t1lar belli etmeksizin. Saray1n ar-
dmdaki ormandan, sessizce SIYrllarak, Bizans yonilnde
at ko~turmaya ba~lad•lar ...

BIRINCI CILDIN SONU

684
I

You might also like