You are on page 1of 7

İsrâ Sûresi’nin 1.

âyet-i kerîmesi ile bildirilen


mucize, Hicret’ten önce, Receb-i şerîfin 27. gecesi
vâki olmuştur. Bir kimse, İsrâ’ya yani
Peygamberimizin (s.a.v.) Mekke-i Mükerreme’den,
(Kudüs’teki) Beytü’l-Makdis’e gecenin az bir
vaktinde gittiğine inanmazsa kâfir olur. Sahîh
hadîslerle meşhur olan, semâlara yükselişini inkâr
etse o kimse bidat ehlinden olur.
Cebrâil (a.s.), Peygamberimizi (s.a.v.), Ümmühânî’nin (r.
anhâ) evindeki odasından Kâbe-i Muazzama’ya götürdü,
göğsünü yardı ve kalbini yıkayarak Burak’a bindirip
Beytü’l-Makdis’e ulaştırdı. Peygamberimiz (s.a.v.), orada
peygamberleri ve melekleri gördü. Onlara imamlık edip
sahreden (Mescid-i Aksâ’daki büyük kayadan) Burak’a veya
Cebrâil (a.s.)’ın kanadına binerek birinci kat semâda Âdem
(a.s.)’ı, ikincide Yahyâ ve Îsâ (a.s.)’ı, üçüncüde Yûsuf (a.s.)’ı,
dördüncüde İdrîs (a.s.)’ı, beşincide Hârûn (a.s.)’ı, altıncıda
Mûsâ (a.s.)’ı, yedincide İbrâhim (a.s.)’ı gördü. Onlarla
selamlaşıp konuştuktan sonra Sidretü’l-Müntehâ’ya vardı.
Kendisine Beyt-i Ma’mûr ile Kevser ve Rahmet nehirleri
gösterildi.
Oradan Refref’e bindi, huzûr-ı ilâhîye varınca
(teşehhüdde okuduğumuz) “Ettehıyyâtü lillâhi
vessalevâtü ve’t-tayyibât” ile Cenâb-ı Hakk’ı övdü.
Allâhü Teâlâ tarafından kendisine ikrâmla “Esselâmü
aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtühû”
diye hitâb olundu. Ve bu selâmın şerefine
Peygamberimiz (s.a.v.), ümmetini de dâhil edip
“Esselâmü aleynâ ve alâ ıbâdillâhi’s-sâlihîn” dedi. Bir
gece ve gündüzde elli vakit namaz emrolunmuşken
tekrar tekrar yalvararak beş vakte hafifletildi. Geri
dönerken bütün dereceleri ile cennetleri ve bütün
derekeleri ile cehennemi gördüler.
Beytü’l-Makdis’e gelip Mekke-i Mükerreme’ye
doğru yola çıkınca, Kureyş kervanını gördü.
Sabah olunca yaşanan hâdiseleri insanlara
haber verdi. Peygamberimize (s.a.v.) Beytü’l-
Makdis’ten ve Kureyş kervanının hâlinden suâl
ettiler. Sordukları şeylerden birer birer açıkça
haber verince, Allâh’ın yardımına mazhar
olanlar tasdik ettiler; imandan nasibi
olmayanlar ise inkâr ettiler. (Tefsîr-i Mevâkib,
Fazilet Neşriyat)
Receb-i şerîfin 27. gecesi Mîraç Gecesi’dir.
Yatsı namazından sonra 12 rekât Hâcet Namazı
kılınır: Her rekâtte Fâtiha’dan sonra 10 İhlâs
okunur. Namaza niyet şöyledir: “Yâ Rabbi, rızâ-yı
şerîfin için niyet eyledim namaza. Bu gece, yedi
kat gökleri ve bütün esrârını göstererek
muhabbetin ile müşerref kıldığın Habîbin Resûl-i
Zîşân Efendimiz hürmetine, ben âciz kulunu afv-ı
ilâhîne, feyz-i ilâhîne ve rızâ-yı ilâhîne mazhar
eyle.” Allâhü Ekber.
Namazdan sonra 4 Fâtiha, 100 defa, “Sübhânallâhi
ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü
ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-
aliyyi’l-azîm”, 100 istiğfâr, 100 salevât-ı şerîfe
okunup dua edilir. Bu namaz, her rekâtte yüz İhlâs
okunarak on rekât kılınır veya on İhlâs okunarak
100 rekât kılınırsa bunu yerine getiren mümin, bu
namazın feyz ve bereketiyle huzûr-ı ilâhîye namaz
borçlusu olarak çıkmaz.
Hadîs-i şerîfte, Receb-i şerîfin 27. gecesinin
gündüzünde oruç tutana altmış ay oruç sevabı
yazılacağı vaad edilmiştir.

O gün öğle ile ikindi arasında 4 rekât namaz


kılınır: Her rekâtte Fâtiha’dan sonra 5 Âyetü’l-
Kürsî, 5 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, 5 İhlâs-ı şerîf, 5
Kul eûzü birabbi’l-felak, 5 Kul eûzü birabbi’n-nâs
sûreleri okunur. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neş.)

You might also like