Professional Documents
Culture Documents
Kavramsal AÇIDAN SAĞLIK
Kavramsal AÇIDAN SAĞLIK
Sinem SOMUNOGLU*
ÖZET
Salıın tanımlanması oldukça zor olan konulardan biridir. Literatürde salık
kavramıyla ilgili olarak dei˛ik yazarlar tarafından yapılan bir çok tanım vardır. Bu
kavramın tanımlanması, tartı˛ılmakta olduu tarihsel döneme ve tanımlanmakta
olduu kültüre balı olarak dei˛iklik göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Salık, salıın pozitif tanımları, iyilik hali.
ABSTRACT
Defining health is öne ofthe most problematic subjecs.. in the literatüre, there are
many defınitions of health provided by different authors. Its defınition varies of the
historical period in auestion and the culture in \vhich it is defıned.
Key Words: Health, positive defınitions of health, \vell-being.
I. G›R›fi
Günümüzde sosyologlar, psikologlar, ekonomistler ve politika analizi ile
{
ura˛anlar hem hastalık (illness) ve salıın ne anlama geldiinin ortaya
konulması hem de salık problemlerinin çözülmesi konularına katkıda sağlık
bulunabilmek amacıyla çalı˛malar yapmaktadır. Bunun temelinde; özellikle problemler!n!n
sosyal çevre ile hastalık (illness) ve salıın daılımı, toplumun salık çözülmes!
ihtiyaçlarına göre mevcut salık hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi dier bir
deyi˛le ihtiyaçlarla salık hizmetlerinin uyumlu hale getirilmesi, saıklı kamu
politikalarının olu˛turulması ve salıın geli˛tirilmesi ile ilgili programlar
sağlık h!zmetler!
pol!t!kaları
konusunda yakın bir i˛birliinin yapılmasının gereklilii ile ilgili dü˛ünceler
yatmaktadır (Badura, Kickbusch 1991).
Bu dü˛üncelerden hareketle bu makalede; literatürde oldukça önemli bir
yere sahip konulardan biri olan salıın tanımlanmasına deinilecek ve
ilerleyen bölümlerde de = salıın çe˛itli modeller açısından (Tıbbi Model, modeller
Holistik Model, ›yilik Modeli, Çevre Modeli) ne ifade ettiine ve bu
modellerin ele˛tirilen yönlerine yer verilecektir.
}
=
II. SA–LI–IN TANIMLANMASI
Salık, tanımlanması oldukça zor ve karma˛ık kavramlardan biridir. Bu
kavramın tanımlanması, tartı˛ılmakta olduu tarihsel döneme ve tanımlanmakta
kültüre
bağlı
olduu kültüre balı olarak dei˛iklik göstermektedir. Son 150 yıldır, Amerika değ"ş"kl"k
Birle˛ik Devletleri'nde salıın tanımlanması ile ilgili olarak beklentilerin artı˛
göstermesi bu kavramın ki˛ilerin, "ya˛amlarını sürdürebilmelerinden", "hasta
# } farklı
olmamalarına", "günlük aktivitelerini yerine getirebilme yeterliliklerine", tanımlar
"mutluluk duygusuna sahip olmalarına" ve "iyilik halinin salanmasına"
varıncaya kadar farklı ˛ekillerde tanımlanmasına neden olmu˛tur (Larson
1991).
Aggleton'a (1990) göre salıı tanımlamanın bir çok yolu bulunmaktadır.
Ancak salıın tanımlanması ile ilgili olarak yapılan en belirgin ayırım
salıın, resmi tanımlar ve resmi olmayan tanımlar açısından açıklanmasıdır.
Resmi tanımlar salık profesyonellerinin tanımlarıdır. Bunlar da kendi içinde Resm! ve
pozitif ve negatif tanımlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Salıın resmi
olmayan tanımları ile ifade edilmek istenen ise, salıkla ilgili konularda
profesyonel olmayan ki˛ilerin salıa ili˛kin algılamalarıdır. Ki˛ilerin salıkla
ilgili algılamaları zaman içinde farklılık gösterdii gibi, ülkeden ülkeye de
} resm! olmayan
tanımla
⇐-_ ÷:÷÷÷:*
kavramlardan biri olarak nitelendirilmekte ve bu kavramın pozitif bir biçimde "
/
tanımlanmasından ziyade genellikle hastalıın (disease)' yokluu biçiminde kabul ed!lecek
negatif yönden tanımlanması söz konusu olmaktadır. Negatif tanımlamalarla
ilgili olarak ortaya çıkan en önemli problem evrensel olarak nitelendirilecek ve her zaman bulunma
-
bireyin hasta (diseased) olarak kabul edilip edilmemesinde bir ölçüt olarak .
ba˛vurulacak normların her zaman bulunmamasıdır. Bu türde bir tanımlama ler ve evrensell!k
salıın ancak bozulduktan sonra tanımlanabilmesine neden olduu için -
1-
alındıında; yine Robinson ve Elkan'a (1996) göre salık, "ki˛ilerin hayata
katılabilme yetenei" olarak tanımlanırken , Bovvling'e (1992) göre ise, "stresli
durumlara kar˛ı koyabilme, güçlü bir sosyal destek sisteminin kurulması ve
korunması, toplumla entegrasyon, yüksek moral, hayattan duyulan tatmin ve
psikolojik iyilik ve fiziksel uyum" ˛eklinde tanımlanmaktadır. Slee ve dierleri
de (1996) salıın yaygın olarak "fiziksel, ruhsal ve sosyal i y i l i k hali" ˛eklinde
tanımlandıını ve "günlük hayatın kaynaı" olarak görüldüünü belirtmektedir.
Hane halkı ara˛tırmalarının sonuçlarına göre de Amerikalılar salıı, ki˛ilerin
neyi yapmaya ihtiyaç duyuyorlarsa onu yapabilme yetenei olarak
tanımlamaktadırlar (Larson 1991).
Yukarıdaki tanımlara ek olarak, salıın pozitif yönden tanımlanması ile DSÖ de poz!t!f
'
ilgili en yaygın örnei Dünya Salık Örgütü'nün (DSÖ) tanımı olu˛turmakta ve yönden
bu tanıma göre de salık, "sadece hastalık ve sakatlıın olmaması deil, -
fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali" olarak ifade edilmektedir.
Bu tanımın gücü, salıın fiziksel yönüne olduu kadar psikolojik ve sosyal
boyutlarına da ilgi göstermesinde yatmaktadır (Robinson, Elkan 1996). Ancak
DSÖ tanımı !ç!nde
→ yoktur
ortak b!r karar .
} ce±
DSÖ'nün tanımının kabul edilmesi bu tanımlamada yer alan terimlerin anlamı f!z!ksel nasıl
konusunda ortak bir karara varıldıı anlamını ta˛ımamaktadır. Bunun aksine ruhsal ölçüte -
→
tanımı özellikle ula˛ılabilir bir nitelik ta˛ımaması nedeniyle ele˛tiriye
uramı˛tır (Aggleton 1990; Seedhouse 1986). B ü t a n ı m ve bu tanıma yöneltilen
→
eleşt"r"
ele˛tiriler ileride daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Salık kavramının yamsıra, salıkla i l g i l i kavramlar da genellikle net bir
-
↳ !ler!de
biçimde tanımlanamamaktadır. Önceleri salıı tanımlamak amacıyla
-
daha
k u l l a n ı l a n terimler, "iyilik" ve "normal olma" gibi pozitif durumları ve ayrıntılı
"yetersizlik" ve "hastalık" gibi negatif durumları içermi˛tir. Ancak bu terimler yer
salıın ne anlama geldiini tam olarak açıklayamadıkları gibi, nerede ba˛layıp
-
alıyor .
veya kötünün, arzu edilen bir durumla arzu edilmeyen durumun ne olduunun
-
}
Tıbbi model, hastalık (illness, disease) ve ki˛ilerin fonksiyonlarını tam
olarak yerine getirebilmeleri konularında odakla˛maktadır. Holistik model,
Özet
olarak
ki˛iyi fiziksel, ruhsal ve sosyal salık yönünden bir bütün olarak ele
almaktadır. › y i l ik modeli salıkla i l g i l i sübjektif deerlendirmelerle beraber =
normalden daha iyi olma durumuyla ilgilenmektedir. Çevre modeli ise çevreyle
olan optimal ili˛kileri tanımlamaktadır. Yukarıda kısaca bahsedilen bu
tanımların her biri önemlidir ve salıın nasıl ölçüleceini direkt olarak
etkilemektedir.
3.1. Tıbbi Model
Tıbbi modelin salık tanımı özellikle tıp ile ura˛anlar arasında en yaygın
Larson
kabul gören tanım niteliindedir. Bu model, salıın tanımını sadece hastalıın
(disease) yani vücudun herhangi bir yerinde bir dizi semptom ve i˛aretlerle
Hastalığın
olmaması
kendini belli eden, bazı patolojik bulguların ya da anormalliklerin (Tatar, Tatar
sağlık
= =
sınıflandırmalar
Bu modele göre; ki˛ileri, sahip oldukları fonksiyonelliklerinin ve
|
sakatlıklarının derecelerine göre sınıflandırma yapmak m ü m k ü n olmaktadır
(Larson 1991). Bu sınıflandırmalar;
• tedavi edilebilen durumlar, yapılmakta
• hastalıa (disease) ve salık statüsündeki bozulmalara ramen, k i ˛ i l e r i n
fonksiyonlarını yerine getirebildii durumlar,
• ki˛ilerin fonksiyonlarını birtakım kısıtlamalar ile yerine getirebildii
durumlar,
• birtakım aktivitelerde kısıtlılıkla r olmasına ramen ki˛ilerin kendi kendine
yetebildii durumlar,
• ki˛ilerin kendi kendilerine yetemedii durumlar olarak ifade edilmektedir.
56 Hacettepe Salık ›daresi Dergisi, Cilt: 4, Sayı: l (Sonbahar 1999)
{
dei˛iklik göstermektedir. Buna göre hastalıklar enfeksiyon ve bula˛ıcı
hastalıklar olarak sınıflanabildii gibi, hastalık kavramına balı olarak yapılan -
açıklamalar ile salık, öldürücü olmayan hastalıklar, akut ve ya˛a balı olarak
salık statüsünün bozulması ve kronik hastalıklar gibi fonksiyonel bir biçimde
de sınıflandırılabilmektedir. Bu kronik hastalıklar, 20. yüzyılda geli˛mi˛ ve
geli˛mekte olan ülkelerde yaygın bir biçimde görülmektedir. Tıbbi modelde sağlık sev!yes!n!n
hastalıkların sınıflandırılması, ölümden optimum salık durumuna kadar
uzanan geni˛ bir yelpazede salık seviyesinin ölçülmesine izin vermektedir.
] ölçülmes!
ölüm
Tıbbi model son yıllarda aktivitelerdeki sınırlılıkları, yetersizlii ve sağlık _
/
ve mortaliteyi içermektedir (Larson 1991). Mortalite ve morbidite
istatistiklerinin geli˛tirilmesinde salıın negatif yönden tanımlanmasının rolü
büyüktür. Salıın negatif yönden tanımlanması, ölçülmesinde de hastalıın =
esas alınması sonucunu dourmu˛ ve bunun sonucunda da mortalite ve
morbidite istatistikleri yoluyla bir toplumun ne kadar salıklı veya ne kadar
salıksız olduu konusunda karara varılma yoluna gidilmi˛tir. Ancak mortalite
göstergesi dei˛ik ya˛ gruplarına, dei˛ik hastalıklara ve cinsiyete göre
hesaplanabilmesine kar˛ın, bugün bir çok toplumda enfeksiyon hastalıklarının
{
önlenip, ya˛am ko˛ullarının geli˛mesi sonucunda ölüm oranlarının azalması
yeters!zl!ğ!n!n
nedeniyle güncelliini kaybetmi˛tir. Morbidite verileri ile de bir toplumda
mevcut hastalıkların yapısı ve miktarı konusunda önemli bilgiler sebepler!
salanabilmesine ramen, bu veriler eksik olması ve hastalıkların ciddiyeti ve
hastanın faaliyetlerinin ne ölçüde sınırlandıı konusunda tam anlamıyla fikir
vermedii için yetersiz kalmaktadır (Tatar, Tatar 1997).
ELEŞTİRİ
/
Tıbbi modele yönelik en önemli ele˛tiri Ivan Illich tarafından
yöneltilmektedir. Buna göre Illich, modern tıpta meydana gelen uygulamaların
(örnein, gereksiz yere ameliyatların yapılması veya hastalıkların tedavi
edilmesi amacıyla kullanılan ilaçların yan etkileri) ki˛ilerin hastalanmasına ve
salık statüsünün bozulmasına neden olduunu savunmaktadır (Seedhouse
1986). Ayrıca tıbbi model, koruyucu salık hizmetlerini ve bunun hastalıkları
ve sakatlıkları önleyici çabalarını görmezlikten gelmekte ve ihmal etmektedir.
Ele˛tirilen bir dier nokta, modelin sosyal yönden salıa ve ki˛ilerle kar˛ılıklı
Kavramsal A çıdan Salık 57
Helistik model, salıı bir insanın bütünüyle salıklı olma hali olarak -
Tıbb! model
fiziksel salıkla beraber aynı zamanda salıın sosyal ve ruhsal yönlerini de
içerecek ˛ekilde- tanımlamaktadır. Bu model salıı, tıbbi model gibi hastalık negat!fler
ve zayıflık gibi negatif açıdan ele alma yerine, salıın pozitif yönü ve iyilik burada
hali gibi kavramlar üzerinde odakla˛maktadır. Bu modeldeki salık tanımı daha daha !deal!st
idealist bir tanım niteliindedir. Buna göre pozitif açıdan salık; iyilik hali, b!r
ve poz!t!f
etkililik ve çalı˛maya duyulan isteklilik olarak tanımlanmaktadır (Larson
tanım var
1991). Bu model içinde en yaygın kullanım bulan salık tanımı DSÖ'nün
.
1950'li yıllarda ortaya koyduu tanımdır. Daha önce de belirtildii gibi DSÖ, DSÖ tanımı
-
salıı "sadece hastalık ve sakatlıın olamaması deil, fiziksel, ruhsal ve sosyal
yönden tam bir iyilik hali" olarak tanımlamaktadır (Larson 1991:7).
DSÖ'nün tanımı çerçevesinde salıı ölçmek için çe˛itli modeller
geli˛tirilmi˛tir. Bunlardan bir tanesi Wolinsky ve Zusman'ın modelidir. Bu Wol!nsky ve
modele göre, fiziksel salık tıbbi açıdan ölçülmektedir. Sosyal salık ise görev Zusman
ve rol performansı açısından ele alınmakta, ruhsal salık da bireylerin genel
mutluluu ˛eklinde deerlendirilmektedir (aktaran Larson 1991).
Breslovv ise DSÖ'nün tanımında yer alan boyutlar ile i l g i l i birtakım
ölçümleri kullanmı˛tır. Buna göre fiziksel salık, sadece enerji düzeyini, Breslau
semptomları, kronik durumları, sakatlık ve yetersizlii temel alan yedi
kategoriyi içermektedir. Ruhsal salık ise be˛ tanesi negatif ve üç tanesi de
pozitif duygulara dayanan sekiz maddelik bir indeks kullanılarak ölçülmekte ve
bunlar da çalı˛abilme durumu, medeni durumla ilgili tatmin, sosyalle˛me ve
toplum katılımı olarak ifade edilmektedir. Bu bahsedilen ve örnekleri
çoaltılabilecek dier çalı˛malar DSÖ'nün tanımında yer alan boyutları
ölçmeye yönelik bir çok ölçümün yapıldıı sonucunu ortaya çıkarmaktadır
(aktaran Larson 1991).
DSÖ'nün tanımı, tanım içinde yer alan boyutların ölçülmesinin mümkün DSÖ
olamayacaı (Larson 1991) ve ula˛ılması zor ve oldukça yüksek hedefler
belirlenmesi ve idealist olması nedeniyle (Aggleton 1990) ele˛tiriye
uramı˛ken, günümüzde geni˛ ölçüde kabul gören bir nitelik ta˛ımaktadır.
} Eleşt"r"
ölçüleb!lmes!
→ Tanımda alan ter!mler!n
yer
gerek!r kabulü !ç!n
58 Hacettepe Salık ›daresi Dergisi, Cilt: 4, Sayı: l (Sonbahar 1999)
{
/ manevi (spiritual) salık ve ekonomik iyilik hali gibi bireysel salık ile ilgili
boyutlara yer verilmemektedir (Larson 1991).
DSÖ'nün tanımına yönelik olarak yapılan bir dier ele˛tiri, algılanan iyilik
!y!l!k halinin salık statüsünü gerçekten iyi bir biçimde yansıtıp yansıtmadıı
yönündedir. Çünkü iyilik hali olarak ifade edilen kavram yoksulluk, i˛sizlik,
hal! →
kültürel normlar, ailevi ili˛kiler, politik rejimler ve sava˛lar gibi iyilik halini
kavram ,
azaltan bir çok faktörden etkilenmektedir. Bu nedenle iyilik hali kavramının
tanımlanması ve ölçülmesi oldukça zordur (Robinson, Elkan 1996).
Bir dier ele˛tiri, salıın farklı kültürlerde farklı ˛ekillerde tanımlandıına
farklı ve bundan dolayı DSÖ'nün tanımının uluslararası düzeyde ba˛vurmak için
kültürler oldukça geni˛ ve kapsamlı olduuna i˛aret etmektedir (Larson 1991). Ki˛ilerin
fiziksel iyilik, sosyal iyilik hali ve ruhsal iyilik hali ile ilgili görü˛leri
birbirinden farklı olduu için hangi ko˛ullar altında ideal bir salık durumunun
yakalanacaı konusunda da bir netlik bulunmamaktadır. Bu durum da, herkese
salık amacının gerçekle˛mesini zorla˛tırmaktadır (Seedhouse 1986).
sakatlık Bu tanımın ele˛tirilen bir dier yönü ise; salıın, hastalık (disease) ve
sakatlıın yokluundan çok daha geni˛ kapsamlı bir kavram olarak ele a l ı n m ı ˛
= olmasıdır. Buna göre; eer ki˛inin herhangi bir fiziksel veya ruhsal hastalıı
(disease / illness) ya da herhangi bir sakatlıı varsa o ki˛inin salıklı olarak
nitelendirilemeyecei belirtilmektedir. Hatta ki˛ilerin, herhangi bir sosyal
sürekl! problemin varlıından ˛ikayetçi olmaları halinde bile salıksız olarak ifade
edileceklerinden bahsedilmektedir. Bu durumda dünyadaki bir çok insan belki
sağlıksızlık de herkes sürekli olarak salıksız diye nitelendirilecektir (Seedhouse 1986).
Ele˛tirilen bir dier nokta, ideal salık durumundan bahsederken bu
durumun spesifik ve tanımlanabilir bir durum gibi ifade edilmesinin doru
olmadıı yönündedir. ›deal salık durumuna sahip olan bir insanın neye
benzeyecei, nasıl ifade edilecei (erkek mi-kadın mı, 20 ya˛ında mı yoksa- 65
ya˛ında mı, siyah mı- beyaz mı vb.) konusunda birtakım güçlükler
bulunmaktadır. Burada belirtilmesi gereken nokta; insanların farklı vücut
Kavramsal Açıdan Salık 59
]
›yilik modeline göre yüksek i y i l i k hali, ki˛ilerin fonksiyonlarını yerine
getirebilmeleri için yüksek bir potansiyele sahip olmalarını ve fonksiyonduk Açıklama
sürecinde ya da dier bir deyi˛le görevleri yerine getirme sürecinde bireyin
vücut, akıl ve ruh olarak bütünle˛mesini ve bu ˛ekilde hareket etmesini
içermektedir. Bu modelde bireyi sürekli olarak mükemmele doru giden ve
geli˛en bir sistem olarak görme eilimi sözkonusudur (Larson 1991).
›yilik modelinin ele˛tirisine gelince; ki˛ilerin sübjektif algılamalarının !y!
ölçülmesinde güçlüklerle kar˛ıla˛ılacaına i˛aret edilmektedir. Bunun Eleşt"r"s"
temelinde yatan faktör olarak da ki˛ilerin i y i l i k hali ile i l g i l i tercihlerinin ve
60 Hacettepe Salık ›daresi Dergisi, Cilt: 4, Say ı: l (Sonbahar 1999)
öf
bireylerin davranı˛larını ve sistemleri geni˛ bir çevre içinde analiz etmektedir.
Bu modeldeki salık tanımı, oldukça geni˛ ve evrensel bir tanım niteliini
ta˛ımakta ve salıı olabildiince eksiksiz bir biçimde tanımlamaya
çalı˛maktadır (Larson 1991).
Çevre modelinde özellikle vurgulanması gereken nokta; hiç kimsenin
çevreden ya da dier bir deyi˛le dünyadan tam anlamıyla soyutlanmasının
mümkün olmadııdır. Çünkü bütün insanlar içinde ya˛adıkları ortamı
etkiledikleri gibi aynı zamanda, sürekli olarak dei˛en çevreden ve dünyadan
etkilenmektedir (Seedhouse 1986).
Çevre modeli çok sayıda tanımla açıklanmaktadır. Buna göre Wylie
(aktaran Larson 1991) salıı, canlı varlıın, organizmanın çevresine uyum Wyl!e
salayabilmesi için gösterdii sürekli olarak devam eden mükemmel bir uyum,
adaptasyon olarak tanımlamaktadır. Bunun aksine hastalık ise, hatalı bir durum
ve uyumsuzluk olarak nitelendirilmektedir. Romana (aktaran Larson 1991) ise
salıı, organizmanın a˛ırı arıdan, rahatsızlıktan, yetersizlikten veya normal
faaliyetlerini de içerecek ˛ekildeki kısıtlamalardan etkilenmeyecek ˛ekilde bir
denge kurabilme ve sürdürebilme kapasitesi olarak tanımlamaktadır. Sigerist'in
(aktaran Larson 1991) salık tanımı ise, ya˛ama kar˛ı mutluluk dolu tavırlar ve
hayatın ki˛inin önüne koyduu sorumlulukları mutlu ve anlayı˛lı bir biçimde
kabul etme ˛eklindedir.
Son zamanlarda tıpta meydana gelen ilerlemelerin, ki˛ilerin salık statüleri
üzerinde beklenilenden daha az etkiye sahip olduunun ortaya çıkması, buna
kar˛ılık eitim, sosyo-ekonomik ko˛ullar ve çevre ˛artlarındaki ilerlemelerin
Kavramsal Açıdan Salık 61
'›ngilizce'de "disease" ve "illness" kavramları arasında net bir ayırım vardır. Disease
vücudun herhangi bir yerinde bir dizi semptom ve i˛aretlerle kendini belli ederi, bazı patolojik
bulguların ya da anormalliklerin olmasıdır, illness ise patolojik anormalliin sonucu olabilen ya
da olmayan, birey tarafından ya˛anan sübjektif bir durumdur. Yani illness bireyin kendini hasta
hissetmesi olarak tanımlanabilir ve patolojik etkilere kar˛ı davranı˛ları ve hisleriyle ilgilidir.
›ngilizce 'deki bu netlie kar˛ılık Türkçe 'de hastalık terimi her iki kavram için de
kullanılmaktadır (Tatar, Tatar 1997).
KAYNAKLAR
1. Aggleton P. (1990) Health. J&L Composition Ltd., London..
2. Badura B. and Kickbusch I. (1991) Health Promotion Research: Towards A
New Social Epidemiology. WHO Regional Publications. European Series No:37.
3. Bowling A. (1991) Measuring Health. Öpen University Press, Milton Keynes.
4. Dever A.G.E. (1991) Community Health Analysis: Global Awareness at the
Local LeveL Second Edition. An Aspen Publication, Gaithersburg, Maryland.
62 Hacettepe Salık ›daresi Dergisi, Cilt: 4, Sayı: l (Sonbahar 1999)