You are on page 1of 3

‫‪El-KULûBÜ’D-DÂRİA’DAN BAZI SEÇME DUALAR-7‬‬

‫*)‪(Üveys el-Karnî Hazretlerinin Duası‬‬

‫َالّٰل ُه َّم َص ِّل َعَلى َس ِّيِد َنا ُمَح َّم ٍد َو َعَلى ٰأِل َس ِّيِد َنا ُمَح َّم ٍد َو َباِر ْك َو َس ِّلْم * َو ِبَك َأْس ـَتِغيُث َفَأِغ ْثِني * َو َعَلْي َك َتَو َّك ْلُت َف اْك ِفِني *‬
‫َي ا َك اِفي اْك ِفِني اْلُم ِه َّم اِت ِفي َأْم ِر الــُّد ْنَيا َو اٰأْلِخ َر ِة * َو َي ا َر ْح ٰم َن الــُّد ْنَيا َو اٰأْلِخ َر ِة َو َر ِح يَم ُه َم ا * َأَن ا َعْب ُد َك ِبَباِب َك ‪َ ،‬س اِئُلَك‬
‫ِبَباِبَك ‪َ ،‬ذِليُلَك ِبَباِبَك ‪َ ،‬أِس يُر َك ِبَباِبَك ‪َ ،‬ض ِعيُفَك ِبَباِبَك ‪ِ ،‬م ْس ِكيُنَك ِبَباِبَك ‪ُ ،‬مْف ِلُس َك ِبَباِبَك َيا َر َّب اْلَعاَلِم يَن ‪َ ،‬الَّط اِلُح ِبَباِب َك َيا‬
‫ِغ َي اَث اْلُمْس َتِغيِثيَن ‪َ ،‬م ْه ُم وُم َك ِبَباِب َك َي ا َك اِش َف ُك ُر وِب اْلَم ْك ُر وِبيَن ‪َ ،‬عاِص يَك ِبَباِب َك َي ا َط اِلَب اْلَب اِّر يَن ‪َ ،‬اْلُم ِق ُّر ِبَباِب َك َي ا‬
‫َأْرَح َم الَّر اِح ِم يَن ‪َ ،‬اْلَخ اِط ُئ ِبَباِب َك َيا َغ اِفَر اْلُم ْذ ِنِبيَن ‪َ ،‬اْلُم ْعَت ِر ُف ِبَباِب َك َيا َر َّب اْلَع اَلِم يَن ‪َ ،‬الَّظاِلُم ِبَباِب َك َيا َم ْأُموَل الَّظاِلِم يَن ‪،‬‬
‫َاْلُم ِس يُء ِبَباِب َك ‪َ ،‬اْلَب اِئُس اْلَخ اِش ُع ِبَباِب َك ‪ِ ،‬اْرَحْم ِني َي ا َم ْو اَل َي َأْنَت اْلَغ اِفُر َو َأَن ا اْلُم ِس يُء َفَه ْل َيْر َح ُم اْلُم ِس يَء ِإاَّل اْلَغ اِفُر *‬
‫ِل‬ ‫ِإ‬
‫َمْو اَل َي َمْو اَل َي َأْنَت الَّر ُّب َو َأَنا اْلَعْبُد َفَه ْل َيْر َح ُم اْلَعْبَد اَّل الَّر ُّب * َمْو اَل َي َم ْو اَل َي َأْنَت اْلَم ا ُك َو َأَنا اْلَمْم ُل وُك َفَه ْل َيْر َح ُم‬
‫اْلَمْم ُلوَك ِإاَّل اْلَم اِلُك * َمْو اَل َي َمْو اَل َي َأْنَت اْلَعِز يُز َو َأَنا الَّذ ِليُل َفَه ْل َيْر َح ُم الـَّذ ِليَل ِإاَّل اْلَعِز يُز * َم ْو اَل َي َم ْو اَل َي َأْنَت اْلَق ِو ُّي‬
‫َو َأَنا الَّض ِعيُف َفَه ْل َيْر َح ُم الَّض ِعيَف ِإاَّل اْلَق ِو ُّي * َم ْو اَل َي َم ْو اَل َي َأْنَت اْلَك ِر يُم َو َأَنا الَّلِئيُم َفَه ْل َيْر َح ُم الَّلِئيَم ِإاَّل اْلَك ِر يُم *‬
‫ِن‬
‫َم ْو اَل َي َم ْو اَل َي َأْنَت الـَّر َّزاُق َو َأَن ا اْلَم ْر ُزوُق َفَه ْل َيْر َح ُم اْلَم ْر ُزوَق ِإاَّل الـَّر َّزاُق * َم ْو اَل َي َم ْو اَل َي َأْنَت اْلَغَّف اُر َو َأَن ا اْلُم ْذ ُب‬
‫َفَه ْل َيْر َح ُم اْلُم ْذ ِنَب ِإاَّل اْلَغَّف اُر *‬
‫ِإٰلِه ي َأْنَت اْلَح َّناُن َو َأْنَت اْلَم َّناُن * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ِم ـْن ُظْلَم ِة اْلُقُب وِر َو ِض يِق َه ا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ِع ْنَد ُس َؤ اِل ُمْنَك ٍر‬
‫ِم‬ ‫ٍم‬ ‫ِع‬
‫َو َنِكيٍر َو َهْيَبِتِه َم ا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ْنَد َو ْح َش ِة اْلُق ُب وِر َو َض ْغِط َه ا َو ِش َّد ِتَه ا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ِفي َيْو َك اَن ْق َد اُر ُه‬
‫ّٰل‬
‫َخ ْم ِس يَن َأْلَف َس َنٍة * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم ُيْنَف ُخ ِفي الُّص وِر َفَف ِز َع َمْن ِفي الَّس َم اَو اِت َو َمْن ِفي اَأْلْر ِض ِإاَّل َمْن َش اَء ال ُه‬
‫* ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم ُز ْلِز َلِت اَأْلْرُض ِز ْلَز اَلَه ا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم َنْط ِو ي الَّس َم اَء َك َطِّي الّس ِج ِّل ِلْلُك ُتِب * ِإٰلِه ي‬
‫ِإٰل‬ ‫ِلّٰل ِه ِح ِد‬
‫اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم ُتَب َّد ُل اَأْلْرُض َغْيَر اَأْلْر ِض َو الَّس َم اَو اُت َو َبـ ـَر ُزوا اْلَو ا اْلَق َّه اِر * ِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم َيْنُظ ُر‬
‫ّٰل‬
‫اْلَمْر ُء َم ـا َقَّد َم ْت َيَد اُه َو َيُقوُل اْلَك اِفُر َيا َلْيَتِني ُك ْنُت ُتَر ابًا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم اَل َيْنَف ُع َم اٌل َو اَل َبُنوَن ِإاَّل َمْن َأَتى ال َه‬
‫ِئ‬ ‫ِن‬ ‫ِن‬ ‫ِم‬ ‫ٰل‬ ‫ِل‬ ‫ِب‬
‫َق ْلٍب َس يٍم * ِإ ِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َيْو َم ُيَن اَد ى ْن ُبْطَن ا اْلَع ْر ِش َأْيَن اْلَعاُص وَن َو َأْيَن اْلُم ْذ ُبوَن َو َأْيَن اْلَخ ا ُنوَن َو َأْيَن‬
‫اْلَخ اِس ُر وَن * ِإٰلِه ي َأْنَت َتْع َلُم ِس ِّر ي َو َعاَل ِنَيِتي َفاْقَبْل َم ْع ِذ َر ِتي‪َ ،‬و َتْع َلُم َح اَج ِتي َفَأْع ِط ِني ُس َؤ اِلي *‬
‫ِم‬ ‫ِة‬ ‫ِم‬ ‫ِع ِن‬ ‫ِة‬ ‫ِم‬
‫ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ْن َك ْثَر الـُّذ ُنوِب َو اْل ْص َيا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ْن َك ْثَر الُّظْلِم َو اْلَج َف ا * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ْن‬
‫َتَغُّي ِر َح اِلي * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ِم ْن َنْف ِس ــي اْلَم ْط ُر وَد ِة * ِإٰلِه ي اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن ِم ْن َنْف ِس ي اْلَم ْطُبوَع ِة ِفي اْلَه َو ى * ِإٰلِه ي‬
‫ِن‬ ‫ّٰل‬ ‫ِل‬ ‫ِغ ِع‬ ‫ِغ ِن‬ ‫ٍه ِم‬ ‫ِم‬
‫اَأْلَم اَن اَأْلَم اَن َن اْلَه َو ى * ِإٰلِه ي آ َن اْلَه َو ى‪َ ،‬أ ْث ي َي ا ُم يُث ْن َد َتَغُّي ِر َح ا ي * َال ُه َّم ِإِّني َعْب ُد َك اْلُم ْذ ُب اْلُم ْج ِر ُم‬
‫اْلُم ْخ ِط ُئ ‪َ ،‬أِج ْر ِني ِم َن الَّناِر َيا ُمِج يُر َيا ُمِج يُر َيا ُمِج يُر * َالّٰل ُه َّم ِإْن َتْر َحْم ِني َف َأْنَت َأْه ٌل َو ِإْن ُتَع ِّذ ْبِني َفَأَنا َأْه ٌل‪َ ،‬ف اْرَحْم ِني َيا‬
‫َأْه َل الَّتْق َو ى َو َأْه َل اْلَم ْغِف َر ِة َيا َأْرَح َم الَّر اِح ِم يَن َو َيا َخ ْيَر الَّناِص ِر يَن * َحْس ِبَي الّٰل ُه َو ِنْع َم اْلَو ِكيُل‪ِ ،‬نْع َم اْلَمْو َلى َو ِنْع َم الَّنِص يُر *‬
‫َو َص َّلى الّٰل ُه َعَلى َخ ْيِر َخ ْلِقِه ُمَح َّم ٍد َو َعَلى ٰأِلِه َو َأْص َح اِبِه َأْج َم ِعيَن *‬
***
Allahım! Yüce huzurunda içimi dökmeyi diliyorum; müsadeni istirham ediyor, Senin en
son ve en büyük elçin Hazreti Muhammed’e ve aile efradına salât ü selam ederek
başlıyorum.
Rabbim, Senin yardımına müracaatta bulunuyor ve Sana tevekkül ediyorum. Ne olur,
ne dünya ne de âhiret meselelerinde beni aczım, fakrım ve çaresizliğimle başbaşa bırakma!
Ey buraların ve ötelerin Rahman ve Rahîm Rabbi! İşte kulluğumla kapına geldim ve
huzurunda dileniyorum.. zelîlim.. esirinim.. zayıfım.. muhtacım.. iflas etmiş bir çaresizim, ey
bütün kâinatı yaratıp arızasız devam ettiren Rabbim!
Bahtsızım ama kapındayım ey yardım talebinde bulunanların taleplerini karşılayan
Sultanlar Sultanı!
Gamlıyım, kederliyim fakat kapındayım, ey tasalı gönüllerin hüznünü gideren Hilm
Sahibi!
İsyankarım lâkin Senin istediğin iyi ve sadık kimselerden olabilmeyi umarak kapına
geldim. Geldim ve günahlarımı huzurunda ikrar ediyorum ey Erhamürrâhimîn!
Hatalarımın farkında olarak kapına dayandım ey günahları mahvedip günahkar kullarını
affeden Rabbim!
Kusurlarımı ve affına olan ihtiyacımı huzurunda bir kez daha itiraf ediyorum ey
Rabbülâlemîn!
Nefsine zulmetmiş bir zavallı olarak kapının tokmağına dokunuyorum ey zulmedenlerin
bile rahmetini umduğu Rabbim!
Çok cürümler işledim; acınacak bir halim var. Ben de yüce divanında yere
kapaklanıyor, boynumu büküyorum.
Yüce Mevlâm! Merhametini esirgeme n’olur! Ben günahkarım, Sense bağışlayansın!
Günahkar kulları Senden başka kim bağışlayabilir?!
Mevlâm, Mevlâm! Sen yüceler yücesi yegane Rabbsın, bense zavallı bir abdim! Abdine
Rabbinden başka kim merhamet edebilir?!
Mevlâm, Mevlâm! Sen her şeyin sahibi olan Mâlik-i Hakîkîsin; bense Senin nihayetsiz
mülkünde zavallı bir köleyim! Bir köleye onun Sahibinden başka kim şefkat gösterebilir?!
Mevlâm, Yüce Mevlâm! Azîz olan Sensin, bense zelîlim. Zelîlleri düştükleri zilletten Azîz
olandan başka kim çıkarabilir?!
Mevlâm, Mevlâm! Gerçek güç ve kuvvetin hakikî sahibi Sensin. Bense pek zayıf ve
güçsüzüm. Zayıf ve güçsüzlere, Güç ve Kuvvet Sahibinden başka kim inayet edebilir?!
Mevlâm, Mevlâm! Kerem Senin şanındır; Kerîm de yalnız Sensin. Bense serseri bir
zavallıyım. Düşmüşlere Kerem Sahibinden başka kim lütufta bulunabilir?!
Mevlâm, Ulu Mevlâm! Rızık hazinelerinin sahibi, Rezzâk-ı Hakîkî Sensin. Bense Senin
rızkına her zaman muhtacım! Beni Senden başka kim doyurabilir ve kim rızıklandırabilir?!
Mevlâm, Yüce Mevlâm! Sen büyük günah irtikap edenleri bile bağışlayan affı pek bol
Gaffâr u Rahîmsin. Benim gibi ömrünü isyan vadilerinde tüketmiş bir günahkarı affına hudut
olmayan Senden başka kim affedebilir ki?!
Ya Rabbî ve Yâ İlâhî! Nihayetsiz şefkat ve merhametin sahibi Hannân, sonsuz
nimetleriyle topyekün varlığa ihsan üstüne ihsanda bulunan Mennân Sensin. Ben de aczimi,
fakrımı şefaatçi kılıp kabrin zulmetinden ve darlığından rahmetinin enginliğine sığınarak el-
emân, el-emân diyor, Senden eman dileniyorum.
Münker ve Nekîr’in cevabı çok zor sorularına ve yürekleri hoplatan mehabetlerine karşı
el-emân, el-emân!
Kabrin vahşetine, presleyiciliğine ve bütün zorluklarına karşı el-emân, el-emân!
Uzunluğu elli bin sene olan bir günün azabından el-emân, el-emân!
Senin sıyanet buyurdukların dışında yerde ve göklerdeki herkesin korkudan
yüreklerinin ağzına geleceği, Sur’un üflendiği o günün dehşetinden el-emân, el-emân!
Arzın müthiş bir zelzeleyle sarsıldığı.. göklerin yazı kağıtlarının dürüldüğü gibi
dürüldüğü.. yeryüzünün ve semaların alt-üst edilip başka bir âleme tebdîl edildiği.. bütün
insanların kabirlerinden kalkıp Sen’in huzuruna çıkarıldıkları.. herkesin dünya hayatındayken
yapıp ettiği şeylerin önüne serileceği ve kafirlerin, ‘Ah, keşke toprak olsaydım!’ diyecekleri
günün ürperticiliğinden el-emân, el-emân!
Malın-mülkün, evlâd ü iyâlin hiçbir fayda vermeyeceği, sadece selîm bir kalble yüce
huzura gelenlerin kurtulabileceği.. arşın derinliklerinden, ‘nerede dünya hayatını isyan
derelerinde, cürüm vadilerinde geçirenler? Nerede Allah’a verdikleri söze ihanet edenler ve
ömrü bir kayıptan ibaret olanlar?’ diye nida edildiği günün eleminden ve ızdırabından el-
emân, el-emân!
Rabbim! Yüceler Yücesi Rabbim! Gizlimi de açığımı da bilen Sensin! Lütfen beni mazur
gör ve tevbemi kabul buyur! Benim Senin rahmetine, merhametine, şefkatine, inayetine,
sıyanetine, hıfz u riayetine ne kadar muhtaç olduğumu biliyorsun. Ne olur dileğimi yerine
getir ve beni haybet ve hüsrana uğratma!.
Ya Rabbelâlemîn ve Ya Erhamerrâhimîn ve Yâ Ekramelekramîn!
Hadd ü hesaba gelmez günahlarımdan ve isyanlarımdan da yine Senin afv u mağfiret
deryana iltica ediyor ve yine el-emân, el-emân diyorum.
Bilerek ya da bilmeyerek işlediğim zulümlerden ve başkalarına verdiğim eziyetlerden
dolayı da el-emân, el-emân!
Konumumu, duruşumu, istikametimi koruyamayıp yaptığım yalpalar için de el-emân,
el-emân!
Heva ve heveslerin oyuncağı haline gelmiş nefs-i emmaremin
yaptıklarından/yaptırdıklarından el-emân, el-emân!
Rabbim! Merhameti sonsuz Rabbim! Onu yoldan çıkaran kirli arzulardan, mülevves
düşüncelerden de ‘of!’ ediyorum!
Ayaklarımın kaymasına, kalbimin kararmasına, düşüncelerimin bulanmasına karşı
Senin inayet ve sıyanetini dileniyorum.
Ya Rabbî! Günahlarım, cürümlerim, hatalarım olsa da ben Senin kulunum. Ey
sevdiklerini Cehennem azabından koruyan Rahman ü Rahîm! Ateşe düşmekten beni de
koru!
Allahım! Şayet merhametinle muamelede bulunup beni affedecek olursan, o Senin
şanındandır ve Sana da o yaraşır. Yok eğer azap edecek olursan ben de ona fazlasıyla layık
ve müstehakım. Öyle olsam da Senin beni affedeceğine olan inancım katî, ümîdim de
tamdır; zira Sen düşenlerin günahlarını bağışlama şanına en çok yaraşan yegane Zat’sın. Bu
kıtmir kulunu da bağışla ey Merhametlilerin En Merhametlisi ve ey Yardım Edenlerin En
Hayırlısı!
Allah yeter ve O’ndan güzel vekîl de yoktur. O’nun dostluğu da bambaşka yardımı da
bambaşkadır.
Yüce Rabbim! İnsanların en hayırlısı olan Habîbin Hazreti Muhammed’e, âline ve
ashabına salât ü selam ederek bu dileklerimi gerçekleştirmeni Senden niyaz ediyorum!
Lütfen beni ulu dergahının kapısından geri boş çevirme!...

You might also like