You are on page 1of 21

1

00:00:03,003 --> 00:00:13,116


Adlandırılamayan, ebediyen gerçek olandır.
adlandırma tüm belirli şeylerin kökenidir

2
00:01:07,080 --> 00:01:10,664
Sizlere saygılarımla bir şeyi hatırlatmama izin verin.

3
00:01:12,750 --> 00:01:17,457
Yaşam ve ölüm üstün bir öneme sahiptir.
Zaman çabucak akıyor

4
00:01:24,395 --> 00:01:30,863
ve biz fırsatı kaçırdık
Her birimiz uyanış için çaba göstermeliyiz.

5
00:01:38,878 --> 00:01:42,034
Uyan Dikkatini topla

6
00:01:47,105 --> 00:01:53,452
Hayatından vazgeçme.

7
00:04:15,479 --> 00:04:22,190
İnsanlık maddesel dünyanın derinliklerine indi.
köklerini varlığımızın zihinsel ve fiziksel katmanlarına yerleştirdik.

8
00:04:27,271 --> 00:04:30,377
Carl Jung' ın cümlesine göre ''
Cennete ulaşmak için köklerini cehenneme uzatmalısın.

9
00:04:34,872 --> 00:04:40,099
Babilin cehenneminin ötesinden
dönüşüm, başkalaşım ve yeni bir insan potansiyeli geliyor.

4:52
Doğu gelenekleri der ki, uyanış nilüferi samsara çamurunda büyür.
5:00
acıdan büyür..
5:12
Hıristiyanlık cennet bahçesi aden' den kovulmayı tarif eder.
ezoterik terimle bu bireysel benlik veya kişisel iradenin yaratılmasıdır.
5:24
Bu, Tanrı'nın iradesinden ayrıdır. Bu ayrı benlik ile birlikte
5:31
dışsal bir düşünce dünyasının ortaya çıkışı vardır.
sınırlı benlikten ayrı görünen bir form dünyası.
5:41
Karakter veya ego, bir şeyleri takip etme veya arzulama kalıplarından oluşur.
5:47
dışsal düşüncenin yansıttığı dünyada. Arzu ettiğimiz dışsal şeyler,
5:55
iyi ve kötüyü bilme ağacının ya da dualite ağacının meyveleridir.
6:06
Asıl günah , egosal veya dualist bilincin arzularıdır diyebiliriz.
6:17
bu mayadır, insanlığın şu anda içinde bulunduğu durum.
6:26
Dış meyvenin peşinden gitmek, ıskalamak, şimdiyi kaçırmak demektir.
6:36
Tarihsel olarak, ara sıra ender uyanışlar yaşanılmış nadir olarak insan bilincinde
çiçeklenmeler olmuştur.
6:44
Azizler, yogiler, bilgeler ve bilgelik bekçileri. Ama insanlık şimdi bu yolculuğu
birlik bilinciyle yapmak için
6:53
eşsiz bir fırsata sahip; yeni bir bakışla birlikten doğan yeni gerçekliği
paylaşabilir
7:02
yeni dünyayı tekrar keşfederken sınırlı benliğin kolektif rüyasından uyanabiliriz.
7:21
Çoğu insan bu günlerde varlıklarının neredeyse tamamını fiziksel ve zihinsel
katmanlarıyla
7:28
özdeşleşmiş olarak yaşıyor. Daha yüksek boyutların varlığından haberleri dahi yok.
Çoğu insan, doğasında
7:37
aktifleştirilmeyi bekleyen spiritual kapasitelerin olduğunu bilmez veya bunu aklına
getirmez.
7:48
Bu kapasitelerin farkına vararak, varoluşun çok daha ince boyutlarıyla bağlantıda
kurabiliriz
7:54
Aynı zamanda benlik yapımızı gerçek doğamıza geçirgen hale getirirken ; zihnin veya
mayanın tüm katmanlarından bağımsızlaşabiliriz.
8:13
Manevi gelenekleri incelersek tarih boyunca var olan,
8:18
büyük bilgelerin, mistiklerin ve kahinlerin varoluşun sürekliliğini tanımladığını
görürüz.
8:28
Kadim Vedik öğretiler, ruhun beş koshası veya kılıfından bahseder,
8:34
kaba fiziksel ve zihinsel olarak tüm insanlığın bugün içinde yaşadığı koşullu
dünyadan uzanıp,
8:42
enerjik astral ve yüksek zihin alemlerine ve varoluşun arketipsel kalıplarını
içeren
8:49
ince alemlere varır. Ve nihayet, hiçbir düşüncenin veya duygunun olmadığı nedensel
alana varır.
8:56
İlkel farkındalığın gerçekleştirilmesi, ruh içersindeki tanrı bilincinin uyanışı
9:05
tüm bu alemlerin yanılsamasını - mayanın tüm katmanlarını dağıtır.
9:17
Eski geleneklerde bu kabadan inceye, nedensel olana ve bunun sürekliliğini işaret
eden çok sayıda kavramlara ve lehçe yapılarına rastlanılır.
9:30
Bu ister Vedik geleneklerin çakra sistemi veya kosha sistemi veya Taoizm'in
dantiensleri olsun
9:38
değişim alanındaki tüm seviyeler mayadır; gerçek doğamızı bulanıklaştıran sarmal,
9:46
hatta bu yaşamın kendisinin ifadesidir. İnsan yaşamını deneyimlememiz, yaşam
sarmalı aracılığıyla gerçekleşir. Tüm maya seviyeleri
9:58
benlikte boş olduğu anlaşıldığında, tüm dillerin ötesinde, anlaşılmaz bir
dualitesizlik
10:05
veya mistik birlik mümkün hale gelir. Diğer tüm seviyeleri bile halen aşmayı
içerir.
10:44
Henry David Thoreau : çoğu insan sessiz bir çaresizlik içinde yaşar. Sözüyle
ünlüdür.
10:51
Şarkıları içlerinde hala devam ederken mezarlarına giderler.
10:59
Çaresizlikleri, kendilerinin dışında sonsuz bir arayıştan kaynaklanır.
11:04
'şeylerin' peşinde; para, güç, ilişkiler ve başkaları tarafından onaylanmak
11:15
Acı çekmenin kökü, kişinin zihninde şeylere olan bağlılıkları yatar, kendi
içilerinde olan şeylere değil.
11:23
Neye sahip olduğunun bir önemi yok, önemli olan, sahip olduklarınıza olan
bağlılığınızdır.
11:31
Nöroplastisite yoluyla duyusal düzeyde bağlar kurarız.
11:37
Dikkatin verildiği her yerde nöronlar ateşlenir ve zihinde bir program oluşturarak
birbirine bağlanırlar.
11:46
zihnin kendisi olan kalıba doğru bir eğilim gerçekleşir. Bilinçsiz herhangi bi
eğilimimiz veya yaşam biçimimiz
11:55
olduğunda, aslında şeylerin kendilerine bağımlı değiliz. Uyuşturucu bağımlısı
değiliz,
12:03
alkol, seks, yiyecek veya medya değil, bunların içimizde ürettikleri duyumlara
bağlıyızdır.
12:13
Somatik alanı doğrudan gözlemleyerek özgürleşiriz; Bu farkındalığın kök düzeyinde
değişen fenomenler alanıdır .
12:22
Herhangi bir duyumu iyi ya da kötü olarak yargılamadan ya da tepki vermeden sakin
kalırız.
12:30
Özgürleşmek için, süptil iç dünyamıza bilinç getirerek bu bağların nasıl
oluşturulduğunu öğreniriz.
12:40
Zihinsel ve duyusal fenomenleri bir değişim alanı olarak gözlemlemeye başlarız.
12:47
biçim dünyasının özdeşleşmeyi ve çoklu yaratımı beraberinde getirdiği düşüncelere
ve duyulara bağlanmayız.
12:53
Bu değişim alanına "prana" da denir. veya "iç enerji"; içsel canlılık hissi.
13:12
Yeni bir Dünya'ya geçiş, materyalizmin dışına geçiştir. Tanık olduğumuz şey,
13:19
eski paradigmaların ve sonsuz bir şekilde daha fazlasını elde etmek çabalayan
patolojik ajandanın salıverilmesidir.
13:28
Bu süreçte etrafınızda gördükleriniz karanlık bir dünya gibi görünebilir. Çılgınlık
gibi görünebilir.
13:36
Aslında Dünya gezegeninde uyanış tamda böyle görünüyor. Eski kalıpların çözülmesine
tanık oluyorsunuz.
13:46
Birçok insan mevcut siyasi, sosyal, ekonomik ve dini gelişmelerden hayal
kırıklığına uğramaktadır.
13:54
Artık medya endüstrilerinin ve sözde spiritual sistemlerin egosal gündemlerine
güvenmiyorlar.
14:02
Sağlık kurumlarına veya hükümete güvenmiyorlar. insanlık gözünü açtı. Bu
yanılsamayı ortadan kaldırmak, gerçeği görmenin gerekli bir parçasıdır;
14:15
içinde yaşadığımız bu zamanın doğasında var olan ruhsal hastalıkla yüz yüze gelmek
14:24
ve egosal bilinçten çıkmak için. Egosal bilinç derken bilinçsizce işleyen arzu ve
tiksinme kalıplarını kastediyorum;
14:36
mayanın koşullarını yaratan kolektif samskaralar veya koşullu kalıplar
14:43
karakterimizle veya sosyal gruplarla yada kendimizi tanımladığımız herhangi bir
şeyle özdeşlememiz.
14:51
Çeşitli kişilikler ve arketiplerle bu hayatı tüketiyoruz.
14:59
Kişisel kalıplar dünya ile bir arayüzdür - biz bu arayüzden kurtulmak ya da onu yok
etmek istemiyoruz.
15:05
Yol, ben duygumuzun ya da varoluş duygumuzun sınırlı bir biçime bağlı kalmaması
için onunla
15:13
özdeşleşmemekle ilgilidir. Böylece biçim dünyası değiştiğinde acı çekmeyiz.
15:24
İnsan yolu, bebekken annemizle deneyimlediğimiz birlikle bütünleşmiş olan ego-
öncesi varoluştan,
15:30
bir birey yaratılmasına kadar uzanan bir yolculuktur.
15:37
Büyüyoruz, bir karakter yaratıyoruz. Bu, evrimimizin gerekli bir parçasıdır.
15:44
Kişisel farkındalık kazanmak için; bir benlik ya da "ben" duygusu yaratmak için.
15:52
Aslında gelişimimizin ergenlik dönemindeyiz. Egoyla özdeşleşmiş bir seviyedeyiz.
15:59
Ancak kişisel farkındalığın ötesindeki bir sonraki adım, benliğin ben-ötesi
seviyelerini gerçekleştirmektir.
16:06
Ortak bilinç düzeylerini gerçekleştirmek için; çeşitli Logos seviyeleri veya daha
yüksek zihin seviyelerini gerçekleştirmektir.
16:14
Bu dili tercih ederseniz, ruh seviyeleri diyebilirsiniz.
16:20
Merhamet alanımız genişler. Bu sevgi yoluyla bir genişlemedir.
16:32
Egosal bilincin eski kalıplarının bakış açısından, bu parçalanma korkutucu bir
şeydir.
16:38
Eski kalıplara bağlı kalmak, kafa karışıklığı ve acı getirecektir.
16:47
Bu uyanışlar aslında bir tehdit olarak algılanacaktır. Uyanış, bilinenin
parçalanması olduğu için bir kriz olarak görülecektir.
17:02
Şu anda kozadaki başkalaşım geçiren tırtıllar gibiyiz.
17:08
Dönüşümde tırtılın, ne tırtıl ne de kelebek olduğu bir nokta vardır. Bu noktada
metamorfoz geçiren kişiye, eski benlik,
17:21
herşeyini yitirmiş gibi gelebilir. Ama bu sadece sürecin bir parçasıdır.
17:34
İnanç, evrimsel dürtüye teslim olmaktır; Kaynağa doğru ilerlediğimize dair derin
bir idrakdır.
17:43
Kadim ruhani öğretmenlerin maya dediği kolektif yanılsama,
17:49
eski kalıplara olan kolektif bağlılığımıza bağlıdır. İnsan kibrine ; nereye
gittiğimizi, ne yaptığımızı ve kim olduğumuzu bildiğimiz inancına bağlıdır.
18:24
Fransız ressam Paul Gauguin, "Nereden geliyoruz, neyiz ve nereye gidiyoruz?"
18:32
başlıklı tablosuyla ünlüdür. Bu üç soru bir tevazu gerektirir.
18:40
Gerçeği bulmak için ne olduğumuzu bulmak için önce gerçeğe sahip olmadığımızı kabul
etmeliyiz.
18:46
Cevabı bulmak istiyorsak hali hazırda bir cevabımız olmamalı.
18:58
Keşfetmek ve kendimize bakmak için gerçekten istekli olmalıyız.
19:06
Dante'nin "İlahi Komedya" daki yolcu gibi, kişi karanlık bir ormanda kendini tanıma
yolculuğuna başlar, yoldan sapar,
19:19
kaybolduğumuzu fark eder.
19:37
Kadim Vedik geleneklerde varlığın ve oluşun boyutları Shiva ve Shakti ile temsil
edilirdi.
19:48
Arketipsel feminen, aşağı akım veya tezahürün akımı Shakti ile temsil edilir.
19:56
Ruhun biçim dünyasına dönüşmesini simgeleyen aşağıyı gösteren üçgenle temsil
edilir.
20:05
Shiva yukarı akımı temsil eder; kurtuluş akımı.
20:11
Herhangi bir nitelik taşımayan saf farkındalığa işaret eden yukarıyı gösteren
üçgen;
20:17
form dünyasının veya kozmosun ötesinde bir evrim.
20:24
Sınırlı zihinle özdeşleşmiş dualist dünyada faaliyet gösterdiğimiz sürece,
20:31
bu iki akım patikasız bir yol oluşturur. Tezahür akımı ve özgürleşme akımı
içersinde çalışıyoruz,
20:39
çaba ve çabasızlık içinde, hem zamana bağlı hem de zamansız boyuta mesken
tutuyoruz.
20:49
Bu iki boyut ilahi birlik içinde birleştiğinde, bir olarak gerçekleştiğinde, o
Samadhi'dir. Birlik içindeyken
21:03
bunlar bu iki boyutun dengesini ve bir arada varoluşunu temsil ederler.
21:10
Davud'un yıldızı ya da ruhani kalbi temsil eden kadim anahata sembolü gibi ,
vurmadan çıkan ses gibi,
21:17
evreni dans ederek var eden ilkel Aum sesinin üstün kaynağı gibi.
21:26
Samadhi'de varoluşun semavi serenatını duyacağınız söylenir,
21:32
evrensel müzik veya Krishna'nın flütü veya Pisagor'un "kürelerin müziği" dediği
şey.
21:41
Elbette bunların hepsi, varlığınızın derinliklerinden uyanan, sınırlı zihin ve
duyuların ötesindeki bir şeyin metaforlarıdır.
21:58
Nefesi gözlemlemek, chi veya prana ile çalışan duyular gibi pratikler kullanarak
22:05
süptil bedene odaklanan spiritual pratikler var. Teknikler, pratikler ,süreçlerle
yapılan çalışmalar
22:16
sınırlı zihin tarafından öğrenilebilir. Samadhi'yi gerçekleştirmek için sınırlı
zihni doğrudan çalıştıran
22:23
ve bağlayan her şey ''Via pozitiva'' yolunun bir parçasıdır. Buna Shakti yolu
diyoruz.
22:32
Ve tezahür etmiş dünyayı aşmakla ilgili olan spiritual çalışmalar bulunur,
22:38
buna Shiva yolu veya "via negativa " diyoruz. Olmadığımız her şeyi bırakarak, ismin
ve cismin ötesinde ne olduğumuzun farkına varırız.
23:00
Samadhi'ye giden yola meditasyon, kendini sorgulama veya dua gibi birçok isim
verilmiştir.
23:09
Bugün bunları uygulayan çoğu insan sadece birkaç teknik uyguluyor, ancak Samadhi'ye
götüren
23:15
eski meditasyon yöntemi aslında bir aktivite değildir. Bu sizin çaba gösterdiğiniz
23:22
ya da uyguladığınız bir şey değildir, bu aslında meditasyon yapanın, arayanın ya da
çabalayanın durmasıdır.
23:34
Gerçek meditasyon OLAN şeyle ile bütünleşmektir, ve ancak ego meditasyon yapma
girişiminde başarısız olduğunda
23:41
ve kendi sınırlarını fark ettiğinde gerçekleşmeye başlar.
23:48
Ego, yani kendinizi zannettiğiniz SİZ, gerçek meditasyonun gerçekleşmesi için tüm
meditasyon
23:56
girişimlerinde mutlaka başarısız olmalıdır. Gerçeğe ne kadar yaklaşırsak,
Samadhi'ye o kadar yaklaşırız,
24:05
ne kadar az çaba varsa, o kadar az teknik vardır. Tekniklerin hepsi geçmişin bir
parçasıdır.
24:13
Çabayı ve çabalayanı bırakırız. Koşulsuz şimdiki zamana gelebilmek için arayışı ve
arayanı bırakırız.
24:21
Bazı öğretmenler teknikleri aşırı vurgularken, bazıları küçümser. Tekniğin bir
basamak
24:30
olduğunu anlamak önemlidir. Tekniği bırakmak istemiyoruz, ama ona tutunmuyoruz da.
24:55
Samadhi'yi gerçekleştirmenin zaman içinde test edilmiş yolu, uzun süreli ruhsal
uygulamalardan geçer.
25:02
Buna ister meditasyon, kendini sorgulama ya da dua deyin, kişinin içinde uyanması
gereken bir gerçek var.
25:14
2500 yıl önce yoga sutralarını derleyen yogi ve bilge Patanjali,
25:22
yoganın tüm çabasının zihnin girdabını durdurmaya yönelik olduğunu öğretti.
25:30
Buna karmanın sona ermesi; kişinin hayatını yöneten derin bilinçdışı kalıpların
sona ermesi diyebilirsiniz.
25:40
Bu koşullu kalıplara Sanskritçe'de vritti'ler deniyordu. Aynı şekilde
25:47
Zen ustası Dogen, meditasyonun zihnin ve bedenin bırakılması olduğunu söyledi.
25:55
Budizm'de Nirvana veya Nirodha denir; sınırlı bir benlik duygusuyla özdeşleşmeye
26:03
sebep olan sınırlı egosal zihnin dalgalanmalarının sona ermesidir.
26:12
Hıristiyanlıkta aynı kalıcı öğretiye rastlıyoruz, ancak çok farklı bir metaforla,
26:18
tarihte o dönemde yaygın olan bir dil kullanılarak ifade edilmiştir.
26:25
Samadhi'yi Hıristiyan terimleriyle gerçekleştirmek Tanrı'nın Krallığına ulaşmaktır.
Mesih'i idrak ederek günahların bağışlanmasıdır.
26:38
İbranice'de günah kelimesi, kelimenin tam anlamıyla "işareti kaçırmak" anlamına
gelir; şimdiki anı kaçırmak demektir;
26:47
gerçek doyumun kaynağını anlamak yerine dış dünyanın nesnelerinde mutluluğu
aramaktır.
27:05
Bulunduğumuz ana, şimdiye gelmek, şartlanmış zihnin tercihlerini teslim etmeyi
öğrenmektir.
27:12
Değişim alanında ortaya çıkan her şeye tepkisiz kalarak
27:20
karşıt durumları yakmaktır. Meditasyon yapmak koşullu benliği yakmak demektir.
27:28
ya da koşullu benlikten enerjiyi serbest bırakmak diyebilirsiniz. Bu gerçeğe, Tomas
İncili'nde de rastlarız:
27:38
"İçindekini tezahür ettirirsen, ortaya çıkardığın şey seni kurtarır.
27:44
İçindekini tezahür ettirmezsen, ortaya çıkarmadığın şey seni yok eder." der.
28:28
Bir dağa birçok yoldan ulaşabilirsin. Doğrudan zirveye gidilebilirsin, yada bazen
kıvrımlı bir yoldan gitmek daha iyidir.
28:39
Ancak hangi yoldan giderseniz gidin zirvede manzara hep aynıdır.
28:51
İnsanlar bin yıl boyunca binlerce meditasyon tekniği yarattı.
28:56
sayısız yoga duruşu, asana, özelleştirilmiş nefes alma veya pranayamadan ve akla
29:03
gelebilecek her türlü ritüel veya uygulamadan bahsetmiyorum bile. Meditasyon sadece
bir duruş veya durmak ise,
29:17
basitçe dinginliğe gelmekse eğer, o zaman bunu başarmak için neden bu kadar çok
tekniğe ihtiyaç duyuyoruz?
29:25
Zen'de öğrettikleri gibi neden oturup çamurun dibe çökmesini bekleyemiyoruz?
29:36
Gerçek şu ki, sadece durabiliriz. Karakterimizin faliyetlerinden vazgeçebiliriz,
29:43
ancak Einstein'ın dediği gibi "gerçeklik yalnızca bir yanılsama da olsa ,
kalıcıdır."
30:01
Çoğu insan için bilinçaltına nüfuz etmesini gerekli kılan ilizyonun bu
kalıcılığıdır .
30:08
Uyanık kalmak için avatarını samskaralarından, karmasından veya programlanmasından
arındırmalıyız,
30:16
böylece benliğin bilinçsiz yönleri bu şovu daha fazla sürdüremez.
30:24
"Arındırma" dediğimde, avatarın kötü veya olumsuz olduğunu kastetmiyorum. Ben
sadece
30:31
bir benlik duygusunu ondan kimliksizleştirmenin mümkün olduğunu ve
kimliksizleştirme sürecinin
30:40
''arınma" veya "temizlik" dediğimiz şey olduğunu kastediyorum. Kendimi kendimden
temizliyorum. Sadhanamız,
30:51
bölünmememiz için benliğimizin tüm yönlerini birleştirmektir. Ego için hiç kaçışı
olmayan koşullar
30:58
yaratarak bilinçaltına gireriz. Bu ister uzun meditasyon periyodları ister kendini
sorgulama yoluyla olsun,
31:05
yoğun yoga, chi kong, dua veya nefes teknikleri veya oruç tutma veya zikir yoluyla,
31:14
yada bizi zihnin bilinçsiz derinliklerine açan enteojenleri alarak olsun, doğal
olarak yolumuzda
31:20
farklı zamanlarında farklı uygulamalara, tekniklere ve araçlara çekileceğiz.
31:35
Uygulama veya teknik her ne olursa olsun, mevcudiyet ve soğukkanlılığı
geliştirdiğimiz
31:40
sürece arınma gerçekleşecektir. Şimdi burada oluruz, her nasılsa olana tamamen
teslim oluruz
31:48
sonra avatarımızla özdeşleşme yaratan karmik düğümlerini çözmeye devam ederiz.
31:59
Herhangi bir duyguyu veya düşünceyi iyi veya kötü olarak yargılamaktan vazgeçeriz,
her zaman duyusal alanın
32:06
daha derinlerine ineriz. Daima çok daha incelikli olguları algılayarak,
32:15
ortaya çıkan şeyin o kadar bilincine varırız ki meditasyon nesnesiyle bir
bütünleşme hali oluşur. Nefes oluruz.
32:23
Yoga duruşu oluruz.
32:39
Zikir oluruz.
32:46
Avatar oluruz. Bu durumda Savikalpa Samadhi denilen pranik alan içinde veya
32:59
"Tohumlu Samadhi" ;denilen motif tohumu, biçim tohumu Samprajnada Samadhi'de
bütünleşiriz.
33:07
Koşullu zihin faaliyetinin bir tohumu;
33:13
karmik aktivitenin tohumu. Bağlılık, bilinçdışı zihin faaliyeti,
33:22
iç ve dış dünyalar arasında ayrılık tohumları olduğu sürece nihai hedefe
ulaşılamaz.
33:30
Savikalpa Samadhi, "jhana" (Pali) veya "dhyana" (Sanskritçe) olarak da adlandırılan
bir ön Samadhi'dir.
33:39
Bu, benlik yapısındaki karmanın yanmasıdır; yapmama yoluyla gerçekleştirilen,
kişinin gerçek doğasının uyanışı için
33:45
kabın enerjik bir hazırlığıdır; zihin aktivitesinin kesilmesi yoluyla gerçekleşir.
34:02
Zihniniz bir gölet gibidir ve düşünceleriniz bu gölet üzerindeki dalgalar veya
dalgacıklar gibidir.
34:17
Bir göleti hareketsiz hale getirmek için ne yapabilirsiniz?
34:28
Yaptığın her şey daha fazla dalgayı harekete geçirecek. Düzeltemezsin ya da
hareketsiz durgun hale getiremezsin.
34:42
Gölet ancak sen tüm çabayı, uğraşmayı ve gayreti bıraktığın zaman dinginleşir.
34:50
Doğal halinin farkına varmak senin yaptığın bir şey değildir.
34:58
Zihnin ve duyuların hareketinin ötesinde ne olduğunun idrak edilmesidir.
35:06
Zihni kim hareket ettiriyor? "Kim" seçiyor, anla.
35:14
Seçen sadece zihnin kendisidir. Hareket eden sadece zihnin kendisidir.
35:27
Zihni sakinleştirmeyi isteyen ve deneyen şey sadece zihnin kendisidir.
35:48
Bu sözleri duyduğunda, sınırlı zihin muhtemelen yönünü şaşıracak,
35:53
"Ne yapacağım?" diye merak ediyorsunuzdur. Sadece bu yönelim bozukluğuna izin ver.
36:01
Gerçek Benliğin farkına var. Farkındalığın farkına var, bilincin bilincine var.
36:17
Tek gerçekliğin o olana kadar "onunla" kal.
36:23
Başlangıçta farkındalığı gözlemlemeye çalıştığınızda sadece sahte benliği, sadece
zihnin hareketlerini göreceksiniz.
36:36
"Gerçek benliğin farkında ol" dediğimde bu bir dönüş değil, bir hareket değildir.
36:43
Bu, kamerayı yeni bir nesneye doğrultmak değil de, daha çok zihnin hareketlerine
olan
36:50
ilgiden veya bağlılıktan vazgeçilmesi veya kesilmesi anlamına gelir.
37:16
Bizi sahte benlikle özdeşleşmeye bağlayan iki ana düğüm vardır:
37:23
Beden rahatlık ister, zihin ise bilmek ister.
37:32
Vücut, zevk alma duyumlarına ve acıdan kaçınmaya bağlıdır.
37:38
Samadhi'ye götüren tüm sadhana veya manevi uygulamalar temelde iki şeyi içerir:
37:46
Birincisi, rahatlık ve rahatsızlık dualitesinden kurtulmak ve ikincisi, "bilmeyen
bir zihne" girmek.
37:54
Derin içsel teslimiyet, enerjik teslimiyet ve düşünce olmadan mevcut olmak,
seçimsizce farkında olmak.
38:23
Sokrates, döneminin en bilge insanı olarak kabul edildi. "Bildiğim tek şey hiç bir
şey bilmediğimdir" özdeyişiyle ünlüdür. Bu bir Sokratik paradokstur.
38:36
Bilmiyor olan zihni "bilmeyen zihni" benimsemek, Samadhi'ye açılan kapıdır.
38:53
Bekle. Umutsuzca hareketsiz ol, düşüncesiz ol, çünkü umut bir fikre dayalı
olacaktır
39:00
ve enerjinin şartlanmış zihne akmasını sürdürecektir.
39:14
TS Eliot şöyle yazmış: "Ruhuma sakin ol ve umutsuzca bekle dedim,
39:21
çünkü umut yanlış bir şeyin umudu olabilir. Düşünmeden bekle, çünkü düşünmeye hazır
değilsin."
39:39
Bir umudunuz, bir güdünüz veya bir düşünceniz olduğu an, yeniden şartlanmış zihne
yakalandığınız andır.
39:50
İlahi Komedya'da Dante, cehennemin girişindeki bir yazıt hakkında şunları yazdı:
"Ey buraya girenler, tüm umutlarınızı bırakın."
40:09
Aslında çok pratik bir talimat. Her meditasyon merkezinin, aşramın, kilisenin veya
tapınağın kapısına asılırsa
40:21
harika bir hatırlatma olur. Umudun her ne ise, geçmiş koşullanmalara dayalıdır.
Umut,
40:32
ego yapısını araştırmayı sürdüren, arayan ve çabalayan bir bilme çeşididir.
Samadhi'ye götüren ruhsal çalışmamız olan
40:41
sadhana'mızla meşgul olduğumuzda, ne umacağımızı bile bilmediğimizi kabul ederek
40:48
tüm umutları, geleceğe yönelik tüm projeksiyonları terk etmeliyiz. Bu ego için
aşağılayıcıdır.
41:01
Umudu terk ettiğimizde korkuyu da terk etmiş oluruz. Umut ve korku, zihnin geleceğe
yansımasıdır;
41:10
bizi özdeşleşmeye bağlayan iç ağlardır. Umut özlemdir, korku ise kaçınmaktır.
41:19
Bu anı olduğu gibi deneyimleyen şimdide kalırsak, o zaman umut veya korku nerede
barınır?
41:30
Manevi çalışmamız, bizi karakterimizle özdeşleşmeye bağlayan düğümleri kazmak ve
41:36
çözmektir. Bilinmezlik bulutuna girerek konforun ve rahatsızlığın ötesine
geçiyoruz.
41:44
Bunu hem şekilsel uygulamalarla hem de günlük yaşamda yapabiliriz.
41:50
Meditasyon yapmak, kendini bilmek, şimdide yanmaktır.
42:02
Kalıplarınızı, tercihlerinizi yakmaktır,
42:12
ve o hayatınızdan ayrı bir şey değildir. Kalıplarını, tepkilerini, yargılarını
42:19
tam ortasındayken bırakabilmek, kavgayı bırakabilmek en derin pratiktir.
42:27
Vazgeçerek, teslim olarak, savaş alanında ölerek kazanılan tek dövüş budur.
42:35
Çarmıha isteyerek yapılan bir tırmanıştır.
43:11
Bazı insanlar meditasyon ve kendini sorgulama üzerine en derin öğretilere hazırdır;
basit ve net bir gerçektir.
43:18
Dharmayı duyacaklar ve çabucak anlayacaklardır. Bu insanlar açık havada kurutulan
43:26
odun gibidirler ve kendilerini yakmaya hazırdırlar. Sadece bir kıvılcıma ihtiyaç
duyarlar.
43:38
Diğer insanlar daha fazla hazırlığa ihtiyaç duyuyor gibi görünüyor. Islak odun
gibidirler ve tutuşmadan önce kurumaları için biraz zamana ihtiyaçları vardır.
43:51
Samskaralardan kurtulmak için benlik yapısının bağlarını gevşetecek tekniklere,
uygulamalara ihtiyaçları var.
43:58
Ya da en azından durumun böyle olduğuna inanıyorlar ve inanç onu o şekilde yapar.
44:09
Uygulamalar ve teknikler atlama taşları gibidir; Dikeni çıkarmak için diken
kullanmak, veya bir deseni çıkarmak için bir desen kullanmak gibidir.
44:20
Kelimeleri tekrarlamak, bir disiplini pratik etmek veya öğrenilen herhangi bir şeyi
uygulamak gibi manevi
44:28
uygulamalar basitçe taklittir. Bu tekrarlanan ve şartlandırılmış bir şeydir. Tüm
teknikler
44:37
zihindeki şartlandırılmış kalıplar olduğu için, uygulamanın kendisi bizi asla
zihnin ötesine, Samadhi'ye götürmez.
44:47
Kalıp içersinde robotik, tekrarlayan bir seviyede kalacaksınız.
44:55
Kişi tekniğe gevşek bir şekilde tutunmalı ve iç enerjinin serbestçe akmasına izin
vermelidir.
45:01
İçsel enerjiye kendinizi kaptırdığınız zaman, koşullanmış eylemden vazgeçersiniz.
45:13
Koşullu eylem, bilinçsiz programlama, tamamlanmamış deneyimler nedeniyle
oluşmuştur.
45:22
Ne zaman tamamlanmamış bir deneyim yaşasak, zihinde bir baskı yaratır.
Bilinçaltında
45:29
küçük bir program oluşturur. Bu programlama veya koşullanma travmalardan gelebilir,
45:37
ya da sadece çok acı verici oldukları için yüz çevirdiğimiz deneyimler olabilir.
Benlik yapımız
45:43
eksik deneyimler nedeniyle ortaya çıkan bir dizi küçük programdan oluşur.
45:50
Bu bellek izleri sadece beyinde değil, vücudun enerji sistemlerinde de depolanır;
45:57
sinir sistemi, fasya ve birçok nadiler veya meridyen ağı boyunca depolanır.
46:05
Bu programlar kaçmak için enerji harcarlar. Enerji bilinçaltında hapsolursa, tıpkı
telefonunuzdaki
46:13
uygulamaları açık bıraktığınızda pilinizin bitmesine benzer. Sadhanamız,
telefonumuzdaki uygulamaları kapatmayı
46:21
öğrenmek gibidir. Özgür olmak için incelikli duyumlara bilinç getiririz; ortaya
çıkan hiçbir düşünceye
46:29
yada duyguya tepki göstermeden içimizdeki değişen fenomen alanına veya enerji
alanına bilinç getiririz.
46:37
Ego yapısının tercihlerini bırakarak konfor ve rahatsızlığın ötesine geçeriz.
46:46
Dış dünyadaki her şey bizi yanlış yöne yönlendiriyor.
46:51
Toplum bize acımızı dindirmemizi, teselli aramamızı söylüyor.
46:58
içeriye giriş yolu dışarı çıkmak, dışarıya çıkış yolu içeri girmektir. Acımıza
yönelmeliyiz.
47:07
Eksiksiz bir deneyim yaşayarak samskaralardan özgürleşiriz. Tepki vermeden sadece
hissederek. İçinde yanarak. Duygu olmadan hissetmenin tam bir deneyimine sahip
oluruz.
47:21
Duygular tepkilerdir. onlar düşüncelerle iç içe geçmiş duyumlardır.
47:31
Düşünme bileşenini bırakırız ve saf hissedişle, saf duyumda kalırız.
47:38
Özgürleşmeye giden yol daha iyi hissetmekle ilgili değil hissetmekte daha iyi hale
gelmektir, denilmiştir. Bunun en büyük örnekleri
47:50
Çarmıha gerilmiş İsa ya da Buda'nın aydınlanmasına yol açan meditasyonudur. kişinin
en büyük acısıyla,
47:58
en büyük korkularıyla yüzleşmesi, görüşlerini, bilmeyi ve iyi-kötü yargılarını terk
etmesidir.
48:08
Uyanış, hızlandırılmış bir içsel gelişim sürecinde yalnızca başlangıç adımıdır;
içindeki nilüferi yetiştirmenin,
48:15
yaşayan bir köprü olmanın ;ilahi bilinci barındırmak için insan bedenini
arındırmanın başlangıcıdır.
48:29
Enerji, ruhsal uygulamalar için Rosetta taşı gibidir.
48:34
enerjinin nasıl çalıştığını anlarsanız, uygulamanın kullanışlılığını da anlarsınız.
Her bir teknik
48:42
veya uygulama SEN kalıbını bozar. Koşullu kalıpları kesintiye uğratmak için koşullu
bir kalıp kullanıyor olursunuz.
48:50
Amacına hizmet ettikten sonra tekniği bırakmaya istekli olmalısınız,
48:57
aksi takdirde sadece bir kimlik ve yeni spiritualleşmiş bir kişisel kalıp yaratmış
olursunuz.
49:23
Meditasyonun daha derin aşamalarına ulaşmak için meditasyon hakkında bildiğimizi
sandığımız her şeyi bırakmalıyız.
49:32
Meditasyonun eski terimlerinden "jhana", "dhyana", zen veya chan, bir tür içsel
çözülmeye işaret eder;
49:41
bir tür meditatif özümseme; egoik koşullanmanın dönüşümü veya içsel arınma.
49:51
"Jhana" kelimesinin eski anlamı, "yakmak" anlamına gelen pali "jhapeti" kelimesiyle
ilgilidir.
49:57
günah ve samskaraların, kirliliklerinin yakılmasıdır. Sahte benlikle özdeşleşmenin
yanması,
50:05
yanılgıların yanması, ego yapısının yarattığı
50:12
tüm tercihlerin yanması ve içsel enerjinin salıverilmesi ve dışarı çıkmasıdır.
50:20
Kişi olana karşı ılımlı olur , olana teslim olur, olana karşı özenli olur.
50:36
Gerçek doğamıza uyanmak, jhana'nın bu aşamalarında kademeli olarak gerçekleşebilir.
50:42
çünkü şartlandırılmış zihnin çeşitli süreçlerle özdeşleşmesi düşer.
50:48
Veya uyanış bir anda gerçekleşebilir. Buna Zen'de "satori" denir.
51:08
En saf öğreti sessizlikte aktarılır, ancak bugünün dünyasında
51:15
çok az kişi bu sessizliğin kaynağını anlayacak veya içine çekilecektir.
51:28
Gautama Buddha'nın "çiçek vaazı" adlı ünlü bir öğretisi vardır. Vaaz, Budist
meditasyonunun kaynağıdır.
51:36
Buna Zen'in kökeni diyebilirsin. Zen, gerçeğin doğrudan iletilmesiyle ilgilidir.
51:43
Çiçek vaazında Buda eline sadece beyaz bir çiçek alır.
51:52
Gerçek doğasında kalarak çiçekle adeta aracısız bir mevcudiyet içindedir. Tüm
öğreti bundan ibaretti.
52:02
Uzun bir satsang vermek ya da kelimelerle aktarmak yerine, öğrencilerin tüm zaman
boyunca
52:08
çiçekle oturmalarına izin verdi. Sadece bir öğrenci iletiyi almıştı.
52:19
Sadece tek bir öğrenci anladı. Böyle incelikli bir iletimi almak incelikli bir
zihin gerektirir.
52:31
En büyük gerçek sessizlikte aktarılır. Buda zihninin bu iletisini nasıl alabiliriz?
52:40
Hali hazırda sahip olduğumuz bir şeyi, zaten olduğumuz şeyi nasıl alabiliriz?
52:47
İlkel farkındalık, görecek gözlerimiz olduğunda her yerdedir ve belirli hiçbir
yerde değildir.
52:58
Uyandıktan sonra gerçeği görmek o kadar basittir ki, zihne ihtiyacınız yoktur.
Zihin arar
53:06
ve peşinden koşar. O eylemden vazgeçildiğinde, o eylem yandığında geriye gerçek
kalır.
53:18
Siz zaten aradığınız şeysiniz, sadece sahte benlikle özdeşleşmişsiniz.
53:29
Çiçeğe dikkat edin ve çiçeği kimin veya neyin gözlemlediğine dikkat edin.
53:36
Gözlemleyeni ve gözlemleneni ayıran nedir? Meditasyon veya jhana,
53:44
zihindeki imgelerin, fikirlerin ve kavramların aracılığı olmaksızın burada ve şimdi
var olmaktır.
53:52
Farkındalık mutlak olarak mevcudiyetse, bilinç dışında bile artık bilme diye bir
şey yoksa, o zaman
54:00
artık gözlemci ve gözlemlenen de yoktur. Sen ile herhangi bir "şey" arasında artık
bir ilişki yoktur.
54:09
Artık çiçek ve ayrı bir gözlemci yoktur. Şeyleri gören sadece sınırlı zihindir.
54:16
Sınırlı zihnin faaliyeti, şeylerin yaratımıdır; zaman ve mekan deneyiminin
yaratılması;
54:26
dualitenin, deneyimin ve deneyimleyenin yaratılmasıdır.
54:36
Burada ve şimdi zihnin ötesinde derin bir dinginlik boyutuna uyanmak,
54:46
zihni uzaklaştırarak değil, tam olarak olduğu gibi olmasına izin vermekle mümkün
olur. zira zihne kapılmak değildir.
54:58
Bu kelimeleri analiz etmeye çalışmayın. Bunlar kavram değildir.
55:05
Eğer mevcudiyet bu ipuçlarını işitince kendini fark ettiyse, zihnin işin içine
girmesine izin verme.
55:13
İletimi alır almaz bu videoyu kapatın ve farkındalık olarak farkındalıkta kalın.
55:34
Sessizlik en büyük öğretidir, en saf öğretidir. Bir sonraki en iyi öğreti,
55:42
doğrudan anlaşılmaz olanı işitmektir. Bu sonraki öğretinin tarih boyunca pek çok
adı olmuştur.
55:49
üstün benliğe veya saf bilince işaret ediyor.
56:00
Budizm'de buna "Prajna Paramita" denir ve bu, sıradan bilgiden veya şartlı bilgiden
56:07
ayrılan nihai bilgi veya mükemmel bilgelik anlamına gelir.
56:13
Patanjali'nin tarif ettiği yoganın sekizinci kolu aracılığıyla gerçekleştirilen
şeydir.
56:19
Shaivism'de bu uyanış, mutlak bilincin isimleri olan Ishvara veya Shiva ile
bütünleşmek olarak tanımlanabilir.
56:34
Batı mistik geleneklerinde, henosis veya apophaticism terimleri, Bir olanla
bütünleşmeye
56:42
atıfta bulunmak için kullanılmıştır. Plotinus,kişi tüm varlıkları aşar, halbuki pek
yakınındadır der.
56:55
Tibet Dzogchen'de varlığın doğal, ilkel hali olarak tanımlanır.
57:03
Varoluş meydanına atıfta bulunmak için Rigpa kelimesini kullanırlar. Tasavvufta
"fana" aracılığıyla
57:17
gerçekleştirilen "sırların sırrı" yani yok olma veya ölmeden önce ölmeyi
öğrenmekdir.
57:31
Mahamudra'da bu, büyük mühür veya büyük tesir, doğal durumun farkına varılmasıdır;
57:39
ilkel farkındalık, boşluk, mutlak, açık ve saf, köksüz olandır.
57:54
Bu sözleri zihninizle dinlemeyin, onların işaret ettiği şeyi bilincinizin
derinliklerinde tanıyın.
58:22
Kim ya da ne olduğunuz gerçeği, sınırlı zihni aşan gerçek,
58:27
sınırlı zihin tarafından görülemez.
58:33
Durağan noktaya hareket yoluyla ulaşılamaz.
58:40
Düşünmenin ötesindeki durgun noktayı gerçekleştirmek istiyorsanız, düşünce ve
duyumlara olan tüm ilgiyi,
58:46
tüm tercihleri, zihin ve duyular tarafından üretilen tüm fenomenleri bırakın ve saf
farkındalıkta dinlenin.
59:20
Düşünceler ve duygular, sürekli değişen fenomenlerin bir alanıdır.
59:27
Değişmeyen şey, o değişim alanının farkındalığıdır.
59:35
Genellikle nesnelerine sabitlenmiş değişim alanına o kadar kapılırız ki,
farkındalığı görmezden geliriz.
59:46
Samadhi'yi gerçekleştirmek için değişim alanında herhangi bir şeyin peşinden
koşmayı bırakırız;
59:53
düşüncesizlikte farkındalık olarak dinleniriz. Düşüncelere ve hislere tepki vermeyi
bırakın.
1:00:02
Tüm acılar, düşüncelerimize inanmamızdan kaynaklanır.
1:00:10
Zihnin herhangi bir düşünceyi veya hissi iyi veya kötü olarak yargılama veya
etiketleme alışkanlığını farkedin.
1:00:20
Her düşüncenin ve hissin olduğu gibi olmasına izin veririz.
1:00:25
Hiçbir şeyi bir kenara itmeyiz ve yine de düşüncelere kapılıp onların içeriğine
kapılmayız.
1:00:34
Bu şekilde mutlak olana negatif yoldan , via negative yoluyla yaklaşırız. Ortaya
çıkan her ne ise, "bu değil, o değil, bu değil, o değil" yoluyla idrakına varırız.
1:00:52
Via negativa aracılığıyla, ortaya çıkan her şeyin siz olmadığını anlarsınız.
1:00:57
Hiç birşey olmadığının farkına varırsın; benliğin olmadığı bilgelik.
1:01:07
Via positiva aracılığıyla, ortaya çıkan her şeyin SEN OLDUĞU fark edilir.
1:01:14
Bu sevgidir; enerjik bir bağlantı veya birleştirmedir.
1:01:20
Her iki gerçek de aynı anda var olur.
1:01:36
Form tam olarak boşluktur, boşluk tam olarak formdur.
1:01:50
Zen'de bir söz vardır: Yolun başında dağlar dağdır, nehirler de nehirdir.
1:01:59
Biraz farkındalıktan sonra, dağlar artık dağ değildir ve nehirler artık nehir
değildir,
1:02:08
ancak nihai gerçek ortaya çıktığında, dağlar ve nehirler var olurlur.
1:02:18
Bu yolculukta değişen şey nedir? Dağ ve nehir her zaman olduğu gibi yerinde kalır.
Dönüşen şey,
1:02:28
senin dağ ve nehir hakkındaki fikrindir. Bırakılan şey, arabuluculuk yapan,
1:02:36
seninle dünya arasında ayrılık yanılsaması yaratan zihnin girdabıdır.
1:02:53
Samadhi'yi gerçekleştirmek olağanüstü bir duruma ulaşmak değildir.
1:02:59
Olağan üstü bir ruh halinde kalmakla da ilgili değildir.
1:03:04
Yalnızca sınırlı zihin veya egosal zihin sıradan ve sıradışı olarak ayrım yapar.
1:03:17
Turiya vatansız devlet, bazen dördüncü devlet olarak adlandırılır. Bu ikili olmayan
gerçekliktir.
1:03:26
Aşkın ve yakındır. Varoluşun zemini, tüm hakikatin pınarıdır.
1:03:35
Bir duruma ulaşma çabanız, zihnin bir hareketidir. Varoluş alanını idrak etmek,
fiziksel olanı aşmak ve süptil alemde veya
1:03:49
nedensel alemde kalmak değildir. Kendinize ait tüm bu boyutlar aynı anda var olur.
Kaba,
1:03:59
süptil ve nedensel burada ve şimdi var olur. Bölünmeyi yaratan yalnızca sınırlı
zihnin kendisidir.
1:04:18
Samadhi'yi gerçekleştirmek, bir şeyi başarmaya çalışmak değildir.
1:04:24
Tamamen uyanık kalarak düşüncelere olan tüm ilgiden vazgeçmektir, tamamen bilinçli,
tamamen uyanık,
1:04:31
tepki vermeden, çabalamadan; zihni hareket ettirmeden zihni bastırmadan.
1:04:47
Farkında olmak, olan bitene tamamen dikkat etmek, egosal koşullanmanın aracılığı
olmadan,
1:04:53
kavramlar olmadan, kontrol altına almadan, manipüle etmeden ya da çarpıtmadan,
1:05:02
sınırlı zihnin süzgecinden geçmeden, seçim yapmadan var olmaktır.
1:05:13
Seçmeden ve dolayısıyla seçici olmadan kal. Buna ayna zihin diyebilirsiniz;
1:05:23
hafızası veya geçmişi olmayan acemi bir zihin. Açık veya şeffaf bir zihin. Her anı
yep yeni bir hale getirisin.
1:05:57
Zihnin bilinçsizce hareket ettiği her an, hatta en küçük hareket bile, sınırlı
benlik yapısının
1:06:06
koşullanması nedeniyle filtrelenmesinden kaynaklanır.
1:06:11
Zihin bilinçsizce hareket etiğinde, eski geleneklerde bu dukkha olarak adlandırılan
bazı
1:06:19
tatminsizliklerden kaynaklanır. Dukkha'yı nasıl bırakabilirim? Tüm bu
tatminsizliklerden nasıl kurtulurum?
1:06:31
Dikkatle dinleyin. Sınırlı zihin için bir paradoks vardır. Sınırlı egosal zihin
1:06:39
soruyu duyar ve nasıl yapılacağını bilmek ister ama o sınırlı zihin bunu yapamaz.
1:06:47
Sınırlı zihin, Samadhi'yi gerçekleştirme girişimlerinde her zaman başarısız
olacaktır.
1:06:56
Başarısız olması gerekir. Uyanan sınırlı zihin değildir.
1:07:06
İlkel farkındalık, sınırlı zihinle özdeşleşmesinden uyanır.
1:07:23
Sınırlı zihin, dinginliği gerçekleştirmeye yönelik herhangi bir girişimde her zaman
başarısız olacaktır çünkü zihin harekettir.
1:07:38
Zihnin kendisi harekettir ve bu hareket zaman ve mekan deneyimi yaratır, ayrılık
yaratır.
1:07:46
Bu sonsuz bir çaba sürecidir.
1:07:55
Yolsuz Yolda, çabalayan karakterle özdeşleşmekten,
1:08:01
Varlığın boyutunu tanımaya uyanırız.
1:08:21
Samadhi'de çaba ve olmak arasındaki ayrım ortadan kalkar. Bölünme basitçe başka bir
zihin sürecidir.
1:08:33
Koşullu ego yapısı içinde düşünme olmadığında, o zaman hiç sorun kalmaz.
1:08:47
Olduğunu sandığın sen bir süreçtir; sürekli bir egosal düşünce hareketidir;
1:08:55
bir kalıplaşma koleksiyonu ve tercihlerdir. O SEN ölmek zorundadır.
1:09:02
Samadhi'nin gerçekleşmesi için SEN'in patolojik modelinin sona ermesi gerekir.
gömülmesine izin ver.
1:09:20
Asatoma Sat Gamaya (Sanskritçe) "Beni gerçek olmayandan Gerçeğe götür."
1:09:42
Tamaso Ma Jyotir Gamaya "Beni karanlıktan aydınlığa çıkar."
1:10:06
Uyanmak, insanın çektiği acının, insanlık durumunun doğasını görmektir. Bu KİMİN
veya NEDEN muzdarip olduğunun anlaşılmasıdır.
1:10:35
İlkel farkındalığı gerçekleştirmenin bir tekniği yoktur. Öğrenilebilecek bir süreç
yok. Uygulanabilecek bir formül yok.
1:10:47
Vardığım şey bir anda, bir flaş eşliğinde gerçekleşebilir. Bu tam olarak tüm
formüllerin ve ilkel bilincin uyanması için en uygun
1:10:58
koşulları yaratan tüm çaba, tüm ego ajandasının bırakılmasıdır.
1:11:29
Nasıl farkında olacağınızı size anlatmaya çalışırsam , şu anda gerçekte ne
olduğunun
1:11:35
farkında olmak yerine sözlerime dikkat ediyor veya size söylediğim bir şeyi yapıyor
olacaksınız.
1:11:44
O her ne ise öyle bilincine varmalı, varoluşla o kadar içli dışlı olmalısın ki onda
hiçbir tercih,
1:11:52
benlik veya "ben" kalmamalıdır. Bilincinizi, olan bitenle birleştirir ya da orada
ikamet edersiniz.
1:12:02
Egosal aktivite bırakıldığında, ortaya çıkan şey olursunuz. Aslında bu doğru değil.
1:12:12
Daha doğrusu, bırakılan şey ayrılık illüzyonudur. Gerçek şu ki, aslında hiçbir
zaman ayrı olmadık.
1:12:28
Manevi öğretmenlerin Samadhi'ye ulaşmak için verdiği talimat şuydu, "sakin ol ve
bil.''
1:12:38
Hareketsiz kalın ve gerçek Benliği, isim ve formun ötesindeki ilkel farkındalığı
bilin.
1:12:45
Sakin ol ve bil ki sen Tanrısın, gerçek Benlik, Buda doğasısın.
1:12:53
Tam olarak ne demek istiyorlar? Hareketsizleşen şey nedir?
1:13:02
Açıkçası hiç kimsenin fiziksel bedeni zaman ve mekan içinde tamamen hareketsiz hale
gelemez, çünkü uzayzamanın kendisi harekettir.
1:13:15
Uzay-Zaman zihindir. Evren büyük zihin veya logolardır.
1:13:23
İlk hermetik ilke şudur: "Her şey zihindir, evren zihinseldir."
1:13:31
Evren zihin ve zihin de hareketse, nasıl sakin olabilirim ve bilebilirim?
1:13:40
Kendi ekseni etrafında saatte bin mil hızla dönen, güneşin etrafında saatte 67.000
mil hızla dönen,
1:13:49
galaksi etrafında saatte 500.000 mil ve evrende milyonlarca mil daha hareket eden
bir dünya üzerinde nasıl durabilirsiniz?
1:13:58
Kalbiniz atıyor, hücreler içeride hareket ediyor, yiyecekleri sindiriyor, beyin
beyin dalgalarını üretiyor.
1:14:07
Kanın pompalanıyor, enerji hareket ediyor. Nasıl sakin olabiliriz? Spiritüel
üstatlar
1:14:16
"sakin ol ve bil" dediklerinde, başka bir şeyden, zamanın ve mekanın ötesinde,
1:14:26
fiziksel ve zihinselin ötesinde bir şeyden bahsediyor olmalılar.
1:14:32
sakinlik ile kastedilen, modern dil sistemimizde hiçbir kelimeye sahip olmadığımız
bir şeydir.
1:14:40
Yogilerin dili olan Sanskrit dili, dualitesi olmayana işaret eden daha hassas
terimlere sahiptir.
1:14:49
"Shunyata" terimi genellikle hiçlik, sakinlik veya boşluk olarak çevrilir.
1:15:00
Stillness (dinginlik) belki de en yakın İngilizce kelimedir, ancak bu dualistik
dünyanın sahip olmadığı bir şeyi tarif etmek için yetersizdir.
1:15:11
Aslında idrak edilen şey, dinginliğin ve hareketin ötesindeki ilkel bilinçtir.
Zamanın ötesindedir.
1:15:20
O ebedidir, varlığınızın temelidir, gerçekliğin değişmeyen temel doğasıdır.
1:15:27
Aslında değişimin ötesinde ve değişmez olandır. Gerçek doğamız idrak edildiğinde
1:15:34
sessizlik ve gürültünün zihin tarafından yaratılan bir dualite olduğu apaçık hale
gelir.
1:15:44
Dinginlik ve hareket, zihin tarafından yaratılan bir ikiliktir.
1:15:58
Her şey zaten o ilkel dinginliğin tabiatında var.
1:16:06
Dünyanın hareketi, dinginlikle aynıdır. Sakin ol ve bil, hareket halinde ol ve bil.
1:16:18
bütün bunlar boşluğun dansıdır. Bu felsefi bir şey değildir, dünyayla ara bağ
1:16:26
oluşturmanın tamamen farklı bir yoludur. Aslında ara bağı bırakmakla ilgilidir.
1:16:34
Öz yapı olan indirgeme vanasını kapatmak
1:16:40
ve sınırlı zihnin aracısız gerçek doğasını deneyimlemektir. Sözde dış dünya
1:16:48
dinginliğin gerçekleştirilmesiyle aşılır, gerçekleştirildiğinde ise aştığı şeyi
içerir.
1:17:11
Bu filmi izledikten sonra Samadhi'yi anladığınızı düşünüyorsanız, söylenenleri
kaçırmışsınız demektir.
1:17:19
Menüyü yemekle karıştırmak gibi olurdu. Gerçeği tatmak, siz olarak adlandırdığınız
benlik yapısının
1:17:26
kalıplarını görmek için gerçek bir isteklilik gerektirir. Zihin üzerinde derin bir
kazı,
1:17:34
derin bir operasyon ve samskaralardan kurtulmayı gerektirir. Derin bir parçalanma,
benlik yapısının
1:17:42
derin bir şekilde aşağılanmasıdır. Samadhi'yi gerçekleştirmek için kişi, ruhun
birlik hasretine teslim olur.
1:17:52
Samadhiyi idrak etmeyi, zihnin matrisindeki her şeyden, dış dünyadaki
1:17:59
her şeyden daha çok istemelisiniz. Dış arayışlar artık boş ve anlamsız
görünecekler.
1:18:06
Gerçek meditasyon, gerçek kendini sorgulama, her şeyin deneyimlendiği şimdiye
gelmektir.
1:18:14
Her şey açığa çıkar. Her şey bir ağırbaşlılık ve sevgi alanı içersinden doğar ve
geçer.
1:18:22
Ebedi olan idrak edilene kadar kişi, kalıplarını, tercihlerini, koşullanmalarını
1:18:29
yakıp kül eden alçakgönüllülükle sabırla ve ısrarla, yürekten çalışmalıdır.
1:18:36
Koşullu zihni kullanarak uyanış sağlanamaz.
1:18:43
Görünüşe göre tesadüfen olur, halbuki mevcudiyet pratiğini yapmak bizi tesadüfe
yatkın hale getirir.
1:19:17
Sokrates'in idam edilmeden önceki son sözleri dünyaya bir uyarıydı.
1:19:28
Bizler Asklepios'a çok şey borçluyuz dedi. ''Öde ve unutma''. Asklepios şifa
tanrısıydı
1:19:40
yılanla dolanmış bir odun parçası olan Asklepios asasına aşinalığınız olabilir.
1:19:46
Şifa enerjisini temsil eder; Dualist zihnin enerjisinin aksine canlıdır,
koşullanmadan bağımsız,
1:19:54
kendi zekasıyla hareket etmekte özgür olan içsel bir enerjidir.MÖ erken yüzyıllarda
1:20:03
Asklepios sembolü antik Yunanistan ve Roma'da toplu olarak üretilen ilk madeni
paraların bazılarının
1:20:10
üzerine işlendi ve bugün dolar işareti dediğimiz şeye dönüştü.Açıkça gizlenmiş
1:20:19
eski bir hatırlatmadır. Para alışverişinin bir enerji alışverişi olduğunu
hatırlatır.
1:20:31
Mesih bilinci veya Buda doğası dişil ilke (yin) tarafından, Büyük Ana tarafından,
Nagalar,
1:20:39
Yılan Bilgeliği tarafından desteklenir. Bu bilgelik bize içsel tapınağımızı
arındırmayı, kendimizi egodan arındırmayı öğretir.
1:20:49
Dişil ilkenin tarih boyunca sayısız adı olmuştur:
1:20:54
Gaia, Shakti Sophia, Logos, Mahalakshmi, Parvati, Durga, Isis, Mary, yaşam sarmalı.
1:21:11
Yüksek zihnin bu canlı enerjisi, evrenin doğuştan gelen zekasıdır.
1:21:18
Bu doğa bilgeliği, son bin yıl boyunca sistematik olarak bastırıldı,
şeytanlaştırıldı, sömürüldü ve
1:21:24
kontrol altına alındı. Sahip olduğumuz bilinçdışı tanımlardan enerjiyi kurtarmak
için,
1:21:32
ego yapısıyla özdeşleşme yaratan düğümleri çözmeliyiz.
1:21:38
konfora tutunmaktan vazgeçmeliyiz bilmekten vazgeçmeliyiz.
1:21:47
Tam şu anda tarihin bu zamanında, içinizdeki bu zamanda, Sokrates'in bahsettiği
1:21:54
borcun hem bireysel hem de toplu olarak vadesi geliyor.
1:22:02
Bu borcu ödeyebileceğiniz tek bir para birimi var. Kendinle ödemelisin.
1:22:23
İçsel enerjimizi patolojik düşünce kalıplarındaki hapishanesinden kurtardığımızda,
1:22:31
içsel canlılığımız bizi zihnin daha yüksek katmanlarına bağlamak için özgür hale
gelir.
1:22:37
Hepimizi birbirimize bağlayan şey enerjidir. Bu enerjinin bir diğer adı da
sevgidir.
1:22:45
Tüm gerçek manevi ustalar, sevginin gerçek din olduğunu söyler. sevgi geleceğin
dinidir.
1:22:54
Kurumsallaştırılamaz, sistematikleştirilemez veya şartlandırılamaz.
1:23:02
Sevgi, tek ilkel bilincin gerçekleştirilmesinden ayrılamaz. Sevmek, BİR OLMAKTIR.
1:29:33
Şafaktaki esintinin sana söyleyecek sırları var.
1:29:39
Uykuya geri dönme
1:29:44
Gerçekten ne istediğini sormalısın
1:29:50
Uykuya geri dönme
1:29:55
İnsanlar iki dünyanın birbirine değdiği eşikte gidip geliyorlar
1:30:06
Kapı yuvarlak ve açık.
1:30:11
uykuya dönme

You might also like