You are on page 1of 144

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞTt

JEOLOJİ ETÜTLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

KARBONAT SEDIMENTOLOJISI

Eşref ATABEY

Jeo.Yük.Müh.

Ankara, Ocak, 1992


G_İ_R_İ_Ş :

Burada, Jeoloji Etütleri Dairesi'r i 05 Kuruluş Yılı etkinlikleri

içinde 5-8 Ocak tarihleri arasında düzenlenen "Karbonat Sedimentolojisı

Semineri"nde sunulan konulara ilişkin bilgiler yeralmaktadır.

Karbonat kayalarının içerik olarak tUm konularını kapsamamakla

birlikte, beş bölüm halinde belli başlı önemli konulara değinilmiştir.

Birinci bölümde karbonat kayalarının petrografisi, ikinci bölümde karbonat

kayalarının diyajenezi, üçüncü bölümde dolomit ve dolomitleşme, dördüncü

bölümde karbonat kayalarının ortam ve fasiyesleri, son bölümde de resif

karbonatlar: hakkında kısaca bilgiler verilmiştir. Her konu kendi içinde

şekillerle anlatılmıştır. Burada yeralan konulara ilişkin bilgiler,

büyük ölçüde ilgili kaynaklardan hazırlanmıştır.

6,7,8 OCAK 1992

Eşref ATABEY
içindekiler

I. BOLUM Sayfa

KARBONAT KAYALARI ]

KARBONAT MİNERALOJİSİ 1

KARBONAT PETROGRAFİSİ 4

KİREÇTAŞI BİLEŞENLERİ 6

TANELER 6

İSKELETTİ OLMAYAN TANELER 6

Ooid ve Pisoidler 6

Onkoidler 8

Biyojen 9

Peloid 10

Agregat Taneler 11

İntraklastlar 12

Ekstraklastlar 13

Terijen Bileşenler 13

Otijen Bileşenler 13

FOSİL İÇERİĞİ 13

İSKELETSEL BİLEŞENLER 13

BİTKİLER 14

Stromatolit Oluşumu 14

HAYVANLAR 16

MATRİKS (Kireç Çamuru) 17

DURU KALSİT (Spari Kalsit) ÇİMENTO 18

KİREÇTAŞI SINIFLAMASI 19

KARBONAT KAYALARINDA POROZİTE 26

ORTAM YORUMU 30

II
II._BOLUM Sayfa

KARBONAT KAYALARININ DİYAJENEZİ 31

YIKICI DİYAJENEZ 32

Biyolojik İşlevler 32

Mekanik İşlevler 32

Kimyasal Değişme (Erime) 32

YAPICI DİYAJENEZ 33

Çimentolanma 33

Çimento Tipleri 33

Tekrar Kristallenme 35

Minerallerin Kimyasal Yerdeğiştirmeleri 35

Fiziksel İşlevler 36
DİYAJENEZ ORTAMLARI 36

III_^_BOLUM

DOLOMİT VE DOLOMİTLEŞME 44

BİRİNCİL DOLOMİTLER 44
İKİNCİL DOLOMİTLER 48

DOLOMİTLEŞME MODELLERİ 48
DOLOMİT PETROGRAFİSİ 51

DİDOLOMİTLEŞME 52

Didolomitleşme İle Gelişen DolCu Tipleri 53

Didolomitleşme Olayının Belirtileri 54

III
IV. BOLUM

KARBONAT KAYALARI ÇÖKELME ORTAMALARI VE FASİYESLERİ 54

Karbonatlarda Fasiyes ve Mikrafasiyes 55

Havza ve Alt Yamaç Ortamları 56

Yamaç Ortamları 56

Yamaç, Yığışım, Şelf ve diğer Su Ortamları 56

Organik Yığışım Ortamları 57

Açık Dolaşımlı Şelf Ortamı 57

Çalkantılı Sığ Su Ortamı 57

Sınırlı Denizel Sığlıklar 58

Sınırlı Denizel Şelf Lagünleri-Korunmalı Ortamlar 59

KARBONAT ORTAMLARININ FASİYES KARAKTERLERİ 61

V. BOLUM

RESİF KARBONATLARI 65

GİRİŞ 65

RESİFLERİN SINIFLANDIRILMASI 65

Bileşime Dayanan Sınıflama 66

Şekle Dayanan Sınıflama 66

Stratigrafi ve İç Fasiyes Dağılımına Dayanan Sınıflama 68

Resif Kenarı Tipleri 69

Resiflerin Doku Sınıflaması 69

OLGUNLAŞMIŞ RESİF KARMAŞIĞI FASİYESLERİ 70

RESİFLERİN OLUŞUMU 73

RESİF FASİYESLERİNİN NİSBİ BOLLUĞU 76

RESİF GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN BAŞLICA FAKTÖRLER 76

RESİF KARMAŞIĞININ GELİŞİMİ 83

RESİF KARMAŞIKLARINDA DİYAJENEZ 84

AVRUPA FOSİL RESİF MODELLERİNDEN ÖRNEKLER 89

RESİF KAYALARINDA REZERVUAR POTANSİYELİ 95

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA 96

IV
B Ö L Ü M

KAUDOMAT KAYALARI

Biyolojik, biyokimyasal, fiziksel süreçlerle oluşan karbonat kayaları,

başlıca hidrokarbon potansiyeli, metalik maden ve endüstriyel hammadde

kaynağı olmasıyla önemini korumaktadır.

1930’lu yıllarda Orta Doğu, 1940'larda Kanada Devoniyen'! ve Batı

Teksas Pensilvaniyeni'ndeki karbonat kayalarındaki petrol bulguları

bu konu üzerindeki ekonomik ilgiyi artırmıştır. 1950-60 yıllarında

karbonat kayalarını sınıflandırma yoluna gidilmiştir.

KARBONAT MİNERALOJİSİ

%50'den fazla karbonat minerali içeren kayalar "Karbonat Kayaları"

diye tanımlanır. Eski karbonatlarda kalsit ve dolomit daha fazladır.

Eski karbonatların %70'i kalsit, %30'u dolomit mineralinden oluşur.

Güncel karbonatların ise .%70'i aragonit, %25'i Mg-kalsit, %5'i kalsit

ve binde l'i dolomitten oluşur. Güncel karbonat çökelleri aragonit

(ortorombik) ve kalsit (trigonal) olmak üzere başlıca iki CaCO minerali


O
kapsarlar. Magnezyum içeriğine göre iki kalsit tipi tanımlanır. Düşük

Mg-kalsit (LMC) % 4 'ten az MgCO içerir. Yüksek Mg-kalsit (HMC), %4'ten


3
fazla MgCO(tipik aralık %11-19) içerir. Aragonit ise düşük Mg-kalsit
O
(5000 ppm'den az) fakat %1 (10.000 ppm) Sr içerir.

Tablo, 1' de karbonat kayaları mineral bileşimi verilmiştir (Milliman,


1974 Folk, 1974).

Aragonit ve HMC (yüksek Mg-kalsit), normal diyajenez sırasında

duyarsızdır ve LMC (düşük Mg-kalsit) tarafından replase edilir. HMC

daha çok alterasyon gösterir. Yalnızca taneler değil, eğer bileşimde

aragonit ve HMC varsa çimento ve çamur taneli karbonat matriks de replase


olur.
Tablo-1

Aragoai1 Kalsit Mg-Kalsit Do]cmit


(l MC) (HMC)
FORMÜL: CaCO CaCO CaCO CaMg(CO^)^
3 3 3 3 2
KRİSTAL SİSTEMİ: Rombik Trigonal Trigonal Trigonal

GENEL İZ ELEMENTLER: Sr,Ba,Pb,K Mg,Fe,Mn Zn, Cu Fe,Mn,Zn,Cu

MOLEKÜL % MgCO: - 4 4 20 40 - 50

ÇİFT KIRILMA İNDEKSİ: 0,155 0,172 0,177

ÖZGÜL AĞIRLIĞI: 2,94 2,72 2,86

SERTLİK: 3,5-4,0 3,0 3,5 - 4,0

KRİSTAL UNSURU: Özellikle Spari Mikritik Spari dolomit


fibres kalsit fibros mikritik
mikrltik mikritik
OLUŞUMU: Sığ deniz Daha çok Genellikle Başlıca sığlık-
ortamı, derin sığ deniz larda, deniz
yliksek pH, deniz ortamı ortamı içinde_,
20-30 C° su ortamı, su sıcaklığı
sıcaklığı tatlı su 30 °C
ortamı, Mg/Ca’> 5
düşük pH,
Su sıcaklığı
o
100 c
dolayında
Organizmaların iskeletr.el kalıntıları karbonat minerali ve mineral

karışımından oluşmuştur. Tablo 2'de liste halinde verilmiştir (Scholle,

1978).

Tablo-2

ARAGONİT LMC ^, KALSİT


^ , HMC ARG.+KALSİT
0 5 #0 <5 10 25 30 3S

Kalkerli alg:
Kırmızı X X

Yeşil X
Kekolitler X

Foraminiferler:
Bentik o X X X
Planktonik X X

Süngerler: o X X
Coelenteratalar:
Stromatoporoidler X X ?
Milleporidler ' X
Rugosa X ...
Tabulata X?
Scleractınıan X
Alcyonaria o X X

Broyozoalar: o X X o

Brakiyopodalar: XX

Mollusklar:

Chıtonlar X
Gastropodalar X X X X
Pelecypodalar X X X X
Pteropodlar X
Cephalopodlar X
Belemnit X

Serpulidler: X X X X

Artropodalar:
Decapodalar X X
Ostrorodalar X X

Barnaklar X X

Trilobitler X

Ekinodermler: X X
-

X Genellikle o Kıt
K A R B O N A T P E T R O G R A F İ S İ

Üniformitarianizm kuralının ortaya atılmasından sonra (günümüz

geçmişin aynasıdır), günümüz çökelme ortamlarının incelenmesiyle elde

edilen veriler daha eski ortamların açığa çıkartılmasında kullanılmaktadır.

1940-60'U yıllardan itibaren karbonat kayaları üzerindeki bilimsel

incelemeler hız kazanmıştır. Eskiden karbonatlar, kırıntılarla (şeyller,

kalsilütitlerle), kumtaşı (kalkarenitlerle) deneştirilmişlerdir. Ancak

karbonatlar yerel havza içi kökenli olmaları, organik etkinliğe bağımlı

olmaları ve çökelme sonrası değişikliğe hassas olmaları yönleriyle

farklı yorumlamayı gerektirmiştir.

İncelediğimiz herhangi bir kireçtaşı, çökeldiği ortam içerisinde

çökelmeyi sağlayacak gerekli koşulların, ısı, ışık, tuzluluk, derinlik,

enerji düzeyi, bulanıklık vb. varlığını ifade eder. Ancak malzemenin

nasıl üretildiği, çökelme koşullarının neler olduğu ve çökelme ortamı

hakkında bilgi vermez. Kireçtaşının ortamsal yönden yorumlanması için,

onun geometrisini, litolojisini, çökel yapısını ve fosil kapsamını

ayrıntılı incelemek gerekir (Şekil 1).


Şekil-1

O R T A M V O R U M U
^------ T 4
GEOMETRİ litoloji ÇÖKEL YAPILARI FOSİL KAPSAMI

Geometri tayini; Kireçtaşı Kütlesel DÇökel ile Eşzamanlı


arazi incelemeleri, Bileşenleri Özellikler Yapılar
bölgesel korelasyon -Renk A)Tabakalanma:
ve eşkalınlık hari­ -Kimyasal bileşim -Paralel tabakalaşma
taları hazırlanması -Kalıntı çökel -Çapraz "
ile tayin edilir. - Doku -Laminasyon
Geometri topografya -İstiflenme -Dereceli tabakalaşma
ve çökel sonrası xGözeneklilik -Homojen kayaçlar
değişikliğe bağlıdır. -Geçirgenlik
B)Tabaka Üst Yüzey
xAdlama
Yapıları
-Yağmur ve buz izleri
-Kuşgözü yapıları
--- 3/
-Biyoturbasyon
Taneler' Matriks Çimento
—Dalga-akıntı izleri
Iskeletsel Olmayan Iskeletsel -Kuruma çatlakları
Taneler Taneler -Taban yapıları
-Bitki
C)Tektonik Olmiayan
-Hayvanlar
Deformiasyon Yapıları
i ----- \ -Yükleme yapı l a n
Zarflı Taneler Diğerleri -Top
-Yastık "
-Ooid -Biyojen
-Göçme-layma "
-Pisoid -Peloid
-Onkoid -Agregat taneler 2)Çökelme Sonraa Oluşan
-İntraklast Yapılar
-Ekstraklast -Erime yapıları
-Otijenik mineraller -Tektonik deformasyon
-Terijen taneler yapıları

x:Mikroskobik özellikler
TANELER;

I. İSKELETLİ OLMAYAN TANELER:

OOİD VE PİSOİDLER:

Yuvarlak, sferik, yarı sferik, elipsoidal şekilli, bir çekirdek

etrafınd^ar şeklinde konsantrik lamellerden oluşur. Genellikle 2 mm.'nin

altındaki tanelerdir. Eşboyutlu ve düzgün şekilleri çoğu kez yuvarlaktır.

En eski ooidler ışınsal dokulu ve LMC bileşimlidir. Mikritik yapı göstere­

bilirler. Bazıları çok ince lifsi mikroyapılıdır (Şekil-2 ve 3).

Şeki1-2

Mikritleşmiş
lameller

Konsantrik
lamelli zar
Enine iğneler (aragonit)

Çekirdek
(Kuvars taneli Radyal fibros kalsit
veya kabuk parçası)

OOidlerin oluşumu için: CaCO^ doygunluğu

25-30 sıcaklık

Türbilans olmalı

Çekirdeğin mevcudu

Az su derinliği (2 m.)

Organizma faaliyeti (CaCO^ çöktUrücu)

Zaman (100—1000 yıl) gerekir.


Şekil-3

OOIDLEP

I >1'
Basit Ooid Ooid Pisoid

(Protoooid] (Normal ûoid) (Eş anlamı Diyajenetik

Ooid)

Çekirdek zardan Çekirdek zardan Ooidlerin 2 mm.'den

büyüktür. küçüktür. büyük olanlarına

pisoid denir.

Nisbeten düşük Yüksek enerjili Tatlı suyun etkin ol­

enerjili depolanma CaCO^ a doygun sığ duğu alanlarda oluşur,

alanlarında, iri bir su alanlarında, aragonit (vadoz alanı)

çekirdek bulabilecek­ oluşumuna organizmaların Örn. Kal iş oluşumu.

leri alanlarda, deni­ katılımı önemlidir. Sıkı konsantrik mikritik

zel oolitin kritik (Mavi-yeşil algler) tipte, büyük bileşenler

büyüklüğüne (2 mm) Genel olarak 0,20-0,60 mm (2 mm.) çoğu kez kırılmış­


yaklaşırlar. Aragonit ve 1 mm büyüklük. tır. Su tablasının alçalıp
oluşumlu ve biyokim­ yükselmesiyle oluşur.
yasal katılımlıdır. Ooidlere göre pürüzlü
Genellikle lagünlerde yüzeylidirler ve yerinde
gelişebilirler. dalgalanmalarla gelişirler.
Ooidler her türlü ortamda oluşabilirler. Şekil - 4

ONKOİDLER (Şeki1-5)

Tanelerin özellikle algler tarafından sarılmasıyla oluşur. Çok

az konsantrik yapı gösterirler. Mikritik yapı gösterirler. Mikritik

konsantrik lameller bir çekirdek etrafında biyojen oluşumlu olarak

inşa edilmiştir. Hızlı enerji ortamında LLH tipi algler kayar, yuvarlanır

ve SS şeklindeki algleri ve onkoidleri oluşturur.


Şekil - 5

O N K O I D L ER

ALGAL-ONKOID FORAMİNİFER-ALG ONKOİD MIKRIT-ONKOID


Biyojen oluşumludur. Tamamen bir çekirdek et­ (Basit onkoid)
Sert bir çekirdek etra­ rafını saran sessil (sa­ Alg (bakteriler) ta­
fında sarılan algler ile bit) foraminifera (ve alg) rafından yapılır. Ola­

oluşur. Cm. büyüklüğünde. tarafından oluşur. Cm sılıkla kalın mikrit


Algler, cyanophycean, büyüklügündedir. kabuk (çerçeve) delici

rhodophycean alglerce oluşturulmuş­

tur. Çekirdek ile kabuk

arasındaki sınır geçiş­

lidir. Tamamen sert bir

çekirdek çevresinde mik-

ritik olarak düzenlen­

miştir.

b i y o j e n

İnce kesitte organizmaların sert kısımlarıdır (Şekil-6 )

Şekil - 6

b i y o j e n

BİOMORFA BİOKLAST

Organizma bütünseldir. Organizmanın, biyolojik, mekanik ve

(Örneğin, çift kapaklı lamelli) kimyasal yoldan parçalanması. Sert

Kütle tümüyle biyojen olabilir. bölümlerin tanelenmesi (Örn..crinoid

(Örneğin, koral alg dalları) saplarının dağılması) veya tamamen

yuvarlaklaşmış biyojen parça (sfero-

îdast) Tane büyüklüğü silt-kum aralı­

ğındadır.
PELOİD (PELLET)

Kokensel yapıyı tanıyorsak pei.let, bilmiyorsak pelloid denli .

İçsel yapı göstermeyen, yuvarlağımsı veya eliptik mikritik bileşenli-

dir. İdeal boyları 0.040 - 0.080 mm.'dir. Beş kısımda sınıflandırılabilir

(Şekil-7)

PELOİD

Fekal Pellet Alg Peloid Psedopeloid Baham it Pellotoid


(Küçük int- Peloid
raklast)

Çökel veya plank­ Mavi-yeşil Henüz sert- Delici alg- Kristal de-
ton yiyici orga­ alglerin leşmemiş lerle tama- ğişimli bi-
nizmaların dışkı­ çevresindeki kalker ça- men mikrit- leşenler.
ları Örn.Crusta- sferolitik murundan leşmiş bio- Örn.Yuvar-
ceae, Holothorian, karbonat ka­ kopma veya klast veya lanmış bio -
gastropoda, balık). buk veya daha yuvarlanma ooid. Yuvar- klast veya
Dışkı paletleri­ farklı alg­ ile oluşur. lak veya kö- ooid)
nin içinde bir lerin parça­ Çok ince ta- şeli mikri- İç yapısı
kanallı çizgisel lanma ürün­ neli yuvar- tik bileşen- belli değil-
yapı olur. Çok leri. Yuvar­ laklaşmış 1er. dir.
iyi boylanmış çu- lak mikritik mikritik ta-
buğumsu veya tam bileşenlerdir. neler.
yuvarlak şekilli Alg yapısı çok
mikritik bileşen­ zayıf olarak
dir. Elek görü­ izlenebilir
nümlü iç yapı o- (ipliksi yapı).
labilir. Tane Tane büyüklü­
büyüklüğü 0 ,02- ğü 0.060-020mm.
0,50 mm.

peloid

Bahamit peloid

Psedopeloid

10
ARGEGAT TANFLER ( Eş Anlamı BAHAMİT)

Düzenciz parça formlu bileşenler. A g r e g a tla r , sparitik veya mikritık

çimento ile veya algler tarafından bağlanmıştır. Çimentoya göre daha

fazla olan bileşenler zayıf •mikritize ooid, bioklast ve peloidlerden

oluşur. Üç şekilde sınıflandırılabili.■ (Şekil-8 ).

Şekil-8

AGREGAT TANELER

----- 1
Salkımtaşı Algal parça Parça (Lump)

Sert karbonat bileşen­ Salkımtaşına benzer­ Salkımtaşına benzerliği­

lerinin çimentolanması. ler, yalnız bunlarda nin yanında, bileşenler

Çok düşük sedimentas- biyojen katılım çok arasındaki bağlayıcı mik-

yon oranlı. Kuvvetli daha önemlidir. La­ rit veya %50'den fazladır.

su dolaşımlı ve de­ gün alanlarında iyi Bileşenler mikrit ile bağ­

ğişken su türbilanslı korunmuştur. Algal lıdır.

alanlarda gelişir. Ta- kabuk bağlayıcıİl ve

nelerarası çimento fazlaca boşluklu mik-

oluşumunda ve sıkılaş- ritik dokuludur.

mada algler etkendir. Agregat taneler, alg

Agregat taneler çok veya sessil (Sabit)

zayıf tarzda üzüm foraminiferler ile

salkımı şeklinde dü­ bağlanmıştır. Tek

zenlenmiştir. Genel­ düze agregat taneler

likle bağlayıcı spa- kabuk bağlayıcı alg­

rittir. Tani büyüklü­ ler tarafından sıkıca

ğü 0 ,5-2 mm.'dir. birbirine tutturul­

muştur.

11
INTRAKLASTLAR

Henüz sertleşmemiş kalker çaMiurunun parçalanarak taşınması ile

şekiJlenir ve çoğu kez koptuğu kayacı karakterize edici iç yapısı tanınır.

Kötü boylanma ve yuvarlaklaşma ile 0,2 mm.'den büyük boyu pelloidlerden

ayrılmasını sağlar. Çökelme ile eş zamanlıdır. Dört şekilde sınıflandırıla­

bilir (Şekil-9).

Şekil-9

INTRAKLAST

Plastiklast Algal-întraklast Otoklast Psedo-întraklast

(Proto-intra-

klast)

Henüz sertleşmemiş Alg yaygılarının Erken diyajene- Dip sedimenlerde

kalker çamurunun, oluşturduğu kalker tik hareketlerle, yaşayan organiz­

tabana etki eden çamurundan kopma karasal veya de­ maların (endoben-

dalga ve akıntılar­ veya bunların da­ nizel sediman tik) tabanı eşe­

la parçalanmasıyla ğılması ile olu­ suyuna bağlıdır. leyerek oluşturdu­

oluşur. Mikritik şur. Farklı büyük­ Sedimen taneler ğu (biyoturbasyon)

bileşenler genel­ lükteki mikritik birbirlerine ya­ hareketleriyle

likle iç yapılı bileşenler poros- kın sınırlarla oluşur. Eşeleme

ve 0,5 mm.'den tromaten veya bağlıdır. ile parçalı mik­

küçüktür. spongiostomaten ritik alanlar ge­

alg yapısı göste­ lişmiştir.

rirler .

12
E_K_S_^R_A K_L_A_S_L_A R (Eş Anlamı Lltoklast gakıl)

Sertleşme sonrası taşınmış karbonat kayaç par-çalar: ya da taneleridir.

Yuvarlaklaşmış veya köşeli olabilirler. Bulunduğu ortama dışarıdan

taşınmışlardır.

-Erozyon döküntüsü sert (yaşlı) kayaglar, karadan veya denizaltında

taşınmışlardır.

T_E_R_t_J_E_N___ B İ L E Ş E N L E R

Örneğin kil mineralleri, terijen kuvars olabilirler. Sedimantasyon

havzasına karadan taşınan mineral ve kayaç parçaları.

0_T_î_J_E_N__ B İ L E Ş E N L E R

Örneğin şamozit, glakoni, fosfat ve magnezyum yumruları belli

başlıcalarıdır. Şamozit ve glakoni denizel, (yavaş çökelmeyi ifade

eder), fosfat 30-300 m. derinliğin göstergesi ve yavaş çökelmeyi ifade

eder.

F O S İ L ___İ Ç E R İ Ğ İ

2. İSKELETSEL BİLEŞENLER

Paleontolojik incelemelerde sistematik ve tür incelemelerine özen

gösterilirken ortam analizlerinde yararlı olacak ekolojik çalışmalara

önem verilmedi gerekir.

-Fosil toplulukları Uç şekilde oluşmuş olabilir.

1. Otoktondurlar

2. Otokton ya da yaşamları sırasında başka ortamlardan gelmişlerdir

3. Alloktondurlar

-Fosil toplulukları ortam analizi için toplumsal ve bireysel özellikleri

incelenmelidir. Bunlar, morfolojik bileşim (sınıf, tür tayini), iç

yapı, boyutu (karbonat tane boyunun belirlenmesi), büyüme şekli (örneğin,

13
favositesler, resif tepesinde yukarıya, yamaçlarda yayvan büyürler),

korunma şekli, sayısal yoğunluk (yiyecek bulma koşulları, sınıf ve

tür yoğunluklarıdır), tuzluluk, sıcaklık, ışık, tabanın niteliği.

B İ T K İ L E R

Karbonat yapıcı bitkiler içinde alglerin önemi büyüktür. Bunlar,

kırmızı algler (Rhodophyta), yeşil algler (Chlorophyta), sarı-yeşil

algler (Chrysphyta), mavi-yeşil algler (Cynanophyta) ve kahverengi

algler (Phaecaphyta) dir. Kahverengi algler kokolitlerdir. Kokolitler

nannoplanktondurlar. 1 İt. deniz suyunda ise 200 bin - 1 milyon kokolit

vardır. Bunlardan, kırmızı, yeşil, sarı-yeşil, kahverengi algler karbonat

üreticisidirler, mavi-yeşil algler iskeletsel olmadığı halde yüksek

salamuralı sulara dayanıklıdırlar. Karbonat üreticisi olmamakla birlikte

karbonat oluşum sistemi içinde önemli işlevleri vardır. Sığ su karbonat

zemininin biyolojik tahribine yol açar. Diğer organizmalara besin sağlar­

lar. Alg hasırları zemine duraylılık kazandırır. Stramatolitik oluşumları

gerçekleştirir.

S T R O M A T O L İ T __ O L U Ş U M U

Alg süspansiyon malzemesini üzerine çeker. Bu birkaç cm.'yi bulunca

organizma çamurun üzerine çıkar ve tekrar pirtikülleri kendine çeker.

Belli bir kalınlığa gelince tekrar üste çıkar. Zamanla organizma ölür.

Organizma olan yerlerde ufak boşluklar gelişir. Üstteki tabaka mikritiktir.

Bu gibi tabakalarda petrol gelişir. Alg salamuraya dayanıklıdır ve

diyajenez sırasında hidrokarbon oluşur.

Stromatolit SU yosunları gel - git arası hatta gel - git ötesi

ortamlarda gelişebilirler. Günlük büyüme hızı 5 mikrondur. Stromatolitlerin

tekrarlanması çökme için kanıttır. Yaşama ortamı fotik zonun ( 45 -

60 m.) altına inmez (Şekil-10, 11).

14
Şekil-10

STROMATOLİT OLUŞUMU

Mavi yeşil alg gaz boşlukları

\.

mm veya Yokolan alglerin yerinde


Partiküller birkaç cmı oluşan boşluklar (fenestral
fabrik) kuşgözü yapılar
oluşur.

Şekil-11

ALGLER
r
ISKELITLI İSKELETSİZ
Kırmızı, sarı-yeşil mavi (Mavi yeşil algler)
(karbonat üreticisi)

LLH-yapıları: mavi-yeşil SH-yapıları;Kırmızı SS-yapıları: Hızlı

algler.Işık yetersiz vs. algler. Işık enerji ortamında

olursa bu şekilde büyür­ yeterince çok ise


LLH tipli algler
ler. Evaporit ortamlarda yukarıya doğru
koparak, yuvarlanır,
petrol oluştururlar. büyürler.
bir çekirdek etrafın­
Tuzlu su algin oksitlen­
da sarılarak onkoidle-
mesini önleyerek salamura
ri oluştururlar.
şeklinde korur. İlk defor-

masyonda petrole dönüşür.

15
H A Y V A N L A R

Tek hücreliler ve çok hücrelilerdir. Çok hücreliler, foraminiferler.

coelenterata, süngerler, echinidler, bryozoalar, solucanlar, brachıopoda-

1ar, eklembacaklılar, molluscalar gibi. Organizmaların, iç yapısı,

boyutu, büyüme şekli, korunması, sayısal yoğunluk, sını'f ve tür yoğunlukla­

rı ortam yorumunda önemlidir.

Organ!zmaların-

Morfolojik Bileşim : Ortam analizi için yararlıdır.

Boyut : Ortam analizinde tane boyutunu belirler

Büyüme Şekli : Organizmanın yaşadığı ortam ve koşullarını tahmin

eder

Korunma : Taban düzlemlerine göre yönelimlerinin saptanmasında

Sayısal Yoğunluk : Yiyecek bolluğu göstergeci

Sınıf ve Tür Yoğunlukları : Tuzluluk, sıcaklık, tabanın özelliği

Kırmızı Algler-

Yeşil Algler : Tuzluluk binde 35, sıcaklık 20 C, resif ve bankları

oluşturur

Mavi - Yeşil Algler : Sığ, tropik sularda bulunur. Resif ardı

ve lagün

Radiolaria : Derin deniz

Kokolit : Derin deniz

Diatome : Denizel, tatlı su veya karışım zonu

Planktonik Foraminiferler : Açık deniz

Bentonik-

Bağlayıcı Foraminiferalar : Resif ortamı

Küçük, Kalın Kavkı Duvarlı Foraminiferalar : Sığ deniz ortamı

Küçük, İnce Kavkı Duvarlı Foraminiferalar : Resif ardı

Büyük Bentonik Foraminiferalar : Resif veya bank üstü

Süngerler : 100 m.'nin altındaki derinlik, 200 m.'ye kadar

Mercan : Resif veya bank ortası

Annelid Kurtları : Tatlı sudan denize kadar

16
Bryozoa : 400 m.'den az derin sularda

Brachıopoda : Denizel, sakin sularda

Echinodermata : Denlrel, iagün ve haliç

Molluscalar : Denizel, lagün, sığ deniz

Ostracodalar : Değişik ortamlarda

Stromatoparoid : Resif ortamı

Trilobitler : Denizel basen,resif ortamı

M A T R i K S__ (Kireç Çamuru)

Kireçtaşları içindeki matriks kil eşiti, mikrokristalen, ince

taneli mikrittir. Tane boyu 4 mikrondan azdır. İnce kesitte donuk kahveren­

gidir. Genellikle kimyasal yoldan durulmuş ve taşlaşmış iskeleti! çamuru

şeklinde yorumlanan karbonat çamurundan oluşan taneler arasını dolduran

yarı opak, billuri bileşen matriks olarak kullanılır. Folk (1959),

mikrit sözcüğünü "mikrobillursal kalsif'in kısaltılmasından türetmiştir.

K^reç_Ça|2U£Uj^ Karadan türeme iskeletsel gerecin parçalanmasından oluşabi­

lir. Su kimyasının değişimi ve biyokimyasal tepkime ile oluşabilir.

Karadan Türeme: Erozyonla yaşlı kireçtaşlarından taşınan kalsitik tozlardan

oluşabilir.

__________Lamel libranch, gastropod ve algler,

dalga aşındırması, balık, sünger ve alglerin oyucu etkileri ile kil

boyu CaCO parçacıkları oluşur. Mikroorganizma çözünmesi, nannoorganizmalar


mikrit oluşturabilir.

Belli nitrat ve amonyak açığa çıkartıcı bakterile­

rin (CO^ almaları) kültür ortamı içinde CaC03 çökelmesine neden olurlar.

Amonyak ve nitrat açığa çıkarken bakteri faaliyeti CaC03 'ü şu şekilde


üretirler.

17
NH + H O NH^OH
3 2

2NH^(0H) + Ca(HCO^)^. (NH ) CO + CaTO + 2H O


4 2 3 ____3 2

amonyak ayınca bakteri faaliyeti

NH„ + H O ►NH OH
3 2 4

2NH OH + OH + CO
4 2 ^ “2 °

(NH ) CO + CaSo -♦ (NH ) SO + CaCO^


4 2 3 4 4 2 4 ___ 3

sülfat redükleyici bakteri faaliyeti

CaSo + 8H __ ^ CaS + 4H^0


4 ^ 2

CaS + CO + H^O .H„S + CaCO


2 2 2 ____3

Su Kimyasının_Değişimi; Sıcaklık artışı, tuzluluk değişimi, bakteri

faaliyeti, bitkilerin yokolması, su enerjisine bağlıdır. Aşağıdaki

şekilde Bahama lagününde kireç çamuru birikimi döngüsü verilmiştir.

D_U_R_U__ K_A_L_S_İ_T__(Spari Kalsit) Ç İ M E N T 0

Duru . kalsit çimento kireçtaşı taneleri arasını dolduran oldukça

kaba (4 mikrondan daha fazla) taneli kalsitten (veya aragonitten) oluşur,

ÇÖkel sırasında ya da daha sonra çimento halinde sokulmuş billuri-temiz,

saydam-yarı saydamdır. Duru kalsit bileşeni ile çökelme sırasında ve

daha sonra diyajenez esnasında oluşan çimentoyu ayırmak önemlidir.

Çimento, tortulun kendisinden, gözeneklerdeki sulardan ve dış kaynaklı

çözeltilerden (geçirgenlik yoluyla) getirilir. Spari kalsit, tanelerarası

boşluklara, kavkı içi localara, çatlaklara doğrudan çökelme ile aragonit

veya HMC'nin ornatılması ile oluşabilir. Kalsit, aragonitin, yerini

alırsa bu olaya dönüşüm denir. Eğer kalsit tane boyu, biçim bakımından

diğer bir kalsitin yerini alırsa bu olaya rekristalizasyon denir. Dönüşüm

ve rekristalizasyon olayı her ikisi için "Neomorfizm" terimi kullanılır,

^^ğer mikrit tatlı su ortamında yıkanırsa mikrospar oluşur. Billur boyu

5-6 mikrondur.

18
Karbonat tanelerin
mekanik ay
Biyolojik
Ayî//şma/parçalanma
erozyon
iç erime
Kimyasal/
!> KİREÇ ÇAMURU
biokimyasal Süspansiyon halde açığa
<62 M m
birikme doğru çamur taşınimı
lagün
tabampdS^^

eroz

Bahama Lagünü, (Neurnann ve Land, 1975)

__ S I N I F L A M A S I (ADLAMASI)

Sınıflama için kireçtaşını oluşturan tanelerin listesini, hangisi

olduğunu, biçim ve boyutu, diyajenetik süreçleri ve porozite gibi paramet­

reler de bilinmelidir. Sınıflamada: mineraloji (kalsit, dolomit, aragonit),

kimyasal bileşim, kalıntılar, çökelme dokusu, dokusal olgunluk, kırıntılı

olmayan köken, inorganik köken, enerji düzeyleri, çökelme ortamları

gibi parametreler kullanılır.

Kireçtaşı sınıflaması için birkaç sistem vardır. En basiti tane

boyuna göredir ve kalsilutit (taneler 62 mikrondan küçük), kalkarenit

(taneler 62 mikron ile 2 mm arasındadır) ve kalsirudit (taneler 2 mm'den

büyük). Bu sınıflama sınırlıdır ve kumtaşı ve şeyllere karşılık gelir.

Diğer bir sınıflama Folk (1959) kalker sınıflamasına dayanır. Bu sınıflama­

da: allokemlerin bulunduğu sparikalsit çimento ve mikrit çimento esas

alınarak ve allokemlerin bulunmadığı mikrite göre tanımlama yapılmıştır (Şekil-12)

Wrıght (1992), tarafından depolama rejimi, biyolojik aktivite

ve diyajenetik süreçlere bağlı olarak yeni bir sınıflama yapılmıştır.

Folk (1962) Şekil-13'de, Dunham (1962) Şekil-14'de, Emry ve Klovan

(1971), James (1979) Şekil-15'de ve Wright (1992) sınıflamaları şekil,16,

17'de verilmiştir.

19
Şekil-12
Kalker sınıflaması (Folk, 1959)

Allokerplerin bulunmadığı
mıkroDiIlursal hamur-
çim.
hamur

İntra
klastlar

İntt'asparit İntramikrit Mikrit

0 '. •’.O-
Oolitler
m
Oosparit Oomikrit Dismikrit

(S?;.- îîi,-
Fosiller

Biosparit Biomikr.it
^^Sparikalsit
jMikrokristalin
Pelletler ' kalsit

Pelsparit Pelmikrit Biolitit

Şekil-13
Enerji artışı

2/3 kalker çamuru (mikrit) Eşit 2/3 SPARİT ÇİMENTO


(SPARİT)
oranda
% 0-1 Sparit + Kötü İyi
1-10 % 10-50 % 50 % den
ALLO- % çok mikrit boylanma boylanma Yuvarlak
KEM
Mikrit Fosilli Seyrek Sık Kötü Boylanma­ Boylan­ Yuvarlat
TEMSİL­
veya mikrit paket- paketlen- mış mış taneli
Cİ KAYA
dismik- lenmiş miş biosparit biospa­ biospa­
ADLARI
rit biomikrit biomikrii rit rit

S 1

TERMİ­
BİOSPARİT
NOLOJİ
Folk,1959

KIRINmi KUMLU KİLLİ VE AZ OLGUN OLGUN İYİ


KİLTAŞI
KAYA KAR­ KİLTAŞI OLGUNLAŞMAMIŞ KUMTAŞI KUMTAŞ] OLGUN
ŞILIĞI KUMTASI KUMTAŞI

ÇANAK SIĞ ŞELF ¥~ SAHİL

Karbonat kayalarında doku yelpazesi (Folk, 1962)


20
ÇÖKELME DOKUSUNDA göRE SINIFLAMA (DUNHAM, 1962)

Şekil-14

Tanınır çökel dokulu Tanınmaz


çökel doku
İlk bileşenler çökelimce bağlanmamıştır ilk bileşenler Billursal
karbonat
çökelimde

Çamur vardır bağlanmamıştır


Çamur
yoktur,
tane
Çamur destekli Tane destekli

destekli

% 10 dan % 10 dan
az çok

taneler taneler

Çamurtaşı Vaketaşı İstiftaşı Tanetaşı Bağlamtaşı Kristalin


(Mudstone) (Wakestone) (Pakstone) (Grainstone (Boundstone)

■fi. 3 o -

• c ^ - ■

Resif kayaları için doku sınıflaması (Emry ve Klovan, 1971, James, 1979)

Şekil-15

Orijinal bileşenler Orijinal bileşenler çökelme sırasında


çökelme anında organik
organik olarak bağlanmıştır
olarak bağlanmamıştır

Alloktonlar Otoktonlar

% LO taneler 2 mm Perdeleyici Kabuk bağla­ Katı çatı


ve engelle­ yıcı, sarıcı oluşturan
yici işlev organizmala­ organizma-
Matriks 2mm bileşen
gören orga- rın işlevi lanfl
destekli destekİ i n izmalar işlevi

YÜZENTAŞ ÇOMAKTAŞ ENGELTAŞ BAGTAŞI ÇATITAŞI


(Floatstone) (Rudstone) (BaffIestone) (Bindstone i {Franestone)
OO-

û Ü
21
BAĞLAMTAŞI
Karbonat Kayaçları, Simgeler ve Karşılaştırılması:

Jordan (1987); Dunhom (1962) Simge Folk (1962)

Çamurtaşı (Muds tone) M Mikrit ve dismikrit, fosilli mikrit


Vaketaşı (Wackestone) W Seyrek bio-intra-oo-pelmikrit
İstiftaşı (Pakstone) P İstiflenmiş bio-intra-oo-pelmikrit

Kötü yıkanmış bio-intra-oo-pelsgarit


Tanetaşı (Grainstone) Boylanmış bio-intra-oo-pelsgarit

Boylanmamış bio-intra-oo-pelsgarit

Yuvarlaklaşmış bio-intra-oo-pelsgarit

Yuzentaş (Flaotastone) F

Moloztaşı (Rudstone) R
(=Çomaktaşı)

Engeltaşı (BaffIestone) BA
Bağtaşı (Bindstone) Bİ Bağlamtışı (B) Biyolitit

Çatıtaşı (Framestone) FR

Kristalin kireçtaşı RX

22
B iyo lo jik

Depolama D iy a je n e _ tik

(!)
«o-
E o

2
\ .
~ jt:

^
Ii o g
î^. O
o
C

t_
p S
O O
i.
o
o.
<o
a> O ^ O (0
A o
C0"O -r- A A
2 û-
co ^
h-
•— C S
(O •
UJ l-
îr o E s;
(0 -
z ® 3 E O
Lü C lOl _ -= (D
D o î= •^ C
l- 0-5 CO 2
13
< —*
O Eâ i 55.
X3 n o
P D 2
c
<D
c ^ co CL ^
cn in o o p 1
"Öj i o £
OD C
'w .M ® d)
® 10-c £= o
İS O o-
- •=
03 JD
N 10-
® O
i_ ® O D
<u -tS P ° o
CO O E o-
-D O) o
I
O ®^ N
_J =1 -§ !■ cCD oc 5 0)
o O» O fe -
û. e ;o ö E
® ®
> û! 2
m u. o I
^ > s .N
ü E
<U o
> o 'ğ § * | >c* rx
o
-cı o E m
10I w -
o
«♦—
o> 4= 0) «).
O c o E
</> |0
<D -o - E
“O C'J
E A
O) o k-
c o p
D o
h- ÛL 0)
c
</>• .D
(0- o
o 55 ® o c
Û- 0) (D
N
Lü (/) ^ D •O
o ? - > >
(£)
I-----i
I
r—H <D <D
•r~f 5? C
(/) O D
(D
•O D
(/!•

23
PEDOJENİK KARBONATLARDA DOKU DEĞİŞİMİ

Şekil-16 A

Mikritik esaslı Tanetaşı esaslı

Dairesi
taneli
çatlaklar

mikritik giysiler

peloid

^mikritik
giysiler

Diyajenetik tanetaşı Diyajenetik pakettaşı

Kalkritlerde doku değişimi (Wright, 1992)

24
Şekil-17
Çatı taşı

Tanetaşları

Başlıca doku grupları ve karşılaştırması (Wright, 1992)

Karbonat kayaç sınıflamaları için literatür:

Grabau, (1964); Folk (1959); Wolf (1960); Dunham (1962); Powers (1962);

Leighton ve Pendexter (1962); Plumley ve diğ. (1962); Nelson ve diğ.

(1962); Rich (1964); Todd (1966); Sander (1967); Embry ve Klovan (1971);

Jordan (1985) Wright) (1991).

25
KARBONAT_KAYALARINDA POROZİTE

POROZİTEj_

Kireçtaşı içinde yeralan herhangi bir tane, matriks, çimento ile

doldurulmamış kısımlardır. Kireçtaşlarında porozite, kumtaşlarına göre

daha düşük ve düzensizdir. Kireçtaşlarında porozite düşük, dolomitlerde

ise yüksektir. Nedeni ise Ca ve Mg atom yarıçapları farklıdır. Mg atom

yarıçapı küçüktür. Yüksek Mg-kalsit önce dolomitleşir. Düşük Mg-kalsit

ise ilk önce dolomitleşmeye direnir. Eğer dolomitleşme sırasında kireçtaşı-

na Mg veremiyorsa bir müddet sonra asit oranı artar ve dolomitleri

eritir. Ba da poroziteye yol açar.

Choquette ve Pray (1970), tarafından kireçtaşlarında farklı porozite

sınıflaması yapılmıştır. Sınıflama dört esasa bağlıdır. Zaman, porozite

işlemi ve köken, gözenek açıklığı ve şekli, çokluğudur (Şekil-18).

Şekil-18
Basit porozite tipleri: Choquette ve Pray, 1970

Fabrik seçimli
Fabrik seçimsiz

Tane arası
Çatlak

Tane içi
Kanal

Kristal arası
Kovuk

Kalıp
Mağara

Fenestral

Sığınak

Büyüme çatısı

^Fabrik seçimli olan veya olmayan

Breş
TT7 Delik Oygu
26
' 'on Büzülme
Tenelerarası Porozite: Birincil porozitedir. Çözülmenin uzaklaştırdığı

ince taneler ikincil porozitedir.

Tane-İçi Porozite: İskeleti! çatı materyalidir. Yalnızca rudistler

tane içi poroziteye sahip olabilir. Fakat geçirimlilik düşüktür.

Kristalarası__ Porozite: Tekrar kristallenen kireçtaşında böyle

bir porozite gözlenebilir. Dolomitlerde çok görülür.

Kalıp_Porozitesi: Aragonit ve HMC erimesiyle oluşan porozitedir.

Fosil kalıbı, oolid kalıbı porozite olabilir. Evaporit minerallerinin

erimesiyle de oluşabilir. Didolomitleşme olayı sırasında da oluşabilir.

Karbonat kayalarda gelişen kalıp porozitenin genel şekilleri:

Aragonit taneler ve
^ ^(§> Gözenek
Kireçtaşı
Kabuklar
Kalsit
tanesi
Kireçtaşı
CaCO taneler Dolomit
3 E3 Dolomit
Q Kalsit çiment

Tuz ve kalsiyum Kireçtaşı

sülfat kristalleri Dolomit

Bitki kökleri ve Kireçtaşı

tübler Dolomit

Gözlü_P2îI25İte: Genellikle gelgit düzlüğündeki kuşgözü yapılardaki


porozite (laferitik yapılar).

Sığınak Porozite; Şemsiye yapısı gibi geniş kavisli kabuk ve parçaları


altında gelişir.

Çatı_Büyümesi_Porozite2_ Kırılmış iskeletsi malzeme arasında oluşturu­

lur. İskeletli organizma içinde gelişir.

Çatlak_PorozitesiKırıklarda erime çökmelerinin, tektonik deformasyo-

nun yarattığı porozite. Breş porozitesi diye de bilinir.

27
Kanal Porozitesi: Erime çatlakları boyunca gelişir.

Kovuk Porozitesi: Erime ile genişletilmiş doku gözenekleridir.

Mağara_Porozitesij_ Geniş gözeneklerdir. Erime kökenlidir.

Breş Porozitesi j_ Kırık porozitenin birbiriyle ilişkili olduğu

yerlerde gelişir.

Delik_Porozitesi^^ Sert zeminlerde delici organizmalarca yaratılır.

Oyuk_Porozitesi: Sağlam zeminlerde oyucu organizmalarca yaratılır.

Büzülme Porozitesi: Genellikle klastiklerde görülür.

Birincil porozite tanelerarası ve tane - içi porozite vs.dir

(Depolanma öncesi ve sırasında oluşur). İkincil porozite üçe ayrılır

DepoleJfıma sonrası gelişen porozite) (Şekil-19).

1. Eo^netik: Yüzeye bağlı oluşur. Sedimanların sıkılaşmasına

kadar gelişir.

2. Mesojenetik: Belirli derinlikte, belirli zamanda oluşur.

3. Telojenetik: Gömülmeden sonra gelişen porozitedir.

Eski karbonatlarda % 0 - 10, karbonat rezervuarlarında % 10 -

20; güncel karbonatlarda % 40 - 70 arasında porozite vardır.

28
Şekil-19

ZAMAN - POROZITE DÖNEMLERİ

EVRE Depolanma Depolanma Depolanma sonrası


öncesi
birincil POROZITE .i k i n c i l POROZITE

Porozit
Depolanma Depolanma Depolanma sonrası porozite
dönem­
öncesi sonrası
leri EOJENETİK MESOJENETIK TELOJEf [e t i k
porozite porozite
Porozite Porozite Porozi .e

Telojenetik
zon

Eojenetik porozite: Yüzeye bağlı sedimenlerin sıkılaşmasına


kadar gelişir.

Mesojenetik porozite: Yüzey şartlarından kurtulmuş ve belli


derinlikte gelişir.

Telojenetik porozite: Gömülmeden sonra gelişir.

29
O R T A M Y O R U M U

Karbonat kayalarının geometri, litoloji, sedimenter yapıları ve

fosil içeriği belirlendikten sonra ortam yorumu yapılabilir. Yani gelgit-

üstü, gelgit-içi, lagün gibi adlar verilir. Bu adlan verebilmek için

de çökelme koşullarını bilmemiz gerekir. Önce çökelme koşullarını belirle­

meli ve sonra da bu koşulların hangi ortamlara ait olabileceğini tahmin

etmek gerekir (Şekil-20).

Şekil-20

ÇÖKELME KOŞULLARI

fiziksel FİZİKOKİMYASAL biyolojik

Çalkantı derecesi Tuzluluk Fosil kapsamı


(tane boyu çökel (paleontoloji ve incelenmek
yapılar ile litoloji verilerle) suretiyle
belirlenir) anlaşılır.

Bulanıklik derecesi PH değeri


(fosil türü, boylanma (minerolojik veri­
ve terijen malzeme lerle tesbit edi­
ile tayin edilir) lebilir)

Işık miktarı EH değeri


(fosil türleriyle (renk, fosil, çökel
tayin edilir) yapı, otijen min.
incelenerek tahmin
Derinlik edilir)
(fosil kapsamı,
litoloji, çökel
yapısı ve otijen
min.tayin edilir)

Sıcaklık
(paleontolojik ve
litolojik verilerle
tayin edilir)

•• 30
II. B O L U M

DİYAJENSZ : Biriken tortulun kayaç oluşturma safhasıdır. ÇÖkelimden,

basınç eriyiklerinin oluşumuna kadar geçen evre, diyajenez

olayları ile ilgilidir. Karbonat kayalarının diyajenezi

için gömülmeye gerek yoktur. Atmosferik ya da tatlı suların

olması yeterlidir.

DİYAJENEZ: Fiziksel, kimyasal, biyolojik faktörlere ve zamana bağlıdır.

FİZİKSEL ŞARTLAR: Tortulun sıkışması olayı.

BİYOLOJİK ŞARTLAR:Biyoturbasyon, mikrit oluşumu ve anaerobik canlı faaliyeti.

KİMYASAL ŞARTLAR: Erime, çimentolanma, yeniden kristallenme ve kimyasal yol-

yerdeğiştirme.

ZAMAN FAKTÖRÜ : Üç ana bölümde incelenir.

SİNDİYAJENEZ: Tabana oturan tortulun sıkılaşmasına kadar geçen süreyi

kapsar.

ANADİYAJENEZ: Basınç eriyiklerinin oluşumundan itibaren tanelerin çi-

mentolanmasına kadar geçen süre

EPİDİYAJENEZ: Tortul çimentolandıktan sonra metamorfizmaya kadar geçen

süreyi kapsar

Diyajenez sırasında aragonit ve HMC, biyolojik ve fizikokimyasal

faktörler sonucu daha duraylı olan kalsite dönüşürler. Çökelme sırası

veya bitiminde oluşan tüm değişikliklere Erken Diyajenez, çökelmeden

çok sonra özellikle gömülme ve deformasyon sırasında oluşanlara ise

Geç Diyajenez değişimleri denir. Diyajenez işlemleri düşük basınç (100

bar) ve düşük sıcaklık (300 C)'yi geçmez.

Diyajenez işlevleri başlıca yıkıcı ve yapıcı olmaktadır (Şekil-21).

DİYAJENEZ
r. ----------------- ------------- i
■ YIKICI DİYAJENEZ YAPICI DİYAJENEZ
l

Biyolojik
{------------------------1
Mekanik Çözünme
i
Çimento-- Tekrar
T
Mineral-
1
Fiziksel
işlevıer işlCvler lanma kristal- lerin işlevler
lenme kimyasal
yerdeğiş-
tirmesi

31
Xî M5I_5I^ a j e n e z

BİYOLOJİK İŞLEVLER

Biyolojik erozyon, karbonat bileşenlerini ufalar ve tahrip eder

ve oluşan kovukların sparikalsitle doldurulmasına yol açabilir. Karbonat

çökelleri, oyuk açıcılar ve deliciler, otlayıcılar, çökel yiyiciler

ve yırtıcıların (sırasıyla karides, yengeç, mantar, solucan, gastropod,

deniz hıyarı, balık ve yengeç) tahribiyle değişikliğe uğrarlar.

Mikroskobik canlılarda özellikle anaerobik bakteriler, mavi-yeşil

algler, süngerler de önemli olmaktadır. Anaerobik canlılar ortamdan

oksijeni alarak, kükürtlü hidrojene (H^ S) dönüşümü sağlar. ^2^ deniz

suyunda erir ve organizma yaşamını etkiler. H^S ayrıca Fe bileşenlerini

etkileyerek pirit oluşturur. Delici organizmaların işlevi ile karbonat

bileşenleri mikritleşir.

Mekan ik_İş1ev1er

Özellikle resifal çökeller fırtınalarla yerinden koparılıp, parçalanır

ve taşınır. Parçalanan materyalde küçük çatlak ve aşınmalar yapar.

Mekanik aşınma 20 m. dolayında etkindir. Çatlaklanmada iri parçalar

daha ufak parçalara, aşınmada ise kaba parçacıklar çok küçük parçalara

dönüşürler.

Kimyasal Değişme (Erimeler)

Çökeller içindeki çeşitli bileşenlerin doygun olmayan sıvı içinde

erimeleri olayıdır. Erime ile ikincil gözenek oluşur. Bu gözenek içi

kalsit ile doldurularak kalıp halinde korunur.

Şekil-21A
MOLLUSKLARDA ARAGONİT KAVKI DEĞİŞİMİ
jDelik /mikrit ve
i
^^V^^C^ragonji

HMC )
— > _
mikrit
Boşluk
zar Spa»"! kalsit
Arcgonitin Neomorfik
LMC
erimesi spar kristalleri

32
Erime:

Özellikle aragonit üzerinde etkindir. Eriyiğin doygunluğu ulaşmasında,

düşük ısı, CO^'nin yüksek basıncı, düşük pH, artan hidrostatik basınç

etkindir. Gelgit arasında kimyasal çözünme biyolojik erozyona yardımcı

olur. Sınırlı ortamlarda organik gerecin çürümesi pH değerlerini çözünmenin

başlayabileceği düzeye indirebilir. Derin denizde artan basınç, CaCO,

çözünürlüğünü arttırır. 150-200 m.'den sonra aragonit, 2000 - 3000

m.'den sonra kalsit çözülür. Düşük ısılar CaCO^ ve CO^'nin çözünürlüklerini

de arttırır. Bazı derin deniz alanlarındaki kapalı sistemde CO


üretimi
2
pH'ı azaltır. BU AÇIK oksijen kullanımının derin denizde pH'ın dengelenme­

sinde önemlidir. Tatlı su çözünmesinde ise süzülen sular hafif asidiktir.

Aragoniti çözerek CaCO^'ü oluşturur.

CaCO + H 0 + CO ■; Ca"^^ + 2HC0


3 2 2

Mikrit zarfı içindeki aragonit çözülür ve etrafında mikrit zarf

halinde kalır. Zarf içinde kalan kovuk sparikalsitle doldurulabilir.

YAPICI DİYAJENEZ

ÇİMENTOLANMA

Çimentolanma, gözeneklere, kovuk ve çatlaklara, tanelerarasına

vs. CaCO (veya barit, silis, demiroksit)'in kimyasal yoldan durulması

işlemidir. Çimentolanma gözenek hacmini büyük oranda yok eder. Sıkılaşma

bu kadar etkin değildir, öyle olsa idi pelletlerin ezilmesi gerekirdi.

Gözenek hacmini doldurmak için karbonat malzemenin tahrip olması gerekir.

Çimentonun kaynağı aragonit veya HMC kavkı gerecinin tatlı su ve deniz

suyu ortamında çözünmesi olabilir. Gözeneklerde çeşitli sparikalsit

çimento gelişebilir.

ÇİMENTO^ TİPLERİ

FİBROS__ (LİFSİ)__ ÇİMENTO); Uzun kristaller halinde, genellikle erken

diyajenetik çimento. Denizaltında, uzun lifsi

aragonit çimento, kısa lifsi Mg-kalsit. GeiglL-


Tane
arasında, kalsit çimento sığlıklarda s:kça gö-

33
rülUr.Eş anlamda, asikular lifsi sparit, ışınsal

lifsi çimento, ışınsal saçak çimento.

GRANULAR (TANELİ) ÇİMENTO Anhedral ve subhedral kristaller, genellikle

10-60 M Çökellerin taşlaşmasından sonraki


Tane
çimento. Denizaltı ortamda sıkışma sonucu oluşur.

Derin deniz ort. Eşanlamı, Drusy ve bloklu çi­


Taneli çim.
mento, ekuvalent çimento.

IŞINSAL LİFSİ ÇİMENTO Işınsal lifsi şekilde. Denizaltı ve vadoz zonda.

Eşanlamı, radyasiyal çimento.

Kristaller veya 3()^m. Bazen kristal­

ler kriptokristalen Mg-kalsit olabilir. Yalı

taşları ve resif boşluklarında denizaltı ve kör­

fezlerde gelişebilir. Eşanlamı, submikrokrista-

1in çimento.

SİNTAKSİYAL ÇİMENTO Bir çekirdek yüzeyinde kalsit veya aragonitin

büyümesi. Bunlar mercan, mollusca, echinid, fo-

Kenar çim. raminiferlerin kabukları etrafında gelişebilir.

Erken denizel çimentodur. Tatlı su yüzeyi, su

tablası düzeyi üstünde gelişebilir. Eşanlamı,

kenar çimento, sintaksiyal kenar çimento, sin-

taksiyal kalsit çimento.

MENÜSKÜS ÇİMENTO Tanelerarasında, tanelerin birbirine yakın olan

kısımlarında oluşur. Aragonit veya Mg-kalsit

bileşimlidir. Vadoz zon

34
MİKROSKALAKTİK (PANDÜL) ÇİMENTO Partiküllerin altında ve boşlukların çatı­

sında gelişir. Vadoz ortam, gelgit-içi ve


Tane gelgit-üstü ort. Eşanlamı, damlataşı gravi-
Spari kalsit tasyon çimento. Jeopetal fabrik.
TT> pandül çimento

KÖPEK DİŞİ ÇİMENTO Uçları sivrilmiş bloklu çimentodur. Mete-

orik ortam. Gelgit-içi ve gelgit-altı or­


Çimento
tam. Eşanlamı, dişli çimento, skalendoed-

Tane rik kalsit çimento.

JEOPEDAL FABRİK (VADOZ MİLİ) Yerçekimi etkisiyle gelişir. Karbonat ça­

muru suyun hidrolik etkisiyle aşındırılır.

Sediment kovuklara dolar. Yerçekimi etki­

siyle şilt boyu taneler kovuğun tabanında

birikir. Üstte boş kalan kısım sparikal-

sitye doldurulur. Mikrit tabaka altında,

çimento ise üstündedir.

TEKRAR kristallenme

Devamlı çökelme nedeniyle gömülen çökeller eriyip tekrar kristallene-

rek yeni boyut kazanırlar. Bu olay eşzamanlı olur. Ayrıca yeniden kristal­

lenen mineralin kimyasal bileşimi değişmez (Rekristalizasyon).

MİNERALLERİN KİMYASAL YERDEĞİ'ŞTİRMELERİ

Diyajenez sırasında kimyasal bileşimi farklı olan başka minerallere

dönüşür. Birincil mineral erirken yavaş yavaş ikincil mineral kristalleşir.

Yerdegiştirme sırasında zaman farkı yoktur (Dolomitleşme, kalsitleşme,

silisleşme, piritleşme gibi). Tekrar kiristallenme ve mineral değişimi

Neomorfizma'dır. Nec'.morfizmada küçük kristaller büyük kristallere dönüşür.

35
fiziksel İş l e v l e r

Basınç artışı çekelleri etkiler. Sıkışma etkendir. Sıkışma ile

basınç eriyikleri oluşur. Sıkışma ile taneler birbirine' yaklaşır ve

dokanaklarda erime ve tekrar kristallenme oluşarak stilolit ve çatlakları

oluştururlar.

Şekil-22

DIYAJENEZ ORTAMLARI

Derin Dnz. Karışım Meteorik


r~ ---- î
Vadoz Freatik(Su tablası altı)

Karbonat mineralleri oluşumu ve diya.lenez ortamları arasındaki ilişki:

1) Denizel_Zon: Yüksek Na ve Mg lifsi ve mikrit yapılı aragonitik (Örn.,

plaj kayası, gelgit-altı, resif) ve Mg-kalsit çimento.

2) Zemin Altı_Karışım _Zonu: Kalsitik sparit, Na yüksek ve Mg düşük

(Dolomit oluşumu ve kil minerallerinin erimesi ile Mg ayrılmaktadır).

3) Meteorik_^on^ Na ve Mg düşük kalsitik sparit: Feratik ala.ıda. Mikritik

kalsit: Vadoz alanında.

36
YÜZEY ALANLARI :

a) Akarsu ve Göllerde : Organik (alg), inorganik (hızlı çökelme ürünü

mikrit rombuslar,.levhamsı kalsibillurlar)

b) Kaliş : Laminalı, pizolitik, kubbemsi yapılar.

METEORİK VADOZ ZON (SU TABLASININ ÜSTÜ) : Pandül çimento, mikroskalaktik

çimento, menUsküs çimento, lifsi (iğnecikli) çi­

mento, vadoz mili.

METEORİK_FREATİK ZON_(SU TABLASININ ALTI); Sintaksiyal çimento, bloklu

taneli çimento, köpek dişi çimento.

Mg / Ca Oranına Bağımlı Kristalleşme Oranları:

Şekil-23

Yüksek-Mg

Düşük-Mg

Folk, 1974

---- yavaş---- Kristallenme oranı ---- ^ — ----------- ----


Tuzlu alanlar, normal deniz suyu, sahiltaşlan, sabka, gomulu

resif ortamlarında Mg ve Na yüksektir.

Yüzey sularında, Mg düşük, Na yüksektir.

Meteorik freatik, derin yUzey-altı-meteorik ortam arasında, Mg

düşük, Na ise orta ve düşüktür.

Meteorik, vadoz, kaliş, nehir ve göllerde, Mg düşük, Na düşüktür.

Nehirler, göller, kal işlerde, Mg ve Na düşüktür.

37
Mg / Ca Oranıyla Denetlenen CaCO^ Kristal Unsurları .

Şekil-24

kalsit

Mg düşük
Mg yüksek
■yavaş büyüme 'hızlı büyüme
KARIŞIK ZONU
DENİZ SUYU TATLI SU
Mg / Ca Oranına Bağlı Karbonat Kristal Şekilleri ;

Şekil-25

Ca-yüksek Mg/Ca(ppm) Mg-yüksek


1:10 1:3 1:1 3:1 10 =1 , ^ '

Tuzlu alanlar
Nehirler, göller,
çevre suları
okyanus

Derin yüzeyaltı suyu --C3I ^ N %


Amgonit lifsi ve mikrit

Mg^ _kalsit lifsi rombik ve


mikrit
□ D g kalsit sparları
Kalsit rnmboederleri
fX/V\Aİ
Mikrospar

38
Şeki1-26 MIKROSPAR OLUŞUMU
Denizel m ikrit tatlı su ile rnikrospar
ooze
yıkanma
0-^0
cPo (
^ -
0 û
\ ^ 0 +

Aragonit
i . "e
Mg kalsit
Kalsit
++ Mg iyonları

Şek 11-27

DERİN deniz SIG deniz ADA

Karbonatlı çökelierin diyajenez alanları: S_Lğ_denj_z, dlyajenetlk değişim,

aragonit ve Mg-kalslt çimento oluşumu ili: kar-akter i.ze olur.

’ ACD-Aragonlt denge düzeyi, CCD-Kaisit denge düzeyi, Aly ve Ciy

çözülmenin başladığı ilk ara düzeyler

’ nıeteorik diyajı-nez

Freatj_k_Zonda, zemin suyu diyajenezi

39
Şekil-28

Longrnan, i980

21;!^JÎ2EL_FREATİK_0RTAMDA_ÇİM^

çimentoları

İzopak aragonit iğneler

Mikrit Mg-kalsit

baz_-;n botryoidal

Bazen oyguiu

Çoğunlukla iç sedlrnenle aratabakalı

Yavaş ç i.m'.-ıntoianma

E r' i ıiıe y f ) k

Poiigonal dokanakiar

40
Şeki 1-29

Meteorik vadoz

Longman, 1980

KI.-U1-;11eru!n Kristali e r

Ekuvalent

İzopak çLrn'.onlo

Bıçak sır'tı çi.mento

Göz':inek merkezine doğru i.riieşen kristaller

Aragonitin eri.yerek kalsitle yerdeğiştirmes i

41
ili zl I. ç i . anırıa

s intakf. iy a l iıüyiiıri' :L' M'

Düşük gözenaki i.lik

TABLO - 3

ZON ÖZELLİKLERİ

1- Aragon it ve ka 1s i,t i.n Kalıp ve kovui^ gözenei< gelişimi

çözüJ.me zonu
trt-
H
-P
P 2- Aragoniti.n çözülme zonu Kalıp gözenek oluşumu

D 3- Arafionltin çözülme zonu Aragonitin '-'ş boyutlu kalsite


"H rH
a (//■
D H kalsitin tortuJ iaşması dönüşmesi, eşboyutlu kalsi.t
ojl -P
C 03
■'O ç i.men to oluşumu

co p 4- Çözülmesi,z zon kalsitin Eş boyutlu kalsit ve hızlı


C_J T-İ
o p
03
c-' n tortullaşması çimentolanma

5- Durgun zon CaC03 ile Hiç veya az çimentolanma


doygunluk

TATLI SU FREATİK ORTAMDA A^AOIYA DOCJUİ HAREKET EDEN SUYUN CaCO;

DOYGUNLUĞUNUN ARTIŞINA DA YANI) Ila LAN İDEAL ZONL.ANMA ALANLARI :

<^2
ŞekLİ-30

Tortuiiagma zonu
(menüsküs veya pandül çimento)

sn 1'iJ.ini (rnen i.s1^üs ç i.m .

Çi.nıento tip le ri.:

Pan dij-L, rn<n'üf5k üs ,


eşboyutiu kaisi.t
rornbik kalsit

i.kier;

Az çimentolanma
p.öz'inek LiLik V'-ı
ar-apon i.t i.n e r-i.riK-

43
■ırr. Roı.ıiM

D O İ;_0__M__İ_T___ V li: D O L O M i T l, F; M E

CaMg(CO^)^ Dolomitleşme i.çin:

Ca / Mg = i / i oram idealdir. Ca % 16, Mg % 84 olması

g«rı.-:kir. 0 - 10 % doLomIt' (Ki roçtafji), 10 - 50 % dolomit (Dolomitik

Kireçtaşı), 50 - 90 % dolomit (Kalsitik dolomit), 90 - 100 % dolomit

(Dolomit) adım alır (Şekil-31)

D0LOMİT_0LUŞUMUj_ Dolomit birincil veya ikincil olabilir.

BİRİNCİL DOLOMİTLERj^ Doğrudan kristallenme ile oluşur. Bahama ve Cooren

{Avusturalya) de güncel dolomit oluşmaktadır. DoJ.omitin birincil olması

için buharlaşmanın olması ve pH'ın yükselmesi gerekir. Isı kristallenme

hızını artırır. İyon ve katyonları hızlandırarak enerji açığa çıkarır

ve bu enerji kristallenmeye yol açar. Tuzluluk ortamda yabancı iyonları

artırır ve buna bağlı olarak iyon fazlalığı rekabeti artırır. Çekirdek

görevi görür ve iyon rekabeti artınca kristallenme artar. Hızlı kristallen-

mede ince kristaller' gelişir. Bu da pf'otodolornitleri oluşturur. İnce

kristalli dolomit (Protodolomit).

44
Şek11-31

dolomit
1--- — 1
BİRİNCİL İKİNCİL
Doğrudan kristallenme i Kİreçtaş un n dolomItleşmes1
(Örn.Günc'.d Bahama V',; (d 1ya jene 1 1k ol uşurn)
Avusturalya)
Mş — •> den izden a 11r Mg -- > kaynağı: denizden,
Tuzluluk, İRİ., buharlaşma karadan taşınma fosil suları,
ve PH uygun olması gerekir killerden atılan su kalsit
içind.'lıi Mg-kabukları

___ JbJ____________ __ l'U^l:bbbK_ UOLOM_[T_ü LUŞUMU İÇİN___


kr- i s t a l lı.înriK.' ya ba nc ı i.yoniarı basınç, ı'u, zaman
hı zı nı arttır'ir a I” 1 1 1 r I r ge ç ir im 111' k , ,
i
İyon ve katyonlar.ı
i
İyon fazlalığı
porozlteye gerek vardır.

hi-ziandırı r rekabeti artt.ırır

enerji açığa çelvi.rdı'k görevi


çıkar-t ır yaparaK küçük
k. r' I s t a i l e r " oluşur-
küçük kristal .... I .
KÜÇÜK KRİSTALLİ
oluşur
l. İMPİD DOLOMİT
OLUŞUR
45
Şekil - 3 LA: Mg/Ca ve tuzluluk değer Ler i.ne göre yaygın olarak görülen

doğal sLiiar'in buJ.unduk.l arı LıölgeJer-. Yı-raltı suları aşırı tuzlu sudan

tatil su karekti'r'i ne kadar geniş bir araıiığı kaplara Ancak magnezyuma

göre kalsiyumca çok daha zengi.ndir. Karasal sular ise kalsiyumca zen­

gindir. Bazı yeraltı suları ve göller ise magnezyumca anormal derecede

zengindir. Grafikte doLornit, aragonit, magnezyum kalsit ve kalsitin

oluşum bölgeleri ayr'ica göster'i lm>ıkted ir’ (Folk ve Land, 1975).

46
Mg / Ca
Ca Mg

130 1.10 13 3,1 lO.I 30.1


d / T'
.Lifli- SA B KH A
jMıkrilik / / Mikrilik
Mg-Kd 1 / Aşırı tuzlu
+ Dolomit
1 /
^ ^^Arog.
'T ^ /

/
j /
I /
1 1 / Derin Deniz'
/ \ /

/// /Dol jmıt/


1
/
f / / / /
1 A Schizoho İne
f 1 / / ("Reflux") Dc i
_J / X
/ /
/ Co / /
Z) / I ^ 4
0,1 1 \ / 1 / /i _____ l
_J
V / İLi|mp İt
' - 3
, , , '
N ' ( Dolo Tlit
3 i
/ i \
H 1

1 /
\
^

/
/
/

\
c3
/ \ /
001
/ <?-° o Mikrilik \
1 ATLI Dol.
Göllerde
^ o
V o" 1
Q

0.001

Şekil - 3İB : Ş'.’k İ..L-3 LA il-' aynı olmakla birlikte, özel ilkle mineral

çeşitleri, dokuları ve mor fo Loj ib *r i hakkında b i1r,1 verir. Örneğin;

aşır-ı tuzlu dolomit hızlı kr i o t a I I eTime v ■ ditçer- lyonlar-.la olan fazla

rekabet n e d e n i y l e mlkritlk oLarfık oluşur (Folk ve Land, 197b).

Llrnpld Dolomit ; Şı-ıffeıf ve çok düzçün kr'istalli dolomit.

47
Kireçtaşı.nın doiomi tieşmes i İçin Mg kaynağı gero;klldi.r. Mg, deniz

suyu, karadan akarsu i.ie taşınan Mg minerali, kalsit içindeki Mg'lu

kabuklar, killerden atılan Mg minerali, fosil suları özellikle petrol

sahalarında dolornitleşmeye yol açarlar. Örneğin düşük permiabiliteli

kayaçlarda fosil suyu olduğu ve fosil suyun asteropedal (yıldız şeklinde)

dolornitleşmeye yol açmaktadır. 3u dolomitleşme kayacın permiabilitesini

aza itır.

Dolomit oluşumu için basınç ve ısı, zaman, porozite ve permiabilite

gereklidir. Sıcaklık arttıkça evaporitler çözülür, karbonatlar artar.

Aragonit erime derinliği vn CCD seviyesi altında ise karbonat bulunmaz.

Derin denizlerde artan basınç ve düşük sıcaklık altında kalsit çözünür.

Derinlerde daha çok esmer renkli killi kayaçları görürüz. Çürüme nedeniyle

CO ^ artar. Bu da CaCO^'ü eritir. Tuzluluk fazla olursa Ca/Mg çektur

ve kristallenme hızlı olur ve kristaller küçük olur. Tuzluluk az olduğu

zaman Ca/Mg düşük, l-.r'ista iIe n m e hızı yava, ve oluşan kristaller büyük

olur.

A K M A - y i K A N M A KTKİSI
Buhar' Laşma
SÜZÜLME MODELİ

Oluşan zamanı erken ve


ikincil olabilir.

Çok miktarda jips çökelimi görülür. Mg kaynağı doygun zonda denizel­

dir. Aşırı tuzlu lagünlerde yoğun tuzlu suyun göl tabanındaki sedimenlerin

içine süzülerek buralarda dolornitleşmeye rv-rden olur'lar'.

SABKA MODELİ:

İki şekilde olui'. Oiuşam zamanı eş zamanlıdıi'.


Şek i1-33 Buharlaşma

48
Kılcal Yoğunlaşma Özellikleri.:

- Arut’onil, ve jips mineralleri

- Vadoz zonda oluşur

- Mg kaynağı denizeldir ve gelgit-UstU özellikler sunar

- Yüksek gelgit seviyesi üstünde yüzeye yak.ın çökellerde aşıi'i.

buharlaşma nedeniyle kılcal yoğunluğun artmasıyla oluşur.

Buharlaşma ile Pompolanma Özellikleri:

- A r a g o n i l , v e j i |)s m i rp u-a ) I •t ı

- Doygun zonda Mg kaynağı (denizel) gelgit-üstü özellikler gösterir

- Mg'ca zengin suların sabka bölgesinde olan aşırı buharlaşma nede­

niyle denizden karaya doğru yaptıkları ters hareket sonucunda olu­

şur.

Mg TEMİZLİĞİ MODELİ:

İkincil ve erken oluşabilir. Dışarıdan Mg kaynağına gerek yoktur.

Diğer modellere göre önemli dolomit oluşturmaz. Mg içeren karbonatların

erimesi ve tekrardan Mg ve Ca iyonları içeren dolomit şeklinde çökelmekte-


d ir.

KARIŞIM ZONU MODELİ

Ş</îkil-34 İkincil ve erken oluşabilir.

Rvapori tlı;ri': iiişkisi yoktur.

Gelgit-üstü özellikler göstermez,

doygun zonda oluşan dolomitler.

Tatlı suyun, tuzlu suyla 5:1 ora­

nında karışmasıyla oluşan dolomit-

ieşrnedir. bu modelde oksijen izotop

yapmak rerek. ii'.


ŞİZOHALİN MODELİ t

Erken ve ikincil olabilir. Mg (denizel) evaporit var. Fırtınalarla

sollenen aşırı tuzlu körfezlerle oluşur.

49
DERİN GÖMÜLME MODELİ:

İkincil V'.-î erken-gcç olabilir'. Dolomitler yanal yönde şeyi ve

klltaşı ile dokanakta ise dolomitler derin gömülme alanından gelebilir.

Gömülme ile killerdeki Mg atıJJr ve yakın kısımiarı dolomitleştirir.

Stiloiitler boyunca hareket eden Mg eriyiği stllolitlerin çevresinde

dolomitleşme olur. Hidrotermal eriyikler’ sitlolitler çevresinde dolomitleş-

me olur. Sedimanlar'in gömüldüğü, sıkıştığı ve tamamen yüzeysel koşul

lardan ayriidığı bir ortamda oluşan do Iom i11eşmedir.

Dolomitlerin kaynağını bulmak için izotop yapmak gerekir. Aşırı

tuzlu ortamda oksijen 18 değerleri, binde -0,8 ile binde 5 ppm.çıkıyor.


Tuzlulukla oksijen izotop artışı doğru orantılıdır. Tuzluluk azalınca

oksijen izotop değerleri düşer.

Tatlı sulu ortamda oksijen 18 değerleri binde -7, -10 arasında

değişiyor. Sr değerleri 80-100 pmrn'e çıkıyor. Kekristaiizasyon sırasında

Sr harcanır. Eğer doku rekristalize ise iz element değerleri gerçek

değerlerinden aşağı olur.

Dolomitleşme olayında Mg'lu eriyikler ilK etkiyi kalsit üzerine

yaparlar. Çünkü Ca izotop değerleri Mg'dan büyüktür ve boşluk bularak

Ca'a etki eder. Aragonit duraysız olduğu için Uk diyajenez sırasında

kalsite dönüşür, ve + 8,7 sıkışma olur-. Foroz ite oJ.maz. Aragonit önce

kalsitı-i, kalsit de dolomite dönüşür. Kalsitin dolomite dönüşümünde

ise -I3'lük bir hacim boşluğu oluşur. Bu aa poroziteye yol açar.


AHAGON İ T

Aragonit ve HMC direnir. Sonunda direnci kırılır ve dolomitleşir

veya erir. Erime nedeni ise artan Mg nedeni, asitliği artırır. Erime

ile kalıp tipi boşluk oluşur. Do iom i1:1eşm..; için sürekli Mg kaynağı

gerekir. Böyle olnıazsa yersel dolomitler oluşur.

Son yıllarda kalın platfoi'iiı dol om i.t ier in i.n oluşumunda, deniz suyunun

önemli bir dolomitl^eştirici ajan olduğuna dair görüşler ortaya konmuştur


(Land, 1985; Varol ve Magantz, 1992).

50
DOLOMİT PETROGRAFİSİ

İDİOTOPÎK_DOLOMİT; Tam ve yarım öz kristal şekilli, rombik şekilli

İdlotop i.k_-_E__(Euhedral ): Hemen hemen tüm dolomit

kristalleri öz şekilli rornbik. formlardadır. KristFıl

destekli dokuda kristal arası boş veya diğer mineral­

lerce doldurulmuştur.

İdiotopik - _S _İ.Subhedral2j^ Yarımdan Öz şekilsi.?,

dolomit kristalleri, düşük gözeneklilik veya düşük

kristalarası hamur', düz tam sınırlar yaygın olup,

çoğu kristallerde kristal yüzü bağlantıları korunmuş­

tur.

İS!İ2^2Pi!i_Z -2_İSlüÜiinİ'-^^i şekilli dolomit kristal­


ler büyük gözenek ve kovukların kenarlarını çevirmiş
veya jips ve kalsit gibi diğer mineral kümelerinin

etrafını kuşatmıştır.

İdiotopik _P (Perfi rotopik): Tam şekilli dolomit

kristalleri kireçtaşı hamuru içerisinde yüzer.

_DOLOMİTj_ Rombik olmayan, genellikle öz şekilsiz kristaller

Ksonotop2k_j;_2^_kazlaca eğilmiş, yuvarlak­

laşmış, testere dişli, öz şekilsiz dolomit kristalleri

sıkıca paketlenmiş olup, birbirlerinden ayrılmaz

durumdadır1ar veya kristal arası sınırlar düzensizdir.

Çift nikoide dalgalı sönme gösterirler.

Ks^notopj^k -_C__İnce kesitlerde kıvrık,


sivri uçlu bitişlerle karakter ize olan semer şekilli

dolomit kristalleri. Çapraz nikoide süpürülü sönmeli

ve çoğu kez gözenek duvarını çevrelerler.

51
Ksonotop ik (Porf irotop ik }: Tek özşek iis i,z

dolomi t kr-i stallciPİ vc;ya kireçtaşı hamuru içindeki

yüzen öz şekilsiz kristal kümeleri. Bu dolomit

kr is taller i çapraz n ikolde genel1ikle dalgalı


V . <3 ?; Ö
sönme İldir.

D i D O L 0 M i T L E Ş M E

Dolomitleşme, yani kalsitin dolomite dönüşümü oldukça yaygındır.

Fakat dolomitin tekrar kalsit-' dönüşümü nadiren gelişen bir olaydır.

18. YY. sonlarında Fransız Jeolog Count Deodat de Dolomieu tarafından

dolomit minerali keşfedilmiştir. Bu mineralin bulunduğu dağlara Dolomieu

şerefine "Dolomit” denilmiştir.

Von Murlot (18-^8) dolomitin yeniden kalsit tarafından yerdeğiştirile­

bileceğini söylemiş ve bu olaya "Didolomitieşrne" demiştir.

Didolomitleşme ile ilgili olarak Tatarsky (1949), Cayeux (1935),

Sander (1951), Gilbert (1954), Khverova (1957-1958), Khouri ve Taba

(1961), Evamy (1967), Mattavelli ve diğerleri (1969), Fritz (1967),

Mosh-.; Goidbcîr'g (1967), Yanateve (1955), De Groot (1957), Katz (1968)

didolomitleşme konusunda ayrıntılı bilgiler vermişlerdir.

Dolomitlerin yeniden kr istali-ışmes i olayı. Dolomitler yeniden

tatil su ortamına girinc-.v' ters bir reaksiyona uğrayarak Mg'la Ca yerdeğiş-

tirir. AtılanMg ikinci bir dolomitleşme yapar. Kalsit zonu içinde

kalsit tabakaları (şek-,;rsi dolomit) gözlı.'neb il ir. Dolomitler içinde

şekersi dokulu kalsit varsa didolomitleşme vardır. Şizohalin ortamlarda

dolomit ve d ido.1 ornitl.-^şme ar-ka arkaya olabilir. Kayaç içinde didolomitleşme

devam ederken eriyiğin kimyasal bileşiminin değişmesi (Mg zenginliği)

Ue didolomi ti-ışme dolomitleşmeye dönüşebilir. Arka arkaya iki zon

olabilir. Yani dolomit didoiomit iç içe gelişebilir. Bu da ortamın

şizohalin olduğunu göster'ir.


+2 DD ^ +2
CaCO 3MgCO
s 3+Ca ^.-
-----
- -— ► 2CaC0 3 +Mg
s
Önemli, miktarlarda didolomitleşme evapor itlerle ilgilidir. Aş.ınarak

yüzeye çıkan evaporitier veya diyajenez sonrası gelişen jipsin, anhidritin

yerini almasıyla ortaya çıkan sülfat iyonları didolomitleşmeye yol açarlar.

52
GELİŞICN ÜOKU TİPLERİ

1. ) Her bi-r dolomit kristalinin ince taneli mozaik şeklindeki kalsit

kristalleriyle yerdeğiştirmiş olduğu kayaçlar.

2. ) Dolomit kristallerinin mozaik şeklindeki kalsit kristalleri' tarafından

yerdeğiştirmiş olduğu kayaçlar. Bu tür dokuda mozayiği oluşturan

kalsit kristalleri önceki dolomit kristalinden daha iri tanelidir.

3. ) Yeni gelişen kalsit mozayiğinin, kayanın dolomitleşmeden önceki

dokusunu yeniden kazandırmaya çaJışnn.ş olduğu kayaçlar.

Büyük ölçüde d idolom it ieşrne, dlskordans yüzeylerini belirtir.

Ortamın yükselip alçaldığına işarettir.

D iDö l OMiTLEŞME_OLAYINT

1. ) Kalsit tarafından tamamen yerdeğiştIrmemiş artık dolomit kristalleri­

nin bulunuşu ile

2.) Dolomitin yerdeğ işt irrnes i. sonunda ortaya çıkan kalsit pseudomorf ları-

nın bulunuşu ile

3. ) "Palimpsest" dokusunun varlığı ile (Dolomit kristallerinin sınırı

kalsit kristallerinde öz-şek illi görülür)

DİDÜLOMITLESME

KARSTLAŞMA SÜ EMYİKLERİ FİZİKO-KİMYASAL


_d___________
(KİMYASAL DEĞİŞİM
GÜNLENME)_ Dolf)mit evaporitli (DİYAJENETİK 0Q)

alanlardan gelen
Tati1suyun Mg/Ca/v/ 1 oranı
sülfatla temas eder.
etkili olduğu Ca/Mg 1 oranına
Mg-süifat halinde
alanlarda dönüşür.
çökı:l ir.

Kalsit
olomit
2CaC0 +MffSO — > CaMg(C0 ) +CaSO
3 d 3 2 4
Dolomit Dolom it
Kals it

53
IV. BOLÜM

KARBONAT KAYALARI ÇÖKELME_ORTAMLARI_VE F’ASİYESLERİ

Karbonat çökelimleri., sıcaklık, ışık, basınç, derinlik, tuzluluk,

çalkantı, pH (asitlik-baziklik), Eh (Oksidasyon-redüksiyon), terijen

malzeme geii.mi, organik yaçam, fizikokirnyasal, biyolojik koşullarla

demetlenir.
Su derinliğine göre okyanuslar Uç zona ayrılır (Şekil-35).

Şekil-35

1.) KŞ£asal_Karbonatlarj_

- GÖL Karbonatinrı: Tatlı ve tuzlu su göllerinde oluşur. İnorga­

nik yoğunlaşma, algal çökeller ve kabuk bi-

r-ikim lyJ.e ge Li.şirier.

- Karasal Karbonatlar: Bunlardan tufa, traverten, kal iş, mağara

ve aeolian karbonatları önemli bir yer tutaı

TUFA: Sıcak su kaynakları etrafında oluşan karbonatlı oluşumlardır

(tüfe b'.enzer)

TRAVERTEN: Bitkiler (özellikle algler') Cü 'yi alır ve CaCO 'ü açığa


■ 2 3 '
çıkarırlar. CaCO bitki, üzerinde iıirikir. Bitki ölünce kalıp şeklinde
■ ^ 3
CaCO, boruları oJu.şur'. Tr'avej’ti'n Ier, CaCO 'l.ii suların yer'yüzüne çıkmala-
3 3
rından sonra b ıraktıklar'i , çökelme sonucu oluşurlar.

KALIŞ: Yağmur suları havadaki ve çevredeki üO ^ ile birleşir ve karbonik

asit oluşur. Bu kireçli bileşimleri eritir'. Gözeneklere eriyen bu bileşim­

ler' sızarak CaCO^ şeklinde birikir. Bu eriyik buharlaşma nedeniyle

54
kapllarlte yoluyla yüzeye çıkar. Bu sırada CO^ kaybolur ve yeniden

CaCO şeklinde birikir.


3

CO + H 0 -> H CO^ CaCO^ + H^CO^ ^ Ca (HCO^)^


2 2 ^ 2 3 3 2 3

Ca (HCO^)^ -> CaCO + CO + H O


___ 3 2 2

Mağara karbonatları özellikle sarkıtlar ve dikitler şeklinde gelişir.

2. ) Tam Kı_yiŞal_J<arbonatiarj^ Sığ su or-tamını kapsar. 0 - 5 0 m. arasındaki.

gelgit-Ustu, gelgiL-içi ve gelgit-uJtı kuşağı içine alır. Genellikle

resifal karbonatlar oluşur (Resiflerle ilgili konu sonraki bölümde

ayrıca verilmiştir).

3. ) Yarı Kıyısal_Karbonatlar: Şelf ortamı. 50 - 200 m. arasındaki su

derini iğind'ik i çök'.’J.m'i ortamı dır'. Gelgit-a.ltı ve üst yamaç karbonatları

oluşur.

4. ) Derin Deniz Ortamı: 200 m.'den sonraki su derinliğini kapsar. Derin

deniz karbonatlarının dağılımı ve bileşimi, karbonat üretkenliği, kırıntılı

etkinliği ve deniz suyunun karbonat doygunluğu ile yakından ilgilidir.

Derin denizde genellikle foraminifer, iskeiitli çamurlar, kokoiit çamurlar,

pterepod çamur, radyolaryalı ve diatomeli iskelet çamurlar oluşur.

Ooze oluşumları (Ooze %30 CacO ^ ve silis). Karbonat üretimi, terijen

malzeme gelişi, karbonat doygunluğu ile denetlenir.

KARBONATLARDA FAEİYES VE MİKROFASİYES

FASİYES: Aynı litoloji, geometri, paleontoloji, sedimanter yapılar

sunan kayaç topluluğuna denir.

TORTUL FASİYES: Çök<.;lme ortamında etkin fiziksel, kimyasal ve biyolojik

şartların bileşimi olarak tortulun dış görünümüne ve iç yapısına ait

nitel i.kleri kapsayan tanımlamadır.

ORTAM: İki boyutludur. Litozom ve litotopu kapsar. Litotop, aynı litoloji

özelliği olan b'.;lli alanda biriken tortuldur. Litozom ise, depolanmanın

olduğu alandır.

ÇÖKELME ORTAMI: Belirli alanları kaplayan ve belirli fiziksel, kimyasal

ve biyolojik koşullarla temsil edilen çökelme bölgeleridir.

55
MİKROFASİYtCS: Mikroskopik ölçüde jjöz I«mİ erden elde edilen verilere

dayanarak tanımlanan fasiyeslerdir.

Wiison (1974), karbonat çökelme ortamlarına göre standart mikrofasi-

yesleri (SMF) şu şekilde ayırtetmiştir (Şekil-36).

alt YAMAÇ ORTAMLARI (1 ve 3 Fasiyes Kuşakları)

SMF-1 Spikülit: Koyu renkli, organik maddece zengin ve arjillit kireç

çamurtaşi veya vaketaşı, silisli spikülitik kalsisilt, spikUller genellikle

yönlenmiş, genel olarak silisli monoaxonlar kalsitle yerdeğiştirrniştir.

SMF-2 Mikrobiyoklastik Kalsisilt: Çok ince tanetaşı ve bağlamtaşı dokusunda

ince biyoklast ve peloid karışımıdır. İnce ripille çapraz laminalanma

yaygındır.

• Mitriks, pelajik mikrofosiller (Radyolarya

veya globigerinid) veya graptolit gibi megafauna veya halobia gibi

ince kabuklu tekdeliklilerden oluşmuş, saçılmış ince kum taneleri

i.çeri r.

YAMAÇ ORTAMLARI (Fasiyes Kuşağı 3 ve 4)

SMF-_4___________________ _________________________Başlangıçta

kuvvetli olan taneler yıpranmışlardır. Yerel olarak temin edilmiş biyok-

iastlar ve önceden çimentolanmış litokiastlar içerir. Çoğunlukla derecelen-

mişlerdir. Taneler orjinal olarak pelmikrit veya tekdüze bileşimi!

olabilir. Kuvars ve çört tan<.;l';ri ve aynı zamanda karbonat parçaları

olabilir, bu kaya türü türbiditierden oluşan ince "talus" ve kaba "döküntü"

içerir. Meischner (1965)'in "allodapik kireçtaşı" terimi bu mikrofasiyese

karşılık gelir.

YAMAÇ, YIĞIŞIM, ŞELF VE SIĞ SU_ORTAMLARI

SMF- 5 Diyoklast_ik_Tane taş ı- İs t iftaş ı: Eğer klnstikJer ince rnatriksli

fabrik içinde çakıl boyutunda ise "yüzentaş" adı verilmiştir (Embry

ve Klovan, 1971). Bu fasiyes resif tepelerinde ve duvarlarında yaşayan

organizmalardan elde <.;dilen organik döküntü içeren resif duvarı fasiyesi-

dir. Süzülen ince malzemeden dolayı oluşan jepetal dolgu ve şemsiye

yapısı yaygındır.

56
SMF- _6 _R<;sif Kaba Çakıl taş?ı _£Ernbry va__K_[ovan_j_ tepelerindeki

ve resif duvarlarındaki organizmalardan elde edilmiş biyojenik parçalı

kaba çakıllar. Matrlks malzemesi yoktur'. Bu fasi.yes yaygın olarak yüksek

dalga enerjili zonda oluşan organik yığışımlardan oluşur.

ORGAN iK_ YIĞIŞIM ORTAMLARI (Fasiyes Kuşağı 5)

SMF-_7 _Bağlamtaş:_(_Dunham_j__1ާ22_Kiovan

tarafından önerilen üç çeşit,

a) Masif, dik ve kuvv<.rtl i formlar "d£tj.taşı_"m oluştururlar

b) Boşlukları oluşturan ve saran kabuk yapıcı lameli i yığınları ve

kabuk yapıcı mikrit bantları "bağlamtaşı" olarak adlandırılırlar

c) Eğer ince matriks içinde karmaşık formlar varsa çökeller büyüyen

organizmalarca kapanlanrnış olarak yorumlanabilir ve "perdetaşı" olarak

adlandırılırlar (Yaygın olarak mikrit pıhtılaşmış veya pelletleşmiştir).

AÇIK DOLAŞIMLI ŞELF ORTAMI (Fasiyes Kuşağı 2 ve 7)

SMF-_8__Tüm__Fosilli__Vaketaşı__(Flügel, _19'72)j^ Serpiştirilmiş biyoklast

içeren mikrit içind'-’ kökleşmiş organizmalar tarafından tanımlanır.

Çökel normai dalga tabanı altında sakin suda oluşmuştur ve korunmuş

iç fauna ve dış fauna içerir.

__ L5H!2İ2£![[İ’________veya__21X2^22122!^__„!i2İ2
İ£22S2İjl__tŞ.72_)y Çökel oyulmadan dolayı karışmış ve homojenleşmiş ayrı

organizma parçalarını içerir. Bunun oluşması açık dolaşımın sığ neritik

suyunda veya dalga tabanının biraz altında olasıdır. Biyoklastlar ınikritle-

şeb ilir.

SMF-_10_Zarflı_ve_Aşınmış

19722j_ Çökel dokusal terslik gösterir ve kıyıya yakın yerlerde oluşur.

Parçacıkların çoğu yüksek enerji ortamına aittir. Yamaçlardan aşağı

kayarak sakin suda depolanmışLardır.

ÇALKANTILI SIĞ SU ORTAMI (Fasiyes Kuşağı 6)

SMF-_11_Şpar^t_İÇ2022 Zarf iı_BiyokJ astlar,_Tanetaşları _£Rlügel, 1972)

Biyoklastlar_î!İ!l£İ2İ212*^iii'’'• çökel, sabit dalga hareketinin olduğu


alanlarda dalga tabanı ait:ında ve üzerinde oluşur. Bu olayda kireç

çamuru süzülerek azalır.

57
SMF-_12_Koki.na^______________________ _____ Kaba Çakıltaşv, Kavkı Yığınağı

(Flügel,_1972): Yıkanma sonucu çamurun alındığı sabit dalga veya akıntılı

bir ortamda oluşmuştur. Özel organik döküntü çeşitleri yoğunlaşması

önemli bir özelliğidir. Örneğin, dasycladacean tanetaşı çok sığ sularda

depolanır. Enkrinitler, oluşumu için yıkanma olabilir. Fakat az kuvvetli

bir su hareketi gerektiren SMF-12'ni.n özel bir mikrofasiyesidir. Bu

tip bir yoğunlaşma yaygın yamaç ve şelf kenarı çökelidir.

SMF- _L3 Onkoid_Biyospari t_Tan'itaşı^ Alglerle kaplı tanecik­

ler biraz yüksek enerjili çok sığ su ortamında oluşmuşlardır.

SMF- 14 Kalıntı: Astarlı ve yıpramış tanecikler, ooidlerle ve pelloidlerle

karıştıkları yerlerde, fosfatlı kararmış ve demire boyanmışlardır.

Bu kalıntılar yıkanma zonunda kaba malzemenin yavaş depolanmasını temsil

eden karakteristik olarak ince tabakalıdır.

SMF- _15_ Ooidli_ Kj^reçtaşı,_22İ^___________ 1972) : 0,5-1,5 mm.

çapında i.yi boylanmış, iyi şekillenmiş çift astarlı ooidler fabrik

genellikle fazlaca sıkışmıştır. Çapraz tabakalanmalıdır. Ooilitik sığ

alanlarda, plajlarda ve gelgit barlarındaki su hareketi ile oluşurlar.

SINIRLI DENİZEL SIĞl.TKI.AR (Fasiyes Kuşağı 7 ve 8):

SMF-_IG_Pelsparit vo;ya Peloidal Tanetaşı_(Flügel,_1 9 7 2 Yoğun ostrakod

kabukları foram inif*;r li ortamda sertleşmiş f«;kal pelletlerin durumunu

göst'.ırmektedir. Paloidler çamurun organik pelletleşmesinden oluşmuşlardır.

Çok yavaş su hareketini temsil eder. Bu tür çökeller peloidal vaketaşı

(tip 19) ile geçiş gösterirler. Go;lgit düzlüklerinde yaygındır. Cm.

kalınlığında dereceli lamlnalanma ve fenestral fabrik içerir. Bu Fiseher

(1964)'in tanımladığı "lofei'it" çökelidir,

SMF- 17 Salkımtaşı Pelsparit veya Tanetaşı: İzole peloid, astarlı tanecik­

ler salkımlar ve küçük intraklastlardan oluşmuş karışık bir fasiyestir.

Bu Beales (1968) tanımladığı "bahamit" tipi taneciklerdir. Çok ılık,

sığ suda, orta dercede su dolaşımının olduğu yerlerde oluşabilir.

SMF- 18 Foraminifer_veya_Dacyladacea_Tanetaşı: Kabukların peloidlerle

birlikte gelgit barları ve lagün kanallarında yoğunlaşması sonucunda

oluşur.

58
SINIRLI DENİZEL ŞELF LAGÜNLERİ - KORUNMALI ORTAMLARI (Fasiyes Kuşağa 7 ve 8 )

SMF-_J_9__Zaman__Zaman____________ Faln'ikl i PoIspai'_Itl.«__*^££İâi:İ

Laminalı___ ile___Bj.yoklas 11 k Kar ış11.r 11rnaya Uğramış Çamurtaşı-Vaketaşı

Loforit: Bu tür çamurtaşlarında ostracod-peloid bileşimi yaygındır.

İçinde foram inLfer, gastropoda ve alg saçılmış mikritte oluşabilir.

Biota depolanmanın çok sınırlı, koylarda ve havuzlarda oluştuğunu gösterir.

SMF- 20 Alg Stramatolitli Çarnurtaşı ^FlUgel^ 1972): Protuberanslar

üzerinde kabarma yapan yoğun ve sık büyüme! i, lami.naianmaiarı bu çökeli

karakterize eder. İnce kireç çamuru graviteye karşı olan bir laminalanmayla

sonuçlanacak şekilde yüksek yerlerde tercihli olarak korunmuşlardır.

Bu tür stramotolit yapı gelgi.t-arası zonlarda yaygındır,

SMF-_21_Sünger-_De_I_iklj__Çamurtaş££ Bu aJgii fabrik, gelgit havuzlarında


ince kireç çamuru çökel Jer'i nde korunmuştur.

SMF-_22_İri_Onkoldl i_Mikrit: Vaketaşı veya "yezentaş" dokusu. Bu alg

topları içeren hafif organik maddeden oluşmuş bir çökeldir. Daha sonra

kalsitleşmiş veya ince detritik kireç çamurunu korumuştur. Bunlar havuz

ya da kanal kenarlarında bulunan sığı su resif arkası için tipiktir.

SMF^_23 Laminasız,__Şite'/ii^ _kireç çarnurtaşı

çoğunlukla biraz tuzlu ve evaporitik gelgit gölcüklerinde oluşur. Bu

tipte seienit kristalleri gelişigüzel ve rozetler şeklinde oluşabilir.

SMF- 24_kaba__i;itoklaş t_Lk-Bj_yoklas t i_k__Kaba _Çakıltaşı veya Kof Çakıllı

Konglomer-aj_ Klastlar genel olarak fosilsi.z mikrit veya kaisisiittir.

Matriks kıt ve değişkendir. Çapraz tabakaLanama ve köşeli çakıllar

olabilir, üzei olarak in traformasyonel konglomera olarak adiandırılabii i.r.

Gelgit kanallarında kalıntı çökı-Li olarak oluşabilirler.

59
KARBONAT_ORTAMLARTNIN_FASİY^

1. ) Kara veya _XÜİS5!îl^l §£iS£5ij!. f ■ Kanal)


- Kuvveti iden-çok kuvvetliye kadar kristal değişimine uğramış taneler

ve çözüimLiş tanel'-T

Mikrosparitik hamur veya bloksu çimento.

Kırmızımsı veya portakal rengi zonlar (Yağmur sularının zemine sızması

sonucu fosil toprakların yoğun oksidasyon şartlarına bağlı olarak)

Şisti ik yüzeyler üzerinde koyu veya siyah renkii köşel i çakıllar veya

en üst bank kısımlarında (Siyah çakıllar, gözenekli karbonatlar içine

organik maddelerin sızması ile oluşur. Organik madde karbonatlar üzerin­

de gelişen topraktaki bitkilerden veya mangrove'lardan sağlanır, kafaya

yakınlık, karasal bitki büyümesi ve transgresyon halleri veya deniz se­

viyesi değişimi ile yakın ilişkilidir)

İnce alg yaygıları

Yükselen ve alçalan topografya (Mikrokarst) çözülen ve parçalanan kalker

b ileş imiiîT in in oluşturduğu dolgular

Çok sayıda ince, ensiz kalsit damarlı, şiddetli çözülme gösteren doku,

birbirini izleyen yatay v-.’ dikey yarık ve çatlaklar

- Psoidler

- Kaliş kabuk

- Karbonat olmayan çökellerle doldurulmuş yarıklar

- Bankların üst bölümünde SiO^ teşekkülü (Üst yüzeylerin günlenmesi ve es­

ki su tablası yakınında silis as itinin artışı ve yoğunlaşması)

Sahil kayası (Beach rock)

^ Gelgit Üstü

Fosil yokluğu veya sey n.'ki ig i

Kireçtaşlarına dolomit ve evaporitler in eşlik etmesi

Kayaç oluşumuna katılan crn. büyüklüğünde intraklastlann bolluğu

Tabakalanrnaya paralel kuruma çatlakları (Düzlemsel kurumalar)

"Zebra” dokosu tabakalanrnaya paralel ve çapraz yönde duru sparitle çi­

mentolanmış çatlakların görülmesi

61
"Tepe structures" kızı İderii i çadırı t i.pi.ndııkL yapılar. İnce kesitte

prizrnatik görünümlü kuruma ve büzülme yapılar

- rnrn. ölçeğinde düzensiz iamirıalar. Bunlar bitüm fillmlerl içerebilir.

- Mg yaygıları

ÖzeJ li kle LLH-tlpi atramatoJ. itler


Kuşgözü (Bird eyes) yapıları

- Pencere yapısı (Fenestral str'ilcture)

- Bitkise'i artık ve parçalar

Kalış ve kalış breşleri

Psoidier

- Plaj kayası

- Mikro delgi yapılar

3 .) Gelgj^t_Aras ı_

Ekolojik olarak uygun organizma topluluğu

Alg yaygıları ve stornatol itJı,ır. "Spunglos troman" ve LLH-tIpler

- Pencere dokusu "Loferte"

Kuşgözü

Kısmen yuvarlaklaşma ve kiremitleşme gösteren intrakiastiar


Çoğu kez cm. kaiıniığında bir derecelenme güstei'en peJoidler

Agregat taneler

Siyah çakıllar (Döküntü halind-;)

- Onkoidler

- Biyojen karıştırma yaygın (Biyoturbasyon)

_ Bitki kırıntı ve par'çaları

- I)ikı.;y yapılar bol

- Giysili tari'iier bol

Ooid bol

- Kuruma ve büzülme

_ Blraarada bulunan kireçtaşı ve ince taneli dolomit toplulukları

MP' - tiplerinde hızlı değişim, önemli ıııi.l<tarda çökel kaıvışımı

62
4.)

- Organizma türl.',:r i.n i n yüks>.:k ç r g i. t i İ.İ i.ği

Das yc a ia da c ea vt; d i ğ e r k a l k e r a l g l e r i , b o l l u ğ u

OnkoJ.dier

G iysili t a n e l e r b ol

- A g r e g a t t a n e l e r b ol

- Normal o o i . d l e r bol

- BentLk küçük foram i n i f',:r b o l l u ğ u

Organizma bol.luğu

- Biyotu2'basyon yayg.ı.n

- F a r k l ı MF t i p l e r i . , farklı enerji etkisinin işaretçisid ir

^ 21i£İ*^_21;Î3İ5
A l g l e r i n ve a l g işlevlerin i gösteren yap.ıların e k s i k l i ğ i

LF t i p l i penc ere dcjkusunun e k s i k l i ğ i

mm. ö l ç e ğ i n d e tabaka renk! er* i

Demir ve Mn kabuk ve bunlaî-a a i t yumrular

Sedimantasyon k e s i k l i ğ ; ! ve y ü z e y l e r ' i n in b o l l u ğ u (S ert zeminler) Bu a l a n ­

da 02'ganizma yoğunlaşması

- Kısmen çözülmüş t a n e l e r

Bentoni k o r g a n i z m a l a r a g ö r e p l a n k t o n i k l e r i n f a z l a l ı ğ ı

- Terijen k u v ar s ı n azl .ıgj

K i l v e ya i'oz İ.düy< .-;1 a r t ı k l a r ı n k a t ı l ımı

- Sık, sert zemin oluşumu

M i k r i t i k k J a s t l a r ı n v eya r n i k r i t i k re se d ime nt e t a n e l e r i n v a r l ı ğ ı

63
Alçalıp yükselen sularda çökelen sedimanların zamansal ilişkisi.:

(IRWIN, 1965)

Şekil-37

C- P(.;lletler
D- Eş zamanlı t<,^beşirli dolomit

lOO'lerce mil lQ'J.arca lüO'lerce mil

Şek i1-38
Dolomit
ve evaporit

kara kenarı

Dalgalar
tabanı altın Dalga ve gelgit
Deniz tabanı daki deniz hareketlerinin
Tabandan
yükseltisi tabanı
\ yüzeye hareket
eden dalgaların
sürtünme
sonucunda
Da 1)>a 1arı n büyük ölçüde
oluşturduğu
tabana değdiği kaybolduğu
Dalgaların tabanındak i kinetik enerji
ilk nokta nokta
hareketlerden oluşan kuvvetli gelgit
kinetik enerji Y zonunu hareketi
deniz tarafına taşır.

Y- Hazne fasiyesl X-Ana kaya Z-Örtü kayası

Petrol sondajı için en ideal zon X zonudur-.

Gd
V. B Ö L Ü M

R E S İ F K A R B O N A T L A R I

G İ R İ Ş

Resifler yıllardan b«ri karbonat çökelme sistemlerinde, paleontoloji,

paleoekoloji, hidrokarbon aramaları ve biyolojideki önemlerinden yoğun

bir biçimde çalışılmıştır. Resiflerde gözeneklilik ve fasiyes dağılımı

hakkında çok şey kalmaktadır. Sebebi de terminolojideki karmaşıklıktır,

resif karmaşıklarının büyüklüğü, biçim, fasiyes ve fasiyes dağılımı

büyük çeşitlilik göstermektedir. Bir petrol jeologu resifi tanımlarken

bütün resif geometrisini ele alır. Bir biyolog ise yalnızca resifin

çekirdeğindeki organizmalarla ilgilenir. Resifi anlamak demek bir bütün

olarak ele almak demektir. Resifler bir çekirdek ihtiva etmesi ve çevresin­

deki çökellerin oluşumuna yardımcı olması açısından önemli olmaktadır.

RESİ^FİN_TANIMI Fiziksel ve biyolojik süreçlerle oluşan bazı morfolojik

•ıtke.nierie denetlenen özel şartlarda gelişebilen belirgin bir rölyef

oluşturan çevresindeki çökellerün oluşumunu bir dereceye kadar denetleye­

bilen karbonatlı yığışımları resif olarak tanımlayabiliriz.

RESİF_EARMAŞIĞIj^ Katı, bir çatıya sahip olan ve birbirler iyle ilişkili

fasiyeslerv bulunduran kai-bonatlı yığışımlar resif karmaşığı olarak

tan Imlanab il ir.

_______ Cenellikle bütün fasLyeslerin geliştiği,

taban topografyasından nispeten bağımsız olan resif karmaşığıdır.

2İ;2!:!!^TAŞMAMIŞ_RESİF_KARMAŞIĞI : Fasiyeslerin gelişemediği, taban topoğrafya-

sınca denetlenen resif karmaşığıdır.

Resifler çeşitli, özelliklerine göre sı nı flandı rılabilirler. Resifleri

oluşturan organizmaJarın özelliklerine göre rudist resifi, mercan resifi

ad,Land,ı r 1 iI r . Ş'.-k i 1 [ . m 'İ ne gör-.,; saçak, s>'t, yama, kule, atol, faro gibi

adlar altında ya da fasiyes dağılımına göre yamaç aşağı karbonat çamuru

65
tümsı.ikleri, tepecik yokuşu ve duvarlı resif karmaşıkları olarak sınıflandı­

rılabilir. Şekle ve bileşime dayanan sınıflama fazla önem taşımamaktadır.

Çünkü fasiyes dağılımı ve doğası ile ilgili pek bir şey ifade etmezler.

Asıl sınıflandırma Wiison (1974)'un sınıflamasıdır (Şekil-39, 40, 41).

A. ) BİLEŞİME DAYANAN SINIFLAMA

a.) Organ_ik_Çat£_Resj.f_i^

Çatı organizmalar tarafından oluşturulmuştur. Bunlar arasında

mercanlar, rudistler algler, stromatoporoLdler, bryozoa, hydrozoa,

süngerler sayılabilir. Bunlar mercan resifi, rudist resifi gibi adlar

alırlar. Organik çatı ya da ekolojik resif; belirgin rölyefe sahip,

sert dayanıklı yapıda olup, organizmalarca resifin bağlanması sonucunda

oluşur. Stratigrafik resif, üstüste gelmiş biyohern veya biyostromlardır.

Stratigrafik resif ekolojik resifi içerebilir.

B. ) ŞEKLE DAYANAN SINIFLAMA (Şekil-39)

a. ) Kule Resj.fi

Üste doğru daralan bir kuleye benzerler. Sığ suda ya da yüzeye

yakın alanlarda gelişir. Batan ya da batmayan başlayan karbonat platformla­

rında daha sıkça oluşurlar.

b .) Yama Resj. f i.:

Tekçe, şelf üzerinde bulunan düz veya daire şeklinde organik yığışım­

lardır. Lagünlerde daha sık görülürler. Dalga tabanına doğru büyüyerek

ve giderek deniz yüzeyine ulaşırlar. Küçük ve kalın, kamalanmış kireçtaşı

veya dolomit mercekleri olabilir. Yama resifleri; tepecik, kule, masa

t'esifl'iri diy'.; d',; tan ımlannı ışt ır.

c. ) TePilSi^-^Ü® ' •
Havza içerisinde ya da yamaçlar üzerinde gelişebilen, basık konimsi

V'! az ')ğimli. yatnaçJara sahip r>;siflerdi r.

d. ) Saçak Resifi;
Bir ada ya da kıtaya bağlı olan, gelgit olayında yüzeylenebilen,

genişliği değişken olan, deniz tarafı yönü keskin yamaçlı olabilen

organik yığışımlardır. Saçak resifleri birleşerek set resiflerine evrim

66
göst'îririer. Küçük bir l.agUri'.; sahip olabilir. Kıyı rosifloıri olarak

da bilinir. Deltalarda da bulunur. GUnUmüzde 4000 km. uzunluğunda Kızılde-

niz kıyısında bulunur.

e . ) S«t_HeSlfl:

Boyutalrı değişken olabilen bir lagüne sahip olan, kıyıya paralel

gidişler gösteren dar ve uzun organik yığışımlardır. Genellikle bir

volkanik adayla kapatılan kıyı uzağında olabilir. En büyük set resifi

Ouensland (Avusturalya) set reslfidiı-. (13-300 km. genişlik ve 2000

km. uzunluk)

f. ) Faro:

Sığ suda ve genellikl- Lagünlerde (30 nı. ye kadar) gelişebilen,

boyu •‘tıine göre fazla olabilen küçük bir atöldur.

g. ) Atolj^

Faroya benzerler. Faro gibi sığ suda değil de kıyı uzağında ve

okyanusa doğru alanlarda bulunurlar. 1-130 km. çaplı olabilen derin

lagünlü V yükselen resif çatışı-tepesi engelli, daire-elips biçimlidirler.

Şek 11-39 Şekle dayanan r'<>slf sınıflaması.

67
C.) STRATİGRAFİ VF İÇ FASİYES DAĞILIMINA DAYANAN SINIFLAMA (Ş.;k i1-/lO)

a. ) Yamaç Aşağı Karbonat Çamuru Tümsekleri:

Sakin d<;;nizi'.ird'.-; gei Içeb iLon v<.; şc::J.r kenarı n in ön yamacında ç i.zg i.s',-:i

gidişler gösteren biyokiastik kireç çamuru veya çamur tümsekleri kuşağıdır.

Bunlar karbonat çamurunu tutmaya yarayan özel türde, dibe kökleri ile

tutturulmuş organizmaları kapsarlar. Üstüste yığılmış tümsekler şeklinde

görülür. Yamaç eğimi 1-25 derecedir. Çamur tümsekleri zamanla dalga

hareketinin etkin olduğu zona ulaşarak tepecik resiflerine evrim göstere­

bilirler.

b. ) Tepecik Resifi Ynkuşiarj^^

Sakin-ortaç denizlerde 20-30 m. derinlerde büyümeye başlarlar.

Çatı oluşturan canlılar dallanma gösterirler ve demetler şeklinde topluluk­

lar oluştururlar. 15 ye kadar yamaç eğimli, yavaş tektonik çökmeyle

oluşurlar. Biyokiastik döküntüler ve kireç çamuru içerirler.

c. ) Duvarlı Resif Karmaşıkları

Dalgalı, denizlerde oluşabilen ve deniz düzeyine kadar büyüyebilen

organik resif çatılarıdır. 45 derece ya da daha fazla eğime sahip dik

yamaçlıd]riar. Mercanları tutan kırmızı alglerin yardımıyla oluşurlar.

Set veya saçak resifi olabilir. En yeni resif sınıflaması "Duvarlı

Resif Karmaşığı" olarak sınıflandırılır.

l-'j/t'iAv l'ıı.'',e'iKı./'.i;i

, j ,
a'l.a::ı '.'Oir.ı
l.'IM ı.'IÇ İ H Î 'I
flonanrıol rîijrjü
---V /y ,‘%
"nû v-'V'iar 1I'-T İ'M
....... .........
:1crri
____ __________________
-1(l-îllie-' rKi'''Al -

iı.'u'.'i'V'I
Kcrıir i''"teii dii/,!Ur
— 1 ıvtııı .;>1
. nl.l'd
I r,-.
ad.’e i l cülcc tIcr
__ ___ ______ .(İİİÎ'ÜI cri'n.)

A ' l / ' * r-c!-,jrieri l, .T r : u n e l


V .T .n ç i i n i i /!'/ I k '.i'i b .ifl.ıiM çam u' f i t
ıl( i''iia 'l i /fl^ U r r a r ıilc ı e ,'i.ıl k o n a ı- ı ‘
h l o 't ı .: ır \^
('İ'.Ğ' .yaıla ';ıjlc neim)
Se ^i1-AC> rn rhn n.-ıt, '■ğ’IT i 'cnn.-u-1 a rurırln İT i U n i n i n U7
t;.ipi. ^ ^t' ’c İriurf‘i t'f'*ı.1I1 ı* <luv.ırl 1
i'on i r ka ri'iu ı k.'l .'UMıI 1 r ( ijon,''V'iaıı, İUH ı'^^cn)

68
Kf)D t f fîvrorj i
Don i a
>lii?.o.vi
igkoli tu :'/'Ns /
l'nl.îvjik ve
... İ!i'’iıipe)n.1i'f
klrpçlaçinn
[""'■'iv
,>, ' .'V . u
|inv!',.'i
•:‘, ,' .s' '--V_'’>*,V' "ı;finmr).ori

v e k U - / i i Hon i f k e n a r ı l.if’ l a r j : a-ücnJ ne dnA.ru b i r i k m e y i


/’ iia t e r e n ,1 e poLaııraa 1ı k ı n a r , t ı -Ui k .eevlJ t ı ı ı
bnepfın] 1 Ktenar. C--A.';ınmall y n ma p l ı bayt.anİJ k e n a r .
( ı’lo L'1 ren t İl vn ılamen 'l‘ )7',t v e Kead iPMM ' iİ imi J

D. ) RESİF KENARI TİPLERİ

Mc liı-eath ve James (1979), Read (1982, 1985) şelf kenarı resiflerini,

üçe ayırmışlardır. Bunlar denize doğru depolanmayı gösteren birikmeli

kenar, geçitli dik şevli kenar ve geçitli kenar aşınma yamaçlı tiplerdir

(Şek i1-41).

E. ) RESİFLERİN DOKU SINIFLAMASI

Basit resif kayacı tipleri Embry ve Klovan (1971)'in sınıflamasıdır.

Bu Dunham (1962)'nin sınıflamasının geliştirilmişidir. Embry ve Klovan

"bağlamtaşı"nı geliştirerek resif kayaları doku sınıflaması için kullanmış­

tır. Matriks ve tane destekli olup olmamalarına göre ve organizmaların

bağlanma özelliklerine göre yüzentaş, kabataş, perdetaşı, bağlamtaşı

şeklinde siniflandırı1ır (Şekil.-42, 43).

69
s'olcll-Dunhaın U Oı'ı?V niu doku :ıınıfla'iıa.Mi

TAN IH A B İL İ R göKiOL 1)0 KULU TAN IH ­


MAZ
Orijinal JUloaenlrr çolfelıno Orljİnal ÇU KiU,
nıruoında baf,İanmaraıı.ıtır bilegnn- 1)0 KULU
1 er
çökelme
Çamur Içorir. nıraaın-
Uc.il ve ince nilt boyııtun­ Çamur da ba/';-
da icarbonat) yok tur 1 anını5 -
ve tır
Çaınur Boa tekli tane
do.n t e İC­ Krla ta­
lidir lin
Tane Karbonat
lO'/^ dan 10Ç '> dan den tekli
do)ıa a" tlalnı gnk
tanel or tfinel er
ÇAHURTAŞI PAKl'JTTAÇI T A H K TA Ç I JlAÜbAMTAÇİ

'■ ■ '. ( j y - - .

Orijinal bilecen­ Orijinal blleçnnler


ler çökelme nıra- çökelme fiıra.nında
mnda organik ola- orıvınik olarak
ralc ba;;lanTna)aıç- badlaııınr.ç

ALLOKTOUJ.AR OTÜKTOULAU

^1 0 '/' tareler';))îımn 1İerd ele-


ey1 ci1 ej
Kabuk
yapan
Kijit
bir çatı
olarak ve kuran
hareke t ba/';la- oi‘f;anls-
eden yan maiar
Matrika ?mm orpnnlr,- ürr,ani7,
den tek­ b1 .1.eçen malar malar
li dtntekli

YUZMNTAŞ BAıii.Atl- ÇATITAÇI


TAÇI _

vekil-i(-3 i-mbryvo Klovan( 1971) 'an dolcu oınıflamaoı

70
OLGUNLAŞMIŞ RESİF KARMAŞIĞI FASİYESLERİ (ŞekU-44. 45, ASa .^/^]

Fasiyesierin tanımlanabilmesi için sonlanma göstermesi gerekir.

Aktüel resiflerde fasiyesler gelişememiştir. Bazılarının birkaç fasiyes

ayırtlayabildiği yerde bazıları yüz kadar fasiyes ayırtlayabilir. Stoddart

(1969) Indo-Pasifik Atolleri'nin rüzgara açık resiflerinde yedi fasiyes

ayırtlamıştır. Bunlar kıyıdan itibaren sırasıyla; lagüner fasiyes,

resif gerisi kum fasiyesi, resif düzlüğü fasiyesi, resif tepesi fasiyesi,

resif çatısı fasiyesi, resif yamacı fasiyesi, yakınca döküntü fasiyesi

ve uzakça döküntü fasiyesidir. Pu fasiyesler genel olarak bir resif

karmaşığında maksimum sayı olarak ayırtianabilir. Fasiyesler arasındaki

sınır geçişlidir. Bu fasiyesierin her resifte bulunması gerekmez, ancak

set resifi, saçak resifi gibi resiflerde bu fasiyesierin herbiri bulunabi­

lir. Bir fasiyesin küçük bir k]smı diğer fasiyes içinde bulunabilir.

Örneğin resif çatısı içinde karasal kum biri.kebiiir.

Satchet ve Dahi (1974), dünyanın birçok yerinde yeralan olgunlaşmış

bazı aktüel resiflere ait profiller vermiştir. Profiller üzerindeki

fasiyesierin dağılımı fasiyesler kesintiye uğramaksızın oluşurken her

fasiyesin genişlik v».; der'ini iğinde Önemli değişimler olduğunu ortaya

koyar. Bu değişimler başlıca topografya, yağış ve sollenme, yüzeye

çıkma, akıntı hareketleri, rüzgar ve dalga enerjisi gibi faktörlere

bağlıdır. Fasiyeslerin derinliğe bağlı olduğu düşünülmemelidir. Çökelim

ve organik faaliyete bağlı olduğu düşünülmelidir. Bu nedenle resif

çatısı ile resif yamacı arasındaki sınır çatı oluşturan organizmaların

yaşayabileceği alt sınıra; resif çatısı ve resif tepesi arasındaki

sınır ise yüzeye çıkma zonuna karşılık gelir. Resif tepesl/resif düzlüğü

ile resif düzlüğü/rosif gerisi kum fasiyesi arasındaki sınır akıntı

hareketinin azaldığını ve su derinliğinde farklılaşma olduğunu gösterebi­

lir.

71
FİZİKSEL İŞLEVLER

Basınç artışı çökelleri etkiler. Sıkışma etkendir. Sıkışma ile

basınç eriyikleri oluşur. Sıkışma ile taneler birbirine' yaklaşır ve

dokanaklarda erime ve tekrar kristallenme oluşarak stilolit ve çatlakları

oluştururlar.

Şekil-22

DİYAJENEZ ORTAMLARI

Derin Dnz. Karışım Meteorik


r~
Vadoz Freatik(Su tablası altı!

Karbonat mineralleri oluşumu ve diya.jenez ortamları arasındaki ilişki:

1) Denizel Zon: Yüksek Na ve Mg lifsi ve mikrit yapılı aragonitik (Örn.,

plaj kayası, gelgit-altı, resif) ve Mg-kalsit çimento.

2) Zemin_Altı_Karışım_Zonu: Kalsitik sparit, Na yüksek ve Mg düşük

(Dolomit oluşumu ve kil minerallerinin erimesi ileMg ayrıljnaktadır).

3) Meteorik_Zonj_ Na ve Mg düşük Vıalsitik sparit: Feratik aleedr.. Miki'itik

kalsit: Vadoz alanında.

36
YÜZEY ALANLARI :

a) Akarsu ve Göllerde : Organik (alg), inorganik (hızlı çökelme ürünü

mikrit rombuslar, levhamsı kalsibillurlar)

b) Kaliş : Laminalı, pizolitik, kubbemsi yapılar.

METEORİK VADOZ ZON (SU TABLASININ ÜSTÜ) ; Pandül çimento, mikroskalaktik

çimento, menüsküs çimento, lifsi (iğnecikli) çi­

mento, vadoz mili.

METEORİK_FREATİK ZON_(SU TABLASININ ALTI): Sintaksiyal çimento, bloklu

taneli çimento, köpek dişi çimento.

Mg / Ca Oranına Bağımlı Kristalleşme Oranları:

Şekil-23

resif ortamlarında Mg ve Na yüksektir.

Yüzey sularında, Mg düşük, Na yüksektir.

Meteorik freatik, derin yüzey-altı-meteorik ortam arasında, Mg

düşük, Na ise orta ve düşüktür.

Meteorik, vadoz, kaliş, nehir ve göllerde, Mg düşük, Na düşüktür.

Nehirler, göller, kal işlerde, Mg ve Na düşüktür.

37
Oranıyla Denetlenen CaCO^ Kristal Unsurları :

Şekil-24

kalsit

Mg yüksek Mg düşük
'yavaş büyüme
'hızlı büyüme
_DENÜ_SİİXÜ-- KARIŞIK ZONU
TATLI SU
Mg /
Ca Oranına Bağlı Karbonat Kristal Şekilleri :
Şekil-25

Ca-yUksek
Mg/Ca(ppm) Mg-yüksek
1:10 L-g
l-.l 3:1 10:1

Nehirler, göller, Tuzlu alanlar


çevre suları

A^ g o n i t lifsi ve mikrit

________ Ji^-lşit lifsi rombik ve


mikrit
n n □ kalsit sparları
^ ^ ^ i ^ j ^ omboederleri

Mikrospar

38
Şek i1-26

Denizel m i. kr-i t tatlıSLi ile mlkr'ospar


ooze
y Lkanma

°o°^'
^ o+
Arafion i.t
<1. Mfi
++4-4-+ Mg kalsit
O Kal s i.t
+ 4- Mg iyonları

Şek ii-27

DERİN deniz SIG deniz ADA

Karbonatlı çökeiier-in diyajenez alanları: S_ığ_don_Lz, diyajeneti.k değişim,

aragon i.L vi' Mg—kalsit çi.ıni'rıLo oluşumu ili.' k.arakterize olur.

Defin denizde, ACD-Aragonit denge düzeyi, CCD-KaJait denge düzeyi, Aly ve Ciy
çözülmenin başladığı ilk ara düzeyler

’ fm'teorik diyajü-'nez

EE222İ2_22222’ zemin suyu diyajenezi

39
Sek i. 1-28

Longman, 1980

Ç_İ_MkNT0LARj_

izopak a r a g o n i t iğneler

Mi kr' i t Mg-ka laj i. t

Iiaz:;n b o t r y o L d a l

Itazen oyguiu

Çoğ un lu kl a iç sed ianenle ar' atabaka 11

Yavaş ç i nnarı l:o Lanına

brirne yf)k

kol i g o n ai doktmaklaj"

40
Ş e k il-2 9

vado^

Longm an, L980

g e l i ş I mi :

K a r i ' ; 1 1.' 'rv, :n K r i r t a . l 1<ar

L-'kuva 1 'an t

-i z o p a k çnnanLo

I3ı (;ai<: .sıratı c; i. rn<; rvl.o

G ö zıan ak n pa rk'.-z i.n u doğru i r v i-a g o n k r is t a i.lo r

A r’ a g o n 1 t ı n ı ■ r i, y ,; r a k k o J. s i. 1 1 a y a r d a ğ i_ş t i. m ':i s i

d.
111 zJ I ç i.ifi'.'nto Iariîfu'ı

s inta!<5; iyal buy'iın' 'İ'T’

Düşük gözan(.:kl İ.i ik

TABLO - 3

7,ON ÖZELLİKLERİ

1- Ai'aeonil ve kalsitin Kal ıp V(.‘ kovul: gözt;ru'k gelişimi.

ÇÖZÜJlli',- 7ionu

a 2- AragonLti.n çözülme zonu Ka L1 p. gözenek o tuşumu

3- Aragonitin çöz'ü 1ne' zonu A r’ago n it i,n •■'ş boyutlu ka 1s i,te


i:: (fı
Z3 H kaJsi.tin tortul taşması dönüşınes i, eşboyutlu kalsit
Oll -P
p
o
"O ç i.m'.-mto o tuşumu

co C 4- Ç'özüirnes iz zon kalsitin Eş boyutlu kalsit ve hızlı


o --n'
O a
•'
C' n tortul taşması ç imc'ntolanma

0- Dur-gLin zon CaCÜ3 ile Hiç v<,pya a z ç imen t,o 1anma


doygunluk

TATI.I ;;U KRKATİ K ORTAMDA ARİAMİ VA IjOOI IIAHİ'İKI'T IOjİ'İN :AUYUN CaCO,

DOYGIINI,UĞUNUN ARTTOJTNA UAYAND TH TLAN jUl-iAL ZONl.ANMA ALANLARI :

42
Şek Ll-30

Tortullaşma zonu
{rn'::nüsk.üs veya pandüJ çimento)

J'i Jİlii (menisküs çiı

Ç imen tıo 1 ipJ er- i.;

ParuJul, menü;-,küs
eşboyutlu kalsit
rombik i;alsi, t

D_i_ğer_özel 1 i k l e r :

Az ç i.ııv.'.ntolanma
ppiz'-ıri'ık Li 1i.k v<.

urapon i.t Ln e r imr-

43
ir. BOf.UM

P O L O M i T __ Y !j _ P T '*' !• f’’ '? M E

CaMg(CO^ ) ' Doiornitleşme için:


3

Ca / Mg = i / i oranı i.doaldlr. Ca % 16, Mg % 84 olması

gerekir. 0 - 10 % dolomit (K ire-çtası), 10 - 50 % dolomit (Dolornitik

Kireçtaşı), 50 - 90 % dolomit (KaJsitik dolomit), 90 - 100 % dolomit

(Dolomit) adım alır (Şek i1-31)

DOLOMİT_OLUŞUMU: Dolomi.t biri.nciL veya ikincil olabilir-.

BİRİNCİL Doğrudan kristallerim»,! ile oluşur. Bahama v»,' Cooren

(Avus tura Lya) d»,.- günc»;J dolomi.t oluşmaktadır. Dolomitin birincil olması

için buharlaşmanın olması ve pH'ın yükselmesi gerekir. İsı kristall<^nme

hız-inı artırır. İyon v»! katyonları hızlandırarak ener'j i açığa çıkarır

ve bu enerj i. kr-istallenın'-ye yol açar. Tuzluluk ortamda yabancı iyonları

artırır ve buna bağlı olarak iyon fazlalığı rekabeti artırır. Çekirdek

görevi görür ve iyon rekabeti artınca kristall-enme artar. Hızlı kristalien-

ınede ince kristaller g»!İişir. Bu da p'otodoiornitler i oluşturur. İne»,;

kristalli dolomit (Protodo loın it ).

44
Şokii-31

Yabancı ö '.T'-ç

%0-i0 (dolomit) KİREÇTAŞI


%IÜ-50 (Doi.) DOLOMİTİK KÇT
7obü-90 (Dol.) KALSITİK DOL.
%90-100 (Doi.) DOLOMİT

/
11
Do Iom i,t lo ° Ka 1a It

DOLOMl'r
X ------------------------- 1

birincil İKİNCİL

Dogr'udan kt-i a t.al lı-'nm-■ i!o Ki roçta,yurın dolom LtJeşmos i


(Ör-n .(kince i Bahatna V' - (d iy ajonI■t.i.k o 1uaum)
Avusturaiya)
MjC --d'in i.zdon a Lır Mg -- > kaynağı: denizden,
Tuzluluk, ia i., buhara! aoiııa laaradcan taşınma fosil suları,
vtr PH uypaın oimaaı y»--rol--,ir- killerden atılan su kalsit
iç indolı i Mg.-l'atmt; Iarı

___ _________________ ______ ■


i--,r-is ta Ii'nm- yabancı iyon kar-1 basınç, ısı, zaman
h 1zIn I ar 11 irır ar-11. I r-1 1- gı:ç i1'im li.1ik ,,
l
iyon VI,' katyonları
i
iyon faz lalı iyi
por'ozi-teye gı.-rek vardır'.

hıztandırır r-,kabırt i -artt ır ır

erir-rjı açıya çekirdek g,öıa-vi


ç i.kart 1 r yaparak, küçük
\
kr- i,sLal )or- o luşur-
I',uçuk kr-istal -i ,
KÜÇÜK KRİSTALLİ
o luşur
1,1Miyn- DOt,OMlT
OLUŞUR
45
Mg/Ca
Ca Mg
(ppm)

Şekil - 3 LA; Mç/Ca v; tuzluluk dei>;rlerine göre yaygın olarak görülen

doğa 1. f c i L i J a r ı n buJ unduls.l arı böIaeJ er-. Yı'ra I11 su 1a r ı aşırı tuzlu sudan

tatlı su karekt'.’P ine kadar a,''ni:? b ir ar-a I,ı.ğı kaplar-. Ancak nıagnezyuma

göre kalsiyumca çok daha zenglnd ir. Karasal sular- i.se kalsiyumca zen-

g indir. Bazı yeraltı r.ular-a ve göller is<■ magnezyumca anormal derecede

zengindir. Grafikte do loınlt, aragonit, magnezyum kalsit vı; kalsitin

oluşum bölgeleri a y rıca göster iİmekted ir (f-'olk ve Land, 1975) .

46
Mg / Ca
Cq Mg

130 MO 3,1 lO.I 30.1


/ Y
■L i f l i - SABKHA
jMıkrilik 1 / M ik rilik
M g-K d \ / A ş ı r ı t u z lu
/ ■1- D o lo m it
'' Arog.
1/
"T
1^ ^
j / ' ' \ / /
/ 1 / f \ / D e rin D m /
/// D o l Dml t/
/
rt /
e / / ^ / /
1 A S c h iz p h o lin e
? 1 / / ( " R e f l u k " ) D( i
_J 1 X
/ /
/ C 9 / /
/ /
ZD / / 4
0.1 1 \ /
1
_______ ±
_J
V / / '
/ )L i|m p i.
M ' ( D o l o Tl it
r) i Zj/
t / - d ' -
1^ \ /
/
\
c
/ \ /
o.01
/ M ık rilik
ATLI D o l.
1 \ 0
6 ° G ö lle rd e
\ 1
0 '
Q

o.001

l'j'.'ki1 - 3J B ; Jj-’kil-BI.A i.1■’ aynı oimakl.a b irl i1'.te , özelILkie mineral

ck’yit.l'Tİ dokuları v mrjrîo l.rıjılı-ri tıaıkl-;ında bı İri verir. Örn'.’ğLn;

'jy Ir I 1,uz Iu dr) Iom iL kızlı i'.rio l,a IIe-rııne v ■ d ir''r iy rai1.;,u'Ia o Lan f az I;.ı

r'"l<abet n.rde-n iy le' mi kritik olarak oLut;ur (Kolk ve Land, 197b) .

k iilipid Dolomit : Şe'ffaf vr' çoir. di,izr,iin kr'ir.ialli doJ.ornit.

47
İ!^İNc t l _dolomitli İ:r

K Lrv;çtaı?rnn n doiom i.tieşmos i için Mg kaynağı gereklidir. Mg, deniz

suyu, karadan akarsu i.ie taş.nan Mg minerali., kalsit içindeki Mg'iu

kabuklar, killerden atılan Mg minerali, fosil suları özellikle petrol

sahalarında dolorn itleşmeye yoj açarlar. Örneğin düşük permiabiliteli

kayaçlarda fosil suyu oJduğu ve fosil suyun asteropedal (y.ıldı.z şeklinde)

dolom itleşmeye yol açmaktad.ı r , 3^ dolorn itlı.şme kayacın perm iab il ites ini
aza i1 1r-.

Dolomit oluşumu için basınç ve ısı, zaman, porozite ve permiabilite

gereklidir. Sıcaklık arttıkça evaporiLier çözülür, karbonatlar artar'.

Aragonit er'iriıe derinliği cCD seviy-ısi altında ise karbonat bulunmaz.

Derin denizlerde artan basınç ve düşük sıcaklık altında kaisi.t çözünür.

Derinlerde daha çok esmer renkli killi kayaçları görürüz. Çürüme nedeniyle

CO ^ artar'. Bu da CaCO^^'u eritir. Tuzluluk fazla olursa Ca/Mg çektur

V':' kristallenme hızlı olur ve kristaller- küçük olur. Tuzluluk az olduğu

zaman Ca/Mg düşük, k,1 s ta if'miK' hızı yavaş V'i oluşan kristaller büyük

ol ur'.

DöI.OM£TLEŞME MODELLERİ
AKMA-YIKANMA KTK.İS1
Buhar- Laşma
SÜZÜLMK MODELİ:

Oluşan zamanı erken ve


ikincil olabilir.

Çok miktarda jips çökelimi gönilür. Mg kaynağı doygun zonda denizel­

dir. Aşır-ı tuzlu lagünierde yoğun tuzJ.u suyun gö L tabanındaki sed imenler in

için<;' süzülerek buralarda dolom it leşmeye ri'iden olur.lar'.

5ABKA MODELİ:

İki şekilde oLui'. (Huşam zaınam eş zamanlıdır.


Ç.'k i J - 3 3 B u h a r I aşı na

48
Kılcal Yoğunlaşma Özellikleri;

- Arup.onil v<- Jips m Inera IJ <-ri

- Vadoz zonda oluşur

- Mg kaynağı denizeldir ve gelgit-üstü özellikler sunar

- Yüks'.ok gelgit seviyesi, üstünde yüzeye yak.ın çökellerde aşıru.

buharlaşma nedeniyle kılcal yoğunluğun artmasıyla oluşur.

Buharlaşma i.le Pornpolanma Özel 1 ikler i.:

- Aragonit V':: jips m iti'-ra 1I't ı

- Doygun zonda Mg kaynağı (denizel) gelgit-üstü özellikler gösterir

- Mg,'ca zengin suların sabka böl>?,esinde olan aşırı buharlaşma nede­

niyle denizden kai'aya doğru yaptıkları ters har-eket sonucunda olu­

şur .

Mg TEM.lZhİĞl MODELİ;

İkincil ve erken oluşabilir. Dışar-ıdan Mg kaynağına gerek yoktur.

Diğer modellere göre önemli dolomit oluşturmaz. Mg içeren karbonatların

erimesi ve tekrardan Mg ve Ca iycaıları içeren dolomit şeklinde çökeim«kte-

rli.r.

KARIŞIM ZONU MODELİ

Şekii-34 İkincil ve erken oluşabilir.

Ev;,ıpo r'i11' r 1 i,,1.i.şk is i yoktur.

Gelgit-üstü özellikler göstermez,

doygun zonda oluşan dolomitler.

Tatil suyun, tuzlu suyla 5:J, ora­

nında kur Iignas Iy La oluşan do Lorn it­

leşmedir. bu modelde oksijen i.zotop

yapmal: ir .

ŞİZÜHALIN MODEİ.İ :

Erken ve ikincil olabilir, Mg (denizel) «vaporit var. Fırtınalarla

Bellenen aşırı tuzlu körfezl'-ır ie oluşur.

49
DERİN GÖMÜLME MODELİ’
.

İkLncii v« erken-g';ç olabil i.r. Dolomitler yanal yönde şeyi ve

kiltaşı ilo dokanakta ise dolomitler derin gömülme alanından gelebilir.

Gömülme ile killerdeki Mg atılır v.-; yakın kısımları dol.om Ltleşt ir Lr.

Stil ol itler boyunca hareket eden Mg eriyiği stilolitlerin çevresinde

dolomi tleşıiKi olur. Hidrotermal eriyikler sitlol itler çevresinde dolornitleş-

me olur. Sedimanların gömüldüğü, sıkıştığı ve tamamen yüzeysel koşul

iar’dan ayrı ldığı bir ortamda oluşan doIom111<'şmedi r.

Dolomitlerin kaynağını bulmak için izotop yapmak gerekir. Aşırı

tuzlu ortamda okslj-n 18 değerl*Tİ binde -0,8 ile binde 5 ppm.çıkıyor.


Tuzlulukla oksijen izotop artışı doğru orantılıdır. Tuzluluk azalınca

oksijen izotop değerleri düşer.

Tatlı sulu ortamda oksijen 18 d-ığerleri binde -7, -10 arasında

değişiyor. Sr değerleri 80-100 pmm'e çıkıyor. KekristalIzasyon sırasında

Sr harcanır. Eğer doku rekr istaliZ'C ise iz element değerleri gerçek

değerleri nd(..'n aşağı olum

Dolomitleşrne olayında Mg'iu eriyikler i iK etkiyi kalsit üzerine

yaparlar'. Çünkü Gn izotop d'.’ğ''r 1er-i Mg'dan büyüktür ve boşluk bularak

Ga'a i'tkl eder'. Aragonit dur-aysız olduğu için ilk dlyajenez sırasında

kalsite dönüşür, v.' ^ 8,7 sıkışma olum l'orozite olmaz. Aragonit önce

kalsit'-, kalsit d',. dolomite dönüşü;'. Kalsitin dolomite dönüşümUnd'.-;

ise -13'lük bir hacim boşluğu oluşur'. İ3u da porozLteye yol açar.
AHACON İT

Ai'agonit ve liMG dlr<Tiir. Donunda direnci kırılır ve' dolomit leş ir

veya erir. Erime ri'-d-'ni ise ar'tan Mg ned-.mi as iti iği artırır. Erime

il' kalıp tipi t'.oş1İlk oluşur. Do 1orn iI:Ieşu,.: için sür'ekli Mg kaynağı

gerekil'. Böyle olmazsa yerse l do Iom 111 ■;i' oluşur.

Son yıllarda kalın platfoi'nı rlolom iI ler in in oluşumunda, deniz suyunun

önemli bir dolomitieştiricl ajan olduğuna dair görüşler ortaya konmuştur


(Land, 1985; Varol ve Magarıtz, 1992).

50
DOLOMİT PETROGRAFİSİ

iDİ OTOPİ K ,D0L0MiTj Tam ve yarım öz kristal şekilli, rombik şekilli

İdiotop_ik_-_E__(.EDhedral^l Hemen hemen tüm dolomit


¥,
kristalleri öz şekilli rombik formlardadır. Kristal

destekli dokuda kristal arası boş veya diğer mineral­

lerce doldurulmuştur.

İdiotopik -_S__ (,Şybhedral22 Yarımdan öz şekilsiz

dolomit kristalleri, düşük gözeneklilik veya düşük

kristaiarası hamui', düz tam sınırlar yaygın olup,

çoğu kristallerde kristal yüzü bağlantıları korunmuş­

tur.

İdiotopJ_k -_C_şekilli dolomit kristal­

ler büyük gözenek ve kovukların kenarlarını çevirmiş

veya jips ve kalsit gibi diğer mineral kümelerinin

etrafını kuşatmıştır.

İdi.otop^k_-__P__İPorf irotop_ik2l şekilli dolomit


kristalleri kireçtaşı hamuru içerisinde yüzer.

KSENOTOPİK_D0L0MİTj_ Rombik olmayan, gen>.;ll ikle öz şekilsiz kristaller

Ksenotop2h Z-— _l'’dzJaca eğilmiş, yuvarlak­


laşmış, tester-e dişi i, öz şekilsiz doj.omit kcLStalleri

sıkıca paketlenmiş olup, birbirlerinden ayrılmaz

durumdadırlar veya kristal arası sınırlar düzensizdir.

Çift nikold'' dalgalı sönme gösterirler.

_Z_2__• İnce kesitlerde kıvrık,


sivri uçlu bitişlerle karakter ize olan semer şekilli

dolomit kristalleri. Çapraz nikolde süpürülü sönmeli

ve çoğu kez gözenek duvarını çevrelerler.

5i
Ks^notopj_k__ ___ I-^___'^'■■■^ ozşekiis i.z

dolomit kr-istalloîr i. v<oya kireçtaşı hamuru içindeki

yüzen öz şekilsiz kristal kümeleri. Bu dolomit

kristali',;!'I çapraz nikold'.- jy'noilikie d a ls a lı

sönmelidir.

D i D 0 L OM_T T L E Ş M E

Dolomitl'.^şme, yani kalsitin dolomite dönüşümü oldukça yaygındır.

Fakat dol.otni. U n L'-krai" l^alsit'- dönUşiimii nadlt'en 1işen bi.r olaydır.

18. YY. sonlarında Fransız J-eolog Count Do;odat de Dolomiou tarafından

dolomit minerali keşfedilmiştir. Bu mineralin bulunduğu dağlara Dolomieu

şerefine "Dolomit" denilmiştir.


Von Murlot (1848) dolorni.tin yeniden kalsit tarafından yerdeğiştirile-

bi.Ieceği.nl söylemi.ş ve bu olaya "DIdolomi.tleşme" demiştir.

Didolorni.tl'.-îşme iie ilgili olarak Tatarsky (1949), Cayeux (1935),

Sander (1951), Gilbert (1954), Khverova (1957-1958), Khouri ve Taha

(1961), Evamy (1967), Mattavelli \/e diğerleri (1969), Fritz (1967),

Mosh',! Goldberg (1967), Yanat''V<-; (1955), D',; Groot (İ967), Katz (1968)

d idolom itleşme konusunda ayrıntılı bligliı,!r vermişlerdir.

Dolomitlerin yenid'.;n kr Istaii'nşrnesl olayı. Dolomitler yeniden

tatil su ortamına girinc.- ters bir r'eaksiyona uğrayarak Mg'la Ca yerdeğiş-

tlrir. Atı ian Mg ikinci bi r- doiomI t,l<.;5;me yapar'. Kalsit zonu içinde

kalsit tabakaları (şek-T'si dolomit) gözlem;bll ir. Dolomi tler içinde

TSİ dokuJ u kalsit varsa d Idolomi tleşme vardır. Şizohalin ortamlarda

dolomit, V' d Idol om iti'şme arka arkaya olabilir. Kayaç İçinde dldolomitleşme

devam '..‘derken eriyiğin kimyasal bileşiminin değişmesi (Mg zenginiiği)

il'; d idol om itl';şm'; do 1om itiı-şmeyt; dönüşebilir. Arka arkaya iki zon

olabilir. Yani dolomit didoiomit iç içı.- gelişebiJin. Bu del ortamın

şizohalin olduğunu göster'ir.


+2 DD +2
CaCO^MgCO,^ +Ca ^--- ► 2CaCCg^ +Mg

Önemli m Lktar.Larda di
,do Lorn itleşıri'.; t.'vapor i.tl'.;rle ilgilidir. Aşınarak

yüzeye çıkan evapor itler vı,;ya diyajenez sonras.ı gelişen jipsin, anhidritin

yerini almasıyla ortaya çıkan sülfat iyonları didolomitleşmeye yol açarlar.

52
DİDOLOMİTLEŞME^ ÎLE GKI.tŞRN ÜOKy_TİPLERİ

1. ) Her bi.r dolomit kristalinin ince taneli mozaik seklindeki, kalsit

kristalleriyle yerdeğiştirmiş olduğu kayaçlar.

2. ) Dolomit kristallerinin mozaik şeklindeki kalsit kristalleri tarafından

yerdeğiştirmiş olduğu kayaçlar. Bu t'ür dokuda mozayiği oluşturan

kalsit kristalleri önceki dolomit kristalinden daha iri tanelidir.

3. ) Yeni gelişen kalsit mozayiğinin, kayanın doiomitleşrneden önceki

dokusunu yeniden kazandırmaya çaJ ışnn;; olduğu kayaçlar.

Büyük ölçüde didolom it Leştne, diskordans yüzeylerini belirtir.

Ortamın yükselip alçaldığına işarettir.

nİDOLOMITLEŞME OLAYININ BELİRTİLERİ

1. ) Kalsit tarafından tamamen yerdeğiştirmerniş artık dolomit kristalleri­

nin bulunuşu iLe


2 . ) Dolomitin yerd'.ğ işt irmi'S i sonunda ortaya çıkarı kaJsit pseudomorflar ı-

m n bulunuşu ile

3. ) "Palirnpsest" dokusunun varlığı ile (Dolomit kristallerinin sınırı

kaJsit kristali'’rinde öz şekilli görülür)

DİDÜLOMITLKSME

KARSTI.A3MA SO ER^YİKUtRİ FİZIKO-KİMYASAL


A
(KİMYAÖAL DEĞİŞİM
GÜNLENME) Do iom it evap o r i11 i (DIYAJENETİK QQ)

alanlardan gej-.‘n
Tatlısuyun Mg/Car-a 1 oranı
sülfatla temas eder
etkili olduğu Ca/Mg 1 oranına
Mg-sülfat ha.l inde
alanlarda dönüşür.
çölo;l ir.

Ka.is it
olornit
2CaC0 +MgSO CaMg(CO ) +CaSO
3 - A 3 2 4
Dolomi t
Dolom it
Kals it

53
IV. BÖLÜM

KARBONAT KAYALARI ÇÖKELME ORTAMLARI VE FASİYESLERİ

Karbonat çökel iml.eri , sıcaklık, ışık, basınç, derinlik, tuzluluk,

çalkantı, pH (asitlik-baziklik), Eh (Oksidasyon-redUksiyon), terijen

maiz'-tne gel imi., organik yaçam, f iz ikok imyasal, biyolojik koşullarla

den'îtlenir.

Su derinliğine göre okyanuslar üç zona ayrılır (Şekil-3f>).

Şek i1-35

1. ) Karasal Karbonatlar:

- GÖL Kar'bonatiarı : Tatlı ve tuzlu su göJlerinde oluşur. İnorga­

nik yoğunlaşma, aigal çökeller ve kabuk bi-

1'ik im iy ) g'.'1iş ir1er.

- Karasal Karbon.atlar: Bunlardan tufa, traverten, kal iş, mağara

ve aeol lan karbonatları önemli bir yer tutar

TUFA: Sıcak su kaynakları '-trafında oluşan karbonatlı oluşumlardır

(tüfe benzr-r)

TRAVERTEN: Bitkiler (özellikle algJer) Cü , 'yi alır ve CaCO 'u açığa

çıkarırlar. CaCO bitki üzerinde lıirikir. Bitki ölünce kalıp şeklinde

(^aCö,^ boruları oluşur. Tr-av( u-(..-n I r , CaC() 'lü suların yeryüzüne çıkmala­

rından sonra b ırakt ıkJ arı , çökelme sonucu oluşurlar'.

KALİŞ: Yağmur suları havadaki ve çevr'^deki, Cü ^ ile birleşir ve karbonik

asit oluşur. Bu kireçli b i l^.•şimler i eritir. Gözeneklere eriyen bu bileşim­

ler sızarak CaCO ^ şek.l ind-' birikir. Bu eriyik buharlaşma nedeniyle

54
kapiiarite yoluyla yüzeye çıkar. Bu sırada CO^ kaybolur ve yeniden

CaCO^ şeklinde bir-ikir.

Cü^ + II 0 ----^ H^CO, CaCO^ + H CO^ ----> Ca (HCO )


2 2 ^ 2 3 3 2 3 3 2

Ca (HCO ) ------ V CaCO + CO + H O


3 2 3 2 2

Mağara karbonatları özellikle sarkıtlar ve dikitler şeklinde gelişir.

2. ) Tam_Kı_yısal_Karbonatlar'j^ Sığ su ortamını kapsar. 0 - 50 nı. arasındaki

gelgit-UstU, gelgiL-içi ve ge 1g it-a 111 kuşağı içim: alır. (Şenel likle

resifal karbonatlar oluşur (Resiflerle ilgili konu sonraki bölümde

ayrıca verilmiştir).

3. ) Kıyısal Karbonatlar: Şelf ortamı. 50 - 200 m. arasındaki su

der in liğ ind'ik i çökelme ortamıdır-. G<;lg it-al tı ve üst yamaç karbonatları

oluşur.

4. ) Derin Deniz 0rtami2_ 200 m.'den sonraki su derinliğini kapsar. Derin

deniz kar-bonat 1ar ım rı ciağılımı ve bll<.'şimi, karbonat üretkenliği, kırıntılı

'■I,kinliği Ve deniz suyunun karbonat doygunluğu ile yakından ilgilidir.

D<;rin denizde genellikle foraminifer, islielitli çamurlar, kokolit çamurlar,

pterepod çamur, radyoiaryalı vr; diatomeli iskelet çamurlar oluşur.

Ooze oluşumları (Ooze %30 CacO ^ ve silis). Karbonat üretimi, terljen

malzeme gelişi, karbonat doygunluğu IJ.e denetlenir.

KARBONATLARDA FASİYES VE MİKROFASİYES

FASİYES; Aynı litoloji, geometri, paleontoloji, sedlmanter yapılar

sunan kay aç topluluğuna deni. r.

TORTUL FASİYES: Çök'îLme ortamında etki.n f iz ikst-'i, kimyasal ve biyolojik

şartların bileşimi oJarak tortulun dm; görünümüne ve iç yapısına ait

ni.t'-J ikieri kapsayan tanımlamadır.

ORTAM: İki boyutludur. Lltozorn ve lltotopu kapsar. Litotop, aynı litoloji

özelliği olan belli alanda biriken tortuldur. Litozom ise, depolanmanın

olduğu alandır.

ÇÖKELME ORTAMI: Belirli alanları kaplayan ve belirli fiziksel, kimyasal

ve biyolojik koşullarla temsil edilen çökelme bölgeleridir.

55
MİKROFASİ YIvS: M ikr'or.kop ik ö.lgüd'.o göz 1emlordı-în (,;Ldo edilen veri.lero

dayanarak tanımlanan fasiyeslerdir.

Wlison (1974), karbonat çökelme ortamlarına göre standart mi.krofasi-

yesleri (SMF) şu şekilde ayırtetmiştir (Şek 11-36).

HAVZA VE ALT YAMAÇ ORTAMLARI (1 ve 3 Fasiyes Kuşakları)

SMF-1 Spiküli.t: Koyu renkli, organik maddece zengin ve arjillit kireç

çamurtaşa v<.ya vaketaşı, silisli spikülitik kalsisilt, spikUller genellikle

yönlenmiş, genel olarak silisli tnonoaxonlar kalsitle yerdeğiştinmiştir.

ince tanetaşı ve bağlamtaşa dokusunda

ince biyoklast ve peloid karışımıdır. İnce ripille çapraz laminalanma

yaygındır.

SMF-_3 Pelajik Kireç Çamurtaşı : Mitriks, pelajik mikrofosiller (Radyolarya

veya giobigerinid) veya graptolit gibi megafauna veya halobia gibi

ince kabuklu tek deliklilerden oluşmuş, saçılmış ince kum taneleri

içerir.

YAMAÇ ORTAMl.ARI (Fasiyes Kuşağı 3 ve 4)

'^ --Z û B_iyo!<lastLk-L_itoklaştık_j^st_iftagıj_ Başlangıçta

kuvvetli olan taneler yıpranmışlardır. Yerel olarak temin edilmiş biyok-


lastlai’ ve önc.'den çimentolanmış Iitok Last iar içerir'. Çoğunlukla dı;recelen-

mişlerdir. Taneler orjinal olarak pelmikrit veya tekdüze bileşimli

olabilir. Kuvars ve çört tanr-'leri ve aynı zamanda karbonat parçaları

olabilir, hu kaya türü türbiditlerden oluşan ince "talus" ve kaba "döküntü"

içerir. Meischner (1965)'in "allodapik kireçtaşı" terimi bu mikrofasİyese

k.arşı 1 ık g<.‘l ir.

yiĞIŞIM, 3ELF VE SIĞ SU ORTAMLARI

SMF-_5__B iyok Lastj-k__Tane taşı - İs t.iFtaş ı: Fger kİ as tiki er ince rnatriksii

fabrik içinde çakıl boyutunda ise "yuzentaş" adı verilmiştir (Embry

ve Klovan, 1971). Bu fasiyes resif top'iierinde ve duvarlarında yaşayan

organizmalardan elde edilen organik döküntü içeren resif duvarı fasiyesi-

dir. Süzülen ince maJ zeıncvlen dolayı oluşan jepetal dolgu ve şemsiye

y ap 1 s 1 y ay g ınd :
ır .

56
'■ tepoiorinciok i

ve resif duvarlarındaki organizmalardan elde edilmiş biyojenik parçalı

kaba çakıllar. Matrlks malzemesi yoktur. Bu fasiyes yaygın olarak yüksek

dalga enerjili zonda oluşan organik yığışımlardan oluşur.

ORGANİK YIĞIŞIM ORTAMLARI (Fasiyes Kuşağı 5)

SMF- 7 Bağlamtaş]_[Dunham_j__19G2) Yerinde Organik Büyüme: Embry ve Klovan

tarafından önerilen üç çeşit,

a) Masif, dik ve kuvvı:tl i formlar "çatı_taşı "nı oluştururlar

b) Boşlukları oluşturan ve saran kabuk yapıcı lameli i yığınları ve

kabuk yapıcı mikrit bantları "bağlamtaşj." olarak adlandırılırlar

c) Eğer ince matriks İçinde karmaşık formlar varsa çökeller büyüyen

organizmalarca kapanlarmış olarak yorumlanabilir ve "P^rdetaşı" olarak

adlandırılır J.ar (Yaygın olarak mikrit pıhtılaşmış veya pelletleşm iştir).

AÇIK DOLAŞIMLI ŞELF ORTAMI (Fasiyes Kuşağı 2 ve 7)

SMF-_8__Tüm Fosilli_Vaketaşı (Flügel,_Serpiştirilmiş biyoklast

içeren mikrit içind- kökieşrniş organizmalar tarafından tanımlanır.

Çöki'l normal dalga tabanı altında sakin suda oluşmuştur ve korunmuş

iç fauna ve dış fauna içerir.

SMF-_^ ^ __ _________ _______^2^2_Biyokiasti k Mj_kr_it


j_F_Lügei_j___iSkk): ÇökeJ oyulmadan dolayı karışmış ve homojenleşmiş ayrı

organizma parçalarını içerir. Bunun oluşması açık dolaşımın sığ neritik

suyunda veya dalga tabanının biraz altında olasıdır. Biyoklastlar mikritie-


şe bilir.

SMF-_10_Zar f1^_ ve .Aşınricj^ş_ Bj_yokI ast J_ı_Mj_krJ.t ,_j^ŞtJ_ftaşı -Vaketaş£_^Flügel_j_

19k?2l Çokel dokusai tersi i1< gösterir ve kıyıya yakın yerlerde oluşur.

Parçacıkların çoğu yüksek enıT'ji ortamına aittir. Yamaçlardan aşağı

kayar-ak sakin suda depo ianmı ş 1ardı r.

ÇAI.KANTILT SfO SU ORTAMI (Fasiyes Kuşağı 6)

SMF- 1^2 ^£'2£İΠݣ1!222 Zarf22 >.V2İİ^ »_ Tane taşları (Flügel, 192£l
Biyoklastlar_Mİkr^tieşeb^ii r'£ Bu çökei, sabit dalga hareketinin olduğu

alanlarda dalga tabanı altında ve üzerinde oluşur. Bu oJayda kireç

çamuru süzül-ır-k azalır.

57
SMF- 12 Kok'i,na, R i yok 1ast_i_k ' İÎIÎi'

(Flügel, 1972)_: Yıkanma sonucu çamurun aljndn.gı sab'Lt dalga veya akıntılı

bir ortamda oluşmuştur. Özel organik döküntü çeşitleri, yoğunlaşması

önemli bir özelliğidir. Örneğin, dasyciadacean tanetaşı çok sığ sularda

depolanır. Enkrinitler, oluşumu için yıkanma olabilir. Fakat az kuvvetli

bir su hareketi gerektiren SMF-12'nin özel bir mikrofasiyesidir. Bu

tip bir yoğunlaşma yaygın yamaç ve şelf kenarı çökelidir.

SMF- 13 Onkoid R ' _kaplı tanecik­

ler biraz yüksek enerjili çok s.ığ su ortamında oluşmuşlardır.

SMF- J.4__Kalıntı_£ Astarlı ve yıpramış tanecikler, ooidlerle ve pelloidJerle

karıştıkları yerlerde, fosfatlı kararmış ve demire boyanmışlardır.

Bu kalıntılar yıkanma zonunda kaba malzemenin yavaş depolanmasını temsil

eden karakteristik olarak ince tabakalıdır.

SMF- 15_Kireçtaşı, Ooid__________Tane taşı___________ 1972): 0,5-1,5 mm.

çapında iyi boylanmış, iyi şekillenmiş çift astarlı ooidler fabrik

genellikle-; fazlaca sıkışmıştır. Çapraz tabakalanmalıdır. Ooilitik sağ

alanlarda, plajlarda ve gelgit barlarındaki su hareketi ile oluşurlar.

SINIRIM DENİZi:i. S.[Ü1.IK1.AK (Fasiyes Kuşağı 7 v<; 8):

SMF-_16_PeZŞpar_it_veya_Pel^i^^i_IS!2l£İ2§i_LEİHS^İjl_i22Z2i Yoğun ostrakod


kabuklan foram in if>;r 1i ortartıda S ' irt l e şr ni ş fekal pelletlerin durumunu

gösterm-'ktedir. Paioidler çamurun organik pelletleşmesinden oluşmuşlardır.

Çok yavaş su hareloıtini temsil eder. Bu tür çökeller peloidal vaketaşı

(tip 19) il>; geçiş gösterirler. G<.-;lgit düzlüklerinde yaygındır. Cm.

kalınlığında dereceli laminalanma ve fenestral fabrik içerir. Bu Fischer

(1964)'in tanımladığı "loferit" çökelidir.

SMF- İzole peloid, astarlı tanecik­

ler saikııiılar ve küçük in tr-ak Lastlardan oluşmuş karışık bir fasiyestir.

Bu Bealı-is (L9G8) tanımladığı "bahamit" tipi taneciklerdir. Çok ılık,

sığ suda, orta der-cede su dolaşımının olduğu yerlerde oluşabilir.

SMF- 18 Roram_inj.fer veya JlaçyiaZEEEE_IEEIiEESİİ Kabukların peloidleri',;


b irlikte gelgit barlara ve Lagün kanallarında yoğunlaşması sonucunda

oluşur.

58
SINIRLI DENİZEL ŞELF LAGÜNLERİ - KORUNMALI ORTAMLAjU (Fasıyeş_Kuşağı_7_ve_8)

SMF-_J_9 Zaman_____________________ ____________ 22rii:£2İi__922'Sii


Lam inalı__ ile__ Biyoklasti k_Karıştırıimaya Uğr a m ı ş __ Çamurtaşı-Vaketaşı

Loforit; Bu tur çarnurtaşlarında ostracod-peloid bileşimi. yaygındır.

İçinde foraminifer, gastropoda ve alg saçılmış mikritte oluşabilir.

Biota depolanmanın çok sınırlı, koylarda ve havuzlarda oluştuğunu gösterir.

SMF-__ 20 Alg__ Ş toii^tli _1972): Protuberanslar

üzerinde kabarma yapan yoğun ve sık bliyümel i laminalanınaları bu çökeli

karakter ize eder. İnce kireç çamuru graviteye karşı olan bir laminalanmayia

sonuçlanacak şekilde yüksek yerlerde tercihli olarak korunmuşlardır.

Bu tür stramotolit yapı gelgit-arası zoniarda yaygındır.

SMF-_21_Sünger_Oe£_ikl__i_Ç2£artaş.ı : Bu aJ.gll fabrik, ge.].gi.t havuzlarında


ince kireç çamuru çökeilerinde korunmuştur.

SMF- 22 İrj. M£krLt: Vaketaş.ı veya "y'--ze‘ntaş" dokusu. Bu alg

topları içeren hafif organik maddeden oluşmuş bir çökeidir. Daha sonra

kalsitleşmiş veya İnce detritik kireç çamurunu korumuştur. Bunlar havuz

ya da kanal kenarlarında bulunan sığı su resif arkası için tipiktir.

SMF _23__*___________ BJ^tevil, Fosiisiz Saf Mikritı Bu kiı*(_.;ç çamurtaşı

çoğunlukla biraz tuzlu ve evaporitik gelgit gölcüklerinde oluşur. Bu

tipt-' selenitkristaJl.?ri gelişigüzel ve rozetler şeklinde oluşabilir.

SMF-_2 4 __kaba__Î;it£ki:2 £tj;k-B iyoklast_ik__Kaba_Ç£kı itaşı_vey^ Çakı ili

Konglomera: Klastlar gen.'J olarak fosiisiz mikrit veya kaisisllttir.

Matr'iks kıt v>.: d-öi 5;kendi r. Çapraz tabaka lanama ve köş,>j i çakıllar

olabilir, üze 1 olar-ak. in traf ormasyone i konglomera olarak adinndı n labii ir.

G'-.’lgit kanallarında kalıntı çökeli olat-ak oluşabilirler.

59
Ölc^.u »nine
i
i
DıyagraiTM N o r m a l dalga tabanı
U k enine
k esit Fırtıno dolga lobont
e k s ije n le n r n e s e v . — ______ tu îl u luk artar-
I l 1,,'JL 37-ıs PPm- I >dSPPm,
7 e«lX «ıı no. 5 e
Bayır Kntl Organik(ekolo ilk F la t fo m kena Acık p l a l f o r a ı |S ı n ı r l ı p l e t f c m ı F latfon » eva p o rltle-
UaırTa (ülulnlk Acık s e l f tUnAa- Yaasc karbonatla-! r e s if I rındakt kumları IlonvAİ d e n i z e l , , a } B l y o k l a s t i k vake rl (
T»ya n r a p o r i t i k )
fora) a ) Kayşalar bulunan âJSaftlsstaşı kUV-
s ı n ı r . 1 fonaı ' t a ş ı (lagün ve kör â7 Tu* d ü zlü k le r) Us
r in ın etefti a j s ı g l ı k kalk er
a } l n c « k l a s t i k l a r (A cık d e n la e l ne- İnce t a n e l i ta­ le ş i a) Kalkor kumuf e z l ejr d a ) tünde yumrulu an-
bakalı t o r t u l l a r bjorgsnik dökün­ kuzları
rltik ) k ü tleleri, |b ) ü t l g i t k a n a l l a r n h i d r i t v< d olo E İt,
b) Kaxbonatlax b) Kunul kurau da 11|to -bly ok l as ­
b ) ön taban dbktln- tü ve kalker b) Vak etaşı-ça- b) Gölcüklerde laml-
a) Karbonatlar ad aları.
c) E r a p o r lt l« r t U l e r l ve kalker çasuru b i r i k i n nu rla ş ı alan-, t ı k kumlar n a li evaporitler.
b) Ş eyller kuşları I İ tr in d e kabuk l a n ,blyoherB o ) C e l g i t düzlUkls-
b a £ la a ts ç la r ı 1er. rlnde k i r e ç çaaun
c ) Kalker çanuru c) K ı r ı n t ı l ı s- d ) ! n c e k ı r ı n t ı l ı
e)Pfrd etaçı
k ü tleleri b i r i m l e r _______
___ 1a n l a r ı ______
K a m l a r l a ara ta ­ İnce t a n e l i k a l­ Yajıaç yukarısıı-ın
Koyu r a n k l i ^ « y l K a lk a r en itll- o o . Düzensiz -lamlnalı do
bak alı ,çokbol f o ­ keri kİB İ h a l l e r ­ au e n e r jis in e göre K a ş i f k alk e r ,ve Değişken karbo­ G e n e l l i k l e dolomit
L ito lo ji ,veya a l lt. Ç C k a le a y i d l l kalker ku­ l o s i t ve a n h i d r i t ,
s i l l i kalkerler. de çürtlU. değişkem Sediaan- nat ve k ı r ı n t ı ­ ve d o l o m i t l l k a l­
f a k i r b a v a a .ln c t d o lO B İt le r şu veya d o l o s l t . k ı m ı z ı te b c kzlart
B fllir e İB tabakal t e r breş ve kalker lıla r. k erler.
k alk e r Tt r r a p o r i t d ereceli g e ç e b ilir .
^oyu kahYt.alyah C r i , y e el 1 , k ı r a n ı
EtcüC )e^rait\ _____ «saer Koyu İ l e acık Koyudan a ç ı ^ Açık Koyu İ l e açık Koyu i l e açık Açık K ı t B i ı ı , s a r ı , kahve,

Kalkar çaarur-U^l. B l y o k la s t lk ve Biraz k a l a l s l l - Kalker p . i l l ve biyo F ıh tıll p e llc tli Jip ste n sonra anhid-
B a jla a ta ş ı ve İ y i boylannış, Dokularda büyük
t l l l e r , çoğunluk' k l a s t i k v a k e ta ş ı- ç a au rlaş ı ve tane- r l t yumrulu r o z e t l e ı ;
1 înea tan eli k al- lUa f o e l l l l va- tanetaşı c e p le ­ yuvarlaklanmış dag içm elerı ta-
Tu > t ip i l a kalker çaBur- p a i e t t a ş ı ı değişen t a ş l ı l a n i n a l ı çamuı k U ae ats li ve bıçak
k e t a e n Ax k a l - r i , p akettaşla- t a n e ta ş la r ı. netaşı i l e ça-
Tt ' ıla lltitle r taçları boyda l l t o k l a s t i a r . ta şı,k a n a lla r İç in ­ lar,dU aensia lamlna-
»İs iltltle r n ■ surtaşları
i de kaba l i t o k l a s t l l 1ar, karbonat v ka-
;fikeİBa '
dolrusu
vake t a ş l a n Hf
Eflit boyutlu EUtUnUyla ay ık - laAİnalanna 6net>.
Bikri t lan ln a- Yuauşak t o r t u l l a r ­ Uasif organik Orta İ l e i r i öl- Oyuk a ç ı c ı i z ­ Kuç^zUşBtrMUto-
Itn & ıç , l.nce İ l e SİZ o l a b i l i r i
Ta^kaJuLİCJO- lansa ve l u r i f l k o r t a , dolg ulu İ l e da kay şa ları ya­ yapı veya kovuk çekte çapraz l e r çok b e l i r ­ 11%, noellk
BoylanızAş tortu l-
maç b i y o h e r a l e r l , bulunduran boş­ tabakaianna ela- g in . la n o B ,d «r «c «ll Ia m
çapraa lajalna— yuBrulu tabakalar. l a r ı n B e r c e k l e r l
e g z o tik b lo k la r . luklu ç a t ı . Yer jtan. Knçok f i s ­ İCAİIOIAA, dUzltUclıir<
l a n s a la r ve e g z o tik blok­
Tabakalanıca yilzey- çekisin e te r s to t i p l i l e r gö­ d « d o l o n i t , İuuiBİ»
l a r b u lu n a b ilir .
tc rt\»l yap» l e r l çBkelce boç- laninalanBalar. rülü r. lAfdA çapraz taba-
l*r H U aik tabak alar
lu k ları c b s te rlr. kalajma bulunur*
sık ça dar.

Kuvars n l l l v e Kuvars e I İ İ , k II-


Karıcık v e ­ B ira z ş e y i . b £1 B ir az ş e y i , etil ve
ç e y l t ince tane ta ç ı ve ş e y i ( b e ­ Karbonatlar ve b e l i r g i n olar^Jc KUzg^r sa>rurBası ka­
ya arata ba- ve İnce t a n e l i ince t a n e l i s i l l - Sadece az nik-
11 s l l t t a ç ı , l i r g i n tabakala r Yok K lau tlk ler İ y i a y r ı l a ı ş karbonat radan tUreme k a r ı-
k a l a r halindi s lltta ş i taşı. tarua kuvars
çörtle r. halinde a y n l n ı ş taba­ ve k l a s t i k tr-ba'* çımlart K l a a t i k l e r
de karasal kumu karışmış
kalar hal inde- k alan Önemli b i r i m l e r o-
k ırın tıla r i
lu ^ tu ra b ilirie r.

Tabakalanna dU- lien t o r t u l İ ç i , j Esag İ t i b a r i y l e


Yanaçda veya U- Açtk dçnizel fo-*
Bütün haldeki f o ­ Cepler şeklinde (^'ok c ı n i r l ı foruii
I leylerind e yerel hea de t o r t u l üs- yasıaç y u k arıs ın - s i l organizmaların d a llı fom la n n mesela eehi buQİ:xca ga.-ıtrapod Sıra& atollvik a lg ­
btyoU ■bolluk g ös te re n tünde korun-suş ı dan türemiş b iyo - bulunduğu hakin
zerinde yaşayan
l e r djL^znda hemen
,çok b o l bentonik çok ç e ç i t l l kav- | k l a s t i k döküntü­
k o l o n i l e r i ve bt f o m l a n n aşın- n ldıcepb^lo pod, I a l g l e r ve bar-z
yok lasttk döküntü­ çnkel y a p ı c ı ko,^^ ufalmış brfichicpod yok, foram' İ H r ( ö m . U l - hemen y e r l i fona
iv e p e l a j l k fona k ı l ı fo n a . I le rd ir. yok.
ler. l o n i l e n ı b e l l i |k ı r ı k l a r ı , pek iViZi nûllu.nklerj l l o l i d l o r ) ve
j i y i korunnuçtur. ortamlarda ya- I az y e r i 1 orga-
cn I
aungcrler.&ig j Ostracoda' j a r bu-
O I çayan y e r l i j Vr f o r,tr. '1ar
to p lu lu k la r. I
I n iın- a. l\ınm aktacU r .
bol cft bvılvmur,
I
1. ) Ka^a_veya__Farklı__Yükse J.ti.__Alanları__[Kıyı_Şölgc-îsi^_Resif,_Kanal)

- Kuvvetliden-çok kuvvetliye kadar kristal değişimine uğramış taneler

Ve çözüimüş taneler

- Mikrosparitik hamur veya bloksu çimento.

Kırmızımsı veya portakai rengi zonlar (Yağmur suJarının zemine sızması

sonucu fosil toprakların yoğun oksidasyon şartlarına bağlı olarak)

Şist], ik yüzeyler üzerinde koyu veya siyah rımk Li, kÖşeJ, i çak.ılJar veya

en üst bank kısımlarında (Siyah çakıllar, gözenekli karbonatlar içine

organik maddelerin sızması ile oluşur. Organik madde karbonatlar üzerin­

de gelişen topraktaki bitkilerden veya mangrove'lardan sağlanır, kafaya

yakınlık, karasal bitki büyümesi ve transgresyon halleri veya deniz se­

viyesi değişimi ile yakın ilişkilidir)

İnce alg yaygı l a n

Yükselen ve alçalan topografya (Mikrokarst) çözülen ve parçalanan kalker

bileşimlerinin oluşturduğu dolgular

Çok sayıda ince, ensiz kalsit damarlı, şidd<.;tli çözülme gösteren doku,

birbirini izleyen yatay v-- dikey yarıl< ve çatlaklar

- Psoidler

- Kalış kabuk

- Karbonat olmayan çökellı.ırlı,; dc'i.durulmusj yarıklar

Bankların üst bölümünde ‘^İ02 (Üst yüzeylerin günlenmesi ve es­

ki su tablası yalçınında sili.s as itin in artışı ve yoğunlaşması)

Sahil kayası (Beach rock)

2. )

- Fosil yokluğu veya sey r<.;kJ iğ i

- Kireçtaşlarına dolomit ve evaporitler in eşlik etmesi

- Kayaç oluşumuna katılan cm. büyüklüğünde intraklastiarın bolluğu

- Tabakalanrnaya paralel kuruma çatlakları (Düzlemsel kurumalar)

"Zebra" dokosu tabakalanrnaya paralel ve çapraz yönde duru sparitle çi­

mentolanmış çatlakların görülmesi

61
- "Tüpe structures" kj.zı .Ldur-i J.i çadırı, t i.p.i.ndek i. yapılar. İnce kesitte

prLzrnatik gör'ünümJ.ü kuruma ve büzülme yapılar

- mm. ölçeğinde düzensiz laminalar. Bunlar bitüm fil imleri içerebilir.

- Mg yaygıları

- Öz'.el lIkle LİjH-t Ip l stramatol it Jer

- Kuşgözü (Bird eyes) yapıları

- Pencere yapısı (Fenestral structure)

- Bitkisel artık v: par'çalar

Kaliş ve kal iş breşLeri

- Psoidler

- I^laj kayası

Mikro delgi, yap.ılar

3. )

Ekolojik olarak uygun organizma topluluğu

- Alg yaygı ları atomatol itler. "Spunglostroman" ve LbH-tlpler

Pencere dokusu "Lofertı.;"

- Kuşgözü
- Kısmen yuvarlaklaşma ve kiremitieşme gösteren intraklastiar

- Çoğu kez cm. kulınlığında lor derecırl er.me göstei’en t>eJoldier

AgC'.'gat taneler

- Siyah çakıllar (Döküntü halind-;)

- Onkoidler

Liiyojen kat'iştırma yaygın (B iyo turbasyon)

- Bitki kırıntı ve pnr'çaları

- Dlk'.y yapılar bol

- Giysili tanel'ir bol

- Oold bol

- Kuruma ve buzülm':-

- Biraarada bulunan I:ir'',‘ç taş ı v<- ince taneli dolomit toplulukları

- MF - t ip lor* inde hızlı değişim, önemli miktarda çökel karış.ımı.

62
4. )

- Organizma türJ. ..-r i. n i n yüksek çi'ş i, t L i L i ğ i

- Dasycaiadacea ve diğer kaikı,;i' algler-L bolluğu

Onkoidler

- G iysili t a n e l e r b ol

- Agregat taneler bol

Normal ooidler bol

- Bentik küçük foranı in ifer bolluğu

- Organizma bolluğu

- Biyoturbasyon yaygın

- Farklı MF tipleri., far-k.i ı «.-.-nerj i etkisinin işaretçisidir

5. ) Derin Deniz

- Alglerin ve alg işlevlerini gösteren yapı iar-ı.n eksikliği

- LF tipli pencırrı; dokusunun eksikliği

- mm. ölçeğinde tabaka renkleri.

Demir ve Mn kabuk ve buniara ait yumrular

S«.'dimaştasyon kı'sikliği ve y üzey 1'.n-in itı bolluğu (Sert zerninl(.;r) Bu alan­

da oi'gan izma yoğun I.aşınar. ı

- Kısmen çözülmüş taneler

- Bentonik organizmalara göre p Lanktoni kj er in fazlaJr.ğı

- T'.-a-ij..;n kuvrirs ın az Iıg.ı

- Ki l veya r-t.;zi.düyel artıkların katli um

- Sık, S'.-rt zemin oluşumu

- Mll^.ritilı klastiarın veya mlkrltik P'-S'-d irnentı; tanelerin variı.ğ.ı

63
Alçalıp yükselen sularda çökı.'len S'iciimanlar] n zamansal İlişkisi;

(IRW1N, 1965)

Şek i1-37

C £

C- Pelieti'ir
D- Eş zamanlı tı_.‘beş ir'l i, dolomi t

lOO'lerce mil 1Q'£arra lOO'i'irce mil

Şek 11-38 X
Dolom İt
ve evaporit

kara kenarı

’alar
tabanı altın Dalga ve gelgit
beniz tabanı daki deniz hareketlerinin
Tabandan
yükseltisi tabanı sürtünme
yüzeye hareket
sonucunda
eden dalga! aran
Da I)>a Iar ın büyük ölçi-ide
o Iu.şburduğu
talıana değdiği kaybolduğu
Dalgaların tabanındaki kinetik enerji
iIk nokta nokta
har'jke 11erden oluşa n kuvvetli gelgit
k lireti.k e'ner'j 1 Y zonunu hareket i.
deniz tar a 1'ına taş ır .

Y- Hazne fasiyı-sl X-Ana kaya Z-Ürtü kayası

Petrol sondajı için en ideaJ zon X zonuduru

Gd
V. B Ö L Ü M

R E S İ F K A B O N A T L A R I

G İ R İ Ş

IRjsIfler yıllardan b'^ri karbonat çökelmo? s i.stt;mler inde, paleontoloji,

paleo'ikoloj 1, hidrokarbon aramalar;ı. ve biyolojideki önemlerinden yoğun

bir biçimde çalışılmıştır. Resiflerde gözeneklilik ve fasiyes dağılımı

hakkında çok şey kalmaktadır. Sebebi de terminolojideki karmaşıklıktır,

resif karmaşıklarının büyüklüğü, biçim, fasiyes ve fasiyes dağılımı

büyük çeşitlilik göstermektedir. Bir petrol jeologu resifi tanımlarken

bütün resif geometrisini el-.; alır. Bir biyolog ise yalnızca resifin

çekirdeğindeki organizmalarla ilgilenir. Resifi anlamak demek bir bütün

olarak eli; almak demektir. Resifler bir çekirdı;k ihtiva etıiK;si ve çevresin­

deki çökellerin oluşumuna yardımcı olması açısından önemli, olmaktadır.

RESİFİN TANIMI; Fizlksı-i v.; biyolojik süreçlerle oluşan bazı morfolojik

etkenleri'; denetl-;nen özr-J şartlar-da gelişebilen belirgin bir rölyef

oluşturan çevr'.ıs i.ndek l çökellerin oluşumunu bir dereceye kadar denetleye­

bilen karbonatlı yığışımları resif olarak tanı mlayabi 11r>iz.

RESİF_ÜARMAŞIĞIj_ Katı bir çatıya sahip olan ve bIrbirleriyle ilişkili

fas iyesl'.ır'l bulunduran karbonatlı yığış-i.mlar resif karmaşığı olarak

tan Im l.unaiı ii ir.

OLGUNLAŞMIŞ_REü_İk__KARMAŞTĞlj_ Genellikle bütün fasiyeslerin geliştiği,

taban topografyasından nispeten bağımsız olan resif karmaşığıdır.

OLGUNLAŞMAMIŞ RESİF KARMAŞIĞI: Fas iyesleT Irı gelişemediği, taban topografya­

sı nca deneti'inen resif karmaşığıdır.

R«,;sifi';r Ç'işitli öz».'11Ikler ine gör»; sınıflandırılabilirler. Resifleri

oluşturan organ Iznıal arın özelliklerin'; göre rudist r»-;slfi, mercan resifi

adland Ir IIIr. Ş>'k i L1■t ine e.öre saçak, s<-t, yama, kule, atol, faro gibi

adlar altında ya da fasiyes dağılımına göre yamaç aşağı karbonat çamuru

65
tUms'.'ikl»;ri, tepecik yokuşu ve duvarlı resif karmaşıkları olarak sınıflandı­

rılabilir. Şekle ve bileşime dayanan sınıflama fazla önem taşımamaktadır.

Çünkü fasLyes dağılımı ve doğası ile ilgili pek bir şey ifade etmezler.

Asıl sınıflandırma Wilson (1974)'un sınıflamasıdır (Şekil-39, 40, 41).

A. ) BlLF.ŞlMIı DAYANAN SINIFLAMA

a.)

Çatı organizmalar tarafından oluşturulmuştur. Bunlar arasında

mercanlar, rudistler algler, strornatoporoidler, bryozoa, hydrozoa,

süngerler sayılabilir. Bunlar' mercan t'irisLfi, rudist resifi gibi adlar

alırlar. Organik çatı ya da ekolojik resif; belirgin rölyefe sahip,

sert dayanıklı yapıda olup, organ izınalarca resifin bağlanması sonucunda

oluşur. Stratigrafik resif, üstüste gelmiş biyohern veya biyostromlardır.

Stratigrafik rı.’Sİf ekolojik resifi içerebilir.

B. ) ŞEKLE DAYANAN SINIFLAMA (Şekil-39)

a .) Kul e'_Res ifi :

Üste doğru daralan bir kuleye benzerler. Sığ suda ya da yüzeye

yakın alanlarda gelişir'. Batan ya da batmayan başlayan karbonat platformla­

rında daha sıkça oluşut'iar.


b.) Yama_Res_i fj_

Tekçe, şelf üzerinde bulunan düz veya daire şeklind'.-- organik yığışım­

lardır. Lagürıl'.u'de daha sık görülürler. Dalga tabanına doğru büyüyerek

ve giderek deniz yüzeyine ulaşırlar. Küçük ve kalın, kamaianmış kireçtaşı

vi'ya dolomit, inerc-'k I■■i'i olabilir'. Yama resifleri; lx^pecik, kule, masa

i'i'S i fi-.'r i d iy e d'.; tan ım Lannu ş 11 r .

c .) TrPDC_ik_Resj_f_i_^

Havza Lçerisind*' ya da yarnaçLar üzerinde gelişebilen, basık konimsi

v<' az eğimli yamaçlara sahip res iri<_'r'dit'.

d. ) Saçak_Resj_I

Bir ada ya da İri taya tıağlı olan, geigil: olayında yüzeyleneb ilen,

genişliği de-ğişken olan, dı-.-niz tarafı yönü keskin yamaçlı olabilen

organik yjğı ş ırrıiard ır. Saçak res if ier i birleşerek sel resiflerine evrim

66
göst'^rlrlor. Küçük bir irıgün-.' saıhlp olabilir. Kıyı rcs if lori olarak

da bilinir, ü-.ltalarda da bulunur. GUnUınüzde 4000 km. uzunluğunda Kızılde-

niz kıyısında bulunur.

o.) j_;

Royutalrı değişkun olabilen bir lagüne sahip olan, kıyıya paralel

gidişler gösteren dar ve uzun organik yığışımlardır. Genellikle bir

volkanik adayla kapatılan kıyı uzağında olabilir. En büyük set resifi

Ouensiand (Avusturalya) set i'esifidir. (L3-300 km. genişlik ve 3000

km. uzunluk)

f. ) Faro:

Sığ suda ve gen'il 1ik i" lagünlerde (30 nı. yi- kadar) gelişebilen,

boyu en ili'.' göre fazla olabilen küçük bir- atoldür.

g. ) Atolj_

Karoya benzerler. Far-o gibi sığ suda değil de kıyı uzağında ve

okyanusa doğru alanlarda bulunurlar. 1-İ30 km. çaplı olabilen derin

lagUniü V"' yükselen resif çatı sı-tepesi engelli, daire-elips biçimlidirler.

Ş-ık i1-39 Ş-..kie dayanan n-s ıf sınıf laması .

G7
n.) STHATİdRAFr VK İÇ FASİYES DAC'M j.)M INA DAYANAN SINIFLAMA (Ş.;k i1-/lO)

a.) Yamaç Agağı Karbonat Çamuru Tümsekleri:

Sakin den iz I<;rci'.- e-;l irrdii len v- şelf kenarının ön yamacında çizgisel

gidişler gösteren biyoklastik kireç çamuru veya çamur tümsekleri kuşağıdır.

Bunlar karbonat çamurunu tutmaya yarayan özel türde, dibe kökleri ile

tutturulmuş organizmaları kapsarlar. Üstüste yığılmış tümsekler şeklinde

görülür. Yamaç eğimi 1-25 derecııdir. Çamur tümsekleri zamanla dalga

hareketinin etkin olduğu zona ulaşarak t<ıpec ik resiflerine evrim göstere­

bilirler.

Sakin-ortaç denizlerde 20-30 m. derinlerde büyümeye başlarlar.

Çatı oluşturan canlılar dallanma gösterirler ve dvımetler şeklinde topluluk­

lar oluştururlar. 15 ye kadar yamaç eğimli, yavaş tektonik çökmeyle

oluşurlar. Biyoklastik döküntül'U' ve kireç çamuru içerirler,

c.) puyarİ£_Res£f_Karmaşıkları

Dalgalı denizlerde oluşabilen ve deniz düzeyine kadar büyüyebilen

organik resif çatıiarıdır. 45 derece ya da daha fazla eğime sahip dik

yamaç i id;ırlar. MercnnJarı tutan kırmızı alglerin yardımıyla oluşurlar.

S'.'t v.;;ya saçak r',;sifi olabilir. En yeni resif sınıflaması "Duvarlı

R<'sif Karmaşığı" olarak s m ı flandı rı 11 r.

I - J A.ı A »^’ A . ı - i İ v 'i,‘l I A i , r . !;

.ıiM- I \\I I,
u m ,a ç iir a i .• ela:;! J '.'U '.ıın o I. ''C’ l c i
dnııpnai’ l 'iünju
ıbU-aih Ui i '■'IV/'y '.-i k 'L İliç a'llıl Çi V ' i a i ’
, V'K 'i' lairn ! ' 1( i r i
Ç 'ikcınıjj- ei.i
■■it -.'-/a -- -... i Eoim.Ç-iit").
a-İvleii.I-' 'i'i-.I ' 1 r'.j,Hi-i/'.1e i.
- e ---

_
...‘‘/-•Y74k '.1'.ı/r-. 1^1'» i /’ l,arJuu'1
\ ".■ ('.'îlr.jÇ
Ivo;;jf l'MlCdi ıl'i"lÜi'ii ıİMia'-ıre!1.
ı;ü k o l l c r
;ı 1n U ',-1 |■:r.u aıl.’,:11
_______ ___ S'jlİİ'''''-
oŞÇi' ' /e; J ı ; i ......... ..... „ _
İlil wr''—r—
/ W ■'w- >
e , e r 1 nn.'ı r o a - i C l f i r i .tar.li’iel 'j'n-
V.'ı'ıi.'iç' i'ıiıü t( t ' / I l'di'laıM çvıiflur ;ıit
düz­
urevii’V f i /ç l-''''.J r;e ın l’.c ron i f k o n n ıv ı
hl o k l - ı r V lüİMİ
' ('i' yada dalıa ' , ' ok Oi Oi n)

n , - A t ' d a r l ı o r . a I, ' a O r i k 'i a ı - 1a ı - 1. rı d ' 1 r ' ' : ! i f r o l i Ç i ı:u u i ı ı ü ç


l;.i | 1 1 . O' ; 1; i un , l.a'/.l i , ,.ıı ç n k ", a ı o o i ly'-ıii lo r d ııv a rJ ı
r on J i k a ri'ia ,ı Ic 1a r 1 d 1 r i i ' o n. ' y ı a M , 1' i n | ,l cn)

68
I'.'irün <I 11 I i n t j i l ^ Jj oy i

Ir.ifPİolll W X / :'V'\ /
kHT.in r ^ „ > - 7 V>. J'oT.'i j i l t v e
l i ‘ '^^i jıe I n .1 l 'r
i-y icire'jla.ej.'ifi
..'î'r.vsj
lûfMir— ^y;-. !eıv:-.T
'' 'c;fi'nurları.
... '
A Kmir (;evreai
1 'iI;, çr
■<Hnciiıj,t.iü er
jientz 0 ÜBey.i.
Ya'rıaç kunılrırl.
/c çanııır J ar.1.
. S ' v'
K r ' ' ; - • >, :
i) ‘
;:ı--
..(îf! if 'p'^rcni
-4 o!tU'-llU,lJir____ si ıliizcy i
Aijın'nn.11
/amaç
*■1.'.'^ı
liavB.a yamacı
— kumları ve
çamurları
. ';j.d

lU’ n iI. fL k e n a r j.ı lI . i i ' l ‘e r ..................:


v c k i l - / j i He.T i : n -ıA ın in e tlni^j-ıı
, ’ -, b
• i rl.
is
km eyi
ron boron ti ('P'^ ^anma 1i ko n a r . b-'lU *c f,*cv l .ı r.ı iı
l>nv pa.'il 1 k e n a r . c -i.ç ın m a l 1 y a m a ç l ı b a y r a a l ı kenar.
(.■ioL:ir(!,'U!ı vn .l.amcn 1')'/',) ve Kead JO'!,': ileni

D. ) resif KENARI TİPLERİ

Mc liıeath ve James (1979), Read (.1982, 1985) şelf kenarı resiflerini,

üçe ayırrnışlard Ir. Bunlar denize doğru depolanmayı gösteren birikmeli

kenar, geçitli dik şevli kenar ve geçitli kenar aşınma yamaçtı tiplerdir

(Şek i1-41 ).

E. ) RESİB'LERİN DOKU SINIFLAMASI

Basit resif kayacı tipi«.^ri Embry ve Kiovan (1971)'in sınıflamasıdır.

Bu Dunham (1962)’nin sınıflamasının geliştirilmişidir. Embry ve Kiovan

"bağlamtaşI"nı geliştirerek resif kayaları doku sınıflaması için kullanmış­

tır. Matriks ve tane destekli olup olmamalarına göre ve organizmaların

bağlanma özelliklerine göre ylizentaş, kabataş, perdetaşı, bağlamtaşı

şek i inde sınıf Jand irilir (Şek i i.-42, 43).

69
4Z Dunham U'M'ı?J'nin doku uınıfla'naaı

TAJJIHABİJ.İH ç ö m . BOKIJLU TAtlln-


MAZ
Orijinal Jii]o.'.'cnlor çolcelıno Ori jinal Çu K'jtJj
aırııaınrta baglanmamii,ı lır bilerirai­ bOKUbU
ler
çiikelme
Çamur lı;orj r . aı.ranın­
(,kll ve ince al] t boy>ıtun- Çamur da ba(';-
da karbonat) yoktu ı: 1anınıç-
Ve tır
tane
dea tek- Krinta­
IJaUr lin
Karbonat

TAtIKTAÇj: JiAUI.AMI'AÇ

a.
m\ 1

Orijinal bilovon- Orijinal, bileşnnlrr


1er çöke].me alra­ çölre]Ilır aıı'aaında
mınla oıyranJk ola­ or/fınlk o]aı-nk
rak- baf;lanıaojılKJ ■ bajiianınja
AI.LOKTOIİJ.AH OTO KİOIII.AK

J'erde1e-
yi0'/' tanI‘1nr'>.?111rn ] Kabule Hijit
ey tei1eI ynjıan bJr çat1
o1.arak ve kuran
hareke t bar'jla- organiz­
eden yan malar
Ma tr.1ka Silim orfran1z ~ orlbani:
do.atek­ b1i.eo n rııalar malar
li dtatekli

İCAİ'.Aİ'AÇ J 'lîlim ’. T A Ç İ JIAÖJ/Atl- ÇATI TAÇI


(Çc>ea>kA^> TAÇI __

mm.
Spfdai

» i #
Çekil“i^-3 Ombr/vo Klovan(1971) 'ın doku nınıflarnaoı

70
KARMAŞIĞI FASİYESLERİ_ (Şek.i,i-44, 45_^_45/|^J

Fasiyeslerin tanırulanablLmesi için sonlanma göstermesi gerekir.

Aktüel resiflerde fasiyesler gelişememiştir. Bazıların.ın birkaç fasiyes

ayırtlayabildiğl yerde bazıları yliz kadar fasiyes ayırtlayabilir. Stoddart

(1969) Indo-Pasifik Atolleri’nln rüzgara açık resiflerinde yedi fasiyes

ay: rtlamıştır. Bunlar k.ı,yıdan itibaren sırasıyla; lagüner fasiyes,

resif gerisi kum fasiyesi, resif düzlüğü fasiyesi, resif tepesi fasiyesi,

resif çatısı fasiyesi, resif yamacı fasiyesi, yakınca döküntü fasiyesi

ve uzakça döküntü fasiyesidir. Pu fasiyesler genel olarak bir resif

karmaşığında maksimum sayı olarak ayırtlanabilir. Fasiyesler arasındaki

sınır geçişlidir. Bu fasiyeslerin her resifte bulunması gerekmez, ancak

set resifi, saçak resifi gibi resiflerde bu fasiyeslerin herbiri bulunabi­

lir. Bir fasiyesin küçük bir kısmı diğer fasiyes içinde bulunabilir.

Örneğin resif çatısı içinde karasal kum biril«.;bil ir.

Satch<et ve Dahi (1974), dünyanın birçok yerinde yeralan olgunlaşmış

bazı aktüel resiflere ait profiller vermiştir. Profiller üzerindeki

fas i.ycislerin dağılımı fasiyesler kesintiye ugrarnaksızın oluşurken iıer

fasi.yesin genişlik vı? de!'in 1iğ indc' önemli değişimler olduğunu ortaya

koyar. Bu değişimler başlıca topografya, yağış ve sollenme, yüzeye

çıkma, akıntı hareketleri, rüzgar ve dalga enerjisi gibi faktörlere

bağlıdır. Fasiyeslerin derinliğe bağlı olduğu düşünülmemelidir. Çökelim

V'i organik faaliyete bağlı olduğu düşünülmelidir. Bu nedenle resif

çatısı ile resif yamacı arasındaki sınır çatı oluşturan organizmaların

yaşayabileceği ait sınıra; resif çatısı ve resif tepesi arasındaki

sınır' ise yüzeye çıkma zonuna karşılık gelir. Resif tepesi/resif düzlüğü

ii<? r'esif dUzlüğü/res if gerisi kum fasiyesi arasındaki sınır akıntı

hareketinin azaldığını ve su derinliğinde farklılaşma olduğunu gösterebi-

1 i.r.

71
a. ) LagUner FasLyes: Atoller i.çind(‘ ya da resif karmaşığın gerisinde

bulunur. Durgun sulu, düşük su enerjilidirler, seyrek tUrbiditik etkisi,

kırıntı etkisi vardır. Sınırlı su dolaşımlıdırlar. 5-30 m. derinliğinde

su kütlesine sahiptirler. Yoğun kaya tipi vaketaşıdır. Genellikle karbonat­

lı çamur, ince kum malzemesi birikir. Yuvalanma yapıları. Kötü boylanmalı-

dır, çamurlu malzeme, kötü boylanma, özellikle mollusc gibi organizmaların

bulunmasıyla kolayca tanınabilirler (AnneiLd, crustca, mollusc, echinid,

foraminifer).

b. ) Resif Gerisi _Ky!ü_J[aŞİyesi_j^ Resif tepesinden-resif düzlüğünden geriye

doğru gidildikçe tane boyu gittikçe küçülür ve resif gerisi kum fasiyesine

geçer. Bu fasiyes kısmen adalar şeklinde su yüzeyine çıkabilir. Tipik

su derinliği 1-10 m.'dir. Yoğun kaya tipi tnnetaşıdır. Seyrek fırtınalıdır.

Halimada, miliolid, kırmızı alg, mercanlar bulunur. Geometrisi resif

çatısı ve resif tepesine bağlıdır. Kaba tane boyludur.

c. ) Resif Düzlüğü]^ Resif tepesi ile resif geçici kum fasiyes i arasında

bulunur. Genişliği değişkendir. Dalga enerjisi bu fasiyeste nespeten

düşüktür. İyi akıntı dolışımlı. Parmak mercanlar, kırımız-yeşil alg,

bentik foramlar bulunur. Tipik derinlik 1-3 m'dir. Yoğun kaya tipi

tanetaşıdır. Çekeller orta dereceli boylanmalıdır. Akıntılar çamurun

büyük bir kısmını ortamdan uzaklaştırır, fakat pelletler deniz yosunundan

oluşan banklara takılıp kalırlar. Mercanlar yer yer çoğalabilir ve

küçük yama resifleri oluşturabilir. Mavi-yeşil alg, holothorme, crestea,

balık ve diğer kırıntıyla beslenen canlılar bulunur.

d. ) Resif_Tepesi Fasiyesi: Resif karmaşığının en üst sığ sulu fasiyesidir.

Resif çatısına benzer, fakat resf çatısından daha az eğimlidir ve formların

çeşitliliği daha azdır. İyi su dolaşımlı, yüksek dalga enerjilidir.

Tipik derinlik 0-2 m.'dir. Yoğun kaya tipi tanetaşıdır. Çökellerin

boylanması çok kabadır. Dalgaya dayanıklı mercan ve algler bulunur.

e. ) Resif Çatısı fasiyesi: Yüksek dalga enerjili ve iyi su dolaşımlıdır.

Resif çatısı yerinde büyümüş organizmalar içerir. Bol mercan, alg,

mollusc, echinid, foramlar. Tipik derinlik i-30 m.'dir. Yoğun kaya

72
,tipL bağlamtaşıdır. Resif çatısı zamanla biyolojik erozyon ile zayıflar ■

ve parçalanarak, dalga ve akıntılarla resif çatısından geriye doğru

taşınır. Ya da graviteyle resif önüne doğru hareket eder. Resif çatısında

çatı miktarı;

1- Organizmaların özelliği

2- Komşu fasiyeslerle olan sınırların şekli

3- Resif ya da gömülü resif kayaçlarının iki boyutlu yüzeyi

4- Kayaç hacmi

5- Tahrip edici işi*;vlerin niteliği ve tahribat derecesine bağlıdır.

Bir resif çatısının % 10 - 70'i görülebilir.

f . ) Resif Yamacı Fas iyesi : Resif çatısı fasiyesi ile geçiş gösterir.Tipik

su derinliği 20-50 m.'dir. Yoğun kaya tipi bağlamtaşı ve pakettaşıdır.

Sınırlı ışık ve seyrek türbülanslıdır. Yumuşak ve yassı mercanlar,

süngerler bulunur. Boylanma kötü-orta derecelidir. Yamaç eğimi 50-90

dereced ir.

g. ) Yakınca Döküntü Fasiyesi: Resif yamacının altında bulunur. Resif

çatısından türeyen bolmiktarda kırıntılarla ve yaşayan az sayıda kalkerli

organizmalarla karakteri.stikt ir. Tipik su derinliği 40-100 m.dir. Yoğun

kaya tipi tanetaşı ve pakettaşıdır. Az ışık alır. Duraysız tabakalanma

vardır. Kayaç tipi, çamurtaşından epiklastik kayaçlara kadar değişebilir.

h. ) Uzakça_Döküntü_Yakınca döküntü fasiyesinden aşağıya doğru

tane boyu incelir ve uzakça döküntü fasiyesine geçiş gözlenir. Tipik

su derinliği 100-200 m.'di.r. Yoğun kaya tipi pakettaşıdır. Yakınca

ve uzakça döküntü fasiyesi arasındaki sınır geçişlidir.

r e s i f l e r i n O L U Ş U M U

A. Resif Morfolojisini Kontrol Eden Etkenler:

Resif morfolojisi, deniz düzeyindeki nisbi değişiklikler ve taban

topoğrafyasının etkileri ile yapıcı ve yıkıcı işlemler arasındaki olayların

tarihçesini yansıtır. Resif morfolojisini taban topografyası, alçalma

ve yükselme olayları, denizel çimentolanma, organizmaların özellikleri,

biyolojik ve fizimsel bozunma etki etmektedir. Morfolojiye birçok faktör

73
I-' İv o 1; I.-I.ı ! i k ';,r?ıu r l ; ı , ı - v a t a ■; ı İtii’ür.ı ı
n-i,5^1ııa f';n i varıl a'i-j la'aıl.arcn h iıro Iı;-I ik rna if tüıanrâi
ani.Tio k;a.". i t;i(■l.'nır'-ı , I'> ,-',1, i |a o n ,1 '17 k ' f,,,
ij'i'I it.\.v,; liri tın i l,tı*)

7^
-Ş-ek:}- liS A j Güncel re s jf r a m a ş ık l.arı fası 'e n le rin in ö n e llik lo ri ve 2Ü r p ç l e r i
f
r ni y es Ordan j zna ' .' .' orunmun ca n Kovlanm a Y ı r ı - ’l i p i k 1 of'un
İ vay a
>-:ou‘ T‘ n l d v o 01 a t-, i 1 e n doyu şu.iiı d erin
Ç d '■C I 7] 3 0 r y İ T İ j ;■ na 111i k - 1i k tip i

aü r a c L t i. p 1 e r J t a n

haı:ün DU;; ü k e n e r ,i i . . o l 1 un vl a r , .■■■'.murlu ir.yıf 0 k j-ö ö ' vKai r ot aşî i

çok y u e n l ı , e k i not d 1 e r , kaba i s -


n e r ı ' k n. k ı n - m i l i o 1 i d' 1 e ;■, ke l e t l i
t ı 1ar ve tiır- f o r ; r ’i 1 a r , d ' . kün t ü -
b i d i t , ' ■ . a n n t . t - o s t ' - r . k o d l "u- 1er
İ l etk in i

l'.DTİf üeyroîc f ı r - lıalim eda, kaba orta Oy l-]0 ‘i a n e t a 71


; - e r J :ı .i tin ala r , çap­ m ili o l l d iei' iy i
ku::ı ına a . - ın t ılı küçük k ı r -
İJ', tu r lu ıtiioı a l/ ', ney
l u 1; , ç e ' ı ' i m r e k parmak
kaymanı mercan 1 ar

Re 3 i r oeyrok f ı r ­ i’ a r m a k m e r ­ kaba- O rta 0 - 1 OK 1-f lan etaşı


dü z!u fü tın a lar , iy i can lar , k ır ­ ç o k 'laba dayılm ış
a k ın tı do- ını 1 y e ş i l m ercan lar
la ç ırıı, cav- a l y , büyük
rulm ıış çamur ben t i k for a -n -
1ar,m ercan
I: a f a '11

K esif l’ü k a e k dalya la lra ya ’, ' o k kaba O rta- 0-00'.' 0-0 'Kanotaışı
teT)03 i e;ı t*i’ j İ 3i, nü - ■i a y a n ı k l 1 iy i ( küçük
re k li tü rb i- rn e /' c a n v e l/aylamıtaşj
lan ,n ,Iyi su a ly le r
dol açım ı

ivorî i f i y i .3 11 d o l a - i o l mcrcar:,
ya 1 1.3 1 i a k 01 e t
:;ı;aı . y ü k s e k a l y , m o l 1 un k , k O - ; ’ ü.,: 1-30 3a,;lam taç:
v o ' : wn ça. ^ui r
dalf;;3 (,'ner- ckin odeT'n î e r i 7i n -
;İ i 3 i f o r a " i 1 ,'V" il ^ - t t-y-k-
• lU'iıif ö ın ır lı ıçık
y a ’u a c i
i umuşak m e r - R ? i r ı ym 1 y. zayıf ky-90'Â' 2 0 -j0 1 ak e t ta.ş ı
seyrok tür- c,'uı 1 a r , y a n s v i'fi/Kl ara t a ç '
M 1 nnr, , p : r a k mercan p ln k o "
v 'itc i.İB t a - l a n , aü nyerle
.yın m ıç r e s i f
döküntünü

Yakincd Üeyrok tür- Az y a y a y a n Ol* t a ­ ü.an f- o: -10-100 i an e t a ş ı


döküntü­ b i İane. , k r a - oTC'-n i z a a - kalı a iy i I- . a k e t t a ş ı
le r v ite ta:;ı- 1ar
n ım ı,az ış ık
du raysıs
ta bakadanma

Uzakça •lâkin ou, i ’i a n ' T t o n l k inci; O rta- 00 100-200 i'a k ctta şı


döküntü - ı ş ı k y o k , r i ’a - f o r a 7i i a r i i
] er v ite ile kay-
m1 çöV clicr
i^nrJ n 1 .i i-:(ni) )on,İ7. fiü7IV,'i
....... .

'îSl '“'^SÇSîvfŞ. * '«.riiçg'^. -,;.â %


‘jO ■
'•'v'/fl'îv B. % %.A PM.AÜ
'
-
‘rV'»-- l A I'II'CUİ ,
100
<3-vırijüiiJ':z-
■'B I.'İJiAlO,
lA
O A ı l O Mi lni Aii.,/ ., . ^
ionlT 3'orİ3J. k'um ( i ' r i e()rnan , lOG'o ) Aİ)Aİ jAI{I V o 'm ^
( . ' î a t c h e t: v o '
l',;0'.ov[SS
i I
M
(1 Ü 7, 1Ü(',ii X
''!'B
,';oc'l ' . n v l l ' tvpf;.'i.l
- ; \„

( £ 1 ■
lif,': i r vaj,.ı..'i 1
2‘
3o
Hıvı i1' v'vnac].

300 İ.B) ' i,r:iiy<c: j.aimui'İK


::nlc'';a d o l c u n t U ] e r
j{ i- !•' i. (-) rimo.'i v o
-•ov
J A IİA IC A
^ i n a bu rr , 1 0 ' / A ;
(flo ro a u vo L a ru l, 1 9 7 4 )

vO !r i İ - t!(6 Ç'v;. i 11 i Har; i v o;ı 1 o r i ı ı ı l ı ' r ı l ı:n ı n ı v.iir, (,r r o a r ı o ç i l r n l p O ü ııc o l


(vünc
r o n .1 f Iraı-iiia:;.;. k I.a r j ıı J n kon i 1. i,o j - i ( ı.onr, -lan , 1 ';M.L ' d en )

İ ”A? \ u tvo O'ı ,n■1 '0 1 ','i‘ V i i •.'■'11' ‘ I I V ■• r. 1 1 o r I ' I t rı .n r a .',ı 1. 1 r 1 1 nu.'i 1 n .a
dayanan 1 u I a u l u l ı i I'an i y aa I o r i h a r i l a a ı . i'a ı i y en m n ı r l a r ı
fi e r e n e J i d i ı - .
I’f'-- Ho-
:iir qir
ora 1/aiI rüi'. l,.«'poni
y.'.i.......
?(i-n
1')(}'-!

i I I ;".'i -i 1 !.,a r'::ı;i ■; iY m l ■ i m 1 7 <‘m ! p r‘ İ ii i rı v 1: i u 7 1 te /a* m i. .','1 i ,7.!- n .i r.ba t*"'


U' • I u I u i ': I, r L ’ n i rı f'>oj;ı t, i 7 rai i n n b «'■ 'i i t: i , ( Ufj n r^'i'm , ] l ' n on )

75
bir.Li.kte etki. (.;der. Bun.Lar, besin, ısı, ışık vs. birisinin olmay:ışı

morfolojiye etki eder.

BIŞH_Z^§İX e ş l e r İn î n _ n İs p İ_b o l ^

Olgunlaşmış resifierde,.resif karmaşığının herbir faslyesin kapladığı

alanın nisbi yuzdesinin hesabı önem taşır. Bu hesaplama belirli bir

fas iyesi görme olasıl.ığını ortaya çıkarır. Basit hesaplama İçin Java'da

ki THOUSEND Adaları'nda bulunan Puiau Putri Adası ele aiınmıştır. Fasiyes-

1er konsantrik zonlar şeklinde varsayılarak;

Her fasiyesin kapladığı alan bulunmuştur. Buna göre; resif çatısı

%10, resif tepesi %5, resif düzlüğü %12, resif gerisi ve kum fasiyesi

%73 oranında alanlar kaplar (Şekil 47-40).

Resifin gelişimini etkileyen başlıca faktörler {Şeki1-49,50,51,52,53)

Resif bunlarla olur diye birşey yoktur. Bunlardan birinin eksik

olması resifin oluşmasını engelleyebilir.

a.) Resif Oluşturan Organizmaların Özellikleri: Hermatipik sert

iskeletii mercanlar ile kırmızı algler ve bunlara eşlik eden kabuklu

foraminiferler; süngerler, mollusclar vs. org.anik çatıları vardır.

Bunların çimentolanma etkisi de vardır ve dolayısıyla sert çatılar

oluşturabilirler. Fiziksel şartlara dayanma güçlerinin olması dolayısıyla

da yukarıya doğru geli.şen sert çıkıntılar oluştururlar. Resifi oluşturan

organizmaların büyümeleri hızlı olduğundan lagün ile açık deniz arasında

set oluştururlar. Bunlar duvarlı resifleri oluştururlar. Sert çatı

diğer fasiyeslerin gelişimine olanak sağlar. Ön tarafı 20-30 derece

eğimli, gerisi lagünlü bir resif karmaşığı gelişebi 1 ir(Şek i1-52, 53).

Bunların dışında sert organik çalıya saiıip resif oluşumunda çimento­

lanma yeteneği olmayan organ izrnai.ar ın kalkersiz ai.glere bağlanması

olabilir. Örneğin, Prekambriyen'de (mercanlardan) stramatoporoidler in

oluşturduğu resif tepecikleri gibi.

Eski resiflerin çatılarının bazı alg türleri gibi kalkersiz çamur

tutucu organizmalardan incekollu organizmalara hatta masif organik

çatılara kadar değişen geniş bileş imi i bir yapıya sahip olduğu dUşünüiebi-

76
•1;Mili 1 Di/'"')' '
Kı:;;ı.' i'.-ıirı-r I'.:.-)iI'I
ı.iI ^ ^ L X J__ ___
;-:0i;T!,oMır;r(ı
y.an » i » —

'ı,'ıl)'iıı
’> o j * ' * ' .ı*a r "I,;'ı

t,n 1. i
rJotıi'/ [ı-r-ai■; •'*/o'
■n İ
y j mi

Vı!
i ii !'.:l (!\ı:ır: • 1 ’ı i n; i m ' ;Ji ) i r i m i ■ 'I»*ra’ (. 1«' r ^• • . • . . *

.Ia!:nIIık
J■onniıma

1'■1 o 1o ,i i. k
ijo'/.unm.T.

Ijf'n.1"01
ly i ııı'aı lo ! ııi'iıa

0 i'.'vu; i iMia'l a ı ' i n


'ı'at'jatı _

- .’ Mian la iıv lı'


1
rr'-ı i i
• N ı^1 ı«-I oılı'Tı *-*^*',*i J
İn ■; r ı l ' ' n a i ’ a ı ın
t. \
’ ■1 li ..:
ri'i; l
I(:r.İ!i bajll bnan iı an ıvnan r"i|, ilan)

lir. Wi.ison (1974, 1979)'n gör'-; çoğu kalkoriL alalnr, kalkerli ve silisli

süngerler, rugosa mercanlar, brach]opodlar, bryozoalar, rudistler ve

crınoidlerden oluşan eski karbonatlı sert organik çatıları yoktur.

Bunlar mercanlar gibi dalgaya dayanırnsı-/; ve bol ışığa sahip olmadıklarından

fasiyesleri ve resif tipi farklı olmuştur. Fanerozoyik boyunca organizma-

resif tipi Lİ işk isi veriimiştirdl-rıOIISurada set şeklinde resif karmaşıklarının

yalnızca bUyuk çatı oluşturan organizmaların yaşadığı belirli jeolojik

zamanlarda oluştuğunu göstermektedir. Paieozoyik yaşlı kayaçlarda durgun

suda oluşan çamur tepecikli resifler boldur. Diğer bir önemde aynı

gruba dahil organizmalar (Örn., ıma'canJ ar) tarafından oluşturulan resif

şekillerinin çeşitliliğini gösterir (Şekil- 50)

77
•S’eVjl-Gü P ( K -.ıiT ( .ı;o " i I; h o yıııK .* * f» -ıi > < 't r .;> ııl .•'.'.•Uf.l.-a-ı t a r a l ın d a ıi
ıjiu:;l.nr'a ''.n y 'i ^ '"iıl.

___ı'ı!İA___ i i\■ jr İl- 'Ajj Aı'i uii_A îlllçt-l 'İHİJiİJİ________


Hİv'; i !•' RfTSÛ- T,' f f 5 İ i't:vAKJJ n i
'ıOKU;,.DAlı L AAiU'lA*','iii.lj;\K l
'.1'İ.Iİ Tüh.; İ.KIU

KÜ'/A'irili.KK Uru 1 1lercan


Ar 1II') 1(11 i;l' Aırınj ;'.! ai
D11n,''ı: r i (.■ r yon’ıuları V
I-!':!rıv:iM;,ı p •i(.-r<;aıı 1ar

llııınmn‘1i t:, 1lereanlar


V i''i)ram1ar ve Aj nııı "1 ul r
u j-:k
Ucıılz yoaiiuları
rvı rı.'iı/-.ı aİr,
....
İ{U(Iİ!i tiler .Ot,roraoto))oro id
Diin;;t>r.l er troiîia ^o|'0ro 1liT er lor
KlU'i'l'A'Aı; liercanlai’

iiereaul.ar i'iercanlar
JUiiA SUııf'.Gr 101' Aıri'U'.'i a lr
A1

,leroani fır:
'İ'İUY AS aünrei'li-l’ ?
Avnnı ::ı rılj'

Dryo'/.oa'lui' Tul>ı ]))iy lıılo r fUlnf.orler


J'jOKH.LYKH iâılkerM al/' Aallcorli nlf;
.İsV'ikiyoi'oıll '"U'
Aai'f lU'l .i ınln/'lf
İ l'I', ki’iııo iliTııı'
)■’ i 1i 011 a.1.K Aalkcrli alı;
KAİUUII lı-'ılK l'i'y n;-,on1ar Tutıi;j!ı,Y teni er
Ai'lno j il 1er Ai'j no illin '

ı■ ierc^ı,ı'ıl^^T i'l'M'iMui ar ;i troıuato|K)roi(.l


DAV01ı 1.1 Ul İM'y0/,on'1ar S l.roınatopııroiıl 1or ] cr
Kri no i dlor

■J 1],iJj{i j j’,U i’lercan 1ar 5 l r «.mut opor o 1(11 er


nr.Yozoalar
Arino 1d1 ar
1
Kr i n0 10.1r r V y
OKDov u; j vKi; I r;/o;'ua] ar
aiin.' crl cr
1iın'i'.aa1ar
i ıl( i 'l .'.:i Art:İ!.*eoc'/a 1- ^r'chiieeo;, •L- y
II i-'l 1er lıni J«M-
Dona 1cı ı.
r■ınpiıv 1on
l'iı I-.S.A. ı ftıi ITf ES 5 i.re'tıa lopoi'o İ<
1]er y

Taban Topog:raf,yası ve Deniz Püzo!y indeki NLsbi Deği şi klikler: Aktüel

resifler sıkı sıkıya taban topografyasına bağlıdır. Resif gelişimi

zamanla taban topografyasını değiştirir^.îî,)Pleistosen'deki deniz düzeyi

değişimleri resif morfolojisini etkilemiştir. Buzulların küçük olduğu

ya da olmadığı zamanlarda resifler gelişmiştir. Fairbridge (1961),

Millimen ve Emery (1968) vs. son Pleistosen alçalımında deniz seviyesi

bugünden 140 m. aşağıda bulunmakta idi. Bu olay bugünkü sığ su karbonatla-

78
lir ::;il'iI I ıİj-iı'J .v İM İ

DrvVr.rv cntM ’ ı l I l . j bl rı111,3.13. uijçlii, çntı


^ 'r -I i t ' l v r - •Q.',!'.•«»ıiıorıi.n 0 1ıjatufucnlar
a lç ı rı I..I I fı r f l.'ci-'ii
1
ıliıl/:'' , ıı;,'i'Un'lu'rj,
i ;u;u Irvn t.o i'-'' I . l.ıi rb ı.T vo tn7,'l.u-
l'j r l:ınn Iar
I ı 1 m i.
zj,;'
11 c o '<I .1!c V r Iİlirı-Kil'io 'lo l.r'I akili .1 f'11,
.
1rl,rım v(! 1 3i ;ik
____ )

ll;.l IMI u 1,0 11 Ik o I.k ,1III ik /.malar

riVilK.îbb oTrlKlljb';)! l l i ' ı ' ı l i ı i l . l i (\ K 'j'/ vr:ıi b r i H

vol(.U-5d i'lı- rorıllJıı r,eI i i'i“ > ı’Ik I I.■.voıı bo.',.lıı;ıı lak ibir 1«'r.

rının su yüzeyine çıkmalarına neden oldu. Bu olaydan sonra yaklaşık

20 bin yıl önce deniz seviyesi yeniden yükselmiştir. Land (1974), Millimen

ve Ernery (1958), deniz seviyesinin yaklaşık 5000 yıl önce bugünkü seviyesi­

nin ± 1 m.'ye ulaştığını ortaya koymuştur. Koloni oluşturan resiflerin

5000 yılda oluştuğu anlamına gelir.

c.) Transgresyon ve Reıires.von: Regresyon sığ suda büyüyen resiflerin

su yüzeyine çıkmalarını sağlar. Resif gelişimi durur. Yavaş regresyon

geride yeniden resif oluşumunu sağlar. Transgresyon olayında ise birikme

yükselmeden fazla ise resif yukarıya doğru ve havzaya doğru gelişecektir.

Transgresyonda resif gelişimi, transgresyon oranı ve karmaşığın büyüme

oranına bağlıdır. Transgresyon-birikme uyumlu olursa resif gelişimi

farklı olacaktır (Şekil-55).

Transgresyon, birikme oranını aşıyorsa resif karaya doğru büyür.

Resif gelişimi yukarıya ve yana doğru olacaktır. Transgresif resifler

buzul dönemlerinde daha fazla olur.

79
Jwı çok" otlıJJİ
.nifM.’nan-^İ!ij,-^iiııır'M ... __

< K ! j.K r.A k /u V v liiJ İt i., - l'/.v


''■'■Jjlı- A o rn .l./.;K İ'- V iA a u r t:r ~ ; ~ - A
-,r İl!:,:', Li'’ J T ' a r i v i i ' ■ . • ^ j 7 - j . : i p r r ~ a u —
a .._ Jjıil/A u i/: . - ^

■ )0 o
iu>;! i r d 11V.'t ıM m u ( U k f ; o
.Vrifiı.'u: ı ı ı c l a r o l 1 o o n
r i J i l. o i ' / d ' ı ı i k ç n t l

RrAAİı’
' ıjilü ^/■•'■":

/Od i 1 - 5 2 l'ol i ; v ırrio r r o a i f k' Wi i ı n - ] / l u ı ı, l . nl ı a n ]ırol'j| i


İIO.CT i ılı (1 L r o n r o ' i 1 I' ı-.aı rıri',;-L,0), i i ıı r o 1 i ı; l i r i Ijııi f,ı
’•:' o T i t , 1 io I ' ‘' a 1 M yi j o. r ı v t r ] n i y c n o t .i k t, i r .
(Innk'nnn ,1 ' dcn )

•«V V
V. •s V.
O '' Tj '' .
" s J ' ___ 4 " . _____ 2-»..
Kal k o r - i n e D o l 1 1 K . T / k ı l .1 \ ^ V X !, nU : l U ,1 i t
1 i. o li'in d a l İ l Or r a - r ‘ a' m i r.| man i 1 man 1 i
URU vl.dH v n n n r - ı .)r/'..ırı i e n l r i na- fi a } a r e n ı) a 1 1,1 ça l ı
!':\n i 7,'rtr n a 1 a r - 1 a r o a t u t u l a n )r/',a7i i. Z' ( llorma-
1 -:ı. T.-c a ca tu • 7 ö 1-: n L qa 1a r t i pi k
tu i,ulan t u l a rı 1 an 1 J'a r ı , !j t r o m a mercan*
çdkol (,-dkol of ) k o 1 ! u d i n t ı . t o p o r o 1 a r , n 1, -
, to-,, a v J > l ' o n o ' i t , l l a l 1, 11- ; kı l o o ro- i d İ o r , ro'iın to-
r ı..,.,a] g j I-1İ ti ı>ro -yİ 1: >iı/' r k a ) 1 111 ! ) o r o Id
1 V 0 OJ y n e, o a , c a n l a r j:ııp r e a n 1o r )
i 1 1 o l ;i p a r: na k 1a r )
lig; fı'iercaa )

v a t ı v ı olu;,: t u r a n
0 i ' r n n i •.::nrı I a r a r a
1 1 n d a İt 1 1 1 r r.a a 1 i;
o______
l ’o r d o ta:,; ı -
n 1 11 o l 11 :,ı -
ııınrı .1 , r o ' i i f
ta r a ı'jndan
t a_ l ' i l i ' a a ' n __

n.aira
k on trollü
;a tı

lio.T i f mmı r '/■aınUT' t i aı ı - laına re a lf-


T i p1 tii ırı o't a o k1 or i , lori,dava r]V
lor i ü !;/ n h o r tı I (' r , ro.'.'if k.arına-,
t o jıo r oa 11 1 o rl ;;ır1

;1153 Itciîil v'ıttal li);lnrlnde kal knrli olmayan "görünmez,"


ça tılarda( don 1/. çayırları) mnr,ı.lf organik olarak b a g -
1] lakolo t.'jel blyolititlortf kadar do(';i.?lm olabilir.
( Jjongınatı, 191İİ ’ l a n )

80
Ij -i'Tl İ H i ;/<') ıın,1 lan Inimn I..) rarya 11 "
|na:ın-)il rnniC
,11.--ni’I •
.fia;
v-î':
■■'v V
■■•-» ■••.. u„

- \ '
■ l.al'nıı
t f i p o .y r .'ıi'.v n .r a

---- «Inr.i,t,jı'i1';rı lınlir/;J.n

sVV'v \ ;■, ruı tv


/:■:^.

'1‘an'jn tof*o^;r'tr;/?ı/}i

------------ t7ı.orrai'ya:n il =nrjn«lf l>a;U''iaı ■/. fo:ı I I'


_____ ^ ................... . .
,^j^<7.'i.i icırİfıVı I.ir

,u-

.'Okı ı-IiHnMİt' f','.’J.i.','imi vo ı.ılıan U>'ir>,'rary,'nı nra:n.nıia'<'-


ihl i 'rar:;1 la" 11 rina 1<>!•.'•■f'niritı olK'<ıı ymla ol"
yun 1a:;'na':u o!'iıaa1nı "uı t<■[■(•a ar",' o ronliin
|,ll'.i;i!i i<;ili r.nrok:'! i n-'u.'ıau niiron inn Ijar';ll'll!'•
i,!joiı,'',Tiau,]'iaI’linn)

Denizel Çimentolanma: Çökelier Lçerisindeki. boşlukların kalsit,

dolomit, silis, kil, demiroksitie vs. ile doldurulmasıdır.

Denizel çimento Mg-kaisit vo aragonitten oluşmaktadır. Çimento

dalgalı ortamda çökelier içine kolayca girebilir. Çökel içine daha

az suyun girdiği ya da tane hareketinin çimentoianmaya engel olduğu

yerlerde az oranda tanelerarası çimento oluşur. Capitan Resifi'nde

denizel çimento resif çatısının kayacın %80'ini oluşturmaktadır (Manzullo


ve Cys, 1972).

81
.Y'İİC" (!) im L il.o uyvımlu riî.Tİl' ( ' . e l i !; i " iin In
oı-aıı1
IIon i I' II 0.1.11' ı l ı . . . 1 I' . I'fl'i i.f’ '1 ” "
önü 'io n i e f'oı-.ini l.a/'ün
-
/ 0 iM >

i\o;ıiL l’oni f ., 1-^ . . !) ' !I-


ıTo'l i - ' ' o r i n ı Vıjİcarı I noo l a n c l i ,
ç im i k ır ın - IİOKI’U •n'uurlu tiııü
Ij i >■i kmo !cjrinl;x-
l.\ I 1r i'>r
L_ı-.vro-l Krıya.nli rlvıo-l’ .•■n/v’ in,

^ f k i .1* ^ ^ ’i'r*ırı,'i »'■,*prıyon , <iuray I j (Ifjııj *ı voı^ a ı.»yi.'iın<la


Ii:arv;ıia.';lJt-tal1 la-ai/. r*;lii nU 'on/V'-'^»'** ^

e.) Bozucu Fi.zLks»,;! ve Biyolojik İşlevler: Gerek resif çatıları,

geruskL organik oluşuklar yapıyı oluşturan organizmalar ve denizel

çimentolanmayı içeren yapıcı işlemler ile dalga hareketi ve biyolojik

erozyon, akıntılar ve gravite gibi yıkıcı işlemlerin birliffta. oluşturdukla­

rı ürünlerdir. En yıkıcı işlem dalga hareketi olmaktadır. Del-ikli^süngerler

(Cl'inoid) aktüel resiflerde etkili olurlar. Et yiyen balıklar, kemiriciler,

törpüieyiciier, deliciler büyük tahbirabatayol açarlar(^^U;)-SSA,3)

82
B. ) Resif Karmaşığının Gwllşlmi. (Şekil- 56.57)t

Başlıca resifler; yor’


ıset tarafı^ karışım, platform kenarında gelişirler.

(^eU.I-rt^Elverişl i şartlar ve faktörleri n birarada olmasıyla ve deniz seviyesi

duraylı olduğu varsayılırsa resif gelişim evreleri şu şekilde olacaktır;

yamaç üzerinde organizmaların gelişebileceği ortamda resif gelişmeye

başlar. Gelişme devam ederek deniz seviyesinde ulaşır ve sonra havzaya

gelişmeye başlar. Deniz seviyesi duraylı kalırsa sahile doğru kum fasiyesi

gelişir ve lagün oluşamaz. Bu şekilde oluşan resif tipi saçak/set resifi

olacaktır. Resif gerisinde sUbsidans olursa bir lagün oluşacaktır.

i : ; î ı i. o ı u ı.u j-,,n ^
ttofı.L'/, rt’'-!İr r.l
liatıa ) i •) ;:‘l . ı _y Ij ^ j if .
K" ;j1' y. i U i i
Vi '/<■

;.i)ı '!'Miİ:^ liürf-yi

O m 1 ru’
y.-vin
V'l
1 M I •('.<:
I'l. lıo-t.'c'' fOM'inı vn '<^11;
ln / 'iin r > | l;U " l
Ir.vi'M'i ı:ny:ıf;Lı
]ö7rny/ı
i'.i'i:''''' ‘"1 M r rr?-;[[ /'r!j j ıim im
'■'* * ^*' 1"n.) rl(ii
A
. £.4 Iil il V ' » ir\-
...... — ... doni'/, ıliir.cvi

DnI-e-
yadlı
yit 'V’'!1r .".prırıA -* * . .•
larcM uı-ıı
!n. ‘ ■-'I . I
n'ıal11
rp'i it
a;ı tvi'Mi T u : ’, İl. I. r ; ı T T )l~ n T 7 1 T T iı~ T iT T T ı' i" '‘.■•umu.
i'un i:■ ' ' l i ' î o y i
'ii ,;oıı .yyu.i

i:..
•>ı.\inJ ir iııd ----------------
ı-t.'-jir Iot' in jîİx,lc‘r*co
bciMarııaT':! ırıo•/To
'’V •n

i
la:' ı i i
.'',0II ia.ı. I.uI c I’
;.'Lij!İİ_ .
.^1oj ■ ] i'f-a 11iM /'f'Ii luıi.ni dfm I -ıı'v i * av 1.1/.i t-n-uı
rt 'Ii! ,",n]i'.iim i-Iin i(;ır 1I-i';1ırıI '•
iiC'U/'Mi/ın , 1 Ta j.'<i(;n ^

83
u i ı ; Ll k k

‘i'L'k J 1. l'ı r; rı j 1 It'rin o r'/^'uı i i I ii'yjii (O) I r I '■ rıl I’ tj i 7011 ro


Ç'.i '110ı:rıvjr i 7 0 n u n b n n lıc -n . t i p J o r J

n.ıl.îf'.-n n'.'I

Y i i İTn o -
^-7 ' I on
]);ıl.for;n V/ (I on i 7.
j <: i rlilnovl
/ / / \ T / - / ' r / / 0 ' . İ f o n il
LOOf'iıiı /./u'ı
"'./-•i,V lUılnro.'ı 011
/7/^^
■ A-^ o <■

Yok J 1 - 5i 7 ) Kon i n o r i II i i n t o ıln/'nnı y ı r . ı . ^ ı ı m i l o r 1 01110:1 i n onu e u


ol .vro k ( a , b ) k n l ı n ' •on.ifnl b l r l ı ı ı l o r i n 70 1 i 7 iml.n J r ö o t . n r o ı ı ,
i ' l ' i n 1 î; n vo 1'r'knnn ' b ak 1 Al t, l’ r o k n ' i o . ' ; o l l k’ i i k o l l o r i .
Y o k n II I a n ( h ) k o n a r l ı o o 1 1 ((ryı ;ır! a ı- o l a n Mim ı l o / ı i k i i k l İ k t o r .
VâoıV; M n lvor'iiM ’ Ku r " , k i l . ni n , i ' ' M S ' k ,■<„ )

•','0 k i l - 5 " £ ; ö V a n p r a t ı o n l o r uı donir, la ra lı


r 1 O i I mI i. n i
U' n , lı l'r* i t i ;ı h I 1 r; : , baıı
■‘ (;n r ' un on i n n n l .‘im i i;' iti.,
A, KpnV.'\''^'’ vo Tr-PMİ y fM',
(' . A ; n .i y rı n - A l ’l’ı i y o n , J' . ] i r O " A nn i e n ,
(rlrımon vo Kob*:^r1 o ,1'In I''1on )
kv '1/ .Iin Il':i''I. (İli/-.''
-- ----- 'i'Uj
. ........
V'i 1*' i o'T i! I'* •I »'**j "V 1
» Vir'.'b’ ’ -
i.'ıi.;,: >rx'
zo
/W'' j y W
3" /■'i-
/
'lO
l
—Lıij---
,.ı;,|l ı-oı; i ! n ıli'iiı;!'
A . l i f ; .i r ^ ■ •■ ■ •'*' “ j " fi111.'.■
‘if! il:ı’
ı‘^'1V-'I ilnyili*I-^ *■ *ı*^t
l,r,■■1aı.ıVl':I
ti
..•■ l i n i i k U ' i ;
ı'.01 i'ijiıl.'i:,;;ıı.;. "■'■n.I„ İli .•I'" i
I :.
rı;"; i1 Ic.'U'i'in-V-i-
X0
l'.-ır!cl

'jn /y.,
A "''

[jpr tn1 1 iiȔ'-|oion


fv-4 —
.'er1 M 11 1 1,m; j<;0tn"ı.v\ı dr “' ^ J v ■
10
•->y
>'ı-'T-.Vıı;'y v:»Vİ-■—ıi>•i
■-2Cy
.*0
.!\j('5/M ^ P ^ ıf e - ^ '"
!/C*y
rn Irf't-r'hrjiy' ■10 Ar'"'..''

ü.l.'Uî'.y;,';1 dıiMıi;-, dıir.ı-' i .1, ı i l o 1 f*n ilf»ııİ7 , (1 ii ,v i. v o .v .t


m r . ı , ; j . t i ' 1 ,-1 r i ’ .ı i r r n 1 i y i ın i ıı h yi .'l ılll' I 3I- 1: X 11. 1.-| (•f'.T l r c c li-
ılu iMiınu .',! im İ tı İM ı l ı ı r ı ı ı ’ıu .

I,M k i.1 A •/. c.yi.îni y.T'inyl ar i:.-.ct-i nd a i'im i I' ’>m r'i ı:,;ı./'-1 n ın ('''1.i ■;i n iui n
Vra II' I ' i ( İ.OM ■ ■■Vi a , 1 M ' l 1 ' .1 ı.- ı ,/

RESİF KARMAŞIKLARINDA DİYAJENEZ {Şeki1-58,59,60,61,62)

Resif karAiaşı klan d i.yajenezden çabuk etki lenirler. Özellikle

İLfsi aragonit ve Mg-kalsit tüm boşlukları doldurabil ir. Aragonit kalsite

dönüşebilir (Resristalizasyon). Sınırlı su dolaşımı nedeniyle lagünler

ve resif gerisi yamaçlar denizel çimento pek içermezler. Resif önündeki

resif yamaları ve setler çimentolanmaya açıktır. Gelgit çevresinde

kuşgözü porozite ve birincil tanearası porozite büyüktür.

Tatlı suyla yıkanma etkisiyle çimentolanma olabilir. Nemli iklimlerde

su tablası üztirinde ikincil porozite görülür. Çözünmüş CaCo yeniden

çökebilir. Poroziteyi kaldırabilir.

84
Erken gömülme evres inde geç ir-gen r<.«Lf çökelleri salamura suyun

girişine izin verir ve dolomltleşrneye rıedom olur. Ana resif gövdesinde

aragonit kabukların çimentolanmasına yol açar (Brodner ve Kesch, 1981)

(Orta Triyas Innsbryck).

Golden SpLke Resif Karmaşığı'nda ana dlyajenetik süreçte çimentolanma

ve erime etkili olmuştur. Erken denizel çimentolar demetsi, lifsi ve

kalsit resif kanadında, erken vadoz ve feratik çimento resif içi fasiyes

bulunur ($e-Vvj)- £Tf)

Banipa (Yugoslavya) Resif Karmaşığı'nda gözenek tipleri belirlenmiş­

tir (Babiç ve Zupaniç, 1981)

1- Biyolitik yapılar arasındaki boşluklar

2- Gelişmiş boşluklar

3- İskelet içi gözenekler

4- Organik deliciler tarafından oluşturulan boşluklar

5- Tskeletsi moidik gözenekler

6- Çatlak boşluklar

Fabrik seçimli olan ya da olmayan; tanelerarası, tane içi, kristal

arası, kuşgözü, şemsiye, çatı büyümesi, birincil porozite, kırık, kanal,

kovuk, mağara, breş, dc;lik, oyuk, büzülme porozite birincildir. İkincil

porozite İse, eojenetik gömülme (metamorfizma), mezojenetik, telejenetik

gömülm>;'.

ERKEN_Dİ YAJENEZj_ S'.;ditn<;n hacmi değ i.şrned'.'n, sedimen kütlesi pekişmeden,

sıkışmadan oluşan değişim. Plaj kayası etrafında karbonat minerallerinin

harcanması, aragonite dönüşümü, buharlaşma ile tanelerarası suyun buharlaş­

ması

GEÇ_Sedimen in sertleşmesinden sonra oluşan diyajenez. Erime

ve gömülme ile stilol İtleşme görülür. Çözünme yolu İle basınç sonucu

kaçan Ca eriyikleri boşlukları doldurur ve çimentolanma olur'.

Diyajenez safhaları:

1. Çökeilerin sıkışması

2. Çimentolaşma

3. Rekristalizasyon

85
i 1 -5 S,a ;i K o r U' ' An
'i,n I K ı;)! Kıpiko Hcni l '
:-^A' Kn,nna:,:ı;-:ı-,
■■/.. ■
q-A n.'> i,yon lo r j
(Kİ-ıtercn A o r u -
Kakv lr'(’ ;ı i.t i .
■ • %'J l)- ; i a r n a o ı i ’':ın d i y rı-
■ -■/ ••s- . ^
jonot.ik ta rih in in
/„■( - , 7 a
:urı ı ati l c ö r . o t i .
- v ..._ '

L-.i' ed'.î.a.-'i’J.a.
flua
Ci i i 1Ü k - * " - ' * i'c a t ( L , t J .
') »' i 1.0 r i ■'ı().
A l" A"' i r r......1
Toı/l 1. J Kanal 1 1--- İ li'av

1 ı;- ..
X,
a r Vr a n i 11o ’i .i r
7,nn (İÜn'lii'/y
1) i 'i A J 1'-KJ- iı.'i ".ün 1e r i ■■■ \

1U';;:İn IIAVKA
JUİÜ11£_J..Ç.L
ila n 1 /.fı i t l, vt
o / 'k o n o;ö:!iiii- « İ*
i-:
.-
Ti
Jkh'RH
*: t.'3rci’
ii:rK'~îi.'Sâ'î'.;T!T«':'
no (/'K l/ ' n o r i

•yii VM 1 fil O
i-vvtTc'.r'r'a.fc; CU tsa eta
Mbariy a 1 '.•.iTirs-Ka
ı^' t ^'1 nnın.'
rHTi,iAvCts-ıncKü-'î™^.Tî"t.'rijta.T.'î'nt
i■ (.a ta n m :

‘'■'7 '"'''lUlıııı:hj f.U r;i t:'-r:;r;r3 rr:::: T.n


l'A’
J’i't/.’Uİ, __ 1.._ ....

i ■■ (M' '• KPıUH'P ■ wp . ■.A? mm,


Vn Ic 11 -^g
h F
'■'k 9.
■X
l a k o l c t l i ııioLdilc fl'j r,(îiM';k .1 e r c i I c l k a i r i j t
( l o i r u / ı u n u p o o t o r o n iın'O kon ,i I.. Hor,/l ıı k
, y ü v ; e y ] o r 1 a p a r i y ; ı l a j 1 , n ı n a n y i p i y ü a l.o- l ::
r l r k a n ' i l n ] , . ; - I nra' t a m M İ (7 n k o l i ,yü:;--
t c r J r . U ' a t ı c vo Kupnn.ı c , l ' i r ı l M e n )
K . ■y '

IV ' ' ' 7


’X ı %]■ J
■;( X .■
'''''tiKffı.V'
a % .
:A;i...
k

86
4. Rap iasman

5. Oti.jenez mineral oluşumu (Sıkışma ile çözeltilerden doygun hale

gelen yeni mineral oluşumu. Kuvars, glo­

koni!, kalsit, siderit vs.)

Resif kayalarda, lifsi çimento (fibros), ışınsal çimento (radial

flbros), iğnems i- çimento (asicular), taneli (bloklu çimento), granüler

syntaxial çimento, vadoz (jeopetal çimento) gelişebilir.

Aragonit önce k.alsite dönüşür. + 8, 7

sıkışma olur. Sonra dolomite dönüşür,

5, 4 boşluk olur. Kalsit dolomite dönü­

şürse - 13 porozit',1 oLur.

Yıkıcı ve yapıcı diyajenezlerdim söz edilebilir.

Yı_ki£l__Diyajenezj_ Biyolojik erozyon


Mekanik erozyon

Kimyasal çözünme

Yapıcı Diyajenez: Çimentolanma; Daha önce varolan gözeneklere CaCO

aragonit, Mg-kalsit, silis, demiroksit, bari t doldurması­

dır. Sıkışmanın pek etkisi yoktur. Çünkü pelletler

durumunu korumuş, çimentonun kaynığı Mg-kalsit ve

aragonitin tatlı su ortamında çözünmıesi olabilir.

87
n 1j ili T!a ]a "ün
J s "-

# *^;-L

Crı:
T:.:rü.^..'v' v’ ■ ;y 'l
■fa ‘
1
-- i_,^,.i_:::.

..-W - :.-a /:

.1ri' ,wı İI..^ : If: :'; ev.


V t :■{:'.:;:.

V :> ::r '

ı~6i !
■;

• ! ^ I’ i ri(' o 0 i i^. o r 1,1 o ';. 1u k


L^n ı.crori r;o!c,'lJ.,
i>‘ l.f> r y oy iîfı i ,1r o

^.ino*1,;, r.■;'(,'-'1.} f'j'rili>-
i’ i r i kfr; (^'\j)v:\y. ; J : ’;,'7 u rn n 1. i p i ı: ^en pc [.a 1
-î » î r -iyriı-i ko V o j l-/r;.L - '1 '1 r,u . K a o L i ’ y ii r.ı^y i
ınt'u t o y u /'ü-ı Lor i r . 0 .I. rf U ( : ; ;a kar.ı,.va k , liıi r.r-n-
a i ;’ k a n a J . l j . v r h o y l î i f c -
J u f 111 r , A y j. k v n r i e r iaka~-
1e t 1j va k f> i:aa ı ,
(J'aİn o vf' /.n[ı-'in.
]r- t''"n ) 88
A-) Kuzey Avrupa'da SLiUriyen '»'aşlı Biyoherm ve Biyohostromlann

Bilı.-!şirni, Yapısı ve Ortarnsal Konumu (Rldlng, 1981)-

İngiltere'de Much Weniock kireçtaşı litofasiyesleri. Litoloji

bileşimi crinold, biyomlkrit, biyosparittir. biyohermler, tümsek ve

merceksi yukarıya doğru büyümüştür.

Gotlan'da gelişim yukarıya doğru genişlemelidir.

Sığ su içinde ise biyoherm ve biyohostromlann gelişimi görülüyor.

B-) Avrupa'da Devoniyon Yaşlı Resif Modelleri (Burchette, 1981) T

Devoniyen resif gelişimini «.ıtkiieyen faktörler şunlardır;

1. Havza kenarında yerel kabuksal bükülme ve hareketler

2. Eşçökelme faylanmalan

3. Eşçökelme volkanizması

4. Deniz tabanında küçük ölçekli gömülü resifler gibi yükseltiler

5. Deniz düzeyindeki ni,si)i değişiklikler

Avrupa Devoniyen resifleri, resif önü, resif çekirdeği ve resif

gerisi fasiyesleri içerirler.

Resifler yapı ve mor'foloji.k ilişkiye göre 5 sınıfa ayrılır;

1. Biyostrom ve banklar, 2. Biyostr'omai karışık, 3. Resif gerisi karmaşığı,

4. Yalıtılmış resif karmaşığı, 5. Çamur tümsekleri (sakin su yığışımları)

Bunlar yanal farklılaşma gösterirler.

C-) Kuzeydoğu İngiltere'de Üst Permiyen Resif Karmaşığı (Smıth,i981)

Üst Permiyen yaşlı kireçtaşı geniş bir stramatolit biyostromu

ile örtülüdür. Resif çekirdeği, resif düzlüğü, yamaç fasiyesini kapsar.

Stromatolit biyostromu, algal (gelgitaJtı) stromatolitlerden oluşmuştur.

30 m. kalınlığa ulaşır. Algal büyüme havza kenarı ve lagünde oluşmuştur.

89
D-) KB Yugoslavya'da Slovenya'da Üst Triyas Yaşlı Sakin Bu Dolaşımlı

Mercan Biyohermlerlnln SedimantolojIk Özellikleri (Car ve diğ., 1981)-

Aralıklı bLyoherrnlerin gelişimi Kordevaliyen zaman başında başlamış

ve Julian sırasında evrimini tamamlamıştır. Tekçe ve koloni mercanlar

çatı oluşumunda etkili olmuştur. Biyohermal çökelme alanı içerisinde

İki litolojik ve fauna topluluğu ayırtlanmıştır;

1. Biyohermal çc;kirdek ve biyohermlorin eteklerinde bulunan breşler

2. B iyohermler i çevreleyen b iyomi.krit ik kireçtaşı tabakaları

Burada mercan biyohı^rmleri ve onu çevreleyen çökeller geçiş zonunda

yer almaktadır.

E-) Avusturya, Innsbruck'da Kuzey Kireçtaşı Alpleri'nde Ladin iyen

Kordevaliyen Yaşlı Resiflerin Gelişimi (Bradner ve Resch, 1981)-

Resif türii yama resifidir ve saykıllardan oluşmuştur. Herbir saykıl

bir evreyi gösterir.

F-) Avusturya, Salzburg Kıyısı Kuzey Kalkerli Alpleri'nde Üst

Triyas Yaşlı Yama Resifleri (Schafer ve Senowbarı-Doryan, 1981) •

Schafer ve Senowbarı-Deryan, Salzburg'da Adnet, Rötelwand, Feichteis-

tein ve Gruber'de dört Üst Triyas resifi tanımlamışlardır.

Adnet resifi, sığ su karbonat oluşumlu karbonat platformu üzerinde

doğrudan gelişmiştir. Rötelwand ve F'e ichte iste in sığ su ve derin su

çamur tümseği şeklinde, Grubc:r resifi ise derin su çamur tümseği şeklinde­

dir.

Resif iki evrede gelişmiştir. Organik çamur tümseklerinin geliştiği

derin su evre'si. ve resif çatısının gelişebildiği sığ su evresidir.

Burada Grub(ir resifi derin su çamur tümseği evresinde kalmış, Feichteistein

V'- Rötelwand resifleri ise üst sığ su evresine erişmişlerdir. Adnet

r'isifi de sığ su karbonatları üzerinde gelişmiştir.

90
G-) Avusturya, Saizburg'da Üst Triyas Yaşlı Karbonat Platformunda

Steinplatte Resif Karmaşığı (Piller. 1981) *.

Noriyen-Resiyen yaşlı resif karmaşığı açık bir şekilde fasiyes

zorlanması gösterir.
Erken Noriyen-Resiyen sırasında karbonat platformu dolomitten

oluşan geniş yayılımlı gelgit düzlükleriyle karaya bağlı iken, kırıntılı

etkisiyle platform gerilemeye başlamıştır. Gerileyen platform önünde

ine- uzun çamur birikimleri çamur tümsekleri ve banklar gelişmiştir.

Kössen Havzası'm karaya bağlayan platform ayırınca, Steinplatte

resifi Kössen Denizi kenarlarında sığ lagünü önünde nispeten küçük

bir set olarak kalmıştır.

H-) Kuzey Kalkerli Alpleri'nde Üst Triyas Yaşlı Resiflerin Paleokelo-

jisi ve Fasiyesleri (Flügel, 1981) '.

Kireçtaşlarında mikrofasiyes tipleri ve dağılım şekilleri kullanılarak

Üst Triyas resiflerinde 12 fasiyes birimi ayırtlanmıştır. Bunlar;

1. Algai Inferit fasiyes

2. Pollet laferit fasiyes

3. Çamur fasiyes
4. Peliet-çamur fasiyes

5- Algal foraminiferal kalkarenit fasiyes

6- Salkımtaşı fasiyes

7- Oolitik fasiyes

8- Ooii. t fas i.yes i.

9- Res ifdetr it ik fas iy.ts

10- Onkoid fasiyes

11- Biyolitik fasiy<is

12- Spari kalsit fasiyes

Çatı oluşturucu organizma yüzdeieri verilmiştir. Başlıca organizmalar­

dan foram in iferler, kalsisüngerler, hydrozoalar, tabulazoalar, kalkerli

algl'.-T, mikroprobiematikalar sayılabilir. En çok çatı oluşturucu organizma­

lar arasında m«'rcanlar ve kal.s isünget'ier vardır. Bunları hydrozoalar

91
ve soienopor'aceanlar izl.ı;r.

İ-) Yugoslavya, Slovenya'da Üst Jura Resifleri (Turnsah, 1981’

Oxfordiyen-KimmerLcyen yaşlı resif karmaşığı set resifi özelliklidir.

Resif gerisi, bölgede Cladocorops is zonu, r'esif merkezinde Parastromatopo-

roid ve Açtınostromarııd zonu yer almaktadır. Resif önü kırıntılı bloklar

ve karbonat breşleri, resif çekirdeğinde hydrozoa ve mercanlar gelişmiş

ve resif gerisinde yama resifleri ile sınırlı şelf ve yerel lagünler

bulunmaktadır.

J-) Fransa'da Kretase Yaşlı Mercan-Rudist Yığışımları (Pıerre

______ ________ Masse, Philip, 1981) *.

Fransa'da üç ayrı havzada (Paris Havzası, Sud Est Havzası, AquitaLne

Havzası) (Berriasiyen-Maestrihtiyen yaşlı) mercan-rudist yığışımları

bulunmaktadır. İki tip yığışım bulunmaktadır. Kıyıdan uzak yükseltilerle

birlikte ve karbonat platformları ile birlikte bulunanlar.

a) Marn, rnarnii kireçtaşı

b) Marniı kumtaşı

c) Yoğun kumtaşı
d) Mercan-rudist karbonat oluşumu

e ) Havza fas iy•■s i

f) tekçe mercan-rudist yığışımları

Delta çevresi ortamda (Üst Kretase yaşlı) rudist banklarının şematik

görünümü;

a) Hafif kıvrımlı ait tabakalanma

b) Rusidt, inocerarnus, sünger, kıt ammonit ve yalıtılmış ınercanlı

sı su marnları

c) Rudist bankı

d) Delta çevresi kumlar

Kretase platformunun modeli; platform iki zona ayrılmıştır.

1.) Yüksek enerjili çökeiler ve başlıca Alt Kretase'de mercanlar ve

rud i.stlerden oluşan dış zon

92
2.) Bol miktarda rudistle karakteristik sakin ya da orta enerjili

şartlarda oluşan çökellerle temsil edilen iç zon

Mercan gelLşimll öztil dxş zonda (Alt Kretase) platformunun şeması;

1. ) Hexacoral bank

2. ) Yalıtılmış ışınsal hexacoral biyostrom mercekleri

3. ) Kıyı açığında mercan büyümesi

3A. Ait zon

3D. Üst zon

4. ) Hydrozoz ortamı

5. ) Kaba biyoslastik kumJar ve çakıllı kırılmış mercanlar

6. ) Oolitik/biyoklastik kumullar

7. ) İnce-orta biyoklastik kumlar

8. ) Çamurlu kireçtaşı

Mercan rudist gelişimli (Üst Kretase) platformunun şeması;

a) Mercan-rudist-alg yığışımı

b) Biyoklastik döküntüler

c) Resif breşi.

d) Havza kamları

e) Rudist-foromini feri i karbonat çamurları

f) Lagüne1 marnlar

g ) F1uv ial de 1tay ik kurrıtaş ia r ı

Mercan-rudist oluşumu 6 faktörle kontrol edilmektedir;

1. ) Başlıca infralitoral sığ su koşulları

2. ) Tabanın duraylılığı

3. ) Östatik duraylılık ya da transgr'esyon

4. ) Çok az oranda karasal mnJz.enıe gelişi

5. ) Organizmanın yaşama şartiarının uygunluğu

6. ) Sıcak iklim koşulları

93
K-) Orta İtalya'da Rocca di. Cave ve Latiurn'da Üst Kretase Yaşlı

Resif Modelleri. (Carbone ve Sıma, 1981)'.

Üst Kretase yaşlı karbonat istifinin gelişimi doğrudan doğruya

merkezi Apenin platformunun tektonik evrimiyle ilgilidir.

Apsiyen-Albiyen'de sınırlı platform koşulları,

Senomaniyen'de sınırlı ve açık platform koşulları,

Turoniyen'de açık platform kenarı ortamları gelişmiştir.

Senoniyen'de ise sınırlı platform, açık platform kenarı ve yamaç

ortamları gelişmiştir.

Senomaniyen zamanı sırasında duraylı olan karbonat platformu,

Senoniyen sırasında blok faylanmasıyla batmaya başlamış ya da batmış

ve fayların ön yamacında breşler gelişmiştir. Duraylı platformda görülen

fasiyes dağılımı da bu nedenle değişmiştir. Erken Turoniyen'de oluşan

batma sırasında Rocca Di Cave yalıtılmış platform olarak kalmıştır.

L-) Dalma-Batrna Zonunda Üst Kretase Yaşlı Biyolitik Karmaşıklar:

İç D inaridler'den Örnekler (Yugoslavya) (Folsak, 1981)ı

Üst Kretase biyolitik karmaşık rudist ve mercan biyohermlerinden

oluşan set resifi olarak adlandırılmıştır, set resifine, resif önünde

gelişen breşler eşlik eder. Breşler detritik kireçtaşı ve resif önü

döküntülei'i ne geçişlidir. Daha açıkta "Scaglia" çokelleri (pel<ajik

ve yarı pelajikler) yer alır. Peiajiklen yay içi havzada gelişmiştir.

Lagünde ise yama resifleri görülür. Yine resif gerisinde nerineid biyost-

romlan ve detritik kireçtaşı yer alır. ("Gosau tabakaları") Resif

düzlüğüne adayayından taşınan malzeme karışmıştır.

Set resifleri adayayı yamaçlarında iç Dinaridler'e ait Üst Kretase

ve Alt Plaleojen dönemlerinde gelişmiştir. Bu adayayları ile bunlarla

ilişkili hendekler ve yayarası iıavzalar Pononiyen'in altındaki Tetis

Okyanusu kabuğunun da Irna-batma zonunda oluşmuşlardır. Adriyatik Levhası

ise tekdüze sığ su karbonatları ile belirgindir.

Kretase w Paleojen aralığında İç Dinaridler'de sürekli bir çökelim

olmuştur. Bu da Kretase'den beri bölgesel bir na hareketinin olmadığına

94
yorumlanmıştır.

M-) Kuzey İtalya'da Viçentin Oligosen Resiflerine Ait Mercan

Bi.yofasiyesler i (Frost, 1981)

Oligosen yaşlı set resifi 150-200 m. kalınlık, 800-900 m. genişlik

ve yaklaşık 8 km. uzunluğa sahiptir. Set resifi gerisinde büyükçe bir

lagün oluşmuştur ve lagünde yama resifleri ve mercan ormanları yeralır.

Su akışının uyumu, zeminin duraylılığı, organizmaların koloni

oluşturma şartları ve türlerin özel olarak üstünlük kurma ilişkileri

ve resif mercanlarının bolluğu, toplulukların çeşitliliği ve türlerin

dağlı mini belirleyici etken olmuştur.

RESİF KAYALARINDA REZERVUAR POTANSİYELİ

Bilindiği gibi resif çatısı en iyi rezervuar- potansiyeli değildir.

Çünkü boşluklar birincil çimento ile doldurularak porozite kaybolmuştur.

Ancak ikincil porozite (dolomitleşme ile) gelişmiş ise potansiyel kaya

olabil ir.

Nispeten çimentolanmadan etkilenmemiş r<;^sif g<-trisi karasal kum

ve resif önü döküntü molozları t-ezervuar potansiyeli açısından önemli

olabilir.

95
SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA

Adams,A,E, Mc. Kenzle, w.s. and Guilford, C, 1984, Atlas of sedimentory

rocks under the mı.croscope. Longman scientific and Technical,

104 p.

Ahr, W.M. 1973, The carbonate ramp: Alternative to the shelf model.

Trans, Guif. Cst. Assol. Geol. Soc. 221-225.

Aıssaoui, D.M. and Purser, B.H. J.9B3, Nature and origins of internal

sediments in Jurassic Limostones of Burgundy (f’rance) and Fnound

(Algeria), SodImentology, 30, 273-283.

Asgutth, G.B, 1979, Subsurface carbonate depositlonal models: a concise

revi.ew, Penmwell Books, TuLsa, 121. pp.

Atabey, E., 1990 a. Karbonat platformalarının sınıflaması, fasiyesleri

ve evrimi, A.Ü.Fen Bil.Enst.Doktora Semineri-I. 118 p.

Atabey, E., 1990 b, Resifler- ve Avrupa Fosil Resif Modellerinden örnekler

A.Ü.Fen Bi1.Enst.Doktora Sem ineri-11-120 p.

Bathurst, R.G.C., 1975, Carbonate sediments and their dragenesis (and

ed.), Elsevier, Amst. G58 pp.

Benson, L.V. and Matiu;W3, R.K, 1971, Electron microscobe studies of

magnesium distribution in carbonate cements and recrystallized

skeJ.etal grainstones from th-- Pleistocene of Barbados, West Indıas,

J.Sed.Petr, 41, 1018-1025.

Biat, H, Middleton, G.V. and Murray, R.C. 1980, Origin of sedimentary

rocks, prentice-Hall, New Jersey, 634 pp.

Rrencioy, P,J. and Williams, B.P..J. 1985, Sedimımtology Rec'.mt develogments

and applied arpects, Blachwel Scientific publ., 342 p.

Chilinger, G.V. Bissel, R.W. and Fair-bridge, F.W. (eds) 1967, Carbonate

Rocks, Elsevier, Holland, 471 pp.

Chilinger, G.T. et al., 1979, Dolomites and dolomiti zatıon, In: Diagenesıs

in sediments and sedimentary rocks (Eds). Larsen, G and Chilinger,

G.V. Elsevier, Amsterdarn.

96
Choquett'.', P.W. and Pray, L.C. 1970. Goolocigal nomenclature and classifi-

catlon of porosity in sedimentary carbonates, Bull. Am. Assoe.

Petr. Geol. 54, 207-250.

Choquette P.W. and Steinen, R,P.. 1980, Mississipian non-supratidel

dolomiti;?, ste. Genevieve LLmestone, Filions Basin; evidence

for m ixı.;d-water dolomitizat i.on. Soc. Econ. Paleontol. Min. Spel.


Puhl. 28, 1C3-19G.

D icl';r.;on, J.A.P. 1983, Graphical ınodı•IIi.ng of ci'yntal aggrega L't . and

its relevance to cement diagenosis: Phi.1, Trens. R. Soc. Series


A. (in press)

Dunham, R.J. 1962, Classi tication of carbonate rock according to deposLtio-

nal tı?xture. Tn: Clasai tlcation of carbonato Rocks. (Ed.W.G.Ham).

Mern. A. Assoe. Petr. GeoL., 1, 108-121.

Emery, A.F. and Klovan, J.E. 1971, A late Devonian reef trect on northeas—

toirn Banks Island, N.W.T. Bull. Can. Soe. Petrol. Geol. 19, 730-781.

Flügel, E, 1982, Mıcrofacres ardysıs of limestones, Sfxlnger verlog,

Berlin, 633. pp..

Folk, R.L. 1959, PractıcaL petr-ograpb ıc class iti cation of limestone


Dull. Am. Assoe. Petr, Geol. 43, 1-38

Folk, R.I;. 1962, Sp'?ctral subdisision cif limestone typ<.;s. En: Classifİcati­

on of carbonate Rocks (ed:W.E.Ham) Mern. Am. Assoe. Petr. Geol.


I, 62-64.

Folk, R.L. 1974, Thı.? natureıl llstcrry of craystalline calcium carbonate:

effect of magnesiun cantent and salinLty.

J. Sed. Petr. 44, p.40-53.

Folk, R.L. 1965, Some aspects of reciystallization in ancient limestones.

Dolomitizatton and limestone diagenesis: a sympossum, (ed.L.C.pray

and R.C.Murray) Soc. Econ. Pal. Mim. Spel. Publ. 13, 14-48.

Folk, R.L. and [.and, L.S., 197lj, Mg/Ca ratio and salinity: two Controls

över crystallİzation of dolomite Bull. Am Assoe. Petr. beol.

59, 60-68.

97
Ginsburg, R.N. and Har'die, L.A. İ975, Tidal and storm deposits, north

west Andros Island: Bahamas, In: Tidal deposits (Ed;R.N.Ginsburg).

p. 201-208.

Ginsburg, R.N. and Schroeder, J.H., 1973, Growth and submarine fossilizatl-

on of algal cup reets. Bermuda, Sedimentology, 20, 575-614.

Gürür, N., Kireçtaşlarında ortam analizlerinin petrol araştırmalarında

uygulanışı. İTLİ Jeoloji KUrsUsü.

Ham, W.E. 1962, Classif ical;ion of car'bonnte rocks, AAPG. Mem. 1, 279

p.

Heckel, P.H. 1974, Carbonate buildups in the geologic recordia review,

SEPM, 18, 90-154.

Horowitz, A.S. and Potter, P.E. 1971, Introductory petrography of fossils.

Springer-verlag, Berlin, 302 pp.

Irwın, M.L. 1965, General theory of epeiric clear-water sedimentation.

AAPG, 49, 445-45

Jamı.:s, N.P. 1979 b, R'iefs, ln:Faciea ınodels. {Ed:R .G .walker). Geoscierce

Canada Roprint Serien, 1, p. 121-132, Ontario, Canada

James, N.P, and Ginsburg, R.N. 1979, The aeaward margin of Belize Barrier

and Atoii Reefs, Spoi. Publ. No;3

İAS, 191 pp. BlaekwelLs, 0xford.

Johnson, H.H. 1971, An introduction fo the study of organic Rimentones.

Ouart. Colarado Sch. mines. 66, pt. 2

Jordan. C.F. 1985, (Ahst), A shordhând nodation for carbonate fectes.

Dunham revisite'd: Dull. Am. Assoc. Petrol, Geol. 69, p. 146.

Jordan, C.F. 1987, Class i.fİcat ion of carbonate rocks and sample logging

scheme for car'bonate i Ltfofaues :İn preperation

Keskin, C., L98J, Karbonat kayalar: iT'AO, Arama Grubu Bşk. Ankara.

Longrnan, M. W. 1981, A process approaciı to reqognLzing facies of reef

complexes, in European Ko'.îf. Models, (Fd.D .F.i’oomey ) SEPM. Spet,

Publ. 30, 9-40, Tulsa

90
Longman, M.W. İ98L, Carbonal;e di.agenesis as o control on stret igraph Ic

traps. Am. Assoc. Petr. Geol. Education Course Note lerien 21,

1-159.

Longman, M.W. 1980, Carbonate diageneti.c textures from neasurface diagene-

tic «nvironrnonts, AAPG. 6d , 461-488.

Masson, D.G. and Robo;rts, D.G. 1981, Late Jurasslc-early Cretareous

reo;f trends on the Continental margın south wost of the Dritesh

islen. J.Geol.Soc.Lond. 178, 437-448.

Mattes, B.W. and Mountjoy, E.W. 1980, Burial dolomitization of the

upper Devonıan miette buildap, Jaspec Netronel Parh, Alberto,

Soe. Econ. Pal. Min. Spec. Publ. 2B, 259-297.

Mclireath. J.A. and James, N.P., 1979, Carbonate slopes, In: facies

modeİK, (Ed:R.G. waiker). Geosclenco Canada Reprint Ser. 1, 133-143.

ontario.

Mi.ilimen, J.D. 1974, Marino Carbonates, 375 pp. Springer. Verlog, Berlin.

Pürsen, B.H. 1978, Early diagenesLa and the peservation of porosity

in JurassLe limostones. Jour, Petj'. Geol. 1, 83-94.

Pray. L.C. and Murray, P.C. (Eds), 1965, Dolomitization and limestone

diageno.'Sİs. SEPM, Spel. Publ. 28, 259-297.

Read, J.F. 1982, Carbonate platforms of passive (extensional) Continental

rnarglns: types, characterİstles and evolution, Tectonophssies,


81, 195-212.

Rocyhoudhury. S.C. and Deshpande, S.V. 1982, Reqional distrubution

of carbonate facLes, Dombay offshore reglon Indla. AAPG. 66,

1483-İ49G.

Sears. S.O. and L.ucla, F.J. 1980, Dolomitization of northern Michigan

Nlagaran roefs by brine refluxlon an freshwater/seawater mixlng,


SEPM, Spel. Publ. 28, 215-235.

Shin. E.A. 1983, Tidal flat envlronment, In: Carbonate depositional

environments, (Eds:P.A. Schoile et al) P. 171-210. AAPG. Mem.

33. Tuiso.

99
Sibley, D.F. 1982, The origin of common dolomite fabrics: Chies from

the pliosene J. Sed. Petr. 52, 1087-1100.

Scholle, P.A., Bebout, D.G. and Moore, G.H., (Eds:1983, Carbonate depositL-

onal environments, AAPG, Tulsa, 708 pp.

Scholle, P.A. 1978, A colour Lllustrated quide fo carbonate rocks cons-

tituents, textures. cements and porosltes, Mem. Am. Assoc. Petr.(jeol

27, 241 pp.

Tucker. M.E. 1981, Sodimentary Petrology: An Introduction, Blackwell

scıentıfıc publıcatıons, 252 p.

Tucker. M.E. and Bathurst, R.G.C. (Eds). 1990, Carbonate dragenesis^

Blachwell Scıentıfıc publications, 1, 312 p.

Tucker. M.E. Wılson, J.L. Crevello, P.D. Sarg, J.R. and Read, F. , 1990

Carbonate platforma, faci es, sequences and evolution^ Blackwell

Scientlfic Publications, 9, 328 p.

Tucker. M.E. and Wright, V,P. 1990, Carbonate sedimentology, Blackwell

scientlfic Publ. 9, 730 p.

Uygur. K. 1989, Karbonat jeolojisi, TPAO. Arama Grubu. Ankara 184 p.

Walker. R.G. 1979, Shallow marine facies, In;Facies and facies models

(Ed :R .G .Walker-). Geosc. Canada. Reprink S^.•rı 1, 75-90.

Walls, R.A. 1983, Golden Jpike reef compley. alberts In:Carbonate depositio-

nal environnn’nts (EdsıP.A. Scholle et al), P. 445-453.

Wardlaw. N.C. and Cassan, J.P. 1978, Estirnation of recovery efficiency

by visual obseıvotı.on of pore systems in reservoir rocks: Bull.

Can. Soc. Petr. Geoi. 26, 572-585. (see also discussion 27, 402-404).

Varol. B. and Magaritz, M, (1992), Dolorn itization, time boundaries

and unconformitleş: examples frorn the dolostone of the Taurus

Mesozoic sequence, south-central, Turkey, Sedimentary Geology,

76, 117-133.

Varol, B.,-Karbonat kayaları der's notları, A.Ü. jeoloji Müh.Bölümü.

WilKinson.D.H. , 1987, Carbonate petrography; in lAlilson J.L., Stratigraply

of Petroleum Reservoir, Course notes Fab. 1987, Ankara.

100
WLİson. J.l. 1975, Carbonate facLas in geologicoJ hi.story, Spr inger-Verlag,

Berlin, 471 pp.

Wright. V.P. 1992, A revised classifreation of limestones, Sed.Geol.

76, 177-185.

Zenger. D.H. et, al, 1980, Concepts and model of dolomi ti zati.on, Econ.

Pal. Miri. Spect. Pubi.28.

101

You might also like