You are on page 1of 120

KÜÇÜK STA.Jl.AR VAl<.A SORUL.

ARI

TUS,.DATA A. Ş.
©
Bu eserin tüm yayım hakları TUSDATA A. Ş.'ye aittir. Bu eser 5846 sayılı yasa uyarınca kısmen ya da
tamamen basılamaz, mikrofilme çekilemez, dolaylı dahi olsa kullanılamaz; teksir, fotokopi veya başka bir
teknikle çoğaltılamaz; bilgisayarlarda, dizgi makinalarında işlenebilecek bir ortama aktarılamaz.
Uyarı: Bu kitapta yer alan tüm bilgi ve dökümanlar profesyonel amaçlarla ve yararlı olabilmek gayesiyle
hazırlanmıştır. Her ne kadar gerek güncellenmesi gerek her türlü hazırlığı aşamasında son derece itina ve
dikkat gösterilmekte ise de, yer alan bilgilerin, çeşitli nedenlerle mutlak doğruluğu ve güncelliği nedeniyle
yayıncı, editör ve yazarlar olarak hiçbir hukuki sorumluluk kabul edilmez.

Yıl: 4 Sayı: 1
TUSDATA Eğitim danışmanlık sağlık ve bilgisayar hizmetleri sanayi ticaret
anonim şirketi Atatürk Bulvarı Na: 131/7 ANKARA Tel: 0312. 418 44 68
Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Sami SELÇUKBİRİCİK
Yönelim Yeri : Atatürk Bulvarı Na: 131/7 ANKARA
Yayın Türü : Yerel Süreli
ISSN : 2147-2297
Baskı-Cilt : Klas Ofset - (0212) 430 80 67
Yıllık yayınlanır. Yazıların içeriğinden yazarlar sorumludur.
Kısmen ya da tamamen kopyalanamaz. Yerel Süreli Yayındır.

UYARI

Tıbbi ve Medikal bilgiler sürekli değişmekte ve yenilenmektedir. Standart güvenlik uygulamaları dikkate
alınmalı, yeni araştırmalar ve klinik tecrübeler ışığında tanı, tedavilerde ve ilaç uygulamalarındaki değişikliklerin
gerekli olabileceği bilinmelidir.

Bu kitap; hekimlerin sınavlara hazırlanmasında yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış ve basılmıştır. Bu kitaptaki
bilgilerle hasta tedavisi planlamak ve uygulamak sağlıklı ve en doğru yol olmayacaktır.

Okuyuculara tanı ve tedavi ile ilgili güncel gelişmeleri takip etmelerini ayrıca tedavi süreci için ilaçlar hakkında
üretici firma tarafından sağlanan ilaca ait en son ürün bilgilerini, dozaj ve uygulama şekillerini ve kontrendikasyoniarı
kontrol etmeleri tavsiye edilir.

Her hasta için en iyi tedavi şeklini ve en doğru ilaçları ve dozlarını belirlemek uygulamayı yapan hekimin
sorumluluğundadır. Yayıncı ve editörler bu yayından dolayı meydana gelebilecek hastaya ve ekipmanlara ait
herhangi bir zarar veya hasardan sorumlu değildir.

2
1. Kırk beş yaşında, kadın hasta. 1-2 aydır sağ alın ve göz bölgesinde şiddetli
baş ağrısı yakınması ile başvuruyor. Ağrı şimşekvari karakterde, 30-40 saniye
süreli, günde defalarca yineleyen, ağrı atakları arasında iyi olduğunu belirten
hasta, ağrılar esnasında o gözünün kızarıp yaşardığını, burnunun aktığını,
alnının terlediğini söylüyor.
Nörolojik bakısı normal olan hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hagisidir?
A) Küme baş ağrısı B)SUNCT
C) Paroksismal hemikrania D) Trigeminal nevralji
E) Migren
İlk 3 seçenek birbirine çok benzeyen baş ağrıları. .. Farklarına dikkat
edelim
Küme Baş Ağrısı: Erkek, tek taraflı, gözde kızarma ve göz yaşarması var.
SUNCT: Short Unilateral Nevraljiform Conjuktival Tearing,
Paroksismal hemikrania: Kadın, küme benzeri, tipik olarak indometazine
cevap
Trigeminal nevralji: Şimşekvari, diş fırçalama ile tetiklenebilen, tedavide
karbamazepin
Migren: Kadın, bulantı, kusma, fotofobi, sonofobi, Sumatriptan en uygun ilaç
Doğru cevap: B

2. Geceleri uykudan uyandıran ve sabah kalkınca geçen, otonom bulguların


eşlik etmediği bilateral baş ağrısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Küme baş ağrısı B) Hemikranya kontinua
C) Paroksismal hemikrania D)SUNCT
E) Hipnik baş ağrısı
Hipnik baş ağrısının tipik özelliği gece olmasıdır. ..

Hemikranya kontinua:
0 Unilateral, otonom bulgu ve migrenöz bulguların eklendiği, şiddetlenmelerle
giden devamlı bir baş ağrısıdır.
0 Otonom bulgular diğer trigeminotonomik sefaljilere göre geride planda
olduğundan bu grupta ele alınmamıştır.
Doğru cevap: E

3. Unutkanlık, düşme atakları, küçük adımlarla yavaş yürüme, hareketlerde


yavaşlama, ellerde titreme, hayaller görme yakınmaları ile başvuran 60
yaşında kadın hastanın nörolojik bakısında; ekstrapiramidal bulgular, kognitif
kayıp, vizüel hallusinasyonlar saptandı. Bulguların gün içinde fluktuasyon
gösterdiği gözlendi.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olivopontoserebellar atrofı B) Progressif supranukleer paralizi
C) Lewy-body demans D) Kortiko-bazal ganglionik dejenerasyon
E)Shy-Drager sendromu
Parkinson-Plus sendromları TUS için çok iyi bir soru kaynağıdır. Biraz zor
olsa da belli başlı sendromları bilmek gerekir...

3
KÜÇÜK STAJLAR YAKA SORULAR!
1

Parkinson-Plus sendromu: Ekstrapiramidal bulgulara diğer sistem bulgularının


eklenmesi ile olur.
En önemli ve bilinmesi gerekenler:
a. Olivopontoserebellar atrofı
b. Kortikô-bazal ganglionik dejenerasyon
c. Lewy-body demans

PARKİNSON-PLUS SENDROMLAR!
1. Multisistem atrofi (MSA):
- Ekstrapramidal, serebellar ve otonomik bulguların eşlik etmesi
a. Olivopontoserebellar atrofi (MSA-C): serebellar ve pons
bulguları
b. Striatonigral dejenerasyon (MSA-P): Tipik olarak dopamine cevap
yok, başın öne eğilmesi var.
c. Shy-drager sendromu: Otonomik bulgular belirgin (hipotansiyon),
2. Progressif supranükleer paralizi:
- Subkortikol tip demans, erken denge bozukluğu, bulber tutulum, bakış
paralizisine bağlı diplopi ve simetrik rijidite görülebilir.
3. Kortikobazal dejenerasyon:
- Asimetrik ekstremite bulguları (tipik olarak apraksi, myoklonus) ve
ektrapiramidal bulgular
4. Lewy cisimcikli demans: ekstrapiramidal bulgualr ve vizüel
halüsinasyonlarla karakterizedir.
5. Guam'ın Parkinson-demans-amiyotrofik lateral skleroz komleksi:
Doğru cevap: C

4. Beş yaşından beri epileptik nöbetler geçiren 15 yaşındaki hastanın


epikrizinde; nöbetlerinin tonik, atonik, atipik absans ve myoklonik tarzda
olduğu belirtiliyor. Mental retardasyonu da olan hastanın son EEG'sinde
2-2,5 Hz lik diken dalga paterni ve yavaşlamış zemin aktivitesi izleniyor.
Bu olguda en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) West sendromu B) Absans nöbet
C) Myoklonik absanslı epilepsi D) Lennox-Gastaut sendromu
E) Juvenil myoklonik epilepsi
Daha önce benzer EEG soruları TUS'ta geldi...
West sendromu: Hipsaritmilerle karakterize, mental retardasyon var
Absans nöbet: EEG >2.5 Hz generalize diken dalga, mental retardasyon
yok
Lennox-Gestaut sendromu: EEG'sinde 2-2,5 Hz'lik diken dalga, mental
retardasyon var
Doğru cevap: D

5. Elli altı yaşında erkek hastanın muayenesinde tek taraflı midriyazis


vardır. Bu hastanın anjiyografi incelemesinde hangi anevrizma olması
beklenmez?
A) Superior serebellar arter B) Posterior serebral arter
C) Posterior kominikan arter D) Baziler arter tepe
E) Anterior inferior serebellar arter

4
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORUi.ARi

Midriyazis + anevrizma TUS'ta çok soruldu. Bu konuya hakim olmak


gerekir. ..

Anterior
serebral
arter

Unkal herniasyon

Doğru cevap: E

6. Kırk iki yaşında bir ev hanımı son birkaç yıldan beri giderek ilerleyen, sağ
elinde daha fazla olmak üzere her iki elinde gece uykudan uyandıran ağrı
ve uyuşma yakınması ile başvuruyor. Ellerini ovuşturup sallamakla ağrı ve
uyuşmanın kısmen azaldığını ifade ediyor.
Bu olgunun nörolojik muayenesinde pozitif bulunma olasılığı olan
işaret hangisidir?
A) Froment işareti B) Tine! işareti
C) Hoffman işareti D) Myerson işareti
E) Lhermitte işareti
Froment işareti: Ulnar sinir tuzaklanması
Hoffman işareti: Spinal kord yaralanması.
Tinel ve phalen: Median sinir tuzaklanması
Myerson işareti: Parkinson, glabellaya vurmakla bradikinezi
Doğru cevap: B

7. Elli yaşında, erkek hasta ayaklarından başlayıp, aylar içinde progresyon


göstererek artan uyuşukluk, denge bozukluğu ve unutkanlık yakınması
ile başvuruyor. Nörolojik muayenesinde alt ekstremitelerde pozisyon ve
vibrasyon bulgusunda belirgin azalma dışında patolojik bulgu saptanmıyor.
BOS incelemesi normal bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı hangisidir?
A) Transver miyelit B) Multipl skleroz
C) Guillain-Barre Sendromu D) Multifokal motor nöropati
E) Subakut kombine dejenerasyon
Vitamin B12 eksikliğinde demiyelinasyon olduğundan çok değişken
nörolojik bulgularla gelebilir...
KÜÇÜK STAJLAR VAl<.A SORl.JLARI

• Beyin, serebellum, spinal kord, optik sinir ve periferik sinirleri


etkiler.
• İlk bulgu el ve ayaklarda paresteziler şeklindedir.
• BOS genellikle normaldir
• Yürüme dengesizliği, ataksik yürüyüş
• Ekstremitelerde kuvvetsizlik
• Medulla spinalis posterior kordon etkilenir
• Derin duyuda, vibrasyon ve pozisyon duyusunda azalma sabit bulgudur
• Spastitisite, DTR değişiklikleri (artma, azalma)
• Klonus, Babinski pozitifliği
• Mental bulgular: demans, konfuzyon, depresif psikoz nadir görülür
• Optik noropati
• Otonom bulgular, impotans, sfıknter yetmezliği

Multifokal Motor Nöropati (MMN)

• Sıklıkla üst, nadiren alt ekstremite distalinde asimetrik kuwetsizlikle


başlar.
• Hasta hekime el kaslarında kuvvetsizlik, düşük el veya düşük ayak gibi
nedenlerle başvurur.
• Kas kuvvetsizliği, belirli bir veya bir kaç periferik sinirin innervasyon alanına
lokalize edilebilen bir dağılım gösterir.
• Kuwetsizliğin varlığına karşın atrofı yoktur ya da ilerlemiş olgularda
görülür.
• Duyu kusuru yoktur.
• Tendon refleksleri korunmuştur, fakat zayıf ve atrofik ekstremitelerde
azalmış bulunabilir.
• Hastalık aylar ve yıllar içinde yavaş bir progresyonla aynı ekstremitedeki
diğer sinirlere ya da diğer ekstremitelere doğru yayılır.
• Yavaş ve sinsi progresyonu yüzünden başlangıcından tanıya kadar geçen
süre genellikle uzundur.
Doğru cevap: E

8. Bir trafik kazası ve minör kafa travması sonrasında izole unilateral


nervus hipoglossus felci ile başvuran bir hastada kraniyal görüntüleme
incelemelerinde aşağıdaki lezyonlardan hangisinin öncelikle
araştırılması gerekir?
A) Diffüz aksona! hasar B) Petroz kemik fraktürü
C) Karotikokavernöz fistül D) internal karotis arteri disseksiyonu
E) Medulla oblongata içinde hemorajik lezyon
Soruda geçen "İZOLE" kelimesine dikkat etmek gerekir.
Benzer bir bilgi: boyun travması sonrası horner sendromu gelişen hastada
karotis arter dieksiyonu düşünülmeli. İnternal karotis arterin etrafındaki sempatik
liflerden dolayı.
Diffüz aksona! hasar: Kafa travmalarında görülen tablo. Değişik derecelerde
nörolojik bulgular eşlik eder.
Petroz kemik fraktürü: Petröz kemikle hipoglossu sinirinin anatomik ilişkisi
yoktur.
Karotikokavernöz fistül: Kavernöz sinüsle hipoglossus siniri anatomik ilişkisi
yok

6
KÜÇÜK S'FA.ltAR \/AKA SORUtARI

İnternal karotis arteri disseksiyonu: İnternal karotis arter ile hipoglossus


boyunda komşuluk yaparlar.
Medulla oblongata içinde hemorajik lezyon: Sadece hipoglossus değil, diğer
bulber sinirlerinde etkilenmesi beklenir.
Doğru cevap: D

9. Yetmiş üç yaşındaki bir kadın hasta, kardiyak arrest sonrası yarım saat
süreyle hipotansif kalıyor. Dört gün süren bilinç bozukluğunun ardından
yapılan nörolojik değerlendirmede, hastanın spontan olarak sadece sesler
çıkarabildiği, anlamasının basit emirlere bile bozuk olduğu, buna karşılık
kendisine söylenenleri kusursuz olarak tekrar edebildiği gözleniyor.
Bu hastadaki lisan bozukluğu aşağıdakilerden hangisiyle
uyumludur?
A) Global afazi B) Kondüksiyon afazisi
C) Transkortikal mikst afazi D) Transkortikal motor afazi
E) Transkortikal sensoriyel afazi

Tablodaki bütün afazi/er daha önce TUS'ta soruldu. Soruda en önemli bilgi
TEKRARLAMANIN KORUNMUŞ olmasıdır. ..

Broca Akıcı değl Korunmuş Bozulmuş

Wernicke Akıcı, ama anlamsız Bozulmuş Yok

İletim Akıcı Korunmuş Yok

Transkortikal
Akıcı değil iyi Korunmuş
motor
Transkortikal Bozulmuş
Akıcı Korunmuş
sensoryal (Wernicke gibi)

Anomik İzole kelime bulma


Normal Normal
(Amnestik) güçlüğü

Global Akıcı değil Bozulmuş Yok

Doğru cevap: C

10. Sağ gözde ani gelişen görme kaybıyla başvuran 55 yaşında kadın hastanın
fundus muayenesinde; sağ gözde optik disk ödemi ve görme alanında ise
aynı gözde altitüdinal alan defekti saptanıyor.
Bu olguda en olası tanı hangisidir?
A) Retrobulber nevrit
B) Retina! ven tıkanması
C) Retinal arter tıkanması
D) Anterior iskemik optik nöropati
E) Toksik-metabolik optik nöropati
En çok dikkat edilmesi gereken "altitüdinal alan defekti" bilgisidir.

��
"'
"'

:J

h>:v ,.,,,.,�:-:: ..:;:;;;;0


KÜÇÜK STAJLAR VAK.A SORULAR!

Anterior iskemik optik nöropati


1. Arteritik anterior iskemik nöropati:
• Temporal arterit ve SLE de görülür
• Tedavide steroid kullanılır
• Altitudinal görme kaybı olur
2. Non-arteritik anterior iskemik nöropati:
• Hipertansiyon ve diabette sık
• Steroid faydasız

Altitüdinal görme kaybı

Doğru cevap: D

11. Elli yedi yaşında bayan hasta, sabah erken saatlerdeki iş toplantısında
ani baş dönmesi, bulantı ve kusmaların olması nedeniyle acil servise
getirilmiştir. Muayenede, dizartri, disfaji, yüzünün sol, vücudunun sağ
tarafında ağrı duyusu kaybı, sol kol ve bacakta ataksi saptanan bu
hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sağ parietal infarkt
B) Sol serebellar infarkt
C) Sol mezensefalik infarkt
D) Sol lateral medullar infarkt
E) Sağ temporoparietal infarkt
Wal/anberg sendromu, bir çok kliniği içerdiğinden TUS'ta sık sorulur.

İpsllateral yüz yarımı


ile konlralaleıal
vücut yarımında
ağrı ısı duyusu kaybı

Wallenberg sendromu

8
KÜÇÜK STAJI..AR VAKA SORUL.ARI

Wallanberg sendromu (Lateral medullar sendrom)

• Leteral medullar sendrom olarak bilinir


• Etkilenen anatomiye bağlı bulgular
1. Vestibuler nükleus: Vertigo, nistagmus, kusma
2. Spinotalamik traktus: Karşı tarafta ağrı ısı duyusu kaybı
3. Desendan sempatik traktus: İpsilateral horner sendromu
4. Dokuz ve onuncu kranyal sinir lifleri (ses kısıklığı, azalmış öğürme
refleksi)
5. Olivoserebellar ve spinoserebellar yollar: İpsilateral ataksi
6. Beşinci sinir çekirdeği ve lifleri
7. Nükleus solitarius: Tat duyusunda azalma
Doğnı cevap: D

12. Bir önceki (11 numaralı) sorudaki hastada beyin sapında hangi yapı
etkilenmez?
A) Nukleus ambigius
B) Kortikospinal yol
C) Lateral spinotalamik yol
D) İnferior serebellar pedinkül
E) 5. kraniyal sinirin desendan nükleusu

Doğnı cevap: B

13. Bir önceki (11 numaralı) sorudaki hastada beyin sapında hangi yapı
etkilenmez?
A) Nukleus ambigius
B) Nervus hypoglossus
C) Lateral spinotalamik yol
D) İnferior serebellar pedinkül
E) 5. kraniyal sinirin desendan nükleusu

Doğnı cevap: B

14. Bir haftadır sağ gözünde şiddetli ağrı ile birlikte göz kapağında düşme,
çift görme yakınması ile başvuran 23 yaşında erkek hastanın nörolojik
muayenesinde; sağ gözde pitoz ve dışa bakış kısıtlılığı, diplopisi mevcuttu.
Kraniyal MR'da sinüs kavernosusda orbitaya yayılım gösteren lezyon
mevcuttu. Yapılan sistemik incelemeler, BOS incelemeleri, enfeksiyona ait
incelemeler, serolojik incelemeler normal bulundu.
Bu olguda en olası tanı nedir?
A) Sinüs trombozu
B) Temporal arterit
C) Gradenigo sendromu
D) Tolosa-Hunt sendromu
E) Wegener granülomatozu
Bu soruda en çok ayırıcı tanıda kavernöz sinüs trombüsüne dikkat etmek
gerekir.

9
KÜÇÜK STA:ILAR YAKA SORLILARI •
1

TOLOSA-HUNT SENDROMU
• Kavernöz sinüsün idiopatik inflamasyonu olup ağrılı oftalmopleji ile
gider
• Kavernöz sinüsteki ve sinüse k om ş u tüm k ra nia l sinirler
etkilenebilir
• Kavernöz sinüs trombozunda etkilenen sinüste kontrast madde tutulumu
beklenmez çünkü o sinüse kan akımı durmuştur ayrıca hastada ateş
tariflenmiyor.
• İnternükleer oftalmopleji, medial longitüdinal fasikül tutulumuna bağlı
horizontal bakış koordinasyonun bozulduğu (3 ve 6. Kranial sinirler) bir
kliniktir daha çok multipl sklerozda gözlenir.
• MS ve myastenia graveste kavernöz sinüs tutulumu beklenmez.
Doğru cevap: D

15. Boyunda palpe edilen ağrısız kitlesi olan orta yaşlı bir erkek hastanın nörolojik
muayenesinde ipsilateral Horner Sendromu, 9 ve 1 O. kranyal sinir felci, uzun
süredir uyku apnesi atakları vardır. Boyundaki muayenesinde kitlenin vertikal
planda hareketsiz, horizontal planda hareketli olduğu tespit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Lenfoma
B) Anevrizma
C) Tükürük bezi tümörü
D) Karotid cisim tümörü
E) Glomus jugulare tümörü

Bir nöroloji sorusu olmasına rağmen Kulak-Burun-Boğaz'da benzer bir


soru beklenebilir...

Hastadaki Horner sendromunun sebebi karotisin etrafındaki sempatik blokaj, 9-


1 O kranyal sinirlerin etkilenmesi boyundaki kitleden komşuluk yolunda etkilenme
ile olur. Kitle karotis bifurkasyonuna sıkıca yapışık olduğunan vertikal yönde
hareket etmez.

ORTA KULAK TÜMÖRLERİ


• Orta kulağın en sık malign tümörü skuamoz hücreli karsinomdur.
• Orta kulağın en sık benign tümörü glomus jugularedir.

GLOMUS TÜMÖRLERİ
• Embriyolojik dönemde paraganglia hücreleri sempatik gangliyonların
içine göç ederler.
• Paragangliomalar ekstra-adrenal paraganlia hücrelerinden kaynaklanan
nörendokrin tümörlerdir.
• Bazen fonksiyonel olup noradrenalin ve dopamin salgılayabilirler.

CAROTİD BODY TÜMÖRLERİ (GLOMUS KAROTİCUM):


• Common carotid arterin bifurkasyonundan kaynaklanır.
• Karotis interna ve eksternayı birbirinden ayırır.
• Lateral yönde hareketli iken aşağıya yukarı (cranio-caudal) yönde
hareket etmezler.

10
KW§iWK STAJLAR \/AKA SC>RUIEARI
1

J
f!İ"', ------------------------------------------

'l
1
'j
�l
:-ı

Glomus karoticum, anjiyografi görüntüsü.


mümörün kanlanmasına clikkat ediniz.

Doğru cevap: D

16. Genç yaşta başlayan foka! ve vokal tiklerle seyreden ekolali ve


koprolalinin eşlik ettiği istemsiz hareketle seyreden hastalığın adı
nedir?
A) Wilson hastalığı
B) Sydenham karesi
C) Huntington koresi
D) Juvenil parkinsonizm
E) Gilles de la mourette sendromu
Eski bir TUS sorusunun benzeri sorulmuş...

Gillet de la mourette sendromu:


• Vokal ve motor tiklerle karakterizedir.
• Bu hastaların yarısında obsessif kompulsif bozukluklar görülür.
• Diğer yarısında hiperaktiflik ve dikkat bozukluğu sendromu görülür.
• medavide klonidin, guanfasin ve haloperidol kullanılır.
Doğru cevap: E

17. otuz iki yaşında erkek hastanın 3 haftadır olan sürekli baş ağrısı yakınması,
son hafta içinde birkaç kere kusma ve 2 gündür çift görme yakınmaları
vardır. Y ılda birkaç kez oral aft öyküsü olan hastanın nörolojik muayenesinde
bilateral papil ödemi, bilateral dışa bakışı kısıtlılığı saptanmıştır.
Bu hastada en olası tanı nedir?
A) Multipl skleroz
B) Yer kaplayan lezyon
C) Subaraknoid kanama
D) Serebral iskemik inme
E) Serebral venöz tromboz

Sorudaki anahtar "TEKRARLAYAN ORAL AFT" bilgisinde...

Yer kaplayan lezyon ile oral aftların bir ilişkisi yoktur. Behçet hastalığındaki
tromboflebitleri bilerek bu soruyu yapabiliriz.

n
, KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

SEREBRALVENÖZTROMBOZ
• Post-partum dönem ve oral kontraseptif kullanımı ile ilişkili
• Kadınlarda sık
• En sık tutulan sinüs superior sagital sinüsdür.
• Sistemik hastalıklar
o Hematolojik hastalıklar
o Kansere bağlı gelişen paraneoplastik durumlar
o Behçet hastalığı
o Sistemik lupus eritematozus
• Pratik olarak akılda tutulması gereken,
o Kafa içi basınç artışı semptom ve bulgularının
o Serebral venlerin de hastalık sürecine katıldığı durumlarda foka! nörolojik
olayların (epileptik nöbet, nörolojik defısit) eklendiğidir.

Tanı:
• Serebral ven trombozundan şüphelenildiğinde BT acil koşullarda
başvurulan ilk tanı yöntemidir.
• Bu amaçla noninvazif ve dural sinusları daha yüksek duyarlılıkla
gösterebilen kranyal manyetik rezonans görüntülemeye (MRG) ve
manyetik rezonans venografiye başvurulur.
• Günümüzde SVT'nin "altın standart" tanı yöntemi anjiyografi değildir.
Doğru cevap: E

18. En sık tromboze olan sinüs aşağıdakilerden hangisidir?


A) Sinüs rektus B) Transvers sinüs
C) Kavernöz sinüs D) Superior sagittal sinüs
E) Sigmoid sinüs

Doğru cevap: D

19. Kırk yedi yaşındaki hastanın sekiz yıldır geceleri yatağa uzandığında baldır
kaslarında karıncalanma, keçelenme hisleri oluyormuş. Hasta ayağa kalkıp
dolaşınca rahatlıyormuş. Uzun süreli otobüs yolculuklarında da ayaklarını
ileri uzatıp sık sık hareket ettirmek istiyormuş.
Bu hastanın yakınmaları ile uyumlu olabilecek laboratuvar bulgusu
aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?
A) Hipotiroidi B) Hipokalsemi
C) Hiponatremi D) Kolesterol yüksekliği
E) Düşük ferritin düzeyi
Huzursuz bacak sendromu toplumda sık görülen bir hastalık...

Huzursuz bacak sendromu:

• Yattıktan kısa bir süre sonra alt ekstremitelerde uyuşma, yanma, batma,
iğnelenme gibi garip hisler oluşmasıdır.
• Hasta kalkıp yürüyünce geçici olarak düzelen şikayetler
• Demir eksikliği ve düşük ferritin düzeyi ile ilişkili
• Üremik nöropati ve folat eksikliği
• Tedavide L-dopa, benzodiazepinler, kodein
Doğru cevap: E

12
�-....................................._.. _.....___ ________
....,...,................,............. ...... ___......______ __ ____
KÜÇÜK STAJI..AR VAKA SORUI..ARI
.....,..,.. ....., ....,._....,.

w!i
i�
20. Otuz iki yaşında kadın hasta 2 yıl önce 1 hafta sürüp düzelen sağ gözde
görme azlığı atağı ve yeni gelişmiş denge bozukluğu ile başvurmuştur.
"qj
Kraniyal MR'da kontrast tutan demiyelinizan plaklar saptanmıştır.
Bu hastada iyi prognoz ile uyumlu olabilecek faktör hangisidir?
A) Serebellar bulgular B) Sfinkter kusuru
C) Hastanın yaşının >30 olması D) İlk atağın optik nevrit şeklinde olması
E) Motor bulgular
Mu/tipi sklerozda sınavda sorulmamış en önemli konu...

İyi prognoz Kötü prognoz


Relapsing remitting form (ataklarla gitmesi) Progressif
Erken başlangıç- genç yaş Geç başlangıç
Optik nörit semptomları Sereballar
Kadın Motor bulgular
Duyusal bulgular varlığı Sfinkter kusuru
Kranial nöropati varlığı Piramidal
Erkek

Doğru cevap: D

21. Multipl sklerozda kötü prognozun işareti aşağıdakilerden hangisidir?


A) Hastanın kadın olması
B) ilk belirtinin duyusal olması
C) İlk belirtinin optik nöropati olması
D) İlk belirtinin serebellar bulgular olması
E) İlk belirtinin tek MSS bölgesini etkilemiş olması

Doğru cevap: D

22. Multipl skleroz için erken evrede iyi prognoz anlamı taşıyan klinik özellik
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Motor bulgular B) Sensoryal bulgular
C) Serebellar bulgular D) Primer progresyon
E) İlk bir yılda 2 atak

Doğru cevap: B

23. Subaraknoid kanama nedeniyle 24 saatten beri bilinci tamamen


kapalı, ağrılı uyarana yanıtı ve spontan solunumu olmayan, beyin sapı
reflekslerinin hiçbiri alınamayan hastanın durumunu en iyi ifade eden
terim aşağıdakilerden hangisidir?
A) Derin koma B) Beyin ölümü
C) Vejetatif durum D) Akinetik mutizm
E) Locked-in sendromu
Beyin ölümünü tanımlayan çok güzel bir vaka...

Beyin Ölümü Tanısında Kullanılan Testler

1- Glasgow Koma Skalası (GKS) skoru 3 olmalıdır.


2- Ağrılı uyarana karşı ekstremite veya yüz kaslarında motor yanıt olmamalıdır.
3- lşığa direkt ve indirekt yanıtın olmadığı fikse ve dilate pupillerin varlığı.
Pupillerin genişliği 4-9 mm arasında değişmektedir.

13
4- Okülosefalik refleks olmamalıdır.
5- Okülovestibüler refleks olmamalıdır
6- Kornea refleksi olmamalıdır.
7- Öğürme refleksi olmamalıdır.
8- Öksürük refleksi olmamalıdır.
9- Apne testi sonucu pozitif olmalıdır.
*** En önemli kriter spontan solunumun olmamasıdır.
Doğru cevap: B

24. Bir önceki (23 numaralı) sorudaki hastada aşağıdakilerden hangisi


görülmez?
A) Deserebre postür B) Pozitif apne testi
C) Beyin arteryel dolaşımının olmaması D) Kalorik teste cevap alınmaması
E) Kornea refleksinin olmaması
Desebre postüre glaskow koma skorlamasında 2 puan verilir. Toplamda
hastanın Glasgow skoru 4 olacağı için beyin ölümü tanısı konamaz.
Doğru cevap: A

25. Gün içi aşırı uykululuk, uyku paralizisi, katapleksi, hipnogogic


halüsinasyon olan hastada düşünülmesi gereken hastalık nedir?
A) Narkolepsi B) Parasomni
C) Somnanbolizm D) REM davranış bozukluğu
E) Gecikmiş uyku fazı sendromu
Tipik bir narkolepsi sorusu..

Narkolepsi:

1. Gündüz karşı konulmaz uyku atakları


2. Katapleksi
3. Uyku paralizisi
4. Hipnogojik halüsinasyonlarla karakterize
Doğru cevap: A

26. Bir hastada aynı tarafta koku almada azalma, optik atrofi ve karşı tarafta
papilödem şikayeti ile geliyor.
Bu klinik sendromu oluşturan lezyon hangisidir?
A) Optik gliom B) Glioblastom
C) Medulloblastom D) Enestezioblastom
E) Frontal lop menenjiyomu
Bu sendrom TUS'ta bilgi olarak sorulmuştu. Bu soruda tipik vaka olarak
sorulmuş...

Foster-Kennedy sendromu:

• Olfaktor oluk menegiomları ofaktor bulbus ve trakta etki edebilir


• Posteriora doğru gidip optik siniri içine alıp optik atrofiye yol açabilir.
• Bu duruma eğer karşı gözde papil ödem eşlik ederse Foster Kennedy
sendromu denir.
• Optik atrofi + karşı taraf papil ödem
Doğru cevap: E

14
-
KÜIÜK STAJLAR VAKA SQRULARI

'ı,;-................................................__,...................................,.._...,...............__,.......__________________......,_

27. Aşağıdakilerden hangisi, Conus medullaris sendromunda bulunmasına


karşın Cauda Equina sendromunda bulunmaz?
A) Süvari yarası şeklinde his kusuru
B) Sfınkter kusuru
C) Babinski belirtisi
D) Alt ekstremitede flask tipte motor kayıp
E) Bulbokavernöz refleks kaybı
Bu iki sendrom birbirleriyle karıştığından iyi bilmek gerekir...

Cord

Conus ..
medularis ,. ..

Cauda
equina

Conus medullaris Cauda equina


T11-T12 ve T12-L1 L 1-L2 ve alt seviyeler
Mesane, bağırsak paralizi Mesane, barsak paralizi
Ekstremite flask paralizi Ekstremite flask paralizi
Kas atrofisi Kas atrofisi
Spastisite
Babinski pozitif
Duyusal bulgular değişken Duyusal kayıp değişken,
Perianal anestezi

Doğru cevap: C

28. Altmış yaşında bir kadın hastada ekstraaksiyel, komşu kemikte hiperosteoz
oluşturan, kontrast madde ile yoğun ve homojen boyanan, içinde amorf
kalsifıkasyon görülen kitle saptanmıştır.
Bu hastadaki tümör en büyük olasılıkla aşağıdakilerden hangisidir?
A) Menenjiyom B) Hipofızer makroadenom
C) Epidermoid D) Oligodendrogliom
E) Nörinom
Anahtar bilgi "KOMŞU KEMİKTE HİPEROSTEOZ" olması

MENENJİYOM
0 Araknoid granülasyondan çıkan ve yavaş büyüyen benign yapıda
tümörlerdir.
0 Venöz sinüslerin etrafından çıkarlar ve en sık parasagittal yerleşirler.
0 Bazen multipl olabilirler (tip 2 nörofibromatozis).
0 Hemen üstündeki kemikteki hiperostoz yapar ve kemiğin tarafında şişlik
olur.

15
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

0 Histolojik olarak girdap benzeri yapılar ve psammom cisimcikleri bulunur.


0 Menenjiyom progesteron reseptörü içerebilir.
0 Özellikle hamilelik ve hormon tedavisi hızlı büyümeye neden olabilir
Meningioma

Menenjiyom

Doğru cevap: A

29. Myastenia gravis t anısını destekleyen elektrofizyolojik bulgu


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Motor sinir iletim hızları yavaşlamıştır
B) Birleşik kas aksiyon potansiyelleri kaydedilemez
C) EMG'de yaygın denervasyon bulguları vardır
D) Ardısıra sinir uyarımında progresif amplitüd düşmesi olur
E) Motor sinirlerin proksimal segmentlerinde iletim bloğu kaydedilir
Myastenia gravis'in tanısında EMG en önemli yöntemlerdir. ..
Myastenia gravis'in tanısında
0 Edrofonyum testi ile belirgin düzelme
0 Ach resptör antikoru generalize myastenide % 90 tanı koydurur
0 Repetatif sinir stimulasyonlarında kas aksiyon potansiyellerinde
azalma :% 90 tanı koydurucu
0 Tek lifEMG
0 Timoma varlığı
Doğru cevap: D

30. Aşağıdakilerden hangisi Myastenia Gravis'te ilk tutulan kas grubudur?


A) Levator palpebra superior kasları B) Parmak fleksörleri
C) Omuz abduktor kasları D) Ekstremite distal kasları
E) Ekstremite proksimal kasları
Myastenia gravis'in ilk şikayeti soruluyor aslında...
Myastenia graves nöromuskuler bileşkedeki kas-spesifik trozin kinaz veya
nikotinik asetil kolin reseptörlerine karşı gelişen antikorla karakterizedir.
Timus vakaların neredeyse tamamen anormaldir. Timus hiperplazisi vardır.
Yakaların % 15'inde timoma tespit edilir.
En sık başlangıç bulgusu gün içinde ilerleyen saatlerde başlayan ptozisdir.
Sonra ekstraokuler kaslar etkilendiğin diplopi başlar. Dolayısıyla ilk etkilenen
kas m.levator palpebra superiordur. İlerleyen saatlerde diğer kaslarda etkilenir.
Doğru cevap: A

16
KÜÇÜK STAJI.AR VAKA SORUi.ARi

31. Myastenia gravis'te tedavi sonrası� düzelen kaslar hangileridir?


A) Orbikülaris oküli B) Parmak fleksörleri
C) Omuz abduktor kasları D) Ekstremite distal kasları
E) Ekstremite proksimal kasları

Doğru cevap: A

32. Otuz yedi yaşındaki erkek hasta koreiform hareketler, kognitif bozukluk ve
kişilik değişiklikleri şikayetleriyle geliyor. Genetik incelemede GAG tekrarında
artış saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alzheimer hastalığı B) Parkinson sendromu
C) Huntington koresi D) Tardiv diskinezi
E) Pick hastalığı
Trinükleotid tekrarları ve kore olması soruyu kolaylaştırıyor

Huntington koresi
0 40-50 yaşlarda başlar.
0 Otozomal dominant, trinükleotid tekrarlar (GAG) vardır.
0 Başlangıç bulgusu koredir.
0 Kore ve psikiyatrik semptomlardan sonra demans gelişir.
0 Geç dönemde afazi, apraksi, agnozi, global kognitif disfonksiyon görülür.
Doğru cevap: C

33. Genç erkek hasta araç içi trafik kazası sonrasında kafa travması geçiriyor.
Yumuşak doku penceresindeki aksiyal kontrastsız kranyum BT görüntüsü
aşağıda verilmiştir.

Bu hastadaki en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?


A) Menenjiyom B) Epidural hematom
C) Subdural hematom D) Serebral kontüzyon
E) Subaraknoid kanama
Epidura/ ve subdural hematomların BT görüntülerini iyi bilmeliyiz...

EPİDURAL HEMATOM
0 Kranyum ile dura arasında kan birikmesidir.
0 Yakaların %90'ında kırık vardır.
0 Genellikle orta meningeal arter, kırık kemik kenarlarından (diploe
mesafesinden) kanama olur.
0 Genellikle temporal kemik kırıklarında görülürler.
0 Epidural herrıatom, en acil intraserebral kanama çeşididir.

17
Travmadan sonra şuurun açık olduğu kısa bir dönemden sonra şuur kaybı
gelişir.(Lusid interval )
0 Epilepsi, kafa içi basınç artma sendromu bulguları (kusma, bradikardi, baş
ağrısı) görülebilir.
0 Hızlı şekilde drene edilmez ise intraserebral herniasyon gelişir.
0 Burr-Hole açılır, hematom boşaltılır ve kanayan damar bağlanır.

SUBDURAL HEMATOM
0 Dura ile araknoid arasındaki köprü venlerin yırtılması sonucu oluşan
kanamadır.
0 Ayrıca, serebral kontüzyon ve intraserebral hematom sonunda da
gelişebilir.
0 Alkoliklerde, ilaç alışkanlığı olanlarda, nadiren hipertansiyonlu kişilerde de
görülebilir.
0 Genellikle venöz kanama olur.
0 En çok temporal, parietal ve frontal bölgede görülür.
0 Kafa travmalarından sonra en sık olarak ortaya çıkan kitle etkisi yapan
lezyonlardır.
0 Eğer şuur açıksa çok şiddetli baş ağrısı vardır.
0 Fokal nörolojik defisitler olabilir.
0 Kusma, epilepsi, çocuklarda subfebril ateş, huzursuzluk ve meninks
irritasyon bulguları olabilir.
0 Tedavisi cerrahi yaklaşımdır.

Doğru cevap: B

34. Yetmiş iki yaşında bayan hasta, başın sol tarafında belirgin künt ağrıdan
şikayetçi olarak polikliniğe başvuruyor. Son birkaç aydır kilo kaybı da
var. Yapılan laboratuvar incelemelerinde hafif anemi, yüksek eritrosit
sedimantasyon hızı dışında özellik yok. Malignansi için yapılan ileri
incelemeleri negatif.
Bu olgu için en olası tanı nedir?
A) Trigeminal nevralji
B) Atipik yüz ağrısı
C) Temporal arterit
D) Post herpetik nevralji
E) Küme baş ağrısı
Yaş lı hasta baş ağrısı, sedim yüksekliği bize temporal arteriti
düşündürmelidir.

18
DEV HÜCRELi ARTERİT (TEMPORAL ARTERİT)
• Genellikle 50 yaş üzerinde ve kadınlarda iki kez daha sıktır.
• Eksternal karotid arter sistemi, özellikle temporal arter tutulur
• Sıklıkla polimiyaljia romatika ile birliktedir.
• Temporal bölgede ağrı.
• Çene hareketleri ile ağrı ortaya çıkar. --- çene klaudikasyosu---
• Tedavisiz % 50 hastada oftalmik arter tutulumuna bağlı geçiçi körlükler
oluşabilir.
• Tanı etkilenmiş arterden biyopsi alınarak konulur.
• Tipik olarak etkilenen arter kalın, non-pulsatil, dilate ve hassastır.
• ESR artmıştır (100 mm/h).
• Başlangıç tedavisi steroiddir. Tedavi başlangıcı ile ESR normale gelir, baş
ağrısı azalır.
• Ancak körlük genellikle kalıcıdır ve düzelmez.
• 70 Yaş üzerinde en önemli optik nevrit nedeni temporal arterittir.

Doğru cevap: C

35. Otuz yedi yaşında bayan hastada demans tablosuna, serebellar ve


vizüel bulgular yanında jeneralize myoklonik kasılmalar da eşlik
ettiğinde, öncelikle düşünülmesi gereken hastalık hangisidir?
A) Alzheimer hastalığı B) Creutzfeldt-Jakob hastalığı
C) Parkinson hastalığı D) Huntington hastalığı
E) Pick hastalığı

Eski bir TUS sorusunun benzeri...


Alzheimer : En sık demans nedeni + yakın bellekte azalma
Creutzfeldt - Jakob : Demans + miyoklonik nöbetler
Parkinson : Demans + ekstrapiramidal bulgular
Huntington : Demans + Kore
Pick Hastalığı : Erken yaş demans + kişilik değişiklikleri
Doğru cevap: B

36. Otuz iki yaşında kadın avukat, ayda 2-3 kere olan, gözde parlak ışık görmeyi
takiben iki taraflı, zonklayıcı ve şiddetli baş ağrısı tarifliyor. Eşlik eden
bulantı, kusma ve fotofobi var. Ağrı sırasında duruşmadan çıkmak zorunda
kalıyor.
Bu hastada uygulanması gereken en etkin tedavi aşağıdakilerden,
hangisidir?
A) Aspirin B) Naproksen
C) İbuprofen D) Sumatriptan
E) Diklofenak
Önce tanıyı koymamız sonrada tedaviyi planlamamız gereken bir soru...

Genç bayan hasta, vizüel aura, bulantı - kusma, fotofobi ve günlük hayatından
alıkoyma migren için tipik. En sık gözüken aura scintilasyon skotomudur ancak
aurasız migrenin daha sık görüldüğü unutulmamalıdır. Migrende intravenöz,
subkutan, nazal uygulamaların oral uygulamaya üstünlükleri vardır. Özellikle
acil durumlarda subkütan tedavi gerekir.

19


1
i2
�·������.
½7>J> ,s_,.'/:C::" j.J� ;--:-�>;.·:ı ---·c;-0 SbY?Z,:C>E:✓ �-��föf:;:<----7r .v:sgey�<�tiN dftr@""'#Jr- F- >_,·>--;:;� ,--f-- 1��<1br:r;:r:77:jy·--,.,-_--·j·,,,
► ✓/y/,. 2
KÜÇÜK STAJLAR VAl<.A SORULAR!

Auralı migren (klasik migren)


• Geçiçi nörolojik semptomlar olan auralar ile karakterizedir.
• En sık aura tipi visual semptomlardır. En sık scintilaston skotomu
görülür.
• Prodromal semptomları (anksiete, alınganlık ve sinirlilik) 3 saat veya 3 gün
öndenbaşlar.
• Migren atak birçok hastada 2 saatten fazla 24 saatten az sürer.
Remisyon genelllikle hamileliğin 2. ve 3. trimesterinde ve postmenopozal
dönemdedir.
• Hemikranyal baş ağrısı olsa da, ağrı bilateral , frontal vb. olabilir
• Baş ağrısı sırasında bulantı, kusma, fotofobi, fonobi, irritabilite, osmofobi
baskın semptomlardır.
• Nadiren hemiparezi, konuşma bozukluğu, vertigo, ataksi eşlik edebilir.

Aurasız migren(genel migren)


• En sık görülen migren tipidir(% 70)
• Aurasız migren genellikle periorbital, bilateral ve zonklayıcı
karakterdedir.
• Prodrom semptomları ve aura yoktur.
• Kusma baş ağrısını sonlandırabilir.

Doğru cevap: D

37. Elli dört yaşında erkek hastada travmatik subfalksian herniasyon


saptanıyor.
Bu hastada aşağıdaki durumlardan hangisinin gerçekleşmesi en
olasıdır?
A) Beyin sapı basısı
B) Duret hemorajileri
C) Obstrüktif hidrosefali
D) Baziler arter enfarktı
E) Anterior serebral arter enfarktı
Hangi beyin herniasyonunda hangi kliniğin olduğunu sorgulayan soru
formatı...
Beyin sapı basısı: Tonsiller herniasyon
Duret hemorajileri: Daha çok unkal herniasyon
Posterior serebral arter basısı: Unkal herniasyon
Anterior serebral arter: Subfalksian herniasyon

SUBFALKSİAN HERNİASYON
• Parietal loptaki lezyonlar, falx serebri altından beyni karşı tarafa iter.
• Singulat gyrus karşıya geçer
• Anterior serebral arter bası altında kalır.
• Sonuçta, alt ekstremitede daha belirgin kontralateral hemiparazi­
hemipleji meydana gelir.
Doğru cevap: E

20
KÜÇÜK STA.JI.AR VAKA SORUi.ARi

38. Altmış yedi yaşında erkek hasta son zamanlarda gelişen baş ağrısı,
unutkanlık, kişilik değişikliği ve etrafa saldırgan davranışları nedeniyle
hastaneye getiriliyor. Hikayesinden 25 gün önce merdivenden düştüğü ve
başını çarptığı öğreniliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alzheimer Hastalığı
B) Epidural hematom
C) Kronik subdural hematom
D) Subaraknoid kanama
E) Pick demansı
Travma hikayesi olmazsa demans düşünülebilirdi...
Kronik subdural hematom: Genellikle infant dönemde ve yaşlılarda, alkoliklerde
görülür. Genellikle küçük bir travmadan haftalar, hatta aylar sonra görülebilir.
Hematomu çevrelemek üzere durameterden bir membran gelişir. Bu yapıya
neomembran (yeni membran) denilir. Bu hastalarda unutkanlık, demans, kişilik
değişiklikleri, bilinç düzeyinde dalgalanma, KİBAS bulgu ve belirtileri, kitle etkisi
artınca hemiparezi, bazende hemipleji olur.
Subaraknoid kanama: Serebral anevrizmalar% 75 en sık nedendir. A-V
malformasyonlar, kanama diatezi, tümörler de SAK'a neden olabilir. Çocuklarda
en sık neden Arterio-Venöz malformasyonlardır. Ani başlayan şiddetli baş ağrısı
oluşturur. Geçiçi bilinç kaybı ve epileptik nöbet baş ağrısını izleyebilir. 3-12
saat içinde meningeal irritasyon bulguları (ense sertliği, kerning, brudzinski
işaretleri) gelişir.
Epidural hematom: Kranyum ile dura arasında kan birikmesidir. Yakaların
%90'ında lineer kırık vardır. Genellikle orta meningeal arterden kanama olur.
Kliniğinde travmadan sonra şuurun açık olduğu kısa bir dönemden sonra ilerleyici
şuur kaybı gelişir.(Lusid interval). Epilepsi, kafa içi basınç artma sendromu
bulguları (kusma, bradikardi, baş ağrısı ... ) görülebilir.
Doğru cevap: C

39. Yirmi sekiz yaşında bayan hasta gün içerisinde artan çift görme ve göz
kapağında düşüklük şikayeti ile başvuruyor. Şikayetlerin dinlenince geçtiği
ama sonrasında tekrarladığı öğreniliyor.
Bu hastada tanıyı kesinleştirmek için aşağıdaki tanı yöntemlerinden
hangisi kullanılmaz?
A) Kas biyopsisi
B) Elektromiyografi
C) Asetilkolin reseptör antikorları
D) Edrofonyum
E) Sinir-Aksiyon potansiyelleri
Myastenia gravis bir kas hastalığı değildir. Otoimmun bir hastalıktır. ..
Tanıda antikolinesteraz ilaçlardan yararlanılır. Edrofonyum klorid (Tensilon)
enjekte edilir. Gözle görülür iyileşme (pitozda düzelme) varsa test pozitiftir.
Bunun dışında repetatif sinir stimulasyonları, asetilkolin antikorları, EMG tanıda
kullanılır.
Doğru cevap: A

21

?eı�!'✓?Sz;:;;;;:::::r::cc:ç----;;7-:--_ )--5:-·--:<",,---_ --;;�-


- .;-::,:-:;,,&--"'�-ı ,_. 'x·.S0?::Y:5b:>>·-·•"'-:k�-.r;-;;:;fi_T - -4-Z,...,4:��.Ji(,{;,,:;i�-d .S:0if/4T,�?,,i?mf-- [- ,-�.'."//-".> V.t-<::" + <:.><'>no.->> J&)<c/:;<?: �7 ;;/ _,,;.c:J<:<:::...- . -L "·> ·;J;;;Jı
40. Kırk üç yaşındaki tip 2 diyabetik erkek hasta şuuru kapalı koma tablosunda
acile getiriliyor. Travma öyküsü saptanamayan hastanın kraniyal
görüntülemesinde yer kaplayan kitleye rastanılmıyor ve beyin sapında
hasar tespit edilemiyor. Hastaya vestibulokalorik test planlanıyor.
Bu hastanın sağ dış kulak yoluna soğuk su lavajı yapıldığında gözlerde
saptanacak hareket aşağıdakilerden hangisi ile uyumludur?
A) Aynı tarafa deviasyon B) Karşı tarafa deviasyon
C) Aynı tarafa nistagmus D) Karşı tarafa nistagmus
E) Gözlerde hareketsizlik

Hastada, muhtemelen tip il diyabete bağlı diyabetik ketoasidoz gibi


metabolik bir koma mevcuttur. Hastada beyin sapının sağlam olduğu
özellikle vurgulanmış ...
Okülosefalik refleksle alınan cevaplar şüpheli olduğunda veya boyunun hareket
ettirilmesi sakıncalı olduğunda (kafa travması, servikal, spinal travma) kalorik
testte (okulovestibuler refleks) aynı tür bilgiyi verir. Dış kulak yoluna kateterle 1 O
cc. buzlu su enjekte edilir. Beyin sapı sağlamsa aynı tarafa gözlerin konjuge
deviasyonu gözlenir.
Doğru cevap: A

41. On sekiz yaşındaki bayan hasta 6 aydır devam eden başın arka kısmında
zonklayıcı baş ağrısı şikayeti ile nöroloji polikliniğine geliyor. Hikayesinden
ağrıya, sol gözünde geçici görme kaybının ve denge bozukluğunun eşlik
ettiği anlaşılıyor.
Yukarıdaki hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Auralı migren B) Klasik migren
C) Baziller migren D) Oftalmoplejik migren
E) Retinal migren
Orta derece zorlukta bir vaka sorusu E şıkkına dikkat !
En sık görülen migren tipi genel (aurasız) migrendir. Klasik dediğimiz auralı
migrende ağrı öncesi duyusal halüsinasyonlar gözlenir bunlardan da en sık
gözleneni sintilasyon skotomudur. Oftalmoplejik migrende 3, 4, 6. kranial sinirler
etkilenir, midriazis, diplopi ve pitozis mevcuttur. Retinal migrende görme kaybı
gözlenir ancak vestibüler fonksiyonlar normaldir. Yukarıda baziller tip migren
tanımlanmıştır.

Baziler migren
• En sık ergenlik çağındaki kızlarda olur
• Tam körlük ve buna eşlik eden;
Vertigo, ataksi, dizartri, tinnitus ve perioral parestezi ile başlar.
• 30 dakika süren zonklayıcı oksipital baş ağrısıdır.

Doğru cevap: C

42. Acil servise ense sertliği, şiddetli baş ağrısı ve bulantı kusma ile getirilen hasta
sözlü uyaranlara anlamsız seslerle cevap veriyor, gözlerini sesli uyaranla
açan hasta ağrılı uyarana üst ekstremitede fleksiyon alt ekstremitede ise
ekstansiyon hareketi ile cevap veriyor.
Yukarıdaki hastanın Glasgow koma skoru kaçtır?
A) 3 8)5 C)8 D)10 E)11
Her TUS'ta beklediğimiz bir konu komadaki hastaya yaklaşım ve

22
G/asgow koma skoru.

Hasta burada dekortikasyon rijiditesi göstermiştir. Dekortikasyon rijiditesinde üst


ektremitede fleksör kaslarda, alt ekstremitede ekstansör kaslarda tonüs artışı
izlenir. Deserebrasyon rijiditesinde ise bütün ekstremitelerde ekstansör tonüs
artışı mevcuttur.

Gözler 1-4 Verbal Cevap 1-5 Motor cevap 1-6


Hiç açılmıyor Cevapsız Cevapsız

Ağrılı uyaranla Deserebrasyon


2 Anlaşılmaz sesler 2 2
açılıyor jiditesi

Sesli uyaranla Uygunsuz Dekortikasyon


3 3 3
açılıyor kelimeler rijiditesi

Fleksör
Spontan 4 Dezoryante 4 4
toplanma

Oryantasyon Ağrıyı localize


5 5
normal etme

Normal motor
a 6
cevap

13 -15 puan : Minör Kafa Travması


9 -12 puan : Orta derecede Kafa Travması
8 puan ve altı : Ağır Kafa Travması olup komayı ifade eder
3 puan : En kötü durumdur

2+3+3=8
Doğnı cevap: C
43. Travma sonrası şuur kaybı gelişen hastanın sağ gözünde pupiller dilatasyon
izleniyor. Sağ gözde ışık refleksi izlenmeyen hastada sol tarafta babinsky
(+) izleniyor.
Yukarıdaki klinik tabloyu aşağıdakilerden hangisi en iyi açıklar?
A) Aksiyel herniasyon B) Sol subfalksiyan herniasyon
C) Sağ subfalksiyan herniasyon D) Sağ unkal herniasyon
E) Sol unkal herniasyon
Tipik bir unkal herniasyon sorusu
Temporal lobun unkusu hernie olunca ipsilateral 3. Kranial sinire bası yapara
yani midriazis ile herniasyon aynı yöndedir. Beyin sapın olna bası nedeniyle 1.
Motor nöron bulguları kontralateral vücüt yarısında beklenir.
Subfalksiyan heriasyonda anterior serebral arter bulguları izlenir.

BEYİN FITIKLANMASI (HERNİASYON) SENDROMLARI

SUBFALKSİAN HERNİASYON
Parietal loptaki lezyonlar, falks serebri altından beyni karşı tarafa iter.
• Singulat gyrus karşıya geçer
• Anterior serebral arter bası altında kalır.

23
'[

I=�==
fL«Ltt7Mt ;::-·; /�S\:::-wg+�&tn°t&7z<;;s"'��:>0 ·.0?<Zi'>-<·�=-✓:r::�ı- '.<•-;:-i•<'ef1bti� -· ·:·0 J�j &· --- 1ftt1·*- #t*";;v>tt&ev · ı/Yy,ç·lv§CCY&' ft�1� f1t47?2L-
< 0
1
KÜÇÜK STAJLAR YAKA SORULAR!
1

TONSİLLER HERNİASYON
• Serebellar tonsillerin foramen magnumdan fıtıklaşması ile olur.
• Beyin sapı basısı yaparlar.
• Ani şuur kaybı, ani solunum kaybı, ani intermittant opistetanus olur.
• Ense sertliği, öğürme ve öksürük reflekslerinin kaybı görülür, 2. Kranial
sinir basıya uğrar.
• En sık serebellar tümörlerde olur.

TRANSTENTORİAL HERNiASYON
• Lateralde yerleşmiş bir supratentorial kitle, tentorium açıklığından uncus
ve hipokampusu itebilir.
• Aksial (santral) ve unca! herniasyon olarak ikiye ayrılır.

UNCAL HERNİASYON (LATERAL TRANSTENTORİAL FITIKLANMA)


• En sık herniasyon çeşidi
• Supratentorial kitleler neden olur
• Posterior serebral arter, 3. Kranial Sinir bası altında kalır
• İpsilateral midriazis gelişir.
• Lezyonun karşı tarafında piramidal irritasyon bulguları ve hemiparezi
gelişir.
• Daha sonra asandan retiküler aktive edici sistem etkilenir ve bilinç
bozukluğu ortaya çıkar.
• Basının devam etmesi duret kanamalarına yol açar. Bu aşama geri
dönüşümsüzdür.
• İlerleyen dönemde beyin sapı karşı tentoryum kenarında sıkışır ve lezyonla
aynı tarafta hemiparezi yapar (Kernohan belirtisi).
Doğru cevap: D

44. Bilateral ekzoftalmusu, kemozisi, oftalmoplejisi, ateşi ve baş ağrısı olan


bir hastada ne düşünürsünüz?
A) Retinoblastom B) Temporal lob absesi
C) Orbital selülit D) Kavernöz sinüs trombozu
E) Preseptal selülit
Bulguların bilateral olmasına dikkat....

Sinus cavernozus trombozu:


Orbitanın ve yüzün venöz kanını boşaltan damarlar boyunca doğrudan
yayılan enfeksiyon nedeniyle meydana gelmektedir. Bu tromboz çoğu
zaman orbitadaki selülite veya yüzün orta bölümlerindeki piyojen bir deri
enfeksiyonuna sekonder olarak gelişir. Hastada ekzoftalmi; papil ödem;
baş ağrısı ve konvülziyonlar gibi ağır serebral semptomlar ve septik ateş
eğilimi vardır.
Prognoz kötüdür. Antibiyotiklerle sistemik tedavi, intravenöz sıvılar ve yatak
istirahati verilir.
3, 4, 6 ve 5. kranial sinirin oftalmik dalı tutulmuştur.
Doğru cevap: D

24
�-------------------------------------------
45. Yetmiş yaşında bir erkek hasta, 4 gün içinde yavaşça ilerleyerek yerleşen
simetrik bir kuadriparezi nedeniyle getiriliyor. Duyu muayenesi normal olan
hastanın refleksleri alınamıyor ve iki yanlı fasiyal parezisi olduğu saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Guillain-Barre sendromu B) Servikal medulla basısı
C) Pons hematomu D) Atlanto axial subluksasyon
E) Baziller arter trombozu

Guillain - Bam� (Akut idiyopatik polinöropati)


• Akut veya subakut seyreden etyolojisi bilinmeyen bir polinöropatidir.
• Vakaların yarısında semptomlardan 1 ay önce üst solunum yolu
veya gastrointestinal sistem enfeksiyonu ya da cerrahi girişim veya
aşılanma öyküsü mevcuttur.
• Başta duyusal semptomlar hakimdir.
• İlerleyen dönemlerde distalde başlayıp asendan ilerleyen paraliziler olur.
• Şiddetli vakalarda solunum ve bulber kaslar tutulur, 1/3 vakada mekanik
ventilasyon gerekebilir.
• Fasial dipleji oluşabilir.
• Vakaların %30'unda trakeostomi ve ventilatör gerekir.
• Nadir olarak papil ödemi görülebilir ve çok artmış BOS proteini ile
birlikte olur (>200 mg/dl).
• Otonomik tutulum olursa taşikardi, idrar retansiyonu ve kan basıncı
dalgalanmaları olur.
• Hastalığın mortalitesi %10 dur.
• Tanı: Çoğu vakada BOS'ta protein artmıştır ancak hastalığın
başlangıcından 2-3 hafta sonraya kadar normal olabilir.
• BOS gammaglobulin fraksiyonu artar.
• Tedavi: Esas tedavi destekleyici tedavidir.
• Steroidlerin faydası gösterilememiştir.
• Plazmaferez ilk tercihtir.
"

• lntravenöz insan lgG {iV lg) iyileşmeyi hızlandırır.


• Duysal yakınmalar genel olarak daha geri plandadır ve ekstremite uçlarında
l�-,'Il parestezi ya da nadir olmayarak sırt, bel ve bacak ağrıları şeklindedir.
Doğru cevap: A

46. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi BOS proteininde azalmaya sebep


olur?
A) Guillain - Barre sendromu B) Psödotümör serebri
C) Karsinomatöz menenjit D) Tüberküloz menenjit
E) Spinal kord basısı
Bir çok kez nöroloji board sınavında sorulmuş güzel bir soru....

BOS sıvısında proteini artıranlar


1. Menenjitler (Karsinamatöz menenjit dahil, viral menenjit hariç)
2. Kanlı 8OS (subaraknoid ve intraventrikuler kanama)
3. Medulla spinalis basısı
4. Guillain-Barre sendromu
5. Diyabetik radikülonöropati
6. Miksödem
,

KWgÜK STAJLAR VAKA S0RWLARI

BOS sıvısında proteini azaltanlar


1. Daha önceki LP'ye bağlı BOS sızıntısı
2. Travmatik dural fistül sızıntısı
3. Psödotümör serebri
Doğru cevap: B

47. Altmış beş yaşında bir erkek hastanın 9 aydır bacaklarında güçsüzlük vardır.
2 aydır da kollarında güçsüzlük gelişmiştir. Yakın zamanda yutma sorunu
ile birlikte sesi kalınlaşmış ve kilo kaybetmiştir. Yapılan kas biyopsisinde
denervasyon atrofisi saptanmıştır. Hastada duyu bozukluğu yoktur.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amiyotrofik lateral skleroz B) Guillain-Barre sendromu
C) Devic hastalığı D) Sağ paryetal meningiom
E) Multipl skleroz
Hastanın bulgularının progressif ve motor bulgular olduğuna dikkat
edelim...

Amyotrofik lateral skleroz {ALS)


0 Ünlü fizikçi Stephan Hawking bu hastalığa yakalanmış ünlülerdir.
0 Ön boynuz ve piramidal yol birlikte tutulur.
0 Amyotrofik lateral skleroz lateral kordon alt ön boynuz motor nöronunu
tutar. **TUS**
0 % 20 hastada başlangıç semptomu bulber kasların zayıflığı ile ilişkilidir.
0 Bulber tutulum yutma, çiğneme, öksürme ,nefes alma ve konuşma güçlüğü
ile ortaya çıkar.
0 Muayenede düşük yumuşak damak, azalmış öğürme refleksi, azalmış
tükürük ve DİL FASİKÜLASYONLARI görülür.
0 Üst ve alt ekstremite kaslarında zayıflık% 40 hastada mevcuttur.
0 Muayenede sensorial defisit yoktur. Ekstraoküler kaslar ve sfinkter tutlumu
yoktur.
0 Riluzol, mortaliteyi geciktirebilir.
0 Progresif seyreder ve 3-5 yıl içinde ölüm gelişir.
0 En sık ölüm akciğer infeksiyonları nedeniyledir.
0 Bulbar tutulum ekstremitelerde sınırlı olana göre daha kötü seyreder.
0 ALS'de papil ödemi olmaz ..
*** Kas fasikülasyonlarının en sık gözlendiği hastalık amyotrofik lateral
sklerozdur. **TUS**
*** ALS de duyu kusuru **TUS**, ekstraokuler kas tutulumu ve
sfinkter
Doğru cevap: A

48. Elli dört yaşında bir kadın hasta epizodik baş ağrısı yakınmasıyla başvuruyor.
Hasta 6 aydır sağ kulağının içine yayılan ani yanıcı, şiddetli ve 1-2 dakika
süren, gün içinde tekrarlayan, konuşurken veya yemek yerken başlayabilen
ağrıları olduğunu belirtiyor.
Nörolojik muayene ve magnetik rezonans incelemeleri normal bulunan
hastanın tedavisinde ilk tercih edilmesi gereken ilaç aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Valproik asit B) Karbamazepin
C) Naproksen sodyum D) Amitriptilin
E) Gabapentin

26
Ağrının tetiklenebilir olmasına dikkat edelim...

Kranyal Akut Nevraljiler:


0 Baş ve boyun ağrısı trigeminal, intermedial, glossofaringeal, vagal, oksipital
sinirler aracılığı ile ve üst servikal köklerin afferent lifleri tarafından taşınır
0 En sık görülen trigeminal nevralji iyi tanınan bir tablodur ve ayırıcı tanıda
genelde problem yaratmaz.
0 Trigeminal nevralji tek taraflı, kısa şimşekvari ağrılar ile karakterize, ani
başlayıp ani sonlanan ve trigeminal sinirin ikinci veya üçüncü dalının dağılım
alanı ile sınırlı (birinci dalda %5) bir durumdur.
0 Ağrı genelde yüz yıkama, traş olma, sigara içme, konuşma ve/veya diş
fırçalama (tetik faktörler) gibi uyaranlarla ortaya çıkabildiği gibi, sıklıkla
spontan da olabilir.
0 Tedavide analjezikler etkisizdir, altın standart olarak karbamazepin kabul
edilir.
0 Gabapentin, pregabalin gibi diğer bazı epilepsi ilaçları da yanıtsız olgularda
ek olarak kullanılır.
0 Çok az sayıda dirençli olguda sinirin sıkıştığı bölgeyi rahatlatmaya yönelik
cerrahi girişim yapılabilir.
Doğru cevap: B

-_! 49. Otuz beş yaşında bir kadın hasta yeni başlayan çok şiddetli baş ağrıları
: nedeniyle başvuruyor. Hastada analjeziklere cevap vermeyen, bulantı,
bazen kusma ve kulak çınlamasının eşlik ettiği, ayağa kalkınca şiddetlenen,
yatmakla hafifleyen bilateral baş ağrısı vardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın şikayetleri ile uyumludur?
A) 6. kraniyal sinir felci
B) Beyin omurilik sıvısı açılış basıncı 250 mmH20
C) Görüntülemede incelmiş ventriküller
D) Difüzyon magnetik rezonans görüntülemede yaygın intensite artışı
E) Beyin omurilik sıvısı basıncının ölçülemeyecek kadar düşük olması

TUS'ta beklediğimiz bir soru ...

LUMBAL PONKSİYON AĞRISI


0 LP hikayesi olan hastalarda tipik olarak yatınca düzelen baş ağrısıdır
0 İşlemden 24-48 saat sonra ortaya çıkar ve 4-5 gün devam eder.
***Yatınca düzelen, ayakta oluşan ağrı ---, düşük basınç baş ağrısı,
intrakranial hipotansiyon
Doğru cevap: E

50. Aşağıdaki travmatik intrakraniyal hematom tiplerinin hangisinde


cerrahiye rağmen prognoz kötü seyreder?
A) Akut subdural hematom B) Kronik subdural hematom
C) Akut epidural hematom D) Akut intraserebral hematom
E) Travmatik subaraknoid kanama
Epidural hematom'a dikkat edelim...
Epidural hematomlara cerrahi müdahaleden çok fayda görürler. Akut subdural
hematomlar ise çok kötü prognozludurlar ve cerrahi yapılsa bile hasta kaybedilebilir.
Doğru cevap: A

27
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

51. Çocuklarda ve erişkinlerde en sık görülen intramedüller tümörler


aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?
A) Ependimom - Astrositom B) Astrositom - Ependimom
C) Mikst Gliom - Ependimom D) Astrositom - Hemanjiyoblastom
E) Ependimom - Hemanjiyoblastom
Medul/a spinalis tümörleri çok güzel sorgulayan bir soru..
İntramedüller tümörler: Ependimom ve Astrositom
İntradural tümörler: Schwannom, Menenjiyom
Doğru cevap: B

52. Aşağıdaki primer kaynaklı kanserlerden hangisi en sık dura mater'e


metastaz yapma eğilimindedir?
A) Akciğer kanserleri B) Genitoüriner sistem kanserleri
C) Kolon kanserleri D) Prostat kanserleri
E) Over kanserleri

Doğru cevap: D

53. Konjenital ve edinse! servikal kanal darlığı olan bir kişide hiperekstansiyon tipi
bir travmayı takiben üst ekstremitelerde hakim tetraparezi saptanmıştır.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anterior kord sendromu B) Posterior kord sendromu
C) Santral kord sendromu D) Brown-Sequard sendromu
E) Tam kat kesi
Medul/a spinalis'in yaralanmaları soru yapmaya çok müsati bir konu
olduğundan hakim olmak lazım...

Anterior kord sendromu:


• Kortikospinal ve spinotalamik yollarda hasar var
• Doğrudan anterior kord kompresyonu, aşırı zorlu fleksiyon, spinal arter
trombozu
• Lezyonun alt seviyesinde
-Ağrı
- lsı
- Motor kayıp olur
Santral kord sendromu
0 Servikal travmalar, hiperekstansiyon yaralanması
0 Travmatik olmayan olgularda spondilozis ile ilişkili
0 Motor kayıp kollarda, bacaklara göre daha fazla **TUS**
0 Kortikospinal yolda üst ekstremite lifleri daha medialde seyreder.
0 Duyu kaybı olabilir, ancak sakral duyu korunmuştur

Brown- Sequard sendromu


0 Servikal hiperekstansiyon yaralanması
0 İpsilateral distalde
• Motor ve derin duyu
0 Karşı tarafda distalde
• Ağrı ve ısı duyusu kaybolmuş

28
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORUl.ARI

Posterior kord sendromu


0 Ağrı, ısı korunurken
0 Motor hareket ve derin duyu kaybı olur.
Doğru cevap : C

54. Kraniosinostozlarda en sık etkilenen sütür aşağıdakilerden hangisidir?


A) Sagital B) Korona! C) Metopik D) Lambdoid E) Bikoronal
Klasik bir en sık sorusu.
Sagital sütürün erken kapanması: Skafosefaliye yol açar.
Doğru cevap: A

55. Beyin omurilik sıvısı yoluyla en sık metastaz yapan tümör


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Medulloblastom B) Ependimom
C) Pilositik astrositom D) Koroid pleksus papillomu
E) Hemanjiyoblastom
Soruda A ve B seçeneğine dikkat etmek gerekiyor. ..
BOS yoluyla metastaz yapabilen tümörler
1. Medulloblastom (en sık)
�I
2. Ependimom
Doğru cevap: A

56. Aşağıdakilerden hangisi mononevritis multipleks tablosunda ilk olarak


akla gelmelidir?
A) Botulizm B) PAN ➔
C) Thiamin eksikliği D) Alkolizm
E) Üremi
Seçeneklerde diabet olmadığına dikkat etmek gerekli...

Mononöropati multiplekste:
• Aynı hastalık süreci, periferik sinirleri farklı zamanlarda yerleşen multip
odaklar şeklinde etkiler.
• En tipik örneği PAN ve Churg-Strauss allerjik granülomatozisidir.
• Vaso Nervorumları etkileyen hastalıklarda görülür.

Mononöropati multipleks nedenleri:


• Poliarteritis nodosa ,
• Wegener granulomatozisi
• Diyabet
• Kriyoglobulinemi
• Sarkoidoz
• Lyme hastalığı
• HIV enfeksiyonu
• Lepra
• Sistemik lupus
• Romatoid artrit \J
Doğru cevap: B

29
57. Yirmi altı yaşında erkek hasta, 3 hafta önce günler içinde yerleşen her iki
gözde bulanık görme ve 1 hafta sonra gelişen bacaklarda güçsüzlük, idrar
tutamama yakınması ile başvuruyor. Kraniyal MR incelemesi normal olan
hastanın torakal MR incelemesinde 3 vertebra segmenti boyunca uzanan
T2 hiperintens, kontrast tutan ve medulla spinaliste şişmeye neden olan
lezyon görünüyor.
Bu olguda en olası tanı nedir?
A) Behçet hastalıgı B) Multipl skleroz
C) Santral pontin myelinozis D) ADEM
't ,_ '
f E) Nöromiyelitis optika
Mu/tipi skleroz seçeneğine dikkat etmek lazım...

DEVİC HASTALIĞI (NÖROMYELİTİS OPTİCA)


• Optik nörit ve spinal kordun transvers myelitinin birlikte görüldüğü
durumdur.
• Başlangıç bulgusu iki taraflı görme kaybıdır.
• Klasik olarak, akut m.spinalis lezyonları, yaygın şişme ve yumuşama
gösterir.
Doğru cevap: E

58. Otuz yaşında bir kadın hasta; ani başlangıçlı şiddetli baş ağrısı, bulantı
ve kusma şikayeti ile başvuruyor. Bunun hayatında yaşadığı en şiddetli
baş ağrısı olduğunu ifade ediyor. Ağrı başlangıcından 6 saat sonra
yapılan muayenesi ve çekilen beyin BT'si normal olan hastaya öncelikli
olarak aşağıdakilerden hangisini yapmak en uygundur?
A) Lomber ponksiyon
B) Beyin MR görüntüleme
C) Konvansiyonel anjiyografi ?
D) Agrı kesici yapıp cevabını beKıemeK
E) Bir gün sonra beyin BT kontrolü
Subaraknoid kanamada tanı yöntemlerinin sırası sorulmuş...
Tanı yöntemleri sırasıyla...
Bilgisayarlı tomografi

• İlk diagnostik testtir.


• Olaydan sonra, ilk 72 saat içinde çekilirse, vakaların %90'ından
fazlasında pozitiftir.
Lomber ponksiyon
• Önce eritrokromik BOS
• İlerleyen saatlerde ksantokromik görünümlü BOS tipiktir.
Anjiyografi

• İlk 3 günde yapılmalı


• Anevrizma veya arterio-venöz malformasyonun kesin tanısını sağlar.
Doğru cevap: A

30
59. Bilinç bozukluklarında görülen en iyi ve en kötü prognozlu solunum
tipleri hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
1. Cheyne-Stokes solunumu
2. Santral nörojenik hiperventilasyon
3. Apnöstik solunum
4. Küme solunumu
5. Ataksik solunum
A)1,2 B)1, 5 C)2, 3 D)2,4 E) 3, 5

Komadaki hastada solunum tipleri daha önce TUS'ta soruldu...

Komalı liastaaa solunum tipleri


Solunum tipi Lezyon yerleşimi
Cheyne-stokes solunumu Bilateral hemisfer

Santral nörojenik Hiperventilasyon Mezensafalon-üst pons

�östik solunum Orta-alt pons seviyesi

Ataksik solunum (Biot solunumu) Bulbus (kötü prognoz)

Doğru cevap: B

60. Resimde görülen kraniyal MR anormalliği için tanı nedir?

A) Ektopik dural meningioma B) Kronik subdural hematom


C) Akut epidural hematom D) Subaraknoidal kanama
E) Leptomeningeal metastaz
Özellikle epidural ve s ubdural hematomun görüntülemeleri ni ayırt
edebilmeliyiz.
Hilal şeklinde hematomlar subdural hematomu düşündürür.

Subdural nematom Elpidural nematom

Doğru cevap: B

31

1


:7
,,
- ---·:--:·��-- y -,:--'<;::<::o'{i4=--*�;::d?:Z5t/.
:�:.-
■- -
··rS.•.:f·:\,7;-,-=·-.:::,,,__,J:.>::"::.··-·< ·- S:.. v'..·
----- "" -- ----- --------,��---- ----- - -.. ------ ı"
·
"-✓ -✓"•::.ti• ?f::. --✓•- '•;p
--- . ·
«½<+,,·�;c
-
,,,Jı r ·• ·•,.;"s/--tttrt--<��ı1
J ::.,;;�1v,'<;s
· ·-
, ,,�-�• .,.,.,ş_-. - - =· -�,s. □-. · ·
· ,-, ·- 0n·
[�::;.-�yt�" ·
·Jırt
-�-'" · �:::· ✓----��: ···"-'i:-/4">'.:::«:<-�-----
:>· ]'
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!
o

61. Hangisinde Horner sendromu gözlenmez?


A) Akciğer tümörü
B) Karotis diseksiyonu
C) Hipotalamus hasarı
D) Lateral medüller sendrom
E) Posterior komünikan arter anevrizması i ,,,,,.Jr.cr.us�½
Horner sendromuna yol açan tabloları bilmek için sempatik sistemin
anatomisi bilinmelidir...

, ,:::;:::=�i
Levator palpebrae superior muscle
Superior tarsal muscle
(Müller's muscle)�


r pupillae ;(
\t /
V'()
th muscle
,�•P_._,,�n'4w,,, ,\
�1

·······«

7 .;rf! 7
�\.,¾

\
.

Long ciliary nerves ,,,,,.�·


/ j
(vas,ocooıstrjction) Constrictor pupillae muscle

Dilator pupillae muscle

Doğru cevap: E

62. Son bir kaç ayda belirgin, giderek artan, tüm başı ilgilendiren ve künt bir baş
ağrısı ile gelen 7 aylık hamile 30 yaşındaki kadın hastada 2 yanlı papil ödemi
ve sağ gözde dışa bakış kısıtlılığı saptanmıştır. Rutin hematolojik incelemeler
normal bulunmuştur. Beyin MRG ile intrakraniyal bir kitle saptanmamıştır.
Bu hastada en yüksek olasılıklı ön tanı ve istenmesi gereken tetkik
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hipertansif ensefalopati- EEG
B) Psödotümör serebri-lomber ponksiyon
C) Kavernöz sinus trombozu-MR venografi
D) Servikal arteriyel disseksiyon-servikal MRG
E) HELLP sendromu-PTZ, aPTT, Fibrinojen
Tipik bir psödotümör serebri vakası...

32
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

K::-----------------.....................................................................""""""""'"""""""""'"'"'.....____.....,.....,_.....,.,,.......,............,...,.._
l

ı�
f-:�
�] Psödotümör serebride bilinmesi gerekenler:
• lntrakranial yer kaplayan lezyon OLMADAN kafa içi basıncının
yükselmesidir.
• Hemen daima diffüz baş ağrısı başlangıç semptomudur.
• En sık idiopatik olarak gelişir.
• Tanıda: BT-MR ve LP'de BOS basıncının 200 mmH20 üstünde olması
Kesinleşmiş nedenler:
• Obezite
• Yakın zamanda ciddi kilo alımı { -
<.J
• Erişkin kadın hasta
• Sistemik hipertansiyon
Tedavi:
• Obez hastalarda diyet işe yarar.
• Diüretikler asetazolamid başta olmak üzere kullanılabilir.
• Steroidler akut görme kaybında verilir. Uzun süreli kullanımı yoktur.
• Tekrarlayan LP denenebilir.
• Ventriküloperitoneal ve lumboperitoneal şant ameliyatı
Doğru cevap: B

63. Optik nörit öyküsü olan bir hasta gözündeki görme probleminin ateşli olduğu
dönemlerde kötüleştiğini ifade ediyor.
Bu durumun en olası klinik açıklaması nedir?
A) İskemiye bağlıdır
B) Hastanın yakınmaları psikosomatiktir
C) Hasta rekürren optik nörit epizodları geçirmektedir
D) Ateş ve görme kaybındaki alevlenme rastlantısaldır
E) Ateş, var olan demyelinizan hasarın alevlenmesine neden olmaktadır
Mu/tipi skleroz düşündüren bulgular farklı bir şekilde TUS'ta sorulmuştu...

Multipl sklerozu düşündüren klinik tablolar


• 15-50 yaşlar arasında başlama
• MSS'de çok sayıda odağın etkilenme bulguları
• Optik nöropati
• Lhermitte bulgusu: Baş fleksiyonda iken vertebradan aşağıya inen
elektrik çarpma hissi.
• İnternükleer oftalmopleji
• Yorgunluk
• Vücut ısısının artmasıyla kötüleşme: Uhtoff belirtisi

Multipl sklerozu düşündürmeyen klinik tablolar


• 10 yaşından önce 60 yaşından sonra başlangıç
• Periferik sinir sisteminin tutulması
• Hemianopsi
• Rijidite, sabit distoni
• Afazi, apraksi, agnozi, aleksi, ihmal ("neglect") gibi kortikal bulgular
• Erken demans
Doğru cevap: E

33
.
l<WÇÜK STA.11.AR VAl<A SORUi.ARi

,.
64. Nörolojik muayenesinde aşağı vuran (Down beat) nistagmusu saptanan
bir olguda lezyon nerededir?
A) Serebellum B) 6.kranial sinir
C) 3.korom�m D) Foramen magnum
E) Foramen rotundum
Nistagmuslar lezyonun yerleşim yeri konusunda fikir verirler......
Pandüler nistagmuslar: erken çocukluk yaşlarında başlayan ambliyopilerde,
albinizmde ve uzun yıllar maden ocaklarında karanlıkta çalışan işçilerde
görülür.
Nörolojik hastalıklar: nistagmus yavaş ve hızlı fazları olan SIÇRAYICI
nistagmustur.
Sıçrayıcı nistagmuslarda hareket horizontal, vertikal veya rotatuar plandadır.
a. Horizontal nistagmus: Bütün vestibüler ve santral lezyonlarda görülür.
t:"' b. Vertikal nistagmus:
Yukarı vuruşlu: Foramen magnum çevresi lezyon
Aşağı vuruşlu: Barbitürat, fenotiyazin, dilantin intoksikasyonu, serebellar
hastalık
� c. Rotatuar nistagmus: Genellikle labirent lezyonlarının akut döneminde
görülür.
Optokinetik veya optikokinetik nistagmus: Nistagmus, normal insanların
bazı uyaranlara karşı verdiği fizyolojik bir cevap olarak ortaya çıkabilir. Hızla
giden trendeki insanın manzarayı izlerken ortaya çıkan nistagmus bunun bir
örneğidir.
Doğru cevap: A

65. Vazospazmın tedavisinde kullanılan 3H tedav i sinin amacı


aşağıdakilerden hangisinin oluşturulmasıdır?
A) Hipervolemi B) Hipotansiyon
C) Hemokonsantrasyon D) Hiperkalsemi
E) Hipernatremi
Subaraknoid kanamada hastayı olası komplikasyonlardan korumak için
3H tedavisi uygulanır.
• 3H tedavisi:
o hipertansiyon,
o hipervolemi,
o hemodilüsyonu kapsamaktadır.
• Profilaksinin yanı sıra gelişen semptomatik vazospazmı geri döndürmek
için de kullanılan bu tedavinin komplikasyonları arasında pulmoner ödem,
miyokart infarktüsü, sıvı yüklenmesine bağlı dilusyonel hiponatremi, serebral
ödem, hemorajik serebral infarkt ve kardiyak aritmiler görülebilir.
Doğru cevap: A

66. Ventriküle yerleştirilen kateterlerin en sıktıkanma sebebi aşağıdakilerden


hangisidir?
✓ A) Koroid pleksusun kateteri tıkaması B) Enfeksiyon
C) Yer kaplayan lezyonlar D) Kanama
E) Şantın migrasyonu

34
KÜ�ÜK STAJt.AR VAK.A S0RtJt.ARI

Klinik olarak çok güzel bir soru.... Şant migrasyonu seçeneğine dikkat... /4'S
Kataterlerin en sık tıknama sebebi koroid pleksusun katerin içine girmesidir.
Şantlar 3 farklı seviyede tıkanır;
+--- 1. Proksimal tıkanıklıklar: ventrikuler uç tıkanması % 62 ile en sık sebeptir
2. Yalv seviyesinde tınaklık
3. Distal seviyede tıkanıklık: en sık sebebi çocuklarda büyümeye distal ucun
periton kavitesi dışına çıkmasıdır.
Doğru cevap: A

67. Kontrol grubunun olmadığı çalışma aşağıdakilerden hangisidir?


A) Yaka-kontrol çalışması B) Kesitsel çalışma
C} Kohort çalışması D) Tanımlayıcı çalışma
E) Deneysel çalışma
Kontrol grubu bilimsel çalışmaların vazgeçilmezidir...
1. Tanımlayıcı (deskriptif) araştırmalar
• Kişi-Yer-Zaman özelliklerine göre hastcıııy, ,cırnrnlaıncı
• Olgu sunumları bu çalışmaya örnektir.
• Birden fazla olguda sunulabilir (en fazla 7 olgu)
• Kontrol grubu yoktur.
Doğru cevap: D

68. Aşağıdakilerden hangisi bir gözlemsel çalışma değildir?


A) Tanımlayıcı çalışma B) Yaka-kontrol çalışması
C) Kesitsel çalışma D) Kohort çalışması
E) Müdahele çalışması
Çalışmalar üçe ayrılabilir. ...
1. Gözlemsel Araştırmalar
1. Tanımlayıcı (deskriptif) araştırmalar
0 Kişi-Yer-Zaman özelliklerine göre tanımlama.
0 Olgu sunumları bu çalışmaya örnektir.
0 Kontrol grubu yoktur.
2. Analitik araştırmalar
0 Yaka-kontrol araştırmaları
0 Kohort araştırmaları
0 Kesitsel araştırmalar
il. Deneysel Araştırmalar (Müdahale araştırmaları) �,
1. Profılaktik önlemlere yönelik deneysel araştırmalar.
2. Terapötik önlemlere yönelik deneysel araştırmalar.

111. Metodolojik Araştırmalar X


1. Teşhis ve tarama yöntemlerinin tanı koymada ne kadar geçerli (valitide)
olduğunu belirleme araştırmaları
2. Gözlemcilerin ölçüm ve gözlemlerinin ne ölçüde güvenilir ve tutarlı olduğunu
belirlemeye yönelik araştırmalar
3. Matematik simülasyon modelleriyle ilgili araştırmalar
Doğru cevap: E
KÜÇÜK STA.Jl.AR VAK.A SORUL.ARI

69. Hipertansiyon etiyolojisinde çeşitli risk faktörlerinin incelendiği bir araştırmada,


hipertansiyonu olan 45 hasta ileaynı yaş ve cinsten hipertansiyonu olmayan
90 kişinin sigara içme alışkanlıkları inceleniyor.
Bu araştırmanın türü aşağıdakilerden hangisidir? (Eylül 2007)
A) Retrospektif kohort
B) Prospektif kohort
C) Vaka-kontrol
D) Tanımlayıcı
E) Kesitsel
Çalışmaya başlarken hangi veriyi bildiğimiz önemli...,

Vaka kontrol çalışması


• Hasta(sonuç) sayısı(+) ➔ etken(neden) sayısı(+)
\) \' - , a • Tahmini rölatif risk (odds ratio): 40 X 75 / 20 X 45 = 3.3
• Toplumda seyrek görülen ve etkenle karşılaşma ve etkilenme süresi
(latent dönem) uzun olan hastalıkların etiyolojik faktörlerinin (risk
faktörleri) araştırılmasında en uygun yöntemdirler
• Bu araştırmalarda taraf tutma (bias) olasılığı yüksektir.
• Kayıttaki bilgilerin doğru olmaması
• Anket bilgilerinde kişilerin yanlı bilgi vermesi (hafıza faktörü, utanma,
gizleme)
Doğru cevap: C

70. Bir hastanenin insan kaynakları bölümünde bilgisayar başında çalışan


kişilerdeki sağlık sorunlarını yaş, cins, çalışma süresi gibi değişkenlere
göre inceleyen bir araştırmanın epidemiyolojik tipi nedir?
A) Vaka kontrol
-+ B) Tanımlayıcı
C)Kohort
D) Analitik
E) Müdahele

Bir bilimsel çalışmaya başlarken önce burdaki sorunu tanımlamak


gereklidir....
• Tanımlayıcı epidemiyolojik araştırmalar bir toplum grubunda herhangi bir
sağlık probleminin veya olayın sıklığını belirlenir.
• Bu sağlık probleminin kimlerde, nerede ve ne zaman görüldüğünü
saptanır.
• Bu bilgiler doğrultusunda bu sağlık problemi ile sağlık problemine neden
olabilecek faktörleri ortaya çıkarmak amacı ile planlanan epidemiyolojik
araştırmalardır.
• Bu tip araştırmalar ile sadece toplumda sağlık probleminin ne olduğu,
kimlerde, nerede ve ne zaman görüldüğü belirlenir ve bu sağlık problemine
neden olduğu düşünülen sebebler hakkında hipotezler ortaya atılır.
Doğru cevap: B

36
KÜIÜK STAJI..AR VAr<.A SORl.JI..ARI
l
71. Sigara ve akciğer kanseri ilişkisinin incelendiği bir araştırmada, 30 yaş ve
üzerindeki 10 000 kişinin sigara alışkanlıkları şöyle bulunuyor:
Hiç sigara içmeyen 5000 kişi (1. Grup)
Günde 1-10 adet içen 2000 kişi (il. Grup)
Günde 11-20 adet içen 2000 kişi (111. Grup)
Günde 21 ve daha fazla içen 1000 kişi (iV. Grup) u
1O yıllık süre içinde, 1. grupta 1O kişi, il. grupta 15 kişi, 111. grupta 20 kişi ( \
ve iV. grupta da 15 kişi olmak üzere toplam 60 kişi akciğer kanserine
yakalanmış veya bu hastalıktan ölmüştür.
Bu araştırmanın türü aşağıdakilerden hangisidir? (Nisan 2010)
A) Kesitsel B) Vaka-kontrol
C) Kohort D) Tanımlayıcı
E) Prospektif randomize
Çalışmaya başlarken hangi veriyi bildiğimiz önemli... ,

KOHORT ARAŞTIRMASI
• Etken sayısı (+) ➔ Hasta sayısı (+)
• Toplumda sık görülen, latent dönemi kısa olan hastalıkların
etiyolojilerinin araştırılmasında en uygun yöntemdir.
• lnsidans, rölatif risk, atfedilen risk, Korunabilirlik hızı
Doğru cevap: C

72. Toplumda hastalıkların nedenleri belirlendikten sonra sorunun çözümüne


yönelik yapılan deneysel epidemiyolojik araştırmalara ne ad verilir?
A) Kohort çalışması B) Kesitsel çalışma
C) Müdahale araştırması D) Vaka-kontrol araştırması
E) Tanımlayıcı araştırma
Deney yapmak, müdahele etmek demektir ...

DENEYSEL EPiDEMiYOLOJİ MÜDAHALE ARAŞTIRMALARI


@ Analitik Araştırmalarla çeşitli sağlık sorunlarının-hastalıklarının nedenleri
belirlendikten sonraki aşama, bu sorunların çözümü için önlemler alınmasıdır.
@ Bu yöntemlerden en etkili veya olanları belirlemek için deneysel
epidemiyolojik araştırma yöntemlerinden yararlanılır.
@ Bunlara müdahale (intervention) araştırmaları denir. Primer koruma, yani
sağlam kişilere yönelik önlemlerin-uygulamaların etkinliği genellikle saha
deneyleri (field trials), çeşitli tedavi yöntemlerinin (ilaçların, ameliyatların
vb.) etkinliği ise genellikle klinik deneyler (clinical trials) ile değerlendirilir.
@ Burada üzerinde durulması gereken en önemli konu şudur: Bir aşı, ilaç,
ameliyatın yararlılığı-etkinliğinin değerlendirilmesi 3-4 aşamada gerçekleşir:
1- Laboratuvarda in-vitro deneyler,
2- Deney hayvanları üzerindeki in-vivo deneyler,
3- Küçük gönüllü grupların üzerideki klinik çalışmalar,
4- Saha veya klinik deneyleri. İşte bu bölümde sözü edilecek olan müdahale
araştırmaları, 4. aşama, yani saha veya klinikte uygulanan deneysel çalışma­
lardır. Yöntemin (ilaç, aşı vb.) etkinliği bu aşamada da doğrulandıktan sonra
gıda ilaç kontrolü ile ilgili kuruluşlar tarafından ruhsat verilir ve ondan sonra
toplumda yaygın uygulamalara başlanır. İlk üç aşamada etkisiz-başarısız,
zararlı olan yöntemler için 4. aşama deneylere gerek yoktur.
Doğru cevap: C

��I
''
/ .-ı
. i
37

1
LA
.
KÜÇÜK STAJLAR \/AKA SORULAR!

73. Vaka-kontrol araştırması için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?


A) Ucuz, kolay uygulanabilir bir yöntemdir.
t- B) Seyrek görülen ve latent dönemi uzun olan hastalıklar için uygundur.
� C) Rölatif risk, toplam insidans ve atfedilen risk hesaplanabilir.
,L D) Taraf tutma olasılığı yüksektir.
E) Araştırma sonuçları kendi evrenlerine genellenemez.
Rölatif risk, atfedilen risk ve insidans kohort araştırmasıyla saptanabilir.
Vaka - Kontrol araştırmalarının avantajları
a. Zaman, insan gücü ve parasal yönlerden ucuz, kolay uygulanabilir
araştırmalardır.
b. Vaka ve kontrollerin araştırmayı terk etmeleri söz konusu değildir.
c. Toplumda seyrek görülen ve etkenle karşılaşma ve etkilenme süresi
(latent dönem) uzun olan hastalıkların etyolojik faktörlerinin (risk
faktörleri) araştırılmasında en uygun yöntemdirler.
Vaka - Kontrol Araştırmalarının Sınırlılıkları
a. Vaka ve kontrol grupları "hasta" ve "sağlam" popülasyonlarını genellikle
temsil etmedikleri için bu araştırmanın sonuçları evrene genellenemez,
sadece araştırma kapsamına alınan grup için geçerlidir.
b. Bu yöntemde hasta ve sağlam evrenlerinin büyüklüğü genellikle
bilinmediği için sadece vaka ve kontrol gruplarında etkenle karşılaşma
boyutu bulunur, araştırma konusu olan hastalığa ilişkin gerçek morbitide,
mortalite hızları, rölatif ve atfedilen risk gibi önemli epidemiyolojik
ölçütüler bulunamaz. Sadece tahmini rölatif (Odd's ratio) risk bulunur
ki, bu da dikkatle yorumlanmalıdır.
c. Vaka-kontrol araştırmalarında sonuçtan {hastalık) hareket ederek
nedenler bulunulmaya çalışıldığı için bazı durumlarda nedenin
hastalıktan önce başlayıp başlamadığını belirlemek güç olur.
d. Bu araştırmalarda taraf tutma (bias) olasılığı yüksektir.
Doğru cevap: C

74. Bir şehirde aşağıdaki istatistiki veriler varsa perinatal ölüm hızı
aşağıdakilerden hangisidir?
Anne ölümü :5
Canlı doğan yenidoğan sayısı : 120
Ölü doğan bebek sayısı : 1O
0-7 gün arası ölen bebek sayısı : 8
0-28 gün arası ölen bebek sayısı : 12
A) 10 / 120 x 1000 B) 10 / 130 X 1000
C) 18 / 120 X 1000 D) 18 / 130 x 1000
E) 20 / 130 X 1000
Perinatal dönem gebeliğin 28. Haftasından doğumdan sonraki 7. güne
kadar ki dönemdir.

0-7 gün ölen bebek sayısı + ölü doğum sayısı


Perinatal ölüm hızı:--------------- x1000
Canlı doğum sayısı + ölü doğum sayısı

10+8
=
10+120

Doğru cevap: D

38
KÜÇÜK STAJI..AR VAr<m. SORUL.ARI

75. Koroner kalp hastalığı risk faktörlerini araştırmak amacıyla bir bölgede son
3 ayda miyokard enfarktüsü geçiren 376 ve sağlıklı 330 kişiye sigara içip
içmedikleri soruluyor. Enfarktüs geçirenlerin 176'sı, geçirmeyenlerin 110'u
sigara içiyor.
Bu araştırmanın türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kesitsel arştırma B) Yaka-kontrol araştırmalar
C) Epidemiyolojik araştırma D) Kohort araşırması
E) Deneysel araştırmalar
Hasta sayısından etken sayısını araştırdığımız araştıma vaka kontrol
araştırmasıdır.

Doğru cevap: B

76. Bir önceki sorudaki verilere göre �ini rölatif risk kaçtır?
A) 1,76 B) 2,3 C) 3,2 D) 0,4 E) 1,45
Tahmini rölatif riski nasıl hesaplayacağımızı bilmemiz gerekli...

Etken pozitif 176 110


Etken negatif 200 220
TOPLAM 76 330
/ -
Tahmini rölatif risk: 176x220/110x200=1,76
Doğru cevap: A

77. Yıl ortası nüfusu 100 000, canlı doğum sayısı yılda 1000 olan bir yerleşim
yerinde aynı yılki bebek ölümleriyle ilgili bilgiler şöyledir.
0-7 günlükken ölen bebek sayısı : 12
8-28 günlükken ölen bebek sayısı :8 (

.
29-365 günlükken ölen bebek sayısı : 14 "? "
. ,
1 _.,..._

.
.
Bu bilgilere göre, bu yerleşim yerindeki postneonatal bebek ölüm hızı . __
kaçtır? :'.'7',

A) 12/1000 B) 20/1000
C) 34/1000 D) 14/1000
-------
E) 22/1000

Sadece bize sorulan soruya cevap vermeliyiz...

Bir yılda ölen bebek (0-365 günlük) sayısı


Toplam bebek ölüm hızı:------------- x1000
Bir yılda meydana gelen canlı doğum sayısı

Bir yılda 0-7 günlük


iken ölen bebek sayısı
Erken yenidoğan X 1000
(neonatal) bebek Bir yılda meydana
ölüm hızı gelen canlı doğum sayısı

39
KÜÇÜK STAJLAR VAKA·SORULARI

Bir yılda 8-28 günlük


iken ölen bebek sayısı
Geç yenidoğan ------------x1000
(neonatal) bebek ölüm hızı Bir yılda meydana gelen
canlı doğum sayısı

Bir yılda 29-365 günlük


iken bebek ölüm sayısı
Yenidoğan sonrası x1000
(postneonatal) ölüm hızı Bir yılda meydana gelen canlı doğum sayısı

Doğru cevap: D

78. Bir ilçe için aşağıdaki bilgiler mevcuttur;


Canlı doğum sayısı : 290
Ölü doğum sayısı : 1O
Bebek ölüm sayısı : 12
Yıl ortası nüfus : 10.000
Yıl ortası kadın nüfus: 3000
Bu ilçedeki bebek ölüm hızı nedir?
A) 12/300x1000 B) 10/290x1000
C) 22/290x1000 D) 22/300x1000
E) 12/290x1000

Doğru cevap: E

79. Bir hastalık etkeninin bulunduğu grubun insidansından, etkenle


karşılaşmayan grubun insidansının farkı ile aşağıdakilerden hangisi
elde edilir?
A) Atfedilen risk B) Korunabilirlilik hızı
C) Atak hızı D) Rölatif risk
E) Hastalığın gücü
lnsidans sorgulandığı için kohort çalışmalarında elde edilen bulguları
sorgulayan bi soru...
Kohort araştırmalarında elde edilen en önemli bilgiler insidans, rölatif risk,
atfedilen risk ve korunabilirlik hızıdır.
Etkenin(+) grup insidansı
Rölatif risk:
Etken(-) grup insidansı
Atfedilen risk: Etkenin(+) grup insidansı - Etken(-) grup insidansı

Atfedilen risk
Korunabilirlik hızı:
Etken(+) insidans

Doğru cevap: A

80. Su sıkıntısı çekilen bir bölgede, deprem sonrası kurulan ve 50 kişinin


yaşadığı bir çadır kente sağlanması gereken ortalama su miktarı günde
toplam kaç litre olmalıdır?
A)500 8)1000 C) 1500 D)2000 E)3000
Afet sırasında kişi başına olan ihtiyaçlar sorulabilir. ..

40
KÜÇÜK STAJLAR VAJ<.A SORULAR!

Kişi başı kapalı alan ihtiyacı: 30 m2


r1
Kişi başı günlük su ihtiyacı: 20 litre
Her 20 kişi için 1 tuvalet gerekli.
Afette günlük su ihtiyacı kişi başına 20 litredir. Bu durumda 20x50=1000 litre
olur.
Doğru cevap: B

81. Erken teşhiste kullanılan tarama testleri aşağıdakilerden hangisinin


temelini oluşturur?
A) Birincil koruma B) İkincil koruma
C) Üçüncül koruma D) Dördüncü koruma
E) Temel koruma
Korumalar halk sağlığının en önemli konusu...

Birincil koruma; koruyucu önlemlerin alınıp insidansın önlenmesidir (eğitim,


bağışıklama).
İkincil koruma; Erken tanı-tedavi ile sakatlığın azaltılmasıdır (Tarama testleri,
EKG-mamografi).
Üçüncül koruma; Rehabilitasyonu içerir.
Dördüncü koruma: İnsanca ölüm hakkı - "·

Temel koruma: Sosyal hayatın devamı için oıan yasa ve kuraııar... Eroin yasağı
gibi
Doğru cevap: B

82. Meme kanseri ile ilgili olarak yürütülen bir çalışmada, fizik muayenede kitle
saptanan kadınlara önce ince iğne aspirasyon biyopsisi, ardından cerrahi
biyopsi uygulanmış ve aşağıdaki tablo elde edilmiştir.

Cerrahi Biyopsi
Q) Ô 'üi
C: >,·- Pozitif Negatif Toplam
,oı ın ın
�-5..ı
·- (IJ

.E � ı:o
o. Pozitif
Negatif
14
1
8
91
22
92
Toplam 15 99 114
İnce iğne a spirasyon biyopsisinin duyarlılığı aşağıdakilerden
hangisidir?
8 14
A) ---x100 B) x100
91+8 14+1
14 91
C) ---x100 D) x100
14+8 91+1
91
E) x100
91+8
l
:ı Tarama testleri TUS'ta defalarca soruldu.. tekrar sorulacaktır. ..
-1 Doğru cevap: B

41
.
KÜ!;ÜK STAJlAR VAKA SORULAR!
1

83.1000 kişilik bir grupta yapılan diabetes mellitus taraması sonucunda test,
120 kişiyi diyabetik olarak değerlendirmiştir. Gerçekleme testi sonuçlarına
göre ise 1000 kişiden 100 üne diyabet tanısı konmuştur. Tarama testinin
diyabetik bulduğu 120 kişinin 80 i gerçekleme muayenesinde diyabetik
olarak saptanmıştır.
Bu bilgilere göre, tarama testinin duyarlılığı aşağıdakilerin hangisine
eşittir? (Nisan 2008)
80 80
A) B)
100 120
80 100
C) D)
1000 900
100
E)
1000

Doğru cevap: A

84. Etkenin insanda oluşturacağı hastalığın şiddetini aşağıdakilerden


hangisi tanımlar?
A) Virülans B) Patojenite
C) İnfektivite D) Endemi
E) Hiperendemi
Tanım soruları bazen TUS'ta gelebilir.
✓ Virülans: Etkenin insanda oluşturacağı hastalığın şiddetini tanımlar.
Laboratuvar deneylerinde LD50 (deney hayvanlarının %50 sini öldüren
mikroorganizma saysına minimal latal doz denir) diye ölçülür.
✓ İnfektivite: Etkenin sağlam kişiye ulaşabilme ve dokulara yerleşip
üreyebilme özelliğidir. Etkenin bu özelliğinin ölçümünde en sık sekonder
Atak Hızı kullanılmaktadır.
✓ Patojenite: Etkenin konakçının dokularında meydana getirebildiği patolojik
reaksiyonlardır. Patogenite; etken ile karşılaşan kişiler arasında hastalık
belirtisi gösteren kişilerin oranıdır.
✓ Endemi: Bir enfeksiyon etkeninin ya da bir hastalığın belirli bir çoğrafyada sürekli
görülmesidir. Hastalığın o bölgede alışılmış prevalans ile görülmesidir.
✓ Hiperendemi: Hastalığın sürekli çok fazla bulaşabildiğini anlatmaktadır.
Doğru cevap: A

85. Araştırmalarda en sık kullanılan ve homojen gruplar için yapılan


örnekleme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Basit rastgele örnekleme B) Sistematik rastgele örnekleme
C) Tabakalı örnekleme D) Küme örnekleme
E) Seçici örnekleme
Benzer bir soru TUS'ta da gelmişti...

ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ
Basit Rastgele Örnekleme: Evrendeki bireyler yaş, eğitim durumu, gelir durumu
gibi özelliklerine göre homojen dağılmışsa, evrende belirli özelliklere göre
kümeleşme yoksa, bu yöntemle örnek seçilebilir. En sık kullanılan örnekleme
yöntemidir.

42
Sistematik Rastgele Örnekleme: Burada da evrenin homojen yapıda olması
ve elde birey/birimlerin listesi olması gerekir ve belirlenen sayıda kişi bu listeden
eşit aralıklarla seçilmektedir.
Tabakalı Örnekleme: Eğer araştırmanın uygulanacağı evren homojen
yapıda değilse veya bazı özelliklere göre evrenin daha ağırlıklı temsil edilmesi
isteniyorsa tabakalı örnekleme yöntemine başvurulur.
Küme Örneklemesi: İlk olarak evren belirli özelliğe göre oluşmuş kümelere ayrılır.
Kümeler genellikle coğrafi bölgelere veya yerleşim yerine göre (kasaba, köy, okul,
fabrika vb. kurumlar) tanımlanır. İkinci aşamada ise yine önceden belirlenmiş
büyüklüğe ulaşacak biçimde kümeler rastgele yöntemle seçilir.
Doğru cevap: A
• \ A

86. Doğum öncesi ve doğum sırasındaki sağlık hizmetlerinin yeterli olup


olmadığını değerlendirmede en iyi ölçüt aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bebek ölüm hızı B) Kaba doğum hızı
C) Neonatal ölüm hızı D) Genel doğurganlık hızı
E) Perinatal ölüm hızı
Ana sağlığı düzeyini sormadığında dikkat etmek lazım...
Perinatal Ölüm Hızı: Ana sağlığı düzeyini en iyi gösteren 2. ölçüttür. Doğum
öncesi ve doğum sırasında sağlık hizmetlerinin yeterli olup olmadığını
gösterir. Şöyle hesabedilir.

0-7 gün ölen bebek sayısı + ölü doğum sayısı


Perinatal ölüm hızı: x1000
Canlı doğum sayısı + ölü doğum sayısı

Ana Ölüm Hızı: Bir toplumda ana sağlığı düzeyini en iyi yansıtan ölçüttür.
Lohusalık dönemi doğumdan sonraki ilk 6 haftadır. Şöyle hesaplanır:
Bir yılda gebelik doğum ve lohusalık döneminde
meydana gelen kadın ölüm sayısı
Ana ölüm hızı: x1000
Bir yıldaki canlı doğum sayısı
Doğru cevap: E

87. Bir bölgenin yıl ortası nüfusu 10.0O0'dir. Bu bölgede 60 koroner kalp hastası
tespit edilmiş ve 1 yıl içinde bu bölgede 150 ölüm gerçekleşmiş. Bunların 40
tanesi kalp hastalığından ölmüştür.
l 1 L __
Bu bölgedeki kalp hastalığının fatalite hızını hesaplayınız?
A) '!_9110000 B) 60/10000
C) 40/60 D) 40/150.
��
E) 150/10000
TUS sıkça karıştırılan şeyleri sormayı sever...
• Fatalite hızı
- X hastalığından ölenler/ X hastalığına yakalananlar
• Mortalite hızı
- X hastalığından ölenler/ yıl ortası nüfüs
Doğru cevap: C

43
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

88. Toplumda seyrek görülen ve latent dönemi uzun olan bir hastalığın risk
faktörlerini incelemek için en uygun araştırma türü aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Vaka-kontrol B) Kohort C) Kesitsel D) Müdahale E) Tanımlayıcı

Latent dönemi kısa denilse idi cevap kohort olacaktı...

Vaka Kontrol Araştırmalarının Avantajları


a. Zaman, insan gücü ve parasal yönlerden ucuz, kolay uygulanabilir
araştırmalardır.
b. Vaka ve kontrollerin araştırmayı terk etmeleri söz konusu değildir.
c. Toplumda seyrek görülen ve etkenle karşılaşma ve etkilenme süresi
(latent dönem) uzun olan hastalıkların etyolojik faktörlerinin (risk faktörleri)
araştırılmasında en uygun yöntemdirler.
Kohort araştırmaları insidans araştırmalarıdır. Toplumda sık görülen ve latent
dönemi kısa olan hastalıklar için kullanılır. Pahalı ve zaman alan çalışmalardır.
Kesitsel araştırmalarda belirli bir zaman içinde neden-sonuç ilişkisini inceler,
prevalans çalışması denir.
Doğru cevap: A

89. Sağlık kuruluşlarında saldırı ve taciz olaylarında güvenlik birimlerini


uyaran kodun adı nedir?
A) Kırmızı B) Pembe C) Mavi D) Sarı E) Beyaz
Hastane için acil durumların daha iyi yönetilmesi ve hazırlıklı olunması için
uygulanır. Beyaz kod günümüzde en güncel olanıdır.
� Mavi Kod: Temel yaşam desteği sürecinin güvence altına alınmasını ifade
eder.
Pembe Kod: Yeni doğan ve çocuk güvenliği
Beyaz Kod: Kurum personeline, hasta ve hasta yakınlarına karşı fiziksel saldırı,
cinsel taciz ve şiddet durumlarında kullanılacak olan güvenlik prosedürlerini
belirler.
Turuncu Kod: Kimyasal madde
Kırmızı Kod: Yangın
Doğru cevap: E

90. Aşağıdakileren hangisi deney çalışmasını gözlemsel çalışmadan ayrıt


eden en önemli özelliktir?
A) Araştıcının müdahalesi vardır B) Uzun zamanda biter
C) Pahalı çalışmadır D) Kontrol grubu yoktur
E) Ekip çalışması gerektirir
Gözlemsel çalışmada anlaşıldığı gibi araştırıcı sadece Gözlemler....
Müdahale etmez....
Gözlemsel çalışmalar: Tanımlayıcı, vaka-kontrol, kesitsel, kohort
Deneysel çalımalar: Müdahele çalışmaları, labaratuar çalışmaları, klinik
çalışmalar, hayvan çalışmaları
Doğru cevap: A

44
KÜÇÜK STAJI..AR VAKA SORl:.II..ARI

91. Aşağıdakilerden hangisi iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testinin


nan-parametrik karşılığı olan testtir?
A) ANOVA Pcrcı<"/2ıı-,ı,'r:_ B) Wilcoxon testi
C) Mann-Whitney U testi D) Kruskal-Wallis testi
E) Ki-kare testi ,;
Bilimsel çalışmalarda toplanan veriler parametrik ve nan-parametrik olarak
ikiye ayrılır.
Parametrik veri: Dağılımları normal olan veriler için kullanılır.
Non- parametrik veri: Dağılımları normal olmayan veriler için kullanılır

'°';"1"�:jt,j�;;;;:--;:"'77 = lııı�n:��rıinııılri/<J
=( Pa,�TI\e!rf�c�_)

Ortalamaların karşılaştırılmasında kullanılan testler

Doğru cevap: C

92. Aşağıdakilerden hangisi parametrik yöntemlerden biridir?


A) Kruskal Wallis varyans analizi B) Mann-Whitney U testi
C) Wilcoxon işaretli sıralar testi D) Friedman varyans analizi
E) Pearson korelasyon işlemi
r- '
Bir çalışmada verileri değerlendirirken ilk yapılması gereken toplanan
verilerin dağılımlarını kontrol etmektir....
Eğer toplanan verilerin dağılımları normalse ➔ parametrik testler seçilir
Eğer dağılımlar normal değilse ➔ nan-parametrik veriler seçilir.
Pearson korelasyonu: normal dağılımlarda iki veri arasında ilişki varmı bakılır.
Örnek çocukların yaşları ile kiloları korele mi?
Spearman korelasyonu: Eğer dağılımlar normal değilse non-parametrik testi
olan spearmen seçilir.
Doğru cevap: E

93. Uyku bozukluğu olan 98 kişi eşit sayıda iki gruba ayrılıyor ve farklı iki
tedavi yöntemi uygulanıyor. Tedavi sonrası günlük ortalama uyku süreleri
belirleniyor.
Bu çalışmada tedavi yöntemleri arasında anlamlı fark olup olmadığı
aşağıdaki önemlilik testlerinden hangisiyle belirlenir?
A) Ki-kare analizi B) Varyans analizi
C) Kruskal-Wallis testi D) Bağımsız gruplarda t testi
E) Wilcoxon işaretli sıralar testi

45
Grupların karşılaştırılması daha önce TUS'ta 2 kez soruldu...

O RTALAMALARIN KAR Ş ILAŞTIRILMASINDA KULLANILAN


TESTLER
1. BAĞIMLI, iLiŞKİLİ, EŞ, AYNI GRUP: Aynı kişilerden oluşan grubun
öncesinin ve sonrasının karşılaştırılması
0 Kronik böbrek yetmezliği olan 12 hastanın hemoglobin değerleri
ölçülüyor. Eritropoetin verilip 3 ay sonra tekrar ölçüm yapılıyor.
2. BAĞIMSIZ GRUP: Birbirinden farklı iki grubun karşılaştırılması
0 İlacın etkinliğini karşılaştırmak için bir gruba ilaç diğer gruba plasebo
verilmesi

,..,,,
·•"ıt.. (� a9S�i�ı) ··-+
Ortalamaların karş1laştırılmasında kullanılan testler

Doğru cevap: D

94. Migren hastalığı üzerine yapılan bir araştırmada 120 migren hastasına
selektif serotonin reuptake inhibitörü (SSRI) verildikten 3 ay sonra ağrı sıklık
ve şiddetinde artış olup olmadığı sorgulanıyor. Sonuçta hastaların %36'sı
ağrı şiddetinde azalma bildiriyor.
Bu çalışmada SSRl'ın migren üzerine etkisini değerlendirmek için hangi
istatistiki test kullanılmalıdır? r 1

A) Ki-Kare testi 1
B) İki bağımlı ortalama farkının önemlik testi
C) Mc-Nemar testi
D) Wilcoxon işaretli sıra testi
E)ANOVA
Sevilmeyen bir konu Ki-kare ve benzer testler. ..

BAĞIMLI ORANLARIN KARŞILAŞTIRILMASI

McNemar testi
- Demir eksikliği anemisi açısından 100 hasta yeni bir demir ilacının etkinliğini
araştırmak için tedaviden önce tedaviden 3 ay sonra demir eksikliği anemisi
olup, olmaması açısından karşılaştılıyor.

46
KÜÇÜK STAJILAR VAKA SORUILARI

BAĞIMSIZ ORANLARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Khi Kare Testi (X2)

- Bağımsız grup oranlarının karşılaştırılmasında en sık kullanılan


yöntemdir
- İki veya daha fazla grupta
- Özetle: her iki örnek grubunda bir özelliğin (hastalık, ölüm ) olup olmadığı
Var-yok olarak 4 gözlü tabloda inceler
Doğru cevap: C

95. Bir mahallede yapılan 0-4 yaş arası çocuk ağırlıklarını belirlemeye
yönelik çalışmada 2 çocuk 8 kg, 3 çocuk 11 kg, 4 çocuk 13 kg, 2 çocuk
15 kg olarak tartılıyor. Bu çalışmadaki ortalama, median
- değer ve tepe
değeri sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir? l

A) 13; 11,9; 13 B) 13; 13; 11,9 \

C) 11,9; 13; 13 D) 13; 13; 13


E) 12,5; 13; 13
Daha öncede benzeri çıkmış klasik bir TUS sorusu.

Ortalama= 2x8 + 3x11 + 4x13 + 2x15 / 11= 11,9


Ortanca (median değer)= 8, 8, 11, 11, 11, 13, 13, 13, 13, 15, 15
Tepe değeri= 13
Doğru cevap: C

96. Belirli bir bölgede bir hastalık sürekli yüksek oranlarda gözleniyor ise
aşağıdakilerden hangisi bu durumu tanımlar?
A) lnsidans B) Epidemi
C) Prevalans D) Pandemi
E) Endemi
Tanım soruları Halk sağlığı branşının vazgeçilmezlerindendir.
İnsidans: Yeni vaka sayısı/duyarlı birey sayısı
Prevalans: eski+yeni vaka sayısı/duyarlı popülasyon
Epidemi: Bir bölgede bir hastalığın normalden fazla gözlenmesi
Endemi: Bir hastalığın belirli bölgede sürekli yüksek oranlarda gözlenmesidir
(endemik guatr gibi)
Pandemi: Bir hastalığın dünya çapında salgın yapmasıdır.
Doğru cevap: E

97. Terminal dönemde bir kanser hastasına narkotik analjezikler ile ağrı
palyasyonu sağlanması ne tür bir korumadır?
A) Primordial koruma B) Primer koruma
C) Sekonder koruma D) Tersiye! koruma
E) Dördüncü! koruma
Daha önce primer ve sekonder koruma metotları soruldu sıra tersiye/ ve
dördüncü/de

47
KÜÇÜK STA..11.AR VAKA SORUi.ARi

Hastalıklardan Korunma Yolları

Birincil (primer) koruma:


• Suların klorlanması ve bağışıklama gibi, belirli hastalıklara karşı alınan
önlemler.
• Birincil korumanın amacı, belirli hastalıkların ortaya çıkışını (insidansını)
önlemektir
• Temel ve birincil koruma önlemleri toplumların sağlık düzeyini yükseltmede
en etkili olan faaliyetlerdir.

İkincil (sekonder) koruma


• Erken tanıyı amaçlayan tarama (ve check-up) gibi önlemler
• Yenidoğanlardan bir damla kan alarak "fenilketonüri"nin erken dönemde
tespiti ve uygun diyetle beslenmesiyle, bebeğin geri zekalı olması
önlenir.
• EKG-mamografı, servikal smear

Üçüncül (tersiyer) koruma


• Mevcut bir hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonlarını önlemeye
yönelik faaliyetler
• Hipertansiyonlu bir hastanın düzenli bir şekilde takibi ve tedavisiyle "inme"
riski büyük ölçüde azalır.

Dördüncü koruma:
• İnsanca ölüm hakkı sağlamaktır

Temel (primordial) koruma:


• Bir toplumun sağlık düzeyini belirleyen en önemli etkenler, o toplumun
içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik koşullardır.
• Bu koşulların iyileştirilmesi için
• Eğitim, çevre ve ekonomik hayata dair standartlar, teşvikler ve yasaklar
geliştirilmesi gibi, çoğu paramedikal olan faaliyetlere denir.
Doğru cevap: E

98.10.000 nüfuslu bir kasabada 1985 yılında 100 kişi ölmüştür. Aynı yerde kanser
tanısı mevcut olan 25 kişiden 5'i kanser nedeniyle ölmüştür.
Buna göre bu kasabada kanserin mortali hızı yüzde kaçtır?
A) 1 B) 0,05 C)20 0)30 E)2
Sorudaki amaç kaba ölüm hızı, mortalite hızı ve fatalite hızlarını
karıştırtmak

"X" hastalığı nedeniyle ölüm sayısı


"X" hastalığının Fatalite hızı: x1000
"X" hastalığına yakalananların sayısı

"X" hastalığı nedeniyle toplam ölenlerin sayısı


Mortalite hızı: x1000
Yıl ortası toplam nüfus

Mortalite hızı: %0,05, fatalite hızı: %20, kaba ölüm hızı: %1 dir.
Doğru cevap: B

48
99. Bağışıklık bırakmayan hastalıkların durumunu değerlendirmede
kullanılan sağlık ölçütü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Morbidite hızı B) Fatalite hızı
C) Atak hızı D) Epizod hızı
E) İnfeksiyon hızı
Primer ve sekonder atak hız larını daha önce TUS ta sordular s ıra
bunda...
Atak Hızları: insidansın bulaşıcı hastalıklar alanında kullanılan şeklidir.
- Primer atak hızı: ilk vakadan sonraki en uzun kuluçka süresindeki vaka
sayısı/ duyarlı kişi sayısı
- Sekonder atak hızı: en uzun ikinci kuluçka süresi / duyarlı kişi sayısı
Epizod Hızı: Bağışıklık bırakmayan tekrarlayan bulaşıcı hastalıkların boyutunu
ölçmek için kullanılan bir ölçüttür.
Doğru cevap: D

100.Diabetes mellitus teşhisi için kullanılan yeni bir glikoprotein molekülü 180'i
diabetli olduğu bilinen 1000 kişi üzerinde test edilmiştir. Yeni teste göre toplam
330 kişiye diyabet tanısı koyulmuş olup ancak bunlardan sadece 120'si daha
önce diyabetli olduğu bilinen kişiler arasında yer almaktadır.
Yukarıda testin negatif prediktif değeri yüzde kaçtır?
A) 120/180 B) 610/820
C) 120/330 D) 610/670
E) 210/60
İlk başta zor gibi görünüyor, bu sorularda eğer tabloyu çizebilirsek soru
bizimdir.

Hasta Sağlam Toplam

Hasta 120 210 330


Sağlam 60 610 670
·2
Toplam 180 820 1000

Negatif prediktif değer; yeni teste göre sağlıklı olan gerçek sağlıklı kişilerin, yeni
testin sağlıklı dediklerine oranlanarak bulunur.
Duyarlılık: 120/180
Özgüllük: 610/820
Yalancı pozitif kişi sayısı: 210
Yalancı negatif kişi sayısı: 60
Pozitif prediktif değer: 120/330
Negatif prediktif değer: 610/670
Doğruluk oranı: 120+610/1000
Doğru cevap: D

49
101.Yedi yaşında çocuk bir üst solunum enfeksiyonunu takiben bir aydır devam
eden işitme kaybı nedeni ile getiriliyor.
Bu hastada aşağıdakilerden hangisi en olası tanıdır?
A) Akut süpüratif otitis media B) Akustik nörinom
C) Vestibüler nörit D) Efüzyonlu otitis media
E) Dış kulak yolundaki buşon
Çocuklarda işitme azlığının en sık nedeni efüzyonlu otitis media iken
erişkinlerde işitme azlığının en sık nedeni dış kulak yolu buşonudur.
Sekretuar (efüzyonlu=seröz) otitis media orta kulakta ateş, ağrı gibi
enfeksiyon bulguları olmaksızın sıvı toplanmasıdır. Klinik esas semptom
işitme azlığıdır. Bazen ara ara olan ağrı ve tinnitus da bulunabilir.
Akut süpüratif otitis media orta kulak mukozasının infektif enflamasyonu olup
temel semptomu işitme azlığından ziyade ateş, ağrı ve komplikasyonlarıdır.
Akustik nörinom en sık görülen serebellopontin köşe tümörü olup ileri yaşta
ortaya çıkıp en sık semptomu tinnitus ve ilerleyici işitme kaybıdır.
Vestibüler nörit vestibüler sinir inflamasyonudur ve şiddetli baş dönmesi eşlik
eder.
Doğru cevap: D

102.Sol kulağında işitme kaybı şikayeti ile gelen hastaya diapozon ile yapılan
muayenede Weber testi sağa lateralize bulunmuştur.
Bu hastanın sol kulağındaki işitme kaybının nedeni aşağıdakilerden
hangisi olabilir?
A) Akut otitis media B) Glomus jugulaıe
C) Erken dönem otoskleroz D) Seröz otitis media
E) Koklear aplazi
Daha önce TUS'ta benzer bir soru sorulmuştu....

İŞİTMENİN DEĞERLENDİRİLMESi

1) Weber testi

Titreşen diapozon verteks (alın veya dişler) üzerine koyulur. Normal kulak orta
hatta duyar. Tek taraflı sinirsel kayıpta titreşim sağlam tarafta duyulur (sağlam
tarafa lateralize olur). İletim tipi kayıpta ise hasta kulağa lateralize olur. Amacı
sinirsel ve iletim tipi kaybı birbirinden ayırmaktır.

2) Rinne testi

Hava yolu ile kemik yolu karşılaştırır. Normal kulakta rinne pozitiftir. Diapozon
mastoit üzerindeki titreşimi bittiğinde kulağa tutulunca ses duyulmaya devam
eder. İletim tipi kayıpta rinne (-) olur.

3) Schwabach testi

Hastanın kemik yolu ile hekimin kemik yolu karşılaştırılır. Normal veya uzamış
Schwabach testi denir.
Doğru cevap: E

50
103.0tuz sekiz yaşındaki erkek hasta gündüz uyuklama, iş performansında
düşüklük, enerjik olamama şikayetleri ile başvuryor. Eşinden alınan öyküye
göre yatarken eskisine göre çok daha fazla horladığını öğreniliyor. Yapılan
incelemerde vücut-kitle indeksi 35 kg/m2, boyun çevresi 45 cm olarak tespit
ediliyor.
Yukarıda tarif edilen hastada en iyi tedavi yöntemi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kilo vermek B) CPAP
C) Uvulektomi D) Septoplasti
E) Tonsillektomi
En iyi tedaviyi sorduğuna dikkat edelim...
Diğer seçenekler hastanın ihitiyacına göre OSAS'ta tedavide seçilebilir. Ancak
tüm hastalarda CPAP tedavisi işe yarar ve altın standart tedavidir.

OBS TRU K TİF UY KU APNE SENDROMU


Obstruktif uyku apne sendromu, horlama ve uyku apneleri ile seyreden
günümüzün sık hastalıklarıdandır. En önemli klinik bulguları arasında gündüz
uyuklamaları, dikkat bozukluğu, sabah baş ağrıları, impotans ve yorgun hissetme
sayılabilir. Bu hastalığın toplumda en önde gelen nedeni artmış kilo alımı veya
obezitedir.Tanıda en önemli labaratuar test polisomnografi iken tedavide cerrahi
ve CPAP (continue positive airway pressure)'dır. İlerleyici bir hastalık olup
pulmoner arteryel hipertansiyon ve sonrasın sağ kalp yetmezliğiyle seyreden
kor pulmonaleye yol açabilir.
Doğru cevap: B

104.Yirmi yedi yaşındaki erkek hastaya akut bakteriyel rinosinüzit teşhisi


koyuluyor.
Bu hastada oluşabilecek en sık komplikasyon aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Mastoidit B) Preseptal selülit
C) Menenjit D) Beyin absesi
E) Osteomiyelit
Sinüzit ve otit komplikasyonları her zaman sorudur. ...

RiNOSİNÜZİT KOMPLİKASYONLAR!
0 Sinüzit komplikasyonları 3 kategoride incelenir.
1. Orbital komplikasyonlar
2. intrakranial komplikasyonlar
3. Kemik komplikasyonlar

ORBİTAL KOMPLİKASYONLAR
0 Ethmoid sinüzit en sık sebebidir.
5 alt gruba ayrılır:
a) Preseptal selülit: En sık sebebi komplikasyondur. Göz kapağında ödem
kızarıklıkla karakterizedir. Göz hareketleri bozulmaz, görme keskinliği
etkilenmez.
b) Orbital selülit: Proptozis, kemozis, azalmış göz hareketleri, ağrılı göz
hareketleri ve diplopi ile karakterizedir. Görme keskinliği normaldir.
c) Subperiosteal abse: Periost ve lamina papyrecea arasındaki
absedir.
KÜ<;ıÜK STAJLAR \!AKA SORUL.ARI

d) Orbital abse: Orbital selülitin ilerlemesi ile olur. Ciddi egzoftalmi,


kemozis, tam yerleşmiş oftalmopleji ile karakterizedir. Tablonun
ilerlemesi körlüğe yol açabilir.
e) Kavernöz sinüs trombüsü: Bu komplikasyon intrakranial komlikasyonlar
içinde de değerlendirilebilir. Kemozis, orbital ağrı, proptozis ve
oftalmopleji ile karakterizedir. En dikkat çekici özelliği karşı gözü de
etkileyebilmesidir.

Doğru cevap: B

105.Dış kulak yolu epitelinin orta kulak ve mastoid hücrelerde bulunmasına


ne ad verilir?
A) Koelasan mastoidit B) Kanalolitiazis
C) Kolesteatom D) Koklear skleroz
E) Onkositom
Kulak cerrahisinin en önemli konusu.. tanımını iyi bilmek gerekir....
Kolesteatom, dış kulak yolu epitelin orta kulağa oradan da mastoid hücrelere
ilerlemesiyle oluşur.
Koalesan mastoidit; akut otitis media'nın en sık komplikasyonu olup mastoid
hücrelerinin inflamasyonudur.
Kanalolitiazis; semisirküler kanallarda otokonia birikmesidir.
Koklear skleroz; orta kulakta orta kulakta değil iç kulakta olmalı spongioz
kemik oluşumudur.
Onkositom mitokondriden zengin tümör.
Doğru cevap: C

106.Glomus jugulare tümörü tanısı alan bir hasta için aşağıdakilerden


hangisi yanlıştır?
A) Pulsatil tinnitus görülür. B) işitme kaybı görülür.
C) Orta kulağın en sık benign tümörüdür. D) Hemanjiyomdur.
E) Kranial sinir paralizileri eşlik eder
En sık görülen benign kulak tümörünü bilmek gerekir. ...
Glomus Jugulare Tümörü: Tinnitus, ağrı, kulak bölgesinde pulsasyon, total işitme
kaybı ve diğer kafa çiftlerine ait paraliziler gö-rülür.Tinnitus nabız ile senkrondur.
Kesin tanı biyopsi ile konur.Paraganglionik cisimciklerden kaynaklanır.Tümör
cerrahi olarak çıkarılır. Orta kulağın en sık benign tümörüdür. 4_
Doğru cevap: D

107.Aşağıdakilerden hangisi otosklerozda görülmez?


A) Parakuzi B) Vertigo
C) Recruitment pozitifliği D) Bozuk stapes refleksi (on-off etkisi)
�� 1-,o,Mllird:,@ E) Schwartze işareti
TUS daima birbirine karışan hastalıkları ayırt etmemizi ister... Şıklardan
dördü birinin biri diğerinindir...
Alçak frekansları tutan sensörinöral işitme kaybı olmasıyla hastaların ses
artışlarına hassasiyeti atmıştır. Buna recruitment pozitif denilir ve Meniere
de görülür.

52
OTOSKLEROZ
Otik kapsülün (İç kulak ve labirenti saran sert kemik doku) primer hastalığıdır
ve patolojik olarak spongiöz kemik oluşumu vardır. En sık oval pencerede
yerleşir. Nadiren yuvarlak pencere ve kohleada da görülebilir.
Klinik oval pencerede yerleşenler başlangıçta iletim tipi işitme kaybı ilerleyen
dönemlerde sensoryal işitme kaybına neden olur.
Parakuzi: Gürültülü ortamda daha iyi duyma olur. Bütün iletim tipi kalıplarda
görülür.

Tanı:

✓ İletim-mikst-sensörinöral olabilen işitme kaybı


✓ Normal diskriminasyon
✓ On-off etkisi(stapes refleksi) tipiktir.
✓ 2000 Hz'de kemik yolunda düşme olur(carhart çentiği)
✓ Schwartze işareti (zarda pembelik olması)
✓ Aile hikayesi olması
✓ Simetrik progresif işitme kaybı
Doğru cevap: C

108.Pott's puffy tümörü (absesi) tanısı alan hastada aşağıdaki sinüzitlerden


hangisinin olma ihtimali en yüksektir?
A) Frontal B) Maxiller
C) ön etmoid D) Arka etmoid
E) Sfenoid
- ' \

Sinüzit komplikasyonlarını iyi bilmeliyiz....


Pott's puffy tümörü (absesi); frontal sinüzitte görülen frontal kemik osteomiyeliti
sonucu gelişir.

Doğru cevap: A

109.İki buçuk yaşında akut otitis media tanısı alan hasta için aşağıdakilerden
hangisini önermezsiniz?
A) Antibiyoterapi B) Analjezik tedavisi
C) Parasentez D) Mastoidektomi

l E) Sistemik dekonjestan tedavisi


KÜ�ÜK STA;JLAR VAKA SORUi.ARi

AOM tedavisi ve komplikasyonları KBB'de her zaman sorulmuştur. Bilmek


durumundayız.

AKUT OTİTİS MEDİA (AOM)


• AOM en sık 6-13 aylarda görülür.
• Orta kulak mukozası ve mastoid hücrelerin infektif inflamasyonudur.
• AOM için risk faktörleri:
- Erkek olmak
- Reflü (özellikle çocukluk çağında)
- Biberonla beslenme
- Erken AOM geçirme
- Allerji
- Sosyoekonomik düzey
- Pasif sigara içimi
- Aile hikayesi
- Evde viral enfeksiyon geçiren kişi varlığı
- Etiyolojide tuba östakinin gelişimini tamamlamamış olması en önemli
nedendir.
- İlk 7 yaşa kadar çocuklardaki östaki tüpü;
- Daha kısa, daha yatay
- Fonksiyonel daha az matür
- Yoğun goblet hücre içeriği
• ÜSYE sonrası asendan yolla geçiş
• En sık etken S. Pneumoniae, ikinci H. influenza iken üçüncü sırada M.
catarrhalis

Tedavide:
-Antibiyoterapi
-Antihistaminikler
- Nazal ve sistemik dekonjestanlar
-Antienflamatuvar, analjezik ve anipiretikler (ateş düşürücüler )
- Parasentez
Doğru cevap: D

(' '
110.Aşağıdakilerden hangisi nazofarenks karsinomu ile en a�lişkilidir?
A) Epstein Barr virüsü B) Kulaklarda tıkanıklık
C) İşitme kaybı D) Cerrahi tedavi
E) Epistaksis
TUS sorusunun modifiye hali. Nazofarenks kanserleri hakkında bilgimizi
sınayan bir soru.

NAZOFAR ENGEALTÜMÖRLER
• Etyolojide EBV sorumlu
• Nazofarenkste en sık skuamöz hücreli karsinom (differansiye-nonkeratinize-
indifferansiye)
• En sık semptom boyunda kitledir.
• En sık tutulan kranial sinir N. Abducens
• Kısa sürede lenfatik metastaz servikal lenf bezlerine yayılım

54
KÜÇÜK STAJI..AR VA� S0Rl:JI..ARI

• Erişkin hastada tek taraflı seröz otitis mediada nazofarenks kanserleri akla
gelmelidir.
• Burun kanamasına neden olabilirler
• 6 . kranial sinir tutulumuna bağl diplopi olabilir.
• Tedavide öncelikle RT + KT, cerrahi yapılmaz.
Doğru cevap: D

111.Aş ağıdakiler d e n han g i s i akut o ti ti s m e dia'nın intrak ranial


kom plikasyonlarından biri değildir?
A) Mastoidit B) Lateral sinüs trombozu
C) Subdural abse D) Otitik hidrosefali
E) Beyin absesi
Akut otitis media'nın intrakranial ve ekstrakranial komplikasyonlarını
bilmek gerekir.

©titis mei::lia komplikasyonlaııı


1. İ ntratemporal komplikasyonlar
a. Mastoiditis (otitin en sık komplikasyonu)
- Subperiosteal abse
1. Bezold absesi: SKM bölgesi
2. Citelli absesi: digastrik arka karnı
3. Luc absesi: Zigomatik bölge
- Derin boyun enfeksiyonu
b. Petrozit
c. Labirenti!
d. Fasyal paralizi (akut otitin 2. en sık intratemporal komplikasyonu)

2. İn trakranial .komplikasyonlar
a. Ekstradural abse/granulasyon (kr. otitin en sık intrakranial komplikasyonu)
b. Sigmoid sinüs trombusu
c. Beyin absesi
d. Otitik hidrosefali
e. Menenjit ( akut otitin en sık intrakranial komplikasyonu)
f. Subdural abse

Doğru cevap: A

112.Efüzyonluotitis media hakkında aşağıdakilerden hangisi doğru değil dir? _______________ _

L___
A) Çocuklarda iletim tipi işitme kaybının en sık nedenidir.
B) Çocuklarda ateş, boğaz ağrısı, kulak ağrısı ilk bulgulardır.
C) Yetişkin hastalarda nazofarenks kitlesi akılda tutulmalıdır.
D) Tedavide antibiyoterapi denenir.
E) Kemikçik zincirde erozyon yapabilir.
Efüzyonlu otitis media'nın semptomlarından başlayıp komplikasyonlarına
kadar uzanan bilgi sorusu.

--,

55
KÜgÜK STAJI..J.\R VAKA SORUI..J.\RI

EFÜZYONLU OTİTIS MEDİA (Seröz Otitis Media)

• Sekretuar(efüzyonlu=seröz)otitis media
Orta kulakta ateş, ağrı gibi enfeksiyon bulguları olmaksızın sıvı
toplanması
Orta kulak mukozası metaplaziye uğrayarak goblet hücre sayı ve salgısı
artışı
• En sık 3-8 yaşta
• Allerji, viral-bakteriel enfeksiyonlar ve östaki disfonksiyonu sorumlu
• En sık semptom iletim tipi işitme kaybı
• Derin boyun enfeksiyonu olmaz **TUS**

· Çocuklarda işitme azlığının en sık nedeni; efüzyonlu otitis


media
Erişkinlerde işitme azlığının en sık nedeni; dış kulak yolu
buşonu

Tedavi: **TUS**
• Antibiyotik • Mukolitik
• Dekonjestan • Adenoidektomi
• Antihistaminik • Ventilasyon tüpü zarın anterior inferioruna
• Antienflamatuar takılır.
• Timpanoplasti yapılmaz **TUS**
Doğru cevap: B

113.Yirmi sekiz yaşında bayan hasta, baş dönmesi şikayeti ile başvuruyor. Hasta
özellikle, baş hareketleri ile beraber kısa süreli baş dönmesi ve bulantı
kusmadan şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Nörolojik muayenesinde özellik
bulunmayan hastanın, bilateral timpanik membranl�r,-,olarak tespit ediliyor.
Spontan nistagmusu saptanmıyor. Odyometrik incelemeleri normal sınırlar
içinde tespit edilen hastada Dix-Hallpike testi sol tarafta(+) bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vestibüler nörit
B) Benign paroksismal pozisyonel vertigo
C) Meniere hastalığı
D) Vertabrobaziler yetersizlik
E) Akut serebrovasküler oklüzyon
Baş dönmesi kliniği önemlidir. Vaka ayırımı yapabilmek gerekir. ..
Vestibüler nöritte spontan nistagmus, kısa değil saatler süren şiddetli baş
dönmeleri vardır.
Meniere'de ek olarak işitme kaybı, kulakta dolgunluk, çınlama gibi şikayetler
�u� c��-·-
Nörolojik hastalıkların ise sadece baş dönmesi ile klinik vermesine pek
rastlanılmaz, muhakkak etkilenen bölgeye bağlı nörolojik defisit ( elde,ayakta
uyuşma, konuşmada zorlanma,bilinç kaybı vs ..) eşlik eder.

56
BENiNG POZİSYONEL PAROKSİSMAL VERTİGO
Birçok vakada etiyolojisi bilinmez. (kafa travmaları, ani baş hareketleri)
• Patofizyolojisinde:
• Kanalolitiazis: Utrikulden kopan otokonyalar endolenf içinde en sık
POSTERİOR SEMİSİRKÜLER KANAL içinde toplanır.
• Baş hareketleri ile ortaya çıkan 10-20 sn'de sonlanan baş dönmeleri
vardır.
• En sık posterior semisirkuler kanal BPPV görülür.
• Tanı: Provakasyon testleri (Dix-Hallpike manevrası, modifiye barany testi,
simon vb.)
Latent periyodu (2-3 sn) olan nistagmus
Horizontal rotatuvar nistagmus
1 dakikadan az süren (yorulan) nistagmus
Test tekrarladıkça nistagmus azalır.
• Tedavi: repozisyon manevraları (epley manevrası).
Doğru cevap: B

114.Nazofarengeal anjiyofibrom için aşağıdakilerden hangisi doğru


değildir?
1 '
A) Genç erkeklerde sık görülür.
B) Oksipital, sfenoid ya da etmoid kemiklerin periostiumundan gelişir.
C) Spontan kanamalar görülür.
D) Adölesan dönem sonrası kendiliğinden gerileme görülebilir.
E) En sık semptom boyunda kitledir.

Dikkat! Nazofarengea/ tümör ile karıştırmayın... E şıkkı nazofarengea/


tümörün en sık bulgusudur...
ıl
NAZOFARENGEAL ANJİOFİBROM
Juvenil anjiyofibrom oksipital, sfenoid ya da ethmoid kemiklerin periostiumundan
gelişen bir tümördür. 8-15 yaş erkeklerde sık görülür. Burun kanaması, burun
tıkanıklığı ilk belirtilerdir. Adelösan dönem sonrası kendiliğinden spontan gerileme
görülebilir.
Doğru cevap: E

115.Akut otitis media tanısı alan üç buçuk yaşındaki çocukları için endişeli olan
anne-baba bu hastalığın nedenini öğrenmek istiyor.
En doğru açıklamanız aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Adenoid hipertrofisi
B) Palatin tonsil hipertrofisi
C) Sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme öyküsü
D) Gelişimini tamamlamamış tuba östaki
E) Nazal septum deviasyonu
Akut otitis media'nm fizyopatolojisi soruluyor...

57
KÜÇÜK STAJLAR VAK.A SORULAR!

AKUT OTİTİS MEDİA (AOM)

İlk üç yaşta her üç çocuktan ikisi en az bir kez AOM geçirir. AOM en sık
6-13 aylarda görülür. Orta kulak mukozası ve mastoid hücrelerin infektif
inflamasyonudur. AOM için risk aktörleri:
• Erkek olmak
• Biberonla beslenme
• Erken AOM geçirme
• Sosyoekonomik düzey
• Pasif sigara içimi
• Aile hikayesi
• Evde viral enfeksiyon geçiren kişi varlığı
Etyolojide östaki tüpü immatürasyonu en önemli nedendir.
İlk 7 yaşa kadar çocuklardaki östaki tüpü;
Daha kısa, daha yataydır.
Fonksiyonel daha az matürdür.
Yoğun goblet hücre içeriği mevcuttur.
ÜSYE sonrası asendan yolla geçiş sıktır. En sık etken S. pneumoniae'dir.
İkinci en sık H. influenzae iken üçüncü sırada M. catarrhalis yer alır. 5 yaş altı
çocuklarda H. influenzae sıklığı artmıştır.
Doğru cevap: D

116.Sol dış kulak yolunda kızarıklık, şişlik ve ısı artışı tarif eden 37 yaşındaki
erkek hastada yüksek ateş var. Bu hastada yukarıdaki kliniğe sebep
olması en muhtemel ajan patojen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pseudomonas aeruginosa B) Streptococcus pneumoniae
C) Staphylococcus aureus D) Moraxella catarrhalis
E) Haemophilus influenzae
Eksternal otit yaz mevsimlerinde KBB'nin en sık hasta grubunu
oluşturur. ..

AKUT LOKALİZE OTİTİS EXTERNA (FRONKÜL)

En sık etken S. aureustur.

AKUT DİFFUZ EXTERNAL OTİT (YÜZÜCÜ KULAĞI)

En sık bakteriyel patojen P. aeruginosa'dır. Diğer sık patojenler S. aureus


ve Proteus mirabilistir. Dış kulak yolunda ağrı, ödem ve akıntı yapar. Tragus
hassasiyeti vardır.

NEKROTİZAN (MALİGN) EXTERNAL OTİT

Tipik olarak yaşlı diyabetiklerde veya diğer immunsuprese hastalarda görülür.


Temporal kemik ve kafa tabanı osteomiyeliti, menenjit, beyin apsesi gibi derin
dokulara yayılım vardır. En sık etken P.aeruginosa'dır. Progressif ve ölümcül
seyreder.
Doğru cevap: A

58
117.Sol kulakta işitme kaybı ve ağrı tarifleyen 32 yaşıdaki erkek hastanın yapılan
fizik muayenesinde ateşi 38,5 °C olarak ölçülüyor, sol kulak zarı hiperemik ve
bombe olarak değerlendiriliyor. Antibiyotik ve dekonjestan başlanan hastanın
ilerleyen günlerde sol nazolabial olukta silinme ve yüzün sol yarısında kuvvet
kaybı gelişiyor.
Yukarıdaki hastada en uygun tedavi yaklaşımı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Timpanoplasti B) Miringotomi
C) Kulak damlası D) Adenoidektomi
E) Mastoidektomi
Güzel bir vaka sorusu....

Anatomik olarak fasial sinir timpanik memran ile yakın komşuluk gösterir ve
timpanik segmenti bu bölgenin püy ile dolması sonucu etkilenir hastada fasial
paralizi gelişmiş bu nedenle absenin boşatılması için miringotomi yapılmalıdır
ve tedaviye antibiyotik ile devam edilmelidir.
Doğru cevap: B

118.Tek taraflı otalji ve periferik fasiyal paralizi ile başvuran hastanın yapılan fizik
muayenesinde ipsilateral kulak kepçesinde veziküler lezyonlar izleniyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? (2011 Eylül)
A) Beli paralizisi B) Guillain-Barre sendromu
C) Erizipel D) Büllöz mirinjit
E) Ramsay-Hunt sendromu

Herpes Zoster Otikus (Ramsay-Hunt sendromu)

Su çiçeği infeksiyonu sonrası fasyal sinir genikulat gangliyonunda yerleşmiş


latent virüs reaktivasyonu ile olur.

Kliniğinde;

Kulak ve çevresinde ağrı, fasyal paralizi,


Kulak kepçesi, dış kulak yolunda veziküler döküntü
Kendini sınırlayıcı bir enfeksiyondur.
Tedavide; asiklovir ve steroid verilir.
Doğru cevap: E

119.0tuz iki yaşında genç erkek geçirdiği trafik kazası sonrası temporal kemikte
transvers kırık tespit ediliyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hastada daha nadir görülür?
A) Spontan nistagmus ile beraber vertigo B) Sensörinöral işitme kaybı
C) Fasiyal paralizt D) Hemotimpanium
E) Dış kulak yolunda kanama
Transver kırıklar kötüdür mantığını unutmayalım....

59
longitudinal kırıklar Transver kırıklar
%80 %20
Lateral travma Oksipital veya frontal travma
Minör travma Şiddetli travma
Kemikçik hasarı sık Otik kapsül kırığı sık
İletim kayıp sık Sinirsel kayıp sık
Vertigo nadir Bertigo sık
Dış kulakta kanama Orta kulakta kanama
Faysal paralizi nadir Fasyalk paralizi sık
BOS kaçağı nasir BOS kaçağı sık
Hemotimpanium nasir Hemotimpanium sık

Doğru cevap: E

120.Geçirdiği motorsiklet kazası sonrası panfasiyal fraktürü olan hastanın


cerrahisinde ilk yapılması gereken rekonstrüksiyon aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Orbita B) Nazal kemik
C) Maksilla D) Mandibula
E} Zigoma
Maksillofasiyal kırıklar Plastik Cerrahi'de çok sorulur. ...
Panfasiyal fraktürlerde öncelikle yüz yüksekliği oluşuturulmalıd ır. Yüz yüksekliğini
en çok oluşturan kemik mandibula olduğundan önce mandibular rekonstruksiyonu
yapılmalıdır.

Doğru cevap: D

121.Başın yer çekimine karşı vertikal hareketlerinin algılanması


aşağıdakilerden hangisinin görevidir?
A) Sakkül B) Utrikül
C) Kupula D) Vertikal semisirküler kanal
E) Posterior semisirküler kanal

Vestibü/ün önemli anatomik yapıları

r 1 .� •

·)
Sakkül: Vertikal hareketler
Utrikül: Horizontal plandaki hareketler
Cupula: Semisirküler kanalların sonundadır. Rotasyon hareketlerini algılar
Doğru cevap: A

122.Endolenfin üretim yeri neresidir?


A) Stria vaskularis B) Endolenfatik kese
C) Dış tüylü hücreler D) Reissner membranı
E) Kupula
Stria vascularis'te üretilen endolenf, endolenfatik kesede emilir. Bu fizyoloji
endolenfin artışı ile karakterize Meniere hastalığı için önemlidir.
Doğru cevap: A

60
123.Aşağıdakilerden hangisinde kokleada ossifikasyona yol açan bir
hastalıkdır?
A) Aminoglikozid kullanımı B) Büllöz mirinjit
C) Menenjit D) Presbiakuzi
E) Süper semisirkuler kanal dehissansı
Menenjit geç dönem komplikasyonu soru/muş....
• Menenjit hastalarında kokleada ossifikasyon geç dönemde başlar ve
yavaşça ilerler
• Buna bağlı hasta işitmesini yavaş yavaş kaybeder
• Eğer bu durumda tanı geçirkirse hasta işitmesini çok büyük oranda
kaybeder
• En kritik bilgi bu durumda hasta koklear implant şansınıda kaybeder.
• Çünkü koklear implantda elektrod kokleanın içine gönderilmektedir.
• Eğer ossifikasyn gerçekleşirse bu mümkün olmayacaktır.

Doğru cevap: C

124.Burundan nefes alamama şikayeti ile başvuran hastanın hikayesinde uzun


süreli topikal dekonjestan kullandığı öğreniliyor.
Bu hastanın en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Perenial allerjik rinit B} Atrofik rinit
C) Gustatuar rinit D) Rinitis medikamentosa
E) Ozena
Tipik bir poliklinik hastası....

Rhinitis medikamentosa:
• Kullandığımız ilaçlara bağlı görlen rinitleri.
• Antihipertansif ilaçlar ve özellikle topikal dekonjestan etkili (otrivin) burun
spraylerine bağlı gelişir.
Doğru cevap: D

125.Altmış yaşında erkek hasta 20 yıldır sol kulağında iltihaplı kulak akıntısı
şikayeti ile başvuyor. Sol kulak kanalına baskı uygulandığında hastada baş
dönmesi ve nistagmus ortaya çıkıyor.
Bu hastanın tanısında aşağıdakilerden hangisini düşünülmeldir?
A) Yuvarlak pencereyi etkiyen otit B) Kulak zarı perfore
C) Akut mastoidit D) Epidural abse
E) Lateral semisirkuler kanalda erozyon
Hastada yapılan muayene yöntemi FİSTULA testidir.....
• Bu testin pozitif olması perilenfatik fistülü gösterir.
• Ancak seçeneklerde perilenfatik fistül yok
• Bu durumda vestibülü etkileyen bir kemik defekt araştırmak gerekir.
• Kronik otiti olan hastalarda kolesteatom en sık lateral semisirküler kanalı
erozyona uğratır.
• Böylece dış kulak yoluna uygulana basınç direkt vstibule geçerek nistagmus
ve baş dönmesine yolaçar.
• Diğer seçeneklerde vestibul bütünlüğünü bozan hastalık yoktur.

Doğru cevap:E

61
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORUi.ARi

126.Rekürren fasiyal paralizi, rekürren oro-fasiyal ödem ve lingua plicata


{fissürlü dil) triadı ile karakterize idiyopatik fasiyal paralizi tablosu
hangisidir?
A) Beli paralizisi B) Moebius sendromu
C) Melkersson-Rosenthal sendromu D) Ramsey hunt sendromu
E) Guillain-Barre sendromu

Fasyal para/izi ile gelen hastada ayırıcı tanı çok önemlidir ...
Bells paralizi: En sık fasyal paralizi, idiopatik, HSV ile ilişkilendirilebilir
Moebius sendromu: Konjenital olarak 6-7 CN sinir çekirdeklerini bilateral
olmaması, .
ff
Melkersson-Rosenthal sendromu: Tekrarlayan fasyal paralizi, asimetrik yüz
ödemi
Ramsey hunt sendromu:. Kulak zonası, ağrılı veziküller
Guillain-Barre sendromu: Bilateral fasyal paralizinin en sık sebebi
Progresif fasyal paralizi: Fasyal sinirden kaynaklı veya sinire bası yapan bir
tümör
Transvers temporal kırık: Hemotimpanium
Longitudinal travmatik kırık: Dış kulak younda kanama
Doğru cevap: C

127.Aşağıdakilerden hangisinde santral skotom tipiktir?


A) Glokom B) Retinitis pigmentosa
C) Hipertansiyon D) Retina dekolmanı
E) Multipl skleroz
Diğerleri önce periferik görmeyi bozar ...
Muitipi skleroz için optik nörit tipiktir. Optik nöritin tipik görme alanı defekti santral
skotomdur. Eğer bir hastada bilateral internükleer oftalmopleji saptandıysa aksi
ispat edilene kadar multipl sklerozdur.
V

Doğru cevap: E

128.0n haftalık bir bebekte lökokori saptanıyorsa aşağıdakilerden


hangisinin tanı olma ihtimali en azdır?
A) Retinoblastom B) Katarakt
C) Prematüre retinopatisi D) Primer hiperplastik persistan vitreus
E) Retrobulber nörit
'Bebek' kelimesine takılmayın ... lenste hasar yapma ihtimali olmayan ya da
lense temas edip lensi beyazlaştırma ihtimali olmayan lezyonlar /ökokori
yapamaz.
Retrobu/ber nörit optik sinirin bu/busun arkasındaki inflamasyonudur bu
nedenle /ökokori yapamaz.

LÖKOKORİ
• Tanım: Pupilladan beyaz ışık reflesi alınmasıdır (Beyaz pupil)

62
KÜÇÜK STAJLAR VAK.A SORULAR!

Nedenleri:
j "
✓ Retinoblastom
✓ Konjenital katarakt
✓ Primer hiperplastik persistan vitreus (PHPV)
✓ Retinopati of prematurite (ROP)
✓ Retina! displazi
✓ Coats hastalığı
✓ Metastazlar
i ✓ Diktioma
1
"1 ✓ Konjenital toksoplazmozis
1
1
i ✓ Nematod endoftalmiti

ı
� • 3 y aşından küçüklerde öncelikle retinoblastom ve PHPV
düşünülmelidir.
• Oksijen tedavisi, prematurelik ve düşük doğum ağırlığı hikayesi
varsa ROP düşünülür.
!
Doğru cevap: E

129.Aşağıdakilerden hangisi retinitis pigmentosa için doğru değildir?


A) En sık görülen retina fotoreseptör distrofısidir.
B) Birçok sendromun komponenti olabilir.
C) Periferik görme bozulur.
D) Gece görmesi en son bozulur.
E) Melanin birikimi vardır.
Retinanın en sık distrofisini iyi bilmek gerekir. ..

Retinis pigmentosa:
* En sık görülen retina fotoreseptör distrofisidir.
* Retina damarları çevresinde siyah renkli pigment (melanin) birikimleri olur.
* Görme alanında periferik görme bozulur, annüler skotomlar ve tüp görme
vardır. �:

* Refsum hastalığının bir komponentidir


Doğru cevap: D

130.Altmış sekiz yaşında erkek hasta ani ağrısız görme kaybı şikayeti ile
başvuruyor. Biyomikroskobik muayenede midriyatik pupil, fundoskopik
muayenede ise retinada Japon bayrağı görüntüsü saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Retrobulber nörit B) İntrakranial basınç artışı
C) Diyabetik retinopati D) Santral retina! arter tıkanıklığı
E) Santral retina veni trombozu
Ani görme kayıpları TUS'ta sık sorulur. ...

Santral retinal arter tıkanıklığı


* Ani, ağrısız görme kaybı, yaşlı hasta
* Pupilla midriyatik, ışık refleksi zayıf veya kaybolmuş
* Retina beyaz bir renk almıştır, fovea kırmızı görünür
* Japon bayrağı görünümü vardır
Retinal ven tıkanıklığı
* Kanamalar vardır
* Papilla ödemlidir, papilla sınırları ödemlidir
* Ven kalınlığı ve kıvrımları artmıştır
* Bol miktarda yumuşak eksuda vardır
* En fazla temporal kadranda görülür
intrakranyal basınç artışında yavaş gelişen görme keskinliğinde azalma ve fundus
muayenesinde bilateral papil ödemi saptanır.
Retrobulber nöritte de ani görme kaybı görülür ama fundus muayenesinde
herhangi bir patolojik bulgu görülmez.
Doğru cevap: D

131.Aşağıdaki bulgulardan hangisinin glokomlu bir gözde görülme olasılığı


en yüksektir?
A) Japon bayrağı görünümü
B) Yumuşak eksuda .,.-
C) Arteriovenöz bası bulguları; salus, gunn
D) Optik çukurda artış (ekskavasyon)
E) Siyah renkli pigmentler
Gözde sık görülen hastalıkların tipik muayane bulgularını bilmeliyiz....
Optik çukurda artış (ekskavasyon) glokomda
Japon bayrağı görünümü santral retina! arter tıkanıklığında
Yumuşak eksuda santral retina! ven tıkanıklığında
Arteriovenöz bası bulguları; salus, gunn arteriosklerozda
Siyah renkli pigmentler retinitis pigmentosada görülür.
Doğru cevap: D

132.Gözde yabancı cisim ile en çok ilişkili konjunktivit aşağıdakilerden


hangisidir?
A) Dev papiller konjunktivit
B) Saman nezlesi konjunktiviti

?
, <E::-- C) Atopik konjunktivi!_
,,
D) Fliktenli konjunktivit
E) Vernal konjunktivit

Yabancı cisim konjuktivitinin muayene bulgusu sorulmuş...

Dev papiller konjuktivit:


• Özellikle kontakt lens kullananlarda görülür.
• Göz protezi ve naylon ipliklerlede oluşabilir.
• Üst tars konjuktivasında vernal konjuktiviti andıran ancak ondan çok daha
hipertrofik dev papillalar vardır.
• Tip 1 hipersensitivite reaksiyonudur.
• Lensin çıkarılması ve kısa süreli (1-2) hafta) steroid tedavisi ile tamamen
düzelir bu nedenle en iyi prognozlu allerjik konjuktivittir.
Doğru cevap: A

64
KÜÇÜK STAJLAR VAl<.A SORUL.ARI

133.Glokom hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


A) En sık primer açık açılı glokom görülür.
B) Baş ağrısı, bulantı-kusma görülür.
C) Santral skotomlar karakteristik bulgudur.
D) Optik çukurda artış vardır.
E) Göz içi basıncı yükselmiştir.
Gözde çok sık yapılan bir soru çeşidi... Parasantral yerine santral skotom
yazılmış...

GLOKOM
• Normal intraoküler başına oplanasyon tonometrisi ile 15.4 ± 2.5 mmHg,
• Schiotz tonometresi ile 16.1 ± 2.8 mmHg civarında bulunur.
• Göz içi basınç yaşla artma eğilimi göstermektedir ve kadınlarda biraz daha
yüksek bulunmaktadır.
• Hümor aköz, intraoküler basıncın oluşmasında ve regulasyonunda önemlidir.
• Hümor akoz silyer cismin pars plikatasına ait silyer processden
salgılanmakta. Serum benzeri olmasına rağmen protein miktarı daha azdır.
• Arka kamara ön kamara pupil açıklığı ile girer aradan trabeküler ağa,
schlemm kanalı yoluyla gözü terk eder.

PRİMER GLOKOM
• En sık rastlanan primer glokomdur
• Bilateral retinal ven tıkanıklığı, DM retina dekolmanı, Fuch's hastalığı,
retinitis pigmentozada daha sık görülür.
Sinsi başlangıçlı orta yaş hastalığı
• Her iki cinste de eşit
Baş ağrısı, görme bulanıklığı ve kırma kusurunda değişiklikler ilk bulgulardır
• Aile hikayesi önemlidir (15 kat daha fazla)
• Göz içi basınç 22 mmHg'nin üzerindedir
• Parasantral skotomlar mevcuttur
• Glokomun ileri evrelerinde, küçük merkezi görme alanı ve temporal adacık
dışında tüm görme alanı bozulmuştur. (santral görme alanı en son bozlur)
• Optik çukurda artış bulunmaktadır (ekskovasyon)

Tedavide:
• Karbonik anhidraz inhibitörleri
• Beta blokerler (timolol asetat)
• Plikorpin
• Adrenalin (PMG'de)
• Mannitol
• Pg F2 alfa analogları (latanoprost) kullanılır.

Doğru cevap: C

134.Travma veya göz içi operasyon sonrası ortaya çıkan sempatik oftalmide
görülen tipik lezyon aşağıdakilerden hangisidir?
A) Heterokromik iridosiklit :c i B) Dalen-Fuchs nodülleri
'
C) Koeppe nodülleri �) Busacca nodülleri
ı � Fakantijenik üveit
Bir bilgi sorusu....

65
KÜÇÜK STA.11.AR VAKA SORUi.ARi

SEMPATİK OFTALMİ
• Yaralanma veya göz içi cerrahi sonrası (4-8 hf.) ortaya çıkan bilateral
granulamatöz panüveittir.
• Sempatik oftalmiye neden olan göze sempatizan göz, diğerine ise
sempatize göz denir.
• Profılakside sempatizan göz henüz sempatik oftalmi gelişmeden enükle
edilirse diğer göz kurtarılmış olur.
• Sempatizan gözde travmadan sonra
* İndosiklitin devam eder
* Siliyer enjeksiyon (konjesyon) bulunur
* Lakrimasyon, ağrı vardır
• İris ödemi, optik nöropati (papillit), sarı-beyaz nodüller (Dalen-Fuchs
nodülleri) görülebilir.
• Kontrol altına alınmazsa göz, fitisis bulbi ile kaybedilir.
• Tedavide yüksek doz topikal kortikosteroid ve periokuler steroid enjeksiyonu
yapılır.
Koeppe nodülleri, Busacca nodülleri iridosiklitte; Fakantijenik üveit lens
kapsülünün geçirgenliğinin bozulmasıyla, antijenik lens proteinlerin lens dışına
çıkması ile oluşmaktadır.
Doğru cevap: B

135.İki ay önce geçirilmiş serebrovasküler olay neticesinde sol tarafında yüz


felci gelişmiş 67 yaşındaki bayan hasta sol gözünde aşırı sulanma tarif
ediyor. Takip eden günlerde sol gözünde yanma, batma ve kızarıklık gelişen
hastanın yapılan biyomikroskopik muayenesinde korneada punktat floresan
madde tutulumu izleniyor.
Yukarıdaki hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nörotropik keratit B) Dentritik keratit
C) Adenoviral keratit D) Lagoftalmik keratit
E) interstiyel keratit
A ve D şıklarının beraber verilmesi soruyu zorlaştırıyor. ..
Hastada geçirilmiş santral fasiyal paralizi mevcut ve bu yüzden sol göz kapağı
tam kapanamıyor sonuçta epifora gelişiyor. Göz geceleri kuru kaldığı için punktat
keratit gelişiyor ve bu tür keratite lagoftalmik keratit denir.
Nörotropik keratit 5. Kranial sinir anestezisine bağlı gelişir.
Adenoviruslar konjonktivit ile biklikte keratite sebep olurlar
intestiyel keratitte epitelyum tabakası sağlam olduğu için punktat floresan
tutulumu beklenmez.

Nörotropik keratit
• Korneal anestezi **TUS** nedeniyle, refleks mekanizması bozulmuştur.
• Kornea kuruması ile tetiklenen refleks göz kapaklarının kapanması
mekanizması ortadan kalktığı için kornea sürekli travmaya maruz kalır ve
bu durum keratit oluşumuna yol açar.

Lagoftalmik keratit
• Gözün açık kalmasına bağlı, göz kuruluğu ve sekonder enfeksiyonlar gelişir.
• Özellikle 7. kranial sinir felçlerinde kapakların korneayı tam olarak
örtememesinden kaynaklanır.
Doğru cevap: D

66
KÜ�ÜK STA.IISAR \/AKA SQRUISARI

136.Sol gözde kızarıklık, parlak cisimlere bakamama, bulanık görme şikayeti ile
gelen 20 yaşındaki hastanın biyomikroskopik muayenesinde ön kamarada 1
hücre, kornea endoteli üzerinde presipitatlar izleniyor. Göz basıncı 18mm
Hg ölçülüyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu hasta için doğru değildir?
A) En sık sebebi enfeksiyonlar olup tedavi antibiyotiktir.
B) Pupil kenarında biriken presipitatlara koeppe nodülleri denir
C) Tedavi lokal steroidli damla ve midriatikl

..

D) Hastanın takibi sırasında glokom gözlenebilir ,
E) Tedavi edilmezse sekonder katarakt gelişebilir
- ,., '�

Üveiti tanımamızı ve özelliklerini bilmemizi isteyen güzel bir vaka sorusu


Hasta kırmızı gözle geliyor keratit presipitatlar ve ön kamarada hücre (tindal)
fenomeni ile başvuruyor. Bulgular iridosiklit ile uyumlu. İridosklitte enflamasyon
sterildir ve en sık sebep ldiopatiktir. Tedavide topikal steroidler ve sineşiyi
engellemek için midriatikler kullanılır. Uveitlerde etyoloji
Sıklıkla sebebi bilinmez (idiopatik)
En sık etken stafilokoklardır.
• En sık sebep olarak tüberkuloz, sarkoidoz, sifiliz, lepra, tokzoplazmozis,
histoplozmozis ve romatizma! hastalıklar sayılabilir.
Ancak uveitlerin beraber bulunduğu başka tablolar vardır.

- ldiopatik %30
-Otoimmün
• Juvenil romatoid artrit
Ankilozan spondilit (
Reiter sendromu
Ülseratif kolit
• Crohn hastalığı
Psöriazis
-İnfeksiyonlar
• Sifiliz
• Tbc
HSV
• Onchocerciazis
Viruslar (CMV, HSV, EBV, HIV)
• Bakteriler (Tbc, brusella, borellia, nokardia, mikrobakteriler)
• Funguslar (kandida, histoplazma, kriptokok, aspergillus)
• Parazitler (toxoplazma, toxocara)
- Malignensiler (maskeleyici sendromlar)
Retinoblastom
• Lösemi, lenfoma
• Malign melanom
-Diğer
Travmatik üveit
Retina dekolmanı
Fuch's hastalığı
Gut hastalığı
-Otoimmün .;ı __,_ ...ii. _j j

• Behçet hastalığı
V.K. Harada sendromu
Sempatik oftalmi
Poliarteritis nodosa
- Bilinmeyen
• Sarkoidoz

67
KÜQÜK STAJLAR VAKA SORUi.ARi

FAKANTİJENİK UVEIT
• Lens kapsülünün geçirgenliğinin bozulmasıyla, antijenik lens proteinlerin
lens dışına çıkması ile oluşmaktadır.

FUCHS SENDROMU
• Heterokromik iridosiklit şeklindedir.
• Tek taraflı, iriste pigmentasyon azalması, keratik presipiteler ve katarakt görülür.

Üveitlerde tedavi
• İlk seçenek topikal streoidlerdir.
• Sikloplejikler ve midriyatikler arka şinesiyi önlemek için kullanılır ""TUS"".
• Pilokarpin, myozis yaparak sineşi ihtimalini artırdığı için kontraendikedir.

Doğru cevap: A

137.Altı aydır süren boğaz akıntısı, balgamlı öksürük ve baş ağrısı tarif eden 13
yaşındaki erkek hasta acil servise 38.5°C ateş, sol göz kapağında şişlik ve
kızarıklık şikayeti ile getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde göz hareketleri
normal olarak tespit ediliyor. Konjunktival hiperemi saptanmıyor ve görme
keskinliği normal bulunuyor.
Yukarıda klinik bilgileri verilen hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kavernöz sinüs trombofılebiti B) Orbital sellülit
C) Preseptal sellülit D) Hordeolum
E) Şalazyon
Sinüzit ile ilişkilendirilmiş güzel bir vaka sorusu...
Hastada kronik sinüzit bulguları tarif ediliyor. Etmoidal sinüzitin komplikasyonu
olarak orbital sellülittir gelişebilir ancak bizim hastamızda göz hareketleri serbest
ve konjunktival hiperemi yok buda orbital septumun sağlam olduğunu yani
enfeksiyonun daha orbital alana yayılmamış olduğunu gösteriyor bu yüzden
doğru. Doğru cevap: C şıkkı.
Kavernöz sinüs trombozunda bacaklı ateş ve ateş sonrası titreme olur ayrıca
3, 4, 5 ve 6. Kranial sinirler tutulacağı için oflalmopleji beklerdik.
Şalazyon meibomeus bezinin kronik lipogranülomudur.
Hordeolum kirpiklerin stafilokoksik enfeksiyonudur.
Doğru cevap: C

138.Aşağıdakilerden hangisi hipermetropi sebebi değildir? � � 1"


A) Aksiyel uzunluğun kısa olması B) Keratokonus
C) Kortikal katarakt D) Kornea plana
E) Mikroflalmi
Keratokonusta gözün ön arka çapı arttığı için miyopi meydana gelir.
- İstirahat halinde akomodasyon yokken, görüntünün retinanın arkasında
odaklaşmasına hipermetropi adı verilmektedir.
Sınıflandırma:
1- Eksen hipermetropisi:
• Gözün ön -arka ekseni normalden kısa olduğu için görüntü retina
arkasındadır. (Örnek: mikroftalmi)
• En sık görülen hipermetropi türüdür.

68
KÜÇÜK STAJILAR VAKA SORUILARI

2- Eğrilik hipermetropisi:
• Kornea planada kornea eğriliği ve kırıcılığı azalır ve görüntü retina
arkasına düşer.
3- Kırıcılık hipermetropisi:
• Katarakt ameliyatından sonra göz içi lensi yerleştirilmez ise hasta afak
ve +1O diyoptri hipermetrop olur.
4- Gelip geçici hipermetropi:
• Diyabetes mellitus'taki hipoglisemik dönemde görülür.

Doğru cevap: B

139.Kayma yönüne göre en sık görülen şaşılık aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ekzotropya B) Ezotropya
C) Hipertropya D) Hipotropya
E) Eksiklotropya

Teorik bilgi sorgulayan bir soru....

Kayma yönüne göre:


a. İçe şaşılık (ezotropya)
b. Dışa şaşılık (ekzotropya)
c. Yukarı şaşılık (hipertropya)
d. Aşağı şaşılık {hipotropya)
e. İçe (insiklotropya) veya dışa (eksiklotropya) rotasyonel şaşılıklar
olarak sınıflandırılır ve en sık görüleni ezotropyalardır.
Doğru cevap: B

140.Çocuklarda en sık görülen retina dekolmanı sebebi şağıdakilerden


hangisidir?
A)Miyopi B)Afaki
C)Travma D) Periferik retina dejenerasyonu
E) Marfan sendromu

Çocukları sorduğuna dikkat etmek gerekir... ' j

Retina dekolmanı:
1. En sık sebebi:% 40 dan fazlası myoplardır V V

2. Travma: tüm dekolmanlaın % 1O sebebidir. Ancak çocuklardaki en sık


sebeptir.
Doğru cevap: C

141.Aşağıdakilerden hangisinin ambliyopiye yol açma ihtimali gn


düşüktür?
A)Tek gözde konjenital katarakt
B)Tek gözde ptozis
C) Konjenital (infantil) esotropya
D) Sağ gözde - 2 D, sol gözde - 1.0 D miyopi
E) Tek gözde kapak tümörü
Miyopi genel olarak ampliyopiye yol açmaz.
Ambliyopi:
• Vizüel matürasyonun gerçekleştiği ilk 8-10 yıllık süreçte gözlerin net,
kaliteli ve birbiriyle korrespondan birer görüntüyü kortekse iletmesini
engelleyen hallerde ortaya çıkarak kortekste binoküler input alan hücrelerin
gelişiminin geri kalması ve bu nedenle gözlerden en azından birinin görme
yeteneğinin azalması halidir.
• Bu süreçte gözlerle her iki taraftaki vizüel korteks arasındaki çapraz
projeksiyonların oluştuğu ilk 3 ayın özellikle çok kritik önemi vardır.
• Ambliyopi'ye neden olan faktörler ne kadar erken ortaya çıkmışsa, oluşacak
görme kaybı da o derece ağır olur.
Ambliyopinin sınıflaması da neden olan başlıca faktörlere göre yapılır:
1. Deprivasyon ambliyopisi: Net bir görüntünün retina fotoreseptörlerine
ulaşmasını fiziksel olarak engelleyen faktörlerle oluşur. Örnek olarak
konjenital ptozis, doğuştan kornea opasiteleri, konjenital katarakt,
kapak tümörü gibi patolojiler verilebilir.
2. Strabismik ambliyopi: Şaşılık sonucu gözlerin her ikisi de aynı objeye
bakamıyorsa, giderek kayan gözün kortekse gönderdiği görüntü supresse
edilmeye başlar ve zamanla ambliyopik hale gelir. Örnek: infantil
ezotropya
3. Anizometropik ambliyopi: Kırılma kusurunun tek bir gözde olduğu
veya her iki göz arasında 1.50 diyoptriden daha fazla fark olduğu
durumlarda daha yüksek refraktif kusuru olan göz daha bulanık
göreceği için ambliyopi gelişir.
4. izoametropik ambliyopi: İki taraflı kırılma kusurları,5.00 dioptrinin
üzerindeyse, hipermetroplarda daha fazla olmak üzere her iki gözde de
ambliyopi gelişir.
Doğru cevap: D

142.Tek taraflı şiddetli ağrı, göz kızarması, görme azalması olan hastada
' 1
ayırıcı tanıda aşağıdakilerden hangisi düşünülmez?
t . A) Akut glokom
B) Keratit
C) Ön üveit
D) Travmatik endoftalmi
E) Retina dekolmanı
Kırm ızı göz k lasik b i lgi olarak ö n segm ent inflamasyonunu
tariflemektedir.
Retina dekolmanı bir arka segment patolojisidir ve ağrılı kırmızı göz klasik olarak
beklenen bir bulgu değildir.
Kırmızı göz nedenleri şöyle sıralanabilir:
- Konjonktivit
- Yabancı cisim/travma
- Göz yaşı ve kapak problemleri
- Oveit
- Keratit
- Akut glokom krizi
- Endoftalmi
Doğru cevap: E

70
143.İki aylık bebek sol kalçada hareket kısıtlılığı ile hastaneye getiriliyor. Yapılan
fizik muayenesinde sol kalçada abduksiyon kısıtlılığı, pili asimetrisi ve piston
arazı saptanıyor.
Bu aşamada tanı için aşağıdakilerden hangisi ilk olarak yapılmalıdır?
A) Direkt grafi B) Kalça USG
C) Floroskopi D) Artroskopi
E) MRI
Yaşa dikkat!

Klinik bulgular ve muayenesi ile hastada doğuştan kalça çıkığı olduğu düşünülüyor.
Bu aşamada hastanın yaşı önemli çünkü femur başı 6-7 .aylarda ossifiye olmaya
başladığından tanı için X-Ray bu dönemde bilgi veremez.

3 aydan küçük bebeklerde tanı USG ile konur.


3 aydan büyük çocuklarda tanı kalça grafisi ile konur.

Doğru cevap: B

144.Aşağıdakilerden hangisi bilateral doğuştan kalça çık ığında


saptanamaz?
A) Abduksiyon kısıtlılığı B) Piston arazı
C) Galeazzi-Allis bulgusu D) Ortolani testi pozitifliği
E) Eklem laksitesi
Doğuştan kalça çıkığı her yönüyle TUS'ta sorulabilir...

Doğuştan Kalça Çıkığı; Femur başının, asetabulum içinde olmama


durumudur. - , ----..
(
Doğuştan Kalça Çıkığında Klinik Bulgular
A) Yenidoğan:
1- Eklem laksitesi l
2- Abdüksiyon kısıtlılığı
3- Ortolani testleri pozitiftir, (Femur başının asetabulum ön kenarına
sürtmesine bağlı; kalça ve diz flexiyondayken, abdüksiyon ve addüksiyon
hareketleri yapılırsa KLİK sesi duyulur.)
4- Barlow testi pozitiftir (Femur üst ucu posteriora itilir ve asetabuluma girer.
BU BULGU SPONTAN REDÜKTE EDiLEBİLEN, UNSTABİL KALÇAYI
gösterir). Borlow testi, ortolani testinin modifiye şeklidir.
B) Süt Çocuğunda:
1- Pili asimetrisi (Peter-Bade belirtisi). Uyluk deri pilileride asimetri vardır.
Tek taraflı DKÇ de önemlidir.
2- Galeazzi-Allis bulgusu (Cetvel belirtisi): Kalça ve diz flexiyonda iken
bir diz aşağıda kalır (TEK TARAFLI DKÇ'de önemlidir).
3· Geç yürüme
4- Ayakta durmada gecikme
5- Bir bacakta kısalık
6- PİSTON ARAZI: Çıkık taraf kalça flexiyon ve addüksiyonda iken femur
dizden kavranarak aşağı-yukarı itildiğinde femurun aşağı ve yukarı
hareket ettiği görülür.

71
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

C) Yürüyen Çocukta:
1- Pelvis öne çıkıktır ve lumbal lordoz artmıştır.
2- Osteoartrite 2 ° ağrı ve hareket kısıtlılığı
3- Trendelenburg arazı çıkık taraf üzerinde duran hastada, kalça sağlam
tarafa düşer, omurga çıkık tarafa eğilir.
* Doğumdan itibaren kalçalarda abdüksiyon kısıtlılığı sürekli
devam eder.
Doğru cevap: C

145.Tüberkülozda falanksların tutulumu ile seyreden daktilit aşağıdakilerden


hangisidir?
A) Mali De Pott B) Gibbus
C) Parrot'un psödoparalizisi D) Spina ventoza
1
E) Panner Hastalığı
Kemikte tüberküloz deyince ilk akla Mail de Pott gelir... DIKKAT!
Spina Ventoza (TBC Daktilit): En sık falankslarda görülen tbc, olup, parmaklarda
şişlik olur. Grafide Falanksta ekspansiyon, periost reaksiyonu ve kemikte kist
görünümü vardır.
Mali De Pott tüberkülozun vertebra tutulumuna verilen isimdir.
Gibbus corpus vertebralarının ön kısımlarının hasarı sonrası ortaya çıkan
lokalize kifozdur.
Parrot'un psödoparalizisi erken konjenital sifilizde görülür.
- Panner Hastalığı kapitellum hurnerinin avasküler nekrozudur.
Doğru cevap: D

146.Gibbus deformitesi ve soğuk abse aşağıdakilerden hangisinde görülür?


A) Subakut osteomiyelit B) Brucella
C) Osteoporoz D) Sifiliz
E) Mal de Pott (Vertebra tüberkülozu)

Mall De Pott (Vertebra TBC)


• En sık torakal ve üst lomber vertebralarda görülür.
• Önce vertebra korpuslarına yerleşir, korpus harabiyeti yapar.
• Daha sonra komşu vertebralara yayılır. Lokalize kifoza neden olabilir
(GİBBUS).
• Genelde yer çekiminin etkisiyle ÖN-AŞAĞI doğru yayılım gösterir.
• Lomber bölgede abse, psoas kası boyunca aşağı doğru ilerleyerek inguinal
bölgeye yayılabilir.
Subakut osteomiyelitte Brodie absesi ve Garre'nin sklerozan osteomiyelit
görülür.
Doğru cevap: E

147.Aşağıdakilerden hangisi epifıze yerleşen tümörlerden biridir?


A) Kondroblastom B) Ewing sarkomu
C) Osteosarkom D) Kondrasarkom
E) Osteokondrom

72
KÜÇÜK STA.11..AR VAKA SORUL.ARI

Kemik tümörlerinin kemiğin neresinden çıktığını bilmek gerekir. ..

.----
Kondroblastom; Proksimal humerus, distal fermur ve tibia alt ucu EPIFIZINE
yerleşir. Radyolojik olarak en sık tüberküloz ile karışır.
.
Epifize yerleşen diğer tümörler Dev hücreli tümör ve Enkondroma
Diafize yerleşen tümörler; Ewing sarkomu, Lenfoma, osteoid osteoma.
Doğru cevap: A

148.Tuberculum majus'ta radyolojik olarak tüberkülozla karışan kemik


tümörü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osteokondrom B) Kondroblastom
C) Osteoblastom D) Kondrosarkom
E) Ewing sarkomu
Tam TUS'a göre bir soru....

Kondroblastom
• Proksimal humerus, distal fermur ve tibia alt ucu EPİFİZİNE yerleşir.
• Radyolojik olarak en sık tüberküloz ile karışır.
Osteomiyelit kliniği ise Ewing sarkomu kliniği ile karışır.
Doğru cevap: B

149.On dört yaşında erkek hastada kronik osteomiyelit saptanıyor.


Bu hastada aşağıdaki komplikasyonlardan hangisi beklenmez?
A) Septik artrit B) Sekonder amiloidoz
C) Skuamöz hücreli deri kanseri D) Ewing sarkomu
E) Patolojik kırık
Osteomiyelit kliniği ile Ewing sarkomu kliniği karışır ama osteomiyelitten
Ewing sarkomu gelişmez...
Komplikasyonlar
1- Sepsis, bakteriyemi
2- Reaktif amiloidoz
3- Büyümede kısalık, deformite, patolojik fraktür
4- Septik artrit (En sık femur uç osteomiyeliti)
5- Endokardit
6- Sinüs traktında yassı epitel hücreli karsinom
7- Enfekte kemikte sarkom (Osteosarkom ve malign fibroz histiositom
gelişebilir)

Doğru cevap: D

150.Monteggia kırıklı çıkığında kırık hangi kemiktedir?


A) Radius B) Ulna C) Femur D) Tibia E) Humerus

Özel kırıklara eşlik eden durumları bilmek gerekir. ..

MONTEGGIA KIRIKLI ÇIKIĞI


(
• Ulna kırığı + radius başı çıkığıdır.
• Çocuklarda kapalı redüksiyon tercih edilir, ancak ulna kırığı stabil değilse
veya radius başı redükte edilemezse opere edilir.
• En sık post. interosseoz sinir lezyonu olur.
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORUL.ARI

GALEAZZI KIRIKLI ÇIKIĞI


• Radius alt 1/3 ile orta 1/3 birleşim yerinde transvers kırık beraber alt
radioulnar çıkık bulunmasıdır.
Doğru cevap: B

151.Her iki diz çevresinde ve elde şişlik, şekil bozukluğu ve deride hemanjiyom ile
uyumlu lezyonları olan 21 yaşında bir erkek hastada, çekilen direkt grafide,
falankslarda ve tibia proksimal epifiz bölgesinde kalsifikasyon odakları içeren
medüller yerleşimli tümör görülüyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi en olası tanıdır?
A) Multipl enkondromatozis B) Multipl herediter ekzostozis
C) Ollier sendromu D) Mafucci sendromu
E) Soliter kondroma
Hemanjiyoma dikkat edelim....

Enkondrom
• Uzun kemiklerin medüller kanalında, falanks ve metakarpallerde görülür.
• Epifizden köken alır. %1-2 malign transformasyon oluşabilir.
Tek ekstremitede çok sayıda olması OLLİER HASTALIĞI (enkondromatozis).
• Genelde asemptomatik olup, falanks ve metakarpallere yerleştiğinden şişlik
yapar.
• Hemanjiyomlarla birlikte olursa Mafucci sendromu denir.

Doğru cevap: D
. - -½
152.Tuberositas tibia'nın önünde şişlik, hassasiyet ve diz çökme, atlama
gibi hareketlerde ağrısı olan adölesan çağındaki bir erkek çocukta
öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
A) Freiberg hastalığı B) Gonalji
C) Perhtes hastalığı D) Osgood-Schla!!:-er
E) Sever Hastalığı
Benzer soruları beklemek lazım...
Osgood-Schlatter tuberositas tibianın aseptik nekrozudur. Etyolojide travma
sık görülen bir etkendir. Çocuklarda daha çok görülür. Tuberositas tibia'da
inflamasyon belirtileri vermeyen ağrı, duyarlılık ve yumuşak doku şişliği vardır.
Aktivite quadricepste kuvvetli bir kontraksiyona neden olur. Bu da tuberositas
tibia üzerinde zorlanmayı artırır. (Merdiven çıkma, koşma vs.)
Femur başının idiopatik osteonekrozu: Koksa plana, Legg Calve -perthes
T überositaz Tibianın avasküler nekrozu:Osgood-Schlatter hastalığı
Tarsal naviküler kemiğin osteonekrozu: Köhler hastalığı
Kalkeneus posterior bölümünün osteonekrozu: Sever hastalığı
İkinci metatars başının osteonekrozu: Freiberg hastalığı
Vertebral osteonekroz: Scheuermann hastalığı
Os lunatum'un avasküler nekrozu: Kienböck hastalığı
Doğru cevap: D

74
153.Volkmann iskemik kontraktürünün en önemli bulgusu aşağıdakilerden
hangisidir? (Eylül 2007)
A) Radial nabız yokluğu B) Kaslarda ödem
C). Ağrı D) Eritem
E) Skar dokusu
En önemli bulgusu sorulduğuna dikkat edelim...
İlk bulgusu sorulsaydı: kas iskemisine bağlı oluşan ağrı demek gerekirdi.
Volkmanın iskemik kontraktürü daha çok küçük stajlarda anlatılmaktadır.
Dahiliye de daha çok diabet komplikasyonları arasında geçmektedir. En önemli
bulgusu radial nabız yokluğudur. Diğer bulgularda görülebilir.
Doğru cevap: A

154.Dizinde ağrı, şişlik ile başvuran 40 yaşında erkek hastanın istenilen


direkt grafisinde sabun köpüğü görünümü mevcuttur. Bu lezyon için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Aspirine iyi cevap verir ,ı B) Nidus görünümü vardır
C) Epifizi tutar D) Codman üçgeni vardır
E) Osteoblastlardan köken alır
l

Kemik tümörlerinin direkt grafi bulguları sorulabilir. ...

Giant Cell Tumor (Dev Hücreli Tümör) (Osteoklastoma)

Uzun kemik epifizleri, özellikle femur alt ucu, radius distali ve tibia üst ucunda
yerleşir. Tutulan bölgede şişlik ve ağrı vardır. Hastada patolojik kırıklar gelişebilir.
Radyolojik olarak sabun köpüğü gibi litik lezyonlar vardır. En sık diz bölgesine
yerleşir (femur distali, tibia proksimali}.
Doğru cevap: C

ı,.J 1'

155.Sırtında ağrı ile doktora başvuran hastanın çekilen direkt grafisinde


oval şekilde ortası radyolusen etrafı sklerotik görünümde lezyon
tespit ediliyor. Hasta kullandığı antienlamatuar ilaçlara ve aspirine
rağmen ağrısının düzelmediğini belirtiyorsa bu hastanın tanısında
aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
A) Osteoid osteoma B) Kondrosarkom
C) Ewing tümörü D) Osteoblastoma
E) Kondroblastoma
Aspirinle cevap vermeyen ağrı.....Dikkat edelim...
Osteoblastom, en sık vertebraları tutar. Diğer kemikleri metafizini tutabilir.
Ağrılıdır (asprine cevap vermez). Ortası radyolusen etrafı sklerotik görünümde
kemik defektine (nidus) neden olur. Malign transformasyon yoktur.
Doğru cevap: D

156.Yirmi yaş altında gençlerde, uzun kemiklerin sıklıkla metafizini tutan,


saplı, ana kemik korteksiyle devamlılık gösteren, kıkırdak doku ile örtülü
kemik tümörü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dev hücreli tümör B) Osteosarkom
C) Osteokondrom D) Enkondrom t
E) Osteoid osteom

75
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

Tümörün özelliği isminde saklı....


Osteokondrom 20 yaş altında uzun kemiklerde özellikle femur metafizinde görülür.
Lezyonlar tek veya çok olabilir. Kliniği ağrı ve komşu organlara yaptığı basıya
bağlıdır. Kemik tümörlerinin karakteristik lokalizasyonları şöyledir:
Epifiz: Kondroblastom, dev hücreli tümör
Metafiz: Dev hücreli tümör, enkondrom, kondrosarkom, osteosarkom,
osteokondrom ve osteoblastom
Metafiz /Diafiz Bileşkesi: Fibrosarkom, kondromiksoid fibrom, fibröz displazi,
osteoid osteom
Diafiz: Ewing sarkomu, adamantinoma
Doğru cevap: C

157.0steomyelite bağlı gelişen septik artirit aşağıdaki eklemlerden en sık


hangisinde görülür?
A) Omuz eklemi B) El bileği eklemi
C) Kalça eklemi D) Dirsek eklemi
E) Diz eklemi
Beklediğimiz sorulardan birisi...
• Kalça eklemi femur metafizini içine aldığı için burdaki enfeksiyon eklemin
içine geçerek osteomyelite yolaçabilir.

Contiguous
contamination

Doğru cevap: C

158.Vertebra cisimlerindeki büyüme plaklarının hastalığına bağlı olarak


gelişen kifoz aşağıdakilerden hangisidir?
A) Postural kifoz -. ' &--- B) Paralitik kifoz
C) Konjenital kifoz D) Scheuermann kifozu
E) Ostoporotik kifoz

Scheuermann kifozu posturaf kifoz ile çok karışabilir...

76
Scheuermann Kifozu:
• Juvenil ve adolesan dönemde görülen bir omurga deformitesidir. Aynı
yaşlarda görülen postural kifozdan rijit olması ile ayrılır.
• Etyolojik olarak bir çok teori ileri sürülmüş olsa da en çok kabul gören,
vertebra cisimlerine ait büyüme plaklarının avasküler nekrozudur.
• Sonuç olarak birbirine komşu üç vertebra cisminde kamalaşma olur ve tipik
deformite oluşmuş olur.
Postural kifozu olan bireyleri uyardığınız zaman kendiliğinden kifozunu düzeltip
daha dik durabilir. Oysa Schuermann kifozu yani yapısal kifozu olan hastalara
dik durmasını söylediğinizde istese de kifozunu düzeltemeyebilir
Konjenital skolyoz: Doğumda varolan kemik yapı anormalliklerine bağlı skolyoz.
Bu anormallikler vertebral oluşumun ve/veya bölünmenin başarısızlığı olarak
sınıflandırılırlar.
Adölesan skolyoz: Pubertenin başlangıcından sonra ama iskelet gelişimi
tamamlanmadan önce oluşan, omurganın yana doğru eğrilmesi
Doğru cevap: D

159.Bir dokunun tolere edebileceği ve dolaşım yeniden başladıktan sonra


canlılığını sürdürebilceği en uzun süreye kritik iskemi süresi denilir.
Aşağıdaki kritik iskemi sürelerinden hangisi yanlıştır? J\]

A) Kas: 10 saat B) Sinir: 8 saat


C) Yağ dokusu: 13 saat D) Deri: 24 saat
E) Kemik:4 gün
Kas için kritik iskemi süresi 6 saat dir ...
Kas: kas için iskemi süres süresi 6-8 saat olarka geçmektedir.
Doğru cevap: A

160.Chance kırığı hangi tip omurga yaralanmalarında görülür?


A) Kompresyon kırığı B) Burst kırık
C) Emniyet kemeri kırığı D) Kırıklı çıkık
E) Kamçı yaralanması
Özel isimler soru kaynağı olarak çok sık kullanılırlar...
• Vertebra kırıklarının en çok görüldüğü yer torakolomber birleşme
bölgesidir.
• Kırıkların %60'ı T12-L2 arasında ve yaklaşık %90'1 ise T11-L4 arasında
görülür.

Sınıflandırma
1. Kompresyon kırıkları:
• Torakolomber vertebra kırıklarının yaklaşık %48'i bu tip kırıklardır.
• Omurgada hiperfleksiyon zorlanması sonucunda ortaya çıkar.
2. Burst (Patlama) kırıklar:
• Vertebra kırıklarının yaklaşık %14'ü bu tiptir.
• Burada vertebra cismine gelen aksiyel yüklenme kırığın nedenidir.
• Sonuç olarak cismin tümünü ilgilendiren çok parçalı kırık ortaya çıkar.

Ti

l... •c-we i �·- ,�...., " •7F> ·, rnnn 1f' 'V •"'SP9i§=11ıt1tm ' "if '""Y'i ff+ - => .... ,,...,.
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

3. Seat-Belt (Emniyet kemeri) tipi kırıklar:


• Bu tip kırıklara fleksiyon-distraksiyon kırıkları da denir.
• Vertebra kırıklarının %5'i bu tiptir.
• Omurganın ön kısmında hiperfleksiyon ile beraber, arkadaki elemanlarda
distraksiyon sonucunda oluşur.
• En klasik lezyon, arka elemanlardan başlayan ve pedikülden de geçerek
cisim ile devam eden horizontal bir kırıktır, buna Chance kırığı denir.
4. Kırıklı çıkıklar (Fraktür-dislokasyon):
• Vertebra kırıklarının yaklaşık %16' sıdır.
• Nörolojik lezyonun en çok görüldüğü tiptir (%75)

Doğru cevap: C

161.Pulvinar, kum saati kapsül hangi hastalığın patoloji anatomi


bulgusudur?
A) Travmatik kalça çıkığı B) Tekrarlayan patella çıkığı
C) Tekrarlayan omuz çıkığı D) Gelişimsel kalça çıkığı
E) Protruzyo asetabuli
Gelişimsel kalça çıkığı çok sık soru olmaktadır..
İleopsoas kasının tendonun oluşturduğu bu görüntüye kum saati görüntüsü
denilir.

1= pulvinar, 2= kapsül darlığı yaratan içeri kıvrık labrum,


3= kapsül, 4= ligamentum teres
* kapsülde darlığa yol açan İleopsoas kası

Doğru cevap: D

162.Aşağıdaki problemlerden hangisi gelişimsel kalça çıkığına eşlik


edebilir?
A) Plagiosefali deformitesi B) Pelvik tilt
C) Gibbus deformitesi D) Hidrosefali
E) Blount deformitesi
Gelişimsel kalça çıkığı 2 durumla birlikte sık görülür.
1. plagiosefali
2. Muskuler tortikoliz
Rahat ettiğinden genellikle yüzükoyun yatırılan bebekte kontrakte tarafdaki
yüzyarımı yatağa uyum sağlayarak zamanla düzleşir (plaqiosefali).

Doğru cevap: A

78
KÜ�ÜK STAJLAR VAKA SORULAR!

�d:=J
"
':İ'", ------------------------------------------------
"

il
-=J 163.Kompartman send romu görülme sık lığı en fazla olan kırık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Femur boyun kırığı B) Trokanterik kırık
C) Femur başı kırığı D) Tibia cisim kırığı
E) Trokanter minor kırığı
Kompartman sendromu en sık hangi kompartmanda görülür şeklinde
okunacak bir soru...
Anterior kompartman: Tibia, fibula ve interosseoz membran ile sınırlanır.
-Ayağın ekstensör kasları, anterior tibial arter, derin peroneal siniri içerir.
Kompartman sendromu en sık anterior bacak kompartmanında görülür.
Doğru cevap: D

164.Yirmi sekiz yaşında kadın hasta el bileği iç yan yüzünde mor, kaşıntılı ciltten
kabarık lezyon ile başvuruyor.
Ağız içinde de lezyonları saptanan hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Büllöz pemfigoid B) Pemfigus vulgaris
C) Mikozis fungoides D) Liken planus
E) Dermatitis herpetiformis
Eski bir TUS sorusu... Hastalığın tüm özellikleri verilmiş, burada liken
planusun 5P'sini hatırlarsak soruyu çözeriz... Poligonal, Purple (mor),
Pruritik (kaşıntılı), Plane (düz), Papül
Premalign olabileceğine dikkat edelim...

Liken planus:

• Tepeleri düz, tipik leylak ve pembe renkte kaşıntılı papüllerden oluşan


döküntülerle karakterizedir.
• Tipik lezyonu leylak ve pembe renkte tepeleri düz ve polygonal papül
şeklinde olup, yüzeyde sıklıkla ağ şeklinde bir beyazlık vardır (Wickham
striaları =çizgileri). L
• En çok görülen mukoza lezyonu ağız yanak mukozasındaki beyaz
ağ şeklindeki lezyondur.
• Tırnakta çizgilenlemelere neden olabilir.
• Liken planus deri, tırnak, mukoza, penis ve saçlı deriyi tutan bir
hastalıktır.
• Liken planusta Koebner (+)'dir.
• Ağız içi lezyonların zemininden skuamoz hücreli karsinom gelişebilir.
Büllöz pemfigoid: Genellikle oral mukoza tutulumu olmayan büllü bir hastalıktır.
Sıklıkla 70 yaş üzerindeki kişilerde ortaya çıkar. Bu hastalarda internal malignite
riski göz önünde tutulmalıdır.
Pemfigus vulgaris: Otoimmün kökenli, kronik, büllü bir hastalıktır. Pemfigusta,
intersellüler ara maddeye karşı gelişmiş otoantikorlar vardır. Akantoliz, Nikolsky
ve Tzanck testi pozitiftir.
Mikozis fungoides: Derinin T hücreli lösemik infiltrasyonudur.
Dermatitis herpetiformis: Sırt, kalça ve dirseklerde, eritemli zeminde simetrik
olarak yerleşmiş papüller, büller ile kendini gösteren kaşıntılı, kronik bir hastalıktır.
Daha çok 20-50 yaş arasında başlar, çocuklarda da görülebilir.
Doğru cevap: D

79
KÜ�ÜK STAJLAR VAl<!A SORl.JLARI

165.Otuz yedi yaşında kadın hastanın gövdesinde oblik yerleşimli "yakalık tarzı
skuamla" karakterize döküntüler saptanıyor.
Bu hastada aşağıdakilerden hangisi en olası tanıdır?
A) Psöriazis B) Pitriazis rosea
C) Liken planus D) Pemfigus vulgaris
E) Dermatitis herpetiformis
Özel isim ya da tipik lezyonların hangi hastalıklarda görüldüğü daima soru
potansiyeli taşır...

Pitriazis rosea:
• Genellikle kendini sınırlayan asemptomatik papuloskuamoz bir
hastalıktır.
• Kadınlarda ve gençlerde, nedeni bilinmeyen, halsizlik baş ağrısı gibi
prodromal belirtileri izleyen özellikle gövdede olmak üzere , kol ve
bacaklarda Herald madalyon plak başlar.
• Tipik lezyonu 1-2 cm çapında etrafı skuamla kaplı (yakalık tarzı skuam)
oval şekilli çam ağacı benzeri yerleşim.ı;3 /j?
• Lezyonlar 4-12 haftada spontan gerileme gösterir.
Psöriazis; iyi tanımlanmış gümüş renkli, iyi sınırlı, geniş yapışık eritematöz
plaklarla karakterize non infeksiyöz, inflamatuvar ve hiperproliferatif bir
papuloskuamöz deri hastalığıdır.
Liken planus; Tepeleri düz, tipik leylak ve pembe renkte kaşıntılı papüllerden
oluşan döküntülerle karakterizedir. Tipik lezyonu leylak ve pembe renkte tepeleri
düz ve polygonal papül şeklinde olup, yüzeyde sıklıkla ağ şeklinde bir beyazlık
vardır (wickham striaları =çizgileri). Mukozalar genellikle tutulur.
Pemfigus Vulgaris; otoimmün kökenli, kronik, büllü bir hastalıktır. Pemfigusta,
çok sık ağız mukozasını tutar, intersellüler ara maddeye karşı gelişmiş
otoantikorlar vardır. Akantoliz, Nikolsky ve Tzanck testi pozitiftir.
Dermatitis herpetiformis; sırt, kalça ve dirseklerde, eritemli zeminde simetrik
olarak yerleşmiş papüller, büller ile kendini gösteren kaşıntılı, kronik bir hastalıktır.
Daha çok 20-50 yaş arasında başlar, çocuklarda da görülebilir.
Doğru cevap: B

1 00
��rmatitis herpetiformis için aşağıdakilerden hangisi doğru
/ �eğildir?
A) 20-50 yaş arasında başlar.
B) Kronik kaşıntılı papüller ve büllerle karakterizedir.
C) Tedavisinde steroide çok iyi yanıt alınır.
D) Nikolsky negatiftir.
E) Gluten enteropatisi eşlik edebilir.
Dermatolojide steroid verilmeyen tek hastalık....

DERMATİTİS HERPETİFORMİS (DUHRING HASTALIĞI)


Dermatitis herpetiformis, sırt, kalça ve dirseklerde, eritemli zeminde simetrik
olarak yerleşmiş papüller, büller ile kendini gösteren kaşıntılı, kronik bir hastalıktır.
Daha çok 20-50 yaş arasında başlar, çocuklarda da görülebilir.
Papüllerin üzerinde de grup halinde (herpetiform) veziküller ortaya çıkar.
Şiddetli kaşıntı nedeniyle sağlam vezikül ve bül görülmeyebilir. Lezyonlar simetrik
olarak yerleşir. Mukoza tutulumu nadirdir. Dermatitis herpetiformisli hastaların

80
çoğunda gluten duyarlılığına bağlı, çölyak hastalığı görülebilir. Dermatitis
herpetiformis, subepidermal bir vezikül/bül. Dermal papillaların uçlarında lgA
birikimi saptanır. Tedavisinde en çok kullanılan ilaç dapsondur. Ömür boyu
glutensiz diyet verilir. İyodun hastalığı şiddetlendirmesi nedeniyle iyotlu tuzlar,
deniz balıkları, iyot içeren ilaçlar yasaklanır.
Doğru cevap: C

167.Daha ç o k postmenapozal kadınlarda görülen yüzde eritem,


telenjiektaziler üstünde papül ve püstül gelişimiyle karakterize rinofima
ile birlikte olabilen hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
(\
A) Akne vulgaris B) Akne rozasea
C) Seboreik dermatit D) Scrofuloderma
E) Lepra
Rinofima ile birlikte olmasına dikkat edelim...
Akne rozasea:
• Genelde postmenopozal kadınlarda daha sık görülen, yüzde eritem
ve telenjiektaziler üstünde papül ve püstül gelişimi ile karakterize bir
hastalıktır.
• Skar gelişmez. Gözde keratit sonucu körlük gelişebilir.
• Burunda yağ bezlerinin hipertrofisi ile loblu büyük burun (RHINOPHYMA)
görülebilir.
• Grup yapma eğilimli papulopustuler lezyonlar ve hastalıktan bağımsız
periorbirtal lenfödemle karakterizedir.
Akne vulgaris: Tipik lezyonu komedon olan kıl-yağbezi(pilosebere) ünitinin
kronik inflamasyonudur.
Seboreik dermatit: Karekteristik olarak fleksiyon bölgelerinde yerleşen
egzematoz lezyonlar vardır. Eritemler keskin sınırlı olup, yağlı, yumuşak squamlar
vardır. Pitrosporum ovale sorumlu tutulmaktadır. Karakteristik yerleşim göz
kapağı, kirpiklerdir.
Skrofuloderma: Elemanter lezyonu gom olan bir klinik tablodur. Lenf bezi
tüberkülozu, kemik tüberkülozu, eklem tüberkülozu, epididim tüberkülozu gibi
subkutan bir tüberküloz odağından çevreye yayılma ile ortaya çıkar.
Lepra: Etyolojisinde M.leprae'nın rol aldığı bulaşıcı bir hastalık olup burunda
atrofi olur (aslan yüzü).
Doğru cevap: B

168.Yirmi sekiz yaşında bayan hastada bilateral kaşıntılı simetrik mor renkli
papüller mevcut. Oral mukozada da "kafes"i andıran çizgilenmeler tespit
ediliyor.
Bu hastada aşağıdakilerden hangisi en olası tanıdır?
A) Psöriazis B) Pemfigus vulgaris
C) Eritema multiforme D) Pitriazis rosea
E) Liken planus
Ağız içinde lezyonlardan bahsedildiğinde ilk akla gelecek hastalık Liken
planusdur...

81
-

�Wg)W� Slf��R ��� Sli>RUJ�RI


- 0 "' "' 0 8

Liken planus:
• Psöriazis ve pitriazis rosea genellikle kaşıntılı değildir. Psöriaziste mukoza
tutulumu olmazken pitriazis roseada nadiren olabilir
• Pemfigus vulgaris kaşıntılı değildir. Mukoza tutulumu hemen her hastada
vardır. İntraepidermal büllerle karakterizedir.
• Eritema multiforme müköz membranlar, el içi, ayak tabanı, kol ve bacakların
dış yüzlerinde simetrik yerleşen kaşıntılı papüloveziküler, keskin sınırlı
eritemli plaklar (iris lezyonu) ile karakterizedir.
• Deri ve müköz membranların akut veya kronik kaşıntılı inflamatuvar
hastalığıdır.
• HIV, Hepatit enfeksiyonları ve otoimmün hastalıklarla (ülseratif kolit,
diabetus mellitus, myastinea gravis, primer bilier siroz) birlikteliği sıktır.
• Elementer lezyonu üzeri düz, poligona!, mor renkli, parlak, aşırı kaşıntılı
papüldür.
• Genelde bilateral simetrik, fleksör yüzlerdedir.
• En sık el ve ayak bileklerinde görülür.
• Liken planusta Koebner (+}'dir. Üzerinde Wickman stria vardır.

Doğru cevap: E

169.Ağız içinde yaklaşık üç aydır var olan ağrılı erozyonlar ve 15 gündür


vücutta Nikolsky pozitif yaygın büller ile başvuran 50 yaşında bir erkek
hastad_a öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
---A);:rnfig�s�ge�
r
B) ?ermatitis herpetiformis
)
C) Pemfigus vulgaris . .
D) lmpetigo herpetiformis
-, ;
E) Pemfigus erythematosus
<1 /,
-
Ağız içinde büller olması en önemli ipucu...

PEMFİGUS:

Dört majör tipi vardır


1. P. vulgaris
2. P. foliaceus
i. Pemphigus eritematozus
ii. Endemik pemphigus foliaceus {fogo selvagem)
3. P. paraneoplastik
4. lg A pemfigus
Pemfigus Foliaceus: Ağız içini tutmaz.
Dermatitis herpetiformis: Ağız tutulumu nadir de olsa vardır. Büller
subepidermaldir. Nikolsky negatiftir.
İmpetigo herpetiformis: Gebelerde görülen generalize püstüler psöriazise
denilir.
Pemfigus eritematozus (Pemfigus seboreik, Senear-Usher sendromu):
Göğüste ve yüzde görülür, pemfigus foliaceusun seboreik bölgelere lokalize
formudur.

Doğru cevap: C

82
170.Aşağıdakilerden hangisi atopik dermatitin majör bulgularından
değildir?
A) lgE yüksekliği
B) Bulguların sürekli veya tekrarlayan niteliği
C) Yüzde görülmesi tipiktir
D) Kaşıntı
E) Kendi ve ailesinde atopi hikayesi
Atopik dermatit dermatolojinin olmazsa olmazı...

Majör Kriterler
- Kaşıntı
- Ailede atopi öyküsü
- Tipik morfoloji ve dağılım
- lnfantlarda yüz, ekstensor bölge tutulumu
- Eişkinlerde fleksör bölgede likenifikasyon
- Kronik yineleyen dermatit

Minör Kriterler
- Kserozis - lnfraorbital Dennie Morgan çizgisi
- Kutanöz infeksiyonlara duyarlılık - Periorbital koyulaşma
- El ve ayakların nonspesifik dermatiti - Keratokonus
- lktiyozis - Anterior subkapsüler katarakt
- Palmar hiperlinearite - Yineleyen konjunktivit
- Keratozis pilaris - Fasiyal eritem ve solgunluk
- Serum lgE düzeyinde yükselme - Perifolliküler tutulum
- Piteiasis alba - Besin hipersensitivitesi
- Meme başı ekzeması - Beyaz dermografizm
- Erken başlangıç yaşı - Lipit çözücü ve yün intoleransı
- Keilitis - Çevresel veya emosyonel faktörlerin
- Deri testlerinde pozitif erken tip alerji hastalığın gidişinin etkilenmesi
yanıtı

Doğru cevap: A

171.Atopik dermatitin temel tanı kriterlerinden olmayan hangisidir?


A) Pruritus B) Tipik morfolojik dağılım
C) Kronik tekrarlayan dermatit D) Atopik aile öyküsü
E) lg A yüksekliği

Doğru cevap: E

172.Aşağıdakilerden hangisi atopik dermatit tanısı koyduran kriterlerden


biri değildir?
A) Kaşıntı
B) Alevlenme ve remisyonlarla seyretmesi
C) Klinik seyrin 2 haftadan fazla sürmesi
D) Ailede atopi öyküsünün varlığı
E) Ekzematöz dermatit lezyonlarının varlığı

Doğru cevap: C

83
KÜ�ÜK STA.Jl.:J.\R 'VAKA SORUl.:J.\RI

173Yırmi yedi yaşında erkek hasta, gövdesinin üst bölgesinde lekelenme şikayeti ile
başvuruyor. Yapılan muayenede açık kahverengi oval farklı boyutlarda kaşıntısız
lezyonlar saptanıyor. Bistüri ile lezyonlar hafifçe kazındığında kepeksi döküntüler
elde ediliyor. Woods lambasında sarı-yeşil renk değişimi gözleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vitiligo B)Albinizm
C) Melazma D) Ptyriasis versicolor
E) Ptyriasis alba
Wood lambasındaki renk önemli...
Wood lambasında kırmızı renk eritrazmayı hatırlatır.

Ptyriasis versicolor

Üst gövdede yerleşim tipiktir. Hipo-hiperpigmente lezyonlar şeklinde olabilir, kaşıntı


pek olmaz. Özellikle şikayetler yazın ortaya çıkar. Talaş belirtisi pozitiftir.
Woods lambasında değişiklik tipiktir. Sürüntü incelenmesinde KOH bakısında
köfte-spagetti görüntüsü tipiktir.
Doğru cevap: D

174.Özellikle çocuklarda � hemolitik streptekok enfeksiyonu sonrasında


görülen damla şeklinde cilt lezyonları ile karakterize gövdede gelişen
psöriazis tipi hangisidir?
A) Psöriazis guttata B) Klasik tip psöriazis
C) Püstüler psöriazis D) Eritrodermi psöriazis
E) Psöriazis antropotica
Psöriazisin önemli tiplerini bilmeliyiz...
1- Psöriazis vulgaris: En sık görülen tipidir.
2- Guttat psöriasis: En çok 7-14 yaş çocuklarda görülür. Genellikle B­
hemolitik streptokoklara bağlı bşr faranjit veya tonsillitten 2-4 hafta sonra
gelişir. Karakteristik olarak damla şeklinde lezyonlar vardır.
3- Bebek bezi psöriazisi
4- Eritrodermik psöriazis: Tüm vücut derisini etkileyen kırmızı pullu lezyonlar
vardır. lsı kaybı, su kaybı, protein ve elektrolit kaybı gelişebilir.
5- Püstüler psöriazis
a) Palmoplantar püstülozis
b) Generalize püstüler psöriazis (von zumbussch hastalığı): Deri bulguları
ile beraber ağır sistemik bulgularla (ateş, atralji vb} seyreder.
6- Artropatik psöriazis: % 5-6 oranla psöriazisli hastalarda görülebilir.
Farklı ve yıkıcı bir eklem hastalığı vardır (artiritis mutilans) Özelikle
distal interfaringeal eklem tutulur.
7- Tırnak psöriazisi: Tırnak plağının tırnak yatağından ayrılması (onikolizis)
ve noktasala çukurçuklar (pitting veya yüksük benzeri çukurcuklar)
oluşması ile karakterizedir.
Doğru cevap: A

175.AIDS'lilerde görülebilen Kaposi sarkomu en sık başladığı yer


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Medial malleolus B) Tuberkulum majus
C) Kol D)Yüz
E)Ayak

84
Kaposi sarkomunun alt grupları soruldu.....

Kaposi sarkomu:
• Damar endotelinden köken alan, daha çok akral bölgelerde yerleşen, kırmızı
nodüller, plaklar şeklinde malign vasküler tümörlerdir.
• AIDS'te en sık görülen tümörlerdir.
• GIS, kalp ve lenf nodlarına yerleşim gösterebilir.
• Lenfoma ve lösemi gelişme riski fazladır.
• HHV tip 8 ile ilişkilidir. **TUSX2**

Dört klinik çeşidi mevcuttur:


1. Klasik Kaposi Sarkomu!Yavaş ilerler, yaşlılardagörülür; alt ekstremitelerin
._, distalinde hematom benzeri maküllerdir.
- ,_
- ,_ 2. Endemik Afrika Kaposi Sarkomu
3. İmmunsüpresif Tedavi Alanlarda Görülen Kaposi Sarkomu
_,
_,
"'
4. AIDS ile İlişkili Kaposi Sarkomu: Hızlı ilerlerlemesi ile klasik tipten ayrılır. ('

Lezyonlar yüz, burun, kulaklar ve gövdede çıkar.


Doğru cevap: D

176.Özellikle el içi ve ayak tabanında karakteristik hedef şeklinde iris


benz�r! ıezyonları�m�i tanı konulan hastalık aşağıdakilerden
_
hangısıdır? ( -- · "'
A) Liken planus B) Eritema multiforme
C) Toksik epidermal nekrozis D) Ürtiker
E) Egzema
ERİTEMA MULTİFORME
Eritema multiforme alt grupları
1. Eritema multiforme minör: Cilt lezyonu VAR , müköz membran tutulumu
YOK
2. Eritema multiforme majör: Cilt lezyonu VAR , müköz membran tutulumu
VAR
3. Herpes-ilişkili eritema multiforme
4. Mukozal eritema multiforme {Fuchs sendromu ): Cilt lezyonu YOK ,
müköoz membran tutulumu VAR
0 Etyoloji
1. En sık-> HSV (özellikler tekrar eden formunda)
2. M. pneumoniae ikinci en sık sebep (özellikle çocuklarda)
3. Diğer birçok vira! enfeksiyonlarla ilişkili
0 Sadece target lezyonla (iris lezyon) tanı konulur
0 Target lezyonda HSV izole edilemez
0 ÜSYE benzeri semptomlar, özellikle ateş olabilir
0 Akral yerleşimli, tekrarlayan lezyonlarla karakterize
0 Göz tutulumu olabilir büllü konjuktivit
0 Histopatolji
• Subepidermal büller
• Dermo-epidermal bileşkede lenfosit toplanması
• Subepidermal yarık formasyonu
0 HİV ve diğer altta yatan otoimmün hastalıklarla ilişki YOK
Doğru cevap: B
177.Şiddetli kaşınan, vezikül ve dermal papillalarında lg A depozitleri
görülen hastada en olası tanı hangisidir?
A) Büllöz pemfigoid B) lchtiozis
C) Dermatitis herpetiformis D) Lichen planus
E) Epidermolizis bülloza

Doğru cevap: C

--
178.Uygunsuz topikal steroid kullanımına bağlı olarak gelişen dermatofit
enfeksiyonu aşağıdakilerden hangisidir?
/
A) Tinea kruris B) Tinet:inkognit()�-
C) Tinea korporis D) Tineamrr�
E) Tinea versicolor
Tinea enfeksiyonlarından her zaman çok soru sorulur...
Tinea korporis: Vücut ve ekstremitelerin tinea enfekesiyonudur.
Tinea kruris: Kasık tineası olarak bilinir. Çoğunlukla genç erkekleri etkiler.
Tinea pedis
Tinea manum
Tinea kapitis: Çocuklarda daha yaygın görülür. Saç tellerinde kırılma ve saç
dökülmesine yol açar.
T. schoenleininin yaptığı başka bir tinea kapitis formuda endotriksi tutar ve skar
bırakarak iyileşir. Buna tavus denilir.
Tinea unguium: Tırnak ve tırnak yatağının mantar enfeksiyonudur. Onikolizise
neden olur bu sebepten tırnak psöriazisinden ayırt edilmelidir.
Tinea inkognito: Uygunsuz topikal steroid kullanımına bağlı olarak steroid
uygulanan yerde gelişen mantardır.
T. barbea: Sakal bölgesinin mantarı
T.versicolor: Etken Malassezia furfurdur (pitrosporum orbiculare). Normal deri
florasında yeralır. En sık yerleşim yeri gövdedir. Talaş belirtirisi (+)'tir. Bulaşmaz.
Wood ışığında hipopigmente sarı-yeşil floresan verir.
Doğru cevap: B

179.Aşağıdakilerden hangisi, beta hemolitik streptekoklar tarafından


yapılan deri ve deri altı dokusunun bir enfeksiyonu olup genellikle
yüzde yerleşen ve ağrı, ateş titremeyle karakterize, sınırları keskin ve
deriden kabarık lezyonları olan bir pyodermidir?
A) Follikülit B) Ektima gangrenozum
C) Erizipel D) Sellülit
E) İmpetigo
,( Erizipel ile selülitin farklarını bilmeliyiz....

Ektima:
Beta hemolitik streptokoklar tarafından oluşturulan, genelde bacaklara yerleşen
vezikül, bül ve ülserasyonla giden bir lezyondur.

86
�wıwı SıFAUmR ��� SJDRWmRJ
"

"" ;,;,
y
- -

� "'
"

Erizipel (Yılancık)

Beta hemolitik streptokokların deri ve deri altı dokusunun bir enfeksiyonu olup
genelde yüzde görülür. Ağrı, yüksek ateş, titreme şikayetleri vardır. Sınırları
keskin ve deriden kabarık lezyondur.
Sellülit:

Beta hemolitik streptokokların yaptığı, sınırlar keskin olmayan, kabarık olmayan


lezyonlardır.
Doğru cevap: C

180.Aşağıdaki malignitelerden hangisi, paraneoplastik pemfigusa en sık


neden olur?
A) Kronik lenfositik lösemi B) Timoma
C) Retroperitoneal sarkoma D) Hodgkin lenfoma
E) Non-Hodgkin lenfoma
Pemfigus ve paraneoplazi... İki önemli başlık...

Timoma
Retroperitoneal
sarkom
Castleman
hastalığı / Waldenström
/
/Diğerleri

Doğrıı cevap: E

181.Etiyolojide daha çok viral infeksiyonların yer aldığı hedef tahtası şeklinde
deri lezyonları ile karakterize deri hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toksik epidermal nekrolizis B) Pityriasis rosea
C) Eritema infeksiyozum D) Eritema multiforme
E) Stevens-Johnson sendromu
Kolay bir bilgi sorusu.
Eritema multiforme: Etiyolojide vira! infeksiyonların oynadığı hedef lezyonlarının
tanı koydurucu olduğu büllöz deri hastalığıdır.
Eritema infeksiyozum (5. hastalık): Parvovirüs B 19'un sebep olduğu vira!
döküntülü bir hastalıktır.
Yanaklarda tokatlanmış gibi eritem ve perioral solukluk karakteristiktir.
Stevena Johnson sendromu ve toksik epidermal nekrolizis: Etiyolojilerinde
daha çok ilaç kullanım öyküsü vardır. Vira! infeksiyonlar ile daha az ilişkilidir.
Pityriasis rosea: Papülloskuamöz bir deri hastalığıdır.
Doğru cevap: D

81
KÜÇÜK STAJL.AR VAKA SORUL.ARI

V
ı::.__-
._� '-
182.
1. Pemfıgus vulgaris
il. Toksik epidermal nekroliz
111. Sistemik lupus eritematozus
iV. Stafilokokkal haşlanmış deri sendromu
V. Porfiria kutanea tarda
Yukarıdaki hastalıklardan hangilerinde Nikolsky belirtisi pozitiftir?
A) 1, il ve iV B) 1, 111 ve V
C) 1, iV ve V D) il, 111 ve iV
E) il, iV ve V
Nikolsky denildiğinde ilk olarak akla Pemfigus Vulgaris gelir...
Nikolsky fenomeni günümüzde üç şekilde gösterilebilir.
1- Gergin bir sağlam bülün tavanına bastırılırsa bülün çevreye doğru
genişlediği görülür.
2- Lezyona yakın bir normal deri alanına parmakla kaydırma şeklinde bir
basınç uygulanırsa, epidermisin üst kısmı kayarak içinde sıvı bulunmayan
pörsümüş görünümde bül oluşur.
3- Açılmış bir bülün tavanına ait artıklardan tutulup çekilirse derinin şeftali
kabuğu gibi soyulduğu gözlenir

.� Karakteristik Nikolsky (+) hastalıklar


- Pemfigus Vulgaris, Vejetans
- Pemfıgus Foliaseus, Eritematosus
- Toksik Epidermal Nekrolizis (TEN), Stevens-

Johnson Sendromu
- Stafılokoksık Haşlanmış Deri Sendromu (SSSS)

Generalize ve Lokalize
- Bülloz impetigo
- Epidermolizis Bülloza (Junctional ve Distrofik tip)

Doğru cevap: A

183.Aşağıdakilerden hangisi "kerion" olarak bilinen mantar enfeksiyonu


için doğru değildir?
A) Tinea kapitis profunda B) Subcutan nödüller
C) Püstüller D) Kelliğe yol açabilir
E) Lezyonlar kurudur
Bu hastalığın diğer adı "yaş kel" dir...

TİNEA KAPİTİS PROFUNDA

(KERİON) (Yaş kel, lslak kel)

• %50 tinea capitis superficialis şeklinde başlar.


• Dermatofitler çoğunlukla zoofiliktir.
• Subkutan nodüller
• Abse oluşumları

88
KWIWK SlFAill:.1.\R NlA� SE>RllJL.1.\RI
' 2'

• Fistüller, Püstüllerle karakterizedir


• Lezyonlu bölgedeki soluk, kırık saçlar çekildiğinde tereyağından kıl çeker
gibi kolaylıkla ele gelir
• Hastalık püberteden önce başlar
• Tedavi edilmemiş olgular püberteden sonra kendi kendine iyileşir
• Erken tedavide sikatris dokusu bırakmaz
• Geç kalınmış olgularda lokalize sikatrisiel alopesi bırakarak iyileşir

Doğru cevap: E

184.Aşağıdakilerden hangisi eritema nodosum için yanlıştır?


A} Ateş, halsizlik, artralji gibi prodromal belirtiler yapar
B} Tipik bacak ön yüzde ortaya çıkar
C} Ağrılı, sert, çapları 1-10 cm arası değişen eritemli nodüller yapabilir
D} Lezyonlar skarla iyileşir
E} Altda yatan nedene bağlı olarak nüksler görülebilir
Birçok hastalığın bulgusu olduğundan iyi bilinmelidir....
• Eritema nodozum (EN) en sık görülen septal pannikülit tipidir.
• Çeşitli etyolojik faktörlere karşı oluşan, gecikmiş tipte bir hipersensitivite
reaksiyonu olarak düşünülmektedir.
• EN etyolojik faktörler ilaçlar, enfeksiyonlar, tümörler ve inflamatuvar
hastalıkların yer aldığı oldukça geniş bir spektrum gösterir, bununla birlikte
%32-72 oranında idiyopatiktir (Tablo 1).
• Çocuklarda sıklıkla endemik enfeksiyonlar ve streptokokal enfeksiyonlar
ön planda iken yetişkinlerde ilaçlar, sarkoidoz, inflamatuar bağırsak
hastalıkları etkendir.
• Klinik olarak genellikle alt ekstremite ön yüzünde yerleşen,
• Ani başlayan, simetrik, ağrılı, hassas, kırmızı-sıcak, 1-10 cm çapında,
eritemli subkutan nodüller görülür.
• Genellikle 1O tane kadar lezyon bulunur ama ciddi vakalarda daha çok
sayıda olabilir.
• Son oluşan derin çürük görüntüsü EN için tipiktir.
• Lezyonlar 3-6 hafta içerisinde ülserleşme, atrofi veya skar bırakmadan
kendiliğinde iyileşir.
• EN'nin akut döneminde ateş, titreme, kırgınlık, atralji, baş ağrısı, abdominal
ağrı, kusma, öksürük veya daire görülebilir.
• Hiler adenopati eritema nodozumun aşırı duyarlılık reaksiyonunun bir
parçası olarak gelişebilir.
Doğrıı cevap: D

185.Bazal hücreli karsinomda tedavisi zor ve nüks oranı yüksek olan tipi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nodülülseratif ,<' B) Pigmente
C) Sklerozan (morfea) D) Yüzeyel yayılan tip
E) Fibroepitelyoma
Morfea tipi cilt altına ilerlediğinden dolayı sınırları tam görmek zordur.
Bundan dolayı nüksler olabilir...
1. Nodülo-ülseratif tip BHK: En sık görülen tiptir. nodülün ortası ülserleşerek
yara açılır (ulkus rodens) ve kanamalar yapabilmektedir. Tam gelişmiş şek­
linde ortada bir ülser, çevrede sert, parlak kabartılar ve net bir sınır vardır.

89
2. Mikronodüler BHK, nodüler tipin bir minyatürü şeklinde çok sayıda küçük
yuvarlak nodüller olarak görülürler.
3. Pigmentli tip BHK: Tümör içinde ve çevresinde bol miktarda melanin
bulunması bu siyah görünüme neden olur.
4. Morfea benzer BHK (Sikatris yapan veya fibrosing) BHK: genellikle
sert, bronz veya sarı renkte, atrofik lastiksi bir yama şeklinde görülür.
Sınırları hemen her zaman klinik olarak görüldüğünden daha geniştir. Saf
formlarında, lezyonlar yüzeyel olarak laterallere ilerleme eğilimindedir ve
dermise çok az penetrasyon gösterirler.
5. Yüzeyel tip BHK: Muayenede, egzematöz dermatite benzeyebilirler.
6. Fibroepitelyoma: Genellikle sırtta yerleşen, çok sayıda olabilen, sertçe,
sıklıkla saplı, fibromlara benzer oluşumlardır. Diğer tiplere göre daha nadir
görülür.

Doğru cevap: C
f\
186.Üç yaşında bebekte "bal rengi" k�ı, çevrelerinde aynı şekilde
satellit lezyonlar saptanmıştır. 5 gün içinde hızla yayıldığı ifade edilen
bu tabloda öncelikle aşağıdakilerden hangisini düşünürsünüz?

-
A) Stafilokoksik haşlanmış deri sendromu B) Herpes zoster
C) İmpetigo contagiosa D) Büllöz impetigo

·-' E) Tine corporis
İmpetigo contagiosa'nın diğer adı non-bulloz impetigodur...
Tipik olarak çocuklarda bir viral enfeksiyonu takiben (su çiçeği) ortaya çıkarlar.
Etken S. aureus'dur. Bal sarısı kabuklanma tipik özelliğidir.

Doğru cevap:C

187.Bazal hücreli karsinom için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A) Skleorozan tip en tehlikelisidir
B) Nödulo ülseratif tip en sık görülenidir
C) Pigmente tip melanomla karışabilir
D) Hiçbir zaman metastaz yapmaz
E) Yıllar içinde yavaş ilerler

Bazal hücreli karsinom % 0.01 oranındadır. Az ihtimal olduğundan dolayı


kural olarak metastaz yapmadığı söylenir...
1. Nodülo-ülseratif tip BHK: En sık görülen tiptir. Nodülün ortası ülserleşerek
yara açılır (ulkus rodens) ve kanamalar yapabilmektedir. Tam gelişmiş
şeklinde ortada bir ülser, çevrede sert, parlak kabartılar ve net bir sınır
vardır.
2. Mikronodüler BHK, nodüler tipin bir minyatürü şeklinde çok sayıda
küçük yuvarlak nodüller olarak görülürler.
3. Pigmentli tip BHK: Tümör içinde ve çevresinde bol miktarda melanin
bulunması bu siyah görünüme neden olur.
4. Morfea benzer BHK (Sikatris yapan veya fibrosing ) BHK: genellikle
sert, bronz veya sarı renkte, atrofik lastiksi bir yama şeklinde görülür.
Sınırları hemen her zaman klinik olarak görüldüğünden daha geniştir. Saf
formlarında, lezyonlar yüzeyel olarak laterallere ilerleme eğilimindedir ve
dermise çok az penetrasyon gösterirler.
5. Yüzeyel tip BHK: Muayenede, egzematöz dermatite benzeyebilirler.
6. Fibroepitelyoma: Genellikle sırtta yerleşen, çok sayıda olabilen, sertçe, sıklıkla
saplı, fibromlara benzer oluşumlardır. Diğer tiplere göre daha nadir görülür.
Doğru cevap: D

90
KWIWK SlfAUL:AR �AKA SC!JRWL:ARI
"-' 0 ;; A

188.Toplumda en sık görülen ilaç erüpsiyonu aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ürtiker/anjiödem B) Fiks ilaç erüpsiyonu
C) Toksik epidermal nekrozis D) Ekzantem
E) Eritema multiforme
Teorik bilgi sorgulanmış....fix ilaç erupsiyonuna dikkat etmek gerekir...
• İlaç erüpsiyonları, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür.
1. Ekzantematik (morbiliform) erüpsiyon:
İlaca bağlı deri erüpsiyonlarının en sık görülenidir. Penisilinler ve diğer
antibiyotikler, sülfonamidler, fenilbütazon, ...vs
2. Ürtiker:
İlaca bağlı deri reaksiyonları içerisinde ikinci sırayı ürtiker alır. Ürtiker
oluşturabilen ilaçlar şunlardır: Penisilin, aspirin, sülfonamidler, kodein, .....vs
3. Purpurik ilaç erüpsiyonu:
Trombositopenik purpuraya neden olan ilaçların başlıcaları şunlardır: Kinin,
aspirin, PAS, .....vs
4. Ekzematöz erüpsiyon:
Ekzematöz ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçlar şunlardır: Penisilin,
sülfonamidler, neomisin ......
5. Eksfolyatif dermatit:
Eksfolyatif dermatite en çok neden olan ilaçlar şunlardır: Fenilbütazon,
oksifenbütazon, altın tuzları, .....vs
6. Fiks ilaç erüpsiyonu:
Fiks ilaç erüpsiyonları, neden olan ilacın her kullanımında hep aynı yer
veya yerlerde ortaya çıkarlar. Lezyonlar ilacın alınımından birkaç saat sonra
belirirler. Fiks ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçları şöyle sıralayabiliriz:
Fenolftaleyn , barbitüratlar, oksifenbütazon, fenazon, sülfonamidler, dapson,
tetrasiklinler, ...Yiyecek, dişmacunu ve ilaç kapsüllerine renk veren maddeler
de fiks ilaç erüpsiyonuna neden olabilir.
7. likenoid ilaç erüpsiyonu
8. Büllü ilaç erüpsiyonu
9. Eritema multiforme {eritem polimorf)
10. Toksik epidermal nekrolizis {TEN, lyell sendromu):
Ciddi bir tablodur. Geniş eritemli alanlarla başlar, büyük flask büller
belirir. Ateş ve toksemi vardır. Epidermis, büyük parçalar halinde ayrılır
ve geriye eksüdatif bir yüzey kalır. TEN'e neden olabilen ilaçlar şunlardır:
Fenilbutazon (Novalgin, Baralgin, Epidosin, Optalidon, ...), sulfonilüre,
barbitüratlar, hidantoinler, penisilin, ...
11. Akneiform erüpsiyon
12. Alopesi
13. Pigmentasyon bozukluğu
14. Fotosensitivite
15. Vasküler reaksiyon
16. İlaçlara bağlı pemfigus

Tedavi:

Hafif ilaç erüpsiyonlarının büyük çoğunluğu, neden olan ilaç kesildikten sonra
hızla düzelir. İlaç kesildikten sonra semptomatik tedavi yapılır:

91
A. Topikal tedavi:

1. Yaş pansuman
2. Topikal kortikosteroidler
3. Topikal antihistaminikler

B. Sistemik tedavi:
1. Sistemik antihistaminikler
2. Sistemik kortikosteroidler
Doğru cevap: D

189.Tzanck yayması için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


-----
A) Yeni ve taze açılmış bülün tabanından yapılır
B) lmmun boyama yapılırC'
C) Desmosomları yitiren epitel hücreleri yuvarlaklaşır
D) Hailey-Hailey hastalığı
E) Pemfigus tanısında kullanılır
Tzank testi sınavlarda çok sık sorulmaktadır...
1. Tek başına akantolitik hücrelerin (yuvarlak şekilli, büyük ve koyu,
hiperkromatik boyanan çekirdeği olan, dar bazofilik sitoplazmalı hücreler)
gözlenmesi temel patolojinin primer akantoliz olduğu başta pemfigus grubu
otoimmün büllöz hastalıklar olmak üzere Hailey-Hailey hastalığı (benin
familya! pemfigus) ve Darier hastalığı'nın bir bulgusudur.
Büllöz pemfigoid, Stevens-Johnson sendromu ve eroziv liken planus'da
akantolitik hücreler bulunmaz. Bu, pemfigustan ayrılmalarında önemli bir
ipucudur.
2. Akantolitik hücrelere eşlik eden çok çekirdekli dev keratinositlerin varlığı
ise herpes simpleks, suçiçeği veya zona zoster gibi viral hastalıklar için
karakteristiktir.
Not; Normal epidermisteki keratinositler soluk mavi stoplazmalıdır. Büyük ve çok
köşeli bu hücrelerin merkezinde, küçük ve mor renkte çekirdekleri bulunur

Doğru cevap: B

190.Aşağıdaki hastalıkların hangisinde Koebner işareti gözlenmez?


A) Psöriazis B) Pemfigus
C) Eritema Multiforme D) Liken planus
E) Kaposi Sarkomu
Koebner işareti denilince akla gelen hastalık psöriazisdir . ...
1 ,.,�L_

'
Koebner pozitif olan hastalıklar:
- Karsinomlar
- Darier Hastalığı
� - Eritema Multiforme
- Hailey-Hailey Hastalığı
- Kaposi Sarkomu
- Lösemi
� Liken Planus, Liken Sklerozis, Liken Nitidus
- Nekrobiyosis Lipoidika Diyabetikorum

92
- Perforan Kollagenaz ve Follikülit
f5 - Psoriazis
- Vaskulit
� Vitiligo
- Ksantomlar
Doğru cevap: B

191.Eritema nodosuma en fazla neden olan ilaç aşağıdakilerden


hangisidir?
A) Fenitoin B) Tetrasiklin
C) Penisilin D) Sülfonamaid
E) Penisilamin
Erit ema nodosum s eb eplerinden birisi ilaçla rdır.. En sık ilaç
sülfonamidlerdir...

İlaçlar:
o Sülfonamidler
o Oral kontraseptifler
o Penisilin
o Salisilatlar
o Klorotiazidler
o Fenitoin
o Hepatit B aşısı
o isotretinoin
Doğru cevap: D

192.Spontan retroperitoneal kanama ile gelen bir hastada en olası


gözlenebilecek fakomatoz grubu hastalık aşağıdak ilerden
hangisidir?
A) Sturge -Weber B) Nörofibromatozis tip 1
C) Nörofibromatozis tip 2 D) Von Hippel - Lindau
E) Tüberoskleroz
Orta derece zorlukta bir bilgi sorusu!!!
Tüberosklerozda görülen anjiyomiyolipolar eğer boyut olarak 4 cm'in üzrine
çıkarlarsa kanama riski artar ve görülecek hematom retropertoneal alanda
olacaktır.
Von Hippel - Lindau'da RCC riski ve feokromasitoma olasılığı artar.
Nörofibromatoziste renovasküler hipertansiyon riski artmıştır.
Doğru cevap: E

193.Böbrekte anjiyomiyolipomun en önemli ve tehlikeli komplikasyonu


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sistemik emboli B) Gros hematüri
C) Malign hipertansiyon D) Masif retroperitoneal kanama
E) Hiperaldosteronizm
Doğru cevap: D

93
194.Epispadiasa en sık eşlik eden üriner anomali aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ekstrofia vezika B) Çift toplayıcı sistem
C) Ambiqus genitale D) inmemiş testis
E) Atnalı böbrek
Kolay bir soru!!!

Epispadiasta penil üretra penisin dorsaline açılır ve hipospadiastan daha nadir


gözlenir en sık eşlik eden anomali mesane ekstrofisidir.
Hipospadiasta üretra penisin ventraline açılır bunada en sık inmemiş testis eşlik
eder.
Doğru cevap: A

195.Elli beş yaşındaki bir erkek hastada, mesane tümörüne yapılan TUR sonrası
patoloji örneğinde lamina propria'da tutulum yapan yüksek grade tümör
saptanmış ancak spesimende kas dokusuna rastlanmamıştır.
Bu hasta için en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) 6 hafta intravezikal BCG tedavisi
B) 8 hafta intravezikal MMC tedavisi
C) Sistoskopik takip
D) İkinci TUR yapılması
E) Bir yıla varan idame tedaviyle birlikte intravezikal MMC tedavisi
Mesane Ca'da kas invazyonu evrelemede en önemli bulgudur.
Doğru cevap: D

196.Aşağıdakilerden hangisi renal hücreli karsinoma bağlı olarak gelişen


bir paraneoplastik sendromdur?
A) Stauffer sendromu B) Wunderlich sendromu
C) Von Hippel-Lindau sendromu D) Eagle-Barrett sendromu
.'
E) Beckwith-Wiedemann sendromu
Renal hücreli karsinom çok fazla paraneop/astik sendroma ya/açar...
Stauffer sendromu ateş, bitkinlik ve kilo kaybı ile birlikte görülme eğiliminde
olup tipik olarak nefrektomiden sonra iyileşir.
Karaciğer fonksiyon bozuklukları arasında alkalen fosfataz ve bilirübinlerin
yükselmesi, hipoalbüminemi, uzamış protrombin zamanı ve hipergamaglobülinemi
sayılabilir.
Doğru cevap: A

197.Hematojen yolla yayılan tüberküloz basili primer olarak aşağıdakilerden


hangisini tutar?
A) Üreter B) Mesane
C) Üretra D) Epididimis
E) Testis
Tüberkülozun en sık ürüner sistem tutulumunu bilmek gerekir...

94
'
KWIWK Sıfl,\ı.Jl.?AR �A� S<iJRWI.JARI

Sırasıyla:
1. Böbrek
2. Epididim
3. Prostat
Doğru cevap: D

198.Ksantogranülomatöz piyelonefrite en sık neden olan mikroorganizma


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Streptokok B) Proteus
C) Klebsiella D) Pseudomonas
E) Stafilokok
Granülamatoz bilgisi bize tbc düşündürüyor... Dikkat edelim...

Ksantogranülomatöz Piyelonefrit
0 Ksantogranülomatöz piyelonefrit böbreğin bir kronik bakteriyel
enfeksiyonudur.
0 Etkilenen böbrek hemen her zaman hidronefrotik ve obstrüktiftir.
0 Karakteristik olarak köpüksü lipid yüklü histiyositler (ksantoma hücreleri)
mevcut olup berrak hücreli böbrek karsinomuyla karışabilir.

Belirtiler ve Bulgular
0 Ksantogranülomatöz piyelonefrit hastaları sıklıkla böğür ağrısı, ateş, titreme
ve sürekli bakteriüri ile doktora başvururlar.
0 Hastaların %35'inde ürolityazis öyküsü mevcuttur. E coli ve Proteus sıklıkla
idrarda kültürü yapılan türlerdir.
Doğru cevap: B

199.Renal anjiyografide böbrekte vaskülarizasyonu tekerlek benzeri görünüm


oluşturan keskin sınırlı kitle saptanıyor.
En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Lenfoma B) Onkositom
C) Anjiyomiyolipom D) Basit kortikal kist
E) Transizyonel hücreli karsinom
Tipik görüntüleri bilmeliyiz......
1. Böbrek Adenomları
0 Adenom en sık görülen iyi huylu böbrek parankim lezyonudur.
**TUS**
2. Böbrek Onkositoması
0 Böbrek onkositoması iyi huylu lezyondan habis tümöre kadar değişen
bir davranış yelpazesine sahiptir.
0 Anjiyografide kapsülün parlak görünümü nedeniyle bisiklet tekerine
benzetilir.
Doğru cevap: B
200.Prostat bezinde en sık görülen kanser türü ve diferansiasyonu gösteren
gradeleme sistemi her ikisinde birden doğru verilmiştir?
A) Transizyonle karsinom - Gleason B) Küçük hücreli- WHO
C)Sarkom - WHO D) Adenokarsinom- Gleason
( J
E) Yassı hücreli kanser - gleason
"A" seçeneğine dikkat etmek gerekir...

Gleason grade'leme sistemi


• Bu, mikroskop altında glandüler yapının diferansiyasyonuna göre yapılan
bir sistemdir.
• Bu sistemde patologlar en sık görülen kanser kalıbına primer dereceyi,
ikinci en sık görülen kalıba da sekonder dereceyi verirler.
• Böylelikle dereceler 1-5 aralığında iken toplam skorlama 2-10 arasında
olmuş olur.
• İyi farklılaşmışlar 2-4, orta farklılaşmışlar 5-6, hiç farklılaşmamışlar 8-10
arasındadır.
• Burada en önemli konu, toplamı 7 olanlardan (primer+sekonder); (4+3)
olanlar daha kötü prognozlu iken (3+4) olanlar daha iyi prognozludur.
Doğru cevap: D

201.Önce hematürisi, sonra ağrısı olan hastada öncelikle aşağıdakilerden


hangisi düşünülmelidir?
A) Üriner sistem taşı B) Üriner sistem travması
C) Üriner sistem enfeksiyonu D) Üriner sistem tümörü
E) Prostat tümörü
iyi bilinen bir konuyu farklı bir açıdan sormuş...
Önce ağrı + sonra hematüri: üriner sistem taşı
Önce hematüri + sonra ağrı : Üriner sistem ��
Ağrısız pıgtılı hematüri: Mesane kanseri
Doğru cevap: D

202.Testis tümörlü bir hastada AFP yüksekliği hangi tümörden uzaklaştırır?


A)Seminoma B) Teratoma
C) Teratokarsinoma D) Embriyonel karsinom
E) Yolk saik tümörü
Testis tümörlerinde AFP ve HCG' yi yükseltenler iyi bilmeliyiz.
::ı-;:�,sr�1{�1mrmıfficsjıi-�Ttfelilrffifii'rfh,lrlieile11iffln~~-
- »
antışı '(%)
hCG (%) AFP(%)
C l Seminom 7 o
Teratom 25 38
Teratokarsinom 57 64
Embriyona! karsinom 60 70
Koriyokarsinom 100 o
Doğru cevap: A

96
203.Transüretral cerrahi sonrası gelişen TUR sendromu ve en sık
komplikasyonu aşağıdakilerden hangisinde birlikte doğru verilmiştir?
A) Metobolik asidoz- retrograd ejakulasyon
B) Metanbolik alkoloz- impotans
C) Hipernatremi- inkontinans
D) Hiponatremi - retrograd ejakülasyon
E) Hiperkloremi - inkontinans
İki bilgi aynı soruda sorulmuş.....

TUR sendormu: Özellikle süresi uzayan TUR ameliyatlarında risk artar. Bu


durum bir dilusyonel hiponatremi tablosudur. Hastalarda bilinç bulanıklığı ve
halüsinasyona yolaçabilir.
Komplikasyonları: Bu ameliyatta % 70-80'Iere varan oranda retrograd
ejakülasyon görülür. Diğer komplikasyonlar çok daha nadir görülür.
Doğru cevap: D

204.Doğumundan sonra göbeğinden idrar gelen yenidoğanda


aşağıdakilerden hangisi ilk olarak akla gelmelidir?
A) Ekstrofi vezika B) Hipospadias
C) Mesane divertikülü D) Umblikal sinüs
E) Patent urakus
İlginç bir vaka sorusu...

Urakus kanal artıkları:


• Urakus kanalı, intrauterin dönemin başlangıcında allantois kesesi ile
mesane arasında bağlantı sağlayan bir yapıdır.
• Urakal divertikül: Kanalın proksimal (mesane) tarafı açık.
• Urakal kist: Kanalın her iki ucu kapalı fakat ortada kistik yapı oluşmuş.
• Urakal sinüs: Kanalın distali (göbek) tarafı açık.
• Patent urakus: Urakal kanal tamamen açık. İçinden idrar gelebilir
Doğru cevap: E

205.Ekto pik böbrek en sık nerede yerleşir?


A) Retroperitoneal B) Vaso abdominal
C) Subaortik D) Pelvis
E) Umblikal
Teorik bilgi isteyen bir soru...
Ekto pik böbrek: Fetusun böbreği, renal fossa denilen, normal bulunması
gereken yerin dışındadır. Böbrek en sık ( % 55 ) pelvis boşluğunda bulunur.
Ayrıca karşı böbreğe yapışık veya bel bölgesine yapışık durumda bulunabilir.
Görülme sıklığı 1/1200 gebeliktir.
Pelvik böbrek: Böbreğin pelvis boşluğu içinde bulunduğu duruma verilen addır.
Gerçek görülme sıklığı bilinmemektedir. Çünkü pelvik böbreği olanların büyük
kısmı asemptomatiktir yani şikayetleri yoktur. Bunlarda tanı böbreküstü bezinin
görülmesine rağmen, böbreğin görülmamesi ile konur.
Doğru cevap: D

91
KÜÇÜK STAJLAR MAKA SORUi.ARi

206.Son iki haftadır evden dışarı çıkmayan 36 yaşındaki erkek hasta kendini
öldürmesi gerektiğini, ancak bu şekide eşini tekrar görebileceğini söyleyen
sesler duyduğunu ifade ediyor. Nörolojik muayenesinde bilinç açık, oryante
koopere görünümde, öz bakımı normal olarak tespit ediliyor ve demans
izlenmiyor.
Yukarıdaki hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Paranoid şizofreni B) Şizofreniform bozukluk
C) Psikotik depresyon D) Kısa psikotik bozukluk
E) Postravmatik stres bozukluğu
Psikozların alt gruplarını ayırmayı amaçlayan güzel bir soru
Hastada travmatik bir olay sonrası duysal halisünasyonlar gelişiyor. Anhedoni
tanımlanmadığı için psikotik depresyon olamaz. Posttravmatik stres bozukluğunda
flashback'ler ile travmatik olay tekrar tekrar yaşanır ancak gerçek hayat ile
olan bağ kopmamıştır halüsinasyon beklenmez. Paranoid şizofreni demek
için semptomların en az 6 aydır sürmesi gerekirdi. Şizofreniform bozuklukta
semptomların en az 1 ay olmalı ancak 6 aydan kısa sürmelidir.

PSİKOTIK HASTAUKLAR
1. ŞİZOFRENi
2. ŞİZOFRENİFORM BOZUKLUK
• En az 1 ay , ancak 6 aydan kısa süren şizofreni
3. ŞİZOAFEKTİF BOZUKLUK
4. SANRILI BOZUKLUK
• Önde gelen semptomun hezeyan olduğu psikiyatrik bozukluk
5. KISA PSİKOTİK BOZUKLUK
• En az 1 gün ancak 1 aydan kısa süren psikotik bozukluk.
6. PAYLAŞILMIŞ PSİKOTİK BOZUKLUK
• Hastanın psikotik semptomlarının uzun süreli başka bir psikotik
bozukluğu olan kişi ile ilişkisinden sonra gelişmesi
7. GENEL TIBBİ DURUMA BAĞLI PSİKOTİK BOZUKLUK
• Sağ parietal lob lezyonları
• Temporal lob epilepsisi ➔ koku halüsinasyonları
8. MADDE KULLANIMININ YOL AÇTIĞI PSİKOTİK BOZUKLUK
• Deliryum sırasındakiler DEĞİL
Doğru cevap: D

207.Akut psikotik bozukluk nedeniyle haloperidol ile tedavi edilen 33 yaşındaki


erkek hasta acil servise kas kasılmaları, titreme ve ateş şikayetleri ile
getiriliyor. Fizik muayenede bilinç bulanık, kas tonüsü artmış olarak tespit
ediliyor ve vücut ısısı 38,5°C ölçülüyor. Biyokimya analizinde kreatin
fosfokinaz seviyesi normalin 7 katı yüksek bulunuyor.
Yukarıdaki hastada öncelikle yapılması gereken aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Antipsikotiğin kesilmesi B) Dantrolen sodyum vermek
C) Antikonvülzan vermek D) Antipretik vermek
E) intravenöz hidrasyon
Malign nöroleptik sendroma yaklaşım ile ilgili bir soru...
Hasta haloperidon sonrası malign nöroleptik sendroma giriyor tedavide öncelikle
ilaç kesilmelidir.

98
.
KÜ�ÜK STAJI..AR VAKA SOR\.JLARI

Nöroleptik malign sendrom: otonomik disfonksiyon (terleme, taşikardi, kan


basıncı değişiklikleri), hipertermi, rijidite, bilinç bulanıklığı, myoglobinemi ile
karakterizedir. CPK artar. % 1 hastada görülür. % 1 O fataldir. Tedavide antipsikotik
ilaç kesilir. Dantrolen kullanılır ayrıca bromokriptin uygulanabilir.
Doğru cevap: A

208.Üç yıldır birbirini takip eden hafif depresyon ve hipomani epizotlarının


izlendiği, sosyal işlev kaybının belirgin olmadığı duygulanım bozukluğu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bipolar il bozukluk
B) Bipolar I bozukluk
C)q]§fuı:ıi
D) Hızlı döngülü bipolar bozukluk
E) Siklotimi
Duygulanım bozuklukları ile ilgili detay bilgi gerektiren bir soru....
Distimi sinsi başlangıçlı hafif depresif tablodur hastada sosyal işlev kaybı belirgin
değildir, çökkün duygu durumun en az 2 yıldır olması gereklidir. Siklotimide
hipomanik ve depresif epizotlar birbirini izler yine semptomlar en az 2 yıldır
bulunması gerekir.

Bipolar bozukluk tipleri:


• Bipolar I bozukluk: Manik epizod+ depresif epizodlar vardır. Tanı için tek
manik epizod yeterli.

w�
l--i1
l.'
;--7- • Bipolar il bozukluk: Major depresyon + hipomanik epizodlar.
• Hızlı döngülü bipolar bozukluk: Yılda 4'ten fazla epizod olmasıdır.
• Siklotimik bozukluk: Hafif depresyon+ hipomanik epizodlar birbirini izler.
Bipolar ll'nin hafif formu diye de bilinir.
Doğru cevap: E

209.Bir yıldır uykusuzluk, taşikardi, ağız kuruluğu ve her an bir şey olacak
hissi ile belirgin kaygı hisseden hasta için en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Obsesif kompulsif bozukluk
B) Panik�
C) Hipokondriazis
D) Yaygın anksiyete bozukluğu
E) Somatizasyon bozukluğu

Babaanne sendromunun vaka sorusu hali:-)


Bu tür hastalarda spesifik bir olay ya da objeye karşı değil her an hazır bekleyen
kaygı mevcuttur. Her an kötü bir şeyler olacak hisi ile zihinleri meşguldür.

99
�nksiy;ete bozuklukları
Anksiyete bozukluklarında genel olarak GABA azalmış, seratonin ve nörepinefrin düzeyi
artmıştır. Anatomik olarak locus ceruleus, raphe nükleusu ve temporal-frontal serebral
kortekste problem vardır.
- Kadınlarda sıktır.
- Genel semptomlar: Titreme, sırt-baş ağrısı, solunum zorluğu, hiperventilasyon, otonomik
hiperaktivite (taşikardi, terleme, flushing, diyare, kserostomi) yutkunma güçlü (globus
histerikus)dur.
1) Panik bozukluğu: Spontan panik ataklarıyla karakterizedir. Agarofobili olabilir. % 50
hastada mitral valv prolapsusu vardır. Sodyum laktat atakları provoke eder. Kalıtım
oldukça önemlidir. Nöbetler genelde haftada 2 kez gelir ve 30 dak. sürer. Kişinin savunma
mekanizması regresyondur. Tedavide en etkili ajan imipramindir. Bilişsel ve sistemik
desensitizasyon yapılabilir.
2) Obsesif.Kompulsif bozukluk: Önlenemeyen düşünce (obsesyon) ve bu düşünceyi
azaltmak için yapılan zihinsel veya bedensel hareketlerle (kompulsiyon) karakterizedir.
EEG anormallikleri vardır. En sık kontrolcü ve temizlik düşkünü tipleri görülür. Kişinin
savunma mekanizması yapıp bozma, yalıtma ve karşıt tepki kurmadır. En etkili tedavi
klomipramindir ancak dozu depresyon için kullanılan dozdan daha yüksektir.
3) Özgül fobi: Bir nesne (köpek) veya durumdan (yükseklik) mantık dışı korku ve kaçınma
ile karakterizedir. Anksiyete korkulan şeyle karşılaşınca olur. Agorofobi (açık alanlarda
bulunmaktan korkma) ve klostrofobi (kapalı alandan korkma) tipik örnekleridir. Savunma
mekanizmaları yer değiştirme ve yansıtmadır.
4) Sosyal fobi: Sosyal durumlardan mantık dışı korku ve kaçınma ile karakterizedir.
Fobide en etkili tedavi sistemik desensitizasyondur. ilaçlardan en etkili olanlar MAO
inhibitörleri ve propranaloldur.
5) Yaygın anksiyete bozukluğu: Her zaman bir şey olacak korkusu vardır. En az bir ay
süreli kronik yaygın anksiyete vardır. Sempatik parasempatik semptomlar ve insomnia
vardır. Tedavide benzodiazepinler kullanılır.
6) Posttravmatik stress bozukluğu: Şiddetli psikolojik veya fiziksel travmadan sonra
gelişir. Olay düşüncelerle tekrar tekrar yaşanır. En az semptomlar bir ay sürmelidir.
Daha az sürerse akut stress bozukluğudur. içine kapanma görülebilir. Savunma
mekanizmaları regresyon, bastırma, yadsıma ve yapıp bozmadır. Tedavide psikoterapi
ve antidepresanlar kullanılır.

Doğru cevap: D

210.Etrafındaki insaların her an kendine zarar verebileceğini düşünen ve


bu nedenle sürekli dikkatli davranan hastada izlenen kişilik bozukluğu
aşağıdakilerden hangisidir?

C- A) Şizolipal B) Borderline
C) Şizoid D) Antisosyal
E) Paranoid
Kişilik bozukluk/arından soru beklenebilir. ..

Kişilik bozukluğu
Bağımlı Çaresizim Bağlanma
Çekingen lncinebilirim Kaçınma
Pasif-agresif Üzerime çıkılabilir Direnç
Paranoid İnsanlar olası düşmanlar Dikkatli olma
Narsisistik Ben özelim Önemini abartma
Histrionik Etkilemeliyim Rol yapma
Obsesif-kompulsif Hata yapmamalıyım Mükemmelcilik
Anti- sosyal Kandırılabilecek insanlar vardır Saldırı
Şizoid Benim bir dünyam olmalı Toplumdan uzaklaşma

Doğru cevap: E

100
211.Majör depresif dönem tanısı koymak için aşağıdaki klinik belirtilerden
hangisi mutlaka bulunmalıdır?
A) Uykusuzluk B) İlgi-istek kaybı
C) irritabilite D) Benlik değerinde azalma
E) Cinsel istekte azalma

1. İki haftalık dönemde aşağıdaki 9 semptomdan en az 5 tanesi olacak


En az bir semptom depresif duygudurum ya da ilgi kaybı (zevk
alamama) olmalı
1. Gün boyu süren depresif duygu durum
2. Gün boyu süren ilgide azalma ve zevk alamama
3. Kilo alma ya da verme (kilonun % 5'i)
4. Her gün az uyuma ya da çok uyuma
5. Her gün !Jiskomotor ajitasyon ya da retardasyon
6. Her gün yorgunluk bitkinlik, enerji kaybı
7. Her gün değersizlik, uygun olmayan suçluluk duygusu
8. Her gün düşünce ve dikkatin bir konu üzerinde yoğunlaşmasında
azalma
9. Tekrarlayan ölüm, intihar düşünceleri
2. Şikôyetler toplumsal mesleki anlamda bozulmaya neden olmalı
3. Madde kullanımına bağlı olmamalı
4. Bu semptomlar Yas la daha iyi açıklanamaz

Doğru cevap: B
,,
212.Elli yaşındaki erkek hastanın öyküsünden; megalomanik düşünceler,
psikomotor aktivite artışı ve uyku ihtiyacında azalma belirtileri ile .daha
önce üç kez hastaneye yatırıldığı öğreniliyor. Bu hastalık dönemleri dışında
ve psikomotor aktivitesi normalken iki kere 1 - 2 ay devam eden paranoid
sanrıları ve işitsel halüsinasyonları olduğu belirleniyor.
Bu hastaiçin en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Psikotik özellikli duygudurum bozukluğu
B) Bipolarduygudurum bozuklqğu
C) Şizofreni
D) Sanrısal bozukluk
E) Şizoafektif bozukluk ·---d � r .,.ı
r -

Vaka mani ve şizofreni anlatıyor. ...


ŞİZOAFFEKTİF BOZUKLUK
• Şizoaffektif bozuklukta hem şizofreni, hem de affektif bozukluk
(duygudurum bozukluğu) özellikleri vardır.
• Yaşam boyu prevalansı %0,5 - 0,8 arasındadır. Şizoaffektif bozukluk
bulgu ve belirtileri şizofreni, manik epizotlar ve depresif bozuklukların
bulgu ve belirtilerinin hepsini kapsar.
• Şizoaffektif bozukluğu olan hastalar arasında intihar insidansı en az % 1 O'
dur. Şizoaffektif bozukluk için önemli tedavi yöntemleri hospitalizasyon,
ilaç kullanımı ve psikososyal girişimlerdir.
Doğru cevap: E

101
.
t • ' • •

.

.
. KÜ�ÜK STAJLAR VAif#. SORULAR!
- .

213.Aşağıdakilerden hangisi, elektrokonvülsif terapinin endikasyonlarından


biri değildir?
A) Majör depresif epizod B) Manik epizod
C) Rezidüel tip şizofreni D) Malign nöroleptik sendrom
E) Tedavi yanıtının hızlı olması gereken durumlar
Elektrokonvülsif tedavi (EKT) sorularını biraz mantık kullanarak yapabiliriz...

ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİ
Kullanım Alanları
1. Depresyon
0 EKT'nin birincil endikasyonu majör depresyondur.
2. Mani
0 EKT, manik atakların tedavisinde lityum kadar, hatta daha fazla etkilidir.
3. Şirofreni
0 EKT, kronik şizofrenide etkisizdir.
4. Katatoni
5. Malign Nöroleptik Sendrom (MNS)
6. Diğer Nöro-Psikiyatrik Bozukluklar
0 *** EKT. distimik bozuklukta. disosiyatif bozukluklarda. hipokondriasisde.
konversiyon bozukluklarında. madde kullanım bozukluklarında ve kisilik
bozukluklarında etkili değildir.
7. Deliryum
8. Parkinson Hastalığı
0 EKT dopaminerjik etkinliği ve antiparkinson ilaçların kan-beyin bariyerini
geçişini artırması nedeniyle Parkinson hastalığında yararlı olabilir.
9. Epilepsi
0 EKT uygulanan hastalarda epilepsi eşiğinin ortalama % 80 oranında
yükselmesi, EKT'nin güçlü bir antikonvülsan olduğunu gösterir.
Doğru cevap: C

214.Kırk altı yaşındaki erkek hasta, 1 gün önce başlayan huzursuzluk, dikkat ve
konsantrasyon bozukluğu, zaman ile yer yöneliminde dalgalanan bozulmalar
ve bedeni üstünde dolaşan böcekler görme yakınmaları ile acile getiriliyor.
Öyküsünden, yaklaşık 20 yıldır alkol kullandığı ve 5 gün önce karaciğer
enzimlerinin yüksek bulunması nedeni ile alkolü kestiği öğreniliyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hepatik ensefalopati B) Şizofreni
C) Deliryum tremens D) Panik atak
E) Bipolar bozukluk
Daha önce TUS'ta tanım olarak sorulmuş bir soru.......
Deliryum tremens:
0 Alkol kesilmesi sonucu oluşan deliryumdur. **TUS**
0 Klordiazepoksit, lorazepam, antipsikotikler, bol sıvı ve karbonhidratsız
diyet verilir. **TUS**
Doğru cevap: C

102
. KÜiÜK STAJI..AR \IAKJ,.\ SORl.Jl..ARI . . . ·

215.Depresyonda beyin görüntüleme çalışmalarında hangi bölgede atrofi


saptanabilir?
A) Hipokampus B) Lokus seruleus
C) Substantia nigra D) Pons
E) Sağ parietal lob
Depresyonda hipokampal atrofi % 8-19 oranında görülür...
Doğnı cevap: A

216.Tourette sendromu hangi bozukluk grubunda incelenir?


A) Şizofreni B) Duygu durum
C) Yapay bozukuluk D) Tik bozukluğu
E) Disosiatif bozukluk
Tourette sendromu vaka sorusu olarak TUS'ta sorulmuştu...
• Tik bozukluğu olarak bilinir. Obsessif-kompulsif bozukluklar la ilişkilendirenler
vardır.
• Tekrarlayan istemsiz hareketlerle karakterizedir.
• Öksürmek, göz kırpmak, hayvan sesleri çıkarma gibi
Doğnı cevap: D

217.Psikosomatik bozuklukların konversiyon bozukluğu ile ayırıcı tanısında


aşağıdakilerden hangisi konversiyona ait değildir?
A) Belirtiler semboliktir B) Alexitimi vardır
C) Label indeference vardır D) Telkin edilebilme (Suggestiblite) vardır
E) İrreversible belirtiler vardır

Hastalar tedavi verilmese tamamen iyileşirler. Hastaların az bir kısmında


tekrar konversiyon atağı görülebilir. ..

KONVERSİYON BOZUKLUĞU
• Sinir sistemi anatomisi ve patofızyolojisine uymayan tarzda bedensel
işlevlerde bozulma vardır.
• Tipik olarak bir stresörün ardından ortaya çıkar.
• Tipik görünümü bayılmalar, kasılmalar (pseudo-nöbet), paraliziler,
paresteziler, körlük gibi yakınmalardır.
• Yakınmalar düzmece değildir.
• Hastada ciddi bir uzuv işlev kaybına karşın buna uygun anksiyete/depresyon
görülmez.
• Bu kayıtsızlığa la belle indifference (GÜZEL ALDIRMAZLIK) denir.
Doğnı cevap: E

218.Günümüzde "bonzai" olarak bilinen madde asıl olarak aşağıdakilerden


hangisidir?
A) Sentetik Kannabinoid (fenazepam) B} Amfetamin
C}Opioid D} Uçucu madde
E) Ekstazi
Madde bağımlılığı ve Bonzai çok güncel bir konu olduğundan bilmek
gerekir...

103
KÜgÜK STAJLAR MAKA SORUI..ARI

------,• ,c-ı;...,,ı,, '

r Bonzai:
- . ,--v ---- __,,, ,,, • Asıl olarak sentetik kannabinoid (fenazepam) olarak bilinir.
• İçine oganofosfat vb diğer maddeler karıştırılabilir.
Ekstazi: MDMA (metilen dioksi metamfetamin) adı verilen bir amfetamin
türevidir.
Uçucu maddeler: (bali, tiner ..vb.): Demiyelinizasyona yol açarlar. Ofori,
koordinasyon bozukluğu, baş dönmesi, işitsel ve görsel halusinosyonlar.
Doğru cevap: A

219.Homisidal riskin yüksek olduğu bozukluk aşağıdakilerden hangisidir?


A) Histrionik bozukluk B) Obsessif kompulsif bozukluk
C) Paronoid bozukluk D) Konversiyon bozukluğu
E) Disosiatif bozukluk
Homisidin kelime karşılığını bilmek soruyu yapmak için yeterli ...
Homisid: Başkasını öldürmek
Suicid: Kendini öldürme
Paronoid: Zarar göreceğini düşünme
Doğru cevap: C

220.Aşağıdakileren hangisi nevrotik grupta yeralan pskiatrik bozukluk


değildir?
A) Konversiyon bozukluğu B) Yaygın anksite bozukluğu
C) Somatizasyon bozukuluğu D) Füg bozukluğu
E) Fobik bozukluk
Psikiatride en çok hastalık/arın sınıflandırması sorulmaktadır ....
Füg: Disosiatif bozukluklar sınıfındadır.

NEVROZLAR
A) Anksiyete Bozuklukları:
1. Panik anksiyete
2. Obsesif kompulsif bozukluk
3. Özgül fobi
4. Sosyal fobi
5. Yaygın anksiyete bozukluğu
6. Post-travmatik stres bozukluğu
7. Akut stres bozukluğu

B) Somatoform Bozukluklar:
1. Somatizasyon bozukluğu
2. Konversiyon
3. Hipokondriyazis
4. Vücut dizmorfık bozukluğu
5. Ayrışmamış somatoform bozukluk
6. Ağrı bozukluğu (Psikojenik ağrı sendromu)
Doğru cevap: D

104
· KÜ�ÜK STAJLAR VAKA SORWLARI
ı l"""'"""'"""""""""""""--------------------------------------------
221.Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide pozitif (eklenme) bulgularından
birisidir?
t 'l'

A) Obsesyon B) Anksiete
C) Duygusal küntlük D) Sanrı
E) Mutsuzluk
Şizofreninin en sık sorulan konusu pozitif ve negatif belirtilerdir...

Pozitif semptomlar:

j
Dezorganizasyon (düşünce, affekt, davranış)
Sanrı (delüzyon) -
Varsanı (halüsinasyon) ',./ -.J

Katatoniozitif belirtiler şizofrenlerde olabilen belirtilerdir...


\ 1

• Negatif semptomlar:
v • ✓

Anhedoni (zevk almama),


• Avolition (isteksizlik),
Affektif küntleşme, **TUS**
• Düşünce fakirleşmesi,
• Konuşma süre ve içeriğinin azalması,
• Kendine bakımda azalma
• Toplumdan kendini çekme
Doğru cevap: D

222.Amenore aşağıdaki ruhsal bozuklukların hangisinin bir belirtisi olarak


karşımıza çıkabilir?
A) Konversiyon bozukluğu B) Somatoform bozukluk
C) Obsessif-kompulsif bozukluk D) Anoreksia nervosa
E) Blumia nervosa
Yeme bozuklukları TUS'ta çok sık sorulmaktadır.. L�• ""-� '•--� ' J
• Genellikle ergenlik çağında kızlarda görülür. _,
• Kendisini şişman hissedip diyet yaparak ileri derecede zayıflama (yaş,
boya göre standart ağırlığın % 15'inin altında ya da beden kitle indeksinin
17.5'in altında olması),
Vücut ağırlığı ve biçimi ile aşırı zihinsel uğraş, kilo almaktan aşırı korkma,
zayıf olmayı şiddetle arzulama ve kadınlarda amenore ile seyreden, genetik,
bünyesel, psikolojik,
• Ailesel nedenlerin birlikte söz konusu olduğu nörotransmitter, nöropeptid
düzeylerinde ve nöroendokrin eksende değişikliklerin saptandığı bir
bozukluktur
Doğru cevap: D

223.lşyerinde maruziyete bağlı narkotik etkisi ile bağımlılık geliştiren madde


aşağıdakilerden hangisidir?
A) Radyasyon B) Trikloretilen
C) Kurşun D) Civa
E) Karbonmonokit
Trikloretilen, tiner ve balide bulunan uçucu maddedir ...
Uçucu maddeler: toluen, n-hekzan, metil butil keton, trikloretilen, trikloretan,
diklorometan, benzin ve bütan gibi uçucu hidrokarbonlardır.

105
KÜÇÜK STA.Jl.AR VAl<.A SORUi.ARi

Bu maddeler ticari olarak dört formda satılmaktadır: Yapıştırıcı ve zamklarda


kullanılan uçucular; sprey boyalar, saç spreyleri, tıraş kremi aerosollerinde itici
olarak kullanılanlar; tinerler; sıvı yakıtlar.
Doğru cevap: B

224.Travma sonrası tibia kırığı olan ve alçı tedavisi sonrası aynı ekstremitesinde
ağrı, ödem, kuru cilt, aşırı terleme gelişen hastanın çekilen direkt grafisinde
diffüz osteopeni (benekli osteoporoz) saptanmıştır.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kozalji B) Nöropatik artropati
C) Kompartman sendromu D) Arteryel emboli
E) Osteokondroz
Daha önce TUS'ta refleks sempatik distrofi ve kozalji olarak sorulan
kompleks bölgesel ağrı sendromunu bilmeliyiz....

Tip 1: Kozalji (Refleks sempatik distrofi)


En önemli başlatıcı olay ekstremitenin distal bölümünü etkileyen bir travmadır
(%65),
Özellikle fraktür, post-cerrahi durumlar, kontüzyonlar,

Tip il: Kozalji

Kompleks bölgesel ağrı sendromu tip I semptomlarına benzemektedir.


Tek farklılığı tanı için periferik sinir yapılarında bir lezyon ve fokal defisitin mevcut
olması şartıdır.
Semptom ve bulgular hasarlanan periferik sinirin innervasyon alanının dışına da
yayılmaktadır ve genellikle hasar bölgesinden uzakta ortaya çıkmaktadır.

Klinik olarak 3 döneme ayrılır


1. Dönem: Ortalama 3 ay sürer
- Lokalize yanıcı ağrı
- Hiperestezi
- Lokalize ödem
- Kas spazmı
- Hiperhidroz
- Başlangıçta sıcak ve kuru deri,
- Daha sonra siyanoze soğuk ve ıslak deri
- Direkt grafi normal
2. Dönem: 3-6 ay arası
- Kan akımı azalmış, cilt soğuk
- Hiperhidroz
-Ağrı şiddetlenir
- Ödem daha yaygın
- Kıllarda seyrelme tırnaklarda kırılganlık
- Benekli osteoporoz
-Artmış eklem kısıtlılığı
3. Dönem
- Şiddeti azalmış ağrı
- Kas atrofisi belirginleşir
- İnterfaringeal ve diğer eklemlerde ankiloz
- Fleksör tendon kontraktürleri

106
l<Ü�ÜK S'FAJl.:AR VAl<A SC>RUl.:ARI
C "~

Tanı:

Direkt grafi: Kemik sintigrafisi


Arteryel emboli ve kompartman sendromu akut komplikasyonlardır ve arteryel
yetmezlik bulguları Pain (ağrı), Pulselesness (nabızsızlık), Pallor (solukluk),
Parestezi, Paralizi eşlik e_der.
Nöropatik artropati; Duysal innervasyonun bozulmasına bağlı gelişen aşırı bir
osteoartrit formudur. Tipik olarak yaşlı hastalarda ağrısız, şiş eklem görünümü
ve radyolojisinde şiddetli destruksiyon vardır.
Osteokondroz; bazı kemiklerin avasküler nekrozudur.
Doğru cevap: A

225.Lomber bölgenin fleksiyon kapasitesi değerlendirilmek istenen hastada


aşağıdaki testlerden hangisi kullanılır?
A)Adson B) Ober
C) Finkelstein D) Yergason
E) Schober
Fizik tedavideki özel testleri bilmeliyiz......
Ankilozan spondilit için Schober testi spesifik bir testtir.
Adsan testi kostaklaviküler sendromda,
Ober testi fasia latayı değerlendirmede,
Finkelstein testi DeQuervein hastalığında,
Yergason testi biceps tendinitinde kullanılır.
Doğru cevap: E

226.Aşağıdaki test metodu - hastalık e le ·rmelerinden hangisi yanlıştır?


A) Kostaklavikuler sendromu - � .J

B) Karpal tünel sendromu - Tine! testi


C) De Quervain Hastalığı - Finkelstein testi
D) Diz çapraz bağlar - Lachman testi
E)Ankilozan spondilit - Schoeber testi
Fizik tedavideki özel testleri bilmeliyiz......
Torasik outlet (Kostaklavikuler) sendromu içinAdson, kostaklavikuler manevra
ve hiperabduksiyon testleri yapılır.
Ankilozan spondilitte fleksiyon kısıtlılığını değerlendirmek için schoeber testi
yapılır.
Finkelstain testi De Quervain tendinitinde pozitiftir. Abd. pollicis longus ve ext.
pollicis brevis tendon inflamasyonunda olur.
Karpal tünel sendromunda Phalen, prayer, tine! testi yapılır.
Dizde med., lat. bağlar için varus-valgus stress testi, çapraz bağlar için Lachman
ve antpost. drawer (çekmece) testleri yapılır.
Menisküsler için Mc Murray ve Appley kompresyon testi uygulanır.
Doğru cevap: A

107
KÜÇÜK STAJI..AR VAKA SORUI..ARI

227.Altı ay önce sol hemiparezi nedeniyle tedavi gören erkek hastada son
2 aydır sol el ve kolda yanıcı ağrı ortaya çıkmıştır. Hasta, sol ön kol
ve eli kaplayan ağrı yanı sıra hafif uyaranlarla anormal ağrılı duyumlar
hissetmektedir. Kolda şişme ve terleme artışı dışında bulgu saptanmamış
olup; ısı, dokunma, pozisyon, vibrasyon duyuları ile kas gücü, derin tenden
refleksleri normaldir.
Patolojik refleks saptanmayan hastada en olası tanı nedir?
A) C 7 radikülopati B) Segmental amiyotrofi
C) Servikal syringomiyeli D) Posterior interosseöz nöropati
E) Kompleks bölgesel ağrı sendromu
Daha önce TUS'ta refleks sempatik distrofi ve kozalji olarak sorulan
kompleks bölgesel ağrı sendromunu tımeliyiz.... \
·
Doğru cevap: E ,-/

228.Bel ağrısı yakınması olan hastalarda aşağıdaki durumların hangisinde


acil cerrahi operasyon endikasyonu vardır?
A) Grade 1 spondilolistezis B) Cauda equina sendromu
C) L4 - L5 lateral protrüde disk herniasyonu D) Lomber spondiloartroz
E) Spina bifida
Her an gelebilecek bir soru.....

Konus medullaris Kauda equina


T11-T12 ve T12-L1 L 1-L2 ve alt seviyeler
Mesane, barsak paralizi Mesane, barsak paralizi
Ekstremite flask paralizi Ekstremite flask paralizi
Kas atrofisi Kas atrofisi
Spastisite
Babinski pozitif
Duyusal kayıp değişken,
Duyusal bulgular değişken
Perianal anestezi

Doğru cevap: B

229.Kronik yaygın sırt ve boyun ağrısı yakınmasıyla başvuran 35 yaşında


bir kadın hasta, bu ağrılarına zaman zaman ellerinde uyuşukluk hissi ve
yorgunluk eklendiğini belirtiyor. Fizik muayenede sırtta hassas noktalar
bulunuyor. Laboratuvar incelemelerinde ve çekilen radyografilerde patolojik
bir bulgu saptanmıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Polimiyalji romatika B) Primer fibromiyalji sendromu
C) Miyozitis D) Jeneralize osteoartrit
E) Miyofasyal ağrı sendromu
Fizik tedavinin en sık hasta grubu.....

108
1- FİBROMİYALJİ
• Hastaların % 80-90 ı kadınlardır.
• Kronik yaygın ağrı ve muayenede hassas noktalar ile karakterize
• Karakteristik bulguları
o Yorgunluk
o Uyku bozukluğu
o Katılık
o Parestezi
o Baş ağrısı
o irratabl bağırsak hastalığı
o Raynaud benzeri bulgular
o Depresyon
o Anksiete
• Laboratuvar incelemesi normaldir
• Sağ ve sol olmak üzere 18 hassas noktanın 11 'inde 4 kg şiddetinde bastırma
ile
" Ağrı oluşması tanı koydurur
• Majör depresyon ve irratabl bağırsak sendromu ile ilişkili
• Tedavide trisiklik antidepresanlar ana ilaçtır.
• İkinci seçenek ilaçlar SSRl'lardır. \;''' ' " '

Doğru cevap: B

230.B ir önceki soru da (229. soru da) hasta için en uygun te davi
aşağı dakilerden hangisi dir?
A) Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar B) Sulfasalazin
C) Düşük doz kortikosteroidler D) T risiklik antidepresanlar
E) Klorokin
Doğru cevap: D

231.Yergason testi hangi tendon patolojisi için tanı koydurucudur?


A) Supraspinatus tendonu B) İnfraspinatus tendonu
C) Biseps tendonu D) Subskapularis tendonu
E) Teres minör tendonu
Fizik tedavideki özel testleri bilmeliyiz......
Yergason testi: Biseps tendiniti
Speed testi: Biseps tendiniti
Neer Testi: Subakromial sıkışma sendromu
Kol düşme testi: Rotator kaf yırtığı
Ağrıl ı ark testi: Subakromial sıkışma sendromu
Mennel testi: Sakroiliak eklem muayenesi
Faber testi: Kalça eklem hareket açıklığı, osteoartrit
Trandelenburg testi: Gluteus medius kası
Thomas testi: İliotibial bant bozukluğu
Schober testi: Vertebra fleksiyonu, ankilozan spondilit
Lachmann testi: ön çapraz bağ
McMurray testi: Menisküs yaralanması
Ön çekmece testi: Ön çapraz bağ yırtığı
Arka çekmece testi: Arka çapraz bağ yırtığı
Doğru cevap: C

109
KÜIÜK S'l'�tAR VAK:A SC>Rl..ltARI
" .

232.Rotator kılıf yırtıklarında aşağıdaki testlerden hangisi pozitiftir?


A) Yergason testi B) Kol düşme testi
C) Speed testi D) Ağrılı ark testi
E) Neer testi

Doğru cevap: B

233.lachman manevrası aşağıdaki bağlardan hangisinin bütünlüğünü


değerlendirmede kullanılır?
A) Ön çapraz bağ B) Arka çapraz bağ
C) Medial kollateral bağ D) Lateral kollateral bağ
E) Wrisberg bağı

Doğru cevap: A

234.Aşağıdaki testlerden hangisi dizde menis küs lezyonlarını


değerlendirmek amacıyla kullanılır?
A) Mennel testi B) McMurray testi
C) Çekmece testi D) Finkelstein testi
E) Lachman testi

Doğru cevap: B

235.Subakromial sıkışma sendromunda aşağıdaki tendonlardan hangisi


etkilenir?
A) Biseps tendonu B) Subskapularis tendonu
C) Teres minör tendonu D) Supraspinatus tendonu
E) İnfraspinatus tendonu
Doğru cevap: D

236.Çeşi tli maddeler i n deriye sürülere k, ultrason aracılı ğıyla


penetrasyonunun hızlandırılması temeline dayanan tedaviye ne ad
verilir?
A) Faradizasyon B) Galvanizasyon
C) İyontoforez D) Fonoforez
E) indüksiyon
Günümüzde sıkça kullanılan iki yöntem vardır...

FONOFOREZ
0 Topikal olarak uygulana ilaçların ciltten geçişini kolaylaştırmak için
ultrasonun geçişinin kullanıldığı bir yöntemdir. Kortikostreroidler en sık
kullanılan fonoforez ajanlarıdır

İYONTOFOREZ
0 Kesintisiz doğru akım kullanılarak fizyolojik olarak aktif iyonların deri ve
mukoz membranlardan vücuda girmesidir.
0 Elektrik yüklü elektrodun aynı yüke sahip iyonu itmesi esasına dayanır.
Fizik tedavide iyontoforez ilaçların yumuşak dokuya doğrudan geçişi için
kullanılır
Doğru cevap: D

110
KÜiÜK STAJLAR VAl<:A SQRI.JLARI

237.Aşağıdakilerden hangisi komplike bel ağrısının özelliklerini tanımlayan


kırmızı bayraklardandır?
A) Ağrının kalçaya yayılması B) Eşlik eden duodenal ülser hikayesi
C) Cinsiyetle ilişkili risk faktörleri D) Kauda equina sendromu
E) Antihipertansif ilaç kullanımı

Bel ağrısında "kırmızı bayraklar", bilmek lazım...


Organik patolojiler ve eşlik eden medikal problemler var ise kırmızı bayrakları
oluşturur.
• Cauda equina sendromu
• Spinal fraktür
• Kanser veya enfeksiyon
- Abdominal aort anevrizması
• Spondilartrit
- GİS veya GÜS problemleri
Doğrıı cevap: D

238.Aşağıdaki hastalıkların hanigisnde FES (fonsiyonel (noromuskuler)


elektriksel stimulasyon) uygun bir tedavi seçeneğidir?
A) Peroneal paralizi B) Spinal kord lezyonu
C) Brakial pleksus lezyonu D) Ulnar nöropati
E) Diyabetik nöropati
Bu tedavi klasik bilgi SVO'lu ile hemiplejik hastalara uygulanan tedavidir.
Bu tedavi için:
1. Üst motor nöron hasarı olmalı 2. Alt motor nöron sağlam olmalı
3. Sinir-kas kavşağı sağlam olmalı 4. Kaslar sağlam olmalı

Doğrıı cevap: B

239.Spinal kord yaralanması (T6) olan bir hastada, dolum sistometrisi yapılırken
terleme, şiddetli baş ağrısı ve yüzünde "flushing" oluşuyor.
Bu hastada görülebilecek ek bulgular aşağıdakilerin hangisinde birlikte
verilmiştir?
A) Taşikardi ve hipertansiyon B) Taşikardi ve hipotans_iyon
/l
C) Bradikardi ve hipertansiyon D) Bradikardi ve hipotansiyon
E) Atrial fıbrilasyon ve hipotansiyon
Sunulan vaka bir "otonom disref/eksi" vakasıdır...
Otonom disrefleksi

--
• Yaralanma seviyesi T 6 üzerinde olan hastalarda görülür.
• Yaralanmadan birkaç ay sonra ortaya çıkar
• Kan basıncında yükselme
• Bradikardi
• Şiddetli baş ağrısı
Lezyon üst seviyesinde terleme
Piloereksiyon
Lezyon üst seviyesinde kızarma
Görmede bulanıklaşma
Nazal konjesyon
Doğrıı cevap: C

111
KÜ�ÜK STAJLAR VAK.A. SOR\.JLARI

240.Aşağıdakilerden hangisi "Duplay periartiriti" ile aş anlamlı olarak


kullanılmaz?
A) Omuz periartiriti B) Tietze sendromu
C) Adhesive kapsülit D) Donuk omuz
E) Skapulo humoral periartrit
Bu soruyu yapmak için hangisi farklıdır olarak okunmalı veya tietze
sendromu bilmek gerekir...
Tietze sendromu: bir veya birden çok costal kartilajın benign inflamasyoun ile
karakterizedir.

Adheziv kapsülit,
• Ağrı ile başlayan ve giderek omuz ekleminin bütün yönlere olan aktif ve
pasif hareketlerinde kısıtlılığa yol açan bir sendromdur.
• Yumuşak doku kontraktürüne bağlı olarak hareket kısıtlılığı gelişir.
• Omuz periartriti, donuk omuz, skapulohumeral periartrit, Duplay periartriti
olarak da isimlendirilmiştir .
• Primer adheziv kapsülit bir neden olmaksızın idiyopatik olarak eklem
hareket kısıtlılığı ile ortaya çıkar.
• Sekonder olarak ise bazı predispozan faktörleri takiben veya bazı
hastalıklarla birlikte oluşur.
• Rotator kaf yırtıkları, omuz travmaları, yumuşak doku travmaları, uzamış
immobilizasyon gibi nedenlerin yanısıra, diyabetes mellitus, hipertiroidi,
akciğer hastalıkları, myokard infartüsü, servikal omurga lezyonları,
serebrovasküler atak gibi hastalıklarda görülebilir (6, 21, 22).
• Diyabetik hastalarda adheziv kapsülit insidansı %10-20 oranında. insüline
bağımlı diyabetik hastalarda ise %36 oranında bildirilmektedir
Doğru cevap: B

241.Aşağıdakilerden hangisi fibromiyalji tedavisinde birinci basamak


ilaçtır?
A) Amitriptilin B) Non-steroid antienflamatuar ilaçlar
C) Parasetamol D) Kas gevşeticiler
E) Opioidler
FTR yanda/ sınav sorusu....
Fantom ve fibromiyaljide birinci basamak ilaçlar trisiklik antidepresanlardır.
Doğru cevap: A

242.Kavitasyon oluşumu, aşağıdaki terapötik fiziksel ajanlardan hangisinin


non-termal etkilerinden biridir?
A) Ultrason B) Fluidoterapi
C) Parafin banyosu D) Kısa dalga diatermi
E) Mikrodalga diatermi
Ultrason tedavisinin istemediğimiz etkisi "kavitasyon"dur...

a. Ultrason
i. Terapötik ultrason yüksek frekanslı ses enerjisi yolu ile dokuda termal
etki üretmede kullanılır. Derin dokularda (kemik ve kas ara yüzeyleri) 46
dereceyi bulan sıcaklıklara ultrasonla kolayca ulaşılır.

112
ii. Ultrasonun etkileri termal ve termal olmayan etkiler olarak ikiye ayrılır.
Termal etkiler: Akustik enerji moleküler titreşime sebep olarak ısı açığa
çıkarır.
Termal olmayan etkiler ise kavitasyon oluşumdur; ses etki alanında gaz
kabarcıklarının oluşumudur.
Doğru cevap: A

243.Elli sekiz yaşında bir erkek hasta bel ağrısı ve sağ bacakta beş aydır devam
eden ağrı yakınmasıyla başvuruyor. Hasta, ağrısının yürümekle arttığını,
100-150 m sonra şiddetli ağrı nedeniyle yürüyemediğini, öne eğilmekle

-c
ağrısının hafiflediğini belirtiyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir"ı'
A) Spinal stenoz B) Disk hernisi
C) Lomber spondiloz D) Vaskülit
E) Tıkayıcı arter hastalığı
Spinal stenozun tipik bulgusu "yürümekle artan ağrı" ve fleksiyonda ağrının
azalmasıdır...
Spinal stenoz; spinal kanalın, lateral resesin ya da nöral foramenin kemik ya da
yumusak doku basısına baglı daralmıs olması seklinde tanımlanır.
Konjenital stenoz: akondroplazi ya da diger cüceliklerle birlikte görülür.
Pediküller kısa olup, spinal kanal dardır.
Kanal genisliginin normal boyutları, mid-sagital çapın 11.5 mm olması ya da
kanal alanının 1 .45 cm2'den büyük olması seklinde tanımlanır. Kanal çapının
10-13 mm arasında olması rölatif spinal stenoz, 10 mm'den az olması ise belirgin
(absolute) spinal stenoz olarak kabul edilir.
• En çok L3-L4 ve L4-L5 seviyesi etkilenir.
• Bel agrısı ve sertlik baslangıç sikayetleri olup zamanla belirginlesir ve
günlük yasam kalitesini etkiler.
Spinal stenozun klasik bulgusu olan nörojenik klaudikasyon alt ekstremitede
özellikle baldırda ağrı, uyuşma ve karıncalanma ile karakterizedir.
Hastalar tipik olarak lomber fleksiyonda rahatlar, ekstansiyonda yakınmaları
artar. Bu artıs, lomber ekstansiyon ile kanalın daralmasına bağlıdır.
• Nörojenik klaudikasyonu olan hastalar genellikle lomber fleksiyonun
arttığı, yokuş yukarı yürüme, alışveris arabası ya da bisiklet kullanma gibi
aktiviteleri daha rahat tolere ederler.
Doğru cevap: A

244.Post-mortem bulgular ve sebeplerinin eşleştirilmesi aşağıdakilerden


hangisinde en doğru olarak verilmiştir?

1. Mumifikasyon A. Nemli ortamda kalma


11. Maserasyon B. Kuru ortamda kalma
111. Saponifikasyon C. Amniyon sıvısında kalma
iV. Ölü morlukları soluk renkte D. Ölüm öncesi abondan kanama

A) IA/ IIB / IIIC / IVD B) IB / IIC / IIID / IVA


C) IC/ i l D / IIIA/ IVB D) IB / IIC/ IIIA/ IVD
E) ID/ IIA/ IIIC / IVD
Sabun/aşmada en önemli kriter cesedin su veya nemli ortamda kalması ve
yağ oranın yüksek olmasıdır....

113
. -
KÜIÜK STl'Aal.iAR �AKA SC>RUl.iARI

Ölü Lekelerinin Belirginleşme Zamanı, Rengini Etkileyen Faktörler;


1- Sirkülasyondaki kanın volümü; total kan volümünü önemli miktarlarda
azaltan abandan hemorajilerde ölü lekeleri soluk renktedir, yaygın değildir.
2- Kanın sıvı kalış süresi
3- Kandaki hemoglobin ve hemoglobinin redüksiyon düzeyi: Ölü lekelerinin
rengini belirleyen faktörlerdir. Klasik kaynaklar optimal koşullarda ölü lekelerinin
ölümden 3-6 saat sonra görülmeye başladığını yazarlar. Cesede yeni bir
pozisyon verilse artık bu pozisyona göre altta kalan vücut bölümlerinde ölü
lekesi meydana gelmeyecektir, ilk geliştiği tarafta sabit kalacaktır. Bunun
yaklaşık ölümden 15-20 saat sonraki döneme rastladığı bildirilmektedir.
4. Pütrefaksiyon (Kokuşma, Çürüme):
Postmortem olarak cesetteki bakterilerin salgıladıkları proteolitik enzimler ve
diğer enzimlerin etkisiyle dokuların gazlar, likitler ve tuzlara dönüşmesidir.
Kokuşmanın başlama ve ilerleyişini etkileyen çeşitli faktörler vardır.
5. Saponifikasyon (Sabunlaşma):
Nemli ortamlara gömülen ya da sıvı ortamda kalan cesetlerde meydana
gelen nadir bir değişikliktir. Genellikle deri altı yağ dokusundan zengin
bölgelerde meydana gelir. Nötral yağların lipolitik enzimler etkisiyle gliserin
ve suda eriyen yağ asitlerine dönüştüğü bu sırada kokuşmadan açığa
çıkan amonyakla bu yağ asitlerinin kalsiyum ve magnezyumun da etkisiyle
önce suda eriyen amonyak sabunları daha sonra da suda erimeyen Ca
ve Mg sabunları meydana getirdiği saptanmıştır. Sabunlaşmaya uğrayan
vücut bölgesi morfolojik özelliklerini koruması nedeniyle adli tıp açısından
önemlidir. Bu değişikliğin aylar sonra tamamlandığı görülmüştür. Meydana
geldikten sonra da yıllarca bu özelliğini koruduğu saptanmıştır.
6. Mumifikasyon (mumyalaşma):
Mumifikasyon da ölümden sonra dokuların ve organların dehidrate olup
kurumasıdır. Çöl kumu gibi sıcak ve kuru zeminlere gömülen ya da benzeri
ortamda bırakılan cesetlerde meydana gelir. Tamamlanması aylar hatta yılları
alır. Bir kez meydana geldikten sonra da yıllarca bu özellik kaybolmaz.
7. Maserasyon (salamuralaşma):
Amnion kesesi içinde bir süre kalan fötusta görülen bir dekompozisyon
şeklidir. İntrauterin ölümün kesin tanı koydurucu kriteridir. Olay tamamen
aseptik fermantatif bir otolizdir.
Postmortem pıhtı (aleka): kalp boşlukları ve büyük damarlarda kitleler
olarak bulunur. Agoni dönemi uzun süren ölümlerde postmortem pıhtılara
daha çok rastlanır. Asfiksi ölümleri ve ani ölümlerde postmortem pıhtıya
genellikle rastlanmaz.
Doğru cevap: D

245.Akordeon tipi yara vücudun hangi bölgesinde meydana gelir?


A) El B) Kafa C) Ense D) Sırt E) Karın
Tipik bir bulgu sorulmuş...

Kesici-Delici (Kesici-Batıcı) Aletler ve Bu Aletlerin Vücutta Meydana


Getirdiği Yaralar
1- Yaranın ciltteki boyu ciltaltındaki derinliğinden azdır.
2- Yara dudakları düzgündür.
3- Aletin çıkış yönünde tek kuyruk bulunabilir.
4- Yaranın ciltteki boyu aletin namlusunun genişliğinden daha uzun olabilir.
5- Genellikle yaranın derinliği aletin namlu uzunluğuna eşittir. Ancak yara karna
isabet ederse derinliği namlu boyundan fazla olabilir (akordiyon yaralanma).
Doğru cevap: E

114
246.Aşağıdakilerden hangisi ateşli silah ile intiharda bazen izlenen ölümden
sonra erken dönemde gelişen değişikliktir?
A) Sıcak sertliği B) Soğuk sertliği
C) Spazm kadaverik D) Pigulistik pozisyon
E) Ölü katılığı

Teorik bir bilgi isteyen bir soru....

GEÇ POSTMORTEM DEĞİŞİKLİKLER:


1. Algor mortis (Ölü soğuması):
2. Rigor mortis (Ölü katılığı):
• Ölü katılığı küçük kas gruplarında daha önce gelişmekte, daha sonra
tüm vücudu tutmaktadır.
• Klasik kaynaklar ortalama 3-6 saatte ölü katılığının geliştiğini, 10-12 saatte
tüm vücudu tuttuğunu, yaklaşık 36 saatte de çözüldüğünü yazmaktadır,
3. Kadeverik Spazm:
• Moleküler ölüm sırasında aktif muskuler gevşeme meydana gelmeyip
kasın ölüm anındaki kontraksiyonu şeklinde kalmasıdır. Nadiren tüm vücut
kaslarını aynı şiddette tutar, sık rastlanmaz. Daha çok bazı intiharlarda, savaş
meydanlarında ve bazı boğuşmalı ölümlerde görüldüğü bildirilmektedir.
4. Sıcak Rigoru:
Cesedin yüksek ısıya maruz kaldığı durumlarda kas proteinlerinin
koagülasyonuna bağlı olarak meydana gelir. Ölü katılığı çözüldükten
sonra dahi meydana gelebilir.. Bu durum ölü sertliğinden bağımsız olarak
gelişir ve ancak çürüme ile çözülür. ısının etkisi ile kaslarda belirgin
bir kısalma olur. Eğer tüm vücut yanarsa. pugilistik pozisyon denilen
eklemlerin gerilmesine bağlı olarak gelişen durum ortaya çıkar.
Doğru cevap:C

247.0ptimal şartlarda ölü lekeleri postmortem ortalama kaç saat sonra


görülür?
A) ½ saat B) 3-6 saat C) 6-9 saat D) 8-10 saat E) 15-20 saat

Teorik bilgi bilmeyi isteyen bir soru....


Livor mortis (ölü lekeleri, postmortem hipostaz):
• Vasküler dolaşım durduktan sonra, yer çekimi etkisiyle kan cesedin alt
bölümlerine doğru birikmeye başlar.
• Sırt üstü yatan bir cesette vücudun arka bölümündeki kapiller ve venüllerde
toplanmaya başlar.
• Deride önceleri küçük noktacıklar şeklinde başlar, giderek yayılıp tüm cildi
kaplar.
Basıya uğrayan bölümlerdeki kapillerler kanla dolamayacağından bu
bölümlerde ölü lekesi gelişmez. Örneğin sırt üstü yatan bir cesette skapuler
bölge, gluteal bölgenin en çıkıntılı bölümünde cilt ve ciltaltı yumuşak dokular
basıya uğrayacağından kapillerler kanla dolamayacak ve bu bölgeler soluk
kalacaktır
• Ölü lekeleri genellikle koyu mor renktedir.
• Rengin koyuluğu kandaki redükte hemoglobin düzeyine bağlıdır. Ölü
Lekelerinin

115
KÜÇÜK STA.JLAR VAl<.A SORULAR!

Belirginleşme Zamanı. Rengini Etkileyen Faktörler;


1- Sirkülasyondaki kanın volümü: total kan volümünü önemli miktarlarda azaltan
abondan hemorajilerde ölü lekeleri soluk renktedir, yaygın değildir.
2- Kanın sıvı kalış süresi: post-mortem fibrinolizin konsantrasyonu yüksek
olduğu müddetçe intravasküler koagülasyon hızı yavaş olacak ve kanın
vasküler sistem içinde vücudun altta kalan bölümlerinde toplanması hızlı
olacak ve ölü lekeleri çabuk belirginleşecek, yaygın olacaktır. Ölümden yarım
ile bir saat sonra çoğu cesetlerin kanı küçük kalibreli damar duvarlarından
ve seröz zarlardan salgılanan fıbrinolizin nedeniyle inkoagülabldır.
3- Kandaki hemoglobin ve hemoglobinin redüksiyon düzeyi ölü lekelerinin
rengini belirleyen faktörlerdir.
• Klasik kaynaklar optimal koşullarda ölü lekelerinin ölümden 3-6 saat
sonra görülmeye başladığını yazarlar. Ancak yalnızca ölü lekelerinin
görülür durumda olmasına dayanarak retrospektif olarak ölüm zamanını
tayin etmenin sağlıklı olmayacağı düşüncesi ağırlık kazanmıştır.
• Bu olaylar zinciri gerçekleştikten sonra cesede yeni bir pozisyon
verilse artık bu pozisyona göre altta kalan vücut bölümlerinde ölü
lekesi meydana gelmeyecektir, ilk geliştiği tarafta sabit kalacaktır.
Bunun yaklaşık ölümden 15-20 saat sonraki döneme rastladığı
bildirilmektedir. Passif diffüzyonla yumuşak dokuları boyayan, seröz
kavitelere geçen kan, hemoglobinin parçalanma ürünlerinin rengine
göre renk değişikliklerine uğrayacaktır.
Doğru cevap: B

248.Aşağıdaki organlardan hangisinde ölüm sonrası otoliz en çabuk


gelişir?
A) Kalp B) Pankreas C) Kas D) Uterus E) Prostat
Teorik bilgi gerektiren bir soru....

Otoliz:
• Ölümden sonra hücre, doku ve bazı organlarda bulunan litik enzimlerin
etkisiyle hücrelerin karbonhidrat, protein ve yağlarında parçalanmalar
meydana gelerek normal biyokimyasal ve morfolojik yapıları bozulur.
• Sürrenaller. pankreas ve mide duvarı otolitik değişikliklerin en hızlı geliştiği
organ ve dokular olarak bilinmektedir
Doğru cevap: B

249.Ateşli silah yaralanmalarında görülen su tayziki belirtisinin meydana


gelmesinde en önemli faktör aşağıdakilerden hangisidir?
A) Barutun miktarı ve cinsi B) Merminin kinetik enerjisi
C) Merminin çapı D) Atışın yönü
E) Hedefin hareketli olup olmaması
Ateşli silah yaralanmalrında tipik bulgular vardır....

Su Tazyiki Etkisi:

Eğer mermi çekirdeğinin kinetik enerjisi çok yüksekse ve kafa, kalp, dolu mide
veya dolu mesane gibi içi sıvı dolu kapalı organlara isabet ederse: enerji sıvılar
tarafından bir anda her yöne iletilir ve tazyikin etkisi ile parçalanma meydana
gelir. Bu olaya "su tazyiki"adı verilir.
Doğru cevap: B

116
250.Tabanca ile vurularak ölen bir kişinin otopsisinde cildinde Hofmann
maden çukuru ismi verilen karakteristik bulgu saptanmıştır. Atış
mesafesi için hangisi söylenebilir?
A) Cilde tam temas, bitişik atış
B) Tam temas olmayan bitişik atış (O ile 2-3 cm arası mesafe)
C) Yakın mesafe atış
D) Uzak mesafe atış
E) 5 metreden uzak atış
Ateşli silah yaralanmalarında mesafeyi tahmin etmek önemlidir....
Mesafelerine göre atışlar 3 grupta incelenmektedir.
1. Bitişik atış: Silah namlusunun vücuda dayanmasıyla yapılan atışlardır.
Bitişik atışta, atış sonrası oluşan karakteristik lezyon Hofmann
' maden çukuru ismi verilen, namlunun vücuda değdiği yerin altında
deri altına gaz birikmesi sonucu oluşan bir lezyondur. Deri üstünde
namlunun izi, vurma halkası ve giriş deliği bulunur. İntihar orijinli olgular en sık
rastlanan olaylardır. 0-2 santimetre arasında oluşan bitişiğe yakın atışlarda vurma
halkası ve deri yüzeyinde barut artığı ve de yaranın içinde lezyonlar bulunur.
2. Yakın atış: 2 santimetreden yaklaşık 15 santimetreye kadar olan mesafelerdeki
atışlardır. Bu atışların tespitinde deri üstündeki lezyonlar önem taşır. Giriş
deliği, onun çevresinde vurma halkası bulunur. Bunun da etrafında atış
yapılan namludan çıkan, patlamamış barut artığı ve islerden oluşan yanık
alanı bulunur. Bunlara bakarak yaklaşık bir mesafe tespiti yapılır.
3. Uzak atış: Özellikle tüfek ve uzun namlulu silahlarla yapılan atışlarda
görülür. bu atışlarda vücutta sadece giriş deliği, vurma halkası bulunur.
deri üstünde başka bulguya rastlanmaz.

Doğru cevap: A

251.Aşağıdakilerden hangisi asıyı bağla boğmadan ayıran temel özelliktir?


.:_.,, A) Bağın boyun üzet kısmında olması
B) Telemin boyun eksenine paralel olması
C) Ölüm nedeni genellikle mekanik asfıksiye bağlıdır
D) Vücudun ağırlığı le solunum yolunun tıkanması ve boyun damar-sinirler-
inin tayziki
E) Hyoid kemik ve troid kartilajda kırık
Mantığımızla yapabileceğimiz bir soru....

ASiNiN SINIFLANDIRMASI

1) VÜCUDUN DURUMUNA GÖRE:


a) Tam ası: Ayakların yere değmediği, tüm vücudun boşlukta sallanır durumda
olduğu ası.
b) Yarım (tam olmayan) ası: Ayakların veya vücudun bir kısmının yer ile
temas halinde olduğu ası.

2) ASI İPİNİN BOYUNDAKİ DURUMUNA GÖRE:


a) Tipik ası: Düğümün ensede olduğu ası şeklidir.
b) Atipik ası: Düğümün boynun yanlarında ya da ön tarafında olduğu ası
şeklidir. (Atipik ası tanımlaması bazı yazarlar tarafından tam olmayan asılan
nitelemek için kullanılmaktadır)

117
3) YÜZÜN RENGİNE GÖRE:
a) Beyaz ası: Yüzün renginin soluk-beyaz olduğu ası.
b) Mor ası: Yüzün renginin koyu morumsu renkte olduğu ası.
Tipik asıda, boyundaki damarların iki taraflı olarak tamamen kapanması sonucu
yüzün rengi soluk olmasına karşın, atipik asıda boyundaki damarların iki taraflı
olarak tamamen kapanmaması nedeniyle arteryel dolaşım sürerken venöz dolaşımın
durması ve böylelikle venöz staza bağlı olarak yüzkoyu morumsu renktedir.
Beyaz ası, ölümün vagal inhibisyona bağlı olarak aniden meydana geldiği ve klasik
asfiksi bulgularının oluşması için yeterli sürenin geçmediği olgular için geçerlidir.
Doğru cevap: E

252.Ateşli silah yaralanmalarında bitişik atış sırasında namlunun ucu deri ile
temas halinse ise gazların girişi ile vücut yüzeyi balon gibi şişer. Bu durum
cilt yüzeyini namluya doğru iter. Deri silahın namlu ucunun izi kalır.
Bu bulguya hangisi isim verilir?
A) Traje B) Silinti Halkası
C) Vurma Halkası D) Stampa izi
E) Maden çukuru
Ateşli silah yaralanmalarındaki bulgular önemlidir...
Kontüzyon halkası veya vurma izi halkası: .Mermi vücuda girerken ısı ve
sürtünmenin etkisiyle ciltte bir sıyrık oluşturur. Bu sıyrık bölgesi koyu kahverengi­
esmer bir renk alır. Kontüzyon halkası giriş deliğinin hemen etrafındadır.
Pıhtılaşmış kan lekelerini kontüzyon halkasıyla karıştırmamak gerekir. Kontüzyon
halkası silmekle kaybolmaz.
Silinti şeridi halkası: Kontüzyon halkası ile giriş deliği arasında milimetre ile ifade
edilebilecek kadar dar bir alanda, mermi üzerindeki yağ, pas ve kirin bulaşmasıyla
bir zon daha oluşur.
Stampa izi Namlunun cilde sıkıca bastırıldığı bitişik atışlarda ciltaltına giren
gazların dokularda yaptığı genişleme ile cilt, namlu ağzına doğru itilir. Böylece
giriş deliğinin etrafında namlu ağzının şekline uyar tarzda bir iz oluşabilir.
Ekimoz: Giriş deliğinin etrafındaki ve altındaki miyoglobin ve hemoglobinler
tarafından karbonmonoksidin absorbe edilmesiyle, giriş deliği etrafında hiperemik
bir areola görülebilir. Giriş deliği ile temas halindeki kan damarlarının harabiyeti
neticesinde nadir de olsa giriş deliği etrafında ekimoz oluşabilir. Eğer varsa
ekimoz genellikle asimetriktir.
Namlunun cilde sıkıca bastırıldığı bitişik atışlarda namludan çıkan sıcak gazlar,
barut artıkları ve duman ciltaltına girer. Bu nedenle genellikle ciltte yanma, islenme
ve tatuaj görülmez. Ancak namlunun cilde sıkı bastırılmadığı durumlarda ve namlu
ile cilt arasında birkaç santimetre bulunan bitişiğe yakın atışlarda, namlunun geri
tepmesi sırasında bu is ve gazların bir kısmı ciltten etrafa yayılıp hemen giriş
deliği etrafında az miktarda da olsa yanık ve islenme yapabilirler.
Cilde bitişik olarak yapılan atışlarda ciltaltına giren sıcak gazların yumuşak dokuyu
etrafa itmesiyle ciltaltında bir boşluk oluşur. Bu boşluğa "Maden Boşluğu" ismi
verilir. Maden boşluğunda yanmış ve yanmamış barut artıkları bulunur. Ayrıca
alevin meydana getirdiği yanık ve duman isinin boyamasıyla ciltaltındaki doku
ve kaslar siyah, lime lime görünümdedir.
Birkaç santimetreye kadar olan mesafelerden yapılan atışlarda genellikle kıllarda
kavrulma şeklinde yanık görülür. Eğer kıllarda böyle bir yanık olmazsa; keratinin
alev etkisiyle eriyip tekrardan küçük bir damlacık şeklinde katılaşması sonucu
kıllarda bir araya toplanma görülebilir.

118
.
· .
·
------------------------------------------------
KW�WK ST��R \l�Kl,\ S(l)RW�RI - · . . _
�""
'

Yakın mesafeden yapılan atışlarda, akkor halindeki yanmış barut taneciklerin


yaptığı küçük yanıklar ile yanmamış barut artıkları giriş deliğinin etrafında ciltte
dövme gibi bir iz oluştururlar. Buna tatuaj denir.
Doğru cevap: D

253.Karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölümlerde görülen ölü lekeleri


hangi renktedir?
A) Yayla kirazı kırmızısı (açık kırmızı)
B) Menekşe rengi
C)Mavi
D) Çikolata rengi
E) Siyah
Adli Tıp'ta en önemli başlıklardan birisi...

Ölü lekeleri (livor mortis):


0 Damar duvarının geçirgenliği bozulunca hemolize kan bir süre sonra pasif
difüzyonla damar dışına çıkar ve çevre dokuları boyar.
0 Ölü lekelerinin rengi kan volümünden etkilenir.
0 Ölü lekelerinin ölümden ortalama 3-6 saat sonra başladığı ve 12 saate
maksimuma ulaştığı görülür.
0 Genellikle koyu mor renkte olmakla birlikte ölüm durumuna göre
değişebilmektedir.
• Donarak ölümlerde ve akut siyanür intoksikasyonlarında koyu
pembedir.
• CO intoksikasyonlarında acık kırmızı renktedir.
• Klorat intoksikasyonlarında koyu kahve renktedir.
0 Cesedin duruşuna göre ölü lekelerinin yeri değişir. Örneğin sırt üstü yatan
bir cesedde basıya uğrayan skapüler alan ve gluteal bölgelerde kapillerler
dolmayacak ve bu bölümler soluk kalacaktır.
0 Masif hemorajilerde ölü lekeleri soluk iken, konjestif kap yetmelizliği gibi
periferde kanın göllendiği durumlarda ölü lekeleri daha koyudur.
0 Cesedin pozisyonu değiştirilince bası bölgesi değişir ve o bölgelerde de
ölü lekeleri oluşabilir. Ancak bunun için eşik zaman 15-20 saattir ve bu
zamandan sonra ölü lekelerinin yeri değişmez.

Doğru cevap: A

119
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORUi.ARi

254.Akciğerin BT incelemesinde kontrast kullanımı ile ilgili olarak


aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Pulmoner arter embolisini araştırmak
B) Atelektatik segmenti tümör dokusundan ayırt etmek
C) AVM düşünülen akciğer lezyonlarını saptamak
D) Parankima! hastalıkların aktivitesinin araştırılması
E) Hiler lenfadenopatilerin değerlendirilmesi
Tümör ve damar görmek istiyorsak kontras kullanabiliriz ....

TORAKS BT ENDİKASYONLARI

Temel işlevi röntgende üst üste düşme ve yetersiz kontrast çözünürlüğünden


kaynaklanan sınırlamaları aşmaktır. Günümüzde çok kesitli spiral BT (ÇKBT) ile
bir nefes tutumu ile blok şekilde taramalar yapılabilir

İV iyotlu kontrast madde endikasyonları;


1) Arteriovenöz malformasyon
2) Akciğer nodüllerinde karakterizasyon için
3) Atelektazi-tümör ayırımı
4) Pulmoner tromboemboli araştırılması
5) Akciğer kanserinden hiler lenfadenopatinin ayırt edilmesi
6) Mediasten kitleleri
7) Aorta anevrizması, diseksiyonu ya da travması
8) Koroner anjiyo BT incelemesi
Doğru cevap D seçeneği: Slogan şu; kitle görmek istiyorsan, damar görmek istiyor•
san kontrast vereceksin.

255.lskemik inme etiyolojisi ıçın aşağıda kullanılan görüntüleme


yöntemlerinden hangisi en erken bulgu verir?
A) Bilgisayarlı tomografi
B) Pozitron emisyon tomografisi
C) Doppler ultrasonografi
D) Diffüzyon manyetik rezonans ,,
E) Transkranyal ultrasonografi
Detay bilgi isteyen orta derece zorlukta soru.
Kranyal BT, inmede etiyolojide öncelikle istenmesi gereken tetkiktir. Hemorajik
mi değil mi ayırımının yapılmasını sağlar.
Kontrast çözünürlüğü en yüksek görünütüleme olan manyetik rezonans (MR)
görüntüleme, iskemik inmede en erken bulgu veren görüntüleme yöntemidir.
Diffüzyon MR en erken iskemi bulgusu veren görüntüleme yöntemidir.
Doğru cevap: D

120

You might also like