DAHA EŞİT VE GÜZEL BİR DÜNYA OLSUN Uzun yıllar boyunca hükümetler, kurumlar ve kadın hareketi tarafından gösterilen büyük çabalara rağmen, kadınlar ve kız çocukları hala şiddete, istismara ve insan ticaretine maruz kalıyor, eğitim ve siyasete katılamıyor ve daha pek çok insan hakları ihlaliyle karşı karşıya kalıyor. Cinsiyet eşitsizliği ile ortaya çıkan bir kavram olan kadına yönelik şiddet, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de halen çok yaygın. 2014 yılı Türkiye'de Aile İçi Şiddet Araştırması'nda belirtildiği gibi, her 10 kadından 4'ü yaşamları boyunca en az bir kez fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Hayatın diğer birçok alanında olduğu gibi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği işgücü piyasasında da kendini gösteriyor. Kadınların işgücüne katılma oranı %32 iken bu oran erkekler için %68 (TÜİK İşgücü İstatistikleri 2020). En güncel seçim verilerine göre, Türkiye’de milletvekillerinin yalnızca %17’si kadınlardan oluşuyor. Bu tablo ne yazık ki temsil açısından eşitlikten çok uzak bir duruma işaret ediyor. Genç Esirgeme Kurumu olarak en büyük amacımız Türkiye’deki okumuş genç kız oranını yükseltmek, kadınların da erkekler kadar sosyal yaşamda yer almalarını desteklemek, kadın-erkek eşitsizliği ve bunun sonucu ortaya çıkan olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve yalnız yaşayan insanlara destek olmaktır. Kurucumuz Selin Akkaya’nın en başta bu işe girişme nedeni toplumda bir tarafta büyük şehirlerde yalnız yaşayan ve ekonomik durumu iyi olan ancak yalnızlıktan muzdarip bir grup kadın ile Türkiye’nin kırsal bölgelerinde yaşayan ya da çocuk esirgeme kurumlarında yetiştirilmiş, okumak istediği halde gerek maddi gerek ailesel nedenlerle okutulmayan genç kızları bir araya getirmek olmuştur. Sizlerde bir genç kızımızın elinden tutabilir ve onun okuyup topluma kazandırılmasında büyük destek olabilirsiniz. Peki biz nasıl çalışıyoruz. Bir tarafta büyük şehirlerde yalnız yaşayan ve bundan mutsuzluk duyan, ekonomik durumu iyi olan kadınlarımıza çağrıda bulunup bu iş için gönüllü olanları kurumumuza davet edip tanışıyor ve sonra evlerine konuk olup yaşam koşullarını değerlendiriyoruz. Diğer yanda kırsal bölgelerimizdeki okumak isteyen ancak ekonomik ve ailevi nedenlerle okutulmayacak olan genç kızlarımızı lise döneminde önce okullarla iletişime geçerek tespit edip bu çocuklarımız ve aileleriyle görüşüyoruz. Çocuklarını okutmaları için ikna ettikten sonra çocuklarımızın üniversite sınavına girme sürecini bekleyip ve gerekirse bu dönemde de destek oluyoruz. İstedikleri büyük şehirlerde puanlarına göre üniversite tercihlerini yapıp belirli üniversitelere yerleşen genç kızlarımızı gönüllü annelerimizle buluşturuyoruz ve onların sıcak bir ev ortamında, ihtiyaçları karşılanarak okuyup kendi ayakları üzerinde durabilen birer birey olarak topluma kazandırılmasını sağlıyoruz. Üniversitede okuma sürecinde kızlarımız istedikleri zaman ailelerini görmeye gidebiliyorlar ve hatta karşılıklı aileler birbirleriyle iletişime geçip güzel ilişkiler kurabiliyorlar. Gönüllü annelerimiz ise bu sayede hem yalnızlıktan kurtulmuş hem de çok büyük bir amaca imza atmış oluyorlar. Gelecekte nihai amacımız olan toplumsal sorunlarımızdan birisi kadın-erkek eşitliğini ortadan kaldırmak hedefimize sizlerin de büyük destekleriyle ulaşmak dileğiyle….