Unit 7 – TOURISM

VOCABULARY

• Tourism: Turizm For a better life / For a better country / For a better World
• Tourist attractions: Turistik yerler
(Daha iyi bir hayat için/Daha iyi bir ülke için/Daha iyi bir dünya için)
• Vacation: Tatil
• Travel brochure: Gezi broşürü • Justice: Adalet
• Advertisement: Reklam
• Equality: Eşitlik
• Abroad: Yurtdışı
• Visit: Ziyaret etmek • Cooperation: İş birliği
• Visitor: Ziyaretçi • Mercifulness: Merhametlilik
• Spectator: İzleyici, seyirci • Hospitality: Misafirperverlik
• Historic sites: Tarihi yerler • Rules and the laws: Kurallar ve yasalar
• Historical architecture: Tarihi yapı (mimarlık)
• Honesty: Dürüstlük
• Modern Buildings: Modern yapılar
• Natural ports: Doğal limanlar • Unity of the family: Aile birliği
• Must-see places: Görülmesi gereken yerler • Respect for others: Başkalarına saygı duymak
• Destination: Varılacak/gidilecek yer • Patience: Sabır
• Accommodation: Kalacak yer/konaklama • Determination: Kararlılık
• Ancient: Eski
• Self-confidence: Özgüven
• Traditions: Gelenekler
• Traditional dishes: Geleneksel yemekler • Being understanding: Anlayışlı olmak
• Traditional handcrafts: Geleneksel el sanatları • The natural heritage: Doğal miras
• Cultural diversity: Kültürel çeşitlilik
• Construction: Bina, yapı
• Structure: Bina, yapı
• Amphitheater: Amfitiyatro
• Trade route: Ticaret yolu
• All-inclusive Hotels: Her şey dahil oteller
• Guesthouses: Misafir evleri
• Countryside: Kırsal bölge
• Seaside: Deniz kenarı
• Highland: Dağlık arazi
• City-sightseeing: Şehir turu, gezme
• Cruise: Gemi gezisi/yolculuğu
• Recreational activities: Eğlence etkinlikleri
• Mansion: Köşk, konak
• Palace: Saray
• Mosque: Camii
• Bullfighting: Boğa güreşi
• Abandoned city: Terk edilmiş şehir
• Abandon: Terk etmek, bırakmak
• Rediscover: Yeniden keşfetmek
• Contain: İçermek
• Weigh: Tartmak, ağırlık gelmek
• Conquer: Fethetmek
• Emperor: İmparator
• Invasion: İşgal
• Population: Nüfus
• Climate: İklim
• Incredible: İnanılmaz
• Delicious meals: Lezzetli yemekler
• Enormous: Devasa, çok büyük
• Fascinating: Etkileyici, gözalıcı, büyüleyici
• Magnificent: Muhteşem, şahane
• Remarkable: Dikkate değer, dikkat çekici

www.ingilizcele.com