You are on page 1of 4

CÜMLE NASIL KURULUR?

Yukarıda temel cümleden bahsederken basit bir kural olduğunu ifade etmiştik.
Bu kuralımıza göre bir cümlenin yüklem (çekime uğramış fiil) etrafında
şekillendiğini ve yüklemin her zaman cümlenin ikinci ögesi olduğunu
belirtmiştik. Şimdi bu kuralımıza göre basit cümleler kuralım. Ama öncelikle
birkaç fiil ve anlamlarını verelim. Almancada en çok karşılaştığımız fiillerden
ikisini ele alalım: sein ve haben.
Bu fiillerin sözlük anlamı bize pek bir şey ifade etmeyebilir. Bu nedenle
anlamlarını açarak ve örneklerle süsleyerek anlatacağız.

Haben Sein
Kişi/Fiil (sözlük anlamı: sahip (sözlük anlamı:
olmak) olmak)
habe bin
ich

hast bist
du

hat ist

er/sie/es
haben sind
wir

habt seid
ihr

haben sind
Sie/sie

haben:
“var” anlamına gelir. Yani bir şeye sahip olmak olunduğu belirtilir. (haben+
kein = yok )
- Ich habe ein Auto. ( Bir arabam var.)
- Du hast zwei Brüder. (Senin iki erkek kardeşin var.)
- Er hat eine Theaterkarte. ( Onun bir tiyatro bileti var.)
- Wir haben Hunger. ( Bizim açlığımız var. / Biz açız.)
- Ihr habt Durst. (Sizin susuzluğunuz var. / Siz susuzsunuz.)
- Sie haben wenig Zeit. ( Onların az zamanı var.)
- Ich habe keine Zeit. (Zamanım yok.)
- Manfred hat kein Fahrrad. (Manfred’in bisikleti yok.)

sein:
“olmak” anlamına gelir. Özellik ve durum belirtir. Sıfatlarla (genç, yaşlı,
güzel, çirkin, uzun, kısa, bulutlu, güneşli, ucuz, pahalı, vs..) kullanılan
fiildir.
- Ich bin sehr fleißig. ( Ben çok çalışkanım.)
- Du bist Türke. (Sen Türksün.)
- Das Wetter ist heute sehr angenehm. (Hava bugün çok hoş.)
- Ali ist 17 Jahre alt. (Ali 17 yaşında.)
- Ich bin jetzt im Kino. ( Ben şimdi sinemadayım.)
- Meine Telefonnummer ist 0555…
(Telefon numaram 0555….)
- Die Tasche ist sehr teuer. (Çanta çok pahalı.)
- Das ist Manfred. (Bu Manfred.)

Bu iki fiil Almancada en çok karşılaşacağınız fiillerdir. Bu nedenle bunların hem


çekimi hem de anlamlarını bilmenizde fayda vardır.

Olumsuzluk ekleri/ sözcükleri: nicht/ kein


Almancada cümleye olumsuzluk veren iki ek sözcük vardır: "nicht" ve "kein".
Nicht, fiil ve sıfatı olumsuz yapar, kein ise ismi olumsuz yapar. Bunları
örneklerle açıklayacak olursak:

Örnek:
Deine Tasche ist nicht schön. (Çantan güzel değil.)
Ich gehe nicht ins Kino. (Sinemaya gitmiyorum.)

Ich kann dich nicht vom Bahnhof abholen. (Seni tren garından alamam.)

Ich habe keine Zeit. (Zamanım yok.)

Du brauchst keine Hilfe. (Senin yardıma ihtiyacın yok.)

Wir haben keine Angst vor der Prüfung. (Sınavdan korkumuz yok.)

Şimdi cümle kurmaya tekrar dönelim. Yukarıda birkaç kere basit kuralımızdan
bahsetmiştik. Yüklem (yani çekilmiş fiil) cümlenin her zaman ikinci öğesidir.
Buna göre özne( yani o cümlede o eylemi yapan kişi) de ya yüklemin sağında ya
da solunda yer alır. Bu cümleye ne ile başlayacağınıza göre değişebilir. Ama
tavsiyemiz normal bir cümleye kurarken hep özne ile başlamanızdır.
Örnek:
Cümle: Özne(Ö)+ Yüklem(Y)+ …………………….(Nokta)
Örnek 1: Ich gehe heute in die Schule .

Örnek 2: Heute gehe ich (özne) in die Schule .

1. 2.

Bu örnekte görüldüğü üzere, bir cümleye ne ile başlarsak başlayalım, 2. sıraya


hep yüklem gelmektedir. Birinci örneğimize özne ile başladık. Hemen ardından
2. sıraya yüklemimiz geldi. İkinci örneğimize ise zaman belirteci (heute) ile
başladık. Fakat yine kuralımıza göre hemen ardından, yani 2. sıraya yüklemimiz
geldi. Özne, bu durumda hemen yüklemin ardına, yani sağına yerleşti.
Bu kuralı birkaç örnek ile daha da pekiştirelim.
Cümle: Özne(Ö) + Yüklem(Y) + ……………………….(Nokta)
1. Das Wetter ist sehr angenehm .
2. Wir haben heute keinen Unterricht .
3. Die rote Tasche ist sehr schön .
4. In der Türkei gibt es(Özne) viele
Sehenswürdigkeiten .
1, 3 ve 4. örneklerde şu soru akla gelebilir. Yüklem hep 2. sırada olmayacak
mıydı? Evet doğru fakat yüklemimiz yine de hep ikinci sırada yer alıyor.
Burada Artikel, sıfatlar ve tamlamalar sizi yanıltmasın. Çünkü Almancada tüm
isimlerin bir Artikeli “der, die,das” vardır. Bu artikel isimden ayrılmaz. Yani bu
nedenle isim ile Artikel arasına başka bir şey giremez.
İsim ile artikel arasında sadece bunu tamlayan yani sıfat girer. Bunu da
üçüncü örneğimizde görmektesiniz. Çanta, kırmızı çanta .
Türkçede de kırmızı çanta pahalı derken, kırmızı çanta tamlamasının arasına
pahalıyı ekleyemiyorsunuz.
Son örneğimizde de bir tamlama yer almaktadır: Türkiye'de (in der Türkei). Bu
tamlama da bölünmeyeceğinden araya başka bir öğe giremez.
Dolayısıyla yukarıdaki örneklerde sıralamadan bahsederken sözcük sırası değil,
farklı türdeki kelimelerin sırasından bahsetmekteyiz. Daha açık bir ifadeyle,
örneğin Artikeli olan bir isim ve onun arasına girmiş olan sıfatı bir bütün olarak
görür ondan sonra diğer kelime türünü yerleştiririz. Ayrıca Artikel ve bunun
yerine geçen kelimeler ve sözcük türleri de mevcuttur. Artikel yerine geçen
kelimeler: belirsiz Artikel (ein,kein) iyelik zamirleri (mein, dein, sein,...)
işaret zamirleri (dies , jene,...) Bu kelimeler de artikel yerine geçmektedir. Bu
sözcüklerden herhangi biri olduğu zaman aynı ismin önünde başka bir artikel
veya artikel yerine geçen sözcük kullanamazsınız.
Örnek:
der Stift
ein Stift
mein Stift
dieser Stift
Görüldüğü üzere birinin kullanıldığı yerde diğeri kullanılamaz.
Örneğin "der mein Stift" gibi bir ifade kullanamazsınız, zira "der " olan yerde
"mein" olmaz, yani ikisi aynı isimle aynı bağlamda kullanılmaz.
Burada kısaca bir de yazım kuralından bahsetmek istiyoruz.
Almancada tüm isimler (özel veya cins isim fark etmez) büyük yazılır. Onun
dışındaki tüm kelimeler küçük yazılır. Bu da basit bir yazım kuralıdır. Doğada
her şeyin bir ismi vardır; hava, su, duvar, pencere, kapı, ayakkabı, kalem, …….
vs.. Bunlar cins isimdir. Almancada bir Artikele sahiptir ve hep büyük
yazılırlar.

You might also like