Professional Documents
Culture Documents
MÜSNED
Ebu Hanife
[Fethu’l-Bari] Sayfa 1
Tevhid Sayfasıı
MÜSNED
Önsöz
Muhterem Okuyucu,
[Fethu’l-Bari] Sayfa 2
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 3
Tevhid Sayfasıı
Giriş
Ben: «— O halde bırak ben sorayım, çünkü ben onu senden daha çok
tanırım,» dedim.
İbnî Ömer:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 4
Tevhid Sayfasıı
«— Yaklaş cevabını verdi. Genç bir veya üki adım yaklaşıp oturdu.
Sonra:
Genç:
[Abdullah İbn Ömer) diyor kî, «Biz, adamın Peygamber, (s.a.)'e sanki
biliyormuş gibi «Doğru söylüyorsu'n.» demesine hayret ettik.
Adam devamla:
Peygamber (s.a.):
«—. Namaz kılmak, zekât vermek, yol 'bakımından gücü yetmesi halin-
de hac etmek, ramazan ayında oruç tutmak, ve bir de boy atbdesti
[Fethu’l-Bari] Sayfa 5
Tevhid Sayfasıı
Genç adam :
Hz. Peygamber:
Adam:
«— Evet» buyurdular.
Adam:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 6
Tevhid Sayfasıı
Peygamber (s.a.):
«—Yaklaş.» buyurdu.
Genç:
Genç:
Peygamber (s.a.):
«—Allah’ı görür gibi kendisi için amel etmendir. Çünkü, sen onu
görmesen de O seni görür.» buyurdu.
Peygamber (s.a.):
Hz. Peygamber, «onu bana getirin» deyince, aradık, fakat hiçbir şey
göremedik ve gelip Hz. Peygamber’e durumu bildirdik. O zaman bize:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 8
Tevhid Sayfasıı
buyurdu.
Abdullah bin Revâhe'nin davar güden bir kadın çobanı vardı. Abdullah,
«Bu davarların içerisinde bir koyuna özellikle iyi bakmasını çobana
söylemişti. Çobanda gereğince İlgilenmiş, koyun iyice etlenmiş ve yağ-
lanmıştı. Bir gün Çoban diğer koyunlarla, meşgul olduğu sırada, kurt
gelerek, gizliden koyunu kapıp öldürmüştü. Daha sonra Abdullah geldi.
Koyunun yok olduğunu gördü. Çoban O'na olanları anlattt. Bunun
üzerine çobanı tokatladı. Fakat yaptığına,pişman oldu. Bunu
Peygamber (a.s.)'e anlattı. Hz. Peygamber, bunun bu davranışını çok
ağır buldu.»
Ve Ona:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 9
Tevhid Sayfasıı
Genç:
Ona: «Aliah'dan başka hiçbir ilâh olmadığına şahedet eder misin» diye
sordu.
Hasta:
«— Evet,» dedi,
Hz. Peygamber:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 10
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 11
Tevhid Sayfasıı
«Ebû Saîd dedi 'ki: Peygamber (s.aj'e sordum: Ey Allah'ın Resulü de-
dim. Bu ümmette iküfre varan Ibir ıgünaih varmıdır?»
Cevap verdi:
Tavus dedi ki, bu sırada ben İbn Ömer'in parmağını salladığını gör-
düm, şöyle diyordu:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 12
Tevhid Sayfasıı
«— Zina etse, çalsa da mı? dedim. Buna Peygamber (s.a.) bir müddet
cevap vermeden yoluma devam etti ve sonra:
Ben:
«— Zina etse ve çalsa da mı?» diye sordum. Bir müddet benimle ko-
nuşmadan yola devam etti, ve barca:
Muaz [İbn Cebel) Hımıs'ta konakladığı zaman genç bir adam gelerek
sordu :
Muaz: ,
[Fethu’l-Bari] Sayfa 13
Tevhid Sayfasıı
«— Bir jnsan .ki, her çeşit günahı işler, kan döker, namuslara ve halkın
mallanma tecavüz eder. Bununla beraber Allah'dan başka Allah olma-
dığına, Mıiharnmed'in O'nun Icudu ve elçisi olduğuna, kuşku ve
gösterişten uzak olarak inanır. Böylesi hakkında ne dersin?»
«—Allah'a yemin ederim ki, yapulan bütün iyi işleri silip süpüren o
kuşku ise, gösterişten ve kuşkudan uzak olan bu imana, bütün bu
yasaklara uymamak zarar vermez,» dedi ve oradan ayrıldı.
Elbise eskidiğinde nasıl rengini atar yok olursa, İslâmda silinip gide-
cek. Geride ihtiyar adamın- veya ihtiyar bir kadının, «Bundan önce,
Allah1-dan başka Allah yoktur» diyen bir takım insanlar vardı.
Şeklindeki konuşmaları kalacak. Fakat kendileri de «Allah'dan ba-şka
Allah yoktur,» demi-yecekJer.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 14
Tevhid Sayfasıı
Cevap verdi:
Biz. Alkame ile birlikte Atâ bin Ebî Rebâh'ın yarımdaydık. Alkame,
Atâ1-ya sordu:
Atâ:
Alıkame :
Atâ:
Aikame:
«— Ebû Mühammed. Melekler ki, Allah'a karşı biran bile karşı gel-
medikleri halde, Allah, onları cezalandırmış oluyorsa yine de onlara
zulmetmiş olmuyor Öyle mi?»
Atâ :
«— Evet.»
Alikame :
Atâ:
A ikame:
Atâ:
3[3] Enam: 149
[Fethu’l-Bari] Sayfa 16
Tevhid Sayfasıı
Alikame:
«— Evet.» . Atâ:
Alkamıe :
«— Evet.»
Atâ:
Peygamber (s.a.) :
Sürâka :
[Fethu’l-Bari] Sayfa 17
Tevhid Sayfasıı
Peygamber (s.a.):
Denildi ki:
Hz. Peygamber:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 18
Tevhid Sayfasıı
16-Sâd bin Ebî Vakkas'm şöyle dediği Oğlu Musâb tarafrndan rivayet
edildi.
Ensârdan biri:
Peygamber (s.a.)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 19
Tevhid Sayfasıı
«— Kader diye birşey yoktur» diyen bir takım insanlar gelecek. Bir
müddet sonra, bu inançtan çıkıp zındıklığa varacaklar. Onlarla
karşılaştığınızda, selâm vermeyiniz, hastalandıkları zaman sormaya
gitmeyiniz; öldükleri zamanda namazlarını kılıp, gömülürken hazır
bulunmayınız. Çünkü onlar Deccal'm partisinden olup, bu ümmetin
mecûsîleridir. Ve onları, Ateş'te mecusîler arasına katmağa (takdir ve
kazası gereğince) Allah'ın hakkıdır.
«Kader diye bir şey yoktur diyen bir takım insanlar türeyecek. Daiıa
sonra onlar bu inançlarından çıkıp zındıklığa varacaklar. Onlara
rastladığınızda, selam vermeyiniz; hastalaırdi'klan zaman sormaya
'gitmeyiniz; öldükleri vakit de cenazelerinde 'hazır 'bulunmayınız.
Çünkü oniar Deccâl'in' taraflarıdır ve bu ümmetin mecusileridir. Onları
mecusiler arasına katmak (takdir ve kazası gereğince) Allah'ın
hakkıdır.
«Kaderi inkâr edenlere Allah lanet etsin. Allah tarafından benden önce
gönderilen her Peygamber, onların bu kötü inançlarından, kendi üm-
metlerini sakındırmışlar ve Allah'ın rahmetinden uzak kalmaları için
onlara beddua etmiştir.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 20
Tevhid Sayfasıı
«— Kaderi inkâr edenlere Allah lanet etsin. Hiç bir nebi resul yoktur ki,
onlara lanet etmiş ve kendi ümmetini onlarla konuşmaktan
sakındırmış olmasın.»
«— Allah Teâlâ buyuruyor ki, onlar, ondan (cehennemden) hiç bir za-
man çıkacak değiller.» 5[5]
5[5] Mâide: 37 30
[Fethu’l-Bari] Sayfa 21
Tevhid Sayfasıı
«— Allah teâlâ buyuruyor ki: Onlar ondan hı'ç bir zaman çrkacak de-
ğiller.»
6[6] Hicr: 2
[Fethu’l-Bari] Sayfa 22
Tevhid Sayfasıı
Diğer bir rivayette de yukarıdalki hadimle ayni anlamda olup ancak so-
nunda şu ilâve vardır: «Onlara kaldırılan ' İsim yerine, Allah'ın
azadlıları» adı verilir.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 23
Tevhid Sayfasıı
«— Allah'dan başka ilâh yoktur,» diyen bir tek kişi, Ateş'te kalmasın
emrini verir. Onlar da akarlar. Bu sırada, kömür gibi kabarıncaya kadar
yanmışlardır. Ancak onların gözlen (müşrrklerinki gibi) ne gömgök ol-
muş ne de yüzleri kararmıştır. Oıadan doğruca cennet kapısı önünde
akan bir ırmağa getirilip, yıkanırlar. Böylece hertüriü fesat, azgınlık ve
eziyet onlarda yok olur. Sonra da cennete girerler Melek onlara
seslenir:
'
[Fethu’l-Bari] Sayfa 24
Tevhid Sayfasıı
Cibril:
«Ya Ra'bbi. Cehennemin dibinden gelen bir ses duydum. Sesin sa-hiıbi,
«Ey rahmeti ve ihsanı sonsuz olan Allah'ım,» diye feryâd ediyordu. İşte
beni çok çok şaşırtan bu ses İdi,» dedi.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 25
Tevhid Sayfasıı
Cübrîl geri döner, Rahmân'm arşı önünde secdeye varır. Allah tebara-
ke ve Teâlâ ona:
Cübrîl:
«— 'Kulum. Seni güzel bir yaratılış He yaratmadım mı, sana elçi gön-
dermedi<m mi; O, sana kitabımı okumadı mı; sana iyiyi yapmanı
emretmedi mi?» diye sorar. Kul da hepsinin doğru olduğunu söyler.
Cenab-ı Hak, ..
[Fethu’l-Bari] Sayfa 26
Tevhid Sayfasıı
Kul,.
29 -Kays bin Ebî Mâtim'in rivayetine göre Cerîr bin Abdullah şöyle de-
miştir:
[Fethu’l-Bari] Sayfa 27
Tevhid Sayfasıı
(3 Hadistir)
Azad edilen bir köle öldüğü raman, geriye bınktıfiı tnal... kendisini
7[1]
azad edene [Mevlâ) yahut onun varislerine kalır ki buna «Ve», denir.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 28
Tevhid Sayfasıı
BEYLER BAHSİ
(23 Hadis)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 29
Tevhid Sayfasıı
«Altını ayn-i miktar altına satmak caiz fazlasına satmak faiz sayılır.»
Gümüşü ayni ağırlrktakl gümüşe satmak caiz fazlasına satmak faiz
sayıl .
Hurmayı aynı miktar hurmaya satmak caiz, fazlasına satmak faiz sa-
yılır.
Arpayı ayni mi'ktar arpaya satmak caiz fazlasına satmak faizdir. Tuzu
ayni miktar tuza satmak caiz fazlasına satmak faizdir.» 9[2]. Diğer bir
rivayette şöyle buyurdu:
«Altını aynı tartıda altın ile peşin alarak değiştirmek (satmak) cai2,
fazlası ile değiştirme-k faiz sayılır.
Buğdayı aynı ölçüde buğday ile peşin olarak değiştirmek (satmak)- ca-
iz, fazlasına satmak faizdir.
Hurmayı ayni ölçüde peşin hurma ile, tuzu ayni ölçüde peşin- tuz ile
değiştirmek (satmak) caiz, fazlası ile değiştirmek faiz sayılır.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 30
Tevhid Sayfasıı
335/15 Ebû Saîd eMıudrî ile Ebü 'Hureyre'nin şöyie dedikleri rivayet
edildi:
Nebî Sallaiiahü'aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Bir kimse, satıcı ile (din) kardeşi arasında anlaşma olmamış'ken dı-
şarıdan gelip, almak için, üzerinde kararlaştırılmış fiattar. fazla değer
ileri sürmez.
Bir kimse, (din) kardeşimin evleneceği kıza talip olup onunla evlen-
mez.
Kadın ne teyzesi ve ne de halası üzerine gelin gitme2.
Kadın, ('kuması olan din) kardeşinin payı da kendisine kalsın diye,
onun boşanmasını arzu etmez; zira onun rızkını veren Allahtır.
Bir şey satın alırken malın üzerine bir taş koyarak aldfğınızı göster-
meyin.
Ücretle çalıştıracağın ırgata, vereceğin- ücreti önceden bildir.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 31
Tevhid Sayfasıı
Misâl: Bir kimse, «Bisikletini peşin para ile sana beş yüz liraya,
10[3]
[Fethu’l-Bari] Sayfa 32
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 33
Tevhid Sayfasıı
(7 Hadîs)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 34
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 35
Tevhid Sayfasıı
CİNAYETLER BAHSİ
(3 Hadistir)
484/3 Cabİr'in şöyle dediği rivayet edildi: Hz. Peygamber buyurdu ki:
«Yara iyileşmeden önce onun kısası yapılmaz.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 36
Tevhid Sayfasıı
EDEB BAHSİ
(31 Hadistir)
Ululuk ve azamet Allah'a mahsustur. Hiç bir kul. Allah Tealâ ile
12[1]
[Fethu’l-Bari] Sayfa 37
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 38
Tevhid Sayfasıı
buyurdu.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 39
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 40
Tevhid Sayfasıı
yaptı:
Bir adam Resûluilah sallall&hü aleyhi ve selleme gelerek, binek istedi.
Hz. Peygamber:
« Seni bindirecek bir şeyim yok. Yalnız, sana binek verebilecek birini
göstereyim. Filân oğullarının mezarlığına kadar git. Orada errsârdan
bir genç, arkadaşlarıyla atış talimi yapıyor. Yanında bir de devesi var.
Ondan iste, seni ona bindirir» diye cevap verdi,
Adam çıkıp gitti; o genci arkadaşlariyte atış talimi yaparken buldu. Ona
Hz. Peygamberin dediğini anlattı. O zaman genç ona, Hz. Peygamberin
bunları söylediğine dair yemin etmesini söyledi. O da iki yahut üç kere
yemin etti. Genç, bunun üzerine onu deveye bindirip Resûlulfatı (SA.V)
e getirdi. Ve olanları anlattı.-Hz. Peygamber şöyle konuştu:
« İşirve döni Kaynn yapılmasına kılavuz olan, onu yapan gibidir.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 41
Tevhid Sayfasıı
477/31 Ebû Hanîfe (r.a.) nin şöyle dediği rivayet edildi: «(Hicrî)
Seksen (80) senesinde doğdum. Abdullah İbn Kuvays ise, Kû-fe'ye
doksan dört (94) senesinde geidi. Kendisin-i gördüm ve konuşmalarını
dinledim. Ben o zaman on dört (14) yaşında idim. Onu söyie derken
işittim:
«Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemden işittim, buyurdu ki: «Bir
şeye karşı tutkunluğun seni kör ve sağır yapar.»
478/32 Ebû Hanîfe (r.a.) in şöyle dediği rivayet edildi": «Vâsıla bin el-
Eska'dan işittim dedi ki:»
«Resûlullah sallallahü aleyhi ve seliem'den işittim, şöyle buyurdu:
«tüin) kardeşinin uğradığı felâketten ötürü sevinçli görünme! (Bakar-
sın) Onu Allah, o belâdan kurtarır, seni ona uçar ediverir.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 42
Tevhid Sayfasıı
(34 Hadistir)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 43
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 44
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 45
Tevhid Sayfasıı
Hz. Osman:
«— Üzülmem mi? Resulullah ile aramdaki kayıntoabalık-enişteiik
yakınlığı kesildi» diye konuştu.
Bu söz, nikâhlısı ve Hz. Peygarber'in kızı [Rırkiyye) nin vefat ettiği
sıralara rastladı.
Hz. Ömer:'
«— Seni kızım Hafsa ile evlendireyim!" dedi.
Hz. Osman:
«— Resulullah (S.A.V.) in emrini al, ondan sonra» cevabını verdi.
Hz. Peygamber bu iş için kendisine gelen Ömer'e:
«— İster misin1 ki, senin İçin, Osman'dan daha hayırlı bir enişte; Os-
man için de senden hayırlı bir kaymbaba göstereyim?» diye sordu.
Hz. Ömer, «Evet buyurun!» dedi.
Resulullah o zaman şu teklifi yaptı:
Sen Hafsa'yi benimle, ben de kızımı Osman ile evlendirelim!»
Buna Hz. Ömer «Evet» diyerek kabul etti ve Hz. Peygamber de dediğini
yaptı.
.
364/15 Hz. Ali'nin yakın arkadaşlarından Habbe ifan- el-Ürenî'nin
şöyle dediği rivayet edildi:
Ali'nin şöyle dediğini kendisinden işittim:
«Ben islâmı İtle defa kabul edenimdir. (Ve ben Resuiuliah (S.A.V.) ile ilk
namaz kılanım.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 46
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 47
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 48
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 49
Tevhid Sayfasıı
Huzeyme:
«— Gökten vahiy gevriyorsun, seni doğruluyoruz!» cevabını verince,
bundan böyle Hz, Peygamber onun şahadetini iki erkeğin şahadetine
eşit kıldı.
(a) Bif rivayette şöyle dedi:
Bir köylü, Resûluüah (S.A.) ile yapmış olduğu satış anlaşmasını inkâr
ettiği bir sırada, Huzeyme üzerine geliverdi. Ve:
«— Orta sattığına ben şahidim!» diye söze karıştı.
Hz. Peygamber ona,
«— Bana sattığını nereden biliyorsun?» diye sordu.
Huzeyme:
«— Gökten bize vahiy getiriyorsun, seni doğrulyoruz! Yeryüzünde
(verdiğin haberde) seni doğrulamıyor muyuz!» cevabını verdi.
Hz. Peygamber bu olaydan sonra vefatına kadar, Huzeymenin şahade-
tini iki erkeğin şahadetine eşit kıldı.
fb) Bir rivayette şöyle dedi: Uz. Peygamber, vefatına ıkadar, onun
şahadetini iki erkeğin şahadetine eşit olmayı caiz gördü.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 50
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 51
Tevhid Sayfasıı
masum olduğu Kur'an ile sabit olmuş olan, azamet ve bereket sahibi
Allah'ın elçisi (SAV.) nin sevgilisi (Aişe) dir.»
381/32 Dâvûd bin Ebî Hind'in Âmir'den naklen şöyle dediği rivayet
edildi:
İbn Ömer'in de bulunduğu bir toplantıda, Âmir Hz. Peygamber "m sa-
vaşlarını anlatıyordu. Bir ara İbn Ömer şöyle dedi: Âmir savaşçıların
yalında bulunmuş gibi. (güzel) anlatıyor.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 52
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 53
Tevhid Sayfasıı
FİTNELER BAHSİ
(3 Hadistir)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 54
Tevhid Sayfasıı
Adam: «Hayır!»
Hz. Ali: «Ya kimden...?» Adam: Kendimden... >*
Hz. Ali: « Sen, Allah'tan veya Kitab'ından, yahut Elçisinden naklettiğin;
söyleseydin boynunu vururdum. Benden nakletmiş olduğunu söyie-
seydin, yalancı olacaktın ki ceza olarak sana işkerrce ederdim. Ama,
ben Hz. Peygamber'den duydum ki,
«Kıyamet saatinden önce otuz tane yalancı (Peygamber) türeyecek-tir.
İşte sen onlardansın.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 55
Tevhid Sayfasıı
(8 Hadistir)
426/2 Ebû Cuheyfe'nin şöyle dediği rivayet ediidi: (Bir gün) elbisesi
yerlere kadar uzanan bir adamın yanından Hz. Peygamber geçmiş,
elbisesini toplayarak adamın omuzuna atmıştı.»
430/6 Ebû Zerr'in şöyle dediği rivayet edildi: Nebî saüallahü aleyhi
ve seİiem buyurdu ki:
«Ağarmış (saçların) rengini değiştirmede kullandığımız şeylerin
en güzeli kına ve ketm (2) dir.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 56
Tevhid Sayfasıı
432/8 İbn-Abbas (r.a.) nın şöyle dediği rivayet edildi: «Kadın için,
saçına yün peruka takmakta bir sakınca yoktur. Ancak yasak oian,
insan saçından olanıdır.»
(a) Bir rivayette şöyle dedi: ' .
«Saç dökülmüş ise peru'ka ku!lanma;kta bir sakınca yoktur.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 57
Tevhid Sayfasıı
HAC BÖLÜMÜ
(37 Hadistir)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 58
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 59
Tevhid Sayfasıı
232/15 Hz. Aişe' (R.A.) dan şöyle dedi: Hz. Peygamber'e şöyle dedi:
«Ey Allahin Resulü! Halk haccını umresini ifâ ederek dönüyor. Ben ise
yainiz hac yapabildim.»
Bunun üzerine Resuluilah (S.V.), Hz. Ebû Bekirin oğlu Abdurrahmân'a
emretti:
«Onuda (Aişe ile) Tenim'e git, ihrama girsin, {Umre için) gerekli olan
şeyleri yapsın, sonra da yanıma dönsün, Akabe'de kendisini
bekliyorum.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 60
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 61
Tevhid Sayfasıı
244/27 Hadis:
Zeyd'in şöyie dediği rivayet edildi:
«Biz Ömer ile beraber Arafat'tan döndük. Cemâ'ya 20[2] indiğimizde ikâ-
met getirdi, birlikte akşam namazını kildi'k. (Namazı1 bitirdik) o öne
doğru jlerliyerek iki rekât daha kıldı. Bundan sonra su getirip üzerine
serpti ve yatağına gitti. Biz de oturup onu uzun zaman namaza
bekledik. (Gelme-
yince) biz «Ey Abdurrahman namaza kalk» diye seslenince, «Hangi
nama* za?» dedi. Biz «Yatsı namazına» dedik. Bunun üzerine: «Bert de
Resulullah (S.A.) in kıldığı gibi kıldım yaU diye karşılık verdi.»
Bir diğer rivayette (şöyle dedi) :
«Şüphesiz ki, Nebi (S.A.) akşamla yatsı namazınrayn'i vakitte kıldı.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 62
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 63
Tevhid Sayfasıı
dedi.
Bunun üzerine Hz. Ömer:
« Daha başka neler yaptın?» diye sorunca anlattım:»
«[A.iHjrmayıp), geçtim. Bir tavaf, umrem için yaptım. Sonra umrem
için Sefa .,e Merve arasında say ettim. Sonra (Kâbeye) geri dönüp
geldim, yaptıklarımı tekrar ettim. Daha sonra ihramda kalarak,
hacceden bir kimsenin yapması gereken hususların en sonuncusuna
kadar yaptım.
Bunun üzerine Hz.ı Ömer Ona şöyle dedi:
«Sen Peygamberinin, Muhammed Sallallahü aleyhi ve seliemin gittiği
yoiu izlemişsin.»
Diğer bir rivayette. Subey İbn Mabed (şöyle dedi):
«Ben hıristiyarlıktan henüz dönmüş bir müslümar. idim. Ömer İbni
Hattâb'ın (R.A.) zamanında hacetmek gayesiyie Kûfe'ye geldim. Selmân
İbni Rabİa ile Zeyd İbni Sühân ile beraber idik. Oniar yainız hac için,
ben hem hac ve hem de umre yapmak için İhrama girdik. Onlar benim
yaptığımı görün-ce: «Yazık sana, dediler, Hz. Peygamber temettü
haccinı nehy etmişken, sen ana niyet ettin.» Ve bu sefer her ikisi şöyle
dediler: «Vallahi sen devendun de şaşkmmışsın.»
Bunun üzerine S übey: «Pekâlâ, biz de siz de Hz. Ömer'e gideceğiz»
diye cevap verdi.
Subey Mekke'ye varınca Umre niyetiyle Kabe'yi tavaf ettikten sonra
Safa i!e Merve arasında say etti.
Daha sonra ihrâmlı olarak geri döndü. Bütün yasaklardan korundu.
Hac niyetiyle bu kez Kâbeyi tavaf edip Safa ile Merve arasında say etti.
Arafat'a çıkıncaya kadar ihramda kalıp yasaklara riyet etti.
Arafat'ta vakfeden -sonra hacci bitirmiş oldu.
Kurban bayramının birinci günü olunca temettü haccı için kurban ke-
sip ihramdan çıktı.
Hac farizasını böylece yaptıktan sonra, doğru Hz. Ö-mer İbn el-Hat-
tâb'a gtitler.
«Önce Zeyd İbn- Süfyân konuştu:
«Ey Mü'minlerin emiri, dedi, sen şüphesiz, temettü haccinı yasak ettin.
Subev İbn Mabed ise temettü haccı yaptı.» '
Hz. Ömer SııbeyTe dönerek:
«Başka neler yaptın, ey Subey?» diye sordu.
Subey:
«Ey Mü'minlerin emiri, Önce hac ve umreye niyet ederek ihrama gir-
dim. Mekke'ye gelince umrem için Beytullah'ı tavaf edip sonra Safa ile
[Fethu’l-Bari] Sayfa 64
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 65
Tevhid Sayfasıı
Subey anlattı:
«Üzerime haram olan hiçbir şeyi yapmadan ihramda kalarak Bayram
gününü bekledim. «O gün olunca, bana kolay gelen bir koyun kestim.»
Bunun üzerine Hz. Ömer, Subey'İn- sırtına vurarak:
«Sen, Peygamberinin (S.V.) yolunda giderek doğru olanı yaptın.» diye
tebri;k etti.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 66
Tevhid Sayfasıı
HADO BÖLÜMÜ
(6 Hadistir)
310/2 İbn Mesûd'dan Yahya, şu otayı rivayet ederek dedi ki: Bir adam,
içki içmiş ve böylece aklı (başından gitmiş olan kendi kardeşi oğlunu
\bn Mesûd'un 'huzuruna getirdi. Emri 'üzerine haps olundu.
Biraz sonra sarhoş kendine 'geldi. İbn Mesûd sopa getirtti, düğümlerini
'kopararak, onunla döğmesini emr etti. Sonra acıyarak bir dövücü
(Cellâd) istetip ona:
«(Şu sopayla) onun çıplak bedenine vur, dedi. Vuruşunda eüni kaldır
ve fakat pazulann gösterecek 'kadar kolun kaldırma!»
Bu sırada,,Abdullah vuruşları saymağa başladı. Seksen olunca da suç-
luyu 'bıraktı.
İhtiyar lamca) Abdullah bin Mesûd'a dönerek:
«Abdurrahman!1 Allah'a yemin ediyorum ki, o ölen kardeşimin oğlu-
dur. Ondan başka da çocuğum yok» deyince,
İbn Mesûd:
«Yetimin gözeticisi olan ne 'kötü bir amca!. Sen Allah'a yemin olsun ki,
onu ne çocukken iyi terbiye edebildin ve ne de 'büyükken {ayıbım) ör-
tebildin!» diyerek biz, yanındakilere dönerek sözlerine devam etti:
«Şüphesiz ki, Is lamda tik had cezası, Hz. Peygam'ber'e getirilen bir
şehvani sesi, aynı evde bulunan diğer bir cariyenin İşitmesidir. 2 — 3İr
kimse iki cariyeden biriyle cima yapmağa başlayıp, yarıda bıraJcarak
öbür cariyede devam etmesi ve bitirmesidir.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 67
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 68
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 69
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 70
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 71
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 72
Tevhid Sayfasıı
HÜKÜMLER BAHSİ
(10 Hadistir)
487/3 Habîb İbn Sâbit'in babasının şöyle dediği rivayet edildi: Hz.
Peygamber buyurdu ki:
«Hâkimler üçe ayrılır; .Bunlardan ikisi cehenneme gideceklerdir;»
1) İlimden yoksun, insan-lar arasında hükmeden ve birinin
malını ötekine yediren:
2) İfmini bir tarafa bırakıp, haksız yere hükmeden;
3) Allah'ın kitabiyle hükmeden kadı ise cennete gidecektir.
488/4 Ebû Bekre, babasından aldığı mektupta, Hz. Peygamber'i
şöyle derken işittiğini yazıyordu:
"Hâkim, sinirliyken hüküm vermez!»
489/5 Hz. Aişe'nin şöyle dediği rivayet edildi: Nebî sallallahü aleyhi
ve sellem buyurdu ki: «Kalem, şu üç türlü insanın yaptıklarım kayd
etmez:»
1) Bulûğa erişinceye !kadar çocuğun:
2) lAkillanıncaya kadar delinin:
3) Uyanıncaya kadar uyuyanın.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 73
Tevhid Sayfasıı
491/7 Hammâd'a bir kişinin- şöyie dediği rivayet edildi: «Eş'as İbn
Kays bir köleyi Abdullah !bn Mesûd'dan satın almıştı." Abdullah, parayı
ödemesini isteyince, Eş'as: « On bine satın aldım» dedi. Abdullah bin
Mesüd: « Sana yirmi bine sattım! Aramızı bulmak için, istediğini
gösterebilirsin. Eş'as:
« Aramızı sen bul!» :
Abdullah: . . '
« O halde sana, Hz. Peygamber'den işittiğim bir hükmü bildiriyorum:»
Alıcı ve satıcı, belirtmiş oldukları fiat kokusunda uyuşamayıp, her iki-
sinin de açık bir delili bulunmaz ve satılan mal da ortada olsa. satıcı ne
derse öyle oiur; yahut alıcı kabullenmezse, satış anlaşmasını
bozarlar.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 74
Tevhid Sayfasıı
(a) Bir rivayette. Kasım, babası aracılığı ile dedesinin şöyle dediğini
nakletti:
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
«Alıcı ve satıcı kesilen fiat üzerinde anlaşamadıkları zaman, mal ortada
ise, satıcı ne derse öyledir, yahut —satışı— fesh ederler. —Bir riva-
yette «satışı» (kelimesi) fazladan rivayet olundu
[Fethu’l-Bari] Sayfa 75
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 76
Tevhid Sayfasıı
İLİM BÖLÜMÜ
(11 Hadistir)
32/3 Hadis :Ebû Hanife Allah ondan razı olsun- şöyle dedi:
* (Hicretin) Sekseninci yılında doğdum. Doksan altı [96] senesinde on
altı yaşımdayken babamla hacca gittim. Mescid-i Haram'a girdiğimde
kalabalık bir ders halkası gördüm. Babama, bu halkanın öğretmeni
kim?' diye sordum. Babam, Peygamberimizin —saiât ve selâm üzerine
oisun— arkadaşı Abdullah bir.1 el-Hârıs bin Gez* bin el-Zebîdî'dir,
dedi. İlerledim, iyice yaklaştım, şöyle dediğini işittim:,
«— Allah'ın elçisinden —salât ve selâm üzerine oisun— duydum. Bu-
yurdu ki:
• — Allah'ın Dinini anlamada üstün başarı gösteren kimsenin dünya ve
â'hiret ile ilgili neyi varsa Allah Teâİâ karşılar ve ona ummadığı yef-
lerden rızı'k verir.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 77
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 78
Tevhid Sayfasıı
NAFAKALAR SOLUMU
(2 Hadistir)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 79
Tevhid Sayfasıı
NAMAZ BÖLÜMÜ
(117 Hadistir)
[Fethu’l-Bari] Sayfa 80
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 81
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 82
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 83
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 84
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 85
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 86
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 87
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 88
Tevhid Sayfasıı
108/30 İbn Abbâs'ın şöyle dediği rivayet edildi: Allah'ın Elçisi jselât ve
selâm ona- buyurdu ki:
«— Secdeyi yedi 'kemikti uzuvlarla yapmak, saç ve elbiseyi toplayıp
düzeltmemek için (Allah'tan) emir aldım.»
30[2] Bunlar: alın. İki el, İki diz. ve İki ayak uçlarıdırlar.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 89
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 90
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 91
Tevhid Sayfasıı
Hz. Peygamberin ashabından bir kaçı bir evde hep bir arada idiler.
Birbirlerine namaz kıldırmayı teklif etmeğe başladılar:
Teklif alanlardan biri buna yanaşmayip:
« Ey Ebû Abdurrahmân sen örfe geç» deyince, o geçti, onlara ne ağır ne
de uzun olan ancak rükû ve secdelerinin hakkını verdiği bir namaz
kıldırdı. Bitirdiğinde orada bulunanlar:
« Evet gerçekten Ebû Abdurrahmân, Peygamber'in salat ve selâm ona
namaz kıldırma yöntemin1! aynen kapmış bulunuyor» diye konuş-
tular.
[Fethu’l-Bari] Sayfa 92
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 93
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 94
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 95
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 96
Tevhid Sayfasıı
buyurdu:
«— Cuma günü ölen, (mü'min) kimse, kabrin şiddetli ve çok büyük
sıkıntısından korunur.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 97
Tevhid Sayfasıı
151/74 İbn Ömer'in Allah her ikisinden razı olsun rivayetine göre
Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
« Evet Allah Teâlâ farz namazlarınıza bir namaz daha ekledi ki, o
Vitirdir.
Diğer bir rivayet:
«Allah sizlere (beş vafcit namazı) farz kıldı. Vitir namazını da size
ayrıca ziyade yaptı.»
Başka bir rivayet:
« Allah size vitir namazını ziyade yaptı.»
[Fethu’l-Bari] Sayfa 98
Tevhid Sayfasıı
[Fethu’l-Bari] Sayfa 99
Tevhid Sayfasıı
NİKÂH BÖLÜMÜ
(25 Hadistir)
«Kadir?, halası ve teyzesi (sağ iken) oniarın kocaları ile üzerlerine ev-
lendirüımez.»
ORUÇ
(22 Hadistir)
45[2] Kahe, Mekke ile Medine arasında olan bir yerin ismidir.
46[3]geceleyin cünüp kalması o günkü orucuna zarar vermezdi
47[4] Sabahtan kasıt imsak vaktidir.
Sukut orucu: Oruç tutup bununla beraber ibadet ifnayla bir şey
48[5]
[6 Hadistir]
385/2 Ebû Bureyde (Bürde (?)) nin babasının şöyle dediği rivayet
edildi:
Resûlullah (S.V.) buyurdu ki:
«Kıyamet günü olunca, müslümanjardan her birine bir yahudi ve hiris-
tiyan verilecek,» «Ateşten kurtulmak için verecek bedelin budur.»
denecek.
(a) Bir rivayette şöyle dedi:
«Kıyamet günü olunca, bu ümmetin her birine (kâfirlerden) bir tane
bırakılarak:» «Ateşten kurtulmak için verecek bedelin budur.»
denecek.»
(b) Bir rivayette şöyle buyurdu:
«Şüphesiz bu ümmet, Allah'ın rahmetine muhtaç olacak bir ümmettir
ki azaplarını kendi elleriyle hazırliyacaklardir.»
' 389/6 Ebû Musa'nın şöyle dediği rivayet edildi: Nebî sallalİahü
aleyhi ve sâllem buyurdu !<i:
«Ümmetimi tüketecek olan, birbirlerine silâh saplamaları ile
tâûn-dur.»
Bu haber üzerine soruldu:
«—. Birbirlerine silâh saplama» nedir biliyoruz. Fakat tâûn nedir?»
Cevap verdi:
«— Cinlerden düşmanınız olanların silâhlariyle sizi vurmalarıdır. Her
ki halde şehitlik vardır.»
REHİN BAHSİ
(1 Hadistir)
RİKAK BÖLÜMÜ
(3 Hadistir)
sonra da, ümmetin derece ile en hayırlı olanlarıdır. Sizden önceki pey-
gamberler ile ümmetleri de böyle oldular.»
ŞÜF'A BÖLÜMÜ
(3 Hadistir)
BOŞANMA BÖLÜMÜ
(15 Hadistir.)
TEFSİR BAHSİ
(15 Hadistir)
diye sordu.
Bundan bir kaç gece sonra şu âyet indi:
«Biz melekler, ancak rabbinin emriyle inebiliriz; onundur ve varsa
ilerimizde ve ne varsa gerimizde ve ne varsa gerimizde ve ne varsa
Ikisi arasında (ve rabbin hiçbirşeyi unutmaz.)» 57[4]
Müseyieme, yalancı
66[13] peygamberlerdendir. Hz. Peygamber
hayatta iken peygamberlik iddiasına başladı.
67[14] Müddessir 74, 42-45.
511/14 Ebu salih ‘in şöyle dediği rivayet edildi (Ayetteki) el hukub
70[17] seksen senedir onda dünya günleri sayısınca günler vardır
TEMİZLİK BÖLÜMÜ
(38 Hadistir)
47/7 -Ali bin Ebî Tâlib'İn (r.a) şöyle abdest aldığı rivayet edildi:
Hz. Ali abdest almağa başlayarak (önce) üç defa ellerini yıkadı, ağzına
ve burnuna üç defa su verdi. Üç defa yüzünü ve kollarını yıtkadı; başını
üç defa mesnetti. Sonra iki ayağını yıkadı ve bütün bunları yaptıktan-
sonra:
«— İşte Hz. Peygamber'in abdesti1 bırdur.» dedi.
72[1] Hz. Ali'nin başının önündeki saç döküktü (tek. Alî el-Kari, s. 220.
Cerir bin Abduilah'-dan işiten biri bana haber verdi. Cerîr diyor ki:
«— Peygamber -salât ve selâm üzerine olsun- mestleri üzerine mesh
yaptığını 'Mâide suresi indi'kten sonra' gördüm.»
Bir önceki rivayette Rûm [Bizans] malı diye geçer. Şâm, o tarihte
73[2]
73/33 -İbrahim dedi Jofr: «Ümmü Süleym'dan İşiten b'iri bana söyle
anlattı.
«Ümmü Süleyman, Peygambere -salât ve selâm üzerine olsun- sordu:
«— Kadın da erkek gibi ihtilâm olduğunu görürse (ytıkanır mı) Hz.
Peygamber:
«— Yıkanmalıdır» cevabını verdi.
(14 Hadistir)
439/7 -Gedildi:
(6 Hadistir)
513/1 Sad bin Bbî VtfklkâVın şöyle dediği rivayet edildi: Hastalığım
sırasında Hz. Peygamber sormağa gelmişti; Ona sordum: «— Ey
Allah'ın Resulü! Malımın hepsini vasiyyet ediyorum, dedim. Şöyle
cevap verdi: '«— Hayır etme.» «— Yansını...?» «Hayır.» «— Üçte
birini...?»
«Üçte biri de çok. Vereseni halka el açacak durumda bprsrtane!» diye-
rek bana mani oldu.
(7 Hadistir)
(35 Hadisitir)
78[2] Muharebede.
406/17 Cabİr bin Abdillah'ın şöyle dediği rivayet edildi: Çek yünlü ve
alaca renkli iki koçu Hz. Peygamber kurban etti. Bunlardan bir tanesi
kendi adına; diğeri ümmetinden Allah'tan başka hiç bir ilâh
olmadığına şahadet edenler adına idi.
407/18 Ebû Burde bin Niyâr'dan rivayet edildi ki Ebü Burde (Kurban
bayramı) namazından önce bir koyun kesti. Yaptığı bu işi Hz.
Peygamber'e anlatınca:
«— Senin için (bu seferlik) kurban sayılır. Fakat bundan böyle (kur-
banını namazdan önce kesen) hiçbir kimse için sayıimaz» buyurdu.
isimdir.
ZEKÂT
(3 Hadistir)
ZİRAAT BAHSİ
(2 Hadistir)