You are on page 1of 8

1

Kadir Gecesi
17.04.2023 / Pazartesi / Tuzla
‫بحصس‬
ِ ‫اك ما لَْي لَةُ الْ َق ْد ِر لَْي لَةُ الْ َق ْد ِر َخ ْْي ِمن أَل‬
ُّ ‫ْف َش ْه ٍر تَنَ از ُل ال َْم ََلئِ َكةُ َو‬ ِ
‫وح‬
ُ ‫الر‬ ْ ٌ َ َ ‫إِ اَّن أَنْ َزلْنَاهُ ِِف لَْي لَة الْ َق ْد ِر َوَما أَ ْد َر‬
‫يها ِبِِ ْذ ِن َرِهِبِ ْم ِم ْن ُك ِهل أ َْم ٍر َس ََل ٌم ِه َي َح اَّت َمطْلَ ِع الْ َف ْج ِر‬
َ‫ف‬
ِ
“Biz O’nu (Kur'an-ı Kerim’i) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne
olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rab (c.c.)’lerinin
izniyle melekler ve Ruh (Cebrail (a.s.), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta
fecrin doğuşuna kadar.” (Kadir, 1-5)
‫س ااًب غُ ِف َر لَهُ َما تَ َق اد َم ِم ْن ذَنْبِ ِه‬ ِ ْ ‫من ي ُقم لَْي لَةَ الْ َق ْد ِر إِميَ ااَّن و‬
َ ‫احت‬ َ ْ َْ
“Kim Kadir Gecesi’ni, imanla kendini Allah (c.c.)’a vererek ve mükafatını da yalnız
Allah (c.c.)’tan bekleyerek ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman, 34)
Zaman ve mekânlar, kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer
kazanırlar. Kadir Gecesi hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir gecedir. Çünkü bu
gecede kadri yüce bir kitap olan Kur'an-ı Kerim inmeye başlamıştır.
َ ‫اخ ِر ِم ْن َرَم‬
‫ضا َن‬ ِ ‫ال ََتَاروا لَي لَةَ الْ َق ْد ِر ِِف الْ ِوتْ ِر ِمن الْع ْش ِر األَو‬
َ َ َ ْ ْ َ َ‫اَّلل ص ق‬
ِ‫ول ا‬ َ ِ‫َع ْن َعائ‬
َ ‫شةَ أَ ان َر ُس‬
“Kadir Gecesi’ni Ramazan-ı Şerif’in son on gününün tek gecelerinde arayınız.”
(Buhari)
Alimlerin çoğunun görüşü ise Ramazan-ı Şerif’in 27. gecesi olduğu yönündedir.
Kadir Gecesi, gecelerin en feyizlisi ve bereketlisidir. Çünkü bu gecede yapılan ibadet,
Kadir Gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha hayırlıdır. Bu geceyi ibadetle
geçirmek kendisine nasip olan kimse ne kadar bahtiyar, kısmetli biridir. Çünkü bu geceyi
ibadetle geçiren sanki seksen üç sene üç ay ibadet etmiş gibidir.
Kadir Kelimesinin Anlamı
Kadr; Takdir etmek demektir. Takdir ise bir şeyi ne fazla ne eksik olmaksızın yerli
yerince yapmaktır. Güç, kudret, takdir, şeref, mertebe gibi manalara gelmektedir.
Bu geceye, Kur’ân-ı Kerim’in indirilişine sahne olduğu ve bu olayla bir değer-şeref
kazandığı için “leyletü’l-kadr” denilmiştir.
Bu geceye Kadir Gecesi adının verilmesi; o gecede kadri büyük bir Kitab’ın,
kadri büyük bir Melek’in diliyle, kadri büyük bir Ümmet’e indirilmiş olmasındandır. Belki
de Allah Teâlâ (c.c.)’nın kadr kelimesini bu sûrede üç kerre zikretmesinin sebebi budur.
ِ ٍِ ٍ ِ
َ ‫ا اَّن اَنْ َزلْنَاهُ ِف لَْي لَة ُمبَ َارَكة ا اَّن ُكناا ُم ْنذر‬
‫ين‬
“Biz O’nu (Kur’ân’ı Kerim’i) mübârek bir Gece’de (Kadir Gecesi) indirdik. Şüphesiz
biz insanları uyarmaktayız.” (Duhân, 3)
‫فيها يفرق كل أمر حكيم أمرا من عندَّن‬
“Her hikmetli iş nezdimizde bir emir ile o gece ayrılır.” (Duhan, 4-5)
İbn Abbâs (r.a.) da; Allah Teâlâ (c.c.)’nın, o sene yağacak yağmuru, verilecek rızkı,
ölmeyi ve diriltmeyi, gelecek senenin takdirini yaptığına dâir bir rivayet nakledilir.
2

Fahrettin er-Razi (r.a.) der ki; Allah (c.c.)’ın takdiri o gece meydana gelmez.
Çünkü Allah Teâlâ (c.c.) ezelde, gökleri yaratmazdan önce kaderleri takdir etmiştir. Asıl
maksad, kaderlerin o gece meleklere açıklanmasıdır.
Surenin Nuzül Sebebi
İbn-i Munzir (r.a.), İbn-i Ebi Hatim (r.a.) ve Sünende Beyhaki (r.a.)’nin Mücahid
(r.a.)’den rivayet ettiklerine göre; Hz. Peygamber (s.a.s.) İsrailoğullanndan bir erin Allah
(c.c.) yolunda bin ay silah kuşanmış olduğunu anlatmıştı. Müslümanlar buna hayret edip
amelleri kendilerine pek noksan göründü. Bunun üzerine Allah (c.c.) da bu sureyi indirdi,
İbn Ebi Hatim (c.c.)’in Ali b. Urve (c.c.)’den rivayetine göre; Allah (c.c.)’ın Elçisi
(s.a.s.) bir gün Îsrailoğullanndan dört kişinin seksen yıl Allah (c.c.)’a ibadet edip hiç günah
işlemediklerini anlatmış, Eyyub (a.s.)’u, Zekeriya (a.s.)’yı, Hazkıyl b. Acuz (r.a.)’u ve Yuşa
b. Nun (r.a.)’u zikretmişti. Ashab-ı Kiram buna hayret ettiler. Bunun üzerine Cibril (a.s.)’
gelip “Ey Muhammedi Ümmetin o bir kaç kişinin seksen yıllık ibadetine hayret ettiler.
Yüce Allah (c.c.) sana ondan daha hayırlısını indirdi.” Diyerek Kadr Suresi’ni sonuna kadar
okudu ve şöyle dedi: “İşte bu senin ve ümmetinin hayret ettiğinizden daha hayırlıdır.” Dedi.
Bunun üzerine Allah (c.c.)’ın Elçisi (s.a.s.) de sevindi.
‫اص َر أ ْع َم َارُه ْم أ ْنَ يَ ْب لُغُوا ِم َن الْ َع َم ِل ِمثْ َل َما‬ ِ ِ ‫اَّلل أُ ِرى أ ْعم‬
َ ‫ فَ َكأناهُ تَ َق‬،‫ار أُامته‬
َ َ َ ‫ أناهُ بَلَغَهُ أ هن رسول ه‬:‫عن مالك‬
ِ ‫اَّللُ تَعاىل لَْي لَةَ الْ َق ْد ِر َخ ْْي ِم ْن أل‬
‫ْف َش ْهر‬ ِ ُ‫بَلَ َغ غَ ْْيُه ْم ِف ط‬
‫ول الْعُ ُم ِر فَأ ْعطَاهُ ه‬
ٌ ُ
İmam Mâlik (r.a.)’in Muvatta'da kaydına göre şu rivâyet kendine ulaşmıştır: “Hz.
Peygamber (s.a.s.)'e ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resûlullah (s.a.s.), önceki ümmetlerin
ömrüne nisbetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler
diye bu ömrü kısa endişe etmiş. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk (c.c.) bin aydan hayırlı olan
Kadir Gecesi'ni vermiştir.” (Muvatta, İ'tikaf, 15)
Kadir Gecesi’nin Zamanı
Hz. Ömer (r.a.) diyor ki: Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Bakıyorum da kiminiz
rüyasında Kadir Gecesi’ni, Ramazan-ı Şerif’in ilk yedisinde, kiminiz ise son yedisinde
görüyor. O’nu Ramazan-ı Şerif’in son on gününde arayınız.” (Buhari, Müslim)
Aişe validemiz (r.a.) diyor ki: Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Kadir Gecesi’ni
Ramazan-ı Şerif’in son on gününün tek gecelerinde arayın.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)
Kadir Gecesi’nin Gizlenmesinde ki Hikmet
Allah Teâlâ (c.c.) bazı konuları birtakım hikmetlerden dolayı gizlemiştir
-Allah Teâlâ (c.c.) ibâdetlerden rızâsını gizlemiştir ki bütün ibâdetlere rağbet edilsin.
-İsyanlarda da gazabını gizlemiştir ki bütün günâhlardan kaçınılsın.
-İnsanlar arasında dostlarını gizlemiştir ki bütün insanlara saygı gösterilsin.
-Dualar arasında kabul ettiği duayı gizlemiştir ki bütün dualar yapılsın.
-İsimler arasında İsm-i A'zâm'ı gizlemiştir ki bütün isimlere saygı duyulsun.
-Namazlar arasında orta namazı gizlemiştir ki bütün namazlara dikkat edilsin.
-Cuma Günü müstecab saati gizlemiştir ki bütün Cuma Günü insanlar dua ve niyazda
bulunsunlar.
-Tevbeler arasında kabul olanı gizlemiştir ki sorumlular çok tövbe etsinler.
- Canlılar arasında ölüm vaktini gizlemiştir ki mükellef ölümden korksun.
- Allah Teâlâ (c.c.) diğer şeyleri gizlediği gibi bu geceyi de gizlemiştir. (İbn Kesir)
Nasıl İhya Edelim
3

‫س ااًب غُ ِف َر لَهُ َما تَ َق اد َم ِم ْن ذَنْبِ ِه‬ ِ ْ ‫من ي ُقم لَْي لَةَ الْ َق ْد ِر إِميَ ااَّن و‬
َ ‫احت‬ َ ْ َ َْ
“Kim Kadir Gecesi’ni, imanla kendini Allah (c.c.)’a vererek ve mükafatını da yalnız
Allah (c.c.)’tan bekleyerek geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman, 34)
Enes (r.a.) rivayet edilmiştir: “Ramazan Ayı girmişti. Hz. Peygamber (s.a.s) buyurdu
ki: “İşte size şu ay geldi, O Ay içinde bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. Kim O
Gece’den mahrum kalırsa bütün hayırlardan mahrum kalır. O’nun hayrından da ancak
nasibsizler mahrum olur.” (İbn-i Mâce)
‫ال قُ ِوِل اللا ُه ام‬
َ َ‫يها ق‬ِ ُ ُ‫َى لَي لَ ٍة لَي لَةُ الْ َق ْد ِر ما أَق‬ ُ ‫ت إِ ْن َعلِ ْم‬ ِ‫ول ا‬ َ ِ‫َع ْن َعائ‬
َ ‫ول ف‬ َ ْ ْ ُّ ‫ت أ‬ َ ْ‫اَّلل أ ََرأَي‬ َ ‫ْت ََي َر ُس‬
ُ ‫ت قُل‬ ْ َ‫شةَ قَال‬
‫ف َع ِهّن‬ ُّ ‫ك َع ُف ٌّو َك ِرميٌ َُِت‬
ُ ‫ب ال َْع ْف َو فَا ْع‬ َ ‫إِنا‬
Hz. Aişe (r.a.) validemiz demiştir ki; Rasûlüllah (s.a.s.)’e: “Ey Allah'ın Rasûlü!
Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” Diye sordum. Rasûlüllah (s.a.s.): “Allah'ım
sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet.” Diye dua et, buyurdu.” (Tirmizi, Deavat,
İbni Mace)
Kadir Bilenler İçin Bin Aydan Daha Hayırlı Bir Gece Kadir Gecesi
ِ ‫اْل ْحس‬
ِْ ‫ان إِاّل‬
‫سا ُن‬
َ ‫اْل ْح‬ َ ِْ ‫َه ْل َج َزاء‬
“İyiliğin karşılığı, yalnız iyiliktir.” (Rahman, 60)
‫ت الكبَائُِر‬
ِ ‫اجتُنِب‬ ٌ ‫ ُم َك هِف َر‬، ‫ضا َن‬
َ ْ ‫ات ما ْبي نَ ُه ان إذا‬ َ ‫رم‬
َ ‫ضا ُن إىل‬
ِ ‫وات اخلَمس واجلمعةُ إىل اجل‬
َ ‫ َوَرَم‬، ‫معة‬ُ ُ ُ ُ ْ ُ َ‫صل‬ ‫ال ا‬
“Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki Cuma ve iki Ramazan,
aralarında geçen günahlara keffaret olur.” (Müslim, Taharet 16)
‫ش ِدي ٌد‬
َ َ‫َوإِ ْذ ََتَذا َن َربُّ ُك ْم لَئِن َش َك ْرُْت ألَ ِزي َدنا ُك ْم َولَئِن َك َف ْرُْت إِ ان َع َذ ِاب ل‬
“Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi
artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim, 7)
ِ َ ‫ص‬ ِ‫ت ه‬ َ ‫آَت ُكم ِهمن ُك ِهل َما َسأَلْتُ ُموهُ َوإِن تَعُ ُّدواْ نِ ْع َم‬
ٌ ‫وم َك اف‬
‫ار‬ َ ‫وها إ ان ا ِْل‬
ٌ ُ‫نسا َن لَظَل‬ ُ ْ‫اَّلل ّلَ َُت‬ َ ‫َو‬
“O, istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah (c.c.)’ın nimetlerini saymaya
kalkışsanız sayamazsınız. Şüphesiz insan çok zalimdir, çok nankördür.” (İbrahim, 34)
Ramazan Ayı On Bir Ayın Sultanıdır
ِ َ‫ات ِمن ا ْْلَُدى والْ ُفرق‬
ٍ ِ ‫ي أُن ِز َل فِ ِيه الْ ُق ْرآ ُن ُه ادى لِهلن‬ ِ ‫َش ْهر رم َ ا‬
‫ان‬ ْ َ َ ‫ااس َوبَيِهنَ ه‬ َ ‫ضا َن الذ‬ ََ ُ
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı
birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an-ı Kerim’in kendisinde indirildiği
Ramazan Ayı’dır…” (Bakara, 185)
ِ
ِ ‫كالبيت اخلَ ِر‬
‫ب‬ ِ ‫إ ان الاذي لَيس ِف جوفِ ِه َشيء ِمن ال ُق‬
‫رآن‬ َ ٌْ َْ
“Kalbinde Kur’an-ı Kerim’den bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”
(Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân, 18)
Bu Gece Kur’an’la Öğüt Alma Vaktidir
ْ ُ‫آَيتِِه َولِيَ تَ َذ اك َر أ ُْول‬
ِ َ‫وااألَلْب‬
‫اب‬ ِ ‫ك مب‬
َ َ ُ َ ‫َنزلْنَاهُ إِلَْي‬
َ ‫ار ٌك لهيَ ادبا ُروا‬ َ ‫اب أ‬
ِ
ٌ َ‫كت‬
“Bu Kur’an-ı Kerim çok mübarek bir kitaptır. O’nu sana indirdik ki âyetlerini
düşünsünler ve aklıselim sahipleri öğüt alsınlar.” (Sâd, 29)
4

Hz. Mevlana (r.a.), geçmişten ibret almanın ve geçmişte yaşananların farkına varmanın
ne kadar değerli olduğunu hepimizce malum olan bir hikâyeyle şöyle anlatır.
Aslan, kurt ve tilki arkadaş olmuş, avlanmaya çıkarlar. Akşama doğru bir yaban öküzü,
bir dağ keçisi, bir de semiz tavşan yakalarlar. Avlar ormana getirilince aslan kurda dönüp:
“Bunları, aramızda adaletle taksim et” diye emir verir.
Kurt: “Padişahım, yaban öküzü en büyük av olduğu için size layıktır. Keçi orta boyda,
orta irilikte, o da benim olsun. Tilki de tavşanı alsın.” Der.
Aslan, kurdun taksimine şiddetle karşı çıkar ve “Sen kim oluyorsun da ben varken pay
istiyorsun?” diye kükrer. Bir pençe ile kurdu yere yıkıp parçaladıktan sonra tilkiye döner ve
ona, “Haydi, avlarımızı bir de sen taksim et!” Der. Tilki kalbinde bulunan korkuyla beraber,
“Aman efendim, pay etmekte neymiş? Bu semiz öküz sizin kuşluk yemeğinizdir, keçiyi gün
ortasında yer, akşama doğru da tavşanla kendinize ziyafet çekersiniz!” der. Aslan, tilkinin
taksimini pek beğenir, yüzü gülmeye başlar ve “İşte taksim etmek dediğin böyle olur” diye
mırıldanır.
Sonra tilkiye “Bu çeşit pay etmeyi sen kimden öğrendin” diye sorar. Tilki başını
çevirip yerde yatan kurdu gösterir ve “Padişahım, yerde yatan kurttan.” Diye cevap verir.
Bu Gece, Günahlarımızı Affettirme Vaktidir
‫ غُ ِفر لَهُ ما تق ادم ِم ْن ذنْبِ ِه‬، ‫ساًبا‬ ِ ْ ‫من قام لَْي لَةَ ال َق ْد ِر إِمياَّنا‬
َ ‫واحت‬ َْ
“Faziletine inanarak ve karşılığını Allah (c.c.)’tan bekleyerek Kadir Gecesi’ni ihya
eden kişinin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman 25)
ُّ ‫اَّللَ يَغْ ِف ُر‬
ِ َ ُ‫الذن‬ ِ‫ادي الا ِذين أَسرفُوا َعلَى أَن ُف ِس ِهم َّل تَ ْقنَطُوا ِمن ار ْْح ِة ا‬
ِ ِ
ُ ‫وب ََج ايعا إِناهُ ُه َو الْغَ ُف‬
‫ور‬ ‫اَّلل إِ ان ا‬ َ ْ َ ْ َ َ َ‫قُ ْل ََي عب‬
‫يم‬ ِ
ُ ‫ال ارح‬
“De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah (c.c.)’ın rahmetinden
ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah (c.c.), bütün günahları affeder. Çünkü O (c.c.), çok
bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer, 53)
ٍ‫َرض فََلة‬
ٍ ‫ط َعلَى ِبع ِْيهِ وقد أَضلاهُ ِف أ‬
َ ‫َح ِد ُك ْم سق‬ ِ ِِ ِ
ُ ْ‫اَّللُ أَف‬
َ ‫رح ب ْتوبة َع ْبده م ْن أ‬
“Kulunun tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ (c.c.)’nın duyduğu memnuniyet, sizden
birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çok daha fazladır.”
(Müslim, Tövbe, 1)
Bu Gece Dua Vaktidir
Hz. Aişe (r.a.) Annemiz, Peygamberimiz (s.a.s.)’e “Kadir Gecesi’nin hangi gece
olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sorunca, Efendimiz (s.a.s.) şöyle
demiştir.
‫ف ِه‬
‫عّن‬ ُّ ‫ك َع ُف ٌّو َُِت‬
ُ ‫ب الع ْف َو فا ْع‬ َ ‫اللا ُه ام إِنا‬
“Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affeyle!” (Tirmizi, Daavât,
84)
Bu Gece Birlik ve Beraberliğimizi Daim Hale Getirme Vaktidir
ِ‫َجيعا وّلَ تَ َف ارقُواْ واذْ ُكرواْ نِعمةَ ه‬ ِ ِ‫صمواْ ِِبَْب ِل ه‬ ِ
ْ ‫ي قُلُوبِ ُك ْم فَأ‬
‫َصبَ ْحتُم‬ َ َْ‫ف ب‬ َ ‫اَّلل َعلَْي ُك ْم إِ ْذ ُكنتُ ْم أَ ْع َداء فَأَلا‬ َْ ُ َ َ ‫اَّلل َ ا‬ ُ َ‫َوا ْعت‬
‫آَيتِِه لَ َعلا ُك ْم ََتْتَ ُدون‬
َ ‫اَّللُ لَ ُك ْم‬
‫ي ه‬ ُ ‫ك يُبَِه‬ َ ِ‫بِنِ ْع َمتِ ِه إِ ْخ َو ااَّن َوُكنتُ ْم َعلَ َى َش َفا ُح ْف َرةٍ ِهم َن الناا ِر فَأَن َق َذ ُكم ِهم ْن َها َك َذل‬
5

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah
(c.c.)’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O (c.c.)’,
kalplerinizi birleştirmişti. İşte O (c.c.)’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine
siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O (c.c.) sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah
(c.c.) size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” (Al-i İmran, 103)
‫ضهُ بَ ْعضا‬
ُ ‫شد ْبع‬ ِ ‫الْم ْؤمن للْم ْؤِمن َكالْب ْن ي‬
ُّ َ‫ان ي‬َُ ُ ُ ُ
“Mü’minin mü’mine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan
binalar gibidir.” (Buhari, Salat, 88)
ِ ‫داعى لهُ سائِر اجل‬
‫ْسد‬ ُ ْ ُ‫س ِد إِذَا ا ْشتَ َكى ِم ْنهُ ع‬
َ َ‫ض ٌو ت‬ ِ ُِ ‫ي ِِف تَوا ِهد ِهم وتَر‬
َ َ‫ َمثَ ُل ا ْجل‬، ‫اْح ِه ْم وتَعاطُف ِه ْم‬
ِِ
َ ْ َ َ ‫مثَ ُل ال ُْم ْؤمن‬
‫ًبلسه ِر وا ْْلُ امى‬
َ
“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir
vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple
uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhârî, Edeb, 27)
“Kur'an-ı Kerim’i okuyunuz, çünkü O, kıyamet gününde okuyana şefaatçı olarak
gelir.” (Müslim, Müsafirin, 252)
ِ ‫ونُن ِز ُل ِمن الْ ُقرٰا ِن ما هو ِش َفاء ور ْْحةٌ لِلْم ْؤِمني وَّل يزيد الظاالِم‬
‫ارا‬
‫سا‬ َ ‫ي ا اّل َخ‬
َ ُ َ َ َ ُ َ ََ ٌ َُ َ ْ َ ‫َ َه‬
“Biz Kur’ân-ı Kerim’den, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz.
Zalimlerin ise Kur’ân-ı Kerim, ancak zararını artırır.” (İsrâ, 82)
Ey bu mübarek Ramazan Ayı’nda, Bin aydan daha Hayırlı Olan bu mübarek
Kadir Gecesi’nde bizleri bu mabette buluşturan Yüce Mevlâmız!
Biz zayıf, hakir, kulların, hamdimizi duamızı, tevbemizi, sana yöneltiyoruz. Sen kabul
eyle Allah’ım!
Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.s.) başta olmak üzere bütün Peygamberlerimize
sayısız salat ve selam ediyoruz. Muazzez ruhlarını bizlerden haberdar eyle Allah’ım!
Biz de divanına durduk, ümit kuşandık, elimizi açtık, boynumuzu büktük,
gönlümüzde birikenleri, dilimizde düğümlenenleri Sana dökmeye geldik. Sana kulluğumuzu
arz etmeye, çaresizliğimizi söylemeye, pişmanlığımızı itiraf etmeye geldik. Bizleri
affetmeden geri gönderme. Dua ve niyazlarımızı kabul eyle. Kadir Gecemiz’i mübarek eyle
Allah’ım!
Sen Rabbimizsin! Sen bizi merhametinle kucaklamazsan biz kime gideriz? Bu
Gece’de burada da bizi affetmezsen başka nereye gideriz? Bizleri hüsrana uğrayanlardan
eyleme Ya Rabbi!
Bugün bu mekânda Peygamberlerinin diliyle Sana yakarıyoruz. Onlar Senden ne
dilediyse, Senin evliya kulların, Senin has kulların, Senin salih kulların Senden neler
istediyse, biz de aynılarını Senden istiyoruz. İhsan eyle ya Rabbi! Onlar nasıl Sana
sığındıysa, nelerden kaçıp korunduysa biz de o cürüm ve kötülüklerden sana sığınıyoruz.
Muhafaza eyle Allah’ım!
Rabbimiz!
Elimizdeki nimetlerin kadrini bilemedik! Hz. Âdem (a.s.) babamızın ve Hz. Havva
annemizin duasıyla yalvarıyoruz Sana!
6

Nefislerimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz,


mutlaka hüsrana uğrayacağız. Bizi zalimlerden, kendine zulmedenlerden ve hüsrana
uğrayanlardan eyleme Allah’ım! (Araf 23)
Rabbimiz!
Dünyaya aldandık, hırs ve tamahın girdabında boğulduk. İnsanlığı tufandan kurtaran
Hz. Nuh (a.s.)’ın yakarışıyla yalvarıyoruz Sana!
“Bizi hayırlı menzillere kavuştur, bereketli yerlere konuk eyle Allah’ım! Sen konuk
edenlerin en hayırlısısın.” (Müminun 29)
Rabbimiz!
Ailemizi ihmal ettik, evlatlarımıza vakit ayıramadık. Peygamberlerin atası Hz.
İbrahim (a.s.) gibi yalvarıyoruz Sana!
“Rabbimiz, bizleri ve soyumuzdan gelecek çocuklarımızı namazı dosdoğru
kılanlardan eyle. Dualarımızı Kabul eyle Allah’ım!” (İbrahim, 40)
Rabbimiz!
Gönderdiğin imtihanlar karşısında sızlandık, isyan ettik. Sabır timsali Hz. Eyyüb (a.s.)
gibi dua ediyoruz Sana!
“Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise Merhametlilerin en Merhametlisisin!”
(Enbiya, 83)
Bizlere, her türlü kötülükten, her türlü zarardan, her türlü şerden, her türlü hastalıktan
Eyyüb (a.s.) peygamber gibi güzel kurtuluş nasip eyle Allah’ım!
Rabbimiz!
Gücümüz tükendi, Muhammed Ümmeti’nin hüznü, kederi, sıkıntısı haddini aştı.
Yusuf (a.s.)’un hasretinden gözlerini kaybeden Hz. Yakub (a.s.)’un dualarıyla niyaz
ediyoruz Sana!
“Ben kederimi ve hüznümü sadece Allah (c.c.)’a arz ederim. Sizin bilmediğiniz
şeyleri ben Allah (c.c.)’ın öğretmesiyle bilirim.” (Yusuf, 86)
Sen ümmeti elemden ve zulümden kurtar Allah’ım!
Rabbimiz!
Kendimize yabancılaştık, iffetin kıymetini, önemini anlayamadık, anlatamadık.
Güzelliğin ve iffetin timsali Hz. Yusuf (a.s.)’un yakarışlarıyla yalvarıyoruz Sana!
“(Ya Rabbi) Müslüman olarak ruhumuzu teslim etmeyi bana lütfeyle. Beni salih
kullarının zümresine ilhak eyle.” (Yusuf, 101)
Rabbimiz!
Zulme seyirci olduk, mazluma hak ettiği desteği veremedik. Haksızlık karşısında zor
durumda kalan Hz. Musa (a.s.) gibi yalvarıyoruz Sana!
“Rabbim! Bana verdiğin nimetle asla suçlulara arka çıkmayacağım” (Kasas, 17)
Bizlere öyle nimetler ver ki, bu nimetler sayesinde hiçbir zaman mücrimlere destek
olmayalım, onlarla aynı safta yer almayalım Allah’ım!
Rabbimiz!
Malımızı, makamımızı, her türlü imkanımızı Senin rızana uygun bir biçimde
kullanamadık. Verdiğin güç ve kudreti karıncaları dahi ezmeden kullanan Hz. Süleyman
(a.s.)’ın dualarıyla yalvarıyoruz Sana!
“Ey Rabbim! Bana ve anne-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın
salih ameller işlemeye beni sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına dahil eyle!”
(Neml, 19)
7

Rabbimiz!
Cimriliğin, bencilliğin, çıkarcılığın karanlığında kaybolduk. Hz. Yunus (a.s.)’un
karanlıklardan aydınlığa çıkışına vesile olan duasıyla yalvarıyoruz Sana!
“Senden başka ilah yoktur, sen yücesin ey Rabbimiz. Gerçekten bizler kendimize
zulmettik. Bizleri affeyle Allah’ım!” (Enbiya, 87)
Rabbimiz!
Rızkına karşı nankörlük ettik, verdiğine rıza göstermedik, kısmetimizi kabullenmedik.
Kelimetullah Hz. İsa (a.s.) gibi yalvarıyoruz Sana!
“Ey Allah’ım! Ey Rabbimiz! Bize gökten engin bir rızık indir ki; önce gelenlerimize
ve sonradan geleceklerimize bir bayram ve senden gelen bir mucize olsun. Bizi rızıklandır.
Sen rızıklandıranların en hayırlısısın” (Maide, 114)
Rabbimiz!
Habib-i Edibin, Resûl-i Ekrem Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.s.)’nın Mirac’dan
hediye olarak getirdiği dualarla yalvarıyoruz sana:
“Rabbimiz! Eğer unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!” (Bakara, 286)
“Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükler yükleme.” (Bakara,
286)
“Rabbimiz! Bize taşıyamayacağımız şeyleri de yükleme!” (Bakara, 286)
“Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı
bize yardım eyle Allah’ım!” (Bakara, 286)
İlâhi Ya Rabbi! Ya Rabbi! Ya Rabbel Alemin!
Kur’an-ı Kerim’inde “Müminler, ancak kardeştir” buyuruyorsun. Habibin Muhammed
Mustafa (s.a.s.) bizlerden “Kardeşlerim” diyerek özlemle söz ediyor. Ne yazık ki bizler,
zihinleri bir, yürekleri bir, gayeleri bir, sevgileri bir, hüzünleri bir, kederleri bir, acıları bir
kardeşler topluluğu olamadık. İtiraf ediyoruz. Sen bizleri bağışla Allah’ım!
Biz her vesileyle besmele çektik, her işimize Rahman ve Rahîm isimlerini başlangıç
eyledik, lâkin işlerimizi adalet, hakkaniyet, merhamet ve şefkatle icra edemedik.
Birbirimizden merhameti esirgedik. İtiraf ediyoruz. Bizlere affınla muamele eyle Allah’ım!
Allah’ım!
Kendimiz için istediğimizi mümin kardeşimiz için isteyemedik. Haset ettik. Gıybet ve
iftiraya bulaştık. Kul hakkına girdik. Kardeşimizden hoşgörüyü dahi esirgedik. İtiraf
ediyoruz. Bizleri affeyle Allah’ım!
Ya Rabbe’l-Âlemin!
Namaz için kalkan ellerimiz bir daha asla şiddete ve kötülüğe kalkmasın. Camiye
gelen ayaklarımız hayra, hep doğruya ve iyiye adım atsın. Allah (c.c.) diyen dillerimiz artık
haktan başkasını söylemesin. Dualar, zikirler ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile çınlayan
kulaklarımız günah ve çirkin sözlere kapansın. Ayetlerini gören gözlerimiz artık harama
bakmasın. Müslüman olarak yarattığın gibi, Müslüman olarak kalmayı, Müslümanca
yaşamayı ve Müslüman olarak ölmeyi bizlere ve nesillerimize nasip eyle Allah’ım!
Ey Esirgemesi ve Bağışlaması bol Rabbimiz!
Eşimizi sen bağışla Allah’ım! Şu imtihan dünyasında bize olan desteğini, ruhumuzu
huzura kavuşturan can yoldaşlığını, yuvamıza verdiği emeği sen hesapsız ödüllendir
Allah’ım!
Anne babamıza sen merhamet eyle Allah’ım! Onlar bize küçüklüğümüzde nasıl kol
kanat gerdiyse sen de onları öylece koruyup rahmet gölgende barındır. Günahlarını affeyle,
8

kusurlarını setreyle. Yaşayanlara hüsn-i hatime nasip eyle, ahirete göçenleri cennet
bahçelerinde ağırla Allahım!
Hocalarımızı, üzerimizde emeği ve hakkı olan büyüklerimizi, akrabalarımızı,
komşularımızı, dostlarımızı, arkadaşlarımızı burada tek tek anıyoruz. Sen onları bağışla
Allah’ım! Hepsinden hoşnut ve razı ol, hepsini sevgine ve muhabbetine mazhar eyle
Allah’ım!
Ya Rabbi!
Bizler bu kutlu iklimde senden yurdumuz için de hayırlar niyaz ediyoruz. Aziz
milletimizi derin acılardan, ağır imtihanlardan, onarılmaz yaralardan Sen muhafaza eyle.
Birliğimize ve dirliğimize göz dikenlere, izzetimize ve şerefimize zarar vermeye çalışanlara
Sen fırsat verme Allah’ım! Dinimizin, devletimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü
dâhili ve harici fitnelerden, fesatlardan bizleri halas eyle. Kötü niyetlilere fırsat verme
Allah’ım!
Şehitlerimizi rahmetinle kucakla, bizleri onlarla cennetinde cem eyle Ya Rabbi.
Geride kalanlarına sabır ve metanet ihsan eyle. Gazilerimize acil şifalar ver. Kahraman
askerimizi ve polisimizi her daim muzaffer eyle Allah’ım!
Bizleri Kur’an Kerim’in hakkını verenlerden, O’nun tarafını tutanlardan eyle
Allah’ım! Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in safında duranlardan eyle.
Yüce Kur’an-ı Kerim’in hürmetine, Kabe-i Muazzama’nın hürmetine, Resûlü
(s.a.s.)’nün hürmetine Bu Kadir Gecesi’nde sana yalvaran diller hürmetine İslâm
coğrafyasında akan kan ve gözyaşlarının durmasını, bütün kardeşlerimizin huzur ve güven
içinde nice bayramlara ulaşmalarını Sen nasip eyle Allah’ım!
Ya Rabbi!
Ramazan Ayı’nda kılınan Teravih Namazlarını, tuttuğumuz oruçları, verilen
sadakaları, okunan Kur’an-ı Kerim’leri, Hatm-i Şerifleri ve Kelime-i Tevhitleri; yapılan
tavafları, zikirleri, tesbihatı, dua ve niyazları, va’z u nasihatleri ve getirilen salât ü selâmları
yüce katında en güzel şekliyle kabul eyle Allah’ım!
Bunlardan hâsıl olan ecir ve sevâbı;
Öncelikle Sevgili Peygamberimiz, Muhammed Mustafa (s.a.s.)’nın aziz, latif rûhuna
hediye eyledik, vâsıl eyle Allah’ım!
Diğer bütün peygamberlerin, ehli beytin, ezvâc-ı tâhirâtın, ashâb-ı kiramın, tabiinin,
tebe-i tâbiinin, âlimlerin, salihlerin, şehitlerin, ahirete göç eden gaziler ile bütün ehl-i
imanın ruhlarına hediye eyledik. Kendilerini haberdar eyle Allah’ım!
Bu mübarek Kadir Gecesi’nde bu duaya “amin” “amin” diyen bütün kardeşlerimizin
cümle geçmişlerinin ruhlarına da hediye ediyoruz, onları da hissedar eyle Allah’ım!
Hayatı tattık. Şüphesiz her canlı gibi ölümü biz de tadacağız. Ecel kapımızı çaldığında
Kelime-i Şehadet ki buyurun
‫اشهد ان ّلاله اّلهللا واشهد ان حممدا عبده ورسوله‬
diyerek, ruhumuzu teslim edebilmeyi, iman ve selim bir kalp ile huzuruna gelebilmeyi
cümlemize nasip ve müyesser eyle Allah’ım! Bizleri cennetinle cemalinle müşerref
eylediğin kulların arasına ilhak eyle Allah’ım! Dualarımızı kabul eyle Allah’ım!

You might also like