Professional Documents
Culture Documents
9.cuz Ders Notu
9.cuz Ders Notu
CÜZ
KURAN OKULU
HASAN TEMUR
KURAN-DER
1
استَ ْكبَ ُروا ِم ْن قَ ْوِم ِه ِ َّ
Qavminden Müstekbir MELE’ler dediler ْ ين َ ال الْ َم ََلُ الذ َ َق
ك ِ َّ لَنخ ِرجنَّك َي شعي
Muhakkak seni ve iman edenleri çıkaracağız ey Şuayb َ ين آَ َمنُوا َم َع َ ب َوالذ ُ َْ ُ َ َ َ ْ ُ
Şehrimizden
ِم ْن قَ ْريَتِنَا
2
(Şuayb) Onlardan yüz çevirdi
فَتَ َوََّّل َعْن ُه ْم
ت َرِّب ِ ال َي قَوِم لَ َق ْد أَب لَ ْغت ُكم ِرس َاَّل
َ ْ ُ ْ ْ َ َ ََوق
Ey qavmim dedi muhakkak size rabbimin risaletini
tebliğ ettim
3
Eğer biz dileseydik günahlarından dolayı (yakalayacak
olmamız)
اه ْم بِ ُذنُوِبِِ ْمُ ََصْب ن
َ أَ ْن لَ ْو نَ َشاءُ أ
Ve onların kalplerini mühürlerdik, onlar işitemezlerdi
)100( َونَطْبَ ُع َعلَى قُلُوِبِِ ْم فَ ُه ْم ََّل يَ ْس َم ُعو َن
4
Ve elini (göğsünden) çıkardı ُع يَ َده
َ َونََز
ِ ِ فَِإ َذا ِهي ب ي
Tam o sırada bakanlara beyaz (ğöründü)
)108( ين َ ضاءُ للنَّاظ ِر َ َْ َ
Fir’avn qavminden MELE’ler dediler
ال الْ َم ََلُ ِم ْن قَ ْوِم فِْر َع ْو َنَ َق
Muhakkak ki bu âlim bir sihirbazdır
)109( احٌر َعلِ ٌيم ِ إِ َّن ه َذا لَس
َ َ
O sizi ülkenizden çıkarmak istiyor
يد أَ ْن ُُيْ ِر َج ُك ْم ِم ْن أ َْر ِض ُك ْمُ يُِر
Ne emredersiniz
)110( فَ َما َذا ََتُْمُرو َن
ِ
Onu ve kardeşini alıkoy َُخاه
َ قَالُوا أ َْرج ْه َوأ
ِ ِ ِ ِ
Ve şehirlere toplayıcılar yolla
)111( ين َ َوأ َْرس ْل ِف الْ َم َدائ ِن َحاش ِر
Bütün bilgin sihirbazları getirsinler
)112( اح ٍر َعلِي ٍم ِ وك بِ ُك ِل س
َ َ ََُيْت
Sihirbazlar Fir’avn’a geldiler
الس َحَرةُ فِْر َع ْو َنَّ ََو َجاء
ِ
َ َِجارا إِ ْن ُكنَّا ََْن ُن الْغَالب
ني ْ قَالُوا إِ َّن لَنَا َْل
Eğer biz galip gelenlerden olursak bizmçin bir ücret
vardır (herhalde)? dediler
)113(
ِ
)114( ني َ ِال نَ َع ْم َوإِنَّ ُك ْم لَم َن الْ ُم َقَّرب َ َق
Fir’avn evet dedi siz bana yaklaştırılanlardan
olacaksınız
5
Bir de ne görsünler; bütün uydurduklarını yalayıp
yutuyor
)117( ف َما ََيْفِ ُكو َن ِ
ُ فَِإ َذا ه َي تَلْ َق
Haqq vaki oldu (galip geldi) ve yaptıkları yok oldu
)118( اْلَ ُّق َوبَطَ َل َما َكانُوا يَ ْع َملُو َن ْ فَ َوقَ َع
ك ِ ِ
Ve orada yenildiler َ فَغُلبُوا ُهنَال
ِ وانْ َقلَبوا
Alçalmış olarak gerisin geriye döndüler
)119( ين َ صاغ ِر َ ُ َ
)120( ين ِِ َّ َوأُلْ ِق َي
Sihirbazlar secdeye kapandılar َ الس َحَرةُ َساجد
)121( ني ِ ِ قَالُوا آَمنَّا بِر
Dediler biz âlemlerin rabbine iman ettik َ ب الْ َعالَم َ َ
)122( وسى َوَه ُارو َن ِ
Musa ve Harun’un rabbine َ َرب ُم
Fir’avn dedi; yoksa siz ona ben size izin vermeden mi
iman ediyorsunuz
ال فِْر َع ْو ُن آَ َمنْ تُ ْم بِِه قَ ْب َل أَ ْن آَذَ َن لَ ُك ْم َ َق
Şüphesiz bu sizin şehirde kurduğunuz bir tuzaktır
إِ َّن َه َذا لَ َم ْكٌر َم َك ْرُُتُوهُ ِِف الْ َم ِدينَ ِة
6
Oğulların öldüreceğiz kadınlarını sağ bırakacağız
ال َسنُ َقتِ ُل أَبْنَاءَ ُه ْم َونَ ْستَ ْحيِي نِ َساءَ ُه ْم َ َق
Şüphesiz biz onların üzerinde ezici bir üstünlüğe
)127( اهُرو َن ِ َوإِ ََّن فَوقَهم ق
sahibiz ُْ ْ َ
Musa qavmine dedi
وسى لَِق ْوِم ِه َ ال ُم َ َق
اصِِبُوا ِ ِ
Allah’tan yardım dileyin ve sabredin ْ استَعينُوا ًِب ََّّلل َو ْ
ِإِ َّن ْاْلَرض ََِّّللِ يوِرثُها من يشاء ِمن ِعب ِاده
َ ْ ُ ََ َْ َ ُ َ ْ
Muhakkak yeryüzü Allah’ındır ona dilediğini varis
kılar
)128( ني ِ ِ ِ
Son/sonuç muttaqılerindir َ َوالْ َعاقبَةُ للْ ُمتَّق
ُوذينَا ِم ْن قَ ْب ِل أَ ْن ََتْتِيَ نَا ِ قَالُوا أ
Biz sen gelmeden önce de eziyet edilmişti
7
)132( نيِ ِ ِ َ َفَما ََْنن ل
Biz sana inanacak değiliz َ ك ِبُْؤمن ُ َ
Biz onların üzerine gönderdik
فَأ َْر َس ْلنَا َعلَْي ِه ُم
ِ َّ اْلراد والْ ُق َّمل و
Tufan, çekirge, haşere, kurbağa, kan,
َّم
َ ع َوالد
َ الض َفاد َ َ َ َ ََْ الطُّوفَا َن َو
تٍ ص ََل َّ ت ُم َف ٍ آََي
Ayrı ayrı mucizeler olarak َ
ِ
Kibirlendiler ve günahkar bir qavm oldular
)133( ني َ استَ ْكبَ ُروا َوَكانُوا قَ ْواما ُُْم ِرم ْ َف
8
Ki onu bereketli kıldık
الَِِّت ًَب َرْكنَا فِ َيها
ِ ِ ِ َّوَُت
Ve Ben-i İsrail üzerine rabbinin kelimesi tamamlandı َ اْلُ ْس ََن َعلَى بَِِن إ ْسَرائ
يل ْ ك َ ِت َكل َمةُ َرب ْ َ
صبَ ُروا ِ
Sabrettiklerinden dolayı َ ِبَا
ِ ود َّمرََن ما َكا َن ي
ُصنَ ُع ف ْر َع ْو ُن َوقَ ْوُمه
Fir’avn ve qavminin yapmış olduklarını
(medeniyetlerini) yerle bir ettik َْ َ ْ ََ
Ve yükselttiklerini (bina saray… vs)
)137( َوَما َكانُوا يَ ْع ِر ُشو َن
يل الْبَ ْحَر ِوجاوْزََن بِب ِِن إِسرائ
Ve biz Ben-i İsrail’i denizden geçirdik َ َْ َ َ َ َ
َصنَ ٍام َِلُْم ٍ
Kendi putlarına ibadet eden bir qavme rastladılar ْ فَأَتَ ْوا َعلَى قَ ْوم يَ ْع ُك ُفو َن َعلَى أ
Dediler Ey Musa bizim için bir ilah yap
اج َع ْل لَنَا إِ َِلاا ْ وسى َ قَالُوا ََي ُم
Onların ilahları gibi ٌَك َما َِلُْم آَ ِِلَة
Siz cahil bir qavmsiniz dedi
)138( ال إِنَّ ُك ْم قَ ْوٌم ََْت َهلُو َن َ َق
Muhakkak onların içinde bulundukları (düzen) helk
olacaktır
إِ َّن َه ُؤََّل ِء ُمتَ بَّ ٌر َما ُه ْم فِ ِيه
9
ِ ِ ِ
َ ات َربِه أ َْربَع
ني لَْي لَةا ُ فَتَ َّم مي َق
Rabbinin rabbinin belirlediği vakit kırk geceye
tamamlandı
Sana verdiğimi al
ك
َ ُفَ ُخ ْذ َما آَتَ ْي ت
10
ِ ِ
Ve şükredenlerden ol
)144( ين َ َوُك ْن م َن الشَّاك ِر
Biz levhalarda ona her şeyi yazdık
َوَكتَ ْب نَا لَهُ ِِف ْاْلَلْ َو ِاح ِم ْن ُك ِل َش ْي ٍء
)146( ني ِِ
Ve ondan ğafil olmalarından dolayıdır َ َوَكانُوا َعْن َها َغافل
Ayetlerimizi ve ahrete kavuşmayı yalanlayanlara ِوالَّ ِذين َك َّذبُوا ِِبَ ََيتِنَا ولَِق ِاء ْاْلَ ِخرة
gelince َ َ َ َ
Amelleri boşa gitmiştir
ت أ َْع َما ُِلُْمْ ََحبِط
Yaptıklarından başka bir şey ile mi
cezalandırılacaklardır
)147( َه ْل ُُْيَزْو َن إََِّّل َما َكانُوا يَ ْع َملُو َن
ِو َّاَّت َذ قَوم موسى ِمن ب ع ِده
Ondan sona Musa’nın qavmi edindi َْ ْ َ ُ ُ ْ َ َ
Süs eşyalarından
ِم ْن ُحلِيِ ِه ْم
11
Onlar görmüyorlar mı?
أَََلْ يََرْوا
Ve levhaları attı
اح
َ َوأَلْ َقى ْاْلَلْ َو
Ve kardeşinin başından tuttu kendine doğru çekiyor
olduğu halde
َخ َذ بَِرأْ ِس أ َِخ ِيه َُيُُّرهُ إِلَْي ِه َ َوأ
ض َع ُف ِوّن ْ َاست ْ ال ابْ َن أ َُّم إِ َّن الْ َق ْوَم َ َق
(Harun) dedi; ey anamın oğlu ‘’ beni zayıf
düşürdüler’’
12
Dünya hayatında
اْلَيَاةِ الدُّنْيَا
ْ ِِف
ِ ِ
İşte iftira edenleri bu şekilde cezalandırırız
)152( ين َ ك ََْن ِزي الْ ُم ْف ََت َ َوَك َذل
ِ السيِئ ِ َّوال
Kötülükleri işleyenlere gelince
ات َ َّ ين َع ِملُوا َ َذ
ِب لَنَا ِِف َه ِذهِ الدُّنْيَا َحسنَةا وِِف ْاْلَ ِخرة ْ َُوا ْكت
Bize bu dünya da ve ahrette iyilik ver َ َ َ
Biz sana yöneldik
كَ إِ ََّن ُه ْد ََن إِلَْي
ُِِصيب ب ِ
Dedi ; ‘’ Azabı dilediğime isabet ettiririm’’
اء
ُ َش
َ أ نْ م
َ ه ُ ال َع َذ ِاّب أ َ َق
13
Ve rahmetim her şeyi kuşatmıştır
ت ُك َّل َش ْي ٍء ِ
ْ َوَر َْحَِِت َوس َع
ِِ
Onu sakınanlara yazacağım َ فَ َسأَ ْكتُبُ َها للَّذ
ين يَتَّ ُقو َن
Ve zekatı verenlere
َّ َويُ ْؤتُو َن
َالزَكاة
)156( ين ُه ْم ِِبَ ََيتِنَا يُ ْؤِمنُو َن ِ َّ
Onlar bizin ayetlerimize iman ederler َ َوالذ
َّب ْاْل ُِم َّي َّ ين يَتَّبِ ُعو َن ِ َّ
Onlar önemli haber getiren ümmi olan elçiye uyarlar َّ ِول الن َ الر ُس َ الذ
ِالَّ ِذي َُِي ُدونَه م ْكتوًب ِعْن َدهم ِِف التَّوراة
َْ ُْ ُ َ ُا
O (rasul) ki onu yanlarında ki Tevrat ve İncil’de yazılı
bulurlar
اْل َِْن ِيل
ِْ و
َ
ِ
اه ْم َع ِن الْ ُمْن َك ِر ُ ََيُْمُرُه ْم ًِبلْ َم ْعُروف َويَْن َه
Onlara iyiliği emrederi onları kötülükten de
uzaklaştırır
ثَ ِاَلَبَائ
ْ ات َوُُيَ ِرُم َعلَْي ِه ُم ِ وُُِي ُّل َِلم الطَّيِب
Onlara temiz şeyleri helal kılar ve pis şeyleri de
haram kılar َ ُُ َ
Ve onlardan kaldırır
ض ُع َعْن ُه ْم
َ ََوي
Üzerlerindeki ağırlıkları ve bağlarını kaldırır
ت َعلَْي ِه ْم ْ َصَرُه ْم َو ْاْلَ ْغ ََل َل الَِِّت َكان ْ ِإ
ِ ِ َّ
َ َين آَ َمنُوا بِه َو َعَّزُروهُ َون
ُصُروه َ فَالذ
Ona yardım edenler ve saygı gösterenler yardım
edenler
ِ واتَّب عوا الن
Onunla birlikte indirilen nura tabi olanlar ُُّور الَّذي أُنْ ِزَل َم َعه َ َُ َ
İşte onlar kurtuluşa erenlerdir
)157( ك ُه ُم الْ ُم ْفلِ ُحو َن َ ِأُولَئ
Deki ey insanlar
َّاس
ُ قُ ْل ََي أَيُّ َها الن
ْج ايعاَِ اَّللِ إِلَي ُكم ُ إِِّن َر ُس
ْ ْ َّ ول
Şüphesiz ben size toplu olarak gönderilmiş bir
peygamberim
ِ السماو ِ
Yeryüzünün ve göklerin mülkü onundur
ضِ ات َو ْاْل َْر َ َ َّ ك ُ الَّذي لَهُ ُم ْل
ِ
يتُ ََّل إِلَهَ إََِّّل ُه َو ُُْييِي َوُُي
O kendisinden başka ilah olmayan dirilten ve
öldürendir
14
ٌوسى أ َُّمة م م ِوِمن قَو
Ve Musa’nın qavminden bir ümmet vardır َ ُ ْ ْ َ
Haqqa iletirler ve onunla adaletle (hükmederler)
)159( يَ ْه ُدو َن ًِب ْْلَ ِق َوبِِه يَ ْع ِدلُو َن
O zaman (hatıla) Onlara bu şehirde yerleşin denildi َاس ُكنُوا َه ِذهِ الْ َق ْريَة ْ يل َِلُُم َ َ
ِوإِ ْذ ق
15
Onlara şehirden sor
اسأَ ِْلُْم َع ِن الْ َق ْريَِة ْ َو
ِ تح
Denizin böğründe olan
اضَرَة الْبَ ْح ِر َ ْ َالَِِّت َكان
ِ السب
Hatırla cumartesi gününde aşırı gidiyorlardı
ت ْ َّ إِ ْذ يَ ْع ُدو َن ِِف
Cumartesi tatili yaptıkları günlerinde balıkları onlara
akın akın geliyorlardı
إِ ْذ ََتْتِي ِه ْم ِحيتَانُ ُه ْم يَ ْوَم َسبْتِ ِه ْم ُشَّر اعا
Cumartesi tatili yapmadıkları günlerde ise
gelmiyorlardı
َويَ ْوَم ََّل يَ ْسبِتُو َن ََّل ََتْتِي ِه ْم
)163( وه ْم ِِبَا َكانُوا يَ ْف ُس ُقو َن ِ
ُ ُك نَْب ل َ َك َذل
İşte bu şekilde, Fasıq olmalarından dolayı biz onları
imtihan ediyoruz
Yasaklandıkları şeyi (yapmada) aşırı gidince ُفَلَ َّما َعتَ ْوا َع ْن َما نُ ُهوا َعْنه
)166( ني ِِ ِ
Onlara aşağılık maymunlar olun dedik َ قُ ْلنَا َِلُْم ُكونُوا قَرَد اة َخاسئ
İşte o zaman rabbin ilan etti
ك َ َُّوإِ ْذ ََت ََّذ َن َرب
Kıyamete kadar onlara (bir kısım insanlar)
gönderecek
لَيَ ْب َعثَ َّن َعلَْي ِه ْم إِ ََّل يَ ْوِم الْ ِقيَ َام ِة
ابِ من يسومهم سوء الْع َذ
(bu insanlar) onlara en kötü azabı reva görecekler َ َ ُ ْ ُُ ُ َ ْ َ
ِ ك لَس ِريع الْعِ َق ِ
Şüphesiz rabbin azabı en şiddetli olandır
اب ُ َ َ َّإ َّن َرب
16
Ve o ğafur ve rahimdir
)167( ور َرِح ٌيم ِ
ٌ َوإنَّهُ لَغَ ُف
Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere böldük
ِ اه ْم ِِف ْاْل َْر
ض أ ََُماا ُ ََوقَطَّ ْعن
ِ الص
اْلُو َن َّ ِمْن ُه ُم
Bunlardan bazıları Salihlerdir
ِ
Bazıları bundan daha aşağıdadır
كَ َوِمْن ُه ْم ُدو َن َذل
ات لَ َعلَّ ُه ْم يَْرِج ُعو َن
ِ السيِئ ِ
َ َّ َوبَلَ ْو ََن ُه ْم ًِب ْْلَ َسنَات َو
Belki dönerler diye onları iyilikler ve kötülükler ile
imtihan ettik
)168(
17
Onlar onun üzerlerine düşeceğini düşünüyorlardı
َوظَنُّوا أَنَّهُ َواقِ ٌع ِبِِ ْم
ٍخ ُذوا ما آَتَي نَا ُكم بُِق َّوة
Size verdiğime sıkıca yapışın (dedik) ْ ْ َ ُ
İçindekini zikredin umulur ki sakınırsınız (dedik)
)171( َواذْ ُكُروا َما فِ ِيه لَ َعلَّ ُك ْم تَتَّ ُقو َن
ك ِم ْن بَِِن آَ َد َم ِم ْن ظُ ُهوِرِه ْم َ َُّخ َذ َرب َ َوإِ ْذ أ
O zaman rabbin beni ademden onların bellerinden
kendi zürriyetlerini almıştı
ذُ ِريَّتَ ُه ْم
18
Ve hevasına tabi oldu َُواتَّبَ َع َه َواه
بِ ْفَمثَلُهُ َكمثَ ِل الْ َكل
Onun misali köpeğin misali gibidir َ َ
ث
ْ ث أ َْو تَ ْت ُرْكهُ يَلْ َه ْ إِ ْن َِْت ِم ْل َعلَْي ِه يَلْ َه
Ona yönelsen dilini sarkıtıp solur, bıraksan yine dilini
sarkıtıp solur
19
َّن َخلَ ْقنَا أ َُّمةٌ يَ ْه ُدو َن ًِب ْْلَ ِق َوبِِه يَ ْع ِدلُو َن ِ
Ve bizim yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki, ْ َوَم
haqqa tabi olurlar/başkalarını haqq iletirler ve o haqq
konusunda adaletli olurlar
)181(
ين َك َّذبُوا ِِبَ ََيتِنَا ِ َّ
Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince َ َوالذ
)182( ث ََّل يَ ْعلَ ُمو َن ُ َسنَ ْستَ ْد ِر ُج ُه ْم ِم ْن َحْي
Onları bilmedikleri yerden derece derece helaka
yaklaştırırız
ِ ِ ِ
)183( ني ٌ َوأ ُْملي َِلُْم إِ َّن َكْيدي َمت
Onlara mühlet veriyorum muhakkak benim tuzağım
metin(güçlüdür)
Onlar düşünmediler mi? Onların arkadaşlarında
cinnetten/hastalık eser yoktur
احبِ ِه ْم ِم ْن ِجن ٍَّة ِ أَوََل ي ت َف َّكروا ما بِص
َ َ ُ ََ ْ َ
ِ
O apaçık uyarıcıdan başka bir şey değildir
)184( ني ٌ ِإِ ْن ُه َو إََِّّل نَذ ٌير ُمب
ِ السماو ِ
Onlar göklerin ve yerin melekutuna bakmıyorlar mı?
ضِ ات َو ْاْل َْر َ َ َّ أ ََوََلْ يَْنظُُروا ِِف َملَ ُكوت
Ve Allah’ın yarattığı herhangi bir şeye (bakmıyorlar
mı?)
اَّللُ ِم ْن َش ْي ٍء َّ َوَما َخلَ َق
َجلُ ُه ْم ِ
َبأ َ َوأَ ْن َع َسى أَ ْن يَ ُكو َن قَد اقْ تَ َر
Yada beklide ecellerinin yaklaşmış olmasına
(bakmıyorlar mı?)
20
ضًّرا ِ ِ ُ ِقُل ََّل أَمل
َ ك لنَ ْفسي نَ ْف اعا َوََّل
Ben kendi nefsime fayda ve zarar (sağlamaya) malik
değilim ْ ْ
Allah’ın dilediği müstesna َّ َإََِّّل َما َشاء
ُاَّلل
Eğer ben ğaybı bilseydim daha çok hayır yapardım
ْ ت ِم َن
اَلَِْْي ُ ب ََّل ْستَ ْكثَ ْر َ ت أ َْعلَ ُم الْغَْي ُ َولَ ْو ُكْن
ُالسوء
ُّ ِن ِ
Bana kötülük dokunmazdı َ َوَما َم َّس
Ban sade iman eden bir qavm için nezir ve beşirim
)188( إِ ْن أ َََن إََِّّل نَ ِذ ٌير َوبَ ِشْيٌ لَِق ْوٍم يُ ْؤِمنُو َن
ٍاح َدة
ِسو ٍ فْ ن
َ ن ِ هو الَّ ِذي خلَ َق ُكم
م
O sizi tek bir nefisten yaratandır َ ْ ْ َ َُ
Sakinleşmesi için ondan eşini yaratandır
َو َج َع َل ِمْن َها َزْو َج َها لِيَ ْس ُك َن إِلَْي َها
21
اد أ َْمثَالُ ُك ْم ِ َِّ ون ِ إِ َّن الَّ ِذين تَ ْدعو َن ِمن د
ٌ َاَّلل عب
Allah’ın dışında davet ettikleriniz szin misaliniz gibi
kullardır ُ ْ ُ َ
(eğer samimi iseniz) çağrında size.cabet etsinler
وه ْم فَ ْليَ ْستَ ِجيبُوا لَ ُك ْم ُ فَ ْاد ُع
)194( ني ِ ِ إِ ْن ُكْن تم
Eğer doğrulardan iseniz َ صادق َ ُْ
Onların kendisi ile yürüdükleri ayakları mı vardır
أََِلُْم أ َْر ُج ٌل ُيَْ ُشو َن ِِبَا
22
ِ َّ ِ
Sakınanlara gelince َ إ َّن الذ
ين اتَّ َق ْوا
ِ َف ِمن الشَّيط ِ
Onlara şeytandan bir (hayali)vesvese dokunursa
ان ْ َ ٌ إِ َذا َم َّس ُه ْم طَائ
(Allah’ı) anarlar, bir de bakarsın (haqqı) görüp
)201( صُرو َن ِ تَ َذ َّكروا فَِإذَا هم مب
bilmişlerdir ُْ ْ ُ ُ
Şeytanın kardeşleri ise onları sapıklığa
çekip)sürüklerler
َوإِ ْخ َوانُ ُه ْم َُيُدُّونَ ُه ْم ِِف الْغَ ِي
Sonra kısaltmazlar (sapıklığa sürüklemede eksiklik
)202( صُرو َن ِ ُُثَّ ََّل ي ْق
göstermezler) ُ
Sen onlara ayet getirmediğin zaman
َوإِ َذا ََلْ ََتِْتِِ ْم ِِبَيٍَة
23
Enfal suresi سورة اْلنفال
24
Siz ise güçsüz olanın sizin olmasını orzuluyordunuz
ات الش َّْوَك ِة تَ ُكو ُن لَ ُك ْم ِ َن َغي ر َذ
َ ْ َّ َوتَ َوُّدو َن أ
Oysa Allah sözleriyle haqqın hakim olmasını istiyordu
اْلَ َّق بِ َكلِ َماتِِه
ْ اَّللُ أَ ْن ُُِي َّق
َّ يدُ َويُِر
)7( ين ِ
ر ِوي ْقطَع دابِر الْ َكاف
Ve kafirlerin ardının kesilmesini (istiyordu) َ َ َ َ ََ
ِ اْل َّق وي ب ِطل الْب
اط َل ِِ
َ َ ُْ َ َْ ليُح َّق
Ve haqqın hakim olmasını ve batılın yok olmasını
(istiyordu)
Günahkarlar hoşlanmasa da
)8( َولَ ْو َك ِرَه الْ ُم ْج ِرُمو َن
ِاَّلل
َّ َّصُر إََِّّل ِم ْن ِعْن ِد
Halbu ki zafer ancak Allah katındandır ْ َوَما الن
Allah aziz ve hakimdir
)10( اَّللَ َع ِز ٌيز َح ِك ٌيم َّ إِ َّن
ِ ِ
ُاس أ ََمنَةا مْنه َ إِ ْذ يُغَشي ُك ُم الن
َ ُّع
O zaman, sizi hafifi bir uykuya daldırıyordu,tarafından
bir güven olmak üzere
25
ين آَ َمنُوا ِ َّ ِ
İman edenleri sebat ettirin َ فَثَبتُوا الذ
ِ َّ ِ ِ ِ
Kafirlerin kalplerine korkuyu atacağım
ب
َ الر ْع
ُّ ين َك َفُروا َ َسأُلْقي ِف قُلُوب الذ
ِ َاض ِربوا فَو َق ْاْل َْعن
اق ْ ُ ْ َف
)12( ان ٍ َاض ِربوا ِمْن هم ُك َّل ب ن
َ ْ ُ ُ ْ َو
Boyunlarının üzerine vurun
Vurun onların tüm parmaklarına
َّ ك َِبَنَّ ُه ْم َشاقُّوا ِ
ُاَّللَ َوَر ُسولَه َ ذَل
Bu onların Allah’a ve Rasulüne karşı gelmelerinden
dolayıdır
Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse ُاَّللَ َوَر ُسولَه َّ َوَم ْن يُ َشاقِ ِق
Allah cezası şiddetli olandır
)13( اب ِ يد الْعِ َق ُ اَّللَ َش ِدَّ فَِإ َّن
وه ق
ُ و ذُ َف م كُ َِذل
İşte bu sizin; tadın bakalım ُ ْ
)14( اب النَّا ِر ِ ِ
Şüpesiz kafirler için ateş(cehennem) azabı vardır َ ين َع َذ َ َوأ ََّن ل ْل َكاف ِر
ين آَ َمنُوا ِ ََّي أَيُّها ال
ذ
Ey iman edenler; َ َ َ
ين َك َفُروا َز ْح افا ِ َّ ِ ِ
Toplu olarak kafirlerle karşılaştığınız zaman َ إ َذا لَقيتُ ُم الذ
Arkanızı dönüp (kaçmayın)
)15( وه ُم ْاْل َْد ًَب َر ُ ُّفَ ََل تُ َول
ٍ ِ ِِ
Kim o gün onlara arkasını dönerse َُوَم ْن يُ َوِل ْم يَ ْوَمئذ ُدبَُره
Savaş için eri çekilme hariç
إََِّّل ُمتَ َح ِرفاا لِِقتَ ٍال
26
ِ ِ ِ َّ َذلِ ُكم وأ ََّن
)18( ين َ اَّللَ ُموه ُن َكْيد الْ َكاف ِر
İşe bu sizin içindir şüphesiz Allah kafirlerin tuzaklarını
bozacaktır َْ
Eğer feth istiyorsanız size fetih gelmişti
إِ ْن تَ ْستَ ْفتِ ُحوا فَ َق ْد َجاءَ ُك ُم الْ َفْت ُح
27
Bilin ki Allah azabı şiddetli olandır
)25( اب ِ يد الْعِ َق ُ اَّللَ َش ِد َّ َو ْاعلَ ُموا أ ََّن
ِ ض َع ُفو َن ِِف ْاْل َْر
ض ِ ِ
ْ َيل ُم ْست ٌ َواذْ ُكُروا إ ْذ أَنْتُ ْم قَل
Hatırlayın sizler yeryüzünde zayıf bırakılmış
azınlıktınız
َّاس َّ
ُ ََّتَافُو َن أَ ْن يَتَ َخط َف ُك ُم الن
İnsanların sizi tutup yakalayıvermesinden
korkuyordunuz
ول
َ الر ُسَّ اَّللَ َو
َّ ين آَ َمنُوا ََّل ََّتُونُوا ِ ََّي أَيُّها ال
ذ
Ey iman edenler; Allah’a veRasul’üne ihanet etmeyin َ َ َ
Emanetinize ihanet etmiş olursunuz
اَنتِ ُك ْم
َ َوََّتُونُوا أ ََم
Sizler bile bile
)27( َوأَنْتُ ْم تَ ْعلَ ُمو َن
Biliniz ki mallarınız ve çacuklarınız sizin için bir
fitnedir(imtihandır) ٌَو ْاعلَ ُموا أَََّّنَا أ َْم َوالُ ُك ْم َوأ َْوََّل ُد ُك ْم فِْت نَة
)28( َجٌر َع ِظ ٌيم ِ َّ وأ ََّن
ْ اَّللَ عْن َدهُ أ
Muhakka ki Allah büyük mükafat kendi katında
olandır َ
ين آَ َمنُوا ِ ََّي أَيُّها ال
ذ
Ey iman edenler َ َ َ
Eğer Allahtan sakınırsanız sizin için bir furqan kılar
اَن
اَّللَ َُْي َع ْل لَ ُك ْم فُ ْرقَ ا َّ إِ ْن تَتَّ ُقوا
Günahlarınızı örter
َويُ َك ِف ْر َعْن ُك ْم َسيِئَاتِ ُك ْم
Sizi bağışlar
َويَ ْغ ِف ْر لَ ُك ْم
28
Dediler; daha önce işitmiştik
قَالُوا قَ ْد َِْس ْعنَا
29
Sonra onlara pişmanlık olacaktır
ُُثَّ تَ ُكو ُن َعلَْي ِه ْم َح ْسَراة
30