Professional Documents
Culture Documents
1.cuz Ders Notu
1.cuz Ders Notu
(Başlıyorum-okuyorum) rahman ve
rahim olan Allah’ın ismi ile )1( الرِحي ِم َّ بِ ْس ِم اللَّ ِه
َّ الر ْْحَ ِن
Hamd Allah içindir اْلَ ْم ُد لِلَّ ِه
ْ
)2( ني ِ ِّ ر
Âlemlerin rabbi (Allah)
َ ب الْ َعالَم َ
Rahman Rahim (Allah) )3( الرِحي ِم َّ الر ْْحَ ِن َّ
Din gününün sahibi )4( ك يَ ْوِم الدِّي ِن ِ ِمال
َ
Yalnız sana ibadet ederiz اك نَ ْعبُ ُد َ َّإِي
)5( ني ِ َ َّوإِي
Yalnız senden yardım dileriz
ُ اك نَ ْستَع َ
)6( يم ِ الصرا َط الْمست
ق ِّ اَندِ اه
Bizleri dosdoğru yola ilet
َ َْ ُ َ ْ
YOL ِصَرا َط
ت َعلَْي ِه ْم م ع َْن
أ ين ِ َّال
ذ
Nimet verdiğin kimseler
َ َْ َ
Gazap olunmuşların haricine وب َعلَْي ِه ْمِ ض ُ َغ ِْْي الْ َم ْغ
Dalalete düşenlerin değil )7( ني َ ِّالضالَّ َوََل
سورة البقرة
الرِحي ِم َّ بِ ْس ِم اللَّ ِه
َّ الر ْْحَ ِن
HURUFU MUQATAA
)1( امل
اب ِ َ َِذل
Şu kitap ki ُ َك الْكت
1
Onun içinde şüphe yoktur
ب فِ ِيه َ ََْل َري
)2( ني ِ هدى لِْلمت
َّق
Muttaqiler için yol göstericidir َ ُ ًُ
ين ِ َّال
ذ
O kimseler ki َ
بِ يُ ْؤِمنُو َن بِالْغَْي
Ğayba iman ederler
2
ين َك َفُروا ِ َّإِ َّن ال
ذ
O kâfirler ki َ
Onların üzerine eşittir
َس َواءٌ َعلَْي ِه ْم
Sen onları uyardın mı?
أَأَنْ َذ ْرتَ ُه ْم
Yada uyarmadın mı?
أ َْم َملْ تُْن ِذ ْرُه ْم
İman etmezler
)6( ََل يُ ْؤِمنُو َن
Allah mühürledi َُختَ َم اللَّه
Onların kalplerinin üzerini
َعلَى قُلُوِّبِِ ْم
Ve onların kulaklarının üzerini de
َو َعلَى ََسْعِ ِه ْم
Ve onların gözlerinin üzerinde var
صا ِرِه ْم َ َْو َعلَى أَب
Perde ٌِغ َش َاوة
)7( يمظِ وََلم ع َذاب ع
Onlar için var büyük bir azab ٌ َ ٌ َ ُْ َ
İnsanlarda bazıları
ِ َوِم َن الن
َّاس
O kimse ki
َم ْن
Derler
ول
ُ يَ ُق
Allaha iman ettik
آَ َمنَّا بِاللَّ ِه
Ve Ahiret gününe de
َوبِالْيَ ْوِم ْاْلَ ِخ ِر
)8( نيِوما هم= ِِبُْؤِمن
Ve onlar değil= iman edici َ ْ ُ ََ
ِ
َُُيَاد ُعو َن اللَّه
Allah’ı aldatıyorlar (Aldatmaya
çalışıyorlar)
3
ين آَ َمنُواذِ َّوال
Ve iman edenleri de َ َ
Onlar aldatmıyorlar
َوَما َُيْ َد ُعو َن
Ancak (sadece) nefislerini
(Aldatıyorlar)
إََِّل أَنْ ُف َس ُه ْم
Hissetmiyorlar
)9( َوَما يَ ْش ُعُرو َن
Onların kalplerinde var
ِِف قُلُوِّبِِ ْم
Hastalık
ضٌ َمَر
Allah onları arttırdı ُفَ َز َاد ُه ُم اللَّه
Hastalık
ضا
ً َمَر
Ve onlar için vardır
َوََلُ ْم
يم ِع َذاب أَل
Elim bir azab ٌ ٌ َ
Yalanladıkları şey ile
)11( ِِبَا َكانُوا يَ ْك ِذبُو َن
يل ََلُ ْم ِوإِ َذا ق
Onlara denildiği zaman َ َ
Yeryüzünde fesat çıkarmayın
ِ ََل تُ ْف ِس ُدوا ِِف ْاْل َْر
ض
Onlar+ dedi
وا+ال ُ َق
Muhakkak ki biz ıslah edicileriz
)11( صلِ ُحو َن
ْ إََِّّنَا ََْن ُن ُم
Dikkat edin muhakkak ki onlar
أَََل إِنَّ ُه ْم
Onlar mufsidlerdir
ُه ُم الْ ُم ْف ِس ُدو َن
Onlar hissetmezler
)12( َولَ ِك ْن ََل يَ ْش ُعُرو َن
4
يل ََلُ ْم ِوإِ َذا ق
Onlara denildiği zaman َ َ
İman edin
آَِمنُوا
İnsanların iman ettiği gibi
َّاس
ُ َك َما آَ َم َن الن
Onlar+dediler
وا+ال ُ َق
İman edecek miyiz?
أَنُ ْؤِم ُن
Sefihlerin iman ediği gibi ُالس َف َهاء
ُّ َك َما آَ َم َن
Dikkat edin
أَََل
Muhakkak ki onlar
إِنَّ ُه ْم
Onlar sefihlerdir ُالس َف َهاء
ُّ ُه ُم
Fakat bilmezler
)13( َولَ ِك ْن ََل يَ ْعلَ ُمو َن
ين آَ َمنُوا ِ َّوإِ َذا لَ ُقوا ال
ذ
İman edenlerle karşılaştıkları zaman َ َ
Dediler
قَالُوا
İman ettik
آَ َمنَّا
Şeytanları ile baş başa kaldıkları
zaman
اطينِ ِه ْم
ِ وإِ َذا خلَوا إِ ََل َشي
َ َْ َ
Onlar dediler
قَالُوا
Muhakkak ki biz sizinle beraberiz
إِنَّا َم َع ُك ْم
Muhakkak ki biz dalga geçicileriz
)14( إََِّّنَا ََْن ُن ُم ْستَ ْه ِزئُو َن
Allah onlarla dalga geçer
ئ ِّبِِ ْم
ُ اللَّهُ يَ ْستَ ْه ِز
5
Tuğyanları içerisinde müddet verir
ُّه ْم ِِف طُ ْغيَاِنِِ ْم ُ َوََيُد
Kalpleri kör olarak-basiretsizce
)15( يَ ْع َم ُهو َن
İşte onlar
كَ ِأُولَئ
َالض ََللَةَّ ين ا ْشتَ َرُوا ِ َّال
ذ
Dalaleti satın alanlardır َ
Hidayet ile (karşılık)
بِا َْلَُدى
Onların ticaretleri kar etmedi
ت ِِتَ َارتُ ُه ْم ْ َفَ َما َرِِب
)16( ين ِ وما َكانُوا مهت
د
Onlar doğru yola erenlerden olmadılar َ َْ ُ ََ
Onların misali
َمثَلُ ُه ْم
……misali gibi
َك َمثَ ِل
استَ ْوقَ َد نَ ًارا ي ِ َّال
ذ
Ateş yakmaya çalışanın( misali gibi) ْ
Aydınlattığı zaman
تْ ََضاء َ فَلَ َّما أ
Çevresini َُما َح ْولَه
Allah onların nurunu giderdi
ب اللَّهُ بِنُوِرِه ْم َ َذ َه
(Allah) onları karanlıklar içerisinde
bıraktı
َوتَ َرَك ُه ْم ِِف ظُلُ َمات
Görmezler
)17( ََل يُْب ِصُرو َن
Sağırdırlar
صم ُ
Ahrazdırlar
بُ ْك ٌم
Kördürler
ُع ْم ٌي
6
Onlar (hakka) dönmezler
)18( فَ ُه ْم ََل يَ ْرِج ُعو َن
Yada-veya
أ َْو
Yağmur gibi+ gökyüzünden
الس َم ِاء
َّ ِم َن+صيِّب َ َك
ات ِِ
İçinde karanlıklar var ٌ فيه ظُلُ َم
Gürleme
َوَر ْع ٌد
Şimşek
َوبَ ْر ٌق
Onlar onların(kendi) parmaklarını
kılarlar
َصابِ َع ُه ْمَ ََْي َعلُو َن أ
Onların (kendi) kulaklarına
ِِف آَ َذاِنِِ ْم
اع ِقِ الصو
ََّ ِم َن
Yıldırımlardan
8
Sizin+şahitlerinizi-çağırın
ُك ْم+َ ُش َه َداء-َو ْاد ُعو
Allahın haricinde
ون اللَّ ِهِ ِمن د
ُ ْ
)23( ني ِ ِ ُُت+ ُكن-إِن
Eğer-olduysanız+siz sadıklardan َ صادق َ ْ ْ
Eğer yapamadıysanız
فَِإ ْن َملْ تَ ْف َعلُوا
Yapamayacaksınız da
َولَ ْن تَ ْف َعلُوا
Ateşten korkun َ فَاتَّ ُقوا الن
َّار
Onun yakıtı insanlar ve taşlar dır ُاْلِ َج َارة
ْ َّاس َو ُ ن ال ا هَ ود
ُ ُقوَ ال ِتِ َّ
)24( ين ِ
ر ِأ ُِعدَّت لِْل َكاف
Kâfirler için hazırlanmıştır َ ْ
ين آَ َمنُوا ِ َّوب ِّش ِر ال
ذ
İman edenleri müjdele َ ََ
اتِ اْل ِ الص َّ او ل
ُ مِ وع
Ve Salih amel işleyenleri de َ ََ
Muhakkak onlar için cennetler (vardır)
َن ََلُ ْم َجنَّات َّ أ
Onun altlarından nehirler akıyor
َِْت ِري ِم ْن ََْتتِ َها ْاْلَنْ َه ُار
Onlara rızk olarak meyvelerden her bir
verildikçe
ُكلَّ َما ُرِزقُوا ِمْن َها ِم ْن ََثََرة ِرْزقًا
Dediler
قَالُوا
Bu önceden rızıklandıklarımızdan
َه َذا الَّ ِذي ُرِزقْ نَا ِم ْن قَ ْب ُل
Ve rızıklar benzerler olarak (cennet
ehline getirilir)
َوأُتُوا بِِه ُمتَ َش ِاِّبًا
Onlar için vardır
َوََلُ ْم
Onun içinde (cennette)
فِ َيها
9
Temiz zevceler ٌاج ُمطَ َّهَرة ٌ أ َْزَو
Ve onlar onda (cennette) ebedi
kalacaklardır
)25( َوُه ْم فِ َيها َخالِ ُدو َن
Muhakkak Allah َإِ َّن اللَّه
Utanmaz
ََل يَ ْستَ ْحيِي
Misal getirmekten
ب َمثَ ًَل َ ض ِر ْ َأَ ْن ي
O şey ki+sivrisinek (sivrisineği) ًوضة
َ َما بَ ُع
Ve yine+o şey ki-onun üstü (onun
üstünü)
فَ َما فَ ْوقَ َها
ين آَ َمنُوا ِ َّفَأ ََّما ال
ذ
İman edenlere gelince َ
Hemen+Bilirler
يَ ْعلَ ُمو َن+ف َ
O haktır
ْ ُأَنَّه
اْلَ ُّق
Onların rablerinden
ِم ْن َرِِّّبِ ْم
ين َك َفُروا ِ َّوأ ََّما ال
ذ
Kafirlere gelince َ َ
Hemen+derler
يَ ُقولُو َن+َ ف
َه َذا َمثَ ًَل-ب ِ +ُما َذا أَر َاد اللَّه
Allah ne irade etti+bu misal-ile َ َ
Onun ile (kuran, misal) çok kişi
dalalete düşürülür
ض ُّل بِِه َكثِ ًْيا ِي
ُ
Onunla çok kişi hidayete erer
َويَ ْه ِدي بِِه َكثِ ًْيا
Onunla fasıklardan başkası dalalete )26( ني قِ اس
ِ ض ُّل بِِه إََِّل الْ َف ِ وما ي
düşürülmez َ ُ ََ
ين ذِ َّال
O kimseler ki َ
10
Bozarlar-çözerler
ضو َن ُ يَْن ُق
Allahın ahdini
َع ْه َد اللَّ ِه
(ahdi) misak ile sağlamlaştırdıktan
sonra
ِم ْن بَ ْع ِد ِميثَاقِ ِه
Keserler-kesiyorlar
َويَ ْقطَ ُعو َن
Allahın onunla emrettiği şeyi
َما أ ََمَر اللَّهُ بِِه
Bağlanmasını
وص َل َ ُأَ ْن ي
Yeryüzünde fesat çıkarırlar
ضِ َويُ ْف ِس ُدو َن ِِف ْاْل َْر
)27( اسُرو َن ِ اْل َ ِأُولَئ
İşte onlar hüsrana uğrayanlardır َْ ك ُه ُم
Allaha nasılda küfredersiniz
ف تَ ْك ُفُرو َن بِاللَّ ِه َ َكْي
Sizle+idiniz ölüler (sizler ölüler idiniz)
ُُْت أ َْم َواتًا+َوُك ْن
Sizleri+diriltti
ُك ْم+َحيَا ْ فَأ
ُك ْم+يت ِ
Sonra-öldürecek+sizleri ُ َُي-َُّث
Sonra-diriltecek+sizleri
ُك ْم+ ُُْييِي-َُّث
Sonra-o+na döndürüleceksiniz
)28( ِه تُ ْر َج ُعو َن+ إِ َ ْل- َُّث
O ki = o (Allah) ki
ُه َو الَّ ِذي
Yarattı-sizin+için ( sizin için yarattı)
ُك ْم+ َل- َخلَ َق
O şey-yeryüzü+nde (yeryüzünde
bulunan şeyleri)
ِ ْاْل َْر+ ِِف- َما
ض
َِ
َج ًيعا
Toplu olarak
11
Sonra yöneldi
استَ َوى
ْ َُّث
Göğ+e= sema+ya
الس َم ِاء
َّ + إِ ََل
Ve onları tesviye etti
فَ َس َّو ُاه َّن
Yedi gök olarak
َسْب َع ََسََوات
)29( يم ِوهو بِ ُكل شيء عل
O her şeyi bilendir ٌ َ ْ َ ِّ َ ُ َ
Hatırla = rabbin dedi َ َُّوإِ ْذ = قَ َال َرب
ك
Melekler+e
لْ َم ََلئِ َك ِة+ِل
اع ٌل ِ ين ج+إن
Muhakkak ki+ben kılacağım َ
Yeryüzünde
ض ِ ِِف ْاْل َْر
Bir halife (nekre) ًَخلِي َفة
Onlar dediler
قَالُوا
Sen kılacak mısın?
َِت َع ُل فِ َيها َْ أ
O+nda fesat çıkaracak –kimse
َها+ يُ ْف ِس ُد ِِف- َم ْن
اء ِّم الد ك ِ ويس
ف
Ve kan dökecek ََ ُ ْ ََ
Ve biz + tesbih ediyoruz
َوََْن ُن نُ َسبِّ ُح
Sana+hamd-ile
َك+ َْحْ ِد+ب ِ
12
Sizin bilmediklerinizi
)31( َما ََل تَ ْعلَ ُمو َن
Ve Âdem’e öğretti
َو َعلَّ َم آَ َد َم
İsimleri َََسَاء
ْ ْاْل
Onların+hepsini
ُكلَّ َها
Sonra onları (isimleri) arzetti
ض ُه ْم َ ُثَّ َعَر
Melekler+e
الْ َم ََلئِ َك ِة+َعلَى
Ve dedi
فَ َق َال
Bana haber verin
أَنْبِئُ ِوين
Şu isimleri
ََسَ ِاء َه ُؤََل ِء
ْ بِأ
)31( ني ِ ِ إِ ْن ُكْنتم
Eğer+oldu-ysanız (siz) sadıklardan َ صادق َ ُْ
Dediler= subhaneke
كَ َقَالُوا = ُسْب َحان
Bizim+için ilim yoktur
نَا+ََل ِع ْل َم َل
نَا/تَ َما – َعلَّ ْم+ إََِّل
Başka+o şey-öğrettin/sen (senin
öğrettiklerinden başka)
15
Biz dedik
قُ ْلنَا
Ondan inin
ْاهبِطُوا ِمْن َها
َج ًيعاَِ
Toplu olarak
Eğer size benden bir hidayet gelirse
(geldiğinde)
فَِإ َّما يَأْتِيَ نَّ ُك ْم ِم ِِّّن ُه ًدى
اي دَ ه
ُ ع ِفَم ْن تَب
Kim benim hidayetime tabi olursa َ َ َ
Onların üzerine korku yoktur
ف َعلَْي ِه ْم ٌ فَ ََل َخ ْو
Onlar hüzünlenecek de değillerdir
)38( َوََل ُه ْم َُْيَزنُو َن
ين َك َفُروا ِ َّوال
ذ
O kâfirlere gelince َ َ
Ve ayetlerimizi yalanlayanlara…..
َوَك َّذبُوا بَِآيَاتِنَا
اب النَّا ِر ح َص أ ك َ ِأُولَئ
İşte onlar ateş ashabıdırlar ُ َ ْ
Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır
)39( ُه ْم فِ َيها َخالِ ُدو َن
يل ِيا ب ِِّن إِسرائ
Ey İsrail oğulları َ َْ َ َ
ِتِ اذْ ُكُروا نِ ْع َم
Nimetimi hatırlayın َ
Sizin üzerinize verdiğim
ت َعلَْي ُك ْم ُ الَِِّت أَنْ َع ْم
Ahdime vefa gösterin
َوأ َْوفُوا بِ َع ْه ِدي
Bende sizin ahdinize vefa göstereyim
ُوف بِ َع ْه ِد ُك ْمِ أ
)41( ون ِ وإِيَّاي فَارهب
Ve sadece benden korkun َُ ْ َ َ
Ve iman edin
َوآَِمنُوا
16
ت ِ
İndirdiğim şeye ُ ِْبَا أَنْ َزل
Tasdik edici
ص ِّدقًاَ ُم
Sizin_ile beraber, (olan) şey_için
َم َع_ ُك ْم, ِل_ َما
Siz olmayın
َوََل تَ ُكونُوا
Ona ilk küfreden(inkâr eden)
أ ََّوَل َكافِر بِِه
Ayetlerimi satmayın (değiştirmeyin)
َوََل تَ ْشتَ ُروا بَِآيَ ِات
Az (bir) pahaya
ََثَنًا قَلِ ًيَل
)41( ون ِ وإِيَّاي فَاتَّ ُق
Ve sadece benden sakının َ َ
ِ اْل َّق بِالْب
اط ِلَ َْ َوََل تَ ْلبِ ُسوا
Haqq’a batılı giydirmeyin (hak ile
batılı karıştırmayın)
Ve haqqı gizlersiniz
اْلَ َّق
ْ َوتَ ْكتُ ُموا
Siz bildiğiniz halde
,)42( َوأَنْتُ ْم تَ ْعلَ ُمو َن
َالص ََلة
َّ يموا ِوأَق
Namazı kılın ُ َ
Zekâtı verin
َّ َوآَتُوا
الزَكا َة
)43( ني ِ ِ َّ وارَكعوا مع
Ruku’ edenlerle beraber ruku’ edin َ الراكع ََ ُ َْ
İnsanlara iyiliği emrediyor musunuz?
(söylüyor musunuz?)
َّاس بِالِْ ِِّب
َ أَتَأْ ُمُرو َن الن
Ve nefsinizi (kendinizi) unutuyor
musunuz?
َوتَ ْن َس ْو َن أَنْ ُف َس ُك ْم
اب ت
َكِ ْوأَنْتُم تَ ْت لُو َن ال
Siz kitabı okuduğunuz halde َ ْ َ
Aqletmiyor musunuz?
)44( أَفَ ََل تَ ْع ِقلُو َن
17
Sabır ve namazla yardım dileyin
الص ََل ِة
َّ الص ِِْب َو َّ ِاستَعِينُوا ب ْ َو
Ve o büyüktür (ağırdır) ٌَوإِنَّ َها لَ َكبِ َْية
)45( ني ِ ِ ْ إََِّل علَى
َ اْلَاشع
Khaşiinler üzerine hariç (Allahtan
korkanlar hariç) َ
O kimseler ki + ين يَظُنُّو َن ِ َّال
ذ
zannediyorlar(inanıyorlar) َ
Muhakkak ki onlar rablerine
kavuşacaklardır
أَنَّ ُه ْم ُم ََلقُو َرِِّّبِ ْم
Ve onlar ona döndürüleceklerdir
)46( َوأَنَّ ُه ْم إِلَْي ِه َر ِاج ُعو َن
يل ِيا ب ِِّن إِسرائ
Ey İsrail oğulları َ َْ َ َ
ِت ِ اذْ ُكُروا نِ ْع َم
Nimetimi hatırlayın َ
Size verdiğim
ت َعلَْي ُك ْم ُ الَِِّت أَنْ َع ْم
)47( ني ِ
Ve ben sizi âlemlere tercih ettim َ ض ْلتُ ُك ْم َعلَى الْ َعالَم َّ ََين ف ِّ َوأ
O günden sakının
َواتَّ ُقوا يَ ْوًما
س َع ْن نَ ْفس َشْيئًا ِ
ٌ ََل َِْتزي نَ ْف
Hiçbir nefis diğer nefisten hiçbir şeyi
ödemez
ٌاعة ف
َ شَ ا ه ن
ْ مِ وََل ي ْقبل
Ondan şefaat kabul edilmez َ َ َُُ َ
Bir fidyede alınmaz
َوََل يُ ْؤ َخ ُذ ِمْن َها َع ْد ٌل
Onlara yardım olunmaz
)48( صُرو َن َ َوََل ُه ْم يُْن
Hatırla! Sizi+biz+kurtardık
َوإِ ْذ َنََّْي نَا ُك ْم
Fir’avn hanedanından
ِم ْن آَ ِل فِْر َع ْو َن
ابِ يسومونَ ُكم سوء الْع َذ
Size kötü azabı tattırıyorlar َ َ ُ ْ ُ َُ
18
Sizin çocuklarınızı (çok çok)
boğazlıyorlar
يُ َذ ِِّبُو َن أَبْنَاءَ ُك ْم
1- Sizin kadınlarınızı sağ bırakıyorlar
2- sizin kadınlarınıza utanılacak şeyler
yapıyorlar
َويَ ْستَ ْحيُو َن نِ َساءَ ُك ْم
Bunda sizin için (var)
َوِِف َذلِ ُك ْم
)49( يم ِ ب ََلء ِمن ربِّ ُكم ع
ظ
Bir imtihan rabbinizden ٌ َ ْ َْ ٌ َ
Ve hatırla…
َوإِ ْذ
Sizin için denizi yardık
فَ َرقْ نَا بِ ُك ُم الْبَ ْحَر
Ve böylece siz kurtardık
فَأ ََْنَْي نَا ُك ْم
Ve fir’avn âli’ni boğduk
َوأَ ْغَرقْ نَا آَ َل فِْر َع ْو َن
Ve siz izliyordunuz
)51( َوأَنْتُ ْم تَ ْنظُُرو َن
Ve o zaman (hatırla/yın)
َوإِ ْذ
Musa’ya va’dettik
وسى َ اع ْدنَا ُم َ َو
ني لَْي لَ ًة ِ
Kırk gece َ أ َْربَع
Sonra buzağıyı aldınız
ُثَّ َّاَّتَ ْذ ُُتُ الْعِ ْج َل
ِِمن ب ع ِده
Ondan sonra َْ ْ
Ve siz zalimlerden oldunuz
)51( َوأَنْتُ ْم ظَالِ ُمو َن
Sonra sizi affettik
ُثَّ َع َف ْونَا َعْن ُك ْم
ِ ِ
Bundan sonra َ ِم ْن بَ ْعد َذل
ك
Umulur ki şükredersiniz
)52( لَ َعلَّ ُك ْم تَ ْش ُكُرو َن
19
وسى م ا ن
َ ي
ْ ت
َ آ
َ ذ
ْ ِوإ
Ve Musa’ya verdik َ ُ َ
اب َوالْ ُف ْرقَا َن ت
َ ِ ْال
ك
Kitabı ve Furkan’ı َ
Umulur ki siz hidayete erersiniz
)53( لَ َعلَّ ُك ْم تَ ْهتَ ُدو َن
Hatıla o zaman Musa qavmine dedi
وسى لَِق ْوِم ِه َ َوإ ْذ قَ َال ُم
ِ
Ey qavmim
يَا قَ ْوِم
Muhakkak siz nefsinize zulmettiniz
إِنَّ ُك ْم ظَلَ ْمتُ ْم أَنْ ُف َس ُك ْم
Buzağıyı almakla (tapmak için)
بِ ِّاَّتَ ِاذ ُك ُم الْعِ ْج َل
Sizi+yaratana tevbe edin
فَتُوبُوا إِ ََل بَا ِرئِ ُك ْم
Sizin+nefislerinizi öldürün
فَاقْ تُلُوا أَنْ ُف َس ُك ْم
Bu sizin için hayırlıdır
َذلِ ُك ْم َخْي ٌر لَ ُك ْم
Yaratıcınızın katında
ِعْن َد بَا ِرئِ ُك ْم
Ve böylece tevbenizi kabul etti
اب َعلَْي ُك ْم َ َفَت
ِالر
Muhakkak ki o tevbeleri kabul edendir
)54( يم
ُ َّ اب
ح ُ إِنَّهُ ُه َو الت ََّّو
Hatıla(yın) o zaman dediniz
َوإِ ْذ قُ ْلتُ ْم
Ey Musa
وسى َ يَا ُم
Sana iman etmeyeceğiz
كَ َلَ ْن نُ ْؤِم َن ل
Allah’ı apaçık görünceye kadar ًَح ََّّت نََرى اللَّهَ َج ْهَرة
ِ الص
ُاع َقة َّ َخ َذتْ ُك ُم
Böylece sizi yıldırım aldı َ فَأ
20
Ve siz bakıp duruyordunuz
)55( َوأَنْتُ ْم تَ ْنظُُرو َن
Sizi dirilttik sonra
ُثَّ بَ َعثْ نَا ُك ْم
Sizin ölümünüzden sonra
ِم ْن بَ ْع ِد َم ْوتِ ُك ْم
Umulur ki şükredersiniz
)56( لَ َعلَّ ُك ْم تَ ْش ُكُرو َن
Bulutu üzerinize gölge yaptık
َوظَلَّْلنَا َعلَْي ُك ُم الْغَ َم َام
Üzerinize mene ve selva indirdik
الس ْل َوى
َّ َوأَنْ َزلْنَا َعلَْي ُك ُم الْ َم َّن َو
ِ ُكلُوا ِمن طَيِّب
ات
Temizlerden yiyin َ ْ
Sizi rızıklandırdığımız şeylerden
َما َرَزقْ نَا ُك ْم
Bize onlar zulmetmediler
َوَما ظَلَ ُمونَا
Fakat onlar nefislerine zulmediyorlardı
)57( َولَ ِك ْن َكانُوا أَنْ ُف َس ُه ْم يَظْلِ ُمو َن
O zaman (hatırla)= biz dedik
َوإِ ْذ= قُ ْلنَا
Bu kasabaya girin َْاد ُخلُوا َه ِذ ِه الْ َق ْريَة
Ondan yiyin
فَ ُكلُوا ِمْن َها
Dilediğiniz şekilde
ث ِشْئتُ ْم ُ َحْي
Bol bol
َر َغ ًدا
Kapıdan secde ederek girin
اب ُس َّج ًدا َ ََو ْاد ُخلُوا الْب
Hittatun (Bağışla) deyin ٌَوقُولُوا ِحطَّة
Hatalarınızı bağışlayalım
نَ ْغ ِف ْر لَ ُك ْم َخطَايَا ُك ْم
21
)58( ني ِِ ُ َو َسنَ ِز
İyilere arttıracağız َ يد الْ ُم ْحسن
ين ظَلَ ُموا ِ ََّّل ال
Zulmedenler değiştirdiler َ َ فَبَد
ذ
Sözü
قَ ْوًَل
يل ََلُ ْم َِغي ر الَّ ِذي ق
Onlara denilenin haricine َ َْ
ين ظَلَ ُموا ِ َّفَأَنْزلْنا علَى ال
ذ
Zalimlerin üzerine indirdik َ َ ََ
Gökten bir pislik
الس َم ِاءَّ ِر ْجًزا ِم َن
(Fasıklıklarından) Yoldan
çıkmalarından dolayı
)59( ِِبَا َكانُوا يَ ْف ُس ُقو َن
(Hatırla!) o zaman
َوإِ ِذ
Musa su istedi
وسى َ استَ ْس َقى ُم ْ
Onun (kendi) kavmi için
لَِق ْوِم ِه
Biz dedik
فَ ُق ْلنَا
اْلَ َجَر
ْ اك َص ِ
َ َب ب
ع ْ اض ِر ْ
Senin asan ile taşa vur
22
Yeryüzünde kalkışmayın
(bozgunculuk çıkarmayın)
ِ َوََل تَ ْعثَ ْوا ِِف ْاْل َْر
ض
)61( ين دِ م ْف ِس
Bozguncular(olarak) َ ُ
O zaman siz dediniz
َوإِ ْذ قُ ْلتُ ْم
Ey Musa
وسى َ يَا ُم
Biz sabredemeyeceğiz
صِ َِبْ َلَ ْن ن
احد ِ علَى طَعام و
Bir yemek üzere َ َ َ
Bize dua et
فَ ْادعُ لَنَا
Rabbine
ك
َ ََّرب
Bizim için çıkarsın
ُُيْر ِْج لَنَا
ِ
Yeryüzünün bitirdiklerinden
ض
ُ ت ْاْل َْر ُ ِِمَّا تُْنب
Onun baqlasından
ِم ْن بَ ْقلِ َها
Acurundan
َوقِثَّائِ َها
وم َهاِ ُوف
Onun sarımsağından َ
Mercimeğinden
َو َع َد ِس َها
Soğanından
صلِ َها َ ََوب
Dedi
قَ َال
Siz değiştirmek mi istiyorsunuz
أَتَ ْستَْب ِدلُو َن
Aşağı olan şeyi
الَّ ِذي ُه َو أ َْد ََن
23
Hayırlı olan şey ile
بِالَّ ِذي ُه َو َخْي ٌر
صًرا ِ اهبِطُوا
م
Şehre inin ْ ْ
İstediğiniz şey sizin için (orada)
فَِإ َّن لَ ُك ْم َما َسأَلْتُ ْم
Onların üzerine eziklik ve aşağılık ِّ ت َعلَْي ِهم
ُالذلَّةُ َوالْ َم ْس َكنَة ْ َض ِرب
ُ َو
kompleksi vuruldu ُ
Onlar döndüler
َوبَاءُوا
Allah’dan bir gazap ile
ضب ِم َن اللَّ ِه َ َبِغ
ك َِذل
Şu (bu) َ
Onların olmaları ile(olmalarından
dolayı)
بِأَنَّ ُه ْم َكانُوا
ات اللَّ ِه ِ ي ْك ُفرو َن بَِآي
Allah’ın ayetlerine küfrediyorlar َ ُ َ
Peygamberleri öldürüyorlar َ َِّويَ ْقتُلُو َن النَّبِي
ني
Hak dışında
ْ بِغَ ِْْي
اْلَ ِّق
ص ْوا ع ا ِبِك َِذل
Şu (bu) isyan etmelerinden dolayı َ َ َ َ
Ve onlar aşırı gidenlerden oldular
)61( َوَكانُوا يَ ْعتَ ُدو َن
ين آَ َمنُوا ِ َّإِ َّن ال
ذ
Muhakkak ki iman edenler َ
ادوا ه ين ِ َّوال
ذ
Ve Yahudiler َُ َ َ
Ve Nasaralar
َّص َارى
َ َوالن
ني ِالصابِئ
Ve Sabiinler َ َّ َو
Kim Allah’a iman ederse
َم ْن آَ َم َن بِاللَّ ِه
24
Ve ahret gününe
َوالْيَ ْوِم ْاْلَ ِخ ِر
اْلًاِ وع ِمل ص
Ve Salih (olarak) amel ederse َ َ ََ
Onlar için ecir (vardır)
َجُرُه ْم ْ فَلَ ُه ْم أ
Rablerinin katında
ِعْن َد َرِِّّبِ ْم
Onlara korku yoktur
ف َعلَْي ِه ْم ٌ َوََل َخ ْو
Onlar hüzünlenmeyecektir
)62( َوََل ُه ْم َُْيَزنُو َن
O zaman biz sizin misakınızı almıştık
َخ ْذنَا ِميثَاقَ ُك ْم َ َوإِ ْذ أ
Sizin üzerinize turu yükseltmiştik
َوَرفَ ْعنَا فَ ْوقَ ُك ُم الطُّ َور
Size verdiklerimizi alın(demiştik)
ُخ ُذوا َما آَتَ ْي نَا ُك ْم
Kuvvet ile (kuvvetli bir şekilde)
بِ ُق َّوة
Ve onun içinde bulunan zikredin
َواذْ ُكُروا َما فِ ِيه
Umulur ki sakınırsınız
)63( لَ َعلَّ ُك ْم تَتَّ ُقو َن
ِ ِ
Bundan sonra döndünüz
كَ ُثَّ تَ َولَّْيتُ ْم ِم ْن بَ ْعد َذل
Allah’ın sizin üzerinize olan faldı
olmasaydı
ض ُل اللَّ ِه َعلَْي ُك ْم ْ َفَلَ ْوََل ف
Ve rahmeti (olmasaydı) َُوَر ْْحَتُه
)64( ين ِ
ر ِ اْل
اس ْ ن مِ لَ ُكْنتُم
Hüsrana uğrayanlardan olurdunuz َ َ َ ْ
Muhakkak siz bildiniz
َولََق ْد َعلِ ْمتُ ُم
ين ْاعتَ َد ْوا ِمْن ُك ْم ِ َّال
ذ
Sizden aşırılığa gidenleri َ
25
ِ السب
Cumartesinde
ت ْ َّ ِِف
Biz onlara dedik
فَ ُق ْلنَا ََلُ ْم
)65( نيِِ ِ
Aşağılık maymunlar olun َ ُكونُوا قَرَد ًة َخاسئ
Onu bir ceza (ibret) kıldık
اها نَ َك ًاَل َ َفَ َج َع ْلن
ني يَ َديْ َها ب ا م ِل
İki elinin arasındakilere َْ َ َ
Ve arkasındakilere
َوَما َخ ْل َف َها
)66( ني ِ ومو ِعظَةً لِْلمت
َّق
Muttaqıler bir öğüt olarak َ ُ ََْ
وسى ِ
(Hatırla!) o zaman Musa dedi َ َوإ ْذ قَ َال ُم
Onun kavmine
لَِق ْوِم ِه
Muhakkak Allah emrediyor
إِ َّن اللَّهَ يَأْ ُمُرُك ْم
Bir inek boğazlamayı
أَ ْن تَ ْذ َِبُوا بَ َقَرًة
َّخ ُذنَا ُهُزًوا ِ قَالُوا أَتَت
‘’Bizi alaya mı alıyorsun’’ dediler
26
Dedi?
قَ َال
Muhakkak o diyor
ولُ إِنَّهُ يَ ُق
Muhakkak o bir inektir ٌإِنَّ َها بَ َقَرة
O yaşlı değil
ض ٌ ََل فَا ِر
Geç de değil
َوََل بِ ْكٌر
ك ِ عوا ٌن ب
Bunun arasında َ ني َذل
َْ َ َ َ
Emrolunduğunuz şeyi acele yapın
)68( فَافْ َعلُوا َما تُ ْؤَمُرو َن
Onlar dediler
قَالُوا
Bizim için rabbine dua et
ك
َ َّْادعُ لَنَا َرب
Bizim için açıklasın
ني لَنَا
ْ ِّ َيُب
Onun rengi ne?
َما لَ ْونُ َها
Dedi
قَ َال
O diyor
ُ إِنَّهُ يَ ُق
ول
O bir inektir ٌإِنَّ َها بَ َقَرة
Onun rengi parlak sarıdır
ص ْفَراءُ فَاقِ ٌع لَ ْونُ َها َ
)69( ين ِ
ر ِ تَسُّر الن
َّاظ
Görenlere huzur(mutluluk verir) َ ُ
Dediler
قَالُوا
Bizim için rabbine dua et
ك
َ َّْادعُ لَنَا َرب
27
Bizim için açıklasın
ني لَنَا
ْ ِّ َيُب
O nedir
َما ِه َي
Muhakkak inek bizim üzerimize
müteşabih
إِ َّن الْبَ َقَر تَ َشابَهَ َعلَْي نَا
Ve biz böylece Allah dilerse hidayete
erenlerden oluruz
)71( َوإِنَّا إِ ْن َشاءَ اللَّهُ لَ ُم ْهتَ ُدو َن
Dedi
قَ َال
Muhakkak o diyor
ولُ إِنَّهُ يَ ُق
O bir inektir ٌإِنَّ َها بَ َقَرة
O zelil değildir
ولٌ ََُل َذل
ض ِ
Yeri sürerek َ تُثْيُ ْاْل َْر
Ekin sulamamıştır
ث ْ َوََل تَ ْس ِقي
َ اْلَْر
Salimdir onda bir alamet yoktur
ُم َسلَّ َمةٌ ََل ِشيَةَ فِ َيها
Dediler
قَالُوا
ْ ِت ب
اْلَ ِّق ئ
ْ جِ ْاْلَ َن
İşte şimdi haqq ile geldin َ
Ve böylece boğazladılar
وها
َ ُفَ َذ َِب
Az daha yapmayacaklardı
)71( ادوا يَ ْف َعلُو َنُ َوَما َك
(hatırla) o zaman siz bir nefis
öldürmüştünüz
َوإِ ْذ قَتَ ْلتُ ْم نَ ْف ًسا
Birbirinizle atıştınız
فَ َّاد َارأُُْْت فِ َيها
Allah çıkarıcıdır ٌ َواللَّهُ ُمُْر
ِج
28
Sizin gizlediklerinizi
)72( َما ُكْنتُ ْم تَ ْكتُ ُمو َن
Ve biz dedik vurun bir parçası
onun(ineğin) bir parçası ile
اض ِربُوهُ بِبَ ْع ِض َها
ْ فَ ُق ْلنَا
ك ِ
İşte bu şekilde َ َك َذل
Allah ölüyü diriltir
ُُْييِي اللَّهُ الْ َم ْوتَى
Size ayetlerini gösterir
َويُِري ُك ْم آَيَاتِِه
Umulur ki aqledersiniz
)73( لَ َعلَّ ُك ْم تَ ْع ِقلُو َن
Sonra, qalbleriniz katılaştı
ت قُلُوبُ ُك ْم ْ ُثَّ قَ َس
ِ ِ
Bundan sonra
ك َ ِم ْن بَ ْعد َذل
ِاْلِ َجارة ِ
O bir taş gibi (oldu) َ ْ فَه َي َك
Yada taştan daha sert
َش ُّد قَ ْس َوًة
َ أ َْو أ
ِاْلِ َجارة ْ ن ِ وإِ َّن
م
Muhakkak (nice) taşlar vardır ki َ َ َ
Ondan nehirler fışkırır
لَ َما يَتَ َف َّجُر ِمْنهُ ْاْلَنْ َه ُار
Muhakkak Ondan(taşlardan) (niceleri)
(vardır ki)
َوإِ َّن ِمْن َها
Yarılır
َّ لَ َما يَش
َّق ُق
اء م ل
ْ ا ه ن
ْ ِ فَيخرج
م
Ve böylece ondan sular fışkırır ُ َ ُ ُ ُْ َ
Muhakkak Ondan(taşlardan) (niceleri)
(vardır ki)
َوإِ َّن ِمْن َها
Allah’ın haşyetinden aşağı iner
ط ِم ْن َخ ْشيَ ِة اللَّ ِه ُ ِلَ َما يَ ْهب
Allah yaptıklarınızdan gafil değildir
)74( َوَما اللَّهُ بِغَافِل َع َّما تَ ْع َملُو َن
29
Siz umuyor musunuz?
أَفَتَطْ َم ُعو َن
Size iman etmelerini
أَ ْن يُ ْؤِمنُوا لَ ُك ْم
Muhakkak onlardan bir grup
يق ِمْن ُه ْم ٌ َوقَ ْد َكا َن فَ ِر
Allah’ın kelamını işitirler
يَ ْس َم ُعو َن َك ََل َم اللَّ ِه
Sonra onu tarif ederler ُُثَّ ُُيَِّرفُونَه
…dikten sonra
ِم ْن بَ ْع ِد َما
Akıl (ettikten sonra) َُع َقلُوه
Onlar bildiği halde
)75( َوُه ْم يَ ْعلَ ُمو َن
.... Dığı zaman
َوإِ َذا
ين آَ َمنُواذِ َّلَ ُقوا ال
İman edenlerle karşılaştıkları zaman َ
İman ettik derler
قَالُوا آَ َمنَّا
Bazısı bazısı ile yalnız kaldığı zaman
ض ُه ْم إِ ََل بَ ْعضُ َوإِ َذا َخ ََل بَ ْع
Siz onlarla konuşuyor musunuz?
قَالُوا أ ََُتَ ِّدثُونَ ُه ْم
Allah’ın aleyhinize fethi-ni
ِِبَا فَتَ َح اللَّهُ َعلَْي ُك ْم
Onunla size hüccet getirmeleri için
اجوُك ْم بِِه ُّ لِيُ َح
Rabbinizin katında
ِعْن َد َربِّ ُك ْم
Aqletmiyor musunuz?
)76( أَفَ ََل تَ ْع ِقلُو َن
Onlar bilmiyorlar mı?
أ ََوََل يَ ْعلَ ُمو َن
30
Muhakkak Allah bilir
َن اللَّهَ يَ ْعلَ ُم َّ أ
Gizledikleri şeyi
َما يُ ِسُّرو َن
Ve açığa çıkardıklarını da
)77( َوَما يُ ْعلِنُو َن
Onlardan bazıları ümmilerdir
َوِمْن ُه ْم أ ُِّميُّو َن
اب ِ
Kitabı bilmezler َ َََل يَ ْعلَ ُمو َن الْكت
Kuruntular hariç َّإََِّل أ ََم ِاين
Onlar zandan başka bir şey üzere
değillerdir
)78( َوإِ ْن ُه ْم إََِّل يَظُنُّو َن
Veyl olsun
فَ َويْ ٌل
Kitabı elleri ile yazanlara
اب بِأَيْ ِدي ِه ْم
َ
َِ ْلِلَّ ِذين ي ْكتُبو َن ال
تك ُ ََ
Sonra diyenlere
ُثَّ يَ ُقولُو َن
Bu Allah katından
َه َذا ِم ْن ِعْن ِد اللَّ ِه
Onu satmak için
لِيَ ْشتَ ُروا بِِه
A bir paraya
ََثَنًا قَلِ ًيَل
Onlar için veyl olsun
فَ َويْ ٌل ََلُ ْم
ت أَيْ ِدي ِه ْم ب تكَ ا َّ
ِمِ
Ellerli ile yazdıklarına َْ َ
Onlara veyl olsun
َوَويْ ٌل ََلُ ْم
Ve kazanmış oldukları şeylere
)79( ِِمَّا يَ ْك ِسبُو َن
Ve dediler
َوقَالُوا
31
Ateş bize dokunmayacak
َّار
ُ لَ ْن َُتَ َّسنَا الن
Sayılı günler hariç َ إََِّل أَيَّ ًاما َم ْع ُد
ود ًة
Deki Allah katından bir ahit mi
aldınız?
قُ ْل أ َََّّتَ ْذ ُُْت ِعْن َد اللَّ ِه َع ْه ًدا
ف اللَّهُ َع ْه َد ُه ِ
Allah ahdine muhalafet etmeyecektir َ فَلَ ْن ُُيْل
Ya da diyor musunuz= Allah üzerine
(aleyhine)
أ َْم تَ ُقولُو َن = َعلَى اللَّ ِه
Bilmediğiniz şey/ler/i
)81( َما ََل تَ ْعلَ ُمو َن
Tam aksine kim kötülük kazanırsa ًب َسيِّئَة َ بَلَى َم ْن َك َس
Ve hataları onu kuşatırsa
ت بِِه َخ ِطيئَتُ ُه ْ ََحاط َ َوأ
İşte onlar ateş ashabıdır
اب النَّا ِر ُ َص َح ْ كأ َ ِفَأُولَئ
Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır
)81( ُه ْم فِ َيها َخالِ ُدو َن
ين آَ َمنُوا ِ َّوال
ذ
İman edenlere gelince َ َ
ِ اْل
ات ِ الص َّ ا
و ُلمِ وع
Ve salihatları amel edenlere.. َ ََ
İşte onlar cennet ashabıdırlar
اْلَن َِّة
ْ اب ُ َْ ح َص أ ك
َ ِأُولَئ
32
Ve akrabalara
َوِذي الْ ُق ْرََب
Ve yetimlere
َوالْيَتَ َامى
ِ ِوالْمساك
ني
Ve miskinlere ََ َ
Ve insanlara da güzel söz söyleyin
َّاس ُح ْسنًا ِ َوقُولُوا لِلن
الص ََل َة
َّ يموا ِوأَق
Ve namazı kılın ُ َ
Ve zekâtı verin
َّ َوآَتُوا
الزَكا َة
Sonra döndünüz
ُثَّ تَ َولَّْيتُ ْم
Sizden az bir kısmı müstesna
إََِّل قَلِ ًيَل ِمْن ُك ْم
Ve siz yüz çeviriyorsunuz
)83( ضو َن ُ َوأَنْتُ ْم ُم ْع ِر
O zaman ki, biz sizden sağlam bir söz
almıştık
َخ ْذنَا ِميثَاقَ ُك ْم َ َوإِ ْذ أ
Kanlarınızı dökmeyeceksiniz (diye)
ََل تَ ْس ِف ُكو َن ِد َماءَ ُك ْم
Kendi nefislerinizi ülkelerinizden
çıkarmayacaksınız )diye)
َوََل َُّتْ ِر ُجو َن أَنْ ُف َس ُك ْم ِم ْن ِديَا ِرُك ْم
Sonra kabul ettiniz
ُثَّ أَقْ َرْرُُْت
Ve siz buna şahitlerdiniz
)84( َوأَنْتُ ْم تَ ْش َه ُدو َن
Sonra sizler o kimselersiniz ki
ُثَّ أَنْتُ ْم َه ُؤََل ِء
Kendi nefislerinizi öldürüyorsunuz
تَ ْقتُلُو َن أَنْ ُف َس ُك ْم
Sizden bir gurubu çıkarıyorsunuz
َوَُّتْ ِر ُجو َن فَ ِري ًقا ِمْن ُك ْم
Onların ülkelerinden
ِم ْن ِديَا ِر ِه ْم
33
ِْ ِاهرو َن َعلَْي ِه ْم ب
اْل ِْث ُ َ َتَظ
Onlar üzerine günah ile galibiyet
sağlıyorsunuz
Ve düşmanlık ile
َوالْ ُع ْد َو ِان
ُس َارى أ م ك
ُو ت
ُ ْ
أ ي نْ ِوإ
Eğer size esirler gelirlerse َ ْ َ َ
Fidye alıyorsunuz
وه ْم
ُ ادُ تُ َف
O size haram olduğu halde
َوُه َو ُُمََّرٌم َعلَْي ُك ْم
اج ُه ْم ِ
Onların çıkarılması ُ إ ْخَر
Siz kitabın bir kısmına iman ediyor ِ َض الْ ِكت
اب ِ أَفَتُ ْؤِمنُو َن بِبَ ْع
musunuz?
37
ِِ
Eğer mü’minlerden iseniz َ إِ ْن ُكْنتُ ْم ُم ْؤمن
)93( ني
Deki
قُ ْل
َّار ْاْلَ ِخَرةُ ِعْن َد اللَّ ِه
الد
ُ ُ م كُ ل
َ تْ ن
َ ا ك
َ نْ ِإ
Deki eğer Allah katında ahret yurdu
ًصة ِخال
size mahsus ise َ َ
ِ ون الن
َّاس ِ ِمن د
İnsanların haricinde ُ ْ
Ölümü temenni edin
تَ فَتَ َمن َُّوا الْ َم ْو
)94( ني ِإِ ْن ُكْنتم ص ِادق
Eğer sadıklardan iseniz َ َ ُْ
Onu ebediyen temenni edemeyecekler
َولَ ْن يَتَ َمن َّْوهُ أَبَ ًدا
Elleri ile işlediklerinden dolayı
ت أَيْ ِدي ِه ْم ْ َ َّمد ق
َ اَ ِ
ِب
ِِ ِواللَّه عل
Allah zalimleri bilicidir (bilendir)
)95( ني َ يم بِالظَّالم ٌ َُ َ
Sen onları bulacaksın
َولَتَ ِج َدنَّ ُه ْم
İnsanların en hırslısı
ِ ص الن
َّاس َ َحَر ْأ
Hayata
َعلَى َحيَاة
ين أَ ْشَرُكوا ِ َّوِمن ال
ذ
Müşriklerden bazıları var ki َ َ َ
Onlardan her birisi ister
َح ُد ُه ْم َ يَ َوُّد أ
Keşke yaşasa bin sen
ف َسنَة َ ْلَ ْو يُ َع َّمُر أَل
ِ وما ُهو ِِبَُز ْح ِزِح ِه ِمن الْع َذ
اب
Onları azaptan uzaklaştırmaz/mayacak َ َ َ ََ
Ömürlerinin uzun olması
(ömürlenmeleri)
أَ ْن يُ َع َّمَر
38
Allah onların yaptıklarını görür
)96( صْيٌ ِِبَا يَ ْع َملُو َن
ِ واللَّه ب
َُ َ
De ki
قُ ْل
يل َِِِْم ْن َكا َن َع ُد ًّوا ْل
ِب
Kim Cebrail’e düşman olursa َ
Ki o onu kalbine indirmiştir
كَ ِفَِإنَّهُ نََّزلَهُ َعلَى قَ ْلب
Allahın izni ile
بِِإ ْذ ِن اللَّ ِه
ني يَ َديِْه ِ
َْ َص ِّدقًا ل َما ب َ ُم
İki elinin arasındakini (önündekini)
tasdik edici olarak
Ve hidayet olarak
َوُه ًدى
)97( ني ِِ ِ
Mü’minleri müjdeler olsun َ َوبُ ْشَرى ل ْل ُم ْؤمن
Kim Allah’a düşman olursa
َم ْن َكا َن َع ُد ًّوا لِلَّ ِه
Ve meleklerine
َوَم ََلئِ َكتِ ِه
Ve rasullerine
َوُر ُسلِ ِه
يل ِبِْ وِج
Ve Cebrail’e َ َ
Ve Mikail’e
َوِمي َك َال
)98( ينِ
ر ِفَِإ َّن اللَّه ع ُدو لِْل َكاف
Muhakkak Allah kafirlerin düşmanıdır َ ََ
Muhakkak sana indirdik
ك َ َولََق ْد أَنْ َزلْنَا إِلَْي
Apaçık ayetler
آَيَات بَيِّ نَات
Onu inkar etmez
َوَما يَ ْك ُفُر ِِّبَا
)99( اس ُقو َن ِ إََِّل الْ َف
Fasıklar müstesna
39
Her bir sağlam ahit verdiklerinde
اه ُدوا َع ْه ًدا َ أ ََوُكلَّ َما َع
Onlardan bir gurup onu attı
يق ِمْن ُه ْم ٌ نَبَ َذهُ فَ ِر
Bilakis onların çoğu iman etmezler
)111( بَ ْل أَ ْكثَ ُرُه ْم ََل يُ ْؤِمنُو َن
Onlara bir rasul geldiği zaman
ولٌ َولَ َّما َجاءَ ُه ْم َر ُس
Allah katından
ِم ْن ِعْن ِد اللَّ ِه
Yanlarında olanı tasdik edici olarak
ِّق لِ َما َم َع ُه ْم ٌ صد َ ُم
ابَِ ْنَب َذ فَ ِريق ِمن الَّ ِذين أُوتُوا ال
تك
Kitap verilenlerden bir grup attı َ َ َ ٌ َ
Allahın kitabını sırtlarının arkasına
اب اللَّ ِه َوَراءَ ظُ ُهوِرِه ْم َ ت
َ ِك
40
Harut ve Marut
وت
َ وت َوَم ُار
َ َه ُار
ِ وما ي علِّم
ان
O ikisi öğretmiyorlar َ َُ َ َ
َحد ِ
Bir kimseye (hiç kimseye) َ م ْن أ
Deyinceye kadar
َح ََّّت يَ ُق َوَل
Muhakkak ki biz fitneyiz ٌإََِّّنَا ََْن ُن فِْت نَة
Küfretme
فَ ََل تَ ْك ُف ْر
Onlar öğreniyorlar o ikisinden
فَيَتَ َعلَّ ُمو َن ِمْن ُه َما
Kişi ile onun eşinin arasını ayıran şeyi
ني الْ َم ْرِء َوَزْوِج ِه ِ
َْ ََما يُ َفِّرقُو َن بِه ب
Onlar zarar verici değildir
ين بِِه
َ ض ِّار َ َِوَما ُه ْم ب
َحد أ ن مِ
Hiç kimseye َ ْ
Allah’ın izni hariç
إََِّل بِِإ ْذ ِن اللَّ ِه
Ve öğreniyorlar
َويَتَ َعلَّ ُمو َن
Onlara zarar vermeyeni
ضُّرُه ْم
ُ ََما ي
Ve fayda vermeyeni
َوََل يَْن َف ُع ُه ْم
Ve onlar bildiler
َولََق ْد َعلِ ُموا
Onu satın alan kişi için var ُلَ َم ِن ا ْشتَ َراه
Onun için ahrette bir pay yoktur
َما لَهُ ِِف ْاْلَ ِخَرِة ِم ْن َخ ََلق
س ئْ ِولَب
Ne kadar kötü َ َ
41
O nefislerini sattıkları şey ne kadar
kötüdür
َما َشَرْوا بِِه أَنْ ُف َس ُه ْم
Şayet bilseler
)112( لَ ْو َكانُوا يَ ْعلَ ُمو َن
Şayet onlar
َولَ ْو أَنَّ ُه ْم
İman etseler
آَ َمنُوا
Ve sakınsalar
َواتَّ َق ْوا
Allah katından daha sevaplanmış
(olurlardı)
لَ َمثُوبَةٌ ِم ْن ِعْن ِد اللَّ ِه
(daha) hayırlı
َخْي ٌر
Şayet bilselerdi
)113( لَ ْو َكانُوا يَ ْعلَ ُمو َن
ين آَ َمنُوا ِ َّيا أَيُّها ال
ذ
Ey iman edenler َ َ َ
ِ ََل تَ ُقولُوا ر
اعنَا
‘’Bizi gözet’’ demeyin َ
‘’Bize bak’’ deyin
َوقُولُوا انْظُْرنَا
Dinleyin (itaat edin)
اَسَ ُعوا
ْ َو
)114( يمِولِْل َكافِ ِرين ع َذاب أَل
Kafirler için elim bir azab vardır ٌ ٌ َ َ َ
İstemez
َما يَ َوُّد
ِ َالَّ ِذين َك َفروا== ِمن أ َْه ِل الْ ِكت
اب
O kafirler ki==ehl-i kitaptan ْ ُ َ
ِ
Ve Müşriklerde(istemezler) َ َوََل الْ ُم ْش ِرك
ني
Sizin üzerinize bir hayr (iyilik)
indirilmesini
أَ ْن يُنَ َّزَل َعلَْي ُك ْم ِم ْن َخ ْْي
Rabbinizden
ِم ْن َربِّ ُك ْم
42
Allah rahmetini mahsus kılar
ص بَِر ْْحَتِ ِهُّ ََواللَّهُ َُيْت
Dilediği kimseye َُم ْن يَ َشاء
Allah büyük fazilet sahibidir
)115( ض ِل الْ َع ِظي ِم ْ َواللَّهُ ذُو الْ َف
Eğer bir ayeti neshedersek
َما نَْن َس ْخ ِم ْن آَيَة
Ya da onu unutturursak
أ َْو نُْن ِس َها
ت ِِبَْْي ِمْن َها ِ ْنَأ
Ondan daha hayırlısını getiririz
Ya da benzerini
أ َْو ِمثْلِ َها
Sen bilmiyor musun?
أَ َملْ تَ ْعلَ ْم
Allah her şeye kadirdir
)116( َن اللَّهَ َعلَى ُك ِّل َش ْيء قَ ِد ٌير َّ أ
Yine sen bilmiyor musun?
أَ َملْ تَ ْعلَ ْم
ض ِ السماو
ِ ات َو ْاْل َْر ُ َن اللَّهَ لَهُ ُم ْل َّ أ
َ َ َّ ك
Muhakkak ki yerin ve göklerin mülkü
Allah’ındır
43
ِ َاْلَي
ان ِْ َِّل الْ ُك ْفر ب ِ ومن ي تَبد
Kim küfrü iman ile değiştirirse َ َ َ ْ ََ
Yolun ortasından sapmış olur
)118( السبِ ِيل َّ َض َّل َس َواء َ فَ َق ْد
ِ َوَّد َكثِْي ِمن أ َْه ِل الْ ِكت
اب
Ehl-i kitaptan pek çoğu arzuladı ْ ٌ َ
Sizi döndürmeyi
لَ ْو يَُرُّدونَ ُك ْم
İmanınızdan sonra=küfre
ِم ْن بَ ْع ِد إَِيَانِ ُك ْم = ُك َّف ًارا
Nefislerindeki hasedden dolayı
َح َس ًدا ِم ْن ِعْن ِد أَنْ ُف ِس ِه ْم
Sonra
ِم ْن بَ ْع ِد
Haqq onlar için ortaya çıktıktan sonra
اْلَ ُّق
ْ ني ََلُ ُم َ َّ ََما تَب
Onların günahları ile uğraşmayın
اع ُفواْ َف
Onlardan yüz çevirin
اص َف ُحوا ْ َو
Taki Allah emri ile gelinceye kadar
َح ََّّت يَأِْتَ اللَّهُ بِأ َْم ِرِه
Muhakkak ki Allah her şeye kadirdir
)119( إِ َّن اللَّهَ َعلَى ُك ِّل َش ْيء قَ ِد ٌير
الص ََل َة
َّ يموا ِوأَق
Ve namazı kılın ُ َ
Ve zekatı verin
َّ َوآَتُوا
َالزَكاة
Nefsiniz için hayırdan ne
gönderirseniz
ِّموا ِْلَنْ ُف ِس ُك ْم ِم ْن َخ ْْي ُ َوَما تُ َقد
Allah katında onu bulursunuz
َِِت ُدوهُ ِعْن َد اللَّ ِه
)111( ٌصْي ِ إِ َّن اللَّه ِِبَا تَعملُو َن ب
Allah yaptığınız şeyleri görücüdür َ َْ َ
Onlar dediler
َوقَالُوا
44
Cennete girmeyecek َاْلَنَّة
ْ لَ ْن يَ ْد ُخ َل
Yahudi olan kimseler hariç ً إََِّل َم ْن َكا َن ُه
ودا
Ya da Nasara
ص َارى َ َأ َْو ن
Bu onların kuruntularıdır
ك أ ََمانِيُّ ُه ْم َ تِْل
Deki delillerinizi getirin
قُ ْل َهاتُوا بُْرَهانَ ُك ْم
)111( ني ِ ِ إِ ْن ُكْنتم
Eğer sadıklardansanız َ صادق َ ُْ
Bilakis
بَلَى
Kim yüzünü Allah’a teslim ederse
َسلَ َم َو ْج َههُ لِلَّ ِه ْ َم ْن أ
O muhsin(iyi)lerden olarak
َوُه َو ُُْم ِس ٌن
Onun ecri rabbini katındadır
َجُرهُ ِعْن َد َربِِّه ْ فَلَهُ أ
Onun üzerine korku yoktur
ف َعلَْي ِه ْم ٌ َوََل َخ ْو
O hüzünlenenlerden de değildir
)112( َوََل ُه ْم َُْيَزنُو َن
ود ه ي ل
ْ ا ت ِ َوقَال
Ve Yahudiler dedi ُ َُ َ
َّص َارى َعلَى َش ْيء ِ
Nasaralar bir şey üzere değiller َ لَْي َست الن
َّص َارى ن ال ت ِ َوقَال
Nasaralar dedi َ َ
ود َعلَى َش ْيء ِ
Yahudiler bir şey üzere değildir ُ لَْي َست الْيَ ُه
اب ت
َكِ ْوهم ي ْت لُو َن ال
Onlar kitabı okuyorlar َ َ ْ َُ
ك قَ َال ِ
İşte bu şekilde dedi َ َك َذل
45
ين ََل يَ ْعلَ ُمو َن ذِ َّال
Bilmeyenler َ
Sözlerinin benzerlerini
ِمثْ َل قَ ْوَلِِ ْم
Ve böylece Allah aralarında hükmeder
فَاللَّهُ َُْي ُك ُم بَْي نَ ُه ْم
Kıyamet günün(de)
يَ ْوَم الْ ِقيَ َام ِة
İhtilaf ettikleri şeyde
)113( يما َكانُوا فِ ِيه َُيْتَلِ ُفو َن َ
ِف
46
)115( يم ِإِ َّن اللَّه و ِاسع عل
Allah genişletici ve bilicidir ٌ َ ٌ ََ
Allah evlat edindi dediler
َوقَالُوا َّاَّتَ َذ اللَّهُ َولَ ًدا
Onu tenzih ederiz ُُسْب َحانَه
ِ السماو
ِ ات َو ْاْل َْر
ض ِ
َ َ َّ بَ ْل لَهُ َما ِف
Bilakis göklerde ve yerde bulunanlar
onundur
O günden korkun
َواتَّ ُقوا يَ ْوًما
س َع ْن نَ ْفس َشْيئًا ِ
ٌ ََل َِْتزي نَ ْف
Hiçbir nefis başka nefse fayda
sağlamaz
49