You are on page 1of 10

International Journal of Language Academy

E-ISSN: 2342-0251
DOI Number: http://dx.doi.org/10.29228/ijla.43837 Article History:
Research Article Received
28/05/2020

Accepted
Volume 8/4 September 2020 28/07/2020
p. 135/144 Available online
24/09/2020

KIRGIZ DİL BİLİMİNDE EDAT KONUSU VE


“KIMÇA BEL KUMURSKALAR” ADLI MASALDA
GEÇEN EDATLAR

The Subject of Prepositions in Kyrgyz Linguistics and the


Prepositions Mentioned in the Tale “Kımça Bel Kumurskalar”

Seda GÖKER1

Öz

Milletlerin hissettikleri duygular ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Kırgızistan ile Türkiye coğrafi
konumları uzak ülkeler olarak görünseler de gerek dil gerekse gönül bağı açısından yakın “kardeş”
ülkelerdir. 1930’lu yıllarda Sovyetler Birliği altında yaşayan Kırgızlara ve Türk boylarına Rus kökenli
Türk alfabesi getirilmiştir. Bu yaptırım Türk ulusları arasındaki anlaşmaları, eser aktarmalarını
hayli zorlaştırmıştır. Bir milletin dilini değiştirmek, o milletin kimliğini değiştirmek ile eşdeğerdir.
Kırgız Türkçesi ve Türkiye Türkçesi özellikle alfabe olarak uzak görünseler de çeviriler göz önünde
bulundurulduğunda bir hayli yakın diller oldukları görülmektedir. Bu çalışmada Kırgız Türkçesine
ait çocuk masallarından biri olan Kımça Bel Kumurskalar’da geçen edatlar ele alınmıştır. Kımça Bel
Kumurskalar, Aydarbek Sarmanbetov’un kaleme aldığı güzide bir eserdir. 1989 yılında kaleme
alınan bu eser, bünyesinde on altı küçük hikâye barındırmaktadır. İçinde Türklere ait mitolojik
unsurlar bulundurması sebebiyle önem arz etmektedir. Edatlar, sözcük türleri içinde yardımcı
sözcük grupları içinde yer alırlar. Fiil, isim ve isim soylu sözcüklerle birlikte kullanılırlar ve yalnız
bir anlam ifade etmeyen fakat yanlarına bazı kelime yahut kelime grupları geldiği zaman anlamları
olan kelimelerdir. Bir dilde kullanılan kelime gruplarının yerli ya da yabancı kökenli olmaları o dil
için önemlidir. Çalışmada bu eser taranarak edatlar bulunmuş, Türkçe karşılıkları ve daha iyi
kavranılması açısından o edata ait örnekler verilmiştir.

Anahtar kelimeler: Kırgızlar, Kırgız Türkçesi, edatlar

1Yüksek Lisans Öğrencisi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, sedagoker154@gmail.com,


https://orcid.org/0000-0003-4062-630X

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
136 Seda GÖKER

Abstract

The connection between the feelings felt by self-nations and the language. Although Kyrgyzstan and
Turkey appear to be distant countries due to their geographical location, they are “close brother”
countries in terms of language and heart connection. The Turkish alphabet of Russian origin was
introduced to the Kyrgyz and Turkish tribes living under the Soviet Union in the 1930s. This
sanction made the agreements between the Turkish Nations and the transfer of Works very difficult.
Changing the language of a nation is tantamount to changing the identity of that nation. Although
Kyrgyz Turkish seems to be far from alphabetical in particular, when the translations are taken into
account, they are very close languages. One of the children’s tales belonging to Kyrgyz Turkish,
Kımça Bel Kumurskalar, the last prepositions were discussed in this study. Kımça Bel Kumurskalar
is a distinguished work written by Aydarbek Sarmanbetov. Written in 1989, it contains sixteen small
stories. It is important because it contains mythological elements belonging to the Turks.
Prepositions are included in the auxiliary word that or phrase comes to them. It is important for a
group of words used in a language to be of native or foreign origin. This work was scanned and found
prepositions. In terms of their Turkish counterparts and better understanding, Examples belonging
to that preposition were given.

Keywords: Kyrgyz, Kyrgyz Turkish, prepositions

GİRİŞ

Dil, insanoğlunun yaradılışından itibaren isteklerini beyan etmek için kullandığı bir
sistemdir. Dili kullanmamızın dışında vücudumuzdaki bazı organlarla da isteklerimizi
belirtebiliriz fakat dil en muazzam anlatma aracıdır. “Dil olmasa düşünce ve duygu
gelişmezdi, insan topluluğu ilerlemez, bir medeniyet yaratamazdı” (Banguoğlu, 2011: 10)

Yaşayan bir varlık olan dil bazı zamanlarda çeşitli değişiklikler ve gelişmeler yaşar. “Dil,
canlı bir varlıktır” (Ergin, 2013: 4). Dil, yaşayan bir varlık olduğundan özellikle milletlerin
başka milletlerle olan münasebetinden dolayı oldukça köklü değişikliklere maruz
kalmaktadır. Buna ek olarak bulunulan coğrafyanın, kültürün, dinin, teknolojinin ve
daha birçok etkenin dilin değişimine etkisi vardır.

Araştırmacıların çoğu, dil kabiliyetinin sadece insana has bir haslet olduğu
kanaatindedirler. Diğer canlıların da insanlardan farklı olarak kendilerine özel iletişim
sistemleri vardır. “Diğer canlı türlerinin de iletişim sistemleri vardır; onlar da kendi
türleriyle veya diğer varlıklarla ilişkilerini beş duyuları ile kurarlar. Koklaşırlar,
tatlaşırlar, sesleşirler, dokunuşurlar ve görüşürler; hatta onlar, tıpkı insanlar gibi,
iletişim kurarlarken de beden dilinden de yararlanmaya çalışırlar; ama onların dili,
insanın kullandığı dilden farklıdır” (Karaağaç, 2013: 105-106).

Dili oluşturan toplulukların geçtiği tarihsel süreçler mühimdir. Bu toplulukların geçirdiği


tarihsel süreçler ve etrafında bulunan diğer topluluklarla olan etkileşimleri büyük önem
taşımaktadır. “Dilin meydana getirdiği ve onun ne tür bir topluluk olduğunu, onunla
beraber yaşayan insanlar için ne gibi bir mana sakladığını bilmek mühimdir” (Porzig,
2018: 157).

Aynı dili konuşan insanlar, belleklerinde aynı duygu ve düşünceleri barındırmaktadırlar.


Dil, duygu ve düşünceyi aktaran bir araç olduğundan insan topluluklarını insan
topluluğu olmaktan çıkarıp onları millet haline getirmektedir. “Dil, milli birliğin
çimentosudur.” (Banguoğlu, 2011: 12) Cemiyete ve millî varlığa sımsıkı bağlı olan dil,
benliğin ve millî varlığın dimdik ayakta durmasını sağlar (Vural ve Böler, 2012: 21).

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
Kırgız Dil Biliminde Edat Konusu ve “Kımça Bel Kumurskalar” Adlı
Masalda Geçen Edatlar 137

“Kırgız edebiyatı bu günlere gelene kadar çeşitli ve hayli sıkıntılı aşamalardan geçmiştir.
Bağımsızlığını kazanana kadar çoğu şeyi kaybetmişlerdir. Savaş zamanlarının Kırgız
edebiyatında işlenen temel konularda köklü değişiklikler olur. Bu yıllarda işlenen temel
konu elbette “savaş” temalıdır. Kırgızistan topraklarını müdafaa etmek, vatan savunması
yapmak ve halka vatan sevgisi aşılamak amacıyla yazarlar ve şairler seferber olup
kalemlerini pusatları gibi kullanırlar” (Özgen, 2014: 155).

“Kırgız Türkçesi hakkında araştırmacılar ‘Kırgızca Türkçenin bir lehçesidir.’ biçiminde bir
ifade kullanmaktadırlar” (Gümüş, 2010:9). Kırgız Türkçesi ve Türkiye Türkçesi büyük
oranda benzerlik gösteren lehçelerdir ve kullanılan kelimelerin çoğu aynıdır. İki toplum
her ne kadar uzak coğrafyalarda olsalar da gönül coğrafyasında birbirine dost değil
kardeş ülkelerdir. Bu sebeple lehçeler arası eserlerin aktarımlarına özen gösterilmelidir.

Yazılı edebiyatın olmadığı bütün tarihleri boyunca, Kırgızlar, büyük bir sözlü edebiyat
geleneği meydana getirmişlerdir. Destanlar, Kırgız edebiyatının başlıca türüdür.
Destanların yanında ise eski âdetlerle hayat pratikleri hakkındaki şiirler, bilmeceler,
atasözleri, hikâyeler, masallar ve efsaneler Kırgız folklorunun diğer örnekleridir. Kırgız
Türklerinde anlatmaya dayalı sözlü edebiyat ürünlerinden masal ve destan için ‘‘comok’’
ve ‘‘cöö comok’’ terimleri kullanılmaktadır. Bu kavramlar Kırgız sözlü edebiyatında farklı
şekillerde tanımlanmıştır. Kırgızca-Türkçe Açıklamalı Sözlükte “comok” kelimesi bu
şekilde tanımlanmıştır: “ЖОМОК (COMOK): 1. Kafadan atılan, hâdiseleri mübalâğalı,
hayal ürünlü biçimde gösterilip beyan biçiminde söylenen halk eseri. 2. Gerçeğe
benzemeyen, her çeşit mübalâğalı beyan, söz. 3. Halka belli olup çok konuşulan, yayılan
söz, hâdise, haber” (s. 1030). Söz konusu eserde “cöö comok” kelimesi ise bu şekilde ifade
edilmiştir: “Cöö comok - kişilerin kamuda birbirine olan münasebetini, bakışını, fikir
düşüncesini kara söz ya da nesir biçiminde beyan eden masaldır. Cöö comok aytuu =
Masal anlatmak” (s.1057). Çankaya, Kırgız Sözlüğünde “comok” ve “cöö comok”
kelimelerin ikisini de “masal” olarak tanımlamıştır: “comok “masal”, comok ayt- “masal
okumak/anlatmak”, comok aytkan kişi “masalcı”; cöö comok “masal” (Çankaya, 2014:
202, 204). Yudahin’in Kırgız Sözlüğünde “comok” “kahramanlık destanı, bu kabilden
bir eser; cööcomok “masal”; comokçu “masalcı, hikâyeci”; comokto- fiili “anlatmak,
hikâye söylemek”; comoktol- fiili “masala mevzuu olmak, masallarda tasvir edilmek”;
comoktoo ise “masal şeklinde tasvir ve anlatma” olarak verilmiştir. Kırgızlar hem masal
için hem de destan için “comok” terimini kullanmaktadırlar. Yalnız comok kavramının
hem destanı hem masalı, “cöö comok” kavramının da sadece masalı karşıladığı
görülmektedir.

“Türkiye Türkçesi Grameri Şekil Bilgisi” adlı eserinde Korkmaz, edatların tanımını şöyle
yapmıştır: “Edatlar, yalnız başlarına anlamları olmayan, ad ve ad soylu kelime ve kelime
gruplarından sonra gelerek anlam bakımından bunlarla sıkı sıkıya bağlı bulunan, gramer
bakımından onlara hâkim olan ve eklendikleri kelimeler ile cümlenin öteki kelimeleri
arasında çeşitli anlam ilişkileri kuran sözlerdir” (2014: 895).

Edatlar (Candooçtor)’ın bugüne kadar gramer kitaplarında birçok tanımı yapılmıştır.


Kırgız Adabiy Tilinin Grammatikası adlı kitapta edatlar şu şekilde izaha uygun
bulunmuştur: “Edatlar dış biçimi açısından kelimeye benzemesine rağmen tek başına
olduklarında belirli bir anlam vermezler, (kadar, sanki, benzeri/gibi; karşılaştırın: kitap,
oku, büyümek). Cümle dizisindeki sözleri kendi aralarında ilişkilendirmek için hizmet
verir ve beraber söylenen ana bileşene ek anlam vermek için kullanılırlar. Tarihi gelişimi

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
138 Seda GÖKER

açısından edatlar, anlam taşıyan söz türleri gibi, söz hazinesi (leksika) anlamına sahip
sözlerdir. Dilin gelişmesi neticesinde söz hazinesi anlamında kullanmakla birlikte her tür
ek anlam belirtmek için de kullanılmaya başlarlar. Bu sebeple edatların bir grubu söz
hazinesindeki ilk anlamlarını tamamen kaybetse de (örneğin: (deyin) kadar, (çeyin) kadar,
(sayın) her, (tuuraluu) yaklaşık vb), bazıları söz hazinesi anlamıyla birlikte gramatik
anlamda da kullanılırlar. Örneğin, sonundan bastı (zarf); son sene (sıfat); tek başıma
kaldığımdan dolayı işten sonra geleceğim (edat). Burada son o ilk zamanda kullanılan
anlamıyla birlikte gramatik anlamda da gösterilir. Bunların bazıları isimden dolayı ortaya
çıkar: ile, hakkında, boyunca vb; bazılarının kökleri fiillere kadar gider: (karay) doğru,
(karaganda) göre, (karata) üstüne/hususuna vb. İşte buna benzer olgu edatların anlam
veren kelimelerden geldiğini, kanıtlamaya tanıktır.” (Kudaybergenov, 1980: 429-482).

Edatlar yalnız kullanıldıkları zaman herhangi bir mânâsı olmayan, mânâları olan
kelimeler yahut kelime gruplarıyla kullanıldıkları zaman dil bilgisi görevi üstlenebilen
kelimelerdir. (Buran ve Alkaya, 2017: 371)

Kımça Bel Kumurskalar adlı masalda geçen edatlarla ilgili olarak; (A/B/C): Temsilî A
masal harfini, B sayfa numarasını, C ise satır numarasını temsil etmektedir.

Aydarbek Sarmanbetov’un Hayatı

8 Haziran 1953 yılında Kırgızistan’ın Kara-Oy Köyünde dünyaya gelen Aydarbek


Sarmanbetov, Kırgız Devlet Üniversitesi mezunudur. Uluslar arası Kırgız-Türk Tuusu
“Kırgızistan’ın Zamanı” adlı hükûmet gazetesinde sosyal medya yöneticisi olarak
çalışmıştır. Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Yazarlar Birliğinin genel sekreterliğini yapmıştır.
Şu anda “Jany Ala-Too” Uluslar arası Kamu Şiir Akademisinin genel müdürlüğünü
yapmaktadır.

“Kımça Bel Kumurskalar” (1989, Kırgızistan, çocuklar için), “Juko Balban”


(2007,Gülçınar), “Bişkek Hikâyeler” (2008, Turar), “Etkisi Güçlü Hekim” (2009, Gülçınar),
“Ülkesiz” (2011, Turar), “Aytmatov’un Yolunda” (2013, Ankara) Aydarbek Sarmanbetov’un
masallarıdır. “Ala-Too’nun Çiçekleri” (1990, Kırgız Yazarları Antolojisi, Türkmenistan),
“Isık-Göl’deki Kutsal Yerler” (2009, Bişkek), “Kuban Bebeği” (2011, okul dışı ders kitabı,
Bişkek), “Kırgız Yazarlarının Antolojisi” (2013, Ankara) ise söz konusu yazarın diğer
eserleridir. Aydarbek Sarmanbetov’un, 60’tan fazla Kırgız yazar ve şairi derlemesine alıp
editörlüğünü yaptığı kitabı da mevcuttur.

Aydarbek Sarmanbetov’un eserleri; Türk, Çin, Azerbaycan, Rus, Kazak, Uygur, Türkmen,
Tatar ve diğer dillere çevrilmiş, edebî dergilerde yayınlanmıştır.

Bir yazar olarak, Türk Halklarının Uluslar arası Mahmud Kaşgarî Ödülü (2008, 2012),
Kazakistan’ın “Sonsuz Dostluk” Ödülü (2009), TÜRKSOY’un Altın Madalya’sının (2014) ve
M. Gaparov adındaki Cumhuriyet Edebiyat Ödülü ve bunun gibi ödüllerin sahibidir.
Gazetecilikte ise “Manas-1000” madalyasının, BM, UNDP programlarının, parlamento,
İçişleri Bakanlığının, Kıdır Ake vb. birçok ulusal yarışmaların galibidir.

Ayrıca yazar, Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Yazarlar ve Gazeteciler Birliğinin, Türk


Milletlerinin “Avrasya” Yazarlar Birliğinin (Türkiye) üyesidir. Uluslar arası Şiir
Akademisinin üyesidir ( Kırgız Medeniyet Merkezi, 2014).

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
Kırgız Dil Biliminde Edat Konusu ve “Kımça Bel Kumurskalar” Adlı
Masalda Geçen Edatlar 139

Kımça Bel Kumurskalar Adlı Masal Hakkında Bilgiler

Kımça Bel Kumurskalar adlı eser 1989 yılında Aydarbek Sarmanbetov tarafından kaleme
alınmıştır. Çalışılan eser 1991 basımlı bir eserdir. Eser, ana kahraman Kımça Bel’in dar
ve kapkaranlık bir yerden çıkmasıyla başlamaktadır. Burada “dar” ve “kapkaranlık” bir
yer esareti, bağımsızlığa kavuşma isteğidir. Masalın başlarında Kımça Bel adlı karıncanın
kapkaranlık bir yerden çıkıp aydınlık bir yere doğru gitmesi, eserin 1991 yılında
yayımlanması ve bu yılın Kırgızistan’ın bağımsızlık tarihi olması oldukça manidardır.
Ayrıca yazar masalda karıncaları; kara karıncalar ve kızgıl “kızıl” karıncalar olmak üzere
ikiye ayırmıştır. Kara karıncaların Kırgız halkını, kızıl karıncalar ise Sovyetleri temsil
eder. Eserde “ad koyma” motifi işlenmiştir. Karıncalar ad koyulması için yarışa
girmektedir. Ad koyma motifi Türk Edebiyatının en mühim eserlerinden biri olan Dede
Korkut’ta Dirse Han Oğlu Boğaç Han hikâyesinde de görülmektedir. Masalın devam eden
kısmında “boynuna zincir takmak”, tutsak etmek”, “düşman eline düşüp esir olmak”
sıkça geçmektedir. Kırgız Türklerinin diğer tüm Türklerde olduğu gibi esir düşmek, başka
kimselerin emri altında yaşamak en korkulu rüyasıdır ve Türkler esir düşmektense
ölmeyi tercih etmektedirler. Masalda bahsedilen Umay Ene ve Ulukman Ata huzurunda
toplanılan yüce şahsiyetlerdir. Umay; Türk mitolojisinde ana tanrıçadır. Masalda Umay
Ana adlı karakterden bahsedilmesi kadınların Türk halklarındaki öneminin
büyüklüğünden kaynaklanmaktadır. Ulukman Ata ise ‘bilge’ bir yaşlıyı temsil etmektedir
ki Kuran’da da Hz. Lokman örnek bir şahsiyet olarak takdim edilir. Burada “Umay Ene”
ve “Ulukman Ata” kullanılarak bir Türk-İslam sentez örmeği gösterilmektedir. Eserde
“aksakal” diye hitap edilen bir yaşlı vardır bu da Kırgız kültüründe bir nevi akıl hocasıdır
ve bu insanlar yaşanmışlıklarından kaynaklanan tecrübeye sahiptir, geçerli nasihatler
verirler. İnsanlar “aksakal”ların sözlerine riayet etmektedirler. Eserde rastlanılan “Ay
Alınlı Güzel”, Türk destanlarındaki kahramanların ve destanlarda geçen kadınların ay’a
benzetilmesini anımsatmaktadır zira ışık Türk Mitolojisinde önemli bir yere sahiptir.
Masal her ne kadar çocuk masalı gibi düşünülse de masalda birlik, dayanışma ve
bağımsızlık için daima savaşa hazır bir toplumu yansıtmaktadır.

“Kımça Bel Kumurskalar” adlı masal kitabı on altı küçük masaldan oluşmaktadır.
Bunlar; Algaçkı Kün (İlk Gün), Kaçuu (Kaçış), Keŋ Kökürök (Engin Yürek), Capayı Aarı
(Yabani Arı), Sabak (Ders), Kara Kankor (Kara Cesur), Kart Kumurska (Yaşlı Karınca), Ant
Berüü (Yemin Etmek), Kezdeşüü (Karşılaşma), Olco (Ganimet), Cetilüü (Olgunlaşma),
Koogalaŋdu Kündör (Kargaşalı Günler), Calgızdık (Yalnızlık), Tutkunda (Esarette),
Ayıgışkan Karmaş (Şiddetli Çatışma), Cooker Kımça Bel (Asker İnce Bel)’dir.

1989 yılında kaleme alınan ve 1991 baskı tarihli eseri üzerinde çevirisi yapılıp çalışılan
eser, birbirinin devamı olan on altı küçük ders verici hayvan masalını bünyesinde
barındırmaktadır. Bu eser kırk yedi sayfadan oluşmaktadır.

Kımça Bel Kumurskalar yani ‘İnce Belli Karıncalar’ eseri görünürde çocuk masalı olsa da
her yaştan ve her kesimden insana nasihat verici ve içerisinde birçok derin anlamlar
bulunan herkes tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir masaldır.

“İlk Gün” adlı masalla başlayan eserde ana kahraman Kımça Bel’in ‘dar’ ve ‘karanlık’ bir
yerden sıyrılıp kaçtıktan sonra başına gelenler anlatılmaktadır. “Kaçış” adlı ikinci küçük
masalda Kımça Bel’in dersten kaçıp muazzam görünümde olan bir yerdeki maceraları
anlatılmaktadır. Üçüncü masalımız “Engin Yürek”tir. Burada, Kımça Bel ile Engin
Yürek’in tanışması anlatılır. Dördüncü küçük masalın adı: “Yabani Arı”dır. Bu bölümde

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
140 Seda GÖKER

Kımça Bel’in Yabani Arı ile karşılaşması anlatılmaktadır. “Ders” Adlı masal, Kımça Bel
Kumurskalar adlı eserin beşinci küçük masalıdır. Burada meslek seçimi anlatılmaktadır.
Sekizinci küçük masal “Kara Cesur”dur. Burada da Kara Cesur adlı yan karakter
anlatılmaktadır. Daha sonra “Yaşlı Karınca” adlı küçük masal gelmektedir. Kımça Bel’in
Yaşlı Karıncayla yani “aksakal”la karşılaşması ve onunla arasında geçen diyaloglardan
bahsedilmektedir. Bu masalı takip eden diğer bir masalsa “Yemin Etmek” tir. Burada
meslek seçimi ve seçilen meslekler üzerine edilen yemin töreni anlatılmaktadır.
“Karşılaşma” adlı masal “Yemin Etmek” masalını takip eder. Bu masalda İnce Bel’in
görkemli bir canavar ile karşılaşması konu edilir. Sonraki masal “Ganimet”tir. “Ganimet”
adlı masalda Kımça Bel’in bulduğu ganimet ve bunun akıbeti anlatılmaktadır.
“Olgunlaşma”da Kımça Bel’in olgunlaşma kelimesinin mânâsı hakkında düşüncesi
anlatılır. “Kargaşalı Günler”de karıncaların yaşadıkları karmaşık günlerden
bahsedilmektedir. “Yalnızlık”ta Kımça Bel’in yalnız kaldığını düşünmesiyle başlayan süreç
anlatılır. “Esaret”te Kımça Bel’in nasıl esir düştüğünü ve neler yaşadığını görmekteyiz.
“Şiddetli Çatışma”da kızıl ve kara karıncaların çarpışmaları anlatılır. Son masal olan
“Asker İnce Bel”de ise Kımça Bel’in kendisini nasıl ispat ettiğine okurlar şahitlik
etmektedir.

Kımça Bel Kumurskalar’da Geçen Edatlar (Candooçtor)

1. Çekim edatları

1.2.Yalın hâlle bağlanan edatlar (atooç cöndömösündögü sözdör menen aykaşuuçu


candooçtor)

1.2.1. boyu “boyu”


Duşmandın koluna tüşüp ömür boyu kul bolup kala cazdadıñ (C/13/2).
“Düşmanın eline düşüp ömür boyu esir oluveriyordun.”
1.2.2. cönündö “hakkında, konusunda”
Bügünkü sabagıbız bolso baldar kesip meselesi cönündö (E/17/24).
“Çocuklar bugünkü dersimiz ise meslek seçme meselesi hakkında.”
1.2.3. dep “diye, için”
“Bul emnesi?” dep oylodu (A/3/3).
“Bu nedir? diye düşündü”
1.2.4. menen “ile”
“İle” edatının ilk şekli birlen (<bir+le+n) kelimesi Türk dillerinin eski yazılı
eserlerinde saklanmıştır, bu şekil şimdiki Türk dillerinde aşağıdaki çeşitte
(varyantta) kullanılır, bunun yerine Uygur Türk Dillerinde bilen, Tatarca
belen kullanılır. Bileşimindeki sesli ve sessizlerinin sesteşlik kuralıyla ilgili
Kırgızcadaki menen (ile) > binen şekillerinden ortaya çıkmıştır. “menen” edatı
başka edatlardan sık kullanılmasıyla ayrılır. Bunun sık sık kullanılması, ilk
olarak edat göreviyle isim soylu kelimeler ile birleşerek, onlara her türlü ek
anlamları vermesine, ikinci olarak bağlaçlık görevini yapmasına bağlanır
(Kudaybergenov, 1980: 429-482).
Bardık nerse tartibi menen boluuga tiyiş (A/8/1).
“Her şeyin kendi düzeni ile olması lazım.”
1.2.5. sayın “her”
Kün ötkön sayın denesi cetilip, buluñçudarı çıñalıp, beli kındırday içke
köödönü kerilgen sımbattuu kumurska aylandı (K/36/19).
“Her gün gittikçe vücudu yetişip beli incelerek göğsü gerilen nazik bir
karıncaya dönüştü.”
1.2.6. üçün “için”

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
Kırgız Dil Biliminde Edat Konusu ve “Kımça Bel Kumurskalar” Adlı
Masalda Geçen Edatlar 141

için edatı eski edatlardan birisidir. İsim ve fiil anlamındaki kelimeler ile
birleşip yan cümlenin birleşik yüklemini düzenler ve amacını gösterir.
Bunun dışında ilgi halinin kısaltılmış şeklindeki işaret zamirleri ile birlikte
söylenir: şunun için (<oşonu+üçün//oşonun üçün) onun için
(<anı+üçün//anın üçün; karşılaştır: Tatarca şunun için) (Kudaybergenov,
1980: 429-482).
Iyık maksatıbız üçün alga! (M/42/7)
“Bu kutsal amaç için ileri!”

2. Yükleme hâliyle bağlanan edatlar (tabış cöndömösündögü sözdör menen


aykaşuuçu candooçtor)

2.1. közdöy, közdöp “doğru”


karay ve karap edatlarının aksine közdöy ve közdöp edatları yükleme hâli
şeklinde kullanılmaktadır (Kasapoğlu, 2017: 329).
Masalda “közdöy, közdöp” kelimelerinin edat kullanımlarına
rastlanmamaktadır.

3. Yönelme hâliyle bağlanan edatlar (barış cöndömösündögü sözdör menen


aykaşuuçu candooçtor)

3.1. caraşa “uygun, göre”


Cüzükaralıgıña caraşa korkok da turbaysıñbı, mitaam. (L/40/5)
“Rezilliğine göre korkak da değil misin? Dolandırıcı.”
3.2. çeyin “kadar”
“Bu edat, zaman ve mekân sınırlandırması görevinde kullanılmaktadır.”
(Kasapoğlu, 2017: 330)
Emi camacayı kulagına çeyin cayılıp Bakan Ooz bışkırdı. (A/7/6)
“Şimdi ağzı kulağına kadar yayılarak Sırık Ağız hapşırdı.”
3.3. deyre “değin, kadar”
Kımça Bel ayabay digirlendikten aydın carıgında da bir topko deyre izdep
cürdü. (K/39/11)
“İnce Bel amansızca şevklendiğinden dolayı ay ışığında da bir müddet izleyip
yürüdü.”
3.4. karaganda “göre”
“Karşılaştırma görevinde kullanılan edattır.”(Kasapoğlu, 2017: 330)
Kana toktoçu, sen bulardı bilbeginiñe karaganda bügün ele cumurtkadan
çıkkansıñ go deym!? (C/12/22)
“Haydi akıllı olmalısın, sen bilmediğine göre yumurtadan ancak bugün
çıkmışsın herhalde derim!?”
Emesi bar eken, Kımça Beldin ordunda bolsom men dele oşentmekmin, -
dep korsoydu. (D/17/1).
“Sırık Ağız yalnızca kibirlenip:
Nesi varmış! İnce Bel’in yerinde olsam ben bile öyle yapardım.” diye
kibirlendi.
3.5. karay “doğru”
“Bu edat yönelme ve yükleme hâliyle kullanılır. Yönelme hâliyle
kullanıldığında iş ve hareketin herhangi bir tarafa, yükleme hâliyle ise belirli
bir tarafa yöneldiğini bildirir” (Kasapoğlu, 2017: 331).
Masalda sadece yönelme hâliyle kullanışına rastlanmaktadır.

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
142 Seda GÖKER

Kımça Beldin amalı aylasız tobokelge salıp Uzun Buttu karay bet aldı.
(G/25/8)
“İnce Bel çözüm bulup çaresiz kendini tehlikeye atarak Uzun Bacak’a doğru
yürüdü.”
3.6. okşoş “benzer, gibi”
Anımsatma ifade etmektedir (Kasapoğlu, 2017: 331).
Aga okşoş ak, süyrü cumuru nerse. (A/3/6)
“Ona benzer beyaz, yuvarlak yer.”
3.7. tiyeşelüü “ait”
Sahiplik bildiren edattır (Kasapoğlu, 2017: 331).
Uşunun barı aga tiyeşelüü. (B/8/19)
“Bunların hepsi ona ait.”

4. Pekiştirme edatları (küçötmö candooç)

Kelimelerin kelime gruplarının, cümlelerin sonuna gelerek onların önceki veya sonraki
kelimelere, kelime gruplarına ve cümlelere bağlayan, aynı zamanda bu bağlama görevleri
yanında sonuna geldiği dil birliklerine dikkati çekme, pekiştirme, kuvvetlendirme ve
belirtme işlevi katan edatlardır (Kasapoğlu, 2017: 336).

4.1. beken “mi ki, mi acaba?”


“eken edatının soru ekiyle birleşmiş şeklidir. Soru ekinin yer aldığı
cümlelerde ekin sonuna gelerek sorunun anlamını kuvvetlendirmekte ve
şüphe anlamı vermektedir” (Kasapoğlu, 2017: 338).
Keñ Kökürök bilet boldu beken? (H/26/13)
“Engin Yürek bilet buldu mu acaba?”
4.2. ele “da, de”
Ün cıkkansındı ele… Oñbogon Kara Kankor ozugan eken. (F/21/27)
“Ses çıkmamıştı da… Yola düşen Kara Cesur ilerlemiş.”
4.3. eken “ki acaba”
Ulukman Ata menen Umay Ene kanday, kayda boluştu eken? (H/26/12)
“Bilge Baba ve Umay Ana nasıl ve neredelermiş ki acaba?”
4.4. dele, dale “da, de”
“da edatı ile ele edatının birleşmesinden oluşmuştur” (Kasapoğlu, 2017:
337).
Senden başkaları dele cetişet. (F/21/20)
“Senden başkaları da gidiyorlar.”
4.5. dagı “da, de, dahi, bile”
Al dagı teşikten eptep suurulup çıktı da kolu, buttarın kerip ırahattana
çoyula boyun cazdı. (A/3/9)
“O bile sıyrılmayı becerip delikten çıktı ve kolunu, ayaklarını gerip rahatlayıp
boynunu çözdü.”
4.6. bolso “ise”
Kımça Bel bolso kızgıltım boluçu. (B/11/16)
“İnce Bel ise kızıldı.”
4.7. gana “yalnızca, sadece”
Bakan Ooz gana tekeberdenip:

5. Çıkma hâliyle bağlanan edatlar (cıgış cöndömösündögü sözdör menen aykaşuuçu


candooçtor)

5.1. ulam “dolayı”

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
Kırgız Dil Biliminde Edat Konusu ve “Kımça Bel Kumurskalar” Adlı
Masalda Geçen Edatlar 143

Al köp eşikterdin ulam birin kızıga karap arı cagında kanday, emne bar
ekenin bilgisi kelip kızıgıp cattı. (B/8/5)
“O, kapılardan dolayı birini merak edip bakıp öte tarafında nasıl, ne
olduğunun bilgisi gelip meraklanıyordu.”
5.2. körö; körök; körökçö “göre”
“Bu edatlar arasında en çok kullanılanı körö edatıdır. körök ve körökçö adlı
edatların kullanımları saptanmamıştır” (Kasapoğlu, 2017: 334).
Mınday maskara boluudan körö karmaşıp catıp ölüü artık boluuçu.
(İ/31/14)
“Böyle maskara ve rezil olduğuna göre kavga edip ölmeli.”
5.3. kiyin “sonra”
“Ayrılma hâli eki almış kelimelere gelmekte ve zaman anlamı vermektedir”
(Kasapoğlu, 2017: 333).
Bir az ubakıttan kiyin bardıgıñar cetilip er cetesiñer. (E/17/24)
“Biraz vakitten sonra büyüyüp kahraman olursunuz.”
5.4. beri “beri”
“beri edatı, “-dan beri” anlamında olup zaman bildiren ve kullanımı olduça
zengin olan bir edattır” (Kasapoğlu, 2017: 332).
Neçen ubakıttan beri kançalık artınan saya tüşsöm dagı bet maŋday
kezdeşe albadım (F/22/16).
“Ne zamandan beri onu takip etsem de onunla karşılaşamadım.”
5.5. bölök; bötön; öngö; özgö “başka”
“bötön, öngö ve özgö edatları için örnek bulunamamıştır” (Kasapoğlu, 2017:
333).
Anı bir – birinen bölök eç kim ceñe albayt (I/30/23).
“Onu kendi türlerinden başka hiç kimse yenemedi.”
5.6. baştap “itibaren”
“Bu edat, “-den beri, -den itibaren anlamında kullanılır.” (Kasapoğlu, 2017:
332).
Bügünkü kündön baştap Künöstüü Uyuk üçün, kızmat etip, bekem çel
bolup, alar üçün kancanıñdı ayabastan ak diliñden emgek kıluuga,
ardaktuu cookerlik namdı bulgabay taza tütüp cürüügö köpçülüktün
adlında ubadañdı bergin. (H/28/13)
“Bugünden itibaren Güneşli Yuva ile akraba ve çalışkan kızıl karıncalar için
hizmet edip kıskıvrak olarak onlar için karıncalarını acımadan kullanıp iyi
yürekli bir şekilde, şerefli askerlik unvanını kirletmeden çalışmaya
kalabalığın önünde söz ver.”
5.7. arı “öte”
“Uzaklık ve vakit bildiren edattır”(Kasapoğlu, 2017: 332).
Mından arı Künöstüü Uyuk Künöstüü Uyuk soguş korkunuçun unutup
beypildikte güldöy bermekçi. (O/46/16)
“Bundan sonra Güneşli Yuva Güneşli Yuva savaş ve tehlikeyi unutup
huzura çiçek açmalı.”

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144
144 Seda GÖKER

SONUÇ

Bu masalda 27 edat türü tespit edilmiştir. Tespit edilen 27 edattan tiyeşelüü “ait” adlı
edat Arapça “temas” kökünden gelmektedir. Diğer edatlar Türkçe kökenlidir. Kökenlerine
göre edatlar; ad ve eylem kökenli olmak üzere ikiye ayrılır. Masaldaki ad kökenli edatlar
şunlardır; menen “ile” boyu “boyu”, cönündö “hakkında, konusunda”, üçün “için”, deyre
“değin, kadar”, gana “yalnızca”, kiyin “sonra”, beri “beri”, özgö “başka” ve arı “sonra”dır.
Eylem kökenli edatlar ise şunlardır; baştap “itibaren”, dep “diye, için”, közdöy “doğru”,
caraşa “uygun, göre”, çeyin “kadar”, bolso “ise”, ulam “dolayı”, körö “göre, okşoş “benzer,
gibi”dir. Kımça Bel Kumurskalar adlı masalda büyük çoğunlukla Türkçe kökenli edatlar
kullanılmakta ve bu kullanımlar kelime türleri bakımından zengin olan bu masala daha
da zenginlik katmaktadır.

KAYNAKÇA

Buran, A. ; Alkaya E. (2017). Çağdaş Türk lehçeleri. Ankara: Akçağ Yayınları.


Banguoğlu, T. (2011). Türkçenin Grameri. Ankara: TDK Yayınları.
Çankaya, S. (2014). Kırgız sözlüğü Kırgızca-Türkçe. İstanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınları.
Ergin, M. (2013), Türk dil bilgisi. İstanbul: Bayrak Yayınları.
Gümüş, M. (2010). Türkçe ile Kırgızca dil yapılarının dil öğretimi amaçlı karşılaştırılması.
(Yüksek Lisans Tezi). Erişim adresi.https://www.ulusaltezmerkezi.net/turkce-ve-
kirgizca-dil-yapilarinin-dil-ogretimi-amacli-karsilastirmasi/ (Erişim Tarihi:
26.05.2018).
Karaağaç, G. (2013), Türkçenin ses bilgisi. İstanbul: Kesit Yayınları.
Kasapoğlu Çengel, H. (2017). Kırgız Türkçesi grameri. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Kudaybergenov, S. (edit) (1980) Kırgız adabiy tilinin grammatikası. 1. bölüm fonetika cana
morfologiya. Frunze: İlim.
Özgen, N. (2014). Yirminci yüzyılın ilk yarısında (1900-1950) Kırgız edebiyatı tarihi.
Ankara: TDK Yayınları.
Porzıg, W. (2018), Dil denen mucize (Çev. Vural Ülkü). Ankara: TDK Yayınları.
Sarmanbetov, A. (1991). Kımça Bel Kumurskalar. Bişkek: Kırgızistan Yayınları.
Vural, H. ; Böler, T. (2012). Ses ve şekil bilgisi. İstanbul: Kesit Yayınları.
Yudahin, K. (1998), Kırgız sözlüğü (Çev. Abdullah Taymas) (Cilt I-II), Ankara: TDK
Yayınları.
Kırgız Medeniyet Merkezi (2014). Erişim
adresihttps://kmb3.kloop.asia/2014/12/18/ajdarbek-sarmanbetov/ (Erişim
Tarihi: 20.05.2020).

International Journal of Language Academy


Volume 8/4 September 2020 p. 135/144

You might also like